You are on page 1of 226

GNL BAHESNDEN

SON NEFES

Osman Nri Topba

NSZ
Biz ciz kullarn mnn neve ve huzuru ile merzuk klan Allh Tel ve Tekaddes Hazretlerine hamd senlar olsun! nsanl zulmetten nra gark etmeye vesle olan kintn Fahr-i Ebedsine salt selm olsun! Altnoluk Dergimizde nerolunan maklelerimizi Rabbimizin lutfu ile bir kitap hlinde telif etmi bulunmaktayz. Ksaca kitabn muhteviytn u ekilde arz ederiz: nsanolu, imtihan iin geldii bu gurbet diyrndan ayrlrken ebed bir lemin kapsndan ieri girmektedir. Ancak o lemin iki kaps vardr ki, biri hsrna dier sadete kar. Kulun hangi kapdan geecei ise, onun btn bir mrn hulsa eden Son Nefesi belirler. Bu bakmdan mrmzn her n, son nefes endie ve heyecan iinde olgunlam bir gzellik ile gemelidir ki, o an, sadete kan kapdan ebediyet lemine kanat aabilelim. Onun iin bu fn dnya haytmzda bir teyakkuz hlinde olup Son Nefes hussunda dikkatli, rikkatli ve uyank olmak durumundayz. Gerekten de hiretteki hlimizin ne olacana dir ilk ve net iret, Son Nefesteki hlimizde ortaya kmaktadr. Gzel bir kul olarak bu fn leme ved edebilmek iin sayl olan nefesleri son nefese hazrlamak zarrdir. Yni mesud bir hiret hayt iin amel-i slihlerle mzeyyen, gzel, feyizli, huzurlu ve istikmet zere bir dnya hayt elzemdir. Hayat bir barda dolduran damlalar gibidir. Bardaktaki suyun berrakl damlalarn berraklna baldr. Barda taran son damla, sanki son nefestir. Hads-i erfte buyrulur: Kii yaad hl zere lr ve ld hl zere harolunur.
Feyzl-Kadr erhul-Cmiis-Sar, V, 663) (Mnv,

Son nefes, yni hayat sahnesinin son perdesi, herkesin kendi kbetini aksettiren, buusuz, berrak bir ayna gibidir. nsanolu kendisini en net olarak son nefesinde tanr. Necip Fzln dedii gibi: O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azrile ho geldin! diyebilmekte hner... O demde haytn muhsebesi, kalbinin ve gznn nnde sergilenir. Bu sebeple insanolu iin lm nndan daha ibretli bir manzara yoktur. Dnya haytnda yaadmz ibdet, mumelt ve ahlk ile alp verdiimiz btn nefesler, son nefesimizin bir nev pusulas hkmndedir. Ayn zamanda hiretteki hlimizin daha bu dnyadaki tercmn gibidir.

Kymete kadar srecek olan kabir haytmz, dnyadaki vaziyetimize ve amellerimize gre ekillenecektir. lm bir hsran olmaktan kurtarp bir zafere dntrebilmek, onu mtem deil de eb-i ars hline getirmek, lmden sonraki arzu ettiimiz adrese hazrlanp lmesini bilenlerin krdr. Byle kullar, kintta zikrullh ve seher hususunda mrlerini en bereketli ekilde geirirler. Yni kinattaki zikrullh halkasna dhil olurlar ve bilhassa zikrin en feyizli n olan seher vakitlerini ihy ederler. Seherlerin, gndzlerinin minyatr bir modeli olduunu ve seherlerini uykuya mahkm edenlerin; le, denize ve yaln kayalklara yaan bereketli nisan yamurlarnn heb olmas gibi, bu bereket ve feyizden mahrum kalacaklarn bilirler. O has kullar byle bir gaflete dmemek iin de Kurn ve tefekkr iklminden uzak kalmazlar. O iklmde renirler ki: Cenb- Hakkn ilh sfatlarnn bu lemde kmil mnda tecell mekn vardr: nsan, Kurn ve kint... Bu tecellden kint, czibe yetleri ile dolu bir tecell ve esrar kitab; esm-y ilhiyyenin fiil tecellsi, deta sessiz bir Kurn... Kurn da, kelma brnm bir cihn nsan ise, her ikisinin kavanda bulunan bir irfan mihrk ve tecell bidesidir. Bu uurla yaayan rifler, Kurn ve tefekkr iklminde idrk etmilerdir ki; Kurn dim nde, ilim onun arkasnda devam etmektedir. Zr Kurn, ciz bir insann ilmi deil, bu dnyadaki btn ilimlerin kidelerini vazederek insanlara lutfeden Rabbin ilmidir. Ayn zamanda ilm keiflere vsta olan idrakleri yaratan da Odur. Bu bakmdan Kurn ve tefekkr hakknda sylenecek udur: Zerre kadar bir nar tohumunun mnbit bir toprak vstasyla koca bir aa hline gelerek kazand muazzam ihtiam gibi bizdeki tefekkr ve tahasss istddnn da Kurnla beslenip glenmesi neticesinde ulalabilecek hakkatler ne kadar muhteemdir. Bu itibarla Kurnn, o bitip tkenmez feyzi ve yce ird olmasayd tefekkr ve tahasss kabiliyetimiz, mnbit topraktan mahrum kuru bir tohum gibi kalrd. Dolaysyla biz kullar iin, Kurn syesinde gerekleen ilh ihsnn yceliini ve sonsuz azametini idrk etmekten daha byk bir nmet olamaz. Byle yksek hakkatleri tefekkrle yorulan gnller, imtihan dolaysyla deta hatlar diyr olan u fn dnyada ilerini ve dlarn tevbe ve gzya ile ykarlar. Bu has kullar ir ne gzel tavsif eder: O erler ki, gnl fezsndalar, Toprakta srnme ezsndalar. Yldzlar tesbih tesbih eker de, Namazda arka saf hizsndalar. Gn her dem dolup her dem balayan, Ezel senedinin imzsndalar.

Bir an yabancya kaysa gzleri, Bir mr gzya cezsndalar Ksaca bu Hak erenleri devaml du hlinde, yni Cenb- Hakkn:


(Raslm!) De ki: Sizin kulluk, du ve yalvarmanz olmasa, Rabbim size ne diye deer versin!? (Ne ie yararsnz?!.) (el-Furkan, 77) beynn mdrik hlde olurlar. te byle ulv bir idrk neticesinde de en hayrl mmet olabilmenin vecdi iinde yaarlar. Bunun iin btn gzel hl ve hasletlerini hakka ve hayra dvet ziynetleri ile sslerler. nk en hayrl mmet olmann yolu bundan gemektedir. yet-i kermede buyrulur:


Siz, insanlarn iyilii iin ortaya karlm en hayrl mmetsiniz; iyilii emreder, ktlkten sakndrrsnz... (l-i mrn, 110) Bu yce vazfeyi lykyla f edebilmek iin samm bir gayret iinde olanlar, gnl lemini slmn zarfet, nezket ve gzellikleriyle tezyn ederler; hliyle, kliyle ve davranlaryla nmne-i imtisl olarak hakk tebli ve hayra tevikte rnek olurlar. Bunlar hakka ve hayra dveti:


(Raslm) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle dvet et! Ve onlarla en gzel ekilde mcdele et... (en-Nahl, 125) yetinin srr erevesinde gerekletirirler. te bu gzellikler, bir mminin gnlne ve haytna aksedince onun hli ve ameli sadece gzellikten ibret olur. O mmin, artk bir sr ehlidir. Yni madden ve mnen cmertliin zirvesindedir. Yce bir istin ile sonsuz bir zenginlik ierisindedir. Ondaki ticret ahlk Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yapt ticretin bereketiyle doludur. Fiz gibi habis urlar onun hell kazancna yol bulamaz. Onun mal, Allha verilen karz- hasendir. Bu bakmdan ictim mnsebetlerde bor ve borlanma hususunda son derecede titiz ve ilh llere riyetkrdr. nk o, Allh ve Rasl ile dostluk kurmutur. Evliy ile dostluk kurmutur. Bu dostluu da vef ile perinlemitir. O yce dostlar hibir zaman h vef dedirtecek bir incitme hlinde olmaz. Bylece her hli ve vasfyla o, rnek bir mn ehli olmak makamndadr. Bu makamda kader ve esrr ona f olmutur da her ilh takdr ona saf verir. Deerli okuyucularmz,

Son Nefes ismi ile kaleme aldmz bu eserimizde sizlere takdim etmeye altmz hususlar bunlardan ibret. Ayrca son nefese gz kamatrc bir ulvlikle hazrlanan ve Hakkn huzruna ak bir yzle varan byk bir Allh dostunu da bizlere nmne tekil etmesi kablinden imndan ihsna Ms Efendi -kuddise sirruh- balyla yd ettik. Dier taraftan bu byk insanlarn yrd yce tasavvuf yolunu da ele almak, onun gzellik ve mkemmelliini tezhr ettirmek zere kaleme aldmz bir gnl damlas olan mndan hsna Tasavvuf adl kitabmzla ilgili olarak Altnoluk Dergisinin yapt rportaj da kitabmzn sonuna ilve ettik. hsas etmek istedik ki; gerek tasavvuf, Kitap ve Snnetin duygu derinlii iinde sr ve hikmetlerden nasip alarak yaanmasdr. Kitap ve Snnetin muhtevsnn dna taan her kl, hl ve davran btldr. Bu hakkati ifde etmek iin de: Pergelin sbit aya eriattr. denmitir. zet olarak dedik ki: Tasavvufsuz mslmanlk olabilir, ancak bu, ihsn kvamndan mahrum bir mslmanlk olur. Yni mnev bir eitim olan tasavvuftan tecrd edilmi bir slm hayat, kiiyi Allh gryormuasna bir kulluk kvamna ulatramaz. Bu kvama ulamayanlar, son nefeste darlk ve zorluk yaar. Yni son nefesimizde sadet kapsndan ebediyet lemine geebilmek iin kulluk kvammz, Allh gryormuasna ona ibdetten gemektedir. Unutmamak gerekir ki: nsanolu aslnda her gece ve gndz, farknda olarak veya olmakszn, saysz lm sebepleri ile kar karyadr. lm, insan her an pusuda beklemektedir. Hazret-i Mevln Mesnevsinde yle buyurur: Aslnda her an, cannn bir cz lm hlindedir. Her an, can verme zamandr ve her an, mrn tkenmektedir. Gerekten hergn u fn hayattan bir gn daha uzaklarken kabre bir adm daha yaklamyor muyuz? Hergn mr takvimimizden bir sayfa kopmakta deil midir? lm sessizliine brnm her mezar ta, lisn- hl ile konuan ateli bir nasihatidir. Kabristanlarn ehir ilerinde, yol kenarlarnda ve cm avlularnda tesis edilmi olmas, bir nev fiil tefekkr-i mevt yni lm dnp dnyay ona gre tanzim etmek iindir. lmn rktc arln kelimelerin zayf omuzlar tayamaz! lm karsnda btn iktidarlar sona erer ve erir. lm, kiinin huss kymetidir. Kymetimizden evvel uyanalm ki, nedmete urayanlardan olmayalm. Zr her fnnin mehl bir zaman ve meknda Azrille karlaaca muhakkaktr. lmden kalacak hibir mekn yoktur. O hlde insan, vakit kaybetmeden

Allha koun... (ez-Zriyt, 50)


5

hitbndan nasb alarak, rahmet-i ilhiyyeyi yegne snak ve barnak kabul etmelidir. Peygamberlerin dnda hibir kul, mn hususunda ayak kaymas tehlikesinden kesin olarak selmette deildir. Bu sebeple her bir mmin, kendisine lutfedilmi olan mr nmetini lykyla deerlendirmeye gayret etmelidir. lmn souk rpertilerinden kurtulmann yegne resi, ancak slihne bir mr yaamaya gayret etmektir. nk lme hazrlkl olanlar, lmden korku duymak yerine onu ebed bir vuslat veslesi olarak telakk ederler. Bunlar, lm gzelletirebilmenin huzruna ermi mesud kullardr. Fakat gfilne bir hayat yaayarak hiretini mahvedenler ise, lmn korkun ve karanlk girdab karsnda souk rpertiler duymaktan kurtulamazlar. Hazret-i Mevln ne gzel syler: Oul, herkesin lm kendi rengindedir, insan Allha kavuturduunu dnmeden lmden nefret edenlere, lme dman olanlara, lm korkun bir dman gibi grnr. lme dost olanlarn karsna da dost gibi kar. Hakkaten, son nefes, buusuz, przsz ve lekesiz bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, gzellikleri ve irkinlikleriyle btn mrn net bir ekilde seyreder. O an, gzlere ve kulaklara hibir tiraz ve gaflet perdesi inmez. Bilkis btn perdeler kalkar ve her trl tiraf; akl ve vicdn pimanlk iklmine sokar. Dolaysyla, haytmz pimanlkla seyrettiimiz ayna, son nefes olmasn! Bu ayna, Kurn- Kerm ve Snnet-i Seniyye hlinde henz yaarken haytmza girsin. Zr gerek bahtiyarlar, lmle tanmadan nce kendisini tanyabilenlerdir.

Bu eserin telifinde emei geen M. Ali Emeli ve M. kif Gnay kardelerimize teekkr eder, hizmetlerinin bir sadaka-y criye olarak Cenb- Hak katnda makbliyetini niyz ederim. Rabbimiz son nefesimizi, seyredeceimiz bir pencere eylesin... mn!.. ebed lemdeki mkfatlarmz

Osman Nri TOPBA skdar / 2003

Son Nefes -1nsanolu mr boyunca saysz kere lmle yz yze gelmektedir. Yaanan hastalklar, beklenmeyen srprizler, meydana gelen felketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insann gaflet ve acziyeti sebebiyle ou kez habersiz olduu nice hayat tehlikeler, lmle insan arasnda ne ince bir perde bulunduunu gstermiyor mu?

Cenb- Hak, bek sfatn bu lemde yalnz kendisine tahsis buyurmutur. Bu yzden, onun yce ztndan baka her varlk fndir. Nitekim yet-i kermede:


Yeryznde bulunan her ey fndir... (er-Rahmn, 26) buyrulmutur. Bunun tecellsi de:


Her can, lm tadacaktr (el-Enbiy, 35) beyn zere lm iledir. Bu itibarla bilhassa insann her dim bu gerei tefekkr ile yaamas zarrdir. Bunun iin bir baka yet-i kermede yle buyrulur:


lm sarholuu gerekten gelir de: te (ey insan) bu, senin teden beri katn eydir, denir. (Kf, 19) nsan ki, bu fn dnyaya bir imtihan iin gnderilmitir. Dolaysyla onun en byk gyesi, Cenb- Hakkn rzsn kazanp Drus-selma, yni selm ve sadet evi olan cennete nil olmaya almak olmaldr. Bunun da yolu:


O gn ne mal fayda verir, ne evld! Ancak kalb-i selm ile gelenler mstesn!.. (e-uar, 88-89) hakkatinin muhtevsna girebilmektir. Bu ise, nefs terbiyesi ile mmkndr. Nefs terbiyesinin z de, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e tam teslimiyet, ballk ve itaattir. Yni yirmi senelik nebev hayattan, daha dorusu Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in gnl iklminden hisse alabilmektir. Zr Cenb- Hak, Kurn- Kermi Cebril -aleyhisselm- vstasyla Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin kalbine indirmitir. Dolaysyla Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in btn ibdet, sz, davran ve mumelt, Kurn- Kermin tefsiri mhiyetindedir. Bu hakkatler erevesinde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi

ve sellem-in kalb leminden lykyla nasip almak iin, onu candan, maldan, ehl ylden, velhsl her eyden daha ok sevmek arttr. Bu muhabbet kulu, Cenb Hakkn muhabbetiyle yourur. Yni ona muhabbet, Allha muhabbet, Allha muhabbet de ona muhabbettir. te vuslat iin gnln, bu kvma ulamas zarrdir. Btn bunlar, son nefese hazrln en gzel admlardr. Nasl ki bardaa den son damla, nceki damlalara gre farkl bir i grp bardan tamasna sebep oluyorsa, daha nceki nefeslerimiz de byledir. Yni son nefesimiz, evvelki nefeslerimize gre bir netice hsl eder. Onun iin, son nefese hazrlk, u an aldmz nefesleri nasl kullandmza baldr. mrn Allh ve Raslullh ak ile geiren ve bu istikmette amel-i slihlerle ssleyen has kullar, son demlerinde kelime-i ehdet ile huzr ierisinde gerler. Yni Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in u mjdesine nil olurlar: Bir kimse son nefeste (hlis bir kalb ile) kelime-i tevhd getirirse, cennete girer... (Hkim, Mstedrek, I, 503) Yni bir mr kelime-i tevhd ikliminde yaayanlar, son demde onunla Hakka yolculuk ederler. nk onlar, vakitlice kelime-i tevhddeki l ile btn fn, izf ve nefsn takntlar ve putlar gnlden silip atmlar ve ill ile kalbe yalnz Cenb- Hakkn muhabbetini doldurmulardr. Bilmelidir ki u kint, kudret eliyle kurulmu, binbir nakla tezyn edilmi fn bir ikmetghtr. Kinatta hibir ey gyesiz yaratlmamtr. nsanolu iin dnya haytnn gyesi, hiret sadetini elde edebilmektir. Bu sebeple Rabbimiz, biz kullarn yle kaz buyuruyor:


Ey mn edenler! Allha kar, Onun azamet-i ilhiyyesine gre takv zere olun ve ancak mslmanlar olarak can verin. (l-i mrn, 102) Her hayat shibinin bandan mutlak geecek olan lm, fn hayta byk ved n ve her canlnn ahsna mnhasr yaayaca huss bir kymettir. unu unutmamaldr ki, insanolu aslnda her gece ve gndz, farknda olarak veya olmakszn, saysz lm sebepleri ile kar karyadr. lm, insan her an pusuda beklemektedir. Hazret-i Mevln Mesnevsinde yle buyurur: Aslnda her an, cannn bir cz lm hlindedir. Her an, can verme zamandr ve her an, mrn tkenmektedir.

Gerekten hergn u fn hayattan bir gn daha uzaklarken kabre bir adm daha yaklamyor muyuz? Hergn mr takvimimizden bir sayfa kopmakta deil midir? Haytn bir rmak misli ak karsnda insann gfil olmamas iin yine Hazret-i Mevln u kzda bulunur: Ey insan! Aynadaki son naka bak! Bir gzelin ihtiyarlndaki hlini ve bir binnn gnn birinde harbe hline geleceini dn de aynadaki yalana aldanma!.. Son nefesimiz, binbir hikmet erevesinde bir srr- ilhdir. Yni istikblimize dir bildiimiz en kat gerek olan lm vkasnn, ne zaman gerekleecei, ilh takdre baldr. Hakkaten insanolu mr boyunca saysz kere lmle yzyze gelmektedir. Yaanan hastalklar, beklenmeyen srprizler, meydana gelen felketler, hayatta her an mevcud olan, fakat insann gaflet ve acziyeti sebebiyle ou kez habersiz olduu nice hayat tehlikeler, lmle insan arasnda ne ince bir perde bulunduunu gstermiyor mu? O hlde insanolu yukardaki yet-i kermelerin muhtevsna hergn saysz defa dhil olmakta ve bir bakma hirette verilmeyecek olan mhlet ve frsat, bu dnyada tekrar tekrar alm olmaktadr. Buna ramen insan, byk bir teyakkuz iinde bulunmas gerekirken, maalesef binbir gaflet iinde mr takviminden yapraklarn birerikier dn, ekseriyetle hissiz bir ekilde seyrediyor. Tpk zerinden akp giden yamur damlalarndan nasip alamayan kayalar gibi... Aslnda bizler, doduumuz gnden beri her gn bir para lyoruz, farknda olmadan her gn lme doru yol almaktayz. Zaman eridinden den her nn bizi hakkat sabahna yaklatrmasn, yet-i kerme ne gzel ifde eder:


Kime uzun mr verirsek, biz onun yaratln (genliini ve gzelliini) bozar, onu beli bkk hle getiririz. O kimseler bunu idrk etmez mi? (Yolculuk ne tarafa?) (Ysn, 68) Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den nce yaayp da onun geleceini haber veren Kus bin Side adl slih bir kul, deta yukardaki yet-i kermeyi zh edercesine Ukaz Panayrnda yapt bir konumasnda insana it kudret aklarn, bu fn haytn mcer ve manzarasn ne gzel sergiler: Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz ve ibret alnz!

10

Yaayan lr, len fen bulur. Yamur yaar, otlar biter. ocuklar doar ve ana-babalarn yerlerini alr. Sonra hepsi de mahvolur gider. Vukutn ard arkas kesilmez. Hepsi birbirini takip eder... Bizler de, Hakkn lutfettii sayl nefesleri harcayarak, son nefesi verdiimiz gn, dnya ve iindeki btn balantlarmzla ya vedlaarak ya da vedlaamadan lmle buluacaz. Fakat Hakkn sdk ve k kullar iin bu buluma, belki de lm deil, mesd bir dirili olacak, bir eb-i ars hlinde tahakkuk edecektir. Onun iin: lmeden evvel lnz. srrna ermek gerekir. Bu srr Hazret-i Mevln: Dirilmek iin lnz!.. szyle ifde eder. Nitekim Hazret-i Ali -radyallhu anh-n buyurduu gibi: nsanlar uykudadr. lmle uyanrlar... Bu itibarla nefsan duygularmza ve dnyev isteklerimize malup olmayp, asl yaayn, hayvn rh ile deil, bize Cenb- Hak tarafndan frlen ilh rh ile olduunu bilmelidir. Dolaysyla en fec lm, Haktan gfil olmak, onun rzsn kaybetmektir... Onun iin bir mmin, nasl yaayp nasl lmesi cb ettiini idrk etmeli ve mndan ihsna ulaabilmenin eitimine girmelidir. Zr peygamberlerin dnda hi kimsenin ne hl zere lecei ve ne ekilde dirilecei hususunda bir temint bulunmamaktadr. Hl byleyken, Yusuf -aleyhisselm-n Cenb- Hakka:


(Y Rabb!) Benim canm Mslman olarak al ve beni slihler zmresine ilhk eyle. (Ysuf, 101) diye iltic etmesi, bizler iin pek derin bir mn tamaktadr. Bu bakmdan her kul, havf ve rec yni korku ve mid duygular arasnda bir kalb kvma ship olmak mecbriyetindedir. Dolaysyla bu hlet-i rhiyenin salayaca teyakkuz ve rikkat-i kalbiye ile, mrn dim, son nefesini mn ile verebilme endiesi ile geirmelidir. hiretteki hlimizin ne olacana dir ilk ve net iret, son nefesteki hlimizde ortaya kmaktadr. Son nefesinde ebed kurtulua erme mcdelesi veren mn kahramanlar ve nil olduklar mkftlar, hidyet rehberimiz olan Kurn- Kermde bizlere birer ibret levhas hlinde sergilenmektedir:

11

Nitekim Firavunun sihirbazlar, Hazret-i Msnn gsterdii ak bir mcize karsnda: lemlerin Rabbine, Ms ve Hrnun Rabbine mn ettik! diyerek derhal secdeye kapanm, mn nmetiyle ereflenmilerdi. Lkin ahmak Firavun, fkelenmi ve ship olduu saltanat ve gcyle sanki vicdanlara da hkmedebilirmi gibi onlar tehdd etmiti: Ben size izin vermeden ona mn ettiniz ha! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama kestireceim, hepinizi astracam!.. demiti. Sihirbazlar ise byk bir mn vecdi iinde: Senin zulmn bize bir zarar veremez! Senin zararn dnyaya ittir. hiret sadeti ise, ebeddir! diyerek mn celdetiyle tavr koymulard. Ne ibretlidir ki bu etin zulm karsnda bile onlar, zulmden kurtulabilme derdine deil, son nefeste bir mn zaaf gstermeksizin mslman olarak can verebilmenin endiesine derek Cenb- Hakka yle iltic ettiler:


...Rabbimiz! Bize bol bol sabr ver ve mslman olarak canmz al!
(el-Araf, 126)

Nihyet nil olduklar hidyetin bedelini, kol ve bacaklarnn apraz kesilmesi eklinde deyerek ehd ve vel olma erefiyle Cenb- Hakka kavutular. Zlimler, Ashb- Uhddu da, Allha mn etmelerini su sayarak, ii ate dolu hendeklere atyorlard. O sdk mminler ise, bu zulme ramen inanlarndan vazgemediler ve dvlar uruna korkusuzca lme giderek mnlarnn bedelini Hak Telya yksek bir mn vecdi iinde dediler. Zr Allhtan hakkyla korkanlar, baka hibir ey karsnda korku duymazlar. Ashb- Karyeden Habb-i Neccr, mn ve ird dolaysyla talanarak katledilmiti. Fakat bu dnyaya it pancurlarn kapand son nefesinde, gidecei leme it pencereler alp nil olaca ilh lutuflar kendisine gsterilince o, kavminin gafletine acyarak: ...Keke kavmim bunu bilseydi!.. (Ysn, 26) dedi. Zr kendisine, fn lemdeki talanmasnn karlnda sonsuz bir sadet bahedilmiti. Yine sevliin ilk yayld dnemlerde Romallar, Yunanllar ve putperestlerle birleip o gnk ehl-i mn arenalarda arslanlara paralatyorlard. O mminlerse, arslanlarn dileri arasnda hayatta kalmann deil, bilkis

12

mnlarn kurtarmann mcdelesini veriyorlard. nk onlar, bu ar zulme sabredip Allh indindeki yce mkft terch etmilerdi... Hi phesiz btn bu gzel hller, bir mr Allh ile beraber olma uurunda yaayabilmenin lutufkr neticeleridir. Bu bakmdan Allh ile beraber olabilmek, kulluun en yce bir zirvesi ve zarretidir. Rivyete nazaran bir viz krsde kyamet ahvlini anlatmaktayd. Cemaatin arasnda eyh ibl Hazretleri de vard. Viz, sohbetinin sonuna doru Cenb- Hakkn kabirde soraca suallerden bahisle: lmini nerede kullandn, sorulacak! Maln mlkn nerede harcadn, sorulacak! bdetlerin ne durumda, sorulacak! Haram-helle dikkat ettin mi, sorulacak!.. Bunlar sorulacak; unlar da sorulacak!.. diye uzun uzadya birok husus sayd. Bu kadar teferruata ramen meselenin zne dikkat ekilmemesi zerine ibl Hazretleri, vize yle seslendi: Ey viz efendi! Allh Tel o kadar ok sul sormaz. O sorar ki: Ey kulum! Ben seninleydim, sen kiminleydin!.. O hlde en byk dstur, Hak ile olabilmek ve nefesleri zy etmemek. u kelm- kibrda bu hl ne gzel ifde edilmitir: Zy olmu, anladk; Sensiz geen saatimiz... Bu dstra dvet sadedinde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bn-i mer -radyallhu anhm-nn iki omuzunu tutmu ve yle buyurmutur: Dnyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol!.. (Buhr, Rikak, 3) Bu hissiyatla bn-i mer -radyallhu anhm- da, sohbetlerinde dim u nasihatte bulunurdu: Akama ulatnda sabah gzetme, sabaha kavutuunda da akam bekleme. Salkl anlarnda hastalk zamann iin, haytn boyunca da lmn iin tedbir al. (Buhr, Rikak, 3) Haytn bir yaz yamuru gibi akn ifde eden bu cmleler, bizi gerek hayta istikmetlendirmektedir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bunu bir dusnda yle ifde buyurur: Allhm! Gerek hayat sadece hiret haytdr. (Buhr, Rikak, 1) Bu srr en gzel bir ekilde idrk eden ashb- kirmn hayt, saysz fazlet, hikmet ve ibretlerle doludur: 13

Mriklere esir dp ldrlmek zere bulunan Hubeyb -radyallhu anhn ehd edilmeden evvel tek arzusu vard ki o da; Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-e muhabbet dolu bir selm gnderebilmekti... Gzlerini mahzun bir ekilde semya kaldrd ve: Allhm! Burada selmm Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e ulatracak kimse yok. Ona selmm Sen ulatr!.. diye iltic etti. O srada ashbyla Medne-i Mnevverede oturmakta olan Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem-: Onun zerine de selm olsun! mnsnda, ve aleyhisselm buyurdular. Bunu duyan ashb- kirm hayretle: Y Raslallh! Kimin selmna karlk verdiniz? diye sorunca: Kardeiniz Hubeybin selmna. buyurdu. 1 Ayrca Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Hubeybi ehidlerin ulusu diye tavsif etmi ve: O, cennette benim komumdur! buyurmutur. Bu ak ve evke bir baka misl: Uhud Harbi nihyetinde Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, ehid ve yarallarn kontrol edilmesini emir buyurmulard. Hussiyle kbetini merk ettii bir sahb vard: Sad bin Reb -radyallhu anh-. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, onu bulup ne durumda olduunu renmesi iin ashbndan birini harb meydanna gnderdi. Sahb, Sad -radyallhu anh- ne kadar aradysa da bulamad, ne kadar seslendiyse de cevap alamad. Nihyet son bir midle: Ey Sad! Beni Raslullh gnderdi. Allh Rasl, senin diriler arasnda m, yoksa ehidler arasnda m bulunduunu kendisine haber vermemi emretti. diye yaral ve ehidlerin bulunduu tarafa doru seslendi. O srada son anlarn yaayan ve cevap verecek mecli kalmam olan Sad -radyallhu anh-, kendisini Allh Raslnn merak ettii haberini duyunca btn gcn toplayarak, ancak clz bir inilti hlinde: Ben, artk ller arasndaym! diyebildi. Belli ki artk teleri seyrediyordu...
1

Bkz. Buhr, Megz, 10; Vkd, Megz, s. 280-281.

14

Sahb, Sad -radyallhu anh-n yanna kotu. Onu, vcdu kl darbeleriyle delik-deik olmu, deta kalbura dnm bir vaziyette grd. Ve ondan ancak ksk bir sesle ve fslt hlinde u mthi szleri iitti: Vallhi, gzleriniz kmldad mddete, Peygamber Efendimizi dmanlardan korumaz da, Ona bir musbet erimesine frsat verirseniz, sizin iin Allh katnda ileri srlebilecek hibir mzeret yoktur! 2 Sad bin Reb -radyallhu anh-n, mmete deta bir vasiyet mhiyetindeki bu szleri, ayn zamanda fn hayta ved szleri oldu. Hazret-i Huzeyfenin anlatt u hdise de, ashbn son nefeste bile sergiledii ulv ahlk ve fazleti aksettirmesi bakmndan ne kadar clib-i dikkattir: Yermuk Muhrebesinde idik. arpmann iddeti gemi, ok ve mzrak darbeleri ile yaralanan Mslmanlar, dtkleri scak kumlarn zerinde can vermeye balamlard. Bu arada ben de bin bir glkle kendimi toparlayarak, amcamn olunu aramaya baladm. Son anlarn yaayan yarallarn arasnda biraz dolatktan sonra, nihyet aradm buldum. Fakat ne re, bir kan gl iinde yatan amcamn olu, gz iretleriyle dah zor konuabiliyordu. Daha evvel hazrladm su krbasn gstererek: Su istiyor musun? dedim. Belli ki istiyordu, nk dudaklar harretten deta kavrulmutu. Fakat cevap verecek mecli yoktu. Sanki gz ireti ile de muzdarip hlini m ediyordu. Ben krbann azn atm, suyu kendisine doru uzatrken biraz tedeki yarallarn arasndan krimenin sesi duyuldu: Su! Su!.. Ne olur bir tek damla olsun su!.. Amcamn olu Hris, bu feryd duyar duymaz, kendisinden vazgeerek ka ve gz iretiyle suyu hemen krimeye gtrmemi istedi. Kzgn kumlarn zerinde yatan ehidlerin aralarndan koa koa krimeye yetitim ve hemen krbam kendisine uzattm. krime, tam elini krbaya uzatrken Iyan iniltisi duyuldu: Ne olur bir damla su verin! Allh rzs iin bir damla su!.. Bu feryd duyan krime, elini hemen geri ekerek suyu Iyaa gtrmemi iret etti. Hris gibi o da imedi.
2

Bkz. bn-i Abdilber, stib, c. II, s. 590.

15

Ben krbay alarak ehidlerin arasnda dolaa dolaa Iyaa yetitiim zaman kendisinin son szlerini iitiyordum. Diyordu ki: lh! mn dvs uruna canmz fed etmekten asla ekinmedik. Artk bizden ehdet rtbesini esirgeme. Hatlarmz affeyle! Belli ki, Iya artk ehdet erbetini iiyordu. Benim getirdiim suyu grd, fakat vakit kalmamt... Balad kelime-i ehdeti ancak bitirebildi. Derhal geri dndm, koa koa krimenin yanna geldim; krbay uzatrken bir de ne greyim; krime de ehid olmu! Bri amcamn olu Hrise yetieyim dedim. Koa koa ona gittim. Ne re ki, o da ate gibi kumlarn zerinde kavrula kavrula rhunu teslm eylemiti... Ne yazk ki krba, dolu olarak ehidin ortasnda kald. 3 Huzeyfe -radyallhu anh- o andaki hlet-i rhiyesini yle anlatr: Haytmda birok hdiseyle karlatm. Fakat hibiri beni bu kadar duygulandrp heyecanlandrmad. Aralarnda akrabalk gibi bir ba bulunmad hlde, bunlarn birbirlerine kar bu derecedeki diergm, fedkr ve efkatli hlleri, (yni son nefeslerini de hayatlarndaki gibi fazlet ierisinde vermeleri ve ancak mslman olarak lnz yet-i kermesinin uuru ile hayta ved edebilmeleri) gpta ile seyredip hayran olduum byk bir mn celdeti olarak hfzamda derin izler brakt... Cenb- Hak, cmlemizin son nefeslerini hsn-i htime ile neticelendirsin. Bu fn dnyadaki son nefesimizi, ebed vuslatmzn ilk nefesi eylesin!.. mn!..

Bkz. Hkim, Mstedrek, III, 270.

16

Son Nefes -2Hayatn gyesi, gzel bir kul olarak yaamak ve gzel bir kul olarak can verebilmektir. Zr hedef, Cenb- Hakkn beeriyete armaan ettii, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in zarif ve duygulu hayatndan hisse alp; derin, ince, rakk ve hassas bir kul olabilmektir.

Gzel bir kul olarak bu fn leme ved edebilmek iin sayl olan nefesleri son nefese hazrlamak zarrdir. Yni mesud bir hiret hayt iin amel-i slihlerle mzeyyen, gzel, feyizli, huzurlu ve istikmet zere bir dnya hayt elzemdir. Zr hads-i erfte buyrulduu zere: Kii yaad hl zere lr ve ld hl zere harolunur.
Feyzl-Kadr erhul-Cmiis-Sar, V, 663) (Mnv,

Bunun saysz mislleri vardr. bret ve hikmet dolu bu misllerden bir tanesi yledir: Adapazarnda bir mezzin efendi, muhterem pederim Ms Efendi kuddise sirruh-un bir ziyaret sohbetine, le namazndaki vazifesini ikml ettikten sonra gelmekte iken, bindii bisikletle kendisine yanan yeil kta yolun dier tarafna gemektedir. Bu esnda ok hzl gelen ve ona yanmakta olan krmz kta duramayan bir baka ara, ok sratli olarak mezzin efendiye arpar. arpmann iddetinden tr mezzin efendi havalanp yere derken son nefesinde bu dnyaya it son ifde olarak hem arpan ofr hem de yol kenarndakiler tarafndan da duyulmu olan u cmleyi sesli ve itiyakl bir ed ile haykrr: Sana geliyorum Rabbim!.. te btn mesele, mr, son deminde srr ve huzurla Allha gtrebilmek, yni herkesin korkulu rys olan o demde sevin duyarak: Rabbim, sana geliyorum!.. diyebilmektir... Cenb- Hak, cmlemize bu bahtiyarl nasb eylesin! mn!.. Eskilerin ifdesiyle bu hl: Su testisi su yolunda krlr... darb- meselinin pek mnidar bir tezhrdr. Yni gnller, yaarken en ok ne ile megul olmular ise, lrken de onunla megul olmaktadrlar. Elbette bunun istisnlar da vardr. Yni bir kul, son nefesini mn ile verebilmek iin her ne kadar slih amellerle dolu bir hayat srmeliyse de buna gvenerek Allhn rahmetine nil olacana kesin gzyle bakmamaldr. Bunun

17

zddna bir kul da dt gnahlara ve sfl hayta bakarak Allhn rahmetinden mdini kesmemelidir. Zr son nefesin ne ekilde olaca, ilh bir srdr. Yce kitbmz Kurn- Kermde, son nefesinde mnlarn kurtarma mcdelesi veren slih kullar birer rnek ahsiyet olarak sergilendii gibi, bunun zddna slih bir mr srerken nefsniyetlerine rm olarak sonradan kfre dr olmu bir ekilde lenlerin hazn kbetleri de, birer ibret levhas hlinde sergilenmektedir. Nitekim, ship olduklar ilmi, irfn ile tezyn edemeyip nefsini arndramayan blis, Krun, Belam bin Baura ve sahb iken dnya tamlarna aldanan Slebe, bunlarn en briz mislleridir. Mlum olduu zere blis, nceleri Hak katnda yksek bir mevk shibi idi. Ancak kibrinin neticesi olarak Cenb- Hakkn emrinin kudret, azamet ve hametini gremeyip kendisinin Hazret-i demden stn olduu iddisna kalkt. Kendisinde bir varlk ve eref vehmetmesi, onu Rabbinin emrine muhlefet etmeye kadar srkledi. Netcede kibir ve inadnn zebnu olarak ebediyyen perian oldu. Krun da, nceleri fakir ve slih bir zt idi. Tevrt Hazret-i Msdan sonra en iyi o tefsir ederdi. Hazret-i Msnn dus berektyla kendisine simy ilmi bahedilmiti. Fakat sonralar nefsinin ve eytann desselerine kaplarak kalbi dnyaya meyletti. Haznelerinin anahtarlarn gl kuvvetli bir topluluk zor tayacak derecede idi. Buna aldanarak marka bir zenginliin girdabnda bouldu. Fakat Hazret-i Ms, ona zektn vermesini emredince o: Malma gz m diktin? Bunlar ben kendim kazandm. deme cret ve kstahlna dt. Mal onu martp helkine sebep oldu. Derken Krun, Hazret-i Ms ve Hazret-i Hrunun mnev derecelerini kskanmaya balad. Hazret-i Msya nmus iftirs atacak kadar hasedinde ileri gitti ve bunun netcesinde de bbrlendii hazneleriyle birlikte yerin dibine geerek helk oldu. Mlkn shibi olan Cenb- Hakk unutarak; mal, mlk ve mevk gibi tuzaklar olan dnyaya gnl vermek, gafletlerin en acsdr. Belam bin Baura da, Allh Telnn kendisine ism-i zam rettii, kermet shibi slih bir kuldu. Bu zt, sriloullar iinde lim ve vel biri olarak tannyordu. Fakat sonradan hevsna, nefsn arzularna meyletmesi netcesinde, o mnev hlini kaybetti, hatt mnsz olarak ld. Bu hdise Kurn- Kermde yle bildirilmitir:

18

Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz yetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin hdisesini anlat. Dileseydik, onu yetlerimizle stn klardk; fakat o, dnyaya meyletti ve hevesine uydu (ahmaklk ve aknla dr oldu). Onun hli, stne varsan da, kendi hline braksan da, dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir... (el-Arf, 175-176) Gzel bir kulluk hayt yaarken dnyaya aldanarak ebed sadetini ebed bir sefletle deime bedbahtlna denlere dir, asr- sadetten bir misl de Slebenin hlidir. Slebe, nceleri mescidden ve Peygamber Efendimiz sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetlerinden ayrlmazken, mal-mlk shibi olup dnya sevgisi gnlnde yer edince, zamanla cemaati terk etmi, farz olan zekatn bile vermekten imtin ederek hazn bir kbete dr olmutur. Sonradan Allh Raslnn szn tutmamaktan dolay pimn olmusa da faydasz bir rpn iinde can verirken kulaklarnda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Y Slebe, krn ed edebilecein az mal, krn ed edemeyecein ok maldan hayrldr. ifdeleri nlyordu. 4 Tasavvuf trihinin byk ahsiyetlerinden Sfyn- Sevr Hazretlerinin u hli de pek ibretlidir: Sfyn- Sevr Hazretlerinin gen yata beli bklmt. Sebebini soranlara yle derdi: Kendisinden ilim tahsil ettiim bir hocam vard. Veft esnsnda ona telknde bulunduum hlde kelme-i tevhdi getiremedi. Bu hli grmek, benim belimi bkt.

Grld zere, kbet mehuldr. Firavunun sihirbazlar misli, dallet zere yaayp hir mrlerinde hidyete erenler olduu gibi, Krun ve Belam bin Baura misli, hidyet zere yryp, sonunda defterini hsranla kapatm olanlar da mevcuddur. Dolaysyla bir kul, hangi mnev makam, mertebe ve stnlkte olursa olsun, nefs ve eytan, dim pusuda beklemekte ve frsatn bulur bulmaz ayaklar srt- mstakmden kaydrabilmektedir. Zr eytan, Kurn- Kermde bildirildii zere Cenb- Hakka: Srt- mstakm zerinde oturacam ve kullarn azdracam!.. 5 dedi ve tekrar dirili gnne kadar kendisine mhlet verilmesini istedi. mtihan dolaysyla da bu mhlet kendisine verildi.

4 5

Bkz. Taber, Tefsr, XIV, 370-372; bn-i Kesr, Tefsr, II, 388. Bkz. el-Araf, 16.

19

Bu tasalluttan ancak ihlsl kullarn istisn tutulduunu da eytan yle tiraf etti: hlsn koruduun kullarn mstesn!.. 6 Peygamberlerin dnda hibir kul, mn hususunda ayak kaymas tehlikesinden kesin olarak selmette deildir. Bu sebeple her bir mmin, kendisine lutfedilmi olan mr nmetini lykyla deerlendirmeye gayret etmelidir. lmn souk rpertilerinden kurtulmann yegne resi, ancak slihne bir mr yaamaya gayret etmektir. nk lme hazrlkl olanlar, lmden korku duymak yerine onu ebed bir vuslat veslesi olarak telakk ederler. Bunlar, lm gzelletirebilmenin huzruna ermi mesud kullardr. Fakat gfilne bir hayat yaayarak hiretini mahvedenler ise, lmn korkun ve karanlk girdab karsnda souk rpertiler duymaktan kurtulamazlar. Hazret-i Mevln ne gzel syler: Oul, herkesin lm kendi rengindedir, insan Allha kavuturduunu dnmeden lmden nefret edenlere, lme dman olanlara, lm korkun bir dman gibi grnr. lme dost olanlarn karsna da dost gibi kar. Ey lmden korkup kaan can! in asln, szn dorusunu istersen, sen aslnda lmden korkmuyorsun, sen kendinden korkuyorsun. nk lm aynasnda grp rktn, korktuun, lmn ehresi deil, kendi irkin yzndr. Senin rhun bir aaca benzer. lm ise o aacn yapradr. Her yaprak aacn cinsine gredir te bir kul, bu dnya haytnda benliini aar ve rhunda meknz olan melek sfatlar istikmetinde merhaleler kat ederse, yni lmeden evvel lmek srrna nil olursa, lm, hayl tesi muazzam ve mtel olan Rabbe vuslatn mecbr bir ilk adm olarak grlr. Bylece ekseri insanlarda iddetli korkulara sebep olan lm, gnllerde Refk- Alya, yni en yce dosta kavuma heyecanna dnr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in son anlar, bu heyecann zirvesinde yaanm bir vuslat demiydi. O, mr boyunca her hlkrda Rabbinin emrine itaat ve muhabbet hlinde olduundan, lmeden evvel lerek veftn bir eb-i ars hline getirmiti. Nitekim Hazret-i ie ve Hazret-i Ali -radyallhu anhm-dan rivyet edildiine gre, Peygamber Efendimizin veftna gn kala Cenb- Hak her gn Cebril -aleyhisselm- gndererek Raslnn hatrn sormutu. Son gn olunca Cebril -aleyhisselm- bu sefer yannda lm melei Azril de bulunduu hlde geldi.

Bkz. Sd, 79-83.

20

Cebril -aleyhisselm-: Ey Allhn Rasl! lm melei senin yanna girmek iin izin istiyor! Hlbuki o, Senden nce hibir demolunun yanna girmek iin izin istememitir! Senden sonra da hibir demolunun yanna girmek iin izin istemeyecektir! Kendisine izin veriniz! dedi. lm melei ieri girip Peygamber Efendimiz -aleyhissalt vesselm-n nnde durdu ve: Y Raslallh! Yce Allh beni Sana gnderdi ve Senin her emrine itaat etmemi bana emretti! Sen istersen rhunu alacam! stersen, rhunu sana brakacam! dedi. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Ey lm melei! Sen (gerekten) byle yapacak msn? diye sordu. Azril -aleyhisselm-: Ben, emredecein her hususta sana itaatla emrolundum! dedi. Cebril -aleyhisselm-: Ey Ahmed! Yce Allh seni zlyor! dedi. Peygamber Efendimiz -aleyhissalt vesselm-: Allh katnda olan, daha hayrl ve daha devamldr. Ey lm melei! Haydi, emrolunduun eyi yerine getir! Rhumu, canm al! buyurdu. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, yanndaki su kabna iki elini batrp slak ellerini yzne srd ve: L ilhe illallh! lmn, akllar balardan gideren ztrap ve iddetleri var! buyurduktan sonra, elini kaldrd, gzlerini evin tavanna dikti ve: Ey Allhm! Refik- Al, Refk- Al (yni yce dost, yce dost)!.. diye diye Rabbine duyduu ak ve itiykn tezhr olan nice ulv htralarla dolu bir mr ardnda brakarak bu fn lemden hakk leme hicret etti. 7 Feyizli bir kulluk hayt yaadktan sonra, son nefesinde Rabbe vuslat heyecnn yaayan byk mutasavvf Mevln Hazretlerinin dnyaya ved nn da talebesi Hsmeddin elebi yle nakleder:

Bkz. bn-i Sad, Tabakt, II, 229, 259; Belzr, Ensbul-Erf, I, 565; Ahmed bin Hanbel, VI, 89.

21

Birgn eyh Sadreddin, dervilerin ileri gelenleri ile Mevlny hasta yatanda ziyrete geldiler. Mevlnnn hlini grerek zldler. eyh Sadreddin: Allh cil iflar versin! Tammen shhate kavumanz md ediyorum. dedi. Bunun zerine Mevln: Artk if size mbrek olsun! k ile muk arasnda kl pay kadar mesfe kald. Onun da kalkmasn ve nrun nra katlmasn istemiyor musun? dedi. 8 Mevln, insanlar iin byk korku ve endie sebebi olan lm bir kbus gibi grmemi, bilakis lm gurbetten kurtulu, Hsn-i Mutlaka, yni sonsuz gzellik shibi olan Cenb- Hakka kavuma olarak telakk etmitir. Kendisi, Rublerinde lm duygusunu yle ifdelendirir: Ben lnce bana ld demeyin. nk lydm, lmle dirildim. Dost ald, gtrd beni... Bu sebeple Hazret-i Mevln, dnyaya ved edecei vakte de eb-i Ars (dn gecesi) demitir.

phesiz ki Hazret-i Mevln, Ynus Emre, Aziz Mahmud Hdy gibi nice Hak dostu gnl erbbnn dnyadaki huzrlu hayt, kabir lemlerinde de devm etmektedir. Aadaki u msrlar, deta byle bir huzuru terennm etmektedir: lm sde bahr lkesidir bir rinde, Gnl her yerde buhurdan gibi yllarca tter... Ve serin selviler altnda yatan kabrinde, Her seher bir gl aar, her gece bir blbl ter...
Yahya Keml

lm bu gzellikte karlayabilmek iin benlik ve ihtiraslardan kurtularak ilh emirler dorultusunda bir hayat yaamak ve son nefese hazrlkl olmak gerekir. Rabbimiz yet-i kermede yle buyuruyor:


Sana yakn (lm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et! (el-Hicr, 99) te btn Hak dostlarnn hayatlarn hulsa eden dstur!..
8

Bkz. Ebul-Hasan en-Nedev, slm nderleri Trihi, c. I, s. 449.

22

Her rif ve k gnl, Hakkn kendilerine emnet ettii hayt dim srt- mstakim zere bir kulluk ve ibdet ile tezyn ederek Rabbine bir kulluk bedeli olan kalb-i selm gtrmenin gayreti iinde olmulardr. Yni Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in son nefeste: Refk- l, refk- l / en yce dosta, en yce dosta... diye terennm ettii kulluk tezhrnn, onun izinden giden riflerde de tecellsi devm edegelmitir. Nitekim bu Hak dostlarndan, btn mrn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snneti zere yaamaya gayret etmi olan Sm Efendi -kuddise sirruh-un son nefesteki hli de bizler iin ne gzel bir nmnedir. Sm Efendi ki, gnl Peygamber akyla dolu bir Hak dostu idi. Nasl bir kimse karda gider de onun ardnda izler oluur; sonra gelen de o izler zerine yolunu bulur; ite Sm Efendi de Peygamber Efendimizin izlerini tpk byle takip ederek mr srmt. Bunun tezahr olarak da son nefesini, hayt boyunca izini tkip etme ak ve heyecnnda olduu Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in civrnda ve teheccd ezn okunduu esnda teslm etmek nasip oldu. O son demde yannda bulunanlar lisnndan kan lafzlarn sadece: Allh, Allh, Allh!.. olduunu iitiyorlard. Aslnda yalnz dili deil, btn hcreleriyle beraber cesedi de rhu da dim Allh diyordu... Hsl btn i, gzel bir kul olarak yaamak ve gzel bir kul olarak can verebilmektir. nk Cenb- Hakkn arzu ettii, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in haytndan hisse alan, zarf, derin, ince, rakk ve hassas bir kul olabilmektir. Rabbin; Ne gzel kul! iltiftna mazhar olabilmek, ancak Hakka gnl verebilmenin sevdsna debilme netcesindedir. Bu ilh muhabbet ile rhniyetin galebe hlinde olabilmesi; gnln kirden-pastan temizlenebilmesi iledir ki, o gnlde Hak gneinin nru parlasn... Bu hlin netcesinde de -inallh- aldmz her nefes, son nefese hazrlk mhiyetinde olacaktr. Dier taraftan, btn mnev kayp ve zararlar, Allh unutmann neticesindedir. yet-i kermede buyrulur:


Allh unutan ve bu yzden Allhn da onlara kendilerini unutturduu kimseler gibi olmayn! te onlar fsk olanlardr. (el-Har, 19) Hakkaten, btn gnahlar, Allh unuttuumuz zaman devreye girmeye balar. Zr bir kul, Allh derken ve lm gereinin farknda iken ibdet ve davranlarna tin gsterir, bir gnl incitmemenin hasssiyeti iinde yaar. Yni

23

hibir kimseye ne dili ile ne de davranlar ile bir diken batramaz... Bu nezketi Ynus Emre Hazretleri ne gzel ifde eder: Gnl alabn taht alab gnle bakt ki cihan bedbaht Kim gnl ykar ise Cenb- Hak, haytmzn hazin bir kbete dr olmamas iin nefeslerimizin ve kalb atlarmzn ne ekilde olmas gerektiine dir Kurn- Kermde pek ok kzlarda bulunur. Bu bakmdan btn mesele:


Ey mn edenler! Allhtan Ona yarar ekilde korkun ve Mslman olarak can verin. (l-i mrn, 102) yet-i kermesinin muhtevsnda yaayabilmektir. Aksi takdirde u fn lemde mr uzun olmu, ksa olmu, hibir ey ifde etmez. Netcede btn mrler:


(nsanlar) kymeti grdkleri gn dnyada ancak bir akam yahut bir kuluk vakti kadar kalm olduklarn sanrlar... (en-Nzit, 46) ilh beynnn tecellsine muhataptr. Dolaysyla btn yapacamz, bir akam vakti yahut bir kuluk vakti kadar kulluk, ibdet ve tat... Bu hususta Cneyd-i Badd Hazretlerinin u nasihati ne byk bir kzdr: Dnyann bir saati, kymetin bin senesinden daha kymetlidir. Zr orada kurtulua kavuturacak bir amel yaplamaz. te nmzdeki her mevsim, her gn ve saat; bu kulluk, ibdet ve tat iin byk bir frsattr. Bilhassa u gnlerde f edilen hac 9 , bal bana bir son nefes tlimidir. Hac ki, onun manzaras, bir maher sahnesi... Orada giyilen ihram, kefen iklmi... Arafat, tevbe ve iltic mekn... eytan talama, dnyev ve nefsn balantlardan kopma netcesinde iimizdeki nefsi ne nisbette talamamz gerektiinin uuruna varabilmek... Nihyetinde anadan domu bir bebek gibi gnahsz hle gelerek Hakka vuslat hatrlamak... Ksaca son nefese nasl adm atmamz gerektiinin kk bir provas... Cenb- Hak, byle bir hacc cmlemize ihsn buyursun! Y Rabbi! Son nefesimizi Ceml-i lhne kavuma ak ve itiykyla verebilmeye medr olacak feyizli bir mr yaamay cmlemize nasb eyle!
9

Bu yaz, Hac ibdetinin ed edildii ayda yaynlandndan bu ibrelere yer verilmitir.

24

mn!..

25

Son Nefes -3Son nefes, buusuz, przsz ve lekesiz bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, gzellikleri ve irkinlikleriyle btn mrn net bir ekilde seyreder. O an, gzlere ve kulaklara hibir tiraz ve gaflet perdesi inmez. Bilkis btn perdeler kalkar ve her trl tiraf; akl ve vicdan pimanlk iklmine sokar. Hayatmz pimanlkla seyrettiimiz ayna, son nefes olmasn!..

Son nefes; buusuz, berrak bir ayna gibidir. nsanolu kendisini en net olarak son nefesinde tanr. Haytn muhsebesi, kalbinin ve gznn nnde sergilenir. Bu sebeple insanolu iin lm nndan daha ibretli bir manzara yoktur. Kurn- Kermde bildirildii zere, hayt Allha isyn iinde geen Firavun, ancak Kzldenizde ilh kahra dr olurken kendisini ve ziyn ettii mrn gerek mnda tand. Dnyadaki nefsn saltanatnn i yznn hakkatte ne byk bir seflet ve hsrandan ibret olduunu son nefesinde idrk ederek, iinde mthi bir pimanlk duydu. yet-i kermede bu hl yle bildirilmektedir: Nihyet su onu bomaya balaynca (yle) dedi: nandm. Gerekten sriloullarnn mn ettiinden baka ilh yokmu! Ben de mslmanlardanm!.. (Ynus, 90) Lkin i iten gemiti Kzldenizin girdaplarnda boulmak zere iken kendisini mn halkasna tutunmaya mecbur hisseden Firavuna Allh Tel yle buyurdu: imdi mi (mn ediyorsun)?! Hlbuki sen, bundan evvel (mrn boyunca) isyn etmi, dim fesatlardan olmutun! te bir bel gelince uslanp, selmete kavutuunda tekrar eski azgnlna dnenlerin son nefesteki uyan, pimanlk ve mna ynelileri bir hsrandan ibrettir. Bu bakmdan tevbe ve pimanl son nefese brakmak, byk bir aldan sebebidir. Hl byleyken haytn srprizleri, med-cezirleri, yni ini-klar iinde alkalanrken lmn derin ve sessiz lna kulak vermemek ve birgn kendimizin de o kapdan geeceimizi hesba katmadan yaamak, ne hazin bir gaflettir. Cenb- Hak birok yet-i kermede, dnya haytn imtihan gyesiyle yarattn beyn etmektedir. Gaflete dalarak asl gyemizi unutma ihtimlimize kar birer ilh kz mhiyetindeki bu yet-i kermelerde yle buyrulmaktadr:

26

Her canl lm tadar. Bir imtihn olarak sizi hayrla da erle de n deniyoruz. Ve siz ancak bize d drleceksiniz... (el-Enbiy, 35) O ki, hanginizin daha gzel davranacan denemek iin lm ve hayt yaratmtr... (el-Mlk, 2) Bu yzden, dnya haytnda yaadmz ibdet, mumelt ve ahlk ile alp verdiimiz btn nefesler, son nefesimizin bir nev pusulas hkmndedir. Ayn zamanda hiretteki hlimizin daha bu dnyadaki tercmn gibidir. mm Gazl -rahmetullhi aleyh- yle der: Dnyada mrifet zevkine varamayan, hirette mhede tadn alamayacaktr. Kii dnyada kazanp bedelini deyemedii bir eye hirette ship olamaz. Burada herkes neyi ekmise hirette onu biecektir. Herkes yaad gibi lecek ve ld gibi dirilecektir. te dnyada mrifete, yni Hakk tanyp mcibince amel edebilmeye ne kadar muvaffak olmu ise, hirette onun nmetine o derecede nil olacaktr. Dolaysyla herkes, alp verdii her nefes ile aslnda kendisini ilh cez veya mkfta hazrlamaktadr. Cenb- Hak yet-i kermelerde, biz kullarn yle kz buyurur: Ey mn edenler! Kendinizi ve ilenizi, yakt insanlar ve talar olan ateten koruyun... (et-Tahrm, 6) Cehennem tututurulduunda ve cennet yaklatrldnda, kii neler getirdiini renmi olacaktr. (et-Tekvr, 12-14) Hl byle iken nereye gidiyorsunuz? (et-Tekvr, 26) Bu bakmdan her insan; giditna ve nereye hazrlandna dikkat etmek mecbriyetindedir. Bunu da son nefese brakmayp mr boyunca bu hasssiyetle yaamaldr. Zr kr ve zarar, kazan ve kayp keyfiyetleri dnya haytna mahsustur. Kabirde ne bir kazan, ne de bir kayp artk sz konusu olmayacaktr. Toprak stnde fn, izf, nefsn saltanat ve czibelerin aldatmacalarna kananlarn ve bu sretle rhn vasfn zaafa uratanlarn, toprak altnda hsran ve horlua dr olacaklar muhakkaktr. stelik, toprak altndaki mrmzn yni kabir haytmzn, dnyadaki mrmzn ka misli olaca da bir mehldr. Bu bakmdan, akl- selm shibi bir insana den asl vazfe, uzun kabir hayt ve ondan sonraki sonsuzluk lemi iin hazrlk yapmaktr. Dier taraftan, mmin gnllerde mn nruyla aydnla kavuan lmn karanlk yz, rpertici bir korku olmaktan km, ebed bir dirili mjdesi hline gelmitir. E-dost adresleriyle dolu olan kabristanlar, mn ehli iin

27

bir karanlklar lkesi deil, sessiz bir kz ve irad beldesidir. uur shibi bir mmin iin hayat, lmle i ie yaanan tabi bir hakkattir. Bu bakmdan gerek bir mmin, lmle bark insandr. Zr ona hazrlkl olarak yaadndan dolay gnl huzurludur. Ksacas son nefesin en gzel nmz olabilmesi, Hakka muhabbetle dolu bir gnle sahip olabilmemize baldr. Aksi takdirde dnya muhabbeti ve lmden nefret ile son bulan bir hayat, hsran ile neticelenir. Kmil bir hiret hazrln; Rabbimizin Kurn- Kermde bildirdii sevdii vasflarn mlne girip yni; takv, zhd ve ihsn netcesinde; merhamet, efkat, hizmet, affedicilik, fedkrlk ve sabr gibi ceml vasflarla mzeyyen olup Hakkn sevdii bir kul olabilmek eklinde hulsa etmek mmkndr. Buna gre bir mmin, Cenb- Hakkn cmertliinden hisse alarak ikram ve ihsn sahibi olmaldr. Takv ve sadkati kendisine ir edinmelidir. Dier taraftan, Rabbin sevmedii; gurur, kibir, israf, zulm, fitne, gybet, dedikodu, iftir, yalan gibi cehennem vasflardan kanmak da, son nefes hazrlnn mhim bir blmn tekl eder. Kulun, son nefesini hsn-i htime, yni mn ile verebilmesi iin ncelikle kalbini tezkiye etmesi, yni irkin temyllerden temizleyip, yce hasletlerle tezyn etmesi gerekmektedir. Zr, bu sretle kalbin takv kvamna ulamas, hayat yolculuunun en kymetli hidyet mealesidir. Mevln Hazretlerinin u ifdeleri de, deta tezkiyenin bu mhiyetini zh etmektedir: Mezar yapmak; ne taladr, ne tahta ile, ne de kee iledir. Lekesiz bir gnlde, kendi i temizlik leminde, kendine bir mezar kazman cb eder ki, onun iin Allhn yce varl nnde kendi iddi ve benliini yok etmen gerekir. Tezkiyenin kmil mnda gerekleebilmesi ve kalblerin seviye alabilmesi iin de, Allh ve Raslne muhabbet duygular ile dolu olmak gerekmektedir. Allha muhabbetin en byk almeti Ona itaattir. Allha isyan hlinde olup da muhabbet iddisna kalkmak, kendini aldatmaktr. yet-i kermede Cenb- Hak yle buyurur: (Raslm!) De ki: Eer babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, hsm-akrabanz, kazandnz mallar, kesda uramasndan korktuunuz ticret, holandnz meskenler size Allhtan, Raslnden ve Allh yolunda cihd etmekten daha sevgili ise, artk Allh emrini getirinceye kadar bekleyin. Allh, fsklar topluluunu hidyete erdirmez. (et-Tevbe, 24) Bunun iin, Allh ve Raslne it kuds muhabbetimizi her eyin stnde tutmal ve son nefesimize kadar bunu devam ettirme vecdi iinde olmalyz. Gnllerin, Allh ve Raslne muhabbette seviye almas, ibdet ve amellerin fsnda kendini gsterir. yle ki dnyev sevdlara takl, ilh muhabbetten uzak

28

bir gnln yapt kulluk ile, ak- ilh ile dolu bir gnln yapt kulluk arasnda mthi bir seviye fark vardr. Zr Allh ve Raslne hakk muhabbetle balanan bir mminin hl ve tavrlar, beer mnsebetleri, ibdet ve kulluk hayt seviye kazanr. Bir mminin son nefesine hazrlkta en ok dikkat edecei hususlardan biri de ibdetlerini hu ile ed edebilmektir. yet-i kermede Cenb- Hak, kurtulua eren mminlerin vasflarn sayarken:


Gerekten mminler felha ermitir; onlar ki, namazlarnda hu iindedirler. (el-Mminn, 1-2) buyurur. Bunun zddna namazlarn gfil bir ekilde klanlar hakknda da:


Yazklar olsun o namaz klanlara ki, onlar namazlarn ciddiye almazlar. (el-Mn, 4-5) buyurur. Grld zere Cenb- Hak, kullarnn, kalb ve beden hengi iinde vuslata merhale olacak bir ibdet hayt yaamalarn murd etmektedir. Bu murd- ilh de, hi phesiz sdece namaz ibdetine mahsus olmayp, oru, hac, infak gibi btn ibdetlerin zemnini tekl etmektedir. Bu bakmdan bir oru ibdeti, nmetlerin kadrini bilmemizi, yreimizi mtemlerin civrna yaklatrmamz, yoksulluk iinde kvrananlar karsnda bir duygu derinlii kazanmamz temin etmelidir. Ayn zamanda oru; bizleri belli bir vakit bz helllerden bile sakndrmas sebebiyle, pheli ve haramlardan ne kadar uzak durmak gerektiinin bir baka telknidir. Hacda ise azamet-i ilh karsnda kulun hiliini hatrlatan deta bir kefen iklmine girmenin tefekkr ve uuru iinde bir kulluk hayt yaanmaldr. nfak eden bir mmin ise, mlkn hakkatte Allha it olduu duygusu ile bir emneti mevkiinde bulunduunun uuru iinde olmaldr. Ayrca, infak uurundaki bir mmin, bakasnn malna nasl kem gzle bakabilir? Ancak, ibdetlerin temelindeki kulluk uuru, gnldeki muhabbet derinlii nisbetindedir. Gnl, kirden-pastan temizlenince, ibdetler gerek kvmna ular ve orada Hak gneinin nru parlar. bdetlerin hu ile nasl ed edilebileceini, en gzel bir ekilde yine Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in ve ashb- kirmn rnek haytnda mhede etmekteyiz. Haytnn hibir safhasn hiret gereinden ayr mtlaa etmeyen Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, ibdetlerde de son nefesteki hlet-i rhiyeye brnmenin lzmuna dikkat ekmilerdir.

29

Nitekim bir sahb, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e geldi ve: Y Raslallh! Bana t ver, ancak ksa ve z olsun! dedi. Bunun zerine Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Namazn, (hayta) ved eden bir kimsenin namaz gibi kl! zr dilemen gereken bir sz syleme! nsanlarn elindekilerden midini kes! buyurdular. (bn-i Mce, Zhd, 15; Ahmed bin Hanbel, Msned, V, 412) Bu bakmdan lme hazrlanma gayreti iinde bulunan bir mmin olarak, ibdet haytmz olduu gibi, mumeltmz ve beer davranlarmz da snnet-i seniyyeden feyz alarak gzelletirmek mecbriyetindeyiz. Elinden dilinden mmetin istifde ettii bir kul olmal, kendimiz iin istediimiz bir eyi mmin kardeimiz iin de isteyebilme diergmlna kavuabilmeliyiz. Netcede ise, Allh ve Raslne duyduumuz muhabbet, gnlmzden btn mahlkt kuatacak derecede taarak, onlara Hakkn nazar ile bakabilmemize medr olmaldr. Son nefese hazrlkta mhim bir dier husus da ihsn duygusunu kalbde sbitleyebilmektir. Yni Cenb- Hak ile her an kalb beraberlii salamak ve kendini dim ilh mhede altnda hissetmektir. Kulun en byk sadeti, Rabbi ile berber olabilmesidir. Lkin nefsine malup ve kalbe bal olmayan akl, bunu idrakten cizdir. Yni en byk sadetten gfildir. Yine bir mmin, mtevekkil ve sabrl olmaldr. Haytn frtnalar karsnda tidl ve muvzenesini kaybetmemelidir. Peygamber Efendimiz sallllhu aleyhi ve sellem-in bandan geen ar imtihanlar dnmeli, alt evldndan beini haytnda iken kaybetmesine ramen hlet-i rhiyesinde en ufak bir sarslma olmakszn sergiledii o gzel rz hlini hatrlamal, amcas Hamza -radyallhu anh- ve ok sevdii Musab -radyallhu anh- ehid edildiindeki sabr ve metnetini unutmamaldr. Bir hakkat yolcusunun da bu fn lemde iptil ve musbetleri sabrla, unutkanl zikirle, nankrl krle, isyn tatle, cimrilii cmertlikle, hodgml diergmlkla, pheyi yaknle, riyy ihls ve tevz ile, isyn tevbe ile, gafleti zikir ve tefekkr ile bertaraf edip kalb bir kvma ulamas zarrdir. Ayrca, mbrek gn ve geceler ve bilhassa zikrullh ile ihy edilen seher vakitleri, Hakka yaklamann bu fn lemdeki nrn frsat demleridir. hiretin sadet gnei, seherlerin alacakaranlnda gizlidir. Hayat ve lm deta mezcederek yaam olan btn Hak dostlar, Allha muhabbet ve hayet duygular iinde seher karanlklarnda zikir ve tefekkrle Hak Telnn rzsn aramlardr. Zr Allh klar iin zikir ve tefekkrden uzak geen seherler hicran saatleri olmutur. 30

Dier bir mhim husus da Allh yolunda infaktr. yet-i kermede:


Allh yolunda infak edin. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayn... (el-Bakara, 195) buyrulmaktadr. Mfessirler, bu yet-i kermede ifde edilen tehlikenin, fakirlik korkusu veya dnya muhabbeti sebebiyle dnine hizmet etme ve Hakkn sesini yceltme yolunda gayret, fedkrlk ve infaktan uzak durmak olduunu ifde etmilerdir. Buna gre bir mmin, her hlkrda Allh yolunda malyla ve canyla infak edebilme gayreti iinde olmaldr. Zr bu hayat gibi, uhdemizde bulunan dnyalklar da birer emnettir. Bu emnetleri yerinde sarf etmek bir ebediyet kazanc olurken, cimrilik ve rahata dknlk sebebiyle bunlar biriktirerek nefsine saklamak, hiret hsranlna sebebiyet verir. Bir mmin, infak hususunda u ibret levhasn hatrndan karmamaldr: Bir cenzenin kabre konulmasndan sonra kurtlar bedene iliinceye kadar, hsm-akraba da tziyelerini hemen hemen bitirmi olurlar. Daha sonra miraslar mal blme grmelerine balarken, toprak da bedeni paralayp yok etmeye balar. Her iki faliyet de bir bakma birlikte srdrlr ve bitirilir. Bir yanda beden tketilirken dier bir yanda da servet datlr. Bu hli hayretle seyreden ruh, birok yaptna piman olarak elini dizine vurmak ister; ama ortada ne el kalmtr, ne de diz!.. Yalnz ameller mstesn Dnyada ship olunan takv ve slih ameller, hiret haytmzn en hayrl sermayesi olacaktr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Kabir, (amellere gre) ya cennet bahelerinden bir bahe veya cehennem ukurlarndan bir ukurdur. (Tirmiz, Kymet, 26) Velhsl, kymete kadar srecek olan kabir haytmz, dnyadaki vaziyetimize ve amellerimize gre ekillenecektir. te lm bir hsran olmaktan kurtarp bir zafere dntrebilmek, onu mtem deil de bir eb-i ars hline getirmek, lme hazrlanp lmesini bilenlerin krdr. Bu istikmette yaanm feyizli bir haytn ardndan Rabbine kavuan bahtiyarlardan, anl trihimize esiz bir htra hediye etmi rnek bir ahsiyet de Zbit Muzaffer adl Mehmetiktir: anakkale harbinde gsterdii mstesn gayretlerle byk faydalar salayan, snesi mn dolu bu gen, anakkale harbinden sonra da durmam, vatan mdfaas iin bu kez dou cephesine komutu. Kanl bir arpma

31

esnsnda ar bir ekilde yaraland. Ardndan gelecek nesle, ikinci ve ulv bir htr daha brakarak ehdet erbetini iti. yle ki: Ate hattnda arpan ve vazfesi banda ehd olan Zbit Muzaffer Bey, son nefesinde artk sesinin kmad ve gzlerinin bir ey anlatamad dakkada cebinden bir zarf kard; sonra yerden bir p paras alarak yarasndan akan kanlara batrp yazmaa balad: Asker! Kble ne tarafta?!. Etrafndakiler, rhunu, beytullha ynelerek Allha teslm etmek isteyen Muzaffer Beyi kbleye evirerek onun bu arzusunu yerine getirdiler. Yz vuslat neesiyle dolan zbit, muazzez rhunu ehden Rabbine teslm eyledi. te bir kul, mr boyunca hangi meslek ve megliyette olursa olsun, kble istikmetinden ayrlmamsa, son deminde de Cenb- Hak ona bir vesle ile kbleyi bulmay nasb ediyor. haytnda, ile yuvasnda, beer mnsebetlerinde, kulluk haytnda kelime-i tevhdin muhtevsnda bulunarak kbleyi bulmu olanlar, ummiyetle son nefeslerinde de kblenin huzurlu iklmine dhil olurlar. Tabi kbleden maksat, Kurn ve snnet istikmetinde, kelime-i tevhd muhtevsnda yaanm bir hayattr. Mhim olan, mrmz ve u fn nefeslerimizi,

yetinin srrna niliyetle, yni srt- mstakm zere


geirebilmektir. Aksi takdirde, hangi kayalkta paralanaca bile belli olmayan, rotasn kaybetmi bir gemi gibi hsran dolu bir kbete dr olmak kuvvetle muhtemeldir. Cenb- Hak cmlemizi muhfaza buyursun. Haytn deta lmn koynunda yaarcasna bir mr srerek lmeden evvel lnz srrna erenler, Allhn dostu olan rif kullardr. Byle kullarn, kymette korku ve hznden slim olacaklar, ilh bir vaaddir. Ardnda ebed lemi gizleyen esrarl bir perde olan lm, insanlk haysiyetini muhfaza ederek yaayan ve Allhn lutfu ile son nefes hazrlna muvaffak olabilen byle kullar iin byk bir sadettir. Asl mrifet de, Allhn lutfettii bu can emnetini, son nefeste ayn sfiyet ve selm vasf ile ide edebilmektir. irin dedii gibi: O demde ki perdeler kalkar, perdeler iner; Azrile ho geldin diyebilmekte hner!..
N. Fzl Ksakrek

Hakkaten, son nefes, buusuz, przsz ve lekesiz bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, gzellikleri ve irkinlikleriyle btn mrn net bir ekilde seyreder. O an, gzlere ve kulaklara hibir itiraz ve gaflet perdesi inmez. Bilkis btn perdeler kalkar ve her trl tiraf; akl ve vicdan pimanlk iklmine sokar. Dolaysyla, haytmz pimanlkla seyrettiimiz ayna, son nefes olmasn! Bu ayna, Kurn- Kerm ve snnet-i seniyye hlinde henz yaarken haytmza

32

girsin. Zr gerek tanyabilenlerdir.

bahtiyarlar,

lmle ebed

tanmadan lemdeki

nce

kendisini

Rabbimiz son nefesimizi, seyredeceimiz bir pencere eylesin... mn!..

mkfatlarmz

Kinatta

Zikrullh ve Seher
Zikrin en bereketli vakti, seherlerdir. Cenb- Hak gecenin bu vaktinde f edilen zikre, sir zamanlardakinden daha fazla kymet vermektedir. Seherleri ihy, kulun Rabbine kar duyduu hlisne muhabbet ve tazmin bir ifdesidir. Gece namaz ve tesbht, det yce yr ile buluup sohbet etme mhiyeti tar. Seherler, feyz ve rhniyetini btn bir gne tayacak bir vecd iinde ihy edilmelidir.

