You are on page 1of 219

T.C.

ANADOLU NVERSTES YAYINI NO: 2072 AIKRETM FAKLTES YAYINI NO: 1106

Anadolu niversitesi lhiyat nlisans Program

SLM AHLK ESASLARI

Editr Prof.Dr. Tahsin GRGN Yazarlar Prof.Dr. Cafer Sadk YARAN (nite 9, 10) Prof.Dr. Tahsin GRGN (nite 1, 2, 3, 4) Do.Dr. Aliye INAR (nite 5, 6) Do.Dr. Enver UYSAL (nite 7, 8)

ANADOLU NVERSTES

Bu kitabn basm, yaym ve sat haklar Anadolu niversitesine aittir. Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr. lgili kurulutan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt veya baka ekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz. Copyright 2010 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University.

Genel Akademik Koordinatrler Prof.Dr. brahim Hatibolu (anakkale Onsekiz Mart niversitesi) Prof.Dr. Ali Erba (Sakarya niversitesi) Program Koordinatr Do.Dr. Cemil Ulukan Uzaktan retim Tasarm Birimi Genel Koordinatr Prof.Dr. Levend Kl Genel Koordinatr Yardmcs retim Tasarmcs Do.Dr. Mjgan Bozkaya retim Tasarmcs Yardmclar Ar.Gr. Mehmet Frat Ar.Gr. Nur zer Grafik Tasarm Ynetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz lme Deerlendirme Sorumlusu r.Gr. Hlya zgr Kitap Koordinasyon Birimi Yrd.Do.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin zgr Kapak Dzeni Prof. Tevfik Fikret Uar Dizgi Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi

slm Ahlk Esaslar

ISBN 978-975-06-0755-4 1. Bask Bu kitap ANADOLU NVERSTES Web-Ofset Tesislerinde 42.000 adet baslmtr. ESKEHR, Eyll 2010

NDEKLER

nite 1: slm ve Ahlk

2 22

nite 2: slm Ahlknn Kaynaklar

nite 3: slm Ahlk Teorileri 44 nite 4: slm Ahlknn Temel Kavramlar 64

nite 5: slm Ahlknn Bireysel Boyutu 1: Gzel Ahlk (Faziletler) 88 nite 6: slm Ahlknn Bireysel Boyutu 2: irkin Ahlk (Reziletler)108 nite 7: Aile Ahlk 126 nite 8: Toplumsal Ahlk nite 9: Ahlk 146

..168 192

nite 10: evre Ahlk

iii

iv

NSZ

Ahlk ilmi, insann derni cihetini gzelletirmeyi kendisine ama edinen ve tesirini insann kendisi ve evresi ile ilikilerinde gsteren bir ilimdir. Ahlk zahir ve batn ile insann btn ynleri ile ilgilidir. Gnmzde, zellikle kamusal alanda ortaya kan ar rasyonalite neticesinde insanlarn zgrlk alanlar gittike daralmtr. Mesela hukukun hayatn btn alanlarna mdahale ederek, neredeyse her eyi dzenlemek mecburiyetinde kalmas, aslnda modern toplumlarda ahlkn gerei gibi etkin olamayndan kaynaklanmaktadr. Hukukun btn teferruat tanzim etmesi, insanlarn zgrlk alanlarn daraltt gibi, adalet sistemine de gereksiz ok byk ykler yklemektedir. Dier taraftan aile iinde ortaya kan ve ahlki zaaflardan kaynaklanan skntlar, hem ocuklar hem de yetikinler zerinde kalc menfi tesirler brakmakta, bundan toplum bir btn olarak olumsuz ynde etkilenmektedir. Ayrca ahlak alannda ortaya kan zaaf, emniyet cihetinden de sorunlar olarak yaanmakta; temelde ahlaki cihetten halledilmeyen meseleler, katlanarak devam etmektedir. Ahlki alanda ortaya kan sorunlar sosyal dayanma alannda da nemli eksiklikler ve buna bal olarak yeni ihtiyalar ortaya karmaktadr. Bu da toplumun kstl iktisadi kaynaklarn, sosyal dayanmadaki zaafn ortaya kard a ve sorunlar karlamak iin oluturulmak zorunda kalnan kurumlara ve kurumsal faaliyetlere ynlendirmektedir. slm ahlk bandan itibaren ferde kendisi, yakn ve uzak akraba evresi, komular, iinde yaad toplum ve evresi ile uyumlu bir davran dzeninin hem kaynan, hem de kendisini salamtr. Bu erevede fertlerin ahlklar sadece kendilerini ilgilendiren, ahsi bir hal olmam; benzer ahlki tutumlara sahip olan insanlarn tekil ettii toplumlar da, ihtilaflar ve ittifaklarnda belirli bir dzen tekil edebilmilerdir. Birden fazla tarzda telif edilmi ahlk literatrnde bu dzenin hem nazari ksm hem de ameli ksm btn derinlii ve genilii ile mzakere edilmitir. slm ahlknn esaslarn bir ders kitabnn taleplerini karlayacak tarzda ortaya koymann, gemiteki byk birikim ve burada dorudan atflar fazlaca olmasa da zellikle ahlk psikolojisi ve felsefesi alannda kendisini gsteren- gnmz ilim ve dnce faaliyetleri dikkate alnd taktirde, ok zor bir vazife olduu taktir edilebilir. Her eye ramen bu kitapta slm ahlk esaslar klasik tavr gz ard etmeden, ama klasik eserleri tekrar da etmeden, yeni konu ve meseleler ilave edilerek ortaya konulmaya allmtr. Kitabn blmleri de bunu gstermektedir.

Kitabn ilk drt blm nazari ahlk alan ile alakaldr. Bu blmlerde tarihi ve sistematik olarak slm ahlk ele alnm; bir taraftan ahlkn konusu dikkate alnarak meseleler ve kavramlar tahlil edilirken, dier taraftan klasik ahlk literatrnde meselelerin nasl ele alnd tantlmtr. Beinci blmden itibaren sonuncu blme kadar mevzu, ameli ahlktr. Ameli ahlkn neticeleri baka insanlar ilgilendirse de- dorudan ferdin kendisi ile alakal olan ve kendisinde olup biten faziletlerden, aile ve toplumsal ahlk ile gnmzde zellikle daha ehemmiyetli hale gelen iki konu, meslek/i ahlk ile evre ahlk son iki blmn meselelerine esas tekil etmitir. Son iki blm, daha geni ve daha teferruatl olmas gereken iktisat ve siyaset gibi alanlarda mslmann ahlkna da, bu alanlar birer meslek olarak dnecek olursak, ana hatlar ile iaret etmektedir. Bylece gnmzde slm ahlk esaslar, ana hatlar ile, dikkatlere sunulmu olmaktadr. Kitabn slm ve Ahlk balkl birinci blmnde ahlkn slm Dininin mtemmim cz (tamamlayc paras) olduu ele alnarak bunun bir taraftan ierii dier taraftan ortaya kard neticeler zerinde durulmaktadr. slm Ahlknn Kaynaklar balkl ikinci blmde kaynak ve temellendirme kavramlar tahlil edilip, slm Ahlknn ortaya kmas, varln srdrmesi ve ilim haline getirilmesi zerinde durularak, bunlarn ortaya kard meseleler ele alnmaktadr. slm Ahlk Teorileri balkl nc blmde slm dnce tarihinde ahlkn ilmileme/ilim haline gelme srecinde ortaya kan tavrlar ele alnmakta ve bunlar, ortaya k gerekeleri ve ortaya kardklar sorunlara da temas edilerek mzakere edilmektedir. slm Ahlknn Temel Kavramlar balkl drdnc blmde genel olarak ahlk alannn, zel olarak da slm ahlknn temel kavramlar ele alnmaktadr. Bunlar arasnda insan, hayat, zgrlk, dev, sorumluluk, mkfat ceza balca kavramlar tekil etmektedir. Gzel Ahlk (Faziletler) balkl beinci blmde, iyi vasflarn neler olduu ve bunlarn nasl kazanlaca ele alnmaktadr. irkin Ahlk (Reziletler) balkl altnc blmde, insann uzak durmas ve kendisini korumas gereken kt vasflar ortaya konulmakta; bunlardan uzak durmann yollar iaret edilmektedir. slm Ahlknn Aile Boyutu veya Aile Ahlk yedinci blmn konusudur. nsan fert olmakla birlikte ayn zamanda bir ailenin parasdr. Bu kendisi ile birlikte bir ok imkan ve sorumluluu ortaya karmaktadr. Ailenin kuruluundan balanarak, aile iindeki sahih dzenin ilke ve kurallar bu blmde ele alnmaktadr. Toplumsal Ahlk balkl sekizinci blmde, kardelik, yardmlama, dayanma, komuluk ve akraba ilikileri gibi ana balklar altnda slm ahlknn toplumsal boyutu incelenmektedir. Ahlk dokuzuncu blmn konusudur. Gnmzde, daha nceki dnemlerden daha fazla, insann hayat bir meslek icra ederek gemektedir. hayat, hayatn tayin edici ksmlarndan biridir. Bu nemine binaen gnmzde bunun dzeninin ilkeleri ve kurallar bu blmde ele alnmaktadr. slm evre Ahlk onuncu ve sonuncu blmn konusudur. evre, hem ehirlemenin hem de teknolojinin artmas ile birlikte insan daha fazla ilgilendirir olmutur. Bu sebeple evre ile irtibatn sahih dzeni, bunun ilke ve kurallar da bu blmde mzakere edilmektedir. Gayret bizden tevfik Allahtandr. Prof. Dr. Tahsin GRGN (Editr)

vi

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm-Ahlk likisinin tarihi ve sistematik ynden mevcut olduunu kavrayacak, Ahlk ve din kavramlarnn anlamlarn aklayabilecek, Ahlkn slm dini iindeki yerini deerlendirebilecek, Ayet ve hadislerde ahlki ilke ve kurallarn nasl kefedilebileceini gsterebilecek, Ahlk, Ahlk lmi ve Ahlk Felsefesinin birbirleri ile irtibatlarn aklayabilecek, Ahlk ile edeb arasndaki ilikiyi kurabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Ahlk Din Etik Ahlk Felsefesi, Ahlk lmi Edeb

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Ahmet Naimin slm Ahlknn Esaslar kitabn, Recep Kln Ayet ve Hadislerin Inda nsan ve Ahlk isimli kitabn okuyunuz.

slm ve Ahlk
GR
slm, Cenab- Hakk tarafndan gnderilen son Peygamber Hz. Muhammed (s.av.) tarafndan tebli ve beyan edilmi, kyamete kadar btn insanlara hitap ederek, inanma ve yaamada doru yolu gsteren dinin addr. slm, Hz. Peygamber tarafndan tebli edilirken, bizzat kendisi tarafndan uygulanm ve bu uygulamaya byk bir insan kitlesi itirak ederek ahit olmu; daha sonra bu ehadet benzer bir ekilde nesilden nesle, hibir kesintiye uramadan ve yaanan hayat iinde ve hayat olarak, nakledilmitir. Hz. Peygamberin teblii ve bu teblie ittiba, nazari ciheti olmakla birlikte ameli yani bilfiil bir sretir. Bu srete Allahn varlna ve birliine ve Hz. Muhammedin Onun kulu ve rasul olduuna inanmak, namaz klmak, oru tutmak, zekat vermek yannda, sz ve fiillerinde doru olmak, insanlara yardm etmek, akraba ve komularla iyi ilikiler iinde bulunmak ve onlar koruyarak gzetmek rneklerinde dile gelen slih amel bir ve ayn srecin farkl seviyeleri veya unsurlar olarak gereklemitir. Mslman olmak hem Allaha ve Raslne inanmak, hem de slih olmak/ahlkl olmak anlamna gelmi ve bu ekilde de srdrlmtr. slm, bandan itibaren ilim, iman ve salih ameldir.
Amelin/uygulamann imann bir cz olup olmad ile ilgili tartma, slmn iki mtemmim cz/tamamlayc paras olan iman ile amel arasndaki irtibat kendisine konu ettii iin, dinin ameli bir ciheti olduu n artna/gereine baldr; bununla kartrlmamas gerekmektedir. Yani slm iki ksmdan olumaktadr. Biri iman dieri amel/uygulama. Bu noktada hibir ihtilaf yoktur. htilaf, bir ara amelin imann da bir paras olup olmad noktasnda ortaya km, ama amelin dinin bir paras olmakla birlikte, imann bir paras olmad eklinde halledilmitir.

Demek oluyor ki slm Ahlk teorik yazlara konu tekil etmeden ok nce Hz. Peygamberin hayatnda tahakkuk etmi ve onun etrafndaki ilk Mslmanlar tarafndan da yaanmtr. slm ahlk, slm dininin bir paras, mtemmim czdr. Mslmanlarn slma uygun ekilde yaayarak, yani Mslman olarak varln srdrmesi slm ahlknn da etkin olmas anlamna gelmektedir. Hz. Peygamber sadece kendisi iin veya inziva halinde veya gizli olarak yaamam, yaad hayat etrafndaki says yz binleri bulan insanlar/sahabe tarafndan (mmkn olan hayat tarzlarndan birisi olarak

deil), olmas gereken ve ideal hayat tarz olarak kavranm ve bu kavray sebebi ile de insanlarn hayatlarna rnek tekil etmitir (usve hasene = gzel rnek). Hz. Peygamberin hayat bandan itibaren btn Mslmanlar ilgilendirmi; tarih boyunca olduu gibi bugn de ilgilendirmektedir. K. Kerimde Hz. Peygamberi bu cihetten tavsif eden ve onu Mslmanlara rnek olarak gsteren, ona itaati Allaha itaat olarak geerli klan ok sayda ayet-i kerime bulunmaktadr. (Mesela Al-i mran/3: 32; Nisa/4: 13; Nur/24: 54). Mslman olarak yaamann Hz. Peygambere ittiba olduu dikkate alnnca, bu ayetlerin Hz. Peygamberin mslmann hayatndaki yerini de tanmlad grlr. Bu bakmdan bandan itibaren Mslmanlar Hz. Peygambere ittiba ederek yaayan insanlar olarak, varolagelmiler ve kyamete kadar da varolmaya devam edeceklerdir.
Peygaberin itaati emreden 5 ayet bulup, yaznz.

http://alieksi.spaces.live.com/blog/cns!E1B5634AE3723A33!2027.entry.

Hz. Peygamber kendi hayatnda Kuran- Kermi tahakkuk ettirmi, K. Kerimde bulunan emir ve yasaklara gre hayatn dzenlemitir. Bu hususu en gzel ifade eden Hz. Aienin Hz. Peygamber hakknda syledii onun ahlk Kuran idi szdr. slm dini, her ne kadar akidevi ciheti olduka vurgulasa da, nihai olarak amel merkezlidir. mann alt art olarak bilinen, Cenab- Hakkn varlna ve birliine, meleklere, Peygamberlere ve onlara dier insanlara tebli edilmek zere verilmi olan Kitaplara, ahiret gnne ve nihayet her eyin Cenab- Hakkn kudreti iinde cereyan ettiine inanmak, Mslmanln akidevi cihetini zetlemektedir. Ancak buradaki her bir inan unsurunun mhim bir ameli ciheti bulunmaktadr. Mesela Allahn varlna ve birliine inanmak, sadece bizi ilgilendirmeyen ve kendi bana mevcut olan ve bizimle dorudan irtibat olmayan bir ilkeye inanmak olmayp, her eyi yaratan ve yneten dolays ile insan ve onun etrafnda bulunan her eyi yaratt gibi muhafaza da eden, insana ah damarndan bile daha yakn, yaptklar yannda aklndan geen eyleri de bilen, her eye gc yeten, dolays ile de insann vicdani sorumluluunun kendisine bal olarak varln ve anlamn kazand en hakiki ve etkin varla inanmak anlamna gelmektedir. Nitekim Cenab- Hakkn bir hadis-i erifte saylm olan 99 gzel ismi (esml-hsna) bulunmaktadr ve bu isimler Cenab- Hakk bir cihetten tantmaktadr. Benzer bir ekilde melekler de, insanlarn gremedii ama onlar gren ve ayn zamanda her cihetten gzeten varlklar olarak, insann ahlki hayatnn ve ahlki uurunun mhim bir boyutunu tekil etmektedirler. Meleklerin varlnn farknda olan insan, hibir zaman yalnzlk, yapayalnzlk gibi bir sknt ile kar karya kalmayacaktr. nsann kendisini yapayalnz hissetmesinin, sadece psikolojik olarak deil, ahlki cihetten de nemli sorunlar ortaya kard dikkate alnd taktirde, mesela her insann en az iki meleinin hep yannda bulunduunu bilmesinin anlam daha kolay anlalabilir. Peygamberlerin her birisi insanln nne yeni varolu imkanlar am, onlara bu dnyada doru yaamann ilkelerini ve kurallarn retmi olduklar iin, btn insanln retmenleri ve ayn zamanda her birisi birer gzel ahlk rnei olarak yaamlar ve ylece de bilinmilerdir.

nsanlarn iyi ve kt davranlarn kaydeden meleklerin isimleri nedir?

Okuma Paras Meydana getirilen (veya icat edilmi olan) varlklar insan varln evresinde, insann kendi dnyasnda doan deerlerdir. Meydana getirilen varlk deyince teknik deerden din deere kadar btn deerleri anlarz. Burada meydana getirilen kelimesini bazlar yapmalk (facticit) anlamnda kullanmaktadr. Fakat bir iskemleden detlere, inanlara kadar kltr evrelerinin madd ve manev btn unsurlarn iine alan bu varlklar asla yapma deildir. nk yapma deyince aslnda varolmad halde insann hr iradesi ile, hatta srf kaprisi eseri olarak yapt eyler anlalabilir. Halbuki maddi ve manevi btn kltr unsurlar gerek ve ideal varlklara dayanarak meydana gelmektedir. Onlar insan dnda igin ve akn btn varlklarla insann mnasebetinde meydana gelmektedirler. Bunun iin de onlarn icad edilmi olmadan nce kefedilmi olduklarn sylemeliyiz. Her deer varlklar alannn hazr olmayan (absent) objesine ait bir keiftir ve ondan sonra da insann duyu verileri ve hazr olan (prsent) muhtevas ile ifade edildike bir icad haline gelir. Teknik deer maddeye, sanat deeri madde, bitki ve btn canl varlklara, fikir deeri kavram olarak btn varlklara karlktr ve onlarn kefedilmesinden doar. Ahlk deeri insanlar aras (kiiler aras) mnasebetlere, dini deer insan tesi (insani hayat tesi) varlk imknna aittir. Bylece meydana gelen varlklar kefedilmi ve icad edilmi deerler olmalar bakmndan gerek olan veya mmkn olan bir varlk derecesine baldrlar. Hibir deer srf insann, hele ferdin ruh icd, fictionu deildir, onlardan her biri belirli bir varlk derecesinin aknlndan doan bir eserdir: madde olmasa teknik deer olamaz. Madde ve hayat olmasa sanat deeri olamaz. Btn varlk derecelerine ait gerek kavramlar olmasa fikir deeri olamaz. nsani varlk ve kiiler aras akn mnasebetler olmasa ahlki deer olamaz. nsann sonlu varlnn tesi dnlmese dini deer olamaz. Bundan anlalr ki deerler alemi varlk alemine, deer problemi varlk problemine baldr. yle ise bir deerler ontolojisi olmaldr. (lken, H.z. (1968) s. 110-111.) Cenab- Hakkn insanlara peygamberler vastas ile ulatrd kitaplar da, zellikle ilerinde bulunan ve btn insanln u veya bu ekilde kabul ederek u veya bu ekilde uygulad ahlki ilke ve kurallar ilerinde tamaktadrlar. nsanlarn bu dnyadaki hayatnn ok nemli ve ciddi olmakla birlikte her ey olmadn; her insann bana gelecek olan lm ile insann bir tr yeni bir boyutu veya boyutta yaamaya balayaca buna devam edecei de denilebilir- ve bu boyuta da teki hayat anlamnda hayatl-ahire denildiini biliyoruz. lmn bir son olmayp, bir taraftan bu dnyada yaanlan hayatn bir muhasebesinin yaplaca ve mkafat ve cezann verilecei yeni bir hayatn balangc olduunun farknda olmak ta, insann bu dnyadaki kararlar ve fiillerine anlam katan farkl bir boyuttur. lm ile birlikte yeni bir hayatn balayacann uurunda olmak, insann ahlki hayatnn nemli unsurlarndan birisidir. Nihayet insann hayat ve lm kadar, hayat artlar zerinde de nihai karar verenin ve her eyi kudreti ile ynetenin Cenab- Hakk olduunun farknda olmak ta, -ksaca kader inanc-, insan, kar karya bulunduu

artlara kar zgrletiren, insan ahlki bir varlk haline getiren zgrln hakiki manada hissetmesinin esasdr. Bu ynden her eyin, rahmeti ile her eyi ihata eden ve insana hayat ve yaamas iin gerekli olan her eyi vermi, rahman ve rahim olan Cenab- Hakkn kudreti iinde ve onun takdir ettii gibi cereyan ettiinin farknda olmak, insan zgrlnn n artdr. Bunun farknda olunca, hayatta karlalan hakszlklar ve zorbalklarn daimi olamayp, bir ekilde stesinden gelinebilecek meseleler olduunun farknda olmak, insanlara kendilerini evreleyen artlara teslim olmayp, mcadele etme ynnde bir esas tekil eder. Bu hayat aktif bir ekilde yaamak veya ahlki bir hayat yaamak anlamna gelmektedir. Ksaca slm, dorudan ahlki olarak nitelenemeyecek akidevi unsurlarnda bile, insann ahlki ciheti ile dorudan ilgilidir.

DN
nsan muhta bir varlktr; canlln muhafaza edebilmek iin gdaya, akcierinin kan temizleyebilmesi iin belirli zellikleri tayan havaya, kendisini souktan ve scaktan koruyacak konut ve elbiselere ve nihayet doduktan sonra kendi ayaklar stnde duruncaya kadar etrafndaki insanlarn, zellikle de anne ve babasnn, ailesinin, nihayet paras bulunduu toplumun ve gvenliini salayan devletin himayesine muhtatr. nsann ve insanln varln srdrebilmesi iin bu ihtiyacn belirli bir dzen ierisinde karlanmas gerekmektedir. Cenab- Hakk insan ihtiyalar ve ihtiyalar karlama imkan ile birlikte yaratmtr. Yani insanlar ihtiyalar ile birlikte yaratan Cenab- Hakk, onlara bu ihtiyalar nasl karlayacaklarn ve bunun dzenini de bildirmitir. nsanlar ve insanlarn varln/varoluunu srdrmesinde muhta olunan eyleri temin etme ve kullanmada belirli bir dzenin dikkate alnmas ve bu dzenin retilmesi, Peygamberlerin vazifesi olmu; bu vazifeyi ifa eden Peygamberlerin insanla rettikleri hayat dzenine din denilmitir. Hakiki din, Elmall Hamdi Yazrn dedii gibi, insanlarn uydurduu birbirine muhalif hayali kurgular deil, hakiki mebdei/Yaratcy tanmak, Onun kanun ve emirlerine uygun davranmay vazife (grev) edinmektir. Bunu kendi ifadelerinden okuyalm: Dn-i slm, tam manasyla vahdaniyet-i ilhiye esasna mstenid ve ftrat- asliye-i insniyyeye muntabk olup; dini, beerin mevzt- mcerredesi ve mtehalif temenniyt- muhayyelesi kabilinden addetmeyip, bir mebde-i hakkyi tanmak ve Onun kavnin ve evamirine Tevfik-i hareketi vazife ittihaz eylemek, hsl beerin efl ve harekt- tabiyye ve ztraryyesiyle, efl ve harekt- ihtiyariye ve iradiyyesi kanunlarnn ahengini temin eder bir hakkat-i hkimeye, yani Cenab- Hakka cidden inkiyd vazfe bilmek ve btn sadeti bu vazifenin ifasndan beklemek mhiyetinde icmal eylemitir. (Elmall Hamdi Yazr (1997), s. 20.) Dier taraftan dinin klasik tanm, akl sahiplerini hsn-i ihtiyarlar ile bizzat hayrlara sevk eden ilahi vaz eklindedir. Ahlk ve ahlkilik ile ilgili btn tanmlarda ve tanmlamalarda irade ve hayr vazgeilmez unsurlardr. Ahlki olann, iradi olmas zorunlu olduu gibi hayra ynelik olmas da zorunludur. Bu iki unsur dinin klasik tanmnn da mtemmim czdr. Ksaca slm dikkate alarak yaplm olan klasik din tanm, ahlki bir boyut tamaktadr.

Din kelimesinin kk anlam da, bir taraftan yaknlama ile alakal iken, dier taraftan da bor/ihtiya ile alakaldr. Arapada din kelimesi ile bor anlamndaki deyn kelimesinin yazl ayndr. Bu cihetten baktmzda Arapadaki din kelimesinin kk anlam ile stlahi anlam arasnda bir irtibat olduu grlmektedir. Nitekim insan Cenab- Hakka nelerini borlu olduunun farknda vard zaman, aslnda kendisinin Cenab- Hakka ne kadar yakn veya Cenab- Hakkn kendisine ne kadar yakn, hatta en yakn olduunun uuruna varr. Din esas itibariyle bu uurun, Peygamberler vastas ile bildirilen ierikle, mertebe mertebe ekillenmesi, muhteva kazanmasdr. Benzer bir durum din kelimesinin bat dillerinde yaygn karl olan religion kelimesi iin geerlidir. Nitekim Latincede religio, ba anlamna gelmektedir. Buna gre religion, insan yaratcsna balayan irtibat ve bu irtibatn farknda olmak, hatta bu irtibatn muhtevas demek olmaktadr. Cenab- Hakk insanlara hem hayat (=olan), hem de bu hayatta dikkate alnmas gereken davran dzeninin kurallarn (=olmas gereken) vermitir. Biz bunu ksaca Cenab- Hakkn varlk ve deer kayna olduunu syleyerek ifade ederiz. Hayat, ilk bakta biyolojik bir ierii iaret etse de, insan hayat canllkla balamakla birlikte, orada bitmez; insann akl ve bilme kabiliyeti ile birlikte, maddi olmayan, manevi bir boyut kazand gibi, bunun da tesinde, cismin tesine geerek mcerred/soyut ve ruh bir boyuta da alr. nsan hayat dediimiz zaman sadece canl olmay deil, bir taraftan dier insanlarla birlikte paylatmz manevi bir vasat ve ruhn varlklarla/meleklerle paylatmz ruhn boyutu da kast ederiz. te din insan canl olarak alr, onu dier insanlarla bir ve herkesin yaratcs olan Cenab- Hakk ile olan irtibatn hatrlatp, herkesin Allahn kulu olduunu fark ettirerek, insan ilk bakta fark edemeyecei daha st ve yksek, ayn zamanda farkl ve derin boyutlara tar.
Elmall Hamdi Yazrn Hak Dini Kuran Dili, isimli tefsirindeki (c. I, s. 83-91) din tanm ve tahlili ile Nakib el-Attasn slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi isimli eserindeki (s. 81-120) din tahlilini karlatrnz.

AHLK
Ahlk, davran dzenidir. Her insan az veya ok bir dzen ierisinde hayatn srdrd, daha dorusu srdrmek zorunda olduu iin, ahlk insan hayatnn zorunlu bir boyutu, eskiden denildii gibi mtemmim cz veya tamamlayc parasdr. Ahlk, davran dzeni olduu iin, genel olarak bu dzenin iyi ve ktsnden bahsetmek anlaml olduu gibi, bir insann hayatnda verdii kararlar ve gerekletirdii fiiller iin de iyi ve kt sfat kullanlmaktadr. yi ahlk ve kt ahlk tabirlerini bu erevede anlamak gerekmektedir. Bir davran dzenini veya herhangi bir davran iyi veya kt klan, o dzenin veya fiilin ncelikle insani varolu zerindeki tesiridir. nsani varolu, dier insanlarla birlikte varolmay zorunlu kld iin, bu ayn zamanda dier insanlar kendi varolular cihetinden dikkate almak demektir. yi bir davran dzeni, fiilleri gerekletireni ve fiilleri ilgilendiren dier insanlar, nce ne ise o olarak muhafaza eder; sonra da mevcudu iinde tad kabiliyetleri cihetinde gelitirir. Mesela bir ekirdein, bir elma ekirdeinin kemali, uygun bir ortam bularak orada aa olmas ve meyve vermesidir. Benzer bir ekilde insann kemali de, uygun ortam bularak, orada insani-dern ycelikleri gerekletirmek veya gereklemesine vesile olmak

veya vasat (ortam) hazrlamaktr. Bu erevede insani varoluu srdrmenin yolu doum ve annelik olduu iin, insani varoluu tayan en esasl konum, annelik konumudur; bu sebeple de annelik, insanlarn sahip olabilecei/kesp edebilecei en nemli konumdur. Kt bir davran veya davran dzeni benzer bir ekilde insann varolu imkanlarn tahdit eder ve insann sahip olduu imkanlar tahakkuk ettirmesini engeller. Dier insanlar sz konusu olduunda, onlar varolularnda teyid etmedii gibi, onlarn aleyhine bir durum ortaya karr. Yce Allahn fiilleri ahlak deerlendirmenin konusu deildir. Dier taraftan insanlarn fiillerinin de Cenab- Hakk ile, Ona fayda veya zarar verme gibi, bir irtibatlar yoktur. nsanlar ile Cenab- Hakk arasnda, Cenab- Hakka, Onun varln teyid etme ve glendirme, Ona fayda veya zarar verme gibi bir iliki olamayaca iin, insanlarn ahlki fiillerinin veya insanlarn ahlki durumlar zerinde durulurken, bu cihet dikkate alnmaldr. Yani insanlar Cenab- Hakka fayda veya zarar veremezler; Onun koyduu yaratl dzeninin dna kamazlar. Yaptklar btn iyi ve kt fiiller, ne olursa olsun, yaratl dzeni, ilahi kader iinde cereyan eder; byle olduu iin, mesela Allaha isyan eden bir insan sadece kendisi ile kendisi cihetinden Cenab- Hakk ile irtibatnn zerini rtp, onu yok saymaya meyletmi olur. Bu yoksayma meylini daha da ileri gtrerek Cenab- Hakk yokmu gibi davranabilir. Ancak ilahi kader hkmn icra eder: Hepimiz Allah iiniz ve kesinlikle Ona dneceiz. (Bakara/2: 156) nsanlar buna inansalar da inanmasalar da durum deimez: Herkesi Allah yaratmtr ve herkes Ona dnecektir. Herkes Ona hesap verecektir; ama O hi kimseye hesap vermez. Bu sebeple Cenab- Hakkn fiilleri, ahlki deerlendirmenin konusu deildir. Bununla birlikte ahlkl sfat, daha ok bir toplumda yaygn bir ekilde iyi ahlk olarak bilinen davran dzenine sahip olan insanlar iin kullanlr. Ayn ekilde ahlksz tabiri de, bir toplumda yaygn bir ekilde iyi ahlk olarak bilinen davran dzenine uymayan insanlar tavsif etmek (nitelemek) iin kullanlmaktadr. Ahlkl ve ahlksz tabiri esas itibariyle insanlar iin kullanlmaktadr. Ali ahlkldr veya Aye ahlkldr gibi. Bu tabirler insan fiilleri iin de kullanlmaktadr. Bir insan gibi bir fiil de ahlki veya ahlkl olarak nitelenecei gibi, gayri ahlki veya ahlksz olarak ta nitelenebilir. Muhta olan bir insann meru bir ihtiyacn karlamak veya onun ihtiyacn karlamasna yardm etmek iyidir veya Birinin maln onun izni olmadan almak ve kullanmak, gayri ahlki bir davrantr ifadelerinde olduu gibi. Bunun tesinde bir dzen, bir sistem de ahlki veya gayri ahlki olarak nitelenebilir. Cahiliyye dzeni, gayri ahlaki idi gibi. Ksaca ahlki deer ifadeleri insanlar, insan fiilleri ve insan fiillerinin dorudan veya dolayl neticelerini nitelemek iin kullanlmaktadr. nsan hayat bir taraftan bakldnda hep benzer olaylarn tekrar gibi devam etmektedir: Her insan sabahlar kalkar, iine ve mesleine gre bir ie gider, bir eyle megul olur; baz insanlar gece alr, bazlar ise daha rahat denilebilecek bir ile itigal eder. nsann benzer eylerle uramas, zaman ierisinde alkanlklar kazanarak, alkanlklarnn yardmyla ilerini yrtmesini de mmkn klar. nsann alkanlklar kazanmas ve kararlarn alkanlklarnn yardmyla vermesi hayat kolaylatrr. Alkanlklar belirli ilkelere bal olarak ve sistematik bir ekilde kazanlmsa/renilmise, bir aamadan sonra insanda dnme ihtiyac hissetmeksizin baz kararlar alma, baz fiilleri gerekletirme kabiliyeti olarak insan hayatnn, dolays ile

insani varoluun bir paras olur. Buna biz ksaca hulk veya karakter diyoruz ki, baka bir ifade ile ikinci tabiat da denilmektedir. Bir insann ahlkndan bahsederken genellikle insandaki karakter haline gelmi davran dzeni kast edilir. Ebu Hamid el-Gazali ve dier baz slm alimleri/dnrleri ahlk tanmlarken bu ciheti dikkate almlardr. Dier taraftan fiillerin ve tavrlarn kendilerini dikkate alarak, bunlar arasnda iyi ve kt diye bir tasnif yapmak; iyi olanlar tavsiye etmek veya emretmek, kt olanlar karsnda insanlar uyararak, onlar yasaklamak toplum hayatnda ok yaygn olarak bulunmaktadr. Hemen her toplumda iyi ve kt fiiller birbirinden ayrlmtr. Bu hususta toplumlar arasnda farklar olsa da, nemli kurallarda bir mterek bulunmaktadr. Mesela hibir toplum bir ilke olarak yalan sylemek iyidir gibi bir kural kabul etmez, edemez. Ayn ekilde doru sylemek ktdr, insanlarn hakkn yemek, insanlara hakszlk etmek iyidir veya insanlara zarar vermek iyidir gibi bir kural hibir toplumda bulamazsnz. Ve hemen her toplumda doru sylemek iyidir, yalan sylemek ktdr, adil davranmak iyidir, zulmetmek ktdr, insanlara faydal olmak iyidir, zarar vermek ktdr gibi temel ahlki dorularn genel kabul grd sylenebilir. slm toplumunda da benzer bir ekilde ahlk, kurallar zerinden tanmlayarak, nelerin iyi, nelerin kt olduunu ifade eden nemli bir literatr bulunmaktadr. Hadis ve db kitaplarnda olduu kadar muhtelif menakb kitaplar ve ftvvetname tr eserlerde grdmz bu iyi ve kt fiiller katalou, slm ahlkn kurallar zerinden tanmlayarak, insanlara ahlkl olmann bir sfat olmaktan daha ok, ahlki olarak bilinen kurallara muvafk olarak yaamak olduu dncesinden hareketle hazrlanmtr. Bu erevede slm ahlk denildiinde, mslmann davran dzenine esas tekil eden veya davranrken tabi olduu kurallar kastedilmekte; bu kurallar ise ncelikle Kuran- Kerim olmak zere, Hadis kitaplarnda derlenmi olan Hz. Peygamberden ve Hz. Peygamber hakkndaki rivayetlerde bulunmaktadr. Bunlara ek olarak daha sonra yaam olan sahabe, tabiin, tebet-tabiin yannda slm tarihinde toplum nezdinde kabul grm nemli lim ve zahidlerin hayatlar, nemli devlet adamlarnn iyi olarak kabul edilen fiilleri de, zellikle ocuklarn ahlki eitimi sz konusu olduunda, mracaat edilen kaynaklar arasndadr. Bu ynden muhtelif menakb kitaplarnn da ahlk literatrnden saylmas gerekmektedir. Ahlk, zellikle etik denildiinde, modern dnemde ferdi davran dzeninden daha ok (bunun iin ahsi ahlk tabiri kullanlmaktadr), toplumsal hayat dzenleyen kamunun/siyasetin, bu dzenlemede dikkate ald en genel ilkeler kastedilmektedir. Bu erevede moral ile etik arasnda bir ayrm yaplmakta, mesela evre etii denildiinde, fertlerin tavrlarndan daha ok, sermaye ve ekonominin evre ile irtibatnda dikkate almas gereken genel ilkeler sz konusu edilmektedir. Bu sebeple Bat dncesinde siyaset ve hukuk dncesinin ahlk felsefesinin bir alt bal olarak ele alnmas veya Hegel rneinde grlecei gibi, hukuk felsefesinin ahlk ikame etmesi, modern dnemde ortaya kan bir gelimenin, siyaset merkezli bir olu ve oluum srecinin bir neticesi olarak anlamn ve konumunu kazanmaktadr. Bu durum ayn zamanda modern dnemde ahlkn yneli olarak faziletleri terk edip, onun yerine bir taraftan formellemesi ve evrensellii formel dorulukta aramas; ama ayn zamanda ierik ile ilgili olarak da uzlamay/konvensiyonu n plana karmas neticesini ortaya kartmtr.

Alasdair MacIntyre gibi baz felsefecilerin ok salkl bulmad bu gelime, gnmzde btn ferdiyeti veya bireyselci ve hatta liberal sylemlere ramen, ferdin kendi ferdiyetini muhafaza ederek toplumsal hayata katlmas ve orada, kamusal taleplerin tasarrufu dnda, kendini gerekletirme imkann gittike daha fazla yitirdiini gstermesi asndan nem arz etmektedir. Btn toplumsal pratikleri nceleyen ve uygulamalarn eletirel bir ekilde deerlendirilmesini mmkn klan bir ahlk, modern insanlar iin gittike daha uzak bir ideal haline gelmektedir. Ahlkn fertlerde tahakkuk eden fazilet olarak gereklemesi talebi, bu ynden, insann modern dnemde sylemlerin tam da aksine kaybedilen asli zgrlnn yeniden talebi anlamna gelmektedir. slm ahlk sz konusu olduunda ahlkn ierii hep ayn olmakla birlikte, bunun muhtelif balamlarda nasl etkin klnaca en temel mesele olagelmitir. Bu erevede klasik ahlk eserlerinde sorun ele alnmtr. (1) Her eyden nce ahlaki davrann kurallar zikredilmitir. (2) Bu kurallarn gsterilmitir. nasl uygulanaca, yaanm rnekler zerinden

(3) Ahlaki eitimin amac, ahlakl davranmay bir meleke haline getirmek olarak kabul edilerek, ahlak eserlerini bu amacn nasl gerekletirilecei meselesini de dikkate alan kitaplar olarak hazrlamlardr. Bylece ahlki kurallara uyma ve iyi fiiller gerekletirme ile bunu bir defalk bir durum olmaktan karp, iyi fiiller gerekletirmeyi srekli bir hal haline getirme arasndaki irtibatn nasl kurulacan gstermek te da ahlak ilminin asli vazifeleri arasnda kabul edilmitir. Bylece ahlakl olma, insann iyi fiilleri geekletirme ve ktlklerden de uzak durmay karakter haline getirmi olmas hali eklinde anlalmtr. Eer insan dnmeden bile davrandnda hep iyi fiilleri gerekletiriyor ve kt fiillerden de uzak duruyorsa, o zaman onda ahlaki faziletlerin bulunduu sylenir. Daha farkl bir ifade ile, iyi ahlak onda meleke haline gelmitir. Buna gre iyi fiilleri gerekletirme dzeni olarak ahlkllk, -insanlar bunu bir meleke haline getirdii zaman-, ahlkl insann bir sfat haline gelmekte; bunun anlam da bilgi ile varln, yani iyinin bilgisine sahip olma ile iyi olmann ahlkl insann ahsnda birleerek, bilgi ile varlk, bilme ile varolma arasndaki farkn ortadan kalkmasdr. Byle olunca da hayatta olan ve yaayan ahlakl insanlar, baka insanlara da ahlakl olma konusunda rnek ve ahlaki bilginin kayna olmaktadrlar. Olmas gereken, ahlkl insann hayat haline gelmekte, bylece olan ile olmas gereken zde bir hale gelirken, ahlkl insann ahsnda ve hayatnda gerekleen ahlki deerler, bu konuda henz benzer bir yetkinlie kavuamam insanlar iin olmas gereken, yani yaayan, dolays ile yaanabilir bir ideal olarak taayyn etmektedir. Son zamanlarda zellikler genler arasnda ortaya kan rnek insan sorunu, klasik slm toplumlar iin vaki olan bir sorun deildi. Klasik slm toplumunda alimlerin ve velilerin toplumsal konumunu anlamak iin meselenin bu cihetini dikkate almak gerekmektedir. Ancak mesele sadece iyinin bilgisi ve yaanmas olarak kalmamakta, bu bilginin ve hayatn makul bir ekilde temellendirilmesi, zellikle ahlki eitimin imkan cihetinden, bir zaruret haline gelmektedir. Hem ilkelerin ve kurallarn kayna, hem bu ilke ve kurallarn nasl olup ta insanda meleke haline gelebildii slm ahlk dncesinin nemli sorunlar arasnda

10

bulunmaktadr. Dier taraftan insanlarn nasl olup ta baka insanlarn hayatlarnda ortaya kan fiiller ve onlarn dzeni eklinde grnr hale gelen neticeleri hakknda ahlki hkmler verebildikleri, kendi bana bir mesele olmu; bu husus muhtelif cihetlerden ele alnarak, bu alanda muhtelif teoriler gelitirilmitir. Bu son zikredilen konu, slm ahlk teorileri sz konusu olduunda ayrca ele alnacaktr.
Klasik ahlk eserlerinde ahlk hangi balamlarda ele alnmtr? En az tanesini yaznz.

Din-Ahlk likisi
Ahlkn slm dini ile, dinin de ahlkilik ile zorunlu bir irtibat vardr. Biz bunu, en azndan Mslmanlar iin, dindar, ama ahlksz denilemeyeceini; daha dorusu, dindar bir mslmann ahlksz olmasnn, aslnda eliik bir ifade olduunu syleyerek, dile getirebiliriz. Dindar ama ahlksz ifadesi bir Mslman iin eliik bir ifadedir; ahlaksz bir insann Mslmanl tartmaldr. Din samimiyettir, ben gzel ahlk tamamlamak iin gnderildim ve sen yksek bir ahlk zeresin ifadeleri, din ile ahlk arasndaki derin irtibat ifade etmek iin yeterlidir. Aslnda slm dini, ahlki varlk olarak insann kendi varoluunu gerekletirmesinin/tamamlamasnn sahih yoludur. Bu sebeple bizim nce genel olarak din ile ahlk, daha sonra da slm dini ile ahlk arasndaki irtibat ele almamz uygun olacaktr. nsan, biyolojik bir fert olarak olduu kadar dier insanlarla irtibat ierisinde ve toplumda stlendii vazifeler cihetinden de, farkl mertebelerde taayyn etmektedir (grnr hale gelmektedir.). Btn bunlar ise insan, yaratcs ile irtibat iinde dnmeyi zorunlu bir hale getiriyor ve klasik ifadesi ile nefsini bilen rabbini bilir kadar rabbini bilen nefsini bilir ifadesinin de anlamn aa karyor. nsan, biyolojik olarak ben merkezli, dier insanlarla irtibat iinde bakalarna bal ve baml iken, toplumda stlendii vazifeler cihetinden ykml, yetkili ve sorumlu olmakta; yaratcs ile irtibat ciheti ile bir taraftan kendi ferdiyetini kazanrken, ayn zamanda, kendi konumunda bulunan dier insanlarla mterek bir zemini (=Allahn kulu olmak) paylaarak, klli bir cihette btn insanlkla, btn zaman ve mekanlarla bulumakta; bylece gemite yaam, halen yaayan ve gelecekte yaayacak olan btn insanlarla ada olmakta; kendisini kuatan, biyolojik, toplumsal ve siyasal snrlarn tesine geerek, bunlarn daha tesine ynelme imkan elde etmektedir. slm ile ahlk arasndaki irtibat, o halde, tek seviyeli ve tek boyutlu olmayp, ok seviyeli ve ok boyutlu; her bir seviye dier seviye ile ve her bir boyut dier boyut ile uyum ierisinde tahakkuk etmektedir. Dinin insan ahlki bir varlk olarak kef etmesi ve onun bu cihetinin inkiafna yol amas ve bunun zerinden yol gstermesi, dinin ameli olduu kadar nazari cihetten de ahlk ile irtibatl olduunu ifade eder.

11

ki Ahlk Anlay
Dinin ahlk ile irtibat zahir olmakla birlikte, bunun nasl anlalp, anlatlaca, yani temellendirilecei hususunda farkl tavrlar gelimitir. Bu tavrlar, netice olarak ayn deerleri, ayn ahlki hkmleri geerli ve doru kabul etmekle birlikte, bunlarn nasl temellendirilecei hususunda gelitirilen tavr olarak, birbirinden tefrik etmek mmkndr. Bu cihetten iki ayr ahlk anlaynn, kendi ilerinde yine eitlilik arz ederek, ok sayda ahlk eserinin telifinde aa ksalar da, mevcut olduu sylenebilir. 1. Faziletlerin kazanlmas ve faziletli olma olarak ahlk; 2. Kurall yaama ve kurallara uygun davranma olarak ahlk. slm tarihinde bu iki anlam ile de ahlk bahis mevzuu edilmitir. Birinci manas ile nce sufilerin zhd ad verilen hayatnda ameli bir ekilde dile gelmi ve daha sonra da felsefi ahlk ierisinde nazari olarak temellendirilmitir. kinci manas ile ahlk, bir taraftan muhaddisler, dier taraftan da fukahann ilgi alanna girmi; muhaddisler daha ok ayet ve hadisler zerinden ahlki hayatn kurallarn dile getirirken fukaha bununla ilgili sorunlar zellikle fkh usul eserlerinde ve kelam alimleri de kelam ve akaid kitaplarnn muhtelif blmlerinde nazari olarak ele alm ve ahlki iyi ve ktnn semantik ve mantki tahlilini yapmlardr. Mesela: Neb (s.a.v.)`in yle buyurduu rivyet olunmutur: slm cmi`asndan bir mslman bir aa diker de, onun mahslnden bir insan, yhut bir hayvan yerse muhakkak o yenilen ey, aa shibi iin sadakadr. Bu rivayette aa dikmenin ahlki bir fiil olduu ifade edilmitir. Aa dikmek, bir fiildir. Bu fiili ahlki klan, bu fiil ile insanlar ve dier canllarn bir irtibatdr. Bu irtibat yemedir. Yemek ise insann canlln srdrmesi iin gerekli olan gdann alnmas anlamna gelmektedir. Yani bir aacn meyvesini yemek demek, varln srdrmek iin gda almak demektir. O halde meyve veren bir aa dikmek, dolayl olarak, insanlarn varln srdrmeleri iin bir ey yapmak anlamna gelmektedir. nsan aa dikerken baka insanlarn ondan istifade etmesini dnm olabilir veya olmayabilir; ancak dikilen aa, eer bir meyve aac ise ve bu aa bir gn meyve verdikten sonra, bu meyveyi bir canl yese, o zaman bu meyve o aac diken tarafndan verilmi bir sadaka konumuna ykselir. Bir hayra vesile olan, onu gerekletiren gibidir hadis-i erifi de bunu farkl bir cihetten ifade etmektedir. Yine benzer bir ekilde aadaki Hadis-i erifte byle bir kural dile getirmektedir: Rivyete gre, Neb (s.a.v.) yle buyurmutur: Allah`a ve hiret gnne mn edip inanan kii, komusuna ez etmesin ve Allah`a, ahret gnne mn eden her kii misfirlerine ikram etsin ve Allah`a, hiret gnne mn eden her kii hayr sylesin, yhut sussun. Bu rivayette de, komu, misafir ve insann kendi konuma imkan ile irtibat ahlki bir mevzu olarak ele alnmaktadr. Hadis-i erifin manas aktr: mmin komusuna eziyet etmemeli, misafirine ikram etmeli ve

12

konutuu zaman, hayrl eyler sylemeli. Burada dikkat edilecek olursa ayr mesele ile ilgili kural zikredilmektedir. Birinci kural ksaca: komuna eza etme veya komuya eza etmek, mnine yakmaz veya komuya eza etmek, kt bir davrantr eklinde; kinci kural: misafirine ikram et veya mmine yakan misafirine ikram etmektir veya misafire ikram etmek, iyi bir davrantr eklinde; nc kural da benzer bir ekilde. konutuunda hayr syle veya mmine yakan konutuunda hayr sylemesi veya susmasdr veya konutuunda hayr sylemek, eer hayr sylemeyecekse, konumamay tercih etmek, iyi bir davrantr eklinde ifade edilebilir. Bir insann bu hadis-i erifi her defasnda hatrlayarak bu kurallara uygun davranmas, ahlkl davranmas anlamna gelir. Ama eer bu hadis-i erife ittiba ederek yeterince uzun sre bu kurallara uymu ve sonra, herhangi bir dnceye ihtiya hissetmeksizin komusuna eza etmeyen, misafirine ikram eden ve konuurken lafna ve szne dikkate ederek, ya hayr syleyen veya konumayan bir insan haline gelmise, bu durumda da bu insan ahlkl davranan bir insandr. yi fiillerin insanda yerleerek meleke haline gelmesi, ksaca bunu ifade etmektedir. Her iki halde de ahlk, Hz. Peygamberde en gzel rnek bulunduu ilkesine racidir. Birinci manas ile ahlki yaklam, Hz. Peygamberin grnen ve alglanan, zhir fiillerinin anlamn ve bu anlamn dayand dzeni veya dorudan anlamn dzenini tespit ederek, bu anlamlar zerinden benzer durumlarda benzer bir ekilde davranmay, benzer hallerde benzer fiilleri gerekletirmenin yntemini aratrmlardr. kinci manas ile ahlki yaklam ise, Hz. Peygamberde zuhur eden fiillerin, onun dern halinin tabii bir neticesi olduunu, benzer durumlarda benzer fiilleri gerekletirmenin, benzer bir hale sahip olmakla mmkn olacan ifade eder.
Dinin ahlk ile irtibat ile ilgili genel olarak ka tr anlay gelimitir? Ksaca yaznz.

Dini Hayatn Ahlki, Ahlki Hayatn Dini Boyutu


slm, iman ve ameldir. Tabii burada sz konusu olan iman ve amel, herhangi bir iman ve herhangi bir amel olmayp, sahih iman ve salih amel olarak nitelendirilir. Sahih iman, olan naslsa ylece, (mesela Allah Allah, insan insan, peygamberi peygamber ve melei de melek olarak) bilmek ve bunu kabul etmek iken salih amel, dier insanlar ve varlklar koruyarak, onlarn varlklarn teyid ederek, gelitiren eylemleri isimlendirmektedir. Sahih imana hakk denilirken, salih amele de hayr denilmektedir. Ksaca slm hakk kabul etmek ve hayr tahakkuk ettirmeye ynelmek ve gerekletirmektir. Bu meseleyi daha iyi anlayabilmek iin yukarda zikredilen din tanmnn ksa bir tahlilini yapmak gerekmektedir. Buna gre din, akl sahiplerini

13

hsn-i ihtiyarlar ile bizzat hayrlara sevk eden ilahi vaz ifade etmekteydi. Tam klasik ifadesi ile din, zevil-ukl hsn-i ihtiyarlar ile bizzat hayrlara sevk eden vaz- ilhdir. Bu tanmda bulunan unsurlar zevil-ukl, hsn-i ihtiyar, bizzat hayr, sevk eden ve nihayet vaz- ilhdir. Bunlarn her birisi slm dini dikkate alnarak tespit edilmi unsurlardr. Din ncelikli olarak zevil-ukle yani akl sahiplerine yneliktir. Akl olmayann dini de yoktur. Akl, insann ayrc hususiyetidir. Ksaca nutuk, dnme ve konuma kabiliyeti olarak tanmlanr. nsann en yaygn tanmlarndan birisi, dnebilen ve konuabilen canl anlamna gelen ntk hayevndr. Dinin insann aklna ynelik olmas, dnme ve dil ile alakal olmas ve fiziki bir zorlama yoluyla deil, dnme ve konuma, konuulan, kendisine sylenileni anlama ve buna gre davranabilme kabiliyeti zerinden etkin olmasn ngrr. Bunun olabilmesi iin insanda syleneni, kendisine bildirilendeki hayr, yani iyilik cihetini anlamay ve kabul etmeyi salayacak bir yatknlk olmas gerekir. Bu yatknln ad ihtiyrdr. htiyr hayr, iyiyi, varla yakn olan tercihe yatknlk anlamna gelmektedir. Bu yatknlk, insanda sylenen sz, bir hitab anlama konusunda nceden bulunan bir hazrla, hazr bulunan, ona verilmi bir kabiliyete delalet etmektedir. Hsn-i ihtiyar, insandaki bu yatknln etkin olmas, insann kendisine ulaan ilahi hidayet ile kendindeki hayr cihetini kefetmesi anlamna gelmektedir. Bizzat hayr tabiri, insann irtibat halinde varln srdrd asl ifade eder. Bu asl, varlktr; varlk ise, nihai olarak Cenab- Hakkn tekvini (yaratmas) anlamna gelir. Varlk, mahlukat demektir ve bizzat hayr, varlklarla onlarn varln teyid ederek gelitiren demektir. Bu, iyi fiillerin zelliini ifade eder. yilik te hayrl olmak, yani bakalarn muhafaza ederek, onlar varlklarnda desteklemektir. Bu sebeple birilerinin maln, cann, erefini yok etmek iin uramak, ktdr. Sevk eden tabiri, zorlamadan ynlendiren demektir ki, gnmzn bilim dilinde motif olarak ifade edilebilir. Yukarda da iaret edildii gibi, sevk etmek, fiziki zorlama olmakszn insann bilgisine sunmak ve onun da, doru ve iyinin bilgisine uygun davranmas iin kullanlmaktadr. hsn-i ihtiyar ile sevk eden ifadesi, insanlarn kendi istek ve arzular ile, bilerek ve isteyerek iyilikleri kabul edip, ona uygun davranmas anlamna gelmektedir. Vaz- lahi tabiri de, dinin tabii olmayp, Cenab- Hakkn tayin ettii, insanla rettii bir hayat dzeni olduunu ifade eder. Bu hayat dzeni, insana kendi varln mahlukat ile uyum ierisinde muhafaza etme yolunu ve sahip olduu kabiliyetleri mkemmelletirecek yntemi ierir. Buna ksaca dnya ve ahret saadeti denilmektedir. Bu anlamda din insana dnya ve ahret saadetini elde etmenin yolunu gstermektedir. Btn bu unsurlar dikkate aldmz vakit klasik haliyle slm ile irtibatl olarak yaplm din tanmnn, ahlk ihtiva ettiini; ahlkiliin dindarln mtemmim cz, tamamlayc paras olduunu grebiliriz. Azizddin Nesefinin u ifadeleri dini hayatn ahlki, ahlki hayatn da dini boyutunu ifade etmeye nemli bir rnek tekil etmektedir: "Ey dervi! nsan- Kamil alemi tanzim etmekten ve halk arasnda doruluk ifasndan ve fena adet ve rsmu halk arasndan kaldrmaktan ve nas arasnda iyi kaide ve kanun vaz etmekten ve nas Hakk'a davet eylemekden ve

14

Hudnn azamat ve ekberiyyetini ve vahdniyyetini nsa haber vermekden ve ahretin mehdini ok syleyip, ahretin bekasndan ve sebatndan haber vermekden ve dnyay ok zemm eylemekden ve dnyann tegayyrnden ve sebatszlndan hikaye etmekten ve fakr ve hmlun nasn gnlne ho gelmesi iin menfaat-i fakr ve hmlu nasa haber vermekten ve nasn gndan ve ehvetten nefret etmeleri iin mazarrat- gnay ve ehveti sylemekten ve iyilere ahrette cennet ile vade vermekten ve ktlere ahrette Cehennem ile vad eylemekten ve Cennetin holuunu ve Cehemmenin naholuunu ve hesabn gln hikaye ve mbalaa ile rivayet etmekten daha iyi hibir taat grmez ve ns yekdierine muhib ve mfik klar, ta ki yekdierini incitmeyeler. Ve rahat yekdierinden diri etmeyeler ve yekdierine muavin olurlar ve nasn yekdierine dilleriyle ve elleriyle eman vermelerini emr eder. Vakta ki nas yekdierine eman vermeyi kendi zerlerine vacib grdler, ma'nen yekdieri ile ahd ettiler bu ahdi asla nakz etmemeleri lazmdr. Her kim ki nakz eder mn yokdur. Nitekim sallalah aleyhi vesellem buyurur: men l ahde leh l imne lehu [Bakalar nezdinde gvenilirlii olmayann iman da yoktur] ve el-mslm men selimelmslimne min lisnihi ve yedihi [Mslman diliyle ve eliyle Mslmanlar incitmeyen kimsedir. (Azizddin Nesefi (2004), s. 70) Buradan hakk bilmenin ahlki bir boyutu olduu gibi hayr gerekletirmenin de ilm, epistemolojik bir boyutu olduu ortaya kar. Burada nihai ama, olmas gerekenin gereklemesi ve bilinenin de gerek olmas, ksaca gerein bilgisi iinde yaanmasdr. mann ve bilginin ahlki bir boyutu olduu gibi, ahlkn da bilgi ile ilgili yani kognitif bir boyutu vardr.

Ahlk, Ahlk lmi ve Ahlk Felsefesi


Ahlk kelimesi esas itibariyle bir ahsn hayatnda etkin olan veya bir toplumda genel kabul grm davran dzenini ifade eder. A ahsnn ahlk veya Romallarn veya cahiliye toplumunun ahlk dediimizde genellikle bu dzeni kast ederiz. Bu dzen yine esas itibariyle dili kullansa da dil ncesi sreler olarak yaanr; ferdi veya toplumsal hayatn dzenidir. Ferdi ve toplumsal hayatn dzeni sadece ahlaktan ibaret deildir; rf ve adetler yannda hukuk ta bu dzenin farkl boyutlarn ifade eder. Ahlak bu dzenin nemli bir boyutudur. Ahlak ile hukuk arasndaki en nemli farkn yaptrmlarnda ortaya kt kabul edilir. Ancak ahlakn esas itibariyle ferdi olmas da, onu hukuktan ayrmaktadr. Ksaca bireysel ve toplumsal hayatta etkin olan, ancak zor kullanma gibi bir yaptrmla desteklenmeyen davran dzeni, ahlk kelimesinin ilk manasn tekil eder. (Bu ahlkn ayni varlna tekabl eder.) Ahlk kelimesi bunun yannda, bir ahsn veya toplumun hayatnda etkin olan davran dzeninin dile getirilmesi ve tasviri iin kullanlr. Bu tasvir tamamen empirik ve baka alanlarla bu dzen arasnda muhtemel illiyet/kozal (nedensel) ilikileri konu etmek amacyla yaplrsa, o zaman -duruma greahlk psikolojisi ve ahlk sosyolojisi adn alr. Ama bu dzende genel geer olanlar bunlarn hilafna gerekleenler ile birlikte zikredilerek, olmas gereken dile getirilirse, o zaman buna ahlk ilmi denir. Bu haliyle ahlk ilmi, normatiftir; olmas gerekenin ilmidir. Ahlk ilmi, duruma gre bir topluma, duruma gre daha genel olarak btn insanla ynelik bir ekilde yaplabilir. Bunlardan birincisi sz konusu toplumda kabul gren zellikle dini ilkeler ile mukayyeddir; ikincisi mukayyed deildir. Hristiyan, Yahudi, slam ahlak

15

gibi. Ancak her ikisi de klli geerlilik talebi ile birlikte dile getirilir. Dini ve Felsefi ahlklarn zellii byledir. Ahlk btn bunlarn tesinde, bir taraftan birinci seviyedeki haliyle ahlkiliin varln, dier taraftan da ahlki terim ve kavramlar ile ahlki nermelerin anlam ve birbiri ile irtibatn, bunlarn nasl temellendirildiini sz konusu eder ki, buna da ahlk felsefesi denilir. Bat dillerinde bunlar iin genellikle moral terimi kullanlsa da, ncy dierlerinden ayrmak iin, buna etik denilmesi de olduka yaygndr. Trkede ahlk terimi yannda bir sfatla birlikte kullanlmad zaman genellikle birinci ve ikinci manay ifade eder. Ancak ahlk ilmi ve ahlk felsefesi de yaygn olarak kullanlmaktadr. Son zamanlarda ahlk felsefesi ve meslek ahlk yerine etik tabirinin kullanlmasnda bir yaygnlama gzlenmektedir. Son zamanlarda etik daha ok impersonel olarak gerekleen kurumsal faaliyetlerin dzenini ifade etmek iin kullanlmaya balanmtr ki, bu erevede bioetik, tp etii, medya etii, evre etii gibi kullanmlar epeyce yaygnlamtr. Ancak bu kullanm ekilleri mutlak olmayp, daha fazla eklinde ifade edilebilir. Yani etik, her yerde bu anlama gelmedii gibi, moral de her yerde bu anlama gelmiyor deildir. Bazen etik denilip bununla birinci ve ikinci seviye kastedilebilecei gibi, moral denilip nc seviye, ahlk felsefesi veya bir meslek alannnda olmas gereken bir davran dzeni kast edilebilir. zet olarak ifade edersek, ahlk hakknda konumak demek, bir ahsn hayatnda ve/veya bir toplumda etkin olan davran dzenini sz konusu etmek demektir. Ahlk, davran dzeni olarak dikkate alndnda, kurumlarn ileyi dzenini de konu edebilir ve bu durum, bir toplumda bulunan btn kurumlarn varlk sebepleri ile onlarn ileyi dzeni arasndaki irtibat aratrarak, bunun tahakkuk edip etmediini ortaya koyabilir. Farabinin el-Medinetl-Fazlasnn modern ekli, her halde, varolu ilkeleri ile uyum ierisinde ve dier kurumlarla i birlii iinde, btn bir toplumu ve bu toplumun nihai amac ve hakiki esas olan fertleri, zgrlkleri iinde muhafaza etmeyi salamann yolunu gsteren bir ahlak teorisi olarak dnlebilir. Davran dzenini fertlerin i dnyasn dikkate alarak -ve zellikle de insanlarn biyolojik geliimini takip ederek ele almaya,- ahlk psikolojisi; bu dzenin toplum tarafndan benimsenmi olmas cihetiyle fert zerindeki tesirini ele almaya ahlk sosyolojisi, bu dzenin ilkelerinin neler olduu ve bunlar arasnda da bir dzenin olup olmadn; varsa bunun keyfiyetini ele almaya da ahlk felsefesi denilmektedir. slm insanlardan ayn zamanda bir davran dzeni talep etmektedir; slmin talep ettii bu davran dzenine slm ahlk denilmektedir. Bu davran dzeninin ilkeleri ve bu ilkelere bal olarak dile getirilen/temellendirilen davran kurallar vardr. slam ahlak, belirli davran ilkeleri ve davran kurallarn iermektedir. Davran ilkeleri ile davran kurallarnn birbirleri ile irtibatlandrlmas gerekmektedir. Bunun iki temel sebebi vardr. Bunlardan birincisi ilkelerin anlalmas ile alakaldr. Mesela slam ahlaknn ilkelerinden birisi, Hz. Peygambere ittiba etmektir. Eer Hz. Peygambere ittiba etmek, yani onu davranlarda rnek almann niin vazgeilemez olduu ortaya konulmazsa, insann bilinli bir ahlaki hayat yaamas mmkn olmaz. Bu ayn zamanda bir ilkeye tabi olmann ne anlama geldii sorusunu da cevaplamak demektir. Demek oluyor ki, sadece ilkenin deil, o ilkeye (veya bir ilkeye) uygun davranmann anlam da

16

anlalr bir ekilde ortaya konulmak zorundadr. kincisi ise, birinciye bal olarak, insanlarn belirli durumlarda nasl davranmalar gerektiini syleyen kurallarn temellendirilmesi/anlalmas ve yine buna bal olarak daha nce tanmlanmam durumlarda bu ilkelere bal olarak karar verme ehliyetini kazandrma ile alakaldr. Mesela ihtiya sahibi olan insana yardm etmek iyidir bir ahlak kuraldr. Bunun niin iyi olduunu anlalr bir ekilde ortaya koymak ve ayn zamanda, bunun ahlak ilkesi ile, mesela Hz. Peygamber ihtiya sahibi olan insanlara yardm ederdi ve yardm etmeyi de tavsiye ederdi gibi, irtibatlandrlmas olduka nemlidir. Yine zellikle ocuklara yetime dnemlerinde sadece kural deil, kurala uygun bir ekilde davranmay, rneimizden hareketle ihtiya sahiplerine yardm etmeki, bizzat gstererek retmek, onlara bu durumda ne yaplabileceinin yolunu da gstermek anlamna gelmektedir. Ahlk felsefesi esas itibariyle ahlki kurallar ve bir varlk alan olarak veya bir varolu ekli olarak ahlkiliki konu edindii iin, sadece ahlki kurallar ve ilkeleri deil, bunun tesinde ahlki fiiller ve ahlki fiillerin faillerini, ahlki ahsiyeti veya ahlki varlk olarak insan da sz konusu eder. Bu erevede zellikle insann davran ehliyeti yannda irade zgrl ile insann ortaya kard dzenlerin/kurumlarn ileyiinde etkin olan ilkelerin ahlki cihetten savunulup savunulamayacan; bunun n artlar ve neticeleri ile doru ileyi ekillerini de ele alr. Ahlk felsefesi bu cihetten hukuk felsefesi ve siyaset felsefesi ile irtibatldr. Davran kurallarnn ilkelerinin temellendirilmesi, onlar sadece anlalr klmaz; onun tesinde onlar savunulabilir bir konuma da getirir. Bu sebeple ahlk felsefesinin normatif olmadn sylemek, ilk bakta gzkt veya baz felsefecilerin arzu ettii kadar kolay gzkmemektedir. yi fiilleri gerekletiren ve bunu da, sadece bir defa ve zaman zaman deil bir meleke haline getirmi olan, yani her zaman iyi davranan insanlara ahlkl insan denir; kt fiilleri veya bir tane kt fiili dzenli olarak terk etmeyen insana, kt ahlkl insan denir. Bunun yannda u veya bu sebeple henz bir davran dzeni kazanamam insanlara, ne mutlak olarak iyi, ne de kt ahlkl denemez. Bu gibi insanlar, zellikle gelime ve yetime andaki ocuklar ve genler, henz bir davran dzeni zerinde kalc bir hale ulaamadklar iin, bunlarn ahlki eitime ihtiyalar vardr. Toplumun vazifesi bu konuda yetimekte olan insanlara muhtelif ekillerde destek olmaktr. zellikle burada ahlk ilmine byk bir vazife dmektedir. Nitekim ahlk ilminin vazifesi, genel ahlk ilkeleri ve kurallarn sistematik ve anlalr bir ekilde ortaya koyarak, bunlarn yeni yetien nesillere retilmesini kolaylatrmaktr.
Ahlk felsefesi, hukuk felsefesi ile siyaset felsefesi arasndaki irtibat kurunuz.

Ahlk ve Edeb
badetlerin ve insann amel hayat, temel dini ve ahlki hkmlere ve kurallara uygun olarak gerekleir. Her ne kadar bir insan bir ibadeti veya herhangi bir fiili, o fiilin artlar ve rknlerini yerine getirerek yapm olursa, ibadetini yapm saylr; ancak mesele burada bitmez. nk bir ii veya bir fiili yapmann kurallar vardr; bir de bu kurallar uygulamann ahlk/estetik boyutu. Bir ibadeti veya fiili yaparken estetik zevk tarafn da dikkate almaya, o fiili dbyla yapmak denir.

17

Bir ii yapmak nemli olmakla birlikte, edebine/adabna uygun bir ekilde yapmak ta nem arz etmektedir. Bu cihet, klasik slm kltrnde, kullanlan hsn veya hasen teriminde de aa kmaktadr. Nitekim hasen kelimesi hem ahlki iyiyi, hem de estetik anlamda gzeli ifade etmektedir. Bir fiilin hasen olmas, ahlk kurallarna uygun olduu gibi, edebe de uygun olmas, yani dbnca yerine getirilmesi, ksaca o fiili gerekletirenin estetik kayglar da dikkate almas anlamna gelmektedir. slm ahlk literatrnde muhtelif alanlarda telif edilen ok sayda kitap db veya edeb baln tamaktadr. Mesela bir hakimin (eski adyla kad) yarg srecinde nasl davranacan kendisine konu edinen disiplinin ad edebl-kad iken, bir meseleyi birden fazla ahsn, birbirini krp zmeden nasl tartaca dbl-bahs vel-mnazara balkl kitaplarda ele alnmtr. Bunun yannda namaz klmann, oru tutmann ve dier ibadetler kadar sofrada yemek yemenin de db gelitirilmitir ki, bu ksaca insan davranlarnn ahlki kurallara uymasnn tesinde, bu kurallara uymann estetik bir ekilde, gzelce, baka insanlar rahatsz etmeden ve hassasiyetle gerekletirilmesini ifade etmektedir.
Ahlak ilminin grevi nedir?

zet
slm ile ahlkn ilikisinin tarihi ve sistematik yn slm dini bandan itibaren ahlk kendi paras olarak tebli etmitir. Hz. Peygamber kendisinden nceki dier peygamberler gibi insanla ayn zamanda belirli bir dzen iinde yaamay retmitir. Bu insanlarn nne yeni varolu imkanlarnn almas anlamna gelmektedir. Ahlk ve din Dnya nfusunun ok byk bir ksmnn mensubu olduu slmiyet, Hristiyanlk, Budizm ve Hinduizm gibi dinler ayn zamanda bir ahlk, bir davran dzeni ngrmektedir. Bilinen btn medeniyetlerin de bir din ile irtibatl olmas, ahlkn esasnn din ile dorudan irtibatl olduunu gstermektedir. Ahlkn slm dini iindeki yerinin tespiti slm ahlk, slm dinin ayrlmaz bir parasdr. K. Kerimde bulunan bir ok ayet ve Hz. Peygamberin hayat ve szleri bunu aka gsterdii gibi, slm tarihi boyunca btn Mslmanlar, Mslmanl ayn zamanda bir davran dzeni, bir ahlk olarak yaamlardr. Ayet ve hadislerde ahlki ilke ve kurallarn kefi Ayet-i Kerime ve Hadis-i eriflerde ahlki ilke ve kurallar sistematik bir ekilde verilmemitir. Bu ilke ve kurallarn tespit edilmesi iin ayet ve hadislerin, Hz. Peygamberin snnetinde ortaya kan ve tevatren nakledilen hayat pratii esas alnarak, ve ilke ve kural arasndaki ierik fark dikkate alnarak incelenmesi gerekmektedir. Ahlk, Ahlk lmi ve Ahlk Felsefesinin birbirleri ile irtibatlarnn kurulmas Ahlk, bir insan ve toplumda mevcut olan davran dzenini ifade etmektedir. Ahlk ilmi, bu davran dzeninin anlalr bir ekilde gerekeleri ile birlikte

18

tasvir edilmesini ifade ederken, ahlk felsefesi, ahlkn imkan ve temel kavramlarn eletirel ve sistematik bir ekilde ele almaktadr. Ahlk ile edeb arasndaki ilikinin kurulmas Ahlk bir davran dzenidir, ilke ve kurallardan oluur. Edeb ise ilke ve kurallara uyarken veya uygularken, bunu en gzel ekilde yapmay ifade eder. badetin, yemek yemenin, yolda yrmenin, insanlara yardm etmenin bir ahlk, bir de edebi vardr. Edeb ahlki olan ile estetik olan buluturma anlamna gelerek, iyiyi gerekletirmeyi bir zevk haline getirmektir.

Kendimizi Snayalm
1. Hz. Peygamberin Mslmanlar iin usve hasene olmas ne demektir? a. Devlet bakan b. Lider c. Gzel rnek d. Dost e. Veli 2. Hilmi Ziya lkene gre deerler alemi neye baldr? a. Tanr b. nsan c. Canl d. nsan ve hayvan e. Varlk alemi 3. Peygamberlerin insanla rettikleri hayat dzenine ne ad verilir? a. Din b. Felsefe c. Hukuk d. Din felsefesi e. Ahlk felsefesi 4. Aadakilerden hangisi Hayr, iyiyi ve varla yakn olan tercihe yatknlk anlamna gelmektedir? a. Akl b. htiyar

19

c. Sevgi d. rade e. Hrriyet 5. Ahlki terim ve kavramlar ile ahlki nermelerin anlam ve birbiri ile irtibatn, bunlarn nasl temellendirildiini inceleyen bilim dal aadakilerden hangisidir? a. Hukuk felsefesi b. Din felsefesi c. Tasavvuf d. Ahlk felsefesi e. Edeb

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. e 3. a 4. b 5. d Yantnz doru deilse, Giri blmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Okuma Paras I blmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Din konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Dini Hayatn Ahlki, Ahlki Hayatn Dini Boyutu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Ahlk, Ahlk lmi ve Ahlk Felsefesi konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Al-i mran/3: 32; Nisa/4: 13, 59, 64, 80, 115; Enfal/8: 24 Nur/24: 54; Muhammed/47: 33; Har/59: 7 Sra Sizde 2 Kiramen katibin melekleri Sra Sizde 3 Klasik ahlk eserlerinde sorun ele alnmtr. 1. Her eyden nce ahlaki davrann kurallar zikredilmitir. 2. Bu kurallarn gsterilmitir. nasl uygulanaca, yaanm rnekler zerinden

3. Ahlaki eitimin amac, ahlakl davranmay bir meleke haline getirmek olarak kabul edilerek, ahlak eserlerini bu amacn nasl gerekletirilecei

20

meselesini de dikkate alan kitaplar olarak hazrlamlardr. Bylece ahlki kurallara uyma ve iyi fiiller gerekletirme ile bunu bir defalk bir durum olmaktan karp, iyi fiiller gerekletirmeyi srekli bir hal haline getirme arasndaki irtibatn nasl kurulacan gstermek te da ahlak ilminin asli vazifeleri arasnda kabul edilmitir. Bylece ahlakl olma, insann iyi fiilleri geekletirme ve ktlklerden de uzak durmay karakter haline getirmi olmas hali eklinde anlalmtr. Sra Sizde 4 1. Faziletlerin kazanlmas ve faziletli olma olarak ahlk; 2. Kurall yaama ve ahlaki kurallara uygun davranma olarak ahlk. Sra Sizde 5 Ahlk felsefesi esas itibariyle ahlki kurallar ve bir varlk alan olarak veya bir varolu ekli olarak ahlkiliki konu edindii iin, sadece ahlki normlar/hkmler ve ilkeleri deil, bunun tesinde ahlki fiiller ve ahlki fiillerin faillerini, ahlki ahsiyeti veya ahlki varlk olarak insan da sz konusu eder. Bu erevede zellikle insann davran ehliyeti yannda irade zgrl ile insann ortaya kard dzenlerin/kurumlarn ileyiinde etkin olan ilkelerin ahlki cihetten savunulup savunulamayacan; bunun n artlar ve neticeleri ile doru ileyi ekillerini de ele alr. Ahlk felsefesi bu cihetten hukuk felsefesi ve siyaset felsefesi/bilimi ile irtibatldr. Sra Sizde 6 Ahlak ilminin grevi, genel ahlak ilkeleri ve kurallarn sistematik ve anlalr bir ekilde ortaya koyarak, bunlarn yeni yetien nesillere retilmesini kolaylatrmaktr.

Yararlanlan Kaynaklar
Ahmed Naim (1995), slm Ahlknn Esaslar, Yay. Haz. Recep Kl, Ankara; Akseki, A. H. (1980) Ahlk lmi ve slm Ahlk, Ankara: Nur Yaynlar; el Attas, S. N. (1995), slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi, ev. Mahmut Erol Kl, stanbul; Kl, R. (1992), Ahlkn Dini Temeli, Ankara; Kl, R. (1999), Ayet ve Hadislerin Inda nsan ve Ahlk, Ankara; lken, H. Z. (1968), Varlk ve Olu, Ankara. Yazr, Elmall M. H. (1971), Hak Dini Kuran Dili, Eser Yaynlar: stanbul; Yazr, Elmall M. H. (1997), Makaleler I, haz. C. Kksal- M. Kaya, stanbul;

21

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Ahlkn niin temellendirilmeye ihtiya hissetiini aklayabilecek, Nakil ve Akln slm ahlknn iki ana kayna olduunu aklayabilecek, Kaynak kavramnn anlamlarn ve slm ahlk ile ilgili olarak kullanldnda ne gibi anlamlara geldiini ifade edebilecek, Rivayetlerde ahlki ilke ve kurallarn nasl bulunduunu aklayabilecek, Bir ilim olarak slm ahlk alannda ne tr eserler telif edildiini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Ahlki Grecilik, Kaynak, Akl, Nakil Ahlki lke, Ahlki Kural eylerin bilgisi, yordam bilgisi

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Recep Kln Ahlkn Dini Kayna isimli eserinin giri ksmn; M. Abdullah Drazn Kuran Ahlk isimli eserini; Yaar Kandemirin rneklerle slm Ahlk isimli eserini okuyunuz.

22

slm Ahlknn Kaynaklar


GR
nsan istese de istemese de belirli bir dzen ierisinde hayatn srdrmek zorundadr. Bu dzenin tam ve insicaml haline ahlk denilmektedir. nsanlarn hayatlarndaki dzenler farkllklar gsterseler de, her insann az veya ok tutarl, az veya ok uurlu, az veya ok makul, hatta az veya ok iyi bir ahlk vardr. Demek oluyor ki, insanlarn hayatlarnda birden fazla ve birbirinden farkl davran dzenleri vardr. Bu da bizi u sorulara cevap aramaya iter: Niin birbirinden farkl davran dzenleri vardr? Niin baz davran dzenleri daha etkin ve baskndr? Hangi davran dzeni tercih edilmelidir? Niin? Bu sorularla birlikte davran dzenleri arasndaki ihtilafn almas veya merulatrlmas mecburiyeti kendisini hissettirir ki, her iki halde de birbirinden farkl sorunlar ortaya kar. Davran dzenleri arasnda tercihin tamamen tesadf ve makul hibir gerekesi olmadn savunmak, btn farkllklar merulatrmak anlamna gelmektedir. Davran dzenleri arasnda makul bir tercih yaplamayacan iddia eden, insanlarn btn kararlarnn nihai olarak edeer (netice olarak hepsinin deersiz) olduunu savunan bu tavra ahlki grecilik/ahlki rlativizm denilmektedir. Ahlki grecelik, ayn zamanda bir ilim olarak ahlkn mmkn olmadn savunur. Ahlki rlativizmi savunmak, ilk bakta insanlarn zgrlklerini savunmak gibi gzkr. Ancak hibir snrn bulunmad bir yerde, hi kimsenin zgrlnden bahsedilemeyecei iin, ahlki grecilik grnn tam aksi bir neticeyi ortaya karr. Ahlki greciliin etkin olduu dnemlerde ve yrelerde, ahlkn normal olarak salayaca dzeni, ahlk d gler stlenir; bunun en nemli rneklerinden birisi siyasal diktatrlklerdir. Diktatrlkler genellikle ahlki dzenin yok olduu toplumlarda, toplumsal dzenin g esasna dayal olarak ina ve muhafaza edilmesi gayretinde esasn bulur. Davran dzenleri arasndaki farklln tamamen ve en azndan esasa mteallik ksmlarnda alabileceini savunmak, kendisi ile birlikte, ahlkn temellendirilmesi diyebileceimiz bir meseleyi ortaya karmaktadr. Buradaki temel soru, her bir insann bir davran dzenine sahip olmasndan hareketle, btn insanlarn hayatnda farkl farkl ekilde de olsa, tahakkuk eden asli bir ilkenin bulunup bulunmad ve bu ilkenin bilinip bilinmeyecei sorusunu ortaya karmaktadr. nsanlarn davran dzenleri farkl olsa da her bir insan dier insanlarn davran dzenini, kendi davran dzeninden ne kadar farkl olursa olsun, yeterli zaman ayrp yeterli gayreti gstermek kayd ile anlama imkanna sahiptir. Hem insann kendi hayatnda

23

bir dzenin olmas, hem de baka insanlarn hayatlarndaki dzeni kavrama imkan, insanlar arasnda nemli bir mterein, bir dzen fikrinin mevcut olduunu gstermektedir. Acaba insanlarn hayatnda etkin olan ve onlar bir davran dzenine gtren veya bir davran dzenini stlenmelerini mmkn klan ve herkeste, btn insanlarda mevcut olan bir ilke, bir esas mevcut mudur? Her bir insanda insan olmas bakmndan belirli bir davran dzeni iinde hayatn srdrmesini salayan mterek bir ilkenin olmas gerektii kabul edildiinde, bu ilkenin tahakkuk edip etmedii ve nihayet, bu ilkenin hangi ilke olduu sorusu ortaya kar. Hemen hemen btn ahlk felsefelerinin temel sorusu budur: nsanlar arasnda davran dzenini mmkn klan ilke nedir? Veya hangi ilke insanlarn hayatlarn belirli bir dzen iinde srdrmesini mmkn, gerekli, hatta zorunlu klmaktadr? Bu soru kendisi ile birlikte daha farkl bir soruyu da ortaya karmaktadr: mevcut ahlklar (yani davran dzenleri) arasnda hangisi, hangi gerekelerle tercih edilmelidir? Bu son soruyu insan iin en iyi davran dzeni hangisidir? eklinde de sorabiliriz. Bu sorunun daha basit bir ekli ksaca, ne yapmalym ve nasl yapmalym olarak ifade edilebilir. Bu soruyu soran ve cevaplandran ok sayda filozof vardr. Ancak biz burada bu konu zeriden durmayacaz.
Recep Kln Ahlkn Dini Temeli (Ankara 1992) isimli kitabnn Ahlk Bir Temele Dayandrma Problemi balkl alt blmn (s. 14-16) okuyunuz.

Ahlk hakknda konuanlarn nemli bir ksm her ne kadar felsefeci veya filozof olsa da, insanlarn hayatlarnn dzeninde daha ok dinlerin ve dinlere dayanan geleneklerin etkin olduu grlmektedir. Bu sebeple insanlarn davran dzenlerinin hem tarihi hem de sistematik adan dinler ile dorudan irtibat olduu sylenebilir. Dnya tarihinde bilinen medeniyetlerin hemen hepsinin bir din ile irtibatl olmas da bunu dorulamaktadr. Ahlk ile din arasnda nemli bir irtibat vardr. u anda dnyada insanln byk bir ksmnn mensubu olduu dinler slm, Hristiyanlk, Budizm ve Hinduizm ayn zamanda bir davran dzeni, bir hayat tarz da ngrmektedir. Bu sebeple insanlarn byk bir ksmnn tarih boyunca olduu gibi bugn de dini olarak temellenmi, kaynan dinden alan bir davran dzeni iinde hayatn srdrd sylenebilir. Bu durum insanlarn her yaptnn hesabn verdii, makul bir ekilde temellendirdii gibi bir dnceyi hakl karmaz. Belki aksine insanlarn byk bir ounluu uyduu davran dzenini herhangi bir ekilde mzakere ve muhasebe etmeden hayatlarn srdrmektedirler. Yine ayn ekilde bir davran dzeninin kaynak olarak bir dine dayanyor olmas, tam anlamyla dini olmasn gerektirmez; birok davran dzeni kken olarak bir din ile irtibatl olsa ve bu dinin n grd birok temel ahlki kural ierse de, muhtelif ekillerde deiiklie, ekleme ve karmalara, sistematik olmasa bile, mdahalelere maruz kalm ve deimi olabilir. Bu sebeple ilk bakta dinle irtibatl olmad dnlebilen birok temellendirme denemesi, bir cihetten ve bir ekilde bir din ile irtibatl olabilmektedir. slm ahlk, slm dininin tebli edilmesi ile ortaya km olan ve bu dinin mtemmim cz/tamamlayc paras olan davran dzenidir.
Hristiyan Ahlknn esas olarak kabul edilen on emri aratrnz. http://www.sorularlaslmiyet.com/index.php?s=article&aid=11835 Kurndaki on emire dair ayetlerle kyaslaynz. sitesinden

24

SLM AHLKININ TEMELLER


slm ahlk, daha nceki blmde grld gibi, Cenab- Hakkn Hz. Peygambere bildirdii ve onun hayatnda grnr hale gelen, ondan sahabenin stlenerek yaad, yaarken de kendisinden sonraki nesile aktard bir davran dzenini ifade etmektedir. Daha sonra gelen nesiller de benzer bir ekilde kendilerinden sonraki nesile bu hayat tarzn ve davran dzenini yaayarak aktarmtr. Bu gnmze kadar bylece gelmitir. Bu davran dzeninde srasyla Kuran- Kerim, Hz. Peygamberin uygulamalar ve sahabenin buna fiil ve kavl (szl) ahadetinin muhtelif cihetlerden kaynak deeri vardr. Bunun yannda btn Mslmanlarn tarih boyunca bu kaynaklarn verili artlarda nasl uygulanaca ve ne gibi neticeler ortaya kard hususunda gsterdii gayret ve bu verileri hem nakil, hem tasnif hem de st bir dil oluturarak makul bir ekilde uygulama pratiinin de, sonraki nesiller iin kaynak deeri vardr. zellikle yaayan iyi ahlkl insanlar, yeni yetien ocuklar ve genler iin, ahlkl yaama bilgisinin ehdet (veya mhede yani gzyle grp, kulayla iitip, anlayp uygulama) yoluyla ulaabildikleri tecrbi kaynadr. Genler hayrseverliin iyi olduunu kitaplardan, ne olduunu ve kendi hayat artlar iinde nasl tahakkuk ettiini ve edebileceini, irtibat halinde bulunduklar ahlkl ve hayrsever insanlardan, mahede yoluyla grerek ve duruma gre de, hayr faaliyetine bizzat itirak ederek, renirler. Bu ynden mesela dede ve nineler ile torunlar arasndaki irtibat, ocuklarn ahlki geliimi asndan ok nemlidir.

