You are on page 1of 433

NSZ Rhundan nefhettii insana metafizik bir tefekkr ve tahasss derinlii bahetmi olan Cenb- Hakka nihyetsiz hamd

senlar olsun! Bu tefekkr ve tahasss derinlii bakmndan da en mkemmel tecelllere mazhar kld ve btn beeriyete bir rnek ahsiyet olarak bahettii kulu ve Rasl olan Fahr-i Kint Efendimize, Onun l, ashb ve etbna nihyetsiz salt selmlar olsun! Hi phesiz ki tasavvuf, slmn kalb hayat, z ve rhn yndr. Yni slm, bilhassa muhtevsndaki bu z ve rhun, istdatl insanlarda amele inklb etmesi sebebiyle mmin gnllerdeki rhniyet, feyz, muhabbet ve vecd vasflarn zirveletirir. Bu demektir ki tasavvuf, slm bandaki yce ilim ve irfn aacnn meyve (eser) bakmndan en semereli dallarndan biri olmutur. Nitekim bugne kadar tasavvuf hakknda: - daha ziyade yksek ve derin tefekkr erbabna (havssa), - hem havssa, hem geni halk kitlelerine (avma), - ncelikle avma hitab eden nice gzel eserler yazlmtr. Bu eserlerin bir ksm, Fssul-Hikem ve nsan- Kmil 1 gibi sdece derin ve yksek tefekkr erbbnn kavrayaca bir seviyede kaleme alnmtr. Bzlar ise Mevlnnn Mesnevsi gibi yer yer mtefekkir dimalara, yer yer de vasat seviyedeki halk kitlelerine hitb eden bir muhtevdadr. Bunlar, zhir ilimlerini tamamlam olanlarn, sahip olduklar bilgiler muhtevsnda daha engin, dern ve mnev bir tefekkr ve feyze rm olarak Hakka, hakkate ve mrifetullha nil olmalar iindir. Bunun yannda Envrul-kn, Muhammediyye ve Nefehtl-ns gibi geni halk kitlelerine hitben yazlm olan tasavvuf kitaplar da vardr. Bunlar er gerekleri kavrayabilmi olan geni halk kitlelerinde duyu, anlay ve davran mkemmellii bakmndan -az ok- bir seviye husle getirmek iindir. Tasavvuf eserlerdeki bu eitlilik, toplumda mevcd olan avma da havssa da idrk ve iktidarlar nispetinde slm, onun engin muhtevsndaki mkemmellie yakr bir ekilde anlayp tatbik etme diryetini kazandrmak iindir. Bylece insanlar, eskilerin tbiriyle zl-cenheyn, yni iki kanatl olurlar. Btn bu ynleriyle toplumun her kesimine hitb eden tasavvuf, hem iktisd ve ictim rahatlk zamanlarndaki rehvet ve geveklikleri engelleyerek zindelii devam ettirmi, hem de istil, igal ve zulm dolu zor dnemlerin kargaa ve bunalmlar arasnda daralm gnllere ulv pencereler aarak nefes aldrm; yaral gnllere merhem, yorgun dimalara tesell ve kurak rhlara kevser olmutur. O, bir yandan gzel ahlk ve ibadette zirveleenlere tevzu ve mahviyet telkin ederek gurur, kibir ve ucuptan muhafazasn salam, bir yandan da gnah ukurunda boulan kullara engin bir af, msamaha, merhamet ve rahmet gibi can simitleri uzatmtr. Nitekim Mool istllarndan sonra btn bir Anadoluyu saran kargaann ortaya kard huzursuzluk ve zdraplar teskin ve tesell edici olarak o devirde tasavvuf cereyanlarn kuvvet kazand ve pek ok byk mutasavvfn da zuhr etmi olduu hussu trih bir gerektir.
1

Abdlkerim el-Clnin eseri.

Bugn de btn bir beeriyet, dehetli bir huzursuzluk ve eitli zdraplarn girdabna srklenmi bulunmaktadr. Byle bir zamanda gnllere if bahedecek tasavvuf gzellik ve hasletlere duyulan ihtiy, asl inkr edilemez. Zr ateizmin boyunduruundan henz kurtulmu yaral bir ku misli mnev tedviye muhta olan nice kardelerimizin rh ve yorgun gnlleri, bu muhtevda bir b- haytn tlibi durumundadr. Nitekim materyalizmden rhu bunalm gerek douda gerek batdaki insanlar, slm balangta byk mutasavvflarn czibe ve gzellikleriyle tanmakta, sevmekte ve nihyet smsk bir ekilde dn-i mbne sarlmaktadr. Btn bunlar gsteriyor ki tasavvuf, engin bir dern yap ve muhtev ile ehl-i mnn elinde vazgeilmez bir slm tecell, feyz ve olgunluk nmetidir. Bu bakmdan o, hem mslmanlarn kemle ermesi, hem de gayr-i mslimlerin hidyetine vesile olunabilmesi ve onlara slmn doru bir ekilde yanstlabilmesi iin pek byk bir ehemmiyet arz etmektedir. nk gerek tasavvuf, Raslullh -sallllh aleyhi ve sellem-in o mbrek hayatnn, kymete kadar gelecek asrlara ve nesillere iniksn salayacak bir gnl aynasndan ibrettir. Byle olduu iin Cenb- Hakkn ve Hazret-i Peygamber -sallllh aleyhi ve sellem-in mbrek feyz ve muhabbetleri gnllerde yzyllar boyu ayn canllk ve tazelik ierisinde yaam, yaamakta ve yaayacaktr. Byle olduu iin slm, bugn mslmanlarn maddeten zayflklarna ramen gl bir ekilde varln ve tesirini srdrmektedir. Byle olduu iin de slmn gizli ve ikr dmanlar rh ve bedeni birbirinden ayrrcasna tasavvufu slmdan ayr bir anlay sistemi gibi gstermek iin rpnmaktadrlar. Dolaysyla meseleyi bilmeyen kimseler tasavvuf hakknda yanlp yersiz muhlefete srklenebileceinden tasavvuf hakkat ve gereklerin her zaman doru bir ekilde dile getirilip ifade edilmesi ve yanl anlaylarn dzeltilmesi, pek mhim bir zarret hlini almtr. Elbette sadece bu zarretle deil, yukarda temas ettiimiz gzelliklerin de btn gnllere takdm edilebilmesi iin tasavvuf sah, deta bir eserler derys hlindedir. te biz de bu deryya, ayn gyeler ierisinde cizne bir gnl damlas takdm etmeye altk. Bir damla, nk tasavvuf klden (szden) ziyde hl olduundan eserimiz, gnlleri yce huzra ynlendirmede bir kpr vazfesi f edebilirse kendimizi bahtiyar addederiz. Bu meyanda eserimizde tasavvufun umm olarak muhtevsn verdikten sonra, onun ana mevzunu tekil eden mrifetullh, muhabbetullh, tezkiye-i nefs, tasfiye-i kalb, tasavvuf slb vb. hususlar zh etmeye gayret ettik. Bata Peygamber -aleyhissalt vesselm- olmak zere, o mbrek varln vrisleri olan slm byklerinin davranlarndan rnekler sunmaya altk. Yer yer de tasavvufun derinlik ve incelikleriyle ilgili birtakm tereddt ve muhalif grlere cevap mahiyetinde -ahslar hedef alarak deil sadece fikir baznda- mlumatlar arz ettik. Ayrca eserde, tasavvufun arzu ettii mnev terbiyeden uzak bz kimselerin, ya iyi niyetle fakat chilne ya da gafletlerinden tr aksak, kifayetsiz ve yersiz uygulamalarnn bu mbrek yol ile bir alkasnn bulunmadna temas ettik. Hsl btn bu ynleriyle eser, zhirde mellifinin, ancak hakkatte Hak dostlarnn bir telfidir. Yni eserdeki btn feyz ve gzellikler, ehlullhn gnl 2

lemlerinden bizlere yansyan ulv akislerdir. Bizim vazfemiz, gnmzn lzm ve artlarna gre bunlar derlemek gayretinden ibret olmutur. Bu itibarla eserimizi hazrlarken phesiz bizden evvel yazlm olanlardan istifde ettiimiz gibi, bir canl kitap mhiyetindeki pek ok dostumuzdan da yardm grdk. Bunu memnniyet ve iftiharla kaydetmek istiyoruz. Szlerimize son verirken bu eserde menkbeleri zikredilmi ehlullha ve emei gemi akademisyen dostlarmza hlisne muhabbet ve dularmz arz etmeyi vicdn bir vecbe addederiz. Y Rabb! lim ve idrkimizin kifyetsizliine ramen, engin tasavvuf lemi hakknda izhr ve ifdesine cret eylediimiz his ve fikirlerimizin, muhterem okuyucularmzda inallh hsl edecei feyz ve tesirlere sonsuz bir teselsl bereketi ihsn eyle! Allhm! Bu cizne gnl hizmetimiz vesilesiyle bizi muhterem okuyucularmzla birlikte sonsuz nmetlerine lutfen ve keremen nil eyle! Bu nmetleri de kendi n- ulhiyyetinin azamet ve cbna gre muhteem bir muhtev ile lutfeyle! mn!.. Osman Nri TOPBA SKDAR / 2002

BRNC BLM TASAVVUFUN MHYET

A. TASAVVUFUN DOUU Cenb- Hak, insanoluna ihsn ettii sonsuz nmetlerine ilveten:


Rhumdan (kudretimden bir sr) fledim 2 buyurarak, kendi katndan bir cevheri ikram etmekle, ona kymetlerin en ycesini lutfetmitir. Buna mukabil olarak da onun, Zt- Ulhiyyetine muhabbet sretiyle kullukta bulunmasn, neticesinde de mrifetten nasb alarak, vuslata ermesini murd etmitir. Hak Tel, kullarn hidyete ulatrmak iin, insana birtakm stn vasflar lutfetmitir. Buna ilaveten bir de, aralarndan mstesna yaratll, vahye mazhar olmu baz kullarn peygamber olarak vazifelendirmek sretiyle onlara ihsanda bulunmutur. Peygamberlerin olmad zamanlarda ise, verese-i enbiy olan slih kullaryla bu lutfunu devm ettirmitir. Rabbin insanla mstesna bir yardmn ifde eden peygamber gnderme keyfiyeti, btn insanl mlne alabilmesi iin Hazret-i dem -aleyhisselmile balamtr. Hazret-i dem, hem ilk insan ve hem de ilk peygamberdir. Bu mbrek hidyet yolu, ilh kudret aklar iinde bir nr erresi hlinde mteselsilen gelen yz yirmi bin ksur peygamberle teyd ve takviye edile edile, insanln kaydettii terakkye muvz bir tekml kazanmtr. Devrin hussiyetlerine ve muhtaplarn seviyelerine uygun bir teblgatla devm edip giden bu silsile, nihyet son peygamber Hazret-i Muhammed -sallllhu aleyhi ve sellem-de kemline eriip zam zirveye ulamtr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, nruyla Hazret-i demden nce, cismniyetiyle btn peygamberlerden sonra zuhur etmekle, nbvvet takviminin ilk ve son yapra olmutur. Yni rislet takvimi, varln ilki olan Nr-i Muhammed ile balam, son yapra da Cismniyet-i Muhammed ile nihyet bulmutur. Dolaysyla O, zaman itibariyle son, yaradl itibariyle ilk peygamberdir. Btn mevcudtn varlk sik, nr-i Muhammed olduundan 3, Cenb- Hak Hazret-i Peygamberi Habbim hitabna mazhar olacak bir liykatte yaat2 3

Hicr Sresi, 29. Bkz. sayfa 402-403deki hadis-i erf.

mtr. Rabbimiz, Onun mstesna ve mten hayatn zhiren ve btnen en gzel bir ekilde terbiye ederek, btn insanla bir armaan olarak lutfetmitir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in sreti ve mbarek ahsiyeti, srf insan idrkine sabilen tezahrleri ile dah, beer davranlar manzmesinin en ulalmaz zirvesini tekil eder. Zr Allh -celle cellh- O mbarek varl, btn insanla bir sve-i Hasene yni en mkemmel bir ahlk numnesi klmtr. Bundan dolaydr ki, Onu insan topluluu iinde acziyet bakmndan en altta bulunan yetim ocukluktan balatarak, hayatn btn kademelerinden geirip, kudret ve salhiyet bakmndan en st noktaya, yni devlet reislii ve peygamberlie kadar ykseltmitir. T ki beeriyet kademelerinin herhangi bir yerinde bulunan herkes, Ondan kendileri iin en mkemmel fiil davranlar rnek alp, kendi iktidar ve istdd nisbetinde bunlar gerekletirmeye meyledebilsin. Essen Cenb- Hak, Onun, bisetinden (peygamber olarak gnderiliinden) itibaren dnynn sonuna kadar gelecek btn insanlara bir rnek tekil ettiini beyn buyurmaktadr:


Andolsun ki, sizin iin; Allha ve hiret gnne kavuacan uman ve Allh ok zikreden (mmin)ler iin Raslullhta en mkemmel bir rnek (sve-i hasene) vardr. (el-Ahzb, 21) Bu demektir ki btn insanlk, mn ve ahlk -daha umm bir tbirle- tasavvuf davran mkemmelliine ulaabilmek iin o mbrek varln hayat ve faliyetlerini lykyla renmek mecbriyetindedir. rendiklerini kendi istdd nisbetinde taklde ynelmeli ve zamanla tahkke ulamay hedeflemelidir. Bu ise, Ona duyulan muhabbet ve Onun rhniyetine brnebilme nisbetinde gerekleir. Onunla duygulanp feyz-yb olmada saysz rhn nasip ve tecelller vardr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in rnek ahsiyet ve kalb hayatndan tkatimiz kadar nasib alabilmek, Onun ahlkyla ahlklanabilmek, dnya ve hiretteki ereflerin en ycesidir. lemlerin Rabbi, Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi zhiren ve btnen en gzel bir ftratta yaratp terbiye etmitir ki O, bu ilh terbiyesini: Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi ne gzel kld. (Syt, Cmius-Sar, I, 12) szleriyle ifde buyurmutur.

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, dny lemine terfinden itibaren, krk yl dehetli bir chiliyye toplumu iinde yaad. Buna ramen ilh synet, muhafaza ve terbiye altnda byd. Chiliye dneminin hibir msiyetine bulamad. Hatt nbvvete hazrlk mhiyetinde mbarek sadrlar yarlarak kalbi erfleri temizlenmi, mnev fyuzt ve nurlarla mzeyyen klnmtr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, peygamberlikten nce de tevhid muhtevs iinde aslne bir hayat yaam, bilhassa risletle vazifelendirilmesine yakn zamanlarda kendini daha ok Allh -celle cellh-ya gerek bir kul olmaya adamt. Nr danda uzun mddet inzivlara ekilmi ve derin tefekkrlere dalmt. Bu inzivnn sebebi, zhirde halkn iine dt sapklk, zulm ve sefletten gnlne akseden zdraplarla btn leme mil merhameti idi. Hakkatte ise, insanla ebed bir meale olan Kurnn ind-i ilhden kalb-i pk-i Muhammed vstasyla beer idrkine intiklini salayacak bir hazrlk safhasyd. Bu tecell ve tezahrlerle onun kalb lemi, gerek bir sfiyete ererek, vahyi telakk edebilecek bir seviyeye ulat. Vahye hazr hle gelen o mbarek kalb, alt ay mddetle sdk rylar eklinde tecell eden mnev iaretler ve ilhamlara mazhar oldu. Bylece kendisine mneviyt leminden esrar perdeleri araland. Bu hl, vahye muhtap olmak gibi, sradan kullar iin tahamml imkansz ar bir yk tamak hususundaki ftr istddn, zhire kma mevsimi idi. Tpk ham demirin dernundaki istdd ile eliklemesi gibi Fahr-i Kint Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, btn peygamberlerin salhiyet ve vazifelerinin cmlesini ahsiyet ve davranlarnda cem etti. Neseb ve edeb asleti, ceml ve keml sadeti onda zirveye ulat. Ahkm vaz etti. Tasavvufun z olan kalbi tasfiye ve nefsi tezkiye keyfiyetini tlim edip, berrak bir kalb ile Cenb- Hakka kar yaplacak kulluk ve duy retti. En gzel ahlk yaayarak insanla mkemmel bir numne tekil etti. Krknc ya ise, kendisi ve beeriyet iin en mhim dnm noktas oldu.

Tasavvuf, z itibariyle gnl lemimizin selm bir hle gelip, mrifetullh ve muhabbetullhtan hisse alacak bir seviyeye ulaabilmesi ve bu syede ilh vuslata medr olabilecek bir kvma gelebilmesidir. Bu kvm, bizi kurtaracak olan rh, Hira ve Sevrden kalan mukaddes bir mrastr. Zr gerek bu huss meknlarda gerek dier mekn ve zamanlarda Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e, vahyi telakkde takip ettirilen bu mnev eitim, kalb tasfiyesi ve nefs tezkiyesinin feyizli zeminini tekil etmektedir. Henz vahiy gelmeden nce belli bir kalb ve rh seviyeye ulam olan Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, ulv bir hayatn ve yksek bir ahlkn iindeydi. Lkin ilh bir tlimat ile Hira Maarasndan dndnde, eski

hayatn fersah fersah aan yce bir merhaleye ulam bulunuyordu. Yce Rabbiyle derin ve kuvvetli bir kalb irtibta gemi, tevhid ve mrifetullh nrunu btn zerrelerine sindirerek, kullukta takv ve huun zirvesine ulamtr. yle ki, geceleri ayaklar iinceye kadar gzyalar iinde kulluk ve ibdete devam etmi, gzleri uyusa bile kalbi dim uyank kalm, Allhn zikrinden, tefekkr ve murkabesinden bir an bile uzak kalmamtr. Gerekten O Yce Varlk, kendisine vahyedilen Kurn- Kermin ortaya koyduu ilim ve hikmet muhtevsyla, devrinin sekinlerini dah ciz brakm, hayat ve icraatiyle o gne kadar ulalmam ve kymete kadar da ulalamayacak olan bir mcize deryas hline gelmitir. Artk kymete kadar vk olabilecek hibir keif, Onu tekzip edemeyecek ve hibir mrebb de Onun terbiyesinin kbna eriemeyecektir. Zamanla Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-deki bu rh ve kalb kvam, daha da zirvelemi, Mahbbun Habbine esiz ikram olan Mrala O, bir sonsuzluk yolcusu olmutur. O gece Rabbinin huss misfiri olarak telerin tesine gemi, yet-i kermede beyn edildii vechile:

4 srrna mazhar olmutur.

sr ve Mra olarak ifdelendirilen bu byk ikram- ilh, btn beer perdeler kaldrlarak idrk st ve tamamen ilh llerle gerekleen bir lutuftur. Beer mnda mekn ve zaman mefhumu kalkm, milyarlarca insan mrne smayacak kadar uzun bir yolculuk ve mhedeler, ok az bir zaman iinde vuk bulmutur. lemleri, krsyi, ar ve sidretl-mntehy am, ruyetullh tecellsine mazhar olarak Rabbiyle vastasz bir ekilde mkleme gibi mstesn bir nmete nil olmutur. Allhn lutfu syesinde ulat bu kalb kvam ve keml ile, btn beeriyeti hidyete getirme itiyk iinde dn-i mbni teblie devm etmi, kendisine tevd edilen bu ilh emaneti f uuru, onu zirvelerin zirvesi hline getirmitir. Vazifesini icrya mn olacak btn dnyev teklifleri tereddtsz reddetmi, Hakka kulluu her eyin zerinde telakk etmitir. Tebliin ilk dneminde vuk bulan u hdise, bu hakkati ne gzel ifde etmektedir: Mrikler, Eb Tlib vstasyla Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e haber gndererek dvsndan vazgemesini istemilerdi. Bunun zerine Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, cevap olarak amcasna yle buyurdu:
Kaabe kavseyni ev edn: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Mra Gecesinde, Cebril dhil hibir mahlkun huddunu aamad Sidre-i Mntehnn tesine geirildi. yette beer idrkine birletirilmi iki yay aras veya daha az mesfe olarak bildirilen keyfiyetiyle, kullarca telakksi muhl ve mahrem olan bir vuslat vuk buldu. Bkz. Necm Sresi, 9.
4

Amca! Vallhi, Allhn dnini tebliden vazgemem iin, gnei sa elime, ay da sol elime koyacak olsalar, ben yine de bu dvdan vazgemem! Ya yce Allh, onu btn cihna yayar, vazfem biter; ya da bu yolda lr giderim!
5

slm nrunun douundan rahatsz olan mrikler, Eb Tlib vstasyla yaptklar teebbslerinin netcesiz kalmas karsnda, bu defa Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize geldiler ve u tekliflerde bulunmaya cret ettiler: Zengin olmak istiyorsan, sana istediin kadar mal verelim; yle ki kableler arasnda senden zengin kimse bulunmasn! Reislik arzusundaysan, seni kendimize ba yapalm; Mekkenin hkimi ol! yet asl bir kadnla evlenmek fikrinde isen, sana Kureyin en gzel kadnlarndan hangisini istersen verelim! Ne istersen yapmaya hazrz. Yeter ki, gel bu dvdan vazge! Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- de o gfillere, yaptklar ve yapacaklar btn sfl ve nefsn taleplerin hepsine birden cevap mhiyetinde yle buyurdu: Ben sizden hibir ey istemiyorum. Ne mal, ne mlk, ne saltanat, ne reislik, ne de kadn! Benim tek istediim, tapmakta olduunuz ciz putlardan vazgeerek yalnz Allha kulluk etmenizdir! 6 Hi phesiz btn insanla emsl olacak bu tavr ve beynlar, mnda sebatn ve vazife uurunun en mkemmel bir tezhrdr. deal ve tertemiz bir kulluk hlidir. nk Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e yaplan bu kabil yersiz teklif, talep ve sesleniler, dny mukbilinde hiretten vazgemek mhiyetindeydi. Nitekim insanlk trihi, dnynn, nefislere seslenip onlar kendisine armas ve sonsuz olan perdeleyip fnlie it hev ve hevesleri yaldzlamas karsnda eriyen nice irdeler ve saysz aldanlarla doludur. Esasen, ilk olarak lemlerin Rabbine hamd ile balayan, neticede de kalbi menf duygu, dnce ve vesveselerden arndrp btn mahlktn yegne Rabbine mutlak mnda snmay emrederek son bulan Kurn- Kermin, kyamete kadar insanla nazar bir hidyet rehberi oluuna mukbil; insanln fiiliyattaki rehberi olan, Peygamber -aleyhissalt vesselm-n yolundan ve izinden yr-

5 6

Bkz. bnl-Esr, el-Kmil fit-Trh, II, 64. Bkz. bn-i Him, es-Sre, I, 236.

mek, iki cihan ufkuna mil beer sadetin yegne vesle ve vstasdr. Bu byk nmetten vazgemek, hangi ey mukbilinde mkul olabilirdi ki?.. O Kurn- Kerm ki, Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize ve Onun vastasyla btn beeriyete ikram olunmutur. O ilh kelm, insan, kendisini tanyp eserden messire, sebepten msebbibe, sanattan sanatkra ve mahlktan Hlka varmaya armaktadr. Nihyetinde Allh oka zikrederek, btn hayatn sanki Onu gryormuasna ihsn ve takv duygular ierisinde geirip, bylece hakik bir ilh murkabe altnda olduu uuruna erdirerek, Cenb- Hakkn muhabbet ve rzasna vsl olma yollarn tlim etmektedir. Bilmelidir ki, Allha muhabbet deryasna gtrecek olan yegne rahmet ve muhabbet pnar, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizdir. yle ki, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e muhabbet, Allha muhabbet; Ona itaat Allha itaat; Ona isyan ise Allha isyan mhiyetindedir. Yukarda tems etmi olduumuz zere mevcudtn varlk sik, hilkatta ilk olan Nr-i Muhammedye Onu yaratann muhabbetidir. Bu sebeple btn kint, yaratlta ilk olan Nr-i Muhammednin erefine ve Ona bir mazrf olmak zere halkedilmitir. Nr-i Muhammedye mazrf olan bu kintn ilh lutuflara nil ve muhtap olmak ynnden zirvesi insandr. nsanlk manzmesinin zirvesi de vucd- Muhammeddir. O insan ki, bu koskoca kintn bir yelpaze misli, iinde drlp meknz bulunduu minyatr bir lemdir. Bu sebeple kendisinden ayn zamanda lem-i sar (kk lem) diye de bahsedilir. O, tohum iinde gizli koca bir nar, zerrede gizli byk bir krre ve ferd iinde bir cemiyet mevcd olmas kablinden, bnyesinde -mspet ve menf- byk ve kll olularn hlsasn tayan zbde (z) bir varlktr. Bu vasflar itibariyle eref-i mahlkt olan insan zerreciklerinin ummnnda, hayl tesi bir zirve vardr ki o da vcd-i Peygamberdir. Ona muhtap olanlar Fahr-i Kint, istdd ve iktidarlar nisbetinde ve bir de muhabbet veya husmetleri cbna gre telakk etmilerdir. Ona muhabbetle nr, husmetle nr (ate) grnr. Hazret-i Eb Bekir ve Hazreti Ali ile Eb Cehilin vcd- Muhammedyi telakkleri arasndaki fark, bu keyfiyette tezhr etmitir. Hazret-i Eb Bekir ile Hazret-i Ali, lemlerin Efendisine, byk bir ak ve muhabbetle bakabildikleri iin, ze inerek tasavvufun altn silsilelerinde ilk halkay tekl edebilme erefine nil olmulardr. te tasavvuf, -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin mbrek hayatyla zhiren ve btnen btnleerek, engin bir muhabbetle kaynamaktr. nk o, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in zhir-btn, i ve d tecellleri, yni hlidir. Onun iindir ki, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in rhniyetinden hisse alabilmek ve rhen onunla mezc olabilmekten ibrettir. Di-

er bir ifdeyle tasavvuf, ak ile birleen mn, vecd ile f edilen ibdet ve davran gzelliidir. Hsl tasavvuf dem -aleyhisselm-a rh frlmesiyle balayan bir yce nasbin, hirzaman Nebsindeki keml tezhrnden, muhabbet dolu kalblere akseden feyz ebnemleridir. Tasavvufun zn tekl eden bu salhiyet ve iktidrn, Peygamber -aleyhissalt vesselm-n hayatnda, byle kalbden kalbe, ferdden ferde intikl keyfiyetini anlayabilmek iin, O mbrek varln hayat ve faliyetlerinin ummuna toptan bir bak atfetmek lzmdr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, hayatn her sahasnda sve-i hasene olduu gibi, insanlar terbiye ve tezkiye etme konusunda da en gzel bir rnektir. Onun, peygamber olarak pek ok vazfe ve salhiyeti bulunmaktadr. Ancak bunlar ierisinde Cenb- Hakkn, Ona verdii u drt vazife temyz etmekte ve daha da ehemmiyet kazanmaktadr: 1. lh vahyi almak. Rasl-i Ekrem Efendimiz, Allh Telnn, ekseriyetle Cebril -aleyhisselm- vstasyla gnderdii ilh kelmna mazhar olmutur. Cenb- Hakkn dileyip lutfetmesiyle vk olan bu vahye muhtab olma keyfiyeti, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in dr- bekya irtihliyle nihyete ermitir. 2. Kurn- Kermle nzil olan ahkm ve hakkatleri, hadis-i erflerde ve Siyer-i Nebde vrid olduu zere erh ve zah etmek. Raslullhn bu ilm salhiyeti (otoritesi) mctehidler tarafndan devm ettirilmitir. lh ahkmn erh ve zh, beer haytn yeni cp ve ihtiyalar karsnda ictihad ad altnda devm edip gitmektedir. Ehli bulunmad durumlarda bu keyfiyet, bzan rafa kalkm gibi grnse de, ona it lzm ve zarret hep bk kalmtr. Bu vazfe, ictihad makmna erien limlere ittir. 3. Dnin emir ve nehiylerini messese ve nizm hlinde tatbk eden ve canl tutan idr otoriteye ship olmak. Bu da halfeler (ull-emr) tarafndan devralnp devm ettirilmitir. 4. Ruhlarda tasarruf etmek sretiyle insanlarn i lemini tezkiye edip dzeltmek. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize it olan vahyi nakletme dndaki btn vazifelerin Onu tkip edenler tarafndan bir ekilde devam ettirilmesi nasl matlb ve mecbr ise, Onun, insanlarn i lemini tezkiye edip dzeltme vazifesinin de nihyete ermemesi ve bunun meyh tarafndan kymete kadar devam ettirilmesi ayn ekilde matlb ve mecburdir. nk mminlerin sdece zhirinin deil, btnnn da temizlenmesi, ancak ve ancak bu sretle mmkn olabilmektedir. te tasavvuf usl ve esaslarn ana menei, rhu Kurn ve hadislerde mevcd olan bu nebev faliyetin her zaman ve meknda temdsinden

10

ibrettir. Meyh zmresi ve onlarn kesintisiz devm etme gereinin kayna, bu cb ve ihtiyatr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, ibdet, mumelt ve ahlktaki zhir ve btn fazletlerin merkezi ve zirvesidir. O Varlk Nru, Mekkedeki on yllk tebli ve tezkiye mchedesinden sonra Medneye hicret ederken, kendisine Sevr Maaras gsterildi. Burada bz tecelller yaand. Zr bu maara, bir nev ilh hikmetlere gark olma ve kalbi inkif ettirme dershnesi idi. Buradaki misfirlik, gn, gece srd. Yalnz deildi. Arkada, peygamberlerden sonra insanlarn en stn olan Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh- idi. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-, Onunla maarada gn arkadalk yapmak eref ve fazletine ermiti. (ncs Allh olan) ikinin ikincisi... olmutu. Varlk Nru, bu aziz arkadana:


Mahzn olma; Allh bizimledir!.. (et-Tevbe, 40) buyurarak, Allh ile berber olma (maiyyet) srrn telkn ediyordu. Bu hli rifler, ayn zamanda haf zikir tliminin balangc ve gnllerin Allh ile itminna ermesinin ilk tezhr olarak yorumlamlardr. Yni tasavvufta kalbden kalbe sr naklinin slm trihindeki bilinen ilk tezhr mekn sadedinde Sevr Maaras ve onun tlihli muhtab olarak da Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh- kabul edilir. Onun iin Hazret-i Sddk -radyallhu anh-, ucu kyamete kadar devm edecek bir Altn Silsilenin Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den sonraki ilk halkas olarak telakk edilmitir. Yni Sevr Maaras, sonsuz esrr fezsndan kulu vsl- ilallh edecek temel kalb eitimin nemli bir merhalesine mekn olmutur. Dier taraftan Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in, cehr zikri de Hazret-i Ali -radyallhu anh-a tlim ettii nakledilmitir. Tasavvufun en mhim telkinlerinden biri olan zikrin tlimi, bu ekilde bir koldan Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-a, dier bir koldan da Hazret-i Ali -radyallhu anh-a nisbet edilmitir. Tasavvuf, aslnda dnin zn tekl etmesi bakmndan, Hazret-i dem aleyhisselm- ile balayp asr- sadete kadar btn peygamberlerin hayatlarnda mevcd olagelmitir. yle ki, her peygamberin hayatnda tasavvufun pek ok dstrunu bulabilmek mmkndr. Fakat tasavvufun gnmzdeki mnsyla sistemli bir ilim olarak tedvni ve slk olunan bir yol olarak ortaya k ilk olarak hicr ikinci asrda balamtr. Asr- sadette; kelm, tikd ve fkha it mezhepler, henz teekkl etmemiti. Bununla birlikte mezheplerin zuhrundan evvel de tikad, fkh vs. hkmler mevcuttu ve Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- tarafndan sahbeye t-

11

lim ve tatbk ediliyordu. Ancak bunlar, ilm usller dhilinde henz tedvn edilmemiti. Belli bir sre sonra mesel fkh ilminde otorite saylan byk limlerin ictihadlar, talebeleri tarafndan benimsenip sistemletirilmi ve bu farkl usllere mezheb ad verilmitir. Mezhebler, o byk limlerin isimlerine nisbet edilmitir. Hanef, fi, Mlik, Hanbel gibi... Bu mezhepler, fkh ihtiyalarn hallinde bir usl ve yol olarak geni kitleler tarafndan kabul grmtr. Dier dn ilimlerde olduu gibi tasavvufun telkn ettii zhd ve takv hayat da ayn minvalde asr- sadette yaanyordu. Aradan zaman getike bu feyizli yaay devm ettiren ve kendilerine hayat tarz edinen Hak dostlar, halkn dnyya rm olup gaflete dalmasna mn olmak gyesiyle, rz-y ilh iin onlara nashatte bulunmu ve onlar gafletten uyandrmak iin kaz etmilerdir. Bu zevtn bir r amak, bir yol ve hayat slbu meydana getirmek gibi bir gyesi de yoktu. Gye, slm zne uygun olarak gzelce yaamak ve ibdetleri -Kurn ve snnette bildirildii zere- hu ile f edebilmekti. Ancak onlarn sohbet ve nashatlerinden mstefd olmak, hllerinden kendilerine bir hisse almak isteyen insanlar, bu ahslar kendilerine mnev birer rehber ve stad kabul etmilerdir. Bu kimseler, onlarn nashatlerini, yni mmini rh olgunlua ve istikmete erdirecek nefsi arndrma ve terbiye usllerini metodlatrarak mnev bir disiplin hline getirmilerdir. Netcede bu stadlarn isimlerine nisbet edilen tarkatler meydana gelmitir. Kdiriyye, Mevleviyye, Nakibendiyye vs. gibi... Her tasavvuf kolunun Allha ulama, tefekkr ve ihsan duygusunun kazanlmas gibi husslarda tkib ettii usle tarkat ad verilmitir. Tarkatler, metodlarna gre e ayrlr: 1. Tark- Ahyr: bdet ve takv zerinde younlaan tarkatlerdir. 2. Tark- Ebrr: Nefsi, ile ve hizmet ile terbiye etmeye arlk veren tarkatlerdir. 3. Tark- ttr: Ak ve vecd ile hedefe vsl olmay gye edinen tarkatlerdir. Bu vesleyle her mmin, mnev arnma ve rh olgunlama iin mizcna uygun bir tarkate intisb edebilir. Mizalar farkl olduundan, tarkatlerin eitlilii de tabidir. Cenb- Hak yet-i kermede:


Her biriniz iin bir erat ve minhc tyin ettik. (el-Mide, 48) buyurmutur. Buradaki minhc kelimesine lgatlerde mnevver bir yol mns verilmektedir. Bu da, Cenb- Hakka takarrub (yaknlama) niyetiyle slk olunacak kulluk yolu demektir. Tasavvuf bykleri de:

12

Cenb- Hakka giden yollar, mahlktn nefesleri adedince oktur. buyurmulardr. Dier taraftan Kurn hkmler e ayrlr: 1. tikad (inan esaslar) 2. Fkh a) bdet b) Mumelt c) Ukbat 3) Ahlk (Fkh- Kalb) Fkh- kalb, i lemin slh edilmesi, yni ahlktr. tikadn ve amel davranlarn btnn tekl eder. Ameller onunla seviye bularak amel-i slih hline gelir. Kurn- Kermde, kalbin makbl hllerini bildiren en nemli vasflar; takv, zhd ve ihsandr. Takv: Allha kar mesliyet duygusu iinde, ilh emir ve yasaklar titizlikle uygulamak sretiyle kalbin korunmasdr. Zhd: Msiv, yni Allh -celle cellh-dan baka her eyin kalbde ehemmiyetini kaybetmesidir. hsn: Mminin, kendisini ilh mhedenin altnda hissedip davranlarn o minvl zere devm ettirmesidir. Hads-i erfte:


hsn, Allh gryormusun gibi ibdet etmendir. Zr sen Onu grmyor olsan da O, seni mutlaka gryor. (Buhr, mn, 37; Mslim, mn, 1) buyurulmutur. Yni ihsn; rhun, Allh Telnn mhedesini, devaml bir idrk hline getirmesidir. Kalbin seviye kazanmas, her an bu duygu ve uur iinde bulunmak ve bir mr bu inanca gre tanzim etmekle mmkn olur. te bu hlin teekkl ile kalb sfiyete erer. Bu bakmdan tasavvuf, kalbin safya ermesinin ifdesidir.

Dnin gyesi; gzel, ince rhlu ve i lemini temizlemi insan yetitirmektir. Bu da, Hakka kulluu idrk ile olur. slma gre ideal insan, Allh ve Raslnn ahlk ile ahlklanm olan kimsedir. Bu ideale varabilmenin yolu ise kalb eitimden geer. Kalb cevherini parlak bir ayna gibi Hakkn tecelllerine mkes klmak, orada zikrin mekn bulmas ile mmkndr. Kalbin bu gzel hl ile Hakka ynelmesi, mnn parlak tezhrlerine vesle olur. Zhd, takv ve ihsn vstalaryla mnev terakk yolu ak tutulmayp, srf zhir hkmlerle yetinmek kesin olarak emredilseydi, istddl insan-

13

larn Allha vsl olabilme imkn ellerinden alnm ve insanolunun nih noktalardaki istdd da gzard edilmi olurdu. Bu takdirde, her irde ve hkmnde hikmet shibi olan Cenb- Hakkn ilh tanzmine -h- noksanlk izfe edilmi olurdu. fde ettiimiz gibi; kulun, Rabbini her an gryormuasna kendisine eki-dzen verip, o minvl zere hayatn tanzm etmesi ve ilh mhedenin kalbde sabitleerek uur hline gelmesi demek olan ihsn bir bakma Allha yakn kullarn rh mrcdr. Bu adan ihsn; mnev, rh, srr ve ilh hakkattir. Mutasavvflarn hedefi de, ite bu hakkate ulamaktr. Bu da, Allh ile kurulan rh ve dern rbtay ifde eder. Shhatli bir ekilde bu rbtay kuran kii, Rabbin vel kulu hline gelir. Bylece o, ilh ahlk ile ahlklanm olur. Ancak bu hakkate ulalamad takdrde, maksda vsl etmeye kudreti olmayan zhir ve takld ile iktifya mahkm kalnr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahlk ve yaam olduu rhn hayat, sahbe, tbin ve tebe-i tbin tarafndan rnek alnm, bu hayatn zhir ve btn, grnen ve grnmeyen, zh edilen ve edilemeyen netceleri, bir evvelki nesilden bir sonraki nesle aktarlmt. Ancak bu ekilde devam eden mnev hayat, btn mmete mil olup, huss bir zmreye mahsus deildir.

Temel slm anlay byle olmakla berber, tasavvufa -daha ziyde- hric bir gzle bakanlar veya menf bir tavr alm olanlar, onun menei hakknda eitli iddilar ortaya atmlardr. Srf ses benzerliinden hareket ederek bu muazzez faliyetin, Yunanca hikmet demek olan sofostan geldiini iddi edenler olduu gibi, ona sril bir mene uyduranlardan, onu Hint mistisizmine balayanlara kadar eitli yersiz grler ortaya atanlar olmutur. Bunlar, kelime veya muhtev benzerliklerine arlk vererek ortaya konulmu yanl grlerdir. Hakkatte ise tasavvuf kelimesinin hangi kkten geldii konusunda slm limleri arasndaki grler, onun tamamen slm kaynakl olduunu ortaya koymaktadr. Bu hususta muhtelif grler arasnda; tasavvufun, arnmlk ve seilmilik anlamna gelen; saf, safvet ve stf kelimelerinden neet etmi olaca ifde edildii gibi, ona it slbun ilk tezhr ekli olan ehl-i suffe nmyla yd edilen ashbdan bz ubbd (bidler) ve zhhd (zhidler)in giydikleri sf denilen yn hrkadan alnd gr genel kabul grmtr. Dier taraftan ilim, irfan ve mneviyt tahsil etmek maksadyla Mescid-i Nebevde ikmet eden ve kendilerine ehl-i suffe denilen bu sahbe topluluu, Peygamber -aleyhissalt vesselm-n tevikiyle zhd ve takvda temyz etmi-

14

lerdir. Hatt Allhn Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, ashbn zenginlerinden bu zmrenin ie ve ibtesi hussunda yardmc olmalarn talep etmitir. Bu durum; tasavvuf davranlarn, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snneti karsndaki mevkini ve onun nebev bir tasdke dayanm olduunu gsteren trih bir gerektir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den sonra sahbe nesli arasnda bagsteren siys ihtilflar karsnda ehl-i suffeden hayatta olanlar hibir taraf iltizm etmeyerek tarafsz kalmlardr. Hatt bu ihtilflarn mminler arasndaki kardelik duygularn zaafa uratmasndan ibret alarak zhd ve takvda daha da ileriye gitmilerdir. Bu hl de, neve-i sfiyyenin ziydelemesine vesle olmutur. htilaflara karmay mnen tehlikeli bulan dier bz sahbe de, onlara iltihk etmi ve bylece zhd ve takv yolunu tutanlarn saysnda bir oalma grlmtr. Sf kelimesinden ehl-i suffe ve onlarn riyzt ve takvlarndan tasavvuf ve mutasavvf kelimeleri zamanla neet edip yaygnlaarak tarihin seyri iinde messeselemitir.

slm limleri, Kurn ve snnete ball esas aldklarndan takv yolunda yryen mutasavvflar da ortaya koyduklar eserlerde tasavvuf grleri aynen mctehidler gibi er gereklerle teyd edegelmilerdir. Ancak bu yolda rehberlerin, yni meyhn, zhiri hazmetmi insanlardan seilmedii bir ksm tarkatlerde neve-i sfiyyenin galebesi sebebiyle baz ayak kaymalar olmutur. Ancak tarkatler arasnda eyhleri ummiyetle hcegndan, yni ilim erbb limlerden, dnin zhirini de hazmetmi insanlardan gelenler, bu ayak srmelerinden korunabilmitir. Tasavvuf trihinde Kitab ve Snnet muhtevs iinde devm eden Naklik ve emsllerinin er gereklere sadkatini ifde etmek iin mruf tbiriyle: Pergelin sbit aya eriattr. hkm, harc- lem bir dstr olmutur. Nitekim Hazret-i Mevln buyurur: Biz pergel gibiyiz. Sbit ayamz eriatta, teki ayamzla yetmi iki milleti dolamaktayz. eriat bir muma benzer, k tutar, yol gsterir. Mumu ele almakla yol alm olmaz. Ama o ele alnmadan da yola dlemez. eriatin nda yola dp gitmeye baladn m, ite bu gidiin tarkattir.

15

B. TASAVVUFUN TRF Tasavvufun, yaandka tadlan ve idrk edilen bir ilim olmas itibriyle, kelimelerin mahdud imkanlar iinde kmil bir srette zh zordur. Bu sebeple Allh dostlar, her kesitinden muhtelif klar yansyan o tasavvuf kristalinin kendilerine bakan vechesini nazar- tibra alarak farkl farkl trifler yapmlardr. Hak dostlar ve bu mnev yolun mntesibleri, istdd, iktidar ve kalblerinde zuhr eden hl tecellleri nisbetinde mesfe kat ederler. Bu sebeple rhn lemdeki snhtn, yni kalb ilhamlarn kendilerindeki tecellsine gre de tasavvufu farkl farkl telkk ederler. Ancak tasavvufu trif etmi olan bu gibi kimselerin hepsi de, kendi zviyelerinden hakldrlar. Bizler, bu gibi triflere bakarak tasavvufun mhiyeti hakknda ancak umm bir fikir shibi olabiliriz. Bu muhtelif triflerin ortak ynleri itibriyle tasavvuf; mminlerin i lemini dzelterek onlar mnen tekml ettiren, kulu ahlk- hamdeye erdirerek Hakka yaklatran ve bu sretle de mrifetullha ulatran bir ilimdir, diyebiliriz.

Hak dostlarnn, nil olduklar rhn tecelllere gre yaptklar saysz tasavvuf triflerinden birka yledir: 1. Tasavvuf Gzel Ahlk ve Edeptir Gzel ahlk, mn takldden kurtararak fikir ve davranlara istikmet veren ihsn duygusunu, yni Cenb- Hakk gryormuasna bir hlet-i rhiyeyi kalbde sbitleyerek, ahsiyetin hkim ve ayrlmaz bir unsuru hline getirmek ve bu minvl zere yaamaktr. Ebul-Hseyn en-Nr: Tasavvuf ne ekil, ne de bir ilimdir; o sadece gzel ahlktan ibarettir. Eer ekil olsayd mchede ile, ilim olsayd renmekle tahsl edilirdi. Bu sebeple srf ekil ve ilim, maksada ulatramaz. Tasavvuf, Hakkn ahlkna brnmektir. buyurarak, onun ahlk ile kopmaz bana iaret etmitir. Tasavvuf, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in rnek haytnda ismen telaffuz edilmemi olsa da, mhiyeti ve hakkati itibriyle mevcuttu. Gzel ahlktan maksat, -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin ahlk- hamdesi ile ahlklanmaktr. Onun ahlk, Rabbimiz tarafndan Kurn- Kermde:


phesiz ki Sen, yce bir ahlk zeresin ve tekrm edilmitir.
(el-Kalem, 4)

buyurularak teyd

16

Nitekim Hazret-i ie -radyallhu anh-, kendisine Raslullhn ahlk sorulduu zaman: Onun ahlk Kurnd. (Mslim, Msfirn, 139) buyurmutur. Kul, Kurn ahlkyla ahlklanp onun ahkmyla da istikmetlendii takdirde det canl bir Kurn hline gelir. Kurn- Kermi, mnsn tefekkr ile tilvet etmek ve ahkmna tb olarak yaamak, gzel ahlkn zirve noktasdr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, peygamber olarak gnderildiinden itibaren kyamete kadar btn zaman ve meknlar tenvre memur olmutur. Bu itibarla Onun en cz ve mahrem teferruatna varncaya kadar btn davranlar, salam bir rivyetle bizlere intikal etmi ve bu intikal, kymete kadar teselsl bereketine mazhar klnmtr. Siyer-i Neb incelendii zaman grlecektir ki, insanln kemli ve gzel ahlkn zirvesi, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-dir. Zr O: Ben baka bir maksatla deil, ancak gzel ahlk tamamlamak iin gnderildim. (mm Mlik, Muvatt, Hsnl-hulk, 8) buyurarak vazfesini trif etmi ve btn insanlk lemine sve-i hasene, yni mkemmel bir ahlk nmnesi olmutur.

Kurn- Kermde ahlk- Muhammed yle ifde edilir: Andolsun ki, sizin iin; Allha ve hiret gnne kavuacan uman ve Allh ok zikreden (mmin)ler iin Raslullhta en mkemmel bir rnek (sve-i hasene) vardr. (el-Ahzb, 21) Yce Rabbimiz, bir ikrm olarak, gzel ahlk Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-den itibaren veresetl-enbiy 7 vstas ile kesintisiz olarak kyamete kadar devam ettirecektir. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Mminlerin mn cihetinden en mkemmeli, ahlken en gzel olandr. (Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 250) eklindeki beynlaryla, ahlkn, mnn meyvesi ve kemlinin almeti olduuna iaret buyurmulardr. Allh dostlar da, ite bu Muhammed ahlk ile ahlklanan mneviyt rehberleridir. Eb Muhammed Cerr: Tasavvuf, gzel ahlk benimsemek ve kt ahlktan syrlmaktr. derken yine bu hakkate iaret etmitir.

Veresetl-Enbiy: Peygamberlere, hussiyle hirzaman Nebsi Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e zhiren ve btnen; ilim, amel ve ahlk bakmndan vris olmu hakk limlerdir. Nitekim hads-i erfte: Hakk limler, peygamberlerin vrisleridir. (Eb Dvud, lim, 1) buyurulmutur.

17

Kalbi, gzel ahlk ile tezyn edip kt ahlktan sakndrmak, ebed sadet ve selmet iin mecbr olduu kadar meakkatli de bir itir. Nitekim ilk mutasavvflardan Eb Him Sf: Kalbde yer etmi bir kibri kazmak, dalar ine ile kazmaktan daha zordur. buyurmutur. Eb Bekir el-Kettn ise: Tasavvuf ahlktr. Ahlk itibriyle senden stn olan, saf, yni mnev temizlik bakmndan da stndr. der. nsanlk tarihi, peygamberlerin esiz gzellikteki nice ahlk davran tezhrleriyle doludur. Bunun en gzel misllerinden birisi phesiz Hazret-i Ysuf -aleyhisselm-dr. O, yet-i kermede buyurulduu zere kendisine ak bir ekilde zulmetmi olan kardelerine: ... Bugn size baa kakma ve ayplama yoktur, Allh sizi affetsin! O merhametlilerin en merhametlisidir. (Ysuf, 92) diyerek, affedebilmenin kbna varlmaz bir mislini sergilemitir. Mutasavvfn hedefi, kalbini, Hazret-i brhim -aleyhisselm- gibi dnydan slim ve ilh emirlere itaatkr, Hazret-i smil -aleyhisselm- gibi Hakka teslim ve ilh takdre rz, Eyyb -aleyhisselm- gibi sabrl klmaktr. Mminin hzn Dvud -aleyhisselm-n hzn, fakirlii ise Hazret-i s -aleyhisselm-n fakr ve istins gibi olmaldr. Mutasavvf, Hazret-i Ms -aleyhisselm-n mnct esnsndaki evk ve itiyakla lebleb dolu bir gnle ve nihyet Kintn Fahr-i Ebedsi Hazret-i Muhammed -aleyhissalt vesselm-n ihlsna, yni Rabbine kar olan muhabbet ve samimiyetine sahip olmaya alan kimsedir. Eb Hafs el-Haddd: Tasavvuf, edepten ibrettir. diyerek onu, gzel ahlkn en mkemmel bir hlsas eklinde trif etmitir. Hazret-i Mevln da edeb hakknda yle der: Efendi! Bilmi ol ki edeb, insann bedenindeki ruhtur. Edeb, riclullhn gz ve gnlnn nrudur. Eer eytann ban ezmek istersen, gzn a ve gr; eytan kahreden edeptir. nsanolunda edeb bulunmazsa, o gerekte insan deildir. nsan ile hayvan arasndaki fark edeptir. Dier bir beytinin mns da yledir: Aklm, kalbime: mn nedir? diye sordu. Kalbim ise aklmn kulana eilerek: mn edepten ibrettir. dedi. Baka bir ir de, edebi ne gzel nazmetmitir:

18

Edeb bir tc imi nr-i Huddan Giy o tc emn ol her beldan Bu itibarla evvelce tekke ve derghlarn yegne kaz levhalarndan birisi de

( Edeb y H!..) idi. 8


2. Tasavvuf, Nefs Tezkiyesi ve Kalb Tasfiyesidir

nsanolu bu leme kulluk imtihn iin geldiinden dolay, lm vaktine kadar nefs denen ve binbir menflikleri ihtiv eden bir illetle mpteldr. O, velyetin en st derecelerine de ykselse, dny, nefs ve eytan lsnn dim bir hle, vesvese ve tuzaklaryla her an kar karyadr. Zten kulluun kymeti de bu tehlikeleri bertaraf edip u fn lemin cezbedici aldatmacalarndan syrlarak takvya brnmek ve netcesinde Hakka ynelmekle balar. Dolaysyla insan ftratnda var olan ktlk ileme meyillerini (fcr) terbiye edip takv tohumlarn yeertmek iin nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesi zarrdir. Bunun iin her insan, istdd ve iktidr nisbetinde Cenb- Hakk bilmek ve bu bilgiyi irfn hline getirerek amel-i slihlerle Mevly tesbih ve tekrm etmekle mkelleftir. te kulluk ksaca budur. Bu kulluk keyfiyetinin hedefine varmas ise, insann nefs engelini aarak ulv duygularla dolmas demek olan nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesine baldr. Vsl- illlh 9 olup Likullh 10 ile ereflenmek ancak bu sretle mmkndr. Asl cevheri itibriyle kalb, bu lemde nazargh- ilhdir. Yni Cenb Hakkn nazarlarnn tecell makm olmak gibi bir erefe mazhardr. Ancak nasl ki bir sarayn tahtnda sultandan gayrsnn oturmas mmkn deilse, vcd mlknn saray hkmndeki kalbin de, Allhtan gayr her eyden, yni nefsn dncelerden, irkin temyllerden ve msivdan arndrlp temizlenmesi gerekir. Aksi hlde kalb, ilh lutuflara kapanr. Fakat bu, Allhtan bakasna muhabbet beslenemeyecei mnsna gelmez. Geri, nefsini tezkiye ve kalbini tasfiye edip de kalb-i selmin zirvelerine ulaanlar, msiv muhabbetinden zde olmulardr. Ancak dier insanlar, derece derece mal, evld vs. muhabbetlerini kalblerinden tammyla silmeye muvaffak olamazlar. Essen bu nev muhabbetler, belirli bir snr amad mddete merdur. Kalb tasfiyesinin ehemmiyetini kavramak iin kalbin madd ve mnev hayttaki mevkiine bakmak kfdir. Nitekim Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- kalbin insandaki hayt ehemmiyetini yle ifde buyurmutur: ... nsan bedeninde bir et paras vardr. O iyi olursa btn beden iyi, kt olursa btn beden kt olur. Dikkat ediniz ki, o kalbdir. (Buhr, mn, 39)
Bu ifde edebe riyete aran bir kaz olduu gibi, ayn zamanda Y ilh! Edeb lutfeyle! mnsnda bir niyzdr. 9 Vsl- ilallh: Dnyda kalben Yce Allha ulamak. 10 Likullh: hirette Rabbimizin cemline kavumak.
8

19

Hazret-i Mevln -kuddise sirruh-, bir uvaln dibindeki delii kapatmadan iini doldurmaya almann beyhde bir gayret olduunu ifde eder. Bunun gibi amellerin de ancak tasfiye edilmi bir kalb ile yapld takdrde kiinin sadetine vesle olabilecei ikrdr. Zr ameller niyetlere baldr. Niyet ise, kalbin amellerinden biridir. Bu mnsebetle niyetin tashhi ve ihlsla tezyni arttr. Bu keyfiyet ise, ancak erbbnca icr olunacak kalb eitim neticesinde elde edilen bir hldir. Hak dostlarnn kalb eitiminde hedefledikleri nokta, kalbin srekli Allh ile beraber olma uuruna (ihsna) erimesi ve bylece diri kalb vasfna kavumasdr. Kalbin bu kvma ulamas iin msivdan, yni Allhn dndaki her eyden arnm olmas zarrdir. Bu kvma ulaan kalb, ince ve derin hakkatleri grr hle gelir. Kalb, kesfetten kurtulup letfete brnd nisbette de ilh esm ve esrrn mkesi olur. Bylece Cenb- Hakkn kalb yoluyla bilinmesi demek olan mrifetullh hsl olur. Bu ise, ilmin irfn hline gelmesi demektir. Allhn huzruna ancak selm kalble, yni tasfiye edilen, btn mnev hastalklardan arndrlp ii ilh muhabbet ile doldurulmu tertemiz bir gnlle kanlarn kurtulacan Cenb- Hak yle bildirir:


O gn ne mal fayda verir, ne de evld. Ancak Allha kalb-i selm (tertemiz bir kalb) ile gelenler mstesn. (e-uar, 88-89) Dier taraftan nefsini temizleyemeyen ve Allhn zikrinden uzak kalarak katlaan kalblerin ise helk olaca yine Kurn- Kermde yle bildirilmitir: ... Nefse ve ona birtakm kbiliyetler verip de iyilik ve ktlklerini ilhm edene yemin ederim ki, nefsini ktlklerden arndran (tezkiye eden) kurtulua ermi, onu ktlklere gmen de ziyn etmitir. (e-ems, 7-10) ...Allh zikretmek hussunda kalbleri katlam olanlara yazklar olsun! te bunlar apak bir sapklk iindedirler. (ez-Zmer, 22) Bu yet-i kermeler nda Eb Sad el-Harrzn u sz ne kadar mnidardr: Kmil insan, Allhn, kalbini temizleyip nrla doldurduu kimsedir. 3. Tasavvuf, Sulh Olmayan Mnev Bir Cenktir Cneyd-i Badd Hazretlerine it olan bu trif, tasavvufun nefse kar mr boyunca devam eden bir mchede olduunu ifde etmektedir. Nefse kar cihd, nefsin mer olmayan btn isteklerine mn olmaktr. Harpler, muayyen zaman ve mekanlarda yaplr ve biter. Nefse kar giriilen bu mchedenin ise bir mr boyu inktsz devm ettirilmesi gerekir. yet-i kermede:

20

... Sana yakn (lm) gelinceye kadar Rabbine kullua devm et! (elHicr, 99) buyurulmutur. Cenb- Hak, nefsin hle ve desselerine kap aralayan gaflete kar dim bir teyakkuz hlinde bulunup bu minvl zere kullua devm edilmesini yle emretmitir:


Kendi kendine, yalvararak ve rpererek, yksek olmayan bir sesle sabah-akam Rabbini zikret! Gfillerden olma! (el-Araf, 205) Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin bizzat itirk ettikleri ve Gazvetl-Usra, yni Zorlu Sefer adyla anlan Tebk Gazvesi dnnde ifde buyurduklar: imdi kk cihddan byk cihda dnyoruz. tbirleri, phesiz ki bu trifin ilhm kaynadr. Pek zorlu bir seferden sonra vrid olan bu sz zerine: Bundan daha byk cihd olur mu? diye hayrete den ashbna Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Evet! imdi kk cihddan en byk cihda; nefs ile mchedeye dnyoruz! 11 eklinde mukbelede bulunmulardr. Asrmz aratrmaclarndan R. Garaudy, slmdaki bu kk ve byk cihd dengesinin nemini yle deerlendirir: Tammen slm bir mnev eitim ekli olan tasavvuf, aslnda insan yaratl gayesinden uzaklatrp nefsine mahkm eden her trl arzuya kar yaplan i mcdele demektir. Bunun slm stlhndaki ad byk cihddr. Mslmanlar Allh yolundan ayrp kendisine rm eden her trl iktidar, zenginlik ve yanl bilgilere kar, onun birlik ve hengini salamak iin almak ise, kk cihd olarak adlandrlmtr. Ferd ve cemiyetin sadet ve selmetini salayan da, bu iki cihd arasndaki dengedir. 12 4. Tasavvuf hlstr Tasavvuf, Allha kar sammiyettir. Amelleri srf rz-y ilhyi kastederek f etmek ve onlar zerine baka gyelerin glgesini drmemek, dn stlahta ihls kelimesiyle ifde olunur. Cenb- Hakkn rzsndan gayr btn emelleri kalbden temizlemek, mslmann memur bulunduu byk bir fazlettir. Cenb- Hakkn rzsn kazanmak iin emredilmi bulunan amellere bir ortan kartrlmas, ihlsszlk veya riykrlktr ki, ind-i ilhde o ameller, fillerine faydasz bir yorgunluktan baka bir ey brakmaz. Bu da Allh katnda

11 12

Syt, Cmius-Sar, II, 73. Bkz. R. Garaudy, slmn Vaad Ettikleri, s. 47.

21

amelleri makbul klan asl artlardan en ehemmiyetlisinin ihls olduunu gsterir. hls, Cenb- Hakka yaknlama arzusuyla her trl dnya menfaatlerinden kalbi koruyabilmektir. hlas, kullar en byk hayr olan ilh rzya nil eyler. Kullarn amellerinden Allh Telnn asl murd, onlarn ancak kendi rzasna uygun olarak ihlsla f edilmesidir. yet-i kermelerde buyurulur: (Ey Raslm!) phesiz ki Kitb sana hak olarak indirdik. O hlde sen de dni sadece Allha has klarak (ihls ile) kulluk et!.. (ez-Zmer, 2) De ki: Ben, dni Allha has klarak (ihlsl bir ekilde) Ona kulluk etmekle emrolundum. (ez-Zmer, 11) Huzr-i ilhden kovulan blis, yet-i kermede buyurulduu zere: Dedi ki: Ey Rabbim! Andolsun ki, beni azdrmana karlk ben de yeryznde onlara (gnahlar) ssleyeceim ve onlarn hepsini mutlaka azdracam. Ancak onlardan ihlsl kullarn mstesn!.. (el-Hicr, 39-40) Tasavvuf, her eyi Allha adamak, nmet ve izzeti Ondan bilmek ve benlikten kurtulmaktr. nsan, hangi hl ve makamda olursa olsun kendisinde bir varlk ve stnlk vehmetmemelidir. Nitekim Cenb- Hak, Bedir zaferi mnsebetiyle Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize yle buyurmutur:


(Savata) onlar siz ldrmediniz, fakat Allh ldrd. Attn zaman da sen atmadn, lkin Allh att... (el-Enfl, 17) 13 O hlde insan, acziyetini ve kulluunu dim hissetmeli, her trl nmet, muzafferiyet ve muvaffakyetin Allh Teldan gelen bir lutuf olduunu bilmelidir. Aksi hlde amellerinin ecri azalr veya tamamen kaybolur. Eb Hureyre -radyallhu anh-, ibdetlerinde ihls kaybedip, benlik ve hevlarn ne kartan kimselerin kbeti hakknda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yle buyurduunu haber vermektedir: Kyamet gn hesb ilk grlecek kii, ehid dm bir kimse olup huzura getirilir. Allh Tel, ona verdii nmetleri hatrlatr, o da hatrlar ve bunlara kavutuunu tiraf eder. Cenb- Hak: Peki bunlara kar ne yaptn? buyurur. O kimse: ehid dnceye kadar Senin urunda cihd ettim. diye cevap verir. Cenb- Hak:
Allh Rasl sava esnsnda kffar ordusunun zerine yerden bir avu toprak alp sam ve o toprak Allhn izniyle kfirlerin gzlerini bryerek onlar akn hle getirmiti. yet-i kerme bu hadisenin ardndan nzl etmitir.
13

22

Yalan sylyorsun. Sen, ne kahraman adam desinler diye savatn, o da denildi. buyurur. Sonra emrolunur da o kii yzst cehenneme atlr. Bu defa ilim renmi, retmi ve Kurn okumu bir kii huzra getirilir. Allh Tel ona da verdii nmetleri hatrlatr. O da hatrlar ve tirf eder. Ona da: Peki bu nmetlere karlk ne yaptn? diye sorar. O ise: lim rendim, rettim ve Senin rzn iin Kurn okudum. cevbn verir. Cenb- Hak: Yalan sylyorsun. Sen, lim desinler diye ilim rendin, ne gzel okuyor desinler diye Kurn okudun. Bunlar da senin hakknda sylendi. buyurur. Sonra emrolunur, o da yzst cehenneme atlr. (Daha sonra) Allhn kendisine her eit mal ve imkn verdii bir kii getirilir. Allh Tel verdii nmetleri ona da hatrlatr. O da verilen nmetleri hatrlar ve tirf eder. Cenb- Hak: Peki ya sen bu nmetlere karlk ne yaptn? buyurur. O ahs: Verilmesini sevdiin, rz olduun hibir yerden esirgemedim, sadece senin rzn kazanmak iin verdim, harcadm. der. Hak Tel: Yalan sylyorsun. Hlbuki sen, btn yaptklarn ne cmert adam desinler diye yaptn. Bu da senin iin zten sylendi. buyurur. Emrolunur, bu da yzst cehenneme atlr. (Mslim, mre, 152) Hazret-i Mevln, ihlstan mahrum bir ekilde ibdet eden kimselere yle seslenir: Ey gfil! Keke secde ettiin zaman yzn sammiyetle Hakka evirebilseydin de Ycelerin ycesi olan Rabbim, her trl noksan sfatlardan mnezzehtir. demenin mnsn lykyla bilebilseydin, yni srf ekil secdesi deil de gnl secdesi yapabilseydin!.. hlssz ibdetler, fn ortaklar ve mnev kirlerle doludur. O hlde ibdetleri saflatrp ulvletirecek olan sr, ihlstr. hlssz yaplan amel, kula hibir fayda salamaz. Nitekim, dnin mandan sonra en mhim emri olan namaz ibdetini bile ihls artna riyet etmeden f edenler, u yet-i kermenin dehetli itbna mruz kalmlardr: Yazklar olsun o namaz klanlara ki, namazlarn ciddiye almazlar ve gsteri yaparlar... (el-Mn, 4-6) Cneyd-i Badd -kuddise sirruh- yle buyurmaktadr: hls, ameli mnev bulanklktan tasfiye etmektir.

23

Bir baka Allh dostu ise: hlsta iddial olmak, bir nev ihlsszlktr. der. Zr ihls ve takvda en byk tehlike, mminin kendisini takv shibi grmesidir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar: Dninde ihlsl ol! Byle yaparsan, az amel bile sana kf gelir. (Hkim,
Mstedrek, IV, 341)

Allh Tel sizin sretlerinize ve mallarnza bakmaz! Fakat sizin (ihls ve takv bakmndan) kalblerinize ve amellerinize bakar. (Mslim, Birr, 34) 5. Tasavvuf stikmettir Tasavvufta kitb ve snnete smsk sarlmann tam ifdesi istikmettir. Cenb- Hak, bu hususta Peygamberine ve Onun ahsnda biz mmetine yet-i kermede yle buyurmutur:


Ey Habbim! Beraberindeki tevbe eden (mmin)lerle birlikte, emrolunduun gibi istikmet zere olun ve ar gitmeyin!.. (Hd, 112) Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Beni Hd Sresi... ihtiyarlatt. (Tirmiz, Tefsr-i Sre, 56/6) buyurmasna sebep olan bu ilh hitab, 14 mfessirlerce yle anlalmtr: Ey Neb! Kurn ahlk ve ahkm mcibince hareket edip bilfiil mahhas bir istikmet rnei olman gerekmektedir ki, bylece hakknda hibir phe ve tereddde mahal kalmasn! Sen, mrik ve mnfklarn ileri geri konumalarna bakma, onlar Allha havle et! Gerek umm, gerek huss vazifelerinde tam emrolunduun gibi hakkyla istikmette ol, srt- mstakmden ayrlma! Sana vahyolunan emrin fs ne kadar ar olursa olsun, o emrin tebli, icr ve tatbikinde hibir mnden ylma! Rabbin senin yardmcndr. 15 Abdullh bin Abbas -radyallhu anh- bu yetle ilgili olarak yle demitir: Kurn- Kermde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- iin bu yet-i kermeden daha iddetli bir hitb vk olmamtr. (Nevev, erhu Sahh-i Mslim, II, 9) Buradaki hitap her ne kadar Nebiyy-i Zn Efendimize ise de, onu bu kadar meakkate sokan, sadece ahsyla alkal istikamet endesi deildi. Zr O: (Ey Habibim! Sen) srt- mstakm zeresin. (Ysn, 4) teyd-i ilhsine mazhard. Onu bu kadar ok ihtiyarlatan, emrin mminlere de rc olmas sebebiyle onlar hakknda duyduu endiedir.

14 15

Bkz. Kurtub, el-Cmi, IX, 107. Bkz. Elmall M. Hamdi Yazr, Hak Dni Kurn Dili, IV, 2829-2830.

24

Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in bisetinden sonra, Fahr-i Kintn rehberlii dndaki hibir yol insan Allha gtrmez. Zr Allh Tel, kendi muhabbet ve mafiretini, Peygambere itaat artna balamtr. yet-i kermelerde buyurulur:


(Raslm!) De ki: Eer Allh seviyorsanz, bana uyunuz ki, Allh da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn. Allh afrdur, Rahmdir. (l-i mrn, 31)

De ki: Allha itaat edin; Peygambere de itaat edin... Eer ona itaat ederseniz, doru yolu bulmu (hidyete ermi) olursunuz. (en-Nr, 54) Znnn-i Msr -kuddise sirruh- da: Ahlknda, fiil ve hareketlerinde Allh Telnn habbinin snnetine uyan kimse, Hakka olan sevgisini isbat etmi olur. buyurarak bu hakkati teyd eder. Bayezid-i Bistm -kuddise sirruh- ise: Havada bada kurup oturabilen birini grrseniz, o ahsn ilh emir ve nehiy huddlarn koruduunu, snnete tb olduunu ve Hakkn hukkuna riyet ettiini grmedike, bunun bir kermet olduuna inanmaynz. der. stikmet ehlinin yolu olan srt- mstakme lykyla slk edebilenler hakknda Kurn- Kermde: Kim Allha ve Raslne itaat ederse ite onlar, Allhn kendilerine lutuflarda bulunduu peygamberler, sddklar, ehidler ve slihlerle beraberdir. Bunlar ne gzel arkadatr! (en-Nis, 69) buyurulmutur. yet-i kermede de grld zere srt- mstakm (dosdoru yol), sekin kimselerin yoludur. stikmetin esas da mn ve takvdr. Bu ikisinin mahalli ise kalbdir. Bu itibarla istikmet, kalbde bulunan mn ve takv ile vcdun yekhenk olmasdr. Kalbdeki mn, ihls ve tidal, istikmeti salar ve dim klar. Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Dil istikmet zere olmadka kalb, kalb istikamet zere olmadka mn mstakm olmaz. (Ahmed b. Hanbel, Msned, III, 198) buyurmulardr. Kendisinden nasihat isteyen birisine Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allha inandm de! Ondan sonra da istikamet zere dosdoru ol. (Mslim, mn, 62) buyurarak dni hls etmitir. Her hususta istikmeti muhafaza etmek kadar yksek bir makam ve onun lykyla yerine getirilmesi kadar zor olan hibir emir yoktur. Zr istikmet, ibdette ifrat ve tefrite dmeden tidali muhafaza ile Hak yolunda sebat etmek ve 25

emrolunan, emrolunduu gibi ve tkatinin yettii lde en mkemmel ekilde yapmaktr. te bu yzden en byk kermet istikmettir. Allh dostlar istikmet zere olmay ir edinmilerdir. Gerek istikmet ise Fahr-i Kintn nurlu yolundan gitmektir. Nitekim Mevln Celleddin Rm bu hakkati ne gzel ifde etmitir: Bu can tende durduka, Kurnn bendesiyim ve Muhammedl-Muhtrn yolunun topra, ayann tozuyum. Eer biri benim szlerimden, bundan baka bir ey naklederse, naklettii szden de, kendisinden de bzrm. Kim Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in sofrasndan baka bir sofraya giderse, bil ki eytan onunla bir kaptan yemek yer. Zr, o irfan sofrasndan baka bir sofra seen kiinin boazn kemik yrtar ve deler. 6. Tasavvuf, Rz ve Teslmiyettir Teslmiyet; boyun emek, itaat etmek, teslim olmak ve itirazsz kabul etmek demektir. slm kelimesi de ayn kktendir. Tasavvuf kulun, ilh istikmet zere yaayabilmesi ve her nefeste Rabbine daha ziyde yaklaabilmesi iin, Hakka rz ve teslmiyet duygusunu gnllere yerletirir. nk u fn lemi kuatan binbir elem, keder ve ilelerin tesiri ve nefsn aldanlarn kesfeti, ancak Hakka rz ve teslmiyet netcesinde azalmaya balar. Yni rz ve teslmiyetin berekt ile zdraplar det hissedilmez hle gelir. Hatt iptillar bile Rabbin bir iltift eklinde telakk olunarak srra dner. Teslmiyet, kader tecelllerini engin bir rz ile karlamak, tedbirden sonra mukaddert kabullenmek ve tahakkuk edecek netceye gnl holuu iinde boyun emektir. Bu teslmiyetin en gzel misli, Allhn emrine imtislen cierpresini kurban etmeye gtren brahim -aleyhisselm- ile boynunu ilh takdre seve seve uzatan smail -aleyhisselm-da tecell etmitir. Kurn- Kerm bu iki Peygamberin teslmiyetini btn insanla misl olarak gstermi ve onlar hakknda: Her ikisi de Allhn emrine teslim olmulard... (es-Safft, 103) buyurmutur. Onlarn bu teslmiyetleri, bal bana bir ibdetin rknlerini tekil etme eklindeki ilh iltifta nil olmutur. Hac ibdeti, kyamete kadar gelecek mmete, her n teslmiyeti tebli eden bir lisndr. Emir ve nehiylerde Hakka teslim olmak; ilh takdire, meakkat ve imtihanlara sabr ve tevekklle rz gstermek gerekir. Zr kemlin anahtar iptillardr. akk- Belh: Skntnn mkftn bilen, ondan kurtulmaya heves etmez. buyurmutur. Bu nkteye gh olan Allh dostlar, gam ve srra ayn gzle bakmlar; ar srr ile ar zdrab gibi nefse tuzak olan u noktalara srklenmeyip rz ve teslmiyet makamnda terakk etmilerdir.

26

Teslmiyetin bir yn de ak ve ilh muhabbettir. Zr sevenler sevdiklerinden gelen her eyi ho karlayarak sevgilerindeki sammiyeti izhr ve isbt etme gayreti iinde olurlar. Eb Ali Ruzbr, muhtemelen bu dnceden hareketle tasavvufu: Kovulsa bile, kiinin sevgilinin kapsnda diz kp sadkat ve teslmiyetle beklemesidir. diye trif etmitir. Gnl ak ile dolu olan kul, Rabbinden gelen her eyi, muhabbeti nisbetinde kucaklar. brahim -aleyhisselm-n Allha olan teslmiyet ve aknn tecellsi, dnya ateini bir anda gl bahesine evirmiti. Ykb -aleyhisselm-n ilh takdr karsndaki rz ve teslmiyeti, yavrusu Yusufun hasret acsn: Bana sabr- ceml der. (Ysuf, 18) diyerek bastrmaya muvaffak klmt. Tasavvuf ehli, peygamberlerin yolu olan Hakka teslmiyeti, hayatlarnn mihveri klmlardr. Zr Rbiatl-Adeviyye -kuddise sirruh-nn da dedii gibi: Seven sevdiine itaat eder. Yni teslmiyet, sevgiye dayanan gnll bir itaat iidir. Ashb- kirm da Peygamberimize olan sevgi, ballk ve itaatleri nisbetinde tekml etmilerdir. Sevgi ve teslmiyet ile itirazsz boyun emeleri syesinde btn mmete nmne yldzlar olmulardr. Tasavvufun trifleriyle ilgili olarak bu anlatlanlardan ilhmla unlar syleyebiliriz: Tasavvuf, madd-mnev kirlerden arnp, gzel ahlk ve vasflar kazanarak, dni, zne uygun bir keyfiyette yaayabilme gayretidir. Bylece, srf akln zmeye kf gelmedii madd veya mnev hadiselerdeki srr olular ve yce muammlar kuatc bir gr olgunluuna ulamaktr. Gnln, sonsuz rhn hazlara duyduu meclbiyetin nnde det bir ayak ba olan nefs engelini aabilmeye almaktr. Rhun hapsedilmi olduu bedenin nefsn temyllerini aarak btn hdiselerin zndeki mcerred hakkatleri, idrklerin huddundaki perdenin de arkasnda cereyn eden ibret ve hikmet safhalarn, rifne bir slb ile tem edebilmeyi salayan birtakm hller ve bilgilerin ilmidir. Bu tasavvuf tarifleri mevzuunda neticeyi, Aksaray Olanlar Dergh eyhi brahim Efendinin mehur tasavvuf manzmesine brakalm: Bidyette tasavvuf sf b-cn olmaa derler Nihyette gnl tahtnda sultn olmaa derler Tasavvufun balangc, madd varlndan syrlan ve kendinde bir varlk grmeyen, ksaca irdesini Hakka teslim etmi bir sf olabilmektir. Sonu ise, btn ilh gzellikleri kazanarak gnl tahtnn sultn olmaktr. Tarkatte ibrettir tasavvuf mahv- sretten

27

Hakkatte sary- srda mihmn olmaa derler Tarkatte tasavvuf; sretin mahvndan ibrettir. Yni beer zaaflardan kurtulmaktr. Hakkat olarak ise, ilh sr saraynn misafiri olmaktr. Bu b u kil libsndan tasavvuf r olmaktr Tasavvuf cism-i sf nr-i Yezdn olmaa derler Tasavvuf, toprak ve sudan ibaret fn elbiselerden/kafeslerden kurtulmaktr. Bylece tertemiz bir varlk olarak Allh Telnn nru hline gelebilmektir. Tasavvuf lemay envr- mutlaktan uyarmaktr Tasavvuf te-i ak ile szn olmaa derler. Tasavvuf, (gnl mumunun) n, ilh nurlarla tututurmaktr. nk tasavvuf ak atei ile tutumaya derler. Tasavvufta erit nme-i hestyi drmektir Tasavvuf ehl-i er u ehl-i mn olmaa derler Tasavvufta esas olan, varlk kitabn drmek, benlikten syrlmaktr. Asl tasavvuf, eriat ehli ve hakk mn sahibi olmaktr. Tasavvuf rif olmaktr hakmen detullha Tasavvuf cmle ehl-i derde dermn olmaa derler Tasavvuf, ilh sr, tecell ve irdenin hikmetlerini bilmektir; rifliktir. Yine tasavvuf, btn dert sahiplerine derman olmaktr. Tasavvuf ten tlsmn ism mifthyla amaktr Tasavvuf bu imret klli vrn olmaa derler Tasavvuf, bu beden tlsmn isim anahtar (Allh ismi) ile zmektir. Yine tasavvuf, bu fn imreti tamamen yok etmektir. Tasavvuf sf kli hle tebdil eylemektir bil Dah her sz ki syler b- hayvn olmaa derler Bilesin ki tasavvuf, sfnin szn (ve bilgisini) hle dntrmektir. Bu, bir bakma onun her sznn bir b- hayt (lmszlk iksiri) olmasdr. Tasavvuf ilm-i tabrt u tevlt bilmektir Tasavvuf can evinde srr- Sbhn olmaa derler Tasavvuf, byk bir derinlik kazanarak tbr ve tevl ilimlerine vkf olmak ve bylece insan, kint, Kurn ve snnetteki ilh srlar idrk etmektir. Yine tasavvuf, can evinde Allhn bir srr olabilmektir. Tasavvuf hayret-i kbrda mest vlih olmaktr Tasavvuf Hakkn esrrnda hayrn olmaa derler Tasavvuf, Hakkn azamet, kudret ve gzellii karsnda byk bir hayret ve dehet iinde olarak hem sarho hem de uyank olmaktr. nk tasavvuf, Hakkn sonsuz srlarna hayranlktr. Tasavvuf kalb evinden msivllh gidermektir Tasavvuf kalb-i mmin ar- Rahmn olmaa derler

28

Tasavvuf, gnl sarayndan Allhtan baka her eyi karmaktr. nk tasavvuf, mmin bir kalbin Allhn ar olmas demektir. Tasavvuf her nefeste arka v garba erimektir Tasavvuf bu kamu halka nigehbn olmaa derler Tasavvuf, her nefeste douya ve batya erimek, yni oralardaki ehl-i mn dnmek, onlarn sevin ve kederlerine ortak olmak; ihtiya sahiplerine hizmet etmektir. Yine tasavvuf, btn halk grp gzetmeye almaktr. Tasavvuf cmle zerrt- cihanda Hakk grmektir Tasavvuf gn gibi kevne nmyn olmaa derler Tasavvuf, cihann btn zerrelerinde Hakk mhede etmektir. Bylece tasavvuf, lemlere gne gibi olmaktr. Tasavvuf anlamaktr yetmi iki milletin dilin Tasavvuf lem-i akla Sleymn olmaa derler Tasavvuf, yetmi iki milletin dilini bilmek, yni herkesin hlinden anlamaktr. Tasavvuf, akl lemine Sleyman olmaktr. Tasavvuf urvetl-vsk ykn can ile ekmektir Tasavvuf mazhar- yt- gufrn olmaa derler Tasavvuf, Hakkn insana ykledii ilh emnet olan Kurn- Kerm ve onun getirdii mesliyeti canla bala tamaktr. Tasavvuf, ilh mafireti mjdeleyen yetlerin mazhar olmaya derler. Tasavvuf ism-i zamla tasarruftur btn kevne Tasavvuf cmi-i ahkm- Kurn olmaa derler Tasavvuf, btn kinta sm-i azamla tasarruf etmektir. Yine tasavvuf, Kurn hkmlerini gnlde cem etmek, yni canl bir Kurn olabilmektir. Tasavvuf her nazarda zt- Hakka nzr olmaktr Tasavvuf sfye her mkil sn olmaa derler Tasavvuf, her bakta Cenb- Hakka ynelmektir. Yine tasavvuf, sfye, btn zorluklarn kolaylamasdr. Tasavvuf ilm-i Hakka snesini mahzen etmektir Tasavvuf sf bir katreyken ummn olmaa derler Tasavvuf, gnln Hakkn ilmine mekn etmek, yni lednn ilme sahip olmaktr. Bylece tasavvuf, bir damla hkmnde iken sfnin engin bir derya hline gelmesidir. Tasavvuf klli yakmaktr vcdun nr- l ile Tasavvuf nr-i ill ile insn olmaa derler Tasavvuf, Hakkn varl karsnda btn mevcudtn l / yok ateiyle yanp kl olmasdr. Tasavvuf, ill nruyla, yni temizlenmi bir gnlle Allh tevhd ederek insan- kmil olmaktr. Tasavvuf kul kef billh ile dvet-drr halk Tasavvuf irci lafzyla mestn olmaa derler

29

Tasavvuf, De ki: Allh sana yeter! (er-Rad, 43) yetiyle insanlar Hak yoluna davet etmektir. Yine tasavvuf, Rabbine dn! (el-Fecr, 28) lafznn zevkiyle kendinden gemektir. Tasavvuf gnde bin kerre lp yine dirilmektir Tasavvuf cmle lem cismine can olmaa derler Tasavvuf, her gn lmeden evvel lmek srrn binlerce kez yaamak ve kalben diri kalmaktr. Bundan sonra tasavvuf, btn lemin cismine can olabilmek, yni dier gnlleri de ihy edebilmektir. Tasavvuf zt- insan zt- Hakda fni olmaktr Tasavvuf kurb- ev ednda pinhn olmaa derler Tasavvuf, insann kendi varln, Hakkn varlnda yok etmesidir. Bylece tasavvuf, mrac vuslatnda tecell eden ve yet-i kermede iki yaydan daha yakn (en-Necm, 9) eklinde ifde buyurulan bir yaknlk ierisinde bile kendini gizleyebilmektir. Tasavvuf cn cnna verip zde olmaktr Tasavvuf cn- cnn cn- cnn olmaa derler Tasavvuf, can sevgiliye verip her trl fn esaretten kurtulmaktr. Bu bakmdan tasavvuf, sevgilinin can, evet sevgilinin can olabilmek, yni onun tarafndan da sevilmektir. Tasavvuf bende olmaktr hakkat hak ey brahim Tasavvuf er-i Ahmed dilde burhn olmaa derler Ey brahim! Tasavvuf, aslnda Allh Telya kul-kle olmaktr. Bunun iin tasavvuf, Hazret-i Ahmed -sallllhu aleyhi ve sellem-in yolunu ve dstrlarn gnlde bir delil (rehber) eylemektir.