Rabbimiz, el-Hay ism-i erfinin tecellsi ile, yaratt btn varlklara hayat nasb etmitir. Kinatta essen cansz denilebilecek hibir varlk yoktur. Bitki, hayvan, insan gibi canllar dikkate alarak, canllk, yalnz onlara mahsus grlrse de, bir atomun iindeki maddelerin cmbn ilh muhabbet nazaryla tem edersek, cansz zannedilen bir maddenin aslnda ship bulunduu mthi canlln hayranl ve deheti iinde kalrz. Bu dehet, mikro varlklardan makro varlklara doru mtemdiyen artarak tezhr eder. Cenb- Hak, yaratt canl-cansz btn mahlktna kendini tantm ve onlar dim bir srette zikir ile vazifelendirmitir. Bu sebeple btn varlklar, yaratllar muktezsnca kendi hllerine mahsus bir sretle Rablerini tanrlar ve Onu zikrederler. Cemdt, nebtt ve hayvnt, ayn zamanda Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi ve dier peygamberleri de tanrlar. Bu hl nebev mcizelerde mtemdiyen grlr. Onlar yeri geldiinde taa, asya ve benzeri cansz varlklara Allhn lutfuyla deta ruh verirler. Bu sebepledir ki Eb Cehlin elindeki talar, Peygamberimizin mcizesi olarak dile gelmi, Onun doruluunu tasdk etmi ve Hakk zikretmitir. Hazret-i Msnn elindeki as ise yine Allhn lutfuyla ejderhya dnm, Firavunu korkutmutur. Yine bir zamanlar Kzldeniz, ilh emre boyun eerek Hazret-i Ms ve ashbna yol olmu, buna mukbil sra Firavun ve askerlerine geldiinde ise, onlar tanyp helk etmitir. Mescid-i Nebevdeki hurma kt, Raslullha firak ve hasretinden inleyerek alamtr. Ayrca bir ok hayvan da, kendilerine zulmeden sahiplerini, yine o Varlk Nru -sallllhu aleyhi ve sellem-e ikyet etmilerdir. 33

Hazret-i Mevln u veciz beyitleriyle cemdtn ilh emre itaat etmelerini ne gzel ifde eder: Grmez misin? Bulutlar, gne, ay ve yldzlarn hepsi de bir nizam zere hareket ederler. Bu saysz yldzlarn her biri, vaktinde doar, dou zamanlar ne geri kalr, ne de nce olur. Bu hrikalar nasl oldu da, peygamberlerin mcizelerinden bilmedik, anlayamadk? Onlar ta ve asy akll hle getirdiler. Bunlar gr de br canszlar as ile, ta paras ile kyas et. Ta paralarnn azz Peygamber Efendimize ve asnn da Hazret-i Msya itaat etmeleri, dier cansz sandmz btn varlklarn Hakkn emrine nasl boyun ediklerini haber verirler. Onlar derler ki: Biz Allh biliyoruz ve Ona itaat ediyoruz. Biz rastgele yaratlm bo eyler deiliz. Biz hepimiz Kzldenize benzeriz. O, deniz olduu hlde batrp boaca Firavun ile sriloullarn tanyp ayrt etti. Nerede bir aa ve ta varsa, Hazret-i Mustafy grnce apak selm vermiti ya. te cansz bildiin her eyin de canl olduklarn bylece bil!.. Yni sadece insanlar ve cinler deil, hayvnat ve hatt cemdta kadar btn varlklar, yz suyu hrmetine yaratldklar Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi ilh bir sr ile tanrlar. Ona sonsuz bir muhabbetle kaytsz artsz itaat ederler. Fakat dnya haytndaki imtihan srrna binen insanolunun gzlerine ekilen gayb perdesi, bunun farkedilmesine ou zaman mn olur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in bizleri gafletten uyandrc u hads-i erfleri, ne kadar ibretlidir: Cinlerin ve insanlarn isyankr olanlar dnda, yerde ve gklerde bulunan btn varlklar, benim, Allhn Rasl olduumu bilirler. (Ahmed bin
Hanbel, Msned, III, 310)

Bu da gsteriyor ki Allh ve Rasln tanyp itaat etme keyfiyeti sdece insana mnhasr deildir. Bilakis bu hususta dier mahlktn, gayr-i ird olarak daha ileri seviyede bulunduu bile sylenebilir. yet-i kermede Cenb- Hak bu gerein bir baka varlktaki tezhrn de yle bildirir: ...Kular ve tesbih eden dalar da Dvuda boyun edirdik. (Bunlar) biz yapmaktayz. (el-Enbiy, 79) Rabbimiz yetlerinde gfilleri uyandrmakta, yaratt her eyin kendisini tandn ve bizim idrkimiz dnda bir hl lisn ile Hlkn zikrettiini bildirmektedir. Mahlktn zikrini iitebilmekse, ancak ibdet, zikir, tesbh ve 34

samm bir kulluk hayt netcesinde gnln saf hle gelmesi ve bylece gaflet perdelerinin kalkp hakkat lemine vkf olmasyla mmkndr. Ynus Emre Hazretlerinin sar iekle sohbeti de bu kabldendir. Byk Hak dostu Aziz Mahmd Hdy Hazretlerinin u kssas, bitkiler leminin de zikrullh ile megl bulunduklarn ne gzel ifde eder: Birgn ftde Hazretleri, mridleriyle berber bir kr sohbetine kmt. Emri zerine btn derviler krn en gzel yerlerini dolaarak hocalarna birer demet iek getirdiler. Ancak Kad Mahmud Efendinin elinde sap krlm, solgun bir iek vard sdece... Dierlerinin ellerindekileri neeyle hocalarna takdminden sonra Kad Mahmud, boynunu bkerek bu krk ve solmu iei ftde Hazretlerine takdm etti. ftde Hazretleri dier mrdnn merakl baklar arasnda sordu: Evldm Mahmud! Herkes demet demet iek getirdikleri hlde sen niin sap krk, solgun bir iek getirdin? Kad Mahmud edeple ban nne indirerek cevap verdi: Efendim! Size ne takdm etsem azdr. Ancak hangi iei koparmak iin elimi uzattysam, onu Allh, Allh diyerek Rabbini zikreder bir hlde buldum. Gnlm onlarn bu zikirlerine mn olmaya rz gelmedi. resiz ben de elimdeki, zikrine devm edemeyen u iei getirmek zorunda kaldm. Hazret-i Mevln buyurur: Kularn sultan leylektir. Onun lek, lekleri nedir, bilir misin? O: Hamd lek, kr lek, mlk lek, y Msten! (Yni hamd sana, kr sana, mlk senin ey kendisinden yardm beklenen Rabbim!) demektir. Muhyiddn-i Arab -kuddise sirruh- da bu hususta yle buyurur: Btn varlklar kendilerine has bir srette Allh zikrederler. Fakat bu hususta varlklar farkl seviyelerdedir: Mahlkt iinde gafletten en uzak olan cemdttr. nk onlar, yemekimek, hava teneffs etmek gibi ihtiyalardan mstandirler. Cemdattan sonra nebtat gelir ki, ihtiya balar. Zr, toprak, su ve gneten aldklar gdlar ilh tyinle terkb edip rengrenk iekler, yapraklar ve meyveler vcda getirirler. Daha sonra hayvnt gelir. Bunlarn hayat fonksiyonlar nebtttan daha mtekmildir. Bundan dolay ihtiyalar oalmtr. Nefsniyet artmtr.

35

nsann ihtiyalar ise bitmek tkenmek bilmez. Benlik, haylt ve dnyev ihtiraslar onu devaml gaflete sevk eder. yet-i kermede buyrulur:


Ey insan! Seni yaratp seni dzgn ve dengeli klan, seni istedii gibi ekillendiren, kerem shibi (ihsn bol) Rabbine kar seni aldatan nedir? (elnfitar, 6-8)

Kint sayfalarndaki esrar ve hikmeti gerek anlamyla telakk edebilmek, ancak gnl leminde derinlemeye bal bir keyfiyettir. Gnl gzyle yeryzne ve semya nazar eden bir mmin, kalbinin bambaka bir hissiyt ile dolduunu farkeder. Kurn- Kerim, gklerde ve yerde zerreden krreye her eyin Hlkn zikr u tesbhte bulunduunu ln etmektedir. Gklerin, yerin, dalarn, aalarn, imenlerin, gnein, ayn, yldz ve yldrmlarn, hayvanlarn, yuvarlanan talarn, hatt yere den sal sollu glgelerin sabah-akam secde ettiini yle bildirir: Gklerde ve yerde bulunanlar da onlarn glgeleri de sabah akam ister istemez sadece Allha secde ederler. (er-Rad, 15) Allhn yaratt herhangi bir eyi grmediler mi? Onun glgeleri, klerek ve Allha secde ederek saa sola dner. (en-Nahl, 48) yet-i kermeler, nmze son derece ihtiaml bir manzara seriyor. Bu manzarada secdeler, glgelerin de itirkiyle ift hldedir. Yni biri varln; dieri de o varln glgesinin olmak zere ayn anda ift secde... Kintn her zerresi, inanarak veya inanmayarak hep birlikte Rabbe ibdet iin secdeye varm ve kendisini Hlknn huzrunda vazifesini f etmeye vermi... Btn kint secdedeyken, hatt mnkir ve gfillerin varlklar bile gayr-i ird Hak Telnn irdesine rm olmuken, heyht ki o gfillerin kalbleri inkr ve msiyetin gaflet ve aknl iindedir!.. Allhtan baka ilhlar edinen gfiller de bilmezler ki, putlatrdklar eynn glgesine varncaya kadar btn varlk, aslnda o inkr ettikleri Allha ynelmi hlde ve Rabbin btn kinta koyduu nizma tb durumdadr! Bu ne byk aldan ve ziyandr! Yine yetlerde glgelerden, eydan, canllardan ve meleklerden mteekkil bir sahne tasvr ediliyor. Hepsi bir ibdet vecdiyle ve hu iinde vazfesini f ediyor. Allha ibdet etmekten kanp, emrine muhlefet etmek bedbahtl ise yalnzca insanolunun akn gfillerine it bir keyfiyet olarak 36

kalyor. yet-i kermeler, btn mahlktn ve hatt glgelerinin bile Rablerine boyun bkn, bu gfillerle deta istihz edercesine yzlerine arpyor. Gerekten etrafmz bir ibret nazaryla seyredersek, ufuklarn derinliklerine doru uzanan gklerin yerlere kapan, dalarn uzanlar ne deiik bir secde hlidir. Aalarn, iek ve imenlerin, hayvanlarn ve insanlarn, sadan soldan topraklara den glgeleri, o heyecanl secde hlini ne gzel sergiler. Sanki toprak her varln glgesinin bir seccdesidir. Yamur hdisesi de, sanki bir semv alay, akan imeklerin arkasndan gelen gk grltleri, semnn snesinden fkran ikre feryatlardr. Yerdeki ve gklerdeki mahlktn hlleri, duyarl bir yrek iin ne mthi bir iraddr. En kk bir bcein ine ucu kadar kalbindeki niyazlarndan, t cesim ve hametli hayvanlarn kkreyilerine kadar hepsi ilh kudret aklarnn ayr ayr tezhrleridir. Blbllerin bir damlack yreklerinden dklen feryat nameleri, kumrulardan yaylan h, hlar, leyleklerin lek, lekleri, alc gnller iin ne duygulu tesbihlerdir. Hak Tel yette yle buyurur: Grmez misin ki; gklerde ve yerde olanlar gne, ay, yldzlar, dalar, aalar, hayvanlar ve insanlarn birou Allha secde ediyor: Birounun zerine de azap hak olmutur... (el-Hacc, 18) Grld gibi varlklar ve hatt cemdt, hep tesbiht hlindedir. Ne yazk ki insanlarn bir ksm Allhn zikrinden gfil kalmalar sebebi ile azba dr olacaklardr. Gerekten cihandaki zerrelerden krrelere kadar her ey Hlkn tanmakta, kular bile ibdet ve niyazlarn bilmekte, dalar, dereler zikr u tesbhe devam etmektedir. Hl byleyken kintn bu ihtiaml zikir, tesbih ve ibdet program karsnda bile insann intibha gelmemesi ve bu ibretli manzaradan hisse alamayp alk ve abus bir hlde Hakkn zikrinden mahrum kalmas, insanlk haysiyetiyle badamayan ne ac bir kayptr. phesiz ki, ilh nsiyetin yolu, kulun Rabbini unutmamasdr. Basret sahibi mminler hangi yne baksalar Onun zikir nrunu; neye kulak verseler Onun tesbih namelerini dinlerler. Bizler de bu dnya haytnda Rabbimizi ne kadar anarsak yarn ukbda ilh vuslata o seviyede vsl oluruz. Temiz bir vicdanla yaamann, mnla lp ebed huzur ve safya kavumann yolu Rabbi unutmamaktr. Zra Rabbini unutann mr, bir gaflet girdabnda ziyan olur gider. O gafletten ancak lmle uyanlr. Lkin o vakit her ey bitmi ve byk bir hsrann iine dlm olur. yet-i kermede buyrulur:

37

Allh unutan ve bu yzden Allhn da onlara kendilerini unutturduu kimseler gibi olmayn. Onlar yoldan kan kimselerdir. (el-Har,
19)

Sahbeden biri: Y Raslallh! slm hkmler oald. Bana Allhn rzsn ve hiret sadetini kolayca kazanacam bir ey ret ki yapaym. deyince, -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ona: Dilin zikrullh tesbihiyle dim slak olsun. (Tirmiz, Daavt, 4; bni Mce, Edeb, 53) buyurmulardr. Allh zikretmek, Allh lafzn sdece kelime olarak tekrarlamaktan ibret deildir. Zikir, ancak tahasss istddnn merkezi olan kalbde mekn bulduu zaman niyet ve amellerin seviye bulmasna mil olur. te bu keyfiyette bir zikir, kulun bezm-i elestte, Evet! Sen bizim Rabbimizsin! eklinde Cenb- Hak ile yapm olduu ahdine vef gstermesi ve o sadkatle Rabbini asl unutmamasdr. Zikrullhtan gfil kalmann byk tehlikesinden dolaydr ki Cenb- Hak biz kullarna bu hususta pek ok kzlarda bulunmutur. Hatt Hazret-i Ms ve Hrn -aleyhimesselm- birer peygamber olduklar hlde Cenb- Hak onlar Firavuna gnderirken: Sen ve kardein, birlikte yetlerimi gtrn. Beni anmay ihml etmeyin. (Th, 42) buyurarak, onlar dah bu kazdan hri tutmam, bu sretle muhtemel ki bizlere bir rnek ve ibret tekil etmesini murd eylemitir. Mmin gnllerin gaflet katlndan kurtulup ilh rzya nil olabilecek hasssiyete ulamasnn yolu, zikr-i dimden gemektedir. Bu da bir mddet veya bir mevsim deil; bir mr boyu, her nefes alp verite zikrullh uurunu tamakla mmkndr ki ancak bu syede mnev uyanklk hsl olur. Cenb- Hak Kurn- Kermde:


mn edenlerin Allh zikretme ve Ondan inen Kurn sebebiyle kalblerinin rpermesi zaman daha gelmedi mi?.. (el-Hadd, 16) buyurur. Bu yet, Mekkede ile ve sknt iinde yaadklar hlde, hicretten sonra bol rzk ve nmetlere kavutuklar iin geveyen bir ksm sahbyi uyarmak iin nzil olmutur. Bu itibarla bizler de Rabbe sonsuz bir muhabbet iklmine girerek, dnyev ihtiraslarn ve fn menfaatlerin sarsamayaca bir mnev zindelie erime gayreti iinde bulunmalyz.

38

Zr sevenler sevdiklerini dim gnllerinde tarlar ve asl hatrlarndan karmazlar. Sevgisiz bir kalb ise ham toprak gibidir. Mrifet sevmektedir. Zr varln sebebi muhabbettir. Cenb- Hak ztna duyduu muhabbet sikyla bilinmeyi murd etmi ve bu lemi yaratmtr. Sevginin bykl, sevilen urunda yaplan fedkrlk lsndedir. te seherlerde uyanp Hak Telya iltic etmek de bu hlin en briz misllerinden biridir.

Mminlerin dim bir zikrullh uuruna ship bulunmas gerekmekle birlikte, dier taraftan zikrin en bereketli vakti, seherlerdir. Cenb- Hak, gecenin bu vaktinde f edilen zikre, sir zamanlardakinden daha fazla kymet vermektedir. Zr seherlerde zikir ve ibdetle megl olabilmek, dier zamanlardan daha zordur. Bu sebepledir ki seherleri ihy, kulun Rabbine kar duyduu hlisne muhabbet ve tazmin bir ifdesidir. Rabbimiz, kendilerinden rz olduu bahtiyar mminler hakknda yle buyurmaktadr: phesiz ki Allha isyandan saknanlar, Rablerinin kendilerine verdiini (cennetteki ilh ihsanlar) alarak cennetlerde ve pnar balarnda bulunacaklar. phesiz onlar, bundan nce dnyada gzel davrananlard. Onlar geceleri pek az uyurlard, seherlerde istifar ederlerdi. (ez-Zriyt, 15-18) Yine Cenb- Hak buyurur: O ki, gece namaza kalktn zaman seni gryor. Secde edenler arasnda dolaman da... (e-uar, 218-219) Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bu yet-i kermenin nzl zerine bir gece ashbn evleri arasnda dolam, o evleri Kurn tilveti, zikir ve tesbiht sesleri ile ar kovanlar gibi uuldar bir hlde bulmutu. te gnllerdeki ak ve muhabbet-i ilhiyyenin iddeti ne kadarsa, muhakkak ki gece namazna ve tesbihta rabet de o derecede tezhr eder. Bu bakmdan gece namaz ve tesbht, deta yce yr ile buluup sohbet etme mhiyeti tar. yet-i kermelerde buyrulur: Gecenin bir ksmnda Ona secde et; gecenin uzun bir blmnde de Onu tesbih et. u insanlar, arabuk geen dnyay seviyorlar da nlerindeki etin bir gn (hireti) ihml ediyorlar. (el-nsan, 26-27) (O muttak kimseler geceleri namaz klmak ve istifar etmek iin) yanlarn (tatl) yataklarndan kaldrrlar. Rablerinin azbndan korkarak ve

39

rahmetini umarak du ederler. Kendilerine verdiimiz rzklardan da hayr yollarna infak ederler. (es-Secde, 16) Hakkaten, kemle erimi mminler iin geceler, dernundaki sknet ve feyiz sebebiyle mstesn bir ganmettir. Bu ganmetin kadrini lyk ile bilenler, bilhassa gece yarsndan sonra, yni cihn derin bir sknetin kaplad hengmda du, ibdet ve Hakka yank yalvarlarn kabl iin Rablerine ynelmenin feyizli zeminini bulurlar. Nasl ki gndzler, beden gdsn temin maksadyla alma vaktiyse, onlarn nazarnda geceler de rha gda verip kalbi feyz-i ilh ile aydnlatmann frsat demleridir. Bir Hak dostuna, talebeleri, hikmetini anlayamadklar bir mesele sorarlar: Efendim, etrafmza baktmzda gryoruz ki, kpekler dier baz hayvanlar gibi eti iin kesilmeyip eceli ile lrler. stelik sir hayvanlara nazaran, bir batnda oka yavruladklar hlde bir trl oalmazlar. Lkin, insanlar ibdet kastyla ekseriyetle koyunlar kurban etmekte ve eti ile de gdlanmaktadrlar. Koyunlar bu kadar sarfiytn zddna ummiyetle tek kuzu yavrularlar. Ama yine de saylar bir trl eksilmez hatt aksine artar. Koyunlardaki bu bereketin hikmeti acab nedir? O zt, soruyu tebessmle dinledikten sonra u hikmetli cevab verdi. Ne ibrettir ki hayvanlarda mhede ettiiniz bu hl, seher vaktinin bereketine briz bir irettir. nk seherler, rahmet ve feyzin saanak hlinde boand bir bereket vaktidir. Kpekler, gece boyunca havlayp dururlar. Ancak seher vakti uykuya dalarlar. Koyunlar ise seher vaktinde uyanktrlar. Bu yzden seher vaktinin bereketinden paylarna deni alrlar. Grld zere seherlerini uykuya mahkm edenler, le, denize ve yaln kayalklara yaan bereketli nisan yamurlarnn heb olmas gibi, bu bereket ve feyizden mahrum kalrlar. Y Rabb! Biz kullarn bir nefes bile Senden gfil eyleme! Gnlerimizi ve gecelerimizi zikrullhn bereketiyle tenvr eyle! Seherlerin feyiz yamurlaryla gnlmz ihy eyle! Zikrullhn ihtiaml hakkatinden hisse alabilmeyi cmlemize nasb eyle! Senin azamet-i ilhiyyeni idrakten mahrum kalanlara da hidyet eyle! Seherlerde Seni zikredenler hrmetine vatanmz ve milletimizi erirlerin erlerinden muhfaza eyle! mn!..

40

Kurn ve Tefekkr -1Semlar, nasl ki yldzlar ile kymete kadar saltanatl bir kudret ve azamet tecellsi olarak kalacaksa, Kurn da insanln bir ikbl ve istikbl sems gibi yet yldzlar ile parlayacak ve kymete kadar yaayacaktr. Bu cihetledir ki, cihnn en hayrl ve mesd insanlar, Kurn glgesi altnda toplanan ve onun hayat nru ile beslenenlerdir.

Cenb- Hakkn ilh sfatlarnn bu lemde kmil mnda tecell mekn vardr: nsan, Kurn ve kint... nsan, btn esm tecelllerinden nasb alm bir varlk olarak lemin zn tekl etmitir. Ayn esm tecelllerinin kelm hlinde tecellsi de Kurn ifde eder. Kurn, insana nazaran daha mufassaldr. Ancak zdeki beraberliinden dolay: nsan ve Kurn, ikizdir buyrulmutur. Esm-y ilhiyyenin nc tecell mekn olan kint ise, Kurnn bir nev tefsridir. Kinat sessiz bir Kurn, Kurn da sesli bir kinattr. nsan ise -z cevheri itibriyle- bu sesli ve sessiz Kurn nrlar iinde keml bulan bir tecell sultn mevkiindedir. Bu bakmdan insan, Kurn ve kinat tam bir tevhd ilesidir. Semlar, nasl ki yldzlar ile kymete kadar saltanatl bir kudret yaps olarak kalacaksa, Kurn da insanln bir ikbl ve istikbl sems gibi yet yldzlar ile parlayacak ve kymete kadar yaayacaktr. Bu cihetledir ki, cihnn en hayrl ve mesd insanlar, Kurn glgesi altnda toplanan ve onun hayat nru ile beslenenlerdir. Her sr, hikmet ve hakkat Kurnda gizli, her sadet mnda zhirdir. Bu usuz bucaksz lem de gsterir ki; Cenb- Hak, dilerse zerrede ummn, dilerse ummanda zerreyi gizli klar veya ikr eder. Bu hakkatlere istinden Hazret-i Mevln yle buyurur: Birgn bende Allh Telnn nrunu insanlarda greyim diye bir arzu uyand. Sanki denizi damlada, Gnei ise zerrede grmek istiyordum Bir bakma hakkate ulama arzu ve itiykn ve hakkatteki derinlii ifde eden bu beynn da ortaya koyduu gerek, insanolunu zirvelere gtrecek en byk vstann, hakkati tefekkr olduudur. Zr, hakkate ulamann yegne vstas, tbir cizse ah damar, tefekkr ve tecessstr. 41

Kintn gnlle tefekkrnde ince gyeler, nzenn hikmetler tezhr etmektedir. Cihnn imtihan iklminde bir mn dershnesi olduu meydandadr. lh terbiye ve idrenin yrrlkte olduu bu lemde aykrlklar ve menflikler gsteren insanlar ise nefs ve ahs kymetlerini Hlkn rzs dnda bir yaayla ziyan ettikleri ve gerekli ebediyet sermyesini temin edemedikleri cihetle ne byk bir hsran girdab iindedirler. nsanolu, Hakka kul olabilmenin haysiyet ve erefi ile yaayarak istikbal dmn, yni lm muammsn zmeli, onu vahyin iinde tefekkr edip hakkatine balamaldr. Zr herkesi hayat mevzuunda ateli bir girdap hlinde saran lm, istisnsz balara kecek en etin istikbal gerei olunca, onu tefekkr edip mcibince yaayp huzura ermek, beer gyelerin nnde gelir. Bu itibarla insanolu, kint tanmak, ve ondaki ilh sr ve hikmetlere vkf olmak istikmetinde tecesss ve tefekkre hakkyla yol bulmak iin ancak Kurnn irdna muhtatr. Zr Kurn- Kerm olmadan insan tefekkr kmil ekilde bir akl, izan ve idrk sergileyebilseydi, Allh Tel, kullarna ilve bir yardm olarak ne enbiy gnderirdi ne de yce kitbn inzl buyururdu. Demek ki insann, yaratlnda bulunan tecesss ve tefekkr istddn lykyla kullanabilmesi iin, byle bir ilh yardma ihtiya vardr. Eer insan, Kurna muhtab olmasayd, acab Allhn mesel ehadiyyet ve samediyyet gibi vasflarna vkf olabilir miydi? Demek ki Kurn, insandaki tefekkr ve tecessse zemin olan btn hakkatlerin derysna alabilmek iin saysz ird ve kaz ile o ftr sermyeyi en doru ve en gzel ekilde ynlendirmektedir. Kurn- Kermin bize at tefekkr kaps olmasayd, birok hakkatleri hem idrkten hem de ifdeden mahrum kalrdk. Bu itibarla Kurnn sonsuz muhtevs zerinde zihin yormak zarrdir. Tabi bu da, belli l ve hudud ierisinde olmaldr. Zr Kurn- Kerm, ya ve kuru her ne varsa kendisinde mevcud bulunduunu beyn ettiine gre, ondaki hakkatler manzmesinin kint gibi nihyetine varlmas imknszdr. Bu demektir ki, tefekkr ve tecesss nasl kullanmak lzm geldii hussunda Kurnn saysz irad ve kzla beere izmi olduu bir ufuk vardr. Bu husus iyi anlalmal ve onun hangi noktalara kadar mevcd olduu idrk edilmelidir. nk bize verilen akl, bir el terazsi hacminde; lkin tartlacak olan hakkat ise Kaf Da cesmetindedir. Onun iin akl vahyin potasnda eritmek, onu teslmiyetle mzeyyen klmak zarrdir. Bu bakmdan aczinin idrkinde olan ve haddini bilen mfessirler, herhangi bir yet-i kermenin yklendii mnlar liykatleri nisbetinde zh ettikten sonra:

42

En dorusunu Allh bilir diyerek onun Cenb- Hak katndaki hakkatinin nasl ise yle olduuna inanmak lzm geldiini beyn buyurmulardr. nk bir evin mutfandaki herhangi bir kapta mevcd olan su ile okyanustaki su arasnda mhiyet fark olmamakla berber, sonsuz bir hacim ve kemiyet fark vardr. Dier taraftan anadan doma bir mya renk anlatlsa onun zihninde mutlaka bir iz brakr. Lkin bu izle rengin gerei arasnda acab ne kadar byk bir mhiyet fark vardr! Bu llemez. Dolaysyla Kurnn ihtiv ettii btn lfzlara ite bu mantk penceresinden bakmak ve oradan beer artlarla kavranabilen mnnn, tam ve kmil mn olduunu iddi etmekten kanmak lzmdr. Hsl btn bu keyfiyetler, hakkate ulamak iin tefekkr ve tecesssn insan idrki ile kavranabilme hudduna dikkat ekmektedir. imdi bu istikmette gerekli diryet iin Kurnn kz ve irdndan gnllere birka demet sunmaya alalm: Esiz bir hidyet ve sadet rehberi olan Kurn- Kerm, pek ok yet-i kermesinde insann yaratlndaki hikmetleri, kinattaki hrikulde nizm ve Kurn- Kermin bir beyan mcizesi olduunu dnmeye dvet eder. nsanlk haysiyetine lyk bir ekilde yaamak isteyenler, Kurn- Kermin istikmetlendirdii bu tefekkr dnyasna girmek mecbriyetindedirler. Kinat hdiseleri zerinde tefekkr eden insan uuru: Bu cihn nedir? Niin yaratldm? Fn gnlerin hakkati ve mhiyeti nedir? Sadet yolu hangisidir? Velhsl: Kimin nesiyim?.. Nasl yaamalym?.. Nasl dnmeliyim?.. Ve nasl bu fn leme ved etme hazrl iinde olmalym?.. gibi uzayp giden istifhamlarn cevabn arar. Topyekn kinat, ince kudret aklar ve hassas bir hesap iinde alkalanrken, lemin en stn varl ve ziyneti olan insann hesapsz, geliigzel, nefsniyetine malb olarak hareket etmesine yol var mdr? yet-i kermelerde buyrulur:


Bizim sizi bo yere, bir oyun ve elence olarak yarattmz ve sizin bize dndrlp getirilmeyeceinizi mi sandnz? (el-Mminn, 115)


43

nsanolu kendisinin babo braklacan m sanr? (el-Kyme, 36) nsann msumluk devri, bla ermesi ile nihyet bulur. Kulluu lykyla gerekletirme gayreti iinde olan mminlere bu ikinci merhalede yeni bir mesliyet devri balar. Bu olgunlama devrinde akla ilveten bir de gnl gz ile tefekkr etmek gerekir ki, cihn ilh srlarn, kuds hikmetlerini, hakk renklerini, ancak mnl gnllere aar. yet-i kermelerde buyrulur: Onlar, stlerindeki g nasl yapmz, sslemiizdir bir bakmazlar m? Onda hibir atlak da yoktur. Arz (yeryzn nasl) yaydk, ona salam dalar attk, onda gnl aan her iftten bitirdik?! (Btn bunlar) Allha ynelen her kulun, gnl gzn amak iin ve (ona) ibret vermek iin (yaptk). (Kf, 6-8) Direksiz atlan gnein bat ve douu ile gece-gndz alp kapanan yldz, hill ve mehtap cmbleri ile donatlan saltanatl bir semnn altnda trl nmet ve lezzetler iinde saf srerken bu cihnn sanatkrn, bu nmetlerin hakk sahibini aramaya enen bir nankrlk ve krlk iinde mrn ziyn edenler hakknda yetler ne mthi bir kz ve iraddr: G, yeri ve ikisinin arasnda bulunanlar bouna yaratmadk. (Sd,
27)

Biz gkleri, yeri ve ikisinin arasnda bulunanlar oyun olsun diye yaratmadk. Biz onlar, ancak ve ancak gerektii gibi, gerek bir sebeple yarattk, ama insanlarn ou bilmezler. (ed-Duhn, 38-39) Cihn ilh azamet tezhrlerinin sanat hrikas bir sergisidir. Bu bedi meknda uurla dolaan her manl sne, fikr uyanlara, kinattaki kudret aklar karsndaki rperilere ve ne dehetli mnev lezzetlere mazhar olur. yet-i kermelerde buyrulur: Allhn gkten bir su indirip de onu bir yoluyla yeryzndeki menblara koyduunu grmedin mi? Sonra onunla trl renklerde bir ekin karr, sonra onun olgunlap sarardn grrsn. Sonra da onu bir pe evirir. Elbette bunda temiz aklllar iin bir ihtar vardr. (ez-Zmer, 21) phesiz gklerin ve yerin yaratlmasnda, gece ile gndzn birbiri peinden gelmesinde, insanlara fayda veren eylerle ykl olarak denizde yzp giden gemilerde, Allhn gkten indirip de l hldeki topra canlandrd suda, yeryznde her eit canly yaymasnda, rzgrlar ve yer ile gk arasnda emre hazr bekleyen bulutlar ynlendirmesinde dnen bir toplum iin (Allhn varln ve birliini ispatlayan) birok deliller vardr. (el-Bakara, 164)

44

Hakkaten, gren gzler iin, gkyznden muhabbet nurlar yamakta, topraklardan zmrt sevdlar fkrmaktadr. yle ki, sem ve yeryz gibi iki muhabbet emberi ile kuatlan derin tefekkr shibi her insan, zhir ve dern duyularn, zarreten ilh muhabbetle telif ederek mnen tekml etmeyi kendisine meslek tutacaktr. Allh Tel buyurur: Yeri deyen, onda oturakl dalar ve rmaklar yaratan ve orada btn meyvelerden ifter ifter yaratan Odur. Geceyi de gndzn zerine O rtyor. phesiz btn bunlarda dnen bir toplum iin ibretler vardr. (er-Rad, 3) Rabbine kul, Raslne mmet olabilmeyi sadet bilenler, bu muhabbet rbtasnda saf tutarlar. Bu ulv cephenin ad mandr. man ki gnlde Hak nrunun parlamasndan muhabbetin yrei doldurup tarmasndan ibret kuds bir duyutur. Feyizli bir gnl ile kinta nazar edenler, yle bir duyguya nil olurlar ki, nazarlarnda sanki zerlerindeki sem, muhteem bir billur avize gibi ilh srlardan gz krpan bir derinlik sunmakta; yeryz ise her aa ve onlarn yapraklar ile niyaz ellerini aarak neeli rperilerle Rabbine yalvarmakta imenler, sanki Muhammed bir cemaat iin seccde, onun zerinde iekler sefl bir mmet olarak dalgalanmakta Kudret nineleri olan dalar, ilh huzurda kyam hlinde Bulutlar, seyyar feyz bereket menba olarak semda dolaan birer deniz Rzgrlar, ilh ilhmn gayb habercileri imekler, korku ve mit erreleri. Grlemeler ve yldrmlar, Kahhrn saltanatnn fermanlar ve gafletten kaz edici bombardmanlar Gndzler, onun nrunun zuhru; geceler, srlar ve hikmetler cmb... Hulsa cihan, onun czibe yetleri ile dolu bir tecell ve esrar kitab; esm-y ilhiyyenin fiil tecellsi, deta sessiz bir Kurn... Kurn da, kelma brnm bir cihn nsan ise, her ikisinin kavanda bulunan bir irfan mihrk ve tecell bidesidir. ie -radyallhu anh-, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in kalb rikkatine dir bir manzaray yle sergiler: Bir gece Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- bana: Ey ie! zin verirsen, geceyi Rabbime ibdet ederek geireyim. dedi. Ben de: Vallhi Seninle berber olmay ok severim, ancak Seni sevindiren eyi daha ok severim. dedim. Sonra kalkt, gzelce abdest ald ve namaza durdu. Alyordu O kadar alad ki, elbisesi, mbrek sakallar, hatt secde ettii yer srlsklam sland. O, bu hldeyken Bill namaza armaya geldi. Aladn grnce:

45

Y Raslallh! Allh Tel sizin gemi ve gelecek gnahlarnz balad hlde niin alyorsunuz? dedi. Bunun zerine Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allha ok kreden bir kul olmayaym m? Vallhi bu gece bana yle yetler indirildi ki, onu okuyup da zerinde tefekkr etmeyenlere yazklar olsun! dedi ve u yetleri okudu: phesiz ki gklerin ve yerin yaratlnda, gece ile gndzn birbiri ardnca geliinde, akl- selm sahipleri iin (Allhn birliini gsteren) kesin deliller vardr. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanlar zerine yatarken (her an) Allh zikrederler; gklerin ve yerin yaratl hakknda derin derin tefekkr ederler ve: Rabbimiz! Sen bunlar bouna yaratmadn. Seni tesbh ederiz; bizi cehennem azbndan koru! (derler). (l-i mrn, 190-191) (bn-i Hibbn, II,
386)

Bu yet-i kermeler nzil olduu gece Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, gklerin yldzlarn imrendirecek gzyalar ile sabaha kadar alamt. Allhn lutfu ile mminlerin de gzyalar, muhakkak ki fn gecelerin ziyneti, kabir karanlklarnn aydnl, hiretteki cennet bahelerinin ebnem damlalardr.

Cenb- Hakkn lutfettii bz aylar, gnler ve geceler vardr ki vuslata nil olmann frsat demleridir. Rabbimiz, in ettii sem takviminde on iki aydan bzlarn dierlerine stn klmtr. ehrullh olarak da anlan Receb ay, bunlardan biridir. 10 Chiliye devrinde dah bu ayda kllar knna sokulur, kanl ihtiraslara sknet rts ekilirdi. slmiyet gelince de Receb ayna gsterilen bu hrmet ve tzim devm etti. Bu mbrek ay, ilk Cuma gecesi -meleklerin dili ile- Regib ve 27. gecesi Mrc olmak zere iki kandil gecesiyle ereflendirildi. Bu geceleri Allh Raslnn feyz ve muhabbeti ile tezyin etmek en mhim vazfelerimizden biri olmaldr. Zr Allh Raslnn muhabbeti, kalblerimizin sadet sermyesidir. Ona muhabbetle itaat eden, Ona gnl veren bahtiyarlar; Allhn nmetlerine nil olan peygamberler, sddklar, ehidler ve slihler kfilesine katlan ebediyet yolculardr. Allh Tel kalblerimizi; hullyle merref olduumuz bu mbrek gn, gece ve aylarn feyz ve bereketi ile doldursun, Raslullhn nru ile aydnlatsn, Onun muhabbetiyle donatsn. Bizleri maherde Rasl-i Ekrem -

10

Bu yaz, aylarn balangc olan Receb-i erfe isbet ettiinden, bu mevzuya temas edilmitir.

46

sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin sanca altnda haretsin ve Onun efaatine nil eylesin. Memleketimizi ve bil-cmle slm lemini hayrlara, fthta ve fyuzta mazhar eylesin. Y Rabb! Uzun bir gurbet ve derin bir yalnzlk yurduna akp gitmekteyiz. Orada gneimiz mn, dostlarmz nebler ve slihler, sadet bahelerimiz de slih ameller olsun! Allhm! Bizleri, kint ve hdiseleri gnl gz ile seyredebilen hakk idrk sahibi kullarndan eyle! Oku emr-i cellinin muhtevsndan kalblerimize nasipler lutfeyle. mn!..

47

Kurn ve Tefekkr -2Gnlmz, Kurn hakkatlere ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in snnet-i seniyyesine itiyak ve muhabbetle dolup tamaldr. Zr Kurn- Kerm ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, bizleri sonsuz sadet ve hidyet yoluna dvet hlindedir. Kitab ve Snnetin, bize ancak muhfaza edilerek ve yaanarak ship olunabilecek bir Peygamber emneti olduu unutulmamaldr.

nsanolu; srf et ve kemikten ibret bir varlk deildir. O bir cad bedas, yni sanat hrikasdr ki, Cenb- Hak yce ztna vuslat istddn, mahlkt iinde ona nasb etmitir. Yaratlndaki eref ve haysiyeti koruyarak kemle eren bir insan; ilh feyizlere mazhar, kevn ve ilm tecelllere kaynak, hayrlara mecr, muazzam bir kymettir. Zr Rabbi onu ahsen-i takvm yni en gzel yaratl vasfna erdirmitir. Byle lutuflara nil olan insann fn ve emnet varln phe ve cehlet girdaplarnda ziyan etmesi, daha net bir ifde ile kendisine azap kefeni dokumas ne hazindir? nsanlar, nefs oklarna kar dikilmi imtihan hedefleridir. Onun iin her yudumda bir boulma, her lokmada bir tkanma ihtimlini gzard etmeden, mr, kalb bir teyakkuz iklminde yaamak cb eder. Zr mr, fn bir haytn sayl gnlerini ihtiv eden bir frsat takvimine benzer. Grnmez bir el, her gn bir yapramz koparmakta ve ecel rzgrlarna brakmaktadr. Geen gnlerimiz hitlerimiz, istikbaldeki gnler ise misfirlerimizdir. Misfir gnlerimize tinl hazrlanmak gerekmektedir. mrler, ebediyet dosyalardr. Kirmen-Ktibn melekleri, ilenenleri hat ihtimli olmadan kaydetmektedirler. O dosyalar birgn nmze serilecek ve bize:


Kitabn oku! Bugn sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter. (el-sr, 14) buyrulacaktr. Bizim kitabmzn, yni amel defterimizin dnda zerinde yaadmz yeryz de, yaptklarmza bir hid olarak Hakkn huzrunda dile gelecektir. yet-i kermede buyrulur:


te o gn (yeryz, zerinde ilenenlerin) haberlerini syler.
4) (ez-Zilzl,

48

nallh o gn mminler olarak cmlemizin yz ak olur. Bunun iin Kurn- Kerm, bizleri yle istikmetlendirir: (O muttak kimseler, geceleri namaz klmak ve istifr etmek iin) yanlarn (tatl) yataklarndan kaldrrlar. Rablerine, azbndan korkarak ve rahmetini umarak du ederler. Kendilerine verdiimiz rzklardan da hayr yollarna infak ederler. (es-Secde, 16) Biz, abus ve bell bir gnde Rabbimizden (Onun azabna uramaktan) korkarz (derler) (el-nsan, 10) Rablerinin azbndan korkarlar. Dorusu Rablerinin azbna (kar) emn olunamaz. (el-Meric, 27-28) Kurn- Kerm, kendilerini Allhn azbndan emniyette hissedenlerin, ancak hsrna uram zmre olduu bildirir: Allhn azbndan emin mi oldular? Fakat ziyna urayan topluluktan bakas, Allhn (byle) mhlet vermesinden emin olamaz. (elArf, 99)

lh rahmet ve yardmdan yese kaplanlarn ise sadece kfirler olduu bildirilir: Allhn rahmetinden mit kesmeyin. nk kfirler topluluundan bakas Allhn rahmetinden mit kesmez. (Ysuf, 87) Mmin kalbi, korku ile mit kutuplar arasnda kulluk heyecan ile titreyecektir. Korku ile mit duygular arasndaki bu muvzeneye beynel-havfi ver-rec makm tbir olunur ki, mmin dim bir du, acziyet ve iltic hlinde olup yakn (lm) gelene kadar bu muvzene ve hengi teminde titiz davranmaldr. yet-i kermede buyrulur: Allha korkarak ve (rahmetini) umarak du edin. Muhakkak ki ihsn sahiplerine Allhn rahmeti ok yakndr. (el-Arf, 56) Dolaysyla mminlerin: Onun rahmetini umarlar ve azbndan korkarlar. nk Rabbinin azb, saknlacak bir azaptr. (el-sr, 57) yetindeki trife uygun bir tefekkr iinde yaamalar cb eder. Peygamberler ve onlarn bildirdikleri dnda hibir kimse iin ebed kurtulu temint yoktur. Rabbimiz bu hli teyd iin:

49

Ey mn edenler! Allhtan, Ona yarar ekilde korkun ve ancak mslmanlar olarak can verin. (l-i mrn, 102) buyurmaktadr. Allh korkusu, kalblerin sadet dr. Kurn- Kerm, pek ok azap yetleri ve cehennem haberleri ile doludur. Buna ramen baz gfil kiilerin: Allh Gafrdur; o sevilir, ondan korkulmaz. ifdelerine Kurn- Kerm yle kazda bulunur: Ey insanlar! Rabbinize kar gelmekten saknn. Ne babann evld, ne evldn babas nmna bir ey deyemeyecei gnden ekinin. Bilin ki, Allhn verdii sz gerektir. Sakn dnya hayt sizi aldatmasn ve eytan, Allhn affna gvendirerek sizi kandrmasn. (Lokmn, 33) Yine bz gfillerin: Gnahn benim olsun! gibi mnev kabadayla tevessl ederek alka ve ahmaka gnah hamallna girimeleri ne hazindir. Gfil, dnyada ferahlanr. Dnya nmetleri ile zevk u safya dalar. Slih ve mtefekkir bir kii ise, dnya haytn ganmet bilir; mnev mertebelere eriebilmenin gayret ve heyecan iinde yaar. Gfil; kader, yni ilh takdir ile ekime ve isyan hlindedir. Neden ve niin sullerinin kmazlar iinde kalr. Slih ve mtefekkir kii ise, hikmete nazar etmeye ve hakkatte derinlemeye alarak gerek huzuru elde etme abasnda ve rz hlindedir. Bir ksm kimselerin de, gy kendilerinde apayr bir tasavvuf derinlik varm gibi davranmas, daha dorusu kalb ve hl bakmndan ulamad zirve makamlar esas ve esrrna vkf olmadan kuru kuruya diline dolamas; Mevln, Ynus ve emsllerinin makamnda olmad hlde: Ben ne cenneti isterim, ne de cehennemden korkarm. Ben Hak ym, sadece onu severim gibi yksek perdeli szler sarfetmesi, sun bir meczupluk sergilemesi, asl makbul deildir. Allhta fn olan kii, kalbinde msivya it btn yollar kilitler. Yalnz Allha giden yollar ak brakr. Onda muhabbet ve sevginin kemline erer. Abdlkdir Geyln -kuddise sirruh-un ifdesi ile, bu duruma gelen k kula Rab, yle bir sevgilidir ki, artan yerin dibine kadar btn varlklarn sevgisini onun kalbinden karr. Hem de yle karr ki, artk ne dnya ne de hireti dnmez olur. Kendinden dah rknt duyar, yalnz Rabbi ile nsiyet ister. Tpk Leyl ile Mecnnun durumu gibi olur: Vaktiyle Leylnn sevgisi ile mecnn olan gen, halkn arasndan ayrlr, yalnz yaamaa balar. Mmur beldeleri brakr, llerde vah hayvanlar arasna karr. Halkn vmesini veya yermesini bir kenara iter, bunlar duymaz olur. 50

Onlarn konumas ile sktunu fark etmez hle gelir. Birgn kendisine, yni Mecnna sorulur: Sen kimsin? Leyl! der. Yine sorulur: Nereden geldin? Leyldan der. Yine sorulur: Nereye gidiyorsun? Leylya der. Mecnnun gz ve gnl, Leylnn aknn iddetinden btn leme m oldu. Kulaklar da Leylnn dndaki bir kelimeyi duymaz oldu. (Abdlkdir-i Geyln,
Fethur-Rabbn, s. 284)

Mmin, Allh -celle cellh-yu ak ile tand ve onda fn olduu zaman kalbi btn varlklardan boalr. Yalnz onunla dolar. Dnyev ve beer arzular mrn tketir. k gnl, yalnzlkta ve kalabalklarda yalnz Rabbi ile nsiyet hlindedir. Emrolunduun gibi dosdoru ol! (Hd, 112) emr-i celli iinde, yni istikmette sadeti bulur. Allh Tel byle kulunu derin hakkatlere vkf klar. Cenb- Hak, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i beeriyete rnek ahsiyet olarak armaan etmitir. Beer kademelemenin her noktasndaki mmine rnek, -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizdir. Rivyet edilir ki, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, beeriyet hlinin galebesi muktezs, torunlar Hasan ve Hseyine kar kalbinde olmas gerekenden fazlaca bir sevgi duymutu. Bunun zerine Cebril aleyhisselm- geldi ve Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e sordu: Onlar ok mu seviyorsun? Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurdular: Evet, seviyorum. O zaman Cebril -aleyhisselm- u haberi bildirdi: Onlarn biri zehirlenecek, dieri de ehd edilecek

51

Bu hdiseden sonra Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, gnlndeki gznn nru torunlarnn sevgisini dengeledi. (Abdlkdir-i Geyln, Fethur-Rabbn, s. 314) Bu da gstermektedir ki muhabbeti Allhtan gayri bir varlk hakknda lyk olan hadden fazla bir derecede gerekletirmek, ind-i ilhde makbl deildir. Peygamber -aleyhissalt vesselm- lemlerin varlk sebebiyken, o dah Cenb- Hakkn u misalde vk olduu gibi kaz ve irdna nil olmasayd, bir zelle irtikb etmi olacakt. O hlde muhabbette ifrata kamann ne derece ehemmiyetli olduunu bu misalden anlamal ve tevecch ettiimiz her eye kalb alkamz dengeleyerek onu -bir nev- put hline getirmekten korunmaya almalyz. Zr bizler, Peygamberler gibi mahfuz (korunmu) deiliz. Muhabbette had-hudud tanmamak, o sdece Allh Telya mteveccih olduu zaman cizdir. Allha duyulan korku ve mid duygular, bir henk iinde devam ederse, kalbler, mn semlarnn rahmet bulutlar olur. Zr seven, dim sevdiini incitme korkusuyla ve sevdiinin muhabbetini kaybetme endiesi ile yaar. Kurn- Kermde:


Ey mn edenler! Eer siz Allha (Allhn dnine) yardm ederseniz O da size yardm eder, ayaklarnz kaydrmaz. (Muhammed, 7) buyrulur. Onun iin bu frsat demlerinde mnmzn btn gzel tezhrleri ile amel defterlerimizi birer amel-i slih sergisi hline getirmeye gayret etmeliyiz. Unutmamalyz ki biz mminler, Allhn bir lutfu olarak, meleklerin kendisine secde etmesi emrolunan dem -aleyhisselm-n torunlar, ilh esm mektebinin ve Hazret-i Muhammed Mustaf -sallllhu aleyhi ve sellem-in lednn hakikat dershnesinin talebeleriyiz. Kurn ile hayat bulan srt- mstakm yolundayz. Dolaysyla gnlmz, Kurn hakkatlere ve Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-in snnet-i seniyyesine itiyak ve muhabbetle dolup tamaldr. Zr Kurn- Kerm ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, bizleri sonsuz sadet ve hidyet yoluna dvet hlindedir. Rabbimiz, kendisine ancak kalb-i selmin vsl olabileceini bildirmektedir. Bu itibarla onlarn dvetine duygusuz ve tefekkrsz kalmak, ancak kilitli kalblerin bir gaflet ve hsrndr. yet-i kermede buyrulur:


Onlar Kurn dnmyorlar m? Yoksa kalbleri kilitli mi?
(Muhammed, 24)

52

Kurn- Kerm bu tefekkr, kendi ycelik ve misilsizlii hususuna da tevch eder:


Kurn dnmyorlar m? Eer o Allhtan bakasndan gelseydi, onda pek ok ihtilflar, tezatlar bulacaklard. (en-Nis, 82) 14 asrdan beri var olan Kurn- Kermin ilme, fenne kar tezat tekil eden bir yetini gstermek mmkn deildir. Bilkis her asrda yaplan keif ve catlar Kurnn gcn artrmaktadr. Kurn ki, 1400 sene evvelki bir bedevye de onun arayp istediini vererek tatmn ediyor, haytn en gzel bir ekilde dzenliyordu. Bugn de, en st seviyedeki ilim erbbn bile kuatacak bilgileri vakti geldike f etmek sretiyle herkesi hayret ve dehette brakarak kendisine rm etmektedir! nk O, kymete kadar olmu ve olacak btn ilm terakklere nclk edecek en mkemmel bilgilerle doludur. Hatt Kurndaki mcizev bilgilere, yaplan ilm keiflerle daha ok yaklalabilecei de, yetlerde belirtilen bir mcize olarak Cenb- Hakkn vaadidir. Kurndaki bu hrikulde hller, yce hakkatlerin ilh vaad erevesinde zaman geldike tahakkuk etmesidir. Allh Tel buyurur: nsanlara ufuklarda ve kendi nefslerinde yetlerimizi gstereceiz ki, onun (Kurnn) gerek olduu kendilerine iyice belli olsun!.. Rabbinin her eye hid olmas yetmez mi?.. (Fussilet, 53) Bu ilh beyan istikmetinde misller oktur. te birka yet-i kerme ve ilm hakkatler: Ey insanlar! Eer yeniden dirilmekten phede iseniz, unu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alekadan (alanm yumurtadan), sonra uzuvlar belli belirsiz canl bir inem et parasndan (uzuvlar zamanla oluan ceninden) yarattk ki, size (kudretimizi) gsterelim! Biz dilediimizi, belirlenmi bir sreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dar karrz. Sonra gl anza ulamanz iin (sizi bytrz). inizden kimi veft eder; yine iinizden kimi de mrn en verimsiz ana (ihtiyarla) kadar gtrlr; t ki bilen bir kimse olduktan sonra bir ey bilmez hle gelsin! Sen, yeryzn de kupkuru ve l bir hlde grrsn; fakat biz, zerine yamur indirdiimizde o, kprdanr, kabarr ve her eitten (veya iftten) i ac bitkiler verir. (el-Hacc, 5) Andolsun biz insan, amurdan (szlp karlm) bir zden yarattk. Sonra onu salam bir kararghta nutfe hline getirdik.

53

Sonra nutfeyi aleka (alanm yumurta) yaptk. Peinden alekay, bir parack et hline soktuk; bu bir inem eti kemiklere (iskelete) evirdik; bu kemikleri etle kapladk. Sonra onu baka bir yaratla insan hline getirdik. Yapp-yaratanlarn en gzeli Allh pek ycedir. (el-Mminn, 12-14) Kanadal Prof. Dr. Keith L. Moore, embriyoloji sahasnda yazd eserinde insann rahimdeki safhalarn zh ettikten sonra bu bilgileri yet-i kermelerle karlatrarak, ilmin Kurn- Kermle mutbakat hlinde olduu, hatt Kurnn, verdii misl ve triflerle tp ilminin nnde gittii tirfnda bulunur. Keith, Kurndaki nutfe, aleka ve muda tbirlerinin, yni bu safhann hussiyetlerinin hepsinin de ilm hakkatlerle uygunluu yannda tp lemine byk bir k tutmakta olduunu ifde eder. Nutfe hli olarak ifde edilen safha, ilm aratrmalarn btn muhteviytna mildir. Aleka safhas, asl ve donuk bir kan vaziyetindedir. Ceninin btn hayat zellikleri, bu pht hlindeki kanda depolanmtr. Muda ise, inenmi et demektir. ekline bakldnda, onun sanki inenmi bir et paras hlinde olduu grlr. deta zerinde di izleri vardr. Bu aratrmalar netcesinde Keith, Kurn ve Hazret-i Peygamber hakknda byk bir hayranlk duyar ve Kurnn 1400 sene evvelki bu mcizesini byk bir itminn iinde tasdk eder, slmla ereflenir. Bu ve benzer tasdkleri, Kurn- Kerm mcizev olarak yle bildirmektedir: (Habbim!) Gerek ilim erbb, Rabbinden sana indirilen ilh vahyin tammen hakkatten ibret olduunu ve Hamd olan Allhn yoluna ilettiini elbette greceklerdir!.. (es-Sebe, 6) Parmak izlerini inceleyen ilim dal da, parmak ularnn mr boyunca hi deimeden ayn kaldn; hibir insann parmak ucunun bir bakasnnkine benzemediini ortaya koymutur. Bu sebeple emniyet ve hukukta en gvenilir hviyet tesbti, parmak ucu iziyle yaplmaktadr. Bu hakkat, 19. asrn sonlarnda kefedilip kendisinden istifde edilmeye balanmtr. Oysa Kurn- Kerm: nsan, bizim, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacamz m sanyor? Evet toplarz; onun parmak ularn bile dzgnce, yerli yerince yapmaya gcmz yeter! (el-Kyme, 3-4) buyurarak, parmak ularnn hasssiyetine asrlar ncesinden dikkat ekmitir. Yni Kurn nde, ilim onun arkasnda devam etmektedir. yet-i kermede buyrulur:

54

De ki: nsanlar ve cinler, birbirlerine yardmc olarak, bu Kurnn bir benzerini ortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki yine de benzerini yapamazlar... (el-sr, 88) Zr Kurn, ciz bir insann ilmi deil, bu dnyadaki btn ilimlerin kidelerini vazederek insanlara lutfeden Rabbin ilmidir. Ayn zamanda ilm keiflere vsta olan idrakleri yaratan da o kelmn shibi olan Hak Teldr. Btn nebler ve veller, ilimlerini Kurnn hakkatinden alrlar. Dolaysyla nceki ilh kitaplarn muhtevs da Kurn- Kerm istikmetindedir. Nasl ki insan, lemin kk bir modelidir, Kurn da ayn ekilde btn lemleri kuatan ilh bir kitaptr. Bu itibarla onun ihtiv ettii ilimler, zaman ve mekn kayd olmakszn sreklidir. Btn zamanlar kuatmtr. Bu idrk ile Hak dostlar onun her kelimesinden hatt her harfinden deiik sr tecelllerine mazhar olmulardr. Yine Hak dostlar, btn ilimlerinin ve telif etmi olduklar btn eserlerinin, Kurn nrundan bir tecell olduunu ifde etmilerdir.

Burada bilvesle unu da vurgulamak isteriz ki, iinde bulunduumuz ay, inallh- hull ile feyizleneceimiz Mrc gibi kymetli bir geceyi ihtiv etmektedir. 11 Hicretten bir buuk sene evvel ve Receb aynn 27. gecesinde vk olan sr, yni Peygamber Efendimizin Mekkedeki Mescid-i Harmdan Kudsteki Mescid-i Aksya yolculuu ve Mrc, yni sonsuz semlara ykselii; zaman ve mekn kaytlarnn dnda yaanan byk bir ilh tecelldir. yet-i kermede, bu kuds yolculuk yle ifde edilmektedir: Bir gece, kendisine yetlerimizden bir ksmn gsterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harmdan, evresini mbrek kldmz Mescid-i Aksya gtren Allh, noksan sfatlardan mnezzehtir; O, gerekten iitendir, grendir. (el-sr, 1) Dier bir yet-i kerme de, bu ilh yolculuktaki hikmetli tecellleri yle ifde etmektedir: O dem ki Sidreyi bir feyiz 12 saryor, sardka saryordu. Peygamberin gz kaymad, amad, snr amad da. 13 Vallhi grd, hem de Rabbinin yetlerinden en byn grd. (en-Necm, 16-18)
Bu yaznn yaynland trih, Receb aynn bu kandil gecesine de isbet etmi olduundan bu hususa temas edilmitir. 12 Sidreyi sarp kaplayann, melekler veya Allhn nru olduu rivyetleri de bulunmaktadr.
11

55

Mrc vakas, btn ihtim ile tefekkr edildiinde aka anlalr ki, gecenin bir nnda cereyn eden bu ilh tecell, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin, Hak Telnn sonsuz kudretinin azametini mhede etmesi iin tertip edilmi bir Habb ile Mahbb mlktdr. Bu ilh dvet ve kabln derin hikmetleri, mstesn incelik ve gzellikleri, akln hudutlar ve beer mantnn snrlar dhilinde lykyla kavranmaktan mnezzehtir. Bu cihetle bu muhteem yolculuun dern hikmetleri, bildirilen mahdud bilgilerin dnda Habb ile Mahbb arasnda bir sr olarak kalmtr. Bu mbrek gecede, ehdet parmaklar gibi gklere ykselen minrelerimizde parlayacak kandillerin, o gecenin kuds htralarndan gnmze yansyan nurlu nasipler ve ilh armaanlar olduunu hatrdan karmayalm. Mrc gecesinin mmet iin en ulv htras ise, hi phesiz ki namazdr. Namaz; dnin direi, gzlerin nru, kalblerin srru, Hlk ile mlkat, velhsl mmin gnllerin mrcdr. Allha kul ve Raslne mmet olma nisbetinde her birimiz ferd mrclar yaamak istddndayz. Kulluk haytnn mrcnn bilhassa namaz ile tahakkuk edeceine dir ak iretler bulunmaktadr. Dolaysyla, namazlarmzn keyfiyeti de, mrclarmzn seviye lleridir. Bu mrclara, yni ulv vuslat yolculuklarna gnde be vakitte dvetli bulunmaktayz. Cenb- Hak, bu mbrek geceyi btn mmet iin sadet kayna eylesin. Allhm! Bizlere rahmetini yadracak istikmeti nasip eyle. Bizleri nefsn dnya denizinde boulmaktan muhfaza eyle. Ey keremi bol Rabbimiz! Bize hakkatleri kavrayacak idrk ve anlay ver. Kalblerimizi muhabbetinle doldur. Allhm! Bizleri Kurnn ilmi ile ziynetlendir. Onun sonsuz tefekkr iklminde ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in muhabbet gleninde gnllerimizi dipdiri eyle; t ki Senin yce huzruna kalb-i selm ile gelebilelim mn!..

13

yet-i kermedeki bu ifdeler: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Rabbine o kadar ynelmiti ki gk melektunda tem ettii saysz gzellikler, onu megul etmedi. eklinde tefsir edilmektedir.

56

Kurn ve Tefekkr -3Zerre kadar bir nar tohumunun mnbit bir toprak vstasyla koca bir aa hline gelerek kazand muazzam ihtiam gibi bizdeki tefekkr ve hissiytn Kurnla beslenip glenmesi neticesinde ulalabilecek kalb duyu ve hakkatler ne kadar muhteemdir. Bu itibarla Kurnn, o bitip tkenmez feyzi ve yce ird olmasayd tefekkr ve duygularmz, mnbit topraktan mahrum, kuru bir tohum gibi kalrd.

nsan kullukla mkellef klan Cenb- Hak, gkte ve yerde ne varsa hepsini ona mde klm 14 ve bu kulluu bir duygu derinlii ile yaayabilmesi iin insan tefekkr istdd gibi kalb hasssiyetler ile tezyn etmitir. Yine insann mnda kemle ererek vuslata nil olabilmesi iin de sve-i Hasene, yni en gzel bir rnek ve rehber ahsiyet sretinde peygamberler gnderme lutfunda bulunmutur. Peygamberler vstasyla gerekleen ilh yardm, hirzaman Nebsi ve onun vstas ile btn beeriyete lutfedilen Kurn ile zirvelemitir. Bu sebepledir ki zerimizdeki bunca ilh nmete ilveten hem mmet-i Muhammedden olmamz ve hem de Kurn ile nasiplenmemiz sebebiyle Cenb- Hakka kr borcumuz sonsuzdur. Zr zerre kadar bir nar tohumunun mnbit bir toprak vstasyla koca bir aa hline gelerek kazand muazzam ihtiam gibi bizdeki tefekkr ve hissiytn Kurnla beslenip glenmesi neticesinde ulalabilecek kalb duyu ve hakkatler ne kadar muhteemdir. Bu itibarla Kurnn, o bitip tkenmez feyzi ve yce ird olmasayd tefekkr ve duygularmz, mnbit topraktan mahrum, kuru bir tohum gibi kalrd. Dolaysyla biz kullar iin Kurn syesinde gerekleen ilh ikrmn yceliini ve sonsuz azametini idrk etmekten daha byk bir nmet olamaz. Bu gerei; uzay a olan u yirmibirinci asrda ilh tebliden mahrum ibtid kavimlerin tefekkr ve tahassste ortaya koyduklar seviyesizlik, daha da briz bir ekilde gstermektedir. Hl muharref dinlere mensup milyonlarca insann, hatt tatan mmul Buda heykellerine tapan Budistlerin, ciz bir hayvan olan inei mukaddes kabul eden Hindularn ve byle ciz varlklar ilh edinmi bulunan milyarlarca insanlarn varl, zerimizdeki Muhammed nmetin azametini kavrayabilmemiz iin ne ibretli manzaralardr. Lkin, bundan daha hazin olan, mn nmetine mazhar olup da araya giren nefsn ve dnyev birtakm sebepler ile hakkn gr sadsna kar dehet verici bir sarlk iinde bulunmaktr. Her devirde mevcd olan byleleri iin Kurn- Kerm:

14

Bkz. Csiye Sresi, yet 13.

57

Onlar sar, dilsiz ve de krdrler (el-Bakara, 18) buyurmaktadr. Bu itibarla Cenb- Hak, yetleri karsnda mminlerin uyank, firsetli ve duygu derinliine sahip olmalarn arzu eder. yet-i kermede buyrulur:


O mminler ki, kendilerine Rablerinin yetleri hatrlatldnda onlara kar kr ve sar davranmazlar. (el-Furkan, 73) Byle bir devirde, bir mslman iin iki ehemmiyetli vazfe vardr: Bunlardan biri, kayalarn atlaklar arasnda yeerme ans elde eden ndide iekler gibi zerimizde tecell eden nmetin kymetini takdr edip bir kr hissi iinde bulunmaktr. kincisi ise bu ilh lutuf ve ikramlarn tabi bir srette douraca, hak ve hakkat mahrumlarna acma duygusuyla, o hakkatlerin tebliinde gayretli olmaktr. yet-i kermelerde buyrulur: Sizden, hayra aran, iyilii emredip ktl men eden bir topluluk bulunsun. te onlar kurtulua erenlerdir. (l-i mrn, 104) (nsanlar) Allha aran, slih amel ileyen ve Ben Mslmanlardanm. diyenden daha gzel szl kim olabilir? (Fussilet, 33) Tebli gayretinin, arzu edildii nisbette semereli olabilmesi iinse Kurnn engin muhtevs zerinde her zamankinden daha fazla gnl ve zihin yormak ve Kurn ile istikmetlenip Kurn ahlk ile ahlklanmak arttr. Bu demektir ki, Kurn- Kermin engin rhniyet ve muhtevs zerinde tabiat limlerinin madd lemi incelemekteki diryet ve gayretlerinin stnde bir gayret ve kalb diryet shibi olmak mecbriyetindeyiz. Btn materyalist telakklerin beeri alaltmaktan ve sefletini hazrlamaktan baka bir netce hsl edemedii ortadadr. Bu vahim netcenin sebebi, insan gereini sdece akl ile mzn etmekten domutur. Kurn- Kerm ise vahyin iinde deer kazanan akla iretle, on alt defa

yni ey akl shipleri hitb yannda pek ok kere de: Akl etmez misiniz, dnmez misiniz, idrk etmez misiniz? tarznda kzlar ihtiv etmektedir. Btn ilimlerin nnde giden Kurn, beer tefekkr ve tecesss meylini tatmin hususunda kymete doru her geen gn yeni keiflerle yeniden ne azametli bir menb ve ne feyizli bir kaynak olduu gereini ortaya koymaktadr. Biz Mslmanlar, Kurnn mkemmelliini insanla zh ve onlar kaz hususunda yetersiz kalmann ve nmne olamamann mesliyetini dnmeli ve

58

rpermeliyiz. stelik, asrlardan beri gerekleen btn ilm keifler ile milyonlarca kere Kurn teyd edilmi iken bu gerein mn cb ettirdii hakkatini asrmzn eitli vsta ve imknlarna ramen lykyla yaygnlatramamamz hlinde, dnyann drt bucanda yaayan gaflet iindeki insanlar, bizden huzr-i ilhde dvc olacaktr. Bu da bizlerin mesliyetini artrmaktadr. Zr dnin ou metafizik olan gereklerini zh ve ispat sadedinde zamanmzn pek ok ilm kefi, gemi asrlara nisbetle byk kolaylklar salamaktadr. Kinttaki bz gerekler, ancak ilm seviye msit olduu zaman kavranabilecek bir ekilde Kurn- Kermde yer alm bulunmaktadr. Yni Kurn, kymete kadar her asrn ilm seviyesi ve insanlarn idrkine gre hakkatlerini sergilemektedir. phesiz bu keyfiyet de, merhamet-i ilhiyye cbdr. nk insan yaratlndaki hrikulde hussiyetler, byk tbb bulular, sem haritasndaki ve yeryzndeki zihni dehete sevk eden nizam ve program gibi daha nice hakkatler, yet ilmen kefedilmeden evvel Kurnda aka ve sarhaten ifde edilmi olsayd, insanlarn o zamanki akl ve ilm seviyelerine gre bunlar kabullenip tasdik etmeleri ve netce itibriyle mn ile ereflenmeleri mmkn olmazd. Bu ynyle de Kurn- Kerm, sanki etike defne kan kadm bir toprak gibidir. Yeter ki Onun engin muhtevs zerinde gerei gibi gnl ve zihin yorabilelim. Kinat kitab ile duygu derinliine varabilmek ve cihnn hikmet ve srlarnn mhedesi, ancak gnl ehlinin tefekkr syesindedir. Rabbimiz aadaki yet-i kermelerle btn insanl bu tefekkre dvet etmektedir: (Sana kar kanlar) hi yeryznde dolamadlar m? Zr dolasalard elbette dnecek kalbleri ve iitecek kulaklar olurdu. Ama gerek u ki, gzler kr olmaz; lkin gsler iindeki kalbler kr olur. (elHacc, 46)

Yeryznde birbirine komu ktalar, zm balar, ekinler, bir kkten ve eitli kklerden dallanm hurma aalar vardr. Bunlarn hepsi bir su ile sulanr. (Byle iken) yemilerinde onlarn bir ksmn bir ksmna stn klarz. te bunlarda akllarn kullanan bir toplum iin ibretler vardr. (er-Rad, 4) Gerek bir mmin olabilmek, kalbi harekete geirmekle ve o kalbin tefekkr ve sevme itihsn uyandrabilmekle balar.