Kaynak Kavram ve Terimi


Trkede kaynak kelimesi, bir eyin varln ald ve varln srdrrken kendisinden beslendii, kendisine dayand nihai ve ilk nesneyi (meneini ve menban) ifade eder. Bir suyun veya nehrin kayna olduu gibi, fikirlerin ve sosyal hareketlerin de kaynaklar vardr.
Trk Dil Kurumu, Byk Trke Szlk: Kaynak: 1. Bir suyun kt yer, kaynarca, pnar, memba, gz: Sonra yavaa kaynaa doru eildi. -Y. K. Karaosmanolu. 2. Bir eyin kt yer, mene: nanlr kaynaklardan alnan haberlere gre... 3. Gelir, kazan, salk vb.ni salayc ge: Yabanc bir idare, iktisat, ticaret, memleketin btn kazan kaynaklarna musallat olur. -F. R. Atay. 4. Aratrma ve incelemede yararlanlan belge, referans: Tapu kaytlar onun XVI. yzylda yaadn gsteren balca kaynaklardandr. 5. Herhangi bir bilim dalnda yazlm olan yaz veya eserlerin btn, literatr. 6. ki metal veya yapay paray sl yolla birletirme yntemi, kaynatrp yaptrma ii. 7. mec. Sray beklemeden bakalarnn hakkn alarak mevcut srann n taraflarna girme ii. 8. fiz. Herhangi bir enerjinin oluup evreye yayld yer: Ik kayna. Is kayna.

Konumuz asndan kaynak kelimesinin anlam n plana kmaktadr. Bunlardan birinci manasyla bir varolu dzeni olarak slm ahlknn kkeni, asl ve varlk sebebini ifade eder. Bunu biz ksaca slm Ahlk nereden gelir? Nereden kaynaklanrl? Veya daha genel olarak slm Ahlknn kayna/kaynaklar nedir? diye sorarz. Daha farkl bir ekilde slm ahlknn varlk sebebi nedir? sorusu, bu manas ile kaynak ile ilgili temel sorudur. Bu soru esas itibariyle felsefenin ve ahlk felsefesinin sorusudur. Bu soru slm ahlkna yneltildiinde, slm ahlk felsefesinin

25

ina edici sorusu ve hareket noktasn tekil eder. Burada soru, bir anlamda dil ncesi varolu dzeni olarak ahlkn varl ve tahakkuku ile alakaldr. Mesela Fransz Filozofu Henri Bergson Ahlk le Dinin ki Kayna isimli mehur eserinde ahlkn bu anlamda kaynan ele almtr. kincisi, birinci manas ile slm ahlk hakknda bilgi veren ve bunu renme ve retme imkann ortaya karan unsurlar ifade eder. Bir ilim olarak slm ahlknn imkan, buna baldr. Bunu biz ksaca slm ahlkn nasl veya nereden reniriz? Veya slm ahlkn renmenin yollar nelerdir? sorular ile ifade ederiz. Bu sorular daha ok, ortaya km olan ve yaanan bir ahlk sisteminin ierdii ilke ve kurallar hakkndaki sorulardr. Bu anlamda slm ahlknn kaynaklar Kuran, snnet ve daha nce yaam ve halen hayatta olan slm byklerinin eserleri ve rnek hayatlardr. Burada, varl bilinen bir davran dzeninin muhtevas hakknda, sistematik ve doru bilgi edinme imkan sz konusudur. nc olarak daha ok bir ilim/disiplin olarak bu alanda telif edilmi kitaplar ve yazl olarak bize ulam dier metinler kast edilir. slm Ahlk hakknda hangi eserler telif edilmitir? sorusu, artk ahlk bir ilim olarak dikkate aldmz ve bu alanda belirli bir dzen iinde telif edilmi eserlerden bahs ettiimiz ortaya kar. Bu manalar ve sorularn birincisi kendisine slm ahlknn varln, ikincisi bilgisini ve nihayet ncs bu konudaki sistematik dnceyi, Mslmanlarn ahlk hakkndaki sistematik dncesini, kendisine konu edinmektedir. Bu kaynaklardan her birinin bir nakli bir de akli ksm bulunmaktadr. Bata K. Kerim olmak zere btn naklin etkin olabilmesi iin anlalmas gerekir. Anlalmas ise zorunlu olarak akli bir faaliyettir. Nakil akl olmadan etkin olamaz. Dier taraftan akl zerinden/tarafndan anlalarak etkin olan naklin anlalm hali, en azndan anlalp yeni saylabilecek bir duruma uygulanmasna bal olarak, genilemi ve gelimi olacaktr. Daha sonra nakil bu genilemi haliyle yeniden akl zerinden etkin olacak, yeniden genileyip geliecek ve yeniden uygulanacaktr. Bu sre hi kesintiye uramadan devam edecei iin, ahlk alannn kaynaklar en temelde nakil ve akl olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Burada belki nakil ile ilgili olarak u noktada bir tefrik yaplabilir: ahlkn var olmas ile nakledilmesi birbirinden farkl iki vakadr; bu sebeple bunlar birbirinden ayrlmaldr. Bu sebeple biz kaynak kavramn tahlil ettikten sonra ortaya kacak ksmlarn her birindeki nakl ve akl ksmlar da ksaca ele alacaz.
Yaar Kandemirin rnekleriyle slm Ahlk (Nesil Yaynlar, stanbul 2003) isimli kitabn okuyunuz. slam ahlaknn kaynaklar ile ilgili temel soruyu yaznz.

slm Ahlknn Varlk Nedeni Olarak Kaynaklar


Her ocuk, -byk veya kk, karmak veya basit, ehirli veya kyl, yerleik veya gebe - bir toplumun iine doar. Bu toplumda insanlarn u veya bu ekilde riayet ettii bir davran dzeni vardr. Bu davran dzeni ve kurall fiiller, gndelik hayatta temel ihtiyalar karlamaktan byk irketlere ve byk devlet kurumlarna kadar uzanr. Btn bunlar arasnda insan, yetimekte olan ocuu ilk elden ilgilendiren dil ve temel ahlk

26

kurallardr. ocuk dili kullanrken, belirli artlarda hangi sesleri karacan ve bu sesler vastas ile iinden geen eyleri hemcinslerine, dier insanlara nasl ileteceini rendii gibi, ayn zamanda yolda yrmekten bir eyi istemeye, kendisinden bir ey istenildiinde ne yapmas gerektiine, belirli durumlarda neler yapmas gerektiini de renir. Bu renilen eyler eve girip kmaktan sokakta yrmeye, al veri yapmaktan, insanlarla selamlamaya, selamlamaktan konular mzakere ve mnakaa etmeye kadar uzanr. Btn bu davranlarn bilgisi insann yetime srecine refakat eder ve normal artlar altnda nasl davranlacan bilen insanlar, toplumdaki mterek hayat dzeninin bilgisine sahip olarak, toplumun bir paras olurlar. Bu sebeple insann yetimesi ahlki alanda da toplumda yaygn olan ve makbul saylan davran dzenini, genel ahlk, stlenmekle ve tatbik etmekle, hatta gerektiinde buna uyulup uyulmadn tefti etmekle gereklemi olur. nsan, yetime srecinde, sadece nesneleri ve eyleri deil, ayn zamanda neyin nasl yaplacan da renir. Birinciler hakkndaki bilgi ile ikincisi hakkndaki bilgi birbirinden farkldr. Birincisine eylerin ve nesnelerin bilgisi, ikincisine yol ve yordam bilgisi denir. Yol ve yordam bilgisi, esas itibariyle insann kitaplardan elde edebilecei bir bilgi deildir. Yol ve yordam, bunu uygulayanlarn uygulamasna itirak ederek veya bu uygulamay mahede ederek renilir. Ahlki bilginin nemli bir ksm, tayin edici ksm, yol ve yordam bilgisine dhildir; insann bir btn olarak hayat ile alakaldr. Bu renme sreci bir varolu dzeni ve bu dzenin bilgisi olarak ahlkn, ok esasl bir toplumsal boyutu olduunu gstermektedir. Bu sebeple ahlki bilginin nemli bir kayna, ahlkl insanlardr. Dier taraftan ahlk, her ne kadar toplumsal bir boyuta sahip olsa da, nihai erevede ferddir ve ferde aittir; fertte gerekleir. Bu sebeple hakiki varlk olarak insann sahip olduu zellikler de, ahlki adan farkl bir asl, bir kaynak konumundadr. Genel anlam ile bir tane slm ahlk olmakla birlikte, insanlarn ahsi zelliklerine bal olarak, insanlarda bu ahlkn bir veya birden daha fazla ciheti baskn bir konumda olabilir. Gnmzde daha ok zeka tipleri veya farkl zeka tipleri olarak bilinen ve hakknda konuulan insann bu ciheti, ahlkn ferdi ciheti ve taraf ile dorudan irtibatldr. Daha dorusu insanlarn ahsi zellikleri, ahlki hayatlarnda da farkl ahlki ilke ve kurallara daha fazla nem vermelerine sebep olabilir. Baz insanlarda ahlkn adalet ciheti daha fazla n plana karken, dierlerinde merhamet, sdk (doruluk), efkat ve muhabbet daha fazla n plana kabilir. Dier taraftan daha sonra zerinde durulaca gibi insanlarn mesleki hayat da, en azndan meslek hayatn dorudan ilgilendiren konularda, meslek hayatnn gerektirdii hassasiyetleri daha fazla n plana kartma ihtiyacn ortaya karabilir. Zenaatte himmet, ticarette sdk, ynetimde ve yargda adaletin n plana kmas, bu alanlarn ncelikleri ile dorudan alakaldr. Bu cihet, ahlki hayatta ferd bir boyut olduunu gstermektedir. Ayn zamanda mesleklerin de kendi mahiyetlerine uygun olarak baz ahlaki deerleri daha fazla dikkate almay gerektirdii ortaya kmaktadr. Ksaca biz ahlakn insicaml (tutarl) bir btn olmakla birlikte, insan ve toplum hayatnda baz farkllamalar engellemediini syleyebiliriz. Ahlki uur, insann kendi kendisinin ve kendisi zerinden de dier insanlarn, buna bal olarak da btn kinatn ehemmiyetini fark etmesi ile balar. Her insan nemlidir. nsann nemli olmas, onun yapt ve dnd, inand ve bildii her eyi nemli klar. Kendisinin nemli olduunu fark eden insan, kendisi gibi olan dier insanlarn da, en az kendisi kadar veya en azndan kendisi gibi ve kendisi kadar nemli olduunu teslim

27

eder. Daha dorusu ahlk eitiminin ciddi bir aamas, insann kendi yaad hayatn ve birlikte yaad dier insanlarn hayatnn, fiilleri ve kararlarnn nemli olduunu fark etmektir. Bu fark edile birlikte insan kendisinin tek bana deil, birlikte yaad dier insanlarla birlikte varolduunu kef eder; bu keifle birlikte, dier insanlara ehemmiyet vermeyi veya onlarn ehemmiyetini fark etmeyi ve dikkate almay, kendi ahlki geliiminin n art olarak kabul eder. airin dedii gibi hakikatin tahakkuku iin en az iki kii gerekmektedir. slm ahlknn kaynaklar dediimizde, hemen hatrmza gelen o halde, ana hatlar ve en genel erevesi ile nakil ve akl olmaktadr. Nakil, Gazalinin dedii gibi, evreyi aydnlatarak gzn grmesi imknn ortaya karan gne konumunda iken, akl da, naklin aydnlatt ve ortaya karak grnr hale getirdiklerini grmeyi salayan gz mesabesindedir.
Gazalinin nakil ve akl ile ilgili szlerini ahlkn kaynaklarn da dikkate alarak tartnz.

Ahlkn Kayna Olarak Hz. Peygamber ve Kuran- Kerim


Birinci manas ile slm ahlknn kayna vahiydir. Bu vahyin bir dzen iinde Hz. Peygamberin hayatnda tahakkuku (gereklemesi); daha sonra da onun etrafnda yaayan insanlar tarafndan mhede (ksaca katlmc gzlem) yoluyla renilip stlenilmesi; bundan sonraki nesiller iin ise, bu ilk neslin hayatnda tahakkuk edenin dier nesiller tarafndan yine mahede yoluyla benimsenip stlenilmesi olarak belirmektedir. Bu durum slm ahlknn kaynann, sahabe sonras toplumlar iin ilk elden, tevatr olduunu sylemenin gerekesini tekil eder. Buradaki tevatr, bilme ile varolmann zde olduu bir bulunu eklini ifade etmektedir. nsanlarn varln devam ettirmesi, en temel ahlki ilkelerin ve kurallarn, bir ekilde ve en azndan asgari lde, etkin olmas anlamna geldii iin, insanlarn btnnde bylesi bir bilginin bilfiil mevcudiyetini gstermektedir. Buradaki tevatr bu sebeple biraz daha geni anlam ile kullanmak ve btn insanlkta bulunan en temel ahlki bilgilerin kaynann, nihai olarak insanlk kltrnn esasn tekil eden risalet ve nbvvet olduunu ve btn insanlkta bilfiil nakledilen bir ahlkn, yani davran dzeninin bulunduunu ve bu hususta en genel ilkeleri ve baz temel kurallar asndan, btn insanlarda mterek bir ahlk ve ahlki bilgi olduu sylenebilir (B. Gert, C. M. Culver, K. D. Clouser (2006), s. 21 vd.). Bu husus btn insanlarda mevcut olan makuliyeti de daha farkl bir cihetten ele almay iktiza etmektedir.
Hadis ilminde rivayetler iin kullanlan mtevatir haber terimi ile burada kullanld anlam ile tevatr birbiri ile irtibatl olsa da ayn deildir. Burada kullanld anlamda tevatr sadece bir szn deil, onun anlamnn da yaanarak nakledilmesini ifade etmektedir. Mesela namazn bilgisi tevatrle gereklemektedir demek, Mslmanlarn namaz kldklarn ve yeni yetien nesillerin namaz klmay bu ekilde rendiklerini sylemektir. Bu bilgi okulda veya medresede deil ailede ve formel bir eitim programna katlmadan; ancak uygulayarak, yemek yemek, yolda yrmek, kendi adn ve akrabalarnn adn renmek gibi hayatn tabii bir paras olarak renilmektedir. Mslmanlarn ahlak ve din ile ilgili en temel bilgileri bylesi mtevatir bilgilerdir.

nsann sahip olduu havas- selime (be duyu) ile, btn insanlarda mterek olan bir cisim algsna sahip olmas ve bu alg zerinden dierleri

28

ile irtibatn ve iletiimini salayp muhafaza etmesi gibi, doruluk, insanlarn dokunulmazl, mlkiyete sayg gibi temel ahlki kurallarn da, insan topluluklarnn devam iin ve devam sebebiyle, ahlki makuliyetin esasn tekil ettiini syleyebiliriz. Btn bu sreci takip ettiimizde, slm Ahlknn kaynann vahiy olduunu sylemenin biraz aklamaya muhta olduunu ve mevzunun daha yakn bir ekilde incelenmesi durumunda slm Ahlknn asl kaynann, vahiy tarafndan ina edilen Hz. Peygamber olduu ortaya kar. Cenab- Hakk Hz. Peygamberi semi ve ona, zel bir ekilde dier insanlarn bilmesi gereken ilke ve kurallar retmi; dier insanlar da Hz. Peygamberden slm Ahlkn, teorik baz ilkeler ve kurallar sistemi olarak deil, ameli bir ekilde mahede yoluyla renmilerdir. Hz. Peygamber, adna slm Ahlk denilen davran dzeninin kendisinde grnr hale geldii ilk insandr; bu sebeple baz Mslman alimler Hz. Peygamberden peygamberlii yannda insan- kamil, yani dier nemli vasflar yannda ahlki faziletleri de en kmil/mkemmel haliyle kendisinde tayan insan, olarak bahsederler. Ahlk kendinde teorik (nazari) deil pratiktir (amelidir). Bir insann ahlk, onun hayat dzenidir; kendi hayatnda etkin olan ilke ve kurallardr. Ahlk, hakiki manas ile insanlarn hayatlarndadr; kitaplarda deil. Ahlki ilke ve kurallar anlatan bir kitap, ahlk deil, ahlk hakknda kitaptr. O kitapta anlatlan ilke ve kurallar, bir insan tarafndan stlenildiinde, o insann ahlk olur; ve o kitap, o ahsn ahlk hakknda hem varlk hem de bilgi kayna haline gelir. Kuran- Kerim bu konuda bilinen en nemli belki yegane rnektir. Nitekim K. Kerim, Hz. Peygamber ve sahabeden balayarak, btn Mslmanlarn ahlknn varlk ve bilgi cihetinden kaynadr. Mslmanlar ahlki ilke ve kurallarn K. Kerimden aldklar gibi, hakiki bir Mslmann ahlk hakknda bilgi edinmek isteyen herkesin bavuraca ilk kaynak, ilk merci de K. Kerimdir.
Furkan/25 Suresi, 63-76 ayetleri inceleyerek, bu ayetlerdeki ahlki kurallar tespit etmeye alnz.

Ahlki Bilginin Kayna Olarak Hz. Peygamber ve Kuran- Kerim


Yukarda ifade edildii gibi ahlkn kaynaklar demek ikinci manas ile ahlki bilginin kaynaklar demektir. Temel soru neyin iyi ve kt olduu ile alakaldr. yi fiiller/davranlar nelerdir? Kt davranlar nelerdir? Ve iyi ve ktnn bilgisini nereden ve nasl elde ediyoruz? Bu sorulara biz ksaca nakil ve akl olarak cevap verebiliriz. nsann doumundan itibaren nasl yetitiini ve elde ettii bilgileri, -buna iyi ve kt davranlarn bilgisi de dahildir-, nasl elde ettiine bakacak olursak, insann iyi ve kt hakkndaki bilgilerini esas itibariyle naklen elde ettiini fark ederiz. nsan iyi ve kt hakkndaki bilgilerini nce ailesinden sonra da ait olduu toplumdan ve toplumsal eitim kurumlarndan elde eder. Ancak sadece burada kalmaz; renirken ve rendikten sonra kendisi de elde ettii bu malumat zerinde dnr ve bununla ilgili olarak kendi kanaatini ve tavrn gelitirir. Dikkat edilecek olursa biz hayatmzda ne saf bir aklla kar karyayz, ne de saf bir nakille. Akl, nakil ile nakil de akl ile irtibat iinde bizim btn hayatmza ve kararlarmza refakat etmektedir. Biz bu

29

erevede kendi ferdiyetimizi ve zgnlmz, kararlarmz da vererek oluturuyoruz.

ahlki

alandaki

Nakil denildiinde genel olarak yazl veya szl rivayetler kast edilir. Ancak burada nakil daha geni bir anlamda kullanlmakta; insann evresinden hazr bularak rendii her eyi ifade etmektedir. Burada nakil yerine kltr de kullanlabilir.

Hz. Peygamber slm ahlknn ne olduunu gstermi ve etrafndaki insanlar da ondan, mahede yoluyla bu ahlk renmilerdir. slm Ahlk hakknda bilgi edinmek isteyen herkesin ilk mracaat edecei kaynak, slm ahlknn varlk kayna da olan Hz. Peygamberdir. Ancak Hz. Peygamber kendi kendine bir din icat etmedii iin, onu neyse o yapan, yani kayna vahiydir. Hz. Peygamberin vazifesi K. Kerimi tebli etmek, yani dnyada yaayan btn insanlara ulatrmak, ama ayn zamanda aklamak (beyn) olduu iin, Hz. Peygamberin btn aklamalar da, onun Peygamberlik vazifesinin bir paras, mtemmim cz olarak kabul grmtr. nsanlarn Hz. Peygamberden din ve onun pratik yn olarak ahlk adna aldklar eylerin hepsi, nihai olarak K. Kerim ile irtibatldr. K. Kerim sadece Hz. Peygambere deil, btn insanla gnderilmi olduu iin, hem Hz. Peygamberin hayatnda hem de sahabenin hayatnda grnr hale gelen ahlkn ayn zamanda bilgi kaynadr. Hz. Peygamberin ahlkn anlamak, hakknda konumak, szlerini anlamak isteyen herkesin mracaat etmesi, bilmesi gereken ilk kaynak, K. Kerimdir. K. Kerim slm ahlknn varlk kayna olduu gibi kendisi ile ortaya km olan bu ahlk hakknda doru bilgilerin bulunduu ilk ve balayc asli kaynaktr da. K. Kerimde ahlkn btn ilkeleri ve temel kurallar mevcuttur. Bu ilke ve kurallar farkl ekillerde ifade edilmitir. Bu kurallar ya a fiili iyidir eklinde ifade edilmitir, ya da b fiilini yapnz veya c fiilini yapmaynz, cden uzak durunuz veya d fiili ktdr veya Allah a fiilini gerekletirenleri/ileyenleri sever veya a fiilinde sizin iin hayr/hayat vardr eklinde. Bu ifadelerin bir ksm ilkeleri ifade ederken, dier bir ksm dorudan ahlki kurallar, hkmleri veya deerleri ifade etmektedir. Mesela Peygamber Efendimizi iaret eden ve onda insanlar iin sve-i hasene (en gzel rnek) olduunu syleyen ayet (Ahzab/33:21) byledir. Bu ayette

30

ahlki bir ilkeye iaret edilmektedir. Benzer bir ekilde Allaha, Resulne ve sizden olan ull-emre itaat da (Nisa/4:59), bir ilke emridir. Bu emrin muhtevas, ancak sz konusu olan, memur bihin muhtevas incelenerek belirecek/belirlenecektir. Ama emrolunduun gibi dosdoru ol emri (Hd/11:112), bir ilkeyi deil, bir kural, ahlki bir normu dile getirmektedir. Burada dosdoru olmak, anlam belli lde ak bir tabirdir ve bu tabir, belki dil d unsurlar da dikkate almay gerektirse de, dil zerinden anlam belirlenebilecek bir zellie sahiptir. Ahlki cihetten K. Kerim sadece ilke ve kurallar iermesi asndan deil, bunlarn yannda onda bulunan kssalar ve emsal de genellikle ahlki bir boyut/mana tar. zellikle toplumsal ve kurumsal hayat ahlki cihetten tahlil ederken, bu unsurlarn tayin edici bir ehemmiyeti olduu fark edilebilir. K. Kerimde ahlki ilkeler, kurallar ve bunun tesinde insan bir btn olarak ve hatta toplumsal hayatn ve messeselerin ileyiine bal olarak ortaya kabilecek ahlki sorunlar da iaret eden kssa ve emsal bulunmaktadr. K. Kerim ahlki cihetten hayatn btnn ihata etmektedir. Abdullah Drazn ifadesi ile K. Kerim hayatn her sahas iin bir ereve (veya hatt- hareket) izdikten sonra, bylece izilen ereveleri hibiri tekinin hakkna tecavz etmeksizin karlkl olarak birbirlerine nfuz edecek derecede btnle ahenk halinde daralp genileyebilen bir merkezde toplanm kaideler eklinde bize sunmaktadr. Kurann slubu gayet basittir: mcerret, dalgal ve bulank ile gayet formalist olan mahhas arasnda daima orta yolda bulunan formllerinin kaidelerini ifade etmek zere o, tamamen zel bir tarz semitir. Bylece onun ina ettii ereveler ayn zamanda hem kat hem de esnektirler. Bedaheti ynnden her kaidenin metni, dzensizlik ve ihtirasn anarisine kar bir eit set oluturmaktadr; fakat belirsizlii ynnden o, her bir ahsa idealini, tecrbenin verdii artlara adapte edecei ve onun devini ahlkn teki mecburiyetleriyle uzlatraca eklin seimini brakmaktadr. Ancak bu adaptasyon ve uzlatrma, hem geveklik hem de kontrolsz atlganlktan uzak olan basiretli bir gayretle gereklemek zorundadr. Bu tarz sayesinde Kurani mevzuat, baka yerde glkle uzlaabilecek olan ift ynl bir mkemmellie erimi bulunmaktadr: Sertlikle yumuaklk, istikrarda/devamllkta ilerleme, vahdette kesret (tenevvu). Bu ekilde o insan ruhuna eit lde antinomik (zt) olan ift ynl bir mutluluu teminat altna almay salamtr. Hrriyet ierisinde itaat, mcadele ierisinde kolaylk, devamllkta girikenlik. (Draz, (2004), s. 21-22, tercmede orjinali dikkate alnarak baz tasarruflarda bulunuldu). Ksaca ifade etmek gerekirse K. Kerim dier alanlarda olduu gibi ahlki alanda da akl ve ihtiyar sahibi varlklar olarak insanlarn iradi katlmlarn talep eden, akln ve iradesini, yani bilme ve mevcudun tesini talep etme gcn kullanacak olan insan muhatap almaktadr. nsan, dil ve bilme, dnme ve konuma, konuulan anlama gcne sahip varlk olarak, K. Kerime muhatap olurken de, ona ittiba ederken de bu zelliklerini kullanmak zorunda kalmaktadr. Bunun neticesinde, Gazalinin dedii, ihtiyara mecbur (hayra yakn olmakla birlikte srekli hayr ve er arasnda semek zorunda olan) bir varlk olarak ahlki alanda, pratik hayatnda da kendisini gsterme, bir anlamda ispat etmek imkan elde etmektedir. nsan bir btn olarak K. Kerimin muhatabdr. Bu, ahlk sz konusu olduunda, insann btn ynlerini talep eden K. Kerimin talebinin sadece bir cihetini tekil etmektedir. K. Kerim insana yol gstermekte ve ona, bu yolu srdrmesi iin

31

gerekli olan her eyi vermektedir. Geri kalan insann kendisine verilmi olan imkanlar kullanarak, kendisine verilenin gerisini getirmekten ibarettir. Benzer bir durum Hz. Peygamber iin geerlidir. Hz. Peygamberin szlerinde ahlki kurallar ifade edenler de vardr; bir ahlk ilkesini ifade edenler de. Bunlar birbirinden ayrmak, ahlk ilminin vazifesi olmu; bu faaliyet de muhtelif alimler ve alim gruplar, zellikle mezhepler tarafndan gerekletirilmitir. Hz. Peygamberin slm ahlkndaki kaynak konumunu kefedebilmek iin son zamanlarda ahlk felsefesinde zellikle tartlan bir konuyu, olgudeer ilikisi meselesini, dikkate almak ve bu erevede Hz. Peygamberin bir fiili gerekletirmi olmasnn, nasl olup ta, hangi gerekelerle ahlki bir ideali, yani olmas gerekeni ifade edebildiini aklamak gerekmektedir. Hz. Peygamberin dindeki ve slm ahlkndaki konumu, mesela Hz. Peygamber bir fiili, o fiil o gerekletirmeden nce de, iyi olduu iin mi gerekletirmitir, yoksa bir fiil Hz. Peygamber o fiili gerekletirdii iin mi iyi olarak kabul edilir? Veya Hz. Peygamberin fiilleri iyi olduu iin mi ahlki rnek tekil eder, yoksa bir fiil onun tarafndan gerekletirildii iin mi iyidir? eklinde ifade edilebilecek soru zerinden anlalamaz. Hz. Peygamber tarafndan gerekletirilmi bir fiil veya onun tarafndan sylenmi bir sz, o fiil onun tarafndan ilenmeden veya o sz onun tarafndan sylenmi olmadan nceki konumu ile alakal olarak deerlendirilemez. nk o fiilin veya szn, o sylemeden nce herhangi bir ahlki deere sahip olmas sz konusu deildir. Bir fiil, onun tarafndan gereklemeden nce herhangi bir ahlki vasfa sahip olmayabilir veya kt saylabilir veya iyi saylabilir. Bunlarn hi birisi, Hz. Peygamberin fiili hakknda hkm vermek iin yeterli deildir. O fiile bir deer katan, ona ahlki bir stat, bir konum veren, Hz. Peygamberin o fiili gerekletirmesi, o tavsiyeyi yapmas veya o fiilin yaplmasn uygun grmemesi ve yasaklamasdr. Hz. Peygamberin konumu o halde, rasyonalizmin izdii dar snrlar iinde, akln iyiyi ve kty bilebilecei, daha dorusu akln iyiyi ve kty belirleyebilecei gibi bir iddiann mevzusu olmann tesindedir. yi ve kty akln bilebilecei ve iyiye ittiba etmenin akln bir karar ile gerekletii aktr. Netice itibariyle Hz. Peygamberi davranlarnda rnek olarak kabul eden insanlar da makul dnen, aklyla karar veren insanlard. Ancak onlarn akllar, Hz. Peygambere ittiba etmeyi akl d bir karar olarak deil, aksine makul bir karar, Hz. Peygamberin davran tarzn makul bir hayat tarz olarak kabul ettiler. Demek oluyor ki buradaki temel soru akl m yoksa vahiy mi deildir. Akl m vahiy mi sorusu, meseleyi kendi mahiyetine uygun bir ekilde ele almay engelleyen bir soru olarak karmza kmaktadr. Bu soru ahlak felsefesinin son zamanlarda en etin sorusu olarak nitelenebilecek olgu-deer ilikisi veya olandan olmas gereken karlabilir mi? eklinde ifade edilebilir. Bu erevede bizim olgu-deer ilikisini ele almamz ve nasl olup ta Hz. Peygamberin gerekletirdii fiillerin (=olan, olgu), dier insanlar iin olmas gerekeni (=deer) tekil ettiini anlalr bir ekilde ortaya koymamz gerekmektedir. Hz. Peygamberi Cenab- Hakk sen byk bir ahlk zeresin (Kalem/68: 4) eklinde tavsif ederken, Mslmanlara da, rasulde sve-i hasene vardr (Ahzab/33:21) diye iaret ederek, Hz. Peygamberde olan ile olmas gerekenin bulutuu ve bir vahdet tekil ettiini; dolays ile bu cihetten Hz. Peygamberin ahlki rnek olduunu ifade etmi olmaktadr.

32

Burada belki ksaca bir ayet zerinde de durmak gerekmektedir. Cenab- Hakk Hz. Peygambere, biz seni alemlere rahmet olarak gnderdik (Enbiya/21: 107) buyuruyor.
Bu ayetteki rahmet kelimesini anlayabilmek iin, Cenab- Hakkn rahman ve rahim olduunu ve bunun Trkede kullanld haliyle merhametli olmak veya acmak ile yakndan alakasnn olmadn ifade etmek gerekmektedir. Acmak veya merhamet etmek, ihtiya sahibi olana veya zor durumda kalana, bu skntsn amas iin yardmda bulunmak veya elinden bir eyini almak mmkn iken, bunu ona brakmak gibi bir anlama kullanlmaktadr. Bunu biz mesela bu ayete tatbik edecek olursak, dorudan ve herhangi bir tevil yapmadan bu ayeti anlamak mmkn olmaz.

Rahmet, varlk kayna veya varolu imkn demektir. Cenab- Hakkn rahman ve rahim olduunu sylemek, Onun btn mevcudatn yaratcs ve Onun yaratmasnn btn varln kayna olduunu dile getirmek demektir. Buradan hareketle, Hz. Peygamberin lemlere rahmet olarak gnderilmi olmasn, onun lemlere, yani insanlara, kendi ahsnda yeni ve bir anlamda da yeniden bir varolu imkn olarak gnderildiini kolayca anlayabiliriz. Cenab- Hakkn rahman ve rahim olmas da, mmin kfir her insana sahip olduu her eyi verdii; mslmana kfirden ayrca, gnderdii Peygambere ittiba etmesi sebebi ile hem bu dnyada hem de ahrette daha farkl varolu imkanlar atn anlayabiliriz. Bunun Trkedeki merhamet ile dolayl bir irtibatn da kurabiliriz. yle ki: birisine acmak veya merhamet etmek demek, onun elinde bulunan elinden almak mmknken almamak veya sahip olmad bir eyi ona vermek olduuna gre, onun varln devam ettirmesi konusunda ona bir kolaylk salamak anlamna gelmektedir. O halde acmak veya Trkede kullanld haliyle merhamet etmek, dorudan deil dolayl olarak rahmetle alakaldr. nce mecazen kullanlmaya balanm; ancak daha sonra mehur kullanm ekli haline gelerek, asl anlamnn zerini rtm veya asl anlamn geri plana itmi gibi gzkmektedir. Hz. Peygamber kendi hayatnda gerekletirdii fiiller ve dile getirdii ahlki ilke ve kurallarla, etrafndaki insanlara, dolays ile btn insanla, yeni bir varolu imkan salamtr. Bu sebeple Hz. Peygamberi mevcut ve geerli, yani o gnn anlayna gre rasyonel, kriterlerle deerlendirenler, anlamamlar; dolays ile onunla mahiyetine uygun bir ekilde, gerei gibi irtibat kuramamlardr. Bir ksm da, onun fiillerinde geerli olana bir kar k olduunu fark ederek, mevcut tarafn tutarak/mevcudu muhafaza etmek iin ona kar kmlardr. Halbuki Hz. Peygamber kendi hayatnda grnr hale gelen bir davran dzeni ile etrafndaki insanlara yeni varolu imkanlar, yeni hayat alanlar am, byle olunca da, kendi hayat makuliyetin ls haline gelmitir. Makul, buna gre, artk eskiden geerli olan deil, Hz. Peygamberin hayatnda tahakkuk eden, gerekleerek insanlar iin grnr hale gelendir. Hz. Peygamberin hayat irrasyonel veya arasyonel, gereklii olmayan bir iddia veya sadece bir talep olmayp, gerektir, nk gereklemitir. Btn insanlarn gzleri nnde tahakkuk etmitir. Yaanmtr. Gerek ve yaanm olann, makuliyet sorunu yoktur. Dier taraftan Hz. Peygamberin fiilleri ve szleri, emir ve tavsiyeleri yannda yasaklar, etrafndaki insanlar tarafndan benimsenmi ve uygulanmtr. Hz. Peygamberin fiillerine ittiba eden, onun emir, tavsiye ve yasaklarn dikkate alan insanlar, ne rk, ne renk, ne zenginlik ve fakirlik dolays ile de snf olarak dier insanlardan farkl deildir. Sahabe kendi iinde her bilgi ve grg seviyesinden insann, her renk ve cinsten insann bulunduu bir toplumdur. Bu toplumda zenginler olduu gibi fakirler,

33

yallar olduu gibi genler ve orta yallar, kadnlar olduu gibi erkekler, zenciler olduu gibi beyazlar, Araplar olduu gibi acemler (Arap olmayanlar), okuma yazmay bilip, o gnk artlarda tahsilli olanlar olduu gibi, formel tahsili bulunmayanlar da bulunmaktadr. nemli olan da zaten hemen her toplumda bulunan bu kadar farklln, Hz. Peygambere ittiba eden toplumda da bulunmas ve bunlarn hepsinin onda, her birini dierine balayan ve herkesi tayan bir varolu imkan bulmalar ve buna ittiba ederek hayatlarn srdrmeleridir. Bu hususta makuliyetin n artnn sadece bir kii tarafndan gereklemesiyle tahakkuk etmesine ramen, bunun tesinde her cihetten btn insanl temsil edebilecek eitlilie sahip bir topluluk tarafndan ayn ekilde anlalm, stlenilmi ve uygulanlm olmann getirdii bir makuliyet seviyesini gstermektedir. Hz. Peygamberin tebli ettii ve bizzat yaayarak beyan ettii dinin makuliyet sorunu olmad gibi, en azndan sahabenin ittifakla ve tevatren yaayarak naklettikleri ana ereve ki buna zarurat- diniye de denilir- makuliyetin esasn tekil etmitir. Daha sonra akln iyi ve kty bilip bilemeyecei ile ilgili tartmalar, makul ve menkul ilikisi zerindeki btn tartmalar bu tevatr zemininde gereklemitir. Hz. Peygamberin fiil ve szlerinin tamamnn herkes tarafndan ayn ekilde anlalacan beklemek anlamszdr. Onun tebli ve beyan ettii tayin edici ilke ve kurallarn tamamnn btn Mslmanlar tarafndan ayn veya benzer ekilde algland da bir hakikattir. Hz. Peygamber ahrete irtihal ettikten sonra btn dnyaya dalan on binlerce sahabinin bir ve ayn dini yaamas, bir ve ayn davran dzenini yaayarak, hemen her yerde ayn ahlk gstermeleri Hz. Peygamberin tebliinin ve beyannn tam olarak anlaldnn bir ifadesidir. Bu durum klasik dilde ksaca sahabenin icma olarak ifade edilir ki, bu da slm dini ve dolays ile ahlknn delalet ve sbut cihetinden yakin ifade eden ilke ve kurallarn ihtiva eder. Sahabenin icmann dier bir ismi ise, zellikle K. Kerimin nakli sz konusu olduunda kullanlan, tevatr kelimesidir. Tevatr sbut ve delalet ynnden yakin ifade eder. nk mtevatir olan, yani tevatr olarak nakledilen herhangi bir eyin varl ile bilgisi bir ve ayn eydir. Tevatrde varlk ile bilgi zdetir. Bunu K. Kerim zerinden ksaca ylece ifade edebiliriz. K. Kerimin tevatren nakledilmesi demek, formel bir uzlama iin bir araya gelme ihtimali olmayan insanlarn birbirlerinden bamsz olarak K. Kerimi okumalar demektir. K. Kerim esas itibariyle okunduu ve okunarak nakledildii iin, K. Kerimin bilinmesi ile onun varln srdrmesi bir ve ayn eydir. Burada Kurann bilinmesi ile varolmas arasnda bir ncelik ve sonralk, veya illet-malul ilikisi mevcut deildir. Kurann bilgisi ile varl bir ve ayn eyin iki ayr ifadesidir. Benzer durum ahlk iin geerlidir. Daha sonra bu kitapta ana hatlar ile zikredilecek btn temel ahlki ilkeler ve kurallar (deerler/ahlki hkmler) Mslmanlarn hayatnda ve onlarn hayat olarak, yani yaanarak nakledilmitir. slm ahlknn ilkeleri ve kurallar konusundaki bilgilerin bu kadar yaygn ve yakin derecesi yksek olmas, bununla dorudan alakaldr. Ahlki olan, olmas gerekeni ifade eder. nsanlarn hayatnda genellikle olan ile olmas gereken tam olarak rtmez. nsanlar fiillerinde ve kararlarnda olmamas gereken fiiller gerekletirir, verilmemesi gereken veya daha uygun veya daha iyi olan kararlar verebilirler. Olan ile olmas gerekenin arasnda tam bir rtmenin gereklemesi, insan hayatnda mmkn deildir. nsan beerdir, atasznn dedi gibi beer, aar. Olann olmas gereken olduunu sylemek, ahlk reddetmektir. Bu durum sufilerin,

34

hayr olandadr (el-hayru fi ma vakaa) ile kast ettiklerinden veya Erzurumlu brahim Hakknn ifade ettii gibi: Hak erleri hayr eyler, Zannetme ki gayr eyler, Arif an seyr eyler, Mevla grelim neyler, Neylerse gzel eyler. Msralarnda sylediinden daha farkldr. Burada Allaha tevekkl dile gelmektedir ki, bu olan olmas gerekendir, ifadesinde kast edilenden daha farkl bir anlama gelmektedir. Ancak insanlk tarihinde baz istisnai ok zel durumlar vardr ve bu durumlarda olmas gereken tahakkuk eder. Bu istisnai hallerden birisi Hz. Peygamberin hayat olarak gereklemitir. Hz. Peygamber, hem olan hem de olmas gerekeni ahsnda birletirmitir. Klasik dil, insan- kmil terimini bu cihetiyle Hz. Peygamberi ifade etmek iin kullanr. Olan ile olmas gerekenin birletii insanlar her dnemde mevcuttur. Hz. Peygamber her cihetten insan- kamil iken, onun dndaki insanlar bir veya birka cihetten kemalin taayyn ettii varlklar olabilir.
Hz. Peygamberin ahlk hakknda Eb-eyh el-Isbehninin (264/877369/979) Hz. Peygamberin Edeb ve Ahlk isimli kitabnn 17-21. sayfalar arasnda bulunan rivayeti inceleyerek, buradaki ahlki kurallar ve ilkeleri tespit etmeye alnz. Olgu-deer ilikisi asndan Hz. Peygamberin fiilleri ile dier insanlarn fiillerini karlatrnz.

Bir lim olarak Ahlk ve Kaynaklar


slm ahlknn ikinci kayna akldr. Ancak akln kaynak olmas, kendiliinden ve esastan mstakil ahlki ilke ve kurallar vazetmek olmayp, nakille gelenin anlalmas ile alakaldr. Bunun yannda akln esas kaynak deeri, ahlk alannn ilim haline getirilerek, bunun ortaya kard meseleleri ortaya koymaktr. Bu meseleler de, ana hatlar ile u ekilde sralanabilir: (1) rivayetlerin tasnifi; (2) buradan kurallarn karlmas; (3) rivayetler ile kurallar arasndaki irtibat kurmann makul yolu/ynteminin mzakere edilerek ortaya konulmas. Bu erevede muhtelif alanlar ifade etmek zere ahlk alannn temel kavramlarnn isimlendirilerek stlahlarn gelitirilmesi de ahlkn ilim haline getirilme srecinin mtemmim czdr (tamamlayc parasdr). Ahlak ilmi, ahlaki ilke ve kurallarn uygulanmasn da dikkate alr. Buna bal olarak ahlaki ilke ve kurallar anlama ve uygulama srecine refakat eder. Ahlak ilminin vazifesi uygulamaya refakat ederken ortaya kan imkanlar kullanarak, yeni durumlar deerlendirme, yeni bir durumda hangi kurallarn etkin olaca ve bu kurallarn nasl uygulanacan belirleme noktasnda ortaya kmaktadr. Bunu klasik dil u ekilde ifade etmektedir: Btn bu rivayetler ve veriler belirli kriterler erevesinde nce tasnif edilir, sonra bunlar belirli bir dzen ierisinde, fasllara ayrlarak tafsil edilir; ancak bu ilim olmak iin yetmez; bunun iin btn bu verilerin ve rivayetlerin

35

anlalmas da gerekmektedir. Rivayetlerin ve verilerin anlalmas aamasna tahsil edilmesi denilmektedir. Ve nihayet anlalm olan rivayet ve veriler mevcut durum dikkate alnarak, ortaya kan sorunlar kavramak ve zmek iin kullanlr. Bunun yaplabilmesi iin bunlarn bu cihetten ele alnmas ve tedkik edilmesi gerekmektedir. Btn bu aamalar belirli bir yntemi ihtiva etmektedir ve bu ynteme de ksaca tahkik denilmektedir. Ksaca birinci ksmda bulunan esasn srekli ve sistematik bir ekilde ilenerek, ilim haline getirilmesi ve bunun zerinden yeni yetien nesillerin belirli bir dzen ierisinde ahlkl ahslar olarak yetitirilmesi imkn ortaya karlmaktadr.
Ahlkn kayna olarak akl nasl anlalmaldr?

slm ahlknn kaynaklar derken kastedilen nc anlam tam da bu erevede ortaya kmaktadr: slm ahlknn ilimleme sreci ve bu srece katkda bulunmu olan temel eserler ve bunlarn mellifleri. Demek oluyor ki, slm ahlknn bir rivayet bir de dirayet ksm vardr. Rivayet ksm, onun varl ve bilgisi ile alakal iken, dirayet ksm bir davran dzeni ve davran dzeninin bilgisini kendisine konu edinerek, bunu daha st bir dilde ele alp, bir taraftan bunlarn anlalmas ve hakiki veya muhtemel kartlarna kar savunulmasn salama yannda, yeni yetien nesillere sistematik bir ekilde slm ahlkn retmeyi mmkn klmak ile alakaldr. Ksaca slm ahlknn bir rivayet bir de dirayet ksmnn mevcut olduunu ve bunlarn birbiri ile irtibat ierisinde ele alnmasnn, bu alann gnmzde renilmesi ve retilmesi iin gerekli odluunu syleyebiliriz. Bu durum bize bugn slm ahlknn kaynaklar dediimizde kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir tarihi ve sistematik boyut olduunu ve slm ahlknn ilimleme srecinde ortaya kan eserlerin de bu erevede kaynak deeri kazandn syleyebiliriz. nc olarak ahlk ilmi ve ahlk ilminde telif edilmi temel eserleri de kaynak olarak zikretmek gerekmektedir. nk kaynak kelimesi, yukarda da ifade edildii gibi, bir alanda telif edilmi temsil gc yksek eserler iin de kullanlmaktadr. Bir alann ilim haline gelmesi demek, kendisine has bir mevzusunun olmas, bu mevzu ile ilgili muhtelif meselelerin ortaya konulmas ve bunlarn halledilmesi ve btn bu faaliyetlerin bu alana ait terimlerle/stlahlarla yaplmas demektir. Daha baka bir ifade ile bir konunun sistematik bir ekilde/ilim olarak ele alnmas veya ilim haline getirilmesi demek, belirli bir rf ierisinde, yani bu alana has stlahlarla, bu alanda ortaya km olan muhtelif meseleleri ele almak ve bunlarla ilgili zmler ve zm teklifleri ortaya koymak demektir. Ksaca Ahlk alannn ilim haline gelmesi ve bu ilimde ortaya konulan temsil gc yksek eserler, bu ilmin kaynaklarn tekil etmektedir Gazalinin hya isimli eseri slm ahlknn nemli kaynaklarndan biridir dediimizde, ahlk ilmi alannda yaplm nemli bir alma ve bu haliyle Mslmanlarn ahlk ilmi alanndaki faaliyetleri hakknda dorudan bilgi veren bir eser kast edilmektedir. slm tarihinde ahlkn sistematik bir ekilde ele alnmasnn olduka uzun bir gemii vardr. Dier alanlarda ve meselelerde olduu gibi bu alanda da ncelikle hatrda tutulmas gereken, btn ilimletirme faaliyetinin tevatr zemininde cereyan ettiidir. Tevatr ahlk alannn ilmilemesi srecinde de bu srecin zeminini tekil etmektedir. Tevatrn tayin edici konumunu fark etmek iin, ahlk alannda telif edilmi eserlerde temel ahlki ilke ve kurallarn mterek olduu; sadece aklama, temellendirme ve tasnifte farkllklar ortaya ktn ifade etmek yeterlidir. Yalan sylemek, hrszlk yapmak, birilerine iftira etmek gibi fiiller btn kitaplarda kt, insanlara

36

yardm etmek, iffetli olmak ve iffetli davranmak, cesaret ve cesur davranmak gibi nitelikler (vasflar) ve fiiller de iyi olarak kabul edilmektedir. Bu noktalarda ortaya kan farkllklar nemsiz olmamakla birlikte, ahlkn ieriini deitirmemekte; ancak ahlk eitiminin keyfiyeti gibi olduka ciddi saylabilecek bir cihette nemli neticeler ortaya karmaktadr. Ahlk konular ilk asrlarda geni hadis klliyat iinde, muhtelif balklar altnda ele alnmtr. Bu erevede Hz. Peygamberin ahlk edeb, birr ve hsnl-hulk gibi balklar altnda tasvir edilmitir. Bu tasvirde dorudan rivayet dili kullanlm; duruma gre onun bir fiili, bir sz veya bir takriri onun ahlknn unsurlar (ahitleri veya delilleri) olarak zikredilmitir. Bu tr eserleri okuyanlar belirli durumlarda Hz. Peygamberin nasl davrandn, neyi tavsiye ettiini ve neye mdahale etmeyerek, onayladn grmektedirler. Bu trden eserler her eyden nce temel hadis kitaplardr (ktb-i sitte veya ktb-i aere). Bunlarn yannda yine muhaddisler tarafndan telif edilmi ve zellikle ahlki rivayetlere tahsis edilmi eserler de bulunmaktadr. Bu eserler de, balk olarak Abdullah b. Mbarekin (l. 181/707)Kitbz-zhd ver- rekiki, Ahmed b. Hanbelin (l. 241/855) ve Ktb-i Sitte melliflerinden Buhrnin (256/877) elEdebl-mfredi gibi muhtevalarn ifade edecek balklarla hazrlanmtr. Bunlarn yannda ismi db veya edeb ile balayan ok sayda eser telif edilmitir. Bunlarn byk bir ksm bir davran dzenini ortaya koyduklar iin, ok eitli alanlarda olsalar da, edebl-katib gibi dorudan ahlki konular ele almayanlarda bile, ahlki bir boyut vardr. Bu tr eserlerin kaza (yarg) ile ilgili alan, yani muhakeme usuln tasvir eden eserler hukuki olan ile ahlki olann, en azndan muhakeme (yarglama) srecinde birbiri ile irtibat iinde tasvirini ele almakta; bu tasvir zerinden belirli bir davran dzeni retilmektedir. zellikle bu alanda rivayet ile dirayetin, nakil ile akln nasl birlikte yrdn takip etmek mmkndr. zellikle nceleri bir mahkeme salonunun veya binasnn bulunmad artlarda yaplan muhakemenin, daha sonra daha karmaklam toplumsal ilikiler dzeni iinde yap kazand ve bu yapnn ileyiinin normatif dzeninin, daha basit olandan hareketle nasl gelitirildiini burada grmek mmkndr. Bal db veya edeb olan ahlk eserleri olduka nemli bir yekun tutmaktadr. Bunlar arasnda toplumsal ve ferdi hayat bir btn olarak ve birbiri ile irtibat iinde, modern teorik sistemlere meydan okurcasna, tam bir sistem olarak ortaya koyan Maverdinin Edebd-Dnya ved-Dinii yannda, bir tr iletiim, tartma ve aratrma ahlk olan ve bunu ayn zamanda bir yntem olarak ortaya koyan adbl-bahs vel-mnazara literatr vardr. Bu literatr, edebl-kaza (muhakeme usul) literatr yannda Osmanl dneminde ok ilgi grm ve bu alanlarda ok nemli almalar yaplmtr. Buraya kadar iaret edilen ve muhteva olarak olmas gereken fiilleri veya uyulmas gereken kurallar kendisine konu edinen eserler slm tarihinin bandan itibaren telif edilmitir. Bu eserler baka bir cihetten baka soru ve sorunlara sebep tekil etmi veya bu eserler yannda, bu eserlerin ieriinin tikel meseleler olmasndan dolay cevap vermedii, meseleler ortaya kmtr. Bu meselelerin banda ahlki hayatn n art olan insann zgrl meselesi ve bunun yannda ahlk alannn temel iki kavram olarak iyi ve ktnn mahiyeti ile ilgili soru gelmektedir. Bu meseleler duruma gre mstakil eserlerde ele alnmakla birlikte genellikle kelam ve fkh usul eserlerinde mhim bir bahis olarak, ele alnmtr. nsann zgrl meselesi, sorumluluu ile irtibatl olarak, ama ayn zamanda Cenab- Hakkn mutlak kudreti de dikkate alnarak kelam kitaplarnn kullarn fiilleri ile

37

ilgili bahisleri yannda mteahhirun dneminde ilahiyat bahislerinde Cenab- Hakkn isim ve sfatlar ele alnrken mzakere edilmitir. yi ve ktnn mahiyeti ile ilgili tahlil ve tartmalar ise fkh usul kitaplarnn hsnkubuh (iyi-kt) meselesi bal altnda ele alnrken, akaid ve kelam kitaplarnda muhtelif balklar altnda ele almlardr. Ahlkn ilim olarak gelime srecinde bu aratrma ve tahlillerin, mzakerelerin nemli bir yeri vardr. Tasavvuf alannda da ahlk dorudan veya dolayl olarak mevzu edinen ok sayda eser telif edilmitir. Birok nde gelen sufi tasavvufu gzel ahlk olarak tanmlad iin, tasavvuf ile ahlk arasnda asli bir irtibat vardr. Bu sebeple temel sufi eserlerinin her birisi ayn zamanda bir ahlk eseri hviyetindedir. Bunlar arasnda Abdullah b. Mbarekin KitbzZhd, Haris el-Muhasibinin er-Riaye li-hukukillah, Kelelebazinin (Glabadi), et-Taarrufu, Eb Talib el-Mekkinin Kt el-Kulb, Serracn el-Luma, Kueyrinin er-Rislesi, Hucvirnin Kefl-Mahcubu, Gazalinin hys, Shreverdinin Avarifl-Mearifi, bn Arabinin muhtelif ahlk eserleri yannda el-Fthat el-Mekkiyyesi, Mevlanann Mesnevisi ve daha sonra yaayan yzlerce sufinin eserleri, ayn zamanda az veya ok sistematik ahlk eserleridir. Sufilerin eserlerinin en nemli zellii, ahlk kurallar ve ilkelere uyma olarak grmeyip daha ileri giderek, insanda bu ilke ve kurallara uyma neticesinde ortaya kacak olan/kmas beklenen hal ve makam olarak kavramalar; bunun neticesinde de, sadece kurallara uymay ahlki yetkinlik asndan yeterli bulmamalardr. Benzer bir ekilde ahlk daha farkl bir cihetten ele alan bir grup ta filozoflar (felsife) olmutur. Felsifenin ayrc hususiyeti, ahlki ilke ve kurallar tasvir ve tahlil ederken Yunan filozoflarnn eserlerinde bulunan ereveyi de dikkate alm olmalardr. Bu cihetten felasifenin tabiiyyat (fizik) ve psikoloji (ilmn-nefs) ile ahlk arasnda dorudan irtibat kurmalar, ilk bakta yntemlerine bir makuliyet grnts vermi; bu durum onlarn eserlerinde belli lde belirleyici olmutur. Felsefeciler arasnda Kindiden (l. 252/866) balayarak Ebu Bekir erRazi (l. 313/925), Ihvan- Safa, Farabi (l. 339/950), fazla olmamakla birlikte bn Sina (l. 1037), bn Miskeveyh (l. 1030), Gazali (l. 505/1111), Fahreddin er-Razi (l. 606/1210), Nasirddin et-Tusi (l. 1274), Adududdin el-ci (l. 1355), Celaleddin ed-Devvani (l. 1502), Hseyin b. Ali el-Kifi (1504) ve Knalzade Ali Efendi (l. 15729 eserleri, bu alanda temsil gc yksek eserlerdir. Bunarn dnda da ok sayda eser telif edilmitir. Felsife, fizik ile psikoloji ve psikoloji ile ahlk arasnda kurduklar irtibattan dolay ahlk, kamil haliyle baz faziletlerin bir sfat olarak insanda yerlemesi olarak kavramlar; bunun neticesinde de ahlk retilerini, daha ok bir tr ahlki eitim, faziletlerin retilmesi, eklinde dile getirmilerdir. Ahlkn nazari deil de ameli olmas da, bu anlamda grlm; yalan sylemenin kt olduunu bilmek deil, yalan sylemeyen bir insann yetimesi, ahlkn amac olarak ifade edilmitir. Bunlarn yannda tabakat kitaplarnda sz konusu olan zevatn ahlk anlatlrken, ayn zamanda temel ahlki ilke ve kurallarn bunlarn hayatlarnda nasl etkin olduu da anlatlm; menakb eserleri, bazen abartl olarak kabul edilecek menkbeler zerinden ahlki faziletlerin rnekleri de zikredilmi; edebiyatn muhtelif alanlar, bata mesneviler olmak zere, divanlardaki muhtelif edebi formlarda zellikle kasidelerde ve ftvvetname

38

tr eserlerde, hatta tarih kitaplarnda da ahlki ilke ve kurallar muhtelif ekillerde dile getirilmitir. Bu eserlerde de genel anlam ile iyiyi ve kty ifade eden ilke ve kurallarn neler olduu hususunda, vurgular deise de, bir ihtilaf (anlamazlk) sz konusu deildir. Buradaki ihtilaf, iyi ve kt olduu bilinen kural ve davranlarn/fiillerin, nasl anlalaca, nasl temellendirilebilecei; mesela Mslman olmayan birisine anlalr bir ekilde nasl anlatlaca noktasnda ortaya kmaktadr. Bu ihtilaflar ve ihtilaflardan kaynaklanan farklar, muhtelif alanlarda ortaya kan rfler zerinden etkin olduklar iin, temel ahlki deerler alannda ihtilaf olmamas, adab ve erkan yannda yntem ile ilgili cihetlerden farklara esas tekil etmi; bunun neticesinde de slm ahlk dncesi ilmileirken, ayn zamanda eitlenerek, oklu bir yap kazanmtr. Bu erevede daha ok hadisilerin n plana kard bir tarz ve yntem ile sufilerin yntemi farkl olduu gibi sufiler arasnda da adab ve erkan farkna bal olarak, asli ahlki ilkeler ve kurallara ek olarak, daha farkl ilke ve kurallar ortaya kmtr. Bu ihtilaflar muhtelif ahlk ekolleri olarak gelimitir ki, bunu daha sonraki nitede ele alacaz. Grld gibi slm ahlknn kaynaklar, nakil ile akl olarak iki ana ksma ayrlmakla birlikte, naklin nerede bittii, akln nerede balad veya akln nerede etkin olup naklin daha geri planda kaldn ak ve seik bir ekilde tespit etmek mmkn deildir. Bir fakihin, mam Muhammed eeybaniin ifade ettii gibi, rivayet (hadis) reysiz (anlaya dayal gr), rey de rivayet olmadan, olamaz. O halde akl ve nakil genel olarak slm medeniyetinde, zel olarak da slm ahlk alannda bir biriyle elien, muhalif iki unsur olmayp, birbirinin mtelazm olarak alglanm ve bylece deerlendirilmitir. Gazalinin dediine denk derek, nakil akla hareket alan am, akl da nakle etkin olma yollarn gelitirmitir. Nakil ve akl buluturup telif eden ise, tevatr olmutur.
Ahlk alannda telif edilmi klasik eserin ismini yaznz. M. arcnn slm Dncesinde Ahlk isimli eserinde (stanbul 2003), Maverdinin edebd-Dnya ved-Din ile ilgili tahlillerini (s. 83-88) okuyunuz.

zet
Ahlkn temellendirilmesi ihtiyac nsanlar ve toplumlar arsnda farkl davran dzenleri bulunmaktadr. Bu davran dzenleri arasnda mukayese yapmak ve bir taraftan niin insanlarn belirli bir davran dzenini tercih ettiini anlamak, dier tarftan da en iyi davran dzenini tespit edebilmek iin, ahlki ilke, kural ve kavramlarn temellendirilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde ahlki rlativizm denilen bir tavr hakim olur ki, insanlarn yapt her eyi doru bulan bu tavrn neticesi nihilizm klasik adyla ibhlik-tir. Nakil ve akl slm ahlknn iki ana kaynadr slm ahlk, Hz. Peygamber tarafndan yaanm ve tebli edilmitir. Mslmanlar da Hz. Peygamberi anlayarak ona tabi olmulardr. Bunun neticesinde tabii olarak slm ahlknda bir taraftan nakledilen, yani Kuran ve Hadis ile slm toplumunun pratik hayat, dier taraftan da bunlar aklyla

39

anlayarak ittiba eden fert bulunmaktadr. Nakil ve onu anlayarak esas alan akl, slm ahlknn temel iki kayna olmaktadr. Kaynak kavramnn anlamlar ve slm ahlk ile ilgili olarak kullanldnda anlam Kaynak, bir eyin varln kendisinden ald ve hakknda bilgi veren ey demektir. Ahlkn kayna derken kast edilen, ahlk teriminin kullanld manalar takip ederek, davran dzeninin kaynaklar; bu davran dzeni hakkndaki malumat ve nihayet bu davran dzeni ve bunun hakkndaki malumatn tahlil ve tahkiki olarak zikredilebilir. Daha farkl bir ekilde ifade etmek gerekirse ahlkn kayna denildiinde, ahlkn kullanld manalara bal olarak birden fazla ey kast edilir. Bunlardan birincisi bir varolu ekli olarak ahlk (veya ahlkilik/morality) ifade eder. kinci manas ile ahlkn kayna ifadesi, ahlki bilginin kayna ifadesinin ksaltlm hali olmaktadr. nc manas ile ahlkn kayna, ahlk ve ahlki bilgi hakknda gelitirilen st bir sylem, yani ahlk ilmi ve felsefesi alannda telif edilmi nemli eserler demektir. Rivayetlerde ahlki ilke ve kurallarn bulunma yolu Rivayetler incelendiinde ayr unsurun bulunduu grlebilir. Bunlardan birisi ilkelerdir. kincisi ise kurallardr. lkeler genellikle bir kayna, kurallar ise bir fiilin nasl yaplacan veya tam olarak ne yaplmas gerektiini ifade eder. Baz rivayetlerde ise nc olarak- ilke ve kurallarn nasl uygulandn gsteren davran tasvirleri bulunmaktadr. Rivayetler incelenirken ilkeler, kurallar ve bunlarn nasl uygulandn gsteren davran tasvirleri birbirinden ayrlabilir. Bir ilim olarak slm ahlk alannda telif edilen eserler slm ahlk alannda nce Hadis ilmi iinde ve mstakil olarak, daha sonra da bunlarda bulunan ilke, kural ve kavramlarn tahlilini yapan eserler telif edilmitir. Bunlar belirli bir aamaya geldikten sonra da felsefi sylem zerinden ahlk felsefesi eserleri ortaya kmtr. Daha sonra ise bir ok alim bu eilimi telif etmeye almlardr.

Kendimizi Snayalm
1. Davran dzenleri arasnda makul bir tercih yaplamayacan iddia eden, insanlarn btn kararlarnn nihai olarak edeer/deersiz olduunu savunan tavra ne ad verilir? a. Sezgicilik b. Mkemmeliyetilik c. Duyguculuk d. dealizm e. Ahlki grecilik/ahlki rlativizm

40

2. Aadakilerden hangisi slm ahlknn ana kaynaklarn ifade eder? a. Siyasetname b. Filozoflar c. Akl ve nakil d. Tarih kitaplar e. Edebi eserler 3. Nakil denildiinde aadakilerden hangisi anlalmaz? a. Kuran b. Snnet c. Ayetler d. Rya e. Hadisler 4. Ahlki konularda Kuran- Kerimin muhatab aadakilerden hangisidir? a. nsan b. Melek c. Cin d. eytan e. Hayvanlar 5. Kuran- Kerimin ahlki konulardaki slubuyla ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Ahlki ilke ve kurallar ihtiva eder. b. Ahlki deil, sadece dini ifadeleri kullanr. c. Kssa ve misallerle fert ve toplumlara ahlki mesaj verir. d. Hz. Peygamberin ahlki olarak insanlar iin en gzel rnek olduunu syler. e. Toplumdan topluma deien bir ahlk tavsiye etmez.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. c Yantnz doru deilse, Giri blmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kaynak Kavram ve Terimi konusunu yeniden okuyunuz.

41

3. d 4. a 5. b

Yantnz doru deilse, Ahlki Bilginin Kayna Olarak Hz. Peygamber ve Kuran- Kerim konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ahlki Bilginin Kayna Olarak Hz. Peygamber ve Kuran- Kerim konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ahlki Bilginin Kayna Olarak Hz. Peygamber ve Kuran- Kerim konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 1. slam ahlaknn varlk sebebi nedir? 2. slam ahlakn nereden reniriz? 3. slam ahlak hakknda hangi eserler yazlmtr? Sra Sizde 2 slm ahlknn kaynaklar dendiinde ana hatlar ve en genel erevesi ile nakil ve akl anlalr. Gazaliye gre nakil evreyi, aydnlatarak gzn grmesi imknn ortaya karan gne konumunda iken, akl da, naklin aydnlatt ve ortaya karak grnr hale getirdiklerini grmeyi salayan gz mesabesindedir. Sra Sizde 3 Hz. Peygamberin gerekletirdii fiiller olan, olgudur. Bu bakmdan dier insanlar iin olmas gerekeni (=deer) tekil eder. Yani dier insanlar bir fiilin doru mu yanl m olduunu Hz. Peygamberin fiillerine bakarak karar verirler. Sra Sizde 4 Akln kaynak olmas, kendiliinden ahlki ilke ve kurallar vazetmek olmayp, nakille gelenin anlalmasdr. Yani akln kaynak deeri, ahlk alannn ilim haline getirilerek, bunun ortaya kard meseleleri ortaya koymaktr. Bu meseleler de, ana hatlar ile 1. rivayetlerin tasnifi ve buradan kurallarn karlmas; 2. rivayetler ile kurallar arasndaki irtibat kurmann makul yolu/ynteminin mzakere edilerek ortaya konulmasdr. Sra Sizde 5 Maverdinin Edebd-Dnya ved-Din; Gazalinin hyu ulumid-din; Mevlanann Mesnevi isimli eserleri rnek olarak verilebilir.

Yararlanlan Kaynaklar
Ahmed Naim (1995), slm Ahlknn Esaslar, Yay. Haz. Recep Kl, Ankara; Akseki, A. H. Ahlk lmi ve slm Ahlk (1980), Ankara: Nur Yaynlar; el Attas, S. N. (1995), slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi, ev. Mahmut Erol Kl, stanbul;

42

Aydn, M. (1989) Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 10-14. Bilmen, . N. (1949), Yksek slm Ahlk, stanbul: Eren Matbaas arc, M. (1985). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul. arc, M. (1989) Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 1-9. arc, M. (2006), slm Dncesinde Ahlk, stanbul. Draz A. (2004), Kuran Ahlk, ev. E. Yksel-. Gnay, stanbul: z yaynclk; Eb-eyh el-Isbehani (2009), Hz. Peygamberin Edeb ve Ahlak, ev. N. Erdoan, stanbul: z Yaynclk. B. Gert, C. M. Culver, K. D. Clouser (2006), Bioethics: A Systematic Approach, second ed., Oxford: OUP; Kl, R. (1992), Ahlkn Dini Temeli, Ankara; Kl, R. (1999), Ayet ve Hadislerin Inda nsan ve Ahlk, Ankara; Ragb el-Isfehn (2003), slmn Ahlki lkeleri, ev. Abdi Keskinsoy, stanbul. Topu, N. (2005), Ahlk, stanbul. Yaran, C.S. (2005), slmda Ahlkn art Ka, stanbul. Yaran, C.S. (2010). Ahlk ve Etik: Dou, Bat ve slm Ahlk Felsefesi Yazlar, stanbul. Yazr, Elmall M. H. Hak Dini Kuran Dili (1971), Eser Yaynlar: stanbul; Yazr, Elmall M. H. Makaleler I (1997), haz. C. Kksal- M. Kaya, stanbul;

43

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Ahlk teorisinin ne demek olduunu aklayabilecek, slm dncesinde insann mahiyetinin ne olduunu aklayabilecek, slm dncesinde insanlarn ahlki davranlar hakknda farkl ekoller olduunu ifade edebilecek, nsanlarn ahlki davranlarnn asl yaratcsnn kim olduu hakknda farkl grler olduunu ifade edebilecek, Felsefe ve tasavvufun ahlki davranlar hakknda ortak ve farkl tavrlar olduunu aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Nass rade hrriyeti Fazilet/Rezilet Earilik, Maturidilik, Mutezile, Felsefe, Tasavvuf

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Macid Fahrinin slm Ahlk Teorileri kitabn, Nurettin Topunun Ahlk isimli kitabnn 142-158. sayfalarn, Diyanet slm Ansiklopedisinin Ahlk, Akl, Earilik, Maturidilik, ve Mutezile maddelerini, Mustafa arcnn slm Dncesinde Ahlk kitabn okuyunuz.

44

slm Ahlk Teorileri


GR
nsanlarn ou ahlken neyin iyi, neyin kt olduunu bilmekle birlikte, pek az bir davrann niin iyi veya kt olduunu bilir. Bir davrann kt olduunda herkes hemfikir olabilir, fakat bunun niin kt olduuna dair getirilen izahlar deiebilir. Ahlkn konusu olan iyi ve kt, doru ve yanl, faziletler ve reziletler zerine dnme ou insann zaman zaman yapt eylemdir. Bunlar plansz ve programsz, derinlemesine aratrma yapmakszn olabilecei gibi, daha derinlikli ve srekli bir abaya dayal, kavramsal analizlerle de yaplabilir. Birinci ekli gnlk hayatmzda hemen herkes yapabilir, ama ikinci ekli belirli bir bilgi ve birikim gerektirdii iin dnrler tarafndan icra edilir. Byle ahlkn temel kavramlarn, ilkelerini ve kurallarn temellendiren dzenli ve tutarl aklamalara ahlk teorisi denilir. Mslman limlerin bu erevedeki fikri teemmllerine de slm ahlk teorisi denmektedir. Ahlk teorileri gelitiren dnrler u temel sorular dikkate alarak grlerini ortaya koymulardr. 1. nsan nedir? 2. yi ve kt fiiller nelerdir? 3. Bir fiili iyi veya kt yapan zellikler nelerdir? 4. Hangi sebeplerden dolay iyi davranlar tercih edilir, kt davranlardan da kanlr? 5. yiyi gerekletirmek iin insan ne yapmaldr? Bundan nceki nitede slm ahlknn iki ana kaynann bata Kuran- Kerim olmak zere nakil ve akl olduunu grmtk. Bunlardan Kuran- Kerim her ne kadar slmi prensiplerin tmn ierse de bizlere bir ahlk teorisi sunmaz. Bu prensiplerin nasl ortaya konaca slm dnrleri iin byk nem arz eder. Muhtelif dnrler eitli cihetlerden meseleyi ele alarak, az veya ok sistematik bir ahlk teorisi gelitirmeye almtr. Ahlk tek bana bir disiplin olmakla birlikte ayn zamanda pek ok ilim dalnn kesitii ortak bir alandr. Bunun iin bu konuda fikir yrten slm dnrleri de pek ok alanda sz sahibi nde gelen limlerdir. Bunlarn pek ou filozof, fakih, muhaddis, mtekellim ve mutasavvftr. Bazen tek bir alimin bu sfatlardan birkan kendi zerinde tadn da grrz. Biz bu nitede bu dnrlerin gelitirdikleri ahlk teorilerini ana hatlaryla gstermeye alacaz.

45

SLM AHLK TEORLER


slm dnrlerinin ahlk teorilerini farkl ekillerde tasnif etmek mmknse de biz burada bunlar nce iki grup altnda toplayacaz: A. Kuralc ahlk teorileri; B. Karakterci ahlk teorileri. Ahlk hakknda yaz yazan melliflerin bir ksm eserlerinde ahlki ilke ve kurallar, K. Kerimden iktibaslar ve Hz. Peygamberin szleri ve hayatndan hareketle, nermeler veya davran tasvirleri eklinde ifade etmilerdir. Yalan sylemek ktdr. Sadaka iyidir. Bozgunculuk yapma gibi. ok sayda ahlk kitab Hz. Peygamberin siretini -ilgili ayetleri de zikrederek- kendisine konu olarak semitir. Bu tarz eserlere refakat eden dier bir tr daha gelimitir ki, bu eserlerde Hz. Peygamber tarafndan emredilen, tavsiye edilen veya yasaklanan fiillerin ahlki konumlar ve bunun makul gerekeleri ortaya konulmaya allmtr. Bu tr eserler daha ok muhaddisler, fakihler ve kelam limleri tarafndan yazlmtr. Bu limler iin tayin edici olan iyi ve kt fiillerin ilke ve kurallarnn bilgisidir. Akl ve irade sahibi varlklar olarak insanlar bu bilgiyle kendi hayatlarn dzene sokabilirler. kinci bir grup mellif ise iyilik ve ktl insann bir sfat olarak ele alr. Bunlar iin birinci tarz eserlerde derlenen ilke ve kurallar meleke kazanma srecinde nemli olsa da-, ama, ahlki faziletlerin insann karakterinin bir paras, yani ikinci tabiat haline gelmesidir. O zaman iyi fiiller ahlkl insandan dnme ve plan sonucunda deil, kendiliinden sadr olur. Bir anlamda ilke ve kurallar iyi insana yetime srecinde yol gsterirken, iyi insan veya kmil insan ahlki davrann kurallarn belirleme konumuna gelir. Bu yolu benimseyenler iin nemli olan faziletli insann zelliklerinin neler olduunu ve nasl yetieceini tespit etmektir. Bu tr eserler ncelikli olarak sufiler tarafndan telif edilmiler; ama zamanla filozoflar da daha farkl bir kavramsal ereve ile ahlk hakknda, ahlkl insan kefetme amacna matuf nazari sistemlerini gelitirmilerdir. nsann ne olduu (mahiyet) problemi ahlk alannn nde gelen meselelerinden olup, ahlkla ilgili dier pek ok mesele bununla irtibatl olarak ele alnmtr. Bunun iin biz burada farkl ahlk teorilerine gemeden nce slm dncesindeki insann mahiyeti ve insann ftrat hakkndaki grleri ksaca ele alacaz.
Mahiyet kelimesinin kk nedir? Hangi kelimelerin birlemesinden meydana gelmitir?

nsan Nedir
Mslman dnrlerin ouna gre Allah insan saf ve temiz olarak cismani ve ruhani taraf olan bir eref-i mahlkat olarak yaratmtr. nsan mutlak iyi olmasa da, kt deildir. yiye de ktye de meyyal olmakla birlikte, hayra daha yatkndr. slm ahlklarnn, Hristiyanln itikad konularndan birisi olan ilk gnah veya asli gnah meselesi gibi bir meselesi yoktur. nsan akll bir varlktr. nsan btn varlklardan ayran asl zellii onun yaratl sebebi de olan akl ve hakikatleri idrak gcdr. Canl varlk olmalar asndan btn insanlar ayndr ve herkes ftraten eyann gereklerini tanma kabiliyetindedir (istidad). nsan cismani tarafyla hayvanlara, ruhani tarafyla da meleklere benzetilir. nsan akln ve iradesini doru bilgi

46

ve salih amel iin kullanrsa ruhi ve ahlki ycelie ular ve insan olarak deer kazanr. nsann yaratlmasyla ilgili bir baka soru da onun niin yaratlddr. Bu soruya mehur ahlk limi Ragb el-sfahani u ekilde cevap verir: Allah yeryzndeki her eyi bir amaca ynelik yaratmtr. Eer o ama olmasayd, o varlk yaratlmazd. nsan da trl grevi yerine getirmesi amacyla yaratlmtr: 1. Yeryzn imar etme. Bu grev sayesinde insan hem kendisinin, hem de bakalarnn geimini salar. 2. Allaha ibadet etme. 3. Allahn halifesi olma. Yeryznde Allahn halifelii grevini ifa, dinin ahlki ilkelerini kullanarak insann gc lsnde Yaratcnn emirlerine uyma eklinde icra edilir. Bir varlk hangi ama iin yaratlmsa, onun deeri ancak uruna yaratld vazifeyi hakkyla yerine getirmesiyle tamamlanr. Deerini yitirmesinin nedeni de o amacn dna kmas veya yerine getirememesidir. nsan da Allahn halifesi olmaya, ibadete ve yeryzn imara uygun bir varlk olma zelliini yitirirse deerini kaybeder (sfahani, 2003). nsann Allahn halifeliine layk olmas ancak onun dinin ahlki ilkelerini aratrp gereklerini yerine getirmesiyle gerekleir ki buna da siyaset denir. Bu anlamda iki trl siyaset vardr: 1. nsann ruhunu, bedenini ve kendine zg eyleri sevk ve idare etme sanat. 2. Kendi dnda kalan dier insanlar sevk ve idare etme sanat. Nefsini arndrmayan kimse Allahn halifesi olmaya layk olmad gibi, Ona ibadet etme ve yeryznn imar grevini de tam olarak yerine getiremez. nk Allahn halifesi olmak ilahi fiilleri aratrma ve icra etmede, insan gcnn sonuna kadar kullanlmasn gerektirir. slm ahlklarnn ana meselesi, Allah halifesi olan insann bu konuma nasl layk olacan geni ve tafsilatl bir biimde ele almak olmutur.
Hristiyanlktaki ilk gnah veya asli gnah ne demektir?

nsann eref-i mahlkat olmas ne demektir? nsan hangi davranlar yaparsa deer kazanr?

A. Kuralc Ahlk Teorileri


Kuralc ahlk teorilerinin ortak zellii bunlarn ahlki davranlar nermeler, emir ve yasaklar veya iyi ve kt fiillerin tasviri eklinde ifade etmeleridir. Yalan sylemek ktdr. Cmertlik iyidir. Yalan syleme Dosdoru ol Hz. Peygamber muhatab konuurken onu dikkatlice dinler, szn kesmezdi. gibi.

47

slm dnrleri arasnda genellikle hadisi, mfessir, fukaha ve kelamclarn ahlk alannda telif ettikleri eserler bu kategoride incelenebilir. lk grup ahlki konularda geleneksel, gramatik, edebi ve linguistik kullanmlara dayanarak Kuran ve hadislere dayal yorumlar ortaya koyar. Bunlarn eserleri slm ahlknn ameli hkmlerini ve bu hkmlerin dayand dini prensipleri ierir. Bu grubun Kuran ve hadislerin ahlki prensiplerini izah edip temellendirmeye altklar oranda ahlki alana girmelerinden dolay bu tr ahlki yaklamlara nassi ahlk da denmektedir (Fahri, 2004,s. 29). Kelamclar ve Fkh Usul limleri ise naslarda verilen ahlki ilke ve kurallarn makul gerekelerini, birbirleri ile irtibatlarn ve bunlar hakknda konuulurken kullanlan iyi ve kt (hasen ve kabih), ihtiyar ve irade gibi kavramlarn tanmlarn yapmaya almlardr. Bu erevede zaman zaman muhataplarnn kltr ve inanlarn da dikkate alarak, onlarla onlarn bildikleri dilde konumay uygun bulmulardr.

I. Nassi Ahlk Teorisi


Kuran- Kerim ve hadis-i eriflerde, slm limlerinin ahlki meseleleri ele alrken tarttklar konular hakknda ilk bakta birden fazla gre gereke tekil edebilecek pek ok nass bulunmaktadr. Bu konularn banda da doru ve yanln tabiat; ilahi adalet ve kudret; ahlki hrriyet ve sorumluluk gelmektedir. Bu husus zellikle fkh, kelam ve felsefe evrelerindeki ahlk tartmalarnn zn oluturmutur. Nassi ahlk teorilerin ortak zellii ahlki davranlar izah ederken haram, helal, emir, yasak, ykmllk, sorumluluk gibi kavramlar n planda tutmalardr. Burada belirleyici olan, insanlarn Allahn emir ve yasaklar dorultusunda ekillenen davran normlardr. Ahlki ana kavramlar iyiktnn yerine burada helal-haram erevesinde sevap-gnah alr. Bunun iki cephesi vardr: Birincisi insann dier insanlarla ilikisi; dieri de insann Allahla ilikisi. Birinci cephe her zaman olmasa da bazen hukukun alanyla da ilgili olabilir. Mesela hrszlk haramdr, dolaysyla da gnahtr. Fakat dorudan baka bir insana ynelik bir davran olduu iin de hukuki boyutlar olan bir konudur. kinci cepheye rnek verecek olursak: Farz bir ibadet olan namaz klmak ayn zamanda helaldir. Neticesinde sevap kazanlr. Fakat dier insanlar ilgilendiren bir konu olmad iin mesela bir vakit klnmadnda hukuki sonular dourmamakla birlikte insan gnaha girer. Gnah ve sevabn muhakemesi ise sadece Allah iledir. Nasslarda doru ve yanl iin pek ok terim kullanlr: hayr, birr, kst, iksat, adl, hakk, marf ve takva. Doru fiiller genelde salihat; yanl ve gnah fiiller de seyyiat olarak isimlendirilir. Seyyiat ise gnah ve ktlk terimiyle ifade edilir. Doru ve iyi terimleri genellikle uhrevi balamlarda kullanlr. Bu amellerin ilenmesiyle ahirette mkfata hak edilir. Ayrca ayn zamanda Allahn rzas ve sevgisi de kazanlr. Kuran-Kerimde bir taraftan mkfat ve ceza yaptrm, dier taraftan ilahi sevgi ve rzann dile getirilmesi, daha sonralar ortaya kan ahlk ekolleri arasnda farkl tartmalara neden olmutur. Fakihler ve kelamclar, zellikle de Mutezililer mkfat ve ceza zerine vurgu yaparlarken, sufiler daha ziyade Allahn sevgisini n plana karrlar. yilik ve doru nedir? sorusuna Kuran- Kerimde yle bir cevap verilir: yilik (birr) yznz dou ve batya evirmeniz deildir. yilik

48

Allaha, ahiret gnne, meleklere, Kitaba, peygamberlere inanmak; sevdiin mal yaknlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmlara, dilencilere vermek; kleyi esaretten kurtarmak; namaz klmak ve zekt vermektir. Ahitletii zaman szlerini yerine getirenler; sknt, zorluk ve tehlike zamanlarnda sabredenler; ite bunlar inanlarnda samimi olanlar ve gerek muttakilerdir (Bakara/2: 177). Burada iyilik bir dizi iman esas ve amellerle tanmlanmaktadr. Ayetlerin de nermeler eklinde ifade edildiini grrz. Dier taraftan iyiliin veya takvann sadece ekilsel tavr ve davran meselesi olmadn destekleyen tarzda hadisler de mevcuttur. yiyi karakterle ve bunun zddn kt niyetle tanmlayan hadisler de mevcuttur. Ameller niyetlere gredir ve herkes neye niyet etmise onu elde edecektir. Allah sizin eklinize deil, kalplerinize bakacaktr. Dier yandan kaza ve kaderle ilgili pek ok ayet ve hadis zaman ierisinde insan iradesi ve hrriyeti hakkndaki eitli kelami mezheplere zemin hazrlamtr. Kaderiye, Cebriyye, Mutezile, Earilik ve Maturidilik bunlar arasnda saylabilir.
Siz de Kuran- Kerimden ahlki davranlarla ilgili en az ayet bulunuz.