30

C. TASAVVUFUN MEVZUU Tasavvufun eitli ve geni bir ekilde zah ve triflerinin yaplmas, bir bakma onun mevzuunun geniliinden kaynaklanmaktadr. Yni, tasavvufun mevzuu bir dery gibi engin ve derindir. Zr o, insann nefsini ve rhunu alkadar eden her hususla ilgilenir. Kulun, mnev yolculuunda kat ettii btn mesfeler, getii lemler, irtibat hlinde olduu varlklar, yaad binbir trl ahvl ve nihyet, lemlerin Rabbi olan Allh bulma, kalben tanyabilme ve Ona kulluk etme gibi saysz hususlarla alkadar olur. Bylesi bir mevz derysndan be katre takdm edecek olursak, unlar syleyebiliriz: Tasavvuf, ncelikle nefs tezkiyesi ve kalb tasfiyesi syesinde ham insandan kmil insan hviyetine ulama seyrinde hid olunan merhale ve hlleri mevz edinir. Dier bir ifde ile tasavvuf, Hakkn honutluunu kazanmak ve ebed sadete ermek iin nefsi tezkiye, kalbi tasfiye, i ve d nurlandrma, sret ve sreti arndrma hllerinden bahseder. Mevzuu tahalluk (ahlklanma) ve tahakkuk (mnev hakkatlere shib olmak)tr. hsan duygusunun mnev bir zevk hlinde tadlarak yaanmasdr. Bu mnsebetle tasavvufun ana mevzuu, Vcibul-Vcd olan Allh Telnn zt, sfatlar ve bu sfatlarn btn kinta mil tecell terkiplerindeki hikmet, esrr ve murd- ilhnin kavranmas hussundaki usl ve esaslardr. Tasavvuf, bu muhtevda kef, ilhm, mnev mhede, vecd ve ak gibi btna, rha, gnle ve vicdna it vstalarn mterekliinde yrnd zaman nil olunan ulv hlleri mevz edinir. Hlsa, tasavvuf, Allhn esm ve sfatlarnn tecellsini yakn olarak mhede ile mrifeti (mrifetullh); insan, kint ve Kurnn hakkatlerinin bilgisi ile de mnev lemdeki merhaleleri ve bunlarn nihyetindeki kemlt mevz edinmitir.

31

D. TASAVVUFUN GYES Tasavvufun engin trif ve mevzuuna bakldnda onun, insanolu iin pek mhim ve yce bir gyeyi dstr edindii grlr. Bu gye, t ilk peygamberden itibren btn enbiy ve evliynn gnl semlarnda bir gne gibi mevcd olan; Allha en gzel ve feyizli bir ekilde kulluktur. Bu ynyle gyelerin gyesidir. Yni Hakkn rzsn kmil mnda kazanabilmek iin mnev hastalklardan kurtularak Allh ve Raslnn ahlkndan nasb almaktr. Yni nefsi dnin hkmne rm etmek, ibdetleri otomat hllerden kurtarp ihsan duygusuna kavumak, kalbi mnev ycelikler istikmetine ynlendirip netcede selm bir kalb ile rz-y ilhye nil olmaktr. Beer trihinin deflarca sergiledii bir hakkattir ki insan, asl cevheri itibriyle ahsen-i takvm (varlklarn en ereflisi) yceliinde iken, yaradl gyesine yabanclap istikmetten ayrldnda

yni hayvandan

daha aa sfatna bile mruz kalabilecek bir varlktr. Ondaki eref ve kymeti tyin eden yegne messir mndr. mndan sonra ise ahlk gelir. Peygamberlerin tezkiye vazfesi de insanlar bu meziyetlerle tezyn edebilmektir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in vrislerinden olan evliyullh ve onlarn o feyizli nebev menbdan telakk ettikleri btn (kalb) ilmi de, Raslullhn bu vazfesine verset ve veklet mevkiindedir. Tasavvuf yolunda yryenler, her hl ve hareketlerinde zhir ve btn fazletlerin merkezi olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e tam bir ballk gayreti iinde bulunurlar. Onlar bu yola ynlendiren ricl-i mneviyye (Hak dostlar) da bylece Peygamber -aleyhissalt vesselm-n bu lemde f etmi olduu bir hizmeti deruhte etmi olurlar ve: Gerek limler, peygamberlerin vrisleridir. (Eb Dvud, lim, 1) hkm ierisinde yer alrlar. Dolaysyla tasavvufun maksad olan mnev olgunluun, bir bakma Peygamber -aleyhissalt vesselm-n insanlarda gerekletirmek istedii gyenin tezhr olduu sylenebilir. Mlum olduu zere bu gye de, insanlar mn zemninde nefsn ve kt huylardan kurtarp, ahlk- hamdeye yni mnev olgunlua ve gzel huylara ykseltebilmektir. Bir hads-i kudsde Cenb- Hak yle buyurur: Bu, benim ztm iin rz olduum bir dindir. Bu dne yakan da ancak cmertlik ve gzel ahlktr. Bu dne tb olma nmeti size lutfedildii mddete, onu bu iki hasletle yceltiniz. (Heysem, Mecmauz-Zevid, VIII, 20) Bu itibarla da tasavvuf gzel ahlk; yni merhamet, efkat, cmertlik, affedebilme, kr gibi ulv hasletleri mminde bir lezzet hline getirebilmektir.

32

Yine tasavvufta gye, istdd olanlar zhd ve takv yolunda istddlar nisbetinde tekml ettirerek insan- kmil, mkerrem insan, kendini ve Rabbini hakkyla bilen, Hakka yaknlk nevesini tadan, nefsin dmanlklarna mukvemetle Rabbe dost olan insan olma yolunda merhaleler kat etmeye tevik etmektir. Kurn- Kermde: Biz emneti, gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler, (mesliyetinden) korktular. Onu insan yklendi. Dorusu o, ok zlim ve ok childir. (el-Ahzb, 72) yetinde buyurulduu zere fsk iinde bocalayan insan zulm ve cehlet sfatndan kurtarp kmil insan hviyetine kavuturmaktr. Zulmn zdd adldir. Yni kulun amelinin slih olmasdr. Cehlin zdd ise ilimdir. Gerek lim olabilmek iin zhir ilme olduu kadar, btn ilme de shib olmak gerekir. mam Gazl -rahmetullhi aleyh-: Veresetl-enbiy, zhir ve btn (kalb) ilme ship olanlardr. buyurmutur. nsann kurtulua ermesi, nefsindeki kt sfatlardan arnmasna, bylece amellerinin amel-i slihe, ilminin de ahsiyet kazanmasna, yni irfana dnmesine baldr. te tasavvuf, bunu temin edebilecek db ve erknn kavranp yaanmasn gye edinir. Bu gyeyi gerekletiren evliy, yani Cenb- Hakkn kendisine dost edindii velleri, mn ve takvda kemli yaayan mstesn insanlardr. Cenb- Hak onlardan yle bahseder:


Bilesiniz ki, Allhn dostlarna korku yoktur. Onlar, mahzun da olmayacaklardr. Onlar mn edip de takvya ermi olanlardr. (Ynus, 62-63) Kalbde tezhr eden mn, kulu btn btl inanlardan kurtarp Hakka yaklatrrken, takv da kalbi msivdan arndrr. Byle bir kulun kalbi artk bir nazargh- ilh vasfn kazanr. lh hikmet ve esrrn tecell mekn olur.

33

E. TASAVVUFUN LZMU Tasavvuf, dnin kalb hayat ve zdr. Tpk bir meyveyi makbul ve lezzetli klan iindeki zsuyu gibidir. Bilindii gibi insann beden ve rh olmak zere iki yn vardr. Bunlarn her ikisinin de ftrata bal olan talepleri mevcuttur. slm, yaratltan gelen bu temylleri inkr etmez. Onlar birer vka olarak kabul eder. Ortaya koyduu temel ller erevesinde makbl olan temylleri inkif ettirmeye, merdd olanlarn ise, asgar hadde indirmeye veya makbl bir gyenin emrine sokmaya alr. nsan, yet kendine beden cb ve ihtiyalar erevesinde bir dny kurarak ulvliklere it rh taleplerini bastrmaya kalkrsa huzr ve skna kavumas imknsz hle gelir. Dn, insana madde ile mn arasnda bir denge program takdm eder. nsan bir taraftan mnev iklme ynlendirirken dier taraftan madd lemin caplarn da reddetmez. nsann madd temyllerine mcerred bir mn ve ulv bir gye katar. nsan, srf ten plannda kalp her eyi materyalist bir nazarla seyrederse, en mcerred bir hdiseyi bile mahhas ve rhsuz kalplar hlinde grr. Aslnda tasavvufa tirazlarn temelinde yatan balca temyllerden biri de budur. Hakkaten insan idrki, madd ve mahhas varlklar kadar, mnev srlar ve mcerred hakkatlere de meclbdur. Bu sebeple btn i, insann madd yaps gibi rhunun da tatmin olup olmadnda dmlenmektedir. Bugn madd refhn zirvesindeki Bat, rh buhranlar ve ahlk kntler ierisinde ateizme srklenmektedir. Hatt Hristiyanln merkezi Romada bile pek ok ateist mevcuddur. nk bu insanlar, rh alklarn tatminden mahrumdurlar. Bunun temelinde ise ilh menb ile kalb irtibatn kopmu olmas bulunmaktadr. Zr insan eliyle tahrf edilip, beer mdhaleyle ekillendirilen dn, ilh berrakln yitirdiinden, artk kalb huzruna medr olacak rh muhtevnn ok uzanda kalmtr. Bu sebeple de dnin heyecnn duyamayan kalbler, huzr ve skna hasret kalmaktadr. Dnin vecdinden, yni mnev heyecndan mahrm bir insan, en muazzam bir rh hdiseye bile maddeci bir gzle bakp ii sdece ekil planna dkmeye alr. Bylece kupkuru ve ii boaltlm bir dn anlay ortaya koyar. Tasavvuf ise, insan rha yneltir. Rha, ferd istdda uygun bir tatmin yolu aar. Hakkaten dinin, insan rhunu tatmn eden mnev cephesi ortadan kaldrldnda o, srf fayda zerine kurulu beer sistemler derekesine indirilmi olur. Bu takdrde ibdet ve kulluk haytnn sdece zhir ve dnyev menfaat ynne deer verilip onun asl gyesi olan kalb istifdesinden mahrum kalnr. Mesel namaz bir antrenman, oru perhiz, zekt sosyal yardmlama gibi menfaat

34

planna tanarak bu gibi tl faydalarla asl gye bertaraf edilmi olur. Ya da kulluk ve ibdetlerin eds iin gerekli olan artlarn srf zhir ksmnda kalnr. Bunun ise dnin znden uzak ve gayr-i slm bir anlay husle getirecei, insan rhunun ihtiylarna cevap veremeyecei ve ftr olan din duygusunu tatmn edemeyecei ikrdr. Dn vazfelere kalb bir derinlik kazandrmann yolu tasavvuf terbiyedir. nsanlar, dinde derinlie eriebilmek iin birtakm araylara ynelmiler ve netcede tasavvuf terbiyeye ulamlardr. Ayrca varlklar, en basitten en mkemmele doru bir sralamaya tb tutulduunda zirveyi, insan tekl eder. nsanlarn da -ftr sermyeye dayanan- istdd ve iktidarlar ok muhtelif seviyeler arz eder. Bu da dnya hayatnda ictim hengin salanabilmesi iin zarrdir. Cenb- Hak, murd- ilhsinin muktezs olarak insanlar zhir istddlar gibi, mnev istddlar itibriyle de muhtelif seviyelerde yaratmtr. Kullarndan tkat fazlasn istemedii gibi verdii istdd nisbetinde de onlar mesl klmtr. Rahmeti gazabndan ok olan Allh Telnn nihyetsiz merhameti, btn mahlkta mildir. Bu sebeple Cenb- Hak, btn insanln mkellef bulunduu dn teklfleri takdir ve tyin ederken asgar seviyeyi esas almtr. Yni, en ciz ferdin dah tkat getirebilecei bir seviye ile tahdd buyurmutur. Fakat, umma it mkellefiyetlerden daha fazlasn yerine getirmeye ftraten kudret, itih ve istdd olan kimselere mnev inkif kapsn kapatmak, ilh adlete aykr deceinden, byleleri iin de rh ihtiyalar istikmetinde bir yolun mevcd olmas tabi ve zarrdir. Yni bu, er vazfelere ilveten bir de kalb leminde ykselme istdad olan mminlere zhd, takv ve ihsn ile mesfe almay salayacak bir yolun ak tutulmasndan ibarettir. Bu yol ise, bilindii zere tasavvuftur. Bu gerekler de, tasavvufun lzmunun akl ve dn mesnedlerindendir. Kalbin itminna ermesi, yni huzr, skn ve sadete kavumas, mnen ulat seviyeye baldr. Bunun iin de kulun mnev bir terbiyeden gemesi cb eder. Zr kalbin ilim ve hikmetle dolmas, dnin yksek hakkatlerine muttal olmas ve kulun mnen tekml edebilmesi, ancak birtakm ameliyeler netcesinde mmkn olabilir. Nitekim beeriyyete nmne olarak gnderilen peygamberler bile, vahye muhtap olmadan nce bir hazrlk dneminden geirilmilerdir. Zr kalbin, latf mnev tecellleri alc hle gelmesi iin kesfetten arnmas, hasssiyet kazanmas ve belli bir kvma ulamas gerekmektedir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, daha peygamberlikle vazfelendirilmeden nce Hira maarasnda tikfa 16
tikf: Bir yere kapanp, vakti ibdetle geirmek. Bilhassa Ramazann son on gnnde cmiye kapanarak kendini ibdete vermek.
16

35

ekilirdi. Ms -aleyhisselm-, Cenb- Hakla mklemesinden evvel, Tr-i Snda krk gn, bir nev riyzata girmiti. Yusuf -aleyhisselm-, Msra sultn olmadan nce on iki sene zindanda kald. Orada ile, riyzt, mchede ve meakkatin btn kademelerinden geirildi. Bylece mbrek kalbi, Allhtan gayr btn istinadlardan ve alkalardan tammen kesildi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, Mrca kmadan evvel nirah Sresinin srrna mazhar oldu. Sadr alarak kalb-i erfleri ykand. lim ve hikmetin rhniyetiyle dolduruldu. nk O, Mrcda acib ve garib hdiselerle karlaacak, beer kesfetle grlemeyecek esrr- ilhyi ve deiik, latf manzaralar seyredecekti. Hlbuki Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- gelmi gemi btn insanlarn en temiz kalblisi idi. Bunu kfirler bile kabul ediyorlard. Buna ramen lemlerin Rabbinin saltant ve esrr- ilhsi kendisine gsterilecei iin tekrar mnev bir ameliyeden geirildi. akk- Sadr 17 hdisesi vk oldu. te bu da, kalb hayatn ehemmiyetini ifde eder. smet, yni gnah ilememek sfatyla mcehhez olan Peygamberler bile, latf olduklar hlde ilh huzra kabul iin bir kalb tasfiyesinden geirilmitir. Allhn sekin kullar olan Peygamberler dah kalb tasfiyesinden geirilirse, dier insanlarn kalb arnmaya ne denli muhta olduu ortaya kar. Zr kesf bir kalb ile, Latfe yaklalamaz. Burnu duyarszlam birisi gln, karanfilin kokusundan bir hisse alamaz. Buulu bir camdan net bir manzara seyredilemez. Bu sebeple kalbin mnev hasssiyetinin ziydeleerek ilh sr ve hikmetleri alc hle gelmesi iin kesfetten arnmas, letfete brnmesi zarrdir. Cenb- Hak: O gn ne mal fayda verir, ne de evld. Ancak Allha kalb-i selm (tertemiz bir kalb) ile gelenler mstesn... (e-uar, 88-89) buyurmutur. Kalbin selm hle gelmesi ise, ancak mnev terbiye ile sfiyet kazanmasna baldr. Denizin kumsalla birletii yerde, kumlar arasnda, tornadan km gibi przsz talar bulunur. Asrlarca dalgalar tarafndan dvle dvle przlerinden arnm, cillanm, prl prl olmu, ayrca granit gibi de salamlamtr. Ham bir prlanta mdeni de kesilip biilmeden, zerinde birok bak darbesi ve usta mahreti ilemeden o parlaklk ve effafl kazanamaz. Bir gram altn elde etmek iin belki bir ton topra elemek cb eder. Yni her varlk bir eit terbiye ve incelmenin netcesinde kymet kazanmaktadr.

akk- Sadr: Fahr-i Kint Efendimize melekler tarafndan uygulanm olan ve erh-i sadr da denilen bu ameliye, ilh nr ve seknetle gsn yarlp almas ve genilemesidir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, ilki ocuk yata, dieri de Mirca kmadan nce olmak zere iki kez erh-i sadra nil olmutur. yet-i kermede Rasl-i Ekrem Efendimize uygulanan bu ameliyeye: Biz senin iin gsn ap geniletmedik mi? (el-nirah, 1) buyurularak iaret edilmitir.

17

36

te kalb de yette buyurulan selm vasfna kavuabilmesi iin mnev terbiyeye muhtatr. Zr mnev terbiye ncesinde kalb, souk demir gibidir. Onun arzu edilen ekli alabilmesi iin evvel atete tavlanmas, paslarndan kirlerinden arnmas, katlktan kp yumuamas ve dvlmesi gerekmektedir. Ancak bu merhalelerden sonra arzu edilen ekli alc hle gelebilir. Tpk bunun gibi btn bu ameliyeler tatbk edilmeden, kalb kemlt da gerekleemez. Kalb kemlt gerekletikten sonra ise ba gzyle grlemeyen, aklla idrk edilemeyen hakkatler lemi, bir zevk hlinde kavranr ve kalben hissedilir. Bunun iin kalb tkat ve diryeti olgunlatrmak gerekmektedir. Mesel, sradan biri denediinde belki kemiklerinin krlmasna sebep olacak bir hareketi, uzun antrenmanlar netcesinde bir sporcu kolaylkla yapabilmektedir. Bu, vcdun btn gcn tek noktada teksf etmenin bir netcesidir. Bunun gibi kalbin de Cenb- Hakkn zikri ve Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellemin muhabbetinde younlap glenmesi cb eder. Cenb- Hak, yet-i kermede:


Gerek mminler ancak, Allh anld zaman yrekleri titreyen, kendilerine Allhn yetleri okunduunda manlar artan ve yalnz Rablerine dayanp gvenen kimselerdir. (el-Enfl, 2) buyurur. Kalblerin bu hle gelmesi iin msiyetten arnmas, mnen olgunlamas zarrdir. Zr kesfet dolu ham bir kalbin Allh ile lykyla irtibt mmkn deildir. Bir ilkokul ocuu, hukuk talebesine okutulan kitaplardan bir ey anlayamaz. nk zihin henz o kvma ve olgunlua ermemitir. Daha yllar srecek bir tahsle muhtatr. Bunun gibi kalbin de bir tlim ve terbiyesi vardr. Kesfetle dolu, arnmam bir kalbin Allha vuslat yolunun inceliklerini idrk etmesi ok zordur. Kulun Allh katndaki makbliyyeti daha ziyde kalb inkifa bal olduundan, kalbin kemle ermesi iin bal bana bir mnev eitime ihtiya vardr. Bu eitimin adysa, tasavvuftur. Hakkaten btn i kalbde dmleniyor ve Cenb- Hak, ibdet ve davranlarda daha ziyde kalbin hangi vasfta olduuna ehemmiyet veriyor. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Allh Tel, sizin bedenlerinize ve grnlerinize deil, ancak kalblerinize bakar. (Mslim, Birr, 33) buyurmutur. Mesel Allh iin ibdet ve hizmetlerde kuvvet olmas kasd ile yemek yenirse, o dah ibdet hkmne girer. oluk-ocuunun rzkn hellinden kazanmak 37

iin alan bir kii, att her admda sevap kazanr. nk kalbin ameli olan niyet hayrldr. Giyim-kuam da bunun gibidir. Mesel, sark sarmak snnet-i seniyyedendir. Fakat sark saran kimse, kalb hayatn inkif ettirmeli, efkat, merhamet gibi ahlk vasflarla bu ekl snneti temsil liykatine kavumaldr. Aksi hlde sdece ekil yeterli olmad gibi kiiyi ucba da sevkedebilir. Ynus Emre Hazretleri ne gzel syler: Dervilik olayd tc ile hrka Biz dahi alrdk otuza krka Yine bunun gibi, slmda tesettr, yni kadnn rtnmesi arttr. Fakat onun eklen mestre olduu gibi rhen de mestre olmas lzmdr. Eer d kalp tesettrl, fakat rh plak, yni gfil ve hoyrat ise artlarn zorlad veya nefsin frsat bulduu anda o tesettr biter. Ayrca kadnn, rtsnn altnda kadnlk misyonunu kaybetmemesi lzmdr. nk kadna evin tanzmi ve zrriyet emnet edilmitir. Onun iin her hususta kalb hayat ok nemlidir. Tabi ki eklin de kalb hayatla beraber olmas gerekir. Bir insan Allhn koyduu tesettr hudutlarnn dna kamaz. Fakat srf tesettr de her ey deildir; ilh emirlerin yalnz bir blmdr. Mesel, cmi yaptrmak da ok byk bir hasenttr. Fakat cmi yaptran kimsede kalb olgunluk yoksa, gurur ve kibir iinde, ben yapyorum, ben ediyorum diye vnme ve kendini beenme hlleri beliriyorsa, -Allh korusun- onun bu byk hayr klverir. Zr ben diyeni Hak Tel kltr, zell eder. Bu Senin lutfundur, y Rabb! diyeni ise yceltir. Onun iin insann davranlarn makbl klan, kalb hasssiyetleridir. Bu yzden, her davrann bir ibdet vecdiyle, her ibdetin de kalb bir rikkat ile f edilebilmesi yolunda, kalbi terbiye etmek demek olan tasavvufun insan hayatndaki nemi hibir zaman inkr edilemez. Hakkaten ibdetlerin birbirini tamamlayan ekil ve rh olmak zere iki yn vardr. Cenb- Hak Kurn- Kermde ibdetlerin zhir artlarn, rekatlarn vs. bildirmez. Onlarn hangi rh keyfiyet ve kalb hasssiyetle ed edileceini bildirir. bdetlerin sretiyle ilgili tarafn ise snnet-i seniyye ile renebiliriz. bdetlerin zhir ksmn, mnfkba Abdullh bin bey bin Sell de yapard. Mescid-i Nebevye gelir ve Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in arkasnda eklen namaz klard. Yni ibdetlerin sret ksmn bir mnfk bile yapabilir. Bu da gsteriyor ki; srf eklen yaplan ibdetlerin Allh katnda hibir deeri yoktur. bdetin makbl olmas, ekil ile rhun mterekliine baldr.

38

Nitekim slmn artlarndan namaz, oru, zekt ve hac ile ilgili yet ve hadsler umm olarak incelendiinde bu gerei grmek hi de zor deildir. Bunlardan namaz ibdetiyle ilgili olarak bir yet-i kermede: ... Muhakkak ki namaz, hayszlktan ve ktlkten alkoyar... (el-Ankebut, 45) buyurulmutur. Fakat bir kimse namaz kld hlde ktlklerden saknamyorsa, o namaz, hu ile klnamam demektir. Kalbleri hudan mahrm olarak srf sret muhtevsnda namaz klanlar hakknda Cenb- Hak: Yazklar olsun o namaz klanlara ki, onlar namaz gfilne klarlar. (el-Mn, 4-5) buyurmutur. Yine dier bir yet-i kermede: (Ancak) namazlarnda hu shibi olan mminler gerekten kurtulua ermitir... (el-Mminn, 1-2) buyurulur. yet-i kermeler muktezsnca, kurtulua eren mminlerin vasflarndan biri de namaz h ile klmalardr. Namazn kmil mnda ed edilebilmesi iin zhir ve btn btn artlarnn yerine getirilmesi lzmdr. ki kii ayn zaman ve meknda ayn namaz klarlar, fakat bu iki namazn arasnda yer ile gk arasndaki kadar fark vardr. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Bir kimse namaz klar; fakat namaznn yars, te biri, drtte biri, bete biri, altda biri, yedide biri, sekizde biri, dokuzda biri hatt ancak onda biri kendisi iin yazlr. (Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 321) buyurmas da namazda riyet edilmesi gereken kalb keyfiyete iret etmektedir. Cenb- Hak, Kurn- Kermde mminlerin vasflarn sayarken: Ve onlar ki, namazlarna devam ederler. (el-Mminn, 9) buyurur. Hazret-i Mevln bu yet-i kerme hakknda zhir mnya ilveten bir de ir olarak; Namazdan sonra da namazdaki hllerine devm ederler. buyurur ve yle der: Bize doru yolu gsteren, bizi ktlkten alkoyan namaz, gnde be vakit klnr. Hlbuki klar dim namazdadrlar. Zr klarn gnllerindeki ak ve cierlerini kavuran o ilh muhabbet, ne be vakitle yatr, ne de be yz bin vakitle geip gider. Gnl gafletten uyanm Hak klarnn namazn Ynus Emre Hazretleri ise yle tasvr eder: Ak immdr bize; gnl cemat Dost yz kbledir; dimdir salt Gerekten bir namazn klnma sresi takrben on-onbe dakikadr. Sonrasnda ise kalbin namazdaki gibi muhfaza edilmesi lzmdr. Zr muhfaza edilemeyen kalb gaflete dalar; bir zaman sonra fska ve hatt -Allh korusun- kfre bi-

39

le kayabilir. Bu sebeple kii, namaz dnda dah kalbini Cenb- Hakla megl etmeli, Ondan gfil olmamaldr. Ehl-i gaflet ise, namazn dndaki vakitler bir yana, namazda bile kalbini toparlamaktan, huzr-i ilhde hayetle boyun bkebilmekten mahrumdur. Nitekim bu hususu ifde bbnda u kssa pek ibretlidir: Kemlt yolunda ilerleyen bir dervi, gece vakti mescitte namaz klyordu. Yamur yamaya balad. Derviin gnl namazda bir an iin evine yneldi. O anda iinden bir ses onu yle uyard: Ey dervi! Kldn bu namazla bizim iin bir ey yapm olmuyorsun! Zr sendeki gzel olan (gnln) evine gnderdin, buradaysa bedenini braktn!.. Bir hads-i erfte yle buyurulur: Nice gece namaz klanlar vardr ki, onlarn kldklar namazdan nasipleri uykusuz kalmaktan ibrettir. (Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 373) Netcede btn i, dnp dolap kalb olgunluk ihtiycna dayanmaktadr. Oru ibdetinde de durum, namazdan farkl deildir. Yni orucun, hem zhir, hem de btn esaslarna riyetle tutulmas gerekmektedir. Oru, gnahlar silip spren bir ibdettir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Kim fazletine inanarak ve karln Allhtan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, gemi gnahlar balanr. (Buhr, Savm, 6) buyurur. Orucun gyesi, alk ektirmek deildir. Cenb- Hak: Ey mn edenler! Oru sizden nce gelip geen mmetlere farz klnd gibi size de farz klnmtr. Umulur ki takv sahibi olursunuz. (el-Bakara, 183) yet-i kermesiyle, orutan gyenin takvya ermek olduunu ifde buyurmutur. Bu bakmdan oru, sadece mdenin deil, btn uzuvlarla birlikte kalbin de orucudur. Kalb, Allhn verdii nimetlerin kadrini tefekkr ederek, orucun rhn derinliine nfz etmelidir. Oru, insanda merhamet, efkat gibi hisleri inkif ettiren mnev bir eitimdir. Oru tutan insanda bu his ve dnceler galeyna gelmiyorsa, oru sret tutuluyor demektir. Hele bu ibdet esnsnda dedikodu ve gybet yapmak, onun feyiz ve sevbn imh etmektir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Nice oru tutanlar vardr ki, tuttuklar orutan onlara kalan sadece alk ve susuzluktur. (Ahmed b. Hanbel, Msned, II, 373) buyurmutur. Bu da gsteriyor ki oruta da kalb ve rh hayata ihtiya vardr. Mminin diergamlk tezhr olan zekt ibdetinde de kalb hasssiyet byk nem arz etmektedir. Cenb- Hak, Kurn- Kermde mminlerin vasflarn sayarken:

40

Onlarn mallarnda, (ihtiycn arz edebilen) sile ve (hlini arz edemeyen) mahruma bir hak vardr. (ez-Zriyt, 19) buyurmutur. Eer bir mminin rh yaps gl ise, malnn zektn verirken, sanki kendi maln deil de muhtcn ve mahrmun kendi malnda var olan hissesini ide ediyormuasna tabi, memnn ve hatt mteekkir bir ekilde vererek zektn hakk fazletine vsl olur. nk alan ahs, veren ahsn farz bir ibdetini yerine getirmesine yardm etmektedir. Kendisinin kaz ve bellardan korunmasna, hiret nmetlerine nil olmasna vesle olmaktadr. Kmil bir mmin; Muhakkak ki sadaka, muhtacn eline gemeden evvel Allhn (kudret) eline geer. (Tabern, Mcemul-Kebr, IX, 109) 18 hads-i erfinin srrna mazhar olabilmek iin, verdii mal hakkatte Allh Telnn kudret eline braktnn firsetiyle hareket eder. Bu da, zekt ibdetinin kemlini salayan dern bir zemindir. Tabi ki bu nezket de kalb olgunlukla mmkndr. Hatt byklerimiz; infk ederken, infk ettikleri eyi gzelce ssleyip paket yaparak tin ile vermilerdir. nk infk, nce Allha ulaacak, daha sonra muhta kula intikl edecektir. Bunlar, slm kalb rikkat ve nezketle yaamann zarf tezhrleridir. Cenb- Hak, ... Sadakalar Allh alr... (et-Tevbe, 104) buyurmak sretiyle infakta gsterilmesi gereken bu edeb ve nezkete iret etmektedir. Dier taraftan bu kalb hasssiyetlerden mahrm bir ekilde, kakla verip sapyla gzn karrcasna insan rencide edici bir slb ile vermek, yaplan infkn ecrini kendi eliyle imh etmektir. nk slm, ndn, hodgm ve kaba bir insan tipini reddeder. Mslman hassas, nzik, rakk bir insandr. Bunlar ise hep kalb seviyeye baldr. Bu kalb incelikler hac ibdetinde daha da ne kar. Hac zhiren ekl ve beden taraf ar basan bir ibdet grnmndedir. hrm, tavaf, Arafatta vakfe, kurban kesmek, Mzdelifeye gitmek gibi. Bunlar ise, haccn sdece sret tarafdr. Haccn mnev yapsna bakldnda ise, kymetin ve maher gnnn hatrlanmas, ilh hesabn tefekkr, geen mrn muhasebesi grlr. Mminler cmide, makm-mevk, zengin-fakir ayrm gzetmeksizin ayn safta, omuz omuza namaz klarlar. Bununla birlikte giyim ve kuamlarna bakarak onlarn ictim hayattaki mevklerini ve refah seviyelerini az ok anlamak mmkndr. Fakat hacda bu bile yoktur. Milyonlarca insan det beyaz bir kefene brnm, dnyev rtbe ve apolet farkll tamamen ortadan kalkmtr. Haclar kalb bir incelie, zerfete ve duygu zenginliine ynlendirilmitir. yle ki ihramlyken bz mer eyler bile yasak hle gelmitir. Mesel, ot koparmak, hayvan ldrmek, av avlamak, hatt avcya av gstermek bile yasaklanmtr. Bo konumalar ve gereksiz megliyetler men edilmi, bylece kalb hasssiyetinin yksek bir seviye kazanmas hedeflenmitir.
18

Ayrca benzer rivayet iin bkz. Buhr, Tevhd, 23.

41

Kurban ibdeti de zhiren mahhas bir faliyeti gerektirir. Fakat dier ibdetlerde olduu gibi kurban da makbl klan, kalbin ameli olan niyettir. Bu husustaki fermn- ilh ok nettir. yet-i kermede buyurulur:


Onlarn ne etleri ne de kanlar Allha ular; fakat Ona sadece takvnz ular. (el-Hacc, 37) yet-i kermeden de anlalaca zere kurban kesmedii takdirde etrafn ayplamasndan korkarak veya buna benzer dncelerle kurban kesenlerin, bununla Cenb- Hakkn rzsn tahsl etmeleri mmkn deildir. Nitekim Hazret-i dem -aleyhisselm-n oullarndan Kbilin, yasak savma kablinden sunduu kurbannn kabul edilmemesi, buna karlk, Hbilin sammiyetle Allha sunduu kurbann makbul olmas, bu gerein dier bir hididir. Bu hdise Kurn- Kermde yle anlatlr: Onlara, demin iki olunun haberini gerek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmilerdi de birisinden kabul edilmi, dierinden ise kabul edilmemiti. (Kurban kabul edilmeyen karde, kskanlk yznden), Andolsun seni ldreceim dedi. Dieri de Allh ancak takv sahiplerinden kabul eder. dedi. (el-Mide, 27) Btn bunlardan da anlalaca zere ibdetlerin makbl, amellerin slih vasfa kavuabilmesi, ancak kalb olgunluk ve diryetle mmkn olabilmektedir. O takdirde her eyden nce mnev terbiye ile kalbin tasfiye edilmesinin elzem olduu gerei hsl olmaktadr. Ancak bunun mnsn iyi anlamak cb eder. nk hu ve takv ile ibdet yapamama endiesi ve riy tehlikesi sebebiyle, -kusurlu da olsa- yaplmakta olan amelleri terk etmek, asl doru olmaz. Yaplan amelleri terk etmek deil, onlar mmkn olduunca ihls, hu ve takv gibi kalb hasssiyetlerle kemle erdirmeye gayret etmek lzmdr. nk mneviyat yolu etinliklerle doludur. Nefsn temyllerle mcdeleyi gerektirir. Netceye birdenbire ve basit bir ekilde ulalamaz. Hu, mnev ykselite bir zirvedir. Zirveye trmanmak ise, adm admdr. Bu yolda hem beer irdeyi kullanmak ve hem de Cenb- Hakkn lutuf ve keremini niyz etmek lzmdr. Amellerin keyfiyetini kalbin istikmeti tyin ettiinden; kalbe kmil bir istikmet kazandrmay hedefleyen tasavvufun lzmu apak ortadadr. Bu bakmdan, yce dnimizi kuru bir kideler manzmesi olarak grmek ve bu ekilde takdm etmek arzusunda olan kimi evrelerin tasavvufu red ynndeki rpnlar hayli mnidardr.

42

Hat, yanllk ve istismarlar, her sahada olduu gibi dn ilimlerde de vk olabilir. Bunlar, ehli tarafndan gyet kolay bir srette temyz edilebilir. Fakat bu hat ve istismarlar, -kastl olarak- srf dnin kalb hayat demek olan tasavvuf ilmine mnhasrm gibi gstererek onu red ve inkr etmek, beer olan zaaf ve kusurlar dn veya tasavvufun aslna mletmek gibi bir mantkszln eseridir. Yni, sfl arzular iin tasavvufu istismr edenlerin mevcdiyeti sebebiyle dier tarafta istikmet zere devm eden tasavvuf anlayn da reddetmenin hibir mantk zh olamaz. Bu durum, tpk tp ilmini yanl gyeler iin kullanan kimseler var diye, o ilmi tmden redde kalkmaya benzer. Byle bir anlay ise, ya ok gfilce ya da ard niyetli bir dncenin mahsldr. Tasavvufu yaadn zanneden birtakm liykatsiz veya kt niyetli insanlarn tatbiktna bakarak onu anlamak imknszdr. Zr tasavvuf, her kantarn ekebilecei bir yk olmadndan, ehil olmayan kimselerin davranlarnda ortaya kan muhtev ile iin asl arasndaki muazzam fark, insaf ve mantk lleriyle bakldnda sath bir nazarla bile kavranabilir. Tasavvufu, kaba llerle anlamak imknszdr. Zr tasavvuf, gnl ufkuna it bir hdise olup temel harc ak ve muhabbettir. Muhabbetten nasbsiz kimselere o ne kadar anlatlsa fayda vermez. Bu, tpk doutan gzleri grmeyen bir insana renk trif etmek gibi faydasz bir aba olur. nsan, ne kadar kendi i leminin tefekkrnden uzaklarsa, o nisbette otomat ve takliti olmaya mahkmdur. indeki rhn leme gl olarak dalamayan, onu tanmayan ve feyz mahrmu bir insan, etrfndakileri takld eder. Umm cereyna kendini kaptrr. Bir ahsiyet ve karakter vaz edemez. lh vuslata niliyet, gnl servet, hret ve dnyev endielerden vazgeirebilmekle mmkndr. Tasavvuf, hakkatte insan ilmidir. lemden syrlarak kendi rhunda derinleen insan, hikmet ve hakkatler saraynn kapsna ular. Kurn- Kermi anlayan ve onu gerek mnn yolu olarak yaayanlar, hakk mutasavvflardr. Mutasavvf, iinde bulunduu toplumun dn yaayndan kendini Allha kar mesul hisseden insandr. Hak dostlarndan Necmeddn-i Kbr Hazretleri, talebeleriyle birlikte slih bir ztn cenzesine itirk eder. Mevtya telkinde bulunulduu srada Necmeddin-i Kbr Hazretleri, tebessm eder. Talebeleri, hocalarnn byle bir anda tebessm etmesine hayret edip bunun hikmetini sorarlar. Hazret aklamak istemez. Fakat srr edilince yle der: Telkin veren kimsenin kalbi gfil; mezara giren mevtnn kalbi ise dipdiri. Gfil birinin kalben diri olana telkin vermesine taaccp ettim. te ilim adna tasavvufu red ve inkra kalkanlarn hli de bir bakma lnn diriye telkin vermesi kadar alacak bir durumdur. Zr dn hayatn canl tu43

tulmasnda, gelecek nesillere intiklinde, halkn irdnda ve slmn tebliinde trih boyunca ehl-i tasavvufun hizmet ve gayretlerindeki muvaffakyet gzler nndedir. Nitekim geen asrn nde gelen slm limlerinden Muhammed Hamidullh bu gerei yle ifde eder: Benim yetime tarzm aklcdr. Hukk alma ve incelemeler bana, inandrc bir ekilde trif ve ispat edilemeyen her eyi reddettirmitir. Muhakkak ki ben, namaz, oru vs. gibi slm vazifelerimi tasavvuf sebeplerle deil, hukk sebeplerle f ediyorum. Kendi kendime diyorum ki: Allh benim Rabbimdir. Shibimdir. O bana bunlar yapmay emretmitir. O hlde yapmalym. Bundan baka, hak ve vazfe birbirine baldr. Allh bunlar ben istifde edeyim diye bana emretmitir; u hlde ben ona kretmekle vazfeliyim. Bat toplumunda, Paris gibi bir muhitte yaamaya baladm zamandan beri hayretle grmekteyim ki, Hristiyanlarn slmiyeti kabul; onlar slm kabule sevk eden, fkh ve kelm limlerinin grleri deil, bn-i Arab ve Mevln gibi sflerdir. Bu konuda benim de ahs mhedelerim olmutur. slm bir konuda benden bir zah istendii zaman, benim verdiim akl delillere dayanan cevap, soran tatmn etmiyordu; fakat tasavvuf zah meyvesini vermekte gecikmiyordu. Bu konuda tesir gcm gittike kaybettim. imdi inanyorum ki, Hlgunun yakp ykan istllarndan sonra Gazan Han zamannda olduu gibi, bugn de en azndan Avrupa ve Afrikada slma hizmet edecek olan, ne kl ne de akldr; fakat kalb, yni tasavvuftur. Bu mhededen sonra, tasavvuf konusunda yazlan bz eserleri incelemeye baladm. Bu, benim gnl gzm at. Anladm ki; Hazret-i Peygamber zamanndaki tasavvuf ve byk slm mutasavvflarnn yolu, ne kelimeler zerinde uramak ne de mnsz eylerle megl olmaktr; fakat insan ile Allh arasndaki en ksa yolda yrmektir, ahsiyetin gelitirilmesi yolunu aramaktr. nsan, kendisine yklenen vazfelerin sebeplerini aryor. Mnev sahada madd zahlar bizi hedeften uzaklatrmaktadr; ancak mnev zahlardr ki insan tatmn etmektedir. 19 Bu ifdelerden de anlalaca zere, Kurn ve snnete mutbakat mutlak olan tasavvufu redde kalkmak, meyve veren aac talamaktr ve vebli ardr. Hazret-i Mevln buyurur: Eer burnun koku alamyorsa bri gle kabahat bulma. Tasavvufun gnmzdeki ehemmiyetinin dier bir yn de, onun, insanlar slh hussunda tkip ettii metod ve slptur. er-i erf, hem hiret hem de
19

M. Aziz Lahbb, slm ahsiyetilii, Terc. . Hakk AKIN, s. 114-115, dipnot 8. st. 1972. Bu dipnot, Muhammed Hamidullhn mtercime yazd 27 Eyll 1967 trihli mektubun metnidir. (Mustafa Kara, Metinlerle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, s. 542-543ten naklen.)

44

dny iin mkft ve mczt ile, insanlar istikmetlendirmek gyesini gder. Tasavvuf ise sevgi, efkat ve muhabbeti kullanr. Zamanmzda insanlar, ekseriyetle dnden uzaklamann ve ar gnahlar irtikb etmenin rh bunalm iindedirler. Bylelerine bir slh ve kurtulu imkn sunmann af, msmaha ve efkat yoluyla daha kolay ve daha ziyde mmkn olduunu hi kimse inkr edemez. Bu bakmdan zamnmz, tasavvuf gerekler kadar, onun usl kidelerinin de byk bir ehemmiyet tad bir devirdir. Nitekim, af, msmaha ve efkatle nazar edenlerin lkemizde olduu kadar, bat leminde de mnev fthata daha ziyde muktedir ve muvaffak olduklar mhede edilmektedir. Akln ve nefsin sultasnda bunalan rhlara, slm ilh bir tesell nefhas hlinde sunmak iin onlara, cez vermek niyetiyle ve fkeyle yaklamak yerine, efkat ve merhameti kullanmak, her zaman daha feyizli bir metoddur. Bu bakmdan, insanlarn ekseriyetle ar gnahlarn zebnu olmalarn, muhabbetsizlik (akszlk) eseri olarak telakk eden tasavvuf, bu esas gre gre koyduu usl kideler itibriyle gnmzde slm tebliin en verimli bir vstasn tekl eder. nk insanlar dim Abdlkdir Geyln, Ynus Emre, Baheddin Nakibend ve Mevln misli Hak dostlarnn muhabbet kucan zlerler. Bu hasret ve muhabbeti aksettirmesi bakmndan u misl yn- dikkattir: Bir Mevln olan Pakistanl byk mtefekkir Muhammed kbl, Trkiyeye gelirken uan Trk hava sahsna girmesi ile birlikte ayaa kalkm, bir mddet ylece beklemiti. Yanndakiler sordu: Niin byle yaptnz? O da, u mnidar cevab verdi: Bu topraklar, Hazret-i Mevlnnn kabrinin bulunduu mbrek topraklardr ve bu mukaddes meknda yaayan millet de yle bir millettir ki, yllarca slmn muhafzln yapmtr. Eer Trk milleti olmasayd, slm, Arap yarmadasnda hapsolurdu. Bunun iindir ki, gnlmde Hazret-i Mevlnya ve onun necb milletine kar sonsuz bir sayg ve ihtirm vardr. te bundan dolay, yni onlara hrmeten ayaa kalktm. Bylesi bir muhabbet, hayranlk ve ihtiram dolu bu misl de gsteriyor ki, tasavvufun yetitirdii ender ahsiyetlerden biri olan Hazret-i Mevlnnn, vefatndan asrlar sonra bile kbl gibi byk bir mtefekkiri etkileyip onun ahsiyetinin ekillenmesinde rol oynamas ve gnl lemini ak, vecd, muhabbet, incelik, letfet, mrifet gibi yce hasletlerle tezyin edebilmesi, bir bakma tasavvufun lzmunu sergileyen mstesn bir hakkattir. yle ki, doudan batya kadar nice gnlleri kaynatran, olgunlatran ve zirveletiren bir hakkat!.. Asrlar ve nesilleri kuatan bir hakkat!..

45

F. TASAVVUFUN DER LMLERLE MNSEBET nsan ftratndaki tecesss duygusunun, yni aratrma merknn tabi bir netcesi olarak ortaya kan dier ilimler, kendi sahalarndaki gereklere it kanun ve kideleri aratrrlar. Ancak bu aratrma esnsnda -ister istemez- kendilerinin megl olduklar sahay daha umm bir perspektifle ve hikmet cihetinden ele alan tasavvufla birok mterek noktalara ularlar. Bu keyfiyet sadece dn ilimlere mahsus olmayp kintn fizik hussiyetlerini aratran fenn ilimlere, selm ftratn rn olan gzel sanatlara ve bir noktada felsefeye de mildir. Bu sebeple tasavvufun dier ilimlerle mnsebetini ksaca be kategori hlinde tahll edebiliriz. 1. TASAVVUF ve DER SLM LMLER Dnin gyesi, insana Yaratcsn tantmak, Ona kar vazfe ve mkellefiyetlerini bildirmek, beer mnsebetleri murd- ilh istikmetinde adlet, hakkniyet, sulh ve skn zere tesis etmektir. slm tasavvufunun hedefi de mmini, btn bu hususlar gerekletirebilecek kalb keyfiyete ve mnev kvama ulatrmaktr. Dnin zhir ahkmna mnev bir zemin tekl ederek, o ahkmn cb olan amelleri bu mnev muhtevya riyetle kmil bir srette f etmeyi salamaktr. Bu itibarla tasavvufun dier slm ilimlerle iie bir hussiyet arz etmesi tabidir. Bu gerei daha ak bir srette grebilmek iin, bu ilimler arasndaki mnsebetlere ksaca temas etmek faydal olacaktr. a. Tasavvuf ve Kelm Kelm ilmi, mevz olarak ncelikle Allh Telnn zt ve sfatlarndan, vahdniyetinden bahseder. Akide taalluk ettii iin slm ilimlerin en nemlisi (eref-i ulm) olarak kabul edilir. Kelm ilminin bir gyesi, hakk ispat ve btl reddetmektir. Bu vesleyle slma yneltilen tenkit ve itirazlar cevaplandrmak ve slmn hak din olduuna insanlar ikn etmek de onun gyelerinden biridir. Tasavvufun hedefi ise, keml sfatlarla muttasf, noksan sfatlardan mnezzeh ve mtel olan Allh kalben de tanyabilmek, yni mrifetullhtr. Kelm ilmi, akid ile ilgili mkilleri, kitap ve snneti esas alarak akl araclyla zmeye alr. Bu bakmdan kelm limleri her ne kadar filozoflara benzerlerse de, akl nasstan bamsz dnmediklerinden, onu meriyyet erevesi iinde kullanrlar. Ancak sebepler leminde eserden messire doru bir idrk izgisinde ilerleyen akl, kiiyi geree ulatrmada tek bana yeterli deildir. Kalb gr ve duyulara da zarret derecesinde ihtiya hissedilir. te tasavvuf, akln kf gelmedii meselelerde, kalbi devreye sokarak teslmiyetle yola devm eder. Bu tr meseleleri, Kurn ve snnete mutbk kef ve

46

ilhm gibi kalbdeki tecelllerle vuzha kavuturur. Bu sretle ferdi, nih bir tatmine ulatrr. Kalb faliyete olan ihtiya, kelm limlerince de kabul edilen bir keyfiyettir. Bu bakmdan yukarda da ifde ettiimiz gibi kelm limlerini ekseriyetle akl esas alan filozoflar gibi telakk etmek doru deildir. Essen onlar arasnda tasavvuf grleri fiilen veya fikren tecvz edip icr eyleyen pek ok kimsenin mevcdiyeti de tarih bir gerektir. Dier taraftan akl ve muhkeme denilen zihn faliyet, madd lemden alnm olan intiblar kullanr. Benzerlikler veya ztlklar syesinde geree ulamaya alr. Hlbuki byle intiblara shib olunamayan metafizik varlklara ve onlarn hakkatine aklla varmak mmkn deildir. Bundan dolaydr ki akl, insann hakkate ulama meylini belli bir lde tatmn edebilir. Bu tatminkrln kemli iin akln tkendii noktalardan teye bir tahasss merkezi olan kalbdeki ilhm ve snhat (ie doma) ile ulalabilir. te tasavvuf, insana akln tkendii noktalarda duraksamayp daha ilerilere vsl olma imknn kazandrr. Bunu, zikrullh syesinde kalbi ilhma msit bir zemin hline getirmekle salar. Bu sebepledir ki tasavvuf, kelm ilminin -bata Cenb- Hakkn zt ve sfatlar olmak zere- mevz edindii btn sahalarda akln kullanlmasndaki kifyetsizlii izle ederek, bu ilm faliyeti insan tatmn edecek bir olgunlua ulatrr. Tasavvuf, kelm ilminin umma ynelik ortaya koyduu hakkatleri, -her ferdin istdd farkl olduundan- en istdadl birinin bile tatmn olaca seviyeye getirir. Ferdin inancn salamlatrarak Allhn varl ve birlii hususunda onu yakn bir bilgiye kavuturur. Bu gerei kelmc bir mfessir olarak hret bulmu olan Fahreddin Rz yle dile getirir: Kelmclarn metodlar hakkate ermek iin her ne kadar kifyetsiz ise de, tasavvufa gemek iin almas gereken son derece mhim bir ilk admdr. Kmil derece, insann zhire dayanan eriat ilimlerinden, hdiselerin hakkatlerini bilmeye dayanan btn ilimlere gemesiyle elde edilir. 20 b- Tasavvuf ve Tefsir Tefsir ilmi, beeriyete hidyet rehberi olarak takdim edilen Kurn- Kermin engin mnlarn ortaya karp zah etmeyi mevz edinen bir ilimdir. Bu ynyle tefsir, insann i lemini temizleyip kemle erdirmeyi hedefleyen tasavvufa, istedii ila ve reeteleri sunan bir eczane vazfesi grr. nk tasavvuf ilmi, ele ald mevzlar ilerken ve kendine has usulleri belirlerken temel kaynak olarak Kurn- Kermi esas almtr.
Muhammed Slih ez-Zerkn, Fahruddn er-Rz ve ruhul-Kelmiyye vel-Felsefiyye, s. 76. (Muhammed bid el-Cbir, Arab-slm Kltrnn Akl Yaps, s. 626dan naklen.)
20

47

Kurn- Kerm, hayatn her alannda Allha kar mesliyet duygusu iinde davranmay, ibdetleri hu ile yapmay, Allh ok ok zikredip devaml ilh murkabe altnda bulunmay emrederek kulun rz-y ilhye vsl olmasn ister. Btn bu hususlar ehl-i tasavvufun zerinde hasssiyetle durduu nemli konulardr. Allha kalben vsl olmay temel gye edinen tasavvuf ehli, Ona ulatracak yegne yol olarak Kurn- Kermi grmler ve onu hayatlarnn mihveri yapmlardr. zerinde derin derin tedebbr ve tefekkr edilmesi emredilen Kurn yetlerini, seher vakitlerinin virdleri hline getirmilerdir. Onun ince mnlarn kavrayabilmek iin, kalblerini sfiyete erdirmelerinin zarretine inanmlardr. Rasl-i Ekrem Efendimizin ahlk Kurn- Kermden ibret olduu iin, ahlken tekml etmeyi hedefleyen ehlullh, btn amel ve davranlarn ilh kelmn muhtevsna gre tanzm etmeye gayret gstermiler, canl bir Kurn olmann cehd ve abas iinde bulunmulardr. Tasavvuf ehlinin balca feyiz ve ilham kayna Kurn- Kerm olmas sebebiyle mutasavvflar, tefsir ilmine de byk hizmette bulunmulardr. yetlerin ir mnlarn da ortaya kararak bu ilmin zenginletirilmesine yardmc olmulardr. Denilebilir ki bu bak asyla tasavvuf bykleri, Kurnn tefsrinde onun kelimelerindeki engin deryya dalarak nice hikmetler elde etmeye gayret etmiler ve bunun ehemmiyeti zerinde durmulardr. Bu meyanda ilh kelmn muhtevsn beer kelimelerindeki darla hapsetmek doru deildir. Ancak bu faaliyetin de sistemsiz ve kidesiz olduu zannedilmemelidir. r mn verirken u hususa riyet edilmitir: 1. r mnnn zhir mn ile tezat tekil etmemesi, 2. Verilen mnnn Kitap ve Snnetin muhtevas iinde olmas, 3. r mn iin lafzlarn, siyk ve sibknn uygun olmas. Kurn- Kermi ir tarzda tefsr eden eserlere misl olmak zere Eb Abdurrahman Slemnin Hakikut-Tefsri, Kueyrnin Letiful-rt ve Bursal smil Hakknn Rhul-Beyn adl tefsirleri gsterilebilir. Bunlarn yannda Mevln ve bn-i Arab gibi mutasavvflarn eserleri de pek ok yet-i kermenin ir tefsirleriyle zenginlemitir. u bir hakkattir ki, Cenb- Hakkn kelm sfatnn tecellsi olan Kurn- Kerme hangi cihetten mn verilirse verilsin, onun ifde ettii mnlarn tmyle kelma intikli mmkn deildir. Allhu Telnn zt ve sfatlarn hakkyla kavramak muhl olduu gibi, Kurn- Kermi de btn mhiyetiyle kavramak ylece muhldir. Ondan anladklarmz, ancak derydan bir katre mesbesindedir. u yet-i kerme bu gerei ne gzel dile getirir:

48

yet yeryzndeki aalar kalem, deniz de arkasndan yedi deniz daha katlarak (mrekkep olsa) Allhn szleri (yazmakla) tkenmez. phe yok ki Allh mutlak glib ve hikmet sahibidir. (Lokman, 27) Cenb- Hak, kendi kelimelerinin muhtevsn, bir bakma beer kelimelerin muhtevsnn zerine karmakta ve onlarn sonsuzluunu ifde ederek det daha derin nasipler ve hisseler alnmasn murd etmektedir. Nitekim Kurn- Kermin bu hussiyetini, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Kurnn her an ortaya kan bedi (daha nce kefedilmemi) mnlar tkenmez (Tirmiz, Fezill-Kurn, 14) szleri ile ifde etmitir. Hazret-i Mevln da bu hususta: Kurn- Kermin zhirini bir okka mrekkeple yazmak mmkndr. htiv ettii btn srlar ifde etmeye ise shilsiz derylar mrekkep, yeryzndeki btn aalar da kalem olsa yine de kifyet etmez. der. Yukarda geen yet ve hadisteki ifdeler, Kurn- Kermin kinattaki btn hakkatlerin kmil bir manzmesi olduunu ve btn gereklerin onda birer nve hlinde bulunduunu gsterir. Zr bu tr bilgi ve gereklerin Kurn- Kermdeki mevcdiyeti, sarhat cihetiyle olsayd, onun sonsuz bir hacme ulamas gerekirdi. Bu bakmdan baz gerekler sarhaten, fakat pek ou da dellet cihetiyle yer alr. Bu nev srr gerekleri bulup ortaya karmak, ancak ilimde rush sahibi olmakla yni incelikleri kavramaya istddl bir akl- selm ve kalb gzyle mmkndr. Bu gyeye dayal olarak tefsir uslne dir kitaplarda mfessirlerin bilmesi gereken ilimler saylrken, Allhu Telnn mstesn kullarna bahettii vehb ilim de yer almaktadr. Bu ilim ise, ancak Allhu Telya kar takv, mahlkta kar tevzu, dnyaya kar zhd ve nefse kar amansz bir mcadele ile elde edilebilir. Nitekim, Bildiiyle amel edenlere, Allh bilmediklerini de retir. (Eb Nuaym, Hilye, X, 15) hadis-i erifi bu geree iaret eder. Demek ki Allhn yetlerini anlamaya mn kibir, ucub, hased, dnya sevgisi gibi kalb hastalklar, tasavvuf terbiye ve tasfiye ile tedv edilmedii mddete, Kurnn esrrndan hisse alabilmek mmkn deildir. Nitekim: Dnyada haksz yere kibirlenip byklk taslayanlar, yetlerimi gerei gibi anlamaktan uzaklatrrm. (el-Araf, 146) yet-i kermesi bunu aka ifde eder. Demek oluyor ki mnev terbiye ve tasfiye ile kalb leminde terakk kaydedilmedii takdirde, Kurn, kint ve insann esrrndan hisse alabilmek mmkn deildir. c. Tasavvuf ve Hadis-Siyer Hadis ilmi, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in sz, fiil, takrr, yaratl veya gzel ahlkyla ilgili hussiyetlerini inceleyen bir ilimdir.

49

Dier slm ilimler gibi, tasavvufun da Kurn- Kermden sonra bavurduu ikinci kaynak hadistir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin hayatn, madd-mnev btn ynleriyle ortaya koyacak bir zenginlie sahip olan hadislerin, tasavvufun ekillenip gelimesinde stlendii roln bykln idrk etmek hi de zor deildir. Zra zhd, ver, ihsan, tevz, sr, sabr, kr, tevekkl gibi kalb konulardaki hadisler, tasavvuf ehlinin anlay ve fikirlerinin temellerini oluturmutur. Tasavvufu yakndan ilgilendiren bu ve benzeri konularda Fahr-i Kint Efendimizin rhn haytyla ilgili sz ve davranlar, tasavvuf ile hadis ilmini birbirlerine yaklatrm ve onlar ayrlmaz bir btn hline getirmitir. Tasavvufun tefsir ilmiyle mnsebetinde de ifde edildii gibi Allha takarrub ve vuslat temel gye edinen tasavvuf ehli, Allha muhabbetin, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin izinden gitmekle gerekleeceini ok iyi bildiklerinden, her konuda ona ittib etmeyi kendilerine iar edinmiler ve bu noktada da snnetin zengin haznesinden doya doya istifde etmilerdir. Fahr-i Kintn izinden gitmek, ancak onu sevmekle ve her eyden aziz bilmekle mmkndr. Kurn- Kermde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e itaat ve onu sevmenin lzumu ile ilgili pek ok yet-i kerme mevcuttur. Bu sevgi ve ittibnn, nasl olmas gerektiine dir yaanm pek ok rnee ise, ancak hadis ve siyer kaynaklarndan istifdeyle ulamak mmkndr. ster ibdet ve mumelt, isterse ahlk konularnda olsun, kalb derinlik, rikkat, nezket ve zerfet bakmndan zirve ahsiyet, hi phesiz Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizdir. Siyer ve hadis kitaplarmz, bunu teyd eden saysz rneklerle doludur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den bize kadar kesintisiz bir srette intikl etmi olanlar, sdece Onun mbrek szleri deildir. Ayn ekilde Onun btn davranlar da en ince teferruatna kadar ashb- kirm tarafndan nakledilmi ve bylece bize kadar ulamtr. Ulem, suleh ve meyhn davranlarnda grlen mkemmellikler de, Rahmet Peygamberinin sretinden renilerek fiiliyta geirilmi hususlardr. Essen Cenb- Hak, Fahr-i Kint Efendimizi -beer davranlar itibriyle- insanla mkemmel bir rnek olarak takdm etmi bulunduundan Onu -imkn nisbetinde- takld etmek, her mmine yklenmi bir bor ve vazfedir. phesiz bu vazfeyi hakkyla f edenler, onu lykyla anlayp haytna intikl ettiren sekin kimselerdir. Tasavvuf edebin gereklemesinde birer miyr olan bu davranlarn en olgun muhtevs, ehlullh telknlerinin eseri olarak vcd bulur. Bu da mereb-i sfiyyenin, snnet ve hadsin zne mutlak ve mkemmel bir mutbakat hlinde olduunun ifdesidir. Bundan dolay tasavvuf ehlinin faziletli hayatndaki gzellikler, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in sretinden birer iniks olup, yazl hadis metinlerini tamamlayc bir unsur tekl eder. Tasavvuf ehlinin hl ve davra-

50

nlar, hadis-i eriflerin fiilen erhi mhiyetindedir. Dier bir ifdeyle hadislerin, kuvveden fiile (nazariyeden ameliyeye) intikl sretiyle daha sonraki deiik zamn ve meknlarda devm ettirilmesidir. Tasavvufun bir ilim olarak ortaya kndan nce, gerek muhaddisler gerekse mutasavvflar tarafndan kaleme alnan Kitbz-Zhdler, hadis ilmiyle tasavvuf arasnda bir kpr vazifesi grmlerdir. Dier taraftan tasavvuf ehli, hads-i eriflere ir mnlar verip zh etmekle, hadis ilmini zenginletirmilerdir. Hatt baz sfler, -hadisiler tarafndan benimsenmese de- Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in rhniyetinden kef yoluyla da hadis alnabileceini kabul etmilerdir. Trihte -Hakm Tirmiz ve Kelbz gibi- sf olarak mehr olduu hlde hadse dir eser veren tasavvuf bykleri vardr. Ayn ekilde muhaddis olarak hret bulduu hlde hadis ilminin kriterlerinin yansra sflerin metodlarn da benimseyen hadis limleri var olagelmitir. Mesel hadis ilminde en byk otorite kabul edilen ve Kurn- Kermden sonra en mteber kaynak olan hads kitabnn shibi mam Buhr -rahmetullhi aleyh-, rivyet ettii her hadis-i erif iin iki rekat istihre namaz klm ve istihre netcesinde, hadsin sahih olduuna kalben de kn olduktan sonra onu eserine kaydetmitir. 21 Yine byk muhaddis Ahmed bin Hanbelin de hads-i erfi bizzat Raslullh Efendimizden rysnda ald rivyet edilmektedir. 22 d. Tasavvuf ve Fkh Lugatte fkh, bilmek, anlamak, incelikleri kavramak mnsnadr. slmn ilk zamanlarnda dn ve dnyev btn hususlarda bilinmesi lzm gelen her ey fkh ad altnda reniliyor, bu ilimle uraanlara da fakih, yni lim deniliyordu. Bu mnda fakih kelimesi, varln ve hdiselerin hikmetine vkf, insann dn konularda leh ve aleyhindeki hususlar ayrdetmeye muktedir bir kimseyi ifde ediyordu. Nitekim mm- zam Eb Hanfe Hazretleri fkh: Kiinin dn bakmdan lehinde ve aleyhinde olanlar bilmesidir. diye trif eder. nsann sadet ve felketinde birinci derecede messir olan, Rabbini doru olarak bilmek bu ilmin en nemli ksmn tekil ediyordu. Bu sebepledir ki mm- zam Hazretlerinin tikd meseleler hakknda ortaya koyduu ve talebeleri tarafndan zabtolunarak zamnmza kadar intikl etmi metne, en byk fkh mnsnda Fkh- Ekber denilmitir. Balangta durum byle olduu hlde daha sonralar bu husustaki ilm faliyetin genilemesiyle fakihler, tikd ve ahlk hkmleri fkhn dnda brakarak onu srf amel ve kaz hkmlere hasretmilerdir. Bugn de fkhtan anlalan mn budur.
21 22

Bkz. bn-i Hacer, Hedys-Sr Mukaddimet Fethil-Br, s. 489; bn-i Hacer, Talkut-Talk, V, 421. Bkz. Mecmul-Hads, varak 110a-112b.

51

Tasavvuf da insann lehinde ve aleyhinde olanlar hem zhir ve hem de btn cephesiyle bilip gereini yapmasdr. Fkh; abdest, tahret, namaz ve oru gibi amel meselelerin zhir shhat artlarn bildirir. Tasavvuf ise kalbi temizleyip kulu huzr, mrifet ve kalb duyulara hazrlar. Bu, o ibdetin kemli iin en msit zeminin hazrlanmas demektir. Bu itibarla tasavvufa, fkh ilminin rhn zemni ve z mnsnda fkh- btn veya fkh- vicdn de denilmitir. Hi phesiz fkh ilminin gyesi, amelin mkemmel, yni Allh katnda en makbl olacak bir tarzda fsn temin etmektir. Byle bir mkemmellik ise, ancak, tasavvuf dncelerin salad rh olgunlukla gerekleebileceinden, bu iki ilmi birbirinin -det- tamamlaycs saymak cb eder. Zr tasavvufun asl hedeflerinden biri de, insan dnin metafizik, yni rhn hakkatlerinde zirveye karmak kadar, onun btn amel ve davranlarn da mkemmeliyete ulatrmaktr. Amellerin zhir artlarn trif ve tedvn eden fkhtaki asl gye, ancak tasavvuf olgunlukla gerekleebilir. Mesel namazn, temizlik ve tdil-i erkn gibi zhir artlarnn nasl yerine getirilecei fkh ilminde gsterilir. Hatt niyet gibi dern bir artn lzmu da anlatlr. Zhir artlarna riyet edilmi olan ibdetin kabul olmas iin, kalbin riy ve hased gibi hastalklardan slim olmas elzem olduu hlde fkh, bu mnev sahy tanzm etme iiyle megul olmamtr. Bu alan da tasavvuf tanzm ederek, ibdetin zhiri kadar btn artlarn da gerekletirmeye alr. nk fkh ilmi, umm iin olan eriatn bir besi olmak itibriyle srf zhirle megl olur. nsanlarn eriat plannda mkellefiyeti de zhirden ibrettir. Lkin ibdetleri kabul veya reddetmek hakk yalnz kendisine it olan Cenb- Allh, zhir kadar btna da mutlak bir srette vkftr ve btn temizlik de Onun kulda grmeyi murd ettii temel hussiyetlerden biridir. Fakihler namaz, oru ve hac gibi ibdetlerle nikh, talk, ticret ve ksas gibi mumelt inceleyip hkmlerini tedvin ederken; mutasavvflar bunlarn zhd, takv ve ihls gibi mnev messirlerle birlikte fsna ehemmiyet vermilerdir. Ayn ekilde Kurn- Kerm de ibdetlerin mnev tarafna daha ok arlk verir, kulu zhd ve takvya istikmetlendirir. Tabi ki bu, tasavvuf ehlinin fkha nem vermedii veya fkh ilmiyle yeterince ilgilenmedii mnsna gelmez. Bilakis Gazl, bn-i Arab, Mevln Celleddin-i Rm, mm- Rabbn ve Hlid-i Badd gibi pek ok mutasavvf, zhir ilimlerde de salhiyet sahibi birer byk lim ve fakihtirler. Dnin zhir ahkmnn muhtevsn da, tasavvuf gerekleri de lykyla kavrayamam bulunan bz kimseler, fkh ve mereb-i sfiye arasnda bir aykrlk olduu iddisnda bulunmu ve bundan da zaman zaman yersiz bir ihtilf vcda gelmitir. Fakat, tasavvufun kmilleri ile gerek fakihler arasnda essen herhangi bir anlamazlk sz konusu deildir. htilaf ve mnkaa, kendini lim zanneden chillerle, kendini kmil zanneden ham sofular arasndadr. 52

2. TASAVVUF ve FENN LMLER Fenn ilimler, yni laboratuvar mhedeleriyle ispatlanabilen ilimler, -ilk nazarda- tasavvufla alkasz gibi grnrse de gerek byle deildir. Varlklarn ve hdiselerin var olu hikmet ve keyfiyetlerine dir bir gye peinde koan her ilm faliyetin yolu, nihyette metafizik bir noktaya ular. Bu ise fenn ilimlerin tasavvufla bulutuu noktadr. nk tasavvuf, kinattaki btn varlklarn sr ve hikmetlerini, yni metafizik boyutlarn umm olarak tahll, tesbt ve tedvn eder. nsan, Allh ve msiv hakknda daha doru, daha mll ve tecesss itihsn doyuracak seviyede bir ilme, yni hakkat iklmine tar. Fenn ilimlerin ilgi alan madd lem, yni ey-y tabiyye (tabi eyler)dir. Bu ilimlerin varlklarda bulduu gerekler, onlara ilh tyinle yerletirilmi olan hussiyetlerdir. Buna gre madd leme it her keif, Yaratcnn kudret ve azametine bir delil olarak ortaya kar. Buradan hareketle fenn ilimlerin, bir mnda ilh sanat hrikalarna ulamaya yardmc olduunu sylemek mmkndr. Dier taraftan slm, maddeyi bile metafizik boyutlaryla birlikte ele alr ki, bugn modern fenn ilimler de bu zha yaklamtr. nk madd lemdeki her keif, yeni mehullere kap aar ve insan mfekkiresini sonsuz bir mesfeye eker. Madd lemin intiblar ile yrtlen bu faliyetin sonunda da, bz metafizik hdiselerle karlalr. Bilhassa zamanmzda bu ilimlerin akllara hayret ve hayranlk veren noktalara ulamas, netcede fizik gereklerin metafizikle yz yze gelmesine sebep olmutur. Bu yzden de hakkati yalnz maddeye hasretmi olan eski materyalist telakkler det ifls etmitir. Geen asrn tabularndan biri olan Lavoisier (Lavuazye) kanunu yklm ve felsefe ile din arasndaki temel ihtilf mevzlarndan biri olan maddenin kadm olduu gr artk pe atlmtr. Maddenin asl deil, rz bir sret ve teksf etmi bir enerji olduu gerei, atomun paralanmasyla ispat edilmi ve bylece madde denilen eyin, enerjinin muayyen bir kalpta hapsedilmesinden ibret olduu ortaya kmtr. Buna ilveten bilhassa fizik, kimya, biyoloji ve astronomideki yeni keifler, dnin ve bu arada Kurn- Kermin ulv muhtevsn teyd eden saysz yeni delillerin ortaya kmasna sebep olmutur. nsann genleri zerinde vk olan yeni keifler, her insann nevi ahsna mnhasr bir ifresi olduu gereini ortaya koymutur. Bu ve benzeri keifler, ilh sanatn akllar ciz brakan, zamnmzdaki parlak mislleridir. Bundan dolaydr ki, daha 19. asrda Ziy Paa: Sbhne men tehayyera f sunihil-ukl Sbhne men bi-kudretih yacizul-fuhl Sanat karsnda akllarn hayrete dt, kudretiyle en stn limleri bile ciz brakan Allh Tely tesbh ederim. sretindeki hikmetli beytini

53

nazmetmitir. nk mslmanlar, ilh sanatn hrikalar karsndaki bu aczi teden beri essen bilmekteydiler. Hatt bu fenn keiflerin, kymete yakn, mcizeler seviyesine kadar yaklaabilecei de mslmanlarn mehl deildir. Lkin her yeni keif, insann acziyyeti ile ilh sanatn azametini ve ondaki hikmetlerin sonsuzluunu kabullenmek istikmetinde vicdn bir zarret dourmaktadr. Yine Ziy Paa: drk-i mel bu kk akla gerekmez, Zr bu terz bu kadar skleti ekmez. diyerek bu beer aczi, ne gzel ifde etmitir. Tasavvuf, srlar idrk maksadyla kint tahll ettiinden, fizk gereklerin nihyetinde metafizik hussiyetlerle yz yze gelen fenn ilimlerin, tasavvufla bir ekilde alkasnn olduunu kabul etmek bir zarrettir. Essen Kurn- Kerm birok defa kinattaki sr ve hikmetlere dikkat ekmektedir. yet-i kermede buyurulur:


nsanlara, ufuklarda ve kendi i dnyalarnda yetlerimizi gstereceiz ki, onun (Kurnn) gerek olduu onlara iyice belli olsun. Rabbinin her eye hid olmas yetmez mi! (el-Fussilet, 53) yette ufuklar kelimesiyle insan ihta eden d leme, kendi nefisleri ifdesiyle de insann biyolojik ve rh yapsndaki hikmet, ibret ve srlara iret edilmektedir. Cenb- Hak, kullarnn gafletini izle ederek onlar intibaha getirmek iin yet-i kermelerde yle buyurur: (Ey Habbim! Sana kar gelenler) hi yeryznde dolamadlar m? Zr dolasalard elbette dnecek kalbleri ve iitecek kulaklar olurdu. Ama gerek u ki, gzler kr olmaz; lkin gsler iindeki kalbler kr olur. (el-Hacc, 22) Biz, gkleri, yeri ve bunlar arasnda bulunanlar oyun ve elence olsun diye yaratmadk. Onlar sadece gerek bir sebeple yarattk. Fakat onlarn ou bilmiyorlar. (ed-Duhn, 38-39) Cenb- Hak, bu kudret aklarn bildirdikten sonra insanlar da dier varlklar gibi belli bir maksad iin yaratm bulunduunu bir baka yet-i kermede u ekilde bildirir:

54

Sizi bo yere yarattmz ve bize dndrlmeyeceinizi mi sandnz! (el-Mminn, 115) Mikrodan makroya kadar her zerrede ilh sanatn hrika tezhrleri mevcttur. Tasavvuf, merkezi insan olmak zere bu hakkatlerin kll ve umm bir mhiyette kavranmasn temin eden bir gr ve bu grn husl iin bata zikrullh olmak zere riyzt vb. rh temrinlerle insanolunu olgunlatran fiil ve ilm bir disiplindir. Kurn yetlerinde fizk lemin hikmetlerine dikkat eken ve tekd iin de bunlar sul yoluyla ortaya koyan beynlar mevcddur. Bu keyfiyet, fenn ilimlerin faliyet sahasn ilgilendirmekle berber, eynn sdece fizk hssiyetlerine mnhasr deildir. Bu yzden hikmeti kavrama konusunda bu ilimlerin salhiyet ve imknlarndan daha fazla bir kudrete ihtiya vardr. Bu da rh temrinlerle kalbin tahasss melekesini gelitirmeyi cb ettirir. te tasavvuf, insana bu imkn ve salhiyeti baheden mstesn bir ufuktur. Mlum olduu zere mutasavvflarn nazarnda dnya, esm-y ilhiyyenin tecellghdr. indeki her varlk byk bir sanat hrikasdr. Gndelik hayatta biroumuzun karlat ve pek dnmeden geip gittii hdiseler hakknda ciltlerle kitap yazlsa yine de azdr. Mesel bir dut yapran ceylan yediinde misk, ipek bcei yediinde ise ipek olur. te bunun gibi kint, her gn mhede edegeldiimiz, fakat zerinde lykyla durup dnmediimiz hrikalarla doludur. Yeeren otlara, aan ieklere, meyve veren aalara ibret nazaryla baklsa ve bunlarn topraktan renk, koku, lezzet gibi hussiyetleri nasl bulup da karabildikleri dnlse, ilh kudretin byle tezhrleri karsnda hayrette kalmamak mmkn olmaz. Ksacas mutasavvflar, kinatta hibir eyin bouna yaratlmadn sadece zhirleri ile deil, btn kalbleri ile de kabul etmilerdir. Kurn ve insan gibi kint da Cenb- Hakkn esm-y ilhiyyesinin terkipleriyle meydana gelmitir. Btn fenn ilimler bir bakma bu terkiplerin kinattaki tezhrleri olan detullhn hikmetlerini aramakla mkelleftirler. Bu mkellefiyetin fsnda ise mutlak bir acziyete mahkmdurlar. Ancak, mnen terakk ederek bir nev kalb alclara mlik olabilenlerdir ki, sr ve hikmetleri kavrama hussunda, fen ilimlerinin vsl olduu merhalelerden daha ilerisine nfz edebilirler. te bu gibi noktalardan itibren fenn ilimlerle tasavvuf kaynap aynleir.