59

nsan insan yapan, beyin ve kalb fonksiyonlardr. Sadece beyne yklenilip kalb lemi ihml edildii zaman, insan belki iyi bir dnya adam olur. Lkin ince, rakk bir mmin olabilmek iin kalbin de hamur gibi yumuamas, incelmesi ve hissiyt derinliine brnmesi zarrdir. Kalbi bu kvamda alan bir mmin iin her ey hl lisn ile konuur. nsann, kendinden balayarak yz-gz, st-ba vitrinidir. Btn varlklarn lisn- hl denilen bir lisn vardr ki, her ey bununla beyn hlindedir. Anadan doma m olan bir kii, gzleri birdenbire alsa ne kadar dehete kaplr. yle bir baktnda; denizlere, aalara, uan kulara ne kadar hayret eder. Zr hi grmedii eyler Rabbim ne gzel halketmi! der, hayranlk duyar. Bu gzelliklerin her gn binlercesi ile karlaan insanolu, ou kez bunlarn farkna varmadan, derin tefekkr ve ince tahasss iklimine yol bulamadan, tpk bereketli Nisan yamurlar zerinden akp gittii hlde ondan hibir nasb alamayan sert kayalar misli, oradan gafletle gelip geer. Kurn yetleri, bizleri ne gzel bir uyankla dvet hlindedir: Gecenin ve gndzn deimesinde, Allhn gkten indirmi olduu rzkta (yamurda) ve lmnden sonra yeri onunla diriltmesinde, rzgrlar deiik ynlerden estirmesinde, akln kullanan toplum iin dersler vardr.
(el-Csiye, 5)

Onlara bir delil de gecedir: Gndz ondan syrrz da karanlkta kalverirler. Gne de yrngesinde yryp gitmektedir. Bu, ok gl ve her eyi bilen Allhn takdridir. Ay iin de sonunda o eski hurma salkmnn pne (yay hline) dnecei konaklar tyin etmiizdir. Ne gne aya yetiebilir, ne de gece gndz geebilir. Her biri bir yrngede yzerler. (Ysn, 37-40) te biz, bu temsilleri insanlar iin getiriyoruz; fakat onlar ancak bilenler dnp anlayabilir. (el-Ankebt, 43) nsan, mr mddetince ne derecede tefekkr ve duygu derinliinde ykselip diryet kazanrsa, ilh muhabbet ikliminden o kadar nasip alabilir ve lm tesindeki sadet, o nisbette artar. Tarih boyunca peygamberler, evliy ve mtefekkir slihler, kint kavramaktaki diryetin canl mislleridir. nsann ftratnda ve vicdnnn derinliklerinde mrifetullh, yni Rabbi kalben tanma istdd, bir hak duygusu, iddetle inanma ve balanma ihtiyc gizlidir. Ba dara den gfillerin, hayat buhranlar geiren mnkirlerin, himyesiz kaldklar korkun yalnzlkta bu ftr sermyenin sevk-i tabisiyle Allha dnmeleri, ilh kudretten yardm dilenme ihtiyc duymalar, insann yaratl gyesinin muktezsdr. Lkin bu istdd kreltenler, bu lemde ilh kudret

60

aklarndan ve sanat hrikalarndan uzakta ve bgne kalanlar, bu ibretler leminde abus ve alk yaayanlar, dnyada oynadklar bu krebe oyununu hirette de devam ettireceklerdir. yet-i kermelerde buyrulur: Yalnz gzler kr olmaz, fakat sadrlarda olan kalbler de krleir.
(el-Hacc, 46)

Bu dnyada kalbi kr olan, hirette de kr ve hatt daha akndr.


(el-sr, 72)

Kurn- Kermi, kalbi ilh muhabbetle dolu, slih ve sliha muallimlerden renmek zarrdir ki, o feyizli kalblerden bir hl iniks ederek dinleyenleri duygu derinlii ve tefekkre sevketsin. Nitekim: Kurn tilveti iin hangi ses ve kraat daha gzeldir? diye soranlara, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Kurn okuyuunu duyduunda Allhtan korktuunu hissettiin kimsenin sesi ve kraatidir. (Drim, Fedilul-Kurn, 34) cevbn vermilerdir. Aksi hlde boazdan kalbe inmeyen bir kraatin insan Kurnn sonsuz tefekkr ufkuna ve duygu derinliine gtremeyecei ikrdr. Bu hususta u nebev kza da kulak vermemiz gerekmektedir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki: Aranzda yle bir grup ortaya kacaktr ki, namaznz onlarn namazlar, orularnz onlarn orular ve dier amellerinizi de onlarn amelleri yannda az greceksiniz. Onlar Kurn okurlar, fakat okuduklar, boazlarndan aa gemez. Onlar, okun yaydan kt gibi dinden karlar... (Buhr, FedillKurn, 36)

te bu felkete srklenmemek iin de, Kurn ile megliyette daha hassas davranp yetlerin tefekkr dnyasna girmeye ve onlarn mnlarn gnlmzde hazmederek Kurn ahlkna brnmeye gayret etmeliyiz. Zr Kurn- Kerm, her vesle ile mmini dim dnme ve duygulanma seferberliine dvet etmektedir. Nitekim yet-i kermede: Dnp anlasnlar diye sana da bu Kurn indirdik. buyrulur.
(en-Nahl, 44)

Hakkaten Allh Tel Kurn- Kermde, biz kullarn, hem yce varlnn delllerini hem de bahettii nmetlerdeki derin hikmetleri tefekkr

61

etmeye dvet buyurur. Bunlar ierisinde insanolunun eit eit lisanlara ve renklere sahip olmasna dikkat eker. yet-i kermede buyrulur: Gkleri ve yeri yaratmas, lisanlarnzn ve renklerinizin deiik olmas, Onun varlnn delillerindendir. Dorusu bunlarda, bilenler iin dersler vardr. (er-Rm, 22) Gerekten de insanolunun konutuu lisanlardan hibiri, o lisan konuan millet tarafndan muhtelif komisyonlar kurularak oluturulmamtr. Ne grameri, ne kelime kadrosu, ortak bir almann semeresi deildir. Kimi dillerde cmle fiille balarken kimi dillerde de fille balar, fiille biter. Bunlar uurlu tercihler deil, bizzat Cenb- Hakkn bir bahdr. Bu ilh bahn yannda insanolunun renklerinin deiiklii ve muhtelif rklar hlinde yaratlmas da, ayr bir hikmetler manzmesidir. Renkler, corafyann getirdii bir netice; rklar bir hilkat tecellsidir. Bu durum, insanlarn birbirleriyle daha kolay tanp anlamalar iindir. Yoksa biri stn, dieri deersiz bir rk diye bir ey yoktur. Her rktan da hem temiz kimseler, hem de erli kimseler kar. Mhim olan takv stnldr. Bu hakkati Allh Tel yle beyn eder: Ey insanlar! Dorusu Biz, sizi bir erkekle bir diiden yarattk. Ve birbirinizle tanmanz iin sizi kavimlere ve kabilelere ayrdk. Muhakkak ki Allh katnda en deerli olannz, en muttak (en ok takv sahibi) olannzdr. phesiz Allh bilendir, her eyden haberdardr. (el-Hucurt, 13) Dier taraftan, Cenb- Hak vahdniyeti kendine mnhasr klm, btn varlklar ift olarak birbirlerini tamamlayc mhiyette halketmitir. Cennette Hazret-i dem -aleyhisselm- ve Hazret-i Havv ile balayan ile hayt, Allhn kurduu bir izdivac kanunu altnda biz demoullarna intikl etmi, slm dni ile ebedlemitir. Allh Tel buyurur: Kaynamanz iin size kendi (cinsi)nizden eler yaratp aranzda sevgi ve merhamet peyd etmesi de Onun (varlnn) delillerindendir. Dorusu bunda, iyi dnen bir kavim iin ibretler vardr. (er-Rm, 21) Cenb- Hak, nikh mmet-i Muhammed zerine bereket eylemi; Kitab ve Snnet glgesi altndaki bir izdivc, dnya haytndaki bir sadet cenneti klmtr. Evlenmelerde, iki yabanc kiinin hayret verici ekilde kaynamasnda, akllar dehet iinde brakacak ince dersler ve hikmetler gizlidir. Ana-baba ocandan ayrlan iki yabanc gencin, Allhn, aralarna lutfettii muhabbet ve merhametle birbirlerine gnllerini balamas, hatt ayrldklar ana-baba yuvasn

62

glgede brakacak derecede samm bir czibe iklminde yaamalar, ne ulv bir tecelldir ve zerinde derin derin tefekkr edilecek ne kuds bir derstir. nsanolu, ilh imtihan muktezsnca, mcdeleci ve hakk kabulde mtereddid bir yaratla ship olduu iin, Kurn- Kerm yetleri eitli meslek ve merep sahipleri iin muhtelif misllerle donatlmtr; t ki herkes kendi hline gre bir nasip alsn. Bu hakikat, yet-i kermede yle beyn olunur: Andolsun ki, Biz bu Kurnda insanlara trl trl misli gsterip akladk. Zr insan ok hususlarda mcdelecidir. (el-Kehf, 54) Kurn- Kerm, insan, onun yapsndaki inceliklere dikkat ekerek tefekkre dvet eder. nsana, haytn tefekkr etmesi hususunda yle buyurur:


Kime uzun mr verirsek biz onun gelimesini tersine eviririz. Hi dnmyorlar m? (Ysin, 68) Bir baka yette insann yapsndaki fcur ve takv temyl gereine u ekilde iret edilir:


Nefse ve ona birtakm kabiliyetler verip de iyilik ve ktlklerini ilhm edene yemin ederim ki, nefsini ktlklerden arndran kurtulua ermi, onu ktlklere gmen de ziyan etmitir. (e-ems, 7-10) Tekrar dirili ile Allhn yce kudreti, buna mukbil insann acziyeti ve istikblde kendisini bekleyen ilh gerek sergilenir: nsan grmez mi ki, Biz onu nutfeden yarattk. Bir de bakyorsun ki, apak dman kesilmi. Kendi yaratln unutarak Bize kar misal getirmeye kalkyor ve: u rm kemikleri kim diriltecek? diyor. De ki: Onlar ilk defa yaratm olan diriltecek. nk O, her trl yaratmay gayet iyi bilir. (Ysin, 77-79) Zamann peinde koan insana zamann izf olduu hatrlatlr:


Kymet gnn grdklerinde (dnyada) sadece bir akam vakti ya da kuluk zaman kadar kaldklarn sanrlar. (en-Nzit, 46)

63

nsanolunu devaml tefekkre dvet eden btn bu beyanlar da gsteriyor ki, byle bir zihn ve kalb faliyet, Allhn emrettii bir mecbriyettir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ise bin drtyz sene evvel: Tefekkr gibi ibdet yoktur. (Ali el-Mttak, Kenzl-Umml, XVI, 121) melindeki hads-i erifleriyle tefekkr ve neticesinde kalbin feyizlenmesini ibdet seviyesinde grdn beyn buyurmutur. Hatt denilebilir ki onun ibdetten evvel mevcd olan bir lzme olduuna iret buyurmutur. nk, ibdet gibi dier hayrlarn da ehemmiyet ve mhiyetini kavramak tefekkr ile mmkndr. Bin drtyz sene evvel, ehemmiyetine saysz yet-i kerme ve hads-i erfler ile iret edilmi olan tefekkrn, asrmzda -yukardaki izahlara nazaranehemmiyetinin daha da artm bulunduu muhakkaktr. Bu noktadaki mesliyetten hakkyla ber olmak iin hakk tebli ve hayra tevik hususunda ne derecede gayret shibi olmamz lzm geldii zerinde ne sylense azdr.

nallh hullyle merref olacamz, bnn 14. gnn 15. gnne balayan Berat Gecesi, her sene slih mminler tarafndan byk bir mn vecdi iinde ihy edilmektedir. 15 Bu gece, hkm ve tefrik gecesidir. Zr bu gece, bir sene iinde doacak ve lecekler yazlr, rzklar indirilir, ameller ilh huzra ykseltilir. Hads-i erfte buyrulur: bann yars gecesinde namaz klnz, gndznde de oru tutunuz. Zr Allh Tel, gnein batmasyla berber dnya semsna rahmet nrlaryla tecell buyurup kullarna tan yeri aarncaya kadar yle hitapta bulunur: Yok mu benden af dileyen, onun gnahlarn balayaym? Yok mu benden rzk isteyen, onu rzklandraym? Yok mu bir musbetzede, du etsin de ona fiyet vereyim? yle olan yok mu, byle olan yok mu?.. (bn-i Mce, kmet'ssalt, 191)

Demek oluyor ki Allh Tel, bu gece huss rahmet, ihsn ve icbet kaplarn t sabah oluncaya dek ardna kadar ak tutmaktadr. Berat gecesini namazla, gndzn de orula ihy etmenin mminlere mstesn kymetler kazandraca, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin ne gzel bir vaad ve mjdesidir. Bu geceyi namazlara ilveten Kurn, zikir, tesbih, salevt- erfe ve mnev sohbetlerle de ihy etmeye gayret etmeliyiz.
Bu yaznn yaynlanmas, Ramazan- erfe tekaddm eden ban ayna isbet ettiinden, bu ayn hussiyetlerine ksaca tems edilmitir.
15

64

Berat gecesinden sonraki gnler ve geceler iin de tin gstermek gerekir ki onlar, nr menba Ramazan- erfin mukaddes dvetiyeleri durumundadr. Ramazan neesiyle gnl heyecanlarmz rhnlemeli, hayr-hasentmz oalmal, mn muhabbetimiz ve Hakka sadkatimiz artmaldr. Bilhassa namazlarmz, kalb ve beden hengi iinde ve bir vecd iklminde ed edilmelidir. Zr namaz, Rab ile kulun ulv bir mlktdr. Nitekim, bir kimse Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek: Y Raslallh! Bana faydal ve zl bir sz ret. dedi. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de ona unlar syledi: Namaza durduun zaman, dnyaya ved eden bir kimse gibi ol! zr dilemeni gerektiren bir sz konuma! nsanlarn elinde bulunan dnyalklardan midini kesmeye karar ver ve buna azmet! (bn-i Mce, Zhd, 15) Mmin, kld namazn btn fazlet ve ecrini kazanma gayreti iinde olmal ve bu ilh nmeti zy etmekten saknmaldr. Zr Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- dier bir hads-i erflerinde de yle buyurmaktadr: Bir kul namaz klar, fakat namaznn yars, te biri, drtte biri, bete biri, altda biri, yedide biri, sekizde biri, dokuzda biri hatt ancak onda biri kendisi iin yazlr. (Eb Dvd, Salt, 123, 124) Hsl rahmet ve bereket glgesi zerimize den Ramazan- erf dolaysyla unu da belirtmeliyiz ki; Ramazanda nzil olan Kurn, mminlere kymete kadar uzun bir Ramazan hayt yaatmak iin indirilmitir. Ramazan ve Kurn, amel ve hayat bir mr terbiyesidir. yet-i kermede buyrulur: Ramazan ay, insanlara yol gsterici, dorunun ve doruyu eriden ayrmann ak delilleri olarak Kurnn indirildii aydr. yle ise sizden Ramazan ayn idrk edenler onda oru tutsun... (el-Bakara, 185) Cenb- Hak Kurnn hidyet hccetleri ve hikmet lleri ile dolu nurlu bir rehber olduunu bildirdikten sonra bu mbrek aya eren her kiinin, Kurn terbiyesi altnda oru tutmakla mkellef bulunduunu beyan buyurmaktadr. Unutmamak gerekir ki Kurnn sadece sadsn dinlemek ve hakikat haritasn gzden geirmek kf deildir. Onun ebediyet, yni hiret haytn kurtarma yollarn gsteren mbrek emirlerine bir gnl vecdi ile itaat etmek cb eder. nk mmin, nefsniyetin taarruzlarna kar Kurn rhniyeti ile etin bir nefs muhrebesine giren kiidir.

65

Y Rabb! Bu mbrek ayda duygu derinlii ile Kurn ve cennet hayt yaayabilmeyi nasb eyle! mn ve Kurnmz hccet, orularmz rahmet, sahurlarmz bereket, iftarlarmz vuslat demleri olsun. mn!..

66

Tevbe ve Gzya
Nedmet ateiyle dolu bir gnlle ve nemli gzlerle du ve tevbe et! Zr iekler, gneli ve slak yerlerde aar! Hazret-i Mevln

Bir terzi, slihlerden bir zta; Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Allh Tel, kulunun tevbesini, can boazna gelmedii mddete kabl eder. (Tirmiz, Deavt, 98) hads-i erfi hakknda ne buyurursunuz? diye sul etti. O zt da sordu: Evet, byledir. Ama senin meslein nedir? Terziyim elbise dikerim. Terzilikte en kolay ey nedir? Makas tutup kuma kesmektir. Ka seneden beri bu ii yaparsn? Otuz seneden beri. Cann grtlana geldii zaman, kuma kesebilir misin? Hayr, kesemem. Ey terzi! Bir mddet zahmet ekip rendiin ve otuz sene kolaylkla yaptn bir ii, o zaman yapamazsan, mrnde hi yapmadn tevbeyi o an nasl yapabilirsin? Bugn gcn yerinde iken tevbe eyle! Yoksa son nefeste istifr ve hsn-i htime nasip olmayabilir... Sen hi: lm gelmeden evvel tevbe etmekte acele ediniz! (Mnv, Feyzl-kadr, V, 65) szn iitmedin mi? Bunun zerine terzi ihlsla tevbeye sarld ve o da slihlerden oldu. Bu kssada grld gibi kullarn nnde binbir trl dnya ve nefsniyet ukurlar vardr ki, bunlarn en tehlikelisi de samm tevbeyi devaml sonraya brakmaktr. Oysa tevbeye sarlmak, btn bir mrmzn can simididir. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ashb- kirma en byk derdin gnah derdi, ilcnn da gece karanlnda istifr 16 olduunu beyn buyurmutur. nk Allha yneli ve kalbin ulv bir seviye kazanmasnda mhim bir yeri olan istifr, mnev kirlerden temizlenmenin de yegne vstasdr. Makbl bir tevbe, kul ile Rab arasndaki engelleri ve perdeleri kaldrr ki, amel-i slihler
16

Bkz. Deylem, Msned, I, 136.

67

iin bu hl son derece mhimdir. Zr hedefe varmaya mn olan hususlar ortadan kaldrmak ve bylece gnl asl gyeye msit hle getirmek gerekir. Bundan dolaydr ki rh tekml iin btn tasavvuf yollarnda seherlerdeki evrda istifr ile balanr. lk tevbe, ilk peygamber Hazret-i dem -aleyhisselm-la balamtr. O, tevbesinde:


Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eer bizi balamaz ve bize acmazsan, mutlaka ziyn edenlerden oluruz. (el-Araf, 23) diye niyazda bulunmutur. Bu du, kendilerinden sonra kymete kadar gelecek evldlarna bir istifr nmnesidir. Ehlullh hazart tevbeyi e ayrr: 1- Avmn tevbesi: Bunlar gnahlarndan tevbe ederler. 2- Havs, yni sekin kullarn tevbesi: Bunlar gfil bulunmaktan tevbe ederler. 3- Hssul-hs, yni en sekin has kullarn tevbesi: Bunlar da Allha daha yaknlk peyd edebilmek iin tevbe ederler. Ancak her amel-i slihte olduu gibi tevbede de sammiyet ve ihls art vardr. yle ki, birok ehlullh ettikleri tevbelere dah tevbekr olmulardr. Yni tevbeye muhta tevbelerden Allha snmak ve yette buyrulan tevbeten nash srrna nil olmak zarreti vardr. nk nefs ve eytan, gnl elmeye yol bulamaynca sret-i haktan grnrler de bu defa gzellikleri ve iyilikleri telkin eden birer stad kesilirler. Bylece kulu tuzaa drerek tevbeleri yele verirler. Oysa durmadan tevbeden dnmek, hiret hayatn karartacak bir fettir. Allh Tel buyurur:


Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eer yine fesda derseniz, biz de sizi yine cezalandrrz (el-sr, 8) nk durmadan tevbesini bozan kimse, artk eytann maskaras olmu demektir. Artk o, ne zaman tevbe etse eytann ve eytanlam gfillerin bir defa: Yazklar olsun, th sana! demesiyle derhal tevbesini yine bozar. Onun iin yet-i kermede:

68

Ey mn edenler! Tam bir sdk ve ihls ile tevbe ederek Allha dnn. (et-Tahrm, 8) buyrulmutur. Bu geree iretle ir tevbeye ynelen gnlleri yle kz eder: Birka kelime ile dil ederken istifr, Gnl gfilse, nefis binbir dehlize dalar!..
Rahmet

Tevbe mevzuunda u husus da clib-i dikkattir: Camius-Sagr adl hads kitabnda; insanlarn amellerini yazan meleklerden gnahlar kaydeden melein, gnah ilendikten alt saat sonra yazd, bu mhlet iinde belki tevbe eder diye bekledii belirtilmektedir. Bu sebeple: Tevbemde duramyorum, yine gnah iliyorum; bu yzden tevbe etmeyeyim! dememeli, dim istifarda bulunmaldr. Zr Allh lutfeder de bir daha tevbe bozulmaz. Ancak bilmelidir ki tevbe, bir af dileme olduundan samm pimanln gereklemesi ve aff istenen gnahn bir daha yaplmamas hussundaki kat azmi cb ettirir. Bunun iin Cenb- Hak yle kz buyurur: Sakn eytan, Allhn affna gvendirerek sizi kandrmasn.
(Lokmn, 33)

Zten: Gnahtan tevbe, nedmet ve istifardan ibrettir. (Ahmed bin Hanbel, VI, 264) hads-i erfi de, tekrar gnaha drmeyecek bir tevbeye iret etmektedir. Ayn zamanda bu hads-i erf, tevbenin pimanlkla balamas zarretini beyn eder. Bu da gnah kirlerinin samm gzyalaryla temizlenmesi demektir. Rivyet olunur ki: Tevbe ve pimanlk iindeki bir gnahkra, yakaza hlinde iken gnahlarnn listesi verilmi: Oku bunu! denmiti. Bu hl karsnda mcrim o kadar alad ki, gzyalarndan listedeki gnahlar gremez oldu. Nihyet bu samm gzyalar, o gnahlarn tamamn ykad, temizledi. Bylece o mcrim affoldu. Bu itibarla bzen bir gnah, aff iin bin gzya ister; bzen de bir damla ya bin gnah temizler. nk gzya, ilh muhabbet bana girenler iin bir tevbe pnardr. Gnahlar ykar, temizler. Rabbe kar bir kran ifdesidir. Gzya, Cenb- Hakkn mid derghdr. Btn midlerin kesildii bir anda bu derghn eiinde alayabilenler gerek bahtiyarlardr.

69

Samm gzyalar ile lemi seyredenler iin o damlalarn her biri, barnda binbir okyanus sergileyen aynalar gibidir ki, her zerrede ilh esrar ikr ve ayndr. Nice okunamayan hikmet sayfalar onunla okunur. Zr gzya, kelimelerin tayamayaca mnlar yklenen ve ifde edebilen bir lisandr ki, kul onunla, kendisinin bile hayl edemeyecei eyleri Rabbinden istemi olur... Onun iin sevdlar gzya pnarnn banda tesell bulur. Garipler onun kysnda dinlenir. Allh iin gzlerden dklen bir damlann deerini u kssa ne gzel ifde eder: Cneyd-i Badad -kuddise sirruh-, birgn yolda giderken gkten meleklerin indiini ve yerden bir eyler kaptklarn grd. Onlardan birine: Kaptnz ey nedir? diye sordu. Melek cevap verdi: Bir Allh dostu buradan geerken itiyakla bir h!.. ekti ve gznden birka damla ya dkld. Bu vesle ile Cenb- Hakkn rahmet ve mafiretine nil olalm diye o damlalar kapyoruz. Hads-i erfte buyrulur: ki gz vardr, onlara cehennem atei deemez: Allh iin alayan gz ile, Allh yolunda nbet tutarak uyank sabahlayan gz. (Tirmiz, Fedilu'l-Cihd, 12/1639) Gnahkrn tevbe ve gzyalaryla nasl temizlendiine misl olarak Hazret-i Mevln, kirlenip de sonra buharlaan ve yeryzne tekrar berrak bir rahmet hlinde dnen sulardan bahisle buyurur: Arl ve duruluu kalmaynca, yni amurlanp bulannca, su da bizim gibi yeryznde kirlendii iin huzursuz olur, arp kalr... ten ie feryda ve Hakka yalvarmaya balar. Bu feryatlar ve yalvarlar zerine Cenb- Hak onu buharlatrp gklere alr. Orada eit eit yollara srerek tertemiz eyler. Sonra da bazen yamur, bazen kar, bazen de dolu hlinde yeryzne yadrr. Nihyet kys olmayan engin bir denize ulatrr. Hi phesiz bu semboller, Cenb- Hakkn kurtulua erdirmek istedii gnahkar kullarna kar gsterdii merhameti ve sevgiyi ifde etmektedir. Nitekim gnah kiriyle kalbi amurlanm kimselerde tevbe suyu ile pimanlk gnei bir araya gelirse, Cenb- Hak o gnlleri gklere alr. Tozdan, topraktan ve btn nefsn kirlerden temizler. Tekrar varlklarn en ereflisi olarak, yni bir rahmet hlinde yeryzne ihsn eder. Bu hlin en geni mnda tecellsi de namazlarda gerekleir ki, bu bakmdan dosdoru klnabilen namazlar iin mminin mrcdr buyrulmutur. 70

Ancak insanolu bu gerei ou zaman anlamayp dnyaya dalarak alamak yerine kahkahaya boulduundan Cenb- Hak:


Glyorsunuz!.. Alamyorsunuz!.. Habersiz oyalanmaktasnz! (enNecm, 60-61) buyurmu ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e fermn eylemitir:


Yaptklarnn cezs olarak, az glsnler, ok alasnlar! (et-Tevbe, 82) Yni Allh Tel, kulundan tevbe ve gzya ile gnahlarn temizlemesini istiyor. Bu meynda Hazret-i Mevln gzyann ehemmiyetini yle anlatr: Mum, alayp gzya dknce daha da aydn bir hl alr. Aa dal da, alayan bulutun bereketi ve gnein harretiyle yeerir, tazelenir. Yni bir meyvenin yetimesi iin harret ve su gerekir. Tpk bunlar gibi, tevbelerin kabul iin de bulut ve imek, yni gzya ve gnl yan ister. yet gnl imei akmaz da gz bulutu yamur yadrmazsa, nefsin fke atei ve gnah alevleri nasl sner? Vuslatn feyzi, yni ilh tecell nrunun parlakl gnlde nasl belirir? Mn menblar nasl coup akar? Yamurlar yamasa gl bahesi, yeillie nasl sr syleyecek? Meneke yaseminle nasl ahidleecek? Tabiat brak da hkra hkra alasn. Bu topraklar, sudan ayrlnca oraklar. Irmaklardan, derelerden ayr kalan, uzak den sular da sararr, kokar, bulanr, kapkara olur. Cennet gibi yemyeil olan balar, baheler sulardan ayr dnce, sararr, solar, yapraklar kurur, dklr, bir hastalk yurdu olur. (nsan da byledir...) Bu hlden korunmak iindir ki, uayb -aleyhisselm-n gzleri alamaktan m olmutur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de: Bildiimi bilseydiniz, az gler ok alardnz, yemek imek iinize sinmezdi... (Suyt, Cmius-Sagr, c. II, s. 10) buyurmutur. Zr, ancak gnlndeki crmden oluan bir yaray mr boyu gzyalar ile ykayp temizleyen gnl erleri, affn cennetine girebilen k gnllerden olabilirler. Onun iin bata Peygamberler olmak zere btn veller, slihler ve sdklar; darlkta ve bollukta, kederde ve ferahta dim Cenb- Hakka iltic 71

etmiler, yan ve yakar hlinde bulunmulardr. nk Peygamberlerde bile irde d gerekleen bir hat olarak ifde edilen zellelerin bulunmas sebebiyle tevbe ve istifrdan mstan kalabilecek hibir kul tasavvur olunamaz. Tevbe ve istifr, gerek mhiyetiyle dern bir pimanlk ve snma olmas sebebiyle, Allha yaklamann en messir vstasdr. Dier taraftan Cenb- Hakkn kullarna verdii ztrap ve ileler ile kullarndan istedii tevbe ve gzyalar hep bir ebediyet alveriidir. Hem yle krl bir alveri ki, bunu farkedenler hibir musbetten ikyet hlinde olmayp sonsuz bir kazan elde ederler. Bunlardan biri olarak Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Hak Tel, bu dnyada senden birka damla gzya alr, ama karlnda sana nice cennet kevserleri balar. O, senden sevdlarla, ztraplarla dolu olan hlar, feryatlar alr; her ha, her feryda karlk yzlerce mnev yksek mevkler, eriilmez makamlar verir. Fakat bilmelidir ki, her alay bir deildir. Onlar arasnda ok fark vardr. Nitekim souk, yapmack, yalan olan nice iniltiler vardr ki, gafletten ve bir aldatmacadan ibrettir. Sfyn- Sevr -kuddise sirruh- buyurur: Alamak on ksmdr. Bunlardan dokuzu riydr. Ancak bir tanesi Allh iindir. te bu Allh iin alamak, -senede bir defck bile olsa- kulun cehennemden kurtulmasna inallh vesle olur. Rivyete nazaran kocasyla kavga eden bir kadn alayarak Kad reyhe mrcaat etmiti. Bu esnda orada bulunan ab ona dedi ki: Y meyye! Bu kadnn mazlm olduunu zannediyorum. Grmyor musun ki nasl alyor! Bunun zerine Kad reyh dedi ki: Ey ab, Ysufun kardeleri de zlim olduklar hlde alayarak babalarnn yanna gelmilerdi. Bu alamalara bakarak hkm vermek doru olmaz! Bylesi gzyalar elbette ki merduttur. Dier bir menfur alay da, miskinlik ve zillet ifde eden alaylardr. Bunlar aln terlemeyip hsranlk eken kimselerin bo ve nfile gzyalardr ki, byleleri hakknda merhum kif u kzda bulunur: Brakn mtemi yhu! Brakn feryd; Alamak fide verseydi, babam kalkard! Gz yandan ne karm? Niye ter dkmediniz?!

72

Bizim bahsettiimiz, Allhn murd ettii alay; hlimizi dost-dman karsnda aalatacak bir gzya deil, bilakis gklere ykseltecek, gnle mrc yaatacak bir alaytr. Nasl ki engin derylar nice er-p zerinde tayor ve onlar diplere batmaktan koruyorsa, bizim gzyalarmz da bizleri batmaktan koruyup banda tayacak ve menzil-i maksda erdirecek sular kablinden olmaldr ki, bunlar gzden ziyade gnlden akan ve halka deil Hakka arz edilen damlalardan ibrettir. Gzya hususunda dier mhim bir mesele de bu alayn bir ikyet alay olmamasdr. nk ikayette, rz olmama hli vardr ki, asl makbul deildir. Zr ikyetler, insan isyna kadar gtrr ve elindeki btn sermyesini yok eder. Bu ise Hakkn gazabn celbeder. Bizim kasdettiimiz alay ise, gazab celbetmek deil, dostu memnun edebilme endiesi ve gnah kirlerinden arnabilme veslesidir. Hsl lm geldiinde btn uyuyanlar uyanr, yni gzlerini ap hakkati grrler. Ancak o son nefeste hakkati grmenin artk hibir faydas olmaz; tpk Firavuna olmad gibi... Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Akll kiiler nceden alarlar; bilgisizler ise iin sonunda balarna vururlar, hayflanrlar. Sen iin balangcnda sonunu gr de, kymet gnnde piman olma! Bu hususta u kuun hli sana ibret olsun ki, o, avcnn tuzandaki budaylar grnce kendinden gemi, akln kullanamaz hle gelmiti. Bylece irdesiz bir ekilde budaylar yedi, fakat, tuzaa dt kald. Bu defa ban dertten kurtarmak iin ne kadar Ysn okudu, ne kadar Enam okudu. Ama ne fayda!.. Bel gelip attktan sonra, alamak, feryat etmek, szlanmak ne ie yarar. Bu h ve feryat, tuzaa dmeden nce gerekirdi... Nitekim Lt kavminin, ilh intikm celbeden azgnlklar sebebiyle helk edileceklerini duyduunda brhm -aleyhisselm-, onlarn ne derecede bir isyn iinde olduklarn tam bilmediinden kendilerine merhametle du etmek isteyince melekler: Artk du vakti geti!.. demilerdir. Cenb- Hakkn murd zere lmn bizlere nerede, ne zaman ve nasl gelecei belli deildir. Onun iin gnllerin lmeden evvel lnz! srryla yorulmas ve her an Rabbine kavumaya hazr bulunmas zarrdir. Aksi hlde son nefes: Eyvah nereye byle! feryatlaryla dolu bir hsran demi olur... yet-i kermede buyrulur:


73

lm sarholuu gerekten gelir de: te (ey insan) bu, senin teden beri katn eydir!.. denir. (Kf, 19) Dolaysyla kullarn en mhim meselesi, tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalbdir. Buraya kadar anlattmz tevbe ve gzya bu hle niliyetin sadece kaps mesbesindedir. Bu kapdan ieri girdikten sonra yaplmas gereken btn amel-i slihleri ihy da elbette zarrdir. Farz, vcib ve snnetleri db zere eddan sonra bilhassa kul hakk, anne-baba hakk, Allh iin infak, btn mahlkta merhamet, efkat ve af ile yaklaabilme gibi gzelliklere sahip olunmaldr. Mesel bu gzelliklerden affedebilme meziyetine kavuabilenler, ilh affa daha ok lyk olurlar. Zr Acyn bize! feryatlarna gnl vermeyen muhabbet ve merhamet mahrumlar, haytn akn ve hazin yolculardr. Onun iindir ki gnller, tevbe ve gzya iklminde btn davran gzelliklerini elde ederek Rabbe ynelmelidir. Bu yneli de hi phesiz mrn her nn iine almaldr. Bununla birlikte baz mstesn zamanlar, kullar iin apayr bir kazan mevsimidir. Tpk bahar mevsiminin dierleri arasndaki deer ve gzellii gibi kullara bahedilen yle mnev baharlar vardr ki, bunlarn en deerlisi, iinde bin aydan daha kymetli bir geceyi, yni Kurnn Levh-i Mahfzdan dnya semsna indirilerek cihn ve insanlar nra gark ettii Kadir Gecesini de bulunduran Ramazan- erf aydr. 17 drk ettiimiz bu mbrek ve mstesn ay, gece gibi kararan gnlleri nruyla aydnlatan bir bedr-i mnrdir. Gklerden yere mirc iin alan bir penceredir. Bu bakmdan gnl uyank mminlere gereken, btn mrlerini byle mstesn bir iklmden alaca feyiz ve bereketlerle, yni Ramazan- erf hasssiyetiyle geirmesidir. Zr byle bir yaayla mzeyyen slih gnllere kymet, bir nedmet gn deil deta bir bayram sabah olur. Rabbimiz cmlemize byle bir bayram sabah nasb eylesin! Ak, vecd ve samm gzyalaryla ilh rahmet ve mafiretine nil buyursun! mn!..

17

Bu yaz Ramazn- erfte yaynlanmtr.

74

Du
Du tekrarlandka dern duyular olarak mminin rhuna nakolur, ahsiyete karp onun bir hussiyeti hline gelir. Bu sebepledir ki yksek rhlar, devaml du hlinde yaarlar.

nsanla rahmet olarak gnderilen btn Peygamberler ve Hak dostlar; darlkta ve bollukta, ztrapta ve srurda, gnllerini dim Hak Telya dndrmler ve bir niyz iklminde yaamlardr. Onlar, her hlkrda Rabbe yakar hlinde olmann lzmunu, hl ve davranlaryla tlim eden ebediyet rehberleridir. Allha snmak, bir yaratl knunu ve kulluk muktezsdr. Yerde ve gklerde ne varsa, ilh takdre rm olmu bir hlde, O sonsuz kudret shibini lisn- hl ile zikretmekte ve Ona yalvarta bulunmaktadr. Gerek bir dn terbiye de, du hlini mminin rhunda srekli klmay hedefler. Zr du, kalbde Allha alan en yce kapnn anahtardr. Du tekrarlandka dern duyular olarak mminin rhuna nakolur, ahsiyetine karp onun bir hussiyeti hline gelir. Bu sebepledir ki yksek rhlar, devaml du hlinde yaarlar. Zr onlarn kalbleri, duya sarlmann ehemmiyetine dir u yet-i kermedeki ilh kz ile rperi hlindedir: Cenb- Hak buyurur:


(Raslm!) De ki: Sizin kulluk, du ve yalvarmanz olmasa, Rabbim size ne diye deer versin!? (Ne kymetiniz var!?) (el-Furkan, 77) te bir mminin rhunda, Rabbe du ile yakar duygularnn dim hle gelmesi, Allh ile kul arasnda mnev bir ba tesis eder. Vecd hlindeki dular ise, gnln ilh rahmetle kucaklama anlardr. Duda istenen, ilh rahmet ve merhamettir. Bu itibarla duda yreklerden ilh dergha ykselecek ilk ifde; slik, gnahkrlk, zayflk ve acziyetin tirf olmaldr. Du, sonsuz kudret shibi Cenb- Hakka, acziyetimizi mdrik bir ekilde ynelerek, Onun huzrunda teslmiyet ve sknetle boyun ememizdir. Gerekten, dulara acziyet ve kusrunu tiraf ile balamak, merhamet-i ilhiyyeyi dvette ve dolaysyla dunn makbl olmasnda, byk bir tesiri hizdir. Nitekim dem ile Havv -aleyhimesselm- yet-i kermede bildirildii zere, dularnda Cenb- Hakka yle iltic etmilerdir:

75

(dem ile zevcesi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eer bizi balamaz ve bize acmazsan mutlaka ziyn edenlerden oluruz. (elAraf, 23)

Bir baka yet-i kermede de Ynus -aleyhisselm-n Hakka iltics yle bildirilmektedir: Znnnu da (Yunusu da zikret). O fkeli bir hlde geip gitmi, bizim kendisini asla sktrmayacamz zannetmiti. Nihayet karanlklar iinde: Senden baka hibir ilh yoktur. Seni tenzh ederim. Gerekten ben zlimlerden oldum! diye niyz etti. (el-Enbiy, 87)

Cihangir Sultan I. Murad Hnn Kosova nlerindeki u dus, acziyetini tiraf ile yaplan dunn berektna ne muhteem bir rnektir: Y lh! Mlk de, bu kul da Senindir. Ben ciz bir kulum. Benim niyetimi ve srlarm en iyi Sen bilirsin ki, mal ve mlk maksadm deildir. Yalnz Senin rzn isterim... Y lh! Bu mmin askerleri kffr elinde malb edip helk eyleme!.. Onlara yle bir zafer lutfet ki, btn mslmanlar bayram etsin! Dilersen o bayram gnnde u Murad kulun yolunda kurbn olsun!.. Nitekim bu samm dunn ardndan o na kadar ortal birbirine katmakta olan frtna dinmi, iki kat daha kalabalk bir orduya kar, sekiz saat sren kanl bir savan ardndan nihyet zafer myesser olmutur. Sultan Murad Han, harp sonras gzleri ziyret edip ihtiyalaryla ilgilenirken, yaral bir Srp askeri tarafndan sinsice hanerlenerek ehdet erbetini imi, bylece dus kmilen kabl olmutur.

Yksek ruhlarn lisn ve szlerin en gzeli olan samm dular, nrdan ve sevddan doar. mitsize hayat verir, krk kalbleri tesell eder. hls, sammiyet ve gzyalaryla yaplan dular, ilh rahmetin zuhruna bir dvettir. Duda kalbe huzur baheden, Rabbe teslmiyet srr gizlidir. Bizlere duy yaayyla en gzel tlim eden, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizdir. O, gzyalar iinde ve ayaklar iinceye kadar kld namazlara ilveten yapt dularda sk sk: Allhm! Senin gazabndan rzna, azbndan affna ve Senden yine Sana snrm! Seni lyk olduun ekilde medh sendan cizim! Sen kendini nasl medh sen etmisen ylesin! (Mslim, Salt, 222) diyerek, acziyet duygular

76

iinde Cenb- Hakka iltic ederdi. Ayrca dunn ehemmiyetini yle ifde buyururlard: Du, ibdettir. bdetin ilii ve zdr. Allh katnda Ona du etmekten daha kymetli bir ey olamaz. Allh, kendisinden bir ey istemeyeni (du etmeyi kendisine yediremeyeni) azba uratr. Sknt ve darlk zamannda dusnn kabl olmasn isteyen kimse, bolluk ve rahatlk zamannda da duy bol yapsn. Rabbiniz Hayy Kermdir; bir kul elini anca onu bo brakmaz. Kime ki du kaplar almtr, ona hikmet kaplar alm demektir. Du, rahmet kaplarnn anahtar, mminin silh, dnin direi, gklerin ve yeryznn nrudur. (Rdn,
Cemul-Fevid, 9219-20-21-22-25)

nsanoluna zulmeden, zayf hor grp ezen ve gfilne bir hayat srenlerden ziyde; mitsizlik iinde inleyen bir yetimin yzn gldrebilen ve dertli insanlara huzur bahedenlerin ettii dularn makbl olduu bir gerektir. Hakkaten, kendisini gnahsz gren mtekebbirlerin dular deil, gnahlarnn aff iin gzlerinden gnllerine durmadan ya aktan Hak klarnn dular, kable yndr. Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- da dunn kabln temin sadedinde yle buyurur: Nedmet ateiyle dolu bir gnlle ve nemli gzlerle du ve tevbe et! Zr iekler, gneli ve slak yerlerde aar! Dolaysyla dunn kabl iin talebin srf lafzen ifde edilmesi kf gelmez. Dular, havf ve rec yni korku ile mid arasnda yapmaya gayret etmelidir. Kalb, dunn yklendii mnya it arzularla titremelidir. Ayn zamanda du bir gnahn affedilmesi istikmetinde ise, o gnahn bir daha ilenmemesi hussunda kat bir azim ve kararllkla f edilmelidir. Rivyet edilir ki Hazret-i Ms -aleyhisselm-, dknlk iinde du eden bir adama rastlad ve onun zhir hline bakarak dusnn kabl olmasn gnlden arzu etti. O srada Allh Teldan Ms -aleyhisselm-a yle bir vahiy geldi: Ben o kuluma senden daha ok merhametliyim. O, diliyle bana du ediyor; fakat kalbi, ship olduu koyun srsndedir. Ms -aleyhisselm- bu durumu bildirince, adam derhal kendini toparlad ve hlis bir gnlle Allh Telya yneldi. Dier taraftan bir din kardeinin gybnda yaplan du da sratle mstecb olur. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-:

77

Bir mminin dier bir mmine gybnda dusndan daha abuk kabl edilen hibir du yoktur. (Tirmiz, Birr, 50) buyurmutur. nsanlar dus kabl olaca zannn tadklar kimselerden du talebinde bulunurlar. Hlbuki dunn kabln temin eden asl sebep, ihls ve sammiyettir. Bu demektir ki, bir gnahkrn dah, mmin kardei iin samm olarak yrekten yapaca bir du, Allh katndaki mevkii kendisinden stn zannedilen bir bakasnn gnlsz dusndan daha hayrldr. Nitekim Hazret-i Mevlnnn, bir efkat ve merhamet okyanusu olan snesinden ykselen u feryat pek mnidardr: Ey Rabbim! Eer Senin merhametini yalnz slihlerin md etmesi gerekiyorsa, mcrimler kime gidip snsnlar?.. Ey yce Allhm! Eer sen, yalnz has kullarn kabl ediyorsan, mcrimler kime gidip yakarsnlar?..

Gerekten bir kul, gnahkr bile olsa, bu hl, Cenb- Hakkn onu terk etmi olduu mnsna gelmez. Bu sebeple bir ahsn, kimin dus hrmetine murdna nil olacan, yalnz Allh Tel bilir. Bu sebeple, kim olursa olsun, Allhn kullarndan birinin kalb dularn alabilmekteki deeri idrk etmelidir. Birgn Mruf- Kerh Hazretleri, arda bir sakaya rastlar. Saka: Allh rzs iin benim suyumdan iiniz. diye seslenir. Mruf- Kerh Hazretleri, Allh rzs iin diyen sakann bu dusn almak niyetiyle nfile orulu olduu hlde o sudan alr ve ier. Mruf-i Kerh veft ettikten sonra evliydan bir zt, onu rysnda gzel bir mevkde grr: Cenb- Hak hangi amelin sebebiyle sana bu ikramda bulundu? diye sorar. O da: Sakann Allh rzsn taleb ederek ettii du ile. der. Mazlum ve gnl krk mminlerin dusn almak kadar, onlarn beddularndan saknmak da ayn derecede mhim bir meseledir. Nitekim Seluklu Sultan Alaaddin Keykubad, ehrin kalesini tamamladnda, Hazret-i Mevlnnn babas Baheddin Veledden teberrken kaleyi grmesini ve kale hakkndaki fikrini beyn etmesini ric eder. Baheddin Veled Hazretleri, gidip yaplanlar grr ve yle der:

78

Kaleniz, sel felketlerini, dman aknlarn nlemek iin fevkalde gzel ve kuvvetli grnyor. Lkin sen, idren altndaki mazlumlarn, ezilen insanlarn beddu oklarna kar hangi tedbiri aldn? nk onlarn beddu oklar, yalnz senin kalen gibi bir kaleyi deil, yzbinlerce kale burcunu deler geer ve dnyay harbeye evirir. En iyisi sen, adlet ve iyilikten kale burlar yap ve slihlerden, hayrl du askerleri tekl etmeye gayret et. Bylesi senin iin surlardan daha emindir. Zr halkn ve dnyann gven ve huzuru o du askerleriyle salanr. Hakkaten, mminlerin her trl niliyet, muvaffakyet ve zaferleri, gsterilen gayret ve abalarn yansra, ihlsl dularn da bir berektdr. Yaayp hissedebildiimiz nisbette bizler iin ebed sadet rehberi olan Kurn- Kerm, dunn en byk tlimlerini ihtiv eder. Yce Rabbimiz du hussundaki yetlerden birkanda yle buyurur: De ki: Ne dersiniz; size Allhn azb gelse veya o kymet gelip atverse, Allhtan bakasna m yalvarrsnz? Doru szl iseniz (syleyin bakalm)! Bilakis yalnz Allha yalvarrsnz. O da (kaldrlmas iin) kendisine yalvardnz bely dilerse kaldrr ve siz ortak kotuunuz eyleri unutursunuz. (el-Enam, 40-41) Rabbinize yalvara yakara ve gizlice du edin. Bilesiniz ki O, haddi aanlar sevmez. (el-Araf, 55) hiretimizi kurtarabilmenin yegne sermyesi olan u fn dnya haytnda hatrdan karmamamz gereken en mhim dulardan biri de hsn-i htime ile lebilmeyi dilemektir. yet-i kermede Rabbimiz:


Ey mn edenler! Allhtan, Ona lyk bir takv ile korkun ve ancak mslman olarak can verin! (l-i mrn, 102) buyurmaktadr. Her mminin, bir mr boyunca gsterdii gayretler, son nefesi gzelce verebilme sadetine kavumak iindir. Zr, peygamberlerin dnda kimse teminat altnda deildir. Evliyullh bile dim son nefes endiesi tamlardr. Her ne kadar kimin ne hl zere lecei mehl ise de, ummiyetle her insann yaad hl zere ld bir gerektir. Bu sebeple son nefesimizi mn ile verebilmek iin srt- mstakm zere bulunup dim Cenb- Hakka du ve istifr hlinde yaamamz cb eder. yet-i kermede bildirildii zere Ysuf aleyhisselm- yle du ederdi:


79

(Allhm!) Canm mslman olarak al ve beni slih kullarnn arasna ilhk eyle!.. (Ysuf, 101) Allh Telnn akl- selm shipleri diye vd slih kullarnn dus ise yine Kurn- Kermde yle bildirilmektedir:


Ey Rabbimiz! Artk bizim gnahlarmz bala! Ktlklerimizi rt! Rhumuzu slihlerle birlikte al! (l-i mrn, 193) Ms -aleyhisselm-n mcizesi karsnda henz yeni mna ermi sihirbazlarn Firavunun ikence ile ldrme tehditlerine aldr etmeyip, Cenb- Hakka o canhra niyazlarnda, zulmden kurtulmay deil de, bir mn zaafna uramadan mslman olarak canlarn teslm edebilmeyi dilemeleri, bizler iin ne byk bir kaz ve ibrettir.

Dier taraftan, dularda ilh lutfa kavuacak olan, sdece gr sesle ve bir gsteri edsyla sylenen, riykrne, yapmack ve kalbin itirk etmedii parlak cmleler, cierleri yrtarcasna barmalar ve nmyili szler deildir. yet byle olsayd, btn bunlarn zddna, iniltiden teye sesi kmayan, kanl gzyalaryla yakaran muzdarip bir hastann veya kendi nefesine sz gemeyecek derecede zayf gariplerin dularnn kabul grmemesi gerekirdi. Byle bir dnceye ship olmaksa, gnl ve hl lisnn bilmemek ve deta yok farzetmektir. Duda bu gibi taknlklarda bulunmak, aslnda dunn zn, rhniyetini ve kudsiyetini zaafa uratr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimiz, byle du edenler hakknda: Bir zmre gelip, dularda haddi aacaklardr buyurarak bu hle dmekten kz etmilerdir. Yine bir hads-i erfte yle buyrulur: Siz bir sara du etmiyorsunuz. itici ve size pek yakn bir Allha niyz ediyorsunuz. (Buhr, Cihad, 131) Cenb- Hak samm dular reddetmez. Lkin btn sammiyetine ramen, kader-i mutlaka muvfk dmeyen bz taleplere de icbet buyurmaz. Bundan dolay du eden, hibir zaman bezginlik gstermeyip duya devm etmelidir. Zr byle hllerde dunn karl hiret lemine havle edilmi demektir.
(Eb Dvud, Vitr, 23)

80

Dunn vecdine dalan bir kalb, en yce kapya iltic etmi bulunduunun idrkinde olmaldr. Du kapsnda bir tevecch mdiyle bekleyen gnller, o rahmet eiinde bir mr bile beklemekten usanmazlar. Zr onlarn leminde du ve gzya ilh rahmetten neet ettii iin, mahzun gnllere tesell ve huzur baheden bir sadet iksri ve Hakkn sevdsyla yank yreklerin itike ferahlad tatl bir kevser gibidir. Unutmamalyz ki, insan olmann gerek eref ve haysiyetine gnahlarmzdan affolunarak ulaabiliriz. lmle birlikte ebed affn srrna ermek ve Hakkn sonsuz lutuflarn tatmak isteyenler, ncelikle gnl bahelerindeki gllerden vecd hlindeki du ve niyazlar ile af ryihas karma gayreti iinde olmaldrlar. Biz de niyaz ederiz ki sonsuz kudret ve merhamet shibi Rabbimiz bize acsn ve zerimize af lutuflarn yadrsn. Y Rabb! Ak, vecd ve samm gzyalaryla ilh rahmet ve mafiretinden nasb alabilmemizi lutfeyle! lh rzna niliyet midiyle, yarattklarna merhameti, gnllerimizin tkenmez haznesi eyle! hlsl kullarnn feyizli dular hrmetine, mbrek vatanmza sadet ve dirlik, milletimize hak ve hayrda birlik ihsn eyle! mn!..

81

Hakka ve Hayra Dvet -1mmeti olma eref ve bahtiyarlna nil olduumuz Rasl-i Ekrem Efendimizin ebed kurtulu dvetini insanla duyurabilmek iin canhra bir ekilde vermi olduu mcdeleyi unutmayp, Onun bu snnetini, mmeti olarak ne kadar yaayabildiimizi ve Allhn yeryzndeki hitleri vasfna ne kadar lyk olabildiimizi sk sk muhsebe etmeliyiz.

Akl, idrk ve izan gibi ftr sermyeleri ifsd edilmemi her insan, iinde yaad hayat ve kint gnl gz ile seyrettiinde, onun bo, gyesiz ve hikmetsiz yaratlmadn kavramakta glk ekmez. Derin hikmetler ve cidd gyeler ile yaratlan insann bu fn dnyada babo olmad aktr. Zr yet-i kermelerde:


nsan, kendisinin babo braklacan m zanneder! (el-Kyme, 36)


Sizi sdece bo yere yarattmz ve sizin hakkaten huzrumuza geri getirilmeyeceinizi mi sandnz. (el-Mminn, 115) buyrulmutur. Her insan, mr ad ile hissesine isbet eden hayat akn; yni insan ile kint arasndaki rbta ve beik ile tabut arasndaki mnsebeti kavrama zarretindedir. Kinta hkim olan ilh nizm ve kudret aklar, akl ve vicdan shiplerini, hikmet sahibi bir yaratcy kable, yni mna sevkeder. Fakat Allh Tel, insanlarn manlarnn kmil mnda gerekleebilmesi iin, onlara bir de hidyet rehberi peygamberler gndermek sretiyle, ilve bir lutufta bulunmutur. Bu lutuflarla nil olunan mn nmetinin insana kazandraca en mhim hasletlerden biri, phesiz ki merhamettir. Merhamet, mminin kalbinde hi snmeyen bir ate gibidir. Bizi Rabbimize yaklatran ilh bir cevherdir. Merhamet, insan hodgmlktan diergmla sevkeden mnn bir lutuf meyvesidir. Zr mn nmeti gnlde kemle erdike, mndan mahrumlara acma hissi artar, onlar iin gsterilecek gayret de ziydeleir. Bundan dolay kmil bir mminin rhu, etrfnda hidyet dvetine muhta insanlar varken, srf kendi mn ile tesell bulamaz.

82

Hi phesiz ki insan, hiret yolculuuna km fn bir yolcudur. Bunu inkr etmek, gzlerini yumup gnei inkr etmek kadar akla, manta ve vicdna zt bir keyfiyettir. O hlde, hayt bu hakkat istikmetinde tanzm etmek de akl, mantk ve vicdn bir zarrettir. Bu hayat yolculuunda, mminin ship olduu nmetleri nefsine hasretmeyerek muhta olanlarn irdna gayret sarfetmesi, onun dn ve vicdn vazifelerinin en mhimlerinden biridir. Zr insanlar hakka, hayra, fazlete, mna, slih amellere ve dolaysyla ebed sadete dvet etmek; onlarn ktlklerden uzaklamalarna yardmc olmak; ahlk zaafna urayp rezlet ukurlarna ve kfr karanlklarna dmemeleri iin gayret gstermek, dnya ve hirette en hayrl ve ecri byk vazfelerdendir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, hads-i erflerinde yle buyurmulardr: Doru yola dvet eden kimse, ona tb olanlarn ecirleri kadar ecir alr. Bu, tb olanlarn ecrinden bir ey eksiltmez! Kt bir yola dvet eden kimse de, ona tb olanlarn gnahlar kadar gnah alr. Bu da, tb olanlarn gnahlarndan hibir ey eksiltmez!.. (Mslim, lim,
16; Eb Dvd, Snnet, 6; Tirmiz, lim, 15)

Grld zere hads-i erfte, hakk ve hayr tebli vazfesinin fazlet ve bereketine dir ne byk bir nebev mjde bulunmakta ve te yandan da erre dvet edenlerin, bir kar topunun yuvarlanarak byk bir a dnmesi kablinden katlanarak artan bir vebal ve gnaha srklendikleri bildirilmektedir. Bu keyfiyet, hakka ve hayra dvet ile ktlklerden sakndrma vazfe ve mkellefiyetinin ehemmiyetini ifdeye kfdir. Dier taraftan, tebli vazfesinde bulunacak her mminin, nce kendi ahsiyetini ikml etmesi gerekir. Zr insanlar hakka ve hayra ird iin en tesirli vsta; hakkn, hayrn, fazlet ve doruluun, canl ve mahhas bir timsli hline gelmektir. Buna gre, hidyet dvetisinin evvel kendisinin srt- mstakm zere olmas arttr. Tebliin kmil mnda messir olmas ise, itminna ermi bir kalb ile mmkndr. nk bu mnev kvma ulaan ztlar, sonsuzluun vecdi iinde yaadklarndan, onlarn nazarnda fn haz ve lezzetler czibesini yitirmitir. Bu yzden de tebli vazfesini fnlerden herhangi bir menfaat ummak ve nefse pay karmak iin deil, srf Allh rzs iin yni ihls ile f ederler. Bu keyfiyet, ayn zamanda peygamberlerin ahlkna it bir hussiyettir. Nitekim Kurn- Kermde tebli ile ilgili olarak: Buna kar sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretimi verecek olan, ancak lemlerin Rabbidir. (e-uar, 180) yet-i kermesi gibi, bu nebev ahlka iret eden pekok ilh beyan bulunmaktadr.

83

Dnimizde hayra dvet ve ktlklerden sakndrma vazfesine, emr-i bil-mrf ve nehy-i anil-mnker ad verilir. Bu husustaki ilh emir, yet-i kermede yle beyn edilmitir:


Sizden, hayra dvet eden, iyilii emredip ktl meneden bir topluluk bulunsun. te onlar kurtulua erenlerdir. (l-i mrn, 104) Hakk btldan, hayr erden, fazleti rezletten, olgunluu hamlktan ayrabilmek iin yegne kstas; dnin sesi yni Allh ve Raslnn emirleri ve tavsiyeleridir. Bu sesi ykseltmek, her mminin ncelikli vazfelerindendir. Cenb- Hak, bir yet-i kermede de tebli vazfesinin byk bir cihd olduunu u ekilde bildirmektedir: (Raslm!) Kfirlere asl boyun eme ve bununla (bu Kurn ile) onlara kar olanca gcnle byk bir mchede ver! (el-Furkan, 52) Hakkaten bu byk mchede emrinin, henz mminlerin mriklerle mcdele edecek glerinin bulunmad Mekke dneminde, yni cehletin dehhmeletii, sapkln kudurduu, fesat ve anarinin hortlad, kfr ve ilhdn saltanat kurduu bir devirde gelmi olmas, cihdn en mhim mnlarndan birini ortaya koymaktayd ki, bu da, Kurn- Kermin teblii idi. Zr o dnemde mminlerin zlimlere ve dmanlarna kar ne savaacak kadar gleri, ne de ellerinde asker techizatlar vard. Allhn kelmndan baka ellerinde hi bir ey yoktu. O hlde yet-i kermede bildirilen bu byk mchede ve gayretin yegne yolu, Kurn- Kermin teblii idi.

Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- bir hads-i erflerinde yle buyurur: Sdece u iki kimseye gpta edilir: Biri, Allhn kendisine Kurn verdii ve gece gndz onunla megul olan (onunla yaayp tebli eden) kimse, dieri de Allhn kendisine mal verdii ve bu mal gece gndz Onun yolunda infak eden kimse. (Buhr, lim, 15; Mslim, Msfirn, 266) Kurn ile megliyetin en fazletli ekli; onu renmek, retmek, onun ahlkyla ahlklanmak, emir ve nehiyleri istikmetinde bir hayat yaamak, mn zarfeti ve yumuak bir lisn ile tebliinde bulunmaktr. Kurn ile tebliin, arzu edilen derecede gzel bir tesir brakabilmesi, ancak Kurn ile megliyette bu duygu derinliine ulam hassas mminlerin krdr. 84

Nitekim Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi ldrmek gibi menfur bir niyetle yola kan Hazret-i mer -radyallhu anh-n hidyete ermesine vesle olan, Hazret-i Peygamber -aleyhissalt vesselm-n dus bereketine ilveten, kz kardeinin evinde kalb derinlikle okunan ve yaanan bir Kurnn tebliinden ibretti. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ve ashb- kirm hazretleri, Kurn- Kermi ve dolaysyla Allhn dnini tebli yolunda btn gleri ile gayret sarfetmi, bu uurda mallaryla ve canlaryla her trl imkn ve kuvvetlerini seferber etmilerdi. Allh Raslnn hidyete dvet eden mektubunu cellatlarn nnde krallara korkusuzca okuyup teslim eden sahb, vazfesi urunda cann bile vermekten ekinmemiti. Allh Raslnn mehur Ved Hutbesini dinleyen takrben 120 bin sahbden yaklak ancak 20 bin kadarnn Mekke ve Medinede medfn olduu dnlrse, tebli dvetinin ashb- kirm tarafndan nasl snrlar aan bir heyecn erresi hlinde yaand daha iyi idrk edilir. Nitekim inden stanbula, Afrikadan Kafkaslara kadar giden sahb, gittikleri her yerde hidyet ve rahmet as yapm, slmn kaderinde erefli bir mevk kazanmaya muvaffak olmulard. Bylece Mekkeden balayan hidyet dvetini btn zaman ve meknlara ulatrmlard. Bilhassa Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in insanl hidyete dvet eden ilh mesaj teblide sarfettii insanst gayret ve mcdele, bir taraftan tebli vazfe ve mesliyetinin azamet ve ehemmiyetini ortaya koyarken, dier taraftan da mminlerin bu hususta nasl bir mn heyecn iinde yaamalar gerektiini telkn etmekteydi. Cenb- Hakkn biz kullarna en mkemmel bir rnek olarak gnderdii Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, haytn tebli vazfesine adamt. Mriklerin dnyev ve nefsn bakmdan son derece czip tekliflerini reddettiinde daha da artan eziyet, alay, hakret ve hakszlklarna mruz kalmak dah Onu dvs yolunda gayretten alkoyamyordu. Bu yolda en ufak bir sarslma kabl etmeyecek kadar kararl ve byk bir mn vecdi ierisinde idi. Daha tebli vazfesinin balad en zayf zamanlarnda bile onu dvsndan vazgeirebilmek iin mriklerin yaptklar ok czip tekliflere verdii u trih cevap da bunu ortaya koymaktayd: Vallhi, Allhn dnini tebliden vazgemem iin, gnei sa elime, ay da sol elime koyacak olsalar, ben yine de bu dvdan vazgemem! Ya yce Allh, onu btn cihna yayar, (bylece) vazfem biter; ya da bu yolda lr giderim! 18 Hakkaten Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, slmn teblii iin hibir beerin tkat getiremeyecei zahmet ve eziyetlere katlanm, her
18

Bkz. bnl-Esr, el-Kmil fit-Trh, II, 64.

85

trl frsat deerlendirmi, insanlarn gnllerine hidyet tohumlar ekebilmenin btn yollarn tatbik ederek mmete en gzel bir ekilde rnek olmutur. Nitekim Peygamberliinin ilk yllarnda mriklerin hac iin Mekkeye geldikleri zamanlarda bizzat btn kableleri dolar, slm onlara deflarca anlatrd. Halkn toplu hlde bulunduklar yerleri, sohbet meclislerini durmadan dolaarak, rastlad herkesi, hr-kle, zayf-kuvvetli, zengin-fakir ayrt etmeden, evvel Allhn birliine inanmaya dvet ederdi. Cbir -radyallhu anh- yle der: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, chiliye devrinin bir hac mevsiminde vakfe mahallinde dvsn haclara arz ediyor ve: Beni kavmine gtrecek bir kimse yok mu? Kurey, Rabbimin kelmn tebli etmeme mn oldu. diyordu. (Eb Dvud, Snnet, 19-20) Ayrca Mekkede kurulan Ukz, Mecenne ve Zlmecz gibi panayrlarda kabilelerin konak yerlerine kadar gidip onlara kendisini tantr, onlar Allhn birliini ikrra ve yalnz Ona ibdet etmeye dvet ederdi. Bilhassa Taifte mruz kald hakret ve eziyete ramen O yine de Allhtan onlarn kurtuluunu niyz ediyor, koca Taiften yalnz Adds adl bir klenin hidyete ermesi bile, onun mahzun gnlne ferahlk bahetmeye kf geliyordu. Grd zulm ve hakarete ramen hiddete kaplmayp gnlnde af ve merhametin galebesi sebebiyle onlarn hidyetleri iin du edebiliyordu. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in gnl, Taif halknn kendisine yapt zulmden mahzn olmakla birlikte Onu dndren asl husus, tebli vazfe ve mesliyetinde noksanlk ve zaafa dme endiesi idi. Nitekim o artlar altnda dah Cenb- Hakka u ekilde iltic ediyordu: Allhm! Kuvvetimin zaafa uradn, resizliimi, halk nazarnda hor ve hakr grlmemi sana arzediyorum. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Eer bana kar gazapl deilsen, ektiim mihnet ve bellara aldrmam! lh, sen kavmime hidyet ver; onlar bilmiyorlar. lh, sen rz oluncaya kadar ite affn diliyorum... (bn-i Him, II, 30) u fn haytn sonsuz zevkini tadabilmek, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz gibi, gnl bahelerinden af ve merhamet ryihas karabilmekle mmkndr. Merhameti btn sevdlarn zerine ykseltmemiz zarrdir. Merhamet edelim ki, ilh merhamete lyk hle gelelim ve Hak Telnn Rahmn sfatndan zerimize bir tecell nasb olsun. Hak Telnn rahmeti yle bir derydr ki, yreimizin dolmas iin ondan sdece bir damla kifyet eder. O damla, gnle dp derynn lezzetini 86

tattrd anda, o gnl deryya kavumu olur. Birer rahmet derys hline gelen gnller de iltic, du ve tebli ile hakk kvamna ularlar. Byle gnller artk, hl lisn ile acyn bize diye feryat eden, yaratl gyesinden habersiz gfillerin sessiz feryatlarn duyar hle gelir. O mtemlerin civrnda bulunur. te Taif, bu hlin en mahhas bir mislidir. Gne iin stmamak ve aydnlatmamak nasl imknsz ise, kmil ruhlar iin de acmamak ve dolaysyla hakk ve hayr tebli etmekten bgne kalmak yle imknszdr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- de, muhakkak ki lemlere rahmet olarak gnderilmitir. Her ne kadar kimi insanlar Onun kymetini bir zamanlar takdr edemeyip inkr etmi, Ona hakretin her trlsn rev grmlerse de, onlarn bu nev taknlk ve kabalklar bile -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizde merhametin gadaba glibiyetini engelleyememi, bilkis onlara daha fazla acmas netcesini hsl etmitir. Bylece, iine dtkleri sefleti sadet zanneden nice muzdarip ruhlar, engin bir efkat, msmaha, af ve merhamet derys hlindeki nebev gnl iklminde mn erefine nil olmulard. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin u ifdeleri, Onun tebli vazfesindeki hlet-i rhiyesini ortaya koymaktadr: Benimle sizin durumunuz una benzer: Bir adam ate yakar. Ate etraf aydnlatnca pervneler (gece kelebekleri) ve aydnl seven bir ksm hayvanlar bu atee kendilerini atmaya balarlar. Adamcaz onlara mni olmaya alr. Ancak hayvanlar galebe alarak pek ou atee derler. Ben, atee dmemeniz iin sizi belinizden yakalyorum, ancak siz atee atlmak iin kouyorsunuz!
(Buhr, Rikk, 26)

Cenb- Hak, Kurn- Kermde yle buyurur:


Siz, insanlarn iyilii iin ortaya karlm en hayrl mmetsiniz; iyilii emreder, ktlkten sakndrrsnz... (l-i mrn, 110) te bizim de yet-i kermede buyrulan en hayrl mmet beynnn muhtevsna girebilmemiz iin, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz gibi mrufu yni iyilik, fazlet ve hayr yaayp emretmemiz, mnkerin yni ktlk ve errin de hricinde kalp bundan nehyetmemiz gerekmektedir. Hak Tel, dier bir yet-i kermede de: (nsanlar) Allha aran, slih amel ileyen ve Ben Mslmanlardanm. diyenden daha gzel szl kim olabilir? (Fussilet, 33) buyurarak bu ulv vazfenin kendi katndaki kymetini bildirmektedir. 87

mmeti olma eref ve bahtiyarlna nil olduumuz Rasl-i Ekrem Efendimizin ebed kurtulu dvetini insanla duyurabilmek iin canhra bir ekilde vermi olduu mcdeleyi unutmayp, Onun bu snnetini, mmeti olarak ne kadar yaayabildiimizi sk sk muhsebe etmeliyiz. Zr Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mr boyunca yerine getirdii bu vazfesinin mmeti tarafndan da her hlkrda devm ettirilmesini istemektedir. O, her frsatta mmetine tebli vazfe ve mesliyetini hatrlatp bunu tevk etmitir. Nitekim bir hads-i erflerinde: Benden bir yet bile olsa insanlara ulatrnz. (Buhr, Enbiy, 50) buyurmu, dier bir hads-i erflerinde ise: Bizden bir ey iitip, onu aynen iittii gibi bakalarna ulatran kimsenin Allh yzn aartsn. (nk) kendisine bilgi ulatrlan nice insan vardr ki, o bilgiyi, bizzat iiten kimseden daha iyi anlar ve tatbik eder. (Tirmiz, lim, 7) buyurarak mmetini tebli vazfesine tevik etmilerdir. Ayrca, insanl ktlk ve erden, gzellik ve hayra dvet eden btn bu tebli ve kz vazfelerinin, mnmzn bir nev mihenk ta mevkiinde olduunu ihtr eden u nebev beyn ise ok ibretlidir: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular ki: Sizden her kim bir ktlk grrse onu eliyle dzeltsin; buna gc yetmezse diliyle dzeltsin; buna da gc yetmezse kalbiyle buzetsin, ki bu, mnn en zayf hlidir. (Mslim, mn, 78) Dier bir hads-i erfte ise Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz yle buyurmulardr: Bana hayat baheden Allha yemin ederim ki; siz ya iyilikleri emreder, ktlkleri nlersiniz, ya da Allh kendi katndan zerinize bir azap gnderir. O zaman du edersiniz fakat dunz kabul edilmez. (Tirmiz, Fiten, 9) Y Rabb! Emr-i bil-mrf ve nehy-i anil-mnker vazfesinin ihmlinden doacak ac netcelerden Sana snrz. Y Rabb! Beeriyete en gzel bir rnek ahsiyet olarak armaan ettiin Raslnn gzel ahlkndan hisse alarak, hakka ve hayra dvet vazfemizi lykyla f edebilmemizi ve Raslnn yce efaatine ermeyi, biz ciz kullarna lutfeyle! min!..