II. Kelamdaki Ahlk Teorileri


1. Mutezilenin Ahlk Teorisi Mutezilenin zerinde ittifak ettii be esas prensip vardr. Ahlk ilmi asndan bunlarn en nemlisi adalet ilkesidir. Adalet ilkesi Allah, insan, insann fiilleri ve Tanr-insan ilikisi gibi hususlarla ilgilidir. Bu prensibe gre Allah adil olup insanlara asla zulmetmez. Ahirette adil bir ekilde dllendirilip cezalandrlabilmesi iin, insann dnyada iyi ve kt davranlar arasnda tercih yapabilme gcne sahip olmas gerekir. nsan kendi fiillerinden sorumludur. Onun davranlar zerinde Allahn bir mdahalesi yoktur. Aksi takdirde ilahi irade ile vuku bulan bir fiilden insann sorumlu tutulmas, Allahn adaletine ters der ve bu da zulm dourur. Bundan dolay Allahn adaletinin gereklemesi, insann fiillerine bizzat kendisinin karar vermesine ve kendi iradesi ile onlar yapmasna baldr. Dolaysyla insanlarn fiillerini yaratan Allah deil, insanlarn kendileridir.
Mutezile retisindeki be esas prensip (usul-i hamse) unlardr: 1. Tevhid 2. Adalet 3. Emir bil-maruf nehiy anil-mnker: Ktle kar koymak ve iyilii emretmek, bunun iin almak btn Mslmanlarn zerine farzdr. 4. Vaad ve vad: Allahn iyilik yapanlar mkfatlandrmas, ktlk yapanlar cezalandrmas zorunludur. Onun tvbe etmedike hi kimseyi affetmesi mmkn deildir. 5. Menzile beynel-menzileteyn: Byk gnah ileyenler ne Mslman ne de kfir saylrlar, bu ikisi arasnda bir konumdadrlar. Bunun iin ahirette ne cennet ne de cehenneme giderler; bu ikisinin arasnda Araf denilen yerde tutulurlar.

Mutezileye gre bilgi zaruri ve mkteseb (kazanlm) olarak ikiye ayrlr. Zaruri bilgi de ya idrak ile ya da akl yoluyla elde edilir. drak ile elde edilen bilgi ayrntlara ait olup, bu en ak bilgi trdr. Zira idrak ile bilinen bir eyi ispat etmek iin delile ihtiya duyulmaz. Ac, scak ve souk hakkndaki bilgimiz bu trdendir. Akl ile ise genel hakikatlerin bilgisine ulalr. Bununla ulalan zaruri bilgiye rnek olarak zulmn ve yalan

49

konumann kt olduunun bilinmesi verilebilir. Bu tr zaruri bilgi akl ile akl sahibi herkes tarafndan elde edilir. Zaruri bilgi vahye dayanmaz, nk onun bilgisi Allah bilme ve Ona inanmaktan nce gelir. Zorunlu olarak bilinen ahlki hakikatler akl sahibi herkes tarafndan kabul edilir. Kazanlm (mkteseb) bilgi ise ancak akl yrtme ile edinilebilir. Akl yrtmenin z fikirdir. Kazanlm bilgi delillere dayanan (istidlali) bir bilgi trdr ve deimez mutlak bir karakteri vardr. Mutezileye gre hem zaruri bilgi, hem de mkteseb bilgi, edinme yollar farkl olsa da, kiiden kiiye deimez. Kazanlm bilginin vahiy ile elde edilen zel bir tr daha vardr: Vahiy ile elde edilen ahlki bilgiler zaruri deil, mkteseb bilgi trndendir. Vahyi bilgi, akli delillerle dorulanmak zorundadr. Vahiy ile bilinen hkmlerin ierii ve geerlilii, ancak Allahn hakm (hikmet sahibi) olduunun ve ahlken kt olan ilemeyeceinin aklen bilinmesine baldr. Mutezileye gre insan aklnn ahlki deerler hakkndaki bilgisi zorunlu bilgiler grubuna girer. Mutezili kelamclar ahlki vazifelerin iyilii ve gereklilii hakkndaki bilgilerin akli bilgiler olduunu kabul etmilerdir. Bununla birlikte onlara gre vahyin de eitli fonksiyonlar vardr: vahiy ya aklla belirlenen temel ahlk kurallarn dorulamakta, ya da akln karar vermekte yetersiz kald kurallar hususunda ona aklayc bilgiler vermektedir. Vahyin dier bir fonksiyonu da ahlki vazifelerin sosyal hayata tatbikinde grlr. nk Allah ahlki vazifelerini yerine getirenlere sevap vaad ederken, bunlar yapmaktan kananlar da ceza ile korkutmaktadr. Ayrca Allahn bir eyi yasaklam olmas, yasaklanan eyin ktlne; emretmesi de emredilen eyin iyiliine delalet eder. Yoksa birinin ktln, dierinin iyiliini vacib klmaz. Allahn iyi bir kulu olabilmek iin aklla bilinen doru ve yanl bir tarafa brakp, Allahn belirledii deerlere uymak hrriyet asndan problemli gzkse de ilahi adalet asndan sorunlu deildir. nk sonuta Allahn insanlarn uymas iin ortaya koyduu kurallar, adaleti gerei zaten iyi olmak durumundadr. Mutezileye gre ahlki deerler mutlaktr, bu deerler fiillerin deimez nitelikleridir. Onlara gre akl ve din fiillere deer yklemez, yalnzca onlarda zaten bulunan nitelikleri aa karr. Bylece akln iyi ve kt, grev ve sorumluluk konularnda ulat bilgiler kesindir. Bu bakmdan Mutezileye gre ahlki hkmler ile estetik hkmler birbirinden farkldr. Estetik hkmlerin psikolojik ve sbjektif olmasna karlk, ahlki hkmler, akli teemmlle ulalan objektif hkmlerdendir. Mesela insanlar bir sanat eserinin gzellii hakknda farkl hkmler verebildikleri halde, hrszlk ve yalann ktl hakknda ayn grtedirler. Ahlki deerler konusundaki insanlardaki farkl kanaatler bu deerlerin izafiliinden (greceli) deil, bilgi eksiklii gibi baka sebeplerden ileri gelir. Mutezileye gre iyi ve kty aklyla bilen insan ayn zamanda istitaat sahibi olmaldr. stitaat bir fiili yapma ya da terk etme gc anlamnda olup, insanda fiile teebbs etmeden nce bulunur. Bu gce sahip olmayan insann ykml tutulmas bir zulmdr, dolaysyla ktlktr. yi-kt gibi ahlki deeri olan fiiller ancak g ve kudret sahibi insann isteyerek, iradi olarak yapt davranlardr. Mutezileye gre insan iyi (hayr) ve ktden (er) birini hr iradesiyle seme ve yapma gcne sahiptir. Onlara gre iki trl er vardr: Ahlki er ve tabii ya da metafizik er. rade hrriyeti sadece ahlki er iin sz konusudur. Tabii erde insan iradesi ve gcnn etkisi olmayp, sadece

50

Allahn takdirine baldr. Bunlara rnek olarak hastalk, ktlk ve eitli afetler gibi zarar ve musibetlerden kaynaklanan ktlkler verilebilir. Onlara gre tabii errin Allaha nispet edilmesi Onun adalet ve hikmetine zarar vermez. Zira Allah, kullarn kendi faydalar ve iyilikleri iin mkellef kld gibi ayn maksatla onlara musibetler de verebilir. Bu musibetler bir suun karl olabilecei gibi insanlarn farkna vard veya varamad hayrlar tayor da olabilirler. Bunlar bizi bu dnyada baka ktlklerden koruyaca veya lmden sonra Allah tarafndan karl verilecei iin yine bizim faydamza olacaktr. Mutezilede bir fiilin ahlken iyi veya kt olduuna karar verirken o fiilin salad fayda (menfaat) ile verdii zarar esas alnmaktadr. nsan akl, fiillerin neticesinde ortaya kacak fayda ve zarar lebilecek gtedir. Bir fiilin ahlki ktlnn nihai ls ac ve straptr. Zulm, bakasna kar yaplan zararl fiildir. Zarar ise kendinde herhangi bir fayda olmayan her trl ac ve straptr. Mutezile adaleti fayda ile tarif ederken, fayday da haz, sevin veya bunlarn ikisini birden veren ey olarak grr. Salah kavramn fayda ile e anlaml kullanan Mutezile, Allahn insanlarn faydasna olan eyi (salah) emretmeye; zararna olan da yasaklamak zorunda olduuna inanr. Ayrca Allah insanlar onlarn kudretini aan eylerden sorumlu tutmaz (teklif m l yutak). Ksacas Mutezileye gre ahlki deerler, objektif bir varolua sahiptir ve akl, aacn yaprann yeil olduunu veya tan sert olduunu bildii gibi vahiyden bamsz olarak bu deerleri kavrayabilmektedir. Aklla kavranan ve Allahn iradesinden bamsz, objektif bir varla sahip ahlki deer anlay bu ekole rasyonalist sfat kazandrrken, kelamclar arasnda ise bir takm tartmalarn ortaya kmasna neden olmutur. 2. Eari Mezhebindeki Ahlk Teorisi Ehl-i Snnetin itikadi mezheplerinin ilki Eariliktir. Eariliin kurucusu olan Ebul-Hasan el-Eari nceleri Mutezili bir gre sahipti. Sonradan onlarla eitli konularda gr ayrlna dt. Bunlardan birisi de kullarn fiilleri, yani ahlk alanndadr. Aslnda Eari genel bir ahlk teorisi ortaya koymaktan ziyade muhalifi olan Mutezili limleri tenkit etmi ve fikirlerini bu erevede younlatrmtr. Kendinden sonraki Eari mezhebindeki dnrler onun temel grlerini sistemletirmilerdir.
Ebul-Hasan el-Eari Mutezileye ana meselede kar kmtr: 1. HalkulKuran: Kuran- Kerimin yaratlmas; 2. Ruyetullah: Allahn grlmesi 3. Kullarn fiilleri.

Eariye gre insan, fiillerinin yaratcs deildir. Hayr ve errin yaratcs Allahtr. errin Allah tarafndan yaratlmas bir zulm saylamaz, zira fiiller Allaha nispetle bir deer tamaz. Deerler de fiillerin deimez nitelikleri deildir. yi ve kt, Allahn emir ve yasaklaryla belirlenir. u halde sadece insanlara nispetle ve ancak emir ya da yasak eklindeki bir hitaptan, yani vazifenin tevcih edilmesinden sonra fiiller deer kazanr ve mkellefiyet gerekleir. Mutezilenin ahlk teorisinde, deerlerin objektif varl ve Allahn zaten mevcut olan iyiyi emretme ve zaten var olan kty de yasaklayacan sylemek, Allahn mutlak olan iradesini snrlamaktadr. Ayrca iyi ve ktnn fiillerin deimez vasflar olduunu sylemek de,

51

kolayca savunulabilir bir iddia deildir. Nitekim Kad Abdlcebbar gibi daha ge dnem mutezili limler bu konudaki iddialarn yumuatmlardr. Ayrca insann, kendi fiillerinin yaratcs olduu iddias da, sorumluluunu temellendirmek amacyla sylense de, maksadn aan neticeler ortaya karmaktadr. Bu neticelerden birisi, insan fiillerinin sanki Cenab- Hakkn tasarruf alan dnda kald gibi bir dncedir. Halbuki, insan fiilleri dahil hibir alan Cenab- Hakkn kudreti ve tasarrufu dnda deildir. Ear mezhebinin zellikle zerinde durduu husus, akln kendi bana herhangi bir eyi ahlki veya dini olarak vazife haline getiremeyeceidir. Akl sadece olan bilir; olmas gerekeni, insann ahlki olarak neleri yapp, nelerden uzak durmas gerektiini bilemez. nsan hibir eitim almadan matematikle ilgili baz bilgileri edinebildii halde bir davrann iyi mi kt m olduunun bilgisine kendiliinden ulaamaz. nk ahlki bilgiler doruluunu yaygnlndan alan bilgilerdir. Eari kelamclarn ou sorumluluk sahibi failin fiillerini yle snflandrrlar: Vacib, haram, snnet, mekruh ve mubah. ayet Allahtan herhangi bir emir veya yasak varit olmasayd, insan hibir ekilde herhangi bir ykmlle tabi olmayacakt. Bunun anlam, insanlar kendi aralarnda zaman zaman baz kurallar zerinde uzlaacaklar; sonra bunlar deitirip, bir dnem iyi dediklerine, daha sonra kt diyebileceklerdir. Bu ise kelimenin tam anlamyla ahlki rlativizm demektir. Yani Mutezilenin zannettii gibi fiillerin insan akl tarafndan alglanabilen deimez ahlki nitelikleri olmad gibi, akl da kendinde iyi ve ktnn bilgisini tamamaktadr. yilik ve ktln tek ahlki temeli ilahi buyruklardr. Buna gre hibir ey kendi zatndan dolay iyi veya kt deildir. Allahn iradesinden bamsz, objektif ahlk deerleri yoktur. Allahn emrettii ey ahlken iyi; yasaklad da ktdr. nsann ahlki vazifesini belirleyen Allah olduu iin, temel ahlk deerlerini koyan da Odur. nsan akl, Allah emrettikten sonra, Onun emirlerindeki iyilii, bunun dndaki uygulamalar da dikkate alarak, fark edebilecek durumdadr. Akln bu zellii, insann muhatab ve mkellef olmasnn da esasn tekil eder. Eariye gre fiil, failin, yoktan kastl olarak varolua geirdii eydir. Bunu gerekletiren fail de Allahtr. nsan fiilleri zorunlu ve kazanlm (mktesep) olmak zere ikiye ayrlr. nsann elinde olmadan yaptklar, zorunlu olanlardr: fellinin sallanmas, korkann titremesi gibi. Byle olmayan btn fiilleri de kazanlm trden olanlardr. Eariye gre insann zorunlu ve kazanlm fiillerinin tmn Allah yaratmtr. Kazanlm fiillerde iki fail vardr: Bunlardan birisi o fiili hakikati zere yaratan Allah; dieri de kazanan (kesbeden) insandr. nsan kazanlm trden bir fiilde bulunmak istedii zaman Allah o fiili kazanma ve icra etme gcn insanda yaratmaktadr. Kazanlm fiiller insanda yaratlm bir g ile meydana gelmektedir. Kazanlm fiillerde sz konusu olan kazanmann hakikati, bir eyini o eyi kazanan insandan, yaratlm bir gle meydana gelmesidir. Eari insann ahlki sorumluluunu, onda yaratlm olan kazanma gc, yani kesb ile aklamaktadr. Eariler istitaat (ahlki g) konusunda da Mutezileden farkl dnr. Onlara gre istitaat insanda srekli var olan bir vasf deildir. stitaat Allahn insanda fiili ilemekte olduu anda ve ancak o fiili yapmaya elverili olarak yaratt, bu sebeple zt deerde iki fiilden birini serbeste kullanmaya elverili olmayan bir kudrettir. Bu durumda insan sadece gcn kullanabilecei fiili seip yapabilir.

52

Eari kelamclar Mutezile ve Maturidilerin adalet ilkesiyle badamad gerekesiyle kabul etmedikleri teklif-i m l yutak (insann gcnn stndeki bir emre muhatap olmas) teorik olarak mmkn grmlerdir. Zira Allahn kudreti iin olduu gibi iradesi iin de snr izilemez; O, her eyi herkesten talep edebilir. Burada Eariler iin ahlkn tutarl bir felsefi temele oturtulmas kaygsndan daha ok, Allahn kudret ve iradesinin mutlakl inancnn her trl kukudan uzak tutulmas gayreti var gibi gzkse de, biraz daha yaknda bakldnda durumun byle olmad fark edilebilir. Nitekim insann neye gcnn yetecei, kolayca belirlenebilecek bir ey olmad gibi, nerede ve ne zaman, hangi vesile ile nasl bir imknn alabilecei de belli deildir. Bugn bana mmkn deil gibi gzken bir fiil, birka yl sonra mmkn olabilir. Allahn emirlerini sadece belirli artlarda mmkn olanla snrlamak, kyamete kadar geerli olan bir din gnderdiinin hakkn verememek anlamna gelmektedir.
Ahlki konularda Eari mezhebiyle Mutezile arasndaki en az iki fark bulunuz.

3. Maturid Mezhebindeki Ahlk Teorisi Ehl-i Snnetin itikadi mezheplerinden ikincisini tekil eden Maturidiyyenin kurucusu Ebu Mansur el-Maturidi gerek Mutezili gerekse Ear ahlk teorilerinin yz yze kald problemlere karlk getirdii izah tarz ile kendine has orijinal bir ahlk teorisi gelitirmitir. Maturidi, ahlki sorumluluk ve ykmlln temellendirilmesinde Eariye, ahlki deerler konusunda da Mutezileye yakn grnr. nsan fiillerinin kimin tarafndan yaratld sorusuna verdii cevapla meseleye yeni bir boyut kazandrmtr. Ona gre ahlki olanlar da dhil insan fiilleri bir ynden Allaha ait, dier ynden de insana aittir. nsan fiillerini Allah yaratr, insan da bu fiilleri kesbeder (kazanr). Fiillerin Allah tarafndan yaratlmas gerei ise insana o fiilleri yapma konusunda bir zorunluluk yklemez. Herkes fiillerinde hr olduunu hissi olarak bildii iin bu tr bir zorunluluk mmkn deildir. Maturidi ahlk teorisinde insan fiilleri, yaratma ynnden Allaha, kazanma ynnden kiiye ait olup, insan hr iradesiyle bunlar semekte ve eyleme dntrmektedir. Bu durumda Allahn fiilleri, insann semesi sonunda yaratt anlalmaktadr. nsann ahlki sorumluluu da ondaki bu seme hrriyetinden kaynaklanmaktadr. Her ne kadar fiiller Allahn irade ve kudretiyle varlk alanna gemekteyseler de, bu fiillerin iyilik ve ktlk vasflarndan birisini kazanmas, insan sorumlu hale getirmesi ve meyyideyi gerektirmesi insann bu fiile olan ahlki irtibatyla ilgilidir. Maturidinin ahlk teorisinde ahlki fiiller ikiye ayrlr: 1. kendinde iyi veya kt olanlar; 2. bir ihtiyaca, duruma, balang ya da sonuca gre iyi veya kt olanlar. Maturidiye gre iyilik, ktlk gibi ahlki deerler ilk gruba dhil olup, Allahn emrinden bamsz objektif bir var olua sahiptir. nsan bu deerleri aklyla kavramaktadr. Yani temel ahlk ilkeleri vahiyden bamsz akl ile tespit edilebilmektedir. Ancak aklen sabit olan ahlk ilkeleri ile vahiyle bildirilenler arasnda tam bir uyum vardr. Burada akl iyinin, ktnn, gzelin ve irkinin kendisiyle kavrand bir ldr. Ahlki iyiliklerin ve ktlklerin bilinmesinde akl yeterli olsa da insann maddi ve manevi artlar akln doru karar vermesine engel olabilmektedir. Akln kavrad ahlki deerler alannda vahyin fonksiyonu, akln doru karar vermesini gletiren durumlarda ona yardm etmektir.

53

kinci grup ahlki fiillere gelince: bunlar akln herhangi bir ekilde zorunluluk veya imknszlk yklemedii; iyilii de ktl de aklen mmkn olan fiillerdir. Buradaki ahlki iyilik veya ktlk artlara gredir. Bunlarn iyilii Allahn emretmesi, ktl de yasaklamasyla bilinir ki bu durumda peygambere ihtiya duyulur. Bozgunculuk yapanlardan intikam alnmas ve hayvanlarn kurban edilmesinin iyilii bu trdendir. Akl ile belirlenen iyilik ve ktlklerin vahiyle emir ve yasak eklini almasndaki ama insana nefsiyle mcadelesinde yardmc olmak hedeflenir. Ahlki alandaki sevap ve ceza, iyilikleri yapmaya tevik, ktlkleri yapan da korkutmak iindir (Kl, (1992), s. 121-124). Sonu olarak Maturidinin ahlki deerleri mutlak ahlki deerler ve greli ahlki deerler olarak iki grupta ele ald, birinci gruptakilerin objektif, kendi balarna bir varl olup akl ile kavranrken, ikinci gruptakiler artlara bal olarak deimekte ve akl ile deil vahiy ile belirlenmekte, bylece mutlak bir deer karakterini kazandklar grlmektedir. Maturidinin ahlki deerlerle ilgili bu yaklam Mutezile ve Eariyye ile karlatrldnda kendine has ynleri olduunu syleyebiliriz. O bu konuda bir taraftan akl ve vahiy arasnda bir denge oluturarak, genel geer, btn insanlarn aklyla kavrayabilecei ahlki deerlerin kendi balarna var olduklarn sylerken, dier yandan insann aklyla btn ahlki deerleri kavrayamayacan bunun iin vahyin, yani Peygamberlerin yol gstermesine ihtiyac olduunu vurgular. Dier yandan insan fiillerinin yaratcs olarak Allah grr, buna karlk insann bu fiilleri kazanmasndaki sorumluluunun altn izer. Maturdilik bylece vahyin uzanda bir rasyonalizme veya insan iradesini ihmal eden bir cebrilie dmekten kurtulur.
Maturidi ahlki deerler hakknda hangi adan Earilikten farkl dnr?

Mutezile, Earilik ve Maturdliin temel ahlki ilkeler ve kurallarn neler olduu hususunda aralarnda bir fark yoktur. Aralarndaki fark, iyi ve kt olduu bilinen ilke ve kurallarn nasl temellendirilecei noktasnda ortaya kmaktadr. Mutezilenin zellikle Allahn birliini vurgulamak ve Onun adaletini daha anlalr klmak iin yapt vurgu baz sorunlar ortaya karm; bu sorunlar muhtelif limler tarafndan mzakere edildikten sonra, zamanla almtr. nsann sorumluluunu vurgulamak iin gelitirilen ve ksaca kul fiilinin yaratcsdr ve Allah insan ancak gcnn yettiiyle sorumlu tutabilir ifadeleri, ama olarak anlalabilir ifadeler olmakla birlikte, maksadn aan iddialar olarak grlebilir. Bu tavr, ayrca insanlar artlar karsnda artlara teslim olmaya zorlayan ve bunu merulatran bir rasyonalizmi de iermektedir. Hlbuki insana, bir fiili yapmaya yneldii anda, o fiili yapma gcn (sttaat) Cenab- Hakkn verdiini bilmek, insan kar karya kald ve kendisini kuatan artlara karsnda zgrletirir. artlar ne kadar ar olursa olsun, her zaman bir k yolunun Cenab- Hakk tarafndan hazr tutulduu veya hazr edilebilecei inanc, insan artlara teslim olma mecburiyetinden kurtarr ve zgrletirir.

B. Karakterci Ahlk Teorileri


Felsefe ve tasavvufun ahlk anlayn nassi ve kelami ahlktan ayran nokta ilk gruptakilerin ahlk nermelerden oluan bir norm olarak ele almaktan ziyade onlarn ahlk bir yeti veya meleke olarak grmeleridir. Farabi, bn Sina ve Gazalinin ortak ahlk tarifine gre ahlk insan nefsinden, dnp

54

tanmaya gerek kalmakszn, bir takm fiillerin ortaya kmasn salayan melekedir. Filozoflar meselenin akli ve teorik tarafna arlk verirken mutasavvflarda seyir ve slk nem kazanmaktadr.

I. Felsefi Ahlk Teorisi


slm felsefesinin genel gelime izgisi onun bir alt bal olan ahlk felsefesinde de grlr: Ahlki konularda eserler veren Mslman filozoflar Yunan felsefesinden stlendikleri baz dncelerle slm akaidi arasnda bir terkibe gitmilerdir. Temeli Kuran ve Snnete dayal olan slm ahlkn Yunan felsefesinin tarif ve tasniflerinden istifade ederek sistemletirmeye almlardr (Aydn, (1989), s. 10). Ancak burada nasslarn (Kuran ve hadis) balaycln ihmal etmeyip bilinli olarak reddetmeseler de, onlar iin temel balayc ey felsefi delillerdir. Ahlk tartmalarn bazen Kurandan ayetlerle destekleseler de, tartmalarnn neticesini temelde dedktif (tmdengelimli) akl yrtmenin verileri belirler. Kelamclar nasslarn kendi anladklar ekliyle nemini aa karp savunmak amacyla dedktif sreten istifade etseler de, filozoflar esas itibariyle bu srecin rehberliini esas alr ve en fazla da bu srecin nassla uyumunu kabul ederler (Fahri, (2004), s. 18-19). Filozoflara gre hakikatin nihai belirleyicisi akldr. slm felsefesinde ahlk, nefiste yerleik olan melekeler eklinde tarif edilir. Bu melekeler sayesinde fiiller insandan herhangi bir fikri ve iradi gayrete ihtiya kalmadan kolaylkla sadr olur. Eer bu melekeler iyi olursa insandan faziletler, kt olursa reziletler meydana gelir. Ahlk ilminin temel vazifesi de bu noktada ortaya kar: nefis hakknda bilgiler vermek ve nefsi kendisinden faziletli fiiller ortaya kacak ekilde terbiye etmektir. Bundan dolay slm felsefesinde ahlk tbbn bir kolu olarak grlr; Ahlk ruhani bir tababettir (et-tbbr-ruhan). slm felsefesinde ahlk neredeyse pek ok alann kesime noktasnda durmaktadr. Bu bakmdan psikolojiyi ahlktan, ahlk da din ve siyasetten ayr ele almak mmkn deildir. Felsefeyi teorik (nazari) ve pratik (ameli) olarak ikiye ayran filozoflara gre bu iki felsefenin tek bir ahsta toplanmasyla hakiki saadet tam olarak gerekleir. Hemen hemen btn slm filozoflarna gre ameli felsefe veya hikmetin ana konusu vardr: Ahlk, tedbirl-menazil ve siyasetl-mdn. Bunlardan birincisi bireyin nasl kemale ereceini, ikincisi ahlk aile ierisinde, ncs de ehirlerin veya lkenin ahlkl ve faziletli ynetimini ele alr. Yukarda ele alnd gibi ahlkla ilgilenen ou Mslman dnrn yapt gibi felsefede de ahlk nedir sorusundan nce insan nedir sorusuna cevap aranr. Daha sonra insann nereden gelip nereye gidecei (mebde ve mead), akibetinin ne olaca sorularna cevaplar aranrken insan iin neler deerlidir sorusuna gelinir. Nelerin deerli olduu sorusu ahlki deer nazariyesine, nelerin yaplmas gerektii sorusu da ahlki mkellefiyet nazariyesine gtrr. Deer nazariyesinde saadeti (mutluluk) bir tavr taknan Mslman filozoflar ahlki mkellefiyet nazariyesinde de gayecidirler. Onlara gre kendi bana (bizatihi) iyi olan tek ey saadettir. Yani saadet mutlak hayrdr (iyi). nsan neyin iyi olduuna karar verince, fiillerini hangi gayeye yneltecekleri de belli olur (Aydn, (1989), s. 12) slm felsefesinde de insan, nefis ve bedenden oluan bir varlktr. Asl olan nefs olup bunun da eitli seviyelerde gleri vardr. Bunlar bitkisel seviyede beslenme, byme ve reme gleri; hayvani seviyede hareket etme

55

ve idrak gleri; insani seviyede de dnme ve bilme gleridir. Bu gler arasnda hiyerarik bir dzen mevcut olup bir alttaki sttekine hizmet eder. Dnme ve bilme gc balangta bir kabiliyet olup, bir takm basamaklardan getikten sonra kendisi iin mmkn olan en yksek dereceye ular. Ayrca nefsin dnme, fke, arzu eklinde gc vardr. Bu gler ile balantl olarak drt ana erdem (fazilet) bulunur: hikmet, cesaret (ecaat), iffet ve adalet. Erdemler iki ar fiilin (ifrat ve tefrit) ortasnda yer alan bir fiildir. frat ve tefrit, reziletleri; itidal ise faziletleri oluturur. Mesela: cesaret atlganlk ile korkaklk arasnda orta bir yerdedir. Bu ana erdemlerin altnda says filozoflara gre deiiklik gsterebilen alt erdemler yer almaktadr. Ahlki kemal anlamna gelen ameli kemal, erdemlerin kazanlmasyla gerekleir. nsan aklnn bilfiil olmasyla da nazari kemale ular. Ahlki kemal ile nazari kemalin birlemesiyle de mutluluk ortaya km olur. yi ve mutluluk. Filozoflara gre iyi gruba ayrlr: Kendiliinden iyi; baka bir ey iin, yani vasta olarak iyi; hem vasta hem de gaye olarak iyi. Bunlara rnek olarak srasyla mutluluk, servet ve bilgi verilebilir. Mutluluk kendi bana iyi kabul edilince btn insani fiiller buna gre deerlendirilip mutlulua ulatrdnda iyi, ikyete sebep olduunda da kt denebilir. Buradaki mutluluk gnlk kullanmndakinden daha farkl bir anlam tamaktadr. Mstefad akl seviyesine ulaan insandaki dnme ve bilme gc faal akl ile birleir ve bu yolla hakikatin bilgisine sahip olur. nsan bu bilgiye gre davrannca ahlki kemale ular ve mutluluk ancak bylece gerekleir. Bu dnyada nefis bedene, yani maddeye kuvvetle bal olduu iin bu saadeti tam anlamyla idrak edemez. Byle bir idrakin olabilmesi iin nefsin bedenden ayrlmas ve ruhani olan leme, yani ahirete gmesi gerekir. Bu da u anlama gelir: Ebedi mutlulua ancak lmden sonra ulalabilir (Aydn, (1989), s. 12).
Felsefede kullanld anlam ile mutluluk (saadet) ile gndelik kullanmndaki mutluluk ayn deildir. Gndelik kullanmnda mutluluk insann bir vesile ile kendisini iyi hissetmesini ifade ederken (mesela bir insann arzu ettii bir hediyeyi almas durumunda kendisini mutlu hissetmesi gibi), felsefi kullanmda insann uzun gayretler neticesinde ulat kalc bir durumu ifade eder. Bunun gerekleebilmesi iin insann nazari ve ameli hikmeti, doru ile iyiyi hayatnda buluturmas, yani her sznn doru, her fiilinin iyi olmas gerekmektedir.

slm filozoflarna gre ahlk ve erdemden bahsedebilmenin n art insanda irade hrriyetidir. nsan kendinde arzu uyandran bir eyle karlanca onun hakknda bilgi sahibi olur. nsan ulat bilgi neticesinde herhangi bir eyi seme zorunda deildir. Bilginin icap ettirdii eyi yapp yapmamakta hrdr. rade sahibi insan ayn zamanda iyiyi kty bilme gcne sahip olduu iin erdemleri renebilir, ahlki eksikliklerini giderebilir. rade, iyi ve ktnn bilgisi ile donandnda, iyiyi tercih ederek, kendisini ahlki olarak gelitirme imknn elde eder. Ahlk ve toplumsal-siyasi hayat. Yukarda zikredildii gibi Mslman filozoflar tarafndan ahlk ounlukla siyasetin iinde ele alnr. Bunlarn banda da el-Medinetl-fazla isimli eserin sahibi Farabi gelir. Ona gre insan tabiat gerei toplumsal bir varlk olduu iin siyaset olmadan ahlki erdemler toplum hayatnda gerekleemez. Ahlk ve siyaset birlikteliinin amac ise erdemli toplum ve ruhun ebedi saadetidir. Vahyin de asl

56

amalarndan birisi bir takm snnetler ortaya koymak ve toplumlarn buna uymasn salamaktr. Bu balamda bn Miskeveyh gibi baz filozoflarn zhd hayatna mspet bakmadklar, hatta sufilerin baz uygulamalarn eletirdikleri grlr. Farabide devlet ekilleri veya ynetim tarzlar, kendi bana iyinin ne olduu sorusuna verilen cevaba gre snflandrlr: fask ehir, dalalette olan ehir vs. eklinde. Fask ehirdekiler dorunun ne olduunu bildii halde ona gre amel etmeyenlerdir. Fask, bilgi ynnden erdemli insana, davranlar bakmndan da cahil insana benzer. O hakiki saadet yerine dnya zevklerini gaye haline getirir ve toplumdaki her eyi bu gayeye gre dzenler. Dalalette olan ehirdekiler de gerek mutluluk yerine baka eyleri mutluluk diye kabul etmi veya ikna edilmitir. Bunun gibi iyilik ve mutluluu eref ve itibarda, para ve servette, hkimiyet ihtirasnda vs. arayan ehirler mevcuttur. Bunlarn hepsi cahil ehirler olup, hibiri gerek manada ahlk toplumu deildir. Gerek mutlulua ancak doru fikirlerin ve doru davranlarn bulunduu Erdemli ehirde (el-medinetl-fazla) ulalabilir. Bylece slm felsefesinde toplumlarn, siyasi ynetim biimlerine gre cahil toplum veya erdemli toplum vasfn aldklarn grrz. Farabi ideal bakan olarak peygamberi grr. Peygamber taakkul ve tahayyl gcne sahip olup ilahi misyonu sayesinde filozoftan stndr. Bunun iin ahlk toplumunun ortaya kmasnda filozof, peygamberin yaptn yapamaz, snnetler vazedip kitleleri slah edemez. Peygamber, zellikle Hz. Muhammed, filozofun gznde, ahsnda nazari hikmet ile ameli hikmeti buluturmu bir insandr ve yle olduu iin de her sz doru, her fiili iyidir. Bu zellii sayesinde dier insanlara sz ve fiillerinde rnek olur ve bylece tamamen yeni bir toplumun, slm toplumunun, ortaya kmasna esas tekil edebilmitir. slm felsefindeki ahlk teorilerine baktmz zaman ele alnan konularn sadece yukardakilerle snrl olmayp, filozoflarn ak, dostluk, lm korkusu vb. gibi geni bir yelpazeye yaylan alanda grlerini ortaya koyduklarn grrz. Bunlar yaparken her ne kadar yunan felsefesinden etkilenmi olsalar da fikirlerinde slmi unsurlar her zaman ar basmtr. Bunun iin filozoflarn eserlerinde ortaya koyduklar ahlk felsefesinde dini yn aka n planda olmu ve ahlk alannda eser veren ve meslekten filozof olmayan mellifler de felsefecilerin eserlerinden istifade etmilerdir. Bu sebeple mlslman filozoflarn slm ahlk dncesine nemli katklar olduu sylenebilir.
Filozoflara gre iyi kaa ayrlr? rneklendiriniz.

II. Tasavvuf Ahlk Teorisi


Burada tasavvufi ahlk teorisini Karakterci Ahlk Teorileri bal altnda ele almamzn nedeni sufilerin ahlk tarifinden kaynaklanmaktadr. Sufilerin ou tasavvufu bir hal ve yaama tarz olarak tarif ederken ahlk nefiste yerlemi bir meleke olarak grrler. Ahlkn pratik ve manevi ynne en fazla nem veren dnce ekol tasavvuftur. Kelam ve felsefe ekollerinin tarttklar nefs, faziletler ve reziletler, insann fiilleri, irade hrriyeti vs. konularnda sufiler de pek ok gr serdetmekle birlikte onlar bu konular daha baka bir seviyede gndeme getirmilerdir. Mutasavvflar eserlerinde kalbin amelleri denilen

57

takva, vera, niyet, ihls gibi dini-ahlki erdemlerin nemi zerinde srarla durmular, hatta bu erdemleri ihmal ettikleri gerekesiyle fukaha ve kelamclar iddetle eletirmilerdir. Hemen btn snni mutasavvflar tasavvufi hayatta ibadet ve zikir gibi kulluk faaliyetleri kadar ahlki faaliyet ve faziletlerin de nemli olduunu gstermilerdir. Tasavvuf ahlknda insann ruhu melee, nefsi de eytana benzetilmitir. Sufilere gre hem dinin hem de akln reddettii btn kt huylarn ve irkin davranlarn kayna nefistir. Bu yzden ahlki ktlkler ancak riyazet ve mcahede yoluyla nefsin ktye meyletmesini engellemek ve onu kt huylardan arndrmak suretiyle nlenebilir.
Tasavvufta eytana benzetilen nefis, nefsin henz terbiye edilmemi halidir. Bu nefse nefs-i emmre bis-si (ktl emreden nefis) denilmektedir. Bu nefis zamanla kendisinden kaynaklanan sorunlarn farknda varp, kendi kendisini eletirmeye balarsa yeni bir nitelik ve yeni bir isim alr: nefs-i levvme (kendi kendisini eletiren nefis). Bu eletiri baarl olup, insan iyilikleri yaparak, ktlklerden uzak durmaya baladka, nefis te yeni mertebeler kazanr (nefs-i mutmaine, nefs-i raziye ve nefs-i marziyye gibi). Bu mertebeler eitli sufiler tarafndan be, yedi ve daha fazla olarak ifade edilmitir ki, aradaki farklar daha ok teferruatla alakaldr.

Hrriyet. Tasavvufta hrriyet, felsefe ve kelamda ele alnd ekliyle ahlkn hareket noktas deil, gayesidir. Tasavvufi ahlkta nefsin arzu ve isteklerine kar verilmesi istenen mcadele insann hrriyetiyle ilikilendirilir. nsann ahlki mkemmellie ulamas ve Allaha yaknlamasn nleyen bedeni ve dnyevi arzularn kurtulma mcadelesi ayn zamanda iradeyi hr klma abasdr. nsann uurunu megul eden, Allahtan baka her eyin hrriyeti kstladn dnen baz byk sufiler cennet nimetlerini arzulamay bile gerek hrriyete aykr grmlerdir. Asl hrriyet kulun zerinde Allahtan baka hibir eyin etkili olmamasdr. Gerek hrriyet Allaha tam kul olmaktr. Tasavvuftaki fakr makam hrriyeti de ihtiva eder. Zira fakr, insann hibir eye sahip olmamas deil, hibir eyin insana sahip olmamasdr. Bu bakmdan hrriyet ahlkn hareket noktas deil, gayesidir. rade, Tasavvuf ahlknda kelam ve felsefede de olduu gibi nemli rol oynamakla birlikte, kullanld balam tamamen farkldr. Burada insan iradesi tamemen Allahn iradesine baldr. yle ki sufinin kendi iradesinden sz etmesi bile tasavvufi ahlkla badamaz. Ancak bu iradenin reddedilmesi ve yok saylmas deil, aksine ok nemsenmesi ile alakaldr. Tasavvufta irade, tabir caizse, istememeyi istemek ve istekler karsnda, onlar zerinde kolayca tasarrufta bulunma melekesi elde edilinceye kadar, dikkatli ve uyank olmak anlamna gelmektedir. rade her aklna geleni yapmak deil, aklna gelen ve mmkn olan eyler konusunda kendisini bamsz ve zgr hale getirmek olarak anlalmtr. Tasavvuftaki tevhid ve tevekkl ilkeleri sufilerin insan fiilleri hakkndaki yaklamlarn da etkilemitir. Snni mutasavvflar bu konuda genellikle ehl-i snnet kelamclarn grlerini benimsemekle birlikte tevhidi btn yaratlmlarn her trl davranlarnn Allahtan olduunu bilmek tarzndaki tasavvufi yorum onlar bu konuda, en azndan zahiren, cebriyeye yaklatrr (arc, 2006, s. 118-119). Ksaca zetleyecek olursak: Snni tasavvuf literatrnde sufiler balca ahlki erdemleri tamamen geleneksel slm ahlk lleri iinde sralarlar. Muhasebe, murakabe, tvbe, zht, tevazu, sabr, edep, muhabbet, ihls,

58

doruluk, diergamlk gibi ahlki-manevi faziletler tasavvufi ahlkn nemsedii erdemlerdir. Tasavvuf ahlknda mrit olarak isimlendirilen yol gstericilerin rneklii yoluyla ahlk eitiminin byk yeri vardr. Tasavvuf ahlknn temel zellikleri olarak unlar saylabilir: Nefs mertebelerine dayal (nefs-i emmare, levvame, mlheme, mutmaine, raziye, marzyye, kmile) nefs tezkiyesi ve terbiyesine zel nem atfetmek. zel riyazet, uzlet vb. teknikler uygulayarak, ahlki-manevi geliimi dinamik ve hiyerarik bir haller ve makamlar sreci olarak yaamak. Toplumsal hayata ve dnyevi nimetlere bunlara baml olmadan da yaanabileceini, dolays ile bunlar mutlaklatrmann yanl olduunu fark edinceye kadar- nispeten ilgisiz (uzlet, inziva, zhd, hrriyet vb.) kalabilmek, en azndan bunlarn gnlnde yer etmesine izin vermemeye almak. nsan hrriyetini daha ziyade, nefsan arzu ve igdlerin, bunlara dayal ihtiyalarn basksndan azade kalabilmek olarak yorumlayp gerekletirmeye almak. Sevgi ve hogry hem ahlki erdemlerin hem de uhrevi meyyidelerin banda grmek (Yaran, 2010, 56). Ancak geleneksel ahlk anlayna aykr tasavvufi klar da mevcuttur. Vahdet-i vcud, sekr, fena, melmet ve gaybet gibi tasavvuf felsefesinde byk ilgi gren kavramlara getirilen baz ar yorumlar, din ve ahlk ilkeleriyle badatrmak zordur. Bu yorumlar baz Rafz-btn hareketler tarafndan benimsenmitir. Ancak bu yorumlar benimseyenler hem say hem de tesir olarak snrldr.
Sufilerin hrriyet anlay, filozof ve kelamclarnkinden hangi noktada ayrlmaktadr? Diyanet slm Ansiklopedisinin Tasavvuf maddesini okuyunuz.

zet
Ahlk teorisi Ahlkn temel kavramlarn, ilkelerini ve kurallarn temellendiren dzenli ve tutarl aklamalara ahlk teorisi ve mslman limlerin bu erevedeki fikri teemmllerine de slm ahlk teorisi denildiini yukarda grdk. slm dncesinde insann mahiyeti Mslman dnrler ahlk hakknda konumadan nce onun konusu olan insan ve insann mahiyeti hakkndaki grlerini ortaya koymulardr. Mslmanlara gre insan Allahn eref-i mahlkat olarak yaratt bir varlktr. Allah insan yeryznde halifesi tayin etmitir. nsan yaratl amacna ne kadar uygun davranrsa Allah katndaki derecesi de o kadar artar. slm dncesinde insanlarn ahlki davranlar hakknda farkl ekoller Mslman ahlk dnrleri ahlk kavram etrafnda oluturduklar farkl tanm ve tavrlar gz nne alnarak kuralc ve karakterci olarak snflandrlabilirler. Davranlar genellikle dr, dir eklinde nermeler olarak snflayan fakih, muhaddis, mfessir ve kelamclar kuralc ahlk teorisyenleri; ahlk nermelerden ziyade bir meleke ve insanda oluan bir tabiat, yerleik huy olarak alglayan filozof ve mutasavvflar da karakterci ahlk teorisyenleri grubuna dhil etmek gerekir.

59

nsanlarn ahlki davranlarnn asl yaratcsnn kim olduu hakkndaki farkl grler Ahlkn nde gelen meselelerinden birisi de insan fiillerini kimin yaratt, insann bu konudaki sorumluluu ve irade hrriyetidir. Kelam ekollerinden Mutezile insann fiillerini yine insann yarattn ileri srerek sanki Allahn kudretinin etkin olmad bir alan varm gibi bir dnceye zemin hazrlamtr. Bu endieden yola kan Eari de Cenab- Hakkn kudretinin tasarruf alan dnda hibir eyin bulunmadn, insann fiillerinin yaratcsnn da Allah olduunu, insann sadece bu yaratlm fiilleri kazandnn (kesb ettiinin) sylenebilecei dncesini savunmutur. zellikle kesb kavram, anlalmas zor bir ierie sahip olduu iin, bir ok alim insann ahlki fiillerinden nasl sorumlu olduu konusunun Earide tam akla kavumad gibi bir kanaate sahip olmutur. Maturid'nin bu meseleyi daha anlalr bir ekilde aklad genellikle kabul edilir. Maturidi ahlk teorisinde insan fiilleri, yaratma ynnden Allaha, kazanma ynnden kiiye ait olup, insan hr iradesiyle bunlar semekte ve eyleme dntrmektedir. Bu durumda Allahn fiilleri, insann semesi sonunda yaratt anlalmaktadr. nsann ahlki sorumluluu da ondaki bu seme hrriyetinden kaynaklanmaktadr. Felsefe ve tasavvufun ahlki davranlar hakknda ortak ve farkl tavrlar Filozoflar ve mutasavvflar ahlk insann bir melekesi olarak kabul ederler. yi veya kt olsun, hangi fiiller insandan, dnmeye ihtiya hissetmeden sadr oluyorsa, bu onun ahlknn ne odluunu gstermektedir. Filozoflar ahlki konularda akla byk bir nem verirler. Nitekim ahlk, insanda mevcut olan kabiliyetlerin kendi amalarna uygun bir ekilde gelimesi neticesinde ortaya kt iin, akli bir ekilde anlalabilir. Ahlki davranlarda insann irade hrriyeti ok nemlidir. Yukarda da grdmz gibi sufiler de hrriyete byk nem verirler. Ancak onlar hrriyeti dnyadan kurtulu, Allaha ballk olarak alglarlar ve bu ynde bir ahlk anlay gelitirirler.

Kendimizi Snayalm
1. Mutezilenin ahlk anlay bu ekoldeki hangi prensibe dayandrlmaktadr? a. Cmertlik b. Mutluluk c. Adalet d. ecaat e. yilik 2. Earilie gre hayr ve errin yaratcs kimdir? a. nsan b. Allah c. Hem insan hem Allah

60

d. Melek ve eytan e. eytan 3. Maturidinin ahlk teorisinde ahlki fiiller ka ksma ayrlr? a. 1 b. 2 c. 3 d. 4 e. 5 4. Filozoflara gre hakikatin nihai belirleyicisi kim veya nedir? a. Tanr b. Kader c. yilik d. Akl e. nsan fiilleri 5. Aadakilerden hangisi tasavvufta dnya nimetlerine kar ilgisizlii gstermez? a. Diergamlk b. nziva c. Zhd d. Hrriyet e. Uzlet

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. b 3. b 4. d Yantnz doru deilse Mutezilenin Ahlk Teorisi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Eari Mezhebinin Ahlk Teorisi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Maturidi Mezhebinin Ahlk Teorisi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Felsef Ahlk Teorisi konusunu yeniden okuyunuz.

61

5. a

Yantnz doru deilse Tasavvufta Ahlk Teorisi konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Mahiyet Arapa bir kelime olup m (ne) soru edat ve huve (o) zarfnn birlemesinden olumu bir terimdir. Sra Sizde 2 Hz. dem cennetteyken Allahn yasaklad meyveden yemesi sonucunda gnaha girmitir. Kuran- Kerimde Hz. demin tevbe ettii ve Allahn da onu affettii belirtilmitir. Hristiyanlkta ise bu gnah Hz. demin soyundan gelenlere, yani btn insanlara miras kalmtr. Yani onlara gre doan her bebek bu gnahla doar. nsan gnahtan ancak vaftiz yoluyla kurtulur. Bu durum Hristiyanln inan esaslarndan birisini tekil eder. Sra Sizde 3 Eref-i mahlkat, yaratlmlarn en ereflisi ve en deerlisi demektir. Bir varlk hangi ama iin yaratlmsa, onun deeri ancak uruna yaratld vazifeyi hakkyla yerine getirmesiyle tamamlanr. nsan da Allahn halifesi olmaya, ibadete ve yeryzn imara uygun bir varlk olma zelliini devam ettirdii srece ve bu bakmdan kendisini gelitirdii oranda yitirirse deer kazanr. Sra Sizde 4 Bakara/2: 195 Al-i mran/3: 104 Beyyine/98: 7-8 Sra Sizde 5 1. Mutezileye gre insan kendi fiillerinin yaratcsdr, Earilie gre deildir. nsan Allahn yaratt fiilleri kesbeder. 2. Mutezileye gre insan aklnn ahlki deerler hakkndaki bilgisi zorunlu bilgiler grubuna girer. Yani insan aklyla iyi ve kty bilir. Earilikte ise insan ahlki deerleri sadece vahiy yoluyla bilebilir. Sra Sizde 6 Maturidi ahlki deerleri mutlak ahlki deerler ve greli ahlki deerler olarak iki grupta ele alr. Birinci gruptakilerin objektif, kendi balarna bir varl olup akl ile kavranrken, ikinci gruptakiler artlara bal olarak deimekte ve akl ile deil vahiy ile belirlenmekte, bylece mutlak bir deer karakterini kazanmaktadrlar. Earilikte ise byle bir ayrm yaplmad gibi ahlki deerlerin kendi balarna bir varl yoktur. Fiiller ancak vahiyle iyiveya kt eklinde deer kazanrlar. Akln bu konuda bir rol yoktur.

62

Sra Sizde 7 gruba ayrlr: 1. Kendiliinden iyi, mesela mutluluk gibi. 2. Baka bir ey iin, yani vasta olarak iyi, servet gibi. 3. hem vasta hem de gaye olarak iyi, mesela bilgi gibi. Sra Sizde 8 Filozof ve kelamclara gre hrriyet ahlkn hareket noktas, sufilere gre ise ahlkn gayesidir.

Yararlanlan Kaynaklar
Aydn, M. (1989). Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 10-14. arc, M. (1985). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul. arc, M. (1989). Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 1-9. arc, M. (2006). slm Dncesinde Ahlk, stanbul. Erdem, H. (2003), Ahlk Felsefesi, Konya. Fahri, M. (2004). slm Ahlk Teorileri, ev. Muammer skenderoluAtilla Arkan, stanbul. Hakl, . (2007). slm Ahlk Teorileri, Teorik ve Pratik Ynleriyle Ahlk, ed. Recep Kamakcan, Mevlt Uyank, stanbul, 119-132. Kl, R. (1992), Ahlkn Din Temeli, Ankara. Ragb el-Isfehn (2003), slmn Ahlki lkeleri, ev. Abdi Keskinsoy, stanbul. Topu, N. (2005), Ahlk, stanbul. Yaran, C.S. (2005), slmda Ahlkn art Ka, stanbul. Yaran, C.S. (2010). Ahlk ve Etik: Dou, Bat ve slm Ahlk Felsefesi Yazlar, stanbul.

63

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Terim ile kavram arasndaki ilikiyi ve fark ayrt edebilecek, slm ahlk dncesindeki temel kavramlardan insann yeryznde halife olmas ve kendi kendine zulmedebileceini deerlendirebilecek, Vazife ve hrriyetin, Sorumluluk ve Yaptrmn muhtevasn aklayabilecek, yi ve kt terimlerinin anlamlarn aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Dnya ve Ahiret Hayat Nefse Zulm, Vazife, Hrriyet Sorumluluk, Ahlki Yaptrm yi, Kt

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Ahmet Hamdi Aksekinin Ahlk lmi ve slam Ahlk isimli eserini; Ahmet Naimin slm Ahlknn Esaslar isimli eserini okuyunuz.

64

slm Ahlknn Temel Kavramlar


GR
Ahlk, insann davran dzenidir; Ahlk ilmi ve felsefesi ise iyi ve kt olmas cihetinden insan fiillerini kendisine konu edinir. Buna gre insan, fiil (davran) ve iyi-kt, tanm gerei ahlk ilminin ve ahlk felsefesinin temel konularn/meselelerini tekil eder. nsann ne olduu ile ilgili soru, yani insan kavram, fiilin mahiyeti ve insan ile irtibat da, ahlki fiil kavramn tahlil ederek belirlenmektedir. Fiil, insann etrafnda olup biten olaylara bilerek ve farknda olarak mdahale etmesi veya farknda olarak mdahale etmemesi anlamna gelmektedir. Bu erevede bir hareketi veya hareketsizlii fiil haline getiren unsurun, iradenin, ne olduu sorusu da kavramsal bir soru olarak ortaya kar. Her istediimizin olmad ve istemediimiz baz olaylarn zaman zaman bizim elimizle gereklemesi, kendisi ile birlikte, en azndan dardan bakldnda, bir fiil ile o fiilin ortaya kmasnda dorudan dahli bulunduu gzlenen insan arasndaki irtibat kurmann mmkn olup olmad da kendi bana nemli bir ciheti aa karmaktadr. nsann elinden kan fiillerle irtibatn ele almak, bir taraftan sttaat-fiil ilikisi, ama dier taraftan da insann irade hrriyetini konumay zaruri bir hale getirmektedir. Bir fiili bir faile izafe etmek sadece teorik ve metafizik bir ok meseleyi ortaya karmakla kalmaz, ayn zamanda insann fiillerinden sorumlu olup olmad gibi bir meseleyi de ortaya karr. Sorumluluk kavram, bu sebeple ahlkn nemli kavramlarndan birisidir. Sorumluluk, ancak ierii belli bir talep sz konusu ise mmkn olduu iin, vazifeyi ve teklifi (ykml klmay) iktiza eder (gerektirir). Hibir vazifesi ve mkellefiyeti olmayann herhangi bir sorumluluu da olmaz. Bu ise vazife kavramn daha yakndan tahlil etmeyi gerektirmektedir. Bir vazifesi olan insan, bunu ifa etmekle sorumlu ise, bu sorumluluu ifa etmesi veya etmemesi arasnda, neticeleri asndan bir fark olmas gerekmektedir. Bu sebeple vazife ve sorumluluk fikri, zorunlu olarak bir yaptrm iermektedir. Ahlki vazifelerle irtibatl yaptrmn ne olduu meselesi, daha dorusu ahlki yaptrm kavram da ahlk dncesinin nemli bir unsurudur. Btn bu kavramlarn hakknda olduu fiilin, ahlkn konusu haline gelme ciheti, yani iyi veya kt olup olmad ve buna bal olarak iyilik ve ktlk kavramlar da, ahlk dncesinin en temel kavramlardr. Daha farkl bir ekilde bu iki terimin ahlak alann tanmlad sylenebilir.

65

SLM AHLKININ TEMEL KAVRAMLARI


slm Ahlknn Tahakkuk Sreci ve Kavramlama
Kavram ile terim arasnda nemli bir irtibat bulunmakla birlikte genellikle birbiri ile kartrlr. Kavram bir eyin dilden bamsz varldr. Bu varlk duruma gre d dnyada ve ona bal olarak zihinde bulunmaktadr. Mesela ktphane, d dnyada mevcut olan bir binada etkin olan bir kurumdur. Bu kurumun zihindeki varl ve bir anlamda, ktphane nedir? Sorusuna verilen cevap, onun kavramdr. Buna karlk terim, bu kavramn dilde ifade edilmi eklidir. Terime, stlah da denilmektedir. slm ahlkn kendisine konu edinen ilmin temel kavramlar, o halde, onlar zellikle isimlendirilmeden nce de mevcuttu. Mesela irade hrriyeti, insann sorumluluu, mkellefiyetleri vs. bandan itibaren btn Mslmanlar tarafndan bilinmekte ve dikkate alnmakta idi. Onlarn kavram veya kavram olarak hrriyet, sorumluluk ve mkellefiyet zihinde ve hayatta mevcuttu. Muaz b. Cebel Yemene kad (hkim) olarak grevlendirilirken, onun hrriyeti, mkellefiyetleri ve sorumluluu hem kendisi hem onu gnderen Hz. Peygamber hem de gittii yrede yaayan insanlar tarafndan bilinmekteydi. Ancak bu konuda sistematik bir dnce sz konusu olmad iin, bunlarn hi birisi bir isim alarak veya bunlara isim verilerek stlahlar (terimler) ortaya karlmamt. Bu kavramlarn stlahlarla ifade edilmesi iin, bu alann sistematik bir ekilde tedvin edilmesi, yani ahlk alannn ilmilemesi gerekiyordu. Ahlk alannn ilmilemesi kavramlarn zaman ierisinde isimlendirilerek, bunlarla ahlki hayatn tasvir, tahlil ve tahkik edilmesi yoluyla gereklemitir. Bir davran dzeni olarak slm ahlk, teorik olarak kavramlar ve stlahlaryla (terimleriyle) birlikte ortaya konulup, sonra uygulanm bir ahlk sistemi deildir. Vahiy, nce Hz. Peygamberin ahsnda etkin olmu; eitli zamanlarda, deiik vesilelerle nazil olan ayetler onun hayatnda bir vahdet, insicaml bir btn tekil etmitir. Hz. Peygamberin etrafndaki insanlar vahye hem lisan haliyle (Kuran), hem de bilfiil hayat (snnet) olarak bu btnlk ierisinde ahit olmular ve bunu da bir hayat tarz olarak stlenmilerdir. lk Mslmanlarn hayatlarndaki mterek cihet, onlarn hepsinin ayr ayr bir ve ayn kayna, yani Hz. Peygamberi, mahede etmeleri ve onun hayatna katlarak, bu zeminde ferdi ve toplumsal bir varolu esas bulmalardr.
Kelime-i ehadet, ilk dnemden itibaren Mslmanlarn mahede ederek, yani gzleri ile grerek, kulaklar ile iiterek ve bizzat yaayarak- itirak ettikleri bir varolu tarz hakknda yaptklar ahitliktir. Allahtan baka ilah olmadna ve Hz. Muhammedin Onun kulu ve rasul olduuna ehadet etmek, sadece bir sz deil, yaanarak onaylanm bir hakikatin ifadesi olmaktadr.

Ancak bu durum K. Kerimde ve Hz. Peygamberin snnetinde hibir kavram veya bunun dildeki ifadesi olarak hibir terim bulunmad anlamna gelmez. Bata iman ve kfr olmak zere, takva, birr, maruf, hasene, sabr, istikamet, salih amel gibi birok terim K. Kerimde kullanlmtr. Bunlar mslmann ahlki dzeninin temel kllilerini, daha farkl bir ifade ile varolu kategorilerini tekil etmilerdir. Burada nemli bir sre gereklemitir ki, ana hatlar ile ele almakta fayda vardr. Nitekim bu srete bu klliler ahlaki dzenin esasn tekil ederken (oluturup ekillendirirken),

66

ayn zamanda isimlendirilmi; isimlendirilirken varolmu, varolurken de isimlendirilmitir. Burada varolma, etkin olma ve isimlendirilme bir ve ayn olayn farkl grnleri ve isimlendirilmeleri olarak gereklemitir. Mesela takva kavram nce teorik olarak tanmlanp, sonra insanlara retilmemi; insanlara muttaki olmalar emredilmi, insanlarn bu emre uymalar ile anlamn ve ieriini kazanrken tanmlanm ve bu ierik te takva adn almtr. mam Gazali isim-msemma-tesmiye ilikisini mzakere ederken, bunlarn birbirinin ayn olduunu iddia eden bir gr de nakleder. sim, isimlendirme ve isimlendirilenin bir ve ayn ey olduunu sylemek mmkn ise, bunun bir rneini temel slmi ahlki kavramlarn ortaya kma srecinde grebiliriz. Nitekim insanlarn hayrda sabretmeleri emredildiinde, ayn zamanda hayrda sabr gereklemi ve bu olu hayrda sabr olarak da isimlendirilmitir. Benzer bir durumu salih amel teriminde grebiliriz. Salih amel de, salih ameli ileyin olarak emredilmeden nce mevcut olmad gibi, bu emre ittiba ile taayyn etmi ve ylece de isimlendirilmitir. Salih amel bu emir olmadan bu manada mevcut olmad gibi, kendisine isim verilmeden nce tayin edilip, bilinemez durumda idi. sim verilmesi ile birlikte, isim de alarak, bilinebilir ve hakknda konuulabilirler arasna girmi oldu. slm dininin ilk defa tebli edildii dnemde, isim-msemma-tesmiyenin, daha doru bir sralama ile tesmiyemsemma-isim srecinin, bir ve ayn eyin ayr grn olduu sylenebilir. Bir fiilin, mesela namazn tesmiyesi (isimlendirilmesi) ile namazn grnr hale gelmesi ve bunun da bir isim olarak dilde varlk kazanmas, bir ve ayn eydir. Ama namaz Hz. Peygamberin hayatnda bir defa ortaya ktktan sonra, isim ile msemma birbirinden ayr hale geldii gibi tesmiye de artk, sadece msemmann taayyn srecindeki bir cihet olarak dikkate alnabilmektedir. Benzer bir durum btn bir slm ahlk ve daha geni anlamyla slm dini iin geerlidir. slm dini ve ahlk, bir teklif olarak emredilmi, emredilmesi ile birlikte insanlarn ittibs yoluyla taayyn etmi ve bu taayyn isimlendirilmitir. Bizim daha sonra slm anlatrken kullandmz iman, ibadet, ahlk ve muamelat gibi st balklar, tamamen bu isim-msemma-tesmiye veya tesmiye-msemma-isim srecinin ilimleme aamasna tekabl etmektedir.
slm ahlknn temel kavramlarn ele alrken bu cihetin hep farknda olmak ve cahiliye dnemi ahlk veya daha nceki ahlk anlaylar ile slam ahlak arasnda akrabalk veya bir devamllk ilikisi aramak ve bunun zerinden bu kavramlar temellendirmeye/anlamaya almak olduka ciddi yanllara sebep olmaktadr. Bu cihetten yaplan almalar nihai olarak slamin zgnln rtmekten baka bir netice vermemektedir.

Kavramlar Hayat ve nsan


slm Ahlknn temel kavram, insani varoluun n art olan, hayattr. Hayat, btn ahlki kavramlarn merkezindedir ve dier kavramlarn hepsi hayat dolays ile ve hayatla irtibat iinde anlamn kazanr. Hayat, insann varoluunu isimlendirir. Hayat, dnya hayat ve ahret hayat olmak zere iki ksma ayrlr. lm, dnya hayatnn biterek, ahret

67

hayatnn balamasn ifade eder. nsanlara hayat, Cenab- Hakk ihsan etmitir. Onun dnda bakalar tarafndan, bu kim olursa olsun fark etmez, dokunulmas kabul edilemez. Hayat her insana Cenab- Hakk tarafndan verilir. nsana hayatn verilmesi, onda Cenab- Hakkn isim ve sfatlarnn tecelli etmesi anlamna gelir. Hayat, sadece maddi/biyolojik manas ile canllk anlamna gelmez; bunun tesinde insann sahip olduu veya ilikili/irtibatl olduu eylerin varlnn tesindeki bir boyutu olarak, manas da hayatn bir parasdr. eylerin manas, ok ksa ifade etmek gerekirse, onlarda insan ilgilendiren cihettir. Cisimlerin, bitkilerin ve biyolojik canlln bir dzen iinde mana kazanm haline, dnya denilmektedir. nsan, bir dnyann paras olarak ve bu dnya iinde hayatn srdrr. Aile hayat, meslek hayat, zel hayat gibi ifadeler hayatn bu boyutu ile ilgilidir. Hatta insann hayat denildiinde canllndan daha ok onun varoluunun manalarla dolu veya manalardan ibaret bu boyutu kast edilir.
Kuran- Kerimde dnya kelimesi yerkre anlamnda kullanlmaz. Yerkreyi ifade etmek iin hangi kelime kullanlr?

Kuran- Kerimde dnya hayat ile ahiret hayat birbirinden ayr olarak zikredilir. Hayat, sadece bu dnyada olan deil bunun tesinde ahret hayat denilen ve ldkten sonra gerekleecek teki dnyada olacak olan da ifade eder. Dnya ve ahret hayat, Mslmann kararlarn alrken ve fiillerini gerekletirirken dikkate ald ereveyi ve ufku tekil eder. Mslmann uzak gelecei ahrettir, ahret hayatdr. Mslman etrafnda olup biten olaylar, kar karya geldii veya beraber i yapt insanlarla ilgili kararlar alr, fiiller gerekletirirken hayatn dnya ve ahret boyutlarn birlikte dikkate alr. Hayat ve bu erevede dnya ve ahret hayatnn tekil ettii btnlk, slm ahlknn temel kavramdr. Bir fiili gerekletirirken, bir karar alrken uhrevi ve dnyevi boyutu birlikte dikkate almak, slm ahlknn ilkelerinden biridir. slm ahlknn kavramlar, Hz. Peygamberin teblii ile taayyn eden bu dnyann ilkeleri ve kurallarna tekabl eder. Bu dnyay bir btn olarak dikkate almadan, kavramlar anlamak ve onlarla irtibat kurmak mmkn olmaz.

nsann Allahn Halifesi Olmas


nsan, Allahn yeryzndeki halifesidir. nsann ahlki varlk olmasnn esasnda, onun sahip olduu zellikler bulunmaktadr. nsan alternatifler arasndan tercihte bulunabilecek, sahip olduu imknlar gelitirebilecek, ne yaptn bilebilen, bunlara bal olarak da vazifeleri olan ve vazifelerinden sorumlu bir varlktr. Bu ve bunlarn yannda saylamayacak ok zellii, insan zel bir varlk haline getirmitir. nsann bu zelliini ifade etmek iin, eref- mahlkat (=yaratlmlarn en ereflisi) ve halifetullah fil-arz (=yeryznde Allahn halifesi) tabirleri kullanlr. K. Kerimde insann yaratl anlatlrken (Bakara/2: 30-33) bu durum ok ak bir ekilde ifade edilir: Hani Rabbin meleklere ben yeryznde bir halife yaratacam demiti. Onlar da orada, -biz seni hamd ile yceltip, seni btn noksanlklardan tenzih ederken-, orann dzenini bozacak ve kan dkecek birini mi

68

yaratyorsun? dediler. (Allah da) Ben sizin bilmediiniz eyleri bilirim dedi. (Allah) deme btn isimleri retti. Sonra onlar meleklere arz ederek, eer sadk (grnzde doru) iseniz, bunlarn isimlerini syleyin dedi. (Melekler) Seni tenzih ederiz; bizim, Senin bize rettiinden baka bilgimiz yoktur. Her eyi bilen ve hikmet sahibi olan Sensin. (Allah) Ey dem, onlara, onlarn isimlerini syle dedi. (dem) onlarn isimlerini syleyince dedi ki: Ben size yerin ve gklerin gaybn/(gzkmeyen ksmn) bilirim, akladklarnz ve gizlediklerinizi bildiim gibi, demedim mi? Bu ayetlerde Cenab- Hakk yeryznde bir halife yaratacan sylerken ayn zamanda btn insanln atasnn Hz. dem olduunu aklyor. Burada Hz. demin btn insanl temsil ettii aktr. Yani Cenab- Hakk Hz. demi ve onun soyundan gelecek btn insanlar/insanl yeryznde halife olarak yaratmtr. Halife bir taraftan sonradan gelen anlamna gelse de, bunun tesinde, sonradan gelerek ncekinin en azndan bir cihetten vazifesini veya benzer vazifeleri stlenen kii anlamna gelmektedir. Sad suresinde halife ile en azndan hangi imkn ve vazifenin mmkn ve uygun olarak taayyn ettii de ifade edilmektedir: Ey Davud! Biz seni yeryznde halife kldk. O halde, insanlar arasnda hakla (adaletle?) hkmet ve hevaya uyma (keyfi davranma?), yoksa seni Allahn yolundan saptrr. Allah yolundan sapanlara hesap gnnde, unuttuklar sebebiyle iddetli bir azap vardr. (Sad/38: 26). Bu ayeti kerimede hilafetin hak ile hkmetme, yani doru karar verme ile bir alakas olduu dile getirildii gibi keyfi davranmann da insan Allahn yolundan saptraca dile getirilmektedir. Hilafet ile insann Allahn yolunda kendi varln devam ettirmesi arasnda dorudan bir irtibat olduu buradan kolayca anlalabilir. Halife, bakas adna ileri yrten demektir. Burada insandan nce, insann adna i yapabilecei baka bir varlk olmadna gre, hilafetin mteallaknn Cenab- Hakk olduu ortaya kmaktadr. nsan Allahn yeryzndeki halifesidir, ksaca yeryznde Cenab- Hakk adna i yapmak zere yaratlmtr. Bunu gerekletirebilmesi iin kendisinin buna uygun zelliklerinin bulunmas lazmdr ve Cenab- Hakk ona bu zellikleri vermitir. Bu hususta bir nokta daha nem arz etmektedir. Cenab- Hakk insann yaratlmas ile ilgili olarak ve ona ruhumdan fledim (el-Hicr/15: 29) buyurmaktadr. Ruhun mahiyetini bilemediimizi ve ilahi bir cihetinin olduunu dikkate aldmz takdirde, insann eref-i mahlkat olmas ile bu ilahi ciheti arasnda bir irtibatn kurulmas gerekmektedir. nsan kendisinde bulunan bu ruh ile baka btn mahlkattan fazla ve farkl imknlar kendisinde birlikte tar. Bu imknlar her insana verilmi olmakla birlikte, bunlarn bir ksm tam olarak verilmitir, bir ksm da gelitirilmeye msait bir ekilde. nsana verilmi olan imknlar gelitirmesinin bir snr yoktur; nk onda snrsz olan Cenab- Hakkn isimleri ve sfatlar tecelli etmektedir. Eer insan sahip olduklarn muhafaza edip, gelitirilmeye ak olan zelliklerini Cenab- Hakkn hidayetine tabi olarak gelitirebilirse, o

69

zaman kelimenin tam anlam ile yeryznde Allahn halifesi olarak vazifesini yerine getirmi olacaktr. nsana be duyu gibi baz zellikler verilmitir; insan yavrusu doduktan sonra adm adm bu zellikler etkin varlk kazanr. Bunun yannda insan baz zellikleri de zaman ierisinde kazanr, klasik ifadesi ile kesp eder. Mesela hibir insan marangoz veya fr olarak domaz; bu zellikleri zaman ierisinde kazanr. Ayn ekilde insana baz kabiliyetler de verilmitir; ancak bu kabiliyetlerin hangilerinin gelitirilecei insann gayretine ve kesbine baldr. Bu kabilden olmak zere insan alet yapabilir ve kullanabilir. Hangi aletleri yapaca onun bu kabiliyetini gelitirerek, kesb edecei yeni zelliklere baldr. Ancak bu zelliklerin verilmesi bir taraftan, kazanlmas baka taraftan zerinde durulmas gereken birok soruyu ortaya karmaktadr. Cenab- Hakk insana baz zellikleri onun herhangi bir gayreti olmakszn verirken, bir ksm zellikleri de, onun gayretine bal olarak vermitir. nsan ksmen bilfiil, ksmen de bilkuvve ilahi sfatlar tamaya ehil bir varlktr. nsann bilgi ve becerisini arttrmas, onun zahiri duyu organlar dediimiz be duyu ve zellikle de elinin imknlarn geniletmesi anlamna gelmektedir. Ancak bu durum Allahn verdii imknlarn sadece bir ksmn kullanmak demektir. nsann esas zellii, yani ayrcalkl olduu taraf onun be duyusu deildir. nk be duyu baka canllarda da mevcuttur. Ancak onlar bunlar aletler reterek gelitirme imkn ve kabiliyetine sahip deillerdir. nsan sz konusu olduunda ise el ve onun imknlarnn geniletilmesi anlamna gelen teknik ve teknoloji, belli lde nem arz edebilir. Ancak bu da insan, elinin imknlar biraz daha artm, gz daha fazla gren, kula daha fazla iiten, midesine daha fazla yiyecek giden, aya daha hzl hareket edebilen, hatta uabilen bir canl olmaktan teye gtrmeyecektir.
nsann teknolojiyi gelitirmesinin ahlkla bir irtibat var mdr?

nsan dnyaya snrl imknlarla gelir; ancak bu imknlar zaman ierisinde belirli bir form kazanarak, geniler. Bu genilemenin bir tarafnda dnya hayat iinde cismani/fiziki alanla alakal olan bulunmaktadr. Bu alanda insanlar teknik ve teknoloji alannda bilgi ve becerilerini arttrarak, imknlarn geniletirler. Bu da onlarn evreleri zerinde tasarruf imknlarn geniletmeleri anlamna gelir. Bu alanda bilginin geniletilmesinin bir dzeni vardr ve bu dzen de, esas itibariyle ahlkidir. Dier taraftan da insann, dier insanlarla birlikte yaarken, onlarla birlikte, onlarn varln teyid edip, onlar muhafaza ederek kendi varln srdrmeye ynelmesi, bal bana bir alandr. Bu alanda da tayin edici olan ahlktr, yani davran dzenidir. Bunun tesinde insann tamamen mcerred ve ruhani yznn kefedilip gelitirilmesi sz konusudur. Bu insann kendi deruni tarafnda gerekletirecei bir tr seyr slk olarak kavranp anlatlabilir. Nitekim klasik ahlk edebiyatnda bu seyr slk ciddi bir ekilde ele alnmtr. nsann ayrc hususiyeti, ahlki bir varlk olmasdr. Onun kendi iradesiyle Allah yolunu tercih edip, o yolda hem yaayp hem yaatmas; daha dorusu yaamaktan ok yaatmaya ynelmesi ve kendi varln ancak dier insan ve varlklar muhafaza zerinden korumas, kendi gvenliini bakalarnn gvenliini salayarak gvenceye almas anlamna gelmektedir. Bu ksaca insann ilahi hidayete tabi olarak hayatn dzenlemesi anlamna gelmektedir. Bu hayat veya davran dzenine, slm ahlk dediimizi burada tekrar hatrlayabiliriz.

70

Demek oluyor ki, varln ve her trl kemalin kayna, Cenab- Hakkdr. Cenab- Hakkn gzel isimleri vardr. Bu gzel isimler btn mevcudatta, her trde bir cihetten taayyn ederken, insan trnde bir btn olarak ancak sonsuz ve snrszn, Mutlak olann mukayyedde (snrl olanda) taayyn (tikel bir varlk eklinde ortaya kmas) olarak taayyn eder. Bu taayyne, yani Allahn isim ve sfatlarnn insanda grnr hale gelmesi, insann yer yzndeki ve dier varlklar iindeki konumunu belirler. Bu konuma ksaca hilafet denilir ki, insan tr bu cihetten Allahn yeryzndeki halifesidir. nsann halife olmasnn en nemli n art, insandaki irade ve ihtiyardr. Cenab- Hakk mutlak anlam ile irade sahibidir; Onun iradesine kll veya mutlak irade denir. Buna karlk insann iradesi mutlak deildir; insan srekli verili artlarda ve alternatifler arasndan tercih imknna sahiptir ki, bu onun iradesinin mutlak olmadn, sahip olduu imknlarla snrl olduunu gstermektedir. Her halkarda insan, isteme veya istememe gibi bir imkn iinde tar. Bu istein mteallak (ilikili olduu ey) hayr, yani iyi olduunda, buna ihtiyar denilir ki kelime/kk anlam ile bilerek ve farknda olarak hayra ynelik varoluu ifade etmektedir. nsan, klasik dilde syleyecek olursak, fail-i muhtardr (yaptklarnda zgrdr). Alman filozofu Kant insann bu zelliini mutlaklatrarak, ahlki otonomi (zerklik) kavramn gelitirmitir. nsann herhangi bir fiilinin ahlki olabilmesi iin gerekli ve yeterli art olarak, insann kendi istediini srf kendisi istedii iin yapmas ve bunun da genelletirilebilir olmasn zikretmitir. Kant, bu ilkesi gerei, insann kendi kendisi hakknda verecei kararlarn zulm olarak nitelenemeyeceini; insann kendi kendine zulmetmeyeceini varsayarak ahlk ve hukuk felsefesini temellendirmitir. Ancak hem tek tek fertlerin, hem de fertlerden oluan kk veya byk topluluklarn verdikleri kararlarla hem kendilerine hem de dier insanlara hakszlk yapabildii insanlk tarihinin en fazla tank olduu olaydr. Bu otonomi kavramnn daha sonraki kullanm ekli olduka dikkat ekicidir. Burada hemen unu syleyebiliriz: otonomi baboluk veya sadece kendi koyduu kurallara uymak olarak anlaldnda (Kantn yapt gibi), yirminci yzylda bu ilkeyle hareket eden insanln kendi kararlar ile ortaya balarna gelen felaketler dikkate alndnda, olduka ciddi sorunlar ortaya kard grlmektedir.
Ahlki otonomi, insana her istediini yapma hakkn verir mi? nsann kendisi hakknda verdii kararlar yanl olabilir mi? Neden?

Zulm
nsan kendi kendine zulmedebilir. nsan yanlabilir bir varlktr. nsan tasavvurlarnda, dncesinde ve karmlarnda yanlabilecei gibi, yarglarnda da yanlabilir. nsan olgular, deerler ve dier insanlar hakkndaki yarglarnda olduu gibi kendisi hakkndaki yarglarnda da yanlabilir. Bu yanlg, baka insanlar ve nesnelere olduu gibi kendisine de zulm olarak gerekleebilir. nsan baka insanlara olduu gibi kendisine de hakszlk yapabilir. Ksaca insan kendi kendisine zulmedebilir. K. Kerimde Cenab- Hakkn insanlara zulmetmedii, insanlarn kendi verdikleri kararlar ve yaptklar neticesinde kendilerine ve birbirlerine zulm ettikleri sklkla vurgulanmtr: Biz onlara zulmetmedik, asl onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin azap emri gelince Allahtan baka taptklar tanrlar, kendilerine

71

hibir fayda vermedi. Hatta onlarn ziyanlarn artrmaktan baka bir eye yaramad. (Hd/11: 101) Baka bir ayette ise, insanlarn kendi kendilerine zulmetmenin sebebi dile getirilmitir: Ayetlerimizi yalan sayarak srf kendi kendilerine zulmeden o kimselerin hali, ne irkin bir ibret levhasdr! (Araf/7: 177). Kuran- Kerimdeki pek ok ayet-i kerimede nefse zulm, insanlarn byk ve kk gnah ilemesi ile irtibatl olarak kullanlmtr. Bunlar arasnda kendisine put edinerek, ona tapnmak, insanlar haksz yere ldrmek, gibi kt fiiller insann kendisine zulmetmesinin rnekleri olarak zikredilmitir. Kuran- Kerimde drt yerde gnah ileyerek kendi nefsine zulm ettiini itiraf edip af dileyenlerin dualar zikrediliyor. Bunlardan birisi, Hz. Adem ile Hz. Havvann yasak meyveyi yedikten sonra piman olup, Cenab- Hakktan rendikleri ve yaptklar duadr: Dediler ki: Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eer bizi balamaz ve bize acmazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz. (Araf/7: 23). Dier ayetler: (Enbiya/21: 87; Neml/27: 44) Bu demektir ki insan kendi kendisine zulmedebilir. Kendi kendine zulmetme, kendisini olmad ve olamayaca bir yerde grme ile balayp, kendisini dier insanlardan veya insanlarn bir ksmndan stn grp, dierlerine tahakkm etmeyi kendisinin tabii hakk hatta vazifesi olarak grmeye balayarak, kendi haddini amas, dier insanlara zulm, yani hemcinsine zulm olarak tahakkuk edebilir. Yine benzer bir ekilde kendisi verdii kararlar, ortaya kard (putperestlik gibi) pratiklerle insan onuruna yakmayan bir durum da ortaya karabilir. nsann bakalarndan nce kendi kendisine zulmetmemesi iin Cenab- Hakkn hidayetine ihtiyac vardr. Cenab- Hakkn hidayeti, en temel tercihlerden balayarak insann kar karya kald karar verme aamalarnda, doru karar vermesi hususunda nn, dolaysyla akln aydnlatr. lahi hidayet ile akl aydnlanm insanlarn kararlarnda daha fazla mterek noktalar ortaya kar ki, bu mterek hususlar sadece fertleri deil bir btn olarak toplumu ve toplumsal hayat, esas itibariyle harici bir gc gerektirmeden bir arada tutar ve uyumlu bir toplum ortaya karr.

nsan ve Allahn sim ve Sfatlar


nsan Allahn isim ve sfatlarnn tecelligahdr. nsann hayatnda Cenab- Hakkn isimleri ve sfatlar tecelli eder. Bu sebeple de insan, varlklarn en ereflisidir; eref-i mahlkattr. nsan yine bu sebeple, kendi bana, kendinde deerlidir; varlk, her ey, onda ve onunla anlamn bulur. nsanda en deerli olan, Hakkn nazargh olan kalbidir. Buna karlk vcud, -genel olarak btn varlklar ve zel olarak insanlardan ibaret olan- halkn nazarghdr. Varlk, halk ile ve halkn nazarnda ortaya kar. Varln sadece fiziki dnyadan ibaret olmad, insann manalardan oluan bir dnyada yaad hatrda tutulduu takdirde, insan olmas bakmndan insan iin varln, itibari olduu kolayca anlalabilir. Biz insanlar olarak, sadece insanlarn bildii ve anlad manevi varlklarn oluturduu bir dnyada yaarz.

72

Mesela bir insann neler olduunu ksaca ele alacak olursak, meselenin ilk bakta grnd kadar zor olmad da fark edilebilir. Bir insan anne ve babasnn ocuudur, kk kardeinin ablas veya aabeyi, aabeyi veya ablasnn kk kardeidir. Teyze ve halasnn, amca ve daysnn yeeni, dede ve ninesinin torunudur. Yine retmeninin talebesi, talebesinin retmeni, memurunun amiri, amirin de memurudur. Bulunduu ve yapt ie gre retmendir, doktordur, avukattr, hkimdir, bakkaldr, tezghtardr. Bu listeyi istediiniz kadar uzatabilirsiniz. Dikkat edilecek olursa burada yklem olarak kullanlan btn ifadeler dir ile biter ki dir ifadesi varlk bildirir. Bizim hayatmzda bulunan ne kadar makam, unvan, konum varsa, hatta kullandmz alet ve edevat varsa, bunlarn hepsi, insan hayatnda edindii konum ve mana ile ve bu manada mevcuttur. nsanlar yok saydnzda, veya insanlar olmadnda bunlar da varln muhafaza edemez. nsan varoluunu, dnya hayat olarak gerekletirir ve bu gerekleme, dier insanlar gerektirir. Ben, yani insan ferdi, varoluunu ve varlnn devamn dier insanlara borludur. Bu sebeple dier insanlar korumak, onlarn varoluunu temin etmek, insann kendi varoluunu temin etmesinin n artdr. Ahlki hayat tanmlayan kurall hayat ve hayatn kurallar, vazife ve sorumluluk yannda, hayra, yani varla ynelik olma manas ve muhtevas ile ihtiyarn ve ihtiyar temellendiren irade de burada esasn bulmaktadr. Her bir insan btn bunlar doumundan itibaren yaayarak kesb eder (kazanr) ve kendi kendisinin farkna varrken, btn bu srelerin tecrbesine sahip olur. Bu bakmdan toplumsal hayatn bulunduu her yerde, ayrntda ve uygulamada farkllklar bulunmakla birlikte, en genel anlamyla ilke baznda btn insanlarda mterek olan genel ahlk ilkeleri etkin olmutur. Mesela, hrszln, yani insanlarn birbirinin maln almasnn kural olduu bir toplum veya insanlarn birbirlerini korumasnn deil ldrmesinin kural olduu bir toplum mevcut deildir. Sorun kurallarn varlnda olmayp, bunlarn uygulanmasndadr. Kurallarn geerlilii ile ilgili olarak konulmu baz tahditler (snrlama) sknt oluturmaktadr. Bu erevede yaplan biz ve bizim dmzdakiler ayrm, bizimkilerin malna dokunmamakla birlikte, dierlerinin malna dokunmann kabul edilebilir olduunu savunmak, byle bir tahdit rnei olarak kabul edilebilir. Burada sz konusu olan ilkenin varl ve bilgisi deil, uygulamasdr. Zaten btn sorun da burada ortaya kmaktadr.
nsann Allahn sim ve Sfatlarnn tecelligah olmas ne demektir?

Vazife ve Hrriyet
nsann hr olmas, irade zgrl olarak ifade edilir. rade zgrl, genel olarak, insann hangi fiili yapacana ve neyi tercih edeceine kendisinin karar verebilmesi imkn olarak tanmlanabilir. nsan, dier canllardan farkl olarak, neyi yapp neyi yapmayacana kendisi karar verebilir; bu imkn insann insan olmasnn n artdr. nsann zgrl, irade hrriyetine sahip olduu, btn Mslmanlar tarafndan, hatta cebriye olarak isimlendirilen mezhep ve gr sahipleri tarafndan da, teorik olmasa bile yaadklar hayat iinde, pratik olarak kabul edilmitir. Mesele zgrln sadece bir irade hrriyeti mi, yoksa bunda daha fazla bir ierii mi olup olmad noktasndadr.