55

3. TASAVVUF ve EDEBYAT Asl faaliyet sahas gnl lemi olan tasavvuf, mnev ve dern his, fikir ve heyecanlar belli bir slp ve db dhilinde satrlara, msralara, yni kelma da aksettirmitir. Bylece ferd olarak birebir ulaamad nice sadrlara, satrlar vstasyla ularken sdece gnllere deil, derinlik ve muhtev enginliine ship oluuyla da edebiyata byk bir zenginlik kazandrmtr. det edebiyat, insandaki gr ufuklarn genileten, gnl derinletiren, tefekkr ve tahasss zarfeti ile idrke incelik veren bir bedi sanat olma vasfnda mstesn bir zirveye ulamtr. Edebiyat trihimizde Tekke Edebiyat ad altnda kendini gsteren sde, akc, bzen lirik ve bzen tlim (didaktik) trdeki edeb mahsullere, dn-tasavvuf deerler youn bir ekilde aksetmitir. Allhn birliinden bahseden tevhd, Ona yank ilticlar ifde eden mncaat ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e duyulan ak, muhabbet ve hasreti mevzu edinen nat gibi edeb trler, halkn mneviytnn takviye edilmesinde, dertli ve yorgun gnllerin tesell bulmasnda, gnah, isyn ve gafletten uzaklatrlmasnda, cemiyette muhabbet, kardelik, sulh ve skn hlinin tesisinde pek faydal bir vazfe icr etmitir. Ynus Emrenin, Mool istllar hengmesinden balayp zamnmza kadar yedi asrdr devm edegelen iirleri, halkn irad ve tesell kaynaklarndan biri olmutur. Yni bu tr edeb mahsller veren mutasavvflar, dn heyecnn geni halk kitlelerine tanmasnda, mnev deerlerin zinde tutulmasnda mhim hizmetler vermilerdir. Hoca Ahmed-i Yesev, Hac Bayram- Vel, Erefolu Rm ve Aziz Mahmd Hdy -kaddesallhu esrrahum- Hazart bunlarn balcalardr. Dvn edebiyat ise, daha ok aruz vezniyle yazan ve sanatkrne slbuyla dikkat eken irlerin eserlerinden meydana gelmitir. Nesir trnde de eserler verilmi olmasna ramen, manzm eserlerin galebesi sebebiyle dvn edebiyat diye bilinen bu dnemde de tasavvuf tefekkr ve derinliin byk tesiri grlmtr. iirlerin kelime haznesinde bulunan pek ok rumuzlarla tasavvuf incelikler yksek bir zevke hitb eder tarzda ve mhirne bir srette ifde edilmitir. Ayrca edeb trlerin her birinde farkl bir rh heyecann tezhr hkimdir. Tevhdlerde cokun bir rh hlinin sonsuz ilh ufuklara doru kanat rplar sezilir. Hussiyle mutasavvf irlerin yazd tevhdler, gnl apayr bir mn fezsnn seyyh eyler. Natler, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e duyulan ak ve muhabbetin, msralara dklm yank terennmleridir. Gnllerde resmedilen muhabbet tablolardr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e duyulan engin tahassr ve itiyk Fuzlnin natindeki: Hk-i pyine yetem der mrlerdir muttasl 56

Ban tatan taa urup gezer vre su... (O rahmet Peygamberinin) ayann (dedii, gezip dolat, mbrek) toprana ulaaym diye, su(lar), hi durmadan mrler boyu ba(lar)n tatan taa vurarak vre (ve meclb bir ekilde) akmaktadr. Mevln, Fuzl, Nil, Nb, Nahf, eyh Glib ve daha nice irler, eserlerini tasavvuf neveden beslenen bir gnl iklminde yeertmilerdir. Btn bunlar gsteriyor ki, tasavvuf derinlik ve muhtevnn edebiyata apayr bir zenginlik ve olgunluk kazandrd bir gerektir. iir ve edebiyat zevkinin geni halk kitlelerine ulamasnda byle bir muhtevdan beslenmekte olmasnn da byk bir tesiri vardr. Nitekim, edebiyat trihisi Nihad Smi Banarl da; Trk edebiyatn vcda getiren, gelitiren ve olgunlatran tasavvuftur. szyle bu hakkati ifde etmitir. Bu gerein zirvede olduu dnemlerde dnyev bir ir olarak bilinen Nedmin bile nat yazmas ve hatt Tevfik Fikret gibi bir irin de tevhid yazarak mehur olmas, bu gerein mnidar yansmalardr. Dier taraftan edebiyatn ve hssaten iirin insanlar belli bir his ve fikre meylettirmesi iin kullanlmasnn takdre yn bir keyfiyet olduu, u hads-i erfle de sbittir: Hazret-i ie -radyallhu anh-, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in bu sahaya verdii ehemmiyeti yle ifde eder: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, ir Hassn bin Sbit iin mescidde huss bir minber koydurdu. Hassn, onun zerine kp oturur ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i hicvedenlere iirle cevap verirdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de onun hakknda: Allh Tel, Hassn, o, Allh Rasln savunduu mddete RhulKudsle teyd eder. buyururdu. (Tirmiz, Edeb, 70; Eb Dvud, Edeb, 87) Burada Cebrlin iir syleyen Hassn ile olmas, Hak yolundaki ire Allh tarafndan ilhm gelmesi ve ilh teyde mazhar olmas demektir.

57

4. TASAVVUF ve GZEL SANATLAR Sanat, kalb derinlik ve duyularn eyya aksetmesi ve mahhas hle gelmesidir. Hangi sahada olursa olsun btn sanatlar, temelde insan rhundaki tefekkr ve tahasssn bir nev tezhrnden ibrettir. Sanatta incelik ve zarfet, rh derinlikle paralel bir seyir tkib eder. Temel harc tasavvufla yorulan, yni kalb rikkat, hasssiyet ve derinlik iklminde icr edilen sanatlar, tarihimizde grld zere medeniyetlerin insna mil olmutur. Hakkaten, medeniyette zirveleen milletler, yalnz siyaset, ekonomi ve askerlik gibi sahalarda deil, ilim ve sanatta da mmtaz bir mevkye ulamlardr. Trihimiz, bu inkifn zenginlikleriyle doludur. Gzel sanatlarn pek ok sahasnda tezhr eden tasavvuf motiflerin tamamn ifdeye ne gcmz ve ne de imknmz olduundan, burada sdece bz sahalarda tasavvuf tesiriyle meydana gelen gelimelere ksaca tems ile iktif edeceiz. a. Msik slm, insan tabiatnda mevcud olan zellikleri reddetmeyip, onlar mkemmel bir srette nizamlayan yce bir dndir. Pek ok bedi sanat gibi msik de insanolundaki ftr hussiyetlerin tezhr ekillerinden biridir. Tabiatiyle onun da dier hussiyetler gibi ne tammen reddi ve ne de olduu gibi kabul mmkndr. Mutasavvflar, msiknin insan zerindeki inkr edilemez tesirini, slm db ve erkn dhilinde, hayra hizmet etmek zere kullanmlardr. Msikye, ulv bir hedef tyin ederek, nefse deil, rha gd olabilecek bir muhtev ve vasf kazandrmlardr. Bu vasfa uygun olanlar da tasvb ve tevk etmi, uygun olmayanlar ise reddetmilerdir. Hakkaten, hayra istikmetlendirildii zaman msik, kh henkli sesler ile kh onunla birlikte sylenilen gazel, kasde, ilh gibi manzmeler yardmyla rh cokunluu artrmak ve ulviyyt ile telezzz netcesinde de ferdleri rhen yceltmekte mstesn bir rol oynar. Dinleyenin ibdet ve tate rabetini artran, ona Allh hatrlatan, insan gnahlardan saknmaya sevkeden, kalbe saf duygular ve feyizler baheden msik hlindeki beste ve nameleri, vakit ve makmn gereine de riyet artyla dinlemek elbette faydasz deildir. Bu bakmdan uzun asrlar boyunca mutasavvf zmreler dier vstalar meynnda, bu sanat dalndan da istifde etmiler ve bylece msiknin tasavvuf msiksi adyla bilinen bir besinin ortaya kna mil olmulardr. Bu bahiste msiknin mnev bir terbiye vstas olarak kullanlmasna tammen kar olanlar bulunduu gibi, bunun tahdidli bir sretle kullanlabileceini ileri srenler de mevcuddur. kinci gr savunanlar, telli msik vstalarn red-

58

dederken, darbeyle henkli ses kartanlarn tecvz etmilerdir. Bunun cevzn da, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in harplerde askerlerin kahramanlk duygularn coturarak onlar cesaretlendirmek iin yapm olduu benzer tatbiktndan karmlardr. Bu husustaki mnkaalardan ictinb ederek, gzel ve henkli sese, er ller dhilinde izin verildiini ve hatt bunun gzel grldn sylemekle iktif edelim. Gzel sesli mezzinlerin, cemaatin cmiye daha ok rabetine vesle olduu herkese mlumdur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ezn okutmaktaki tercihi de bu hususta pek mnidardr. Mescide dvet eklinin ne olaca ynndeki istirelerin srd gnlerde, sdk rya yoluyla mjdelenen ezn renerek mmet-i Muhammede ilk olarak haber verme erefi Abdullh bin Zeyd ve Hazret-i mer -radyallhu anhm-ya nasb olmutu. Hl byleyken Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ezn onlara deil de Bill radyallhu anh-a okutarak ayn zamanda bizlere bir l sergilemitir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in mehr mezzini Bill-i Habenin hayt boyunca bu vazfeyi f etmesinin, sesinin gr ve gzel olmasndan neet etmi bulunduunu sylemek yanl olmaz. Tabiatiyle msiknin de baka vstalar gibi, sdece hayra elverili olduunu sylemek mmkn olmad gibi bilhassa zamnmzda daha ziyde nefsn arzularn tahrki iin kullanlm olmasndan hareketle, onun tammn reddetmenin doru olmad da bir gerektir. Nitekim Baheddn Nakibend -kuddise sirruh-un mridlerinden biri olan Hoca Misfir yle der: Hoca Baheddn Hazretlerinin hizmetindeydim ve msikye dkndm. Birgn mridlerden birkayla bir araya gelerek birtakm msik letleri bulup Hoca Hazretlerinin meclislerinde msik icr etmeyi ve bylelikle onun bu mevzudaki fikirlerini renmeyi dndk ve yle de yaptk. Hoca Hazretleri ise bize engel olmadlar ve yle buyurdular: Biz bu ii yapmayz; ama inkr da etmeyiz! h- Nakibend -kuddise sirruh-un bu sz, nefsniyete dnmesi mmkn ve muhtemel olan bu sahada ihtiyatl olmann zarretine iret etmektedir. Nitekim gnmzde, bu dengeyi koruyamayan kimi evrelerin, tasavvufun znden uzaklaarak ii sadece msikden ibret grdkleri mhede edilmekte olduundan, bu konudaki hasssiyetin ne kadar nemli olduu daha iyi anlalmaktadr. b. Mmr Gzel sanatlar iinde en ok tebrz eden sahalardan biri de phesiz ki mmrdir. Mmr, hesap (matematik) ve hendese (geometri)nin, kalb duyularla

59

tyin edilen yksek bir zevke mde klnmasdr. Dier bir ifdeyle zihn ve rh istddlarn mterek olarak ta ve tahta gibi maddelerde tecessm ettirilmesidir. Tasavvufun, mmrye pek ok deerler kazandrd mlumdur. Mesel slm tasavvufunun derinlii ile Sleymniye Cmii ve klliyesi tahll edildiinde, oraya slm rhunun aksetmi olduu, gz alc bir ihtiamla rhniyetin mezcedildii ve bz tasavvuf motiflerin burada mhirne bir slbla sembolize edildii net bir srette grlebilir. Mesel; merkez kubbe ile etrafna yle mkemmel bir ekil verilmitir ki, bin, zeminden itibaren tedrcen ykselmekte ve nihyet o muazzam Vhide kapanmaktadr. Merkez kubbenin yarm ve dier kubbelerle uyumu ise, tasavvuftaki: Vahdette kesret, kesrette vahdet srrnn muhteem bir tezhrdr. Gerekten de Sleymniye, birok teferruattan muazzam bir Vhide, yni tek olan Allha var, sonra da o Vhidden tekrar teferruata (kesrete) dn sembolize eden mstesn gzellikte bir mn ve zarfet zinciridir. Ayrca byk kubbe, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i remzetmektedir. Zr kubbe, cm-i erfte tilvet olunan Kurn- Kerm, yaplan du vesireyi mminlere aksettirme vazfesiyle, tpk Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in Yce Mevldan ald emirleri mmetine tebl ediini temsl etmektedir. nsanst bir gayret ve titizliin deh ile bulutuu bu esiz bidede, sknet ve aslet, mkemmel bir srette mezcolmu, son derece henkli bir silet ortaya kmtr. Semya doru ykselen minreleriyle cm-i erf, det ellerini kaldrm, Allha du ve niyz hlindedir. Cminin iindeki havann insan hlet-i rhiyesinde icr ettii tesir de ok brizdir. Bu bidev mbedi ziyrete gelen farkl dinlere mensup pek ok insan dah, karlatklar rhn havann czibesine rm olup huzr ve skn iinde rhlarn dinlendirmektedirler. Rivyete gre, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den ry leminde alnan emirle teyd edilerek yapmna balanan bu muazzam mbed ve benzeri dier bz mbedler, mmr bakmdan kymete kadar ayakta kalmas niyetiyle, imknlar nisbetinde salam ve muhkem bir srette in edilmitir. Dier taraftan tasavvufun messeseleri demek olan derghlar, tekkeler, zviyeler, sitneler, imrethneler, slm beldelerinin manzarasna farkl bir grn ve mn katmlardr. Bunlar gibi irili ufakl pek ok eser, ekseriyetle fnlik, sdelik, hlik ve tevz hislerinin aksettii, fazla gsterili olmayan ve tasavvuf db ve erknn icr edilmesine kf gelecek meknlar sretinde mr edilmitir. Bu eserler de maddeye sindirilmi mn ve rhniyet tezhrleriyle doludur. c. Hsn-i Hat

60

Hsn-i hat, Kurn- Kerm harflerini estetik llerine bal kalarak en gzel bir ekilde ve sanatl olarak yazmak demektir. Yni hsn-i hat, Kurn- Kermi ona lyk bir gzellikle yazma gayret ve rikkatinden domu mstesn bir sanattr. Trih boyunca tekke ve derghlarn, hat sanatnn gelimesinde de mhim bir rol olmutur. Hat sanat, tasavvuf muhitlerden dim tevk ve himye grm, pek ok hsn-i hat stadlarnn yetitii ve talebelerini yetitirdikleri bir eitim yuvas olmutur. nk hattn, mzeyyen bir nak gibi rhu okayan kavislerle, tabi ve ftr bir akla yazlabilmesi; arnm, duru bir kalbe shib olmay gerektirir. Ayrca hat sanatnda kemle erebilmek, byk sabr ve teslmiyet isteyen ileli bir itir. rnek alnacak kmil bir stda ihtiya vardr. te btn bu hussiyetleri itibariyle hat sanat, tasavvufla mtereklik arz eder. Mesel kaba ve asab bir insan, bir karalama yapsa, o karalama testere dilerini andrr. Sert keli ve krk izgiler hlinde grlr. nk rh muzdariptir. Tasavvufun gyesi de nefisleri slh etmek ve rhu nefsin tasallutundan kurtararak ona incelik, hasssiyet ve huzr kazandrmaktr. te hattatlarn rh lemi de bu huzur, skn ve hasssiyete muhtatr. nk hsn-i hat, sadece yaz yazmak sanat deil, ayn zamanda rhlar inceltip zarifletiren ve gnl mnev duygularla besleyen bir disiplindir. Gerekten de rh takviye, sanatta dim byk dehlarn yetimesine zemin hazrlamtr. Hat sanatnn nmne stadlar olan eyh Hamdullh, Karahisr, Yesrzde, Mustafa Rkm ve daha niceleri, tasavvuf muhitlerin rh terbiyesiyle olgunlaarak yetimi ahsiyetlerdir. Tasavvuf neveyle yorulmu sanatkrlarn rh derinlik ve fedkrln gsteren u misl ne ibretlidir: Sleymniye Cmiinin kubbe hatlarn yazma vazfesi Hattat Karahisrye verilmiti. Karahisr, hatlar, cminin ihtimna yakr bir ekilde tamamlamak iin olaanst bir gayretle almaya koyuldu. yle ki son izginin son tashhini bitirdii an, gzlerinin feri de tkendi ve dnyy seyir penceresi kapand. Cminin ins tamamlanp da ibdete alaca zaman Knn Sultan Sleyman Han: Cm-i erfi ibdete ama erefi, onu bylesine muazzam ve muhteem bir ekilde bin ve in eyleyen mmrbamz Sinana ittir. dedi. Sanatna nce tevzyu renmekle balam olan Mmar Sinan ise, zhirdeki emslsizliini, kalb olgunlukta da gstererek o an hattat Karahisrnin fedkrln dnd ve Sultnn szlerine edeble u mukbelede bulundu: Hnkrm! Hattat Karahisr bu cm-i erfi hatlaryla tezyn ederken gzlerini fed etti. Bu erefi ona bahediniz!..

61

Bunun zerine Knn, orada bulunanlarn gzyalar arasnda, cm-i erfi hattat Karahisr'nin amasn fermn eyledi. Hat sanatnn gelimesi ve devm da, kendi kideleriyle birlikte riyet edilen mnev ller syesinde olmutur. Bu bakmdan Kurn- Kerm ve Hilyei erfe yazmak bir zirve kabul edilmitir. Gelenek olarak da ancak hsn-i hattn zirvesine kabilen hattatlar, Kurn- Kerm ve Hilye-i erfe yazmlardr. Bylece bu kymetli eserler, rhlar ve gnlleri okayan mthi czibeleriyle det Oku! emrine ak ve evk ile icbetin veslesi olmulardr. Byle ihls dolu bir anlay ile hizmetin bereketi olan bu sanat, asrlar boyunca cretsiz olarak tliplerine retilmitir. Araya maddiyat sokulmam ve her hattat, bu yoldaki tlim hizmetini, sanatnn zekt bilmitir. Velhsl; ... Allh gzeldir, gzeli sever... (Mslim, mn, 147) hads-i erfinin muktezsndan hisse alan bir mminin, gzellie alka duymamas dnlemez. Bu mn erevesinde, insann dern gzelliklerini -gurur ve kibre dmemek ve dnin zne mutbk kalmak kaydyla- estetik deerler seviyesinde ifde etmesi gyet tabi bir harekettir. Bu itibarla hangi sahada olursa olsun slm dba uygun btn sanatlar, tasavvuf muhitlerden dim tevk ve himye grmtr. Tefekkr ve gnl dnysnn derinliklerinde tasavvufla buluan pek ok gzel sanat da, motiflerine tad bz tasavvuf deerler syesinde, daha yksek bir estetik zevkine ve muhtev zenginliine ulamtr.

62

5. TASAVVUF ve FELSEFE Fenn ilimler, varlklar ve hdiseleri tek tek tahll ederek, onlarn hussiyetlerini umm kideler hlinde ifde etmeye alrlar ki, bunlara tabiat knunlar denildii bilinen bir keyfiyettir. Btn bu ilimlerin ortaya koyduu mm hkmleri bir kere daha birletirmeye yahut daha mm kideler hlinde ortaya koymaya alan beer ilim ve tefekkr ise felsefe sahasn tekl eder. Bu bakmdan, ilimlerin ilmi olarak kabul edilen felsefenin, hakkate ulama maksadyla bavurduu yegne vsta akldr. Her felsef ekolde akl, felsefenin bir besi olan rasyonalizmdeki kadar -det- ilh mevkiine ykseltilmezse de, yine de filozoflarn hakkat araynda dayandklar tek vsta olarak kabul edilmitir. slm, akl, mkellefiyetin asgar artlarndan biri sayar. Bununla birlikte onun gereklere ulamak hussunda kifyetsizliini kabul ettiinden, akl saylan felsefeye nazaran ayn zamanda nakli de esas alr. slmda bir anlay ve mkemmellik aray demek olan tasavvuf da, birtakm metafizik gerekler peinde komu olmasna ramen, onun keif hudduna kadar dayanan fikr faliyeti, nassa bal olarak gereklemektedir. Yni temel tasavvuf dncelerin birer er mesnede bal olmalar, bu fikr faliyetin de nakl olduunu kabul etmeyi gerektirir. Akl, nassn hikmetine vukf iin kullanlmakla berber, onun mstakillen faliyeti, slm ahkmn tespitinde ciz grlmez. Bundan dolaydr ki, slmda akln kmil bir fayda salayabilmesi iin, vahiyle terbiye edilmesi ve salhiyetinin bu sretle snrlandrlmas gerekir. Bylece yrnen yol, keif snrnda tkenip de kalb faliyetlere bal olarak ulalan gereklerin ciz grlmesi veya benimsenmesi, ummun kabuln gerekli klmaz. Bu gerei ifde iin: Keif ehlinin kefi, ancak kendisine delildir; bakasna deil. denilmitir. Bununla berber akln tkat ve salhiyetinin tkendii noktada, hakkatin de nihyete erecei iddi edilemeyeceine gre, bu noktadan itibren sonsuza doru teselsl edip giden gereklere ulama temyl bertaraf edilemez. nk bu ftrdir. Bundan dolay gerek dnde ve gerekse dn d tefekkrlerde, gereklerin bu ksmna l-kayd kalnmamtr. Metafizik (fiziktesi) meselelere it felsef dncelerin muazzam bir klliyat tekl ettii herkese mlumdur. Ancak, filozoflar srf akl kulland iin tenkuzlardan kurtulamam ve ortaya kan her filozof, kendinden ncekileri red ve tenkidle ie balamtr. Bunda benlik duygusunun ve nefsn iddilarn n planda tutulmasnn rol varsa da, asl sebep, akln tenkuzlardan slim olamama zelliidir.

63

Hakkaten akl, bir bak gibidir. nsana terr de yaptrr, slih ameller de iletir. Ahsen-i takvme (kulun ulaabilecei en yksek seviyeye) akln yardm olmakszn gidilemez, fakat insan ou kez bel hm edalle, yani idrk bakmndan hayvandan da aa bir seviyeye gtren de akldr. O hlde akln bir disiplin altna alnmas cb eder. O disiplin de vahiy terbiyesidir. Eer akl, vahyin kontrolnde ise, insan selmete gtrr. Fakat, vahyin dna kartlrsa, insan felkete gtrr. Onun iin akln rz-y ilh ynnde istikmetlenmesi lzmdr. Tarih boyunca akln zirvesindeki birok zlim, yaptklarndan en ufak bir vicdan azab bile duymamtr. nk yaptklar zulmler kendilerine gre en akllca hareketlerdi. Badata girip Diclenin sularnda 400 bin msum insan boan Hlgu hibir vicdn azb duymamt. Veya slmdan nce Mekke devrinde bir efendi klesini boazlasa asl vicdn szlamaz, en ufak bir pimanlk hissi duymazd. Bir kle veya bir odunu kesmek onlarn akl nazarnda ayn idi. Hatt bunu tabi ve mer haklar olarak grrlerdi. te bu insanlarda da akl vard, fakat vahyin terbiyesi altnda olmad iin, insan idll ediyor, saysz cinyetlere sevk ediyor ve bunu da normal gsteriyordu. Byle bir akl, vicdanlar kreltmi; efkat, merhamet ve acma hislerinin nne perde olmutu. Felsefe erbb, her eyi aklla izha kalkt iin, ne kendilerini ve ne de toplumlar ird edebilmilerdir. Zten akl btn ii grebilecek kudrette olsayd; hidyet rehberi Peygamberlere ihtiya olmazd. Bu bakmdan, akl vahyin klavuzluuna muhtatr. Bu gerei farkeden bz filozoflar, akln bu cizliini tiraf ile, hakkati aratrma konusunda baka vstalar aramaya koyulmulardr. Byle filozoflardan biri olan Fransz filozof Henry Bergson (d.1859, .1941), Entuisyon denilen hads, yni sezgiyi hakkate ulamann vstalarndan biri olarak kabul etmitir. Bu kelime, eskilerin snht- kalbiyye dedikleri mkefe ehlinin kalb faliyetinin addr. Bergson, birtakm rh temrinlerle (tasavvufta zikir vs.) kalben arnan dindarlarn vsl olduklar mnev bir mertebede ilerine doan gereklere, fizk hakkatlerdeki gibi laboratuvar tecrbeleriyle kontrol edilemedikleri gerekesiyle itirazn yersiz ve mantksz olduunu ileri srmtr. Tasavvuf tecrbelerde olduu gibi btn mcerred gereklerin laboratuvar tecrbesine mevz olmadn belirtmitir. Bu da, felsefenin pek az bir ksmnn dne ve netce itibariyle de tasavvufa yatkn bir mhiyet arz ettiini gstermektedir. Khir ekseriyetiyle filozoflar, hakkate ulamak iin akldan baka bir vsta kabul etmemekte ve birbirlerini nakzetmekle vakit geirmi bulunmaktadrlar. Buna mukbil enbiy ve onlarn vrisi mevkiindeki evliy, hep ayn kaynaktan, yni vahiy ve ilham yoluyla feyizlendikleri iin birbirlerini teyd edegelmilerdir. Byk slm mtefekkiri mm Gazl -rahmetullhi aleyh- yle buyurur: Felsefe mevzuundaki idrk, tedkk ve tenkid safhalarndan sonra bu husustaki youn mesimi sona erdirince maksadm itibariyle bu ilmin de yetersiz ol-

64

duunu, akln tek bana her eyi kavramaya elverili olmadn, onun her meselenin zerindeki perdeyi kaldramayacan anladm. Gazl Hazretlerinin akl ve mrifet sahalar arasndaki hlini, Necip Fzl Ksakrek bir eserinde yle anlatr: slmn hcceti diye anlan byk tefekkr adam... O; ilm, fikr btn kafa ve idrk ilerini bir tarafa brakp gerek mrifet istikmetine ynelecei zaman yle dedi: Grdm ki, her ey Peygamberler Peygamberinin ruh feyzine snmaktan ibret ve gerisi sdece yalan ve dolan, vehim ve hayal!.. Akl ise bir hi... Sdece hudut! Ve cihnn bir eini grmedii bu mutantan kafa, btn istifhamlarn sndrp, Peygamberler Peygamberinin rh feyzine snd, hudutsuzu buldu. (Veller
Ordusundan, s. 213)

Hakkaten mahdud bir akl ile belli bir noktaya kadar gidilebilir. Fakat btn hakkat bu snrlarn muhtevsndan m ibrettir!? Onun tesinde hi mi hakkat yoktur? te bu gibi sullerin tatmin edici cevbn, felsefe gibi madde st bir tefekkr olan, fakat vahyin menbandan beslendii iin ondan tammen ayrlan tasavvufun gnl dnysnda bulmak mmkndr. nsan yaratan ve onun hussiyetlerini en iyi bilen, Allh Teldr. Bu sebeple hakkat yolunda akln, ilh tebliin nda yrmeye mutlak bir srette ihtiyac vardr. Akln varabilecei son noktadan daha telerde ise kalb ve keif yolunun devreye girmesi zarrdir. Kalb hayat ve onun mnev duyu ve hissedileri olmakszn srf aklla sonsuz hakkatler lemine geilemez.

65

G. LM- NF (FAYDALI LM) Bilginin ahsleip, selm bir idrkin derinliklerine kk salmasna, irfn denir. rif ise, sahip olduu bilgilerin dernundaki sr, hikmet ve ilh tecelllere vkf olmu, yni irfn shibi kimse demektir. Bu olgunlua eriememi ilim shipleri hakknda; limdir, fakat rif deildir. denilir. Byle kimselerin bilgileri, kitaplardaki gibi sbit ve mahfzdur. Bu durum, tpk ambardaki tohuma benzer. O tohum, ancak topraa kavutuunda nev nem imkn bularak inkif eder ve oalr. Aksi hlde byle bilgiler, fikir ml etmeye ve zihinden kalbe inerek duygular derinletirmeye muvaffak olamaz. Bundan dolay, byle bilgilere kitb bilgi denir. Yerinde ve doru olarak kullanld takdirde her ilmin bir fayda salayabilecei muhakkaktr. Ancak, insann her iki cihn sadet ve selmeti iin bu ilimlerin srf zhiren tahsl edilmesi kf gelmez. Bu noksanln telfsi iin de slm, ilimlerin doru ve hayrl yerlerde kullanlmasn salamak ve erre let olmasna mn olmak gyesiyle ilm-i nf ile kalb hayat tezyn eylemitir. Nitekim merhum Mhir z Hocaefendi de kalb derinlikten mahrm bir ilmin noksan olduunu ve bu noksanl bertaraf etmenin yegne resinin de mnev ird grmek olduunu ifdeyle yle der: lmin kl klini dim bir noktada toplamak mmkn olmadndan, hibir zaman ilm tedkkten geri kalmamakla berber; asl hakkate vkf olmann, ancak ehlinin ird syesinde mmkn olabileceine inanrm. te bu sebeptendir ki, yakaza d bir iretle, irde merdivenimi, mrifet semsna mrc iin feyz-i Smye rabteyledim. (Yllarn zi, s. 396) Hakkaten mnev terbiye netcesinde kazanlan kalb olgunluk, insan idrkini zhir ilmin stnde bir ufka tar ki buna mrifet denir. Bu ise ancak bz tasavvuf temrinler syesinde elde edilebilir. nsan, bu gr ufkuna ulat zaman, ne kadar byk bir lim de olsa, acziyetini idrk ederek ilmine marr olma hastalndan kurtulur. Sonsuz ve girift hakkatler meherine doru alan tefekkr, hayret ve acz duygularyla dolar. Akl- selm ile dnnce de anlar ki, bilmek sdece zhiri seyretmek deil; bir srr zmektir. Bilmek, hakkatte byk nizmn muammsn zmek ve ilh srlara gh olabilmektir. Hazret-i Mevln, insann ebed sadeti iin lzmlu olan mrifetullh ilmini elde etmenin ehemmiyetini ve buna bgne kalanlarn hazin kbetini aadaki hikyede ne gzel sergilemektedir: Bir nahiv (dilbilgisi) limi gemiye binmiti. Sefer esnsnda ilmine marur bir ekilde gemici ile sohbete koyuldu. Gemiciye zaman zaman muhtelif suller

66

sordu ve muhtabndan bilmem cevabn alnca da ona kar ilmiyle iftihr etmek zere: Yazk! Cehletin sebebiyle mrnn yarsn heb ve ziyn etmisin. diyerek onunla istihz etti. Temiz kalbli gemicinin, bu kk drc davrana gnl krld ise de, olgunluk gsterip nahivciye cevap vermedi, sustu. Derken iddetli bir frtna kt ve gemiyi mthi bir girdabn iine srkledi. Herkesi byk bir telan kaplad o hengmede gemici, nahivciye dnd ve: Ey stad, yzme bilir misin? diye sordu. Nahivci, solmu sararm bir vaziyette titrek bir sesle kekeleyerek: Hayr bilmem!.. dedi. Bunun zerine gemici, mahzun bir ed ile u mukbelede bulundu: Nahiv bilmediim iin benim yar mrm mahvolmutu, yleyse imdi senin btn mrn mahvoldu. Zr gemimizin bu girdaptan kurtulma imkn yoktur. Ey nahivci! Bu deryda nahivden ziyde yzme ilminin daha faydal ve zarr olduunu bilmiyor muydun?.. Bu kssadaki nahiv ilminden murd, sadece dnyev ve zhir ilimlerdir. Asl faydal ilim ise, ihtiyca cevap veren ilimdir. Beerin en byk ihtiyc, bedenle birlikte rhun da ebed sadetini temin etmektir. Bu da, Allh rzsn kazanmaya baldr. Allhn rzs ise, kmil mnla birlikte slih amellerle elde edilebilir. Yine kssadan anlalaca zere; bu fn vcd gemisi lm girdabnda rpnrken, yni dnyya byk ved n olan ecel yaklanca; asl ihtiyca cevap vermeyen, yaanmayan, irfna dnmeyen, rhsuz, kuru ve srf nefsin rahatna hitab eden bilgiler fayda vermeyecektir. yleyse ecel gelmeden nce btn bilgileri Allh rzsn kazanmaya medr olabilecek bir vasfa dntrmek cb eder. nk vcd gemisi lm ile atrdarken, srf topraa terk edilecek bedenin rahatna yarayan ilimlerden bir medet umulamaz. O anda kalb-i selme ihtiya vardr. Kalbin ise ecel gelmeden nce, nefs engelini bertarf etme netcesinde bu vasf kazanmas gerekir. Bu merhaleye ulaamayanlar, aldklar bu engin deryda helk olmaktan kurtulamazlar. Fakat nefsini lm saylabilecek derecede gurur, kibir ve heveslerden kurtaran, dery misli olan bu yeni lem ba zerinde tar, onu helk olmaktan kurtarr. Bu keyfiyeti zh iin buyrulmu olan:


lmeden evvel lnz! nashatine gnl vererek i dnymzdaki nefsn temylleri en az seviyeye drmeye gayret etmelidir. Nefsn arzular bertarf etmek iin, insann zaman zaman kendini murkabe etmesi lzm geldii hussundaki:

67


lh mahkemede hesba ekilmeden evvel, nefsinizi hesaba ekiniz! kzn da hatrdan uzak tutmamaldr. Rivyete gre bir lim yle anlatr: Yzlerinde nr ve hayrn aka grld bir cemaat iinde mm Gazlyi grdm. zerinde yamal elbise ve elinde bir ibrik vard. Kendisine dedim ki: Ey mm! Badattaki Nizmiye Medresesinin ba mderrislii bundan daha iyi deil miydi? Bana derin derin bakt ve dedi ki: Sadet dolunay irde semsna dounca, akl gnei vuslat yolunu gsterdii iin byle yaptm. (Muhammed b. Abdullh el-Hn, db, s. 9) Bu sebepledir ki insan dny ve hirette sadet ve selmete ulatrmakta en messir ilim, Allh en gzel bir srette kalben tanyabilmek ve bu bilginin dourduu akl, vicdn ve kalb bir mesliyetle slih amelleri en mkemmel seviyede f etmektir. Zr bu duyu, derinlik ve anlay mevcd olmad takdirde, fayda hsl etmeye yarayan btn ilimlerin madd veya mnev pek ok zararl netceleri bertaraf edilemez. Onun iindir ki ilm-i nf, hadd-i ztnda bir ufuk ve zihniyet meselesidir. O olmadan, ilimlerdeki istifde imknlar da kuvveden fiile kamaz. Aksine erre let olurlar ki bu durumdan kurtulmann yegne resi, ilm-i nf dediimiz kalb olgunluk ve hasletlerin kazanlmasdr. Nitekim ilm-i nf olgunluundan mahrm bir kimse, faraza hukuk tahsili grdkten sonra, hak ve adlet tevz edecei yerde bir cellat; tp tahsili yapm bir kimse de if dataca yerde bir insan kasab kesilebilir. lm kbiliyetine ramen, merhamet ve muhabbetten mahrm bir idreci ise emri altndakilere yalnz zehir saar. Byle kimseler, bir chilin cehletiyle yapamayaca zararn daha beterini, ilim syesinde kolaylkla irtikb edebilirler. Ynus Emre Hazretleri ne gzel syler: lim okumaktan murd, Kii Hakk bilmektir, n okudun bilmezsin, Ha bir kuru emektir!.. Bu itibarla her insan, dnya ve hiret ilerinde muvaffak olup madd-mnev terakk edebilmek iin muhtelif ilimlerle megl olurken her eyden evvel ilm-i nf aydnlna ve gnl derinliine muhtatr. Gerekten, insan gurur ve kibire sevk eden, sonunda da helk girdabnda boan bir ilim, zhiren gzel ve faydal eylerden ibaret olsa bile hakkatte veblden baka nedir ki? Bunun iin Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, Cenb Hakktan ilmi daim bu istikmette talep etmi ve: 68

Y Rabb! Senden ilm-i nf (faydal ilim) istiyorum! Faydas olmayan ilimden Sana snrm!.. (Mslim, Zikir, 73) diye niyz eylemitir. Bu mn erevesinde tasavvuf ilminin de z saylabilecek olan ilm-i nf, kulu zhd, takv ve ihsn ile tezyn etme gayretidir. Byle olanlarn ilmi, artk mrifet olmu demektir. Hazret-i Mevln yle der: Srf zhir limi olanlar, sahalarna gre geometri, astronomi, hekimlik ve felsefenin inceliklerini bilirler. Bilirler ama, bunlar hep gz ap kapayncaya kadar gelip geen u fn dnyaya it bilgilerdir. Bunlar, insana yedinci kat gn stne, yni mrca kacak yolu gstermezler. Allh yolunu ve o yolun varlacak menzillerinin bilgisini, nefislerine mahkm gfiller bilmezler! Allh yolunun bilgilerini ancak, gnl ehli olan rifler, akllar ile deil, gnlleri ile bilirler! lm-i nfden, yni ilimdeki kalb olgunluktan mahrm kimseler, netcede ne renirlerse rensinler, en byk hakkat olan Hakka vuslattan mahrm kalrlar. lim, ancak kulak ve zihinden kalbe inip kalben de hazmedildii takdirde, shibi iin gzel tecelller hsl eder. Ancak byle bir ilim, sretten srete, yni gzel ahlk, amel-i slih ve Allh korkusuna inklb eder. Cenb- Hak yet-i kermede yle buyurmutur: (Raslm) de ki: Rabbim, ilmimi artr!.. (Th, 114) Bu art, kulun takv ve hayet duygularnn seviye kazanmasdr. Zr yine Kurn- Kermde buyurulduu zere:


... Kullar iinde ancak limler Allhtan (gereince) korkar...
28) (Ftr,

Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- de: inizde Allhtan en ok saknannz (en muttak olannz) ve Onu en ok bileniniz benim. (Buhr, mn, 13; Edeb, 72) buyurmutur. Demek ki ilim, gnle ulamam ve shibini Allh sevgi ve korkusuna gtrmemise, shibine zhiren lim dense bile, hakkatte lim saylmaz. mm Gazl -kuddise sirruh-, srf dnyev ilimlerle megl olup, bunlarn kl kliyle mrn tketerek Rabbini unutan kimselere yle hitb eder: Ey oul! Kelm, mantk, belgat, iir, sarf, nahiv ve emsli ilimleri irfna geirememisen yazk sana! Allh -celle cellh-nun, kendisine ibdet edesin diye vermi olduu mr zyi etmekten baka eline ne geti. Gerekten de kulu Hak katnda hsrna uratp cennet ve cemlullha kavumaya faydas olmayacak bir ilim neye yarar? nsan sonunda bls, Belam bin Baura ve Kruna benzeten ve onlarn gurur, kibir, kendini beenme, herkese tepeden bakma, nihyet Hakka isyn etme gibi kt sfatlaryla dolduran bir ilme, ilim denilebilir mi? Asl! Bu bakmdan slm bykleri ilim hakknda:

69

lim, idrk etmektir. drk gereklemeden ilim tahakkuk etmez. Bu idrkin mntehs ise mrifetullhtr. Bu ynyle mrifetullh btn ilimlerin zdr. limler bu ilme yaknl derecesinde deer kazanrlar... demilerdir. Hazret-i Mevln buyurur: Hnerli ve bilgili kii iyidir ama, blisten ibret al da ona pek deer verme! Zr bliste de bilgi vard. Ama o, dem'in topraktan yaratln, d yzn grd de, onun hakkatini gremedi. Nice ilim, akl ve anlay vardr ki, hakkat yolcusuna gulyabni kesilir, yolunu vurur. Onun iin cennetliklerin ekserisi, filozoflarn erlerinden korunabilmi, saf ve ehl-i kalb kimselerdir. Ey gfil! Gururdan, kendini beenmekten kurtul ve lzumsuz eyleri stnden at ki her an sana ilh rahmetler yasn. Hibir insan, srf aklyla hakkate ulaamaz. Zr kint, aklla tahll edildiinde saysz muamm ile karlalr. Akl, dnya ilerini grmekte faydaldr ama ilh vahiyden feyizlenmedii takdrde hakkat yolunda kifyetsizdir. Hakkate ulamak, akla ilveten bir man ve ak iidir. Vahiyle terbiye edilmi selm bir muhkeme, hakkat araynda kulu bir noktaya ulatrabilir. Onun tesindeki sr ve hikmetlerin idrkinde ise ancak gnl kanatlar ile mesfe alnabilir. Hakkatler ve srlar lemine almada akln rol, dar bir kap gibidir. Buna ramen onsuz, irfna ulamak mmkn olmad gibi, hibir aklsz da rif olamaz. Lkin srf akl da shibini irfna nil klamaz. Akln sathnda kalarak dni kmil mnsyla idrk etmek, mmkn deildir. Zr akl, bir basamaktr. Oradan aka srayabilmek gerekir. Hazret-i Mevln, bu merhaleleri kat edebilmek iin: Mustafnn nnde akl kurbn et. buyurmutur. Hakka giden yolda, akln nihyetinden sonra gnl vecdine ihtiya vardr. Cmle ehlullh, bu varlk denizinden ak ile getiklerini ifde ederler. Nitekim onlarda, hakkate vuslatn vecdinden fkran ak namelerini bol bol duyarz. Onlarn nazarnda bu vrn dnyann kymeti yok olmutur. stirak hlindeki akn nevesi onlar sarmtr. Bu sebeple dim asl gyeye ynelirler. Allhn vel kullar; birer ahlk bidesi olan peygamberlerin nefisleri terbiye etme vazfelerini, insanlk iinde nce nefislerinde bizzat yaamak ve ardndakilere misl tekl etmek sretiyle tamamlayan, rh dnysnn zirve ahsiyetleridir. Kalb gz alan mmin, her yerde Rabbin ilh tecelllerini mhede eder. Bu hl, bir kermet deil, irfan ve mrifete dnm bir ilimdir. Gnldeki hakk akn mahsldr. Hak dostlar ilh akn verdii bu gr diryetiyle lemi ilh kudret tecellleri iinde mhede ederler. nsan, eyy ve kint, kendi sr ve hakkati ile grrler. Hakkaten bilgi, kalbe saplanan gurur veslesi bir diken olursa, onun gyesi olan glden ne ryiha duyulabilir?! Rzgarlarn, rmaklarn, dalarn dilinden anlamayan; gllerden, aalardan, ieklerden, kurtlardan, kulardan ibret alma-

70

yanlar iin hayatn ne tad olabilir?! Onlarn telkn ettii ilh sanat hissedememek, kalbin olgunlamam bulunduuna almettir. Sd-i rz gnlleri hikmete ynlendirip, ilm-i nfye yle dvet eder: Ayk kiiler nazarnda aalarn yeil yapraklar bile bir dvndr. Her zerre, Cenb- Hakkn ilh sanatn if etmiyor mu? Kint, ilh nevenin menbandan taan tecelller sergisidir. nsan denilen mehl muamm, ilh nevenin kmil bir tecellsidir. nsanolunu dnyda kemle erdiren, ulv neveler tayan bir yrek shibi olmasdr. Hallc, talanrken dah kmil bir kalb arad. Gl atana esef etti. ylece gitti. Zr kinatta her zerre, her an bize ilh neveden tze bir haber ve selm veriyor. Kundaktaki yavrunun glnden, bir kelebein kanat rpna, blbllerin ferydndan, bahrn renk ve ryiha cmbne kadar her ey ilh nevenin binbir tecellsi deil de nedir? te ilm-i nfnin en ihtiml tezhr, kint kitbn gnl gzyle okumaktr. lemin hikmet, ibret ve ilh tecelllerden ibret olduunun idrkine varmaktr. Cenb- Hak yet-i kermelerde: Biz gkleri, yeri ve bunlar arasnda bulunanlar, oyun ve elence olsun diye yaratmadk. (ed-Duhn, 38) Sizi abes yere yarattmz ve sizin hakkaten huzurumuza geri getirilmeyeceinizi mi sandnz? (el-Mminn, 115) buyurmaktadr. Buna gre her ilim, insan yaratl gyesi mcibince ibret ve hikmete gtrmeli, kinattaki ilh ihtim tema edip mutlak sanatkra ulatrmaldr. Cenb- Hak, tabiat, rha ferah ryihalar sunan rengrenk ieklerle tezyn etmitir. En abs bir surat bile, bunlar seyrederken rhuna bir iniks olur, yznde tebessmler belirir. te nebtt mevzu edinen bir botanik ilminde bile, nf ilim olgunluuna ermi bir mminin kalbi, btn beeriyyetin yznde tebessm uyandran bir iek bahesi hline gelir. lh sanatn tehr edildii dier bir srlar haznesi de insan vcdudur. Bu hazneyi kefederek ilmini nf hle getiren bir doktor, ilh kudret karsnda duyaca hayranlkla, hastasna yaratcsndan tr tevz, efkat ve hrmetle nazar edebilme fazletine erer. Dier taraftan bu ufka ulaamayan bir insan, ilim ve dnyev mevklerde zirve noktada bile olsa, yine de noksandr. Zr bir ilmin kymeti, dny ve hirette faydas olacak kalb olgunluk ve ahlk mkemmellikle llr. Btn bunlardan anlald zere, ilm-i nfnin yolu bz mnev hasletlerin gnlde yer etmesinden gemektedir. Yni nefsin, riy, kibir, tamah, fahr, hubb-i riyset vs. gibi btn kt sfatlardan temizlenmesi; bunun netcesinde de gnln, takv, hu, merhamet, sabr, kr, tevz, kanaat, zhd, ver, Hakka tevekkl gibi ahlk- Muhammediyye ile muttasf olmas zarrdir.

71

lm-i nfnin yeerdii iklim ve ereveyi mm- Rabbn Hazretleri ksaca yle beyn buyurur: Ey dn kardelerim! Hepimizin zerine en nce gereken ey, tikadmz Kitab ve snnete gre dzeltmektir. Bidat ve dallet ehli, kendi btl hkm ve tikadlarn Kitab ve snnete uygun zannederler. Hlbuki onlarn tikadlar hak ve hakkatten fersah fersah uzaktr. Bundan sonra da dnin hkmlerini, hell ve haram, farz, vacib ve snnetleri bilmek ve bunlar amel-i slihler sretinde tatbik etmek lzmdr. Ancak btn bunlarn kmil mnda gereklemesi iin de her zaman kalbi tasfiye ve nefsi tezkiye etmek zarrdir. Zr tikad dzgn olmad takdirde din hkmleri bilmenin; din hkmler bilinmedii takdirde amel ilemenin; amel ilenmedii takdirde kalbi tasfiye ve nefsi tezkiyenin; tasfiye ve tezkiye gereklemedii takdirde de tikad, amel ve ilmin hibir faydas olmaz... te ancak bu temel esaslarn oluturduu bir zeminde yeerecek olan ilim ve davranlar, ilm-i nf diresine girerek mrifet mhiyetini kazanm olur. Ey Rabbimiz! Bizleri dim ilm-i nf ile rzklandrman niyz eyler, faydas olmayan her trl ilimden sana snrz!.. Bizleri ilmiyle amel edenlerden kl! lmini irfn haline getirip mrifetullh semlarna ykselen ve bylece mrcna vsl olan bahtiyarlardan eyle!.. mn!..

72

KNC BLM

TASAVVUF TERBYE
(Seyr u Slk) nsanlar istdd ve iktidarlar itibriyle muhtelif seviyelerde yaratlmlardr. Tasavvuftaki eitim, slikin kalb istdd ve iktidr ile mzcna gredir. Mza ise bsbtn deitirilemeyeceinden, ilh emirlerle terbiye edilip ynlendirilebildii lde arzu edilen olgunluk hsl olur. eriatin, umma mahss ve herkes iin ayn olan kideler koymasna mukbil, tasavvufta slike, tpk numaral gzlkler gibi ferdden ferde deien terbiyev metodlarn kullanlmas yolu tervc edilmitir. Bu ikisi arasnda bir tezd ve aykrlk olduu zann yanltr. Zr, tasavvuf-eriat mnsebeti, mehur misli ile bir pergele benzetilegelmitir. Pergelin sbit aya eriat, mteharrik aya tasavvuftur. Bu iki ayak arasndaki aklk ise, muhtabn mza ve istddna gre azaltlp oaltlabilir. Dier taraftan tasavvufun bu hassas lleri, Allhn emir ve nehiylerine riyeti ikml etmi insanlar iin mevzubahistir. Bu sebeple gerek mutasavvflar, zhir lemlerini dzeltmi ve i lemlerini terbiyeye ynelmi kimselerdir. Zhirdeki kemlt, bir de btn inkif ile talandrmann gayreti iindedirler. Zr, zhirin slh ve ikmli mhimse de aslolan i lem, yni kalbdir. nk fiillere vcd veren irde ise de, irdeyi ynlendirenin de ekseriya hisler olduu hatrdan uzak tutulmamaldr. Hislerin mahalli ise kalbdir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin mnev terbiyede tkib ettii hassas dstrlardan biri, muhtabn itb etmemek, hatt kusru kendisine hamlederek kzda bulunmaktr. Pek ok vesleyle Bana ne oluyor ki sizleri byle gryorum. 23 eklinde vk olan kavilleri, bunun tezhrnn tipik bir mislidir. Bu kalb rikkat ve hasssiyet llerine tb olan gnl ehli de, muhezeyi nefsine, msmahay ise bakalarna tevch etmeyi ir edinmilerdir. Onlar, zhirden ziyde kalb temizlii ve dolaysyla kalb terbiyesiyle megul olduklar iin, gnahkra dah merhamet ve msmaha ile yaklarlar. Zr onlar, gnahkr deil, gnh bertarf etmenin derdindedirler. Bu sebeple, insann menf hllerini dzeltmeden nce, sohbetin feyz ve bereketiyle kalblerini yumuatarak slha hazr hle getirirler. Nefislerdeki fke ve gazap frtnalarn dindirerek nedmetin tatl meltemlerinin vcd bulmasna zemn hazrlarlar. Yusuf -aleyhisselm-n Msr azzi olduktan sonra, vaktiyle kendisini ldrmeye kastedip kuyuya atan kardelerinin yardm taleplerini reddetmemesi ve
23

Bkz. Mslim, Salt, 119; Eb Dvud, Htem, 4; Edeb, 14.

73

kendisini gizleyerek onlara zz, ikrm ve ihsnlarda bulunmas da kalb terbiyede kbna varlamaz bir inceliktir. Hlbuki o an, elindeki g ve saltanat ile kardelerinden pekl intikm alabilirdi. Fakat o, kusurlar baa kakmak sretiyle gnl ykmann deil, ktle bile iyilikle mukbele edebilmenin, ayp ve hatlar setretmenin, ahsna yaplanlar Hakkn rzs uruna unutuvermenin esiz fazletine nil olmu bir hidyet rehberiydi. yet-i kermede Cenb- Hak, Ysuf -aleyhisselm-n kardelerine olan bu hsn-i mukbelesini yle beyn eder: (Yusuf) dedi ki: Bugn sizi knamak yok. Allh sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir. (Ysuf, 92) Bu asl ve licenap tavrlar karsnda kardeleri de nedmet gsterip tevbekr oldular. Ysuf -aleyhisselm-n stnln kabul ve hakkniyetini tasdk ettiler. Matlb olan netce de bu syede hsl oldu. Aadaki u misl de bu terbiyev metodun bir baka tezhrne ittir: Bir blk gfil gen, Dicle kenarnda arab iip eleniyorlard. Mehur Hak dostlarndan Mruf- Kerh -kuddise sirruh- oradan geiyordu. imdi bu eyhin, ilemekte olduklar melanetlerinden dolay kendilerinin helki iin beddu edeceini dnen genlerin keyfi kat. Bunun da kzgnlyla ilerinden biri dayanamayp kalkt ve mstehz bir tavrla: Y eyh! Haydi durma, bizim u anda Diclenin azgn sularna gark olmamz iin hemen bedduna bala!. dedi. Mruf Hazretleri hibir gazap emresi gstermeksizin merhametle ellerini kaldrd ve: Y lh! Bu yiitlere dnyda ho dirlik verdiin gibi, hirette de dirlik ver. dedi. Ummadklar bu tavr karsnda genler: Y eyh! Siz ne diyorsunuz? Bu szn mnsn anlayamadk. dediler. hls bereketiyle u ksack ve sde szlerine Cenb- Hakkn tesir gc verdii Mruf- Kerh Hazretleri yle dedi: Evldlarm! Hak Tel, size hirette dirlik vermek isterse tevbe etmenizi nasb klar. Yiitler beklemedikleri bu mfikne tavr karsnda nce bir mddet dnceye daldlar. Akabinden kendilerine pimanlk ve nefs muhsebesi hli geldi.

74

Derken intibha gelerek nedmet iinde araplarn dktler, alglarn krdlar ve tevbe ettiler. Her iki cihann sadet ve selmetine tlib oldular. Yukarda da zikrettiimiz zere tasavvuftaki kalb terbiyenin dier bir hussiyeti de, her ferdin mizcna gre bir slh ve ird metodu tatbk edilmesidir. Tarkatlerin eitlenmesi, mizalardaki farkllklara gre terbiye ve telkn metodunun zarretinden domutur. Mesel, ummiyetle cokun mizal bir insan, Kdirliin tkip ettii usllerle daha kolay terakk eder. ir, sanatkr ve romantik mizal kimseler, Mevlevlikte huzr bulur. Vakr ve skin mizal insanlar ise Nak Tarkatinde kendilerine bir uygunluk grr ve bundan dolay da o yolun telknlerine ve terbiye usllerine daha kolay rm olarak terakk imkn bulurlar. Mizcn yok edilmesi imknszdr. Mrid-i kmiller de ancak, sliklerin mizalarndaki istddlarn nefsn bir mecrya akmasna mn olarak, onlar ulv gyelere ynlendirmekle vazfelidirler. Her talebenin mnev lemdeki ahs hastalklarna re olacak huss tedv reeteleri sunarlar. Chiliye Araplar, kz ocuklarn diri diri gmen ta yrekli kimselerdi. Onlar, hakkn yalnz glye it olduu, gszn her trl dayanak, barnak ve snaktan mahrum bulunduu, merhametten nasbsiz bir toplumun insanlarydlar. Bu toplum, hidyet bulup Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in mnev terbiyesiyle dnynn en mmtaz insanlar hline geldi. Allh ve Raslne duyduklar muhabbeti, kalblerinde her an taze tutmakla kazandklar zindelik syesinde, ibdetleri hu ile doldu. Fazlet menkbeleri, kymete kadar mslmanlarn dillerinden drmeyecekleri, gnl lemlerini tenvr eden ahlk- hamde mislleri oldu. Kendilerine Ashb- Kirm denildi. Ashb- kirm, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin terbiyesinde yle bir mnev seviyeye ulamt ki, Abdullh bin Mesd -radyallhu anh- bu durumu: Biz boazmzdan geen lokmalarn tesbhlerini duyar hle gelmitik! (Buhr, Menkb, 25) szleriyle ifde etmitir. te tasavvuf, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in tezkiye ve terbiyesi syesinde ashb- kirmn ulat bu mnev seviyelerden nasiplenebilmenin ulv bir yoludur. Yni Hazret-i Peygambere vris olmu gerek mrebblerin elinde, nefsin terbiye ve kalbin de tasfiye edildii mnev bir mekteptir. Bu mnev terbiye mektebine dhil olup, insan- kmil olma yolunda mesfeler katetmeye seyr u slk tbir olunur.

75

A. NEFS VE TEZKYES 1. NEFSN MHYET Cenb- Hak, insan neslinin atas olan dem -aleyhisselm- mahlktn en mkerremi klarak cennette yaratmtr. Lkin Hak Tel, Hazret-i dem ve nesline lutfettii eref ve tibrn cb olarak, onun cennette bulunmasnn srf lutuf ile deil; istihkak netcesinde, yni bir bedel karlnda mkfat olarak gereklemesini irde buyurmutur. Bu murd- ilhnin gereklemesi iin de dem -aleyhisselm-, mlum zelleye dr olmu ve bu zhir sebeple vatan- aslsi olan cennetten karlp bir imtihan lemi olan dnyya gnderilmitir. Hazret-i dem ve neslinin tekrar cennete dnmesinin bir mkft olarak tecell edebilmesi iin, insann birtakm glkleri amas gerekli olmutur. te bu sebeplerledir ki Cenb- Hak, dier varlklardan farkl olarak Hazret-i dem ve onun neslini zt tecelllere mazhar klmtr. Bunun netcesinde de insanlarn, aalarn en aas demek olan esfel-i sfiln ile ycelerin en ycesi olan l-y illiyyn arasnda, hak ettikleri bir mevkde bulunmalarn murd etmitir. Yni eref-i mahlkt olan insan, hem ftr sermayesi ve hem de bu sermayeyi hayra veya erre kullanmaya medr olan cz irdesiyle, bel hm edall, yni hayvandan da aa bir mevk ile melekten bile stn bir nokta arasnda yerini alr. Bu ise, kulun gayretine ve ftratnda mevcud olan msbet ve menf temyller arasndaki mcdeleden hsl edecei netceye gre gerekleecektir. te insanolunun birtakm msbet temyllerle techz edilmi olmasna mukbil, bz menf temyllerle de mlul klnmas, bu hikmete mebndir. Tasavvuf anlaya gre, insanolunda bir arada bulunan msbet ve menf temyller ise, rh-i hayvn ve rh-i sultn tbir olunan merkezlerden neet etmektedir. Rh-i hayvn, insann haytiyetini devm ettirmesini salayan, biyolojik yapya hkmeden latf bir gtr ki, ona cn veya nefs de denilmektedir. Uykudaki bir insanda rh-i hayvn hkmn icrya devm ettii iindir ki, biyolojik faliyetlerin pek ou bu esnda da gayr-i ird devm eder. Sultn rh ise, uyand anda geriye dnmek zere uyuyan insan terk eder. Bedeni hareket ettiren, konuturan velhsl her trl faliyetin icr ve fsna sebep tekl eden, ancak lmle berber bedenden kacak olan rh, hayvn rhtur. Merkezi dima veya kalbde olup bedenin btn uzuvlarna yaylm ve asl hkmranln kan zerinde kurmutur. Halk leminden 24 olan ve davranlarn balang noktasn olutu-

Halk lemi: Zaman ve meknla mukayyed olarak yaratlm varlklardan teekkl eden lemdir. Buna mlk ve ehdet lemi de denilir. Zhir be duyumuzla hissettiimiz eyler bu lemdendir.

24

76

ran bu rh, terbiye edilmedii takdrde insan zerinde menf tasarruflarda bulunabilmektedir. Rh-i sultn ise Cenb- Hakkn insana kendi rhundan fledii rhtur ki, insan dier canllardan ayran hussiyet budur. Emir leminden 25 olan bu rhun bedenle berberlii, msbet tasarruflarda bulunmak iindir. nsan, bedenine giydirilen bu rh ile kulluk ve tatte bulunur, slih amellere ynelir. Bu rh, bedenin ldkten sonra ryp yok olmasndan etkilenmez. lmle ancak beden zerindeki tasarrufu son bulur. nsan, kendi iindeki bu iki zt kutbun atmalaryla hl ve giditna istikmet vermektedir. Sultn rh glip geldiinde, slih amellere ve gzel ahlka ynelmekte; aksine hayvn rh glip geldiinde ise trl gnahlara ve ahlkszlklara dmektedir. nsanolu, nefsini kendi irdesi ile ekillendirebilme istdd ve imknna belli bir lde shib klnd iindir ki, mkfta da mczta da muhtab olabilecek bir varlktr. Dny imtihannda almas gereken en byk engellerden biri olan nefs, ummiyetle insann mruz klnd menf temylleri akla getirir. Hlbuki onun znde bir mcevher gibi msbet bir mhiyet de vardr. nsanolunun vazifesi onu, toz-toprak hkmndeki menfliklerden mnev terbiye ile arndrarak zndeki cevheri ortaya karmaktr. Bir insan, gurbete ktnda vatanna eli bo dnmemek iin nasl alp didinirse, byk bir gurbet diyr olan bu dnyda da hiret sadeti iin ylece say gayret gstermelidir. Zr her insan, hiretteki ebed sadet veya hsrann bu dnydan gtrecek, yni bir bakma istikbldeki kaderini dny hayatnda tyin edecektir. Ebed sadet ve selmetin en temel artlarndan biri, nefsi, slih amellere medr olabilecek bir kvma ulatrabilmektir. Byle bir gyeden mahrm olan nefs, azgn bir at gibidir. Azgn bir at, shibini menzil-i maksda ulatrmak yerine, uurumlardan yuvarlayarak onun helkine sebep olur. Fakat bir binek at iyi terbiye edilip, gzelce gemlenmise, shibini en tehlikeli yollardan bile selmetle tayp gtrr. Nasl ki, terbiye edilmemi bir atla arzu edilen hedefe ulamak mmkn deilse, slh edilememi ve kontrol altna alnamam bir nefs ile de haytn ulv gyesini gerekletirmek mmkn deildir. Hakkaten nefs, mahlkt ierisinde insan hem mkerrem bir mevkye yceltebilen, hem de bunun zdd olarak esfel-i sfilne drebilen, iki vecheli bir
25

Emir lemi: Zaman ve madde mevzubahis olmakszn Cenb- Hakkn kn (ol) emri ile var olan lemdir. Buna melekt ve gayb lemi de denilir. Akl, nefs, rh, kalb, sr vb. letifler bu leme ittir.

77

vstadr. Islh edildiinde hayra; terbiye olunmadnda ise erre vesle olma istddna ship olan, det iki azl bir bak hkmndedir. Mnev irad ve kontrolden mahrm her nefs, hakkatleri gafletle rten ac bir mahrmiyet sebebidir. Ancak yukarda da sylediimiz gibi insan, nefs engeline ramen mezmm ahlktan kurtulup tezkiye edildii takdrde, melekleri bile geebilir. Zr her netcenin erefi, ona ulamak iin bertaraf edilen glkler nispetindedir. Allh ile kul arasna bir gaflet perdesi olarak girip onu asl istikmetinden uzaklatran ve kalbleri Allhtan gayrsyla megliyete sevk eden, yine nefsin mezmm sfatlardr. Onun bitmek tkenmek bilmeyen sfl itiyk ve ihtiraslarna, ancak cidd bir kararllkla tatbk edilecek terbiyev usllerle kar konulabilir. Bu da, dim bir uyanklk ve azim isteyen amansz bir mcdele demektir. Bu sebepledir ki lemlerin Efendisi bir hads-i erflerinde:


(Hakkatte) mchid, nefsine kar cihd eden kimsedir. (Tirmiz, Fezill-Cihd, 2; Ahmed b. Hanbel, Msned, VI, 20) buyurmulardr. Nefs, kendisine kar giriilen mchede ile lmez, ancak kontrol altna alnabilir. Zten matlb olan da nefsi yok etmek deil, onu arlklardan sakndrp arzu ve temyllerini ilh rzya muvfk dstrlarla tahdd ve terbiye edebilmektir. Bu hususta mm Gazl, insan bir svrye benzeterek yle der: Nefs, rhun bineidir. Eer insan, nefsin dizginlerini salverir ve onun gittii istikmete kendini brakrsa helk olmas mukadderdir. (Baz Hint dinlerinde ve mistik felsefelerde yapld gibi) yet onu ldrmeye alrsa, bu sefer de hakkat yolunda bineksiz kalr. O hlde nefsinin dizginlerini elinde tut ve bineinden istifade et! Nefsin terbiyesinde bu lye riyet edilmesi, ayn zamanda nebev usln muktezsdr. Zr Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, yememek, imemek, aile hayat yaamamak zere kendilerini ibdete hasretmek isteyenlere mn olmu; slmda bu eit bir tecerrd ve ruhbanln mevcd olmadn tlim ederek, hayatn iinde ve cemiyetle bir arada iken de mmkn olan rh terakknin yolunu gstermitir. Dier taraftan pek zorlu bir mcdele olan bu terbiye esnsnda, nefsin hl ve mertebelerinde birtakm merhalelerle karlalr. Nefsin en byk fetlerinden biri ise, geirdii bu tebeddlt (deiiklikler) ve terakk esnsnda bir varlk vehmine kaplmak ve kendini beenmilie srklenmektir. Bu, gizli bir kibir ve ucubdur. Nefse kar giriilen mcdelede en ufak bir ihml ve geveklik meyda-

78

na gelirse o, derhal eski hline avdet eder. Zr o, dim pusuda olduu iin errinden hibir zaman emn olunamaz. Bu sebeple her mmin, barnda tad bu mthi messirin, mnev hayt iin ldrc tehlikelerine kar dim bir uyankl zarret bilmelidir. Nefsin serkeliklerine, selm muhkeme ve vahiyle terbiye edilmi bir irde ile mukbele edip onu itaat altna almaldr. nsann binei mevkiinde olan, lkin ftratnda azgnlk temyl bulunan nefsin tezkiyesi nasl olmaldr? Ayrca, nefsin bu terbiye ve tezkiyesinde hangi merhalelere ulalabilir? te burada bu iki ehemmiyetli mesele zerinde duracaz.

2. NEFSN TEZKYES Tezkiye lgatte, temizlemek, arndrmak mnlarnn yansra, artrmak, gelitirmek, bereketlendirmek ve feyizlendirmek anlamn da ihtiv eder. Bu mn erevesinde tezkiye, essen mnev eitimin btn seyrini ifde eder. Nefsi tezkiye; ncelikle onu kfr, cehlet, kt hisler, yanl tikadlar, fen ahlklardan temizlemektir. Yni er-i erfe aykr her trl tikd, ahlk ve amel yanllklardan arndrmaktr. Onu temizleyip ktlklerden koruduktan sonra da, mn, ilim, irfn, hikmet, hayrl duygular, gzel huylar gibi takv hasletleriyle terbiye ve tezyn ederek, onu rhniyetle doldurmaktr. Tasavvufta tezkiye, nefsin isteklerini azaltarak onun beden zerindeki hkimiyetini krmak ve bu sretle rhun hkmranlna imkn salamaktr. Bu da ancak nefse kar irdeyi glendirecek olan riyzt yoluyla, yni yiyip ime, uyuma ve konumada tidle riyet gibi usllerle salanabilir. Bundan dolaydr ki, tasavvufta nefsi dizginlemenin usl; kllet-i taam (az yemek), kllet-i menm (az uyumak) ve kllet-i kelm (az konumak)dr, denilegelmitir. nk bunlar riyzt ile nefse hkimiyetin ilk admlardr. Fakat her hususta olduu gibi, bu uslleri tatbkte de tidli elden brakmamak gerekir. nk beden, Allhn insanlara bir emnetidir. Yni kul, nefsini tezkiye ederken ifrat ve tefrtten saknmal, onun azgnlklarna set ekeyim derken, riyzt ve mchedede arla dmemelidir. nk din, btn hl ve davranlarda tidli emreder. nsanlara her trl ifrat ve tefritten uzak durmay tler. stelik nefsi, mutlak srette bertaraf etmek mmkn olmad gibi, bu, matlb da deildir. Buna gre nefsin tezkiye edilmesi, nefsn temyllerin ilh emirler erevesinde dizginlenip terbiye edilmesi demektir.

79

Nefsin terbiye ve tezkiye edilmesi, beer kbetin felket vey sadet olarak gereklemesinde en belirleyici faktrdr. Bu terbiye ve tezkiye iin evvel ilh irdeye rm olup ehev ihtiraslar ve irkin hllere kar koymaya almak cb eder. Her mmin, kendi kusur, noksanlk, acziyet, hlik ve chilliini idrk ederek; Rabbini btn azamet, kudret ve kemliyle kavramal ve fiillerine bu idrk ile yn vermelidir. te bu yaplabildii takdrde, -Kurn tbirle- ktl iddetle emreden 26 nefs, mezmm sfatlardan arnp makbl bir hle gelir. Nefsi tezkiyeye almak ve bu uurda cidd bir gayret ile seyr u slke girmek, ehemmiyetine ve zorluuna binen cihd- ekber kabul edilmitir. Nitekim bu tbiri Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, pek zorlu geen Tebk Gazvesinden dnlerinde bizzat ifde ederek ashbna: imdi kk cihddan byk cihda dnyoruz. buyurmulardr. Hlbuki dnmekte olduklar sefer, pek byk bir gazveydi. Zir seferin evvelinden nihyetine kadar mnafklarn fitneleri ve eytann vesveseleri eksik olmamt. O yl iddetli bir scaklk ve kuraklk hkm srmt. Katedilen yol, olduka uzundu ve yaya yrmeye msid deildi. Meyvelerin toplanaca hasad mevsimi de gelip atmt. Kendilerini kalabalk bir Bizans ordusunun beklemekte olduu haberi ise, bu gazveyi daha da zorlu bir sefer klmaktayd. Otuz bin kiiyi aan sahb ordusu, bin kilometre gitmi ve geri dnmt. Medneye yaklarken det ekilleri deimiti. Derileri kemiklerine yapm, sa-sakal birbirine girmiti. Hl byleyken Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in syledii bu szn hikmetini merk eden bz sahbiler, hayretler iinde: Y Raslllh! Hlimiz meydanda! Bundan daha byk cihd olur mu? dediklerinde Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Evet! imdi kk cihddan en byk cihda; nefsin hevs ile mchedeye dnyoruz! 27 buyurdular. Dier taraftan btn gazvelere katlp sdece Tebk Gazvesinden -mzeretsiz- geri kaldklar iin ihtilttan men (yalnzla terkedilmek) ile cezlandrlan ve bu sebeple ashb ve Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yzlerine bakmad, kendileriyle konumad, selmlarna bile mukbele etmedii sahbnin tasvre smayan pimanlk ve perianl mehrdur. 28
Bkz. Ysuf Sresi, 53. yet-i kerme. Bkz. Suyt, Cmius-Sar, II, 73. 28 Bu sahabi, Mrre bin Rabil-Amr, Hill bin meyyetil-Vkf ve ir Kab bin Mliktir. Bunlar, btn gazvelere itirk etmilerdi. lerinden Kab hri, dier ikisi Bedre de katlmt. Ne var ki Tebke itirak etmemekle iine dtkleri hat yznden kendilerine alnan tavr karsnda, dny gnllerine dar gelmiti. Hele Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ve ashbn, selmlarn dah almayacak derecede onlardan yz evirmesi karsnda, yeryz det kendilerine yabanclamt. yle ki, hanmlar bile kendileri iin artk bir yabanc gibi idi. Zr haklarnda vahy-i ilh gelene kadar onlarla her trl irtibat kesilecek ve tecrd edileceklerdi. 27 26

80

imdi insaf ile dnmeli ki, byle bir cihd, kk cihd addedilir ve kk cihddan geri kalmak, insan daha dny haytnda bu kadar hakr ve hacl brakrsa, en byk cihd olan nefislerin tezkiyesi ve kalblerin tasfiyesi hussundaki gaflet ve ihml, yarn huzr-i ilhde insan ne derece zor ve mkil bir vaziyete dr eyler!.. Bu rpertici hakkat nnde her akll mmin, nefsini derhal derin bir muhsebeye tb tutmaldr. Yarn ok ge olmadan ve ilh hesap gelmeden evvel kendimizi, yine kendi irdemizle hesba ekmek mecbriyetindeyiz. Zr yce Mevlmzn yet-i kermedeki u kz gyet iddetlidir: Sizi bo yere yarattmz ve bize geri dndrlmeyeceinizi mi sandnz? (el-Mminn, 115) Dier bir yet-i kermede de Cenb- Hak: nsan, kendisinin babo braklacan m zanneder?!. buyurmutur. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-: Akll, nefsine hkim olup onu hesba ekerek lmden sonraki hayat iin alan, ahmak da nefsini hevsna tb kld hlde Allhtan (hayr) umandr. (Tirmiz, Kymet, 25; bn-i Mce, Zhd, 31) buyurmutur. Bu itibarla her mmin, tezkiyesi ile mkellef olduu nefsine kar cidd bir mesliyet uuruyla hareket etmelidir. Kiinin, nefsini tezkiye etmeye alrken, bu iin ehemmiyet ve usllerine vkf olmas gereklidir. Aksi hlde ka yapaym derken gz karma meselinde olduu gibi bir hatya dlebilir. Nefsin tehlikelerine kar Cenb- Hak biz kullarn yle uyarr:
(el-Kyme, 36)


(Ey Raslm!) Nefsn arzularn kendisine ilh edinen kimseyi grdn m? Artk ona sen mi vekl olacaksn? (el-Furkan, 43) Bir hads-i erflerinde -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

resizdiler. Bu sebeple, gece gndz nedmet gzyalar dktler. Erimi mumlara dndler. Hat yapmlard ama, ihls, doruluk, teslmiyet ve tevbeden uzaklamamlard. Bu minvalde tam elli gn geti. Nihyet gerei olduu gibi tirf etmeleri ve samm bir ekilde tevbe etmelerinin bir mkft olarak u yet-i kerme ile affa mazhar oldular: Allh, geri braklan kiinin de (tevbelerini kabul etti). Yeryz, geniliine ramen onlara dar gelmi, vicdanlar kendilerini sktka skmt. Nihyet Allhtan (Onun azbndan) yine Allha snmaktan baka re olmadn anlamlard. Sonra (eski hllerine) dnmeleri iin Allh onlarn tevbesini kabul etti. nk Allh tevbeyi ok kabul eden, pek esirgeyendir. Ey mn edenler! Allhtan korkun ve sdklarla beraber olun. (Tevbe, 118-119). (Tafslatl mlumt iin bkz. Osman Nuri TOPBA, Nebler Silsilesi, IV, 289-294).

81

mmetim adna en ok korktuum ey; nefislerinin hevlarna uymalardr. (Suyt, Cmius-Sar, I, 12) buyurmutur. Bu sebepledir ki nefs tezkiyesi, her mmin iin son derece hayt ehemmiyeti hiz ve byk mesliyeti mcib bir keyfiyettir. Bu mesliyeti Cenb- Hak Kurn- Kermde:


Muhakkak ki nefsini tezkiye eden (ktlklerden arndran) kurtulua ermi, onu fenlklara gmen de ziyn etmitir. (e-ems, 9-10) eklinde ifde buyurmaktadr. Yni nefsini terbiye edip uslandran, selmetle yolunu katetmi, bunun aksine onu azgnlk ve vahliiyle babaa brakan da ebed bir hsrn ve ziyna dr olmutur. Grld zere nefs, kendisine lszce tb olunduu zaman ebed bir felket sebebiyken, terbiye edilip itaat altna alndnda ise insan meleklerden stn bir mevkiye ykselten bir kazan veslesidir. Dier taraftan infak, sadaka, hizmet gibi slih ameller, zhiren bakalarna faydal olmak sretinde grnse de, hakkatte nefse doruyu, gzeli ve hayrly telkndir. nk iyilikler bu sretle benlikte yer eder ve rh, bunlarla nsiyet peyd eder. Dier btn slih amellerle birlikte szlerin en gzeli ve en dorusu olan Kurn- Kermi okumak, nashatlerini can kulayla dinlemek ve ahkmyla mil olmak da, nefsin slhna en byk veslelerden biridir. Hayatn btnyle Kurn istikmetinde tanzm eden bir kul, nefsinin errinden ve eytann desselerinden kurtulur ve yalnz Hakkn rzsn talep hlinde yaar. Kalbi ilh lutuf tecelllerine mazhar olur. Bu duruma gelen bir kul iin, artk gzn grd, kulan iittii zhir iklmin tesine mnev bir pancur alm ve kint, hikmetli ve azametli bir kitb hline gelmitir. O hlde hibir mmin, Kurn- Kermdeki ilh emir ve nehiylerden gfil olmamal, ebed sadet ve selmetini tehlikeye atmamaldr.

Yce kitbmz Kurn- Kermde nefs tezkiyesiyle alkal pek ok yet-i kerme mevcuttur. Bu yetlerde tezkiye: Allh Telnn tezkiye etmesi, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in tezkiye etmesi, Kiinin kendi nefsini tezkiye etmesi eklinde, ummiyetle ksmda mtlaa edilmitir.

82

1. Allh Telnn Tezkiye Etmesi Cenb- Hak yet-i kermede yle buyurur:


Kendinizi (beenip) temize karmayn. O, fenlktan saknann kim olduunu ok iyi bilir. (en-Necm, 32) Merhum Elmall Hamdi Efendi bu yet-i kermeyi yle tefsir eder: Kendinizi gnahsz, kusursuz ve tertemiz addederek vmeyin. Zr farknda olmadnz birok kusurlarnz bulunabilir. Bu mevzda mfessir ls de yle der: Bu yetin, Bizim namazmz, orucumuz, haccmz var! diyen bir topluluk hakknda indii rivyet edilir. Ucub ve riy karmas endiesiyle kulun iledii ibdet ve hayrlar gizli tutmas daha makbldr. Fakat byle menf bir niyet olmakszn, tevk maksadyla sylenmesinde bir beis yoktur. Dier bir yet-i kermede Cenb- Hak yle buyurur: Kendilerini temize karanlara bakmadn m? Bilakis, Allh kimi dilerse onu temize karr. (en-Nis, 49) Bu yetteki tezkiye, kiinin kendini verek temize karma abasndan ibrettir. Hlbuki tezkiye takvya baldr. Takv ise btnda bir sfattr ve onun hakkatini ancak Allh bilir. O bakmdan ancak Allhn tezkiyesi makbl olur, kendi kendimizi tezkiye etmemiz deil. Nitekim -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Allhm! Nefsime takvsn ver ve onu tezkiye et! Sen onu tezkiye edenlerin en hayrlssn. Sen onun velsi ve Mevlssn. (Mslim, Zikir, 73) diye du ederlerdi. yet-i kermede: Eer zerinizde Allhn fazl ve rahmeti olmasayd iinizden hibiriniz ebediyyen temize kamazd. Ancak Allh, kimi dilerse onu temize karr. Allh hakkyla iiten ve her eyi kemliyle bilendir. (en-Nr, 21) buyurulur. Grld gibi yet-i kermede tezkiyenin Allha it olduu ifde ediliyor. Zr Allh Tel, fazl ve rahmetiyle kulu taatlere ve dier tezkiye vstalarn kullanmaya muvaffak klar. Bu itibarla kul, benlik iddisndan saknarak, ilh tezkiye syesinde ulat kemli, kendi diryet, liykat ve gayretine hamletmemeli-

83

dir. Cenb- Hakkn tezkiye etmesi dnda kulun, hirette kendini temize karamayacann idrki iinde bulunmas gerekir. Bu anlay, ebed kurtulua kavumann en mhim veslelerinden biridir. Zr tezkiye, her ne kadar azim ve gayret bakmndan insana; ird ve tlim ynyle peygamberlere ve onun vrisi durumundaki mridlere nisbet edilirse de, ilh merhametiyle kullarn tezkiyeye muvaffak klmas ve bunu yaratmas asndan Cenb- Hakka nisbet edilmelidir.

2. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in Tezkiye Etmesi Kurn- Kermde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin vazfeleri hakknda yle buyurulmaktadr:


(Ey insanlar!) Andolsun ki, kendi iinizden, size bir peygamber gnderdik. O, size yetlerimizi okuyor, sizi tezkiye edip ktlklerden arndryor, Kitb ve hikmeti tlim edip bilmediklerinizi retiyor. (el-Bakara, 151) Andolsun ki ilerinden, kendilerine Allhn yetlerini okuyan, (ktlklerden ve inkrdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti reten bir Peygamber gndermekle Allh, mminlere byk bir lutufta bulunmutur. Hlbuki daha nce onlar apak bir sapklk iinde idiler. (l-i
mrn, 164)

Bu yetlerden de aka anlalaca zere Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin asl vazfesi vardr: a. Allhn yetlerini insanlara okumak: Peygamberlerin mmetlerini hak yoluna dveti, gelen vahyin okunmasyla balar. Ancak bu vazfe, insanlar umulan hedefe ulatrmada ilk merhaledir ve bir zemn tekl eder. b. Tezkiye etmek: Tevhd dvetinin maksadna ulamas, ancak nefisleri kfr, irk ve gnah gibi mnev kirlerden temizleyip hu ve huzra erdirmekle mmkndr. Nitekim mzsi chiliyye insan olan ashb- kirm, hidyet bulup Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in feyizli sohbeti ve mnev terbiyesiyle gnllerini arndrdklar anda dnynn en mmtaz insanlar hline geldiler. Onlarn, dillerde ve gnllerde dolaan fazlet menkbeleri alar ve iklimleri at. c. Kitap ve hikmeti retmek: 84

Bu merhalede ise uyulmas gereken knunlar ve hkmleri beyn eden kitabn, yni Kurn- Kermin tlimi gelir. Kurn- Kermin rhunda derinleebilmek, kalb seviyeye baldr. Kurn- Kerm, asl kalb ile okunup anlalr. Gzler ise kalbe ancak basit bir vasta hkmndedir. Kurn, kint ve insan, esm-y ilhiyye tecellleriyle meydana geldiinden sonsuz bir srlar haznesidir. Bu sr ve hikmetler de kalb arnma ve olgunlamaya gre idrkte tecell eder. Hikmetin tlimi, btn bu merhalelerden sonra gelir. nk Allh Tel, esm-y ilhiyyesinin beer idrkine kelm sretinde tecellsi demek olan Kurn- Kermin hikmet ve srlarna, ancak arnm bir kalbe ship kimseleri vkf eyler. yet-i kermelerde tezkiye ile kitb ve hikmetin tliminin bir arada zikredilmesi, tezkiye olunmam kimselerin ilim elde edemeyeceklerini, etseler de bu ilmin kendilerine bir fayda salamayacan ifde etmektedir. Zr ilim ve hikmet yle bir nr ve znettir ki bunu elde etmek iin, onun mekn tutaca yerlerin, yni kalbin, evvel lzmsuz ve zararl eylerden tahliye edilmesi gerekmektedir. Bu bakmdan Peygamberler nce yetleri okurlar, sonra bu yetlere inanan ve gnl veren kimselerin, nefislerini arlklardan, irkinliklerden arndrrarak kalblerini mnev kirlerden tasfiye ederler. Daha sonra da tezkiye ve tasfiye olunmu kimselere kitb ve hikmeti tlim ederler. Kinattaki sr ve kudret aklarna da ancak byle bir kalbin shipleri in olur ve bir hikmet menba hline gelebilir. Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin bu vazfelerinden yetleri okuyup haram ve helli retmek limler tarafndan; nefisleri tezkiye, kalbleri tasfiye etme vazfesi ise mrid-i kmiller vstasyla kymete kadar devm edecektir.

3- Kiinin Kendi Nefsini Tezkiye Etmesi Bu hususta Cenb- Hak yet-i kermede yle buyurur: Nefse ve onu dzenleyene, sonra da ona hem ktl hem de ondan saknmay ilhm edene yemin olsun ki, nefsini tertemiz yapan kurtulua ermi, onu (cehlet ve gnahlar ile) msiyetlere gmen de ziyn etmitir. (e-ems,
7-10)

yet-i kerme muktezsnca ancak Allhn temizledii, yni gnahlardan arnm, feyz ve takv ile terbiye olunmu kimseler gerek kurtulua ermilerdir. Hak Telnn: (Slih) kullarmn arasna katl ve cennetime gir. (el-Fecr, 29-30) yetindeki bereti de yine bu mesd kullar hakkndadr.

85

Dier bir yet-i kermede de Cenb- Hak:


Gerekten temizlenen ve Rabbinin ismini zikredip Ona kulluk eden kimse, phesiz kurtulua ermitir. (el-Al, 14-15) buyurur. Ayrca yet-i kermedeki sralama da clib-i dikkattir. yle ki: nce kalb, beden ve mal menfliklerden gzelce temizlemek, Bu syede Rab ile kul arasna giren gaflet perdelerini kaldrp atmak, Sonra da hell gdlarla beslenmi bir beden ve zkir bir kalb ile hu ierisinde tam bir ibdet iklmine girerek gnl rhn lezzetlerle tezyn etmektir. Mfessir Bursevnin beyn vechile: Bu yette, eriate aykr ilerden nefsi temizlemeye, kalbi dny sevgisinden arndrmaya, gc nisbetinde Allha ynelmeye, hatt Allhtan bakasn hatrlamaktan bile saknmaya iret vardr. Nitekim Allh dostlarndan Eb Bekir Kettn -kuddise sirruh-a lm deindeyken ne gibi bir ameli olduu sorulduunda, bu umdelerin det fiil bir nmnesi mhiyetinde u gzel szlerle mukbele etmitir: lmm yakn olmasa, riy olaca endiesiyle size amelimden bahsetmezdim. Tam krk yl kalbimin kapsnda bekilik yaptm. Onu Allh Teldan bakasna amamaya altm. Kalbim o hle geldi ki, Allhtan bakasn tanmaz oldum. bn-i Abbas -radyallhu anh-, yukardaki yette geen tezekk kelimesini, Kiinin L ilhe illllh! demesidir. eklinde tefsir eder. (Kurtub, el-Cm, XX, 22) Zr tezkiyede ilk adm, kalbin kfr ve irkten temizlenmesidir. Nitekim kelime-i tevhd, nce nefy ile balar. Yni L ilhe diyerek kalbden det put hline gelmi nefsn hevesler, irkin ahlk ve huylar karlr. Sonra isbta geilir. Yni llllh demek sretiyle, bir nazargh- ilh durumunda olan kalb, Allh Telnn tevhd nrlaryla doldurulur. ir bu gerei ne gzel ifde eder: Sr kar ayr dilden t tecell ede Hak Pdiah girmez saraya hne mmr olmadan Gnl sarayndan Allhtan gayr ne varsa hepsini kar. Zr hne mmur olmadan pdiah saray terif etmez.

86

Tezkiyenin ehemmiyeti sadedinde brhim Desk -kuddise sirruh- yle buyurur: Ey olum! Gndzlerini orula, gecelerini namazla geirsen, temiz bir i lemine ve Hak ile hlis bir mumeleye de ship olsan, sakn benlik iddisnda bulunma! Sakn gurra malb olup nefsin kandrmasna aldanma. Zr nice dervi, nefsinin hevsna kaplp helk oldu. Htem-i Esamm -kuddise sirruh- da yle buyurur: Muhteem konaklara, verimli ba ve bahelere aldanma. Cennetten daha gzel bir yer yoktur. Fakat Hazret-i demin bana ne geldiyse, cennetin o sonsuz gzellikleri iindeyken geldi. Nefsi orada ebed kalmak istedi. Yasak meyvaya yaklat. Murd- ilh cb, dnyya indirilmekle cezlandrld. bdet ve kermetinin okluuna aldanma. Zr shib olduu bunca kermete ramen, Allh -celle cellh-nun kendisine ism-i zam rettii Belam bin Baurann 29 bana gelen hazn kbet, ne kadar ibretlidir. Sen, sen ol; ilim ve amel okluuna da aldanma. nk onca ilim ve tatine ramen iblisin bana neler geldi, bilmiyor musun?! Nefs ve eytann ivsyla aldananlardan olma! Nitekim kullarna merhameti sonsuz olan yce Rabbimiz, yet-i kermelerde eytann hle ve tuzaklarna kar kaz sadedinde yle buyurur: blis dedi ki: (Ey Rabbim!) Yemin ederim ki, beni azdrmana karlk, ben de insanlar saptrmak iin senin doru yolunun stne oturacam. (elAraf, 16)

(blis) dedi ki: Rabbim! Beni azdrmana karlk ben de yeryznde onlara (gnahlar) ssleyeceim ve onlarn hepsini mutlaka azdracam! (elHicr, 39)

bidlerin, zhidlerin yannda bulunuyorum diye de kendine gvenme. Zr kuru kuruya bir berberlik faydaszdr. Slebe, 30 Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetinde duygusuzca bulunduundan fec bir kbete urad. Bir peygamber evld olmasna ramen Hazret-i Nhun olu, babasnn dvetinden kendisini mstan grmek gibi bir bedbahtla dr oldu. Aralarndaki kan ba dah ona bir fayda vermedi. Netcede, helk edilenlerden oldu.

29 30

Bkz. Araf Sresi, 175-176. yet-i kermeler. Slebe, nceleri mescidden ve Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetlerinden ayrlmazken, mal-mlk shibi olup dny sevgisi gnlnde yer edince, zamanla cemaati terketmi, farz olan zekatn bile vermekten imtin ederek hazn bir kbete dr olmutur. (Taber, Tefsr, XIV, 370-372; bn-i Kesr, Tefsr, II, 388).

87

Hazret-i Ltun kars, kfir ve fsklara olan nsiyet ve muhabbeti sebebiyle yanbandaki hidyet nrundan nasibsiz kald ve gaflet ierisinde kfrn karanlklarna dald. Hlsa; ilim, amel, mal, evld ve dost gibi ne kadar dayanak varsa hiretteki kurtuluun iin bunlara ok gvenme! Bunlardan nefsine asl pay karma. yet-i kermede, nefs engelini aarak menfliklerden arnanlarn kurtulua erecei ifde buyuruluyor. Bu ifdeden ayn zamanda tezkiye olmayanlarn yni benliklerini menfliklerden arndrmayanlarn kurtulua eremeyecekleri mns ortaya kmaktadr. Cenb- Hak Kurn- Kermde yle buyurur:


Sen ancak gremedikleri hlde Rablerinden korkanlar ve namaz klanlar uyarabilirsin. Kim temizlenirse, srf kendi faydasna temizlenmi olur. Nihyet var Allhadr. (Ftr, 18) yet-i kermede, peygamberlerin mmetlerini fec kbetlere dir inzr ve korkutmalarnn, ancak grmedikleri hlde kalbleri Allhn hayeti ile dolu olan, namaz klan ve zhirlerini ibdet ile tezyn etmi bulunan kimselere fayda verecei beyn buyurulmaktadr. Gnahkr kii, gnhnn veblini ancak kendisi ekecek ve kimse ona ortak olamayacaktr. lenen hayrlar da sdece shibine fayda verecektir. Temizlenen kimse de, kendi lehine temizlenecektir. yetteki tezekk, hayetullh ve namaz hu ile klmaya da mildir. Allhtan gerek mnda ancak lim olanlar hayet duyar. (Ftr, 28) yeti, kiinin gerek bilgiye eritii lde, Allha kar kalb rperiler iinde olacan ifde eder. Rabbini bilmeyen ve ondan hayet duymayan kimselerin kalbleri ldr. Bylelerine kz ve nashat tesir etmez. Ysn Sresinin yetmiinci yetinde buyurulan (Peygamber, Kurn ile kalbleri) diri olanlar uyarsn diye... beyn da bunu anlatr. Yni btnda hayet, zhirde de dosdoru bir namaz olmaldr. Gnahlardan temizlenmenin karl, cennet ve onun yksek dereceleridir. yet-i kermede buyurulur:

88

Kim de slih amellerde bulunmu bir mmin olarak Ona varrsa, stn dereceler ite srf bunlar iindir. inde ebed kalacaklar, zemininden rmaklar akan Adn cennetleri! te arnanlarn mkft budur. (Th, 75-76) Allhtan bakasna gnl balamaktan kurtulmann karl ise cennetin de tesinde bir niliyyet olan Cemlullh nmetidir ki, orada Allh Telnn triflere smayan gzellikteki cemlinin tecellleri tem edilir. Kim kendi irde ve ihtiyr ile ve hakkyla Allha ynelirse, Onun dnda bir dncesi kalmaz. Allh tanmak, yni mrifetullh da, tezkiye edildikten sonra nefsin hakkatini renmekle balar. Nefsini bilen, Rabbini de bilir. hakkati, bu mnya tekbl etmektedir. te insanln ekseriyetle maddeye rm olup nefsniyet sultasnda rhlarn karartt gnmzde, nefsin sfl ihtiraslarndan mstan kalabilen nrn zevtn rehberliine olan ihtiycmz daha da iddetlidir. Bu mnsebetle Hak dostu mneviyt sultanlarnn, kalbleri ihy eden nashat ve tavsiyelerinden ve onlarn bir nmne-i imtisl olan ibret ve hikmet dolu yaaylarndan kendi nmmza hisseler almalyz. Mill trihimizin zhir plannda olduu kadar mneviyt leminde de zirve ahsiyetlerinden biri olan Yavuz Sultan Selm Hann, yolumuzu aydnlatmaya medr olabilecek u davran ne kadar mnidrdr: O, zaferlerden zaferlere nil olduu Msr Seferinden dnerken, stanbul halknn kendisini byk bir heyecanla beklediini haber ald. Bunun zerine ehre yaklam olmasna ramen, ordusunu amlcann arka eteklerinde konaklatarak hemen stanbula girmedi. Nice muazzam ordulara glib gelmi olan Sultan, nefsine malb oluvermek korkusuyla binbir endeye brnerek lalas Hasan Cana: Lala! Hava kararsn, herkes evlerine dnsn de ondan sonra stanbula girelim. Fnlerin alklar, zafer tklar ve iltifatlar bizi nefsimize marr edip yere sermesin!.. dedi. Nihyet akam olup her yer karanla gmldkten sonra, gizlice ve alyisiz bir ekilde ehre girdi. Zr o, ihtiam ve saltanatn nefsi drebilecei tuzaklara kar uyank bir sultan idi. Bir velnin kuds nefesiyle ird olunmann, dny saltanatndan da kymetli olduunu ifde eden u beyti pek mehurdur: Pdih- lem olmak bir kuru kavg imi Bir velye bende olmak cmleden l imi Her mmin, sk sk nefsiyle i hesaplamaya girerek, onu sgaya ekmeli; mnev vaziyetine cidd bir ekilde eki-dzen verip, giditn kontrol altna almaldr. Buna rhiyt ilminde btn tefahhus (nefs muhsebesi) denilir. nsan, 89

hi olmazsa ban yasta koyduu her yirmi drt saatte bir, o gnn muhsebesini yapmal ve kendini sgaya ekmelidir. Bunu alkanlk hline getirenlerin hatda srar illetinden kurtulabilmeleri kolaylar. Bu hususta mm Gazl Hazretlerinin u nashatlerine kulak verelim: Bir mmin, sabah namazn kldktan sonra ve gne balamadan evvel, bir sre nefsi ile babaa kalp, onunla bz muhedeler yapmal ve birtakm artlar zerinde anlamaldr. Nitekim bir tccar da sermyesini ortana teslm etmek mevkiindeyse onunla byle muhedeler yapar. Bu arada ona bz kzlarda bulunmay da ihml etmez. nsan da nefsine u kz ve telknlerde bulunmaldr: Benim sermyem mrmdr. mrm gidince anaparam da gider ve artk kr ve kazan sona erer. Fakat bu balayan gn, yeni bir gndr. Allh Tel bu gn de bana msade ederek ikramda bulundu. Eer beni ldrseydi, elbette bir gnlne de olsa geri gnderilip burada devaml slih ameller ve eitli hayrlarda bulunmay temenn edecektim. imdi kabul et ki ldrldn ve geri evrildin. O hlde bugn gnah ve msyete katiyyen yaklama ve sakn ola ki bu gnn bir nn bile boa geirme. Zr her nefes, paha biilemeyen bir nmettir. yi bil ki bir gn, gece ve gndz ile yirmi drt saattir. Kymet gn insanolunun nne her gn iin yirmi drt tne kapal kutu getirilir. Kutunun birini ap, o saatte yapt amellerin mkft olarak, iinin nr ile dolu olduunu grnce, Allhn lutfedecei mkft dnerek kul yle sevinir ki, bu sevinci cehennem halk arasnda paylalsa, cehennemin acsn duymaz olurlard. kinci kutuyu atnda, bundan karanlk ve pis kokular kar ki, bu da isyn ile geirdii saattir. Buna da yle zlr ki, eer bu znt cennet halkna datlsayd, kederlerinden cennetin zevkini kaybederlerdi. nc bir kutu daha alr ki ii tammen botur. Bu da uyku vey mbah eylerle geirdii saattir. Fakat kk bir hayrn ecrine dah iddetle ihtiy duyulan o gnde, imkn olduu hlde byk bir kazanc kaybeden tccarn hasreti gibi ve belki ok daha fazla yanar ve o saati boa geirmesinin acsyla kvranr. O hlde; Ey nefsim! Frsat eldeyken sandn iyi doldur, sakn bo brakma. Tembellie dme, sonra yksek derecelerden dersin. Bedenin zlar da, nefsin yardmclar mevkiindedir. nsan, onlara vazfelerine gre huss tavsiyelerde bulunmal, bu emnetleri kt ilere bulatrmamay nefsine telkn etmelidir. Gz; haramlara ve kalbi megl edecek faydasz, bo eylere bakmaktan men etmeli,

90

Dili; ft- lisn tbir olunan dedikodu, gybet, iftir, yalan, sz tama, kendini vme, bakalarn yerme, yaltaklanma gibi mezmm eylerden alkoyup dim zikir ve hayr szlerle megl etmeli, Mdeyi; haram ve pheli gdlardan sakndrp, hellleri de asgar seviyede istmle altrmaldr. nsan her hareketinde pek ok mbah eylerle kar karyadr. Gyesiz megliyetleri terk etmesi ise, en muvfk olandr. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Lzmsuz eyleri terk etmesi, kiinin iyi mslman oluundandr. (Tirmiz, Zhd, 11; bn-i Mce, Fiten, 12) buyurmutur. Yni gerek bir mminin konumas zikir, bak ibret ve sktu tefekkr olmaldr. te nefs, bu gibi telknlerle dim gafletten uyank tutulmaldr. Nefsi hesba ekerken ihml edilmemesi gereken hususlardan biri de yapt amelin Allh iin mi, yoksa nefsi iin mi olduunu yoklamaktr. Zr insan, zaman zaman Allh iin slih ameller ilediini zannettii hlde, nefsn duygularn tatmin iin de hareket etmi olabilir.

Nefs tezkiyesi netcesinde kalb, selm hle gelir. Kalb-i selm merhalesinde u hl mhede edilir: 1- Kimseyi incitmez. Bu, ittik ehlinin hlidir. Kalb, nefsin errinden korunur. Gzel ahlk teekkl eder. 2- Kimseden incinmez. Bu da, muhabbet ehlinin hlidir. Fnlerin medih ve yermeleri bir ehemmiyet ifde etmez. Gne karsnda aydnlatma ve karartmalarn bir nemi olmayaca gibi. ir bu hli yle ifde eder: Cihn banda ey k budur maksd- ins cin Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin 3- Dny menfaatiyle hiret kar karya gelince, hireti tercih ederek rz-y ilhyi hedefler. Btn bu sylediklerimizin hlss udur: Allh Tel, bir imtihan lemi olmasn murd eyledii bu dnyada, her insann nne nefs engelini koymu ve insan, nefsin ortaya karaca glkleri

91

yenerek muzaffer bir ekilde kendisine avdete memur eylemitir. Nefs, hayra da erre de vesle olma istddndaki bir vasta hkmndedir. Dolaysyla o, hem bir kazan kaps ve hem de kendisine tb olunduu takdrde bir gayy kuyusudur. Nefsi tezkiyenin bereketi ise, dnyda hibir eyle mukyese edilemeyecek derecede muazzamdr. Cenb- Hak cmlemizi nefsine glip gelenlerden eylesin! min!

92

3. NEFSN MERTEBELER Mnev terbiye ve tekml esnsnda mhede edilen nefsin hl ve mertebeleri, mehr tasnfe gre yedi ksmda mtlaa olunur:

a. Nefs-i Emmre Kulu, Rabbinden uzaklatrarak ktlkleri ilemeye tahrk eden en sfl durumdaki isyankr nefstir. Emmre ok emredici demektir. Bu sfat hiz olan nefsin yegne maksad, hev ve heveslerini lszce tatminden ibrettir. ehvetin esri, eytann avnesi olmu; keyfine, zevkine, gnha dkn olan nefstir. Nefsin dknlkleri ve ar istekleri demek olan ehvetlere kar her hangi bir mcdele gstermemek, onun arzularna tb olarak eytann yoluna uyup gitmek de, nefs-i emmre seviyesinde bulunan kimselerin ahvli cmlesindendir. Aslnda nefs-i emmre, shibine kar eytandan bile tehlikeli olabilmektedir. Nitekim bu hussu bn-i Atullh el-skender yle zh eder: ... Sen asl nefsinden kork! O nefs ki senin aleyhine alr. stelik lnceye kadar da sahibinden hi ayrlmaz. Oysa eytan bile hi olmazsa Ramazan aynda insandan ayrlr. nk Ramazanda eytanlara kelepe vurulur. Fakat buna ramen Ramazan aynda da devm eden cinyet, hrszlk ve ahlkszlk vakalar, eytann kandrmasndan deil, nefsin azdrmasndan ileri gelmektedir. Cenb- Hakkn:


Muhakkak ki nefs, ktl iddetle emreder. (Ysuf, 53) yet-i kermesindeki beyn, bu mertebedeki nefse dirdir. Dier taraftan insann mnev lemdeki mevkii itibriyle nefs-i emmre, hayvant ierisindeki zehirli ylana tebh edilegelmitir. phesiz ki byle bir tebhle, nefsin tehlikelerine ve fec fetlerine dikkat ekmek murd edilmitir. Nitekim ir Nevzde At, bu hakkati yle dile getirir: Dnd ahlk- zemme mre h- mrn ann emmre Her kt ahlk, bir ylana benzedi. Bu ylanlarn h da, nefs-i emmre oldu. Bu yzden akl- selm shibi her mmin, nefs-i emmre ile dim bir cihd hlindedir. Bu cihdda akl ve irde klcn, gaflet knna sokmaktan daha byk

93

bir ziyn dnlemez. Zr nefs, pek ok ulvliklere mazhar olan nice kimselerin, bir anlk gafletlerinden istifde ile, ebed hsrn ve bedbahtlna mil olmutur. Ancak Allhn yardm edip koruduu ihlsl kullar bundan mstesndr. Nitekim Msr azzinin hanm Zleyh ile Hazret-i Yusuf -aleyhisselmarasnda geen u hdise pek ibretlidir: Kurn- Kermde bildirildii zere Ysuf -aleyhisselm-, byyp gelimi, gzelliiyle gsterili bir gen olmutu. Onun bu hli, yaad evin hanm olan Zleyhy deiik dncelere sevk etmiti. Cenb- Hak yet-i kermelerde bu hdiseyi yle bildirir: ... Kadn, Onun nefsinden murd almak istedi. Kaplar smsk kapatt ve: Sana sylyorum; haydi beri gel! dedi. O ise; (H), Allha snrm! Zr kocanz benim velnmetimdir; o bana gzel davrand. (Bana gzel bir mevk verdi). Gerek udur ki, zlimler asl felh bulmaz! dedi. Andolsun ki kadn onu elde etmeye iyice niyetlenmiti. Eer Rabbinin iret ve kzn grmeseydi, o da kadna meyletmi olacakt. te bylece biz, ktlk ve fuhu ondan uzaklatrmak iin (brhnmz gsterdik). phesiz o, ihlsa erdirilmi kullarmzdand. (Ysuf, 22-24) Ysuf -aleyhisselm-, Allh Telnn lutf u keremiyle mnev yardmlara nil olmu ve bylece nefs-i emmreyi temsl mevkiindeki Zleyhya meyletmekten kurtulmutu. Biz ciz kullar da, Cenb- Hakka takv ile ynelerek, kendimizi nefsimizin errinden ve tehlikeli hllerinden uzak bulundurmak mecbriyetindeyiz. Yce Rabbimizin, kbeti fec olan birtakm fiillerin, daha evveliytna it safhalarndan bile kendimizi korumamz emretmi bulunmas, bu hikmete binendir. Mesel, bir erkein hell olmayan bir kadna ehvetle bakmas, zinya kap aralayacandan, men edilmitir. Dier btn mezmm fiiller iin de durum ayndr. Hakkaten bu vaka, byk ibretlerle doludur. Zr ebed kurtulua bir bedel hkmndeki dnyev imtihanlar zor ve iddetli klan pek ok unsur, burada det stste akmt. yle ki: Ysuf -aleyhisselm-, gzellii dillere destn olacak kadar alka ekici, melek gibi bir gen idi. Gzellii karsnda kadnlar parmaklarn doradklar hlde, hayranlklarndan bunu hissetmemilerdi. yet Yusuf -aleyhisselm-, irkin ve ehev duygular krelmi bir ihtiyar olsayd, ne bu imtihan bu kadar zor, ne de bu hdise bu kadar ird edici olabilirdi.

94

Buna mukbil Zleyh da, nefislerin en ok zebnu olduu vasfn; yni servet, hret ve ehvetin hikasnda bulunuyordu. yet Zleyh da yal veya irkin bir kadn olsayd, yine Hazret-i Ysufun imtihn bu derece zor olmaz ve bu hdise, bu kadar messir bir misl tekil etmezdi. Hlbuki o da genti, ceml shibiydi ve pek ok kimseyi kendisine rm edebilecek bir czibeler meheri hlindeydi. stelik odann kapsn da smsk kilitlemiti. Bylece gizlilik ve tenhln, gnhlar daha da kamlayan hengmnda, Hazret-i Ysufa iddetli bir arzuyla: Heyte lek! yni Gelsene bana! diye seslenerek, irkin bir fiile teebbs etmiti. Mukvemet gstermekte nice irdeleri eritebilecek byle bir manzara karsnda, Ysuf -aleyhisselm-n bile hayli g bir vaziyette kaldn Yce Rabbimiz: yet brhnmz (delil ve yardmmz) yetimeseydi, o da meylediyordu. beynyla ifde buyurmaktadr. te Ysuf -aleyhisselm-, nne serilen bunca dehetli czibelerin aldatmalarna kanmamak iin mazallh diyerek, yegne renin yksek bir takv ile Allha snmak olduunu ortaya koymutu. Bu da ilh yardmn tahakkuk safhasna girmesi iin, takvnn bir zarret olduunu gstermektedir. Yni, nefs-i emmrenin iddetli arzularna direnebilmek, ancak takv duygularnn kuvvetlenmesi syesinde mmkn olabilmektedir. Hakkaten bir erkein, hayat boyunca karlaabilecei imtihanlarn en arlarndan biri; genlik, gzellik, servet gibi her trl czibe unsuruna ship bir kadndan, stelik tenhlkta gelen dvet ve iltifta hayr diyebilmektir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir hads-i erflerinde; hibir glgenin bulunmad kymetin o etin gnnde, Allh Telnn yedi snf insan, arn glgesi altnda barndracan bildirdikten sonra, bu snflardan birinin: Gzel ve mevk shibi bir kadnn berber olma isteini, Ben Allhtan korkarm. diyerek reddeden gen (Buhr, Ezn, 36) olduunu ifde buyurmulardr. Zr insann en byk zaaflarndan biri, iltifata malb olarak, kendini muhfaza etme gcn kaybetmesidir. Lkin Hazret-i Yusufta bu olmad. Zr, takvs ve terbiye edilmi nefsinin kmile makmnda olmas sebebiyle, ilh synet onu korudu. Nefs-i emmrenin desseleri karsnda onu gl kld. brete yn dier bir husus da udur:

95

Zleyha, arzsuna tb olmad takdirde Hazret-i Yusufu zindan ile tehdd etmiti. Hlbuki Ysuf -aleyhisselm-n arnm nefsi ona takvy ilhm etmekte olduu iin o: Ey Rabbim! Zindan, onlarn beni dvet ettii eyden daha sevimlidir. demiti. Ayrca Onun Cenb- Hakka ilticsnda: Eer onlarn hlesini benden uzaklatrmaz isen, ben onlara meyleden chillerden olurum. diyerek, iine dt vaziyetten kurtuluun tek resi olan zindan tercih etmesi, byk bir takv ninesiydi. Bu da gsteriyor ki, insan gnahlara srkleyen btn dnyev czibelerin heyte lek (gelsene bana) dvetlerine mukvemet edebilecek yegne g, o anda kalbin mazallh diyerek sonsuz kudret shibi olan Allha snabilmesidir.

Kurn- Kermde nefs-i emmrenin fetlerinden korunmaya kar en gl silahn takv olduu bildirilmektedir. Yine yce kitabmz Kurn- Kermde nefsin hakkatini gsteren bir vka da yledir: Ms -aleyhisselm-a Tr-i Snda peygamberlii tebli edildi ve mtekben: Asn at!.. (denildi). Ms (att) asy ylan gibi deprenir grnce, dnp arkasna bakmadan kat. (Bunun zerine:) Ey Ms! Beri gel, korkma! nk sen emniyette olanlardansn. diye nid olundu. (el-Kasas, 31) Azz ve Cell olan Allh, Ms -aleyhisselm-a, kudretini o asda gstermiti. Ms -aleyhisselm- da, as vstasyla Allhn kudreti ile nsiyet etti. Allh, Onu peygamber olarak tyn edip kendisine yaknlatrarak konuunca ve baz mkellefiyetler verince, Ona hitben yle buyurdu: u sa elindeki nedir, ey Ms? (Th, 17) Ms -aleyhisselm- da: O benim asmdr. Ona dayanrm, onunla davarlarma yaprak silkelerim. Benim ona bakaca ihtiyalarm da vardr. (Th, 18) eklinde cevap verdi. Bunun zerine Allh -celle cellh-: Yere at onu, ey Ms! (Th, 19) buyurdu. Hazret-i Ms, derhal emri yerine getirdi:

96

Onu hemen yere att. Bir de ne grsn, hzla srnen bir ylan deil mi? (Th, 20) Bunu gren Ms -aleyhisselm- kamaa balad. Ancak: Allh buyurdu: Al onu! Korkma! Biz onu imdi ilk hline dndreceiz. (Th, 21) Baz mfessirler, Ms -aleyhisselm-n assn yere atmas ile ilgili yetin ir aklamasnda, bunun Hazret-i Msnn i dnysna it bir ird sadedinde olduunu beyn etmilerdir. Ms -aleyhisselm-, izfetleri, yni fn alka, dayanak ve barnaklar zikredince, Allh -celle cellh- bunlarn atlmasn emretti. Nefs ve nefse balantl olan eyler, byk bir ylan olarak temessl etti. Ms -aleyhisselm-a nefsin hakkati gsterildi. Korktu, rkt ve ondan kat. Ona ir olarak det yle denilmi oluyordu: Ey Ms, ite bu ylan, Allhtan baka eylere ballk vasfnn t kendisidir. Bu nefsn vasf, ekillenmi bir srette shibine gsterilince, ondan rker ve kaar. Artk sen tevhd sfat ile sfatlanmsn. Senin bir asya dayanman, senin iin kendisine dayanacan, ondan yardm dileyecein ve istifde edecein bir eyin var olmas, nasl doru ve yerinde olabilir?.. Nasl olur da sen, o as ile yle yapyorum, ondan istifde ediyorum ve onda benim iin baka faydalar da var diyorsun?.. Tevhd yolunda ilk adm, sebepleri terktir. Yni mutlak tevekkl ve teslmiyyettir. Her trl talep ve istekten vazge! Buyurulur ki: Hakkn nidsn iiten ve Onun cemlinin nrunu gren kii, Allhtan baka dayand her eyi brakr. Allhn fazl u kereminden baka hibir eye dayanmaz. Bu ekilde nefsin arzularndan ve desselerinden syrlr.

u fn ry leminin be dakkalk sahte lezzetleri uruna, hakk sadeti ve ebed hiret saltanatn terk ettirip insan, l-y illiyynden esfel-i sfilne dren de, yine nefs-i emmredir. Nefs-i emmreyle mlul bir insan, kendi kurtuluuna yarayacak hakkatler nnde dah, inat ve kibirle diklenmekten, etrfndakilere ucub nazaryla bakmaktan, yalan, dedikodu ve mlyni ile megliyetten det zevk duyar. Dnen nehyedilmi irkinliklerden kurtulamaz. Byleleri, ksack dny haytnn fn ve nefsn lezzetleri uruna cennet ve Cemlullh, ebed sadet ve selmeti terk 97

edecek kadar akl, idrk ve izn dumra uram, kalb gzleri perdeli, chil ve gfil insanlardr. Nefs-i emmrede rh-i sultan, tammen rh-i hayvnnin esri hline gelmi, insanlk sfat kaybolup, hayvanlk sfat hkim olmutur. Bu gibi kimseler hakknda yet-i kermede Cenb- Hak yle buyurur: Andolsun biz, cinlerin ve insanlarn birounu cehennem iin yaratmzdr. Onlarn kalbleri vardr, onlarla anlamazlar; gzleri vardr, onlarla grmezler; kulaklar vardr, onlarla iitmezler. te onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da aa seviyededirler. te asl gfiller onlardr. (el-Arf, 179) Byleleri, dehetli gaflet tuyn iinde hl Allhn merhametine gereinden fazla gvenerek kendilerini avutur, gnahlara devm ederler. Cenb- Hakkn azbndan emn olmu gibi: Canm, haram haram bilerek ilemek kfre gtrmez ya! Nasl olsa birgn tevbe ederim! dncesi iinde bo teselllerle oyalanr dururlar. Hlbuki Cenb- Hakkn kz ne byktr: Ey insanlar! Rabbinize kar gelmekten saknn. Ne babann evld, ne evldn babas nmna bir ey deyemeyecei gnden ekinin. Bilin ki, Allhn verdii sz gerektir. Sakn dnya hayat sizi aldatmasn ve eytan, Allhn affna gvendirerek sizi kandrmasn. (Lokman, 33) te bu ve benzeri dnceler, aslnda, gnahlarn kolaylkla irtikb edilmesini salamak ve bunu normal gstermek isteyen nefs ve eytann sinsi fsltlardr. Dier taraftan, nefs-i emmre gafletine dalm kimseler, hiretlerini kurtaracak hayr ve hasent ilerine komakta tembel, ktlklerden ictinb etme hussunda ise kaytszdrlar. yet hasbel-kader kk bir hayr ileseler, bunu gzlerinde bytp dim bununla vnrler. Kendilerinden zuhr eden ktlklerden zaman zaman ve bir nebze pimanlk duyabilirlerse de, bu nedmet, onlarn hl ve tavrlarnda hayrl bir deiiklie vesle olacak kuvvetten mahrmdur. Bu mertebedeki bir mmin, tedvye muhta bir hasta gibidir. Onun nefs-i emmreden kurtulup nefs-i levvmeye geebilmesi iin, mnev tedvde tkib etmesi gereken en mhim usl ise, kendini cidd bir srette hesba ekmektir. Kul, azamet ve cell shibi Rabbinin hereyi bilmekte olduunu, kabirdeki sulleri, maherdeki hesb, Cehennemdeki iddetli azb dnmeli ve tevbeye azmetmelidir. Fakat tevbe esnsnda kul, Cenb- Hakka mnctn, sdece szle deil kalben de piman olup byk bir sammiyetle f etmelidir. Dil tevbe ederken, frsat dtnde yine o gnah ileme arzusu kalbde hkimse, bu tevbe makbl ol98

maz. Bilakis bu, mnfk tevbesidir ve hatt tevbeye muhta bir tevbedir. Bir taraftan tevbe edip dier taraftan da gnahlara devm etmek, tevbe ile iltic edilen makm haffe almak ve onunla istihz etmektir. Tevbe, gerekten piman olup, bir daha dnmemek zere ktlklerden vazgeerek Cenb- Haktan mafiret dilemektir. Dier taraftan kul, nefs-i emmreden kurtulmak iin en azndan zarr olan er ahkma riyet ederek kelime-i tevhdin rh ve hakkatinde derinlemeye almaldr. Kalbde det bir put hline gelmi bulunan ve kulu Rabbinden gfil brakan btn hev ve hevesler, daha L ilhe derken nefyedilip, Allhtan gayr btn maksdlar kalbden silinmelidir. Daha sonra da kalbin bu arnm zemninde llallh hakkatini sbitleyip, gnln yalnzca Allha mahss klnmasna gayret edilmelidir. Bu ekilde kul, acziyet ve hiliini idrk ederek mnnda taklidden tahkke doru terakk etmeye almaldr. mnn kalbde gerek mnda mekn bulup kuvvet kazanmas ise, kulu slih amellere ve netcede ulv mevklere sevk eder.

b. Nefs-i Levvme Nefs-i emmresini pimanlkla hesba ekip, onun irkin hl ve hareketlerinden kurtulmak iin gayret gsterenler, nefs-i levvmeye doru mesfe alrlar. Byle kimseler, nefs-i emmredeki gibi nasl olsa Allh affeder dncesiyle avunma gafletinden nisbeten arndklar iin, kendilerini tesell edemezler. Bu sebeple de nefslerini knar, pimanlkla tevbe-istifr ederler. lmiyle mil olamad iin pimanlk duyanlarla, ilim ve irfan meclislerinde gzya dkp tevbeistifr ettikten sonra yine ayn ktlklere dnenler de bu snfa dhildirler. Levm etmek, knamak ve ayplamak demektir. Nefs-i levvme; yapt ktlklerden, Allhn emir ve yasaklarna kar gsterdii ihml ve kusurlardan pimanlk duyarak vicdn muazzeb olan ve bu sebeple de kendisini iddetle knayan nefstir. Bu mertebede olan kii, nefs-i emmredeki fiillerin bzlarndan tevbe edip kurtulmutur. Yni gafletten bir nebze syrlm ve gnah arzusu azalmtr. Ancak bu hisler yeterince olgunlamad iin dayanamayp tekrar gnahlara dmekten de kendini kurtaramaz. Rh-i sultn, hayvn rhun esretinden kurtulup ondan ayrld iin, gnahlarn hemen akabinden pimanlk zuhr eder. Kul nefsini knar ve istifarda bulunur. Ancak nefs, henz malb edilemediinden tevbede tam olarak sebatkr olunamaz. Byle kimseler, ktlklerden vicdnen rahatsz olsalar bile, hriten gelen menf tesirleri reddedebilecek diryet henz kendilerinde gelimedii iin

99

gnahlardan kurtulamazlar. Mesel arkadalarn kramad iin onlarla birlikte gnha dalmak gibi... Byleleri, ekseriy yapt hasent ile mesrr, iledii seyyit ile de mahzndur. ehev arzularn taknlklarndan kendini korumaya ve onlara direnmeye almaktadr. Tevbe temylleri kuvvetlenmitir. Kalbin nruyla bir miktar nurlanm ve o lde de gafletten uyanmtr. Bu kimselerin, Allh Telnn emirlerine ballkta ve slih amellerinde oalma grlr. Amelleri ekseriyetle Allh iindir. Ancak ilh ilhmlarn bahettii huzr ve skna tam mnsyla kavuamadklarndan, Allh iin yaptklar slih amellerinin halk tarafndan bilinmesini de iten ie isterler. Yni nefs-i emmrenin bz kt huylar devm etmekte, ancak kul bu hlinden dolay kendini knamaktadr. Nefsin vsl olduu bu merhalenin ismi, Kurn- Kermdeki:


Levvme (pimankr) nefse kasem ederim gelmektedir.
(el-Kyme, 2)

yetinden

nsann kendi nefsini levm etmesi, yni onu iddetle knamas, srf kuru szlerle vuk buluyorsa, bunun umulan netceyi hsl etmeyecei ikrdr. Zr levvme ve emmre mertebeleri arasnda gyet hassas ve ince bir snr vardr. Kiinin, nefsini azck levm etmesi (knamas) sebebiyle iinde bir kibir hli beliriyorsa, orada hl gizli de olsa nefs-i emmrenin hkmranl devm ediyor demektir. yet-i kermede Cenb- Hak:


Andolsun ki insan biz yarattk; nefsinin kendisine fsldadklarn da biliriz. (Zr) Biz ona ah damarndan daha yaknz. (Kf, 16) buyurmaktadr. Bu itibarla insan, nefsini levm ederken bile, nefs-i emmrenin gizli desselerinden ve kendisini emniyette hissetmek gafletinden iddetle ictinb etmelidir. nk bz insanlar tevzuu, ftratlarnn bir cb olarak deil, kendileri hakknda mtevz dedirtmenin nefsn tatminkrl maksadyla mtevz bir tavr taknr, nefislerini levmederler. Bu samimiyetsiz ve riykr hl, aslnda tevzuun fahrndan 31 ibrettir.
Tevzuun fahr: Tevz vstasyla vnme. Mesel, kendini gsterme meyli iinde: Ben fakir, ciz, ancak gnde bir hatim indirebiliyorum. gibi ifdeler bu kabildendir.
31

100

Tevbede sebatkr olup kt fiillerden arnabilmek, ancak mnev terbiye ile mmkndr. Levvme mertebesindeki nefs, yet mnev terbiye altnda ve slihlerle birlikte bulunuyorsa, kt fiillerden kurtulur. Frsat bulunca bunlara tekrar dnmez. Ancak kalbde kin, hased, kibir gibi bz kt huylar kalr. Levvmeden kurtulup mlhemeye gei, yine mnev terbiyenin mhim bir usl olan rbtaya devmla olur. Yni her hl ve tavrda haramlardan saknmak ve ilh emirlere riyet etmek zere, kendisine sz verdii ve mnev terbiyede rehber bildii mrid-i kmilin, mnen ve her an elinden tutmakta olduu uuruyla ve bu gnl berberlii duygularyla hareket etmelidir. Nefsini dim hesba ekmeli, kendisinde hangi kt ahlk varsa bunlarn herbirini tedric bir srette terk etmeye azmedip tevbe etmelidir. Daha sonra da bu kt huylarn tersi ve mukbili olan gzel ahlk ile ahlklanmaya almaldr. Mesel kibre malb biriyse, tevz ve mahviyete brnmelidir. Kin ve hasedle mlul biriyse, mmin kardelerini kendisinden stn grp, onlarn kusurlarndan nce kendi kusurlaryla megl olmaldr. Mminin mmin iin bir ayna olduunu, kt gzle baktnda ktlkler; iyi gzle baktnda ise gzellikler greceini dnmeli ve nefsini mminlerin gzel ynleriyle megl etmelidir. Yine bu mertebede zikrullha devm edip msiyete kar gh bulunmal ve kalb lemini muhabbetullh nurlaryla aydnlatmaya gayret etmelidir.

c. Nefs-i Mlheme Nefs-i emmreden pimanlk duyarak levvmeye ykselen mmin, bu merhalede de tevbe, istifar, gnahlardan saknmak, mnev irda gnl vermek ve bz nefs mchedeleriyle mlheme mertebesine vsl olur. Bu mertebede kul, Allhn lutfuyla hayr ve erri hassas bir srette ayrd edebilme ve ehev duygularnn arlklarna direnebilme diryetine kavuur. Kalbi Allhtan gfil klan her eyden uzaklar. Artk halk nazarndakinden ok, Hak katndaki mevkiinin endesiyle dolar. mnn hakkatleri kalbde inkif hlindedir. Nefsin bu mertebesinin mlheme tbiriyle ifde olunmas da Kurn- Kermdeki: Nefse ve onu yaratl maksadna uygun olarak ekillendirip, ona fcr ve takvsn ilhm edene andolsun! (e-ems, 7-8) yetlerinden gelmektedir. Nefs-i mlheme, ilhma mazhar olan nefstir. Nefsin bu merhalesini yaayanlar, ilh emir ve yasaklara gzelce riyet bereketiyle, lednn hakkatlerden, mrifet ve keiften de bir nebze nasbdr olmaya balarlar. Kul, ak ile rhlar le101

mine mteveccih bir hle gelir, taraf- ilhden bz ilhmlara ve ksmen Rabbn esintilere mazhar olacak bir kvma ular. Lkin bu ilhm esintilerinin Rahmn olup olmadn anlayabilmek iin, bir mnev rehberin kontrolne mutlak srette ihtiya vardr. Zr girilen mchedede nefs malb durumda ise de, yine bo durmayp rh-i sultnyi glip mevkiinden drmek iin gizli hle ve vesveselerle kalbi megl etmeye devm eder. Bu sebeple mlheme mertebesindekilerin Cenb- Hakka tevekkl ve teslmiyetleri, kmil mnda deildir. Yni zhir ve fiil kemlt, henz btnda gereklememitir. Kt ve irkin huylar, ou kez fiiliyta gemese de hl mevcddur. Zhir sebep ve illetler leminden hakkat iklmine henz geilememi ve bu sebeple de tereddd, kuruntu, gnl darlklar, vehim ve ihtiraslar tamamen atlp, teslmiyetin huzur ve sadetine kavuulamamtr. Gnller, geim ve ikbl kayglar gibi eitli tl-i emellerle muzdariptir. Bugnn rzkna nil olduklar hlde yarnki rzklar iin endie duyarlar. Zhiren Cenb- Hakkn Rezzk sfatn kabul ederlerse de belki farknda olmakszn, kalben duyduklar endieyle bu sfat- ilhiyyeye timadszlk mevkiinde kalabilirler. Bu ve benzeri dier hllerde de; Allhn takdrine rz, Ona teslmiyet ve tevekkl, -henz kalben ve tahkk olarak gereklemediinden-, sret ve takld bir ekilde f edilmektedir. Yine bu merhalede, nefsin arzu ettii eyleri terk edip, istemediklerini yapmak sretiyle, nefs terbiyesinde bir nebze muvaffak olunmutur. Ancak rh-i hayvn malb olmusa da rh-i sultnden kaynaklanan temiz huylar ve gzel ahlk henz tam olarak yerlememitir. Bunun yerlemesi, sdece nefsin holandklarn terk edip holanmadklarn yapmakla, yni srf riyzet ve mchede ile mmkn olmaz. Bunlarla birlikte zikrullha da ihtiya vardr. Fakat kalb, dnyev endie ve ihtiraslarla megl bulunduka, zikrin safsna ve netcede itminna eremez. Zikrullhn dbna riyetle f edilebilmesi iin de ehlullhn mnev ird ve rehberliine ihtiya vardr. Ne zaman ki kul, bir tedv ve telf maksadyla deil de, derin bir zevk ve lezzet hlinde, ak ve vecd iinde Rabbini zikretmeye balarsa, o an zikrin gerek safsna nil olur. O zaman Rabbn ilhmlarla kintn srlarna vkf olur, orada sergilenen ilh kudret aklarna hayran kalr ve gnl mutmain olur. Cenb- Hakkn:

102

(Raslm!) Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle ar. (en-Nahl, 125) buyruundan hisse almaya balar, szleri gzel ve hikmetli olur. nk o, artk ilhma mazhar olmu bir kuldur. Bu minvlde mesfe alndka da hayvn rh, yni nefs, sultn rhun emrine rm olmaya ve bu syede de sfl temyllerin ivsndan kurtulmaya balar. Msmaha, sabr ve tahamml gc artar; tevz, kanaat ve cmertlikte yksek bir seviye kazanr. Ancak bu mertebenin feti de, bir ey oldum zannna kaplarak gaflet ile kibir ve ucuba srklenivermektir. Bu sebeple mlhemedeki bir mmin, dim ilh mhede altnda bulunduunu bilip, hl ve tavrlarn tevz ve fnlik duygularyla tyin etmelidir. te yandan dny haytn hiret dncesinden gfil olmakszn mtlaa edebilecek bir gr ufkuna ulaarak, tefekkr-i mevt olgunluuna brnmelidir. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: lm oka hatrlayn! nk lm hatrlamak, (insan) gnahlardan arndrr, dnyya kar zhid klar. Eer siz zenginken onu anarsanz, zenginlii(n fetlerini) giderir. Fakirken onu anarsanz, hayatnzdan hond klar. (Suyt, Cmius-Sar, I, 47) buyurmutur. Nefsi bu mertebeye erimi olan bir slik, Hazret-i mer -radyallhu anhn buyurduu: Hesba ekilmeden evvel kendinizi hesba ekin. Henz ilh terzide tartlmadan nce amellerinizi bir tartn. Hibir amelinizin kendisine gizli kalmayaca Cenb- Hakkn huzruna kmadan evvel, o byk mahkemeye hazrlann. (bn-i Kesr, Tefsr, I, 27) nashatlerinin muktezsn yaama azmi iinde bulunmaldr.

d. Nefs-i Mutmainne Cenb- Hakkn emirlerine lykyla uyup, men ettiklerinden titizlikle saknmak sretiyle mnev hastalklardan kurtulmu, hakk ve kuvvetli bir mn ile de huzr, skn ve itminna kavumu nefstir. Kalb, zikrullh bereketiyle phe ve teredddlerden arnm, her an kr ve sen hlindedir. Bu mertebede kt ve irkin vasflar, yerini gzel ahlka terk etmitir. Davran olgunluunda zirveyi tekl eden ve btn beeriyyete nmne olan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yksek ahlk, trifsiz bir zevk ile gzelce yaanmaktadr. Kulun kalbi, sabr, tevekkl, teslmiyet ve rz ile talanmtr. Mutmainne, rif-i billh olan, takv ve yakn ehlinin nefsidir. Byle 103

kimselerin gnlleri dim Hakkn zikriyle megldr. Ahkm- eriyyenin btnna da vkf olmulardr. mm- Rabbn Hazretleri: Nefs-i mutmainneye kadar yaplan ibdetler ve kulluk takliddir. Nefs-i mutmainnede ise bunlar taklidden tahkke dnr. buyurmutur. Kullukta tahkke ykselmek ise eriat, tarkat, hakkat ve mrifet sralamasndaki hakkat mertebesine vsl olmak demektir. Eriilen bu kemlt, mesliyet anlaynda da yksek bir hasssiyeti berberinde getirir. yle ki, eran klbli olmayanlar, dnin hkmlerinden mesl saylmazlar. Mesliyet ancak klbli olanlara ittir. Bunun gibi, tasavvuf yollardan birine intisb eden bir slik de, seyr slkn tamamlayncaya kadar, msum bir ocuk gibi kabul edilerek tarkat dbna dir kusurlar cihetiyle hogrlr. Zr tarkatte slik, ancak seyr u slkn tamamlad anda rde ermi saylr. Artk, eriat gibi tarkat dbna dir iledii kusurlardan da mesl olur. Ancak hakkat cihetine dir kusurlarndan henz mesl saylmaz. Bu mesul olmama durumu, mutmainne mertebesine adm atnca mesliyete dnr. Zr mutmainnede hakkat cihetiyle de rde ermi olur. Bu sebepledir ki eriatte mbh olan bz eyler, tarkatte kk gnah gibi telakk edilir. Tarkatte kk gnah olan eyler ise, hakkat ve mrifette byk gnah gibi cidd ve mhim addedilir. Mesel eriatte, doyduktan sonra yemek israftr. Tarkatte ise doyuncaya kadar yemek israftr. Hakkatte, kifyet miktarn Allhn huzrundan gfil olarak yemek israftr. Mrifette de, btn bunlara ilveten nmetlerdeki ilh tecellleri grmeden yemek israftr. Zr Cenb- Hak her eyde kendi varlna bir iret sunmaktadr. Dier btn hususlarda da durum bunun gibidir. te nefs-i mutmainne, Cenb- Hakkn tevfk ve inyetiyle hakkat, seknet ve yakne 32 kavuarak, keder ve endelerden kurtulmu, baz kef ve ilhmlara da nil olmutur. Bu mertebede kalbin zerindeki gaflet perdeleri kalkmtr. Gnller, teleri ve hakkatleri aynel-yakn mertebesinde mhede hlindedir. Yni kalb, tereddd ve phelerden arnm, gerek bir teslmiyetle tam bir itminn ve huzra
32

Yakn: Kesin ve apak bilgiyi ifde eden Arapa bir kelimedir. Yaknde pheye yer yoktur. Kalb, bir eyin hakkati konusunda tatmin olmu durumdadr. Yine yakn, delillerin tesine geip inan kuvveti ile apak grmeyi ifde eder. Kueyr, yaknin trl olduunu syler: lmel-yakn: Bir ey hakknda habere dayanan bilgidir. Aynel-yakn: Bir ey hakknda grmek sretiyle elde edilen bilgidir. Hakkal-yakn: Bir eyi bizzat yaamak sretiyle elde edilen bilgidir.

104

ermitir. Bu hle erien bir kul, dn mkellefiyetleri hem zhiren ve hem de btnen teredddsz olarak kabul edip gzel bir ekilde f eder. stelik bu kabul ve inan ylesine salamdr ki, cmle lem bir olup inandnn zddn iddi etseler, onda en ufak bir tereddd hsl edemezler. nk o, madd ve mnev lemi artk hakkat penceresinden seyretmektedir. Artk byleleri, mnlar uruna hibir ile ve mcdeleden korkmazlar. Nitekim Kurn- Kermde kssas anlatlan Firavunun sihirbazlar da, Hazret-i Ms -aleyhisselm-dan grdkleri apak mcize karsnda mutmain bir gnlle Allha mn etmi ve mndaki kararllklarn canlar pahasna muhfaza etmilerdir. Zlim Firavunun, mnlarndan dnmedikleri takdrde el ve ayaklarn aprazlama kestirecei ve kendilerini hurma aalarna astraca tehditlerine bile asl aldr etmemi: ...Biz zaten Rabbimize dneceiz. Sen sadece Rabbimizin yetleri bize geldiinde onlara inandmz iin bizden intikam alyorsun. Ey Rabbimiz! Bize bol bol sabr ver ve mslman olarak canmz al! (el-Arf, 125-126) diyerek byk bir mn heyecn iinde canlarn seve seve fed etmilerdir. Zr bu makmda gzleri perdeleyen beer kesfet fen bulup, latf duygularla hakkat nru zuhr etmi olduundan:


Ey itminna ermi (itaatkr) nefs! (el-Fecr, 27) eklindeki iltifatkr hitb- ilhye mazhariyet nasb olmutur. Grld zere, mutmainneden aa derecedeki nefisler, ilh iltifta lyk olamamlardr. Ancak itminna ermi olan nefs-i mutmainne ve daha st mertebedeki nefisler buna mazhar olabilmektedirler. Bu iltifta lyk olabilmek ise cidd bir cehd ve gayret sarfedip, nefsi itaat altna almakla mmkndr. Mutmainneye nil olan bahtiyar kullar, srasyla rdye, merdyye ve kmile denilen yce mertebeye daha ynelmi olurlar ki, muvaffakyetleri nispetinde bunlarla Hakka yaknlk ve vuslatn zirvesine ererler.

e. Nefs-i Rdye Dim Hakka ynelmek sretiyle Allh ile beraber olma uuruna erimi, hikmetine ve hkmne rm olarak Rabbinden rz ve honud hle gelmi olan nefstir. Bu mertebeye ykselen kul, kendi irdesinden vazgeip Hakkn irdesinde fn olmutur. Kurn- Kermdeki: 105


Sen Ondan, O da senden rz olarak Rabbine dn! (el-Fecr, 28) yetindeki Sen Ondan rz olarak hkmnn bu makma iret ettii beyn olunmaktadr. Bu rz hli, Haktan gelen btn ileli imtihanlara kar sabr gstermek ve bu hususta Onun irdesini cn u gnlden kabullenmektir. yet-i kermede buyurulur: Andolsun sizi biraz korku, biraz alk, biraz da mallardan, canlardan ve mahsllerden noksanlatrmakla imtihn edeceiz. Sabredenleri mjdele! (el-Bakara, 155) Bu yet-i kermede ifde buyurulan sabredenler zmresinden olabilmek, ancak Cenb- Hakkn takdrine -velev ki o takdr, umulduu ve beklendii gibi tecell etmese bile- rz olmak ve asl isyna dmemekle mmkndr. te nefs-i rdye de, ilh irdenin hayr veya er olarak tecell eden btn kaz hkmlerine tereddtsz teslm olup rz gsterenlerin, asl ikyet etmeyenlerin makmdr. Bu makmn imtihanlar ncekilere nisbetle daha ardr. Zr insan mnen ykseldike iptillar artar. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: nsanlar iinde en iddetli iptillara urayanlar peygamberlerdir. Sonra da onlara yaknlk derecesine gre dier kimselerdir. nsan dindarl lsnde iptillara mrz kalr. (Tirmiz, Zhd, 57) nsan, ancak nefs engelini atktan sonra, iptil ve meakkatlere lykyla sabr gsterebilecek ve onlar verene kar rz olabilecek bir diryete eriir. Bunlar, mneviyat yolunun cilveleridir. Onun iin byk mkftlar, dim byk mukvemet, sabr, sebat ve tahammllerin ardndan gelir. Bu mertebedeki mminlerin nazarnda, hayatn gam ve srru birdir. Zr dnyya kalben balanmadklar iin, haytn sevin ve kederleri onlar iin msv hle gelmitir. Hayr veya er, her ne takdr olunmusa hepsini Cenb- Haktan bilip rz olurlar. Aadaki u msrlar, bu hli ne gzel ifde eder: Hotur bana Senden gelen, Ya gonca gl, yhud diken! Ya hilat yhud kefen Kahrn da ho, lutfun da ho!

106

Gyet kolaylkla sylenebilen u ktadaki gereklerin yaanmasndaki azm glk, iyi kavranmal ve takdr olunmaldr. Ancak rdye makmnda gerekleebilen bu veya benzeri szleri, nefsinde bir varlk vehmine kaplarak veya takld hevesiyle, vaktinden nce ve ftrsuzca terennm etmekten saknmak gerekir. Zr bu takdrde onlar birer iddi mhiyetini tarlar ki, Cenb- Hak kulunun syledii bu szde samimi olup olmadn imtihan ederse, pek ok kulun bu yolda yaya kalacandan korkulur! Rdye makmndaki bir kul, esrr- ilhye muttal olmaya balar. Vahdeti ilhyi kmil mnda idrk ederek, mn lemindeki kemlt mhedeye nil olur. Cenb- Hakkn isim ve sfatlarnn huss tecelllerine mazhariyetle ereflenir. Onun ahsiyeti, hayrn, gzelin ve dorunun feyyz bir menba hline gelir. lh emir ve yasaklara huzr ile ittib eder. bdetler hlisne ve Allh iin f edildiinden, asl yorgunluk vermez. Zr yorgunluk veren ibdetlerin iyznde, ya mertebeler amak ya da kermet ve kefe nil olmak veyahut buna benzer maksadlar vardr. Bir kimse byle emeller peinde olursa, o emellerle kendi kendisinin yolunu tkam ve btn emeklerini boa harcam olur. Byle olunca da zikri ve fikri unutturan bir yorgunluk belirir. Bunun iin, seyr slkn bandan sonuna kadar Allh rzsndan baka hibir emel beslenmemelidir. Hak Tel, biz kullarna ah damarmzdan daha yakndr. Mhim olan bizim de bu yaknl idrk ederek Rabbimizin yaknlna nil olabilmemizdir. Cenb- Hak kullarndan rz olur. Yeter ki, kullar da Onun yolunda gayret etsin, Onun takdr ve kazsna rz gstersin, muhtab olduu ilh tecellleri olgunlukla karlayabilsin ve Ondan rz olsun.

f. Nefs-i Merdyye Rdye mertebesinde bulunanlarn, bu mertebenin btn fyztndan istifde edebilmeleri iin, Cenb- Hakkn da onlardan rz olmas cb eder. Yni kulun Allhtan rz olmas yetmeyip, kmil bir terakk iin Allhn da kulundan rz olmas gerekir. Dier bir ifdeyle Haktan rzmz, Onun yce rzsna mazhar olabilecek bir kvam ve gzellikte olmaldr. Bu gerekletii takdrde merdyye sfat Allha rc olmasna ramen, kulun bunu temne medr olan amelleri bereketiyle bu makm kula da izfe edilmitir. Buna gre rdye, Allhtan rz olanlarn; merdyye ise Allhn da kendisinden rz olduu kimselerin makamdr. Cenb- Hakkn bizzat rz ve hond olduu bir nefs olan merdyyede kt huylar yok olmu, gzel huylar ve ahlk meziyetler inkif etmitir. yle ki; Yaratandan tr yaratlanlara efkat, merhamet, sevgi, cmertlik, affedicilik ve hasssiyet onda bir lezzet hlindedir. Bu mertebedeki bir mmin, nefsini en gzel 107

bir ekilde muhsebe ve murkabe eder. Her nefeste varlk ve benlik keyfiyetlerini gzeterek eytn hlelere kar bo bulunmaktan saknr. Yine bu mertebede kul, her hlkrda ve btn mevcdiyetiyle Hakka teslm olmutur. Allhtan gelen kahr vey lutuf tecelllerinin her ikisine de gsterdii rz bereketiyle ebediyyet lemine gerken, ilh rz ile mjdelenerek kendisine cennet hilati giydirilmitir. Yukarda da zikredilen: Sen Ondan, O da senden rz olarak dn Rabbine! (el-Fecr, 28) yetindeki Rabbin de senden rz olarak hkm, bu hli ifde etmektedir. Ayrca Beyyine Sresinin 8. yetindeki:


... Allh onlardan honud olmu, onlar da Allhtan hond olmulardr... beyn da bu hakkatin dier bir ifdesidir. Bu hl ve hakkatlere nil olan bir kul, artk hdist hakkal-yakn mertebesinden seyretmektedir. Allhn izniyle bz gayb srlara vkf olabilir. Cenb- Hak rz, tevekkl ve teslmiyetleri sebebiyle byle kullarnn -det- gren gz, iiten kula, konuan dili, tutan eli olur. Onlarn hline, kline ve gzel ahlkna tesir kuvveti ihsn eder. Yni nefs-i rdye makmnda mhede ettii kemlt tecelllerini, imdi bizzat nefsinde tatmakta ve o hllerle hllenmektedir. Sabr, tevekkl, teslmiyet ve rz gibi hasletler, onun davranlarnn hkim vasf durumundadr. Peygamberlerin yce ahlkndan bu gzel hllere dir birka misl yledir: Hazret-i Ykb -aleyhisselm- stste gelen musbetler sebebiyle hlini, Bana den ancak sabr- cemldir. diyerek beyn eder. Dayanlmaz hastalk ve iptillara mruz kalan Eyyb -aleyhisselm-, hanmnn: Rabbine du et de bu muzdarip hlin son bulsun. eklindeki talebine: Hak Tel bana seksen sene shhatli bir mr verdi. Henz o kadar hastalk ekmemiken shhat istemekten hay ederim. mukbelesinde bulunmutur. brhim -aleyhisselm- da atee atlrken yardma gelen meleklere: Atei yandran kimdir? O benim hlimi biliyor. Sizden bir talebim yok! buyurmutur.

108

Aslnda nefsin tezkiyesi yolunda kat edilen merhaleler, bunlardan ibret olmakla berber, kemlt ehline tevd olunan hizmetler tibriyle bir merhale daha vardr ki, ona da nefs-i kmile veya nefs-i sfiye denir.

g. Nefs-i Kmile/Nefs-i Sfiye Nefs-i kmile, tezkiye netcesinde arnm, sf, berrak, ulv ve olgun nefstir. Btn mrifet srlarnn tahsl edildii ve ancak Cenb- Hak tarafndan vehb olarak lutfedilen bir makmdr; Hak vergisidir, srf almakla elde edilmez. Kader srrna mebn, ilh bir ihsndr. Nefs-i kmileye erienlere ummiyetle irad hizmeti tevd edildiinden bu makma ayn zamanda irad makm da denilir. Cenb- Hak, bu makmdakilerin hl ve davranlarndaki mkemmellikle, insanlar gafletten kz edici bir tesir halkeder. Byle ztlar, bir fsk ile grseler, o fsn hlini anlar, kalb hastalklarnn ilcn, hl lisnyla kendilerine bildirirler. Fsk, eer kalbi mhrlenmemise insafa gelir ve pimanlkla gafletten uyanr.

109

B. KALB VE TASFYES 1. KALBN MHYET Dnin temel gyesi, Hakka kul olduunun idrk ve uurunda olan zarif ve derin insanlar yetitirmektir. Bu maksadn hsl olmas, ancak ve ancak, Hakka kulluun lykyla idrk ve f edilmesine baldr. nsann olgunlaarak mnen yksek bir seviyeye ulamas, kalb lemindeki ulv heyecan, lht rperi ve kuds kprdanlar nisbetinde gerekleir. Kalb, beden ve rhn lemimizin merkezidir. Onun beden haytn devmnda merkez bir rol vardr. Gerekten insan vcdundaki milyarlarca hcreden herhangi birine tze kan ulatrlmas, zam drt saniyeden daha uzun bir mddetle kesintiye urarsa, o hcre haytiyetini kaybeder. Beden hayt iin byle ehemmiyetli olan kalb, ayn zamanda insandaki tahasss kudret ve kbiliyetinin merkezini tekl eden mnev bir cevherdir. Buna gre kalb, hem uzviyyet ve hem de mneviyt cihetiyle insan varlnn sultn mesbesindedir. O derecededir ki, bir tefekkr merkezi olan beyin bile, ondan sdr olan hissiytn tesiri altnda fikir retir. Bu demektir ki kalb, sahib olduu tahasss kbiliyetiyle, dim da dhil olmak zere btn uzviyyete hkim olan asl bir rol oynar. Heyecanlanan birinin eli titrer, kalb arpntlar artar. Herhangi bir hric tesirin tahrk ettii merhamet, fke, muhabbet gibi hislerin tefekkre, irdeye ve netcede hareketlere yn verii, beer btn davranlarda mhede edilebilen bir gerektir. Kalb, mnev yn itibriyle bir hak ve hakkat pusulasdr. Bu vazfe ona, Cenb- Hakkn tyini ile yklenmitir. Lkin o, yaratl maksadnn aksine bir artlandrlma ile bu ftr yrngeden uzaklatrld zaman, menfliklere srklenmekten kurtulamaz. Bu takdrde sahibini dny ve hirette bd etmek yerine berbd etmenin mili olur. Bu sebepledir ki onu, yaratl gyesine gre ynlendirecek tesirlere tb klmak ve ilh gyeye mtuf temyllerini takviye edip gelitirmek, beer terbiyede pek ehemmiyetli bir meseledir. yet-i kermede Cenb- Hak, kalbin dnyev lezzetlere aldanarak, shibinin ebed lemde mahrmiyet iinde kalmamas iin, biz kullarn kaz sadedinde: Ey insanlar! Allhn vaadi elbette ki haktr. Sakn dny hayt sizi aldatmasn! Hleci eytan, Allha kar sizi kandrmasn! (Ftr, 5) buyurmutur. Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- da, insann asl gyesinden sapmamas iin nefsn arzularn dizginlemesi gerektiini yle ifde eder:

110

Teni ar besleyip gelitirmeye bakma! nk o, sonunda topraa verilecek bir kurbandr. Sen, asl gnln beslemeye bak! Ycelere gidecek ve ereflenecek olan odur. Bedenine yal ball eyleri az ver. nk onu gereinden fazla besleyen, nefsn arzulara dyor ve sonunda rezl olup gidiyor. Rha mnev gdlar ver. Olgun dn, ince anlay ve rh gdlar sun da, gidecei yere gl, kuvvetli gitsin. Lokman Hekim de oluna gafletten kz sadedinde u nashatte bulunur: Yavrum! Dnya, dipsiz bir derydr. rif olmayan limler ve pek oklar bunda helk oldular. Bu deryda senin gemin, Allha mutmain bir kalb ile mn etmek olsun. Geminin donanm ise takv ve ibdet olsun. Denizlerde seyr sefer ettiren bu geminin yelkeni de tevekkl olsun. Umulur ki ancak bu sretle kurtulua erebilirsin. (Beyhak, Kitbz-Zhd, 73) Bir ynyle bedenin, dier ynyle ise mneviytn merkezi olan kalb, beden iin ne derecede lzmlu ve ehemmiyetli ise, rhn hayat iin de o lde byk bir ehemmiyet tar. Lkin insan insan yapan, sretten ziyde rh yaps olduundan, kalbin mnev rol, uzv rolnden her ynyle stndr. Bu mnev vasf itibriyle ve kendisindeki pek ince sr ve hikmetler syesinde insann insanlk mn ve fazletine kavumasn salayan yegne messir kalbdir. Bu hikmete mebndir ki mn dil ile ikrrdan nce, kalben tasdk ile vcd bulur. Clib-i dikkattir ki burada zihnen veya fikren kabulleniten ziyde, kalbe it bir tasdk kf grlmtr. Nasl ki, kintn z kabul edilen insanda hayr ve er, ulviyyt ve sfliyyta dir istdd ve temyller, ftraten bir arada mevcd ise, aynen bunun gibi insann z olan kalbde de bu zt istdd ve temyller bir aradadr. Gerekten o, melek tasarruflar kadar eytn mdhalelere de aktr. Denilebilir ki kalb, hayr ve errin, takv ve fcrun yni melek ve eytn glerin bir mcdele sahasdr. Kalbler, bir mr boyu bu melek ve eytan tecell ve temyllerle alkalanr durur. Melek ve eytann kalblerdeki tasarruf ekline gelince: Melek vasf ona, mn, gzel huylar, amel-i slih, mahlkta efkat, ibdetleri hu ile f etmek gibi rhn hller ile tasarrufta bulunur. eytn vasf ise kfr, phe, kt ahlk, ehevt, hevest ve heviyyt gibi kt hlleri kalbe ilkh eder (alar). eytann kalbden uzaklatrlmas, ancak ibdet ve zikrullh syesindedir. Kalbler zikrullh ile huzr ve skna kavuur. Zikirle huzur ve skn bulan kalb, kendisinde mnn kkleip salamlamasyla mmkn olan en ulv itminn derecesine ykselir. Bir an gelir ki kalb, bir pancur gibi alr ve shibine lht (idrk 111

ve mhede edilemeyen) ve nst (idrk ve mhede sahsna giren) lemlerinin srlar ayn olur. Btn esrryla kint, okunmaya hazr bir kitap hline gelir. Melek ve eytn vasflarn mcdele sahas olan kalb, bu mcdelede glib olan tarafn saflarna giren, onun vasfna brnen, hareketli ve deiken bir yapya shiptir. Kalb, beer irdeye itat ve teslim olma hussunda dier uzuvlardan farkldr. Kalbin hayra da erre de meyletmek hussundaki ftr istdd, dhil tesirlerden daha ok hric tesirlerle harekete geer. Yni hisler, snht ad verilen ve kalbe kendiliinden doan havtrdan (dncelerden) ziyde, hric sebepler ile vcd bulur. Bu hussiyetiyle kalb, -adet- bulunduu kabn ekil ve rengini alan suya benzer. Gnl ehliyse, tercih diryetini, kalbdeki msbet temyllerden yana kullanarak selmet iklmine kavuur. yet-i kermelerde buyurulur: Ey mn edenler! Allhtan korkun ve sdklarla beraber olun.
Tevbe, 119) (et-

(Ey Raslm!) yetlerimiz hakknda ileri-geri konumaya dalanlar grdnde, onlar baka bir sze geinceye kadar onlardan uzak dur. Eer eytan sana unutturursa, hatrladktan sonra artk o zlimler topluluuyla oturma. (el-Enam, 68) Allhn yetlerinin inkr edildiini ya da onlarla alay edildiini iittiiniz zaman, onlar bundan baka bir sze dalncaya (konuyu deitirinceye) kadar kfirlerle berber oturmayn; yoksa sizler de onlar gibi olursunuz. (en-Nis, 140) rde, ona tesir edecek msbet veya menf messirlerin balangta tyin, tesbt ve tercihinde kullanlr. Bu hliyle kalb, mruz kald tesirlere gre ekilleniiyle bir ocuk oyunca olan rzgar gllerine benzer. Zten kalb kelimesinin lgatlerdeki karlna bakldnda grlecek olan, bir eyi zddna evirme, ekil ve renk deitirme mnlar da, insann en merkez uzvu olan kalbdeki bu hussiyeti teyd eder mhiyettedir. Hads-i erfte buyurulur: Kalb, bombo bir arazide rzgarlarn oraya buraya savurduu bir ku tyne benzer. (bn-i Mce, Mukaddime, 10; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 408) Asr- sadette cereyn eden u hdise, kalbdeki bu deime hussiyetini gyet ak bir srette ifde eder: Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-, birgn Hanzala -radyallhu anh-a rastlad. Hl ve hatrn sordu. Hanzala -radyallhu anh- byk bir teessr ve ende iinde:

112

Hanzala mnfk oldu, ey Sddk! dedi. Hazret-i Eb Bekir: Sbhnallh! Bu nasl sz byle? deyince, Hanzala -radyallhu anhyle devm etti: Biz, Hazret-i Peygamberin sohbetinde iken, O bize cennet ve cehennemi hatrlatyor, hatt onlar gzle gryormu gibi bir hle brnyoruz. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in huzrundan kp oluk-ocuumuz ve dnyev maetimizle megl olmaya dalnca da, duyduklarmzn pek ounu unutuyoruz. (Onun sohbetindeki feyz ve rhniyetimizi kaybediyoruz.) dedi. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-: Vallhi, buna benzer hller bizde de oluyor. dedi. Bunun zerine ikimiz kalkp doru Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimizin huzruna vardk ve durumu kendisine arz ettik. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de: Canm kudret elinde olan Allha yemn ederim ki, benim yanmdaki hlinizi devml muhfaza edip, zikr-i dim zere olabilseydiniz, yatakta yatarken de, yollarda yrrken de melekler sizinle musfaha ederlerdi. ( def tekrarlayarak): Y Hanzala! Bzen yle, bzen de byle olur! buyurdu. (Mslim, Tevbe, 12) Yni hem hiretin hakkat ve srlaryla dolarak kulluk, hem de hayatn devm iin dnyev megale bir arada yrmelidir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, kalbdeki telvn, yni bir hlden dier bir hle geme hussiyetini bu sretle zh buyurmulardr. Tasavvufun balca hedeflerinden biri de, kalbdeki bu telvn hlini, sohbet ve zikrin bereketiyle olabildiince temkn (istikamette istikrar) hline dntrmektir. Yni kalbi, ilh istikmete ynlendirip o minvl zere sbitletirmektir. Sahb arasnda Eb Bekir -radyallhu anh-, bu hlin en gzel mislidir. Mrc hdisesinde sergiledii kalb sarslmazlk ile, hibir tereddd gstermeksizin, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-i aynen tasdk edii, ancak kalbinin kazand temkn ile zh olunabilir. Nitekim mrikler, Mrc hdisesi zerine derhal bir yalanlama furyas balatmlard. Maksatlar, mminlerin kalbine phe ve vesvese tohumlar ekerek onlar mndan evirmekti. Bu sebeple pek ok sahbye gittikleri gibi Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-a da gittiler ve ona mstehz bir tavrla:

113

Duydun mu, seninki semlara ktndan bahsediyormu. Peki ya buna ne diyeceksin? dediler. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh- ise byk bir mn vecdi iinde, mriklerin kulaklarna daha nce hi duymadklar ve bedbahtlklarn bir kat daha katmerletiren u dsitn sadkat cmlelerini naketti: O ne sylyorsa dorudur!.. nk O, asl yalan sylemez! Ben Onun her getirdiine penen inanrm! (bn-i Him, es-Sret, II, 31) irkin temsilcileri, iv ve vesvese teebbslerinin akm (baarsz) kalmasyla, kendilerine kahrederek bir kez daha elleri bo dndler.

Melekler, srf hayra istddl olarak yaratlmlardr. eytanlar, sdece er ve ivya alan varlklardr. nsanlar ise, bu ikisi ortasnda bir mevkye yerletirilmitir. Bu sebeple insan, ifrat ve tefritten kalbini muhfaza ederek, ne eytn bir hlete dmeli ve ne de beer tkatinin g yetiremeyecei nisbette kendini melekiyyete zorlamaldr. Ftratnn gerei olan muvzene ve ly muhfaza etmelidir. nsanolunun hayatta en mhim vazfesi ve en cidd megalesi, mutlak ve sonsuz bir istikbl olan lm tesine hazrlanmak olmaldr. Bu ise ancak, kalbin hakkatini bilerek, onu ktlklerden korumak ve rhn tesirlere tb klmakla mmkn olur. Zr dnyda denge ve selmet, hirette huzur ve sadet; kalb-i selm sahibi olmaya baldr. Byle bir kalb ise selm, yni yaratltan gelen temiz ve ftr hussiyetlerini kaybetmemi, selmet-i dniyye zere olan kalb demektir. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin mbrek dudaklarndan: Her doan ocuk, slm ftrat zere doar. Daha sonra ana-babas onu (inanlarna gre) ya Hristiyan, ya Yahd, ya da Mecs... yapar. (Mslim, Kader, 22) mnsyla ifdeye dklen bu hakkatin gsterdii gibi kalbin ftr ve selm yaps, slm zeredir. Ancak kalb, ne zaman ki menf tesirlere mruz kalr, ite o zaman selm yaps bozularak istikmetini kaybetme ihtimli doar. Mnev iklimlerin feyizli havasn teneffs ede ede rhn tecelllerle dolan kalblerde ise; gzel ahlk, amel-i salih ve mnev hller husle gelir. Kul, ancak bu sretle ftratndaki ahsen-i takvm 33 srrna nil olur. Hdiselere ve varlklara bakta bir derinlik ve firset kazanr ki bu da, varlna yetlerde iret edilen kalb gznn 34 nndeki perdelerin kalkarak mvery (telerin tesini)
33 34

Ahsen-i takvm: En gzel bir sret ve kvamda yaratlm insan. Bkz. Hac Sresi, 46. yet-i kerme.