88

Hakka ve Hayra Dvet -2nsanlarn en bahtiyarlar, kalblerini Kurn- Kerm ve Snnet-i Seniyye iklminde mnev bir dergh hline getirerek, mahlkt onun iine alabilenlerdir. nsann esas kymet ve haysiyeti, kalbini feyz ile doldurarak yaamak ve o kalb kvm ile teblide bulunmaktr. Kalb, mnev bakmdan dikenlerle dolu iken teblie kalkmak, bouna bir yorgunluk ve byk bir zaaftr.

Allhn kitbn ve Raslullhn snnetini haytmza tatbik edebilmek iin, hakk tebli ve halka hizmet vazfesinin gnlmzde bir sevd hline gelmesi zarrdir. Zr bir mminin hayt, hizmet ve tebli hayt olmaldr. Hi phesiz, gerek bir mmini dier insanlardan ayran en nemli vasflardan biri, onun daha merhametli olmasdr. Tebli de, ayn zamanda bir merhamet mahsldr. Merhametin bir tezhr ekli olan hakka dvet ve hayra tevki, mminin nce kendi nefsinde gerekletirmesi arttr. Hakka dvet ve hayra tevk iin evveliyetle hakkn ve hayrn mhiyetine salam bir ekilde vkf olmak lzmdr. Zr chilin tebliinin, sdece slb itibriyle deil, belki muhtev itibriyle dah yanllardan ber olmas mmkn deildir. O hlde, bu yolda ilk lzme, ilm ve kalb sermyedir. Zr, mn ve kulluk haytnn, akl ve kalb muvzenesi iinde yaanabilmesi iin, bu iki sermyeye ihtiya vardr. te yandan, dn meseleleri zarrt- dniye itibriyle bilmek, ilmen her mslman zerine farz olmas sebebiyle, her mminin en azndan bu temel esaslar bilmesi gerekir. Bilmeyenler, ka yaparken gz karmak korkusuyla, ilm ve kalb noksanlklarn sratle gidermeye almal ve bu rendiklerini haytnda tatbik ederek ilmini irfn hline getirmeye gayret etmelidir. Zr, hakka ve hayra dvetin tesiri, gnl ufkumuzun derinliine baldr ki, o da i dnyamzn feyiz ve rhniyet ile dolu olmasyla mmkndr. Hazret-i Mevlnnn buyurduu gibi: Bir torbay doldurmaya alrken, alttaki delikten boaltmamak gerekir. Yaanmadan, bilgisizce, geliigzel, ak-evk ve heyecandan mahrum, kaba-saba ifdeler ve avm bir slb ile yaplan bir tebliden, murd edilen faydann hsl olmasn beklemek bir hsran sebebi olduu gibi, bu ayn zamanda ar bir vebli de mciptir.

89

Bu sebeple bir mmin, gnl lemini slmn zarfet, nezket ve gzellikleriyle tezyn etmeli; hliyle, kliyle ve davranlaryla nmne-i imtisl olarak hakk tebli ve hayra tevikte rnek tekil etmelidir. Zr hakka dvet vazfesinin hakkati, Rabbe ak ile ynelite gizlidir. Nitekim Hirada ilk vahyi karlayan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-deki bu ulv ak, Onun rhunu tebliin feyiz ve heyecn ile doldurmu, Onu Mracda ilh huzra ykseltmiti. yet-i kermede Cenb- Hak yle buyurur: Mmin erkeklerle mmin kadnlar da birbirlerinin velleridir. Onlar YL EMREDER, KTLKTEN ALIKOYARLAR, namaz dosdoru klarlar, zekt verirler, Allh ve Raslne itaat ederler. te onlara Allh rahmet edecektir. phesiz Allh azzdir, hikmet shibidir. Allh, mmin erkeklere ve mmin kadnlara, iinde ebed kalmak zere altndan rmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde gzel meskenler vaadetti. Allhn rzs ise hepsinden byktr. te byk kurtulu da budur. (etTevbe, 71-72)

nsanlarn en bahtiyarlar, kalblerini Kurn- Kerm ve Snnet-i Seniyye iklminde mnev bir dergh hline getirerek, mahlkt onun iine alabilenlerdir. Yine onlar, Kurnn derinliklerinden nasb alarak, gerek bir mn hayt yaayanlar ve kalblerini son nefeslerine kadar, nefsniyete rm olmu bir akln vesveselerinden koruyabilenlerdir. Zr insann esas kymet ve haysiyeti, kalbini feyz ile doldurarak yaamak ve o kalb kvm ile teblide bulunmaktr. Kalb, mnev bakmdan dikenlerle dolu iken teblie kalkmak, byk bir zaaftr. Dnimiz, insan rhunun kanseri olan iddi ve ithm reddeder; gnllere tevz, muhabbet ve merhameti telkn eder. Bir mminin gnl lemi, yle bir iek bahesi gibi olmaldr ki, onda her alk, abus ehre ve gaml yrek huzur bulup tebessm etmelidir. Bu yzden kalbi ve bedeni deta diken gibi olan duygu, dnce ve davranlardan temizleyip, tebli edici hle getirmek zarrdir. Trihin mehur Haccc- Zlimi, zulmyle hret yapm olsa da filozof tabiatli bir insand. Birgn, Cuma namaznda onu gren hatip, Allhn en sevdii fiil, zlim idreciye hakszln haykrmaktr. tarzndaki emri dikkate alarak hutbeden az dolusu ar lkrdlar syledi. Haccc- Zlim, sknetle dinledi. Namazdan sonra hatbi huzruna artarak ona sordu: Sen yle neler syledin bakalm hutbede?! Hatib, nasl olsa kellesinin vurulaca dncesiyle geri adm atmadan Haccca hutbedeki szlerini biraz daha sert bir slb ile tekrar etti. Haccc:

90

Tuhaf ey. dedi. Sen bilgili bir adama benziyorsun. Lkin slm dvetin metodlarndan haberin yok. Sen hi Kurn okumuyor musun? Senden daha fazletli olduu muhakkak olan Ms -aleyhisselm-, benden daha kusurlu ve stelik ehl-i kfrden olduu muhakkak olan Firavuna gnderirken Cenb- Hak, ona leyyin yni suyun ak gibi yumuak bir lisan kullanmasn emir buyurmad m? Hatib, hatsn anlamt. zr diledi ve Hacccn af ve msmahas syesinde kelleyi vermekten kurtuldu. Ms -aleyhisselm-a kar vk olan ve bize bir metod telkn eden yalnzca bu hdisedeki ilh beyn 19 deil, pek ok yet-i kerme de tebliin yumuak ve hikmetli szlerle, muhtab rencide etmeden yaplmas lzm geldiini bildirmektedir. Nitekim Cenb- Hak dier bir yet-i kermede;


(Raslm) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle dvet et! Ve onlarla en gzel ekilde mcdele et... (en-Nahl, 125) buyurarak dvetin dbn beyn eylemitir. Bu sebeple, hayt canl bir Kurn olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in rnek ahsiyetinden hisse alarak, Onun ortaya koyduu usl ve dba da riyet etmek gerekir. Buna gre bir mmin, nce kendi i ve d lemini slmn gzellikleriyle tezyn ederek, gzel ahlk ve davranlar ile etrfna timd telkn eden bir ahsiyet ve karakter shibi olmaldr. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; Sen, (nce) en yakn hsmlarn uyar! (e-uar, 214) yet-i kermesi nzil olduunda Kurey kablesini Sf tepesine arm ve yksek bir kayann zerinden onlara yle seslenmiti: Ey Kurey cemati! Ben size, u dan eteinde veya u vdde dman atllar var; hemen size saldracak, mallarnz gasbedecek desem, bana inanr msnz? Onlar da hi tereddd etmeden: Evet inanrz! nk imdiye kadar seni hep doru olarak bulduk. Senin yalan sylediini hi iitmedik! demilerdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bylece tebliden evvel onlardan kendisinin asl yalan sylemeyen, emn ve sdk biri olduuna dir tasdk almt.
19

Bkz. Th Sresi, yet 43-44.

91

Yni olgun ve drst bir ahsiyet olduunu etrfna tescil ettirmiti. yle ki kfrn azl savunucusu Eb Cehil bile, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimize yalan isnd edemiyor ve Ona ancak u szlerle tirza kalkyordu: Y Muhammed! Biz sana yalancsn demiyoruz. Sana el-Emn sfatn bu Mekke halk, yni bizler verdik. Sen yalan sylemiyorsun. Seni belki bu vazfeyi bildiren melek yanltyor. Cenb- Hak bu keyfiyeti yet-i kermede yle beyn buyurur: Onlarn sylediklerinin seni hakkaten zmekte olduunu biliyoruz. Aslnda onlar seni yalanlamyorlar, fakat o zlimler aka Allhn yetlerini inkr ediyorlar. (el-Enam, 33) Grld zere Allh Raslnn en byk dman olan Eb Cehil bile Onun mstesn bir insan olduunu tasdk hlinde idi. Hatt Rasl-i Ekrem Efendimizi grr grmez srf Onun lisn- hlinin tesirinde kalarak; bu yz yalan sylemez deyip mn ile ereflenenler olmutu. te gnllerin fethinde bu keyfiyete de son derece muhta olunduu inkr edilemez. Nitekim trihimizin mstesn ahsiyetlerinden Ftih Sultan Mehmed Hn da, stanbulun fethinden on sene sonra Bosnay fethetmiti. Fakat asl fetih, yni gnllerin fethi, zhir kilitleri aan klcn geri dnmesinden sonra gereklemiti. Zr oraya Anadolunun barndan yetimi gnl erlerinden oluan tertemiz mmin ileler iskn etmek sretiyle, bir gzel ahlk ve hl ile tebli seferberlii balatmt. Bunun netcesinde de Bonaklar ok gemeden slm ile ereflenmilerdi. Gerekten de silh, zulm bertaraf etmek iin kullanlr. Fakat kazanlmas gereken asl fetih, kalblerin fethidir. Bu ise, slm ahlk ve nezketiyle yaayp rnek bir ahsiyet hline gelerek mmkn olur. Zr tebli ve dvetin tesiri, dvetinin yaayyla ve kalb hayt ile de son derece irtibatldr. Buna gre gerek bir teblici iin, kinttaki ilh nizmn hikmetini kavrayamamak ve mahlktn hl lisnndan anlayamamak, kalb kvmn noksanlndandr. inde hassas bir yrek bulunmayan kuru bir cbbe ise, etrfna hibir ekilde huzur, srr ve gzellikler tevz edemez. Bu yzden ncelikli olarak kazanlmas zarr olan harp, insann i dnyasndaki harptir. Cenb- Hak bu harbi zah sadedinde insann i lemindeki fcr ve takvnn mcdelesini bildirmektedir. Kalbin fcrdan kurtulup takv ile tezyn olabilmesi, insanolunun gerek sadeti ve ebed kurtulu sermyesidir. te kalblere tesir ederek ebed kurtulu as yapabilenler de, ancak iindeki mcdeleyi kazanarak Hakka tam bir teslmiyetle rm olanlardr.

92

te yandan, teblide dikkat edilmesi gereken dier bir husus da muhtaba deer vermektir. Zr tebliin muhtab insan olduuna gre onun, Allhn yaratt erefli bir varlk olduu hatrdan uzak tutulmamaldr. Teblie, yet mndan balamak gerekiyorsa, muhtab bu mahrmiyetine ramen, yaratlndaki asl deer itibriyle dikkate almaldr. Bunun mns, fke ve iddet yerine mid, msmaha ve merhametle mumele etmektir. Essen byle davranmak, insana baktaki u temel gre daha uygundur. ir bu nkteyi ifde iin: Yere dmekle gevher skt olmak kadr u kymetten (N. Keml) demitir. Kurn- Kermin insan tekrm eden btn yetlerinde de, onun bu asl mhiyetine tibar edilmektedir. Nitekim yet-i kermede:


Biz, hakkaten insanolunu an ve eref sahibi kldk (el-sr, 70) buyrulmaktadr. Hakkaten o, srf insan olmak haysiyetiyle Kurn- Kermde Cenb- Hakkn halfesi olarak takdm edilmektedir. mn ve ondan sonra gelen slih ameller, bu asl erefin muktezsdr. mn ve slih amellerden mahrmiyet ise bu asl erefin, yni insan olma haysiyetinin cbn gerekletirememek mhiyetinde dehet verici bir mahrmiyet ve aalanmadr. Amelleri bakmndan kusurlu olanlar da, mn mahrumlar kadar olmasa bile, acnmaya lyktrlar. Bylesine bir mahrmiyete mruz kalana, sradan insanlar kzabilirler. Lkin mnn vecd, lezzet ve kemline nil olanlarn ise acmas lzmdr. Zr o liykatten beklenen budur. Bu acma duygusu ise yardm cb ettirir. Yardmn en by de, ebed sadet dveti olan tebli ile gerekleir.

Gerek bir teblici, ruhlara nizam ve hayat as yapabilen rehber ahsiyettir. Her sahada tebliini ak, muhabbet ve merhamet ile yapmasn bilen, mn kayna olan gnl insandr. Sz, yazs ve rnek zarif davranlar ile insanla sadet ve huzur yolunu gsterecek o rehber kiiler, her mtemin civrnda, kimsesizlerin yanbanda, muzdariplerin ba ucundadrlar. Onlar, etraflarndaki sefletlerin ztrbn ve bu husustaki mesliyetlerini snelerinde hissettikleri iin, hidyet bekleyenlerin imddna koarlar. Yine onlar, insanlar Allhn emneti olarak telakk ederler. Btn mahlkta ak ve merhamet ile yaklaan bir rh kazanrlar. Merhamet tohumundan fkran mesliyet duygusu bu ekilde onlar sradan biri olmaktan karr, ebed vuslatn yolcusu yapar. Vuslat gayreti iinde ilelere rm olup

93

hizmet ve irda kendilerini adayanlar, bylece bu hakkat kervanna iltihk ederek kalblerini ebedlie tayanlar; Hdy, Yunus ve emsli Hak klarnn z kardeleri mesbesindedirler.

Cenb- Hakkn nrunu kymete kadar tamamlayaca yni slmn kymete kadar devm edecei bir vad-i ilhdir. Lkin, tebli vazfesinin dnin devmna vesle ve medr olan bir keyfiyet olduu da hatrdan uzak tutulmamaldr. O din ki, Allhn hakkatine uygun bir srette bilinmesi ve ibdetlerle tekrm olunmasdr. Zr, kintn varlk sebebi budur. Bir zaman veya meknda dn hayatn zayflad, insanlarn yanl mecrlara kayd mhede olunursa, orada tebli faliyeti mndan sonra ilk ve en ehemmiyetli bir vazfe olarak tezhr eder. Hakk ve hayr tebli etme hussunda bir baar elde edilmedike birok mer iin bile meriyeti kaybolur. Mesel bir annenin st emme andaki bir ocuunu emzirmesi ne kadar muazzez ve mbrek bir faliyettir. Lkin, evinin yanmakta olduunu mhede eden bir ana, ocuunu emzirmeye devm ederse mesl olur. nk yangna kar bir eyler yapmak o anda ocuu emzirmekten ok daha ehemmiyetli ve cildir. te dnin temsil plannda malub olduu bir zamanda hakk ve hayr telkin ve tebli eden bir zmre mevcd olmadka baka ilerle megliyet, sir zamanlardan daha ar bir vebli mcib olur. unu da unutmamak cb eder ki, bu slm nmeti 1400 seneden beri bizlere binbir ile ve ztraplarla ulatrlmtr. Bizlere den de, bu emneti bizden sonraki nesillere ayn hasssiyetle intikl ettirebilmektir. Bu hususta, zamanmz fedkrne bir srette hayrn ve hakkn galebesi iin gayretli olmay gerektiren bir zamandr. Bu, essen mantk bir gerektir. Zr bir arabann tekerleri amura batt zaman onu itenin emei, araba dzyolda iken onu itmeye kalkann emei ile mukyese edilemez. Burada bir nezket daha vardr. O da udur ki, itilen bir arabann tekerlerinin amurdan kmas iin ancak bir ocuk bilei tkatince g vermeye ihtiya duyulduu hassas bir anda o kck omuz verme faliyeti daha byk bir ehemmiyet arz eder. Buna mukbil, o nzik zamanda kenarda durup seyreden ve vazfesini yapmayan kimsenin crm daha da arlar. mnlarn zaafa urad, genlerin birok menf cereyanlara kapld, insanln ekseriyetle kuvvete rm olup nefs sultasnda yaad gnmzde, az gayrete byk sevap, az ihmle de byk vebl terettb ettiini dnerek zamnmzn nezketine gre hareket etmeliyiz.

Dn, mn, vatan ve millet hizmetinde muvaffak olmak, elbette her insan iin byk bir bahtiyarlktr. Fakat tebli vazfesinde asl mesele, muvaffakyet 94

veya malbiyet deildir. Mhim olan, Allhn rzsna nil olmak mdiyle bu yolda elden geldiince gayret gstermektir. Gereken sebeplere tevessl edildi diye her yaplan tebliin mspet netce vermesini beklemek ve bu gereklemedii takdirde de mitsizlie ve kedere boulup kendini ypratmak da doru deildir. Zr hidyeti verecek olan Allhtr. Kula den, ylmadan, vazgemeden, yese de rehvete de kaplmadan teblie devm etmek, neticeyi Allha brakp tevekkl etmektir. Nitekim, lemlere rahmet olarak gnderilmi olan Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin bir insan daha ateten kurtarabilmek midiyle kendisini ar derecede zorlad zamanlarda, u ilh ihtarlar nzil olmutu: Onlar mn etmiyorlar diye neredeyse kendine kyacaksn! Biz dilesek, onlarn zerine gkten bir mcize indiririz de, ona boyunlar eilip kalr. (e-uar, 3-4) (Raslm) Sen sevdiini hidyete erdiremezsin, bilakis, Allh dilediine hidyet verir ve hidyete erecek olanlar en iyi O bilir. (el-Kasas, 56) Bu yzden, yaplan tebli kabul grmese bile, en azndan errin hzn kesecei ve belki uzun vdede netce verip slha vesle olabilecei de unutulmamaldr. Ayrca teblici, bir netce elde edemese bile bu mkellefiyetinin mesliyetinden kurtulmu olur. Zr Allh yolunda katlp da kazanlamayan mcdeleden ziyde, katlma imkn olduu hlde girilmeyen ve gayret gsterilmeyen mcdeleden mesl olunaca muhakkaktr. lh mzanda deerlendirilecek olan da, bu hususta zerimize deni yapp yapmadmzdr. Nitekim yle zamanlar olmu ki bir Peygamber gelmi, byk kalabalklar ona tb olup hidyete ermi; yine bir peygamber gelmi hidyet tecellleri az bir cemaat zerine nasb olmutur. Yni hidyet Allhtandr fakat bata peygamberler olmak zere btn mmet slm yaayp tebli etmek mecbriyetindedir. Hsl; tebliin evld ve ileden balayarak bir mslmann tabiat-i asliyesi hline gelmesi zarrdir. Her mmin, tebliin her hlkrda mmkn olan yolunu aratrp, ship olduu g, bilgi, kltr seviyesi, kalb olgunluk ve bulunduu mevk nisbetinde zerine dt kadaryla dvet vazifesini yerine getirmekten ve insanlar uurlandrmaya gayret etmekten mesuldr. Zr Kurn- Kermde beyn edildii gibi, Cenb- Hak, kullarndan tkatlerinden fazlasn istememitir. Lkin tkatleri nisbetinde de vazfelerini yerine getirmekten mesl klmtr.

Hakka ve hayra dvet hususunda en ulv ve mmtaz misl, hi phesiz Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, ondan sonra da O yce varln

95

veresesi olan ehlullh hazartdr ki, her hlleri ayr bir gzellik, incelik, derinlik ve ycelik ihtiv eder. Nitekim bu has kullardan, irdna mazhar olduumuz Ms Efendi -kuddise sirruh-un nmne hasletlerle lebleb dolu olan mr, her vesleyle bizleri hakka ve hayra ynlendirici iret ve iradlar sergilemektedir. Ms Efendi -kuddise sirruh-, vefatlaryla neticelenen hastalklarnda dah: h gcm olsa da ehir ehir, kaz kaz dolasam ve kardelerimin maddmnev skntlarna merhem olmaya gayret etsem!.. itiyak ve hasreti iinde idi. nk O, haytn hem beden, hem ml, hem de kalb bir kulluk uru ile yaamay, kendisine en byk dstr edinmiti. Gc nisbetinde kh eli ve kh gnl ile ulaabildii her yaral gnl, hatt btn mahlkt kucaklard. Ortaasyaya kaplar ilk aldnda ilerlemi yandan beklenmeyecek bir canllk, zindelik ve heyecanla oraya komutu. Dier taraftan Gney Afrikaya, Avrupaya gitmi, oralara da mnev, ictim ve kalb gzellikleri tamaya gayret sarfetmilerdi. Ksaca O, btn haytn Kurn- Kermde

Ne gzel

kul! 20 diye medh sen edilen, gzel hasletler shibi bir kul olabilme gayreti ile yaad. Bylece bu fn kubbede ondan da ebed devam edecek ho bir sad kald. Ho bir vef, ho bir seh, ho bir gnl, ho bir ted, ho bir ahlk, batan baa gzelliklerle dolu nmne bir hayat kald Rabbimiz, onun gnlndeki ulv feyizlerden istifdeler ihsn eylesin! Rabbimiz, zamanmzn nezketi dolaysyla hakka ve hayra dveti, zerimize terettb ettii nisbette f ederek huzr-i ilhiyyede beraat etmeyi cmlemize nasb buyursun! Allhm! Bir ebediyet yolcusu olduumuz u dnyada yerli eds ile bulunma gafletinden kalblerimizi muhfaza buyur. Altmzdaki topraklar inerken, gnn birinde inenecek bir toprak olacamzn derin hikmet ve irfnn kalblerimize ihsn eyle! slmn nru gdmz, Muhammed rhniyet iklmi teneffsmz, Allhn muhabbeti ve rzs sadet cennetimiz olsun! min!..

20

Bkz. Sd, 30, 44.

96

sr
Merhamet, bir mslmann kalbinde hi snmeyen bir atetir. Merhamet, insanlmzn bu lemdeki en mten cevheridir ki kalb yoluyla bizi Hakkn vuslatna istikmetlendirir. Merhametli mmin; cmert, mtevz, hizmet ehli ve ayn zamanda rhlara nizm ve hayat as yapan bir gnl doktorudur.

Abdullh bin Cfer -radyallhu anh- bir seyahat esnsnda, bir hurma bahesine urad. Bahenin hizmetisi siyah bir kle idi. Kleye adet ekmek getirmilerdi. Bu srada bir kpek geldi. Kle, ekmeklerden birini ona att. Kpek ekmei yedi. brn att. Onu da yedi. ncy de att. Onu da yedi. Bunun zerine Abdullh bin Cfer -radyallhu anh- ile kle arasnda yle bir konuma oldu: Senin cretin nedir? Siyah kle: te grdnz ekmek. Niin hepsini kpee verdin? Kle: Buralarda hi kpek yoktu. Bu kpek uzak yerden gelmitir. A durmasna gnlm rz olmad. dedi. Abdullh -radyallhu anh-: Peki bugn sen ne yiyeceksin? Kle: Sabredeceim, gnlk hakkm Rabbimin bu a mahlkuna devrettim. dedi. Abdullh -radyallhu anh-: Sbhnallh! Benim ok cmert olduumu sylerler. Bu kle benden daha cmertmi! buyurdu. Ardndan da o kleyi ve hurma bahesini satn ald ve kleyi zd edip, hurmal ona balad. (Gazl, Kimy-y Sadet, s. 440) Byle mfik, merhametli ve derin duygulu ahsiyetler yetitiren slm, ictim nizamda fakir ve zengin arasndaki husmet ve hasedi izle etmek,

97

dengeyi muhfaza ve muhabbeti temin etmek iin zekt farz klmtr. slm kardeliini daha ileri bir seviyede gerekletirmek ve her mmini gan bir gnle shib klmak iin vicdn bir mecbriyet olan infk tevk etmi ve onu da sr ile zirveletirmitir. Zr dnin asl gyesi, Allhn birliini tasdikten sonra gzel insan, zarif insan ve derin insan yetitirebilmek sretiyle cemiyete huzru hkim klmaktr. Bu olgunlama, ancak gnlde tezhr eden efkat ve merhamet hissi ve onun en gzel bir tezhr olarak da kendi imknn paylaabilmek, hatt bunun da tesinde sr tbir olunan ve kendi ihtiycna ramen shib olunan nmetlerden vazgeerek onlar dah infk edebilmenin fazlet ve seviyesine ulaabilmektir. Merhamet, bir mslmann kalbinde hi snmeyen bir atetir. Merhamet, insanlmzn bu lemdeki en mten cevheridir ki kalb yoluyla bizi Hakkn vuslatna istikmetlendirir. Merhametli mmin, cmert, mtevz, hizmet ehli ve ayn zamanda ruhlara nizm ve hayat as yapan bir gnl doktorudur. Yine merhametli mmin, her sahadaki hizmetini sevgi ve efkat ile yapmasn bilen mit ve mn kayna bir varlktr. O, ruhlara huzur baheden her gayretin n safnda bulunur. Yine o, sz ile, yazs ile, hli ile her seflet, ile ve zdrabn civrnda yerini alr. O, dertlinin, muzdaribin yannda, sahipsizlerin ve mitsizlerin ba ucundadr. Zr bir mminde mnn ilk meyvesi rahmet ve merhamettir. nsanln ahlk da Kurn ile tamamlanmtr. Nitekim Kurn- Kermi atmzda karmza kan ilk sft- ilhiyye Rahmn ve Rahmdir. Rabbimiz, yce ztn, merhametlilerin en merhametlisi olarak mjdeler ve kuluna kendisinin ahlkyla ahlklanmasn emir buyurur. Dolaysyla Hakka muhabbetle dolu bir mmin yreinin, Rabbin btn mahluktn efkat ve merhametle kuatmas cb eder. Rabbi sevmenin netcesi Onun mahlktna muhabbet ve merhametle ynelmektir. Seven, sevilene kar sevdii lde fedkrlk yapmay bir zevk ve vazfe olarak telakk eder. Allhn mahlktna infak, Allha muhabbet demektir. Gerekten Allh iin vermenin umm ismi olan sadaka ve infkn nevi oktur. Bunlarn zirvesi ise ifde ettiimiz gibi srdr. Bu, bakalarnn ihtiyalarn kendi ihtiyalarna tercih etme fazletidir. Her olgun mminin vicdnen mkellef bulunduu diergmlk ve hasssiyetin en yksek noktadaki bir tezhrdr. Nitekim Muhammed Hakm-i Tirmiz -kuddise sirruh-a: Vermek nedir? diye sordular. Hazret cevben: Vermek, bakasnn sevinci ile huzur bulmaktr. buyurdu. srn feyizli iklmine girebilmek, ancak rakk kalblerin ve ince ruhlarn krdr. Zr asl sr, fakirlikten korkmakszn verebilmektir. Bu hl, en gzel ve mkemmel srette peygamberler ve ehlullhn hayatlarnda sergilenmitir. Elbette 98

byle bir zirveye kabilmek ve o yce yldzlara ulabilmek herkesin harc deildir. Ancak o ufuklara ne kadar yaklaabilirsek o kadar deerli nasipler elde edeceimiz hakkatine binen sr hususunda en ufak bir adm dah bizler iin vazgeilmez bir ebed krdr. Eb Hureyre -radyallhu anh-n rivyetine gre; bir adam Peygamber Efendimiz, -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek: Ey Allhn Rasl! Ben am. dedi. Raslullh Efendimiz, hanmlarndan birine haber salarak yiyecek bir eyler gndermesini istedi. Fakat mminlerin annesi: Seni peygamber olarak gnderen Allha yemin ederim ki, evde sudan baka bir ey yok. dedi. Dier hanmlarnn da ayn durumda olmas zerine Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem- ashbna dnerek: Bu gece bu ahs kim misafir etmek ister? diye sordu. Ensrdan biri: Ben misfir ederim, y Raslallh! diyerek o yoksulu alp evine gtrd. Eve varnca hanmna: Evde yiyecek bir ey var m? diye sordu. Hanm: Hayr, sadece ocuklarmn yiyecei kadar bir ey var. dedi. Sahb: yleyse ocuklar oyala. Sofraya gelmek isterlerse onlar uyut. Misafir ieri girince de lambay sndr. Biz de sofrada yiyormu gibi yapalm. dedi. Sofraya oturdular. Misafir karnn doyurdu; onlar da a yattlar. Sabahleyin o sahb, Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yanna gitti. Onu gren Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: Bu gece misafirinize yaptklarnzdan Allh Tel ziydesiyle memnun oldu. (Buhr, Menkbul-Ensr, 10; Mslim, Eribe, 172)

Hak dostlarndan Ramazanolu Mahmud Sm Hazretleri, hukuk tahsili yapm olmalarna ramen, bir kul hakkna girmek korku ve endiesiyle bu meslekle itigl etmeyip, Tahtakalede bir iyerinin muhsebe defterini tutmay tercih etmilerdi. Hazret, ie gitmek iin vapurla Karakye geerdi. Karakyden Tahtakaleye kadar ise, dolmua binmek yerine, bu ihtiycndan fedkrlk

99

yaparak yryerek gider, o dolmu parasn da infak ederdi. Byklerin bu yksek ahlk ve hlleri bizler iin ne gzel bir nmnedir. Hakkaten, ahs rahat ve konfordan, evlerin dekorundan, gnlk harcamalardan yaplacak kk fedkrlklarla bile olsa, bu yce ahlktan herkes nasbince hisse almaya almaldr. sr, cmertliin de zirvesidir. Zr cmertlik, maln fazlasndan kendine lzm olmayan vermektir. sr ise, muhtc olduu bir eyi kendisinden koparp vermesidir. srn mnev mkft da kulun fedkrl nisbetindedir. Cenb- Hak, Mekkeli muhcirlere imknlarn devreden ve onlarn ihtiyalarn kendi ihtiyalarna tercih ederek gideren Ensr- Kirm ylece methediyor: ...Kendileri zarret iinde bulunsalar bile, onlar nefslerine tercih ederler (sr ederler). Kim nefsinin cimriliinden korunursa, ite onlar kurtulua erenlerdir. (el-Har, 9)

Yermuk Seferinde ehd olmak zere bulunan yaral mchide ayr ayr verilmek istenen suyu her biri dierine havle etmi, neticede hibirine veft etmeden yetiilip su verilememi ve hepsi de son nefeslerinde bir yudum suya hasret kalarak ehd olmulardr. bn-i mer -radyallhu anh-n rivyetine gre ashb- kirmdan birisine bir koyun kellesi gnderilmiti. O zt: Falanca benden daha atr, ona gtrn. dedi. teki zt da ayn eyi syledi. Bylece kelle, yedi kiiyi dolatktan sonra, tekrar evvelki adama geldi. nk en a olan o idi. (Gazl, hyu Ulmiddn, c. III, s. 571) Yine Hazret-i mer -radyallhu anh-n ama gidiinde deveye binme sras klesine geldiinde ehrin kapsna varm olmalarna ramen deveye srarla klesini bindirmesi ve kendisi yaya, klesi ise devenin zerinde olduu hlde ama girmesi, kbna varlmaz bir infak tezhrdr. Buna gre infak her zaman mal ile yaplmaz. Byle tavrlar da bir eit infak demektir. nfkn en yksek derecesi olan sr, kendinden koparp verme, kendi hakkn din kardeine devretme hdisesidir. Peygamber, sahb, evliyullh ve slih kullara it yksek seviyede bir infak keyfiyetidir. Hazret-i Ali -kerremallhu vecheh- ile Hazret-i Ftma -radyallhu anhnn u hlleri srn hakkatini ne gzel ifde eder. bn-i Abbas -radyallhu anh-n bildirdiine gre Hazret-i Ali ve zevce-i thireleri Hazret-i Ftma -radyallhu anhm-, evladlar Hazret-i Hasan ve

100

Hazret-i Hseyinin hastalktan selmet bulmalar zerine gn adak orucu tutuyorlard. lk gn iftarlk olarak arpa unundan bir yemek yapmlard. Tam iftar edecekleri srada kaplar vuruldu. Gelen, a ve yoksul biriydi. Mbrek ile, ellerindeki yemei cn u gnlden Allh iin fakire ikram edip kendileri su ile iftar ettiler. kinci gn olup iftar vakti geldiinde bu sefer kapya bir yetim gelmiti. O gnk yiyeceklerini de yetime verip yine su ile iftar ettiler. nc gn ise iftar vakti bir esir yardm istemek iin kendilerine mrcaat edince byk bir sabr ve diergmlk rnei gstererek iftarlklarn esire baladlar. nfaktaki bu kabna varlmaz cmertlik, bakalarn nefsine tercih edi ve bu yce ahlk, gelen yet-i kerme ile ilh teyd ve tebrke mazhar olmutu. Allh Tel buyurur: Kendileri istekli olduklar hlde yemeklerini yoksula, ksze ve esire verirler ve onlara: Bunu size Allh rzs iin yediriyoruz. Sizden karlk ve teekkr beklemiyoruz. Biz Rabbimizin sert, bell bir gnnden korkarz. derler. Allh da onlar o gnn fenlndan korur. Yzlerine parlaklk gnllerine sevin verir. (el-nsn, 8-11) Asr- sadetten dier bir sr manzaras da udur: Bedir Harbi sonrasnda esirler, ikier-er ashb- kirm arasnda taksim edilmi ve Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-, bu esirlerin ho tutulmasn emir buyurmutu. O vakit esirler arasnda bulunan, Musab bin Umeyrin kardei Eb Uzeyr der ki: Yanlarnda esir bulunduum Ensar, yemek vakitleri geldiinde kendileri hurma ile idre eder, ekmek ve katklarn bana verirlerdi. Ben bu vaziyetten utanr, yemei onlara teklif ederdim. Fakat onlar kabul etmezlerdi. Zr Allh Rasl, onlara, esirlere iyi bakmalarn emretmiti. (Ramazanolu Mahmud Sm, Bedir
Gazvesi, s. 93)

Yaratlmlarn hibiri, sehvet, infak ve srda, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- ile kyaslanamaz. O, cmertliin her eidinin en st seviyesinde idi. Allh yolunda, Onun dnini aklamak, kullar doru yola istikmetlendirmek, alar doyurmak, chillere t vermek, ihtiya sahiplerinin hcetlerini grmek ve arlklarna tahamml etmek gibi ilim, mal ve nefs cmertliinin hepsi kendisinde mevcud idi.

101

Kurey mriklerinin ekbirinden Safvan bin meyye, mslman olmad hlde Huneyn ve Taif gazlarnda, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin yannda bulunmutu. Crnede toplanan ganimet mallarn gezerken Safvann bunlara byk bir hayret iinde baktn grm ve Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Pek mi houna gitti? diye sormu. Evet. cevabn alnca: Al hepsi senin olsun! buyurmutur. Bunun zerine Safvan kendisini tutamayarak: Peygamber kalbinden baka hibir kalb bu derece cmert olamaz. diyerek ehdet getirmi ve mn ile ereflenmitir. (Vkd, Mez, II, 854-855) Gerekten de sr, ikrmn en ihtiamlsdr. Dnmelidir ki Raslullh, sahbe ve slih kullarn byle ikramlar veslesiyle nice kfrnde inad eden insan insafa gelmi, nice dman dost olup hidyet bulmu ve nice mminin mmin kardeine muhabbeti artmtr. Allh Rasl hibir zaman, kendisinden istenen yapabilecei bir talebi geri evirmezdi. Bir defa kendisine doksan bin dirhem isbet etmiti. Bunu hasrn zerine dkt. Gelen muhtalara infk ederek onu tamamen bitirdi.

Birr
Kurn- Kermde birr diye tbir olunan, sevdiklerinden infak edebilmek fazleti de tpk sr gibi yksek seviyedeki bir infak keyfiyetidir. Ahlk fazletlerin hepsinde ideal bir nmne olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, hi phesiz bu hususta da kbna varlmaz bir zirve ahsiyettir. Onun kck bir eyde bile mmin kardeini kendi nefsine tercih etmek hussundaki hasssiyetinden bir misal yledir. Birgn Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir misvak dalndan iki misvak yapt. Misvaklarn birisi eri, dieri dz ve gzel idi. Rasl-i Ekrem, misvaklarn gzel olann yanndaki sahbisine verdi ve eri olann kendisine ayrd. Sahbi: Bu gzel misvak, size yakr y Raslallh! deyince, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-: Bir saat bile olsa, bir kimse ile arkadalk edene, arkadalk hakkna riyet edip etmedii sorulur. buyurdu ve bu hakkn sr ve birr anlay ile, yni

102

mmin kardeini kendi nefsine tercih edip sevdiinden infak etmekle deneceini anlatm oldu. (Gazl, hyu Ulmiddn, c. II, s. 435) Aadaki u kssa da, bu keyfiyetteki bir infkn fazletine ne gzel bir misldir: Birgn ashb- kirm, Mescid-i Nebde toplanm, Raslullhn feyizli sohbetini dinlemekteydiler. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bir ara u yet-i kermeyi tilvet buyurdular:


Sevdiiniz eylerden infak etmedike asl birre (yni hayrn kemline) eremezsiniz! Her ne infak ederseniz, Allh onu hakkyla bilir. (l-i
mrn, 92)

Derin bir vecd iinde Raslullh dinleyen ashb- kirm, bu yet-i kermeyi de kendi i dnyalarnn derinliklerinde hissedebilmenin ve bu nebev dvetin muhtevsnda ne varsa hepsini infak edebilmenin muhsebesine dalmlard. Birden bir sahbnin ayaa kalkt grld. Yznde nr-i ilh parlayan bu mbrek sahb Eb Talha -radyallhu anh- idi. Eb Talhann Mescid-i Sadete yakn, iinde alt yz hurma aac bulunan kymetli bir bahesi vard ve buray pek severdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i sk sk dvet edip ikramlarda bulunarak da bahesini bereketlendirirdi. Eb Talha -radyallhu anh- yle dedi: Y Raslallh! Benim servetim iinde en kymetli ve bana en sevimli olan, ite u ehrin iindeki, Beyruha diye bilinen bahemdir. Bu andan itibren onu Allh ve Raslne brakyorum. Umarm ki bu syede Rabbim beni birre (hayrn kemline) ulatrr ve onu bana hiret az eyler. Y Raslallh, artk bu bahede Allhn sana gsterdii istikmette tasarruf et. 21 te Eb Talhaya bu fedkrl yaptran ahlk- hamdenin ruhlarda kklemesi hlinde ortaya kacak gzelliin insanlk sathnda reva bulmasyla yeryznde nasl bir asr- sadet iklminin oluacan tahmin etmek hi de zor deildir.

Allh Rasl, hibir eyi olmayan dah infak seferberliine tevik ederdi. Mesel Eb Zer -radyallhu anh- ashbn en fakirlerinden olduu hlde onu bile infka dvet eder ve yle buyururdu:

21

Bkz. Buhr, Vesy, 17.

103

Ey Eb Zer! orba piirdiin zaman suyunu ok koy ve komularn gzet! (Mslim, Birr, 142) Mmin, karanlk bir gecenin mehtb gibi nrlu, derin, hassas, rakk, diergm, cmert, merhametli, efkat shibi ve infak heyecnyla dolu olmaldr. Gnmzde de imkn nisbetinde cidd bir infak ve sr seferberliine ihtiya vardr. Unutmayalm ki muzdarip ve muhta insanlarn yerinde biz de olabilirdik. Bu sebeple hasta, muzdarip, garip, kimsesiz, muhta ve a kimselere infak ve srmz Rabbimize kar bir kr borcudur. Elimizdeki nmetleri muhtalarla paylaalm ki, memnn ve mesrr ettiimiz gnller, dnyada rhniyetimiz, hirette imddmz, cennette sadetimiz olsun. Y Rabb! Merhametin btn tezhrleri, gnl haytmzn tkenmez haznesi olsun! Rabbimiz! lemlerin Efendisinin ve onun izinden yryen slm byklerinin srla dolu hayatlarndan bizlere de hisseler nasb eyle! mn!

104

stin
stin, ham hviyetten kurtulup kemle eren slih ve sdklarn kalb bir vasfdr. Gnl zenginlii ile eldekine kanaat ederek, daha fazlasna tenezzl gstermemektir. Kanat, bitmez-tkenmez haznedir. hads-i erfi mcibince, kalbin mnen zenginleerek huzura ermesidir.

Mekkeli muhcirlerden Abdurrahman bin Avf -radyallhu anh- anlatr: Biz her eyimizi Mekkede brakp Medneye hicret ettiimiz sralarda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, benimle Ensrdan Sad bin Reb arasnda kardelik kurmutu. Bunun zerine, Sad bin Reb: Ben, mal bakmndan Ensrn en zenginiyim. Malmn yarsn sana ayrdm. te malm, buyur. dedi. Abdurrahman bin Avf -radyallhu anh- ise btn bunlardan mstan bir tavrla ona: Allh maln ve imknlarn sana hayrl ve mbrek eylesin kardeim. Benim bunlara ihtiycm yok. Sen bana arnn yolunu gsteriver, kf dedi. Abdurrahman bin Avf -radyallhu anh- arya gidip ticrete balad. ok gemeden epeyce bir kazan salad ve aniy-y kirn (kreden zenginler) zmresine dhil oldu. Aradan yllar geti ve mminler slmn gl ve ihtiml devrini idrk ettiler. Birgn iftar vaktinde Abdurrahman bin Avf -radyallhu anh-n nne, olu birka eit yemek koyduunda, o bundan mahzn olarak: Musab bin Umeyr ehd olduu zaman, cesedini rtecek bir kefen bulunamad. zerine sarlan kefen ksa geldi; ba rtlse aya, aya rtlse ba ak kalyordu. Sonunda kefenini bana doru ektik ve ayaklarn da gzel kokulu bir ot ile rttk! Hazret-i Hamza -radyallhu anh- ehd olduunda da, zerini ihtiyar kadnlarn giydii eski bir hrka ile rtmlerdi. Bana ise, Cenb- Hak dnyada bu kadar ok nmet bahediyor. Acab ukbda tenks mi edecek?! Acab hiretteki hakkm bu dnyada m tketiyorum? Yarn Allhn huzrunda bu nmetlerin hesbn nasl vereceim?! dedi ve yal gzlerle sofray terk etti. te slm byklerinin, Hak yolunda kalben sergiledikleri stn bir kulluk ve dnyaya kar alkalarn aksettiren ne gzel bir zhd ve istin hli. Zr onlarn leminde zhd, Allh sevgi ve korkusu ile Ondan baka her eyin kalbde

105

deerini yitirmesi, gnlde bir kymet ifde etmemesi; istin da, zhdn st seviyesi olarak kalben yaanmaktayd. Buna gre istin, ham hviyetten kurtulup kemle eren slih ve sdklarn sahip olduklar kalb bir vasftr. Gnl zenginlii ile eldekine kanaat ederek, daha fazlasna ve bakasnn elindekine tenezzl etmemektir. Yine istin: Kanaat, bitmez-tkenmez haznedir. (Deylem, Msned, 4699) hads-i erfi mcibince, kalbin Hak Tel ile yaknlk netcesinde mnen zenginleerek huzura ermesidir. Zr kanaatle zenginleen bir kalb, dnyev endie ve korkulardan selmet bulur. Rh, sonsuzluu idrk eder ve bylece mminde fn hazlarn czibesi, mrn tketir. Bu hli en gzel bir kemlt ile yaayarak kalben zirveleen Hak dostlarnn hayatlar istin mislleriyle doludur: Hazret-i mer -radyallhu anh-n halfelii zamannda Sriye, Filistin, Msr gibi beldeler fethedildi ve ran topraklar batanbaa slm devletinin snrlarna dhil oldu. Bizans ve rann zengin hazneleri slm dnyasnn merkezi olan Medne-i Mnevvereye akmaya balad. Mminlerin refah seviyesi ziydeleti. Fakat mminlerin halfesi Hazret-i mer -radyallhu anh-, bu refah seviyesine kar mstan kalm bir gnl zirvesinde, devletin ihtimna, beytl-mlin zenginliine ramen, yamal elbisesiyle hutbe okuyordu. Bzen borlanyor, sknt iinde haytn idme ettiriyordu. nk o, hazneden ancak kifyet miktar bir tahsisat almay tercih ediyor ve bununla da zor geiniyordu. Ashbn ileri gelenleri onun bu hline daha fazla dayanamadlar. Halfenin nafakasn artrmay dndler. Fakat bunu teklif etmekten ekindikleri iin Hazret-i merin kz ve ayn zamanda Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellemin zevcesi Hazret-i Hafsa -radyallhu anh-ya bavurdular. simlerini vermeyerek babasna bu teklifi arz etmesini istediler. Hafsa -radyallhu anh-, ashbn bu teklifini babasna at. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in gn boyu alk ekip de karnn doyuracak bir tek hurma bile bulamad gnlere hid olmu olan Hazret-i mer -radyallhu anh-, 22 kz Hafsaya: Kzm! Raslullhn yeme-ime ve giyimde hli nasld? diye sordu. Kifyet miktar (ancak yetecek derecede) idi. cevbn alnca, Hazret-i mer szne yle devm etti: ki dost (Hazret-i Peygamberle Eb Bekir) ve ben, ayn yolda giden yolcuya benzeriz. Birincimiz (Hazret-i Peygamber) makmna vard. Dieri (Eb Bekir) ayn yoldan giderek birinciye kavutu. nc olarak ben de
22

Bkz. Mslim, Zhd, 36.

106

arkadalarma ulamak isterim. Eer fazla ykle gidersem, onlara yetiemem! Yoksa sen, bu yolun ncs olmam istemez misin? dedi. 23 phesiz ki Hazret-i mer -radyallhu anh-n bu tavr, yksek bir kalb duyuun eseridir. Hak ve hukuku bilfiil yaayarak leme adlet tevz eden Hazreti mer -radyallhu anh-n saysz fazlet menkbeleri, mnev eitimde rnek alnacak en gzde nmnelerdendir. Gerekten insanlar, sanatkrlar ve dhleri takdr ederler. Lkin onlarn ahs davranlarn taklde ynelmezler. Takld edilenler, salam karakterli, vakarl ve mstan ahsiyetlerdir. Ancak byle kimselerin yksek ve zirve kiilikleri hayatlarndan sonra da mmete bir ibret sergisi ve fazlet tlimi olarak nakledilir. Allh Raslnn ahsiyetine hayrn olup Onun izinden giden ashb; slma iletilip kendine yetecek bir rzk ile yetinen kiiye ne mutlu. (Tirmiz, Zhd, 35) buyuran Varlk Nrunun dnyaya bak tarzn kendi hayatlarna hkim klmadka bu ulv kfileye yetiilemeyeceinin idrki iindeydiler. Onlar, nebev terbiye ile eitim grdklerinden, mmete fazlet lleri sergileyen rehber insanlar oldular. Kendisi muhta olduu hlde bir baka muhta din kardeini grdnde nefsinden fergat ederek mmin kardeini nmete daha lyk grebilme ve imknn ona devredebilme fazletini insanla yine onlar tlim ettiler. Nitekim Hazret-i ie -radyallhu anh- vlidemiz buyurur ki: Raslullhn evinde asla doyuncaya kadar yemezdik. Dilesek doyabilirdik. Fakat (mmin kardelerimizi nefsimize tercih ederek) sr ederdik. Hazret-i Cbir -radyallhu anh- da, Hendek sava ncesinde byk hendeklerin kazld o zor zamanlardaki bir hatrasn yle nakleder: Biz hendek kazarken ok sert bir kayaya rastladk. Ashb, Raslullha gelip, durumu arz edince Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- bizzat hendee indi. Kazmay eline alp indirince o sert kaya kum gibi dald. Bu mcizev tecell cereyn ederken grdk ki, Allhn Rasl alktan karnna ta balam. Zr orada kaldmz gn boyunca hibir ey yememitik. Bunun zerine: Y Raslallh! Eve kadar gitmeme msade buyurunuz. dedim. zin verdi. Eve geldim ve zevceme:

23

ehbenderzde Ahmed Hilmi, Trih-i slm, c. I, s. 367.

107

Ben Rasl-i Ekremin hline dayanamyorum. Evimizde yiyecek bir ey yok mu? dedim. Zevcem: Biraz arpa ile bir kei yavrusu var. dedi. Ben ola kestim, ilem arpay tp ekmek yapt. Eti de tencereye koyduk. Ekmek pimek zere ve tencere talar zerinde kaynamakta iken Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e gidip: Biraz yemeimiz var. Bir-iki kiiyle bize buyurunuz. diye ric ettim. Peygamber Efendimiz: Ne kadar yemeiniz var? diye sordu. Olan syledim. Hem ok, hem de iyi! ilene; Ben gelinceye kadar tencereyi ateten indirme, ekmei de frndan karma! diye tenbih et. buyurdu. Ashbna da: Kalknz! emrini verdi. Muhcirler ve Ensr hep birlikte kalktlar. Bunun zerine ileme gidip (yemein azl ve zhiren kf gelmeyecei endiesiyle o an iin kk bir aknlk yaayarak): te Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, Muhcir, Ensr ve bunlara katlan dierleriyle berber geliyorlar. dedim. ilem: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, hazrlmzn ne kadar olduunu sormad m? dedi. Evet, sordu. dedim. yleyse msterih ol. dedi. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- gelenlere: Giriniz, skmaynz. buyuruyor, ekmek kesiyor, zerine et koyuyor, etin suyunu da bunun stne dkyordu. Nihyet btn ashb doydu. Yemekten bir miktar da artt. ileme hitb ederek: Bunu ye ve komularna ikrm et. nk alk ortal kaplad. buyurdu. (mm Nevev, Hadislerle slm, s. 363) Bu hads-i erfte de ifde edildii vechile Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- yemee birka kiiyle kendisinin dvet edilmesine mukbil gnl bu hle rz olmayp dier ashb da beraberinde gtrerek rahmet ve efkat dolu gnlnn diergmlk vasfn sergilemi ve mmet, mmet srrn tezhr ettirmitir. Ayrca dvet evine vardklarnda, elbette btn ashbn nce onun yemesi arzusuna ramen, evvel sahbesine ikramda bulunup onlarla beraber 108

doymas, stelik bizzat hizmet etmesi ve btn ashb doyurduktan sonra ev halknn kalan yemei datmasn istemesi, Onun gnlndeki engin merhamet ve efkatin kbna varlmaz saysz tezhrlerindendir ki, bizler de Onun bu efkatine snyor ve: efat y Raslallh! diyoruz. lemlere rahmet olarak gnderilen Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- yaad zhd ve takv haytyla, darlkta olduu gibi bollukta da dim aza kanaat eder, Allh Telya yle iltic ederdi: Allhm! Muhammed ilesinin azn kifaf miktar (yetecek kadar) kl.
(Buhr, Rikak, 17)

Yine Hazret-i ie -radyallhu anh-nn anlattna gre Ensrdan kendisini ziyrete gelen bir kadn, Raslullhn yatann katlanm bir ilteden ibret olduunu grnce, koarak evine gidip ii yn dolu bir yatak getirmiti. Yatann deitiini gren Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, bundan holanmadn belirterek Hazret-i ieye: Y ie! O yata geri ver. Allha yemn ederim ki, yet isteseydim Allh altn ve gmten dalar benimle yrtr, emrime verirdi. buyurmutur.
(Ahmed bin Hanbel, Kitbz-Zhd, s. 30)

Hayat ve hdiseler karsnda bu nebev slbu benimseyenlerin ir olan zhd ve takv bzen yanl anlalmaktadr. Bunlarn, dnya nmetleri ve zenginlikten tamamen el-etek ekmek olduu zannedilmektedir. Hlbuki ancak varlkla f edilebilen ml ibdetler de Hak katnda ok kymetlidir. Kurn- Kermde 200 yerde infak kelimesi gemektedir. slmn be temel essndan ikisi olan hac ve zektn fs, dnen zenginliin asgar ls saylan nisb miktar dnyala sahip olmakla mmkndr. Ayrca veren elin alan elden stn olduu yolundaki slm kide 24 de bu ibdetlerin nisbna sahip olmay tevk eden dier bir keyfiyettir. O hlde zhd, dnin tevk ettii bir hussa aykr olamaz. Gnah ve gaflete dmek korkusuyla dnya nmetlerine mstan davranmann, zhd ve takv cb olduu bir gerektir. Lkin, bu istin kalbdir; fiil ve zhir deildir. Yni zhd ve istin, dnya nmetleri ile megl olmakla birlikte onlar kalbe sokmamaktr. Bu itibarla zhd, fakirlik deil; zenginfakir her mmine gereken kalb bir tavrdr. lh takdr netcesinde zhiren fakr u zarret iinde yaayan bir kimse, kalben dnyev arzular peinde srklenmekteyse, zhd ve istin ehli saylamaz. Zr zhd ve istin, kaderin sevkiyle mecbren aza kanaat deil; ird olarak kalbi dnyaya esr olmaktan muhfaza etmektir.

24

Bkz. Buhr, Zekt, 18.

109

Nitekim u kssa, bu dstru ne gzel zh etmektedir: h- Nakibend Hazretlerinin yetitirdii byk vellerden Muhammed Pris Hazretleri, hacca giderken yolu zerinde urad Badad ehrinde gen bir sarrafa rastlar. Gencin birok mteriyle durmadan alveri hlinde olup zamann ar dnyev megliyetlerle geirdiini zannederek zlr. inden: Yazk! Bu delikanl Hakka kulluk edeceine msiv ile megliyete dalm!.. der. Fakat gencin kalbine nazar edince hayretle grr ki, zlar dnyev megliyette, kalb ise Rabbiyle berber ve zkir durumda Bu sefer: Mallh! El krda, gnl yarda!.. buyurarak genci takdr eder. Hicaza vardnda da Kbenin rtsne sarlm ili ili alayan ak sakall bir ihtiyarla karlar. nce adamn yana yakla Cenb- Hakka yalvarmasna ve d grnne bakarak: Keke ben de byle alayarak Hakka iltic edebilsem. der ve adamn hline gpta eder. Sonra onun da kalbine nazar edince grr ki, btn du ve alamalar, fn bir dnyalk talebi iindir. Bunun zerine rakk kalbi, mahzun olur. Kssadan da anlalaca gibi mhim olan; dnyev megaleleri, hireti ihml etmeksizin devm ettirebilmektir. Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- da, dnya haytnda insan, varlk derysnda yzen bir gemiye tebh ederek yle der: yet dery, geminin altnda bulunursa, ona istinadgh olur. Fakat dalgalar geminin iine girmeye balarsa onu helke gtrr. Gerekten dnya nmetlerinin, kalbi Allhtan alkoyup kendine bendetmek hussundaki mnev tehlikesi, inkr edilemez. Essen, her mmin Kurn- Kermde bu tehlikeden mal ve evld iin buyrulan fitne tbiriyle kaz edilmitir. Buna gre dnya ile megl olurken kalbi gafletten korumaldr. Kalb, dnya muhabbetinden korunamad takdirde dnyann zerresi bile merduddur. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: (Nefsniyetle dolu) dnya lezzetleri, hiretin aclardr. (mtihan mhiyetindeki) dnyann aclar ise hiretin lezzetleridir. (Hkim, Mstedrek, c. IV, s. 345) buyurmutur. Dier bir hads-i erfte ise: 110

Dnya tatldr ve manzaras hotur. phesiz ki Allh, dnyann idresini size verecek ve nasl davranacanza, ne gibi iler yapacanza bakacaktr. O hlde dnyadan saknn... (Mslim, Zikir, 99) buyurmutur.

Birgn sabah namaz iin evden kmak zere iken darda iki kedinin canhra feryatlarn duydum. Merak ettim ve baheye ktmda onlara dikkat ettim. Grdm ki, iki kedi kar karya duruyor ve saldrmaya hazr birer kk kaplan gibi hrlayarak hi kprdamadan birbirlerine akmak akmak bakyorlard. Tyleri diken diken olmutu. En ufak bir hamlede yekdierini paralamak azminde idiler. Bu kadar ar hasmlamann sebebi nedir acaba diye dnrken grdm ki, ortada bir fare var, lm kk bir fare. Meer kediler o fare leini elde etmek iin bunca mcdeleye girimiler. Meer yekdierini hrpalama veya hrpalanma pahasna birbirlerine kar gze aldklar zararn sebebi ortadaki kk bir fare lesi imi!.. Bu tablo aslnda byk bir ibret sergiliyordu. Bir leden mstan kalamayn dr ettii ve edecei kt neticeleri aksettiriyordu. Bir bakma dnyaya rm olanlarn bo ihtiraslar uruna hiret hsrann tercih etmelerini ted ettiriyordu. Nice gaflet erbbnn smsk sarlp peine dt fn heves, istek ve meyiller ile geici makam, mevk ve riyset dvlarnn bir leden ibret olduunu anlatyor ve bunlarn ebed bir saltanat heb etmeye demeyeceine irette bulunuyordu. te bu heb ediin temelinde, kulun istiny ve rabeti yanl yere yneltmesi vardr. Byleleri hakknda Cenb- Hak yle buyurur:


nsanolu kendini mstan sayarak azgnlk eder. (Oysa ey insanolu!) Dn, phesiz ki Rabbinedir. (el-Alak, 6-8) Mnen ham bir insan, dnya menfaatleri peinde hrsla rpnr durur. Bir ey elde edince de, gaflet sarholuuna dalar. yet elde edemezse bu sefer kedere boulur. Mal, mevk ve rzk iin gereinden fazla endielenmek, kalbi dnyaya rm ederek ona kle hline getirir. Bu hususla ilgili olarak u nebev beyan ne byk bir kzdr: Kim tasalarn tek bir tasa, yni hiret tasas hline getirirse Allh, dnyev tasalarnda ona kefil olur. Kim de dnya ileri karsnda gam ve kederini oaltrsa, Allh, onun hangi vdde helk olacana aldr etmez. (bn-i Mce, Zhd,
2)

111

te dnya, kul ile Rabbi arasnda perde olunca, kulu mnen helke srkler. Bu gaflet devm ettike kul o hle gelir ki, zhiren ifde etmese bile hakkatte Allh Raslnn buyurduu gibi: ...Onlarn erefleri servetleridir, dinleri paralardr, kbleleri de kadnlardr. Onlar mahlktn en erlileridir. Onlarn Hak katnda bir nasipleri de yoktur. (Ali el-Mttak, Kenzl-Umml, c. XI, s. 192) hkmnn muhtevsna srklenir. Rabbimiz cmlemizi muhfaza buyursun! Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ashbna: ...Allha yemn ederim ki sizler iin fakirlikten korkmuyorum. Fakat ben, sizden ncekilerin nne serildii gibi dnyann sizin de nnze serilip onlarn dnya iin yartklar gibi sizin de yara girmenizden, dnyann onlar helk ettii gibi sizi de helk etmesinden korkuyorum. (Buhr, Rikak, 7) buyurmutur. Bu sebeple fn dnyaya lyk olduu kadar ehemmiyet vermeli ve kalbi onunla fazlaca megl etmekten saknmaldr. Dnya, btnyle lemlerin Rabbinin mlknden bir damladr. hiret haytna kyas edildiinde dnya hayt da -nebev tbirle- deryya parman daldrp karan birinin parmanda kalan su kadar bile deildir. 25 Yce Rabbimiz:


Bu dnya hayt bir elenmeden, bir oyundan baka bir ey deildir. hiret yurduna gelince; phe yok ki o, haytn ta kendisidir, bunu bilmi olsalard. (el-Ankebt, 64) buyurmutur. Hakkaten bunu bilenlerin gnl gznde dnya bir hiten ibrettir. Onlarn yegne arzusu Allh rzsdr. Ynus Emre ne gzel syler: Ne varla sevinirim Ne yoklua yerinirim Akn ile avunurum Bana Seni gerek Seni Gfil insanlarn gzlerini kamatrarak ou kere kulu dallete dren dnyann para, pul, an, hret ve ehvetleri, selm bir kalbe sahip olanlar iin asl bir kymet ifde etmez. Evliyullh ve slih mminler, dim Hakkn rzsn gzetirler ve istikmetlerinden zerre kadar ayrlmazlar. Onlar dnyann aldatmacalarna kar dim bir uyanklk hlindedirler.
25

Bkz. Mslim, Cennet, 55.

112

Yahy bin Muz -rahmetullhi aleyh- yle der: rif, hireti sa eline, dnyay sol eline alm, gnln de Hakka evirmitir. Artk hibir ey onu Haktan bakasyla megul edemez. Hazret-i Mevln Mesnevsinde yle der: Dnya, Allhtan gfil olmaktr. Yoksa para, kuma, kadn ve evld sahibi olmak deildir. Seni oyalayp Haktan gfil klan ne varsa senin dnyan odur. Yni istin, sadece mal-mlk ve servete kar deildir. Kulu Rabbinden gfil klan btn varlk ve megliyetlerden kalben saknmak cb eder. Kalbleri Allhtan gfil brakan en gl messirlerden biri de hubb-i riyset, yni liderlik, ba olma ve saltanat arzusudur. Dnya trihi, hrsla saltanat shibi olmak isteyen veya liderlik mevkiini korumak iin nice zulmler ileyen zlimlerle doludur. Ancak slm trihinde gnl Hakka bal olup saltanat arzusuna esr olmayan ve gerektiinde elindeki g ve otoriteyi kendi arzu ve irdesiyle devredebilme olgunluuna ermi bide ahsiyetler mevcuddur. zellikle trihte ahs vardr ki bunlar, slm birlii uruna kbna varlmaz bir fergat rnei sergileyerek arkalarnda serp hayr ve fazlet htrlar brakmlardr. Bunlarn ilki peygamber torunu Hazret-i Hasan -radyallhu anh-tr. Hasan -radyallhu anh-, devletin blnmemesi uruna halfelii alt ay f ettikten sonra bunu byk bir kalb olgunlukla Muviyeye devrederek siys ekimelerin nne gemi ve byk kitlelerin birbirleriyle arparak karde kannn seller misli akmasna mn olmutur. kincisi de dou illerini byk bir sevgi seli hlinde, hi kl kullanlmadan Osmanlya balayan drs-i Bitlis Hazretleridir. ncs ise Barbaros Hayreddn Paadr ki, koca Cezyirin ve daha nice yerlerin sultan durumunda iken, emri altndaki memleketi birlik ve btnlk iin Osmanl sultanna bal bir eylet hline getirmi ve kendisi de o byk devletin memru olmay bir lkenin hkmdarlna tercih etmitir. Sleyman -aleyhisselm-, mal-mlk ve saltanat sevgisini gnlnden karp att iin kendisini fakir addederdi. Sabahleyin kalknca, fakir ve garip kimselerin yanna gider, byk bir tevz ile onlarla oturur: Fakir, fakirlere yakr. derdi. Hulsa, dnyada hi kimseye muhta olmamak iin alp, hellinden mal-mlk edinmek kusur deil bilakis:

113

Herhangi birinizin iplerini alp daa gitmesi ve srtna bir ba odun yklenip onu satmas ve Allhn bu sebeple onun erefini korumas, verseler de vermeseler de insanlardan bir eyler dilenmesinden daha hayrldr. (Buhr, Zekt, 50-53; Nes, Zekt, 85) hads-i erfi mcibince bir meziyettir. Zr varlkl ve kuvvetli bir mmin daha fazla infak eder, daha ok insana i imkn hazrlar, hayr ilerine daha ok koar ve netcede: nsanlarn en hayrls, insanlara en faydal olandr. II, 8) hadsinin srrna mazhar olur.
(Suyt, el-Cmius-Sar,

Yanl olan; dnyadan nasbini aramak deil, ona gnl kaptrmak, din ve vicdn vazifeleri ihml etmek, cimrilik edip dnyaya esir olmaktr. Unutmamal ki parann yeri kasa ve kesedir, gnl deildir! O hlde bu hususta da riyet etmemiz gereken nebev l udur: Dnyaya gnl balama ki Hak seni sevsin; insanlarn eline bakma ki halk seni sevsin. (bn-i Mce, Zhd, 1) Cenb- Hak cmlemizi sevip sevdirdiklerinden eylesin! Msivya, yni kendinden gayriye kar gnlmze nebev bir istin ihsn buyurup btn rabet, alka ve ballmz yce akna ve emr u fermnna tahss eylesin! min!..

114

Ticret Ahlk
Bizler, mal mer yollardan kazanmakla mkellefiz ve mer yerlere sarfetmeye de mecbruz. rif bir tccr, dnya ticretini devm ettirirken daha byk olan hiret kazancn yni ticreten len-tebru ihml etmeyecek, ebed sadeti dnp ilh yoldan ayrlmayacaktr.

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buday satan bir adama rastlad. Satcya: Nasl satyorsun? diye sordu. Adam da kendince anlatt. O esnda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e: Elini onun (budayn) iine daldr! diye vahy (iret) edildi. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- de elini daldrd ve budayn slak olduunu grd. Bunun zerine: nsanlarn grmesi iin slak olan st tarafna koysaydn ya! Aldatan bizden deildir. (Mslim, mn, 164) buyurdu. Hads-i erfte ifde edildii zere slm iktisd sistemi, ticretin temelini doruluk ve drstlkle ferd ve cemiyete hizmet anlay zerine kurmutur. Maln, reticiden tketiciye intikli demek olan ve sermye kadar gayreti de gerektiren, stelik kra olduu kadar zarra da dnme ihtimli bulunan ticr faliyet, maln, fidesini artrd cihetle hell klnm, hatt tevk edilmitir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in mbrek lisnndan, Kazancn onda dokuzunun ticrette olduu... 26 hussunun ifde edilmesi dnlrse, bu tevkin derecesi daha kolay anlalabilir. Dier taraftan slm inancnn dayand be temel amel essn hac ve zekt gibi en ehemmiyetli iki tanesi, zengin olan mminlere mahsustur ki, bunlar da ayn zamanda mer yoldan zengin olmann teviki mhiyetindedir. Hads-i erfte ifde buyrulan: Veren el, alan elden stndr. (Buhr, Zekt, 18) eklinde verici olmaya ynlendiren hkm de, bu istikmette deerlendirilebilir. Bununla beraber mal ve serveti elde etmenin en nemli vstas olan ticrette: Her mmetin bir fitnesi vardr. Benim mmetimin fitnesi maldr. Hanbel, IV, 160) hads-i erfi akldan karlmamaldr.
26

(bn-i

Bkz. Suyti, el-Camius-sar, I, 113.

