You are on page 1of 174

Qagdag

6gretiler (New Agel Dizisi : 6

OOO

il
NEVZAT ERKMEN

IKINCI E RK QtMBERI Trirkgesi :

Her gegen gijn Corlos Costonedo'ntn

(4

0)

t\

u^

U
(!

TUrkiye'de yaytmlomoyo kitoplorrn boglomrg olmokton doloyr bi;yuk sevinq duyogelmekteyim. Sevincimin temel nedeni de gene her gegen gijn bu konudo beni oroyon, kutloyon ve tegekki.ir eden okurlonmrn ortogelmesi. Asrl ben sizlere tegekkijr ederim. Sizin bu yijreklendirmeleriniz soyesinde tuttum, Costonedo'ntn tijm kitoplorrnrn telif hoklorrnr oldrm. $u ondo dokuz kitop yozmrg o. Begini yoytmlodrk, dort kitobo do yokrndo kovugocokstntz.
Ben etiketleyici teropinin de zekd olgiJmlerinin de korgrsrndoyrm. Onun igindir ki, ugroglonm Gegto!, Zen ve oyunlordrr. CoOu kimse zekdyr beynimizin bir iglevi olorok gorUr ve ono otrn onem verir. Oyso, midemizden, bocoklortmtzdon, gevremizden, soludu$umuz hovodon, iligkide bulundu$umuz insqnlordon soyutlonmrg bir beyin dtiltinebilir misiniz? Biiti.insel yoklogrmlordo, beyin topyek0n orgonizmomrzrn sodece bir porgosrdrr ve onemlidir, giinkii elimiz, oylg'r't ve goziimUz de onemlidir. Konrmco, Costonedo., bu btitUnselliSi Don Juon'rn o$zrndon bizlere gorprcr bigimlerde o$retmektedir. Corlos Costonedo Club (CCC) dosyosr giderek koborryor. Costonedo'nrn bundon sonro yoyrmloyoco$rmrz oltrncr kitobr Kortoltn Armo|ont (The Eogle's Gift)kitobrnrn onsozijnde, CCC'ye kotrlmok iqin bolvurudo bulunon okurlorrmrzrn listesini sunmoyr tosorlryorum. ilgilenenler liitfen bono yozsrnlor.

Nevzot Erkmen

rsBN 975-95491-9-0

tilI[lilil|illilil|

eAGDAg

OcnerirER (NEw AGE) oizisi:

Ozgrin Adr: THE SECOND R/NG OF POWER:

CARLOS CASTANEDA

Copyright @ Carlos Castaneda , L977 Ttirkiye Temsilcisi Kesim Ajans Ttirkiye'de Yayrn Hakkr O 1995 Nevzat Erkmen (SOZ YAYIN) Bu Qevirinin Yayrn Hakkr O 1995 Nevzat Erkmen

Ikinci Erk
Qemberi

tEt5zl l YAY'fNl
,O,v,u N,a,IA,tt,s
,Y

g,ilk,,To.slyaO

Yal

NEVZAT ERKMEN

Qeviri:

P.K. 7 Levent 80622 istanbul

1. Baskr
Telefakslar:
(0212) 2e3 t0 40 (0212) 244 A2 26

ISBN 975-9549I-9-0 Birinci Basrm


Ocak 1996

Dizgi: Yanevi (Tasarrmffaprm)


Kapak Deseni:

Mario Toral
iE Desenler:

Murat Ertei
Baskr ve Cilt
:

Mart Matbaacrhk Sanatlarr Tic. ve San. Ltd. $ti. istanbul (0212) 21203 39 - 40

ffil
o'vlu#t#N$
Vii i;k:t{,o $ltoh irY;1:

IEindekiler
7

Qevirenin Sozii
9

Sunug
11

Bohim Bir

DONA SOLEDAD',TN OeGiSiVri

l7

ruqur

iki Krz KARDE$LER


Bolum
727

Bohim UE

LA GORDA
181

Bolum Dort

GENAROLAR
237

Bolum Beq

NUYA CONVP SANATI


295

irixci oiruar

Bolum Altr

Qevirenin Sozti
Her gegen giin Carlos Castaneda'nln kitaplarrnr Ttirkiye'de yayrmlamaya baqlamrg olmaktan dolayr biiyi.ik sevinE duyagelmekteyim. Sevincimin temel nedeni de gene her geEen giin bu konuda beni arayan, kutlayan ve tegekkrir eden okurlanmm sayrsrrun artagelmesi. Asrl
ben sizlere teqekkiir ederim. Sizin bu yiireklendirmeleriniz sayesinde tuttum, Castaneda'nm ttim kitaplarrnrn telif haklarrnr aldrm. $u anda dokuz kitap yazmr$ o. Begini yayrmladrk, dort kitaba da yakrnda kawgacaksmrz.

izin verirseniz (ki gu anda verdifinizi varsayryorum), son geligmeleri brrakt t$tmrz yerden srral ayayrm :

Carlos Castaneda Club dosyasr giderek kabanyor. gilenenler liitfen bana yazsrnlar.

il-

* SOZ YAYIN'rq kardeq kuruluqu. OYUNAJANSIn BEYiN OLiMpiyATLARI oiZiSi,nin yeni kitaplarr
yakrnda yayimlanacak. KARE KARALAMACA'dan
SonTa

MANTIK VE MATEMATLK )YUNLARI ve 1992'den bu yana New York City (ABD), Brno (Qek

yanrtlan.

Cumhuriyeti), Koln (Aimanya) ve Braqov (Romanya) Dtinya Zekd. Oyunlarr $ampiyonalarr'nrn tiim soru ve

* Kriltiir Bakanh$r,

BopaziEi Universitesi, Argelik ve Coca-Cola'nrn degerli destekleriyle katrlabildi[imiz

QEVIRENIN SOZU
Diinya Zekd Oyrnlarr $ampiyonalart'ndan biri de Eok yakinda Tiirkiye'de yaprlacak. Her yrl yeniden seEilen Tiirk Beyin Takrmt'run Zekd Oyunlan alanrnda kaliteli ve yeterli yayrnlara ulaqabilmesi, gerek krz gerek erkek qocuklarrn kendilerini yllar boyunca haztrlayarak hem zekAlannr geliqtirip hem de Tiirk Beyin Taktml'na aday olabilmeleri ve bu oyunlann Olimpiyatlar'a katrlabilecek qekilde federasyonlaqmast amactyla bir
Beyin Oyunlan Olimpiyatlartna Haztrlanma

Tiirkiye ZekiC]iqti.-e Merkezi kurduk. Oyut kitaplarr yanrnda bir de zekd oyunlart
dergisi yayrml
aya caprz.

Bu soziime son vermeden once, Castaneda'ntn gizemsel psikoloji diyebilecepimiz bir alandaki kitaplannr sunarken niEin zekA temastna defindifimi soranlar Erkabilir. Bunun bir nedeni, pratik aErdan okurlartmrza bu alandaki Eahqmalarrmrza iliqkin bilgiler sunmakttr. Ne var ki, dikkat buyuruiursa, ben gahgmalartmda (ister Ulysses Eevirisi olsun, ister DiinyaZeki Oyunlarr $ampiyonalarr olsun) ashnda zekdyla de[il cle oyun kavramryla ilgileniyorum-zira Ulysses, temelde sozciik oyunlarrdrr, $ampiyonalann da adr iistiinde: Zekd Oyrnlarl'
Krsacasr, ben etiketleyici terapinin de zekA olEiimlerinin de kargrsrndayrm. Onun iEindir ki, ufraglanm Geqtalt, Zen ve oyunlardrr. Qo[u kimse zekdyr beynirnizin bir iglevi olarak goriir ve ona agtrr onem

sunu$

verir. Oysa, midemizden, bacaklanmtzdan, Eevremizden, soludufumuz havadan, iligkide bulundufiumuz insanlardan soyutlanmrE bir beyin diigiinebilir misiniz? Biitiinsel yaklagrmlarda, beyin toplqyekfin organizmamlztn sadece bir pargastdr ve onemiidir, Eiinkii elimrz, ayafrmrz ve gozidrm]irz de onemlidir. Kanrmca, Castaneda, bu biitiinselli$ Don Juan'rn a$zrndan bizlere Earplct biEimlerde ofretmektedir.
Castaneda'ntn bundan Sonra yayrmlayaca[tmrz alttnct \<ttabr Kartalm Arma{aru (The Eagle's Gift) l<ltabrntn onsoziinde, CCC'ye katrlmak iEin bagvuruda bulunan okurlanmran listesini sunmayt tasarltyorum.
Nevzat Erkmen

Don Juan, don Genaro, iki Eomezi Pablito ve Nestor'la son kez Orta Meksika'da, Sierra Madrelerin batr yamaElannda diiz ve Erplak bir da[ tepesinde bulugmuqtuk. Orada baqrmrzdan geEenlerin gorkemi ve kapsamt, kafamda gomezli]gimizin son anlarml yaqamakta ve don Juan'la don Genaro'yu son kez gormekte oldufuma iligkin en kiiEiik bir kugkuya bile yer brrakmamtgtt. Son ana yaklagrrken herkes vedalaqtr ve Pablito'yla ben, dafrn tepesinden karanhk uEurumumuza atladrk.

Don Juan bu atlayrgrn oncesinde, bagrma gelecek her geye iliqkin temel bir ilkeyi bana anlatmtqtr. Ona gore, uguruma atlamamla birlikte salt algrya doni.igecek ve yaratrhgrn iki ilkesi, tonal ile nagual araslnda gidip gelecektim.

Ekim 1995
Srraselviler

Atlayrgrm boyunca sezgim, tonal ile nagual arastnda on yedi esnek srErama gerEekleqtirdi. Naguahn iEindeki devinimlerim strastnda bedenimin ayrrgtrlrnr sezgiledim. Her zaman yaptrlrm gibi tutarlt, birleqtirici anlamda diigiinemiyor ya da hissedemiyordum, ama her nasrlsa, diigrinmenin ve hissetmenin iistesinden gelmiqtim. Tonal iEindeki devinimlerimde biitiinlii[e ulaqtrm. Biitiindirm. Sezgimde tutarhhk vardr. Diizenli goriilerim oldu. Oylesine yo[un bir zorlama gi.iEleri vardr, canhhklan oylesine gerEek ve karmagrkhklarr oylesine oylurnluydu ki, istesem de bunlarr aErklamaya giiciim yetmiyordu. Bunlara,

10

iriNci

ERK

qeunnni

gorii. canh riiya ya da sanrl admr vermek, gerEek niteliklerini aydrnlatmaya yetmez. Duygularrmr, sezgilerimi ve izlenimlerimi olabildigince dolaysrz ve ozenli biEimde inceleyip goziimledikten sonra, bunlarr gerEekten
yaqadrlrma mantrksal aErdan inanmadr[rm bir noktaya geldim. Ne ki, iEimde bir yerde, bunlann gerEekten oldufu, atladrfirm konusunda inatla direten bir parEa vardr. Don Juan ve don Genaro artrk yoktular ve bir yokluk duygusu, bende endige verici bir gereksinime, goztilmeyecek gibi goriinen ikilemlerin arasrnda yolumu bulabilme gereksinimine neden olmugtu. Karmaqalarrmr Eozi.rmlemede yardrmlarrnr istemek iEin Pablito ve Nestor'u bulmak amacryla Meksika'ya dondiim. Ama bu yolculuk srrasrnda bagrma gelenler, ancak mantr[rmr yrkmaya yonelik son bir hiicum, don Juan'rn gryabmda yonettigi ve Eomezlerinin uyguladrfr yo[un bir saldrrr biEiminde tanrmlanabilir. O birkaE giin iEinde Eomezler biiyticiiliiklerinin iki uygulayrmsal yanrndan birini, riiya gorme sanatrnr, bir bagka deyigle bu kitabrn oztinri agrklachlar. Biiyiiciiliiklerinin obiir uygulayrmsal yanr ve don Juan'la don Genaro'nun ofiretilerinin doru[u olan sanatrysa bana, art arda yaptrfrm goriiqmelerde tanrtrldr ve bu, onlann diinyadaki varhklarlrun en karmagrk yiiziinii olugturuyordu.

Biiliim Bir
*

DONA SOLEDAD'IN

DEcigivli

DoNA SoLEDAD'rN DEGi$iwri

T3

ablito'yla Nestor'un evde olmadrklarma iliqkin ani bir


onseziye kaprlmrqtrm. Kendimden oylesine emindim ki, arabayr durdurdum. Asfaltrn birdenbire bittigi bir yerdeydim, o grin onlann Orta Meksika da$arrndaki kasabalanna giden o bozuk ve tagh yolda araba stirmek isteyip istemedifiimi gergekten anlamak istiyordum.

Arabamrn camlnr indirdim. Hava rizgdrh ve sofiukEaydr. Bacaklarrmr germek amacryla arabadan Erktrm. Saatlerce direksiyon sallamanrn gerginlifii, srrtrmr ve boynumu sertlegtirmigti. Tagh yolun kenarrna dofru yiinidrim. Toprak daha

once serpiqtiren safanak nedeniyle nemliydi. BulunduEu* yerin az uzaprnda, griney yontindeki dag yamaElarrna yafan o qiddetli yafimur hAld sriniyordu. Ama tam onrimde gok, dofuya ve kuzeye dofru apaErktr. Krvrrla krvrrla gelen yolun kimi noktalarmdan uzaktaki mavimsi doruklarrn grin rgrfryla panl parrl parladrklannr gorebilmiqtim. Bir an drigrindrikten sonra, dontip kente gitmeye karar verdim. Don Juan'r pazard.a bulacakmlglm gibi, Eok yabansr bir duyguya kaprlmrqtrm. Onrinde sonunda, onunla tanrgtr-

I4

irixci

ERK qEMBERI

DONA SOLEDAD'rN DEGi$iVi

15

[rmdan bu yana hep boyle yapml$ ve gidip onu pazaryerinde bulmuqtum. Kural gere[i, onu Sonora'da btlamazsam, arabamr Orta Meksika'ya srinip, o belirli kentin pazaryerine gitmem gerekirdi. Don Juan er ya da geE Erkardr ortaya. Onunla bu biEimde buluqmaya oylesine ahgmrgttm ki, onu her zamanki gibi, yeniden bulaca[rma kesinkes emindim. Britrin o$eden sonrayl pazarda beklemekle geEirdim. Bir qeyler alumtg gibi yaparaktezgdhlann aralannda bir aga[r bir yukan yur{iyup durdum. Sonra, parktn Eevresinde bekledim bir srire. Alacakaranhfa do[ru, artrk gelmeyecefini anlamrqtrm. Birden, buradayrnrg da gitmiq duygusuna kaprldrm. Onunla birlikte oturdufumuz slraya oturdum ve duygularrmr Eozrimlemeye gahqtrm. Kente vanqtmda, don Juan'tn burada oldu[u yolunda kesin bilgim nedeniyle ktvanmtgilm. Hissettiklerim, burada onunla saylslz kez buluqmalartmtztn anrsrndan ote bir qeydi; beni aradr[rnr ayrt eden, bedenimdi. Ne var, slranln tistrinde oylece otururken bagka trirden, yabansr bir kesinlik duygusuna kaprldrm. Artrk burada olmadt[rnr anlamrgtrm. Gitmiqti ve onu kagtrmrgttm. Bir stire sonra gtkarsamalanmt goz ardr ettim. BulunduEum yerden etkilenmiq oldugumu drigrindrim. Mantrfr elden brrakmaya baqlamrgtrm; bu, gegmigte de, bolgeyi terk ettikten sonra, iki riE grin boyunca daima baqrma gelmiqti. BirkaE saat dinlenmek amactyla otel.. odama dondrim, ama kendirni yeniden sokaklara vurdum. Ogleden sonra ya$amr$ oldu[um, don Juan'r bulma umudunu taqtmtyordum. YazgeEmiqtim. Grizel bir gece uykusu uyumak iEin yeniden otelime dondrim. Gtndtizun, dallara do[ru yola Erkmadan once, arabamla caddelerde gezindim , ama her nasilsa zamantmt harcadtfrmrn ayrrdrndaydrm. Don Juan orada yoktu. Pablito'yla Nestor'un yagadrgr kuEtik kasabaya varmak trim sabahrmr aldr. O$eye dofru oradaydrm. Don Juan, sokaktakilerin dikkatine hedef olmamak amacryla arabayr do[rudan kasabarun iEine stirmemeyi ofretmigti bana. Oraya

her gidigimde, kasabarun hemen girigine yakrn bir yerde genElerin futbol oynadrklarr bir alarun yanlna brrakrrdrm arabayr. Oradan da, topragr iyice srkrqtrrrlmrg bir yaya yolundan yiiniyerek Pablito ve Nestor'un, kasabarun grineyinde
yer alan yamaElarrn dibindeki evlerine ulaqrrdrm. Alarun yaktnma vardrlrmda toprak yola tag doqenmig oldulunu gordrim.

Bir srire Pablito'nun evine mi, yoksa Nestor'unkine mi


gideyim diye dtiqiindrim. Onlarrn buralarda olmadr[rna iligkin duygum hdlA sriniyordu. Pablito'nun evine gitmeye karar verdim. Nestor'un tek bagrna yagadrfrnr, Pablito'nun ise ya$ammr anasr ve dort krz kardeqiyle birlikte srirdrirdri[tinri dtigrinmrigtrim. Evde defilse, kadmlar onu bulrnama yutdt*ct olurlardr. Eve yaklagtrfrmda, yoldan eve uzanan patikanrn genigletilmiq oldu[unun ayrrdma vardrm. Arabayr neredeyse evin sokak kaprsrna dek soktum. KerpiE eve, kiremitten bir sundurma eklenmigti. Havlayrp duran kopekler dolaqmryordu ortalrkta, ama gitle ayrrlmrg bir bolgenin ardrnda, tetikte beni izleyen kocaman bir kopek gordrim. Bir dizi tavuk grtgrtlayarak evin oniinde yemleniyordu. Motoru susturdum ve gerindim. Bedenim sertleqmigti. Evde kimseler yok gibiydi. Kafamdan, Pablito ve ailesinin tagmmrq olabilece[i ve eve bir bagkastnrn yerlegti[i drigrincesi geEti. Birden sokak kaprsr garpiaruk aEr[dr ve Pablito'un annesi, arkasmdan birisi itmigEesine ortaya Erkrverdi. Bir an, beni tanrmaml$gasma baktr. Arabadan Erktrlrmdatanrr gibi oldu. Mutluluk dolu bir titreme her yaruru sardr ve bana do[ru kogtu. Evde hafiften kestirirken arabamm sesiyle uyanrp, ne oluyor diye bakmaya Erkrnca beni once tanryamamr$ oldufunu drigrindrim. Bana do[ru kogan yaqh kadmm uygunsuz gonintrisri beni grildrirdri. Daha da yakrnlagtrfrnda bir kugku anl yaqadrm. Bir biEimde, oylesine Eevikge davraruyordu ki, hiE de Pablito'nun annesini andrrmryordu. "Tanrlm, bu ne srirpriz!" diye ba[rrdr.

iLtLir

16
na.

irixci

ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD'IN DEGI$IMI

L7

"Dofra Soledad?" diye sordum, gozlerime inanamaz}afl"Tantyamadm mr beni?" diye yanrt verdi gtilerek. bu$aqrrtrcr Eevikli[i hakkrnda kimi aptalca yorumlarda

odasryla gtilerek, briyuk ayaklannr, tartrmla yere vuruyordu. Gticrinri bu denli drgan yansrtan bir insan gormemigtim daha

lundum. "Neden beni hep yaqh bir kocakan gibi gortirsrin?" diye sordu, qakact bir meydan okuyugla bana bakarak' Ona, "Bayan Piramit" lakabrnr takmrq olmam nedeniyle lafint sakmmadan suEladr beni. Nestor'a bir keresinde, kadrnrn Eizgilerinin bana bir piramiti anrmsattrfrnr soylemig oldupumu arumsadrm. Geniq ve kocaman bir sutt, ufacrk da bir kafast vardt. Qofunlukla giydili uzun giysiler de goninttiyri tamamhyordu. "Bi bak bana," dedi. "Hala benziyor muyum piramite?" Grilmeyi srirdtiniyordu, ne var, gozlerindeki bir qey beni yelEok rahatsrz etmiqti. $aka yaparak kendimi savunmaya tendiysem de lafi apnma trkayrp, lakaptan beni sorumlu tuttu. Bunu isteyerek yapmadr[rmr soyledim, hem zaten gonintiisrinrin piramitle yakrndan ya da tzaktan bir ilgisi olmadt[t konusunda gtivence verdim. "Neler oldu sana, doria Soledad?" diye sordum. "De[iqmigsin sen." "Soyledin ya igte," diye yanrtladr birdenbire, "defigtirildim." BiEimsel anlamda demek istemiqtim. Ne var, yaktndan baktnca mecaztn hiE de yeri olmadrfrnr teslim etmem gerekti. GerEekten de defigik bir insan olup Erkmrqtr. Birden, a[nmda kuru, madensi bir tat oluqtu; korkmuqtum. Yumruklannt kalEalarrna dayadt, ayaklarr hafifEe arahk ve ytizri bana donrik biEimde oylece durdu. Agrk yegil renkli kat kat bir etekl e, beyazrmsr bir gomlek giymiqti. EteEi, izerinde gormeye ahqrk olduklarlmtza oranla daha krsaydr. SaElarrnt goremiyordum; kalmca bir bantla, trirbant andrran bir kumaqla bafilamrqtr baqrnr. Ayakkabrsr yoktu ve bir genE krz

once. Gozlerinde yabansr bir parlakhk vardr; korkutmayan ama rahatsrzhk veren bir parlakhk. Goninriqtinri belki de hiEbir zaman bu denli dikkatlice incelememig olabilece[imi dtigtindrim. Don Juan'la birlikte oldu[um yrllar boyunca, her Eeyin otesinde, gozlerimi insanlardan kaErrmrg olmaktan suEluluk duydum. Don Juan guElti kiqili[iyle Eevredeki herkesi soluk ve onemsiz krlmrqtr. Boylesine gagrilcr bir canhhk iEinde olabilecegini goziimde hiE canlandrrmadrfrmr, onu gergekten tanrma konusunda gosterdifim cjzensizlifiin utanE verici oldulunu, belki de herkesle yeni baqtan tarugmam gerekecefini soyledim dofra Soled ad'a. Daha yakmrma geldi. Grildri ve sa! eliyle sol kolumun arkasrnr tutup yavagEa kavradr. "HiE kuqku yok," diye fisrldadr kula$rma. Grihigri dondu ve gozleri cam gibi oldu. Bana oylesine yakrn duruyordu H, go[tislerinin sol omzuma defdigini hissettim. Rahatszh$rm artil ve tetikte durmak iEin hiEbir neden bulunmadrfrna kendimi inandrrmaya qahqtrm. HiE durmadan, Pablito'nun annesini gerEek anlamda tarumadrfrmr, bu yabansr davranl$ma kargrn briyrik olasrhkla bunun, onun normal hali oldu[unu yineleyip duruyordum kendime. Ne var, igimde, korkmuq bir yanrm, bunlann mesnetsiz ve dinginlegtirici drigrinceler oldufunu, Erinkri her ne kadar gozlerimi ondan kaErrmrg olsam da onu yalnrzca Eok iyi anrmsamakla kalmayrp Eok iyi tanrdr$rmr da biliyordu. O, benim iEin tam bir anne ornefiiydi. Onu altmrqma merdiven dayaffir$, hatta daha da yaqh olarak driqrinrirdrim. Zayf. kaslart onca a[rrhlr zorlukla taqrrdr. SaElarrna EokEa beyaz driqmriqtri. Anrmsadr$rm kadarryla, hrizrinlii, somurtkan, ho$ yiz hatlanna sahip bir kadrn, her zaman mutfakta ve her zaman act Eeken, kendini adamrq bir anneydi. Yine arumsayabildilim kad arryla, gok nazik, hiE de bencil olmayan, pek utangaE, Eevredeki herkese hizmet edebilmek iEin kendini para-

18

iriNci

ERK QEMBERI

DoNA SoLEDAD'rN

DEGi$inni

19

layan bir kadrndr. Bende, saylslz ve stradan karqrla$ma sonucunda oluqan tablosu iqte boyle bir qeydi. Ne var, o grin kor-

kunE derecede farkh bir qeyle karqrlaqmqtrm. Goztimtin onrindeki kadm, Pablito'nun annesinin bendeki imgesiyle hiE mi hiE orttigmemigti, yine de kadrn aynr kadrndt; daha zaytf u" daha griEltiydti. Onu son gordrifiim zamankine oranla yirmi yag daha genE duruyordu. Bedenimin titredifini hissettim. onrimde birkag adrm ilerleyip ytiztimi bana dondti. "Dur sana bir bakayrm," dedi. "Nagualbize senin bir qeytan oldufunu soylediYdi." O anda hepsinin, Pablito'nun, annesinin, ktz kardeginin ve Nestor'un, don Juan'rn adrnr dile getirmek istemezmiqcesine ona "Nagual" dediklerini, benim de onlarla konuqurken aynr kullanrmr benimsemig oldufumu arumsadtm' Ellerini cesurca omuzlaflma koydu, boyle bir geyi daha once denemeye bile kalklqmamtqtr. Bedenim gerginleqti. GerEekten ne diyece[imi bilemedim. Kendimi toplamama olanik taruyan uzun bir suskunluk oldu. Goriinttisii ve davranlgl, Pablito ve Nestor'u sormayt unutturacak kerte iirkritmriqtri beni.

don Genaro'yu hala gonip gormedi[ini sordu[um srada onu nazikge kendimden itmeyi denedim, veda bulugmamz strasmda don Juan, Nestor'un hazrr oldufundan tam anlamryla emin olmadr[rnr belirtmigti" Beni brrakrrken, don Genaro'nun sonsuza dek donmemek izere gittigini soyledi. Sinirle, gomlefinin kolunu Eekigtirdi.
"Peki ya don Juan?" "Nagual da gitti," dedi dudaklarrnr brizerek. "Nereye gittiler?" "Ne yani, bilmiyo musun?"

"soylesene, Pablito nerede?" diye sordum, birdenbire kafama dank etmigcesine. "Ha, o mu, daFllara gitti," diye kayltsrz bir titremle yanrtlayarak benden uzaklaqtr. "Peki, Nestor nerede?" Kayrtsrzhlrnr gostermek istermigcesine gozlerini devirdi' "Birlikte da[1ardalar," dedi aynr titremle. Birden kendimi iyi hissettim ve onlarm da iyi oldu[una iliqkin en ufak bir kugku bile duymadr[rmr soyledim ona. Bana baktr ve giildii. Bir mutluluk ve hafiflemiglik havasr her yaruml sardt ve ona sanldtm. Sanhqrma comertEe karqrhk verdi ve beni tuttu; nefesimi kesen, sarsmtt verici bir bu. Bedeni srmsrkrydr. Ondaki olafandrgr gticri his"OitttOi Kalbim Earpmaya bagladt. Nestor'un, don Juan ve settim.

Ona, her ikisinin de iki yrl cjnce bana veda ettiklerini ve ttim bildi[imin, o saat strra kadem bastrklarr oldu[unu soyledim. Nereye gittikleri konusunda drigtince riretmeye ctiret edememigtim. GeEmigte, nerede olduklarrnr bana asla sciylemezlerdi; ben de, yaqamrmdan Erkmak istemiqlerse, ttim yapmalarr gerekenin beni gormekt en vazgeEmeleri olacafrnr kabullenmigtim. "Buralarda de[iller, hiE kuqkusuz," dedi hiddetle. "HiE kugkusuz, geri de donecek defiller." Sesi agrn derecede duygusuzdu. Onun yanrnda srkrldrfrmr hissettim. Oradan aynlmak istedim. "Ama sen burdasln," dedi, hiddeti gtiltimsemeye donrigmtigtri. "Pablito'yla Nestor'u beklesen iyi olur. Seni gcirmek iEin yanrp tutuguyorlardr." Kolumu grivenle tutup, beni arabadan uzaklagtrrmak amacryla Eekti. Gegmigteki haliyle kargrlaqtrnldr[rnda, qaqhnhk verici bir yiireklili[i vardr. "Once, sana arkadaqrmr gostereyim," dedi ve beni zorla evin onrine getirdi. Burada, ktiEiik bir bahEeyi andrran, Eitle gevrilmig bir alan vardr; iEinde de kocaman, erkek bir kopek. Dikkatimi Eeken ilk gey sa$hkh, srk, sarr kahverengi triyleri oldu. Kotri bir kope Pe benzemiyordu . Zincirlenmemiqti ve Eit, agamayacapr denli yriksek degildi. Kopek, ona yaklagtr$rmrzda o ilgi-

20

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD,IN DEcigil,ri

21

jl

siz tavnnr bozmadr, hatta kuyrufunu bile oynatmadr. Doria Soledad, arkadaki orta boy bir kafesi imledi. iginde krvrrhp yatmrq bir Eakal vardr.

"Arkadaglm bu," dedi. "Kopek defiil. O,krzlanma ait." Kopek bana baktr ve esnedi. Ondan hoglanmrqtrm. Aramrzda anlatilmazbn dostluk bag olugmuqtu. "Hadi gel, eve girelim," dedi kolumdan Eekerek. Duraksadrm. Bir yanrm korkmug, gidelim diyor, ote yanrm drinyalarr verseler gitmem diye diretiyordu. "Benden korkmuyosun ya?" diye sordu suElarcaslna. "inan ki Eok korkuyorum!" diye bA[rrdrm. Krkrrdamaya koyuldu ve oldukEa gtiven veren bir titremle, inatEr ve ilkel bir kadrn oldu[unu, scizctikleri yerinde kullanamadr[rnr, insanlara nasrl davrarulacafrnr bilemeclifini aErkladr. DoErudan gozlerimin iEine bakarak, don Juan'ln, kendisini bana yardrmcr olmakla gorevlendirdifini, Etinkri benim iEin endiqelendi[ini soyledi. "Bize, senin pek ciddi olmadr[rnr ve Eevrede dolagarak masum insanlarrn bagrna dert aEaca[rnr soytediydi," dedi. o ana dek, ttim soylediklerinin benim iEin bir anlamr vardr, ama don Juan'r, benim hakkrmda bu ifadeleri kullarurken canlandrramryordum gozrimde. Evin igine girdik. Pablito'nun her zaman oturdu$u yere oturmak istedim. Beni durdurdu. "Burasl sana ve bana uygun de[iI," dedi. "Hadi, benim odama gidelim." "Burasrnr ye$erim," dedim, kendimden emin. "Bu noktayr tarunm ve kendimi burada iyi hissederim." Hosnutsuzlukla dudaklarrnr brizdri. Hayal krnkhfrna ugramr$ bir gocuk gibi davraruyordu. ust dudafirnr ordek gagasr gibi gerdi. "Qok yanhg iqler dontiyor burda," dedim. "E[er neler oldufunu soylemezsen, ben de giderim."

Tam bir bocalama iEinde, trim sorunun benimle nasil konuqacagrnr bilememek oldufunu soyleyerek kendini savundu. Ben de, kuqku gottirmez degigimin altrnr Eizerek karrir durdum ve derhal neler oldufunu anlatmasrnl istedim. Ilciylesine bir defiqimin nasrl gerEeklegtigini bilmem gerekiyordu.
"soylersem kahcan mr?" diye sordu bir Eoculun sesiyle. "Oyle olsa gerek."

"oyleyse her qeyi anlatrrrm sana. Ama benim odamda.,, Birden rirkriye kaprldrm. Kendimi dinginlegtirmek iEin olalanristri bir Eaba sarf ettikten sonra odasma dofru yriiricliik. Evin arkasrnda, pablito'nun kendisine yaptr[r yatak odasmda yagryordu. oda yaprhrken bir kez ve bittikten hemen sonra, tagrnmasmdan once bir kez daha gormriqttim. oda, trpkr daha once gordti[rim gibi, ortadaki yaiaku" kuprnrn yanrnda pek goze batmayan iki konsol drgrnda bogiu. Duvarlann kireE beyazr, rahatlatrcr bir sanmsl beyazado:tiqmriqtti. Tavarun ahqabr da zamanla degigik bir renk almrqti. Duvarlarrn driz, temizbeyaz gonintrisri her grin stingerle iemizlenmig hissini veriyordu. oda, oldukEa yahn, i[edoniik bir manastrr hricresini andrrryordu. HiEbir stisleme goze Earpmlyordu. Pencerelerde, demirle desteklenmig kahn ahgap kapaklar vardr. Ne bir iskemle, ne de risttine oturulacak bir qey goze Earpryordu. Doria Soledad yazr takrmlmr aldr, golrislerinin ristrinde tuttu ve rist ristte konmuq iki gilteden olugan somya srz yatalrnrn ristrine iliqerek, yanrna oturmam gerektifini imledi. "Sen ve ben aynryrz," dedi ve defterimi bana verdi. "Efendim, anlayamadrm ?" "sen ve ben aynryrz," diye yineledi yrizrime bakmadan. Ne demek istedi[ini anlayamryordum. Bir tepki beklercesine bana baktr. "$imdi bu ne demek, dofra Soledad?" diye sordum.

22

irixci

ERK

qEuneni

DONA SOLEDAD',TN DEGi$iVri

23

Sorum onu Eok gagrrtmrg a benziyordu. Goninrige bakrhrsa, sozrinti soyler soylemez anlayaca[rmr ummugtu. Once guldri, ne var, ben anlamadrlrmda diretince Eok krzdr. Aya$a firlayrp, beni kendisine kargr drinist davranmamakla suEladr. Gozleri ofkeyle parladr; a$zr, onu Eok yagh gosteren ofkeli bir devinimle gerildi. Kafam gerEekten kanqmrgil ve ne soylersem soyleyeyim, yanhq anlagrlaca[rnr hissediyordum. O da aynr durumu ya$lyor olsa gerekti. Bir qey soylemek ister gibi apzrnr oynattr, ama dudaklarr brizriltip kaldr. Sonunda, boylesi bir anda hig de kusursuzca davranmadrfrmr mrnldandr. Srrtrnr dondti. "Bak bana, dofla Soledad!" dedim grighi bir sesle. "Senin kafanr hiEbir biEimde bulandrrma niyetinde de[ilim. Ben hiEbir gey bilmiyorum, seninse bir qeyler biliyor olman gerekir." "Qok konuquyorsun!" diye Erkrgtr krzgrnhkla" "Nagual, seni konuqturmamamr soylediydi. Her qeyi birbirine kangtrnyorsun." Birdenbire npladl ve glmarrk bir Eocuk gibi ayafrnr yere vurmaya bagladr. Igte o anda odanrn zemininin de[iqmiq oldu$unun ayrrdrna vardrm. Arumsadrfrm kadarryla yorenin koyu topra[r srkrqtrrrlarak yaprlmrq bir zemindi. Yeni zemin ise krzrl pembe rengindeydi. Onunla srirdrirdri[tim tartrgmaya bir an ara verip odada dolanmaya bagladrm. ilk girdifimde bu zemini nasil olup da goremedi[imi anlayamamrqtrm. Btiyrileyiciydi. Once, yumugakh[r ve nemliligi nedeniyle, Eimento gibi yayrhp drizlenmig krztl kilden yaprldrlrru driqiindrim; sonra, aralarda higbir Eatlak olmadr[rnr gordrim. Kil kuruduktan sonra briztigiir, Eatlar ve aralarda oluklar oluqurdu. E[ilip, parmaklanmr yava$Ea zeminin iistrinde dolagtrrdrm. Kirernit kadar sertti. Kil firrnlanmrgtr. Sonunda, zeminin Eok geniq ve driz kil tabakalanndan yaprldrfirnr, aralarrrun da yine yumuqak kille derzlendi[ini aywt ettim. Tabakalar, insanrn, dikkat etmeyince anlayamayaca$t, goze Earpmayan, Eok ilging ve Eekici bir qekil dizisi oluqturmuglardr. Tabakalarrn yerleqtirilig biEimindeki ustahk, bana, bunun iyi ta-

sarlanmrg bir plana gcire yaprlmrq oldufunu dtigtindrirdri. Boylesine briytik tabakalarm krnlmadan nasrl firmlanabildi[ini anlamak istedim. Dofla Soledad'a sormak amacryla arkamr dondtim. Aynr anda vazgeEtim. Neden soz ettifimi anlayamazdr. Yeniden zemini incelemeye koyuldum. r{tl biraz kabacaydr, ince bir zrmp arayt andrnyordu. Kaymayl onleyici bir yiizey olugturuyordu. "Pablito mu yaptr bu zemini?" diye sordum. Yamtlamadr.

"Mrithig bir Eahgma," dedim. "O[lunla iftihar ediyor olntaltstn."

Bunu Pablito yapmrgtr hiE kugkusuz. Bu planl ama giicri ve yetenefi bagka kimseye ait olamazdr. Bunu, benim burada olmadrfrm zaman dilimi iEinde yapmr$ oldufunu drigrindtim. Ama ikinci kez dtgrindrigrimde, doria Soledad'rn odasrna altr ya da yedi yrl once yaprldrlrndan bu yana hiE girmemig

oldulumu arumsadrm.

"Pablito! Pablito, ha?" diye bagrrdr krzgrn, firmalayrcr bir sesle. "Bu trir qeyleri yalruzca onun yapabilecefini nerden Erkardm?"

uzun bir srire konuqmadan birbirimize baktrk ve birden zemini kendisinin yaptrfirnr, don Juan'rn da onu buna yonelttigini anladrm. Zaman zaman birbirimizebakarak, uzun stire konuqmadan oylece kaldrk. Yeni drigtincemin dogru olup olmadr[rnr cltigtnmenin kesinlikle gereksiz oldu[unu hissettim. "Ben kendim yaptrm," dedi sonunda, sert bir titremle. "Nasrl yaprlacafrnr Nagual soyledi." Soyledikleri, kendimi Eok iyi hissetmemi sa[lamrgtr. Nercdeyse tam anlamryla sanlarak onu aya[a kaldrrdrm. Dans eder gibi dondrirdtim. Onu soru ya$muruna tutmaktan baqka bir qey driqrinemiyordum. Tabakalarr nasrl yaptr[rnr, oluqan qeklin neyi simgeledifini, kili nereden getirdifini ofiren-

24

irixci

ERK

qEunnni

DONA S OLEDAD'II{ DEGI$IMI

25

mek istedim. Ne var, heyecarumr paylaqmadr. Sessiz ve kayrtsrz kaldr; arada bir sorar gibi bakryordu.

Yeniden zemini incelemeye koyuldum. Yatak, birbirlerine dolru yaklaqan kimi Eizgilerin tam merkezine yerlegtirilmigti. Kil tabakalar, yatafrn altrndan odaya dolru yayrldrfr anlagrlan, gittikEe uzaklagan bir motif olugturmak amacryla, keskin aErlarla kesilmigti. "Ne denli etkilendifimi dile getirecek sozcrik bulamryorum," dedim. "Sozcrikler! Kimin sozcriklere gereksindigi var ki?" dedi
kesercesine.

"Tam olarak ne yapmamr istiyorsun?" diye sordum, kentlinden emin ve koqeye srkrgtrrrcr bir titremie. "Soyledik sana!" dedi bir Erghk biEiminde. "Sen ve ben
;rynryrz""

Ani bir iEgoni anr yagadrm. Akhm bana ihanet ediyordu. Ondaki bu muhte$em degigiklili aErklamanln tek bir yolu vardr; don Juan onu gomezi yapmrq olmahydr. Yoksa, dofra Soledad, bu tekinsiz ve erk dolu varhla nasrl donriqebilirdi? Onu ilk gordtifrimde anlamahydrm bunu; ne var, beklentilerime bu olasrhk dahil degildi. Don Juan, her ne yaptrysa, onu gormedifim o iki yrl iEinde yapmlq olmah diye duqrindrim; her ne kadar iki yrl bu mrikemmel defiqiklik iEin yetecek bir srire gibi gortinmese
de.

"Galiba sana neler oldu[unu anladrm," dedim kayrtsz ve neqeli bir titremle. "Kafamda bir geyler iyice belirginleqti." "Ya! Oyle mi?" dedi ilgisizlik iEinde. "Nagual sana briyricri olmayr ofiretiyor, de[il mi?" Driqmanca baktr" Soylenebilecek en kotri qeyi soyledifimi hissettim. Ytiztinde gerEek bir hor gorme ifadesi vardr. Bana higbir gey soylemeyecekti.
"Sen ne piEsin, sen!" diye bafrrdr birden, ofkeyle titreye-

rek.
I I I
I

I
I

Krzgmhfrnrn hakh bir temele dayanmadr[rnr drigrindtim. Yatafrn bir koqesine oturdulum srrada, aya[rni sinirle yere vuruyordu. Derket, o da yiizrime bakma dan yata$rn oteki
kogesine oturdu.

Ondan, soylediklerini agrklamaslnl ve bu olanlan anlanradrfrmdan bir an bile kuqku duymamasrnr istedim. Aniden iryafa kalktr ve ete[iniyntarcasma Erkanp yere Ealdr. "iqte bunu diyorum!" diye ba[rrdr, kastklannrn iEini okqiryarak. A$nm istemeden aErldr. Ona, bir aptal gibi baknrakta oldu[umun ayrrdrna vardrm. "Sen ve ben, iqte burda aynryru!" dedi. iyice salaklagmrqtrm. Dof,a Soledad, o yaqh Krzlderili k:rdrn, dostum Pablito'nun anasl, riE beq karrq otemde yarr q:rplak durmuq, bana cinsel orgarunl gosteriyordu. Drigrincelcrimi ,bir drizene koyamadan oylece ona bakakaldrm. Bilebildifim tek gey, bu bedenin yagh bir kadrna att olmadrfrydr. (irizel, kash, krlsrz, harikulade esmer uyluklan vardt. KalEalarrnrn kemik yaplsl geniqEe, ama yafsrzdr. Merakrml aynmsamrq olmahydr; kendini ,vata$a atfi. "Ne yapacalrnr biiirsin," dedi apr$araslnr imleyerek, "burda tek olacaptil' "Dofla Soledad, sana yalvanrrm!" diye bafrrdrm. "Neler oldu sana! Pablito'nun anaslsrn sen!" "Hayrr, de[ilim!" diye kesti. "Kimsenin anasl de[ilim ben!" Yattr[r yerden kalkrp yata$a oturdu ve kzgn gozlerle bana baktr. "Ben de senin gibi, Nagual'rn bir pargaslylm," dedi. "Biz birbirimize karilmak iEin yaratrldrk. " Bacaklannr aglverince birden uza$a zrpladrm. "Bir dakika bekle, dofra Soledad," dedim. "lzinver,biraz konugahm." Vahqi bir korku anr yaqadrm ve birden delice bir driqrince beiiriverdi kafamda. Olabilir mi, diye sordum kendime,

i
I

I I

t,
L{,

26

IKINCI ERK QEMBERi

DONA SOLEDAD'rN DE GiSiUi

27

don Juan'm buralarda bir yerde grilmekten krnlarak gizlenmesi olasr mrydr?

"Don Juan!" diye tinledim. Qrghgrm oylesine ytiksek Erkmrqtr ki, dofla Soledad yata$ndan firlayrp tistrinri etefiyle orttri. Yeniden balrrrrken ete[ini giydigini gordrim. "Don Juan!" Sesim lasilana dek, evin her yerinde don Juan'rn admr Ealrrarak koqup durdum. Bu arada, dofra soledad evin drgrna kogup arabamm yaruna varmtg, ne yapacalrnr bilmezmiqcesine bana bakryordu. Ona dolru yrirridrim. Ve trim bunlan yapmasmr, don Juan'rn mr soyledigini sordum. Onaylarcaslna baqrnr salladr. Don Juan buralarda mt diye sordum. "Hayrr," dedi. "Her qeyi anlat bana," dedim. Bana, yalnrzca don Juan'rn buyruklannr yerine getirdi[ini soyledi. Bana yardrmcr olmasr amacryla kendini degiqtirip bir savaqErya donrigmesini buyurmuqtu ona. Bu sozrinti yerine getirmek iEin yrllardrr bekledigini bildirdi. "$imdi gok griEhiytim," dedi yava$ga. "yalntzca senin iEin. Ama odamdayken befenmedin beni, de[il mi?" Kendimi, bunun onu be[enmemekle bir ilgisi olmadr[rnr, onemli olan geyin Pablito'ya karqr hissettiklerim oldufunu aErklarken buldum; derken, ne soyledifimin ayrrdrnda olmadr[rml ayrlmsadrm. Dofra Soledad iginde bulunduEum o srkrcr durumu anlamrq olmahydr, aramrzda geEenlerin unutulmasr gerektifiini soyledi. "AEhktan olmriqstindtir sen," dedi canh bir biEimde. "Sana yemek hazrrhyrm."

"Konukseverli[imi kabul etmelisin; en aztndan bir tas kahve olsun ig," dedi sakince. "Gel hadi, unutahm her geyi." Eliyle, eve girmemizi imledi. O anda derinden gelen bir htrlama duydum. Kopek ayaklanmrq, soylenenleri anlarmtgEasma bizebakryordu. Dofra Soledad oldukga rirktitricti bir bakrg yoneltti ristrime. Sonra, bakrqml yumu$atfi ve griltimsedi.

"Gozlerimin seni rahatsrz etmesine izin verme," dedi. "Ben yagh bir kadrnlm, gergek bu. Bugrinlerde gozlerim karanyor. Gozltik lazrm bana galiba." Bir kahkahakrizine tutuldu ve parmaklarlnr gozhik gibi
yaplp gozlerinin ristrine yerlegtirdi.

"Bana aErklamadrfrn bir srini $ey daha var,,, dedim. "Bak, iEten soyhiyorum, her ne olursa olsun bu noktadan aynlmak niyetinde defilim. Korkuttun beni."

"Gozhikhi, moruk bir Krzrlderili kansr! Ne grilting," dedi krkrrdayarak. O srada kafamr toplayrp sert olmaya ve hiEbir aErklama yapmadan buradan Eekip gitmeye karar verdim. Arabama binmeden once Pablito ve krz kardeqlerine getirdiklerimi brrakmak istedim. Arabanrn bagajrnr agrp onl ara getirdigim arma[anlan Erkarmaya yeltendim. Efilip, yedek lastikle arka koltu[un arasrndaki iki paketi almaya davrandrm. Tam birini almrq ve otekine uzanmqtrm ki, ensemde gezinen kaba bir elin varh[rnr hissettim. Istemeden slgrayrp bagrmr aErk kapa[a vurdum. Donrip baktrm. O sert elin baskrsr nedeniyle tam anlamryla donemedim, ama enseme yayrlmrq grimrigi bir patiyi ya da eli bir an iEin bile olsa gorebildim. Urkriyle savrulup, kendimi steygrn arabarun arkasmdan srinicri koltu[una attrfrmda, paketlerin hale eHmde oldu[unun ayrrdma vardrm. Trim bedenim titredi, bacaklarlmln kaslarr titredi ve kendimi, slEraylp kaEarken buldum. "Seni korkutmak istemediydim," dedi dofla Soledad ozrir dilercesine, ben riE metre oteden onu izlerken. Teslimiyet iEinde, elinin ayasmr gosterdi, bana dokunan qeyin kendisi olmadrfr konusunda grivence vermek istiyordu. "Ne yaptrn bana?" diye sordum, dingin ve gevqemig biEimde konuqmaya ozen gostererek.

28

irixci

ERK qeHannni

DONA SOLEDAD'IN DEGiSinti

29

Cam srkrlmrg ya da ga$lrmlg gibi duruyordu. Bir geyler mnldandr ve soylemesi yasakmlg ya da ne diyecegini bilmiyormu$ gibi baqrm salladr. "Hadi, dofra Soledad," dedim ona yaklaqarak, "bana numara yapma."

A$amaya baglayacakmrq gibi duruyordu. Onu teselli etmek istedim; ne var, bir parEam buna direndi. Suskunlukla geqen bir srirenin ardrndan gorrip hissettiklerimi anlatflm. "KorkunE!" dedi Ernlayan bir sesle. Qocuksu bir devinimle, yiizrinri sa[ kolunun yeniyle orttri. A$ayacak sandrm. Yanrna geldim ve kolumu omzun a atmayr denedim. Tersini yapmaya gonhim razr olmayacaktr. "Hadi, dofra Soledad," dedim, "gel britrin bunlarr unutahm, hem gitmeden gu paketleri de sana brrakayrm." Yrizrinri gormek igin onrine geEtim. Parrldayan kara gozlerini ve yrizrinrin bir boltimrinri gorebildim. Aflamryordu, gtihiyordu.

. Geriye dofru zrpladrm. Grihigri karumr dondurmuqtu. Ikimiz de krmrldamadan oylece kaldrk. Yrizrinri ortmeyi srirdtirdti; ne var, gozleriyle beni izledi[ini gorebiliyordum. Neredeyse felE olmuq gibi orada dururken, pek karamsar oldu[umu hissettim. Dipsiz bir kuyuya drigmriqtrim. Doria Soledad bir cadrydr. Bedenim biliyordu bunu, ne var, ben inanamryordum hentiz. Dofra Soledad'rn delirdifine ve alal hastanesine kapatrlacak yerde, evde tutulduluna inanmak istiyordum. Krmrldam ayL ya da gozlerimi ondan aylrm ayt goze alamryordum. Oylece, beg altr dakika kalmrq olmahyz.kolu havada, krmrldamadan bekledi. Arabanrn ontinde, nerecleyse sol Eamurlufa dayanacak biEimde duruyordu. Bagaj kapa[r hala aErktr. sag kaprya do[ru atrlmayr driqrindum. Anahtar konta[rn ristrindeydi. Koqmak iEin ivm e kazanmak amacryla bir parEa gev$edim. Konumumu de[iqtirdifiimin hemen ayrrdrna varmlqa

lrenziyordu. Kolunu agafr indirdi ve trim yuzn gonindri. DiSlerini kenetlemigti. Gozlerini gozlerime dikmigti. Zorlu ve kotti bir bakrqla balayordu. Birden ristrime geldi. Eskrimci gibi afrrh[rnr sa[ ayagrna verdi ve penEe gibi elleriyle beni gofsrimden yakalamak iEin atrhrken, gok rirkrittcri bir Er[hk kopardr. Bedenim bir anda eriminin otesine srgradr. Arabaya kogtum, ama inarulmazbir devingenlikle ayafitma sarrhp beni kendisine Eekti. Yriz ristri driqtrifrimde, beni sol ayalrmdan yakaladr. Sa[ ayafrmr yukarr Eektim, beni brrakmasaydt, ayakkabrmrn tabanryla yiizrinri tekmeleyecektim. Ayaklarrmtn rizerine srEradrm ve arabantn kaptsmt agmaya Eabaladrm. Kilitliydi. Oteki kaprya ulagmak amacryla kendimi motor kapa[rnrn rizerinden attrm, ama her nasrlsa dofla Soledad oraya benden once ulagmrgtr. Yeniden, kaputun tistrinden otekiyana geEmeyi denedimse de, tam ortaya vardrfrmda, sa! baldrnma saplanan keskin bir acryla duraksadtm. Beni bacafrmdan yakalamrgtr. Sol aya$rmla tekmeleyemiyordum onu. Iki baca[rmr birden kaputun risttinde krsttrmtgtr. Beni kendisine Eekti ve tam ontine driqttim. Yerde griregtik. Muhteqem bir gticri vardr, Erlhklarr karumt donduruyordu. Devasa bedeninin baskrsr altrnda neredeyse hareketsiz kalmrqtrm. Bu bir afrrhk de[il, bir gerilim durumuydu ve bu gerilim onda f.azlasryla vardr. Birden bir hrrrltr duydum.O koca kopek, kadrnrn srrtrna atlayrp onu benden ayrrdr. Aya$a kalktrm. Arabaya girmek istedim, ama o ve kopek, tam da kapmm dibinde dovtigriyorlardr. Elimden gelen tek geri Eekilme biEimi eve girmekti. Bunu da bir iki saniye iEinde gerEekleqtirdim. Donrip arkamda neler oldufuna bakmadrm bile ve eve dahp kapryr kapattrm, kol demiriyle de berkittim. Arkaya koqup oteki kapryr da aynr hareketlerle sa$amlagttrdrm.

Kope[in Erlgrncasrna kopardrfr hrrrlttlarr ve kadmrn insanhk drgr grflrklannr iEeriden duyabiliyordum. Derken, kopefiin hmltrlarr ve havlamalarr, canr acrmlq ya da bir $ey onu

30

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD'rN DEci$inli

31,

korkutmug gibi ulumaya ve inlemeye donrigtri. Mide boglu[umda bir sarsmtr hissettim. Kulaklanm Ernlamaya baqladr. Evin iEinde tuza$a driqmriq oldulumun ayrrdrna vardrm. GerEek bir korkuya kaprlmrqtrm. Eve koqmak gibi aptalca bir gey yaptr$m igin kendimden tiksiniyordum. Kadmm saldrnsr kafamr oylesine karrgtrmrqtr ki, trim strateji anlayrgrmr yitirip, srradan bir saldrrgandan kaEarcastna eve srfmrp kapryr kapatmakla ondan kurtulacafrmr sanmrqtrm. Birisinin kaprya yaklagtr[rnl ve yaslanrp agmayr denedifini duydum. Derken, Erlgrn gibi kaprya vurulmaya baqlandr. "Kapryr aE," dedi dofla Soledad sert bir sesle. "Bu Allahrn belasr kopek beni kotri hrpaladr." Kapryr aglp aEmamayl eni konu drigtindrim. Yrllar once bir kadrn briyicriyle kargr kargrya kaldrfrm akhma gelmiqti. Don Juan'a balalrrsa, kadm kafamr karrgtrrrp oldrinicri bir vurug yapabilmek amacryla onun goninrigrine btirtinmrigtri. Doria Soledad'm, eski kiqiligine hig benzemedifi apaErktr; ne var, onun bir btiyricri oldulundan tam emin defildim . Zaman ofesi, bu inanrglmda onemli bir rol oynamrqtr. Pablito, Nestor ve ben yrllarca don Juan ve don Genaro'nun peginde dolaqmrq da briyricri olamamrgtrk. o nasrl olsundu? Ne kadar deliqirse de[igsin, bagarmasl yagam boyu sriren bir geyin ristesinden gelmig olamazdr. "Neden bana saldrdrn?" diye yriksek sesle balrrdrm, kahn kaprnrn ardmdan duyulabilmesi iEin. Nagual'rn ona, benim gitmemi engellemesini soyledifini belirterek yanrtladr. Nedenini sordum. Yarutlamadr; bunun yerine ofkeyle kaprya vurdu, ben de daha sert vurdum. Bir stire kaprya vurmayr srirdrirdtik. Durdu ve kapryr aEmam iEin yenidenyalv armayabagladr. sinirsel bir griE gelmiqti ristrime. Kapryr aEarsam, oradan kaErp kurtulabilecelimi biliyordum. Kol demirini kaldrrdrm. Sendeleyerek iEeri girdi. Gomlegi yrrtrlmrgtr. SaErnr tutan bant dris*,iq, uzun saElan trim ytizrinti kaplamrqh.

"Bak, o orospu gocuiu kopefin bana yaptrklarrna!" diye lla[rrdr. "Bak! Bak!" Derin bir nefes aldrm. Bir biEimde bilincini kaybetmiqe bcnziyordu. Bir kerevete oturup lime lime olmuq gomlefini qrkarmaya koyuldu. Evden firlayrp arabaya ulaqmak iEin bu anr seEtim. Yalnvca korkunun getirdi[i bir h:r,la iEeri daldrm, kapryr kapattrm, motoru Eahgtrrdrm ve vitesi geriye takIrm. Gaz pedairna basrp baqrmr arka pencereye dondrirdrim. l)oner donmez srcak bir nefes yrizrimri yaladr; dehget verici lrir hrrrltr duydum ve bir anda kopefin qeytansr gozlerini gordtim. Arka koltukta duruyordu. Urkring digleri gozlerimin chizeyindeydi. Baqrmr gabucak efdim. Digleriyle saElarrmdan yakaladr beni. Ttim bedenimle devinmiq olmahyrm ki ayafrm debriyaj pedahnd an uzaklagtr. Arabarun sarsrntrsr, hayvamn clengesini yitirmesine neden oldu. Kapryr aErp drgarr atladrm. Kopegin kafasr kaprdan firladr. Topuklarrmr birkaE santimetreyle kagrran Eenelerinin srkrca kapanmasr nedeniyle o kocaman diglerinin birbirine vururken Erkardrklan sesi drydum. Araba geri gitmeye baqladr. Yeniden eve dofru atildrm. Kaprya varmadan durdum. Dofla Soledad orada duruyordu. SaElarrm yeniden ba!lamrgtr. Omuzlarrna bir qal atmrqtr. Bir an bana baktr ve derken, cince, yatalarl canlnl yakryormu$caslna yavagca, sonra da yriksek sesle grilmeye bagladr. Parmafrnr bana uzatrp midesini tuttu, derken gi.ilmekten iki brikltim oldu. One dolru efilip, gortinriqe bakrlrrsa nefesini tutmak amacryla biraz gerildi. Belden yukansr Erplaktr. Kahkahalarryla sallanan gcifirislerini gorebiliyordum. Her qeyi yitirdi[imi hissettim. Arabaya dolru baktrm. Bir iki metre geri gidip durmugtu. Kapr kopefin risttine kapanmtgtr. On koltu[un arkasmr lslran ve camlara vuran kocaman kopegi gorebiliyor, Erkardrgr griniltriyti duyabiliyordum.

O an Eok belirgin bir karar almak zorundaydrm. Dof,a Soledad'rn mr, yoksa kopefin mi beni daha Eok korkuttu[u-

32

irixci

ERK

qnunEni

DONA SOLEDAD',IN DEGiSrHni

aa

JJ

ili

ll
I
l

]riii

nu bilmiyordum. Bir an drigrindrikten sonra, kopefin yalnrzca aptal bir hayvan oldufiuna karar verdim. Yeniden arabaya koqup tepesine trrmandrm. Tavana yatrp yukarrdan srirticri kaprsmr aEmayl bagardrm. Her iki kapryr da aErp, kopek kapmm birinden Erkarken ben de diferinden igeri kaymayr diigrintiyordum. saf kapryr aEmak iEin egildim. Ne var, kilitli oldulunu unutmugtum. o anda kopefin kafasr kaprdan belirdi. Kopegin drqarr Erkrp tavana atlayacapLnr driqiinmemle kahredici bir iirkriye kaprlmam bir oldu. Bir saniyeden az bir srire iEinde yere atlayrp kendimi evin kaprsmda buldum. Dofra Soledad kapr giriqinde yeniden giEkazanmaya Eabahyordu. Aniden koyverdili kahkahalar ytizrinden acr gekiyora benziyordu. Arabarun iEinde kalan kopek, hala sa[a sola saldlrlyordu. Gorrinrige bakrhrsa, Eok briyuk oldugu iEin, kendisini bir trirhji on koltufia agrramryordu. Yeniden arabarun yanrna gidip yavagEa kapryr kapattrm. Sa[ on kaprnrn kilidini aEabilecek denli uzun bir sopa aradrm. Evin ontindeki aiana bakrndrm. Qevrede en ufak bir tahta parEasr bile gorrinrnriyordu. Dofla soledad, bu arada iEeri girmiqti. Durumumu gozden geEirdim. Onun yardrmma baqr,.urmaktan bagka Earem yoktu. Urpertiler iEinde eqigi geEtim; bir yerlerde saklanmrg, her an ristrime atlamaya hanr durumda bekliyor olabilirdi. Her gedi[i ve golgeyi gozden kaErrm am ay a Eab al adrm. "Dofla Soledad!" diye ba$rdrm. "Ne istiyorsun, Allahrn belasr?" diye bagrrdr odasrndan. "Lritfen drgan glklp kope[ini arabamdan alr rnrsrn?" dedim. "Dalga mr geEiyotrsun?" diye yanrtladr. "Benim kopefim degil ki. Sana daha once de soyledim, krzlanmln kopeli o." "Krzlarrn nerede?" diye sordum. "Da$arda," diye yanrtladr.

Odasrndan Erkrp yaruma geldi. "O Allahm belasr kopek n'aptr, bak da gdr," dedi sert bir
sesle. "Bak!"

$ahnr Eekip Erplak srrtrnr gosterdi bana.

Belirgin higbir dig izi goremedim; sert toprapa stirtrinnrckten de olugabilecek birkaE ytizeysel sryrrk vardr yalnrzca. Ilana saldrrdrfr srrada kendi bile yapmrg olabilirdi bunu. "HiEbir geyin yok ki," dedim. "Gel de rqrfrn altrnda bak," dedi ve kaprya yaklaqtr. Kopefin dig izlerine dikkatlice bakmam iEin diretti. Aptal gibiydim. Gozlerimin Eevresinde, ozellikle de alrumda yofun devinimler hissettim. Buna kargrn drqan Erktrm. Kopek ycrinden krprrdamamrqtr; beni gonir gormez havlamaya bagladr.

Kendime lanet okudum. Bagrma gelenlerin tek suElusu lrendim. Aptal gibi, trprq trprq tuzaprn gobefine drigmtigtrim. Sonunda kasabaya kadar ytinimeye karar verdim. Ne var ki, ctizdarum, belgelerim, sahip oldulum her qey arabada, kopefin ayaklannrn altrndaki Eantamdaydr. Umarsrzhk her yanltnr sardl. Kasabaya yrirrimek anlamsrzdr. Cebimde kahve iEecck kadar bile param yoktu. Ote yandan, kasabadan kimseyi tarumryordum. Kopefii arabadan Erkarmaktan baqka segenefim kalmamrqtr. "Bu kcipek ne yer?" diye bafrrdrm kaprdan. "Bacafrnl ver, belki yer," diye yanrtladr odasmdan ve lokrrdadr. Evde yiyecek bir qey var ml diye bakrndrm. Tencereler boqtu. Onu hoq tutmaktan baqka Earem kalmamrqtr. Umarsrzlr[rm ofkeye donriqtti. Oltimrine dovtiqm eyr goze alarak llrtrna gibi odasrna daldrm. Ustrinri gahyla ortmtiq yatafirnda yatryordu. "Sana trim yaptrklarrm iEin beni affet ltitfen," dedi lafinr sakrnmadan. Gozlerini tavana dikmigti. AErkhlr, ofkemi durdurdu.

;Lllllli

34

irixci

ERK qnrrnnnni

DONA SOLEDAD',TN

DEGiSinAi

35

"Durumumu anlamahsln," diye srirdtirdri. "Gitmen e izin


veremezdim."
YavaqEa grildri ve duru, dingin ve oldukga sevecen bir sesle, hrrsr ve beceriksizligi nedeniyle suEluluk duydu[unu, davranrqlanyla beni korkutmayr neredeyse baqarmrg oldufunu, ne var ki, durumun birdenbire deliqtifini soyledi. Sustu ve dofrulup yatagrnda oturdu, go[rislerini gahyla orttii, derken, garip bir grivenlik duygusunun bedenini kapladrgmr ekledi. Tavana baktr ve kollarrnr yelde[irmeni gibi, tekinsiz bir

tartrmla devindirmeye baqladr. "Burayr terk etmenin bir yolu kalmadr artrk," dedi. Hig grilmeden beni inceliyordu. iEimdeki ofke dinginleqmigti, ne var, umarsrzhlrm da iyice belirginleqmigti. GriE soz konusu oldulunda ne onunla, ne de kopekle aqrk atamayacafrmr Eok iyi biliyordum. Bulugmamtzrn yrllar once ayarlanmrq oldufunu, ne kendisinin ne de benim bunu aceleye getirmeye ya da bozrhaya yetecek denli kigisel erke sahip olmadrfrmrzt soyledi. "Buradan Eekip gitmek iEin krvrarup durma," dedi. "Bu, seni burada tutm aya Eabalamam denli gereksiz. istencinin otesinde bir gey seni buradan azat edecek, trpkr benim istencimin otesinde bir geyin seni burada tutacafr gibi." Ondaki bu griven duygusu yalnrzca yurnuiiamaslnl sa[lamakla kalmamrg, sozciikleri ustahkla kullanmaslna da yol aEmrqtr. Anlatrmr duru ve yonlendiriciydi. Don Juan her zaman sozlerin peqinden giden bir insan oldufumu soylerdi. KonuqtukEa, ashnda gosterdi[i kerte korkutucu olmadr[rnr drigrintirken yakaladrm kendimi. Artrk her an kavgaya hazrcmrg hissini vermiyordu" Akhm rahatlamrqtr, ama bir baqka yarum hiE de oyle de[ildi. Trim kaslanm yay gibi gergindi; ne var, beni olesiye korkutmuq olsa da Eekici bir yanr oldu[unu itiraf etmeliydim. "Burayi terk etmenin ne denli gereksiz oldu[unu gosterecefiim sana," dedi ve yataktan aqafrya atladr. "Sana yardrm edecelim. Ne istersin?"

(iiizrintin ucuyla beni inceledi. KtiErik beyaz digleri grihibir hava katmrgtr. Dolgun yuzri inamlmaz derct't'tlc yumuqakfl ve neredeyse tek bir krrrqr[a bile rastlanmryrrrtlrr. Burnunun her iki yanrndan apzrnrn iki koqesine inen rki clcrin Eizgi, yrizrintin goninrimiine yaqhhk degil de bir ol;r,rrrrluk katmrqtr. Yataktan kalkarken kayrtsvca izerinden k;ryrp yere drigen qal, gogrislerini trimriyle aErkta brrakmrgtr. lr.e rrclini ortmeye yeltenmedi. Tersine, gofsrinri gigirip merr, lcrini dikleqtirdi. "Bakryorum farkrna vardrn, ha?" dedi ve kendisinden Iroqrrutmugcaslna bedenini bir o yana bir bu yana salladr. "Srrqlarrmr baqrmm ardrnda toplarrm h"p," dedi. "Nagual lriiylc yapmamr soylediydi. Yrizrim gekiliyor, genE gosteriyo.Iunr) qeytansr
rr

illr."

()ogtislerinden soz edecepinden gok emindim. Bu de[i:.iklik beni qagrrttr. "Saglanmrn yriztimri germesi beni genE gosteriyor dentck istemiyorum," dedi Eekici bir grihiqle, "bu gerginlik beni lic nglegtiriyor." "Bu nasrl mrimkrin olabilir?" diye sordum. Bir soruyla yanrtladr. Don Juan'tn, eler insan sarsrlmaz lrir arzu ve niyetle isterse her gey mrimkrin olur, sozrinri layrkryla anlayrp anlamadr[rmr sordu. Ben ise daha kesin bir irq:rftln-unrn pegindeydim. Bu kerte geng goninebilrnek igin sirqmr arkaya toplamaktan bagka neler yaptrfrnr anlamak isI c tl i m. Yatafrna uzantp kendini drigrincelerden anndrrdrfrnr, trtl:rsrnrn zeminindeki gizgilerin, yiizrindeki krngrklan Eekip ;rltnastna izin verdigini soyledi. Ondan, daha f.azla aynntr islcrlim; yatalrnda vzanmrgken yagadrfr dryg.r, devinim ve alp,rlan sordum. HiEbir gey hissetmedifi, yerdeki Eizgilerin bunrr nasrl becerdilini bilmedi[i konusunda diretti ve tek bildiginin, drigrincelerin kafasma dolmasrna izin vermemek oldultunu soyledi. Ellerini gofsrime dayayrp yavaqEa itti beni. Sorulanmtlirn grna geldifini anrgtrrmak istemigti belki de. Arka kapr-

36

irixci

ERK

geunnni

DONA SOLEDAD',TN

DE6i$iUi

37

dan Erkrp drqarr dofru yrinidtik. Uzun bir sopaya ihtiyacrm oldu[unu soyledim ona. Dofrudan odunlann bulundufu yere gitti, ama bunlann arasmda uzun bir sopa yoktu. Bana birkaE givi bulmasrnr istedim; boylelikle iki krsa odunu birleqtirebilirdim. Evin her yarunda Eivi aradrk ama bulamadrk. Son bir Eare olarak Pablito'nun evin arkasrna yaptrfr tavuk kumesinden bulabildifim en uzun sopayr Erkanp almam gerekti. Pek de sa$am goninmeyen sopa yine de ige yarayaca[a benziyordu. Doria Soledad, aragtrm amtz srrasrnda ne grilmrig ne de qaka yapmrqtr. Kendini ttimtiyle bana yardrm etme iqine vermiq gibiydi. Oylesine yo[un biEimde ilgilenmiqti ki gerEekren bagarrnamr istiyormug hissine kaprlmrqtrm. Arabama do[ru yunidtm, elimde uzun sopa ve odunluktan aldrfrm daha krsa bir odun vardr. Dofla Soledad sokak kaprslnln orada duruyordu. Sag elimdeki krsa sopayla kopegi drirttiklerken oteki elimdeki uzun sopayla da kaprnrn kilidini kaldrrmaya Eabahyordum. Kopek neredeyse elimi rsrrmak tizereyken sopa elimden diigtti. o kocaman hayvanrn giicri ve ofkesi oylesine mrithiqti ki neredeyse uzun sopayl da yitirmek rizereydim. Doria Soledad yardrmrma kogtu[u srrada kopek sopayr bir tsmgta parEalamakizereydi; kadrn, arka cama abanarak kopefin dikkatini Eekti ve sopayr brrakmasrnl sa[ladr. Bu manevradan cesaret alarak, baqrm onde arabayV daldrm ve on koltuk boyunca kayrp, kilidi agmaya davrandrm. Ne var, kopek trim gricriyle bana saldrrdr ve ben yaptl[rmdan caymaya zaman bulamadan o koca omuzlarryla on ayaklarrnr on tarafa geEirdi. Patilerini omuzlarlma dayadr. Korkuyla sindim. Beni hrrpalayacafrna inanryordum. Kopek beni oldrirmek istercesine bagmr one dolru uzattt ama beni rslracak yerde direksiyona vurdu. Kendimi drgan attrm ve tek bir hareketle kaportaya, oradan da arabanrn tistrine trrmandrm. Triylerim diken diken olmugtu.

Sag kapryr aEtrm. Dofra Soledad'dan, bana uzun sopayl rrzatmasrnr istedim ve bununla arka koltufun srrthfrm aqa[r

irrtliren kolu ittim. Kopegi rahatsrz edersem one geEer ve bu rl:r ona arabadan grkacak kadar yer sa[lar diye drigrinriyortlum. Ama krmrldamadr bile. Bunun yerine ofkeyle sopayl
rsrrdr.

O anda, doria Soledad arabamn tepesine slEraylp yanlnrir uzandr. Kopeli rahatsrz etmeme yardrmcr olmak istedi.
)na arabarun tavarunda kalamayaca[rnr, Erinkri kopek Erkrngirip buradan gitmek istedilimi soyledim. Yardrmlarr iEin teqekkrir edip eve gitmesini istedim. omuzl;rrrnr silkti, aqagl atladr ve kaprya gitti. Kilidi yeniden agafr
t'rr arabanrn iEine
(

ittim ve kopeli gapkamlakrzdtrdrm. Gozlerinin etrafina vurrlum. Kopek gimdiye dek gormedifim kadar grldrrmrqfi; ne virr, koltulu terk etmeyecekti. sonunda, o koca diqleriyle sol)iryr rslrarak bir Eekiqte elimden aldr. Birden, dofra Soletlad'rn Er$rgrnr duydum. "Dikkat et! Drgan grkryor!" Arabaya bir goz attrm. Kopek srkrqtr[r koltuktan kurtuIuyordu. Direksiyona hstrrdrgr arka ayaklan drqrnda ttimriyle rlrqan Erkmak tizereydi. Eve do[ru yoneldim ve kopek ristrime atlamadan hemen (ince iEeri girmeyi becerdim. oylesin e hrzh deviniyordu ki,
kapadrgrm kaprya tosladr.

Kol demiriyle kapryr saflama alan dofra Soledad, grdaklar gibi bir sesle, "Faydasrz oldufunu soylemiqtim sana," dedi. Bofiazrnr temizleyip bana

dolru dondti.

"Kope[i bir iple baflayamaz mrsrn?" diye sordum. Anlamsrz bir yarut alacafrma emindim, ne var, her geyi tlenememiz gerektifini, gerekirse kopegi iEeri srinip burada yakalam amtzt soyleyerek beni gagrrttr. Bu fikir bana Eekici gelmigti. Sokak kaprsmr dikkatle aEtrm. Kopek gortinrirde yoktu. Bir srire daha etrafa bakrndrm.

3B

IKINCI E,RK QEMBE,RI

DONA SOLEDAD',TN

nnGiSitrlti
bir

39

Hayvandan bir iz yoktu. Kendi yerine donmiiq olabilece[ini umuyordum. Arabama yonelmeden once bir an daha beklemeye karur verdifim srrada derinden gelen bir hrrrltr duydum ve arabanrn iEinde hayvanrn o kocaman kafasrnr gcirdrim. Yeniden on koltufa yerlegmigti. Dofla Soledad hakhydr; bunu srirdiirmenin bir yaran yoktu. Bir htizrin dalgasr her yanlml kapladr. Her nasrlsa sonumun yaklaqtrlrnr anlamrgtrm. Tam bir umutsuzluk iEinde, dofra Soledad'a mutfaktan bir brEak alarak ya kopefi oldrirecefimi ya da onun beni haklayacafrnr soyledim; trim evi aragtrdrm ve degil bir brgak, tek bir metal parEasr bile bulamadtm. E[er bulsaydrm dedigimi yapacaktrm. "Nagual sana yazgtil kabullenmeyi ofretmedi mi?" diye sordu dofra Soledad pegim srra sefirtirken. "$u drgardaki srradan bir hayvan defil. O kopefin erki var. Bir savaQgr o. Yapmasr gerekeni yapacak, gerekirse seni oldrirecek." Bir an iEin denetlenemez bir bogunahk duygusuna kaprldrm ve onu omuzlarndan kavrayrp homurdanmaya bagladrm. Bu ani Erlaqrm onu gaglrtmamrg ya da etkilememige benziyordu. Srrtmr bana dondri ve qalmr yere driqrirdri. Saglam ve gizel bir srrtr vardr. Once onu itme istefiine kaprlmrgilm, ne var, bunun yerine ellerimi omuzlannda dolaqtrrdrm. Yumugak ve prinizsriz bir cildi vardr. Kollarr ve omuzlarr abartrsrzca kashydr. Kaslannln ristrinde gok az bir ya[ tabakasr vardr ve bedeninin rist lasmtna o ptirrizsrizhik gortintrisrinri veren de buydu. Ne var ki parmaklarrmrn ucuyla neresine bastrrrrsam bastrrayrm, prirrizsriz cildin altrndaki sert kaslan hissediyordum. Go[tslerine bakmak istemedim. Evin arkasrnda, mutfak olarak kullanrlan, yalnrzca ristri kapah alana do[ru ytinidti. Onu izledim. Bir srranrn tistrine oturup, dingince ayaklarrnr yakaladr. O sandallarrnr ba$arken ben'de durduramadrfrm bir titremeyle evin arkasma eklenen yeni bohimde dolagtrm. Dondrilrimde kaprrun yanrnda duruyordu.

"Konuqmayr seviyorsun," dedi kayrtsrz

sesle, beni

orlirsrna dofru gotrirrirken. "Acele yok. $imdi, istersen sonsr rza dek konugabiliriz. "

Konsolun ristrine herhalde daha once kendisinin koyoldupuyazr takrmrml oradan ahp abartrh bir ozenlebarta verdi. Derken, yatak ortristinii aldr, katladr ve aynt konsoIun risttine yerlegtirdi. Konsollann da, duvarlar gibi sanmsr bcyaz olduklarmm ayrrdrna vardrm. Orftisriz yatak ise riE :r;a!r beq yukarr yerin pembemsi krmzr rengini andrnyordu. Yatak ortrisri ise tavan ve panjurlar gibi koyu kahverengiydi. "Hadi konuqahm," dedi sandallarmr Erkanp rahatga yerlcgtikten sonra. Dizlerini grplak go[tislerine dolru Eekti. Geng bir ktzr irndrrryordu. Saldtrgan ve buyurgan tavrr gitmiq, yerini Eekicilik almrqtr. O anda, bir an oncesinin tam kargrtrydr. Beni yivmaya zorlama bigimine grilesim geldi. Bana don Juan'r
rrttrr;

irnrmsatryordu.

"$imdi vaktimiz var," dedi. "RrizgAr defiqti. Farkrnda deu.il misin?" Farkrndaydrm. RrizgArrn yeni yonriniin, kendi hayrrh yortti oldufunu ve boylece nizg6rrn kendine yardrm edecefini sdyledi. "RrizgAr hakkrnda ne biliyorsun, dofla Soledad?" diye sordum, yatafrnrn kenanna dingince iligtifim srrada. "Yalnrzca Nagual'rn bana ofrettiklerini," dedi. "Her biriInizin, yani biz kadrnlarrn belirli bir yonri, ozel bir nizgdrr vardrr. Erkeklerin yoktur. Ben kuzey rizgdrryrm; bu rizgdr estifi zaman Eok farkhyrmdrr. Nagual, bir savagElrun kendi 6zel rizedrrnr, istedi$i her gey igin kullanabilecefiini soylecliydi. Ben de bunu bedenimi genEleqtirmek, Eatrsmr yeniden gatmak iEin kullandrm. Bak bana! Kuzey rizgdrryrm ben. Pencereden iEeri girerken hisset beni." "Neden erkeklerin de rd;zgdn yok sence? Seni bu drigrinceye iten nedir?" diye sordum.

40

irixci

ERK qnHannnr

DONA SOLE,DAD'IN DE,GI$IMI

47

Bir an drigrindri ve Nagual'rn bunun nedenini hiE dile getirmemig oldugunu soyledi.
"Zemini kimin yaptr[rnr ofrenmek istedin," dedi qahyla omuzlannr orterken. "Ben yaptrm. Tam dort yrhmr aldr. $imdi bu yer trpkr kendim gibi." O konuqurken, yerdeki Eizgilerin kuzeyden baqlayarak yayrlmakta olduklanrun ayrrdma vardrm. Ne var, oda dort ana noktaylatam uyum iEinde defildi; bu nedenle yatalr duvarlara ters aEryla yerleqtirilmigti, yerdeki kil tabakalarr da oyleydi. "Yeri neden krrmrzr renkte yaptrn, dofla Soledad?" "Benim rengim bu. Krzrl toprak gibi krrmrztytm ben de. r(rztl kili Eevredeki daglardan getirdim. Nagual bunlan nerede bulacafrmr soyledi, tagrmama da yardrm etti, trpkr diferleri gibi. Herkes yardrm etti." "Kili nasll finnladm?" "Nagual bana bir kuyu kazdrrttr. Bunu odunla doldurduk ve yassl kayalarla srkrqtrrdr$rmrz kil tabakalannr odunlann araslna yerlegtirdik. Kuyuyu kafes teliyle ortrip ristrini toprakla srvadrm. Sonra da odunlan ateqe verdim. Grinlerce yandt."
l
r

"Bunu rizgdr o[retti bana. Odamrn zeminini yaparken riv,gdra direnmemeyi, Nagual daha once ogrettiydi. RrizgAnnra teslim olup bana krlavuzluk etmesine nasil izin vereceginri gosterdiydi. Bunu yapmak onun yrllarrnr aldr. Baqlangrgta baqa grkrlmaz aptal bir ihtiyar karrydrm; bunu bana kcndisi soyledi ve hakhydr da. Ama, her geyi Eok Eabuk ogrcndim. Belki de Eok yaqh olmamdan ve yitirecek hiEbir qeyinr olmamasmdandrr. BaqlangrEta, igimi daha da zorlagfiran qcy duydulum korkuydu. Nagual'rn varhg bile korkudan aklrrnrn bagrmdan gitmesine ve bayrlmama yetiyordu. Nagua1 Irc:rkes rizerinde aynr etkiyi uyandtrtrdr. O kerte korkutucu
oI

rnak onun yazgrsrydr." Konuqmayr brraklp bana bakmaya baqladr. "Nagual insan defiil," dedi. "Nedir sana bunu soyleten?"

"Tabakalarrn efrilip brikrilmesini nasrl onledin?" "Ben yapmadrm. RrizgAr yaptr, ateg yandrkEa esen kuzey rrjzgdn. Nagual bana, kuyunun kuzeye ve kuzey rizgdrna bakacak biEimde nasrl yaprlmasr gerektigini ofretti. Bana kuzey rdrzgdn iEin dort delik aEtrrttr, boylece rozgdr kuyunun iginde dolaqtr. Toprak slvanrn ortasmda bir delik daha aEtrrarak dumarun drgan Erkmasmr sa$adr. Rrizg6r odunlarm grinlerce igin iEin yanmaslna neden oldu; k,ryu so$uyunca ristrinri agtrm ve tabakalan dtizleyip parlatmaya bagladrm. Yeterince tabaka yaplp odamrn zeminini doqemek, bir yrhmr aldt." "Yerdeki gekilleri nasrl biEimlendirdin?"

"Nagual kimsenin bilmedifi zamanlardan gelen bir qeyliul." Soyledikleri kanrmr dondurmuqtu. Kalbimin deli gibi qirrptrfrnr hissettim. istese bile benden daha iyi bir dinleyici lrrrlamazdr herhalde. Ohimrine meraklanmrgtrm. Soyledikler ini aErklamasl iEin yalvardrm ona. "Dokunuguyla insanlar defigti," dedi. "Biliyorsun bunu. Scnin bedenini degiqtirdi. Sen, onun ne yaptr$tnr anlayamatlrn bile. Ama o, senin yaqh bedenine giriverdi. IEeriye bir ricy yerlegtirdi. Aynrsmr bana da yaptr. IEime bir gey brraktr vo o $ey denetimi ele aldr. Yalnrzca bir geytan baqarabilir burrrr. Ben kuzey rd;zgdrrytm artrk, ne kimseden korkanm ne de lrir qeyden. Beni defigtirmeden onceyse admrn soylenmesintlcn ottirri drigtip bayrlacak kerte korkak, zaytf, Eirkin, yagh lrir kadrndrm. Tabii, Pablito'nun bana bir yarart dokunamaztlr; Nagual'dan, ohimtin kendisinden de fazla korkuyordu. "Bir grin evde tek bagrnayken Nagual ve Genaro geldiyrli. Kaprnm yarunda kaplanlar gibi dolandrklarrnt duydum. I lcmen haE Erkardrm; benim iEin iki iblisti onlar, ne var, bir y;rrdrmrm olur mu diye yanlanna gittim. Karmlan agtt, onia-

42

IKINCI ERK QEMBERi

DONA SOLEDAD',IN nnGisil,ti

43

ra gizel bir yemek hanrladrm. sukabagmdan oyulmug kahn ve briyuk kdselerim vardr. Onlara birer kase Eorba verdim. Nagual yemefi pek belenmemiqti anlagrlan; zayfi ve yagh bir
kadmm yaptrfir yemeli yemek istemezdi. Bilerek sakarhk etti ve kolunu Earplp kaseyi masadan attr. Ama kase kapaklanrp

iEindeki her qey yere sagrlacak yerde, Nagual'rn wru$unun gricr.iyle kaydr ve tek bir damla damlamadan tam ayaklanmrn dibine drigtti. Kdse ashnda ayafrmrn dibine kondu ve ben almcaya dek orada kaldr. Onu kaldrnp masaya, Nagual'rn onrine koydum ve her ne kadar yagh ve zayff bir kadrn olsam ve kendisinden korksam da yemefiimin iyi duygular taqrdrfrnr soyledim. "O andan sonra Nagual bana karqr trimtiyle de$iqti. eorba kasesinin aya[rmln dibine duqmesi ve tek bir damlanrn bile akmamrq olmasr, erkin beni ona gosterdiginin kanrtrydr. Bunu o zaman bilmiyordum tabii ve yeme[imi reddettifi iEin utanca kaprldr[rnr sandrm. Bu degigimin nedenini anlayamadrm. o an hela korku doluydum, gozlerine bile bakamryordum. Ne var, gittikEe ilgilenmeye baqladr benimle. Bana armafanlar da getirdi: Bir gal, bir giysi, bir tarak ve baqka qeyler. Trim bunlar Eok kotri qeyler hissetmeme neden oldu. utanmrgtrm, Erinkri onu kadrn arayan bir erkek sanmrqtrm. Nagual'rn elinde genE kadrnlar vardr, benim gibi yaqh bir kadrnla ne yapacaktr ki? onceleri arma[an etti$ giysileri giymeye, hatta.bakmaya bile yeltenmedim, ama pablito beni razt etli ve bunlan kullanmaya baqladrm. Nagual'dan daha da fazla korkmaya bagladrm ve onunla yalntz kalmayr istemedim. $eytanrn teki oldulunu biliyordum. Kadrnrna ne yaptr[rnr da biliyordum."

Bildigim tek "la Gorda" Pablito'nun kz kardegiydi, inanrlmaz derecede qiqman oluqu nedeniyle Gorda, yani $iqko rliyc Ea[rnlan lnz.}J:er ne kadar kimse bana soylememiq olsa tla onun, dofra Soledad'rn gergek ktzt olmadr[r hissine kaprlrrrrEtrm. Daha fazlabilgr almak iEin zorlamak istemedim onu. llirdenbire qiqman ktztn aniden ortadan kayboldufunu ve hiq kimsenin krza neler oldufu konusunda bana bilgi vermetlifiini ya da buna yeltenmedifini arumsamrqtrm. "Bir gtin evin onrinde, tek baqrnaydtm," diye stirdtirdti tloiia Soledad. "Nagual'm bana verdifi firEayla saElml tanyordum; burnumun dibine dek geldifini ve arkamda durdu[rrnu anlamayamamtqttm. Birden elleriyle beni genemden yakaladrfrnr hissettim. Qok yavag bir sesle, krmrldamamam llcrektifini, aksi takdirde boynumun krrrlabilecelini soyledigini duydum. Baqtmt sola do[ru dondrirdri. Oyle Eok defil, birazcrk. Oylesine korktum ki, bir Er$rk atrp elinden kurtulnraya Eabaladrm, ama uzun, gok uzun bir srire baqtmr stkrca Irrtmayr srirdrirdti. "Qenemi brraktrfrnda bayrlmtqrm. Sonra neler oldu bilnriyorum. Ayrldrftmda, qu anda oturdu[um yerde uzanmlq yzrtryordum. Nagual gitmiqti. Oylesine utanmtgttm ki, kimselcri gormek istemedim, hele de la Gorda'yt. Hatta, Nagu;rl'rn boynumu gevirmedilini, ashnda bir karabasan gordu[tirttti sandtm."

Onu durdurma gerefini hissettim. Don Juan,rn mmda bir kadrn oldufunu bilmedifimi soyledim. "Kimden soz etti[imi biliyorsun," dedi.
"inan bana bilmiyorum, dofra Soledad." "Brrak qimdi. La Gorda'yr kastettifiimi biliyorsun."

ya$a-

Durdu. Bir aErklama bekledim. Dalrlmrg gibiydi, dtiqiincclere dalmrqtr belki de. "Tam olarak neler oldu, dofra Soledad?" diye sordum, kcndimi tutamamrgttm. "Sana bir gey yaptr mt?" "Evet. Gozlerimin yontinri defiqtirmek amactyla boynunrtr buktu," dedi ve qagkrnhfrm karqrsmda kahkahayr patlattr.
"Yani, o...?" "Evet. Yontimri defigtirdi," diye srirdtirdti, meraklthgrrrrn farklna varmadan. "Bunu sana da, baqka herkese de yaptt."

l'r

44
nu?"

rKrNCr ERK

qEunEni

DONA SOLEDAD',IN DEGi$IMI

45

"Do[ru. Bana da yapmrqtr. Peki sence neden yaptr bu"Yapmahydr. Yaprlacak en onemli geydi bu." Don Juan'rn kesinlikle gerekli gordri[ri ozelbir edimden soz ediyordu. Bu konuda daha once kimseyle konugmamlqbaglangrcrnda, Kuzey Meksika'nrn da[larrnda bulundufumuz bir srrada iki ktiErik ateg yakmrqtr. iki ateqin arasr altr metre kadar vardr. Beni de bir o kadar uzapa oturtmuq, bedenimi, ozellikle de bagrmr oldukEa gev$emiq ve dofial bir konumda tutmuqtu. Derken, beni ateglerden birine baktrrmrg, arkamdan yaklaqarak omuzlanmr de[il ama gozlerimi oteki ateqle aym hizaya getirmek amacryla boynumu sola btikmriqtri. Bagrmr, ategler scinrinceye dek o konumda tutmugtu. Yeni yon grineydoguydu ya da ikinci ateq grineydoiu

fim. Ashnda, neredeyse unutmuqtum bile. Qomezlifimin

yonrinde yakrlmrqtr. Trim bu olayr, don Juan'rn anlaqrlmaz tuhaflrklarmdan ya da anlamsrz torenlerinden biri olarak algrlamrqtrm.

"Nagual, hepimizin yagamlarrmrz sriresince bir bakrq yonti olugturdufumuzu soylediydi," diye srirdrirdri konugmasrnl. "Bu, tinin gozlerinin bakrg yonri olurmug. Yrllar geEtikEe,

bu yon a$ln kullanrhr, zayrflar ve kotrilermig ve bizler de bu ozel yone ba$r oldufumuz iEin zayrflar ve kotrilermigiz. Nagual, boynumu brikrip korkudan bayrlana dek tuttulu grin, bana yeni bir yon vermig oldu." "Sana hangi yonti verdi?" "Niye sordun bunu?" dedi gereksiz bir vurgulamayla. "Nagual'rn belki de bana farkh bir ycin mri verdi[ini sanlyorsun?"

"Bana verdi[i yonri soyleyebilirim," dedim. "Zahmet etme," diye Erklgtr. "Kendisi zaten soylediydi," Kaygrlanmrg gibiydi. Konumunu de[igtirip karrurun ris-

trine yatfi. Yazmaktan srrtrm alrrmrqtr. Yere oturup yata[rnr masa gibi kullanmak iEin izin istedim. Ayafa kalktr ve kat-

l;uunrq yatak orttistinri, yatak olarak kullanmam igin elime lrrlu;turdu. "Nagual bagka neler anlattr sana?" diye sordum. "Nagual, yontimri defiqtirdikten sonra erkten gergek anl;urrcla soz etmeye baqladr bana," dedi yeniden uzanrrken. "(')rrceleri, olaylardan kayrtsrzca bahsediyordu, Etinkti beni rursrl yonlendirecefini bilemiyordu" Bir grin beni Sierralarda lirsl lrir yuniyige Erkardr. Derken bir baqka gtin otobrise atl;ryrp Eole, dofup briyudrigri topraklara gittik. Yava$ yava$ orrrrnla bir yerlere gitmeye ahgtrm." "Sana hiE erk bitkisi verdi mi?" "Bir keresinde, goldeyken Mescalito verdiydi bana. Ama liol' bir kadrn oldufum iEin Mescalito beni reddetti. Dehqet vcrici bir bulugma oldu bu. iqte, bundan sonra Nagual, beni ;rslrnda rizgdrla tanrqtrrmasr gerekti[ini anladr. Bu bir yora giirmesinden sonra oldu, tabii. Her ne kadar gormeyi bilen lrir btiyricri olsa da yorayr algrlamadan ne yone gidecegini bil('nreyece[ini soylemigti o grin, rist riste. Zaten, grinlerce berrirnle ilgili bir belirti beklemigti. Ama, erk bunu gcindermek istcmedi. Ondan sonra da beni guajesiyle tarugtrrdr ve Mesr';rIito'yu gordrim." Onu durdurdum. "Guaje", yani sukaba$rndan yaprlan rrratara sozcti[tinri kullanrq biEimi kafarnr karrqtrrdr. Bana :rnlattrklarr ba$ammda irdelendi[inde, sozcrife hiEbir anlam yiiklenemiyordu. Belki de mecazi anlamda kullanmrqtr ya da bu matara bir htisnritabir diye drigrindrim. "Guaje nedir, dofra Soledad?" Gozlerine qagkrn bir bakrg yerieqti. Yanrtlamadan once ridyle bir duraksadr. "Mescalito, Naguai'rn guajesidir," dedi sonunda. Yanrtryla kafamr daha da karrqtrrmrqtr. Hele bana gerbir istekle anlamr aktarmak iEin Eabaladrfmr anladrfrmcek tla kendimi kriErik dtiqmriq hissettim. Dah a fazla aErklama yapmasr iEin iisteledifimde, benim her geyi zaten bildi[imde

llL

46

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD',IN DEGi$iUi

47

diretti. Merakh sorulanma set Eekmek don Juan'ln en sevdi$ kurnazhktr. Ona, don Juan'ln bana, Mescalito'nun, peyote ormanlannda bulunan bir tanrr ya da bir gtiE oldulunu soyledi[ini aktardrm. Mescalito'nun, onun matarasr oldu$unu soylemek kesinlikle aptalhktr. "Nagual, matarasr aracrhfryla, seni istedifi her geyle tanlgtrnr," dedi bir suskunlu[un ardmdan. "Erkinin prif noktasr budur. Herkes verebilir sana peyoteyi, ne var, yalnrzca bir briyucii tarugtrrabilir sana Mescalito'yu, matarasr aracrhlryla."

Konuqmayr kesip gozlerini bana


ateg figkrnyordu.

dikti.

Bakrglarrndan

"Neden zaten bilmekte olduklarrnr yinelettiriyorsun babir titremle. Bu ani Erkrgryla aptallagmrgtrm. Daha bir an once neredeyse tath bir durumdaydr. "Bendeki bu de[iqikliklere kafanr takma," dedi yeniden griltimserken, "kuzey rizgdrrytm ben, Eok sabrrsrzrm. yagamrm boyunca, driqrindtiklerimi kimseye aktarmaya criret edemedim. Kimseden korkum yok artrk. Ne hissedersem onu soyhiyorum. Benimle birlikteyken griElti olmahsrn." Karm ristri ilerleyerek yakrnrma geldi. "Eveet, Nagual beni matarasrndan grkan Mescalito,yla taruqtrrdr," diye srirdrirdri. "Ama bana olacaklan tahmin edemedi. senin Mescalito'yla bulugmana ya da Eligio'nunkine benzer bir geyler bekliyor olsa gerekti. Her iki durumda da $a$rnp kalmrq ve bir sonraki adrmm atilmasmr matarasina brrakmrqtr. Her iki durumda da matarasr ona yardrmci olmugtu. Ama benim olayrm farkhydr; Mescalito, ona, bir daha beni oralara getirmemesini soylemigti. Nagual ve ben yoreyi aceleyle terk ettik. Eve donecefirnize kuzeye gittik. Mexicali'ye gitmek amacryla otobrise bindik, ama Eohin ortasrnda indik. vakit geg olmugtu. Gtineq dallarrn ardna girmiqti. Nagual, yolu geqip yrirriyerek gtineye gitmek istedi. Hrzra giden birkaE arabarun gegmesini bekledi[tmiz srrada omzuma
na?" diye sordu, sesinde kzgrn

vrrrdu ve yolun tam karqrsmr imledi. Bir toz hortumu gortlrim. Ani bir rizgdr yolun o tarafinda tozlan kaldrnyordu. llize dogru geligini izledik. Nagual yolun karqrsrna koqtu ve rtrzgdr her yarunr kapladr. Beni yava$Ea oldufum yerde dontliirtip yitti gitti. Don Juan'rn bekledipi yoraydr bu. O grinden s()rrra, rizgdra ulaqmak amacryla da$lara ve Eole gittik. Rtizgiir begenmedi beni once, yaghydrm Erinkri. O zaman, Nagu:rl lreni defiiqtirmeye giriqti. Once bu odayr ve zemini yaptrrdr lrirna. Derken, yeni giysiler giydircii ve. hasrr yaygtyerine gilte tizcrinde yatrrdr. Ayakkabrla.r giydirdi, konsollanmr giysilerle tloldurdu. Yiizlerce kilometre yrirtimeye zorladr beni ve sessiz kalmayr ofretti. Qok hrzh ofrendim. Anlamslz ve nedensiz qeyler de yaptrrdr bana. "Bir grin, onun memleketinin da$arrndayken rd;zgdn lIk kcz dinleyebildim. Dolrudan rahmime geldi. D:f;z bir kayannr tistrine yatmrqtrm, rizgdr Eevremde dontip duruyordu. Aynr grin, Eahhklarrn orda da dolandrfrnr gormrigtrim gerEi rurra bu kez yanrma geldi ve durdu. Karnrmrn ristrine konan hir kug gibiydi. Nagual trim giysilerimi grkarttrrmrqtr; tumriylc Erplaktrm ama riqrimriyordum, rizgdt srtryordu beni Erinkii." "Korkmuq muydun, dofla Soledad?" "Korkmak ne soz, donup kalmrgtrm. RrizgAr canhydr; telrcclen trrnafa yaladr beni" Derken, bedenimin iEini trimriyle kirpladr. Balon gibiydim, sonra rizgdr, kulaklarrmdan, apzrrndan ve dile getirmek istemedigim bagka yerlerimden Erklr. Olecefim sandrm, Nagual beni tutmasa kaErp gidecektim. lr.ulafrma fisrldayrp dinginlegtirdi beni. Oyle yattrm kayanrn iistrinde ve brraktrm rrizgAr istedi[ini yapsrn. Rrizgir, igte ontlirn sonra yapmam gerekenleri soyledi bana." "Neyi yapmant soyledi?" "Yaqamrmr, benirnle ilgili geyleri, odamr, duygularrmr. Agrk seEik de[ildi cince. Ben drigrinriyorum sandrm. Nagual iiylc sandr[rnr soyledi. Aslmda, sakinleqince bagka bir qeyin lrizc bir qeyler soyledifinin ayrrdlna varlrrz."

ili

48

rKrNCr ERK
"Ses duydun mu?"

qnuneni

DONA SOLEDAD'II.{

DEdiSiNNi

49

"Hayrr. Rrizgdr, bir kadrrun bedeni iEinde krmrldanrr. Nagual bunun boyle oldufunu, Erinkri kadrnlarrn rahimleri oldu[unu soylediydi. Rrizgdr rahmin iEine girer girmez seni kavrar ve ne yapacaprnr soyler. Kadrn ne denli dingin ve sessizse sonuE o kerte iyi'olur. Kadrn birdenbire, hayatta nasrl yaprldr$rnr bilmedifi qeyl eri yaparken buluverir kendini de diyebilirsin buna. "O gtinden sonra rizgdr hep geldi bana. Rahmimin iEindeyken konugtu benimle ve bilmek istedi[im her geyi anlattr. Nagual, ta bagrndan beri benim kuzey rdrzgdn oldufumu anlamrgtr. Oteki rizgdrlar, her ne kadar onlarr aytt eimeyi o[rendiysem de benimle onun konugtu[u gibi konuqmadrlar
hiE." "KaE t:d;r rozg?tr var?"