114

grr hle gelmesi demektir. Hi phesiz ki bu gr, ba gznn gr sahsnn tesindeki hakkatler iin mevzubahistir. Kalb gz almaya istddl kimseler, terbiye ve ird olunmay cn u gnlden arzulayp, Hak yolunda ilerlemek iin cidd bir gayret sarf ederler. Fakat bunu sammiyetle arzu etmeyenler, yakn mertebesine varmak arzusundan gfil bulunanlar, enbiy ve evliynn telknlerine kulak vermezler. nad edip tekebbr gstererek, zulmet ve kasvet bataklklar iinde fsklarlar. Gidecei yn ve yolu tyin edemeyecek bir hldeki mlara acrlar da, bizzat dr olduklar mnev krln felketinden bhaberdirler. nsan, ilh emir ve nehiylerin teklf edildii bu imtihn leminde, yalnz msbete deil, menfye de temyl edebilecek ekilde, fiillerinde irde ve ihtiyr sahibi klnmtr. rde ve ihtiyrn ne ekilde tezhr edeceini tyin eden, ummiyetle kalbin ship olduu msbet veya menf istikmet izgileridir. Kalbin ise birok hric messirlerin ve nefsn temyllerin tesiri altnda kalarak, zaman zaman yaratl gyesinden uzaklat ve shibinin ebed istikblini tehlikeye drecek bir hle geldii de, inkr kbil olmayan bir hakkattir. Nefsniyetin sultasndaki kalbler, kfr, irk, ahlkszlk, ehev ihtiraslar ve vesvese huylaryla doludur. Byle kalbler, yaratl gyesinin tersine, ulviyyta kar krelmi, sfliyta kar itihlanmtr. Yine byleleri, Kurn tbirle Bel hm edall 35, yni hayvandan da aa bir derekeye derek, dny haytn gaflet seraplar iinde ziyn ederler. Bu tip kalbler, illetli ve tedvye muhta durumdadr.

2. KALBN ETLER Umm tasnif itibriyle kalbleri a- Yaratl gye ve haysiyetini muhfaza eden kalbler, b- Mhrlenmi ve l kalbler, c- Hastalkl ve gfil kalbler, eklinde mnev durumlarna gre ksmda mtlaa etmek mmkndr.

a- Yaratl Gye ve Haysiyetini Muhfaza Eden Kalbler

35

Bkz. Furkan Sresi, 44. yet-i kerme.

115

Bunlar, zikir syesinde gafletten uyanm zkir kalblerdir. Nefse rhniyet hkim olmu, kalb, mn nruyla dolmutur. Byleleri aadaki yet-i kermelerin muktezsn ed etmeye muvaffak olmu kimselerdir: Ey mn edenler! Allh ok ok zikredin!.. (el-Ahzb, 41) Rabbinin ismini zikret! Ve btn varlnla Ona ynel! (el-Mzzemmil, 8) yle slih kimseler vardr ki, onlar Allhn zikrinden, namaz hakkyla klmaktan ve zekt vermekten, ne ticret alkor ne de bir alveri. Onlar, kalblerin ve gzlerin dehetten hlden hle dnecei bir gnden korkarlar. (en-Nr, 37) Bu kvmdaki bir kalbe sahib olan kullarda, Hak Telnn ceml esmsnn tecellleri, cell tecelllere glib gelmitir. Yine byle bir kalbe shib olanlar, Allh -celle cellh-, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ve Kurn- Kerm ahlk ile ahlklanarak kemle ermi kimselerdir. Allh ve Raslne duyulan ak, vecd ve muhabbet bereketiyle nefsn temyllerinden syrlm, nezdinde msivnn deerini kaybettii kalblerdir. Bu nev kalbler, Kurn- Kermde kalb-i selm, kalb-i mnb ve kalb-i mutmain vasflaryla yd olunmutur. Cenb- Hak katnda makbl olan bu kalbler, ksaca u ekilde zh edilebilir: Kalb-i selm, nefsn temyllerden ve onlarn tasallutundan korunmu veya arndrlm kalbdir. Allh Telnn, kuluna temiz ftratyla birlikte ihsn ettii ve ondan muhfazasn taleb ettii kalbdir. Kalbin bu sfiyet hline ise, ancak tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalb denilen tasavvuf usllerle ulalabilir. Kul, bu syede kesfetin galebesinden (gnahlarn skletinden) kurtularak letfetin hkimiyetine nil olur. te ilh nrlara mstarak olan byle bir kalbde, bir mercein zerine den k huzmelerinin tek bir noktaya teksfiyle ate husle geldii gibi, rhniyetin teksf (younlamas) btn nefsn heves ve msiyetleri yakp kl eder. Bu hl, kalb-i selme niliyettir ve Cenb- Hakkn huzrunda hsn-i kabul grecek olan da byle bir kalbdir. yet-i kermede buyurulur: O gn, ne mal fayda verir, ne de evld. Ancak Allha kalb-i selm (temiz bir kalb) ile gelenler mstesn. (e-uar, 88-89) ir Badadl Rh bu nkteyi yle ifde eder: Sanma ey hce kim senden zer sm isterler Yevme l-yenfeuda kalb-i selm isterler Ey tcir! Ml ve evldn bile fayda vermeyecei hesap gnnde, sanma ki senden altn ve gm isterler. Senden ancak kalb-i selm isterler.

116

Kalb-i mnb ise, dim Hakka ynelen kalbdir. Fn alkalarn esretinden kurtulup ak ve evk ile sermed lemin zevklerini mtelezziz bir hldedir. Kalb, ilh kudret aklarnn ulv heyecnlar ile rperi hlindedir. yet-i kermede buyurulur: te size vaad edilen cennet! Ki o, Allha ynelen, emirlerine riyet eden, gremedii hlde Rahmndan korkan ve kalb-i mnb (Allha ynelmi bir kalb) ile gelen kimselere mahsustur. (Kaf, 32-33) Kalb-i mutmain de, mn huzuru ile gzel ahlkn kemline doru mesfe alm kalbdir. bdetler, takldden kurtulup tahkk hle gelmitir. Kalb, zikir ile nrlanm, nefse rhniyet hkim olmu; mn cevheri, hissiyt merkezi olan kalbde sarslmaz bir srette mekn bulmutur. Tahkk mn ve rz hlleriyle kalb, huzur, skn ve itminna kavumutur.


Kalbler, ancak Allhn zikriyle itminna erer! (er-Rad, 28) yetinde buyurulan hl tahakkuk etmitir. Bu yetin mefhm- muhlifinden, Allhn zikrinden uzak kalan kalblerin, tatminsizlik zdraplarndan hibir zaman zad olamayaca ve hakk huzra kavuamayaca anlalmaktadr. Selm, mnb ve mutmain vasflarna shib kalbin almeti; rikkat (incelik), mahlkta merhamet, gzya, hle rz, hak ve hayra hizmet, erden kama, nashat, irda koma ve ilh akn hazz ile dolu olmaktr. Kalbe it bu seviyenin sermyesi, hlisne du ve istifrla birlikte hell lokmaya dikkat etmektir. Bu sermyenin korunmas ise ancak amel-i slihle mmkndr. nsan olmak itibriyle, gnahlardan mutlak srette ber kalmak mmkn olmadndan ve gnahlar da kalbin hasssiyetini azaltp onu hakkate kar mnen m ve sar hle getirdiinden, kalbin msbet tecelllere mazhar olabilmesi iin, hlisne istifr ile duya sarlmak arttr. Bu hikmete mebndir ki tasavvuf dersler istifr ile balar. nk Mecellenin mehr kidesinde de ifde edildii gibi: Def-i mefsid, celb-i menfden evldr. Yni ktlklerin bertarf edilmesi, iyiliklerin celbinden daha ehemmiyetlidir ve ncelikle temin edilmelidir. Hell lokmaya gelince; bu hususta ehlullh: Hell yiyenin kalbini Allh nurlandrr ve hikmet pnarlarn kalbinden lisnna aktr. buyurmulardr.

117

Amel-i slih ise, kalbin kazand seviyeyi muhfaza ve elde tutabilmenin temintdr. Hak Teldan gelen huss iltifatlar, ancak byle kalblerin shipleri iin mevzubahistir. Bir de bunlarn stnde Allhn nruyla mcehhez diri kalbler vardr ki, onlar peygamberlerin ve byk Allh dostlarnn kalbleridir. Onlarn kalblerini muhabbet-i ilhiyye ihy ettiinden dolay, her iki dnyya da, iltifat saylabilecek bir nazarla ve hatt gz ucuyla bile bakmazlar. Allh Tel, peygamberleri ve onlarn vrisleri durumundaki ulem ve evliyy; insanlarn kalb gzlerini rten gaflet perdelerini aralamak, gzel ahlk ve hlisne ibdetlere tevik ile kalbleri ihy edip, onlar vsl- illlh edecek mrifetullha sevketmek zere, birer drsselm 36 dvetisi klmtr. Kalb terbiye netcesinde sliklerin ykselmesi istenen seviye, kalbin srekli Allh ile berber olma hline (ihsna) erimesi ve bu sretle diri kalb vasfn kazanmasdr.

b- Mhrlenmi ve l Kalbler Bu ksma giren kalbler, zkir ve diri kalblerin tam zdd olarak mna dir nasib kaplar mhrlenmi l kalblerdir. Byle kalblerin, cehennem ukurlarndan bir ukur olan bz mezarlardan fark yoktur. Bu kalbler, peygamber, vel ve slihlerin kalblerinin tam zdd olan kalblerdir. Nefsn itihlardan baka bir talebi kalmam olan byle kalblere shib olanlarn, dnyda yemek, imek, gelge sevdalarla mr tketmekten baka bir maksadlar yoktur. Hayattaki gyeleri hayvanlarnkinden daha seviyeli deildir. Bzan onlardan bile daha aa derekelerdedir. Cenb- Hak yet-i kermede buyurur: Muhakkak ki Allh, inanp slih amel ileyenleri, altlarndan rmaklar akan cennetlere koyar; inkr edenler ise, (dnydan) faydalanrlar ve hayvanlarn yedii gibi yerler. Onlarn varaca yer atetir. (Muhammed, 12) Dier bir yet-i kermede ise yle buyurur: (Ey Raslm!) Yoksa onlarn ounu, hakk iitiyorlar veya anlyorlar m zannediyorsun? Onlar, ancak hayvanlar gibidirler. Dorusu gidie daha da aa mertebededirler. (el-Furkan, 44) Btn hayt faliyetleri, nefsn emellere mnhasr bulunan bu gibi kimselerin mrleri, ebed bir hsrn iinde geer. hiretteki hlleri ise, tasvre smaz bir fci dehetiyle sonsuza dek devm edip gider.

36

Drsselm: Cennet.

118

Byleleri, insan ve hayattaki srlardan, kinattaki ibretli naklardan habersizdirler. Kendileri dallete (sapkla) dr olduklar gibi, tesiri altndaki kimselerin de -kudretleri nisbetinde- idlline sebeb olurlar. Onlar, dnyda Allhn mlk ve nmetleri iinde yaadklar hlde, bu nmetlerin shibini inkr etmek, Onun emir ve yasaklarn inemek gibi byk bir nankrlk iindedirler. Hak Tel bu tip insanlar hakknda yet-i kermelerde yle buyurur: nsan grmez mi ki, biz onu bir nutfeden yarattk. Bir de bakyorsun ki, (Rabbine) apak dman kesilmi. (Ysin, 77) Onlar, sarlar, dilsizler ve krlerdir. Bu sebeple onlar gittikleri yoldan dnmezler. (el-Bakara, 18) Elbette sen llere duyuramazsn! Srt evirmi giderlerken, (gereklere kar kulaklar mhrlenmi) sarlara o dveti iittiremezsin!.. Sen (hakkate m olan) krleri de dtkleri dalletten karp doru yola getiremezsin! Sen ancak yetlerimize inanp da teslm olanlara duyurabilirsin. (en-Neml,
80-81)

Bu kimselerin kalblerinin kilitli ve mhrl olduu yetlerle sbittir. Kurn- Kermde bu hakkat:


Allh onlarn kalblerini ve kulaklarn mhrlemitir. Onlarn gzlerine de bir eit perde gerilmitir. Ve onlar iin byk bir azap vardr. (el-Bakara, 7) yetiyle beyn buyurulmutur. Bu keyfiyet, btn insanl korku ve hayetle rpertecek ilh bir sr ve hikmettir. Her insanda hem Hd ve hem de Mudill sfatlarndan bir nasb bulunduu iin, daha dnyda iken kalbin mhrlenip hidyet kaplarnn mutlak bir srette ve ilh irdeyle kapanmas dnlemez. Zr Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i ldrmek gibi menhs bir gye ile yola km olan Hazret-i mere; Hazret-i Hamzay ehd eden Vahye ve hatt o mbrek varln cesedini tahrb edip cierini hrsla sran Eb Sfynn kars Hinde bu hidyet kaps kapatlmamtr. Kurn- Kermde kalbleri mhrlenen kimselerden bahsedilmekle birlikte, bunlar ahs-be-ahs tyin etmek mmkn deildir. nk kbet mehuldr. Firavunun sihirbazlar misli, dallet zere yaayp hir mrlerinde hidyete erenler olduu gibi, Krun ve Belam bin Baura misli, hidyet zere yryp, sonunda defterini hsranla kapatm olanlar da mevcddur.

119

Burada dikkat edilecek nokta, Kurn- Kermde kalbleri mhrlenmi olarak yd edilenlerin; daha ziyde zulm, kfr ve fsk gibi crmleri ileyenlerden bzlar olduu gereidir. Bu vasflara shib insanlara dir Kurn- Kermin yirmi alt yerinde, Allh onlar hidyete erdirmez. buyurulmutur. Bu yetlerin on ikisi zlimler, sekizi kfirler ve alts da fsklar hakknda vrid olmutur. Ancak bu gnahlardan vazgeerek samm bir gnlle Allha ynelen kullara hidyet kaps aktr. Onlar, daha dnyda iken kalblerinin mhrlenmesi sretiyle en ar cezya arptrlm bedbaht kimselerdir. Hidyetten mahrmiyetin, bu crmn arkasndan zikredilmesi, bu mahrmiyetin sebebi hakknda bir ipucu tekl edebilirse de, gerei Allha havle etmekten baka re yoktur. Buradan hareketle biz, bu eit gnahtan korunmaya daha byk bir hasssiyet gsterilmesi gerektii netcesini karmalyz. Dier taraftan, birok hikmete binen kaderin mehl kalmas ve onu kurcalamann pek de ciz olmamas sebebiyle bu noktay derinletirmekten sarf- nazar ediyoruz. Hikmeti ne olursa olsun, inkr kbil olmayan bir gerek udur ki, kalbleri byle mhrl ve kilitli olanlar, Hakka ve hayra kar kaplar kapanm, gerek insanlkla ve mnev hayatla alkalar kesilmi kimselerdir. Kalblerindeki mhr ve kilitleri kaldrabilecek yegne kudretin sahibi, unutmu olduklar yce Mevldr. Biz kullarn byle bir gaflete dmekten kz sadedinde Cenb- Hak: Allh unutan ve bu yzden Allhn da onlara kendi nefislerini unutturduu kimseler gibi olmayn! Onlar yoldan kan kimselerdir. (el-Har, 19) buyurmutur. yette, Allh unutan kimselerin, kendilerini bile hatrlayabilecek bir uur ve izndan mahrum kaldklar vurgulanmaktadr. Hakkate m olan bu tip kalbler, enbiy ve evliynn kendilerine sunduklar kurtulu reetelerini ve hidyet mealelerini, nefsn ve behm arzularna ters dt iin tirz ile karlar, yhut bgne kalmak bahtszlna derler. Nefislerinin aldatc telknleriyle lm ve hireti olmayan bir hayal dnys mr ederek, orada avunmaya alrlar. Yarasalarn, ftr temyllerinin cb olarak karanlklardan holanmas gibi, bunlar da ahsiyetlerinde meknz olan menfliklerin sultas altna girerek sefletlerini sadet sanmann bedbahtl ve cesetlerinin hamall iinde yaarlar. Yine onlarn bu hli ir Mehmed kifin: mndr o cevher ki lh ne byktr! mansz olan pasl yrek snede yktr!

120

beytini hatrlatmaktadr. Nefsniyet ve mnszlk batana saplanm olanlar, lm nnn korkun zelzeleleri ve lm meleinin ateli darbeleri ile hakkat lemine uyanrlarsa da, artk bu uyantan hibir fayda elde edemezler. nk demolu iin mkellefiyet, lm meleini karsnda grecei na kadardr. O andan sonra frsat, bir daha ele gememek zere zy olmu demektir. O zamandaki rc ve nedmet, tpk Firavunun lm nnda ge kalm tasdki ve secdeye kapan gibi faydaszdr. Artk bylelerinin bundan sonraki kbeti, cesetleri yuttuka itihs kabaran cehennem alevlerinin kuca olacaktr.

c- Hastalkl ve Gfil Kalbler Bunlar, shhatli ve l olan kalbler arasnda mutavasst bir mevkdedirler. Bylelerinin hli, bedenen hasta insanlarn muzdarip haytna benzer. Ne dnyev hayatlarnda bir henk, ne de ilerinde bir huzur vardr. lemlerindeki belirsizlik d lemlerini, d lemlerindeki dzensizlik de i lemlerini menf tesir altnda brakr. Dimalarndaki karmaa, tm hl ve hareketlerine siryet eder. phe, kararszlk ve tutarszlk girdaplarnda bocalayan bu tip hasta ve gfil kalbler; cehlet, ehevt ve ihtiraslar sebebiyle bilumum ahlkszlklara dme ihtimliyle her an kar karya bulunmak gibi mnev illetlere mbteldrlar. yet-i kermede bu zmre hakknda Cenb- Hak: Onlarn kalblerinde hastalk vardr, Allh da onlarn hastalklarn artrmtr. Sylemekte olduklar yalanlar sebebiyle, onlar iin elm bir azap vardr. (el-Bakara, 10) buyurmutur. phe; bir hakkat dalna konamamak sretiyle, feyizli bir rhn hayattan mahrm kalma hastaldr ki, kalblere mnen lm sanclar getirir. Yine kalbi tatmn edecek mn istikrardan mahrmiyet, onlar dim bir huzursuzluk hastalna mbtel klar. Cehlet; hakkatten mahrmiyetin zdrabn dah bilemeyecek derecede krlk, zavalllk, ac ve karanlk dolu bir yoldur. Bu hl kendilerini istl ederek, onlar sonu mutlak hsrn ve felket olan bir yolda yrtr. ehevt ve ihtiraslar; kalbin rikkatini kaybederek duyarszlamas netcesinde, doymak bilmeyen arzularn tahakkm altnda bulunmas hastaldr. Bir nev emel lgnldr ki, sknet bulaca ve karar klaca yegne yer, selvilerin koyu glgeleri altndaki kabristanlarn kara topradr. Ahlkszlk; kalbin mnev kanseridir. Vaktinde tedv grrse Allhn izniyle if bulunabilir.

121

Kalbin korkun bir hastal da katlktr ki, zarf ve latf nevelerin, insn duygularn ve rhn akislerin nrin temaslarn duyamamak mahrmiyetidir. Byle kalbler, itaat tanmaz, ird sesi dinlemez, inilti-feryd duymaz, merhamet ve efkat nedir bilmezler. Talar bile bu kalblere nazaran daha yumuak, daha scak ve sevimli kalr. Cenb- Hak Kurn- Kermde bu hakkati yle ifde buyurmutur: ...(Ne var ki) bunlardan sonra yine kalbleriniz katlat. Artk kalbleriniz ta gibi yahut daha da katdr. nk talardan ylesi var ki, iinden rmaklar kaynar. ylesi de var ki, atlar da ondan su fkrr. Talardan bir ksm da Allh korkusuyla yukardan aa yuvarlanr. Allh yapmakta olduklarnzdan gfil deildir. (el-Bakara, 74) yet-i kermeden anlalaca zere kalbin katl, Allh hatrlamamak ve ilh hakkatlerle uzun bir sre nsiyetten mahrm kalmann tabi bir netcesidir. Dier bir yet-i kermede de Yce Rabbimiz yle buyurur: Allh zikretmek hussunda kalbleri katlam kimselere yazklar olsun. te onlar apak bir sapklk iindedirler. (ez-Zmer, 22) Hasta ve gfil kalblerle yaplan ameller, Hak katnda kymetini kaybeder. Kalbler, Hak nruyla aydnlanmadka krleir ve hissizleir. Kinattaki ilh esrr f eden binbir nak ve kevn yetleri gremez hle gelir. yet-i kermede Cenb- Hak: (Ey Habbim! Sana kar gelenler) hi yeryznde dolamadlar m? (ayet ibret nazaryla dolam olsalard), dnebilecekleri (hissedebilecekleri) kalbleri, iitebilecekleri kulaklar olurdu. Gerek u ki, gzler kr olmaz; lkin gsler iindeki kalbler kr olur. (el-Hacc, 46) buyurmakla ibret nazarlarnn kalbler iin ihy edici bir uyarc mevkiinde bulunduunu beyn etmektedir. Kalbin nruyla bakmadka, gz penceresi bir ie yaramaz. Zr buulu bir camn arkasndan net bir manzara seyretmek mmkn deildir. Kalbin ihml edilen kk hastalklar dah, telfsi mmkn olmayan byk kayplara ve hatt onun mnen lmne sebebiyet verebilir. Bu sebeple kalblerin, byk bir mn titizlii iinde muhfaza edilerek, Allhn irdesine teslm olmas zarrdir. Cenb- Hakka tam mnsyla teslm olmu bir insan, Yaratanndan baka sevk ve idre edecek hibir g yoktur. u hads-i erf, kalbi muhfazann zarretini ne gzel ifde eder:

122

Haberiniz olsun ki, insanda bir et paras vardr. O iyi olursa btn beden iyi olur; o bozuk olursa btn beden bozuk olur. te o, kalbdir. (Buhr, mn, 39) Bu dny, Cenb- Hakkn imtihan ve teklf sahrsdr. zerinde trl trl imtihan rzgarlar esmekte ve insan kalbini eitli tesirler altnda tutarak, bir o yana bir bu yana srklemektedir. Dnynn imtihn mekn olarak takdr edilmesinin tabi bir netcesi olarak cereyn eden birbirine zt vukat frtnalarnn, kalbi, bir kuru yaprak gibi nne katp srklememesi iin, onun bu tesirlerden muhfaza edilmesi zarrdir. Bu itibarla da kalbi, Cenb- Hakkn ilh nusret ve muveneti cihetinden esen tatl meltemlere teslm etmek cb eder. Bu da ancak Allha iltic etmek, Onun emir ve nehiylerine itaat ve teslmiyet gstermekle mmkndr.

123

3. KALBN TASFYES Selm, mnb ve mutmain kalblerin bu meziyetlerini muhfaza edebilmek, hasta kalbleri tedv etmek ve ebed mahrmiyetle mhrlenmi kalblerin kbetine uramamak iin riyet edilmesi gereken belli bal artlar unlardr: a. Hell gd b. stifr ve du c. Kurn okumak ve ahkmna tb olmak d. bdetleri hu ile ed etmek e. Geceleri ihy etmek f. Zikrullh ve murkabe g. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e muhabbet ve salavt- erfeye devm etmek h. Tefekkr-i mevt i. Slih ve sdklarla berber olmak j. Gzel ahlk shibi olmak zerinde ciddiyetle durulup gayretle tatbk edilmesi gereken bu artlarn, ncelikle doru bir ekilde anlalmas ve ehemmiyetlerinin idrk edilmesi cb eder. a- Hell Gd brhim Desk -kuddise sirruh-: Ey kardelerim! Haram yediiniz srece, hikmet ve mrifet hakknda bir ey elde edeceinizi zannetmeyin. bdetler, rhu besleyen mnev gdlarn yansra, bir de vcdun madd gdlardan ald g ve kuvvetle f edilebilmektedir. Bnyeye hell gddan, rhniyet ve feyz aksederken, bunun zdd olan haram ve pheli gdlardan ise kasvet, sklet ve gaflet siryet eder. Hell gda ile salih ameller arasnda sk bir irtibat sz konusudur. Dunn kabulnde de hell gdann ehemmiyeti pek byktr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bu hussu yle beyn eder: Ey insanlar! phesiz ki Allh pk ve her eyden mnezzehtir (tayyibdir). Bu itibarla tyb (hell) ve temiz olandan bakasn kabul etmez. Allh Tel, pey-

124

gamberlere emrettii eyleri mminlere de emretmitir. (yet-i kermelerde buyurulur:) Ey peygamberler! Hell olan eylerden yeyin ve slih amellerde bulunun. nk ben sizin yaptklarnz pekl bilirim. (el-Mminn, 51) Ey mn edenler! Size verdiimiz rzklarn hell olanlarndan yeyin. (elBakara, 172)

(Bu yetleri tilvet ettikten sonra) Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, uzun bir sefere kt iin sa ba dank, toza topraa bulanm ve ellerini semya kaldrarak: Y Rabb, Y Rabb! diye du eden bir adamdan bahseder ve: Bu adamn yedii haram, itii haram, giydii haram iken ve haramla beslenmiken, dusna nasl icbet edilsin?! (Mslim, Zekat, 65) buyurur. Gnl ehli Hak dostlar, kalb lemlerin inkif iin u iki hussiyete titizlik gsterirler ve: Yerken aznza girene, konuurken aznzdan kana dikkat edin!.. buyururlar. Aadaki hads-i erf de bize hell ve haram hussunda ne kadar ihtiyatl olmamz gerektiini pek gzel ve veciz bir ekilde beyn buyurmaktadr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdular ki: phesiz hell bellidir. Haram da bellidir. Fakat bu ikisi arasnda (hell veya haram olduu aka belli olmayan) birtakm pheli eyler vardr ki, pek ok kimse onlar bilemez. pheli eylerden kanan bir kimse, dnini ve haysiyetini korumu olur. pheli eylerden saknmayan bir kimse ise, zamanla harama der. Tpk srsn bakasna it bir arazinin etrafnda otlatan oban gibi ki, srnn bu araziye girme tehlikesi vardr. Dikkat edin! Her padiahn girilmesi yasak bir arazisi vardr. Unutmayn ki, Allhn yasak arazisi de haram kld eylerdir. (Buhr, mn, 39) Allhn emrine itaat, teslmiyet ve rz hlinde olan kalbler; hikmet, hayr ve feyz mecra olur. Bunun zddna, haramlardan ve pheli eylerden korunmayan kalb ve bedenler ise, batanbaa bir ktlk barna ve ahlkszlk yuvasna dner. Bu titizlik ve hasssiyetin ehemmiyeti hussunda u misller ne kadar ibretlidir:

125

Eb Bekir Sddk -radyallhu anh-n bir klesi vard. Bu kle kazancnn belli bir ksmn ona verir, o da bundan yerdi. Yine birgn kle kazand bir ey getirdi. Eb Bekir -radyallhu anh- da onu yemeye balad. Bunun zerine kle: Yediin eyin ne olduunu biliyor musun? diye sordu. Eb Bekir -radyallhu anh-: (Hayr bilmiyorum) Nedir syle bakalm? diyerek onun aklamasn istedi. Kle: Falclktan anlamadm hlde chiliye devrinde falclk yaparak bir adam aldatmtm. Bugn onunla karlatk. Adam o yaptm ie karlk size ikram ettiim bu yiyecei verdi, deyince Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-, parman boazna gtrerek (tm eziyetine ramen) yediklerinin hepsini kard.
(Buhr, Menkbul-Ensr, 26)

Dier bir rivyete gre kle: Bir lokma iin bu kadar eziyete deer miydi? dediinde Hazret-i Sddk: Canmn kacan bilsem bile, yine de o lokmay karrdm. cevbn verdi. (Ahmed b. Abdullh et-Taber, er-Riydun-Nadra, II, 140-141) Hzr -aleyhisselm-n, mehr Hak dostlarndan Abdlhlk Gucdevn kuddise sirruh-u ziyreti esnasnda aralarnda geen u konuma da pek ibretlidir. Hzr -aleyhisselm-, Gucdevn Hazretlerinin ikrm ettii yemekleri yemez ve sofradan kendisini geriye eker. Abdlhlk Gucdevn -kuddise sirruh- hayretle: Bunlar hell lokmalardr; niin yemiyorsunuz? der. Hzr -aleyhisselm- ise u cevb verir: Evet, hell lokmalardr; lkin piiren, fke ve gafletle piirmitir. Grld zere yenilen bir yemein hell olup-olmamasnn da tesinde, hangi hlet-i rhiye iinde piirildiinin dah, insann hl, hareket, mumelt ve ibdetlerinin rhniyetine tesir ettii anlalmaktadr. Bu durum, gdlar karsnda taknlmas gereken tavrn ehemmiyet ve nezketini ortaya koymaktadr. Slih insanlarn gdlar hussundaki bu hassasiyetleri, onlar ar-pazardan aldklar gd maddelerini, evlerine kapal bir srette tamaya sevketmitir. Zr alnan bir gd zerinde takl gzler kalmamal ve gdlardan umulan enerji ve kuvvet, ihtiy sahiplerinin i ekilerinin, gariblerin ve mahrmlarn mahzn nazarlarnn menf tesirleri bulunmamaldr.

126

Mmin, haram ve pheli olan eylerden titizlikle saknmann yannda, hell nmetleri kullanrken de, tasarruf dengesini iyi muhfaza etmeli ve israftan kanmaldr. yet-i kermede: Bir de akrabya, yoksula ve yolcuya hakkn ver! Gereksiz yere de sap savurma! Zr bylesine sap savuranlar, eytanlarn arkadalardr. eytan ise Rabbine kar ok nankrdr (el-sr, 26-27) buyurulmaktadr. Mesnevde hell lokmann beden ve rh zerindeki tesirini Hazret-i Mevln mecz slbuyla yle ifde eder: Dn gece ilhm, bize baka trl tecell etti. nk mdeye inen birka pheli lokma, ilhmn yolunu tkad. Nefsin arzu ettii pheli gdlar, seni Hak yolundan alkoyan, ayana batm dikenler gibidir. Bu yzden lokmaya dikkat etmeyenler slerden oldular. Ey beden! Senin iinde yle gzel bir gl var ki onu korursan, etrfa yaylan gzel kokulardan, saysz irfn ve mrifet glistn meydana gelir. Abdlkdir Geyln -kuddise sirruh- da lokmann kalb tasfiyesindeki ehemmiyetine yle dikkat eker: Bak evldm! Haram yemek kalbi ldrr. Lokma vardr, kalbini nrlandrr; lokma vardr onu karanla boar. Yine lokma vardr, seni dny ile megul eder; lokma vardr ukb ile megul eder. Lokma vardr, seni her iki dnynn da zhidi yapar; lokma vardr, seni dny ve hiretin Hlkna yneltir. Haram yemek, seni dny ile megul eder ve masyetleri sana sevimli gsterir. Mbah yemek, seni hiretle megul eder ve taatleri sana sevdirir. Hell yemek ise kalbini Mevlya yaklatrr. Yiyeceklerin keyfiyeti ve tesiri ancak mrifetullh ile bilinebilir. Mrifetullh ise kalbde olur, kitap ve defterde deil. Mrifet-i ilhiyye, Hlktan kalbe ihsn edilir; mahlktan deil. Bu ise tevhd-i ilhyi tasdk ve ilh ahkmla amel ettikten sonra tahakkuk eder. brhim Desk -kuddise sirruh- ise: Ey kardelerim! Haram yediiniz srece, hikmet ve mrifet hakknda bir eyler elde edeceinizi zannetmeyin. buyurur. Yine hell yemekle ilgili Ubeydullh Ahrr -kuddise sirruh- ile Seyyid Ksm Tebriz -kuddise sirruh- arasnda geen u konuma ne kadar clib-i dikkattir: Ubeydullh Ahrr Hazretleri anlatyor: Birgn Seyyid Ksm Hazretleri bana dediler ki:

127

Baba! Bilir misin, zamanmzda hikmet ve hakkat niin az zhir oluyor? nk bu devirde btn tasfiyesi pek az insanda kalmtr. Keml, btn tasfiyesindedir. Btn tasfiyesi ise hell lokma yemekle mmkndr. Bu devirde hell lokma pek azdr. Btn tasfiye grm insan ise yok gibi bir ey... Nasl istersin ki, bylelerinde ilh esrar tecell etsin?

b- stifr ve Du
(Ey Raslm!) De ki: Sizin du ve niyzlarnz olmadktan sonra, Rabbim size ne diye deer versin?.. (elFurkn, 77)

Bata Peygamberler olmak zere btn veller, slihler ve sdklar, darlkta ve bollukta, kederde ve sevinte dim Cenb- Hakka iltic etmiler ve Ona niyz hlinde bulunmulardr. nk Peygamberlerde de zelle 37 bulunmas sebebiyle, du ve istifrdan mstan kalabilecek hibir kul tasavvur olunamaz. Du ve istifr, gerek mhiyetiyle dern bir nedmet ve iltic mnsn ihtiv ettiinden, Allha kurbiyyetin en messir vstasdr. Arapada namazn, du mnsna gelen salt kelimesi ile ifde edilmesinin bir hikmeti de, onun en mll bir du ve niyz mhiyetinde olmasdr. Dier taraftan, dunn evveli istifrdr. Allh Teldan af dilemektir. Bu, gerekli vasfta ise, yni aff istenen gnhn bir daha yaplmamas hussundaki kat bir azim ve nedmet ihtiv ediyorsa, kalbin hasssiyetini krelten kir ve pas silip, onu hakkat karsnda det mcell (parlayan) bir ayna hline getirir. Kalb, ancak bu sretle, fyzta (feyizlere, nrn tecelllere) msid bir duruma gelir. lenen gnahlar neticesinde kararan kalblerin istifarla aydnlanacan beyan sadedinde Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in u hadis-i erfi kalb tasfiyesi bakmndan ne kadar irad ve ikz edicidir: Kul bir hat iledii zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. yet o gnah terk edip istifra sarlarak tevbeye ynelirse kalbi cillanr. Byle yapmaz da tekrar hatlara dnerse, siyah noktalar artrlr ve neticede btn kalbini kaplar. te Hak Tel Hazretlerinin:


Hayr, dorusu onlarn ileyip kazandklar (kt) eyler sebebiyle, kalblerinin zeri pas tutmutur. (el-Mutaffifn, 14) diye zikrettii durum budur. (Tirmizi, Tefsir, 83)
37

Zelle: Gayr- ird hat.

128

Cihn gnl gzyle tem ettiimizde grrz ki btn mahlkt, ilh nmetlere krden nce acziyetlerini tirf mevkiinde bulunmaktadr. rde shibi olan ve bu irdeyi kullanmakta hatdan mutlak bir srette slim bulunmas mmkn olmayan demolu iin istifr, Allha takarrub (yaknlama) yolunda atlacak ilk admdr. Du, merhamet-i ilhiyyeyi dvete medr olmak vasfyla, mukadder ibtillardan kurtulabilmeyi salamak gibi byk bir tesir gcne sahiptir. Bundan dolaydr ki, yukarda baka bir vesleyle ifde etmi olduumuz gibi, btn tarkatlerde mnev derse istifr ile balanr. Dunn ehemmiyetiyle ilgili olarak yet-i kermelerde yle buyurulur:


(Ey Raslm!) De ki: Sizin du ve niyzlarnz olmadktan sonra, Rabbim size ne diye deer versin?.. (el-Furkan, 77) (Ey Raslm!) Kullarm sana beni sorduunda onlara de ki: Muhakkak ki ben onlara ok yaknm. Bana du ettikleri zaman onlarn dularna icbet ederim. yleyse (kullarm da) benim dvetime icbet edip bana inansnlar. Bu syede onlar, umulur ki rde (doru yola) erimi olurlar. (el-Bakara,
186)

Rabbinize tazarr ve niyz ile gizlice du edin. Zr O, haddi aanlar sevmez. (el-Arf, 55) Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hads-i erflerinde yle buyurmutur: Allh katnda Ona du etmekten daha kymetli bir ey olamaz. Du, ibdetin (kulluun) zdr. (Tirmiz, Deavt, 1) Sknt ve darlk zamannda dusnn kabul olmasn isteyen kimse, bolluk ve rahat zamnnda da duy bol yapsn. (Tirmiz, Deavt, 9) Kime ki du kaplar almtr, ona rahmet kaplar alm demektir. (Tirmiz, Deavt, 101) Kabul edileceine inanarak Allh Telya du ediniz. unu bilin ki Cenb- Hak, gfil bir kalble yaplan duy kabul etmez. (Tirmiz, Deavt, 65) Hadis-i erf muktezsnca gfil bir kalble ve lubl bir slpla yaplan dularn Allh indinde kabl edileceini zannetmek, eytann aldatmasndan baka bir ey deildir. mm- Rabbn -kuddise sirruh-:

129

Bir sava iki ordunun ittifkyla kazanlr. Biri leker-i gaz (serhat ordusu), dieriyse leker-i du (du ordusu)dur. der. Nitekim ashb- kirm hazart da, cihda giderlerken kendi dularna ilveten zaferleri iin ayrca Ashb- Suffadan da du talebinde bulunurlard. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Bir mminin bir mmine gybnda dusndan daha abuk kabul edilen hibir du yoktur. (Tirmiz, Birr, 50) buyurmutur. nsanlar, dusnn kabul edileceini mit ettikleri kimselerden du talebinde bulunurlar. Hlbuki dunn kabuln temin eden asl sik, bunu yapann ind-i ilhdeki makbliyyetinden ziyde, talepteki ihls ve sammiyetidir. Bu demektir ki, bir gnahkrn mmin kardeine ihlsla yapaca yrekten du, Allh katndaki mevk itibriyle ondan fersah fersah ilerde bulunan bir bakasnn gnlsz dusndan daha hayrldr. Kul gnahkr olmakla, Cenb- Hak -h- onu terk etmi demek deildir. Byle olsayd gnahkrn kusurlarn sylemek gybet nmyla byk gnahlardan biri addedilmi olmazd. te burada kim olursa olsun, Allhn kullarndan birinin gnln yapmann ve onun samm dularn almann deerini idrk etmek gerekir. Ashb- kirm, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e sordular: En makbl du hangisidir? Buyurdular ki: Gecenin son ksmnda ve her farz namazn ardnda yaplan dudr.
(Tirmiz, Deavt, 78)

Dunn kabul iin talebin srf lafzen ifde edilmesi kf deildir. Kalb, seilen kelimelerin yklendii mnya it arzularla titremeli ve du bir gnhn af edilmesi istikmetinde ise onun bir daha ilenmemesi hussunda kat bir azm ve kararla birlikte talep edilmelidir. Dier taraftan dularn Hak katna ykselebilmesini temin etmesi bakmndan istikmet ve amel-i slihin ehemmiyeti pek byktr. Nitekim yet-i kermede yle buyurulur: Ona (Yce Allha) tertemiz kelimeler (samim du ve niyazlar) ykselir. Bu ykselii de slih amel gerekletirir. (Ftr, 10) Dular, havf ve rec, yni korku ve mid arasnda yapmaya gayret etmek cb eder. Du ve istifr, ferd ve milletleri selmete gtrr, gelecek musbetleri izle eder.

130

Kalb hastalklardan kurtulabilme ve dunn kabl sadedinde Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- yle buyurur: Nedmet ateiyle dolu bir gnlle, nemli gzlerle du ve tevbe et! Zr iekler, gneli ve slak yerlerde aar! lk tevbe, ilk peygamber Hazret-i dem -aleyhisselm-la balamtr. O tevbesinde:


Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eer bizi balamaz ve bize acmazsan, mutlaka ziyn edenlerden oluruz. (el-Arf, 23) diye niyzda bulunmutur. Bu du, kendilerinden sonra kymete kadar gelecek evldlarna bir istifr nmnesi olmutur. Cenb- Hak, kalblerin gafletten uyanmas ve mnev hastalklardan if bulmas iin kullarn tevbeye davet ederek yle buyurur: Ey mn edenler! Samm bir tevbe ile Allha dnn! (Ancak byle yaptnz takdrde) umulur ki, Rabbiniz sizin ktlklerinizi rter!.. (et-Tahrim,
8)

Allha yneli ve kalbin yce bir seviye kazanmasnda, du ve istifr son derece nemlidir. Muhtelif tesirler sebebiyle her an deiip Haktan sapmas muhtemel olan kalbin hidyetten ayrlmamas iin, insann duya sarlmaktan baka resi yoktur. Bu hususta yce Rabbimiz kullarna yle du etmelerini tlim etmektedir:


Rabbimiz! Bizi doru yola ilettikten sonra kalbimizi btla kaydrma ve katndan bize rahmet bala. Muhakkak lutfu en bol olan sensin. (l-i mrn, 8)

Bu ilh tlimi, hayatnn virdi hline getiren Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, sk sk:

Ey kalbleri evirip eviren Allhm! Kalbimi dnin zere sbit kl. (Tirmiz, Kader, 7) eklinde du ederlerdi. Du, kalblerin temizlenmesinin en mhim vastalarndan biridir. u yet-i kerme kalbin mnev kirlerden arnmasnda dunn ehemmiyetine ne gzel iaret eder: 131

(Muhcir ve ensardan) sonra gelenler (Rablerine) yle du edip yalvarrlar: Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden nce mn etmi kardelerimizi bala! mn edenlere kar kalblerimizde hibir kin brakma! Ey Rabbimiz! Sen sonsuz efkat ve merhamet sahibisin. (el-Har, 15) nk nce hedefe varmaya mn olan menflii izle etmek ve bu sretle kalb zemnini asl gyeye msid hle getirmek gerekir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- kalbin duyarszlndan ve onda bulunan menf duygu ve dncelerden arnmak iin, Allha iltic ve niyz hlinde bulunmak gerektiini kendi ahsnda yle misllendirir: Allhm! Fayda vermeyen ilimden, rpermeyen kalbden, doymayan nefsten ve kabul olunmayacak dudan sana snrm. (Mslim, Zikr, 73) Allhm! Beyaz elbiseyi kirden arndrdn gibi, kalbimi de gnahlardan temizleyip ar duru eyle. (Buhr, Deavt, 39) Kalb-i selme vsl olabilmek, ancak yce Rabbimizin lutfuyla gerekleir. Nitekim Rabbine selim bir kalb takdm etmeye muvaffak olan Hazret-i brhim aleyhisselam- gizliliklerin ortaya serilecei maher gnnde mahcb olmamak iin Rabbinden u niyzda bulunur: (Rabbim!) Maln ve evldn fayda vermedii, yalnz Allha kalb-i selm getirenlerin fayda grecei o dirili gnnde, beni mahcb etme! (e-uar,
87-89)

Nebiyy-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de cedd-i mkerremleri brhim -aleyhisselm- gibi, Rabbine ayn ekilde iltic ve niyzda bulunmutur: Allhm! Senden doru syleyen bir dil ve selm bir kalb isterim.
(Tirmiz, Deavt, 23)

Dier taraftan duda tekrar ve sebat da ehemmiyetlidir. Sebat iin du metninin en az kere tekrarlanmas nebev bir usldr. Du, sammi olduu takdrde asl ve kat reddedilmez. Lkin bz talepler, samm olmasna ramen, bzen kader-i mutlaka muvfk dmez. Bundan dolay du eden, ftr (bezginlik) gstermemeli ve duya devm etmelidir. Zr dnyada icbet edilmeyen dularn karl hiret leminde grlecektir.

c- Kurn- Kerm Okumak ve Ahkmna Tb Olmak

132

Kalbimizin, Kurnn rhniyetinden feyz alarak hikmet ve srlarla dolabilmesi, ancak onu okurken shib olduumuz kalb seviyeye baldr. Cenb- Hakkn lutfettii ikramlarn en byklerinden biri de, insan Kurna muhtap klmasdr. Rh ve bedenin gerek huzr ve sknuna it mkemmel ller, Kurn- Kermin feyizli muhtevsnda mevcuddur. nsann sadet ve selmeti, bu ideal llerden ald hisse nisbetinde mmkndr. Kurnn rhniyetine snmayp, ona srt evirmek sretiyle muvzenesini kaybeden bir kimse, insanlk haysiyetine yazk etmi, bu nmete niliyet karsnda en dehetli bir nankrle srklenmi, hev ve heves girdaplarnda kendisini helk etmi demektir. Kurn, kanayan rhlara, yorgun gnllere if ve tesell bahedici ilh hikmetler menbadr. Dehetengiz ve kanlmaz lm gereini, mmin bir kulun Rabbine kavumasnda bir vuslat vstas olarak, eb-i ars (dn gecesi) hkmnde karlayabilmenin llerini takdm eden ilh bir lutuftur. Yce Rabbimiz, ilh kelmn tm insanla yle takdim eder:


Ey insanlar! Size Rabbinizden bir t, gnllere bir ifa, mminler iin bir hidyet ve rahmet gelmitir. (Ynus, 57) Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- hads-i erflerinde yle buyurmulardr: Her ziyfet eken, ziyfetine (insanlarn) gelmesini ister ve bundan memnun olur. Kurn da Allhn ziyfetidir. Ondan uzak durmaynz. (Drim, FezillKurn, 1)

Kurn okuyunuz... nk Allh, iinde Kurn bulunan bir kalbe azb etmez... (Drim, Fezill-Kurn, 1) Gerek Kurn ehli, ehlullhtr ve onlar Allhn has kullardr.
Mstedrek, I, 743) 38 (Hkim,

Kurn- Kermi sdece ezberlemekle kalmam, ayn zamanda onun ahkmna tb olup ahlkyla ahlklanm olan ehl-i Kurna Hak Tel Hazretleri birok ihsnda bulunmutur. Hatt bz hfz efendilerin, Cenb- Hakkn huss bir ikrm olarak, vefatlarndan sonra cesetlerinin rmedii bile mhede edilmitir. Nitekim Allh dostlarndan Mahmud Smi Ramazanolu -kuddise sirruh-, Adanada bu vasflara ship bir hfzn, veftndan otuz yl sonra yol ama zarretiyle kabrinin aldna, ancak bu kimsenin cesedinin hi bozulmam olduuna, stelik kefeninin bile sapasalam durduuna bizzat hid olduunu ifde etmilerdir.

38

133

Zikrullh ve Kurn tilvetinden mahrum kalbler, kasvete dr olur. Nitekim sahbe-i kirmdan Eb Mus el-Er -radyallhu anh- kendisini ziyarete gelenlere: Kurn okumaya devam ediniz! Sakn, uzun mddet Kurn okumay terk etmeyin! Aksi hlde sizden ncekiler gibi sizin de kalbleriniz katlar. (Mslim, Zekt, 119) tavsiyesinde bulunmutur. Kurn- Kermin hayvnt ve melekleri dah tesiri altna aldn ifde eden u hdise ok ibretlidir: seyd bin Hudayr -radyallhu anh- anlatyor: Bir gece Bakara Sresini okuyordum. Atm da yanbamda bal olduu hlde duruyordu. Bir ara at ahlanmaya balad. Okumay kestim; at skinleti. Tekrar okumaya baladm, at yine ahland. Hatt olum Yahyy atn inemesinden endie ederek yanma aldm. O esnda semya baktmda zerimde kandillere benzer bir eyler olduunu grdm. Sonra onlar ge doru ykselip gzden kayboldu. Sabahleyin, olup biteni Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e anlattmda bana: Oku ey seyd, oku! buyurdu... Ve sonra: Ey seyd! O grdklerinin ne olduunu biliyor musun? diye sordu. Hayr. dedim. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Onlar, senin Kurn tilvetini dinlemeye gelen meleklerdi. Eer sen okumaya devm etseydin, sabaha kadar seni dinleyeceklerdi. O melekler, insanlara gizli kalmayacak, insanlar da onlar grebileceklerdi. buyurdular. (Buhr, Fezilul-Kurn, 15)

Kurn, insana nzil olmutur. O, gnl insan iin derin bir tefekkr haznesidir. Kurnn rhniyetinden uzak kalmann netcesi, mutlak ve ebed bir hsrndr. Kurndaki hikmet, ibret ve esrr derysndan gfil kalanlar iin Cenb- Hak yle buyurur:


Onlar, Kurn inceden inceye dnmezler mi? Yoksa (onlarn) kalbler(i) zerinde kilitler mi var? (Muhammed, 24)

134

Kurn- Kerm, Cenb- Hakka it esmnn bizim idrk dnymza kelm sretinde aksettirilmi bir tezhrdr. Cenb- Hak, yet-i kermede Kurn- Kermin sonsuz mn ihtimn u ekilde ifde buyurur: yet yeryzndeki aalar kalem, denizler de arkasndan yedi deniz katl(arak mrekkep ol)sa yine Allhn szleri (yazmakla) tkenmez. phe yok ki Allh, mutlak glip ve hikmet shibidir. (Lokman, 27) Kalbimizin, Kurnn rhniyetinden feyz alarak hikmet ve srlarla dolabilmesi, ancak onu okurken shib olduumuz kalb seviyeye baldr. Bu sebeple Kurnn hakkatine vsl olabilmek iin, kalbe irtif kazandrmak cb eder. Zr bir hidyet rehberi olan Kurn- Kerm, kendisine yaklaann, kalb niyet ve durumuna gre hem irda hem de idlle gtrebilecek bir mhiyet tar. Yce Rabbimiz, hakkyla okunan Kurn yetlerinin mminlerin gnl lemlerinde yapaca tesiri ve meydana getirecei mnev cokuyu yle beyan buyurur: ... Rablerinden korkanlarn, bu Kitbn tesirinden dolay tyleri rperir, derken hem bedenleri hem de gnlleri Allhn zikrine snp yumuar. (ez-Zmer, 23) ... Allhn yetleri mminlere okunduunda, onlarn mnlarn artrp glendirir. (el-Enfal, 2) Kurn- Kermden lykyla istifdenin birinci art, ona ihtiram ile yaklamaktr. nk o ihtiram, Kurna atfedilen ehemmiyetin bir tezhrdr. Gerekten Kurn- Kerm, kymete kadar beeriyyetin ihtiyalarn karlayabilecek kemlt, hakkat ve esrr muhtev bulunmasyla da, muhteem bir klavuz hviyetindedir. Allh Tel Kurn- Kermin bu hussiyetini yle beyan eder: phesiz ki bu Kurn en doru yola iletir; slih amellerde bulunan mminlere, kendileri iin byk bir mkfat olduunu mjdeler. (el-sr, 9) Kurn- Kerm, rehberlii kymete kadar devm edecek olan ilh bir kitap olduundan, onun glgesi altndaki her mmin de, lmn ebediyyet kaps aralanncaya kadar Kurn hkmlerine ve Kurn haytna sdk kalmak mecbriyetindedir. Bu dnyda kalb sadet ve selmet, hirette ise Cenb- Hakkn rzsna nil olarak ilh nmetlere gark olmak, ancak bu sretle mmkndr. Kurndan lykyla istifde edebilmek, onun kalben okunabildii nisbette gerekleir. u hads-i erf, bu kalb hli ne gzel ifde eder:

135

Kurn tilveti iin hangi ses ve kraat daha gzeldir, diye sorulduunda, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: Kurn okuyuunu duyduunda, Allhtan korktuu hissini sende uyandran kimsedir. (Drim, Fezilul-Kurn, 34) Hazret-i mer -radyallhu anh- dehete getirip hidyetine vesle olan da, kz kardei Ftmann evinde hu iinde okunan Kurn- Kerm idi. u yet-i kermeler, Kurn- Kermin nasl bir keyfiyetle okunmas gerektii hususunda bizlere k tutmaktadr: (Raslm!) Bu Kurn, yetleri zerinde (insanlar) inceden inceye dnsnler, selm akl sahipleri ibret alsnlar diye sana indirdiimiz feyiz kayna mbrek bir kitaptr. (Sd, 29) (Ey Raslm!) Kurn tertil zere (tane tane) oku. (el-Mzzemmil, 4) te yandan Hazret-i mer -radyallhu anh-n, Bakara Sresini on iki ylda ikml ettii ve bitirince de kr kurban olarak bir deve kestii rivyet edilmitir. (Kurtub, el-Cm, I, 40) Btn bunlar Allhn kitabn tilvet ederken, srf telaffuz muhtevsnda kalmayp, onun btnndan hisse almak, ahkmna tb olmak ve ahlkyla ahlklanmak cb ettiini gstermesi bakmndan clib-i dikkattir. slm trihinin asr- sadetten sonra en seviyeli devrini idrk etmi olan Osmanlnn, Kurn- Kerme yksek bir ihtiram bereketiyle vcda gelmi olduu unutulmamaldr. Gerekten, o devletin bnsi vel sultan Osman Gzi Hazretlerinin, eyh Edebal hnesinde bir geceyi, duvarda asl Kurn- Kerme hrmetsizlik olaca dncesiyle uykusuz geirmi olduu, pek yaygn bir trih rivyettir. Dier taraftan ona abdestsiz el srlememesi hussundaki dn esas da ihtirmn vcb ve ehemmiyetini gstermektedir. Kurn- Kermi bel hizsndan aa bir mevkde tutmamann, slm db iindeki ehemmiyeti de mlumdur. Dier taraftan Kurn- Kermi sdece okumak deil, yazlarna bakmak bile, onunla nsiyetin bir vstas olduundan makbl ve hatt sevb saylmtr. Buna gre Kurn- Kerme hrmette kusur etmemeye almal ve onu mmkn olduu sklkta -az da olsa- okumay det hline getirmelidir. stelik, Kurn- Kermin ilk emrinin

, yni Oku! (el-Alak, 1) diye nzil olmasn

daki hikmet de, hibir zaman hatrdan uzak tutulmamaldr. Bu okuma keyfiyetinin ehemmiyeti, kraatsiz bir namazn sahih olmamasyla da sbittir. Emev halfesi Sleyman bin Abdlmelikin halka ilk konumas yleydi: 136

Ey Allhn kullar! Siz, Allhn kitbn rehber edinin. Onun verdii hkme rz olun. Onunla amel edin. nk bu Kurn, sabah aydnlnn geceyi izle ettii gibi, eytann kurduu tuza ve hleyi bertaraf eder. (Beyhak, Kitbz-Zhd,
61)

Btn bunlar dikkate alndnda Kurn- Kermle nsiyetin hayatmzda ne kadar mhim bir yer igl etmesi lzm geldii kolayca anlalr. lh Kelmn lht srr ve neesiyle gnllerimizin dolup tamasn, Rabbimizden niyz etmeliyiz. Nitekim Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin bir dus da yleydi: ...Rabbim! Kullarndan herhangi birine rettiin, kitabnda indirdiin, ya da bilgisini katnda gizlediin her bir gzel ismin hrmetine, senden niyzm udur ki: Kurn gnlmn bahar, sadrmn nru, hzn ve kederimin resi eyle! (Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 391)

d- bdetleri Hu ile Ed Etmek Allha, Onu gryormuasna ibdet et! Her ne kadar sen Onu gremezsen de, O seni grmektedir. (Buhr, mn, 37) bdetler, kulun Rabbiyle ezelde yapt ahde vef zere bulunduunu gsteren bir sadkat isbtdr. bdet anlar, kulluk artlar iinde Cenb- Hakka en ok yaklalan vuslat demleridir. nsann dnyev megalelerine it tm dertlerini gnlnn dna iterek, yalnz shibinin rzs iin bireyler yapabilmenin huzruyla rhunu dinlendirip glendirdii huss bir lemdir. nk namazda eller kulaklara gtrlerek alnan tekbr, hereyin arkaya atlp dorudan doruya Allha tevecch etmenin ifdesidir. bdetler, insanolunu lm tesinin kayg ve endelerinden zd edebilecek en messir if ve tesell kaynadr. Ebed lem iin yaplacak yatrmlarn yegne yolunun kendisinden getii bir rh iklmidir. Bu vasflaryla ibdetler, kalb muvzene ve selmetin temini yolunda asl ihml edilmemesi gereken bir feyz kaynadr. bdetlerin arzu edilen netceyi hsl etmesi iin hu ile eds arttr. Hu ise, kalb huzr ve skn ile, sevgi ve korku duygularnn berberliinde ilh huzrda durabilmektir. Huzrunda bulunduu yce Sultnn hayetiyle, ayr ile ihtilttan kesilmek, yalnz Onunla olmak ve yalnz Ona ibdet iin yaratldnn uuruna ermektir. bdetler iinde en ihtiml ve mll olan ise namazdr. Namaz, Allhn kullarna en byk hediyelerinden biridir. Hads-i erfte buyurulur:

137

yet bir mmin nce gzelce bir abdest alr, sonra da kalkp batan sona kalbiyle ve yzyle (yni btn varlyla) tam bir huzur ve hu iinde iki rekat namaz klarsa cennet ona vcip olur. (Mslim, Tahret, 17) nsana kazandrd rh meziyetler itibriyle gerek bir namazn yerini tutabilecek hibir ibdet yoktur. Byle bir namaz iin, Haktan gayr her eyin hatt insann kendi nefsinin dah gzden ve gnlden dmesi gerekir. Sleyman Drn -kuddise sirruh-: ki rekat namaz klmak veya Firdevs Cennetine girmek arasnda muhayyer braklsam, iki rekat namaz tercih ederdim. nk Firdevs Cennetine girmek nefsin holanaca bir istektir. Fakat iki rekat namaz klarsam Rabbimle berber bulunmu olurum. buyurmutur. Namaza duran bir kimse, namazdan baka hibir eyle megl olamaz. Namaz onu, her trl msiv dncesinden alkoyar. Gerek bir namazda, kalblerdeki perdeler kalkar ve hakkat nrlar tecell eder. Hak Tel ile berber trifsiz bir vuslat yaanr. Dier ibdetlerdeyse hl byle deildir. Mesel orulu biri, pazarda mteri de olur, satc da... Hacceden de kez byledir. Ama musall, ne satc olur, ne de alc... O, sdece musalldir. Yni maddesi de mns da, huzr-i ilhde bulunmaya mecburdur. Dosdoru klnan bir namaz, verdii feyiz ve rh ile mmini, nefsn temyllerin girdabna dmekten kurtarp, dim ilh huzurda ve murkabe altnda bulunduu uuruna tayan fazletli bir ibdettir. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- hads-i eriflerinde: Allha, Onu gryormuasna ibdet et! Her ne kadar sen Onu gremezsen de, O seni grmektedir. (Buhr, mn, 37) Namaznda lm hatrla. nk bir kii lm hatrlayarak namaz klarsa, o namaz kmil ve gzel olur. Namazn, son namazn kldn dnen kimse gibi kl. Sonunda zr dilemeni gerektirecek her eyden de uzak dur. (Deylem, Msned, I, 431) buyurmulardr. yet-i kermede de hakkyla ed edilen bir namaz iin: ...Namaz da dosdoru kl! Gerekten kmil mnda klnan namaz, fahdan (irkinlik, edebsizlik, fuhiyttan) ve mnkerden (dnin ve akl- selmin tasvib etmedii hereyden insan) men eder. (el-Ankebut, 45) buyurulur. Namazn ktlklerden korumas, namazdaki hu ve huzur hlinin, namazdan sonra da devam etmesine baldr. Eer namaz klan kimsede byle bir muhfaza grlmyorsa, o gerek mnda musall deildir.

138

yet-i kermede bu ekilde namaz klanlar hakknda vrid olan ilh tehdit, muhataplar iin ne acdr: Yazklar olsun o namaz klanlara ki, onlar namazlarn ciddiye almazlar! Onlar, btn ilerinde riyakrlk eden ve en kk yardmn yaplmasna bile mn olan kimselerdir. (el-Mn, 4-7) O hlde kim ki, namazn tdil-i erkna riyet ile klmaz, huzr- ilhde bulunduundan habersiz olur ve akl-fikri ticretine veya baka dnyev megalelere takl kalrsa, onun kld namaz, kendisinden beklenen fyzt hsl etmez. Byle namazlar mecbriyet kablinden, sadece borcun fsn temin eder. Cenb- Hak, hakk ve ideal mndaki bir namaz yet-i kermede yle ifde buyurur: Gerekten mminler kurtulua ermitir; onlar ki namazlarnda hu iindedirler... (el-Mminn, 1-2) Sahbeden Abdullh bin hhr -radyallhu anh-, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in namazdaki hlini yle tasvr eder: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i namaz klarken grdm. Alamaktan dolay gsnden tencere kaynamasna benzeyen bir ses duyuluyordu.
(Eb Dvud, Salt, 156-157; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV, 25)

Hazret-i Ali -radyallhu anh- namaza durduunda benzi sararr, kendi vcdu dhil her eyden syrlrd. Bir muhrebede mbrek ayana batan okun karlmas iin namaza durmutu. Zr bu takdrde okun karlndaki zdrb hissetmeyeceini biliyordu. Lkin bu lde dny ile alkay keserek namaz klabilmek ka kula myesserdir? Namaz bu vasf ve mkemmellikte klamayanlar ise, yese kaplp onu terk etmeye kalkmamaldrlar. Zr, en azndan farz olan borcu demeye yarayan o ekl namazlar devm ettiren her musall birgn bu istikmette az veya ok, bir kemle ular. Her gn belli vakitlerde ed edilen be vakit namaz, insann zamnn bir programa tb klarak, ona intizaml bir yaama disiplini kazandrr ve mesliyet duygusunu kuvvetlendirir. Hayat, henk ve insicm zere olmayan bir insann i leminde denge, huzr ve skn zere bulunmasndan sz edilemez. Bunun yannda namaz, mnen de mna salam bir muhfaza, tefekkre derinlik, korku anlarna tesell ve nee zamanlarna ulv bir lezzet tekl eder. Yine namaz, rhniyete destek, kalbe nee ve sfiyet veren, ilh nsiyeti artran feyz ve bereketlerle dolu bir ibdettir.

139

Hayat mcdelesinde zarr olan; sabr, irde, nefsn arzulara mukvemet gibi hllerin takviyesiyle ahlk mkemmelletiren dier bir ibdet de orutur. Oru, asl gyesi itibriyle dim bir ibdet uuru iinde nefs engeline kar mcdele etmek ve onu kontrol altnda tutarak tesirini asgarye indirebilmektir. Yine oru, insan, sabr sebt, kanaat, hle rz ve meakkatlere kar metnet gibi ahlk fazletlere erdirmekle berber, mahrmiyet ve alkla, nmetlerin kadrini hatrlatr. Zengin-fakir herkese al tattrmak sretiyle onlar bu noktada eitler. Bu vesleyle varlkl insanlara; yoksul, a ve sefil insanlarn hlini hatrlatp yardm ve merhamet hislerini gelitirir. Netcede insanlarn birbirlerine kar mevcd olmas gereken krn duygularn takviye eder. Oru, insandaki takv duygularn canlandrarak, kalb sfiyeti artrr. yet-i kermede: Ey mn edenler! Oru sizden ncekilere farz klnd gibi size de farz klnd. Umulur ki bu syede takvya erersiniz. (el-Bakara, 183) buyurulmutur. rde terbiyesi iin orutan daha messir olabilecek bir baka usl mevcd deildir. rde ise, insandaki tabi ve nefsn temyllerin arlk ve azgnlklarna kar koyabilmenin temel vstalarndan biridir. Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- ebed lemin nmetlerine nil olmak iin, bu dnyda az yemek gerektii hussunda yle buyurur: nsann asl gds, ilh ak ve hikmettir. Bu sebeble ona haddinden ziyde ten gds vermek muvfk deildir. nsan, asl rhn gdsn unutup ten gdsnn endesine dt iin huzursuzdur. nk doymak bilmez. htirsndan yz sararm, ayaklar titremekte, kalbi telala arpmaktadr. Hlbuki nerede yeryz gds, nerede sonsuzluun gds?!. Allh, ehidler iin onlar, Rableri katnda rzklanmaktadrlar 39 diye buyurdu. O mnev gda iin ne az, ne de beden vardr. Orucun hakkatine ulamak ve rhniyetinden istifde edebilmek iin onu zedeleyebilecek ihmallerden iddetle kanmak cb eder. Hads-i erfte buyurulur: Oru, sadece yemek, imek vesireden kesilmek deildir. Kmil ve sevapl oru, ancak faydasz sz ve ilerden, kt sylemekten (dedikodudan) vazge39

l-i mrn Sresi, 169. yet-i kerme.

140

mektir. yet biri sana sver yhut sana kar chilce herhangi bir harekette bulunursa, ona: phesiz ki ben oruluyum! de! (Hkim, Mstedrek, I, 595) Nefsn arzular dizginleyerek, irdeyi terbiye eden oru ibdetinin yansra, varlkl insanlarn servete rm olma netcesinde meydana gelebilecek muhtemel azgnlklarna sed ekmek, muhtalarda da zenginlere kar kin ve hased gibi menf temyllerin filizlenmesini engellemek, ictim hayt korumak ve fertleri birbirine muhabbetle balamak iin, zekt, farz klnmtr. slm ictim nizmnda, fakir ve zengin arasndaki muhabbeti temin edip, hased ve husmeti bertaraf etmek iin zekt ve infk ibdeti son derece mhimdir. Zengin, maln nereden kazanp nereye sarf ettiinden, kazancnn hell olup olmadndan, zekt ve sadakay verip vermediinden Allhn huzrunda ar bir hesb verecektir. O, servetinin muayyen bir ksmn fakrlere vermeye memr klnmakla, ml bakmdan byk bir imtihna tbdir. Ancak dier mkellefiyetlerle birlikte, bu imtihan da kazand takdrde rz-y ilhye ve cennet nmetlerine nil olabilir. Kurn- Kermde birok yerde zikredilen zekt ibdetinin, 27 yerde de dinin temel direi olan namazla birlikte zikredilmesi, ona atfedilen ehemmiyeti gstermektedir. Zekt, imkn olann muhtc olana Allhn emrettii belli miktardaki bir borcudur. Kurn- Kermde: Silin (ihtiycn arz edebilen fakirin) ve mahrmun (iffeti dolaysyla hlini arz edemeyen yoksulun), onlarn servetlerinde muayyen bir hakk vardr. (ez-Zriyt, 19) buyurulmaktadr. Bu itibarla zekt, nisb miktarndan fazla olan mallarn muayyen bir miktarnn, ilh bir vergi hline getirilip geride kalan ksmnn hell klnmasdr. Bylece zekt olarak alnan mal, ksm ksm, derece derece cemiyetin madurlarna intikl ettirilir. Bu syede zenginin serveti temizlenir ve toplumda muvzene, adlet ve ictim henk meydana gelir. Bu gerei kavramak iin de: Zekt verenler (de temizlenip) felh buldu. (el-Al, 14) yet-i kermesine bakmak kfdir. Zr zektn, kelime itibriyle tezkiye, yni temizleme mnsna da gelmesi bu hususta clib-i dikkat bir nktedir. Zekt, Allhn zengine ykledii asgar bir bortur. Hlbuki buna ilveten infak ve sadakalarda bir nisbet konulmam ve buna mukbil varlkl kimseleri tevk iin de bunlarn karl olan sevab, aynen orutaki gibi gizli tutulmutur. Cenb- Hak gemi mmetlerden farkl olarak mmet-i Muhammedin seyyitna (gnahlarna) bire bir, hasentna (amel-i slihlerine) ise bire on karlk verir. Buna ilveten bire yedi yze kadar, hatt bundan da ziyde ecir ile mukbele gren 141

ameller de vardr. Ancak, orula birlikte infkn karl olan sevbn miktr, tevk iin sakl tutulmutur. Cenb- Hak yet-i kermede buyurur: (Ey Peygamber!) Onlarn mallarndan sadaka al ki, bununla kendilerini (gnahlarndan) temizlemi ve artp yceltmi olasn. Ve onlar iin du et! nk senin dun, onlar(n yrekleri) iin sknettir (huzur kaynadr).
(et-Tevbe, 103)

yet-i kerme muktezsnca zekt ve infkn, hem mal hem de kalbi temizleyen iki cihetinin varl mevzubahistir. Allh Tel yet-i kermelerde ilh bir tehdd ile yle buyurur: ... Altn ve gm yp da onlar Allh yolunda infk etmeyenler yok mu, ite onlara elem verici bir azb mjdele! (et-Tevbe, 34) O gn cehennem ateinde (bu biriktirilen altn ve gmler) kzdrlp bunlarla, onlarn alnlar, yanlar ve srtlar dalanr. (Ve onlara denilir ki:) te bu, nefisleriniz iin biriktirdiiniz servettir. Artk ymakta olduunuz eylerin (azbn) tadn! (et-Tevbe, 35) Buna gre mala duyulan muhabbetin kalbe yerlemesiyle, o maln infk edilme meziyetini kaybetmesi netcesinde muhtcn hakk gasbedilmi olur. Byle hllerin de hazn bir kbeti mcib olaca yukardaki yet-i kermelerin kzyla sbittir. Dier taraftan sadece iki nmet iin fitne tbiri kullanlmtr. Bu iki nmet, evld ve maldr. Evldla birlikte mala it muhabbetin kalbe nfz ve hkimiyet tesis etme tehlikesi, Cenb- Hak tarafndan: Dorusu evldlarnz ve mallarnz sizin iin bir fitnedir (imtihan veslesidir)... (et-Tebun, 15) eklinde ifde buyurulmutur. Bunlar fitne olmaktan koruyacak olan keyfiyet, ar muhabbeti firenlemek ve onlar kalbe sokmamaktr. Zekt, infk ve sadaka gibi ilh emirlere lykyla ittib edebilmek, ancak ve ancak dnylk muhabbetinin kalbde kklemesine frsat vermeyip onun bir emnet olduu idrkine ship olmakla mmkndr. Bu husustaki -yukarda ksmen nakletmi bulunduumuz- ilh kzlar karsnda iyi dnmeli ve zekta ilveten sadakalar ve infklarla mecbr olan krkta biri de amaya gayret etmelidir. yet-i kermede Cenb- Hak:

... ...
... Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarn sorarlar. htiya fazlasn de... (el-Bakara, 219) buyurmaktadr. 142

kredici ve cmert zenginler ile sabrl ve haysiyetli fakrler, insanlk erefinde ve ilh rzda berberdirler. Ancak slmda kibirli, hass zenginler ile buna mukbil sabrsz ve neticede isyndan kurtulamayan fakrler zemmedilmitir. Zekt, mal ve servet sahiplerinin fiil bir kr ifdesidir. krn ise, nmeti artraca bir vad-i ilhdir. Allh Tel buyurur:


...Andolsun ki, eer krederseniz, size olan nmetlerimi artrr da artrrm... (brhim, 7) Nitekim Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, infk etmeyi ok severler ve tevk ederlerdi. Bir hads-i erflerinde: Ey insanolu! nfk et ki sana da infk edilsin mulardr.
(Buhr, Nefekt, 1)

buyur-

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, cmertliin, bir mslmann tabiat- asliyesi hline gelmesini de ok arzu ederlerdi. Buyururlard ki: Yalnz iki kiiye gpta edilir. Biri, Allhn, mal verip hak yolunda harcamaya muvaffak kld kii; dieri de Allhn, kendisine ilim verip de onunla amel eden ve bunlar bakasna reten (yni ilmini infk eden) kimsedir. (Buhr, lim, 15) Hlsa insan, yaratl itibriyle dnyya meyyldir. Dny mal ise nefse czip gelir. Ona aldananlar doymak bilmezler. Mal yldka insann hrs artar, muhteris olur. Gzn madde ve mal hrs brm olan insanda, merhamet ve efkat hissi azalr. nfak etmek zor gelir. Nefsi ona: Daha zengin ol; ilerde daha ok hayr ve infak yaparsn! diye ivda (aldatc telknde) bulunur. Byle insan, ten rahatn elde etse de rhen hastadr. Nitekim: Yarn yaparm diyenler helk oldu!.. buyurulmutur. te zekt, dny malna kar hars olmak gibi kalb hastalklarn devsdr. Cenb- Hak, yet-i kermede lm nnda ryadan uyanr gibi kendisine gelen insann, ebed bir pimanlkla yle dediini bildirir:


...Rabbim! Beni(m lmm) yakn bir sreye kadar geciktirsen de sadaka verip slihlerden olsam!.. (el-Mnfikn, 10)

143

Zekt ve sadakada edebe riyet ok mhimdir. Bilhassa veren, alana teekkr hissiyt iinde olmaldr. nk onu farz olan bir bortan kurtarp ecre nil eylemektedir. Verilen sadakalar ayn zamanda, veren kii iin hastalk ve musbetlere kar birer siper-i sikadr. Sadaka verirken hassas bir gnlle onu muhtaca takdim etmenin ehemmiyetini tebrz ettirmek iin yet-i kermelerde: Sadakalar Allh alr! (et-Tevbe, 104) Ey mn edenler! Allha ve hiret gnne inanmad hlde maln gsteri iin harcayan kimse gibi, baa kakmak ve incitmek sretiyle, yaptnz hayrlarnz boa karmayn! (Sadakalarnz imh etmeyin!) (el-Bakara, 264) buyurulmaktadr. Btn canllar, Allhn mlknde yaayp rzklanmaktadr. Cenb- Hak kre-i arz zerindeki bir avu topra, srekli bir istihle (deime) ile, sonsuz sayda canly besleyecek bir gd ambar sretinde kullanmaktadr. Btn canllar iinde akl ve izn ile mcehhez yegne varlk olan insanlar, bu gerei grp de Rabbin mmin-kfir, ciz-kdir bilcmle canllar doyurmas karsnda, kimin maln kimden esirgediklerini hi dnmezler mi? Cenb- Hak kinat bir muhabbet sikyla (sebebiyle) yaratm ve bu muhabbeti hrmetine de, pek ok ikrm, ihsn ve lutuflarda bulunmutur. Zr sevmenin tabi netcesi fedkrlktr. Seven, sevilene kar sevgisi lsnde fedkrlk yapmay bir zevk ve vazfe telkk eder. Bu hl, bir n, mku uruna can vermesine kadar varr. O k bu hareketiyle, bir fedkarlk yapt hissine bile kaplmaz. Allh iin, Onun mahlktna yaplan infk, sevenin sevdiine kar en gzel bir muhabbet tezhrdr. Bu ml ibdetlerin yannda, hem ml hem de beden bir ibdet olan Hac da, nebler silsilesinin ilki dem -aleyhisselm-dan, hir zaman nebsine kadar, yank gnl terennmleri ve eitli ulv htralaryla, mn cevherini gnllerde kemle erdiren ve maherin bir benzerini daha bu lemdeyken yaatarak:

, yni lmeden evvel lnz! srrna ermeye ve

sle olan ulv bir ibdettir. Hac ibdetinin dnyev ve uhrev pek ok hikmetleri vardr. Gerek bir hac, Allhn sonsuz rahmetinin tecellsiyle, af ve mafirete mazhar olan mslmanlarn derin bir mn, ak ve vecd heyecn iinde kaynat, muhteem ve mbrek bir ibdettir. Hac, varlk ve nefs elbisesinden syrlp, rhun derinliine nfz ederek nefsn kasrgalardan kurtulmaya almaktr.

144

Hac, insan rhunun hengini, iklmini ve rengini bulduu, asl hviyetini kazand, kalbin mnev feyz yamurlaryla temizlenip arnd rhniyet tezhrleriyle dolu bir ibdettir. Mminlerin kblesi Kbe-i Muazzama, Cenb- Hakkn Kurn- Kermde: Secde et ve yakla! (el-Alak, 19) buyruu ile ikmesini emrettii namaz ibdetinin istikmet hedefidir. Ayn zamanda btn mslmanlarn mtereken tevecch ettii nokta, yni slm dnysnn nabznn att yerdir. lh nazarlarn insandaki tecelligh, kalb; kinattaki tecelligh ise Kbedir. Yni kint iinde Kbe, bir mnda insan vcdundaki kalb mesbesindedir. Bu sebeple hac, Kbenin ihtimn idrk ederek, hassas bir kalb ile f edilmesi gereken ve tin isteyen bir ibdettir. Hac, program itibriyle, insan kalb hasssiyetlere ynlendirir. nk bu nzik ibdet, Allhn mahlktn incitmemek gibi efkat, merhamet ve muhabbet tezhrleriyle doludur. Hac, bembeyaz ihramlar ierisinde meleklerin letfetinden hisse alma gayretidir. hramda bir av avlanmamal, bir ot, hatta kastl olarak bir kl bile koparlmamaldr. Orada rafes yok, fsk yok, cidl yok 40 Yalnz Yaratandan dolay yaratlanlara efkat, merhamet ve nezket var. Unutmamak lzmdr ki lm, btn canllarn tatmaya mecbr klnd mutlak ve mterek bir kaderdir. Zaman, dakkas ve nefes saysna kadar tyn olunmu ve bir hkme balanmtr. Ecelin takdm ve tehirinin, beer kudretle mmkn olmad, apak bir hakkattir ve ecelden kaanlarn kurtulduklarna dir bir haber de iitilmemitir. Hacca gitme imknna sahip olanlar, bunlar iyice tefekkr edip, hac ibdetini if etme konusunda geveklik ve lkaydlikten iddetle saknmaldr. Aksi hlde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in u dehetli ihtryla karlalr: Bir kimse, yiyecek, iecek ve binecek masraflarna mlik olup da Beytullha gitmek mmkn iken haccetmezse, artk onun Yahud veya Hristiyan olarak lmesine hibir mn yoktur! (Tirmiz, Hac, 3) Bu kz- peygamber, haccetmenin btn artlarn hiz olup da, gafletleri sebebiyle bu ibdeti ihml edenlerin, ac bir kayp iinde olacaklarn ve azb- ilhyi tadacaklarn ihtar etmektedir.

Bkz. Bakara Sresi, 197. Rafes: Cins mnasebette bulunmak, bu konuyla ilgili szler sarfetmek ve hatta her nev kt sz sylemek gibi mnlara gelmektedir. Fsk: Her trl gnah fiiller. Cidl: Lzmsuz mnkaa ve tartmalar.