73

Dinin klasik tanm da insan akl sahibi ve hsn-i ihtiyar ile hareket eden varlk olarak nitelerken, slmn ngrd dindarln ahlkiliini vurgular; ayn zamanda slm ahlknn temel kavramlarndan birisi olan irade zgrln de ifade etmi olmaktadr. Ahlkilik, irade zgrl ile, din de ahlkilik ile tanmlanmaktadr. Klasik din tanm akl sahiplerini, kendi ihtiyarlar ile bizzat hayrlara sevk eden ilahi bir vaz idi. Bu tanmda dinin amac bizzat hayr, yani iyi olduuna gre, slm ahlk insan kendinde hayr olana ynlendirmekte; bu ynlenmenin insann kendi iradesi ve isteiyle olmasn nemli bir unsur olarak belirtmektedir. Byle olunca da, hayra ve iyilie ynelik duru olarak nitelenecek olan ihtiyar, ilahi vaz ile ierik kazanmakta ve insann hayr, yani kendinde iyiyi gerekletirmesi, bizzat kendisi tarafnda vazife olarak stlenilmektedir. slm ahlknda vazife ok nemlidir. Ancak vazife dardan insana yklenen bir mecburiyet deil, insann kendisinde bulunan hayr hissinin etkinlemesi ve insann kendisini gerekletirmesi ynnde bir grev stlenmesidir. nk hrriyet, Mslman olmann, daha dorusu insann gerekletirdii fiillerin ahlki deer tamas ve sorumluluu iin zorunludur. slm ahlknda vazife, hrriyeti nefy etmeden (olumsuzlamadan), hrriyet de vazifeyi nefy etmeden muhafaza edilmitir. Ama vazifeyi kendi iradesiyle, zgr iradesiyle stlenen insanlarn yetimesidir. Klasik ahlk eserlerinin amac, sadece iyi ve kt hakknda malumat vermek deil, iyi ve ktnn bilgisini insanlara ulatrarak, insanlarn kendi iradeleri ile iyi davranlar gerekletirmeleri ve kt davranlardan da uzak durmalarna yardmc olmak, insanlar ahlki cihetten yetitirmek, onlarn ahlkn gzelletirmektir. Hrriyet slm ahlknn, daha dorusu ahlki varlk olarak insann mtemmim czdr (mtemmim cz=btn oluturan tamamlayc para). zgrlk, ilk bakta, insann istediini tercih edebilmesi ve yapabilmesi imkndr. Bu imkn insann istemesini tanmlayan artlar iinde ortaya kt iin, hep verili artlar iinde tahakkuk eder. Verili artlar da nihai olarak Cenab- Hakkn kudreti ve o kudretin mteallak olarak kaderi iaret eder. nsann istekleri kader iinde gereklemektedir. nsan her eyi deil, ey olarak hayatna girmi olan ve kendisinin ufkunda bulunan her eyi isteyebilir. Bu ise istein mutlak olmayp, verili durumla snrl olduunu ve verili durumun da Cenab- Hakkn kaderinden baka bir eyi olmadn gsterir. stemenin ikinci art ise istemeyi, mmkn klan tercih ettirici nedendir. Bu neden tercih edileni nceleyebilir veya tercih edilenden sonra gelebilir. nce olursa buna sebep, sonra olursa gaye denir. Bir fiil baz sebeplerden dolay, mesela daha nceki tecrbe ve bilgi sebebi ile tercih edilebilecei gibi, o fiilin neticesinde ortaya kmas umulan veya arzu edilen bir eyin gereklemesi amacyla da tercih edilebilir. O halde bir fiili tercih etmede etkin olan saik de, insann istemesinin mhim bir unsurudur. Dinin klasik tanmnda saik olarak nitelenmesi bu ynden olduka nemlidir. Buna gre din, insann tercihlerini hayra ynlendiren saik olarak, istemeyi nceler ve onu kendinde hayra ynlendirerek, insann zgrlnn hem kendi varoluunu hem de dier insanlarn varln teyid edip gelitirerek, hayr olarak tahakkukuna yol aar. Nelerin istenebilecei varlk anlamnda bir imkna bal olduu gibi deerle alakal olarak da, bir insann mesela Mslman olarak neyi isteyip istemeyeceine de baldr. nsanlarn benimsedii ahlki ilkeler ve doru kabul ettii kurallar da, insann nndeki alternatifleri tasnif etmesinde etkin

74

konumdadr. O halde insann zgrl verili durumlarda ve belirli sebepsonu ilikileri iinde, ancak belirli ilke ve kurallara bal olarak gerekleir. Okuma Paras (M. arc, 1989, DA, Ahlk, II, s. 8): Hcviri'nin de kaydettii gibi, tasavvufun ileri gelenlerine gre hem dinin hem de akln reddettii btn kt huylarn ve irkin davranlarn kayna nefistir. Tasavvuf ahlknda ounlukla insann manevi benliinin yksek tarafn temsil eden ruh melee, nefis ise eytana benzetilir. Bu yzden ahlki fenalklar ancak riyazet ve mcahedeye koyularak nefsin kt eilimlerini krmak ve onu kt huylardan arndrmak suretiyle nlenebilir. Gazzali, "nsan ihtiraslaryla savar, nefsini bunlarn basksndan korur ve bu suretle meleklerin ahlkna benzer huylar kazanrsa kalbi meleklerin evi haline gelir" demektedir. Hcviri de nefsin isteklerine kar koymay btn ibadetlerin ba ve ahlki abalarn en deerlisi saymtr. Tasavvuf ahlknda nefse kar verilmesi ngrlen bu sava, bir nevi iradeyi hr klma, insann ahlki mkemmellie ulamasn ve Allah'a yaknlamasn nleyen bedeni ve dnyevi tutkularn bamllndan kurtulma mcadelesidir. Bu adan tasavvuf ahlknda hrriyetin byk bir deeri vardr. Mutasavvflar, insann uurunu megul eden Allah'tan baka her eyin hrriyeti kstlad ilkesinden hareketle cennet nimetlerini arzulamay bile gerek hrriyete aykr grmlerdir. Kueyri'ye gre hrriyet, kulun zerinde Allah'tan baka hibir eyin etkili olmamasdr. Gerek hrriyet tam kulluktadr. brahim b. Edhem ise hrriyeti, lmeden nce dnyadan kmak eklinde aklamtr. Tasavvufi kaynaklar, byk sfilerin byle bir hrriyete kavumak iin verdikleri mcadeleleri anlatan hatra ve menkbelerle doludur. Esasen tasavvuftaki "fakr makam" hrriyeti de kapsar. nk fakr, insann hibir eye sahip olmamasndan te, hibir eyin insana sahip olamamas demektir. Buna gre hrriyet, felsefe ve kelamda ele alnd ekliyle ahlkn hareket noktas deil gayesidir. Bu sebeple hrriyet ulalmas zor bir makamdr. Tasavvuf slkn balangcnda irade varsa da hrriyet yoktur. Mrid, mridin delaletiyle seyr slk srasnda verdii iddetli bir mcadele sayesinde dnya ve nefs balarndan kurtularak hrriyetini kazanr. Felsefe teorik, tasavvuf pratiktir; bu yzden filozof akl ile, sf irade ile yol alr ve sonunda hem marifete hem de hrriyete ular. u var ki, tasavvuf anlaya gre insann iradesi daima Allah'n iradesine bamldr. Hatta bu adan sfnin kendi iradesinden sz etmesi bile tasavvuf edeple badamaz. Hcviri, "Tevhid ehli szyle cebri, ameliyle kaderi (hrriyeti) olandr" derken bu ikilemi anlatmak istemitir. Ksaca insan ihtiya sahibi ve bu ihtiyalarna baml bir varlktr. Baml varlk, zgr deildir. nsann zgrleebilmesi iin, bamllklarndan kurtulmas gerekir. O halde zgrlemenin yolu, ihtiyalar azaltmaktr. Bir insann ihtiyac ne kadar az ise, o kadar zgrdr. nsann btn ihtiyalarndan veya ihtiyalarnn tamamndan kurtulmas mmkn olmad iin, mutlak bir zgrlk mmkn deildir. nsan sadece ihtiyalarn azaltabilir; asgariye indirebilir. nsann asgari ihtiyalar, yemeime (gda) ve barnma (bina ve elbise) gibi gzkse de, insanlarn en nemli ihtiyac, gvenliktir. zellikle can gvenlii, btn gvenlikleri nceler. Can gvenlii, insann ilk ve belirleyici ihtiyacdr. Bu da nihai olarak dier insanlara ve duruma gre dier canllara kar tedbir alnmasyla salanr. En

75

salam tedbir, dier canllarn terbiye edilmesi ve duruma gre fiziki gvenlik tedbirlerinin alnmasdr; buna karlk dier insanlarla ilikilerde gveni salamann en emin ve salam yolu, onlarn yksek ahlk sahibi insanlar olarak yetitirilmesidir. Yksek ahlk sahibi insanlar, kendilerine ilk vazife olarak dier insanlarn gvenliini salamay dnrler.
nsan her eyi isteyebilir mi? Neden?

Sorumluluk ve Ahlki Yaptrm


nsann alternatifler arasnda tercihlerde bulunabilmesi ve kendisinde hayra ynelik bir yatknlk olmas, kararlarnda nihai olarak hayrn tahakkuk etmemesi durumunda bir huzursuzluk hali ortaya kar. Huzursuzluun kayna vicdan olarak isimlendirilir. Hz. Peygamberin birok Hadis-i erifinde kararlarda son merci olarak isimlendirilen vicdan, insann kendisi ile ba baa kaldnda, neyin daha baka olabilecei ve kendisi tarafndan nelerin ne gibi beklentiler veya nelerin ihmali neticesinde arzu edilmeyen bir durum ortaya ktn bilmesi ile huzursuz olur. Ksaca insan ncelikli olarak kendi vicdanna kar sorumludur ve bu sorumluluk yerine getirilmezse, vicdan azab olarak etkin olur. Ancak vicdan nihai olarak btn insanlarda ayn ekilde etkin olmad gibi, insanlarn gaflet anlarnda da zaman zaman devre d kalabilir; toplumsal hayat takip ettiimizde birok hata yapan, hatta su ileyen insan grdmzde, ahlki hayatta da insann kendi kendisine braklmasnn yeterli olmad grlmektedir. nk insan bazen kendi kendisine zulmederek, kendisini aldatabilmektedir. Bu durumda her bir insan evresinde kendisine iyi ve doruyu hatrlatacak birilerine ihtiya hisseder. Bu hatrlatma bazen yaptrm eklinde de ortaya kar. Mesela eline salam olmayan birisinin bu zellii bilindii takdirde, etrafndaki insanlar tarafndan gvensizlikle kar karya kalr ve kendisine baz eylerin emanet edilmesi sz konusu olduunda pheyle karlar. Birilerinin pheli tavrlarna maruz kalmak ve bu pheyle yaamak zorunda kalmak, bir yaptrm eklidir. Ayrca ahlki alanda dikkate alnmayan birok kural da, hukukun alanna girmektedir ki, ahlk alanndaki dikkatsizlik veya ihlaller hukuki sonular da dourabilmektedir. Yani vicdann etkin olamad yerde insann dostlarndan balayarak sosyal evresi devreye girer ve kademe kademe btn toplum, nihayet adalet kurumlar insana, btn ahlki karar ve davranlarndan olmasa bile, bakalarn dorudan ilgilendirenlerinlerden dolay sorumluklarn hatrlatr; gerekirse eitli yaptrmlar derece derece etkin olur. Bu yaptrmlar arasnda knama ve ayplama, toplumsal hayatta oka karlalan yaptrm ekilleridir. Knama ve ayplama nihai olarak insanda mevcut olan haya duygusu ile dorudan alakaldr. nsanlar arasnda utanma ve haya duygusunu kaybetme, nemli manevi kayplar arasnda kabul edilir. Utanmak, bir fazilettir.
Utanma ile ekinme, zaman zaman birbirine kartrlr. Utanma bir fazilet iken, ekingenlik genel olarak makbul grlmeyen psikolojik bir haldir. Birisinin utanmaz olmas, ahlaki kurallar ve faziletler konusunda yeterince hassas olmadn ifade ederken, ekingenlik yaplmas ahlaken uygun, hatta arzu edilen eyleri yapma konusunda ortaya kan bir zaaf iaret eder.

nsann her eye ramen baz fiillerindeki gerek niyetini, hatta baz fiillerini dier insanalardan gizleme imkn bulunmaktadr. Ancak ahirette btn fiillerin deerlendirilecei byk ve mutlak manada adil bir

76

mahkemede muhakeme edileceinin farknda olmak insana kararlarn alrken ve uygularken farkl bir ahlki ufuk kazandrmaktadr. Bu ufuk nihai olarak insann Allaha Onu gryormuasnda ibadet etmesidir; her ne kadar kendisi Allah grmyorsa bile. Toplumun da etkin olamad yerde nihayet btn insanlarn muhakeme edilecei, btn verilerin en ince teferruatna kadar ortaya konulaca ve kararlarn mutlak manada adil olaca bir mahkemenin varl hakkndaki bilgi devreye girer; bu uhrevi yaptrm insana ayr bir sorumluluk boyutu ve uuru vermektedir. Nihayet insann, btn insanlarn olmasa da, aralarnda sekin bir ksmnn btn karar ve fiillerinde Cenab- Hakkn rzasn gzetmeleri ve Onun rza ve ilgisinden mahrum kalma endiesi tamalar, kendi bana ok zel bir sorumluluk uuru vermektedir.

htiya
nsan bir mahlk (yaratlm) olmas hasebiyle muhta bir varlktr. Muhta olmayan tek varlk Allah Tealadr. Her ey Ona muhta, O ise hibir eye muhta deildir. nsan hayatnn her dneminde muhta, ihtiya sahibi bir varlktr. Bu ihtiya fiziki/biyolojik olduu kadar manevi cihette de mevcuttur. nsan, tabii evreye, insanlara muhtatr; bunun da tesinde btn insanlar Cenab- Hakka muhtatr. Cenab- Hakka olan ihtiya, sadece mahlk olmak cihetinden deil, ahlki bir varlk olarak belirli bir hayat dzeni kazanma srecinde de sz konusudur. nsan Cenab- Hakkn hidayetine muhtatr. nsann muhta bir varlk olmasn, doumundan itibaren hayatn takip ederek daha yakndan grebiliriz. nsan doduu andan itibaren nefes almaya, gdaya ve korunmaya, elbise ve konuta muhtatr. Bunlarn yannda kendisini himaye edecek insanlara, kendisine dili retecek, daha dorusu btn boyutlar ve ierii ile yaamay retecek insanlara muhtatr. Anne baba, akrabalar, komular, toplumdaki btn kurumlar ve bu kurumlarn ilerken tabi olduu kurallar, her bir insann ihtiyalar arasnda bulunmaktadr. Aslnda insann ihtiyalar olduka fazladr. Bunlarn hepsini saymak neredeyse mmkn deildir. Ksaca insann bir bedene, bedenin canlln muhafaza edebilecei fiziki bir evreye, kendisini sradan bir canl olmaktan karp insan olarak yetitirecek insani bir evreye ihtiyac vardr. nsan bunlar olmadan varln srdremez. Ancak insann btn bunlarn tesinde, kendisini ve btn bu karlklar ile birlikte ihtiyalarn da yaratan Cenab- Hakkn btn bunlar mmkn kldnn farknda olmaya da ihtiyac vardr. Bunun da tesinde her eyin yaratcs ve yneticisi olan Cenab- Hakkn hidayetine de ihtiyac vardr. Bu ihtiya zellikle insann verili artlarn tesine geip, kendisinde bulunan ihtiyar, yani hayrl olana yatknl, daha da glendirip gelitirmek ve kendi varoluunu mkemmelletirmesi cihetinde ortaya kmaktadr. nsann ahlki uuru asndan muhta bir varlk olduunun farknda olmas ve kendisini mstani grerek, hibir eye ihtiyac olmad gibi bir zanna dmemesi gerekir. nk insann kendi kendine yeterli bir varlk olduu yanlgs, bu dnceye sevkeden her ne ise o esasn dndaki btn varlk karsnda nefyedici bir tavra esas tekil etmekte; bunun neticesinde btn insanlk iin byk facialar ortaya kmaktadr. Son iki dnya savana baklacak olursa, bunlarn gerisinde byle bir yanlgnn olduu fark edilebilir. Kendi bana yeterli olduunu ve baka insanlara ihtiyalar

77

olmadn dnen insanlar, kendi arzular nnde engel olarak grdkleri dier devlet ve milletleri yok etmeyi dnebilmektedirler. Zamanmzda ortaya kan rk ve blc hareketlerin gerisinde bir insan grubunun u veya bu ekilde kendi kendilerine yeterli olduklar gibi bir yanlg bulunmaktadr. Hlbuki her bir insan ve her bir insan grubu dierine muhtatr ve her biri dierini muhafaza ederek, dierinin de hayrn dikkate alarak kendi varln ve geleceini temin edebilir. yi davranlar ifade etmek iin kullanlan salih amel kavram da, her eyden nce insan insan olarak, tabiat tabiat olarak, mmini de mmin olarak ina ve muhafaza eden fiilleri ifade etmektedir. Salih amelden gelen sulh kelimesi de, yaygn olarak tercme edildiinden farkl olarak sadece bar anlamna gelmez, bunun tesinde aktif bir varolu eklini, aktif bir ekilde varl muhafaza ve gelitirmenin tayin edici ilke olduu dzeni ifade eder. nsann hayatn devam ettirmesi iin dier insanlarn desteine ihtiyac vardr. Bu sebeple slm ahlknda ncelik esas itibariyle dier insanlarn haklarnn gzetilmesine verilmitir. Bir insann kendisine kar yaplan hakszl affetmesi bir ycelik, buna karlk, baka bir insana kar yaplan hakszl balamas veya hogrmesi, grmemezlikten gelmesi ahlk d veya kt ahlk rnei, hatta onun hesabna kt bir fiil olarak kabul edilmitir. Zulme rza, zulm olarak grlmtr. nsann dier insanlarn desteiyle varln srdrmesi, asli bir durumdur. Bu sebeple insanlara yardm etme (istiane, dayanma) slm ahlknn mhim kavramlarndan biridir. Bu kavram Mslmanlarn tekil ettii btn toplumlarda tekilatlanma ilkesidir. Orta Asyal byk lim Azizddin enNesefi tarafndan insan- kmilin en nemli vazifesi olarak saylmtr. nsann dier insanlarn desteine baml olmas, insanlar tarafndan kolayca unutulabilmektedir. Bunun unutulmamas ve hep canl, bir uur halinde tutulmas olduka nem arz etmektedir. Bu uur halini u ekilde zetleyebiliriz. Ben, sen olmandan varlm srdremem. O halde, seni muhafaza etmem, seni korumam, benim kendi varlm devam ettirebilmemin n artdr. Ve bu benim asli vazifemdir. nsan yzeysel olarak baknca, sanki dier insanlarla varolusal bir irtibat yokmu gibi bir intibaya kaplabilir. slm ahlknda aile, komu, akraba ilikileri ile ilgili temel kurallara baktmzda, bunlarn esasnda onlarla mevcut olan varolusal irtibatn canl tutulmasnn, harsn (kltr) ve neslin muhafazasnn da, dier kurallarla irtibatl olduunu grebiliriz. slm ahlk, insani varoluu devam ettirmek ve gelitirmek iin insann zaten yapmas gereken eylerin taayyn ve insanla retilmesinden ibarettir. Demek oluyor ki insann sahip olduu imknlar, balar ve ballklar kendileri ile birlikte, insanlara baz vazifeler de getirirler. Vazifeler, insanlarn imknlarnn bir fonksiyonu gibidir ve farknda olunan vazifeler, insanlarn sorumluluklarn belirler. mknlar keyfi olarak kullanlamaz. slm ahlknn dier bir temel kavram o zaman vazife ve bununla ilgili sorumluluk olarak taayyn etmektedir. Nihayet her bir imkn kadar her bir fiil de, kendisi ile birlikte baz neticeler ortaya karr. Herhangi bir neticesi olmayan herhangi bir fiil olmayaca iin, fiilleri neticeleri ile birlikte dnmek gerekmektedir. Baz fiiller, vgye, bazlar da yergiye konu olur. vg ve yerginin gl ifadeleri, mkfat ve ceza olarak isimlendirilmektedir.

78

Hayr ve Menfaat/Fayda
Vazife ile hrriyet arasndaki dengenin muhafaza edilebilmesi iin vazifenin ieriinin bir fayda boyutunun olmas gerekir. Vazife, fayda esasnda deil, fayda, vazifeyi yerine getirmenin bir neticesi olarak gereklemelidir. O zaman vazife, fayday salar. Bylelikle, vazifeyi srf hayr (iyi) olduu iin yapabilecek olgunlua henz ulaamam insanlar da, onu ifa etmenin ne gibi faydalar saladn, en azndan baka insanlarda grerek renip ve bu cihetten fayday dnen insanlarn da vazifeye talip olmas mmkn olabilir. Burada hemen bir eyi srf hayr olduu iin yapma anlamndaki saf ahlki tavr ile hayr gerekletirmeye baz faydalarn yneltmesi bulumu olmaktadr. Zaten en yksek hayrn varl, zellikle insani varoluu muhafaza ederek, onu Yaratcsna yaklatrma olduunu dikkate aldmzda, bunun ayn zamanda en byk ve en yksek fayda olduu ortaya kar. Klasik faydac ahlk anlaylarnda ferdin ilkel karlarnn vurgulanmas ve bunu daha sonra toplumsal fayda ile irtibatlandrarak, toplum iin faydal olan ahlki bir ilke olarak savunmalarn, hayr dikkat d tutmalar sebebi ile yeterince ahlki bulmayanlar, ok haksz da saylmazlar. Zaten hayr da esas itibariyle varlk ile irtibatl olduu ve mutlak hayrn varlk olduu dikkate alnd takdirde, hayrn aslnda varl muhafaza etme anlamyla mutlak fayday ierdii de ortaya kar. slm dininde mesela mekasid-era olarak ifade edilen be maksad, esas itibariyle hep muhafazaya iaret eder. Bunlar akl muhafaza, dini muhafaza, nesli muhafaza, nefsi muhafaza ve nihayet mal muhafazadr. Dikkat edilecek olursa dinin amalar olarak belirlenmi olan ilkelerin hepsi, elde olan muhafaza etme ve glendirip gelitirmeye matuftur. Bu durum hayr veya iyinin slm ahlk tarafndan belirlendii haliyle, sadece formel bir talep olmayp, ok gl formel bir ksm/ciheti olmakla birlikte, insanlarn hakiki menfaatlerini muhafaza eden bir muhtevasnn da olduu ortaya kmaktadr. Son olarak Hilmi Ziya lkenin ahlki deerleri de anlama konusunda epeyce ufuk ac olan bir ifadesini buraya alalm. Ortak duyu anlamyla deer veya kymet deyince bizim kendisine muhta olduumuz, kendisini aradmz, bizi tamamlayan bir ey anlarz. (Hilmi Ziya lken, Bilgi ve Deer, Ankara: Krs Yay., ty., s. 218)

yi ve Kt
yi ve kt, ahlkn en temel kavramlardr. yi ve kt kavramlar olmadan, ahlktan bahsedilemez. Zaten davrann dzeni olarak ahlk, davranlar iyi ve kt olarak tasnif eder; bunlar arasnda en iyi veya en yksek iyi ile ikinci ve nc dereceden iyi; kendinde iyi ve baka bir ey iin iyi gibi tefriklerle birlikte, insann tercihlerinde bir dzen oluturmas imkn salanr. Trkede iyi ve kt olarak ifade ettiimiz kavramlar Arapada birden ok kelime ile ifade edilmitir. Kuran- Kerimde birr, hasene, maruf gibi tabirler iyiyi ifade etmek iin ism, seyyie, mnker gibi tabirler de kty ifade etmek iin kullanlmtr. Bunlar ve benzeri tabirlerin her birisi, iyi ve ktnn en azndan bir cihetini daha fazla n plana kararak ifade

79

ettikleri/isimlendirdikleri iin, her birisinin ayr bir ehemmiyeti vardr. Ancak biz burada bunun teferruat zerinde durmayacaz. Ahlk alannda telif edilmi olan eserlerde iyi ve kt iin eitli terimler kullanlmtr. Hadis eserlerinde belirli bir terminoloji kullanmak yerine, hadislerde geen kelimelerin daha fazla dikkate alnmas, bu eserlerin rivayet zellii ile dorudan alakaldr. Buna karlk kelam eserlerinde mesele daha ok hsn ve kubuh meselesi olarak ele alnm; ama duruma gre hayr ve err de kullanlmtr. zellikle akide kitaplarnda iyi ve kt iin kullanlan tabirler hayr ve errdir. Fakihler teorik tartma yapmadklar zaman daha ok helal ve haram ve bunlarla irtibatl olan dier tabirleri kullanmakla birlikte, bu kavramlarn teorik mzakeresini yaptklar Fkh usul eserlerinde meseleyi hsn ve kubuh tabirleri ile ele almlardr. Buna karlk felsefede daha ok hayr ve err kullanlmtr. Cenab- Hakk tarafndan grevlendirilen Peygamberler tarafndan insanlara retilen ve Onun iradesini ifade eden din, btn insanlar aan ve onlar nceleyen, dolays ile onlarn ahlkl olarak/belirli bir davran dzenine bal bir ekilde varlklarn srdrmelerini salayan klli/evrensel merci olmaktadr. Bu irade, insanlarn tasarrufu altnda olmad iin onlarn anlk ve dnemlik meyilleri ve karlarnn tesirine kapaldr; herkes iin ve insanst bir merci tarafndan verilen kurallar, insanlarn makul bir ekilde, hsn-i ihtiyarlar ile bizzat hayrlara/yani varlk ve varoluu muhafaza ve ikmal etmeye sevk etmektedir. Hayr, nihai olarak, insann kendi varln/varoluunu tamamlamas ve gelitirmesi olarak taayyn etmektedir. Doruyu sylemenin iyi olmas, sz sylemenin tabiatnn bir paras deildir. Doru sz de yalan sz de, sz olmak bakmndan ayn kurallara bal olarak sylenir. Onlarn olup bitenle irtibat da, birinin olan ifade etmesi ve dierinin ifade etmemesi, hatta mevcudu olduundan daha farkl bir ekilde ifade etmesi de kendi bana iyi veya kt olmak iin yeterli deildir. Hatta bunu biraz daha ileri gtrebiliriz. Bir insann baka birinin hakikate aykr beyanndan dolay yanlmas ve yanl bir karar vermesi de, kendi bana bu sz kt klmaz. nk bazen yanl bir beyan, az da olsa, doru bir karara sebep olabilir ve bunun neticesinde muhatap zarar deil fayda salayabilir. Doru sz hep fayda, yalan hep zarar verecek gibi bir kural da mevcut deildir. nk doruluk ile fayda, yalanclk ile zarar arasnda deimez bir sebep-sonu ilikisi mevcut deildir. Benzer bir ekilde bazen sylenmi olan doru bir sz, insanlarn zararna bir duruma esas tekil edebilir. Btn bunlar doru sylemek ve yalan sylemenin kendi balarna iyi veya kt olarak nitelenmesi iin yeterli olmadn gstermektedir. Ama yine de btn Mslmanlar doru sylemenin iyi yalan sylemenin kt olduunda ittifak etmektedirler. Mesele Mslmanlk ile birlikte doru ve yalana, iyilik ve ktlk vasfnn nasl geldiini ve nasl olup ta Mslmanlarn bu hususta ittifak ettiklerinin anlalmasdr. Burada yine karmza kan en temel soru, Hz. Peygamberin tebli ettii dinin istikamet ve sdka byk ehemmiyet vermesi ve bunu, hayrn tayin edici bir paras olarak tespit etmesinin, nasl anlalabilecei noktasnda belirmektedir. Sorumuzu u ekilde sorabiliriz: bu kavramlar iyi ve kt klan nedir? Bu soru Hz. Peygamberin teblii ile ortaya kan hayat ve dnya dikkate alnmadan cevap verilemez gibi gzkmektedir. Hayr ve er, iyi veya kt, genel olarak olduu gibi slm ahlknn da temel terimlerindendir. Ahlk ilmi ve dncesi, hayr ve er, iyi ve kt ile balar, yine bunlarn mahiyeti zerindeki dnce ile derinleir ve bu

80

kavramlarn, hayatn muhtelif alanlar ile irtibat zerinden, insan fert, cemiyet mensubu ve kurum ve kurallarn bunlarla irtibat zerinden yine baa dner. yi teriminin anlam nedir? yi neyi ifade etmek iin kullanlr? yi bir araba ile iyi bir fiil arasnda fark var mdr? yi teriminin kullanm ekilleri/anlamlarn birbirinden ayrmak mmkn mdr? yi nedir? Bir davran iyi klan zellik nedir? Bu zellik, davrann bir paras, kalc bir sfat mdr? Yoksa davrann veya fiilin, belirli bir balamda, yetki sahibi bir mtekellimin (konuann) syledii szn, fiil ile irtibatl olarak, o fiili gerekletirenin mkafat veya ceza alp alp almayacana dair anlam mdr? Yani bir fiilin iyi olmas, onu gerekletirenin vld ve mkafat almasnn muhtemel olduunu mu ifade eder? Dier bir ifade ile iyilik ve ktlk, fiillere mtekellimin ykledii bir mana m, yoksa o fiilin ayrlmaz bir paras mdr? Bunlar ve benzeri sorular ahlk dncesinde, zellikle ahlk felsefesinde esasl bir ekilde mzakere edilmektedir. Bu sorularn hepsini burada cevaplamak yerine meseleyi bir cihetten biraz daha anlalr klmaya alalm. Okuma Paras 3550. Senin gzn ak, kalbin uyuyor; benim gzm uyuyor, gnlme kap alm! Gnln ayr be duygusu var, gnl duygusuna iki cihan da pencere. Sen, kendi zayflnla bana bakma.. sana gece a ama o gece, bana kuluk vakti. Sana zindan, fakat o zindan bana bahe gibi. Meguliyetin ta kendisi bana istirahat hali. Senin ayan balkta, bana balk gl kesilmi .. sana yas, bana dn, dernek davul zurna ! 3555. Seninle yeryznde oturup duruyorum ama Zuhal yldz gibi yedinci kat gn stnde koup durmaktaym. Seninle oturan ben deilim, benim glgem. Mertebem, dncelerden stn. nk ben dncelerden, vesveselerden getim, onlarn dnda koup gezmekteyim. Ben endielere hkimim, mahkm deil. Usta, binaya hkimdir. Btn halk, endielere, vesveselere mahkmdur. O yzden hepsinin gnl hasta, hepsi gaml, gussaldr. 3560. Onlarn arasndan kp kurtulmak istersem kendimi mahsustan endieli gsteririm. Ben, ycelerde uan bir kuum, endie sinek! Sinek nasl olurda beni elde edebilir? Ayaklar krk olanlar da benimle bulusunlar, konusunlar diye gn ycelerinden kasten aaya inerim.

81

Aalk sfatlardan usandm m melekler gibi uuveririm. Benim kanadm, kendinden kmadr. Vcuduma iki kanat yaptrmadm ben. (Mesnevi I, 3550-3564, ev. Veled zbudak) Mevlanann iaret ettii gibi nesneler kadar fiillerin de, iyi veya kt ad verilebilecek bir vasf yoktur. A fiilinin iyi olmas ile mesela aacn yaprann yeil olmas tamamen farkl iki nerme trdr. Aacn yaprann yeil olmas, yapran tabii bir bir sfatdr. Bu sfat, yaprak nerede olursa olsun, ayndr ve deimez. Buna karlk mesela bir eyi almak kendinde iyi veya kt deildir. Bir eyi almak, eer nesnelerle mlkiyet ilikilerinin kabul grd artlarda gerekleiyorsa, o zaman, bu ereve iinde bir mana kazanr. Bu mana yine duruma gre deiir. Mesela eer bir eyi almak, sahibinden cretini vererek veya rzasiyle gerekleiyorsa, o zaman, en azndan bir al-veri yaplmas anlamnda ksaca mbah, veya meru veya doru veya maruf diyebilecemiz bir vasf kazanr. Ama bir eyi almak, yine mlkiyet ilikilerinin geerli olduu artlarda, sahibinin izni olmadan bir eyi almak eklinde gerekleiyorsa, buna kt diyoruz. Burada sahibinin izni olmadan bir eyi almak ksaca hrszlk olarak isimlendiriliyor ve ahlki dilde, hrszlk yapmak ktdr hkmyle ifade ediliyor. Burada grlebilecei gibi fiziki dnyadaki nesnelerde veya herhangi bir hareket olarak bir fiilde iyilik veya ktlk vasf olmamakta, iyilik ve ktlk, nesneler ve fiillerin insan fiilleri ile irtibat, insan hayatnn bir paras olmas ile, bu nesnelere ve fiillere yklenmektedir; veya bu nesneler veya fiiller bu sfatlar kesb etmekte; iliki dzenleri deiince, fiillerin ve nesnelerin sfatlar da deimektedir. Ksaca ifade etmek gerekirse iyi ve kt terimleri insan fiilleri hakknda kullanldnda, onlarda bulunan deimez nitelikleri ifade etmez. Bu terimlerden iyi, Cenab- Hakk tarafndan yaplmas emredilen ve yapldnda da Onun rzasnn kazanlmasna vesile olacak fiilleri ifade etmek iin kullanlr. Kt ise Onun yaplmasn yasaklad ve yaplmasna raz olmad, dolays ile yaplmas Onun gazabn celbedebilecek olan fiilleri ifade etmek iin kullanlmaktadr. Bu emir ve yasaklarn, varl muhafaza ve gelitirme konusunda insana yol gstermesi, makuliyetinin (akla uygunluunun) de esasn tekil etmektedir. Burada hemen unu syleyebiliriz: slm ahlk, btn ahlk teorilerinin arlkl olarak vurgulad hemen btn unsurlar iinde tar: ne haz kendi bana ktdr, ne dnyevi fayda, ne vicdan ve akl kendi bana deersizdir, ne de bir eyi srf hayr olduu iin yapmak reddedilmitir. Aksine bunlarn hepsi belirli bir l ierisinde muhafaza edilerek, insani varoluun devam salanmtr. Hatta insann kendi kendisini dnmesi bile, bakalarn koruma zerinden, slm ahlknn bir unsuru haline gelmitir. nsann Cenab- Hakkn nimetlerinden istifade etmesi ve bunlarn tadn karmas, insanlara zararl olan eylerin deil de faydal olan eylerin yaplmasnn tercih edilmesi, insann vicdannn sesini dinlemesi ve nihayet ahlki kurallar mmkn mertebe kaytsz ve artsz uygulamas meru bir davrantr. Ancak bunlarn hi birisi kendi bana ama tekil etmez. Ama nihai olarak insann kendi varln ilahi isim ve sfatlarn tecelligh olarak gerekletirmesi ve muhafaza etmesidir.

82

yi ve ktnn ahlki olmayan kullanmna bir rnek veriniz.

zet
Kavramlarn ve terimlerin gelimesi slm dini tebli edilirken pratik olarak ahlki deerler de insanlara retilmitir. Daha sonra bu deerler, ilkeler ve kurallar ieren rivayetler eklinde hadis ve ahlk kitaplarnda derlenmi; bunun yannda iyi ve kt fiillerin zellikleri zerinde de sistematik bir dnce faaliyeti, bu srece refakat etmitir. Bunun neticesinde ahlki kavramlar isimlendirilerek, ahlk terimleri (stlahlar) ortaya kmtr. slm ahlk dncesindeki temel kavramlardan insann yeryznde halife olmas ve kendi kendine zulmedebilecei slm ahlk dncesinde insann bu dnyadaki yeri ve konumu tayin edicidir; nitekim insan Cenab- Hakkk tarafndan yeryznde halife olarak yaratlmtr. Kendisine baka varlklara verilmeyen zellikler verilerek, bir dnya ina etme ve bu dnyay belli ahlki ilkeler erevesinde imar ve ihya etme imkn tannmtr. Ancak insana bu hususta tercih yapabilme imkn da salanmtr. Bunun neticesinde insan hayr isteyebilecei gibi erri de isteyip, etrafndaki varlklar kadar kendisiyle ilgili olarak verdii kararlarda da zulm ileyebilir bir konumdadr. Dolays ile insan ilahi hidayete muhtatr ve bu hidayeti tanyp, ittiba edebilecek vasflara sahiptir. Vazife ve hrriyetin, sorumluluk ve yaptrmn muhtevas; nsann sahip olduu imknlar amac dorultusunda kullanmak gibi bir vazifesi bulunmaktadr. nsann vazifeleri kendisine kar, topluma kar ve Allaha kar olmak zere yn ve ierik kazanr. Buna bal olarak da yaptrmlar ve sorumluluk ierik kazanr. nsann kendisine kar sorumluluunu vicdan, topluma kar sorumluluunu evresindeki insanlardan balayarak adalet sistemine kadar btn toplum hatrlatrken; Allaha kar sorumluluk bir taraftan btn bunlara farkl bir boyut ve anlam salad gibi, din gn (kyamet gn) uuru kendi bana bir sorumluluk mercii ve yaptrm olarak etkin olur. Ayrca knama ve ayplama ile utanma da farkl yaptrm ekilleridir. yi ve kt terimlerinin ahlki anlamlar yi ve kt terimleri insan fiilleri hakknda kullanldnda, onlarda bulunan deimez nitelikleri ifade etmez. Bu terimlerden iyi, Cenab- Hakk tarafndan yaplmas emredilen ve yapldnda da Onun rzasnn kazanlmasna vesile olacak fiilleri ifade etmek iin kullanlr. Kt ise Onun yaplmasn yasaklad ve yaplmasna raz olmad, dolays ile yaplmas Onun gazabn celbedebilecek olan fiilleri ifade etmek iin kullanlmaktadr.

Kendimizi Snayalm
1. Aalardan hangisi slm ahlknn bir ilkesidir? a. Yalan sylemek ktdr. b. Hz. Peygamberde en gzel rnek vardr.

83

c. Doruyu sylemek iyidir. d. nsanlara yardm etmek iyidir. e. Misafire ikram etmek iyidir. 2. nsan nerede Allahn halifesidir? a. Ovalarda b. Gkyznde c. Yeryznde d. Ayda e. Heryerde 3. Aadakilerden hangisi ahlki yaptrm mercii deildir? a. Vicdan b. Melekler c. Toplum d. Ahret inanc e. Allah 4. Aadakilerden hangisi mekasid-eria dan biri deildir? a. Akl muhafaza b. Dini muhafaza c. Mal muhafaza d. Can muhafaza e. Kalbi Muhafaza 5. yi ve kt aadakilerden hangisinin temel kavramlardr? a. Felsefe b. Bilim c. Estetik d. Ahlk e. Siyaset

84

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. c 3. b 4. e 5. d Yantnz yanlsa slm Ahlknn Tahakkuk Sreci ve Kavramsallama blmn yeniden okuyunuz. Yantnz yanlsa nsann Allahn Halifesi Olmas yeniden okuyunuz. blmn

Yantnz yanlsa Sorumluluk ve Ahlki Yaptrm blmn yeniden okuyunuz. Yantnz yanlsa Hayr ve Menfaat/fayda blmn yeniden okuyunuz. Yantnz yanlsa yi ve Kt blmn yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Kuran- Kerimde yerkreyi ifade etmek iin arz kelimesi kullanlr. Sra Sizde 2 Evet. Teknoloji insann zellikle fiziki dnya ile dzenli bir iliki kurmasna baldr. Marka, bunun bir neticesi olarak kabul edilebilir. Sra Sizde 3 Hayr; nk insan kendisi hakknda da yanl kararlar vererek, kendi nefsine zulm edebilir. Sra Sizde 4 nsann bu dnyada dzen kurarak, arz imar edebilme gcne sahip olmas anlamna gelir. Bu ayn zamanda insann snrsz ahlki kemale ynelik bir istitaati olduunu da ifade eder. Sra Sizde 5 nsan her eyi isteyemez; sadece bilebildii ve tasavvur edebildii snrl eyleri isteyebilir. Sra Sizde 6 yi bir araba, iyi bir ev. Kt bir alet, kt bir resim.

Yararlanlan Kaynaklar
Ahmed Naim (1995). slm Ahlknn Esaslar, Yay. Haz. Recep Kl, Ankara. Akseki, A. H. (1980). Ahlk lmi ve slm Ahlk, Ankara. Aydn, M. (1989). Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 10-14.

85

Bilmen, . N. (1949). Yksek slm Ahlk, stanbul. arc, M. (1985). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul. arc, M. (1989). Ahlk, Diyanet slm Ansiklopedisi, s. 1-9. arc, M. (2006). slm Dncesinde Ahlk, stanbul. Draz, A. (2004), Kuran Ahlk, ev. E. Yksel-. Gnay, stanbul. El Attas, S. N. (1995). slm, Seklerizm ve Gelecein Felsefesi, ev. Mahmut Erol Kl, stanbul. Kl, R. (1992), Ahlkn Dini Temeli, Ankara. Kl, R. (1999). Ayet ve Hadislerin Inda nsan ve Ahlk, Ankara. Kk, S. (2007). Mesnevde Mevlnnn Ahlk Anlay, Teorik ve Pratik Ynleriyle Ahlk, ed. R. Kaymakcan ve M. Uyank, stanbul, s. 283-320. Ragb el-Isfehn (2003), slmn Ahlki lkeleri, ev. Abdi Keskinsoy, stanbul. Topu, N. (2005), Ahlk, stanbul. Yaran, C.S. (2005), slmda Ahlkn art Ka, stanbul. Yaran, C.S. (2010). Ahlk ve Etik: Dou, Bat ve slm Ahlk Felsefesi Yazlar, stanbul. Yazr, Elmal M. H. (1971). Hak Dini Kuran Dili, stanbul. Yazr, Elmal M. H. (1997). Makaleler I, haz. C. Kksal- M. Kaya, stanbul.

86

87

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Dindarlk ve ahlk ilikisini tanmlayabilecek, slm ahlknn bireysel boyutunu aklayabilecek, slm ahlknda faziletleri izah edebilecek, slm ahlknda erdem ve mutluluk ilikisini kavrayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Fazilet Adalet, bilgelik, lllk (iffet), cesaret, saadet lfet Mslman ahsiyeti

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Mustafa arcnn slam Dncesinde Ahlk isimli eserini, TDV slm Ansiklopedisinden Ahlk maddesini, Knalzade Ali elebinin Ahlak- Alai adl eserini, Nasiruddin Tusinin Sekinlerin Ahlk isimli eserini,

Erol Gngrn Deerler Psikolojisi zerine Aratrmalar isimli eserini, Aye Sdka Oktayn, Knalzde Ali Efendi ve Ahlk- Al isimli eserini, Aliye narn Modern Zamanlarn Deer Aray balkl makalesini okuyunuz.

88

slm Ahlknn Bireysel Boyutu 1: Gzel Ahlk (Faziletler)


GR
Ahlk ilminin tanmlarndan birisi de, beenilen gzel fiilleri yapp, beenilmeyen fiillerden kanmay salayan, insani nefsin eylemlerinden ve huylarndan bahseden bir ilimdir. Bu tanmdaki gzel davranlar erdemleri, kt davranlar reziletleri temsil etmektedir. Fazilet-rezilet kavramlar gerekte iyi-kt kelimelerine tekabl etmektedir. Ancak slm ahlk kitaplar ve zellikle bu konunun tartld gelenekler fazilet ve rezileti tercih ettiinden, sz konusu gelenei hatrlatmak iin klasik sylem yeni kullanmla birlikte nite iinde yinelenecektir. Bu tanma gre insann ahlak ilgilendiren vasflar fazilet ve rezilet olarak iki ksma ayrlmaktadr. Fazilet, insanda iyi fiilleri ortaya karan meleke iken, kt fiillerin ortaya kmas rezilet ile alakaldr. Fazilet sahibi insan, ahlakl insandr; fazilet sahibi olmayan insan ise, ahlaksz ve kt ahlakl bir insandr. Felsefe gelenei iinde telif edilmi olan klasik ahlak kitaplarmz ahlaki bir varlk olarak insan ele alrken, bu ciheti n plana karrlar. Hangi fiillerin fazilet ve reziletlerin alt balnda ele alnd yakndan incelendiinde, iyi ve kt fiillerin neler olduu konusunda felsefi gelenek iersinde eserlerini telif etmi olan dnrlerle tasavvuf ve hadis gelenei ierisinde eserlerini telif etmi olanlar arasnda esasa mteallik farklarn bulunmad grlr. Fark, zellikle felsefi gelenek iinde eserlerini telif etmi olan dnrlerin ahlak, fizik ve psikolojinin verileri erevesinde ve onlarn bir devam olarak ele almalarndan kaynaklanmaktadr. Yalan sylemek, cehalet, kt bir durumda kalm bir insan kurtarmak iin mdahele cesareti gsterememek, btn ahlaklarmz tarafndan kt olarak kabul edilir. Ancak bunun aklamas sz konusu olduunda ve bunun almas ile ilgili teklifler sz konusu olduunda nemli farklar ortaya kmaktadr. Bu blmde biz bir taraftan felsefi gelenek ierisinde iyi ve kt fiillerin nasl tasnif edildiini dikkate almakla birlikte, genel olarak insann ferdi hayatnda, kendisine has olarak sahip olduu iyi ve kt vasflarn neler olduunu ele alacaz. Faziletler ve reziletler nihai olarak fertlerin sfat olduu iin, bu ayrm ferdi ahlakn da iki ana mevzusunu tekil etmektedir.
http://www.mumsema.com/guzel-ahlk-sifatlari/102537-faziletler-verezaletler.html

89

DNDARLIK-AHLK LKS
slm ahlknn asl kayna Kuran ve onu yaantsnda tecessm ettirmi peygamberin hayat, snnettir. Hz. Peygamberin ahlknn Kuran ahlk olduunu syleyen hadisler bu geree iaret etmektedir. Hatta dinin samimiyet olduunu syleyen slm peygamberi bu gerei farkl bir ekilde ifade etmitir. nk insan, temiz bir doa, ftrat zerine dnyaya gelmitir. Hayat denen sahne insann bu temiz zn glgeleyebilecei gibi aa da karabilir. te dinin ilevi de tam olarak bu esnada devreye girer. Zira samimi olmak, ftratn aa kmasdr. Nitekim Kurann ruhlarn sadece Allah tesbih ederek huzura ereceini sylemesi de bu gerei btn boyutlaryla bir araya getirmektedir. Ahlkn anlam ve grevi de bundan bakas deildir. Kuranda gzel ahlk veya fazilet iin hasene, hidyet, sdk, amel-i salih ve ihsan gibi pek ok kavramn kullanld dikkati ekmektedir. nsann en erefli varlk olarak yaratldn ifade eden slm dini, bu erefin ancak ve ancak ahlkl olmakla mmkn olacan beyan etmitir. nsann ruh ve bedenden mteekkil olduunu syleyen insanln ortak tecrbesi ve slm dini, arnmann ahlkllktan getiini bildirmitir. Nitekim Kuran nefsini temiz tutan kurtulua ermi, onu kirletense ziyan etmitir (ems/91: 8-9) diyerek bu gerei teminat altna almtr. Yine slm ahlknn eklini belirleyen ana prensip dikkate alnd zaman fazilet, rezilet ve vicdan genini iyi belirledii dikkati ekmektedir. Nitekim iyilik ve ktl kiinin vicdannda meydana getirdii etkiye gre tayin etmitir. Hz. Muhammed, bir insan, iyilik yaptnda sevin, ktlk yaptnda znt duyabiliyorsa, artk o gerekten mmindir diyerek, hakk insan alametlerini de sylemitir. yi ve kt arasndaki izginin ayrm kesinletike, uyank bir vicdandan; buradaki ayrm kaybolmaya baladka, hatta neyin iyi olduu konusunda kesin bir fikir oluturulamyorsa, uyuyan bir vicdandan sz edilebilir. Endlste yetimi olan limlerden bn Hazm Ahlk, -el-ahlk vessiyer f mdvtin-nfus- isimli eserinde akll olmay, kulluk bilincinde olma ve kulluu yerine getirme, dolaysyla da erdemli olma olarak tanmlar. Akln zdd gnahkrlk ve erdemsizlik, yani ahmaklktr. slm literatrde Allaha teslim olan ve ibadet eden kiinin, Allahn onun gren gz, iiten kula olmasnn anlam burada yatmaktadr. Gnahtan saknan, karanlk perdeler ardnda kalmayan kiinin grmedii taraf Allahn tamamlamas, onun aklen yetkinlemesi anlamna gelir. Erdemli olmay orta olma yani ifrat ve tefritten kanma olarak tasvir eder. Akll olma bir erdem olduu gibi, adalet, cesaret ve cmertlik de temel erdemdir. Adalet te, daha sonra greceimiz gibi, orta yolu ifade etmektedir. Adalet, muhtemel iki utan biri yerine, bunlarn tam ortasn bulmak anlamna gelmektedir. Sadece bir erdem ile alakal olarak deil btn erdemlerde ve erdemlerin birbiri ile ilikisinde de orta yolu bulmak, adaletin gereidir. Adil kii zaten dier erdemleri de gerekletirmi demektir. nsann iyi olmasnn kstas, dil olmas ya da olmamasyla dorudan balantldr. bn Hazm, ahlak konusunda eser veren ok sayda alim gibi insan denen varln teekklnde dinin ilevini aklayarak, varolu, olma ve din arasndaki organik ba aa karmaktadr.

90

slm dncesi dindarlk ile ahlak arasndaki irtibat kefederken, varlkbilgi-deer dzlemlerinde son derece tutarl ve dayankl alglama biimi ortaya koymutur. Bir baka ifadeyle Kurnn anlam btnlnde iman (inan-varlk) kavram, ilm (bilgi), ve salih amel (ahlk-eylem) kavramlar ylesine birbirine baldr ki, bunlar birbirini hem besleyen hem de gerektiren boyutlardr. yle ki bu dnce modunda bilgi (ilm), hikmet, adalet ve hakikati iinde barndran, ok katmanl bir kavramdr. Bu erevede adletin bilgi ile ilikisi u ekilde ifade edilebilir: nsann yaratklar leminde doru ve bu yzden uygun yerini ve yaratcs ile olan doru irtibatn bilmesi adalettir. Adalet, insann kinattaki konumu ile ilgili bilgisinden kopuk deildir. Kuranda kulluk (ibadet ve ubudiyet), inanan kiinin Allaha balln eylemleriyle gstermesi, bilgi (marifet) anlamnda kullanlr. Allahn insan yarat amac, insann onu bilmesidir. Ayn ekilde eyann btn iinde kendi yerimizi bilme, durumumuzu tanma ve tasdik etme ve kiinin bu bili ve tasdike gre hareket etmesi hem bireysel hem de toplumsal andan adaleti getirecek olan edebli olmadr. Bilme, sevme, hissetme, adil olma ve eylemde bulunmann hepsini ihata eden bir akl nosyonu var olmakla birlikte, pratikte bunun tecessm ettirilmesi gerekmektedir. mam Gazali Mzn el-Amel isimli ahlak eserinde, ilm ve amelin hirete hazrlk ve mutlu olmann yegne yolunun iman ve salih amel olduunu sylemektedir. Bu cmleden olmak zere ahlk ilminin niha hedefi de, ilm ve amel terkibini vurgulamaktan geer. brahim gelenein ve slmn deere vurgusunun altnda yatan asl neden, deerin btnletirici, dntrc ve tamamlayc zelliidir. nk deer sistemi toplumsal mekanizma refleksleriyle varlk-bilgi n kabulleri arasndaki ilikiyi tanzim ederek, dnya gr imgeleriyle sosyal yaplar arasndaki uyumu salar. Tasvir etmeye altmz konuya, bir baka adan bakarak zetlememiz mmkndr. Ahlk, vicdann normatif bir biim kazanmasdr. Daha dorusu onun normatiflii varlkla uyumunu ifa eder. nk kelime anlam itibariyle vicdan, varl yerli yerince grebilme ve hakk teslim edebilme anlamna gelen adalete (adl) en yakn kavramdr. lahi iradenin sesini, vecde gelerek duyabilme, varl grebilme ve bulabilmedir. Bunun iindir ki, vicdann sesi, hakkn sesine en yakndr. Etimolojik olarak v-c-d (vecede) kknden, bulmak anlamndan neet eden vicdan, vecd sayesinde ulalan merhaledir ki, vcuda ulalr. Btn bu deltalar kendinde birletiren vcid, meydana karan ve yaratan anlamna gelir (yaratc); mevcut ise, var olan; mevcudat ise var olanlar demektir. Dolaysyla, hem vecd, hem de vicdan, var klc bir zellii haizdir. ster adalet kavramndan; isterse de vicdandan hareketle olsun ahlk tartmas deer-anlam-varlk-bilgi btnln kendinde barndrr. Diyebiliriz ki slm ahlknn bireysel boyutu olarak ifade edebileceimiz faziletler veya erdemler bu btnl tesis edebilmektir. Aksine reziletler ise, sz konusu btnl yakalayamamak; bir bakma paralanmlktr.

slm Ahlknn Bireysel Boyutu


nsann en ayrt edici zellikleri, sevme, dnme, irade, eylem ve tecrbe gibi boyutlardr. Bu boyutlar dinin tanmlanmasnda da olduka belirleyicidir. Ahlkn ilevi ve nemi de tam olarak bu snrda belirir. nk ahlk, insan ruhunun sevme, dnme, irade, eylem ve tecrbe gibi boyutlarn

91

gelitirmek suretiyle, snr ihlal etmeden ve ruhun klmesini gze almadan, bunlarn her biriyle diyalou ve ilikiyi temin etmeyi hedefler. Ksacas ahlk btn bir kiilik gelitirebilmek iin vazgeilmez neme sahiptir. nsann sevebilme, inanabilme ve gvenebilme yn, onun ruhunun asl gcyle bulumasn, hatta gncellenmesini temin eder. u halde insan ve Tanr arasndaki en gl ban ad sevgidir. Sevebilme zellii, ruhun kendini fark etmesinde nemli bir yer igal eder. Bu zellikten uzak olan kii, kendine yabancdr. Sevgi, insan kendiyle buluturmada vazgeilmez neme sahiptir. Seven ruh, tam bir rikkat iinde olduu iin ayn zamanda adalet duygusu da etkin durumdadr. Din (iman), kendinde gc, sevgiyi ve adaleti birletirdii iin insann kendini gerekletirmesini mmkn klar. Dolaysyla dinin dinamizmi, sevgi, g ve adaletin birlii olarak, l, cesaret, cmertlik ve saadeti teminat altna alr. Kbe bu anlamda dinin bir zetidir. lk insann yaratlmasndan (sevgi), insann lmllnn bir ifasna ve emre itaatten (benlikten azad olutan/Hz. brahimin Kurban olay), insan olmann farkna varlmasna ve insann eytann tuzandan kana kadar, insan vasflar vetiresi sergilenmektedir. Ksacas bu tablo, ite insan gerei dedirtmektedir. Dnya ve ahiret, ruh ve beden, gemi ve gelecek, melek ve eytan, adalet ve zulm kutuplar tevhid ekseninde yeniden ina edilmektedir. Kendisinin gzel ahlk tamamlamak iin gnderildiini syleyen Hz. Muhammed de ynn dine eviren ve tevhidi eksene alan kiinin ruhen ykselip, arnacana; huzur ve ahengi yakalayacana iaret etmektedir. Bylece gzel ahlkn, dinin en nemli boyutu olduu aa kmaktadr. Bu anlamda Hz. Muhammed gayb ve mahede lemini bir araya getirmektedir. nk onun hayat, dinin neticesini somut olarak gsterdii iin gayb yaknlatrmtr. Yamurun baa bytp rn vermesi sayesinde topran altnn grnr hale gelmesi gibi, iyi insan profili de, insan tohumundaki madde ve manay bir araya getirmeye modellik yapar. Szn ettiimiz iman ve gvenin dier ad sevgidir. Bir baka ifadeyle inanmak, sevmektir. Zaten salkl bir kii olabilmenin en iyi gstergelerinden biri retmek (ekip-bimek) ve topran yeerteceine gven yani sevgidir. Bunun iin Kuran, sevgiyi imanla ayn anlamda kullanmtr (Meryem/19: 96): man edip iyi davranlarda bulunanlara gelince, onlar iin ok merhametli olan Allah, (gnllerde) bir sevgi yaratacaktr. Burada, eer iman ederseniz, rahmet, sevgi olarak tecelli edecektir imas vardr. Gnmz psikologlarnn diline dolayp ok ucuz tkettikleri sevginin neden yank bulmadn anlamak zor deildir. nk Kbe mihrabn kendine eksen yapan kiinin gnlnde sevgi kk atacaktr. Aksi halde szde sevgi prltlarndan ya da sevgi glgelerinden sz edilerek, avunulmak zorunda kalnacaktr. Sevgi kamuflaj altnda menfaat, hrs ve fke, dk benlik algsnn yceltilmesiyle kiilikleri btnlemek yerine paralamaya devam edecektir.

92

Yine bir baka yerde iman edene hem sevgi verilecei hem de bakalar tarafndan sevilecei sylenmektedir. Bu ortak ballktan dolay Allahn dman bu kiinin de dman olacaktr (Taha/20: 39): Musay sanda koy; sonra onu denize (Nil) brak; deniz onu kyya vursun da, benim dmanm ve onun dman olan biri onu alsn. Ey Musa! Sevilmen ve benim nezaretimde yetitirilmen iin sana kendimden sevgi verdim. Sevgi en iyi ayra ve elverili derinleme ve btnleme aracdr. Sevgiden nasipsiz olan kii, sevmeyi bilmemekte ve inanmas da yzeyel kalmaktadr. Sevgi olmaynca, insan dier varlklardan ne ayrabilir? diye sormak sama bir soru olmayacaktr. Kurann lfete bir mihenk ta ilevi vermesi bouna deildir. Birbirine dman kiileri lfet gvencesiyle birbirine emin klan (Al-i mran/3: 103) Allah, bu sayede, en byk hikmetlerinden birini insana hibe etmitir. Hanif dinin mmeti olmak da, bu sevgiyle balanmak demektir. Zaten mmet (topluluk), Arapa kken itibariyle ana (mm) kelimesinden neet etmitir. Bu durumda toprak ana (rahim) ya da mmet, rahmettir, berekettir. Eer mmeti besleyen sevgi ve iman damarlar kurutulursa, szde ve msvedde bir toplumdan sz edilecektir ve bu durumda adeta sa gz, sol gze gvenemez hale gelecektir. Allahn sevgi vermesi ve sevilen bir kii olmann yolu ona teslim olmaktan gemektedir. Allaha isyan eden kiinin sevgiden bahsetmesi nasl bir sevgi olacaktr? Ahlk da bu teslim olmann iinden ykselecektir. Dolaysyla teslimiyet, ballk ve ilgili olmay kendinde en ok barndran kelime sevgidir. Sevgi, adaleti, bilgelii, fedakrl besleyen bir gtr. man, zaten sevmek ve gvenmektir. nanarak kii, odaklanmay ve btnlemeyi gerekletirir. Ahlkn anlam da tam olarak bylece belirmeye balar. Allah ile insan arasndaki deruni iliki, duygu, bilgi, tecrbe, ibadet olarak bireysel boyutta ahlk bir ilikidir. Bunun insanlar aras diyalogdaki grnm uyumlu toplumdur. Ancak slm ahlknda bireysel ahlk n plandadr. nsan toplum iinde olduuna gre birey ve toplum birbirini besler; ahlk da her iki boyutu gerektirir. Ancak slm ahlknn en belirgin zelliklerinden biri, Allah ve insan arasndaki ilikinin zel ve ahsi olmasdr. Bu, Hristiyanlkta olduu gibi kilise benzeri herhangi bir kurumun kontrul ve tasarrufu altnda deildir. Bu bakmdan slm dncesinde, kiisel geliime olduka nem verilir. nk ahlki bakmdan gelimilik Allahn cemal isimleriyle yani gzel nitelikleri ile bezenmektir. Faziletler ve reziletlerin neler olduu hususunda genel bir ittifak vardr; ancak bunlarn temellendirilmesinde ve anlatmnda takip edilen yollar birbirinden farkldr. Bunlar arasnda filozoflarn yntemi en sistematik olandr. Bu sebeple nce felsefi ahlak eserlerinde ortaya konulan, daha sonra Gazali ve bn Hazm gibi alimler tarafndan da kullanlan, filozoflarn ortaya koyduu ablonu kullanan sistematik esas alnarak faziletler ve reziletler konusu ele alnacaktr. Bu ablon Nasrddin et-Tusi, Devvani ve Knalzade Ali Efendi tarafndan daha da gelitirilmitir. Biz burada daha ok Knalzadenin Ahlak- Al isimli klasik ahlak eserindeki sistematiini dikkate alacaz.
Edepli olmak ile sevmek, gvenmek ve iman etmek arsndaki ilikiyi siz yaznz.

93

slm Ahlknda Faziletler


slm ahlklar, ahlk, ksaca faziletler ve reziletler ilmi olarak deerlendirmektedirler. Ahlk, buna gre, nefsi faziletlerle ssleme ve reziletlerden koruma yollarn gsterir. Ahlak ilmine bu cihetten yaklama, bu ilmi sadece iyi ve kt davranlar hakknda konuma, bu konumann ortaya kard sorunlar ele alma olarak grmeyip, bunun tesinde insann ahlaki eitimini de dikkate almayi iermektedir. Bu sebeple faziletlerin neler olduu kadar, bunlarn nasl kazanlaca da ahlak ilminin meseleleri arasndadr. Fazilet kavram insann kabiliyetleri ile alakal olarak kullanlmaktadr. nsann muhtelif kabiliyetleri vardr ve bu kabiliyetler douta kuvve olarak, yani potansiyel olarak mevcutturlar. Bu kabiliyetlerin etkin olmas ile hayat gerekleir. Mslman filozoflar insan tabii/fiziki dnyann bir devam, ayn zamanda btn mevcudatn (makrokosmos) bir zeti olarak kavrarlar. nsan zbde-i alemdir; veya kk alemdir (alem-i sagir=mikrokosmos). Byle olduu iin de kendisi dndaki btn mevcudat imkn olarak ve iinde tar. Bu anlay erevesinde onlar ayr nefsi birbirinden ayrrlar: nebati/bitkisel nefis, hayvani nefis ve insani nefis. Bu nefislerin her birinsin zellikleri vardr ve srasyla biri dierinden daha fazla zellik tar. Nebati nefsin zellikleri, cisimlerden farkl olarak, beslenme, byme ve reme zellikleri bulunmaktadr. Hayvani nefiste ise kendi idrak ve isteiyle yer deitirme/hareket zellikleri bulunmaktadr. nsani nefiste ise, hem nebati/bitkisel nefsin hem de hayvani nefsin zelikleri bulunduu gibi, bunlara ek olarak dnme ve konuma kabiliyeti (kuvve-i natka) bulunmaktadr. Bu sebeple insann srf nutuk/konuma ve dnme cihetini dikkate alarak insani nefsin bu cihetine, melek nefis denilmitir. Ayn zamanda bilme/renme kabiliyeti olarak da isimlendirebileceimiz ve insann ayrc hususiyetini tekil eden konuma/dnme kabiliyeti cihetinden insan nefsine natk nefis ad verilmektedir. nsanda, o halde, nefis birlikte bulunmaktadr: nebati, hayvani ve meleki nefis. Bunlarn her birisi insanda bir kuvve tarafndan temsil edilir: nebati nefis ehevi kuvvede, hayvni nefis gadabi kuvvede, meleki nefis ise nutuk kuvvesinde. Birinci kabiliyet, insann gda, cinsel arzu ve dier arzu ve isteklerine esas tekil eder, ki adna ehevi kuvve denilir. Bu kuvve insann biyolojik varln srdrmesini salayan kabiliyetini ifade etmek iin kullanlmaktadr. kinci kabiliyet ise insann varln ve sahip olduu eyleri savunmaya ve korumaya (muhafaza) yneliktir; adna gazap kuvvesi denilmektedir. nc kabiliyet ise insann hem dier varlklarla hem hemcinsleri ile, yani dier insanlarla, hem de insanlarn stndeki alemle dzenli bir irtibat kurma imkann ifade eder. Klasik ahlak anlay sadece bitkisel ve hayvansal ihtiyalarn karlayan, yani sadece bedensel ihtiyalarn karlayan ve bunun iin mcadele eden, insanlarn, henz insani boyuta ulaamadn; insan olmann dnme ve konuma kabiliyetini kullanarak nebati ve hayvani kuvveleri kullanmay ifade ettiini dile getirir. Burada sz konusu olan kuvveler, metafizik, mantk ve fizikte kullanlan cins kavram ile ifade edilirler. Buna gre insanda bulunan btn kuvveler bu cinsten mteekkildir. Bu cinslerin her birisinin altnda ok sayda nev bulunmaktadr. Daha sonra zerinde duracamz alt balklar her cinsin altndaki nevleri ifade etmektedir. Bir bitki ve canlnn bitki ve canl olarak

94

varln devam ettirmesi, sahip olduu kuvvelerin/kabiliyetlerin etkin olmasna baldr. Ayn ey insan ve mevcut olan her ey iin de geerlidir. Eer insan biyolojik varln muhafaza edip srdremezse, yani bu alandaki kabiliyetleri etkin olamazsa, o zaman biyolojik varln srdremez. Ayn ey nutuk kabiliyeti iin geerlidir. Nutuk kabiliyeti de insann insan olarak varln srdrebilmesi iin etkin olmak zorundadr. Eer insan bu kabiliyetlerini etkin klamazsa, o zaman insan olarak varln srdremez. te felsefe ki bilinen btn ilimleri iine almaktadr, insann insan olarak varln srdrmesini nasl saladn kendisine konu edinmektedir. Bunu yaparken de tamamen insann kabiliyetlerini kef edip, bunlarn nasl uygulanp, nasl gelitirileceini ortaya koymaya almaktadr. slm ahlknda faziletler konusu ilenirken, ncelikle faziletlerin insan nefsinin hangi boyutundan beslendiinin belirtilmesi gerekmektedir. slm ahlk konusundaki grleriyle dikkati eken Osmanl dnemi ahlklarndan Knalzde Ali Efendinin Ahlk Al isimli eseri bu konuda nemli bir kaynaktr. nk o hemen hemen kendinden nceki ahlk dnrlerinin grlerini ou bakmdan srdrmtr; ayrld, farkl dt noktalar olduysa onlar da ilemek suretiyle hem bir sentez hem de bir zet yapabilmitir denilebilir. nsan nefsin iki gc vardr. 1. drak gc: Bu g sayesinde nefis, akln idrak gcn gerekletirir. Bunun iki grnm vardr. a) Nazari G: Bunun arla veya eksiklie gitmemesi, yani orta dzeyde/itidal zerine olmas sayesinde hikmet meydana gelir. b) Amel G: itidal zerine fiiller, yani orta yol karrsa adalet meydana gelir. 2. Hareket Ettirici G: Bu g sayesinde beden itki veya motivasyon gc kazanr. a) Hareket Ettirici Arzu Gc (ehvet): Arla gitmedii srece orta hal/dzeyde olduu mddete iffet meydana gelir. b) Hareket Ettirici Saldrgan G (Gazap): Arla gitmedii srece orta hal/dzeyde fiiller, cesaret meydana gelir.

Erdemler Tasnifi
TEMEL AIRISI ERDEMLER Hikmet Adalet ffet Cesaret Kurnazlk --AZLII ZIDDI BALI OLDUU GLER Nazari G Zulm Amel G ehvet Gc Gazap Gc

Ahmaklk ---

Gnahkrlk ehvet Azl Saldrganlk Korkaklk

95

Hikmet
Genel olarak eya hakknda bilgi edinme gcne zg bir erdemdir. Varlk ve ahlk arasndaki ilikiye temas ederken deindiimiz gibi, kiinin bilgi ve hikmet gc de erdemli olmada son derece nemlidir. slm dnrleri, ahlkl olmak iin bilebilme yeteneini kabul eder. Ahmaklk, kiinin ahlk geliimini engeller. nk iyi olabilmek iin iyinin ne olduunun bilinmesi gerekir. te yandan kiinin iyi olmas, bilgeliini de artracaktr. nanma kiiye bir tr basiret de kazandracaktr. Basiret sadece pratik akln bir vergisi deil, teorik akl gcn de gerektirir. Hkmetme ve hikmet dahas g arasndaki iliki bu armlar bir araya getirir. Dnme melekesi olmadan erdemli olunamaz. Bu erdemin eksiklii beraberinde ahmakl; fazlal ve arl ise kurnazl getirmektedir. Hikmetin kapsamna giren dier alt erdemleri de gzden geirdiimiz zaman, onun snrlar daha da belirginlik kazanacaktr. Knalzade ve Ts gibi slm ahlklar asl erdemlerden birisinin isminin de hikmet olmasyla ortaya kan drt ayr hikmet kavram arasnda karklk kabileceine dikkati ekerek, bunlarn birbirlerinden farkl olduunu vurgular. Onlar, erdemden birisi olan hikmetin, felsefe teriminin karl olan ve "mevcudu beer takatince bilmek" manasna gelen mehur hikmet olmadn hatrlatrlar. Yine bunun amel hikmet manasna da olmadna, aksine nazar hikmetin ncs olduunu belirterek u incelie dikkat ekerler: Hikmet nazar ve amel olmak zere ikiye blnmtr. Amel hikmet de ahlk, tedbiru'l menzil ve ilm-i siyaset olarak e ayrlr. Amel hikmet iinde yer alan ahlk da hikmet, iffet ve ecaat eklinde e ayrlr. Bu durumda hikmet yine kendinin bir alt blm olup kendisine blnm gibi olur. O, asl erdemler arasnda yer alan bu hikmetin, haric varlklar beer takatince bilmektir diye de tarif ettii ilk hikmet manasna olmadn belirtir. Yine hikmet-i nazar ve hikmet-i amel diye taksim edilen hikmetin de bu hikmetle ayn olmad aktr. Diyebiliriz ki felsefe iin slm corafyasnda veya dncesinde ou zaman hikmet kelimesi kullanlmtr. Burada cehaletin zdd olarak kullanlan hikmet, felsef tasavvur anlamnda deil, eyay ve insan kendi yerlerince kavrayabilme yetisidir. En nemlisi de kendinin insan olduunun farknda olma ve bu bilgiyle eylemde bulunmadr. Hikmet Erdeminin Altnda Yer Alan Erdemler a) Zek b) abuk anlama c) Zihin akl d) Kolay renme e) yi dnme f) Ezberleme g) Hatrlama

96

Cesaret
stnlk salama gdsnden kaynaklanan bir erdemdir. ou zaman bu gdye fke gc denmektedir. Bu gten kaynaklanan erdeme ise cesaret denilmektedir. fke gcnn fazla olmas halinde kii saldrgan; eksik olmas durumunda ise korkak olacaktr. Gazap/fke gcnn yeterli derecede orta durumda olmas ise cesareti douracaktr. Bu erdem olmad zaman adaletin gereklemesi mmkn deildir. Mesela Kindye gre, cesaret, yaplmas gerekeni yapmak ve ortadan kalkmas gerekeni de nlemek iin her trl riski gze alabilmektir. Dier erdemlerde olduu gibi cesaret faziletine dahil olan erdemleri de grmemiz gerekir: Cesaret Erdeminin Kapsamna Giren Erdemler a) Olgun nefs b) Olaylar cesur karlama c) Yksek gayret d) Sebat e) Yumuak huyluluk f) ll olmak g) Yreklilik h) Dayankllk, katlanmak i) Tevazu j) Onur duygusu k) Yufka yreklilik (Rikkat)

ffet
Bedenin korunmas ve gelitirilmesi iin gerekli olan eyleri salama, gereksiz olanlara da ilgisiz kalma erdemidir. Bu erdem, ehvet gdsne baldr. Fazlalnda gnahkrlk, azlnda ise ehvet eksiklii olmaktadr. ffet faziletine dahil olan erdemler ise unlardr: ffet faziletinin kapsamna giren erdemler: a) Hay b) Merhamet c) Yumuaklk d) Nefsin gzel ahlkla donanmaya rabet etmesi e) Uyumlu ve geimli olmak

97

f) Arzular dizginlemek g) Sabr h) Ktlk sebeplerine kar direnli olmak i) Musibet ve belaya kar sabr j) Kanaat k) Vakar l) Fedakrlk etmek m) Cmertlik n) Kerem Sra Sizde 2: slm ahlknn drt temel erdemini yaznz?

Adalet
Adalet, btn arlklarn ortas ve genel olarak rezlet demek olan arlklardan kurtulmay salayan bir erdem olduu iin btn erdemlerin en tam olan ve adeta ortak olandr. slm Ahlklarndan bn Miskeveyh bunun iin olmal ki, adalet ve vahdet kavram arasndaki derin balantya iaret etmektedir. nk varlkta birlik yetkinlii ve taml dolaysyla erdemi; okluk, bakalk ve kargaa ise istikrarszlk, eksiklik, dolaysyla rezileti gsterir. Dier erdemleri kii yerine u ya da bu ekilde getirse dahi adaleti ifa etmeyebilir. Byle olursa da onun kemalinden sz etmek mmkn deildir. Oysa adaleti gerekletiren kii dier erdemleri de yerine getirdii iin erdemli kii saylr. Ama da saadeti ele geirmek yani mutlu olmaktr. Saadete gtren aralar, erdemler gz nne alndnda ou zaman onun da bir erdem kategorisi olarak deerlendirildii dikkati ekmektedir. slm filozoflarndan bn Rde gre, adalet erdemi, bilgelik, yiitlik ve lllkten (iffet) ve cmertlikten oluan dier drt erdemin toplumda gereklemesinin teminatdr. Ona gre, ahlk ile hukuk arasnda zorunlu bir balant vardr. Fkh/hukuk, bireysel veya bireyler arsndaki ahlkn analizi veya ahlkn tesis edilmesinin ilmidir. Ona gre hukuki dzenlemelerin temel gayesi, beeri erdemleri (fedil nefsniyye) tesis etmektir. Beer erdemler ile toplum sal arasnda dorudan bir ilikinin varln vurgulayan bn Rde gre, ruhsal ve fiziksel olarak toplum salnn ifsad olmu olmasnn en nemli gstergesi, ehir halknn hekimlere ve yarglara gereksinim duymasdr. Bu iki gsterge, toplumsal yapnn kmekte olduuna ve halknn grlerinin bozukluuna iaret eder. Erdemli toplumda ise bu iki meslee ihtiya azdr. Hatta o, yargcn mesleini icra edii zerinden de ahlk hukuk ilikisine dair nemli saptamalarda bulunur. nk bn Rde gre, erdem ve adalet ayn noktada kesiir. bn Rd kuramlar zerinden de bir ahlk ve hukuk tahliline iaret etmektedir. Ruhsal ve bedensel bozukluk (hastane), toplumsal kaos, (hapishane) ve manevi bakmdan ise seklerlemi bir yap birbirini beslemektedir. Dolaysyla filozofa gre, ahlken kt olan bir yarg, adil

98

bir yarg olamaz. nk ahlken kt olan kii, ne erdem bilir ne de erdemin cevherini. Adalet hakkndaki bu aklamalardan sonra onun alt erdemlerini de ifade edersek, daha anlaml veya belirgin olacak; hatta adaletin ekli ve ierii aa km olacaktr. Adalet Erdemine Dhil Olan Erdemler: a) Sadkat b) lfet (uzlama, kaynama) c) Vef d) efkat e) Yaknlaryla ilgilenmek, f) Mkfat g) Mterek ilerde insaf ve itidal zerine davranmak h) Herkese kar drst davranmak i) Yakn ve dostlarnn sevgisini kazanmak j) Teslim (her eyi ile ilh iradeye dayanmak) k) Tevekkl l) bdet

Nasl Erdemli Olunur?


bn Hazm yle demektedir: Erdemler ile erdemsizlikler (el-fedil verrezil, faziletler ve reziletler), ibadetler ile gnahlar (et-tat vel-mes) arasnda nefsin nefret etmesi ile nsiyet kurmasndan/almasndan baka bir iliki yoktur. Mutlu (sad) kii, nefsini erdemlere ve ibadetlere altran, onlar sevdiren; erdemsizliklerden ve gnahlardan uzaklatran, nefret ettiren kiidir. Mutsuz (ak) kii ise nefsini erdemsizliklere ve gnahlara altran, onlar sevdiren; erdemlerden ve ibadetlerden uzaklatran ve onlardan nefret ettiren kiidir. (bn Hazm, 2009, s. 48). bn Hazmn bu ifadelerinde faziletleri kazanma ve reziletlerden de uzak durmann nihai olarak insann bunlara alarak bunlarla arasnda bir yaknln olumasna bal olduunu ifade etmektedir. Burada verilen cevap ayn zamanda nasl faziletli olunur sorusunun da cevabdr. Ksaca ilk bakta faziletler, insann iyi davranlar tekrar tekrar ileyerek almalar yoluyla kazanlr. Buradan faziletli olmann insann kendi gayreti ile elde ettii bir nitelik olduu kolayca anlalabilir. Ancak burada alma olarak tercme edilen kelime nsiyettir. nsiyet alkanlktan te, insanlarn birbirleri ile olan irtibatlarn, bamllklarn fark ederek, bunu uurlu bir ba haline getirmelerini ifade eder. nsanlar arasndaki nsiyetin ortaya kmas, nefretin tam zdddr; insan tabiatnda olann, ona uygun bir ekilde ve onu glendirerek etkin olmasdr.

99

Daha nce bahsettiimiz Knalzde Ali Efendi de benzer bir ekilde insann faziletleri kazanma ve erdemli bir hayat srmesini, kendisinde bulunan tabii imkanlar gelitirmesine balamaktadr. Knalzade meseleyi ele alrken, psikoloji ile ahlak arasnda bir irtibat kurmakta; insann biyolojik ve psikolojik geliimi ile ahlaki geliimi arasndaki irtibat kefederek, bunun zerinden ahlak eitimine de bir yol bulmaktadr. Bu irtibat biz ksaca, biyolojik ve psikolojik geliimin ahlaki geliime esas tekil ettiini ve bunlarn birlikte dnlmesi gerektii eklinde ifade edebiliriz. imdi bunu ksaca ele alarak, faziletleri kazanmann, erdemli olmann nasl bir sre olduunu, Knalzadenin aklamalarn da dikkate alarak, tahlil edelim. Daha nce de grdmz gibi insan yavrusu dnyaya geldii zaman sadece bir imkanlar veya kabiliyetler toplamdr. Ne konumay bilir, ne okumay ne de yazmay; ne yrmeyi, ne kzmay, ne glmeyi, ne de sevinmeyi ve sevincini ifade etmeyi. Bunlar gibi zellikler insanda zamanla ortaya kar. nsanda ortaya kan btn zelliklerin iki tane kayna vardr. Bunlardan birisi tabiat, ikincisi ise snaattir. Knalzade yle ifade eder: Hikmette mukarrer olmutur ki kemlata meddi olan harektn mebdisi ve esbb iki nevdir: Biri tabiat, biri snat (sanat). (Knalzade, 2007, s. 149). Tabiata misal olarak nutfeyi (embriyo) verir. Nutfenin geliimi tabiatnda olann, uygun artlarda etkin olmasndan ibarettir. Nutfenin kemaline ulamas, canlln muhafaza ederek dnyaya gelmesinden ibarettir. Dnyaya geldikten sonra da tabiat etkinliini srdrr ve belirli bir yaa gelinceye kadar bu bedensel gelime olarak gerekleir. Bedensel gelimede insann mdahelesine gerek yoktur. Sadece artlarn uygun olmas, uygun gdalarn alnmas, insann canl olarak varln ve geliimini srdrmesi iin yeterlidir. Sun ise kendiliinden deil, insann mdahelesi ve ekillendirmesi ile gerekleir. Buna misal olarak aa paralar verilebilir. Aa paralar kendi balarna brakldklar zaman, neyse o olarak kalrlar. Onlardan bir ey olabilmesi iin, bir elin mdahele etmesi gerekmektedir. Bir el, yani insan aa paralarna belirli bir ekil vererek, ondan masa, sandalye ve baka eyler yapar. Sadece orada duran aaca gre masa ve sandalye gibi bir alet, veya bir sanat eseri haline gelmi aa, daha mkemmeldir. Ancak bu kemal aaca sonradan verilmitir. Ksaca aa kemalini insann sununa borludur. nsanda insani nefs zamanla etkin olurken, baz nitelikleri de kazanmaya balar. Bu niteliklerin hibirisi tabii deildir; hepsi renme yoluyla kazanlr. Bu srete insan yeme ve ime gibi ihtiyalar ile kendisini savunma ihtiyacn tabii olarak hissetse de, bunun tesindeki ihtiyalarn, zellikle insan olarak yaarken onun hayatna bir mana katan boyutu tabii olarak kavrayamaz. Bunlarn banda haya gelir. Haya duygusu insanda iyi ve kty temyiz etme aamasnda, kendisinin iyiye yatkn olmasna bal olarak, ktden uzak durma eilimi olarak ortaya kar. Eer bu eilim terbiye edilmezse, arlklar ortaya kar. Benzer bir ekilde yeme ime gibi ihtiyalarn karlama sz konusu olduunda ve kendisini savunma gerektiinde bunlar rastgele ve keyfi bir ekilde deil belirli bir dzen iinde karlamas, tabii deildir; insan bunlarn hepsini sonradan renir. nsann hayat nebati (bitkisel) ve hayvani nefsinin ihtiyalarn belirli bir dzen ierisinde, yani ne az ne de fazla; ne kendisini yok edecek kadar ihmal eden, ne de bakalarna zarar vermeden, orta yolu bularak karlamas, onun belirli bir ahlaki dzene gre yaadn gsterir. ocuklarn yetiirken bunu kendi ebeveyinlerinden (anne ve babalarndan) grerek ve onlarn hayatna

100

itirak ederek, yukarda ifade edildii gibi, mahede yoluyla renmeleri nem arz etmektedir. nemli olan ocuklarn zaman zaman iyi fiiller gerekletirmeleri deil, iyi fiilleri gerekletirmeyi bir tr ikinci tabiat haline getirmeleridir. Eer bir insanda iyi fiiller, artk dnmeye gerek kalmadan gerekleiyorsa, o insanda iyiliin ve faziletlerin bir meleke haline geldii sylenir. Daha baka bir ifade ile iyi ve ahlakl bir insan ktl dnp, isteyemez; hep iyilii ister ve verdii kararlar da hep iyiliin gereklemesi ynndedir. Faziletler, erdemler onda meleke haline gelmitir. Ahlak ilminden ama ta, insanda iyi fiilleri yapma, kt fiillerden de uzak durmann meleke haline gelmesinin yolunu ortaya koymadr. Ancak iyi davranmaya almak ile iyiliin insanda meleke haline gelmesi arasnda nemli bir fark vardr. Alkanlkta irade yoktur; insan bir anlamda ne yaptn ve niin yaptn bilmeyebilir. Melekede ise durum daha farkldr: insan neyi niin yaptn bilir ve bu yaptn bilerek ve isteyerek yapar. Sadece faziletlerin kendisinde meleke olduu insan bunlar terk etmeyi isteyemez; terk etmeyi istemez. Burada ksaca alkanlk ile meleke arasndaki temel farkn, melekenin iradeye bal olduu; buna karlk alkanln iradeyi devre d brakmasdr. Bu sebeple meleke sahibi insanda iyilik etkin olurken, onu yeni eyler yapmaktan; daha nce bilinmeyen kararlar almaktan alkoymaz. Buna karlk alkanlklar, yenilikler karsnda krdr; alkanlklar ile yaayan insanlar, yeni eyler gelitiremeyecekleri gibi, yeni durumlarda da bocalarlar. slm Ahlknda niyet ve amel yani eylem arasnda derin bir iliki vardr. Ayn ekilde sorumluluk ve zgrlk arasnda da benzer bir balantdan sz edilebilir. Daha nce ahlk-varlk-bilgi arasndaki ilikinin imann tesisi olduunu; adalet ile tevhidin birbirini gerektirdiini sylemitik. Dolaysyla ruhun ahengi ve nefsin itkilerinin dengesi iin iman zorunlu ibredir. Habislii/erdemsiz eylemleri tekrar etmenin cezas en iyi ihtimallekiinin olduu gibi kalmasdr (kalplerin mhrlenmesi). Hak ile batl, ilahi kelam ile insan kelam birbirinden ayramama durumudur kalbin mhrl olmas. Byle olunca da kiinin, ahlki bakmdan klmesi olduka anlalr bir durumdur. man, Tanrya inancn erdemi olarak grlebilir. man, inananlar arasnda kiiyi, gven ve sorumluluk yoluyla balar. man ksaca Allaha gven olarak ifade edersek, bu, erdemi ve gveni kendinde barndrr. nanan, gvenilir de olmaldr. Bylece iman eyleminden ahlk ayrmak mmkn deildir. Toplumsal ynn de dikkate aldmzda inanlan Varln, Allahn snrlar toplumda hukuk olarak grlr. Bireyde ise ahlk ve erdem olarak tecessm eder.