"Dort rizgdr vardrr, dort yon gibi. Tabii bu briyticrilere ya da her ne yapryorlarsa ona gore geEerlidir. Dort, bir erk saylsl onlar iEin. Meltemdir ilk nizgdr; sabah. Umut ve parlakhk taqrr, grintin mrijdecisidir. Gelir, gider ve her yere girer. Kimi zaman yumuqak ve anlaqrlmazdrr, krmi zamansa
dtrd-rrcr ve srkrcr.

"Bir bagka rizgdr da ye$in rizgdrdtr, srcak, so[uk ya da ikisi birden olur. Grin ortasr rf;zgdndrr bu. Trim grictiyle ama tam bir korltlk iEinde eser. Kaprlarr zorlar, duvarlarr devirir. Btiyricrinrin ye[in rizgdrla aqrk atmasr iEin aqrrr giiEhi olmasr gerekir. "Derken, o$eden sonraslnrn sofuk rizgdrna gelir srra. Hrizrinhi.ve yorucudur. Bir an olsun erince kavuqmana izin vetmez. Ilifine dek riqtittir seni, afilatrr. Nagual, bunun gortindriftinden de derin bir gey oldulunu ve peqinde kogmarun zahmete de[mekten de ote bir qey oldufunu soyledi. "Sonuncusuysa srcak rizgdrdtr. Her geyi korur, rsrtrr ve kaplar. Briyucriler iEin bu, gece rizgdndrr. Erki, karanhkla birlikte stirer.

"Bunlar dort rizgdr iqte. A,.rynt zamanda dort yonle de lr:rfdaqtrrrlabilir. Meltem dofudur. Soguk rizgir da batr. Src;rk rrizgAr gtineydir. Yefinrizgdrsa kuzev. "Dort rdrzgdrn kiqilikleri de vardrr. Meltem neqeli, kayltirn ve kaypaktrr. Sofiuk rizgdr kafadar, melankolik ve dairrrir drigrincelidir. Srcak rizgdr mutlu, terk edilmig, ama canlrrlrr. Yefin rizgdr ise griE dolu, buyurgan ve sabrrsrudr. "Nagual, bana dort rozgdrn da kadrn oldufunu soyledi. lrirdrn savaqgrlarm rizgdrlann peqinde koqma nedenleri buynlug. Rrizgdrlar ve kadmlar benzegirlermiq. Kadrnlann erkcklerden daha iyi olmalarlrun nedeni de buymug. Kadrnlar kcndi ozgrin rizgdrlanna srkrca sanhnca daha hizh ofreniyorlar da diyebilirim." "Kadrn kendine ozgi rlflzgdrrir hangisi oldufiunu nasrl bilcbilir?" "Kadrn sesini krsar da kendiyle konugrnayr brrakrrsa, ritr.gin gelip oylece ahverir onu." Eliyle kavrarmrq gibi yaptr. "QrrrlErplak yatmast ml gerek?" "Eh igte, yardrmcr olur bu. Hele de utangaEsa. Yaqh, giqnran bir kadrndrm ben. Giysilerimi hiE Erkarmamrqtrm. Onkrrla yatardrm, yrkarurken donumu Erkarmazdrm. O qigman Ircclenimi rizgdra gostermek, olmek gibi bir geydi benim igin. Bunu bilen Nagual, sonuna dek kullandr bunu. Kadrnlirrla rizgdrlann dostlufunu da biliyordu, ama onu $a$trtrnrq oldulum iEin Mescalito'yu gostermigti bana. "O boynumu briktrigri u[ursuz grinrin ardmdan, Nagurrl'rn elindeydim artrk. Beni ne yapacafrnr bilmedi[ini sdyletli bana. Ama, gigman ve yaqh bir kadrnt ya$amlnda gormek istcmedig d" bir gerEekti. Nagual, bana karqr, trpkr sana kargr hissettifi duygulan hissediyordu. Aprgrp kalmrgtr. Ne son ne de ben buralarda olmamahydrk. Sen Krzrlderili de[ilsin, ben ise yagh bir kocakarryrm. ikimiz de gereksiziz, aslml ;rrityacak olursan. Bir de gimdiki halimize bak. Demek ki bir ;cyler olmug.

50

iriNci

ERK qEMBERI

DONA SOLEDAD',TN DEGiSinni

51

"Kadrn erkekten Eok daha esnek ve yatkrn, tabii. Kadm,

bir btiyricrintin erki sayesinde gabucak de[igebilir. Ozellikle de Nagual gibi bir btiy'ticrimin erkiyle. Nagual'a gcire, erkek
Eomez agrl zordur. Orne$in sen la Gorda kadar de[iqmedin, ristelik o senden Eok daha sonra baqladr. Bir kadrn daha yumugak ve daha nazlktir, her qeyin otesinde bir matara gibidir; verileni alu. Ama her nastlsa erkek daha fazla erke htikmedebiliyor. Ote yandan, Nagual bunu hiEbir zaman kabul etmedi, o da baqka kadrnlarm benzersiz olduklanna, onlann en iyi olduklartna inandr. Erkeklerin daha iyi oldufunu hissetmemi, benim kof bir kadrn olmama dayandrrrrdr. Hakh olmah. Oylesine uzun stiredir bog ki iEim, tam olmanln nastl bir gey oldu[unu unutmug olmahylm. Nagual, efer yeniden tam olmayr baqarrrsam bu konudaki hislerimin de defiqecegini soyledi. Ama eler hakh olsaydr o sevgili Gorda'st da Eligio denli baqarrh olurdu ve senin de bildifin gibi hiE de oyle de[il." Anlatrgrnrn akrqmt izleyemiyordum Erinkti bazr geyleri bildifimi varsayryordu. Ornefin, bu ba$amda Eligio ya dala Gorda'nrn neler yaptrklart konusunda hiEbir fikrim yoktu. "La Gorda, Eligio'dan hangi anlamda de[iqikti?" diye sordum. Bana bir an, iEimdeki bir qeyi denetlermiq gibi baktr. Derken, yeniden dizlerini go[srine Eekip oturdu. "Nagual her geyi anlatfl bana," dedi birden. "Nagual'tn benden gizledi[i hiEbir gey olmadr. Eligio en iyimizdi; iqte, bu drinyada olmaslnln nedeni de bu. Geri donmedi. Ashnda oyle iyiydi ki, Eomezli[inin bitiminde bir uguruma atlamastna bile gerek kalmadr. Genaro gibiydi o; bir grin tarlada Eahqrrken bir gey geldi ve onu ahp gottirdri. Kendini sahvermeyi biliyordu." Ona, ben gerEekten uguruma atladrm mr, diye sormak izere oldulumu hissettim. Sorumu sormadan once bir an iEin drigtindtim. Eninde sonunda, bu konuyu aydrnhfa Erkarmak iEin gelmigtim Pablito'yla Nestor'u gcirmeye. Bu konuyla ilgili olarak don Juan'm drinyasrndaki herhangi bir kigiden

oltrcnecefim bir bilgi parEasr benim igin f.azladan bir ikramiyr: olacaktr. Sorumu aktarr aktarmaz grildti. "Yani gimdi sen, ne yapmt$ oldufunu bilmedi[ini mi siryl iiyorsun?" diye sordu. "GerEek olmaktan oylesine uzak ki," dedim. "igte bu Nagual'rn diinyasr, hiE kugkusuz. igimdeki hiEbir lcy gergek de[il: Onun kendisi bana, higbir $eye inanmamarrrr soylediydi. Ne var, erkek Eomezlerin atlamasr gerek. Talrii eler Eligio gibi gerEekten gorkemli de[ilseler. "Nagual, beni ve la Gorda'yr ahp o da[a gotrirdri ve bizi t'rr dibine baktrrdr. igte orad abize ne ttir bir uEan Nagual olrlrrfunu gosterdi. Ama yalruzca la Gorda izleyebildi onu. O rlu karanhfa atlamak istedi. Nagual bunun gereksiz oldufuntr soyledi ona. Diqi savaqErlann bundan daha acl veren ve tl:rha zor qeyler yapmalarr gerektigini soyledi. Bize, bu atlayrqrn yalruzca dordrimiz iEin oldufunu soyledi. Olan da buydu 'taten, siz dordri nldrz atladrntz." Dordrimriztin atladrlrnr soyledi, ne var, ben yalntzca l'ablito'nun ve benim atladrfrml sanlyordum. AErklamalarrrrrn rqrfrnda, don Juan ve don Genaro'nun da bizi izlediklerine hrikmettim. Bu pek aptalca gelmedi bana; hatta hoq ve tlokunakhydr bile. "Sen ne diyorsun?" diye sordu, dtiqrinceierimi dile getirrnemin ardmdan. "Ben, senden ve Genaro'nun uE Eomezinrlen sciz ediyorum. Sen, Pablito ve Nestor aynr grin atladrrllz.t'

"Genaro'nun obrir gomezi kim? Ben yalnvca Pablito ve Nestor'u biliyorum." "Ne yani, Benigno'nun, Genaro'nun gomezi oldu[unu bilmedigini mi soylemek istiyorsun? " "Hayrr, bilmiyordum." "Genero'nun en eski Eomeziydi o. Siz atlamadan cince, tek bagrna atladr."

52

irixci

ERK

qeunEni

DONA SOLEDAD',TN DEGi$iUi

53

Benigno, Sonora Qolti'nde don Juan'la dolanrrken buldufumuz beq Krzrlderili genEten biriydi. Erk nesnelerinin pegindeydiler. Don Juan, bana onlarrn hepsinin btiyticiiltik ulragrnrn Eomezi olduklannr soylemiqti. O grln Benigno'yu gordtikten sonra, birkaE grin iEinde onunla sra dtqt bir dostluk geliqtirmiEtim. Griney Meksikah'ydr. Pek sevmigtim onu. Nedendir bilinmez, kigisel yaqamryla ilgili etkili bir grzem olugturmak Eok hoquna gidiyordu. Kim oldufunu ya da ne yaptrfrnr higbir zaman ortaya Etkaramadrm. Onunla ne zaman konuqtuysam, yoklamalanmdan kurtulmakta gosterdifi ezicr baqarryla beni qagrrtmrgtr. Bir keresinde don Juan, Benigno ile ilgili kendili$nden bilgi vermiq ve onun bir velinimet ve bir ofretmen bulmasmdan Eok mutlu oldufunu soylemiqti. Don Juan'tn aEtklamasrnr, hiEbir anlam igermeyen srradan bir yaklagtm olarak almrqtrm. Dofla Soledad on yrlhk eski bir bilinmezi aErfa Erkarmrqtr benim igin.
"Sence neden don Juan bana Benigno'dan soz etmedi?"

AEr[a vurdufu bu yeni bilgi beni yerime mrhladr. Yrllar oncc Pablito'yla tanrgtrfrmdan bu yana, evinde ya$ayan ddrt krznr onun krz kardeqleri oldu[una inandrrmrqtrm kendirni. I )orr Juan bile bana boyle soylemiqti. Trim olleden sonra boyuncil yagadrfirm o umarslzhk duygusu yeniden eline geEirdi lrt'rri. Doria Soledad'a grivenilmezdi, bir qeyler tezgdhhyor olrrrahydr. Her ne nedenle olursa olsun, don Juan'm beni bu k c rtc yanrltmayacafrndan emindim. Dofra Soledad saklamadr[r bir merakla inceledi beni. "RrizgAr, senin bana inanmadrfrnr fisrldadr bana," dedi

vt'giildii.
"Rrizgdr hakir," dedim sertge.

rlilcr. $imdi Nagual gitti[ine gore onlar Nagual oldular.


Anrir onlar benim dektzlanm. Benim!" "Pablito'nun annesi defilim, ama onlar benim krz Eocukl;rnm mr demek istedin?"

"Yillardrr gordrifrin krzlar Nagual'lndrr. Onun Eomeziy-

"Kim bilir? Bir nedeni olmah mutlaka. Nagual hiEbir qeyi diiqrinmeden y apmazdr." Konugmamrztyazrya dokmeden once afrtyan srttmt yatafrnrn kenanna vermem gerekti. "Peki, Benigno'ya ne oldu?" "iyidir. Hatta belki herkesten de iyi. Goreceksin onu. Pablito ve Nestor'la birlikte. $u aralar birbirlerinden ayriamtyorlar. Ustlerinde Genaro'nun tzi var sanki. Aynr qey krzlara da oldu; Nagual'tn izi ristlerinde oldu[u iEin onlar da aynlamryorlar." Onu durdurup hangi krzlardan soz ettifini aElklamaslnl istemem gerekti. "Benirn lazlartm, " dedi. "Senin kz Eocuklarrn mr? Yani, Pablito'nun kez kardegleri mi?" "Pablito'nun krz kardeqleri de[il. Onlar, Nagual'tn Eomezidir."

"Onlar benim demek istedim. Nagual, onlara goz kulak olrnak iEin bana verdi. Her zaman yanhq yaplyorsun Etinkri lrcr qeyi aErklamak iEin sozctiklere yapl$ryorsun. Pablito'nun rrnnesi oldufuma gore ve onlarm benim kzlanm oldufunu rlrrydulun iEin, Pablito'ylakrzlarn illa kardeg olmasr gerekiyor sana gore, di mi? I(tzlar benim gergek bebelerim, Pablito bcnim rahmimden Erkmrg olsa bile benim gerEek drigmanrmtllr." AErklam alarrna verdifim tepki, allak bullak olmayla ofkcrrin gergek bir karrgrmrydr. Yalnrzca sapkrn defil, aynt zarrranda tehlikeli bir kadrn oldufunu drigrindrim. Her nasrlsa lrir parEam, bunu buraya geldi[im andan beri biliyordu. Uzun siire beni izledi. Ona bakmama engel olmak iqin yirta[rn rizerine oturmugtum yeniden. "Nagual senin tekinsizlifin konusunda uyarmrqtr beni," tlcdi birdenbire, "ama ne demek istedi[ini anlamamrqtrm. Simdi biliyorum artrk. Bana dikkatli olmamr ve ofkeye kaprl-

54

IKTNCI ERK

qnUnEni

DONA SOLE,DAD'IN DE,GI$IMI

55

mamamr, Etinkri senin bir vahgi oldufiunu soyledi. O kerte dikkatli davranmadrfrm iEin kusura bakma. Bunun yant slra, yan yazmayl stirdrirdtifitin stirece cehenneme driqsen bile bunun ayrrdma varamayacafrnr soylediydi. Seni bu konuda rahatsv etmedim. Aynca, kugkucu oldu[unu, Erinkri sozcriklerinin bagrnr derde soktuiunu soyledi. Seni bu konuda da stkmadrm. Seni mutlu etmek iEin deliler gibi konuqtum." Sesinin ilnrsmda sessiz bir suElama seziliyordu. Onu carundan bezdirdi[im iEin srkrlmrqtrm bir biEimde. "Bana anlattrklanna inanmak Eok zor," dedim. "Ya sen ya da don Juan bana Eok kotti yalan soylediniz." "Ne ben, ne de o sana yalan soyledi. Yalnrzca anlamak istedi[ini anladrn sen. Nagual, bunun senin boqlu[unun bir nedeni oldufunu soyledi. "I{tzlar, Nagual'rn Eocuklarr, nasrl ki sen ve Eligio da onun Eocuklanysanlz. Onun altr Eocu[u oldu, dort kadrn, iki de erkek. Genaro'nunsa riE o$u. Hepsi yapar dokuz. Aramtzdan biri, Eligio bagarmrg durumda, gimdi de deneme srrasr siz sekizlerde." "Eligio nereye gitti?" "Nagual ve Genaro'yla bulugmaya." "Peki, Nagual ve Genaro nereye gittiler?" "Nereye gittiklerini biliyorsun. Benimle dalga gegiyorsun, de[il mi?" "Ama sorun bu, igte dofla Soledad. Seninle dalga geEmiyorum." "Peki, soyleyecefim sana oyleyse. Senden hiEbir gey gizleyemem. Nagual ve Genaro geldikleri yere dondtiler, oteki drinyaya. Zamanlan doldu[unda, oylece adrm atrverdiler oradaki karanh[rn iEine ve geri gelmek istemediklerine gore gecenin karanhfir onlarr yutuverdi." Onu daha fazla yoklamantn gereksiz oldu$unu hissettim. Konuyu de[igtirmeye hazrrdrm; ne var, once o konugtu.

"Atladr[rnda, oteki drinyanrn bir kaptsmt yakalayabilrni5tir-r," dedi. "Ama belki de atlama kafanr kanqfirmtgttr. (,'ok kotri. Bu konuda kimseler bir qeycik yapamaz. Erkek olnr;rk senin yazgrn Kadrnlar bu baflamda erkeklerden Eok rl;rha iyidir. UEuruma atlamalan gerekmez. Kadrnlann kendi yoll:rn vardr. Kendi ugurumlarr. Aybaqr olurlar" Nagual, barr;r, bunun onlar iEin bir kapr olugturdufunu soyledi. Aybaqr tliirremlerinde baqka bir geye donrigtiyorlardr. Bunu krzlarv rrr:r o[rettiginde ne demek istedi[ini anladtm. Benim iEin t'ok geEti; gok yaghydrm ben ve o kapmrn neye benzedifini ;rrrliryamadrm. Ama, Nagual o dcinemde Ltzlann baqlanna p,clcn her qeye dikkat etmelerinde diretti. O grinler gelince l<v.lan daplara gotrinir, iki drinya arastndaki yarr[t goninceyr: dek onlarla birlikte kahrdr.

n, kendilerinde gok iyi gizlediklerini bildigi yarr[r bulana


tlck acrmasrzca zorladr. Bu gizlilik ne kerte kusursuz olursa olsun, o donemlerde alaqafir'driger ve kadtnlar ErrrlErplak kalrvcrirler. Nagual, krzlannt bu yartfr agarken olene dek zorladr. Ragardilar da. Baqarmalannr sa$adt, ama bu da onlann yrllannt aldr." "Peki, nasrl gomez oldular?" "Lidia onun ilk qomeziydi. Onu bir grin da$ardaki darrnzrdafrnrk bir barakarun onrinde konakladrgr strada bulmuq. Nagual, bana ortahkta kimsenin goninmedifini, ne var ki, sirbahtan baqlayarak bir diziyoranln, onu o evin yaktruna gafrrdrnr soyledi. Meltem onu aqlrr derecede rahatsrz etmigti. ( ) yoreden ayrrlmayr her denedi[inde gozunri bile agamayac:ak bir konuma drigtri[rinri soyledi. Evi buldufunda iEeride bir qeyler oldufunu anlamtqtr. Hastrlardan ve dallardan olusan bir yrfrnrn altrna baktrfrnda bir kiz bulmuq. Qok hastayrnrq. Sozctikler alzrndan zorlukla Erkmastna karqtn ona, kentlisine hiE kimsenin yardrm etmesini istemedifini soylemig. Orda oylece uyumayl istiyormuq ve efer bir daha uyanmazsa bundan hiE kimsenin yitirecefi bir qey olmayacakmtg. Nagu-

"Nagual hiEbir geyden Eekinmezve de yerinmezdi; onla-

ltil
l

56

irixci

ERK qEuneni

ONA S OLEDAD'IN DEci$itr,ti

51

al,krzrn tinini pek sevmiq ve onunla, kendi diliyle konugmug. ona, kendisini iyileqtirecefini ve yeniden grictinri kazanana dek ona bakacafrnr soylemig. Krz reddetmiq. Yalnrzca zorluklarr ve acryr bilen bir Krzrideriliymig o. Nagual'a, ailesinin kendine verdili trim ilaElan aldr[rnl ve hiEbirinin ige yaramadrfrnr soylemig. "Krz konuqtukEa, Nagual, yoranrn kendisine Eok belirgin biEimde onu imledigrni anlamrq. Yora neredeyse bir buyruk gibiymig.

r irkrnalannr soylemiq. Adamlar sa$aitrm ricreti konusunda cntliqclenmiqlerse de Nagual bunun bedelsiz olacafrna iligkirr giivence vermiq. Karumcakrz oylesine bir bag belasrydr ki ontlan kurtulmakta bir sakrnca gormediler.

"Nagual krzr oradan ahp bir Eocuk gibi omuzlarrna oturtmuq ve Genaro'nun yerine getirmig. Genaro ona ilaElar yapmr$. Krz henriz gozlerini bile agamlyormu$. Gozkapaklan birbirlerine yaprqmrgmrg. $iqmig gozkapaklanrun her yanrnr sanmsl ve azmrQ bir iltihap kaplamr$mrg. Nagual krz iyileqinceye dek hastabakrcilrk etti. Ona bakmam, yemek pigirmem iEin beni de Ealrrdr. Yaptr[rm yemeklerle iyilegmesine yardtmcr oldum. o benim ilk bebefiim. sa[h[rna kavugunca, ki bu bir yrl srirdri, Nagual onu ailesinin yanrna gotrirmek istedi ama krz bunu reddedip Nagual'rn yoluna gitti. "Lidia'yr buldufundan lasa bir srire sonra, lnzcaprz daha benim bakrmrm altrndayken, Nagual seni buldu. yagamrnda ilk kez gordtigri bir adam tarafindan getirilmiqtin ona. Nagual adamrn ohimrinrin bagrrun tistrinde dolagtr[rnr gdrmi)E ve boylesi bir zamanda adamln ona seni imlemesini pek tuhaf bulmuq. Nagual'r Eok grildrirmriqsrin ve hemen ardmdan Nagual sana bir smav hazrlamrg. seni ahp gotrirmemig, senden kendisini bulmanr istemiq. Seni, hiE kimseleri denernedi[i kerte denemig. Bunun, senin yolun oldufunu soylediydi. "Ug yrl boyunca,yalnrzcaiki Eomezi olmug: Lidia ve sen. Derken bir grin, kuzeyli bir otacr olan dostu vicente'yi gormeye gitti$ bir srrada, birileri deli bir krz getirmigl er, allamaktan baqka hiEbir qey yapm ayan bir krz. Adamlar, Nug,ral'r vicente sarup krzr eline teslim etmiqler. Nagual, bana krzn kendisine koqtufiunu ve sanki tanrrmrq gibi ona yaprqtrfrnr soyledi. Nagual, akrabalarrna, gitmelerini ve kzr ona br-

"Sonra, Nagual onu bana getirdi. Ama ne cehennemdi! deliydi. Josefina'ydr bu. Onu iyileqtirmek Nagu;rl'nr yrllarmr aldr. Ne var, bugiin bile bir yarasadan da daha grlgrndrr o. Tabii, Nagual igin de deli oluyordu ve bu nedenle tlc l.idia'yla Josefina arasmda korkunE bir kavga vardr. Birbirlcrinden nefret ettiler. Ama ben ikisini de sevdim. Ne var, Nirgual, uslanmayacaklannr anlayrnca onlara kargr pek sertl!:qti. Senin de bildigin gibi kimse krzdrramazdr onu. Boylece iilcsiye korkuttu ktzlan. Bir grin Lidia Eok krzdr ve evi terk ctti. Kendine genq bir koca bulmaya karar vermiqti. Yolda yiiriirken citz bir civcive rastlamrq. Daha yeni yumurtadan qrkmrq ve yolun ortasmda kaybolmug bir hayvancrkmrq bu. l,idia onu almr$ ve gevrede hiEbir ev olmadr[r iEin sahipsiz sanmrg. Hayvanr srcak tutmak iEin gomlefinin igine, go[usle( icrEckten

rinin araslna koymuq. Yeniden yola koyulan Lidia civcivin rrrkasrna kaEtrfrnr soyledi bana. Yeniden one getirmeye Ealrqmrg ama onu yakalayamamrg. Hayvan, krnn gomlefinin
iqinde, arkasmd a, yanlannda dolanrp durmuq, hrzla. Civcivin :ryaklarr once grdrklamrg onu, ama sonunda da delirtmiq. (livcivi drqan grkaramayaca[rnr anlayrnca, akh baqrndan gitnriq bir biEimde bana geldi ve kendisini o kahrolasr qeyden kurtarmamr istedi. Giysilerini Erkardrm, ama gortinrirde hiElrir qey yoktu. Civciv filan gormedim ama krzca!.rz hala tenincle dolaqan hayvanrn ayaklannr hissediyordu. "Derken, Nagual Erktr ortaya ve ona eski ozrinti koyverrneden civcivin koqmayr durduramayacafrnr soyledi. Liclia'run Erlgrnhfr riE grin riE gece srirdti. Nagual, bana onu ba$amamr soyledi. Besledim, temrzledim, su verdirn ona. Dordrincu grin epey sessizleqti ve dinginlegti. Ba$annr Eozchim, giysilerini giydi ve trpkr kaEtr[r grinkri gibi ktiEuk civciv yeniden grktr ortaya. Lidia civcivi eline aldr, ona teqekkur et-

58

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD'rN DE,Gi$iVti

59

ti, sevdi ve onu buldu[u yere geri gcitiirdti. Yolun bir bohimiinri onunla birlikte yrirridrim. "O grinden sonra Lidia kimseye iligmedi. Yazgrsrnr kabullendi. Nagual yazgrsrdrr onun; o olmasaydr, cilecekti. Bir yerde, kabullenmekten bagka umanmlz olmayan geyleri reddetmeyi ya da biEimlendirmeyi denemenin anlaml ne, defil
mi?

hiydti. KtiEtik yaprafr ilmiklerin arasrndan almak istiyor, ama qalma da zarar gelmesini istemiyordu. Eve gelir gelmez ige koyuldu; ne var, yaprak kotri srkrqmrqtr. Sonunda ani bir krzgrnhkla qah yaprakh yerinden kaprp yapra[r ufaladr. KtiEtik parEalann daha kolay temizlenece[ini driqrinmriq. KorkunE bir Er$irk duydum, Josefina yere driqmriqtti. Ona ko$tum, baqrna tiqtiqtriftimrizde elini aEamtyordu. Yaprafrn parEalan, trpkr bir trrag brEalr gibi, elinin iEini paramparEa etmiqti, Lidia ve ben yardrmcr olduk. Yedi grin baktrm ona. Jo-

"Slra sonra Josefina'ya geldi. Lidia'nrn bagma gelenlerden yeterince korkmugtu gerEi, ama pek Eabuk unuttu olanlarr. Bir pazar o$eden sonrasr eve geri donerken kuru bir yaprak takrlmrq galrrun ipliklerinin arasrna. $ah gevqek orgti-

k:rnhklar oylesine derine yerleqmiqti ki onlardan bir trirhi litrrtulamtyordu. Boylece Nagual, Vtza yardtmct olsun diye rirr,gdn onun ustrine salmtg. Ya yardlmcl olacak ya da iqini lritirecekmiq. RrizgAr ristrine esip onu evden Erkmaya zorla' rrrr;; tek baqrnaydl o gtin, kimse neler oldu[unu goremedi. l{iizgAr onu tepelere, koyaklara do[ru srirtiklemiq, sonunda ntcr,ara benzer bir kanahn iEine dtigmuq. RtizgAr grinlerce trrirda tutmug onu. Sonunda, Nagual onu buldu[unda rizg6.r r clurdurmayl becermiq, ne var, krz ytirtiyemeyecek kerte zayr I'

qiun:rglr yrkryor, ritti yapryordu. Nagual bir gece Pablito'yu rrr;urrak iEin oraya gitmig ve giqman krzr, baqrnda ugan griveIt'r'tlcn olugmug bir aygayla Eahqrrken bulmuq. Giivelerin, o piiirsiin diye kusursuz bir Eember olugturduklannr scyledi. K:rrhnrn ya$ammln sonuna geldifini gormtig olmastna kargtn, piiivclerin ona boyle bir yora gcistermek iEin kendilerinden tiirrriiyle emin olmalan gerekmig. Nagual, bunun ardmdan lrrzlr davrarup krzryanrna aldr. "Bir stire iyi gitti iqler krz iEin, ne var, edindi[i kotri ahg-

driqmrigmtig."

sefina herkesten daha inatErydr. Neredeyse oltiyordu. sonunda elini agmaya ikna edebildik onu, igte ancak bundan sonra, eski tavrrlanndan vazgeQmeyi kabullendi. $imdilerde bile, ne zaman o Eirkin huylan geri gelse trim bedeninde, ozellikle de elinde acrlar olugur. Nagual her ikisine de utkulanna pek grivenmemelerini, Etinkri bunun, eski ozlerimizle ya$am boyu sriren bir savagrm oldugunu belirtti. "Lidia ve Josefina bir daha hiE dovriqmediler. Birbirlerinden hoglandrklarrnr hiE sanmlyorum, ne var, kenclilerini tutuyorlar. En Eok bu ikisini seviyorum. Yrllardrr benimle birlikteler. Oniarrn da beni sevdiklerini biliyorum." "Ya cibiir iki krz? Onlarrn oyktisti nasrl?" "Bir yrl sonra Elena geldi; la Gorda odur. Dtiqleyebileceen kotri konumdaydr. Ytiz kilo Eekiyordu. umutsuz bir fin kadrndr. Pablito'nun dtikkdnrna sr$inmrgtr. GeEinmek iEin

"I{rzlar, tizerlerinde etkinlik yaratan her neyse, bunlart


tl

rrrdurmayr nastl baqardilar?"

"Aslmda, krzlartn rizerinde etkinlik yaratan geyin Nagual'rn kemerinde asth matara oldu$unu soylemeliyim." "Peki, mataranrn iEinde ne vardt?" "Nagual'm yanmda taqrdrfr dostlarr. Dostun, matara vasrtasryla yonlendirildi[ini soyledi. Bana baqka bir qey sorma, ctinkri dost hakkrnda trim bildigim bu. Sana ttim soyleyebileccfim, I.{agual'rn iki dostu buyrufu alttna almrq oldu[u ve yardrmlarrnr sa$adrfrdrr. Krzlartmm durumunda, defigime hazrc olduklan an, dost onlann tizerinde etkinlik kurmayr brraktr. Onlar igin bir oltim ya da defigim sorunuydu bu. Ama hepimiz iEin geEerli bu; $u .ya da bu biEimde. Neyse, la Gortla herkesten Eok defiiqti. IEi bombogtu, asltnda benden de boqtu; ne var, tinini oylesine ileri gotrirdri ki, erkin ta kendisi oldu. Hoqlanmam ondan, korkanm. Beni bilir. iEime, duygu-

rI

60

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLEDAD'IN DEGI$IMI

67

lartma girer, bu da beni rirkrittir. Ama, hiE kimse ona bir qey yapamaz, Erinkri bir an olsun driqrirmez savunmaslnl. Benden nefret etmez, ama benim kotri bir kadrn oldufumu drigtinrir. Hakh olabilir. Beni Eok iyi tanrdrlrnr drigtinrinim, ayrlca olmak istedifim kerte kusursuz de[ilim; ama Nagual, ona karqr duyduklarrm konusunda endiqelenmememi soyledi. Eligio gibidir o; dtinya defmiyor artrk ona." "Nagual, onu bu kerte ozell<ilacak ne yaptr ki ona?" "Ona, kimseye o[retmedigi qeyleri ofretti. Onu hig qrmartmadr ya da benzer qeyler yapmadr. Ona grivendi. Herkesin her qeyini bilir o. Nagual, onunla ilgili qeyler drqrndaki her qeyi bana da soyledi. Belki de bunun iEin sevmiyorum onu. Nagual, ona benim gardiyanlm olmasrnr soyledi. Nereye gitsem onu bulurum. Her ne yapsam bilir. Orne[in, gu an ortaya Erksa hiE de $aqlrmazdlm." "Ne dersin, yapar ml?" "Kuqkuluyum. Bu gece rfzgdr benimle." "Ne yapmasr isteniyor ondan? Ozel bir gdrevi var ml?" "Yeterince soz ettim sana ondan. Bu konuda konu$mayl srirdrirrirsem, her nerede olursa olsun beni saptayacafrndan korkuyorum ve bunun olmasrnr da istemiyorum." "Obrirlerinden soz et oyleyse." "La Gorda'yr bulduktan birkaE yrl sonra, Nagual, Eligio'yu buldu. Bana, seninle birlikte onun memleketine gittiPiniz bir srrada Eligio'nun seni gormek amacryla Erkageldifini, Erinkri seni merak ettilini soyledi. Nagual aynmsamamlg onu. Halbuki, Eocuklu[undan beri tanrrmlg. Ne var, bir sabah, Nagual, senin onu bekledi[in eve dofru ytinirken Eligio'yla yiz yize gelmig. Krsa bir mesafeyi birlikte yuriimri$ler, derken kurumug bir kakttis pargast Eligio'nun sol ayakkabrsrnrn ucuna batmrg. Bundan kurtulmak iEin aya[rnr sallamtq, ne var, dikenler Eivi gibiymig, ayakkabrnrn tabanrna iyice girmiq. Nagual, Eligio'nun parmafryla gogri imledi[ini, ayafrnr salladrfrnr ve kaktrisrin mermi gibi havaya firladrlrnr

siiyledi. Eligio bunun biiyuk bir gaka oldufunu dtigtinerek kirlrkahalar atmaya baqlamls, ne var, Nagual, Eligio ayrrdrnrl:r olmasa bile, onda erk oldufunu anlamtq. iqte bu nedenle, higbir zorluk gekmeden yetkin, kusursuz bir savaqEr oldu. "Onu tarumak bana u[urlu geldi. Nagual, ikimizin benzcQtifini drigrinriyordu. Bir qeye bir kez asrldrk mr pegini brrirkmryorduk. Eligio'yu tantmarun ufurunu kimseyle paylaqrrradrm, la Gorda'yla bile. Eligio'yla taruqtt, ama onu layrkryl:r tanryamadr, tlpkr senin gibi. Nagual, ta baqrndan bu yana l,)ligio'nun srra drgr oldulunu biliyordu ve onu ayrrdt. Senin vc kzlarrn metelifin bir yanlnr, onun ise tek baqrna oteki yarunr olugturdufunuzu biliyordu. Nagual ve Genaro, onu bulrrrakla Eok gey kazandiar. "Onunla ilk kez, Nagual onu evime getirdifinde tantqInn. Eligio kzlanma takrlmadr. Ondan hem nefret ettiler hcm de korktular. Ne var, kesinlikle kayrtsrzdr. Dtinya degrrriyordu ona. Nagual, ozellikle senin uzak durulmasl gerekcn trirden bir btiyricti oldu[unu soylerdi. Dokunugunun sag:rltrcr degil yrkrcr oldufunu da soyledi. Senin tinin tutsak :rlrrmrq. Senden her nastlsa hem tiksinir hem.de seni be[enirdi. Seni buldu[unda Josefina'dan da ote Erlgrn oldu[unu, hiild da oyle oldufott soyledi." Don Juan'rn benimle ilgili dtigrindtiklerini bagkasrnrn a!z.rndan dinlemek tedirginlik verici bir duyguydu. Once dofla Soledad'rn soylediklerini goz ardr etmeyi driqtindtim, ne var, bcnli[imi korumaya Eabalamanln yersiz ve aptalca oldulunu
hissettim. "Seninle Eok rahatstz oldu," diye si.irdtirdti, "Eiinkti erkin

lruyrufu altrndaydt, seninle ufraqmahydr. Ve o kusursuz savirQql, ustastntn onrinde efilip erkin seninle ilgili yapmasml istcdifi edimleri gerefle yerine getirdi." Sustuk. Don Juan'tn benimle ilgili duygularr hakkrnda tlaha Eok gey o[renmek iEin lavraruyordum. Bunun yerine, tlifier krztnt anlatmasrnr istedim ondan.

il

62

iriNci ERK qnnannni

DONA SOLEDAD',TN DEGiSiUi

63

"Eligio'yu bulduktan bir ay sonra, Nagual, Rosa'yr buldu," dedi. "Rosa sonuncuydu. Onu bulur bulmaz sayrmn tamamlandrlrnr anladr." "Onu nasrl buldu?" "Benigno'yu kendi toprafrnda gormeye gitmiqti. Eve yaklagrrken, Rosa yolun kenanndaki srk Eahhklardan firlaffir$, kaEan bir domuzu yakalamaya Eahgryormu$. Domuz Rosa'ya gore gok hrzhyml$. Nagual'a Earpml$ ve domuzu elinden kaErrmrg. Derken Nagual'a donrip apnna geleni soylemeye baqlamrq. Nagual onu yakalarmrq gibi yaprnca onunla dovtigmeye hazrlanmrg. Ona kriftir etmig ve kendisine dokunmaya bile criret etmemesini sciylemig. Nagual ltzrn tininden hemen hoqlanmtg, ama henriz hiEbir yora Erkmamr$ ortah$a. Nagual oradan aynlmadan bir an bekledifini ve domuzun kogarak gelip kendi yamnda durdufunu soyledi. Yora buymug. Rosa domuzun boynuna bir ip takmrg. Nagual, krza iginde mutlu musun, diye dolrudan sormu$. I{tz, hayr, demiq. HizmetEilik yapryormu$. Nagual ona kendisiyle gelip gelmeyecelini sormug, krz, driqrindtigri gey iEinse olmaz diye yanttlamrg. Nagual, iq iEin demig, o da ne kadar odeyebilecefini sormu$. O da ona bir rakam soylemiq , krz da bunun ne trir bir ig oldu$unu sormug. Nagual da kendisiyle birlikte Veracruz'rn trittin tarlalannda Eahgacalrm soylemig. O da ona, kendisini srnadr[rnt ve e[er yarunda hizmetgi olarak Eahgtrracafmr cinerseymiq onun bir yalancr olduSunun ortaya Erkacafmt, grinkri ya$aml boyunca bir kuhibeye bile sahip olamayan birisine benzedifini soylemiq. "Nagual ondan pek hoglanmt$ ve iEine drigtrigli tuzaktan kurtulmak istiyorsa, o$eden cince Benigno'nun evine gelmesi gerektifini soylemig. Ona saat on ikiden ote bekleyemeyecegini de soylemig; efer geleceks e zor bir yagam ve bir dolu iq iEin hazr olmasr gerekti[ini de belirtmig.I{tztrittin tarlalannln ne kadar uzakta oldufunu sormug. Nagual, otobrisle riE gtinltik yolda olduSunu soylemiq. Rosa, eler bu kerte uzaksa, domuzu yerine ballar ba$amaz gitmeye hazr oldupunu

siiylemig. Aynen de soyledifi gibi yaptr. Buraya geldi ve herkcs gok sevdi onu. Ne kotri oldu ne de rahatszhk verdi; Nagrral'rn, onu hiEbir qeye zorlamasma ya da kandrrmacaya gelirmesine gerek kalmadr. Benden hiE hoqlanmaz, ama bana lrcrkesten de iyi bakar. Ona giivenirim ) ama ben de ondan hig hoglanmam ve buralardan gittigimde en Eok onu ozleyec,cEim. Kafan alabiliyor mu bunu?"

Gozlerine hrizntin yansrdrlrnr gordrim. Grivensizligimi tlalra fazla srirdriremezdim. Elinin bir devinimiyle gozlerini sildi. Bu aqamada, konuqma kendili$nden kesilmiqti. Hava krrranyordu ve yazmak iyiden iyiye zorlagmrqtr; ayrrca tuvalelc gitmem gerekiyordu. Drqarrdaki ayakyolunu kendisinden (ince benim kullanrnamda diretti, Nagual da olsa oyle yapartll. iqimi gordrikten sonra, Eocuk legeni boyunda iki tas getirdi, rhk suyla yanlanna dek doldurdu ve elleriyle ezdili yeqil yapraklarr da ekledi. Buyurgan bir sesle taslardan birinde yrkanmamr, kendisinin de otekinde aynr qeyi yapacafrnr soylcdi. Suyun neredeyse esansh bir kokusu vardr. Grdrklayrcr bir duygu olugturuyordu. Ytizrime ve kollanma nane yaprafir srirmtiq gibi oldum. Yeniden odasrna dondrik. Yatalrnrn tizerine brraktrfrm yazr tahtamr konsollardan birinin ristiine koydu. Pencereler aErktr ve hAlA rgrk vardr. Saat yediye gelmiq olmahydr. Dofra Soledad srrt ristri uzandr. Bana grihimsriyordu. Srcakh[rn tablosu gibi, diye driqrindrim. Ama bunun yanl stra, gozlerinden rahatszhk ve brikrilmezbir gtiE okunuyordu. Ona, don Juan'la kadml ya da Eomezi olarak ne kadar siire birlikte oldufunu sordum. Onu boyle adlandrnrken gosterdilim itina ile dalga geEti. Yanrt yedi yrldr. Bana, onu beq yrldrr gormedigimi ammsattr. Halbuki o ana dek onu yalntzca iki yrldrr gormedi[ime inanmqtrm. Onu en son ne zaman gordrifrimri anrmsamaya Eahgtrm. Olmadr.

l-

64
l

IKINCI ERK QEMBERI

DONA SOLE,DAD'IN DE,GI$IMI

65

Yaruna luzanmamr soyledi. Yata[rn ristrinde yaruna dogsesle korkup korkmadrfrmr sordu. Hayrr, dedim, gerEek de buydu. Orada, o anda, saylslz kez ortaya Erkan, merakla intiharvari kayrtsrzhprn bir kanqrmr olan gok eski bir tepkimle yiiz ytizeydim. Neredeyse bir fisrltryla, bana karqr kusursuz davranmasr gerekti[ini ve buluqmamtzrn ikimiz igin de Eok onemli olduEun, soyledi. Nagual'rn kendisine dolrudan ve ayrrntrh buyruklar vermiq oldu[unu soyledi. Konugurken, sesinin don Juan gibi tmlamasr iEin verdigi o mrithig Eabaya grilmekten kendimi alamadrm. Soylediklerini dinledim. Bir sonra ne soyleyecefiini ongorebiliyordum. Birdenbire kalkrp oturdu. Ytizri birkaE santim otedeydi. Bernbeyaz diqlerinin odanrn karanhfirnda parladrlrnr gorebiliyordum. Kollarrnl sararmrq gibi bana doladr ve beni kendine Eekti. Zihnim dupduruydu, yine de bir qey beni bir trir bata$a dofiru gekiyordu. Kendimi, kavrayamadrfrm bir gey gibi algrlryordum. Birdenbire, her nasrlsa aslmda yalnrzca onun drlygulannr hissetti[imi anladrm. Yabansr olan oydu. Beni sozctiklerle afsunlamrqtr. Sofuk, yaqh bir kadrndr o. Canhhfrna ve grictine kargm tasarladrklarr, genElife ve dirilige ozgri hileler olamazdt. Don Juan'ln, onun bagrnr benimkiyle aynr yone dofru gevirmedifini anlamrqtrm. Bu drigiince herhangi baqka bir ba$amda Eok gtihinE dtiqerdi, yine de o anda bunu gerEek bir iEgorti olarak kabul ettim. Tehlike duygusu trim bedenimden aqa[r boqandr. Yatafrndan kalkmak istedim. Ne var, krmrldamama olanak tarumayan olalaniistu bir guE beni mrhlamrq, felE olmuqtum. Farkrndahfimr hissetmiqti, sanrrrm. Birdenbire saErnr tutan ba[r baqrndan Eekip aldr, tek ve h:r,h bir devinimle boynumun Eevresine sarrverdi. Bafirn gerginligini derimin risttinde hissediyordum, ne var, bir biEimde bu gerEek defilmiq gibi geliyordu bana.

ru emekledim. Qok yavaq bir

Don Juan, en briyrik driqmanrmtzrn, baqrmrza gelenlere inanmama olgusu oldufunu soylemiqti hep. Dofra Solerlad'm kumaq pargasmr bir ilmik gibi boynuma doladrfr an, ashnda ne demek istedi[ini Eok iyi anladrm. Ama bu driqrince kafamdan geEtikten sonra bile bedenim tepki vermedi. Otrimrim olsa gereken geye karqr oylece, neredeyse kayrtsrz
kalrverdim.

Boynumdaki ba[r srktrkEa kollannrn ve omuzlarrrun gerilmekte oldufunu hissettim. Beni briyuk bir griE ve ustahkla lro[azlryordu. Yutkunrnaya bagladrm. Gozlerinde Erlgrn bir il'adeyle bana bakryordu. O anda beni oldrirmeye yeltendigini anladrm. Don Juan, bagrmza gelenin ne olduiunu anladr$rmrzda lrunu sormanrn artrk Eok geE oldulunu soylemiqti. Bizt yanrltanrn daima akhmrz oldufunu, Erinkri once iletiyi aldrfmr, ne var ki ivedilikle yarut verip eylemde bulunmak yerine bu iletiyi evirip gevirmeyi ye$edifini anlatmrqtr. Derken, tam boynumun dibinde, nefes boruma yakrn bir ycrde bir Eatrrdama sesi duydum ya da belki de duyumsarlrm. Boynumu krrmrg oldufunu anladrm. Kulaklarrm grnladr yc yanarcasrna actdt. Srra dtgr bir du5'rna durulufiu yagadrm. Olmek izere oldufumu sandrm. Kendimi savunma konusunda gosterdifim yetersizlife lanet okudum. Onu tekmelernek iEin bile tek bir kastmt dahi oynatamtyordum. Bedenim titredi ve birdenbire ozgtirdrim, oltimctil ellerinden kurtulrnuqtum. Yata[a baktrm. Tavandan aqa[r bakryormuqum gibi gcldi. Krmrldamadan gevqekEe yatan bedenimi onunkinin allrnda gordrim. Gozlerindeki dehqeti goriltim. itmigl gevqetnrcsini istedim. Bu denli aptalca davranrqrmdan oylesine gaz,aLta gelmiqtim ki, yumrufumu alnrrun ortasrna patlattrm. llir Er$rk koparrp bagrnr tuttu ve kendinden geEti, ama bunclan hemen once usumun olmadrfr bir sahneyi de yakalayabildim. Dofra Soledad'rn, yumrufumun giddetiyle yataktan rlrEan u[radrlrnr gordrim. Duvara dofiru koqtufunu, korknruq bir Eocuk gibi oraya yaplsrp kaldr[rnr gordrim.

66

irixci

ERK qnrrannni

DONA SOLEDAD'rN

DEGiSiUi

67

Bir sonraki izlenimim, nefes almakta Eok zorluk Eekti$im biEimindeydi. Boynum acryordu. Bo[azrm oylesine kurumuqtu ki yutkunamlyordum. Gricrimri toplayrp ayapa kalkabilmem iEin uzun bir stirenin geEmesi gerekti. Sonra doria Soledad'r inceledim. Kendinden geEmig, yatakta oylece yafiyordu. Alnrrun ortasmda kocaman , krmrzr bir giq vardr. Biraz su getirip don Juan'rn bana hep yapmrg oldufu gibi ytizrine vurdum. Ayrldr$rnda koltuklanndan tutup yiirrittrim onu. Tere batmrgtr. Alruna so$uk suya bahrilmrg havlular koydum. Kustu, beyin sarsrntrsr geEirdifinden emindirn neredeyse. Titriyordu. Her tarafinr giysiler ve ortrilerle cirttriysem de trim giysilerini Erkardr ve bedenini rizgdra verdi. Onu rahat brrakmamr istedi ve e[er rizgdr yon defiigtirirse bunun, onun iyilegecelini gosteren bir im olacafrnr soyledi. Krsaca tokalagrr gibi elimi tuttu vebizi karqr karqrya getirenin yazgr oldulunu soyledi. "Samnm bu gece birimizden biri cilecek," dedi. "Aptal olma. Senin igin henriz bitmedi," dedim. Soyledi[imde iEtendim. Nedense, iyi oldu$undan emindim. Drqarr Erktrm, yerden bir sopa aldrm ve arabama do[ru yiinidtim. Kopek hrrladr. Hala koltu[un ristrinde, ayaklarrnr altma toplamrg duruyordu. Drgan Erkmasmr soyledim. Uysalhkla atladr. Sanki bir geyler degigmigti. Koca bedeninin yan karanhk iEinde krmrldadrfrnr gordtim. Derken, kendi yerine gitti. Ozgrirdrim. Driqtincelerimi dtizene sokmak amacryla bir stire arabada oturdum. Hayrr, ozgir degildim. Bir qey beni eve dolru Eekiyordu yeniden. Bitirilmemig bir igim vardr orada. Artrk doria Soledad'dan korkmuyordum. Ashnda olafanristti bir kayrtsrzhk kaplamrqtr her yanimr. Bana bilerek ya da bilmeyerek gok onemli bir ders vermiqti. Beni oldrirme giriqiminin dehqet verici baskrsr alhnda, olalan kogullarda, ona karqr, benden beklenmeyecek kerte yiiksek drizeyde etkili olmugtum. Neredeyse bofazlanryordum; onun o kahro-

l;rsr odasrndaki bir qey beni umarslz krlmrg, yine de kendimi lrundan kurtarmasrnr bilmiqtim. Neler oldufunu gozrimrin irniine bile getiremiyordum. Belki de don Juan'm hep soylerrriq oldugu gibi, biz insanlarda fazladan bir gizli griE, her zanrirn var olan amapek az kullanrlan bir gey vardr. Hayalet gibi bir durumdayken vurmugtum dofra Soledad'a aslmda. Arabadan fenerimi aldrm, eve dondtim, bulabildifim liin gaz lambalarrnr yaktrm, girigteki masaya oturup yazmay:r koyuldum. Qahqmak beni gevgetti. Grindogumuna do[ru, dofla Soledad sendeleyerek odasrrrdan Erktr. Dengesini zorlukla koruyabiliyordu. Tiimriyle grplaktr, kotriledi ve kapmrn dibine Eoktti. Bir parEa su vertlim ve bir ortriyle ristrinri ortmeye Eabaladrm. Reddetti. Betle:ninin ategini driqrirme olasrhklarma yoneldim. Rrizg6rrn onu iyileqtirmesini istiyorsa Erplak kalmasr gerektigini mrrrlrlirndr. Yapraklan ezerek alruna koydu ve trirbanryla bafladr. llcdenine bir ortri sararak, Eahgtrfirm masanln yaruna geldi vc yiizri bana donrik biEimde oturdu. Gozleri krpkrrmrzrydr.
(

ierEekten hastaya benziyordu.

"Sana soylemem gereken bir gey var," dedi zor duyulabilcn bir sesle. "Nagual, seni beklemem iEin hazrrladr beni; gelnren yirmi yrl bile srirse bekleyecektim. Seni nasil ayafiacaprrlra ve erkini nasrl Ealaca[rma iligkin yonergeler verdi. Enintlc sonunda Pablito'yla Nestor'u gormeye gelecelini biliyorrltr. Bu firsatr kullanarak seni afsunlamaml ve her qeyini alrnaml soyledi. Nagual, eler kusursuz bir yagam stirersem erkimin seni buraya Eekece$ni ve o srrada evde benden baqka

kimsenin olmayacalrm belirtti. Erkim bunu becerdi. Bugrin hcrkes gitmiqken sen geldin. Kusursuz ya$amrm bana yartlrmcr oldu. Geriye bir tek erkini almak ve ardrndan seni oltl[irmek kahyordu." "Ama neden boyle dehget verici bir qeyi yapmak isteyesin ki?"

ll

tl

6B

rKrNCr ERK

qeUneni

DONA SOLEDAD',IN DE GiSttvti

69

"Qrinkri kendi yolculu[um iEin senin erkine gereksinimim var. Nagual, her geyi buna gore ayarladr. O, sen olmahydrn. Seni tanrmam etmem; benim iEin bir de[erin yok. Oyleyse neden umarsrzca gereksindigirn bir geyi benim iEin bir aniam tagrmayan birisinden alm ayayrm? Bunlar, Nagual'm
sozleriydi.

"Nagual, beni defigtirdifinde olabileceklerin ayrrdrndayrlr. Oncelikle, gozlerimi kuzeye gore ayarladr. Her ne kadar krzlanm ve sen aynlysanv da ben sizlerin kargrtryrm. Ben baqka bir yone do[ru gitmekteyim. Pablito, Nestor ve Benig-

"Nagual neden beni zedelemek istesin ki? Sen kendin, onun benim iEin endiqelendigini soyledin." "Sana bu gece yaptrklanmln, onun, senin ya da benim
1

rl

tliti

iEin hissettikleriyle higbir ilintisi yok. Bu, yalntzca ikimizin arasrnda. Bugtin seninle aramrzda geEenlerin tanr[r yok, Etinkii sen ve ben, Nagual'rn pargalarrytz" Ama, ozellikle sen, umarslzca aradrfilm ve bende olmayan Eok ozel bir qeyi alml$sln ondan; sana Eok ozel bir erk vermiq. Nagual altr Eocu[unun her birine bir qey verdi[ini soyledi. Eligio'ya ulagarnam, krzlarrmdan da olamam, geriye bir tek sen kaliyorsun tuza$tma drigtirebilecefiim. Nagual'rn bana verdi[i erki geliqtirdim, o da geligirken bedenimi degiqtirdi. Sen de erkini geliqtirmigsin. Sendeki erki istedim, bunu yapabilmek iEin seni oldrirmem gerekiyordu. Nagual, olmesen bile briytimrin etkisi altrnda kalaca$rnr ve e[er istersem ya$amm stiresince tutsa[rm olacafrnr soyledi. Her iki konumda da erkin benim olacaktr." "Ama oliimiim senin iqine nasil yarayacaktl ki?" "Olumrin defil, erkin. Boyle yaptrm gtinkri itici gricri gereksiniyordum; bu olmadan yolculufum cehenneme donecekti. Yeterince yurekii defilim. La Gorda'dan nefret etmemin nedeni de bu. O, genq ve cesaret dolu. Bense yaghyrm, kuqku ve endiqe doluyum. E[er gerEe[i bilmek istersen, asrl savaq Pablito'yla benim aramda. Benim olumctil dtiqmanrm o, sen de$ilsin. Nagual, senin erkinin yolculufumu kolaylaqttraca$mr, elde etmek istedigimi almaya yardrmcr olaca[rnr soylediydi." "Pablito, nasrl senin driqmanrn olabilir?"

seninle birlikte; gozlerinin yonu seninle aynl. Hepiniz, rlikte Yucatan'a do[ru gideceksiniz. "Pablito, gozlerinin yonti benden farkh diye defiil, o$um oldufu iEin benim driqmanlm. Her ne kadar dedifimi anlanlasan da bunu sana soylemeliydim. Otet<i drinyaya girmem ;icrek. Nagual'rn qu anda bulundufu yere. Genaro ve Eligio'nun olduklan yere. Bunu yapmak iEin Pablito'yu yok etscm bile." "Neler soyhiyorsun, dofla Soledad? Qrlgrnsrn sen!" "Hayrr, degilim. Biz canh varhklar iEin o drinyaya girtrrekten daha onemli bir gey olamaz. Bunun benim iEin do[r u oldufunu soyleyebilirim sana. O drinyaya ulaqmak iEin Nagual'm bana o[retti$ biEimde ya$ryorum. O drinyarun umudu olmadan ben bir hiEim, hiE. $igman, yaqh bir inektim bcn. $imdiyse bu umut bana krlavuzluk ediyor, bir yon veriyor ve senin erkini alamamrg olsam bile amaclm gegerlilifiini koruyor." Kollarrnr yastrk gibi kullanarak bagrnr masanln ristrine lioydu. AErklamalannrn gticti beni gagkrnhk iEinde brrakmrqlr. Tam anlamryla neden soz etti[ini pek anlayamamrqtrm, yine de bu gece ondan duydufium en yabansr gey olsa da savunmastnrn ozrinri paylagabiliyordum. Amacr, don Juancr bi('cm ve terimlere gore bir savagEmm amacrydr. Bununla birlikte, insanlann buna ulagabilmek amacryla baqkalannr yok e: trnesi gerekti[ini hiE bilmiyordum. Baqrnr kaldrrrp yarr aErk gozkapaklarrnrn arasrndan bana btktr. "Bugiin, baqlangrEta her gey iyi gitti benim iEin," dedi. "llk geldifinde bir parEa rirkttim. Bu anr yrllarca beklemi$lim. Nagual, kadrnlardan hoqlandrfrnr soylediydi. Onlar iEin
rrt-r,
bi

rl

70

IKINCI E,RK CEMBERI

DONA SoLEDAD'rN DEciginai


qcy ashnda oydu. Qakal, krzlanma ait.

71

li

kolay bir av oldu!"unu soyledi, ben de iqi Eabucak bitirmek amactyla buna gore oynadrm. Kaprlaca[rnr sandtm. Nagual, en zayfi arunda seni nasrl yakalayacafrmr anlattr. Seni, bedenimle o ana do[ru yoneltiyordum. Ama kugkucu oldun birden. Qok sakardrm ashnda. Nagual'rn da soyledifi gibi seni odama aldrm, boylece zemindeki Eizgiler seni tuza$a diiqrirecek ve zayfi kllacaktr. Ama, zemini befenip isteyerek Eizgilerini incelemeye baqlayrnca onu qagrrttrn. Gozlerin, Eizgilerin tistrinde dolagtrkEa erki kalnnadr. Aslmda, bedenim ne yapaca$rnr biliyordu. I)erken, oyle bafrnnca zemini korkuttun. Bu trirden ani griniltriler ohimcrildrir, ozellikle de bir buyricrinrin sesi. Odamln zemininin erki alev gibi sondri. Ben biliyordum bunu, sense bilmiyordun. "Gitmek iizereydin, seni durdurmamlaztmdr. Nagual seni yakalamak iEin elimi nasil kullanmam gerektigini gostermiqti. Denedim bunu, arna erkim azdt. Zemin rirkmtiqtri. Gcizlerin, Eizgileri yanrltmrgtr. Daha cince hiE kimsenin gozi de$memiqti onlara. Boylece boynunu yakalama giriqimim sonuEsuz kaldr. Seni yakalayamadan kaEtrn elimin altrndan. Seni yitirmek izere oldufumu anlayrnca son bir hticum denemesine giriqtim. Nagual'ln, seni en gok etkisi altma alacafrnr soyledifi $eyi kutrlandrm; korkuyu. Qrfhklarrmla seni korkuttum, bu da bana seni sindirecek derecede erk sa$adr. Seni ele geEirmek izere olduSumu driqtinriyordum, ama benim o aptal kopegim aqrrl heyecanlandr. Tam seni etkim altrna almrgken beni yere dugrirdti. $imdi anlayabildigirn kadanyla belki de kopefiim o kadar aptal de[ildi. Ola ki, Eiftinin aytrdma vanp ona do[ru saldrdr ama onun yerine beni drigtirdii." "Senin kopefiin olmadr$rnl soylemiqtin." "Yalan soyledim. O benim kozumdu. Nagual, bana daima bir kozum, kuqku duyuimayacak bir aldatmacam olmasr gerektifiini ofiretmigti. Kopefime gereksinim duyabilece[imi anlamtgtrm, her nasilsa. Sana yoldaqrmr gostereyim dedifim

Kope[imin seni kokl;unasrnr istedim. Eve koqtufunda, ona kargr sert davranurirm gerekti. Onu, senin arabanrn iEine sokup canlnl auttnrr. Oylesine kocaman ki, koltuga zor srfdr. Ona seni hrrpal;unasrnr soyledim. Kope[im seni iyice rstrlrsa gtigten driqer-

sin, ben de iqini kolayca bitiririm diye driqrindiim. Yeniden k:r<;tln, ne var, evi terk edemiyordun. Sabrrh olmam ve karrrrrlr[r beklemem gerekti[ini anladrm a zaman I)erken rrizliirr ycin de[iqtirdi, artrk baqanmdan emindim. "Nagual, bana, senin beni bir kadrn olarak be[enecefintlen adr gibi emin oldu[unu soyledi. Dolru anr beklemek yeIr:cekti. Nagual, erkini elinden aldlfrmr anladrfrn an kendini tilcltirece[ini de soyledi. Ama baqaramazsam ya da kendini trlcltirmezsen ya da tutsa[rm olarak ya$amanr isternezsem, sirE balrmla seni bofiarak oldrirmeliydirn. Cesedini nereye ;rtacafrmr bile gosterdi bana: Da[larda bir yarrk, dipsiz bir kuyu, buradan pek uzak defil, keEiler kaybolur orada hep. Nc var, Nagual senin korkutucu yanlndan hiq soz etmemiqti. S:rna bu gece birimizin olebilece[ini soyledim. Bunun ben trlacalmr hiE drigtinmemiqtim. Nagual, kazanac,a[rm hissini ycrlegtirmigti iEime. Seninle ilgili her qeyi anlatmamasl ne Iriiyuk acrmasrzhk."

"Bir de beni driqtin, doria Soledad. Sana oranla pek


qcy biliyordum."

az

"Aynr gey de[il. Nagual, beni yrllarca bunun iEin hazrrlarlr. Her ayrrntryr biliyordum. Avucumun igindeydin. Nagual scni aptallaqtrran yapraklarr daima el altrnda bulundurmayl vc taze tutmayr bile gostermigti bana. Sanki hoq bir koku vcrsinler diye koymug gibi yaptrm. Kendi tasrma baqka turtlcn yapraklar koymug oldufumu ayrt edemedin. Senin iEin Irazrrlamrq oldu[um her qeyi Eok be[endin. Yine de kazanan scnin korkutucu yarun oldu." "Korkutucu yarum derken neden soz ediyorsun?"

72

irixci

ERK gEunnni

DONA SOLEDAD'IN DEGI$IMI


vrrnmaktan baqka
k

73

"Bu gece bana vuran ve beni oldtirecek olandan. igimi bitirmek iEin ortaya Erkan o dehget verici Eiftinden! HiEbir zaman unutamayaca[rm onu ve efer ya$arsam, ki kugkuluyuffi, hiEbir zaman aynr kiqi olamayacaftm." "Bana benziyor rnuydu?" "Sendin o tabii, ama $u an gorrindriftn gibi de[il. Tam anlamryla neye benzedifini soyleyemem. Ne zaman drigrinsem bagrm dontiyor." Vurugumla bedenini terk etmesine iliqkin o bir anhk algrmdan soz ettim ona. Bunu anlatarak onu biraz dtirtmek, canlandrrmak istedim. Trim olayrn ardrndaki asrl amag brzi, genelde bize yasak olan bir kaynaktan griE almaya zorlamakmrq gibi geliyordu bana. GerEekten de zorlu bir yumruk sallamrqtrm ona; bedenine onemli olEride zarar vermiqtim, yine de bunu yapan ben de$ildim. Ona so1 yumrufumla vurdufumu hissetmigtim, alnrndaki o koca l<tzrl yumru da bunun kanrtrydr. Yine de eklemlerimde ne bir act ne de en ufak bir slzt vardr. C) Eapta bir vuruq elimin ktnlmastna bile neden olabilirdi. Onun duvara nasil yaprgtrgrnr gordti[timri anlatmca'iyice umarstzlagtr. Gormrig olduEum $eye benzer bir sezgisi, bedeni terk etme duygusu ya da odayr ugarcastnakat edigi gibi bir qey hissedip etmemiq oldufunu sordum. "Sonumun geldi[ini biliyordum arttk," dedi. "Qiftin dokunuqunun ardrndan pek az kigi yaqammt srirdurebilir. Ruhum daha qimdiden ayrrldrysa ya$ayamayaca$tm anlamtna gelir bu. Olene dek griEten dtigece[im." Gozlerinde vahgi bir bakrq vardt. Ayafa kalktr, bana saldrrmantn eqigine gelir gibi oldu, affi? yerine yrfrldr yeniden. "Ruhumu aldrn benden. $imdiden cebe indirdin ha! Niye anlattm bana bunu, niye?" Ona zarar vermek gibi bir niyetim olmadr[rna yemin ettim. Her ne biEimde olursa olsun, ashnda iEimde kendimi sa-

bir dtigrincem olmadr[rnt, ona karqr higbir (ttuhik gritmedi[imi soyledim. "Ruhum cebinde defilse bu daha da kotti," dedi. "$u antlit amaEsrzca dolaqryor olmah. HiEbir zaman yakalayamayat'itftm onu." Dofla Soledad, gticiinti tuketmige benziyordu. Sesi gittikqe zayrfladr. iEeri gitmesini ve uzanmastnl istedim. Masat I irn aynlmayl reddetti. "Nagual, efer tiimtiyle baqartstz olursam, iletigimi sana ;rktarmamr soyledi," dedi. "Benden, sana, bedenini uzun stire iince de[iqtirdifini soylememi istedi. Sen gimdi onun kendisisin."

"Bununla ne demek istedi?" "O bir briyucii. Senin bedeninin iEine girip saflamh$nt tlcfiqtirdi. $imdi Nagual'tn kendisi gibi panldryorsun. Sen babanrn eski oflu defilsin artrk. Nagual'tn kendisisin." Dofla Soledad a,va$a kalktr. Aptal gibiydi. Bir qey soylerrrck istiyormu$ da dile getirme zorlufiu Eekiyormuqa benziyordu. Odasrna do[ru yuriidii. Kaprya kadar yardrmcr olrlum; iEeri girmemi istemedi. Ustrine aldr[r orttiyu atrp yatagtna nzandr. Qok yavaq bir sesle, yakmdaki bir tepeye gidip rirzgdr geldi mi diye bakrp bakamayaca[rmt sordu. OldukEa kayrtsrz bir biEimde, kopegini de yaruma altrsam iyi olaca[rnr s(iyledi. Her nedense bu iste[i yerinde gelmedi bana. Qatrya lrrmarup oradan da bakabilecefimi soyledim. Strttnt bana tl(indii ve benden istedifi en son qeyin, kopefini tepeye goliirup rizgdr iEin onu yem yapmam oldufunu soyledi. Bu son derece canrmr stkmrgtt. Karanhk odasr Eok tekinsiz bir tltrygunun ortaya Etkmasma neden oldu. Mutfa[a gidip iki lirmbayia geri dondtim. Igrfr gonince sinirli Etfltklar attt. Ben tlc bafrrdlm, ama bir baqka nedenle. Iqrk odaya vurunsa, zerrrinin, yata[rn Eevresinde bir koza olugturur gibi toplandr[rrrr gordrim. Algrm oylesine hrzh olmuqtu ki, bir an sonra, bu rr[ursuz gortintriyti olugturan qeyin, E&z lambalarlrun Eevre-

r
74

irixci

ERK epHnspni

IKINCI ERK QEMBERI

75

sindeki koruyucu teller oldu$una yemin bile edebilirdim. Bu hayalet goriinttisri beni Erldrrttr. Onu omuzlarmdan tutup saliadrm. Bir Eocuk gibi a$ayarak bundan sonra o pis oyunlarrnr yinelemeyecefine sciz verdi. Lambalarr konsollann ristlerine yerleqtirdim. BirkaE saniye sonra uyudu. Sabahrn ilerleyen saatlerinde rizgdr de[iqmiqti. Kuzeye bakan pencereden griEhi bir esintinin girdi[ini hissettim. O[leye do[ru, dofla Soledad yeniden ofiaya Erktr. Biraz yalpahyordu. Gozlerindeki lrrmzilrk gitmiq, alrundaki yumru da azalmrqtr; herhangi bir qiglik goninmriyordu. Gitme zamanrmrn geldi[ini hisettim. Ona, her ne kadar don Juan'rn bana yolladrfir iletiyi yanya doktriysem de bunun hiEbir geyi aydrnlatmadrlrnr so/edim. "Sen, babarun eski o$u de[ilsin artrk, Nagual'rn kendisisin," dedi. GerEekten aylan bir geyler vardr bende. Daha birkaE saat cince umarsrzdlm ve dofla Soledad beni neredeyse oldriniyordu; ama o an, benimle konugurken o olayrn dehqetini unutmugtum bile. Bunun yanl srra oyle bir yanrm da vardr ki,

Birden kriEtik bir Eocuk gibi nplayrp, sokak kaprsmdan lrrladr ve ara yoldan ana yola dolru koqtu. Kope[i de peginttcn. Onu yakalamak amacryla arabaya kogtum. Donecek yer olmadrfir iEin yolu geri geri gittim. Anayola yaklagrrken, arka lloncereden, dort genE kadmrn doria Soledad'm Eevresini alr

nrq

olduklannr gordrim.

kigilifim e ya da iqime iliqkin bir konuda, insanlarla gtinler boyunca anlamszca konuqabilirdi. O yarum gerEek ben; yagamlm boyunca tanrdrprm ben olsa gerekti. Bununla birlikte, bir gece once ohimle dolagan ve bunu hemen unutan ben, gerEek de[ildi. Hem bendi hem de de[ildi. Boyle bafidaqmazlrklar ofiaya Erktrfrnda, don Juan'rn yaklaqimlarr daha bir gegerlilik kazansa da kabul edilir gibi de[ildi. Dofla Soledad dalgrn bakryordu. Dingince grihimsedi. "Oh! Sonunda geldiler!" dedi birdenbire. "Ne iyi.I{vlanm burada. Bana bakarlar artrk." GittikEe kotrilegiyor gibiydi. Her zamanki gibi griglii gorunse de davranrqr gozrilmeye baqlamrqtr. Korkum arttr. Onu orada mr brrakayrm, yoksa birkaE yriz kilometre otedeki hastaneye mi gotrireyim bilemedim.

Biiliim lki
*

KUQUKKIZKARDE$LER

ofla Soledad, kendisini Eevreleyen dort krza bir qeyler aErklar gibiydi. Tiyatrovari hareketlerle kollarrm oynatyor, bagrnr ellerinin arasrna ahyordu. Onlara benden soz etd$ Eok belirgindi. Arabayr, daha once brrakmrg oldu!'um yerc stirdtim yeniden. Onlan orada beklemeye karar verdim. fuabada mr kalayrm, yoksa kayttstzca sol Eamurlu[un iisttine nri oturayrm diye dtigrindrim. Onceki giinrin olaylarrna ben'zor geylerin yinelenmesi' durumunda iEeri dalmaya ve gaza basmaya haz:-u. bir biEimde, arabantn kapmtnm yamnda ayakta beklemeye karar verdim. Qok yorgundum. Yirmi dort saatten beri bir nebze uyuylJnaml$ttm. GenE kadrnlara, dofra Soledad'm bagma gelenbri olabildi[ince Eabuk ve aynntrh bigimde anlatrp, ona yardm etmek iEin gerekeni yapmalarrnr sa$lar sa[lamaz oradan olmlmayr kuruyordum. Varltklart, kesin bir de[igime neden olmugtu. Her qey yeni bir giiE ve dirilikle dolmug taqmrg gibtydi. Dofia Soledad'm gevresini aldrklannda, bu de$igimi

ff t-,

hissettim.

7:

Dofra Soledad'tn, onlarm don Juan'tn gomezleri olduklanru aErklamast, gozrimde, Eekiciliklerini oylesine arfirmtgtt

80

IKINCI E,RK QEMBERI

KUQUK KIZ KARDE,$LER

B1

ki, onlarr goimeye can atryordum. Dofia Soledad'a benzeyip benzemediklerini merak ettim. Benim gibi olduklarmt ve aynr yonde gittifimizi soylemiqti. Bunu olumlu aErdan yorumlamak Eok kolaydr. Buna her qeyden Eok inanmak istedim. Don Juan onlara "las hermanitas", krigrik krz kardeqler derdi. OldukEa uygun bir addr bu, en aztndan tantgmtq olduE rm Lidia ve Rosa iEin geEerliydi; incecik, peri krzr gibi Eekici iki genq kadrn. Onlarla ilk tanrgtt$rmtzda yirmili yaqlarrnrn baqlarrnda oiduklarrnr drigrinmtiqtrim, ne var, Pablito ve Nestor, onlann yagrndan soz etmekten daima kaErnmrglardr. OUrir ikisi, Josefina ve Elena tam bir gizemdi benim iEin. Adlarrnrn kirni zaman, ama hep olumsuz ba[lamda geEmesine alrqmrqtrm. Don Juan'tn yaptrfr bazr gelgeE yorumlardan, onlann biraz tuhaf olduklart kantstna varmlqtrm; biri deliydi, otekiyse obur. Di[erlerinden ayrt tutuluyorlardr. Bir keresinde, don Juan'la birlikte eve dofiru yiiriirken Josefina'yla karqrlagmrqtrm. Beni onunla tanrgtrrdl, ama daha merhaba demeden yuzrinri ortrip eve kaEtr. Bir baqka zaman, Elena'yt gama$rr yrkarken gordrim. Dev gibiydi. Salgt bezlerinde bir bozukluk oldufuna hrikmettim. Merhaba dedim ama arkastnr donmedi. Ytizrinti asla gormedim. Dofla Soledad'rn aErklamalarryla onlara verdifi destekten sonra bu gizemli "hermanitalar"la konuqmayt hem Eok istedi[imi hissediyor, hern de neredeyse korkuyordum onlardan.

Evden henriz Erkan iki krzla yld;z y:d;ze gelmek amacryla r,;irllucak dondtim. Hepsinin onrim sra koqup eve arka kaprrl:rn girmiq oiduklan karusma vardrm. Gontil rahathfryla iE ge girdim.
geng fuz bana dofru yaklaqtrlar. Onlara daha cince ;rlrcr gozle bakmamrq oldu$umu kendime itiraf etmem gereItiyordu. Qok grizeldiler, esmer ve inceciktiler, ama crlz degildiler. Uzun, kapkara saElannr ormriglerdi. Driz etek, blucin ceket ve alEak topuklu, yumuqak tabanh ayakkabrlar giyrrriqlerdi. Qoraplarr yoktu, bacaklan biEimli ve kashydr. Boyl;rn bir altmrg, bir altmr$ be$ gibi duruyordu. Saflam bir goriintimleri vardr, devinimleri cesurcaydr. Biri Lidia, di$eriyse l{osa'ydr.

iti

Onlarr selamladrm, derken, ayru anda bir el srkma fash lrtElatrp Eevremi kugattrlar. Sa$rkh ve dipdiriydiler. Arabadaki paketleri taqrmama yardrmcr olmalarrnr istetlim. Paketleri eve gotrirdrifrimriz srrada derinden gelen bir lrrrrltr duydum. Oylesine genizden ve yakrndan geliyordu ki tlitha Eok aslan ktikremesini andinyordu. "Neydi bu?" diye sordum Lidia'ya. "Bilmiyor musun?" diye sordu inanmamrq bir sesle. "Kopek olmah," dedi Rosa, eve girip beni de neredeyse rcEleri srra srirtiklerlerken. Paketleri masaya brrakrp iki slranln tisttine oturduk. l(rzlann ikisinin de yiizri bana donriktri. Dofra Soledad'rn r,'ok hasta oldufiunu, kendisine nasil yardrmcr olaca$rmr bilerrredilim iEin onu kentteki hastaneye gotiirmeye hazrclandrltrnll soyledim onlara. Konuqur konugmaz, tehlikeli bolgeye girdi[imi anladrm. l)oira Soledad'la aramrzdaki gug gosterisinin gerEek iEerifi lrlkkrnda onlara ne denli bilgi aktarmam gerekti[ini bilmerrin bagka bir yolunu bulamamrgtrm. ipucu kollamaya baglarlrrrt. Seslerini ya day:oz ifadelerini dikkatlice izlersem olanl;rr hakktnda ne bildiklerini anlayabilece[imi driqrindrim. Ne
1

Bir yandan kayrtstzca yoldan aqa[r baktyor, ote yandan hepsiyle aynt anda karqrlagmam iEin gereken gricti topluyordum. Yol bomboqtu. Gelen giden yoktu ve daha bir dakika
once, evden otuz metre uzakta duruyorlardt. Arabanrn tepesine Erkrp bakrndrm. Gorrinurde kimse yoktu, kopek bile. Urktiye kaprldrm. Aqa[r kaydrm. Arabaya dalmak rizereydim ki birisinin, "Hey, baktn hele kim varmrq burada!" dedi[ini duydum.

82

iriNci

ERK

qnuneni

KUQUK KIZ KARDE$LER

83

var, sess iz kahp beni konuqturdular. Daha fazla bilgi verip vermeme konusunda kugkuya kaprldrm. Ne yapacafrmr driqrinrir, bu arada hata yapmamaya gahqrken harcadr[lm onca grig, sonunda anlamstzca konuqmama yol agtr. Lidia soztimri kesti. Sert bir sesle dofla Soledad'rn sa[h$r hakkrnda endigeye kaprlmama gerek olmadr[mr, Erinkti ona yardlmcr olmak iEin gereken adrmlart atmaya baglamrq olduklannt bildirdi. Bu aErkl ama, dofra soledad'rn derdinin ne oldufiunu bilip bilmedifini sormama neden oldu. "Ruhunu Ealdrn onun," dedi suElarcasma. ilk tepkim kendimi savunmak oldu. Ategli bir konu$maya giriqtimse de sonunda kendimle ters drigtrim. Oylece bana baktrlar. Anlamh riE beg sozti bfu ataya getiremiyordum. Aym qeyi de[iqik biEimde soylemeyi denedim. Yorgunlu[um oylesine artmtgtt ki diigrincelerimi diizene sokmakta oldukEa
zorlanty ordum. Sonund a v azgeEtim.

"Pablito'yla Nestor neredeler?" diye sordum uzun bir sessizli[in ardmdan. "Birazdan gelirler," dedi Lidia kesip atarcasrna. "Onlarla birlikte miydiniz?" diye sordum. "Haytr!" diye ba[rrrp bana baktr. "Onlarla asla bir yere gitmeytz," diye aqrkladr Rosa. "O serseriler bizden farkltdtr." Lidia, ayafryla onu susturan, buyurgan bir devinimde bulundu. Goninriqe bakrhrsa buyruklafl o veriyordu. Aya$nrn devinimini yakalayrnca, don Juan'la olan iligkimizin oldukEa ilginE bir yonri bilincime Erktr. Birlikte yapttftmlz sayrsrz gezintiler strasrnda, gerEek bir Eaba gostermeksizin, ayaklann kimi gizli devinimlerinden olugan kapah bir iletiqim dizgesini bana ofiretmeyi becermigti. Lidia'nrn Rosa'ya, "korkunE" anlamtna geleir ve imlemeyi bilenlerin gozi onrinde oluganlann hog olmadr[rm ya da tehlikeli oldufunu gosteren imi aktardr[rnr gordrim. Bu bafilamda, bu ben oluyor-

tlum. Grildrim. Don Genaro'yla ilk tamgtr[rmda, don Juan'rn rla bana bu imi iletrnig oldufunu antmsadrm. Trim imlerini ortaya grkarabilmek amacryla olanlann itytrdmda degilmiqim gibi davrandrm. Rosa iisttime gelmek istedilini imledi. Lidia buyurgan bir hayrr imiyle bunu yanrtladr. Don Juan'a gore, Lidia'da yetenek vardr. Onun fikrince, l'ablito'dan da, Nestor'dan da, benden de daha duyarh ve claha tetikti. Onunla dost olmayr asla becerememigtim. Mesafeli ve sertti. HiE kimseye dolrudan bakmayan fildrr fildrr kocaman kara gozleri, Erkrk elmacrk kemikleri, koprtisri biraz basrk ve genig, hokka gibi bir burnu vardr. Krrmzr ve a$lrt hassas gdzkapaklannr ve bu nedenle herkesin ona satagflltnt arumsadrm. Krrmzilrk ortadan yok olmuqtu, ne var, gozlcrini ovmayl ve gozkapaklanm krrprgtrrmayl srirdtirtiyordu. l)on Juan ve don Genaro'yla bulugtulumuz yrllar boyunca cn Eok Lidia'yla kargrlagmrqtrm, ama aramtzda bir diizineden llzla sozctik gegmemiqti. Pablito'ya gore o en tehlikeli kigiytli. Bense hep onun agln utangaE oldu[unu drigrinmriqttim. Ote yandan, Rosa pek grinilttictiydri. Gozleri iEten ve parlaktr. Higbir zaman insanrn arkasmdan dolap gevirmezdi irma Eok gegimsizdi. Herkesten Eok Rosa'yla konuqmuqtum. I)ost canhsr, oldukga cesur ve pek komikti. "Obrirleri nerede?" diye sordum Rosa'ya. "Ortaya Erkmayacaklar mr?" "Birazdan Erkarlar," diye yanrtladr Lidia. Yrizlerinden, o dostluktan pek bir qey kalmadrfirnr okuyabiliyordum. Ayak iletigimlerini delerlendirince en az dofia Soledad denli tehlikeli olduklarr grkryordu ortaya, bir yandan da orada oylece otururken, mrithiq grizel olduklan da akhmdan Erkmryordu. Onlara kargr srcak duygular hissettim. Aslmda, gozlerime bakmayr srirdrirdrikleri oranda bu duygunun da yo$unlu[u artrycirdu. Bir an geldi duygulanm gerEek lrir tutkuya dcintigtri. oylesine Eekiciydiler l,i,yalmzca onlara

84

iriNci

ERK qEMBERI

KUQUK KIZ KARDE$LER

B5

bakarak saatlerce oturabilirdim orada. Ne var, uyanct bir drigrinceyl e ayafia kalktrm. Onceki gece yaptrfirm ahmakh[r yinelemeyecektim. En iyi savunmanrn kartlarlml masaya aEmak oldufund a karar krldrm. Tok bir sesle, don Juan'ln, dofra Soledad'r kullanarak benim igin bir srnav hanrladtErnr ya da bunun tam tersinin soz konusu oldufunu onlara soyledim. Ola ki onlan da aynr qey iEin haz:.r.lamtgfi ve bir trir dalaga girip aramrzdan birine zarar verebilirdik. SavagEr ruhlarrna hitap ettim. Don Juan'tn gergek kahtErlarr idilerse bana karqr kusursuz davrarup tasarilartnt aEtklamah, stradan insanlar gibi davranmamahydrlar. Rosa'ya donrip risttlme saldrmak istemesinin nedenini sordum. Bir an iEin hazrrhkstz yakalandt ve derken ofkelendi. Gozleri ofkeyle alevlendi; kriEiik afzr btiztildii. Lidia Eok inandtrtct bir biEimde, onlardan korkmamam gerektifini, Rosa'ntn, dofla Soledad'r yaraladrfrm iEin bana lazdrfrnr soyledi. Duygularr trimriyle bireysei bir tepkiye donrigmtiqtti.

"Nagual hakhymrq," dedi zorlukla nefes altrken. "Dtiqunmekten baqka yaptr[rn bir qey yok. Sen sandlfirmdan da salakstn."

O halde ayrtlma zamanrmn geldi$ni soyledim. Kalktrm. Lidia beni durdurmak istermiq gibi bir devinimde bulundu. Korkmuq ya da Eok ilgilenmiq gibiydi. Kaprnrn drgrndan gelen bir sesle dikkatimin dafrldrfir srrada o, karqt gelmeyi strdtiniyordu. Ktzlar yaruma stEradtlar. A[rr bir qey kaprya dayanlyor ya da onu itiyordu. Derken krzlarln, kol demiriyle kapryr destekledikterinin aytrdma vardtm. Brkkrnhk her yantmr kapladr. Her qey yeni baqtan baqhyordu ve ben hasta ve yorgundum. I{rzlar birbirlerine baktilar, derken bana bakrp yeniden birbirlerine baktrlar. Evin dtqtnda, buyrik bil hayvanln soludufunu ve stzlandrfirnr duydum. O kopek olmahydr bu. O an bitkinlikten goziim karardt. Kaprya atildim, a[rr kol demirini kaldrrrp aEmaya koyuldum. Lidia kendini kaprya attt ve yeniden kapadr.

Beni masaya dofru Eekti. Zihnimde, onlara tam ve kesin biEimde gergekten sabnmrn trikendi[ini soylemenin en dogru yolunu anyordum. Rosa yaruma oturdu, bana defiyordu; bacafr sinirli biEimde oynuyor ve benimkirie degiyordu. Liclia karqrmda, ayaktaydr, dofirudan bana bakryordu. Yanan siyah gozleriyle anlayamadr[rm bir qeyler soylemeye gahgryordu. Konugmaya baqladrm, ama bitiremedim. Qok ani ve derin bir bilinElilik hali yaqadrm. Bedenim, evin drgrndan gelen ycgilimsi, fosforlu rqrfrn bilincindeydi. Ne bir qey gormuq ne tlc duymugtum. Tlpkr, birden uyuyakalmrgrm ve dtigtincelelim de gtinluk yaqamdan iist riste kopup gelen goninttilere tldntigmuq gibi bilincindeydim rgr[rn. Iqrk ytiksek bir htzla devinip duruyordu. Dikkatimi rgr[a odaklamam mtithig bir zihin berrakh[rna yol aEmrqtr. Bu evde, bu insanlann yarunda nrasum bir seyirci gibi davranmak yanhq ve Eok tehlikeliydi. "Korkmadrn mr?" diye sordu Rosa kapryr imleyerek. Sesi yofunlagmamr bozdu. Kaptrun drqrndaki her neyse, beni korkudan oldtirecek l<adar rirkritmriq oldulunu itiraf ettim. Daha da konuqacakIrm, ne var, bir gazap nobetine kaprldrm ve dofla Soledad'r g(irup onunla konuqmak istedim. Ona guvenmiyordum. l)ofirudan odasrna gittim. Orada defildi. Adrnr rinleyerek c'irfrrmaya bagladlm onu. Evin bir odasr daha vardt. Kaptyr :re.trm ve iEeri daldrm. Orada da kimseler yoktu. Ofkem ve liorkum aynl oranda arttr. Arka kaprdan Erkrp on tarafa geldim. Kopek bile goninrirlerde degildi. Ofkeyle on kapryt vurdum. Lidia agtr. iEeri girdim. Ba[rrarak herkesin nerede oldulunu soylemesini iste clim ondan. Gozlerini indirdi ve yantt vermedi. Kapryr ka-

86

iriNci

ERK

qnunEni

KUQUK KIZ KARDE$LER

pamak istedi ama izin vermedim. Qabucak oradan uzaklagrp oteki odaya girdi.

Yeniden masarun baqrna oturdurn. Rosa krmrldamam4fi. Donmug gibi duruyordu. "Biz ayntyrz," dedi durup dururken . "Bize Nagual soyledi bunu." "Peki evin Eevresinde sinsice dolanan qey neydi?" diye sordum. "Dost," dedi. "Nerede qimdi?" "Hala burada. Gidecefi de yok. GtiEsriz oldu[unu hisettigi an drimdtiz edecek seni. Neyse, sana bunlarr soyleyecek olan bizler de[iliz." "Peki, kim konugacak benimle?" "La Gorda!" diye ba[rrdr Rosa, gozlerini olabitdi[ince aEarak. "Her geyi bilen odur." Rosa, grivenlikli tarafta kalabilmek arnacryla, kapryr kapamasma izin vermemi istedi. Yamflmr beklemeden kaprya yoneldi ve Earparak kapadr. "Flerkes buraya gelmeden hiEbir $ey yapamaytz," dedi. "Lidia elinde bir paketle, koyu san kumaga sanlmrg bir nesneyle dondti odaya. Olabildi[ince dinginlegmigti. Daha buyurgan bir tavrr aldrfrnrn ayrrdma vardrm. Her nasrlsa, havaslnl Rosa'ya ve bana bulagtrrmaslnt bilmiqti. "Burada ne var, biliyor musun?" diye sordu. Bu konuda en kriErik bir fikrim bile yoktu. HiE de acele etmeden, tadrnr Erkara Erkara paketi aEmaya bagladr. Derken, durdu ve bana baktr. Sanki ikirciklenmiqti. Qrkrnrn iEindekini gristermekten utanrrmrq gibiydi. "Bu paket sana Nagual'dan kaldr," diye mrrildandl, "ama la Gorda'yr beklesek daha iyi olur sanlnm." AEmasr iEin risteledim. Bana dehgetli bir bakrg firlatrp tek bir sozctik daha etmeden paketi odadan Erkardr.

Lidia'nrn oyununa bayrlmrqtrm. Tam anlamryla don Juan'ln o[retileri yontinde bir iq Erkarmrqtr. Srradan bir olayrn kendi lehine en iyi biEimde nasil Eevrilebilecefini gostermigti. Paketi yaruma getirip, aEaca[rnr ileri srirerek ve paketin lrana don Juan'dan kaldrlrnr soyleyerek dayanrlmaz bir gizem oluqturmugtu. Paketin iEindekileri o[renmek istiyorsam orada kalmam gerektigini biliyordu. Qrkrnrn iEinde oylesine defigik geyler olabilirdi ki. Belki de don Juan'rn, psikotropik rnantarlar igin kullandrgr pipoydu bu. Piponun, saklamak ;rmacryla bana verilece[ini soylemigti. Belki brEag ya da deri kesesiydi; hatta briytictihikle ilgili erk nesneleri bile olabilirtli. Ote yandan, Lidia'nrn Eevirmekte oldufu bir oyun da olabilirdi bu; don Juan bana kaht brrakacak trirden bir insan rle[ildi; Eok daha karmagrk ve bilinmezyonleri vardr. Rosa'ya yorgunluktan ve aEhktan olmek rizere oldufunru soyledim. Kente donmeyi, birkag grin dinlenip Nestor'la l'ablito'yu gcirmeye gelmeyi dtigriniiyordum. Hem difer krzlan da gorebilecektim. Lidia dondri[tinde Rosa ona gitmeyi dtiqrindtifrimri biltlirdi. "Nagual, sana trpkr kendisiymig gibi ozen gostermemizi lruyurdu," dedi Lidia. "$imdi hepimiz Nagual'rz, ama sen bizrlcn de citesin, nedendir bilinmez." Her ikisi birden konugmaya baglayrp kendilerince, artrk biqtma dofra Soledad'rn aEtrlr trirden higbir. bela gelmeyece[i yolunda grivence verme yangma girdiler. Ikisinin de gozler inde oylesine yefin bir bakrq vardr ki bedenim trikeniverdi. ( iiivendim onlara. "La Gorda gelinceye dek beklemelisin," dedi Lidia. "Nagual, onun yatafrnda uyuman gerektifini soyledi," tliye ekledi Rosa. Tekinsiz bir aEmazn pengesinde, odayr arqrnlamaya bagl;rcltm. Bir yandan kahp dinlenmek istiyordum; yanlanndaylicrr bedenen iyice mutluydum; bir gtin once dona Soledad'la

88

irixci

ERK

qnunEni

KUQUK KIZ KARDE$LER

89

birlikteyken hissedemedifim bir duyguydu bu. Ai"ilct yanlm ise dinginleqmemigti bir trirlii. En az bir onceki gunkri kadar rirkmrigtiim. Koyu umarsvhk anlart geEirmiq ve Eok cesur hareketlerde bulunmugtum. Olaylarrn ilk hrzrnrn kesilmesinin ardmdan kendimi her zamanki kadar savunmasrz hissetmigtim. Deliler gibi odayt argmlarken, kendimi ruhsal bir Eoztimlemeye verdim. l{rzlar kaygrh bakrglarla beni izlerken tek bir soz bile etmiyorlardt. Derken, bilmece Eozrihiverdi birden; iEimde bir geyin, korkak adamt oynadrfrnr biliyordum. Don Juan'la birlikteyken buna benzer biEimde tepki vermeye ahqmrqtrm. Birliktelifimiz boyunca, beni korkudan uzaktutacak, uygun, yatrqttrrcr edimleri ondan almtq, trimtiyle ona gtivenmigtim. Ona olan bafrmhhfrm bana giiven sa[lamrqtr. Ne var, bu artrk olast de[ildi. Don Juan yoktu. Qomezleri, ondaki sabra, derinli[e ya da yetkinli[e sahip de[illerdi. Onlarla birlikteyken avunma peginde kogmak aptalhktan baqka bir gey de[ildi. l{rzlar beni oteki odaya goturdtiler. Pencere gtineydo[uya bakryordu, neredeyse doqek kadar kahn bir yatak da oyle. Altmrg santim uzunlufunda, gozenekli dokulu, iEi oyuk bir "maguey sapt" yastrk iqlevini gortiyordu. Tam ortastnda tatlt bir e[im oluqmuqtu. Yataft ve yastl[r denedim. Hisseti[im bedensel rahathk ve konfor benzersiz bir deneyimdi. Don Juan'rn yata[rna uzanmak, iEimi griven ve mutlulukla doldurmuqtu. Eqsiz bir dinginlik her yarumr kapladr. Buna benzer bir duyguyu, don Juan Kuzey Meksika Eohinde bir tepede bana bir yatak hanrladtfrnda da yaqamrqttm. Uyuyakaldrm.

Qok acrkmrqtrm. Lidia, Rosa'yr yemek hazvlamasr iEin mutfaga gonderdi. I(endisi de evdeki trim lambalarr yaktr. Yemek ltanflamnca sofrantn baqma oturduk. Sanki ttim yaqamlml onlarla geEirmiqim ya da onlan hep tanryormugum gibiydi. Sessizlik iEinde yedik. Rosa masayl temizlerken Lidia'ya herkesin don Juan'rn yata$nda ml yattrfrnr sordum; gorrinriqe bakrlrrsa dofra Soledad'mkinin drgrnda evdeki tek yatak don Juan'rnkiydi. Lidia kayrtsrz bir titremle kendilerinin yrllarca once oradan tagrnmrg olduklannr, yakrnlarda bir eve yerlegtiklerini, Pablito'nun da Nestor ve Benigno'yla birlikte bir baqka evde yagadr$rnr soyledi. "Ne oldu sizlere boyle? Sizin hep birlikte yagadrfrruzr sanryordum," dedim. "Artrk de[il," diye yanrtladr Lidia. "Nagual gittifinden lru yana hepimizin ayn igleri var artrk. Bizi Nagual bir araya getirmigti, Nagual ayrrdr." "Peki, Nagual nerede gimdi?" diye sordum en kayrtsrz
sesimle.

itisi

de once bana, sonra da birbirlerine baktrlar.

"Nereden bilelim ki," dedi Lidia. "O ve Genaro gitti."

Do[ruyu soyhiyora benziyordu, ama ben yine de bana bildiklerini bir kez dahayinelemeleri iEin direttim. "Gerqekten bir qey bilmiyoruz," diye ba$rrdr sorulanmdan kafasr kanqan Lidia. "Baqka bir bolgeye gittiler. Bu soruyu la Gorda'ya sormahsm. Sana soyleyecek qeyleri var. Senin

Sabahleyin erkenden uyandtm. Neredeyse ristrime Erkmak izere olan Lidia ve Rosa derin uykudaydrlar. BirkaE saniye boyunca sessiz kaldtm, derken ikisi birden aynl anda uyandt. Lidia esnedi ve beni korumak ve boylece dinlenmemi sa$amak amactyla yarumda yatmalarr gerektifiini soyledi.

buralara geldi[ini biliyordu, buraya varmak iEin britrin gece yolculuk yaptrk. Otmriq olabilecefinden korkuyorduk. Naguirl bize yalnrzca senin yardrm edebilece[ini, yalntzca sana grivcnebilecefiimizi soylediydi. Senin onun kendisi oldufiunu
soyledi.

Yrizrinri ortrip krkrrdadl ve sonradan driqrinmilqEesine


ckledi, "Ne var, buna inanmak qok zor."

90

iriNci

ERK

qEuneni

KUqUK KIZ KARDE$LER

9l

"Seni tarumryorvz," dedi Rosa. "Mesele de bu zaten. Biz dordiimriz aynt geyleri hissediyoruz. Olmiiq oldu[undan korkuyorduk. Ama seni gordri[rimrizde cilmemig olman karumtzr beynimize stErattr. Soledad anamrz gibidir, belki de daha da cite." Fesat dolu bakrglarla birbirlerini srizdriler. Bunu hemen bela iqareti olarak aldrm. Her an bir gey yapabilirlerdi. Lidia, herhalde yiizrimden rahatltkla okudulu grivensizlifimin ayrr-

dma vardr. Buna, bir dizi yardrm onerisiyle kargrhk verdi. GerEekten, igtenliklerine inanmamak iEin higbir nedenim yoktu. Bana zarar vermek istemig olsalardr, bunu uyurken yapabilirlerdi. Oylesine iEten konuquyordu ki utandtm. Onlara getirdifim armalanlan dafrtmaya karar verdim. Paketlerin iEinde onemsiz wLr zwff bulundufunu, istediklerini seEebileceklerini soyledim. Lidia, arma[anlarr benim belirlememi ye$eyeceklerini bildirdi. Qok nazik bir dille, dofra Soledad'r da sapaltabilirsem Eok memnun olacaklannt ekledi. "Onu salaltmak iEin ne yapmahyrm sizce?" diye sordum uzun bir sessizligin ardmdan. "Qiftini kullan," dedi onemsiz bir gey soylerrniqcesine. Dofra Soledad'rn beni tam katledece[i srrada, ne bana ait bir yetenek ne de bilgi oldu[una inanmadr[rm iEimdeki bir gey sayesinde hayatta kalmrg olmam gerEe[ine dikkatle yaklaqtrm. Anlayabildigim kadarryla, bir hticumu gergekleqtiren bu tarumlanmaz Sey gerEek ama ulagrlmazdt. Krsacasr dofra Soledad'a ancak bahk kavafa Erkarsa yardtm edebilirdim.

Beni dikkatle dinlediler ve sessiz, ama sinirli kalakaldrlar.

"Dofra Soledad nerede gimdi?" diye sordum Lidia'ya. "La Gorda'yla birlikte," dedi umarslz bir sesle. "La Gorda uzaklara gottirdti onu. Safaltmak iEin Eabahyor. Ama nerde olduklarrnr bilmiyorvz. igte, gergek bu." "Peki, Josephina nerede?"