115

Zr ticretteki para kazanma ihtirs, nefsin zebnu olduu korkun handikaplardan biridir. Muhteris kimse, bir testiye benzer; karn dolsa da az kapanmaz. Hlbuki bir testiye derylar boaltmaya kalksan, istibndan fazla ne alabilir? Yine muhteris, bir ocak, soba veya mangal gibidir ki, ona odun ve kmr gibi yakacaklar yldka, ib hline gelip snmez; bilakis alev ve harreti artar. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, muhteris insan yle ifde buyurur: demolunun iki dere dolusu mal olsa bir ncsn ister. Ademolunun iini/karnn topraktan baka bir ey dolduramaz. (Buhr, Rikk, 10;
Mslim, Zekt, 116)

Bu dknl dolaysyla insanolunun ticrette yapt hle ve dzenbazlklarn haddi hesab yoktur. Bu yzden nice kavimler batmtr. Yine de bu dnya akllanmayan nice gaflet yolcularyla doludur. Snrsz zenginlikleri dolaysyla infak, zekat ve muhtelif hayr u hasent ile fakir, garip, kimsesiz, dul, yetim ve muhtalar gzetecekleri yerde onlarn haklarn bir vampir itahyla gasbedenler tarih boyu hi eksik olmamtr... Dn, rha bir yk durumundaki bedene sadet ve rahatlk getirmek dvsnda deildir. Bilkis rhu, insann beden ve nefsn ynne hkim klmak dvsndadr. Ticret, bir merhaleden sonra nefslerimize ve hrslarmza gem vurmak olmal ki, haddi ap dnya ve hiret bedbaht olmayalm... Tccar vurguncu, kontrol organlar hrsz ve rvetilerle dolu bir cemiyet bnyesinde huzur aramak bo bir hayal olur... Cenb- Hak, Kurn- Kermde kymete kadar gelecek mmetlere ibret olmas iin uayb -aleyhisselm-n kavmi olan Medyen ve Eyke halklarnn helkinin, ticret ahlklarnn son derece bozulmu olmas sebebiyle gerekletiini bildirmektedir. Onun iin ticrette sahtekrlk yaplp haram yenmesi, zayflarn ezilmesi, bir kavmin helkine sebeb olacak kadar ar bir crmdr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Altn ve gm parann, kibir ve gurur tayan elbisenin kulu olan helk olsun!.. kar dkn (muhteris) kiiye (diledii) verilirse memnun olur, verilmez ise rz olmaz (ilh taksim ve takdre isyan eder). (Buhr, Rikak,10; Cihad, 70; bn Mce,
Zhd, 8)

Hazret-i mer -radyallhu anh-, bir kimse methedildii zaman, methedene, eyi, yni: Sen onunla hi komuluk, yolculuk veya ticret yaptn m? diye sordu. Muhtab n de yapmadn syleyince:

116

Zannedersem, sen onun cmde Kurn okurken ban salladn grdn! dedi. Adamn da: Evet, y mer! Benim grdm yle idi. ifdesi zerine Hazret-i mer -radyallhu anh-: O zaman medihte bulunma! Zr ihls, kulun boynunda deildir. buyurdu. Burada Hazret-i mer -radyallhu anh-n verdii l, zhire aldanmamak, kiinin fiiline ve beer mnsebetlerine gre kanat shibi olmak cb ettiidir. Menfaatinden imtihan verip geer not almam olann tezkiyesinin tehlikesine irettir. Grld gibi ticret, ferdin i dnyasn da yanstr. Yni ferdin i lemi naslsa ticreti de yledir. slma gre; alc ve satc, bir mal alrken onu kasten yermemeli, satarken de deerinden stn gsterecek ifdeler kullanmamaldr. Muhtabn zaafndan istifde ederek fiyatlarda temln (fiyat standardnn) zerine kmamaldr. Gabn-i fhie (kandrmaya) girmemeli, karaborsa, fizcilik, tart ve lde hle yapmamal, yemn etmekten kanmal, toplumun zararna olan haram mallar alp satmamaldr. Ticretin kidelerini Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ne gzel koymutur: Ey tcirler topluluu! phesiz eytan ve gnah alverie karr. (Vk olan yemin, lzumsuz szler vs. iin kefret olmak zere) ticretinizi sadaka ile kartrnz (temizleyiniz)! Tccrlar kymet gn fcirler (gnahkrlar) olarak diriltileceklerdir. Ancak Allha kar takv shibi olanlarla, iyilik, drstlk ve dorulukta bulunanlar mstesn... (Tirmiz, By, 4) Sat esnsnda yemn, mala reva verirse de parann bereketini giderir.
(Buhr, By, 26)

Malnn deerini bilmeyen bir satcya malnn deerini bildirmek cb eder. Onun bilgisizlik, tecrbesizlik ve saflndan istifdeye kalkmak, gabindir (kandrmadr). Gnlnde Allh korkusu ve Onun rzsn kazanma gyesi olanlar, bu hususta son derecede titiz ve hassas olurlar. mm- zam Hazretleri, kendisine satn almas iin ipekli bir elbiselik getiren kadna malnn fiyatn sormutu. Kadn:

117

Yz dirhemdir, y mm! deyince itiraz etti: Hayr, bu daha fazla eder... buyurdu. Kadn aknlkla yz dirhem artrd. mm- zam yine kabul etmedi. Kadn yz dirhem daha artrd, sonra yz dirhem daha... mm- zam: Hayr, bu drtyz dirhemden de fazla eder. deyince kadncaz: Y mm! Siz benimle alay m ediyorsunuz? demekten kendini alamad. Bunun zerine mm, kadnn, maln gerek fiyatn renmesi iin iten anlayan birini artt. Gelen kii, elbiseliin fiyatn be yz dirhem olarak belirledi ve mm- zam onu bu fiyattan satn ald. Zr o biliyordu ki, doruluktan ayrlmak, mallarn ayp ve kusurlarn saklamak, bilhassa l ve tartya dikkat etmemek, insan ok hazin neticelere dr eder. Osmanl toplumu da bu ahlk iinde yorulmu ve bylece cemiyet huzur ve sadetini ehl-i kfr dah hayran brakacak bir derecede temin etmitir. Fatihin stanbulu fethinden sonra iki papazn Osmanl esnafn tedkik iin dolarken yaadklar u hdise, bu hli ne gzel aksettirir. Papazlar, sabahn erken saatinde bir bakkala giderek bir eyler almak istediler. Bakkal onlara: Ben siftah yaptm. Siftah yapmayan komumdan aln! dedi. Bunun zerine dier bakkala gittiler. O da ayn ekilde: Ben siftah yaptm. Siftah yapmayan komumdan aln! dedi. Bylece papazlar dier dkkana gittiler. Aldklar cevap hep ayn oldu. Nihayet ilk bakkaldan alveri yaptlar. Ecddmz ite insan bylesine diergm ve fedkr klan bir ahlk zemininde yetimilerdi. slm ahlkndan ibret olan bu zeminde hep birbirini dnmek vardr. Hele hlekrlk, bir mslman iin ok ar bir crmdr. Bir mslman yalan syleyemez, aldatamaz. Aldanmak ise, bir ahmaklk almetidir. O da bir mslmana yakmaz. nsanla rehber peygamberler sdk yni doruluk ve fetnet yni aklllk ile muttasftrlar. Onlarn izinden giden bir mslman da, akll ve uyank olmaya mecburdur. Cenb- Hak, aldatanlara aldanmamak hussunda biz kullarn yle kaz buyurur: Allhn geiminize dayanak olarak haytn esas kld mallarnz akl ermezlere vermeyin. (en-Nis, 4-5)

118

Aldatanlara gelince, onlar da u hads-i erfteki tehdde muhtaptrlar. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in: kii vardr ki, kymet gn Allh onlarla konumayacak, onlara bakmayacak ve onlar temize karmayacaktr. Onlar iin ac bir azap da vardr. ifdelerini defa tekrarladn iiten Eb Zer -radyallhu anh-: Adlar batsn, umduklarna ermesinler ve hsrna urasnlar, kimlerdir onlar y Raslallh! diye sordu. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Elbisesini (kibir ve gururundan dolay kurula kurula) sryen, verdiini baa kakan ve yalan yeminle maln pazarlayan! buyurdu. (Mslim, mn, 171) Dier taraftan slm iktisad nizmnda iddihr, yni karaborsaclk yapmak iin mal depolayp pahalanmasn beklemek de mezmmdur. Toplumun madd istismrdr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, iddihr yapanlara beddu eder. Hads-i erfte buyrulur: Maln sata arz eden cesur tccar merzuk (rzklandrlm), muhtekir (yni daha yksek fiyattan satmak iin mal istifleyip saklayan) tccar ise melundur. (bn-i Mce, Ticrt, 6) slm, ticret ile ilgili kidelerini, asl onun kazanlma ve sarf edilme faliyetlerinde gsterir: Kurn- Kerm, iki tarafn kalb honutluu ile cereyan etmesi gereken ticr faliyetin dndaki mumeleleri haram saymakta ve: Mallarnz aranzda btl yoluyla yemeyin!.. buyurmaktadr. yet-i kerme yledir: Ey mn edenler! Karlkl rzya dayanan ticret olmas hli mstesn, mallarnz, btl (haksz ve haram yollar) ile aranzda (alp vererek) yemeyin! Ve nefslerinizi (kendinizi) ldrmeyin! Allh size kar pek merhametlidir. (en-Nis, 29) Nefslerinizi ldrmeyiniz! ifdesi, mhim ve ince bir mn ihtiv eder. Burada, rh hayt mahvedip cehennem ehli olmaktan sakndran bir kaz vardr. Dier taraftan kavga ve cinyetlerin bir ksmnn da, haksz yere mal yeme ve kazanma ihtirsna dayand hakkatine dikkat ekilir. Bu tehlikelerden korunmak ise, slmn tyin ettii ticret kideleri iinde kalmakla olur. Bilhassa fizden kanmak, bu hususta en nemli meseledir.

119

Fiz, risk ve gayret dhil olmad iin sermayenin kullanlndaki bir istismr tezhrdr. Sadece zenginin daha ok glenmesine, muhtcn da daha ok ezilmesine sebep olur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in fiz hakknda ok korkutucu hads-i erfleri vardr. Ved Hutbesinde Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Fizin her eidi ayaklarmn altndadr! buyurarak, her trl fizi haram klmtr. yet-i kermeler de, bu husustaki ilh tehddi yle ifde etmektedirler: Fiz yiyenler, (kabirlerinden) eytan arpm (kimselerin cinnet nbetinden kalkt) gibi kalkarlar. Bu hl, onlarn: Alm-satm, tpk fiz gibidir! demeleri yzndendir. Hlbuki Allh, alm-satm hell, fizi haram klmtr. Bundan sonra kime Rabbinden bir t gelir de fizden vazgeerse, gemite olan kendisinindir ve artk onun ii Allha kalmtr. Kim tekrar fize dnerse, ite onlar cehennemliktir, orada devaml kalrlar. (Fizi haram klan) Allh, fiz (karan mal) tketir (onun bereketini giderir), sadakalar (verilmi mallar) ise bereketlendirir. (Onlar veslesiyle mstakbel bely def eder.) Allh, kfrde ve gnahta srar eden hi kimseyi sevmez!.. (el-Bakara, 275-276) Bilhassa fiz sebebiyle kahr- ilhnin tecell edeceini bildiren u yetteki tehdd ne dehetlidir: Ey mn edenler! Allhtan korkun! Eer gerekten inanyorsanz, mevcd fiz alacaklarnz terkedin! yet (fiz hakknda sylenenleri) yapmazsanz, Allh ve Rasl tarafndan (fizcilere kar) alan harpten haberiniz olsun! Eer tevbe edip vazgeerseniz, sermayeniz sizindir; ne hakszlk etmi, ne de hakszla uram olursunuz... (el-Bakara, 278-279) Kim kintn Hlk ve kintn kendisi erefine yaratlm olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ile harb eder de glip kabilir? Eer bir mmin fizle itigl ederse, ya maln kaybeder veya mn zaafa urar. Fskn ise, byle yanl yollara gittiinde mstehak olduu cezya daha da istihkak kesbetsin diye mal ziydeleir. Yni o yol ona bu dnyada krl klnr. nk Cenb- Hak, ihml etmez, imhl eder (mhlet verir). Byleleri, mruz kalacaklar cez nna kadar bir mhlete nil olmu olurlar. yetteki ilh tehdde ok dikkat etmek cb eder. Aksi hlde durum ok vahimdir. Cbir -radyallhu anh- diyor ki: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- fiz yiyene, yedirene, ktibine ve hitlerine lnet etti ve:

120

Onlar msvdirler... buyurdu. (Mslim, Mskt, 106) Eb Hanfenin hli ne gzeldir. O byk mm, fize benzer bir durum olmasn diye alacaklsnn aacnn glgesinden dah istifde etmemitir. Fiz yasann elbette birok sebep ve hikmetleri vardr. Bunlarn banda isizlii artrmas, sun fiyat artna yol amas, yardmlama, dayanma, sevgi, merhamet ve efkat gibi insn ve ahlk meziyetleri zayflatmas, bencillii krkleyip para ve nfuz kazanma hrsn kamlamas gibi hususlar gelir. Bu sebepler muvcehesinde fizi yasaklayan slm, buna mukbil karz- hasen denilen, imkn nisbetinde Allh iin bor vermeyi tevik etmi ve darda olan bir kimseye verilen borcu sadakadan daha fazletli saymtr. Btn bu ahvle ramen namuslu i yapan, doru, drst ve gvenilir esnaf ve tccar, say bakmndan her zaman aznlkta kalmaktadr. Belki de bunun iin Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, drst tcirlere byk mkfat bildirir. Hads-i erfte buyrulur: Doru szl, drst, gvenilir bir mslman tcir, kymet gn nebler, sddklar ve ehdlerle beraberdir. (Tirmiz, By, 4; bn-i Mce, Ticrt, 1) Eb Hanfe Hazretleri, ticretle geinen hayli servet sahibi zengin bir kimse idi. Ancak ilimle megul olduundan ticr ilerini vekili vstasyla yrtr, kendisi de yaplan ticretin hell diresi iinde olup olmadn kontrol ederdi. Bu hususta o derece hassast ki, bir defasnda orta Hafs bin Abdurrahmn kuma satmaya gndermi ve ona: Ey Hafs! Malda u u zrler var. Onun iin bunu mteriye syle ve u kadar ucuza sat! demiti. Hafs da, mal mmn belirttii fiyata satm, ancak ondaki zr mteriye sylemeyi unutmutu. Durumu renen Eb Hanfe Hazretleri, Hafsa: Kuma alan mteriyi tanyor musun? diye sordu. Hafsn, mteriyi tanmadn belirtmesi zerine mm, maln tamamn sadaka olarak datt. Zr o, her hliyle Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin, Hazret-i Amra buyurduu: Ey Amr, slih kii iin slih mal ne gzeldir! (Ahmed bin Hanbel, Msned, IV, 197, 202) hakkatini yaamakta ve hell ile haram hususunda takv lleriyle hareket etmekteydi. nk hell ve harama dikkat, bizlere emnet edilen maln temizlii ve hirette hesbnn verilebilmesi asndan en zarr bir mecbriyettir. Hell lokma iin ticrete haram kartrmama hususunun ehemmiyet ve bereketini merhum pederim Ms Efendi u hdise ile anlatrd: 121

Mslman olmu Ermeni bir komumuz vard. Birgn kendisine hidyete eri sebebini sorduumda unlar syledi: Acbademde tarla komum Reb Mollann ticretteki gzel ahlk veslesiyle mslman oldum. Molla Reb, st satarak geimini temin eden bir ztt. Bir akam vakti bize geldi ve : Buyrun, bu st sizin! dedi. ardm: Nasl olur? Ben sizden st istemedim ki! dedim. O hassas ve zarif insan: Ben farknda olmadan hayvanlarmdan birinin sizin baheye girip otladn grdm. Onun iin bu st sizindir. Ayrca o hayvann tahavvlat devresi (yedii otlarn vcudundan tamamen izlesi) bitene kadar stn size getireceim... dedi. Ben: Lf m olur komu? Yedii ot deil mi? Hell olsun!.. dediysem de Molla Reb: Yok yok yle olmaz! Onun st sizin hakknz!.. deyip hayvann tahavvlt devresi bitene kadar stn bize getirdi. te o mbrek insann bu davran beni ziydesiyle etkiledi. Neticede gzmdeki gaflet perdelerini kaldrd ve hidyet gnei iime dodu. Kendi kendime: Byle yce ahlkl bir insann dni, muhakkak ki en yce bir dndir. Bylesine zarf, hak-ins, mkemmel ve tertemiz insanlar yetitiren dnin doruluundan phe edilemez! dedim ve kelime-i ehdet getirip mslman oldum. Bu gzelliklerin yannda hads-i erfte buyrulan: nsanlara yle bir zaman gelir ki, kii mal hellden mi, haramdan m aldna hi aldrmaz. (Buhr, By, 7, 23) eklindeki gafletlerin de yaanmas, ne kadar hazin durumlardr. Oysa dnin koyduu kidelerin ihllinden doan cezlar, ferd olduu ve ou hirete it bulunduu hlde haram mal edinmekten doan bel onun kazanlmasnda bir dahli olmayan gelecek nesillere de mildir. stelik insanlardan bunun acs, srf hirete kalmayp bu dnyada da mutlaka kar. Halk, bu nkteyi sezerek onu: Dedesi koruk yemi, torununun dii kamam! 122

eklinde darb- mesel hline getirmitir. Haram servetten mras alanlarn ekseriy doru yolda yryemedii bir gerektir. nk parada bir sr vardr; o, geldii yoldan gider. Geldii yol haram olan bir mal, mrassn arkasna takarak kt yollara srkler. Byle bir mal ylana benzer. Ylan nasl kt delikten girerse, maln sarf mahalli de kazancn vasfna baldr. mn ve takv istikmetinde kullanlmayan bir maln fska ve kfre mncer olaca yet-i kermede Ms -aleyhisselm-n dilinden ne gzel ifde buyrulur: Ms: Rabbimiz! Dorusu sen Firavuna ve erknna ziynetler ve dnya haytnda mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan armalar iin mi? Rabbimiz! Mallarn yok et, kalblerini sk; nk onlar can yakc azb grmedike inanmazlar... dedi. (Ynus, 88) Ne gariptir ki, kimileri, drst ticret yapnca kazancn hsl olamayaca ynnde temyller gstermektedir. Bunlar, bir gaflet lkrds, hakkat krl ve ilh taksimat programn inkrdr. Bu hatya denlere gre maln defalarca Allh ve Rasl yolunda bezlederek servetini sfrlayan ve hibir zaman drst ticretten ayrlmayan Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-n ashbn en fakirleri arasnda yer almas gerekirdi. Ancak trihen de sbittir ki, o devaml sahbenin en zenginlerinden olmutur. Ka defa Allh ve Rasl iin her eyini infak etmesine ramen nice ilh bereketlere niliyetle tekrar servet ve mal sahibi olmutur. Bu itibarla bizler, mal mer yollardan kazanmakla mkellefiz ve mer yerlere sarfetmeye de mecbruz. rif bir tccr, dnya ticretini devm ettirirken daha byk olan hiret kazancn ihml etmeyecek, ebed sadeti dnp ilh dsturlara riyetten ayrlmayacaktr. Aadaki yet-i kerme, bylelerinin kalb haytn ne gzel aksettirir:


(yle hakk er kiiler vardr ki) onlar, ne ticret ne de alveriin, kendilerini Allh zikretmekten, namaz klmaktan ve zekt vermekten alkoyamad kimselerdir. Onlar, kalblerin ve gzlerin allak bullak olduu bir gnden korkarlar. (en-Nr, 37) Bu ekilde ticret ehli olanlar, bir baka yet-i kermede buyrulan ticreten len-tebr (asl zarara uramayan bir kazan) srrn yaayanlar, yni gerek ticretten nasb alanlardr. Nitekim gerek ticreti, Allh Tel yle ifde buyurur:

123

Allhn kitbn okuyanlar, namaz klanlar ve kendilerine verdiimiz rzktan (Allh iin) gizli ve ikr sarfedenler, ticraten len-tebr (asl zarara uramayacak bir kazan) umabilirler. nk Allh, onlarn mkfatlarn tam der ve lutfundan onlara fazlasn verir. phesiz O, ok balayan, krn karln bol bol verendir. (Ftr, 29-30) Cenb- Hak, bizleri bu yet-i kermelerin srr iinde yaatsn! Gnl gz ile ilh kitab okuyabilmeyi, mrca ykseltecek bir hu ile kendisine secde edebilmeyi, hellinden kazanp isrf etmeden harcamay ve verdii nmetleri, yolunda infak etmeyi nasb buyursun! Y Rabb! Ticret ehli kardelerimizi; elinden, dilinden mminlerin selmette olduu ve istifde ettii, vatan ve milletimiz iin hayrl kimseler eyle!.. Her iki cihanda da rahmet ve berekete vesle olacak amel-i slihlere myesser kl! mn!..

124

Allha Verilen Karz- Hasen (Gzel Bor nfak)


Bize emnet olarak verilen bu beden, can ve mal, elimizde ebed kalacak deildir. Muhakkak birgn niden hepsi ile vedlaacaz ve her ey mlkn gerek sahibi olan Allha kalacak, yni ona dnecektir. Dolaysyla bir kere lutfedilen hayat nmetinde bu emnetleri Allh yolunda yerlerine teslim etmeliyiz ki ebed mkfta nil olabilelim.

Bu kinat, kudret eli ile kurulmu binbir nakla tezyn edilmi umm, fn bir ikmetghtr. Bir imtihn lemi olan u dnyada geireceimiz gnler, ciddiyet, ince bir ruh, derin bir idrk ile tefekkr ister. nk bizim iin asl kalc olan nmetler, bk ikmetgha, yni sonsuz hayta gtrebildiimiz gzelliklerdir. Kullarnn byle ebed gzellikler ile huzuruna gelmesini arzu eden Cenb- Hak, kendi katndaki yce mkft ve rzs istikmetinde yaplacak amel-i slihlere verdii deeri Kurn- Kermde sk sk beyn buyurur. Allh Tel, bilhassa lutuf ve kerem, cmertlik ve ihsn gibi ulv sfatlarnn tezhr olan sadaka ve infak hakknda srarl teviklerde bulunur. Bu meyanda hli vakti yerinde olan servet shiplerine zekt, r ve kurban gibi ml ibdetleri kat olarak emir buyurur. Bu mecbr yardmlarn yannda bir de mrvvete ve mn heyecnna bal fazletler vardr ki, bunlardan biri de karz- hasen, yni gzel bortur. Cenb- Hak, yce rzs iin verilecek her sadaka ve yaplacak her infk kendisine verilmi bir bor (karz- hasen) olarak kabul eyler ve bunun karln kat kat deyeceini vadeder. yet-i kermede buyrulur:


Allha gzel bir bor verecek olan kimdir? Artk Allh, bunu kendisi iin kat kat artrr. Onun iin olduka stn ve onurlu (kerm) bir ecir vardr. (el-Hadd, 11) Buna gre sadakalarmzn, muhtac sevindirmek kadar birgn anszn karmza dikilecek olan lme kar bir son nefes temint olaca dncesiyle bu hususta daha gayretli olmalyz. Bilmeliyiz ki, bu dnyada sknt veya ferahlk, Allhn takdrine baldr. Gerek mminler, Allh kendilerine nmet verdike kibirlenip maran, Allhn lutfettii nmeti Onun rzs iin sarfetmeyen gfillerden olamazlar. Onlar karz- haseni her iki mnsyla idrk ederek tatbik ederler. Yni: 1. Hem ihtiya sahibi kullara bor verirler, 125

2. Hem de infakta bulunmak sretiyle Allha bor verirler... Evet karz- hasenin bir mns da, Kurn- Kermde bahsedilen ekliyle Allha bor vermektir. Bu da ihtiya sahiplerine infak etmek ve Allh yolundaki gayret ve hizmetlere destek olmak sretiyledir ki, Allh Tel bu ameli; tervi, tevik ve mkftn beyan sadedinde, kendisine verilen bir bor olarak ifdelendirmektedir. Yni infk bizzat Cenb- Hak, bor olarak kullarndan istemektedir. yet-i kermede buyrulur: Namaz kln, zekt verin, Allha gnl holuuyla dn (karz- hasen) verin. Kendiniz iin nden (dnyada iken) ne iyilik hazrlarsanz Allh katnda onu bulursunuz; hem de daha stn ve mkfata daha byk olmak zere. Allhtan mafiret dileyin, phesiz Allh ok balayc, ok esirgeyicidir. (el-Mzzemmil, 20) Cenb- Hak, yce rzs istikmetinde kulun infkn karz- hasen (gzel bir bor) olarak kabl etmekle insanoluna mstesn bir lutufta bulunmaktadr. Tabi, hlis niyetle ve bu dnyada hibir ahs menfaat beklemeden, gsteri ve hret niyeti olmakszn verilmesi artyla... Bunun iin verildikten sonra teekkr beklenilmemeli ve sadece Allh rzs iin sarfedilmelidir. Hazret-i Ali ve Hazreti Ftma -radyallhu anhm-nn bir infkyla ilgili olarak Kurn- Kermde buyrulan: Onlar kendi canlar ektii hlde, yiyecei yoksula, yetme ve esire yedirirler: Biz sadece Allh rzs iin yediriyoruz, sizden bir karlk ve teekkr beklemiyoruz. Biz, etin ve bell bir gnde Rabbimizden (Onun azbna uramaktan) korkarz. (derler). te bu yzden Allh, onlar o gnn fenlndan esirger; (yzlerine) parlaklk, (gnllerine) sevin verir... (el-nsn, 8-11) yetindeki dsturlara riyet edilmelidir. Bu yet-i kermelerde infak ile ilgili nkteler yledir: 1. Mmin kardeini kendine tercih etmek; sr, 2. Fn ve dnyev gyeler iin deil, Allh rzs iin infak etmek, 3. Kymetin iddetinden infak ile korunmak, 4. hlsla yaplan infkn Hak katnda makbul olaca ve sahibinin yzn ak edecei, 5. Mminlerden bu nev slih ameller ilenmesinin istendii... te Allha bu ekilde verilen bor iin Cenb- Hak onun kat kat karln bahedecektir. Yine bir yet-i kermede Hak Tel bu ekilde verilen bir borcun fazletini yle beyn etmektedir:

126

Eer namaz dosdoru klar, zekt verir, peygamberlerime inanr, onlar desteklerseniz ve Allha gzel bor verirseniz, andolsun ki sizin gnahlarnz rterim ve sizi, zemninden rmaklar akan cennetlere sokarm... (el-Mide, 12) bn-i Mesd -radyallhu anh-n rivyetine gre Eb Dehda el-Ensr, Allha gzel bor verme hakkndaki yetler nzil olduunda Raslullha: Y Raslallh! Allh bizden bor mu istiyor? diye sordu. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Evet, y Eb Dehda, Allh bor istiyor! diye cevap verdi. Bunun zerine Eb Dehda -radyallhu anh-, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-den elini uzatmasn istedi ve Onun elini alarak: Ben bam Allha bor (karz- hasen) olarak veriyorum! dedi. bn-i Mesud -radyallhu anh-, Eb Dehdann banda 600 hurma aac olduunu ve onun ba iindeki evinde, ilesiyle birlikte oturduunu syler. Bu infaktan, yni Allha bor verme sznden sonra Eb Dehda evine gelir ve hanmna: Ey Dehdann annesi! Bu ba ve evi boaltacaz. nk ben bu ba Allha bor verdim... der. Hanm da ona: Y Eb Dehda! ok krl bir alveri yaptn! diye cevap verir. Daha sonra da eylarn ve ocuklarn alarak badaki evi boaltrlar.
(Taber, Tefsr, II, 803; Hkim, Mstedrek, II, 24)

te bu uur ve fazletin zirvede olduu her devirde mminler topluluu dim huzur ve sadet iinde yaamlar hem dnyalarn hem de hiretlerini korumulardr. u hdise de bu hakkatin gz kamatrc bir tezhrdr: Elie Kedourienin kaleme ald, Osmanlnn son dneminde ngilterenin Orta Dou politikasna dir kitabn bir ekinde anlatldna gre 19. yzyl sonlarnda Dou Anadoluda mthi bir ktlk bagstermiti. Bunun zerine ngilizler ktlktan hareketle blgede Osmanlya kar bir isyan karp karamayacaklarn tespit iin oraya bir casus gnderdiler. Casusun yapt aratrma neticesinde mhede ettii gerek, son derece ibretli idi. Raporda deniliyordu ki: Burada ktlk var, ama alk yok! Herkes birbirini gzetiyor, yardmda bulunuyor. Bu yzden de ktlk, ala dnmyor. Sonu olarak

127

byle gl bir ictim yap iinde ktlktan hareketle isyan retmek imknsz!.. Hi phesiz bu yksek seviye, ihtiya ve yoksulluun had safhaya ulat anlarda ve bir de zor zamanlarda infkn deerine dikkat eken yet-i kermenin muhtevs ierisinde yaayabilmenin dnyev bir mkft ve bereketidir. Cenb- Hak bu hususta geveklik ve gaflet gsterilmesini istemeyerek kullarn kz ile yle buyurur: Size ne oluyor ki, Allh yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa gklerin ve yerin mrs Allhndr. inizden, fetihten nce infak eden ve savaanlar (bakasyla) bir olmaz. te onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaanlardan daha byktr. Bununla beraber Allh, her birine en gzel olan vadetmitir. Allhn, yaptklarnzdan haberi vardr. (el-Hadd, 10) Yni Cenb- Hak, bilhassa slmn ve mslmanlarn zor zamanlarnda kullarndan fedkrlk istemektedir. Kullarn bu fedkrlklarna da Kurn ifde ile karz- hasen demektedir. Nitekim anakkale ve stikll harblerindeki fedkrlklar da kullardan bir karz- hasen hlinde tecell edince Cenb- Hak bunun mukbili olarak glibiyet ihsn eylemitir. Unutmamalyz ki bize emnet olarak verilen bu beden, can ve mal, elimizde ebed kalacak deildir. Muhakkak birgn niden hepsi ile vedlaacaz ve her ey mlkn gerek sahibi olan Allha kalacak, yni Ona dnecektir. Dolaysyla imdiden, yni hayatta iken bu emnetleri Allh yolunda yerlerine teslim etmeliyiz ki ebed mkfta nil olabilelim. Biz teslim etmesek bile onlarn asl sahibi olan Cenb- Hak, dnyaya ved nmzda zaten bizden her eyi geriye teslim alacak. Ancak arada byk bir fark olacak. Birinci ekilde, yni infak ettiimiz takdirde Allh Tel yerin gn hazneleri yce ztna it olmasna ramen, bunu kendisine verilmi bir bor olarak kabul etme lutfunda bulunacak ve karln kat kat ihsn eyleyecek. kinci ekilde, yni infak etmediimizde ise elimize hibir ey gemeyecek, ancak o maln mesliyetini yklenmi olacaz. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, mrn infaktan uzakta kalarak geirenleri yle kz buyurur: demolu malm, malm... deyip duruyor... Ey demolu! Yeyip tkettiin, giyip eskittiin veya sadaka olarak verip sevap kazanmak zere nden gnderdiinden baka maln var m ki?!. (Mslim, Zhd, 3-4; Tirmiz, Zhd, 34) Hazret-i Mevln da, Mesnevsinde ne gzel syler: lm melei, gfil bir zenginin kulan ekerek (yni cann alarak) onu hayat rysndan uyandrnca, hakkatte shibi olmad bir mal iin, zenginin hayatta iken ektii zy etme korkusuna kendisinin bile glecei gelir.

128

Hazret-i ie -radyallhu anh-dan rivyet edildiine gre Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in ilesi bir koyun kesmiti. Bir ok kimseye infakta bulunulduktan sonra Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- koyundan geriye ne kaldn sordu: Hazret-i ie -radyallhu anh-: Sadece bir krek kemii kald. cevbn verince Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-; Desene bir krek kemii hri, hepsi bizim oldu! buyurdu. (Tirmiz, Sftulkyme, 35)

Hakkaten insann esas sermyesi, hayr-hasentta bulunmak sretiyle ebed hayat iin biriktirdikleridir. Dnya malndan bir musbet hlinde zuhr ederek gnln hengini tahrip eden fn ve nefsn alkalardan uzakta kalabilmek, ancak cmertlik ve diergmln feyzi ile mmkndr. Cenb- Hak, insanolunun dnyaya ved nnda hasret duyaca ibdetler arasnda sadakay bilhassa zikreder ve onu ihml edenlerin lm geidinde iken yaayaca hlet-i rhiyeyi yle beyn buyurur.


Herhangi birinize lm gelip de: Rabbim! Beni yakn bir sreye kadar geciktirsen de sadaka verip slihlerden olsam! demesinden nce, size verdiimiz rzktan harcayn. (el-Mnfikn, 10) Bu yzden cimrilik ve dnya muhabbeti sebebiyle infaktan uzak kalp birgn btn varlmz ardmzdakilere brakrken onlarn ar hesap ve azbn yklenmi hiret mflisleri durumuna dmeyelim Zr maln nereden kazanlp nereye sarfedildii hususu hiretteki byk hesbn ilk sullerindendir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellembuyururlar: Hibir kul, kymet gnnde, mrn nerede tkettiinden, ilmiyle ne gibi iler yaptndan, maln nereden kazanp nerede harcadndan ve vcdunu nerede yprattndan sorulmadka bulunduu yerden kprdayamaz. (Tirmiz,
Kymet, 1)

te btn bu hakkatleri en gzel ekilde idrk eden ecddmzn, infak hususunda sergiledikleri stn gayret ve faliyetler, tarihe muazzam bir vakf medeniyeti armaan etmitir. Onlar deta bir hayr yar ierisine girmiler ve 129

bu yarta her eit varla ve her trl ihtiyaca cevap verecek mhiyette messeseler, vakflar kurmulardr. Bunlarn yannda iffet ve utancndan dolay kimseden bir ey isteyemeyecek olanlarn gnllerini rencide etmemek ve onlar istemek zorunda brakmamak iin eski stanbulun baz semtlerine koyduklar sadaka talar pek mehurdur. Bu sadaka talarndan skdar Doanclar Caddesi zerindeki yol ayrmnda, evlendirme diresi karsndaki kaldrmn yannda yaklak bir metre yksekliinde ve otuz santim apnda olan tarih htrann dndakiler bugn yerlerinde deiller. Oysa bunlar, bir zamanlar ne byk bir hizmete ve hayr yarna hid idiler. Hli vakti yerinde olanlar: Sa elin verdiini sol el grmeyecek ekilde infakta bulunabilmek iin gece karanlnda sadakalarn bu tan tepesindeki ukura brakrlard. Daha sonra semtin fazletli fakirleri de ihtiyalar kadar oradan alrlar, fazlasna ilimezlerdi. Bilhassa ihtiyac olmasna ramen dilenmekten ekinenler gecenin ge saatlerinde tan yanna para almaya gelir, ihtiyalar kadar alrlard. 17. yzyl stanbulunu anlatan bir Fransz seyyah, zerinde para bulunan bir ta tam bir hafta boyunca gzetlediini, ancak oradan sadaka almaya gelen kimseyi gremediini yazmaktadr. Rivyete gre stanbulun drt yerinde sadaka ta vard: skdarda Glfem Hatun Camiinin avlusunda, yine skdar Doanclarda, Karacaahmette ve Kocamustafapaada... anl ecddn, byle bir hizmeti niin yapt mlm... Ancak her toplumda ve her devirde dknler ve muhtalar dim mevcut olacaktr. Dolaysyla yet-i kermede buyrulan: Zenginin malnda fakirin hakk vardr. 27 dstrunu gnlmzn ir edinmeli ve sadaka talarndan vakflara uzanan hayr yarn devam ettirmeliyiz ki, iffetli muhtalarn haysiyetlerini koruyalm. Dnk kh vermek kh almak iin sadaka tana uzanan ellerdeki sammiyeti ve ihls muhafaza etmeliyiz... Gnlmz bir sadaka ta hline gelmelidir. Muhta, bizlere bir ana kuca scakl hissederek yaklaabilmelidir. Bizler de lutfen ve keremen Rezzk olan Rabbimizin bir kulu olarak kr secdesinde bulunmalyz. Dnyev ve uhrev lmz: nsanlarn en hayrls, insanlara en faydal olandr. II, 8) beyn ile,
27

(Suyt, el-Cmius-Sar,

Bkz. Zriyt, 19; Meric, 24-25.

130

De ki: Rabbim, kullarndan dilediine rzk yayar ve ona tekrar rzk ksar. Siz Allh iin ne infak ederseniz, Allh onun yerine bakasn verir. O rzk verenlerin en hayrlsdr. (Sebe, 39) yet-i kermesidir. Netice olarak gerek infak, gerekse karz- hasen eklinde yaplan gzel ibdet ve davranlar, aslnda Cenb- Hakkn bizlere lutfeyledii nmetler syesinde yaplabilmektedir. Yni Allh Tel bizlere bahettii nmetler ile yapacamz hayr ve hasent bizden kendisine bor olarak telkk buyurmaktadr. Bir bakma bu tecell, Cenb- Hakkn bizlere bahettii nmetleri yine nmetlerle talandrmasdr. Yni hakkatte saysz nmetleri veren Allh, onlar alp istifde eden kullardr. Buna gre de asl borlu olan taraf insan, alacakl olan da Cenb- Haktr. Hazret-i Mevln buyurur: Gklerde ve yerde bulunanlar, her eyi Ondan isterler. nk tm varlklarn Ona borludurlar. Bu meyanda bilhassa insanolu, kendisine verilen, varlklarn en ereflisi olma sfat, daha sonra slm ve mn nmetine mazhariyet, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-e mmet olma lutuf ve ikrmna niliyet ve daha saylamayacak nice ihsan ve ikrmlar karsnda Cenb- Hakka borludur. Ayrca her gnl, yaratlnn veslesi ve ebediyet yollarnda yegne hidyet rehberi olan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e borludur. Onun zhir ve btn insanla hediye ettii ibdet, mumelt, davran mkemmellii ve gzellikleri yldzlar misli gnllere yanstan ashb- kirma ve btn slm byklerine borludur. Ana-babaya borludur, ilesine borludur. Bu borlarn denmesi ise, Allh -celle cellh-nun ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahlk ile ahlklanmak sretiyle canl bir Kurn olarak yaamak ve snnet-i seniyye iklminde yeeren bir gl olarak vuslat lemine adm atmakla mmkndr. Ayrca Allha kretmek de her kulun boynunun borcudur. Bilmelidir ki Cenb- Hakkn bu kadar saysz nmet, lutuf ve ihsnna mukbil gnller, yet Onun rzsnn dnda kalan, yni nefsn ve fn tuzaklarda ziyn edilirse, insanlk eref ve haysiyetini yitirmeye balar. Bu ekilde ilh llerin dnda yaayarak gelip geici gzellikleri gzlerinde bytenler, dim aalara, dknlklere rm olurlar. Bir bakma zlerindeki ahsen-i takvm (en gzel yaratl) srrn unutarak kendilerinden ok daha aada, daha fakir, daha muhta ve ciz varlklardan bor isteyen zavalllar durumuna derler.

131

Neticede farknda olamadklar asl cevherlerini helk ederler. Byle kimselerin hline son derece aran Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- yle buyurur: Bu ne alacak ey? Gne, bir zerreden bor ister mi? Zhre yldz kck bir kpten bde diler mi? Sen ne olduu bilinmeyen bir ruhsun, vasflar tam anlamyla bilinmez bir cansn. Keyfiyet ve sfatlar lemine hapsedilmisin. Sen bir gnesin, bir ukdeye tutulup kalmsn; yazk sana!.. Bu beyitlerde Hazret-i Mevln insan, bir mnev gnee benzetmektedir. lem de, o gnein ile parlayarak yansyan, titreen zerreler gibidir. Dolaysyla insann Allhtan feyz almay dnmeden dnyada fn zevkler peinde komas, nee aramas, bir bakma gnein zerreden bor istemesini temsil etmektedir. Gne nasl olur da zerreye muhta olur? nsan rhu da, Cenb- Hakkn Kurn bir ifdeyle Kudretimden bir sr flediim. 28 buyurduu rabbn bir nurdur. Fakat insanlarn ou rhun yceliini, kymetini bilmeyerek, onun hakkatinden habersiz yaarlar. Bunlar kendilerine bahedilen azz ve mukaddes nmeti, o ilh emneti, madd ve fn zevklere fed ederek, sadece ten plnnda yaama sevdsndadrlar. Hiddetin, ehvetin, hretin, cisman zevklerin girdabna dmlerdir. Nefis gdlarn, elencelerin meftnu olmulardr. Sanki mn gnei, semv bir hdiseye uyarak ukdei zenb (gnah dm) ile balanm, tutulmu, n saamaz olmutur. Bu durumda her kul: Kendi mertebesini bilmeli! Allhn lutfettii saysz nmetlerden, bilhassa ahsen-i takvm srrndan haberdar olmal! Gelip geici ve bir trl tatmin edilemeyen zevklere esir dmemeli! Neeyi nefsn arzularda ve fan sevgililerde aramamal! Her eyi kendinde, kendi gnlnde aramal! Hsl, dnyadan cebr olarak karlmadan evvel Rabbimizin lutfuyla mn emniyeti ve irdemizle ukb yolcuuna kmann hazrl iinde olmalyz... Y Rabb! Yce ztna verilen bir bor olarak kullarndan istediin infak ibdeti ve karz- hasen fazleti hususunda gnllerimize Senin sonsuz kerem deryandan nasibler ihsn eyle! zerimizdeki madd ve mnev btn mesliyetleri ve borlar ed etmeyi hepimize myesser kl! Bizlere, yetimlerin, muhtalarn ve yalnzlarn sessiz lklarn duyabilecek kulak ve hissedebilecek bir gnl ihsn eyle! mn!..

28

Bkz. Sd, 72; el-Hicr, 29.

132

ctim Mnsebetlerde

Bor ve Borlanma
Dier slm fazletler gibi, bor verme ibdetini de yaatmak mecbriyetindeyiz. Yarn bk ikmetgha devrolunduumuzda ne zenginin elinde byle bir frsat, ne de muhtcn elinde byle bir ihtiya kalacak. Durumu msit olanlar, birtakm bahnelerle bor verme ibdetini terk etmemeli, buna mukabil bor alan kimseler de eitli skntlar ne srerek borcunu demeyi ihml etmemeli, bu fazletli ictim ibdeti zedelememelidir.

Hangi gzel amel olursa olsun, onun asl gzellii, tatbik ediliindeki mkemmellik, olgunluk ve ihls neticesinde tezhr eder. Bunun iindir ki yet-i kermede:


...Her trl davranlarnz en gzel ekilde yapnz! Hi phesiz Allh Tel muhsinleri sever. (el-Bakara, 195) buyrulmutur. Dolaysyla ortaya konan her gzel fiil, davran, sz, ibdet vesire, hep onlardaki gzellii yanstacak ycelik ve mkemmellik lleri ierisinde hayta aksetmeli ve hepsi de ancak gnlden sdr olmaldr. Aksi hlde en gzel zannedilen davran ve ibdetler bile nefsin girdabnda perian olup zarar ve hsran ile neticelenebilir. Bu derin hakkate riyetin son derece zarr olduu en mhim hususlardan biri de hi phesiz bor ve borlanma hakkndaki hassas llerdir. Zr bor verme ibdetinin devam, bor alan ve veren olmak zere iki taraf iin de mecbr prensiplere riyete baldr ki, bunlar, ruhlardaki fazlet pnarlarn coturup nice kurak gnlleri muhabbet, diergmlk ve cmertlik derylarnda buluturur. Bylece Cenb- Hakkn rzsn kazanmaya vesle olacak davranlar manzmesine, ksaca meleklerin bile imrendii yce bir ahlka nil eyler. Bu hakkati aksettirmesi bakmndan Eb Hureyre -radyallhu anh-n naklettii u hads-i erf pek ibretlidir: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, Ben sril zamannda bir kiiden bin dinar bor para isteyen bir kimseden bahsetti. Kendisinden bor talep edilen kimse: Bana hidlerini getir, onlarn huzurunda vereyim, hid olsunlar! dedi. 133

steyen ise: hid olarak Allh yeter! dedi. Bor verecek olan kimse de: yleyse buna kefil getir. dedi. Bor isteyen kii: Kefil olarak Allh yeter. dedi. Bor verecek olan ahs: Doru syledin! dedi ve belli bir vde ile paray ona verdi. Adam deniz yolculuuna kt ve ihtiyacn grd. Sonra borcunu vdesi iinde demek maksadyla geri dnmek zere bir gemi arad, ama bulamad. Bunun zerine resizlik iinde bir odun paras alp iini oydu. Bin dinar sahibine hitb eden bir mektupla birlikte oyua yerletirdi. Sonra oyuun azn kapayp dzledi. Sonra da deniz shiline gelip: Ey Allhm, biliyorsun ki, ben falandan bin dinar bor almtm. Benden hid istediinde ben: hid olarak Allh yeter! demitim. O da hid olarak sana rz oldu. Benden kefil isteyince de: Kefil olarak Allh yeter! demitim. O da kefil olarak Sana rz olmutu. Ben ise imdi, bir gemi bulmak iin gayret ettim, ama bulamadm. Onu Sana emnet ediyorum! dedi ve odun parasn denize att. Odun, denizde yzp giderek gzden kayboldu. Bundan sonra adamcaz, oradan ayrlp, kendini gtrecek bir gemi aramaya devam etti. Bu arada bor veren kimse de, parasn getirecek gemiyi beklemekteydi. Gemi yoktu ama, iinde paras bulunan odun parasn grd. Onu evine odun yapmak zere ald. (Testere ile) paralaynca para ve mektupla karlat. Bir mddet sonra bor alan kimse de (bir gemi buldu ve memleketine) geldi. (Odun paras iinde gnderdii paray alacaklsnn almam olabilecei ihtimli ile derhal) bin dinarla adama urad ve: Paran getirmek iin aralksz gemi aradm. Ancak beni getirenden daha nce gelen bir gemi bulamadm. dedi. Alacakl: Sen bana bir eyler gndermi miydin? diye sordu. br:

134

Ben sana, daha nce bir gemi bulamadm syledim. dedi. Alacakl: Allh Tela Hazretleri, odun paras ierisinde gnderdiin paray senin yerine (bana) dedi (yni ihlsn mukabili Cenb- Hak sana kefil olarak bana ulatrd. Dolaysyla imdi getirdiin bin dinar da sana kald. Bu vesleyle huzur iinde) bin dinarna kavumu olarak dn. dedi. (Buhr, Keflet, 1; By, 10) Bu hads-i erfte, Allh adna verilen sz ve onu yerine getirme gayretindeki mthi sammiyetin Cenb- Hak tarafndan nasl makbul ve mahfz olduu hakkati sergilenmektedir. Bu da gsteriyor ki, alacak-verecek meselesinde iki tarafl anlay, ihls ve denge ierisinde olmak lzmdr. in iine suistiml girmedii mddete Allh her iki tarafa da rahmetle mumele buyurur. Bu hakkati aksettiren hikmet dolu u kssa da ne kadar ibretlidir: ftar vakti yaklamt. Bir frnn kapsna, sms her gzn gremeyecei bir asleti tayan gn grm bir zt geldi. Frna yaklat. Kalabalk daldktan sonra frncya: Evldm, bugn nafakam karamadm. Ecel gelmezse yarn demek zere bana bir eyrek ekmek verir misiniz? dedi. Sesi titremi, ehresi kzarmt. Frnc: Ne demek baba; sana eyrek deil btn ekmek vereyim. Hell olsun, paraya lzum yok. dediyse de, o garip ahs: Hayr yavrum, drtte biri kf... Belki yoksul daha gelir. Hem ancak drtte biri kadar yzm kzartabiliyorum. Fazlasna tahamml edemem. Drtte birini almak iin de artm, yarn borcumu takdim etmektir. dedi. Frnc akn bir ekilde eyrek ekmei verdi. Ekmei perek alan adamcaz, yava ve sessiz admlarla oradan ayrld. leride, ke banda nne bir kpek kt. Yalvarr gzlerle aln anlatrcasna ihtiyara bakyordu. Nur yzl mbrek: Demek yars seninmi! diyerek eyrek ekmein yarsn kpee verdi. Ardndan cmiye doru yrd. Elinde kalan bir lokma ekmek ve birka yudum su ile iftar etti. Bu nimetleri ihsn eden Allha kretti. Ertesi gn bir dkknc: Baba, u karki emeden krbalarmz doldur, sonra da yeni gelen u eylar ieri ta! dedi ve bunun karlnda ona bir lira verdi.

135

Garip adamcaz, hemen frna kotu ve drtte bir ekmein creti olan 250 kuruu takdim etti. Frnc ne kadar almak istemediyse de o nur yzl ztn srarl rics karsnda daha fazla direnemedi; gzleri dolu dolu bir hlde creti kabul etmek zorunda kald. te bu mislde de olduu gibi, samm olarak deme niyetiyle bor alan kimseye Allh Tel deme kolayl salar. Eer borlu, skntlara sabredip istismar ve suistimle dmeksizin borcunu ihlsla deme gayretinde ise, Allh ona bu gayreti nisbetinde bir kolaylk ve k yolu ihsn eder. Bu meyanda uhdesinde mal varl bulunan bir kimse, onu satmayp borcunu demezse mesl olur. Yni borlu, herhangi bir re bulamadnda ok hayt olmayan imkn ve emlkini satp borcunu deme yoluna gitmelidir. Bir kimse hem borlu olup hem de yaay, lks ve israf iinde devam ediyor da neticede borcunu deyemiyorsa, bu hl, kul hakkn ve mesliyeti mcib bir durumdur. Borlu, harcamalarnda baz kstlamalara gitmeli, bilhassa bol masraflardan kanmal, borcunu deyene dek diinden trnandan artrarak alacaklnn hakkna riyet etmelidir. Byle olmayp da iin iine nefsn hesaplar girerse, ilh rahmet aradan kalkar ve kul hakk terettb eder ki, bu da Cenb- Hakkn af buyurmad bir husustur. Yni: phesiz Allh tevbeyi kabul eder... 29 yetinin de iret ettii zere affn shibi olan Cenb- Hak, kul hakkn bu affn dnda tutmaktadr. Dier taraftan borcu geciktirenin gds haramla karm demektir. Hele bir de dememek kastyla borca girmek, byk bir hiret felketidir. Byle bir crm irtikb edenler, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Kim dememek kastyla borca girerse Allhn huzuruna hrsz olarak kar. (bn-i Mce, Sadakt, 11/2410) eklinde beyn buyurduu tehlikenin ierisine derler. Dier bir hads-i erf de, bu hususun Hak katndaki ehemmiyetini ok briz bir ekilde ifde buyurmaktadr: Kim, demek niyeti ile insanlardan bir mal alr ise, Allh onun borcunu der (demesini kolaylatrr). Kim de telef etmek niyetiyle halkn maln alrsa, Allh onun maln dnyadayken telef eder. (Buhr, stikrz, 2) Bor hususunda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in u tavsiye ve tatbikt ne gzel bir rnektir: Ztrrik Gazvesinden dnerlerken Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Cbir -radyallhu anh- ile sohbet ediyordu. Yeni evlendiini, bu sebeple pek ok borcu olduunu renince, neye mlik olduunu sordu. O da yalnz bir devesinin olduunu syledi. Bunun zerine Hazret-i Peygamber 29

Bkz. r, 25; et-Tevbe, 104.

136

sallllhu aleyhi ve sellem-, onu bortan kurtarmak iin Cbirden devesini kendisine satmasn istedi. Pazarlk yapld. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Medneye varnca cretini takdim etmek zere Hazret-i Cbirin devesini satn ald. Medineye vardklarnda Cbir -radyallhu anh, deveyi getirdiinde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, tespit edilen creti dedi. Alveri akdi bittikten sonra Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, deveyi Hazret-i Cbire hediye eyledi. Kbna varlmaz bu yce zarfet ve ahlk, mslmanlar o derece duygulandrd ki, hdisenin vuk bulduu geceye leyletl-bar (deve gecesi) dediler. O gece Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, ayrca Hazret-i Cbir iin 25 defa istifr etti. (Riyzus-Slihn, c. I, s.
104-105)

Hazret-i Cbir -radyallhu anh- diyor ki: Yolda bir yahudye rast geldim. Bu hdiseyi anlattm. Hayretler iinde kald ve: Deveni satn ald, sonra parasn verdi; sonra da onu sana hibe mi etti? demeye balad. Ben de: Evet dedim. (bn-i Hacer, Fethul-Br, 5/317) Hsl bu gzel ve yce ahlk erevesinde: 1. Borlu, elinde mevcud olan mal ve imknlar satarak borcunu demelidir. 2. Durumu msit olanlar borluya yardm etmelidir. 3. Borlu iin istifar ve duda bulunulmaldr. Hads-i erfte buyrulur: Allh bir kuluna nmet verir ve onu en gzel ekliyle tamamlar da, sonra insanlarn ihtiyalarn ona havle eder, o da bundan rahatszlk duyarsa, elinde bulunan nmeti zevle atm olur... (Mnzir, et-Tergb, 4/170) Birgn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Mflis kimdir, biliyor musunuz? diye sordu. Ashb- kirm: Mflis, bizim aramzda, paras olmayan ve mal bulunmayan kimsedir. deyince, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- (szlerine) yle devam etti: mmetimden mflis, kymet gn namaz, oru ve zekt sevb ile, (ancak bu sevaplarn yannda bir de amel defterine) una svd, buna zin iftirs yapt, unun maln yedi, bunun kann dkt, unu dvd (diye yazlm olarak) gelen kimsedir. Onun hasentnn sevbndan (hak sahibi olan) una-buna verilir. Eer zerindeki bor denmeden nce ibdet ve iyiliklerinin sevb tkenirse,

137

alacakllarn gnahlarndan alnp onun zerine yklenir. Sonra (onlarn gnahlar ile birlikte) cehenneme atlr. (Mslim, Birr, 59; Ahmed bin Hanbel, II, 303, 324, 372) Bir baka hads-i erfte buyrulur: zerinde bir dinar veya bir dirhemlik borla len kimsenin borcu, onun hayr ve hasentndan denir. Orada (maher yerinde) ne dinar ne de dirhem vardr. (bn-i Mce, Sadakt, 12/2414) Bu bakmdan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, zerinde bata bor olmak zere kul hakk bulunan kimselerin bu dnyada iken muhtabyla helllemesini yle emir buyurmaktadr: Kimin zerinde kardeine kar rz veya baka bir ey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmad (kymet ve hesaplamann olaca) gn gelmezden nce daha burada iken helllesin. Aksi takdirde o gn, slih bir ameli varsa, o zulm nisbetinde kendinden alnr. Eer hasent yoksa, arkadann gnahndan alnr, kendisine yklenir. (Buhr, Mezlim 10, Rikak 48; Tirmiz, Kymet 2) Tabi z itibryla bu helllemek, alacaklnn hak ve hukukunu gzetmek, borcu hirete brakmayp bu dnyada demek demektir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in tatbikat da byledir. O, nne borlu bir cenze getirildiinde onun namazn kldrmaz, ancak borcu dendii takdirde immete geerdi. Eb Katde -radyallhu anh- anlatyor: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e, namazn kldrmas iin bir adam(n cenzesi) getirildi. Ancak -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Onun zerinde bor var, arkadanzn namazn siz kln! buyurdu. Ben: (Bor) benim zerime olsun, ey Allhn Rasl. dedim. Sadkatle mi ? dedi. Sadkatle! dedim. Bunun zerine cenzenin namazn kld. (Tirmiz, Ceniz, 69; Nes, Ceniz, 67) te bu hasssiyet lleri iinde Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellembuyururlard ki: Allh Tel nazarnda, bir kulun Allh tarafndan yasaklanan byk gnahlardan sonra, beraberinde getirebilecei en byk gnahlardan biri, kiinin denecek karlk brakmadan zerinde bor olduu hlde lmesidir. (Eb Dvud,
By, 9)

138

Bor alan ve verenin dikkat edecei hususlar ksaca zetleyecek olursak, bunlar iki kategoride sralayabiliriz. Buna gre bor veren: 1. Srf Allh rzs iin bir mmin kardeinin skntsn gidermeyi gye edinmeli. Hads-i erfte buyrulur: Kim (din) kardeinin ihtiyacn giderirse, Allh da onun hcetini giderir (ona yardm eder). Kim bir mslmann dert ve kederine re olur (onu ferahla kavuturur) ise, Allh da o sebeple kyamet skntlarndan bir sknty kendisinden giderir (onu sevince ulatrr.) (Buhar, Mezlim, 3; Mslim, Birr, 58) 2. Borca herhangi bir menfaati kartrmamal, 3. Elinden geldiince kolaylk gstermeli; bilhassa borlu samm bir ekilde demeye gayret ettii hlde buna muvaffak olamyorsa, ona mhlet vermeli. Hads-i erflerde buyrulur: Kim bir borluya mhlet verirse, her gn iin bir sadaka sevb kazanr. Kim onun borcunu vdesi geldikten sonra tehir ederse, tehir ettii mddete, her geen gn (alaca mal kadar) sadaka yazlr. (bn-i Mce, Sadakt, 14/2418) Sizden nce yaam olan birisine, rhunu kabzetmek zere melek gelmi idi. Melek sordu: Bir hayr iledin mi? Adam: Bilmiyorum. diye cevaplad. Kendisine tekrar: Hele bir dn (belki hatrlarsn). dendi. Adam: Bir ey hatrlamyorum, ancak dnyada iken insanlarla alveri yapardm. Bu mumelelerimde zengine deme mddetini uzatr, fakire de (deme ilerinde msmaha ve bz eksikliklerini balamak sretiyle) kolaylk gsterirdim. dedi. Allh, onu (bu iyilii sebebiyle) cennetine koydu.
Mskat, 26-31) (Buhr, By, 17-18; Mslim,

4. Eer hli vakti yerinde ise ve buna mukabil muhtap ok fakir ve garipse, verdii borcu sadaka yerine saymal, 5. Borluyu rencide etmemeli, hads-i erfteki:

139

Karsndaki versin veya vermesin, hak talep eden kimse iffet hududlar iinde hakkn talep etsin. (bn-i Mce, Sadakt, 15) dstruna gre gzel bir davran sergilemelidir. Nitekim dier bir hads-i erfte de Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurmaktadr: Allh, sizden nce yaam olan bir kimseye rahmetiyle mumele etti. nk bu adam, satnca ve satn alnca kolaylk gsterir, alacan isteyince (kabalk deil anlay ve) kolaylk gsterirdi. (Tirmiz, By, 75) Btn bunlara mukbil bor alan da: 1. ok zarr olmadka borca girmemeli, 2. Ancak hayat zarretler karsnda kifyet miktar bor almal, 3. Lks ve israf gibi harcamalar yapmamal, 4. demek niyet, gayret ve azminde samm olmal, 5. Borlu, alacaklnn iyi niyet ve gzel davrann istismar ve suistiml etmemeli. Zr byle davrananlar, gerek ihtiya sahiplerinin bor bulabilmesine mn olup bakalarna da zarar vermektedirler. 6. Ald miktarda deer kaybna yol aacak tarzda bor almamal, zellikle uzun vdeli borlarda deer kayb olmayacak ekilde borlanmal (tabi bor veren ahsn huss msmahas ayr), 7. demede vaktini geciktirmemeli, bilhassa borlu kimse deyebilecek durumda bir imkn sahibi ise tam vaktinde demeyi yapmaldr. mknlar msit deilse mzeretini bildirip mhlet istemelidir. Hads-i erfte buyrulur: Borcunu deyebilecek durumda olan zengin kimsenin geciktirmesi zulmdr. (Buhr, stikrz, 12; Havlt, 1-2; Mslim, Mskt, 33) 8. Borcunu asl hirete brakmamaldr. Ancak btn bu llere dikkat edildii hlde, ok zarr sebeplerle bor denemeden hiret lemine intikl edildii u durumda, borlunun vereceini bizzat Cenb- Hak demeyi vadetmektedir. Hads-i erfte buyrulur: phesiz, bor shibi lnce, borcu kymet gn ondan alnr. Fakat u sebeple borlanan kimse bu hkmn dndadr: 1. Adamn gc Allh yolunda (savata) zayflar, o da Allh dmanlarna ve kendi dmanna kar kuvvetlenmek iin borlanr. demeyi

140

2. Bir adamn yannda bir mslman lr, onu kefenleyip gmecek paras olmaz, bu maksatla borlanr. 3. Bir adam, bekrlk sebebiyle nefsinden Allha kar korku hisseder. Dnine zarar gelir endiesiyle (borlanarak) evlenir. (te) Allh Tel, kymet gn, bunlarn borlarn kendisi der.
Mce, Sadakt, 21) (bn-i

Hi phesiz, Cenb- Hakkn o borcu kymet gn demesi, alacaklnn hakkn kat kat ihsn eylemesi demektir, hem de hiret cmertliiyle, zy olmayan bir cret ve ebed bir kazanla... Byle bir karlk da hi phesiz alacakl iin haznelerden deerli bir mkfattr. Ancak elbette ki, borlunun hads-i erfte saylan snflara dhil olup olmamas bu hususta en mhim mil olacaktr. Eer borta herhangi bir istismar oluursa, kii Allh yolunda veya bir baka mslman kardei iin veyahut da dnine zarar gelmemesi niyetiyle evlenmek iin de harcasa yine mesldr ve borcunu kymet gn de olsa mutlak deyecektir. Bu yzden, her ne sebeple olursa olsun bor alan, kifyet miktar ile iktif edip borcunu mutlak deme gayreti iinde olmal, alacakl da bor verme fazletine yeni bir fazlet ilve edercesine bir msmaha iinde bulunmaldr... Bor hususunda hem alacaklnn hem de deyecek ahsn durumunu kollayacak ekilde dnmek lzmdr. Zr alacakl kimsenin hakknn korunmas, bu gzel davrann devamn salayacak en mhim messirdir. Aksi hlde cemiyette bor verme fazletinin devm mmkn olamaz. Alacaklnn durumunun kollanmas hususunda u hads-i erf pek ibretlidir: Bir adam Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek Ondan alacan talep etti. Bunu yaparken, nezkete uymayan baz kaba ve yakksz szler sarfetti. Adamn Raslullha bu saygsz tavrndan dolay Ashb- Kirm adama haddini bildirmek istediler. Ama Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemmsade etmeyip: Brakn! Zr alacakl kimsenin, hakkn alncaya kadar borlu zerinde sz hakk vardr. buyurdular. (Buhri, stikrz, 7; Mslim, Muskt, 118-122/1600-1601) Bu hdisenin bir baka mislini de Eb Saidil-Hudr -radyallahu anhyle anlatyor: Bir bedev Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek, Efendimizden alacan istedi ve bunu yaparken sert davrand. Hatt:

141

Borcunu deyinceye kadar seni rahatsz etmeye devm edeceim. dedi. Ashb- Kirm, bedevyi azarlayp: Yazk sana! Sen kiminle konutuunu bilmiyorsun gliba! dediler. Adam: Ben hakkm talep ediyorum. dedi. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-, ashbna: Sizler niin hak shibinden yana deilsiniz? buyurdu ve Havle Binti Kays -radyallhu anh-ya adam gndererek: Sende kuru hurma varsa benim borcumu deyiver. Hurmamz gelince borcumuzu sana deriz. dedi. Havle: Hay hay! Babam sana kurban olsun ey Allhn Rasl! dedi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bedevye olan borcunu kapad ve ayrca ona yemek ikram etti. (Bu tavrdan memnun kalan) bedev: Borcunu gzelce dedin. Allh da Sana mkftn tam versin! diye memnniyetini ifde etti. Bunun zerine -aleyhissalt vesselm- Efendimiz: te bunlar (borcunu hakkyla deyenler) insanlarn hayrllardr. indeki zayflarn, incitilmeden haklarn alamadklar bir cemiyet iflh olmaz... buyurdular. (bn-i Mce, Sadakt, 17) Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, alacakllar borlarn vaktinden nce bile tahsil etmek isteseler dim onlarn lehine davranm ve belki de insanlk tarihinde hibir liderin hayl bile edemeyecei bir hak-hukuk fazleti sergilemitir. Onun, kendisinden yana kan ashbn: Sizler niin hak sahibinden yana deilsiniz? diyerek kz etmesi, gerekten gzleri yaartacak ve gnllerde nice adlet filizleri yeertecek bir insan haklar dersidir. Belki de kendisinden sonrakilerin en byk handikaplarndan biri olaca iin Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in mmete rnek tekil etmesi hikmetine binen bu hususta sergiledii misller pek oktur: Nitekim yahud limlerinden Zeyd ibn-i Sane, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-in zelliklerine dir Tevratta yazl bilgilerin Rasl-i Ekrem Efendimizde bulunup bulunmadn aratryordu. Birgn, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i, yannda Hazret-i Ali -radyallhu anh142

olduu hlde evinden karken grd ve peine takld. O srada bedev giyimli bir adam Raslullha yaklaarak: Y Raslallh! Ben falan kable halkna, yet mslman olurlarsa, kendilerine Allh Telnn bol rzk vereceini sylemitim. Onlar da mslman oldular. Ne yazk ki kablelerinde ktlk bagsterdi. Adamlar ok zor durumda kald. Dnylk midiyle mslman olan bu adamlarn, umduklarn bulamaynca tekrar eski dinlerine dnmelerinden korkuyorum. yet onlara yardm etmek iin bir eyler gndermek istersen ben gtrebilirim. dedi. Bu konumay dinleyen Zeyd ibn-i Sane, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i denemek iin uygun bir frsat yakaladn dnerek sze girdi: Y Muhammed! yet o adamlara yardm etmeyi dnyorsan, yapacamz bir mukvele ile sana bor verebilirim. dedi. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de, ondan seksen dinar bor ald ve gereken yardm gtrmesi iin o sahbye verirken: Onlarn yanna abucak git ve imdatlarna yeti! buyurdu. Bir baka gn Fahr-i Kinat Efendimiz, yannda Hazret-i Eb Bekir, Hazret-i mer ve bz sahblerle Bak Mezarlna bir cenze gtryorlard. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, cenze namazn kldrnca Zeyd ona yaklat ve mbrek srtndaki cbbesini var gcyle ekti. Onun neden byle yaptn henz anlayamayan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir yere den cbbeye, bir Zeydin ask suratna hayretle bakarken, Zeyd tasarlad ekilde konumaya balad: Borcunu demeyecek misin Muhammed!? Siz Abdlmuttalib oullar zten borlarnz, hep geciktirirsiniz! dedi. Hlbuki Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in Zeydden ald borcun vdesi dolmamt. Hdiseyi anlatan Zeyd diyor ki: Bu srada dnp mere baktm. Gsnn krk gibi kabarp indiini grnce yreim azma geldi. mer yzme serte bakarak: Ey Allhn dman! Sen bu szleri Raslullha sylyorsun yle mi? Ona hem saygsz davranyor, hem de edepsizce konuuyorsun ha! Onu peygamber olarak gnderene yemin ederim ki, yet Raslullh sana borlu olmasayd, kelleni uururdum... diye bard.

143

Kendi yannda bir yahudinin Allhn Raslne hakaret etmesine dayanamayan Hazret-i mer -radyallhu anh- fkeden kprrken, Efendimiz ona glmseyerek bakt ve: Skin ol mer! u anda hem ben, hem de bu zt, senden daha farkl bir davran beklemekteyiz. Sen bana borcumu gzel bir ekilde dememi, ona da alacan daha uygun bir dille istemesini tavsiye etmeliydin. Geri borcun vdesinin dolmasna daha gn var ama, haydi sen kalk, ona borcumuzu de. Kendisini korkuttuun iin de bir miktar fazla ver! buyurdu. Zeyd, alacan fazlasyla tahsl ettikten sonra Hazret-i mere u tirafta bulundu: Bak y mer! Raslullhn yzne her baktmda, peygamberlik almetlerinin tamamn Onda gryordum. Fakat Onda bulunmas gereken iki zellie ship olup olmadn bugne kadar anlayamamtm. Acab kendisine kar kaba-saba davrananlar balyor muydu? Kendisine yaplan kabalklar arttka onun hilmi ve hogrs de o nisbette artyor muydu? te bugn ben onu denedim ve kendisinin beklenen peygamber olduunu anladm. Allh Rab, slm dn, Muhammed -aleyhissalt vesselm- da peygamber olarak kabul ettiime, malmn yarsn da mmet-i Muhammede sadaka olarak baladma hid ol! Zeydin mslman olmasna sevinen Hazret-i mer -radyallhu anh-, onu kz etti: Maln btn mslmanlara yetitiremezsin. Bri bzlarna baladn syle. dedi. Zeyd: Haklsn, malmn yarsn baz mslmanlara balyorum. diyerek szn dzeltti. (Hkim, Mstedrek, III, 700/6547) Bu hads-i erfler, bor alan kimsenin Allh iin sergiledii gnl hasssiyeti ve alacaklnn hakkn titizlikle gzetme neticesinde tezhr eden ilh bereket ve gzelliklerin birer nebev mislidir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in zaman zaman bor almasnn bir hikmeti de, alacaklya kar bir davran gzellii sergileyerek mmetine bu hususta da rnek olmaktr. Btn bu misllerden de anlald zere bor alp verme meselesi hassas bir mevzdur. Onun iin aralarnda byle bir mumele bulunan kimselerin, yaptklar bu ibdetteki feyiz ve bereketten mahrum kalmamak iin birtakm llere dikkat etmeleri arttr.

144

Maalesef bugn bor verme gibi fazletli bir ibdetin gittike azalmas, deta bor veren kimse iin bir zarar veya kayp gibi grlmesi ve pek ok kiinin bu hayrl ibdete yanamamas; yukarda saydmz llere riyetsizlikten kaynaklanmaktadr. Yni alverite emniyetin ortadan kalkmas, yalan ve ahde vefszln yaygnlamas ve sz verilen vakitte deme yapmamann normallemesi gibi vefszlklar, neredeyse bu gzel ibdeti unutulacak hle getirmektedir. Ancak meselenin prensip ve kidelerine bakldnda bu engellerin almas lzmdr. Yni durumu msit olanlar, birtakm bahnelerle bor verme ibdetini terk etmemeli, buna mukabil bor alan kimseler de eitli zorluk ve skntlar ne srerek borcunu demeyi ihml etmemeli, netcede bu fazletli ictim ibdeti zedelememelidir. Aksi hlde zengin, Cenb- Hakkn emnet olarak verdii nmetlerin krn f etmemi olurken, muhta da dikkat etmedii ller yznden bor bulamayacak hle gelir ve hatt ihtiyac iddetli ise kendisini fize mecbur hissedecek bir resizlie dmekten kurtulamaz. Hlbuki bor vermenin ne byk bir fazlet olduu pek ok yet-i kerme ve hads-i erflerle sbittir. Yanl davranlar ve dbna riyetsizlik sebebiyle bu byk fazletin yaanmasna mn olanlar, byk bir vebli yklenmi olurlar. Zr usl ve dbna riyet ederek verilen borlar, mmin iin bir hiret sermyesi olmaktadr. Enes bin Mlik -radyallhu anh- anlatyor: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki: Mra gecesinde cennetin kaps zerinde u ibrenin yazl olduunu grdm: Sadaka on misliyle mkftlandrlacaktr. dn para ise onsekiz misliyle.. Ben: Ey Cibrl! dn verilen ey, niin sadakadan daha stn oluyor? diye sordum. Cebril -aleyhisselm-: nk sil, (ekseriyetle) yannda para bulunduu hlde sadaka ister. Bor isteyen ise, ihtiyc sebebiyle talepte bulunur. cevbn verdi. (bn-i Mce,
Sadakt, 19/2431)

Hi phesiz sadaka vermek, dinimizde tevik edilen bir ibdettir. Ancak muhtcn izzet-i nefsine dokunup incinebilecei hllerde sadaka yerine dn vermek daha makbul saylmtr. Nitekim bir hads-i erfte de:

145

Bir eyi dn vermek, onu sadaka olarak vermekten hayrldr. es-Sircl-Mnr, III, 57) buyrulmutur.