40

145

Mslmanlarn, gnahlardan arndrmak sretiyle kalblerini tasfiye edecek hac ibdetinden bgne kalmalar, ne byk bir gaflet ve kayptr!.. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Her kim, u Kbe-i Muazzamaya hac niyetiyle gelip de, fsk ve rafes ilemeden haccn yerine getirirse, anasndan doduu gibi gnahsz bir ekilde tertemiz olarak evine dner. (Mslim, Hac, 438)

e- Geceleri hy Etmek nsann kendi i dnysna ynelerek, gndzlerin madd ve mnev skletlerini zerinden atabilmesi, gecenin sknetine brnmekle mmkndr. Zr gndzler, gecenin rh ve shh istirahatini vermekten uzaktr. Gecelerin nmetini bilmeyenler iin gndzn hayrn dnmek de mmkn deildir. Gecenin ilh ve mnev manzaralarna girebilmek iin, onu gyeli kullanmak mecbriyeti vardr. Kalb ehli iin gecenin sknetinden daha feyizli bir zaman olamaz. Geceleri -belli miktarda- uyank geirerek onun feyz ve berektndan istifde etmek cb eder. Bu hususta yet-i kermelerde yle buyurulur:


(O muttak kimseler, geceleri namaz klmak ve istifr etmek iin) yanlarn (tatl) yataklarndan kaldrrlar Rablerine, azbndan korkarak ve rahmetini umarak du ederler (murdlarn isterler, yalvarrlar). Kendilerine verdiimiz rzklardan da hayr yollarna infk ederler. (es-Secde, 16) Gecenin bir ksmnda Ona secde et! Gecenin uzun bir blmnde de Onu tesbh et! (el-nsn, 25-26) Cenb- Hakkn geceye verdii kymet ve onun iine yerletirdii srlar, sayszdr. Bu hususta Rabbimizin: Geceye ve karanln kaplad her eye andolsun ki (el-nikk, 17); Skna erdii zaman geceye andolsun ki (edDuh, 2) ve Kararmaya yz tuttuunda geceye; aarmaya baladnda sabaha andolsun! (et-Tekvr, 17-18) eklinde kasem buyurmasndaki sr, idrkimize ve gnlmze nice hakkatleri seyrettirmek iin alan ilh bir penceredir. Olgunlua erimi mminler iin geceler, dernundaki sknet ve feyz dolaysyla mstesn bir ganmettir. Bu ganmetin kymetini lykyla bilenler -bilhassa gece yarsndan sonra- btn mahlktn istirhate ekilerek, lemi derin bir

146

sknetin kaplad hengmda, du, ibdet ve yank ilticlarla Rablerine ynelmenin en feyizli zemnini bulurlar. Hazret-i Mevln, gecelerde yaad ak ve vecdi Dvn- Kebrinde yle msralara dker: Sk! Kadehi, ak- ilh ile doldur! Mestneye, ekmek sz etmekten uzak dur! Sun kevseri, kansn suya hep tene gnller, Deryda yzen canl, sudan baka ne ister. Doldur o erbdan, yine doldur, yine bir sun! Dursun gece, ey dost onu durdur, ne olursun! Vur uykumu zincirlere vur, gemesin anlar. Varmaz gecenin farkna, varmaz uyuyanlar! 41 Gece ve seherleri uyank geirmek hussunda Cenb- Hak, kendisinden sakndklar iin ilh nmetlere mazhar olacaklarn beyn ile medhettii o bahtiyar kullar hakknda yle buyurur:


O muttakler, geceleri pek az uyurlar, seher vakitlerinde de istifra devm ederlerdi. (ez-Zriyt, 17-18) (O Rahmnn kullar ki,) Rablerinin huzrunda kyma durarak ve secdelere kapanarak gecelerini ihy ederler. (el-Furkn, 64) Dier bir yet-i kermede Cenb- Hak yle buyurur: (Ey Raslm!) Allh, (gece namaza) kalktn vakit seni ve secde edenler arasnda dolatn gryor (e-uar, 218-219) Bu yet-i kerme hakknda Kd Beyzv diyor ki: mmet iin be vakit namaz farz olup da gece namaz snnet hline gelince, Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-, ashbn ahvlini mhede sadedinde gece vakti hcre-i sadetlerinden dar kp ashbn evleri arasnda dolam ve o evleri, Kurn tilveti, zikir ve tesbh sesleriyle ar kovanlar gibi uuldar bir hlde bulmutu. Cenb- Hak gecenin seher vaktinde f edilen zikre, sir zamanlardakinden daha fazla kymet vermektedir. Zr seherlerde zikir ve ibdetle megl olabilmek, dier zamanlardan daha zordur. Bu sebepledir ki seherleri ihy, kulun Rabbine kar duyduu hlisne muhabbet ve tzmin bir ifdesidir. Gnldeki
41

Dvn- Kebrden nazmen dilimize eviren: Emin Ik. (Marmara . lhiyat Fak. Emekli retim yesi).

147

ak ve muhabbet-i ilhiyyenin iddeti ne kadarsa muhakkak ki gece namazna ve tesbihta rabet de o derecede tezhr eder. Bu bakmdan da, gece namaz ve tesbihleri, -det- yr ile buluup sohbet etme mhiyeti tar. Herkes uyurken uyank bulunmak, Mevl-y Mtelin rahmet iklmine girerek, mafiret, muhabbet ve mrifet meclisine dhil olan mstesn kullarndan olmak demektir. Eer bir mmin, geceyi gyeli kullanabilir ve seherdeki zikrin rhniyetinden nasb alabilirse, gecesi gndznden -mnen- daha aydnlk ve hayrl olur. Lkin, gyesiz ve uykuya mahkm olarak geirilen bir gece ise, taa, denize ve le yaan yamur gibi faydasz ve telfsi zor bir kayptr. Byle bir gecenin gndz de mnen karanlktr. Seherde balayan tevhdin rhniyeti, gnlerimizi ve gnllerimizi ihta ederse, son nefesimiz, yni dnydaki her eye byk ved demek olan lm de, kelime-i tevhdin rhniyeti ile -inallh- bir eb-i arsa 42 dnr. Abdullh bin Amr bin s -radyallhu anhm-, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in kendisini yle kz ettiini bildirmitir: Ey Abdullh! Falan kimse gibi olma! nk o, gece ibdetine devm ederken, artk kalkmaz oldu. (Buhr, Teheccd, 19; Mslim, Sym, 185) Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, ashb- kirma hitben: Gece ibdetine dikkat ediniz! nk o sizden nceki slih kimselerin detidir. phesiz gece ibdete kalkmak Allha yaklamaya vesledir. (Bu ibdet) gnahlardan alkor, hatlara keffret olur ve bedenden dertleri giderir. (Tirmiz,
Deavt, 101)

Btn bir geceyi uykuyla geirmeyip arada bir kalkmann, insan vcdunun shhati iin ehemmiyetli olduu da tbben tespit edilmitir. Hakkaten uzun bir uykudan uyananlar, ba arsndan muzdarip olurlar. Bu, uyurken nefes alp-vermenin yavalamas ve beynin kf miktarda oksijenle beslenememesinin bir netcesidir. Uykuyu blenler, fiil hareketlerle nefes alp vermeyi normalletirdiklerinden, az bir uykuya ramen yataklarndan daha zinde kalkarlar. Dier taraftan bilhassa ihtiyarlarda lmler, daha ziyde sabaha kar vk olur. Bundan dolay doktorlar, seher vaktine lm saati adn verirler. Bunun sebebi, uykunun en derin olduu saatte kalbin almasnn yavalamasdr. Bu saatte uyananlar, stelik bir de souk suyla abdest alrlarsa, btn vcd fonksiyonlarn normalletirmi olurlar.

42

eb-i ars: lh vuslat gecesi.

148

Dnin emirleri bu gibi dnyev faydalar iin olmayp Allha kulluu gerekletirmek maksadyla vaz olunmularsa da, onlarn her birinde byle dnyev faydalar da mevcddur. Namaz, oru vs. ibdetler de byle saysz dnyev hikmetler ve menfaatler vardr. Fakat tabiatiyle bunlar, o ibdetlerin varlk sebebi deil, faydal birer yan tesiri mesbesindedirler.

f- Zikrullh ve Murkabe Kalbler ancak zikrullh ile itminna (hakk huzura) eriir (er-Rad, 28) nsan kelimesi, mene itibriyle bir gre gre nisyndan gelir. Nisyn, zikrin (hatrlamann) zdddr ve unutkanl ifde eder ki, insanolunun en byk zaaflarndan biridir. Bu hakkat halk arasnda, Hfza-y beer nisyn ile mlldr. darb- meseliyle de ifde edilegelmitir. Nisyn asgarye indirebilmenin en esasl yolu zikirdir. nsann yaratl maksadna muvfk yaayabilmesi iin, rhlarn Bezm-i Elestte 43 Rabbiyle yapm olduu ahd mska sdk kalarak Yaratcsn asl hatr ve gnlnden karmamas cb eder. te bu sebeple, insanda ftr olarak mevcd bulunan nisyndan doan zararlarn telfsi iin Allh ve ona kar kulluk idrkinin dim canl ve zinde tutulmas maksadyla her eyden nce zikre ihtiya vardr. Zr her tekrar, tekrar edilen eyin idrk ve izndaki yerini kuvvetlendirir. Cenb- Hak, kulunun sret yapsna deil, kalbine nazar eder. Bu bakmdan her mmin, ilh nazarlarn tecell ettii kalbini gafletten koruyup, zikir ile megl etmeyi vazfe bilmelidir. Kulluk vazfeleri iindeki bu huss ehemmiyeti sebebiyle, zikir kelimesi Kurn- Kermde iki yz elliden ziyde yerde gemektedir. Cenb- Hakka hakk mnda kulluk yapabilmek ve bu sretle mrifetullha ulamak, zikrin kalbde kazand mevk ve hissediliindeki derinlik nisbetinde gerekleir. Bu yzdendir ki mrifetullh, yni Rabbin hakkatine kalben nil olmak, ilmin en fazletlisi saylagelmitir. nk insana asl lzm olan bilgi budur. Cenb- Hak, kullarnn, zikrin rhniyetinden gfil bulunmamalar iin bu husustaki yetlerin bir ksmnda yle buyurmutur:


43

Bezm-i Elest (Ruhlarn Ezel Toplants): Rhlar leminde Allh Telnn: Ben sizin Rabbiniz deil miyim? suline, btn rhlarn: Evet, Sen bizim Rabbimizsin! diye cevap vererek Cenb- Hakkn rubbiyyetini ikrr etmeleridir. Bkz. raf Sresi, 172. yet-i kerme.

149

mn edenlerin, zikrullh ve Haktan inen Kurn sebebiyle kalblerinin hu iinde rperme zaman henz gelmedi mi? (el-Hadd, 16) Allh zikretmek; elbette en byk (ibdet)tir. (el-Ankebt, 45) Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim. Bana kredin, nankrlk etmeyin! (el-Bakara, 152) Cenb- Hak, Ms ve Hrn -aleyhimesselm- Firavuna teblie gnderirken dah: Sen ve kardein birlikte yetlerimi gtrn. kiniz de beni hatrlayp anmakta geveklik gstermeyin. (Th, 42) buyurarak, zikirden gfil kalmamalarn emretmitir. Allh zikretmek, hi phesiz ki Allh lafznn sdece kelime olarak tekrarlanmas deil, onun tahasss merkezi olan kalbde mekn bulmasdr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar: Allh zikreden kimseyle zikretmeyenin misli, diri ile l gibidir. (Buhr,
Deavt, 66)

Allh sevmenin almeti, Allh zikretmeyi sevmektir.


II, 52)

(Suyt, Cmius-Sar,

Nitekim zikirden uzak kimseler, Allh sevgisinden de uzak olduklar iin ilh tehdd altndadr. yet-i kermede buyurulur: Allh zikretmek hussunda kalbleri katlam olanlara yazklar olsun!.. (ez-Zmer, 22) Bu tehddden slim olabilmek iin, devaml zikir hlinde bulunmann lzmu, Cenb- Hak tarafndan u ekilde beyn buyurulmutur: Rabbini, kendi iinde (kalbinde), yalvararak ve rpererek, yksek olmayan bir sesle, gece-gndz zikret! Gfillerden olma! (el-Arf, 205) Yine yet-i kermelerde zikirden uzaklamann tehlikesini ifde maksadyla yle buyurulmutur: Kim Rahmn (olan Allh) zikretmekten gfil olursa, yanndan ayrlmayan bir eytan ona musallat ederiz. phesiz bu eytanlar, onlar doru yoldan alkoyarlar da onlar, kendilerinin doru yolda olduklarn sanrlar. eytana dost olan o kimse, sonunda bize (huzrumuza hesab vermeye) gelince, arkadana: Keke, benimle senin aranda dou ile bat aras kadar uzaklk olsayd! Meer sen, ne kt bir arkadamsn!.. der. (ez-Zuhruf, 36-38) 150

Kim benim zikrimden yz evirirse, phesiz onun hakk dar bir geimdir ve biz onu kyamet gnnde kr olarak harederiz. (O zaman) O: Rabbim beni niin kr olarak harettin? Hlbuki ben daha nce gren bir kimseydim. der. Allh Tel: Evet yleydi. (Hani dnyda) sana yetlerimiz gelmiti de sen onlar unutmutun. te bugn de sen ylece unutulursun. buyurur. (Th, 124-126) Gzel ahlk ve hasletler, ancak Cenb- Haktan korkan, Onu ok seven ve ok zikredenlere mahsstur. Allh Tel buyurur: Yedi gk, yer ve bunlarda bulunan her ey Onu tesbh eder. Onu hamd ile tesbh etmeyen hibir ey yoktur Ne var ki siz, onlarn tesbhini anlayamazsnz! O, Halmdir, balaycdr. (el-sr, 44)

Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de zikir ve zikir meclislerinin fazleti hakknda bir kuds hadsinde yle buyurmulardr: Allh Tel buyuruyor ki: Ben kuluma, benim hakkmdaki zannna gre mumele ederim. O beni zikrettiinde ben onunla berberim. O beni, kendi iinde zikrederse, ben de onu zikrederim. O beni bir topluluk ierisinde zikrederse, ben de onu o topluluktan daha hayrl bir topluluk ierisinde anarm. (Buhr, Tevhid, 15) Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- birgn ashb- kirma hitben: Amellerinizin Allh katnda en temizini, derecelerinizin en ykseini, altn ve gm sadaka vermenizden daha hayrlsn, dmanlarnzla karlap boyunlarn vurmanzdan ve onlarn da sizin boynunuzu vurmasndan daha hayrlsn haber vereyim mi? diye sordu. Onlar da: Haber ver, ey Allhn Rasl! dediler. Bunun zerine Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allh zikretmektir. buyurdu. (Tirmiz, Deavt, 6) Zikrullh ferd olarak yaplabildii gibi topluluk hlinde de yaplabilir. Nitekim Muviye -radyallhu anh- mescidde halka hlinde oturan bir cemaatin yanna geldi ve:

151

Burada niin toplandnz? diye sordu. Allh zikretmek iin toplandk. diye cevap verdiler. O tekrar: Allh akna doru syleyin. Siz burada sadece Allh zikretmek iin mi oturdunuz? diye sordu. Evet, sadece bu maksatla oturduk. dediler. Bunun zerine Muviye radyallhu anh- yle dedi: Ben sizin sznze inanmadm iin yemin vermi deilim. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e benim kadar yakn olup da benden daha az hadis rivyet eden yoktur. Birgn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- halka hlinde oturan sahblerinin yanna geldi de onlara: Burada niin oturuyorsunuz? diye sordu. Bize slmiyeti nasip ederek byk bir lutufta bulunmas sebebiyle Allh zikretmek ve ona hamdetmek iin oturuyoruz. diye cevap verdiler. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allh adna doru syleyin. Gerekten siz burada sadece Allh zikretmek iin mi oturdunuz? diye sordu. Evet, vallhi sadece bu maksatla oturduk. dediler. Bunun zerine Allhn Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Ben size inanmadm iin yemin vermi deilim. Fakat bana Cebril gelerek Allh Telnn meleklere sizinle iftihar ettiini haber verdi de onun iin byle syledim. buyurdu. (Mslim, Zikir, 40) Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kalb eitim hussunda ashb- kirmn istddna gre zikir tliminde bulunurdu. mm Hn ile arasnda geen u konuma bunu ne gzel misllendirir: Eb Tlibin kz mm Hn -radyallhu anh-, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e mrcaat ederek: Y Raslallh! Ben ihtiyarladm ve zayfladm. Bana oturduum yerde yapabileceim bir ibdet tavsiye eder misin? diye sordu. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de: Yz def sbhnallh, Yz def elhamdlillh, Ve yz def l ilhe illllh de! buyurdular. (bn-i Mce, Edeb, 56; Ahmed b. Hanbel, Msned, VI, 344)

152

Zikirler iinde bilhassa kelime-i tevhdin topluluk hlinde zikredilmesinin huss bir yeri vardr. Nitekim sahbeden eddd bin Evs -radyallhu anh-n rivyet ettii u hadste bu hussa iret buyurulmutur: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- yannda bulunduumuz bir srada bize hitben: Aranzda yabanc biri var m? diye sordular. Buradaki yabanc ile Ehl-i Kitb kasdetmiti. Biz de: Hayr, yoktur y Raslallh! dedik. Bunun zerine Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, kaplarn kapatlmasn emrederek yle buyurdu: Ellerinizi kaldrn ve L ilhe illllh deyin! eddd bin Evs -radyallhu anh-, bu zikir meclisinin devmn u ekilde anlatr: Ellerimizi bir mddet kaldrp sylenildii ekilde (L ilhe illllh! diyerek) zikrettik. Mtekben Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ellerini indirdi ve yle du etti: Allhm sana hamd olsun! Rabbim, beni bu cmle ile gnderdin. Onu (sylemeyi ve gereini yerine getirmeyi) bana emrettin. Buna karlk bana cenneti vad ettin. Sen vadinden asla dnmezsin! Daha sonra Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ashbna yle buyurdu: Mjdeler olsun size! Muhakkak ki Allh Tel sizi balad.
Hanbel, Msned, IV, 124) (Ahmed b.

Bir baka hads-i erfte de yle buyurulur: L ilhe illllh!, Allh katndaki yeri ve deeri pek byk olan bir kelimedir. Kim tam bir ihls ve sadkat iinde onu sylerse, Allh onu cennete koyar. Kim de onu inanmad hlde sadece diliyle sylerse, can ve mal korunur; lkin yarn Allha kavuunca, Allh da onun hesbn grr. (Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 26)

Her an zikrullh ve murkabe uuru iinde bulunmann lzmunu ifde eden u hadis-i erf de clib-i dikkattir.

153

Allh unutarak lzumsuz konumalara dalmayn. nk Allh unutarak yaplan ok konumalar kalbi katlatrr. Allhtan en uzak olan kimse ise kalbi kat olandr. (Tirmiz, Zhd, 62) buyurmulardr. Grld zere zikrullh, bizzt Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- tarafndan pek ok vesleyle tlim, tevk ve telkn edilmitir. Bu denli tervc edilen bir ibdetin feyzinden uzak kalmak ne byk bir kayp ve hakkyla ed edildiinde nil olunacak uhrev nmetlere mukbil, ne ac bir mahrmiyettir. Bu dny haytnda Rabbimizi ne kadar ok ve ne lde derinden hissederek anarsak, yarn hirette ilh vuslata o nisbette nil olacamz muhakkaktr. Sevenler sevdiklerini, duyduklar muhabbetin iddeti nisbetinde yd etme ihtiyc hissederler. Dier taraftan o yd edi de, sevilene kar duyulan muhabbeti artrr. mn halvetinden (lezzetinden) nasb alanlar da bu istikmette merhaleler kat ettike, Cenb- Hakka olan itiyklar kadar zikredileri de artar. Nefsn itihlarla rhn itihlar arasnda tatmn ynnden de bir fark vardr: Yemek imek gibi nefsn itihlar tatmn olduka snerken, rhn itihlar ise artp oalr. Bu, susuzluunu gidermek iin det tuzlu su imeye benzer. Her iilen su, itihy biraz daha artrr. Byleleri her hl ve frsatta dim bir zikir hlinde bulunup gklerin ve yerin yaratlndaki ince ve dakk hikmetlere dalarlar da: Y Rabb! Sen bunlar bouna ve abes yaratmadn; Seni tesbh ederiz. Bizleri cehennem azbndan koru! (l-i mrn, 191) diye tefekkr ve niyzda bulunurlar. Hayat man ve itminnla idme ettirmenin, ilh neveler ve saflara erimenin ve nihyet kmil bir manla Hakka kavumann yolu, dim zikirden gemektedir. Zr insan nasl yaarsa yle lr ve ld hl zere harolunur. Nitekim, hads-i erfte de buyurulduu zere: nsanlar kymet gnnde ldkleri hl zere diriltileceklerdir.
Cennet, 83) (Mslim,

Hibir ey, insann tahasss ve tefekkr itiykn, kintn Hkim ve Nzm olan Cenb- Vcibl-Vcdun varlna vukf ve Ona muhabbet derecesinde tatmne medr olamaz. Zr yet-i kermede buyrulduu zere: Kalbler, ancak zikrullh ile itminna (hakk huzura) eriir
28) (er-Rad,

g- Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e

154

Muhabbet ve Salavt- erfe phesiz ki Allh ve melekleri, Peygambere oka salt ederler. Ey mminler! Siz de Ona salavt getirin ve tam bir teslmiyetle selm verin. (elAhzb, 56)

Bir yaradl hrikas olan Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi, beer istdd ve tkat dhilinde kmilen kavrayabilmemiz mmkn deildir. Bu lemden alnan intiblar, Onu zah ve idrkte kifyetsiz kalr. Bir bardaa, bir ummn sdrmak mmkn olmad gibi, Nr-i Muhammedyi idrk de lykyla mmkn deildir. Bu hakkati ifde sadedinde yet-i kermede buyurulur:


phesiz ki Allh ve melekleri, Peygambere oka salt ederler. Ey mminler siz de Ona salavt getirin ve tam bir teslmiyetle selm verin. (elAhzb, 56)

yet-i kermedeki ilh ferman mcibince, O Fahr-i Kinta salt selm getirmek mecbrdir. Bu, Cenb- Hakkn Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e kar btn mmetin yapmasn murd ettii ve emir buyurduu dabdandr. Cenb- Hakkn saysz melekleri ile birlikte kendisine salt ve selmda bulunduu O yce Peygamberin fazl kemline yaklamak bir mn muktezsdr. Zr Rabbimiz yet-i kermede yle buyurmutur: (Ey Raslm) de ki: Eer Allh sevdiinizi iddi ediyorsanz, bana tb olunuz ki, Allh da sizi sevsin ve gnahlarnz mafiret buyursun. (l-i
mrn, 31)

Muhakkak ki mmin, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in muhabbeti karsnda, ilh rperilerini, edeb duygularn hissettii, rhunu nefsniyete it btn izgi ve grntlerinden boaltt vakit, Onun muhabbet ve rnek ahsiyetinden hisse alma yoluna girmi olur. Onun mbrek ahsiyetinden hisse alarak Onda fnleen mmetin gnl erleri, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in muhabbetine ne gzel rnekler sergilemilerdir. Muhabbetin kaynana, Allh ve Raslnde erienler, kyamete kadar mmet-i Muhammedin dostu olarak yaarlar, fn hayatlarndan sonra da hep rahmet ve dularla yd edilirler. Bu hle erien saysz Raslullh klarndan ikisinin hli yledir:

155

Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- dn-i mbni yaymak ve retmek maksadyla etrafndaki kablelere muallimler gnderirdi. Fakat gnderdii baz muallimlere ihnet edilmiti. Nitekim bunlardan biri de Rec vakasnda gereklemitir: Adal ve Kare kableleri Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-den slm retecek muallimler istedi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de on kiilik bir heyet gnderdi. Kfile Rec mevkne varnca tuzaa drld, sekizi ehid edildi, ikisi de esir alnp Mekkeli mriklere teslim edildi. Esir edilen sahbler Zeyd ve Hubeyb -radyallhu anhm- idi. kisi de zalim mrikler tarafndan ehid edildi. ehid edilmeden nce Zeyde sordular. Hayatnn kurtulmasna mukbil, senin yerinde Peygamberinin olmasn ister miydin? Zeyd -radyallhu anh-, bu suli soran Eb Sfyana acyarak bakt ve: Benim, oluk-ocuumun arasnda olup Peygamberimin burada olmasn istemek yle dursun, Onun ayana diken batmasna bile asl gnlm rz olmaz. dedi. Eb Sfyan bu muhabbet karsnda dondu kald: Hayret dorusu! dedi. Ben, dnyada Muhammedin ashbnn Onu sevdii kadar, birbirini seven iki kimse daha grmedim. Sonra Hubeyb -radyallhu anh-n yanna gittiler. Ona, dninden vazgeerse kurtulacan sylediler. Hubeyb -radyallhu anh-: Dnyay verseniz bile dnimden dnmem! dedi. Zeyd -radyallhu anh-a sorduklarn ona da sordular ve ayn cevab aldlar. Hubeybin ise ehd edilmeden evvel bir tek arzusu vard: Hazret-i Peygambere muhabbetle selm gndermek!.. Lkin kiminle gnderebilirdi ki! Yannda bir tek mslman yoktu! Gzlerini mahzun bir ekilde semya kaldrd ve iltic hlinde: Allhm! Burada selmm Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e ulatracak kimse yok. Ona selmm Sen ulatr! dedi. O srada ashbyla Medinede oturmakta olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in, onun zerine de selm olsun anlamnda: 156

Ve aleyhisselm buyurduunu etrafndakiler duydular. Ashb- kirm hayretle: Y Raslallh! Kimin selmna karlk verdiniz? diye sorunca: Kardeiniz Hubeybin selmna. buyurdu. Nihyet kfirler her iki sahbyi de ar ikenceler altnda ehid ettiler. ehid edilirken Hubeybin syledii szlerden biri ok mnidardr: Mslman olarak ldkten sonra, yle veya byle lmek ne gam!.. 44 te sahbnin mn, ak ve cesreti!.. Byle bir ikence tablosu bizi dehete drrken, Allh ve Raslullh klar byle bir manzara karsnda asl rknt duymuyorlard. Btn dertleri, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in tevecchne mazhar olmakt. Onlarn ihls ve muhabbetleriyle selmlar yerine ulayor; hem de selm iletenlerin en ycesi Cenb- Hak tarafndan... Ashbn Hazret-i Peygambere hasret ve muhabbetini sergileyen u misl de bizler iin ne kadar ibretlidir: Abdullh bin Zeyd el-Ensr -radyallhu anh- Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelip: Y Raslallh! Sen bana nefsimden, malmdan, evladmdan ve ehlimden daha sevgilisin. Eer, gelip de seni grme gibi bir nmet olmasayd lmeyi arzu ederdim. dedi ve alad. Bunun zerine Raslullh Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Niin alyorsun. diye sorduklarnda Ensr: Y Raslallh! Birgn sizin de bizim de leceinizi, sizin peygamberlerle beraber yksek makamlarda olacanz, bizim ise eer cennete girsek bile aa makamlarda olacamz dnerek (seni gremeyeceim endiesiyle) aladm. cevabn verdi. Merhamet umman Peygamberimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- cevap vermeyip skt ettiler. Bu srada u yet-i kerme nzil oldu: Kim Allha ve Peygamberine itaat ederse ite onlar, Allhn kendilerine nmet verdii nebler, sddkler, ehidler ve slihlerle beraber olacaklardr. Onlar ne gzel dostlardr! (en-Nis, 69)

44

Bkz. Buhr, Megz, 10; Vkd, Megz, s. 280-281.

157

Abdullh bin Zeyd el-Ensr -radyallhu anh-, bahesinde alt bir anda olu nefes nefese gelip byk bir znt ile Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in vefat haberini verdi. Bu ac haberle sarslan Ensr yle du etti: Allhm! Gzm al ki artk bundan byle tek sevdiim Hazret-i Muhammed -sallllhu aleyhi ve sellem-den baka kimseyi grmeyeyim. Abdullh bin Zeyd el-Ensrnin dus kabul oldu ve orackta gzleri grmez oluverdi. 45 te ak ve muhabbet, iki kalb arasnda bir cereyan hattdr. Sevenler, hibir zaman sevilenleri gnllerinden ve dillerinden drmezler. Sevdiklerine canlarn ve mallarn bezletmek sretiyle fedkarlklarnn huzuru iinde yaarlar ve lrler. yet-i kermede buyurulur: Namaz kln, zekt verin ve peygambere de itaat edin; umulur ki, bu syede ilh merhamete nil olursunuz. (en-Nr, 56) Seven, sevdiinin her eyini sevip ona meftn olur. dstrunca, sve-i hasene olan Habb-i Kibriyya her bakmdan ittib arttr. yle ki, bu husustaki ak, muhabbet ve ittib, Hakka muhabbetin bel kemiini oluturur. Kelime-i tevhdde L ilhe illallhdan sonra Muhammedn Raslullh cmlesi gelir. Her kelime-i tevhd ve her salavt- erfe, Hakka muhabbet ve yaknln sermayesini tekil eder. Dnya ve ahiretin sadet hayat ve btn mnev fetihler, Onun muhabbet sermayesiyle kazanlr. Cihan, ilh muhabbetin tezhrdr. O zuhrun z cevherini, Muhammed nr tekil eder ve Zt- ulhiyyete varabilmenin yegne yolu da Ona muhabbettir. bdetteki rhniyet, muamelttaki zerfet, ahlktaki nezket, gnldeki letfet, smlardaki nr-i melhat, lisanlardaki selset, duygulardaki incelik, nazarlardaki derinlik, velhsl btn gzellikler, O varlk nruna olan muhabbetten kalblere akseden parltlardr. Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Gel ey gnl! Hakk bayram, Cenb- Muhammede vuslattr. nk cihnn aydnl, o mbrek varln cemlinin nrundandr.

lh feyz ve bereketin kalbe nakolabilmesi iin, btn zaman ve meknlarda, hussiyle seher vakitlerinde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizle rbtay glendirmek ve Onun rhniyetinden hisseler alabilmek iin salavt- erfenin pek byk bir ehemmiyeti vardr.
45

Bkz. Kurtub, el-Cm li-Ahkmil-Kurn, V, 271.

158

Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in hakkatinde hayat bulan Hak dostlar, salt u selm getirmek ve bu vesleyle Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e yaklamaktaki fazletleri yle sralamlardr: 1. Emr-i ilhye imtisl ile Cenb- Hakkn ve meleklerin salavtna muvfakat edilmi olur. yet-i kermede buyurulur: phesiz ki Allh ve melekleri, Peygambere oka salt ederler. Ey mminler! Siz de Ona salavt getirin ve tam bir teslmiyetle selm verin. (el-Ahzb, 56) Allhn, meleklerin ve mmetin salt selamlar arasnda mn cihetiyle farkllklar olduu muhakkaktr. Allhn salt, nebsine rahmet edip onu yceltmesidir. Meleklerin salt, Hazret-i Peygamber iin istifar ve dudr. Mminlerin salt ise, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- hakknda duda bulunmalardr. 2- Gnahlarn affedilmesine vesledir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Kim bana bir defa salt getirirse, Allh o kimseye on def salt eder, on hats silinir ve on derece ykseltilir. (Nes, Sehv, 55) 3- Kymette Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, onun yannda olur. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Kymet gnnde insanlarn bana en yakn olanlar; bana en ok salt ve selm getirenlerdir. (Tirmiz, Vitr, 21) 4- Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, salt okuyana mukbelede bulunur. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Selm veren kimsenin selmna mukbele etmem iin Allh, rhumu bana ide eder. (Eb Dvud, Mensik, 96) 5- Her salt getirenin ismi Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize arz edilir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Yeryznde Allhn seyyah melekleri vardr. Onlar mmetimin selmn (nnda) bana ulatrr. (Nes, Sehv, 46)

159

6- Salt selm okuyan kimse, Allh ve Raslnn muhabbetini dier muhabbetlere tercih etmi olduu iin, Onun ahlkyla ahlklanmada seviye alr, kt ahlktan kurtulur, fazlete erer. 7- Nebiyy-i Ekremin kendisine olan muhabbeti artt gibi, onun da Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e olan muhabbeti devam eder ve katlanarak artar. 8- Allh Telnn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ile bize ihsn ettii lutuflar, sayya gelmeyecek kadar fazla olmasna ramen, salt ve selm ile Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in zerimizdeki hakkn ok az da olsa demeye alm oluruz. 9- Allh Telnn rahmetinin zerimize inmesine vesledir. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Kim bana bir defa salt selm getirirse, bu sebeple Allh Tel da ona on misli merhamet eder. (Mslim, Salt, 70) 10- Unutulan szn hatrlanmasna sebep olur. 11- Dularn kabulne vesle olur: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- namazdan sonra Allha hamdetmeden ve Peygamber -aleyhisselm-a salt selm getirmeden du eden bir adam grd. Bunun zerine: Bu adam acele etti. buyurdu. Sonra o adam yanna ard ve yle dedi: Biriniz du edecei zaman nce Allh Telya hamd sen etsin, sonra bana salt selm getirsin. Daha sonra da diledii ekilde du etsin. (Tirmiz, Deavt, 64)

Dier bir hads-i erfte de yle buyurulur: Du eden bir kimse, Peygambere salt okumad mddete dus perdelidir. (Hedefine ulaamaz.) (Mnzir, et-Tergb vet-Terhb, III, 165) 12- lh itba mruz kalmaktan korunur: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur: Yannda ismim zikrolunduu hlde bana salavt getirmeyen kimsenin burnu srtlsn. (Tirmizi, Deavt, 100) 13- Allh Tel, Nebsine salt eden kulunun ilerinde ona yeter ve onun hem dnya hem de hiret kederlerini izle eder.

160

Nitekim bey bin Kb -radyallhu anh- diyor ki: Hazret-i Peygambere: Y Raslallh! Ben sana ok salavt- erfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir? diye sordum. Dilediin kadar yap. buyurdu. Dularmn drtte birini salavt- erfeye ayrsam uygun olur mu? diye sordum. Dilediin kadarn ayr. Ama daha fazla yaparsan senin iin hayrl olur. buyurdu. yleyse dumn yarsn salavt- erfeye ayraym. dedim. Dilediin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin iin hayrl olur. buyurdu. Ben yine: u hlde te ikisi yeter mi? diye sordum. stediin kadar. Ama artrrsan senin iin iyi olur. buyurdu. yleyse duya ayrdm zamann hepsinde sana salavt- erfe getirsem nasl olur? deyince: O takdirde Allh btn skntlarn giderir ve gnahlarn balar. buyurdu. (Tirmiz, Kymet, 23) Salt selm getirmek, Hazret-i Peygamberin rhniyetiyle irtibat kurmay ve Onun nrundan istifde etmeyi temin eder. Bu salavtlarn mkft ise, kulun Hazret-i Peygambere olan muhabbeti ve ihls mukbilindedir. Ey Rasl, ey Neb, sonsuz salt ve selm sana olsun!.. Dahlek y Raslallh!.. 46

h- Tefekkr-i Mevt Ne dnyda lmden kaacak bir zaman ve mekn, ne kabirde tekrar geriye dnecek bir imkn, ne de kymetin iddetinden snacak bir barnak vardr... nsan, hayatn ak iinde yaama sevinci ile lmden rperi gibi iki mthi zdln iinde alkalanr durur. Dim bir ak hlinde olan hayt ve lmn
46

Dahlek y Raslallh: Y Raslallh! Senin efaat ve merhametine muhtacm!

161

hakk manlar idrk edilmeden, yaratl sr ve hikmeti ile insann gerek mhiyeti de kavranamaz. stisnsz her hayat seyyhnn bana gelecek olan lm, idrk sahibi olan btn varlklarn zmeye mecbr bulunduu bir muammdr. Mlk Sresinin 2. yetinde:


O ki, hanginizin (ihsan duygusu iinde) daha gzel amel ileyeceini denemek iin lm ve hayt yaratmtr. buyurulur. Enbiy Sresinin 35. yetinde de: Her canl lm tadar. Bir imtihn olarak sizi hayrla da erle de deniyoruz. Ve siz ancak bize dndrleceksiniz... buyurulmaktadr. Dny, ilh bir mn dershnesi, lm ise, zarr bir intikl kanunudur. Hazret-i Mevln: Dirilmek iin lnz! buyurur. Kalbin dirilii, ancak nefsniyetten vazgeebilmekle mmkndr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Btn zevkleri kknden yok eden lm oka hatrlaynz! met, 26) buyurur.
(Tirmiz, Ky-

Tefekkr-i mevt, lm gelmeden nce lm hatrlamaktr. Bylece nefsniyetten uzaklaarak, ird bir ekilde Rabbin huzruna hazrlanmaktr. Bu, mna dayanan bir tefekkr ve uurdur. nsann, bitmek-tkenmek bilmeyen dnyev emelleri, fn mid ve tesellleri, kabir toprana den ne mthi bir yaprak dkmdr. Kabristanlar, fn hayatlarn tketen ana-baba, oluk-ocuk, sevgili, hsm, akraba, dost ve arkada adresleri ile doludur. Dny hayt ister sarayda isterse samanlkta yaansn, btn yollarn ve kvrmlarn mecbr k noktas kabirdir. Ondan kap kurtulacak ne bir zaman, ne de bir mekn vardr. yet-i kermede buyurulur: De ki, dorusu kendisinden kamakta olduunuz lm, sizi mutlaka yakalayacaktr. Sonra gizliyi de ikr da bilen (Allha) dndrleceksiniz. O size neler yaptnz tek tek haber verecektir. (el-Cuma, 8) lm sessizliine brnm her mezar ta, lisn- hl ile konuan ateli bir nasihatidir. Kabristanlarn ehir ilerinde, yol kenarlarnda ve cm avlularn162

da tesis edilmi olmas, bir nev fiil tefekkr-i mevt yni lm dnp dnyy ona gre tanzim etmek iindir. lmn rktc arln kelimelerin zayf omuzlar tayamaz! lm karsnda btn iktidrlar sona erer ve erir. Dny, aldatc bir serap, hiret ise lmsz bir hayattr. Ummiyetle insan, hayatn binbir cilve ve tezhrleri iinde aynadaki yalanlarn esridir. Her an bu yalanlar ile vefszln devam ettiren u dny, bir aldan mekn deil de nedir? nsan ibret almaz m ki, her fn varln tzelik ve zindelii zaman deirmeninde dim bir srette tlmektedir! hiret gereinden habersiz yaanan bir hayat ile nefsn arzular tahrik eden dnyev iltifatlara ve fn oyuncaklara dalp gitmek, byk ve sonsuz istikbal karsnda ne korkun bir aldantr!.. Gfilne bir hayat; ocuklukta oyun, genlikte ehvet, erginlikte gaflet, ihtiyarlkta elden gidenlere hasret ve binbir trl rpn ve nedmetten ibrettir. lm, kiinin huss kymetidir. Kymetimizden evvel uyanalm ki, nedmete urayanlardan olmayalm. Zr her fnnin mehl bir zaman ve meknda Azrille karlaaca muhakkaktr. lmden kalacak hibir mekn yoktur. O hlde insan, vakit kaybetmeden Allha koun... (ez-Zriyt, 50) hitbndan nasb alarak, rahmet-i ilhiyyeyi yegne snak ve barnak kabul etmelidir. lmn en net tefekkr, lenlerin mor dudaklarnda dmlenen zlmez sktun srrnda gizlidir. lmn t vermekteki belgati karsnda dnydan gelen cevaplar, ancak gzyalar ve kuru hkrklardr. Ne tuhaftr ki insan, birka gn misafir olarak bulunduu bu dnyada kendini aldatr. Hergn cenze sahnelerini seyrettii hlde, lm kendine uzak grr. Kendisini, kaybedilmesi her an muhtemel olan fn emnetlerin dim shibi sanr. Hlbuki insan, rhuna cesed giydirilerek bir kapdan dnyaya dhil edildiinde, artk bir lm yolcusu demektir. O yolun bir hazrlk meknna girmi olduu hlde bu hakkatten ekseriy gfil yaar. Bir gn gelir, ruh cesedden soyundurulur. hiret kaps olan kabirde, dier bir byk yolculua uurlanr. Zaman eridinden den her nn, bizi hakkat sabahna yaklatrmasn, yet-i kerme ne gzel ifde eder: Kime uzun bir mr verirsek, biz onun yaratln (g ve kuvvetini alarak) tersine eviririz. Hi (bu manzaray) dnmyorlar m? (Bu ibretli yolculuu idrk etmiyorlar m?) (Ysn, 68) yet-i kermede, insana en gzel ekilde nashat edilmektedir. Dnyann frik vasf, vefszlktr. Verdiini geriye abuk alr. Birgn ykseltir, ertesi gn

163

kuyunun dibine indirir. Glge gibidir. Onu yakalamak istersen dim kaar. Sen kaarsan da peini brakmaz. Arkasnda koulan eylere bugn-yarn nil olaym derken, bir de bakarsn ki mr bitivermi. Dnyaya gnl verilirse o, huysuz bir acze olur. Zaman zaman insan yere arpar. Vesvese ve drdrnn ard arkas kesilmez. Tavr ve hareketleri vefszdr. Kendisine balananlar ok abuk fed eder. Dnmelidir ki, ne dnyda lmden kaacak bir zaman ve mekn, ne kabirde tekrar geriye dnecek bir imkn, ne de kymetin iddetinden snacak bir barnak vardr... Bir sahb Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e: Hangi mmin daha aklldr y Raslallh? diye sordu. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de yle buyurdular: lm ska hatrlayp, lmden sonras iin en iyi hazrlk yapan kimsedir. te gerek akll insanlar onlardr... (bn-i Mce, Zhd, 31) Yine Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: lm ve ldkten sonra ceset ve kemiklerin rmesini hatrlayn. hiret hayatn isteyen, dnya hayatnn ssn terk eder. (Tirmiz, Kymet, 24) Fudayl bin Iyaz der ki: nsanlara nashat iin lm kfdir. Ashb- kirmdan biri veft etmiti. Arkadalar, ondan vgyle bahsettiler ve ibdetinin ok olduunu sylediler. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- sessizce onlar dinliyordu. Onlar szlerini bitirince, Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-: Bahsettiiniz kimse, lm oka anar myd? diye sordu. Onlar da hayr dediler. Peki, nefsinin lzumsuz ve ar isteklerinden ou zaman vazgeebiliyor muydu? Ashb- kirm: Hayr, y Raslallh! diye karlk verdiler. Bunun zerine Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Arkadanz, bahsettiiniz kadar deilmi. buyurdu.
vid, X, 308-9) (Heysem, Mecmauz-Ze-

164

Abdullh bin mer -radyallhu anh- anlatr: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- beni tuttu ve: Dnyada tpk bir garip hatta bir yolcu gibi davran! Kendini llerden ve kabir ehlinden say. buyurdu. Tbinin byklerinden Mchid bin Cebr -rahmetullhi aleyh- diyor ki: Abdullh bin mer -radyallhu anh- bu hadsi naklettikten sonra bana u nasihatte bulundu: Ey Mchid! Sabaha knca nefsine akamdan sz etme! Akam olunca da nefsine sabahtan bahsetme! Hastalktan nce shhatinden, lmeden evvel de hayatndan istifde et! nk ey Allhn kulu, sen yarn ne hlde olacan (l m, diri mi olacan) bilmiyorsun! (Tirmiz, Zhd, 25) Enes bin Mlik -radyallhu anh- der ki: Yer, her gn u on t ile insana seslenir: Ey demolu! 1. zerimde gezinip durursun; hlbuki dnn banadr. 2. zerimde trl gnah ilersin; hlbuki iimde azap greceksin. 3. zerimde glp elenirsin; hlbuki iimde alayacaksn. 4. zerimde sevinirsin; hlbuki iimde zleceksin. 5. zerimde mal toplayp durursun; hlbuki iimde piman olacaksn. 6. zerimde haram yersin; hlbuki iimde kurtlar seni yiyecek. 7. zerimde bbrlenirsin; hlbuki iimde hor ve hakir olacaksn. 8. zerimde nee ile yryorsun; hlbuki iimde hzne boulacaksn. 9. zerimde aydnlkta gezinirsin; hlbuki iimde karanlkta kalacaksn. 10. zerimde topluluklar iinde dolarsn; hlbuki iime tek bana gireceksin. (bn-i Hacer el-Askaln, Mnebbiht, 37) Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- ashbna, hikmet ve feshat ehli Kuss bin Sideden bahsederek yle buyurmutur: Kuss bin Sideyi Ukaz panayrnda bir devenin zerinde insanlara yle seslenirken grmtm: Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, iyice belleyiniz ve ibret alnz. Yaayan lr, len fen bulur, olacak da olur. Yamur yaar, otlar biter, ocuklar doar, 165

analarnn babalarnn yerini tutar. Sonra da hepsi mahvolup gider. Hdiselerin ard arkas kesilmez, birbirini tkib eder. Gkte haber var, yerde ibretli eyler var. Yeryz serilmi bir dek, gkyz yksek bir tavan. Yldzlar yrr; denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Acaba vardklar yerden honud olduklar iin mi orada kalyorlar; yoksa alkonulup da uykuya m dalyorlar... Ey yd kabilesi! Hani babalarnz ve dedeleriniz? Hani mzeyyen kneler ve tatan hneler yapan d ve Semd? Hani dnya varlna marur olup da kavmine hitben Ben sizin en byk Rabbinizim diyen Firavun ve Nemrud? Bu yer onlar deirmeninde tt, toz etti. Kemikleri bile ryp dald. Evleri de yklp ssz kald. Yerlerini imdi kpekler enlendiriyor. Sakn onlar gibi gaflet etmeyin. Onlarn yoluna gitmeyin. Herey fn, ancak Cenb- Hak bkdir. lm rmann girecek yerleri oktur ama kacak yeri yoktur... 47 Hayat sahnesinin son perdesi olan lm, herkesin kendi kbetini haber verecei bir ayna gibidir. Bir kul, nefs sultasnda ve dnyay gye edinerek yaarsa, kabir ona karanlk bir dehliz olarak grlr. lmn hatrlanmas bile hibir eyle mukyese edilemeyecek derecede onu muzdarip klar. nsan nefs engelini aar ve tefekkr-i mevt netcesinde rhunda meknz olan melekiyet istikmetinde merhaleler kat ederse, lm, hayl tesi muazzam ve mtel olan Rabbe vuslatn mecbr bir art olarak grlr. Bylece ekseriyetle insanlarda souk rpertilere sebeb olan lm, onda bir sevgiliye kavuma heyecanna dnr. Byle lmler, tasavvuf yolunun byklerinden Mevln Celleddn-i Rmnin tbiriyle eb-i Ars, yni dn gecesidir. Bu yle bir yoldur ki beer iin en dehet verici vk olan lm gzelletirir. lm gzelletirmek iinse nefs engelini ap tevbe, zhd, tevekkl, kanaat, zikir, tevecch, sabr, murkabe ve rz gibi kalb hllerle kemle ermek zarrdir. Kalbin bu sfiyete ermesinde tefekkr-i mevtin baka hibir eyle mukyese edilemeyecek mhim bir tesiri vardr. Bu hususta Reb bin Hseyin yle der: Kalbim, lm hatrlama iinden uzaklarsa, onun fesda uramasndan korkarm. yet kendimden ncekilere muhlefet edecek olmasaydm, lnceye kadar kabristanda otururdum. (Beyhak, Kitbz-Zhd, s. 212) Kalb, nefsniyet ve rhniyet ihtillar arasnda lene dek alkalanr durur. lm, hiret yolculuunun zarr bir balangcdr. Bu yolculua kmadan nce, kalbi mrifetullh ile lme hazrlamak, lmn endie ve kayglarndan
47

Bkz. Beyhak, Kitbz-Zhd, II, 264; bn-i Kesr, el-Bidye, II, 234-241; Heysem, Mecmauz-Zevid, IX, 418.

166

kurtularak kalb shhat ve selmeti temin edebilmek, asl ihml edilmemesi gereken bir keyfiyettir. Bylece, lmeden nce lnz. srr tahakkuk eder ve insan -det- yok edilmi nefs hkimiyeti yerine Allha muhabbet ve itaati, kmil mnsyla gerekletirmi olur.

i- Slih ve Sdklarla Berber Olmak

Ey mn edenler! Allhtan ittik edin ve sdklarla berber olun! (et-Tevbe, 119)

Kalbin msivdan muhfaza edilmesi ve dim hayr telknlerine muhtab klnmas iin, rhniyetlerinden feyz alnabilecek gnl ehli slih ve sdklarla nsiyet zarrdir. nk her uzuvda bir irde bulunmasna ramen, yalnz kalbde irde yoktur ve kalb, evresinden gelen tesirlerin kendisine telkn ettii istikmete tb olmak temylndedir. Kalb, iinde bulunduu vasatn rengine, ekline ve hengine brnr. Ancak, bu hl kalbde belli tesirlerin kk salp yerlemesindeki balang hlidir. Sonradan vk olan msbet veya menf tesirler, evvelkilere benzerlik veya zdlk sebebiyle msbet de olabilirler, menf de. Lkin kalb, balangta iyi tesirlere tb klnp belli bir kvma getirilmedike, byk bir tehlikeye mruzdur. Zr haric tesirlere muhtap olan kalb, muhabbeti lsnde onlarn etkisi altnda kalrken; nefreti nispetinde de onlar reddedici bir rol oynar. te bu sebepledir ki, insann mnen ykselip alalmasnda, muhabbet ve husmetin yerinde kullanlmas pek mhim bir messirdir. Gerekten muhabbeti lykna, husmeti de mstehakkna tevch edebilmek, shibini bd eder. Bunun aksine, muhabbeti lyk olmayana, husmeti ise gayr- mstehakkna tevcih ise, sahibini, bu tevchlerdeki isbet ve iddeti nisbetinde bedbaht klar. Bu hakkat gz nnde tutulduunda, mnev terakk iin Allhn slih kullaryla berber olup, onlarn tesir diresi iinde yaamann lzm ve ehemmiyeti, briz bir ekilde ortaya kar. Ancak, bu takdrde de istifde, muhtaba duyulan muhabbet nisbetinde gerekleir. Yoksa rh derinlie bgne olarak kuru kuruya bir berberlik, az ok bir fayda salasa da, matlb olan netceyi hsl etmez. Bu hususta Byezd-i Bistm -kuddise sirruh-tan nakledilen u kssa pek ibretlidir: Mridlerinden biri Byezde:

167

Efendim, krknzden bir para verseniz de teberrken zerimde tasam!.. der. Byezd ise cevben: Olum, sen istikmet zere olmadktan sonra Byezdin krkne deil, derisini yzp iine girsen bile fayda vermez!.. buyurur. Btn kintta bir aynleme temyl mevcddur. Bu, varln aslnn tek olmasndan doan bir keyfiyettir. stelik bu umm aynleme temyl, hem fizik keyfiyetler hem de rh hller iin geerlidir. Mesel; bir odann her hangi bir kesinde keskin bir kokunun iesi devrilse, bundan etrfa yaylan ryiha, oday dolduran havann btn zerrelerinde eit hle gelinceye kadar, o ryihay fazlaca emmi olan hava zerrelerinden dier zerrelere doru bir siryet (gei) cereyn eder. Scak - souk gibi btn zt tecelller iin de aynen geerli olan bu keyfiyet, bir fizik knunudur. Ancak bu knunun, beer haytta tezhr edebilmesi iin, aynlemeyi salayacak bir vstaya ihtiy vardr ki, o da muhabbettir. Halk lisnnda bu nkteyi ifde maksadyla Kalbden kalbe yol vardr. eklinde bir sz mehr olmutur. Ekseriyetle gl ve enerjik ahsiyetler, zayflara ilhm kayna olagelmitir. Essen insan tabiatnda mevcd temyllerden biri de, takld hissidir. Bir ocuk balangta btn fiil ve hareketlerini bu his ile tanzm eder. Lkin bu temyl, hayat boyu az veya ok dim mevcd olur. Bu bakmdan slih ve sdklarn ibdetlerindeki hu, ahlklarndaki yksek seviye, efkat, merhamet, rh incelik ve derinlikleri etrfndakilerde bu hli takld ve tkib hissi uyandrr. Nitekim mzsi chiliye insan olan sahbler de, esiz bir nmne ahsiyet olan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e kar duyduklar bu his ile zirvelemilerdir. Bizler, zhir lemdeki mhedelerimizden biliriz ki, herhangi bir dersin hocas talebelerine kendisini sevdirirse, o ders talebeye kolay gelir ve huzr verir. nk muhabbet, zahmetleri rahmete inklb ettiren sihirli bir rol oynar. Sevilen bir megale ne kadar ar olsa da kolaylkla deruhte edilirken; sevilmeyen bir iin klfeti, gerekte olduundan kat be kat daha ar gelir. Rhta muhabbet vk olunca, yirmi rekatlk teravih namaz hafif gelirken, muhabbetsiz klnan drt rekatlk sabah namaz ar gelir. Bunun gibi davranlardaki arlk ve tembellik de muhabbetsizliin bir netcesidir. te bu misller tahll edildiinde grlr ki, slih ve sdklarla berberlikte muhabbet hisleriyle dolu olmak, mneviyt yollarndaki nice g yokular bertaraf eden rhn ve det sihirli bir tesiri hizdir. Dier taraftan kalb huzrun muhfazas iin de gfil ve fsklarla nsiyetten iddetle saknmak gerekir. Zr teaffn etmi (kokumu) mezbele ve leler

168

zerinden geip gelen bir rzgar, onlarn mlevves kokularn alarak etrfa yayar, nefesleri tkar ve rhlar daraltr. eyh Ubeydullh Ahrr -kuddise sirruh-, bu hususta yrnna yle nashat eder: Ayr ve bgnelerle berber olmak, kalbe ftr, rha danklk ve gnle perianlk verir. Nitekim Byezd-i Bistm birgn, iinde byle bir perianlk ve huzursuzluk hissetti. Bir trl kendisini o hlden kurtaramad. Meclisindekilere: Hele bir bakn, aramzda yabanc biri var m? dedi. Aratrdlar, kimseyi bulamadlar. Fakat Byezid-i Bistm srr etti: Hele iyi aratrn. Aslarn olduu yere de bakn. dedi. Tekrar aratrdlar ve gfil birinin assn buldular. O asy dar kardlar; Bayezid-i Bistmnin gnl huzru da yerine geldi. Yine birgn Hce Ubeydullh Ahrr Hazretleri, huzruna gelen yaknlarndan birine: Senden yabanclk kokusu geliyor. dedi ve ilve etti: Glib sen, yabanc birinin elbisesini giymisin. O kimse hayretle: Evet yle. dedi ve o elbiseyi deitirip tekrar geldi. Menf hllerdeki bu siryet zellii, mspet hllerde de aynen geerlidir. Bunun en gzel misli, Yusuf -aleyhisselm- ile babas Ykb -aleyhisselm- arasnda vk olmutur. Hazret-i Ykb, olu Ysufta kendi hussiyetlerini grnce, ona dier ocuklarndan daha fazla meyletti. Bu muhabbetle yle aynleme oldu ki, daha sonra Ysufun gmlei Msrdan kendisine getirilirken, Ykb -aleyhisselam- Kenan ilinde olduu hlde gmlein kokusunu almaya balad. Hlbuki ondan baka hi kimse hatt gmlei getiren olu Yehda bile, o kokudaki srr hissetmemekteydi. Ne zaman ki gmlek Hazret-i Ykbun yzne srld, o vakit gzleri ald ve grmeye balad. Bu hl, eyya bile siryet eden rhniyet ile rbtann bir tezhrdr. Mnev hllerin eyya bile siryet etmesi karsnda, eydan daha hassas olduunda phe bulunmayan insan kalbini, ne denli titizlikle muhfaza etmek gerektii ortadadr. Yine bykler bu hususta derler ki:

169

Halkn amel ve ahlkndan cansz varlklar bile iniks alr. Bu itibarla trl irkinliklerin irtikb edildii bir yerdeki ibdetle, amel-i slih ve hayrlara mekn olmu bir yerdeki ibdet, kymete birbirinden ok farkldr. Bunun iindir ki, Kbe hareminde klnan bir namaz, sir yerlerde klnanlardan kat be kat stndr. Bu gibi mbrek meknlardaki feyz ve rhniyete mukbil yle meknlar da vardr ki oralardan da kasvet siryet eder. Nitekim binbir meakkat dolu Tebk Seferinden dnte ashb- kirm, glgelenmek ve su temin edebilmek iin Hicr Vdisinde Semd Kavminin talar oyarak yapm olduu kklere girmilerdi. Bunun zerine -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Bu meknda Cenb- Hak Semd Kavmini helk etti. O kahrdan bir hisse gelmemesi iin buralardan su almaynz. buyurdu. Ashb: Y Raslallh! Krbalarmza su doldurduk ve bu sudan hamur yaptk. deyince Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Sular boaltn ve hamurlar develere yedirin! emrini vermitir. (Buhr,
Enbiy, 17)

Bu ve benzeri hdiseler, hlet-i rhiyenin, cemdta (cansz varlklara) dah siryet ve iniksn gsteren canl birer misldir.

Kalb meziyetlerin inkif ve irtif kazanmas iin slih ve sdklarn gzel hllerinden feyz (mnev enerji) almaya gayret etmelidir. Byle msbet iniksn en gzel ekli mnev sohbetlerde gerekleir. Nitekim Lokman -aleyhisselmn oluna yapt u tavsiyeler de bu hususa dikkat ekmektedir: Yavrum! lim kimselerle berber ol ve onlarn sohbetinden ayrlmamaya al! Zr Allh Tel, yamurla topra canlandrd gibi, hikmet nruyla da kalbleri canlandrr. (Ahmed b. Hanbel, Kitbz-Zhd, hd. no: 551) Sohbetlerin ehemmiyetini ve mmine kazandraca mnev dereceleri u hads-i erf ne gzel ifde eder: Allhn evlerinden birinde, Allhn kitbn okumak ve aralarnda mzkere etmek iin toplanan bir cemaatin zerine mutlak seknet iner, onlar rahmet kaplar ve melekler onlar kuatr. Allh onlar kendi yanndakiler arasnda zikreder. (Eb Dvd, Vitr, 14; bn-i Mce, Mukaddime, 17) Eb drs el-Havln de yle anlatyor:

170

amda meyye Cmiine girdim. Bir de baktm ki parlak dili, gler yzl bir gen oturuyor. Etrfnda insanlar toplanm, bir eyler hakknda konuuyorlar. htilfa dnce de o gence mrcaat ediyorlar ve onun szn kabul ediyorlard. Oradakilerden onun Muz bin Cebel -radyallhu anh- olduunu rendim. Ertesi gn erkenden mescide gittim. O benden de erken gelmi, namaz klyordu. Namazn bitirmesini bekledim. Sonra huzruna gittim, selm verdim ve dedim ki: Vallhi, ben seni Allh iin seviyorum. Muz -radyallhu anh- kez: Gerekten Allh iin mi? dedi. Ben de her seferinde: Evet, Allh iin. dedim. Bunun zerine elbisemden tuttu ve beni yanna ekerek yle dedi. Sana mjdeler olsun! Ben, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in, Rabbinden rivyetle yle buyurduunu iittim: Benim rzm iin birbirini seven, bir arada oturan, birbirini ziyret eden ve kendilerini benim rzma adayan kimselere muhabbetim vcib olur. (mm Mlik,
Muvatt, aar, 5)

Cenb- Hak yet-i kermede yle buyurur:


Ey mn edenler! Allhtan ittik edin ve sdklarla berber olun!
(et-Tevbe, 119)

Hllerdeki siryet, yukarda tems edilmi olduu zere muhabbet ve nsiyet nisbetinde gerekleir. Kmil bir mmin olabilmek iin, sdk ve slihlerle nsiyet hlinde bulunmak, yni onlar sevmek ve onlara yakn bulunmaya almak, bu temyln kuvvetlenip arzu edilen netceyi hsl etmesi iin arttr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de sdklarla berber olmann ehemmiyetini u mislle ne gzel ifde buyurur: yi arkadala kt arkadan misli, misk tayanla krk eken insanlar gibidir. Misk shibi ya sana kokusundan ikrm eder veya sen ondan satn alrsn. Krk ekene gelince, o, ya senin elbiseni yakar, yahut da onun pis kokusu sana siryet eder. (Buhr, Buy, 38)

171

Hayatta iken slihlerle beraberlik ehemmiyetli olduu gibi, kabirde bile onlarn kabirlerine komu olmann nemini Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- yle ifde buyurur: llerinizi slih insanlarn arasna defnediniz. (Deylem, Msned, I, 102) htiyalarn dah slihler vstasyla temin edilmesinin ehemmiyetini u hdise ne gzel sergiler: bnl-Firsnin anlattna gre, babas: Ey Allhn Rasl! (ihtiyacm bakasndan) isteyeyim mi? diye sormu, -aleyhissaltu vesselm- Efendimiz de: Hayr, isteme! Ancak istemek zorunda kalrsan, hi olmazsa slihlerden iste! buyurmulardr. (Eb Dvud, Zekat, 28; Nes, Zekat, 84)

Byezd-i Bistmye mrcaat eden bir dervi: Beni Allha yaklatracak bir amel tavsiye et. deyince Byezd -kuddise sirruh-, ona u nashatte bulunmutur: Allhn vel kullarn sev! Sev ki onlar da seni sevsinler. Onlarn gnlne girmeye al! nk Allh Tel, o riflerin kalblerine her gn 360 def nazar eder. Bu nazarlar esnsnda seni de orada bulsun!.. te bu sebeple tasavvuf terbiyede, slikin mensb olduu yere ve sdklara it muhabbetini tze ve zinde tutabilmesi maksadyla rbta, 48 dim bir temrin hlinde kideletirilmitir. Dnmelidir ki, gnah ve msyet yolundaki bir insan, bu kalb balln gzel tesirleriyle, belki telfsi mmkn olmayan pek ok mnev kayptan kurtulabilir. Yine bunun yannda, kalb rbtann bereketiyle hayr yolunda nice mnev kazanlara nil olabilir. Rbta, muhabbetin iddetiyle, kalb duyu ve hissedite yksek bir mnev hat vcda getirir. Bu hattn iki ucundaki ahsiyetlerde aynleme istikmetinde bir rh alveri balar. Bu alverite alc durumundaki mminler terakk ederken, verici durumundaki slih ve sdklar belli lde zarar grebilir. Feyz kayna olan slihlerin, huzrlarna mnen binbir kir-pas ile gelenleri arndrmalar demek olan bu hl, det kirli bir ii tulumunu ykamaya benzer. Ancak, ird salhiyetine ship olan slih ztlar, terbiyesiyle mkellef olduklar insanlardan gelen mnev kir ve paslar, engin bir deniz mesbesinde bulunan gnl lemlerinde,
48

Geni bilgi iin bkz. s. 249-257.

172

eritip yok ederler. Byle ztlar -tbir cizse- toplulukta bir tasfiye cihz gibi rol oynarlar. Tpk ryp kokumu, gbre hline gelmi birtakm maddeleri, rengrenk ieklere, lezzetli meyvelere inklb ettiren nebatlar gibi. Durum byle olmakla birlikte, irda salhiyeti bulunan her slih ve sdk ztn haytnda, uzun veya ksa bir uzlet devresi vardr. Bu, sdece Rabbe yaknlk arzusundan deil, ayn zamanda hayatn irkinliklerinden belli bir mddet zde kalmak ihtiyacndan ileri gelmektedir. nsiyetle takviye edilen muhabbet, sonunda o hle gelir ki, seven, sevdiinin varlnda det yok olur. Hazret-i Mevln -kuddise sirruh-, ancak ak netcesinde gerekleen bu hli u szleriyle ifde eder: Denize kavuan bir nehirde nehirlik biter, girdii denizin bir paras olur. Yediimiz bir ekmek, bnyemiz iinde erir ve vcdumuzun bir paras hline gelir. Seven bir kimsenin varl da, duyduu muhabbetin iddeti kadar sevdiinde kaybolur. Hazret-i Mevln devamla, bu aynleme ve ifn hlindeki hlet-i rhiyeyi de yle beyn eder: Ak geldi, kan gibi damarlarma, derime doldu. Beni benden ald, varlm sevgiliyle doldurdu. Vcdumun btn czlerini dost kaplad. Benden bana kalan, ancak bir isim. tesi hep O Tasavvufta, fenfillh ve bekbillh 49 denilen keyfiyet ite budur. Ancak, muhabbetullh istikmetinde bu derecede ilerleyebilmek iin, kalbin ona tahamml edecek bir liykat ve kifyet kazanmas lzmdr. Bu ise, beer muhabbet temrinleriyle elde edilebilir. Kalb iin bir hazrlk tekl etmesi sebebiyledir ki, mer ller dhilindeki beer aka msmaha nazaryla baklr ve o, ak- mecz adyla yd olunur. Tpk bir kiinin ilesine olan muhabbeti gibi. Ancak akn mn ve seviyesini tyinde, yine Hazret-i Mevlnnn u szlerinin muhtevs iinde bulunmak gerekir. Hazret-i Mevln yle buyurur: nsaf et, ak iyi bir eydir. Onu zedeleyen ise senin kt huyundur. Sen ehvete ak adn koymusun. h! Bir bilebilsen; ehvetle ak arasnda ne uzun bir mesfe var!..

49

Bu stlahlarn tasavvuf kaynaklarda muhtelif trifleri yaplmtr. Bunlardan biri de udur: Fenfillh: Allhta fn olmak demektir ki btn dnyev alkalardan kalben syrlarak nefsn vasflardan arnmaktr. Bekbillh: Nefsn vasflardan arnan kulun, Allhn ahlkyla ahlklanmasdr. Bu hl ise Raslullh sallllhu aleyhi ve sellem- ve Kurn- Kermin ahlk ve rhniyetine brnmekle tahakkuk eder.

173

lh ak ve vecd, mmini uyank tutar. Dnyev ve ehev aklar ise insan ahmak ve sersem eder. Ak, su ve topraktan yaratlm insann yan ve rpndr. Damarlarda kann dolamas, yni haytn devm etmesi deil, cierin akla kavrulmas mhimdir. Beer akn zirvelerinde, seven, muhabbetindeki iddet nisbetinde sevdiiyle bir aynlemeye muvaffak olur. Tasavvufta mrdin, mridine muhabbette bu noktaya ulap, eyhinin varlnda -det- yok olduu makma fen fieyh tbir olunur. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizle her yeni buluma ve sohbetinde, ayr bir vecd ve istirk hli yaard. Huzurlarndayken bile Ona olan muhabbet ve hasreti teskn olaca yerde daha da ziydeleirdi. Nitekim birgn Hazret-i Peygamber -sallallhu aleyhi ve sellem-: Eb Bekrin malndan istifde ettiim kadar baka hibir kimsenin malndan faydalanmadm. buyurdu. Allh Raslnn akyla benliinden geip artk Raslullhn varlnda vcd bulmu olan Hazret-i Sddk ise, bu nebev iltifat karsnda bir muhtap kabul edilmenin zmnnda mevcd olan ayrdan biri olarak grld hissine kapld. Bu his ile rhunun derinliklerinde firkat atelerine benzeyen yakc bir zdrap duydu. Gayrdan telkk edilme endiesi ierisinde: Y Raslallh! Ben ve malm sdece ve sdece sana it deil miyiz, y Raslallh!.. dedi. (bn-i Mce, Mukaddime, 11) Hazret-i Mevlnnn dilinde: Altn ne oluyor, can ne oluyor... nci mercan da nedir bir sevgiye harcanmadktan, bir sevgiliye fed edilmedikten sonra?! mnlaryla ifde bulan hakkat, sanki onun bu hlini resmediyordu. Yine birgn gnller sultan Fahr-i Kint Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in rahatszlandn duyan Hazret-i Sddk, zntden kendisi de yataa dmt. Bu aynleme sebebiyledir ki Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- de: Eb Bekir bendendir, ben de ondanm. Eb Bekir dnyda ve hirette kardeimdir. (Deylem, Msned, I, 437) buyurarak mn lemindeki berberlii ve kalbden kalbe vk olan hl akn teyd buyurmutur. Yine Hazret-i Eb Bekrin bu hli karsnda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz lm deinde iken: 174

Btn kaplar kapansn; yalnz Eb Bekrinki kalsn! (Buhr, Ashbn-Neb, 3) iltiftyla, karlkl kalb akm ne gzel ifde buyurmulardr. eyh Sd rz de, hllerdeki siryet hussiyetini yle ifde eder: Ashb- Kehfin kpei, sdklarla berber olduu iin byk bir eref kazand. Nm Kurn- Kerme ve trihe geti. Lt Peygamberin kars ise fsklarla berber olduu iin kfre dr oldu. Ehl-i gaflet ile nsiyetin kalbe verecei zarar Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- yle ifde buyurur: (hir zamanda) mmetimden bir ksm insanlar dinde fakih olduklarn iddi edecek, Kurn okuyacak ve yle diyecekler: Biz idrecilere gider, onlarn dnylklarndan nasiplenir ve onlar dnimize kartrmayz. Hlbuki byle olmayacak. Nasl diken aacndan sadece diken toplanabilirse, onlara yakn olanlar da ancak onlarn menfliklerini tahsl edecektir. (bn-i Mce, Mukaddime, 23) Slih ve sdklarla nsiyetle meydana gelen hl siryeti ve netcesindeki aynlemeyi Glistan adl eserinde eyh Sd temsl bir ekilde yle hikye eder: Bir kii hamama gider. Hamamda dostlarndan biri kendisine temizlenmesi iin gzel kokulu bir kil verir. Kilden, rhu okayan enfes bir ryih yaylr. Adam kile sorar: A mbrek! Senin gzel kokunla mest oldum. Haydi syle, sen misk misin, anber misin? Kil ona cevben yle der: Ben misk de amber de deilim. Bildiiniz, alelde bir topram. Lkin, bir gl fidannn altnda bulunuyor ve gl goncalarndan szlen ebnemlerle her gn slanyordum. te hissettiiniz gnllere ferahlk veren bu ryiha, o gllere ittir. te bu misldeki mnnn da iret ettii zere, sammiyet, teslmiyet ve tevz ile, gnllerini Hak dostlarnn nne serenler, tlibi olduklar gzelliin akislerine bir tecellgh hline gelirler. Tpk gkteki ayn, ztna it bir ziys olmamasna ramen, gnee bakan yznn, ald nr huzmelerini aksettirmek sretiyle, gnein bir hussiyetinden hisse almas gibi byleleri de beeriyetin zulmt ile kararm gecelerine -det- parlak birer kandil olurlar.

175

j- Gzel Ahlk Shibi Olmak


Kymet gn, mmin kulun terazisinde gzel ahlktan daha ar bir ey bulunmaz. Allh Tel irkin hareketler yapan, irkin szler syleyen kimseden nefret eder. (Tirmizi, Birr, 62)

Cenb- Hak insan, incelik, zerfet ve ulv derinlik istddlaryla techz etmitir. nsann asl kymeti de bu meziyetlerini gnl leminde yeertip gelitirdii nisbettedir. nsann sdece sreten deil, sreten de insan olabilmesi; ancak gzel huylarla bezenip kt huylar tesirsiz hle getirmesiyle mmkndr. Rhniyet dolu kalbler, gzel ahlk, amel-i slih ve mnev hllerin tezhrne mil olur. Bu ekilde kul, en gzel srette yaratlm varlk olmann cbn gerekletirmi olur. Kalblerin rhniyetle dolu olmasnn zddna, onda nefsniyetin galebesi szkonusu ise, kfr, irk, kt huy, ehvetperestlik ve vesvese gibi irkin tezhrlere sebeb olur. Neticede kalb, Rabbini unutup, yaratl gyesinin tersine bir istikmete ynelerek krelir. Hatt bzan dier mahlkttan daha aa bir derekeye der. Kintn Hlk, insan muhtab alarak onun byle bir derekeye dmemesi ve kendisine dnmesi iin kz eder:


Ey insan! Seni yaratan sana u slim uzuvlar veren, (onlar birbirleriyle dengeli yapmak sretiyle) sana u nizam ve tidli baheden keremi bol Rabbine kar seni aldatan nedir? (el-nfitr, 6-8) Rabbimiz, Kurn- Kermde:


Allh, kullarn Drs-Selma (sadet yurdu olan cennete) dvet etmektedir. (Ynus, 25) buyurmaktadr. Lkin fnlerin dvetlerine dah bir icbet art vardr. Herkes her yere dvet edilmez. Liykat art aranr. Rabbimizin Drs-Selma dvetine ise ancak kalb-i selm ile icbet edilebilecektir. Hakk mnda insanlk vasfyla yaayabilmenin yegne art, dn ve ahlkn ulv hedeflerine ulaabilmektir. nsanln kemli ve gzel ahlkn zirve nok-

176

tadaki misli de, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-dir. Cenb- Hak ondaki bu vasf teyd ve tasdk sadedinde: phesiz Sen yce bir ahlk zeresin. (el-Kalem, 4) buyurmutur. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, hads-i erflerinde buyurmulardr: Beni Rabbim terbiye etti ve terbiyemi ne gzel yapt.
12) (Suyt, Cmius-Sar, I,

Kymet gn, mmin kulun terazisinde gzel ahlktan daha ar bir ey bulunmaz. Allh Tel irkin hareketler yapan, irkin szler syleyen kimseden nefret eder. (Tirmiz, Birr, 62) Ben, gzel ahlk tamamlamak zere gnderildim.
nl-hulk, 8) (mm Mlik, Muvatt, Hs-

Trihte, hytnn tamam en ince teferrutna kadar tesbt edilebilen tek peygamber ve tek insan, Hazret-i Muhammed Mustafa -sallllhu aleyhi ve sellem-dir. Onun btn sz, fiil ve duygular an-be-an kaydedilerek trihe bir eref levhas hlinde gemitir. Hazret-i Peygamberdeki sve-i hasene, yni rnek ahsiyet, btn bir beeriyyet iin zirve tekl etmitir. Cenb- Hak yet-i kermede bunu yle bildirmitir: Andolsun! Raslullhta sizin iin; Allha ve hiret gnne kavumay umanlar ve Allh ok ok zikredenler iin, bir sve-i hasene (gzel rnek) vardr. (el-Ahzab, 21) Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-in kalb hayatndan ve ahlk- hamdesinden nasiplenmek zarrdir. Bu da ancak Ona duyulan muhabbet ve Onun rhniyetine brnebilme nisbetinde gerekleir. Bu iniks ve insib (mnev boyanma) netcesinde mminde merhamet, efkat, ikrm, sehvet, affedebilme, kendi imknlarn bir din kardeiyle paylaabilme hasletleri bir srr ve lezzet hline gelir. Ashb- kirm, evliyullh, slihler ve sdklar, bu hlin en gzel nmneleridir. Bu ince ruhlu zarif mminler, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in hakkatine yaklaabilmek iin Onun rhniyeti etrfnda det pervne olarak, Onda fn olmay dnynn en byk nmeti saym ve bu sretle ilh lutuflara gark olmulardr. Trih boyunca Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemin sve-i hasenesinden nasb alan mminler, mna it tekml klarn zirveletirmiler, ftrattaki ilh neeleri olgunlatrarak insanla kuds mealeler olmulardr. Hasta ve gfil kalblerin en messir dermn, Ona olan muhabbettir.

177

te Onun yksek yaratl, ahlk ve davranlarnn tipik misllerinden bazlar: Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in mbrek yz, yzlerin en gzel ve temizi idi. Yahud limlerinden Abdullh ibn-i Selm, hicrette merakla Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-i sormu, vech-i mbreklerine baknca da: Bu yzn shibi yalanc olamaz. diyerek mslman olmutu. (Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 451)

nk Ondaki gzellik, heybet, nrniyet ve letfet o derecede idi ki, Allhn peygamberi olduuna dir, ayrca bir mcize, dell ve brhna ihtiya yoktu. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir eyi arzu etmedii zaman, derhal smlarndan farkedilir, bir eyi beenince de memnniyeti hissedilirdi. lk yaratlan nr, Onun nrudur. Cism-i nazfnelerinde zindelik, kuvvetli hay ve mthi bir azim, bir arada idi. rtsne brnm bkire bir gen kzdan daha edebli idi. Rikkat-i kalbiyyesinin derinliini zh etmek mmkn deildir. Fuzl sz sylemeyip her kelm hikmet ve nashat idi. Lgatinde asl dedikodu ve mlyni yoktu. Herkesin akl ve idrkine gre sz sylerdi. Mlyim ve mtevz idi. Glmesinde kahkaha gibi arlk olmazd. Dim mtebessimdi. Onu anszn gren kimseyi hayet sarard. Onunla lfet ve sohbet eden kimse, Ona cn u gnlden k ve muhib olurdu. Derecelerine gre fazlet erbbna ihtiram eylerdi. Akrabsna da ziyde ikrm ederdi. Ehl-i beytine ve ashbna hsn-i mumele ettii gibi, dier insanlara dah rfk ve lutf ile mumele ederdi ve: Sizden herbiriniz kendi nefsi iin istediini, mmin kardei iin de istemedike kmil mmin olamaz. (Buhr, mn, 7; Mslim, mn, 71-72) buyururdu. Hizmetkrlarn pek ho tutard. Kendisi ne yer ve ne giyerse, onlara da onu yedirir ve giydirirdi. Cmert, ikrm shibi, efkatli ve merhametli, gerektiinde cesr ve gerektiinde halm idi. Ahid ve vaadinde sbit, sznde sdk idi. Ahlk gzellii, akl ve zek ynyle de cmle insanlardan stn ve her trl medh u senya lyk idi. Sreti gzel, sreti mkemmel, misli yaratlmam bir vcd-i mbrek idi.

178

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in hzn dim, tefekkr srekliydi. Zarret olmakszn konumazd. Sknet hli uzun srerdi. Bir sze balaynca yarm brakmaz, onu tamamlayarak bitirirdi. Az szle ok mnalar ifde ederdi. Szleri tne tne idi. Ne lzmundan fazla ne de az idi. Yaratl olarak yumuak huylu olmasna ramen gyet salbetli ve heybetli idi. fkelendii zaman yerinden kalkmazd. Hakka tiraz edilmesinin, hakkn inenmesinin hricinde fkelenmezlerdi. Kimsenin farkna varmad bir hak inendii zaman fkelenir, hak yerini buluncaya kadar fkesi devm ederdi. Ancak hakk tevz ettikten sonra sknete brnrd. Asl kendisi iin fkelenmezdi. Kendisini de mdfaa etmez, kimseyle mnkaaya girimezdi. O, kimsenin hnesine izin almadka girmezdi. Evine geldii zaman da evde kalaca mddeti e blerdi; birini Allha ibdete, dier vaktini ilesine, ncsn de ahsna ayrrd. Kendisine ayrd zamnn avm-havs insanlarn hepsine tahss eder, onlardan kimseyi mahrm brakmazd. Hepsinin gnln fethederdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in her hl ve hareketi, zikrullh ileydi. Belli bir yerinde oturmann det edinilmesini nlemek iin mescidlerin her yerinde oturduu olurdu. Yerlere ve makmlara kudsiyyet izfe edilmesini ve meclislerde tekebbre medr olacak bir tavr taknlmasn istemezlerdi. Bir meclise girince, neresi bo kalmsa, oraya oturur, herkesin de yle yapmasn arzu ederdi. Kim Ondan herhangi bir ihtiycn gidermek iin bir ey istese, o ister ehemmiyetli, ister ehemmiyetsiz olsun, onu yerine getirmeden huzur bulamaz, ihtiyc halletmesi mmkn olmad takdirde hi olmazsa gzel bir sz ile muhtabnn gnln almaktan geri kalmazd. O, herkesin dert orta idi. nsanlar, hangi makm ve mevkde olursa olsun, zengin-fakr, lim-chil, Onun yannda insan olmak haysiyetiyle msv bir mumeleye nil olurlard. Btn meclisleri hilim, ilim, hay, sabr, tevekkl ve emnet gibi fazletlerin cr ve hkim olduu bir mahaldi. Ayp ve kusurlarndan dolay kimseyi knamaz, kaz ihtiyc belirdiinde bunu, karsndakini rencide etmeyecek bir ekilde zarf bir m ile yaparlard. Mslman kardeinin urad felketi sevinle karlama! Allh Tel onu rahmetiyle o felketten kurtarr da seni musbetle imtihn eder. (Tirmiz, Kymet, 54) buyururlard.