"Tamk'l Eafrrmaya gitti. Dofra Soledad'r yalnrzca o sagaltabilir. Rosa, senin Taruk'tan daha ileride oldu[unu dtiEtintiyor. Ne var, dofra Soledad'a krzgrnsrn sen, olmesini istersin. Bundan ottini de suElayacak de$lliz seni." Ona krzgrn olmadr[rm ve her geyin otesinde, kesinlikle olmesini istemedifim konusunda grivence verdim onlara. "iyilegtir onu, o halde," dedi Rosa ytiksek perdeden Erkan krzgrn bir sesle. "Tamk bize, senin ne yapman gerekirse onu yapmay bildigini soyledi ve Taruk asla yanrlmaz." "Kim bu Allahrn belasr Tamk?" "Tamk Nestor'dur," dedi Lidia, bu adr dile getirmekten gekinircesine. "Biliyorsun bunu. Biliyor olmaltstn." Son bulugmamzda don Genaro'nun Nestot'a Tanrk adrnr vermig oldufunu anlmsadrm. O giin, don Genaro'nun bunu, birlikte geEirdlpimiz son anlarrn gerginli[ini ve kaygrsmt azaltmak iEin soyledifini dtiqrinmriqtrim. "$aka defildi," dedi Lidia kendinden emin bir sesle. "Genaro ve Nagual, Taruk igin ayrr bir yontem izlediler. Nereye gittilerse onu da gotrirdriler. Ama her yere! Taruk, tanrkhk edilecek her qeye tamk oldu." Aramrzda briyik bir yanhg anlama oldufu su gottirmezdi. Aralannda bir yabancr oldulumu anlatmaya gabaladrm. Don Juan beni herkesten rzak tutmuqtu, Pablito ve Nestor'dan bile. Ne haber, eyvallah sozlerinin drqrnda, tam anlamryla konuqamamrgtrk. Onlarr, don Juan'rn tanrmlarryla biliyordum. Her ne kadar Josephina'yr bir kez gdrmrig olsam cla, neye benzedifini bile anlmsamryordum. La Gorda'yt ise kocaman bir srrt olarak anlmsryordum. Onlara, bir grin oncesine dek don Juan'rn Eomezleri olduklarmr ve Benigno'nun da aynr takrmdan oldufunu bile bilmedi[imi soyledim. UtangagEa birbirlerine baktrlar. Rosa bir qeyler soylemek amacryla dudaklarrnr krprrdattrysa da Lidia ayaklarryla ona bir buyruk verdi. Uzun ve igten aErklamalarrmm ardrn-

92

IKINCI ERK QEMBERI

ruQur Krz KARDE$LER

93

dan artrk birbirlerine ileti yollamam alan gerektifini duqrindri[timti hissettim. Sinirlerim oylesine gergindi ki ayaklarrnrn gizli kapakh devinimleri nedeniyle giddetli bir ofkeye kaprldrm. Ci[erlerimin trim gucriyle ktzlara bafrrrp sa! yumrufumu masanrn ortastna patlattrm. Rosa inarulmaz btr h:r,la aya$a kalktr ve sanlnm onun bu beklenmeyen devinimine yarut olarak bedenim kendili$nden, akhm ne yaptrftmt aytrt bile edemeden, bir adrm geriledi ve Rosa'nrn sol elinde tuttufu kara bir sopa ya da afrr bir nesnenin saldtnstndan krl payr kurtuldu. Nesne gok gtirriltrisrinri andtran bir sesle masarun ustune vurdu. Daha once dofra Soledad bana hticum etti[inde duydugrm o belirgin've gizemli Eattrdama sesini hemen nefes borumun ardmda yeniden duydum. Gozlerim yerinden frriadr ve kolum yrldrrrm hrzryla Rosa'ntn sopaslnln ustune vurdu. Trim sahneyi film izler gibi izledim. Rosa bir Er[hk attt ve bunun ardtndan ttim afrrh[rmla one e[ilmiq ve sol yumrufumla Rosa'ntn elinin tersine vurmug oldu[umun aytrdtna vardtm. Afallamrqtrm. Baqrma gelenler gerEe[e benzemiyordu. Bir karabasandt bu. Rosa ba[rrmasmr srirdrirdri. Lidia onu don Juan'tn odastna gottirdti. Acryia bir stire daha bafrrdr[rnr duydum; sonra da sustu. Masarun yanl baqrna oturdum. Diiqrincelerim dafrlmrqtr. Boynumdan gelen o ses artrk iyice bilincinde oldufum bir qey halini almrqtr. Don Juan bir keresinde bunu, surat degiqtirirken Erkardr[rm sese benzer bn qey biEiminde tantmlamrqtr. Onunia birlikteyken de boyle bir qey yaqadt$mr hayal meyal anlmslyordum. GeEen gece, her ne kadar bunun bilincine vardrysam da Rosa'ntn yantnda yinelenene dek tam anlamryla kabullenmemiqtim. Derken, bu sesin afrz boqlufunda ve kulaklarrmda belirgin bir rsr yarattrfrntn da aytrdma vardrm. Sesin gricri ve kuruluEu, akhma kocaman Eatlak bir camrn goruntustinr.i getirmiqti.

l.idia bir srire sonra dondri. Dingin ve toparlanmrq gibiytli. llatta grildri bile. Ondan bu bilmeceyi gozmeme yardtm t'lrrrcsi iEin bildifi her qeyi aErklamasmt istedim. Uzun bir rlur':rksamanln ardmdan, ben bafrrrp Eafrrdrktan ve masaya yrrnrrufumu indirdikten sonra Rosa'ntn heyecana kaprldr[rrtt, sinirlendifini ve onlara zarar verecefinden korkarak "rtiyrr cliyle" bana saldrrdrftnt anlattr. Saldrrtsmdan sryrrldrfrmr vc lrpkr dofra Soledad'a vurdufum gibi ona da vurmu$ oldupl,urrru, bir yolunu bulamazsam Rosa'ntn elini kullanamayat';r[rnr soyledi.

Ardrndan Rosa odaya girdi. Kolu bir kumaq parEasryla r;u'rlmrqtr. Bana baktr. Gozleri, Eocuk gozleri gibiydi. Duygulrrrntr karmakarrgrk olmuqtu. Bir yanrm kendini Eirkin ve kirli lrisscdiyordu. Ne var, cite yanlmsa ttimriyle kayrtsrzdr. Bu yarrurr olmasaydr, dofla Soledad'tn saldtnstndan ya da Rosa'ntn
yr

rk cdici vurugundan kurtulamazdrm.

Uzun bir suskunlufun ardmdan, ayak iletilerinden otrirti r'lnrmln srkrlmasrnrn benim iEin bir utanE kaynafr oldufunu, n(' var ki masada bafrrrp Eafrrmamla Rosa'ntn Etktqmrn ba[rlrrriitmayacafrnr soyledim onlara. Onlarrn uygulamaiarrnr biIt'rrreyecegim goz onrinde bulunduruldu$unda, Rosa'ntn vurrirr nedeniyle Eok kotri yaralanabilirdim. Qok utangaE bir sesle elini gostermesini istedim. Hemen s;lrglyr aErverdi. $iqmiq ve krzarmrqtr. Bu insanlann, don Jur

;rn'rn hanrladrfir bir slnavr uzerimde uyguluyor olduklarr korrrrsunda hiEbir krqkum kalmamrqtt. Onlarla goftis goftse

llclrlikEe, akrlla uiaqamayaca[lm alanlara giriyordum. Akhrrrrrr, dztin britrinselii$ dedi[i geyin yalnrzca kriEuk bir parEa',rnr oluqturdufunu defalarca yinelemigti. Bedensei yok edilrrre gibi hem yabansr hem de gerEek bir tehlikenin karqtsmrl;r. bedenim ya gizlenmiq kaynaklarint kullanacak ya da olet't'liti. Buradaki numara bu trir gizli kaynaklarm var olabiler'r'ginin kabul edilmesinde yatryordu. Qahqmakla gegen yrllrrr', bu kabule varmak iEin atrlan adtmlardan baqka bir qey

iriNci

ERK qeHannni

KUQUK KIZ KARDE$LER

95

degildi. Uzlaqmama ilkesine srkr srkrya bafh olan don Juan ya tam bir bagan ya da yenilgi ayarlamrgtr benim iEin. Qahgma, beni gizli kaynaklanma ulaqtrrmamlg olsaydr bu smav bunu aEr[a Erkaracak ve yapacalrm pek bir gey kalmayacaktr. Don Juan, dofia Soledad'a, briyiik bir olasrhkla kendimi o1drirebilece$imi soylemiqti. insan ruhunu bu denli derinden taruyan bir kigi olarak herhalde hakhydr da. Yeni bir eylem biEimi belirlemenin zamanrydl Lidia, Rosa ve doria Soledad'r onlara zarar vermeme neden olan guEle salaltabilecefimi soylemigti. Peki, bedenimin o gucri sahvermesini sallayan do[ru duygu dizisini, drigrinceyi ya da her neyse onu nasil yakalayacaktrm? Rosa'nrn elini ahp okgmesini istedim. Akhmda n y alntzca iy i $ amaya b aql adrm. iyile geyler geEirdim. Elini ovuqturup uzun srire brrakmadan tuttum. Bagr kuca[rmda uyuyakalmasma karqm yarasmda hiEbir degigiklik olmadr. Lidia tek bir soz etmeden beni izledi. Grildri bana. Ona dtig krrrcr bir salaltrcr oldufumu soylemek istedim. Gozleriyle havamr yakalamrga benziyordu. De$qinceye dek bakrglarrm Qekmedi. Rosa uyumak istedi. Ya pek yorgun ya da hastaydr. Hangisi oldufunu anlamayr istemedim bile. Onu kollarrma aldrm; dtigtindrifiimden de hafifti. Don Juan'rn yata[rna gotrirtip yava$Ea yafirdrm. Lidia risttinri orttri. Oda Eok karanhktr. Camdan baktrfirmda yrldrzh, bulutsuz, prnl prrrl bir gece gordiim. O ana dek, oldukEa ytikseklerde oldufumuz akhmdan Erkrp gitmigti. Go[e bakarken iEimi bir iyimserlik duygusu kapladr. Yrldrzlarrn pek negeli biEimde parrldadrlrnr hissettim. Grineydolu tam da bakrlasr bir yondti ashnda.

tlit kafamrn tistrindeki grdrklaylcl bir his beni durdurdu. Dalgacrklar halinde srrtrmdan belime indi, oradan da mide bo$-

lrrluma atladr. Yaygrnrn ristrine oturdum. Hissettiklerimin


rizerinde dtiqrinmek iEin Eaba gosterdim. Grdrklanmayr his-

setti[im anda dtigrincelerimin gticti ve saylsl azalmtqtr sanki. Kondimi yeniden dtiqrinme admr verdi[im zihinsel stirece tlofru yonlendirmeyi denedimse de beceremedim. Zihinsel de[igimlerim nedeniyle Lidia'ya kargt kayrtsrz kalmrqtrm. Yere dofru e[ilmiq, ytiztme bakryordu. O kocarnan gozleriyle, birkaE santimetre citeden beni incelemekte olclu[unun ayrrdma vardrm. Kendili[imden, yeniden elini tuIrrp dofra Soledad'rn odasma yiirtidtim. Kaprya yaklagtrprmrztla, bedeninin trimriyle gerildi[ini hisettim. Onu btrakmam
gerekiyordu. Kapmm karqrsmdaki duvara dayanmtg oylumlu kirranhk insan biEimini hissetti[imde egigi aqmak tizereydim. (')ylesine beklenmedik bir gorrintriydri ki birdenbire yutkunup Lidia'nrn elini bualcvermiqtim. Dofra Soledad'dr bu. Kitfasmr duvara dayamrg, oylece dinleniyordu. Lidia'ya dontliim. BirkaE adrm gerilemigti. Doria Soledad'rn geri dondrigrinri fisrldamak istemiqtim; ne var, dile getirdi[ime emin olnlama kargrn sozcriklerim trntsrz kalmrgtr. Devinme gereksinimi duymasaydrm yeniden konu$mayl deneyecektim. Sanki s(izcrikleri dile getirmek gok zaman alacaktr ve ben buna dayilnamayacaktrm. Odaya girip doria Soledad'a dolru yurtitliim. Goninrige bakrlrrsa dayanrlmaz acrlar iEindeydi. Yanrntla durdum ve herhangi bir qey sormak yerine, yiizrinti kendirnc dolru Eevirdim. Alnrnda bir gey vardr; yapraklardan yapnug oldu[u bir bandaja benziyordu. Dokununca koyu ve ;rkrqkan oldufiunu anladrm. Bunu alrundan Eekip alma gere[ini hissettim. OldukEa cesur bir devinimle bagmt tuttum, gcriye Eektim ve bandajr airverdim. Ne krmrldadt ne de aclylrt yakrndr. Bandajrn altrnda sanmsr yeqilimsi bir leke vardt. ('anhymrg ya da iEinde grig varmlgqasma krmrldadr. Higbir rit:y yapamadan baktrm bir srire. Parma[rmla dokundum, sanki tutkalmrg gibi yaprgtr. Dofal tepkim olan karmaqa duy-

Hemen tatmin etmem gerektilini hissettifim ani bir


duyguya kaprldrm. Dofra Soredad'rn kuzeye bakan penceresinden bakrldrlrnda gogrin ne denli farkh oldu[unu gormek istedim. Lidia'yr da oraya gottirmek amacryla elini tuttuysam

96

IKINCI ERK QEMBERI

KUqUK KIZ KARDE$LER

97

gusunu ya$amadlm. Hatta bu nesne hoquma bile gitti. Parmaklanmm ucuyla ttimrimi alrundan Eekip aldrm. Aya$a kalktrm. Ihk bir maddeydi. Bu nemli makarna gibi qey bir anda kurudu. Derken, bir kez daha aydrm ve don Juan'rn odasrna koqtum. Rosa'run elini kaprp dofla Soledad'a da

yaptrfrm gibi sarrmsr yeqilimsi maddeyi gekip aldrm. Kalbim oylesine Earplyordu ki ayakta zorlukla durabiliyordum. Uzanmak istedim, ama igimde bir gey pencereve dofru atrhp deminki noktada yerimde saymama neden oldu. Orada ne siireyle yerimde koqtufiumu arumsayamryorum. Birden, birisinin boynumu ve omuzlarrmr ovdufunu ay. nmsadrm. O an hemen trimtiyle Erplak oldu[umun ve yo[un biEimde terledifimin ayrrdma vardrm. Lidia omuzlarrmr cirtmriqtri ve ytizrimdeki terleri siliyordu. Birden dofal drigrinme srireElerim geri geldi, Eevreme bakrndlm. Rosa derin bir uykuya dalmrqtr. Dofla Soledad'rn odasrna daldrm. Onu da uyurken bulmayr bekliyordum; ne var, odada hig kimse yoktu. Lidia arkamdan se[irtmiqti. Neler oldufunu anlattrm ona. Rosa'nrn yaruna koqtu ve ben giyinirken onu uyandrdtk. Lidia, onun yarah elini kavradr ve srktr. Rosa tek bir devinimle ayaklandrfrnda trimrlyle uyanrktr. Evdeki trim fenerleri sondrirmeye koyuldular. Buradan kaErp gitmeye hazrlant gibiydiler. Neden bu kerte ivedilik iqinde olduklarrnl sorm aya haztlanrrken kendimin de trimriyle giyinmiq ve ayru hava iEine girmig oldufumun ayrrdma vardrm. Birlikte acele ediyorduk; ristelik benden dofrudan buyruk beklermiq gibiydiler. Getirdifim paketleri de alarak kendimizi evin drqma attrk. Lidia bunlarm hiEbirini geride brrakmamaml ofritlemiqti. Kime neyi verecefimi belirlememiqtim, henriz benim sayrlrrlardr. I{tzlar on koltufa oturduklarr srrada ben de elimdekileri arka koitufa attrm. Arabayr Eahqtrrdrm ve karanhkta yolumu arayarak geriye dofru gittim. Yeniden yola koyuldufumuzda oldukga onemli bir so-

rrtnla karqr karqrya kaldrm. I(tzlar, bir afrzdan benim oncri oklu[umu soylediler; eylemleri benim kararlanma balhyrruq. Nagual benmiqim. Evden oylece Erkrp hedef gcizetmetlcn arabayr sriremezmigim. Onlara oncriltik etmem gerekiyordu. Ne var, ne yapacafirm ya da nereye gidece$m konusunda en ufak bir fikre bile s;rlrip degildim. Oylesine dontip onlara baktrm. Farlar arabarrrrr iEinde hafif bir aydrnhk oluqturuyordu ve gozleri, bunu yrrttsttan aynalara benzemigti. Don Juan'rn da gozleriyle aynr qc:yi yaptr[rnr arumsadrm; gcizleri, srradan bir insarun gozlerirrr,: oranla daha gok rgrk yansrtryordu. Krzlann, aEmaamm ayrrdrnda oldu[unu biliyordum. Yctersizlifimi cirtecek bir gaka yapmak yerine, Eciztim bulrria \orununu, hiE driqrinmeden onlann kucafrna braklerdim. Nirgual olarak deneyim eksiklifim oldu!'unu, nereye gideceg,irniz konusunda bir fikir ya da ipucu verirlerse Eok hognut kirlacafrmr soyledim onlara. Benden ifrenmig gibiydiler. DilIt'rini crklatrp baqlarrnr salladrlar. Akhmdan kente gitmek, Ncstor'un evine, hatta Mexico City'ye gitmek gibi Eeqitli eyIt'rn planlarr geEirdim, ne var, hiEbiri uygulanacak gibi defilrli.

Arabayr durdurdum. Kente dofru gidiyordum. O anda,


lr;ryatta en Eok yapmayt istedifirn gey krzlarla igtenlikle korrrrqmaktr. Baqlamak amacryla a$zrmr aEhm, ne var, ikisi de lr;rna ytizrinri Eevirip kollarrm birbirinin omzuna dolayrp yriz
virr,e baktrlar. Bu, kendi kabuklarrna Eekildikleri ve beni dinlcrneyecek olduklan anlamrna geliyor olsa gerekti.

Ye[in bir karmaga iEindeydim. O anda en Eok gereksintli[im qey don Juan'rn her trirhi olayr ele ahg biEiminde gosIt'rdifi ustah[r, zihinsel yoldaqhgr ve mtzah anlayrgrydr. Ne v;rr, onun yerine iki Eomez eglik etmekteydi bana. Lidia'nrn ytizrinde gordrigrim keyifsizlik, Erg gibi briyriycrr kendime acrma duygumu brgak gibi kesti. ilk kez, ortak lrrry:rl krnkh[rmlzln sona eremeyece[ini aElkEa anladrm. HiE

98

iriNci

ERK qEMBERI l:rnma yumugak,

KUQUK KIZ KARDE$LER

99

kugkusuz, onlar da baqka bir biEimde olsa bile don Juan'tn ustah[rna ahqmrglardr. Nagual'tn kendisinden bana do[ru bir gegiq yapmak Eok korkunE bir qey olmahy&. Motor Eahqrr durumdayken uzun srire oturup kaldrm. Derken, dofra Soledad'm odasma girdi[imde grdrklanrr gibi baqlayan o bedensel titreme yeniden oldu. Onu gerEek anlamda gormemigtim. Ashnda dofra Soledad't duvara dayanmrg gormek, onun bedenini terk ettifi anr yeniden anlmsamaktan bagka bir qey de[ildi. O fosforlu akrgkan maddeye dokundufumda onu sa[altmrq oldufumu ve ona ve Rosa'ya bedenimde olugan bir trir gucri aktardr[tmt da biliyordum. Ozel bir koya[rn gortintristi dtigtri akhma. Dofra Sole-

dad'm ve la Gorda'ntn orada olduklartna emindim. Bu bilgi srradan bir sanr de[il, kanrt gerektirmeyen bir gerEekti. La Gorda, dofla Soledad'l o ozel koyafrn dibine gottirmtigtti ve tam o anda safaltmak iEin gabalamaktaydr. Ona, dofla Soledad'rn alrundaki yaraya safaltrm uygulamamtn yanhg olaca!rnr, artrk orada kalmalarlrun gerekmedigini soyiemek istedim. Gonimri ltzlara anlatttm. Her ikisi de, trpkr don Juan'rn soyledi[i bigimde, kendime acrmamam gerektigini soylediler. Ne var, onunla birlikteyken daha uygun tepkiler alrdtm. I(rzlarla durum farkhydr. Kendimi hakarete uframtq gibi hissettim. "Sizi eve gotr.irecefiim," dedim. "Nerede yaslyorsunuz?" Lidia bana dondri ve oldukEa krzgrn bir sesle ikisinin de benim korumam altrnda olduklartnt, onlart gtivenli bir yere ulagtrmam gerektifini ve don Juan'tn arzusu dofrultusunda, bana yardrm etmek amactyla ozgrirce devinme haklarmdan v azge Etikl erini s oyledi. O an bir parEa lazdrm. I{tzlan tokatlamayr istediysem de o yabansr titremenin trim bedenimi yeniden kapladfrnt hissettim. Yine bagrmda bir grdrklanma gibi bagladt ve mide bolgeme indifinde nerede yagadrklarrnr biliyordum. Grdrk-

ilrk bir film tabakasr gibiydi. Kasrklarrmla kaburgalanm arasmda hissediyordum varhfrnr. Gazabrm yok oldu ve yerini bir rhmhhk hissi aldr. Grilmek arzusunrlaydrm. Aqlan bir olgunun ayrrdma vardrm. Dofra Soleclad'tn ve ktigrik krz kardeglerin etkisi altrnda, bedenim defcrlendirme yapmayr kesmigti; don Juan'rn deyimiyle drinyayr durdurmuqtum. Apayrr iki duyumu birbirine karrqtrrmrglrrn. Baqlmrn rizerindeki grdrklanma ve boynumun arkasmrlaki o sert Eatrrdama sesi; bu ikisinin arasmda da askrya itlrnmrq de[erlendirmelerim yatryordu. Bu tsstz daf yolunda krzlarla oyle ce arabada oturmuqkcn yagamrmda ilk kez, drinyayr durdurmarun trimiiyle ayfftlrna varmrgtrm. Bu duygu, yrllar once ya$amlq oldu[um buna benzer bedensel bir bilinci akhma getirdi. Baqrmm ristrindeki grdrklanmayla ilgisi olsa gerekti. Don Juan, briyricrilerin bu liirden bir duyum geliqtirmeleri gerektifini soylemig, sonra tla uzun bir tanrm yapmrqtr. Anlattrfrna gore, ne hoq ne de ;rcl veren bir trir grdrklanmaydr bu ve insanrn, tam bagrrun iistrinde oluguyordu. Bununla ilgili, zihinsel dtizeyde bir biIinElili[e varmamr saflamak amacryla da bagrmrn hemen birl<aE santimetre ristrinde yer alan kaya ve dallarla dolu drigey lrir hat rizerinde kogturmugtu beni. Yrllarca bana neyi betimlemek istedi[ini anlamaya EahgItm. Ne var, bir yandan tarumlamaslnl ozrimseyemiyor, ote yandan da uygulamalannr yerine getirmeme karqm gerekli lrcdensel bellefe sahip olamryordum. Dallann, taglann altmtla kogarken baqrmrn ristrinde betimledigi trirden bir duyguyrr hiEbir zaman hissedememigtim. Ama bir grin bedenim, yiiksek bir kamyonu alEak tavanh bir park alanrna park etnleye Eahqtr[rm srrada bu duyumu kendilifiinden bulguladr. lki kaprh kriErik sedarumr her zaman kullandrfrm bir hrzla girdim yaptya; sonuE olarak yerden o kadar yriksek koitufrrmda oturmuq arac.;r kullanrrken, yaplnrn beton tavan kernerinin baqrma do$ru geldi[ini gordrim. Kamyonu zamanln-

100

iriNci

ERK

qeuneni

KUQUK KIZ KARDESLER

101

da durduram azdrm; beton kemerin kafa derimi yrizece[i duygusuna kaprldrm. Daha once bu kamyon kadar yiiksek
higbir motorlu arag kullanmamtqttm. Bu nedenle, gerekli algrsal ayarlama yetisinden yoksundum. Kamyonun tavaruyla yapmm tavant arastnda bir mesafe yoktu sanki benim iEin. Kemeri kafa derimin risttinde hissettim. O grin o yapmm iEinde bedenime, o gtdtklanma duygusunun aruslnl yerleqtirrnesine firsat tarumak amactyla saatlerce araQ kullandrm. I{rzlara dondrim ve nerede yaqadrklarmt o an bulmuq oldufumu soylemek istedim. YazgeEtim. Grdrklanma duygusunun, bana bir grin Pablito'nun evine giderken don Juan'tn bir evi gostererek kayrtsrzca soyledi[i birkag sozri antmsatttfirnr onlara soylemek neyi defiqtirebilirdi ki? Don Juan Eevreye uymayan bu yapryr imleyerek buraslntn dinginlik iEin mrikemmel, ama dinlenmek iEin uygun olmayan bir yer oldufunu soylemiqti. Krzlan oraya gottirdtim. Evleri biiyrikEe sayrlrdt. Bu da dofra Soledad'mki gibi kerpiEle oriilmrig, kiremitten Eattst olan bir yaprydr. Onde uzunlamasrna bir odasr, arkada tavanh bir aErk hava mutfa[r, mutfafrn yanrnda briytik bir avlusu ve avlunun otesinde de krimes alanr vardt. Bununla birlikte eVlerinin en onemli bohimti, biri on odaya otekisi de arkaya agrlan iki kaprst olan kapah bir odaydr. Lidia bunu kendilerinin yapmrq oldufunu soyledi. Gorrnek istediysem de ikisi birden bunun uygun bir zaman olmadrlrnr Erinkri Josephina ve la Gorda'ntn odantn kendilerine ait olan bohimlerini bana gostermek amacryla orada olmadrklarlnl soylediler. On odanrn koqesinde tufladan yaprlmrq briyicek bir seki vardr. Yerden krrk beq, elli santimetre kadar yriksekteydi ve bir baqr yatak gibi duvarla birleqiyordu. Lidia bunun tistrine kalrn hasrr yaygiar koydu ve onlar beni beklerken yatrp uyumaml onerdi.

Bir lamba yakan Rosa bunu yatafrn dstiindeki bir Eiviye ash. Yazmak iEin yeterli rgrk vardr. Onlara yan yazmanrn gerginli[imi azalttrfrnr aErkladrm ve bunu yaparsam onlarr r ahatstz edip etmeyecegimi sordum. "Neden izin istiyorsun?" diye Erkrgtr Lidia. "Yapacaksan
yap!" Son aErklamayr oylesine, drigrinmeden yaptrfrmr, bunun

irtesinde not tutmak gibi, don Juan ve don Genaro'ya bile yabansr gelen edimlerde bulundu$umu ve bunun onlara da yabansr gelebilecelini soyledim. "Biz hepimizyabansr geyler yapartz," dedi Lidia sertEe. Srrtrmr duvara verip yata$a, lambarun altrna oturdum. Onlar da her iki yanrm a uzandrlar. Rosa ristrinri bir garqafla (irtrip kafasr yastrfa de[meden uyuya kaldr. Lidia ise her ne kadar lambeinrn rgrfr uykusunu getirse bile artrk konuqmak iEin uygun zamamn geldi[ini soyledi. Karanhktaki soyleqimiz obrir iki krzrn nerede olabilecefi tizerinde odaklandr. Lidia, la Gorda'nrn nerede olabilece[i konusunda fikir bile yirtitemeyecefini, bunun yanl sra Joscphina'nrn, karanhkta bile olsa brifik bir olasrhkla da[lartla Nestor'u aramakta oldufuna inandrfrnr soyledi. Karanhk ve rssrz yerlerde dolaqmak gibi olasrhklar ortaya Erktrfrnda .losephina'nln, kendine dikkat etme konusunda aralanndaki cn becerikli kiqi olduiunu soyledi. La Gorda'nln bu gorevi iistlenmesi iEin onu segmiq olmasrnrn nedeni buydu. Onlartn la Gorda'dan soz etme biEimlerini dinledikEe, patronun o oldufu kanrsma kaprldr[rmr belirttim. Lidia, sorumlulufun la Gorda'da oldufunu, don Juan'rn kendisinin ona bu gorevi verdifini soyledi. O boyle yapmasa bile la ( iorda'run er ya da geE onderlifi ristlenecefini, grinkri onun c:n iyileri oldufunu aErkladr. O noktadayazryazabilmek amaciyla lambayr yakma gerc[ini duydum. Lidia rgrlrn uykusunu getirdifinden yakrntlrysa da sonunda benim dedi[im oldu.

r02

iriNci

ERK qEMBERI

KUQUK KIZ KARDE$LE,R

103

"La Gorda'yt en iyiniz krlan nedir?" diye sordum. "Kigisel erki daha fazla," dedi. "Her qeyi bilir. Bunun otesinde, Nagual ona insanlart denetim altrnda tutmayr o[retti." "La Gorda'ntn en iyiniz olmasmt krskanryor musun?" "Bu zamanlar. Ama artrk defiqtim."
"Neden defigtin?"

"Ya Pablito, Nestor ve Benigno? Onlar bu resmin neresindeler?" "Bilemeyiz. Pek sevmeyiz onlarr. Ozellikle de Pablito'yu. Korkak o.Yazgrsmr kabullenmedi ve bundan srynlmaya Qabalryor. Btiyucriltikten bile vazgeEip srradan bir yagam stirrnek istiyor. Soledad iEin Eok iyi olurdu bu. Ne var, Nagual, I)ablito'ya yardrmcr olmamviEin buyruk verdi. Ashna bakarsan ona yardrm ede ede Eok yorulduk. Belki de la Gorda trnu yoldan sonsuza dek atlerir bugrinlerde." "Yapabilir mi?" "Yapabilir miyrniq! Hem de nasrl. Onda hepimizden de |azla Nagual var. Senden bile Eok belki de." "Sence neden Nagual hiEbir zaman bana sizin onun Eornezleri oldulunuzu sciylemedi ? " "Qrinkti boqsun sen." "Bunu o mu soyledi?" "Herkes biliyor senin boq oldufunu. Bedenine yazrlmrq
bu senin."

"Nagual'm da soyledifi gibi sonunda yazgtmt kabullendim." "Nedir senin yazgrn?" "Yazgrm... yazgrm meltem olmaktrr. Bir rtiyacr olmaktrr. Yazgtm bir savaqEt olmakttr." "Rosa ya da Josephina, la Gorda'yt ktskanlrlar mt?" "Haytr, krskanm azlar. Hepimiz yazgilatrmrzr kabullendik. Nagual, erkin ancak hiEbir gikayette bulunmadanyazgrmrzl kabullenmemizin ardmdan ortaya Erktr[rnr soyledi. Ben grinkti Eok dert yanar, bu nedenle kendimi kotti hissederdim, oldufumu sarurdtm. Ama beNagual't befenirdim. Kadrn nim bir kadrn olmadrfrmr gosterdi bana. Onu tarumadan once yaqamrm sona ermigti. Bu gordri[rin, yeni bir bedendir. Aynrsr hepimizin bagrna geldi. Belki de sen bize pek benzemiyordun, ne var, Nagual bizim iEin yeni bir yaqam demekti. "Bize, arttk bizi terk edecefini Etinkti yapacak bagka geyleri oldu[unu soyledifinde olecefimizi sandrk. Ama bir de qimdi bak bize. Yagryoruz, olmedik, neden biliyor musun? Qtinku Nagual bize onun ta kendisi oldufumuzu gosterdi. Burada bizirnle birlikte. Her zaman oyle kalacak. Biz onun bedeni ve tiniyiz." "Dordiiniiz de boyle mi hissediyorsunuz?" , "Dort dellliz biz. Biriz. Bizim yazgrmru bu. Birbirirnizi ytiklenm eliyiz. Sen de ayrusrn. Hepimiz aynryLz. Soledad bile ayru, bagka bir yone gidiyor bile olsa."

"Nasrl olur da bilebilirsin bunu?" "Ortasrnda bir delik var." "Bedenimin ortasmda mr? Nerede?" Midemin sa! yanrndaki bir noktaya yavagEa dokundu. l'arrna[ryla on, on iki santimetre Eaprnda, gcininmezbir delifin kenan rizerinden gidiyorrnuqcasma bir Eember gizd|
"Sen de bog musun, Lidia?"

"Dalga mr geEiyorsun? Ben tamrm. Goremiyor musun?"

Sorulanma verdi[i yanrtlar beklemedifim bir yone dogru gitmeye baglarrugil. Bilgisizli[imle onu sinirlendirmek istomedim. Her geyi biliyormugum gibi baqrmr salladrm. "Sence neden beni bombog krlan bir delile sahibim?" diyc sordum, en masum sorunun bu oldu[una karar vermemin
irrdmdan.

104

IKINCI ERK QEMBERI

ruqur

Krz KARDE$LER

105

Yamtlamadr. Srtmt bana dondri ve lambantn tqrfmrn gozlerini aldrfrndan yakrndt. Yarutlamast iEin i.isteledim. Saldrrganca yeniden benden yana dondri. "seninle daha fazla konuqmak istemiyorum," dedi. "Aptalsm sen. Pablito, ki en beteridir, o bile senin kadar aptal de[iI." Neden soz etti[ini bildi[imi cine srirerek bir bagka Erkmaza girmek istemedim, bu nedenle boqlufa neyin neden oldufunu sordum ona yeniden. Don Juan'tn bu konu hakkrnda benimle hiE konuqmadr[r konusunda en btiytik gtiveni sa$ayarak onu yeniden konugmaya yonelttim. Bana yizlerce kez boq birisi oldulumu soylemiq, ben de bunu Batrh bir insarun anlayabilecefi gibi anlamtqttm. Karar verme yetisinden, istenEten , amagtan ve hatta zekddan yoksun oldufumu dile getirmeye gabaladr[tnt sanmrqttm. Bedenimdeki bir delikten hiE soz etmemigti bana. "SaE yanrnda bir boqluk var," dedi kayrtszca. "Kadtntn birinin seni bogalttrlr bir anda oluqan bir delik." "Kadtntn kim oldu[unu bilebilir miydin?" "Bunu yalnrzca sen sciyleyebilirsin. Nagual, erkeklerin gofunlukla bunu bilemediklerini soyledi. Kadrnlar daha talihli; onlan kimin bogalttrfrnr s<iyleyebilirler. " "Krz kardeqlerin de benim gibi bog rRu?" "Aptalhk etme. Nasrl bog olabilirler?" "Dofra Soledad kendisinin de bog olduEutu soyledi. O da benim gibi mi?' "Hayrr. Midesindeki delik Eok fazla btiyiiktti. Her iki yanda da vardt. Bu da onu hem bir erkefin hem de bir kadrrun bogalttr[r anlamma gelir." "Dofla Soledad'rn bir erkek ve bir kadrnla ne iqi oldu ki?" "Kendi btitrinhifiinri onlara verdi."

Bir sonraki soruyu sormadan once biraz duraladrm. Anlattrfrnrn iEerdifi her qeyi ozrimlemek istedim. "La Gorda'nrn durumu Soledad'rnkinden de beterdi," diye srirdrirdri Lidia. "Onu iki kadrn boqaltmrgtr. Midesindeki delik mafara gibiydi. $imdi kapadr artrk. Yeniden bir brittin
o.t'

"Bana bu iki kadrndan sriz et." "Sana tek bir sozcrik daha soyleyemem," dedi oldukEa buyurgan bir titremle. "Bu konuda yalntzca la Gorda konuilabilir seninle. O gelene dek bekle." "Neden yalntzca la Gorda?
"

"Qtinkri o her geyi bilir." "Her geyi yalntzca o mu biliyor?" "Tanrk da en azbir o kadar, hatta daha daf"azlasrnr bilir. Ne vaT, o Genaro'nun ta kendisi. Bu da onu idare etrneyi oldukEa zorlagtrnyor. Onu sevmeyiz." "Neden onu sevm ezsiniz?" "Beladrr o riE serseri. Genaro gibi delidirler. Ne beklersin ki, onlar Genaro'nun ta kendisi. Hig durmadan dovriqriyorlar bizimle, Erinkri Nagual'den gok korkarlardr; intikamrnr bizden ahyorlar. Her neyse, la Gorda boyle soyltiyor iqte." "Peki, la Gorda'ya bunu soyleten nedir?" "Naguai ona, geri kalanlartmtza soylemedifi qeyleri soyledi. O gortiyor. Nagual senin de gordrifrinri soyledi. Josefina, Rosa ve ben gormriyoruz. Ne var, heprmiz ayntytz." Dofra Soledad'm da bir onceki gece soylemig oldugu "hepimiz aynryrz" ttimceci[i drigtincelerin ve korkulann Er[ gibi akhma driqmesine neden oldu. Yazr taktmtmr bir kogeye brraktrm. Qevreye bakrndrm. Yabansr bir drinyada, tantmadrfrm iki geng kadmm arasmda yabansr bir yatafa:uzanml$ yatryordum. Yine de kendimi iyi hissediyordum. Bedenim kendini brrakmrqtr ve kayrtsrzhk iEindeydi. Grivendim onlara. "Burada ml uyuyacaksmrz?" diye sordum.

106

iriNci ERK qEunEni

KUQUK KIZ KARDE$LER


v;r; yriniyrigrine ve bedeninin duru$una bakrhrsa

l0'7

"Bagka nerede uyuyahm? "

ellili yaglarr-

"Sizin odarun nesi var?" "Seni tek baqrna btrakamay:z. Bizim duygularrmrz da seninkiler gibi; bir yabancrstn sen, ne var, sana yardrm etmek boynumuzun borcu. La Gorda, ne kadar aptal olursan ol, sana goz kulak olmamzr soyledi. Sen Nagual'tn kendisiymiqsin gibi, seninle aynt yataktayatmamta soyledi."

Lidia lambayr sondrirdri. Strttmt duvara vererek oturduEum bigimde kaldrm. Dtigtinceye dalmak amacryla gozlerimi kapadr[rm anda uykuya dalmrqrm.

Lidia, Rosa ve ben evin ontindeki diz alanda sabahrn sekizinden bu yana, neredeyse iki saattir oturuyorduk. Onla-

n soylegimin igine Eekmek

istediysem de konuqmayr reddet-

tiler. Trimi.iyle gevqemig gibiydiler, neredeyse uyuyacaklardr. Bununla birlikte havalart bana bulagrnamrqtr. Bu zorunlu sessizlik hali beni kendi havama sokmuqtu. Evleri kriEtik bir tepenin rizerindeydi; sokak kaprsr dofu yonrine bakryordu. Oturdu[um yerden, dopudan batrya uzanan dar vadinin neredeyse tiimtinti gorebiliyordum" Kenti goremiyordum, ama vadinin tabanrndaki iqlenmiq yeqil tarlalart gorebiliyordum. Vadinin ote yanrnda her yonde kocaman, yuvarlak ve ytiksek tepeler vardr. Vadinin yaktnlannda ytiksek da[lar yoktu; yalnrzeainarulmazbir baskr duygusu veren o kocaman, de[irmi piksek tepeler. Bu tepelerin beni baqka bir zamana taqryacaklan dtrygusuna kaprldrm. Lidia birdenbire konuqmaya baqladr ve sesiyle hayallerimi kesti. Gomlefimin kolunu Eekti. "igte Josefina geliyor," dedi. Vadiden eve uzanan kavisli patikaya baktrm. Elli metre kadar otede, patikayr ttrmanan bir kadrn gordtim. Lidia ve Rosa ile yaklagmakta oian kadrn arastndaki kayda de[er yag farkmm hemen aytrdma vardtm. Ona yeniden baktrm. Josefina'nrn bu kerte yagh olabilecefiini hig drigtinmemiqtim. Ya-

rrrn ortalarmda olmahydr. inceydi, koyu renkli uzun bir etek lliyrniqti ve strttnda bir odun yuk.i taqryordu. Gogstinrin tisliinden ba$anmrq bir kundak tagryordu; iginde bir Eocuk virrmlg gibi duruyordu. Yrinirken zor nefes ahyordu, adrnlarrt,ayfftr. Son adtmlarmt zorlukla atabildi. Sonunda, birkaE rrrctre otemize geldi[inde oylesine soluyordu ki hemen oturnrirslna yardrm etmeye kogtum. Iyiyim der gibi bir devinimde lru lundu. Lidia ve Rosa'run ktktrdadrklarrnr duydum. Onlara bakrrr:rcLm Erinkri trim dikkatim kadma yonelmiqti. Ontimde dur;ut insan, yagamlm boyunca gordp gorebilecefim en Eirkin, t'n ifrenE yaratrktr. Odun yuktinri Eozrip grirrilttiyle yere brr;rktr. Hem giirriltriden hem de odunlann a[rrh[ryla neretlcyse kucafirma diiqmek rizere olan kadrn yiizrinden istemet k:n zrpladrm. Bir an bana baktr ve sakarh[r ytizrinden cant sil<rlmrg o1:;;r gerek ki gozlerini yere indirdi. Belini diklegtirdi ve belirpiin bir tizrinttiyle iEini Eekti. Srrtrndaki yrikrin ona Eok a[tr 11r:lcli$ belliydi. Kollarrnr gerince saElarr ktsmen aErldr. Alrunda bir bant vrrrcl. Uzun ve gri saElan kirli ve topak topaktr. Koyo kahver t:rrgi bandrn arasmdan beyaz saElannt gorebiliyordum. Bana liiildti ve bagtnr salladr. Tek bir digi kalmamtgtt. Digsiz, kaplirrra afzrnr gorebiliyordum. A[zrnr eliyle kapadr ve gtildti. S;rndallarmt Etkardt ve bana hiEbir gey soyleme firsatl vermetlcn eve yunidri. Rosa da onu izledi. Aptallagmtgttm. Dofla Soledad, Josefina'run Lidia ve Itosa'yla aynr yaqta oldu[unu soylemiqti. Lidia'ya dondtim. Itr,ni izliyordu. "Bu kerte yaqh oldufunu biimiyordum," dedim.

"Ya, oldukEa yaqhdrr," dedi kayrtsrz bir titremle. "Qocufu var rnt?" diye sordum.

108

IKINCI ERK QEMBERI "Evet, onu da gittigi her yere gotrinir. Asla bizimle br-

KUQUK KIZ KARDE$LER

109

rakmaz. Onu yiyecelimizden Eok korkar."

"O$an ml?" "O!lan."


"KaE yaqrnda?

"Insanlar rizerinde boyle bir etkisi oluyor," dedi. "G6riintrisrinden herkes nefret ediyor. Karafatmadan da Eirkintlir o."
"Bir kez gormtigttim onu,l' dedim, "ama genEti o zaman." "Her qey de[iqir," dedi Lidia filozofEa, "qu ya da bu bigirnde. Soledad'r ele alahm. Ne btiytik bir defigim, ha? Sen kcndin de degigtin. Anrmsadrfrmdan daha ctisselisin. Grin gcEtikEe Nagual'r andnyorsun. " Josefina'daki de[iqimin rirktintti verici oldufunu sciylerrrck istedimse de uzaktan beni duyabilecefinden korktum. Vadinin kargr yakasrndaki tepelere baktrm. Bir an onlart l:rn uzakla$ryormuqum gibi geldi. "Bu evi bize Nagual verdi," dedi, "ama iEinde dinlenebiIt'ccfiin bir ev degil bu. Daha onceleri gergekten gizel bir cvimiz vardr. Burasrysa insanrn gtiE toplayaca$t bir yer. Ayrrt';r Eevredeki da$arrn insanr Erldrrtmasr igten bile de[il." Drigtincelerimi okumada gosterdi[i acarhk, beni bir an lxrqlukta brraktr. Ne diyece[imi bilemedim. "Hepimiz dopal olarak tembelizdir," diye strdrirdri. "Qalr:r harcamaktan hoqlanmayfl. Bunu Eok iyi bilen Nagual, burirlarrn bizim duvarrn ristrinden agmamza yardrmcr olacaprnr giiz onrinde bulundurmuq olsa gerek." Birdenbire aya$a kalkarak, bir geyler yemek istedi[ini siiyledi. Mutfafa gittik; iki duvarla yan kapah bir alandr bur rrsr. Kapmrn sa$ yanrndaki duvarsv tarafta topraktan bir or:ilk, iki duvarrn birlegtigi obrir koqedeyse btiyrik bir yemek rrtinasryla riE srra duruyordu. Yer, prinizsriz nehir taqlarryla rrriilmtiqtri. Drimdiz tavan riE metre ytiksekli[indeydi ve iki tltrvann ve duvarsrz taraftaki dayanak direklerinin tistrinde r ltrruyordu. Lidia, bana a[rr ategte piqmig fasulye ve etle dolu bir kAsr: verdi. Ategin tizerinde tortilla rsrttr. Rosa geldi, yaruma oltrrdu ve Lidia'dan kendisine yemek vermesini istedi.

"igte, bir sriredir birlikteler. Ama tam yagrnr bilmiyorum. Bu yagta Eocuk sahibi olmamasr gerektifi diiqrincesindeydik. Ama bizi dinlemedi."

"Kimin Eocu[u bu?" "Kimin olacak, Josefina'ntn." "Yani babasr kim?" "Nagual tabii, kim olabilir ki?" Bu geliqmenin oldukEa abartrh ve Eok sinir bozucu olduEon,r diiqtindrim. "Sanrnm Nagual'rn drinyasmda her qey olast," dedim. Bu, Lidi a'ya yaptrfrm bir aErklamadan ote kendime itiraf etti$m bir drigrinceydi. "iyi bildin," dedi ve gtildri. "Erozyona uframrg bu tepelerin yarattrlr basrnE dayanrlmaz bir konum almrqtr. Bu bolgede gergekten ifrenE bir qeyler vardr ve Josefina da bardafr taqrran son damla olmugtu. Qirkin, yagh, pis kokulu ve diqsiz bir kadrn olmasmrn otesinde yrizrinde de bir trir felE vardr" Yiiztintin sol yanrrun kaslan zedelenmiqe benziyordu. Bu da sol goztinun ve a[zrnrn sol yarurun hiE de hoq olmayan biEimde Earprlmastna neden olmugtu. iE srkrntrh havam ttimiiyle kaygrh bir hale donrigmrigtri. Bir srire, o gok tanrdrk "arabama atlayrp buralardan gideyim" dtiqrincesini zihnimde evirip Eevirmekten kendimi alamadrm.

Kendimi hiE de iyi hissetmedigim konusunda Lidia'ya yalandrm. Grildri ve hiE kugkusuz Josefina'nrn beni korkutmug oldulunu soyledi.

110

IKINCI ERK QEMBERI

ruqur

Krz KARDE$LER

777

Lidia'nrn kppEeyle yemek dafttmasma kaptrrmrqtrm kendimi. Herkese aynr olEride dafrtmaya Eok ozen gosteriyor gibiydi. Devinimlerini befeniyle izledigimin ayrrdrnda olsa gerekti. Rosa'nrn kAsesinden iki riE fasulye tanesi ahp tencereye geri koydu.

rctti. Josefina Eok tathdrr, geceleri tek baqrna yurtidtiftinde etmez. Yok cfer oldu[u gibi yrirrirse ne olabilece[ini sen bizlerden daha iyi bilirsin." Josefina olurlarcasma bagmt salladr ve ylf;zrine olabile-

cfer Eirkin ve pis kokarsa kimse onu rahatsrz

Gozrimiin ucuyla, Josefina'nln mutfafa geldifini gordrim. Ona bakmamrqttm ashnda. Tam karqrma oturdu. Midem bularur gibi oldu. Gerginli[imi azaltmak amacryla Lidia'ya, Rosa'nrn tabafrndafazladan iki fasulye daha kaldr[rnr soyleyerek onunla gakalagtrm. Beni afallatan bir kesinlikle iki fasulyeyi kepEeyle tabaktan aldr. Lidia yerine oturur oturmaz gozrimti tencereden aylrmam ve Josefina'ntn varhfrnr kabul etmem gerekece[ini bildi[im iEin sinirli sinirli grildum. Sonunda istemeden de olsa masanln kargrsrnda oturan Josefina'ya bakmam gerekti. Ohimcril bir sessizlik vardt. lnanmazhk iEinde baktrm ona. Afztm aEtk kaldr. Lidia ve Rosa'nrn yriksek sesle giildriklerini duydum. Driqrince ve duygularrmr belirli bir drizene sokmak iEin sonsuz gibi gortinen bir stirenin geEmesi gerekti. Karqrmda oturan, bir srire once gordtifrim Josefina defil, Eok tath bir krzdr. Lidia ve Rosa gibi Krzrlderili Eizgilerine sahip defildi. Krzrlderiliden Eok, Latin bir gonini.iqe sahipti. AErk zeytrn rengi teni, ktiErictik bir a$zrve ince hath bir burnu, kriguk beyaz diqleri, kara krvrrcrk saElan vardr. Yriztintin sol yantndaki gamze, griltigrine agln bir griven katryordu. Yrllar once krsa bir srire gordtiftim krzdt karqrmdaki. Onu dikkatle izlememi hoq karqrladr. Bakrqlarr dostEaydr. Denetleyemedifim bir sinirlilik iEinde yavag yavaq etkisine kaprldrm. Sonunda, bu gerEek qaqkrnhfrml urnursuzca qakaya vurmaktan baqka Earem kalmadr.

Qocuklar gibi grildiiler. Kahkahalart dindikten sonra Josefina'run bu tiyatrovari gosterisinin nedenini sordum. "iz srirme sanatt rizerinde gahqryor," dedi Lidia. "Nagual bize insanlarr gagtrtarak onlartn bizi ayrt edememesini o[-

gorrintriyri verdi. "Bu ytizri bozmadan biitrin grin durabilir," dedi Lidia. E[er buralarda ya$asaydtm, Lidia'yr gordrigrim haliyle, ola[an haline oranla gok daha Eabuk ayrrt edebilecefimi ileri srirdtim. "Brinindti[ri o krhk yalnrzca senin igindi," dedi Lidia ve iigri birden gtilmeye koyuldular. "Bak, seni ne denli gaqrrttt hem de. Onun ayrrdma varmadan once gocuiunun aytrdtna vardrn." Lidia odalarma gitti ve getirdi[i Eocuk kunda[rna benreyen bir gaput Erkmrnr bana do[ru masanln ristrine firlattr. Ilen de krikrercesine onlarla birlikte giildrim. "Hepinizin kendinize ozgi boyle gizli ktltklannrz var ml?" diye sordum. "Hayrr, yalnrzca Josefina'da var. Qevredeki hig kimse onun gerEekte neye benzedilini gormemigtir," diye yanrtladr Lidia. Lidia baqrnr salladr, grildri ama sessiz kaldr. Ondan Eok hoqlanmrgtrm. Qok masum ve tath bir yanl vardt. "Bir qeyler soyle Josefina," dedim onu bileklerinden tutarak. Qrldrrmrg gibi bana baktr ve kendisini geri Eekti. Duydufum lavancr Eok ileri gotrirerek onu gerefinden fazla srkr lLrttu[umu drigrindrim. Onu brrakttm. Dimdik oturdu. KtiEtik :rfianr ve ince dudaklarrnt brizerek duyulabilecek en gtihinE ve tuhaf Erlhklan sahverdi. Yrizri birdenbire defiqti. Bir an onceki dingin ifadesinin ycrini istem drqr ve Eirkin selirmeler almtqtt.
c:ck en Eirkin

TIz

irixci

ERK qEMBERI

rcuqur Krz KARDE$LER

L13

Dehqetle ona bakryordum. Lidia kolumdan gekti. "Neden korkuttun ki onu, aptal!" diye fisrldadr.
I

"Dilsiz oldufunu ve konuqamadr$rnr bilmiyor musun?" Onun ne dedigini anlayan Josefina karqr Erkmaya kalkrqtr. Lidia'ya yumru$unu gosterip bir dizi rirkrinq Er[hk daha koyverdiyse de sonunda trkandr ve okstirmeye bagladr. Rosa srrtrnr ovdu. Lidia da aynr qeyi yapmak istediyse de Josefina onu ytizrinden itti. Lidia yanlma oturup umarslzca omuzlannr silkti.
"igte bciyle," diye fisrldadr. Josefina ona dondti. Ytizri ofkeden Eirkinlegmiqti. APzrnr aqlp entiz perdeden, daha da korkunE sesler savurdu. Lidia srranln risttinden kaydr ve kimseyi rahatsz etmek
istemezmigEesine mutfa[r terk etti.

Rosa, Josefina'yt kolundan tuttu. Josefina kzgtnh[rnrn smrrlartnda dolaqryordu. Afzrnr krmrldattt ve y'tiztinri Earptttr. BirkaE dakika iEinde beni krvanE iEinde brakan ttim saflrfrnr ve gtizelligini yitirmigti. Ne yapaca[rmr bilemedim. Ozrir

dilemeye yeltendimse de Josefina'ntn Etkardrlr insanhk drqr sesler, sozcrikleri a$nma trkamaya yetti. Sonunda, Rosa onu eve gotrirdri. Lidia dondri ve karqtma oturdu. "Yanltg geyler oldu," dedi ve elini baqrna gottirdii.
"Ne zaman oldu bu?" diye sordum.

"Hadi, aptallagma.Yaztyazmaz. Sen defiil ki o. Bize riz istcdifini belirtmek iEin ellerini ve ayaklarrnr kullanlyor. Josefina ve Rosa mutfafa dondriler. Yanrmda durdular. .losefina'nrn yeniden masumiyet ve saflrfrn simgesine donriqrn[iq oldu$unu driqrindtim. O grizelim ifadesini gortnce nasil olup da bir anda o kerte Eirkinleqebildifini insarun akh almryrrrdu. Ona baktrkEa ytizrindeki o inanilmaz de[igikliklerin, qr:kti[i soz yitimiyle ilgiii oldugunu anladrm birdenbire. Yalnt'/,ca kendini sesle ifade eksikligi olan bir insanrn takiitEilikIr: bu kerte ustalaqabilecefi kanrsrna vardrm. Rosa, bana Josefina'nrn konugmay Eok istedifini Erinkti lrcnden Eok hoglandr[rnr ilettifini soyledi. "Sen gelinceye dek durumundan pek de hoqnuttu," dedi Liclia sert bir sesle. Josefina, Lidia'nrn Erkrgrnr olurlarmlgQaslna bagrnr sallatlr ve bir dizi yakrnma dolu sesi koyuverdi. "Kegke la Gorda burada olsaydr," dedi Rosa. "Lidia, Joscl'ina'yr daima sinir eder." "isteyerek olmadr!" diye kargr grktr Lidia. Josefina ona grihimsedi ve ona dokunmak amacryla elini qrr,atl.r. Sanki ozir dilerneye gahgryordu. Lidia onun elini itive

rdi.

"IJzun zaman once. Nagual ona bir qeyler yapmrq olsa gerek. Qtnkri konuqma yetisini birdenbire yitirdi." Lidia riztintrilii gonintiyordu. Uzrinti.istinti istern drqr biEimde dtqan vurmak durumunda kaldrfr kanrsrna kaplldrm. Duygularmr bu kerte saklamamasl gerektifini soylemek zorunda bile hissettim kendimi. "Josefina sizlerle nasil iletiqim kuruyor?" diye sordum.
"Y aztyla mt?"

"Seni dilsiz salak," diye soylendi. Josefina sinirlenmedi. Baqka yone baktr. Gozlerinde oyIt'sine bir hriztin vardr ki ytiztine bakamadrn. Tek bir sozcrik I ri c soyleyemiyordum.
I

"Drinyada sorunlarr olan tek kadrnrn kendisi oldufiunu


s;rrrryor," diye bir Erkrq yaptr Lidia. Naguai bize, onu kendisinc Aclmaktan vazgegirene dek actmaslzca zorlamamrzr soylerli. Rosa bana bakarak Lidia'nrn cine srirdriftinri l;rmasryla onayladr.

bir bag sal-

iiil

114

IKINCI E,RK QEMBERI

KUQUK KIZ

KARDE$LER

115

Lidia, Rosa'ya donrip Josefina'ntn yanrnda kalmasmr


buyurdu. Rosa itaat edercesine yerinden kalkrp yarumdaki slraya oturdu. "Nagual onun bu grinlerde konugaca[rnr soylemigti," dedi Lidia bana dofru. "Hey!" dedi Rosa, kolumdan Eekerek. "Onu belki de sen
konugturacaksrndrr."

"Evet!" diye ba[rrdr Lidia, aynr drigrinceyi paylaqryormu$ gibi. "Belki de seni bu nedenle bekliyorduk." "Qok aErk!" diye ekledi Rosa, gerEek bir esin kargrsrndaymrqcaslna. itcisi birden firlayrp Josefina'ya sanldilar.

onlara delirmig olduklannr, ne yapmam gerektifini bilrnedifimi soyledim. Yine de konugurken kafamrn ardmda gtiltinE bir iyimserlik duygusunun kendinden emin olma halinin olugtulunun ayrrdma vardrm. once goz ardr etmek isteclim bunu, ne var, beni yava$ yava$ ele geEirdi. Bir keresinde daha olmek izere olan gok sevgili bir dostum hakkrnda boycsi duygulara kaprlmrgtrm. onu iyileqtirip y atilpr hastaneden Etkmasmr sa$ayabilecefimi drigrinmtigttim. Bu konuyu don
I

.luan'a bile danrqmrqtrm.

"Yeniden konuqabileceksin!" diye balrrdr Rosa, Josefina'yr omuzlarrndan tutup sallarken.

Josefina gozkapaklarmr agp gozlerini devirdi. Alzrndan


griEstiz, zor duyulan ig geEirme sesleri Erkmaya bagladr ve sonunda bit hayvan gibi aplamaya koyuldu. Heyecanr oylesine

yofunlagmrqtr ki Eenelerini kenetleyemiyordu. AtEakgonrilhihikle, bir sinir bunahmrnrn egi[inde oldulunu drigrindtim. Lidia ve Rosa, iki yanrna geEip Eenesini kapamasma yardrm

ettiler. Ne. var, onu dinginleqtirmeye Eahgmadrlar. "Yeniden konugabileceksin! Yeniden konuqabileceksin!"
diye bagrrgtrlar. Josefina hrEkrrdr ve iEimi titreten bir biEimde neredeyse uludu. Kafam kesinlikle kangmrgtr. Onlarla akrlhca konuQmayr denedim. Mantrklanna seslenmeye gahgtrm. Ama benim standartlanma gore bundan pek nasiplerini almamtg olduklarmm ayrrdma vardrm. Ne yapmam gerekti[ini diiqrine dtigtine, tam onlerinde bir aqalr bir yukan gidip gelmeye bagladlm. "Ona yardrm edeceksin, de[il mi?" diye sordu Lidia. "Lritfen efendim, hiften," diye bana yalvardt Rosa.

"Do[ru. onu salaltrp igine girmek izere oldulu ohim tuzalrndan uzaklagtrrabilirsin," demigti. "Nasrl?" diye sordum. "Qok basit bi gey bu," diye yarutradr. "Ttim yaplcaan ona qifa bulmazbi hasta oldu$unu anrmsatmak. son ana geldi[ini hissedince erk sahibi olur. yitirecek hiEbi geycigi r.arrnarnrgtrr artrk. Her geyi onceden yitirmiqtir. insanrn yiiirecek bi qcyi kalmaylnca cesur olur. Ballandrprmrz bi geyler var olrIukEa, kararsrz kahrtz." "Peki, bunu kadrna soylemek yeterli mi sence?" "Hayrr. Bu gereksindigi itici gricri sa$layacaktu ona. Artfundan, hastahlr sol eliyle itmesi gerekecektir. Elini bedeninin risttinde kapr tokma$rna sanlmr$casrna itmesi gerek. ittnesi, itmesi ve iterken drgan, drqan, drgarr demesi gerek. ( )na sciyle, yapacak bagka bi geyi kalmadr$na gcire yagam srircsinin geri kalarunr bu uygulamaya adasrn. seni temin eder i rn, kallcp yriniytiverir, canc a$rzr isterse. " "Basit gibi gorrinriyor," dedim. Don Juan krkrrdadr. "oyle gortinrir," dedi, "ama defildir. Dostunun, bunu yaparken kusursuz bi tine sahip olmasr gerek." Uzun stire baktr bana. Dostuma geisterdifim ilgiyi ve onun igin duyduEum riztintriyri tartarmrg gibi bir hali uitdt.

116

iriNci

ERK qnnnenni

KUQUK KIZ KARDE$LE,R Rosa da bu farkrn ayrrdma varmlq olmahydr.

1,17

"Tabii," diye ekledi, "e[er dostun o kerte kusursuz bi tine sahip olsa gimdi hastanede olmazdt, o da bagka." Dostuma don Juan'm 'soylediklerini aktardrm. Ne var, kolunu krmrldat amayacak kerte giiEsiizdri. Josefina'ntn durumu farkhydr; onun kusursuz bir savagEr olmast, bu gizli grivencimi besleyen olgunun ta kendisiydi. Acaba, diye sessizce sordum kendime, bu olayda o el devinimlerini uygulamak mrimktin olabilir mi? Josefina'ya, konugma yetersizli[ine yol aEan qeyin bir trkanma oldu[unu soyledim. "Evet, evet, bir trkanma bu," diye yineledi Lidia ve Rosa ardrm stra. Josefina'ya kol devinimlerini anlatrp bu trkanmayr gosterdifim biEimde itmesini soyledim Josefina'run gozleri sabitlegmiqti. Sanki esrimeye dalmrgtr. A[zrnr krmrldatrp zorlukla duyulabilecek sesler Erkardr. Kolunu ktmrldatmaya Ealtqtr, ne var, oylesine btiytik bir cogkunluk iEindeydi ki, kolunu hiEbir eqgildtim olmadan oylece savuruverdi. Devinimlerine yeniden yol gostermeye Eahqtrm, ne var, oylesine karmaqrk bir durumdaymrq gibiydi ki sozlerimi duyamryordu bile. Gozleri odafrnr yitirdi; bayrlacafrnr anladrm. Rosa da olacaklarrn aytrdma varml$ gibiydi, bir firlayrqta bir bardak suyu Josefina'run ytiztine attverdi. Josefina'run gozlerinin akt gonindri. Gozlerini yeniden odaklaylncaya dek gozkapaklannr birEok kez krrptgttrmast gerekti. A$zr krmrldadt, ama hiEbir ses Erkmadr. "Bolazrna dokun!" diye bafrrdr bana Rosa. "Haytr! Haytr!" diye atrldr Lidia. "Baqtna dokun. Olay baqmm iginde, aptal!" Elimi kaprp Josefina'mn baglna yerleqtirdi. Josefina titredi ve a$nndan pesten bir dizi griEsiiz ses Erkmaya basladr. Bu kez grkardr$r sesler eskilerine oranla daha ezgiseldi.

"Duydun mu? Duydun mu?" diye sordu bana fisrltryla. Ama fark ne olursa olsun, Josefina eskisinden griliinE sesler Erkarmaya baqladr. Sesi kesildikten sonra yine bir aqrrr dinElik havasma girdi. Sonra da ttikenmig gibi oturduiu slraya yrgrldr kaldr. Gozkapaklannr zorlukla aylnp bana baktr. Utangag utangaE grihimsedi. "Qok, ama Eok rizgrinrim," dedim ve elini tuttum. Trim bedeni titredi. Baqrnr one egdi ve yeniden a$amaya baqladt. Ona kargr tam bir acrma haline girdim. O anda ona yardrmcr olabilmek iEin canlmr bile verirdim. Benimle konuqmak istermigcesine, denetimsizce hrEkrrmaya baqladr. Kendilerini bu drama kaptrran Lidia ve Rosa da a$rzlanyl a aynr hareketleri yineliyorl ardr . "Allah aqkma bir qeyler yap!" diye balrrdr Rosa yalvaran bir sesle. Dayanrlmazbir kaygr yagadrm. Josefina kalkrp bana sarildr, daha do[rusu delicesine bana yaplqrp masanrn otesine itti. Aynr anda, Lidia ve Rosa da inarulmaz bir Eeviklik, denetim ve sriratle iki elleriyle omuzlartmdan tutup bacaklarrma Eengeli taktrlar. Josefina'nln beden a[rrh[r ve sarrhqr, bu-. nun yanl srra Lidia ve Rosa'nrn devinimlerindeki hz, beni umarslz brrakmrgtr. Hepsi aynr anda devinip ben daha olan bitenin ayrrdma varmadan, Josefina tepemde olmak koguluyla yere drimdtiz uzatmrglardr beni. Kalbinin atrglannr hissediyordum. Btiytik bir griEle tutuyordu beni; kalbinin sesi kulaklanmda yankrlandr. Benim go[srimde attrllnr sandtm bir an. Onu itmeyi denedim ama daha da srkr tuttu beni. Lidia ve Rosa kollarrma ve bacaklarrma oturarak beni yere mrhlamrglardr. Rosa deliler gibi grdaklamaya ve sa[tmt solumu gagal.amaya bagladr. KriErik keskin digleri, Eeneleri sinirli kastlmalarla her aErhp kapandrlrnda Eat Eat birbirlerinin ristrine vuruyordu.

118

iriNci
Srrastyla canrmtn Eok

ERK qEMBERI

KUQUK KIZ KARDE$LER

LTg

kotti yandrfrnr, birtakrm bedensel

tepkimeler ve giddet hissettim. Nefesim kesilmiqti. Gozlerimi odaklayamryordum. Bayrlmak :frzerc oldufiumun aytrdmdaydrm. igte o anda, boynumun arkasmda o sert Eattrdama sesini duydum ve bagtmrn risttindeki o grdrklanma duygusunun dalgalar halinde ttim bedenimi kapladr[rnr hissettim. Ardrndan anlmsadrlrm ilk qey mutfalrn ote yarundan onlara bakryor oldu[umdu. Ug ktzyerde yatryor ve oylece bana bakryorlardr.

scssiz, dingin

Midemin ortasmda sinirsel kasrlmalar olugtu, derken bir ofkenin tutsafr oldum. Nefret ettim onlar-

dan. Brkfirmrqlardr beni. Tam anlamryla kendime gelmig olsaydrm ceketimi ve ya takrmtmr kaprp orayl terk etmem ig-

tcn bile degildi. Sersemli[im srirtiyordu henriz ve bilincim yerinde OegitOi. I(tzlara ilk baktrfrmda, onlart, ahgrk olduBum gorrig dtizeyinden delil de tavana yakrn bir yerden gordiiftim duygusuna kaprlmqttm. Bundan da gagrrtrcr bir gey daha vardr; bana musallat olan Josefina'dan kurtulmamt
sa$ayan gey baqrmtn ristrindeki grdrklanma hissiydi. Baqrm-

"Ne yapryorsunuz?" dedi$ni duydum birisinin, yiiksek, sert, buyurgan bir sesle. Derken, inarulmaz bn duyguya kaprldrm. Josefina'nln tistrimden Eekildi[ini ve ayapa kalktrfrnr hissettim. Yerde uzanmrq yatryordum, bunun yam srra, krzlardan uzakta, daha once hiE gormemiq olduf"um bir kadrna bakryordum. Kaprrun yarunda duruyordu. Bana do[ru ytirtidii ve iki, iki buguk metre uzafrmda durdu. Bir an bana baktr. Onun la Gorda oldu[unu hemen anladtm. Neler oldu[unu ofrenmek istedi. "Yalntzca qakalagryorduk onunla," dedi Josefina bo$azrnr temizleyerek. "Dilsizmiqim gibi davrantyordum." UE krz bir araya toplanrp griltigmeye baqladiar. La Gorda etkil enmiqEesine bana b akm ayr stirdtirdti. Bana oyun oynamr$lardr! Oylesine salakEa ve safca davranmrqtrm ki, denetleyemedi[im asabi bir grilme nobetine kaprldrm. Trim bedenim titriyordu. Josefina'nrn soyledigi gibi yalnnca rol yapmadrfrnr biliyordum. O riE krz aslmda Eok ciddiydi. Josefina'run bedenini kendi bedenimin igine giren bir gtiE olarak hissetmigtim. Rosa'nln, hiE kugkusuz dikkatimi dafirtmak amacryla safrmt solumu didiklemesi, Josefina'run kalbinin benim gogstimrin iginde attr[rnr hissettifiim anla ortrigmtiqtti. La Gorda'nln beni dinginlegtirmeye Eabaladr[rnr d,tydum.

bir gey Etkmtgtt. BirkaE yrl cince don Juan ve don Genaro algrmt yonlenrlirmiglerdi ve olanaksrzbir Eifte duyguya kaprlmrgttm: Hem tlon Juan'm tepeme binip beni yere mrhladrfimt hem de aynr :rnda ayakta oldu!'umu hissediyordum. Ashnda aynr anda iki yordeydim. Briyticrilerin deyi$ryle, bedenim o gifte algrrun irnlsrm kaydedip saklamrq ve goriinen o ki yeniden olugturrnugtu diyebilirim. Yine de bedensel bellegime eklenen iki ycni gey vardt. Birincisi, bu kadtnlarla olan srirttigmelerimde
rlan drgarr bu kerte ortaya grkan bagrmm iistrindeki.grdrklanma duygusu

gifte algrya ulagmamr sa$ayan araEfl. Otekiyse, boynumun :rrdmdan gelen Eatrrdama sesi, igimdeki bir geyi ozgrir krhyor, o da baqrmdan drqarr Erkryordu. Bir ya da iki dakika sonra tavarun yakrnrndan yere dogru yaklagtrfrmr kesinlikle hissettim. Gozlerimin ola[an gortiq tliizeyine kavuqmasr iEin bir stire daha geEmesi gerekti. Bu dort kadrna bakarken kendimi Erplak ve savunmaslz lrissettim. Derken bir an dikkatim dafrldr ya da algrsal srireklilifimi yitirdim. Sanki gozlerimi kapamrgtrm ve bilinmezbit giiE birdenbire beni birkaE kez firrldak gibi dondrirmtigtri. ( itizlerimi aEtr[rm da ktzlar a$tzlan bir karrq aEtk, beni izliyurlardr. Ne var, yeniden kendimdim bir biEimde.

Biiliim Ug
*

I,A GORDA

a Gorda'mn cince gozlerinin ayrrdma vardtm; Eok koyu ve dinginlik dolu gozler. Beni tepeden trrnala inceliyormu$ gibiydi. Gozlefi, trpkr don Juan'm yaptr[r gibi trim bcdenimi taradr. Ashnda gcizlerinde onunkiyle aynr dinginlik vc griE vardr. Onun neden iElerinden en iyisi oldulunu anlarnrqtrm. Don Juan'rn ona gozlerini brrakmrg oldufu drigrincesi geldi akhma. Oteti tig krzdanbiraz daha uzundu. ince, esrner bir bedeni, gahane bir srrtr vardt. I{tzlara dondrifrinde gcniq omuzlarlnrn ve o muntazam hatlanrun aytrdma vartltm. Anlaqrlm az bt buyruk verdi ve kzlar onun arkasrndaki srraya oturdular. Bedeniyle onlara kalkan gorevi yapryordu
irsltnda.

Yrizrinri yeniden benden yana dondti. Ytiztindeki ifade ciddi olmasma karqm somurtkanhktan gok uzaktr. Griltimsenriyordu, ama dostEa bir bakrqt vardt. Hatlan oldukEa hogtu: g,rizel, biEimli bir yiiz, ne driz ne de yuvarlak; ince dudakh kiiErik bir a$rz; enli bir burun, grkrk elmacrk kemikleri ve
ul)uzun kuzgun karasr saElar.

124

iriNci

ERK qeueEni

LA GORDA

r25

Gobek deliginin rizerinde birleqtirmiq oldu$u grizel, kas-

ellerini gorrnem ezllk edemedim. Ellerinin tersi bana donriktti. Ayalarrnr srktrkEa, kaslanntn tarttmla gerildi[ini go1r

Onu dinlemem gerektifini, Nagual'rn bana soylemesini istedi[i her qeyi soyleyinceye dek, benimle nereye gitmesi gcrekiyorsa oraya kadar gitmeye hazr oldu[unu soyledi.
"Mexico City'e gidiyorum ben," dedim. "Gerekirse Los Angeles'a dek gelirim seninle,d dedi ve rl cdifini y ap acaptnr anladrm. "Peki," dedim onu denemek igin, "gir arabaya." Bir an duraksadr, sessizce eve dofru dondti yiizrinri. Kenctlenmig ellerini gobe[inin hemen altrna yerlegtirdi. Donrip vadiye baktr ve elleriyle aynl devinimi yineledi. Ne yaptr$nr biliyordum. Evine ve Eevredeki o korkutucu tepelere veda ediyordu. Don Juan bu veda biEimini bana yrllarca once ofretmigli. Bunun erk dolu bir devinim oldufunun altrnr Eizmig ve bir sirvagErnln bunu y alntzca gerektifinde kullanmast gerektilini siiylemigti. Bu devinimi pek az uygulayabilmigtim. La Gorda'nln yaptr[r veda devinimi, don Juan'rn bana iifretti$nin degiqik bir ttiniydri. Ellerin, duadaki gibi yavagEa ya da sriratle, hatta alkrg sesi Erkararak bitiqtirilmesi geloktifini soylemigti. Hangi biEimde yaprhrsa yaprlsm, elleri lritigtirmenin amac1 savaqgmtn drqan qrkmasmr istemedili bir duyguyu hapsetmekti. Eller birlegtirilip de duygu tutulur Irrtulmaz hrzla go[rise, yiirek dtizeyine I'tikseltiliyordu. Duygu burada bir hanEere donrigtiyor ve sava$El bu hanEeri iki c I iylltutarmr$Easma kendisini hanEerliyordu. Don Juan bir savagglrun ancak geri donemeyebilece[ini lrissetti[i zaman bu biEimde veda etti$ini soylemiqti. La Gorda'nln vedasr beni btiyulemigti. "Veda mr ediyorsun?" diye meraktan sordum. "Evet," dedi sertEe. "Ellerini golsrine gotrirmriyor musun?" diye sordum. "Erkekler yapffi bunu. Kadrnlann rahmi var. Duygularrttt orada tutarlar."

rebiliyordum. Uzun kollu aErk portakal renginde uzun bir giysi gtymi$ ve kahverengi bir galla ortiinmrigtti. Olaganiistti dinginleqtirici ve kesin bir qeyler vardt onda. Don Juan'tn varhfrm hissettim. Bedenim gerginli[i elden brraktr. "Otur, otur," dedi bana yonlendirici bir trnryla. Masaya dofru yiinidtim. Oturmam igin yer gosterdi, ama ben ayakta kaldrm. ilk kez grildri ve gozleri daha da bir parlayrp yumuqadr. Josefina denli tath defildi ama en gtizelleri oydu. Bir srire sessiz kaldrk. Bir aErklama yapmtg olmak amacryla, Nagual gittiginden bu yan1 trim bu yrllar boyunca en iyiqini yaptrklarlnr ve adanmtghklan nedeniyle kendilerine brrakmrq oldufu gorevi uygulama ahqkanhklarrndan soz etti.

Ne dedifini pek anlamadlysam da, o konuqtukEa don .Iuan'rn varhfrnr daha da gtEltl biEimde hissetmeye bagladrm. Onun davramglannt oyktinmesinden ya da sesinin tmtsmdan defildi bu. Onu don Juan gibi devindiren iEsel bir denetimi vardt. iEten dtgan dolru benzeqiyorlardr.
Ona, geldi[imi, Eunkti Pablito ve Nestor'un yardlmrna gereksinim duydufumu soyledim. Btiyricrilerin neyi nasil yaptrklarrnr anlam akta yava$ kal&gmt, hatta salakEa davrandrlrmr, igten olmama kargm kurnazhfia ve hilekdrhfa marrtz kaldrfrmr soyledim. Ozrir dilemeye bagladr, ne var, bitirmesine izin vermedim. Eqyalarrmr toplayrp kaprya ytirtidrim. Ardrm stra koqturdu. Beni ahkoymaya Eahqmryor, bunun yerine gok hrzh konuguyordu; sanki ben arabama atlayrp gidene dek soylemesi gereken her geyi soylemek istiyordu.

rll

t26

IKINCI ERK QEMBERI

LA GORDA

t27

"Yalnrzca geri donmeyecek oldu[unda veda etmen gerekmez miydi?" diye sordum. "Ola ki donemem," diye yanrtladr. "Seninle gidiyorum."
GerekEesi belirsiz bir hrizne kaprldrm; gerekEesi belirsizdi Erinkri bu kadrnr hiEbir biEimde tarumryordum. Kugkulu ve kuruntuluydum y alnrzca. Am a parrlday an gozlerine b aktrfrm an iEimde ona kargr sonsuz bir dostluk duygusu belirdi. Yumugadrm. Ofkem yok olmug, yerini yabansr bir htizne brrakmrgtr. Qevreme bakrndrm ve o gizemli, defirmi tepelerin beni param par Qa ettiklerini anladrm. "O tepeler canhdrr," dedi la Gorda drigtincelerimi oku-

yarak. Ona donrip hem bu yerin hem de kadrnlarm beni, genelde kaldrtamayaca[rm kerte yaralamrq olduklarrnr soyledim. Hangi birinin, yerin mi yoksa kadrnlarln mr daha Eok yrkrntrya yol aEtrlrnr anlayamamrgtrm. Kadrnlarrn saldrrrsr do[rudan ve korkutucuydu, ne var, tepelerin etkisi, srirekli bir korku ve oradan kaEma iste[iyle belirginlegiyordu. Bunlan la

Gorda'ya soyledigimde, bu yerin insarun ristrinde yarattrfr etkileri do[ru saptadrfrmr, Nagual'rn da bu etki nedeniyle buralan onlara brraktrfrnr, olanlar iEin kimseyi suglamamam gerektilini Erinkri kadrnlara benimle ufragma buyrufunu da don Juan'rn vermiq oldugunu soyledi. "Sana da bu trirden emirler verdi mi?" diye sordum. "Hayrr, bana degil. Ben onlardan farkhyrm," dedi. "Onlar ktz kardeg. Aynr onlar, trimriyle ayru. Trpkr Pablito, Nestor ve Benigno'nun da aynr olduklarr gibi. Seninle, yalnrzca ben aynryru. Ama daha defil, grinkri sen eksiksin. Ama bir grin aynr olacaprz, hem de trimiiyle aynr." "Nagual ve Genaro'nun nerede olduklarmr yalruzca senin bildi$in soylendi bana," dedim. Bir an bana baktr ve olurlarcaslna baqmr salladr.

"Do$ru," dedi. "Nerede olduklarrnr biliyorum. Nagual, r:[er becerebilirsem seni oraya gottirmemi soyledi." Ondan lafi dolandrmayt brrakmaslnl ve bana hemen nerede olduklarml aErklamaslnl istedim. iste[im onu karma{aya sokmug olsa gerekti. Ozrir diledi ve yolunluza gitmemizi soyleyip daha sonra bana her qeyi aErklayacafr konusrlnda grivence verdi. Onlar hakkrnda artrk higbir soru sormamaml rica etti, Erinkri do[ru an gelene dek hiEbir gey aErklamamasl yolunda kesin buyruk almrqtr. Lidia ve Josefina kaprya gelip bana baktrlar. ivedilikle irrabaya daldrm. La Gorda da benden sonra girdi ve arabaya bir tiinele girer gibi girdi[ini gormezlikten gelemedim. limeklemiqti sanki. Don Juan da boyle yapardr. Ytizlerce kcz aynt qeyi yineledifini gozledikten sonra qakayla kangtk, arabaya benim girdilim gibi girmenin daha iqlevsel oldufurru soylemigtim. Belki de arabalarla f.azla deneyimi oimadrfr iEin bu yabansr yontemi geliqtirdigini driqiinmriqttim. Arabanrn bir in oldu$unu ve inleri kullanryorsak iEeri bu biEimde girmemiz gerektilini aErklamtqil bana. ister dogal ister insan yaplsl olsun inlerde tinler olurmuq ve tinlere saygryla yaklagmak gerekirmiq. Emeklemek bu saygryt gostermenin tek yoluymug.

La Gord&'ya, don Juan'ln ona da bu ttir aynnttlan o[retip o[retmedifini sorup sormamayr driqtintiyordum, ne var, tince o konuqtu. Nagual'tn, kendisine dofla Soledad'rn ve klzlann saldrnlarrmn ardtndan yaqamda kalmam durumuna iliqkin belirgin yonergeler verdi[ini soyledi. Derken, sradan trir gey soylermig gibi, Mexico City yoluna koyulmadan cince, tla$arda benim ve Don Juan'tn birgok kez gitmig oldugumuz bir yere gitmemiz gercktigini, orada don Juan'rn bana daha once hiE aEmamrg oldufu gizleri aEaca[rnr ekledi. Bir kararszhk yagadtm, ardmdan iEimdeki bir qey-akhm defildi bu-beni o da$ara do$ru yoneltti. BirEok kez sdylegi baqlatmayr denediysem de her seferinde kesin bir bi-

tz9

irixci

ERK

qnunnni

LA GORDA

r29

Eimde baqrnr sallayarak konugmayr reddetti. Sonunda, dene-

melerimden yorgun driqmtiq olacak ki, soyleyeceklerinin bir erk yerinde dile getirilmesi gerektifini ve oraya varmcaya dek gereksiz konuqmalarla gticrimrizri triketmememizi soyledi.

S oyle di I ini y azacak zaman t arum ak i st e rmi q ce sin e sustu. Yazdrklanmrn flzerinden bana baktr. Sozlerinin etkisini tarI arcasma beni izliyordu.

[ini biliyorum," diye srirdrirdri. "Onun soylediklerine


Uzun bir yolun ve yorucu bir firmanrqrn ardrndan, var-

rnamtz gereken noktaya sonunda ulaqtlk.

"Nagual'tn) sana demin soylediklerimin aynlsmt soyledihig dikkat etmemigsin, ola ki benim soylediklerime de hiE dikkat etrnedin."

Zaman, o$eden sonranln ilerlemiq saatlerine yaklagryordu. Derin bir kanyondaydrk. Gtinegin tepemizdeki da$arrn ristrinde parrldamasrna karqrn, kanyonun dibine karanhk drigmriqtri bile. Dofudan batrya uzanan kanyonun kuzey yamacrndan birkaE adrm uzakta bulunan kriErik bir inin yaruna gelene dek ytiriidrik. Don Juan ve ben burada Eok zaman gegirmigtik. ine girmeden once la Gorda, don Juan'rn da hep yapmr$ oldufu gibi, kayalarr bocek ve asalaklardan temizlemek amacryla, yerleri dallarla stiprirdti. Derken, Eevredeki Eahhklardan bol yaprakh kriErik dallarr kesip kaya tabarun ristrine yaygr gibi yerlegtirdi. iEeri girmemi imledi. Saygr gostergesi olarak once don Juan'rn girmesine ozen gosterirdim hep. Ona da aynr qeyi yaptrm, ama reddetti. Benim, Nagual oldu$umu soyledi. Ma[araya, onun arabamu girerken emekledi[i gibi, emekleyerek girdim. Tutarszhfrma grildrim. Arabamr bir in gibi gormek hiEbir zaman gelmemigti iEimden. Dinginleqmemi ve gev$ememi onerdi. "Nagual, senin eksiklifin nedeniyle bu gizleri aErklayamryordu sana," dedi la Gorda birdenbire. "HdlA da oylesin, ama Soledad ve krzlarla olan savagrmlann ardrndan, oncesine oranla daha gtiEhisrin qimdi."
"Eksik olmarun anlamr nedir? Herkes bana bunu bir tek senin aErklayabilece[ini soyleyip duruyor, " dedim. "Qok yahn bir gey bu," dedi. "Britrin insan, hiE qocu[u olmamlg insandrr."

Yazdrklanmr ytiksek sesle okuyup soylediklerini yinelerlim. Grilmesini tutamadr. "Nagual der ki, eksik insan, Eocufiu olan insandrr," dedi siiylediklerini y azdrmak istermiqcesine. Bir sorum ya da yorumum var ml diye dikkatlice inceletli beni. "Sana eksiklik ve btittinhlk konusunda her qeyi soylemig lrulunuyorurn artrk," dedi. "Bilesin ki Nagual'rn kendi sozler ini aktardrm sana. Bunlar bana soylendifinde benim iEin bir :rnlam iEermiyordu, gu anda senin igin de ayru qey gegerli." Kendisini don Juan gibi ortaya koymasrna grilesim geldi. "Eksik kiginin mide bolgesinde bir delik vardlr," diye siirdrirdti. "Bir briyricri bunu, senin benim kolumu gordtilrin gilti gorilr. Bu delik midenin sol yarundaysa buna neden olan qocuk seninle ayru cinstendir. Sa[ yanrndaysa e[er, karqr cinstendir. Sol yandaki delik siyahtrr, sa! yandakiyse koyu
kahve."

"Qocu[u olan herkeste gorebiliyor musun bu deli$i?" "Evet. Bunu gormenin iki yolu var. Bir briyricri bunu ya riiya gorme slrasrnda gdrur ya da dofrudan insana bakarak. ( ioren bir briyticrinrin, saydam bir varhfm saydamhfrnda bir tlclik var mt ya da yok mu diye bir sorunu olmaz. Ne var, briyiicri nasrl gonilecefrini bilmiyor olsa bile, baktrfrnda, giysiler rr rasrndan gcinir delifin karanh[rnr." Konuqmayr brraktr. Lafinr srirdtirmesi iqin yrireklendirtlim onu.

130

irixci

ERK qnHannni

LA GORDA

t3r

"Nagual bana, senin yazdr$rm, sonra da yazdrklarrnr unuttu[unu soyledi," dedi suElayan bir tavrrla. Kendimi savunmaya Eabalarken ne diyece[imi bilemedim. Ashnda gergekleri dile getiriyordu. Don Juan'ln sozleri bende her zaman Eift etki yarattrdt: Soyledikleri ne olursa olsun, ilk duydu$umda baqka, yazdrklarrmr evde okuyup unuttufumda bagka. Ne var, la Gorda'yla konuqmak Eok bagkaydr. Don Juan'ln gomezleri, kendisi kadar kapsayrcr de[ildiler. Ne kadar olafandrqr olursa olsun, agrklamalarr pargah bulmacalarrn yitirilmiq bohimlerini andrrtyordu. Yitirilmiq bolumler bulundulunda sorun Eoztilemiyor, tersine, daha da karmaqrklagryordu. "Midenin safi yanrnda kahverengi bir delik vardt senin," diye srirdrirdti. "Seni bir kadrnrn boqalttrfr anlamrna gelir bu. Digi bir gocu[a can vermigsin sen." "Nagual, bende kocaman siyah bir delik oldulunu soyledi, Erinkri ben iki krz dolurdum. Kendi delifimi higbir zaman goremedim ama bagkalarmda bu trirden delikler gordiim." "Sende bir delik vardr, dedin. $imdi yok mu bu delik
bende artrk?"

"Bizi nasil yamadr?" "Bir briyiicri o. istedi[inde bedenimize kimi geyler yerleqtirir. Bizi defigtirdi. Eskisi gibi degiliz artrk Her ne yerlegtirdiyse..."

"iyi de, bunlarr nasil yerlegtirdi, aynca, neydi'bunlar?", "Kendi rgrlfismr yerleqtirdi bizim bedenimize ve bunun iEin de ellerini kullandr. Bedenlerimize ulaqrp kendi telciklerini gereken yerlere brakrverdi. Altr Eocufuna ve Soledad'a da aynr geyi yaptr. Hep aym. Ama yine de Soledad bagka; ay' rr bir qey bu." isteksizle$mi$ olsa gerekti. Bir an duraksadt ve neredeyse kekelemeye bagladr.

"Nasrl bagka?" diye risteledim.

"Yok, yamandt o delik. Nagual yamanmasrna yardrm et-

ti. Bu yardrm olmasaydr, gimdiki konumuna oranla daha da


boq olurdun."

"Anlatmasr oldukEa zor," dedi uzun stiren bir bocalamarun ardrndan. "Hem senin, benim gibi hem de farkh. Bizimle aynr rgrltrya sahip, ama bizimle birlikte degil. Bagka yone dolru ilerliyor. $u srralar daha Eok sana benziyor. ikinizin de kurguni renk yamalanntzvar. Benimki bitti. Tam bir rqrltilr yumurtayrm ben yeniden. igte bu nedenle, sen yeniden btitrinlenince biz aym olacaprz demigtim . Bizi gu anda benzer krlan geylerse, Nagual'tn iEimizdeki rqrltrst, ikimizin de aynr yone dofru gitti[imizvebir zamanlar ikimizin de boq oldu-

"Ne ttir bir yama bu?" "Igiltrna yaprlmrq bir yama. Bagka

fudur." "Eksiksiz bir kiqi, bir btiytictinrin goztiyle neye benzer?"

ttirhi tarumlayamam

diye sordum.

bunu. Nagual, kendisi gibi bir briytictintin ne zaman isterse istesin boylesi bir delifi orebilece[ini soyledi. Ama bu trir bir orgrintin rgrltrsr olmazmtg. Goren ya da niya goren her insan bunun, insanrn trim o san tgilttsl araslnda kurquni bir yama oldufunu anlayabilirmig. "Nagual, seni, beni ve Soledad'r yamadr. Ne var,yamalarm parrltlslnr, rgrlfi smt yeniden olugturm ayt bizlere brraktr.

"Telciklerden yaprlmrg rgrltrh bir yumuttaya," dedi. "Trim telcikler tamdrr; gergin Ealgr tellerine benzerler. Trpkr gergin davul derisi gibi.

bir kiqideyse telcikler delilin Eeperine dolru burugmug gibi dururlar. E[er Eok gocu[un olduysa telcikler telcik olmaktan Erkar. Bu ttir kigiler, karartryla ikiye boltinmrig iki defigik rgrltr kabrnr andurr. KorkunE bir gonintridrir bu. Na"Boq

r32
Bual,

ircixci

ERK qEMBERI

LA GORDA

133

bir grin kentte bir parkta gostermiEti bana bu trir insan-

larl."
"Sence neden Nagual bana trim bunlardan hiE soz etme,di?

ye belinden tutup kaldrrdrm . En fazla krrk beg kilo olmah diye drigrindrim. Dudaklannr trpkr don Genaro'nun yaptrfr gibi

"Sana her geyi anlattr, ama hiEbir zaman

dofru drinist

anlamadrn onu. Ne zaman senin, onun soylediklerini anlamadrfrnrn ayrrdma varsa o an konuyu degiqtirirmig. Eksiklifiin anlayrqmr ktsttlamrg. Nagual bu anlayrqsrzhlrn sana tam anlamry'a uydufunu soyledi. Eksiksiz bir insan, boqalmrg bir mataragibiymig. Ornefin, sana kim bilir kaE kez bog oldufiunu soyledi de trnmadrn; konuyu sana aErklamrq olmasr bile ilgilendirmedi seni. Soylediklerini hiEbir zaman anlamadtn, daha da beteri, anlamak istemedin." La Gorda tehlikeli bolgeye girmiqti. Bir bagka soruyla onu buradan uzaklagtrrmak istediysem de ttnmadt. "KtEtik bir o$an Eocu[unu sevmigsin ve Nagual'tn bu konuda soylediklerini anlamak bile istememiqsin," dedi suElarcasrna. "Nagual, bana hiE gormedi[in bir krz Eocufiun o1du$unu've bu oflam Eok sevdigini soyledi. Birincisi boqlufu oluqturmug, ikincisryle seni yere mrhlamrq. ikisini bir kaba koymugsun." Daha fazla yazamadtm. Emekleyerek inden dtgan Erkrp aya$a kalktrm. Yaimurun olugturduSu su yolunda ytinidtim biraz. La Gorda ardrmdan geldi. Her qeyi ytizrime soylemesinden krrrhp larrlmadr$rmr sordu. Do[rusu, yalan soylemek gelmedi igimden.
"Sen ne dersin?" diye sordum.

briztigttinip elli iki kilo Eekti[ini soyledi. Aym anda gtihigtrik. Dofirudan iletigim kurdufumuz bir andr. "Bu konular hakkrnda konuqmak seni neden bu kerte rahatsrz ediyor?" diye sordu. Ona, bir zamanlar drinyalar kadar sevdilim bir erkek Eocuk oldufunu soyledim. Bunu soyleme gere[ini duydum. Anlagrlm az bir istekle bana tiimriyle yabancr olan bu kadrna aErlma gere[ini duymugtum. Konuqmaya baqlar baqlamaz bir ozlem duygusu sardr lrer yarum\ ya yer, ya durum ya da gtinrin o saati etkilemigti beni. o Eocufun anrslnr don Juan'rnkiyle kaynaqtrrmrgtrm bir biEimde ve don Juan'la ayrrldrfrmvdan bu yana ilk kez ozlerniqtim onu. Lidia onu hiE ozlemediklerini, Erinkri hep onlarla birlikte oldufunu soylemigti. Hem bedenleri hem de tinleriydi o. O an iEin ne demek istedifini anlamrgtrm. $imdi ben cle oyle hissediyordum. Ne var, o yorede bilinmez baqka bir duygu tutsak almrqtr beni. La Gorda'ya o ana dek don Juan'r hiE ozlememiq oldu[umu soyledim. Yanrt vermedi. Otelere
baktr.

O iki insanr bu kerte ozlemig olmamrn nedeni belki de ya$amlmdaki en cinemli bogahmlara yol aEmalarrnda yatryorclu. Ayrrca

ikisi de yoktu artrk. O ana dek, bu ayrrh[rn ne kcrte ohimcril oldu[unun ayrrdma varamamrqtrm. La Gor-

"Burnundan soluyorsun!" diye inledi ve yalnrzca don Juan ve don Genaro'da gormtiq oldufium bir bogvermiglikle srntmaya bagladr. Dengesini yitirir gibi oldu ve sol kolumu tuttu. Yeniden dengesini kazanrp ayaklarrnt su yoluna sa$am basabilsin di-

da'ya o Eocufun her geyden once benim dostum oldu[unu ve bir grin, denetleyemedi[im nedenlerden otririi yagamrmdan kopup gitti[ini soyledim. Bu belkr de yedifim darbelerin en bi.iyriklerinden biriydi. Bu konuda, don Juan'dan yardrm ettnesini bile istemiqtim. ondan istedilim biricik yardrm da bu olmugtu. Derdimi dinleyip ktikrercesine grilmriqtri. Oylesine Itoklenmedik bir tepkiydi ki bu, ofkelenememigtim bile. Yalnnca duyarszhgr ile ilgili bir yorumda bulunabilmigtim.

"Peki, ne yapaytm isterdin?" diye sordu.

134

irixci

ERK

qeunnni

LA GORDA

135

Bir briyticfi oldufuna gore belki de ktiErik dostumu yeniden kazanlp avunmam a yardrmcr olabilecefini soyledim. "Yanlqstn. Bir savaqEl avuntuya hiEbi zaman gerek duymaz," dedi eleqtiriye olanak tarumayan bir titremle' Ardrndan, ileri srirdriltim her geyi Erinitmeye koyuldu. Bir savaqglrun firsattnt yakaladrfrnda hiEbir qeyi oluruna btrakamayacaflnt, bilinEliligi ve sars tlmaz kararhh[ryla olaylann aktqmr etkilemesi gerekecelini soyledi. O Eocu[u yarumda ahkoymak ve yardtmct olmak konusunda sarsilmaz bir kararhhk gostermek istemig olsam, bu baflamda gereken trim onlemleri almrg olaca[rmr soyledi. Ne var, sevgim, ona gore, sozcriklerden ibaretmiq; eksik bir insanrn patlayl$lymlq ashnda. Derken, bogluk ve btittinltik konusunda o an dnymak bile istemedifim qeyler soyledi. Hissetti[im biricik $"y, bir yitirmiqlik duygusuydu ve sozrinii etti[i boqlu[un, yeri doldurul maz bir insanr yitirmekle ilgili oldufuna Eok emindim o an. "Sevdin onu, tinini onurlandrrdtn, en iyi dileklerde bulundun onun iEin, ama qimdi unutmahsln onu"' dedi. Ne var, soyledigini yapmak elimden gelmemigti. Zamanla yumugamr$ olsa da arulanmda hdld capcanhydr. Grin geldi, trimtiyle unuttufumu sandrm, ama bir gece yaqadrfrm bir olay her geyi bir anda yeniden ttim actmasrzhfryla su ytizrine Erkardr. Bir grin ytrtiyerek btiroma giderken geng bir Meksikah kadrn bana yaklagtr. Otobris durafrndaki bir strada oturmaktaydr. Ordan geEen otobristin Eocuk hastanesine gidip gitmedifini sordu. Bilmiyordum. KriEtik bir o[lu oldufunu, uzun sriredir ateqinin driqmedifini ve parasl olmadrfir iEin gok iiztildri$tinii anlattt. Ben suaya dofiru ilerledim ve orada, bagrru stranln arkah[rna dayamrq oturan kriEtik bir Eocuk gordtim. ceket, ftrsa pantolon ve kep giynekteydi. Iki ya$mdan fazla yoktu. Beni gormrig olacak ki, strantn ucuna giderek bagrnr baca$rma yasladr. "KriEtictik baqrm a[rrytr," dedi bana ispanyolca.

Sesi oyle ince.ve kapkara gozleri oyle htiztinhiydii ki, iEim bastrramadr[rm mtithiq bir kederle doldu. Onu kuca$-

ma aldr[rm gibi annesiyle birlikte arabamla en yakrndaki hastaneye gottirdrim. Annesine hastane masrafinr odemeye
yetecek kadar paravererek onlart orada btraktrm. Ne var ki, orada kalmak ya da onu daha yakrndan tantmak istememiq-

tim. Ona yardrmcr oldufuma ve insanhk ruhuna borcumu cda etmig oldu[uma inanmak istiyordum. Sihirli bir edim olan "insanltk ruhuna borcun eda edilmesi"ni don Juan' dan o[renmigtim. Benim igin yapttft onca gey iEin ona borcumu odemenin olanakszhftnt kavrayarak czinE duyudfum bir giin ona, odeqmek igin yapabilecefim bir qey var mrdrr, diye sormuqtum. Kimi Meksika paralannt bozdurdufumuz bir bankadan grkmaktaydrk. "Bana bi gey odemene ihtiyacrm yok benim," dedi don
.luan, "ama gene de odemek istersen, borcunu insanltk ruhuna eda et. Bu her daim ktiEtik bi hesaptrc, oraya ne yattnrsan yatn, yeter de aftar bile."

O hasta Eocula yardrm ederek strf insanhk ruhuna borcurnu eda etmiqtim zira benim kiiErik ollum da kendi yolcu.lu[unda bu gekilde yardtmlar gorebilirdi.

La Gord v'ya, o Eocufa olan sevgimin bir daha onu hiE gcirmesem bile capcanh kalacafrnt anlatfim. Onun anlslnln, hiEbir qeyin ona dokunamayaca[r denli derinlerde gomtilti oldu[unu soylemek istedim ama kendimi tuttum. Bundan soz etmenin yersiz olaca$Lnt hissetmigtim. Ustelik, hava kararmaktaydr ve o sel Eukurundan Erkmak istiyordum. "Gitsek iyi olacak," dedim. "Seni eve gottireyim. Bu konulan bir bagka zaman gene konuguruz ola ki."

La Gorda, don Juan"tn bana gtildrigri qekilde grildti. Son rlerece komik bir gey soylemig olmahydrm. "Ne diye giihiyorsun, Gorda?" diye sordum.