(el-Azz,

Bu husustaki ilh ve nebev tevikler mcibince bz slih mminler, verdikleri borlar geri aldklarnda, o paraya hi dokunmaz ve ihtiyal kimseler kendilerinden tekrar bor istediklerinde onu seve seve yeniden dn verirlerdi. Yni bir bakma, kendilerine mahsus bir karz- hasen sand tesis ederlerdi. Nitekim Kays bin Rm -rahmetullhi aleyh- yle anlatyor: Sleyman bin znn, sahbeden bn-i Mesd -radyallhu anh-n talebesi Alkame bin Kaysa, deyecei para gelinceye kadar bin dirhem bor vermiti. Alkameye para gelince, borcunu ondan istedi ve hatt biraz da sert davrand. Alkame borcunu hemen dediyse de, bu kaba davranndan dolay Sleymana krgnd. Birka ay sonra Alkame, ondan tekrar bin dirhem bor istemek zorunda kald. Sleyman: Pekl, memnniyetle! dedi ve ilesine ynelerek: Ey mm Utbe! u yanndaki mhrl keseyi getirir misin! diye seslendi. Kadn keseyi getirdi. Sleyman, Alkameye: Vallhi ite senin dediin dirhemler! Ben onun bir tek dirhemini bile yerinden kmldatmadm! dedi. Bunun zerine Alkame: Allh babandan rz olsun! O hlde alacan tahsil iin bana olan o kaba davrannn sebebi neydi? dedi. Sleyman: Senden iittiim hadisler! cevbn verdi. Alkame merakla: Benden ne iitmitin? diye sorunca Sleyman yle dedi: Sen, bn-i Mesd -radyallhu anh-dan, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yle buyurduunu nakletmitin: Bir mslmana bir eyi iki kere bor olarak veren hibir mslman yoktur ki, onun bu davran (karz- hasen ecrine ilveten), o eyi bir kere sadaka etmi gibi de sevap olmasn! Bunun zerine Alkame: Evet, bn-i Mesd -radyallhu anh- bana byle haber vermiti! diyerek onu teyid etti. (bn-i Mce, Sadakt, 19/2430) te bu gzel ahlk, slm byklerinin hliyle hllenen muhterem pederim Ms Efendi -kuddise sirruh- da zarifne bir ekilde tatbik ederdi. Onun

146

da huss bir karz- hasen btesi vard. Buradan ihtiyc olanlara takdim ederdi. Geri veremeyecek durumda olanlarn borcunu sadaka yerine sayar, ide edilen mebla da baka tarafa harcamayp ayn gye iin kullanr ve Allh iin verdii bu gzel borcu bylece devir-dim ettirirdi. Bu nev slih ameller, slm ahlkna it davran gzelliklerin mstesn tezhrlerindendir. Bor, veren iin byle kymetli bir fazlet olduu gibi, alan iin de tevik edilen bir husustur. Aksi hlde, yni bor almama durumunda ihtiyal, eer ok iddetli bir skntya derse o zaman onun yanl yollara ve gnha bulama ihtimli artar. Nitekim ok darda kaldndan dolay bugn cemiyetimizde istemeyerek de olsa fiz gibi bataklklara den ihtiya sahipleri az deildir. te byle kimselerin yanl ve gnaha ynelmeyip bor bulma yolunu tercih etmelerini tevik sadedinde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyururlar: Bor, Allhn holanmad bir eye it olmad mddete, Allh Tel, borcunu deyinceye kadar borlu ile birliktedir. (bn-i Mce, Sadakt, 10) Hsl, dier slm fazletlerde olduu gibi gnmzde btn hasssiyetlerine dikkat ederek bu bor verme ibdetini de yaatmak mecbriyetindeyiz. Bu slm gzelliin canl bir ekilde devm iin de, onun l ve prensiplerini derinlemesine idrk edip uygulamak arttr. Unutmayalm ki, yarn ebed ikmetgha devrolunduumuzda bu gzel fazleti tatbik etmek iin ne zenginin elinde bir frsat, ne de muhtcn elinde bir ihtiya kalacak.

Ksacas, geldiimiz u fn lem bir frsatlar lemi ve gzel ameller ileme diyrdr. Bilhassa idrk etmekte olduumuz Ramazan- erf 30 ve bayram gnleri, Rabbimizin mstesn lutuf anlar, kaybettiklerimizi telf etme ve yanllarmzn kefretini deme frsatlardr. Fn gnleri, Ramazan ve bayram yapan hikmet ve sr, mn ve onun heyecann yaayabilme, bilhassa ibdet, zikir ve ictim yardmlamalar; garibe, kimsesize, yetme uzanan gnller ile sslenebilen demlerdir ki, bunlar, lm tesindeki neeli gnlere bir rahmet mealesidir. Hussiyle msiyetlerden affolunarak Ramazandan bayrama nil olabilmek, mnev bir zaferin kutlandr. lh bir kazan ile ictim sevincin bir arada yaanmasdr. Dier taraftan dnya haytnn deta ksa bir Ramazan mevsimi olduunun idrki iinde; huzur, skn gibi ulv duygular btn haytmza tayabilmeliyiz.
30

Bu yaz, Ramazn- erfte yaynlanmtr.

147

nk bu gnler, bizim fn mrmz iindeki en mhim frsat demleridir. Eer bu frsat demleri, Ramazn- erf bereket ve rhniyeti ile deerlendirilmise, hi phesiz yarn kymet gn bizler iin hakk ve ebed bir bayram sabah olur. Ki bayramlarn en gzeli de elbette budur. Behll Dn Hazretleri ne gzel syler: Bayram, gzel ve yeni elbiseler giyenler iin deil, ilh azaptan emn olup ebed hsrandan kurtulua erenler iindir. Yine bayram, gzel gzel binitlere binenler iin de deil, hat ve kusurlarn terk ederek hlis bir kul hline gelebilenler iindir... Y Rabb! Bizleri, byle bir gnl ufku ve gzellii ile bu dnyadaki ve ebed lemdeki bayramlara ulatr! Bu meyanda u fn lemde bizlere ihsn eylediin ilh frsatlar ve imknlar senin rz-y erfin istikmetinde deerlendirebilmeyi ihsn eyle! Mmin kardelerinin skntsn ve kederini izle ederek hiret skntlarndan kurtulan bahtiyarlar zmresine dhil buyur! mn!..

148

Dostluk
Ey hakkat yolcusu, o gn gelip atmadan, kyamet kopmadan hakkat padiah (olan Rabbin) ile dostluk kur da, o felaket gnnde senin elinden tutsun. Zr o gn, Onun izni olmadan senin elinden tutacak kimse yoktur. O gn insan, kardeinden, anasndan, babasndan, ehlinden ve oullarndan kaacaktr. O hlde Hak ile dostluu iyi anla ve bil ki dostluk, son nefesin tohumudur. Hazret-i Mevln

Rivyet edildii zere birgn Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- hastalanmt. Bunu duyan peygamber Eb Bekir -radyallhu anh-, derhl mbrek hl ve hatrlarn sormak iin Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ziyretine kotu. Ancak o lemler Efendisini rahatsz bir hlde grnce dayanamad ve eve dndnde teessrnden yataa dt. Birka gn sonra shhate kavuan Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Eb Bekir -radyallhu anh-n da hastalandn iitti ve ziyretine gitti. Hazret-i Eb Bekire: Raslullh seni ziyrete geliyor! dediler. O peygamber hemen yatandan frlad; byk bir canllk ve trifsiz bir srr iinde kapya kotu. Hastalndan kurtulmutu. lemlerin Efendisini kapda karlad ve ieriye buyur etti. Onu bylesine shhat ve fiyet ierisinde mesrr olarak gren Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- hayretle: Senin hasta olduunu sylemilerdi y Eb Bekr! dedi. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e ak ve muhabbette herkesten daha ziyde nasibdr olan Eb Bekir -radyallhu anh-, Raslullh sallllhu aleyhi ve sellem-in ziyretinden mest olmu bir hlde u mukbelede bulundu: Y Raslallh! Dostum hasta oldu; ona teessrmden ben de hasta oldum! O fiyet buldu, ben de fiyet buldum!.. Eb Bekir -radyallhu anh-n bu ve benzeri dostluk ve muhabbet tezhrleridir ki, onu, Kurn- Kermde buyrulan ikinin ikincisi olma erefine nil eylemitir. Onun iin btn mesele, Cenb- Hakkn rz olduu ve bizleri istikmetlendirdii gnl alkalarn en samm dostluk balaryla kuvvetlendirmek ve bylece ilh akn nevesinden nasip alabilmektir. Zr ancak byle dostluklar, hakk mnda muhabbet ve aktan hisse alabilirler. mam Aliyyr-Rz ne gzel buyurur: 149

Cenb- Hakkn dostlarna sunduu bir mnev erbet vardr ki, onlar bu erbeti iince kendilerinden geerler, kendilerinden geince coarlar, counca tertemiz olurlar, tertemiz olunca erir giderler, eridiler mi ihlsa ererler, ihlsa erince ularlar, ulanca dostlarna kavuurlar, kavuunca da sevgilileri ile aralarnda ayrlk kalmaz. Bu hl, dostluktaki fen hlidir. te bu hli yaayan Hazret-i Eb Bekire hastal, dostunun hlini paylaaca iin shhatten daha ziyde honutluk vermiti. nk dostlarla aynlikte, en ac yemiler bile tatllar. Hazret-i Mevlnnn ifdesiyle: Dostlarla oturan kii, klhanda alevler iinde bile olsa, gl bahesinde oturuyor sanlr. Ey dostlar! Eer ekilden, sretten geer, mn lemine girerseniz, orasnn cennet ve gl bahesinin iinde daha mzeyyen bir gl bahesi olduunu grrsnz. Dostluk, msbet veya menf vasflardaki mtereklikten kaynaklanr. Gerek dostluk ise yalnz samim ruhlarda barnr. Bu vasfa, insan ahsiyetinin en yksek kademelerinde rastlanr. Her hdise karsnda iki kiinin ayn duygulara sahip olmas ile dostluk yaatlr. Gerek dostluk, iki gnl arasndaki cereyan hattdr. Bu cereyanla, yni muhabbet ak neticesinde sevilenin her hli sevene siryet eder. Gnldeki ak derylar comaya ve sevd gneleri tutumaya balar. Nitekim Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- Seluklu medresesinde ba mderris iken, gnl ak dolu ems adl meczb bir derviin nazaryla kvlcm alp yanmas neticesinde zhir kitaplar kendisinde mrn tketmi, kinat bir kitap hline gelmitir. Ardndan insan, kinat ve Kurndaki esrr aklayc bir feryadnme olan Mesnev meydana gelmitir. te bu hl ile hllenerek bir Hak dostu olabilmek, ancak mminin zndeki ak istddn ilh rzya istikmetlendirebildii nisbettedir. Aksi hlde kul, zhiren gllk glistanlk iinde de olsa, dosttan uzakl sebebiyle btnen alevler iinde demektir. Bu itibarla mterek duygulara sahip olmayanlarn, akrabalk ve kardelik gibi zhir ve tesdf yaknlklarnn dostlukla alkas yoktur. Zr Eb Leheb, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in amcas olduu hlde ondan en uzak kimselerden idi. Ruh dnyasnn sonsuz sr ve muammlar vardr. Bunlar bedenin ve toplumun kalplarna girmezler. Dostluk rhun derinliklerinden gelen bir mjde, bir ilhamdr. Hir Maarasnda ilk vahyi karlayan Hazret-i Peygamberdeki

150

ilh ak ve dostluk, daha sonra Onu Mahbbunun mrcnda yce huzra karmtr. nsanolunu yalnzlktan kurtaran dostluk, ilh bir lutuftur. dem aleyhisselm- ile Havv vlidemize, dnyaya indirildikten sonra krk yl ayr blgelerde yaatlarak bir dostluk hasreti tattrlmtr. Sanki dostluk, bir rhu ikiye yarp kendi yarmn karda bulma hlidir. Hads-i erfte: Kii, dostlarnn dni zeredir. Bu sebeple herkes kiminle arkadalk yaptna iyi baksn. (Ahmed bin Hanbel, II, 303, 334) buyrulmasnn yansra: Kii sevdii ile beraberdir. (Buhr, Edeb, 96) beyn, dostluklarda damarlara kadar ileyen tesir ve messiriyeti ifdeye kfdir. Dier taraftan bu hads-i erfler, u hussu da beyn etmektedir: Bir kimsenin sevdiiyle beraber olmas demek; onunla szde, zde ve davranta ayn duyu, dn, hissedi ve yaay hlinde olmas, yni sevdiini yanstacak aynlikler ve beraberliklerin mevcd bulunmas demektir. Yoksa z, sz, davran ve hissiyt dim dikenlerle beraber olan bir kimsenin gl sevdiini iddi etmesi, ne kadar doru olur. Bunun gibi, duygularyla, dnceleriyle ve yaptklaryla Allh -celle cellh- ve Onun yce Rasl ile beraber olamayanlar, gerek muhabbet ehlinden saylmazlar. te sevdiiyle beraber olmay bir de bu ynyle deerlendirmeli ve gfil bir hayat srp de kuru kuruya Ben Allh ve Rasln seviyorum. diyerek hads-i erfteki mjdeye nil olunaca zannedilmemelidir. Bilmelidir ki, ancak hl beraberlii gerekletiinde sevgi beraberlii gerekleir. Cenb- Hak, byle dostlarn gnllerinde mnev balar ve baheler yeertir. Bu lutfa nil olanlarn banda gelen Eb Bekir -radyallhu anh-n hli nice hikmetlerle doludur: O, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in dostluunda ve sohbetinde yle bir vecd hli yaard ki, muhabbet ve hasreti teskn olaca yerde daha da ziydeleirdi. Birgn Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, Allh yolunda btn servetini getiren Eb Bekir -radyallhu anh-a iltift dolu szler sylemiti. Ancak Eb Bekir -radyallhu anh-, o derecede benlikten gemi ve Raslullhta fn olmutu ki, iltifat eklinde de olsa hitap ediin zmnnda muhtab kabul edilme durumu ve muhtab olarak kabul edilmenin zmnnda da ayr grlme hissine kapld. Bu his ile de rhunun derinliklerinde firkat atelerine benzeyen yakc bir ztrap duydu. Gayrdan telkk edilme endiesi ierisinde: Y Raslallh! Malm ve canm sdece ve sdece sana it deil midir, y Raslallh!?. dedi. (bn-i Mce, Mukaddime, 11) Malm, canm ve her eyim, sizin iin deil midir ki?!. dedi.

151

Byle yksek ruhlarn hakkatini idrk iin Hazret-i Mevln yle buyurur: Allh ile bulunmak, Allh ile beraber olmak isteyen kii, Allhn dostlar olan vellerin huzurunda otursun. nk dost, dostla beraber oturunca, yz binlerce sr levhas alr ve okunur! Bir ir de yle der: Birka kii ok az zaman iin bile olsa, bir araya gelip, Haktan, hakkatten bahsederlerse, bulunduklar yere gkler secde eyler!.. eyh Sd de, ilh tecellye mazhar olmu, kendini tam mnsyla dnyev isteklerinden arndrm dost iin unlar yazmtr: Dostlarn yzn grmek, yarasndan taze kan szan gnl ehline merhem gibidir. Cenb- Hak bu zmreye dhil olan dostlar yle bildirir:


Sizin dostunuz ancak Allh, Onun peygamberi ve namaz klan, zekat veren, rk eden mminlerdir. (el-Mide, 55) Ne mutludur, o kimseye ki, fn dost ve sevgililerin tuzandan kendini kurtarr da, daha bu dnyada iken, ebed dost ve gerek sevgili olan Allh bulur, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e cn gnlden balanr ve ehl-i mn ile muammer olur. Dostluklardaki bu srdan mahrum gnllere Hazret-i Mevln yle seslenir: unu iyi bil ki, bu dnyadaki fn ve yalanc dostlar, sahte sevgililer, sonunda hepsi de sana dman olacaktr. Ba kesen dman kesilecektir. Halbuki sen, feryatlar iinde mezarda: Ya Rabbi, beni yalnz brakma! diye Allha yalvaracaksn. Bak ve grlerin seviye kazanmas, kinat sayfalarndaki esrar ve hikmeti gerek anlamyla telkk edebilmek, ancak gnl leminde derinleerek gerek dostluu yaayabilmeye muvaffak olabilen ilh ak ve vecd kahramanlarnn iidir. brahim -aleyhisselm- hall yni dost olduu iin ok zor durumda olmasna ramen dostluun art olarak byk bir teslmiyet ve tevekkl

152

iindeydi; gnlnde en ufak bir korku ve endie yoktu. Atee atlaca zaman kendisine yardm teklifinde bulunan meleklere: Dost ile dostun arasna girmeyin! Rabbim ne dilerse ben ona rzym; kurtarr ise lutfundan, yakarsa kusrumdandr. Sabredici olurum inallh... diye mukbelede bulunduktan sonra devamla: O, hlimi biliyor! Hem syleyin; ate kimin emri ile yanyor, yakmak kimin iidir? diye sordu. Nihyet o byk dosttan, yni Allhtan gelen emir ile ate, brahim aleyhisselm-a serin ve selmet oldu. Bu ekilde ilh dostluun ihtim sergilendi. Cenb- Hak, brahim -aleyhisselm- ite bu sadkati sebebiyle yet-i kerimede:


ok vefkr olan (ahdine vef gsteren) brahim... ifdeleriyle takdr ve tekrm buyurmutur.
(en-Necm, 37)

te bu vef ve sadkat ki, herkese ve her eye akseder. nsanlarn birbirlerine kar dostluk llerine riyetleri de bu hle baldr. Kalben dostluk sfatlarna nil ahsiyetler, hem dn hem de tarih bakmdan insanln mmtaz smlar olmulardr. Tarih kitaplarnda anlatld zere isyn sebebiyle ldrlen ehzde Korkutun Piyle adnda son derece sdk bir adam vard. Yavuz Sultan Selm Han, onun bu hussiyetinden haberdr olup kendisini ard ve: Sadkatinin mkft olarak seni istediin makama tyin edeyim. stersen vezirim ol! teklifinde bulundu. O da teekkr etti ve sadkatini katmerleyerek: Sultnm, bundan sonra benim vazfem ehzde Korkutun trbedr olmaktr!.. dedi. Piyle Beyin bu hli, dostluk anlaynn zirvesini tekil eder! Dostluk dbnn mahhas bir tlimidir. Hikmet bakmndan btn dostlara ve dostluklara deta bir ibret ninesidir. Eb Osman Hr Hazretleri buyurur: Allh Tel ile dostluk, gzel edeb ve devaml murkabe, yni her an kendini ilh mhede altnda hissetmekle; Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ile dostluk, snnetine tb olmak ve muhabbetle dolu bir itaat ve teslimiyete brnmekle; evliy ile dostluk, hrmet ve hizmetle; ahbb ile dostluk, gnahta olmamalar artyla devaml gleryz gstermekle; ile ile dostluk, gzel 153

huyla, chiller ile dostluk, kendilerine duda bulunmak ve Allhn rahmetine nil olmalarn dilemekle olur. Her dostluk ve sohbetin kendine mahsus bir hli ve slbu vardr ki, ancak bunlara riyet edildii takdirde o dostluk ve sohbet devam eder ve gnllerdeki muhabbet saray sarslmaz. Ancak dostluk ve sohbetin dbna riyet edilmezse, her trl sevgi ba bir dmanlk dmne dnr. Bu bakmdan, dostlarla konuurken, ok dikkatli ve ihtiyatl hareket etmelidir. nk sz vardr, keskin kl gibidir; dostluu keser, ldrr. Kalbde tedvisi imknsz yaralar aar. Kalb bandaki muhabbet ieklerini kurutur, ldrr. Bir sz de vardr ki, bahar yamurlar gibi her taraf gzelletirir; saysz faydalar salar. Bunun zddna, dostluk zannedilen lubllemi yaknlklar veya yaknl lubllemek eklinde yaamay, gerek bir dostluk ve muhabbet olarak mtlaa etmek mmkn deildir. Zr lubllik ve msiv ile bulanm olan dostluklar, keskin bir ban azna srtlen zayf bir ipe benzer ki, o, ban azna en fazla -be defa dayanr, sonunda kopar gider. phesiz byle dostluklarn ne bu dnyada ne de hiret leminde bir faydas vardr. Bilkis her iki cihnda da sahiplerine zarar stne zarar getirir. Onun iin lyk olanlarla dost olabilmek kadar bu dostluu muhfaza edebilmek de arttr. Bu muhtev erevesinde kalblerdeki muhabbet, btn mahlkt kuatc mhiyette olursa, sahibini kmil bir mmin, dier bir tbirle hakik bir k, yni Hak dostu eyler. Ak, tomurcuklanan bir iek gibi muayyen fn sevgilerle ve meclbiyetlerle balam olsa da, yaratlanlara, Yaratandan tr bir mle ulat anda ilh ak olmaya ynelir. Fakat msiv engeline taklp kalanlar bu hle eremezler. Zr kul, ancak msiv engellerini at takdirde muhabbet ve dostluun hazzn yaayabilir. Aksi hlde bu mmkn deildir. Nitekim Naheb Hazretleri byle engellere taklanlara misl olmas kablinden yle bir hikye rivyet eder: Bir gen, pdihn kznn kapsna gelmi ve kendisinin ona k olduunu sylemiti. Haber pdihn kzna iletilince hanm sultan kapya geldi ve gence: Al u bin dirhemi de; bir daha bana da sana da zarar verecek byle bir ey syleme! dedi. Gen vazgemeyince: yleyse iki bin dirhem al! teklifinde bulundu. Nihyet pazarlk on bin dirheme varnca, gen, kabul etti. Bu durumu gren pdih kz:

154

Sen beni nasl seviyorsun ki, gzn para pul ile kamap beni grmez oldu. Beni benden bakasna tercih edenlerin cezs nedir biliyor musun? Boynunun vurulmasdr! dedi ve sahte ak sebebiyle onu kendisinden uzaklatrd. Bu hli duyan bir rif, dp bayld. Kendine geldiinde yle dedi: Ey insanlar! Bakn dnyada sahte sevgilerin bana neler geliyor! Ya Hakk sevdiini iddi edip de ondan bakasna ynelenlerin bana hirette neler gelmez ki!.. Sevginin bykl, gerektiinde sevilen urunda yaplan fedkarlk ve girilen risk ile llr. ok seven biri, icbnda dostu iin cann verir de bir fedakrlk yapt hissini tamaz. Ak ve dostluu tanmayp muhabbet ve dostluktan nasib alamayan bir kimse, kemle erme yoluna girmemi, nefsi ile yayor demektir. nk sevmeyi bilmeyenin kalbi ham toprak gibidir. Mrifet ise sevmektedir. Zr varln sebebi muhabbettir. Nitekim hads-i kuds olarak ifde edilen mehr rivyete nazaran Cenb- Hak buyurur: Ben gizli bir hazine idim, mrifetime muhabbet ettim (bilinmemi arzu ettim) de varlklar yarattm. 31 Buna gre ilh esrrn tecellsi de, dostluk ve muhabbete it bir keyfiyettir. Onun iin Hakkn dostluuna nil olanlar, dostluk yzn yalnz insanda deil, dnyaya hayat hlinde serpitirilmi btn nebtatta ve hayvnatta mhede ederler. Pederim Ms Efendi, mahlkatla dost olma hususunda balarndan geen bir vakay yle anlatmlard: Tahminen krk sene evvel Muhterem stad Smi Efendi -kuddise sirruhile Medine-i Mnevverede bir ev kiralamtk. Zamann artlarna gre o zamanki evler kerpitendi. Kendi istirahatleri iin hazrladmz odaya terif ettiklerinde kede kvrlm bir ylan grp gayr-i ihtiyr heyecanlandk. Kendileri ise skn ve huzr iinde: Bu Allhn mahlkunu kendi hline brakn ve ona dokunmayn. buyurdu. Nihyet bir mddet sonra hayvancaz ortalktan kayboldu. Bu da gsteriyor ki, dostluun kaynana Allh ve Raslnde ulaanlar, btn mahlktn dostu olurlar. Yunusun sar iekle olan muhabbeti bu dostluun heserlerindendir. Tabiatta gizlenen dost yzn gremeyen gnller, mdr. Tabiatla konuamayan insan rhu dilsizdir. Dost arayan gnller, onu bir insan varlnda bulamasalar dah tabiatta bulurlar. Akarsular, yeillikler, dalar,
31

Bkz. Acln, Kefl-Haf, II, 132; Bursev, Kenz-i Mahf.

155

iekler, glistanlar, dost arayan kiinin kalbine nice dostluk iirleri fsldarlar. Bu terennmlerle yorulan kalbler, ilh sanatkrn sanat hrikalar ile duygulanrlar. Onlarla lisn- hl ile sohbet ederler. te byle dost hissiytyla dolu kalblerin derinliklerine nice ilh srlar alr ve nihyet o yce vuslat ikr olur. Bylece gurbet hastalna if umulur. teki hasret tedvi edilir. Tabiattaki bu kudret aklar, srlar ve muammlarla dost olmak, gnl duygularn inceltir. Rabbe dost olmann feyizli ve bereketli zemini teekkl eder. nk tabiat ve mahlkattaki binbir nak, o dostlarn dostu olan byk dosta, yni btn gzelliklerin Hlkna ulamak iin bir merdivendir. Bu merdivenden kanlar, Rabbin sohbetine ykselirler. Artk bu makamda mmin, her yerde Onunla beraberdir. Yznde dim bu beraberliin ilh nru parldar. te byle nrlu ve bahtiyar smlardr ki, mmete ve lemlere madd ve mnev birer rahmet ve bereket kayna olurlar. Mlik bin Dinar -rahmetullhi aleyh- anlatr: mer bin Abdlazz hilfet makmna getii zaman, dalardaki obanlar: nsanlarn idresini slih bir kimse stlendi. dediler. Onlara: Bunu nereden bildiniz? diye soruldu. Onlar da: Hayvanlar bile huzur ve skn iinde... dediler. Muhammed bin Uyeyne -rahmetullhi aleyh- de yle der: mer bin Abdlazz halfe iken Kirmanda koyun gderdim. Halfenin rhniyet ve adletinden dolay bana koyunlar ile kurtlar deta birlikte dolar gibi grnrd. Bir gece anszn kurtlarn koyunlara saldrdn grdm. ardm. Sanki dnya, btn huzur ve sknunu kaybediyor gibiydi. imden: u dil Hak dostu halfe lm olmal! dedim. Aratrdm, mer bin Abdlazzin o gece veft ettiini rendim. Beeriyetin kemlt sayfalarn dolduran byle nmne-i imtisal ahsiyetlerle gnl dnyasn yourmas zarr olan insan, Hak dostlarnn gnllerde at basret gzleriyle arada bir afak vakitlerinde ban kaldrp ufku dolduran gnee ibretle bir nazar etmelidir. Semlarda izilen rengrenk ve eit eit tablolar seyretmelidir. Mhir bir sanatkrn tablosuna hayran kalrz. Onun, fn kudreti nisbetinde ortaya koyduu tasvirlerine alka duyar, sanatn tebrik ederiz. te bu hasssiyetle tem ettiimizde, kinattaki btn manzara ve 156

sretlerin mutlak musavviri olan Allhn gzmzn nnde izdii kinat tablosunda oynatt kudret fralar ve rengrenk naklar ne kadar ibretlidir. Bir gle, bir menekeye bakn... Onlar bu renkleri kara topran acaba neresinden bulurlar? u lemde sayya gelmeyen daha nice incelikler, gzellikler, kudret aklar, sanat hrikalar var... Grebilen kalb iin kinat, bir hrikalar sergisidir. Zr btn bu gzellikler, Cenb- Hakkn cemlinin hsnnden szan bir akistir. Onun iin, u kint ibret nazar ile seyre kan gzler ve gnller, hayret nazaryla geri dnerler! Fakat ne yazk ki akl ve mantk, ou zaman bu hrikalarn nnden, zerinden yuvarlanan yamur damlacklarndan hibir hisse alamayan sert kayalklar gibi nasipsizce geip gider. Rabbimiz, ilh sanatnn u kinattaki kudret ve azamet tecellilerinden kalblerimize tefekkr ve duygu derinlii ihsn eylesin. Cidd bir ekilde tefekkr ve muhsebe edildiinde grlr ki, kinattaki kudret aklar her nmz kuatmasna ramen, kalbler, nefs engeli ile perdeli olduundan, ilh ak ve dostluun mahrmiyeti iindedir. Bu mahrmiyetten gh olamayanlar, ir yle kz eder: Bu gurbetten dost deyip gitmezsen hirete, Dner o vuslat gn ikinci bir gurbete!..
Rahmet

Bu hususta Hazret-i Mevln da yle buyurur: Ey hakkat yolcusu, o gn gelip atmadan, kymet kopmadan hakkat padih ile dostluk kur da, o felket gnnde senin elinden tutsun. Zr o gn, onun izni olmadan senin elinden tutacak kimse yoktur. O gn insan, kardeinden, anasndan, babasndan, ehlinden ve oullarndan kaacaktr. O hlde gerek dostluu iyi anla ve bil ki dostluk, son nefesin tohumudur. Yni hiret gn iindir, Allh rzs iindir. Bir mr bu muhabbet srryla yaayan Ynus Emre Hazretleri, yank bir ak feryd ile gnllere hitap ederek en yce dosta arr: Gel gidelim can durmadan, Sret terkini urmadan, Araya dman girmeden, Gel dosta gidelim gnl! Bu dnyada kalmayalm, Fndir aldanmayalm, Bir iken ayrlmayalm, 157

Gel dosta gidelim gnl! Biz bu cihndan gelim, Ol dost iline ualm, Arzu hevdan geelim, Gel dosta gidelim gnl! lm haberi gelmeden, Ecel yakamz almadan, Azril hamle klmadan, Gel dosta gidelim gnl! Bu dvet, hakkatte Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimizin veft nnda mbrek dillerinden dklen: Ey Allhm! Refk- al, refk- al (en yce dost, en yce dost) ifdesindeki ak ve muhabbetin bir aksediidir. Bu akisten gerei gibi nasiplenen gnller, ilh dostluun zirvesine ular ve ebediyet yolculuunda:


yi bilin ki, Allhn dostlarna korku yoktur, onlar zlmeyeceklerdir. (Ynus, 62) vad-i ilhsinin srrna mazhar olurlar. Y Rabb! Gnllerimizi, Senin yce rzna erdirecek bir dostluk ile mmur eyle! Sev, sevdir, sevindir Allhm!.. mn!..

158

h Vef!..
Hakka vef ancak ve ancak Onun emirlerine riyetle gerekleir. Bu vef, Ona bal his ve fiillerin zirvesidir. nk yaratan, yaatan ve kendisine her an muhtac olunan yegne varlk Odur. Hayatmz da lmmz de Onun elindedir. Bu cihetle Ona olan muhabbet ve her nefeste Onunla rbtal olabilmek hussiyeti, kulluun en yce ufku ve vef borcudur.

Mehmed kif merhum, kznn nikh akdine ok sevdii ahbbndan olan Bosnal Ali evki Efendiyi de dvet etmiti. Yal hoca efendi bu dvete biraz ge geldi ve gecikme sebebi olarak da, Vef Yokuundan ktn syledi. Merhm kif de, bu yerinde mzereti, yerinde bir hakkatle mezcederek mtebessim ve mnidar bir ekilde yle dedi: Hangi Vef Yokuundan bahsediyorsun hoca efendi? Nesl-i hzr (imdiki nesil) o yokuu oktan dzledi... Merhmun hznle dile getirdii ve deta h vef dercesine ifde ettii gerek, insanolunun en ok muhta olduu vazgeilmez bir haslettir. Bu hasleti gerekletirmenin gln ifde sadedinde Vef Yokuunu kmann glne it szden istifde sretiyle telmihte bulunan kif merhum, bugnk cemiyetimizi grse kimbilir nasl feryat ederdi... Bugn, insanlar izleri silinmi iyilikleri hatrna bile getirmemekte ve ekseriyetle vef kelimesi, deta ve srf stanbulda bir semt ad olarak kalm bulunmaktadr. Hlbuki vef, slm iarlardan biri ve belki de en esaslsdr. Geri slm nazarnda esaslarn esas mndr. Fakat, mnn ayn zamanda bir vefkrlk tezhr olduu da muhakkaktr. Zr vef, ahde riyet, yni verilen szde durmadr. mn da ruhlar leminde Rabbi tasdik ve ikrra bu dnyada sadkat gsterilmesi, yni netice itibaryla bir vefkrlktr. Bununla berber vef, sadece ahde riyet, yni verilen szde durma keyfiyeti deildir. O, Hakka kar sammiyet ve gnl hlini deitirmemek, hsm akraba ve din kardelerimizden ana-babamza, mn nmetinin bize kadar ulamasnda hizmeti gemi limler ve slihlerden peygamberlere kadar fiil veya hiss bir srette gzel alkaya mecbr olduumuz minnettarl ve gnl kenetlenmesini gerekletirmek ve bu hli mevsimlik deil -iyi ve kt gndemr boyu devm ettirmektir. Vef kelimesi, minnettarlk, sadkat ve istikmet gibi vasflarn hepsinde bir kuman iki yznden biri olmak gibi berberlik ve hatt bazen ayniyet ifdesi tar. Bu temel bak asndan, mnn cb ettirdii her tavr ve hareket, ayn 159

zamanda bir vefkrlk ifdesi tad gibi, bu tavr ve hareketlerin aksi de vefszlk olarak kabl edilir. Vef, peygamberlere, vellere ve fazlet sahibi kimselere it bir vasf olarak beer hayt en yce bir seviyede talandran mnev bir sfattr. Bu itibarla baz mfessirler slm, dil ile ikrarla beraber hem kalb ile tasdik, hem Allh Telya btn kaz ve kaderinde teslimiyet ve hem de bir vef olarak trif etmilerdir. Gnllerini vef menbandan nasiplendirenler, ate gibi olan nefslerini gl bahesi hline getirmiler demektir. yle bir gl bahesi ki, iinde zikir glleri, tesbh blblleri, mn ve irfn imenleri, ilh lutuf iekleri ve amel-i slih rmaklar vardr. Byle bir gnln mkft da kendi hline uygun olur ki, bu, cennet-i l ve cemlullhtr. Byle gnllerin nnde ateler bile vasf deitirerek bir glistna dnerler. Nitekim brhm -aleyhisselm-, Nemrud tarafndan dalar gibi alevlerin iine atld an Cenb- Hakkn:


Ey ate, brhme kar serin ve selmet ol! (el-Enbiy, 69) emriyle o alevler bir glistn hlini almtr. Zr brhm -aleyhisselm-, atee atlmadan nce nefs alevini vef sularyla sndrm ve Cenb- Hakka sadkatini her vechile tezhr ettirmi bir peygamberdi. Fahr-i Kint -aleyhissalt vesselm- Efendimizin sve-i hasene, yni en gzel bir nmne-i imtisl olan hayt da batan sona deta bir vef sergisidir. O Varlk Nru, fetihten sonra Mekkede onbe gn kalmlard. Bunun zerine Ensrdan bazlar endielenmiler ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in bir daha Medneye dnp dnmeyeceklerini dnmeye ve aralarnda bunu hznle konumaya balamlard. nk Allh Tel, Ona doup byd mbrek ve mukaddes yerin fethini nasb buyurmutu. Ensr- Kirmn bu tedirginliklerini sezen Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, onlarn yanna giderek: Konutuunuz nedir? diye sordular. Onlarn endelerini rendikten sonra da byk bir vef rnei olarak yle buyurdular: Ey Ensr! yle bir ey yapmaktan Allha snrm. Ben sizin memleketinize hicret ettim. Haytm haytnzdr. lmm de sizin yannzdadr.
(Mslim, Cihad, 86; Ahmed bin Hanbel, Msned, II, 538)

Bu vefy, vefat hastalnda mescide son ziyaretinde minbere ktklarnda muhcirlere:

160

Sizlere Ensra iyi mumele etmenizi tavsiye ederim. Onlar benim cemaatim, srdalarm ve eminlerimdir. zerlerine den grevleri hakkyla yapmlardr. Hizmetlerinin karl ise henz tam olarak denmemitir. (hirette fazlasyla denecektir.) Bu sebeple Ensrn iyilerine iyilikle mumele edin, ktlk yapanlarn da affedin. (Buhr, Menkbul-Ensr, 11) buyurmak sretiyle o son demlerinde dah tekrarladlar. Denilebilir ki btn peygamberler, bir bakma beeriyete vefy en yksek seviyede tlim eden rehberlerdir. Allh Telnn muhabbetine nil bir kul olabilmek iin, hidyet rehberimiz Hazret-i Muhammed Mustaf -sallllhu aleyhi ve sellem-in vef hususunda koyduu dsturlar gnlmzn en mstesn lleri hlinde yaamak zarreti vardr. Bunlar ksaca yle sralayabiliriz: 1. lemlerin Rabbi olan Allha vef: lk nsiyet ve onun netcesi olan vef, Allh -celle cellh-yadr. Zr Cenb- Hak, ezelde yaratt ruhlara:


Ben sizin Rabbiniz deil miyim? (Buyurdu. Onlar da:) Evet (Sen bizim Rabbimizsin!)... (el-Arf, 172) diyerek ikrarda bulundular. Bu ikrar hususu, Cenb- Hakkn ulhiyetini ve insanlarn kulluunu kabullenmeyi ifde eden bir ahitlemedir. Bunu kabl eden, ikrrnda sadkat gsterip kulluunu hayt boyunca en gzel ekilde devm ettirmekle vefkrlk gstermi olur. nk bu vefkrlk iin sdece ikrar kf deildir. Bu kabulleniin dourduu bir takm akl ve vicdn mkellefiyetler vardr. Bunlar da Allhn emirlerine riyet ve nehiylerinden kanmaktr. O hlde Hakka vef, ancak ve ancak Onun emirlerine riyetle gerekleir. Bu vef, Ona bal his ve fiillerin zirvesidir. nk yaratan, yaatan ve kendisine her an muhta olunan yegne varlk Odur. Haytmz da lmmz de Onun elindedir. Bu cihetle Ona olan muhabbet ve her nefeste Onunla rbtal olabilmek hussiyeti, kulluun en yce ufku ve vef borcudur. Firavunun, mn ettikleri iin byk bir zulmle kol ve bacaklarn aprazlama keserek hurma dallarna astrd sihirbazlarn bu durum karsnda: Y Rabb, bizi u beldan kurtar, rahata erdir! eklinde deil de:


Allhm! zerimize sabr yadr ve bizim canmz mslmanlar olarak al! (el-Araf, 126) diye niyz etmeleri ne muazzam bir kulluk vefsdr.

161

Byle vef ve sadkat timsli kullar hakknda Cenb- Hak yet-i kermede yle buyurur:


Allh sadkat gsterenleri, mkftlandracaktr... (el-Ahzb, 24) sadkatleri sebebiyle

Dier bir yet-i kermede ise ehl-i vef olan mminleri yle sen eyler:


Mminler iinde Allha verdikleri szde duran nice erler vardr. te onlardan kimi, szn yerine getirip o yolda cann vermitir; kimi de (ehitlii) beklemektedir. Onlar hibir ekilde (szlerini) deitirmemilerdir. (el-Ahzb, 23) Bu hakkat dolaysyla Hazret-i Mevln, irfn yolcularna bu fn lemdeki imtihn ve ibtillara kar sabr ve Hakka vef sadedinde mecaz yoluyla yle seslenir: Ey blbl! Kara k yznden ne vakte kadar feryat edeceksin? Ey blbl! Durmadan cefdan bahsetmek rev mdr? Eer gnln, yrine gerekten bal ise, gzn a da kret; vefdan bahset! Dikeni brak, glden bahset! Gln sap ve kke it sfatlarndan ge; onun ztna bak! u fn lemle niin bu kadar megulsn; yoksa varmak istediin yer, telerin tesi deil mi? te Mevln Hazretlerinin de ifde ettii gibi, asl varlacak ebed menzili fn ve gelge sevdlar peinde koarak unutma vefszlnn netcesi, byk bir hsrandr. Cenb- Hak, kullarn bu gaflete dmekten kz sadedinde yle buyurmaktadr: Allh unutan ve bu yzden Allhn da onlara kendilerini unutturduu kimseler gibi olmayn. Onlar yoldan kan kimselerdir. (el-Har,
19)

Kim de beni anmaktan yz evirirse phesiz onun skntl bir hayt olacak ve biz onu, kyamet gn kr olarak haredeceiz. O: Rabbim! Beni niin kr olarak harettin? Oysa ben, hakkaten grr idim! der. (Allh) buyurur ki: te byle! nk sana yetlerimiz geldi; ama sen onlar unuttun. Bugn de ayn ekilde sen unutuluyorsun! (Th, 124-126) te bu fn dnyada lemlerin Rabbi olan Allha vef gsteren, hirette de vef grecektir. Zr vefnn en ycesi bizzat Allh Telya ittir:

162

Allhtan baka ahdine daha ok vef gsteren kim vardr?.. (etTevbe, 111) ilh hitb da bunu beyn etmektedir. Hl byleyken btn bunlarn zddna dnyada gaflete dalp Rabbini unutan da, en ufak bir iyilik ve yardma bile muhtc olunan o dehetli kymet gnnde, bu vefszlnn bedelini ok ac bir ekilde deyecektir. Zr vef, bata kullukta olmak zere, dostlukta ve ezcmle btn hususlarda aranan ve arzulanan bir vasftr ki, karl da ancak vefdr. Hazret-i Mevln bu nkteyi ne gzel zh eder: Ak, muhabbet, dostluk gibi hususlarn cmlesi vefya baldrlar ve dim vefl olan kimseyi ararlar. Onlar, vefsz bir gnle asl yaklamazlar. Kalem: Vefnn karl vef; cefnn karl da cefdr. diye yazm ve mrekkebi de kurumutur. Bir pdiah, kendisine hinlik eden kimse olu bile olsa onun ban gvdesinden ayrverir. Fakat bir Hintli kle pdiaha vef gsterirse, eller o kleyi ok yaa diye alklar Onun grd tibr yzlerce vezir gremez. Kle de ne ki; eer bir kapda vefl olan kpek dah olsa, sahibinin gnlnde o kpee kar yzlerce rzlk, yzlerce memnniyet duygusu yeerir. Shibi o kpei muhabbetle okar... 2. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e vef: Allha kar vefdan sonra en ulv ve en gerekli vef, lemlerin Efendisi olan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e mteveccih olandr. Bu vef, mmet, mmet diyerek Cenb- Hakka tazarr ve niyazlarnda ncelikle mmeti iin talepte bulunan Peygamber -aleyhissalt vesselm-adr. Peygambere sevgi ve muhabbette derinlemekle balayacak olan bu vef, onun snnet-i seniyyesi etrafnda pervne olabilmekle mmkndr. O yce Peygamber ki, bizi Allha gtren, hayat ve lm karsnda ird ederek sonsuz sadet yollarn aydnlatan yegne kandilimiz olmutur. Ona vefy ve Onun bu vefya mukbelesini anlatan u hdiseler ne kadar ibretlidir: Uhud Harbinin mminlerin aleyhine dnd safhada mrikler Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i ldrmek kasdyla btn gleriyle saldryorlard. yle ki o lemler Serverinin mbrek dilerini ehd ettiler. O dehetli hengmede Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yannda bulunan Ashb- Kirmn fedkrlk ve veflar kbna varlmaz birer dsitn tezhrler hlinde tahakkuk ediyordu. Kimi vcdunu Ona siper ediyor, kimi gelen oklara ellerini kalkan yapyor, kimi dmana ok atarak onlar pskrtmeye alyordu. O gn Rasllullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yannda mriklere bin kadar ok att rivyet edilen Sad ibn-i Eb Vakks -radyallhu anh- da, yle

163

cansiperne gayretler iindeydi ki onun bu vefkr ve fedkr hli karsnda lemlerin Efendisi memnniyetlerinden yle seslendiler: Anam babam sana fed olsun, ey Sad! Hazret-i Ali -radyallhu anh- der ki: Ben, Neb -sallllhu aleyhi ve sellem-in Sad ibn-i Eb Vakkstan baka bir kiiye ana ve babasn fed ettiini syleyerek hitbda bulunduunu iitmedim. (Buhr, Cihd, 80; Mslim, Fedils-sahbe, 41/1876) Bir baka misl: Hudeybiye gn Hazret-i Osman -radyallhu anh-, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem- tarafndan eli olarak Mekkeye gnderilmiti. Hazreti Osman -radyallhu anh-, mriklere niyetlerinin umre yapp dnmek olduunu anlatt. Fakat mrikler o yl iin izin vermediler. Hazret-i Osmana: stiyorsan sen imdi tavf edebilirsin!.. dediler. Fakat kendilerini Allha ve Raslne adayanlardan olan Hazret-i Osman -radyallhu anh-: Hazret-i Peygamber Kbeyi tavf etmedike ben de edemem! Ben Beytullh, ancak Onun arkasnda ziyret ederim. Onun kabl edilmedii yerde ben de yokum!.. diyerek Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e olan sadkatini bildirdi. O srada Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- gelien hdiseler zerine ashbnn beyatini kabl ediyordu. Hazret-i Osmn -radyallhu anhorada bulunmad iin beyatin sonunda Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir eliyle dier elini tutarak: Allhm! Bu da Osmann beyatidir! buyurdular.
Tirmiz, Menkb, 18) (Buhr, Ashbun-Neb, 7;

Hazret-i Osman -radyallhu anh-n mazhar olduu bu iltift- Peygamber, ondaki vef ve sadkate sarlmak artyla btn mmete mildir. Bizler de gnllerimizdeki vef ile Beyatr-Rdvnda bulunan sahbye kalben itirak edebilir ve: (Ey Raslm!) Muhakkak ki Sana beyat edenler ancak Allha beyat etmektedirler. Allhn eli (kudreti) onlarn ellerinin zerindedir. Kim ahdini bozarsa ancak kendi aleyhine bozmu olur. Kim de Allha verdii ahde vef gsterirse Allh, ona byk bir mkfat verecektir... (el-Fetih, 10) yet-i kermesindeki mjdelere nil olabiliriz.

164

Buna niliyet iin, Onu lykyla sevip Ona vefkr olabilmenin yolu, Kurn- Kermde:


Peygamber, mminler iin canlarndan evldr... kermesiyle ifde edilmitir.
(el-Ahzb, 6)

yet-i

Bu ve benzeri nice ballk ve vef ifdeleri erevesinde peygamber klar, Fahr-i lem -sallllhu aleyhi ve sellem-in mbrek sa ve sakallarndan kadem-i pkine (ayak izine) kadar Onun her emnetini balarna ta etmilerdir. Onun hrkasndan assna, klcndan oklarna ve mhr-i erfine kadar gnmze dek gelen btn emnetler, ite hep bu hissiyatla devam etmi ve Ona it olan her ey mukaddes bir emnet olarak telkk edilmitir. Bu meynda bilhassa Osmanlnn gsterdii tin, hrmet ve vef, dillere destandr. yle ki, baz mtefekkirler Osmanlnn alt yz ksur senelik muhteem bir mre mazhariyetini, Kurn ve snnete ittibya ilveten Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-den mmete ulv birer htra olarak kalan mukaddes emnetlere gsterdii gz kamatrc ihtiram tezhrlerine balarlar. 3. Din byklerine vef: Her mmin din byklerine kar da vef hissiyle dolu olmak mecbriyetindedir. Allh ve Raslnn getirdii emir ve nehiyleri, gzel ahlk ve iki cihnmz aydnlatan ulv kandilleri bizlere tayan slm bykleridir. Cemiyetler, onlarn ird ve tlimleriyle istikmetlenir ve mnev lemlerini tezyn ederek istikble yrrler. Bunun iindir ki: limlerin lm, lemlerin lm gibidir... buyrulmutur. Dier taraftan Cenb- Hakkn:


Ey mn edenler, Allhtan korkun ve sdklarla beraber olun! (etTevbe, 119) beynndaki sdklar kelimesine baz mfessirler sadkat ehli, yni vef sahipleri mnsn vermiler ve yeti: mn ve slm yolunda vef sahipleri ile birlikte bulunun ve siz de vef ehli olun ki, dnya ve hirette kurtulua nil olabilesiniz! eklinde de zh etmilerdir. 4. Ana-babaya ve hsm-akrabya vef: Ana-baba hakk, zerinde en ok durulan hususlardandr. Onlara hizmet, gzel sz ve ikram, bilhassa yalandklar zaman evldlarn en byk vef

165

borcudur. Kurn- Kermde Allha ibdetten sonra ana-baba sevgisi ve hizmeti telkn edilmektedir. Cenb- Hak buyurur: Rabbin, yalnz kendisine ibdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmay emretmitir. Eer ikisinden biri veya her ikisi, senin yannda iken ihtiyarlayacak olursa, onlara kar f bile deme, onlar azarlama. kisine de hep tatl sz syle. Onlara rahmet ve alak gnlllk kanatlarn ger ve: Rabbim! Kkken beni (merhametle) yetitirdikleri gibi Sen de onlara merhamet eyle ! de! (el-sr, 23-24) Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin mbrek hayt, nice vefkrlk nmneleriyle doludur: Hazret-i Al -radyallhu anh-n annesi Ftma binti Esed -radyallhu anh-, genlik yllarnda Hazret-i Peygambere gerek annesiymi gibi hizmet etmiti. Bu slih kadn veft ettii zaman Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem, cenzenin yanna gelmi, baucuna oturmu ve onun fedkrne hizmetine Hak katnda hidlik ederek yle buyurmutur: Ey annem! Allh sana rahmet eylesin. Sen, benim z annemden sonra annemdin. Kendin a kalr beni doyururdun, kendin giymez beni giydirirdin, kendini gzel yiyeceklerden alkoyarak bana yedirirdin ve bunlar yaparken Allhn rzsn ve hiret yurdunu arzu ederdin. Sonra Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, cenzenin kere ykanmasn emir buyurdu. Sra, iinde kfr denen gzel kokunun bulunduu suya gelince Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bu suyu onun zerine kendi eliyle dkt. Sonra kendi gmleini karp ona giydirdi. Cenze bu gmlek zerinden kefenlendi. Kabir alp sra lahitin kazlmasna gelince, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, lahiti kendi elleriyle kazd ve topran kendi elleriyle kard. Bu ii bitirdikten sonra lahite yan st uzand ve yle buyurdu: Dirilten ve ldren, Allhtr. O, hi lmeyen diridir. (Allhm!) Annem Ftma binti Esede mafiret eyle. Ona hccetini (kelime-i tevhidi) telkin eyle ve girdii yeri (kabrini) ona genilet. Peygamberinin ve benden nceki peygamberlerinin hakk iin (dum kabul eyle). phe yok ki Sen, merhametlilerin en merhametlisisin Sonra Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- cenaze iin drt tekbir getirdi, ardndan da Abbs ve Eb Bekir -radyallhu anhm- ile birlikte bizzat kendisi cenzeyi kabre koydular. (Tabern, Mu'cemu'l-Kebr, XXIV, 351-2)

166

Allh Raslnn rnek haytnda, byle vef hissiyle yeermi daha nice kbna varlmaz misaller bulunmaktadr ki, kymete kadar btn insanla verilmi esiz birer fazlet dersi hkmndedir. Nitekim Huneyn Vakasndan sonra Havzin kablesinden bir heyet, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelmi ve mslman olduklarn bildirerek esirlerinin serbest braklmasn istemiti. lerinden biri de: Bizde senin st annelerin ve mrebbiyelerin var! diye hitb etti. Bunun zerine Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- byk bir vef hissiyle: Bana ve Abdlmuttalib oullarna den esirleri size geri veriyorum. buyurdular. Ashb- Kirm da ayn fazletten nasb alabilmek iin gnl holuu ile: Bizler de esirlerimizi Allhn Peygamberine hibe eyledik! dediler. Bylece o gn alt bin esir, dnyev hibir karlk alnmadan serbest brakld. Bu esiz fazlet neticesinde btn Havzinliler, topyekn slm kabl ettiler.

Ana-babadan sonra, hsm ve akrab muhabbeti ve onlara vef gelir. Hsmlk iki trldr. Biri umm mndaki mn ve fazlet yaknldr. Dieri olan huss yaknlk ise akrablk yaknldr. slm ifde ile akrabla ullerhm, akrab ziyretine de sla-y rahim denir. Akrab ile ilgiliyi kesmek; kt, irkin ve gnah bir davrantr. Buna binen: Akrab ile nsiyeti kesmi bir kimsenin bulunduu meclise rahmet inmez. buyrulmutur. Dnimiz de hsmlar hibir iyilik ve yaknlktan uzak tutmamay ve yakn akrabdan uzak akrabya doru dereceli bir ekilde haklara riyeti emretmi ve bunu hayat bir vazfe olarak srtmza yklemitir. ile tekilt ve akrablk tezhrleri Allh -celle cellh-nun acib ve garib tecelllerindendir. Yabanclar, nikh glgesinde birbirine can-cier yapan, onlar akrablk eklinde muhabbet dallar gibi zmrtletiren rbtalar ve hsmlk cilveleri, Rabbimizin lutf u ihsn cmlesindendir. Hsmlk balarn kesmek, ok irkin bir vefszlktr. Zhir uzaklklar, Hazret-i dem ve Hazret-i Havvnn insanlk izdivcnda birlemektedir. Takv neeleriyle vef duygu ve fazletlerinin, soy-sop telakklerinin zerinde olduu muhakkaktr.

167

Dnya sadeti, slm bir aile ve akrablk rbtasyla glenir. Dnyadaki sammiyet ve o sammiyetin devm olan vef duygusu, hiretin de sadetidir. Vef gsterilmesi gerekenler sadece bu saydklarmzdan ibret deildir. Bilhassa dostlara ve din kardelerine vefy gnle yerletirmelidir. Dier taraftan ecdda vef, dirilerimize ve llerimize vef, vatana vef ve toplumdaki btn emnetlere vef, salam karakter ve ahsiyetlerin vasflarndandr. Bilmelidir ki kulda ancak takv hissi ve vef uuru, ilh snrlarn ihll edilmesine ve muhabbet kalesinin yklmasna rz olmaz. Aksi hlde nefs, nice nifk ve gaflet yollarnda dolaarak gnl uurumdan uuruma srkler. Nitekim ilh gazaba dr olan nice kavimlerin helk sebebi dim Hakka verdikleri szde durmamalar olmutur. Onlar, ahde vefkrlk etmek, insanlk borcu ve gerei iken buna yanamadlar. Bylece ilim ve idrk, mrifet ve izandan mahrum kalarak helk oldular. Onlarn hlleri grenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, muttakler iin de bir t veslesi klnd. yet-i kermede buyrulur: Onlarn ounda sznde durma diye bir ey, yni ahde vef grmedik... (el-Arf, 102) Allhn kendisine verdii nmetleri unutup basit bir nefsn temyln esri olarak vefszlk gsterenlerin hlini Ferdddn Attr Hazretlerinin u kssas ne gzel aksettirir: Pdihn huss nazarlarna mazhar olmu bir av kpei vard. Avclkta mhir ve usta idi. Pdih, ona son derece deer verir ve her ava knda onu mutlaka yanna alrd. Tasmasn mcevherlerle sslemi, ayaklarna altn ve gmten yaplm halkalar ve bilezikler taktrmt. Srt da srmal atlas bir ulla kaplyd. Birgn pdih, yine onu yanna alm olduu hlde saray erkn ile birlikte ava kt. Tasmann ipek ipi elinde, at zerinde vakur bir ekilde ilerleyen sultan, gyet neeli idi. Fakat birden bu neesini karan bir ey gzne iliti. ok sevdii kpei, pdihn unutmu bir vaziyette baka bir eyle oyalanmaktayd. Pdih, nce mahzn olarak elindeki ipek ipi ektiyse de kpek direndi; nndeki kemik parasn kemirmeye devam etti. Bu hl karsnda pdih, hayret ve hiddet hisleri arasnda haykrd: Huzrumda beni unutarak baka bir eyle megl olmak! Nasl olur bu?!. dedi. Son derece zld. Kpeinin bu nankrlk, vefszlk ve duygusuzluu ona ok dokunmutu. Bir kpek de olsa mzr grp affetmek iinden gelmedi. O kadar izzet, ihsn ve ikrma kar kpeinin bir anda hem de bir kemikle kendisini

168

unutmas, gnl yaralayc ve vefy zedeleyici bir tavr olarak asl affedilebilecek bir husus deildi. Gazapla: Yol verin u edepsize! dedi. Kpek, bu hiddetin mnsn kavrad, ancak i iten gemi, yapacak bir ey kalmamt. yle ki, etrafndakiler pdiha: Sultanm, zerinde mcevher, altn, gm ne varsa alalm da yle brakalm! dediklerinde pdih: Hayr! Braknz yle gitsin! dedi. Ardndan ilve etti: Braknz yle gitsin! yle gitsin de, ssz, kzgn ve bombo llerde garip, a ve susuz kalsn; onlara bakarak kaybettii ikrm ve lutuflarn acsn srekli yaasn!.. Cenb- Hakkn saysz nmetlerinin kadrini bilemeyip basit, fn ve sfl menfaatlerin peine taklarak helk olup giden vefsz kimselerin hlini aksettiren bu kssa ne kadar ibretlidir. Bu hle den kimse, sonunda bu fn takntlarn bombo olduunu grr, ama her ey bitmi olur. Hazret-i Mevln buyurur: Vefszlk, kpekler iin bile bir leke ve ayp olduu hlde, sen nasl oluyor da insan olarak vefszlk gsteriyorsun? Bu itibarla bykler, Hak yolcularna yle seslenmilerdir: Gfillerin de slihlerin de hllerinden lykyla ibret al ve Allha vefkr bir kul olmaya bak! Evet btn mesele bu: Sdece vefkr bir kul olabilmek. Cenb- Hakka sonsuz krler olsun ki bizleri byle bir kulun ok yaknnda senelerce bulunmak eref ve bereketine nil eyledi. Bu mstesn ahsiyet, 1999 Temmuzunda Hakkn rahmetine tevd eylediimiz, Sahr-y Cedd mezarlnda medfun, muhterem pederimiz Ms Efendi -kuddise sirruhtur. Mereb olarak Eb Bekir Sddk -radyallhu anh- Hazretlerinin zamanmzdaki kmil bir mmessili bulunan pederimiz ve stdmz, sevenleri arasnda shibul-vef olarak mruf olmutu. Bu tbir, o byk zt iin hi phesiz, sebepsiz kullanlm deildir. Zr o Hak dostu, btn bir mrn mstesn bir vef ve sadkat bidesi hlinde yaayan bir gnl ufku, gndzlerimizin gnei ve gecelerimizin hilli idi. O bir istikmet kutbu, rifler sultn idi.

169

O, buraya kadar anlattmz btn vef tezhrlerini gnlnde cemetmi ve bundan dolay shibul-vef olarak yd olunmay hak etmi bir vuslat goncasyd. Veftnn ardndan geen unca zaman, gnlmzdeki ayrlk yaralarn bir nebze olsun saramad. Bilkis daha da iddetlendirdi. Zr onun trifsiz bir vef ile mtehall olan gnl iklmi, bizlere dim sadkat ve balln, muhabbet ve akn mstesn bir tlimgh idi. Allh -celle cellh-, bir kuluna erefli bir hizmet takdir buyurduu zaman, ona bu iin liykatini de lutfeder. te bu ynden baklnca, Ms Efendinin ahsiyetindeki zhir ve btn kemlt, her ynyle mhede edilmekteydi. O, ok zor ve g olan vukut ve hdiseleri bile en ince teferrutna kadar derin bir firset, anlay ve hasssiyet ile tesbt ederdi. Onun vef iklminde sergiledii ndide gller, karanfiller, nergisler ve smbller, gnl bahelerimizi yeerten solmaz gzelliklerdir. Ondaki Hakka sadkat, Kitab ve Snnete sarl, yapt infaklarla ecdd emnetine teshb, akraba ve dostlara, hatt dostlarn dostlarna olan yakn alka ve mumele, vakf hizmetlerindeki gayret vb. binbir letfet dolu hller; hep bizlere elest bezminde Rabbe verilen szn nasl yerine getirilecei hususunda en gzel nmnelerdi. Ms Efendinin saysz vef duygularndan birkan u ekilde sergileyebiliriz: O, cemiyette vefszca yalnzla terkedilmi ve ztraplaryla babaa braklm garip ve yal kimseler karsnda fevkalde duygulanrd: Bizim, bu garipleri aslnda evimizde barndrmamz cb eder. Lkin buna muktedir deiliz. O hlde bir huzur yurdu in etmeye mecbruz. diyerek birka yaknyla berber bu gzel dnceyi fiiliyta geirmilerdi. Zaman zaman da garipleri ziyret edip onlarn ihtiyalaryla yaknen alkadar olurlard. Onun gnl, bahedeki kedilerin karakterlerine kadar uzanr, onlar sfatlaryla isimlendirerek yavrularna olan sadkat ve merhametlerine gre her birine ayr ayr mumele ederlerdi. ahsen benim daha kundak yamdayken hizmetimi gren hemireyi, elli be sene sonra bile aratarak buldurmu ve ona izzet ve ikramlarda bulunmulardr. Hele onun, std Sm Efendi Hazretlerine olan vefs, dillere destand. Bayram gnlerinde ilk ziyret ettii yer, Sm Efendinin eviydi. Yine ilk kurbanlar onun iin keserdi. Bilhassa onun muazzez rhuna hatimler okunmasna vesle olur ve her yl sevenleri tarafndan std iin tilvet edilen onbinlerce hatm-i erif, vefkar gnln ziyadesiyle memnn ederdi.

170

Hsl o, btn bir mrn kaplayan davran ve yaayyla bizlere, sevenlerin vefsnn ne olmas ve nasl olmas gerektii hussunda Eb Bekir radyallhu anh- misli bir ak ve muhabbet muallimlii yapt. imdi cmle ehl-i muhabbete den, o ak ve muhabbet hnn yeerttii vef topranda bir peygamber goncas hline gelebilmek... Cenb- Hak, cmlemize ihsn buyursun! Allhm! Gnllerimize o shibl-vefnn gzel hllerini ihsn ederek bizleri slihler zmresine dhil eyle! Amellerimize sadkat ve sammiyet lutfedip cmlemizi Nam cennetlerinin vrisleri kl! Neslimizden ve zrriyetimizden muttaklere sertc olacak gz nru ve gnl srru evldlar ihsn eyle! Cmlemizi Sana, Raslne, ana-babaya, akrabya, btn ehl-i mna, vatan ve millete ve dier emnetlere kar vefkr eyle! ki cihnda da rz-y erfin iklminde yaat! mn!..

171

rnek Bir mn Ehli Olmak


Hak dostlar, Cenb- Hakkn ak ve muhabbetinin tecellsi altnda olduu iin mercek altnda bir kadn yanmas gibi nefsn temyller onlarda mrn tketmitir. Bylece nrn bir czibe merkezi hline geldiklerinden dier insanlar da gayr-i ird olarak onlarn nrn gzelliklerine kaplrlar.

Allh -celle cellh- kullarn hidyete erdirmek iin, kendi ilerinden karakter ve ahsiyet sahibi mstesn yaratll slih insanlar rehber olarak vazfelendirmek sretiyle kullarnn sadete ermesine yardmda bulunmaktadr. nsan, yaratl olarak karakter ve ahsiyete hayrandr. Yni onun hak ve hakkate ynlendirilmesi ve rhn terbiyesinde akl ve gnlne tesir edebilecek fiil bir rnee ihtiya vardr. Onun iindir ki Cenb- Hak, sadece kitap deil, beeriyeti ird iin onlarn zerinde her bakmdan derin iz ve tesirler brakan yksek ahsiyet ve karakter sahibi kimseler, yni peygamberler gndermi, onlarn izinden yryen veller ihsn etmitir. Nebler ve veller yle ahsiyetlerdir ki, onlara gzel olmayan bir vasf dmanlar bile yaktramamlardr. Bu syede nice insanlar, hak ve hakkate in olmu ve mnla ereflenmilerdir. Nitekim sahbe-i kirm da, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in canl bir Kurn hlindeki mstesn ahsiyet ve karakterine hayran kalarak mn etmi ve onun etrafnda pervne olmutur. Kz ocuklarn diri diri gmen yar vah insanlar eriyip yok olmu, onlarn yerine slm tarihinin en zirve bide ahsiyetleri tezhr etmitir. Bu itibarla mn, ihls ve takv yolunda yryen ehl-i mnn en mhim vasf, peygamberine yarar bir ahsiyet ins olmaldr. Byle bir haslet ve hussiyete ship bulunan mminler, deta birer hidyet mknats olurlar. Bundan mahrum olanlar ise, farknda olmadan hidyettekileri bile bezdirecek ve yoldan karacak bir rol stlenmi bulunurlar. Bu gerei Hazret-i Mevln yle hikye eder: Byezd-i Bistm Hazretleri zamannda, atee tapan biri vard. Birgn mnl bir kii, ona dedi ki: Ne olur mslman olsan da selmete ersen; eref ve ululuk elde etsen... Atee tapan kii de u cevb verdi: Ey benim kurtulua ermemi murd eden kii! Her ne kadar azmda salam bir mhr varsa da, yni mnm aka syleyemiyorsam da, gizliden gizliye ben Byezdin mnna inanyorum. nk onda bambaka bir gzellik ve derinlik var. Ben henz dne, mna tam gnl vermi deilim, ama onun

172

mnndaki ycelie hayranm. O; herkesten farkl, zarf, ince ruhlu, latf, nurlu, ok yce bir nmne insan. Yok eer beni dvet ettiin mn, sizin mnnz ise, ben o mnda yokum... Zr benim sizdeki mna ne meylim ne de isteim var. nk bir kimsenin gnlnde mn etmeye yzlerce meyil olsa da mna gelmek istese, sizin sertlik ve katlnzdan dolay kaskat kesilir, sour. Artk onda mn etme meyli de zaafa urar. Zr o, sizde slm nmna mns olmayan bir isim ve deta kuru bir marka grm olur. Bu hl; susuz llere, gl, meyve-sebze yetitirecek mnbit bir arz gzyle bakmak kadar acip ve mnszdr... Benim grebildiim kadaryla mnn btn czibe ve nrniyeti Byezdin mnnda var. Onun mnnn bir zerresi, bir katreye damlasa, o bir umman hline dner. Sizin mnnz ise, kabukta kald iin riy ve gsteriin esretine girmi. Gelip geici bir inan, irkin sesli ve ruhsuz bir mezzin gibidir ki, sevdirecei yerde uzaklatrr. Yni sizin mnnz, gl bahesine girse, gllere diken olup onlar kurutur. Fakat Byezd Hazretlerinin mn gnei, o mbrek rhunun feyiz semsndan doar da bu lemde parlarsa, bu deersiz dnya, ta yerin dibine kadar zmrt kesilir, cennete dner; mminlerin gnl dnyalar da feyiz menba olur. Onun iin Byezdin mn ve sdk, benim gnlmde ve canmda mna kar trifsiz bir derinlik, itiyak ve hasret uyandrd... te Byezd-i Bistmnin bir atepereste tesir eden yksek ahsiyeti ve dni telkn edecek kiiler iin bir ibret tablosu!.. O byk Allh dostu bu ahsiyeti ne ile in etti? Hi phesiz Allh ve Raslne muhabbet ve ballkla Hlkn nazar ile mahlkta bak tarz, yni efkat li-halkillhn tecelllerine mazhar olmakla u misller de Hak dostu Byezdin gnl dnyasn aksettirmesi bakmndan pek ibretlidir: Byezd-i Bistm -kuddise sirruh-, bir yolculuk esnsnda bir aacn altnda biraz istirahat ettikten sonra yolculua devam etmiti. Yolda, dinlendii yerden torbalarn zerine gemi birka karncann gezindiini grd. Onlar yurtlarndan mahrum etmemek ve onlara gurbet hayt yaatmamak iin onca yolu geri dnd, dinlendii yere geldi, karncalar eski yerlerine brakt. Byezd-i Bistm, an gelir ilh muhabbetten o kadar hassaslar ve incelirdi ki, Yaratandan tr yaratlanlardan her birinin ztrbn snesinde hissederdi.