179

Hi kimsenin zhire kmam ayp ve kusuruyla megul olmad gibi, bu tr hllerin aratrlmasn da iddetle men ederlerdi. Zr bakalar hakknda zan ve tecesss, ilh emirlerle men olunmutu. Sevbn umduu meseleler hricinde konumazd. Sohbet meclisleri vecd iinde idi. O konuurken etrfndakiler yle bylenir ve can kulayla dinlerdi ki, Hazret-i mer -radyallhu anh-n ifdesi vechile, balarna bir ku konmu olsa, umadan saatlerce durabilirdi. Ondan ashbna akseden edeb ve hay o derecede idi ki, kendisine sul sormay bile -ou kere- cret telkk eder ve lden bir bedev gelerek Hazret-i Peygamberle sohbete vesle olsa da, Onun feyz ve rhniyetinden istifde etsek diye beklerlerdi. Eb Hreyre -radyallhu anh-, Onun merhamet ve efkatinin enginliini u ekilde ifde eder: Biz, bir gazda kfirlerin yok olmas iin Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in beddu etmesini istedik. O ise: Ben, lnet etmek iin deil, (lemlere) rahmet olarak gnderildim. buyurdu. (Mslim, Birr, 87) Allh Tel, Kurn- Kermde Habb-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz iin:


Seni ancak lemlere rahmet olarak gnderdik. (el-Enbiy, 107) buyurmutur. Hak dostu Ahmed er-Rif Hazretleri, mnev evldlarna u nashatte bulunur: Ey irfan tlibi! Btn varln Hak yolunda harca. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snnet-i seniyyesine tb ol. Gece ve gndzn hu dolu ibdet iklminde ve gzel mumele ile geir... Ancak bylelikle mrifete nil olabilirsin. Aksi takdirde bundan bir nasb alamazsn. Onun hli ile hllenemez, kusurlu bir kul olursun. Burada kelimelerin mahdd imknlaryla hls etmeye altmz Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in yksek yaradlndaki ahlk meziyetler, Ondan idrkimize damlayan ebnemler mesbesindedir. Vsl- ilallh olabilmenin srr, Allhn kitbna ve Varlk Nrunun snnet-i seniyyesine, yni yksek ahlk ve davranlarna hlis bir kalb ile yaknlaabilmektir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in hissiytndan istifde edebilmenin temel sik da, Ona muhabbet ve Onun dmanlarna nefrettir.

180

181

4. MUSAFF BR KALB LE LEME BAKI Kalb, tasfiye edile edile, beer ve tasavvuf temrinlere munzam (ilve) olan Allhn lutf u keremiyle, yolun nihyetinde yle bir hle gelir ki, shibini sreten insan brakmakla berber, sreten det melekiyet derecesine ykseltir. Bu durumda olanlardan bzlar, fezdaki sonsuz yldzlardan herhangi biri gibi, kendi lemlerinde ve da kar tam bir mehliyet iinde yaarlar. Byleleri bilinemez. Bunlardan dier bzlar ise uhdelerine verilmi olan ictim vazfeler dolaysyla -belli lde- bilinirler ve kendi zamanlarndan gelecee doru bir hidyet mealesi olarak, beer hayatta memuriyetlerini devm ettirmek zere bek srrndan nasip alrlar. Hdiselerin arkasnda bulunan sebepler zincirindeki nih sebebi, yni murd- ilhyi kavrarlar. Bundan dolay hikmete vukfiyetin huzur ve sknu iinde yaarlar. Tel ve ende gibi birok beer zaaftan masndurlar (korunmulardr). Onlar iin artk abes yoktur. Yaratlan ho gr Yaratandan tr. lsyle balayan mnev terakkde, hikmete tibr ile lemin kffesini ibret, muhabbet ve hayret hisleriyle dolu olarak seyre balarlar. Kudret-i ilhiyyenin tecellleri olarak; doan gnee, k huzmelerinin gurbda resmettii rengrenk tablolara, hayrete gark olmu bir srette bakarlar. Onlar, bir ylana bile bu gzle nazar ettiklerinden, bakalarnn duyduu rknt yerine, bu hayvann derisindeki hrelere, ayaklar bulunmamasna ramen hareketlerindeki srat ve cevvliyete meftn olurlar. Bu Hak dostlar, mahlkta muhabbet ve hikmet nazaryla baktklarndan, vah hayvanlarn tasallutundan bile slimdirler. nk muhabbet, muhtabn itaatkr klma hussunda, zamnmzda kefedilmi radyasyon gibi bir tesir icr eder. Dier insanlardaki kint hrikalarn alelde grme hli, onlarda bulunmaz. Gerekten sradan bir insan, bir ressamn tabiat takld ederek vcda getirdii tablolar takdrle tem ederken, kint ve onun Hlk karsnda ayn takdr hissini duyamaz. Btn hrikalar efl-i diye (sradan iler) olarak telkk eder. Musaff kalb shibi olan Hak dostlar ise, ressamn srf nmn devm ettirmek iin vcda getirdii bu tablolar yerine, asl sanatkr ve Onun eserleri karsnda hayret ve heyecn duyan bir kalb ile yaarlar. Kudret-i ilhiyyenin tabiatta vcda getirdii sonsuz hrikalardaki ilh sanatn zevkine ererler. Sermyesi ayn toprak olan bitkilerin rengrenk yaprak ve ieklerine, bunlardaki menevilere, aalarn renk, koku, lezzet ve ekilde sonsuz farkllk arz eden meyvelerine, ancak bir iki haftalk mr olduu hlde, kelebein kanatlarndaki hrika desenlere, insann yaratlndaki hrikuldelie nazar ederler ve gzn grmesi, beynin id-

182

rk etmesi gibi sonsuz ilh hrikalar ve bunlarn lisn- hl denilen srl beynlarna dikkat eder, kulak kabartrlar. Byleleri iin btn bir kint, artk okunmaya mheyy (hazr) bir kitap gibidir. Bunlar, satrdaki ilimleri amlar, sadrdaki ilme ulamlardr. Tpk bir zamanlar Seluklu Medresesinde kitaplarna gmlm kendi hlinde bir mderris iken, gnl akla dolu ems adl meczb bir derviin ird nazarlaryla kvlcm alp, ak ateiyle yanmaya balayan Mevln gibi. O Mevln ki, bu sretle ak iklmine yeniden doduktan sonra, zhir ilme it kitaplar gznden dm, artk kintn esrar ve naklarn okumaya balamtr. Ancak bundan sonradr ki, insan, kint ve Kurn daki sr ve hikmetleri f eden bir feryadnme olan Mesnev adl heser vcd bulabilmitir. te bu gibi hllerle mtehall olabilmek, ancak mminin kalbindeki ak, istdd ve iktidrn inkif ettirdii nisbette mmkndr. Byle kalbler, artk tecellgh- ilh olmak ynnden det zirvelemitir. Hazret-i Mevln, bu derecede musaff (arnm) bir kalbin deerini -muhtemelen onun huslnde beer irde bulunduu iin- tekrm ederek: Kbe bnyd- Hall-i Azerest Dil, nazargh- Cell-i Ekberest Yni, Kbe, zerolu Halil brahim tarafndan yaplmtr. Gnl ise, yce ve byk Allhn nazarghdr. buyurmutur. Sflere it menkb kitaplarnda gnln Kbeye tebhine ska rastlanr. Bu keyfiyet, zbde-i kint (kintn z) olan insandaki kalbin, kint iinde Kbenin mevkine benzemesinden dolaydr. Gerekten her ikisi de tecelligh- ilh olmak ynnden merkez bir durumdadr. lh tecelliytn birer temerkz (merkezleme) noktalardr. Bu menkbelerde bzan gnln Kbeye terch olunan bir slb ile takdmi, ksmen kne bir cokunluk ve ksmen de gnl bu hle getirmenin ehemmiyetini anlatmak ve bu husustaki gayretlere rabet ettirmek iindir. Gnl tecellgh- ilh hline gelenler hakknda bn-i mer -radyallhu anh-n Kbe-i Muazzamaya hitben syledii u szler ok clib-i dikkattir: Sen ne byksn (ey Kbe!). Senin nn ne ycedir. Fakat gerek bir mminin Allh katndaki erefi senden de stndr. (Tirmiz, Birr, 85) Kalb, mnn mahallidir. Kmil bir mmin kalbinin Kbeden efdal olduu, bn-i mer -radyallhu anh-n bu ifdesinden de anlalmaktadr. Nitekim Hazret-i Mevln, -det bu hakkati teyd sadedinde- yle buyurmutur:

183

Eer sende basret varsa, gnl Kbesini tavf et! Topraktan yaplm sandn Kbenin asl mns gnldr. Cenb- Hak, grnen, bilinen sret Kbesini tavaf etmeyi, msiyetten temizlenmi, arnm bir gnl Kbesi elde edesin diye sana farz klmtr. unu iyi bil ki sen, Allhn nazargh olan bir gnl incitir, krarsan, Kbeye yaya olarak da gitsen, kazandn sevb, gnl krmann gnhn dengeleyemez. Abdlkdir Geyln -kuddise sirruh- Hazretleri ise bu yceliin artn yle ifde eder: Gnl, ancak msivdan arnm, mrifetullh tliplerine Kbe olur. Bu hususta smil Hakk Bursev de yle der: Kalbe giren kimse Kbeye giren kimseden daha stndr. Bu sebeptendir ki slih kullara ve Allh dostlarna: Bizi de gnlnzden karmaynz. derler ve bylece istimdd- feyz ve taleb-i himmet 50 ederler. mm- Rabbn -kuddise sirruh- Hazretleri, insann bir kk kint olduu gereini yle ifde eder: nsan, lemin kltlm bir hlsasdr. Binenaleyh lemde var olan her eyin bir nmnesi de insanda mevcddur. Bu, yukarda birok kereler ifde ettiimiz zere, insann hayr ve er olmak zere iki kutupluluk gereine irettir. Dnin emirleri ve bunlara ilveten tasavvuf temrinlerin gyesi, er temylleri mmkn olduunca tesirsiz hle getirerek, insan benliine hayrn galebesini salamaktr. Bunun iin btn uzuvlar ilh emirlere itaat erevesinde kullanmak gerekir. Lkin, bu hususta kalble alkal ameller ve temrinler, her eyden daha ehemmiyetlidir. nk bir hissiyt merkezi olan kalb, tefekkre, tefekkr ise irdeye yn verir. Bu demektir ki, btn ird fiillerin temel sik kalbdir. Orada yerleip kk salan hislerdir. Kalb ise irde karsnda en mstakil bir uzuvdur. Onun ilh emirler erevesine oturtulmas, dier uzuvlardan daha ehemmiyetli ve daha gtr. Yukarda hasta kalbler iin iret ettiimiz tedv yollarna it glkler, bu keyfiyeti isbt iin kfdir. Ancak elde edilen her netcenin deeri, ona ulaabilmek iin katlanlan glkler nisbetinde olduundan, kalbin zabt u rabt altna alnmasnn da ind-i ilhdeki deeri pek byktr. Bunda muvaffak olanlara Cenb- Hakkn melekiyet ve bzan da ondan daha stn hasletler lutfetmesi bu hikmete mebndir.

50

stimdd- feyz: Feyze tlip olmak. Taleb-i himmet: Mridin tevecchn istemek.

184

Kalb ve onun mnev varlnn ad olan gnl, insann sadet ve selmetini teminde bu kadar ehemmiyetli olduu iindir ki, bakas tarafndan incitilmesi btn tasavvuf erbbnca ok ar bir crm saylmtr. Nitekim Hazret-i Mevln gnl incitenleri yle kz eder: Senin bir saman p kadar deer vermediin ykk gnl, Artan da stndr, Krsden de, Levhten de, Kalemden de!.. Hor bile olsa gnl hakr tutma! O, horluuyla gene de stnler stndr. Ykk gnl, Allhn nazar ettii varlktr. Onu yapan can ne mubrektir. Krlm, iki yz para olmu gnl tmir etmek, Allh katnda birok hayr hasenttan daha yedir... Sus! Her klnda ikiyz dil olsa da sylesen, gnl, gene de anlatlamaz. nsan vcdundaki sultn mevkii sebebiyle ilh tecelllerin muhtab ve akis mahalli olarak, kalb tercih edilmitir. Nitekim yukarda baka veslelerle tems etmi olduumuz zere, mnn vcdu iin kalb ile tasdk art aranr. yet-i kermede vahye mkes ve muhtab olmak zere de bir tefekkr merkezi olan dima deil, tahasss merkezi olan kalb zikredilmitir. yet-i kermede buyurulur:


(Ey Raslm!) Uyarclardan olasn diye Rhul-emn (Cebril) onu (Kurn), apak Arap diliyle, senin kalbine indirmitir. (e-uar, 193-195) Kalb terbiyesinde mesfe kat etme -dier btn faliyetlerde olduu gibibeer gayretlere Allhn nusret, lutuf ve keremlerinin inzimm etmesiyledir. Zr beer gayret ve amel-i slihler, mnev bir zemin tekl etmekle berber ilh lutuf ve yardmlara birer vesle mesbesindedir. Bu itibarla kul, bu yola girdii takdrde Allhn lutuf ve keremine mid balamaldr. O ilh lutuflar kendisini -az veya ok- mutlak bir yere getirecei cihetle her hlkrda kazan muhakkaktr. Elverir ki Cenb- Hakkn kuluna lutuf ve ikramda bulunmak iin bekledii gayretler imkn nisbetinde- ortaya konulabilsin. Eskiler,

, yni Bir eyin tamm elde edile

miyorsa, elde edilebilen ksmndan da vazgemek gerekmez. derlerdi. Kalb terbiyesinde de byle dnmeli ve elden gelenin gerekletirilmesinde ihmlkrlk gsterilmemelidir. Tasavvufta yaygn bir darb- mesel vardr: Baba himmet! Evld gayret! derler. Yni stdndan himmet bekleyen biri, az ok bir gayret shibi olmaldr. Lutuf ve keremi sonsuz olan Cenb- Hakkn kalb terbiyesi hussunda da bir kuldan bekledii, Nefsini bilen Rabbini tanr. hakkatinin muktezsnca, ilh azamet nndeki acziyyet ve hliini idrk ederek samm ve hlisne gayretlerde bulunmasndan ibrettir. Zr bu nefs

185

mchedesinde gayret kuldan, tevfk ise Allhtandr. Muhakkak ki Cenb- Hakkn bir kuldan soraca hesap da, onun zerinde gereklemi olan ilh lutuflar nisbetindedir. Mhim olan, bir kulun nil olduu nmetler nisbetinde hakka ve hayra istikmetlenmesidir. Y Rab! Bizlere gnl aynamzda hakkat parltlarn, iki cihnn sr ve hikmetlerini seyrettirerek, gzlerimizi ve gnllerimizi yle nurlandr ki br lemde cemlinle merref olalm! mn!

186

C. TASAVVUF TERBYEDE TEMEL ESASLAR Tasavvuf ehlinin byklerinden Abdlhlk Gucdevn -kuddise sirruhHazretlerinin tespit ettii bz prensipler vardr. Hussan Nak yolunun tkib ettii seyr u slk uslnde, yni ham vasflardan kurtulup, kmil insan hviyetine ulamay hedefleyen mnev terbiyede bu prensiplere riyet, mstesn bir ehemmiyeti hizdir. Bunlar yle sralayabiliriz: 1. H der dem: Her alnp verilen nefeste mnen uyank bulunmak. 2. Nazar ber kadem: Gzn ayak ucuna bakmas. 3. Sefer der vatan: Her admda Hakka yrmek. 4. Halvet der encmen: Halk iindeyken bile Hlk ile beraber olmak. 5. Yd-kerd: Kalbin zkir hle gelmesi. 6. Bz-get: Matlb ve maksdun ancak Allh rzs olmas. 7. Nigh-dt: eytn ve nefsn havtrdan korunmak. 8. Yd-dt: Kendini dim Allhn huzrunda bilmek. 9. Vukf-i zamn: Her an kendini yoklamak ve zaman iyi deerlendirmek. 10. Vukf-i aded: Zikir saysna dikkat ve riyet etmek. 11. Vukf-i kalb: Kalbin dim zikr-i ilh ile megl olmas ve zikirde kalbe ynelmek. Bu kymetli prensipler zerinde ksaca durmakta fayda mlhaza ediyoruz:

1- H der dem: Her alp verilen nefeste mnen uyank bulunmaktr. Mevln Sdeddin Kagar bu ly; Bir nefesten dier bir nefese geerken bile asla gaflete dmemek ve dim Allh ile huzurda olmak. eklinde trif eder. Her nefeste uyank olmak, zkirin gerek zikir esnsnda ve gerekse sir zamanlarda, Allhtan gfil olmamas demektir. Nefesleri gafletten kurtarmak, kalbe huzur baheder. Her nefes alp-verite kalbin Allh ile huzurda olmas; Allha itaat bereketiyle nefesleri ihy etmeye baldr. Bir insann kalbi Allh ile beraberliin huzr ve uuruna eriince, buna bal olarak dier hl ve tavrlarnda da dzelme grlr.

187

2- Nazar ber kadem: Ayak ucuna bakarak yrmek demektir. Slik, gznn ve ona bal olarak da gnlnn etrafa fazlaca taklp kalmamas iin, yolda ayaklarnn ucuna bakarak yrmelidir. nk lzmunu aan msiv alkalar kalb huzru datr, Hak ile araya perde olur. Hadd-i ztnda bu usl, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemin yry tarzn tatbikten ibrettir. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimiz, yrrken gerekmedike etrafna baknmaz, ummiyetle ayaklarnn ucuna bakarak, sanki yokutan iniyormu gibi ser ve vakarl yrrlerdi. Yni bu prensip, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in rnek ahlkndan muktebestir. Hakkaten gz nereye bakarsa, gnl de oraya akar. Gzn det bir kamera gibi ektii filimler, kalbi ou zaman lzmsuz yere megul eder. Bu baklar gnl arivinde lzmsuz yer igl eder. Bu sebeple gnln danklktan ve perianlktan slim kalabilmesi, bir bakma oraya akseden grntlerin keyfiyetine baldr. nk slikin kalbi msivya taklnca vesveseler balar. yet gfillerle ihtilt ederse, onlarn kat kalblerinin kasveti, kt huylar, bozuk fikirleri kalbine akseder. Bu ise son derece tehlikelidir. Bu sebeple slikin, tevzu ehline yakan edeb ve slb ile, mmkn olduunca ayak ularna bakarak yrmesi gerektii gibi, sir zamanlarda da baklarna dikkat etmesi cb eder. Yrrken ayak ularna bakmakta; tevz, edeb, haddini bilmek, gz haramdan korumak ve Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin snnetine ballk vardr.

3- Sefer der vatan: Bir mrid-i kmile varabilmek kastyla klan yolculuun yansra, slikin, kt ahlktan ve gnahlarn kesfetinden arnp gzel ahlk ve latf duygulara, yni asl hviyetine ynelmesini ifde eder. Slik hibir zaman iinde bulunduu mnev hli kf grmeyip, daha gzel bir hle ulamaya almaldr. Yahut bir makamdan, daha yksek dier bir makama sefer gayretinde olmaldr. Eb Osman el-Marib Hazretleri buyurmulardr ki: Slik, hev ve hevesini terk edip Allha ibdet ve tata dnmelidir. Sefer der vatan szyle kastedilen, bir memleketten dier bir memlekete yolculuk etmek deil, insann kendi i leminde Allh -celle cellh-ya vuslatdr. Slik,

188

bir mrid-i kmil bulduu zaman zhir yolculuu brakp btn yolculua balar. Seyr u slkte bu dstr ile slik, Ben Rabbime gidiyorum. (es-Saffat, 99) diyen brahim -aleyhisselm- gibi, her admda Rabbine gitmekte olduunun idrkine ular.

4- Halvet der encmen: Halk iindeyken bile Hlk ile beraberlik uurunu muhfaza edebilmektir. Yni slik zhiren insanlarla ihtilat hlindeyken ve gnlk ileriyle megulken bile, btnen Hak Tel ile berber olma diryetine erimelidir. Bu syede etrfna hissettirmeksizin Rabbiyle beraberliini srdrm ve ayn zamanda beer hayatn caplarn da aksatmam olur. Nitekim el krda, gnl yarda kelm- kibr, bu hli pek veciz bir srette ifde eder. Cenb- Hak Kurn- Kermde bu kalb diryete ship kullarn yle tavsif buyurur:


Onlar, ne ticretin ne de al-veriin kendilerini Allh anmaktan, namaz klmaktan ve zekt vermekten alkoyamad kimselerdir. Onlar, kalblerin ve gzlerin allak bullak olduu bir gnden korkarlar. (en-Nr, 37) Naklikte sohbet ve ictimlemek esastr. Bu sebeple de tek bana tenh bir yerde halvete girmek deil, zhiren kalabalklar iinde bulunulsa bile kalben Hak Tel ile halvet hlini srdrebilmek daha makbl grlmtr.

5- Yd-kerd: Kalbin zkir hle gelmesidir. Nefy isbt yoluyla (L ilhe illllh zikriyle) kalbde bir nev put hline gelmi bulunan btn msiv kirleri karldktan sonra, yegne maksdun Allh olduu fikri kalbde sbitlenir. Zikrin latf harretinin kalbden btn vcuda yaylmas netcesinde, insann uuraltnda meknuz bulunan ulv duygular canlanp bir uur hline gelerek, davranlara aksedecek kvma ular. Zr zikri ve fikri Allh ile olan bir insann merhamet, sabr, sehvet ve affedebilme gibi ilh ahlktan nasibsiz kalmas dnlemez. Btn bunlar ise kmil bir insan olabilmenin mecbr artlarndandr. Bu sebeple kalbin zikirle intibha getirilmesi, tasavvufun en mhim prensiplerindendir.

6- Bz-get: Matlb ve maksdun ancak Allh rzs olmasdr.

189

Nefy isbt zikrinin sonunda

yni Allhm, maksdum ancak Sensin ve matlbum ancak Senin rzndr, denilerek yaplan zikrin tefekkrnde derinlemektir. Bu, nefy isbtn mnsn tekd edip, tevhd srrnn kalbde gerek mnda yerlemesi iindir. Bylece Allh ile arada perde olan btn gye ve arzular nefyedilerek kalb itminn hsl olur. Dier taraftan zikir gibi mnev bir temrin ile mertebeler amak, kermetlere nil olmak gibi gnle gelebilecek muhtemel vesveseler de tammen reddedilip, asl gyenin Allhn rzsn kazanmak olduu dncesi gnle bir kez daha nakedilir. Bu sretle yaplan zikrin mns uura iyice yerleip hayata aksedince de artk fn ve zf takntlar gzden dp her eyde ilh tecelller mhede edilmeye balanr.

7- Nigh dt: Nefsn ve eytn havtrdan korunmaktr. Gz uygunsuz eylere bakmaktan, akl kt dncelere dalmaktan muhfaza etmek ve Hakkn tecellgh olan kalbi dim kontrol altnda tutarak, msivnn oray istl etmesine mn olmaktr. Tasavvufun bir hedefi de, kalbi menf havtrdan ve fsid fikirlerden muhafaza etmektir. Kalbi bunlardan muhafaza etmek ise ok zor bir itir. Buna muvaffak olan kimse tasavvufun gerek semeresini elde etmi olur.

8- Yd dt: Kulun dim Cenb- Hakkn mnev huzrunda bulunmakta olduunu hatrnda tutmas ve bu uurla hareketlerine dikkat etmesidir. Buna murkabe de denilir. yet-i kermede Cenb- Hak: Andolsun, insan biz yarattk ve nefsinin kendisine fsldadklarn da biliriz. Biz ona ah damarndan daha yaknz. (el-Kf, 16) buyurmaktadr. Bu sebeple ihsn duygusunu, yni Cenb- Hakkn, kulunu her an grmekte ve her hlini bilmekte olduu uurunu hibir zaman kaybetmemek cb eder. Hakkaten bu duygu, gnahlara kar salam bir zrh gibidir. Zr bir insan, kendini ilh huzurda bilmekteyken ve kalbi Allh ile berberken nasl gnah ileyebilir?

190

9- Vukf-i zamn: Her geirilen saati huzur veya gaflet nokta-i nazarndan muhsebeye tb tutmak ve zaman iyi deerlendirmektir. Slik, iinde bulunduu vaktin kymetini iyi bilmeli ve lzmsuz eyleri terk edip zamnn en kymetli eye hasretmelidir. Zamn ne derecede deerlendirebildii hussunda da sk sk nefsini hesba ekmelidir. Dier bir mnda vukf-i zamn, slikin her an kendi hlinden haberdr olmas ve hlinin kr m yoksa zr m gerektirdiini bilerek mcibince amel etmesidir. Hakkaten slik, her gece ve gndz iledii amellerini birer birer muhsebe etmeli, slih amelleri kendine myesser klan Allha kredip daha telere varmaa gayret gstermeli, hatalar iin tvbe ve istifr edip pimanlkla Allha ynelmelidir. mrn son derece kymetli olan her nn ve hssaten Cenb- Hakkn huss bir bereket bahettii mstesn demleri bir frsat ve ganmet bilmeli, btn gc ile mnev uyanklk iinde idrk ve ihys iin gayret gstermelidir. Velhsl her n ve her hlin muhsebesini yaparak huzrda geirdii nna ve hline kredip, gafletle tkettii zamanlar iin tevbekr olmaldr. Bir baka ifde ile kabz hlinde istifra, bast hlinde ise kre devam etmelidir. Bu sretle her hlkrda gafletten saknan bir kimse, gereksiz mz endiesinden ve istikbl telndan kurtularak, yaamakta olduu hlin ihysyla megl olur ki tasavvuftaki Sf, ibnl-vakt olmaldr. prensibi de bunu ifde eder.

10- Vukf-i aded: Zikrin adedine dikkat ve riyet etmektir. Mrid-i kmiller, slikin mnev hline gre belli miktarda zikir verirler. 51 nk zikrin de umulan netceyi hsl edebilmesi iin, belli bir tekrar says, tbir cizse bir dozaj vardr. Bu sebeple slikin zikir esnsnda dikkatinin dalp gnlnn vesveseye dmemesi iin, mridinin syledii llere ve verdii sayya riyet etmesi gerekir. Zr zikirde her ne kadar evveliyetle keyfiyet mhimse de, zikrin kemmiyeti, yni muayyen bir huddu ve ls olmad zaman bzan zihn ve kalb huzursuzluklarn grlmesi de muhtemeldir. Bu durum her eyde olduu gibi, zikirde de ifrat ve lszlkten doabilecek hatlarn bir neticesidir. Bu sebeple zikri hem keyfiyet ve hem de kemmiyet itibriyle en gzel bir srette f etmeye gayret gstermelidir. Zr zikirde sayya riyet, mcerred olarak say saymak deil, say erevesi iinde kalb zikri derinletirmektir. Bunun ise zikrin keyfiyetine mn olmad gibi, aslnda onu takviye eden bir art olduu aktr. Hakkaten zihin, muhtelif dncelerle dolu ve kalb de eitli endielerle huzursuz bir hlde iken yaplan zikirde, adede riyet de ou zaman mmkn olRaslullh Efendimizin, ahslarn durumlarn dikkate alarak farkl miktarlarda zikir tliminde bulunduuna dir, bkz. s. 196.
51

191

maz. Bu sebeple akl danklktan koruyup, zikir esnsnda dikkati zikrin mns zerinde teksf etmekle berber, zikrin adedine de riyet etmek, ayn zamanda bu ie gsterilen ciddiyetin bir ifdesidir.

11- Vukf-i kalb: Kalbin dim zikr-i ilh ile megul olmasdr. Bu, ihsn duygusunun dim bir uur hline gelmesi demektir. Slik her frsatta kalbini yoklamal, onun ne hlde olduuna bakmaldr. Zr zikirde asl matlb, kalbin zikredilenden haberdr olmasdr. Zikir, azdan kalbe inmeyen kuru lafzlarn tekrarndan ibret deildir. Bu sebeple zikir esnsnda murkabe hlinde olmal, btn dikkati zikredilene teksf etmeye almaldr. Sdt- kirm hazert, vukf kalbnin, yni dikkati kalbe yneltmenin zikirde art olduunu sylerler. Zikrin gerek muhtevsn tadabilmek iin, btn varln ve hussan kalbin de Allha yneltilmesi cb eder. Kurn- Kermde Cenb- Hak:


Rabbinin ismini zikret ve btn varlnla Ona ynel. buyurur.
(el-Mzzemmil, 8)

192

D. MRD- KML VE RAD METODLARI 1. MRD- KML Mneviyat yolunda ilerleyen bir mmin, ok deiik tecelllerle karlar. Zr insan kalbi okyanus gibidir. Bu okyanusun sular bazen ok durgundur, bazen de korkun dalgal bir frtna hlindedir. Bu sebeple okyanusu geip shil-i selmete ulamak iin geminin salaml kadar diryetli bir kaptana da ihtiya vardr. Eer kaptan frtnalar esnsnda gemisine hkim olamazsa, onu okyanusun derinliklerine gmverir. Henz yolun bandakilerde bu gibi tecelller pek grlmez. Ancak bu deryada aldka Rahmn mi eytn mi olduu bilinemeyen zuhratlar, ferdden ferde deien bz mnev cilveler, inkbz, inbist 52 vs. tbir olunan birtakm hller kendini gstermeye balar. te bunlarn tesbti ve tedbri iin diryetli ve kmil bir mridin rehberliine ihtiya vardr. Her mmin bu istikmete ermek iin kendisini bir disiplin altna almaldr. mmete en byk numne ahsiyet olan Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in kalb haytn da titizlikle ve tkat nisbetinde tatbk etmeye almaldr. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin Hakka teslmiyetini, bel ve skntlar karsnda sabr ve kr hlini, nmetler, derya gibi nnde akarken sergiledii istin, tevz ve mahviyeti, imkn nisbetinde hayata geirmelidir. Bu sebeple kalb inkif yolundaki engelleri aabilmek iin, peygamber vrisi olan limlerin, riflerin ve mrid-i kmillerin rehberliine tevz ve edeble mrcaat edip, tavsiyelerini cn u gnlden tatbke gayret etmelidir. Hak dostlarnn yaknnda ve terbiyesi altnda bulunmay nmet bilmelidir. nk nrunu gneten alan mehtap, nasl gnein varlna bir dell ise, nr-i Muhammed ile nrlanm veller de Hazret-i Peygamberin birer hidi ve vrisidir. Tasavvuf, kiide ftraten -az veya ok- var olan mnev istdd inkif ettirmektir. Her gnl -tbir cizse- altnda petrol bulunan bir arz gibidir. Fakat sondaj vurulmad iin o petrol, kendi bana hibir zaman dar kma imkn bulamaz. te o alt zemindeki petrol, Cenb- Hakkn insana verdii mnev bir istdddr. Bu da tpk akl gibi her insanda muhtelif seviyededir. Bu istddn inkif iin mnev sondaj vurarak o cevheri aa karacak olan, mrid-i kmildir. Ancak bu petroln yukar kabilmesi iin t mdenin bulunduu mntkaya kadar o sondajn ulaabilmesi gerekir. Ve sondaj letinin bir kayaya arpp paralanmamas iin de salam olmas cb eder. Bu demektir ki mnev rehberliine teslm olunacak mridin muktedir ve diryetli olmas da son

nkbz (kabz) ve inbist (bast), slikte bulunan iki zt hldir. nkbz, korku ve benzeri duygularla mnev daralma; inbist ise md ile mnev ferahlamadr.

52

193

derece mhimdir. Bunun da belli bz kstaslar vardr. Yeri gelmiken bu mhim meseleye bir nebze tems etmek isteriz: Gerek bir mrid-i kmili, shib olduu u vasfla tanmak mmkndr: Birinci vasf: Kitap ve snnete tam bir ittibdr. Kmil bir mridin hayat ve amelleri Kurn- Kerm ve snnet-i seniyye ahlknn yaanmasndan ibrettir. Mrid-i kmillerin Kitap ve snnete ballklar daha bir st derecededir. Tpk karl arzdeki bir ahsn, admlarn nden giden rehberin ayak izlerine, tam bir hasssiyetle basarak yrmesi gibidir. Bunun iin mrid-i kmile veresetl-enbiy, yni peygamber vrisi denir. Tabi ki, byle bir balln muhtevsnda nefsn bir hayat yaanamaz. kinci vasf: Sz ve hlleriyle Allh hatrlatmasdr. Allhn vel kullar esm-y ilhiyye tecelllerine kmilen mazhar olup, ceml sfatlar ahlka inklb ettirdiklerinden etrafndakilere dim Allh hatrlatrlar. Nitekim ashb- kirm: Allhn vel kullar kimlerdir? diye sorduklarnda, Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem-:


(Allhn vel kullar) yzlerine bakldnda Allh Tely hatrlatan kimselerdir. (Heysem, Mecmauz-Zevid, X, 78; bn-i Mce, Zhd, 4) buyurmutur. te Allh dostu bir mrid-i kmilin smsnn da muhtabnn gnlne huzur vermesi, onu mnev bir leme tamas, Allh ve hireti hatrlatmas cb eder. nk onlar, Allh ve Raslnn ahlkyla ahlklanmlardr. Cenb- Hakkn en mruf isimlerinden ikisi Rahmn ve Rahmdir. Allhn vel kullar da ok merhametlidirler. Cenb- Hak, Settrul-uyb dur. Bir vel de ayp aratrmayp bilkis rter. Cenb- Hak, Kermdir; evliyullh da cmerttir ve ikrm etmekten haz duyar. Cenb- Hak Gafrdur; veller de hat ve kusurlar affederler. Cenb- Hak, Halmdir; evliyullh da hilm shibidirler. Kmil mridler, Allhn dostudurlar. Bu sebeple onlar, dier insanlardan pek ok ynleriyle farkldrlar. Kalbleri Allha yakndr. bdetlerinde ciddiyet ve hu vardr. Davranlarna ok dikkat ederler. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in izinden yrdkleri iin onlarn dular dier insanlarn dularndan daha makbldr. Vcdlar zkir hle gelip sadrlar da berraklat iin girdikleri yerlere ferahlk verirler. 194

Samm bir mmin, bir fskla ihtiltn mnev skletinden mteessir olur. Hlbuki slih bir mminle birliktelik, onun rhuna huzr baheder. Lkin bir mmin iin Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-le berberlik, hayl tesi bir gzelliktir. O peygamberler sultannn mnev heybetine muhtab olmann erefi karsnda bir mminin alaca mnev hazz trif etmek mmkn deildir. te mrid-i kmiller de Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in izinden yrdkleri, snnet-i seniyyeye kmilen ittib ettikleri ve nebev ahlka en ok onlar yaklaabildikleri iin, kayna Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-den gelen mnev bir heybet ve feyiz tarlar. Nasl ki; elektrie tutulan bir insan sarslr, gerek bir mridin de insann rhunu nce biraz sarsmas, sonra da onu ihy edip mnev ufuklara gtrmesi lzmdr. nc vasf: Mnev tyindir. Bir zt mrid tyin etmek zere bir zmrenin toplanmas yeterli olmaz. Bu vazfe, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e kadar uzanan sahih bir silsileden iczetli bir mrid-i kmilin tensib ve tyini ile olur. Byle bir tyin olmad zaman silsile orada kesilir. Bu sebeple bz mrid-i kmiller, salhiyetli birini bulamadklar zaman kendilerine halef olarak, yollarn devm ettirecek birini brakamazlar. Bzen bir tane, bzen de -Hlid-i Badd Hazretleri gibi- bir zuhrt ile ok sayda mrid brakrlar. Bunun hikmeti, Cenb- Hakka it bir keyfiyettir. Hlsa, kalbin olgunlamas ve mnev hakkatleri alc hle gelmesi, bz temrinlerle mmkndr. Bunun iin mnev kemltn yollarn bilmek ve tatbk etmek cb eder. Bu yollardaki engelleri selmetle aabilmek iin de Hak dostlarnn rehberliine ihtiya vardr. Her slik, mnev inkif iin kendisine rehber olacak bir mrid aramal, ancak terbiyesi altna girecei mridde de bz vasflarn mevcd olup olmadna dikkat etmelidir.

Mhim birka kz: Buraya kadar anlattmz hussiyetleri ile mrid-i kmiller, mstesn birer Hak dostu ve sekin kullar olarak tebrz ettiklerinden elbette ki, onlara kar edeb ve hrmette kusur etmemek ve kendilerinden mnen istifde etmek cb eder. Ancak bu edeb, hrmet ve istifdeyi, olmas gereken snrlarn dna tararak ifrat ve tefritlerin arasnda boulmamaldr. Zr btn peygamberler de, slih ztlar da, ncelikle hepsi birer kuldur. Cenb- Hak, kendilerine ilim, hikmet, mrifet derylarndan neleri nasb etmise, ancak onlara nil olmulardr. Zaman gelir, gzlerine ve gnllerine iki cihnn srlar alr, zaman gelir bir adm tesini gremeyebilirler. eyh Sdi Glistannda rivyet eder ki, bir kii Hazret-i Ykuba: 195

Ey kalbi mnevver, akll peygamber! Ysufun gmleinin kokusunu Msrdan gelirken duydun da, neden yanbandaki kuyuya atlrken onu grmedin? diye sordu. Ykub -aleyhisselm- da cevben yle buyurdu: Bizim bu hususta nil olduumuz ilh nasb, akan imekler gibidir. Bundan dolay gerekler, bize bazan ayn olur, bazan kapanr! Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- de, birgn kendisine o an iin bilmedii baz suller soran bir kimseye vahyin kesin olarak geleceine istinden, inallh lafzn sylemeden: Yarn gel, cevabn vereyim! buyurmutu. Ancak ertesi gn ilh vahiy gelmedi ve bu hl onbe gn devam etti. Bylece lemlerin kendisi hrmetine yaratld o Varlk Nru dah ciz kald. Nihyet ilh vahiy ancak: (Raslm!) Allhn dilemesi olmadan (inallh demeden) hibir ey iin Bunu yarn muhakkak yapacam. deme! (el-Kehf, 23-24) kzyla birlikte gelmeye balad. Bu l, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- hakknda bile tahakkuk ettikten sonra, onun muhtevsnn, btn kullara ne derecede mil olduunu iyi anlamak lzmdr. Bu bakmdan, mesel Allhn sevgili bir kulu, du ettiinde mutlaka kabul olacak veya bir hastaya okuduunda kesinlikle if bulacak denilemez. Zr bu hususlar, her iki tarafn ihls yannda, bir de Cenb- Hakkn murdna muvafk dmelidir ki, maksad hsl olsun. Ayrca yaplan du ve ilticlarn hepsinin kabulnn, hemen bu dnyda deil, daha sonra, yni hirette de tecell edebileceini ve bunlarn da Hakkn irdesine bal keyfiyetler olduunu hatrdan karmamaldr. Baka bir nemli husus da, hem peygamberlerin hem de evliyullhn farkl farkl mereb ve tasarruflara sahip olmasdr ki, birinde ne kan stn bir vasf, dierinde ayn seviyede bulunmayabilir. Onun iin hepsinden ayn mereb ve tasarruflar beklemek doru olmaz. Kurn- Kermde de bildirildii gibi Mus -aleyhisselm-a bir ilim verilmitir, o Hazret-i Hzrda yoktur; Hzr -aleyhisselm-a bir ilim verilmitir, o da Hazret-i Msda yoktur. Ayn ekilde Hazret-i Geyln bir Hazret-i Mevln olamayaca gibi, Hazret-i Mevln da bir Hazret-i Geyln olamaz. Zr her iki tarafa verilenler ve kendilerinden istenilen hizmetler ayr ayrdr. Ama elbette ki, hepsinde asl gye, kulluk ve mrifettir. nk Rabbe giden yollar, mahlktn nefesleri saysnca oktur.

196

Dier bir mhim husus ise, peygamberlerin dnda hibir kulun ilh teminat altnda olmad hakkatidir. Yni bir kul zirvelerin zirvesine de ksa, her an ayak kaymas tehlikesi ile kar karyadr. Nitekim bir zamanlar slih bir kimse olan Belam bin Baura, daha sonra nefsine uyarak ebed hsrna uramtr. Bu hdise Kurn- Kermde yle bildirilir: Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz yetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin hdisesini anlat. Dileseydik, onu yetlerimizle stn klardk; fakat o, dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Onun hli, stne varsan da, kendi hline braksan da, dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir. (el-Arf, 175-176) Kasas Sresinde bildirilen Krunun misli de byledir. O da pek mstesn slih bir kul iken, sefil bir gfil ve rezil bir s olarak ebed sadetini pern etmitir. Cenb- Hak, onu, dayanp gvendii ve srtn yaslayarak bbrlendii servetiyle beraber yerin dibine geirmitir. Dolaysyla hangi mnev makam, mertebe ve stnlk olursa olsun, her hlkrda kullarn iindeki nefisler dim pusuda beklemekte ve frsatn bulur bulmaz gnlleri hsrna uratabilmektedir. Bu itibarla Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- bile: Allhm! Rahmetini umuyorum. Gzm ap kapayncaya kadar dah beni nefsimin hevsyla babaa brakma! Her hlimi slh eyle! phesiz senden baka ilh yoktur... (Eb Dvud, Edeb, 100-101) eklinde Hakka ilticda bulunmutur. Hak dostlar da, dim bu hads-i erfin muhtevs iinde yaarlar ve hibir zaman bizim iimiz tamam oldu eklinde bir vehme kaplmazlar. Zr seyr u slklerini bitirseler de bu vehme kaplanlar, hep yar yolda kalmlardr. Ancak daha olamadm diyerek kendi noksanlarn grenler, acziyet iinde ve iltic hlinde olarak hi durmadan yol almlardr. yle ki, peygamberlerin sertc olan Hazret-i Muhammed Mustaf -sallllhu aleyhi ve sellem- dah, o kbna varlmaz kulluk tezhrlerine ramen, geceleri ayaklar iinceye kadar namaz klmay hibir zaman terketmemi ve Onun bu hlinin sebebini soran Hazret-i ieye: Y ie, kreden bir kul olmayaym m? (Mslim, Mnfikn, 79) buyurmutur. Yine O Fahr-i Kint, ezvc- thirtn rivyetine gre: Rabbine hamdederek onu tesbh et; ondan mafiret dile! nk o, tevbeleri ok kabul edendir. (en-Nasr, 3) yetinden sonra her an bir ncekinden daha fazla hamd ve sen ile megul olmutur. O hlde Hak yolunda kim hangi dereceye varrsa varsn, hibir zaman kulluk mesliyetinden kurtulamaz ve amellerinde hibir ekilde eksiltme ve mufiyet ihds edemez. Yni farzlar, vacipler, snnetler, haramlar, helller, mbahlar, 197

mstehaplar ve dier btn ilh dstur ve mkellefiyetler, kulluk yolundaki herkesin omuzlarna konmu olup lm vaktine kadar da alnmayacaktr. Onun iin gerek mrid-i kmiller, btn bir mrn: Rabbini hamd ile zikret, secde edenlerden ol ve lnceye kadar Rabbine kulluk et. (el-Hicr, 98-9) emrine tb olarak yaayabilme gayreti iinde olurlar. Byle mnev rehberler, halka kar yaptklar hizmetten dolay en kk bir talepte bulunmazlar. Hatt Rablerine kulluklar iin bile bir karlk beklemezler. nk bilirler ki karlk bekleyerek amel-i slih ileyenler, yaptklarnn deer ve derecelerini drrler. Bu itibarla Hazret-i Ali ile Hazret-i Ftma, kendileri orulu olduklar hlde, iftarlklarn bir akam kaplarna gelen bir miskine, dier akam bir yetime, nc akam da bir esire vererek gn suyla iftar etmiler, ayrca o kimselerin teekkrlerine de: Biz, sizden teekkr bekleyerek byle davranmadk. Yegne maksad ve niyetimiz, Rabbimizin rzsdr... eklinde mukabele etmilerdir. Hsl gerek mrid-i kmiller, rnek bir ahsiyet sergilemek sretiyle peygamberlerin terbiye ve tezkiye vazfelerini devam ettiren rh dnysnn zirveleridir. Ayn zamanda bu Hak dostlar, Allha ve onun ulv sfatlarna rif olarak mnlarnda ihsn derecesine ulam kimselerdir. Bylece kendilerine Hak katnda ilm-i ledn, hikmet, mrifet vesir nmetler bahedilmitir. Lkin hibiri bir sahbe derecesinde deildir. Elbette sahbe de peygamberlerin merbetesinde, peygamberler de Hazret-i Peygamberin makmnda deildir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelince, o da, Hak Telnn sadece kulu ve Rasldr. Bu hakkate binen insanlara ar deer vermekten saknmal ve hepsine ancak bulunduklar hle gre mumele etmelidir. Yni Veysel Karn ve hatt slm hukukunu tedvn eden mm- zam bile hibir zaman bir sahbe derecesinde olamaz. Zaman zaman baz gfillerin, stad belledikleri ahslar sahbeden, hatt Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-den stn tutarcasna bir sayg, ihtirm ve -gy- ballk sergilemeleri ise, hatdan te bir dallettir. Bu dallet, Cenb- Hakkn taksimtn tersine bir mblaa iinde hakkatten uzaklatran garip bir ifrattr. Bunun iindir ki, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- bylesi hllere dlmesi endiesiyle, gfilne medh senlardan menetmi ve vlecek hususlar yet nefsniyete sebebiyet verecekse, medheden kiiyi kastederek: Onun yzne toprak serpin! (Ahmed b. Hanbel, Msned, VI, 5) buyurmutur. nk nefsi tahrik edecek iltifatlar, kalbin felketine atlan imzlardr.

198

2. RAD METODLARI

a. Muhabbet-Rbta Tasavvufun zne ve gyesine baktmzda; onun seyr u slkte temel siknn muhabbet, nih gyesinin de db olduunu grrz. Bunlardan muhabbet vsta, db ise netcedir. Bu iki mefhmun ehemmiyeti zerinde ne sylense azdr. Bir varla duyulan muhabbet iddetlendike, bu muhabbetten o varla herhangi bir nispeti, yni yaknl, benzerlii veya ilgisi olan her eye, o yaknln iddeti derecesinde bir pay isbet eder. Mesel, mridini ar derecede seven bir mrd, ona it tavrlardan -nks da olsa- benzer davranlara ship olanlara bile, o davranlar mridini hatrlatt iin muhabbet duyar. Mridinin bir yaknyla karlasa, onu Kbeden henz dnm bir hacya mlk olmuasna iltiftlara gark eder. Mridinin kulland herhangi bir eyya shib olmak, onun rhunda nihyetsiz bir srr meydana getirir. Bu keyfiyet, Veysel Karn Hazretlerinin Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- tarafndan kendisine gnderilen Hrka-y Sadet karsnda duyduu srrun bir benzeridir. Muhabbetin ziydelemesine paralel olarak, sevilen varla nisbet keyfiyeti, gitgide en kuvvetli nisbetten en zayfna doru bir ml kazanr. Burada unu da ifde edelim ki muhabbetin mln, merkezinde sevilen varlk olmak zere, yakn ve uzak btn nisbetleri ihtiv edecek ekilde bir dire gibi sonsuza kadar geniletmenin tasavvuftaki ad ak- mutlaktr. 53 Bu keyfiyet Ynusun: Yaratlan ho gr Yaratandan tr msralarnda ifde ettii gibi sfat, mhiyet ve amelleri her ne olursa olsun, Yaratan hrmetine btn mahlkt, muhabbet ve merhametle kucaklayabilme hlidir. Bu, n ulaabilecei son merhaledir. Bu merhaleye kadar bulunduu -hemen hemen- her noktadaki hlinin ifdesi ise, ak- meczdir. Slik, mridine ak ve muhabbetle baland anda, bu ak- mecz balam olur. Bu ak da meczdir. nk kalb, Allha mahss bulunduundan hakk mk, Allhtan gayrs olamaz. Dier sevilenler ve onlarla yaanlan

53

Kurn- Kerm, mminlerin Allha olan sevgisinin son derece ileri olmas gerektiini,

Mminlerde Allh sevgisi her sevgiden daha iddetlidir. (el-Bakara, 165) yetiyle beyan eder ki bu derecedeki sevgi, dilimizde ak- ilh eklinde ifde edilmektedir.
199

hller, bir saraya kta merdiven basamaklar mesbesindedir. Bunlar, kalbin muhabbetullha hazrlanmas ynndeki altrmalar hkmndedir. Tbir cizse Leyldan Mevlya ulama gayretidir. Bu gayretlerde en feyyz merhale, gerek bir mrid-i kmile mlk olmak ve onunla nsiyet ve muhabbetin mnev heyecann yaamaktr. Bunun en verimli tezhr ise rbtadr. Muhabbetin byle sradan ve basit alkalarla kyaslanamayacak derecede bir iddete ulamas, rbtann ta kendisidir. Rbtann lgattaki mns, ba ve alkadr. Bu ynyle essen kinatta rbtasz hibir canl yoktur. Her ey birbiriyle irtibat hlindedir. Dier bir ifde ile rbta, varln zn tekl eden muhabbetin bir tezhrdr. Muhabbetin tzelik ve zindeliinin devm ettirilmesidir. trl rbta vardr: 1- Tabi Rbta: Ferdin yaknlarna duyduu muhabbettir. Bu, ftr siklerin eseridir. Bir annenin evldna olan muhabbeti gibi. 2- Baya (Sfl) Rbta: Men edilmi olan eytn temyllere balanmadr. Bir kumarbazn kalbinin devaml kumarla megl olup oluk-ocuunu dah unutmas gibi. 3- Ulv Rbta: Mukaddes mefhmlara ve ulv duygularla insan Allha gtren veslelere rbtadr. Kalben tecliye (cillanma) ve mhede makmna vsl olmu kimselerin rhniyetinden istifde etmek iin, fiilen veya mnen dim bir srette onlarla birlikte olmaktr. Biz burada, rbtann yukarda saydmz bu nevinden sonuncusunu anlatacaz. Bu, slikin mridinden lykyla istifde edebilmesi iin, onun muhabbetini gnlnde dim bir srette tze tutmak zere gerekletirecei bir mmreseyi ifde eder. Tasavvuf eitim metodlarndan biri olan rbta, her tarkatte ad ve tatbik ekli az ok farkl olmakla berber, ummiyetle mrdin mridini gznn nnde canlandrmas ve onun hl ve tavrlarn hatrlayarak, ulv duygularla hemhl olmas demektir. Mride duyulan hrmet ve muhabbetin bu sretle dim tze tutulmas, mride mnev bir zindelik kazandrr. nsan, tesire ak bir varlktr. Baz hastalklarda olduu gibi insanolunun hllerinde de siryet zellii vardr. Rhlar arasndaki mnev alveri, hayatn inkr edilemeyecek gereklerinden biridir. Hussiyle faal ve messir ahsiyetler200

deki kuvvetli rh temyller, onlarn yaknnda bulunanlara istddlar nispetinde -az veya ok- intikl eder. Bu intikl, siryet eden hlin msbet veya menf olmasna da bal deildir. Her hlkrda intikl vk olur. Yeter ki arada muhabbet ve nsiyet balar bulunsun. Mesel, ar derecede merhametli, fergat shibi ve fedkr insanlarn hlleri, iinde bulunduklar cemaate tesir eder. Muhabbetin bir tezhr olan rbta, byle ahlk meziyetlere dir rh alverii oaltmak ve sratlendirmek ve bunlar daha ziyde ahlka inklb ettirmek iindir. Bu sebeple akl- selm shibi her mmin, takv shibi slih kimselere muhabbet duyarak ve onlarla nsiyet kurarak, bu gzel hl iniksn zam dereceye karmaya gayret etmelidir. Ne hikmettir ki, temiz ve gzel bir elbiseye amur sramasndan bzr olan akl, yet vahyin nruyla aydnlanmamsa, gnahlarla kararm kalblerdeki irkin huylarn rhu istlsndan, ou kez azck bir teessr bile duymaz. nk nefsn ve eytan telkinlerin bir eit mnev narkozuna mruz bulunduundan, bu rh sknty farkedemez. Bu sebeple gnl gzn amak ve ebed kr ile ziyn iyi hesb etmek cb eder. Zr msbet tesirlerin yansra, menf ekilde de gerekleebilen ve bir nev ahsiyet transferi demek olan bu siryetler karsnda insan, tercihinde muhayyer braklmtr. Ancak, Allh Tel, bu tercihin doru olann da Kurn- Kermde yle haber vermitir: Ey mn edenler! Allhtan korkun ve sdklarla berber olun!..
Tevbe, 119) (et-

Dikkat edilecek olursa Cenb- Hak, bu yet-i kermede kullarna, Sdk olun! buyurmam, takvnn muhfazas iin sdklarla berber olmay emretmitir. nk sdk olma yolunda atlacak ilk adm, sdklarla berber olmak, yni onlarla muhabbetli bir nsiyet iinde bulunmaktr. Sdk olmak, bu durumun tabi bir netcesidir. Nitekim zm zme baka baka kararr. sz de, bu hakkatin bir ifdesidir. Slih ve sdklarla berberlik, nefsi uslandrmakta radyasyon gibi, mhedesi imknsz, fakat netcesi mutlak bir messirdir. Slih insanlarn muhtinde bulunmak, onlarn hl ve tavrlarn mhede etmek ve hatt onlarn nrn ehrelerine bakmak bile bu kabildendir. Bundan dolaydr ki mneviyat byklerinin huzrlarnda bulunabilmek byk bir nmettir. nk hller, siryet eder. Nasl ki gl bahesinde elenen insann zerine gl kokular sinerse, slihler meclisi de rhlardaki mnev alveriin pazar gibidir. Hce Ubeydullh Ahrr Hazretleri yle buyurmulardr: Kurn- Kermin:

201

Ey mn edenler, Allhtan korkunuz ve sdklarla berber olunuz! yetindeki beraber olunuz! emri, dim bir srette beraberlii ifde eder. Yni beraber olmak, mutlak bir srette zikredildiinden, hem fiil ve hem de hkm olarak iki ynldr. Fiil beraberlik, sdklarn meclisinde kalb huzruyla fiilen bulunmaktan ibret olduu gibi, hkm beraberlik de gyblarnda onlarn hllerini tahayyl etmekten ibrettir. Bu itibarla nasl ki Hak dostlaryla zhir beraberlikte edeben ulv duygularla bulunulmas zarr ise, o hli gyblarnda da kalb bir beraberlik sretinde devm ettirmelidir. nk Hak dostlar ile fiil beraberlik her zaman mmkn olmayabilir. Bu takdrde kalb berberlii devm ettirmek iin rbtaya ihtiya vardr. Fakat daha evvelce de ifde etmi olduumuz gibi tasavvuf eitimde kuru kuruya bir fiil berberlik de makbul deildir. Zr kimileri, bir mrid-i kmilin dizi dibinde bulunurlar da gafletlerinden dolay bir hisse kapamazlar. te yandan uzak diyarlardaki nice mrdler, mridlerine duyduu engin hrmet, hasret, ak ve ballklar veslesiyle mstesn nasiplere, gzel hllere, ilhmlara ve mnev duyulara nil olabilirler. Byklerin buyurduu; Yemendeki yanmda, yanmdaki Yemende. sz de essen bunu ifde eder. Bu sebeple mhim olan, nerede olursa olsun, kalb berberlik duygusunu yitirmemektir. Ayrca, mnen diryetli insanlarn, etrfndakileri kendi hliyle hllendirme istdd her ne kadar zam derecede olsa bile, bu tek bana yeterli deildir. Zr tasavvuftaki hl intikli, yle bir mnev aktr ki, o akn, srat ve tesirinden zam istifdenin hsl olmas, mrid-i kmilin diryeti kadar, mridin istddna ve muhabbetinin seviyesine de baldr. Onun iindir ki her mrd -srf mrd olmas sebebiyle- ayn merhaleye ulaamaz. Fark, mridden mrde deien istdd ve kalb muhabbetteki seviyeden doar. Bir misl ile sylemek gerekirse, bir kimsenin su almak gyesiyle kabn, kk bir gle ya da usuz bucaksz bir okyanusa daldrmas arasnda fark yoktur. Her iki hlde de ancak kabnn hacmi kadar su elde eder. Bu sebeple mrdin de istddl ve bu istddn kullanma gayreti iinde olmas cb eder. Ynus Emre Hazretleri ne gzel syler: emelerden bardan Doldurmadan kor isen Bin yl anda durursa Kendi dolas deil

202

Rbta ve murkabelerde bavurulan dier bir usl de, silsile-i erfe 54 okunmasdr. Bu, slihlerin yd edilmesiyle kalblere inmesi umulan rahmetten ve yd edilen o zevtn gzel hllerinin iniksndan bir hisse alabilmek iindir. Nitekim byk limlerden Sfyn bin Uyeyne: Slihlerin zikredildii meclislere rahmet iner. yurmutur.
(Acln, Kefl-Haf, II. 70)

bu-

Essen Allh dostlarnn menkbelerini ihtiv eden eitli kitaplarn telifi de, onlara muhabbetle yaklaan kimselerde hep byle bir ilhm gerekletirmek iindir. te rbtann gyesi de, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e ulaan Allh dostlar silsilesiyle gnllerin feyizyb olmasdr. Muttaslan bir elektrik kablosuna tutunan redr (titreyen) insanlar gibi en sondaki de ayn akmdan istdadna gre bir hisse alr. Mride huzrundayken gsterilen edeb ve muhabbeti, gybnda da gsterip, onun ahlkyla ahlklanmaya medr olacak derecede rbtann seviye bulmasna fen fi-eyh tbir olunmutur. Fen fi-eyh makmnn daha da tesinde fen fir-rasl makm vardr. Nitekim slm semsnn yldzlar mevkiindeki ashb- kirmn bzlar, slmla ereflenmezden evvel ftrata ters bir hayat yayorlard. Fakat hidyet bulduktan sonra Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in duygularnn kendilerine yansmasyla, dnynn en fazletli insanlar hline geldiler. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-den silsile hlinde mrid-i kmilin gnlne aktarlan feyz de, sliklere rbta ve sohbet ile intikl eder. Bu syede Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in rnek ahsiyeti, mrde istdd nisbetinde akseder. Bu mertebede, haytn her nnda Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in huzrundaym gibi hareket edilerek Onun ahlkyla btnleilir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e olan rbtay, yni ball kuvvetlendirmek iin de salt selmlarla ve snnet-i seniyyeye ittib ile gnlde salam bir sevgi ve beraberlik hatt oluturmak gerekir. Mlum olduu zere fen fir-rasl hli, en gzel bir ekilde Eb Bekir Sddk -radyallhu anh-da gereklemitir. Ondaki bu hl karsnda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de: Eb Bekir benden, ben de Eb Bekirdenim. Eb Bekir, dnya ve hirette kardeimdir. (Deylem, Msned, I, 437) buyurmulardr.
54

Silsile-i erfe: Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e kadar uzanan mridler zincirine verilen addr.

203

Bu hads-i erf, karlkl kalb yaknl, ne gzel ifde etmektedir. Bu kalb berberliin daha st merhalesi de fen fillh makmdr. Kurn Kermdeki:


Nerede olursanz olun, O sizinle berberdir... (el-Hadid, 4) Biz insana ah damarndan daha yaknz! (Kf, 16) yetlerinin srrna lykyla nil olmak da, fen fillh makmna mazhariyetle mmkndr. Cenb- Hakta fn olmu bir mrid-i kmilin kalbi, esm-y ilhiyyenin tecelllerine mazhariyetle feyizlenmitir. Bu itibarla mridin kalbi, det k huzmelerini bir noktaya teksf etmi olan mercek gibidir. Bu tecelllerin bereketiyle btn menflikleri yakp kl eder. Mrd, rbta ile bu bereketten istifdeye alr. Kalbden nefsn bencil duygular gider, onun yerine rnek ahsn hlleri intikl eder. Kalbi igl eden dnyev her ey, kalbin dna karlarak lyk olduu mevkide tutulur. Mrdle mrid arasndaki bu hl geii, mrd iin aynleme istikmetinde bir gelimeye mazhariyet demektir. Hads-i erfte: Kii sevdii ile berberdir... (Buhr, Edeb, 96) buyurulmaktadr. Nitekim bu hususta, Kurn- Kermde geen Ashb- Kehf kssas, 55 ok clib-i dikkattir. Ashb- Kehfin kpei Ktmr, slih ve sdklara bekilik yapt iin kendisine sadkat iniks etmitir. O da sdklardan olarak cennete girecektir. 56 te Ktmr, samm bir ekilde sdklara bekilik etmesiyle bu dereceye karsa, hakk bir mminin de, Allh dostlarna ve slihlere muhabbetle balanmak sretiyle ne byk lde terf edecei ikrdr.

Burada, tasavvufta ehemmiyetli olan rbtayla ilgili bir baka bahse de deinmek istiyoruz.

Rbta-i Mevt (Tefekkr-i Mevt):

55 56

Kehf Sresi, 9-26. yetler. Bilgi iin bkz. . Hakk Bursev, Rhul-Beyn, V, 226.

204

Tasavvufta lm ile rbta kurmaya tefekkr-i mevt denir. lm tefekkr etmenin insan hl ve tavrlar zerinde byk bir tesiri vardr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar:


Btn zevkleri kknden yok eden lm oka hatrlaynz!
4) (Tirmiz, Zhd,

Gerekten tefekkr-i mevt, insan huzursuz eden nefsn dny sevgisini azaltr. nk dnynn geici ml, mertebe, mevk ve nefsn gzelliklerini ar derecede sevmek ve onlara gnl balamak, gaflet gibi mnev hastalklarn badr. Kalbimizin bu gibi ballklardan korunmas iin kabri dnmek, istikbalde bamzdan geecek kabir ahvlini tefekkr etmek; bizleri samm bir tevbe ve ibdetle hua sevkederek dnyev ihtiraslardan, bo hev ve heveslerden korur. Devm ettiimiz zikir ve rbtalarmz, hiret kurtulu ve sadetine vesle olur. slm bykleri, gfil kalbleri uyandrmak ve lm gnlleri ihy etmek iin bu ynde pek ok nashatlerde bulunmu ve halk kz etmilerdir. Nitekim Hazret-i Ali -radyallhu anh-, olu Hasan -radyallhu anh-a vasiyetinde yle buyurmutur: Ey oul! Cidd olarak lm an ve lm anmakla kalbini terbiye et. Netcede her eyin yok olacan unutma ve bu yoklukta karar klacan bil! Kalbine dnyann muhtemel tehlikelerini zaman zaman hatrlat! Hakkaten zaman dmdz bir izgi gibi akp gitmeyecei iin, ac ve skntl gnlerin de iyileri gibi mmkn, muhtemel ve mukadder olabileceinden gfil olmamak gerekir. mam Gazl -rahmetullhi aleyh- de yle nashat eder: Ey oul! stediin kadar yaa, nasl olsa birgn leceksin! Dilediini sev, nasl olsa birgn ayrlacaksn! stediini yap, nasl olsa birgn hesbn vereceksin!.. Ey oul! Maksadn, rhunu olgunlatrmaya, nefsine hkim olmaya, bedenini de lme hazrlamaya gayret etmek olmaldr. nk son duran kabir olacaktr. Kabirdekiler, Ne zaman geleceksin? diye beklemektedirler. Sakn oraya azksz gideyim deme! mer bin Abdlazizin son hutbesindeki nashatlerinden bir ksm ise yledir: Ey insanlar!

205

Dehet saan hiret yamandr. Srr- Celle mazhar olan peygamberler ve mukarreb melekler bile o cez gnnn dehetinden titrerler. Cell-i ilhnin karsnda kimde tkat ve tahamml kalr? Bununla berber, Allhn hudutsuz genilikteki rahmeti sebebiyle de mitsiz olmaynz! Yine muhakkak biliniz ki yarn maherde selmette olmak, bugn Allhtan korkan, kfr ve isyandan saknan, bkyi fnye tercih eden insan iindir. Aksi harekette bulunan aldanr, mr sermyesini lyk olmayan ilerde sarfeder ve sonra eli bo kalr. Bugn gemilerin yerine sizler geldiniz. Sizin yerinize de bakalar gelecektir elbette!.. Gryorsunuz ki gelenler gidiyorlar; gidenler dnmyorlar. Bu gayr-i ihtiyr gidi, varlktaki bu ak, Cenb- Allhadr. Aranzdan ayrlp hirete gidenleri hemen her gn yolcu ediyorsunuz, ebed istirahatghlarna gtryorsunuz da bunlardan hi mi ibret almyorsunuz? Onlar kara toprak altnda yataksz, yastksz, tek ve tenh brakp gidiyorsunuz. lm acsn tadan o fnlerin hli ne kadar acnacak, ibretli bir durumdur. Tanmadklar bir leme gitmiler, sevdiklerinden ayrlmlar, bu geici haytn gafletinden uyanmlardr. Gerei grmler ama, i iten gemi, ku yuvadan umu, telf ve tedrik sebepleri elden kmtr. Ellerinde hayrl amellerinden baka bir ey kalmamtr. O cez gnnde, gnahlar gzlerinde bym, znt dolu hlleriyle kbetlerini beklerler. Perin bir srette mukadder olan maherin dehetiyle titrerler. lm, bir baka lemde uyanma ve geree vkf olma sebebidir. Lkin, o lemdeki uyan bir fayda salamayacandan, lmeden evvel gaflet perdelerini yrtp uyanmak cb eder. Tefekkr-i mevt, mrdi ihtiraslardan, dnyya bel balamaktan ve her trl nefsn temyllere iltift etmekten koruyan bir vstadr. Tasavvufta temel gye nefse galebe almak olduundan, tefekkr-i mevt hemen her tarkatta bu maksat iin bavurulan bir usldr.

b. Sohbet Sohbet ve zikir meclisleri, ilh rahmet ve seknetin saanak saanak yad, dnydaki cennet baheleridir.

206

Mrid-i kmillerin, slikin rh ve kalbine tesir maksadyla kullandklar en mhim vstalardan biri, sz yni sohbettir. Nefsini tezkiye, kalbini tasfiye etmi bir kimsenin szlerinde, yaad hlin duygular ykldr. Bu duygularla ve ihlsla sylenen szler, muhtabn kulandan kalbine yol bularak, hayrl tesirler hsl eder. Sohbeti tesirli klan en temel faktr ise, ihlstr. Tam bir ihls shibi olarak, kelimelere ykletilmi birtakm mn ve duygular muhtaba intikl ettirmeye alan mrid-i kmilin bu faliyeti, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snnetine ittibdan ibrettir. Bu messiriyeti husle getiren ihls keyfiyeti, bildiiyle amel etmek ve muhtaba telkn ettii eyi gerekten ve yrekten istemekten ibrettir. Szn messiriyetinin dier bir sebebi de veciz olmasdr. Sz veciz bir ekilde ifde etmek ise, lisna mutlak hkimiyet ile maksada en uygun kelimeleri seebilmekle mmkndr. Bu kudretin zirvesi ise, Kurn- Kermdir. Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in Mekke devrini idrk ettii zamanda mehr Arap iri mrul-Kaysn kz sa idi. Kendisine Zilzl Sresini okudular. Belat, feshat ve czn ne demek olduunu bilen bu kadn, hayretten donakalm ve: Byle bir sz, kul sz olamaz. Hibir beer bu seviyede bir sz sylemeye muktedir deildir. Yeryznde byle bir kelm varken, artk babamn iirinin Kbede asl durmas uygun deildir. Ltfen gidip onu indiriniz ve bunu oraya asnz! demitir. Bu sebepledir ki hads-i erfte:

Muhakkak ki bir ksm szler, sihir (gibi bir tesir gcne ship)tir. (Buhr, Nikh, 47) buyurulmutur. Yni sz, kalbde byleyici bir tesir husle getirir. Bu bakmdan szle irdn, yni sohbetin ehemmiyeti pek byktr. Bilhassa Hazret-i Peygamberin sohbetindeki bereketin ne demek olduunu lykyla anlayabilmek iin, o sohbetlerin vk olduu asra, insanlk trihinde sadet asr denilmesinin sebep ve hikmetlerini dnmek kfdir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in bir mekked snneti olan sohbetler, hemen btn tarkatlerde ve bilhassa Naklikte, kalbden kalbe feyz nakli iin huss bir mevkyi hizdir. Szn, msbet vey menf tesir kudretini ifde hussunda Ynus Emrenin u msralar ne kadar vecizdir: Sz ola kese sava Sz ola kestire ba 207

Sz ola aulu a Bal ile ya ede bir sz Ashb- kirmn, mzileri itibriyle orak topraklara benzeyen gnl lemleri, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbet meclislerindeki mnev iklimin rahmet ve bereket saanaklaryla yoruldu. Bu syede, vaktiyle zeri toprakla rtlm bulunan esiz fazlet ve mn tohumlar, nev nem buldu. Sadrdan sadra iniks eden muhabbet ve rhniyet alveriiyle, yldz ahsiyetler inkif etti. Chiliyye devrinin merhametsiz, vicdansz, kz ocuklarn diri diri topraa gmecek kadar kat kalbli, hak ve hukuk tanmaz insan eridi, kayboldu. Ayn silet iinde, fakat bu defa gz-gnl ya dolu, diergm, ince, rakk, hassas bir insan hviyeti teekkl etti. Bu meyanda sahb ve sohbet kelimelerinin ayn kkten neet etmi olmalar da clib-i dikkattir. Ashb- kirm, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e duyduklar muhabbet, hrmet ve edeb hissiyt iinde, mnev sohbet ve terbiyeden murd edilen istifdenin en mahhas ve mkemmel bir nmnesi oldular. Ancak, det nil olduklar bu istifdenin artn beyan sadedinde, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetinde brndkleri huzur ve edeb hlini: Sanki bamzn zerinde bir ku var da kprdasak uuverecek zannederdik. 57 eklinde ifde ederlerdi. O insanlar, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahsiyetini ve yce ahlkn, gittikleri her yere tadlar. Kymete kadar menkbeleri devm edecek eiz fazlet numneleri sergilediler. Onlar hakknda yet-i kermede Yce Rabbimiz yle buyurur: (slm dinine girme hususunda) ne geen ilk muhacirler ve ensar ile onlara gzellikle tb olanlar var ya, ite Allh onlardan rz olmu, onlar da Allhtan raz olmulardr. Allh onlara, iinde ebed kalacaklar, zemininden rmaklar akan cennetler hazrlamtr. te bu, byk kurtulutur. (et-Tevbe, 100)

bdet vecdi iinde geen btn sohbetler, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetlerinden bir akistir. Zr mnev istifdenin merkezi Odur. Rh heyecnlarla dolu sohbetler de, hep o merkezden teselslen naklolan parltlardr. Bundan dolay bir kul, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in nrundan bir Hak dostu vstasyla nasb alsa, bu nr, ayn merkezden olduu iin, bizzat Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den alnm gibidir. Tpk bir mumla, baka mumlarn veya kandillerin yaklmas gibi... Kandilleri yakan ve on-

57

Bkz. Eb Dvud, Snnet, 23-24.

208

lar vstasyla etrf aydnlatan alev, ayn alevdir. Kul, bu kandillerin en sonuncusuyla da aydnlansa, o ziy, ilk kla parldadndan dim ilk kayna aksettirir. Sohbet ve zikir meclisleri, ilh rahmet ve seknetin saanak saanak yad, dnydaki cennet baheleridir. Hads-i erfte buyurulur: Bir topluluk Allh zikretmek zere bir araya gelirse, melekler onlarn etrafn kuatr. Allhn rahmeti onlar kaplar, zerlerine seknet iner ve Allh Teal onlar, yannda bulunanlar arasnda zikreder. (Mslim, Zikir, 39) Sdk ve slihlerin byle meclisleri ganmet bilinmelidir. nk bu meclisler yle bir mn cennetidir ki, iinde ilh ak ile alayan gzler ve gnller gizlidir. Gnl erleri, slihler ve rifler de, kalblerindeki muhabbet, ak ve vecdlerini sohbetlerine tarlar. Kalblerindeki esrrn nru cemaate akseder. nikas ve insiba (mnev boyanma) neticesinde kabiliyet ve istdda gre gnller, feyz ve hakkatin nru ile dolar. Tpk gl, karanfil ve ndde ieklerle bezenmi bir bahe zerinden esen sabah melteminin, gittii yerlere ve gnllere bahar ferahl veren latf ryihalar gtrmesi gibi. Cenb- Hak yet-i kermede buyuruyor:


Sen onlara t ver. nk t, mminlere fayda verir. (ez-Zriyt, 55) Bu yet-i kermeyi en kmil mnda yaayan Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Din nasihatten ibrettir. (Buhr, mn, 42) buyurmutur. Nasihatin iki mns vardr. Biri samimiyet, dieri hayra davettir. Abdullh bin Revha -radyallhu anh-, ashb- kirmdan biriyle karlat zaman: Gel (kardeim!) Allh iin bir mddet oturup Rabbimize imnmz tzeleyelim (Onu zikredelim). derdi. Bunun ne demek olduunu anlamayan bir sahb, gidip durumu Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e anlatt. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- de ona: Allh, Abdullh bin Revhaya rahmet etsin. O, meleklerin medhettii zikir meclislerini ok sever. 58 diye karlk verdi.
58

Bkz. Ahmed b. Hanbel, Msned, III, 265.

209

Sohbetin ehemmiyeti bakmndan u hads-i erf de pek mhimdir: Bir kadn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e geldi ve: Ey Allhn Rasl! Senin szlerinden hep erkekler yararlanyor. Bizlere de bir gn ayrsanz da, o gn toplanp Allhn sana rettiklerinden bize de retsen! dedi. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Peki u gn urada toplannz! buyurdu. Kadnlar toplandlar. Neb -sallllhu aleyhi ve sellem- de gidip Allhn kendisine rettiklerinden onlara retti. (Buhr, lim, 36) Bu sohbetlerin bereketi ile btn mmete nmne anneler hline gelen sahab hanmlar, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i grmekte geciken ve uzun zaman grmeyen evladlarn kz ederlerdi. Nitekim Huzeyfe -radyallhu anh- birka gn Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-i grmedii iin annesi onu azarlamtr. Kendisi bunu yle anlatmaktadr: Annem bana sordu: Peygamber Efendimizle en son ne zaman grtn? Ben de: Birka gnden beri onunla gremedim. dedim. Bana ok kzd ve fen bir ekilde azarlad. Ben de: Dur kzma! Hemen Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin yanna gideyim, onunla beraber akam namazn klaym, sonra da hem bana hem de sana istifr etmesini ondan taleb edeyim. dedim. (Tirmiz, Menkb, 30; Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 391-2)

Byklerden Muhammed Ziyuddin -kuddise sirruh- Hazretleri, zaman zaman kk ocuklar bana toplar, onlarla sohbet ederdi. Yine byle bir sohbetin ardndan hanm sordu: Onlar daha kk, sohbetten ne anlar? Hazret yle cevap verdi: Onlar da az ok istifde eder. Fakat benim asl maksadm, onlarn bir ey anlamas deildir. Sohbet meclisleri Allhn rahmetini eker. Ben o rahmetin peindeyim. Bu ocuklar bir vesle... Byk vel h- Nakibend -kuddise sirruh- diyor ki:

210

Bizim terbiye yolumuz sohbet zerine kuruludur. Hayrlar, Allh iin salih insanlarla beraber olmadadr. Onlarla sohbete devam ede ede hakk imna kavumak nasip olur. limlerden Cfer bin Sleyman -radyallhu anh- da, slih insanlarla beraberliin kendisine ne kazandrdn yle anlatrd: Kalbimde bir katlk hissettiim zaman, kalkar hemen Muhammed bin Vsnin yanna gider, meclisine katlr, yzne bakardm. Bylece kalbimdeki katlk gider, iime ibdet neesi gelir, tembellik zerimden kalkar ve bir hafta bu nee ile ibdet ederdim. mer bin Abdlaziz -radyallhu anh- da: Medinenin fakihlerinden Ubeydullh bin Abdullh ile bir mecliste bulunmak, benim iin btn dnyadan daha sevimli ve hayrldr. Onun gibilerle oturup kalkmakla akl nrlanr, kalb huzura erer, edep elde edilir. buyururdu. Byk vel Ebul-Hasan zil -kuddise sirruh-un talebelerinden birisi, sohbetleri terketmiti. Birgn Hazret, bu talebesiyle karlat. Ona: Niin bizden ayrldn, sohbetlerimizi terk ettin? diye sordu. Talebesi: Bu zamana kadar sizden aldklarm ve rendiklerim bana yeter, artk size ihtiyacm kalmad. cevabn verdi. Bu duruma zlen zil Hazretleri, onu yle uyard: Bak evldm! Eer bir kimsenin, birisinden ald feyz ile yetinmesi doru olsayd, Hazret-i Eb Bekir Sddk -radyallhu anh-n, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den ald feyz ile yetinmesi gerekirdi. Hlbuki o, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- vefat edinceye kadar Ondan ayrlmad... Elbette sadece Eb Bekir -radyallhu anh- deil, btn ashb- kirm, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetine apayr bir itiyakla koar ve feyz alrd. Zaten Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de, her vesileyle ashbn buna tevik ederlerdi. Zr Onun en mhim terbiye usllerinden biri de sohbetti. Sohbetle nil olunacak gzellikleri elde etmeye itiyakl olmak kadar nemli bir husus daha vardr ki, o da, sohbetin zaman ve zemnine dikkat etmektir. Bu mevzuda Abdullh ibn-i Mesud -radyallhu anh- yle demitir:

211

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bizi bktrmamak iin t vermekte en uygun zaman kollard. (Buhr, lim, 11) Ashb- kirmdan Eb Vkd el-Leys -radyallhu anh- anlatyor: Birgn mescidde bir grup insanla beraber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in huzurunda bulunuyorduk. O esnda tane adam kapda grnd. Biri ieri girmeden gitti. Dier ikisi ise ieri girip Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in yanna kadar geldiler. lerinden birisi, halkada grd bir bolua oturdu. Dieri ise, yer kalmad iin ve kimseyi de rahatsz etmemek dncesiyle halkann hemen arkasna oturuverdi. Bir mddet sonra Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- sohbetinin bir yerinde yle buyurdular: Size u kiinin hlini anlataym m? Halkaya oturan birincisi Allh Telya snd. Allh da onu himyesine ald. kincisine gelince o kimse Allhtan hay etti, edebe sarld. Allh Tel da o kulundan hay etti; onu azabndan emin kld. eri girmeyen dierine gelince; o, bu meclisten yz evirdi. Allh da ondan yz evirdi. (Buhr, lim, 8) Bu hads-i erfteki hikmeti idrk eyleyen btn slm bykleri, ilmin zirvesinde de olsalar, dim Hak dostlarnn sohbet meclislerinde gnllerini yourmular ve hibir zaman byle meclislerde bulunmaktan imtin etmemilerdir. Nitekim byk mezhep imamlarndan Ahmed bin Hanbel -rahmetullhi aleyh-, sk sk byk vel Bir-i Haf -kuddise sirruh-un yanna gider, onunla sohbet ederdi. Tam mnsyla ona balanmt. Bir defasnda talebeleri dediler ki: Ey imm! Sen, Kurn ve snnet ilimlerinde mctehid bir limsin. Buna ramen byle sradan bir insann yanna gidip gelmen sana yakr m? Byk mam u cevab verdi: Evet, saym olduunuz hususlar ben ondan daha iyi bilirim. Ama o, Cenb- Hakk benden daha iyi bilmekte ve tanmaktadr.

c. Hizmet Makbul bir hizmet; ihls, merhamet ve diergamlk dolu bir gnlle mahlkta ynelmek sretiyle Allh rzsnn aranmasdr.