136

rriNci

ERK

qnunEni

LA GORDA

r37

"Sen kendin de biliyorsun ki bu yeri oyle hemen terk edemeyiz," dedi La Gorda. "Burda erkle bir randevun var senin. Aynr qekiide benim de."

La Gorda malaraya dofru yurtidri ve emekleyerek iEeriye girdi. "Haydi iEeriye gir," diye bafrrdr iEeriden. "Burdan ayrrlmamrz olanaksrz."

Son kerte tutarsrz bir biEimde tepki verdim. Srininerek iEeriye girdim ve onun yaruna gene oturdum. Onun da benimle dalga gegtigi belliydi. Oraya ytizleqmeye falan gelmemigtim. Ofkelenmem gerekirdi. Oysa gayet kayrtsrzdrm. Mexico City'ye giderken orada sadece bir mola verdi[imizi driqrinerek kendimi kandrram azdrm. Ben oraya, havsalamrn alamayacafr bir qeyin zorgusuyla gitmiqtim.

La Gorda not defterimi bana uzatarak yazmamr istedi. Yazdrfirm takdirde sadece kendimi gevqetmekle kalmayrp
onu da gevgetmig olaca[rmr soyledi.

"Erkle bu randevu da nesi?" diye sordum. "Nagual bana seninle benim burada drqarrdaki bir qeyle randevumuz oldulunu soylediydi. Senin once Soledad'la sonra da kriErik krz kardeqlerle randevun vardr. Onlar g{iya seni yok edeceklerdi. Nagual, qayet sen onlann saldrralanndan sa[ grkarsan, riErincri buluqmada birlikte olmamrz amacryla seni buraya getirmemi istediydi." "Nasrl bir buluqmaymlq ki bu?"

"Vallahi bilmiyorum. Baqka her qey gibi, bu da bize baph. $u anda drqarrda seni bekleyen bir qeyler var. Seni beklediklerini soylememin nedeni gu ki ben buraya srk srk gelirim ve qimdiye dek bir geycik olmadr. Ama bu gece farkh. Sen
burdasm, o qeyler nasil gelecek bak."
ll
I

"Nagual ne diye beni yok etmeye gahgryor?" diye sordum.

"Onun kimseyi yok etmeye Eahgtrlr yok!" diye tinledi la Gorda kargr Erkarak. "Sen onun Eocufusun. $imdi o senin onun kendisi olmanr istiyor. Hepimizden Eok onun kendisi. Ama gerEek bir Nagual olmak iEin erkini hak etmen gerek. Aksi takdirde Soledad'ln ve ktiErik klz kardeglerin senin izini srirmelerini ozenle drizenlemezdi. O, Soledad'a geklini defiqtirmesini ve kendisini yeniden genEleqtirmesini o[retti. Odasma geytansr bir zemin yaptrrttr ona. Kimsenin kargr gelemeyecefi bir zemin. Soledad boq oldufu iEin, Nagual onun devasa bir gey yapmasrnr sa$adr. Ona bir gorev verdi, yerine getirilmesi son derece zor ama anca ona uygun driqen bir gorev, o da senin iqini bitirmekti. Soledad'a bir briyriciinrin bir bagka briyricriyri oldrirmesinden daha zor bir qey olmadr[rnr anlattrydr. Srradan bir insarun bir briyticriyu oldrirmesi ya da bir briyucrintin srradan bir kimseyi oldtirmesi daha kolaydtr, ama iki briyticti birbirini oldriremiyor igte. Nagual Soledad'a en uygun olasrhlrn seni korkutarak gafil avlamak oldulunu soylediydi. O da oyle yaptr. Nagual onun, seni odasma Eekebilecek kadar cazip bir kadrn olmasrnr sa$adr, sen oraya girince zemin seni afsunlayacakfi, zira dedi[im gibi, hiE kimse, ama hig kimse, o zemine dayanamaz. O zemin Nagual'tn Soledad'a yaptrrdrlr bir gaheserdi. Ama sen onun zeminine bir qeyler yaptrn, o zaman Soledad Nagual'rn yonergeleri gerefince taktik deligtirmek zorunda kaldr. Nagual ona, gayet z.emin baqarrsz olursa ve Soledad seni tirkritrip gafil avlayarr'azsa, seninle konuqup bilmek istedifin her geyi anlatmak zorunda kalacalrnr soylediydi. Nagual onu, son dayana[t olarak gizel konugma sanatrnda da e[ittiydi. Ne var, Soleclad sana bununla bile galebe Ealamamrqtr"" "Bana galebe galmasr niEin o kadar onemliydi ki?" La Gorda sustu ve beni srizdri. Bofazrnr temizleyerek yerinde dik oturdu. Mafaranrn alEacrk Eafisma bakarak burnundan gtiniltrilti bir gekilde soluk verdi. "Soledad benim gibi bir kadrn," dedi la Gorda. "Bak sarra kendi ya$amlma iligkin bir qey anlatayrm o zaman belki
onu anlarsln.

138

irixci

ERK

epirlepni

LA

GORDA

739

Bir zamanlar bir erkefim vardt. Daha gencecik bir krzken beni hamile btrakfl, ondan iki krzrm oldu. Ardr ardma. Yagamtm cehenneme dondiiydri. Sarhogun tekiydi o adam,
gece grinduz beni dovriyordu. Ben ondan nefret ediyordum o da benden. Domuz gibi gigmanladrydrm. Bir gun baqka bir adam grkageldi ve benden hoglandrfrnr soyleyerek gehirde hizmetEilik yapmamt cinerdi. Benim ne denli harnarat bir kadrn oldufiumu biliyordu, niyeti benim rizerimden geEinmekti. Ama oyle sefil bir yaqamtm vardt ki, ona kanrp birlikte gehre kaEtrk. ilkinden daha kotti bir adamdt, kaba ve korkunE. Bir hafta geEti geEmedi, ytizrime bakmaz oldu. Beni nastl dovdri[tinri anlatamam sana. Beni oldrirecefini sanryordum, tistelik sarhoq falan da defildi, sebep de iq bulamamtq olmam. Sonra beni hasta bir bebekle sokaklarda dilenmeye gonderdi. Qocu[un anasrna benim kazandrfrm paradan birkaE kuruq oderdi. Sonra da az para kazandrprm iEin bana dayak atardr. Qocuk giderek daha da hastalandt, gayet ben dilenci-

lik yaparken Eocuk olecek olursa adamm beni oldrlrece[inden emindim. Bir gun onun bulunmadrfr bir srada Eocufun anasma gidip bebefi ona teslim ettim ve o gunkri kazanumrn bir ktsmtnt ona verdim. $ansh bir gtin olmuqtu o gtin benim iEin; iyi ytirekli bir ecnebi kadrn Eocu$a ilaq alayrm diye
bana elli peso verdiydi.

"O rnendebur herifle riE ay birlikte olduyduk ve galiba o aralar ben yirmi yaqrmdaydrm. O parayt evime donmek igin kullandrm. Gene hamileydim. Adam kendi Eocu[umun o1maslnr istiyordu, rnaksadt bagkasrna para odernesin. Ben kendi memleketime donrince Eocuklartmt gormek istedim, ama babalarinrn ailesi onlan ahp gotrirmtiqtii. Tum aile benimle konugmak bahanesiyle bir toplantr yaptr , ama beni rssrz bir yere gottirdtiler ve sopalarla taqlarla kryasryla doverek oldti diye oracrfa brrakttlar." "Bugrin dahi oradan kasabaya nasil dondrigrimri hatrrla.yabilyor degilim. Hatta rahmimdeki Eocu$u bile kaybetmiq-

tim. O zamanlar sa[ olan bir teyzeme st[tndrm; anam babam olmriqlerdi. Teyzem bana dinlenecek bir yer verdi ve bana baktr. Zavalh kadrnca[v 1I<r ay geEip de ben aya$a kalkana dek beni besledi. "Sonra bir grin teyzem bana o adamtn kasabada beni aramakta olduiunu soyledi. Polise baqvurup onlara, bana iq iEin avans vermiq ve benim onun bebe[ini oldrirtip phrasryla birlikte kaEmrq oldu[umu anlatmrq. O zaman sonumun geldi[ini anlamtqttm. Ama ganslm gene yaver gitti de bir Amerikalr beni kamyonuyla oradan uzal<l,ara gotrirdri. Kamyonun yoldan geldi$ini gordrigrim zaman parmafrmt heyecanla kaldrrmrqttm, adam beni gorunce durmuq ve kamyonuna almrqtr. Beni Meksika'ntn ta bu botrgesine kadar getirdi. $ehre gelince beni indirdi. Kimsecikleri tanrmadr[rm bir yer. Qrlgrn bir kopek gibi grinlerce o sakak senin bu sokak benim, Eop tenekelerinden karrumt doyurarak dolaqtrm. O stralarda $ansrm bir kez daha gulmtigtti. "Pablito'yla tarugttm, ona olan borcumu odeyebilmem imkdnsrz. Pablito beni marangoz atolyesine gottirdri ve orada bir koqede bir yatakhk yer verdi. Bunu bana acrdrfrndan yapmrqtr. Qarqrda giderken ayapr takrhp rizerime dtiqmiiqtti-oyle bulmuqtu beni. Ben oturmu$ dilenmekteydim. Bir gtive ya da bir an, tam bilemiyorum, uEarken onun goztine Earpmr$. Topuklarlnrn etrafinda donrip tam izerime yrkrldrydr. Gazaba gelip bana vuraca[tnt sandtydtm, ama o tuttu, cebinden para Erkanp verdi bana. Bana ig verebilir mi diye sordum ona. Bunun tizerine o beni yaruna katrp atolyesine gottirdti ve bir tittiyle titii masasr verip Eamaqrcrhk yaptrrdr. "iyi Eahqryordum. Ama ha bire grgmanlamaktaydtm, zira <;amagtrlanil yrkadrfrm kimselerin Eo$u bana artrk yiyeceklerini veriyorlardr. Kimi zaman grinde on alh kez yemek yiyordum. Yernek yemekten baqka yaptrfrm bir gey yoktu. Sokakta gocuklar pegime takrhp alay ediyorlardt, bazen de birisi arkarndan g;zlice yaklaqrp topuklanma basryor bir bagkast da beni itince yere driqriveriyordum. O gocuklar gaddarca $a-

r40

iriNci

ERK

geuneni

LA GORDA

141

kalanyla, hele temiz Eamaqrrlanmr kirlettiklerinde beni a$atrp duruyorlardr. "Bir grin, akqama dofru, tuhaf bir yagh adam Pablito'yu gormeye geldiydi. Daha onceleri hiE gormedifim bir adam. Bu rirkrinE, haqyet verici adamm Pablito'yla can cifer dost olduklarrnr hiE bilmiyordum. Ben arkamr dontip iqimi yap-' mayr srirdrirdtim. Orada yalnrz baqrmaydrm. Birden o adamrn iki elini boynumda hissettim. Qr$rk atamryordum, nefes dahi alamryordum. Yere yuvarlandrm, o ifrenE adam belki bir saat kadar baqrmr tuttu. Sonra Eekip gitti. Oyle korkmugtum ki, duqmriq oldufum yerde ertesi sabaha kadar kaldrm. Pablito beni orada buldu; gtilerek, Eok gurur duymam ve mutlu olmam gerektifini zira o yaqh adamm griElii bir buyricrl ve o$retmenlerinden biri oldufunu anlattr. $aqkrna donmriqtrim; Pablito'nun bir briyricii oldufuna inanamryordum. Olretmeninin benim bagrmm Eevresinde uEu$arak mtikemmel bir daire oiugturan giiveler gormrig oldufunu anlattr. Olrimrinrin de etrafimda donendi[ini gormtiqmrig ayrrca. $imqek gibi davrarup gozlerimin dofrultusunu defigtirmesinin nedeni de buymuq. Pablito, Nagual'rn ellerini iizerime koyarak bedenimin iEine ulaqtrfrnr ve Eok geEmeden farkh bir insan olacafrmr da anlattr. Neden soz ettifini anlamamrqtrm. O Erlgrn yaqh adamm neler yapmrq oldu[una iliqkin de hiEbir fikrim yoktu. Ama benim iEik fark etmiyordu. Herkesin tekmeleyip durdulu bir kopek gibiydim ben. Pablito, bana sevecence davranan tek kigiydi. Onceleri onun beni kadrnr olarak istedifini sandrydrm. Ama Eok girkin, giqman ve pasakhydrm. O sadece beni korurnak istiyordu. "O deli ihtiyar baska bir gece gene geldi ve arkamdan ensemi kavradr. Feci gekilde incitiyordu beni. Allayarak grghlr bastrrdrn. Ne yapmakta oldufunu bilmiyordum. Bir kelime dahi etmemigti bana. Mrithiq korkuyordum ondat. Sonra, bir srire geEince benimle konuqmaya baqladl ve yaqamlml nasil srirdrirmem gerektigini anlattr. Ama benim boqlufum

en btiyuk dtigmammdr. Onun yontemlerini kabul edemiyordum, bunun rizerine o da artrk naztmr Eekmekten brktr usandt ve rjrzgdn pegime saldr. O grin ben tek baqrma Soledad'm

evinin arkasmdaydrm, rfrzgdrn qiddetlenmekte oldulunu fark ettim. Qiti geEip rizerime do[ru esiyordu. Gozlerimi
agamlyordum. Eve girmek istiyordum, lakin bedenim korku igindeydi, eve kaprdan girecefim yerde, Eitin kaprsmr dolandrm. Rrizgdr beni itiyor firrldak gibi dondriniyordu. Eve donmeye Eahgtrm, ama fayda etmedi. Rrizgdrrn gricrine karqr gelemiyordum. RrizgAr beni yoldan Erkanp tepelerin tizerinden aqrrttr, sonunda kendimi derin bir Eukurun-mezar gibi bir Eukurun iEinde buldum. RtizgAr ytizrinden grinlerce orada kalmam gerekti, oyle ki, nihayet boyun eferek defiqmeye ve kaderimi kabullenmeye razr oldum. Bunun rizerin e rizgdr dindi ve beni bularak eve geri getirdi. Bundan sonra gorevimin, bende olmayan bir geyi-sevgiyi ve qefkati-vermek oldufunu, Lidia ve Josefina kardeglere kendimden daha iyi bir qekilde bakmamr soyledi bana. O zaman Nagual'rn bana yrllar boyunca soylemiq oldu[u geyi anlamrgtrm. Benim yaqamrm Eoktan son bulmugtu. O bana yeni bir yagam sunmuqtu ve o yagamrn tamamryla yeni olmasr gerekiyordu. O yaqamrn iEine eski Eirkin davranrqlarrmr getiremezdim" Beni ilk buldu[u gece, griveler beni ona gostermiqti; kendi kaderime
kargr Erkmamahydrm.

"Defigiklifime, Lidia ve Josefina'ya kendimden daha iyi bakmakla baqladrm. Nagual'rn her soyledifini bir bir yerine getirdim, sonra bir gece iqte tam bu dere gukurunda ve iqte lru mafarada tamhlrma kavuqtum. $u anda oldu[um yerde tuykuya dalmrqtrm ki bir grirriltriyle uyaruverdim. Yukanya do[ru baktrfrmda kendimi bir zamanlar oldufum gibi gorcltim-ipince, geng, taptaze. O benim geriye donen tinimdi. Once bana yaklagmak istemedi, Erinkri hala oldukEa kotri gorrintiyordum. Ama sonra dayanamaylp yanrma geldi. O zanlan hemen, Nagual'rn bana yrllar boyunca neyi anlatmaya c'abalayrp durdufunu tamamryla anladrm. O bana, bir insan

142

irixci

ERK qennneni

LA GORDA

143

Eocuk sahibi oldufunda o gocufiun tinimizin

keskinli[ini ko-

relttifini soylerdi h"p. Bir kadrnrn bir kzt olursa, o takdirde o keskinlifin sonu anlamrna gelir bu. Benimki gibi iki Eocu[u olunca da sonum gelmiq demekmiq. Olanca gticrim ve driglerim o Ttzlara gitmigti. Benim keskinli[imi galmrglar,
derdi Nagual, trpkr benim onu anamdan babamdan Ealdr[rm gibi. Kaderimiz bu bizim.Bir o$an Eoculu babasmtn en briyrik parEasrnl galar, ktz da anastnln. Nagual, Eocufu olmuq insanlann, gayet senin gibi inatEr degillerse, kendilerinde bir eksiklik oldu$unu bilebildiklerini soylerdi. Daha onceleri onlarda bulunan bir deliqmenlifiin, bir sinirlililin, bir erkin eksikli[ini hissederler. Bir zamanlar vardt bunlar, ama gimdi neredeler? Nagual, onlann artrk evin Eevresinde kogugan enerji dolu, driqlerle dolu o kriEtik Eocuklara geEti[ini soylerdi. Yani tam olan Eocu[a. Qocuklara baktrftmtz takdirde onlann criretkdr olduklar rm, zrplayarak devindiklerini gorriniz, derdi o. Onlann ana babalarma baktr[rmvdaysa, onlarm temkinli ve rirkek olduklartnt anlarrz. Artrk zrpladrklan yoktur. Nagual bana btzim bu durumu ana babalarrn briytimrig ve sorumluluk sahibi olmalanyla aErkladrlrmrzr anlattrydr. Ama bu do[ru saytlmaz. Meselenin ash, onlarm keskinliklerini yitirmig olmalartdtr." La Gorda'yatamdr[rm bazr ana babalarrn Eocuklarmdan daha fazla tine ve keskinlile sahip olduklarmr Nagual'a soylesem ne derdi acaba, diye sordum. Sanki utanmtg grbi elleriyle yiiztinti orterek gtildti la Gorda. "istersen bana sor," dedi krkrr krkrr grilerek. "Ne dtigtindriftimri soyleyim mi?" "Elbette, soyle bakahm." "O kimselerin daha fazla tinleri yoktur, sadece enerjileri f.azlacadn ve Eocuklannt itaatkdr ve ptsrtk yetigtirmiglerdir. Ttim yagamlan boyunca gocuklannl sindirmiglerdir, hepsi o kadar."

La Gorda'ya, tanrdrlrm dort Eocuklu ve elli tiErindeyken hayatmr toptan degigtirmig olan bir adamdan soz ettim. Buna, yirmi beq yrh aqkrn bir srire boyunca bir yuva kurup mes-

le[inde ilerledikten sonra, karrsrnl ve briyuk bir qirketteki yoneticilik pozisyonunu terk etmek de dahildi. Briyuk bir criretkArhkla hepsini silkip atmq ve Pasifik'teki bir ad4da ya$amaya baqlamrqtr.

"Yani bir bagrna ml gitmigti oraya?" diye sordu la Gorda qa$rml$Easlna. Tezimi piE etmigti bu sorusuyla. Adamln oraya yirmi rig yagrndaki sevgilisiyle gitmiq oldufunu soylemek zorunda kaldrm.

"Kugkusuztam bir kimseydi," diye ekledi la Gorda. Gene ona katrlmak zorunda kalmrgtrm. "Bo$ bir adam, her zaman bir kadrnrn tamh[rnr kullarur durur," diye srirdrirdii la Gorda. "Tam bir kadrn kendi tamhgrnda tehliketidir, bir erkekten daha tehlikeli. Oyle bir kadrn grivenilm ezdir, huysuzdur, asabid ir, ama briyuk degigiklikler sergileyebilir. O trir kadrnlar kendilerini toparlayrp istedikleri yere varabilirler. Orada bir $ey yapmazlar, ama bu zaten onlarm yaqamlarrnda bir gey olmamasmdandr. Oysa, bog insanlar artrk o gekilde slErayamazlar, ama daha grivenilirlerdir. Nagual boq insanlarrn, birazcrk devinmeden once etraflarrna bakan ve sonra da bir parEa gerileyip sonra yeniden birazcrk devinen solucanlara benzediklerini anlatrrdr. Tam insanlar her zaman slgrarlar, perende atarlar ve handrysa her daim baglannrn rizerine drigerler, onlar iEin onemsizdir
bu.

"Nagual, obrir drinyaya girmesi iEin insarun tam olmasr gerekti[ini soylerdi. Bir btiyricti olmasr iEin insarun trim rqrltrslna gereksinmesi vardr: hiEbir delifi, hiEbir yamasr olmayacak ve tininin olanca keskinli[ini koruyacak. Demek ki bog olan bir briyticrintin tamh[rnr yeniden kazanmasr gerekir. Kadrn olsun, erkek olsun, ordaki o dtinyaya, Nagual ile Ge-

t44

irciNci ERK qEMBERI

LA GORDA

t45

naro'nun gimdi bizleri bekledikleri o sonsuzlufa girebilmeleri iEin tam olmalan gerekir." La Gorda konuqmaslnt kesti ve uzun bir srire bana baktr. I grk yaza may acaprm denli azalmaktaydr. "Ama sen tamh[rnr nastl kazandm yeniden?" diye sordum. Sesim onun yerinden stgramasrna yol aEmrqtr. Sorumu yineledim. La Gorda beni yamtlamazdan once gozlerini mafararun tavaruna Eevirdi. "O iki kurmt reddetmek zorunda kaldrm," dedi. "Nagual bir zamanlar sana bunun nastl yaprlaca[rnr anlattrydr ama sen onu dinlemek istememiqtin. onun demesi quydu ki, insan keskinli[ini Eahp geri almak zorundadrr. Bizim onu Ealarak ofia zor bir qekilde sahip olacafrmrzr ve onu gene zor bir gekilde muhafaza etmemiz gerekti[ini sana soylediydi. "Nagual bunun iEin bana krlavuzluk etti, yapmamr safladr[r ilk $ey o iki gocufuma olan sevgimi reddetmemdi. Bunu rilya gorme srraslnda yapmam gerekiyordu. Azar azar onlart sevmemeyi ofirendim, ama Nagual bunun yararsl.z oldufunu soyledi, insantn sevmemeyi defil de onlara qefkat gostermemeyi o[renmesi gerekmiq. Krzlartmtn artrk benim iEin hiEbir anlamt kalmadr[r zaman onlart gormem gerekirmig, ne var onlara bakmah ama onlan kucaklamamahyml$lm. Baqlarrnl sevecence okgarken sol elimle onlardaki keskinlili aqrrrvermeliymigim." "E, ne oldu onlara?" "Higbir qey olmadr. Bir qey hissetmediler. Eve dondriler, gimdi ikisi de koskoca insanlar gibi. Qevrelerindeki Eogu kimse gibi bog. Qocuklarla oynamak istemiyorlar zfta onlaru gereksinmeleri yok. Bence bu onlar iEin Eok daha iyi. Onlardaki deligmenli[i aldrm. Buna gereksinmeleri yoktu, oysa benim vardr. Bunu onlara verdi[imde ne yaptr[rmr bilmiyordum. Ustelik, babalarrndan Ealdrklarr keskinlife hdld sahipler. Nagual hakhydr: kimse kaybrnrn farkrna varmadr, ama

lron kazandr[rm $eyrn farkrndaydrm. Bu mafaradan drgarrya bakarken ttim driglerimi askerler gibi srraya dizilmigler gortltim. Dtinya paspanldak ve yepyeniydi. Bedenimin ve ruhunrun afrrhfr uEup gitmigti ve ben gergekten yepyeni bir varh1qa kavuqmugtum."

"Keskinlifini Eocuklarmdan nasrl aldrfrnr biliyor musrrn?"

"Onlar benim Eocuklarrm de[iller! HiE gocu$um olmadr


ki. Baksana bana."

La Gorda srirenerek ma[aradan Erktr, eteklerini kaldrrrp grplak bedenini bana gosterdi. incelifi ve grighi kaslarr dikkat Eekiciydi.

La Gorda rsrarla ona yaklaqrp onu incelememi istedi. llodeni oyle yafsrzve srkrydr ki, ola ki hiE Eocuk do[urmamrq olabilecefi sonucuna vardrm. Sa[ bacafrnr yuksekEe bir kayirya dayayarak fercini gosterdi bana. GeEirdigi degiqikli[i lrirna kamtlama gayretkegli[i oyle kuwetliydi ki sinirimden gtilmeye baqladrm. Bir doktor olmadrfrm iEin bilemeyecefirti anlattrm, ama dolru soylediline emin oldu[umu belirtlim.

"Elbette dofru soyhiyorum," dedi la Gorda srirtinerek rrrit[araya girerken. "Bu rahimden bir qey Erkmrg de[il." "Sol yanrm keskinlifimi geri aldr," dedi. "Yapttrftm tek qe:y gidip ltzlartmr ziyaret etmek oldu. Bana ahqabilmeleri rgin oraya dort beg kez gittim. Koskoca krzlardt, okula gidivrrrlardr. Onlarr sevmemek iEin zorlanacafrmr sanmtqtrm, ;rrrra Nagual zaran yok demigti, istersem onlarr sevebilirmiqirn. Ben de sevdim onlan. Ama onlan sevmek trpkr bir yalrirncryr sevmek gibiydi. Karanmr vermiqtim, maksadtmdan vrrzgegemezdim. Nagual'rn bana anlattrfr gibi obrir drinyaya hali sa[ken girmek istiyordum. Bunu gerEekleqtirebilmek rqin tinimin ttim keskinlifine gereksinmem var. Tamh$m picrrek bana. HiEbir qey beni o drinyadan dondriremezl HiEbir
iicy!"

145

irixci

ERK QEMBERI

LA GORDA

t47

La Gorda meydan okurcasrna bana bakmaktaydr. "$ayet tamlfrmr istiyorsan, senin ikisini de reddetmen lazrm, hem seni boqaltan kadrnr hem de sevgini almrq olan kriErik o$anr. Kadmr kolayca reddedebilirsin. KtiEuk oflana gelince o baqka. Senin o Eocula olan yararsrz sevginin seni o diyara girmekten men edecek kadar matah bir gey oldu[unu mu saruyorsun?" cevap veremedim. Ama bu konu iizerinde driqrinmek istedi[imden de[i|. Akhm son derece kangmrgtr da ondan. "Soledad, qayet Nagual'a girmek istiyorsa, keskinlifini Pablito'dan almak zorunda," diye srirdiirdti. "Bunu yapmaslna imkAn var mr ki? Pablito, ne denli zayfi, olursa olsun, bir briyucridrir. Ama Nagual, Soledad'a benzersiz bir firsat verdiydi. Ona, biricik firsatrrun sen onun evine girince gelecefini soyledi; srrf bu firsat yiizrinden bizim sadece obtir eve tata $rnmamr za neden olmakla kalmadt, ristelik sen arabant kaprsmm ontine srirebilesin diye eve Etkan geEidi genigletmemezi safladr. Soledad'a, kusursuz bir ya$am srirdtirdrifii takdirde seni avlayabilece[ini ve Nagual'rn senin bedeninin iEine brraktr[r erkin ti.imii olan olanca tqrltmr emebilece[ini anlatfl. Bunu yapmak onun iEin zor olmayacaktr. Onun ttim bagansr seni bir Earesizlik anlna srirtiklemekti. "Seni bir kez oldrirdti mii, senin tqrltm onun erkini artrracak ve ardmdan Soledad bizim peqimize di.igecekti. Buntr bir ben bilmekteydim. Lidia, Josefina ve Rosa onu Eok severler. Ben sevmem. Onun ernellerini biliyorum. Zamanltr bizi teker teker eleyecekti, Erinkti yitirece[i bir qey yokttr ama kazanacagr gey Eoktu. Nagual bana onun iEin baqka bir emanet ederek, Erkar yol olmadrfrnr anlattrydt. Krzlan bana oldtirmesi ve bizim tqilttmtzn pegine dtiqmeSoledad'm seni si durumunda ne yapmam gerekti[ini anlattr. Benim kendimi kurtaraca[rmt ve tiErinden birini de kurtarabilecefimi hesaphyordu. Goniyorsun ya, Soledad hiE de kotti bir kadrn de$il, kusursuz bir savaqElrun yapmasl gerekenleri yapryor

yorlar. GerEek bir anne oldu o onlar igin. Nagual'a gore, onu avantajh krlan tek gey de buymug. Her qeyi denedim ama kriEtik krz kardeqleri bir trirhi ondan uzaklaqtrramadrm. Onun iEin, seni oldtirmriq olsaydt, ona'grivenen o liE masum krzdan en az ikisinin de hakkrndan gelecekti. Sen ortahkta olmaymca Pablito bir hiE sayrlu. Soledad onu bir bocek gibi cziverirdi. Sonra da trim o tamh$ ve erkiyle oradaki dtinyaya girmiq olurdu. Ben onun yerinde olsaydrm ben de aynr qcyleri yapmak iEin didinirdim. "Gortiyorsun ya, onun igin ya hepsi ya da hiEti. Sen ilk gcldiginde herkes gitmigti. Senin ve bazilanmzln sonu gelrrrig gibiydi. Ama sonunda gordrik ki onun iEin higti,ktzkar rlcgler iEinse bir firsat belirmiqti. Senin bagardrlrnr o$renir
rifrenmez, :d.gl<tza da qimdi slrarun onlara geldi$ini anlattrm. Nagual onlara seni gafil avlamak iEin sabaha dek beklemelerini soylediydi. Sabahrn senin iEin ryi bir zaman olmadrfrm sdylediydi. Benim de uzakta kalmamr ve lcz kardeglerin iqine karrgmamaml buyurrnug, sadece onlann rgrltrlarmr incitnreye Eahqtr[rn takdirde gelmend soylemiqti." "Onlar da mr cildtireceklerdi beni?" "Tabii, evet. Sen onlarrn rgrltrlarlnln erkek yailsm. Onlarrn tamlrpt zaman zaman onlarrn aleyhinedir. Nagual onlarr ircrmaszca yonetir ve onlarr dengeler, ama artrk gittifine gorc kendilerini nasil dtizelteceklerini bilemiyorlar. Onlar bu iq iqin senin rqrltrndan y ar arlanabilirler. " "Ya sen, Gorda? Sen de rni treni oldrirmek istiyorsun?" "Sana benim farkh oldufiumu soylediydirn. Dengeliyim lrcn. Benim boqluEum, ki benim dezavantajrmdr, artrk berum nvantajrm haline geldi. Bir btiylicri tamhfrnr kazarur kazanrrraz dengesini bulur, her zaman tam olmuq olan bir briyiiciiyse bir parEa Eatlaktrr. Genaro'nun bir parEa Eatlak oldugu gibi. Oysa Nagual dengeliydi, zira daha once senin benim

sadece. KriErik krz kardeqler onu kendi analarrndan Eok sevi-

148

IKINCI E,RK QEMBERI

LA GORDA

149

gibi o da tam defildi, hatta senden benden daha beterdi. Ug ofiuyla bir ltzr varmlg onun. "KriErik krz kardeqler Genaro gibidirler, bir parga Eatlak. Qogu zaman da olErisriz qekilde teptiplidirler." "Ya ben, Gorda? Benim de onlarrn pegine driqmem laztm mt?" "Yo. Sadece onlar senin tgrltrnt emip Eekerek kArh Erkabilirler. Sen hiE kimsenin oltimrinden dolayr kArh gtkmazsm. Nagual sende ozel bir erk brrakmrq, bir ttir dengelilik, hiE birimizde olmayan bir gey." "Onlar da o[renemez mi o dengelili[i?" "Elbet o[renebilirler. Ama bunun ktiEtik krz kardeglerin yerine getirmesi gereken gorevde bir alAkasr yok ki. Onlann gorevi senin erkini Ealmak. Bunun iEin oylesine birlegtiler ki artrk tek bir varhk haline geldiler. Seni bir bardak megrubat gibi yudumlamak iEin e[ittiler kendilerini. Nagual onlart aldatrcrhk konusunda tistad krldr, ozellikle Josefina'yr. Egi bulunmaz bir gosteri sergilemigti hani. Onlann sanatt yarunda Soledad'rn girigimi Eocuk oyunu gibi kahr. Yontulmamrq bir kadrndrr o. KriEtik krz kardeqlerse gerEek briyuctilerdir. Onlardan ikisi senin grivenini kazandr, tiErincristiyse seni oyle bir sarstr ki, Earesizkalakaldrm. Hepsi de ellerindeki kartlart mrikemmel oynadtlar. Sen de onlarm oyununa geldin ve az kalsrn partiyi kaybediyordun. Ama bir hata yaptilar, ewelsi gece sen Rosa'nrn rqiltrsmt incittin ve safalttrn, bu da onu rirkekleqtirdi. $ayet sinirlenip de senin yan tarafinr oyle qiddetli bir qekilde $rrmt$ olmasaydt, ola ki sen qimdi burada olmayacaksrn. Kaptdan her geyi gordtiydrim ben. Sen onlarl tam yok edecektin ki, ben iEeriye giriverdim." "Ama onlart yok etmek iEin ne yapacakttm ki?" "Ben ne bileyim? Sen de$ilim ki ben." "Yani sen beni ne yaparken gormtiqtiin?" "Qiftinin senin iEinden Erkmakta oldufiunu gordriydtim." "Nasil bir qeydi giftim?"

"Sana benziyordu, baqka nasil olsun? Ama Eok briyriktri, rirkritricriydri. Senin Eiftin onlan cildrirecekti. onun iEin ben iEeriye girip bunu onledim. Seni sakinlegtirebilmek iEin trim erkimi kullandrm. r{tz kardeqlerin bir yardrmr olmadr. onlar ijagrrm4 vaziyettelerdi. Sense oyle ofkeli ve korkunEtun ki. onrimrizde iki kez renk de$gtirdiydin. Bir keresinde rengin oyle hiddetliydi ki, beni de oldrirecelinden korktum." "Ne renkteydi, Gorda?" "Beyaz, baqka ne olsun ki? Qift beyazdr, sanmsl beyaz, grineg gibi." La Gorda'ya baktrm. Bu benzetig benim iEin Eok yeniydi.

"Evet," diye srirdrirdti, "grinegin parEalayrcrz biz. O yorclendir rgrltrh varhklar olmamrz. Ama o rqrltl gok zayfi oldufundan, bizim gozlerimiz onu goremez. Yalnrzca bir briyricrinrin gozleri gc)rebilir onu, o da ya$am boyunca sriren gabalardan sonra." La Gorda'nln aErklamalan bende briyrik bir qaqkrnhk yaratmrgtr. En isabetli soruyu sorabilmek amacryla zlhnimi toparlamaya Eahgtrm.
"Nagual sana grinege iligkin bir geyler anlattr mr hiE?" diye sordum.

"Evet. Hepimiz giineq gibiyizdir, ama Eok, Eok soluk. Bizim rgrlrmrz Eok zayrft:.r, ama gene de rqrktrr igte."

"Ama, acaba grinegin Nagual oldufunu soylemig miydi?" diye dayattrm derin bir merakla. La Gordayanfivermedi. Dudaklarmdan bir dizi istenEki sorumu nasil yanrtlamasr gerektifini driqrinmekteydi. Yazmaya hazu, bekliyordum. Uzun bir scssizlikten sonra la Gorda srirrinerek ma[aradan Erktr. "Sana o soluk rgrfrmr gostereyim," dedi kayrtsrz bir tonla. Malaranrn ontindeki daracrk dere Eukurunun ortasrna tlofru ilerleyerek Eomeldi. BulunduEum yerden onun ne
siz sesler dokrildri. Belli

150

iriNci

ERK QEMBERI

LA GORDA

151

yaptr$nr goremiyordum, o nedenle ben de mafaradan drqarrya grktrm. La Gorda'nrn tiE dort metre kadar oniinde durdum. O Eomelmig durumdayken ellerini etefinin alttna soktu. Birden ayapa kalktr. Ellerini gevgekEe yumruk etmigti; sonra ellerini bagmrn izerine kaldrrarak parmaklannt agtverdi. Hrzh bir patlama sesi iqittim ve la Gorda'ntn parmaklanndan krvrlcrmlar Erktr[r gordtim. Sonra ellerini yeniden yumruk etti ve htzlayeniden aqlnEa bu kez daha iri krvrlcrmlar yayrlmaya baqladr. La Gorda bir kez daha Eomelip ellerini etefinin altrna soktu. Kasrklarmdan bir gey Eekiyora benziyordu. Ellerini baqmm rizerine her kaldtrtqmda k wtlcrmlar parmaklanndan havaya do[ru uEuqtu, sonra parmaklanndan upuzun rqrltrh lifler havaya do[ru aktr. Iyice kararmtg olan havada akan lifleri gorebilmek iEin baqrmr arkaya do[ru yafirdrm. Bunlar uzun, ipince ve ktrmtamttrak rqrk telcikleriydi. Bir srire sonra soldular ve yok oldular. La Gorda yeniden Eomeldi ve parmaklannt agtt[t zaman onlardan son kerte hayret verici rgrklar yayrlmaya bagladr. Go$nizri kahn rgrk huzmeleriyle dolmuqtu. Btiytileyici bir manzaraydr bu. Kendimden geEmiqtim; gozlerimi onlardan aylramlyordum. La Gorda'ya dikkat etti[im yoktu. Sadece rqrklara bakryordum. Ansrzrn igitti[im bir Erfhk sesi, gozlerimi La Gorda'ya Eevirmeme neden oldu-o anda kadrn kendi yarattr[r o rgrk Eizilerinden birini yakaladr$ gibi done done vadinin ta tepesine ugup gitti. Go[e karqr koskoca, kapkara bir golge gibi orada bir srire sahndt, ardmdan karrundaki bir merdivenden inermigEesine kesik kesik hareketler ya da srgrayrglarla vadi Eukurunun iEine indi. Birden onu tizerimde dururken gordrim. KrE tistii dtiqmtiq olud[umun farkrna varmamrgtrm. Ayafa kalktrm. La Gorda terden strilstklam olmugtu, nefes nefese soluk almaya gahgryordu. uzun siire konugamadr. oldufu yerde koqar adrrnlarla saymaya baqladt. Ona dokunmaya cesaret edemiyordum. Sonunda yeterince sakinle$mi$ olacak ki srinine srirrine ma}aruya girdi. BirkaE dakika kadar dinlendi.

Hareketleri oyle stiratli olmuqtu ki olup bitenleri deferlendirebilecek zamart bulamamrgfirn. La Gorda'nln gosterisi srrasmda, gobe[imin hemen alt tarafrnda dayanrlmaz, kagrntrya benzer bir afrr duymuqtum. Ben herhangi bir hareket yapmamrgtrm ama gene de onun gibi nefes nefeseydim. "Randevumvza gitme zamant geldi sanlnm," dedi la Gorda solufunu tutarak. "Benim uEugum ikimizi de aEtr. Sen benim uEugumu kendi karrunda hissetttin; bu senin aErk oldu[unu ve dort kuweti kargrlamayahazr bulundufunu gosterir." "Neymig o dcirt kuwet Allah aqkma?" "Nagual ile Genaro'nun dostlarr. Onlarr gordriydrin sen. 'l'tiyler rirperticidirler. $imdi onlar Nagual ile Genaro'nun sukaba[r mataralanndan Etklp serbest dolagryorlar. GeEen gece Soledad'rn evindeyken onlardan birini iqitmigtin. Seni llekliyor onlar. Gtin kararrnca artrk kaplarrna sr[amaz olurlar. Hatta onlardan biri grindriz vakti senin pegine driqmtigtri Soledad'm orada. O dostlar gimdi sana ve bana aittirler. ikisini ben alacafrm ikisini de sen. Ama hangileri bilmiyorum. Nasrl alaca[rmvr da bilmiyorum, gel gor. Nagual bana sadece senin de benim de onlarla kendi kendimize baqa Erkmamru gerekecefini anlattrydr. " "Dur, dur!" diye bafrrdrm. - La Gorda konuqmamaizinvermedi. Eliyle nazikge a\zrmr kapadr. Hissettigim dehqet yrizrinden midem sancrlandr. (ieEmigte, don Juan ile don Genaro'nun dostlan olduklarml soyledikleri birtakrm agrklayamadr[rm olaylarla karqrlaqmrgh$m vardt. Dordri birden geliyordu ve bu varhklann hepsi de bu drinyadaki baqka her gey gibi gerEekti. Onlann oftaya grkrgr oylesine yabansrydr ki, onlan her duyumsayl$lmda tanrmsz korkulara kaprhyordum. ilk kargrlagtr[rm dost don .luan'rndr; kapkara, diktortgen qeklinde, iki buEuk tiE metre yriksekli[inde ve bir buEuk metre kadar eninde bir kritleydi. l)ev bir kayarun ezici afrrh[ryla deviniyor, devasa konikleri

t52

ixiNci

ERK cpHnsnni
J

LA GORDA
kayahk

153

anrmsatrrcaslna soluyordu. Onunla hep geceleyin karqrlaqmrqtrm. Ekseni bir koqesinden otekine de[igerek yurtiyen bir kapr izlenimi brrakmlgtr bende.

bir dtizlti[e ulaqtrk. La Gorda durarak benim ilerle-

memi istedi. Ona, gayet benim krlavuzluk yapmamr istiyorsa

Karqrlaqtrfrm ikinci dost don Genaro'nundu. Upuzun surath, sagsrz kafah, ola[anristri uzun boylu, dudaklan kapkalm, gozkapaklarr sarkrk, ipiri gozli.i rqrk saEan bir adamdr. Hep upuzun, Elrpl gibi bacaklanna Eok krsa gelen pantolanlar giyerdi. O iki dostu ben don Juan ve don Genaro'yla birlikte oldufum sualar birkag kez gormrigtrim. Onlarm gortintiisri ussalhprmla sezgilerim arasmda bafdaqmast olanaksz bir boItinmeye neden olurdu. Bir taraftan, cereyan etmekte olan qeyin gerEekten meydana geldi[ine iliqkin hiEbir ussal dayanak bulamlyor, ote taraftan, sezgiledi[im qeylerin gerEeklifini elimine edebilecek herhangi bir neden de bulamtyordum. Onlar hep don Juan'la don Genaro'nun yakrnlarda bir yerde olduklarr srrada ortaya grkmrg olduklarr iEin, ben onlarr bu iki insanrn benim kolayca etiklenebilen kigilifim izerindeki griElti etkisinin rirrinleri olarak de[erlendiriyordum. Benim anlaytqtma gore bu ya boyleydi, ya da don Juan ile don Genaro ellerinde dostlarr olduklannr soyledileri ve kendilerini bana o triyler rirpertici varhklar geklinde gosteren birtakrm griEler tutmaktaydrlar. Dostlann bir ozelli[i de benim onlart inceden inceye tetkik etmeme asla izin vermemeleriydi. Qegitli zamanlarda trim dikkatimi onlann tizerinde odaklamaya gahqmrqtrm, ama her defasmda bagrm donmrig ve dikkatim dafrlmtqtr. OUrir iki dost daha da kaypaktr. Onlarr sadece bir kez gormriqttim, biri parlak sarr gozhi dev gibi siyah bir jaguardr, otekiyse aE gozl:f', koskoca bir Eakal. Bu iki canavar son derece saldugan ve kargt koyulmasr imk6nsz varltklardr. Jaguar don Genaro'ya, Eakal da don Juan'a aitti. La Gordamaparadan drgartya Erktr. Ben de onu izledim. Oniimden yiiriimeye baqladt. Dere Eukurundan Erkrp uzun,

dofruca arabaya gidecegimi soyledim. Bagryla beni onaylayarak bana tutundu. Onun nemli cildini hissedebiliyordum. Agrrr heyecanhyml$ gibi gortinriyordu. Arabamr brraktr[rm yere belki de iki mil kadar vardr, iistelik oraya ulagmak iEin o rsslz, kayahk drizhifri gegmemiz gerekiyordu. Don Juan bana, dtizhi[tin dofu cephesindeki da$lara epey yakrn kimi dev kayalann arasmdakr gizli bir patikayr gostermigti. O patikaya do[ru yoneldim. Bilinmeyen bir iti beni o tarafa dolru gotririiyordu; aksi takdirde oraya gelirken izlemig oldulumuz
dtizhikteki patikadan donmrig olacaktrk. La Gorda korkunE bir gey sezgilemig gibi durdu. Bana sanldr. Gozlerinde korku vardr. "Bu yol dolru mu?" diye sordum. Yanrt vermedi. $ahnr gekerek btike brike uzun bir giysi gibi goninmesini safladr. Onunla belimi sardr ve uElarrru Eevirerek kendisine doladr. Sonra uElannr drigrimleyerek ikimizi sekiz rakamrnabenzeyen bir qeritle ballamrq oldu. "Bunu niye yaptrn ki?" diye sordum. La Gorda baqmr salladr. Diglerini qatrrdattl ama bir kelinre dahi soyleyemedi. Korkusu slnrrszdr. Yriniyelim diye beni itip duruyordu. Benim kendimin odri ne diye patlamlyor diye driqiinmekteydim. Patika yrikseldikEe yirtimek daha da zorlaqryordu. Nefes nefeseydim, apzrmdan solumak zorundaydrm. Dev kayalann gekillerini gorebiliyordurn. Aysrz bir geceydi ama go$nizti oyle aErktr ki kayalann karaltrlarml gkarmak mrimkrin oluyordu. La Gorda'nrn da zorlukla solurl ulunu iqitebiliyordum. Biraz durup dinlenmek istedim, ama la Gorda beni haI'ifEe iterek bagrnr olumsuzcasrna salladr. Gerilimi gevgetmek :rmacryla bir gaka yapayrm diye geEiriyordum ki birden tuhaf lrir darbe sesi igittim. Bagrm istemeksizin sa[a dofru kaydr vc sol kulafrmla ortah[r dinledim. Bir an soluk ahp vermeyi

154

IKINCI ERK QEMBERI

LA GORDA

155

kesmiqtim, o srada la Gorda'yla benim drqrmrzda birisinin ytiksek sesle solumakta oldufunu net bir gekilde iqittim. Bunu la Gorda'ya sdylemeden cince emin olmak amacryla yeniden dinledim. HiE kuqku yoktu ki o devasa $ey kayalarm arasrndaydr. ikimiz ilerlerken ve ben ona solu$unu tutmasrnr imlerken elimle la Gorda'nrn a$ztnr kapadrm. O devasa qeklin Eok yakrrumrzda oldu$unu biliyordum. Elinden geldi[ince ses Erkarmadan kaymakta oldu[u belliydi. Yumuqak bir qekilde soluyordu. La Gorda birden silkindi. Yere Ecimelerek belime doladr[r qahyla beni de yere dofru Eekti. Ellerini etelinin iEine soktu ve bir srire sonra aya$a kalktr; ellerini kenetlemigti, sonra parmaklannr gaklatmaya baglayrnca art arda bir dizi krvrlcrm ya$muru akrtmaya bagladr. "Ellerine iqe," diye fisrldadr la Gorda krsrlmrg Eenelerinin
arasmdan.

dimi Eok Earesiz hissettim. Ttim bedenimle yaklaqmakta olan varhfr duymakla kalmryor, onu hissedebiliyordum da. Ellerime iqemeye gahqflm ama faydasrzdr. Gere[inden fazla stktnilh ve tedirgindim. La Gorda'nrn tedirginlifi beni oylesine etkilemiqti ki trim Eabamla ellerime iqemeye ufragryordum. Sonunda bagardtm. Ellerimi tig dort kez birbirine srirtttim ama etrafa hiEbir qey yayrlmryordu. "Tekrar yap!" dedi la Gorda. "Ktvrlctmlan Etkartmak biraz zaman altr." Ona biitrin sidifimi bogalttrfrmr soyledim. Gozlerinde gimdiye kadar gordtigrim en Earesiz bakrg belirdi. Tam bu anda, dev gibi, riEgen geklinde bir qeyin bize do$ru yaklagtrfrnr gordtim. Her nasilsa bana pek de zarar verici bir qeymiq gibi gcininmedi ama, la Gorda korkudan
bayrlmak rizereydi. Aniden galmt Eozdri ve arkamda duran bir kayantn izerine srEradr, sonra beni arkamdan kucaklayarak Eenesini ba$rma dayadr. Omuzlartma Etkmrgtr. Bu gekilde birlegmemizden hemen sonra , bize do[ru ilerleyen gey durdu. A"lag yukarr yirmi beg adrm otede hrrrltrlar gtkartarak duruyordu. iEimde bir yerlerde briyrik bir gerginlik hissettim. Bir srire sonra, efer o gekilde durmayt srirdtirtirsek trim enerjimizi tiiketecefimizden vebizeyaklaqan her neyse, ona av olaca[rmzdan adrm gibi emindim.

"Ne?" dedim, ne yapmamr istedifini anlamadrfrmdan.

La Gord a artan bir telagla buyrufunu rig dort kez yineledi. Benden ne yapmamr istedigini anlamamrg oldu[umu kavramrq olacak ki, kendisi yeniden Eomelerek ellerine iqemekte oldulunu bana gosterdi. La Gorda'nln Eiqi krrmtzrmfirak krvrlcrmlar gibi uguqurken afallaglmEasma ona bakakaldrm.

Akhm bagrmdan gitmiqti. Hangisi daha srirtikleyiciydi, la Gorda'nrn sidi[iyle oluqturdufu gorrintri mri, yoksa yaklaqan varhfirn huiltrsr mr, bilemiyordum. Dikkatimi hangi noktaya odaklamam gerektigine karar veremiyordum; ikisi de briyuleyiciydi. "Qabuk ol! Ellerine iqe," diye fisrldadr la Gorda diglerinin arasrndan. Onu duydum ama dikkatim da[rlmrg[.La Gorda, yalvaran bir sesle, Erkartaca[rm krvrlcrmlarrn yaratr[rn geri Eekilmesine yol aEacafirnr ekledi. inlemeye baqladr ve ben de ken-

La Gord a'ya hayatrmtzt kurtarmak iEin kaEmamv gerektifini soyledim. "Haylr" anlammda baqmt salladr. Gticrinti
ve grivenini yenidenkazanmrg gibi goninriyordu. Sonra, bagr-

mlzr kollanmztn arasrna gomrip bacaklarrmtzr karntmtza do$ru gekerek oturmamv gerektifini soyledi. O zaman, yrllar once don Juan'ln, bir gece Krtzey Mexico'daki rssrz bir bolgede, duyularrma yabanct gelen ama aynr zamanda da gerEek olarak algrladrfrm bir qeyin etkisi alttna girdifimde beni boyle oturttu[unu hattrladrm. Don Juan bana kaEmanln yararsrz oldu[unu, yaprlabilecek tek qeyin o noktada ka-

156

iriNci

ERK qnHanEni

LA GORDA

1,57

hp trpkr la Gorda'run gosterdi[i qekilde oturmak oldu[unu


soylemigti.'

Tam efilmek rizereyken ini terk etmekle korkunE bir hata yaptr[rm:rl anladrm. Ne pahasma olursa olsun oraya geri donmeliydik La Gorda'nrn gahnr omuzlanma, kollanmrn altma doladrm. Ona bagrmm rizerindeki grkrntrlara tutunarak omuzlanma trrmanmaslnl, orada ayakta durmasmr, qalm iki ucundan tutarak kendini dengelemesini ve uElarr dri[rimleyerek gah bir kogum takrmr gibi kullanmasmr soyledim. Yrllar once don Juan, yabansr olaylarla kargr kargrya geldi[imizde, tlpkr bu riEgen geklinde yaratrkla kargrlaqmamrz gibi, onlara yabansr hareketlerle kargr durmamru gerekti[ini soylemiqti. Bir keresinde konuqan bir geyikle kargrlagtr[rnr ve bunun sonucuncla amuda kalkarak hayatta kalmayr bagardrfrnr, boyle bir kargrlaqmanln rizerinde yaraltrpr gerginlifi attrlrnr anlatmrqtt.

ilerliyordum. Yirmi rig adrmdan sonra onu yere indirmek zorunda kaldrm. Omuz baqlarrmdaki a[rr dayanilmazdr. Qok ince olmasma raSmen neredeyse bel kemi[irni krracafrnr
soyledim ona.

Benim dtiqrincem bu tiEgen qekilli geyin etrafinda donrip la Gorda omuzlarrmdayken ine dofru yiirtimekti. ine donmenin asla mrimkrin olmadrfirnr fisrldadr la Gorda. Nagual ona orada kalmamasr gerektifini soylemigti. $ah onun tutabilecegi gibi ayarlarken ine girdi[imiz andan itibaren grivenlikte olacafrmtzdan trim benli[imle emin oldufum konusunda direttim. O da bunun dofru oldupunu, ama bunun, ancak etrafimrzda dolaqan grigleri kontrol edebilecek qansrmrz oldufunda geEerli olabilecelini soyledi. Don Juan'ln ve don Genaro'nun kugaklanndan sarktrfrnr gordrifrim o mataralar gibi bir geye, bir koruyucuya gereksinimimiz vardr.

Ayakkabilannr Erkardr, omuzlarrma trrmarup orada durdu. Onu bacaklarmdan tuttum. $ah EektikEe koltuk altlanmrn gerildifini hissediyordum. Dengesini kazanana dek bekledim. Sutrmda yetmig beq kiloluk bir a[rrh[r tagryarak gece karanhfrnda yiirtimek o kadar da kolay de[ildi. Qok afrr

iqin ilging yaru riEgen nesne ortadan kaybolmugtu. Planrmrz ige yaramrqtt La Gorda bir srire dinlenmem iEin beni omuzlannda taqrmayr onerdi. Bu fikri saEma buldum, benim kilom onun ufak bedeninin tagryabilecefinden gok daha fazlaydr. Bir srire yiirrimeye ve olacaklan gormeye karar verdik. Bir oltm sessizli$i hakimdi aramrzda. Birbirimize dayanarak bir srire yavaqga yrinidrik. Henriz biraz ilerlemiqtik ki yeniden o yabansr, yumugak, bir kedinin ilslamastna benzeyen soluk alma sesini duymaya baqladrm. La Gorda'ya tekrar omuzlarrma Erkmasr iEin yardrm ettim ve boylece bir on adtm daha ilerledik. E$er buradan kurtulmak istiyorsak bu ahgrlmadrk hareketi bir taktik geklinde stirdrirmemiz gerektigini biliyordum. La Gorda'nrn omuzlarrmda durmaslndan baqka bir yabanst hareket bulmaya gahqryordum kr la Gorda uzun elbisesini Erkarrverdi. Bir tek hareketle Erplak kalmrgtr. Bir gatrrtr duydum; aya$a kalkmrg, krsa boylu Eahlardan kopardr[r bir dah clinde tutuyordu. $ahnr eyer gorevi gormesi iEin omzuma ve belime doladr, atErhk oynayan Eocuklar gibi bacaklannt belime dolayrp srhma oturdu. Sonra kopardr[r dah elbisesinin iEine sokup havaya kaldrrdr. Elindeki dah sallayarak elbiseyi yabansr bir biEimde nplatryordu. Biitrin bunlara bir de acayip bir baykuq balrrrgrnabenzeyen rshfr ekledi. Sekiz, on metre sonra aynr seslerin arkamzdan ve yan laraflarrmvdan geldigini duydum. La Gorda bir baqka kug bafrrrgrnr oyktinmeye baqladr, bu ses de tavus kuqunun Erkarrhfir keskin sesin aynrsrydr. BirkaE dakika sonra aynr ttirden lla[rrrglar her yanimrzdan gelmeye baqladr. Yrllar cince don Juan'la, bu kuq ba[rnglarrna kargrhk velilmesi olayrrun benzerini yagamrqtrm. O zaman, bu sesleri

158

irixci

ERK

qnuneni

LA GORDA

1,59

don Juan'm Erkardrfrnr ya da onunla Eok yakrn iliqkide bulunan birinin, ornefin don Genaro'nun, iEime olErilemeyecek denli, zifiri karanhkta bile sendelerneden koqmama imkAn verecek denli briyuk bir korku salmasr iEin don Juan'a yardrm etmiq olabilece[ini drigrinmrigtrim. Don Juan bu kogma edimine erk trrrsr admr vermiqti. La Gorda'ya erk trrrsr bilip bilmedifiini sordum. Bildifini soyledi. Bunu baqarabilece[imden pek emin olmasam da deneyecefimizi soyledim. La Gorda bu iqin ne yeri ne de zamanr olmadrfrnr soyleyerek eliyle hemen onrimrizti imledi. Zaten bagtan beri h:zla atan kalbim, gofsrimrin iEinde deli gibi Earpmaya baqladr. Tam ilerimizde, belki de birkaE metre otemizde, patikanrn tistrinde don Genaro'nun dostlanndan biri duruyordu. Kor gibi yanan, uzun ytizlti ve kel kafah bir adamdr. Oracrkta donup kaldrm. La Gorda'ntn sanki uzaklardan geliyormug hissini veren Er[h[rm duydum. Akhnr kaybetmig gibi yumruklarryla iki yamma vurdu. Hareketi adam rizerindeki odaklanmaml bozdu. Bagrmr once sola sonra saga dondrirdti. Sol tarafimda, rqrltilar sagan san gozleriyle dev bir kedinin kara bedeni neredeyse bana defecek kadar yakrnrmda duruyordu. Salrmda fosforlu rqrklar yayan bir Eakal gordrim. Arkamrzda ise, neredeyse la Gorda'nrn srrtrna delecek biEimde o tiggen nesne duruyordu. Adam bagrnr bize dondtirdri ve patika rizerinde ilerlemeye bagladr. La Gorda bafrrrp alhyormuq gibi sesler Erkarmayl srirdrirriyordu. UEgen gekilli nesne onu arkasmdan yakalamak rizereydi. Onun o yerleri sarsan adrmlannr duyabiliyordum. Adrm atarken Erkardrfr ses Eevremizdeki tepelerde yankrlamyordu. Soguk nefesini ensemde hissediyordum. La Gorda'nrn neredeyse Erldrrmak rizere oldugunu biliyordum. Ben de aynr durumdaydrm. Kedi ve Eakal neredeyse bacaklanma srirtiineceklerdi. Hrrlamalart, homurtulan ciaha yuksek sesle gelmeye baqlamrgfl. Tam o anda, don Juan'rn bana olretmiq oldufu bir sesi grkartmak iEin anlamsz bir drirtti

hissettim iginde. Dostlar Erkardr[rm sese yarut verdiler. Akhmr kaybetmigEesine srirekli bu sesi Erkartryordum ve onlar da bana yanrt veriyorlardr. Gerginlik biraz olsun azalmtqil vebiz

yola erigmeden hemen once belki de olabilecek en garip sahnenin iginde yer ahyordum. La Gorda atgrhk oynar gibi hareketler yaplyor, hiEbir qey olmamrq gibi elbisesini baqrnrn iizerinde neqeyle dondriniyor, bu dondriniglerini Erkardrfrm seslerle aynr ritimde yapryor, bir yandan da oteki dtinyadan gelen dort yaratrk bizimle aynt hrzla hareket edip etrafrmrzr
yavag yava$ kugatrrken grkardrlrm seslere yarut veriyorlardr.

Boylelikle yola vardrk. Ama ben gitmek istemiyordum.


Sanki bir qey eksik kalmrg gibiydi. Srrtrmda la Gorda ile oylece hareketsiz durdum ve don Juan'tn bana ofretti$i gibi gok ozel bir yontemle bir ses grkarmaya bagladrm. Bunun griveleri Ea[rrma sesi oldulunu soylemigti don Juan. Bu sesi Erkarmak iEin sol elin iE krsmt ve dudaklar kullanrlmahydr.

Bu sesi Erkardrktan sonra her gey bir stikfrnet havasrna btirtinmrig gibi geldi bana. Dort varhk da beni yarutladt ve onlar bunu yaparken ben hangilerinin bana uygun oldulunu
anlamrq bulunuyordum.

Sonra arabaya do[ru ytirriyerek la Gorda'ya strttmdan inip arabanln gofor koltuSuna binmesi iEin yardrm ettim, ardrndan onu yan tarafa ittim. Tam bir sessizlik iEinde yol ahyorduk. Bir gey bir yerlerime dokunmugtu ve dtigtincelerim Iiimriyle defiqmigti. La Gorda, kendi evi yerine don Genaro'nun evine gitmemizi onerdi. Benigno, Nestor ve Pablito'nun orada y..aSadrklannr ama o srra kasaba drgrnda olduklarrnr soyledi. Onerisi hoguma gitmiqti. Eve girer girmez la Gorda bir lamba yaktr. Ev, don Genaro'yu son ziyaret ediqimdeki gibiydi. Yere oturduk. Bir srra Eekip uzerine yazr takrmlml yerlegtirdim. Yorgun degilrlim, yazmak istiyordum ama bunu yapamlyordum bir ttirlti. Kesinlikl e yan yazamtyordum.

160

iriNci ERK QEMBERI

LA GORDA

1,61

"Nagual dostlara iliqkin ne soyledi sana?" diye sordum. Sorumla onu hazrhkstz yakalamrg gibiydim. Ne yanrt

Akltma ilk gelen gey, her zaman qtiphelendi[im ama kendime bile itiraf edemedigim gey dostlann gerEek varhklar olduklarrydr. Onlarr gormrig, varhklarmr hissetmiq ve onlarla iletiqim kurmuqtum. Kendimi Eok zinde hissediyordum. La Gorda'ya sanhp ona zihinsel ikilemimin zorlulunu anlatmaya koyuldum. Dostlarr don Juan'rn ya da don Genaro'nun yardrmr olmakszrn gcirmtiqtrim ve bu hayatrmdaki en onemli de[igiklikti. La Gorda'ya bir keresinde don Juan'a dostlardan birini gordrigrimri soyledifimde bana gtihip kendimi Eok ciddiye almamam, gordriklerimi goz ardr etmem gerekti[ini belirtmigti. Sannlandrfrma inanmak istemiyordum, ama dostlann var oldu$ora inanmak da istemiyordum. Ussal birikimim buna razr gelmiyordu. Aradaki boqlugu bir ttirhi dolduramryordum. Ancak, bu kez, her qey Eok farkhydr, bu dtinyayayabancr olmayan, ama bagka bir dtinyadan gelen gerEek varhklann Eevremde oldulu drigrincesine dayanamryordum. La Gorda'ya, yarr qaka, deli olmak iEin her geyimi verebilecefimi soyledim. Bu beni, drinya gorrigrimrin deligmesinden duydufum ezici sorumluluk duygusundan kurtarud t bir az olsun. iqin komik yanr, drinya gonigrimri de[iqtirmek igin, zihinsel olarak yani, daha fazla istekli olamazdrm. Ama bu yeterli degildi. Hig yeterli olmamrqfl zaten. Bu baglndan beri benim agilamaz engelim, oldrirricti Eatlafrm olmugtu. Yarr ikna o1muq bir qekilde don Juan'm drinyasmda oyalanmak, bir yarr-briyricti olmak istiyordum. Brittin Eabalarrm, akademi riyelerinin sabah sekizden akgam beqe kadar yaptrklan ve sonra eve tamamen yorgun bir halde dondrikleri gibi, manfifirma karqr anlamsrz bir savag vermekten ibaretti. Don Juan bazen gaka olsun diye, dtinyayr en grizel ve en aydrn hale getirmek iEin tasanlar yaptrktan sonra, akademisyenin tiim bu tasarrlarr unutmak igin saat begte evine gittifiini soylerdi. La Gordabize yernek haznlarken ben de hevesle not tutuyordum. Yemek yedikten sonra kendimi gok daha rahatla-

verecefini bilemedi.
"Driqrinemiyorum, " dedi sonunda. Daha once hiE boyle bir qey ya$amamrg gibiydi. Bir one bir arkaya sallanrp duruyordu. Burnunun ucunda ve rist duda[rnda ufak ter damlactklarr oluqmugtu.

Aniden elimden tutup Eekerek beni evin drqrna Etkardt. Beni derenin kenarrna gotrirerek kusmaya baqladr. Benim de midem bulanmaya baqladr. Dostlarrn Eekiminin gok griElti oldufunu ve bundan kurtulmak igin benim de kendimi kusmaya zorlamam gerektifini soyledi. Daha fazla agrklama bekleyerek ona baktrm. Bir Eocu[a bakan hemgirenin kendinden emin hareketleriyle baqtmt ellerinin araslna ahp parmafrnr bo[azrma soktu ve sonunda beni kusturdu. insanlann midelerinin Eevresinde Eok ince bir Eeper bulundufunu, bu Eeperin etrafimvdaki her qeyin Eekimine kaprldrfrnr aErkladr. Qekim qok griEhi oldufunda, trpkr dostlarla karqrlaqrldr$r zaman, hatta erke sahip insanlarla karqrlagrldrfir zaman oldugu gibi, bu Eeper altrist olur, renk defiqtirir, hatta tamamen yok olurmug. Boyle durumlarda insanrn yapabilecefi tek qey yalnrzca kusmaktan ibaretmig. Kendimi daha iyi hissediyordum ama hala kendimde defildim. Bir yorgunluk hissi, gozlerimin Eevresinde de bir afirrhk hissi du1'uyordum. Eve geri dondrik. Kaprya geldi[imizde la Gorda bir kopek gibi havayr kokladr ve hangi dostlarm benimkiler oldufunu bildi[ini soyledi. Normal olarak kast etmek istedigi qeyden bagka bir anlama gelmeyen ya da benim oyle anladrfrm sozleri, rizerimde driqrincelerimin birden ortaya Erkmasrnr sa$ayan bir psikoterapi etkisi yaptr. iEimde bir drigrince patlamasl oldu. Birdenbire her zamanki zihinsel uSaglarrm ortaya grktr. Sanki sozctiklerin enerjileri varmr$ gibi yerden yiikseldifimi hissettim.

1,62

iriNci

ERK gnnannni

LA GORDA

1.63

La Gorda da Eok negeliydi. Ttpkr don Genaro'nun yaptrgr gibi yan yazt$tml taklit ederek maskarahklar yapil. "Dostlar hakkrnda ne biliyorsun, la Gorda?" diye sormrq hissettim.

korkutmuyordu. Ashnda la Gorda beni durdurmasaydr onu


gcirmek iEin drqarr Erkardrm.

dum.

"Yalruzca Nagual'in bana soylediklerini," diye yantt verdi. "Bir btiyticiinun denetim altrna almayt o[rendifi gtiEler oldulunu soylemigti bana. Onun ve don Genaro'nun, sukabaklarrnrn iEinde ikiqer tane dostu vardl." "Onlarr nastl tutuyorlardr sukabaklanrun iEinde?" "Kim bilir" Nagual, dostlarrn saldtnsmdan kurtulursak kendimize mrikemmel bir sukabafr bulmamzr tembihlemiqti. Bu sukabafir sol elin baqparmagr briyrikltiftinde olmahymrg. Nagual'in sukabafr da bu briyukhikteymig." "Sen hig gordrin mti bu sukaba[tnt?" "Hayrr. HiE gormedim. Nagual boyle bir sukaba$lnrn insanlarm drinyasrnda bulunmadr[rnr soylemigti. Kemerlerinden sarkan kriErik bir Erkrn olarak goniyorsun onu. Ama bilinEli olarak baktr[rnda hiqbir qey goremiyorsun." "Sukabalr bulunduktan sonra briyuk bir titizlikle saklanmah. Btiyricriler genellikle bu trir kabaklarr ormanlardaki sarrlgan bitkilerin tizerinde bulurlar. Sonra rist ktstmlarrnr duzeltip cilalarlar. Briyucti sukaba[rnr bulduktan sonra onu dostlara sunmah ve onlart sukabalrnrn iEinde ya$amaya davet etmelidir. E[er dostlar kabul ederlerse sukaba[r insanlar drinyasrnda goninmez olur ve dostlar btiyricrinrin yardlmcrsl olurlar. Nagual ve Genaro yaprlmaslnl istedikleri her qeyi dostlann a yaptrabilirlerdi. Yani kendi yapamadtklan geyleri. Orne[in, beni kovalayacak bir rizgdr yollamak ya da Lidia'run bluzunun iEine o tavufun girmesini sallamak gibi
geyler."

"Daha tam de[ilsin," dedi. "yalruz drgarr grkmaya' kalkarsan seni afiyetle yerler. ozellikle de drqarda sinsi sinsi do-. laqan o criretk6r olanr.'l "Bedenimin grivende oldufunu hissediyorum," diye kargr
Erktrm.

srtrmr
ti.

srvazladr ve beni yazr yazdrErm sraya

dolru

Eek-

"Daha tam bir briyricri sayilmazsrn," dedi. "$u anda karrurun tam ortasmda kocaman bir yama var ve dostlar o yamayr yerinden soktip alabilirler. Dostlann gakasr ormaz." "Peki, bir dost sana bu qekilde yaklagtr[rnda ne yapman gerekir?"

"onlarla pek ilgilenmiyorum. Nagual bana dengeli olmayl, bir geye Eok bripik bir hevesle atilmamayr ofretti. Orne[in, bu gece, bir sukabalrn olursa ve onu efitebilirsen sana hangi dostlarm gelecefini anladrm. Sen onlara sahip olmak iEin hevesli olabilirsin. Ben defilim. Btiyrik olasrhkla bir dost edinemeyecegim. Baqmm belasrdrr onlar insanrn."
"NiEin?"

"Qrinkri onlar insarun sfin triketmesine neden olan griElerdir. Nagual insarun amacr ve ozgtirhigri drqrnda bir geye sahip olmamasrrun daha iyi olduBunu soylemiqti. Bir grin sen tam oldu[unda, belki de dostlan yarumnda tutmak isteyip i s t em e d i Pimize k ar ar vermek z o run d a kalacaptzJ, Ben de la Gorda'ya, jaguarda kristah bir tavrr olmasma ra[men onu befendigimi soyledim.

Gozlerini rizerime dikti. Bakrglarmda bir gagkrnhk ve


hayranirk vardr. "Ondan gergekten hoglandlm," dedim. "Ne gordrilrinri anlat bana," dedi la Gorda.

Kaprnrn drgmda, yabanst, uzun bir hrrrltr duydum. it<i grin once dofla Soledad'm evinde duymug oldulum htrtlttntn aynrsrydr. Bu kez onun jaguar oldufunu biliyordum. Ses beni

164

irixci
o

ERK QEMBERI

LA GORDA

165

qeyleri gormriq olduiunu varsaydtfrmr fark ettim. Onlan gordrifiim gekilleriyle, dort dostu da ayrrntrlt olarak betimleOi*. A,qrrr bir dikkatle dinledi, anlatilklarrmdan briyrilenmiq bir hali vardt. "Dostlartn belli bir biEimleri yoktur," dedi ben bitirince. "Onlar birer varhkhr, trpkr rizgdt ya da alev gibi. Bu gece ilk gordrifrim]flz dost, bedenime girmeye gahqan bir siyahlkfi. Eafrnp durmamtn nedeni buydu. Bacaklartma erigtifiini hissedebiliyordum. Diferleriyse yaln vca t enl<J.erdi. Am a o denli griEhi bir parlaklfu saEryorlardr ki patikarun Eevresi sanki gtlndrizmtiq gibi aydmltktt. " Soyledikleri beni qaqkrnhfa dtiqtirdri. Yrllarca srirdiirdugrim miicadeleden ve asil onemlisi, dtin gece onlarla yuz yii. Ze gelmemizden sonra, sonunda dostlann belli bir biEimleri ve Lerkesin duyulan tarafindan aynr gekilde algrlanabilecek bir yaprlarr oldufunu kabul etmigtim. La Gord &'ya, onlann belli bir biEimleri olan yarattklar olduklarrnr Eoktan notlanmm arasrna eklemiq oldufumu soyledim qaka yollu. "Ne yapacafrm ben gimdi?" diye sordum kendi kendime. "Qok basit," dedi. "BiEimleri olmadr[rnr yazacakstn'" Kesinlikle hakh oldufunu dtiqrindtim. "onlan neden bir canavar gibi goriiyorum ki?" diye sordum.

anda birdenbire, kenditifimden onun da benimle aynr

"Yani artrk onlan insan gibi gormedifini mi soyhiyorsun?"

"Evet, artrk oyle gormriyorum. Nagual sana dostun belli bir gekli olmadrlrnr soylemigti. Hakhydr da. Onlar birer varlrktrr; yalnrzca birer yardrmcrdrr onlar. Ama yine de en azbizim gerEek oldu[umuz kadar gerEektirler."
"KriErik krz kardegler de dostlan gordtiler mi?" "Herkes de[iqik zamanlarda gordri onlarr."

"Yanrtr Eok aErk," dedi. "Sen daha insan biEimini kaybet medin. Aynr qey bana da olmuqtu. Dostlart insan biEiminde gorriyordum. KorkunE y:irzl:f', kotn bakrqh yerli adamlardr [*pti. Beni tssz yerlerde beklerlerdi. Bir kadrnla beraber o1mit istedikleri iEin peqimdeler santrdrm. Nagual baqmt arkaya atar, kahkahalarla gulerdi korkularlma. Ama yine de korkudan neredeyse olecek gibi olurdum. Adamlardan biri gelip yatafrma oturur, ben uyanana kadar sarsardt yata$. artit< defigmiq olsam bile dostlarm bana verdifi korkuyu yeniden yalamak istemem. Bu gece de daha once korktu[um kadar korktum onlardan Yine."

"Dostlar onlar iEin de bir griE mti?" "Hayrr, onlar da senin gibiler. Daha insan biEimlerini kaybetmediler. HiEbiri kaybetmedi. Hepsi iEin; kuErik krz kardeqler, Genarolar ve Soledad iEin dostlar korkung geylerdir, gece ortaya Erkan kotri niyetli, dehget verici yarattklardrr. Onlann yalruzca adrm soylemek bile Lidia, Josefina ve Pablito'nun grldrrmalarrna neden olabilir. Rosa ve Nestor dostlardan o denli korkmazlar, ama onlarla iligki iEinde olmak da istemezler pek. Benigno'nunsa kendi planlarr oldu[u iEin dostlarla ilgilenmiyor. Ne Benigno'yu ne beni rahatsrz etmiyorlar bu yrizden. Ama diferleri dostlar iEin iyi birer av, ozellikle de gimdi, dostlar Nagual'rn ve Genaro'nun sukabaklarrndan drgarr Erktrktan sonra. Artrk hep seni anyorlar. "Nagual, birinin insan bigiminde gozrikmeyi stirdrirdukEe yalruzca o biEimde algrlanabilece[ini ve dostlann da btzim midelerimizdeki hayat gucrinri emerek beslendikleri igin midemizin bulanmasrna neden olduklannr, bu yiizden de onlart kocaman girkin yaratrklar olarak gordtifrimrizri soylemigti." "Kendimizi korumak ya da bu yarattklann biEimlerini degigtirmek iEin yapabilecepimiz bir qey var mr?" "Hepinizin yapmasr gereken Sey, insan biEiminizi kaybetmek." "Ne demek oluyor bu?" Sorum ona pek bir anlam ifade etmiyor gibiydi. Btaz once sorduium soruyu netlegtirmemi istermiqcesine yrizrime bog boq baktr. Bir srire gozlerini kapadr.

1,66

iriNci

ERK

qnunnni

LA GORDA

167

"insantn kahbr ve biEimi hakkrnda bir gey bilmiyorsun, depil mi?" diye sordu. Oylece yriztne baktrm. "Bunlar hakkrnda bir gey bilmedifini gorilyorLtm," dedi ve gtihimsedi. "Qok hakhsm," dedim. "Nagual bana insan biEiminin bir kuwet oldufunu soylemigti," dedi. "insan kahbr da... gey... bir kahptrr igte. Nagual her qeyin belti bir kahbr oldufunu da soyledi. Bitkilerin,hayvanlarrn, hatta kurtguklarrn bile bir kahbl var. Nagual'tn sana insan kahbrnr hiE gostermedifinden emin misin?" Bir keresinde don Juan'tn, gormtig oldufum bir niyayla ilgtli aErklama yaparken bu kavrama qoyle bir defindifini, ama pek fazla bir qey soylemedifini aktardrm. Soz konusu niyada kendini ktiEtik bir derenin karanh[rnda saklamak istermig gibi gortinen bir adam vardt. Onu orda bulmak beni korkuttu. Bir stire ona bakttm ve sonra adam bir adrm one Erkrp kendini bana gosterdi. Qrplaktr ve bedeni rgrltrlar saElyordu. Qok narin, neredeyse krrrlacak gibi gorunriyordu. gozleri hoquma gitti. DostEa ve derin bir bakrgt vardt. Qok yumugak baktrlrnr dtiqrinriyordum. Ama sonra yeniden karanlrfa dondri ve gozleri iki ayna gibi, yrrtrcr bir kuqun gozle' ri gibi oldu. Don Juan insan kahbryla "niya gorme"de karqrlagtr[rmr soylemigti. Btiytictilerin, onlarr kahba gottirecek rtiya gorme yonternleri oldufunu) insan kaltbrnrn bn oz; baztlatrmtztn erkle dolu oldufu zaman belli vakitlerde gordri[ti, difer btittin insanlannsa ohim arunda gordrikleri bir oz oldulunu aErkladr. Kaltbt, insantn kayna[r, kokeni olarak betimledi. Qrinkri kahp, yaqam enerjisini toplayrp bir araya getirmedikEe bu kuwetin kendisini insan gekliyle gostermesi olasr de-

Benim drigtimri kahba gok krsa ve son derece basit bir


bakrq olarak de[erlendirdi. Drigtimrin, ne kadar cahil ve sade

bir adam oldu[um gerEe[ini yansrttrlrnr soyledi. La Gorda grildri ve oyle bir durumda kendisinin de aynr yorumu yapacafirnr belirtti. Kahbr stradan Erplak bir adam, sonra da bir hayvan bigiminde gormek ashnda son derece basit bir deferlendirmeymig. "Belki de sradan, aptalca bir rriyaydr bu sadece," dedim
kendimi savunmaya Eahgarak. "Hayrr," dedi srttarak. "Goniyorsun ki insan kahbr rqrltrlar sagryor ve her zaman pmarlarda, kriEtik derelerde bulunuyor." "Bunun nedeni ne?" "Suyla beslenmesi. Su olmadan kahp da olmaz," diye yanrtladr. "Nagual"m kahbt gostermek amactyla seni pmarlara gotrirdri$rinri biliyorum. Ama bog oldugun iEin hiEbir $ey goremedin. Bana da aynr gey olmuqtu. Nagual beni yer yer kurumu$ bir prnarrn tam ortasmdaki kayaya grnlErplak yatrrrrdr bma brittin hissettifim, beni Erldrrtacak kadar korkutan bir geylerin varhfr olurdu." "insandaki bu bogluk onun kahbr gormesini neden engelliyor?" "Nagual diinyadaki her qeyin bir kuwet, yani bir Eekim ya da bir itim oldufunu soyledi. Qekilmemizya da itilmemiz iEin trpkr bir yelken gibi, rizgirda bir uEurtma gibi olmamrz gerekir. Igrltrrnrzrn ortastnda bir delik olursa kuwetimiz deli' [in iEinden geEip gider ve rizerimizde hiE etkisi olmaz. "Nagual, Genaro'nun senden Eok hoqlandr$tnt ve tam ortanda bulunan delifi fark etmeni sa$amaya Eahgtt[mt soylemiqti. Genig kenarh qapkasrnr bir uEurtma gibi firlatarak seninle alay etti, ishal olana kadar boglu!'undan tutup seni Eekti ama sen onun ne yaptrfrnr hig anlayamadln." "Niye senin soyledi[in gibi agrkga soylernediler bana?" "Soylediler, ama sen soylediklerini fark etmedin."

[ilmiq.

168

iriNci

ERK QEMBERI

LA GORDA

1,69

Dediklerine inanmak Eok zordu. Bana bu konudan bahsettiklerini ve benim de bunu onaylamadr[rmr kabul etmek
imkAnsrzdr. "Sen kahbr gordtin mti hiE, la Gorda?" diye sordum.

terli erke sahip bir savaggmm kahbr birEok kez gorebilece{ini soylemiqti. Ne bliytik bir qans olurdu bu!"
"Bizi olugturan $ey kaltpsa, insan biEimi nedir peki?" "Bizi biz yapan mtknatrs gibi bir geydir insan biEimi, mrknatrs gibi Eeken bir kuwettir. Nagual insan biEiminin belli bir qekli olmadrfrm soylemiqti. Trpkr sukabalrnrn iEinde taqrdr[r dostlar gibi her qey olabilir, ama bir biEimi olmamasma kargm, yagamtmtz boyunca bize sahip olur ve cilene kadar da bizibrakmaz. Ben insan biEimini hiE gormedim' ama onu bedenimde hissettim." Sonra birkaE yrl once yagadrlr bir dizi karmagrk duyguyu betimlemeye bagladr. Yagadr[r bu duygular ciddi bir hastahkla son bulmuqtu. Hastahfln en qiddetli etkiler gosterdifi an iEin yaprlan betimleme bana daha once okudufum kalp krizi belirtilerini hatrrl atfi. La Gorda insan biEiminin, bedeni iEinde keyasrya bir savag verdi[ini, bu savagm bir hastahk biEiminde ortaya grktr[rnr ve ancak bundan sonra biEimin bir kuwet olarak ondan Elkrp gitti[ini anlattr. "Anlattrklanndan bir kalp krizi geEirdifin Erkartrlabilir," dedim. "Belki de geEirmiqimdir," diye yamtladr, "ama emin oldu[um tek gey var. O grinden sonra insan biEimimi kaybettim. Giictim oylesine trikenmiqti ki gtinlerce yataktan Erkamadrm. Ve o grinden sonra da kendi eski benlifime kavugacak enerjim olmadr hiE. Zaman zaman eski ahgkanltklanma donmeye gahgtrm ama daha once yaptrfrm gibi yapacak gticrim yoktu. Sonunda denemekten v azgeEtim." "BiEimini kaybetmenin onemi nedir?" "Bir savaqEr de$gmek, gerEekten degiqmek igin insan biEimini kaybetmelidir. Yoksa, trpkr senin durumunda oldulu gibi, degigimin lafi edilir sadece. Nagual insamn ahqkanhklanndan vazgeQece[ini dtigrinmesinin ya da iimit etmesinin yararstz oldu[unu soylerdi. insan, biEimini kaybetmedikEe kendini asla de[igtiremez. Nagual, bir savagEmrn defigeme-

"Tabii, yeniden tam oldu[umda gordtim. Bir grin o dereye gittim kendi baqrma ve orada buldum onu. Parlak, rqrltrh bir qeydi. Ona bakamryordum. Gozlerimi kor eden bir rgrktr. Ama onunla beraber olmak yeterliydi. Kendimi Eok mutlu ve gtiElti duyumsuyordum. Bundan baqka hiEbir qey, hiEbir qey onemli defildi. Britrin istedi[im orada olmaktr sadece. Nagual, briyiicri olmasak bile e[er yeterli kigisel erke sahipsek bazen kahbrn goriinttisrinri krsa bir stire iEin yakalayabilecefimizi sciylemigti. Boyle bir qey oldu[unda da Tanrr'yt

gordtigrimtizti sanlrz demigti. Ashnda gordtiftimiz Qeye Tanrt dememiz do[ru olurmuq. Qtinkti kahp, Tanrt'ymq. "Nagual't anlamaya Eahgrrken korkunE anlar yagadtm, Etinkri Eok dindar bir kadmdrm. Dtinyada dinden baqka tutunacak higbir geyim yoktu. Bu ytizden Nagual'tn boyle geyler soyledifini duymak, ttiylerimi diken diken ederdi. Ama sonra tamlagtrm ve drinyadaki defigik enerjiler beni Eekmeye bagladr. Sonunda Nagual'tn hakh oldu[unu anladtm. Kaltp, Tanrr'dtr. Sence nasil bir qey kaltp?" "Onu gordrilrim zaman sdylerim, Gorda," dedim.
Grildri ve Nagual'rn kahbr gordtigrim zaman btiyuk olasthkla bir Fransiskan rahibi olacalrmr, Etinkti iEimde, derinlerde gizlenmig dindar bir ruh oldu[unu soyleyerek benimle dalga geEti[ini anlattr. "Gorduftin kahp kadrn mtydt, erkek miydi?" diye sordum.

"ikisi de de[ildi. Sadece rgrklar saQan bir insandr. Nagual, ona kendimle ilgtli bir qey sormu$ olmam gerektifini soylemiqti. Bir savaqEt, firsatlann kagtp gitmesine izin vermemeliymig. Ama ona soracak bir qey gelmiyordu akltma. Boylesi daha iyiydi. $imdi hayatrmdaki en g;jzel ant bu. Nagual ye-

r70

irixci

ERK

qnunnni

LA GORDA

t71

yecelini bildigi, bunu baqaramayacafrndan emin oldufu halde btitrin Eabasryla de[igmeye u[raqtrlrnr soylemigti. Bir savagErrun normal bir insana gore daha avantajh olmasmtn nedeni budur. Savaggr defigmeyi bagaramazsa dtig krrrkhfrna
upramaz."

"Ama sen hAlA kendinsin la Gorda, de[il mi?" "Hayrr. Artrk bitti. Senin, kendin oldu[unu dugtinmene neden olan tek qey insan biEimidir. Bir kez gitmeyegorsr"in, bir hiEsindir artrk." "Ama eskiden konuqtufun gibi konuquyor, ciyle de hissediyorsun, defil mi?" "Hayrr, degil. Ben yeniyim." Grildri ve Eocufu avutmak istermiqcesine bana sartldt. "Yalnrzca Eligio ve ben kaybettik bigimimizi," diye srirdrirdri konuqmaslnl. "Nagual henriz ar amrzdayken biEimimizi kaybetti[imiz iEin Eok ganshyrz biz. Sizler berbat anlar ya$ayacaksmz. Kaderiniz bu. Bundan sonra bigimini kaybedecek olana yalnrzca ben eqlik edece[im. $imdiden rizrihiyorum o kiqi iEin." "BiEimini kaybetti[inde, yeterli gricrin olmamasr drqrnda neler hissettin, Gorda?" "Nagual bana biEimi olmayan bir savagEmln bir goz gormeye baqladrfrnr soylemigti. Ben de gozrimri her kapadrlrmda o gozl0. goniyordum. Bu o kadar ileri gitti ki uyuyamamaya bagladrm; goz, nereye gidersem gideyim izliyordu beni. Az kalsrn deliriyordum. Sonunda galiba ahqtrm ona. $imdi fark etmiyorum bile, Erinkti bir pargam haline geldi. "BiEimi olmayan savaQEr rilya gormek iEin kullanrr bu goz:d. Ege{. biEimin yoksa rtiya gormek iEin uyumana gerek yoktur. Onrindeki goz ne zaman gitmek istesen seni Eekigti-

Gozlerini yumdu ve ellerini gozlerinin tam onrine getirerek gonig alarunr kapadr, sonra ellerini safa sola dolru hareket ettirmeye bagladr. "Goz bazen Eok ufaktv, bazen de koskocaman," diye stirdrirdri konugmasrnr. "E[er ufaksa rilya gormen de gayet aErk olur. Eger briytikse niyanda da$arrn rizerinde uEar ve pek de f.azla bir qey gormezmiq gibi olursun. Benim hentiz yeterince riiya gr)rme deneyimim yok ama Nagual bana niyalarrmm tek kozum oldu$unu soyledi. Bir gtin biEimimi tamamen kaybedecelim ve gozri gormeyecefiim artrk. Goz de benim gibi olacak, hiEbir geye benzemeyecek, ama dostlar gibi orada olacak. Nagual her qeyin biEimimiz taraftndan srizgegten geEirilmesi gerekti[ini soylemiqti. BiEimimiz olmazsa etrafimrzdaki qeyler de bigimini kaybeder, ama var olmayr srirdrinirler. Bu sozleriyle tam olarak ne demek istedifini anlayamamr$trm o zaman, ama gimdi kesinlikle hakh oldufunu gorriyorum. I)ostlar yalnrzca birer varhkilr, goz de oyle. Ama qu anda goz benim her geyim. Ashnda goz benimle oldukEa, uyarukken bile rriya gormek iEin baqka hiEbir Qeye gereksinimim yok. Ama bunu hentiz baqaramadrm. Belki de sana benziyorum, biraz dik bagh ve tembelim." "Bu gece bana gosterdifiin o uEugu nasrl gerEeklegtirdin?"

"Nagual bana rqrk Erkarmak iEin bedenimi nasrl kullanacaftmr ofretmigti, ne de olsa biz rgrfrn kendisiyrz zaten. Ben rgtklar ve krvilcrmlar Erkartryorum, onlar da drinyanrn Eizgilerini kendilerine Eekiyorlar. Bir tek Eizgi gonir gormez hemen asthyorum ona."
"Nasrl asrhyorsun?"

rir.
"Bu gciz tam olarak nerededir, Gorda?"

"Onu kavnyorum." Elleriyle bir hareket yaptr. it<i etini birbirine yanaqtrrdr. llilekleri birbirine yaprqrk, parmak uElan da havaya do[ru itErk halde ellerini bir kap biEimine donuqturdri.

172

irixci

ERK

qeunnni

LA GORDA

r73

"Qirgtyr bir jaugar gibi kavramahstn," diye stirdtirdii. "lli leklerini de hiE ayrrmamahsrn. Elr ayrrrrsan dtiqtip boynunrr

klrarstn."
Sustu, sessizlifi beni ona bakmaya zorladr, grinkri daltir fazla aErkl ama bekliyordum. "Bana inanmryorsun, defil mi?" diye sordu.

Yarut vermemi beklemeden Eomelip yeniden rgiltrlar c'r karmaya baqladr. Sakindim, kendimi toplamtqttm ve ttirrr dikkatimi hareketlerine verebiliyordum. Parmaklarlnl birbi rine srirterken kaslarrndaki her lif aniden gerginlegiyorclrr Bu gerginlik sanki parmak uElarrnda yo[unlaglyor ve oradarr rqrnlar qeklinde drgarr yayrhyordu. Parmak uElarrndaki rslak hk ashnda bedeninden ytikselen enerjiyi bir noktada topll mak iEin bir araEtt. "Bunu nasrl yaptrn Gorda?" diye sordum oldukEa qaqkrn bir halde. "GerEekten bilmiyorum," dedi. "Yaptyorum igte. BirEoli kereler yapttm, ama hala bunu nasrl becerdifimi bilmiyrr rum. O rqrnlardan birini kavradrfrm anda bir geylerin btlrrr yukarr do[ru gektigini hissediyorum. Brrakryorum beni Eek sinler; bundan baqka bir qey yapmtyorum. Tekrar inmek islc di[imde tutundu[um l$lrun beni yere brakmak istemedigirri hissediyorum. O zaman da korkudan deliye donriyorum. Nir gual korkuya kaprlmamrn benim en kotri ozellifiim oldu[unrr soylerdi. Oylesine korkuyorum ki grintin birinde driqrip bir yerimi incitece[im. Ama sanlnm bir grin biEimimi iyice kaybedince artrk korkmayacafilm. Yani o grin gelene kadar dtis mezsen artrk bir gey olmaz sana." "Soylesene Gorda, bu Eizgilerin seni Eekmesini nasrl sa[
hyorsun?"

"Yine aynt noktaya dondtik. Bilmiyorum. Nagual senirr hakkrnda uyarmrgtr beni. Bilinmesi mrimktin olmayan qeyleri bilmek istiyorsun."

Ona, peqinde oldu[um qeyin yontemler oldu[unu aErklamaya ufragtrm. Artrk onlardan aErklama istemekten vazgeEmiqtim, Erinkti aEtklamalan bana hiEbir gey ifade etmiyorclu. izlenen yontemlerin bana basamak basamak aEtklanmasr tamamen farkh bir qeydi. "Bedeninle dtnyanrn gizgilerine tutunmayt nasil ofrenrlin?" diye sordum. "Ri)ya gdriirken ofrendim," dedi, "ama nasil o[rendifiimi gcrEekten bilmiyorum. Bir kadrn savaqgt iEin her Sey ruya gdriirken baqlar. Nagual, trpkr sana soyledifi gibi bana da, riiyatleryken once ellerimi bulmaya Eahgmam gerektifini soylerniqti. Ama ellerimi bir tiirhi bulamryordum. Rriyalanmda r:lsizdim. Yrllarca onlart bulmak iEin ufragrp durdum. Her gece ellerimi bulmak iEin kendime emirler veriyordum ama hiEbir iqe yaramryordu. Rriyalarrmda hiEbir qey bulamryortlum. Nagual bana karqr Eok actmastzdt. Ellerimi bulmak zorunda oldu[umu, yoksa mahvolacafrmt soyledi. Bu ytizden riiyadayken ellerimi buldu[um konusunda yalan soyledim ona. Nagual hiE sesini Erkarmadt, ama Genaro qapkasrnl yerc atrp ristrinde tepinmeye baqladr. Sonra baqrmt okqadr ve gcrEekten mrithiq bir savaqEr oldufumu soyledi. O beni ovrltikEe ben kendimi kotri hissediyordum. Tam Nagual'a dogr uyu soylemek tizeyken deli Genaro bana arkasrnt dontip lrayatrmda duydufum en sesli ve en uzun osurufu sahverdi. ( lcriledim. Trpkr benim gibi, srcak, kotri-kokan, ifreng bir vcldi. Nagual grilmekten katrhyordu. "Eve koqup oraya saklandrm. O zamanlar Eok qiqmantlrrn, Eok yemek yerdim ve gok gazrm olurdu. Bu yrizden bir siire yemek yememeye karar verdim. Lidia ve Josefina da lrirna yardrmcr oldular. Tam yirmi riE gtin boyunca hiEbir qey vctnedim ve sonra bir gece niyalanmdan birinde ellerimi bulrrverdim. Yagh, Eirkin ve yemyeqildiler, ama benim ellerimtliler. iqte baqlangE boyle oldu. Sonrast kolaydr zaten." "Sonrasr nastldt, Gorda?"

L74

IKINCI ERK QEMBERI


r

LA GORDA

r75

"Nagual'm yapmamr istedifii ikinci gey rtiyalanmda evk: ya da binalar bulmaya Eahgmam, imgeleri bozmamaya Ealrgarak onlara bakmamdr. Rriya goren kiqinin hrinerinin, gdr'dligri imgeleri akhnda tutmak oldu$unu soylerdi. Qrinkri ya$amlmtz boyunca yaptr[rmz $ey de buydu zaten." "Ne demek istiyordu yani?" "Biz srradan insanlann hiineri, baktrlrmrz imgeleri aklrmrzda tutmaktrr. Nagual bunu hep yaptr[rmm ama nasrl yaptrlrmrzr bilmedifimizi soylerdi. Yapryoruz igte, yani bc:denlerimizyapryor. Rriya gonirken de aynr qeyi yapmahyv,. tek farkla, niya gortirken bunun nasrl yaprlaca[lnr ofrenmclt zorundayrz. Uzun uzun bakmamaya, sadece bir goz ataralt imgeyi akhmrzda tutmaya Eabalam ahyrz." "Nagual bana niyalanmda gobefime sarmak iEin bir krrqak aramam gerekti$ini soylemigti. Bunu baqarmam uzun zaman aldr Erinkri ne demek istedi[ini anlayamamrqtrm. Rriyir gorrirken gobe[imiz sayesinde dikkatimizi topladr[rrnrzr, brr yiizden de gobe$imizin korunmasr gerekti[ini soyledi sonr:r. Imgeleri akhmrzda tutabilmemiz iEin gobe[imizin rizerindc bir srcakhk duymamtz ya da onu bir geyin sardrlr hissine kaprlm amr z ger ekryo rmug. "Rriyamda tam gobek Eukuruma oturan bir Eakrl taqr buldum. Nagual bu taqr bulana kadar onu bana her yerde, slr Eukurlarrnda, kanyonlarda gr,inlerce aratilrdr. Ben de taqr orada tutabilmek iEin bir kemer yaptrm, onu gece grindriz takryorum hala. Kemeri takrnca imgeleri akhmda tutmak dahir kolay oluyor. "Sonra Nagual bana niya gonirken belli yerlere gitmc gorevini verdi. Gorevimi gerEekten iyi yapryordum, ama tani o srrada biEimimi kaybettim ve onumde o goz:f. gormeye baqladrm. Nagual her qeyin de[iqmiq oldu[unu soyledi ve beni alrp gotrirmesi iEin artrk gozi kullanmam iEin emirler vercli. Rriya gonirken Eiftime ulagmaya Eahqmak iEin vaktim olmerdrgrnr, bu iq igin gozrin Eok daha iyi oldufunu soyledi. Alda-

trlmrq hissediyordum kendimi. Artlk aldrrmryorum. Gozri en iyi gekilde kullandrm. onun beni riiya gormem iEin ahp gotiirmesin e izinverdim. Gozlerimi kapryor, hemencecik uykuya dahveriyorum, hem de her yerde, hatta gtindriz vakti' Goz beni Eekiyor, ben de baqka bir drinyaya gitryorum. Qopu zaman oralarda dolagrp duruyorum. Nagual bana ve kriErik ktz kardeglere, Adet donemletimrz sriresince rtiya gormenin bir erk haline geldigini soylemigti. $urasr kesin ki o donemde ben biraz Erlgrnla$ryorum. Qok daha cesur oluyorum. Trpkr
Nagual't

n bize gosterdi[i gibi o donemlerde ontimrizde bir

yarrk aElhyor. Sen kadrn olmadrfrn igin bu sana pek anlamh gelmeyebilir ama Adet doneminden iki grin once bir kadrn o yart}r aErp baqka bir dtinyaya geEebilir." sol elini, sanki kolu boyunca onrinde rzantyormuq gibi cluran gortinme z bir gizgi tizerinde hareket ettirdi. "Bu donem boyunca bir kadm, efer isterse, drinyarun imgelerinin peqinden gidebilir," diye devam etti la Gorda. "Bu, iki drinya arasmdaki yarrktrr. Nagual'rn dedifine gore britrin kadrnlarrn ontinde bulunur bu yarrk. "Nagual'in kadrnlann erkeklerden daha iyi briyucti olacaklanna inanmasmm nedeni kadrnlann ontinde bu yan[rn bulunmastdtr. Halbuki erkekler kendileri oluqturmak zorundadrrlar onu. "Ashnda ben de Adet donemlerimde niya golirken o[rendim dtinyanrn Eizgilerine tutunup uEmayr. Qizgileri Eekmeleri iEin bedenimden rqrltrlar Erkarmayl, sonra da bu Eizgileri kavramayl ofrendim. $imdiye kadar niya gonirken o[rendiklerimin hepsi bu." Grilerek, ona yrllarca "rtiya gordiikten" sonra bile gosterecek hiEbir qeyim olmadrfrnr soyledim. "Riiya gorrirken dostlann nastl gafrnlacafrnr o[rendin," cledi griven vermeye Eahqarak. Ona o sesleri Erkarmayr bana don Juan'tn ogretti[ini soyledim. Bana inanmamrq gibi goninuyordu.