173

Birgn, nnde bir merkebi yle dvdler ki, hayvann arkasndan kan boand. O anda Byezd-i Bistm Hazretlerinin de baldrlarndan kan szmaa balad Bu hl, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in u ahlk- hamdesinin bir iniksdr: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Medinede, hurmalklar arasnda istirahat ve tefekkr iin, Ensrdan bir ztn bahesine misafir oldu. Orada bulunan bir deve, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i grnce inledi ve bir insann alayna benzer ekilde gzlerinden yalar akt. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de, deveye yaklat, gzyalarn sildi, okayp hayvan skinletirdi. Sonra devenin sahibini: Allhn sana mlk kld bu deve hakknda Allhtan korkmuyor musun? Bak, bu bana ikyette bulundu. Sen bunu acktryor ve fazla altrarak yoruyormusun. eklinde kz buyurdu. (Eb Dvd, Cihd, 44) Bu ve benzeri peygamber ahlkyla yorulan Byezd-i Bistm gibiler, kalb-i selme ulam yce gnller olduklar iin her hllerinde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in izinde yrrler. Dolaysyla onlar ve onlarn izinden gidenler de, her hlleriyle rnek birer ehl-i mndrlar. Tebessmleri bahar mevsimi gibi gnllere srr ve huzur verir. Nazarlar ruhlara meltem olur. Nrlu smlar ile de dim Allh hatrlatrlar. Zr onlar, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-den dim akis ve feyz alrlar. u misl, bu akis ve feyzi ne gzel ifde eder: Hazret-i Mevlnnn mrdesi Grc Htunun paa olan beyi, Kayseriye tyn olur. Grc Htun, Seluklu saraynn mehur ressam ve nakk Aynddevleyi, gizlice resmini izip kendisine getirmesi iin Hazret-i Mevlnya gnderir. Ressam, gfilne huzra kp vaziyeti Hazret-i Mevlnya anlatr. O da mtebessim bir ekilde: Sana emredileni arzu ettiin ekilde yerine getir! der. Ressam izmeye balar. Fakat, netcede karsndaki smnn izdii resimle alkasz baka bir muhtevya brndn farkedip yeniden izmeye balar. Bylece Hazret-i Mevlnnn, resmi izilirken yirmi kere ekil deitirdiine hid olur. Aczini anlar ve bu iten vazgemek mecbriyetinde kalr. Zr sanat, kendi izgilerinin iinde kaybolmutur. Bu hdise, ressam uyandrr; hayret, dehet ve rperi iinde derin dncelere daldrr ve enfs bir lemin seyyh eyler. Bu hl iersinde ressam kendi kendine:

174

Bir dnin velsi byle olursa, kimbilir nebsi nasl olur? der ve Hazret-i Mevlnnn ellerine kapanr. Dier bir misl: Merhum Sm Efendi Hazretleri ve refkatinde bulunan merhum pederim Ms Efendi -kuddise sirruh- ile Bursadan stanbula dnyorduk. Yalovada araba vapuruna binmek iin vstamzla sraya geecektik. Aralarn kargaaya mahal vermeden dzenli olarak sraya girmesiyle alkadar olan avmdan bir khya, bizim arabamza da yer gsterirken gz arka tarafta oturan Sm Efendi ve Ms Efendiye iliti. akn bir ekilde duraklad. Sonra yaklat. Arabann camndan ieriye daha dikkatlice bakt; derin bir i ekti ve yle dedi: Allh Allh, ne garip dnya! Yzler var melek gibi... Yzler var Nemrut gibi... Bu hl, hi phesiz harfsiz ve szsz bir ekilde sadece smsyla bile Allha dvetin ne gzel bir tezhrdr. Birer mmin olarak bizlere den de, byle bahtiyar slih kullarn gnl dnyalarndan hisse ve feyz alp ahsiyetimizi mr edebilmektir. Bilhassa insanlarn nnde yryen kimselerin bu hususa, yni hidyet mknats olabilecek bir yce karakter ve ahsiyete daha ok dikkat etmeleri zarrdir. Zr arabann arka tekerinin n tekerini takip etmesi gibi insanlar da, nlerinde grdkleri rneklere gre ekillenir ve yaarlar. Cihan nizmnn devm ve ahlk yapnn kvm, ancak irfn ile, yni kalb derinlikle mmkndr. Slih kiiler, bir memleketin sadet ve huzur ufkundaki rahmet gneleridir. Gfil kiiler ise, karanlk ve zulmet ukurlardr. Ahmed Cevdet Paann u zht bu gerei pek briz bir ekilde yanstr: Emev halfelerinden Velid bin Abdlmelik, yeni yaplan binlar ve iftlikler meraknda idi. nsanlar da bin ve iftlik merkna dt. Toplant ve meclislerde hep inaattan ve iftliklerden bahsedilir oldu. Sleyman bin Abdlmelik ise, sefahata meyyl, harem haytna ve yemee dknd. Onun zamannda da ss, debdebe, aal ziyafetler, sefahat, hev ve heves ald yrd. Elenceler devrin modas hline geldi. mer bin Abdlazize gelince, bu yce halfe, bid ve zhid biriydi. Onun zamannda da halk, ibdet ve tat yoluna girdi. Meclislerde: Bu gece evrdn ne idi; Kurn- Kermden ka yet hfzettin; bu ay ka gn oru tuttun? (Ka garip ve yalnzn yanbanda idin?) gibi mnev hasbihller edilir oldu (Ksas- Enbiy ve Tevrh-i Hulef, c. I, s. 717)

175

Kmil ahsiyetlerin insanlar zerinde bylesine msbet tesir ve feyizleri, hi phesiz onlarn, n etrafnda dnen kelebekler gibi Mevl muhabbetiyle dopdolu olmalarndandr. Bu itibarla Mevl, onlarn gren gz ve iiten kuladr. Yni Hak dostlar, Cenb- Hakkn ak ve muhabbetinin tecellsi altnda olduklar iin mercek altnda bir kadn yanmas gibi nefsn temyller onlarda mrn tketmitir. Bylece nrn bir czibe merkezi hline geldiklerinden, dier insanlar da gayr-i ird olarak onlarn nrn gzelliklerine kaplrlar. Ancak onlar, fn iltifat ve alkalarn kskacndan kendilerini kurtarm olduklarndan, gurur, kibir ve ucub gibi mezmm sfatlarn girdabna dmemenin gayreti iinde yaarlar. Onlarn btn hedef ve gyeleri Allh rzsdr. Bu itibarla az ile oun, souk ile scan, zenginlik ile fakirliin, yni fn rtbelerin ve izf artlarn onlara gre bir fark yoktur. nk hepsi birer zll-i zevlden (yok olan glgeden) ibrettir. O bahtiyarlar, nefeslerini bir tesbh hline getirerek kendilerini dim murkabe altnda tutarlar. Bakalarnn kusur ve kabahatlerine m kesilirler. Dnyann geici alyiine gnl vermeyip mstan bir hayat yaamakla bakalar tarafndan her ne kadar bazen knansalar da yette buyrulduu gibi:


Rahmnn kullar ki, yeryznde vakar ve tevz ile yrrler, chiller kendilerine (hoa gitmeyecek) lflar att zaman selm derler (geerler). (el-Furkan, 63) Dnya byle kullara hizmet edip rm olma emri almtr. Hads-i erfte buyrulur: Kimin endiesi hiret olursa, Allh onun zenginliini kalbine koyar, ilerini danklktan kurtarr ve dnya ona boyun eerek gelir. Her kimin kaygs da dnya olursa Allh, fakirlii onun gz nne koyar, kendisini derbeder eder ve dnyadan da kendisine ancak takdr edildii kadar gelir. (Tirmiz, Sftl-kyme, 30) Byk ahsiyetler, o kadar mkemmel bir ahlk ve tabiate sahip olmulardr ki, -Allh iin olan mstesn- hi kimseyi incitmez, hi kimseden de incinmezler. Onlar:


176


O (takv sahipleri) ki bollukta da darlkta da Allh iin infak ederler; fkelerini yutarlar ve insanlar affederler. Allh da (bu ekilde btn hl ve ibdetlerinde) ihsn sahibi olanlara muhabbet eyler. (l-i mrn, 134) ilh beynnn srrn yaarlar. Cfer-i Sdk Hazretleri, zerine yemek dken hizmetkrn bu yetin mln yaayarak affetmi, hatt onu zd ederek ihsnda bulunmutur. Hasan Basr Hazretleri de, kendisini gybet edenleri affeder ve onlara hediyeler gndererek ihsn etmek sretiyle onlar terbiye ederdi. Bu slm byklerinin gzel hllerinden iniks alan Ynus Emre Hazretleri ne gzel syler: Savm salt hac ile Sanma biter zhid iin nsan- kmil olmaya Lzm olan irfn imi! Hsl btn insanla rnek bir mn ehli olan slih kullar, cmle hllerinde yaratlanlara efkat, hayr, iyilik ve Yaratana da mahf bir ibdet zeredirler. Onlarn nefesleri tesbhtir. Onlarla hasbihl edenler, tattklar ilh lezzet ve hazlarla vecd iinde yaarlar. nk o has kullarn gnlleri, neve-i Muhammed ile dolu olduundan muhtaplarna istdatlar nisbetinde nice mnev nasip ve feyizler takdm ederler. Bu itibarla Hak dostlarndan istifde iin onlarla dnyada beraberliin yannda ebed leme g edildiinde de beraberlik hussunda Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyururlar: llerinizi slih insanlarn arasna defnediniz. (Deylem, Msned, I, 102) Slih kullar ki, Cenb- Hak, onlarn ahsiyet ve fazletleri dolaysyla vefatlarndan sonra cesetlerini topraa yedirmez. Cbir bin Abdullh -radyallhu anhm- anlatr: Uhud harbinden nceki gece babam beni ard ve: Neb -sallllhu aleyhi ve sellem-in sahblerinden ilk ehd edilecek kiinin ben olacam sanyorum. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- hri, benim iin geride brakacam en kymetli kii sensin. Borlarm var, onlar de. Kardelerine dim iyi davran!.. dedi. Sabahleyin Uhudda ilk ehd den kii babam oldu. Zarret sebebiyle bir baka ehd ile birlikte onu bir kabre defnettim. Sonra onu bir bakasyla ayn

177

kabirde brakmay iime sindiremedim. Alt ay sonra onu kabirden kardm. Bir de ne greyim; kulann bir ksm hri, tm vcdu kendisini kabre koyduum gnk gibiydi. Onu yalnz bana bir mezara defnettim. (Buhr, Ceniz, 78) te slih bir mn ehlinin rnek ve yce hli! Bu hle, yakn tarihten bir misl de Adanal, istikmet ehli, hfz bir mezzin efendi idi. Allh dostlarndan Mahmud Smi Ramazanolu -kuddise sirruh- Adanada bu vasfta veft etmi bir hfzn 30 sene sonra yol geme zarreti sebebiyle nakil iin kabrinin aldn, ancak o kimsenin cesedinin hi bozulmam olduunu, stelik kefeninin prl prl durduunu, bir hid olarak nakletmilerdi. slm tarihinde bu ve benzeri rivyet ve mhedelere olduka rastlanr. Bunlar, Cenb- Hakkn baz slih kullar zerindeki istisn tecellleridir ki, ibret, ird ve kaz iindir. Yoksa her insan gibi veft eden slih kullarn bedenleri de toprak olur. Bz slihlerin ldkten sonra bedenlerinin rmemesi gibi ilh lutuflar, Allh Telnn bir hikmete mebn olarak yce irdesine it bir keyfiyettir. Mhim olan, ebediyet kazancmzdr ki, o da, bir yandan byle yce ahsiyetler gibi olabilmeye almak, bir yandan da evltlarmz slih kimseler olarak yetitirebilmekten geer. Hads-i erfte buyrulur: Allh Tel, cennetteki slih kulunun derecesini ykseltir de, hayrete den kul: Y Rabb, bu terf bana hangi sebeple verildi? diye sorar. Allh Tel da: ocuunun sana yapt istifr ve du sebebiyle buyurur. (Ahmed
bin Hanbel, II, 509; bn-i Mce, Edeb, 1)

Bu hususla alkal bir baka hads-i erf de yledir: nsan lnce, btn amellerinin sevb kesilir. Ancak u ey mstesn: Sadaka-y criye, kendisinden istifde edilen ilim, ardndan du eden slih bir evld (Mslim, Vasiyet, 14; Tirmiz, Ahkm, 36) Rhn bir gnlle yaanan mr, yeryzn cennete evirir. Allhn rahmeti ve lutfu muttakler zerinedir. Muhammed muhabbetle Muhammed bahar iklminde yaayabilmek, dnya haytnn sadet zirvesi, ebed sadetin ise balangcdr. Ona mmet olma haysiyetini koruyabilmek ve Onun izinden gidenlerin izini tkip edebilmek, mr boyu vazfemizdir. Cenb- Hak, bu yce vazfeyi f ile bizleri lutuflandrsn. Cmlemizi mer bin Abdlazz, Byezd-i Bistm, Sm Efendi ve emslleri gibi mr boyunca rnek bir ehl-i mn olarak yaam ve mmetin czibe merkezi olmu bahtiyarlar zmresine dhil eylesin!

178

mn!..

179

Kader ve Esrr
Gzn grme, kulan da iitme tkati belli bir mesfeye kadardr. O mesfeden uzak olan grmek ve iitmek imknszdr. Bunun gibi kaz ve kaderin de lykyla idrki, beer tkatin zerindedir. nk bizler, hdiseleri sebep ve bahnelerle bilip zmeye alrz. Onun ardndaki hikmeti ekseriyetle idrak edemeyiz.

Kintta; zerreden krreye, habbeden kubbeye, mikro ve makro lemden istikbldeki normo leme kadar, btn hdiselere zaman, mekn, ekil ve sebep tyin olunarak en ince teferrut ile tesbt edilen kader ve vakti gelince icr olunan kaz program, ilh ihtima lyk bir azametle hkmn srdrmektedir. Allh Tel, varlklar bir kaderle yaratr ve o kaderle yrtr. Hayat yollarndaki hdiselerin izleri, hakkatte kader izgileridir. Ay, gne, yldzlar, nebtlar, insanlar, hayvanlar vs. btn varlklarn seyri, bu kader program muhtevsndadr. Dalndan den bir yaprak dah bu programdan hri deildir. yet varlklar kader programna tb olmasayd, kintta byk bir anari meydana gelirdi. Her sanat eseri, sanatkrnn kudret ve imknna gre vcd bulur. Mesel bir ressam tablosunu, bir hattat hat eserini, kendi irde ve kbiliyetine gre oluturur. Allh -celle cellh- da, kintn yaratlndan yok oluuna kadar orada sergileyecei kudret aklarn, bir sanat hrikas olan insandaki sr ve hikmetleri, dier canllarn doumundan lmne kadar ship olaca hussiyetleri ilh irdesiyle ezelde takdr ve tesbt eylemitir. te kader, ilh irdenin mahsl olan bu tanzim keyfiyetinin addr. Bu hakkati Cenb- Hak yet-i kermelerde yle ifde buyurur:


Biz her eyi bir lye gre (kader ile) yarattk! (el-Kamer, 49)


Yeryznde vuk bulan ve sizin banza gelen herhangi bir musbet yoktur ki, biz onu yaratmadan nce, bir kitapta yazlm olmasn. phesiz bu, Allha gre kolaydr. (el-Hadd, 22)

180

Ksaca Allh Telnn, henz olmam hdiseleri evvelden bilip tertiplemesi ve levh-i mahfuzda tesbt etmesi kader; tesbit ettii ekilde sras geldike tahakkuk ettirmesi de kazdr. Cenb- Hakkn, meydana gelecek hdiseleri daha gereklemeden ilim sfatyla bilmesi, ulhiyetinin muktezsdr. Zaman ve mekndan mnezzeh olmas cihetiyle Allhn, bu bilgilere sahip olmas pek tabidir. Zr bizim iin kader ve kaznn kavranmasn gletiren artlar, Allh Tel iin mevzubahis deildir. Kintta her eyin ilh bir kalemin izgisine gre meydana geldiine inanmak zarrdir. Kader, mnn alt artndan en mcerredi olmasna ramen, aslnda herkesin ittifakla kabullendii bir gerektir. Bu hususta inansz insanlar bile, dim kendi glerinin zerinde bir kudretin tesirini aln yazm diyerek itirazsz kabul ederler. Hatt inkrclarn ansm yver gitti yahut tlihim kst eklindeki ifdeleri, her insann dolayl da olsa, uuraltnda kader gereini tasdik ettiini gstermektedir. Necip Fzln bir piyesinden alnm olan u cmleler, mehl kader gereinin, tefekkr eden bir insana kendisini nasl tasdik ettirdiini ne gzel ifde etmektedir: ...Mesel birgn Eminn meydannda bir otomobil, bir adam iner. Hdiseden on dakika evveline gidelim. Adam, mesel Glhne Parknn nndedir. Otomobil de faraza Taksimden geliyor. Manzaray gryor musunuz? Geliyor! Bin otomobil iinde bir otomobil ve yz bin adam iinde bir adam. Ne adam ineneceini bilir; ne de otomobil ineyeceini... kisi de bir sr tesdflerle(!) bilmeden birbirine doru yaklarlar. Mesel, adam bir dkknn nnde durur. Bir kutu kibrit alr. Bir-iki adm atar. Bir arkadayla konuur. Bir vitrini seyreder. Bu msum hareketlerin bile birka dakika sonra kopacak fciada hisseleri vardr. Btn bu hdiseler, birbirine esrarl bir ekilde gee gee nihyet o fcia nn doururlar. O an, gyet basit bir son sebebe dayanr. Bir dalgnlk, bir bilgisizlik, u, bu... Tesdflerin(!) kimbilir nasl ve nereden idre edilen son derece girift ve iinden klmaz bir riyziyesi (hesb) vardr. (Bir Adam Yaratmak, s. 43) te bunun gibi hayattaki hdiseleri lykyla tefekkr edebilen bir insan, kinat sahnesinde sergilenen sonsuz saydaki senaryolarn, ilh bir kalemin izgileri istikmetinde zuhra geldiine inanmaktan kendini alamaz. Ancak nasl ki grmeyen bir insana renk trif edilemezse, dnya leminden ald intiblarla dnen, zaman ve mekan kaydna tb bulunan beer idrkle de, kaz ve kader gibi yksek keyfiyetlerin srrna lykyla erilemez. Bu durum, insanlarn tahamml edemeyecekleri srlara vkf olarak huzursuzlua dmelerini engellemek gibi bir hikmete mebndir. 181

Hakkaten Cenb- Hak, kaderi btn mahlkt iin mehul klm, onun kaz hline gelmeden nce bilinmesini -deta- imkanszlatrmtr. Bu sahada ancak Cenb- Hakkn lednn ilim verdiklerinin bir nebze nasbi olabilir. Allhn sonsuz merhameti cb, kaderin mehul klnmas ve bilinememesi, insan mfekkiresinin nnde almaz bir duvar gibi durmaktadr. Ancak yine de Onun lutfu syesinde bu engelin alp duvarn ardnn seyredildii bz mstesn durumlar da vardr ki, bunlardan biri de sdk rylardr. Gerekten, slih kiilerin rylarnda grdkleri gelecee dir haberlerin doruland ok grlmtr. Bunlar levh-i mahfzdan onlarn kalblerine akseden prltlardr.

nsanolunun msbet veya menfye, hayr veya erre ynelik ileri yapp yapmamaya dir tercih kullanma salhiyetine cz irde denir. Kll irde ise, yalnz Hak Telya mahsustur. Bu sebeple kul iin mutlak hrriyet imknszdr. Domak, lmek, mr sresi, cinsiyet, milliyet, kbiliyet gibi insann mdhale edemedii hususlar, kader-i mutlak muhtevsna dhildir. nsanolu, zarreten tb olduu bu fiillerden mesl deildir. Cenb- Hak, kuluna verdii imknlar nisbetinde onu mesl klar. Bundan dolay insann irdesi dnda meydana gelen fiillerde, ne mkft ne de mczt vardr. Nitekim orulu bir kimsenin irdesi dnda, unutarak yeyip imesi orucu bozmaz ve bu sebeple herhangi bir cez tahakkuk etmez. Cenb- Hak, yet-i kermede; Allh her ahs, ancak gcnn yettii lde mkellef klar... (el-Bakara, 286) buyurduu vechile, insanoluna tkatinden fazlasn yklememitir. Lkin her insan tkati kadarndan da mesl klmtr. Tkati olduu hlde cbn yerine getirmeyip suu kadere yklemek, kiinin gaflet ve cehletinin eseridir. Allh Tel, imtihana tb ve mesl bir varlk olmas sebebiyle insan nefsine, fsk ve takv esaslarn koymu; irdesini her iki tarafa da serbeste kullanabilmesi hussunda, kendisine tercih hakk tanmtr. Yni bu fn dnyada kula belli hududlar ierisinde bir serbestiyet verilmitir. Bu tpk, bir ocuun babasndan ald harl hayr veya erre sarfetmekte muhayyer klnmas gibidir. te bu muhayyerlik, ebed sadet veya felketin en mhim sermyesidir. Kinatta bir yaprak bile Allhn irdesi olmadan kprdayamaz. Yni Cenb- Hakkn her oluta irdesi bulunmakla birlikte, rzs ise sadece hayrdadr. Bir hocann gyesi de, talebesinin baarl olup snf gemesidir. Talebe almaz ise hocann yapaca bir ey yoktur. Yine bir doktorun vazfesi de, hastasn ifya kavuturmaktr. Hasta, verilen reeteyi tatbk etmez ise,

182

gelien menf neticeden kendisi mesul olur. Doktora herhangi bir crm isnd edilemez. Bu yzden bir kimsenin kt bir yola dp de: Ne yapaym, kaderim byle imi! demesi, ancak gafletinin muktezsdr. Namaz klmak isteyen bir kimseye Cenab- Hak, klma sebeplerini ihsn eder; klmak istemeyenlere de mn sebepler vererek kldrtmama tecellsinde bulunur. Dolaysyla insann kadere bhtn ederek kendisini mzur gstermek istemesi, hak ve hakkate kar ilenen bir hakszlktr. yet-i kermelerde Cenb- Hak yle buyurur:


phe yok ki Allh zerre kadar hakszlk etmez... (en-Nis, 40)


Banza gelen herhangi bir musbet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir. (Bununla beraber) Allh birounu da affeder. (e-r, 30) Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- da, deta bu yetlerin tefsri sadedinde, cz irdeleri nisbetinde insanlarn mesl olduklarn ve suu kadere ykmamak gerektiini Mesnevsinde yle ifde eder: Eer sana bir diken batm ise, bil ki o dikeni sen dikmisindir! yet yumuak ve latf kumalar iinde isen, o kuma da sen dokumusundur! Gzn grme, kulan da iitme tkati belli bir mesfeye kadardr. O mesfeden uzak olan grmek ve iitmek imknszdr. Bunun gibi kaz ve kaderin de lykyla idrki, beer tkatin zerindedir. nk bizler hdiseleri sebep ve bahnelerle bilip zmeye alrz. Onun ardndaki hikmeti ekseriyetle idrak edemeyiz. Nitekim kaz ve kaderin srrn soran birine Hazret-i Al -radyallhu anh: O mevzu, derin bir derydr! buyurmutur. Zeksna gvenip o deryda yzmeye alanlarn pek ou, ya kulun hibir irdesi olmadn savunan cebrler, ya da her hususta mutlak bir irde shibi olduunu iddi eden kaderciler gibi, btl girdaplarda dner dururlar. Nihyet o dipsiz ve shilsiz denizde boulurlar. Bu yzden insann mesliyetinin kaynan tekil eden irdenin hududlarn doru bir ekilde tesbit etmedike, yanla srklenmekten kurtulamayz. Kulu, fiilinin yaratcs grerek irde ve tercih kudretini putlatrmak gibi, cz irdeyi inkr edip insan otomat bir varlk olarak kabul

183

etmek de dnimizin temel kidelerine zt bir keyfiyettir. Doru olan, insann bir irde ve tercih shibi olduu, ancak bunun da Cenb- Hak tarafndan bahedildiidir. Akl ve idrkin ciz kald byle bir mevzda, teslmiyetle gnl leminde bir miktar mesfe daha kat etmek mmknse de, bu iin srrn mutlak mnda zebilmek mmkn deildir. Bunu kavrayp haddini bilmek ve tesini zorlamamak, kmil bir kulluun cbndandr.

Hazret-i Mevln, kader srrnn aklla zh ve idrkinin imknszln ve bu gizliliin aslnda byk bir nmet olduunu, Mesnevsinde u kssayla ne gzel ifde eder: Bir adam Ms -aleyhisselam-a gelerek: Ey Kelmullh! Bana hayvanlarn dillerini ret! Onlarn szlerini anlayaym da hllerinden ibret alaym; azamet-i ilhiyyeyi idrk edeyim!.. dedi. Hazret-i Ms ona dedi ki: Sen bu hevesten vazge; gcnn zerindekileri renmeye kalkma! Bir karnca, glden, hacminin zerinde su imeye kalkarsa, boulup helk olur. Yni sana takdr edilen bilginin tesini zorlama! Zr bunun birok tehlikeleri vardr! Sen kinattaki ilh saltanattan aklnn yettii kadar ibret almaya bak! Kalbini Allha ynelt! Bil ki ilh tecelllerin srlar selm bir kalbe ikr olur! Bunun zerine adam: Hi olmazsa kap nnde yatp duran ev bekilii yapan kpek ile kmes hayvanlarnn dillerini ret! dedi. Ne yapsa, adam istediinden vazgeiremeyeceini anlayan Ms aleyhisselm-, onun son talebini kabul etti. Ancak: Akln bana al; bu sr okyanusunda boulma! diye kazda bulundu. Adam sabahleyin: Bakalm shiden u hayvanlarn dillerini rendim mi? diye denemek iin kap eiinde durup bekledi. O srada hizmeti kadn, sofra rtsn silkelerken bir para bayat ekmek yere dt. Orada bulunun horoz, bu ekmek parasn hemen kapt. Kpek ona: Sen bize zulmettin! nk sen buday tanesi de yiyebilirsin. Hlbuki ben yiyemem! Niin benim nasibim olan u para ekmei kapyorsun? dedi.

184

Horoz ise kpee: Dert etme! Yarn ev sahibinin at lecek, sen de doya doya et yersin! dedi. Horozun, gibden bir haber verdiini zanneden ev sahibi bu szleri duyunca, hemen atn satt. Horoz da, kpee kar mahcb oldu. Horozla kpein bu menfaat atmas ardarda gn devm etti. Birinci gn at, ikinci gn katr ve nc gn klesinin leceini, horozun konumasndan renen efendi, lmeden evvel atn satt gibi, katrn ve klesini de -uyanklk yaptn dnerek- satp elinden kard. Bylece kpek, hibirinden umduu menfaate kavuamad. Horoz her seferinde kpei kandrm oldu. Olanlar yznden def mahcup hle den horoz, nihyet drdnc gn kpee dedi ki: Gerek u ki, o akgz efendi gy maln kard. Fakat bu davran ile kendi kanna girdi. Artk yarn kendisi lecek! Miraslar da feryd fign edecekler. Bir kz kesilecek, bundan herkes istifde edecek; biz de, sen de!.. Atn, katrn ve klenin lmleri, bu ham adamn bana gelecek kt kazann siper ve kalkan idi. Fakat o, maln ziyanndan ve zarara uramak derdinden kat da kendi kanna girdi. Ahmak adam, horozun bu laflarna kulak kabartt. Duyduu hakikat karsnda beti-benzi sarard. ine mthi bir kor dt. Soluu Hazret-i Msnn yannda ald ve ona: Ey Kelmullh! Ferydma yeti ve ztrbm dindir! diye yalvarmaya balad. Ms -aleyhisselm- dedi ki: Sen boyunu aan ilere girdin. imdi de kmazlarda dolayorsun. Sen o hayvanlar satmakla kazanl kacan m sanyordun? Sana kader ve kaznn srrn zorlamaman srarla sylemitim. Akll kiiye, sonda grlecek ey nceden grnr; ahmaa da sonunda!.. Lkin i iten gemi olur. Mdem ticret ve sat iinde usta oldun; imdi de cann sat da kurtul! Adamn byk bir pimanlkla yalvarmas zerine Hazret-i Ms aleyhisselm-: Ok yaydan frlam artk! Onun geriye dnmesine imkan yoktur. Ancak lutuf sahibi Haktan dilerim ki, lrken manl gidesin! dedi.

185

Ms -aleyhisselam-, Cenb- Hakka iltic etti. Bylece adamn can mukabilinde manla gmesi, Kelmullhn dus bereketiyle myesser oldu. Ayrca Allh Tel, Hazret-i Msya: Y Ms! Dilersen onu dirilteyim... buyurunca Hazret-i Ms: Y Rab! Sana sonsuz hamd senlar olsun! Sen onu br dnyada, o aydnlk ve yce lemde dirilt! nk oras ebeddir, kaz ve kaderin esrrnn ortaya kt bir yerdir! dedi. Hikyeden de anlald gibi insan, bazen kendisi iin hayrl olmayan eyleri de hrsla ister durur. Hlbuki arzulad ey, belki de kendisini helke gtrecektir. Nitekim byle bir kbete den insan, onu gafleten iddetle istemi bulunmasna ramen piman olmaktan kendini alamayp feryd fign eyler. Bunun iindir ki, dnyada gnl huzuru ve hirette ebed sadet iin en uygun olan, bu ilh azameti idrak edip tevekkl ve teslmiyet gsterebilmektir. Lkin bu da herkesin harc deildir. Kulun kendi hiliini kavrayabilmesi, sonsuzluk sermyesidir. Yni kaz ve kader karsnda yegne re Hakka teslm olmaktr. nk tevekkl ve teslmiyet, kaderi saf hline getiren bir rahmet kapsdr. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Kadere mn etmek, her trl keder ve hzn giderir. (Suyt, Cmius-Sar, I, 107) buyurmulardr. Ancak rz, teslmiyet ve tevekkl, hibir tedbre bavurmamak, gelebilecek bellar nlemek iin herhangi bir gayret gstermemek eklinde bir pasiflik ve tembellik olarak telakk etmek de yanltr. Tevekkl, hayrn celbi, errin defi iin her trl tedbiri aldktan sonra, netce hakknda Cenb- Hakka teslm olup Ona snmaktr. Yoksa sebeplere tevessl etmeden kuru bir tevekkl makbl olmad gibi, bu durum gerek tevekkln rhuna da zt bir keyfiyettir. Nitekim Hazret-i mer -radyallhu anh- bir yolculuktayken, gitmek zere olduklar amda salgn hastalk zuhr ettiini haber alnca gerekli istireler netcesinde ama gitmekten vazgemitir. Aslnda Cenb- Hakkn ve Hazret-i Peygamberin emrine daha muvfk olan bu ihtiyat ve tedbir karsnda sahbeden Eb Ubeyde bin Cerrah -radyallhu anh-, Hazret-i mer -radyallhu anh-a: Allhn kaderinden mi kayorsun? diye sormu, Hazret-i mer radyallhu anh- ise, o lim ve fzl sahbden byle bir suli beklemedii iin: Keke bunu senden bakas syleseydi ey Eb Ubeyde! Evet, Allhn kaderinden, yine Allhn kaderine kayoruz. Ne dersin, senin develerin olsa da bir taraf verimli, dier taraf orak bir vdiye inseler ve sen verimli yerde

186

otlatsan Allhn kaderiyle otlatm; orak yerde otlatsan yine Allhn kaderiyle otlatm olmaz mydn? (Buhr, Tb, 30) szleriyle mukbele etmitir. Grld zere kaderin dna klamaz. Bu yzden kula den, tedbir ve gayretten ibrettir. Sonra da Allhn takdr ettii netceye rz olmaktr. Hikmet penceresinden bakanlar iin kaderdeki gizlilik ve kulun onu lykyla idrk edememesi keyfiyeti, bir kahr sebebi deil, bilakis son derece byk bir lutuf veslesidir. nk beerin kaderi bilmesi hlinde, iinden klmaz birok tehlike ve felketlere decei, inkr edilemeyecek bir hakkattir. Mesel ifs bilinmeyen bir hastala dr olup can verecek bir ahsn, lecei na kadar endieden uzak kalabilmesi, kaderin bu mehliyeti syesindedir. Fakat herhangi bir kimse lecei zaman bilseydi, lmn kendisine yaklat yllarda, kederden eli aya tutulur, i yapamaz hle gelir, deflarca lr lr dirilirdi. Yavrusunun kendisinden evvel leceini bilen bir anne de, seneler ncesinden o hlin mtemine girerdi. Netcede bu durum, hayattaki hengin cbyla tezat tekil eder ve muvzene kaybolurdu. Son zamanlarda artan stres, bunalm ve intiharlar, mneviyat mahrumluunun getirdii hazn bir kbettir. nk mnev eitimden uzak bir kalbin, nefsn arzu ve ihtiraslara esir olmas pek tabidir. Haytn srprizlerini metnet ve sknet ile karlayabilecek bir teslmiyet hlinin yaanmas, ancak insan gayba ynlendiren kadere mn syesinde mmkndr. Sadetin amaz kidesi; akl vahye tb klmak, kalbi gzel ahlk ile tezyn etmek ve bu syede haytn srprizlerine kar rz gstermektir. Yine gerek sadet, haytn med ve cezirlerini kabullenmek, meakkatlerine tahamml gstermek, her eyin gzel tarafn grp, lemlerin Rabbine teslm olmaktr. Cenb- Hak, bzen bir lutfu zhiren kahr sretinde, bir kahr da lutuf sretinde tecell ettirebilir. Btn bu keyfiyetlerin insana mehl klnmas, bu dnyann bir imtihan mekn olmasndan kaynaklanmaktadr. Allh Tel buyurur:


Hounuza gitmeyen bir ey sizin iin hayrl olabilir. Yine sevdiiniz bir ey de hakknzda er olabilir. Allh bilir, siz bilemezsiniz. (el-Bakara, 216) Dier bir yet-i kermede de yle buyrulur:


187

(Ey Raslm!) De ki: Allhn bizim iin yazdndan bakas bize asla erimez! O bizim Mevlmzdr. Bu sebeble mminler, yalnz Allha tevekkl etsinler! (et-Tevbe, 51) Hakkaten, dnya hayt bakmndan mesel m olmak, byk bir kayp gibi grnr. Hibir nmetin, gren bir gzn yerini tutmayaca dnlr. Fakat dnyaya m gelen bir kimse, bu zrnn mn olmasyla gnah bataklklarna dmekten slim kalabilirse, zhiren bir keder veslesi gibi grnen bu hl, hakkatte srra inklb edecektir. Fakirlik ve zenginlik de byledir. Bir fakir, hlinden ikyet etmeyip, Allhn takdrine rz gsterirse, bu onun iin belki ebediyet zenginliine vesle olacaktr. Hlbuki o fakir, bu dnyada zengin olsa, ihtimal ki ship olduu imknlar benliini tahrk edip nefsinde bir kudret vehmi douracak ve yine belki gaflet iinde sefahat ve rehvete dalarak ebed sadeti heb edecektir. Tab ki bunun zdd da mmkndr. Velhsl mmin, iinde bulunduu her hli gzel grp ilh takdir ve tanzme rz olarak, onu ebediyet kazancna bir frsat bilmeli; sabr, kr ve teslmiyet zere yaamaya gayret etmelidir. Bir hads-i erfte buyrulur: Mminin durumu gerekten gpta edilmeye ve hayranla deer. nk her hli kendisi iin bir hayr veslesidir. Bylesi bir haslet sdece mminde vardr: Mmin, sevinecek olsa, kreder; bu onun iin hayr olur. Bana bir bel gelecek olsa, sabreder; bu da onun iin hayr olur. (Mslim, Zhd, 64)

Kaderle ilgili olarak buraya kadar zikredilen temel esaslar derinletirildiinde o kadar ok meseleyle karlalr ki, bunlar ilm-i kelm mnakaalarna sermaye olmaktan ileriye gitmez. Bu sebeple Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem-, kadere mn etmekle iktif etmemizi emir buyurmu ve bu hususta yersiz mnkaalardan menetmitir. yle ki, kader hakknda tartan bir gruba rastladklarnda onlara: Siz bununla m emrolundunuz? Yoksa ben size bunun iin mi gnderildim? Sizden ncekiler bu meselede mnzara ettiklerinden dolay helk oldular. Sakn bu meseleyi mnkaa etmeyiniz! (Tirmiz, Kader, 1) buyurmulardr. ir Ziy Paa da, beer tkatinin stndeki hakkatlere dir yle der: drk-i mel bu kk akla gerekmez, Zr bu terz bu kadar skleti ekmez!

188

Ey Rabbimiz! Bizleri gerek mnda tevekkl ehli kullarndan eyleyip rzna muvfk ameller ilemeyi nasb buyur. Kaz ve kadere rznn safsna niliyeti myesser eyle! Amn!..

189

Ms Efendi -kuddise sirruh(1917-1999)


Cenb- Hakkn, bir kuluna en byk nmetlerinden biri, o kuluna aczini bildirmesidir. Bu mneviyat yolunda kazandm belki de en byk nmet, hatlarm grmem oldu. Rabbime kar mflisliimi idrk ettim. Bylece kimsenin hatsn grmeye ve onunla uramaya tkatim kalmad. Hamdolsun, btn bunlarn kr iindeyim... Ms Efendi -rahmetullhi aleyh-

mndan hsna

Mminin srekli olarak ilh mhede altnda olduunu idrk etmesi ve bu hlin kalbde sabitlemesi demek olan ihsn, ayn zamanda herhangi bir i ve davrann en mkemmel ller dhilinde f edilmesidir. 16 Temmuz 1999 trihinde ilh rahmete tevd ettiimiz Ms Efendi kuddise sirruh- Hazretlerinin hayat tarz ve slbu, beer mnsebet ve davranlar asndan da mstesn bir nezket, zarfet ve letfet misalleriyle doluydu. Yni, onun hayt ksaca ihsn kvamndayd. O derecede ki, latfe yaparken bile, Allhn mhedesi altnda bulunduu hussundaki idrk ve dikkatini zafa uratmama gayreti iinde olurdu. Onun bu gzel hli, etrafndakilere hep ihsn duygusunu hatrlatrd. O byk zt, mndan ihsna doru olan slb ve muhtevy, btn davran ve szlerinde kmil bir srette gerekletirme azmi iindeydi. Onun nezih hayt, bu davran zarfet ve mkemmelliinin zamanmzdaki en kmil rneklerinden biriydi. O dim, hl ve kl itibriyle, kesintisiz k saan ve stan bir gne gibi etrafna bu telknin feyiz ve bereketini yayard. Kendisiyle az-ok vich veya gyb, yni yakndan veya uzaktan mnsebeti olan herkese mstesn bir feyiz mecr olan o Hak dostunun, kinattaki ilh nizmn cb olan hengin bozulmasndan gnl bzr olurdu. Grebildii yanllk ve eksiklii gidermek hussunda derin bir dikkat ve hasssiyetle hareket ederdi. Mesel, en basitinden, duvardaki bir levhann eri durmasndan veya bir seccdenin rastgele serilmesinden bile rahatsz olurdu. Ya onu birisine dzelttirir veya bizzat kendi elleriyle dzeltirlerdi. Bir mecliste veya sohbette, odann intizamsz olmas, gelenlerin geliigzel oturmas veya kap eiinde birikmeleri onun dikkatinden uzak kalmaz, zevk- selmini rahatsz ederdi.

190

Hak dostlarnn davran mkemmellik ve zarfetini u yet-i kermeler ne kadar gzel sergiler:


Rahmnn (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevzu ile yrrler ve kendini bilmez kimseler onlara lf attnda (incinmez ve incitmezler, sadece) selm derler (geerler). Gecelerini Rablerine secde ederek ve kyma durarak geirirler. (el-Furkan, 63-64) Bu yet-i kermeler ve bunlarn ardndan gelen dier yet-i kermelerde Cenb- Hak, slih mminlerin hussiyetlerini sekiz sfatla zetlemektedir: 1. Yeryznde yryleri ve hareket tarzlar mlyimdir; gurur ve kibirden uzak, tevzu ve vakar iindedir. Chiller kendilerine satasalar dah selmetle neticelenecek sz sylerler. Etraflarna, merhametli ve mtehammil biri olarak gven ve huzur verirler. (Bkz. el-Furkan, 63) 2. Geceleri ibdetle ihy ederler. Yatlar ve kalklar hep Allh iin olur.
(Bkz. el-Furkan, 64)

3. yle du ederler: Ey Rabbimiz! Bizlerden cehennem azbn defet! nk onun azb geici bir ey deildir. (Bkz. el-Furkan, 65) 4. Harcadklarnda ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasnda orta bir yol tutarlar. (Bkz. el-Furkn, 67) 5. Allhtan baka bir ilha yalvarmazlar. Allhn haram kld cana haksz yere kymazlar ve zin etmezler. (Bkz. el-Furkan, 68) 6. Yalan yere hitlik etmezler; bo bir eye rastladklar vakit vakar ile (oradan) geip giderler. (Bkz. el-Furkan, 72) 7. Kendilerine Rablerinin yetleri hatrlatldnda, kr ve sar, yni duygusuz davranmazlar. (Bkz. el-Furkan, 73) 8. Cenb- Hakka: Ey Rabbimiz! Bize gzmz aydnlatacak eler ve zrriyetler ihsn et ve bizi takv shiplerine nder kl. diye niyazda bulunarak; ile hayatlarnn ve nesillerinin dnya ve hirette yz aartacak bir mn, irfan ve ahlk ierisinde olmasn, yetiip olgunlamasn talep ederler ve kendileri iin arzular da, takvda en nde bulunmaktan ibret olur. (Bkz. el-Furkan, 74) Cenb- Hak byle slih mminlerin nil olaca ebed neticeyi yle bildirir:

191

te onlar, sabretmelerine karlk cennetin en yksek makamlar ile mkfatlandrlacaklar, orada hrmet ve selmla karlanacaklardr. (elFurkn, 75)

Kalb, ite bu ekilde tasfiye edile edile, beer ve tasavvuf temrinlere ilve olan Allhn lutf u keremiyle, yolun nihyetinde yle bir hle gelir ki, shibini sreten insan brakmakla berber, sreten deta melekiyet derecesine ykseltir. Bu durumda olanlardan bzlar, fezdaki sonsuz yldzlardan herhangi biri gibi, kendi lemlerinde ve da kar tam bir mahfiyet (gizlilik) iinde yaarlar. Byleleri bilinemez. Nitekim bir hads-i kuds olduu rivyet edilen: Vellerim kubbelerim altndadr; onlar Benden bakas bilemez. (Abdurrahman Cm, Nefahtl-ns, s. 45) eklindeki beyan da bu zmre hakkndadr. Hak dostlarnn bzlar ise uhdelerine tevd olunan ird vazfeleri sebebiyle -belli lde- bilinirler ve kendi zamanlarndan gelecee doru bir hidyet mealesi olarak, beer hayatta hizmetlerini devm ettirmek zere bek srrndan nasip alrlar. Hdiselerin perde arkasnda bulunan sr, hikmet ve murd- ilhyi kavrarlar. Bundan dolay hikmete vukfiyetin huzr ve sknu iinde yaarlar. Onlar tel ve ende gibi birok beer zaaftan korunmulardr. Onlar iin artk abes yoktur. Yaratlm ho gr Yaratandan tr. lsyle balayan mnev terakkde, hikmete tibr ile lemin kffesini ibret, muhabbet ve hayret hisleriyle dolu olarak seyre balarlar. te btn bu gzel ve ulv hlleri ve sfatlar kendisinde mr boyu seyrettiimiz Ms Efendinin davranlarndaki nezket ve zarfet mkemmelliinin bir tezhr de, gnlk haytn ak iinde, Rabbimizin her mahlkuna merhamet ve muhabbetle nazar etmesiydi. O derecede ki, civrnda barnan kedileri ve hatt bahesi zerinden uan gvercinleri, ikram ve ihsnyla, bu engin merhametinden nasiplendirirdi. Biz de tahds-i nmet kablinden zikredelim ki, zerimizdeki fikr ve fiil nmetin gerek messirlerinden olan o Hak dostunun, haytna hkim bir davran slbu mhiyetindeki mndan ihsna mefhmunu, son eserimiz olan Tasavvufun serlevhasna yerletirerek, onu mndan hsna Tasavvuf olarak adlandrm bulunmaktayz. Bu vesleyle, o Allh dostunu, btn sevenleri ve talebeleri adna, burada en derin hrmet, muhabbet, kalb du ve minnettarlmzla yd etmek ihtiyacn hissediyoruz. Okuyucularmzdan, kendilerine Ftihlar lutfetmelerini istirham ederiz...

Nasihatlerinden Bir Demet

192

Merhum Ms Efendinin talebelerine yazm olduu mektuplardaki nasihatlerinden bir demet sunuyoruz. Bir mminin gnl lemi ve kemli, davranlarnda sergilenir. Bu gzelliklerin en bata gelenlerinden birka yledir: Dim olarak alak gnll olmas, zamanlarnn ve nefeslerinin kymetini bilip israf etmemesi, Allhn kullarn sevip onlarla ekimemesi, muhtaplarna din seviyesine gre mumele etmesi, kabahat rtc olmas, haram ve helle dikkat etmesi ve herkesin kk grd msiyetleri dah byk grmesidir. Zr gnahn kk gren -h- Cenb- Hakkn emrini kk grm olur. Mevlmzn rzs yolunda, bilhassa seher vakitlerini namaz, zikir ve dularla ziynetlendirelim. Bata ile efrdmzn ve ile byklerimizin hizmetinde bulunalm. Dnyaclarla, yni gaflete dalanlarla lfeti azaltp, slihlerle oturup kalkalm. Dier akrablarmz ile muhtalarn hizmetinde olup, gerek lisnen gerek maddeten yardmda bulunalm. En nemlisi haram ve helle titizlik gsterelim. Ayrca ar-pazar ilerinde de dikkatli davranalm ki, kulluktan fire vermi olmayalm. Bir kul, merhameti ve ahlk nisbetinde Rabbine yakndr. Rabbine yakn bir kul da:


Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi ne gzel kld. (Syt, Cmius-Sar, I, 12) hads-i erfinin srrna mazhar olur. Yni Cenb- Hakkn ahlkyla ahlklanr ki, bundan daha erefli ve fazletli hibir ey olamaz. Btn hatlar, nisyanlar, bocalamalar; zikirden gfil olduumuz, yni Rabbimizi unuttuumuz anlarda husle gelir. Zikrin mnev hlini devam ettirenlerde dnya kederi, znts, hatt lzmundan fazla dnyev nee dah bulunmaz. Dim huzur, sehvet ve mahlkta efkatli olmak, o boluun yerini doldurur. Yni sevgi, dim sevgi... Allh Tel Hazretleri, kendisini seven kulunu muhabbet derysna daldrr. Artk o kimse Cenb- Hakkn sevdirdii nisbette sevilmeye lyk olanlar sever. Akll kiinin, Cenb- Hakkn ilh azametini ve kendisine lutfettii dnyev ve uhrev nimetleri dndke tevzuu, alak gnlll artar. Herkesi derecelerine gre sever. Hakl bile olsa kimse ile ekimez. Dier taraftan akll kii, haytn muvakkat yni geici olduunu bilir. Bylece Mevlsnn rzsn dnr. Dolaysyla daha dnyada iken, kalbindeki zulmet ve sknt hlleri huzr ve srra inklb eder. Hlsa dnyada iken cennet haytna girmi olur.

193

Bir insan mensub olduu cemiyete, rz-y ilh iin gzelce hizmet etmeyi pek kymetli bir vazife bilmelidir. Bir cemiyetin haytna, intizmna, refahna hizmet eden kimse, o cemiyet iinde pek kymetli bir varlk sahibi demektir. Binenaleyh onun ecir ve mkft da o nisbette byktr. Hadis-i erifte: Bir kavme hizmet eden kimse, (ecir ve mkfta niliyet itibriyle) onlarn en bydr. (Deylem, Msned, II, 324) buyrulmaktadr. Birok kimseler, ibdet ve tate oka yneldikleri hlde, Cenb- Hakkn sfat olan settrul-uyb, yni ayplar rtclk ve kusurlar affedicilik hasletine lkayd kalyorlar. Bu sebeple de tam istenildii gibi terakk edemiyorlar. Hlbuki balamak ve kusur rtmek, gzel ahlkn en ehemmiyetlilerinden biridir. Allh Tel biz kullarnn saysz kusur ve hatlarn rtp affettii gibi, biz de affedici olmalyz. Zir Allh sevgisine ship olanlar, affetmeyi bilirler. Affedelim ki inallh affolunuruz. Rahatln ve ferahln yegne anahtar teslmiyettir. Yni ilh taksme rz olup helle ve harama dikkat etmektir. Slikler ksm ksmdr. Bir ksm tiyad hline getirdii evrdn yapar ve karlnda phesiz mkft verilir. Dier bir ksm ise evrdn yapmakla beraber dim olarak Cenb- Hakkn huzr-i ilhsinde bulunduunu idrk eder. Kurn- Kermin ahkmna riyetkr olur, kaz ve kader hkmleri karsnda Hakka teslmiyet gsterir. Onun her hareketi Hakkn rzsna muvfk der. Onun da kalb ve ruh lemi buna gre deerlendirilir. Ne var ki bu zmre azdr, hatt azn da azdr. Btn hner, bu dnya hengmesinde ve binbir trl megale iinde Hak Tel ile beraber olabilmektir. Bu yle ho bir hldir ki, Cenb- Hakkn kuluna bir hediyesidir. Bu pek ulv vazifeyi teemml edebilirsek, dnyann gel-ge oyuncaklarna aldanmaktan da kurtuluruz. Cenb- Hakkn, bir kuluna en byk nmetlerinden biri, o kuluna aczini bildirmesidir. Bu mneviyat yolunda kazandm belki de en byk nmet, hatlarm grmem oldu. Rabbime kar mflisliimi idrk ettim. Bylece kimsenin hatsn grmeye ve onunla uramaya tkatim kalmad. Hamdolsun, btn bunlarn kr iindeyim...

Btn bu muhabbet, merhamet ve istikmet dolu kaz ve nasihatler, onun ihsn kvamndaki haytndan bizlere akseden feyiz damlacklardr. Rahmetullhi aleyh. 194

195

mndan hsna Tasavvuf adl eser zerine32


Bu Bir Gnl Damlas
Tasavvuf; Kitab ve Snnet muhtevs iinde, murkabe ve ihsn duygular ile kulluu en gzel bir ekilde yaayabilmektir. Tasavvuf, kulluu engelleyici mnialar ortadan kaldrmaktan ve kullua vesile olacak imknlar temin etmekten baka bir ey deildir.

Altnoluk: Efendim, mndan hsna Tasavvuf isimli bir kitap hazrladnz. Bugne kadar tasavvufa dir pek ok eser yazlmken yeni bir kitap telifine neden lzum hissettiniz? Dorudur. Tasavvufa dir pek ok kitap yazlmtr. Ancak dinamik olan haytn ak iindeki med ve cezirler, yni toplumun maddeye rm olduu, ictim huzur ve sknun bozulduu devreler, insanlarn karsna her gn yeni birtakm ihtiyalar karr. Meselelerin z ayn olmakla beraber zamanla yeni yeni grler ve talepler doar. Bunlarn deerlendirilmesi ve byle ihtiyalarn karlanmas iin er kitaplar ve tarihe dir eserlerde de olduu gibi tasavvuf meselelerin de her devirde o devrin cap ve ihtiyalarna gre rh eitimin zarreti olarak yeniden yazlmas lzmu vardr. Yni tasavvuf hakkat ve gereklerin her zaman doru bir ekilde dile getirilip ifde edilmesi, yanl anlay ve taknlklarn dzeltilmesi, pek mhim bir zarrettir. Elbette sadece bu zarretle deil, tasavvufun ihtiv ettii engin gzelliklerin de zamann ve meknn artlarna gre btn gnllere takdm edilebilmesi iin tasavvuf sah, deta bir eserler derys hlindedir. te biz de bu deryya, ayn gyeler ierisinde cizne bir gnl damlas takdm etmeye altk. Bir damla, nk tasavvuf klden (szden) ziyde hl olduundan, eserimiz, gnlleri yce huzra ynlendirmede bir kpr vazfesi f edebilirse kendimizi bahtiyar addederiz. Yni eserimizi imdiye kadar yazlm olanlar gemek iddisyla kaleme alm deiliz. Byle bir hlden teeddb ederiz. Bizim yaptmz; gnmze kadar telif edilmi tasavvuf eserler ve Hak dostlarnn feyizli yaaylarndan hareketle, tasavvufu zamanmz artlarna gre, genel hatlaryla ve maslahata uygun tarzda yeniden gndeme tamaktan ibrettir. Essen bu eser, Hak dostlarnn tasavvuf mirasndan szlerek gnmz insanna sunulan bir testi sudur.

32

Bu yaz, Altnoluk Dergisinin mellifle yapt bir mlkattr.

196

Hak dostlar ki, doan gnee, k huzmelerinin gurbda resmettii rengrenk tablolara, hayrete gark olmu bir srette bakar ve her vesle ile mrifetullh ufkuna kanat rparlar. Onlar, bir ylana bile muhabbet dolu gzlerle nazar ettiklerinden, bakalarnn duyduu rknt yerine, bu hayvann derisindeki hrelere, ayaklar bulunmamasna ramen hareketlerindeki srat ve cevvliyete meftn olurlar. Yni bu has kullar, btn mahlkta muhabbet ve hikmet nazaryla baktklarndan, vah hayvanlarn tasallutundan bile slimdirler. Yine bu eser, tasavvufu slmdan ayr bir disiplin ve slp gibi gren anlayn doru olmadn ortaya koymak sretiyle, dnin zhir ve btnnn bir btn hlinde feyiz ve huzur iinde yaanmasnn lzmunu ak bir ekilde ifde etmek gyesiyle telif edilmitir. Bu gyeyi serlevha olarak vurgulamak zere de kitaba, mndan hsna Tasavvuf ad verilmitir. Bu eserin yazlma gyesi, mn ve slmn ihsnla talanmasn, yni ilh mhede altnda bulunma duygusunun kalbde bir uur hlinde sbitlemesini temine medr olmaktr. nk gerek tasavvuf, Kitab ve Snnetin duygu derinlii iinde sr ve hikmetlerden nasip alarak yaanmasdr. Kitab ve Snnetin muhtevsnn dna taan her hl, kl ve davran btldr. Bu hakkati ifde etmek iin de: Pergelin sbit aya eriattr. denmitir. Hazret-i Mevln buyurur: Biz pergel gibiyiz. Sbit ayamz eriatta, teki ayamzla yetmi iki milleti dolamaktayz. eriat bir muma benzer, k tutar, yol gsterir. Mumu ele almakla yol alm olmaz. Ama o ele alnmadan da yola dlemez. eriatn nda yola dp gitmeye baladn m, ite bu gidiin tasavvuftur. Dier taraftan kulun, Rabbini her an gryormuasna kendisine ekidzen verip, o minvl zere haytn tanzm etmesi ve ilh mhedenin kalbde sabitleerek uur hline gelmesi olarak ifde edilen ihsn, Allha yakn kullarn ruh mrcdr. O; mnev, rh, srr ve ilh hakkattir. Mutasavvflarn hedefi bu hakkate ulamaktr. Bu da Allh ile kurulan rh ve dern rbtay ifde eder. Shhatli bir ekilde bu rbtay kuran kii, Rabbin vel kulu hline gelir. Bylece o, ilh ahlk ile ahlklanm olur. Bu hl ise, Allha en gzel ekilde kulluk ve ebed leme cidd bir hazrlktr. Yni tasavvuf, kulluu en gzel bir ekilde yaayabilmektir. Zr Cenb- Hak insan kendisine kulluk etmesi iin yaratmtr. Dolaysyla tasavvuf, kulluu engelleyici mnialar ortadan kaldrmaktan ve kullua vesle olacak imknlar temin etmekten baka bir ey deildir. O, nice yaralar sararken, nice kurak topraklar yemyeil ve mnbit bir glistan hline getirmekte ve nice vrne

197

gnlleri mmur bir saray eylemektedir. Ksacas tasavvuf, u gurbet leminden sonsuz vuslat lemine giderken kullar Hak katnda

ne gzel

kul 33 rtbe ve taltfine mazhar klacak nrlu bir yoldur. Bu da, hi phesiz ki mnn ihsn kvamna gelmesi ile mmkndr. Altnoluk: Syledikleriniz, ayn zamanda kitabn muhtev ve erevesini de yanstyor herhlde. Bu bak as etrafnda kitabnzda genel olarak nelerden bahsediliyor? zellikle neler gndeme getirildi? Eserimizde tasavvufun umm olarak muhtevsn verdikten sonra, onun ana mevzunu tekil eden mrifetullh, muhabbetullh, tezkiye-i nefs, tasfiye-i kalb, tasavvuf slb vb. hususlar zh etmeye gayret ettik. Bata Peygamber aleyhissalt vesselm- olmak zere, o mbarek varln vrisleri olan slm byklerinin davranlarndan rnekler sunmaya altk. Yer yer de tasavvufun derinlik ve incelikleriyle ilgili birtakm tereddt ve muhlif grlere cevap mhiyetinde -ahslar hedef alarak deil sadece fikir plnnda- mlumatlar arz ettik. Ayrca eserde, tasavvufun arzu ettii mnev terbiyeden uzak bz kimselerin, ya iyi niyetle fakat chilne ya da gafletlerinden tr aksak, kifyetsiz ve yersiz uygulamalarnn bu mbrek yol ile bir alkasnn bulunmadna temas ettik. Zr tasavvuf, Kurn- Kerm ve hads-i erflerde bilhassa ifde buyrulan nefsi tezkiye etmek sretiyle insan olgunlatrmay ve bylece ebed sadete kavuturmay hedefler. Bu husus, Cenb- Hakkn st ste yemin ederek dikkat ektii bir hakkattir. ems Sresinde buyrulur: Zt- ulhiyetim hakk iin; Gnee ve onun kuluk vaktindeki aydnlna, gnei tkip ettiinde Aya, onu aa karttnda gndze, onu rttnde geceye, gkyzne ve onu bin edene, yere ve onu yayp deyene, nefse ve ona birtakm kbiliyetler verip de iyilik ve ktlklerini (fcr ve takvsn) ilhm edene YEMN OLSUN K; Nefsini ktlklerden arndran (madd ve mnev kirlerden temizleyen) mutlak kurtulua ermi; onu ktlklere gmen de elbette hsrna uramtr. (e-ems, 1-10) Cenb- Hakkn yemin etmesi, zerinde yemin edilen varlklarn kymet ve ereflerini bildirmekle beraber, aslnda o yeminden sonra ifde edilen ilh gaye ve murdn ycelik, azamet ve ehemmiyetini gstermek iindir. Bu yetlerdeki yeminlerde de durum byledir. Ancak u farkla:

33

Bkz. Sd, 30, 44.

198

Cenb- Hak, bu yet-i kermelerde st ste tam yedi defa yemin etmekte, ardndan bir de mny daha ok kuvvetlendirmesi iin

( mutlaka) edatn

kullanmakta ve ancak bu gl tekid ve teyidlerden sonra bildirmektedir ki: Nefsini arndrp temizleyen kimse, mutlaka kurtulua erecek; aksine onu gnah ve msiyetlerle kirleten kimse de muhakkak hsrna urayacaktr... Clib-i dikkattir ki, Kurn- Kermde Cenb- Hak, nefs tezkiyesinden baka hibir hususta byle st ste yedi defa yemin etmemektedir. Bu gerek, insann kurtuluu iin nefs tezkiyesinin ne derecede nemli ve zarr olduunu ifdeye kfdir. te mndan hsna Tasavvuf ismiyle kaleme aldmz bu eser, Hak dostlarnn bu hakkati, yni nefs tezkiyesini; sz, hl ve davran gzellikleri ile zhndan ibrettir. Altnoluk: Btn bunlar, phesiz nasl bir tasavvuf sulinin de cevab. Buna gre efrdn cm, ayrn mn bir ekilde tasavvufu nasl trif etmeliyiz? Bu suli, zt- lnizden tasavvuf trifi veya trifleri yahut bu meyanda deerlendirmeler eklinde de dnebilirsiniz. Tasavvuf, yaandka tadlan ve idrk edilen bir ilim olduundan onun hakknda herkes, ummiyetle tatt ve idrk ettii yn ve hususlar ele almtr. Bunun neticesinde de tabi olarak pek ok trifler ortaya kmtr. Diyebiliriz ki, bu yolun nde gelenleri, deta her kesitinden muhtelif klar yansyan bir kristalin sadece kendilerine akseden ksmn aklama yolunu tutmutur. Hak dostlarnn, nil olduklar rhn tecelllere gre yaptklar saysz tasavvuf triflerinden bazlar yledir: - Tasavvuf, gzel ahlk ve edeptir. - Tasavvuf, nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesidir. - Tasavvuf, sulh olmayan mnev bir cenktir. - Tasavvuf, ihlstr. - Tasavvuf, istikmettir. - Tasavvuf, rz ve teslimiyettir. - Tasavvuf, yr olup br olmamaktr. Yni herkesin ykn ekmek ve buna mukbil kimseye yk olmamaktr.

199

Bu muhtelif triflerin ortak ynleri itibriyle tasavvuf; mminlerin i lemini dzelterek onlar mnen tekml ettiren, kulu ahlk- hamdeye erdirerek Hakka yaklatran ve bu sretle de mrifetullha ulatran bir ilimdir, diyebiliriz. Aksaray Olanlar Dergh eyhi brahim Efendinin mehur tasavvuf manzmesi de batan sona pek gzel tasavvuf trifleri ile doludur. te bunlardan birka: Bidyette tasavvuf sf b-cn olmaa derler Nihyette gnl tahtnda sultn olmaa derler Tasavvufun balangc, madd varlndan syrlan ve kendinde bir varlk grmeyen, ksaca irdesini Hakka teslim etmi bir sf olabilmektir. Sonu ise, btn ilh gzellikleri kazanarak gnl tahtnn sultn olmaktr. Tasavvuf urvetl-vsk ykn can ile ekmektir Tasavvuf mazhar- yt- gufrn olmaa derler Tasavvuf, Hakkn insana ykledii ilh emnet olan Kurn- Kerm ve onun getirdii mesliyeti canla bala tamaktr. Tasavvuf, ilh mafireti mjdeleyen yetlerin mazhar olmaya derler. Tasavvuf ism-i zamla tasarruftur btn kevne Tasavvuf cmi-i ahkm- Kurn olmaa derler Tasavvuf, btn kinta sm-i azamla tasarruf etmektir. Yine tasavvuf, Kurn hkmlerini gnlde cem etmek, yni canl bir Kurn olabilmektir. Bu ifdeler nda tasavvuf; gnln, madd-mnev kirlerden arnp gzel ahlk ve vasflar kazanma, dni, zne uygun bir keyfiyette ihls ve feyizle yaayabilme gayretidir. Bu itibarla tasavvuf, srf akln zmeye kf gelmedii madd veya mnev hdiselerdeki srr olular, hikmetler ve yce muammlar kuatc bir gr olgunluuna ulamaktr. Gnln, sonsuz rhn hazlara meftun olmak sretiyle nnde deta bir ayak ba olan nefs engelini bertaraf etmeye almaktr. Yni tasavvuf, ncelikle rhun hapsedilmi olduu bedenin nefsn temyllerini amaktr. Daha sonra ise btn hdiselerin zndeki srr hakkatleri ve o hakkatlerin de arkasnda cereyn eden ibret ve hikmet safhalarn rifne bir slb ile tem edebilmeyi salayan birtakm bilgiler, mnev hller, kalb duyular, snhatlar ve tecelllerdir. Bu itibarla tasavvuf, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimizin mbrek haytyla zhiren ve btnen btnleerek, engin bir muhabbetle kaynamaktr. nk o, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in zhir-btn, i ve d tecellleri, yni hlidir. Onun iindir ki, Hazret-i

200

Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in rhniyetinden hisse alabilmek ve rhen Onunla mezc olabilmekten ibrettir. Dier bir ifdeyle tasavvuf, ak ile birleen mn, vecd ile f edilen ibdet ve davran gzelliidir. Hsl tasavvuf, dem -aleyhisselm-a rh frlmesiyle balayan bir yce nasbin, hirzaman Nebsindeki keml tezhrnden, muhabbet dolu kalblere akseden feyiz ebnemleridir. Altnoluk: Tarih boyunca tasavvuf sahasna olan youn alkann, yaptnz trifler etrfnda yaanan samm bir mn ve irfn hayt sebebiyle gerekletiini dnebilir miyiz? Hakkaten dn olduu gibi bugn de tasavvuf, zaman zaman kastl ithamlar dolaysyla gzden drlmeye allsa da- gn getike daha ok alka duyulan bir slm saha durumunda. Gerek mslmanlar arasndan gerekse slmn dndaki evrelerden slmn mnev boyutu diyebileceimiz bu alana youn bir alka gzleniyor. Bu alkann sebepleri neler olabilir? Tasavvuf, insan rha yneltir. Rha, ferd istdda uygun bir mnev tatmin yolu aar. Bunun iin de insann nefsini ve rhunu alkadar eden her hususla ilgilenir. Yni kulun, mnev yolculuunda kat ettii btn mesfeler, irtibat hlinde olduu btn lemler, yaad binbir trl ahvl ve nihyet, lemlerin Rabbi olan Allh bulabilme, kalben tanyabilme ve Ona kulluk etme gibi saysz hususlarla alkadar olur. Byle olduu iin de toplumun her kesimine hitb edebilen tasavvuf, bir yandan iktisd ve ictim rahatlk zamanlarndaki rehvet ve geveklikleri engelleyerek mnev zindelii devam ettirmi, dier yandan da istil, igal ve zulm dolu zor dnemlerin kargaa ve bunalmlar arasnda daralm gnllere ulv pencereler aarak feyizli tesell nefesleri aldrm; yaral gnllere merhem, yorgun dimalara ve kurak ruhlara b- hayt olmutur. O, bir yandan gzel ahlk ve ibdette zirveleenlere tevzu ve mahviyet telkin ederek gurur, kibir ve ucuptan muhfazasn salam, bir yandan da gnah ukurunda boulan kullara engin bir af, msmaha, merhamet ve rahmet gibi can simitleri uzatmtr. Nitekim Mool istllarndan sonra btn bir Anadoluyu saran kargaann ortaya kard huzursuzluk ve ztraplar teskin ve tesell edici olarak o devirde tasavvuf cereyanlarn kuvvet kazand ve pek ok byk mutasavvfn da zuhr etmi olduu hussu trih bir gerektir. nk tasavvuf, akln kf gelmedii meselelerde, kalbi devreye sokarak teslmiyetle yola devm eder. Meseleleri, Kurn ve Snnete mutbk kef ve ilhm gibi kalbdeki tecelllerle vuzha kavuturur. Bu sretle ferdi, nih bir tatmine ulatrr. Geen asrn nde gelen slm limlerinden Muhammed Hamidullhn u ifdeleri pek mnidar ve ibretlidir:

201

Benim yetime tarzm aklcdr. Hukk alma ve incelemeler bana, inandrc bir ekilde trif ve ispat edilemeyen her eyi reddettirmitir. Muhakkak ki ben, namaz, oru vs. gibi slm vazifelerimi tasavvuf sebeplerle deil, hukk sebeplerle f ediyorum. Kendi kendime diyorum ki: Allh benim Rabbimdir. Shibimdir. O bana bunlar yapmay emretmitir. O hlde yapmalym. Bundan baka, hak ve vazfe birbirine baldr. Allh bunlar ben istifde edeyim diye bana emretmitir; u hlde ben Ona kretmekle vazfeliyim. Bat toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaamaya baladm zamandan beri hayretle grmekteyim ki, hristiyanlar slm kable sevk eden, fkh ve kelm limlerinin grleri deil, bn-i Arab ve Mevln gibi sflerdir. Bu konuda benim de ahs mhedelerim olmutur. slm bir konuda benden bir zah istendii zaman, benim verdiim akl delillere dayanan cevap, soran tatmn etmiyordu; fakat tasavvuf zah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gcm gittike kaybettim. imdi inanyorum ki, Hlgunun yakp ykan istllarndan sonra Gazan Han zamannda olduu gibi, bugn en azndan Avrupa ve Afrikada slma hizmet edecek olan, ne kl ne de akldr; fakat kalb, yni tasavvuftur. Bu mhededen sonra, tasavvuf konusunda yazlan bz eserleri incelemeye baladm. Bu, benim gnl gzm at. Anladm ki; Hazret-i Peygamber zamanndaki tasavvuf ve byk slm mutasavvflarnn yolu, ne kelimeler zerinde uramak ne de mnsz eylerle megl olmaktr; fakat insan ile Allh arasndaki en ksa yolda yrmektir, ahsiyetin gelitirilmesi yolunu aramaktr. nsan, kendisine yklenen vazfelerin sebeplerini aryor. Mnev sahada madd zahlar bizi hedeften uzaklatrmaktadr; ancak mnev zahlardr ki insan tatmn etmektedir. 34 Bu ifdeler de gsteriyor ki tasavvuf, ar sanyinin, fenn terakknin zirvelere trmanmas ile birlikte bir taraftan ictim ve iktisd buhran artrd, dier taraftan da insan bir makinann dilisi hline getirdii amzda pek ehemmiyet arz etmektedir.

M. Aziz Lahbb, slm ahsiyetilii, terc. . Hakk AKIN, s. 114-115, dipnot 8. st. 1972. Bu dipnot, Muhammed Hamidullhn mtercime yazd 27 Eyll 1967 trihli mektubun metnidir. (Mustafa Kara, Metinleriyle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, s. 542-543ten naklen.)

34

202

Tasavvufsuz Olmaz m?
Tasavvufu gereksiz grmek; ihls, takv, irfn, nefsi tezkiye ve kalbi tasfiyeyi, hsl Allha ihsn makamnda bir kullukta bulunmay gereksiz grmektir.