Erdemler ve Mutluluk
Erdemlerin amac saadeti yakalamaktr. Bir baka ifadeyle erdemler mutlulua ulatrmada aralardr. Ahlk ve hukukun hedefi de budur. Hatta siyaset bilimi de bu gayeye hizmet eder. Erdemli bir toplum, dahas erdemli bir hkmdar slm ahlk ekseninde yorumlayan Yusuf Has Hacibin Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi) isimli eseri konumuzun bir tr tatbiki ynn temsil edecei iin, bu balamda onun dncesini somut rnek olmas bakmndan alabiliriz. Mutluluk Bilgisinde mutluluk-erdem ve bilgi ilikisi ne kmaktadr. Kagarl Mahmdun Divan Lugtit-Trk, isimli eseri de Yusuf Has Hcible mutabktr. Onun Divannda da bilik kelimesi kandil fitili olarak

101

karlanmakta ve bilgi ile aydnlk ve k arasndaki balant, kelimenin etimolojisinde birletirilmektedir. Bilig, ilim anlamna gelirken; karanln kalkp n hkim olmas demektir. Bilig, hem ilm hem de akl anlamlarn ihtiva ettiinden ilim ve akln verilmiliini ve ayn zamanda kazanlmln ayn kelime zerinde grmek mmkndr. Bu kelime ayn zamanda tanmay (bilidi), ima ettiinden, insann kendi farkndalna ve kendini bilme dzeyine de iaret etmektedir. nk insan, karlkl ilikiler a iinde kendini fark eder. Muhatabmz bir bakma bize ayna tutar. Ahlkl olma veya olmama durumu da tam olarak byle bir srecin hem balangc hem de sonucudur. Zira aydnlkta kalan ahlk bakmndan da ykselecektir. Bu da iyinin aydnlk ve huzur olarak idrak edilmesiyle dorudan balantldr. 1017de Karahanl Devleti'nin Balasagun ehrinde dnyaya gelen, iyi bir eitim gren Yusuf Has Hacib, olmas gereken veya ideal bir hkmdar iyi bir siyasetname rnei olan eserinde yle tasvir eder: yi bir hkmdar, adaletten ve doruluktan amaz; arbal ve alak gnlldr. Hrszlk yapmaz, yalan sylemez, iki imez, dedikodu etmez. Son derece cmert ve iyilikseverdir. Etrafndaki insanlara merhametli ve insafl davranr. Adet ve geleneklere, grg kurallarna uygun hareket eder. Her eyden de nemlisi Yusuf Has Hcib, bu ideal insan tipini soyut olarak ortaya koymaz; onu cemiyet iine yerletirerek fertlerin dier fertlerle ve devletle olan mnasebetlerini inceler. Bylece eser, sosyoloji ve politikay birletirir. Yusuf Has Hcib hikyesini, drt kavram temsil eden drt ahsn karlkl konumalar zerine kurmutur: Hkmdar: adalet Vezir: baht/saadet Vezirin olu: akl Vezirin kardei: kanaat Bu tebihlerin anlam ise yledir: Doruluu temsil eden hkmdar Gn Dodu devaml parlakl ve herkesi aydnlatmasndan dolay gnee benzetilir. Saadeti temsil eden vezir ise aya benzetilir. nk dnya saadeti ayn menzilleri ve gibi inili-kldr. Vezirin halefi ve olu olan akl, her eyin hikmetini aratran birisi olarak akl, dier olu kanaat ve akibeti temsil ederler. Bunlarn ahenkli almas durumunda devletli bir sultandan veya mutlu bir devletten bahsedilebilir. Esasnda bu hikye, her bir insan varl iin geerlidir. Temel erdemlerin orta erdem olan adaleti gerekletirdiini anmsarsak, mutluluk, akl ve sabr btn bir ahsiyetin oluumunu temin eder. Yusuf Has Hcib'e gre, mutluluu kazanmak insann yetilerini kullanmakla dorudan ilikildir. Dahas ruhun irade, bilgi, eylem ve hissetme gibi grnmleri arasnda ahengi yakalamak huzur olarak karmza kmaktadr. Dolaysyla dnyada var olmann amac da bundan bakas deildir. Yusuf Has Hcip ve dier slm ahlklarna gre, ahireti kazanmak iin bu Dnya'dan el etek ekerek yalnzca ibadetle vakit geirmek doru deildir. nk byle bir insann ne kendisine ne de toplumuna bir yarar vardr; oysa bakalarna yararl olmayanlar llere benzer; bir insann

102

erdemi, ancak baka insanlar arasndayken belli olur. Asl din yolu, ktleri iyiletirmek, cefaya kar vefa gstermek ve kusurlar balamaktan geer. nsanlara hizmet etmek suretiyle faydal olmak, bir kimseyi, hem bu Dnya'da hem de Ahirette mutlu klacaktr. Yusuf Has Hcib, kltrel dokuda/hlihazr yapda mevcut olan mnzev zahit tipine kar, insann toplum iindeki yaayn savunuyordu. Toplumsal yapdaki zhd anlayn, akln nemini vurgulayarak eletirmitir: Akl senin iin iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin iin ok merhametli bir kardetir. Yine ona gre, insanlarn sekini insanla faydal olan insandr. Halk, merhametli kiiyi sever. te yandan Yusuf Has Hcib eserinde dil ile dncenin ilikisini aa karmtr. Bu dil oyunu sayesindedir ki Kutadgu Bilig felsef yoruma daha uygun bir hale gelmi ve bir tr hikmet kitab hviyetine brnmtr. Hkmdr olabilecek kii, hkmdr olmakla, ancak kendini gerekletirebilir. Bu gayeye eritiinde tamamlanm olur ve ayn anda mutlulua da kavuur. Zira mutluluun nndeki en byk engel 'eksiklik'tir. Bu eserde, toplum iinde yaayan insanlar maddi ve manevi ynlerden mutlu edecek yolun, iyi ve doru bir ynetim olduu anlatlmaktadr. yi bir ynetim sayesinde insanlar hem bu dnyada hem de ahiret hayatnda mutlu olacaktr. Eserin verdii evrensel mesaj ise sosyal bir dzen iinde hukuk prensipleri, ynetim disiplini ve insan haklar sistemletirilerek, tm yneticilere duyurulmal ve yneticiler bu kurallara uymaldrlar. Eserde ilenen esas konu ideal insandr. Yusuf Has Hcib kendi devrinde ideal bir insanda bulunmas gereken vasflar yle sralar: Bu insan, btn kt vasflardan arnm ve iyi huylarla bezenmi bir insandr. Allaha sk sk bal, takva sahibi bir mmindir. Zamannn btn ilim ve hnerlerini renmi bir lim ve hkimdir. Btn alfabeleri ve dilleri bildii gibi iir, belagat, hesap, hendese, tp, vb. ilimlere vkf olmann yannda okuluk, avclk, satran vb. hnerlere sahiptir. Ksacas ahlki bakmdan yetkinlii kiilik geliimi iin bir lt olarak koyan dnr, tpk adaletin orta erdem olmas gibi, adaleti gerekletirebilecek hkmdar dolaysyla ynetme erkini de akln kendini en st dzeyde gerekletirebilmesi iin bir g alan olarak gsterir. Bylece bu aklamalar da gstermektedir ki, slm dncesi ve ahlknda bireysel ahlk toplumsal dokudan btnyle ayr olarak analiz etmek; yaltmak mmkn deildir.
Teslim olma, tevhid ve adalet arasndaki ilikiyi yaznz.

zet
Ahlk, beenilen gzel fiilleri yapp, beenilmeyen fiillerden kanmay salayan insani nefsin fiillerinden ve huylarndan bahseden bir ilim olarak tarif edilir. Beenilen gzel fiillere klasik slm ahlk kitaplar fazilet demektedir. Drt temel fazilet vardr. Hikmet, adalet, cesaret ve iffet. Bunlar sayesinde insan nefsi, mutluluu yakalayabilir. slm dnrlerinin bazlar adaleti temel erdem olarak grmesine ramen, bazlar ise dierlerinin bir bilekesi olarak deerlendirir. Bunun iin de ona orta erdem gzyle baklr. Mesela Gazali, adaleti de dier erdem gibi grr. Byle dnen ahlklar doal olarak, dier erdemin ifrat ve tefritini sylemekle birlikte, adaletin sadece zddnn sylenebileceine iaret etmitir. Bu da zulmdr. Diyebiliriz ki kiinin,

103

adaletsiz yani zulmederek iffetli ve cesaretli olmas mmkn deildir. Ayn ekilde hikmet sahibi olmasndan da sz edilemez. Nazari gc de adaletin gereklemesinde gerekli grmtr. Dolaysyla adalet hem ahlkn hem de hukukun ortak paydasdr. Onun da ahlk zerinden hukuk ve devlet dahas aile ynetimini anlatt dikkati eker.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi slm ahlknda temel erdemlerden biri deildir? a. Adalet b. Cesaret c. Tevazuu d. ffet e. Hikmet 2. Aadakilerden hangisi slm ahlknda adalet erdeminin zdddr? a. Korkaklk b. Zulm c. Gurur d. Ahmaklk e. Kurnazlk 3. slm ahlknda adalet ve tevhid arasnda derin bir balant kuran kuramc aadakilerden hangisidir? a. Molla Sadra b. bn Miskeveyh c. bn Sina d. Gazali e. Knalzade Ali elebi 4. slm ahlknda erdemlerin temel amac aadakilerden hangisidir? a. Ahireti kazanmak b. Sevilen bir kii olmak c. Cennete girebilmek d. Saadet e. Maddi zenginlik

104

5. slm ahlkn bir mutluluk bilgisi olarak kaleme alan Yusuf Has Hacipin eserin ad nedir? a. Kutadgu Bilig b. Divnu Lgati't-Trk c. Divan d. Saadet kitab e. Safahat

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. b 3. b 4. d 5. a Yantnz doru deilse, slm Ahlknda Erdemler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, slm Ahlknda Erdemler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, slm Ahlknda Adalet Erdemi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Nasl Erdemli Olunur baln yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Erdem ve Mutluluk ilikisi konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Allahn sevgi vermesi ve sevilen bir kii olmann yolu, ona teslim olmaktan gemektedir. Allaha isyan eden kiinin sevgiden bahsetmesi szde-sevgi olacaktr. Ahlk da bu teslim olmann iinden ykselecektir. Dolaysyla teslimiyet, ballk ve ilgili olmay kendinde en ok barndran kelime sevgidir. Sevgi, adaleti, bilgelii, fedakrl besleyen bir gtr. man, zaten sevmek ve gvenmektir. nanarak kii, odaklanmay ve btnlemeyi gerekletirir. Ahlkn anlam da tam olarak bylece belirmeye balar. Allah ile insan arasndaki deruni iliki, duygu, bilgi, tecrbe, ibadet olarak bireysel boyutta ahlk bir ilikidir. Sra Sizde 2 Adalet, hikmet, cesaret, iffet. Sra Sizde 3 Adalet, btn arlklarn ortas ve genel olarak rezlet demek olan arlklardan kurtulmay salayan bir erdem olduu iin btn erdemlerin en tam olan ve adeta ortak olandr. slm Ahlklarndan bn Miskeveyh bunun iin olmal ki, adalet ve vahdet kavram arasndaki derin balantya iaret etmektedir. nk varlkta birlik yetkinlii ve taml

105

dolaysyla erdemi; okluk, bakalk ve kargaa ise istikrarszlk, eksiklik, dolaysyla rezileti gsterir.

Yararlanlan Kaynaklar
arc, M. (2006) slm Dncesinde Ahlk, stanbul: DEM Yaynlar. nar, A. (2006). Modern Zamanlarn Deer Aray: Varlk-Bilgi-Deer Birliinin nemi Deerler Eitimi Dergisi, stanbul, 2006, Say 11. nar, A. (2009). Sosyolojik ve Antropolojik Adan Dine Bak, Emin Yaynlar, Bursa. nar, A. (2010). Ahlk, Hukuk ve Din, Modern ada Ahlk Sempozyumu, Konya. Davutolu, A. (1996). slm Dnce Geleneinin Temelleri, Oluum Sreci ve Yeniden Yorumlanmas, Dvn: lmi Aratrmalar Dergisi, stanbul: Bilim ve Sanat Vakf. Gazali, (1986). Mzn el-Amel, (nr. Sleyman Selimel-Bevvab) Beyrut. Gazali, (1994). Miktul-envar (ev. S. Ate). stanbul: Bedir Yay. bn Hazm (2009), Ahlk, el-Ahlk ves-siyer f mdvtin-nfs, ev. C. Erdemci ve H. H. Bircan, stanbul: Bilge Adamlar. Knalzade Ali elebi (2007), Ahlk- Al, Haz. Mustafa Ko, stanbul: Klasik Oktay, A. S. (2005). Knalzde Ali Efendi ve Ahlk Al, z Yaynclk, stanbul.

106

107

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm ahlknn bireysel boyutunu reziletler bakmndan aklayabilecek, slm ahlknda reziletleri izah edebilecek, slm ahlknda reziletler konusunu tasvir edebilecek, Ahlk hastalklarn saaltlmas/iyiletirilmesi konusunu aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Rezilet Zulm Korkaklk, cehalet, iffetsizlik Mslman ahsiyeti Ahlk hastalklar ve tedavisi

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Mustafa arcnn slm Dncesinde Ahlk isimli eserini, TDV slm Ansiklopedisinden Ahlk maddesini Knalzade Ali elebinin, Ahlk- Alai isimli eserini, Nasiruddin Tusinin, Sekinlerin Ahlk isimli eserini, Aye Sdka Oktayn, Knalzde Ali Efendi ve Ahlk Al isimle eserini, mam Gazalinin slm Ahlk isimli eserini okuyunuz.

108

slm Ahlknn Bireysel Boyutu 2: irkin Ahlk (Reziletler)


GR
Ahlk ilminin tanmlarndan birinin, beenilen gzel fiilleri yapp, beenilmeyen fiillerden kanmay salayan insan nefsin eylemlerinden, yapp etmelerinden ve huylarndan bahseden bir ilim olduunu ifade etmitik. Bu blmde beenilmeyen fiilleri irkin ahlk konusu iinde, reziletler blm ele alnacaktr. zellikle reziletler bahsinin klasik slm ahlk ablonuna uygunluk arz ettiini, bununla, irkin/iyi olmayan eylemleri kast ettiimizi belirtmemiz gerekir. Sistematik dnceye gemeden veya teorik akln etkinliini sistemletirmeden nce slm kaynaklar, 'bata hadisler olmak zere dier kaynaklarda hulk ve ahlk terimleri kullanlmtr. Kuranda irkin ahlk veya rezilet iin dallet, fsk, israf ve zulm gibi terimleri kullanmtr. Konu ile ilgili eserler de bu temel kaynaktan beslenmek suretiyle, faziletler iin hsn'l-huluk, mehsinu'l-ahlk, el-ahlku'l-hasene, gibi tabirlerin kullanldn; kt huylar ve fena hareketler ya da reziletlerin ise, s'lhuluk, el-ahlku'z-zemme, el-ahlku's-seyyie gibi terimlerle karlandn daha nce grmtk. Bu blmde de bir nceki blmde olduu gibi meseleleri daha sistematik tasvire elverdii iin filozoflarn gelitirdii ereveyi kullanmaya devam edeceiz. Bir nceki blmde grdmz gibi insan iyilie daha yatkn olmakla birlikte, kendisinde bulunan bu yatknl ileyip gelitirmezse, o zaman ahlaki cihetten en iyi ihtimalle- eksik kalr. nsan en erefli varlk olarak yaratlm olmakla birlikte, bu eref ahlkla mmkn olabilir. Ahlaki cihette kendisini gelitirememi insan sfli arzularn peine derek, aalklar snfnda yer alacaktr. nsan ruh ve bedenden mteekkildir ve ruh-beden btnln kemale erdirerek dindarl salayacak olan da, nihai olarak ahlakllktr. Nitekim Kuran nefsini temiz tutan kurtulua ermi, onu kirletense ziyan etmitir (ems/91: 9-10) diyerek tam da bunu beyan etmitir. Demek oluyor ki bu blmde, zellikle nefsin kirletilmesinin anlamn ve naslln inceleyeceiz. Bu blmde yine hatrlamamz gereken baz hususlar vardr: "phesiz ki sen yce bir ahlk zeresin" (Kalem/68: 4) ayeti Peygamberin ahlk gerekletirmek zere var olduunu; insanlk iin de bu balamda bir rnek ve ufuk tekil ettiini haber vermektedir. Ahlk kitaplarnn banda yer alan hadiste ya da dini anlatan ahlk bahisli kitaplarn balangcnda Hz. Peygamberin "Ben, ancak gzel ahlk tamamlamak zere gnderildim"

109

dediini naklederler. Esasnda klasik slm ahlk kitaplar din ve ahlk arasnda dorudan bir ayrma girmemitir. Hatrlayacamz gibi dindarlk ile ahlakllk arasnda derin bir irtibat olduunu; bir Mslman iin ahlakl olmann dindar olmann sadece bir alameti olmayp, ayrlmaz bir paras olduuna daha nceki blmlerde zaman zaman iaret edilmiti. Ayette geen, ruhun kirlenmesi ve ziyan edenler ya da hsrana urayanlar grubu, ahlaki boyutu ile de dnlmesi gereken dinin yaanmamas olarak anlalmtr. slm ahlk ilmine ait kitaplar genel olarak ferdi ahlk, aile ahlk, devlet ahlk olarak tasnif edilmitir. Ancak temel erdemler ve reziletler bu tasnifte de belirleyici, omurga ilevini grmtr. Bir nceki blmde olduu gibi bu blmde de daha ok ferdi (bireysel) ahlk konusu ile ilgileneceiz. nk aile, devlet veya toplum ahlkn iyi ve kt ynleriyle ortaya koyabilmek bireysel ahlktan gemektedir. Toplumun en kk birimi kii, en kk topluluu da ailedir. Mutlu kilerden, mutlu toplumlar doacaktr. Gazali gibi klasik slm dinini kendi iinden okumay neren ahlklara gre, ahlk izah etmek iin insan denen varln aklanmas gerekmektedir. Bu balamda o ahlk, insann kalp, ruh, nefs ve akl yetilerini aklamak suretiyle izah eder. Hukuk da insan doasn merkeze almakla birlikte daha ok, toplum endeksli normlarn gelitirir. Bu balamda insan merkeze alarak onun yetileri zerinden bir zmleme yapalm:

Temel Yetiler/Faziletler/Reziletler/Nefs
TEMEL YETLER Kalb Ruh Nefs Akl rade/Arzu REZLETLER BAKIMINDAN Cehalet Cehalet Cehalet Cehalet/Zulm lszlk (ffetsizlik) NEFS ED Meleki Nefs Ameli Nefs Meleki Nefs/ Ameli Nefs Meleki /Ameli Nefs Meleki Nefs/Ameli Nefs HayvaniNefs/Salgr gan Nefs

Ancak burada dikkati eken nazari bakmdan ahlk anlayna geilmeye balanmtr. fade etmeliyiz ki Gazali, ruh, akl, nefs ve kalp kavramlarn farkl ve ayrntda deien anlamlaryla birlikte genellikle akl anlamnda kullanmtr. slm kaynaklar zerinden gerek edebi, gerek tarihi, gerekse de fkh bakmdan ahlk konusunu anlatan ilk dnem eserleri, nefs-akl ve ruh kavramlarn ve glerini ayrmadan emir ve yasaklar; salih amel veya gnahlar balamnda izah etmitir. Ancak Gazali (tasavvufi bak/nazari akl) ve onun gibi dnen dier ahlklar akl, gnl, nefs ve ruh arasnda bir temasa ya da zdelie giderken Kurandan beslenmilerdir. nk Kuranda insann sorumluk alabilmesiyle, onun dier varlklardan stn olduu ifade edilmitir. Ne var

110

ki bu sorumluluu, yani ahlk ykml stlenen insann iinin hi de kolay olmadn da aklamtr. Bylece szn ettiimiz zor ie talip olma durumunu, ahlk bakmdan ykmllk stlenen insan Kuran, cahil ve zlim olarak nitelemitir (Azhb/33: 72). Dolaysyla sadece bu zor iten dolay deil; insann doasnda bu kt huylara da en azndan bir meyil bulunduuna dikkat ekilmektedir. Dahas bylece Kuran faziletler bakmndan hikmet ve adaleti; reziletler asndan da cehalet ve zulm bir araya getirerek kayt altna almtr. Nitekim Kuranda irkin ahlk sergileyenleri, mhrl kalp, akletmeyen akl, sufli (aalk) nefs ve kirli ruh ifaderiyle tanmlamtr. te yandan fazileti anlatmak iin de yine, yumuak kalp, akletmek, grmek, temiz ruh ve neftsen bahsetmekteir. nceki blmde faziletleri anlatrken belirttiimiz gibi, drt temel erdemin zdd rezilet olarak grlebilecei gibi; onlarn ars ve azl da rezilet olarak deerlendirilmektedir. Ancak ifade etmeliyiz ki, hem faziletler konusu hem de reziletler bahsi nazari tartmann bir alann tekil etmektedir. 8. asrda fsk kiinin zellikleri veya salih insann nitelikleri anlatlarak fazilet ve rezilet konusu daha somut, daha hikyeci bir tarih ve yk zerinden srdlrken; daha sonra soyut dncenin hkimiyetiyle nazari bir anlatma dnmtr. Dolaysyla slm dncesinin varlk anlay, dnsel ve bilgi bakmndan tam olarak nazari bir dzlemde konumlannca, doal olarak ahlk -hatta bilgi nazariyesi de- bu ekilde yaplandrlmtr. Ksacas insan insan yaparak dier mahlkattan ayran varlktan (vasflardan, niteliklerden) eksiklik bir tr yoksunluk, -yani rezilet- olarak tasvir edilip, anlatlmtr. Erdemler bahsinde ifade ettiimiz gibi varlk-bilgi-deer btnl konumuzun asl omurgasn oluturmaktadr. Bunlardan birinin eksilmesi, dierlerinin de klmesi anlamna gelecektir. Erdem bakmndan kusurlu olma, var olma bakmndan da btnl glgeleyecektir. Dahas bu durumda bilgi bakmndan bir kemalden sz etmek mmkn deildir. Daha nce slm ahlknn bireysel boyutu, faziletler bahsinde ifade ettiimiz gibi, varl yerli yerince grebilme ve hakk teslim edebilme anlamna gelen adalete (adl) en yakn kavram vicdandr. nk o da kendinde bilgi, ahlk ve varl tpk adalet gibi birletirebilmektedir. Vicdan, ilahi iradenin sesini, vecde gelerek duyabilme, varl grebilme ve bulabilmedir. Vicdann, o halde, mevcut olan eylerle asli bir irtibat vardr. Bu irtibat ihtiyar, yani hayr, yani iyiyi, varla yatknlk olarak ve varla bal olmay iaret ederken, din ile bulumaktadr. Elbette, dinde ahlkn en nemli fonksiyonu, ok da masum olmayan insann hrslarn ve arzularn gemlemektir. Ancak, din gerekte bunu yaparken, insan, nce bir kalplar ve kurallar iinde eiterek olgunlatryor; sonra faziletler onda bir meleke haline gelince, onun zerinden kendisine ve dier insanlara yeni varolu imkanlar ayor. Yani vcud, vicdan pnarndan beslenerek, ahlaki boyutuyla gelimesini srdryor. slm ontolojisini/varlk kuramn, daha farkl bir ifade ile Mslman olarak varolmay btn grkemiyle temsil eden namazn gsteri olmadn kantlamann yolunu Kuran, hissetme ve koruyup gzetme duygusuyla test eder. Yetimi itip kakan, yoksulu doyurmayann namaz, sadece bir gsteri olabilir (Mn/107: 1-7). Burada da tecrbe ve vicdan boyutu srarla vurgulanmaktadr. Dahas, eer namaz orta yolda olmaya bir sz verise ve benlikten azad olma ise, byle kiinin kibirlenmemesi, zor durumda olan

111

grebilmesi, benlik duvarnn erimi olmas gerekir. Dini yalanlayanlar kadar namazdan nasibini alamayanlar da, ameli hayatta kendilerini ele verirler. zellikle zayf durumda olup, himayeye aka muhta olanlar karsda taknlan tavr, bu ynden nemli bir lttr. Ksaca insann faziletleri gerekletirmesi reziletlerden de uzak durmas ile tamamlanr. Zaten ktlklerden syrlamam bir insann iyiliklerde kalc olmas da zordur. imdi reziletlerin veya kt huylarn neler olduunu ana hatlar ile grebiliriz.
http://www.mumsema.com/guzel-ahlk-sifatlari/102537-faziletler-verezaletler.html adresine bavurabilirsiniz.

SLM AHLKINDA REZLETLERE GENEL BR BAKI


Btn i ve davranlarmzda orta yolu tutmak fazilet saylr. Faziletlerin de esasn tekil eden huylarda arlk (ifrat) ve bunlardan yoksunluk (tefrit) rezilet saylmtr. Rezilete dm olan insanlar arasnda ihtilaf ve atma esas iken, fazilet sahibi insanlar arasnda daima anlama, lfet ve henk grlr. nk orta yol ve dolays ile fazilet bir tane iken, bunun bulunmad yerde reziletler neredeyse snrszdr. Rezilet zelliklerini kendinde barndran kiilerin bulunduu toplulukta fitne ve fesat kmas olduka doaldr. nk toplumlar kiilerin sadece daha bytlm halidir. Ayn ekilde kiiler toplum havuzunda yetiecei iin, toplumun nitelikleri de dolayl veya dorudan insanlar etkiler. Btn faziletler gzel i ve davranlardan ibarettir. Bu sebeple slm getirdii prensiplerle Mslmanlar faziletli insanlar yapmaya alm bylece onlardan insanla rnek ve nder bir topluluk vcda getirmek istemitir. Erdemli ehir ve erdemli toplum anlaynn temelinde de bu ahlk dncesi yatmaktadr. Yine erdemsiz toplumlar, rezilet zelliini haiz ynetici ve bireylerden mteekkildir. slm dini, insann hi bir duygu ve eilimini yok etmek istememekte; ancak hayatn btnyle ll olmasn, ifrat ve tefritten kanlmas gerektiini bildirmektedir. Bu sebeple "itidl" (l sahibi olmak) son derece nemli kabul edilmitir. slm cmertlii byk bir fazilet olarak grr. Fakat cmertliin, daha dorusu bakalarna vermenin (infak) ve harcamann fazilet olabilmesi iin harcamalarda itidle uymak arttr. Aksi takdirde bu bir fazilet olmaktan kar. Hatta sorumluluk gerektiren bir rezilet olur. Bunun iin harcamalarda orta yol tutulur. Yani ne ar bir ekilde, yerli yersiz harcama yaplr. Bu da israf'tr. Ne de ar mal sevgisi ile onu harcamaktan ekinilir. Bu cimriliktir. Mesela cesaret erdemi kapsamna giren ancak onun bir alt erdemi olarak grlen tevzu da bir fazilettir. Tevzu alak gnll olmak demektir. Tevzuda arya gitmek insan zillete, aala srkler. Tevzu'dan uzaklamak ise insan kibirli olmaya, benliimizin bu kt huy tarafndan sarlmasna sebep olur. u halde mslman kii davranlarnda itidl (orta yol), fazilet ve gzel huylarn, ifrat ve tefrit (arlk veya bir eyin yokluu) ise rezilet ve kt huylarn kmasna sebep olmaktadr.

112

Daha nce de grdmz gibi slm ahlklar, insan ruhunun baz temel kuvvetlere sahip olduunu, bu kuvvetlerin akl, gazab ve ehvetten meydana geldiini kabul etmiler ve bu temel kuvvetin fazilet ve reziletlerin ana kayna olduunu sylemilerdir. Bu kuvvetlerin ifrat, tefrit ve itidl noktalar ayr ayr ele alnm ve ifrat ve tefritin reziletin; itidlin ise faziletin esas olduunu ifade etmilerdir.

Temel Erdemler ve Reziletler


TEMEL ERDEMLER Hikmet Adalet ffet Cesaret REZLETLER Cehalet Zulm ffetsizlik Korkaklk

irkin Ahlk ya da Reziletler


slm ahlklar erdemlerden yola karak reziletleri aklar, bunun dnda ayr bir rezilet tarifi vermez. Knalzde ve Tusi gibi slm ahlklarnda da bu yaklam, aslnda kendilerinden nceki ahlk dnrlerinin yaklam olup onlara ulaan gelenekten miras alnm ve genel olarak farkllklarla birlikte bu grler srdrlmtr. Nitekim Knalzdede dierlerinde olduu zere iki eit rezilet kavram karmza kmaktadr. Bunlardan biri reziletlerin erdemlerin zdd olmas, dieri de itidal olan orta derecenin erdem, bunun ifrat ve tefritinin rezilet olmasdr. Ancak dnrmz bu ikisini ustalkla birletirmeyi baarmtr. Drt temel erdemin azl veya fazlal da rezilet olarak karmza kmaktadr.

Temel Erdemler/ Fazlalk ve Azlklar


TEMEL ERDEMLER Hikmet Adalet ffet Cesaret AIRISI Kurnazlk --Gnahkrlk Saldrganlk AZLII Ahmaklk --ehvet Azl Korkaklk

Knalzde her erdemin zdd olduunu kabul etmekle beraber, etrafl bir aratrmadan sonra "her bir faziletin sonsuz sayda zddnn olmas gerekir" dncesinin aka ortaya kaca kanaatindedir. nk erdem asla fazlalk ve eksiklik tarafna gidilmeyen gerek orta ve itidaldir. Bylece o, Stoann ztla dayanan rezilet anlayndan dier rezilet tanmna geer. Onda ve

113

kendinden nceki ahlklarda grdmz bu ikinci rezilet tanm ortann erdem, fazlalk ve eksiklik eklindeki her iki tarafn ise rezilet olduu dncesine dayanr. Orta ve itidalin duyulur lemdeki rnei bir dairenin merkezidir. Bu dairenin merkezi gerek manada orta bir noktadr ve bu dairenin merkezinde iki noktann gerek orta olmas imknszdr. Merkezin dndaki yerlerde bazs dairenin iinde bazs evresinde sonsuz sayda baka noktalarn olmas dnlebilir. Mellifimiz burada gerek itidal noktasnn bir tane olduunu ve itidalin dnda baka bir noktann olmasnn dnlemeyeceini ifade ederek buna baka bir rnek verir. Bir noktadan dier noktaya ulaan doru izginin birden baka olmas mmkn deildir. Bu izgi o iki noktann arasnda dnlen en ksa izgidir. Hlbuki o iki nokta arasnda saysz eri izgi olabilir. O, bu aklamalar sonucunda itidalin bir, buna karlk ifrat ve tefritin sonsuz olmasndan hareketle, hak din ve hak yolun bir, dalletin ise saysz olduunu hatrlatr. Her ne kadar reziletleri aklarken genel bir bilgi vermek iin erdemlerin ztlklar rezilet olarak grnse de bu ou zaman farkl ekillerde de yorumlanabilmitir. nceki ahlk dnrleri gibi Knalzde'ye gre de gereki olmak gerekirse, erdem itidal ve orta, rezilet ise itidalin dndaki her iki taraftr. Daha nce de ifade ettiimiz gibi fazilet konusunda ortak dnse de ou ahlk, reziletler meselesinde farkl dnebilmektedir. zellikle de reziletlerin zddndan erdem veya temel fazilet karmann yanllnn alt izilmektedir. rnein Ts'ye gre reziletlerin faziletlerin zdd olmamas gerekir. Bir eyin zdd bir olur, iki olmaz. nk zt zdda en yksek (kemal) derecede uzak ve zt olmaldr. Bu kemal derecesindeki uzaklk iki ey ile bir ey arasnda olmaz. Mesela siyahn zdd ancak beyazdr, zira kemal derecede uzaklk ancak bunlar arasnda bulunur. Yeil ve krmz siyahn zddd deildir, nk aralarnda kemal derecesinde uzaklk yoktur. Bu durumda faziletin ifrat ve tefrit olan iki taraf fazilete zt olmaz. Fakat arlk rezileti eksiklik reziletine zt olabilir. Mesela yiitlik, kemal derecesinde uzak olmad iin korkaklk ve atlganla zt deildir. Fakat atlganlk korkakla zt olur, zira aralarnda kemal derecesinde uzaklk vardr. Temel erdemlerin bal bulunduu gleri faziletler bahsinde ifade etmitik. Ksaca zellikle temel reziletler asndan anmsayacak olursak: 1. Nazari G orta/itidal durumunda olmadnda: Cehalet 2. Amel G orta/itidal durumunda olmadnda: Zulm 3. Gazap Gc orta/itidal durumunda olmadnda: Korkaklk 4. ehvet Gc orta/itidal durumunda olmadnda: lszlk Bu glerin ait olduu nefisleri dikkate alrsak reziletler asndan yle bir tablo kmaktadr:

114

Reziletler Cehalet Zulm lszlk/ffetsizlik Korkaklk

Nefs eidi Melek nefs Amel nefs Hayvani nefs Saldrgan nefs

Knalzde nefs ve itkilerinden bahsederken temyiz, gazab ve ehvet glerini temel nefsani kuvvet olarak alrken; Ts ve Devvn gibi slm ahlklar temyiz, def ve cezb kuvvetini kullanarak bunlar daha fazla vurgularlar. 1. Nefs-i melek, melek nefs: Bu nefs ile reziletler arasndaki iliki yledir: Burada, temyiz ve idrak gc dk olursa rezilet olarak cehalet gerekleir. Ancak melek g, itidal snrnda olup ifrat ve tefrite/eksiklik ve arla dlmezse bu huy, hikmettir. Dolayyla cehaletin zdd olarak karmza hikmet kmaktadr. Bu nefsin ar ilemesi, orta yolda durulamamas kiide kurnazla neden olur. Eksiklii ise ahmakl dourmaktadr. 2. Nefs-i seb', yrtc veya saldrgan nefs: Makam, stnlk taslama, bakalarn etki altnda brakma, intikam ve fke gleri bu nefse aittir. Yrtc/saldrgan g, orta dzeyde olursa bundan meydana gelen huy ecaat (cesaret) olarak kabul edilir. Bylece saldrganlk huyunun ztt da cesaret olarak aa kmaktadr. Dahas saldrganln altnda ise korkakln yattn syleyebiliriz. Nitekim modern psikoloji de savunma mekanizmalarn tahlil ederken, temel savunma psikolojisinin altnda yetersizlik duygusunun olduunu syler. A. Maslowda ihtiyalar balamnda kiilik ve kendini gerekletirme profilini karrken, zellikle gvenlik gereksinimi temel bir gereksinim olarak grr. Kendini gvende hissetmeyen kii de zamanla saldrganlk gelitirebilecektir. Hatta byle bir kiinin kiilik bakmndan ykselmesi ve gelimesi mmkn deildir. lgintir ki Maslowun rnek zne olarak verdii karekterler, kendini gerekletirmi insan modelleridir. nk byle olmayan yoksunluk altnda ezilen znelerden salkl fiilerin kamayacan sylemektedir. Kendini gerekletiren kiilerin ayn zamanda ahlkl kiiler olmas da gzden kamamaktadr. Dolaysyla kiilik bakmdan gelimilikle erdem bakmdan kemale erme arasnda doru orant vardr. 3. Nefs-i behim, hayvani nefs: Bu nefs kiiyi, lezzetlere srkleyen; yeme, ime ve cinsel hayat gibi isteklere ynelten bir aracdr. Hayvani nefsin orta olma durumu -arlk ve eksiklikten uzak oluu- iffettir. Pek ok slm ahlks, slm ahlknda iffet ve ll hemen hemen ayn kategoride deerlendirir. nk insan varl hayvani zelliklerin stne kt zaman insan olmaktadr. Ancak hayvani bir nefs tamas ve onun da yeteri kadar olmas gereini vurgulamaktadr. Kuranda zina hakkndaki vurgunun nemi de burada yatmaktadr. Zira slm llk

115

demektir. Beden zerinde snrda durmama ruhsal bakmdan da klmeyi getirecektir. 4. Amel nefs: Adaleti temel erdem olarak almtk. Bunun arlndan ya da eksikliinden doacak bir erdemden ya da erdemsizlikten sz edilmemektedir. Bunun sadece zttndan bahsedilmektedir. O da adalet olarak karln bulmutu. nk nefsi arndrma ve salih amel ya da iyi ilerde bulunma konusunda adalet, adeta bir mimarinin orta direi ilevini grmektedir. Dolaysyla adil olmada teorik akl ve pratik akl birlikte i grmekte ve ameli nefsin bir itkisi olarak grlmektedir adalet. imdi de modern psikolojinin verileriyle slm ahlknn ablonunu kyaslayarak, ahlkn ana ilevinin kiilik geliimine hizmet etmek olduunu takip etmeye alalm. nk ahlki emirlerin ilevi, kiiye bir emir ahlkndan ziyade, bireysel zgrlemenin ve huzurun ibresini gstermektir. Bu balamda, A. Maslowun ihtiyalar hiyerarisini dikkate aldmzda, fizyolojik gereksinimler iin hayvani nefsin yeterince doyurulmas gerektiini syleyebiliriz. te yandan, gvenlik, ait olma, sevgi ve saygnlk gereksinimi iin melek, amel ve saldrgan nefslerin birlikte ilevsel olduklarn ifade edebiliriz. Adalet erdemini tam olarak yerine getirmeyen kiinin, yani ameli nefiste orta yolu bulup varoluunu bu ibrede gerekletirmeyen kiinin, Maslowun en st gereksinim olarak grd ve dier ihtiyalarn giderilmesi durumunda onun da tam olarak varlndan sz edilebilecei kendini gerekletirme seviyesini yakalayamad sylenebilir. Bu nedenle Maslow, "zrl, gelimemi, olgunlamam, salksz, kendi kiiliklerini tayin edememi, insan ilikileri arpk, agresif (saldrgan), provokatr, kompleksli, tutarsz, kaypak sjelere dayal aratrmalarn, zrl bir psikoloji ve felsefeye temel oluturacan" savunmutur. Tpk slm ahlklarnn adaletsiz bir hkimin adil kararlar veremeyecei iin, onun da adaleti gerekletirmi olmasn savunmalar gibi. Bunlarda bize varolu ve ksacas nefisler ve itkileri ya da temel ihtiyalar ve kiilik ilikileri gibi ahlk ile bireysel geliim arasnda dorudan bir balant vardr. Modern kiilik kuramlarnn verileri ile slm ahlknn btn kiilik ya da reziletler ahlk dncesini ksaca kyasladktan sonra, yukarda nefisler ve rezilet ilikisini verdiimiz ablonumuzda asl rezilet olarak kabul edilen hasletlerin veya huylarn ne anlama geldiklerini grelim: Cehalet: Genel olarak eya hakknda bilgi edinme gcne zg bir erdem olan hikmet faziletinden yeterince/orta dzeyde pay alamama cehalet rezileti olarak karmza kmaktadr. Varlk ve ahlk arasndaki ilikiye temas ederken deindiimiz gibi, kiinin bilgi ve hikmet gc de erdemli olmasnda son derece nemlidir. slm dnrleri, ahlkl olmak iin bilebilme yeteneini kabul eder. Ahmak kiinin ahlkllndan sz edilemez. Ayn ekilde kurnaz kiinin de erdemli olmas mmkn deildir. Btn bu noksanlklara reziletler asndan baktmz zaman karmza cehalet kmaktadr. Cahil kii, bir kere, ahlk ve bilgi arasndaki balanty batan kuramayaca iin; bir baka ifadeyle eya hakknda bilgi edinme gc noksan olduundan, onun varlk-bilgi deer btnln tesis edebilmesi mmkn deildir. slm ahlklar genellikle hikmetin karsna cehaleti koymu olsalar da anlama (fehm) yeteneinin arsn ve eksikliini de farkl tezahrler iinde ayrca reziletler olarak deerlendirmektedirler. Ancak bizim burada asl

116

dikkat ekmek istediimiz husus, insann kendini gelitirememesi ve zaman yanl olarak kullanmas gereine iaret edilmesidir. Doutan getirilen hastalk dzeyindeki kusurlar bir yana braklrsa, insann yeteneklerini doru olarak deerlendiremedii zaman reziletlerin ortaya kacana iaret edilmektedir. Bir yeti gelitirilirken dier erdemlerle paralel ilemeyen bir gelimiliin de ktlk olarak zuhur edecei hatrlatlmaktadr. Mesela zek yetenei, adalet yani pratik akln ihmal edilmesiyle ileri dzeyde ilerlik kazandrlabilir. Fakat bu durumda kurnazlk olarak ifade edebileceimiz ktlk yani rezilet zuhur edecektir. te yandan ahmaklk durumu, yaratltan deil, kt tercih ve vakti boa harcamaktan doar. Bu hal ilim renmekle ve almakla giderilebilir. Ancak ifade etmeliyiz ki, bu reziletin giderilmesinde ilmi neren limler daha nce ifade ettiimiz gibi, ilim ve ahlk ilikisini ima etmektedir. Modern dnyann en ciddi amazlarndan biri olan bilgi ve deer arasndaki ayrm dikkate alndnda, szn ettiimiz yaltlm bilginin derde deva olamayaca da aktr. Bu armlar bize Yunus Emrenin akl ve gnl ahengini de anmsatmaktadr. Zira o, insan denen varl bir ehre benzeterek ehrin kalesinin akl; hazinesinin de gnl olduunu sylemektedir. bu vcd bir kaladur, akl iinde sultan, bu gnl bir haznedr, k tutmu bekler an. slm Ahlknda faziletler bahsinde belirttiimiz gibi, sevgi belki de btn erdemlerin znde olan bir nve ve orta dzeyde olma durumunun anahtardr. Btn yoksunluklarn veya arlklarn temelinde sevgi al yatmaktadr. Btn bir kiilik iin de bu ahenk ve denge kanlmazdr. nk dnce ve deeri, anlam ve bilgiyi birbirinden ayrmak mmkn deildir. Bu nedenle olmal ki, tarihte bilinen ilk niversitenin kurucularndan olan Sokrates, niversiteleri yle tanmlar: Akl ve gnl arasndaki ahengi salamay hedefleyen niversite, dnce ile hayatn uyumunu kavrayacak bireyler yetitirir. Korkaklk: stnlk salama gdsnn orta dzeyde etkinliini gerekletirememesi sonucu korkaklk meydana gelir. ou zaman bu gdye fke gc denmektedir. Bu gten kaynaklanan erdeme ise cesaret denilmektedir. Cesaretin zdd ise korkaklktr. fke gcnn fazla olmas halinde kii saldrgan; eksik olmas durumunda ise korkak olacaktr. Gazap/fke gcnn yeterli derecede orta durumda olmas ise cesareti douracaktr. Bu erdem olmad zaman adaletin gereklemesi mmkn deildir. Mesela Kindye gre, cesaret, yaplmas gerekeni yapmak ve ortadan kalkmas gerekeni de nlemek iin lm bile gze alabilmektir. Rezilet durumunu dikkate alrsak, yaplmas gerekeni gerekletirememektir korkaklk. Bu durumda normal bir atlm yerine getiremeyen kiinin doru uruna cann bile feda edebilmesinden sz etmek mmkn deildir. u halde diyebiliriz ki fke ya da gazap gds insan bir itkidir. Ancak bunun da orta dzeyde olmas gerekmektedir. Fazlal veya eksiklii akl gcnde noksanlklar veya yetersizlikleri beraberinde getirmektedir. fke durumuna gre ou ahlk kiilik tasnifine gidebilmitir. nk bunu tersinden okuduumuz zaman akl gc hakknda da bir tr tasnife gitmek mmkndr. Yine Yunus Emreden bir alntya yer vererek, zihinlere aklk getirecek olursak, akl gidince yerini fkenin kaplayaca tespiti dikkati ekmektedir:

117

Akl gitti buu(fke/kin) geldi akl evini buu ald Sultan buu (fke) oldu gstermez oldu cihn Diyebiliriz ki akl kldke fke, hrs ve kin bymekte ve kapkaranlk bir evren iinde kilitli kalmaktayz. Tersinden bakacak olursak akl- selim sahibi kiinin de fke gc sadece olmas gerektii kadardr; harekete geirici bir itki dndaki fke akla zarar vermektedir. ffetsizlik/lszlk: Bedenin korunmas ve gelitirilmesi iin gerekli olan eyleri salama, gereksiz olanlara da ilgisiz kalma erdemine iffet dediimizi anmsarsak; iffetsizlik ise bir tr lszlktr. Bundan daha ok beden zarar grecektir. Zira ya ehvet eksiklii ya da ehvet hastal eklinde ar arzu dknl hsl olacaktr. Her iki rezilet de bedene zarar verecektir. Beden ve ruh arasndaki dengeyi gz nne getirecek olursak, bu durumda, bedenden sadr olan bir ktln ruhu da glgelemesi ok tabii bir durumdur. Bu erdem, ehvet gdsne baldr. Fazlalnda gnahkrlk, azlnda ise ehvet eksiklii olmaktadr. Varlk ve ahlk arasndaki organik btnlk bize bedenine zarar verenin varlk btnln tesis edemeyeceini syler. Dahas byle bir kii aklna da zarar vermeye balayacaktr. Dolaysyla hikmet erdemi de glgelenecektir; baka trl sylersek, adaleti tesis edemeyen ayn zamanda cahil kategorisine de girmeye balayacaktr. Zulm: Zlim, adalet erdemini gerekletiremeyen kiidir. Adalet erdemine btn arlklarn ortas ve genel olarak rezlet demek olan arlklardan kurtulmay salayan bir erdem olduu iin btn erdemlerin en tam olan ve adeta ortak olandr demitik. Bunu iin adalet ve vahdet kavram arasndaki balantya iaret etmektedir. te zulm ile kesret/paralanma veya btnl kaybetme arasnda da yakn bir iliki vardr. nk varlkta birlik yetkinlii ve taml dolaysyla erdemi; okluk, bakalk ve kargaa ise istikrarszlk, eksiklik, dolaysyla rezileti en doru ifadeyle zulm gsterir. Dier erdemleri kii, yerine u ya da bu ekilde getirse dahi adaleti ifa etmeyebilir Byle olursa onun kemalinden sz etmek mmkn deildir. Adalet btn eilimlerde tam orta yolu bulmaktr; ancak dier faziletler gerekleirse, ortaya kar. Yani adaleti gerekletiren kii dier erdemleri de yerine getirdii iin erdemli kii saylr. Ama da saadeti ele geirmek yani mutlu olmaktr. Zalim kii hem kendine hem de evresine zulmeder. Byle bir kii, dier erdemleri yerine getirse bile onun reziletlerden uzak olduunu sylemek mmkn deildir.
slm dncesinin temel yapsn dikkate alacak olursak, reziletlerden hangisi btn dier reziletlerin de bir bakma zetidir?

Ahlk Hastalklar
slm ahlklar ruhan hastalklarn rezilet olduunu belirtir. Dolaysyla onlara hastalk gzyle bakarlar. Genellikle ahlklar basit hastalklarn altnda bu hastalklarn birbirleri ile birleip karmasndan baka hastalklarn meydana geldiini belirtirler. Saylamayacak kadar ok olan bu hastalklarn kayna bu yaln, birlememi hastalklardr. Dolaysyla basit hastalklar anlalnca dierleri de kolayca anlalabilir.

118

Basit Hastalklar
1) Temyiz Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: Temyiz gcnn ifrat nazar hikmet veya amel hikmette meydana gelmesine gre ikiye ayrlr. (1) Nazar hikmette arlk iki ksmdr. (la). Aratrmada snr ap tartma ve anlatmada mbalaa etmek. Knalzde bunun inceden inceye aratrma olmadn dnmektedir. (lb). Soyut konularda duyularla hkmetmek. Bu eytana itaat, vehim, akl ve dncenin atl kalmasndan doar. (2) Amel hikmette meydana gelen fazlalk tmellerde ve tikellerde olmak zere ikiye ayrlr. (2a) Amel hikmetteki fazlalk, tikellerde meydana gelirse ona hilekrlk, kurnazlk ve ktlk denir. (2b) Amel hikmetteki fazlalk; tmellerde meydana gelirse ona deh denir. (b) Eksiklik ynnde: Temyiz gcnn eksiklii de nazar ve amel hikmette olana gre ikiye ayrlr. (1) Nazar hikmetteki eksiklik, dncenin gerekli olan dereceden eksik olmasdr. Buna dar kafallk denilir. (2) Amel hikmette olan eksiklie eblehlik veya bnlk denilir. 2) fke Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: Ar kzgnlk, intikam ve yersiz hiddettir; yrtc hayvanlar ve haaratlar gibi akl ve dinin llerini ap insanlara ve hayvanlara eziyet etmeye teebbs etmektir. (b) Eksiklik ynnde: Gayretsiz, korkak ve yreksiz olduu iin ilerinin idaresinin bozulmasdr. 3) Arzu Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: Yeme, ime ve cinsel birleme konularnda son derece hrsl ve ktlk iinde olmak; bylece akln ve dinin llerini amak, itidal snrnn dna ynelmektir. (b) Eksiklik ynnde: Yaamak iin gerekli olanlar kazanma ve helal lokmay isteme konusunda sebepsiz yere tembellik yapmak, neslin bekas ve mmetin oalmasn salayan abalardan gereksiz yere uzak durmak veya vazgemektir.

Bileik Hastalklar
1) Temyiz Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: aknlk (hayret), (b) Eksiklik ynnde: Basit cahillik

119

2) fke Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: fke (b) Eksiklik ynnde: Korkaklk 3) Arzu Gcnn Hastalklar (a) Fazlalk ynnde: Arzunun fazlal (ehvet hastal) (b) Eksiklik ynnde: Tembellik znt Kskanlk
Amel hikmetteki fazlalk; tmellerde meydana gelirse ona ne isim verilir?

Ahlk Hastalklarn yiletirilmesinde Genel lkeler


slm ahlklar, aralarnda farkllklar olmasna ramen, genel olarak nce hastalklarn sebeplerini, sonra hastalklar daha sonrada tek tek bunlarn tedavi metotlarn aklar. Biz sadece genel tedavi prensiplerinden sz etmek istiyoruz. Ahlklar cismani ve ruhani tp arasnda ayrm yaptktan sonra, reziletler konusunun ruhani hekimliin konusu olduuna dikkat ekerler. Hastalklar tedavi etmede ncelikle hastaln cinsinin ve her cinsin sebebi ve alametinin bilinmesi, her hastaln nasl tedavi edileceinin ve hastaln sebebinin ne ile yok edileceinin aklanmas bir kanundur. Ahlk hastalklarn meydana gelme sebebi beden ve nefistir. Beden ile ruh arasnda son derece kuvvetli bir ba vardr. Bu ban kuvvetli olmas dolaysyla ruh ve beden arasndaki etkilenme hastalklar konusunda da sz konusudur. Ruh, fkelendii zaman bedenin kzarmas ve ateinin ykselmesi; ruh ak olduunda bedenin sararmas ve an grdnde istemeden bedenin titremesi bu etkilere rnek verilebilir. Bedensel hastalklar, bedensel tp ile tedavi edildii gibi nefsten ve nefsin alkanlklarndan kaynaklanan hastalklar da ahlk ilmi yani ruhan tp ile tedavi edilmelidir. Gzel fiilleri deneyime katmak ve vg yani onayszlk durumunu gidermek suretiyle nefsi glendirmek ve kt huyu terk ettirmek reziletlerden kurtulmann ilk basamadr. Nefsinin kt ahlktan kanmas iin, beenilmeyen huy ve kt fiillerden uzak durulmas gerekir. Ruhun bir bakma alkanlk veya meleke kazanmas iin doru eyleme nefis altrlmaldr. slm ahlklar, nefse yerlemi giderilmesi ok zor olan reziletleri, zdd olan rezileti kullanarak gidermeyi bylece de orta yolu bulmann imknn aralamay nerir. rnein cimrilik reziletini yok etmek iin zdd olan israf reziletini kullanma sayesinde bir tr normalleme salanabilir. Tpk tpta bir zehrin panzehrinin olmas gibi. Ancak bu sadece yerlemi olan bir alkanl adeta sarsp kmldatmak iindir. Zira ztt olan reziletin de yerleik bir adet haline gelmesi mmkndr. Bu bakmdan dikkat gerektiren bir altrma srecidir.

120

Btn bu aklamalar bir yana, faziletler konusunu anlatrken temel erdem veya orta erdem olarak adaletin nemini belirtmitik. Adalet erdemi ile de tevhid arasndaki balantya temas etmitik. Bu balamda ibadetin nemine de iaret etmitik. Reziletlerin tedavisinde de bu yol haritas klavuz olabilir. Bir kere adaletin zdd olan zulm paralanmlk ve ruhun klmesi, dahas snrlarn ihlal olmasdr. Odaklanmann kaybedilmesi adaletin ibresinin yitirilmesidir. lkin, odaklanmay salamak iin farkndalk kazanm nemlidir. Ruhun itki glerinin saaltlmas iin tedbirler alnmaldr. Mesela ehvet hastalnda snr bulmada yeme ime konusunda da snrlar konulmaldr. nsann kendini fark etmesinde riteller ve ibadetler odaklanma grevi grebilir. Dahas insann varlk hiyerarindeki kendi yerini grmesi, en erefli varlk olduunu idrak edebilmesi kelimenin tam anlamyla adalettir. badetlerin maksad da bu farkndal kazandrmaktr. Bunun iin olmal ki, ihtida olaylarnda (din deitirme/slma girme) eskiden reziletler iinde olan kii, zamanla snr bulmaya balamaktadr. nk bedene ruh hayat verdii gibi, ruha da iman hayat verir. Bu n ve gvenin uyandrlmas gerekmektedir. Ik uyannca karanlk ortadan kalkmaya balar.
Ahlk hastalklarn iyilemesinin mmkn olup olmadn yaznz. Eer cevabnz olumluysa nasl ve ne ekilde gerekleeceini anlatnz.

zet
Drt temel erdemin zdd rezilet olarak grlebilecei gibi; onlarn ars ve azl da rezilet olarak deerlendirilmektedir. Bylece asl varlk, tam olana yani esasa verilmektedir. Varlktan eksiklik bir tr yoksunluk yani rezilet olarak karmza kmaktadr. Ancak baz slm ahlklar faziletlerin zddnn deil de, onlarn eksiklii ve arlnn rezilet olarak deerlendirilmesi gerektiini ileri srerler. Rezilet sahibi kiilerin bulunduu toplulukta fitne ve fesat kar. Btn faziletler gzel i ve davranlardan ibarettir. Bu sebeple slm getirdii prensiplerle Mslmanlar faziletli insanlar yapmaya alm bylece onlardan insanla rnek ve nder bir topluluk vcda getirmek istemitir. Erdemli ehir ve erdemli toplum anlaynn temelinde de bu ahlk dncesi yatmaktadr. Yine erdemsiz toplumlar, rezilet zelliini haiz ynetici ve bireylerden mteekkildir. Bedensel hastalklar bedensel tp ile tedavi edildii gibi nefisten ve nefsin alkanlklarndan kaynaklanan hastalklar da ahlk ilmi yani ruhan tp ile tedavi edilmelidir. Adalet erdemi ile tevhid ve ibadetler arasndaki iliki reziletlerin tedavisi konusunda da ipucu verebilir. man ruhun aydnlamas iin en nemli ktr. badetler de snrlar bulmada, orta yolu tesis etmede, ksaca adaleti gerekletirmede en nemli klavuzdur.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi slm ahlknda reziletlerden biri deildir? a. Korkaklk b. ehvet azl

121

c. fke d. Mutsuzluk e. Cehalet 2. Aadakilerden hangisi slm ahlknda aknlk reziletinin ait olduu nefsi yetenektir? a. Temyiz gc b. fke motivasyonu c. Ameli hikmet d. Saldrganlk gc e. Dikkatini verme gc 3.slm ahlknda cehalet rezileti hangi insan nefsin emrindedir? a. Bilme motivasyonu b. Nazar nefs c. Temel igd d. Ameli nefs e. Gazap gc 4. slm ahlknda reziletlerin iyiletirilmesinde onay mekanizmasnn nemli olmas hangi insan fiil ile bu gerekletirilebilir? a. Sevgi b. Adalet c. Yoksunluk d. Saadet e. badet 5. Yunus Emre akln dman olarak hangi rezileti grmektedir? a. fke b. Gurur c. Ahmaklk d. Kurnazlk e. Riyakrlk

122

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. a 3. b 4. a 5. a Yantnz doru deilse, slm Ahlknda Reziletler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ahlk Hastalklar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, irkin Ahlk veya Reziletler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ahlk Hastalklarn yiletirilmesinde Genel lkeler bahsini yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Cehalet konusunu yeniden okuyunuz

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Zulm ile kesret/paralanma veya btnl kaybetme arasnda yakn bir iliki vardr; tpk adaletin btnl temsil etmesi gibi. nk varlkta birlik yetkinlii ve taml dolaysyla erdemi; okluk, bakalk ve kargaa ise istikrarszlk, eksiklik, dolaysyla rezileti en doru ifadeyle zulm gsterir. Dier erdemleri kii yerine u ya da bu ekilde getirse dahi adaleti ifa etmeyebilir. Byle olursa onun kemalinden sz etmek mmkn deildir. Oysa adaleti gerekletiren kii dier erdemleri de yerine getirdii iin erdemli kii saylr. Ama da saadeti ele geirmek yani mutlu olmaktr. Zalim kii hem kendine hem de evresine zulmeder. Byle bir kii, dier erdemleri yerine getirse bile onun reziletlerden uzak olduunu sylemek mmkn deildir. Sra Sizde 2 Deh Sra Sizde 3 slm ahlklar, genel olarak nce hastalklarn sebeplerini, sonra hastalklar daha sonrada tek tek bunlarn tedavi metotlarn aklar. Gzel fiilleri deneyime katmak ve vg yani onayszlk durumunu gidermek suretiyle nefsi glendirmek ve kt huyu terk ettirmek, reziletlerden kurtulmann ilk basamadr. slm ahlklar, nefse yerlemi giderilmesi ok zor olan reziletleri, zdd olan rezileti kullanarak gidermeyi bylece de orta yolu bulmann imknn aralamay nerir. Adalet, tevdid, iman ve ibadette varoluu yeniden gncelleyecei iin, adeta ruha yeni bir format atacandan reziletlerin tedavisinde eksene alnmas gerekir.

Yararlanlan Kaynaklar
Asad, T. (2003) Formations of the Secular, Christianity, Islam, Modernity Stanford University Press, Stanford& California.

123

nar, A. (2006). Modern Zamanlarn Deer Aray: Varlk-Bilgi-Deer Birliinin nemi Deerler Eitimi Dergisi, stanbul, 2006, Say 11. nar, A. (2009). Sosyolojik ve Antropolojik Adan Dine Bak, Emin Yaynlar, Bursa. nar, Aliye (2010). Ahlk, Hukuk ve Din, Modern ada Ahlk Sempozyumu, Konya. Davutolu, A. (1996). slm Dnce Geleneinin Temelleri, Oluum Sreci ve Yeniden Yorumlanmas, Dvn: lmi Aratrmalar Dergisi, stanbul: Bilim ve Sanat Vakf. Gazali, (1986). Mzn el-Amel, (nr. Sleyman Selimel-Bevvab) Beyrut. Knalzade Ali elebi, (2007) Ahlk- Alai, Klasik Yaynlar, ev. Mustafa Ko, stanbul. Oktay, A. S. (2005) Knalzde Ali Efendi ve Ahlk Al, z Yaynclk, stanbul.

124

125

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Aile yuvasnn kurulmasnda dikkate alnmas gereken ilkeleri tanmlayabilecek, Evliliin ve bir aile ortamnda yaamann, insan iin ftr bir ihtiya olduunu saptayacak, Ailenin, ahlk deerlerin renildii ve uyguland bir eitim yuvas olduunu aklayabilecek, Aile bireylerinin birbirine kar olan grev ve sorumluluklarn deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
E seimi Evlilik Aile ahlk Ana-baba hakk

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; lmihal IIdeki Aile Hayat blmn inceleyiniz. Mustafa arcnn Anahatlaryla slm Ahlk adl kitabndaki Aile Ahlk blmn, Recep Kln nsan ve Ahlk adl kitabnda Aile inde nsan blmn okuyunuz.

126

Aile Ahlk
GR
Aile en kk sosyal kurumdur. Ailenin temeli evlilik ile atlr. Evlenmek ve bir aile yuvas kurmak, insann ftr bir ihtiyacdr. Hayvanlar bile ounlukla bir aile ortamnda doar, yaamn aile ortamnda daha rahat bir ekilde srdrr. Salkl, huzurlu ve mutlu bir aile iin evlilikte doru e seimi son derece nemlidir. Dinimiz de evlenmeyi ve mutlu bir yuva kurmay, hayrl evlat yetitirmeyi tevik etmitir. nsan neslinin salkl ve temiz bir ekilde devam etmesi, ancak evlilik sayesinde mmkn olabilir. Evlilik, insann dinini ve namusunu korumada adeta bir kalkan grevi grr. Evlilikten ama, sadece cinsel arzularn tatmini deil, hayrl nesil yetitirmek ve Allaha yaknlamaktr. Kuran- Kerm evliliin de amacnn takv olduunu ifade eder. Aile ortam, ahlk deerlerin renildii ve yaand, nesilden nesile aktarld bir mektep gibidir. Aile, bireyleri, yallaryla gemie balar, genleri ve ocuklaryla da gelecee hazrlar. Ailede kuaktan kuaa bilgi ve tecrbe aktarm her daim yaanr. Bu adan aile nemli bir eitim yuvasdr. Ailede vatanna, milletine ve dinine hayrl olacak evlat yetitirmek din ve mill bir grevdir. Ailenin zerine kurulduu ve salkl bir ekilde devamn borlu olduu birtakm ahlk deerleri vardr. Ailedeki birlik ve beraberliin, huzur ve mutluluun kayna bu deerlerdir. Bunlar karlkl sevgi-sayg ve hogr, fedkarlk, paylam, namus ve iffet, sadkat ve vef, sorumluluk bilinci, samimiyet ve iyi niyet vb. deerlerdir. Aileyi oluturan bireylerin birbirine kar birtakm grev ve sorumluluklar vardr. Bunlar, dinimizin ve ahlkn ykledii grev ve sorumluluklardr. Bu sorumluluklar yerine getirildii srece, o aile huzurlu ve mutlu bir aile olur ve topluma iyi bireyler yetitirmeye devam eder. Bu bakmdan, ailede elerin birbirine kar grevleri; anne-babann, ocuklarna kar; ocuklarn da anne-babaya kar ve kardelerin birbirine kar grev ve sorumluluklar son derece nemlidir.

127

slm ahlknda ailenin nemi, aile deerleri, anaya-babaya kar grevlerimiz hakknda http://www.idealaile.net/merhamet.html; ocuklara kar grevlerimiz hakknda daha fazla bilgi iin www.ditib.de/muensterataselik/vaazlar2/cocuklara_karsi_gorevlerimiz.doc web adresine bavurabilirsiniz.

1. ALE YUVASININ KURULMASI


a. E Seimi ve Evlilik
Aile yuvas evlilik ile kurulur. Ailenin temeli evlilikle atlr. Bundan dolay evlilik son derece nemli ve cidd bir olaydr. Kiinin nasl bir aile yuvas kurmak istedii, nasl bir evlilik yapmak istediiyle ya da nasl bir e aradyla yakndan ilikilidir. O halde evlilikte doru e seimi byk bir nem arz eder. nsan neslinin salkl ve hell bir ekilde devam, ancak evlilik kurumu ile mmkn olur. Aksi halde soyu-sopu belli olmayan, bozuk bir nesil ortaya kar. Aile hayatnn doru bir biimde kurulmasnn, sonra da salkl, huzurlu ve mutlu bir ekilde devam etmesinin temel artlarndan biri, ncelikle e seiminin doru ve isabetli yaplm olmasdr. Bir in atasz; evlenirken gzlerini drt aarsan, evlendikten sonra ikisini kapatabilirsin der. nsann, mstakbel eini seerken, doacak ocuklarnn annesini ya da babasn belirlerken elbet birtakm lleri olmaldr. Detaylara inildiinde, bu llerin kiilere gre farkllk gstermesi son derece doaldr. Ancak, Mslman bir toplumda yaayan bireyler, Hz. Peygamberin bu konuda sylediklerine kulak verdii takdirde, genel birtakm ilkeler belirlemek kolaylar. Peygamberimiz, evlenecek olan ahslara evlenecekleri adaylarda zenginlik, asalet ve gzellikten nce, ahlak gzellii ve dindarlk aramalarn tavsiye etmitir. (Buhr, Nikh, 16) Madd zenginlik, asalet ve gzellik elbet nemli niteliklerdir. Ama bunlara sahip olan bir ahsta eer dindarlk ve ahlk gzellii yoksa, bu artlar kolaylkla eksiye dnebilir. Gzel ahlktan yoksun bir e, srekli bu artlaryla; zenginlii, asaleti ya da gzellii ile vnerek eini kmseyip hor grebilir. Bu da ailede dengeyi bozar, huzur ve mutluluu zedeler. Ayrca bu nitelik, gelip geici olan eylerdir. Oysa huy ve ahlk gzellii, hibir zaman tkenmeyecek, mrmz boyunca iimize yarayacak, huzur ve mutluluumuzun kayna olacak, sonsuz bir hazinedir. Zaten insan insan yapan ve ona erdem kazandran ey, gzel ahlktr. Bunun iin Hz. Peygamber srarl bir uyar ile sen dindarn (ve ahlk gzel olan) tercih et! buyurmutur. Geleneklerimize gre, evlenecek adaki iki gen birbirine gnl verdiklerinde (ya da grc usl ile grp) anlaabileceklerine kanaat getirdikten sonra, ailelerin bykleri konudan haberdar edilip kz istemeye gidilir. Kz verilince nian yaplarak taraflarn sevinci ifade edilir ve aralarndaki ba biraz daha glenir. Dinimize gre, bir erkek bir kza tlip olduunda, o sonulanmadan o kza baka birinin tlip olmas doru deildir.

128

Nian ve dn trenleri ekil olarak yreden yreye, ulustan ulusa deiebilir. nemli olan, ahlka ve dinin zne aykr decek uygulamalardan kanmaktr.
Nianllk, taraflarn birbirini daha iyi tanmalarna ynelik, evlilie hazrlk dnemidir. Bu dnemde nianllar evli gibi yaayamazlar. Aralarnda din nikh kylmas da doru deildir. Nianl iken ayrlmalar durumunda bu nikh, din ve ahlk problemlere neden olur. Dorusu; din nikhn, resm nikhtan sonra yaplmasdr. lkemizde de uygulama bu yndedir.

Bu balamda, birbirini seven genlerin, nianllk dneminde ya da daha ncesinde, cadde ve parklarda ya da toplu tama aralarnda zaman zaman dikkati eken, edebe uygun dmeyen yakn temas grntlerinin din ve ahlkla, toplumumuzun gelenekleriyle badamadn belirtmeliyiz. Son yllarda yaylma eilimi gsteren flrt de byledir. Bir sre flrt hayat yaadktan sonra senden holanmadm diyerek kenara itilen -kz ya da erkek- bir gencin krlan onurunu ve yklan hayallerini onarmak kolay deildir. Bu, olayn psikolojik boyutudur. Din ve ahlk adan ise; flrtn gnah oluunun nedeni, taraflarn gnl elendirmek amacyla bir araya gelmeleri, tenha yerlerde gizlice buluup birbirlerini, yararlanlacak cinsel bir obje gibi grmeleri, bu tavrlaryla toplumda ahlk adan kt rnek olmalardr. Cidd bir niyetle, evlenmek amacyla, birbirini anlayp tanmaya ynelik olarak ve mahremiyet snrlar gzetilerek kurulan ilikiler ise, genlik dneminin yadrganamayacak doal ilikileridir. Evlilikte taraflarn birbirine denk olmas, geimi kolaylatran baka bir unsurdur. Denklik deyince ise, taraflarn; servet, asalet, kltr dzeyi, dinahlk anlaylar ve yaantlar itibariyle denk olmalar akla gelir. Toplumumuzda, belli bir anlay dzeyine ulam olan aileler, evlilik sz konusu olduunda, bu anlamdaki denklie de dikkat ederler. Peygamberimiz de evlilik konusunda evlenecek olanlarn birbirine denk olmalarn tavsiye etmitir (Tirmiz, Mevkt, 13; Ahmed b. Hanbel, Msned I, 105)

b. Evliliin ve Aile Ortamnn Ftr Bir htiya Oluu


Evlilik, evlenmelerine herhangi bir engel bulunmayan bir erkek ile kadnn kendi iradeleriyle, birlikte yaamalarna imkn veren ve onlara karlkl baz hak ve sorumluluklar ykleyen bir szlemedir. Evlilik her eyden nce insann doal ve biyolojik bir ihtiyacdr. Dine, ahlka, toplumun rf ve detlerine uygun olan; bu ihtiyacn, zaman gelince mer bir biimde karlanmasdr. Klsik ahlk kitaplarmzda insan nefsinin gcnden bahsedilir: Arzu (ehvet), fke (gadap) ve dnme gc. Arzu gc, insandaki yeme-ime arzusu ve cinsel arzunun kaynadr. Beden varlmzn ve neslimizin devam bu gce bal arzularmz sayesinde gerekleir. fke gc ise, manev varlmz; kiiliimizi, karakterimizi, deerlerimizi, kutsal bildiimiz eyleri korumaya ynelik olan gtr. Biri dinimize, vatanmza, namusumuza ve kutsal bildiimiz eylere saldrmaya yeltendii zaman, hakl olarak ona kzar ve uygun cevab vererek kiiliimizi ve deerlerimizi koruruz.

129

Dnme gc ise, insana zg olan ve dier iki gc de kontrol altna almas gereken gtr. nsan akll bir varlktr ve onun akl yetenei btn kararlarnda ve yapp etmelerinde etkilidir. Bundan dolay biz arzularmz ne zaman, nerede, nasl ve ne kadar yerine getireceimize, ortada kzmamz gereken bir durum varsa; kime ne zaman, ne kadar ve nasl kzacamza aklmz ile karar veririz. Bir hads-i erifte ifade edildii gibi, asl gl insan, fkelendiinde kendine hkim olabilendir. (Buhr, Edeb, 76; Mslim, Birr, 107, 108) Bundan dolay, aklmz arzularmzn ve fkelerimizin nnde tutabiliyorsak, ahlk anlamda dengeyi yakalayabilmiiz demektir. Aksi halde, ahlk birtakm problemleri yaamamz kanlmaz olur. Bu dengeyi yakalayabilmek, kuracamz aile yuvasnda, bu yuvann salkl bir ekilde devamnda, hatta hayatmz boyunca btn ilikilerimizde son derece nemlidir. Allahu Teala insan insan neslinin devam iin baz biyolojik donanmlara sahip olarak yaratmtr. Bunlarn en nemlilerinden birisi de kar cinse kar duyulan arzudur. Ancak, nasl yemenin-imenin bile birtakm snrlar ve kurallar varsa, bu snr ve kurallara uyulmad takdirde, baz problemlerinin yaanmas kanlmaz ise, insann cinsel hayatn yaamasnn da birtakm snrlar ve artlar vardr. Bu snrlara ve artlara uyulmad takdirde, ahlk ve toplumsal baz problemlerin yaanmas kanlmaz olur. Dinimize gre insan cinsel hayatn ancak evlilik kurumu ierisinde yaayabilir. Hem insann cinsel manada tabii ihtiyalarn karlayabilmesi, hem de neslini devam ettirebilmesinin meru zemini, evlilik yoluyla kurulan aile hayatdr. Bunun iin dinimizde evlilik insann tabii bir ihtiyac olarak grlmtr. Kur'an- Kerim'de Mslmanlarn evlilii kolaylatrmas tavsiye edilir. yle ki: Aranzdaki bekrlar, klelerinizden ve cariyelerinizden elverili olanlar evlendirin. Eer bunlar fakir iseler, Allah kendi ltfu ile onlar zenginletirir. Allah (ltfu) geni olan ve (her eyi) bilendir. (Nr/24: 32) buyrulur. Gerekte, evlendiklerinde pek madd varl olmayan birok iftin, birka yl sonra madd anlamda rahatladklarn grrz. Ama en byk zenginliin, birbirini seven iki insann duygu ve dncelerini birletirerek oluturduklar gnl zenginlii olduunu dndmzde, iki tarafn da evlilik ile kazandklar yeni sosyal evreyi (evre genilemesini) de buna eklediimizde, ayette geen zenginlikteki anlam boyutlarn biraz daha iyi kavram oluruz. Yani "gnl zenginlii" evlenenlerin karsna bir nevi "imkn zenginlii" olarak kar. nsan, tabiat gerei scak bir aile yuvas kurup huzurlu ve mutlu olmak ister. Kaynamanz iin size kendi (cinsi)nizden eler yaratp aranzda sevgi ve merhamet peyd etmesi de, Onun (varlnn) delillerindendir. (Rm /30: 21) ayeti de ifade etmektedir ki, evlilikten ama, elerin birbiri araclyla huzur ve mutlulua ulamasdr. Bu huzur ve mutluluun da, eler arasndaki sevgi, efkat ve merhamet duygularnn da kayna, Allahtr. Bu huzur ve mutluluk, sevgi ve efkat, Allahn byklnn, Onun engin rahmetinin delillerindendir. Evlilikle gerekletirilen aile ortam, insann, yaratl gerei ihtiya duyduu bir ortamdr: nsan bir aile iinde doar, beslenip bymesi ve gelimesi bir aile iinde olur. ocuk, sevgi ve efkati, paylamay, yardmlama ve dayanmay aile iinde grerek renir ve yaar. nsan yavrusunun bakm, annenin tek bana stesinden gelemeyecei, zahmetli ve uzun sren

130

bir itir. Bu yavrunun sevgi ve efkate, eitim ve retime ihtiyac vardr. te bu, ancak bir aile ierisinde ve bir aile ortamnda gerekleir. Bu durum, hayvanlar leminde bile byledir. Hayvanlarn ou bir aile ortamnda dnyaya gelir. Yavru byyp geliinceye kadar annenin-babann destei ve yakn kontrol altndadr. Kendi ihtiyalarn karlayp kendi ayaklar zerinde durabilecek seviyeye gelince, yuvadan ayrlr ve aile iinde rendii becerilerle hayatn srdrmeye alr. Ama ou hayvan, yetikinlik dneminde bile byk bir aile olarak, srler halinde yaamaya devam eder. nk beraber yaamak, hem gda teminini, hem de dmanlara kar savunmay kolaylatrr. Dolaysyla bir aile olmak ve bir aile iinde yaamak, hayat kolaylatran ftr bir ihtiya olarak grlmektedir.
Evlilik ile ilgili ayrntl bilgi iin lmihal IIdeki Evlenme blmn okuyunuz.

c. Evliliin Amac
Kuran kadn ve erkei aile hayatnda birbirlerinin eksiini gideren, birbirini gnahtan koruyan, biyolojik anlamda olduu gibi, psikolojik ve ahlk adan da birbirini tamamlayan iki cins olarak takdim eder: Onlar sizin iin birer elbise, siz de onlar iin birer elbisesiniz. (Bakara/2: 187) Peygamberimiz de; Genler! inizden evlenmeye gc yetenler evlensinler. nk evlilik gz ve cinsel arzular zinadan korur. (Buhr, Savm, 10) ve Nikh benim snnetimdir. Benim snnetimi yerine getirmeyen benden deildir. Evleniniz! Zira ben, dier mmetler karsnda sizin okluunuzla vneceim. (bn Mce, Nikh, 1) buyurmutur. Yukardaki ayet ve hadislerden anlalmaktadr ki, evlilikten ama, sadece cinsel arzularn tatmini deil, karlkl sevgi ve sayg temeli zerine, scak ve mutlu bir aile yuvas kurmak ve bu yuvada ailesine, dinine ve milletine yararl olacak, bedenen ve ruhen salkl nesiller yetitirmektir. slm dini, ailenin salam temeller zerine kurulmas iin namus ve iffete zel vurgu yapm, kimlerle evlenilemeyeceini aklam (Nis/4: 22-23), zinay ve ona gtrebilecek davranlar yasaklamtr. Dinimizde ibadetlerin amac, takvdr. Takv, genelde Allah korkusu olarak tanmlanr. Aslnda onu bir mminde Allahn sevgisini kaybetme korku ve endiesi eklinde tanmlamak daha dorudur. Mmin bu endieyle davranlarna daha fazla dikkat ederek, Allahn honutluunu kazanmaya alr. Dolaysyla takv st dzeyde bir Allah bilinci ve duyarlldr. Namazn amac, mmini ktlklerden uzaklatrp Allaha yaklatrmaktr (Ankebt/29: 45). Orula ilgili bir ayetin sonu; umulur ki (bu ibadet sayesinde) takv sahibi olursunuz. (Bakara/2: 183) ifadesiyle biter. Kurbanla ilgili ayette de kesilen kurbanlarn ne etlerinin, ne de kanlarnn Allaha ulamad, kurban araclyla kuldan Allaha ulaacak olan eyin takv olduu ifade edilir (Hac/22: 37). Kuran- Kermin bize evlilikle ilgili rettii bir dua da olduka dikkat ekicidir: (Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gzmz aydnlatacak eler ve zrriyetler bala ve bizi takv sahiplerine nde kl! derler. (Furkan/25: 74) Grld gibi ayetin sonu bizi takv sahiplerine nder kl! eklinde bitmektedir. Yani bu evlilik, bu beraberlik sayesinde bizi takv sahiplerine nder yap! Bu ifadeden, tpk dier ibadetler gibi evliliin de amacnn takv olduu anlalmaktadr. Kuran- Kermin bu ifadesine dayanarak, slm dininin evlilii ok nemsediini,

131

hatta onu bir ibadet gibi grdn syleyebiliriz. Yine buna dayanarak evlilii ftr bir ibadet olarak nitelemek, yanl bir deerlendirme olmasa gerektir.
Kuran- Kermden evlilik ile ilgili be ayet belirleyiniz. Bu ayetlerin anlam zerine dnp aratrnz.

2. ALE
a. Ailenin nemi
Aile, evlenmelerine din ve hukuk asndan herhangi bir engel bulunmayan bir erkek ile kadnn kendi iradeleriyle evlenmeleri sonucu kurulan en kk toplumsal kurumdur. Dar anlamda anne, baba ve ocuklardan meydana gelir. Buna ekirdek aile denir. Daha geni anlamda ise, byk anne, byk baba, amca, day, teyze ve halalar da aile kapsam iinde deerlendirilir. Bu anlamda aile, geni bir sosyal birlii ifade eder. Aile toplumun temelini oluturur. Toplumun huzur ve mutluluu, ailedeki dzen, huzur ve mutluluk ile yakndan ilikilidir. Bedenen ve ruhen salkl nesiller, ancak salkl ve huzurlu aileler tarafndan yetitirilebilir. Bunun iin dinimiz evlenmeyi, salkl bir yuva kurup hayrl nesil yetitirmeyi tevik etmi, boanmay ise, arelerin tkendii en son aamada bavurulacak, Allaha olduka sevimsiz gelen, ama Onun hell kld bir are olarak nitelemitir. (Eb Dvud, Talak, 3) Aile ba neseb kavram ile dile getirilir. Anne ve baba ile ocuklar arasndaki ba ifade eden nesebin kayna ise, meru evliliktir. Sahih neseb, ancak meru evlilik iinde meydana gelen doum ile gerekleir. Aile bann gc, aile bireylerinin birbirine kar sevgi ve sayglar yannda, grev ve sorumluluklarn yerine getirmeleriyle doru orantldr. Aile, hayatn ykn omuzlarnda tayan insan iin, hele bunalm iinde yaayan modern a insan iin bir teselli, huzur ve ifa kaynadr. Btn sevin ve kederler ailede ortaktr. nsan, bakalarn mutlu ettiinde, kendisini de mutlu hisseder. Bunun iindir ki, aile topluluu birlik ve beraberlik rneidir. Bu rnek, ihtiyar, orta yals, genci ve ocuklar ile farkl kuaklar bir araya getirir. Bu birlik, yallaryla uzun bir gemie uzanr, genleri ve ocuklaryla da uzun bir gelecee hazrlanr. Bu ekilde, sosyal hayatn mkemmel bir rnei olan ailede insan, kendisi kadar bakalarn da sevmeyi, kendi dnceleri kadar bakalarnn dncelerine de deer vermeyi renir. Btn bu fonksiyonlar dnldnde, insann bireysel ve toplumsal hayatnda ailenin yerini baka hibir kurumun dolduramayaca kolaylkla anlalr.
Ailenin nemi ile ilgili ayrntl bilgi iin M. Yaar Kandemirin rneklerle slm Ahlk adl kitabnn slm Ahlknda Aile Anlay blmn okuyunuz.

b. Ailenin Bir Eitim Yuvas Oluu


Aile, insan yetitiren bir kurumdur. Dnyann en nemli, ama belki de en zor ve en ok sabr ve emek isteyen eyi, insan yetitirmektir. nsan, bu dnyann

132

en nemli varldr. O, Allahn halife olmaya layk grd (Bakara/2: 30), erefli ve stn kld (sr/17: 70) bir varlktr. Bundan dolay annelikbabalk grevi, ok kutsal bir grevdir. Kutsallndan dolaydr ki, dinimiz doum esnasnda vefat eden bir anne adayn ehit hkmnde kabul etmitir. nsann en kymetli eyi candr. ehit, canndan daha deerli bulduu eyler (dini, vatan, bayra, namusu ve kutsal deerleri) uruna cann veren ve bu sayede lmszleen kiidir (Bakara/2: 154). Doumda vefat eden anne aday, dnyaya bir can getirme uruna cann feda ettii iin, kutsal bildii deerler uruna cann ekinmeden feda eden ehit hkmnde kabul edilmitir. yleyse dnyaya bir can getirmek, o can gzel yetitirip bytmek ve adam etmek, ehitlie e deerde kutsal bir grevdir. Nitekim Kuran- Kerm; Kim bir cana veya yeryznde bozgunculuk karmaya karlk olmakszn (haksz yere) bir cana kyarsa, btn insanlar ldrm gibi olur. Her kim bir can kurtarrsa, btn insanlar kurtarm gibi olur. (Mide/5: 32) buyurmaktadr. Yani bir cana kyan, btn insanla kym, bir can kurtaran ya da insanla yararl bir can yetitiren de, sanki btn insanl kurtarm gibi olur. te insan yetitiren bir kurum olarak aile, kutsalln buradan almaktadr. Aile ayn zamanda kk bir eitim yuvasdr. ocuk ilk bilgileri aile yuvasnda alr. Bilmediklerini sorar, renir. Bilgisi yannda kiilii de ailede oluur ve geliir. Anne bebeini uyuturken syledii ninnilerle bile, bir yandan yavrusuna sevgi ve efkatini yanstrken, te yandan da ona, tertemiz ruhunda iz brakacak gzel duygular vermektedir. ocuun salam bir karakter kazanmas, geliip yetimesi, sonra da hayata hazrlanmasnda ailenin nemi sanldndan da fazladr. ocuun kiiliinin olumasnda nndeki ilk modeller, annesi-babas ve ailenin dier bireyleridir. ocuk belli bir aamadan sonra bu modellerin de tesiriyle kendine zg davranlar gelitirmeye balar. nanlar, din ve ahlk deerler, rf ve detler, gzel alkanlklar hep aile iinde kazanlr. Aile, ocukta toplum trelerine ve millet ideallerine kar ilginin uyand, din ve ahlk duygularnn filizlendii kutsal bir kurumdur. Bireylere mill kimlik kazandran ilk yer de ailedir. Bundan dolay, bir toplumun gc, nfusunun okluu ya da birey olamam, milleti ile btnleememi kuru kalabaln fazlal ile deil, o toplumu oluturan ailelerin salam ve salkl olmasyla orantldr. Aile yaps salkl olmayan bir toplumun veya milletin uzun mrl olabileceini sylemek mmkn deildir. Tarihte de milletlerin knn, onlarn sosyal yapsnda, zellikle de aile yapsndaki bozulmalarla baladn biliyoruz. deal bir ailede anneler ve babalar ocuklarna miras olarak sadece madd birikimlerini deil, bilgi birikimlerini ve tecrbelerini, lk ve ideallerini, kutsal deerlerini de brakrlar. Ancak bu bilinteki anne ve babalar topluma, devlete ve millete yararl evlt yetitirebilirler. yi bir evlt, iyi bir karde, iyi bir dost ve iyi bir e olamayan kimse iyi bir vatanda ve iyi bir vatansever de olamaz. Bunlar hepsi ailede balar ve orada renilir. Ailede rendiimiz bu bilgiler ve kazandmz tecrbeler daha sonra topluma ve toplumsal ilikilerimize yansr. nsan, kendisine kar olan grevlerini ilk nce ailede renir. Aile ortam, sosyal grev ve sorumluluklarn hissedilip yaand ilk yerdir. Ailemiz bize nce birey olmay, sonra da orada kazandmz tecrbeye dayanarak toplumda sorumluluk almay retir. Dolaysyla insan iin ahlkn ilk kayna aile ocadr. Tertemiz duygularla dnyaya gzlerini aan

133

ocuk, bu duygular zedeleyecek olumsuz etkilerden, ancak ailede yaatlan temiz duygulara, sevgi ve afkate snarak kendini koruyabilir. ocuk, aile dndaki hayat, bencil duygularn, kar ve menfaatlerin atma alan olarak grebilir. Onu bu atma alanndan uzaklatracak olan ey, ailede ald ahlk eitimidir. ocuun okuldaki dzeni, baars ve arkadalaryla uyumu, ailedeki dzenin, huzur ve mutluluunun yansmasdr. Toplumda karlatmz geimsiz, uyumsuz ve problemli ocuklar, genelde aile yapsnda da sorun olan ocuklardr.