176

iriNci

ERK

qEuenni

LA GORDA

t77

"O zaman dostlar sana, onun parlakhfmt aradtklarr iEin geldiler," dedi. "Nagual'ln sana brraktr[r o parlakhfr aradrklarr iEin. Nagual bana her briyticiintin drgarr verecek Eok fazla parlakhfr oldufunu soylemiqti. Bu yiizden o da kendi parlakh[rnr Eocuklarr arasmda paylaqttrtyor. Bu iqi de o uqsuz. bucaksz yerlerde birilerinden aldr[t emirler dofrultusundir yaplyor. Ama sana galnsmt bile vermig." Dilini crklatrp bana goz krrptr. "Bana inanmryorsan," diye srirdrirdri konugmaslnt, "Nagual'm sana ofretti$ sesleri Erkart da dostlarrn gelip gelmcyeceklerini gor." Bir stire kararstz kaldrm. Qrkardr[tm seslere bir qeylerin gelece[ine inandrfirm iEin defiil, fakat onu yalanct Etkarmayr istemedigim iEin kararszdtm. Biraz bekledi, yapmayaca[rmdan emin oldufunda elini a$zrna koydu ve Erkardr[rm sesi mrikemmel bir qekilde taklit etti. Yalnruca nefes almak igin durarak sesleri Erkarmayr bcr altl dakika stirdrirdri. "Gordtin mti?" dedi gtiltimseyerek. "Senin Erkardr[rrr seslere ne kadar yakm olursa olsun dostlar benim Eafinnrr umursamryorlar bile. $imdi bir de sen dene." Bu kez ben denedim. BirkaE saniye sonra Eafnya yanrl verildifini duydum. La Gorda ayala firladr. Onun bendcrr Eok daha fazla qa$rrmr$ oldu[unu aErkEa gordrim. Aceleyk' beni susturdu, lambayr sondrirtip notlartmt toparladr. Sokak kaprsmt aEmak rizereyken birdenbire duralarlr; kapmrn hemen onrinden gimdiye kadar duydufumuz en kor' kunE ses geliyordu. Bir homurtu gibiydi bu ses. Oyle dehqetli ve korku vericiydi ki ikimizin de irkilip kaprdan uzaklaqmasr na neden oldu. Fiziksel tepkim oyle griEltiydti ki kaEacak ye rirn olsaydr oraya uEarak giderdim. Kaprya afrr bir gey yrikleniyor, kapryr Eatrrdatryordu. l,;r Gorda'ya baktrm. O daha da korkmuq gortintiyordu. Kolrr kapryr aEacakmrq gibi one dofru uzanmrg qekilde duruyonlrr

hala. Ai4zr aErktr. Bir hareketin tam ortasmda dondurulmuq gibiydi. Kapr her an krrrhp aErlabilirdi. Yumruklanmryordu kapr; yalnrz kapmrn de[il, brittin evin rizerinde korkunE bir basrnE
vardr.

La Gorda onrimde durdu, bana, kollarrmr beline dolayrp cllerimi gobeginin rizerinde birlegtirerek kendisini arkadan kucaklamamr soyledi. Sonra elleriyle garip hareketler yapmaya baqladr. Sanki gozlerinin hizasmda bir havlu salhyormuq gibiydi. Bu hareketi dort kez yaptr. Ardrndan bir baqka garip hareket yapmaya baqladr. AvuE iEleri yukan donrik bir halde ellerini go[srine yasladr; bir eli diferinin ristrindeydi ve di[er eline defimiyordu. Dirsekleri bedeninin iki yanrna yaprqrktr. Birdenbire sanki iki gorrinmez Eubu[a tutunuyormug gibi avuElarmr kapadr. Kapah ellerini avuq iEleri yere bakana kadar yava$Ea dondrirdri, sonra en gizel, en beceri isteyen hareketi yaptr; bedenindeki britrin kaslan kullanryordu sanki. Elleriyle, agrlmamakta direnen kocaman bir srirgrihi kapryr agryormuq gibiydi. Sarf ettigi gayret yiizrinden trim bedeni sarsiltyordu. Kollan en sonunda tamamen yanlara agrlana kadar, gok, Eok a[rr bir kapryr agmaya Eahgrrmr$Easlna yavaq
yavaq hareket ediyordu.

kapryr aEtr[rnda r:drzgdrn yrizume garpacaprndan

e:mindim. Rrizgir bizi stinikledi ve biz duvann iEinden geE-

lik. Daha dofirusu, evin duvarlan bizim iEimizden gegti. Ya


tla belki, riErimriz de, ben, la Gorda ve ev hep birlikte la Gortla'ntn aEtrfr kaprdan gegtik. Birdenbire aErk bir arazinin ris-

Irindeydim. Etrafimrzt saran daflarrn, a[aElarrn koyu gekillerini gorebiliyordum. Artrk la Gorda'nln beline sarrlmryortlum. Tam tepemden gelen bir ses yukarr bakmama neden oldu, la Gorda'yr beq, altr metre yukarda, dev bir uEurtma gibi salrrurken gordum. Gobefimde korkunE bir kaqrntr hissetlim ve hemen ardrndan la Gorda son hzla yere dofru inige gcEti, ama yere Earpmak yerine hrzr kesiidi, yumugak bir iniq
yaptr.

178

irixci

ERK qennnnni

LA GORDA

179

La Gordayere indi[i anda, karnrmdaki kaqrntr korkunE, dayanrlmazbir a$rrya donriqtri. Sanki onun inigiyle ig organlanm drqarr firhyordu. En yiiksek sesimle acr iEinde bafrrdrm.

Btraz sonra la Gorda yarumda Earesizce, nefes nefese dikiliyordu. Ben yerde oturuyordum. ikimiz de yeniden don Genaro'nun evindeki odanrn iEindeydik. La Gorda nefesini dtizenleyemiyordu bir ttirhi. Ter iginde kalmrgtr.

igin gerEekten ganshyrz. Nagual'rn bana Genarolann evine neden seninle birlikte gitmemi soyledigini anlayamamrqtrm. $imdi anhyorum. o ev dostlarm en griglti olduklarr yer. Bizi krl payr kaErrdrlar. $ansrm:zvardrki ben nasil grkrlacafrnr biliyordum."
"Bunu nasil yaptrn la Gorda?"

"Burdan Erkmahytz," diye mrnldandr. Hemen arabayla kriErik krz kardeglerin evine gittik. Etrafta kimseler yoktu. La Gorda bir lamba yahp beni dolruca arka taraftaki aErk mutfa$a gotrirdri. Soyundu ve bir atr yrkar gibi rizerine su atarak onu yrkamaml soyledi. iEi su dolu bir bakraE alarak tizerine yavaq yavag su dokmeye baqladrm, ama o benden onu iyice srnlsrklam etmemi istiyordu. Bizim biraz once yaptr[rmv gSbi dostlarla iliqkiye gegmenin insana gok zararh bir terleme yarattrptnl ve bu terin hemen yrkanmasr gerektigini agrkladr. Benim giysilerimi de Erkarttrrdr ve buz gibi soluk suyla iyice yrkadr beni. Sonra bana temizbir bez uzattr, eve girerken ristrimrizfl kuruladrk. Elindeki lambayr duvara astrktan sonra odadaki brifik yata!a oturdu. Dizleri havada oldufu igin bedeninin her yerini gorebiliyordum. Qrplak bedenini kucaklar kucaklam az dofia Soledad'rn, la Gorda'nrn Nagual'ln kadrnr oldu[unu soylerken ne demek istedi[ini anladrm. La Gorda da trpkr don Juan gibi biEimini kaybetmiqti. Onu bir kadrn olarak driqrinemiyordum. Giyinmeye bagladrm. Gelip giysilerimi elimden aldr. Onlan yeniden giymeden rince giineg gormeleri gerektifini aErklayrp omuzlanma sarmam iEin bir battaniye verdi, bir tane de kendisi iEin aldr. "Dostlann bu saldrrrsr gerEekten korkunEtu," dedi birlikte yata$a yerleqirken. "Onlann ellerinden kurtulabildi[imiz.

"GerEekten bilmiyorum," dedi. "yaptrm igte. Bedenim biliyordur herhalde nasil yaprldr[rru ama nasrl yaptr[rmr drigrintince bir yanrt bulamryorum. "Bu ikimiz igin de btiytik bir smavdr. Bu geceye kadar gozi aralayabilecefimi bilmiyordum ama baksana neler yaptrm. Gozri gerEekten araladrm, trpkr Nagual'in soyledifi gibi. Sen gelene kadar hiE bagaramamrgtrm bunu. oenemi[tim ama denemelerim hiE ige yaramamrgtr. Bu kez dostlann verdili korku gozii Nagual'rn soyledigi gibi dort ycine dolru dort kez sallayarak kavramama neden oldu. Nagual on,t-bit yatak gargafinr sallar gibi sallamam gerektifini, sonra tam ortasmdan tutarak kapr agff gibi agmam gerektigini soylemigti. Gerisi kolay oldu. Kapr aErhr agilmaz Eok gtiElti bir rtjzgdrn beni geriye dolru savurmak yerine kendine dolru Eektigini hissettim. Nagual'in dedi[ine gore asil sorun giri donriqtri. Bunu yapmak iEin Eok guEhi olmak zoruirdaydrn. Nagual, Genaro ve Eligio gozin iEine kolayca girip Ertiuitiyorlardr. Goz onlar igin bir goz olmaktan bile grkmrgtr artrk. Goztin grineg gibi turuncu bir rgrk oldulunu soyltiyorlardr. Nagual ve Genaro da uEtuklarrnda turuncu bir rqrk haline geliyorlardr. Benim gelebildigim seviye ise hdl6 Eok agafrlarda. Nagual benim uEarken yayrhp genigledigimi ve havada asrh duran koca bir inek gribresi yr$rm gibi goztiktti!-iimri soylemigti. Ben hig rgrk yaymryorum. iqte bu yrizden geii oonrigler bu kadar korkung benim iEin. Bu gece sen bana yardrm ettin, beni iki kere Eektin. Bu gece sana nasrl uEtuEumu gcisterdim Erinkri Nagual uEugum ne kada r zor ve kotti bir ugu$ da olsa bunu senin gcirmeni sallamam gerektigini soylemigti. UEugumla sana yardrm etmem gerekiyordu, trpkt ,l-

180

iriNci ERK qnunnni

tl

ll

nin bana Eiftini gostererek yardrm etmen gibi. Nasrl bir manevra yaptrfirnr gordtim kaprda dururken. Josefina iEin o kadar uzriltiyordun ki benim varltfrmtn farkma bile varmadm. Qiftinin kafandan nasrl Erktr[rnr gordiim. Trpkr bir solucan gibi krvnlarak Erktr iEinden. Ayaklarrndan baglayan bir titremenin bedenine nasil yayrldrfrnr, Eiftinin nasrl drqarr grktr[rnr gordtim. Aynr sana benziyordu, ama parlaktr.Trpkr Nagual gibiydi. iqte bu yiizden krz kardegler donup kaldrlar. Qiftini Nagual'rn kendisi sandrklarlru anladrm. Ama her qeyi goremedim. Qrkan o sesi kagrrdrm Erinkri ona hiE dikkat etmiyordum."

Biiliim Diirt
*

GENAROLAR

iilll

;H

"Efendim?" "Qift, inarulmaz derecede btiytik bir dikkat gerektirir. Nagual bu dikkati sana verdi, ama bana vermedi. Bunun iEin zamanr kalmadrfirnr soyledi bana." Dikkatin belli bir Eeqidi hakkrnda bir qeyler soyledi ama yorulmuqtum. Uykuya dahqrm oyle ani oldu ki notlarrmr kaldrracak zamanrm bile olmadr.

ii

rtesi sabah saat sekize do[ru uyandtm ve la Gorda'nrn giysilerimi grinege grkarmrg, kahvalt r hanrlamrq oldufunu gordtim. Mutfakta yemek yenen boltimde oturup kahvaltr ettik. Bitirdilimizde ona Lidia, Rosa ve Josefina'yr sordum. Sanki evden ugup gitmiglerdi. "Soledad'a yardrm ediyorlar," dedi. "Gitmeye haarlaruyor." "Nereye gidiyor?" "Burdan uzak bir yerlere. Artrk kalmasr iEin bir neden .yok. Senin gelmeni bekliyordu, sen goktan geldin bile." "KriErik krz kardegler de onunla gidiyorlar mr?" .. "Haytr. Sadece bugtin burada bulunmak istemiyorlar. Oyle goninriyor ki bugrin onlarrn ortada dolagmalarr iEin pek de uygun bir grin de[il." "Neden uygun de!il?" "Genarolar bugrin seni gormeye geliyorlar ve ktz kardegler de onlarla iyi geEinemezler. E[er hepsi burda olursa onlarla korkung bir kavga baglatrrlar. En son boyle bir durum oldupunda neredeyse birbirlerini oldtirriyorlardr. "

EI tl

184

irixci

ERK QEMBERI

GEI{AROLAR

185

"Fiziksel olarak mt kavga ediyorlar?"

"Bundan emin olabilirsin. Hepsi de Eok guElu ve hiEbiri ikinci srayl almak istemiyor. Nagual bunun boyle olacafirnr soylemiqti, ama onlan durdurmaya gucrim yetmiyor. Sadecc bu olsa iyi, bir de taraf tutmak zorunda kahyorum, bu d;r berbat bir qey." "Genarolarm bugrin geldiklerini nerden biliyorsun?" "onlarla konuqmadrm. Yalnrzca bugrin buraya geleceklerini biliyorum o kadar." "Gorebildi[in iEin mi biliyorsun bunu, la Gorda?" "Evet. Geldiklerini goruyorum. iElerinden biri dofruca sana geiiyor Erinkti onu Eekiyorsun." Birini ozeT olarak Eekmedifim konusun da gatanti verdim. Yolculu[umun amacrndan kimseye soz etmedi[imi ama geliqimin Pablito ve Nestor'a sormam gereken bir geylc ilgili oldu[unu soyledim. UtangaE utangaE gtihimseyerek kaderin beni Pablito'yl;r eqleqtirdi[ini, birbirimize Eok benzedi[imizi ve hiE kuqkusuz beni ilk gorenin Pablito olaca[rnr soyledi. Bir savaqqrrun baqrna gelen her geyin bir kehanet olarak yorumlanabilecefini, bu nedenle benim Soledad ile kargr karqrya gelmemin ziyaretim srastnda ortaya Erkacak bir qeyin yorasl oldufunu da ekledi. Bunu aEtklamasmr istedirn. "Bu kez erkekler sana Eok az sey verecekler," dedi. "Btr kez kadmlar seni parEa par;a edecekler, trpkr Soledad'tlr yaptrfr gibi. Yorayr boyle yorumluyorum ben. Genarolartn gelmesini bekliyorsun ama onlar da senin gibi erkek. Bu yoraya ne dersin; onlar bkaz gerideler. BirkaE giin geride olduklannr soyleyebilirim. Onlar gibi senin de kaderin bu. Bir erkek olarak hep birkaE grin geride olmak." "Neyin gerisinde olmak, Gorda?" "Her qeyin. Biz kadrnlarm gerisinde olmak, orne[in'" Gulerek baqrmt okqadr.

"Ne kadar inatEr olursan ol, hakh oldufumu itiraf etmek zorundasrn. Bekle de gor." "Nagual sana erkeklerin kadrnlarm gerisinde olduklarrnr soyledi mi?" diye sordum. "Tabii soyledi," diye yanrtladr. "Qevrene bakarsan anlarsln.t'

"Bakryorum, Gorda, ama boyle bir gey gormriyorum. IIep geride olan kadrnlar. Kadrnlar erkeklere ba[rmhlar." Grildti. Gultigri kriErimseyen ya da krzgrnhk ifade eden bir gtihiq de[ildi, betirgin bir neqe seziliyordu sesinde daha
Eok.

"insanlarrn drinyaslnl sen benden daha iyi tanryorsun," cledi gtiEhi bir sesle. "Ama gu anda ben bigimsizim, sen defilsin. Ben sana kadrnlarrn daha iyi birer briyucti olduklarrnt soyltiyorum Erinkti bizim gozlerimizin onrinde bir yartk var, sizin gozlerinizin onrindeyse yok." Krzgrn goninmiiyordu ama sorular sorup yorumlat yaprnamln nedeninin soylenen herhangi bir $eye saldrnda bulunmak ya da onu savunmak olmadr[rnt, nedenin yalnzca onun konuqmasrnr sallamak oldulunu aErklamak zorunda hissettim kendimi. Tanrgtrfrmzdan beri konugmaktan baqka bir qey yapmacltfmt, Nagual'tn onu konuqmaya ahgtrrdtftnt, kendi gorevinin de benimkiyle aynr oldufunu, insanlar dtinyasmda bulunmak oldulunu soyledi. "Soyledi[imiz her gey," diye stirdtirdti, "insanlar drinyastnrn bir yanslmasrdu. Ziyaretin sona ermeden once boyle konugmanrn, boyle davranmanln tek nedeninin insan bigimine tutunmak oldufunu anlayacaksm. Trpkr birbirlerini oldtirmek iEin savaqtrlarken Genarolann ve krz kardeqlerin bigimlcrine tutunduklan gibi." "Ama hepinizin Pablito, Nestor ve Benigno ile iqbirli[i yapmaru z ger ekmiyor mu? "

186

irixci

ERK

qnunnni

GENAROLAR

r87

"Genaro ve Nagual her birimize birlikte uyum iEinde yl $amamrz, birbirimizi korumamtz gerektifini grinkti hayatl;r yalnrz oldufumuzu sciylediler. Pablito dordtimtize goz kulirl'

olmak iEin gorevlendirildi ama o bir korkak. Ona kalsa lri zim kopekler gibi olmemize goz yumar. GerEi Nagual bur':r dayken Pablito bize Eok iyi davrann, bize goz kulak olurclrr Bizle kendi kanlarrymr$rz gibi ilgilendifi iEin herkes onunl;r dalga geEer, gakalar yapardr. Nagual ve Genaro gitmeden kr sa bir stire once ona bir grin Nagual olmak iEin Eok iyi bir gans yakaladrfmr, Etinkti bizim onun dcirt rd;zgdn, dort koqcrsr olabilece$imizi soylediler. Pablito bunu bir gorev bildi ve () andan sonra da Eok defigti. Dayanrlmazbiri olup Erktr. Gcr Eekten karrlarrymrqrz gibi bize emirler yafdrrmaya bagladr. "Nagual'e Pablito'nun ne kadar qansl oldufiunu sordurrr. O da bana bir savaqEmm drinyasrnda her geyin kigisel erke , kigisel erkin de kusursuzlufa ba$r oldufunu bilmem gerek tilini soyledi. Eler Pablito kusursuz olsaymrq bir gansr olabi lirmiq. Bunu duyunca grildrim. Pablito'yu gok ryl tanryordunr. Ama Nagual bu ihtimali pek hafife almamam gerekti[ini soyledi. Ne kadar kriErik olursa olsun savagErlann her zaman bir gansr varmrg. Boylece benim de bir savaggr oldu[unrrr gormemi, dtiqrincelerimle onu engellememem gerektilini anlamamr sa$ladr. Onun hakkrnda drigtinmeyi brrakmam, n(' yapacaksa yapmasma izin vermem gerektifini soyledi. Bc nim iEin kusursuz olan davranrg onun hakkrnda birEok qcy bilmeme ra[men ona yardrm etmemdi. "Nagual'rn dediklerini gok iyi anladrm. Hem zaten bc nim Pablito'ya bir borcum da vardr. Ona yardrm etme gansr nr kabul ettim. Ama bir taraftan da biliyordum ki ne kadar yardrm edersem edeyim bagaramayacaktr. Baqtan beri bir Nagual olabilmek iEin gereken ozelliklerin onda bulunmaclr[rnr biliyordum. Pablito Eocuk gibidir, yenilgisini kabul ct' mek istemez. Kusursuz olamadr[r iEin rizrihir, ama Naguirl gibi olmak iEin Eabalar durur akhnda. "Nasrl baqansz oldu?"

"Nagual gider gitmez, Pablito, Lidia ile ohimcril bir kavgayatutugtu.}larca once Nagual ona sadece gortinriq icabt Lidia'nrn kocast olma gorevini vermigti. Etraftaki insanlar onun Pablito'nun kanst oldufunu dtiqtinrirlerdi. Lidia ise ondan hiE hoqlanm azdr. O gok serttir. igin ash Pablito ondan olesiye korkardr hep. HiE iyi geEinem ezletdi sadece Nagual burada oldufu iEin birbirlerine toleranslt davramyorlardr. Nagual gidinle Pablito daha da delirdi,bizi karila.rt yapmak iEin yeteiince kigisel erk sahibi oldufuna inandr' UE Genaro bi, uruyugelip Pablito'nun ne yapmasr gerektifiini tartrqtrlar ve ilk olarak en sert kadtnt, Lidia'yr almast gerektifine karar verdiler. I{rzyalnrzkalana dek bekleyip tiEri birden eve girerek onu. kollarrndan yakaladilar, yata[rn risttine firlattrlar. Pablito ltnn :drzerine Erktr. Lidia once gaka yaptrklartnr sandt ama ciddi olduklarmt anlaymca Pablito'nun tam alrunrn ortasrna kafasryla vurdu. Neredeyse oldrirtiyordu onu' Genarolar hemen kaEtrlar, Nestor da Pablito'nun yarcldrm iyilegtirmek iEin aylarca ufragtt." "Anlamalannr sa[lamak iEin yapabilecefim bir qey var
mt?"

"Hayrr. Malesef onlann problemi anlamak defil. Her qeyi gayet iyi anhyor altrsr birden. Asil sorun bagka bir qey, i.imriritt onlara yardrm edemeyecefi kadar girkin bir gey' Defiqmek iEin gabasarf etmiyorlar. Ne kadar denerlerse denesinler, bunu ne kadar isterlerse istesinler, de[iQmeye ne kadar gereksinim duyarlarsa duysunlar defiqmeyi bagaramayacaklinnr bildikleri iEin denemeyi tamamen btraktrlar' Bu yenilgile rimiz kargrsrnda driq krnkh[rna ufram amrz kadar ya"rtg bir qey. Nagual her birine, kadtn ya da erkek bir savagonu titretmek iEin kusursuz Ernrn insan biEimini korkutmak, bir qekilde defigmeye gabalamalan gerektifini soylemiqti' Yrllarca sriren krrt.tttnzluk doneminden sonra, demiqti Nagual, bir grin gelecek, artrk biEim buna dayanam az olacak ve yaparken Hpf,.t beni teri ettifi gibi sizi de terk edecek. Bunu

188

irixci

ERK qEMBERI

GENAROLAR

189

tabii ki bedene zarar verebilir, hatta onu oldurebilir bilt'. Ama kusursuz bir savagEr her zamanhayatta kaltr." On kapr aniden Eahrunca la Gorda'run sozti kesildi. Lrr Gorda aya$a kalkrp kaprrun srirgristinri aEmaya gitti. Gelcrr Lidia idi. Beni resmi bir tavrrla selamladr ve la Gorda'dirrr onunla gelmesini istedi. Birlikte Erkrp gittiler. Yalnrz kalmak hoquma gitmiqti. Saatlerce notlanm iis trinde Eahgtrm. Yemek yedigimiz agrk hava mutfafr serintli
ve Eok iyi tgtk ahyordu.

mesini saflamak istiyordum. Gultimsedi. Akhma gelen tek gey burada oldu[umu nasil bildigini sormaktt' Kendisinin, Nestor ve Benigno'nun Eok garip bir his yuziinden geri donmeye zorlandtklarrnt, gece gtindriz hiE durmadan kogtuklannt soyledi. Nestor onlart buraya Eeken hissin ne oldu$unu aydrnlatacak bir $ey var mr diye bakmak iEin evlerine gitmig. Benigno, Soledad'rn evine, kendisi de buraya gelmiq.

La Gorda o$e vakti geri dondti. Bir geyler yemek isteyilr istemedi[imi sordu. AE de[ildim ama yemem iEin rsrar et I i Dostlarla iliqkiye geEmenin insant kuwetten dtiqtiren bir qt'r' oldu[unu, kendisinin gok acrktr[rnr soyledi. Yemekten sonra oturduk, tam ben "rtiya gorme" hakkrn da bir qeyler sormaya hazrlantyordum ki on kapr guniltuylt' aErldr ve Pablito igeri girdi. Soluk solu[aydr. Kogmuq oldtrgtr belliydi, Eok btiyrik bir heyecan iEindeymiq gibi gortintiyorcltr Bir srire kaprda durup biraz soluklandr. Pek defiigmemiqti Belki biraz daha yaqh, kilolu ya da daha kash goruntiyorcltr Yine de hdli ince, uzundu. Gozlerindeki kahverengiiik yii zrindeki belli belirsiz endige ifadesiyle belirginlegmiqti. Onrr o cezbeden grihimsemesiyle hatrrhyordum. Bana bakarirli, grilrimsriyordu, griltimsemesi her zamanl<tnden gekiciycli. Oturdu$um yere kogup hiEbir gey soylemeden beni bileklc rimden kavradr. Ayapa kalktrm. Sonra beni hafifEe sarstp ktr cakladr. Ben de onu gormekten Eok mutlu olmuqtum. iEitrr de EocukEa bir sevinEle hop oturup hop kalkryordum. Ort:t ne diyece[imi bilemiyordum. Sonunda sessizlifi o bozdu. "Maestro," dedi hafifEe, bana selam verirmig gibi baqrrrr sallayarak. Ofiretmen anlamrna gelen "Maestro" sozcti[ti beni qir qrrttr. Arkamda duran birini arlyormugum gibi arkamt dondtim. Bilerek hareketlerimi abarttyor, gagkrnhfrmr fark ct

"Tam on ikiden vurdun, Pablito," dedi |a Gorda grilerek. Pablito yarut vermedi. Gozlerini kadrna dikmigti. "Eminim beni drqal atmak igin kendini hazrlamakla meggulstipdtir," dedi Pablito sesinde buyuk bir krzgrnhk ifadesiyle.

"Benimle kavga etme, Pablito," dedi Gorda sakin sakin. Pablito bana donup oz11t diledi ve sanki evde onu duyacak baqka biri varml$ gibi ytiksek bir sesle rizerine oturmak iEin kendi taburesini getirdi[ini, onu nereye isterse oraya koyabilecefini ekledi. "Buralarda bizden baqka kimse Yok," dedi la Gorda yumuqak bir sesle ve krkrrdadr. "Ben gidip taburemi getireyim," dedi Pablito. "Bir saktncast yok,

defil mi Maestro?" La Gorda'ya baktrm. Ayafrnrn ucuyla bana neredeyse hiE fark edilmeyecek bir devam et mesajr verdi' "Git getir. istedifin qeyi getirebilirsin," dedim'
Pablito drqan Erktr. "Hepsi boyle bunlarm." dedi la Gorda. "UEti de boyle." Birazsonra Pablito strttnda garip bir tabureyle geri dondti. Tabure strttntn e$imine uygun bir qekilde yaprlmtgtt, bu ytizden onu ters <ionmtiq gekilde strtmda taqtrken tabure bir srrt gantastnt andtnYordu. "Onu yere koyabilir miyim?" diye sordu bana'

190
rek.

IKINCI ERK QEMBERI

GENAROLAR

191

"Tabii," diye yanrtladrm, yer aEmak iEin srayr geri Eeke"Sen Nagual de[il misin?" diye sordu, sonra Gorda'ya bakrp ekledi, "Yoksa emir almak iEin beklemek zorunda mrsln?" "Ben Nagual'tm," diye uydurdum onunla dalga geEmek
igin.

La Gorda ile kavga etmek izere oldufunu hissettim, bunu la Gorda da sezmig olmahydr ki ozir dileyerek arka bahEeye grktr.

Pablito taburesini yere koydu, sanki bedenimi inceliyormug gibi etrafimda dolandr. AlEak srrthkh krigiik taburesini eline ahp dondrirdri ve ata biner gibi otururken ona maksimum konfor sallamak iEin yaprlmrq taburesinin srrthk krsmrna klnk kollannr dayadr. Ben de yiizrim ona dontik oturdum. La Gorda gittifinden beri ruh hali Eok de[iqmigti. "Bciyle davrandr$m iEin senden af dilemeliyim," dedi grihimseyerek. "Ama o cadrdan kurtulmam gerekiyordu."
"O kadar kotti biri mi, Pablito?"

Ben de ona, yalnrzca kendisini ve Nestor'u gormek igin geldigimi, Etinkii don Juan ve don Genaro',yla son buluqmamtzla ilgili olarak bir tek onlarla konugabilecefimi, bu son bulugmarun bend e yarattrgr beiirsizlikleri aydrplatmarun benim iEin her geyden tinemli oldulunu soyledim. "Biz birbirimize bafihyrz," dedi. "Yardrmcr olmak iEin elimden geleni yapanm. Bunu biliyorsun. Ama seni uyarmalryr-, arzu ettifin kadar guglii olmayabilirim. Belki de konuqmamak daha iyi olur. Ama ote yandan efer konuqmazsak hiEbir gey anlay amaytz." Driqrintip tartarak sorulartmr biiytik bir dikkatle ortaya koydum. iEinde bulunduEum manttksal durumun temelinde bir tek onemli meselenin oldu[unu aEtkladrm ona' "Soyler misin Pablito," dedim. "Biz gerEekten, bedenlerimizle o boglufa atladrk mt?" "Bilmiyorum," dedi. "GerEekten hig bilmiyorum'" "Ama sen de benimle oradaYdrn." "Astl mesele de bu ya. Orada mrydrm acaba?" Ustti kapah yarutlanna sinirlenmigtim. Sanki onu sarssam ya da srkrqtrrsam iEindeki bir geyler dtgart firlayacaktr. Bana oyle geliyordu ki Eok de[erli bir bilgiyi kasten sakhyordu. Tamamen grivene dayah bir bafrmrz varken benden bir
qeyler gizlemesine kargr grktrm. SuElamamr sessizce reddedermiqEesine bagrm salladr. Atlayrgr yapmamvdanhemen once don Juan ve don Genaro'nun bizi son saldrrr iEin hazrrladrklart zamandan bagla-

"Emin ol oyledir," diye yanrtladr. Konuyu deliqtirmek igin Eok iyi gonindtigun.i soyledim. "Sen de Eok iyi goninriyorsun, Maestro," dedi.

"Nedir bu beni Maestro diye Eallrma saEmahfr?" diye sordum qakacr bir ses tonuyla. "Her qey de[igti artrk," diye yamtladr. "Artrk yeni bir ilemdeyiz ve Tamk da artrk senin Maestro oldufunu soyhiyor. Tanrk yanhg bir gey soylemez. Sana btittin hikAyeyi kendisi anlatacak. Krsa bir srire igin buraya gelecek ve seni yeniden gordri[ti iEin Eok sevinecek. Herhalde qimdiye kadar senin buraya geldifini hissetmiqtir. Dallardan geri donerken hepimiz gelmek izere yola grkmrq oldufun hissine kaprlmrqtrk ama goktan gelmig oldulunu hissetmemigtik."

yarak bana her geyi iyice anlatmasrnr istedim ondan' Pablito'nun anlatttklart oldukEa karrgrk ve tutarsudr.

Biz

boqlufa atlamadan onceki son dakikalara dair hatrrladrfr tek qey, don Juan ve don Genaro',nun ikimize hogga kal deyip karanhkta kaybolduklart, bundan sonra gtictinti tamamen kaybettifi, neredeyse burnunun ristrine dtiqecek gibi oldu[u'

L92

irixci

ERK

qeuneni

GE,NAROLAR

193

benim kollarrndan tutup uEurumun kenanna getirdifim ve sonra her geyin karardr[r idi. "Gozlerin karardtktan sonra ne oldu, Pablito?" "Bilmiyorum." "Rriya ya da baqka ttirhi gorrintriler gordrin mri? Ne gordrin?"

"Hattrladrfrm kadanyla hiE gonintti gelmedi goztimtin onrine. Geldiyse bile dikkatimi onlara verecek durumda de[ildim. Kusursuzluktan Eok uzak oldufum iqin bunlart hattrlamam imk6nstz." "Peki, sonra ne oldu?"

"Genaro'nun eski evinde uyandrm. Oraya nasil gittigimi bilmiyorum." Bir srire sesiz kaldr, bu stire iEinde ben de sclracak bir soru, ortaya atacak bir fikir ya da eleqtirel bir soz bulmak, soylediklerine yeni bir qeyler eklemek iEin zihnimi durmadan zorluyordum. Oyteyken, Pablito'nun anlattrklanndan hiEbiri bana neler oldu[unu agklamak iEin yeterli defildi. Kendimi aldatrlmrq hissediyordum. Neredeyse kzgmhk duyuyordum ona. Pablito'ya ve kendime duydufum actmayla Eok briyrik bir driq krnkhfrnrn kanqtmrydr hissettiklerim. "Seni driq krrrkhfrna ufrattrfrm iEin tizgrinum." dedi. Sozlerine karqr ilk tepkim hemen duygularlmr gizlemek ve kesinlikle dtig krrrkhfrna u[ramadrfrma onu inandrmaya Eahqmak oldu. "Ben bir briyuctiytim," dedi giilerek. "Pek iyi bir btiyricti defilim belki ama bedenimin bana soylediklerini anlayacak kadar iyiyim en azmdan. Ve qu anda bedenim bana senin bana krzdrfmt soyltiyor." "Ben krzgrn falan defilim Pablito," diye ba[trdtm" "Bunu manfi[tn soyltiyor, bedenin de[il," dedi. "Bedenin krzgrn. Ama mantt$rn bana sinirlenmek iEin bir neden goremiyor ortada. Iki ateq arastnda kahyorsun boylece. En aztnt

dan bu durumu ortadan kaldrrabilirim. Bedenin benim kusursuz biri olmadr[rmr, sana ancak kusursuz bir kiginin yardrmcr olaca[rnr biliyor. Bedenin bana t'u;grn Eiinkri benim kendimi harcadrltmt hissediyor. Bunu kaprdan girdigim andan beri Eok iyi biliyorum." Ne diyece[imi bilemiyordum. Ytiz yize geldifim gerEeklerin iEinde boguluyordum sanki. Belki de bedenimin her geyi bildifini sdylerken hakhydr. HiE olmazsa aErkEa konugarak beni duygulartmla yiz y:dlze getirmig ve bu da usanmtgltErmr biraz torprilemiqti. Pablito'nun bana yalnrzca oyun oynamadr[rnr dtigrinmeye bagladrm. Bu kadar aErk sozhi ve cesur olabildigine gore soyledi[i gibi griEstiz biri olmasmtn imkAnsrz oldufunu soyledim ona. "Benim griEsrizhigrim arzulan olan bir insan olmamdandtr," dedi neredeyse fisrldarcastna. "Oyle bir noktaya geldim ki artrk slradan bir adam olarak yaqamayl istiyorum. inanabiliyor musun buna?" "Ciddi olamazstn Pablito," diye ba[rrdrm. "Ciddiyim," dedi. "insana korkular veren bu ytik olmadan, toprafrn tizerinde sradan bir insan olarak yiinime $erefine eriqm eyi arzuluyorum. " Bu diigrinceyi akrl almaz buldum ve igimden tekrar tekrar ciddi olamayaca[rnr yineledi[imi fark ettim. Pablito bana bakrp iE Eekti. Ani bir endige beni etkisi alttna aldr. Pablito neredeys e a$Tayacak gibiydi. Igimdeki endiqe yerini bagka bir duyguya brraktr; onu Eok iyi anhyordum. ikimiz de birbirimize yardrm edemiyorduk. O srrada la Gorda mutfafa geri dondri. Pablito'ya arr*iden bir canhhk hdkim olmuq gibiydi. Ayapa firlayrp tepindi. "Ne istiyorsun?" diye ba[rrdr gergin bir tonla. "Ne dola$ryorsun buralarda?" La Gorda sanki o yokmuq gibi benimle konugtu. Kibarca Soledad'm evine gidecefini soyledi.

194

iriuci

ERK

epnassni

GENAROLAR

195

"Istersen cehenneme git."

"Nereye gidece[inden bize ne ki?" diye ba[rrdr Pablito.

La Gorda grilerken o da qrmarrk bir Eocuk gibi yerde tepiniyordu. "Qrkrp gidelim bu evden, Maestro," dedi yuksek sesle. Pablito'nun rizrintriden krzgrnhla bu kadar ani geEmesi beni qagrrtmrqtr. Kendimi onu izlemeye kaptrrdrm. Hep takdir etti$m yonlerinden biri zarafetiydi; yerde tepinirken bile asil bir havasr vardr. Aniden masaya dofru bir atak yapl.:,, neredeys e yazr takrmrmr elimden Eekip ahyordu. Onu sol elinin baq ve iqaret parma[tyla kavradr. Ben de britrin grictimri kullanarak ona iki elimle yaprgmak zorunda kaldrm. Oyle inarulmaz bir griEle Eekiyordu ki gerEekten almak isteseydi ellerimin araslndan kolayca Eekip alabilirdi yazt takrmmr. Tutmayr brrakrp elini geri Eekerken bir ara elinde bn uzantr oldufiunu fark ettim. Bu oyle h:r,h olmuqtu ki, bana kalsa ben olayr bir goz aldanmasr, briytik bir griEle beni Eekti[i iEin yarr ayakta durur konuma gelmemden kaynaklanan sarsrntrnrn sonucu olarak aErklayabilirdim. Ama artrk bu insanlara ahqtr[rm biEimde davranamayacafrmr, hiEbir qeyi ahgtrfrm biEimde aErklayamayacafrmr o[renmiqtim. Bu ytizden bunu denemeye bile kalkrqmadrm. "O elindeki nedir, Pablito?" diye sordum. $aqkrnhkla geri Eekilerek elini arkasma gizledi. Yrizrinde bog bir ifade vardr ve bu evden Erkmak istedigini, Etinkti sersemlemeye bagladrgrnr mrnldarup duruyordu. La Gorda yriksek sesle grilmeye baqladr. Pablito'nun da en az Josefina kadar iyi, belki de Eok daha iyi bir aldatrcr oldu[unu ve e[er elinde ne oldufunu soylemesi iEin onu srkrqtrnrsam drigrip bayrlacafrru, Nestor'un da onu aylarca iyileqtirmeye ufraqacafrnr soyledi. Pablito bofulacak gibi olmuqtu. Yrizri morardr. La Gorda, kayttsrz bir sesle, oyun oynamayr brrakmaslnl, zaten hiq

seyircisi olmadtfmt, kendisinin evden gtkaca[ml, benimse pek sabrrh biri olmadr[rmr soyledi. Sonra bana emreden bir ses tonuyla bu evde kalmamt, Genarolann evine gitmememi
soyledi.

"Neden gitmeyecekmiqiz?" diye bafrrarak onu engellemeye Eahqryormug gibi oni.ine atladr Pablito. "Ne ctiret! Maestro'ya ne yapacafrm nasil soylersin?" "Drin gece sizin evde dostlarla bir kuwet gosterisine giriqtik," dedi Gorda aErklama yapmak istercesine. "Nagual da ben de hala grictimtizri toplayamadrk. Senin yerinde olsam Pablito, dikkatimi iqime verirdim. iqler de[iqiyor. o buraya geldifinden beri her gey Eok deligti." La Gorda on kaprdan Erktr. Ancak o zaman ne kadar yorgun gonindrifirinrin farkrna vardtm. Ayakkabrlan ayaftnt srkryordu ya da belki yorgunluktan ayaklarr buaz aksryordu. Ufacrk, krnlgan bir kadrn olmugtu. Ben de boyle yorgun gortintiyor olmahydrm. Evlerinde ayna olmadrfr iEin drgarr qlklp arabamtn dikiz aynasmda kendime bakmak istedim. E[er Pablito engel olmasaydr ya' pacakttm da. En diirtist ses tonuyla Gorda'ntn onun bir aldatrct oldu[u konusunda soylediklerine inanmamamr istedi benden. Bu konuda endigelenmemesi gerektigini soyledim
ona.

"La Gorda'dan hiE hoglanmlyorsun, de[il mi?" diye sordum.

"Tam da ristrine bastrn," dedi korkung bir bakrq firlatarak. "$u kadrnlarln ne canavar olduklannr drinyada yaqayan herkesten daha iyi bilirsin sen. Nagual bize bir grin buralara gelip onlann t:uzafirna drigecefini soylemigti. Tetikte olmamrz, planlanna karqr seni uyarmamrz iEin yalvardr bize. Nagual bize dortte bir gansm oldufunu soyledi. E[er bizim erkimiz yeterince fazlaysa seni buraya kendimtz getfuecek, seni uyaflp korumuq olacaktrk. E[er erkimiz azsa tam buraya vardrlrmtz strada cesedinle karqrlagacaktrk. Difer bir olasrhk

196

irixci

ERK

qeunnni
di.

GE,NAROLAR

197

da gelip seni o Soledad cadrsmm ya da o ifrenE, erkek gibi kadrnlarrn kolesi olarak bulmaktr. Dordtincri ve en zayfi olasrhk da dondrifrimrizde seni hayatta ve sa$rkh bulmaktr. "Nagual hayatta kalmayr baqardr[rn takdirde senin Nagual olacafrnr, artrk sana grivenmemiz gerektifini, Erinkti bize ancak senin yardrm edebilecegini anlatmrqil." "Senin iEin her geyi yapabilecefimi biliyorsun, Pablito." "Sadece benim iEin degil. Ben yalmz de[ilim ki. Tanrk vc Benigno da benimle beraber. Biz birlikteyiz ve sen de hepimize yardrm etmelisin." "Tabii ederim, Pablito. Bunu soylemeye gerek bile yok." "Bu Eevredeki insanlar bize hiE rahatsrzhk vermiyorlar. Bizim sorunumuz bu hilkat garibeleriyle. Onlarla ne yapacaprmrzr hiE bilmiyoruz. Nagual ne olursa olsun onlarm yanlndan aynlmamamrz igin emir verdi bize. Bana da ozel bir gorev vermiqti ama ben baqarrh olamadrm. Hattrlarsrn, cinceleri Eok mutluydum. $imdiyse hayatrmr dofru drirtist idarc edemiyorum." "Ne oldu, Pablito?" "$u cadrlar beni evden Erkardrlar. idareyi ele ahp beni paEavra gibi drgan atrverdiler. Artrk Genaro'nun evindc Nestor ve Benigno ile beraber oturuyorum. Yemegimizi bilc kendimiz piqiriyoruz. Nagual bunun boyle olacafrnr biliyordu. Bu ytizden la Gorda'ya arabuluculuk yapmasl iEin gorev verdi. Ama la Gorda Nagual'rn ona verdifii ismi, Ytiz Kiloluk KrE ismini hak ediyor hAld. Bu yrllardr onun takma adrydr Erinkti yriz kiloluk tartrlara Erktr[r zaman ibre en tepeye Erkardr." Pablito la Gorda'ya iliqkin bu arusma krkrrdadr. "Gorebilece[in en gigman, en pis kokan krhksrz kadrnclr o," diye srirdrirdri konuqmasmr. "$imdi eski halinin yansr kadar ama kafasr hala o qigko, tembel kadrmn kafasr. Bizinr igin hiEbir gey yapmaz. Ama artrk sen burda oldufuna gcirc, Maestro, endiqelerimiz sona erdi. Artrk dorde karqr dordr,iz."

Arayabir sozle girmeye Eahgtrm ama Pablito izin verme"$u cadilardan biri gelip beni drqarr atmadan cince soyleyeceklerimi bitirmeme izinver," dedi gergin bir halde kaptya bakarak.

"onlarrn sana beginizin de aynr oldufunuzu, Erinkii beginizin de Nagual'rn Eocuklarr oldu[unuzu soylediklerini biliyorum. Bu bir yalan! Sen de biz Genarolar gibisin. Genaro da sana tgtlilnr kazanman iEin yardrm etmiqti. Sen bizden birisin. Anhyor musun? Onlarrn soylediklerine inanma hitfen' Sen aynt zamanda bize de aitsin. Cadrlar Nagual'tn bize her geyi soyledifini bilmiyorlar. Her qeyi yalnnca kendilerinin bildiklerini sanryorlar. Bizi iki Toltec yatatil. Biz ikisinin de
Eocuklarryrz. $u cadtlar..."

"Dur biraz, Pablito," dedim ellerimle apnm kapayarak' Benim ani hareketimden rirkmtig, oylece dikiliyordu. "Bizi iki Tolte cyaratfi da ne demek oluyor?" "Nagual bizim Toltec oldufumuzu soyledi. Hepim iz T ol' tec'miqiz. Toltec gizleri devralan, onlart tagryan kiqiye denirmiq. Nagual ve Genaro birer Toltec'tir. Onlar bize ozel rqrltrlarrnt, gizle-'Irni verdiler. Biz de onlarrn gizlerini aldtk, onlart
tagryoruz."

Toltec sozcri[-finti kullanrg biEimi beni gaqrrttr. Ben bu sozcriftin budunbilimsel anlamma aginaydrm. Bu baflamda sozcrik Orta ve Griney Meksika'da yagayan' Nahuatl dilini
konugan ve latanrn iggal edilmesi strastnda soylan ttikenmiq bir kabile anlamrna geliyordu. ,,Bize neden Toltec admr veriyordu?" diye sordurn soyleyecek bagka bir qey bulamaYlnca. "Biz Toltec'leiz de ondan. Bize bripicri ya da cadr demek yerine bu sozcrifri kullantyordu."

"E[er dedigin dofruysa sen niye krz katdeglere 'cadtlar'


diyorsun?"

198

IKINCI ERK qEMBERI

GE,NAROLAR

199

"Qtinkti onlardan nefret ediyorum. Bunun bizim Toltec


olmamrzla bir ilgisi yok." "Nagual bunu herkese soyhiyor muydu?" "Neden soylemesin. Herkes biliyordu tabii." "Ama bana hiE soylemedi." "Sdylemedi Erinkii sen Eok okumuq birisin ve aptalca konularda durmadan tartrqrrsrn." Yriksek sesle, zorlamabir kahkaha atrp srrtrmr srvazladr. "Nagual sana, Tolteclerin eski zamanlarda Meksika'run bu bolgesinde ya$ayan insanlar oldufunu da soylemiq olabilir mi?" diye sordum. "igte gordrin mri bak, bu ytizden soylememiqtir sana. Yagh karga briyuk ihtimalle onlann eski insanlar olduklannr bilmiyordur." Gulerek sandalyesinde sallandr. Grihlqri insana mutluluk veriyor, insanr cogturuyordu. "Biz Toltecleriz, Maestro," dedi. "Herkes bunu biliyor. Benim de tek bildifim bu. Ama eler istiyorsan Taruk'a sorabilirsin. O biliyordur. Ben ilgimi uzun zaman cince kaybettim." Aya$a kalhp oca$a dofru ilerledi. Ben de onu izledim. Krsrk ateg ristrinde duran yemek dolu tencereyi inceledi. Bu yeme[i kimin yaptr[rnr sordu bana. La Gorda'nrn yaptr$rndan emindim ama bilmedi[imi soyledim. Bir kopek gibi kesik kesik nefesler alarak yemefi dort beq kez kokladr. Sonra burnunun ona bu yemegi la Gorda'nrn yaptrfrnr fisrldadrfirnr aErkladr. Yemekten yiyip yemedilimi sordu. Ben de o gelmeden az once yemekten kalktr[rmr soyledim. Bunun ristrine nftan bir tabak ahp taba[r iyice doldurdu. Yalntzca la Gorda'nrn yaptrE yemeli yemem ve kendisi gibi yalnrz onun taba$rnr kullanmam konusunda ciddi onerilerde bulundu. La Gorda'nln ve krzkardeqlerin bana yemefimi di[er tabaklardan ayn duran siyah bir tabakta getirdiklerini soyledim. Pablito bu taba[rn Nagual'a ait oldufunu belirtti. Birlikte masa-

ya dondrik. Yemefini gok yava$ yiyor ve hiE konugmuyordu. Yemek yemeye kendini bu kadar vermesi bana diferlerinin de aynr geyi yapttklannt hatrrlattr: Tam bir sessizlik iEinde yiyorlardr yemeklerini. "La Gorda harika bir aqErdrr," dedi yemefini bitirirken. "Bana yemek yapardr. Ama bu yrllar once, benden nefret etmeden, bir cadt, yani bir Toltec olmadan cinceydi." Bana bakarken gozlerinde bir rqrk yanrp sondti, sonra gozlerini krrptr. Bana la Gorda'run birinden nefret edebilecek bir kadrn gibi gelmedi[ini soylemek zorunda hissettim kendimi. "BiEimini kaybettifini biliyor mu?" diye sordum. "Briytik saEmahk!" diye bafrrdr. Yrizrimdeki qaqkrnhk ifadesini tartmak ister gibi beni srizdri, sonra bagrnr kolunun altma saklayarak utanmrg bir Eocuk gibi krkrrdamaya baqladr. "$ey, ashnda bunu baqardt," diye ekledi. "Gergekten harikadtr." "O zaman niye hoqlanmlyorsun ondan?" "Sana grivendi[im igin bir qey soyleyecefim sana, Maestro. Ashnda ondan hoglanmtyor de[ilim. O herkesten iyi. O Nagual'rn kadmt. Boyle davrantyorum Erinkri beni pohpohlamasrnl istiyorum. Oyle de oluyor. Bana hiE krzmlyor. Ona her qeyi yapabilirim. Bazen briyrilenip fiziksel grig kullanmak, ona vurmak istiyorum. Trpkr Nagual'tn yaptrfr gibi qa$rrlp geri Eekiliyor. Bir dakika sonra ne yaptrftmt hattrlamtyor bile. iqte sana gerEekten biEimi olmayan bir savagEr. Bunu herkese yaplyor. Ama geriye kalan herkes zavalb. Kotti savagErlanz. A riE cadr bizden nefret ediyor, btz de onlardan." "Siz briyiicristinriz, Pablito. Bu Eekiqmeye bir son veremiyor musunuz?" "Tabii ki vereblliriz. Ama vermek istemiyoruz. Ne yapmamrzl bekliyorsun, kardeg karde$ ya$aylp gitmemizi mi?"

lr

200

rKrNCr ERK Ne diyecefimi bilemedim.

gnunnni

GENAROLAR

20L

"Onlar Nagual'rn kadrnlarrydrlar," diye srirdrirdri konugmaslnr. "Ve herkes onlan benim almamr bekliyordu. Tanrr agkrna, bunu nasil baqarabilirim ki ! Biriyle yapmayr denedim ama pis cadr bana yardrmcr olmak yerine beni neredeyse oldtirtiyordu. $imdi bu kadrnlann hepsi sanki bir suE iqlemigim gibi pegimdeler. Britrin yaptrfrm Nagual'rn talimatlarma uymaktr. Bana hepsini birden elimde tutabilene kadar her biriyle, teker teker Eok yakrn iliqkiye girmemi soylemigti. Am:r ben biriyle bile iligkiye giremedim." Ona annesi, dofla Soledad ile ilgili bir soru sormak istedim ama onu bu konugmanrn iEine nasrl sokaca[rmr bilemedim. Bir srire sessiz kaldrk. "Sana yaptrklan ytiztinden mi nefret ediyorsun onlardan?" diye sordu aniden.

Kendini tutamadan hrEkrrdr. Ne diyece[imi b'ilemedim. Duygusal patlamasr oylesine iEtendi, tarttqmasrru yapil$ geylerde oyle bir do[ruluk payr vardr ki hislerimin gelgitleri beni tamamen etkisi altrna aldr. Biraz olsun medeni bir insan gibi drigtinrirsem ona hak vermek zorrndaydrm. Pablito'nun don Juan ve don Genaro'nun yoluna girmesi gerEekten bri-

pik bir talihsizlikti onun iEin. Kolumu omzuna atttm, ben de a$layacak gibi oldum. Uzun bir sessizlikten sonra kalkrp arka tarafa gitti. Burnunu srimkrinip bir kabrn iEindeki suyla yriztinti yrkadrfrnr duydum. Dondri[rinde biraz daha sakinleqmigti. Hatta griltimser glbiydi. "Beni yanhq anlama, Maestro," dedi. "Bana olanlar iEin kimseyi suglamryorum. Bu benim kaderimdi. Nagual ve Genaro olmasr gerekti[i gibi, kusursuz savaqErlar gibi davrandtlar. Ben griEstiz biriyim, hepsi bu. Gorevierimi baqarryla yerine getiremedim. Nagual, o korkunE cadtrun saldtnsmdan kurtulmak iEin tek qanslmln dort r:drzgd,',r yakalayrp onlart dort koqeme yerleqtirmek oldu[unu soylemigti. Ama bunu baqaramadrm. O kadrnlarm hepsi Soledad cadrst ile ortak olduklarr iEin bana yardrm etmek istemediler. Olmemi istediler. "Ayrtca Nagual eler baqartsz olursam senin de bana yardrm edemeyecefini sciylemigti. E[er o kadrn seni oldtirtirse ya$amak iEin buralardan kaEmam gerektifini anlattt. Ama yola kadar ulaqabilecelimden bile rimidi yoktu. Senin erkinle o cadtnln bildikleri bir araya gelince onun egsiz bir briyticti olaca[rnr ekledi. Bu ytizden dort rdrzgdn yakalama iginde ba$ansrz oldufumu anlaytnca kendimi olmrig saydrm. Ve do[al olarak o kadrnlardan nefret ettim. Ama bugtin, Maestro, sen bana yeniden timit verdin ." Ona, annesine duydufu hislerin beni derinden etkiledifiini soyledim. Ashnda ben kendim de annesine olanlar kar-

Bu gansr kullandrm. "Haylr," dedim. "La Gorda bana bunu neden yaptrklarr m aErkladr. Ama dofra Soledad'm saldrnsl gerqekten korku tucuydu. Onu goniyor musun?" Yanrt vermedi. Tavana bakarak sorumu yineledi. O z.a man gozlerinin yaglarla dolduSunu fark ettim. Bedeni sessiz hrgkrrrklarla sarsrhp titriyordu. Bir zamanlar, kuqkusuz benim de hatrrlayacafirm gibi, harika bir annesi oldu[unu soyledi. iki Eocuk yetigtirmig, on lara bakabilmek iEin egek gibi Eah$ml$, Manuelita adrntl;r kutsal bir kadrndr. Onu seven, onu briyriten bu anneye Eok derin bir htirmet duyuyordu. Ama korkunE bir grin gelip g:irr ml$ ve kadrrun talihi donmriqtti, Genaro ve Nagual'r tannrr;r talihsizlifini yagamrgtr kadrn. ikisi, Pablito'nun hayatrnr mirlr vetmiqlerdi. O iki qeytan annesinin ve kendisinin ruhl;rrrrrr almrg, Manuelita'srnr oldrirtip arkada qu korkunE Solerl;r,l cadrsmr brrakmrglardr. Yaqlarla dolu gozlerini bana dikti v,. o ifrenE kadmrn annesi olmadr[rm soyledi. Manuelita'sl ol;r mazdr o kadrn.

202

irixci

ERK

qnunEni

GE,NAROLAR

203

grsmda dehgete driqmrigtrim ama Pablito'ya yeni rimitler ve-

rebilecefim konusunda gergekten gripheliydim. "Ama verdin!" diye bafrrdr kendinden Eok emin bir tonla. "Britrin bu zaman boyunca kendimi berbat hissediyordum. Kendi annenin elinde bir kazmayla arkandan koqmasr kimseyi mutlu edecek bir qey de[ildir. Ama qimdi bu yoldan grktr; boyle olmasr iEin ne yaptrnsa sana minnettanm. "O kadrnlar benden nefret ediyorlar Etinkti benim bir korkak oldufuma inanmrqlar. Birbirimizden Eok farkh oldulumuzu o kahn kafalarrna sokamryorlar bir tiirhi. sen ve o dort kadrn benden, Taruk ve Benigno'dan bir tek onemli noktada aynhyorsuntrz. Beqiniz de Nagual sizi bulmadan olti sayrlrrdrn:rz,. Bir keresinde senin kendini oldrirmeyi denedifini bile soylemigti bize. Bizse oyle defildik. Biz yaqam dolu, mutlu ve sa$rkhydrk. Biz sizin tam tersinizdik. Siz Earesiz insanlardmv; biz degildik. E$er Genaro yoluma Erkmasaydr ben bugrin mutlu bir marangoz olacaktrm. ya da belki olmtig olacaktrm. Bunun onemi yok. Yapabilece[imi, beninr iEin iyi olanr yapacaktrm." Sozleri garip bir biEimde iEime iqledi. O kadrnlarm da, benim de garesiz insanlar oldufumuz konusunda soylediklerini kabul etmek zorundaydrm. E[er don Juan'la karqrla$masaydrm griphesiz gimdiye kadar olmriq olacaktrm ama pablito'nun dedigi gibi iki yolun da benim iEin iyi oldu$unu soyleyemiyordum. Don Juan bedenime ya$am ve canhhk, ruhuma da ozgrirhik getirmigti. Pablito'nun sozleri bana, benim arkadagrm olan yagh biradamdan bahsederken don Juan'ln dediklerini hatrrlattr. Don Juan gayet anlayrqh bir havayla yagh adamm olmesinin ya da ya$amasrmn pek de onemli olmadrfrnr soylemigti. Dorr Juan'rn adamrn ya$arrunr fazlahk olarak gormesin e bfuaz d,anlmrgtrm. Kuqkusuz yaqh bir adamtn yuqu-asrnln ya da dlmesinin higbir onemi olmadr$nr, ashnda drinyadaki hiEbir'

qeyin genel olarak pek bir onemi olmadrfrnt, olaylann yalntzcakigiler iEin onem tagrdrfrnr soylemigtim ona. "iqte sen de soyledin," diye bafrrdr. "Benim soylemek istedifim de buydu. Yaqh adamm yagamasr ya da olmesi ona kigisel olarak hiEbir $ey ifade etmiyordu. I929'da ya da 1950'de olebilirdi, yahut doksan beg yagrna kadar yaqayabilirdi. Bunun hiE onemi yoktu. Her qey anlaqrlmaz qekilde birdi onun iEin."

Don Juan'la tarugmadan once benim hayatrm da aynr boyleydi. HiEbir geyin onemi yoktu benim iEin. Bazr qeyler beni etkilemiq gibi davraruyordum ama bu sadece duyarh bir adam gibi gortinmek iEin oynadrfrm hesaph bir oyundu. Pablito konuqunca drigtincelerim boltindu. Beni klnp
krrmadrfrnr ofrenmek istiyordu. Krrmadr[rnr soyledim. Konusmayl yeniden baqlatmak iEin don Genaro'yla nerede tanrqtrfrnr sordum.

"Kaderimde patronumun hastalanmasl varmlq," dedi. "Ben de onun mekAnrna, kasabadaki pazar yerine, yeni aErlacak bir reyonu yapmaya gittim. Orada iki ay Eahgtrm. Orada Ealrgrrken reyonlarrn sahibinin krzryla tantqfim. Birbiimize dqrk olduk. Babasmtn standrnr difer standlardan bitaz daha geniq inga ediyordum ki krz kardegi kasada durup miiqteriI erle ilgil enirk en tezgdhtn altrnd a rah atEa seviq ebilelim. "Bir gtin Genaro kargr srradaki perakendeciye bir torba dolusu trbbi bitkiler getirdi ve o ikisi konuqurken karqrdaki Eadrnn sallandrfrnr fark etti. Standa dikkatle baktr ama tek gorebildili yan uyuklar vaziyette sandalyesinde oturan krz kardegti. Adam Genaro'ya gadum her grin bu saatler de sallandr[rnr soyledi. Ertesi grin Genaro Nagual't yarunda getirdi ve tabii ki o gtin de Eadrr sallanryordu. Ertesi gtin yine geldiler ve gadtnn yine sallandrfrni gordtiler. O zaman ben ordan grkana kadar beklediler. igte o gtin onlarla arkadaqhk kurdurn. Bir srire sonra Genaro bana gifah bitkiler sattrfrnr soyleyip benim iEin, hiEbir kadrnrn dayanamayaca[r bir kan-

iriNci

ERK QEMBERI

GENAROLAR

205

glm yapmayr onerdi. Kadrnlarr sevdifim iEin onerisini hemen kabul ettim. Sonunda iksiri yaptr ama tam on yrlmt aldr bu.

Bu srire zarfinda onu Eok iyi tanrmtqttm. Kendi kardeqim o1sa onu bu kadar sevemezdim. $imdi onu deli gibi ozliiyorum. Goniyorsun ya beni t:uzala driqrirdii . Bazen boyle oldugu iEin mutlu oluyorum,bazen de iEerliyorum ona." "Don Juan bana briyricrilerin birini seEmeden once bir yora gormeleri gerekti[ini soylemiqti. Boyle bir qey oldu mu, Pablito?" "Evet. Genaro Eadrrm sallandrlrnr gonince meraklandrklarmt, sonra da iki kiqinin tezgdhn altrnda sevigti[ini gordtiklerini soylemiqti bana. Oturup sevigenlerin ortaya Erkmalannr beklemiq, onlarrn kim olduklannt gormek istemig. Bir srire sonra loz tezgdhrn onrinde belirmiq ama Genaro beni gozden kaErrmrg. Gozlerini benim risttime dikmekte Eok kararh olmasma ra$men beni gozden kagrmasmm oldukEa garip oldufunu drigtinmriq. Ertesi grin Nagual'la beraber geldi$nde yine iki kiginin seviqtifini gormtiqler ama tam yakalayacaklart srada ikisi de gozden kaErrmrglar beni. Bir sonraki grin geldiklerinde Genaro Eadrnn arkasma dolagmrq, Nagual ise on tarafta beklemiq. Ben srirtinerek drgarr Erkmak isterken Genaro'ya Earptrm. Hala yan duvara aEtr[rm o kare deli$ orten bezin arkasmda oldufum igin beni gormedifini sanryordum. Perdenin arkasmda kiiErik bir kopek oldu$unrr zannetsin diye havlamaya baqladrm. Buna karqrhk o da hrnldayrp havladr ve beni oteki tarafta kocaman azgLn bir kopek olduluna inandrrdr. O kadar korktum ki aksi yone dofrrr kagtrm ve bu kez Nagual'a Earptrm. E[er sradan bir adanr olsaydr o hrzla onu yere drigrirtirdtim ama aksine o beni bir Eoculu kaldrrrr gibi havaya kaldrrdt. Tam anlamryla hayrett' driqmugttim. Yagh bir adam olmasrna rafmen gerEekten Eok guEltiydti. Boyle bir adamm benim iqin krittikleri tagryabilc ce[ini dtigtindtm. Ayrrca beni tezgdhrn altrndan Etkarkerr goren bu adamlann goztinde itibanmr kaybetmek istemiyor dum. Benim igin Eahgrp Eahqmayaca[rnt sordum. Olur detli.

Hemen o gtin dtikkdna gidip asistarum olarak Eahqmaya baqladr. iti ay boyunca her gtin Eahqtr. Bu iki geytana karqr hiE $anslm kalmamtqtr anlayacaftn." Don Juan'tn Pablito'yla gahgmast bana aqtrt derecede komik ve ayktrt geldi. Pablito don Juan't strttnda kiitrikleri tagrrken taklit etmeye bagladr. Pablito'nun en az Josefina kadar iyi bir oyuncu oldufunu kabul etmek zorundaydrm. "Neden bunca zahmete girdiler, Pablito?" "Beni tuzapa dtiqtirmek zorundaydrlar. Arkalarrndan oylece gidebilecefimi dtiqrinmriyorsun degil mi? Hayattm boyunca btiyticriler, hekimler, cadtlar ve ruhlar hakkrnda bir stirri qey duymuqtum ama tek kelimesine bile inanmtyordum bunlann. Bu konulardan konugan insanlann hepsi aptaldr. E[er Genaro bana kendisinin ve arkadagrnrn btiyricti olduEunu soyleseydi onlarr siler atardtm. Ama benden daha zekiydiler. O iki tilki gerEekten Eok kurn azdr. HiE acele etmediler. Genaro benim igin yirmi yrl bile bekleyecefini soylemiqti bir kez. igte bu yizden Nagual benim yanrmda Eahqmaya baqladr. Ondan bunu ben istedim, yani anahtan onlara teslim eden bendim. "Nagual sessiz ve gayretli bir igEiydi. O zamanlar alEak bir herif oldu[um igin onu aldattr[rml saruyordum. Nagual'in yaqh, aptal bir Yerli oldu[unu dtigrindrigtim iEin patrona biiyukbabam oldu[unu soyleyecefimi, aksi halde patronun onu ige almayacafmt, bunun karqrhfrnda da maaqlntn bir boltimrinri alacafrmr soyledim ona. Nagual bunu kabul etti. Her gon kazandr[r bir avuE pesonun bir boltimrinti de bana verdi. "Patronum btiytikbabamm Eahqmasmdan qok etkilenmiqti Erinkti yagh adam gerEekten Eok Eahgryordu. Ama obtir Ealrganlar onunla alay ediyorlardt. Bilirsin, zaman zaman btittin eklemlerini gatrrdatma huyu vardr. DrikkAnd a ne zaman bir gey tagtsa eklemlerini Eatrrdatryordu. Dofal olarak

206

iriNci ERK qEMBERI

GENAROLAR

207

dukk6ndakiler Eok yagh oldu[u iEin bir qey tagrrken britiin bedeninin gactrdadrfrnr dtigrinriyorlardt. "Sanki gerEek briytikbabammrg gibi riztihiyordurn onun iEin. Am a o zamana kadar Genaro benim hrrsh yanrmr keqfetmiqti. Nagual'r onu boyle bo[a gibi gtiEhi yapacak ozel formrilhi bir geylerle besledifiini soyledi bana. Her giin bir demet ezilmig yeqil yaprak getirip ona veriyordu. Kangtmmt ona vermezse onun bir hig olacafrm soyhiyordu. Bunu bana kanrtlamak iEin iki grin hiEbir qey getirmedi. O yeqil qeyler olmadan Nagual srradan, yaqh bir adam oluyordu. Genaro kadrnlarrn beni sevmesi iEin benim de o kartgtmr kullanabilecefimi soyledi bana. Tabii Eok ilgilendim. O da kartgtmt yapmasr igin ona yardtm edip arkadaqrna bunu ulaqttrmamr onerdi. Bir grin bana kazandr$r Amerikan paralarrnr gosterip ilacrnr bir Amerikahya sattr[rnr soyledi. Boylece oltaya gelip orta[r oldum. "Ortafrm Genaro ile briyuk planlartmtz vardt. Bir diikk6nrm olmasr gerektigini, formrilti sayesinde kazanaca[tnr paraylaher geyi yapabilecefimi soyhiyordu bana. Bir dtikkAlr satrn aldrm ve parasrnr orta[im verdi. Qrlgrna donmiiqtunr. Onun esash bir ortak oldupunu anlayrp o yeqil qeyleri yap maya koyuldum." Karrqrmr yaparken Genaro'nun psikotropik bitkiler kul landrlrna dair garip bir inanE besliyordum. Pablito'nun ita;rt etmesini sa$amak iEin onu kandrnp bitkileri yutturdufttnrr
driqrinriyordum.
"Sana erk

bitkileri verdi mi, Pablito?" diye sordum.

"Tabii," dedi. "Bana o yeqil qeylerden verdi. Tonlarca yt' dim o bitkilerden." Don Juan'ln don Genaro'nun kaptsmda nasil uyu$ttl' uyuquk oturdufunu, o kanqrm dudaklarrna de[dikten sonr;r nasrl canlandt[rnr taklit ederek anlattt Pablito. Boyle bir tlt' fiqimi gordrikten sonra kendini onu denemek zorunda lri:' setti[ini soyledi.

"Nelerden oluguyordu o formul?" diye sordum. "Yeqil yapraklardan," diye. yanrtladr. "Bulabildigi her ttirhi yeqil yaprafr kullanryordu. Igte boyle bir qeytandt Genaro. Formrihinden bahsedip durur, beni katrlana kadar gtildtirrirdti. Tannm, ne gizel grinlerdi." Tedirginlikle gtildrim. Pablito baqmr iki yana sallayarak birkaE kez bopazrnt temizledi. A$amamak iEin kendini zor tutuyormug gibiydi. "Soyledif-im gibi, Maestro," diye stirdrirdri, "beni hrstm srirtikhiyordu. O yeqil kartgtmt yapmayr o[rendikten sonra ortalrma tekmeyi vurmayl planhyordum grzhce. Genaro planlarrmr bagtan beri biliyor olmahydr. Gitmeden once bana sanlrp plarumr gerEekleqtirme zamanrmrn geldigini, arttk kangtmr yapmayl o[rendifime gore orta[tmr defetmem gerekti[ini soyledi." Pablito oylece ayakta duruyordu. Gozleri yaqlarla dolmugtu. "O Genaro alEa!t," dedi yumuqak bir sesle. "Pis qeytan. Onu gergekten sevdim. Ve boyle korkak bir adam olmasaydrm gimdi onun kanqrmml yaplyor olurdum." Artrk yazmak istemiyordum. Hrizniimti dafirtmak iEin ona, gidip Nestor'u aramamtz gerektigini soyledim. Evden Erkmadan once defterleri topluyordum ki kapr hrzla aErhverdi. ikimiz de istem drgr bir hareketle yerimizden srqrayrp bakmak iEin arkamtza dondrik. Nestor kaprda dikjliyordu. Ona do[ru kogtum. Odanrn ortasmda karqrlaqtrk. Usttime atlayrp beni omuzlartmdan sarstt. Onu son gordtiftim zamankinden Eok dah a uzun boylu ve gtiElti gortinriyordu. Uzun ince bedeni kedi gibi bir esneklik kazanmrQtr. Ama karqrmda durup bana bakan kigi benim tarudtfrm Nestor degildi sanki. Ben onu, bozuk digleri yrizrinden gulumsemekten utanan, Pablito'nun kanatlan altma stftnan igine kapanrk biri olarak hatrrhyordum. Oysa bana bakan Nestor, Genaro ile clon Juan kangrmt biriydi. Genaro gibi incecik, Eevik biriydi.

208

irixci

ERK

gnunnni

GENAROLAR

209

Ama aW zamanda don Juan'tn o insant hipnotize eden hAkimiyetine de sahipti. Kafamdaki karrqrkhlr kabullenmek istedim ama trim yapabildi[im onunla beraber gulmekti. Srrtrmr srvazlayrp qapkaslnr Erkardr. Ancak o zaman Pablito'nun gapkasr olmadr[rnr fark ettim. Aynca Nestor'un daha esmer ve daha iri oldu$unun da aytrdtna vardtm. Onun yarunda Pablito neredeyse krnlacakmrq gibi duruyordu. itisi de Levi's pantalonlar, kaba ceketler ve lastik tabanh ayakkabrlar giyiyorlardr. Nestor'un odadaki varh[r srkrntlh havayr hemen da$ttr. Ona bizimle mutfa[a gelmesini soyledim. Pablito yiiztinde kocaman bir griliimsemeyle, "Tam zamarunda geldin," dedi hep birlikte masaya otururken. "Maestro ile ben burada Toltec geytanlartnt hatrlayrp a[hyorduk." "GerEekten a$ryor muydun, Maestro?" diye sordu Nestor ytizrinde muzip bir grihimsemeyle. "Hem de nasrl," diye atrldr Pablito. Sokak kaprsrndan gelen hafif bir Eatrrdama sesi konuqmasrm boldri. E[er yalnrz bagrma olsaydrm hiEbir qey duymazdrm. Pablito'yla Nestor ayala kalkrnca ben de aynr geyi yaptrm. On kaprya baktrk. Kapr gok dikkatli bir qekilde aErlmaktaydr. La Gorda'nrn dondii$tinti, bizi rahatsz etmemek iEin kapryl yava$ga aEtrfirnr dtigtindrim. Sonunda kapr bir in-

Masarun yarunda bir stire gozleri kapah bekledi. Pablito ve Nestor oturup bana da aynr qeyi yapmam iEin iqaret verdiler.

Benigno yava$Ea oturdu$um sraya yaklaqtr. Yumugak bir hareketle baqrnr omzuma koyup beni iteledi. Srrada ona yer agmam iEin yaprlan hafif bir itelemeydi bu. Yine gozleri kapalr olarak yarum a ruhatga yerlegti.

Pablito ve Nestor gibi o da Levi's giymiqti. Onu son gortigtimden beri ynzn biraz toplamrg gibiydi. Yrllar once saE Eizgisi daha farkhydr sanki, ama nasil bir defiqiklik oldu$unu Erkartamtyordum. $imdi hatrrladr[rmdan gok daha beyaz bit y:flz:o, ufactk diqleri, dolgun dudaklart, Etktk elmacrk kemikleri, minik bir burnu ve kocaman kulaklan vardr. Hatlarr hiEbir zaman olgunla$mayan bir Eocuk ytiztinti hatrrlatryordu
bana.

sanln iEeri girmesine olanak verecek kadar agrldr[rnda k:rranltk bir odanrn iEine sriztiltir gibi Benigno girdi iEeri. Gor,leri kapaltydr, parmak uElannda yiiniyordu. Bana, matineyi gorebilmek iEin, agrk brrakrlmrg ElhQ kaprsrndan sinema salonuna dalan, en ufak bir ses Erkarmaya bile cesaret edemc:yen ama karanhkta da hiEbir qey goremeyen ktiErik bir Eocu!-u hatrrlatryordu. Herkes sessizlik iginde ona baktyordu. Tek goziinti etrirfi gorebilecek gekilde biraz aralayrp yonrinri belirledi ve par' mak uElannda on odayr boydan boya gegip mutfala girtli.

Benigno'nun geliqini izlemek iEin konugmalanna ara veren Pablito ve Nestor, o oturduktan sonra hiEbir iiey olmamrg gibi konuqmalannr siirdrirdriler. "Tabii, benimle beraber apladt," dedi Pablito. "O senin gibi strekli a[layan bir bebek de[ildir," dedi Nestor Pablito'ya. Sonra donrip beni kucakladr. "Hayatta olmana gok sevindim," dedi. "Bitaz once la Gorda'yla konuqtuk. Bize senin Nagual oldulunu soyledi, amahayatta kalmayr nasil becerdi$ini anlatmadt. Bunu nasil becerdin, Maestro?" Bu noktada birbirinden garip iki seEeneEim vardt. Mantrfrmrn gosterdi[i yolu izleyip onlara bu konuda en ufak bir fikrim bile olmadrlrnr soyleyebilirdim ve bu da en do[rusu olurdu. Ya da Eiftimin beni o kadrnlarrn ellerinden kurtardtfrnr soyleyebilirdim. Kafamda bu iki seEenefin onlann ize' rinde nasil etkiler brrakacafrm dtiqrinriyordun ki Benigno kafamr da$rttr. Tek goztinti biraz aralayarak bana baktr ve krkrrdayarak bagrnr kollanntn araslna gomdri.

zro
sordum.

iriNci

ERK

enMepni

GENAROLAR

211

"Benigno, benimle konuqmak istemiyor musun?" diye


Baqrnr hayrr anlammda salladr.

Onun yanrmda oturmasrndan rahatstzhk duydum; nesi oldu[unu sormaya karar verdim. "Ne yapryor oyle?" diye sordum Nestor'a alEak bir sesle. Nestor Benigno'nun bagrnr okgayrp onu sarsrnca gozlerinibiraz aErp yine kapadr. "Bilirsin, o boyledir," dedi Nestor bana. "Qok utangaEtrr. Er geE aQar gozlerini. Onunla ilgilenme. E[er stktlrsa u]'ur." Benigno gozlerini aEmadan onaylarcaslna baqrnr salladr. "Eee, nasil kurtuldun?" diye rsrarla sordu Nestor. "Bize anlatmak istemiyor musun?" diye atrldr Pablito. Ben de kasten, Eiftimin ug kez baqrmdan Erktr[rnr soyledim. Trim olan biteni de anlattrm. Biraz olsun qaqrrmrq gibi gortinmriyorlardr, anlattrklarrmr bir tartrqma konusu qeklinc donugtrirdriler. Pablito, dofla Soledad'rn asla iyilegemeyecegi ve sonunda da oleceli tizerine yaptrlr tahminden Eok memnun olmuqa benziyordu. Aynr geyi Lidia'ya da yaprp yapmitdrfrmr sordu. Nestor ona sessiz durmasrnr belirten bir harcket yaprnca Pablito aniden crimlesinin ortasrnda duruverdi. "Ozrir dilerim, Maestro," dedi Nestor, "ama o senin Eil' tin de[ildi." "Ama herkes onun benim Eiftim oldufiunu soyltiyordu." "Qok iyi biliyorum ki sen la Gorda'yt yanhg anladrn Etin kri Benigno ve ben, Genaro'nun evine giderken la Gorda bi ziyolda yakaladl, Pablito'yla senin bu evde oldufiunuzu siiv ledi bize. Sana Nagual diyordu. Bunun nedenini biliyor nrrr
sun?"

"sesi oyle yabansr bir sesti ki irkilerek kenara Eekildim. onun bu beklenmedik sozlerine benim tepkim de eklenince hepsi grilmeye bagladrlar. Benigno tek goztinti aErp bir srire bana baktr, sonra tekrar bagmr kollannrn araslna gomdti. "Juan Matus'a niye Nagual dedifimizi biliyor musun?" diye sordu Nestor. Don Juan'a briyricri demek yerine kibarca Nagual dediklerini sandrlrmr soyledim onlara. Benigno oyle yriksek sesle gtildri ki sesi herkesin sesini bastrrdr. Aqrn derecede elleniyor gibiydi. Artrk taqryamadrpr Eok afirr bir nesneymiQ gibi bagrnr omzunun ilstrine brraktr. "ona Nagual dememizin nedeni," diye srirdrirdri Nestor, "ikiye boliinmtig olmasrdrr. Bir bagka deyiqle ne zaman gereksinim duysa bizim biininemedi[imiz bir baqka gekle btirtinrir. IEinden Erkan sey onun Eifti defildir, ona benzeyen ama onun iki katr briyukhigrinde korkunE bir qekildir. iqte biz bu qekle Nagual deriz, ona sahip olan kiqiyi de Nagual diye gagrrfftz.
"Nagual bize eger istersek hepimizin kafasrndan o qekiin Erkabilece[ini ama briyuk ihtimalle hiEbirimizin bunu istemeyecefini soylemigti. Genaro istemedi , biz de istemiyortz. Oyle gortinriyor ki bu iqe bulagan bir tek sen varsln." inek srinisrinri grider gibi ba[rrrp Erlhklar atmaya baqladrlar. Benigno kollarrnr omzuma doladr ve gozlerinden yaqlar stiztilene kadar gtildti.

"Neden bu ige bulaqtrfrmr soyhiyorsunuz?" diye sordum


Nestor'a.

Grildtim ve benim Nagual'tn tqtlttsmrn go[unu aldtfrrn;r inandrgr iEin boyle soyledigini aErkladtm. "Buradakilerden biri aptal," dedi Benigno gozlerini irr. madan yriksek bir sesle.

"Qiinkri Eok enerji ve Eok Eahqma gerektirir," dedi Nestor. "HAIA nasrl ayakta durdufuna $aglyorum. "Nagual ve Genaro bir keresinde okaliptris korusunda seni ikiye boldriler. Seni oraya gotrirdtiler Etinkti senin a[acrn okaliptristri. Ben de orada oldufum iEin seni bolup iEinrleki naguah Erkardrklanna taruk olclum. Iqrltrnr bolene katlar seni kulaklarrndan Eekip ikiye ayrrdrlar; artrk sen bir yu-

ril
I

212
i

irixci

ERK epN,tenni

GENAROLAR

213

murta gibi de[ildin. Iqrltrn iki uzun parga biEimindeydi. Sonra seni birlegtirdiler ama gerEekten goren bir btiyticu tam ortanda koca bir boqluk oldufiunu soyleyebilir." "Bohinmtiq olmantn avantajt nedir?" "Her qeyi duyan bir kula$rn, her qeyi goren bir gozun olur. Gereksinim duyunca seni bir mil daha oteye gotunir. Bu bohinme nedeniyle senin Maestro olduiunu soylediler bize. "Pablito'yu da bolmeye Eahgtrlar ama o iq olmadr. Qok korkak, bir piE gibi ezik. Bu ytizden durumu bu kadar berbat." "Qift nedir peki?" "Qift otekidir, yani insarun rtiya gorrirken sahip oldulrr bedendir. insarun kendisine trpatrp benzer." "I{epinizin bir gifti var mt?" Nestor qaqkrn bir bakrqla beni inceledi. "H"y, Pablito, Eiftlerimizi anlat Maestro'ya," dedi gtilc rek. Pablito masarun karqr tarafinda oturan tsenigno'ya el'i qip onu sarsil. "Sen anlat Benigno," dedi. "En iyisi goster ona." Benigno aya$a kalktr, gozlerini aEabildi[i kadar aEtp l;r vana baktr, sonra pantalonunu indirip bana penisini gostcr di. Genarolar Erlgrnlar gibi gtihiyorlardr. "GerEekten bunu mu kastetmigtin, Maestro?" dedi Nr':, tor gergin bir yiz ifadesiyle. Bildikleriyle iigili her qeyi ofirenmek konusttnda son tl, rece c.iddi oldufumu soyledim onlara. I)on Juan'tn beni bil, medi$im nedenlerden doiayr kendi bolgelerinden nastl ttz;rl'. ta tutmayr ve boylece onlar hakkindaki Eeyleri ofrentrtt'rrn nasll engelledifi konusunda derin bir araqtlrmaya girdi[irru soyledim onlara.

"$una ne dersiniz," dedim. "UE grin oncesine kadar o dort ttzrn Nagual'rn Eomezleri oldulunu ya da Benigno'nun Genaro'nun Eomezi oldu[unu bilmiyordum." Benigno gozlerini aEtr. "Ya quna ne dersin," dedi. "Ben de qu ana kadar senin bu kadar aptal oldu[unu bilmiyordum." Tekrar gozlerini kapadr ve hepsi deli gibi gtildriler. Onlara katrlmaktan baqka Earem yoktu. "Biz seninle e$eniyorduk Maestro," dedi Nestor 6zir diler gibi. "Senin bizle e$endi[ini sanryorduk. Nagual bize senin gordrifrinri soyledi. Eger goniyorsan ne kadar iizgrin oldufiumuzu anlayabilirsin. Bizim rriya gorme bedenimiz yok. HiEbirimizin bir Eifti yok." Nestor oldukEa ciddi ve drirtist bir tavrrla kendileriyle bir Eifte sahip olma arzulan arasrna bir geyin girdifini soyledi. Don Juan ve don Genaro'nun gitmesiyle onlerinde adeta bir engel oluqtufunu soyleyince ne demek istedilini anhyordum. Ona gore bu belki de Pablito'nun gorevini baqaramamasryla ilgili bir qeydi. Pablito, Nagual ve Genaro gittifinden beri sanki bir geylerin onlarr kovaladr$rnr, o zamanlar Mexico'nun griney bolgelerinde yagayan Benigno'nun bile geri donmek zorunda kaldr[rnr ekledi. Sadece riEri bir arada olduklarrnda kendilerini huzurlu hissediyorlardr. "Sence bunun nedeni ne?" diye sordu Nestor. "Orda, yrikseklerde bizi Eeken bir geyler var,n' diye korrugtu. "Pablito o kadrnl ara eziyet ettili iEin bunlann kendi hatast oldu[unu dtigrinriyor. " ' Pablito bana dondu. Gozlerinde gergin bir bakrg vardr. "Beni lanetlediler, Maestro," dedi. "Britrin bu belalar balrmrza benim yiizrimden geldi, biliyorum. Lidia ile kavga ettikten sonra buralardan gitmek istedim, birkaE ay sonra Veracruz'a gitmek izere yola Erktrm. Orada evlenmek istedifim bir krz vardr ve Eok mutluydum. Bir iqim vardr, her qey yolunda gidiyordu. Bir grin eve gelip o erke[e benzeyen i[-

21.4

irixci

ERK qEMBERI

GENAROLAR

275

renE yaratlklan, o canavarlan evimde bulana kadar tabii. Beni can evimden vurdular. Benim kadrnrma iqkence ediyor-

lardr. Rosa denen kan o Eirkin elini kadmtmm karmna koyup onu altma edecek kadar korkuttu. LiderletiYiz Kiloluk KrE beni bulabilmek iEin krtayr baqtan baqa dolaqtrklannl soyledi. Kemerimden tutup beni drqan Erkardr. Beni buraya getirmek iEin ite ite otobris garma gottirdtiler. Krzgrnhktan kudurmuqtum ama Yriz Kiloluk KrE benim harctm defildi. Beni otobrise bindirdi. Ama yolda yine kagtrm. Ayakkabrm ayaptma yapl$ana kadar Eahlarrn iginde kogtum, tepeler aqfim. Neredeyse olecektim. E[er Tanrk beni bulmasaydr Eoktan olmriqttim." "Onu ben bulmadlm," dedi Nestor. "La Gorda buldu. Beni onun bulundu[u yere gottirdti, onu birlikte taqryarak otobiise bindirip buraya getirdik. Qrldrrmrq gibiydi, bu yrizden qofortin otobriste kalmaslna izin vermesi igin bir bilet daha almak zorunda kaldtk." Pablito dokunakh bir ses tonuyla fikrini defiqtirmedi[ini, hAld olmek istedifini soYledi. "Ama neden?" diye sordum. Benigno patlayan, grrtlaktan gelen bir sesle onun yerine yarut verdi. "Qrinkti onun qeyi iq gormtiyor," dedi. sesi oyle garip Erkryordu ki bir ara maparanrn iginden konuguyormu$ gibi geldi bana. KorkunE, triyler rirpertici bir sesti. Kendimi kontrol edemeyerek gtildrim. Nestor, Pablito'nun Nagual'rn emirleri dofrultusundir kadrnlarla cinsel iligki kurma gorevini yerine getirmeyi denedi[ini soyledi. Nagual ona dtinyasmln dort koqesinin yerinc yerleqti[ini, btitiin yapmast gerekenin onlart almak oldu[untr soylemig. Ama Pablito ilk kogesi olan Lidia'yr almak istedifinde kz onu neredeyse oldrirtiyormu$. Nestor olaya tanrk olan biri olarak kiqisel gorrigtine gore Lidia, olayrn Eirkinli-

finden utandr[r iEin de[il, Pablito bir erkek olarak gorevini yapamadrg iEin kafasryla ona vurmugtu. "Pablito bu darbeden sonra gerEekten hastalandr ffiI, yoksa rol mti yapryordu?" diye sordum yarr qaka. Benigno yine aynr patl ayan sesle yanrt verdi. "Rol yapryordu tabii!" dedi. "Alt tarafi kafasrna bir darbe yedi." Pablito'yla Nestor krkrrdayrp bafrrrgtrlar.
"Onlardan korktufu iEin Pablito'yu suElamry orulz," dedi Nestor. "onlar trpkr Nagual gibiler. ciddi ve kasvetliler. Nagual yanlanndayken ona yakrn oturup yarr kap ah gozle{e, s aatl erce, b azen grinl erce uzaklar a b akarl ardr. " "Yrllar cince Josefina'nrn gerEekten deli oldulu dofiru mu?" diye sordum. "Yalan bu," dedi Pablito. "IJzun zaman once degil qimdi deli o. iElerinde en korkunE olanr odur." Bana yaptrklarmr anlathm. Onun mrithiq performansryla da dalga geEecekler sandrm. Ama anlattrfrm oykri onlar :ozerinde ters bir etki yapmrqa benziyordu. Beni korku dolu Eocuklar gibi dinliyorlardr; hatta Benigno bile anlattrklarrmr dinlemek iEin gozlerini aEtr.

"Vay be!" diye bafrrdr Pablito. "Bu karrlar gergekten mrithiq. Biliyorsun liderleri Yiz Kiloluluk KrE'ilr. IJzefine kocaman bir kayayr firlatrp elini arkasma saklayan, masum ktiEtik bir ktz gibi davranan odur. Ona dikkat et, Maestro." "Nagual Josefina'yr her krhfa girebilmesi iEin e!itti," dedi Nestor. "istedigin her qeyi yapabilir. Afilar, griler, krzar,
her geyi yapar." "Peki rol yapmadrfr zamafl nasrldrr?" diye sordum Nestot'a. "Delinin delisidir," diye yanfi verdi Benigno yumugak bir sesle. "Onu buraya ilk geldi$i grinden beri tanrnm. Onu eve taqtmak zorunda kalmrqtrm. Nagual'la ben onu hep yatapa

276

IKINCI ERK QEMBERI

GE,NAROLAR

2r7

ballardrk. Bir keresinde oyun oynadrlr bir krz ytiztinden a[lamaya baqladr. Ug grin boyunca a$adr. Pablito onu sakinleqtirip bir bebek gibi besledi. O da Pablito'y a benzer. itiisi de bir baqladrlar ml nerede duracaklannr bilemezler." Benigno aniden havay koklamaya bagladr. Aya[a kalkrp ocala yaklaqtr. "GerEekten bu kadar utangaE ml?" diye sordum Nestor'a. "UtangaE ve kendine ozgti biridir o," diye yanrtladr Pablito. "BiEimini kaybedene kadar da oyle kalacak. Genaro bize er geE biEimimizi kaybedece$imizi, Nagual'rn bize soyledifii gibi kendimizi de[igtirmeye Eahqarak srkrntrya girmemizin bir anlamr olmadrfirnr soylemiqti. Eflenmeye bakmamrzr, hisbir qey iEin endiqelenmememizi soylerdi o bize. Sen ve o kadrnlar endiqe duyuyor, denemeler yapryorsunuz; bizsc keyfimize bakryoruz. Stz her qeyin nasd e$enceli hale getirilebilecelini bilmiyorsunuz, btz de nasil rizrintri duyulur bilmiyoruz. Nagual kendini rizmeye kusursuzluk adrnr vermiqti; bizse buna aptalhk diyoruz, defil mi?" "Sen kendi adrna konuquyorsun Pablito," dedi Nestor'. "Benigno ile ben boyle dtiqtinmriyoruz." Benigno bir tas yemek getirip onrime koydu. Herkest' servis yaptr. Pablito tabaklarr inceleyip onlarr nereden aldr[r nr sordn Benigno'ya. La Gorda'nrn tabaklarr iEinde saklaclr [rnr soyledigi kutudan buldufunu soyledi Benigno. Pablito ayrrlmadan once bu tabaklarrn kendilerine ait oldu$unrr
aErkladr bana.

endigeye kaprlrnrg gibiydi. Onu rahatlatmak istedim ama Nestor beni durdurdu. "Onu Eok ciddiye alma," dedi. "Oyle davranmak hoquna gidiyor. Birazdan oturup yer. igte o kadrnlann ve senin baqansz oldu[unuz nokta bu. Pablito'nun boyle biri oldu[unu kabullenemiyorsunuz bir ttirhi. Herkesin Nagual gibi olmasrnr bekliyorsunuz. Bir tek la Gorda bundan rahatsrzhk duymuyor. Onu anladr[r iEin falan de[il, bigimini kaybettigi
iEin."

Pablito oturup yemelini yedi, britrin yemefii dort kiqi bitirdik. Benigno tabaklarr yrkayrp dikkatle kutunun iEine yerleqtirdi. Sonra masanln etrafina rahatEa oturduk. Nestor hava kararrr kararmaz ytiniyrige grkrp Genaro, don Juan ve benim beraber gittifimiz, yaknlardaki bir dere yata[rna gitmemizi onerdi. Nedense biraz Eekimser davrandrm. Onlann yarunda kendime grivenim yoktu pek. Nestor karanhkta yrinimeye ahgrk olduklarrnr, bir briyrictinrin en briyiik hrinerinin insanlann arasrnda bile fark edilmemek olduEonu soyledi. Ona bir keresinde don Juan'rn beni buralara yakrn dafhk, rssrz bir yerde yalntz baqrma brrakmadan once neler soyledi[ini aktardrm. Goninmemeye Eahqmamr, tamamen bunun rizerinde yofunlagmaml istemiqti benden. Orada yagayanlar insanr bir goniqte tanrrlarml$. Oralarda pek az insan ya$armlq ama onlar her zaman etrafta dolaqr, bir yabancryr millerce oteden bile seEebilirlermig. Don Juan bu insanlann trifekleri oldufunu, beni vurmak iEin bir saniye bile duraklamayacaklarrnr da soylemiqti. "Oteki dtinyadan gelen yaratrklarr drigtinme," demiqti don Juan gtilerek. "Asrl tehlikeli olanlar Meksikahlardrr." "Bu hAld geEerli," dedi Nestor. "Her zaman da gegerli olmuqtur. Nagual ve Genaro bu yizden boyle becerikliler. Bu ortamda bile fark edilmez olmayr baqanrlar. iz srirme sanattnr bilir onlar."

"Dikkatli olmahyrz," dedi Pablito tedirgin bir sesle. "llrr tabaklar kesinlikle briyultidtir. O kartlar iElerine bir gey kov muqlardrr. Ben la Gorda'ntn tabafrndan yesem daha ir olur." Nestor ve Benigno yemeye baqladrlar. Benigno'nun b;r na kahverengi tabafr verdifiini fark ettim. Pablito briytik lrrr

218

TKINCI ERK QEMBERI

GENAROLAR

2r9

Karanhkta yiirrimek iEin hala biraz erkendi. Nestor'a en onemli sorumu sormak iEin daha vaktim vardr ve bu vakti kullanmak istedim. Uzun sriredir sormayl erteliyordum; sanki yabansr bir ses bu soruyu sormamr engelliyordu. Sanki Pablito'nun yarutrndan sonra brittin ilgim silinip gitmiq gibiydi. Ama yardrmrma koqan yine o oldu, zihnimden geEenleri okumugEasrna konuyu aErverdi. "Nestor da trpkr bizim atladlfrmv gibi o ugurumdan atladt," dedi. "Ve boylece o Tanrk oldu, sen Maestro oldun, ben de koyrin delisi oldum." Srradan bir qeyden soz ediyormuq gibi uEuruma atlayrqrmtzt anlatmasmr istedim Nestor'dan. Qok fazla ilgili goninmemeye Eahqryordum. Ama Pablito bu konuya kargr gosterdi[im zorlama umursamazh$rn altrnda yatan gerEek duygularr biliyordu. Grildri ve Nestor'a, biraz dikkatli davrandr[rmr, Erinkti onun anlattrklanndan dolayr hayal krrrkh[rna ugradrfrmr soyledi. "Ben sizden sonra atladrm," dedi ve bana baktr Nestor, sanki bir baqka soru bekliyormu$Easma. "Bizim hemen arkamrzdan mr atladrn?" diye sordum. "Hayrr, benim haztlanmam biraz zaman aldr," dedi. "Nagual ve Genaro bana ne yapaca[rmr soylememiqlerdi. o grin hepimiz iEin bir deneme grinriydri." Pablito kederli gorrinriyordu. Taburesinden kalkrp odayr adrmlamaya baqladr. Qaresizlik iEinde baqmr sallayarak tekrar yerine oturdu. "Bizi uEurumdan aqa$r atlarken gordrin mri gerEekten'/" diye sordum Nestor'a. "Ben Tanrfrm," dedi. "Olaylara tanrk olmak benim bilgi edinme yontemim; nelere tanrk oldulumu size kusursuz ol:r rak anlatmak da gorevimdir." "Peki ama ne gordrin?" diye sordum. "ikinizin birbirinize sarilarak uEurumun kenanna dolr'rr koqtufunuzu gcirdrim," dedi. "Sonra birer uEurtma gibi bo,s

lukta sahndrfrnrzr gordtim. Pablito ileri do[ru drimdriz atrldr ve.drigtri. Sense biraz havaya stEradm, uEurumun kenarrndan
aztctk uzaklaqrp a$a$ dtiqtrin. "

"Yani biz bedenlerimizle mi atladtk?" "$ey, bunu yapmarun bagka bir yolu oldufunu sanmlyorum," dedi gtilerek. "Bu bir goz aldanmasl olabilir mi?" diye sordum. "Sen ne soylemeye Eahgryorsun, Maestro?" dedi Nestor kuru bir titremle. "Tam olarak ne oldu$unu o[renmeye Eahgryorum," dedim. "Senin de Pablito gibi gozlerin kararmtq olabilir mi?" diye sordu Nestor gozleri parlayarak. Ona atlayrq hakkrndaki qriphelerimi anlatmaya Eahqtrm. Sabredemeden sozrimti kesti. Pablito slraslnl beklemesini soyleyince de ikisi arasmda bir tartrgma baqladr. Pablito taburesine yan oturtr vaziyette masarun Eevresini dolaqarak kendini bu tartrqmadan sryrrdr. "Nestor burnunun ucunu goremiyor," dedi bana. "Benigno da oyle. Onlardan hiEbir qey ofrenemezsin. Neyse ki ben sana yakrnhk duyuyorum." Pablito omuzlarrnt titreterek krkrrdayrp Benigno'nun qapkasryla yiiztinri orttti. "Benim bitdifim kadarryla siz rkrniz o atlayrgt yapttntz," dedi Nestor bana ani bir patlamayla. "Genaro ve Nagual size baqka seEenek buakmadrlar. Sizi ktskrvrak yakalayrp aErk olan tek kaprdan igeri atmak onlann sanatrydr. Ve siz de o uEurumun kenanndan aqalr uEtunuz. Benim tanrk oldufum buydu. Pablito hiEbir qey hissetmedi[ini soyltiyor; bu sorgulanabilir. Ben her qeyin gayet iyi farkrnda oldu[unu biliyorum onun ama o oyle olmadr[rnr soylemeyi tercih ediyor." "GerEekten farktnda defildim," dedi Pablito bana ozir diler gibi bir titremle.