Altnoluk: Bu sylediklerinizden, tasavvuf slbun, slm teblide nasl bir ehemmiyet tad aka anlalyor. O hlde tasavvuf slbun slm teblide, buna paralel olarak da insanlarn hidyet ve olgunlamalarnda ok msbet neticeler vermesinin srr nedir, diye sorsak? Tasavvufun gnmzdeki ehemmiyetinin dier bir yn de, onun, insanlar slh hussunda tkip ettii metod ve slptur. er-i erfin zhir ahkm, hem hiret hem de dnya iin mkft ve mczt ile, insanlar istikmetlendirmek gyesi gder. Onun btn ahkm diyebileceimiz tasavvuf ise bunlara ilveten sevgi, efkat ve muhabbeti kullanr. Zamanmzda insanlar, ekseriyetle nefsniyete rm olarak dnden uzaklamann ve ar gnahlar irtikb etmenin rh bunalm iindedirler. Bylelerine bir slh ve kurtulu imkn sunmann af, msmaha ve efkat yoluyla daha kolay ve daha ziyde mmkn olduunu hi kimse inkr edemez. Bu bakmdan zamanmz, tasavvuf gerekler kadar, onun usl ve slba dir kidelerinin de byk ehemmiyet tad bir devirdir. Nitekim, af, msmaha ve efkatle nazar edenlerin lkemizde olduu kadar, bat leminde de mnev bir fthta daha ziyde muktedir ve muvaffak olduklar mhede edilmektedir. Akln ve nefsin sultasnda bunalan ruhlara, slm ilh bir tesell nefhas hlinde sunmak iin onlara, cez vermek niyetiyle ve fkeyle yaklamak yerine, efkat ve merhamet dolu davranlar sergilemek, her zaman daha feyizli bir metoddur. nk insan, asl gyesinden ne kadar uzak kalrsa kalsn insan olmak haysiyetiyle yine de yce bir eref shibidir. Onun z cevherindeki ycelikten habersiz olarak gnah bataklna saplanmas, tpk Kbe-i Muazzamann duvarndaki Hacerl-Esvedin, oradan yere dp toz-toprak iinde kalmas gibidir. Bu hle lkayd kalarak fevern etmeyecek hibir mmin vicdn tasavvur olunamaz. Bu hlde bile mminler Hacerl-Esvede hrmetten vazgemezler. Onun byle bir hle dmesi, mminlerin nazarndaki deerinden hibir ey eksiltmez. Bilakis mminler, onu derhal tozu toprayla kapar, gzyalar iinde temizleyerek ihtiramla eski yce mevkiine koymak iin birbirleriyle yarrlar. Onun cennetten km bulunduunu dnerek zndeki bu yce deere itibr ederler. Hlbuki insan Cenb- Hakkn rhundan fledii, yni Allh Telnn yce kudretinden nice srlar tayan ve bylece yaratlmlarn gzbebei olan bir varlktr. Bu itibarla onun kadr u kymeti, iledii gnahlarla ne derecede derse dsn, zndeki deer bkdir. 203

Hazret-i Mevlnnn buyurduu gibi insann rhu, berrak bir su gibidir. Fakat kt iler ve gnahlarla bulannca hibir ey grnmez olur. Bu durumda maneviyat incilerini ve hakkat nrlarn grebilmek iin o suyu durultmak lzmdr. Dolaysyla tasavvufun gyesi, bencil ve nefsn duygular terbiye edip, fertleri ve netcede toplumlar sulh, skn ve huzra kavuturmaktr. Bu itibarla kfr, irk ve gnahta ne kadar ileri gitmi olursa olsun hibir insan, hidyet dvetine muhtap olmaktan mahrum braklamaz. Bunun asr- sadetteki saysz misllerinden biri de yledir: Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, amcas Hazret-i Hamzay ehd ederek kendisini derin bir teessre gark eden Vahyi, slma dvet etmesi iin ashbndan birini gnderdi. Vah ise Raslullha cevben: Y Muhammed! Sen, Bir kimseyi ldren, yhud Allha irk koan, vey zin eden biri, kymet gn iki kat azba urar ve cehennemde hor ve hakir olarak ebediyyen kalr. (el-Furkan, 68-69) diye Allhn hkmn beyn etmi iken, beni nasl oluyor da slma dvet edebiliyorsun? Ben ki bu irkinliklerin hepsini yaptm. Benim iin nerede bir kurtulu yolu olacak ki? dedi. Allh Tel:


De ki: Ey nefslerine zulmetmekte ar giden kullarm! Allhn rahmetinden mdinizi kesmeyiniz! nk Allh btn gnahlar affeder. Muhakkak o Gafr ve Rahmdir. (ez-Zmer, 53) yetini inzl etti. Nihyet Vah, yet-i kermedeki mjde ile ferahlad ve: Rahmetin ne kadar da byk ey Rabbim! diyerek ve tevbe-i nashta bulunarak arkadalaryla birlikte mslman oldu. Bu ve benzeri hakkatlerden ilham alan tasavvuf slbun en nemli zellii, insana bak tarzdr. Buna gre insan, ilh hitba mazhar ve sft- ilhiyyenin kmil tecelllerine nil olmu ve Rabbine halfe olma istiddyla yaratlmtr. Bu bakmdan zbde-i lem (kintn gzbebei) olarak Rabbinden bir sr tamaktadr. Dolaysyla biraz nce de ifde ettiimiz gibi, iledii gnahlar sebebiyle kadr u kymeti ne derecede derse dsn, zndeki deer bkdir. Ancak tasavvuf bunu sylerken de elbette lsz deildir. Onun yapt ksaca:

204

Gnahkra olan msmahay gnaha tarmamak, gnaha olan dmanl da gnahkra sratmamaktr. Bu ynyle tasavvuf, gnmzde slm tebliin en verimli bir vstasn tekl eder. nk insanlar dim Abdlkdir Geyln, Aziz Mahmud Hdy, Ynus Emre, Baheddin Nakibend ve Mevln misli Hak dostlarnn muhabbet kucan zlerler. Altnoluk: Verdiiniz bilgilerle tasavvufun, insan nasl ham hviyetten kmil bir hviyete ulatrdn ifde ettiniz. Bu geree binen tasavvufun, bir mslmann haytndaki yeri ne olmaldr? Dier bir tbirle, tasavvufsuz olmaz m? ok mhim bir sul sordunuz. Tasavvuf, engin bir dern yap ve muhtev ile ehl-i mnn elinde vazgeilmez bir slm tecell, feyiz ve olgunluk nmetidir. Bu bakmdan o, hem mslmanlarn kemle ermesi, hem de gayr-i mslimlerin hidyetine vesle olunabilmesi ve onlara slmn doru bir ekilde yanstlabilmesi iin pek byk bir ehemmiyet arz etmektedir. Zr btn kitb bilgiler, hakkatte bir tohuma benzerler. Nasl ki tohumlar topraa ekilmeyip sadece ambarda kaldnda yllar gese de onlar yine bir tohumdan baka bir ey olamazlarsa, kitb bilgiler de yalnzca satrlarda veya raflarda kaldnda durum ayndr. Buna mukbil topraa gmlen tohumlar ise, vasflarna gre byyp serpilir, kimisi devs narlar hline gelir. Tpk bu ekilde gnl toprana ekilen ilim tohumlar da, kalbleri birer mneviyat bahesi hline getirir ki, ilim ve irfnn gerek meyveleri olan sr ve hikmetler o zaman elde edilir. Bu adan dnin fetv yn bir binnn temel direkleri, takv yn ise, o direkler etrafndaki tamamlayc ksmlar ile gzellik ve zarfet unsurlardr. Bir taraftan bu iki zellii birletiren tasavvuf, bir taraftan da gzel amel ve ahlk mkemmelliine ilve olarak; insan, Kurn ve kint aklamakta, mesliyetlerin daha geni bir hikmet ile idrk ve fsn salamaktadr. Bu itibarla tasavvuf, muhabbetullh ve mrifetullh bahsinde kullara, gnllerinden mrca doru alm mnev bir pencere mhiyetindedir. Dolaysyla tasavvuf, rhun ve kalbin vazgeilmez bir ihtiyacdr. Byle olunca da her mslmann haytnda az ya da ok var olmas gereken bir gerektir. Daha dorusu bir yerde insan varsa orada tasavvuf sz konusudur. Bu gerei bir kenara brakarak tasavvufsuz olmaz myd demek, slm temellendiren tefsir, hadis, kelm, fkh ve dier ilimler olmasa olmaz myd cinsinden bir soru sormaktr. Tasavvufu gereksiz grmek; ihls, takv, 205

irfn, nefsi tezkiye, kalbi tasfiyeyi, hsl Allha ihsn makamnda samm olarak kullukta bulunmay gereksiz grmek demektir. Zr tasavvuf ile bu hakkatler kastedilmektedir. Dolaysyla bu hakkatleri yaayan kimse, eer tasavvuf ismini kabul etmiyorsa bile, o da bize gre tasavvufu yayor demektir. nk takv, zhd, ihsn ve tasavvuf, hakkat ve muhtevlar itibryla aslnda ayn mnya ve gyeye dellet etmekte olan birbirine yakn terimlerdir. simlendirme sadece bir alemdir. Btn bu ifdelerin merkezinde, btn bir beeriyetin en yce mrid-i kmili olarak yegne nmne, sve-i hasene (en gzel rnek) Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ve onun mnev terbiyesinde yetimi olan ve her biri bir ulv ahsiyet ve mneviyat yldz olan Ashb- Kirm vardr. Dier taraftan kalbin itminna ermesi, huzur, skn ve sadete kavumas, mnen ulat seviyeye baldr. Bunun iin de kulun mnev bir terbiyeden gemesi cb eder. Zr kalbin ilim ve hikmetle dolmas, dnin yksek hakkatlerine muttal olmas ve kulun mnen tekml edebilmesi, ancak birtakm ameliyeler netcesinde mmkn olabilir. Nitekim beeriyete nmne olarak gnderilen peygamberler bile, vahye muhtap olmadan nce bir hazrlk dneminden geirilmilerdir. Zr kalbin, latf mnev tecellleri alc hle gelmesi iin kesfetten arnmas, hasssiyet kazanmas ve belli bir kvma ulamas gerekmektedir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, daha peygamberlikle vazfelendirilmeden nce Hir Maarasnda tikfa 35 ekilirdi. Ms -aleyhisselm-, Cenb- Hakla mklemesinden evvel, Tr-i Snda krk gn, bir nev riyzta girmiti. Yusuf -aleyhisselm-, Msra sultan olmadan nce on iki sene zindanda kald. Orada ile, riyzt, mchede ve meakkatin btn kademelerinden geirildi. Bylece mbrek kalbi, Allhtan gayr btn istinadlardan ve alkalardan tammen syrld. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, Mrca kmadan evvel nirah Sresinin srrna mazhar oldu. Sadr alarak kalb-i erfleri ykand. lim ve hikmetin rhniyetiyle dolduruldu. nk O, Mrcda acib ve garib hdiselerle karlaacak, beer kesfetle grlemeyecek esrr- ilhyi ve deiik, latf manzaralar seyredecekti. Allhn sekin kullar olan Peygamberler dah kalb tasfiyesinden geirilirse, dier insanlarn kalb arnmaya ne denli muhta olduu ortaya kar. Zr kesf bir kalb ile, Latfe yaklalamaz. Burnu duyarszlam birisi gln, karanfilin kokusundan bir hisse alamaz. Buulu bir camdan net bir manzara seyredilemez. Dier yandan hellin iine bir zerre de olsa haramn veya

35

tikf: Bir yere kapanp, vakti ibdetle geirmek. Bilhassa Ramazann son on gnnde cmiye kapanarak kendini ibdete vermek.

206

phelinin karmas, bir testi menb suyuna bir damla necsetin karmas gibidir ki, onun btn sfiyet, makbliyet ve feyzini keser. Bu sebeple kalbin mnev hasssiyeti ziyadeleerek ilh sr ve hikmetleri alc hle gelmesi iin kesfetten arnmas, letfete brnmesi zarrdir. nk Cenb- Hak:


O gn ne mal fayda verir, ne de evld. Ancak Allha kalb-i selm (tertemiz bir kalb) ile gelenler mstesn! (e-uar, 88-89) buyurmutur. Kalbin selm hle gelmesi ise, ancak mnev terbiye ile sfiyet kazanmasna baldr. Zr mnev terbiye ncesinde kalb, souk demir gibidir. Onun arzu edilen ekli alabilmesi iin evvel atete tavlanmas, paslarndan kirlerinden arnmas, katlktan kp yumuamas ve dvlmesi gerekmektedir. Ancak bu merhalelerden sonra arzu edilen ekli alc hle gelebilir. Tpk bunun gibi btn bu ameliyeler tatbk edilmeden, kalb kemlt da gerekleemez. Kalb kemlt gerekletikten sonra ise ba gzyle grlemeyen, aklla idrak edilemeyen hakkatler lemi, bir zevk hlinde kavranr ve kalben hissedilir. Bunun iin kalb tkat ve diryeti olgunlatrmak gerekmektedir. Bu olgunlatrmann ehemmiyetini zh sadedinde Mevln Celleddn-i Rm, Seluklu Medresesinde zhir ilimlerin zirvesinde bir dersim iken, iinde bulunduu hlini hamdm; mrifetullh tecellleriyle dolu kinat bir kitap hline gelip onda meknuz srlar kendine ayn olmaya baladndaki hlini de pitim; zt muhabbette fn olu hlini ise yandm diye ifde etmitir. Bu da gsteriyor ki, kulun Allh katndaki makbliyeti daha ziyde kalb inkifa bal olduundan, kalbin kemle ermesi iin bal bana bir mnev eitime ihtiya vardr. Bu gerein saysz mahhas misllerini ashb- kirm hazart sergilemilerdir. Nitekim onlardan niceleri kzlarn diri diri topraa gmen ta gibi birer varlk iken Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemin mnev terbiyesi altnda, gzleri ve gnlleri yal birer efkat ve merhamet bidesi hline gelmilerdir. Canlarn ve mallarn Allh ve Raslullh urunda bezletmilerdir. zet olarak demek istiyoruz ki: Tasavvufsuz mslmanlk olabilir, ancak bu, ihsn kvamndan mahrum bir mslmanlk olur. Yni mnev bir eitim olan tasavvuftan tecrd edilmi bir slm hayat, kiiyi Allh gryormuasna bir kulluk kvamna ulatramaz.

207

Altnoluk: Efendim, Altnoluk okuyucular zt- lnizin gnl dostlardr. Sizinle gnl ikliminde bulumay bahtiyarlk addeden insanlardr. Onlara tasavvuf hakknda son olarak ne sylemek istersiniz? Buraya kadar sylediklerimize ilveten ehlullhn, zerinde srarla durduu t ve nashatlerden bir ksmn ifde etmek isterim: Tasavvuf, Allh Raslnn ahlkn kazanmaya almaktan ibret bir mnev eitimdir. bdette vecd, mumeltta fazlet hlidir. Bu da, kintn Hlkna ve Onun Raslne ak ile ynelitir. Onun iin samm bir ak ve yneli ile dostluun merkezine Mevly ve onun Rasln yerletiren Hak dostlar ebediyyen btn insanln dostu olmulardr. Slihlerle lfet ve sohbet mmini slihletirir. Zr enerjik (feyizli) karakterlerde siryet zellii vardr. Ruhlara nizam ve mneviyat as yapacak slihler nefsini arndrm, dnyann alyiinden vazgemi kimselerdir. Onlarn gnl hnesi feyz-i ilh ile doludur. Onlarla lfet, kulu elinden, dilinden btn mahlkatn istifde ettii bir kul hline getirir. Muhabbet, iki gnl arasndaki cereyan hattdr. nsan gnl verdiine meftun ve hayran olur. Onu taklit eder. Bu itibarla mmin, her vesle ile her sahadaki gayretinde muhabbet iksirini kullanmaldr. lmin ahsiyet kazanarak irfna tebdli, Cenb- Hakkn kalbde tannmasna vesle olur. Kint, hikmet ve srlar muammsdr. Bilmek, seyretmek deil, hikmet ve srra in olmaktr. Kalbin kesfetten kurtulup letfete brnmesi, Mevlya yaknl nisbetindedir. Kalbi dirilen mmin, lmszle kavuur. Bunun zddna, nefsniyete brnen ise brnd nisbette insanlk sfatn kaybeder. slm ahlknn ess, Rabbe ak ve ihls ile yneli; bu yneliin yegne nin da hi phesiz hizmettir. Muhabbet, zahmetleri rahmete inklb ettiren en sihirli bir vstadr. Muhabbet ile f edilen bir hizmet ne kadar ar olursa olsun kolaylk ve huzur ile deruhte edilir. Ayn zamanda bir hizmetin deeri, onun fas iin katlanlan fedkrln byklne ve ibdet vecdi ile f edilmesine baldr. Samm ve gerek hizmetler, kalb olgunluun bir heseridir. Bu kemle eren kalbler nazargh- ilhdir. Cenb- Hakkn Kurnda ok zikrettii Rahmn ve Rahm isimleri, Onun merhametini ifde eden esmdandr. Bir mminde de merhamet ve efkat, tabiat- asliye hline gelmelidir.

208

efkat mahrumu, acmay bilmeyen kimse, en byk hazineyi btn sadetlerin kapsn aan anahtar yitirmitir. En ok, acmay bilmeyen merhamet mahrumlarna acmaldr. Zulme sebep, muhabbetten mahrmiyettir. Sevmeyen insan, her zaman canavarlaan zlim bir varlk hline gelebilir. Hakk akn meyvesi efkat ve merhamettir. Yeryznde efkat ve merhametle fetholunamayacak hibir gnl ve belde dnlemez. Zr gne iin stmamak nasl imkansz ise, kuvvetli ruhlar iin de mahlkta acmamak yle imknszdr. k gnllerde mstesn bir yeri olan Hallc talanrken: Y Rabb! Benden evvel beni talayanlar affet! diye yalvararak byk bir gnl sr rnei sergiledi. Mnev yolda seviyemizi grmek istersek, hlimizi ve davranlarmz tahlil etmemiz cb eder. Benlik ve iddi manev yolun kanseridir. blis, vaktiyle stn bir mevk shibiyken bu yzden hsrna dr olmutur. Hazret-i Mevln buyurur: nemli olan gl tabiatl olabilmektir. Yni bu dnya bahesinde, dikenleri grp, onlardan incinip dikenlemek deil, araya k gibi ileler de girse onlar bahar iklimiyle kucaklayarak btn leme bir gl olabilmektir. Abdlhlk Gucdevn Hazretlerinin rh kvam ve davran gzelliklerine it u kymetli nashatleri de tasavvuf yolunun pek deerli gnl dsturlardr: Vasiyet ederim ki sana ey oul; btn hllerinde ilim, edep ve takv zere olasn!.. Gemilerin eserlerini oku, ehl-i beyt ve ehl-i snnet vel-cemaat yolundan git! Fkh ve hads ren ve chil soflerden bucak bucak ka! Namazlarn, mutlaka cemaatle kl! Kalbinde hrete meyil varsa imam ve mezzin olma! hretten gcnn yettii kadar uzakla! hrette fet vardr. Makamlarda da gzn olmasn; dim kendini aalarda tut! Tkat getiremeyecein ie kefil olma! Halkn seni alkadar etmeyen ilerine karma! Fsk idrecilerle dp kalkma! Her hususta dengeyi muhfaza et! ly karp gzel ses dinlemee fazla kaplma ki, rhu karartr ve sonunda nifak dourur. Byleyken gzel sesi de inkr etme ki, onunla okunan ezn ve Kurn, ruhlar ihy eder. Az ye, az konu, az uyu. Gfillerden ve ahmaklardan arslandan kaar gibi ka! Fitne zamanlar yalnzl tercih et. Menfaati cb fetv vererek dnin hafife alnmasna sebep olanlardan, marur zenginlerden ve chillerden uzak dur! Hell ye, pheli ilerden sakn ve evlenmede takvya dikkat et. Aksi

209

hlde dnyaya balanr ve o uurda dnini zedelersin... ok glme; hele kahkahayla glmemeye dikkat et! ok glmek kalbi ldrr. Fakat tebessm de elden brakma. Zr tebessm sadakadr. Herkese efkat gzyle bak ve kimseyi hakr grme! Kendi dn ar bezeyip ssleme; zarif ve sde giyin. Zr d grne ar tin, i haraplndan gelir. Mnkaa etme, kimseden bir ey isteme, mstan kal, kanaatle zengin ol, vakarn koru! Sende emei olanlara ve seni terbiye edenlere kar vefkar ol, malnla ve cannla onlara hizmet et ve onlarn hli ile hllen! Onlar knayan gfiller felh bulmaz. Dnyaya ve dnya ehli olan gfillere meyletme! Gnln dim mahzn, bedenin kullua gl, gzn yal ve kalbin rakk olmal. in hlis, dun iltic, libsn mtevz, yoldan slihler, sermyen zhir ve btn din ilimleri, evin mescid ve yaknn Allh dostlar olsun!.. min

210

BBLYOGRAFYA
Abdurrahmn Cm, Nefahtl-ns, (sdeletiren, Abdlkadir Akiek), stanbul, 1981. Abdurrahman Gzel, Mustafa Tat, Yunus Emre, Ankara, 1991. Abdlkdir Geyln, Fethur-Rabbn, (tercme, Yaman Arkan), stanbul, 1987. Acln, smil bin Muhammed, Kefl-Haf, Beyrut. Ahmed bin Hanbel, Msned, stanbul, 1992. Ahmed Cevdet Paa, Ksas- Enbiy ve Tevrh-i Hulef, stanbul, 1976. Ali el-Mttak, Kenzl-Umml, Beyrut, 1985. Ali zek, Hayrettin Karaman, A. Turgut, M. arc, . Kf Dnmez, S. Gm, Kurn- Kerm ve Trke Aklamal Meli, Suud Arabistan, 1992. Azz, es-Sircl-Mnr erhu Cmiis-Sar f Hadsil-Berin-Nezr, Msr, 1894. Belzur, Ensbul-Erf, Msr, 1959. Buhr, Eb Abdillh Muhammed bin smil, Cmius-Sahh, stanbul, 1992. Drim, Eb Muhammed Abdullh bin Abdirrahman, Snend-Drim, stanbul, 1992. Deylem, Eb c rye bin ehridr, el-Firdevs bi-Mesril-Hitb, Beyrut, 1986. Eb Dvud, Sleyman bin Eas es-Sicistn, Snen Eb Dvud, stanbul, 1992. Ebul-Hasan en-Nedev, slm nderleri Trihi, stanbul, 1992. Ferit Develliolu, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara, 1997. Hkim, Eb Abdillh Muhammed bin Abdillh en-Neysbr,

211

Mstedrek ales-Sahhayn, Beyrut, 1990. Hasan Basri antay, Kurn- Hakm ve Mel-i Kerm, stanbul 1996. bn-i Abdilber, Eb mer Ysuf bin Abdullh bin Muhammed, el-stb f Mrifetil-Ashb, Khire. bn-i Esr, el-Kmil fit-trih, Beyrut, 1965. bn-i Hacer el-Askaln, ihbddn Ahmed bin Ali, Fethl-Br erhi Sahhil-Buhr, (Drul-Fikr, Fuat Abdlbk neri.) bn-i Hibbn, Eb Htim el-Bust, Sahhu bn-i Hibbn, Beyrut, 1993. bn-i Him, es-Sretn-Nebeviyye, Beyrut, 1992. bn-i Kesr, mdddin Ebl-Fid, Tefsru Kurnil-Azm, Beyrut, 1988. bn-i Mce, Eb Abdillh Muhammed bin Yezid el-Kazvin, Snen bn-i Mce, stanbul, 1992. bn-i Sad, et-Tabaktl-Kbr, Beyrut. brhim Cnan, Hadis Ansiklopedisi, Ktb-i Sitte, stanbul. mm Gazl, Kimy-y Sadet, stanbul, 1989. mm Gazl, hyu Ulmiddn, (tercme, Ahmed Serdarolu), stanbul, 1987. mm Nevev, Hadislerle slm, (Dr. Mustafa el-Bua, Muhyiddin Mistu; tercme: Ahmed lim), stanbul. mm Nevev, Riyzus-Slihn, (tercme ve erh: Yaar Kandemir, . Ltfi akan, Rait Kk), stanbul, 1998. smil Hakk Bursev, Kenz-i Mahf, stanbul, 1727. Mahmud Smi Ramazanolu, Klliyt, Erkam Yaynlar, stanbul.

212

Mehmed kif Ersoy, Safahat,(nere hazrlayan, M. Erturul Dzda), stanbul, 1993. Mehmed Doan, Byk Trke Szlk, stanbul, 1994. Mustafa Kara, Metinleriyle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, stanbul, 2002. Mnv, Muhammed Abdrraf, Feyzl-Kadr erhul-Cmiis-Sar, Beyrut, 1994. Mnzir, Abdlazm bin Abdlkav, et-Terb vet-Terhb, Khire, 1934. Mslim, Ebl-Hseyn bin Haccc el-Kueyr, el-Cmius-Sahh (tahkik, M. Fuad Abdlbk) stanbul, 1992. N. Fzl Ksakrek, Bir Adam Yaratmak, stanbul, 1998. N. Fzl Ksakrek, ile, stanbul, 1999. Rudn, Byk Hadis Klliyt, (Cemul-Fevid), stanbul. Sdk Dn, Altnoluk Sohbetleri, Erkam Yaynlar, stanbul. Seluk Eraydn, Tasavvuf ve Tarikatler, stanbul, 1994. Suat Yldrm, Kurn- Hakm ve Aklamal Meli, stanbul, 2001 Suyt, Ebul-Fazl Celleddn Abdurrahmn bin Eb Bekr, el-Cmius-Sar, Msr, 1888. efik Can, Konularna Gre Aklamal Mesnev Tercmesi, stanbul, 1997. ehbenderzde Ahmed Hilmi, Trih-i slm, stanbul, h. 1326. Tabern, el-Hfz Ebul-Ksm Sleyman bin Ahmed, Mucemul-Kebr, 1983. Taber, Eb Cfer Muhammed bin Cerr, Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Beyrut, 1995. Tirmiz, Eb s, Muhammed bin s,

213

Snent-Tirmiz, stanbul, 1992. Vkid, Mez, Msr, 1948. Yahya Kemal Beyatl, Kendi Gk Kubbemiz, stanbul, 1999.

214

LGATE
abes: Bo, gereksiz, sama, hakkate uymayan ey. bid: bdet eden, zhid. abus: Somurtkan, eki, ask (ehre veya byle ehreli kimse). addetmek: Saymak, tutmak, kabl etmek. gh: Bilgili, haberli, uyank, rif. agyr: 1. Yabanclar, bakalar. 2. Tasavvufta, tarikat dnda olan kimseler. hir: Son, en son. hirzaman: Dnya haytnn kymet kopmasndan nceki son zaman dilimi. ahit: 1. Bir ii slenip sz verme. 2. Antlama, szleme. ahkm: Hkmler. ahlk- hamde: Medhedilen gzel huylar. ahvl: 1. Hller. 2. Olular, durum, vaziyet. 3. Tasavvufta Allh vergisi olan mnev hller. kbet: 1. Son, nihyet, hir, encm, netce. 2. Sonunda. akl- selm: Doru karar verebilen, selmete eren akl, saduyu. alyi: Bo, yalanc ss, gsteri. alem: 1. ret, almet, nian, iz. 2. Bayrak, sancak. 3. Minre ve bayrak direklerinin tepesindeki hill, lle vb. ekillerdeki tepelik. aleyhimesselm: Allhn selm o ikisinin zerine olsun. aleyhissalt vesselm: Allhn salt ve selm onun zerine olsun. aleyhisselm: Allhn selm onun zerine olsun. mde: Hazr, hazrlanm, emir bekleyen, emre hazr. amel-i slih: hlsla ve srf rz-y ilh iin yaplan, farz, vcib, snnet veya mstehab hkm bulunan, hayrl i, ibdet, yksek ahlk tezhrleri. ameliye: Belli bir gye ile, belli ekil ve artlarda yaplan i. mil: Sebep, ileyen. rz: 1. Sonradan kan. 2. Muvakkat, gelip geici. rifne: rife yakr tarzda, rife. sde: Rahat, gilesiz, din. ikr: Ak, meydanda, belli, gzle grlebilecek durumda, zhir, ayn. avm: 1. Halk, halkn byk ksm. 2. Aa tabaka, chil kesim. ayn: Belli, ak, meydanda. azamet: 1. Byklk, ululuk. 2. Kibir, gurur. azz: 1. Kymetli, deerli. 2. Saygdeer, muhterem, sekin. 3. Vel, evliy, ermi. 4. Az bulunur. bde: arap, iki, mey. Bk: 1. Allhn sfatlarndan. 2. Dim, kalc, lmsz. 3. Geri kalan, bundan baka. basret: 1. Kalb ile grme, doru ve ll gr, uyanklk. 2. Sezgi, uza grme. 3. Firset, kavray. btl: 1. Bo, beyhde, yalan, rk, doru ve hakl olmayan. 2. Haktan gayr olan. 3. Hkmsz olan. btn: 1. . 2. yz. 3. Gizli, grnmeyen nesne. btn: Btna it, btnla ilgili. bedi: 1. Gzel. 2. Gzellik. bedr-i mnr: Parlak dolunay. bek: 1. Bklik, ebedlik, sonu olmama. 2. Dim, kalc. bendetmek: Kendine balamak, hkm altna almak. berekt: 1. Bolluklar. 2. Hayrlar, sadetler. ber: 1. Kurtulmu, zde, slim. 2. Kusursuz, kabahatsiz. beyat (bat): Kabl ve tasdk mumelesi. beytl-ml: slm hukukunda mliye haznesi. bezletmek: Bol bol vermek. bezm-i elest: Allhn ruhlar yaratp elest birabbikm (Ben sizin Rabbiniz deil miyim?) dedii zaman ve meclis. bgne: 1. lgisiz. 2. Tandk olmayan, yabanc. bzr: Rahatsz, ikyeti, bkm. bhtn: Yalan, iftir, haksz su isnd etmek. clib-i dikkat: Dikkat ekici. cebr: Cebir kullanarak, mecbr, zorla. celdet: Yiitlik, kahramanlk, metnet. celb: 1. Getirme, ekme. 2. Yazl dvet. Cell: 1. Allh Telnn sfatlarndan. 2. Byk, ulu. cemdt: Cansz varlklar. ceml: 1. Yz gzellii. 2. Gzellik, i ve d gzellii. 3. Allhn rahmetiyle tecellsi, lutuf, rz, ihsan vb. sfatlar. Cellin karl. cem etmek: Toplamak, ymak. cenin: Karndaki ocuk, dl. cesmet: rilik, en ve boyca byklk. cevvliyet: ok hareketlilik, canllk, akkanlk. cihet: 1. Yn, taraf, gr, gr as. 2. Vesle. cihetle: Bakmndan, gre gre, veslesiyle. cz: Ksm, para, blk. alab: Rab.

215

dallet: Saptma, hidyetten; doru yoldan ayrlma, azma, btla meyletme. darb- mesel: Atasz, vecze. dsitn: Destan kahramanlarna yakacak srette, kahramanca. debdebe: 1. Hamet, ululuk, byk bir gsteri. 2. Grlt, patrt, tantana. dehhme: Byklk, irilik, ihtiam, azamet. dersim: Talebeye, medreseliye ve herkese ders vermeye yetkili bulunan kimse. deruhte: stlenme, taahhd etme. dern: Kalb, gnle bal, gnlden, iten. desse: Hle, oyun, dzen, entrika, dolap. diergm: Bakalarn dnen. diryet: Zek, bilgi, kavray. dr: Giriftr olmu, mbtel olmu, tutulmu. efrd: Fertler, kiiler. ehadiyyet: Birlik, Allhn birlii. ehl yl: ile, oluk ocuk. ehl-i beyt: 1. Hne halk, ile. 2. Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem-in ev halk, yakn akrabs. ehl-i mn: mn shipleri, mminler. ehl-i kfr: Kfirler, mnszlar. ehl-i snnet vel-cemaat: iann dndaki slm mezheplerine mensup olan ounluk, Peygamberimizle sahblerine tikdda uyanlar. ehlullh: Allh adam, vel, evliy, riclullh. ekbir: Rtbece, grg ve fazlete byk olanlar, devlet ricli. el-Hay: Canl, diri; Allhn sfatlarndan. elzem: Daha lzm, en lzm, ok gerekli. embriyoloji: Canllarn, dllenmi yumurtadan itibren meydana geli safhalarn inceleyen bilim dal. emr-i cell: Cell olan Allhn emri. enbiy: Nebler, peygamberler. enfs: 1. Nefste meydana gelen. 2. Dnlm eye nisbetle dnene, ferd zihne it bulunan, subjektif. esm: simler. esm-y ilhiyye: Allhn isimleri. esrar: Srlar, bilinmeyen, gizli olan eyler. evrd: 1. Virdler, belli periyodlar hlinde yaplan zikirler. 2. Kurn- Kermin ok sk okunan blmleri. 2. Dillerde dolaan szler. ezel: 1. Balangszlk; ba, ncesi olmamak. 2. Ruhlarn yaratld zaman. fsk: Allhn emirlerini tanmayan, sapkn, gnah ileyen, fesat, ktlk eden.

f etmek: Aklamak, meydana karmak, if etmek. fzl: Fazlet shibi, fik, stn. felh: 1. Kurtulma, kurtulu, selmet. 2. Mutluluk, bahtiyarlk. fen bulmak: 1. Yok olmak, son bulmak. 2. Tasavvufta benlii eritmek. fenn: Tecrb ilimler olan fen ile ilgili, fenne it. fergat: 1. Hakkndan isteyerek vazgeme. 2. Dvdan vazgeme. 3. Affetme. fevern: 1. Kaynama, galeyn etme. 2. (Damar) vurma. 3. (Su) fkrma. 4. (Hiddetle) kprme. feyiz: 1. Mnev haz; gnl huzru. 2. Bolluk, bereket. 3. Olgunlama ve ilerleme. 4. Suyun tap akmas. fsk: Fsklk, gnahkrlk, ahlkszlk, doru yoldan sapma. fiiliyt: Fiil olarak gerekletirilen eyler, yaplanlar, lafta kalmayanlar. firak: Ayrlk, hicran. firset: Anlama, sezme kbiliyeti. firkat: Dostlardan, sevdiklerinden ayrlk. fcur: 1. Gnah. 2. Gnahkrlk, ahlka dknlk. fthat: Fetihler, zaferler. fyuzt: 1. Artp oalmalar. 2. Bereketler, bolluklar. 3. Nmetler, ihsanlar. 4. Mnev hazlar. Gafr: Balamas, aff, mafireti bol olan; Allhn sfatlarndan. garib: 1. Garip, acyip, alacak eyler. 2. Tuhaflklar. gayb (gib): 1. Bulunmayan, gizli olan, kayp, gze grnmeyen ey. 2. Bilinmeyen lem, mehul eyler. gayb: Gayba it, gayba mahsus, gayba bal. gayr: Baka, dier, bakas, zge. gayr-i ird: stemeyerek, irde d. gevher: 1. Cevher, asl, maya, z. 2. nci, kymetli ta, mcevher. gyb: Bulunmama, hazr olmama, uzakta olma. gyb: 1. Bulunmad hlde, olmad hlde. 2. Uzaktan. gurb: 1. Batma, bat, grnmez olma. 2. Gnein bat. glen: Gl bahesi, glistan. gzde: Seilmi, seme, mmtaz. habis: 1. Kt, fen. 2. Kanserli ur. hcet: htiya, lzm, gereklilik, muhtalk. hiz: Mlik, sahip, tayan. hak-ins: Hakk tanyan, bilen; hakka uyan. hlet-i rhiye: Ruh hli, insann psikolojik durumu.

216

halketmek: Yaratmak, yoktan var etmek. Hamd: 1. Hamde lyk olan Allh. 2. vlmeye lyk. handikap: Glk, engel, elverisiz hl. hre: 1. Bz cisimlerin ve eylarn zerinde grlen damar damar dalgal izgiler. 2. Dalgal kuma. hasent: yilikler, hayrl ameller. haslet: 1. Yaratltan, doutan gelen hussiyet, huy. 2. Gzel huy, iyi hussiyet. hamet: htiam, gsterililik, heybet, byklk. har: llerin kymette diriltilmesi. hayet: Korku, korkma. hatip: 1. Hitap eden, toplulua kar konuan, nutuk syleyen. 2. Cuma gnleri Cuma namazndan nce cmide hutbe okuyan kimse. 3. Gzel konuan kimse. haylt: 1. Hayaller. 2. Bo dnceler. 3. Kuruntular, vehimler. hazart: Hazretin cemi, hrmet ifde etmek zere byklere verilen nvan. hengm: Zaman, a, sra, vakit, mevsim. hev: 1. Nefse it eylere olan heves, istek, arzu, sevgi, holanma. 2. Nefsn zevkler, dknlkler. 3. vnme, iftihar etme. heyht: znt ifde eden nlem; yazk, ok yazk, ne yazk. Hicaz: Mekke ve Medneyi iine alan blge. hicran: 1. Ayrlk. 2. Ayrlk acs. 3. iddetli znt, byk keder ve ac. hidyet: 1. Doru yol, hak yol. 2. slmiyet. 3. Yol gsterme. hilkat: Yaratl. hissiyt: Hisler, duyular. hodgm: Hodbin, bencil, srf kendi menfaatini dnen. hull: 1. Gelip atma. 2. Girme. husmet: Dmanlk, kin. hccet: 1. Bir eyi ispat eden delil. 2. limlere verilen nvan. hsn: 1. Gzellik, iyilik, holuk. 2. Tamamlk, olgunluk, mkemmellik. 3. lh ve mutlak gzellik. hsn-i htime: 1. Gzel son. 2. mrn gzel sona ermesi. ibtid: lkle ilgili, ilke mensup, ilk derecede. icbet: Dvete gitme, uyma, kabl etme. ictima: Sosyal, toplumla alkal. ifsd: Fesd etme, bozma, kartrma.

ihsn: 1. Balama, ba olarak verme. 2. Balanan ey. 3. Yardm, iyilik, lutuf. 4. Tasavvufta, Allh gryormu gibi yaanan kulluk hayt ve kalb kvam. ihsas etmek: Hissettirmek, sezdirmek, duyurmak. ihtiram: Hrmet, sayg. ihy: 1. Yeniden hayat kazandrma, canlandrma, uyandrma, diriltme, glendirme, tzeleme, onarma, enlendirme, mr. 2. Bir geceyi ibdetle geirme. ikbl: 1. Baht, tlih. 2. lerin yolunda gitmesi. 3. Birine doru dnme. 4. Arzu, istek. ikml: Kemle erdirme, tamamlama, bitirme. ikrar: 1. Syleme. 2. Kabl, tasdk. iktif: Kf bulma, yeter sayma, yetinme, kanaat. iktisd: 1. Ekonomik. 2. ktisatla, tutumla ilgili. ilhd: 1. Gerek inantan dnme, cayma. 2. Allhn varlna ve birliine inanmama, dinsizlik. iltic: 1. Snma, barnma. 2. Gvenme, dayanma. iltihk: Katlma, karma. immet: mamlk. imtin: 1. ekinme, geri durma. 2. mknszlk. iniks: Akislenme, yansma. ind: Kat, huzr. ind-i ilh: Allh Telnn huzru, Allh -celle cellh-nun kat. inklb: Bir hlden baka bir hle dnme, hl deitirme. inkif: 1. Alma. 2. Byme, gelime. 3. Meydana kma. 4. Mnev bir srrn veya hlin grnmesi. intibh: 1. Uyanklk. 2. bret alma. 3. Gz aklk. inzl: nme, indirilme, nzil olma. ird: 1. Hak yolu, doru yolu gsterme, uyarma. 2. Tasavvufta, mridin Allh yolunu gstermesi. irtikb: Kt, fen, gnah tekl edecek bir ey yapma. sr: 1. kram. 2. Kendisi muhta olduu hlde nefsinden feraat edip bir bakasn terch etme. iskn: 1. Yerletirme, insan yerletirme. 2. Ev ve yurt sahibi yapma. 3. Yurt edindirme. ism-i azam: En byk isim; Allhn Kurnda geen yz isminden doksan dokuzu belli esm-i hsnsnn fevkindeki ad. Hangi isim olduuna dir muhtelif rivyetler vardr. istib: 1. ine alma, iine sma. 2. Tutma, kaplama. istdd: 1. Kbiliyet, bir eyin kablne, kazanlmasna olan tabi meyil. 2. Aklllk. 3. Anlayllk. istifham: 1. Zihni megul eden soru. 2. Soru sorup anlama. 3. Sze kuvvet vermek iin soru eklinde ifde.

217

istifr: Allh -celle cellh-dan gnahlarnn balanmasn dilemek, estafirullh diyerek tevbe etmek. istihkak: 1. Hak etme. 2. Hizmet karl istenen cret. istihz: Alaya alma, elenme, zevklenme, ince alay. istinad: 1. Dayanma. 2. Gvenme. 3. Sened, dell, hccet. istinadgh: Dayanacak, gvenecek, snlacak yer. ib: Doyma, doygunluk. itih: 1. Meyil, istek. 2. tah. tidl: 1. Ar olmama, orta hlde bulunma. 2. Yumuaklk, mlyemet. 3. Eit olma, dengeleme. timd: 1. Dayanma, gvenme. 2. Emniyet, gven. itminn: Huzur bulma, seknete erme, emn olma, birine inanma, gvenme, kat olarak bilme. ittib: Tb olma, uyma, ardsra gitme. izf: Bir eye bal olarak deiebilen, deiken. izle: Giderme, yok etme, ortadan kaldrma. izan: 1. Anlay, kavray, akl. 2. taat, sz dinleme, boyun eme. 3. Terbiye, edep. izdivc: Evlilik, evlenmek. kbna varlmaz: Derece ve stnlne eriilemeyen ey. kabl: Cins, soy, tr, snf, eit. kadm: Eski, trih. kffe: Btn, hep, hepsi, tamam. Kahhr: 1. Kahreden, mahveden, gazapl. 2. Kahreden kudret ve kuvvet shibi Allh. kl: Sz, lf, sz dizisi. kelm: 1. Sz, lkrd. 2. Sz, ibre, cmlecik veya cmlecikler. kelm- kibr: Atasz hkmne gemi hikmetli, mehur sz. kemiyet: Adet, miktar, say. Kerm: 1. Kerem sahibi, cmert, byk, ulu, ihsn edici. 2. Allhn sfatlarndan. kerremallhu vecheh: Allh yzn ak etsin, erefli ve mbrek klsn! (Hazret-i Ali -radyallhu anhiin kullanlr.) kesfet: 1. Younluk, sklk, kalabalk. 2. effaf olmama, bulanklk. kesbetmek: Kazanmak. kesf: 1. Youn, koyu, sk, tok, kaln, 2. Kaba, nezketsiz. kevn: Var olu ve kintla ilgili. kraat: Okuma.

kyam: 1. Ayaa kalkma, ayakta durma. 2. Bir i iin davranma, teebbse girime. 3. Ayaklanma, ba kaldrma, isyan. 4. lmden sonra dirilip ayaa kalkmak. kuddise sirruh: Allh, onun srrn (i lemini) her trl mnev lekelerden arndrsn! kuds: 1. Mukaddes, kutsal. 2. Allh ile ilgili, Allha mensup. kudsiyyet: 1. Kutsallk, mukaddeslik, azizlik. 2. Temizlik, arlk. kffr: Kfirler, hak dni inkr edenler. klhan: Hamamlar ve hamamda kullanlan suyu stmaya yarayan byk ocak. lkayd: 1. Kaytsz, aldrmayan, ilgi gstermeyen, ilgisiz. 2. Neme lzmc. lkrd: 1. Sz, laf. 2. Konuma, sohbet. 3. Bo sz. 4. Dedikodu. 5. Grlt, grltl konuma. le: Le, enkaz. latf: 1. Ho, yumuak, nrin. 2. Cismn olmayan, rhn. 3. Esm-i hsndan, Allh -celle cellhnun isimlerinden. latfe: aka, nkte, espri. lzme: Yaplmas lzm gelen ey, vecbe, vazfe. lebleb: Azna kadar, silme dolu. lednn: Allh bilgisine ve srlarna it, Onunla alkal. letfet: 1. Latflik, holuk. 2. Gzellik. 3. Nezket. 4. Yumuaklk. Levh-i Mahfz: Allh -celle cellh-nun ezel ilminin, kinatta olmu olacak eylerin yazl olduu levha. libs: Elbise, giysi, kyfet. lisn- hl: Hl dili; hl ve davranlardan karlan mn. liykat: Lyk olma, uygun bulunma, yararllk, deerlilik, ehliyet, iktidar. mahbb: Sevilen, sevgili. mahf: Gizli, sakl. makbliyet: Makbullk, beenilmilik, kabl edilmilik, geerlilik. makro: Byk. mlik: Ship. mmul: ml edilmi, retilmi, yaplm, ilenmi. mrifet: 1. Kendine has ustalk, mahret, hner. 2. Bilgi, ilim. 3. Tasavvuf bilgi, ilhma dayanan vstasz bilgi. mrifetullh: Allh -celle cellh-yu kalben ve yaknen tanma, bilme.

218

mruf: 1. Herkese bilinen, belli. 2. Dnin uygun grd. mruz: 1. Bir eyin tesiri altnda bulunan. 2. Arz olunmu, arz olunan. 3. Verilmi, sunulmu, anlatlm. msiv: 1. Allhtan gayr btn varlklar. 2. Dnya ile ilgili olan eyler. msiyet: 1. syan. 2. Kt. 3. Gnah eyler. mazhar: 1. Bir eyin zuhr ettii yer, ey ve madde. 2. Nil olmu, erimi, kavumu; nil olan, kavuan, erien, ereflenen. mazhariyet: Mazhar olma hli, nil olma, kavuma, ereflenme. mel: Mnya it olan, kavramaya dir. mebn: 1. Bir eye dayanan. 2. den dolay, den tr. meclbiyet: Tutulma, k olma hli. mecr: 1. Suyun akt yatak, su yolu, aknt yeri. 2. Bir iin gidi, olu yolu. med ve cezir: 1. Denizin ay ekimi tesri ile alalp ykselmesi, gel-git. 2. ni-k. medr: 1. Vsta, vesle, fayda. 2. Dnerek hareket eden bir cismin dayand nokta. medh sen: vme, iyi taraflarn anlatma, sityi. mefhm: Szden karlan mn, kavram. meftun: 1. Gnl vermi, vurgun, mptel, dkn. 2. aknlk derecesinde beenmi, hayran. meknuz: Gml, haznede sakl. menf: 1. Olumsuz, msbetin zdd. 2. Nefyolunmu, srgn edilmi. 3. Negatif. menfur: Nefret uyandran, tiksinti veren, iren. menkbe: ou tannm vey trihe gemi kimselerin ahvline (durumuna) it fkralar, hikyeler, kssalar. menzil-i maksd: Varlmak istenilen yer veya gye. merdud: 1. Reddedilmi, kovulmu, atlm. 2. Cerhedilmi, rtlm: merdd bir fikir. 3. Allhn rahmetinden mahrm braklm, meln. merzuk: Rzklandrlan, nmet ihsn edilen. mesbe: Deer, hkm, derece, mertebe, misil. mesken: Oturulacak yer, oturulan ev. merep: 1. Bir kimsenin yaratltan gelen mizc, tabiat, huy. 2. det. 3. Gidi, hareket, tavr, tutum. meriyet: Mer olma hli; hukuka uyma durumu. metafizik: Fiziktesi, duyularla idrk edilemeyen. metnet: Metinlik, muhkemlik, dayankllk, salamlk. meyn: 1. Ara, orta. 2. Ortalama. 3. Aralk. 4. Kvam. mezc: Katma, kartrma, birletirme.

mezmm: 1. Zemmolunmu, yerilmi. 2. Beenilmemi, ayp. mihrk: Merkez nokta, orta ksm, odak. mikro: Ancak mikroskop yardmyla grlebilecek kadar kk. mrc: Ge kma, ge ykselme, Hazret-i Muhammed -sallllhu aleyhi ve sellem-in ge karak Allh Tel ile grmesi. miskinlik: 1. cizlik. 2. Beceriksizlik. 3. Yoksulluk, fakirlik. muall: 1. Yce, yksek. 2. Makam ve rtbesi yksek. mumelt: Mumeleler, davranlar. , alveri vs. sretiyle yaanan her trl beer mnsebet. muamm: 1. Kark, mnas zor anlalr ey. 2. Bilmece. muammer: 1. ok yaam, uzun mrl. 2. Hayatta olan. muayyen: 1. Tyin edilmi, belli, belirli. 2. Kararlatrlan. muazzez: ok aziz, izzet sahibi, sayg uyandran, kymetli, muhterem, sevgili. mcip: 1. cb eden, lzm gelen, gereken, gerektiren. 2. Sebep, vesle. mufassal: Tafslatl, etrafl, uzun uzadya aklanarak anlatlan, detayl. muhabbetullh: Allh sevgisi. muharref: Tahrif edilmi, bozulmu, znden uzaklatrlm, deitirilmi. muhayyer: Seip tercih etmekte, almakta, kabl etmekte serbest olunan. muhsin: hsn eden; iyilikte, bata bulunan. muhteris: htirasl, ar derecede arzulu, hrsl. mukbele: Karlk, cevap. mukadder: Allh tarafndan ezelde takdr olunmu kaz, kader, alnyazs. muktedir: ktidarl, gc yeten, becerebilen. muktez: 1. ktiz eden eyler, gerekenler. 2. Sonular. murd: stenilen, kastedilen ey. murkabe: 1. Bakma, gz altnda bulundurma, kontrol. 2. Kendi i lemine bakma, tefekkre dalp kendinden geme. musaff: Tasfiye edilmi, artlm, temizlenmi, sfiyet kazanm. musavvir: 1. Tasvir, resim yapan ressam. 2. Varlklara biim veren mnsna gelen Allhn sfatlarndan biri. mutbakat: 1. Uygunluk, uygun gelme, uyuma, muvfakat. 2. Tutarllk, rbta, irtibat.

219

muttak: Gnah ve haramdan uzak duran, saknan, dindar, takv sahibi, Allhtan korkan. muttal: renmi, haber alm, bilgili. muttasf: Sfatlanm, vasflanm. muvcehesinde: Karsnda. muvzene: ki eyin eit olma hli, denge. mchede: 1. Mcdele, aba, gayret. 2. Kiinin nefsin istemediklerini yapmak sretiyle kendini terbiye etmesi, nefs ile savama. mczt: 1. Bir su veya kabahata karlk verilen cez. 2. Karlk. mcerred: Cisim hlinde bulunmayan, saf, hlis, tecrd edilmi, soyulmu. mcrim: 1. Gnahkr. 2. Kabahatli, sulu. mderris: 1. Ders veren, ders okutan, medrese dersi okutan. 2. Profesr. mdrik: drk eden, anlayan, anlam, akl ermi. messir: 1. Tesir eden, eser brakan. 2. Hzn veren, kederlendiren, dokunakl. 3. Sz geen, hkm yryen. messiriyet: Tesirlilik, etkililik. mfekkire: Dnme gc, dnme hssas. mkleme: 1. Kelm etme, konuma, karlkl konuma, syleme. 2. Mzkere. mlyim: 1. Yumuak huylu, yava kimse. 2. Uygun. mmessil: 1. Temsl eden, temsilci. 2. Eli, sefir, murahhas. mmtaz: 1. Meziyetleriyle bakalarndan ayrlan, sekin, seilmi. 2. mtiyazl. mnbit: Ekilmi olan bir eyi iyi yetitiren, verimli. mncer: 1. Bir tarafa ekilip srklenen. 2. Neticelenen. mnezzeh: 1. Bir eye muhtc olmayan. 2. Arnm, temiz, ber. mnhasr: 1. Hasredilmi, ayrlm, bir eye veya bir kimseye mahsus. 2. Kuatlm. 3. Snrl. mnkir: 1. nkr eden, kabl ve tasdk etmeyen. 2. Allh -celle cellh-nun varln kabl ve tasdk etmeyen, mnsz. mrdn: rdelerini mridlerine teslim etmi bulunan derviler. mrebbiye: Kadn mrebb, kadn terbiyeci. msv: Eit, denk, birinin tekinden farksz olmas, ayn hl ve derecede olan. msbet: 1. Menf olmayan, olumlu, pozitif. 2. Delili gsterilmi, delilli, doruluu anlalm, isbt olunmu. 3. Salam, kav. mstan: 1. Doygun, gnl tok. 2. Lzumlu, gerekli bulmayan. 3. ekingen, nazl.

mstecb: Kabl olunmu. mhede: 1. Bir eyi gzle grme. 2. Mnev seyir. mahhas: 1. ahslandrlm, cisimlendirilmi, ekillendirilmi. 2. Gzle grlp, elle tutulur hlde bulunan. merref: ereflendirilmi, kendisine eref verilmi, erefli. mterek: 1. Ortaklaa, tasarruf edilen, iki veya daha fazla kimse tarafnda kullanlan. 2. Birlikte, beraber. 3. Ortaklaa, elbirlii ile. mtlaa: 1. Okuma. 2. Tedkk. 3. Dnce. mtel: Yksek, yce, ulv, ulu. mtefekkir: Tefekkr eden, dnen, dnr. mtehall: Hllenen, (madd, mnev) sslenmi, donanm. mtehammil: Tahamml eden, dayanan, yk altnda bulunup ses karmayan. mtekmil: Olgun. mtekebbir: Kibirlenen, marr. mtemdiyen: Devaml, srekli olarak, arkas kesilmeyerek. mtereddid: 1. Tereddd eden, kararsz, ikircimli. 2. Bir yere gidip gelen. mteekkil: 1. Teekkl etmi, ekillenmi, ekillenen. 2. Meydana gelmi, kurulmu. mteveccih: Tevecch eden, ynelen. mtevekkil: Allha tevekkl eden, iini Onun irdesine, kadere brakan, Allhtan gelene rz olan. myesser: 1. Kolay olan, kolaylkla gerekleen. 2. Nasib olan. 3. Kolaylatrlm. mzeyyen: Tezyn edilmi, bezenmi, sslenmi, donanm, tezyinatl, ssl. nakk: 1. Yal boya ile duvar naklar yapan ssleme sanatkr. 2. Nak ileyen kimse. nazar: 1. Bakma, gz atma. 2. Dnme. 3. Gz deme. 4. ltifat. 5. tibr. 6. Yan bak. nazargh- ilh: Cenb- Hakkn nazar kld yer. nzenn: 1. Nrin, ince yapl. 2. ok nazl yetitirilmi, mark. 3. Cilveli. nzil: Nzl eden, yukardan aa doru hareket eden, inen. nebtt: Nebtlar, bitkiler. nebev: Nebye, peygambere it, onunla ilgili. necset: 1. Pislik, murdarlk. 2. Ters, kazrat. nedmet: Pimanlk. nefha: 1. frme, nefes. 2. Gzel koku. 3. Rzgrn bir kere esmesi.

220

nefsn: Nefse, nefsin arzularna it, nefsle ilgili. nefsniyet: Kin, garez, husmet, gizli dmanlk. nehyetmek: 1. Yasak etmek. 2. Dinen yasak olan eylerden menetmek. neet: 1. Meydana gelme, ileri gelme. 2. kma, yetime. neve: Sevin, keyif, mutluluk sarholuu. (Dilimizde galat olarak nee eklinde kullanlmaktadr.) nezih: 1. Temiz. 2. Gzel, kibar. nifak: 1. Mnfklk, iki yzllk, ara bozukluu. 2. Mslman grnp kfir olma. nisb: 1. Asl, esas. 2. Bir maln zektn vermek iin var olmas gereken miktar. 3. Sermye, mal. nrniyet: Nurluluk. nutfe: 1. Dl suyu. 2. Duru, saf su. nmyi: 1. Gsteri, gsteri, grn. 2. Gz koyma. nmne-i imtisl: Misl getirilecek, tb olunacak rnek. rabbn: 1. Rabla alkal. 2. Kendini olanca gcyle Rabbe veren. rbta: 1. Balant, balant vstas. 2. Tasavvufta, mridin, mridini dnerek, kalbinden dnya ile ilgili eyleri karmas, Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-e ve Allh -celle cellh-ya kalbini balamas. radyallhu anh: Allh ondan rz olsun. radyallhu anh: Ayn dunn hanmlar iin sylenilen ekli. radyallhu anhm: Allh o ikisinden rz olsun. Rahm: 1. Merhametli, esirgeyen, koruyan, acyan. 2. hirette mmin kullarna keremiyle mumelede bulunan Cenb- Hak. 3. Allhn isimlerinden. rahmet: 1. Acma, esirgeme, koruma, yarlgama. 2. Hazret-i Muhammed -sallllhu aleyhi ve sellem-. 3. Kurn- Kerm. 4. Yamur. rahmetullhi aleyh: Allhn rahmeti onun zerine olsun. rakk: 1. ok ince, yufka, nzik, nrin. 2. Yumuak kalbli, yufka yrekli, hisli. rm olmak: tat etmek, boyun emek, kendini bakasnn emrine brakmak. ryiha: Koku, gzel koku. refkat: Refiklik, arkadalk, yoldalk. rev: Yakr, uygun, yerinde, lyk. rz: 1. Honutluk, memnunluk. 2. Rz olma. 3. stek, kendi istei. rikkat: 1. ncelik, yufkalk. 2. Nezket. 3. fdede incelik. 4. Merhamet etme.

rind: 1. lh akla mest olmu sf. 2. Pervsz, korkusuz, kalender. riyset: Reislik, bakanlk, ba olma. riyzat: 1. Az yiyip, az uyuma ve srekli ibdet ederek nefsi terbiye etme, nefsin arzularna kar kendini tutma, dnya zevklerinden el ekmek sretiyle nefsi krma. 2. dmn, temrn. 3. Kanaatkrca yaay. rhn: 1. Rhla ilgili. 2. Cismn olmayan, mnev. 3. Dinle, hiretle ilgili. rhniyet: 1. Rha it mnev atmosfer, rhu takviye eden mnev hller. 2. Veft etmi olan bir ahsiyetin devm eden mnev kuvveti. sad: 1. Ses. 2. Yank. sadkat: Dostluk, vefkrlk, iten ballk, doruluk, yrek doruluu. sadaka-y criye: Srekli ecir ve sevba vesle olan hayr-hasent. saded: Kast, niyet, maksad, esas konu, esas mn. sdr olmak: kmak, meydana gelmek, zuhr etmek. saf: 1. Saflk, berraklk. 2. Gnl enlii, kedersizlik. 3. Nee, zevk, elence. sfiyet: Hlislik, temizlik, paklk, arlk. shibul-vef: Vef shibi, vefkr, vefl. sik: 1. Sevk eden. 2. Huss sebep. saka: Su veya herhangi bir iecek datan, satan. skt olmak: Dmek. slih: 1. Allhn emir ve yasaklarna gzelce riyet eden, gzel ahlk shibi. 2. Yarar, elverili, uygun. 3. Yetkili. sliha: Allhn emir ve yasaklarna uyan, dindar, iffetli, gzel ahlk shibi kadn. slik: 1. Bir yola girmi olan. 2. Tarkat yolcusu, bir tarkata girmi bulunan kimse, dervi, mrd. slim: 1. Hasta veya sakat olmayan, salam. 2. Aypsz, kusursuz, noksansz. 3. Korkusuz, endiesiz, emn. sallllhu aleyhi ve sellem: Allhn salt ve selm onun zerine olsun. samediyyet: Allh -celle cellh-nun ezel, ebed, yce oluu; hibir kimseye veya hibir eye muhtc olmamas; mutlak mlik olmas. sarhaten: Dorudan doruya, aka. sarih: 1. Ak belli, ikr, bedih, tartlmayacak aklkta. 2. Kark olmayan, sde, sf, hlis, ar. savm salt: Oru ve namaz. sehvet: Kerem, cmertlik. selmet: 1. Slimlik, eminlik, korku ve endeden uzak olma. 2. Kurtulma, nect. 3. yi netce.

221

selm: 1. Temiz, samim. 2. Kusuru, noksan olmayan, salam, doru. 3. Tehlikesiz, zararsz. semv: Semya it, gkyzne dir, semya bal. sene-i devriye: Yl dnm. serp: Batan aa, hep, tamamyla, btnyle. serlevha: Yaznn bal. sertc: Ba tc olan, ok sevilen, saylan. sevk-i tabi: gd. seyyh: ok gezen, gezgin. sddk: ok doru olan, hi yalan sylemeyen. (Hazret-i Eb Bekirin lakb.) sft- ilhiyye: Cenb- Hakka nisbet edilmesi ciz olan vasflar. sklet: 1. Arlk, yk. 2. Sknt. srt- mstakim: 1. Allh -celle cellh-nun rz olduu dosdoru yol. 2. Srat kprs; stnden geip cennete gitmek zere cehennemin zerine kurulacak olan ok dar ve g geilir kpr. siryet: Birinden dierine geme, bulama. sret: 1. Bir ahsn mnev durumu, hl, hareket ve tabiati, ahlk ve karakteri. 2. Hazret-i Peygamberin hl tercmesi. s-i htime: 1. Kt son. 2. mrn mnev ynden kt bir ekilde sona ermesi. sret-i haktan grnmek: Samm, iyi niyetli grnts vermek. sfl: 1. Aada olan, aalk. 2. Kt ve pis kyfetli, hrpn. snnet-i seniyye: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in szleri, fiilleri ve tasvib ettikleri. snhat: Akla, hatra gelen, ie doan eyler. srr: Sevin. mil: ine alan, kaplayan, evreleyen. aa: 1. Parlaklk, parlama. 2. Gsteri, yaldz. yn: Uygun, mnsip, yarar, lyk. ehdet: 1. hitlik, tanklk. 2. Bir eyin doruluuna inanmak. 3. Dellet, almet, iret. 4. Ehed en l ilhe illllh cmlesini sylemek. 5. ehitlik, ehit olmak. 6. Gzle grlen eyler ve varlklar lemi. er: eratle alkal, dne uygun. er-i erf: slm erati. erre: Kvlcm. erir: Kt, ktlk ileyen, hayrsz, fesat. ir: 1. Nian, eser, iret, almet. 2. Almet-i frika. irk: Mriklik, Allha erik, ortak komak, Allhtan baka bir ilh bulunduuna inanmak.

ml: 1. ine alma, kaplama. 2. it olma, dellet etme. tb: 1. Birinin ard sra giden, ona uyan. 2. Boyun een, bal kalan, birinin emri altnda bulunan. tabiat- asliye: Yaratltan gelen huy, det, ftrat. tahakkuk: Gerekleme, meydana gelme, kesinleme. tahasss: Hislenme, duygulanma. tahds-i nmet: Nil olunan nmetleri tirf edip kretme. tahvl: Deitirme, deitirilme, evirme, dndrme. takdm: 1. Sunmak. 2. ne geirmek. takdr: 1. Ezelde Allhn bir eyin olmasn istemesi. 2. Beenme, deer verme. 3. Deerini anlama. takv: Allhtan korkma, Allh korkusuyla dnin yasaklarndan kanma. tlim: 1. Bir ii renmek veya almak iin yaplan alma, mek. 2. Yetitirme, retim. tlimgh: Tatbik olarak renme, retme, ders verme veya alma yeri. taltif: 1. Gnl okama, gnl ho etme. 2. Rtbe, nian, maa artrm gibi eylerle sevindirme. 3. hsan ve bata bulunma. tam: A gzllk, hrsllk, doymazlk. tanzim: Dzenleme, yoluna koyma. tasallut: Musallat olma, satama, bana ekime. tasarruf: 1. Kullanma yetkisi. 2. Shib olma. 3. dre ile kullanma. tasavvur: 1. Zihinde canlandrma, tahayyl etme, gz nne getirme. 2. Yaplmasn dnme. tasfiye: Saf hle getirme, artma. tasfiye-i kalb: Yreini, kalb lemini temizleme, arndrma. tasvr: 1. Resmini yapma. 2. Resim, figr, portre. 3. Yazyla trif etme. tavsif: Sfatlarn belirtme, etraflca trif etme. tazarr: Tevz ve hu ile Allha yalvarma. tazm: Hrmet, sayg, yceltme. tziye: lenin yaknlarna ba sal dileme. tebdl: 1. evirme, dndrme, dntrme. 2. Kyfet deitirme. teberrken: Bereket sayarak, veslesiyle bereketlenme md ederek, mbrek addederek. tebli: 1. Ulatrma. 2. Resm bir yazy, karar halka, veya ilgililere duyurma. 3. Bildiri, uyar. 4. Bir dni bakalarna anlatma ve bylece onun yaylmasna alma. tecell: 1. Grnme, belirme. 2. Kader, tlih. 3. Allhn lutfuna nil olma.

222

tecesss: 1. Bir eyin i yzn aratrp srrn zmeye alma. 2. Merak. techizat: Donanm, donatm, lzumlu eyler. tecrd: 1. Soyma, soyutlama. 2. Ayrma, bir tarafta tutma. 3. Tasavvufta her eyden el ayak ekip Allha ynelme. ted: Bir eyi hatra getirme, artrma, zihinde uyandrma. teeddb: Edeblenme, utanma, ekinme. teemml: Enine boyuna dnme. teessr: znt, karamsarlk. tefrik: Ayrma, ayr tutma. tekaddm: Zaman, mekn ve mevk bakmndan nde bulunma, ileride olma. tekml: Basamak basamak meydana gelen deime, ekil deitirme ve gelime, kemle erme, olgunlama. tekrm: Sayg gsterme, yceltme, ululama. telakk: 1. Anlay, gr. 2. ahs anlay, ahs gr. telif: 1. Eser yazma, toplama, dzenleme. 2. Yazlm, ortaya konulmu eser. 3. Uzlatrma, badatrma; altrma. 4. Bir ibrenin dzeni. telkn: 1. Fikrini kabul ettirme, alama. 2. lmek zere olan kimsenin banda kelime-i ehdet getirerek tekrarlamasn salamaya alma. 3. l gmldkten sonra mezar banda yaplan du. telmih: 1. Ak syleme, ml konuma. 2. Konumada gemeyen bir sz vey kssaya iret edilmesi. tem: 1. Bakp seyretme. 2. Gezme. temrin: Tekrar, altrma, idman yaptrma. teneffs: 1. Nefes, soluk almak. 2. Yorgunluk atmak iin dinlenmek. tenezzl: 1. Alakgnlllk gsterme. 2. nme, alalma. tenks: Noksanlatrma, eksiltme, azaltma, indirme. tenzh: 1. Btn eksiklik ve noksanlardan ayrmak. 2. Cenb- Hakkn her trl noksan ve kusurlardan uzak, mtel (idrklerin eriemeyecei derecede yce) bir yaratc olduunu ikrr etmek. terakk: 1. Artma, ilerleme, ykselme. 2. Daha iyi hle gelme. terennm: 1. Yava, gzel ve rha tesir edici bir sesle syleme. 2. akma. terettb: 1. it olma, cb etme, gerekme. 2. Dme (bir i, birinin zerine-). terf: 1. Ykselme, ykseltilme. 2. Rtbe verme, rtbe alma.

terkb: 1. Birka eyin birletirilmesiyle kark bir ey oluturmak. 2. Birka eyden meydana getirilmi ey. 3. Birletirme. terkin urmak: Terk etmek, brakmak, vazgemek. teshb: 1. Sahip kma, koruma, himye etme. 2. Kendine it olduunu iddi etme. tesbh: Sbhnallh diyerek Allha tazm etmek. tesbiht: Tesbhin oulu. teskn: Skinletirme, yattrma, durdurma. teslimiyet: Teslm olma, boyun eme. tevbe-i nash: syandan itaate, btldan hakka, gnahlardan slih bir hayta kat bir kararllkla dn, gerek ve makbul tevbe. tevch: 1. Belli bir yne dndrme, evirme. 2. Bir kimseye hitab etme. 3. Aklama, tefsr etme. tevd: 1. Emnet etme. 2. Teslm etme. 3. Ved etme. tevecch: 1. Ynelme, gleryz gsterme, sevgi ve muhabbet. 2. Nasb ve myesser olma. tevekkl: 1. Vekl klma, bakasna havle etme. 2. Allh -celle cellh-ya gvenme, gcnn yetmedii yerde Allh -celle cellh-dan bekleme. tevessl: 1. Vesle sayma. 2. Bavurma, girime. 3. Sebeplere sarlma. 4. Beceremeyecei bir ie heves edip yeltenmek. tevz: 1. Datma. 2. Herkese payna deni datma, letirme. teyakkuz: Uyanma, uyank bulunma. teyd: 1. Dorulama, destekleme. 2. Kuvvetlendirme, salamlatrma. tezkiye: Aklama, temize karma. tezkiye-i nefs: Nefsi, her trl kt sfatlardan ve menf temyllerden temizleme, aklama ve gzel ahlk ile tezyn etme. tezyn: Ziynetlendirme, ssleme. tilvet: Okuma, Kurn- Kermi uslne gre, tecvd ve tlmle okuma. timsl: 1. rnek. 2. ekil, sret, resim. 3. Bir eyi temsil eden resim veya sembol. u, : Ve. ucub: Kendini beenmilik, kibir ve gurura kaplma. uhde: 1. Sz verme, bir ii zerine alma. 2. Vazfe, birinin zerinde bulunan i. 3. Sorumluluk. ukb: hiret. ukde: 1. Dm. 2. Zor, kark. 3. stenip de elde edilemediinden dolay ie dert olan ey. ulhiyet: lhlk sfat. ulv: Yksek, yce.

223

uzv: Uzuvlara bal, organlarla ilgili. lfet: 1. Alma. 2. Dostluk, arkadalk, inlk, iyi geinme. nsiyet: Alkanlk, lfet, dostluk. sve-i hasene: En gzel bir rnek ve rehber ahsiyet. Hazret-i Peygamberin nmne-i imtisl ahsiyeti. vahdniyet: Allhn birlii, Allhn birlik sfat. vakfe: Haccn iki rknnden birincisi olan Arafatta Zilhiccenin 9. gn leden sonra balayp gne batana kadar geen sre iinde bir mddet bekleme vazfesi. vka: Vuk bulan, olan, geen ey. vkf: 1. Bir iten haberli olan, bir eyi elde eden. 2. Duran, ayakta duran. 3. Bir ey vakfeden. 4. Arafatta vakfeye duran. vk: Vuk bulan, meydana gelen. vazetmek: 1. Koymak, atmak. 2. Belirtmek. 3. Tyin etmek. 4. Kurmak. vebl: 1. iddet, arlk, azap. 2. Gnah. vecd: 1. Kendini kaybedercesine ilh aka dalma. 2. iddetli dn duygu ve heyecan hli. vech: 1. Yz, ehre. 2. Tarz, slb. 3. Sebep, vesle. verese: Mraslar. vich: Yzyze olan. vuk bulmak: Olmak, tahakkuk etmek, gereklemek. vukut: Olanlar, olan bitenler. vukfiyet: Derinlemesine anlama, bilme, haberli olma. vuslat: Bir eye ulama, kavuma, visl. vuzh: 1. Vzh olma hli, aklk. 2. Kolay anlalrlk. yakaza: Uyanklk.

yakn: pheden kurtulmu, doru, salam ve kesin bilgi; doru ve kuvvetle bilme, mutlak kanaat ve tam bir itminn. zbit: Subay. zhid: Zhd shibi, pheli eyleri bile terk ederek gnahtan kaan, Allh korkusuyla dnya nmetlerinden el eken kimse. zhir: 1. Grnen, meydanda olan, belli, ak, ikre. 2. D grn. 3. Tabi, phesiz. zkir: Zikreden, Allh anmakta olan. zarrt- dniye: Dn zarretler; dnin zarr olarak bilinmesini ve yerine getirilmesini istedii ykmllkler. zebn: 1. Zayf, argn. 2. Gsz, kuvvetsiz, meclsiz, dermansz. 3. Bre, zavall, dkn. 4. zgn. zevce: Nikhl kadn, e. zevce-i thire: Pk, temiz zevce. zevk- selm: 1. Selmette olan zevk, iyiyi, gzeli ayrt edebilen bir zevk. 2. Zevkin en yksek derecesi. zmn: 1. , dhil. 2. Aka sylenmeyip dolaysyla anlalan fikir. 3. Maksat, niyet. zillet: 1. Hor ve hakir olma, alalma. 2. Alaklk, miskinlik. 3. Hor ve hakr grlme. zuhr: Grnme, meydana kma, ba gsterme, treme. zulmet: 1. Karanlk. 2. Mneviyat nrlarndan mahrmiyet. zhd: Her trl dnyev ve nefsn zevke kar koyarak kendini ibdete verme. zrriyet: Soy, nesil.

224

NDEKLER nsz....2 Son Nefes -1-....7 Son Nefes -2-..15 Son Nefes -3-..24 Kintta Zikrullh ve Seher....31 Kurn ve Tefekkr 1..39 Kurn ve Tefekkr 2 .46 Kurn ve Tefekkr 3 .....55 Tevbe ve Gzya....64 Du..72 Hakka ve Hayra Dvet -1-......79 Hakka ve Hayra Dvet -2-......86 sr.......94 stin.... ...102 Ticret Ahlk.......112 Allha Verilen Karz- Hasen...122 ctim Mnsebetlerde Bor ve Borlanma.130 Dostluk......146 h Vef!.. .........156 rnek Bir mn Ehli Olmak..169 Kader ve Esrr ................176 mndan hsna Ms Efendi (k.s.) .185
mndan hsna Tasavvuf adl eser zerine

Bu Bir Gnl Damlas......190 Tasavvufsuz Olmaz m? ......197 Bibliyografya....205 Lgate..209 indekiler.....219

225

Arka kapak yazs

Son nefes; buusuz, berrak bir ayna gibidir. Her insan bu aynada, gzellikleri ve irkinlikleriyle geride brakt btn mrn ve bunun netcesinde hazrlad kbetini net bir ekilde seyreder. Son nefesin, kbetimizi pimanlkla seyrettiimiz bir ayna olmamas iin; Kurn- Kerm ve Snnet-i Seniyyenin feyizli iklminde, amel-i slihlerle mzeyyen, istikmet zere bir kulluk hayt yaamak elzemdir. Zr hads-i erfte: Kii yaad hl zere lr ve ld hl zere harolunur. (Mnv, Feyzl-Kadr, V, 663) buyrulmaktadr. Dnyada hiret gereinden habersiz yaayp nefsn arzular tahrik eden fn ve gelge sevdlarn czibesine kaplmak, ebed istikbl karsnda ne korkun bir aldantr!.. Byle chilne bir hayat; ocuklukta oyun, genlikte ehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlkta elden gidenlere hasret ve binbir trl nedmet rpnndan ibrettir. Necip Fzln dedii gibi: Yaz atl svri, kotur atn, kotur! Sonunda kabre kar bu yolun kvrmlar Bu yzden, gzel bir kul olarak bu fn leme ved edebilmek iin, sayl olan nefesleri son nefese hazrlamak zarrdir. Zr lm, kiinin huss kymetidir

226

You might also like