3. ALEDE KARILIKLI GREVLER


a. Aile Deerleri ve Elerin Birbirine Kar Grevleri
Aile, birtakm deerler dorultusunda kurulan ve ancak o deerlerle yaayan sosyal bir kurumdur. Durkheim ailenin ahlk temele dayanan bir beraberlik olduunu ifade eder. Ona gre aile, aralarnda kandalk balar bulunan ve karlkl hak ve devlerle birbirine balanan bireylerden meydana gelen topluluktur. Bu tanma gre ailede kandaln, yani biyolojik balarn yeri olmakla beraber, onda esas olan, karlkl devler halinde kendini gsteren ahlk balardr. Bu balar, ilkin karlkl anlama ile aileyi kuran eler arasnda balar, sonra ahlk eitimi eklinde ocuklara da yansr. Toplumun ekirdei olan aile, bu anlamda adeta bir ahlk mektebidir (Topu, 2005, 183). Ailenin, zerine kurulduu ve varln borlu olduu ahlk deerleri yle sralayabiliriz: 1. Karlkl Sevgi ve Sayg: Sevgi ve sayg, insan ilikilerinin mayasdr. nsan, bakasn sevip sayd, bakasna deer verdii oranda, bakas da onu sevip sayar ve ona deer verir. Bu, aile bireyleri iin de byledir. Karlkl sevgi ve sayg olduktan sonra, ailede alamayacak problem yoktur. Sevgi ve sayg, aileyi bir araya getiren ve sonra da bir arada tutan bir zamk grevi grr. 2. Paylam: Paylam da ailede nemli bir deerdir. Ailede eler her eyini paylar: Sevgilerini, efkatlerini, dncelerini, kararlarn, ideallerini, sevinlerini, zntlerini, imknlarn her eyini paylarlar. Anne-baba btn gzel duygu ve dncelerini, nce birbiriyle, sonra da ocuklaryla paylar. stelik bu, karlk beklemeden yaplr. Eer bir insan, samim duygu ve dncelerini, bir baka kimse ile paylama, onlar beraber yaama ihtiyac hissetmiyor, kendi ruhunda iyi olan eyleri, bakalarna da aktarmak istemiyorsa, o insan, varolan bu en yce duygular, bencillii nedeniyle kreltiyor demektir. 3. Namus ve ffet: Namus ve iffet, insan insan yapan deerlerden biridir. nsan namus ve iffeti iin yaar. Ailede kadn da erkek de bu deerleri koruma konusunda duyarl davranmaldr. Aksi halde ailenin erefine leke gelir ve o ailenin temeli sarslmaya balar. Hz. Peygamber Veda Hutbesinde ashabna yle hitap ediyordu: Ey insanlar! Bugnleriniz nasl kutsal gnler ise, bu aylarnz nasl kutsal aylar ise, bu ehriniz (Mekke) nasl kutsal bir ehir ise, canlarnz,

134

mallarnz, namuslarnz da yle kutsaldr. Her trl tecvzden korunmutur. Ey insanlar! Kadnlarn haklarn gzetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanz tavsiye ederim. Siz kadnlar, Allah'n emaneti olarak aldnz ve onlarn namusunu kendinize Allah'n emriyle helal kldnz. Sizin kadnlar zerinde hakknz, kadnlarn da sizin zerinizde hakk vardr. Sizin kadnlar zerindeki hakknz; yatanz hi kimseye inetmemeleri, holanmadnz kimseleri izniniz olmadka evlerinize almamalardr. Kadnlarn da sizin zerinizdeki haklar, meru rf ve dete gre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir. 4. Sorumluluk Bilinci: Ailede karlkl sorumluluk bilincine sahip olmak son derece nemlidir. Sorumluluk bilincine sahip olan insan, grevini bilir ve yerine getirir. phesiz ailede eilimlere ve yeteneklere gre bir grev ve rol dalm vardr. Sorumluluunun bilincinde olan eler, ailedeki grevini karlk beklemeden yerine getirirler. 5. Sadkat ve Vefa: Elerin birbirine sadkat ve vefas da ailede gzetilmesi gereken deerlerdendir. Sadkat ve vefa duygusu, elerin birbirine olan gveninin kaynan oluturur. 6. Samimiyet ve yi Niyet: Aile, samimi ve iyi niyetle, geinmeyi amalayan bir yaklamla, iyi gnde de, kt gnde de beraber olma dncesiyle kurulur ve bu yaklamla devam eder. Eler davranlarnda samimi ve iyi niyetli olduklar srece, geim kolaylar. Ailede esas olan srekliliktir. Hele bir deneyelim bakalm, anlaabilirsek devam ederiz yaklam samimi ve iyi niyetli bir yaklam deildir. Byle bir dnceyle aile yuvas kurulamaz.
Burada ifade edilen aile deerlerine ek olarak baka hangi deerleri zikredebilirsiniz? Dnp aratrnz. Nikh, ite yukarda belirtilen btn bu konulara ilikin, eler tarafndan verilen szdr. Nikh bir akittir, karlkl szlemedir. Ama yazl olmayan bir szlemedir. Yaptrm gc byk lde ahlk ve vicdandir. Bu akit ile taraflar, ahlken, dinen ve hukuken birbirine kar hem sorumluluk stlenmi, hem de haklarn garanti altna almlardr. Eler, nikhta attklar imza ile ahitlerin ve yaknlarnn huzurunda bu ilkelere sadk kalacaklarna dair zmnen sz vermi olurlar. Bu szlemeyi ihll etmeleri durumunda din, ahlk ve hukuk sorumluluklar sz konusudur. Onlar szlerine sdk kaldklar srece, huzur ve mutluluk da onlara elik eder. Nitekim bir kuts hadiste Yce Allah yle buyurmaktadr: Eler birbirine sdk kaldklar srece, onlarn ncs benim. Yani ben onlarla beraberim, onlarn yardmcsym, onlarn huzur ve mutluluklarn garanti ederim.

Belirttiimiz bu erevede, iyi niyetle, karlkl sevgi, sayg ve fedakrlk temeli zerine kurulan evlilikte, eler bu beraberliin salkl bir ekilde devam iin sorumluluklarn yerine getirmeli, birbirine hogr ile davranmal, ailenin erefine leke getirebilecek her trl davrantan kanmaldrlar. Aileyi ilgilendiren nemli kararlar ortak alnmal, ufak tefek gr ayrlklar abartlarak geimsizlik nedeni haline getirilmemelidir. Eler birbirine kar samimi olmal, birbirine gvenmeli, yersiz phelerle aile btnl sarslmamaldr. Evlilik, mr boyu beraber yaama karardr. Ancak hayat tekdze deildir. Zaman zaman skntlar da yaanabilir. Bu skntlar, karlkl gayret ve fedakrlklarla alabilir. Baz olumsuz artlarda

135

bile hayat yaanabilir hale getirmek elerin elindedir. Bir eyi yapmann ve devam ettirmenin kendine gre baz glkleri vardr. Ykmak ise kolaydr. Kuran- Kerm de prensip olarak aile hayatnda iyi geinmenin esas olduunu ifade eder, boanmay son are olarak grr: Onlarla (hanmlarnzla) gzellikle geinin. Eer onlardan holanmyorsanz, sabredin, holanmadnz bir eyi Allah ok hayrl klm olabilir. (Nis /4: 19) Hz. Peygamber de; Sizin en hayrllarnz, hanmlarna kar iyi davrananlarnzdr. (Tirmiz, Rad, 11; bn Mce, Nikh, 50) buyurmutur.
Ailede Karlkl Grevler ile ilgili ayrntl bilgi iin Mustafa arcnn Anahatlaryla slm Ahlk adl kitabnn Aile Ahlk blmn okuyunuz.

b. Kocann, Hanmna Kar Grev ve Sorumluluklar


Her insann bir anne-baba, kar-koca, evlt ya da karde olarak, bulunduu konuma gre birtakm grevleri ve sorumluluklar vardr. Aile bireyleri birbirine, karlkl ihtiya, yardmlama ve dayanma balaryla bal olduklar gibi, sevgi, efkat ve koruma gibi duygusal balarla da baldr. Aileyi oluturan bireyler, birbirini sevip saydklar, hak ve sorumluluklarn bilip yerine getirdikleri srece, o aile uyumlu, geimli ve huzurlu bir aile olmaya devam eder. Ailede kocann da, kadnn da kendine zg baz hak ve sorumluluklar vardr. Kuran- Kerm bunu yle ifade eder: Erkeklerin kadnlar zerinde belli haklar olduu gibi, kadnlarn da erkekler zerinde belli haklar vardr. Ancak erkeklerinki, kadnlara gre bir derece fazladr. (Bakara/2: 228) Bu fazlaln sebebini baka bir ayetten reniyoruz: Allahn insanlardan bir ksmn dierlerine stn klmas sebebiyle ve mallarndan harcama yaptklar iin erkekler kadnlarn yneticisi ve koruyucusudurlar. (Nis/4: 34) Bu ifadeden anlald gibi, erkein stnl, yaratl itibariyle kadna gre daha gl olmasna ve gerek ailenin kuruluunda, gerekse devamndaki ekonomik rolne (mehir vermesi ve evin madd geiminden daha fazla sorumlu olmasna) dayanmaktadr. Ancak bu bir imtiyaz olmaktan ok, ona ek yk getiren bir sorumluluktur. Bundan dolay da kadn zerinde bask ve egemenlik kurma arac olarak deil, ailenin geimini, dzenini ve himayesini garanti altna alma abas olarak alglanmaldr. Bunun bir bask ve zorbalk arac olamayacan, yle anlalmamas gerektiini Kuran- Kerm; Onlarla iyi geinin. (Nis/4: 19) uyarsnda bulunarak akla kavuturur. Hayatn dier btn ynlerinde olduu gibi, Peygamberimiz aile hayatyla; hem bir e, hem de bir baba olarak bizim iin en gzel rnektir. O, hanmlaryla iyi geinmi, onlar hibir zaman krmam, gerektiinde onlara yardmc olmay zevk bilmitir. Yukarda anlatlan genel ilke ve kurallara ek olarak kocann hak ve grevlerini yle ifade edebiliriz: Koca hanmna ve ocuklarna kar sorumluluunun bilincinde olmal, onlara deer vermelidir. Hanmna kar nazik ve kibar davranmal, onun yaknlarna da sayg gstermelidir. Evin ynetimine hanmn da ortak etmeli, nemli kararlar alrken ona da danmal, onun haklarn koruyup gzetmeli, scak ve rahat bir aile ortam oluturabilmek iin alp didinmeli, oluk-ocuunu hellinden kazanarak yedirmeli ve giydirmelidir. Kazancn hanmndan ve ocuklarndan

136

esirgememeli, ama israf da etmemelidir. Ailenin huzurunu bozacak iki, kumar vb. kt alkanlklardan uzak durmal, ailenin namus ve erefine leke getirecek davranlardan kanmaldr. Gerektiinde ev ilerinde, ocuk bakm ve eitiminde hanmna yardmc olmaldr.

c. Hanmn, Kocasna Kar Grev ve Sorumluluklar


Eler arasnda her zaman gz nnde bulundurulmas gereken genel ahlk ilkesini Kuran- Kerm yle ifade eder: Mmin erkeklerle mmin kadnlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyilii emreder, ktlkten alkorlar, namaz dosdoru klarlar, zekt verirler, Allah ve Reslne itaat ederler. te onlara Allah rahmet edecektir. (Tevbe/9: 71) Bu ayet, taraflarn sorumluluunu bildii, dinen ve ahlken daha iyi olabilmeleri iin birbirine yardmc olduu, Allahn rahmet ve bereketine vesile olacak, iyi niyetle kurulmu, mutlu ve samimi bir aile ortamn tasvir etmektedir. Zaten ayette geen veli; koruyan, gzeten, yardmc olan, birbirini seven dost anlamndadr. Kar-koca ilikisi byle bir anlay zerine kurulduu takdirde, o ailede iler bir hak ve grevler envanteri karlarak deil, karlkl sevgi ve sayg, yardmlama ve dayanma ile beraberce yrtlr. Bu ilkeyi temel alarak, evin hanmnn hak ve grevlerini yle sralayabiliriz: Kocasna kar nazik ve kibar davranmak, onun eref ve itibarna leke getirecek bir davranta bulunmamak, onun istemedii kimseyi eve almamak, evin btesini sarsacak ar harcamalardan kanmak, evin temizlii, ocuun bakm ve eitimi ile ilgilenmek. Modern hayat gz nne alndnda kadnlar konusunda farkl bir noktaya da dikkat edilmelidir. Gnmzde pek ok ailede kadn ve erkek evin dnda almaktadr. Bu da kadnlarn omuzlarna tayabileceklerinden daha fazla bir yk getirmektedir. Kadn hem evin dnda almakta, hem de evde ev ileriyle megul olmakta, dier yandan kocasna e, ocuklarna annelik yapmaya almaktadr. Bunun iin darda alan kadnlarn elerinin bunu gz nnde bulundurarak elerinin evdeki sorumluluklarn paylama konusunda daha hassas olmalar gerekmektedir. Ayrca byle durumlarda ocuklarn bakm ve eitimi de aileleri farkl zm araylarna itmektedir. Bu da anneler zerinde farkl bir adan bask ve endie ortaya karmaktadr.
Ailede zaman zaman ufak tefek krgnlklarn yaanmas, baz tartmalarn olmas doaldr. Bu da hayatn bir parasdr. nemli olan, bunlarn bytlmemesi, karlkl af ve tolerans ile tekrar huzurlu ortama dnlmesidir.

d. Ana-Babaya Kar Grevlerimiz


Ailede saygya en lyk olanlar anneler ve babalardr. Annemiz ve babamz bizim dnyaya geliimizin madd sebebidirler. Anne ve babadaki ocuk sevgisi, doal ve iten bir sevgidir. Bu sevgi ve efkat, hayatn her aamasnda farkl biimde ortaya kar. Bundan dolay, Kuran- Kermde hibir yerde ocuklarnz seviniz eklinde bir buyrua rastlanmaz. Ama anneye babaya sayg emri farkl balamlarda tekrarlanr. nk ocuun, anne ve babasnn, kendisi iin katlandklar zahmeti, yapt iyilikleri unutma ihtimali vardr. Bunlarn unutulmayp, onlara saygda kusur edilmemesi gerektii Kuranda da, hadislerde de sk sk vurgulanr.

137

Dinimizde anne ve babaya sayg gsterip onlara iyi davranmak emredilmitir. Onlarn dualarn ve rzalarn almak Allah'n honut olduu davranlardandr. Kuran- Kermde ana-baba hakk ve onlara iyi davranmak ayr ayr deil, ou yerde beraber ve Allaha itaatten hemen sonra zikredilir: Rabbin, yalnz kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya da iyi davranmanz kesin bir ekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi, senin yannda yalanrsa, kendilerine of! bile deme. Onlar azarlama. kisine de gzel sz syle. Onlar esirgeyerek alak gnlllkle zerlerine kanat ger ve: Rabbim! Kklmde onlar beni nasl yetitirmilerse, imdi de sen onlara (yle) rahmet et! diyerek dua et. (sr/17: 23-24) Anne ve baba, ocuklarn bytrken farkl zahmetlere katlanr, ikisi de kendi mizalar, eilimleri ve gleri orannda ocuun yetimesine katkda bulunurlar. Hamilelik dnemindeki skntlara fedakrlkla katlanan, bakma en muhta olduu zamanlarda onu sevgi ve efkatle kucaklayan, kendisi yemeyip ona yediren, gece uykusunu, gndz istirahatini terkedip, ocuunun zerine titreyen anne-babann yaptklarnn karl gerekte kolay denemez. Kuran bu zahmetin bir boyutunu ve ana-babaya iyi davranmann gereini yle dile getirir: Biz insana, ana-babasna iyi davranmasn tavsiye etmiizdir. nk anas onu, nice skntlara katlanarak tamtr. Stten ayrlmas da iki yl iinde olur. (te bunun iin) nce bana, sonra da ana-babana kret diye tavsiyede bulunmuuzdur. (Lokman/31: 14) Allah, ocuu olgunluk yana gelinceye kadar annesine-babasna baml klmtr. nsan, kendisini yaratt ve birok nimetlerle donatt iin Allaha kretmeli, insan olarak bytp yetitirdikleri iin de annesine-babasna minnet duymal, hayat boyunca dua etmelidir. Peygamberimiz, byk gnahlarn en bynn Allaha irk komak ve ana-babaya isyan etmek olduunu sylemitir. (Buhr, Edeb, 6) Bir gn Hz.Peygambere; Kendisine en iyi davranmam ve en ok hizmet etmem gereken kim? eklinde sorulduunda, o; Annendir! buyurmu. Sonra kim? sorusuna, yine; Annendir! cevabn vermi, Sonra? diye tekrar sorulunca; Sonra da babandr! karln vermitir. (Buhr, Edeb, 2; Mslim, Birr, 1) Ana-babaya saygnn ve iyilik yapmann nemine dair birok ayet ve hadis vardr. Ahlk kitaplarmzda da konuya genie yer verilmitir. Btn bunlardan, anne ve babann sayg ve iyilii gerekten hak ettikleri anlalmaktadr. ocuklarn da, hak ettikleri eyi onlardan esirgememeleri gerekir.

138

ocuklarn ana-babaya kar grevleri, onlarn lmyle bitmez. Anababann lmnden sonra da ocuklarn onlara kar yerine getirmeleri gereken sorumluluklar vardr. Bunu bir Sahb, Hz. Peygambere: Anam-babam ldkten sonra onlara yapabileceim bir iyilik var m? diye sorduunda, o u cevab vermitir: Evet, onlara dua eder, gnahlarnn balanmasn dilersin. Vasiyetlerini yerine getirir, akrabasn koruyup gzetir, dostlarna ikramda bulunursun. (Eb Dvd, Edeb, 120) zet olarak ifade edersek, anne-babamzn bizim zerimizdeki haklarn yle dile getirebiliriz: a. b. c. Bizden istedikleri, dinin yasaklad bir ey olmad srece, isteklerini yerine getirmek, Onlara saygda kusur etmemek, Bakma ve yardma muhta olduklar zaman kendileriyle ilgilenip yardmc olmak, hal-hatr sorarak gnllerini almak, incitici sz sylememek, onlar scak aile ortamndan ve torun sevgisinden mahrum brakmamak, ldklerinde evlt olarak zerimize den grevleri yerine getirmek, onlara her zaman dua etmek, Zaman zaman ana-baba dostlarn ziyaret etmek suretiyle annemizin ve babamzn hatralarn yaatmak.

d. e.

Anaya-babaya kar grevlerimiz ile ilgili ayrntl bilgi iin M. Yaar Kandemirin Peygamberimin Sevdii Mslman adl kitabnn Anaya Babaya yi Davranmal blmn okuyunuz.

e. Ana-Babann, ocuklarna Kar Grevleri


ocuk, Allahn anne-babaya bir ltfu ve hediyesi, bir bakma anne ile baba arasndaki sevginin de meyvesidir. Tp bilimindeki gelimelere ramen, hl birok ailenin anne-baba olamad dnldnde, ocuk sahibi (annebaba) olmann, bal bana kre deer ok nemli bir olay olduu kolaylkla anlalr. ocuklar bizim gnmze nee ve sevin, hayatmza anlam katan en deerli varlklarmzdr. Ancak, ocuklarmz gerektii gibi yetitirmek, onlar dnyaya getirmek kadar nemli ve sorumluluk isteyen bir itir. Bir milletin gelecei, ocuklarnn iyi yetimi olmasna baldr. Osmanl dnemi ahlklarndan Knalzde Ali Efendinin naklettiine gre erdemli insanlardan biri ocuklarna yle dermi: ocuklar! Size, biri doumunuzdan nce, dieri doumunuzda, bir dieri de doumunuzdan sonra olmak zere defa iyilik yaptm. Doumunuzdan nce yaptm iyilik; size gzel annelik yapacak birini kendime e, size anne olarak setim.

139

Doumunuzda yaptm iyilik; size mrnz boyunca tamakla gurur duyacanz gzel bir isim verdim. Doumunuzdan sonra yaptm iyilik ise, sizi elimden geldiince ve gcm orannda gzel terbiye ettim, iyi yetitirmeye altm. (Knalzde, 62) Bu ifadelerden de anlalmaktadr ki, anne ve babalarn, ocuklarna kar birtakm grevleri, baka bir deyile, ocuklarn anne ve babalar zerinde birtakm haklar vardr. Onlar yle ifade edebiliriz: a. Gzel Bir sim Sahibi Olmak: Dnyaya gelen ocua, zihinde olumsuz armlar yapacak yabanc isimler deil, kendi din ve mill kltrmzn rn olan gzel isimler koymak, anne-babann ilk grevidir. Psikolojik anlamda, ocuun kimliinin, ismi ile btnletii bilinmektedir. Hz. Peygamberin, karga anlamndaki Gurab ismini Mslim ile sknt anlamndaki Zahm ismini de neeli, mjdeci anlamndaki Beir ile deitirdii (Buhr, Edebul-Mfred, 824, 829), kaynaklarda yer almaktadr.

b. Eit Mumele Grme Hakk: Dnyaya gelen her ocuun doumuna sevinmeli, ocuklar arasnda kz-erkek ayrm yaplmamaldr. Hatta ocuklar arasnda bir ey paylatrlrken, kzlarn daha duygusal olduklar dnlerek, kzlara ncelik verilmelidir. c. Madd htiyalarnn Karlanmas: ocuklarn her trl madd ihtiyalarn karlamak; salk, beslenme, barnma ve giyim-kuam konularndaki harcamalar ailenin imkn lsnde yapmak, bu konularda cimri davranmamak, zaman geldiinde ocuunu evlendirmek de anne-babann grevleri arasndadr.

d. Manev htiyalarnn Karlanmas: Sevgi ve efkat, ocuklarn manev gdasdr. Bu gday onlardan esirgememek gerekir. Bir ocuun en mutlu an, annesinin ya da babasnn, kendisini kucana alarak sevip okad ya da onun oyununa ortak olduu andr. Bu konuda Hz. Peygamber bizim iin gzel bir rnektir. O, ocuklarn ve torunlarn sk sk kucana alp okar, onlar severdi. Bir gn torunu Hz. Hasan kucana alp ptn gren bir sahab, biraz da hayretle Peygamberimize, kendisinin on ocuu olduunu, ama hibirini kucana alp pmediini syleyince, Hz. Peygamber ona; Merhamet etmeyene merhamet edilmez. buyurmutur (Buhr, Edebul-Mfred, Hadis no: 91) e. Eitim Hakk: ocuuna iyi bir eitim vermek, ona din ve ahlk kurallarn, toplumun rf ve detlerini retmek, onu an gerektirdii bilgilere sahip klmak da anne-babann grevlerindendir. Bu konuda da kz-erkek ayrm yaplmamaldr. Bugnn kzlarnn yarnn anneleri olaca dnlerek, onlarn da iyi bir bilgi donanmna sahip olmalar salanmaldr. Peygamberimizin u sz bu konuda olduka anlamldr: Hibir baba, ocuuna gzel terbiyeden daha stn bir hediye vermi olamaz. (Tirmiz, Birr, 33) ocuk, nnde Pratik rnekler Bulabilmeli: Anne-baba ocuuna her konuda rnek olmal; ona teorik bilgileri sadece retmekle kalmamal, erdemli, iyi bir insann nasl olmas gerektiini davranlaryla gstermelidirler.

f.

140

Ana-babann, ocuklarna kar grevleri ile ilgili ayrntl bilgi iin Mehmet Kemal Gndodunun slmda nsan likiler Ve Ahlk Hayat adl kitabnn ocuun Anne-Baba zerindeki Haklar ve slmn ocua Verdii nem blmlerini okuyunuz. Hz. Peygamberin ocuk sevgisini ve ocuklara kar davrann aratrnz.

f. Kardelerin Birbirine Kar Grev ve Sorumluluklar


Aile iinde anne ve babadan sonra birbirine en yakn kiiler, kardelerdir. Kardeler birok duyguyu beraber yaar; ayn anda zlr, ayn anda sevinirler. nk duygusal olarak da ayn anne ve babadan soya ekim yoluyla aldklar zelliklerle donatlmlardr. Kardeler, anne ve babann duygu ve dncelerinden, kendilerine den pay almlardr. Onlarn duygularnn birbirine yaknlnn temel nedeni budur. nsan hayatnn en gzel gnleri, scack yuvasnda kardei veya kardeleri ile beraber geirdii ocukluk gnleridir. Evde, bahede veya parkta beraber oynarken hem ayn duygular hissetmiler, hem de baz eyleri paylamay ve insanlarla iyi geinmeyi renmilerdir. Ayn aile iinde yetien, bir aacn dallar gibi ayn kkten beslenen, ayn anne ve babann sevgi ve efkatini gren kardeler arasnda ok gl bir ba vardr. Bu nedenle dinimiz, karde hakkna son derece nem vermi, insann kardeleri ile olan ilikisini kesmemesini istemitir. Bu ba ve yaknla ramen, kendi kardeleri ile gzel geinemeyen birinden, bakalaryla gzel geinmesini beklemek bounadr. Byk erkek karde ve byk kz kardeler, ailenin doal yardmclardr. Bunlar bazen anne ve baba yerine geerler. Durum byle olduu iin, byk kardeler sevgi ve saygya daha layktrlar. Hz. Peygamber bir hadsinde: Byk kardein kk karde zerindeki hakk, babann ocuklar zerindeki hakk gibidir. (Suyt, 1969, II, 74) buyurmutur. Bu nedenle, annenin olmad yerde ablalar, babann olmad yerde de aabeyler dinlenir, onlar anne ve baba gibi kabul edilir. Ancak, aabeyler ve ablalar, kendilerine verilen bu yetkiye dayanarak kardelerini ezme ynne gitmez, onlara anne ve baba efkatiyle davranrlar. Dolaysyla kardeler arasndaki iliki de karlkl sevgi ve saygya dayanr. Hz. Peygamber, kendisine gelip ncelikle kimlere iyilik etmesi gerektiini soran bir Sahbye u cevab vermitir: Annene, babana, kz kardeine, erkek kardeine, bunlardan sonra gelen yaknlarna, sende hakk bulunan ve ziyaret etmen gereken kimselere. (Eb Dvd, Edeb, 129) Bu hadiste Peygamberimiz, iyilik yapmamz, grp gzetmemiz gereken kiiler olarak kz ve erkek kardei, anne ve babadan hemen sonra zikretmitir. Hele kz kardeler, duygusallklar nedeniyle sevgi ve efkate daha fazla muhtatrlar. Ksaca maddeletirecek olursak, kardelerin birbirine kar grev ve sorumluluklarn ya da kardelerin birbiriyle ilikilerinde gzetmeleri gereken ilkeleri yle ifade edebiliriz:

141

1. 2.

Kardeler birbirini sevip saymal, koruyup gzetmeli, birbirinin hakkna riayet etmelidir. Birbirlerini kskanmamaldrlar. Kskanln ok kt bir hastalk olduu, kardeler arasndaki geimsizliin nedenlerinden birinin de kskanlk ve bencillik olduu gz ard edilmemelidir. Byk kardeler kk kardelere her zaman rnek olmal, kklerin yanllarn grdklerinde, onlar krmadan uyarmaldrlar. Kkler de byklerini her zaman sevmeli, onlarn uyarlarna kulak vermelidir. Aralarndaki dayanma ve yardmlama, bilgi ve i dzeyinde her zaman devam etmelidir. Birlik ve beraberlikten g doduu unutulmamaldr.

3.

4.

zet
Aile yuvasnn kurulmasnda dikkate alnmas gereken ilkeleri tanmlayabilmek E tercihinde farkl ilkeler gz nnde bulundurulabilir. Hz. Peygamber bu konuda nemli bir tavsiyede bulunmutur. Mstakbel ete ncelikle aranmas gereken ey, gzel ahlktr. Ayrca eler ok ynl olarak birbirine denk olmaldr. Evliliin ve bir aile ortamnda yaamann, insan iin ftr bir ihtiya olduunu saptayabilmek Evlilik, insann ftr ve biyolojik bir ihtiyacdr. Arzu (ehvet) ve fke (gadap) gc, insann hayvanlarla ortak olduu glerdir. nsan, neslinin devamn ve manev deerlerini korumay bu glerine borludur. Ancak insan insan yapan ve hayvanlardan ayran yn, akll bir varlk oluudur. O, arzularn ve fkelerini akln kontrolne vermeyi baarmaldr. Evlilik ile cinsel arzular akln ve dinin kontrolnde gereklemi olur. Bir aile ortamnda bymesi de insann doal ihtiyacdr. nsan yavrusu, kendi ayaklar zerinde durabilene kadar, bakma muhtatr, ihtiyalarn ancak byklerinin yardmyla karlar. Ailenin, ahlk deerlerin renildii ve uyguland bir eitim yuvas olduunu aklayabilmek Aile en kk bir eitim yuvasdr. Btn ahlk deerler orada renilir. Dede, baba, oul; babaanne-anneanne, anne ve kz arasnda bilgi ve tecrbe aktarm yaplarak gemi ile gelecek arasnda ba kurulur. ocuklar byklerini rnek alr. Byklerin de kklere iyi rnek olma zorunluluu vardr. Bylece ocuklar iyi insan olmay ncelikle ailede renirler. Aile bireylerinin birbirine kar olan grev ve sorumluluklarn deerlendirebilmek Aile birtakm ahlk deerler zerine kurulmutur. Aileyi oluturan bireylerin her birinin kendine gre baz grev ve sorumluluklar vardr. Bu grev ve sorumluluklarn yerine getirildii aile, huzurlu ve mutlu bir ailedir. Baba, babalk ve e olma sorumluluunun; anne, annelik ve e olma sorumluluunun; ocuklar, evltlk; kardeler de kardelik grev ve sorumluluunun bilinciyle hareket etmelidir. Bu grev ve sorumluluklarn tamam aile ahlkn oluturur.

142

Kendimizi Snayalm
1. Ailenin temeli aadakilerden hangisi ile atlr? a. Doum b. Nian c. Sz d. Evlilik e. Kz isteme 2. Aadakilerden hangisi taraflarn birbirini daha iyi tanmalarna ynelik, dine, rfe ve ahlaka uygun evlilie hazrlk dnemidir? a. Kz isteme b. Nianllk c. Flrt d. Sevgililik e. Tanma 3. Evlilik, insan nefsinin glerinden hangisinin meru bir ekilde gerekletirilmesidir? a. Tatmin b. fke c. Arzu d. Dnme e. Evlenme 4. Anne-babalar ocuklarna miras olarak neyi brakmazlar? a. Madd birikimlerini b. Bilgi birikimlerini c. Hayat tecrbelerini d. Deerlerini e. Kimliklerini 5. Aadakilerden hangisi ailenin, zerine kurulduu ahlk deerlerinden biri deildir? a. Madd birikim b. Namus ve iffet

143

c. Paylam d. Sadkat ve vefa e. Karlkl sevgi ve sayg

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. b 3. c 4. e 5. a Yantnz doru deilse, E Seimi ve Evlilik konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, E Seimi ve Evlilik konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Evliliin ve Aile Ortamnn Ftr Bir htiya Oluu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ailenin Bir Eitim Yuvas Oluu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Aile Deerleri ve Elerin Birbirine Kar Grevleri konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Bakara/2: 221; Nis/4: 22-23; Mide/5: 5; Nr/24: 32; Furkan/25: 74. Sra Sizde 2 Hogr, yardmlama ve dayanma, fedakrlk da aile deerleri kapsamnda deerlendirilebilir. Sra Sizde 3 Hz. Peygamber ocuklarla ilgilenir, yanlarndan geerken onlara selam verir, hatrlarn sorard. Zaman zaman ocuklar ve zellikle torunlarn srtna alr, onlarla oynard. Holanacaklar adlar takarak onlarla akalar, onlar elendirirdi. Bu scak yaknlktan dolay ocuklar onu ok severdi. O, namaz kldrrken alayan bir ocuk sesi duyarsa, ocuun zlmemesi ve annesinin huzursuz olmamas iin ksa sreler okurdu. O, savalarda ocuklarn ve kadnlarn ldrlmesini kesinlikle yasaklamtr. Kz ocuuna zel nem vermi, kz ocuu yetitirenleri vmtr.

Yararlanlan Kaynaklar
Bertrand, A. (2001). Ahlk Felsefesi (ev. H. Altnta), Ankara, Aka Yaynlar. arc, M. (2006). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul, Ensar Neriyat. Draz, M.A. (1993). Kuran Ahlk (ev. E. Yksel, . Gnay), stanbul, z Yaynlar.

144

Erdem, H. (2009). Ahlk Felsefesi, Konya, H-er Yaynlar. Gndodu, M. K. (2003). slmda nsan likiler Ve Ahlk Hayat, stanbul, Nesil Yaynlar. Kandemir, M. Y. (2003). rneklerle slm Ahlk, stanbul, Nesil Yaynlar. Kandemir, M. Y. (2007). Peygamberimin Sevdii Mslman, stanbul, Zafer Yaynlar. Kl, R. (2005), nsan ve Ahlk, Ankara, TDV Yaynlar. Knalzde, A. Devlet ve Aile Ahlk, stanbul, Tercman 1001 Temel Eser. Komisyon, (2000). lmihal II, stanbul, TDV sam Yaynlar. Topu, N. (2005). Ahlk, stanbul, Dergh Yaynlar. Ts, N. (2005). Ahlk- Nsr (ev. R. Sultanov), Ankara, Fecr Yaynlar.

145

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; nsann varlk yapsn ve ahlk boyutunu ayrt edebilecek, nsann toplumsal boyutunun ahlk adan nemini aklayabilecek, Toplumsal ahlk ilkelerinin neler olduunu ve bu ilkelere uymann ahlk hayat iin nemini tanmlayabilecek, Akraba, komuluk ve dostluk ilikilerini, toplum ahlk asndan deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Toplumsal Ahlk Ahlk lkeleri Yardmlama Kardelik

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; lmihal IIdeki Sosyal Hayat blmn okuyunuz. Hsameddin Erdemin Ahlk Felsefesi adl kitabndaki Toplum Ahlk blmn okuyunuz. M. A. Drazn Kuran Ahlk adl kitabndaki Sosyal Ahlk blmn inceleyiniz.

146

Toplumsal Ahlk
GR
nsan, bedeni ve ruhuyla btnlk arz eden bir varlktr. O, beden ve ruh eilimleriyle bir bakma bir istekler ve eilimler varldr. Ancak onun bu istek ve eilimlerini nasl gerekletirecei, son derece nemlidir. te bu nokta, insann ahlk boyutunu oluturur. Ahlk, bizden arzu ve isteklerimizi makul ve mutedil biimde gerekletirmemizi ister. Nitekim ahlk erdemler byle ortaya kar. te yandan, insan toplumsal bir varlktr. nsan kavramnn tredii ns kk bile, beraber yaama anlamyla bize onun toplumsal ynn hatrlatr. Zaten ahlk erdemler de insan ancak bir topluluk iinde yaarken gerekleir. nsan yalnz bana yaarken erdemli olamaz. nk iyilik ya da ktlk yapma imkn yoktur. nsan toplumsal bir varlk olunca, onun toplumda, bakalarna kar uymas gereken birtakm ilkeler vardr. te bu ilkeler toplumsal ahlk olarak adlandrlr. Bu ilkelerde din, ahlk ve hukuk birbirine destek verir. slm ahlknn koyduu ahlk ilkeleri, toplumsal huzur ve mutluluun elde edilmesinde byk nem arz eder. slm ahlk bakasn nemsedii ve ona deer verdii iin, bakalaryla iyi geinmemizi istemitir. Doruluk, yardmlama ve dayanma, bakalaryla iyi geinmek, bykleri saymak ve kkleri sevmek, iyilii tavsiye etmek, ktlkten sakndrmak, kardelik, akraba, komu ve dostluk ilikilerini nemseyip bunlarn hakkn gzetmek vb. ilkeler, slm ahlknn koyduu toplumsal ilkelerdir. Dikkat edilirse bunlar, hep bakas ile gerekleen ilkelerdir. Bakasn korumay, hakkn gzetmeyi, ona yardm etmeyi ve onu iyiletirmeyi ilke edinen bir ahlk anlaynn kurduu medeniyet, bir hayr medeniyeti olmutur. Hz. Peygamber, her konuda olduu gibi, sosyal hayata ilikin davranlaryla, toplumsal ilikileriyle de bizim iin ok ynl, gzel bir rnektir. nsann olabildiince bireyselletii, toplumsal sorunlarmzn artt amzda, slm ahlknn koyduu ilkeler, ilikilerimize yn verebildii oranda, problemlerimiz daha kolay zlebilir, toplumsal huzur ve mutlulua daha kolay ulaabiliriz.
Toplumsal ilikilerde ahlkn nemi ile ilgili daha ayrntl bilgi iin http://www.aktuelpsikoloji.com/haber.php?haber_id=6005 web adresine bavurabilirsiniz.

147

TOPLUMSAL VARLIK OLARAK NSAN


nsann Varlk Yaps ve Ahlk Boyutu
nsan, mkemmel olarak yaratlm bir varlktr. Felsef antropoloji insan biyopsiik bir varlk olarak niteler. O, salt biyolojik deil, ama salt psiik bir varlk da deildir. Onun hem beden, hem de ruh ihtiyalar vardr. Onu salt beden bir varlk olarak grmek, materyalist bir yaklamla hayvan dzeye indirmek demektir. Salt ruh bir varlk olarak alglamak ise, onu bir manastra kapatarak keiler gibi srekli ibadet etmesini istemek demektir. Oysa insan ruh-beden btnlnden oluan bir varlktr. ki kanatl bir ku gibi, o, bu iki ynyle bir btndr. Beden yn ve ihtiyalar onun gnlk hayatnn devamn salar, onu dnyaya balar. Ruh yn ise onun moral ve manev dnyasn oluturur, onu ahirete balar; yaptklarnn hesabn ahirette mutlaka vereceini bilerek davranmaya zorlar. Kuran- Kermin alglad insan da, salt beden ya da rh deil, bu varlk btnlne sahip olan insandr. Zaten dnya-ahiret dengesi de ancak bu varlk btnlne sahip olan insan tarafndan gerekletirilebilir. nsan iin nemli olan; bu iki ynne ilikin arzu ve isteklerini dengeli bir ekilde gerekletirmesidir. nsanolu beden isteklerinin tutkunu olursa, hayvan dzeyde kalr, insanln gerekletiremez. Sadece rh ve manev isteklerini nemserse, dnya ile olan ba zayflar, madd anlamda gszleir, ezilmeye ve smrlmeye mahkm olur. te insann, bu iki yn arasnda ve bu iki ynne ilikin istek ve arzularnda dengeyi gerekletirme abas, onun ahlk ynn oluturur. Zaten ahlk erdemler, insann isteklerinde dengeyi (orta yolu) bulmasyla ortaya kar. rnein insann arzu (ehvet) gcnn iki ucu (ifrat ve tefriti), isteklerine ar derece dknlk (oburluk) ile itahszlk ve isteksizlik iken; orta yolu iffettir. fke (gadap) gcnn iki ucu, saldrganlk ile korkaklk iken; orta yolu ise cesarettir. ffet ve cesaret ahlk erdem (fazlet) olmasna ramen, oburluk ve itahszlk ile saldrganlk ve korkaklk erdemsizlik (rezlet)tir. nsann beden yapsnn yle ya da byle olmas, onun elinde olan bir ey deildir. Allah onu bedenen mkemmel bir biimde yaratmtr. Beden yapmzn yle ya da byle olmas, bizim elimizde olmad iin, ona ynelik bir sorumluluumuz da yoktur. Aristonun dedii gibi, biz bedenen herhangi bir zr olan insanlar, kesinlikle knama hakkna sahip deiliz. nk yle olmak onun elinde deildir. Ama ahlken zrl olan kiileri knama hakkna sahibiz. nk ahlk ynn dzeltmek, bir irade ve akl varl olarak insana braklm, ona emanet edilmitir. Allah hibir kuluna, beden ynne ilikin, rnein Ey kulum! Senin gzlerin niin mavi idi? ya da Boyun niin ksa idi? eklinde bir soru sormayacaktr. Ama Ahlkn niin dzeltmedin? Kt alkanlklarndan niin vazgemedin? diye soracaktr. nk ahlkmz dzeltmek bizim elimizdedir ve bizi asl biz yapan, ahlkmzdr. Burada bedenimize ilikin sorumlu olmadmz yn ile ifade etmeye altmz, bedenimizin yaratlmzdaki durumu ve bizim irdemiz dndaki halidir. Yoksa iki, sigara vb. kt alkanlklarla bedenimize verdiimiz zarar, bizim sorumluluk alanmza girer. nk bedenimiz de bize bir emanettir, onu korumak ve iyi kullanmak zorundayz. te insann beden ve ruh isteklerini nasl kulland, onlar kontrol altna almay baarp baaramad, onun ahlk ynn ve ahlk abasn

148

oluturur. Ancak insann ahlk ynnn, kendisine ynelik, topluma, devlete, hatta evreye ynelik boyutlar vardr. Ahlk bir ilikiler rgs olarak nitelersek, ahlk, daha ok, bizim bakalaryla olan ilikilerimizde ortaya kar. Bakalaryla ilikilermizin nasl olmas gerektiini bize retir. Buna ilikin birtakm kurallar koyar. Ahlk bata Kant olmak zere birok ahlk gibi bir grevler ilmi olarak tanmlarsak, ahlk, bizim kime ya da kimlere kar grevimiz varsa, ite btn o alanlarda ortaya kar ve ortaya kt alana gre farkl adlar alr. Yukarda ifade ettiimiz ilikiler rgsnde, insann, ncelikle Allaha kar grevleri vardr. nk O, onun yaratandr ve onu, bata salk olmak zere birok nimetlerle donatmtr. yleyse insann Allaha kar birtakm grevleri vardr: Ona ibadet etmek ve kretmek, Ona kar bir hata ettiinde tevbe etmek kulun sadece din deil, ayn zamanda ahlk grevleridir. Sonra insann, kendisine kar birtakm grevleri vardr: Allahn emanet olarak verdii bedeni ve beden yeteneklerini doru kullanmak, saln korumak, insanlk erefine leke getirecek kt davranlardan uzak durmak, dinini, cann, maln, namusunu ve erefini korumak, iyi insan olmak te bunlar ahlkn bireysel boyutunu oluturur. Buna bireysel ahlk diyoruz. Bireysel ahlkta insan insan yapan erdemler (fazletler) ve onun insanlna leke getiren kt davranlar (rezletler) zerinde durulur. (Bkz. 5 ve 6. niteler) Ahlk, insann iyi insan olma mcadelesi olarak tanmlarsak, phesiz bu mcadele, onun kendini bilmeye balad andan itibaren hem bireysel ynnde, hem toplumsal ynnde ayn nemde devam eder. Bu ilikiler rgsnde insann ailesine ve aile bireylerine kar grev ve sorumluluklar Aile Ahlkn (bkz. 7. nite), topluma kar grev ve sorumluluklar ise Toplumsal Ahlk oluturur. evreye kar sorumluluklar da evre Ahlk (bkz. 10. nite) olarak adlandrlr.
nsann varlk yaps ve ahlk boyutu ile ilgili daha fazla bilgi iin http://eskiweb.cumhuriyet.edu.tr/edergi/makale/941.pdf ve http://kutuphane.uludag.edu.tr/PDF/ilh/2005-14(1)/asl03.pdf web adresine bavurabilirsiniz.

nsann Toplumsal Boyutu


Bu nitede insann topluma kar grev ve sorumluluklar zerinde durulacaktr. Ama bu grev ve sorumluluklarmza gemeden, insann varlk yapsnn toplumsal boyutunu incelememizde yarar vardr: Felsef antropolojinin insana ilikin bir nitelemesi de, onun toplumsal bir varlk oluudur. nsan bir toplum iinde yaar ve ahlk erdemleri de ancak bir toplum iinde gerekletirebilir. nsan, kavram olarak bile ns kknden tremitir. ns; nsiyet etmek, bakalaryla iliki kurmak, insanlarla beraber yaamak demektir. Da banda tek bana yaayan birinin, istese bile, ahlk erdemleri gerekletirebilme; bakalarna iyilik yapma, yardmc olma imkn yoktur. nk yalnzdr.

149

Bilim adamlar da insann toplumsal bir varlk olduunu kabul eder. Aristoya gre, insan iyi geinmeye yetenekli, yani yaratltan meden bir varlktr. Knalzde Ali Efendiye gre de insan, doas gerei toplumsal bir varlktr. O da insann, bazlarnn zannettii gibi nisyan (unutma) kknden deil, ns kknden geldiini syler. Her eyin yetkinlii, kendine zg zellii gerekletirmekle olur. Beraber yaama zellii insanda doal nitelik olunca, insann yetkinlii de, hemcinslerine kar bu niteliini gerekletirmesiyle doru orantldr; insan, sorumluluklarn bilip bakalaryla iyi geindii oranda yetkin insandr. nsann btn ihtiyalarn kendi bana karlamasna imkn yoktur. Bundan dolay insanlar bir arada yaamaya mecburdur. Temeddn kavram da, eitli mesleklere mensup insanlarn, ihtiyalarn yardmlaarak karlamak suretiyle bir arada yaadklar yer anlamndaki medineden tremitir. rnein insanolu yeme, ime, giyim ve barnak konularndaki ihtiyalarn tek bana deil, ancak bakalarnn yardmyla karlayabilir. Bu da insann toplumsal varlk oluunun baka bir ifadesidir. Dinimizde be vakit namazn cemaatle klnmasnn tevik edilmesi, haftada bir klnan cuma namaznn farz oluu, ylda iki kez klnan bayram namazlar, zekt ve btn slm Dnyasndan temsilcilerin katlmyla gerekleen byk kongre mahiyetindeki hac vb. ibadetlerin de amac, insan ilikilerini gelitirmeye ve sosyal balar glendirmeye yneliktir. (Knalzde, 157) Toplumsal hayat, bizim iinde doup bydmz, iinde yaadmz, karlkl ilikiler kurduumuz, bizden nce var olan, bizden sonra da var olacak olan, dinamik ve zamanla deien bir hayattr. Toplumsal hayatta deimeyen ey; hangi dnemde yaarsa yaasn, insann baz grev ve sorumluluklarnn olduudur. Bu grev ve sorumluluklarn tamamn toplumsal ahlk olarak adlandrmak mmkndr. Byle bir ahlktan; toplumsal grev ve sorumluluk bilincinden yoksun bir toplumda, karmaa, huzursuzluk ve gvensizlik hkim olur. nsan bir sr halinde yaamaktan kurtaran ey; toplum iinde yaarken birtakm ahlk kurallarna uyarak hayatn srdrmesidir. Toplumun olduu yerde, doal olarak insana birtakm grev ve sorumluluklar der. nsan bir mmin olarak kendisini srekli iyi ynde gelitirmek ve deitirmek, sosyal evresini de ayn ekilde iyi ynde deitirmekle mkellef klnmtr. Baka bir ifadeyle mmin, toplum iinde yaarken, btn yapp-etmeleriyle topluma yararl olmak ve evresini de yararl klmakla sorumlu tutulmutur. Bu, onun toplumsal sorumluluunun gereidir.
nsann toplumsal boyutu ve toplumsal grevleri ile ilgili ayrntl bilgi iin Mustafa arcnn Anahatlaryla slm Ahlk adl kitabnn Meden Ahlk blmn okuyunuz.

TOPLUMSAL AHLK LKELER


Birlikte yaamann insana salad birtakm avantajlar yannda, ykledii baz sorumluluklar vardr. ocuklar arasnda oynanan oyunlarda bile baz kurallara uyma zorunluluu vardr. Aksi halde oyunun dzeni bozulur. Toplumsal hayatta da insan ilikilerini dzenleyen, din, hukuk ve ahlktr. Hukuk, koyduu kanunlara uymayanlar cezalandrr. Dinin yaptrm gc,

150

daha ok uhrev, ahlkn ise vicdandir. Ama arasnda yakn bir iliki, hatta paralellik vardr. nn de toplumda insan ilikilerini dzene sokmada ayr bir katks vardr. Bu alan (din, hukuk ve ahlk), bir genin birbirini tamamlayan kenar gibidir. Nitekim baz insan fiillerine baktmzda bu daha net olarak anlalabilir: rnein hrszlk, din adan haram, hukuk asndan yasak, ahlken de kt bir davrantr. Adam ldrmek yledir. Zina yledir. O halde din, ahlk ve hukuk ilkeleri, toplumsal hayattaki dzenin kayna, insanln huzur ve mutluluunun harcdr. Ama burada bizim konumuz, toplumsal ahlk ve bu ahlk oluturan ilkelerdir. Bakas bizim dinimizde de, ahlk anlaymzda da olduka nemlidir. slm kltr ve medeniyeti ben merkezli bir kltr ve medeniyet deildir. Yardmlama ve Dayanma bal altnda daha geni olarak ifade edilecei gibi, slm medeniyeti bir hayr ve vakf medeniyetidir. Hayr ise bakasnn iyilii iin yaplr. Vakf da bu hayrdan bakalarnn yararlanmasn amalar. Hatta kyamete kadar yararlanmasn salar. Bu anlayta halka hizmet, Hakka hizmet olarak grlr. Hayrn ve iyiliin yaygnlamasn, herkesin ondan yararlanmasn slm dini kadar nemseyip arzulayan baka bir din olmasa gerektir. nk slm medeniyeti tarihi, hayrn kurumlat ve herkesin yararna sunulduu vakf kurumlaryla doludur. slm ahlknn ben merkezli olmayp bakasn nemsedii; ne kard kavramlardan bile kolaylkla anlalr. Sohbet, muhabbet, ak, dostluk, yardmlama ve dayanma, iyilikseverlik, konukseverlik, ikram, selmlama, sar (bakasn kendine tercih etme) vb. kavramlar, dikkat edilirse, hep bakasyla gerekleen ilkelerdir. Sohbet, ikram, yardmlama, sar vb. bakas olmadan gerekleemez. kiinin oturduu bir masaya iki bardak ay geldiinde, o iki bardak, masann zerinde, kiilerin nne birka defa gider gelir. de ay birbirine ikram etmekte, arkadan kendisine tercih etmektedir: Buyurun siz iin, ben biraz sonra gelecek olan alrm. sar dediimiz ey, ite budur. Baka bir kltrde byle bir manzara ile karlamak pek mmkn deildir. Toplumsal ahlk ilkeleri, ncelikle evde rendiimiz, sonra okulda pekitirdiimiz, sosyal hayatta da her dim ve her yerde uygulamamz gereken ilkelerdir. Bunlar, evde anne-baba ve kardelerimize, sokakta arkadalarmza, evimizin ya da dairemizin bitiiinde komumuza, okulda retmenlerimize, i yerinde iverene, yneticilere ve i arkadalarmza, ksacas toplumda iliki iinde olduumuz herkese kar uymamz gereken kurallardr. Bunlara uyulmad takdirde, tpk havann kirlenmesi gibi, ahlk hayat da kirlenir. Kirli havada nefes almann zorlamas gibi, ahlk duyarszln yaygnlat toplumlarda, huzur ve gven iinde yaamak zorlar. nsanlar tedirgin olur, ktlkler artar, su oranlar ykselir. Bundan dolay, toplumda kimse ahlk kurallarna uyma konusunda kendisini mazur gsteremez. nk bunun mazereti olmaz. Bu kurallardan bazlar; doruluk, yardmlama ve dayanma, bakalaryla iyi geinmek, bykleri saymak, kkleri sevmek, iyilii tavsiye etmek, ktlkten sakndrmak, kardelik, dostluk ve arkadalk, komular ve akrabay gzetmek eklinde ifade edilebilir.
Kuran- Kerme dayanarak be tane daha toplumsal ahlk ilkesi belirtiniz.

151

imdi bu ilkeleri yakndan inceleyelim:

Doruluk
Doruluk, insan ilikilerinde her konuda din, ahlk ve hukuk kurallarn gzetmek, hile ve hakszlktan uzak durmak, yalan sylememektir. Aleyhine bile olsa haktan ve hukuktan ayrlmamak, iki yzl davranmamak, znde, sznde ve davranlarnda drst ve tutarl olmaktr. slm ahlknn ortaya koyduu kurallarn en nemli zellii, doruluk ilkesine dayanm olmasdr. Doruluk, slm ahlk ilkelerinin en kapsayc olandr. slmn bir zel anlam da srt- mstakm (doru yol)dir. Yani slm dini, insan Allaha gtren doru yoldur. Nitekim bir gn Hz. Peygamberin yanna biri gelmi ve Ey Allahn Elisi! Bana dini yle bir tarif et ki bundan sonra onu kimseye sorma ihtiyac hissetmeyim. demitir. Peygamberimiz: Allaha inandm de, sonra da dosdoru ol! buyurmutur. (Msned, III, 413) Doruluk, insanlara hak ve adaletle muamele etmek, zulm ve hakszlktan uzak durmaktr. Doruluk, dinimizin de imandan sonra en fazla nemsedii, insan kiiliini ok ynl kuatan ilkelerden biridir. Bunun iin Mslmanlar her gn be vakit namazlarnda Yce Allaha bize doru yolu gster. (Ftiha /1: 6) diye dua ederler. Ahlkn amac, doruluu alkanlk haline getirmektir. nsan ycelten, gerek anlamyla insan yapan ey; doruluu ilke edinen bir yaam tarz benimsemesi ve yle yaamasdr. Hocasnn derghna krk yl odun tayan Yunus, odunlarn bile hep dorusunu seip getiriyordu. Bunlar nasl olsa yanacak, niye o kadar zahmete katlanyorsun? diye soranlara ise; bu kapdan odunlarn bile erisi girmemelidir. diyordu. Doruluk zere yaayan kimseler, toplumda herkesin gven ve saygsn kazanr. Buna karluk, samimiyetsiz, iki yzl, yalanc, hileci insanlar kimse sevmez ve onlara gvenmez. Yalancnn mumu yatsya kadar yanar. ataszmz, doruluktan sapan kimselerin gerek yznn ksa zamanda ortaya kacan dile getirir. Doruluk, en bata kiinin konumasnda, szlerinde ortaya kar. nand, dnd, bildii ve tank olduu gerekleri, olduu gibi, eksiksiz ve fazlasz ifade etmek, doru kimselerin zelliidir. te yandan, verdii sz yerine getirmek, yerine getiremeyecei szler vermemek de doruluun gereidir. Kuran- Kermde Yce Allah: Verdiiniz sz yerine getirin. nk verilen sz sorumluluu gerektirir. (sr /17: 34) buyurmaktadr. Doru insan ya sz vermez ya da sz vermise onu yerine getirir. Szn tutmayan kimse, hem bakasna bouna mit vererek onu aldatm olur, hem de gvenilirliini yitirir. Sz ve davranlarda doruluk, niyet ve dncede dorulua baldr. Kiinin niyeti ve dncesi bozuksa, yapt i ve eylemlerinin ahlk bir deeri olmaz. rnein gsteri iin ya da bir kar amacyla bakalarna yardm eden kimse, ahlk adan deerli bir i yapm deildir. nk burada ama, birine yardm etmek deil, gsteri ya da kar salamaktr. Nitekim Kant da ahlk emirleri artl (hipotetik) ve artsz (kategorik) emir eklinde ikiye ayrrken, ahlkta artsz emrin nemli olduunu vurgulamtr:

152

-Doru ol! -Niin? -Doru olman gerektii iin doru ol!. Gerekte Kanta gre ahlkta nemli olan, insann doru olmas gerektii iin doru olmasdr. Ve bu bir artsz emirdir. Eer bunu yle ifade edersek, artl emir olur: Eer insanlarn seni sevmesini istiyorsan doru ol!. Bu emrin ahlk bir deeri yoktur. nk burada amalanan ey, doruluun kendisi deil, insanlarn bizi sevmesidir.
Bir Felsefe Tarihinden Kantn ahlk anlayn okuyarak artl ve artsz emrin ne olduunu inceleyiniz.

nsan, znde, sznde ve davranlarnda doru olmaldr. Bakalarn kandrmann ok eitli yollar olabilir. Fakat Allah kandrmak asla mmkn deildir. O, her eyi grp gzeten, gnlmzden ve zihnimizden geirdiklerimizden haberdar olan, yaptklarmz da bilendir. Doruluk bilinci o kadar st dzeyde bir bilintir ki, daima sahibini yanl yapmaktan korur. Hz. Peygamber, kendisini Hd sresinin yalandrdn sylemektedir. Niin? diye sorulduunda, nk o srede emrolunduun gibi dosdoru ol! ayeti (Hd /11: 112) var. buyurmutur.
Doruluk, insann her bildiini, her zaman, her yerde ve her durumda sylemesi demek deildir. Bazen baz gereklerin gizlenmesi, ahlk adan bir eliki deil, aksine bir grev olarak grlr: a. Bir kimsenin, sadece kendisine sylenmi olan veya grevi gerei bildii bir srr bakasna sylemesi, doru deildir. b. lkeye veya millete zarar verecek bir bilginin, dmanlara verilmesi doru deildir. c. ki kiinin arasn aacak, bir ailenin dalmasna sebep olacak bir gerei sylemek doru deildir.

Yardmlama ve Dayanma
Yardm, bir insana kendi gayretiyle elde edemeyecei bir imkn elde etmesinde veya karlayamayaca bir ihtiyac karlamasnda veya defedemeyecei bir belay bandan savmasnda ona szle, fiziki olarak veya daha baka bir vasta ile destek olmaktr. Yardm hayr haline getiren, onun nihai olarak insani varoluu te'yid ve tahkim etmesi, onun muhafazas ve geliimine katkda bulunulmasdr. Yardmlama, yardmn karlkl olarak gereklemesidir. Yardmlama toplumsal grevlerimizden biri, toplum iinde yaamann, uymay zorunlu kld ahlk bir ilkedir. Dinimiz, yardmlamaya byk nem vermitir. Kurnda ve hadislerde yardmlama sadece tevik edilmemi, ayn zamanda emredilmitir. nsanlar arasndaki ilikiler, yardmlama ile geliir, dinimizin kazandrd kardelik duygusu da yardmlama ile glenir. Kurn- Kermde: yilik ve (Allahn yasaklarndan) saknma zerinde yardmlan, gnah ve dmanlk zerine yardmlamayn. (Mide/5: 2) buyrulurken, yardmlamann ilkesi verilmekte ve snrlar izilmektedir. Buna gre, insanlar ancak iyi olan ilerde ve ktlklerden saknmak iin birbiriyle yardmlamaldrlar.

153

Yardmlamann en gzel rneini Hz. Peygamber vermitir. O, hicret ettiinde Mekkeden gelenlerle Mednelileri karde iln etmitir. Medneliler Mekkeli kardelerine her konuda yardmc olmular, yurtlarn terk edip baka bir yere g etmenin onlarda dourduu skntlar hafifletmeye almlardr. Bu nedenle de kendilerine, yardm edenler, yardmc olanlar anlamnda ensar denmitir. Kurn nda, yardm edilecekler nem srasna gre yle sralanabilir: anne-baba ve yaknlar, fakirler, yetimler, yolda kalm yolcular, esirler, kleler, borlular, ihtiya sahibi muhacirler ve kalbi slma sndrlmak istenen kimseler. Yardm edilmek ncelikle bunlarn hakkdr. Onlarn haklarn yemek, din ve ahlk bir vebaldir. Zekt, yardmlamann en gzel rnei ve uygulamas, yardmlamann ibadet niteliini alm eklidir. Gerekten yardmlama, din ve ahlk bir grev bilinciyle, tam olarak gerekletirilmi olsa, sosyal denge salanacak, toplumsal ve ekonomik huzur kendiliinden salanacaktr. nsanlara yardm etmek iin mutlaka zengin olmak gerekmez. Bir de manev yardmlama vardr: zgn ve can skkn birine moral vermek, snava girecek arkadamza baarlar dilemek, yaknn kaybeden birini teselli edip yeniden hayata balamak, hakszlk karsnda susmayp hakly desteklemek vb. hepimizin yapabilecei, zor olmayan yardmlama rnekleridir. Tarihte nemli hizmetler vermi ve bugn de vermekte olan vakflar ise, yardmlamann kurumlam biimidir. Vakflar Allah rzas iin, iyi niyetlerle, farkl alanlarda insanlara yardm amacyla kurulmutur. Tarihimizde sadece insanlara hizmet iin deil, yaral kular tedavi iin kurulmu vakflar bile vardr. Vakfedilen mal, arazi ya da bina vb. Allah rzas iin, toplum yararna kullanlmak zere balanr. Balanan ey, bir bakma lmszlemi, toplum yararna kullanlan srekli bir hayr (sadaka-i criye) haline gelmitir. Vakflar, devlet elinin uzanamad konularda devletin ykn hafifletmek, sosyal yapy glendirmek ve sosyal adaleti gerekletirmek gayesiyle kurulmu hayr kurumlar, kamu hizmetinin ve yatrmlarnn tamamlaycs olan sivil yaplanmalardr. Vakflar, slm medeniyetinde toplumsal yardmlama ve dayanmann sembol olmu, Hz. Peygamber dneminden beri yzyllar boyu hizmet vermitir. Bu hizmetlere rnek olarak ordunun savaa hazrlanmas, gazilere ve ehit yaknlarna yardmc olunmas, ime suyu temini ve datm, hastalarn tedavisi, fakir ve yoksullarn yeme, ime ve barnma ihtiyalarnn karlanmas, camilerin ya da baka kamu kurumlarnn yapm, bakm ve onarm, rencilere burs vb. yardm, bilimsel almalara destek, evrenin ve hayvanlarn korunmas vs. verilebilir. Vakflar bu nemli grevleri, herhangi bir karlk beklemeksizin yerine getirmilerdir. Bu adan bakldnda slm medeniyeti adeta bir hayr medeniyetidir. Vakflar ise, hayrn ve yardmlamann kurumlam ve somut olarak ortaya km halidir.
Yardmlama ve dayanmann kurumlam hali olan vakflar hakknda ayrntl bilgi iin Sosyal Bilimler Ansiklopedisindeki Vakf maddesini okuyunuz.

154

Bakalaryla yi Geinmek
Kendi dmzdaki herkes bakas olarak adlandrlabilir. Bata annemiz ve babamz, kardelerimiz, byklerimiz olmak zere btn aile yaknlarmz, komularmz ve arkadalarmz herkesle iyi geinmek, karlkl sevgi, sayg ve anlay iinde olmak ve onlarla iyi ilikiler kurmak, din ve ahlk grevlerimizdendir. Bu, toplumsal huzur ve mutluluun temel artdr. Bakalaryla iyi geinemeyen birinin huzurlu ve mutlu olabileceini sylemek mmkn deildir. Bakalaryla iyi ilikiler kurmann ilk art, insanlara sevgi ve hogr ile davranmaktr. Herkesin dncesine saygyla yaklamak, insan byk bir erdemdir. Bizim dncemiz nasl deerli ve nemli ise bakalarnn dnceleri de o kadar deerli ve nemlidir. Bu nedenle, kimsenin dncesi basite alnp kmsenemez. Dolaysyla karlkl sevgi ve sayg, iyi geinmenin temel kuraldr. Sahip olduumuz Allah inanc ve sevgisi de, bize insanlar sevmeyi, onlarla iyi geinmeyi, kimseyi hor grmemeyi gerektirir. Yunus Emrenin dedii gibi; Yaratlan severiz, Yaratandan tr. nsanlar olduu gibi kabul edebilmek, bir erdemdir. Herkesin mkemmel olmasn bekleyemeyiz. Acaba kendimiz ne kadar mkemmeliz? nsanlarn kt ve eksik taraflarn aratrmak, ilikilere leke getirir, iyi geinmeye engel tekil eder. Mevlnnn dedii gibi; Aypsz dost arayan, dostsuz kalr. Herkes sevgi ve saygya, iyi davranlmaya en az bizim kadar lyktr. Biz, nasl kendimize iyi davranlmasn istiyorsak, bakalar da bizden ayn eyi bekler. Hz. Peygamber; Herhangi biriniz kendisi iin istediini, mmin kardei iin de istemedike gerek mmin olamaz. (Buhr, man,7) buyurmutur. Mslman kavram olarak bile, huzur ve bar iinde olma, insanlarla iyi geinme anlamna gelir. nk slm kavramnn kk olan silm, huzur, bar, esenlik ve gvenlik demektir. Mslman ise, huzur ve bar iinde, gvenilir olan kimsedir. Doal olarak byle bir kimsenin geimli olmas gerekir. Nitekim Hz. Peygamber de Mslman; Bakalaryla iyi geinen (lfet eden) ve kendisiyle iyi geinilen (lfet edilen) kimse olarak tanmlam, insanlarlarla iyi geinmeyen (lfet etmeyen) ve kendisiyle iyi geinilemeyen (lfet edilmeyen) kimsede hayr olmadn sylemitir. (Msned, II, 400; V, 330) Bir baka hadste ise, Mslman; elinden ve dilinden kimsenin zarar grmedii kimse (Buhr, man, 4) olarak tanmlanmtr. Peygamberimiz, daha Peygamber olmadan evresindekiler Ona el-Emn (gvenilir insan) diyorlard. Hz. Peygamberin hayat bu yaklamla incelendiinde, bu konuda gzel rneklerle karlarz. Dinimizin koyduu kurallarn temel hedeflerinden biri, insan ilikilerini glendirmek ve bakalaryla iyi geinmeyi temin etmektir. Selmlamak, affedici olmak, insanlara gler yzl davranmak bata olmak zere, bykleri saymak, kkleri sevmek, akraba ve komu haklarn gzetmek vb. insan ilikilerini glendirmeyi amalayan ilkelerdir. ki ve kumar, hrszlk, zina, yalan, iftira, dedikodu, kskanlk vb. davranlar ise geimsizliin kaynan oluturan, insan ilikilerini zedeleyen, hatta bitiren kt davranlardr. Dinimiz bu fiilleri yasaklarken, hem insann haysiyetini korumak, hem de insan ilikilerinin zarar grmemesini istemitir.

155

Toplumsal ilikileri zedeleyen, dolaysyla bakalaryla iyi geinmeye engel tekil eden kt davranlara yukarda belirtilmeyen baka rnekler veriniz.

Bykleri Saymak, Kkleri Sevmek


nsan ilikileri sevgi ve sayg temeli zerine kurulur. Bir toplumun bykleri, o toplumun temel direi ve hafzasdr. Bilgi birikimi, rnek davranlar ve hayat tecrbeleri ile bykler, her zaman saygya lyktrlar. Kkler onlar sayesinde, onlardan edindikleri bilgilerle admlarn daha salam atar, gelecee daha gvenle bakarlar. Yallk dnemi, insann hayatnn son halkas, dnyaya ilgisinin azald, bedenen zayf dmeye balad, bu nedenle ilgi ve saygya ihtiya hissettii bir dnemdir. Yallardan bu ilgi ve saygy esirgemek, onlarn moral dnyasnn zayflamasna, daha abuk ypranmalarna neden olur. Byklere gerektiinde yer vermek, onlarn huzurunda keml-i edeple oturmak, sohbetlerini dinleyip, bilgilerinden ve hayat tecrbelerinden yararlanmak, onlarn olgun kiiliklerini ve gzel davranlarn rnek almak, slm edep ve ahlkn gereidir. ocukluk dnemi de yine insann ilgi ve sevgiye en fazla muhta olduu dnemdir. Gerekte sevgi ve efkat, ocuklarn en nemli gdasdr. Bu gday onlardan esirgemek, onlara yaplacak en byk ktlklerdendir. Onlarn yrei sevgi ve efkat mayas ile yorulduu takdirde, bydklerinde bu duygu onlarn btn ilikilerine de yansr. Sevgiyle byyen bir ocuk kolay kolay su ileyemez, bakasna zarar veremez. Bykler, ocuklarna sevgilerini esirgemedikleri takdirde, onlara verdikleri sevgi, bir bakma, kendileri sevgi ve saygya ihtiya hissettikleri dnemde geri dner. Elbette bykler bu sevgiyi, karln almak iin vermezler. Hele anne-babann ocua olan sevgisi, doal bir sevgidir. O, bakasnn zoruyla deil, gnlden ve gnll olarak verilir. Vermek insana haz veren bir eydir. Vermek, bykln ve stnln ifadesidir. Veren el, alan elden stndr. Bu, madd anlamda byle olmakla beraber, Nasruddin Tsnin dedii gibi, sevgi konusunda da byledir. Biz sevgi ile birine yreimizden bir ey veriyoruz demektir. te byklerin yrekten, gnll olarak verdikleri sevgi, yallk dneminde sayg eklinde onlara geri dner. Aslnda sayg da sevgi demektir. Byklere kar olan sevginin ad, saygdr. denilebilir. Peygamberimiz, genlik dneminde byklere gsterilen saygnn karlksz kalmayacan, onun, yallk dneminde Allahn bir mkfat olarak geri dneceini u hadsi ile dile getirir: Herhangi bir gen, yandan dolay bir ihtiyara sayg gsterirse, Allah da ona yalandnda sayg gsterip hizmet edecek kimseler yaratr. (Tirmiz, el-Birr ves-Sla, 75) Her ynyle mmetine rnek olan Hz. Peygamber, ocuklara sevgi ve efkatle yaklam, onlarla yakndan ilgilenmi, her frsatta onlara kar olan ilgi ve sevgisini gstermi, Kimin ocuu varsa, onunla ocuklasn. buyurmutur. Bir defasnda torunu Hz. Hasan kucana alp sevdiini gren Akra b. Hbis; Siz ocuklar per misiniz? Benim on ocuum var, hibirisini pmedim. deyince, Hz. Peygamber; Merhamet etmeyene merhamet olunmaz. buyurmutur. (Buhr, Edeb, 18)

156

Byklere sayg, kklere sevgi, toplumu birbirine kaynatran en nemli toplumsal deerlerimizden biridir. Hz. Peygamber byklere saygy kklere sevgi ile birlikte zikrederek, bunlarn birbirinden ayrlmaz ve birbirini tamamlayan iki ilke olduunu ifade etmek istemi, bu iki ilkeye dikkat etmeyen kimselere ar ithamda bulunmutur: Kklerimize efkat ve merhamet etmeyen, byklerimize de sayg gstermeyen bizden deildir. (Msned, II, 185) Mekkenin fethinde Hz. Eb Bekir, yz yana yaklam olan babas Eb Kuhfeyi Hz. Peygamberin huzuruna gtrr. Hz. Peygamber, Yal baban buraya kadar yormasaydn. Ben onu ziyarete gelirdim. der. Buna karlk Hz. Eb Bekir, Onun size gelmesi daha uygundur. eklinde cevap verir. Hz. Peygamberin yal Eb Kuhfeye kar bu nazik davran, dostu Hz. Eb Bekire kar iltifatnn yannda, byklere gsterdii ilginin ve saygnn ifadesidir.

yilii Tavsiye Etmek, Ktlkten Sakndrmak


Toplumun ahlk dzeninin korunmasnda herkese den bir sorumluluk vardr. Bu sorumluluu Kuran- Kerm emr-i bil-marf nehy-i anilmnker (iyilii emretmek, ktl yasaklamak) eklinde ifade eder. Gerekten toplumda herkes birbirine iyilii tavsiye ettii, ktlkten de sakndrd takdirde, o toplumun ahlk dzeni kolay kolay bozulmaz. Bu ilke ile toplum adeta bir kontrol mekanizmas oluturmutur. Bu mekanizma sayesinde toplumda iyiliklerin yaygnlamas, ktlklerin ise nlenmesi kolaylar. Kuran- Kermde iyilii tavsiye, ktlkten sakndrma konusunda pek ok yet vardr. (rnein bkz. l-i mran/3: 104, 110, 114; Tevbe/9: 71, 112; Hac/22: 41; Lokman/31: 17) Kuran bunu toplumsal ahlk dzeni iin gerekli grr: Sizden hayra aran, iyilii emredip ktl meneden bir topluluk bulunsun. te onlar kurtulua erenlerdir. (l-i mran/3: 104) Bu ilh ilke, toplumda huzur, dzen ve bar salamaya, kardelii yaygnlatrmaya, ktlkleri ve hakszlklar, fitne ve fesad, anari ve terr nlemeye ynelik ok nemli bir ilkedir. Kuran, bu ahlk ilkesinden, inananlarn gzel ve nemli bir zellii olarak vgyle bahseder: Onlar, Allaha ve ahiret gnne inanrlar; iyilii emreder, ktlkten menederler; hayrl ilere kouurlar. te bunlar iyi insanlardandr. (l-i mran/3: 114) Hz. Lokman da oluna tavsiyesinde; Yavrucuum! Namaz kl, iyilii emret, ktlkten vazgeirmeye al, bana gelenlere sabret. Dorusu bunlar, azmedilmeye deer ilerdir. (Lokman/31: 17) demektedir. Hz. Peygamber de pek ok hadsinde insanlara iyi ve gzel eyleri tavsiye etmemizi, toplumda bir ktlk grdmzde, onu en uygun bir ekilde dzeltmemizi istemitir: Sizden biriniz bir ktlk grd zaman, onu eliyle dzeltmeye gc yeterse eliyle dzeltsin. Buna gc yetmezse, diliyle dzeltsin. Diliyle de dzeltmeye gc yetmezse, kalbiyle dzeltsin. Fakat bu sonuncusu (bir ktl sadece kalbiyle yadrgayp knamak), imann en zayf olandr. (Mslim, man, 78; Tirmiz, Fiten, 11; Nes, man, 17) Bir gn Hz. Aie validemiz Hz. Peygambere Allah, bir toplumdaki kt insanlar yznden iyileri de cezalandrr m? diye sorduunda, O; Evet!

157

yilerin suu o toplumdaki ktlklere engel olmamaktr buyurur. Sonra da denizde yolculuk yapan gemi rneini verir: Biri, denizde seyreden bir gemiyi delmeye kalktnda, o gemideki yolcularn grevi, gemiyi delmeye alan o adama engel olmaktr. Eer engel olmazlarsa, gemi batacak ve gemide sadece o adam deil, btn yolcular boulacaktr. Herkesi ilgilendiren bu toplumsal sorumluluk, bizim ataszlerimize de yansmtr. Her koyun kendi bacandan aslr ataszyle ilgili olarak; Evet! yle ama bir mahalleye bir koyun asldnda, herkes ona ilgisiz kalr da o koyun orada gnlerce durursa, btn mahalleyi kokutmaya yeter denmitir. Hz. Peygamberin emr-i bil-marf nehy-i anil-mnker faaliyetleri toplum hayatnn btn cephelerini kapsam, ancak daha sonralar meguliyetleri artnca, vasfl baz kiileri esnaf ve sanatkrlarn ilerini denetlemek, toplumun ahlk dzenini kontrol etmekle grevlendirmitir. Hz. mer, Osman ve Alinin de bizzat ehir ve pazar denetimlerine ktklar, toplumun ahlk yapsn kontrol ettikleri, ayrca bu iler iin zel grevliler tayin ettikleri bilinmektedir. Bu uygulama daha sonra Emeviler, Abbasler ve Osmanllarda da devam etmitir.
yilii tavsiye etme, ktlkten sakndrma ilkesini esas alarak kurulan hisbe kurumu ile ilgili ayrntl bilgi iin TDV slm Ansiklopedisindeki Hisbe maddesini okuyunuz.

Kardelik
slm ahlk, toplumda kardelik duygusunun yaygnlamasn nemser. Kardeliin yaygnlamasyla, toplumda insan ilikileri daha scak ve samimi bir nitelik kazanr, birlik ve beraberlik ruhu geliir, problemler daha kolay zlr. nk kardelik sayesinde, insanlar birbirini bir ailenin bireyleri gibi hissederler. Birbirinin derdi ile ilgilenip skntlarn beraber zmeye alrlar. 7. nitede kardelerin birbirine kar grev ve sorumluluklar zerinde durulmutu. Orada sz edilen kardelik, kan kardelii idi. Burada ise ifade etmeye altmz; din kardelii, slm kardeliidir. Bir de insan olmann gerektirdii kardelik vardr ki o daha evrensel bir yaklamdr. Onda btn insanlk karde olarak kabul edilir. O, salt insan olmann gerektirdii, insan deerleri ve insan haklarn ne karan bir dncedir. Kuran- Kermin Ey demoullar! hitab, Hz. Peygamberin de veda hutbesinde; Ey insanlar! Hepiniz kardesiniz. Hepiniz demin oullarsnz. dem ise topraktandr ifadeleri, o kardelie iaret eder. slm kardelii, Kurann ve Hz. Peygamberin daha zel vurgu yapt ve zerinde srarla durduu inan kardeliidir. Bu, Mslmann derdi ile dertlenmeyi, sorunlar beraber zmeyi gerektirir. Bu kardeliin temeli Mekkede atld, Medinede geliti ve kurumsallat. Mekkede Mslmanlar, Hz. Peygamberin oluturduu bu kardelik ruhu ile birbirine kenetlendi. Skntlara, ikencelere ve boykotlara bu duyguyla gs gerdi. Mednede de Hz. Peygamber, inanc uruna evini-barkn, her eyini terk edip gelmi Mekkeli muhacirlerle, onlara gnllerini aarak madd-manev destek olan Medneli ensar arasnda kardelik ilan etmi, inanl gmen ailelerle yerli aileleri bizzat karde yapm, imknlarn paylamalarn istemiti. Bu,

158

insanln grd en gzel ve rnek kardelik olmutur. Bu kardelik sayesinde slm ve Mslmanlar Mednede ksa zamanda glenmi ve hzla yaylma imkn bulmutur. Kuran- Kerm o topluma, nceki hayatlarn da hatrlatarak, slm kardeliinin neler kazandrdn yle ifade eder: Hep birlikte Allahn ipine (slma) smsk yapn; paralanmayn. Allahn size olan nimetini hatrlayn: Hani siz birbirinize dman kiiler idiniz de O, gnllerinizi birletirmiti ve Onun nimeti sayesinde karde kimseler olmutunuz. Yine siz bir ate ukurunun kenarnda iken, oradan da sizi O kurtarmt. te Allah size ayetlerini byle aklar ki doru yolu bulasnz. (l-i mran/3: 103) slm, insanlar arasndaki kan ban nemsemekle beraber, stnl takvya, gnl birliine ve din kardeliine vermitir. Kendisi iin istediini, mmin kardei iin de istemek, kendisi iin istemedii bir eyi, mmin kardei iin de istememek, bu kardeliin gereidir. Hz. Peygamber, Mslmanlar bir bedene benzetir. Onlarn birbirini sevmesini, birbirine merhamet etmesini, birbirini korumasn ister. Bedenin bir organ hastaland zaman, dier organlarn da bu rahatszl duymas, bu yzden uyumamas, btn bedenin atelenmesi gibi, Mslmanlarn da birbirinin derdi ile dertlenmesi gerektiini ifade eder. (Buhr, Edeb, 27; Mslim, Birr, 66) Din kardelerinin birbirine kin tutmasn, haset etmesini, srt evirmesini ve birbiriyle ilikiyi kesmesini uygun grmez. Bu yaklamda, bir Mslmann, din kardeiyle gnden fazla ks durmas doru deildir. (Buhr, Edeb, 57) Yine bir din kardeini kmseyip hor grmek, bir mmin iin gnah olarak yeter. (Mslim, Birr, 32) Hatta hadislerde bir mminin, kardeini kaldrp yerine kendisinin oturmas bile nezaketten uzak, irkin bir davran olarak grlr. (Buhr, Cuma, 2) Kuran- Kermde Hucurt sresinde bir bakma slm kardeliinin ilkeleri zet olarak ortaya konur. nananlardan bu ilkelere uymalar istenir: Mminler ancak kardetirler. yleyse kardelerinizin arasn dzeltin ve Allahtan korkun ki esirgenesiniz. (Hucurt/49: 10) Bu ayetin hemen devamnda, inananlara, kardelie leke getirecek ve kardelerin arasn aacak davranlardan kanmalar emredilir. Birinin, mmin kardeiyle alay etmesi, onun kusurunu aratrmas, onu holanmayaca kt lakapla armas, ona yaplm bir hakszlk ve zulm olarak grlr. Yine onun hakknda kt zanda bulunmak, onun srlarn aratrmak ve onu arkadan ekitirmek, insann l kardeinin etini yemesi kadar irkin davranlar olarak deerlendirilir. (Hucurt/49: 11-12) Bu ilkeler nda, kardelik balar gl olan toplumlar, Hz. Peygamberin bir hadsinde ifade edildii gibi, bir binann tulalar gibi birbirine kenetlenmi, muhkem ve gl olurlar. Byle toplumlar, bir bakma huzur ve mutluluklarn, ayrca geleceklerini garanti altna almlar demektir.
Arapa kardeim anlamndaki ah kelimesinden tretilen Ahlik ne demektir? Aratrnz.