220

IKINCI ERK QEMBERI

GENAROLAR

22r

"Belki farkrnda defiildin," dedi Nestor kuru bir sesle, "ama ben farkrndaydrm ve bedenlerinizin yapmak zorunda olduklan qeyi, yani o atlayrgr yaptrklarrnr gordrim."
Nestor'un soyledikleri zihnimi baqka bir noktaya yoneltmemi sa$adr. Ben baqrndan beri sadece kendi algrladrklarrmr dofrulayan yanrtlar anyordum. Ama yanrt almam bir qey fark ettirmedi. Atladr[rmr bilip algrladr[rm qeylerden korkmam baqka bir geydi, herkesin bir noktada uzlagmasr bagka. o anda bu iki geyin birbiriyle hiE bagrntnr olmadrfrnr anladrm. Ben bagrndan beri o tehlikeli ige atrldrfrmr do[rulayan bir insan buldu[um zaman zihnim britrin kuqkulardan, korkulardan temizlenecek saruyordum. Yanrlmrqrm. Tam tersine daha da endiqelenip iyice konunun iEine gomtildrim. Ashnda atlayrgr yaptrlrmr onlara dolrulatmak amacryla gelmiq olmama rafmen gimdi fikrimi defigtirdifimi, artrk bu konudan bahsetmek istemedi[irni soyledim Nestor'a. it<isi birden konugmaya bagladr ve o anda tiE yonhi bir tartrqmanrn iEine girdik. Pablito higbir geyin farkrnda olmadrlr konusunda rsrar ediyor, Nestor Pablito'nun zavalh biri oldufunu haykrnyor, bense atlayrq hakkrnda bir gey duymak istemedi[imi soyhiyordum. ilk kez o an hiEbirimizin sakin ve kontrollti olmadr[rnr fark ettim. HiEbirimiz Nagual ve Genaro'nun yaptr[r gibi dafrlmamrq dikkatimizi bir baqkasrna yoneltmek istemiyorduk. Fikir ahqveriqimizde bir drizen safilamayr bagaramadrlrm iEin kendimi dtigrincelerime verdim. Her geye manlksal bir aErklama getirmek konusundaki rsrarh tutumumun beni don Juan'ln drinyasrna girmekten ahkoyan bir engel olduiunu drigrinmrigtrim hep. Ama Nestor ve Pablito'nun varhfr kendime yeni bir gozle bakmamr sa$amrgtr. Beni engelleyen oteki gey de tirkekligimdi. Sa[duyunun grivenli parmakhklarrndan bir kez drgan grktrm mr kendime grivenemiyor, cinrime serilerr qeylerin korkunElu[u karqrsrnda rirktiyordum. igte bu yiizden ugurumdan agafr atlamrq olmam imkansrzdr.

Don Juan bril'ricrihi[rin ashnrn algrda yattr[rnr soylerdi tsrarla. Bunu dofrularcaslna, o ve don Genaro uEurumun kenannda son derece dokunakh, insanrn zihnini temizleyen bir oyun sahneye koydular. Bana gimdiye kadar yardrmr dokunan herkese teqekktirlerimi sesli olarak ifade etmemi sa[ladilar, sonra iEim mutlulukla doldu, sadece mutlululumu driqtinriyordum. igte tam o suada trim dikkatimi yakalayrp bedenimin, onlann beni yonlendirdifi tek hareketi, uEurumdan atlama hareketini algrlamaslnt safladrlar. Bu atlayrg benim zihnimin srradan bir adam olarak defil, bir briyucti olarak gosterdifi baqarrydr. Drigrincelerimi yazmaya kendimi oyle kaptrrmrqtrm ki Nestor'la Pablito'nun konu$mayl brraktrkl attn1 riErintin de bana baktrlrnr fark etmemiqtim. Atlarken gerEekten neler oldu[unu baqka trirhi anlayam ayaca$rm aErkladrm onlara. "Anlayacak bir gey yok ki," dedi Nestor. "Olan olur ve kimse nasrl olduklarmr aErkl ayamaz. Anlamak isteyip istemedi$ini sorsana Benigno'ya." "Anlamak istiyor musun?" diye sordum qakadan. "Tabii ki istiyorum!" diye bafrrdr Benigno, derinden gelen kahn bir sesle. Herkes $ildri. "Anlamak istedifini soyleyerek bizimle e$leniyorsun," dedi Nestor. "Pablito da bir gey hatrrlamadrfrnr soyleyerek elleniyor bizimle." Pablito'ya baktr, sonra bana goz krrptr. Pablito baqrnr aqafr e[di. Nestor bana biz atlamadan once Pablito'nun nasil bir ruh hali iEinde oldu[unu hatrrlayrp hatrrlamadr[rmr sordu. Pablito'nun ruh hali gibi bir ayrrntryr hatrrlayacak durumda olmadr[rmr kabul etmek zorunda kaldrm. "Bir savaqEr her geyi fark etmelidir," dedi. "Onun asrl numarasl budur, Nagual'rn soy'ledigi gibi asrl avantaji da buradadtr."

IKINCI E,RK QEMBERI


Kasten utanmrq gibi bir yriz ifadesi takrnarak griltimsedi,
gapkasry'a ytizrinti orttti.

GENAROLAR Kafam hiE bu kadar kangmamrqtr. Algrladrklarrnr do[ru bir qekilde aktardrfrna gergekten inanryordum ama ben sadece Pablito'nun kolunu tuttulumu hailrhyordum. "E!er ona dokunmasaydlm ne olurdu?" diye sordum. "Buna cevap veremem," dedi Nestor. "Birbirinizin rqrltronun omzuna kolunu doladrlrn anda Pablito biraz katrlagtr ama sen o de[erli erkini boguna harcryordun." "Peki sen ne yaptrn biz atladrktan sonra?" diye sordum uzun bir sessizlikten sonra. "Siz gcizden kaybolduktan hemen sonra," dedi, "sinirlerim o kadar gerildi ki nefes alamaz oldum ve ben de kendimden geEtim. Ne kadar srirdri[tinri bilmiyorum. Ben krsa bir srire oldu[unu saruyordum. Tekrar kendime geldi[imde Genaro ve Nagual'r aradtm ama Eoktan gitmiqlerdi. Dafln tepesinde oradan oraya kogarak sesim krsrlana kadar adlarrnr bafrrdrm. Sonra anladrm ln yalnrzdrm. UEurumun kenarrna gelip bir savaqEr artrk geri donmeyece[i zaman verilen o igareti gormeye Eahgtrm ama onu kaErrmrgtrm. O zaman Nagual ve Genaro'nun sonsuza kadar donmeyeceklerini anladrm. O ana kadar da onlar sizle vedalagtrktan, siz uEurumdan atladrktan sonra bana donrip niEin veda ettiklerini anlasrnr etkilediniz.
,,

"Pablito'nun ruh halinde benim goremedi[im ne vardt?" diye sordum. "Pablito atlamadan cince zaten oteki tarafa geEmiqti," dedi. "HiEbir $ey yapmasr gerekmiyordu. Atlamak yerine uEurumun kenannda da oturabilirdi." "Nasrl yani?" diye sordum. "Pablito Eoktan Eozrilmeye baglamlqtl," diye yanrtladr. Bu ytizden kendinden geEtifini sanlyor. Ama yalan soyltiyor. Bizden bir gey sakhyor." "Pablito benimle konuqmaya baqladr. Anlaqrlmaz birtakrm sozcrikler mmldandrktan sonra konugmayr brrakrp taburesine goktti. Nestor da bir qeyler soylemeye baglamrqtr. Ama onu susturdum. Soylediklerini dolru anlayrp anlamadr[rmdan pek emin defildim. "Pablito'nun bedeni Eozrihiyor muydu?" diye sordum. Uzun bir srire tek kelime etmeden beni stizdti. Sa[ tarafimda oturuyordu. YavaqEa karqrmdaki slraya geEti. "Sana anlattrklarlmr ciddiye almahsm," dedi. "Zamanrn Earkmr geriye do[ru dondririip o atlaytqtan once oldu[un kiqi olmana imkdn yok artrk. Nagual sava$Er olmantn btiytik bir geref ve briyuk bir zevk oldufunu, yapmak zorunda oldulu geyleri yapmaslnln onun iEin bir $ans oldu[unu soylerdi. Ben de sana taruk oldu[um qeyleri kusursuz bir qekilde anlatmahyrm. Pablito Eozrilrneye baglamrqtr. ikiniz uEurumun kenanna dofru kogarken yalnrz sen katrydrn. Pablito ise bir bulul gibiydi. O burnunun tizerine dtigecek gibi oldu[unu soyltiyor, sen onu kenara gotrirebilmek iEin kolundan tutup yardrm ettifini soyhiyorsun ama ikinizin soyledikleri de dofrtr degil ve bence sen Pablito'yu kaldrrmasaydrn ikiniz iEin clc Eok daha iyi olacaktt."

yamamrqtrm.

"Grinrin o saatinde, o terk edilmig yerde bulunmak dayanma gticrimri aqryordu. Drinyadaki britrin dostlanmr bir hamlede kaybetmiqtim. Oturup a$amaya bagladrm. Giderek daha Eok korkuyor, giderek daha Eok ba[rnyordum. Qrkarabildi[im en ytksek sesle Genaro'nun adrnr bafrrdrm. O srada hava zifiri karanhk olmuqtu. Etrafimr hiE goremiyordum. Bir savaqEr olarak kendimi boyle riztintriye kaptrrmamam gerektifini biliyordum. Kendimi sakinlegtirmek iEin bir Eakal gibi ulumaya bagladrm. Bunu yapmayl bana Nagual o[retmigti. Bir srire uluduktan sonra kendimi oyle iyi hissettim ki tizrinttimri unuttum. Drinyanln varhlrnr bile unuttum. Ulu-

224

irixci

ERK

qEunnni

GENAROLAR

225

dukEa toprafrn srcakh[rnt ve koruyuculuiunu daha iyi hissediyordum. "Bu arada saatler gegmig olmah. Aniden bedenimin iEinde, bofazlmrn iEinde bir patlama hissettim. Kulaklanmda bir zil sesi Ernlayrp duruyordu. Eligio ve Benigno atlamadan once Nagual'rn onlara ne soyledi[ini hatrrladrm. Bofazdaki bu yabansr hissin ancak insarun hrz defiigtirmeye hazn olmasmdan hemen cince duyulabilecefini, kulaklardakr sesinse insarun her qeyi gerEekleqtirebilecefi bir araE oldufunu soylemiqti Nagual. Ben bir gakal olmak istiyordum. Onrimde, yerde duran kollanma baktrm. $ekil de[iqtirmiqlerdi. Trpkr bir' Eakahn kollarr gibiydiler. Go[srimri, kollanmr gakal krirkti kaplamrqil. Ben bir Eakaldrm artrk! Bu beni oylesine mutlu etti ki bir Eakal nasil a$arsa ben de oyle a$adrm. Qakal dl;leri gibi diqlerimi , rLZLrn, benekli burnumu ve dilimi hissedcbiliyordum. Her nasrlsa, olmug oldu[umu biliyordum amir hiE onemi yoktu bunun. Bir Eakala donriqmrig olmak, olmus olmak, yaqlyor olmak hiE onemli degildi benim iEin. Bir Eakal gibi dort ayafrm tistrinde uEurumun kenarma dofru yuniyup agagr atladrm. Bundan bagka yapabilece[im bir qey yoktu. "Agapr dugtrifrimri, gakal bedenimin boglukta yuvarlandr[rnr hissediyordum. Sonra boglukta dontip duran yine kendi bedenim oldu. Ama yere drigmeden once oylesine hafillegtim ki yere driqmek yerine havada salmdrm. Hava iEimde rr geEiyordu. O kadar hafiftim. Artrk ohimrin nihayet iEime gir' difiini sandrm. iEimde bir geyler harekete geEip kuru kum taneleri gibi dagrlmaya baqladr. Bulundugum gekiide oyle mii. kemmel ve huzurluydum ki. Hem vardrm, hem yoktum orir da. Ben bir hiEliktim. Bu konuda soyleyebilecefiim tek qcy bu igte. Sonra birden beni kuru kum taneleri gibi yapan iicy parqalarrmr bir araya getirdi. Tekrar yagama dondrifrimrk' kendimi yagh bir Mazatec briyrictisrintin kuhibesinde bul dum. Adrnrn Porfirio oldufunu, beni gormekten mutluluk duydu[unu soyleyip Genaro'nun ofiretmedigi bitkiler hak

krnda bir geyler o$retmeye baqladr bana. Beni bitkilerin yetiqtirildifi yere gotiinip bitkilerin kahplarrnr, ozellikle de kahplardaki igaretleri gosterdi. Bitkilerdeki bu igaretleri arar bulursam, o bitkileri hiE gormemig olsam bile bunlann neye iyi geldigini kolayca anlayabilecefimi soyledi. iqaretleri iyice kavradrfrmr anlayrnca hogEa kal deyip yine gelmemi soyledi. O anda griElti bir Eekim hissettim. Trpkr onceki gibi Eozrilmeye bagladrm. Milyonl ar ca paryay a ayrrldlm. "Sonra yine bir araya gelip Porfirio'yu gormeye gittim. Nasrl olsa beni davet etmiqti. istedifim her yere gidebilecefimi biliyordum ama oraya gittim, Erinkri o bana naztk davranlyor, bir geyler o[retiyordu. Bunun yerine korkunE qeylerle karqrlaqmak istemiyordum. Porfirio bu kez beni hayvanlann kahbrnr gormeye gotrirdri. Orada kendi nagual hayvanrmr gordtim. Birbirimizi bir gonigte .tanrdrk. Porfirio boyle bir dostlufu gormekten mutluluk duydu. Pablito'nun ve senin nagualmrut da gordtim ama benimle konugmak istemediler. Uzrinttilri goninriyorlardr. Konugmak iEin pek f.azla rsrar etmedim. Atlayrgrnrzln nasrl geEtilini hiE bilmiyordum. Kendimin ohi oldu[unu biliyordum ama naguahm ohi olmadrfrmr, hatta sizin de olmemig oldugunuzu soyledi. Eligio'yu sorunca naguahm onun artrk donmeyece[ini bildirdi. Eligio ve Benigno'nun atlayrqrna tarukhk ettifimde Nagual'rn Benigno'ya, kendi drinyasrnrn drgrnda baqka diinyalar ya da yabanst goninttiler aramamasl geklinde tavsiyelerde bulundu[unu duydu$umu hatuladrm. Nagual ona yalnrzca kendi dtinyasryla ilgili qeyleri olrenmesini, boylece kendisine uygun olan erk biEimini bulabilecefini soylemiqti. GriE toplamak iEin pargalarmrn olabildi[ince uzapa da[rlmasr konusunda ozel komutlar verdi onlara. Ben de bu komutlarr uyguladrm. Tonaldan naguala on bir kez geEig yaptrm. Ancak her seferinde bana hep biraz daha fazla qey ofreten Porfirio'ya gidiyordum. Gricrim trikendi[inde nagual durumunda grictimri topluyor, sonra gricrim iyice arttr[rnda kendimi tekrar bu drinyada buluyordum."

226

iriNci

ERK qnnaneni

GENAROLAR

227

"Dofra Soledad bana Eligio'nun boqlufa atlamak zorunda kalmadr[rnr soylemiqti," dedim.

da. ona bu patlamah sesi nasrl Erkardr$rnr sordum. yrizrinri


bana donrip dimdik oturdu ve sabit olarak o noktaya bakmamr istermiq gibi parma$ryla apnm igaret etti.

"O Benigno'yla atladr," dedi Nestor. "Benigno'ya sor. O


sana en istekli sesiyle yamt verecektir."

Benigno'ya donrip sordum. "Birlikte atladrfrm ndan emin olabilirsi nizt " diye yanrtladr patlayan bir sesle. "Ama atlayrgtan sciz etmeyi pek sevmem.t'

"Bilmiyorum!" dedi patlayan sesiyle. "Ben sadece apnmr


aElyorum ve a{nmdan bu ses grkryor."

"Soledad, Eligio'nun ne yaptrfrnr soyledi peki?" diye sordu Nestor.

Soledad'ln onun bir rtizgdr tarafindan ahmp gotrinildriEiinti, onun bir tarlada Eahgrrken bu drinyayr terk etti[ini soyledilini anlattrm onlara. "Tamamen karrqtlrmlg," dedi Nestor. "Eligio dostlar tarafindan stniklendi ama higbirini istemedi o. Onlar da Eligio'yu brraktrlar. Bunun atlayrqla bir ilgisi yok. La Gorda sizin dtin gece dostlarla gonigttilrinrizri soyledi. Bu gerEekten oldu mu bilmiyorum ama e[er onlan yakalamak ister ya da onlan seninle kalmalarr iEin ayarhrsan onlarla dolaqmak zorundasm. Bazen kendi istekleriyle gelip briyiicriyti dolaqtrrrrlar. Eligi o aramtzdaki en iyi briyucriydti, bu yiizden dostlar ona kendi istekleriyle gelirlerdi. E[er iEimizden biri dostlann gelmesini isterse onlara yillarca yalvarmak zorundadrr. Yalvarsak bile onlann bize yardrm etmek isteyeceklerinden pek emin de[ilim. "Eligio da herkes gibi atlamak zorundaydr. Ben atlayrqrna tarukhk ettim. Benigno ile eglegtirilmigti. Biz briyricrilerin bagu:a gelen qeylerin EoEu ortalrnrn ne yaptrfirna balhdrr. Benigno biraz keEileri kagrrdr Etinkri ortafr geri gelmedi. Oyle delil mi Benigno?" "Emin ol ki oyle!" diye yanrtladr Benigno en istekli sesiyle.

almydr.

Alnrndaki kaslarr oynatrp dudaklarrnr briktri ve gerEek o zaman qakaklarrnda birEok kas oldulunu ve yiizrine farkh bir gekil veren qeyin bu kaslar oldulunu fark ettim. Farkh olan $ey onun sag Eizgisi defil trim

bir patlama sesi Erkardr.

"Genaro ona Erkardr[r sesleri brraktr," dedi Nestor. "Bekle de nasrl osurdufunu bir dry." Benigno'nun yeteneklerini sergilemek iEin hanrlandrfirnr sezdim birden. "H"y, dur biraz," dedim. "Buna hig gerek yok." "Kahretsin." diye ba[rrdr Benigno hayal krrrkrrlrna u[ram4 gibi. "En iyisini sana saklamrgtlm." Pablito ve Nestor oyle ytiksek sesle grildriter ki Benigno bile o olti yrizhi ifadesini kaybedip onlarla krkrrdamaya baqladr.

"Eligio'nun bagma bagka neler geldi anlat," dedim NesIor' a hepsi sakinleqtifinde.

Benigno'yu konuqurken duydufum ilk andan beri bir' hastahk gibi penEesine drigtri[tim merakrma yenildim o an-

"Benigno ve Eligio atladrktan sonra Nagual uEurumun kenarrna gidip, bir savaqgr atlayrg yaptrktan sonra drinyanrn verdigi iqaretleri yakalamam iEin goyle bir bakmamr istedi. Eler eftafta bir bulut ya da hafif bir rizgdr varsa sava$glnin drinyadalct zamam daha dolmamrg demekti. ikisinin atladrfr grin Benigno'nun tarafinda bir hava alamr hissettim ve onun zamantmn dolmamrg oldu[unu anladrm. Eligio'nun tarafinda ise hiEbir gey yoktu." "Sence Eligio'ya ne oldu? OtOri mri?" uEri de bana baktrlar. Bir srire suskun kaldrrar. Nestor iki eliyle qakaklarrnr kagrdr. Benigno krkrrdayrp bagrnr salla-

228

IKINCI E,RK QEMBERI

GE,NAROLAR

229

dr. AErklamak iEin atrldrm ama Nestor beni durdurmak ister'

gibi bir hareket yaptt. "Bize sorular sorarken gerEekten ciddi misin?" diye sordu.

Benigno benim yerime yanrtladr. Maskarahk yapmadrzamanlarda sesi derinden ve melodili Erkryordu. Nagual $rn ve Genaro'nun bize bilgileri paylaqtrrdr[rnr, hiE kimsenin dilerinin bildiklerini bilmedifini soyledi.
"$ey, efer durum boyleyse, sana neyin ne oldu[unu anlatahm," dedi Nestor omuzlarrndan btiytik bir ytik kalkmrs gibi gtihimseyerek. "Eligio olmedi." "Peki nerde qimdi?" diye sordum. Tekrar birbirlerinc baktrlar. Gtilmemek iEin kendilerini zor tutuyorlarmrq gibi geldi bana. Eligio hakkrnda tek bildi[im qeyin dofra Solcdad'm bana anlattrklarr oldu[unu soyledim. Soyledifine g(i re o Nagual ve Genaro'ya katrlmak igin obtir dtinyaya gitmigti. Bu da bana onlarm olmtiq olduklarrnr dtiqrindriniyor' du. "Neden boyle konuquyorsun, Maestro?" diye sordu Nes Eok drigrinceli bir tavrrla. "Pablito bile boyle konuqmu-

tor

yor." Pablito'nun karqt koyaca[rnr driqrindrim. Neredeyse tir buresinden kalkryordu ama sonra fikrini de[iqtirdi. "Evet, do[ru," dedi, "ben bile boyle konugmuyorum." "Peki, Eligio olmediyse gimdi nerde?" diye sordum. "Soledad sana soylemig," dedi Nestor yumugak bir seslt'. "Nagual ve Genaro ile birlikte." Baqka soru sormamamrn daha iyi olaca[rna karar vcr dim. Ben saldlrgan olmak istemiyordum ama onlar hep r r noktaya geliyorlardr. Ayrrca onlarm da benden fazla bir qc,y bilmedi[i hissi do$muqtu iEimde. Nestor aniden aya$a kalkrp cinrimde bir ileri bir geri yii rtimeye bagladr. Parmak uElarrmdan tutup beni yerimdcn

kaldrrdr. Artrk yan yazmamr istemiyordu. Atlayrq srasrnda Pablito gibi kendimi kaybedip kaybetmedifimi, bir geyler hatrrlayrp hatrrlamadrfrmr sordu. Ona, net olarak hatrrladrfirm bir dizi niya ve gorrintti gordriErimri, bunlara bir anlam veremedi$im iEin onlarla konu$maya geldifimi soyledim. Gordrigrim brittin goninttileri anlatmaml istediler. Anlattrklanmr dinledikten sonra Nestor gonintrilerimin garip bir suasr oldufunu, sadece ilk ikisinin bu drinyaya ait olup Eok onem tagrdr[rnr, diferlerininse yabancr drinyalarla ilgili gonintriler olduiunu soyledi. ilk goninttinrin Eok briyuk onem taqrdrlrnr, Etinkri bunun asil yora oldu[unu aErkladr. Briyticrilerin niya dizilerindeki ilk olayr gelecekte olacak olaylarrn bir haritasr geklinde drigrindtiklerini anlattr. Bu ilk niyada ben kendimi tuhaf bir drinyaya bakarken buluyordum. Tam gozrimrin onrinde ikiye boltinmriq koskocaman bir kaya vardr. Kayarun ortasmdaki genig boqluktan slnlrslz, rqrklar saEan bir dtizltik ya da yeqilli sanh rgrklarla bezenmig bir geEit vadi gorriniiyordu. Vadinin bir yarunda, sa! tarafta, oradaki briyrik kayadan dolayr bir boliimrinri goremedilim garip, kurgana benzeyen bir yapr duruyordu. Koyu renkli, neredeyse koyu gri bir yaprydr. E[er grinhik hayattaki bedenim qimdi bulunduEum olErilerdeyse bu kurgana benzeyen yapr elli bin fit yrikseklikte, millerce geniglikteydi. Boyle bir briyukhik gozlerimi kamaqtrrmrqtr. Bagrm dondti ve
Eozriimeye baqladrm.

Bu durumdan kurtulup geri dondrigumde kendimi p.irrizlri ama drimduz .ozanan bir alanda buldum. Daha once gordrigiim vadi gibi parlak ve ucu bucafr olmayan bir alandr bu. Gorebildi[im noktaya kadar ilerledim. Sonra fark ettim
ki baqrmr her yone Eevirebiliyorum ama kendime bakamryordum. Ancak baqrmr safidan sola ya da tam ters yone dondrirerek etrafimdakileri rahathkl a gozleyebiliyordum. Ne var ki arkamr donrip bakmak istedigimde bedenimi hareket ettirerniyordum.

230

IKINCI ERK QEMBERI

GENAROLAR

231

Vadi kendiliginden saf ve sol yanrma doSu geniqliyordu. Etrafimda sonsuzlu[a dofru uzanan beyaz bir rqrktarr bagka bir qey yoktu. Ayaklarrmm altmda uzanan yere bakmak istedim ama gozlerim agafrya bakamryordu. Go$niziine bakmak iEin gozlerimi yukan kaldrrdrm; trim gordti[rim, rizerinde durdulum zemine trpatrp benzeyen beyaz, ugsuz bucaksz bir ytizeydi. Sonra bir hisse kaprldrm, sanki bir qcy goninecekti bana. Ama aniden gelen Eoztilme buna engel oldu. Bir griE beni aqafr dolru Eekiyordu. Sanki o beyaz yizey
yutuyordu beni. Nestor gordiifrim o kurgana benzeyen yapmm Eok bii ytik bir oneme sahip oldufiunu, Etinkri bu ozel yapr geklinirr Nagual ve Genaro tarafindan, bizim bir gtin onlarla buluq mamrz igin seEilmiq yapr qekli oldulunu soyledi.

O srrada Benigno konuqmaya baqlayrp Eligio'ya o kur' ganl bulmast iEin ozel bir emir verildi$ni soyledi. Nagual vt' Genaro'nun Eligio'ya, soyledikleri yeri iyice anlayrp anlamir drfr konusunda tsrarla sorular sorduklartnt da ekledi. Hcr zaman en iyilerinin Eligio oldufiunu dtigrindrikleri iEin o kur'
gana benzeyen yaplyr bulmasmr ve beyaz kemerlerinden igc ri defalarca girip Etkmasmr soylemiqlerdi ona.

Pablito riErinrin de eler becerebilirlerse o kurgant bul malan konusunda komutlar aldrklarmr ama bunu bagaramlr drklarmr soyledi. O zaman ben de yakrnan bir sesle ne dorr Juan'rn ne de Genaro'nun bana boyle bir qey soylemedi[ini aktardrm onlara. Boyle bir kurgan bulma konusunda hiEbir komut vermemiglerdi bana. Benigno masada tam karqrmda oturuyordu, aniden ayit [a kalkrp yaruma geldi. Sol tarafima oturup belki de o ilir yaqh adamtn bana bu komutu verdiklerini ama benim btuttr hatrrlamadrfrmr ya da onu buldu$urn zaman dikkatimi yrrl nrzca onun rizerinde yo[unlagttrrnamt istemedikleri iEin b;r na bir qey soylemediklerini fisrldadr kulafrma.

"Kurgan ne diye oyle onemli oluyor?" "Zira Nagual ile Genaro gu anda ordalar," diye yanrt verdi. "Pekdli, neredeymig bu kurgan?" diye sordum. "Bu yeryrizrinrin bir kogesinde?" yamtmr verdi. O devasa boyutlarda bir yapmm gezegenimizd,e var olabilmesinin imkansz olduBunu aErklamaya Eahgtrm onlara. Benim hayal ettigim geyin riyaya benzedifini ve o yukseklikteki kurganlann sadece insanm muhayyilesinde var olabilecelini sciyledim. Hepsi birden grilerek Eocuk avuturcasrna srrtrmr hafifEe trprgladrlar. "Eligio'nun nerede oldu$unu cifrenmek istiyorsun," dedi Nestor durup dururken. "Soyleyim sana, Eligio o kurgarun beyaz odalannda Nagual ve Genaro'yla birliktedir." "Ama bir hayaldi o kurgan," diye karqr grktrm. "O halde Eligio o hayalin iEindedir," dedi Nestor. "Benigno demincek de dediydi sana, hatrrlasana. Nagual ile Genaro sana o kurganr bulmanr ve ha bire oraya gidip durmanr soylemediler ki. soylemig olsalardl, burada olmazdm sen. Eligio gibi olurdun, o hayaldeki kurganda. $imdi anladrn mr, Eligio sokakta cilen insanlar gibi olmedi. Atlayrgrndan geri donmedi, o kadar." Bu soyledikleri beni afallatmrgtr. Gordri[tim hayallerin canhhfr bir ttirhi Erkmryordu akhmdan, gene de tuhaf bir nedenle onunla tarfigrnak geldi iEimden. Nestor, herhangi bir qey soylememe firsat brakmadan, iddiasrnr bir kerte daha ileriye gotrirdri. Hayallerirnden birini bana ammsattr: sondan bir oncekini. Ozellikte o hayalim bir karabasandr adeta. Beni kovalayan yabansr, goninmeyen bir yaratrktan kaEmaktaydrm. onun mevcut olduiunu biliyordum, ama onu goremiyordum; ashnda, onun goninmez oluqundan dolayl de$il de iEinde bulundugum dlemin neyin ne oldufunu bilemedifim denli ahgrlmadrk olmasmdan kaynaklaruyordu bu. Hayalimdeki ofeler ne olurlarsa olsunlar, bu drinyayla herhangi bir benzerlik tagrmryorlardr. Oylesi bir yerde kaybolm,rq ol*a-

232

iriNci

ERK QEMBERI

GE,NAROLAR

233

run yarattrfr cogkusal srkrntr dayanrlmazbn kerteye ulaqmrq

tr. gir an gelrnig, tizerinde bulundu[um yizey sallanmayrr baqlamrq fi .Zemrnin ayaklarlmln altrnda goEece[ini hissed c
r

etiezbagrmrn rizerinde yatay olarak uzafian dala benzer bir ( geyi ya d,i ap5acabenzettifim bir qeyin gtkrnfismr kavradtm. ) q"V"- dokunur dokunm az, o her qeyi hisseden sinirlerle clo 1-,ry*,tqEusrna bilefimin Eevresini sarrerdi. Fevkalade ytik r"tt"t" t aldrrrldr[imr duyumsadtm. Aqa[rya baktrfrmda inrr rulmaz bir hayvan gordrim; onun, benim peqimden gelen g(r rtinmez yaratik oldu[unu anladrm. Yere benzeyen bir yi'izcy den grkmaktaydr. Mifarayt anduan koskoca a$nm gorebili yordum. Keskin bir Er[h[r andrran, urpertici, insanr dehqct,' dtiqtir".t metalik tmilt kiikremesini iqittim; ardrndan, beni y:r kalamrg olan ahtapotumsu kolu aErhverdi ve onun mafararrr sr a$zrna diigttim. Onun iEine drigerken a$nntn trim ayrtrttt larrir gormtigtiim, Birden bedenimi ezen bir basrnE hisst't tim. "Yani oltim, desene," dedi Nestor. "O hayvan seni yenti:, Bu drinyanrn otesine gitme criretini gosterdin ve dehgetin l;r kendisini bulmuq oldun. Bizim yaqamlmtz ve ohimtimuz tlt senin o yerdeki krsa yaqammdan ve o canavann a[ztnclirl'r olrimflnden daha Eok ya da daha az gergek de[i1. Bizim :,rr anda srirdtirdiiflimiiz yaqam sadece uzun bir hayaldir' Anlr yor musun?" Bedenimin her yarunda sinirsel lspazmozlar dolagtr. "Bu dtinyanrn otesine gitmedim ben," diye srirdtirtlrr Nestor, "ama neden bahsettifimi biliyorum. Seninkisi grl'r dehqet verici hikdyelerim yok benim. Yaptrfrm tek qey Pot lr rio'yu on kez ziyaret etmekti. Bana kalsa ebediyen oraya lil derdim, ama on birinci seferim oyle griqhiydri ki yontimii tlt' I'r [iqtirdi. Ben giiya Porfirio'nun kultibesini hedeflemigtilr r.t yerde, t:t ie goreyim, kindimi onun kaprsrnda bulaca[rm hirJe bir arkadaqlmm evinin civannda bulmaz mryrm! Altr;ttr ne komik diye gegirdiydim. Tonal ile Nagual arasmda me krl' dokudufiumu inladrm. HiE kimse bana bu yolculuklrrrrrr ahrm quht- bir gey olacafrnr soylemediydi. onun iEin bcrt ,l'

merak edip arkadagrmr gormeye karar verdim. Acaba onu gerEekten gorebilecek miyim diye bir merak aldr beni. Onun evine vanp daha once hep yaptr[rm gibi kaptsmt Ealmaya baqladrm. Kansr hep yaptrfr gibi beni iEeriye aldr ve baktrm ki arkadagrm evdeymig. Bir iq iEin gehre indifimi soyledim, o da tutup bana olan borcunu bile odedi. Parayr cebime indirdim. Ben arkadagtmrn da, kanstntn da, parasmm da, evinin de ve o qehrin de trpkr Porfirio'nun kultibesi gibi bir hayal oldufunu bilmekteydim. Beni a$an bir gtictin her an beni un ufak edecelini bilmekteydim. Onun iEin oturup arkadaqtmla grinrimri gun edeyim bari dedim. $en gatrr oturduk, qakalaqtrk. Vallahi de her bir gey hog mu hogtu, kryaktr. Orada uzun srire oturup sarsmttyt bekledim; ama gelmeyince kalkmaya karar verdim. Allaharsmarladrk deyip verdi[i para ve konukseverli[inden otrirti ona teqekkrir ettim. Evden Erklp yrirtimeye baqladrm. O g"E beni gotrirmeden qehri bir goreyim diyordum. Britrin gece dolaqtrm durdum. $ehri kugbakrgl goren tepelere dek yrirtidrim, sonra tam grineg dolacakken akhma qimgek gibi bir fikir geldi. Drinyaya geri donmtiqttim ve beni un ufak edecek olan griE mola vermiqti ve bir srire daha orda kalmama izin verecekti. Yani anavatanlmr ve bu gahane yerytizrinri bir srire daha gorebilecektim. Maestro, o ne briyuk mutluluktu! Ne var ki, Porfirio'nun dostlu[undan zevk almadrlrmr soyleyemezdtm. Her iki hayal de aynrdtr, ama ben kendi bigimimin ve drinyamln hayalini tercih ederim. Ola ki benim driqktinltigrim de budur." Nestor konuqmastnt kesince hepsi birden gozlerini bana do[ru gevirdi. Daha once yaqamlm boyunca rastlamadrfrm bir srkrntryla bunaldrm. Bir yanrm onun anlattrklannt hayret ve zevkle izlemekteydi, bir yanrm da onunla tartrqmak istiyordu. Herhangi bir amag taqrmadan onunla tartrgmaya baqladrm. Bu mantrksz yaklaqrmrm birkaE dakika srirdti, sonra Benigno'nun bana kotri nazarlarla baktrfmr fark ettim. Gozlerini gofsrime dofru yoneltmiqti. Ansrzn u$ursuz bir geyin kalbimi srlaqtrrdrfrnr hissettim. Ytiztimtin hemen karqtsrnda

234

iriNci

ERK

qnunnni

soba varmlggasma ter dokmeye baqladrm" Kulaklarlrn ufuldamaktaydr. Tam o anda la Gorda bana dofiru birkaE adrm attr. Hiq beklenmedik qekilde ortaya Erkmasr beni gaqrrtmrqtr. Genarolann da aynr geyi hissetiklerinden emindim. Yapmakta olduklarr qeyleri brrakrp ona dofru baktrlar. $agkrnhfrndan ilk kurtulan Pablito olmuqtu. "Ne diye oyle geldin iEeriye?" diye sordu sesinde yakarrrcasrna bir titremle. "Obrir odadan dinlemekteydin, defil mi?" La Gorda eve varah daha birkaE dakika oldufunu vc mutfaktan grktr[rnr soyledi. Sessiz kalmaktaki amacrrun da bizi dinlemek defil de goze garpmazhk yetenefini kullanmak oldufiunu belirtti. Onun varhfr yabansr bir durgunluk yaratmrqfl. Nestor'un ilginE agrklamalanna donmek istiyordum yeniden, ama ben daha bir qey soylemeden la Gorda kiiErik krz kardeglerin eve dcinmekte olduklannl ve her an iEeriye girebileceklerini soyledi. Genarolar bir iple gekilmiglercesine birden ayapa kalktrlar. Pablito taburesini omuzuna koydu. "Gelin karanhkta yuniyriqe Erkahm, Maestro," dedi Pab-

bir

5 *

RUYAConUE SANATI

iito bana. La Gorda son kerte buyurgan bir sesle Nagual'rn onun bana ofretmesini istedi[i her geyi anlatmayr hentiz bitirmedi[inden dolayr onlarla gidemeyecelimi bildirdi.
Pablito bana donerek goz krrptr. "Soylemigtim sana," dedi. "Bu kanlar eli maqah, suratsrz kahpelerdir diye. inqallah sen oyle defilsindir, Maestro." Nestor ile Benigno iyi geceler deyip bana sarrldilar. Pablito ise taburesini srrt Eantrsr gibi tagryarak yrirridri gitti. BirkaE dakika sonra sokak kaprsrndan gelen dehqetli bir guniltri la Gorda'yla beni yerimizden nplattr. Pablito, taburesini taqryarak iEeriye girdi. "iyi geceler demiyece$imi sandrnrz, de[il mi?" diye bana sordu ve gtilerek Elktr gitti.

rtesi gtin btitrin sabah boyunca kendi baqrmaydrm. NotEahqtrm. Ogleden sonra la Gorda'yla kriErik krz kardeglere yardrm ederek arabamla onlann e$yalannr doria Soledad'm evinden kendi evlerine taqrdrk. Akqamrn erken bir saatinde la Gorda ile yemek odasma oturduk. Bir srire sessiz kaldrk. Ben epey yorgundum. La Gorda sessizlipi bozarak, Nagual ile Genaro aynlah beri hepsinin epey kayttstz kaldrklarrnr soyledi. Her biri kendi ozel gorevleriyle hagrr neqir olmaktaymtglar. Nagual'm ona coqkulu bir savagEl olmasrnt ve kaderi onun iEin hangi yolu segtiyse o yolu izlemesini buyurdu[unu anlattt. Soledad benim erkimi Ealmrq olsaymrg, la Gorda'nln kaErp kriEtik krz kardegleri kurtarmaya Eahgmast ve hayatta kalacak biricik Genarolar olan Benigno ile Nestor'a kattlmasr gerekirmiq. $ayet kriErik krz kardeqler beni oldtirselermig, gene Genarolara katrlrrmrg zira o takdirde kriErik krz kardeglerin artrk ona ihtiyacr kalmazmrg. E[er ben dostlarm saldrtsmdan sonra sa[ Erkmaz isem ve o sa! Erkarsa, o zaman da o yoreyi terk etmesi ve bir bagrna yaqamast gerekirmiq. Prrrltrh gozlerle bana bakarak, ikimizin de sa[ kalmayaca$rmtzdan emin

larrn rizerinde

lr

238
ll

rKrNCr ERK qEnanEni

RUYA GORME SANATI

239

oldufunu soyledi, krz kardeqleriyle, eviyle ve tepelerle vedalaqmasmrn nedeni de buymug.

"Nagual bana gayet senle ben dostlarla kargrlagm amrzdan sonra sa! Erkarsak," diye srirdrirdti, "senin iEin her qeyi yapmam gerektifini soylemigti, Etinkri savagErhk yolumun geregi boyleymiq. Benigno'nun diin gece sana yapmakta oldugo seyi engellememin nedeni buydu igte. Go zleriyle senin gofsrine ha bire basflnyordu. onun iz stirticrihik sanatrdrr bu. Dtin daha once Pablito"nun elini gordilydiir? sen; o da gene bu sanatrn bir parEasrydr." "Ne sanatrymrg o oyle, Gorda?" "iz siirrictistinrin sanatr. Nagual'rn bildigi bir sanattrr bu, Genarolar da onun bu iqi bilen iyi Eomezlefidir.Brze gelince, rriya gorricrilerizbiz. Senin Eiftin riiya gdrmedir.,, Bu anlattrklan benirn iEin yeni geylerdi. Bunlan aErklamaslnr istedim. En uygun soru qeklini seEmek amacryla bir an durakl ayrp yazdrklanmr bir okuyayrm dedim. ona benim Eiftime iligkin neler bildigini ofrenmek sonra da iz srirme sanatrnr o[renmek istedifirni soyledim. "Nagual bana senin Eiftinin ortaya Erkmak iEin fazlaca erke muhtaE oldulunu anlattrydr, dedi, "sendeki enerjinin onun senin iEinden sadece iki kez Erkmasma yetebilecefini tahmin ettiydi. zaten Soledad ile kriErik krz kardeglerin seni ya oldrirmeleri ya da sana yarrJrm etmeleri iEin onlan one sriren odur." La Gorda, bende Nagual'rn zannettilinden fazla enerji bulundufunu benim Eiftimin riE kez chga Erkmrq oldulunir soyledi. Demek ki Rosa'run saldrnsr driqrincesizce yaprlmamrqtr; tersine, beni incittigi takdirde Earesiz kalaca[rmr kurnazcaslna hesaplamrg olmahydr: yani, dofra Soledad'rn kopegine yaptr$r numaranrn aynlsr. Ben Rosa'ya bagrrdrgtm'zaman bana vurmasr iEin ona bir firsat vermigtim, ama o beni incitmeyi bagaramamrgtr. Aksine, benim giftim drga Erkmlg vc onu incitmiqti. La Gorda, Lidia'nln ona, biz hep birlikte so-

ledad'm, evinden apar topar kaEmamz gerekti[inde Rosa'nrn uyanmak istemedilini soylemig oldulunu anlattr, o halde incinmig olan eli srkan kiqi Lidia'ydr. Rosa hiEbir afn hissetmemiqti ve onu sa[altanrn ben oldulunu qrp diye anlamrgtr, ve elbet bu da onlara erkimin trikenmig oldu[unu gosteriyordu. La Gorda, kriErik krz kardeglerin son derece zeki olduklannr ve beni erksiz brrakmayr tasarladrklannr bildigini soyledi; bu amag ulruna Soledad'r safaltmam iEin dayatmrglardr. Rosa, onu salaltmrg oldu$umu anlar anlamaz, erkimi artrk onulamaz biEimd e zayrflattrlrmr dtiqtinmriqtti. O zaman hepsi de artrk Josefina'run benim igimi bitirmesini beklemeye baglamrglar.

"Krigrik krz kardegler senin Rosa'yr ve Soledad'r safalttr$nda kendini de yenilemig olacalrndan habersizdiler," dedi la Gorda, ve sanki bu bir qakaymrgcasrna grildti. KriErik krz kardegler senin rgrltrnr almaya Eahqrrlarken, sen giftini iiErincri bir kez drqa Erkarmak igin yeterli enerjiye sahiptin bu nedenle." Dofla Soledad'rn, odasrnrn duvanna yumuldu$unu gordtigtim hayalden ve o hayali dokunma duyumumla birlegtirip onun alnrndaki yaprgkan maddeye nasil dokundu[umdan soz ettim ona. "GerEek gormeydi o," dedi la Gorda. Sen Soledad'l onun odasmda gordiln, oysa o Genaro'nun evinde benimle beraberdi, o zaman sen onun alnrnda naguah gormilStiln..." O noktada ona topyek0n deneyimimin ayrrntilarmr, ozellikle doria Soledad ile Rosa'yr, kendimin bir parEaslymlggasma hisseti[im o yaprqkan maddeye dokunarak gergekten sa[altmakta oldulumu gordrifim zamanki hayretimi anlatma ihtiyacrnr hissettim. "Rosa'nln elinde o geyi gormek de gerEek gdrmeydi," dedi la Gorda. "Yrizde yiz hakhydm, o madde senin kendindi. Senin bedeninden grkmrgtr, senin naguahndr o. Ona dokunarak geriye Eektin onu."

240

IKINCI ERK QEMBERI


vagEr drinyayr

RUYA GORME SANATI

241

La Gorda o zaman bana bir gizi aErkhyormuggasma, Nagual'm ona, her birimiz aynr rqrltrya sahip oldu$umuz iEin bu gerEeli aErklamamaslnl buyurdufunu anlattr, yani benim naguahm onlardan birine dokundufu takdirde ben, naguahmrn srradan bir insana dokunmasr halinde normal sayrlacak olan griE yitimine u[ramayacaktrm. "$ayet senin nagualm bize dokunursa," dedi la Gorda, elimin tizerini hafifEe trprglayarak, "senin rgrltrn yiizeyde kahr. O zaman onu gene alrsm ve bir qey yitirmemig olursun." Ben de ona onun bu aErkladrklanrun benim iEin inanrlmasl imkdnsrz geyler oldulunu soyledim. La Gorda, umurumda de[il dercesine omuzlannl silkti. O zaman ben ona naguah ne anlamda kullandr[rnr sordum. Don Juan'ln, naguah bana tarumlanamaz ilke, her qeyin kaynafr diye agrklamrq oldu[unu belirttim. "Elbet," dedi gtiltimseyerek. "Onun neyi kastettifini biliyorum. Nagual her geyin iEindedir." Ben de, bir parEa hafifseyerek, ona bunun aksinin dc ileri srirrilebilece[ini, yani tonalm her qeyde bulundufunu soyledim. O da ozenle buna itiraz etmedi[ini aErklayarak soyledifim qeyin dolru oldufunu, yani tonalm her qeyin iEinde bulundu[unu kabul etti. Her geyin iEinde bulunan tonahn bizim duyularrmvla kolayca algilanabildifini, her qeyin iEinde bulunan naguahn ise kendisini sadece bir btiyricrinrin gozlerine sergileyece[ini soyledi. Kimileyin tonalm son kertc garip gonintrileriyle karqr karqrya kahverip onlardan rirkebilecefimizi ya da onlarm karqrsrnda qaqkrnhk duyabilece[imizi ya da ilgisiz kalabilece!.imizi, zirahepimizin o gonintrileri gorebilece[imizi ekledi. Naguala gelince, onun gortinttisii gonilebilmek iEin bir briytictinrin uzmanlagmrq duyularrnl gcreksinir. Gene de, tonal da nagual da her zaman her qeyin iEinde mevcutturlar. O nedenle, bir briyricrintin, "bakma"nrn her qeyin iEinde bulunan tonah izleme yontemi oldufundarr soz etmesi yerinde bir anlatrmdrr. Aynr qekilde gayet bir sa-

bir insano$u olarak izliyorsa, bunu bakarak yapar, ama bir btiyticri olarak izliyorsa, o zaman "gciniyordur" ve gordriEti qeye de nagual denilmesi yerinde olur. La Gorda ardmdan, don Juan'a Nagual denmesinin bana Nestor tarafindan daha once aErklanan nedenini bir kez daha yineledi ve baqrmdan Erkan qekilden otrirti benim de Nagual oldu$umu teyit etti. Bagrmdan Erkmrg olan biEime ne diye benim Eiftim dediklerini sordum ona. Aralannda benimle dalga geEmiq olmayr drigrindtiklerini sciyledi la Gorda. o gekli Erkaran insamn iki katr briytikhikte olmasr nedeniyle onlar o gekle hep
Eift derlermig. "Nestor bana o gekli Erkarmanrn pek iyi bir qey olmadrprm anlatmtgtl," dedim.

"iyi de de[ildir, kotri de," dedi la Gorda. "Sende var ve bu da seni Nagual krhyor. Hepsi o kadar. sekizimizd,en birinin Nagual olmasr gerekiyordu, sen de osun. pablito da olabilirdi, ben de, bir bagkasl da." "$imdi anlatsana, iz srirme sanatr nedir?" diye sorclum. "Nagual bir iz stinicrisriydti," dedi ve ytiztime baktl. "Senin de bilmen lazrm. Daha'baqlangrEtan itibaren sana iz srirmeyi o[rettiydi." Birden onun dedigi geyin don Juan'rn avcr dedi[i gey olmasr ihtimali geldi akhma. Gergekten de bana avcr olmayr o$retmigti. Don Juan'rn bana avcrh[r ve tuzak kurma yontemlerini ofiretmig oldu[unu soyeldim la Gord a'ya. Ne var ki, onun kullandr[r iz srirme kavramr gok daha uygundu. "Bir avcr sadece avlat," dedi la Gorda. "Bir iz srirricrisri ise, kendisi dahil her geyin izini siirer." "Bunu nasil yapar ki?" "Kusursuzbir iz srinicrisri her qeyi bir ava dcintigttirebilir. Nagual bana kendi zaaflarrmrzrn bile izini srirebilecefimizi anlattrydr."

T-

242

iriNci

ERK

qnuneni

RUYA CONVP SANATI

243

Yazmayr kestim ve don Juan'tn bana hiE boyle yepyeni bir olasrh[a definip de$nmedigini anlmsamaya gahqtrm; zaaflanmtn izini siirmek. Onun bunu bu qekilde Oite getirmiq

oldufunu hatrrlayamadtm. "insan kendi zaaflatrntn nasil siirer izini, Gorda?" "Trpkr bir avln izini siirdri!"iin gibi. zaaflarrntn nastl meydana geldi[ini o[renene dek ahgkanltklannt incelersirr ve boylece onlan buldufun zaman bir kafesteki tavgan gibi onan bir bir yakalarsm." Don Juan bana ahgkanhklara iligkin aynr qeyi ofretmiqti, ama bu o[reti avctlartn bilincinde olmalan gereken genel ilkeler ba$amrndaydr. oysa, la Gorda'nrn bunu anlaytq ve uygulayrg biEimi benimkinden Eok daha gerEekEiydi. Don Juan her trirlti ahgkanh$tn, ozrinde, bir "yapma" oldu[unu ve yapmanln iqleyebihesi iEin ttim parEalanna ge,reksinmesi oldufunu sciylemiqti. Kimi parEalarr eksik oldugtr takdirde, bir yapma soktilmtiq olmaktaydr. Yapma demeklc' herhangi tutarh ve anlamh bir dizi edimleri kastediyordtr' Bir bagka deyiqle, bir ahgkanhlrn canh bir etkinlik olabilmesi igin tiim bilegen eylemlerine gereksinmesi vardt' La Gorda ardrndan kendi a$lrl yeme geklindeki zaafintrr izini nastl siirdiisiinti anlattr. Nagual ona once ahqkanh[rrr en btiytik parEast olan Eamagrr yrkama igiyle baq etmesini cinermig; zirala Gorda yrkadr$ Eamagrrlarr kapt kapr dolaqn rak teslim ederken mrigterilerinin ona sunduklarr her qeyi mideye indirmiqti. Bunun rizerine Nagual'dan, kendisine' nc yapmast gerekti[ini soylemesini istemiq, ama o sadece gtil (r mriq ve ona ne yaprnasl gerekti[ini soyler soylemez onun
qeyi yapmamak iEin sava$lma baglayaca[rnr soyleyerek onurt

la dalga gegmiq. insanlarrn boyle olduklartnt eklemiqti; yani' ne yapmalan gerektifini bagkalarma sormaya bayrhrlarmr\, ama yapmalarr soylenen qeylerle mticadele etmeyi ve onlat'r yapmamaya daha gok bayrhrlarmrg, elbet neticede ig onlarir cineride bulunan kimseden nefret etmelerine dek vanrml$'

Yrllar boyu kendi zaafrntn izin istirebilecek bir yontem dtigtinememigti. Lakin bir grin, qiqmanhktan oyle usanmtg ki tam yirmi tig gtin yemek yemeyi reddetmigti. Onun yemek yeme drigkrinhigiinti defigtirmedeki ilk eylemi olmuqtu bu. Sonrasr, apzrm, bir sringer trkarak doldurmayl ve mtiqterilerinin onun dig a[rrsr Eekti[inden ottini bir gey yiyeyemeyecefini driqtinmelerini tasarlamrq. Bu numara yalnrzca, bu durumda ona ylyecek bir qeyler vermemeye baqlayan mrigterilerini atlatmakla kalmamlg, ama sringeri EilnedikEe yiyormug hissini duyan la Gorda'yablleyaramrg. Agrn yeme ahgkanhfrnr de[igtirene dek yrllar boyu a$nna trkah stingerle yiirtiyerek sokaklan nasil dolaqtr[rnr anlatrrken ha bire grilmekteydi la Gorda. "Ahqkanhfrnr kesmek iEin sadece bu yetti mi sana?" diye sordum. "Yo. Bir savagEr gibi yemeyi de olrenmem gerektiydi." "Nasrl yermiq ki bir savagEr?" Bir savagEr sessizce, yavagga ve her seferinde az bir paryer. Ben yerken konuqurdum eskiden, ristelik Eabuk gaEa buk yerdim, sonra her oturuqta trkrnrrdrm da trkrmrdrm. Nagual bana bir savaggrrun bir o[tinde dort alrz dolusu yemek yedipini anlattrydr. Bir srire sonra dort a$z dolusu daha yermig ve boyle stirermiq bu. "Bir savagEr her grin millerce ve millerce yol ytinir. Benim yeme zaafrm yiinimemi engelliyordu. Bir oturuqta dort alrz dolusu yiyerek ve yiirtiyerek krrdrm bu ahgkanh$mr. Kimi zaman btittin grin brittin gece yrirtirdrim. Kabalarrmdaki yaplan o suretle erittim." Don Juan'rn ona taktrfr adr arumsayarak kendi kendine guldri. "Lakin ahgkanhfrndan geEebilmek iEin srcf zaafrnrn izini srirmek yetmiyor," dedi. "Omrri billah onlann izini stirdri$rin ve hiEbir geycigi dahi defigtiremedigin olur. O ytizden Nagual ne yapmam gerektigini soylemediydi. Kusurs-uzbir savagEr

244

iriNci ERK QpunPni

RUYA GORME

SANATI

245

olabilmek iEin bir savagElnm gerEekten gereksindi[i qey bir amaca sahip olmakttr." La Gorda, Nagual'a rastlamadan once nasil gtinti gtintine, herhangi bir beklentisi olmakszm yagayagelmekte olduvarmlQ. Eunu anlattr. Ne bir umudu, ne bir drigti, ne bir emeli aEtkmlQ ona; kavraOysa, yemek yeme firsatlan het zaman yamadr[r bir nedenle, hayatrrun her griniinde bol bulamaE yemekler bulmasr hiE de zot olmamqtr. Hatta oyle bolmuq ki yenecek qeyler, bir ara tamyizyedi kilo gekiyormu$. "Hayatta zevk aldrfrm tek gey yemek yemekti," dedi la Gorda. "ustelik, kendimi giqman gordri[tim de yoktu hiE. oldukEa grizel olduiumu ve herkesin beni oldu[um gibi be[endi[ini dtigtinrirdtim. Herkes benim safhkh gonindriiiimti
soylerdi.

"Nagual bana Eok acayip bir qey soylediydi. Kiqisel erkimin pek f,azla oldu['unu ve o nedenle, kendi evimdeki akrabalarrm aEhktan klrarurken benim, dostlartmdan daima yiyecek qeyler elde edebildigimi anlattrydr. "Herkesin bir $eye yetecek kadar kigisel erki vardr. Benim igin iqin ptif noktast kigisel erkimi yemeklerden Eekip savaqgl amaclma aktarmaktt." "Neyrniq o amaq, Gorda?" diye sordum gaka yollu. "Obrir drinyaya girmek," diye srrrtarakyanrt verdi ve drii;ktinlrik ettifimi dtiqtindii$i zaman don Juan'tn yaptrfr gibi parmaklannln eklemleriyle baqrmrn tepesine vurur gibi yaptr.

lamb1 istediysem de Eok yorgun oldu[unu bahane edcgetirmesini rek kriEtik krz kardeqler gelmeden once bir parEa uyumasr

Artrk yazabilecefim kadar rgrk kalmamtqtt. Bir

gerekti$ini soyledi. On odaya gittik. Bana bir battaniye verdi, kendisi de bir' baqka battaniyeye sanlarak anrnda uykuya daldr. Srttmt duvara dayayrp oturdum. Karyolanrn tufla ynzeyi dort ottatr

minderle dahi semsertti. Uzanrp yatmak daha rahat olacaktr. TJ zann uzanmaz uyuyuvermiqtim. Dayanrlmazbir susuzlukla aniden uyandlm. Mutfala gidip biraz su iEmek istedim, ama karanhkta kendimi yonlendiremedim. La Gorda'nln yanrmda battaniyesine sannmt$ krvrilarak yattr[rm hissettim. Onu iki tiE kez sarsarak biraz su bulmama yardrm etmesini istedim. Homurdanarak anlaqrlmaz bir qeyler soyledi. Derin bir uykuya dalmrg olacak ki uyanmak istemiyordu. Onu yeniden salladrm, birden uyaruverdi; ama la Gorda defildi bu. Her kimi salladrysam erkeksi bir sesle bana hrrgrncasrna ba[rrarak susmaml soyledi. La Gorda yerine bir erkek vardr orada! O anda denetleyemedilim bir korkuya kaprldrm. Yataktan drgarrya atlayarak sokak kaprsma do[ru koqtum. Ama yanhg istikamete gitmig ve kendimi mutfakta bulmugtum. Feneri kavradrfrm gibi alelacele yaktrm. Tam o anda la Gorda arka bahEedeki apteshaneden iEeriye girdi ve telagrmm nedenini sordu. Heyecanh bir sesle az once olanlan ona anlattrm. O da biraz $aqlrmt$ gortindri. Apn aErk kaldr ve gozleri her zamanki panltrsrnr yitirdi. Normal anrkh[rnr kazanmaya gahgryormusEaslna b agm r h:zh hrzh salladr. Lambayr aldrfr gibi birlikte on odaya dolru ilerledik. Yatakta kimse yoktu. La Gorda ordaki riE lambayr da yaktl. Tasalanmrga benziyordu. Oldugum yerde kalmamr soyleyerek onlann oda kaprsmr aEtr. iEeriden rqrk srzmaktaydr. Kapryr tekrar kapatrp heyecansn bir sesle korkacak bir gey olmadrlrnr ve ikimize yiyecek bir geyler hanrlayaca[rnr soyledi. Bir fast-food a$Elsmln Ealakh[r ve uzluiuyla bir qeyler pigirdi. Hatta yanrnda iEecek olarak mlslr irmikli srcak kakao bile yaptr. Kargrhkh oturup tam bir sessizlik iEnide yedik. Geceleyin hava soluktu. Ya[mur yafiaca$a benziyordu. Yemek yedifimiz yere getirdigi ig gaz lambasmm etraf.a yaydt$ sanmtrrak rgrk son derece dinlendiriciydi. Zeminde rist riste yerlegtirilmiq birkaE tahtayr alarak duvara dayadr ve

246

iriNci

ERK QEMBERI

NUYA GORME

SANATI

247

Eatrrun Qapraz destek kiriqindeki derin girintilere yerleqtirdi. Yerde, tahtalarr sabit tutmaya yarayan, kirigle paralel uzun bir yarrk vardt. Neticede, bir yemek odasr oluqturan portatif bir duvar meydana gelmigti.

"Yataktaki kimdi?" diye sordum. "Senin yatafrnrn bitigi[inde Josefina vardt, baqka kim ola.cak?" diye yanrt verdi kelimeleri seslendirmekten zevk ahrcastna ve ardmdan grildri. "O ttir gakalarda tistrine yoktur. Bir an ben de baqka bir gey sandtydrm, ama sonra Josefina'nln, o trir qeytanhklan yaparken vricudundan yayrlan kokusunu aldtm." "Ne yapmaya gahqryordu? OaUmri patlatmaya mt?" diye sordum. "Onlar seni pek tutmadt, farkrndaslndlr," diye yantt verdi. "Ahgrk olduklarr yoldan drganya grkanlmaktan pek hoqlanmazlar. Soledad'm ayrrhyor olmast onlart kahrediyor. Hepimizin bu yoreyi terk edecefimizi anlamak istemiyorlar. Bizim zamantmrz doldu gibi. Bugtin anladtm bunu. Evden ayrrlrrken gurdaki o Erplak tepelerin beni mecalsiz brraktr[rnr anladtm. Bugtine dek hiE boyle hissetmemiqtim."
"Nereye gideceksin ki?"

cafirna grivenmem gerektifini sciyledigini drigrindtim. senin buraya gelmekte olduluna emindim. " "KriEtik krz kardegler onlan qehre niEin gottirdtigrinti biliyorlar mrydl?" diye sordum. "Onlara bir gey sciylemedim," yanrtmr verdi. "Sadece onlan oraya gottirdrim. Brittin sabah o sokak senin bu sokak senin dolagtrk. La Gorda'ntn anlattrklarr bende yabansr bir ruh hali yaratmrgtr. Sinirsel uyanmlar Npazm oza tutulmugum gibi trim bedenimde dolagmaya baqlamrgfi. Ayapa kalkrp bir srire gezinme ihtiyacrm hissettim. Sonra gene oturdum ve ona benim de aynr grin gehirde oldufumu ve brittin cilleden sonrayr pazaryerinde dolagarak don Juan'r aramakla geEirdi[imi soyledim. La Gorda, a\zr apaErk, ytizrime bakrp durmaktaydr.

"Hentiz bilmiyorum. Biraz da sana bafh galiba. Senin erkine." "Bana mt'? Nastl yani, Gorda?" "Dur anlatayrm. Senin gelmenden bir gtin once hiEUt< krz kardeglerle ben qehre inmiqtik. Seni gehirde bulmak istiyordum zira rilya gorunem srasmda pek tuhaf bir hayal gormriqtrim. Hayalimde seni gu andaki gibi aErk seEik gordtiydrim. Sen benim kim oldufumu bilmemig ama benimle konuqmugtun. Dediklerinden bir gey Erkaramamtqtrm. Sonra rig kez gene aynr hayale dondrim lakin ruya gormem strasmda senin bana ne dedilini anlayacak kadar gtiEhi degildim. Hayalimin bana qehre inmem ve kendi erkimin seni orada bula-

"Birbirimizinyanrndan geEmig olmahyrz," dedi ve ig Eekti. "Biz pazaryerinde ve parkta dolaqmrqtrk. Dikkatleri iizerimize gekmeyelim diye olleden sonra hep kilisenin merdivenlerinde oturduk." Benim kalmrg oldufum otel kiliseye bitiqik sayrlrrdr. uzun srire kilise merdivenlerinde oturan insanlara bakarak vakit geEirdi[imi hatrrladrm. Beni orayt incelemeye Eeken bir gey vardr. Gerek don Juan'rn gerekse don Genaro'nun beni gagrtmak amacryla o insanlarm arasrnda dilenciler gibi oturmuq olacaklarrna iliqkin mantrksrz bir dtigrincem vardr. "$ehirden ne zaman ayrildrnrz?" diye sordum. "Saat beg civarrnda ordan ayrrhp daflardaki Nagual'rn noktasrna dolru yoneldik," yanrtrnr verdi la Gorda. Don Juan'rn da grin bitiminde ordan ayrrlmrq olaca[rna iliqkin kesin bir kanrya sahiptim. Don Juan'r arama sertivenim boyunca duyumsadrlrm hislerin artrk berraklagmakta oldufunu gcirtiyordum. La Gorda'nln anlattrklannln rgrfrnda durumumu gcizden geEirmem gerekiyordu. Don Juan'rn gehrin sokaklannda oldu$una iliqkin inanrgrmr, eskiden ona hep

248

irixci

ERK QEMBERI

RUYA GORME SANATI

249

oralarda rastlamtq olmamla izaha kalkrqmarun rasyonel bir drigrince tarur oldu[unu biliyordum. Ne var ki, mizaE olarali don Juan'a en yakrn kimse olan la Gorda qehre inmiq ve ozellikle beni aramaktaymq. Ben de onun varhflnr orad;r hissetmiqtim hep. La Gorda'nln anlattrklart benim bedenimin bildigi bir geyi hiE kugkuya yer vermeyecek biEimde teyit etmekteydi sadece. O grinkri ruh halimin aynnttlannt ona anlatttflmda, lrr Gorda'nrn vticudu sinirsel bir rirpertiyle sarstldt. "Beni bulmug olsaydrn ne olurdu acaba?" diye sordum. "Her qey defiqmig olurdu," diye yanrt verdi" "Benim iEirr seni bulmak ilerlemem iEin yeterli erke sahip oldulum anla mrna gelecekti. Onun iEin kiiErik krz kardeqleri yaruma aldry drm. Biz hepimiz, sen, ben ve kdEtik krz kardegler o giirr uzaklara gidecektik." "Nereye, Gorda?" "Kim bilir?" Seni bulmaya yeterli erkim olsaydr onu.bile cek kadar da erkim olurdu. $imdi stra sende" Ola ki gitmc miz gerektifini bilecek kadar erkin vardtr qu anda. Anladrrr ml?" Tam o anda iEim tammsz bir htizrinle doldu. Bir insitrr olarak aczimden ve geEicili[imden kaynaklanan umutsuzltr Eumr her zamankinden daha keskin bir biEimde duyumsa drm. Don Juan her zaman, umutsuzlufumuza kargr tek Eart' ohimrimrizrin bilincinde olmakttr, derdi-ki bu da btiyticii nrin hayattaki bir numarah anahtarrymtq. Ona gore, oltimii mrizrin bilincinde olmak, yagamlmrzln ve bilinmeyene kat',st korkulartmzdan kaynaklanan stktnil ve acrlata katlanabil memiz igin gerekli gricti bize saflayan tek qeydir. Ama ontrrr bana anlatamadr[r qey, o bilinElili[in oraya nasil Etkanlaca frydr. Ona her sorugumda, kendi istencimin bunu belirleyt' cek tek etmen oldufunda dayatrrdr; yani, edimlerimi etkilc yebilmesi iEin o bilinElili[i meydana getirmeye kendim az metmeliymigim. Bunu yaptrfrmt sanmakaydrm. Lakin lrr

Gorda'nrn beni bulma ve benimle uzaklara gitme konusundaki azmiyle karqrlagtr[rm zaman, kavradtm ki gayet o gtin gehirde beni bulmug olsaymrg arttk asla kendi evime donemeyecek ve en gok sevdifim insanlan bir daha asla goremeyecektim. Buna hazt degildim daha. Evet, kendimi oltime hazr krlmrgtrm , ama tam bir bilinglilikle, ofke ya da pigmanhk duymaksrzn en gtizel duygulartmt arkamda brrakrp artrk trim yaqamrm boyunca yok olmaya delil. La Gord z'ya, o ttirlti bir edimi-bu diinyayr ebediyen terk etmeyi ve nereye gidilecelini ne yapiacafrnr bilmeyi-gerEeklegtirmek iEin gerekli olan ttirden bir erke sahip olmaya layrk bir sava$gl olmadrprmr anlatlrken handrysa utanE duymaktaydrm. "Bizler insan olarak yarattlmlgtz," dedi la Gorda. "Bizleri neler bekledigini ya da ne ttirden erklerimiz olabilecefini kim bilebilir ki?" O qekilde aynlacak olugumuzdan duydufum htizmin Eok briyrik oldu[unu anlatttm ona. Btiyiicrilerin geEirmek zorunda olduklarr defiqimler hem giddetli hem de geriye donrilemez nitelikteydi. Pablito'nun bana, anaslnl yitirmig olmaktan ottirri hissetti$ dayarulm az hizninden soz etti$ni anlatttm la Gorda'ya. "insan biEimi kendisini bu duygularla besler," dedi la Gorda hafif alayh bir sesle. "Ben kendime ve gocuklanma aclylp durdum ylllarca. Nagual'tn, yaptrfrm qeyi-yani Eocuklanmr terk etmemi, onlart yok edip onlan unutmamr-isteyecek denli nastl zalim olabildi[ini anlayamlyordum." Nagual'tn kendi insan biEimini terk etmeyi yellemek zorunda kaldrlrnr kavramaslnln yrllar aldrfrnr anlafl la Gorda. Zalim olmak defildi bu. Artrk duygul armtn kalmadr[rndandr srrf. Ona her qey egit gelmekteydi. Kaderini kabullenmigti. Pablito'nun, ve hatta benim sorunumun, kendi kaderimizi kabullenmemek oldufunu soyledi la Gorda. Sonra, kriEtim-

250

iriNci.BRK qEMBERI

RUYA GORME SANATI

251,

sercesine, anasl Manuelita'yr hatrrladrkEa, ozellikle. kendi ye-

megini hanrlarken, Pablio'nun a[ladrfrnt anlatfl. La Gorda rsrarla, Pablito'nun anaslm oldulu gibi arumsamamr istedi: Pablito'nun hizmetEilifini yapmaktan baqka bir qey bilmeyen

Soledad benimle her zaman oldufu gibi mutfaktan seslenerek selamlagfi ama onunla yiz y:drze gelmemigtik. Lidia, Rosa, Pablito ve Nestor, gerEek Eahqmalannr benden gizlemek amactyla kendi rollerini mtikemmel bir qekilde oynamrqlardt. "Nagual niEin o srkmtrlara girmiqti acaba?" "Hentiz netleqmemiq bir qeyden seni kurtarmak istediydi. Seni her birimizden bile bile uzak tuttuydu. O ve Genaro, sen civarrmrzdayken ytiztimri sana hiE gostermememi istedi-

bir kadrn. Pablito'nun korkafrn teki oldufunu dtiqtinmelerinin nedeni, hizmetgi, Manuelitasmm, onu bir bocegi ezer gibi oldtirebilecek olan cadaloz Soledad haline
yaqh, sersem

donrigmesinden dolayr mutlu olmamaslyrnl$.

La Gorda heyecanh bir hareketle yerinden kalktr ve masanm rizerinden, alntntn benimkine dokunmaslna ramak kalacak gekilde bana do[ru e[ildi. "Nagual bana Pablito'nun iyi talihinin olafandrqr bir gey oldu[unu soylediydi," dedi. "Anasl da o[lu da aynr qey igin savagryor. Oyle korkak olmasaymtg, kaderine tazr olur vc anasrna karqr anlayrgh davrarurmrq. Amayalnrzca gergek bir sava$gl o trirden bir mutlulu[u duyumsayabilir."

"Dofra Soledad brittin bu olanlara kargt neler hissediyor?"

"Hislere driqkiinhik gostermez o," diye yamt verdi la Gorda, sonra da gene oturdu. "O, kendi kaderini hepimizden daha kolayca kabullenmiqir. Nagual ona yardrm etmezden once, benden de kotti bir durumdaydr o. Ben hiE olmazsa gencim; halbuki o, olsem de kurtulsam diye bekleyen hantal, yaqh bir inekti. Artrk oltim, onu alabilmesi iEin zorlu bir savag vermek zorunda kalacak." Dofra Soledad'rn dontigrimrindeki zaman o[esi kafamr kurcalayan bir ayrmil olarak kalmrgtr. La Gorda'ya dofla Soledad't son defa iki yrldan fazla bir stire once gormriq olduEumr ve bana her zamanki gibi muhterem bir yagh kadrn olarak gortindri[tinii anlatttm. La Gorda, benim Soledad'rn evine, orarun hala Pablito'nun evi oldufu kantsmt taqtyarak, son defa gidigimde, Nagual'm onlarrn hiEbir $ey de[iqmemiq gibi davranmalartnr saflamrq oldufumu anlatil bana. Dofla

lerdi." "Josefina'ya da aynr qeyleri mi soylemiglerdi?" "Evet. KaEr[rn tekidir o, huyu oyledir. Seninle dalga geEmeden edemedi. Boyuna seni izleyip dururdu da sen hiE farktna varmazdln. Bir gece Nagual seni dallara gottirdtiftinde, Josefina seni karanhkta az daha bir dereye iteceki. Nagual tam zamarunda yetigtiydi. Kotri niyetinden defil bu yaptrklan onun, ama hoquna gidiyor iqte. Onun insan biEimi boyle. Bunu yitirene dek oyle kalacak. Altrsmrn da bir parga tere' lelli oldufiunu anlattrydrm sana. Onlarm aptna drigmemen iEin bunu bilmende yarar var. Sana bir $ey yaparlarsa sakrn lnzma. Zira oyledir huylan." La Gorda bir srire sessiz kaldr. Bedeninin hafifge sarsildr[r gozrimden kaEmamrgtr. Gozleri odaklanmrg halini yitirmige, Eenesinin kaslan gevgedikge a$zr sarkmtqa benziyordu. 'Iiim dikkatimle onu seyretmekteydim. La Gorda birkaE kez
bagrnr salladr.

"$u anda bir qey gdrdilm," dedi. "Ttpkt kriErik krz kardegler ve Genarolar gibisin sen de." Sessizce grilmeye baqladr. Bir gey demedim. Ben ona kart gmaksr zrn anlatmaslnr istiyordum. "Senin onlardan bir farkrn olmadr[rnr hala Eakozlamadrklanndan, herkes sana krayor," diye srirdtirdri. "Onlar seni Nagual olarak gormekteler ve senin de trpkr onlann yaptt[t gibi kendi yolund a yrinidtigrinri anl amryorl ar. " Sonra Pablito'nun srzlayrp yakrndrlrnl ve acizlik rohi

252

iriNci ERK qnunnni

RUYA GORME, SANATI

253

yaptrlrnr soyledi. Benigno, gozlerini dahi aEamayan utan1i,r,. adamt oynuyormuq. Nestor, her qeyi bilen akrlh adam rolrrrr deymiq. Lidia, bakrqlarryla insanlan ezen sert bir kadrn lolrr nri oynuyormu$. Josefina ise itimat edilemeyen kaErk tiprrrr benimsemig imig. Rosa, kendisini rstran sivrisinekleri yi1,, r' grmank krz rohindeymiq. Ben ise elinde not defteriylc | ,' Angeles'tan gelen ve bir stini yanhg sorular soran bir s:rl;rr'," tekiymigim. "Bir zamanlar qiqman ve pis kokulu bir kadrndtm b,'rr diye srirdrirdri krsa bir duraksamanln ardmdan. "Yalntz lr,,'.' ma kalmadrfrm srirece bir kopek gibi tekmelenip durmirkt,rrr yakrndrfrm yoktu. Yaprm oyleydi igte. "Senin davraruqlanndan gocunmasmlar diye sana ilir.l, r, gordiiklerimi herkese anlataca[rm. " Ne diyecefimi bilemedim, yadstnamayacak denli lr;rl.lr oldu[unu gormekteydim. Benim iEin onemli olan ge] orrrr, gozlemlerinin dolru olmasmdan ziyade onun bu su golur mez sonuca vanqrna taruk oluqumdu. "Britrin bunlan nasil gordiln ki," diye sordum. "Bana geliverir oyle," diye yanrt verdi. "Nasrl geldi sana yani?" "Gorme duygusunun kafamm tepesine do[ru gcltlrlrn, hissettim, sonra da gimdi sana anlattrfrm geyi biliverdinr." Onun bana, sozrinti etigi o bilme duygusunun ttim ir\,r r1r filannr betimlemesi iEin lsrar ettim. Bir anhk bir kararsrzlrl tan sonra razr oldu[u ve dofla Soledad'la ve kriEiik krz l'.rr deglerle karqrlagmalanm strastnda oylesine bilincindc: olrlu gum o rirpertici duyumsamarun aynrsmr anlattt. La Gortl;r l,r, duyumsamanrn hagmrn tepesinden bagladrlrnr ve sr ll rr l, ' inerek belini Eevreleyip rahmine ulagr[rnr soyledi. Brrnrr. l', deninin iginde, benim de brittin otekiler gibi kendi irrsrrrr 1,, gimime yaplqlp kalmakta oldu[uma, lakin benim kc,ntlrrr,, ozgij davrantqlmln obrirlerine anlaqrlmaz geldi[ine iliqkrrr l"'
rr rr

bilgiye dontiqen dayanrlm az bir grdrklanma qeklinde duyumsadr[rnr anlatfi. "Britrin bunlart sana soyleyen bir ses igitin mi?" diye sordum. ' "Yo. Sadece senin hakkrnda soyledi$im geylerin hepsini gordrim," diye yanrtladr. Benim bir geye asilmq oldu[um bir hayal gortip gormedigini sormak istediysem de vazgeEtim. Ke.ndimi her zaman' ki davraruglma brrakmak istemiyordum. Ustelik, "gordriftinri" soyledi[inde ne demek istedifini de biliyordum. Rosa ve Lidia ile birlikteyken de aynr gey baqrma gelmigti. Anszrn onlart4 nerede oturduklannl "bilmigtim;" evlerinin gortinttisrinii algrlamrq falan defiildim. Sadece bildifimi'duyumsamr$ilm. Ense kokrinde krrrlmakta olan tahtadan bir piponun tok sesini de duyumsayp duyumsamadt[tnr sordum ona. "Nagual her birimize baqrmrztn tepesindeki duygunun nasil yaratilacafrm olretti," dedi la Gorda. "Ama iEimizden bazilan bunu uygulayabilmig defil. Grrtlafrn ardmdaki ses daha da zor. igimizde bunu duyumsayabilenimiz Erkmadr hentiz. Sen hala kof oldugun halde bunu hissedebilmiqsin-Eok garip." "O ses nastl Erkryor?" diye sordurn. "Nedir bu?" "Sen onu benden iyi bilirsin. Bagka ne diyeyim ki?" diye yanrt verdi haqin bir sesle. Sabrrsrzlanmakta oldu[unun farkrna varmlq gibiydi. Stkrlgancasrna griltimseyerek b aqrnr ontine e[di. "Senin bildigin bir qeyi sana anlatmak aptalca bir gey gibi geliyor bana," dedi. "BiEimimi gerEekten yitirmig miyim diye beni smamak amacryla ml bana oyle sorular soruyorsun?"

Ona kafamrn karrqtr[rnr soyledim, zira o sesin ne oldugunu bildi[im duygusunu taqrm akta ama bir yandan da bu konuda hiEbir $ey bilmiyormu$um gibi hissetmekteydim,

254

irixci

ERK

eprusBni

RUYA GORME SANATI

255

Erinkti benim iEin bir qeyi gerEekten bilmek igin o bilgiyi s(iz ctiklere dokebilmek gerekiyordu. Bu nedenle, yapabilecefirrr tek qey, yanrtlanrun bana rgrk tutaca[rnr umut ederek on;r

sorular sormakil. "O ses hakkrnda sana rgrk tutacak bir gey soyleyemeyec(' Eim," dedi La Gorda. Birdenbire dayanrlmaz bir tedirginlik hissettim. orr:r. don Juan'la gorilqmeye ahgmrg oldufumu ve britrin bunlirrr bana aErklamasr iEin qimdi burada ona her zamankinden I':rz la gereksinme duydufiumu soyledim. "Nagual'r ozhiyor musun?" diye sordu. onu ozledifimi ve onun dogdugu yerlere tekrar dcinc'r. dek onu ne denli ozledi[imin farkrna varmamrg oldu[urrrrr soyledim. "Sen onu, hala insan kahbrna yapl$lp kaldr[rn igin ozlt. mektesin," dedi la Gorda, rizrintrim onu ne$elelendirmiqEcsi
ne. "Sen kendin ozlemiyor musun onu. Gorda?"

dam yumurtalar admt takmrqtrr. Btiyicrilerde rqiltrlarrnln sadece rengi de[il gekli de de[igit. Bizler mezartaglan glbiyizdir; yalnrz iki ucumrzyuvarlakttr." "Ben hala yumurta geklinde miyim, Gorda?"

"Yo. NiEin cizleyim ki? Ben oyum. Olanca rgiltrm de[ir, mig durumda; kendim olan bir qeyi nasil ozlerim ki?" "Senin rqrltrn ne bakrmdan farkh?" "Bir insan,yz da canh herhangi baqka bir varhk soluk s;r rr bir rqrk yayar. Hayvanlar daha san, insanlar ise daha bt. yazdvlar. Ancak bir briyticri kehribar regindedir, gtineq r,sr gndaki bal damlasr gibi. Kimi kadm bilyrictiler yegilimtrrirk hrlar. Nagual onlann en giiEhi ve en zor olduklarmr soyl. diydi." "Ya senin rengin ne, Gorda?" "Kehribar, trpkr senin ve otekilerimizin gibi. Nagual ilt. Genaro soylemiqti bunu. Ben kendimi hig gormr,iE de[ilir' Ama bagka herkesi gorymilEilmdiir. Hepimiz kehribar renkri yizdir. ve sen hariE, hepimiz mezartaglarr gibiyiz. Srradan in sanlar yumurta gibidirler; igte bu ytizden Nagual onlara siry

"Yoo. Sen mezartagr geklindesin, ama tam ortanda Eirkin bir yamavar. Sende o yama oldukEa btiytictiler gibi uQamayacaksm, drin gece benim senin igin uEtuEum gibi uEamayacaksm . Hatta insan kahbrnr bile drigtiremeyeceksin." Kendimi onunla olmasa da kendimle hararetli bir tarttgmarun iEine batmrg durumda buldum. Onlartn sozrinti ettikleri o tamhfrn yeniden nasil kazantlaca[rm tartrqabilmesinin imkdnsrz oldufunu soyleyerek, gosterdikleri amaca yonelik demek Eabalarrn insarun kendi Eocuklartna strt Eevirmesi girme amacl. olacafirnr belirttim: yani, nagualm dtinyasrna Hakh oldufuma oylesine inantyordum ki, kendimi kaybederek ona ofkeli scizler sarf ettim. Ama o benim bu patlaylqlm karqtsmda lahnt bile krprrdatmamtgtt. "Bunu herkesin yapmasl gerekmiyor," dedi la Gorda. "Oteki drinyaya girmek isteyen briytictiler sadece. Goren ve tam olmayan Eok sayrda buyiicri mevcut. Tam olmak yalnrzca biz Tolteclere mahsus. "Ornefin, Soledad. Ondan iyi bupicri can sagrfr, lakin kadur tam defil. iki Eocuiu vardr; birisi krzdr. soledad'm qansr vbqmrg ki krz oldti. Nagual, olen bir kimsenin tininin keskinlifr'Onu verenlere, yani ana babasma doner, derdi. $ayet o vererller olmtigse ve o kimsenin Eocuklarl varsa' o keskinlik tam olan Eocu[a gider. $ayet Eocuklarrn hepsi de tam iseler, o takdirde o keskinlik ille de aralarmdan en iyisine ya da en Eahqkanrna de[il, erki olana gider. Orne[in, Josefina'nln anasl oldti[iinde, tininin keskinli[i iElerinden en kagayretlisi, en Erk olanrna Josefina'ya gitti. Oysa aralannda en gereEok sorumluluk tagryan erkek kardegine gitmig olmast kirdi, ama Josefina'nrn erki alabeyinden dah a fazla. Soledad'm kra ardtnda Eocuk brrakmaksztn olmtigtti de, Sole-

256

IKINCI ERK QEMBERI

RUYA CONUB SANATI

257

dad da delifinin yansmr kapayan bir yardtm kazanmrritr $imdi, onu tam olarak kapatabilmesi iEin biricik umut Pabli to'nun olmesidir. Aynr qekilde, Pablito'nun oylesi bir yarclrrrr
kazanmasr igin en briyrik umudu Soledad'm olmesidir."

Ben de ona bastra bastrra bu anlattrklarlnln tiksindirit'i ve dehget verici oldufunu soyledim. La Gorda bana hak vcr di[ini soyledi. Bfu zamanlar kendisinin de bripicrilerin ozt:l likle bu yaklaqrmlarrrun driqrinrilebilecek en ifrenE $ey olclrr !u inancmr tagrdr[rnr anlattr. Parrldayan gozleriy'e bana bak tr. Srntrqmda haince bir qey vardr. "Nagual bana senin her geyi anladr[rnr ama hiEbir giri gimde bulunmadr[rnr soylediydi," dedi yumuqak bir sesle. Ben gene tartrqmaya baqladrm. Nagual'rn benim hali krmda soyledi[i geylerin sozrinri ettilimiz yaklaqrma duyclrr Eum tiksintiyle bir ilintisi bulunmadrfirnr belirttim. Qocuklarr sevdilimi, onlara karqr saygrlann en derinini besledifimi vt' onlan geviren iirkrinE drinyadaki garesizliklerini ta ytirektcrr anlayabildi[imi aErkladrm. Ne anlamda ya da ne sebeplr' olursa olsun bir Eocu[u incitmeyi havsalamm alamayacafirnr belirttim.

"Kurah Nagual yapmlq degil ki," dedi la Gorda. "Bu ku, ral orda bir yerlerde yaprlm4, ristelik yapan da bir insan dcgil." Ona ya da Nagual'a krzmrq olmadr[rmr, lakin bu qeylerirr hikmetine akhm ermedifiinden dolayr soyut drizeyde tartrqtr[rmr soyleyerek kendimi savundum. "Hikmeti gu ki o oteki drinyaya girebilmek iEin bizim hcpimizin olanca keskinlifimize, trim erkimizi tamlamamv;l gereksinmemiz var," dedi. "Ben dini britrin bir kadrndrm. Anlamtnt bilmeden tekrarlayrp durdugum qeyleri bir anlatsarrr sana. Ruhumun Tann katrna ulaqmasrnr istiyordum. Bunrr hale istemekteyim, yalnz bagka bir yoldayrm artrk. Naguahn drinyasrdrr benim iEin Tann katr."

Prensip olarak onun dinden sciz etmesine kargr Erktrm. Don Juan beni bu konuya asla delinmemeye ahgtrrmrqfi. La Gorda sakin bir qekilde ya$am tarzr aErsmdan bizlerle rahibe ve rahipler arasrnda hiEbir fark gormedigini belirtti. GerEek rahibe ve rahiplerin tam olmakla kalmayrp, kendilerini cinsel edimlerle dahi zayrflatmadrklarmr da ekledi. "Nagual, onlan kim yok etmek isterse istesin, onlarm bu nedenle aslazeval bulmayacaklanm soylemigti," dedi la Gorda. "Onlarrn peqine drigenler daima kofturlar; gergek rahibe ve rahiplerin kudretine sahip delildirler. Nagual'r bunu soyledigi igin serrmigtim. Rahibeleri ve rahipleri her zaman gontilden destekleyecefim. Biz de oyleyiz. Bizler diinyadan geEmiqizdir ama gene de onun ortasmdadrr yerimiz. Rahiplerle rahibeler gahane ugan briyticriler olabilirlerdi-birisi Erhp da onlara bunu yapabileceklerini soylememig olsaydr." Babamrn ve dedemin Meksika devrimine olan hayranItklanrun anlsl geliverdi akhma. Onlar en ziyade kilise mensuplarmr ortadan kaldrrma giriqimlerine hayranhk duynuglardr. Babama bu hayranhk babasrndan geEmig, bana da her ikisinden miras kalmrq. Bizi birbirimize yaklaqtrran bir ba[dr bu. Don Juan'rn benim kiqili[imde burun krvrrdrfr ilk geylerden biri onlarla aramdaki bu ba[dr. Bir zamanlar don Juan'a, kendi driqrincemi seslendiriyormu$gaslna, ttim hayatrm boyunca iqitmiq oldufum bir qeyi, Kilise'nin baqhca iqinin bizlerin cahil kalmamrzr sallamak oldu$unu sciylemigtim. Don Juan'rn ynzn birden Eok ciddileqti. Sanki soyledifim $ey onun hassas noktasma vurmuqtu. Akltma derhal Krzrlderililerin y:frry:/rlarca tahammril etmek zorunda kaldrklarr somrini dtizeni geldi. "O pis pezevenkler," dedi, "benim cahil kalmama neden oldular, senin de." Kinayesini derhal anladrm, ikimiz de gtilmeye bagladrk. Meseleye o aErdan hiE bakmamrqtrm. Buna inanmryordum, ama onun yerine koyacak bagka bir qeyim de yoktu. Don Ju-

258

iriNci ERK QEMBERI

RUYA GORME SANATI


"Gozlerini kapatmak ve bir gey yapmak istemiyormu$ ya da bir qey bilmiyormu$ gibi davranmarun bir yaran yok," dedi. "Sen bunlan baqka insanlara yapabilirsin ama bana yapamazsrn. Nagual'rn britrin bunlan sana anlatmam iEin beni niEin gcirevlendirdigini gimdi anhyorum. Ben bir hiEim. Sen

an'a dedemle babamdan ve onlarrn ozgrirhikgii kiqiler olar:rli din konusundaki dtiqrincelerinden soz ettim.

"Baqkalannln ne soylemig ya da yapmrq oldu[u onenrlr de[iI," dedi. "Sen kendin kusursuz bi insan olmaltsm. Kavgrr igte burada bu gogstin iEinde."

Gofsrimii sevecence trPrqladr. "$ayet senin dedenle baban kusursuz savaqErlar olmay;r Eabalasalardt," diye srirdrirdti don Juan, "ktErik kavgalar ic'irr zamanlan kalmazdr. iEimizdeki ahmakh[r fethetmek ic'irr olanca zamanrmtzt ve enerjimizi seferber etmemiz laztnt Onemli olan qey budur. Gerisi hiE onemli defil. Dedenle brr barun Kilise'ye defgin soyledifi hiEbi gey onlara erinE vernti:' degildir. Ote yandan, kusursuz bi sava$El olmak insana dinr,' lik, genElik ve erk verir. O zaman seEimini akrlhca yapabilir
sin."

,11

Benim seEimim bir sava$El yagammm kusursuzlu[u v(' yalnrzhgrydr. Bu seEimimden dolayr la Gorda'run benim ic'irr don Genaro'nun edimlerinden daha da tirkritricti olan sozlt' rini son kerte ciddiye almam gerektifini drigtindrim. Gen:rr,, benim yiirefime tarumsrz biEimlerde korkular salmtqtr. AItt;r onun edimleri ne denli korkutucu olsalar da, onun ogretisi nin tutarh bir devamr geklinde oztimsenmiglerdi. La Gor da'nrn sozleri ve eylemleri benim iEin farkh bir tehdit oluElrr ruyordu-obtirkinden bir bakrma daha somut ve gerEek bir tehdit. I.a Gorda'nln bedeni bir anhk bir tirperti geEirdi. Omtrz larrrun ve kollarmm kaslarlnt kasmasrna yol agan bir dalgrr lanmaya tutulmugtu sanki. Masamn kenannt tuhaf bir k:rlr hkla kavradt. Sonra gev$eyerek bir srire sonra normal halirrr
aldr.

Bana gtihimsemekteydi. Gozleri de tebesstimti gibi girz kamagttrrctydr. Kayrtsrz bir sesle benim ikilemimi o antl;r "gormiig" olduSunu soyledi.

onemli gahsiyetlere hayranhk duymaktasm; Nagual ile Genaro ise en briyuk gahsiyetlerdi." Bir an durup beni inceledi. Soylemiq oldufu qeylere ne tepki gosterece[imi bekliyora benziyordu. "Sen ha bire Nagual ile Genaro'nun sana anlattrlr $eye karqr savaglm verdin durdun," diye srirdrirdri. "O ytizden geride kaldrn. Onlar briyuk insanlar diye onlara bag kaldrrdrn. Senin yontemin boyle igte. Ne var, benim anlattr[rm $eye karqr Erkamazstn, zira benimle boy olErigemezsin sen. Ben senin akranlnlm; senin cinsindenim. Sen kendinden daha iyilere bagkaldrnrsm. Benim savunduE tm $eye kargr Erkmak sana heyecan vermez. Onun iEin, o iki geytan nihayet seni benim aracrlrfrmla kafese koymug oldular. Zavalh Nagualcrk, oyunu kaybettin." Bana daha yaklagtr ve kulalrma fisld ayarak Nagual'm ona bloknotumu benden asla almaya yeltenmemesini, zira bunun aE bir kopelin apnndan kemigini galmaya Eahgmak denli tehlikeli olacalrnr soyledigini fisrldadr. Sonra kollarrnr boynuma dolayarak baqrnr omzuma dayadr ve sessizce, ) rmugakga grildri. Onun "g{irme"si donup kalmama yol aEmrqtr. Onun kesinlikle hakh oldulunu bilmekteydim. Beni tam manasryla mthlamrgtr. Baqr bagrma dayah, uzun srire beni kucakladr. Vricudunun rhkhlr bana huzur vermekteydi. Bu aErdan trpkr don Juana benziyordu. Bedeninden bana dofru griEhihik, inanEhhk ve amaghhk yayrhyordu. Ona hayran olamayacafirmr soylemekle gerEegi dile getirmig olmuyordu. "{Jnutahm bunu, gitsin," dedi anslzn. "Bu gece ne yapmamtz gerek, ondan bahsedelim."

260

iriNci

ERK QEMBERI

RUYA GORME SANATI

26r

"Ne yapacakmtqrz ki bu gece, Gorda?"

"Erkle son buluqmamz var." "Gene birisiyle dehqetli bir kavgaya ml tutuqacaptz?" "Hayrr. KriErik l<tz kardeqler senin burdaki ziyarclirrr noktalayacak bir qey gosterecekler sana sadece. Nagual bltrr;r ondan sonra buralardan gidebilece[ini ve hiE donmeyebilt' cefini, ama istersen bizimle kalabilecefini soylediydi. Oyl,' ya da boyle, onlar sana kendi sanatlanm gostermek istiyor lar. Rriya gorenin sanatlnl." "O sanat da neymiq?" "Genaro bana, srksrk senin riiya gorenin sanattyla taltt:, manl sa$amaya Eahgtrfrnr soylediydi. Sana oteki bedenirrr, riiya gorme bedenini gostermig; hatta bir zamanlar senin il',r ayrr yerde birden bulunmanr gergekleqtirmiq, ama senin kol lu[un onun sana gosterdi[i qeyi gormeni engellemig. 'l'irrrr gayretleri bedenindeki delikten uEup gitmig besbelli. "$u anda durum farkh gibi. Genaro niya gormekte ttsl;r olan ktigrik krz kardeqlere niya gorme sanatrnt ofrettiydi, i:' te bu gece onlar Genaro'nun gerEek gocuklart saythr." Bu bana daha once Pablito'nun anlattr[r geyi, yani bizlt' rin onlartn her ikisinin Eocuklarr oldu[umuzu ve bizlcrrrr Toltecler oldufumuzu anlmsatfl. Bununla ne demeft i5t1:tlr fini sordum ona. "Nagual bana, velinimetinin dilinde briyuctilere Toltt't' ler dendi[ini anlattrydr," diye yanrtladr beni. "Hangi dilmiq o acaba, Gorda?" "Soylemecli hiE bana. Lakin Genaro'yla ikisi hiEbirimizrrr anlamadrlr bir dilde konuqurlardr. Burdaysa, biz kendi irr;r mrzda, dort Krzrlderili dilini anlauz." "Don Genaro da kendisinin Toltec olduiunu soylc:trrr'. miydi?" "Onun velinimeti de aynr kiqiymiq, onun iEin o da ;tytrr geyi soylemiqti."

La Gorda'nln yanrtlanndan Erkarabildi$ime gore o ya bu konuda f.azla bir qey bilmiyordu ya da bildiklerini bana anlatmak istemiyordu. Bu drigrincelerimi onun yriztine kargr soyledim. O da bu konularTa pek f.azla ilgilenmemig oldufunu itiraf etti ve beni nigin bu denli ilgilendirdigini sordu. Ben de tuttum, ona orta Meksika etnografyasr rizerinde handrysa bir konferans Eektim. "Bir briyiici iz srirme sanatrnr ve riiya gormenin gizlerini o$rendi[i zaman bir Toltec olur," dedi la Gorda kayrtsrzca. "Nagual ile Genaro o gizleri velinimetlerinden aldrlar ve bedenlerinde tuttul ar. Biz de aynr qeyi yapm aktayv, iqte bu nedenle biz de Nagual ve Genaro gibi Toltecleriz. "Nagual sana ve bana duygusalhktan rak kalmamrzr yansru olmamrzr o[rettiydi. Ben senden daha yanstzrm zira biEimsizim. Sen hele biEimini brakmadrn, onun iEin her bir $eye takrhp duruyorsun. Ancak, bir gtin, yeniden tam olacaksrn ve o zaman Nagual'rn hakh oldu[unu anlayacaksm. O, insanlar drinyasrnrn bir agafr bir yukan inip Erktrlrnr ve insanlarrn da drinyayla birlikte bir aqafr bir yukan inip Erktrklannr anlattrydr; biiyricriler olarak bizlerin onlann bu iniq Erkrqlarrnr izlememize hacet yok. "Briyricrilerin sanatr her qeyin drqrnda olmak ve farkrna varrlmaz olmaktrr. Ve her qeyden ziyade, briyiictilerin sanatr erklerini asla heba etmemektir. Nagual bana senin sorununun, gu anda yaptr[rn gibi, her daim ahmakhklar iEinde yitip gitmen oldu[unu soylediydi. Eminim ki sen gimdi her birimize Tolteclere iligkin sorular sorup duracaksln, ama hiE birimize dikkatimize ili gkin soru sormayacaksln. " Kahkahasl berrak ve bulaqrcrydr. Onu hakh buldu[umu soyledim ona. KriErik meseleler bana her zaman Eekici gelmiqtir. Dikkat sozcriltinri kullanrg bigiminin de zihnimi epey kangilrmrg bulundulunu soyledim ona. "Daha once de Nagual'rn bana dikkatten soz etti[ini anlattrydrm sana," dedi. "Bizler drinyanrn imgelerini dikkati-

262

irciwci ERK qnunnni

RUYA CONUB SANATI

263

mizle yakalarv. Bir erkek briyiictinrin efitilmesi Eok grigtiir zira dikkati her daim kapahdrr, bir qey rizerine odaklanmrs trr. Oysa bir kadrn, dikkatini hiEbir qey tizerinde odaklanrrr dr[rndan dolayr her zaman aEtkttr. Ozelikle ddet gcirme clii nemlerinde. Nagual bunu bana soylemig ve sonra da aybirrr donemimde dikkatimi drinyanrn imgelerinden gerEekten tlc ayrrabildigimi gostermiqti. $ayet dikatimi drinyantn tizerin,'
odaklam azsam, dtinya Eciker. " "Bu nastl yaprhyor, Gorda?"

Selam veriq tarzt oylesine beklenmedik ve oylesine ciddi

bir bigimdeydi ki handrysa grilecektim. La Gorda'nm uyansl beni durdurdu. PenEe gibi tuttufu sol elinin arkasryla bagrnm tepesini kagryormug gibi yapmrqtr. Ben de Lidia'yr la Gorda'mn sozleriyle selamladrm: "iyi akqamlar seninle olsun, Lidia." Lidia, masanrn ucuna, benim sa[rma driqecek gekilde oturdu. Konuqmaya baglayrp baglamama hususunda kararsz kalmrgtrm. Tam bir gey soyleyecektim ki, la Gorda diziyle baca[rmr drirttri ve kaglarryla yaptrfr ince bir hareketle onu dinlememi imledi. Yeri sripriren uzun bir entarinin hrgrrtrsr igitildi yeniden. Josefina masaya dolru ilerlemeden cince kaprda bir an dikildi. Sonra srasryla Lidia'yr,la Gorda'yr ve beni selamladr. ona bakarken grilmemi tutmakta griEhik Eekiyordum. O da uzun bir entari giymig, bir qala brirtinmrigtti ve yahnayaktt, ne var onun giydi!"i entari riE dort numara daha btiyriktri ve iEi kahn bir astarla kaphydr. Gonintimri tam manasryla altr kaval ristti gighaneydi; suratr ince ve genEti ama vricudu grihinE biEimde tulum gibiydi. Bir tabure alarak rnasarun sol ucuna yerlegtirdi ve oturdu. UEti de son kerte ciddi gortimiyorlardr. Bacaklannr birbirine bastrnrcasrna bitigtirerek ve srrtlan dimdik oturuyorlardr.

"Qok basit. Bir kadrn Adet gonirken dikkatini odaklay;r maz. Nagual'tn scizrinri etti$ yarrk budur iqte. Odaklamity;r gahqacak yerde, kadrn, gozlerini uzaklardaki tepelere Eevilt' rek ya da bir suyun, bir rmalrn ya da ne bileyim bulutlarrrr rizerinde gezdtr erek imgeleri brraktvermeli. "$ayet gozlerin aErkken uzun uzun bakarsan, bagm clir ner ve gozlerin yorulur. Lakin gozlerim yan arahk tutars;rn ve srk srk krrparak bir daldan otekine ya da bir buluttan ott' kine gezdirirsen, saatlerce hatta gerekirse grinlerce bakabi lirsin. "Nagual bizleri kapmrn onrinde oturtur ve vadinin (ilt' yanrndaki $u yuvarlak tepelere o gekilde baktrrtrrdr. Kimilt' yin orada, yarrk aEtlana dek grinlerce otururduk." Daha anlatmasrnr istiyordum, ama konuqmasmt kesti vt' apar topar yamaclma gelip oturdu. Eliyle dinlememi imlctlr Belirsiz bir hrqrrtr igittim. Lidia anszrn mutfaktan Erkrp geklr Onlarm odasmda uyurken sesimizden dolayt uyanmlq oltlrr Euna hrikmettim. Onu son gordr.ignm zamanl<t kovboy giysilerini defiqt ir mig, o yore Krzrlderili kadrnlarlna ozgti uzun bir entari giv migti. Omuzlarrnr bir galla ortmrigtri ve yahnayaktl. Upuztrrr entarisi onu daha yaqh ve daha qiqman gosterecek yerde, on;r koskoca bir kadrnrn giysisini giymiq bir Eocuk gortnrimti vcr miqti.

Bir entari hrqrrtrsr daha igittim, bu sefer Rosa gelmigti.

Ttpk cibrirleri gibi giyinmigti ve onun da ayaklarr

Erplaktr.

Selam verigi obrirlerininki gibi resmiydi ve elbet Josefina'yr da igeriyordu. Herkes ona ayru resmi qekilde kargrhk verdi. Masada tam kargrma oturdu. Bir stire hepimiz salt bir sessizlik iEinde kaldrk.

La Gorda anslzn konuqmaya baqladl ve sesinin

tmrsr

herkesi yerinden srgratfi. Beni imleyerek, Nagual'rn onlara dostlarmr gosterece$ini ve onlan odaya getirmek igin ozel Eafrrsrnr yapmak igin bafrraca$nr soyledi.

iriNci

ERK qEMBERI

RUYA GORME, SANATI

265

Ben qaka niyetine Nagual'rn orada olmadrlrnl ve bu nedenle dostlarmr getirmesinin imkdnsrz oldufunu soyledim. Gtileceklerini saruyordum. La Gorda yiiziinri elleriyle ortti.i, ktigtik laz kardeqler de gozlerini bana do[ru diktiler. Lir Gorda elini a$zrmrn ldrzerine koyarak kulalrma dofru e[ildi ve ahmakga davranrglardan kaEmmamtn son derece gerekli oldu[unu fisrldadr. Ta gozlerimin igine bakarak grive Ea[rrsrnt y apar ak dostlan Ealrrmamr soyledi. isteksizcesine baqladrm. Ancak baglar baqlamaz olayrrr havasma giriverdim ve daha birkaE saniye geEmeden o sesi Erkarmak igin azami konsantrasyon drizeyime eriqti[imi btrl guladrm. Olasr en uzun Ea[rryr riretebilmek amacryla akci [erlerimden Erkan havayt denetim altrnda tutarak sesimirr akrqrnr ve tonunu defigtirdim. Epey ezgisel bir sesti Erkarclr

gm. Yeni bir dizi Ealrrya baglamak amacryla derin bir nelc's Eektim. Birden durdum. pvin drqrnda bir gey Ealnma yanrl vermekteydi. Sesler evin dort bir yarundan,hatta Eattsmdirn bile gelmekteydi. KriErik krz kardeqler tirkiitrilmrig gocuklirr gibi birbirlerine sanltp la Gorda'yla benim etrafiml sarmrs
lardr.

"Lritfen Nagual, eve bir qey getirme," diye yakarmaktiry


dr Lidia.

"La Gorda bile bir parEa korkmuqa benziyordu. Eliylt' durmamt buyuran kesin bir iqaret yaptr. Zaten artrk ses falirrr Erkarmayr dtiqrinmriyordum. Ne var ki, ister qekilsiz griEler is ter birtakrm varltklar olarak kapmrn. ardtnda dolagan dostlirr benim Eafrr sesime ba$r degildiler. Iki gece once don Getur ro'nun evinde hissetti[im o dayamlmaz taryiki, biitrin cvirr risttine ytiklenen o afrrhfl gene hissettim. Bunu, gobe[imtlr' ki bir kagmil, gok geEmeden salt bir bedensel tstraba dorrir gen bir sinirlilik biEiminde algrhyordum. UE ktigtik h'tz kardeqin, ozellikle'Lidia ve Josefina'rtttt korkudan dilleri tutulmuqtu. itcisi de yarah kopekler gilrr

inildiyorlardr. Sonra hepsi birden benim etrafimt gevirip bana yapt$fllar. Rosa stirtinerek masantn alfina girdi ve kafastnr iterek dizlerimin araslndan yukaflya do$ru Erkardr. La Gorda elinden geldifince sakin bir halde ardtmda durmaktaydr. BirkaE dakika sonra iiE krzrn kaprldr[r sinir bozuklu[u ile korku devasa boyutlara ulagmrgfi. La Gorda rizerime dogru efilerek benim de onlan da[rtmak amacryla karqtt ses Etkarmam gerektigini fisrldadr. Bir an ne yapaca$rmr bilemez hale geldim. Baqka bir ses Erkarmayr bilmiyordum. Ama o strada bagtmtn tepesinde birden kagrntlmsr bir his duyumsadrm, bedenimi bir titremedir aldr ve hiE yoktan don Juan'tn geceleri Ealdrgr ve bana o[retmeye gabaladrfr tuhaf bir rshft arumsadrm. O bana bunu karanhkta ytinirken insanrn patikadan ayrilmasmt onlemesi ve dengesini yitirmemesini sa[lamasr amacryla ofretmiqti. Ish[rmr Ealmaya baqlaynca gobek deli[imin Eevresindeki basrnE yok oluverdi. La Gorda gtihimseyerek rahat bir nefes aldr ve kriErik krz kardeqler yarumdan uzaklaqarak sanki btittin olup bitenler bir qakayml$Easma krkrrdamaya baqladrlar. O me$um vaziyetten la Gorda'yla huzurlu bir gekilde goz goze geldilimiz gu ana bu stiratli geEi$ rizerinde derinlemesine drigrinmek ihtiyacryla ktvrantyordum. Bir an iEin btittin bu olanlann onlann kurguladtklart bir oyun olup olmadrfrnt dahi dtiqrinmedim degil. Ama Eok halsizdim. Bayrlacakmrgtm gibi geliyordu. Kulaklartm vtnlamaktaydr. Midemin Eevresindeki tarylk oyle yogundu ki hemen oractkta dtigrip bayrlacalrmr saruyordum. Baglml masantn laytstna yasladrm. Ne var, birkaE dakika sonra dik oturacak denli gevgemigtim. Ug krz kardeq ne denli korktuklarlnr unutmuq gibiydiler. anda qallarmr kalgalanna ballarlarken grlltiyor ve birbir$u lerini itip duruyorlardt. La Gorda sinirli goninmriyordu ama gevgemige de benzemiyordu. Bir ara obiir ik't lnz Rosa'yt ittiler ve riErinrin oturdulu yerde tabureden drigtirdriler. Rosa krEtrun risttine dtiqmtigtti. Onun ofkelenecefini saruyordum ki krkrr krkrr gtildtigtinti

266

iriNci ERK gnunnni

RUYA CONNNN SANATI

267

gordrim. Durumu de$erlendirmek niyetiyle la Gorda'ya bakflm. Srrtr dimdik oturmaktaydr. Yarr arahk tuttufiu gozleri Rosa'ya Eevrilmigti. KtErik krz kardeqler heyecanh o[renci l<rzlar gibi yiksek sesle gtilmekteydiler. Lidia, Josefina'yr ittigi gibi, oturdufu tabureden dtiqerek Rosa'ntn cinrine kadar yerde yuvarlanmasrna neden oldu. Josefina yere diiqer diiqmez hep birden grihiqmeyi kestiler. Rosa ile Josefina, kalEalannr anlamsz bigimlerde devindirerek vricutlarrnr goyle bir salladrlar; yere dayah bir geyi ofritriyorlarmrgEasrna kalgalarmr safa sola sallamaktaydilar. Sonra iki sessiz jaguar gibi firlayarak Lidia'yr kollanndan kavradrlar. UEu birden, en kiiErik bir gtiniltri dahi Erkarmakslzrn, birkaE kez npladrlar. Rosa ile Josefina,Lidia'yr kollarrndan tutarak tagrdrlar ve ayaklarrrun uElanna basa basa masanln Eevresini iki riE kez dolaqfllar. Ardrndan tiEti de, dizlerinde yaylar varmlg da aynt anda btiztihivermigler gibi yere yrkrhverdiler. O upuzun entarileri havayla giqerek kabardr ve hepsi de koskoca toplara benzediler. Yere de[er defmez daha da suskunlagtrlar. Srinintip dondrikleri srrada giysilerinin Erkardrfr hrgrrttdan baqka bir ses duyulmuyordu. Sanki sesi trimuyle klstk, riE boyutlu bir film seyrediyordum. Yarumda sessizce oturup onlan izleyen la Gorda birdenbire ayapa kalktr ve bir akrobat Eeviklifiyle odatrannrn kaprsma dolru kogtu. Kaprya ulagmadan hemen once yan tarafina dofiru tek bir takla atarak, donrigrinrin hzmr kullanrp ayapa kalktr ve kapryr aErverdi. Trim bu devinimleri mutlak bir sessizlik iEinde yerine getirmiqti. UE krz da odanrn iEinde dev bocekler gibi donrip ktvranryorlardt La Gorda bulundufu yere gelmemi imledi; odaya girdik ve srrtrm kapmrn kasasma gelecek biEimde oturttu beni. Kendisi de srrtrnr kasaya verip yaruma oturdu. Parmaklanmr birbirine kenetletip ellerimi gobek deligimin ristrine koydurdu.

Dikkatimi, la Gor da, krzlar ve oda arasrnda bolmek zorunda kalmrqtrm once. Ne var, la Gorda oturma biEimimi dtizeltir dtizeltmez dikkatim ttimtiyle odaya yoneldi. I{tzlat genig, beyaz,yeni tuflayla kaph odarun ortasma uzanmtqlardr. Her duvarda yerden bir buEuk, iki metre yukarrda grkma raflann tizerinde, toplam dort gaz lambasl yanlyordu. Odanrn tavanr yoktu. Payandalar karartilmrgtr. .Bu da tepesi o1mayan koskoca bir oda etkisi yatatryotdu. Iki kapt, birbirlerine karqr koqelerin hemen bagma yaprlmrqil. Kargrrndaki kapah kapiya baktr$mda, duvarlarrn dort ana yone gore yapllmrq oldufunu aynt ettim. Bizim tarafrmrzdaki kapr kuzeybatt
koqesindeydi. Rosa, Josefina ve Lidia saatin aksi yontinde yerde donerek birka Ekez odayr katettiler. Giysilerinin grkardrgr hrgrrttyt duymak iEin yofun bir Eaba harcadrysam da ortah[a mutlak bii sessizlik hAkim olmuqtu. Yalntzca la Gorda'ntn nefeslerini duyabiliyordum. KriErik krz kardeqler sonunda durup her biri bir lambanm alttna ve srrtlart duvara gelecek biEimde oturdular. Lidia do[u duvartna, Rosa kuzey duvanna ve Josefina da batr duvartna.
ayapa kalktr, ardrmzdaki kapryr kapayrp kol demiriyle de pekigtirdi. Konumumu de[igtirmeden, beni yerimden bir kanq kadar uzaklaqtrrdr. Ben de srttm duvara da-

La Gord a

yalt oturdum. Derken, yerde donerek odayr uzunlamaslna katetti ve o da bir lambanm altrna oturdu; onun oturma konumuna geEmesi baglangrE iqareti olsa gerekti. Lidia ayapa kalktr ve odanrn duvarlarr boyunca ve duvarlarayakrn biEimde ayaklanntn ucunda ytinidri. Bu, yurtimeden 6te, sessizce kaymayt andtnyordu. Hzmt arttnnca, duvarla tabarun olugturdu[u aEr tizerinde kayryormuq gibi devinmeye baqladr. Bizim oturdufumuLz yerlere geldikEe Rosa, Josefina, la Gorda ve benim iisttimden athyordu. Her geHzlandrkEa Eiqinde uzun giysisinin beni yaladrfrnr hissettim. iki iki buEuk d,ruut rizerinde ytiksetdi. Bir an geldi, Lidia metre yrikseklikte odarun duvarlarr tizerinde koguyordu. Du-

268

irixci

ERK

qEunnni

RUYA GORME SANATI

269

varlara dikey biEimde koqmasr oylesine ahqrlmrqrn drqrndaydr ki, neredeyse bir komediye donriqecekti. Uzun giysisi, durumu daha da tuhaf bir hale sokuyordu. Yergekiminin, Lidia'run rizerinde hiEbir etkisi yok gibiydi, ne var uzun ete[i yere dolru sallanryordu. Bagrmrn ristrinden her geEiqindc asrh bir Eama$rr gibi ytiztimri yaladr. Dikkatim, driqler otesi bir drizeyde ona yonelmigti. Bi)hinmez dikkatimi ona yoneltme Eabasr oylesine artmrqtr ki mide spazml geEirmeye bagladrm. Gozlerim odaklama yetilerini yitiriyordu. Yo[unlaqmamrn son krnntilarryla Lidia'nrrr dofiu duvarrnr Eaprazlama ytir{iyerek gelip odarun ortasrnclir durdufunu gordrim. Nefes nefeseydi ve ter iEinde kalmrqtr, trpkr la Gorda'nlrr uEu$ numarasrrun ardrndan diiqtii[ri gibi. Dengesini bulmak ta grighik Eekiyordu. Bir srire sonra, dofu tarafindaki yerinc do[ru yrinidri ve rslak bir paEavra gibi tabana Eoktri. Bayrldr lrni sandlm, ama sonra a$nndan nefes almakta oldu[unrr gordtim. Lidia'nrn gricrinri kazanmasl ve dik oturmasr iEin gerc ken birkaq dakikahk sessizll$in ardrndan, Rosa ayapa kalkrlr sessizce odarun ortasrna kogtu, topuklan tistrinde donrip yi ne koqarak oturdu[u yere dondri. Kogudan aldr[r hrz inanrl maz bt srgramayr gerEekleqtirmesine yetti. Bir basketbol oyuncusu gibi, dikey duvar kiriqi boyunca havada zrpladr; el leri, belki riE metreyi de a$an duvarrn hizasrnr aqmrqtr. Bedcninin duvara vurdulunu gordrim, ne var, bu devimden Erkmasl gereken ses duyulmadr. Vuruqun kuwetiyle yere Earp masrnl bekledim, ama o bir sarkaE gibi duvara asrh kaldr. Benim oturdufum yerden sol elinde kancaya benzer bir qcy varmrq gibi duruyordu. Bir stire sessizce bir sarkag gibi de vindi ve sahrum aElsmrn en geniq oldufu an saf eliyle duvarr iterek kendisini bir, bir buEuk metre sola dofru firlattr. Brr salmma ve firlatma devinimini otuz, krrk kez yineledi. Turn odayr dolandr ve yeniden gortinmezbir kancayla asilrymlqEasma sallandr[r ilk nokt4ya geri dondri.

O, kirigin oradayken, kanca oldufunu sandrfirm geyin, sol elinin oyle asrh kalmasmr sa[layan bir nitelifi oldufunun ayrrdma vardtm. iki gece cince bana aynr eliyle saldrrmrgtr.
Asrh kaldrfr yerden, odarun tam ortasrna atlayarak o da numarasrnl tamamladr. Birdenbire brrakrverdi kendisini. Dcirt, dort buEuk metre yiiksekten yere driqtri. Uzun giysisi yukarr do[ru aErlarak baqrna dolandr. Hig ses gtkarmadan yere inmesinden hemen once, bir an iEin rtizgArrn gticriyle ters donmrig bir qemsiyeye benzedi; ince ve Erplak bedeni koyu renk giysisine iliqtirilmiq bir sopayl andtnyordu. Bedenim bu inigin etkisini belki ondan da yofun bir biEimde hissetti. Qomelik konumda yere indi ve solufunu dtizene sokmaya gabalayarak devinimsiz kaldr. Mideme giren acr verici kramplarla yerde ktvrantyordum. La Gorda duvar boyunca yuvarlanlp yanlma geldi galmi bir kuqak gibi gobek deli[imin oldu[u bolgenin risttine birkaE kez doladr. Bir golge gibi, yuvarlanatak yeniden gtiney duvarrna dondti. $alr belime doladrfr srrada Rosa'yr gozden yitirmigtim. Baktrfrm da, kuzey duvartna dayanmtq, oturmakta oldufiunu gordrim. Bir an Sonra, Josefina sessizce odanrn ortasma yoneldi. Sessiz adrmlarl a, Lidia'run oturdu[u yer ile kuzey duvanndaki kendi noktast arasrnda gidip geldi. Her seferinde yrizrinri bana donriyordu. Birden, tam kendi noktasma geldi[i an, sol kolunu kaldrrrp bakrqrnda benim gortinrigtimti onlemek istermigEesine elini yrizrintin dtizeyine getirdi. Yriziintin yartsrnr bir anhfirna kolunun ardrna gizledi. Yeniden indirip kaldrrdr ve bu kez trim ytiztinri sakladr. Bu kolunu indirip kaldrrma devinimini saylstz kez yineledi, bu strada odayr bir koqesinden dilerine adtmlamayr stirdtirdti. Kolunu her kaldrrdr[mda bedeninin daha btiyuk bir boltimri gciztimtin ontinden siliniyordu. Bir an geldi, giysileri nedeniyle balon gibi giqmig bedeni, incecik kolunun ardmda gozden yitiverdi.

270

IKINCI E,RK QEMBERI

RUYA CONHNB SANATI

277

Ondan tiE riE buEuk metre uzakta, yerde oturan bedeninin gorrintrisrinri kesmekle sanki benim de onu gormemi engellemigti, ne var, bu, kolunun geniqligiyle sa[lanacak bir edim degildi. Britrin bedenini goztimtin onrinden yitirmesinin ardrndan gorebildi[im, odamm bir kogesinden di[erine do[ru sallanan on kolunun golgesiydi. Kolunun geri kalan krsmr neredeyse hiE goninmriyordu. Midem bulandr, dayanrlmazbir kusma gereksinimi iEindeydim. Sallanan kol trim gticrimri ahp gottirmriqtri. Dengemi koruyamadrm ve yana kaydrm. Kolun yere driqtri[rinii gordrim. Josefina qiqmig giysileri patlamrggasrna her yeri kumaqlarla kaph bir bigimde yerde yatryordu. Kollarr iki yanir
aErlmrg, srrtristri kalakalmrqtr.

Bedensel dengemi yeniden kazanmam iEin uzun bir srirc gerekti. Giysilerim terden srnlsrklam olmugtu. Tek etkilenen ben de[ildim. Herkes tere batmrgtr. En az etkilenenimiz l;r Gorda'ydt, ama onun da denetimi elden kaErrmasrna ramak kalmrqtr sanki. La Gorda da dahil olmak izere hepsinin aptzlarrndan nefes aldrfrnr duyabiliyordum. Denetimimi trimriyle yeniden ele almca, herkes kendi noktasrna oturdu. KriErik krz kardeqler bakrglannr bana kilitlediler. Gozrimrin ucuyla la Gorda'run gozlerinin yan kapalr oldulunu gordrim. Birdenbire sessizce yaruma dofru yuvarlanarak geldi ve kulafrma grivenin Ea[rrsrnr soylemeye baglamaml ve dostlann evin Eevresine doluqup bizi ele gegirmelcrine ramak kahncaya dek stirdrirmemi fisrldadr. Bir srire kararsrz kaldrm. La Gorda olacaklarr defiqtir'menin bir yolu olmadrfrnr, bagladrfirmrzr bitirmemiz gerektigini soyledi. $ahnr belimden gozdri ve yuvarlanarak gidip ycrine oturdu. Sol elimi ap:zrma gotrinip o bildik Ea[n sesini Erkarmayr denedim. Once Eok zorlandrm. Dudaklarrm kuru, ellerim ise terliydi, ne var, ilk beceriksizlifiimin ardrndan bir dinglik vc

memnuniyet duygusu her yammt sardt. O ana dek olugturmug oldufum en yetkin Ea[rr sesini Erkardrm. Bu da bana, yanrt olarak geri donen sesleri arumsattr. Nitekim, solu[umu keser kesmez dort bir yandan gelen yarutlan duydum' La Gorda surdrirmemi imledi. uE dizi daha olugturdum. Sonuncusu hayli btiyuleyrciydi. Her zaman yaptr[rm gibi havayr iEime Eekip krigiik bohimler halinde sallermiqtim. Bt kez, Eafrr sesi ozgtirce g*rvermigti bo$anmdan. Elimin yan tarafint kullanmaya bile gerek kalmamtqfi' La Gorda birdenbire yanrma geldi, beni koltuk altlartmdan tutu p aya}a kaldrrdr ve odarun ortastna itti. Eylemiyle, mutlak yogUtttuqmama ket vurmuqtu. Lidia'nrn sol koluma, Josefina'nrn da saf koluma tutunduSunun aytrdma vardtm' Rosa ise gofsume yapl$ml$, kollarryl a da belime sartlmtqtt. La Gorda arkamdaydr. Kollanmt arkamda tutmamt ve kogum takrmr gibi boynuna ve omuzlanna doladr[r qalmr stktca kavramamr buyurdu. Aynr anda, odarun iEinde bizden baqka bir qey daha oldufunun aytrdtna vardrm, ama ne oldufunu belirleyemedim' friEtif< hz kardegler titriyorlardr. Benim aynmsayamadr[rm bir qeyin, onlartn aytrdtna varmrq olduklarrnrn bilincindeydim. La Gorda'nln, don Genaro'nun evinde yapfi$nt yapmayr deneyecefinin de bilincindeydim. Aniden, kapt deliginden gele n rizgdtrn bizi gektifini hissettim. Trim grictimle la Gorda'mn qalma tutundum , krzlar da beni yakaladrlar. A$rhksz kocaman bir yaprak gibi sa[dan sola uEuqup suriiklendi[imizi hissettim Gozlerimi aEtrprmda salkrm gibi sahndrfrmrzr gordt'im. Yatay ya da dikey konumda, havada duruyorduk. Hangi konumda oldufumuzu belirleyemiyordum, Erinkti duygusal bir nirengi noktasm a sahip de[ildim. Derken, yiikseld I$tmiz htzla aniden yere drigtrik. Driqrigiimtizti mide bolgemle hissettim. Acryla bafirrdrm, Er[hklarlm kiigiik krz kardeglerinkilere

272

irixci

ERK qenannni

RUYA GORME SANATI

273

karrqtr. Dizlerimin iE tarafl,an acryordu. Bacaklanmda dayanrlmaz bir afn vardr; krrrlmrq olabilirlerdi.

ikinci izlenimim ise burnuma bir qeyin giriyor oldu[uydu. Etraf Eok karanhktr ve srrtristti uzanmt$trm. Dikilereli oturdum. Neden sonra, la Gorda'run bir triyle burun deliklcrimin iEini grdrkladrlrnrn ayrrdma vardrm. Kendimi bitkin ya da yorgun hissetmiyordum. Ayafa frr ladrm ve ancak ondan sonra evde olmadrfrmrz ger7efiylc sarsrldrm. Bir tepenin, kayahk, bitkisiz bir tepenin iizerindeydik. Bir adrm attrm, neredeyse yere dtiqriyordum. Aya[rnr birinin bedenine takrlmrqtr. Josefina'ydr bu. Dokunulmayacak kerte srcaktr. Sanki ateqi gok yiikselmiqti. Oturtmaya Eirhgflm, ne var, Eok bitkindi. Rosa hemen onun yanrndayclr. Onun bedeniyse, tam tersine buz gibi sofuktu. Birini di[eri nin ristrine yatrdrm. Bu devinim, kendilerine gelmelerinr'
yardrmcr oldu.

La Gorda da Lidia'yr bulmuq, onu yrinitriyordu. Birka(' dakika sonra hepimiz aya$a kalkmrqtrk. Evin belki de sekiz ytiz metre kadar uzafrndaydrk. Yrllar cince, don Juan bana bu trirden bir deneyim yaqal mtgtt, ne var, psikotropik bir bitkinin yardrmryla olmuqtu brr Gortinrige bakrlrrsa beni uEurmu$ ve evinden uzakta bir ycrr' konmugtum. O zamanlar, buna mantrk gergevesi iEinde bir aErklama getirmeyi denemigtim, ne var, mantrksal agrklam:r lann yeri de[ildi ve yalnrzca iki aErk kaprm kalmrqtr: Ya bcrr o bitkinin psikotropik alkaloitlerinin etkisi altrndayken dorr Juan beni taqrmrqtr ya da yine aynr alkaloitlerin etkisi altrnrl;r don Juan'tn bana inanmamr buyurdufu $eye; uEtuiunrrr inanmrqtrm. Bu kez ise uEtulumu kabullenmekten bagka bir Earerl kalmamrgfi. $tipheye dtigme driqkrinltifri gcistermek isteyc rek dort krzm beni buraya taqrmrq olabileceklerini dtigtin drim. Boylesi saEma bir fikri denetim altma alma becerisirri gcisteremedim ve kahkahalarla grildrim. Eski hastahfrm su

ytizrine Erkmrgtr. Bir srire iEin trkanrp kalan akhm beni yeniden eline gegiriyordu. Onu savunmak istedim. Ya da daha dofru bir deyiqle, bolgeye geldi[imden bu yana izledifim veya yaqadrfrm akrl almaz olaylann rgr[rnda akhm, benim tanrmadrlrm o Eok karmagrk bir btitrin olan oteki "ben"den bafrmsrz olarak kendini savunuyordu. Qok ilgili bir izleyicinin gozijyle, akhmm manfikh gerekEel er aramak iEin Eabaladrfrnz, ote yandan benim daha briyuk bir parEamln her qeye aErklrk getirmek iEin pek az Eaba gosterdifiine tanrk oluyordum. La Gord a, krzlan slraya soktu. Derken, beni de kendi yaruna Eekti. Dordri ellerini arkalarrnda birleqtirdiier. La Gorda benim de oyle yapmamr imledi. Kollanmr gerebiidi[im kadar gerip, bileklerime olabildilince yakrn yerlerden ellerimle her bir kolumu kavramamr safiladr. Bu, omuzlarrmrn oynak yerlerinde briyuk bir kas baskrsr oluqmasrna neden oldu. Belim brikrihinceye dek srrtrmdan one do[ru itti. Derken, ahgrlmadrk bir kug sesi Erkardrk. Bu bir uyanydr. Lidia yrinimeye bagladr. Karanhk iEinde yaptr[r devinimler, bana bir buz dansErsmm devinimlerini anrmsattl. Hula ve sessizce ytinidri ve birkaE dakika iEinde gazdenyitti. La Gord a, aW kug sesini birbiri ardma iki kez daha yineledi, Rosa ve Josefina da trpkr Lidia gibi devinime geEtiler. La Gord a, bana kendisini yakrnd an izlememi soyledi. Bir kug sesi daha Erkardr ve ikimiz birden yrirtimeye baqladrk.

Bu kerte rahatEa yrinimemden otrirri gagkrnhfa drigmrigtrim. Trim dengem bacaklarrma yerlegmiqti. Ellerimin arkada olmasr, devinimlerimi engellemigti. Ellerimin arkada olmasl, devinimlerimi engellemek qoyle dursun, yabansr bir denge olugturmama yardrmcr bile olmuqtu. Ne var, beni her qeyin otesinde gaqrrtan gey adrmlanmdaki sessizlikti. Yola ulaqtr[rmrzda, olafan bir biEimde yrirrimeye koyulduk. Karqr ycine do[ru giden iki kiginin yanrndan geEtik. La

274

irixci

ERK QEMBERI

RUYA GORME, SANATI

275

Gorda onlara selam verdi, adamlar da onu yamtladr. Evc ulaqtrfrmrzda; ktiEtik krz kardegleri kapmrn ontinde beklerken bulduk. iEeri girmeye cesaret edememiglerdi. La Gorda onlara, benim dostlarr her ne kadar denetleyemiyor olsanr da onlann gelip gitmelerini ayarlayabiliyor olduiumu vc dostlarrn artrk bizi rahatsz edemeyeceklerini soyledi. Krzlar ona inandt, ne var, o an ben aynr qeyi kendim iEin soyleyemezdim.

"Qok ozensizsin, igte bu nedenle seni hiEbir zaman sevemedim," dedi Lidia griltiqri a$nnda donarken. "Beni hiEbir zaman gefkat ya da saygryla selamlamadm. Ne zaman karqtlaqsak beni gormekten memnun oluyormug gibi yaptrn. Mesafeli ve kibirli selamrmr taklit etki. Kim bilir geEmiqte kaE kez gormrigtri bunu.

"Neden buralarda ne yaptrlrmr hiEbir zaman sormadm


bana?" diye sordu Lidia.

iEeri girdik. Dordri de Eok sessiz ve etkili bir biEimdc giysilerini Erkanp soguk suyla temizlediler ve yeni giysiler' giydiler. Ben de ayrunl yaptrm. Don Juan',rn evinde giydifinr eski giysileri giyindim. La Gorda bir kutu iEinde getirmiqt i bunlan bana. Hepimiz yeniden havamtzr bulmuqtuk' La Gorda'dan.
yaptrklar tmtzt agrkl amasmt
i

ste

dim.

"Sonra konuquruz," dedi kesin bir sesle.

Bu konuyu diigrinmek iEin yazr yazmayt brraktrm. Ona soru sormak hiEbir zaman iEimden gelmemigti. HiEbir oznim olmadrlrnr soyledim. La Gorda araya girdi ve benim yalruzca $u ya da bu biEimde Eekici buldufium kadrnlarla konuqmaya alrqkrn oldu[umu soyledi.La Gorda, Nagual'rn onlara benirn dofrudan bir qeyler sormam kargrsrnd a yanfilamalannr, aksi takdirde hiEbir qey dememelerini soylemiq oldu[unu ekledi. Rosa srirekli grildrifrim ve grihinE olmaya Eahqtrlrm iEin
beni sevmedi[ini soyledi. Josefina ise onu hig gormemiq oldufum iEin, salt iq olsun diye benden hoglanmadrfirnr soyledi.

Derken onlara getirdi[im paketlerin hala bagajda durduklarrnr hattrladrm. Hazn la Gorda yernek pigiriyorken bunlan dalrtmantn tam zamanl oldufiunu dtigiindrim. Dtqarr Erktrm, paketleri ahp eve getirdim, masanln risttine btraktrm. Lidia, armalanlann nasil da[rtrlacafrna kendisinin onermis oldulu biEimde karar verip vermedigimi sordu. Ona hoqlarrna giden birer arma[anr alabileceklerini soyledim. Buntr yapmaktan kaErndr. Pablito ve Nestor'a getirdiklerimin hit' kugkusuz Eok ozel qeyler oldu[unu, onlara ayrrdrklanmlnsir stradan geyler oldufunu ve bunlarr kaprgrken dovtiqeceklerini driqtinerek masaya koymak istedi[imi soyledi. "Ay1ca Benigno'ya hiEbir $ey getirmedin," dedi Lidia, yaruma yaklaqrp yapay bir ciddiyetle yrizrime baktr[r srrada. "uE kiqiye iki armalan vererek Genarolann duygularmt zcdeleyemezsin."

"$unu bil ki seni Nagual olarak kabul etmiyorum," dedi Lidia bana. "Qok aptalsrn. HiEbir gey bilmiyorsun. Ben senden gok biliyorum. Sana nasil say$ duyayrm ki?" Lidia geldi[im yere geri donebilece$imi, hatta Eok istersem kendimi suya atabilecegimi ekledi. Rosa ve Josefina tek bir sozcrik etmedi. Ne var, ytrzlerindeki ciddi ve korkutucu anlatrma bakrhrsa onlarm da Lidia'yla aynr fikirde olduklarr goniltiyordu. "Bu adam bize nasrl onderlik edebilir ki?" diye sordu Lidia, la Gorda'ya. "O gerEek bir Nagual degil. Bir insan o. Bizi de kendisi gibi salak yapacak." O konugtukEa Rosa ve Josefina'nln ytizlerindeki kotri anlatrmm daha katrlaqtrlrnr gordrim. La Gorda araya girdi ve bende daha cince "gormrig" olduklarrnr onlara agrkladr. Bana, onlarrn a$arrna dtiqmeme-

Hepsi de grildti. Carum srkrldr. Soyledigi her gey dofruydu.

276

irixci

ERK qEMBERI

RUYA GORME SANATI

277

mi onermiq oldu[una gore, onlara da benim a[rma driqmcmeyi onerdi[ini de ekledi. Lidia'nrn o ilk canh dtiqmanhk gosterisinin ardmdan, lir
Gorda'ntn anlatttklarma bu kerte Eabuk uyum gosterebilmesine qaqrp kalmrqttm. Bana gtildri. Hatta gelip yanrma bile oturdu. "Sen de bizrm gibisin, ha?" diye sordu sesinde bir qagkrnhk titremiyle. Ne diyece[imi bilemedim. Kafasmt kartgttrmaktan kor'kuyordum. Lidia, kriErik krz kardeqlerin su gotrirrnez biEimde ondcriydi. Bana grildti[ri an oteki ikisi de aynt havaya girdi. La Gorda onlara kalemimi, kdfrdrmt ve sordufum sortrlarr kafalarrna takmamalartnt soyledi, buna karqrhk ben clc onlartn yapmaktan en Eok hognut kaldrklarl geye, driqkiinliili gostermelerine ses Erkarmayacakttm. UE{i de bana yakrn oturdula r . La Gorda masaya yrinid ti, paketleri ahp arabama taqrdr. Lidia'dan geEmiqteki uygunstrz davraruqlanm nedeniyle oz:drr diledim ve onlardan don Jtr an'ln Eomezi oluqlarrnrn oyktisrinri anlatmalannr istedim. is lerini kolaylagttrmak amactyla once ben, don Juan'la nastl tanrqtrfrrnr anlatttm. Onlann oykiileri, dofla Soledad'ln alr latmrg olduklarlnln ayntsrydr. Lidia kendilerinin, don Juan'tn dtinyaslru terk etmektt' ozgir olduklarrnt soyledi. Ne var, onlar kalmayr seEmiqlercli Ozellikle de kendisi, ilk Eomez olarak ozgirce gitme ayrlcir hfrna sahip olmugtu. Nagual ve Genaro'nun, kendisini iyi legtirmelerinin ardrndan, NaguaL kapryr gostermiq ve o arr orayt terk etmezse kapmm kendisine kapanaca[rnr ve bir dir ha aErlm ayaca$m soylemiqti. "Kapr kapandl$tnda, yazgrm da mrihurlenmiqti," dedi Li dia bana. "Sana da trpkr boyle oldu. Nagual, sana bir yam;r ekledikten sonra oradan ayrilma firsattn oldufunu, ne var, senin bunu kullanmak istemedifini soylediydi."

O ozel karan her geyden daha canh biEimde arumsadrm. Onlara, don Juan'ln, peginde bir cadr oldulunu soyleyerek beni nasil tuza$a drigrirdrigrinti, bana gitmekte ya da kahp saldrrgana agacapr savaqta ona yardrm etmekte ozgtir oldulumu bildirdifini anlattrm. sonradan bu saldrrganln, onun yandaqr oldu[u ortaya Erkmrgtr. onu kendime dolru yonlendirmekle onu don Juan'rn "yaraqrkh drigman" dedifi olguya donriqmesine yol aEmrqtrm. Lidia'ya geEmigte onlann da yaragrkh driqmanlarr olup olmadrfrnr sordum. "Biz senin kadar aptal depiliz," dedi. "Kimse tarafindan mahmuzlanmaya gereksinim duymadrk. " "Pablito da onun kadar aptal," dedi Rosa. "Onun dtigmanr da Soledad. Ne kerte yaraqrkhdrr, orasr bilinmez. 1rma atasozti ne der: koyunun bulunmadrfr yerde keEiye... Kahkahalarla grihip masaya elleriyle vurdular. Don Juan'rn tistrime saldrfr la catalina adh briyticriyri tanryan olup olmadrlrnr sordum. Baglarrnr olumsu zca salladrlar. "Ben taruyorum," dedi la Gorda oca[rn oradan. "Nagual'in donemindedir, ne var, otuzunda gosterir." "Dcinem nedir, Gorda?" diye sordum. Masaya dolru yrirridti, ayafrnr stranrn ristrine koydu ve genesini diziyle koluna dayadr. "Nagual ve Genaro gibi briyticrilerin iki donemi vardlr," dedi. Birincisi bizler gibi, insan olduklan donemdir. Biz d,e ilk donemimizdeyiz. }{er birimize bir gorev verilmiqtir ve bu gorev insan biEimimizi rerk etmemizi saflar. Eligio, biz beqimizve Genarolar ayru donemdeniz. "ikinci donem ise, biiyiictinrin artrk insan olmadrfr donemdir, trpkr Nagual ve Genaro gibi. Bize olretmenlik etmeye geldiler, igleri bitince de gittiler. Biz onlann ikinci do-

278

iriNci

ERK

qEunEni

RUYA GORME, SANATI

279

nemiyiz. Nagual ve Catalina trpkr sen ve Lidia gibidir. Aynr konumd alar. O da Lidia gibi korkutucu bir briyucti. La Gorda oca[rn yaruna dondti. KtiEiik krz kardegler sinirli goriinriyorlardr. Lidia, la Gorda'ya, "Bu, o erk bitkilerini tanryan kadrn olsa gerek," dedi. La Gorda da oyle olduEunu soyledi. Onlara, Nagual'tn, kendilerine de erk bitkileri verip vermedifini sordum. "Haytr, biz riEtimtiz almadtk," diye yanrtladr Lidia. Erk bitkileri yalnzca sen ve la Gorda gibi brittinhifrinii yitirmiq insanlara verilir." "Nagual sana da erk bitkisi verdi mi, la Gorda?" diyt' sordum, yiiksek sesle. La Gorda iki parmafrnt yukarr kaldrrdr. "Nagual, pipo sunu lki kez verdi ona," dedi Lidia. "ikisinde de keEileri kir
Errdr."

ne oylumlu bir ytkselmeymi$ ki, bunu bizim anlamamn ola' nakszmrq. "Peki, sen ve ben de alacak mtytz?" diye sordum la Gorda"ya.

"Ne oldu, Gorda?" diYe sordum. "KeEileri kaErrdrm," dedi yeniden masaya dofru yiiriil ken. "Bize erk bitkileri verildi, Etinkri Nagual bedenimtzi y.t maltyordu. Benimki Eabucak tuttu, ne var, seninki zortlrr Nagual senin Josefina'dan daha Etlgrn, Lidia gibi soz dinlc mez oldufunu soyledi, bu nedenle sana daha Eok bitki vc,t mesi gerekmigti." La Gorda, erk bitkilerinin yalnrzca sanatlarmda ustalrg;r
ulaqmrg btiytictilerce kullanrlabilece[ini aErkladr. Bu bitkilt'r

oylesine erk doluymuqlar ki, gerekti[i gibi kullanrlmalir t iEin, briyticriniin kusursuz dikkatini eksik etmemesi gerekir miq. Kiqinin dikkatini bu dtizeye getirmek, trim bir yaqirrrr boyu srirermig. La Gorda, britunltife ulagmrg insanlann ctl, bitkilerine gerek duymadrklarrnt, ne ktiEiik ktz kardeqlcrirr ne de Genarolar'tn bunlan hiE yutmadtklannt, ne var, riiy;r gonicriler olarak sanatlannda mtikemmellegtiklerinde sorr ve kesin bir ytikselme iEin kullanacaklannt soyledi; bu oylcsr

"Hepimiz," diye yanrtladr. "Nagual, senin bu noktaytbizlerden daha iyi anlayaca[mr soyledi. Bir srire bu konu tistrinde dtigtindtim. Psikotropik bitkilerin bedenimde gerEekten rirkiinE bir etkisi olmugtu. Sanki iEimde yer alan geniq bir hazneye ulagmtg ve bundan eksiksiz bir dtinya oluqturmuqlardr. Bu bitkileri almanln karqrhlr, bedensel safllllllllllllllllh[rmrn bozulmasl ve etkilerini denetlemenin olanaksrzhfryla odenmiqti. Beni hoyrat ve karmaga dolu bir drinyaya sokmuqlardr. Bu drinyadan yararlanmak iEin gereken, don Juan'rn deyigiyle denetim ve erkten yoksundum. Bununla birlikte e[er' denetim elimde olsaydr, zihin aElslndan sersemletici sonuElar da ortaya Erkabilirdi. "Onlardan kullandrm ben," dedi Josefina, birdenbire. "Delilifim srasmda Nagual, ya iyileqeyim ya da oleyim diye piposunu verdi. Ve iyileqtim de!" "Nagual, Josefina'ya dumanct[rnr gerEekten verdi," dedi la Gorda oca[rn oradan ve masaya geldi. "Kendisini, oldufiundan da Erlgrn gosterdi[ini biliyordu. Her zaman kafadan biraz Eatlaktr, bunun yaru stra criretkArdr ve driqkrinhik gostermede kimse onunla boy olgtigemezdi. Kimsenin kendisini rahatsrz edemeyece[i ve aklma eseni yapabilecefi yerlerde yagamak isterdi h"p. Nagual da dumarundan verdi ona ve onu istedigr gibi yagayabileceli bir dtinyaya gonderdi. On dort grin yagadt orada; srkrntrdan patlayrp geri dondri['iinde iyilegmiqti. Dtigktinltik gostermeyi kesti. Bu da onun ilacrydr."

La Gorda oca[m bagrna dondti. Krz kardegler gtiltigtip birbirlerinin srrtl aflna vurdul ar. Derken, Lidia'mn, dofra Soledad'rn evinde bana bir Erkrn gostermekle kalmayarak tistelik bu grkrrun, don Juan'm

280

IKINCI ERK QEMBERI

RUYA GORME SANATI

28r

piposunu sardr[r kumag oldu$u izlenimini yaratmaya Eahgtr-

lrnr arumsadrm.
Lidia'ya, bu paketi bana ancak la Gorda'run oni.inde verebileceklerini soyledi[ini arugttrdrm. KriErik krz kardegler birbirlerine bakrp sonra da la Gorda'ya dondtiler. O da bagrnr krmrldattr. Josefina kalkrp on odaya gitti. Bir srire sonra Lidia'rn bana gostermig oldufu Erlanla geri dondri. Mideme, sabrrsrzhk ve srirpriz nedeniyle bir sancl saplandr. Josefina Erkmr ozenle masaya, ontime dofru yerleqtirdi. Herkes Eevreye toplandr. O da Lidia gibi torensel bir biEirnde Erkrnr agmaya bagladr. Paket trimriyle agrldrlrnda iEindekileri masanln ristrine doktii. Aybaqr bezleriydi bunlar. Bir an iEin bocaladrm. Ne var, la Gorda'nrn di[erlerinden de griElti patlayan kahkahasr oylesine sevimliydi ki dayanamaylp ben de onlara katrldrm. "Bu, Josefina'nrn kigisel Etktnt," dedi la Gorda. "Senin hrrsmm risttine oynayrp, gtkmt Nagual'dan sana kalmrg bir armalan gibi gostererek seni burada tutmak onun parlak bir fikriydi." "Ama iyi bir fikirdi, kabul et," dedi Lidia. Qrkrnr aEtrfr srrada gozlerimde beliren hrsh bakrgr ve agmaktan vazgegtlpi anda gosterdi[im drig larrkhlrnr imlerle oykrindri. Josefina'ya fikrinin gerEekten parlak oldu[unu, sezmiq oldufu gibi iqe yaradr[rnr ve o paketi gergekten Eok istedigimi soyledim. "Qok istiyorsan alabilirsin," dedi ve herkesi grildrirdri. La Gorda, Nagual'rn, Josefina'run gerEek bir grlgrn olmadrlrm bu nedenle de onu iyilegtirmenin gerEekten zor oldufunu bagrndan beri bildifini soyledi. GerEek hastalar genelde daha uysal olurmuq. Josefina her geyin EokEa aytrdrndaymrg ve ele avuca gelmiyormug. Bu nedenle.Nagual'tn ontt birEok kez trittrirmesi gerekmiq.

Don Juan bir keresinde aynr deyimi, yani beni ttittiirdiifrinri bana da soylemiqti. Ben de benim gortinttimri oluqturmak amactyla psikotropoik mantarlan kullandrprmdan soz ettipine inanmrgtrm hep. "Seni nasil trittrirdii?" diye sordum Josefina'ya. Omuzlarrnr silkti ve yarut vermedi. "Seni nasil ttittrirdtiyse ciyle," dedi Lidia, "Iqilttnt senden gekip aldr ve kendi hanrladr[r bir ategin dumaruyla kuruttu." Don Juan'rn boyle bir qeyi bana agrklamamrg olduluna emindim. Lidia'ya bu konuda neler bildifini sordum. La Gorda'ya dondti. "Duman, biiytictiler iEin gok cinemli," dedi la Gorda. "Duman, sis gibidir. Sis Eok daha iyidir elbette, ama denetimi zordur. Duman denli kullamqh degildir. Boylelikle, Josefina ve senin gibi kaprisli ve zor olan, stirekli sallanan insanlan gormek isteyen bir btiyticri bir ateq yakar ve btraktr dumanl gitsin o kiqiyi sarsln diye. Sakladrklan her ne ise dumanla birlikte, ortaya Etkar." La Gorda, Nagual'tn, dumant salt insanlan gormek iEin de[il, iyileqtirmek iEin kullandrftnt da soyledi, Josefina'ya duman banyolarr uygulamrgtr; onu ategin baqrn da, rid;zgdtrn estigi yonde tutmuq ya da oturtmugtu. Dum an genzine kaEmlg, onu a$atmrgtt, ne var, rahatsrz|[r geEici olmugtu ve kahq zarar brakmam4tt. Ote yandan, 4ilttsl yava$ yavag temizlenmigti. "Nagual hepimize duman banyosu yapttrdr," dedi la Gorda. "Hele sana, Josefina'dan da fazla. Senin dayan{maz oldulunu ve Josefina gibi, olmayanl var gostermeye bile yeltenmedifini soyledi." Her qey birdenbire aErkhfa kavugmugtu. La Gorda hakhydr; don Juan ateqin onrine yizlerce kez oturtmuqtu beni. Duman gozlerimi ve bo[ azrmt oylesine yakmrq ve kaqrndtrmrqfl ki onu ne zaman kuru yaprak ve dal toplarken gorsem korkuya kaprhrdrm. Gozlerim kapahyken solumamt denetle-

irixci

ERK

qeunnni

RUYA GORME SANATI

283

meyi ve dumam hissetmeyi ci[renmem gerektifini soylerdi; bu yolla, ttksrmadan soluk alabilirmigim. La Gorda, durnamn Josefina'nln hava gibi hafif ve akrqkan olmasrna ve bunun yaru sra, hig kugkusuz benim de delilikten kurtulmama yardtmcr oldufunu soyledi. "Nagual, dumanrn sendeki her geyi Eekip Erkardrfrm soyledi," diye srirdrirdti la Gorda. "Seni duru ve dolaysz ktlmtq." Ona, kiqinin sakladrklarlnln duman yoluyla nasil dtqart Erkanlaca$nr bilip bilmedifini sordum. Bunu kolayhkl a yapabilecelini Erinkti biEimini yitirmig oldufunu soyledi. Ne var,ktz kardegler ve Genarolar, Nagual ve Genaro'yu birEok kez izlemig olmalanna kargm hentiz yapamazlarmtq. Don Juan'tn, beni bir bahk gibi ytizlerce kez ttitsrilemiq olmasrna kargm bu konudan neden hiE soz etmedifimi merak etmiqtim. "Etti," dedi la Gorda o ahqrlmadrk inandrtcrh[ryla. "Nagual sana bile ofretti. Bize, bir keresinde daflarda koskoca bir yeri tritttirdrikten sonra, manzaramn arkasrndakileri gordilfrilnil soyledi. Oyle ki, kendisi bile b{iytilenmig." O giiElti gorsel bozuklu[u, gok koyu bir sisle elektrik firtrnasrrun birlikte neden olduklarrnr drigrindtigiim o sradan sanrlyr anrmsadrm. Onlara bu serriveni anlatfim ve don Juan'rn hiEbir zaman bana dofrudan sisi ya da dumant ofretmedifini ekledim. Trim yaptr[r, ateg yakmak ya da beni sisin iEine sokmaktr. La Gorda higbir qey soylemedi. Aya$a kalktr ve ocafa do[ru ytirtidti. Lidia kafasmt sallayrp dilini Erklattr. "Qok aptalsm," dedi. "Nagual her geyi o[retti sana. Brze biraz once anlattrklannl nasil gordiin sanlyorsun ki?" O[retme anlayrglaflmtz arasmda.bir uEurum vardr. Bildifim bir geyi onlara ofretecek olsaydtm, ornefin araba kullanmayr ofretmek isteseydim, adtm adtm ilerleyerek stirecin trim aqamalanrun anlaqrldrfrndan emin olmak isteyece[imi anlattrm onlara.

La Gorda masaya dondti. "senin soyledi$in, briyticri tonalla ilgili bir qey ofrettifinde gegerlidir," dedi. "Briyticri, nagualla ilgileniyorsa sava$Elya bilg"iyi vermelidir, bu da ona gizemleri gostermek anlamma gelir. Ttim yapacapt da budur, Gizemleri alan sava$El kendiJine gosteriieni uygular ve bilgiyi erk olarak talep eder. "Nagual sana trimrimiize gosterdi$i gizemden daha faz' lasmr gosterdi. Ne var, tembelsin sen, trpkr Pablito gibi ve kafanrn karqmasrnr yefliyorsun. Tonal ve nagual iki ayfl drinya. Birinde konuquriun ikincisinde ise eylemlerde bulunursun.t'

konuqurken, sozleri ttimriyle anlam kazandr. Neden iEinsoz ettifiini biliyordum. Oca[rn baqrna gitti, bir ganafrn de bir geyler karrgtrrdt ve geri dondti' "Neden bu kerte salaksm sen?" diye sordu Lidia aErkEa'

"Bo$ o," diYe Yanrtladr Rosa.

rak bedenimi taradilar. Hepsi de gobek delifime dokundu' "Peki, neden hala bogsun?" diye sordu Lidia' "Ne yaprlmasr gerektifini biliyorsun' de[il mi?" diye ekledi Rosa. "Qilgmdr," dedi onlara Josefina. "Hala da Erlgrn olmah." La Gorda yardrmrma kogup onlar neden biEimlerini yitirmedilerse benim de o nedenle boq oldufumu soyledi' Ttimiimriz de gizlid en gizTiye, nagual dtinyasma girmek istemiyorduk. Korkuyorduk ve onyar grlatrmtz vardt. Ktsacasr, hiEbirimiz Pablito'dan daha iyi defildik' Tek bir soz bile edemediler. ugri de oldukEa rahatsv o1'
mu$a benziyordu.

Beni aya$akaldrrrp, gozlerini

gagrlaqtrrmak iEin zorlana-

,,zavalhkriErik Nagual," dedi Lidia bana, sesinde gerEek bir ilgi titremiyle. "Sen de en az btzim kadar korkmugsun' Ben, iert insaru oynuyorum; Josefina, Erlgrm; Rosa' huysuzu ve sen de aptah."

284

iriNci

ERK

qnuneni

RUYA GORME SANATI

285

Grihigtriler ve geldi[imden bu yana ilk kez dostluk belirtileri gosterdiler. Sarrldilar, ellerini omzuma koydular.

La Gorda tam karqrma oturdu, kriErik krz kardeqler de onu Eevrelediler. Benim ytizrim hepsine dontiktri. "GeEen gece olanlardan soz edebiliriz artlk," dedi la Gorda. "Nagual, dostlarrn son saldrnlarrrun ardmdan hala ya$ryorsak bir daha asla eskisi gibi olmayaca$rmrzt soyledi. Dostlar bu gece bir qeyler yaptr. Biziuzapa savurdular."
YavagEa yazr tahtama dokundu.

"Qok ozelbir geceydi bu gece senin iEin," diye srirdtirdti. "Bu gece dostlar da dahil hepimiz sana yardrm etmek igin birlikte gahqtrk. Nagual bunu be[enirdi. Bu gece trimriylc gordiln." "Oyle mi," diye sordum. "igte yine baqladrn," dedi Lidia ve herkes grildri. "Gcirmem hakkrnda konugsana, Gorda," diye direttim. "Salak oldulumu biliyorsun. Aramrzda anlagrlmadrk higbir'
qey kalmasln."

"Pekdld," dedi. "Ne soylemek istedilini anhyorum. Btr gece kriEtik krz kardeqleri gdrdiln." Onlara, don Juan ve don Genaro tarafindan gerEeklegtirilen inarulmaz olaylara da tanrk oldufumu soyledim. Onlarr da,l<tz kardegleri gordri[rim denli aErk seEik gormriqtrim, yine de don Juan ve don Genaro her seferinde gormedi{ht hrikmrine varmrslardr. KriErik krz kardeqlerin eylemlerinirr, eskileriyle ne gibi farklar gosterdifini belirlemekten yoksundum. "Yani, dtinyamn ba$arrna nasil tutunduklannr gormeditt mi demek istiyorsun?" diye sordu. "Hayrr, gcirmedim." "Drinyalar arasmdaki yanktan gegtiklerini de mi gormcdin?"

Ne gordrlysem anlatttm onlara. Sessizlik iEinde dinlediler. Anlatrmm sonunda, la Gorda aflamamak igin kendini zor tutuyordu. "Ne act!" diYe i.inledi. Aya[a kalktr, masanln Eevresini dolanrp bana sanldt. Gozleri parlak ve dingindi. iEinde bana karqr kotiihik tagtmadrfrnr biliyordum. "Senin trkanrkhfrn bizim yazgrmrz," dedi. "Ama yine de bizim Nagual'rmlzsln sen. Kotii fikirlerle yoluna engel koymayaca$r-. En aztndan, bundan emin olabilirsin." igten oldu[unu biliyordum. Yalnvca don Juan'da gordrifrim bir dtizeyden konuquyordu. Halini, insan biEimini yitirmenin bir tininti olarak defalarca aErklamtgtr; biEimi olmayan bir savaqErydr aslmda. ondan gelen derin bir sevecenlik dalgasr her yanrmr kaplamtqfi. A[lamak rizereydim. Onun inanrlma z bir sava$El oldufunu driqtindtiE.im strada bana tuhaf bir qey oldu. Bunu do[ruya en yaktn biEimde aErklamak iEin sanki kulak zarlarrm patladr demek yanhq olmaz. Ne var, bu patlamayr t,iim bedenimde, ozellikle de gobefimin hemen iltrnda kulaklarlma oranla daha da belirgin bigimde hissettim. Bu patlamanrn ardmdan her qey duruluk kazandr; sesler, goruntriler, kokular. Derken, yabansr biEimde iqitme yetimi bor^uyun bir vmlama hissettim. Ne kerte ytiksek olursa olsun, oteki seslerin duyulmastnt engellemiyordu' Sanki bu vmlamayr kulaklanmla defil de bedenimin bir baqka yanryla duyuyordum. Srcak bir elektrik tum bedenimde dolaqtr. Derken, rtiE gormedifim bir geyi anrmsadtm. Sanki dtinya drgr bir bellek beni eline geEirmigti' Lidia'mn duvar rizerinde ytirtirken yatay duran, iki hrrnlzlmst ipe tutundu[unu amrnsadtm. Ashnda ytiriimtiyordu; ayaklarryia tuttu$u kalm bir Eizgi yuma$ rizerinde kaytyordu. Krrmlamsl iplere tutunma Eabasryla a$nndan nefes alarak ter doktrigrittti gora.i$rimri antmsadrm. Gosterisinin sonuna do[ru aengemi yitirmemin nedeniyse, onu ytiksek bir

286

iriNci

ERK

qnunnni

RUYA CONUB SANATI

287

h:zla odayr fir dcinen bir rgrk olarak gr)rmemden dolayr kendi-

mi zayfi hissetmemdi; bu devinim beni gobefimden


dtigrirmtigtti.

Eekip

Rosa ve Josefina'nln eylemlerini de arumsadrm. Ros:r karanhk tavandan aqalr rizrim salkrmr gibi dokrilen dikey krrmlzlmsr iplere sol eliyle tutunarak sanki dal budak salmrqtr. Sag eliyle de dengesini sa$amak amacryla yine bu dikey iplere tutunmu$ ve hatta ayak bileklerini bile bunlara dolamrqtr. Gosterisinin sonuna dolru prnl prrrl parhyordu. Bedenirr hatlan belirginligini yitirmigti.
Josefina ise kendini, odanrn tabanrndan geldifini sanch-

lrm iplerin gerisinde sakhyordu. Kaldrrdr[r koluyla yaptr[r gey ise, bedenini gizleyecek kerte krrmrzrmsr ipi bir araclir
tutmaktan bagka bir gey defildi. iEi havayla dolan giysilcri bir biEimde azaltmrqtr bunlar. Giysiler yalnrzca, bakan gczler iEin oylumluydu. Lidia, gosterisinin sonunda trpkr Rosa ve Josefina gibi bir rgrk yrr. mafrna donriqmrigtri. Zihnimin iEinde, anrdan antya geEebili* yordum. KriErik krz kardeqler, yeni arumsadrklanmr anlattrfrmrlir qaqkrnhk iEinde bakakaldrlar. Bana olanlarr izleyebilen y:rl ntzca la Gorda'ydr sanki. Gergek bir neqeyle gtildri ve Nagrr al'rn benim igin gordriklerini anrmsamayacak denli tembe I oldu[umu soylemekte Eok hakh oldulunu belirtti; neye brr karsam onu kafama talcyordum. Anrmsadrklarrmr bilinEdrqr bir bigimde segmem olasr rnr, diye sordum kendime. Ya da la Gorda mrydr trim bunlirrr olugturan? Anrmsadrklanm arasmdan derleme yaptrfrrrr do$ruysa, don Juan ve don Genaro'nun eylemlerini izlerke n daha fazlasmr algrlamrg, ama bunlann yalnrzca belirli bir bii himtinri anlmslyor olabilirdim. "Bir srire once anrmsadrklanmr gimdi hatrrlamak," rtc dim la Gorda'ya, "inanmasr Eok zor bir $ey."
ise bir bagka numaraydr; rqrltrsrnr

"Nagual, herkes gorebilir, ne var, bunu arumsamamayl yeller dlmiqti," dedi. "Ne kadar hakl oldu$unu qimdi anhyoi"rn. Hepimiz gorebiliriz, kimimiz di[erlerinden de fazla." La Gord &,ya, iEimde bir qeyin, aqkrn bir yontem buldubir geyi bunun sayesinde Eumu bildifini royt"ainl. Yitirdifim yeniden ele geEirmigtim. Ne var, bunun ne oldufunu saptamak oldukEa zordu. Bfuaz cince, yeterli derecede "rtiya gorme" uygUlamast yaparak dikkatimi geligtirdi[imi "gordti$inti" soyledi. Ne var, higbir qey bilmedifiimi sanmayr ye[liyormu$um' "Sana dikkatten soz etmeye gabahyordum," diye strdiirdii, "ama bunu sen de bizim kadar biliyorsun." Benim bilgimin aslmda onlannkinden farkh oldu[una inanmaslnr istedim; onlannki kesinlikle daha gorkemliydi. Uygulamalarryla ilgili olarak soyledikleri her bir qey benim iEin fazladan bir odril olacaktr. "Nagual bize, dikkatimiz sayesinde, drinyanln gonintrilerini nasrl sabitliyorsak rriyalardaki gorunttileri de sabitleyebilecefimizi sana gostermemtzi soyledi," dedi la Gorda' Riiya goriicrintin sanafl, aslmda dikkat sanattdtr'" Drigrinceler peqi sra aktt. Ayala kalkrp mutfakta dolan-u g"t"[ini duydum. Yeniden oturdum. uzun bir stire sessiz tcitart. Rriya gorticrilerin sanatr dikkat sanaildtr, demekle neyi soylemel isteaigini biliyordum aslmda. Don Juan'tn, elinden-gelen her geyi bana anlattrfrnr ve gosterdi$ni de biliyordum. Ne var, o heni.iz yanrmdayken bilgelifinin, bedenimin igindeki onctillerini hissedememiqtim. Akltmm beni zincire vuran bir iblis oldu[unu, o[retilerinin sonuglanna ulagmak istiyorsam onu yok etmem gerektigini soylemigti. Ahl derken neyi kastetti$nin tam bir tanrmrnt hiEbir zaman yapilrrnam4trm ona. Dtizgiin manttklt bir biEimde anlama,kaj.. qrlaqtrrma ya da dtig{inme yetisinden soz ettigini sanmtqttm La dorda'nln soyledikterinden, don Juan iEin, aklm t

"p. dikkat demek oldu[unu anlamrqfim'

288

IKINCI ERK QEMBERI

RUYA GORME SANATI

289

Don Juan, varhfrmrztn ozimin algrlama, briyrisrinrin ise bilinElilik oldufunu soylerdi. Ona gcire, algrlama ve bilinElilik, iqlevsel, birbirinden ayrilmaz bir brittindri, Eift alanh bir britrin. Birincisi "tonal dikkatiydi"; bir bagka deyiqle, sradan insarun grinhik olaylarr algrlama,bilinElilifini kullanma yetisiydi. Don Juan bu dikkat biEimine "birinci erk gemberi" adrnr da vermig ve bunu bizim grinhik yagamlmnn aIgflarlna drizen veren, oidufu gibi kabul etti[imiz bir yeti olar ak tarumlamrqil.

vermig ve bunu hepimizde bulunan, arna yalnrzca briyticrilerce kullanilan ve srra drqr drinyaya drizen getirmemizi saplayan muhtegem bir yeti oldu$unu soylemiqti.

itinci alan ise "nagual dikkatiydi;" bu, briyricrilerin, bilinEliliklerini srra drgr drinya izerine yoneltmeleri anlamrna geliyordu. Bu dikkat alaruna ise "ikinci erk Eemberi" adrnr

biliyoruz demesiyle ortaya Erkmrqtr; sonug olarak, kiqi bu gortintrileri zapt etmek iEin gereken dikkati yitirince de drinya durmuyordu. "Nagual bize en onemli qeyin uygulama oldufunu soyledi,'l 6"6i la Gorda birdenbire. "Dikkatini, rtiyalarrndaki gortinttilere verebildi[in an dikkatin dofru yere Eengel atmtg demektir. Sonunda sen de her trirlfl niyarun her trirhi gortinttisrine Eengel atan Genaro gibi olabilirsin." "Her birimizin de beg niyasr daha var," dedi Lidia. "Sana ilkini gosterdik Etinkri bunu bize Nagual gcistermigti." "Sizler hepiniz istediliniz an rilya gormeye girebiliyor
musunuz?" diye sordum.

La Gorda'nrn ve ktiErik krz kardeqlerin, niya gonictilerin sanatrnrn, rriyalarrndaki gortinttileri dikkatleri sayesinde zapt etmek oldu[unu gostermeleri, don Juan'rn dtiqrincelerinin gerEekEi yanrnr gormemi saflamrgtr. Onlar, don Juan,rn o[retilerinin kuramsal yarurun Eok otesine geEmiq uygulamacrlardr. Bana bu sanatrn gosterisini sunmak iEin "ikinci erk Eemberini" ya da "nagual dikkatlerini" kullanmalarr gerekmigti. Buna tanrk olabilmek iEin benim de aynr geyi yapmam gerekmigti. Ashnda, dikkatimi her iki alana da yoneltmig oldu[um Eok aErktr. Belki de hepimiz srirekli olarak bu biEimde algrhyor, ama birini tutuyor ve di[erini goz ardr ediyorduk ya da benim de yaptrfrm gibi, bir baqka yere depoluyorduk. Gerginlik ya da gontil lrzas;' gibi kimi durumlarda, sansrirlri bellek yizeye Erkryor ve boylece ayru olayrn iki degiqik anlslna sahip oluyorduk. Don Juan'rn bende yok etmeye ya da daha gok bastrrmaya Eahgtrfr gey, mantrksal driqrinme ba$amrndaki akhm de[il, "tonal dikkatim" ya da sa[duyu dtinyasrndaki farkrndah$mdr. Bunu gerEekleqtirme iste[inin amact, la Gorda'run grinhik ya$am vardrr Erinkri bunun gortintrilerini zapt etmeyi

"Haylr," diye yanrtladr la Gorda. "Bu, Eok f.azla erk gerektirir. HiEbirimizin bu kerte erki yoktur. Krzlar odayt yerden firdondriler, Etinkti yery:f;zu. onlara griE veriyordu. Belki onlan dtinyanrn rgrfirndan griE olarak rqrltrh varhklar biEiminde gordri[iinti de anrmsryorsundur. Nagual, griE kazanmanrn en iyi yolunun gtineg rqrfmrn gozimize girmesini sallamak oldufunu soyledi, ozellikle de sol gozrimize." Buna iliqkin hiEbir qey bilmedi[imi soyledim, o da don Juan'rn onlara ofrettili bir yontemi betimlemeye koyuldu. Daha konuqmasrnr bitirmeden, don Juan'rn aynt yontemi bana da o[retti$ni anrmsadrm. Yan kapah gozlerle, bagr sa[dan sola devindirerek grineg rgr[rnr yakalamak gerekiyordu. Kiqinin bunu salt grineq rqrlryla defiil, gozde parlayan her trirhi rqrkl a da gerEekle gtirebilecelini s oyl emi gti. La Gorda, don Juan'ln, boyle dolanrp dururken, kalEa kemiklerini korumak amacryla, gallannr bellerinin altrndan ba$amalarmr onerdi[ini soyledi. Don Juan'rn bana bundan hiEbir zaman soz etmedifiini soyledim. La Gor da yalnrzca kadrnlann boyle dolanabileceklerini, Erinkti rahimleri oldu$unu ve grictin dofrudan rahime geEtifini soyledi; yerde yuvarlanarak bu gricri bedenlerinin oteki bohimlerine aktarabiliyorlardr. Bir erke[in griE depola-

294

iriNci ERK eeuneni

RUYA GORME SANATI

291,

masl iEin srrtristri yatrp dizlerini, ayak tabanlarr birbirine delinceye kadar brikmesi gerektifini soyledi. Kollarr drizgrince

uzatrnak, bileklerden itibaren dikey biEimde kaldrmak ve parmaklarr da penEe konumuna getirmek gerekiyordu. "Yrllarca riiyasmt gordtik bu niyalann," dedi Lidia. "En iyi riivalartmtzdr bunlar, Erinkri dikkatimiz tamdr. Diler niy alarrmrzda ise dikkatimiz titrektir. " La Gorda, r:d,ya gorrintrilerini bir Toltec sanatr oldu[unu soyledi. Yrllarca stiren uygulamanln ardmdan artrk hepsinin de herhangi bir niyarun iEinde "oynayabilmeyi" bagardrklannr soyledi. Lidia her geyin ristrinde ytiniyebiliyordu, Rosa her $eye asrh kalabiliyordu, Josefina kendini herhangi bir geyin arkasrna gizleyebiliyor, kendisi ise uEabiliyordu. Ne var, onlar bu sanatrn Eomeziydiler henriz. Yalnrzca tek bir eylem iEin tarn dikkate ulaqabilmiqlerdi. Genaro'nun "niya gcirme" ustasr oldufunu, istedifinde masalan havalarda dondrirebildifini, grinltik yaqamdaki dikkatimiz denli dikkate sahip oldulunu, bununla bir dolu $ey yapabildigini ve iki dikkat alanrnrn da onun iEin egdeferde olduiunu ekledi. "Bunu bizim kadar sen de biliyorsun," dedi la Gorda. "Soyle.yebilecefim tek qey, aynr niyaya gide gide, insan drinyarun Eizgilerini hissetmeye baqhyor. Bunlar da senin gdrdilfiiln geyleri yapmamtzayardrmcr oluyor." Don Juan, "birinci erk Eemberimizin" yaqamrmzm Eok erken donemlerinde ayarlandrlrnr ve ya$amrmtztn tumriylc bundan ibaret oldulu sanrsryla yaqadr[rmrzr soylemigti. "ikinci erk Eemberinin" ya da "nagual dikkatinin" insanhfrn ezici Eo[unlufunda gizli kaldr[mr, yalnrzca ohim arunda aEr[a Erktrfrnr soylemigti. Yine de buna ulagmak iEin bir yol btrlundufunu, bunun ttim insanhk iEin agrk oldu$unu, ne ki yalntzca briyticrilerin buradan yiirridri[iinri ve bu yola "rtiya gorme" ycintemiyle girilece[ini belirtmigti. I)on Juan, nagual dikkatine varmanln bir ycintemi olm:rdr$rnr soylerdi. Bana yaltrzca kimi onemli noktalan gostcr-

ilk agamaydr; dikkat nesneleri bulmaya, evler, sokaklar giahqilrmasr daha sonra bi belirli biEirnleri aramaya dek :uzaylp gidiyordu. Buradan, belirli yerlerin, giintin belirli anlanndaki "rtiyaslnl gorme" a$amastna geliyordu sra. Son aqama ise "nagual dikkatini",. britrinsel ozrin tizerinde yofunlagacak biEimde yoneltmekti. Don Juan buna, birEolumuzun $u ya da bu zamanda kendisini yatakta uyurken gordtifti niyada ulagtrlrnr soylemigti. Bir briytictintin boyle bir rtiya gordrifrinde, dikkatinin zaten yeterince geligmig olduiunu ve hepimizin de yapabilece$i gibi kendisini uyandrrmak yerine, srrttnr dontip gtinhik ya$amdaymrqEasrna iqine baktlfrnr eklemiqti. Bu andan baqlayarak, erken donemde birleqtirilmig kigilikte bir kopma, bir ayrrlma oluyordu. Don Juan'tn ofretisine gore "nagual dikkatini" ayarlamanln ve bunu ytiksek derecede geliqtirmenin sonucunda oteki oz ofiaya grkryordu; bu, "riiya gcirme" suastnda oluqturulan ozdeq bir varhktr. Don Juan, bu Eifte ulaqmamn belirgin agamalan olmadtfrnr soylemigti bana, trpkr gtinhik bilinEliligimize ulagmarun bir yolu olmadrfr gibi. Buna yalnrzca uygulama yoluyla varabiliyorduk. "Nagual dikkatimize" yonelme eylemimiz strasrnda gerekli agamalarr gorebilece[imizi soylemekle yetinmiqti. dontiqtrirmesine OLBeni, korkularrmln bunu bozuk bir riretime - izinvermeden "niya gcirme" uygulamasl yapmaya yoneltmiqti. Bunu la Gorda ve krzlarla da yapmrgtr, ne var, onlardaki bir gey bagka bir dikkat diizeyi fikrine daha agrk krlmqtt onlan. "Genaro golunlukla rilya gorme.bedeninde durdu," dedi la Gorda. "Bunu daha Eok severdi. Iqte bu nedenle en tekinsiz iqleri yapar ve seni olesiye korkuturdu. Genaro, sen ve ben qu kaprdan nasil girip Erkryorsak iki drinya arasmdaki yanktan oylece girip Erkabilirdi."
migti. Rriyalarrmda ellerimi bulmak

292

irixci

ERK

qEunnni

RUYA C6NUE SANATI

293

Don Juan dtnyalar arasl yartktan da uzun uzadrya soz. etmiqti bana. Ben ise, bunu, sradan insarun drinyayr algrlamasl ile btiyticrinrin algrladr[r drinya arastndaki ince ayrlmr betimlemek amactyla mecazi anlamda kullandr$rna inanrurdrm hep. La Gorda ve krzlar iki diinya arasmdaki yanfrn mecazdan ote bir qey oldufunu gosterdiler. Bu daha gok dikkat dr.izeyini defiqtirebilme yetisiydi. Bir yanrm la Gorda'yr pekAlA anlarken, difer yarum ise hiE olmadrfr kerte korkmugtu. "Nagual ve Genaro'nun nereye gittifini sormuqtun," dedi la Gorda. "Patavatsrz Soledad sana onlartn oteki drinyaya gitti[ini soyledi; Lidia bu bolgeden ayrrldtklartnt soyledi; aptal Genarolar ise seni tirkrittti. GerEek qu ki, Nagual ve Genaro o yanktan geEip gittiler." Anlayamadrfrm kimi nedenlerden otrirri anlattrklanyla tam bir karmaqanrn iEine dtigmeme neden oldu. Btitti:n bu zaman iEinde, gitmeleri iEin iyi bir neden oldu[unu hissetrniqtim. Srradan bir biEimde gitmediklerini biliyordum, nc var, bu duyguyu daima bir mecaz Eerqevesi iEinde gormeyi yeplemiqtim. Bundan, yakrn ciostlara soz etmiq olsam bile, kendim inanmamrqtrm. Derinlerde bir yerlerde daima mantrkh bir insandrm ben. Ama qimdi, la Gorda ve ktiErik krz kardeqler karanhk mecazlartmt gerEek olasrhklara dontiqtrirmuglerdi. La Gorda, "niya gormesinden" aldr[r griEle bizi neredeyse bir kilometre uzapa tagtmtqtr. La Gorda aya$a kalktr, her geyi anlamtq oldufumu, arttk yemek zamantmn geldifini soyledi. Bize kendisinin piqirdi[i yemekleri sundu. Yemek yiyecek halde defiildim. Yemefin sonunda kalktr ve yaruma geldi. "Sanrrrm gitme vaktin geldi," dedi bana. Bu, kzlar iEinde bir uyarr olsa gerekti. Onlar da kalktrlar. "$u andan itibaren kalmayr ye$lersen, bir daha ayrilman mtimkiin olmayacaktlr," diye srirdtirdri. "Nagual sana bir oz-

grirhik tarumrgtr, ne var, sen ondan ayrrlmamayl segtin. E[er dostlarrn son saldrrrsrndan kurtulmayt baqartrsak hepimrzi beslememi, kendinizi iyi hissetmenizi sa$amamr, birbirimize veda etmemizi soylememi istedi. Benim ve kzlarrn gidecek bir yerimizyok. Ama sen farkhsln." I{tzlar Eevremi ahp teker teker veda ettiler. Olan bitende kaderin devasa bir cilvesi vardt. Ayrrlmakta ozgirdtim, ama gidecek yerim yoktu. Benim iEin bir seEim de yoktu ayrLca. Yrllar once don Juan bana bir firsat tarumtg ve aynlabilecefimi soylemiqti. Ben ise kalmtqttm, Etinkti daha o zaman bile gidecek yerim yoktu. "Yalntzca bi kez seEeriz," demiqti bunun ardmdan. "Bi sava$Er ya da srradan bi insan olmayr seEeriz. ikinci bi firsat yoktur. Bunun imkAnr da yoktur."

irixcinirrur

tt

;ffi

*11,1,if, d:11

#'#:1

e rekivo

de

di a Gord a
1

verdiline gore, yeni gorevimizi gerEekleqtirmemizde bize yardtmct olmayr goze ahyorsun sayllr. Nagual beni anca sen gelene dek bagkan seEmiqti. Senin de bildifin gibi, sana birtalcrm qeyleri anlatmamt buyurmuqtu. Bunlardan Eofunu anlatmtg bulunuyorum. Ama sen tercihini yapana dek de[inememig oldufum daha birkaE $ey var. Bugtin onlan da halledelim. Onu da bitirdikten sonr a bize haznlanmamtz iEin biraz zaman tarumaltsm. Bu da$an ebediyen terk etmeden once her bir qeyi hazrrlamak iEin birkag gtine ihtiyacrmv olacak Burada epey uzun bir stire kaldrk. Ayrrlmasr pek griE geliyor. Ama her qey aniden bir sonuca vardt. Nagual bizi, ttim o dalaqlanna rafmen senin getirecefin topyek0n de[igime haz:r olmamrz iEin
"Sen de bizimle gitmeye karar

"'

uyardrysa da galiba kimse ona gerEekten inanmadtydt."

"NiEin defiqmeniz gerektifini bir trirlti anlayamlyorum,"


dedim.

"Daha once de anlattrydrm ya," diye kargr grktr la Gorda. "Eski amaqmrzr yitirmig bulunuyoruz. $imdi yeni bir amact-

298

iriNci

ERK

qnuneni

iriNCi DIKKAT

299

mtzvar ve bu yeni amag bir meltem kadar hafif olmamzt gerektiriyor. o meltem de bizim yeni ruh halimiz. Samyeliydi bir zamanlar o. Sen bizim do[rultumuzu de[iqtirdin." "Hep aynt yere varlyorsun, Gorda." "Tabii, ama sen boq oldufundan oyie geliyor sana. Daha aErk soylemem imkdnsrz. sen dondrifrin zaman, Genarolar sana iz srinictisrinrin sanatrnr gosterecek, hemen ardrndan da hepimiz burdan ayriacabrz. Nagual, qayet bizimle birlikte olmaya karar verirsen, yapmam gereken ilk geyin, senin Soledad ve kriErik krz kardeqlerle dalaqlannr ve onlarla senin aranda cereyan eden en ufak bir hadiseyi dahi hafirlamanr sa$amak ve brittin bu geylerin senin yolunda cereyan edecek olan hadiselerin bir yorasl oldupunu sana soylemem oldufunu anlattrydr. Dikkatli ve kusursuz oldufiun takdirde, o dalaqlarrn erkin armalanlarr oldu[unu anlayacaksln." "Dofr.a Soledad qimdi ne yapacak?" "Burdan gidecek. KriEtik krz kardegler zaten onun zemjnini sokmriq bulunuyorlar. o zemin onun dikkatinin naguala ulaqmasrnr sa$ryordu. ordaki Eizgiler bunu yapabilecek erke sahipti. Her biri onun dikkatinin bir parEasmr toplam aya yanyordu. Natamam olmalarr kimi avcrlann o dikkate ulaqmalarr igin bir engel teqkil etmez. soledad donrigrimrinri gerEeklegtirebildi zira kendisi o dikkate hepimizden cince eriqtiydi. Artrk obrir drinyaya gitmek iEin gozlerini dikerek o zemine bakmasr gerekmiyor, qimdi de o zemine gereksinmesi kalmadrfr igin, onu Erkardrfr toprafa iade ediyor onu." "GerEekten gitmeye kararhsrn, Gorda, defil mi?" "Hepimiz birden. Kendimizi toparlayrp hazrrhklarrmrzt tamamlayabilmemiz iEin senin burdan birkaE grinltifrin'e uzaklagmanr istememin nedeni de bu zaten." "Hepinize bir yer bulacak olan kiqi ben miyim, Gorda?" "$ayet kusursuz bir avcrysan bunu gerEeklegtirirdin. Ama sen kusursuz bir avcr defilsin, bizler de defiliz. Gene

de bu sorunu halledebilmek amactyla elimizden geleni esirgemeyecepiz."

Bunalilcr bir umutsuzluk hissine kaprlmrgttm. Sorumluluk almak iEin yarup tutugan tiplerden de[ildim hiEbir zaman. Onlara krlavuzluk etme sorumlulu[unu yiiklenmek altrndan kalkamayacalrm ezici bir yukmriq gibi geliyordu bana.

"Ola
ona.

ki

hiEbir qey yapmamrz gerekmiyordur," dedim

"Evet. Hakhsrn," dedi ve grildri. "Kendini emniyette hissedene dek yineleyip dursana bu lafinr! Nagual'm hepsinin de kusursuzlulun sadece ozgrirltik iEin de[il aynr zamanda insan biEimini tirkritrip kaEtrmantn da tek yolu olduiunu anlamalannt tsrarla saflamaya Eahgtrfmt anlath. Ben de ona, don Juan'rn, benim kusursuzlufun anlammt o[renmemi nastl saflamrq oldufunu anlattrm. Don Juan'la ben bir gtin Eok derin bir dere yatafrnda ilerlerken bir kaya duvartndaki koskoca bir kayarun yerinden kurtularak mrithig bir qekilde yuvarlana yuvarlana, bulundu$umuz yerden on beq yirmi metre otemizde derenin dibine driqmtigtti. O iri kayarun boyutlarr bu dtigiigti gorkemli bir olaya Eevirmigti. Don Juan bunu bir firsat bilerek unutulmazbit ders vermiqti. Kaderlerimizi belirleyen gtictin bizlerin drgrnda oldufunu ve bunlann bizimedimlerimiz ve istencimizle hiEbir iligkisi bulunmadtfrnr soylemigti. Kimi zaman o gtiE bizlerin yolumuzda ilerlerken durm amrzave benim az once yaptrfrm gibi egilip ayakkabtmtztn bafcrfrnr ba[lamamtza neden olabilir. Ve bizi bu qekilde durdurarak, o gtiE son derece deferli bir ant kazanmamtzt saflayabilir. Yrinimeye devam etmiq olsaymtqrz, o devasa kayabizi kuqkusuz ki ezip geEecekti. Ancak, bir bagka gtin, bir baqka dere yatafrnda, insantn kaderini tayin eden o aynl griE bizim deferli bir anr yitirmemize neden olabilirdi. Don Juan, kendi kaderimi tayin eden grigler :d;zetin' deki denetimimin srfir olmast agtsmdan, o dere yatafrndaki

300

IKINCI ERK QEMBE,RI

iriNCi DIKKAT

301

tek ozgrirhi[rin ayakkabrmrn ba$annl kusursuzcaslna baflamaya Eahgmaktan ibaret oldufunu soylemiqti. La Gorda bu anlattrklanmdan pek etkilenmige benziyordu. Masarun rizerinden vzanarak bir an iEin yriztimri ellerinin araslna aldr. "Kusursuzluk benim igin sana, dofiru zamanda. Nagual'rn sana soylememi istedi[i geyi soylemektir," dedi. "Lakin erk sana aErklayaca[rm qeyi sana mtikemmel bir qekilde zamanlamah, yoksa etkisi ugup gider." Dramatik bir tarzda durakladr. Onunkisi zoraki bir geciktirme idiyse de rizerimdeki etkisi son derece guElii olmugtu. "Neymig o?" diye sordum Earesizlikle.

Yanrt vermedi. Kolumdan tuttu[u gibi beni sokak kaprsrnrn hemen onrindeki alana goturdri. Beni, srrtrm duvarrn hemen dibine ekilmig bir alacrn ktitti[tine benzeyen yaklaqrk

ikinci dikkatini, senin bizden bir bakrma farkh olan nagual dikkatini toplamasr gerekiyormuq. Biz o dikkati rilya gorme yontemiyle topladtk sen ise bunu onun erk bitkileriyle baqarirn. Nagual, onun erk bitkilerinin senin ikinci dikkatinin tehditkir yanmr bir grrprda toplay1ermiq, bu da iqte senin bagrndan Erkan qekildir. Nagual, erk bitkilerine efilimli biiyuctilerin bagma gelirmiq bu hep. $ayet olmezlerse, erk bitkiieri onlarrn ikinci dikkatlerini btikerek baglarrndan Etkan tirkring bir qekle Eevirirlermig. "$imdi de onun, senin ne yapmant istemiq oldufuna gelelim. O, senin qimdi yon defiqtirmeni ve ikinci dikkatini bir baqka yontemle-bizimkine benzer bir yontemle toplamaya Uaqtaman gerekti[ini soylediydi. ikinci dikkatini dengelemedigin takdirde Uifgi yolunda kalman miimkun olmaz. $imdiy" d"k, sen o dikkatini Nagual'tn erkine dayanarak siirdtir-

yanm metre yiiksekli[indeki bir dire[e dayah, srkrqtrrrlmrg toprak zemine oturttu. Bu direklerden beqi altmrqar santim arahklarla yan yana dikilmiq durumdaydr. La Gorda'ya bu direklerin amacrnr sormayl driqrinmtiqtrim hep. ilk izlenimim, evin bir onceki sahibinin hayvanlarrnr onlara ba$amrg olacapr geklindeydi. Benim bu tahminim pek isabetli sayrlmazdr, zira sokak kaprsrnrn hemen onrinde derme gatma da olsa Eatrh bir sundurma vardr. La Gorda solumda, srrtrnr bir baqka direfe dayayarak hemen yamaclma otururken bu varsaylmlml ona aEttm. Guldii ve direklerin gerEekten de bagka trirden birtakrm hayvanlarr ba$amak amacryla kullanrlmrq oldufiunu soyledi, ama onlan diken eski ev sahibi defilmiq ve la Gorda onlarm Eukurlannr kazarken iflahr kesilmigmig.
"Ne ige yarryorlar bunlar?" diye sordum.

mekteydin, ama artrk yalruzsm. igte bunu anlatmamr istediydi sana." "Ben ikinci dikkatimi nasrl dengeleyece[im?" "senin de bizim yaptrfrmrz qekild e rilya gorme Eahqmast yapman lazrm. ikinci dikkati, onu incitmeksizin, onu tirktitiit,iu" tehditkAr krlmakslzrn toplamarun tek yolu riiya gorme' dir. Senin ikinci dikkatin diinyanrn i'irktinE yanl izettne yapr$mlg durumda; bizimkisiyle grizellik yarurun rizerine. $imdi yu" o"giqtirip bizimle gelmen lazrm. Dtin gece bizimle birlikie gelmeye karar verdifinde seEti[in qey buydu'" "o qekil benim iEimden herhangi bir zamanda Erkabilir mi?" "Yo. Nagual sen artrk onun yagma ulaqana dek o qeklin tekrar Erkmayacafrnr soylediydi. Senin nagualtn gerekti[inde birgok defa Ertmiq zaten. Nagual ile Genaro o iqi halletmiqler. Onu senin iEinden, krgkrrtarak grkardrlar. Nagual bana, senin ikinci dikkatin ziyadesiyle dtigktinftik ettiginden, kimi zaman ohime krl payr yaklagtrfmt anlattrydr. Hatta bir defasmda onun odtinri patlatmrq otdufunu soylediydi; senin na-

"Diyelim ki biz kendimizi balladrk onlara," diye yanrt verdi. "Bu da beni Nagual'rn sana soylememi istedigi obtir $eye getiriyor. Dedi ki, sen boq oldu[undan dolayr senin

302

iriNci ERK qnnannni

IKINCI DIKKAT

303

gualrn ona saldrrml$ da o da onu sakinleqtirmek amacryla ezgiler soylemiq durmug. Lakin en kotri gey senin baqrna Mexico city'de gelmig; orada bir grin seni itmiq de sen de bir bri-

dikkat rizerinde senin hiEbir deneyimin olmaksrzln. Nagual Eligio'ya erk bitkilerini ta sonuna dek hiE vermediydi." "Benim ikinci dikkatim hasar gormrig mridrir acaba,
Gorda?"
"Nagual hiE oyle bir gey demediydi. O senin tehlikeli bir qekilde deli oldu[un kanrsrndaydr. Ama bunun erk bitkileriy-

roya gitmiqsin ve o briroda dtinyalann arasrndaki yarrktan geEmiqsin. o srf senin dikkatini tonal dikkatini dafrtmayr drigtintiyormus; Erinkri sen onemsiz bir mesele rizerinde kendini kahretmekteymigsin. Ama o seni itti[inde, senin trim tonalm brizrihivermig de olanca varhfrn yanktan geEivermig. seni bulana dek akla karayr seEmiq. Bir an iEin senin, onun ulag amay acapr denli orad an uzaklaqtr $m zannettilini soyl e diydi. Ama sonra seni o civarda gayesizce dolanrrk en gormiiE de seni geriye getirmig. Senin sabahleyin on civannda yarrktan geEmig oldufunu soylediydi. Demek ki, o grin sabahrn onu senin yeni zamanrn olmuq oluyor." "Ne iEin yeni zaman? "F{er gey iEin. $ayet sen bir insan olarak kahrsan o saatte oleceksin. Ama bir briyicti olursan, bu diinyayr o saatte terk
edeceksin.

le bir alakasr yok. o her iki dikkatinin de ele avuca srfmaz oldu[unu soylediydi. $ayet onlan fethedebilirsen briyrik bir
sava$El olabilirmiqsin. "

Bu konuda bana daha bir geyler anlatmaslnt istedim. Elini not defterimin rizerine koyarak ertesi gunri yapacak
pek Eok qeyimiz oldu[unu ve onun iEin enerjimizi boga harcamamamv gerektigini soyledi. O nedenle kendimizi gtineq enerjisiyle doldurmamtz gerekiyormuq. iEinde bulundu[umuz kogullann grineg rgr[rnr sol gozrimrizle almamrzr icap ettirdifini soyledi la Gorda. Sonra bagrnr iki yana dolru yava$ yava$ devindirmeye ve yan kapah gozlerle dolrudan grineqe
bakmaya bagladr.

Eligio da farkh bir yoldan gitti, hiEbirimizin bilmedi[i bir yoldan. Gitme den az once rastladrydrk ona. $ahane bir niya gonicriydri Eligio. oyle iyiydi ki Nagual ile Genaro onu arada bir yarrktan geEirirlermiq de o da buna dayanacak kadar erke sahip oldufundan grk bile demezmig. Nefesi bile tutulmazmrq. Nagual ile Genaro erk bitkileriyle ona son bir itig sa$amrqlar. Bu da onu qimdi bulundulu yere yollamrq." "Genarolar bana Eligio'nun Benigno'yla birlikte atladr$nr soylemiqlerdi. Dofru mu bu?" "Elbet. Eligio atladr[r srrada, ikinci dikkati zaten obrir drinyadaydr. Nagual seninkinin de orda olduiunu soylediydi,
ama senin olayr denetleyememen yrizrinden sen kabus goronun erk bitkilerinin seni yangabuElagtrrdrfrnr anlattrydr; onlar senin tonal dikkatini Eekmigler de seni do[ruca ikinci dikkatinin alaruna koyuvermiqler, ama o
mrige donmrigsrin.

Biraz sonra Lidia, Rosa ve Josefinabize katrldrlar. Lidia sa[rma, Josefina da onun yaruna oturdu, Rosa ise la Gorda'nrn yaruna geEti. Hepsi de baglannr direklere yaslamrqlardr. Ben slranln ortasrnda bulunuyordum. Go$nizri bulutsuzdu. Grineq uzaktaki daflarrn hemen rizerine inmekteydi. Baglannr mtikemmel bir eqzamanhhkla devindirmeye bagladrlar. Ben de onlara katrldrm ve hareketIerimi onlarla e$zamanh bir duruma getirmig oldulumu duyumsadrm. Bunu bir dakika kadar srirdrirdriler ve sonra durdular. Hepsi de qapka giymigler ve qapkalarmr gozlerine grineg banyosu yaptrrmadrklan zaman yrizlerini korumak amacryla kullanryorlardr. La Gorda giyeyim diye bana eski gapkamr vermigti. Orada yanm saat kadar oturduk. O srire boyunca o ahqfirmayr birEok kez yineledik. Her defasmda not defterime

304

iriNci

ERK qEMBERI

IKINCI DIKKAT

305

bir iqaret koymayr drigrinmriqtrim ve la Gorda not defterimi


umursuzca ulaqamayacafrm bir yana itivermigti.

Lidia birden, anlamsu bir qeyler mtnldanarak aya$a kalktr. La Gord a izerime dofru efilerek Genarolarm yoldan bu yana do[ru gelmekte olduklarrnt fisrldadr. Gozlerimi zorlayarak baktrysam da kimseyi goremedim. Rosa ile Jose-

fina da kalkrp Lidia'yla birlikte eve girdiler. Ben la Gorda'ya yaklagmakta olan birilerini goremedi[imi soyledim. O da Genarolar'rn yolun bir noktasmda goriinrir olduklannr soyledi ve hepimizin bir araya gelecefimiz anr yrlgryla beklemekte oldu[unu, ancak vaziyeti idare edebilecelinden emin bulunduSunu soyledi. Ozellikle Josefina ile Pablito'dan gozlerimi ayrrmamamr, zira onlartn kendilerine hdkim olamadrklannt soyledi. Benim yapabilecelim en akrlhca qeyin, bir iki saat sonra Genarolart oradan uzaklagflrmak oldulunu belirtti. Yola bakmayr srirdrirdrim. Yaklagmakta olan hiE kimse goremiyordum. "Geldiklerinden emin misin?" diye sordum. La Gorda onlan kendisinin defil de Lidia'run gormrig oldulunu soyledi. Gozlerine grineq rgrlr banyosu yaparken aynr zamanda bakmrq oldufundan dolayt, Genarolar, Lidia'ya gortinmrigler imiq. La Gorda'mn ne demek istedi[ini anlamamrqtrm, onun igin kendisinden bunu agrklamasmt istedim. "Bizler sabit bakarrz," dedi la Gorda. "Ttpkt senin gibi. Hepimiz birrz biz. Senin de sabit bakan o ttir bir bakrcr oldufunu inkdr etmene gerek yok. Nagual bize senin o qekilde bakarak ulaqtrfrn baganlardan soz ettiydi." "Bakarak ulaqtr[rm baqarrlar! Sen neden bahsediyorsun, Gorda?" La Gord a afizrm brizdri ve bu sorum onu tedirgin etmiq gibi gorrindri; sonra kendisini tuttu. Gtihimseyerek beni hafifEe itti.

Tam o anda bedeninde ani bir rirperme geEmiqti. Gozlerini benden yana uza(ara dikti ve bagmr kuwetlice sallamaya baqladr. O anda Genarolar'rn gelmediklerini "gordti[rinri" soyledi; onlar iEin hentiz erkenmig. Kendilerini gostermeden once bir stire bekleyeceklermig. Bu gecikmeden ottini sevinmig gibi gtihimsedi la Gorda. "Bizim iEin onlarm gu anda gelmesi uygun defil zaten," dedi. "Onlar da bizim iEin aynr geyi driqrinmekteler." "Onlar qimdi nerdeler?" diye sordum. "Yolun kenarmda bir yerde oturuyor olmahlar, diye yanrtladr beni. "Benigno kugkusuz sabit bir qekilde eve bakmrq ve bizi burda oturuyorken gormtig olmahlar, o nedenle beklemeye karar vermi$lerdir. Qok gtizel. Bu dabize zamankazandnacak." "Beni tirkritriyorsun, Gorda. Ne iEin kazandnacak?" "Sen bugrin ikinci dikkatini toplayacaksrn, sadece dordrimld;z."