159

Akraba likileri
Anne ve baba tarafndan kan bayla bal olduumuz yaknlarmza akraba denir. Baba tarafndan amcalar, halalar ve ocuklar; anne tarafndan da teyze ve daylarla onlarn ocuklar en yakn akrabalarmzdr. Sonra dedemiz ve ninelerimizin yaknlar ile bu halka geniler. Akrabalarmz ziyaret edip, hal ve hatrlarn sormak, onlar sevip saymak da ahlk grevlerimizdendir. Muhta durumda iseler, zekt ve yardmlarmza da ncelikle lyk olanlar onlardr. Sevinli ve zntl gnlerimizde akrabalarmz da yanmzda grmek isteriz. Sevincimizin onlarla arttn, zntmzn ise azaldn hissederiz. Akrabalarmzla olan iliki, slm din literatrnde sla-i rahim kavram ile ifade edilir. Sla-i rahim, ksaca akrabalk ba demektir. Geni anlamda ise, akrabaya sayg gstermek, onlar ziyaret ederek hallerini sormak, zaman zaman telefon amak, gerekirse yardmlarna komak suretiyle aralarndaki ban glenmesini salamaktr. Akrabalarmzn bykleri bizim de byklerimiz, kkleri bizim de kklerimizdir. Onlar ailemizin birer bireyi gibi sevmek ve sayg gstermek grevimizdir. Kendi z byklerimiz olmadnda veya vefat ettiklerinde, bize yardmc olup yol gsterecek olanlar, akrabalarmzdr. Bu nedenle Peygamberimiz, teyzeyi anne; amca ve dayy da baba yerinde grm, onlara ona gre deer vermemizi istemitir. (Buhr, Sulh, 6; Mslim, Zekt, 11; Tirmiz, Birr, 7) Dinimiz akrabalk bana ve bu ban glendirilmesine o kadar nem vermitir ki, Hz. Peygamber bir hadsinde, akrabalk balarn koparan, akrabalaryla olan ilikilerini tamamen kesen kimsenin cennete giremeyeceini ifade etmitir. (Mslim, Birr, 17, 18) Baka bir hadsinde Peygamberimiz: Allaha ve ahiret gnne inanan kimse, misafirine ikramda bulunsun. Allaha ve ahiret gnne inanan kimse, akrabasn grp gzetsin. Allaha ve ahiret gnne inanan kimse, ya hayr sylesin ya da sussun. buyurmutur. (Buhr, Edeb, 31; Mslim, man, 74, 75; Eb Dvd, Edeb, 122, 123) Hz. Peygamberin koyduu bu ilkelere uyulduu takdirde, akrabalarmzla olan ilikilerimiz glenecek, bu sayede de toplumda yalnzla itilen ada insan, kendini daha gl hissedecektir. Ancak, akrabalar arasndaki kutsal ban, birtakm kar ve menfaatlerle zedelenmemesine dikkat etmeli, zaman zaman ortaya kabilecek krgnlklarn uzun sre devam etmesine izin vermemelidir. Nian ve dnler, zellikle de bayramlar, krgnlklarn giderilmesi iin bir frsat olarak grlmelidir. Byle zamanlarda akrabalk ban yeniden kurmak iin ilk adm atan kii, dinen ve ahlken takdir edilecek bir i yapmtr.
Akraba ilikileri ile ilgili ayrntl bilgi iin TDV slm Ansiklopedisindeki Sla-i Rahim maddesini okuyunuz.

Komuluk likileri
Aile ve akrabalarmzdan sonra yakn iliki iinde bulunduumuz kiiler, komularmzdr. Komularmz bazen kendimize akrabalarmzdan bile

160

yakn hissederiz. Akrabalarmzn ou, belki de hepsi ok uzamzda olabilir. Ama komularmz hemen yan bamzdadrlar. Bamza kt bir ey geldiinde, akrabalarmza abuk duyuramayabiliriz. Ama komumuza seslendik mi, hemen gelip yardmc olmaya alr. Komularmz sadece byle zor zamanlarda deil, sevinli anlarda da yanmzda buluverdiimiz dostlarmzdr. zellikle hanmlarn, aldklar sevinli bir haberi paylatklar ilk kiiler, komulardr. Evimize cilen bir ey gerektiinde de, yine komumuzun kapsn alarz. Tatile karken kuumuzu, akvaryumdaki balklarmz komumuza emanet ederiz. inde yaadmz modern dnya ve ada yaam tarz, her ne kadar komuluk ilikilerindeki eski canlln kaybolmasna neden olmusa da komuluk ilikilerine eski dinamizmini yeniden kazandrmak zorundayz. Bu, toplumdaki enerji, yardmlama ve dayanma asndan, son derece nemlidir. Bunun iin, dinimiz de komuluk ilikilerini nemsemi, bu ilikilerin canl tutulmasn tavsiye etmitir. Peygamberimiz: Cebrail, bana komuya iyilik yapmay (ve onunla iyi geinmeyi) o kadar tavsiye etti ki, onu bana miras yapacak zannettim. (Mslim, Birr, 140, 141) buyururken, dinimizin komuya verdii deeri ifade etmitir. Komusu a iken tok duran bizden deildir. ve Bir orba piirdiin zaman suyunu biraz fazla koy ve ondan komularna da ver. (Mslim, Birr, 142, 143; Tirmiz, Etme, 30; bn Mce, Etme, 58) eklindeki hadisler de bize komuluk ilikisinin farkl ve anlaml bir boyutunu hatrlatr. Atalarmzn da Ev alma, komu al. derken vurgulad gibi, toplumsal hayatta komuluk ok nemlidir. yi komu bize gven verir, bir yere giderken gzmz arkada kalmaz. Durum byle olunca, komuluk hakknn korunmas ve komuluk ilikilerinin bozulmamas iin baz kurallara uymak gerekir. Ey Allahn Elisi! Komumun benim zerimdeki haklar nelerdir? eklinde bir soru soran sahabye, Hz. Peygamberin verdii cevap bu konuda bize k tutmaktadr: a) Hastalanrsa ziyaretine gidersin. b) dn bir ey isterse verirsin. c) Darda kalrsa yardm edersin. d) Bana bir felket gelirse teselli edersin. e) Bir nimete kavuur, sevindirici bir gelime olursa tebrik eder, sevincini paylarsn. f) Vefat ederse cenazesine katlrsn. g) Evinin atsn onunkinden yksek yapma ki onun rzgrn kesmeyesin. (Gneini ve manzarasn engellemeyesin.) (Kandehlev, 1979, III, 1085)
ada toplumda insanlarn ou site ve apartman gibi, birok ailenin beraber yaad toplu konut alanlarnda hayatn srdrmektedir. Site ya da apartman hayatnda aidatlarn eksiksiz ve zamannda denmesi, ortak kullanm alanlarnn kirletilmemesi, televizyon ve mzik aletlerinin sesinin fazla almamas vb. de komuluk hakk ve ilikileri asndan dikkat edilmesi gereken hususlardr.

161

Dostluk likileri
Dostluk ve arkadalk, toplumsal bir varlk olan insann en nemli ihtiyacdr. ocukluumuzda oyun oynarken, renciliimizde okula gidip gelirken, arda dolarken hep yanmzda iyi anlatmz bir arkadamzn bulunmasn arzu ederiz. Kind ve bn Miskeveyh dost kavramn; Sen demek olan bir bakas eklinde tanmlar. (bn Miskeveyh, 1983, 141) Bu tanm, kiinin, dostum, arkadam dedii kimseyle adeta btnletiini, duygu ve dncelerinin bir bakma onunla zdeletiini ifade eder. Gerek dostluk byledir. Ayn eyi hisseder, ayn eyi dnrler. amzda insann gerek dostlara olan ihtiyac, baka dnemlerde olduundan ok daha fazladr. Aristo, insan iyi durumda da, kt durumda da dosta ihtiya hisseder. Kt durumda iken dostlarnn yardmna, iyi durumda iken de onlarn yaknlna ve iyilikte bulunabilecei kimselere ihtiya duyar. der. yleyse dostluk, insann her durumda arad bir eydir. Sokrates de, Dostluk konusunun kk olduunu zanneden kimsenin kendisi kktr. Bence dostluun deeri ve nemi, Karunun altnlarndan, krallarn hazinelerinden, insanlarn elde etmek iin yartklar mcevherlerden daha byktr. Bunlar kesinlikle dostlua denk olamaz. Bunlarn hibiri yardmna gvendiin dostunun yerini tutmaz. der. Bu ifadeler gerek dostluun insan iin ne kadar nemli olduunu gsterir. bn Miskeveyh, Sokratese dayanarak dost edinmenin artlarn yle aklar: 1. Bir dost edineceimiz zaman, onun ocukluk dneminde annesi-babas, kardeleri ve dier yaknlaryla ilikisinin nasl olduunu renmeliyiz. Annesi-babas ve dier yaknlaryla ilikisi iyi olan kimseden dostluk beklenir. Aksi halde ondan uzaklamak gerekir. Annesi-babas ve dier yaknlaryla iyi geinemeyen birinin, bakalaryla iyi geinmesi zordur. Sonra, onun senden nceki dostlarna kar davranlarn renmende ve bunu annesi-babasna kar davranlaryla karlatrmanda yarar vardr. nceki dostlarna ihanet eden birinin, sana da ihanet etmesi doaldr. Sonra, onun teekkr etmesi gereken kimselere teekkr edip etmediini veya nankrlk edip etmediini aratr. Burada teekkr ile yerine getirilmesi zor olan bir eyi deil, dostum dediin kiide teekkr niyetinin ve dncesinin bulunup bulunmadn kastediyorum. nk bu niyete sahip olmayan biri, gc yetse bile, arkadana herhangi bir karlkta bulunmaz. Kendisine yaplan iyilikten srekli yararlanr ve bunu bir hak olarak grr. Byle olunca ona iyilik yapmak sizin grevinizdir. Bu psikolojideki birine bir defa iyilik yapmadnzda, siz artk kt insansnzdr. bn Miskeveyh, dostluk ilikilerinde bu teekkr niyetine sahip olmay o kadar nemser ki, u cmleleri olduka dikkat ekicidir: Hibir ey nimeti inkr etmek kadar almay gerektirmez. Bu konuda inkr, kendisine hibir zarar vermedii halde, Allahn, nimetlerini inkr edenler iin ahirette hazrlad cezay dnmek yeterlidir. kr kadar nimeti celbeden ve onu salamlatran bir ey yoktur. yleyse dostluk yapacan kimselerde bu zelliin bulunup bulunmadna dikkat et.

2.

3.

162

4.

Ayrca arkadalk yapacan kiinin rahatna dkn olup olmadn, madd konular ar derece nemseyip nemsemediini renmende yarar vardr. nk rahatna dkn olan kimse, kolay kolay bakas iin zahmete katlanmaz. Madd konular ar derece nemseyen kimsenin ise dostluu, kar ve menfaate dayal bir dostluk olur. Yine onun bakanl (riyaset) ve stnl sevip sevmediine dikkat et. Bakanl ve stnl seven kimse, hep nde olmak, stn olmak ve dediklerini yaptrmak ister. Byle bir anlay ise dostlukta karlkl sevgi, sayg ve fedakla ters der. (bn Miskeveyh, 1983, 142-143)

5.

Dost seiminde bu ilkeler gerekten nemlidir. Dostluk ve arkadalk madd ve manev birok eyin paylald gzel bir ilikidir. Bu ilikide sevin ve kederler paylald gibi, gerektiinde imknlar da paylalr. Taraflar birbirine sevgi ve sayg gstermek, doru ve drst davranmakla ykmldr.
Dostluk ve arkadalk ilikilerinde dikkat edilmesi gereken birka noktay daha yle ifade edebiliriz: a. Dostluklar bir kar ve menfaate dayanmamaldr. Aksi halde menfaat sona erince, dostluk da sona erer. Hz. Peygamber, menfaate dayanmayan, Allah iin olan dostluklar tevik edip vmtr. (Bkz. Mslim, Birr, 37) Dostlarmzn gzel ahlkl kimseler olmasna dikkat etmelidir. Ataszlerimiz dostluk ve arkadaln nemini ne gzel vurgular: Bana arkadan syle, sana kim olduunu syleyim. Kii arkadandan bellidir. zm zme baka baka kararr. Siz de aratrp dostluk ve dostluun nemi ile ilgili drt atasz bulunuz.

b.

Hz. Peygamber de bir hadsinde dostluk konusunu gzel bir rnekle yle aklamtr: yi insanla arkadalk eden, gzel koku satcsnn yannda duran kimse gibidir. Gzel koku satan, her durumda yararldr; ya ondan koku satn alrsn ya da o kendisi sana ikram eder. Yani onun yannda bulunduun srece, gzel kokudan yararlanm olursun. Kt arkada ise krk eken kimseye benzer. Ya krkten kan kvlcm orada bulunann elbisesini yakar ya da en azndan krn kokusu onun zerine siner. (Buhr, Zebih, 31; Mslim, Birr, 146; Eb Dvd, Edeb, 16) Bu hadsi atalarmz: sin yanna varan is, misin yanna varan mis kokar. eklinde zdeyi haline getirmilerdir. c. Arkadamzn bir hatasn ya da kusurunu grdmzde, onu krmadan, uygun bir dille uyarmalyz. Hz. Peygamber; Mmin, mmin kardeinin aynasdr. Onda bir kusur grd zaman, onu dzeltsin. buyurmutur. Ancak arkadamzn kusurunu veya aybn toplum iinde yzne vurup onu incitmekten, onun gururu ile oynamaktan itina ile kanlmaldr.

163

Dostluk ile ilgili ayrntl bilgi iin Fethi Gemuhluolunun Dostluk zerine adl kitabn okuyunuz.

zet
nsann varlk yapsn ve ahlk boyutunu ayrt edebilmek nsan beden ve ruh yapsyla varlk btnlne sahip olan bir varlktr. Her iki ynne dair arzular ve ihtiyalar vardr. te bu arzu ve ihtiyalarn makul ve dengeli (ifrat ile tefritten uzak) bir ekilde karlamas, onun ahlki ynn oluturur. nsan insan yapan, ahlk yndr. nsann toplumsal boyutunun ahlk adan nemini aklayabilmek nsan kavramnn tredii ns kk, insann toplumsal ynn dile getirir. Bilim adamlar da insann toplumsal bir varlk olduunu kabul eder. nsann toplumsal bir varlk oluu, ahlk adan nemlidir. nk ahlk erdemler, kii yalnz bana yaarken deil, ancak toplum iinde gerekleir. nsann toplumsal ilikilerini belirleyen kurallar toplumsal ahlk ilkeleri olarak adlandrlr. Toplumsal ahlk ilkelerinin neler olduunu ve bunlara uymann ahlk hayat iin nemini tanmlayabilmek Doruluk, yardmlama ve dayanma, bakalaryla iyi geinmek, bykleri saymak, kkleri sevmek, iyilii tavsiye etmek, ktlkten sakndrmak, kardelik, dostluk ve arkadalk, komular ve akrabay gzetmek, emanete riayet etmek, affedici olmak, sznde durmak, yetimlerin hakkn gzetmek, iyiliksever olmak, konukseverlik vb. toplumsal ahlk ilkelerinden bazlardr. Bu ilkeler toplumsal huzur ve mutluluun harcdr. Bunlar toplumsal hayattan uzaklatrld takdirde, toplumda mutsuzluk ve huzursuzluk yaygnlar. Akraba, komuluk ve dostluk ilikilerini, toplum ahlk asndan deerlendirebilmek nsan toplumsal bir varlk olduu iin yalnz bana yaamak ftraten ve ahlken ona uygun dmez. Aile bireylerinden sonra akrabalarmz, komularmz ve dostlarmz bizim hayatmzda ok nemli bir boluu dolduran yaknlarmzdr. Skntl anlarda da sevinli zamanlarmzda da onlar yanmzda buluruz. Ancak onlarla ilikilerimizde uymamz gereken birtakm ahlk ilkeleri vardr. Bu ilkelere uyulursa, ilikiler salkl bir ekilde devam eder.

Kendimizi Snayalm
1. nsann biyopsiik bir varlk yapsna sahip oluu, insann hangi zelliini ifade eder? a. Beden isteklerinin varln b. steklerini kontrol etme gereini c. Ruh-beden btnln d. zgr varlk oluunu e. Ruh isteklerini

164

2. Aadaki kavramlardan hangisi insann toplumsal bir varlk oluunu artrr? a. Ahlk b. ns c. Nisyan d. Sorumluluk e. Vicdan 3. slm ahlknda birinin kendi hakk olan bir eyi, bir zorunluluk olmamasna ramen, salt iyilik dncesiyle bakasna devretmesi durumuna ne ad verilir? a. Samimiyet b. yi niyet c. hlas d. sar e. Takv 4. Aleyhine bile olsa haktan ve hukuktan ayrlmamak, iki yzl davranmamak, znde ve sznde drst olmak durumuna ne ad verilir? a. Doruluk b. Hakseverlik c. hlas d. Mnafklk e. yi geinmek 5. Denizde seyreden bir gemiye hasar verip batrmaya alan birine kar duyarsz kalp engel olmamak, hangi toplumsal ahlk ilkesinin ihllidir? a. Doruluk b. Zarar telafi c. Yol gvenlii d. stikamet e. Emr-i bil-marf nehy-i anil-mnker

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. b Yantnz doru deilse, nsann Varlk Yaps Ve Ahlk Boyutu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, nsann Toplumsal Boyutu konusunu yeniden okuyunuz.

165

3. d 4. a 5. e

Yantnz doru deilse, Toplumsal Ahlk lkeleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Doruluk konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, yilii Tavsiye Etmek Ktlkten Sakndrmak konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Emaneti gzetmek, affedici olmak, sznde durmak, yetimlerin hakkn gzetmek, konukseverlik vb. de toplumsal ahlk ilkeleridir. Sra Sizde 2 Adam ldrmek, aldatmak, yetim hakk yemek, emanete ihanet, zulmetmek, iftira, bakalarn kk grmek vb. davranlar, toplumsal ilikileri zedeleyen ve bakalaryla iyi geinmeye engel tekil eden kt davranlardr. Sra Sizde 3 Ahlik, 13. yzylda Anadoluda grlmeye balayan ve bir sre sonra Osmanl devletinin kurulmasnda nemli rol oynayan din, sosyal ve ahlk yn olan bir tekilattr. zellikle I. Alaattin Keykubatn desteiyle, bir yandan slm-tasavvuf dnceye ve ftvvet ilkelerine bal kalarak tekke ve zaviyelerde eyh-mrid ilikilerini, dier yandan i yerlerinde usta, kalfa ve rak ilikilerini ve buna bal olarak ekonomik hayat dzenleyen Ahliin Anadoluda kurulup gelimesinde Ah Evrann (.1262) byk rol olmutur. Sra Sizde 4 Aktarla konuan gl ya, kasapla konuan i ya kokar. Kmrc dkknna giren yz kara kar. Kr atn yannda duran ya huyundan ya suyundan. Adamn aynas arkadadr.

Yararlanlan Kaynaklar
Akseki, A. H., slm Ahlk, Ankara, Nur Yaynlar. arc, M. (2006). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul, Ensar Neriyat. Draz, M.A. (1993). Kuran Ahlk (ev. E. Yksel, . Gnay), stanbul, z Yaynlar.

166

Erdem, H. (2009). Ahlk Felsefesi, Konya, H-er Yaynlar. Gndodu, M. K. (2003). slmda nsan likiler Ve Ahlk Hayat, stanbul, Nesil Yaynlar. Gngr, E. (1995). Ahlk Psikolojisi ve Sosyal Ahlk, stanbul, tken Yaynlar. bn Miskeveyh, (1983), Ahlk Olgunlatrma (ev. A. ener C. Tun . Kayaolu), Ankara, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar. Kandehlev, M.Y. (1979). Hadislerle Mslmanlk, stanbul, Kalem Yaynevi. Komisyon, (2000). lmihal II, stanbul, TDV sam Yaynlar. Mverd, Ebul-Hasan A. (1978). Edebud-Dny ved-Dn, Beyrut, DrulKtbl-Ilmiyye. Mengolu, T. (1988), nsan Felsefesi, stanbul, Remzi Kitabevi. Topu, N. (2005). Ahlk, stanbul, Dergh Yaynlar.

167

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm i ahlknn genel ilkelerini sralayabilecek, Ahlkl bir iverende bulunmas gereken erdemleri aklayabilecek, Ahlkl bir iide bulunmas gereken zellikleri tanmlayabilecek, Erdem ve ekonomi ilikisinin farkl dzeylerini ayrt edebilecek, ahlknn eitli konular ile baz ayet ve hadisleri ilikilendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
, i ahlk i, igren, alan veren, i adam Hak, haram, helal Erdem, ekonomi

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; mam Gazalinin hyau Ulumid-Din adl eserinin 2. cildinin alma ve Geim Kurallar balkl 3. ksmn okuyunuz. Yunus Vehbi Yavuzun alma Hayat ve slm adl kitabn inceleyiniz. Gnmzn i dnyas koullarnda karlalan ahlki sorunlar zerine ksa bir aratrma yapnz ve zm yollar zerinde dnnz

168

Ahlk
GR
Kendisinin ve bakmakla ykml olduu teki kiilerin geim kaynan temin etmek gibi temel ihtiyalarn karlanmasna ynelik amalarla balayp, zamanla ihtiyalar aan istek ve arzularn teminine ynelik olarak da varln srdren ve ekonomik deeri olan her trl alma ve etkinlie i denir. nsanlar, birey halinde ve en kstl koullarda da yaasalar, varlklarn srdrmek iin gerekli olan yiyecei bulmak, kendilerini souk veya scaktan koruyacak giysiler edinmek, hayatlarnn gvenliini salayacaklar barnaklar yapmak gibi ihtiyalarn karlamak iin almak, dolaysyla bir tr i yapmak zorundadrlar. Bu nedenle, dnyada yaayan ilk insandan beri, alma denen bir etkinlik, i denen bir olgu hep insanlarla birlikte var olmutur. nsan, varln srdrmek iin almak, retmek, i yapmak zorundadr. Tek bana yaamak durumunda olan insann almak zorunda olduundan bahsetsek bile bu sadece bir varsaym, gerek hayatta neredeyse hi karlalmayan bir faraziyedir. nsan, hemcinsleriyle bir arada yaayan toplumsal bir varlktr. nsann yaratltan gelen ftri yaps onu buna ynlendirdii gibi dnyadaki yaam koullarnn zorluu da onu bir arada yaamaya ve aralarnda i blm yapmaya zorlamtr. Kimi insan toplayclk ve tarmla uram, kimisi avclk ve hayvanclk yapm, kimi dokumaclk ve terzilik, kimi marangozluk ve inaatlk, kimi retmenlik, kimi askerlik, kimi yneticilik, kimi iilik, kimi iverenlik, kimi de tek tek sayamayacamz birok farkl i kolunda alm ve hem kendi geimini salam hem de dolayl olarak teki insanlarn tek bana karlayamayacaklar eitli ihtiyalarnn karlanmasna katkda bulunmutur. Bu durum gstermektedir ki, insanlarn i ve ticaret hayat, insanlar arasndaki karmak bir ilikiler an gerektirmektedir. Ne var ki, insanlar arasndaki i ve ticaret balamndaki bu zorunlu toplumsal ilikililik, her zaman arzu edildii gibi sorunsuz ilememi, daha gl ve kurnaz olan bazlar, daha zayf ve saf olan bazlarna hakszlk ve hatta zulm edebilmilerdir. Ancak, insanlarn sadece i, meslek ve ticaret ilikilerindeki kt ve yanl uygulamalar azaltmak iin deil, tm iliki trlerindeki ktlk ve yanllklar azaltmak ve aksine bu ilikilerin insan onur ve yceliine yakr ekilde srmesini salamak iin her zaman sahip olduklar din ve ahlk gibi byk deer sistemleri olmutur. Dinler, insanlarn bir taraftan nereden geldik?, nereye gidiyoruz? gibi byk varolusal sorularna cevap tekil edecek dnya grleri ve inan esaslar

169

sunarken, dier taraftan da onlara kendilerini bencillik ve saldrganlk gibi kt duygu ve drtlerden nasl arndrp daha iyi bir insan olmann yollarn gsteren yaam biimleri ve ahlk esaslar sunarlar. Her toplumda rastlanlan ahlki normlar, ilkeler ve erdemler, byk lde dinden kaynaklanr ve dinden destek alarak canlln ve etkinliini korur. Din, ahlkla ilgili sadece soyut tler vermekle kalmaz, bu tlerini bata peygamberler olmak zere yce ahsiyetlerin rnekliinde yaama geirir, bunlar iman esaslaryla, ibadetlerle ve toplumsal balarla destekler, bu dnya ve te dnyada karlnn grlecei vadiyle iyice motive eder ve kalclatrr. Bu zellikleri nedeniyle, ahlki deerlerin birey vicdannda iselletirilmesi ve toplumsal dzeyde yaygnlamas konusunda din kadar etkili olabilen baka bir kurum yoktur. Dinin ahlk konusundaki reti ve tleri, metaetik ve normatif etiin eitli teorik sorunlarna zmler getirdii gibi, uygulamal etiin bireysel fazilet ve reziletler, kiisel karakter ve ahlk geliimi, aile ii deerler ve huzur, toplumsal bar ve bir arada yaama, evre sorunlar ve kresel ahlk gibi konularna ve bunlar arasnda en nemlilerinden biri olan i ahlk sorunlarna da zm getirmeye alr. slm dini, biraz aada daha detayl olarak ve delilleriyle greceimiz zere, dinler arasnda, alma, i ve ticaret hayatna belki en fazla nem veren bir dindir. Bu nemin gstergesi, sadece bu balamdaki dini ifadeler deil, slm peygamberinin ve arkadalarnn yaantlardr da. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), hem obanlk gibi tarm ve hayvanclkla ilgili ilerde alm hem de bundan daha ziyade gerek anlamda ticaret, kervanclk ve al veri gibi i hayatnn en kompleks ynlerinin uzun yllar bizzat iinde bulunmutur. slm bir ticaret merkezi olan Mekkede domu, sahabilerin ou Medineye hicretten sonra bile ticaret hayatn byk bir baaryla srdrmtr. Dolaysyla, slm dininin iman ve ibadet yannda en nemli ksmlarndan biri ahlk olduu gibi slm ahlknn en nemli ksmlarndan biri de her zaman i ahlk olmutur. slm i ahlkyla ilgili birok ayet, pek ok hadis, ashabn uygulamalaryla ilgili ok sayda rivayet ve sonradan yazlan ahlk kitaplarnda derlenip toparlanm birok hkm, ilke, t ve rnek vardr. etii veya meslek etii gibi az ok farkl kavramlarla da ifade edilebilen i ahlk, Bat dnyasnda da 1960lardan itibaren zellikle nemsenmeye ve sadece dini ve felsefi ahlk balamnda deil zellikle iktisadi ve idari bilimler alannda bamsz bir aratrma konusu ve hatta disiplin olarak gelimeye balamtr. lkemizde de 2000lerden itibaren iletme ve benzeri fakltelerde i ahlk dersleri okutulmaya ve bu konuda ok deerli eserler verilmeye balanmtr. Ayrca yine son yllarda i ahlk eksenli dernekler kurulmaya balanm, dzenli olarak kan ok kaliteli i ahlk dergileri yaynlanr olmutur. slm dininin balangcndan beri derin bir i ahlk literatr ve deneyimi olan ve Seluklulardan beri bilhassa Anadoluda ok etkin bir i ahlk kurumu olan Ahilik geleneine sahip bulunan bizler iin i ahlk alanndaki son gelimeler son derece sevindiricidir. Zira dinimizde i ahlknn altn harflerle yazlacak ilkeleri ve tarihimizde ahlkl iletmenin, iinin ve iverenin unutulmaz rnekleri her zaman gurur duyacamz lde bolca mevcut olmusa da, slm eleminde son asrlarda yaamak zorunda kalnan nispeten olumsuz gidiatn i hayatmz da olumsuz etkiledii inkar edilemez bir gerektir. Nitekim TEDMER (Trkiye Etik Deerler Merkezi) tarafndan irketlerin st dzey yneticileri zerinde yaplan Etik Barometre Aratrmasna katlanlardan % 49,4 Trk i

170

dnyasnn etik olmadna inanmaktadr. Etik konusunda en fazla yol kat etmi sektrler olarak bankaclk ve finans % 63,0 ile ilk srada yer alrken inaat ve tekstil gibi sektrlerde bu oran % 1,2lerde kalmaktadr. Etik konusunda yerli ve yabanc firmalarn karlatrlmasnda da zc bir sonu ortaya kmakta, katlanlarn % 81,3, etik adan yabanc firmalar daha ileri noktada bulmaktadrlar (Acar, 2009). Gnmz Mslmanlarnn i ahlk konusunda ok da iyi bir durumda olmadklarn gsteren bu durum, slm i ahlknn toplumsal ve ekonomik hayatmz asndan ne kadar nemli bir hale geldiinin apak gstergesidir. Genel olarak ahlki hayatmzda grlen dejenerasyon ve erozyona kar yeniden ahlki bir sray ihtiyac iinde olduumuz gibi, i, ticaret ve ekonomi dnyamzdaki ahlki gerilikten de bir an nce kurtulmamz gerektii, bunun iin de, slm i ahlkn iyice renip bilinli ve titiz bir biimde uygulamaya geirmemiz gerektii aikardr. Giri ksmn bitirip slm i ahlknn detaylarna gemeden nce son olarak u husus da belirtilmelidir ki, i ahlk ilkelerini bilmenin ve onlara uymann yararlar sadece dini, ahlki ve uhrevi hayatmz iin nemli deildir; bunlarn yannda o, dnyevi hayatmz ve ekonomik baarmz iin de son derece nemli ve yararldr. Nitekim, iletme rgtlerinde i ahlk ynetiminin faydalar ve bu yolla elde edilecek yararlar iyice ksaltlm maddeler halinde u ekilde zetlemek mmkndr: 1. etiine gsterilen ilgi bir btn olarak toplumu gelitirir. Bundan ok uzun olmayan yllar nce, ocuklarn bile 16 saat altrld, sakatlanan iilerin ala terk edildii dnemler i ahlk bilincinin gelimesiyle byk lde ortadan kalkm; i ahlkndaki gelimelere paralel olarak i yerlerinde adalet ve eitlik talepleri daha hakkaniyetli bir biimde karlanr olmutur. 2. Ahlki programlar, hzl deiim dnemlerinde ahlki k azaltr, kt niyetli giriimleri nler, toplumsal adaleti artrr. 3. ahlk, takm almasn ve verimlilii destekler. alanlar birbirinin deerlerine ve kuruma ballk hissederler ve bu da gl motivasyonu ve performans artn getirir. 4. Etik programlar, iilerin ve alanlarn stresini azaltr, geliim ve tatmin duygularn artrr. 5. Etik programlar, yasalara uyma konusunda bir nevi sigorta ve denetleme ilevi grr. 6. Etik programlar, olabilecek ihlallerin nceden ngrlp engellenmesi nedeniyle eitli yasalarn ihlallerini ve para cezalarn azaltr. 7. Kaliteye, farkllklarn ynetimine ve stratejik planlamaya destek salar. 8. kamu nezdinde iletmenin itibarn artrr, gl bir imaj ve salam bir halkla ilikiler a oluturur. 9. Giriimcilerin deerlerine ve mesajlarna daha fazla duyarl olmalarn, daha fazla toplumsal sorumluluk projelerine katlmalarn salar. 10. Sadece toplumsal fayda deil, iletme veya irketin yararna doru kararlarn alnmas ve doru icraatlarn yaplmasna katkda bulunur (Acar, 2009). letmecilerin tespit ve teslim ettii bu maddeler de gstermektedir ki, slm i ahlkn bilmek ve i hayatmzda bunlara uymak sadece dini ve ahlki bir vecibe ve uhrevi bir kazan kaps deil, ayn zamanda ekonomik dnmenin ve dnyevi kazan artnn da kanlmaz bir gereidir. letmelerde i ahlk, ya iveren-igren ilikileri, iletme-mteri ilikileri veya iletme-toplum ilikileri gibi eitli ilikiler dikkate alnarak ya da pazarlama-sat, finans-muhasebe, satn alma ve retim gibi ilevsel alanlara gre snflandrlarak ele alnmaktadr. Bu almada biz bunlarn her birinin ayrntsna girmeyecek, nce slm i ahlk ile ilgili genel ilkeler ve temel erdemler zerinde duracak, daha sonra ii ahlk ve iveren ahlkn biraz daha zel bir biimde vurgulacak, son olarak da erdem ve ekonomi

171

yahut ahlkllk ve zenginlik ilikisi zerine farkl yol ve yaklamlar deerlendirip neriler gelitirerek konumuzu bitireceiz.

AHLKI
slm i ahlknda pek ok ilke ve erdemden bahsedilebilir ve kaynaklarmzda da bahsedilmektedir. Biz bunlar, sadelik ve kolaylk olsun diye drt genel ilke veya temel erdem altnda toplayabiliriz. Bunlardan ilk ikisi, alma ve i hayatna balamadan nce i konusunda sahip olmamz gereken iyi niyet ile alma konusundaki doru dini bilgiler ve alkanln fazileti ile ilgilidir. Sonraki ikisi ise i hayatna atldktan sonra ile ilgili eitli alanlar ve ilikilerde uyulmas gereken helal kazan ve adaletle ilgili kurallar ile ltuf ve ihsanla ilgili ahlki faziletlerdir.

yi Niyetlilik
Bir i hayatna atlrken, balangta olmas gereken en nemli ahlki artlardan biri, bu ile ilgili niyetin iyi olmasdr. Niyet, sadece i konusunda deil her konuda asldr ve ulalan sonucun deerini belirleyen en nemli etkendir. Nitekim Peygamberimiz mehur bir hadisinde Ameller niyetlere gredir. Herkes iin niyet ettiinin karl vardr (Buhari, 2008, 90) buyurmutur. Dolaysyla, her konuda olduu gibi i hayatna balarken de iyi niyetlere, doru amalara sahip olunmaldr. Gazali, alma, ticaret yapma, kazan sahibi olma gibi hususlar epey vdkten sonra yle der: Biz, ticaretin mutlak ekilde her eyden stn olduunu sylyor deiliz. Ancak ticaret: a) Ya geim iin, b) Ya servet edinmek iin, c) Ya da geimin biraz stnde bir gelir salamak amacyla yaplr. Hayr ve hasenat dnlmeden srf mal oaltmak ve mal biriktirmek iin ihtiya fazlas mal teminine almak yerilmitir (1998, 145). Buradan da anlald zere, i hayatn gelitirmede en temel ve en meru niyet, muhannete muhta olmadan helal yoldan geimini temin etmektir. Bir insann, bakasna el ap muhta olmamas, kimseye yk olmak durumunda kalmamas, kendi geimini kendisinin temin etmesi kadar onur verici, itibar artrc, zgven kazandrc ve yaama sevincini coturucu baka bir ey azdr. Nitekim Rasulullah yle buyurmutur: Hi kimse kendi el emei ile kazanp yediinden daha hayrl bir ey yememitir. Allahn peygamberi Davut aleyhisselam da kendi el emeinden yerdi. (Buhari, 2008, 531) nsann, normal geim dzeyinin zerinde bir gelir salamay amalamas da iyi niyet snrlar iindedir. nk bu dnyada alp, i kurup, mal sahibi olmak ve refah iinde yaamay arzulamak, dini ve ahlki adan knanacak bir husus deildir. Bu husus bir ayette de aka belirtilmektedir: Rabbinizden refah istemenizde bir engel yoktur (Bakara/2: 198). Bu husus sahabenin rnek talepleri ve davranlarnda da grlmektedir. Mesela, annesinin istei zerine, Hz. Peygamber, gen bir sahabi olan Enes bin Malike yapt uzun bir duay, mal okluu ile de ilgili olan u dileklerle bitirmitir: Ya Rabbi, bunun maln ve ocuklarn oalt ve kendisine bu hususta bereket ihsan eyle (Buhari, 2005, 61). nk mal sahibi olmak, hatta ok mal ve bol rzk sahibi olmak, kt ve yerilesi bir ey deildir ve Mslmanlar iin hibir zaman byle olmamtr. Zaten byle bir tutum u ayete ters derdi: Ey Muhammed de ki: Allahn kullar iin yaratt zinet ve temiz rzklar haram klan kimdir?, Bunlar dnya hayatnda

172

inananlarndr, kyamet gnnde de yalnz onlar iindir (Araf/7: 32). nemli olan maln tam anlamyla iyi niyetle ve helal yoldan kazanlm olmas ve kazandktan sonra yaplmas gereken zekatn, sadakasn verme gibi hukuki ve ahlki gereklerinin de yerine getiriliyor olmasdr. Nitekim Rasulullah, bir hadisinde Takva sahibi kimse iin zenginlikte bir mahzur yoktur (Buhari, 2005, 119) buyurduu gibi, mal sahibi olmay fazla nemli bulmadn belirten bir sahabiye kar da yle demitir: Yararl mal, iyi kimsenin elinde ne kadar gzeldir (Buhari, 2005, 119). O halde, bunlar ve benzeri pek ok ayet ve hadis gstermektedir ki, slm dini ve ahlknda, almak, retmek, kazanmak, mal sahibi olmak, zengin olmak, makul bir refah iinde yaamak; geimini helal yoldan temin etmek, daha fazla refah ve huzur iinde yaamak, kamu ve din yararna harcamalarda bulunabilmek gibi niyetlerle edinildii ve haram bulatrlmad srece tamamen meru ve hatta makbul ve fazlasyla tevik edilen eylerdir. Kt olan ve yerilen, mal sadece dnyalk niyetlerle edinmek, haram yollarla kazanmak, kt yollarda harcamak ve maln kendisini ebedi klacan zannederek i meguliyeti yznden ahiretini unutmaktr. Nitekim bu tr insanlarla ilgili yle buyrulmaktadr: Yazklar olsun mal toplayan ve onu sayan, malnn kendisini ebedi klacan sanan o hmeze lmeze topluluuna (Hmeze/104: 1-3). Bir giriimci iin iyi niyetten sonra sahip olunmas gereken bir baka zellik, slm i ahlknda almann ve alkanln nemi konusunda kendisini bilgi ve bilin sahibi klmasdr. Zira slmda alma, nafile ibadet kabilinden ve kutsal, alkanlk da cmertlik ve ihsann n artlarndan bir fazilet ve nemli bir erdemdir.

alma ve alkanlk
slm dini tembellik ve miskinlii yermi, almay ve retmeyi meru grmekle kalmam, ok makbul grm ve her surette tevik etmitir. Bazen Allaha tevekkl ve kader gibi inan esaslarn alma ve i hayatna aktif bir biimde katlmamann gerekesi yapmak isteyen istisnai birka kii kmsa da, Asr- Saadetten gnmze kadar akl banda Mslmanlardan hibiri alma, retme, i hayatnda verimli, ticaret hayatnda karl ve kazanl olma gibi hususlara asla kar kmamlar, aksine bu konularda hep rnek ve tevikkar olmulardr. Zira slm asndan bu durum ihtilafl ve tartmaya ak bir durum deildir. Zira Cenab- Hak, Kuran- Kerimde, Gndz [alp] geimi salama vakti kldk (Nebe/78: 11) buyurmaktadr. Geceler esas itibaryla dinlenme, gndzler de alma vaktidir. Yaratl plannda insanoluna, alp geimini kazanmas iin uygun bir vakit tahsis edildii gibi, o, geimini salayaca kaynaklara eriecei uygun bir yere de yerletirilmitir. Nitekim bir ayeti kerimede, Sizi yeryznde yerletirdik ve orada size geimlikler yarattk. yleyken pek az krediyorsunuz (Araf/7: 10) denilir. nsann grevi, yerletirildii bu yeryznde tembel tembel oturmayp geimini aramak, ok da byk bir zahmete katlanmadan bulabilecei bu nimetler karsnda Allaha kretmeyi de unutmadan, bu imtihan srecinden ibaret hayatn huzur ve baar iinde tamamlamaktr. alma devini yerine getirip rzkn aramayan insan, hem ilahi yaratla ters davranm hem de ilahi buyrua itaat etmemi olur. Bu da onu, dnyada da ahirette de mahrum olanlardan klar. nk hem dnya hem de ahiret kazanc ile ilgili en genel geer, en evrensel yasalarda biri, ancak alann kazanaca yasasdr. Nitekim bu husus bir ayette yle belirtilmektedir: nsan ancak altna eriir (Necm/53: 39). Nitekim peygamberler ve

173

byk sahabiler dahi dnyevi ilerde alm, belli meslekleri icra etmilerdir. Mesela, Hz. Adem iftilerin, Hz. Nuh marangozlarn, Hz. Yusuf ekonomistlerin, Hz. Davut el sanatlarnn, Hz. sa tabiplerin, Hz. brahim ve Hz. Muhammed tccarlarn piri ve rnei idi. Hz. Ebu Bekir hububat maddeleri satarak geimini salar, Hz. mer dericilikle urar, Hz. Osman yiyecek maddeleri satar, Hz. Ali de cret karl alarak geimini temin ederdi (Yavuz, 1992). Bu rnek ahsiyetlerin uygulamalarnda da grld gibi slmda, alma ve i hayatna katlma esasnn geerlilii, ilahi ak ve dindarlk arzusuyla dahi ihlal edilmez ve ibadet etme grevleriyle de asla elimez. slm dini, Hi kimse iki efendiye kulluk edemez; Siz Allaha ve mammona [zenginlie] kulluk edemezsiniz. (Matta, 6: 24) diyerek ibadet ve zenginlii elitirmek yerine, hem ibadet hem de rzk ve zenginlik aramay bir arada tutan ve birlikte tevik eden bir dindir. Nitekim Kurandaki ayetlerde hem ibadet hem de i art arda emredilmektedir: Ey inananlar! Cuma gn namaz iin ezan okunduu zaman Allah anmaya koun; alm satm brakn; bilseniz, bu sizin iin daha iyidir. Namaz bitince yeryzne yayln; Allahn ltfundan rzk isteyin; Allah ok ann ki saadete eriesiniz (Cuma/62: 9-10). Bu ayette, mutluluun, hem Allah ibadetler ve zikirle oka anmak hem de Ondan rzk isteyerek yeryzne yaylp almsatm yapmak, almak, kazanmak ve helalinden kazanlm parayla geim rahatl iinde yaamakla balantl olduu anlalmaktadr. slm ya ya da (rnein, ya bu dnya ya teki dnya, ya ibadet ya ticaret) dini deil, hem hem de (rnein, hem bu dnya hem te dnya, hem ibadet hem i) dinidir. Nitekim hepimizin ok iyi bildii bir ayette Rabbimiz! Bize dnyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver (Bakara/2: 201) diyenlerden olmamz tlenmektedir. Dolaysyla, Mslman tembellikten, isizlikten, retimsizlik ve verimsizlikten kanmal; aksine te dnya iin alt gibi bu dnya iin de alkan olmal, retmeli, i yapmal, i kurmal, istihdama katkda bulunmal ve bylece kendisine, ailesine, topluma, insanla ve dinine daha fazla yararl olmaldr.
slmda alma ve helal kazanla ilgili ayrntl bilgi iin Yunus Vehbi Yavuzun alma Hayat ve slm adl kitabna bavurabilirsiniz.

Hakszlktan Kanma ve Adalet


Ticari ilemlerde hakszlk yapmaktan, zarar vermekten, zulmetmekten kanmak ve bunlarn aksine hakkaniyetli ve adaletli davranmak ve bylece kazancn tam anlamyla tertemiz ve helal olmasn salamak i hayatna baladktan sonra uyulmas ve uygulanmas gereken en nde gelen artlardandr. Gazali, i hayatnda bakalarnn zarar grmesi ile sonulanan hakszlklar iki ksma ayrr: Zarar genele yansyan hakszlklar ve zarar sadece mteri ile snrl kalan hakszlklar. Zarar genel olan ticari zulmler bal altnda o, karaborsaclk ve kalpazanl irdeler. Zarar yalnz mteriyi ilgilendiren ticari zulmler bal altnda ise ok daha fazla sayda ticari hakszlk konusunu ele alr. Ona gre, al-veri yapan kimsenin zarar grmesine sebebiyet veren her ey zulmdr. Bu konularda adalet ise kiinin Mslman kardeini zarara sokmamasyla salanr. Burada genel kaide udur: Kii, kendisi iin istedii eyleri mslman kardei iin de istemeli; kendisine yapld taktirde arna gidecek ve cann skacak bir muameleyi bakalarna yapmamaldr. Bu kaide balamnda, yaplmamas gerekenleri o, u drt esasta toplar: 1) malda bulunmayan bir zellikle mal

174

vmemek, 2) maln gizli ve ak btn kusurlarn aklayp, hibirini gizlememek, 3) l ve tartda hile yapmamak, 4) Mterinin bildii taktirde almayaca fiyat gizlememek, baka bir deyile, alc veya satcya piyasa fiyatn gizlememek. Bu drt esasn birincisi balamnda o, ticaret iin dini duygular istismar etmemek gerektiini de rneklerle birlikte srarla vurgular (1998, 170-85). slm i ahlkn zetleyen iki temel kavramn haramdan saknmak ve helal kazan kavramlar olduunu sylemek mmkndr. Yukarda belirtildii zere, ticaret yapmak, mal kazanmak, servet sahibi olmak meru ve makbuldr fakat bunlarn hibir aamasnda hakszln ve dolaysyla haramn bulunmamas gerekir. Hakszlk ve haram, i hayatnn en temel iki yasadr. Zira bir ayeti kerimede yle buyrulmaktadr: Ey inananlar! Mallarnz aranzda hakszlkla deil, karlkl rza ile yaplan ticaretle yiyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin (Nisa/4: 29). Mslman daha fazla kazanma hrsyla ve hatta daha fazla kazanp bunun bir ksmyla daha fazla iyilik yapmak, daha fazla zekat ve sadaka vermek, daha fazla renciye burs vermek, daha fazla fakir ve yoksula yardmda bulunmak gibi iyi niyetlerle de olsa kazancna hakszlk ve haram bulatramaz, haksz ve haram yollarla servet edinemez. Bu tr yollarla edinilmi haksz kazanlar, yaplan ufak tefek yardmlarla ve hatta camiler, okullar ve benzeri hayr kurumlar yaptrmakla aklanamaz. Kul hakk ve zellikle de tek bir bireye ait olmayp kamuyu ilgilendiren ve birden ok kiiyi etkileyen hakszlklar, Allahn affetmeyecei hakszlklar kapsamna girmektedir. te ayeti kerimede haram ile nefsinizi mahvetmeyin emri ve uyars tam da bu konularla ilgilidir. Bilhassa helallemenin imkansz olduu ok sayda ve tannmayan kiilere kar yaplan haksz ilemler ve kazanlar, dnyada geici bir sre kazanm gibi gzkse de, gerekte ve ahirette ok byk bir kayba ve mahviyyete sebep olacaklardr. Dolaysyla, hakszlk ve harama kar ok duyarl olmak ve bunlarn byk-kk, gizli-ak, bireysel-kamusal her trnden kanmak slm i ahlknn temelini oluturmaktadr. hayatnda sk karlalan hakszlk ve adaletsizliklerden biri, alverite kar taraf aldatmak, l ve tartda hile yapmak gibi ahlkszlklardr. hayatnn her alannda, her iliki dzeyinde ve her sektrde grlebilecek olan hilekarlklar ve hakszlklar, slm dininin iddetle knad, kesinlikle yasaklad ve sadece dnyevi deil uhrevi meyyidelerle de insanlar bunlardan uzaklatrmaya alt hususlarn banda gelmektedir. Nitekim bir ayette i hayatnda hilekarlk yapanlar yle tehdit edilir ve uyarlrlar: Alverilerinde hile yapanlarn vay haline! nsanlara kar kendileri iin ltklerinde tam lerler. Onlar iin ltkleri veya tarttklar zaman eksiltirler. Onlar, kendilerinin byk bir gn iin diriltileceklerini zannetmezler mi? (Mutaffifin/83: 1-5) Oysa biraz derin dnlse ve biraz vicdanmzn sesine kulak verilse grlr ki hilekarlkla bakalarn aldattmz zannederken aslnda kendimizi aldatyor, kar ettiimizi sanrken kaybediyoruz. nk yalancnn mumunun yatsya kadar yand gibi hilekarn hilesi de bir yere kadar gizli kalacak, bir sre sonra aa kacak ve o kii mteriler nezdinde gvenilirlik ve itibarn kaybedecektir. Hilekarl ve drst olmay ile tannm, gvenilirlik ve itibarn kaybetmi kiilerin ise i hayatnda uzun sre baarl olmas olduka zor olsa gerektir. Oysa drst ve adil olmak ve drstlk ve adalet ile tannmak, insana kendi vicdan karsnda huzur, toplum iinde itibar, ahiret hayatnda mkafat olarak geri dnecei gibi i hayatnda da daha fazla mteri, daha fazla sat ve daha fazla kar olarak

175

yansyacaktr. Bir ayette doruluk emredilmekte ve bunun sonucunun ok daha stn olaca yle belirtilmektedir: ltnz zaman, tam ln, doru terazi ile tartn. Bu, hem daha hayrl, hem de sonu olarak daha gzeldir. (sra/17: 35; kr. Enam/6: 152) Mslmann bir Mslman aldatmas, hatta Mslman olsun veya olmasn herhangi bir insan aldatmas, herhangi bir insann saflndan yararlanmas doru deildir. hayatnn her aamasnda drstlk, kiiye ve artlara gre deien greceli bir davran tarz deil, her zaman ve mekanda geerli olan, her dinden ve dilden insan kapsayan evrensel bir ilke olarak kabul edilmeli ve hipotetik deil kategorik bir buyruk olarak uygulanmaldr. Turistlerle ilgili rneklerde zaman zaman karlald gibi baz insanlarn al-veriin yapld dili bilmiyor oluu, pazarlk kltrne yabanc oluu gibi hususlar yahut baz insanlarn doutan daha saf, insanlara abuk gvenen ve kolay aldatlmaya yatkn olmas, onlar karsnda drstlkten ayrlnmasna ve aldatmaya ynelinmesine yol amamaldr. Byle kimseler aldatlmamal ve eer biz byle kimselerden biri isek batan aldatmaca olmamas konusunda kar taraf ile aka konumalyz. nk bir gn bir adam Hz. Peygambere, yapt satm akitlerinde aldandn syledi: Bunun zerine Hz. Peygamber ona syle buyurdu: Alm-satm yaptnda kar tarafa: Aldatmaca yok! de. (Buhari, 2008, 538) slm i ahlknda aldatmama ve aldatlmamaya ynelik tlerden biri de al-veri esnasnda yemin etmenin ho grlmemesidir. Szmz, yemine ihtiya kalmadan gvenilir olmal, drstlmz yeminle desteklenmeye ihtiya duymamal; ayrca, farknda olmayarak da olsa hata karabilecek al-verilerimize Allahn ad ile yemini arac klmamalyz. Yemin edilmesi, bilhassa daha mttaki olanlarn daha abuk kanmalarna ve bu yzden belki de bazen zarar etmelerine yol aacaktr. Bu yzden, al verilerde yemin tasvip edilmemi hatta yerilmitir. Hz. Peygamber al-verite yemin konusunda yle buyurmutur: (Yalan yere) yemin mala rabeti artrsa bile bereketi gtrr (Buhari, 2008, 533). hayatnda hakszlk ve adaletsizlik balamnda yaplmamas gereken eylerden biri de, sz verilmi ve vadesi gelmi borcu geciktirmektir. mkan olanlar borcunu zamannda demeli, eer imkan yoksa bunu bir an nce alacakl ile grp anlamaldr. Rasulullah bu konuda yle buyurmutur: deme gc bulunan kimsenin borcunu geciktirmesi zulmdr (Buhari, 2008, 563). Mslman, iin hangi sektrnde ve hangi dzeyinde alrsa alsn, iten, rnden, hizmette etkilenen herhangi bir kiiye en kk bir hakszlk ve adaletsizlik yaplmadnn farknda olmal; bylece kendi kursandan geen ve can kadar sevdii ocuklarna yedirdii lokmann tam anlamyla helal olduundan emin olmaldr.

hsan ve Msamaha
hayatnda, sadece zorunlu hak ve adalet kurallarna uymak ahlki adan bakldnda yeterli saylmaz. nk hak ve adalet meseleleri ahlken de ncelikli olmakla birlikte, bu konular ahlk yannda hukukun da ilgilendii konulardr. Bunlara riayet edilmediinde ou zaman, vicdani bir knama ve ahlki bir ayplama ile karlama yannda hukuki bir ceza ve yaptrmla da karlalr. Bu dzey de bir ahlkllk dzeyidir ancak daha stn olan ahlki dzey, hukuk ile ortak olan dzeyin stndeki bir dzeydir. Gerek ahlkllk, zorunluluk dzeyinin stnde, sorumluluk, gnlllk, fedakarlk

176

gibi duygu ve deerler nedeniyle yaplan stn erdemler sayesinde kendini gsterir. Bu balamdaki erdem ihsan erdemidir. Gazalinin de belirttii zere, Allah Teala hem adaletle hem de ihsanla emretmitir. Dindar birisinin adaletle yetinmesi, zulmden kanmas ve fakat ihsan kaplarn terk etmesi, bu kaplardan ieri girmemesi yakk almaz. nk Allah phesiz adaleti, iyilik yapmay emreder( Nahl/16: 90). Bu balamdaki ihsan mefhumuyla o, mterinin yararna olan bir fiili, ona yaplacak ikram kasteder. Bu bir vecibe deildir, esnafn gsterecei bir fazilet, bir alicenaplktr. Esnafn asl ykml olduu ey, zulmetmeyip adil davranmaktr. Ancak, ticaretle uraan bir kimse, u alt maddeye uyarak, adaletin stndeki ihsan rtbesine ykselir: 1) Fahi kardan kanmak, 2) Kardan fedakarlk etmek, 3) Alacaklarn tahsilinde msamahakar davranmak, 4) Borcunu demek iin, alacaklnn gelmesini ve vadesinin dolmasn beklemeden, imkan varsa onun ayana gidip borcunu demek, 5) Pazarlktan piman olup cayana kolaylk gstermek, 6) Fakirler iin ayr bir veresiye defteri tutarak, borlarn deyemedikleri taktirde kendilerinden alacan istememeye niyet etmek. Gazaliye gre gemi byklerin alverite izledikleri yntemler bunlardr. Ama bu yol ve yntemlerin artk izi kalmamtr. Bu dorultuda hareket etmek isteyenler, bu snneti ihya ediyor olacaklardr (Gazali, 1998, 186-193). hsan kapsamndaki alt erdemlerden biri, msamahal davranmak, hogrl olmaktr. ster ii, ister iveren, ister amir, ister memur olalm, i ve hizmet retiminin eitli basamaklarnda kendi admza hassas ve titiz olmaya gayret ederken, bakalarnn yapabilecei baz kusurlarn olabileceini de kabul etmeli ve i arkadalarmz yahut paydalarmza kar msamahay elden brakmamalyz. Hogrl olmak ekip halinde almay kolaylatracak, i ortamnda stres ve gerilimi azaltacak, sinerjiyi ve dolaysyla verimlilii artracaktr. Peygamberimiz bir hadisi erifinde, Sattnda, satn aldnda ve hakkn talep ettiinde msamahakar davranan kiiye Allah merhamet etsin (Buhari, 2008, 531) buyurmulardr. hayatnn yeni giriimcilikler, yatrmlar ve cesaretle risk almalar gibi pek ok konusunda dikkate alnmasnda yarar olabilecek erdemlerden biri de, cesur davranmakla birlikte belli bir snrn tesinde lll amamak, makul bir itidal dzeyini korumaktr. tidalli olmak ve israf etmemek konusundaki u ve benzeri ayetler, hayatn her alannda olduu gibi i hayatnda da her zaman gz nnde bulundurulmaldr: Onlar, harcadklar zaman, ne israf ederler, ne de ksarlar. (Onlarn bu konudaki tutumu) ikisi arasnda orta bir yoldur. (Furkan/25: 67) O halde, slm i ahlknn temel erdemleri veya genel esaslar, her eyden nce iyi bir niyete, temiz bir amaca sahip olmak; almay nafile ibadet, alkanl yararl bir fazilet saymak; i hayatnn hibir aamasnda en kk bir hakszla ve hilekarla, adaletsizlie ve aldatmaya, zulme ve baskya, ksacas kazanc harama ve uhrevi anlamda zarara dntrecek eyleme tenezzl ve teebbs etmemek; bunlarla da yetinmeyerek, kazancnn makul miktarlarn kamu yararna iler iin ihsanda bulunarak toplumsal, dini ve ahlki sorumluluklarn da tam anlamyla yerine getirmek olarak zetlenebilir. hayatnn en nemli kesimlerinden ikisi, iverenler ve iilerdir. Dolaysyla, bu iki kesimin sahip olmas gereken ahlki zelliklere biraz daha yakndan bakmakta yarar vardr.
slm i ahlk ile ilgili yukarda sunulan genel ilkeleri gzden geiriniz ve bunlara ilave edilebilecek baz yeni ilkeler veya erdemler bulmaya alnz.

177

VEREN AHLKI
yi bir Mslman iverenin; iine, iisine, mterisine, tm paydalarna, toplumuna, insanla, doal evresine ve manevi evresine kar grev ve sorumluluklarn yerine getirmesi, zorunlu dev ve ykmllklerini yerine getirmekle de kalmayp stn ahlka sahip bir Mslman olarak fedakarlk gerektiren yksek faziletlere uygun bir i adaml hayat srdrmesi beklenir. Biz burada bunlarn hepsine deil, en nemlilerinden bazsna deinmekle yetineceiz. Bunlarn en nemlilerinden biri, iverenin iisine kar davranlarnda uymas gereken ahlki zelliklerdir.

Liyakat ve Hakkaniyet
veren veya ynetici, ii veya memur alrken liyakati esas almal, ii bir takm kiisel tarafgirliklerinden dolay tercih ettii liyakatsiz kiiye deil, hak eden kiiye, ehline vermelidir. i ehline vermek ve adaletli davranmak, bu konulardaki en temel ilahi emirlerden ikisidir. Nitekim, ayeti kerimede, phesiz Allah, size ileri ehline vermenizi, insanlar arasnda hkmettiiniz zaman da adaletle hkmetmenizi emretmektedir (Nisa/4: 58) diye buyrulmaktadr. Birinci art, ii ehline vermek, ikinci art, ie alnan ehil kiinin bundan sonraki tm haklarn gzetmek, ona asla hakszlk ve adaletsizlik yapmamaktr. Gnmzde ii haklar olduka ayrntl ekilde ele alnmaktadr; zamann rfnn uygun grd bu haklar slm ahlk iin de uygun grlen haklardr. Bunlarn en nemlilerinden bazlar, cretini zamannda ve hak ettii lde demek, salk sigortas gibi teminatlarn ve can gvenliini salamaktr. cretlerin adil ve yeterli olmas ve zamannda denmesi kanlmaz bir gerekliliktir. Rasulullahn dediine gre Allahu Teala yle buyurmutur: u kimsenin kyamet gn davacs ben olacam: (ncs) bir ii tutup ondan istifade ettii halde cretini vermeyen kimsedir (Buhari, 2008, 555). Her hak sahibinin hakkn vermek slmi ve ahlki bir gerekliliktir; ii haklar da denmesi gereken haklarn en hassaslarndan biridir. Ayette, Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkn ver (sra/17: 26) diye emredilmektedir. iler iverenlerine gvenerek altklarna gre, bu gvenleri hibir zaman boa karlmamaldr. inin creti, iverenin kendisine gvenilen borcu demektir. Bir ayette, ayet birbirinize gvenirseniz, gvenilen kimse borcunu desin (Bakara/2: 283) denmektedir.

Mesuliyet ve Kardelik
yi bir iveren, iilerinin sadece cretini demek gibi ykmllklerini yerine getirmi olmakla yetinmez. Onlar birere ara, fabrikasndaki birka makine gibi grmez. Onlarn gerek anlamda mesuliyetini tar, sorumluluunu zerinde hisseder, sevinlerine ve bilhassa kederlerine ortak olur ve bir skntlar olduundan haberdar olduunda bunu ortadan kaldrmaya alr. yi bir iveren, tm alanlarn bir aile gibi, iilerini aile bireyleri gibi grr, kendisini de onlardan sorumlu hisseder. Nitekim bir hadisi erifte Rasulullah yle buyurmutur: Hepiniz obansnz. Hepiniz emriniz altndakilerden mesulsnz. Devlet bakan bir obandr ve emri altndakilerden mesuldr. Erkek, aile efradnn obandr ve emri altndakilerden mesuldr. Erkein klesi, efendisinin mal zerinde obandr ve ondan mesuldr. Dikkat edin! Hepiniz obansnz ve hepiniz emriniz altndakilerden mesulsnz (Buhari, 2005, 92).

178

Yksek ahlka sahip bir iveren, iileri kadar tand mterileri ve teki paydalarn da kendine yakn hisseder, onlarn sorumluluunu paylar, zor durumda kalanlarna bilhassa borcunu geciktirme, deme kolayl salama gibi konularda yardmc olur, kol kanat gerer. Hz. Peygamberden bu balamda dnlebilecek yle bir hadis rivayet edilmitir: Sizden nceki kavimlerden bir kiinin ruhunu (lmnden sonra) melekler ald. Melekler adama sordu: Sen hayr adna bir ey yaptn m? Adam: Ben yanmda altrdm kiilere, deme gcne sahip olsalar da borlulara sre tanmalarn ve kolaylk gstermelerini emrederdim, dedi. Bunun zerine melekler de birbirine ona kolaylk gsterin dediler. (Buhari, 2008, 532). Ahlkl bir iveren gerekten iyice st dzey bir ahlklla sahipse, iilerinin sadece sorumluluunu hissetmekle ve zaman zaman onlara yardmc olmakla da yetinmez, onlar kendisine karde bilir, yediinden yedirir, giydiinden giydirir ve onlara son derece iyi ve itibarl davranr. nk Rasulullah yle buyurmutur: Onlar [kleleriniz] Allahn emirleriniz altna koyduu kardelerinizdir. Kimin eli altnda kardei varsa, ona yediinden yedirsin, giydiinden giydirsin. Ona gcnn yetmeyecei bir ey yklemesin. ayet ar bir i yklerse ona yardm etsin (Buhari, 2005, 89). Ayetlerde de buna benzer tler verilir. Mslmanlarn ekonomik adan kendilerinden daha kstl durumda olanlara kar davranlar u ahlki niteliklerle tasvir edilir: Onlar yoksula, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler. Size ancak Allah rzas iin yediriyoruz, sizden ne bir karlk, ne de bir teekkr isteriz. nk biz, insanlarn yzn ekiten, ask suratl bir gnde Rabbimizden korkarz derler (nsan/76: 8-10).

Zekatn ve Sadakasn Vermek


Ahlkl bir Mslman i adam, iileriyle ilikilerinde faziletli davranlar sergiledii gibi Allahn ltuf ve inayetiyle elde ettii bol kazancnn hukuki ve ahlki gereklerini de yerine getirir, zekatn verir, sadakalarn verir, gelirinin bykl orannda kamu yararna byk hizmetlerde bulunur. Tembellik gibi cimrilik de slm ahlknn reziletler veya erdemsizlikler listesinin n sralarnda yer alr. Ahlkl bir zengin, cimrilikten saknmal, servetinin Allahtan kendisine verilmi emanet olduunu ve malnda baka insanlarn da hakk olduunu unutmamaldr. u ayet bu konuda zenginlere ynelik ok ciddi bir uyarda bulunmaktadr: Aralarnda: Allah bize bol nimetinden verecek olursa, and olsun ki sadaka vereceiz ve iyilerden olacaz diye Ona and verenler vardr. Allah onlara bol nimetinden verince, cimrilik ettiler, yz evirdiler (Tevbe/9: 75,76).
ahlk ve sosyal sorumluluk ilikisi hakknda geni bilgi iin http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/toplamahlk/aktan-is-ahlki.pdf adresine bavurabilirsiniz.

Hrsyla badetlerini hmal Etmemek


Ahlkl iveren iisine ve toplumuna kar sorumlu olmakla birlikte, her eyden nce kendisine ve Rabbine kar sorumludur. Bu nedenle o, i ve kazan hrsyla kendisini ihmal etmemeli, kazancndan ve genel olarak hayatndan ahirette sorguya ekileceini, dnyevi grev ve ykmllkleri yannda kulluk vazifelerinin de olduunu unutmamaldr. nk u ve benzeri birok ayette, Sonra yemin olsun, o gn her trl nimetten sorulacaksnz (Tekasr/102: 8) buyrulmaktadr. Bu inan ve bilin iindeki

179

Mslman iveren, toplumsal ahlk ve i ahlk kurallarna uygun davrand gibi manevi ahlk ynn de ihmal etmemeli, ii ile birlikte ibadetlerini ve maneviyatn da birlikte gtrmeyi bilmelidir. Cenab- Hak bu tr iverenler veya zenginler iin yle buyurmaktadr: Bunlar ne ticaret ve ne de alveri Allah anmaktan, namaz klmaktan, zekat vermekten alkoyar. Bunlar, gnllerin ve gzlerin dnecei gnden korkarlar (Nur/24: 37). Gazalinin de belirttii zere, ticaretle uraan kiiye, dnyevi almalar ahiretini unutturmamaldr. Yoksa ksa dnya hayatndaki kazanc, ebedi ahiret hayat iin zarara dnr. Ona gre, iyi bir tccarn baarl bir i hayatyla birlikte dinini de korumas ve ahiretini ihmal etmemesi iin u hususlara dikkat etmesi gerekir: 1) Ticarete balarken, oluk ocuunun nafakasn helal kazanla temin etmek, kendisi iin istediini toplumdaki teki kiiler iin de isteyip onlara yardmc olmak, kendi kazancyla dinine yardmc olmak ve benzeri tarzda iyi niyetler tamaldr. 2) Sanatnda veya ticaretinde kifaye farzlardan bir farz yerine getirmeye, o toplum iin gerekli olan i alanlarndan birindeki bir boluu doldurmaya niyet etmelidir. 3) Dnya pazarn ahiret pazarna engel yapmamaldr. 4) ar-pazarda da Allah srekli hatrlamay ve anmay srdrmelidir. 5) Ticaret konusunda ll olmal, ar hrs ve istek iinde olmamaldr. 6) Yalnz haramdan kanmakla yetinmemeli, pheli ilerden de uzak durmal, fetvalar yannda kalbine de danmal ve kalbinin ikillendii eyden vazgemelidir. 7) Yapt her iin btn safhalarn gzden geirmeli, birgn hepsinden dolay hesaba ekileceini unutmamaldr (1998, 195-204).
verenin iisine kar ahlkl davrann salayan erdemleri inceleyiniz ve kendinizce ilavelerde bulunmaya alnz.

(GREN) AHLKI
hayatnn en nemli iki unsurundan bir dieri de iiler veya daha geni anlamda olmak zere igrenlerdir. Burada iiden veya igrenden kast, sadece dar anlamda ii statsnde istihdam edilenler deil mal ve hizmet sektrlerinin her alanndaki tm alanlardr.

Haset Etmemek ve Haline kretmek


i, ncelikle iverenine kar haset ve kskanlk iinde olmamal, iveren deil de ii olmas gibi hususlardan dolay herhangi bir eziklik duymamal, alp aln teriyle helal para kazanabildii bir i kaps buldurduu iin Allaha kr, iverenine de gerektiinde teekkr etmelidir. Haset iiye hibir yarar salamayacaktr; ancak mevcut haline kreder ve daha ok alrsa, bir gn kendisi ekonomik adan daha stn konumlara gelebilecektir. u iki ayette haset yerilmekte, kr vlmektedir: De ki: Aaran sabahn Rabbine snrm kskand zaman bir hasetinin ktlnden (Felak/113: 1, 5). krederseniz and olsun ki, size karln artracam (brahim/14: 7).

bilir ve Gvenilir Olmak


i, yapt ii iyi bilmeli, yeterince bilmiyorsa bir an nce eksikliklerini gidermeli, ii konusunda uzmanlamaldr. Ayrca o, i ile ilgili her trl mal ve bilgi gibi hususta kendisine gvenilir olmaldr. Rasulullah bir zamanlarn

180

iisi saylabilecek olan klenin drstl konusunda yle buyurmutur: Rabbine kar kulluu ok gzel, efendisinin kendisine ykledii grevleri itaat ve drstlkle yerine getiren kle iin iki kere mkafat vardr (Buhari, 2005, 92).
Burada ve bundan sonra klelikle ilgili birka hadisten yararlanrken ii ile kle arasnda bakasna i yapma ilikisi dnda hibir benzerlik grlmedii unutulmamaldr.

bn Haldunun iilerde bulunmas gereken erdemlerle ilgili en fazla liyakat ve gven zerinde durduu anlalmaktadr. Ona gre insann hizmetinde bulunduraca kimseler drt snfa ayrlr: Bunlardan birincisi, zerine ald grevi hakkyla grebilen ve iine gvenilebilecek olan doru bir kimsedir; ikincisi, iine de emanet ve doruluuna da gvenilemez bir kimsedir; ncs, iini ve grevini yapabileceine gvenilir biridir ama emanet ve doruluuna gvenilmez; drdncs ise, emanet ve doruluuna gvenilir biridir ama iinin ehli olmaz. bn Halduna gre, birinci snf ii, yani hem iinin ehli hem de gvenilir olan ii fazla bulunmaz. inin ehli de olmayan gvenilir de olmayan ikinci tip iiyi ise, akll kimseler altrmazlar. nk bunlarn zarar ok olur. Daha kolay bulunabilecek olanlar, son iki snftr; yani gvenilir olan ama iini bilmeyenle, ii bilen ama gvenilir olmayan. Bunlar arasnda tercih yapmak gerekirse, o, gvenilir deilse de iinin ehli olann tercih edilmesi gerektii tavsiyesinde bulunur. nk onun hiyanetinden korunmak iin tedbir alnabilir, ama gvenilir de olsa ii bilmeyen kii, sahibine faydasndan ok zarar verir (bn Haldun, 1988, 329-30).

Resim: Vincent van Goghun helal kazanla geinmeyi resmettii Patates Yiyenler tablosu Kaynak: http://karaklm.com/networks/images/image.46360

Hakkaniyet ve Mesuliyet Sahibi Olmak


i, iverenin haklarn korumal, iinde hakszlk yapmamal, az da olsa kazancna hakszl ve haram bulatrmamaldr. Rasulullah bu konuda yle buyurmutur: Kle, Allaha kulluk ederek Onun hakkn yerine

181

getirirse ve kendisine sahip olan efendisinin hakkn yerine getirirse onun iin iki kere mkafat vardr (Buhari, 2005, 92). verenin iisinden mesul olmas gibi, iinin de iverenin kendisine emanet edilen malndan mesul olduu ve bu konuda yeterince sorumluluk duymas gerektii mehur bir hadiste aka beyan edilmitir: Hepiniz obansnz. Hepiniz emriniz altndakilerden mesulsnz. Devlet bakan bir obandr ve emri altndakilerden mesuldr. Erkek, aile efradnn obandr ve emri altndakilerden mesuldr. Erkein klesi, efendisinin mal zerinde obandr ve ondan mesuldr. Dikkat edin! Hepiniz obansnz ve hepiniz emriniz altndakilerden mesulsnz (Buhari, 2005, 92).

ini, Arkadalarn ve verenini Sevmek


yi bir ii, bata ii olmak zere, mmknse i arkadalarn ve iverenini sevmeli, en azndan onlara sayg duymaldr. bn Miskeveyhe gre, eer toplum halinde yaayan insanlar birbirlerini seven kiilerse, birbirlerine kar adaletli davranrlar ve aralarnda hibir anlamazlk ortaya kmaz. Dier bir deyile, dost, dostunu sever ve kendisi iin istediini onun iin de ister. Gven, dayanma ve yardmlama, ancak birbirini seven kiiler arasnda gerekleir (bn Miskeveyh, 1983, 121). Nasrddin Tusiye gre de sevgi adaletten stndr. Hatta adalete ihtiya, insanlar arasndaki sevgi yoksunluundandr. Eer bireyler arasnda yeterince sevgi olsayd, ne hakkn verme ne de hakkn almaya ihtiya olurdu (Tusi, 2007, 247). Osmanl ahlklarndan Knalzadeye gre, hizmetiler veya iiler iin de sevgi her eyden nce gelir. Ona gre, hizmetiler ilerini sevgi ile yapmal, sadece cret karl iin yapmamaldr. Eer sevgi ile yapmazsa, en azndan ii gibi yapmal fakat zulm grm gibi yapmamaldr. Ama ayn ekilde efendiler de hizmetilerin ilerini isteyerek yapmal, zorla yapmamaldr. Bu tavr hizmetilere de akseder ve hizmetiler de ilerini byle yaparlar (Oktay, 2005, 413). Sonu olarak, ii, iverenine kar kskanlk ve haset iinde olmamal, bir ii olup oluk ocuunun geimini alnnn teriyle ve akyla salayabildii iin kretmeli, iini ok iyi bilmeli ve iyi yapmal, gvenilir ve drst olmal, hibir hakszla tenezzl ve teebbs etmemeli, kazancnn tam anlamyla helal olmasna zen gstermeli, i aletleri ve bilgileri gibi konularda sorumluluk sahibi olmal, iini, i arkadalarn ve iverenini elden geldiince sevmeye ve saymaya almaldr. nsan ister ii ister iveren, ister fakir ister zengin olsun, erdemlilik ve ahlkllyla ekonomik abalar ve mal varl arasndaki ilikiyi nasl ayarlayaca hususu tartmal olan ve ahlki adan deerlendirilmesi gereken hususlardandr. Nitekim Gazalinin tasnifine gre, nsanlar snfa ayrlrlar: 1) Dnya iin alrken ahiretini tamamen unutanlar. Bunlar helak olanlar arasnda deerlendirilir. 2) Ahiret kaygs yznden dnya geimini kaale almayan kimseler. Bunlar da kurtulua erenler grubuna girer. 3) Ahireti elde etmek iin dnya geimini dikkate alanlardr ki ll davranan grup olup orta yolu izleyenler arasnda mtalaa edilirler (Gazali, 1998, 139). slm i ahlk balamnda son olarak biraz da bu konuya deinilecektir.
Ahlkl bir iide bulunmas gereken erdemleri gzden geiriniz ve ilavelerde bulunmaya alnz.

182

ERDEM VE EKONOM LKS


Erdem, ahlkn, zellikle de felsefi ahlkn en temel kavramdr. yi huyluluk, iyi kalplilik, iyi niyetlilik, iyi szllk, iyi davranllk, ksaca, iyi ahlkllktr. Erdemlilik ou kere, ahlkl ve iyi karakter sahibi biri olmakla e anlaml kullanlr. Erdem ahlk veya etii dendiinde ilk akla gelen filozof olan Aristoteles, erdemi, i ahlkyla da ok balantl bir biimde tanmlar. Ona gre, insann erdemi insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huy olmaldr (Aristoteles, 1998, 31). Bu tanm zelinde ise erdem, birinci olarak iyi huylu olmak, ikinci olarak da, akll ve zgr bir insan olmann gerei olarak yaptmz btn eylemlerimizde ve zellikle de i hayatmzda kendi iimizi en iyi kalitede ve en yksek ahlk ilkelerine uygun olarak gerekletirmektir. Dini veya felsefi her gerek ahlkn amac, iyi huylu ya da erdemli bireyler ve hatta Farabinin tabiriyle erdemli toplum ve mmknse onun da tesinde erdemli dnya oluturmaktr (Bkz. Farabi, 1997, 100). nsanlarn retim, tketim ve kazan faaliyetleri ile ilgili bir bilim ve terim olan ekonomide ise ama, snrl kaynaklarn kullanlmasndan snrsz saylabilecek insan ihtiya ve arzularnn karlanmasna ynelik en fazla faydann elde edilmesi veya en yksek oranda karn salanmasdr. ada ekonomilerde iletmelerin amac kar etmek, sadece biraz kar etmeye almak deildir. Ama kar maksimize etmektir (Pool ve Roe, 2008, 49). Ahlk felsefesinde faydaclk ve hatta onun bir tr saylan egoizm bile bir ahlk kuram saylsa ve pek ok ahlk anlaynda ben merkezliliin nemli bir yeri olsa da, genel olarak deerlendirildiinde, ahlkta zgeciliin, diergamln, toplumsal sorumluluun, ksacas benden ziyade teki merkezliliin asl olduu ya da daha fazla ne karld bir gerektir. Ekonomide de kamu yararn dikkate almak, toplumsal sorumluluklarn yerine getirmek, tekinin haklarna sayg gstermek gibi ilkeler elbette ekonomik faaliyet iinde bir yer igal ediyorsa da, ekonominin yznn ya da ynnn, dierinden, bakasndan, tekinden ziyade, bene, bize, kendi iletmelerimizin karna ynelik olduu da herhalde bir baka genel gerek olsa gerektir. Bu iki gerei, basite yle ifade etmek de mmkndr: Erdem asndan bakldnda, veren el alan elden stndr; ekonomik adan bakldnda ise alan el veren elden stndr. Bu durumda, erdemliliin teki merkezlilii ve iyilikseverlik vurgusu ile ekonominin ben merkezlilii ve maksimum kar vurgusu nasl uzlatrlabilir veya dengelenebilir? te, i ahlknn ana meselelerinden biri de budur. Ekonomi kkenli i ahlklarndan biri, ahlk ve ekonomi arasndaki olumlu ilikiyi tasvip etmekte, bununla birlikte ekonomiden yana gzken bir tavrla bir tr snrlama getirmektedir. Ona gre, ahlk ekonomiden baskn (dominant) olmamal ve ekonomi de ahlk geersiz klmamaldr (zgener, 2004, 19). Burada, ahlk ekonomiden baskn olmamal denirken, ekonomi de ahlktan baskn olmamal denmemekte, bylece ekonominin baskn olmas ngrlmekte fakat, bu basknln ahlk geersiz klacak dereceye varmamas gerektii savunulmaktadr. Bu fena saylmayacak bir formldr; ama ekonomi ve ahlk arasnda tam bir adalet salayan, eit deerlilie riayet eden ve insanlarn zgrlk imkann geni tutan bir forml deildir. Ayrca, ahlk mesleinden veya cephesinden gelerek byle bir forml vermek isteyen bir bakas da muhtemelen tam tersini yapar ve ekonomi ahlktan baskn olmamal ve ahlk da ekonomiyi geersiz klmamaldr diyebilir. Bu da ok rahat bir biimde savunulabilecek bir tezdir. Ancak bize gre bu bak alarnn hibiri ahlk ve ekonomiye eit dzeyde deer atfetmeyerek

183

yeterince adil davranmad gibi, bundan daha nemlisi, erdem ve ekonomi ilikisinde insanlarn zgr seim ve tercih alann olduka dar tutmaktadrlar. Bize gre, erdem-ekonomi ilikisinde insanlara bol miktarda meru, makul ve makbul seenek sunmak ve onlarn zgr tercihlerine imkan salamak mmkndr. Bu meru ve makbul seeneklere gemeden nce ahlken uygun grlmeyecek seenekleri elemek iin, nce Aristotelesin de slm dininin de fazlasyla vurgulad ilkesel terim olan, ifrat, tefrit ve itidal kavramlarn hatrda tutarak yola kmak mmkndr. Bu cmleden olarak, ksaca unu syleyebiliriz ki, insanlk tarihi ahlk ramna ekonomi ynnde ifrata da, ekonomi ramna ahlk ynnde tefrite de ahit olmutur ve olmaktadr. Bak amza gre bunlardan birine ifrat birine tefrit demek mmkndr. Ksa ve teknik terimlerle ifade etmek gerekirse, ahlk ve erdemi hi nemsemeyen bir materyalizm, maddecilik ve kapitalizmin vahi, tekelci ve smrc tr ifrat kutbunu; ekonomiyi, dnya maln, kar, kazanc, alma ve retmeyi hi nemsemeyen bir mistisizm ve asketizm tr de tefrit kutbunu oluturmaktadr. frat ve tefrit, slm dini ve dolaysyla ahlknda da, klasik dnemin felsefi ahlknda da yanl olan ve ahlki bulunmayan tutum ve davranlardr. Her iki arln da toplumlara byk zararlar olmutur. Kapitalist veya komnist ekonomilerdeki materyalizm ifratnn Bat dnyasnn tketim toplumlarnda, bir takke bir hrka ile yetinmeyi kitlesel dzeyde yaygnlatran mistisizm tefritinin son asrlarda slm dnyasnn baz blgelerinde nelere mal olduu zerinde biraz dnmek bu iki arln makbul ve hatta meru ahlki seeneklerin dnda tutulmas gerektiinin ak gstergeleri olsa gerektir. Erdem ve ekonomi ilikisinde u noktalar olan ar materyalizm ve ar mistisizmi bir kenara braktmzda, geride hala insanlarn kendi eilim ve isteklerine gre zgrce seimde bulunabilecekleri birok farkl alternatif vardr ve bunlar insanlara aka sunulmaldr. Yani orta yol da tek boyutlu, dar bir yol olmak zorunda deildir. Orta yolun da kendi iinde alternatif versiyonlar olmaldr ki farkl karakterdeki insanlar kendilerine uygun yeri bulup orada hem erdem hem de ekonomi asndan rahat edebilsinler. Bazlarnn eletirdii, ekonomideki kar maksimize etme kavramndan da esinlenerek, orta yoldaki hem ahlk hem de ekonominin kendi ilerinde dzeye ayrlabileceini varsaymak, erdem-ekonomi ilikisinde eitlilik ve rahatlk salama ve insanlarn da eilimleri ve zgrlne daha geni bir alan ama asndan olduka yararl olabilir gibi gzkmektedir. Bu adan bakldnda, erdemliliin de en az dzeyi olduu, ekonominin de en az dzeyi olduu sylenebilir. Bu dzeylere, minumum dzey, mutedil dzey ve maksimum dzey diyebiliriz. nsanlardan beklenen her iki alanda da en az minumum dzeyi yerine getirmeleridir; daha stne tevik edilirler hatta en arzu edilenin erdemlilikte de, ekonomide de maksimum dzeyde olmak olduu belirtilmelidir; ama bunun her insana gre olmayabilecei aikardr. Dolaysyla insanlar, aradaki farkl seeneklerden birini kendilerine daha uygun grebilirler. rnein, ahlkta minumum dzeyde olmay yeterli gren bir kii, ekonomide minimum, mutedil veya maksimum dzeylerden birini hedefleyebilir. Ya da ahlkta maksimum dzeyde olmay seen biri, ekonomide minumumu veya mutedili kendisi iin yeterli grebilir. Bylece n l kombinasyonunun sunduu bir ok seenek insanlara aktr. Tekrar vurgulamak gerekirse, elbette arzu edilen, insanlarn erdem maksimizasyonu ile kar maksimizasyonunun her ikisini birden ahenkli bir denge iinde

184

gtrebilmeleridir. Ama insanlar buna bile zorlanmamal ve szn ettiimiz seenekler arasnda zgr braklmaldr. Bu seenekleri biraz daha ayrntl olarak sunmakta yarar vardr.
Gazalinin dnya ve ahirete baklar asndan insanlar gruplandrmas ile bu ksmda yaplan erdem ve ekonomiye baklar asndan insanlarn gruplandrlmas arasnda nasl bir iliki grlebilir?