"Bunu nasrl yapacafrm?" "Bilmem. Bizim seni anlamamtz kolay defil. Nagual sana erk bitkileriyle birEok $ey yapmrg, ama onlann bilgi olduEunu soyleyemezsin. Sana bunu anlatmaya Eahqryorum iqte. it<inci dikkatin rizerinde hdkimiyet sa$amadrkEa onunla bir. $ey yapamazsln; o zaman, gimdi oldufun gibi, hep ikisi arasmda Eakrh kalrr durursun. Sen geleli beri senin baqrna gelenler o dikkatin Eevrilmesini zorlamaya yonelik oldr4. Ben sana azar azat bunun nasil yapilacaErnr, trpkr Nagual'rn bana yaptrlr gibi ofretmeye Eahgtrm. Sen bagka bir yol tuttufun iEin, bizim bildi[imiz geyleri bilmezsin, bizim de erk bitkilerini bilmedifimiz gibi. Soledad bir parEa daha fazla biliyor, Etinkri Nagual onu kendi memleketine gotrirdtiydri. Nestor da ttbbi bitkilere agina, ama sana olretilenler hiEbirimize ofretilmedi. Senin bilgine henriz gereksinmemiz yok. Ama bir grin haztr oldufumuzda,bizi erk oykrileriyle desteklemek amactyla ne yaprlaca[mr bize sen gostereceksin. Nagual'm o

iriNci

ERK

qnueeni

iriNci

oirrer

gunii bekleyeduran piposunun nerede sakh oldu$unu bilen tek kigiyim ben. "Nagual buyru[u senin yolunu de[iqtirip bizimle birlikte gitmen. Bu da senin bizimle rilya gorme Eahqmasr, Genarolarla daiz stirme Eahgmast yapman anlamrna geliyor. Sen artrk qimdi bulundufiun yerde, ikinci dikkatinin tirkting yanmda kalam azstn. Nagual'trun senin iEinden bir kez daha Erkmasrnrn yarataca$ sarsmfl seni oldrirebilir. Nagual bana insanlann birEok rgrltr tabakasmdan oluqan Eelimsiz yaratrklar olduklarrm anlattrydr. Onlarr gdrdil!iln zaman, telciklerden yaprlmrg gibi gorrinrirler, aslmda o telcikler tabakalardr; sofan gibi yani. Nagual'tn qiddetle drga Etkmast o tabakalarr ayrcir ve hatta insanlann oltimrine bile yol agabilir. "Nagual bizim, tabakalarlmlzln aynlmasmdan dolayr oldti[rimtizii soylediydi," dedi la Gorda. "$iddetli Erkrqlar daima onlan aylrlr ama sonradan gene birlegir onlar. Ne var ki, kimi zaman, giddetli Erkrg oylesine guElti olur ki, tabakalar gev$er ve arttk bir araya gelemez." "O tabakalanhiE gordtin mi sen, Gorda?" "Elbet. Sokakta olen bir adam gordilydiltn. Nagual bana senin de olmekte olan bir adam buldu[unu, ama onun oltimtinti gdrmedi{ini anlattrydr. Nagual benim olen adamm tabakalarrnr gormemi sa[ladrydr. Trpkr bir sofanrn katlarr gibi, insanlar sa$rkhyken saydam yumurta gibidirler, lakin zedelendikleri zaman bir sofan gibi soyulmaya baqlarlar. "Nagual bana senin ikinci dikkatinin kimi zaman drgarrya firlayacak denli guElti oldufunu soylediydi. O ve Genaro senin tabakalannt bir arada tutuyorlardr; yoksa Eoktan olmiig olurdun. Nagual'tn iki kez drqa salmaya yetecek kadar enerjin oldu!'unu hesaplamtgtt bu sebepten. Bununla senin tabakalannt kendi bagrna daha iki kez tutabilece[ini anlatmak istemiqti. Oysa sen bu stnlrl Eoktan aqtrn; onun iEin qiddetli bir Erkrqa dayanabilmeye yetecek enerjin kalmadr senin. Nagual herkese goz kulak olma gorevini vermigti bana; senin

durumunda, senin tabakalarrnr srkrgtrrmanda sana yardrm edece$m. Nagual, ohimiin tabakalarr birbirinden kopanp ayrrdrlrm soylediydi. Nagual'rn dikkati olan ryrltrmztn merkezinin her daim drga dolru itmekte oldugunu agrklamtqtt bana, tabakalarr gevgeten de igte buymug. Bu nedenle ohim kolayca onlarrn arasrna girer ve onlart tamamen aytnrml$. Bripiciiler kendi tabakalanm kapah tutmak iEin ellerinden geleni yaparlar. Nagual onun igin bize rilya gc)rmeyi ofrettiydi. Rilya gorme, tabakalan silaqfirrr. Briyricriler ilya gormeyi ofrendikl efi zaman her iki dikkatlerini birbirine ballarlar ve artrk merkezin drga itmesi iEin bir nedenkalmaz." "Briyticriler olmez mi diyorsun yani?" "iyi bildin. Briyricriler olm ez\er." "Yani biz hiE birimiz olmeyecek miyiz?" "Biz demedim ki. Biz bir hiEiz. Birer gilgrnrz, ne orada ne burada. Briyticrileri kastettim ben. Nagual ile Genaro briyricridrir. Onlarrn iki dikkatleri birbirine oyle srkrca birleqmigtir ki, ola ki asla olmeyeceklerdir." "Bunu Nagual mr soyledi sana, Gorda?" "Evet. O da, Genaro da, ikisi de soylediydi bana. Onlar gitmezden bir srire cince, Nagual bize dikkat erkini aErkladtydr. O ana dek tonah da naguah da bilmiyordum ben. La Gorda don Juan'rn bu ya$amsal onemdeki tonal-nagual bohinmesine iligkin ofretisini ona nastl aktardr[rnr anlattr. Bir grin Nagual'rn, da$ardaki rssrz kayahk bir vadiye gotrirmek amacryla onlann hepsini bir araya topladr$nr soyledi. Qeqitli nesnelerle dolu koskoca, afrr bir bohEa hanrlamrq; Pablito'nun radyosunu bile bohEanrn iEine koymuq. Sonra o bohgayr tagrmasr iEin Josefina'ya vermig ve Pablito'nun srrtrna da a$nca bir masa yrikleyip hep birlikte yola drizrilmrigler. Yetmig kilometre kadar uzaktaki o yuksek, rssrz vadiye dofru ilerlerken bohEayla masayt herkese nobetlege tagrtmrq. Oraya vardrklarrnda, Nagual, Pablito'ya masayl vadinin tam ortasrna yerleqtirtmiq. Josefina'ya da

308

izuNci ERK esnnspni

irTNCi DIKKAT

309

bohEadaki nesneleri masanln tizerine koymasmr buyurmuq. Masarun :ftzeri dolunca, Nagual onlara tonal ile nagual ara-

srndaki farkr, Mexico City'deki bir restoranda bana aErklaoldufu gekilde aErklamq, yalruz onlann durumunda verdifi ornek Eok daha somut ttrdenmiq. Nagual onlara tonalm her grinkri dtinyamnda bilincinde oldufumuz dizen ve ayru zamanda ya$amlmrz boyunca, trpkr o masa ve bohEa gibi srttmzda tagrdr$mrz kigisel dtizen oldu[unu anlatmrq. Her birimizin kigisel tonah o vadideki masa gibiymiq, agina oldufumuz qeylerle dolu minnacrk bir ada. Beri yandan, nagual ise, o masayl yerinde tutan, rzaht mumkiin olmayan ve o tsstz vadinin enginli[i gibi bir kaymrg nakmrq.

Nagual onlara btiyricrilerin, Eevrelerinde gerEekten neler

bulundufunu kavrayabilmek amactyla, tonallanna belli bir mesafeden bakmak mecburiyetinde olduklarrnr anlatmtq. Trim o bolgeyi seyredebilecekleri bir tepeye grkarmrg onlan.
O tepeden masayl zar zor gorebilmekteymigler. Sonra onlart tekrar masantn yaruna gottirmtiq ve stradan bir insarun kendi masasrnrn tam tizerinde bulunmast ve ordaki her bir nesneye tutunmasr ytiztinden stradan bir insarun briyiicriniin kavraytgrna sahip olmadrlrnr gostermek amacryla herkesin masarun flzerine abanmasmt buyurmuq. Ardrndan her birinin teker teker masadaki nesneler rizerinde goz gezdirmelerini istemiq ve kimi nesneleri altp saklayarak onlann dikkat edip etmediklerini anlamak amacryla belleklerini srnamrg. Her biri bu testte son derece baganh olmuq. Bunun izerine Nagu,al onlara o masadaki nesnetreri boyle kolayca anlmsayabilme yetilerinin, her birinin kendi tonal dikkatlerini, yani masanln rizerine iliqkin dikkatlerini geliqtirmiq olmalanndan kaynaklandrfirnr soylemiq. Sonra Nagual onlara masanln altrndaki yerde bulunan her bir gey tizerinde goz gezdirmelerini soylemig ve kimi kayalan, Eahlarr ya da obrir geyleri ahp saklayarak onlann bel-

leklerini smamr$. iElerinden hiEbiri masanln altrnda gordiikleri qeyleri antmsayamamlg. Nagual ardmdan masanln rizerindeki her qeyi kaldrrtrp her birini teker teker masanln rizerinde karm ristii yatuarak masantn altrndaki yeri dikkatlice incelemelerini istemiq. Sonra onlara, biiyticii iEin naguahn masanln hemen altrndaki yer oldu[unu aElklamrg. Naguafun, o engin, lptssrz bolgeyle temsil edilen slmrsz btiyukhiglinti kavrayabilmenin olanaksrzh$ndan dolayr, btiyuctilerin kendilerine etkinlik alant olarak, masantn hemen altrndaki yerle temsil edilen, tonalm hemen altrndaki alant segtiklerini soylemig. O alan, ikinci dikkat ya da nagual dikkati ya da masa altr dikkati dedi[i bolgeymi$. O dikkate sadece savaggrnrn masanln uzerini iyice temizlemesinden sonra ulagrlrmrg. Ikinci dikkate ulaqilmast iki dikkati tek bir birime Eevirmig ki o birim de insanrn butiinsellifiymig. La Gorda, bu ornek anlattmln her geyi aErklayrcr nitelikte oldufiunu gormiiq ve Nagual'rn onun ya$ammr niEin temizlettl$ini ya da onun deyimiyle tonal adasmr niEin sriptirttii[rinti anlayrvermiq. Nagual'm kendisine onerdifi btitiin davrantg biEimlerini benimsemesinin talihli bir olay oldugunu kavramtq. GerEi iki dikkatini birleqtirmekten henriz daha epey uzakmtg, ama Eafugrp didinerek kusursuz bir yagam srirdrirmeye baglamrq ve bu trir bir ya$am da, Nagual'tn ileri srirdrigli gibi, insan biEimini yitirmesinin biricik yolu imiq. Insan bigiminin yitirilmesi, o iki dikkatin birlegtirilmesinin temel
koqulu imig. "Masanrn altrndaki dikkat, btiyticrilerin yaptrlr her geyin anahtartdr," diye srirdtirdtiydti la Gorda. "O dikkate ulaqrla-

bilmesi iEin, Nagual ile Genaro bize rilya gormeyi, sana da erk bitkilerini o[rettilerdi. Erk bitkileriyle sana ikinci dikkatini nasrl kapana krsfiraca[rnr ofretmek igin neler yaptrlar bilmem, ama bize rilya gormeyi ofretmek amactyla Nagual bize sabit bakmayr o[rettiydi. Bize ne yapmakta oldulunu asla soylemiq de[ildi. Sadece bakmayr ofrettiydi. O qekilde

310

ircixci ERK qeuneni

irixci

DIKKAT

311

bakmarun ikinci dikkatimizi kapana krstrrmanln bir yolu oldufunu hiE bilmiyorduk. Bakmanrn srrf eflenceli bir qey oldu[unu sanryorduk. Rriya gonictilerin ikinci dikkatlerini kapana krstrrabilmeleri iEin once bakrcr olmalan gerekir. "Nagual'rn yaptrlr ilk qey yere bir kuru yaprak koymak ve benim ona saatlerce bakmamr sa$amak oluyordu. Her grin yeni bir yaprak getirip ontime koyuyordu. Onceleri o yapra$r saklayrp her gtin ayru yapra[r getirdifini sanmrgtrm, ancak sonralarr yapraklann farkh olduklanm anladrm. Nagual bize bunu kavradrprmrz zaman, artrk normal bakrqrmz yerine sabit bakrgrmrza geQmrq olaca$mtzr soylediydi. "Sonra da oniime obek cibek kuru yapraklar koymaya bagladrydr. Onlarr sol elimle karrgtrrmaml ve onlara sabit bakarken yapraklan elimle hissetmemi soylediydi. Bir niya gonicti yapraklan sarmal bir gekilde Eevirir, onlara sabit bakar ve sonra da yapraklarrn olugturdufu deseni drigler. Nagual, rtiya gortictilerin rtiyalarrnda yaprak krimelerinin desenlerini once gorrip ertesi grin aynr desenleri yapraklarda bulduklan zaman artrk kendilerinin yapraklara sabit bakma ustasr haline geldiklerini anlamrq olduklannr soylerdi. "Nagual sabit bakmamn ikinci dikkati griElendirdifini de soylerdi. Bir yaprak yr$nrna, onun bana yaptrrdrlr gibi, saatlerce baktrfrnrz takdirde driqtinceleriniz dinginlegir. Dtigrinceler olmayrnca tonal dikkati iyice azah ikinci dikkatiniz birden yapraklara takrlrr ve yapraklar bambagka bir gey olup Erkar. Nagual, ikinci dikkatin bir geye takrldrfr zamanki ana drinyanrn durdurulmasr derdi. Do[ru da hani, zka o zaman diinya duruyor. Bu nedenden otrini insan sabit bakarken yakrnlarrnda birinin bulunmasr qarttr. ikinci dikkatimizin ne oyunlar oynayaca[rnr kestiremeyiz asla. Onu hiE kullanmadr$mrzdan dolayr, tek baqrna sabit bakma giriqimlerimizden cince sabit bakmaya agina olmamz gerekir. "Sabit bakmadaki zorluk, drigtincelerin dinginlegtirilmesinden kaynaklarur. Nagualbize bunu yaprak yr$rnlarryla og-

retmeyi yegledi[ini, zira sabit bakmayr istedilimiz her an yaprak bulmarun kolay oldufunu sciylediydi. Ancak baqka geylerle de kullanrlabilirmiq. "Drinyayr bir defa durdurdun mu, artrk bir bakrcr sayrlusm. Drinyayr durdurmanrn tek yolu bunun rizerinde Eahqmak oldu[undan ottini, Nagual bizi yrllar boyunca kuru yapraklara baktrrdrydr. ikinci dikkatimize ulagmak iEin en iyi yotrt"budur bence. Nagual kuru yapraklara sabit bakmayl a rilya gc)rme srrasmda ellerimize bakmayr birlegtirdiydi. Ellerimi bulabilmem bir yl, drinyayr durdurabilmem de dort yrl kadar aldrydr. Nagual, ikinci dikkatini kuru yapraklarla bir defa kapana krstrrdtn mr, artrk onu geniqletmek iEin sabit bakmayr ve ri)ya gormeyi stirdrirmenin gereklili$ni anlattrydr. iqte, sabit bakma konusu da bu kadar." "Qok basit bir geymig gibi anlattrn, Gorda." "Tolteclerin yaptrfr her qey pek basittir. Nagual, ikinci dikkatimizikapana krstrrmak iEin yapmamru gereken tek qeyin Eahgmak, gene Eahgmak oldufunu soylediydi. Biz hepimiz kuru yapraklara sabit baka baka dtinyayr durdurduk. Senle Eligio farkhsmrz. Sen kendin bunu erk bitkileriyle bagardrydrn ) ama Nagual, Eligio'ya hangi yontemi uygulamrqtr, bilmiyorum. Bana hiE anlatmak istemediydi. Bana senden soz ettiydi zirabizim gorevimiz aym.,, Notlanmda drinyayr durdurdufuma iligkin ilk tam bilinElilimi daha birkaE grin once yazmr$ olduEumu anlatfim ia Gorda'ya. Gtildri. "sen bizim hepimizden once durdurdun dtinyayr," decri. "o erk bitkilerini kullandrprn zaman ne yapml$ oldun sence? Qrinkri sen bizim gibi sabit bakma Eahgmasr yapmadrn hiE, fark burada." "Nagual sizi sadece kuru yaprak yrfrnlarrna ml baktrrmrqtr?"

312

IKINCI ERK QEMBERI

IKINCI DIKKAT

313

"Rriya gonicriler drinyayr durdurmayagorsrinler, bagka geylere de bakabilirler oyle; en nihayet rriya gorricriler kendi bi.Eimlerini tamamryla yitirdiklerinde, her geye sabit bakabilirler. Ben mesela. Her bir geye girebiliyorum. Naguai bize sabit bakmada belli bir drizen izlettiydi, ama. "Onceleri kiiEtik bitkilere baktrydrk oyle. Nagual bizi ktiErik bitkilerin pek tehlikeli oldufiu hususunda uyardrydr. KriErik bitkilerin erkleri konsantre durumdadrr; Eok yogun bir rgrk yayarlar ve rtiya gorenlerin onlara sabit baktlklarrnr hissederler; rgrklannr derhal devindirip o bakrctlara mrzrak gibi saplarlar. Rriya gorricriler sabit bakmak amacryla bir trir bitki seEmek zorundadrrlar. "Daha sonra apaElara bakmaya bagladrydrk. Rtiya gorenlerin sabit baktrklarr belli bir a[aE ttirii olmahdrr. Bu aErdan senle ben aynryv; ilomiz de okaliptris afaElafina baktctlartz." Yriztimdeki ifadeden bir sonraki sorumu tahmin etmiq
olmahydt.

La Gorda, sonra Nagual'tn onlart devinen, canh yaratrklara sabit baktrrmrq oldufunu soyledi. Bu amag iEin en lyr yarattklann kriErik bocekler oldu$unu soylemig don Juan. Onlann hareketlili$ onlart bakrcrlar iEin zaratstz krlarmr$-yani, rgrklartnr dofruca topraktan Eeken bitkilerin tersine.

Bir sonraki adrm ise kayalara sabit bakmakmrg. La Gorda kayalann Eok eski ve erk ytikhi olduklannr, bitkilerin beyaz rqrfrnln ve hareketli, canh yaratrklarrn sarlmtrrak rqr[rrun aksine kendilerine ozgti yegilimtrrak bir rgrk yaydtklarmt anlattr. Kayalar, bakrcrlara kolay kolay agimazlarmlg, amabakrctlann sebat etmelerinde yarar varml$ zira kayalann iElerinde, briyucrilerin "rtiya gormelerinde" onlara yardrmct olabilecek ozel gizler sakhymrq. "Kayalar insana ne gibi geyler aErklayabilirler?" diye sordum. "Ben bir kayantn ta iEine sabit baktr[rm zaman," dedi la Gorda, "o kayaya ozglt ozel bir koku alrtm. Rilya gormem srrasmda dolaqtrfrm zamanlar, o kokular bana krlavuzluk ederler de nerede olduiumu anlartm." La Gord a'ya gore, a$ag ve kayalara sabit bakmada gtintin hangi saati oldufunun btiyiik onemi armrq. Sabahleyin erken saatlerde, a$aglar ve kayalar kaskatt ve rqrklarr da soluk olurmug. Ogte civanndaysa btittin bunlar en iyi durumlanna gegerlermig ve bu saatlerce yaprlan bakmayla insan onlann rgrfrnr ve erkini odrinE alabilirmiq. Ofleden epey sonra ve akgamrn erken saatlerinde, alaglar ve kayalar sessiz ve htizrinlti olurlarmrg, ozellikle de afaElar. La Gorda o saatlerde afaglartn, onlara sabit bakanlara onlann da sabit bakarak karqrhk verdikleri duygusunu uyandrrdrklarmt da ekledi. Sabit bakma dtizenindeki ikinci bir dizi de Eevrimsel goningelere bakrlmast imiq: yafmur ve sis gibi. La Gorda srirdrirerek bakrcrlarrn ikinci dikkatlerini yafmurun kendisi izerinde odaklayarak onunla birlikte hareket edebildiklerini, ya

"Nagual, onun dumanryla ikinci dikkatin gayet kolay bir gekilde harekete geEirilebilecefini soylediydi, " diye stirdtirdri

la Gorda. "Sen dikkatini defalarca Nagual'tn tuttu[u

$ey

tizerinde, yani kargalara odakladrydrn. O bana bir zamanlar senin ikinci dikkatini bir karga tizerinde mrikemmel bir qekilde odaklamrg oldu[unu, ciyle ki, karganrn bir karga gibi uEup o civardaki tek okaliptiis afacrna kondufunu anlattrydr."

Ylllarca o deneyimim rizerinde dtiqrinrip durmugtum. Bu olaya iliqkin, don Juan'tn davraruqlan maniptile etmedeki uzmanhlr ba$amrnda onun duman kangtmmrn iEerdigi ipnottzma durumu olmasmdan bagka bir izah tarzr bulamryordum. Don Juan benim iEimdeki sezgisel bir bogaltmdan, yani kargaya donrigrip drinyayr bir karga gibi alglamaktan soz etmigti. Bunun sonucunda ben dtinyayr, geEmiq deneyimlerimle asla mrimkrin olamayacak bir gekilde algrlamrgtrm. La Gorda'nrn aErklamasl bir bakrma her geyi basitlegtirmiqti.

3t4

TKINCI ERK QEMBERI

irciNci

pixxer

315

da arka plan tizerinde odaklayrp yafmuru bir trir btiyiiteE ca-

ru gibi kullanarak birtakrm gizli nitelikleri ortaya

"Bir koprtiden gegerek defil. Ama sen onunla Genaro'nun senin kendi gozlerinin ontinde dtinyalarln arasrndaki yarr|a nasil atladrklanna taruk olduydun. Nestor onlarl son kez gordri$iintizd e yalnrzca Genaro'nun elini elveda niyetine sallamrg oldufunu soylediydi; Nagual yarrfr agmakta oldufu iEin el sallamadrydr. Nagual bana ikinci dikkatin kendisini toparlam aya ga$mldrfr zaman, gerekli tek geyin kaptyt aEma hareketi oldufunu soylediydi. Toltec rtiya goriicrilerinin biEimsizlife geger geEmez ki srlan budur igte." La Gorda'ya don Juan'la don Genaro'nun o yarrktan atlayrglanna iliqkin sormak istediklerim vardt. Ama elini hafifEe apnma defdirerek beni onledi. Bir baqka dizinin de uzakh[a ve bulutlara sabit bakmak oldulunu soyledi. Her ikisinde de, bakrcrlapn amacrnrn ikinci dikkatlerinin baktrklarl yere gitmesine izin vermeye Eabalamak oldufunu aErkladr. Boylece, bulutlarrn tizerinde uzun mesafelere ulaqabilmekteydiler. Buluta sabit bakma durumunda, Nagual onlarrn firtma bulutlarrna bakmalarma kesinlikle izin vermezmiq. O marifeti sergilemezden once onlarrn biEimsiz olmalan gerekti[ini soylermiq onlara ve sadece firtma bulutlarrna defil yrldrrrml ara da binemeyeceklerini vurgularm4. La Gorda grilerek bana firtma bulutlarrna sabit bakma Erlgrnh[rna kimin yeltenece[ini sordu. Josefina'dan baqka bir kimse gelmiyordu akhm a. La Gorda, Josefina'nln, Nagual ortada yokken firttna bulutlarrna hep sabit bakmayr denedifini soyledi, ta ki bir grin bir yrldrnm az daha onu oldtirene
dek.

diklerini de agrkladr. Erk yerleri ya yalmurun iEinden sabit bakrlarak belirlenebilirmiq. Erk yerleri sanmtrrak, kaEmrlacak yerler de koyu yegil olurlarmrg. La Gorda bir bakrcr iEin sisin yeryiiztindeki kuqkusuz en gizemli gey oldufiunu ve onun da yagmur gibi aynr iki maksatla kullanrlabilecegini anlattr. Ne var ki sis, insan biEimini yitirmig olsa dahi kadrnlara kolayca ram olmaz, onlar iEin erigilmez kahrmrq. La Gorda bir defasrnda Nagual'rn onun bir sis tabakasrnln ucundaki yegil pusu "gormesini" saflamrg ve ona bunun Nagual ile onun bulunduklarr da[da ya$ayan bir sis bakrcrsmrn sisle birlikte hareket eden ikinci dikkati oldu[unu anlatmrg olduEunu soyledi. sisin artrk orada bulunmayan nesnelerin hayaletlerini ortaya Erkarmakta kullanrldrlrnr ve sis bakrcrlanrun gerEek marifetlerinin ikinci dikkatlerini bakmanrn onlara ifqa ettigi herhangi bir qeye akmasma izin vermek oldufunu da belirtti. Ben de ona bir zamanlar ben don Juan'la birlikteyken bir bulut tabakasrnm oluqturdu[u bir kopniyri gordtifrimri anlattrm. Koprrinrin belirginlifi ve en ince ayrrntilarr kargrsmda donup kaldrfrmr soyledim. Gergekten de ote bir geydi bu benim iEin. Sahne oyle gerEek ve canhydr ki artrk onu unutmama imkan yok. Don Juan bir grin benim o koprtiden
geEece[imi soylemiqti.

Erkarabilda kagrnrlacak yerler,

"Biliyorum o olayr," dedi la Gorda. "Nagual bana ileride bir gtin senin ikinci dikkatin i.izerinde yeterince hdkimiyet kurdu$un zaman dikkatinle, trpkr o dikkatle bir karga gibi ugtu[un gibi o kopniyu geEecelini anlattrydr. $ayet sen bir briyucri olursaym4rn, sisin iEinde senin iEin bir kopni olugacakmrg ve sen o kopniyu gegip bu drinyadan ebediyen aynlacakmrqsrn. Trpkr kendisinin yaptrfr gibi. "O gekilde mi yok olup gitmiqti o, bir koprtiden gegerek mi?"

"Genaro bir yrldrnm briyricristiydri," diye si.irdtirdri la Gorda. "Onun ilk iki Eomezini, Benigno ile Nestor'u, atkadaqr gimgek gostermigmig ona. Bir gtin mahremiyetlerine o1dukEa drigktin olan ve hiEbir yabanct ziyaretEiden hoqlanmayanl{tztlderililerin yagadr$ gok uzak bir bolgedeki bitkilere bakmakta oldu[unu soylediydi Genaro. Lakin onlar Gena-

376

IKINCI ERK QEMBERI

iriNci oirran

3r7

ro'ya onlarm dillerini konugtu[undan dolayr, ona bolgelerine girme izni vermiqlermiq. Genaro, yaSmur yafmaya bagladr[r bir srrada kimi bitkileri toplamakla meggulmrig. eevrede birtakrm evler varmrg ama insanlar dostane davranmadrklan iEin Genaro onlarla pek gonigmezmiq; genE bir adamrn bir srini qeyi ytiklemig oldu[u bisikletiyle yoldan kendisine do[ru geldi[ini gonince ordaki bir kovufa srfrnmak istemig. Benigno'ymug o gelen, kasabadan ordaki yerlilerle ahgveriq yapmaya gelmekteymi$. Benigno'nun bisikteti Eamura saplanmrq da hemen oracrkta ristrine bir yrldrrrm dtigmriq. Genaro onun oldrifrinri sanmlg. Evlerinden bakan insanlar bu olanr gorrince drganya Erkmrqlar. Yrldrnm Benigno'yu fazlaca incitmerniq ama epey korkutmug. Ancak bisikleti de mallarrnrn go[u da harap olmugmuq. Genaro bir hafta kadar onunla kahp onu iyilegtirmiq. "Handrysa aynl gey Nestor'un da bagrna gelmigti. O, Genaro'dan trbbi bitkiler satrn alrrmrg, sonra bir grin, bitkiteri nereden topladrlrnr gormek amacryla Genaro'yu da[lara kadar takip etmiq ki artrk ondin parayla satrn almasm diye. Genaro inadrna da[rn en sarp yerlerine dofru trrmanmrg; niyeti, Nestor'a yolunu kaybettirmekmiq. YaSmur ya$mryormu$ ama ha bire qimqek gakryormug, sonra birden yere bir yrldrrrm dtigmrig ve kupkuru yerde yrlan glbihtzla ilerlemeyc baqlamrq. Yrldrrrm gide gide tam da Nestor'un ayaklarmrn arasmdan gegip on metre otedeki bir kayaya Earpmtq. "Genaro yrldrnmrn, Nestor'un bacaklarrnrn iE yanlarrnr kavurdulunu anlattrydr. Taqaklarr qiqmig ve alrr qekilde hastalanmrg. Genaro da onu o dafhk yerde bir hafta boyunca tedavi etmig. "Benigno ile Nestor iyileqene dek ikisi de Genaro,nun kancasma takrlmrqlarmrg. Erkeklerin kancaya takilmalarr gerektir. Kadrnlarm buna ihtiyacr yok. Kadmlar her bir $eye serbestEe giderler. onlann hem erki hem de zaaflandrr bu. Erkeklerin birisi tarafindan Eekilmesi, kadrnlann da zapt edilmesi gerekir."

La Gorda krkrrdayarak grildri ve kugkusuz kendinde epey erkek yan bulundu[unu belirtti, zira kendisinin Eekilmesi gerekmigmig, benim de epey digi yanrm olmahymrq ki, oyle zapt edilmek zorunda kalmrqrm. Son dizi olarak ateq, duman ve golgeye oyle bakrhrm4. La Gorda bir bakrcrya gore ateqin parlak defil siyah oldufunu, dumanln da hakeza oyle oldufunu, belirtti. Ote yandan golgeler hem parlak hem de renklerle ve devinimlerle donatrlmrq olurlarmrg. Ayrr tutulan iki gey daha varmlg, yrld:.z:a ve suya sabit bakma. Yrldrzlara bakrg, insan biEimlerini yitirmiq briytictiler tarafindan uygulanlrmlg. La Gorday:lrdtzlara bakmada epey ilerlemiq oldu[unu ancak suya, ozellikle akarsulara bakmayr henuz ktvtramadrfrnr soyledi; akar haldeki sulara bakma biEimlerini yitirmig btiyticiiler tarafindan ikinci dikkatlerini toplamak ve onu gitmek istedikleri herhangi bir yerc nakletmek amacry'a kullamlrrml$. "Hepimiz sudan mtithiq rirkeriz," diye srirdrirdri la Gorda. "Bir nehir ikinci dikkati toplar ve onu uzaklara ahr gottirrir ki artrk onun durdurulmast olanakstzdu. Nagual bana senin suya bakmayla ilgili baqarilartndan soz ettiydi. Ama o bana bir defasmda senin sr[r bir nehrin sulannda handrysa un ufak olup gittifini ve o y0zden gimdi senin artrk banyolardan bile fellik fellik kagayazdr[rnr naklettiydi. Don Juan birEok kez, beni duman Eekme kangtmmtn etkisine soktuktan sonra beni evinin arkasrndaki bir sulama kanahndaki sulara baktrrmrgtr. inanilmaz duyumlar hissetmiqtim. Bir defasrnda kendimi yosunla kaplanml$Easma yemyeqil gormriqttim. Ondan sonra benim sudan uzak durmami soylemiqti don Juan. "Benim ikinci dikkatimi incitmig rnidir su acaba?" diye sordum. "Elbet incitmiqtir," diye yamtladr beni la Gorda. "Drigkrinhikte ristrine yoktur hani. Nagual seni sakrnman iEin

318

IKINCI ERK QEMBERI

iriNci DIKKAT

319

uyardrydr, ama sen tuttun akan sulardaki smrnnrn otesine gittin. Nagual senin suyu herkesten daha ustaca kullanmrq olabilecegini soylediydi, ama rhmhhk senin kaderin de[ilmi$."

baqladr. Nerdeyse fisrltr halinde, gozkapaklanmt yan aralan' mrq durumda tutarak koskoca iki yuvarlak tepenin birleqtifi yere bakmamr soyledi. Orada dar, sarp bir dere yatapr vardt.

La Gorda bu yaptr[rm bakrgta dort ayrr edim bulundulunu


anlattr. Birincisi, qapkamtn kenarmt grinegin agrrr panlttsmt golgeleyerek ve goztime asgari rgrlrn ulagmastnr sallayacak gekilde kullanmakmrq; sonra gozlerimi yarr aralamakmtq; rigrincti adrm gozkapaklanmm arahfrnr sabit tutarak rqrk akrqrm sabit olarak srirdrirmekmig; dordrincri adrm ise dere yatalrnr arka plan rizerinde kirpiklerimdeki rgrk telciklerinin olugturdugu aSn iEinden ayrt etmekmig. BaglangrEta yonergeleri takip edemiyordum. Grineg ufukta epey yrikselmig oldulundan, bagrmt arkaya dolur tutmam gerekiyordu. $apkamt one do[ru Eekerek siperiyle parrltry epeyce onleyebilmiqtim. Yaprlacak bagka bir gey yoktu herhalde. Ben gozlerimi krsar krsmaz, gapkamrn kenarrndan geliyora benzeyen bir rgrk parEacr[t, bir filtre iqlevi yapan ve bir rqrk alr olugturan kirpiklerimde adeta patladr. Gozkapaklarrmr yan arahk tutarak, arka planda dere yata$rnrn koyu renkli, dikey hatlannr ayrt edene dek o rqrk afryla bir an oynamaya baqladrm. La Gord a o zaman bana, Eok koyu kahverengi bir leke gortinceye kadar dere yatafrnrn orta ktsmrna bakmamt soyledi. La Gorda bunun dere yatafrndaki, bakan gozler iEin degil de sadece "gciren" gozler iEin, bir delik oldu[unu soyledi. O lekeyi ay:r.t eder etmez, beni kendisine Eekmesin diye kendimi denetim altrnda tutmam gerektifi uyansmda bulundu. Yapmam gereken gey, onun tizerine zrm yaparak onun iEine oyle bakmakmrq. La Gorda, deli[i bulur bulmaz ona bildirmek amactyla omzumu onunkine bastrrmamr onerdi. Sonra yan yan kayarak yamaclma bitigti. Bir an dort edimi koordine ederek stirdtirmek iEin bocaladtmo sonra birden dere yata[rnrn ortasmda koyu renkli bir leke qekillendi. Anszrn onu altgmrg olduium biEimde gormedilimi kavradrm. O koyu renkli leke daha ziyade bir izle-

La Gorda taburesini Eekerek benimkine do[ru yaklagtrrdr.

"Sabit bakmaya iliqkin hepsi bu igte," dedi. "Ama sen gitmeden cince anlatacafrm bagka geyler de var." "Nasrl geyler, Gorda?"

"En baqt a, daha bir gey demeden, senin ikinci dikkatini


krigrik krz kardegler ve benim iEin toplaman gerek." "Bunu yapabilecelimden emin delilim."

La Gorda aya$a kalktr ve eve girdi. Az sonra, apyaprmmda kullanrlan dofal elyaftan yaprlmrq ktiEtik, kalm, yuvarlak bir yastrkla dondri. Bir kelime soylemeksizin beni tekrar ondeki sundurmaya gcitrirdri. c yastrfr, sabit bakmayr o[renirken rahat etmesi iEin kendisinin yapmr$ oldulunu soyledi-zira, sabit bakma srrasmda berenin durug gekli briyuk onem tagryormug. insamn yerde yapraklardan oluqan bir gilte ya da do[al elyaftan yaprlan bir yastrk rizerinde oturmasr gerekirmig. srrtrn bir a$aca, bir ktitriEe ya da dizce bir kayaya dayanarak desteklenmesi de gartmrg. Bedenin tamamryla gev$emesi elzemmig. Yorulmalarrnr cinlemek amacryla, gozlerin hiEbir nesne rizerinde odaklanmamasl gerekiyormug. Bakrg ise bakrlmakta olan nesnenin gayet yava$ bir gekilde,
bagr hareket ettirmeksizin saatin tersi do[rultusunda taran-

masmdan ibaretmiq. La Gorda, sutlarmr dayayabilmeleri iEin Nagual'rn onlara o kahn direkleri diktirdifiini de ekledi. sonra yastr[rna oturmamr ve srrtrmr ordaki direklerden birine yaslamamr istedi. Nagual'rn kargr vadinin yuvarlak tepelerindeki bir erk noktasma bakmam iEin bana krlavuzluk yapacaprnr soyledi. o noktaya bakarak, ikinci dikkatimi toplamak iEin gerekli enerjiyi toplayacalrmr umduEunu belirtti. Sol yamma iyice sokularak bana yonergeler vermeye

320

IKINCI ERK QEMBERI

IKINCI DIKKAT

321

nim, bir trir gorsel bozulmaydr. Denetimimi yitirmeye baqladrfrm an leke yok oluverdi. Dort edimi denetim altrnda tuttufum srirece ancak benim sezgi alaruma giriyordu o. Don Juan'rn bana saylsrz kereler benzer bir Eahqma yaptrrmrq oldu[unu arumsadrm. Krigrik bir kumaq pargasmr, daflardaki arka planr dere yataklan ve yamaElarla kaph olan belirli bir jeolojik olugumla bir hizaya gelecek qekilde bir gahhfrn alEak dallarmdan birine asarak srk srk uygulattrfir bir ahgtrrma vardr. Don Juan beni o kumaq pargasmdan otuz metre kadar uzakta oturtur ve o kurnag parEasmrn asilr oldu[u Eahhgrn alEak dallarr arasmdan baktrrarak bunun bende ozel bir sezgisel etki yaratmasrnr sa$ardr. soz konusu jeolojik olugumdan hep bir parEa daha koyo renkte olan, bakmakta olduEum o kumaq pargasl, onceleri o oluqurnun bir parEasr gibi gortinrirdri. Burada amaE benim sezgimin onu Eozrimlemeye Eahqmaksrzrn onunla oynamasrydr. Yargrda bulunmayr kesemedi[imden otrini her defasrnda bagansrz kalmrqtrm ve zihnim de srirekli olarak hayali algrlamalanma iliqkin birtakrm ussal kurgulara saplarup kalmrgtr. Bu defa kurgulara, yorumlara gereksinme duymamrqtrm. La Gorda, don Juan'rn muhakkak oldu[u gibi bilinEalfimdan kavgalaqmamr icap ettirici buyurgan bir insan de[ildi. Sezgi alarumdaki koyu renkli leke giderek nerdeyse kupkara olmuqtu. La Gorda'nrn omzuna dayanarak ona bildirmek istedim. La Gorda kulalrma fisrldayarak gdzkapaklanmr olduklan durumda muhafaza etmemi ve karnrmdan sakince solumamr soyledi. Lekenin beni Eekmesin e izinvermemeli, ama agrr afrr ona dolru gitmeliymiqim. KaErnrlmasr gereken gey deli[in briyumesine ve anslzln beni yutuvermesine izin vermekmiq. $ayet bunu onleyemez isem, clerhal gozlerimi aEmahyml$lm. La Gorda'nln dedifi gekilde nefes ahp vermeye koyuldum ve boyle ce gozkapaklarrml uygun bir aErkhkta sabit olarak tutabildim.

O durumda uzun bir srire kaldrm. Sonra normal qekilde solumaya bagladr$mr ve bunun o koyu renkli lekeyi algrlayrqtmt bozmadr[rnr bulguladrm. Ne var, birden leke devinmeye, zonkl amaya, ve ben daha soluk ahq veriqimi tekrar dinginlegtirmeye firsat bulamadan, kara leke one dofiru hareket ederek beni iEine aldr. Qrlgrna donerek gozlerimi agtrm. La Gordauza$a sabit bakma ahgtrmasl yapmakta oldu[umuzu onun iEin onermig oldu[u biEimde soluk ahp vermem gerekti[ini soyledi. Ahqtrrmaya tekrar baglamamda diretti. Nagual'rn, o noktaya bakarak ikinci dikkatlerini toplayabilmeleri amacryla her defasrnda onlarr btittin grin boyunca oturtmug oldufunu anlattr. Nagual onlan srk srk, o leke tarafindan yutulmarun tehlikelerini hatrrlatarak uyarmrq, zi-

bir saat kadar almrgtr. O kahverengi lekenin rizerine zumlarup


onun iEine dikkatle bakabildigiT zaman algr alanrm igindeki leke ansrzrn rgrklaruveriyordu. Igimdeki bir qeyin imkdnsrz bir edimde bulundu[unu giderek daha aErk bir gekilde kavradrm. GerEekten de o lekeye dolru yaklaqmakta oldufum.t duyumsuyordum; boylece, onun netleqti[i izlenimini ediniyordum. Sonra ona oylesine yaklagmrqtrm ki, rizerindeki kayalar ve bitkiler gibi ayrrntrlan aynmsayabilmiqtim. Hatta daha da yaklaqrp ordaki kayalardan birinin rizerindeki tuhaf bir oluquma dahi bakabilmiqtim. Kabaca yontulmuq bir sandalyeye benziyordu. Qok hoquma gitmigti bu; obtir kayalar onanazaran daha donuk ve daha azllginE gortintiyorlardr. Ona ne kadar sabit baktrfrmr bilmiyorum. Kayanrn her bir aynntrsma odaklanabiliyordum. Bu sonu gelmezbir qeydi ve kendimi ilelebet onun ayrmfllan iEinde yitirebilirmigim gibi gelmekteydi. Ne var ki, bir $ey onu gormemi engelledi; kayarun rizerinde baqka bir tuhaf imge belirdi, sonra bir baqkasr ve gene bir baqkasr. Araya giren bu imgeler keyfimi kaErrmrqtr. Tam o esnada la Gorda'nrn arkamdan bagrmr bir sa[a bir sola do[ru devindirdifini fark etmigtim. BirkaE saniye

ra o srrada beden Eok zarar gortirmiig. La Gorda'nln arzuladr$r bigimde davranabilmem

322

iriNci

ERK

qnunnni

IKINCI DIKKAT

323

iEinde sabit bakmadaki konsantrasyonum tamamryla bozulmugtu.

La Gorda gtilerek Nagual'r niEin o denli agrrr bir gekilde tasalandrrrru$ oldufumu anladr$m sdyledi. O da haddinden fazla dtigktinltik gosterdigimi kendi gozleriyle gormtigtri. Yanrmdaki dire[e dayanarak oturdu ve kendisiyle krigrik krz kardeglerin Nagual'rn erk yerine sabit bakacaklannl soyledi. Ardrndan keskin bir kug Erlhg attr. Bir srire sonra kriEtik krz kardeqler evden Erkarak onunla sabit bakmak iEin yanrmtza
oturdular.

Onlann sabit bakmadaki uzluklarr aqikdrdr. Bedenleri yabansr bir brikiilmezlife brinindti. HiE soluk almryor gibiydiler. Onlarrn hareketsizlipi bulagrcrydr ki bir srire sonra ben de kendimi onlar gibi gozlerim yan arahk tepelere bakarken
buldum. Sabit bakma gergekten gozlerimi kimi gerEeklere aEmt$tr. Sabit bakmayr uygularken, don Juan'rn kimi onemli ogretilerini de igin iEine katryordum. La Gorda bu gorevi oldukEa belirsizbir taruda tarumlamrgfl. "Onun tizerine zum yaparak" deyiqi bir iglevin tanrmmdan ziyade bir buyrufa benziyorduysa da, bir temel gereksinme yerine getirildi[i takdirde gene de bir tamm sayrhrdr; don Juan o gereksinmeye iEsel soyleginin durdurulmasr adrru vermekteydi. La Gorda'run sabit bakmaya iligkin ifadelerinden, don Juan'rn onlara sabit bakmayr uygulatmada amaEladr$ etkinin onlara iEsel soylegilerini kesmeyi ofretmek oldugu aqikArdr. La Gorda bunu "driqiincelerin dinginlegtirilmesi" geklinde ifade etmiqti. Don Juan bana bu aynr $eye ulagmayr o[retmigti, ama bunu yaparken kargrt bir yontem izlemigti; sabit balacrlarrn yaptrklarr gibi bakrglarrmr odaklamak yerine, gozlerimi aEmayr ve bilinEliligimi hiEbir qey rizerinde odaklamayarak doldurmayr o[retmiqti. Gozlerimi hiEbir qey rizerinde odaklamaksrzn ufuk Eizgisinin hemen rizerinde tutarken, onrimde 180 derecelik bir erim iEindeki her qeyi aywt etmek ya da hissetmek zorundaydrm.

Benim igin sabit bakma Eok zor bir igti, zira benim o[rendi[im $eyrn tersini gerektirmekteydi. Ben sabit bakmaya gahqtrkga, elilimim hep agrlmak geklinde olmaktaydr. Oysa o efilimi denetim altrnda tutmak igin harcadrlrm Eaba dtigrincelerimi unutmama yol aEmaktaydr. iEsel soylegilerimi keser kesmez de, la Gorda'nrn tarumladr[r biEimde sabit bakmak zor gelmiyordu. Don Juan her firsatta briyticrilti['tin temel ozelli$nin iEsel soylegilerin durdurulmasr oldulunu soylerdi. La Gorda'run iki dikkat alaruna iligkin bana yaptrgr ag*lamalar aErstndan, iEsel soylegilerin durdurulmasr, tonal dikkatinin kesilmesi ediminin gayet isabetli bir tanrmlama biEimi olmaktaydr.

Don Juan da iEsel soylegile rimizi durdurdulumuz takdirde dtinyayr da durdurmu$ olacafrmrzr soylemigti. Bu da, ikinci dikkatimizi odaklama hayret verici siirecinin gayet isabetli bir tanrmlamasr olmaktaydr. Don Juan iEimizdeki bir yarumlzrn ondan korktu[umlrz igin her daim kilitli olarak tutulmakta oldu[unu ve ussalhfrmrzrn o yarumrzr deli bir akrabamrz gibi bir mahzende kilitli tuttufunu soylemigti. La Gorda'ntn diliyle, o yarumlzbizim ikinci dikkatimizdi, ve sonunda bir gey tizerinde odaklanabildi$i, zaman, drinya duruyordu. Bizler, srradan insanlar olarak, sadece tonal dikkatini bilmekteyizdir; o dikkatin kesilmesi halinde dtinyanrn gerEekten durdulunu ileri siirmek pek mantrksrz bir gey degildir. Zira o zaman dtinya gerEekten durmak zorundadr. Vahqi, terbiye edilmemig ikinci dikkatimizin odaklanmasr kugkusuz dehget vericidir. Don Juan o deli akrabanrn izerimize Eullanmasmr onlemek iEin tek Eare sonu gelmez igsel soylegileri kendimize kalkan etmektir derken Eok hakhydr. La Gorda ile ktigrik krz kardeqler belki de otuz dakikahk sabit bakmadan sonra aya$a kalktrlar. La Gorda baqryla onlan izlememi imledi. Hepsi birden mutfala girdiler. La Gor-

324

IKINCI ERK QEMBERI

irlNci

DIKKAT

325

da oturmam iEin bir tabureyi gosterdi. Kendisinin Genarolarr karqrlamak ve onlarl eve getirmek iEin yola grkacafrnr soyledi. Sokak kaprsrndan Erkarak gitti.

KtiErik krz kardeqler etrafimr sararak oturdular. Lidia, ona sormak istedigim her qeyi yanrtlayabilecegini soyledi. Ben de ona, don Juan'rn erk noktasma sabit bakmayr nasil yaptr[rnr sordum, ama ne dedifimi anlayamadr. "Ben bir uzaklar ve golgeler bakrcrsrytm," dedi. "Ben bakrcr olduktan sonra Nagual beni sil bagtan baglattr ve bu defa yapraklann, bitkilerin, afaElann ve kayalarrn golgelerine bakmamr istedi. $u anda artrk higbir $eye bakmryorum; sadece onlann golgelerine balcyorum. Igrk namrna bir qey olmasa bile, golge vardr gene; geceleri bile golge mevcuttur. Ben bir golge bakrcrsr oldufumdan, ayw zamanda bir uzak bakrcrsryrm da. rJzaktaki golgelere bile sabit bakabilirim
ben.

na dek golgelerin iEinde aydrnhfr arardrm. Sabit bakmayla raiya gc)rme birlikte ytinittiltir. Golgeleri ri.tya gormede bulabilmem iEin uzun srire golgelere sabit bakmam gerektiydi. Sonra da, ikisini birlegtirebilmem ve rttya gorme srasmda gormrig oldu[um geyi golgelerin iEinde gerEekten gorebilmem iEin gene uzun srire riiya gorme ve sabit bakma Eahqmasr yapmam gerekti. Anhyor musun? Her birimiz aynr geyi ya-

pryor. Rosa'nrn rilya gc)rmesi afaglarla ilgili, zira o bir a[aE bakrcrsr; Josefina'runkiyse bulutlarla ilgili zfuabir bulut bakrcrsl o. Onlar, riiya gorme srrasrnda egleqtirene dek a$aElara ve bulutl ar a bakarlar. " Rosa ile Josefina onaylarcasrna baglannr salladrlar. "Ya la Gorda ne yapar?" diye sordum. "Pirelere bakar o," dedi Rosa, sonra hep birlikte gtildriler. "La Gorda pireler onu lsrrsm istemezhiE," diye aErkladr Lidia. "O biEimsiz oldu[undan her qeye sabit bakabilir, ama bir yafmur balccrsrydr eskiden." "Ya Pablito neye bakar?" "Kadmlann apls aralartna bakar," diye yanrt verdi Rosa ynzn tamamryl a ifadesiz. Hepsi grildtiler. Rosa srrtrma bir tokat agk etti. "Santrtm suf senin ortafrn oldufu iEin sana gekmiq adamcalr2," dedi. Bir yandan grihiyorlar bir yandan da masayl yumruklayarak ayaklarryl a tabureleri salhyorlardr. "Pablito bir kaya bakrcrsr," dedi Lidia. "Nestor ya[mur ve bitki bakrcrsr, Benigno ise bir uzakbakrcrsr. Ama bana arilk bakma konusundan soz etme, zira sana biraz daha anlatrrsam erkimi merkimi yitiririm." "Ya la Gorda nasil anlatabiliyor bana her qeyi?" "La Gorda biEimini yitirmig de ondan," diye yamt verdi Lidia. "Ben de kendi biEimimi yitirince inan ki her bir geyi

"Sabahleyin erken saatlerde golgeler Eok bir gey anlatmaz. Golgelerin istirahat zamamdrr Etinkti. Onun iEin grimin erken saatlerinde golgelere sabit bakrlmasr bir fayda sa[lamaz. Sabahleyin saat altrda golgeler uyarurlar ve en iyi dururnlarrna o$eden sonra saat beqte ulagrrlar. O zaman artrk iyice uyanmrglardrr."

"Golgeler ne anlatrr sana?" "Bilmek istedi[im her qeyi. Srcakhklan, so$ukluklan, oldufundan ya da devindiklerinden ya da ne bileyim, renkli olduklanndan dolayr her bir geyi soylerler bana. GerEi henriz renklerin ve srcakla sofuiun anlattr[r her geyi bilecek aqamaya eriqemedim. Nagual onlan kendim ofreneyim istiyor." "Nasrl ofireniyorsun?" "Rilya gdrme srasmda. Rriya gonictilerin rilya gormeleri iEin sabit bakmalarl, sonra da sabit bakma srasrnda niyalarrnr aramalan garttrr. Orne[in, Nagual beni kayalarrn golgelerine sabit baktrrrrdr, sonra rilya gc)rme srrastnda o golgelerin aydrnhk olduklarrnr gonirdrim, boylece ondan sonra da bula-

iriNci

ERK

enunnni

IKINCI DIKKAT

327

anlataca,$m sana. Ama o zaman da sen dinlemek istemeyeceksin. $imdi merak ediyorsun zira sen de bizim gibi salaksrn. BiEim imizi yitirdi$imiz grin salakh$rm n da son bulacak. "

"Btittin bunlan bildifin halde niEin bu kadar Eok soru


soruyorsun?" diye Rosa sordu. "O da bizim gibi de ondan," dedi Lidia. "GerEek gual de[il o. HAIA bir adam."

bir na-

Sonra doniip bana baktr. Bir an igin ytiztinde bir katrhk sezdim, bakrglarr delici ve soSuktu, ama benimle konuqtukEa ifadesi yumugadr. "Senle Pablito ortaksmrz," dedi. Onu gerEekten seviyorsun,

delil mi?"

Onu yarutlamadan once bir an dtigrindrim. Pablito'ya itimadtmrn tam oldu$onu soyledim ona. Admr koyamamama ralmen kendimi ona Eok yakrn hissetti[imi anlattrm. "Onu Eok sevdi[in igin adamm ahlAkrnr bozdun sen," dedi sesinde suElayrcr bir titremle. "Senin atladrfrn o daf tepesinde, o kendi bagrna ikinci dikkatine ulagmaktaydr ama sen onu seninle atlamaya zorladln." "Sadece kolunu tuttuydum ben," diye kargr Erktrm. "Bir btiyiicti bir bagka briyiictintin kolunu tutmaz," dedi Lidia. "Her birimiz kendimize yeterrz de artanz bile. Bizim rigtimtizrin yardrmrna ihtiyacrn yok senin. Sadece gr)rebilen ve biEimsiz bir briyticri yardrm edebilir. Sizin atladrfrnn o dap tepesinde senin once atlaman gerekiyordu. Oysa Pablito sana ba$anmr$ durumda. Sarunm sen bize de aynr qekilde yardrm etmeye niyet etmigtin. Tannm, seni diigrindtikEe daha da drigtiyorsun gozrimden." Rosa ile Josefina muildanarak ona katrldrklarrnr belirttiler. Rosa aya$a kalktr ve ofkeli gozlerle kargrmda durdu. Onlarla ne yapmaya niyet ettifimi bilmek istedifini soyledi. Ben de pek yaknda ordan ayrilm aya niyetli oldugumu sciyledim. Bu son sozrim onlan sarsml$a benziyordu. Hepsi birden konugmaya bagladrlar. Lidia'nrn sesi otekilerinkileri bastrr-

maktaydr. Ayrrlma vaktinin bir gece once oldu[unu, benim kalmaya karar verdi[im ant lanetle andrlrnr soylemekteydi. Josefina bana hitaben aEza ahnmaz ktifdrler sarf ediyordu. Birden tirperdim ve ayapa kalkarak benim olmayan bir sesle ba$narak onlart srik0nete davet ettim. Dehqet iEinde bana bakryorlardr. Heyecanstz gcininmeye gayret ettim ama onlan rirktitttigrim kadar kendimi de tirkritmrig olmahydrm. O anda la Gorda, cin odada saklanarak kavga Erkarmamtzt bekliyormuqEasma mutfaktan Erkageldi. Bizi birbirimizin a$rna drigmememiz iEin uyarmrq oldu[unu soyledi. Sanki biz gocuklarmrgEaslna bizi azarlamast epey gtildtiriti beni. Birbirim ize say gr gcisterme miz ger ektigini, savagEtlar araslnda saygrnrn en hassas bir konu oldufunu soyledi. Ktigtik ktz kardeqler kendi aralannda bir sava$Er gibi davranmayr bilmekte;rmigler, Genarolar da kendi aralannda oyle davran' maktaymqlar, ama ben onlann grubuna katrldr$m zaman, hepsi de savagEr bilgilerini unutup ahmaklar gibi davranmakta5rmrglar.

Yerlerimize oturduk. La Gorda yaruma oturdu. Krsa bir sessizlikten sonra Lidia benim onlara Pablito'ya yapmrg oldufum $eyln aynlsrnl yapaca$rmdan korktu$unu soyledi. La Gorda grilerek benim kimseye o qekilde yardtm etmeme izin vermeyecefini bildirdi. Ben de ona Pablito'ya yapm4 oldugum qeyde ne yanhghk oldufunu anlayamadrfrmr soyledim. Yapmrg oldu[um geyin bilincinde defildim, zaten Nestor bana anlatmrg olmasaydt, Pablito'yu kolundan tutmuq oldufumu asla bilmeyecektim. Hatta acaba Nestor olayr bir parEa abartmrg mtdrr, ya da bir hata mr yapmrqtrr diye bile diiqtintiyordum. La Gorda Tanrfrn oyle aplalca bir hata yapmayaca[r gibi abartma mabartma da yapmayacaflnt, Tanr[rn aralanndaki en yetkin sava$El oldulunu soyledi. "Btiyiicriler birbirlerine, senin Pablito'ya ettifin gibi yardrm etmezler," diye srirdrirdri. "Sen sokaktaki bir adam gibi

328

IKINCI ERK QEMBERI

IKINCI DIKKAT

329

davrandrn. Nagual hepimize savagEr olmayr o[rettiydi. Bir savaqErnrn kimseye qefkat duymayaca[rm soylediydi. Nagual'a gore, birisine karqr qefkat duyulmasl, o kimsenin senin gibi olmasrnl istemekle, onu kendi yerine koymakla e$anlamhydr, sen de igte bu amaEla ona yardrm ettiydin. Sen bunu Pablito'ya yaptrn. Bir savagEr iEin bu dtinyada en zor $ey onun baqkalarrnrn iqine kangmamastdr. Ben oyle gigmanken Lidia ile Josefina yeterince yemek yemiyorlardt. Ben de onlar hastalanacaklar, gtdasrzhktan olecekler diye korkuyordum. Onlarrn kilo almalan iEin elimden geleni yapryordum ve bunu da onlara iyilik olsun diye yaptr[rma inantyordum. Bir savaqElnrn kusursuzlufu bagkalarmm kendi baqlartna karar verip onlan istedikleri gibi olmakta serbest brakmakttr." "Ama ya onlar kusursuz savagEtlar defillerse?" "O takdirde sen kendin kusursuz olacaksm ve bir kelime dahi soylemeyeceksin," diye yanrt verdi la Gorda. "Nagual, sadece gdrebilen ve bigimsiz bir btiyticrintin bir kimseye yardrm etme durumunda olabilece[ini soylerdi. igte o nedenle bizi yardrm etti ve bizi qimdiki konumumrtza getirdi. Sokak sokak dolagrp rastladr$m her kimseye yardtm edebilecefini drigrinmriyorsun herhalde, he? " Don Juan'm zaten beni, baqkalarrna higbir gekilde yardrm edemeyecelim qeklindeki iEinden Erkllmaz durumla karqr kargrya getirmiqli[i vardt. Gergekten de, onun anlayrqrna gore, bizim ttim yardtm etme Eabalarrmn salt kendi Erkarlarrmlzca gridrimlenen keyfi bir edimdi. Bir grin don Juan'la kentteydim, kaldrrrmtn ortastndaki bir salyangozu aldrm ve kimi bitkilerin araslna grivenli bir qekilde gizledim. Onu kaldrrrmm ortastnda brakmrg olsaydtm, eminim ki er geE insanlar onu ezip gegeceklerdi. Onu emin bir yere kaldtrarak onu kurtardtfrmr dtiqtinmriqttim. Don Juan, iki onemli olasrh[r hesaba katmamrg oldu[umdan dolayr bufaraziyemin geEersiz oldufunu soyledi. Birincisi, salyangozrtn, onu arasrna koydu[um bitkinin zehirli

yapraklarmdan dolayr kesin bir oliimden kurtulmuq olabileb"gi, ikincisi de salyan gozun kaldrrrmr kendi bagrna geEebilecek denli kiqisel erke sahip oldu[u olasrh[rydr. Ben ataya girerek salygangozu kurtarml$ olmuyor, tersine, onun zorluklarlakazanmrg oldu[u bir geyi yitirmesine neden oluyordum. Bunun rizerine ben salyangozu alp tekrar, bulduEum yere koymak istedim, ama don Juan buna izin vermedi. Bir sersem kafarun onun yolunu defigtirmiq ve onun ya$ammln alagmt degiqtirmiq olmasmtn salyangozun kaderi oldufunu soyledi. onu, koyrnuq oldu[um yerde btralarsam, gitmek istedigi yere gidebilmeye yeterli erki yeniden toplayabilmesi mrimktinmti$. onun ne demek istedifini anladrfrmr driqrinmtigttim. A,gikdr ki onun soylediklerine sadece srf bir qekilde katrlmrghm. Benim iEin en zor qey bagkalannrn kendi bildiklerince yaqamal a r rna tzin vermekti. Onlara bu oykrimri anlattrm. La Gorda strttmt trprqladr. "Hepimizfena durumdayrz zaten," dedi. "Beqimiz de anlamak istemeyen boktan kigileriz. Ben Eirkin yanlarlmm Eoya[-undan kurtulduydum, ama heniiz hepsinden degil. Qok ktyasla kasvetli ve baskrcrytz. Gevag ilerliyorrlz, Genarolara narolarm hepsi de trpkr Genaro gibiler; onlarrn boktan yanlarr iyice azalmtg." Ktigrik krz kardegler onaylarcaslna baqlarrnr salladrlar. "En Eikrinimiz de sensin," dedi Lidia bana donerek. "sana kryasla o kadar kotri sayrlmaytzbiz." La Gorda krkrrdayarak gulerken bacafrma dokundu-Lidia'nrn fikrine katrlmamr istiyor gibiydi. Ben de oyle yapttm, hepsi de Eocuklar gibi grildriler. Uzun bir srire sessiz kaldrk. "sana soylemek zorunda oldufum qeylerin sonuna geliyorum," dedi la Gorda anszrn. Sonra hepimizi aya$a kaldrrdr. Bana Toltec sava$Elsmrn erk duru$unu gostereceklerini soyledi. Lidia benim safrmda

330

iriNci

ERK

epMepni

irixCi

DIKKAT

331

ynzn bana donrik durdu. Sa[ eliyle, aya ayaya gelecek gekilde elimi kavradr, ama parmakl aflmtzt birbirlerine kenetlememigtik. Sonra kolumu sol koluyla dirsefimin hemen tizerinden kancalayarak beni gofsrine bastrrrp srkrca tuttu. Josefina aynr qeyleri sol tarafimdan yaptr. Rosa benimle y:flzyize

La Gorda, Nagual'm bize yapmls oldu[u ilk qeylerden


birisinin gozlerimizi grineydoSuya bakacak qekilde Eevirmek oldu$unu bana hatrrlattr. O srrada girigeceptmiz igi baqarabilmemiz igin bizim ikinci dikkatimizi ayattma yontemiydi bu onun. Bunu baqarabilmenin iki yontemi vardt. Birincisi, hepimizin, beni eksen olarak kullamp yiiztimrizii giineye dontik olarak tutmak iEin dtinmemizve bunu yaparken her birisinin temel defer ve iglevinin de defiqtirilmesiydi. Lidia bafi olacaktt, Josefina do$u, Rosa griney, la Gorda ise kuzey olacakfl. OUtir yontem ise, dordiimtiziin yoniimtizti de[iqtirerek gtineye bakacak gekilde durmamtz ama bunu donmeksizin gerEekleqtirmemizdi. Bu erkin yontemiydi ki ikinci ytizijrmijtzij t akt n m am vr gerckti riyo rdu. La Gord &'ya, ikinci ytiztimtin ne oldufunu anlamadr$rmt soyledim. O da bana Nagual'tn ona her birimizin ikinci dikkatini birlikte sanp sarmalamaya Eahqmaslnl buyurmuq olduEunu, zfua het Toltec savagglslnrn iki kargrt ycine doniik iki yize sahip oldu[unu anlattr. Ikinci ytiz, ikinci dikkatmig. La Gorda anszln tutugunu gevqetti. Obtirleri de aynr geyi yaptrlar.La Gorda tekrar oturdu ve benim de yaruna oturmamr istedi. KtiEtik ltz katdeqler ayakta durmaktaydrlar. La Gorda anlamadrfrm bir gey var ml diye sordu. Her geyi anhyordum ama aynt zamanda anlamadrlrm geyler de vardr. Ben la Gorda'ya soracaftm bir soruyu zihnimde daha haznlamadan tince, o atilarak Nagual'tn onun bana anlatmasmr istedigi geylerin sonunculanndan birinin de, ikinci dikkatimi onlannkiyle birlegtirerek yomimti de[igtirmem ve arkamda olup bitenleri gorebilmek amactyla erk ytizrimti talanmam gere[i oldu[unu soyledi. La Gord a ayapakalktr ve onu izlememi istedi. Beni odalanrun kaptsma kadar gottirdri. Beni hafifEe iterek odaya soktu. Egikten iEeriye girer glrrnez, Lidia, Rosa, Josefina ve la Gorda, bu srayla yaruma geldiler, ardmdan da Gorda kapryr kapadr.

durarak kollarrnr koltuk altlanmdan geEirdi ve elleriyle omuzlanmr kavradr. La Gorda arkamdan yana$arak kollanyla belimi sardr ve ellerini gobe[imin rizerinde kenetledi. Hepimiz aqalr yukarr aynr boyda oldu[umuzdan baqlannt benimkine bastrrabiliyorlardr La Gorda sol kulafrmtn ardrndan gayet yumugak ama hepimizin onu igitebilec[i kadar piksek bir sesle konugmaktaydr. HiE kims e ya da hiEbir qey bizi drirtmeksizin ikinci dikkatimizi Nagual'm erk yerine koymaya Eahqacafrmrzt soyledi. Bu defa bize yardrmcr olacak herhangi bir o[retmen, bizi mahmuzlayacak herhangi bir dost olmayacakmrq. Biz oraya srrf istencimizin gricriyle gidiycrmuquz. Ne yapmam gerektifini ona sormak iEin engelleyemedisabit bakmrq oldu$um qeyin tizerinde odaklamam gerektigini soy-

fim bir istek duydum. La Gorda bana ikinci dikkatimi

ledi.

iEinde bulundu[umuz bu ozel drizenin bir Toltec erk durugu oldufunu aErkladr. O anda ben dtinyanln dort bucafrrun merkezindeki ba$ayrcr griEtrim. Lidia do!u, yani Toltec savaqElsmm sa[ elinde tuttufu silahtr; Rosa kuzey, yani savagEmln onrine kogulmug kalkandr; Josefina batr, yani savaqErnm sol elinde tuttufu peri tuzafrydr; la Gorda ise griney, yani savagErnrn iEinde erk nesnelerini sakladr[r srrtrndaki sepetti. La Gorda her sava$Emm dofal duruqunun kuzeye donrik olarak durmak oldu$unu soyledi. Zira sa[ elindeki silahrm do[uya dofru tutmasr gerekiyormug. Ne var ki bizim yljzijm:d;zii donece$imiz yon, hafifEe do[uya donrik olarak grinegmi$i bu nedenle, Nagual'rn gerEekleqtirmemiz amacryla bize brrakmrq oldu[u erk edimi, yon defigtirmekten ibaretrniq.

332

irixci

ERK

qnuenni

iriNCi DIKKAT

^aa JJJ

Oda Eok karanhktr. Pencereyebenzer bir qey goremiyordum. La Gorda kolumu kavrayarak beni odarun merkezi ol-

dufunu dtiqrindrigtim bir noktaya getirdi. Hepsi de Eevremi sarmrqlardr. Onlarr hiE goremiyordum; sadece dort bir yarumda durduklarmt hissedebiliyordum.

Hepsini $anya firlamaya Eabahyordu. Dehqete kaprlmrgtttm. istedim. Ne kadar u[ragttysam itip kendimden uzaklagttrmak df bana daha da srkr yaprqtrlar. Bunu, la Gorda'run beni aldattr[r ve sonunda beni bir ohim tuza$rna sriniklemiq oldugu

Bir srire sonra gozlerim karanhfa ahgtr. Odanrn tahta perdelerle kaph iki penceresi oldufunu gorebildim. Tahtalann arahklarmdan aztcrk rqrk szmaktaydr, o nedenle herkesi ayrrt edebiliyordum. Sonra hepsi birden beni az onceki gibi tuttular ve mrikemmel bir eqzamanhhkla baqlannr benimkine dayadrlar. Srcak nefeslerini her yandan hissedebiliyordum. Sabit bakmamm imgesini toparlayabilmek amacryla gozlerimi kapadrm. Ama yapamadrm. Qok yorulmuqtum, uyumak istiyordum. Gozlerim fena halde kaqrnryordu; gozlerimi ovuqturmak istedim, ne var, Lidia ile Josefina kollanmr srmsrkr tuttular. O durumda uzun bir srire kaldrk. Yorgunlu[um dayanrlmaz bir hale gelmiqti, sonunda yr[rhp kaldrm. Artrk dizlerimin tutmadrlrnr saruyordum. Yere yrkrlacafrm ve oracrkta uyuyup kalaca[rm beklentisindeydim. Ama zemin memin yoktu ortada. GerEekten de ayaklanmm basaca$ bir yer bulunmuyordu. Bunu kegfettifim zamanki korkum oyle yo[undu ki bir anda apayrk uyanlverdim; oysa korkumdan da btiytik bir griE beni o uyku haline geri itmiqti. Kendimi brraktrm. Onlarla birlikte bir balon gibi havada salmryorduk. Sanki ben uyumuqtum da rtiya gormekteydim ve o rtiyada birtakrm bafrntrsrz imgeler goniyordum. Biz arttk onlarrn odasrnrn karanhfrnda de[ildik. Her yanrmrz oyle rgrkhydr ki gozlerim kamagl'r. Zaman zaman Rosa'ntn benimkine dayah yiizrinri gorebiliyordum; Lidia i1e Josefina'nmkileri de gozucuyla goniyordum. Kulaklanma srkrca bastrrdrklarr ahnlarlnl hissedebiliyordum. Ardrndan imgeler defigiyordu ve yiizrimrin kargrsrnda la Gorda'nrn yiizrinri gormeye baghyordurn. Bu duruma ulaqrr ulaqmaz la Gorda aPzm a$nma dayryor ve soluyordu. Bundan hiE hoqlanmamtgttm. iEimdeki bir griE dr-

biEiminde yorumladrm. Ama obiirlerinin aksine la Gorda kusursuz bir oyuncu olmuqtu. Bana kusurslzbtr oyun oynamrq olabilecefi dtiqrincesi iEimi rahatlattr. Bir noktada artrk mritadeleyi iritd.ittttekten vazgegtim. iyice yaklagtr[rna inandrlrm kendi oltim amml merak etmeye baqladrm ve kendimi btraktverdim. O anda benzersiz bir sevinE duygusuna, oltimrimtin kendisi olmasa bile sonumun habercisi oldu$una kesin gozriyle baktrfrm bir coqkunlu[a kaprldrm. Lidia ile Josefina y kendime do[ru daha da Eektim. Tam o anda la Gorda benim onrimde bulunuyordu. A[zrmrn igine solumasma aldtrtg etmedim; hatta o srada solumastnt kesmesine qaqrrdrm. O solumaslnr keser kesmez, hepsi birden baqlarrnt benimkine basttrmayr brraktilar. Sonra etrafa bakmaya baqladtlar, o zaman bagrm da serbest kalmrg oldu. Artrk baqrrnt oynatabiliyordum. Lidia, la Gorda ve Josefina bana oyle yakrndrlar ki, sadece baqlarrrun arahklarrndan gormem mrimkrin olmaktaydr. Nerede oldu$umuzu bir trirhi Etkaramtyordum. Emin oldulum tek qey, ayaklarrmrztn zemine basmadrbildi[im bir frydr. Havada uttlt d,ttmaktaydrk. Kesin olarak uigta qey de, srrarmzrn defiqmiq olduguydu. Lidia solumda, Josefina da sa[rmdaydr. La Gorda'nln ytiztimi ter kaplamtgtt, Lidia,nrn ve Josefina'nln yntn de oyleydi. Rosa'yt arkamda hissedebiliyordum. Koltuk altlanmd an uzanarak omuzlanma tutunan ellerini gorebiliyordum La Gorda iqitemedilim bir geyler soylemekteydi. Dudaklarrnr okuyabilmem iEin ban a zaman tanryacak gekilde kelimeleri yavaq yava$ telaffuz ediyordu, a$nnrn aynnttlart dikkatimi Eekiyordu. Bir an geldi, dordriniin birden beni hareket ettirmekte olduklarlnl hissettim; beni dtipedtiz sallamaktaydrlar. Bunu gcirtince, la Gorda'nln sessiz sozlerine dikkal edeyim dedim. Bu kez dudaklarrnr aErkEa okuyabil-

334

iriNci

ERK

qeunnni

IKINCI DIKKAT

335

migtim. Geriye dcinmemi soylemekteydi. Donmeye Eahgtrm ama bagrmr klmrldatmam milmktin olmuyordu. Birisi duiaklanmr rsrnyormug gibi hissettim. La Goida,ya baktrm. Beni lsrrmlyordu ama baqrmr gevirmem iEin a$zryla buyruiunu verirken bana bakmaktaydr. o konuqurken, britrin yrizrimri gerEekten yahyormu$ ya da dudakla'mla yanaklair*, ,.rrriormug gibi hissettim. La Gorda'nrn w'o bir bakrma garprlmrg gibiydi. irilegmig gibiydi ve sanmtrrak bir renk almrqir. Her yaru mrzt kaplayan sanmtrrak rgr$rn ola ki, onun ytiztinde yansrdrfrnr diigrindrim. Baqrmr Eevirmemi buyururken onu handry. Jigit.ui _ liyordum. Nihayet, lslrmanrn bende yarattrlr tedirginlikle baqrmr salladrm. Bunun rizerine birden Ia Gorda,run sesi aErkEa igitilir hale geldi. La Gorda arkamda durmakta ve dikkatimi geriye Eevirmem iEin Erfh$rnr bastrnyordu. yrizrimri yalayan kimsenin Rosa oldufunu anladrm. Alnrmla iterek onu yiizrimden uzaklagtrrdrm. Rosa aflamaktaydr. surailnr ter kaplamrgtr. Arkamdan, la Gorda,mn sesirri igit"uiti_ yordum. onlarla mricadere ederek onlan bitkin bir hlle ge_ tirdi[imden yalanarak ilk baqtaki dikkarim izi yakataya6'l_ mek iEin ne yapaca[rnr bilmedigini soyledi. KriErik wi t<ardegler szlarup durmaktaydrlar. zihnimde diigtinceler kristal gibi netleqmigti. Ne var ki, ussal stireElerim ahgrlmrq mantrksal silsileieri izlemiyorou. Her geyi Eabucak ve dolaysrzcaslna bilmekteydim, zihnimde kugku diye bir gey kalmamqtr. orne[in, tekrar uyumam gerektilini ve bununbizi kurgun gibi ylre indirecefini anrrida anlamrqtrm. Arna onlarrn bizi evlerine gcittirmelerine izin vermem gerektifini de bilmekteydim. Bunu baqaramryordum. $ayet ikinci dikkatimi odaklayabilmig olsaydrm, bu don Juan'rn kuzey Mexico'da bana vermig olougu bir yer fzerinde olmahydr. Dtinyarun trim obrir geylerinden farkh olarak o yeri zihnimde her zaman canlandrrabilmigtim. or ay a iligkin zihnimde canlandrrdrfirrn gorrintriyti topar-

lamaya cesaret edemedim. Ama sonunda oraya ulagacafrmrzr biliyordum.

Bildiklerimi la Gorda'ya anlatmam gerektigini drigrindtim, ama konugamryordum. Gene de bir yanlm, onun beni
anladr[rnr bilmekteydi. Ona grivenim tamdr, onun iEin birkaE saniye iEinde uyuyuvermiqim. Riiyamda onlann evinin mutfalrna bakmaktaydrm. Pablito, Nestor ve Benigno oradaydrlar. Olaganristri iri ve pairltrh gozrikriyorlardr. Gozlerimi onlann tizerinde odaklayamryordum, zira onlarla benim aramda saydam, plastik bir tabaka vardr. Sonra, onlara bir pencere camrndan baktrlrmr anladrm. Birisi de ha bire cama su atmaktaydr. Sonunda cam krrrldr da sular yrizrime garptr.

Pablito bir kovayla rizerime su dokerek beni slnlsrklam brrakmrgtr. Nestor ile Benigno da orda durmaktaydrlar. La Gorda, ktiErik krz kardegler ve ben evin arkasrndaki avluda yere serilmig yatmaktaydrk. Genarolar id,zerimize kova kova su boca etmekteydiler. Yerimden firladrm. Soluk sudan mrdrr, yoksa geEirdifim deneyimden midir, kendimi capcanh hissetmekteydim. La Gorda ile kriEtik krz kardegler, Genarolann grinege sermig olduklarrm sandrlrm giysileri giyindiler. Benim giysilerim de kurusun diye ozenle yere serilmigti. Bir gey demeden onlan giydim. Anlaqrlan ikinci dikkatin odaklanmasrnr izleyen tuhaf bir duygu iEindeydim; konugamryordum, daha dofrusu konugabiliyordum da konuqmak istemiyordum. Midem alttist olmugtu. La Gorda bunu hissetmig olacak ki beni sevecence gekerek Eitin ardrndaki alana gottirdti. Midem bulandt, kustum. La Gorda ile kiigtik krz kardegler de aynr qekilde rahatsrzlandilar. Sonra rnutfak alaruna dondtim ve yrizrimri yrkadrm. Suyun sofuklulu bilincimi yerine getirmige benziyordu. Pablito, Nestor ve Benigno masarun etrafinda oturmaktaydrlar. Pablito sandalyesini de getirmigti. Ayafa kalkarak benimle

336

irixci

ERK gnHannni

IKINCI DIKKAT

_73

el srkrqtr. Ardrndan Nestor ile Benigno da benimle tokalaqtrlar.La Gorda ile kriErik krz kardegler de bize katrldr. Bende bir tuhaflrk var gibiydi. Kulaklanm grnlamaktaydr. Bagrm dontiyordu. Josefina aya[a kalktr ve destek iEin Rosa'ya tutundu. Donrip la Gorda'ya ne yapaylm diye sordum. Lidia taburenin ristrine arka ristri driqmek rizereydi. Yetigip onu tuttum, ama a[rrh[ryla beni de drigrirrince ikimiz birden yerde yuvarlandrk. Bayrlmrq olmahyrm. Anszm uyanlverdim. On odada bir hastr yaygmm rizerinde yatmaktaydrm. Lidia, Rosa ve Josefina yarumda mrqrl mrgrl uyumaktaydrlar. Ayapa kalkabilmek iEin rizerlerinden emekleyerek geEmek zorunda kaldrm. Mutfaktan drqarrya Erktrm. La Gorda, Genarolarla masanm etrafinda oturmaktaydr. "Ho$ gelmiqsin," dedi Pablito. Sonra da la Gorda'nrn az once uyanml$ oldufunu soyledi. Tekrar eski halime geldi[imi hissettim. Acrkmrqtrm. La Gorda bana bir tasta yiyecek bir qeyler verdi. Kendilerinin yemig olduklarrnr soyledi. Yemegimi yedikten sonra kendimi her bakrmdan mrikemmel hissettim-yalmz normalde oldu!'u qekilde drigrinemiyordum. Dtiqrincelerim btiyuk olEtide yatrqmrqtr. Bu durum pek hoguma gitmiyordu. O srrada akqamm geg bir saati oldu[unun farkrna vardrm. Birden, don Juan'ln bana eskiden yaptrrmrq oldufu gibi, yrizrim gtineqe donrik, oldufum yerde sayarak kogma istefine kaprldrm. La Gorda da aynr iste[i hissetmig olmahydr. O qekilde devinmek beni iyice terletmigti. Qok geEmeden solufum kesildi ve masaya dondtim. La Gorda da beni izledi. Tekrar yerlerimize oturduk. Genarolar gozlerini bize dikmig bakmaktaydrlar. La Gorda not defterimi bana uzatfi. "Dosturnuz Nagual bizim kaybolmamtza neden oldu," dedi. O konugmaya baglar baqlamaz son kerte yabansr bir pathyormuqluk duygusuyla doldum. Drigrincelerim bir Er[ gibi

dontip geldiler. Yriziimrin ifadesi de$gmig olacak ki, once


Pablito, sonra da Nestor'la Benigno gelip beni kucakladrlar. "Nagual ya$ammr srirdtirecek!" diye ba$rrdr Pablito. La Gorda da sevinmiqe benziyordu. Rahatlaml$Easma bir hareketle alrunr sildi. O pis dtigkrinhik efilimimden dolay az daha hepsini de kendimle birlikte oltime siiniklemiq oldu$umu sciyledi. "ikinci dikkatin odaklanmasr gaka de[iI," dedi Nestor. "Bize ne oldu ki, Gorda?" diye sordum. "Kaybolup gittik," dedi la Gorda. "Sen drigkrinhik gosterip korkmaya baglayrnca o enginlik iEinde kaybolduk igte. Artrk tonal dikkatimizi odakl ayamaz olduk. Ama ikinci dikkatimizi seninkiyle sarmalamayr baqardrk, onun iEin senin qimdi iki yuzrin var." Lidia, Rosa ve Josefina tam o anda yrirtiyerek mutfafa girdiler. Gtihimsemekteydiler ve her zamanki gibi capcanh gortinriyorlardr. Oturup bir geyler yemeye bagladrlar. Onlar yemeklerini yerken a$rzlanndan bir kelime dahi Erkarmadrlar. Sonuncusu da yemefini bitirdikten sonra, la Gorda konuqmasmr brraktr[r yerden srirdtirdri. "Artrk sen iki yrizhi bir savagglsln," dedi. "Nagual, her iki dikkatte ustalagabilmek iEin hepimizin iki ytize sahip olmamtz gerektifini soylediydi. O da, Genaro da ikinci dikkatimizi toparlamada bize yardtmcl oldular ve iki yone de dontik olabilmemiz iEin bizi geriye dofru Eevirdiler, ama sana yardrm etmediler, zira gerEek bir nagual olman igin sen kendi erkini kendin kotarmahsm. Sen o konumdan epey uzaktasm hala, ama diyebiliriz ki qu anda sen emeklemek yerine ayakta dimdik durarak yiirrimektesin, tamhfrnr yeniden kazarup biEimini de yitirdi[inde, srizrilerek ugacaksln." Benigno elini uEmakta olan bir ugak gibi devindirerek gtimbrirdeyen sesiyle uEak motorunun grirrilttisti taklidi yapfi. Kulaklartmtz salrr oldu desem yeridir. Hepimiz grihigtrik. KriErik krz kardegler sevinEten uEu-

338

irixci

ERK

qnunnni

iriNCi DIKKAT

339

yorlardr. La Gorda'ya, saatlerce uyumu$ olacaprz dedim, Erinkti onlann odasma ofleden once girmiqtik. La Gorda hiE de uzun srire uyumug olmadr[rmrzt, o stirenin btiyuk bir krsmrnrn obrir diinyada kayboldu[unu, bizi geriye getirmek igin ellerinden bir $ey gelmedigi iEin Genarolarrn gerEekten korkmug ve tasalanmlq olduklannr soyledi. Nestor'a dondrim ve ona biz orada yokken gerEekten ne yapmr$ ya da gormriq olduklartnt sordum. Yarutlamadan once bir stire y0zrime baktr. "Avluya su tagrdrk durduk," dedi, kimi bog petrol varillerini gostererek. "Sonra hepiniz sendeleyerek avluya girdiniz, biz de sizi bir gltzel tslatttk, hepsi bu kadar."
"Odadan mr Erktrk biz?" diye sordum. Benigno yriksek sesle grildri. Nestor, rzinya da gcirtiqrinri istercesine la Gord a'y a bakfi. "Odadan mr Erktrk biz?" diye sordu la Gorda. "Yo," diye yanrt verdi Nestor.

Onun daha da anlatmaslru istediysern de la Gorda, gunrin bitiminde gitmem gerekti$ ve onun da yapacak birEok qeyi oldufu igin Eok az zarnantmrz kaldrgrnr sciyledi. Genarolar aya$a kalkarak krigtik h,tz kardeglerle ve la Gorda'yla tokalaqtrlar. Sonra beni kucaklayarak burdan gitmek amacryla haarlanmalan iEin sadece birkaq gtine ihtiyaglan oldufunu sriylediler. Pablito taburesini tepetaklak edip srtma yerleqtirdi. Josefina sobanln yan tatafindaki boglula kogup dofra Soledad'm evinden getirmig olduklarr bir bohEayr kaptrgr gibi Pablito'nun, ideal bir semer olugturan taburesinin ayakla-

rl

arasrna sr*rgtlrdr.

La Gord a da benim gibi merak etmekteydi, bu da beni


tasalandrrdr. La Gorda Nestor konuqsun diye can attyordu.

"HiEbir yerden gelmediniz," dedi Nestor. "Ama Eok korktu$umuzu soylemem lazrm. Hepiniz sise dontiqttintiz sanki. Sizi ilk goren Pablito oldu. Belki de uzun stiredir avludaydnrz siz, ama sizi nerde bulaca$rmrzr bilemedik. Sonra Pablito ba$rrrnca hepimiz sizi gordrik. Omrti hayatrmrzda oyle bir gey gcirmrig defiliz." "Nasil gonintiyorduk, yani?" diye sordum. Genarolar birbirlerine baktrlar. Dayanimaz derecede uzun bir sessizlik oldu. KriEtik krz kardegler, a$tzlan apaEtk, gozlerini Nestor'a dikmiglerdi. "Bir onimcek aprna yakalanmrq sis parEalarrnabenziyordunuz," dedi Nestor. "Biz izerinize sulan boca ettikEe, yeniden bedeninize kavugtunuz.i'

"Mademki eve gidiyorsunuz, bunu da beraberinizde gotrirrin bari," dedi. "Zaten size ait bu bohEa." Pablito omuzlannr silkerek, yiikrintin oturmasr iEin taburesini goyle bir sarsfl. Nestor, Benigno'ya bohgayr almasr iEin bir igaret yaptr ama Pablito buna izin vermedi.' "Tamamdlr," dedi. "Bu meret tabureyi tagrdrlrmtza gore egqekligi de yapahm olsun bitsin." "Ne diye tagryorsun o tabureyi, Pablito?" diye sordum. "Erkimi biriktirmem lazrm," diye yanrtladr beni.. "Gidip bir yerde blitiix o geylerin tisttinde oturamam ki. Oyle ya, kim bilir benden once hangi uWZ oturmugtur o yere!" Sonra krkrrdayarak glildti ve omuzlanm silkerek bohgayl hoplattr. Genarolar gittikten sonra, la Gorda bana Pablito'nun taburesiyle bu kaErkga sertivenini Lidia'y krzdrmak amacryla baqlattr$rnr agrkladr. Pablito, Lidia'mn oturdu$u yerde oturmak istemezmig, ama sonralan igi iyice azrtmrg da diiqktinliikten de hoglandr[rndan s$trnda tagrdr$r taburesinden maada higbir yere oturmaz olmug. "Vallahi omni billah taqrr o tabureyi, gcirtirstin," dedi bana la Gorda gayet kesin bir edayla. "O da handrysa senin kadar kotri bir insan. Senin orta$m igte; sen not defterini haya-

iriNci

ERK

qeunEni

iriNci DiKKAT

341

trn boyunca taqryacaksm, o da taburesini. Ne farkr var ki? ikiniz de btitrin obtirlerimizden Eok dtigkrinhik gosteriyorsuntJz."

KiiEtik laz kardegler etrafimt Eevirerek strilmr trprqlamaya ve giilmeye bagladrlar.

"ikinci dikkatimize girmek fevkalade zor btr iqtir," diye stirdrirdii la Gorda, "tistelik bir de senin gibi drigkiinhik yaparak onunla baq etmek daha da zordur. Nagual senin bu bag etmenin ne denli zor oldufunu hepimizdenfazlabildi[ini anlattrydr. Onun erk bitkileriyle sen obiir dtinyada epey ilerilere gitmeyi ofrendiy din. Zaten sen onun iEin bizi oyle giddetli bir gekilde Eektiydin de az daha ohiyorduk. Biz ikinci dikkatimizi Nagual'tn noktast tizerinde toplamak istiyorduk, oysa sen bizim bilmedifimiz bir qeye do[ru bahklama saldtrdrn. Biz buna hazn deliliz, ama sen de de[ilsin ashnda. Ne var ki senin elinde olan bir qey degil bu; erk bitklieri seni bu hale getirmiq. Nagual hakhydr: senin ikinci dikkatini toplaman igin hepimizin sana yardrm etmesi gerek, senin de bizimkini kotarmamrzda bize yardtmct olman gerek. Senin ikinci dikkatin epey otelere uzanabiliyor, ama onu denetleyemiyorsun sen; bizimki bir azrctk gidebiliyor, ama tamamtyla denetimimiz altrnda kahyor." La Gorda ile ktigrik krz kardegler, teker teker, bana obrir drinyada kaybolmanln onlarda yarattr$t dehgeti anlatfllar. "Nagual'tn bana anlattrfrna gore," diye srirdrirdri la Gorda,'b senin ikinci dikkatini dumanryla toparlarken, sen tutmuq onu bir tatarcrfrn tizerinde odaklamlgsln, o kriEtik tatat' crk da senin igin obrir dtinyanrn bekEisi olmuq Etkmtq." Ona bunun dofru oldufunu soyledim. Sormast iizerine onlara don Juan'tn bana sa[lamrg oldufu deneyimimi anlatfim. Onun tritttirtim harmanr sayesinde o tatarctft otuz metre boyunda ve inarulmaz bir htz ve Eeviklikle devinen korkung bir canav ar o\arak algrlamtgttm. O yaratr[rn girkinlifi

mide bulandrrrcrydr, ama rirkiittictihigti yarunda muhteqem bir varhktr da. O deneyimi ahqageldigim ussalhklarln araslnda bir yere oturtamryordum. Benim zihnim iEin tek izah yolu, o psikotropik tiittririim harmanrnrn etkilerinden birinin o tatarctft dev boyutlarda algilayaca[rm bir sannlanma yaratmak olduEuna iligkin sarsilmaz inanctmdt. Ben de onlara, ozellikle la Gorda'ya baqtma gelenlere iligkin kendi ussal, nedensel aErklamamt sundum. Hepsi birden grildtiler. "Sanrtlanma diye bir gey yoktur," dedi la Gorda kesin bir ifadeyle. "$ayet bir kimse ansrzln farkh bir qey, daha once bilmedili bir gey gortirse, bu o kimsenin ikinci dikkatinin toplanmlg ve o kimsenin bunu bir gey rizerinde odaklamrg oldulunu gosterir. Demek ki, o kimsenin dikkatini toplayan gey herhangi bir qey olabilir-igki olabilir, delilik olabilir, ya da Nagual'rn trittrirrim harmant olabilir. "Sen bir tatarcrk gdrdilydiln, o da senin iEin obtir dtinyamn bekEisi olup Erktr. Ya sen obtir dtinyamn ne oldu[unu biliyor musun? OUiir drinya bizim ikinci dikkatimizin dtinyasrdrr. Nagual ola ki senin ikinci dikkatinin o bekgiyi geEip obiir drinyaya girmene yetecek denli griElti oldu[unu dtigtinmriqtrir. Ama de[ilmig. $ayet olsaydt, sen o drinyaya girmig olurdun ve bir daha donmezdin hiE. Nagual bana seni izlemeye hazn oldufunu soylediydi. Ne var ki, bekEi senin gegmene izin vermedi ve ristelik az daha seni oldtirecekti. Nagual senin ikinci dikkatini onun erk bitkileriyle odaklamana son vermek zorunda kaldrydt zka sen her geyin yalnrzca hayret verici yanlarma odaklanabiliyorsun. O da tuttu, ikinci dikkatini baqka bir yontemle toplayabilmen iEin rtiya gorme galrqmast yapmanr istedi. Ama senin rilya gorme Eahgmalanrun da hayret verici olaca[rna emindi o. Yapabilecefi bir gey yoktu ki. Sen onu adrm adrm izlemekteydin, oysa onun da hayret verici, rirkrinE bir yanr vardt."

342

irixci

ERK

qeunrni
yaqadrgr o san

IKINCI DIKKAT

343

Bir srire sessiz kaldrlar. Sanki hepsi de kendi anilanna


dahp gitmiglerdi.

La Gorda, Nagual'rn bir zamanlar bana, kendi memleketinin da$arrnda son derece ilging bir krrmrzr bocefi gostermig oldu[una de[indi. Onu hatrrlayrp hatrrlamadr[rmr
sordu.

li

krikrirthi dlemde bulunmug de[iliz. Aramrzda orayr bilen tek kigi sensin. Nagual, sen ikinci dikkatini o bekginin tizerinde odakladrpn zaman, seni izleyerek o dtinyaya seninle birlikte girdi[ini soylediydi. Sen bekEiyi geQecek den-

guEhi olsaymrgsm, Nagual oraya-ola

ki

sonsuza

Hatrrlamqtrm. Yrllar once don Juan beni, Kuzey Mexico'nun da$annda hiE bilmedifim bir bolgeye gottirmiigtri. Brifik bir ozenle bana, u[urbocefi boyutlarmda birtakrm yuvarlak bocekler gostermiqti. Srrtlarr parlak krrmzr renkteydi. Yere Eoktip onlan incelemek istemigtim, ama don Juan buna izin vermemigti. Onlan, sabit bakmakszm, qekillerini ezberleyene dek seyretmem gerekti[ini soylemigti-zira Erinkri onlarr her zaman anrmsamam gerekiyormug. Sonra, don Juan, birtak rm mecazlarla onlartn davran4lanna iliqkin kimi karmagrk ayrrntilarr agrkladr. Bizim en aziz tuttufumuz torelerimizin kigiye, yer ye zamana gcire defigen onemlerinden dem vurdu. Bu boceklere atfedilen kimi tcirelere de[inerek, onlarr bizim torelerimizle kargrlagtrrdr. Bu kargrlaqtrrma, bizim inanElarrmlzrn onemini son kerte gtilting gosteriyordu. "O ve Genaro gitmezden hemen {ince," diye stirdtirdti la Gorda, "Nagual beni da$arda o bciceklerin yagadr[r yere gotrirdriydti. Daha once oraya bir defa gitmiglilim vardr, zaten her birimizi oraya gotrirmriqtri. Nagual, onlara sabit bakmamtza mrisaade etmezdi ama her birimizin o ktigtik yarattklarr tarumamrza btiyiik onem veriyordu. "Ben orada onunlayken, Nagual bana seninle ne yapmam ve sana soylemem gereken qeyleri anlattrydt. Sana anlatmamr istedigi qeylerin go$unu zaten soyledim sana, yalmz $u son qey hariE. Senin herkese durmadan sorduiun soruyla iliqkili bir gey: Nagual ile Genaro neredeler? $imdi sana onlann nerede olduklarmr anlataca[rm. Nagual senin bunu hepimizden daha iyi anlayacafrnr soylediydi. HiEbirimiz onun

dek-seninle birlikte gitmek istiyormu$. O kriErik ktrmrzr boceklerin dtinyasrm da o zaman keqfetmiqmi$. Nagual'a gcire, onlannki, insarun tahayyiil edebilecefi en gizel ve en mrikemmel drinya imig. Onun iEin, Nagual ile Genaro'nun bu dtinyayr terketme saati gelip Eattnca, olanca ikinci dikkatlerini topladtklan gibi o dtinya tizerinde odakladrlar. Ardrndan, Nagual yan[r agtr ve senin de tamk oldu[un gibi, o dtnyarun iEine kayrverdiler. $imdi de orada bizim onlara katrlacaltmtz gunri beklemekteler. Nagual ile Genaro gszellik igt[tydrlar. Oraya srf zevk iEin gittiler." La Gorda bana dofru baktr. Soyleyecek bir qeyim yoktu. AErklamasrnm etkili olabilmesi iEin erkin zamanlamayr mrikemmel bir qekilde gerEeklegtirmesi gerekti[ini soylemekte hakhydr. ifade edemedigim bir hiiztin duymaktaydrm. Sanki a$amak istiyordum ama rizgtin ya da melankolik bir havada de[ildim. itade olunamaz bir geyin ozlemini Eekmekteydim, ama o cizlem benim ozlemim defildi. Buralara vangtmdan bu yana duyumsayageldigim britrin o duyu ve duyumlar gibi,
bu da yabancr gelmekteydi bana. Nestor'un Eligio'ya iliqkin anlatttklart geldi akhma. La Gorda'ya onun soylediklerini aktardr[tmda, o da benim uEuruma atlayrqrmla, tonal ile nagual arasrndaki yolculufuma iligkin gorriqlerimi onlara anlatmamr istedi. Anlatrmr bitirdilimde hepsi de rirkmiiq gibiydiler. La Gorda hemen kurgana iliqkin gonime geEiverdi. "Nagual brze, bir grin ikinci dikkatimizin o kurgarun ize' rinde odaklanaca[mr anlattrydt," dedi. "O grin geldi[inde, hepimiz, trpkr Nagual ve Genaro gibi, ikinci dikkat kesilecefizve onlarla katrlmrg olaca$r2."

344

IKINCI ERK QEMBERi

irixci

DIKKAT

345

"Yani, Gorda, sen qimdi bana oldu[umuz gibi gidecefimizi mi soylemek istiyorsun?" diye sordum. "Evet, oldu[umuz gibi gidece$iz. Beden birinci dikkattir-yani, tonahn dikkati. Bu, ikinci dikkate donriqrince, derhal obrir drinyaya gidiverir. Bir uguruma atlamrq olman, senin ttim ikinci dikkatini bir srire toplamrgtr. Ne var ki, Eligio daha griEhi oldulundan, ikinci dikkati o atlayrgla baflandrydr. Evet, onun bagma gelen gey buydu, biliyorsun ki o da trpk bizim gibiydi. Ama onun nerede oldulunu bilmek olanaksz. Nagual'rn kendisi dahi bilemediydi. Ama gayet o bir yerdeyse, o yer kugkusuz o kurgandrr. Ya da bir gorriden otekine, ola ki sonsuza dek, nplayrp duracakflr. La Gorda, benim tonal ile nagual arasrndaki yolculuSumda, trim varh[lmzm tamamryla ikinci dikkate donrigmtig oldulu olasrhfrm briytik olgtide, o dikkatin dtinyasmda onlann kaybolmasma yol aEtr[rm ve onun bizi dostlardan kaEabilmemiz amacryla yedi sekizy:fiz metre otedeki bir yere taqrmrg oldupu zaman da daha krsrth bir olEride dolrulamrq oldu$umu soyledi. La Gorda, Nagual'rn bizi smamak amacryla bize blrakmrq oldufu meselenin, bizim kendi istenElerimizi geliqtirebilecek ya da ikinci dikkatimize iligkin erkimizi istedifimiz herhangi bir qeyin izefine slmrsrzcasma odaklayabilecek yetenele sahip olup olmadr[rmlz sorusu oldu[unu da ekledi. Bir srire sessiz kaldrk. Ben, gitme zamantmrn geldifini biliyor, ama yerimden krmrldayamlyordum. Eligio'nun kaderini dtigrindrikEe elim ayafrm tutmaz oluyordu. Bulugacafrmv yer olan kurgana ulagabilmiq miydi, yoksa o korkunE Alemde yitip gitmig miydi? Bunlan drigiindrikge Erldrracak gibi oluyordum. O sahneleri zihnimde canlandrrmak iEin herhangi bir Eaba gostermem gerekmiyordu, zira kendi yolculuk deneyimim hdld gozlerimin ontindeydi. Nerdeyse tanrgtr[rmrz grinden bu yana don Juan'rn srk srk scizrinri etti$ obrir drinya benim tarafimdan hep bir mecazya da en aztndan tarumlanamazbir varolug biEiminin mu$ak bir trir adlandrrrl-

masl olarak algrlanagelmigti. Her ne kadar don Juan benim o drinyanrn tantmlanmast olanakstz birtakrm ofelerini sezgilememi sallamrg idiyse de, bu deneyimlerime algrlayrqrmdaki kimi yanrlmalar, bazen psikotropik bitkiler bazen de tam olarak belirleyemedi[im yontemler aracrhfryla gegirmemi sa$amrq oldu[u yonlendirilmiq serap benzeti gortiler olmaktan ote bir anlam vermemigtim. Bu deneyimlerimi her gegiriqimde ben, bildifim, agina oldu!"um "ben"in britrinselli[inin sadece geEici bir stire iEin farkhlagmrq oldufu dtigtincesini kendime kalkan edegelmigtim. KaErnrlm az olatak, o brittinselli[e yeniden dondrisiimde, dtinya bir kez daha benim dokunulmaz, ussal kiqiligimin sr[rnafr haline geliyordu. La Gorda'ntn, aEtkl amalanyl a onrime serdili manzat airrn derin lifi dehqet vericiydi. La Gord a aya$a kalktr ve beni oturmakta oldulum tabureden Eekerek kaldrrdr. Alacakaranhk basmadan once orayl terk etmem gerektigini soyledi. Hepsi birden beni arabama kadar geEirdiler, sonra vedalagtrk. La Gorda bana son buyru[unu da bildirdi. Dondii[tim zaman do[ruca Genarolann evine gitmemi soyledi. "igte arttk o maltm geyi gerEekleqtirmeden donmeni istemiyoru2," dediytizrinti aydrnlatan bir gtiltimsemeyle. "Ama Eok da gecikmeyesin." KriErik krz kardeqler b aqlarryla onayladrlar. "$u da$ar arttk btzim buralarda kalmamna izin verecepebenzemiyorlar," dedi la Gorda sonra da Eenesinin belirsiz bir devinimiyle vadinin karqr tarafindaki mequm, Eorak tepeleri imledi. Ona bir soru daha sordurn. Biz onlarla bulugmamrzL ger Eekleqtirdikten sonra Nagual ile Genaro'nun nereye gideceklerine iliqkin bir fikri olup olmadrlrnr olrenmek istedim" La Gorda go$nizine do[ru bakil, kollarrnr havaya do[ru kaldrrdr ve kollartyla, bu enginlilin slnlrslzhfrnr antgttran tarumlanmasr grig bir raksa baqladr.

You might also like