Erdem-Ekonomi likisinde Minimum Dzey


Bu dzeyin yol gsterici ilkesi yahut pusulas, evrensellik ilkesi yahut altn kural da denilen ilkedir. Bunun asl, slm dinide hadis olarak geen ve teki dinlerin kutsal metinlerinde de geen kendin iin istediini kardein/bakas iin de iste, kendin iin istemediini kardein/bakas iin de isteme! buyruudur. Buna gre her insan bir eylemde bulunurken, bunun ayns herkes tarafndan yapldnda sonucun iyi bir ey olup olmayacan dnerek karar vermelidir. rnein i gvenliini salamadan ve buna ynelik eitimi iiye vermeden ii altrmak isteyen bir kii, bu ilkeye bal kalrsa, gerekli nlemleri almadan ii altramayacaktr. nk bir insann patronu olan kii, bir bakasnn da iisi veya hizmet alandr. Dolaysyla, i gvenliini hi kimsenin dikkate almamasn dnmek hi kimse iin mmkn deildir. Zira szgelimi, hi ii konumunda olmayan bir patron da sk sk uaa binecektir. Hava yollarnn patronu da i gvenliini dikkate almazsa, sonuta fabrikasnda veya tersanesinde i gvenliini salamayan patron da zarar grecektir. Bu rnek de gstermektedir ki, evrensellik ilkesi veya altn kural, herkesin uymas gereken minimum dzey ilkelerinden biridir. Minimum dzeyde en ncelikli erdemler, hak ve adalet erdemleridir. Adalet, dinler arasnda Yahudilikten beri, filozoflar arasnda Platondan beri en nemli grlen erdem saylmaktadr. dnyasndaki eitli ilikileri de kapsayacak biimde hi kimseye hakszlk etmemek ve gerek yarglama gerekse blm ve datm gibi ilemlerde her hak sahibine hak ettiini, hak ettii yer, zaman ve biimde vermek olarak zetlenebilecek hak ve adalet erdemi, erdemlerin eik dzeyidir ve olmazsa olmaz alt snrdr. Bu minimum arta herkes uymaldr. Bu dzeyde hibir grecelikten, toplumsal, kltrel veya dini fakllktan bahsedilmez. Hak, herkes iin haktr; adalet herkes iin lazm ve geerlidir. Zaten bu erdemin gereini yerine getirmekte ahlkn yetmedii yerde hukuk da devreye girmektedir. Ama ahlkl insan, ii bu raddeye getirmemelidir. Minimum dzeyin temel erdemleri olan hak ve adalet ve onlarn evrensellii ile ilgili u iki ayet dini ierik olarak yeterli fikir veriyor olsa gerektir: ly tam yapn, eksiltenlerden olmayn. Doru terazi ile tartn. nsanlarn hakkn azaltmayn (uara/26: 181-83). Ey inananlar! Kendiniz, ana babanz ve yaknlarnz aleyhine de olsa, Allah iin ahit olarak adaleti gzetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakndr. Adaletinizde heveslere uymayn. Eer eriltirseniz veya yz evirirseniz bilin ki, Allah ilediklerinizden phesiz haberdardr (Nis/4: 135).

Erdem-Ekonomi likisinde Mutedil Dzey


Minimum dzeyin ana ilkesi, zarar vermemek, hakszlk yapmamak idi, bu dzeyin ana ilkesi ise faydallk ilkesi, faydal olma kuraldr. Faydallk ilkesine gre, eylemlerimizde ne kadar az kiiye ne kadar az zarar veriyor, ve

185

ne kadar ok kiiye ne kadar ok fayda salyorsak, eylemlerimiz o derece ahlki olmu olur. Bu dzeyde vurgu, zarar vermemenin de tesinde, faydal olmaya gemektedir. Zira hi kimseye zarar vermemek ve sadece zerimize den devi yapmak yetmez; ahlkllkta daha st dzeye kmak istiyorsak, onun tesine geen faydalar da salanmaldr. Bu durum, erdemler konusunda daha belirgin gzkmektedir. Mutedil dzeye erdemler asndan baktmzda, buna uygun den ana erdemlerin, zellikle de i ahlk dikkate alndnda, gvenilirlik ve iyilikseverlik olduu sylenebilir. Herkesin hakkn vermek ve adaleti yerine getirmek, herkes iin bir zorunluluktur. Ama daha ahlkl insanlarn bunun tesine geerek, insanlara gven vermesi ve bunun da tesinde onlara eitli dzeylerde elden geldiince iyilik ve yardm etmesi gerekir. dnyas iinde, bize gvenmek isteyen, yardmseverlik ve iyilikseverliimize muhta olan insanlar mutlaka vardr. yi ahlkl bir insan, btn dinler ve ahlk felsefelerine gre, iyi dnme, iyi duygular besleme, iyilikleri tevik edici tarzda konuma ve elindeki imkanlarla iyilik etme zellii gelimi bir insan olmaldr. Mutedil dzeyin temel erdemi olan iyilikle ilgili de u iki ksa ayet z bir fikir vermektedir: Allah yolunda sarfedin lerinizi iyi yapn. phesiz Allah iyi i yapanlar sever (Bakara/2: 195). Allah phesiz adaleti, iyilik yapmay, yaknlara bakmay emreder (Nahl/16: 90)

Erdem-Ekonomi likisinde Maksimum Dzey


ahlknn zerinde durduu erdemleri snflandrarak, hak ve adalet gibi erdemleri minimum dzey, gven ve iyilikseverlik gibi erdemleri mutedil dzey erdemleri olarak belirtmitik. Erdemlerin maksimum dzeyini, en yksek seviyesini ise, merhamet ve sevgi erdemlerinin oluturduunu sylemek mmkndr. Baz dinler sadece merhameti, bazlar sadece sevgiyi vurgularken, slm dini hem efkat ve merhameti hem de sevgiyi fazlasyla vurgular. slm ahlk filozoflar kitaplarnda sevgiye tek bana blmler ayrr ve onu en stn erdem sayarlar. Bu maksimum dzey erdemlerinin, i ahlk iin de geerli olduu aikardr. Arzu edilen ey, iinin ivereni, iverenin iisini ve her ikisinin de yaptklar ii ve i arkadalarn azami derecede sevmeleridir. Byle bir sevgi olduunda alt dzeylerdeki ilkeler ve erdemlerin pek ouna gerek bile kalmayacaktr. Sevgi varsa, hakszlk da, adaletsizlik de, zarar verme de, verimsizlik ve gvensizlik de olmayacaktr. Bunun iin sevgi aamasna ykselmek i dnyasndaki herkesin en yksek erdemi ve yce ideali olmaldr. Kardelik, merhamet ve sevginin i ahlk balamnda uygulanmasna ynelik tavsiyeler ieren u hadis de maksimum dzey i ahlk erdemleri iin yeterli fikri zetliyor olsa gerektir: Hizmetinizde kullandnz kimseler, sizin ancak kardelerinizdir. Allah onlar sizin elinize emanet etmitir. Bu sebeple onlara yediinizden yedirin, giydiinizden giydirin (Buhari, 2005, 89).
Tm hayatmzda olduu gibi i hayatmzda da adaletli ve iyiliksever olmamz emreden ve ezberlemi olsak ok yararn grebileceimiz bir ayet syleyebilir misiniz?

Sonu olarak belirtmek gerekirse, modern ekonominin kar maksimize etmek tabiri, dini, felsefi veya ahlki adan kategorik anlamda yanl deildir. Burada slm i ahlknn istedii, bu maksimizasyon srecinde, ahlki artlar da en az minimum dzeyde, yani hak ve adalet dzeyinde gzetmek ve yerine getirmektir. Ahlkl bir Mslman iin arzu edilen ve ideal olan ise, hem iyilikseverlik, yardmseverlik, efkat, merhamet ve sevgi

186

gibi ahlki deerlerde en st dzeye erimek hem de alkanlk, retkenlik, verimlilik, daha fazla kar ve kazan gibi ekonomik abalarda maksimum dzeyi yakalamak ve bunlar ahenkli bir denge iinde sonuna dek srdrmektir. Bu blmde, i, iveren ve ii ahlkndan bahsedilmitir. Bunlar bir cmleyle zetlenmek istendiinde, slm i ahlk, alma ve ii kutsal grp nafile ibadet sayar; drst tccar veya iadamnn kyamet gn sddklar ve ehitlerle birlikte harolunacan belirtir; helal kazanla oluk ocuunun nafakasn salamaya alan iinin ise kyamet gnnde yz ayn on drdnc gecesindeki parlakl gibi parldar bir halde Allahn huzuruna varacan mjdeler.

zet
ahlk, ii-iveren ilikileri, alm-satm, retim ve tketim gibi konular bata olmak zere her tr i ilikisinin ahlki deerler dikkate alnarak yaplmasn konu edinen bir ahlk daldr. ahlk konular, slmn balangcndan beri bilinen ve i yaamnda kendisine uyulmaya allan hususlardr. nk slm ticaret merkezi olan bir kentte, tccar insanlarn bol olduu bir toplumda gelimitir. Bat dnyasnda i ahlk 1960lardan itibaren bamsz bir disiplin olmaya balamtr. ahlknn yararlar sadece dini, ahlki ve uhrevi deil, ayn zamanda dnyevi ve ekonomiktir. nk i ahlkna uyulan iletmelerin daha verimli ve kazanl olduu gzlenmektedir. slm i ahlknn ana esaslar, iyi niyetlilik, alkanlk, haram ve pheli kazanlardan uzak durmak ve ihsan gibi erdemlerin gerei olarak toplumsal sorumluluklarn yerine getirmektir. slm i ahlknda iverenler, iilerinin haklarna riayet etmeli, onlarn sorumluluklarn tamal ve onlara olabildiince kardee davranmaldr. iler de, ilerinde hakszlk yapmamal, ilerini laykyla yapmal, drst ve gvenilir olmal ve gerek iini gerekse i arkadalar ve iverenini elden geldiince sevmeye almaldr. slm i ahlk asndan, iyi niyetle, drste ve helal yollarda yapld srece iin ve almann her tr ve her dzeyi nafile ibadet dzeyinde kutsal saylr; ahlkl iverenler de iiler de cennetle mjdelenir.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi slm i ahlk ile ilgili drt temel esastan biri deildir? a. yi niyetlilik b. alkanlk c. Hakkaniyet adalet d. Hikmet e. hsan 2. ahlk balamnda adalet ve ihsan erdemleriyle ilgili aadaki ifadelerden hangisi en dorudur? a. Adalet ihsandan stndr. b. hsan adaletten stndr.

187

c. Adalet ve ihsan eit dzeydedir. d. Adalet ve ihsan i ahlkyla ilgili deildir. e. Adalet hukukla, ihsan ahlkla ilgilidir. 3. Aadakilerden hangisi iyi bir tccarn i hayatyla birlikte dinini de korumas iin dikkat etmesi gereken hususlardan biri deildir? a. Ticaret yapma niyetinin iyi olmas b. Dnya pazarn ahirete engel yapmamas c. Sektrdeki gelimeleri takip etmesi d. ar-pazarda da Allah anmay srdrmesi e. Yalnz haramlardan deil phelilerden de kanmas 4. Aadakilerden hangisi bn Halduna gre ibirlik ve gvenirlik asndan deerlendirilebilecek drt ii trnden biri deildir? a. ini bilir ve gvenilir b. ini bilmez ve gvenilmez c. ini bilir ama gvenilmez d. ini bilir ama gvenilir e. ini umursamaz ve gvenirlii umulmaz 5. Erdem-Ekonomi ilikisinde mutedil dzeyin ana ilkesi aadakilerden hangisidir? a. Zarar vermemek b. Faydal olmak c. efkat ve merhamet gstermek d. devin gereini yapmak e. Bilge bir kii olmak

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. b 3. c 4. e 5. b Yantnz doru deilse, ahlk ksmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, ihsan ve Msamah ksmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, veren ahlk ksmnn son paragrafna baknz Yantnz doru deilse, i ahlk yeniden gzden geiriniz Yantnz doru deilse, Erdem ve Ekonomi ilkisi ksmna tekrar baknz

188

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 lave edilebilecek i ahlk ilkelerinden bazlarnn unlar olduu sylenebilir: Mesleki bilgi ve ehliyet sahibi olmak, Allahn haram kldklarnn retim ve ticaretini yapmamak, Allahn yasaklad yollardan kazan aramamak, toplumun zararna tketim ve harcamalarda bulunmamak, vb. (arc, 2006). Sra Sizde 2 verenlerin iilerine kar davranlarnda gzetmeleri gereken faziletler konusunda sylenenlere unlar ve benzeri hususlar da ilave edilebilir: Doum, dn, lm gibi zel zamanlarda yannda bulunmak ve parasal durumunu sorarak gerekirse yardm etmek, zellikle gen iilere kar babacanca davranmak, vs. Sra Sizde 3 i ahlk ile ilgili ilavede bulunulabilecek eyler arasnda, iinin sznde durmas, ile ilgili konularda amirlerinin emirlerine itaat etmesi, rvet almamas veya vermemesi, vb. hususlar saylabilir. Sra Sizde 4 Gazalinin snflandrmasnda dnya iin ahireti unutanlar denilen grup, bizim yaptmz snflandrmada materyalistlere; onun snflandrmasnda ahiret iin dnyay umursamayanlar denen grup buradaki snflandrmada asketikler ve mistiklere; onun ll davrananlar dedii grup da burada mutedil dzeyde davrananlara benzerlik gstermektedir Sra Sizde 5 ahlk da dahil tm ahlki konularda adalet ve iyilik yapmann emredildii ve ezberlenmesinde byk yarar olan ayetlerden biri, Nahl suresi 90. ayettir.

Yararlanlan Kaynaklar
Acar, A.C. (2009). Ahlk, amzn Ahlk Bunalm, ed. H. Sarolu, stanbul. Affane, H. (2007). slmda Ticaret, ev. S. Bayndr, stanbul. Aristoteles. (1998). Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ankara. Beekun, R. I. (1997). Islamic Business Ethics, Virginia. Buhari. (2008). Sahih-i Buhari Muhtasar, ev. Kurul, stanbul.

189

Buhari. (2005). Edebul-Mfred, stanbul. arc, M. (2006). Anahatlaryla slm Ahlk, stanbul. Farabi. (1997). deal Devlet, ev. Ahmet Arslan, Ankara. Gazali. (1998). hyau Ulumid-Din, ev. Stk Glle, stanbul. bn Haldun. (1988) Mukaddime, ev. Z.K. Ugan, stanbul. bn Miskeveyh. (1983). Ahlk Olgunlatrma, ev. A. ener, C. Tun, . Kayaolu, Ankara. Kitab- Mukaddes. (1998). stanbul. Kuran- Kerim ve Trke Anlam. (1985). Ankara. Oktay, A. S. (2005) Knalzade Ali Efendi ve Ahlk- Alai, stanbul. zel, M. (1997). Mslman ve Ekonomi, stanbul. zgener, . (2004) Ahlknn Temelleri, Ankara. imek, M. (2002). Ahilik, stanbul. Yaran, C.S. (2010). Ahlk ve Etik, stanbul. Yavuz, Y.V. (1992). alma Hayat ve slm, (stanbul. Zaim, S. (1979). slm ve ktisadi Nizam, stanbul.

190

191

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; evre ahlkn tanmlayabilecek, evre sorunlarn ve nedenlerini aklayabilecek evre sorunlar balamnda dine yneltilen eletirileri deerlendirebilecek Bat ve slm evre ahlk kuramlarn ayrt edebilecek ve karlatrabilecek Baz ayet ve hadislerle evre sorunlarnn zmn ilikilendirebilecek slm evre ahlknn temel kuram ve ilkelerini sralayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
evre, ekoloji Ahlk, etik Derin ekoloji, canl merkezli (biyosentrik) etik Yzeysel ekoloji, insan merkezli (antroposentrik) etik Kuram, ilke, buyruk Nimet, ayet, emanet, hilafet, ubudiyet, kutsiyet

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; evre konusunun din, ahlk ve felsefe ile balantlar konusunda geni bilgi iin stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi evre ve Din Uluslar aras Sempozyumu bildiri metinlerini, okuyunuz. Kendi evrenizde karlamakta olduunuz evre sorunlar ve zm yollar aratrnz.

192

evre Ahlk
GR
evre, bizi kuatan, canl-cansz her ey; evre ahlk ise evre ile ilikilerimizi ahlki adan ele alp dzenlemeye alan bir ahlk daldr. evre ahlk, bir taraftan betimleyici bir biimde insanlar ile doal evreleri arasndaki ilikide tabii denge ve gidiatn korunmas ve bu ilikide zaman zaman ortaya kan sorunlarn ve nedenlerinin belirlenip zmlenmesi ile ilgilenirken, br taraftan da deer koyucu bir ahlk olarak insanlarn evre ile ilikilerinin ahlki adan en iyi nasl olmas gerektii ile ilgili kuramlar ve ilkeler gelitirir, neriler getirir ve tlerde bulunur. Ahlk, evrelerindeki varlklarla ilikilerinin insan onuruna yakr dzeyde erdemli, salkl ve huzurlu olabilmesi iin insanlara yol gsterip rehberlik etmeye ve onlarn bu ilikilerle ilgili ikilemli sorularna zarar, zulm ve ktl azaltc, buna karn fayday, efkat ve merhameti ve iyilii artrc tarzda cevaplar vermeye alan bir disiplinin ve insanlar aras etkinliin addr. Tketici zihniyetin ve teknolojik atklarn artmas gibi pek ok sebepten dolay evre sorunlarnn artp kresel bir kriz haline dnmesi, evre ahlkna yneltilen sorularn ve ondan beklenen cevaplarn da artmasna neden olmutur. nsanlar evreyi nasl grmeli ve ona nasl davranmaldr? nsanlar evrelerindeki doal kaynaklar nasl kullanmal, retim ve tketim ilikisi nasl olmal, ekosistem ve tabii denge nasl korunmaldr? evremizdeki teki trlere nasl davranlmal, hayvan haklar nasl anlalp uygulanmaldr? Bizden sonraki nesiller ve gelecek kuaklara kar evre ile ilgili ykmllklerimiz nelerdir? Bunlar ve benzeri sorular, evre ahlkn ilgilendiren ve evre ahlklarnn cevaplamaya alt pek ok sorudan bir kadr.
Sizce evre ahlk, burada saylanlarn dnda baka ne tr sorular cevaplamaya almal, ne tr sorunlarn zm iin aba sarfetmelidir? Birka rnek verebilir misiniz?

evre ahlknn ele ald konularla ilgili yaklak 500 ayet ve pek ok hadis olmas dolaysyla genel slm ahlk iinde evre ahlknn her zaman var olduu sylenebilir. Nitekim klasik ve modern slm ahlk eserlerinden iki rnek vermek gerekirse, bn Miskeveyhin Ahlk Olgunlatrma adl eserinde Bitkiyi Canszlardan stn Klan zellik ve Hayvanlarn Dereceleri gibi blm balklarna rastlanabilirken, Ahmet Hamdi Aksekinin Ahlk lmi ve slm Ahlk adl kitabnda Hayvanlara efkat gibi blm balklar vardr. Bununla birlikte, evre konusunun ahlk iinde ok daha nemsenen bir blm ve hatta bamsz bir ahlk disiplini haline gelmesinin,

193

evre sorunlarnn kresel bir kriz halini ald 20. yzyln son eyreinden itibaren balam nispeten yeni bir gelime olduunu sylemek mmkndr. nk evre sorunlarnn geri dndrlemez ve snrl boyutlarda tutulamaz hale geldiinin anlalmas, evre bilincinin birden artmasna ve eitli zm araylarndan biri olarak, evre ahlknn da gelitirilmesine yol amtr.
slm tarihinde ekolojik bilin ve gnmz slm lkelerinde ekolojik sorunlar hakknda ayrntl bilgi iin Mehmet Bayrakdarn slm ve Ekoloji adl kitabnn 2. ve 3. blmlerine bakabilirsiniz.

Son on yllardaki bu tarihsel gelimeler birka cmleyle zetlenmek istendiinde denebilir ki, 1960larn banda meydana gelen iki olay evreci bilinlenmenin ilk tohumlarn atmtr. Bunlardan biri nkleer denemelerden sonra anne stnde strontiyum 90 elementine rastlanmas, dieriyse, DDT gibi sentetik yapl tarm ilalar ve kimyasal maddelerin etkilerinin, hedefledikleri zararllarla snrl kalmayp, ekosistemi bir btn olarak ve olumsuz ynde etkilediinin anlalmasyd. Bu olaylarn sonucunda insanlar, varlklarn karmak ekolojik dnglerle birbirlerine bal olduunu fark etmeye baladlar. 1980lerin banda ise art arda gelen yerel evresel krizlerin aslnda yaklamakta olan kresel boyuttaki evresel krizin belirtileri olduu ortaya kmaya balad. Bu durum, ozon tabakasnda belirlenen delikle ve ilk kez 1988de haberdar olunan kresel snma tehlikesiyle dramatik bir biimde gndeme geldi. Gnmzde artk, toprak kirlenmesi ve erozyonla toprak kayb, su kirlenmesi ve susuzluktan lleme, kirli su nedeniyle oluan hastalklar, hava kirlilii ve kresel snma, ozon tabakasnn delinmesi ve kanser benzeri hastalklardaki artlar, yamur ormanlar bata olmak zere ormanlarn yok edilmesi ve oralarda yaayan binlerce bitki ve hayvan trnn neslinin tketilmesi, fabrika iftliklerde et tketimi iin yetitirilen hayvanlara yaplan insanlk d muameleler, nkleer ve kimyasal atklarn neden olduu kitlesel lmler ve kalc hastalklar, yeryz kaynaklarnn bir ksm insanlar alktan lrken bir ksm tarafndan adaletsizce ve israf iinde tketilip yok edilmesi gibi sorunlar, hepimizi etkileyen ve gelecek nesillerimizi de etkileyecek olan evre sorunlarnn sadece birka ana baln oluturmaktadr.

Kaynak: http://www.kursunkalem.com/kuresel-cevre-sorunlari.html

evre sorunlarnn arkasnda elbette her uygarlk ve kltre mensup insanlarn neden olduu pek ok irili ufakl faktr vardr. Nitekim evreyle

194

ilgili sorunlarn zmne ynelik pek ok slmi reti ve dn olmas, evre sorunlarnn asr- saadet zamannda ve mekannda da az-ok mevcut olduunu, dolaysyla insann olduu her yer ve zamanda az veya ok evre sorununun bulunabileceini gsterir. Zaten Kuran- Kerimde ok ak bir biimde nsanlarn elleriyle iledikleri yznden karada ve denizde fesat kar; Allah da belki dnerler diye yaptklarnn bir ksmn bylece kendilerine tattrr. (Rum/30: 41) buyrulmaktadr. evre sorunlarnn kayna, evrenin kendisi deil insandr. Bundan hareketle, evre sorunu yerel sorunlardan kk bir sorun olmaktan kp, son zamanlarda kresel bir soruna dnmse bunun sebebini, son zamanlardaki farkl kltrel ve teknolojik gelimelerde ve zellikle bunlara neden olan insanlarn zihniyetlerinde aramak doru olsa gerektir. Dolaysyla, bu sorunla ilgili asl ve byk etkeni ok ksaca belirtmek gerekirse, temel sebebin, modern Bat uygarlnn, Sanayi Devrimi sonrasnda, bilim ve teknolojideki gelimelerin kendisine salad imkanlar, ahlki deerler ve denetimden bamsz bir biimde kullanm olmasndan ibaret olduunu sylemek mmkndr. Ahlki deerler ve insani ykmllklerle ban koparm olan sorumsuz ve smrgeci bir zihniyet uzun sre dnyann byk ounluuna egemen olmu ve bu esnada sadece teki insanlar smrmekle kalmam, hayvanlar, bitkiler ve yeryznn tabii kaynaklarn da kendi bencil, maddeci, hazc, karc emelleri uruna tketmekte ve kirletmekte, en azndan uzun bir sre, ayn geminin/gezegenin iinde kendisinin de felakete srklendiini grnceye kadar bir beis grmemitir. Daha nceleri snrl saydaki insanlarn felsefi ideolojisi olan maddeciliin ve onun doal yandalar saylabilecek olan hazclk ve faydacln, son dnemlerde neredeyse tm dnyay saran yaygn bir dnya gr, kltrel bir yaam biimi ve tketim alkanlklarmz belirleyen sosyo-ekonomik bir sistem halini alm olmas, ekolojik sorunlarn boyutunu daha da bytmektedir. Bir kesimin doaya kar insafszl ve doal kaynaklara kar israf ana sebeplerin banda gelirken, baka bir kesimin ar nfus art, dengesiz beslenme alkanlklar ve eitim eksikliinden gelen duyarszlklar evre sorunlarnn tam anlamyla kresellemesine katkda bulunmaktadr. evre sorunlarnn nedenleri konusundaki zet bilgiyi bitirmeden nce, bu konuda dinlere ynelik bir sulamay deerlendirmeden gememekte yarar vardr. Baz Batl evreciler, dnyadaki varlklarn insann hizmetine sunulduu eklinde Yahudilik, Hristiyanlk ve slm gibi dinlerin kutsal metinlerinde yer alan kimi ifadeleri evre sorunlarnn temel nedeni gibi gstermektedirler. Oysa durum tam anlamyla byle deildir. nk Kurann belirttiine gre Dnya da hayvanlar da insana yarar salamakla ve anlamlarn insanla ilikileri iinde kazanmakla birlikte, ne Dnya ne de hayvanlar sadece insanlar iin yaratlm deillerdir. rnein u iki ayette bu durum aka belirtilir: Allah, yeri canl yaratklar iin meydana getirmitir. (Rahman/55: 10) u ayette ise hayvanlar daha aka zikredilmitir: Dorusu suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra yeryzn iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, zmler, sebzeler, zeytin hurma aalar ve bahelerde koca koca aal meyveler ve ayrlar bitirmekteyiz. Bunlar sizin ve hayvanlarnz iin geimliktir. (Abese/80: 25-32, Bu ayetler, slm evre ahlknn en merkezi ayetlerinden olsa gerektir. Biraz aada zerinde duracamz teshir ayetleri, bu ayette aka belirtilen gerei grmezden gelmemize neden olmamaldr. Yeryz sadece insanlar iin deil, btn canllar iin yaratlmtr. Dolaysyla onlarn her birinin yeryznde, doal halleriyle ve doal ortamlarnda yaama haklar vardr. Hayvanlarn, deil neslini tketmeye, doal yaam alanlarn daraltmaya ve yaam koullarn zorlatrmaya hakkmz yoktur. Hak sahibi olduklar aka belirtilen

195

yeryznde onlarn haklarn gasp etmenin, insan haklarn gasp etmekten fazla bir fark olmadn sylemek ar gitmek olmasa gerektir. Zira Kurandaki evre ve zellikle hayvanlar asndan ok nemli bir baka ayet, hayvanlar ve insanlar arasndaki farkn bizim bazen abarttmz kadar fazla olmadn, onlarn da bize benzeyen yaratklar, hatta topluluklar olduunu belirtmektedir. Ayetin, hayvanlara bakta hi unutulmamas gereken anlam udur: Yerde yryen hayvanlar ve kanatlaryla uan kular da ancak sizin gibi birer toplulukturlar. Kitapda Biz hibir eyi eksik brakmadk; onlar sonra Rablerine toplanacaklardr. (Enam/6: 38) Dolaysyla, dindarlar yahut en azndan Mslmanlar, kutsal metinlerde insana yaplan vurguyu, evre sorunlarna neden olacak ekilde hayvanlar ve doal evreye kar bir tahakkm vesilesi ve meruiyeti olarak grmemilerdir, grmezler ve hibir zaman da grmemelidirler.
Dinin, doal evrenin insan yaamna uygun olduunu ve hayvanlarn insanlara hizmet ettiini vurgulamasn, insann doay smrmesinin dini gerekesi olarak yorumlayp, evre krizinin nedeni olarak dini gsterenlere kar, bu yorumun yanll ve bu eletirinin hakszln gstermek iin Kuran- Kerimden ksa bir ayeti delil gsterebilir misiniz?

Sebebi kimler olursa olsun, evre sorunlar, sadece sulunun bedelini deyecei trden sorunlar deildir. Aksine Dnyann bir yerinde ortaya kan bir evre sorunu, onun her yerini ve ondaki herkesi etkileyebilmektedir. Hatta daha da kts ve zc olan udur: evre konusunda sorunun kayna olan sulular, sonuta en az cezay ekmekte, sorunda hibir rol olmayanlar ise en ar bedeli deyebilmektedir. rnein, sulu gelimi lkelerdir, cezay gelimekte olan lkeler eker; sulu zenginlerdir, cezay fakirler eker; sulu yetikinlerdir, cezay ocuklar eker; sulu insanlardr, cezay hayvanlar, bitkiler ve doal evre eker; ve sulu bugnk nesildir, cezay gelecek kuaklar eker. Dolaysyla, evre konusunda sulu olmamak, evre sorunlarndan etkilenmemek anlamna gelmemekte; sorunun kapsaycl, sulu-susuz herkesi sorunun zmne katkda bulunmak zorunda brakmaktadr. Bu durumda, Mslmanlar da slm evre ahlkn gelitirmek ve bu ahlkn kuramlarn ve ilkelerini yeniden ve acilen hayata geirerek evre sorunlarnn zmne katkda bulunmak zorundadrlar. Bu bizim, dini, ahlki ve insani grevimizdir. Aada, nce slm evre ahlknn byk kuramlar, daha sonra da bu kuramlarn vurgulad en temel evre etii ilkeleri ayetler ve hadisler eliinde irdelenecektir. Bu balamda, birbirini dlamayan ve hatta hiyerarik bir biimde tamamlayan ama dierinden zerk de grlebilen 4 ana kuram, ve her bir kuramla balantl ikier ilkeden oluan toplam 8 temel ilke vurgulanacaktr.

SLM EVRE AHLKININ 4 KURAMI


slm evre ahlkna gemeden Bat evre etii kuramlarna ksaca deinmekte yarar vardr. Bat dncesi, evre etiinde henz ok byk kuramlar gelitirmi deildir. Derin ekoloji (deep ecology) ya da canlmerkezli (biocentric) etik denilen yaklam ile yzeysel ekoloji (shallow ecology) ya da insanmerkezli (anthropocentric) koruma etii (conservation ethics) denilen yaklam, en yaygn kuramlardan ikisidir. Derin ekoloji yanllar daha radikal grleri savunurken, koruma etii yanllar daha lml ya da yzeysel grleri savunmaktadrlar. rnein yzeysel ekolojiye gre, bitki ve hayvan trleri gibi doal eitlilik insann kullanabilecei bir kaynak olarak yararl grlrken ve korunmas gerektii savunulurken, derin ekolojiye gre doal eitliliin her bir esinin insana salad yarardan

196

bamsz olarak kendi zsel deeri vardr ve onlar bundan dolay korunmaldr. Yine rnein evre kirlilii, yzeysel ekolojiye gre, ekonomik bymeyi tehdit ediyorsa azaltlmaldr; oysa derin ekolojiye gre, evre kirliliinin azaltlmas ekonomik bymeden daha nce gelir ve buna baklmakszn azaltlmaldr. Keza, kaynak kavram, birincilere gre, insanlar iin kaynak, ikincilere gre ise, btn canllar iin kaynak anlamna gelmektedir (Olphant, 2007). Derin ekoloji yanllarnn evre ve ahlk asndan, insan merkezcilii aan ok daha yksek deerleri savunduu ve bizim aada Batdaki gibi kutuplatrmak yerine dikey sralama iinde sunacamz slm evre etii kuramlarnn daha yksek dzeydekilerine yakn olduu bir gerektir. Bununla birlikte derin ekoloji ekol de yeterince gelimi ve olgunlam olmayp kendi iinde geliimini ve farkllamalarn srdrmektedir. slm evre ahlknda ise henz belirgin bir kuramlamadan bahsetmek mmkn gzkmemektedir. Ancak, bireysel ahlk grleri, bireyler tesi benimsenmilii olan ahlk ilkelerine, ahlk ilkeleri de, daha geni kapsaml ve birletirici-btnletirici olan etik/ahlki kuramlara ve sistemlere dayanrlar. Dolaysyla slm evre ahlknda da genel kuramlarn ve temel ilkelerin belirlenmesi ve bilinmesinde yarar vardr. nk evre etiinin incelenmesi asndan kuramlar hakknda bilgi sahibi olmay anlaml klan en az drt genel neden vardr. Birinci olarak, etik kuramlar, etik sorunlar tartmak ve anlayabilmek iin ortak bir dil ilevi grr, ortak inanlar ve paylalan deerleri akla kavuturur ve sistemletirirler. kinci olarak, eitli etik kuramlar geleneklerimizde nemli roller oynadklarndan, pek oumuzun dnme biimlerine de yansrlar. Etik kuramlar rendike dnce tarzlarmzdaki rntleri ve varsaymlar daha iyi tanyabilir, grlerimizi daha iyi yanstabilir ve onlar daha iyi savunabiliriz. nc olarak, bir etik kuramn geleneksel ilevlerinden biri rehberlik ve deerlendirme yapmasdr. Kuramlar zgl durumlara uygularken ve zgl tavsiyelerde bulunurken onlardan yararlanrz. Son olarak da, kimi yorumculara gre, kuramlar karlatmz evre sorunlarndan bazlarnn nedenini de oluturduklarndan, etik kuramlar konusunda bilgi sahibi olmak nemlidir (Jardins, 2006). Bunlar ve benzeri nedenlere dayal nemine binaen, slm evre ahlknn 4 byk kuram olduunu dnmek mmkn ve yararl gzkmektedir. Bu 4 kuram unlardr: Yararllk (Menfaat) Kuram, Sorumluluk (Mesuliyet) Kuram, Erdemlilik (Fazilet) Kuram ve Bilgelik (Hikmet) Kuram. Bunlarn hepsi de geni anlamda slm evre etii kuramlardr; ve bu itibarla da, ayn oranda olmamakla birlikte, hepsinin temelinde Kuran ve Snnet retileri ve tleri bulunmaktadr. Bununla birlikte, bu farkllamay salayan, nemsedikleri kavram ve eylemlerin ncelik srasdr. Bazlar evreye yarar-zarar ekseninde yaklarken, bazlar grev ve sorumluluk bilincini daha fazla ne karmaktadr. Kimisi de erdemlilik ya da bilgelii merkeze almaktadr. Bunlar, ne karlan ilkeleri grdmzde daha fazla netleecektir. Ancak bunlar birbirinden kopuk veya birbirine alternatif olan kuramlar deil, yekdieriyle balantl olan ve onu ykselterek tamamlayan, yzeysellikle balayp derinlie doru ilerleyen dikey boyutlu kuramlardr.

1. Yararllk (Menfaat) Kuram


Yararllk, faydallk ya da menfaat kuram, tabiata her eyden nce yararzarar kavramlar ekseninde bakar. Yarar ve zararda asl dikkate alnan da,

197

insann yarar ve zarardr. Bu kuram byk lde insan merkezli (antroposentrik) denilebilecek bir kuramdr. Bat evre etiinin yzeysel ekoloji ve koruma etii kuramna denk der. Doal kaynaklar insana yararl olduu iin korunmal, gittike kresel bir krize dnen evre sorunlar da nihayette insan yaamna zarar verecek boyutlara ulat iin nlemler alnmaldr. evreye yarar-zarar asndan bakmak, ok st dzey bir bak olmasa da, yanl da deildir; aksine son derece gereki bir bak asdr. Hem evrenin insana salad yararlar apak gereklerdir hem de insanlar harekete geiren en etkin faktrlerin banda yarar-zarar kayglarnn geldii inkar edilemez bir gerektir. Dolaysyla insanlarn evreye yararllk kuram ekseninde bakmasnn, bu yararclk insan dndaki trlerin ve doal yapnn ar ve dengesiz bir biimde zararna olmad srece, eletirilecek bir yan yoktur; aksine evrenin insanlara ne kadar byk yararlar salad ve bunlarn her geen gn tehlikeye dtne dair insanlarda ciddi bir farkndalk ve bilin oluturulmaldr. Nitekim, evrenin insana eitli alardan yararlar salad gerei, Kuranda ska belirtilen ve dikkat ekilen hususlardandr. Bu balamdaki ayetlerden biri udur: Gkleri ve yeri gereince yaratmtr. nsan nutfeden yaratmtr. Hayvanlar da yaratmtr. Onlarda sizi stacak eyler ve birok faydalar vardr. Onlarn etlerini de yersiniz. Onlar getirirken de, gnderirken de zevk alrsnz. Kendi kendinize zor varacanz memleketlere, yklerinizi tarlar. Sizin iin atlar, katrlar ve merkepleri binek ve ss hayvan olarak yaratmtr. Bilmediiniz daha nice eyleri de yaratr. Yukardan size su indiren Odur. Ondan iersiniz; hayvanlar otlattnz bitkiler de onunla biter. Allah onunla size ekinler, zeytin ve hurma aalar, zmler ve her trl rn yetitirir. Dnen kimseler iin bunda dersler vardr. (Nahl/16: 3-10.) Yararllk kuramnn aada detaylandracamz iki temel ilkesi olduunu sylemek mmkndr. Bunlardan biri nimet ilkesi denilebilecek olan, tabiatn insana dnyevi, biyolojik, bedensel vb. konularda faydalar, menfaatler salamas, bir dieri de, ayet ilkesi denilebilecek olan, tabiatn insana manevi, teolojik, ahlki vb. konularda dersler, delaletler, ibretler vererek epistemolojik, teolojik ve ruhsal geliimimize ynelik yararlar salamasdr. Bu iki ilkenin her ikisini birden u ksa ayette grmek mmkndr: Ehli hayvanlarda size ders vardr; onlardan kan stten size iiririz; onlarda daha birok menfaatiniz vardr (Mminun/23: 21) Yararllk kuram ve onun ilkeleri, slm evre etiinin ncelikli ve yaygn bir kuramdr; ama bu onun en nemli ve stn olduu anlamna gelmemektedir. Kar-zarar hesab mant ile evreye bakan bu kuramn bir stnde sorumluluk kuram gelmektedir.

2. Sorumluluk (Mesuliyet) Kuram


Sorumluluk kuram, yararllk kuram kadar insan merkezci ve faydac deildir. evremizdeki varlklara, bizim faydamza olup olmamalar asndan ziyade, onlarn haklar ve bizim de onlara kar devlerimiz, grevlerimiz, ykmllk ve sorumluluklarmz asndan bakmay esas alr. Herhangi bir eye, bize faydas asndan bakmakla, bizim ona kar sorumluluklarmz asndan bakmak, elbette bir deildir ve ikincisi birincisinden daha st dzeyde bir baktr. nsan kendisine verilen her trl nimetten ve dolaysyla bunlarn nemli bir ksmn oluturan evreden Allaha kar sorumludur ve bu konudaki davranlarndan dolay sorguya ekilecek, eylemlerine uygun den mkafat veya mcazat ile karlaacaktr. Bu konuda var olan pek ok ayetten sadece bir ksa rnek vermek yeterlidir:

198

Sonra o gn, size verilmi olan her nimetten sorguya ekileceksiniz. (Tekasr/102: 8) nsan sahip olduu nimetlerden ve iliki iinde olduu teki varlklardan sadece Allaha kar deil kendi vicdanna kar da sorumludur ve onu vicdan da er veya ge sorguya ekecektir: Kitabn oku, bugn, hesap grc olarak sen kendine yetersin. (sra/17: 14) Sorumluluk kuram ile ilgili olarak da iki temel ilke dikkati ekmekte veya ne kmaktadr. Aada greceimiz zere bunlara, emanet ilkesi ve hilafet ilkesi demek mmkndr. evre bize emanettir ve bu emaneti koruyup ona hyanet etmemek bizim grev ve sorumluluumuzdur. Ayrca, sorumluluumuz sadece emaneti korumakla bitmemekte, onun korunmas ve imarnda Allahn halifesi olmak, daha st dzeyde grev ve sorumluluklar da yklemektedir. Yararllk ve sorumlulukla ilgili bu ilk iki kuram, slm evre etii ile ilgili temel ilkeleri kapsamaktadr. Bunlarn ilkelerine uyulduunda Bat evre etiinde yzeysel ekoloji veya koruma etii denilen kuramlardaki etik gereklilikler karland gibi tesine de geilmektedir. Bununla birlikte, slm evre etiinin daha ileri dzeyi oluturan iki kuramndan daha sz etmek mmkndr. nc dzeydeki kuram erdemlilik kuramdr.

3. Erdemlilik (Fazilet) Kuram


Herhangi bir eye ya da evreye yararllk asndan bakmann zerinde sorumluluk asndan bakmak var olduu gibi, grev ve sorumluluk asndan bakmann zerinde de, gnlllk ve erdemlilik asndan bakmak vardr. Dolaysyla sorumluluk kuramnn zerinde de erdemlilik kuram gelmektedir. Birine kar sorumluluklarmz yerine getirmek, ou kere, fkhi veya hukuki bir meseledir. Sorumluluun tesinde iyilikler yapmak, sevgi beslemek, feragatte bulunmak ise ahlk ve erdem meselesidir. Bu husus evre iin de geerlidir; ve evreye erdemli bir insann bakyla bakmak, slm evre etiinin daha st dzey bir kuramdr. Bu balamdaki ayetler saymakla bitmeyecei iin tek bir ksa rnek yeterlidir. "Kim zerre kadar iyilik yapmsa onu grr. Kim de zerre kadar ktlk yapmsa onu grr." (Zilzal 99/7-8) Erdemlilik kuramnn da birok ilkesi olabilmekle birlikte, en temel saylabilecek iki tanesinin acma ve sevgi duygularna dayal merhamet ilkesi ve muhabbet ilkesi olduunu sylemek mmkndr. Menfaatin stnde mesuliyet, mesuliyetin stnde fazilet olduu gibi, faziletin stnde de hikmet veya bilgelik kuram vardr.

4. Bilgelik (Hikmet) Kuram


Bilgelik, erdemli davranlarn da tesinde bir derinlik, sradan insanlar bir yana, sorumluluunu yerine getiren erdemli insanlarn bile kavray gcn aan biimde, varlklar, olaylar ve olgularn arka planna vukufiyet ve bunun gerektirdii gibi davranabilme, ama ayn zamanda bilgisinin snr konusunda sradan insandan bile daha mtevaz olabilme gibi stn niteliklerin addr. slm evre etiinin belki en st dzeyi de evreye bilgelik gzyle bakmak ve evremizdeki her eyde olaan st bir bilgelik grebilmektir. Bu durumu bildiren pek ok ayetten biri udur: Biz gkleri, yeri ve ikisinin arasnda bulunanlar oyun olsun diye yaratmadk. Biz onlar, ancak ve ancak gerektii

199

gibi [hak ve hikmet zere] yarattk, ama insanlarn ou bilmezler. (Duhan/44: 38, 39. Kr. Rum/30: 8) Bilgelik kuramnn da iki temel ilkesinin olduunu sylemek mmkndr. Bunlar, Kurann bahsettii ama herkesin anlamas kolay olmayabilen ubudiyet ilkesi ve kutsiyet ilkesidir. Bunlar her varln kendi iinde deerli olduunu gsteren ve bylece slmi ekolojinin en derin ya da en yksek ilkelerdir. Bu dzey, Batllarn derin ekoloji dedikleri dzeyin de stnde dzeylerdir. Yararllk, sorumluluk, erdemlilik ve bilgelikten oluan bu drt kuramn her biri, kendilerine uyan iki temel slm evre etii ilkesini ne karmakta ve bylece sekiz temel slm evre ahlk ilkesi ortaya kmaktadr.
Batl ve slmi evre ahlk kuramlarn ksaca karlatrabilir misiniz?

SLM EVRE AHLKININ 8 LKES


1. Nimet lkesi: evre Nimettir
Yararllk kuram ile balantl olan ve evreye bakn, bilgi dzeyine gre farkllk gstermekle birlikte herkes tarafndan anlalp kabul edilecek olan en gereki ve en yaygn ilkesi, evremizdeki varlklarn bizim iin birer nimet, ihtiyalarmz karlamaya ve kendilerinden istifade etmemize ynelik birer kaynak olduklardr. Hayvanlaryla, bitkileriyle, yer st ve yer alt zenginlikleriyle, topra, havas, suyu ve ateiyle doal evre bizim btn ihtiyalarmz karlamaktadr. Bunlarn iki trne Kuranda zellikle dikkat ekildiini syleyebiliriz. Bunlardan birincisi, evrenin bizim maddi, bedeni ihtiyalarmz karlayan, bize bedensel varlmz idame ettirebilmemiz konusunda yararl olan bir nimet olmasdr. Bu hususu belirten ayetlerden sadece birka yledir: Allahn gkte olanlar da, yerde olanlar da buyruunuz altna verdiini, nimetlerini ak ve gizli olarak size bolca ihsan ettiini grmez misiniz?... (Lokman/31: 20). Ey insanlar! Allahn size olan nimetini ann; sizi gkten ve yerden rzklandran Allahtan baka bir yaratan var mdr? Ondan baka tanr yoktur. Nasl aldatlp da dndrlrsnz? (Fatr/35: 3). evre bizim iin nimettir, bizim istifademize sunulmu, bizim buyruumuz altna verilmitir ve bize hizmet etmektedir; ancak, daha nce de deindiimiz gibi, burada yanl anlalmamas gereken bir husus vardr. Kuran, insana hitap ettii iin doal olarak insan daha fazla vurgulamakla birlikte, yerde ve gkteki bu nimetlerin sadece insan iin deil, btn canllar iin olduunu da birden fazla yerde aka ve hatta bu nimetleri vurgulayan bir surenin en balarnda belirtmektedir; dolaysyla bu husus yanl bir eletiri konusu yaplmamas gerektii gibi Mslmanlar tarafndan da yanl veya eksik anlalmamaldr. Yeryznn nimet oluu sadece insanlar iin deildir. Kuranda belirtildii zere, Allah, yeri canl yaratklar iin meydana getirmitir. (Rahman/55: 10) Yeryzndeki nimetler sadece insanlar iin deil, teki canllar iin de nimettir ve bu asla unutulmamaldr. nk bu husus ayette yle belirtilmektedir: Yeri yaydk, oraya sabit dalar yerletirdik, orada her eyi bir lye gre bitirdik. Orada sizin ve rzk veremeyeceiniz kimseler iin geimlikler meydana getirdik. (Hicr/15: 19,20). Ayetlerde insanlarn kendilerine bahedilen nimetleri yalanlayamayacana srarla dikkat ekilir: Orada meyveler, salkml hurma

200

aalar, kabuklu taneler, gzel kokulu otlar vardr. Ey insanlar ve cinler! yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsnz? . yleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsnz? (Rahman/55: 11-77) Nimet ilkesinin uygulama alannda ncelikle Mslmanlardan istedii ve sonra da tm insanlar iin ngrd hususlardan biri onu kirletmemek, temiz tutmak, bir dieri de onu israf etmemektir. Byk veya kk apta toprak, hava, su, sokaklar ve caddeler ve benzeri alanlarda herhangi bir evre kirliliine neden olmamak, evre temizlii konusunda ok duyarl ve titiz olmak, slmn Mslmanlardan istedii en temel artlardandr. Mslman, evre kirliliinden zihin ve gnl kirliliine kadar her trl kirlilie kar olmak ve temizlikten yana olmak zorundadr. Yeryz ve oradaki nimetler Allahn yaratt doal ve asli hallerinde korunduklar ve kirletilmedikleri zaman tertemizdirler. Bu hususta bir ayet-i kerimede yle buyrulur: Sizin iin yeri durak, g bina eden, size ekil verip de, eklinizi gzel yapan, sizi temiz eylerle rzklandran Allahtr. (Mmin/40: 64) Kirletmeyip temiz tutmak ayetlerde emir olarak da gemektedir. Bunlardan biri elbise temizliini emretmektedir: Giydiklerini temiz tut. Kt eyleri terke devam et. (Mddessir/74: 4,5) Bir bakas, yiyecek temizliini emretmektedir: Ey Peygamberler! Temiz eylerden yiyin, yararl i ileyin; dorusu Ben, yaptnz bilirim. (Mminun/23: 51) Bir bakas da mabet ve ev gibi mekan temizliini emretmektedir: Kabeyi, insanlar iin toplanma ve gven yeri klmtk. brahimin makamn namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rku ve secde edenler iin temiz tutun diye brahim ve smaile ahd verdik. (Bakara/2: 125) En nemli nimetlerin banda suyun geldii aikardr. En tehlikeli evre felaketlerinin banda da susuzluun gelecei Kurann da belirttii bir gerektir: De ki: Suyunuz yere batarsa, syleyin, size kim temiz bir su kayna getirebilir? (Mlk/67: 30) Su, sadece dnyallarn deil, Cennet ehlinin bile en nemli nimetleri arasnda saylmaktadr: Onlar, dikensiz sedir aalar, salkmlar sarkm muz aalar, uzam glge altnda, alayarak akan sular kenarlarnda; bitip tkenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasnda; yksek dekler zerindedirler. (Vaka/56: 28-34) Su, hem canllarn kendisinden yaratld temel hayat kayna hem de kirliliin neredeyse tek ilac olduu iin, su nimetinin korunmas ve kirletilmemesi, evre ahlknn zerinde en fazla durmas gereken doal kaynaklarn banda gelir. Atalarmz, su yollarnn yapm ve su kaynaklarnn temizliinin muhafazas iin ok titiz nlemler almlardr. rnein Osmanllarda, suyun ehre geldii yol gzergahna iskan yaplmamas, mezbele dklmemesi, ba-bahe ve aa dikilmemesi, sr ve davar salnmamas gibi hususlar temel bir prensip idi (ztrk, 2008). Su olsun veya baka bir nimet olsun, nimette aslolan, onun kadrini, kymetini bilmek, onu gereksiz yere kullanmamak, israf etmemektir. evre sorunlarnn pek ou israfla balantldr; ve bu sorunlarn zmne katkda yaplabilecek en ncelikli ve en kolay eylerden biri, israftan kanmak ve tasarruf anlaymz sadece kendi ekonomimiz asndan deil evre asndan da gelitirmektir. sraf, slm ahlknn yerdii, tasarruf da vd, tevik ettii bir davrantr. Bunlar slm evre ahlknn her zaman ve her yerde uyulmas gereken en geerli kurallarndandr. Ayette belirtildii zere, "Onlar, sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik, ikisi arasnda orta bir yol tutarlar." (Furkan 25/67) Kuran, orta yolda davranlmayp israfta snr tannmadnda er veya ge, gnmz evre sorunlar krizinde olduu gibi, piman olunacak bir halle karlalaca konusunda herkesi uyar-

201

maktadr: "Elini boynuna balayp cimri kesilme, bsbtn de ap tutumsuz olma, yoksa piman olur, akta kalrsn." (sra /17: 29) sraf elbette hadislerde de yerilir ve su israf konusundaki bir hadis evre bilincinin en mkemmel zn vermektedir. Hz. Peygamber bir gn ashaptan abdest almakta olan Sadn yanna varr ve Bu israf nedir ey Sad? der. Sad, Abdestte israf olur mu? deyince Hz. Peygamber: Evet! Akan bir rman kenarnda olsan bile buyururlar. (bn Hanbel, Msned, II, 221) sraf etmediimiz ve kirletmeyip temiz tuttuumuz gibi, nimet ve ltuflar karsnda hakkyla kretmeli, u ayette belirtildii zere nimete nankrlk edenlerden, krszlerden olmamalyz: Size, geceyi dinlenesiniz diye karanlk ve gndz (alasnz diye) aydnlk olarak yaratan Allahtr. Dorusu Allah insanlara kar ltufkardr, ama insanlarn ou kretmezler. (Mmin/40: 61) evrenin biyolojik varlmz iin nimet olmas, yararllk kuramnn ilk ilkesidir ama evrenin bize yarar sadece biyolojik varlmza katkyla snrl deildir. evre bizim bedensel varlmza katkda bulunduu gibi, ruhsal varoluumuza da katk salar; buna da ayet ilkesi demek mmkndr.

2. Ayet lkesi: evre Ayettir


evremizdeki varlklar, Kurann belirttii zere, dnen insanlar iin bir akl yrtme kayna ve insanlarn nereden geldik, nereye gidiyoruz? gibi byk varolusal ve metafiziksel sorularn cevaplamalarnda ders alacaklar nemli rehberlerinden biridir. Ayet ilkesi her eyden nce insanlar, evreyi gzlemleyip zerinde dnmeye (taakkul) ve bu derin dnceden deerli ve doru dersler karmaya (tefekkr) armaktadr. Kuranda insan bu tarz dnmeye ve evreye bu gzle bakmaya davet eden pek ok ayet vardr. Bunlardan sadece biri udur: Gklerin ve yerin yaratlmasnda, gece ile gndzn birbiri ardnca gelmesinde, insanlara yararl eylerle denizde szlen gemilerde, Allahn gkten indirip yeri lmnden sonra dirilttii suda, her trl canly orada yaymasnda, rzgrlar ve yerle gk arasnda emre amade duran bulutlar dndrmesinde, dnen kimseler iin deliller [ayetler] vardr. (Bakara/2: 164. Kr. Al-i mran/3: 190; Rum/30: 20-25, 46; ura/42: 29) Kesin olarak inananlara, yeryznde ve kendi iinizde Allahn varlna nice deliller vardr; grmez misiniz? (Zariyat/51: 20,21) Bu ilke tabiata okul gibi, kitap gibi (tekvini kitap) ve hatta retmen gibi bakmay ve ondan ders almay tavsiye etmekte ve gerektirmektedir. Tabiatn ders vericilii, bata doal teoloji veya doa teolojisi balamnda ilahiyat, zellikle teleolojik delil balamnda din felsefesi ve ahlki erdemlerin kozmik temellendirilmesi balamnda etik veya ahlk olmak zere renmenin ve kendini gelitirmenin pek ok alann kapsamaktadr. Bu ders vericilik ve ders alma balamnda bir ayette yle denmektedir: Yukardan size su indiren Odur. Ondan iersiniz; hayvanlar otlattnz bitkiler de onunla biter. Allah onunla size ekinler, zeytin ve hurma aalar, zmler ve her trl rn yetitirir. Dnen kimseler iin bunda dersler vardr. (Nahl/16: 10. Kr. Casiye/45: 3-6 ) Yararllk kuramnn nimet ve ayet ilkelerinden baka ilkeleri de olabilirse de biz bu iki temel ilkeyi vurgulamay yeterli bularak, bunlarn bir stnde ve tamamlaycs olan sorumluluk kuramnn iki temel ilkesine geiyoruz.

202

3. Emanet lkesi: evre Bize Emanettir.


Sorumluluk kuramnn birinci ilkesi olan emanet ilkesi iki ekilde anlalabilir. evre insana emanettir; yani insan evrenin asl sahibi deildir, onu sadece emaneten kullanmaktadr. Bu durumda, asl sahibi olmadmz eyde ok byk tasarruflarda bulunmamak, zellikle ona zarar vermemek (hyanet etmemek) asl sorumluluktur. Emanet ilkesi ikinci tarzda ve daha insan merkezli anlaldnda ise, evremizdeki varlklar bize emanet edilmitir anlamna gelmektedir. Yani korunmaya muhta eyler vardr ve onlarn korunmas, bize gvenilerek, bize teslim edilmitir. Bu bak as da evreyi daha ziyade koruyup kollama sorumluluunu dile gerektirmektedir. Dorusu Biz, sorumluluu [emaneti] gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu yklenmekten ekinmiler ve ondan korkup titremilerdir. Pek zalim ve ok cahil olan insan ise onu yklenmitir. (Ahzab/33: 72) Btn evren, insana emanet edilmitir. nsan kendinden sorumlu olduu gibi evrende var olan insan d varlklardan da sorumludur. nk o, akl nimetine sahip tek varlktr. nsan, kendi varl da dahil olmak zere btn varlklara kar emaneti olmann bilinci ile hareket etmelidir. Uygulamada yaplmas gereken, nce, emanet olan evreye hyanet etmemek, onun zarar grmesine imkan vermemek, bozulmasna neden olmamak, sonra da onu en mkemmel ve dengeli haliyle korumaktr. nk Kurana gre hi kimse emanete hyanet etmemelidir: Hibir peygambere ganimete ve millet malna [emanete] hyanet yaramaz; hakszlk kim yaparsa, kyamet gn yapt ile gelir, sonra, hakszlk yaplmakszn herkese kazanm olduu denir. (Al-i mran/3: 161. Kr. Enfal/8: 27) Evren ve doa, normal halinde dzgndr ve insana den onu bu doal hali iinde korumak, onun yapsn bozmamaktr: "Dzeltilmiken, yeryznde bozgunculuk yapmayn."( Araf /7: 56; Kr. Bakara/2: 205) evrede korunmas gereken eyler elbette tek tek saymakla bitmez. Ama bunlar arasnda zellikle ormanlar ve aalarn korunmasn, sularn ve topran korunmasn, temiz havann korunmasn ve hayvanlarn korunmasn ana balklar olarak zikretmek mmkndr. Ne var ki, sorumluluumuz sadece emanete hyanet etmemek ve mevcudu en gzel haliyle korumakla snrl deildir. nk vasfmz, sadece emanetilik deil, bundan ok daha fazlas ve ok daha stndr. nsanlar, her eyden nce ve her eyden nemli olarak, yeryznde Allahn halifeleridir. Bu da bizi sorumluluk kuramnn ikinci ilkesi olan hilafet ilkesine getirmektedir.
evrenin emanet oluu ve toprak, su, hava ve hayvanlarn korunmas konusunda ayrntl bilgi iin brahim Canann evre Ahlk adl kitabnn evre Koruma balkl III. Blmn okuyunuz.

4. Hilafet lkesi: Biz Yeryznn Halifeleriyiz.


Hilafet ilkesi, sorumluluk kuramnn ikinci ve daha st dzey ilkesidir. Terim kaynan Kurandaki u ve benzeri ayetlerden almaktadr: Rabbin meleklere Ben yeryznde bir halife var edeceim demiti; melekler, orada bozgunculuk yapacak, kanlar aktacak birini mi var edeceksin? Oysa biz Seni verek yceltiyor ve Seni devaml takdis ediyoruz dediler; Allah Ben phesiz sizin bilmediklerinizi bilirim dedi. (Bakara/2: 30) Hilafet ilkesinin gerektirdii en nemli sorumluluklardan birincisi evreyi imar etme ve gelitirme, ikincisi de evreyle olan imtihanmz, denenmemizi/snanmamz kazanmaktr. u ayet aka Allahn insanlardan yeryzn korumakla kalmayp imar etmelerini istediini gstermektedir: Allaha kulluk edin;

203

Ondan baka tanrnz yoktur; sizi yeryznde yaratp oray imar etmenizi dileyen Odur (Hud/11: 61) evreyi imar balamnda deerlendirilebilecek hususlardan biri de aalandrma ve bylece hem erozyon ve toprak kaybn hem de lleme ve kurakl nlemeye katkda bulunmaktr. Peygamber efendimizin aa dikmeyi tevik eden birok hadisi vardr; bunlarn en bilinenlerinden biri udur: Kyamet koparken birinizin elinde bir fidan bulunursa, ayet kyamet kopuncaya kadar fidan dikmeye gc yeterse, onu diksin. (Buhari, 2005, 486) Peygamberimiz sadece aa dikmeyi tevikle kalmam, milli park anlaynn da nclerinden olmutur. Bir ksm yasaklarla tahribattan korunan milli park veya yeil kuak uygulamasna ilk defa Mekkede rastlanr. Hz. brahim tarafndan haram edilen Mekke ve civarn ihata eden belli bir blge bu haramlk ve yasakln Hz. Peygamber devrine kadar muhafaza etmitir. Orann, aacn kesmek, otunu yolmak, ku ve dier yabani hayvanlarn avlamak yasaktr. Hz. Peygamber, Mekkede mevcut olan bu yeil kuaa bir ikincisini eklemi, Medine ve civarn drt bir ynden ihata eden bir kua haram ilan etmitir. Burann da aacn kesmek, aalarnn yapraklarn koparmak, otlarn yolmak ve yabani hayvanlarn avlamak yasaklanmtr (Canan, 1995).
Aa ve ormann nemi ile ilgili ayrntl bilgi iin Hamdi Mertin slmiyette Aaca Verilen nem kitabn okuyunuz.

Meskenler ve ehirlerin doal evresini imar balamnda dnlebilecek bir hadiste de Peygamberimiz Yoldan rahatszlk verici eyleri kaldrmak bir sadakadr. buyurmutur. (Buhari, 2005, 427) Bu hadisler, gerek doal gerekse kltrel evremizi imar etmemizin ve daha mamur, daha yaanlr hale getirmemizin ahlki grevlerimiz arasnda bulunduunu gstermektedir. Nitekim Osmanllar, ehirlerin inas ve imar konusu zerinde titizle durmulardr. rnein onlar, ehrin imar iinde kaldrm yapmna ve bozuk kaldrmlarn tamirine, zellikle krler ve yallar zahmet ekmesin diyerek apayr bir zen gstermilerdir. ehirlerde geni ve temiz meydanlar am, deyim yerindeyse ehrin rahat nefes almasn salamaya almlardr. Herkesin kendi evi veya dkkannn nn temizlemesi gerektiini genel bir kaide haline getirmi, yaz mevsiminde tozlanmay nlemek iin o gnn artlarnda dahi cadde ve sokaklar zaman zaman sulamlardr. Osmanlda imar faaliyetleri sadece ehircilik dzenlemeleri ile kalmam, krsal kesimin imarn da kapsamtr. 19. yzylda Osmanl Devletinin neredeyse btn corafyasnda bataklklar kurutma operasyonuna giriilmitir. Gl ve bataklklarn kurutulmas bir taraftan evre problemine zm arama ve kamu saln koruma, dier taraftan da buralardan elde edilecek arazi ve yaplacak yol ve benzeri ile evrenin imar dnlerek uygulamaya geirilmitir (ztrk, 2008). u ayet de halife klnmamzn nedeninin, doaya ve hayvanlara stnlk taslamak, onlara hakimiyet kurup her eyi kendi trmz ve hatta toplumumuz iin tketebilme imkanna kavumak, onlar kendi karlarmzn basit aralar konumuna indirmek deil, sunulan bu nimetlerle snanmak ve sonuta imtihan kazanmak olduunu gstermektedir: Verdikleriyle denemek iin sizi yeryznn halifeleri klan ve kiminizi kiminize derecelerle stn yapan Odur. (Enam/6: 165. Kr. Fatr/35: 39) nsana den, evremizde bulunanlarla ve onlara kar muamelelerimizle yaplan bu imtihanda baarl olmaktr. Zaten baz limlere gre, insann halifelii doutan gelen kategorik bir halifelikten ziyade potansiyel bir halifeliktir; bu stn niteliin sorumluluunu yerine getirerek bu potansiyeli

204

geree dntrebilenler, gerek anlamda halife saylrlar. Halifeliin gerei olan imar yapmak ve zellikle imtihan kazanmak da bizi, daha st bir kuram olan erdemlilik kuramna ve onun iki temel ilkesi olan merhamet ve muhabbet ilkelerine getirmektedir.

5. Merhamet lkesi: Merhamet Tm Canllar Kapsar.


Erdemlilik kuramnn ilk ilkesi merhamettir. Erdemlilik, sorumluluun gereklerini yerine getirmenin stnde bir eydir. evreye de sorumluluumuzun sradan gereklerinin stnde bir gzle bakmak, slmn evre ahlknn temel ilkelerinden biri olsa gerektir. evremizdeki doa ve canllar, en stn erdemlerle kendilerine muamele etmemizi hak etmekte ve bu tarz muameleler bizim daha yetkin/kamil insan olmamzn da gerei olmaktadr. Erdemli insan, tm ilikilerinde erdemli dnp duyan ve erdemli davranan insandr. evreyle ve zellikle de evremizdeki canllarla ilikimizde riayet etmemiz gereken en nemli erdemlerden biri merhamet erdemidir. Merhamet, ilk olarak, haksz yere ldrmemek, ac vermemek, zalim olmamak, zulm etmemek, yani merhametsiz olmamaktr. Bir hadiste hayvanlarla ilgili merhametsizlie kar insanlar yle uyarlr: Haksz olarak bir sereyi ldrenden Cenab- Hak kyamet gnnde hesap soracaktr. (Mslim, Sayd, 57) Hayvanlara zulmetmemek insanlara zulmetmemekle yakndan balantldr ve o oranda ahlki bir gerekliliktir. Nitekim Kuran- Kerim, Yerde yryen hayvanlar ve kanatlaryla uan kular da ancak sizin gibi birer toplulukturlar (Enam/6: 38) buyurmaktadr. Hayvan haklar denildiinde genellikle onlarn hayatlarna mdahale edilmemesi, ftri yaplarna uygun ilerde altrlmalar, kaldrabilecekleri kadar yk tatlmalar, gerekli yiyeceklerinin yeterince ve zamannda verilmesi, tabii ortamlarnn ve reme imkanlarnn salanmas, kendilerine ikence ve eziyet edilmemesi, hasta olduklarnda tedavi ettirilmeleri gibi hususlar akla gelir. Osmanl Trkleri, hayvanlarn korunmas, barnmas, yetitirilmesi ve bu tr haklarna riayet edilmesi gibi birok hususta ann anlaynn ok zerinde uygulamalar sergilemilerdir. Bunun en iyi gstergeleri, hayvanlar iin kurduklar vakflarn bolluu, kedi ve kpeklerin bakmlar iin vakfiyelere artlar koymalar, evler yaplrken uygun yerlere hayvanlarn su iebilmeleri iin yalaklar yaplmas, kulara yuva temini amacyla cami ve medrese gibi binalarn duvarlarna arabesklerle ssl ku evlerinin yaplmas gibi rnek ve ou dier milletlerde grlmeyen uygulamalardr (ztrk, 2008).
Osmanllarda evre bilinci, evre temizlii ve hayvan haklarna riayetle ilgili ayrntl bilgi edinmek ve orijinal belgeler grmek iin Sadk Albayrakn 41 Orijinal Belge Inda Eski stanbulda Sosyal Hayat ve evre adl kitabna baknz.

Merhamet, ikinci olarak da, kendimizin sebep olmad durumlar karsnda bile zor, zayf ve mazlum durumda olanlara acmak, merhametli olmak ve her zaman yardm elini uzatmaktr. evremizdeki canllar ou zaman byle durumlara debilmektedir. Bu durumda onlara merhametsizlik etmemekle kalmayp, efkat ve merhametle yaklaarak yardm etmek slm evre ahlknn yksek ilkelerindendir. Yine bir hadiste merhamete yle tevikte bulunulmaktadr: Siz yeryznde olanlara merhametli olunuz ki, gktekiler de size merhametli olsunlar. (Ebu Davud, Edeb, 58; Tirmizi, Birr, 16) Keza, bir gn bir adam Rasulullaha dedi ki: Ya Rasulallah! Ben koyun kesiyorum, ancak ona acyorum. Veya yle dedi: Ben koyunu

205

kesmeye acyorum. Bunun zerine Rasulullah iki kere yle buyurdu: Sen koyuna merhamet edersen Allah da sana merhamet eder. (Buhari, 2005, 378) Erdemlilik sadece merhameti deil, merhamete muhta olan veya olmayanlara kar, elden geldiince sevgiyi ve muhabbeti de gerektirmektedir. Bu da evreye ynelik erdemlilik kuramnn ikinci temel ilkesidir.

Resim: Cedid Valide Camii Ku Evi Kaynak:http://www.msxlabs.org/forum/osmanli-imparatorlugu/82092-osmanli-kussaraylari.html

6. Muhabbet lkesi: Muhabbet Tm Varl Kapsar.


Muhabbet veya sevgi, birok erdemsizlii nleyen, bir ok erdemi de kapsayan ve gerektiren en yksek erdem ya da en yksek erdemlerden biridir. rnein, sevgi ilgiyi, ilgi de iyilik etmeyi gerektirir. Gerek sevgi, sevilene kar yaplabilecek btn ktlkleri de nler. Sevgi ile ilgili bu hususlar, evre sevgisi iin de geerlidir. Sevgi merhamette olduu gibi daha ziyade canllara ynelik olmak durumunda da deildir. Sevgi, canl-cansz tm varl kapsar; dalar ve gkleri bile kuatr. Nitekim Sevgili Peygamberimizin Uhud da ile ilgili syledii sz ok mehur ve manidardr: Uhud yle bir dadr ki, o bizi sever, biz de onu severiz. (Buhari, Cihad, 71; Mslim, Hacc, 504) Sevgi bir eyden zevk almay, honut ve memnun olmay ve onu gzel grmeyi salar. Bunlar evre sevgisi iin de geerlidir ve baz ayetlerde bile gzkmektedir: Hayvanlar da yaratmtr. Onlarda sizi stacak eyler ve birok faydalar vardr. Onlar getirirken de, gnderirken de zevk alrsnz. Sizin iin atlar, katrlar ve merkepleri binek ve ss hayvan olarak yaratmtr. (Nahl/16: 5-8) Doadaki eitli olaylar, manzaralar, akarsular, elaleler, aalar ve iekler, kelebekler ve trl trl hayvanlar bizim iin sevilmeye layk olduklar gibi bizim sevinmemize, neelenmemize ve yaama sevgimizin artmasna da sebep olurlar. Nitekim bir ayette onlarn bizi nasl sevindirdiine dikkat ekilir: Rzgarlar gnderip bulutlar yrten, onlar gkte diledii gibi yayan ve ksm ksm yan Allahtr. Artk sen de aralarndan yamurun ktn grrsn. Allahn,

206

kullarndan dilediine verdii yamurla, daha nceden kendilerine yamur indirilmesinden mitlerini kesmi olduklar iin onlar sevinirler. (Rum/30: 48-49) Doal evrenin sevinilmeye ve sevilmeye layk eylerle dolu olduu baz ayetlerde onlarn rengarenk eyler (Nahl/16: 12-13) olduu, bazlarnda normal faydalarnn tesinde gzel kokulu (Rahman/55: 10-12) olduklar gibi apak estetik bir dille ifade edilmektedir. Peygamberimizin doal gzellikleri ve birok hayvan sevdiini belirten pek ok hadis de bu konuda Mslmanlara rnek olmaldr. Bunlara, sadece at ile ilgili bir rnek vermek yeterli fikir verebilir. Enes bin Malikin anlattna gre Medinede byk bir korku ve panik olmutu. Rasulullah (s), Ebu Talhann Mendup adndaki atn dn olarak ald. Ata binip aratrmasn yapt, geri dnd vakit yle buyurdu: Biz bir ey grmedik; bu at da derya gibi bulduk. (Buhari, 2005, 903) Memnuniyet, honutluk ve gzel grmeye neden olan sevgi, gzel ilikiye, gzel davranmaya ve iyilik etmeye de neden olur. Doal evre ve hayvanlara kar olan sevgi ve iyilik etme, belki de en stn iyiliklerdendir; nk bu tr iyilikler, karlk bekleyerek yaplabilecek iyiliklerden deil, karlksz iyiliklerdendir ve bu da iyiliin en stn eklidir. Nitekim bir ayette yle buyrulur: "O, yapt iyilii birinden karlk grmek iin deil, ancak yce Rabbinin honutluunu gzeterek yapmtr. Elbette kendisi de honut olacaktr." (Leyl 92/19-21) Ashaptan bazlar Ya Rasulallah! Hayvanlara iyilik yapmakta bizim iin sevap var mdr? dediler. Rasulullah buyurdu ki: Her bir ya cier (canl) sahibine yaplan iyilik iin sevap vardr. (Buhari, 2005, 383) Merhamet ve sevgi gibi yksek dzeyde erdemlilik, elbette insanlarn ulaabilecei en st ahlki dzeylerdendir. Bununla birlikte, sradan erdemliliin de zerinde, erdemlilikle bilginin ve dini balamda biraz da maneviyatn birletii bilgelik, hikmet sahibi olma hali, daha da st bir dzey olsa gerektir. Bu dzey de bizi, bilgelik kuramnn iki temel ilkesi olan ubudiyet ve kutsiyet ilkesine getirmektedir.
Genel kltrnzden ya da bu blmde buraya kadar rendiklerinizden hareketle evre sorunlarnn kayna ile ilgili bir ayet, bu sorunlarn zmyle ilgili de bir hadis sylemeniz gerekse, neler syleyebilirsiniz?

7. Ubudiyet lkesi: Her varlk Abidtir.


Bilgelik kuram, evredeki varlklarn insandan bamsz olarak zsel deer tadklarn grme ve kabullenmenin dini/slmi bir versiyonudur. Ama balangta belirtilmesi gerekir ki bilgelik, herkesin ulamas veya anlamas gereken bir dzey deildir. Bilgelik kuramnn birincisi ilkesi, ubudiyet ilkesidir. Ubudiyet ilkesi, canl cansz btn varlklar abid olarak grmek gerektiini artran bir ilkedir. nk Kuranda defalarca evredeki btn varlklarn Allah tesbih ettii ve Ona secde ettii gibi hususlar aka belirtilmektedir: Gklerde ve yerde olanlarn, gne, ay, yldzlar, dalar, aalar, hayvanlarn ve insanlarn birounun Allaha secde ettiklerini grmyor musun? (Hacc/22: 18) Gklerde ve yerde bulunan her canl ve melekler, byklk taslamakszn Allaha secde ederler. Fevklerinde olan Rablerinden korkarlar ve emrolunduklar eyleri yaparlar. (Nahl/16: 49, 50). Ancak daha nce de belirttiimiz gibi, bu ve bundan sonraki kutsiyet ilkesi, herkesin tam olarak anlamas beklenen hususlar olmasa gerektir. Zaten bu noktadaki anlama gl Kuranda da belirtilmektedir: Yedi gk, yer ve bunlarda bulunanlar Onu tesbih eder; Onu hamd ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur; fakat siz onlarn tesbihlerini anlamazsnz. (sra/17: 44. Kr. Hadid/57: 1; Cuma/62: 1; Nur/24: 41)

207

Ubudiyet ilkesi, evreyi sadece abid gibi grmeyi deil, onun tesinde, kalp yumuakl ve takva gibi konularda kendisiyle kyaslanlabilecek ve hatta gpta edilebilecek varlklar olarak grmeyi ve onlarla Allah korkusunda, teslimiyette ve takvada yarmay da artrmaktadr. Nitekim sradan bir gzle bakldnda doal evrenin belki en duyarsz varl gibi algladmz talar ile ilgili u ayet bu hususa ok gzel bir rnektir: (Ne var ki) bunlardan sonra yine kalpleriniz katlat. Artk kalpleriniz ta gibi yahut daha da katdr. nk talardan ylesi var ki, iinden rmaklar kaynar. ylesi de var ki, atlar da ondan su fkrr. Talardan bir ksm da Allah korkusuyla yukardan aa yuvarlanr. (Bakara/2: 74)

8. Kutsiyet lkesi: Her Varlk Kutsaldr.


Kutsiyet ilkesi, bilgelik kuramnn ikinci ve genel olarak slm evre ahlk ilkelerinin de sekizinci ve sonuncusudur. Kutsiyet ilkesi, doadaki tm varlklarn, abit olmalarnn da tesinde kutsal bir deer tadklarnn kabul anlamna gelir. Mslmanlar iin mescitler kutsal yerlerdir; ve Hz. Peygamber, yeryznn tamamnn kendisine mescit klndn sylemitir: Yeryz bana mescit klnd (Buhari, Salat 56, hadis no: 84). Bu hadis, yeryznn en azndan mescit mesabesinde bir kutsallk tadn, adeta mescit bilinmesi gerektiini gstermektedir. Bununla birlikte, tam olarak anlamak kolay olmasa da, yer veya gk, canl veya cansz tm varlklarn kutsiyetini artran Kuran ayetleri de vardr. Bunlardan birinde yle buyrulmaktadr: Dou da Bat da Allahndr; nereye dnerseniz Allahn yn orasdr. Dorusu Allah her yeri kaplar (Bakara/2: 115; kr. Nisa/4: 126) Bir baka ayette de Cenab- Hak kendisini yer ve gkle ilintili olarak yle anlatr ki bu ayet tm varln bir anlamda kutsal saylabileceini gstermektedir: Allah, gklerin ve yerin nrudur. O'nun nrunun temsili, iinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus iindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yldz gibidir ki, douya da, batya da nisbet edilemeyen mbarek bir aatan, yani zeytinden (kan yadan) tututurulur. Onun ya, neredeyse, kendisine ate demese dahi k verir. (Bu,) nr stne nrdur. Allah diledii kimseyi nruna eritirir. Allah insanlara (ite byle) temsiller getirir. Allah her eyi bilir. (Nur/24: 35)
Burada unu herhalde sylemeye bile gerek yoktur ki, evrenin bu balamda belirttiimiz tarzda kutsiyetinden bahsetmekle, onun btn ya da bir parasn tanrlatrmak ya da ibadete layk grmek arasnda en kk bir ilinti dahi olamaz. Bu konudaki ok net Kuran ayetlerinden biri udur: Gece ile gndz, gne ile ay Allahn varlnn belgelerindendir. Gnee ve aya secde etmeyin; eer Allaha kulluk etmek istiyorsanz, bunlar yaratana secde edin (Fusslet/41: 37).

Bu ayetlerde belirtildii zere her yerin Allahn olmas ve Allahn nurunu yanstmas, her yere kutsaln yansmas ve ondan bir eylerin taycs olarak bakmann mmkn, meru ve hatta makbul olduunu gstermektedir. Bu da slm evre etiinin en st dzey ilkesidir. Mslmanlar en alt dzeydeki yararllk kuramndan balayarak, srasyla daha st dzeyler olan sorumluluk, erdemlilik ve bilgelik dzeyinde evre bilincine sahip olmaya almal ve evreye kar bu bilin dzeylerinin gerektirdii ahlki ilkeler ve erdemlere uygun bir biimde davranmaldr. evre ile ilgili davranlarmzdan dolay Allaha kar, insanla kar, vicdanlarmza kar ve gelecek kuaklara kar sorumlu olduumuzu unutmamalyz.

208

slm evre ahlknn sekiz ilkesini srasyla sayabilir misiniz?

zet
evre ahlk, insanlarn evrelerindeki canl veya cansz tm varlklara kar bak ve davranlarn dzenleyici normlar konu edinen bir ahlk daldr. Bu ahlk alan, evre sorunlarnn kresel bir kriz haline geldiinin anlald 20. yzyln son eyreinden sonra nem kazanmaya ve hzla gelimeye balamtr. Toprak, hava, su kirlilii, ormanlarn yok edilmesi, erozyon ve lleme ve hayvan haklarnn ihlalleri gibi pek ok evre sorununun ana nedeni baz insanlarn doal kaynaklar hi tkenmeyecekmi ve sadece kendilerine aitmi gibi bencilce, sorumsuzca ve msrife kullanmalarndan, ksaca ahlki deerleri dikkate almakszn evreden yararlanmaya kalkmalarndan kaynaklanmaktadr. evre felaketlerinin daha fazla artmamas, minimuma indirgenmesi ve evre ile bar iinde yaanabilmesi iin evre ile mnasebetlerimizde evre ahlk ilkelerine uymamz kanlmazdr. Kuran ve snnette ve slm tarihinin geleneksel tecrbesinde bu konu ile ilgili ok deerli kuramlar, ilkeler, emirler ve tler vardr. Ksacas, slm evre ahlknn en basit ve yzeysel olandan balayarak gittike daha derinleen ve daha deerlileen 4 kuram, 8 ilkesi ve 16 buyruunu vardr. Bunlar hepsi bir arada u ekilde tasnif etmek mmkndr. Yararllk (Menfaat) Kuram Nimet lkesi (evre nimettir) Kirletme! (Buyruu) sraf etme! Ayet lkesi (evre ayettir.) Dn! Ders al! Sorumluluk (Mesuliyet) Kuram Emanet lkesi (evre bize emanettir.) Hyanet etme! Koru! Hilafet lkesi (Biz yeryznn halifeleriyiz.) mar et! mtihan kazan! Erdemlilik (Fazilet) Kuram Merhamet lkesi (Merhamet tm canllar kapsar.) Zalim Olma!

209

Merhametli ol! Muhabbet lkesi (Muhabbet tm varl kapsar.) Sev! yilik et! Bilgelik (Hikmet) Kuram Ubudiyet lkesi (Her varlk abidtir.) Abid olarak gr! Takvada yar! Kutsiyet lkesi (Her varlk kutsaldr.) Mescit bil! Kutsal say!

Kendimizi Snayalm
1. evre konusunda, Kuranda yaklak ka ayet vardr? a. 100 b. 250 c. 500 d. 750 e. 1000 2. evre ahlknn bamsz bir disiplin halini almaya balamas hangi tarihlere rastlar? a. 18. Yzyl b. 19. Yzyl c. 20. Yzyln ilk eyrei d. 20. Yzyln ikinci yars e. 20. yzyln son eyrei 3. Kuran- Kerim, karada ve denizde fesat kmasn kime balamaktadr? a. eytana b. Cinlere c nsanlara d. Hayvanlara e. Yldzlara

210

4. Aadakilerden hangisi slm evre ahlknn drt kuramndan biri deildir? a. evrecilik b. Yararllk c. Sorumluluk d. Erdemlilik e. Bilgelik 5. slm evre ahlk ilkeleri arasnda aadakilerden hangisi hayvan haklar ile en yakndan ilgilidir? a. Nimet ilkesi b. Ayet ilkesi c. Hilafet ilkesi d. Merhamet ilkesi e. Kutsiyet ilkesi

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. e 3. c 4. a 5. d Yantnz doru deilse Giri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Giri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Giri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz yanlsa slm evre Ahlknn 4 kuramn tekrar okuyunuz. Yantnz yanlsa slm evre Ahlknn 8 ilkesi ksmn tekrar okuyunuz

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 evre duyarll ve ahlkna sahip bireylerin gndelik hayatlarnda sahip olmalar gereken alkanlklar nelerdir? retirken kirletmemek, tketirken israf etmemek iin nelere dikkat etmelidir? evre ahlkyla kamu sal arasnda nasl bir iliki vardr? Orman katliamlarnn durdurulmas, orak arazilerin slah ve erozyonun nlenmesi iin ne tr bir ahlki bilin gereklidir? Fidan dikmenin nemini ocuklarmza anasl kavratabiliriz?... Sra Sizde 2 Allah, yeri canl yaratklar iin meydana getirmitir. (Rahman/55:10)

211

Sra Sizde 3 Batda iki kuram vardr: yzeysel ekoloji ve derin ekoloji. slmda drt kuram vardr: Yararllk, sorumluluk, erdemlilik, bilgelik. Batdaki kuramlar birbirine alternatiftir. slmdaki kuramlar ise birbirini tamamlaycdr. slmn ilk iki kuram daha yzeysel, son iki kuram daha derinliklidir. Sra Sizde 3 evre sorunlarnn kayna balamnda ilgili literatrde en sk tekrarland grlen ayet, Rum suresi 41. ayettir. Bu ayetin ezberlenmesinde yarar vardr. nsanlarn elleriyle iledikleri yznden karada ve denizde fesat kar; Allah da belki dnerler diye yaptklarnn bir ksmn bylece kendilerine tattrr evre sorunlarnn zmyle ilgili yaplmas gereken ok ey ve bunlarla ilgili ok sayda hadis vardr. Fakat su ktl ile ilgili belki herkesin bildiklerinden ve gerekten ok nemli olanlardan biri, rmak kenarnda abdest alrken bile suyu israf etmemekle ilgili hadistir. Sra Sizde 4 Nimet, ayet, emenet, Hilafet, merhamet, muhabbet, muhabbet, ubudiyet, kutsiyet.

Yararlanlan Kaynaklar
Akseki, A.H. (1979). Ahlk lmi ve slm Ahlk, stanbul. Albayrak, S. (1997). 41 Orijinal Belge Inda Eski stanbulda Sosyal Hayat ve evre, stanbul. Armaan, S. (2005). slm ve evre, stanbul. Bayraktar, M. (1992). slm ve Ekoloji, Ankara. Buhari, (2005). Edebul-Mfred, ev. Rauf Pehlivan, stanbul. Canan, . (1995). Ayet ve Hadislerin Inda evre Ahlk, stanbul. bn Miskeveyh. (1983). Ahlk Olgunlatrma, ev. A. ener, C. Tun, . Kayaolu, Ankara. Jardins, J. (2006). evre Etii: evre Felsefesine Giri, ev. Ruen Kele, stanbul. Jill Oliphant, J. (2007). Religious Ethics for AS and A2, London. Kayadibi, F. (editr), (2008). .. lahiyat Fakltesi evre ve Din Uluslararas Sempozyumu Bildiri Metinleri, cilt I, II, stanbul. Khalid F. (1997). slm ve Ekoloji, ev. Murat iftkaya, stanbul. Mert, H. (1987). slmiyette Aaca Verilen nem, stanbul.

212

zdemir, . (1997). evre ve Din, Ankara. ztrk, S. (2008). Osmanl Toplumunda evre-nsan likileri, .. lahiyat Fakltesi evre ve Din Uluslararas Sempozyumu Bildiri Metinleri, cilt II iinde, stanbul. Yaran, C.S. (2010). Ahlk ve Etik, stanbul.

213

You might also like