212

Hizmet ehli, mayn tarlasnda yrr gibi bir hasssiyetle, mumelelerinde nezkete dikkat etmelidir. Zr muhtab, nazargh- ilh olan gnllerdir. Tasavvuf terbiyede hizmetin ehemmiyeti pek byktr. Gnllere; tevz, mahviyet ve mahlkta efkat duygusunu yerletirmenin en messir yolu hizmetten geer. Bu bakmdan btn mrid-i kmiller, sliklerin terbiyesinde hizmeti mhim bir vsta telakk etmilerdir. slm ahlknn essn ararsak onu, Rabbe ak ve ihls ile ynelite; bu yneliin yegne niann da hi phesiz hizmette buluruz. Zr hizmet eden himmete nil olur dstru erevesinde hizmet, gnlleri ilh zirvelere ulatracak mstesn ve ulv bir basamaktr. yle bir basamak ki, ilh vuslat ve sonsuz mkfta mazhar olanlarn cmlesi, peygamberler ve evliy, hep bu basaman zerinde ycelmilerdir. Yni bir mr Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Bir kavmin efendisi, onlara hizmetkr olandr... ds-i erfinin mahhas nmneleri olmulardr.
(Deylem, Msned, II, 324)

ha-

Buna gre kullar iin zirvelerin yolu ve ebediyyet kazanc, sammi bir gnlle yaplan hizmetlerden gemektedir. yle ki, yerine gre ilh rzya muvafk kk bir hizmet, nice nfile ibdetlerden stn olabilmektedir. Nitekim scan pek iddetli olduu bir seferde Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- uygun bir yerde konaklamlard. Sahbenin bir ksm orulu, bir ksm deildi. Orulu olanlar yorgunluktan uykuya daldlar. Orulu olmayanlarsa, orululara abdest iin su tadlar ve onlara glgelenecek adrlar kurdular. Ancak iftar vakti olunca Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Bugn, oru tutmayanlar daha fazla ecre nil oldu. (Mslim, Sym, 100-101) buyurdu. mmetine byle nice hizmet kandilleri uzatan Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, Kuba mescidi ve Mescid-i Nebev in edilirken ashbnn btn srarlarna ve mn olma gayretlerine ramen, mbrek srtlarnda ta tamlardr. Varlk Nrunun bu yksek tevzu ve hizmet rhu, btn mmet iin esiz bir numnedir. Esasen onun hayt, batan sona Hakka, insanla ve btn mahlkta hizmetle gemitir. Dolaysyla o mbrek varl kendilerine rnek alan bahtiyarlarn hayatlarnda da hizmet, en briz vasflardan biri olmaktadr. Yni her Hak ve Peygamber mecnnu olan gnl, ehl-i hizmettir. Ehl-i hizmet olanlar da, gkteki ay ve gnee benzerler ki, etraflarn aydnlattka kendilerinin parlakl artar. Ne sonbaharn ne de kn solgunluu onlara bir zarar eritirir. Dier bir ifadeyle on-

213

lar, uzun yollar boyunca bin bir canlya; hayvanta, aaca, gle, smble, blble hizmet ederek akp giden bir rmak gibidir ki, varacaklar menzil ancak cnnn sonsuzluk ve vuslat derysdr. Bu hakkate in olanlar, halka pdih bile olsalar kendilerini devaml olarak bir hdim, yni hizmetkr olarak addetmilerdir. Koca Osmanl pdih Yavuz Sultan Selm Hann, mbrek beldeler devletine emnet edilip de hutbede kendisi hakknda: Hkiml-Haremeyni-erfeyn (Mekke ve Mednenin hkimi) denilince yal gzlerle imma itiraz edip: Bilkis Hdiml-Haremeyni-erfeyn (Mekke ve Mednenin hizmetisi) diye dzeltmesi de hep ulv bir hizmet anlaynn ve kulluktaki asl gyeyi idrkin tezhrdr. Nitekim Ubeydullh Ahrar -kuddise sirruh-, eritii mertebeyi hizmetin bereketine atfederek -tahds-i nmet kablinden- yle buyurur: Biz bu yoldaki mesfeleri, sdece tasavvuf kitaplarn okuyarak deil, okuduklarmz imkn nispetinde tatbik etmekle ve halka hizmetle kat ettik. Herkesi bir yoldan gtrrler, bizi hizmet yolundan gtrdler. Bu ise, sdece bilmenin kf olmadn ve bildiini mutlak hizmete tamak gerektiini de ifde eder. Ancak yaplan hizmetin Hak katnda makbl olmas, baz vasflar hiz olarak icr edilmesine baldr. Buna gre makbul bir hizmet; ihls, merhamet ve diergamlk dolu bir gnlle mahlkta ynelmek sretiyle Allh rzsnn aranmasdr. Yni hizmet, herhangi bir nefs menfaat gzetmeksizin samm olarak yaplmal ve onunla hiret kazanc hedeflenmelidir. Byle olduu takdrde hads-i erfte bahsedilen bir yarm hurma dah ebed kurtulua vesle olur. Ubeydullh Ahrar Hazretleri anlatr: Birgn pazara gitmitim. A bir kii yanma geldi ve: Am, beni Allh rzs iin doyurur musun!.. dedi. O an, hibir imknm yoktu. Sdece eski bir sarm vard. Bir a dkkanna gittim. Aya: u sarm al. Eski, ama temizdir. Bulaklarn kurularsn. Yalnz bunun mukbilinde u a insan doyurur musun? dedim.

214

A, o fakre yemek verdi; sarm da bana ide etmek istedi. Btn srarlarna ramen kabul etmedim. Kendim de a olduum hlde o fakr doyuncaya kadar bekledim. Ubeydullh Ahrar Hazretleri, Cenb- Hakkn lutfuyla sonradan byk bir servete sahip oldu. yle ki iftliklerinde binlerce ii alyordu. Fakat o mbrek zt, buna ramen hizmetten geri kalmad. Zenginlik zamanna it hlini kendisi yle anlatr: Semerkantta Mevln Kutbuddn Medresesindeki drt hastann hizmetini zerime almtm. Hastalklar arttndan, yataklarn kirletirlerdi. Ben onlar elimle ykayp, amarlarn giydirirdim. Devaml hizmet ettiim iin hastalklar bana da siryet etti ve yataa dtm. Fakat o hlimle bile, testilerle su getirip hastalarn altlarn temizlemeye, elbiselerini ykamaya devm ettim.

Byklerin hayatndaki, Hak yolunda infk ve hizmet fazletine dir ideal davranlar, bizler iin gzel bir nmnedir. Bir mslman ne kadar zengin olursa olsun, madd imknlarnn hakkn ve bedelini ancak mnev diryetini artrd ve kalb hayatn seviyelendirdii nisbette verebilir. Mneviyatta terakk ettike zhd ve takv llerine riyet ve zenginlie ramen kmil bir tevz shibi olabilmek, Ubeydullh Ahrar Hazretlerinin kssasndaki kadar ideal bir noktaya varr. Hizmette ulalmas g mertebelerden biri de Hak dostu Mruf-i Kerh Hazretlerinin u kssasnda mhede edilmektedir: Yal ve muzdarip bir hasta, Mruf-i Kerh Hazretlerine misafir olmutu. Adamcaz bareydi; sa dklm, yznn rengi umutu; can, vcdunu bir engel gibi prelemekteydi. Mruf-i Kerh Hazretleri, bir yatak serdi ve hastann istirahatini temin etti. Hasta, zdrabnn iddetiyle inim inim inliyor, feryd fign ediyordu. Gece sabaha kadar kendisi bir nefes uyumad gibi feryadlaryla hne halkndan da hi kimseyi uyutmad. stelik gittike huysuzlat ve ev halkna sitemler yadrp onlar rahatsz etmeye balad. Nihyet onun bu sert tabiat ve kt davranna tahamml edemeyen evdekiler, birer-ikier baka yerlere katlar. Evde, hasta ile Mruf-i Kerhden baka kimse kalmad. Mruf-i Kerh, geceleri de uyumuyor; bu huysuz hastann ihtiyalarn grmek, ona hizmet edebilmek iin rpnp duruyordu. Ancak birgn uykusuzluu had safhaya ulanca gayr-i ihtiyr uykuya dald. Onun uyuduunu gren gfil hasta da, kendisine efkat ve merhametle kucak aan bu slih zta teekkr edecei yerde sitem ediyor ve kendi kendine:

215

Bu nasl dervi byle!.. Zaten bu gibilerin zhirde adlar-sanlar var; hakkatte ise riycdrlar. Her ileri hevdr. Bunlarn dlar temiz ama, ileri kirlidir. Bakalarna takvy emrederler, kendileri yapmazlar. Bu yzden u adam da benim hlimi dnmeden uyuyor. Kendi karnn doyurup uykuya dalm kimse, sabaha kadar gzlerini yummayan bire hastann hlinden ne bilir!.. diye syleniyordu. Mruf-i Kerh ise, iittii bu ac szlere kar da sabr ve kerem gsterdi. Duymazdan geldi. Lkin sabr taan hanm daha fazla dayanamad ve Mruf-i Kerhye sessizce unlar syledi: u huysuzun neler sylediini duydunuz. Artk onu bu evde barndramayz. Bize daha fazla arlk vermesine ve size cef etmesine msade etmeyelim. Syleyin buradan gitsin de baka yerde bann resine baksn. yilik, kymet bilene yaplr. Nankrlere iyilik yapmak, ktlktr. Onlar daha da azdrr. Alak kimsenin ba altna yastk koyulmaz. Byle zlim kimselerin balar ta stnde gerektir. Hanmnn bu szlerini sknetle dinleyen Mruf-i Kerh, mtebessim bir ekilde yle buyurdu: Ey hanm! Onun syledii szler seni niye incitir ki?.. Barm ise bana barm; terbiyesizlik yapm ise bana yapmtr. Onun nho grnen szleri, bana hep ho gelir. Gryorsunuz ki, o dim bir zdrap iindedir. Baksana; zavall bir nefes bile uyuyamyor!.. Hem bilesin ki asl hner, asl efkat ve merhamet, byle kimselerin cefsna katlanabilmektir... Bu kssay nakleden eyh Sd de, u nashatlerde bulunur: Hizmetteki fazlet, kendini gl-kuvvetli ve shhatte grdn zaman, krne olmak zere zayflarn ykn ekmektir. Muhabbetle dolan kalb, affedici olur. Eer sen, yalnz kuru bir sretten ibret olursan, ldn zaman cismin gibi isminle de lrsn. Eer kerem shibi ve ehl-i hizmet olursan, mrn, cesedinden sonra da fedkrln ve gnllere girdiin kadaryla devam eder. Grmez misin ki, Kerhde birok trbe var. Fakat Mruf-i Kerhnin trbesinden daha mruf ve ziyretisi bol olan yoktur. Ehlullh ne gzel sylemi: Tasavvuf, yr olup br olmamaktr. Yni herkesin ykn ekmek ve buna ramen kimseye yk olmamaktr. Bilhassa merhamet ve fedkrne hizmetlerle mmete rahmet kaplar aralanr. Bir hizmetin deeri, onun fs iin katlanlan fedkrln byklne ve bir ibdet vecdiyle icr edilmesine baldr. Yine makbul bir hizmet, srf Allh r216

zs gyesiyle ve hizmete muhtab olan incitip kltmeyecek bir slb ile f edilmelidir. Abdullh bin Mnzil -kuddise sirruh-un da ifde ettii gibi: Hizmette edeb, hizmetten daha azizdir. Bu geree istinden Hazret-i Mevln buyurur: Allh ak iin al, Allh ak iin hizmette bulun; halkn kabul etmesi veya reddetmesi ile senin ne iin var? Bu fn dnya pazarnda sana bol bol kazandracak bir mteri olarak Allh kf deil mi? Allhtan alacan karsnda insanlarn verebilecekleri ne ki!.. O hlde gzn ve gnln insanlardan gelecek teekkrlere deil, Allhtan gelecek mazhariyete dndr!.. te tasavvuf yolunun gnlleri ulatrmak istedii gzellik ve ycelik budur. Bu meynda Emir Kll Hazretleri, talebesi Baheddin Nakibend -kuddise sirruh-a, dernundaki nefsn temyllerin bertaraf iin u tavsiyelerde bulunmutur: Gnl almaya bak; gszlere hizmet et! Zayflar, gnl krklar koru! Onlar yle kimselerdir ki halktan hibir gelirleri yoktur. Bununla berber, onlarn biroklar tam bir kalb huzru, tevz ve eziklik iinde kalp giderler. Byle kimseleri ara bul ve onlara hizmet et! Nitekim h- Nakibend -kuddise sirruh-, intisabnn ilk yllarnda, gurur ve kibrin zdd olan hlik hline ulamak iin, hasta ve muzdarip insanlara, yaral hayvanlara hizmet etmi ve hatt insanlarn geecei yollar temizleyerek tam yedi sene, kbna varlmaz bir hizmet hayat yaamtr. Kendisi yle anlatr: Hocamn emrettii yolda uzun sre altm. Btn hizmetleri f ettim. Benliim o hle geldi ki, yoldan geerken, Allhn herhangi bir mahlku karsnda olduum yerde durur, nce onun geip gitmesini beklerdim. Bu hlim yedi sene devm etti. Bu hizmetin mukbilinde yle bir hl tecell etti ki, onlarn inilti sretinde hazin hazin sesler karp Hakka iltic etmelerini hisseder hle geldim. Yukardaki bu misl, Hlktan tr mahlkta, Hlkn muhabbetiyle nazar ederek, fedkrne hizmetin mahhas bir tezhrdr. Cenb- Hak, slih mminler hakknda yet-i kermede: Onlar hayrda birbirleriyle yarrlar. (l-i mrn, 114) buyurmaktadr. Slih mminlerin, bu hayr yarndaki en gzde hizmet rnleri de vakf messeseleridir. Vakf insanlar, insanln en zirvesinde bulunan peygamberler, veller ve onlarn terbiyesinde kemle eren mminlerdir. Onlar, gnllerindeki mn heyec-

217

nn dnynn drt bir tarafna tamlar ve trihin en gzde altn sayfalarn yine onlar doldurmulardr. Elbette ki hizmetler muhteliftir. Allh rzs iin yaplan gayretlerin tamm, hizmet diresi iine girer. Mhim olan; gerek madd ve gerekse mnev olarak gnllerin, liykat, istidad ve iktidarlar lsnde bir hizmeti gerekletirmesidir. Zr Allh Tel, herkese bir hizmet takdir etmi, onu yaratlna gre bir ie lyk klm ve bunun iin madd-mnev gerekli imknlar da bahetmitir. ok ibretlidir ki Ved Haccnda takrben yz yirmi bin sahb mevcuttu. Bunlardan yz binin zerindeki sahb, dnynn muhtelif blgelerine yaylarak kendilerini ilh rz istikmetinde hizmete vakfetmiler ve oralarda vefat etmilerdir. Nitekim Hazret-i Osman ve Abbas -radyallhu anhm-nn oullarnn trbeleri Semerkantta, pekok sahabnin kabri de stanbulda bulunmaktadr. Mekke ve Medinede kalanlarn byk bir ksm da merkezi korumular ve oradaki hizmetleri deruhte etmilerdir. Hlid bin Zeyd Eb Eyyb el-Ensr Hazretlerinin seksen ksr yanda ve o ihtiyr hline ramen iki sefer stanbulun surlar nne kadar gelmesi ve orada rhunu teslm etmesi, insanlar hidyete ararak, onlar dny ve hiret sadetine kavuturabilmenin cihanml gayretlerinden biridir. Hizmet ak ve hireti kurtarabilme mcdelesi, onlar dnynn drt bir tarafna sevketmitir.

Hizmet rhunun muazzam misllerinden biri de Vehb bin Kebe -radyallhu anh-tr. Bu mbrek sahbnin trbesi indedir. 59 Peygamber Efendimiz sallllhu aleyhi ve sellem- onu, inde tebli hizmetinde bulunmak zere vazfelendirmitir. Hlbuki o zamann artlaryla in, bir yllk mesfededir. Bu sahb oraya kadar gidip uzun bir mddet teblide bulunduktan sonra gnln kavuran Raslullh hasretini bir nebze dindirebilmek mdiyle Medne yollarna dmtr. Bir yl sren ileli bir yolculuun ardndan nrlu Medneye vasl olmu, fakat ne yazk ki Hazret-i Peygamber veft etmi olduu iin Onu grememitir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in kendisine emrettii hizmetin kudsiyyetinin idrki iinde tekrar ine avdet etmi ve bu hizmetteyken rhunu teslm etmitir. Bunlar, ancak mn vecdiyle tkat getirilebilecek muhteem ve fedkrne hizmet tablolardr. Onlarn hizmet ak ve rhu, bizler iin ebed kurtulu yollarn aydnlatan parlak birer yldz hkmndedir.

inin Guangzhou ehrinde de Sad bin Eb Vakkas -radyallhu anh-a nisbet edilen bir makam mevcuddur. Sahbe-i kirm ve ehlullh kabirlerinin ou zaman bulunduklar blge halknn dn duygularnn zinde tutulmas ve korunmasnda etkili olduu bilinen trih bir gerektir. Nitekim Orta Asyada Semerkant, Buhra, Trkistan ve Takent gibi blgelerde bunun rnekleri mevcuddur.

59

218

Hi phesiz ki, sahbe-i kirm bu mertebeye Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in mstesn terbiyeleri nda hizmet mevzunda bilhassa u dokuz hussa titizlikle riyet ederek nil olmulardr: 1. Allha hizmet; emir ve nehiylerini severek ed etmek, 2. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e hizmet; ona gnlden muhabbet duyarak, snnet-i seniyyesi zere yaamak, 3. slm byklerine hizmet; sevgi, vef ve sadkat gstermek, 4. Anne babaya hizmet; f dah demeden rzlarn kazanmak, 5. Evlda hizmet; slih bir mmin olarak yetimelerini temin etmek, 6. Akrabaya hizmet; sla-i rahimde ve kendilerine ihsanda bulunmak, 7. Mminlere hizmet; aclarn ve sevinlerini paylamak, 8. Btn insanlara hizmet; eliyle diliyle faydal olmaya almak, 9. Mahlkta hizmet; btn varlklar efkat kanad altna almak. Btn bu hizmetleri f hususunda, Ali Rmiten Hazretlerinin u ifdeleri pek ibretlidir: Minnetle (baa kakmak sretiyle) hizmet eden oktur. Ancak hizmeti nmet bilenler ise pek azdr. Siz hizmette bulunma frsatn ele geirmi olmay nmet bilir ve hizmet ettiklerinize minnettar kalrsanz, herkes sizden memnun olur ve ikyetiniz azalr... Farknda olsak da olmasak da aslnda hepimizin arad, rhumuzun selmeti, yni huzur ve skna kavumasdr. Bu da Hakka ibdet vecdiyle f edilen hizmetlerle elde edilebilecek dern bir haznedir. Bu sebeple hizmet rh ve uuruna sahip bir mmin, her hlkrda hizmet vsta ve frsatlar bulmasn bilir. Allh rzs iin yapt fedkrlklarda, dnyev menfaatler peinde koanlarn gsterdii gayret ve hrstan daha fazla gayretli olur. Ak iklminden beslenen hizmet arzusu, kalbde mekn bulduunda, kulu sonsuzluun seyyah eyler. Kalb, Haccc- Zlimin katlndan kar, Ynusun efkat postuna brnr. Bu rh ile sahib olunan ilim, sanat ve ahlk, mest edici bir ebedlie kavuur. Bu itibarla samm ve gerek hizmetler, kalb olgunluun bir heseridir. Byle kalbler, nazargh- ilhdir. Hl byleyken mr, kalb meziyetlerden uzak bir srette geirmek ne byk bir hsrandr. Ne mutlu, gnln gerek mnda hizmet akyla doldurabilenlere!

219

d. Tevecch Tevecch, mridin btn mnev gcn mrdin kalbi zerine yneltmesi ve bu sretle ona hl aktarmasdr. Dier bir ifdeyle, mrid-i kmilin gzel hllerini mrde intikl ettirmesi ve netcede onun rh ve kalbinde tasarrufta bulunmasdr. Bunun asl ve fer pek ok vstalar vardr. Biz bu tevecch vstalarndan; gz (nazar) ve zden bahsedeceiz.

Gz (Nazar): Gz, bak vstasdr. Bu sretle vk olan tesir iin gz kelimesi kullanldnda, bundan onun yapt i olan nazar, yni bak kastedilir. Ancak halk arasnda, nazar kelimesi daha ziyde bakla husle gelen tesir iin kullanlr. stelik bu tesirin sadece menf olan kastedilir. Nazar veya isbet-i ayn denildiinde bir kimsenin bakyla husle gelen madd veya mnev zarar ifde edilmek istenir. Hadis-i eriflerde nazarn bu eidine yle iaret edilir: Gz demesi (nazar) haktr. (Buhr, Tb, 36) Nazar, insan kabre, deveyi tencereye sokar (ldrr).
II, 60) (Suyt, Cmius-Sar,

Bu mnda nazarn tesiri hakkndaki bilgi ve hatt mhede, harc- lemdir. Yni herkese bilinen ve kabul edilen bir gerektir. Ancak gz ile vk olan tesir -halkn zannettii gibi- srf zararl olmayp, faydal olarak da tezhr edebilir. Bunun sebebi, bakan gzden muhtaba mhiyeti tam olarak bilinemeyen bir unn yneltilmi olmasdr. Tesir, bu unn msbet veya menf vasfndan domaktadr. Zamanmzda u (k) hakkndaki fizik bilgiler, onun tesirini ilm bir hakkat olarak kabul etmemizi cb ettirecek kadar ilerlemitir. Bu asrda kefedilmi olan lazer de bir u eididir. Onunla kaln demirlerin kesildii, ameliyatlarn yapld, bugn herkesin bildii bir gerektir. Dier taraftan u karsnda bz cisimlerin ve hssaten onlarn renklerinin gsterdikleri akslameller de teden beri mlmdur. 60
Bz ktphnelerde okuma masalar zerine yeil bir rt sererler. Bu, gzlerin yorulmasn nlemek iindir. nk insan gz denize ve ufka baktnda nasl dinlenirse bunun gibi yeile baktnda da durum ayndr. Yazn insanlarn ummiyetle beyaz elbise giymeleri bu rengin gne nlarn geriye aksettirmesi sebebiyledir. Siyah rengin nlara kar reaksiyonu ise tam tersinedir. Koyu renkli elbiseler gne ularn geri aksettirmeyip yutarlar. Bundan dolay da insan vcdunu scak tutarlar. Doktorlar, hastahne dhilinde temizlik sembol olan beyaz renk nlklerle dolatklar hlde, ameliyathnelerde cam gbei rengine yakn yeil elbiseler iinde grnrler. Bu durum, yeil rengin gzleri yormayp bilakis dinlendirme hussiyetinden kaynaklanmaktadr. Dier
60

220

Gzden kan u karsnda madd varlklarda husle gelen tesir, hem bakan ve hem de baklan kimse iin her zaman ayn derecede deildir. Gerekten bz gzlerden -ister menf, ister msbet- kan ular kuvvetli olduu gibi, bu ularn her muhtabdaki tesirleri de bir deildir. Bzlarnda mteessir olmak (etkilenmek) istdd fazla, bzlarnda ise olduka azdr. Halk, gznden kuvvetli ve fakat menf u kan insanlar nazarc olarak adlandrr ve bylelerinin nazarlarndan korunmaya alr. Nazar gerei baz hayvanlarda bile crdir. Mesel engerek ylannn baklar o kadar etkilidir ki, hmile bir kadnn ocuunu drmesine ve hatta bir ksm canllarn lmne bile sebep olabilmektedir. 61 Halkn, -ilmen olmasa da- hiss veya nakl bir srette bildii nazar keyfiyetinin tasavvufta, dolaysyla slikin mnev terbiyesinde byk bir rol vardr. Zr mrid-i kmiller riyzt ve kalb arnma netcesinde nazarlarndaki tesir gc hadd-i zamye km kimselerdir. Bu salhiyet ve kudret, vrisi bulunduklar Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den muktebestir. nsanln mnev kademelemesinde birinci srada yer alan peygamberler silsilesinin hemen arkasndan sahbe-i kirm gelir. Sohbet kelimesiyle ayn kkten tretilmi olan sahbe kelimesi, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in feyyz sohbetinde Ona mn etmi olarak bulunma erefine nil olmu kimseleri ifde eder. Ancak onlarda mevcd olan n, eref ve tibrn bir sebebi sohbet-i peygamber ile merref olma bereketi ise de asl messir, o mbrek varln nazarlarna muhtab olmu bulunma keyfiyetidir. Gerekten sahbelik iin eitli kstaslardan bahsedilmekteyse de bunlarn en ok bilineni, bir kimsenin mn etmi olarak Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in nazarlarna muhtab olmas, yni Ona bakm ve Onun bakna muhtap bulunmu olmalar keyfiyetidir. Evliyullhn en st mertebesindeki bir vel bile, en alt mertebedeki bir sahbe ile asl ve kat kyaslanamaz. Zr, sahbede, nazar- peygamberye muhtab olmaktan doan ve baka bir sikle kazanlmas asl mmkn olmayan azm bir fark mevcddur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den sonra gelen mslmanlar, bu nazara nil olamadklar iin sahblik makamna varamamlardr. Yine Hazret-i Peygamberi grerek sahblik erefine mazhar olanlar grmekle ereflenen mminler de tbin, onlar grenler ise tebe-i tbin olmakla ereflenmilerdir.

taraftan koyu sar ve koyu mv renklerin de uy kendine celb edip emme istdd vardr. Baklarn ocuklara bir zarar vermemesi yni halk tbiriyle nazar demesin dncesiyle altn yada mvi boncuk taklmas, bu sebeplere mebn olsa gerektir. 61 Bkz. Buhr, Bedul-halk, 14.

221

Bununla berber evliyullh hazert, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in mnevyat vdisindeki tasarruflarnn vrisleri bulunduundan, onlar da bu hususta bakalaryla kyaslanamayacak bir salhiyet ve iktidara shiptirler. Bu sebepledir ki bir mrid-i kmilden lykyla istifde iin onun muhibbnndan, yni sevenlerinden olmak yetmeyip bir de onun nrlu nazarna muhtap bulunmann eref ve feyzini kazanmak arttr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Mminin firsetinden saknnz! nk o, Allhn nruyla bakar. (Tirmiz, Tefsr, 15) buyurmak sretiyle her mminin firsetinin mn nispetinde olduuna iret etmilerdir. Bu itibarla kmil mminler olan evliyullhn firseti ise dierlerine nazaran ok daha kuvvetlidir. Hads-i erfte zikredilen Saknnz! kz, Kmil mminlerin huzruna gizli hesaplar ve gnl bulanklyla gitmeyin! nk onlar, mstesn bir firset ile sizin gizlemeye altklarnz da grrler. demektir. Zr nazar bu kuvvete erienlere zhir perdeler zil olduundan, gerekler net bir srette ayandr. Bundan dolaydr ki limin karsnda dili, rifin karsnda ise gnl muhfaza etmek, dn bir edeb cbdr. Bir mridin terbiye metodu olarak kulland en nemli vstalardan birinin gz (nazar) olmas itibriyle, slikler iin mridinin nazarna eriebilmek, byk bir bahtiyarlk olarak kabul edilmitir.

Bir Htra mam Hatip Lisesinde okuduum yllard. Ahmed Can isimli gzel bir gnl insan tandm. Pakistanl idi. Sm Efendi Hazretlerine meftndu. Rahmetli babam Ms Efendi -kuddise sirruh-u da ok sever, yanndan ayrlmak istemezdi. Nitekim sk sk Trkiyeye Sm Efendi Hazretlerini ziyrete geldiinde, bahemizde bulunan misfirhnede kalrd. Gnl yle derin bir muhabbetle doluydu ki, sohbet olmad gnlerde dah Sm Efendi Hazretlerini grmek itiykyla yanp tutuur ve Hazret-i Prin evinin etrafnda dolar dururdu. Bir akam bu muhabbetin kendisinde nasl husle geldiini yle nakletti: Bir hac mevsimiydi. Ravza-i Mutahharada Ashb- Suffe denilen mevkde oturuyordum. Bir ara gyet zarf, temiz yzl ve smsna bakldnda Allh hatrlatan bir zt- muhterem, berberinde bulunan nrlu bir cemaat ile nmden geti. Tam benim hizamda iken de fakre yle bir nazar lutfetti.

222

te o melek gzlerin nazar ile bir anda baka bir iklme, ayr bir dnyya girdim. Her ey deiti. Aldm mnev hazdan kendimi kaybeder gibi oldum. Bir anda o emslsiz insana meftn olmu, yar baygn bir hle dmtm. Az sonra biraz kendime gelince, derhal o zt bulmaya azmettim, ancak Ravza-i Mutahharann o mehur kalabal arasnda bu mmkn olmad. Tekrar ayn yerden dner dncesi ile orada beklemeye baladm. kr ki, mdim boa kmad. Sevinle kendilerini takip ettim. Etrafndakiler beni bir dilenci zannetmi olacaklar ki birka kii yanma yaklap sadaka vermek istedi. Ancak kabul etmedim. Aslnda varlkl bir kimse de deildim, ama o slih ztn nazarlarnn berekt ile dnyaya it her ey gzmde deerini yitirmi ve artk deiik bir kanaat derysna garkolmutum. Nihyet bir eve vardlar ve ieri girdiler. Ben de arkalarndan eve girmek isteyince yanndakiler tanmadklarndan dolay gyet tabi mn oldular. Fakat o rifler sultan Hazret-i Sm, ardna dnd ve lutfedip beni de ieriye kabul buyurdu. O gn, o evde de bu byk ztn nice tecelllerine, nazar ve tevecchlerine mazhar oldum. Elhamdlillh, o nazar ve tevecchlerle btn hayatm deiti, gzelleti ve artk bambaka, pek ltif ve ebed bir dnynn insan hline geldim. imdi her sene bir miktar para biriktirip de buralara gelerek onun nazar ve tevecchlerinden istifde edebilmek, gnlmn en byk mnev kazanc ve yegne nevesidir.

z: Mridin, mrdin rh ve kalbinde tasarruf iin kulland en messir ve kestirme vasta zdr. Bu, kuddise sirruh diyerek andmz veldeki srrn kullanlmas sretiyle icr edilir. Bu vstann mhiyetini ancak onu kullanan bilir. Bu, tasavvufun hl ksmna dhildir, kl (sz) ksmna it olmadndan kitaplarda yer almaz.

e. Du Mrid-i kmilin sliki ynlendirme hussunda bavurduu vstalardan bir dieri de dudr. Bu da, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snnetine ittibdan domu olan bir keyfiyettir. Bilindii zere Hazret-i mer -radyallhu anh-, mslman olmadan nce, tasavvur olunabilecek ktlklerin en mthii olan Hazret-i Peygamberi katletme crmne azmetmiti. Fakat, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in daha evvel vk olan bir dus bereketiyle bu crmnden vazgeip hidyete erimiti. Fahr-i

223

Kint Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in haytnda buna benzer vakalar pek oktur. Yine mlum olduu zere Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den, Taif muhsarasnda mslmanlara pek ok zyit verdirmi olan Sakf kabilesine beddu etmesi istenildiinde o Rahmet Peygamberi, onlarn hidyeti iin du etmi ve bu dunn bereketiyle ksa bir mddet sonra o kable mslman olarak huzr- Raslullha gelmiti. 62 eybe adnda bir sahbe u vakay anlatmaktadr: Huneyn gn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-le berber harbe itirk ettim. Fakat mslman olduum ve peygamberi kabul ettiim iin deil, sdece Hevzin kabilesinin Kurey iin asker toplamas ve sava amas zoruma gittii iin savayordum. Muhrebe esnsnda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-le berber bulunurken kendisine: Ben siyah beyaz (ala) atlar gryorum. dedim. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: eybe! Mslmanlarn yardmna gelen bu atlar ancak kfirler grr. buyurdu. Sonra elini srtma vurdu ve: Y Rabb! eybeye hidyet ver. diye du buyurdu. kinci ve nc sefer ayn duy tekrarlayarak srtma vurdu. ncsnde elini srtmdan kaldrd zaman yeryznde bana Ondan daha sevimli baka bir kimse yoktu. (bn-i Kesr, el-Bidye, IV, 333)

Mehr rv Eb Hureyrenin annesi de mn etmesi ynnde olunun mteaddid teklflerini reddetmi bulunduu hlde, sonunda Hazret-i Peygamberin dus bereketiyle hidyete ermitir. 63 Dunn bu messiriyeti Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemin vrislerinde de zam derecededir. Bu da, bereketli bir tasarruf, yni slah vstasdr. Du, her hlkrda bir netce hsl eder. Eer dudaki talep, kader-i mutlaka muhlif olup da bu sebeple neticesiz kalrsa onun mukbilindeki ilh ikram hirette tecell eder. Bu husus da hadis-i erflerle sbittir. 64 Dier taraftan dunn bir bereket hsl edebilmesi iin mutlak yksek ve slih bir ahsiyetten sdr olmas da art deildir. Yeter ki du, hlisne ve cidden arzu edilerek yaplm olsun. Bu takdrde bir mmin kardei iin, gnahkr bir
62 63

Bkz. bn-i Him, es-Sre, IV, 103. Bkz. Mslim, Fezils-sahbe, 158. 64 Bkz. Ahmed bn-i Hanbel, Msned, III, 18.

224

mminin dus dah byk bir kymet ifde eder. Zr Cenb- Hak, kulu ne kadar gnahkr olursa olsun, ondan vazgemi deildir. yet yle olsayd, kusurlu birinin hatsn sylemeyi gybet nmyla byk bir gnah olarak ln buyurmazd. Bu sebepledir ki -hasbel-beer- gnahtan slim olamayan kimselerin Benim dumdan ne kar! dncesiyle, mmet-i Muhammede ve sevdiklerine duda bulunmaktan imtin etmeleri, doru bir davran deildir. En gnahkr bir kulun bir bakasna dus dah, hlisne ve kendisi iin istiyormuasna olduu takdirde, fevkalde makbl olabilir. Cenb- Hak, diledii kulunun dusn kabul eder. Bu vesle ile dunn baka hussiyetlerinden de bir nebze bahsetmek faydal olacaktr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, mminlerin birbirlerine gerek huzurlarnda ve gerekse gyablarnda duda bulunmalarn her frsatta tavsiye etmilerdir. Umre iin kendisinden izin isteyen Hazret-i mer -radyallhu anh-a: Bizi de dunda unutma kardeim! (Tirmiz, Deavt, 109; Eb Dvud, Vitr, 23) buyurarak ondan du talep etmitir. Hazret-i mer -radyallhu anh-, bu iltiftkr talep karsndaki hlini: O kadar sevindim ki sanki dnylar benim oldu. cmlesiyle ifde etmitir. phesiz ki Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-, Allh katnda mahlktn en ereflisidir. yle olduu hlde o Varlk Nru, ashbndan du taleb etmitir. Bu durum keml ehli olan ztlarn, makm itibriyle kendilerinden daha aa seviyede bulunanlarn dularndan da istifde edebileceklerine bir irettir. Yine Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i mer -radyallhu anh-a: Tbinin en hayrls veys adl biridir. O, Allha yemn etse, Cenb- Hak onu yemninde mutlaka sdk karr. Artk sizden kim onunla karlarsa, o sizin iin mafiret talebinde bulunsun. 65 buyurmu, Hazret-i mer -radyallhu anh- da bilhare Veysel Karn Hazretleriyle karlap dusn talep etmitir. Grld zere fazlet ve takv shibi slih ztlardan bel ve skntlarn defi ve hayrlarn celbi iin du talebinde bulunmak, bizzat Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in mmetine tavsiyelerindendir.

65

Bkz. Mslim, Fezils-sahbe, 223-225.

225

E. TASAVVUF SLB 1. HDYET ve RAHMET SLBU Tasavvufta irdn muhtevs kadar slbunun da ehemmiyetini ok iyi bilen mrid-i kmiller, bu konuda da nebev bir yol tkip ederek nice hidyetlere vesle olmulardr. Mnev terbiyede sliklerin terakksi bakmndan onlara efkat ve merhametle yaklamay kendilerine dstr edinmi ve bylece semereli netceler elde etmilerdir. Allh dostlarnn hayat, bu hususla alkal saysz misllerle doludur. Byk mutasavvf brahim Hakk Erzurm Hazretlerinin u kssas pek ibretlidir: Ramazan- erfte vaz u nashat iin Erzurumun bir kyne davet edilen brahim Hakk Hazretlerini alp kye getirmek zere, cret karlnda bu ileri yapan gayr- mslim bir hizmeti ile bir at gnderilmiti. Yola kld. Fakat binit bir tane olduundan brahim Hakk Hazretleri, Hazret-i mer -radyallhu anh-n Kudse giderken klesiyle beraber nbetlee deveye binmesi hususundaki ahlk- hamdesini tatbik etti. Gayr- mslim hizmeti buna her ne kadar: Kyller bu durumu iitirlerse, beni azarlarlar; cretimi de vermezler! diye itiraz etti ise de, Hazret: Evldm, son nefeste hlimizin ne olaca mehul! Sen kyllerin seni azarlamasndan endie ediyorsun, ben ise Allh huzurunda verilecek olan byk hesaptan korkuyorum!.. buyurup ata binme iini sraya koydu. Hikmet-i ilh tam kye girecekleri esnda, aynen Hazret-i mer -radyallhu anh-n mislinde olduu gibi sra hizmetiye geldi. Kyllerden korkan adamcaz, hakkndan fergat ettiini belirterek, ata Hazretin binmesini srarla istediyse de brahim Hakk Hazretleri: Sra senindir! dedi ve atn nnde yryerek kye girdi. Halk bu hli grnce, hemen hizmetinin etrafn sard ve: Vay densiz! Genliine bakmadan ata kurulmu, u ak sakall ihtiyar stad yrtmektesin ha! Bu mu senin sadkatin! Biz byle mi tenbih ettik sana!.. eklinde muhtelif ifdelerle azarlamaya balad. Durum bu minvldeyken, brahim Hakk Hazretlerinin meseleyi zh etmesi zerine azardan vazgetiler. Bu esnda kyllerden biri, mslman olmayan hizmetiye seslendi: Be adam! Bu kadar fazileti grdn ve yaadn! Bri mslman ol! dedi.

226

Hizmeti, birka dakikalk skttan sonra oradakilere u ibretli cmleyi syledi: Eer sizin dninize davet ediyorsanz, asl! Ama u mbrek ztn dnine dvet ediyorsanz, o dne daha yoldayken mn ettim bile!.. Engin gnll bir Hak dostu tarafndan sergilenen bu misl, bir hidyet ve rahmet slbu ortaya koymaktadr. nsana, daha ziyade onun zne bakarak davranmak, bir mnda yaratlana, Yaratann nazaryla bakabilmektir. Bunun iin slih gnller, insana Cenb- Hakkn yeryzndeki halfesi olma erefi bahedilmi olduunun ve ona yetteki ifdesiyle Rabbin: Kendi ruhundan (kudretinden bir sr) flemi 66 bulunduunun uurundadrlar. Onlar, gnahlarla ne kadar kirlenmi olursa olsun, kulun zndeki mkemmellie bakarak ona srtlarn dnmezler. nsandan kolay kolay md kesmez, ayrca onun da midini yitirmemesini salarlar. Bu, gerekten inkr olunamayacak akl ve hiss bir sebeptir. Nitekim Cenb- Hak, Kurn- Kermde bize en ok Rahmn ve Rahm esmsn telkn etmi ve hatta merhameti btn mahlkta mil mnsna gelen er-Rahmn ism-i erfini tayan bir sre inzal buyurarak ilk yetini de er-Rahmn diye balatmtr. Bu bakmdan insana bu gnl penceresinden, yni hidyet ve rahmet slbu nokta-i nazarndan yaklamak, ilh rzya en muvfk ve netice bakmndan da son derece bereketli ve insanda meknz olan ulv gzellikleri yeertici bir hussiyet ihtiv eder. nk bu slp, hem tatbik edene, hem tatbik edilene, yni her iki tarafa da ayr bir letfet, olgunluk, muhabbet ve Hakka rabet hasletleri kazandrc bir vasftadr. Bu slp, Ynuslar Ynus, Mevlnlar Mevln yapan bir iksr ve mnen lmekte olan nice hasta rhlara da bir b- hayt gibidir. Onun iin tasavvufun gerek muhtevs ve gerekse de slm teblde ona it slbun kullanlmas, her zaman byk bir ehemmiyet arz etmitir. Trih bir gerektir ki, Anadolunun ictim nizmnn Mool istillaryla sarsld devirde yetien Mevln ve Ynus Emre Hazretleri gibi byk mutasavvflar, deta birer sulh, skn ve huzr pnarlar olmu, bunalan kitlelere, kanayan yaralara ve yorgun gnllere if ve tesell sunmulardr. Onlar, nice gfilleri, kurtarlmay bekleyen birer hasta olarak telakk etmiler ve mumelelerinde kin ve nefretten dim uzak yaamlardr. Ynus ne gzel syler: Ben gelmedim dv 67 iin Benim iim sevi iin, Dostun evi gnllerdir, Gnller yapmaya geldim!
66 67

Bkz. Hicr Sresi, 29. Dv: Dv, iddi.

227

Bu byk ahsiyetler gnl yapmaya geldiklerinden, insanlara hep gnl penceresinden bakmlar, etraflarna dim muhabbet ve efkat tevziinde bulunarak nicelerinin hidyetine vesle olmulardr. Eer onlar, bu gzel ve firasetli davranlarn aksine hareket etselerdi, neticede, arada uurum bulunan insanlarla irtibt tamamen kopar ve nihyet bu gibi kimselere Hakk tebli etme imkn zy olurdu. Bu da, ilh murada ters derdi. Zr Cenb- Hak, kullarnn, iine dt bataklktan kurtulmasn istemektedir. Bunun iin insanlk tarihi boyunca, binlerce peygamber gndermi ve en gzel slpla gnlleri tezkiye etmelerini onlara emir buyurmutur. Yine ayn gyeye mtuf olarak insanlara lutfedilen ehlullh da, onlarn mnev terbiyesinde bu nebev slbu devm ettirmilerdir. efkat ve merhametin yegne kayna olan Yce Rabbimiz, kullarnn Hak dne dvette takip etmeleri gereken tesirli slbu yle beyn etmektedir: (Ey Raslm! nsanlar) Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle ar ve (lzmu hlinde) onlarla en gzel bir slpla mcdele et... (en-Nahl, 125) Slih ameller ileyip de, ben Allha teslim olanlardanm diyerek insanlar Allha aran kimseden daha gzel szl kim olabilir! yilik ve ktlk msv deildir. Sen ktl en gzel bir tarzda nlemeye al. O zaman (greceksin ki) seninle arasnda dmanlk bulunan kimse sanki candan ve scak bir dost oluvermitir. (el-Fussilet, 33-34) Tavsiye edilen bu ilh slbun tatbiki neticesinde tarihte nice dikenlemi ruhlar gle dnm ve zindan gibi sneler nra gark olmutur. Bu hakkatten hareketle Hazret-i Mevln -kuddise sirruh-, gerek inansz, gerek gnahkr insanlar doru yola istikametlendirmenin ehemmiyetini ve bu hususta gerekli olan slbu yle telkin buyurur: Demir, kapkara ve nrsuz olmakla beraber, silinip cilland zaman ondaki pas gider! Bir ayna, demirden de olsa, cillannca, yz parlar ve gzelleir; orada ekiller, sretler grlr. Gnl ehrinin suyunu bulandrma ki, orada ay ve yldzlar dolar hlde gresin! nk insanlar, rman suyuna benzerler; su bulannca, onda hibir ey gremezsin!

Hazret-i Mevlnnn buyurduu gibi insann rhu, berrak bir su gibidir. Fakat kt iler ve gnahlarla bulannca hibir ey grnmez olur. Bu durumda maneviyat incilerini ve hakkat nrlarn grebilmek iin o suyu durultmak lzmdr. Dolaysyla tasavvufun gyesi, bencil ve nefsn duygular terbiye edip, fertleri ve netcede toplumlar sulh, skn ve huzra kavuturmaktr. Zr Cenb- Hak,

228

insan incelik, zerfet ve ulv derinliklerle tezyn etmitir. nsann asl kymeti de bu meziyetleri kalb leminde yeertip gelitirdii nisbettedir. Rhniyet dolu kalbler, gzel ahlk, amel-i slih ve mnev hllerin tezhrne mazhardr. Bu ekilde kul, en gzel srette, yni ahsen-i takvm olarak yaratlm olmann cbn gerekletirmi olur. Bu itibarla kfr, irk ve gnahta ne kadar ileri gitmi olursa olsun hibir insan, hidyet dvetine muhtab olmaktan mahrm braklamaz. Bunun asr- sadetteki saysz misllerinden biri de yledir: Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, amcas Hazret-i Hamzay ehd ederek kendisini derin bir teessre gark eden Vahyi, slma dvet etmesi iin ashbndan birini gnderdi. Vah ise Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e cevben: Y Muhammed! Sen, Bir kimseyi ldren, yhud Allha irk koan vey zin eden biri, kymet gn iki kat azba urar ve cehennemde hor ve hakr olarak ebediyyen kalr. (el-Furkn, 68-69) diye Allhn hkmn beyn etmi iken, beni nasl oluyor da slma dvet edebiliyorsun? Ben ki bu irkinliklerin hepsini yaptm. Benim iin nerede bir kurtulu yolu olacak ki? dedi. Bu hdise zerine Allh Tel:


De ki: Ey nefislerine zulmetmekte ar giden kullarm! Allhn rahmetinden mdinizi kesmeyiniz! nk Allh btn gnahlar affeder. Muhakkak O, Gafr ve Rahmdir. (ez-Zmer, 53) yetini inzl etti. Nihyet Vah, yet-i kermedeki mjde ile ferahlad ve: Rahmetin ne kadar da byk ey Rabbim! diyerek ve tevbe-i nashta bulunarak arkadalaryla birlikte mslman oldu. Hazret-i Hamzay Uhudda ehd eden Vah, artk Hazret-i Vah -radyallhu anh- idi. Ve bu hidyet ve mafiretin mnev hazz iinde, kendisini affettirebilmek mdiyle, Hazret-i Hamzaya diyet olarak, peygamberlik iddisnda bulunan Mseylemetl-Kezzb btn tehlikeleri gze alp katletti ve bylece bir fitneye son verdi. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in yanndaki sahbler:

229

Y Raslallh! Bu af ve merhamet sdece Vahye mi mahsustur, yoksa btn mslmanlara m? diye sul ettiklerinde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Btn mslmanlar iindir. 68 buyurdular. Tevbe-i nasha ynelen gnller, bu rivyette de grld gibi gerek ve kmil mndaki merhamet ve muhabbetin en tesirli namelerini Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den duymutur. Ezcmle btn insanlk lemi, tesell, if ve ferahlk veren terennmleri, Onun mbrek dudaklarndan iitmitir. Usuz bucaksz af ve kerem denizini ve onun mit shilini yine Varlk Nrunun keremiyle grmtr. Btn gnahlara ramen Ey benim kullarm! eklindeki mfikne ilh hitba da yine o Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-in yz suyu hrmetine nil olmutur. Bu bakmdan, Allhn rahmet ve merhametini n plana kararak mit verici bir slp ile telknde bulunmak, zamanmzda -menf materyalist tesirlerlebatdakine benzer bir mnev buhrn iinde kalan cemiyetimiz iin de fevkalde ehemmiyetlidir. nsanlar akl kavgalarna srklemek deil, hissen kazanmak, daha gereki bir yoldur. Zr biroklar, aklen yanl bir ekilde artlandrlm olabilirler. Onun iin cedel ve mnkaa ile ikn edilip kazanlmalar ounlukla imkn dhilinde olmaz. nk menf artlanmalar, akl delilleri kabule mn olur. Kalblerin hakkatle lfet edebilmesi iin, evvel msmaha ile yaklalp ilerdeki yce temyllerin yeermesine almak, daha ok tesirli olacak bir metoddur.

Hat, isyn ve gnahlara batm bir insan, tenkit etmeden, ayplamadan ve dn emirleri yerine getirmesini istemeden evvel, onun kalbini kazanmaya ncelik verilmelidir. Bunun iin ahs yaknlk ve telknin tesir zemnini oluturacak muhabbetli bir alka tesisine allmaldr. Muhtabn kalbi bylece hazr bir hle getirildikten sonra hatlar yava yava dzeltilebilir. Ayrca, madd ve mnev ikrm ve iltifatlarn, muhatapta uyandraca rh alkann bereketli semeresini gz nnde bulundurmak gerekir. Bu hususta Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in gnah dumanlaryla boulmu gnllere semv bir pencere ap da, taze nefesler sunucu bir ikrm sadedinde buyurduu: efaatim zellikle mmetimden byk gnah ilemi olanlar iindir. (Eb Dvud, Snnet, 20) beynndaki incelii kavramak lzmdr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in gnahkrlara kar bu tavr ve ifdesini Hazret-i Mevln ne gzel zh eder:

68

Bkz. Heysem, Mecmauz-Zevid, X, 214-215.

230

la, iyiletirmek iin, hasta ve yaral kimseler arar. Nerede bir dert varsa, dev oraya gider. Nerede alak ve ukur yer varsa, su oraya akar. Sana rahmet ve merhamet suyu gerekliyse, sen de byle yap! Ancak, il ve merhemin tesiri iin, ncelikle yarann mikroplardan arndrlmas cap eder. Bu da, hasta gnllerin gnah mikrobundan temizlenmesi, yni tevbe suyuyla ykanmas demektir. la, yni efat, bundan sonra gerekleir. Nitekim dier bir hads-i erfteki: Gnahlarna (nedmetle) tevbe eden, hi gnah ilememi gibi olur! (bni Mce, Zhd, 30) beyn, bir taraftan mjde, dier taraftan da bu mjdenin artn ifde edici bir mhiyette bir merhamet tezhrdr. Bu l erevesinde hidyet ve rahmet slbundaki ulv incelie btn peygamberler riyet ettii gibi, onlarn izinden giden evliyullh da hassasiyetle riyet etmitir. Buna binen mnn ilk meyvesi merhamet olarak telakk edilmi ve kulluk, ksaca u iki l erevesinde trif buyurulmutur: - Tazm li-emrillh, yni Allhn emirlerini ihtiram ile yerine getirmek. - efkat li-halkillh, yni Yaratandan tr yaratlanlara efkat ve merhamet gstermek. Allh dostlarndan Fudayl bin Iyzn hli, bu llerle yaayan mmin gnlne ne gzel bir misldir: Kendisini alarken grdler: Niin alyorsun? dediler. O da: Bana zulmeden bir zavall mslmana zldmden alyorum! Btn kederim, onun kyamette rezil olmasndandr... buyurdu. Bu kmil insanlar, bylesi bir rahmet ve merhamete sevkeden hususu zh sadedinde Hazret-i Mevln yle buyurur: Rahmet denizleri counca, talar bile b- hayat ier. Yz yllk l mezarndan kar, eytan ruhlu kara smlar, hrilerin bile kskanacaklar gzel bir melek olur. Nakledildiine gre brahim bin Edhem Hazretleri, bir sarhoun pis kokulu ve bulak azn ykam, bunu niin yaptn soranlara da: Eer yce Allhn adn zikretmek iin yaratlan dil ve az, bulak olarak brakrsam, hrmetsizlik olur... demiti. 231

Adam ayldnda ona: Horasan zhidi brahim bin Edhem azn ykad... dediler. Bu durumdan mahcup olan sarhoun gnl de uyand ve: yleyse ben de tevbe ettim... dedi. Byle bir hle vesle olan brahim bin Edhem Hazretlerine rysnda Hak katndan yle buyuruldu: Sen bizim iin onun azn ykadn! Biz de senin iin onun kalbini ykadk!..

Cenb- Hak, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-e ve onun ahsnda btn mmete Kurn- Kermde yle buyurur: Sen (dim) af yolunu tut, iyilii emret... (el-Araf, 199) Bu emri tatbik hususunda hi phesiz ki Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bizler iin en gzel ve mkemmel bir rnektir. Onun serdettii gzel ahlk, merhamet ve af tezahrleri deta melekleri dah imrendirecek, eriilmez bir yceliktedir. te bunlardan bir tanesi: Mekkenin fethi gn Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, umm bir af ve emn iln etmiti. Yllardr zulm ve dmanlktan baka bir eye ahid olmayan Mekke, o gn sergilenen byk bir af bayramyla tarifsiz bir muhabbet ve merhamet tecellleri yayordu. Ancak Mekkelilerden Fudle isimli bir ahs, bu gzellie glge drmek istercesine Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i ldrmek kastyla mbrek yanlarna sokuldu. Onu ve niyetini farkeden Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, hibir tel ve kzgnlk gstermeyip yine efkat ve rahmet kanatlarn aarak Fudleye sknetle: Sen Fudle misin? diye sordu. Fudle: Evet! dedi. Ardndan O Rahmeten lil-lemn: Ey Fudle! Zihninde kurduun eyden tevbe ve istifar et! buyurdu ve mbrek ellerini Fudlenin gsne koydu.

232

Bylece daha o anda zihnindeki ldrme dncesi giden Fudlenin kalbi mn nru ile doldu ve Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir anda kendisi iin yaratlanlarn en sevimlisi hline geldi. 69 Hi phesiz ki bu hl, Seni ldrmeye gelen sende dirilsin! eklinde ifde edilen ok stn bir davran ve olgunluktur ki, slm tarihi, bunun kbna varlmaz saysz mislleriyle doludur. Nitekim bata Hazret-i mer ve daha niceleri hep bu gzel slbun kymetli birer meyveleri olmulardr. Hazret-i Mevln buyurur: Allhn rahmetinin kemli ve kerem deryasnn dalgalanmas neticesinde her orak yere yamur yayor, her susuz yer suya kavuuyor! Ey hidyete aran! Bilesin ki, kem gzn ilac, iyi gzdr! yi gz ve gzel bak, kem gz aya altnda ezip yok eder. yi gz ve temiz nazar; Allhn rahmetinin, kahrndan daha stn oluundandr. Rahmettendir. Kem gz ise, kahrdan, yni lnetten ileri gelir. Dolaysyla gzel bak Hakkn rahmetinden olduu iin, kem gze glip olur. Bu hl, hads-i kudsdeki: Rahmetim gazabm gemitir. (Buhr, Tevhd, 55) beynnn bir tecellsidir. Hem bilesin ki, Allhn rahmeti, her zaman kahrndan stndr. Bu bakmdan her peygamber, kendisine kar gelen dmanlarna stn gelmitir. yleyse bely gidermenin resi, sitem etmek, zulm etmek deildir. Onun resi affetmek, balamak ve kerem eylemektir. Sadakalar bely defeder 70 nebev kz seni uyandrsn. Artk hastalk ve bellar tedavi usln iyi anla!.. Ancak unu da unutma ki, zlimleri affetmek, mazlumlara zulmetmektir! Hrszlara ve her trl kt insanlara acmak; zayf insanlar dvmek, onlara merhamet etmemektir! Bu dengeyi gzel ayarlamak gerekir. nk Allh, Gafrur-Rahm, yni ok balayc ve merhamet sahibi olmakla birlikte; Azzn Zntikm, yni zulm ve hakszlk zebnu hlindeki insanlara ve hakka mtecviz olanlara kar da intikam alc bir izzet sahibidir. Onun iin Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- bir hads-i erflerinde: Kavga eden iki kardeinizi grdnz zaman zlime de mazlma da yardm ediniz. buyurmular ve sahbenin:

69 70

bn-i Him, es-Sre, IV, 46; bn-i Kesr, es-Sre, III, 583. Bkz. Tirmiz, Zekat, 28; Suyt, Cmius-Sar, I, 108.

233

Y Raslallh! Mazlmu anladk. Fakat zlime nasl yardm edeceiz? suline mukbil: Onun da zulmne mn olmak sretiyle... (Buhr, krh, 7; Mslim, Birr, 62) cevabn vermilerdir. Hsl sylemek istediimiz udur ki, bugn dny ile birlikte lkemiz insanlar da mn ve slm bakmdan birer yaral ku gibidirler. Dikkatli ve hassas bir ekilde onlarn yaralarn sarmak, bunun iin de merhamet ve muhabbetle yaklamak zarrdir. Bu da, elbette ki yukardan beri anlatmaya altmz slp ve muhtev ierisinde gerekleebilecek bir keyfiyettir.

234

2. HLM ve EFKAT SLBU nsana mutasavvfne bir gzle bakmak, onun gnahlarla kirlenmi durumundan ziyde aslna tibar ve iltift etmeyi gerektirir. Tasavvuf slbun -gnh deil- gnahkr ho grp merhametle kucaklamasnn derin bir hikmeti de ite budur. Gerek bir mutasavvf, gnahkr insan, kanad krk bir ku gibi efkat ve alkaya muhta bir varlk olarak telkk eder. Onun buhranl rhunu teskn etmenin, yeniden shhat ve huzra kavuturmann endiesini snesinde hisseder. nk Hlk iin mahlka gsterilecek efkat ve msmaha, mminleri kemle ve fazlete erdiren en kuvvetli bir messirdir. Anlatldna gre, ashb- kirmdan Ebud-Derd Hazretleri amda kadlk yapyordu. Birgn halkn bir gnahkra svp saydklarn iitti ve onlara: Siz kuyuya dm bir adam grseniz ne yaparsnz? diye sordu. Oradakiler: p sarktp karmaya alrz. deyince Ebud-Derd Hazretleri bu defa: yleyse gnah kuyusuna dm bu adama da niin bir ip sarktp onu kurtarmay dnmyorsunuz? diye sordu. ardlar: Sen bu gnahkra dmanlk duymaz msn? dediler. Ebud-Derd Hazretleri de u hikmetli cevab verdi: Ben, onun kendisine ve ahsiyetine deil, gnahna dmanm. Bu mislde Ebud-Derd Hazretlerinin mmin gnllere yerletirmek istedii pek derin hikmetler vardr. Bu hikmetler, Cenb- Hakkn emir ve rzas ile Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yce ahlkndan mmete yansyan ulv prltlardr ki bunlar, slm tarihinde hep birer olgunluk dstru olarak hidyet srr ve nruna vesle telakk olunmu ve amel-i slih topranda kkleerek bir slp hline gelmitir. Bu slp, gnahkr, gnah iinde bomayp, onu msmaha, af, merhamet ve muhabbet ikliminde, tevbe deryasnda arndrma gayretidir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, Eb Cehil gibi mriklerin en azgnna dah byle bir incelikle yaklam ve muhatabnn gnah ukurlarn omaklayp rezletleriyle uramam, sadece ve sadece mnn kurtulu ve sadet deryasnda tertemiz olmaya armtr. Nitekim Cenb- Hakkn mn ve tevbeye sarlan kimsenin evvelki gnahlarn silmesi, hi ilememi gibi mumele buyurmas, hatt

235

sammiyet lsnde o gnahlarn hepsini sevap defterine aktarmas, bu hususta bize yol gsteren byk bir hikmet mealesidir. yet-i kermede buyurulur: Ancak (yapt ktlklerden) vazgeip mn ederek slih ameller ileyenler var ya, ite Allh onlarn ktlklerini iyiliklere (gnahlarn sevaplara) evirir. Allh ok balayc, engin merhamet sahibidir. (el-Furkn, 70) Bu yce merhametten nasip alamayanlar, hem kendilerinin hem de insanln dmandrlar. Bylesi merhamet ve efkat bilmeyen gfiller, ebed nasiplerinin yollarn tkayan zavalllardr. Ancak merhamet kaynana ulaan Mevlnlar ve Ynuslar gibi Hak dostlar ise, insanlarn da dostlar olarak herkes tarafndan, hatta kurdu ve kuuyla btn bir kint tarafndan sevilen nr yzl mtebessim birer cennet glleridir. Onlar dikenlerin zerinde dah leme gzellik datr ve yaral gnlleri tedavi ederler. te nemli olan budur; gl tabiatl olabilmek, yni bu dny bahesinde dikenleri grp onlardan incinerek dikenlemek deil, araya k gibi ileler de girse, onlar bahar iklmleriyle kucaklayarak btn leme bir gl olabilmek... Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Ay geceden rkmedii, karanlklardan kamad iindir ki nrland, k samaya balad. Gl de o gzel kokuyu diken ile ho geindii iin kazand. Bu hakikati glden de iit. Bak o ne diyor: Dikenle beraber bulunduum iin neden gama deyim, neden kendimi kedere salaym? Ben ki glmeyi, o kt huylu dikenin beraberliine katlandm iin elde ettim. Onun veslesiyle leme gzellikler ve ho kokular datma imknna kavutum... Erefolu Rm Hazretleri, bu hle eriebilmek iin zarr olan slbu bir beytinde yle hlsa eder: Ol dost iin aular, eker gibi yutmak gerek!..

Ashbdan biri, ceza vere vere artk bktklar bir iki mbtels hakknda lnet etmiti. Bunu iiten Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: Ona lnet etmeyin. Allha yeminle sylyorum, bu adam hakknda bildiim bir ey varsa, o da, onun Allh ve Rasln seviyor olmasdr. (Buhr, Hudd, 5) Merhm Ramazanolu Mahmd Sm -kuddise sirruh- Hazretlerinin bir talebesi, geirdii buhran dolaysyla zaafa urar ve sarho bir vaziyette kapsna gelir. Kapy aan kii:

236

Bu ne hl! Hangi kapya geldiinin farknda msn? diye azarlaynca bitkin ve bre adamcaz: Beni merhametle kucaklayacak baka bir kap m var ki!.. diyerek aresizliini dile getirir. Olup biteni ieriden iiten Smi Efendi, hemen kapya gelir ve o gnl zedelenmi talebesini ieriye buyur ederek, can sarayna alr. Onun vrne olmu gnln merhamet, efkat ve muhabbetle ihy eder. Bu gnl incelii slbu ile irda mazhar olan o ahs da, btn menf hllerinden kurtularak zamanla slihler zmresine dhil olur. Allh dostlarnda mhede edilen Hlkn nazaryla mahlkta efkatle bakabilme ahlk- hamdesi, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin u cihnml hads-i erfinde ne gzel ifde edilmektedir: Nefsim kudret elinde bulunan Allha yemn ederim ki, birbirinize merhamet etmediiniz srece cennete giremezsiniz. Ashb- kirm: Y Raslallh! Hepimiz merhametliyiz. dediklerinde, Allh Rasl sallllhu aleyhi ve sellem-: (Benim kastettiim) merhamet, sizin anladnz ekilde yalnzca birbirinize olan merhamet deildir. Bilakis btn mahlkta mil olan merhamettir, (evet) btn mahlkta mil merhamet!.. (Hkim, Mstedrek, IV, 185) buyurmutur. nsan, asl gyesinden ne kadar uzak kalrsa kalsn insan olmak haysiyetiyle yine de yce bir eref shibidir. Onun z cevherindeki yceliklerden habersiz olarak gnah bataklna saplanmas, tpk Kbe-i Muazzamann duvarndaki Hacerl-Esvedin, oradan yere dp kir pas iinde kalmas gibidir. Bu hle lkayd kalarak fevern etmeyecek hibir mmin vicdn tasavvur olunamaz. Bu hlde bile mminler Hacerl-Esvede hrmetten vazgemezler. Onu derhal tozu toprayla kapar, gzyalar iinde temizleyerek eski yce ihtiram mevkiine koymak iin birbirleriyle yarrlar. Onun cennetten km bulunduunu ve zndeki yce deeri dnrler. Hlbuki insan da Hacerl-Esved gibi cennetten kmadr. ledii gnahlar sebebiyle ne kadar derse dsn, onun zndeki deer bkdir. Dier taraftan hibir liykatli doktor, hastasna, niye hasta oldun diye kzmaz. Hastalk, kiinin kusuru sebebiyle ortaya km olsa bile bunu, hastann fiil veya dncesinden kaynaklanan acziyetinin dourduu bir netice olarak yorumlar. Bylece hastaya, hasta olmasna sebep olacak hususlar dolaysyla kzmak yerine, onun ektii zdrap ve elemi gz nnde bulundurarak vakit geirmeden byk bir merhamet ve efkatle tedvsine ynelir. Kendini bu tedviyle mkellef

237

grr. te mutasavvf da, cemiyet iinde hastahne koularn gezen bir doktorun bu hissiytyla yaar. Davranlara hkim klnan bu hissiyt da, yoldan kmlar iin det bir can kurtaran simididir. Byle bir can simidi uzatmak ve dnen gnahkr olan bir insan, iine dm olduu gnah bataklndan kurtarmak, pek ulv bir sadet veslesidir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in, Hayber fethi esnasnda harp meydannda Hazret-i Aliye yapt u tenbih clib-i dikkattir: Y Al! Bir kimsenin senin vstanla hidyete ermesi, senin iin en kymetli dny nmeti olan kzl develere ship olmaktan daha hayrldr. (Buhr, Cihd,
143)

Bu hakkat bir yet-i kermede de yle ifde olunmaktadr:


... Kim onu (bir insan) ihy ederse, btn insanlar ihy etmi gibi olur... (el-Mide, 32) Bu, bir mn meselesidir. phesiz insan duygu ve dncelerin hat bakmndan en ar kfrdr. Bundan bile kurtulabilme ans, yumuak bir slp ile daha fazla mmkn olduundandr ki Cenb- Hak, Ms -aleyhisselm- Firavuna mn telkni iin gnderdiinde, ona kavl-i leyyin yni yumuak szle hitap etmesini emir buyurmutur. Zr hidyete davet edenin bundaki muvaffakyeti, yukarda ifde buyurulduu zere kazanlarn en byne kpr olan bir amel-i slihtir. Allh Tel, Firavunun kfrdeki iddetinden -h- gfil deildi. Dolaysyla muhatap, kfrde Firavun derecesinde iddetli olsa bile bizim telkn slbumuz, asp kesmek, tehdit savurmak gibi his taknlklar sretinde deil, yumuak sz sylemenin vakarl istikametine ynelten ilh tlimat erevesinde olmaldr. Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Allhn: Ey Ms! Firavuna kar yumuak sz syle, ona yumuaklk gster! szn iyi anla! Zr kaynayan yaa su dkersen oca da harap edersin, tencereyi de... Cenb- Hakkn, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahsnda btn mmete ifde buyurduu u yet-i kerme de bu hakkati beyn eder:


(Ey Raslm!) O vakit Allhtan bir rahmet ile onlara yumuak davrandn! yet sen kaba ve kat yrekli olsaydn, hi phesiz, etrafndan da-

238

lp giderlerdi. u hlde onlar affet; balanmalar iin du et...


159)

(l-i mrn,

Bu slp, srf gnahkr ve kfirler iin deil, belki en zirve noktalarda slm yaamakta olan insanlarda bile beeriyet cb grlebilecek birtakm zaaf ve kusurlara kar da lzmludur. Zr kusru dzeltmeye alrken muhtab ezip onu rencide edecek sert ve kaba bir slp, maksadn hilfna ve belki de tam zt istikmette netcelere sebep olabilir. nk byle bir slpla yaplan kzlarda insanlar, bazen ana-babalarna kar bile tahammlsz olabilmektedirler ki, bakalarna tahammll olmalar elbette daha zordur. Byle durumlarda sylenen dorular da gnllere trtkl bir bak tesiri yapmakta; fayda ve czibesini kaybetmektedir. Hazret-i Mevln buyurur: Bir kabahatin dolaysyla seni azarlad zaman baban bile senin gznde bir canavar gibi saldrc ve src grnr... Bu hl, onun azar ve cefsndan kaynaklanan derdin bir tesiridir. Yni babann kz, senin iyiliin iin olduu hlde, ettii azar ve cef, onun gnlndeki merhamet ve acy sana canavar gibi gstermektedir... te insandaki bu psikoloji unutulmamal ve ne kadar gnha batm olursa olsun onun kymetli bir varlk olduu idrki ile hareket edilmelidir. Bunun iindir ki hads-i erfte Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: nsana gnah olarak mslman kardeini kk grmesi yeter. (Mslim, Birr, 32) buyurmulardr. Bu hads-i erfin hikmetini kavram bulunan Bezmilem Vlide Sultann, hizmetilerin ahsiyetlerinin ezilmemesi iin onlarn krd eyalar tazmin etmek zere amda bir vakf kurmas, bizlere engin bir gnl ufku gstermektedir. Bu uurda bir mmin, tebli ve iradda slp olarak muhezeyi kendisine, msmahay gayriye yneltmelidir. Zr Allh Tel buyurur: ... Birbirinizin suunu aratrmayn; kimse kimseyi ekitirmesin (dedikodu yapmasn); hanginiz l kardeinin etini yemekten holanr? Ondan tiksindiniz (deil mi?)... (el-Hucurat, 12) Bu ilh tlimatlar istikmetinde yaayabilen ideal insanlar, hibir zaman dnyy ukb cephesinden ayr mtlaa etmeyen byk ahlk ve fazlet kahramanlar olmulardr. Byle mn sultanlarnn izinde yryerek trihe yn vermi dny sultanlarndan biri olan Osmn Gznin mnev hmsi eyh Edebali Hazretleri tarafndan ona ve onun ahsnda gelecek olan btn devlet adamlarna ve

239

hatt ileden balamak zere en alt kademeden en st kademedeki her bir idareciye yaplan u tavsiyeler, ne kadar derin ve mnldr: Ey oul! Beysin! Bundan sonra fke bize; uysallk sana... Gceniklik bize; gnl almak sana... Sulamak bize; katlanmak sana... cizlik, yanlg bize; ho grmek sana... Geimsizlikler, atmalar, uyumsuzluklar, anlamazlklar bize; adlet sana... Kt gz, om az, haksz yorum bize; balama sana... Ey oul! Bundan sonra blmek bize; btnlemek sana... Tembellik bize; uyarmak, gayretlendirmek, ekillendirmek sana... Bu esiz nashatler, ahsna kar bir kusurda bulunsalar bile insanlar, Allh iin affedebilip, Allhn kullarna, ne olursa olsun efkat, merhamet ve muhabbetle bakabilme tarzndaki gnl zenginliinin ve ulv fazletin kbna varlmaz bir tezhrdr. Nitekim Raslullh Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir topluluktaki sulu ahs bilse bile onu rencide etmemek iin -det- belirsiz hle getirir ve o kusurdan btn topluluu sakndrrlard. Bazen de muhtaplarnn hatsn onlara yaktramadn hissettirmek maksadyla: Bana ne oluyor ki sizi byle gryorum. (Buhr, Menkb, 25; Mslim, Salt, 119) buyurarak, kendilerine det galat- ruyet (yanl grme) izfe ederlerdi. te bu, kusurluyu utandrmamak ve onu kk drmemek slbudur ki, tasavvufu doru anlayp yaamakta olanlarn mterek bir vasfdr. nk Allh yolu, gnl ykmak deil, gnl yapmaktan geer. Ynus Emre ne gzel sylemi: Gnl alabn taht, alap gnle bakt. ki cihan bedbaht, Kim gnl ykar ise! Gerekten, kusurlarndan dolay knanarak dlanan ve hor grlen birok kimse, ancak bu slb ve anlayn bereketiyle tekrar rahmet iklmine dhil olabilmitir.

Nakledildiine gre, Cneyd-i Badd Hazretlerinin bir talebesi vard. Birgn onu, kendisini lekeleyecek bir durumda yakalamlard. Bundan son derece mahcb olan talebe, oradan ayrld ve bir daha dergha gelmedi. Aradan bir mddet getikten sonra, gnl hnesi harab olmu bu talebe, sohbet arkadalaryla ardan gemekte olan Cneyd-i Baddnin gzne iliiverdi. Talebe, hocasn

240

fark edip, utanc sebebiyle oradan hzla uzaklat. Durumu sezen Cneyd -kuddise sirruh-, yanndaki sohbet arkadalarna dnp: Siz gidin, benim yuvamdan bir kuum kam! deyip, talebesinin ardnca gitti. Geri dnp bakan talebe, hocasnn kendisini tkib etmekte olduunu grnce, daha da heyecanland ve admlarn sklatrd. Gide gide bir kmaz sokaa girdi. Mahcbiyetin verdii telala, gayr- ihtiyr ban duvara arpt. Hocasn karsnda grdnde ise renkten renge girdi ve ban nne edi. Cneyd kuddise sirruh-: Evldm! Nereye gidiyorsun, kimden kayorsun? Bir hocann talebesine yardm ve himmeti asl byle zor gnlerde ve mkil zamanlarda olur. dedi ve onu efkatle alp dergha gtrd. Hocasnn ayaklarna kapanan talebe, yaptna piman olup tevbe etti. te bu hl, bir insan ne kadar kusurlu olursa olsun, onu reddetmeyip bilakis ona bir baba efkatiyle yaklaabilme olgunluunun mnev iraddaki bereketli netcelerinden biridir. Dier taraftan hat ve kusurlar affedebilmenin de tesinde, ktle dah iyilikle mumele edebilmek ve hatt ktln grd birinin slah ve hidyeti iin du edebilmek, olgun bir mslmann frik vasf olmaldr. Bu vasfa, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in Tifte kendisini talayanlara bedduda bulunmayp hidyetleri iin du etmesi kf bir misldir. Yine Onun, getirdii dnin izzetini korumak iin Mekkede insanlarn kahrolup gazab- ilh ile helk olmalarn deil, her birinin hidyet diresi iine girmelerini istemesi eklindeki slbu, nice azgnlarn kurtuluuna vesle olmutur. Hads-i erfte de yle buyurulur: Size iyilik yapanlara kar iyilik yapmak, fenlk yapanlara da fenlk yapmak meziyet deildir. Asl meziyet, size fenlk yapanlara kar ayn ekilde mukabelede bulunmayp iyilik yapabilmektir. (Tirmiz, Birr, 63) Zr iyilik yaplan kimse dmansa dost olur; ortadaysa yaklar; yakndaysa muhabbeti ziyadeleir. Bugn, dnyda materyalizmin acmasz sultasna kaplarak byk bir mneviyt buhranna srklenmi olan insanlarn, rh bir rahatlama iin daha ziyde mistik telkklere rabet etmekte olmalarnn hikmeti budur. slmn takdim ve telkninde tasavvuf slbun kullanlmas da bu ynden daha muvaffakyet vericidir. Bugn Batda hidyete eren sekin zmrenin ou, rhundaki boluu tatmin iin Hazret-i Mevln ve bn-i Arab gibi byk mutasavvflarn eserlerine mrcaat etmektedirler. Yine Bat leminde revata olan slm eserlerin banda da tasavvuf eserler gelmektedir. Bu sebeple gnmzde: Gel! Gel! Ne olursan ol, yine gel! 241

Kfir, mecs vey putperest olsan da, gel! Bizim derghmz (olan slm) midsizlik dergh deildir. Yz kerre tevbeni bozsan, yine de gel! diyen Mevlnnn btn insanlk lemini kuatan kalb enginliine iddetle ihtiya vardr. Mevln Hazretlerinin bu msmahakr dvetindeki gye, insan, z cevheriyle tantrp onu efkat ve msmahann feyizli zemninde hatlarndan kurtararak slm ile ereflendirmektir. Yoksa herkesi bulunduu eski hli zere kalmak artyla gyesizce kabullenmek deildir. Maksad, o kiinin i lemini dzeltmektir. Bir tmirciye letin bozuu gtrlr. Byle ztlarn gnl derghlar da bir tmirhneye benzer ki, orada yaplan i, yanllar dzeltmek olduu iin, dvetin daha ziyde hatl insanlara hitben yaplmas gyet tabidir.

Bilhassa dn haytn alabildiine zayflad ve dn llere gre insanlarn bir hayli kusurlu bulunduklar zamanlarda muhtaba, tasavvuf bir diergmlk, merhamet ve msmaha ile mumele etmek gerekir. Zr bu davran; gnah, fitne ve isynn her ynden kuatt bu gibi kimselerin dzelip kurtulma ihtimlini artracak en bereketli bir tavrdr. Ancak ifde edilmelidir ki, gnahkra kar msamaha ferd hususlardadr. Yoksa kul hakkn ineyici bir mhiyette cemiyete taan, toplumun huzur ve sadetini perian eden kusur ve zulmleri ho grmek ve onlara af nazar ile bakmak tasvip edilemez. Ayrca dnini sath ller muhtevsnda yaayan kimselerin, gnahkra fke duygusuyla bakmas da hi phesiz ki yanl deildir. Onlar iin gnahkrdan uzak durmak, kalbin onunla lfetten doacak zararlardan korunmas iin zarrdir. Zr hayt gfilne yaayan kimselerde gnahlar, tatl bir msik gibi nefislere ho gelir ve det arlklar hissedilmeden ilenebilir. Bu sebeple gnahkrn gnhn hafife almak, hem ilh lleri rencide etmeye ve hem de kalbin o gnahlara bulamasna sebep olacandan, umm iin tehlikelidir. Yni gnahkra olan msamahay gnaha tamamal; gnha olan dmanl da gnahkra sratmamaldr. Btn bunlarn ardndan sylenecek son szmz ise: Kolaylatrnz, zorlatrmaynz! Mjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!.. (Buhr, lim, 11) hads-i erfidir. Tab ki, dnin zne zarar vermemek ve istikametten ayrlmamak artyla... Y Rabb! Bizleri, gnlleri ilh hikmetlerle dolu, gerek ak ehlinden klp iki cihnn srlarna in eyle! Kalblerimizi, Hlktan tr

242

mahlkta kar merhamet, efkat ve hamiyetin menba eyle! Gnah ve kusurlarmz, sevap ve gzelliklere tebdl eyle! Y Rabb! Bizleri Rahmetim gadabm gemitir. srr erevesinde hareket ile dim af yolunu tutarak hidyet rehberi olan slihler zmresine ilhk eyle! mn

243

NC BLM MRFETULLH VE LH MEVHBELER A. MRFETULLH 1. ZT-I ULHYYET Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Allhn yarattklar zerinde tefekkr edin, Zt zerinde dnmeyin. Zr siz Onun kadrini (Ona lyk bir srette) asl takdr edemezsiniz... (Deylem, Msned, II, 56; Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 81) beyn, Cenb- Hakkn Zt mhiyetini kavramann mmkn olmadn ifde eder. Zten beer idrkini mn ve irfn iklmine gtrp hidyet nruna vsl edecek olan Allh hakkndaki bilgiler de, Ztnn mhiyetine dir deil, sfatlarna dirdir. Zr Allh Tel, zaman ve mekndan mnezzehtir. nsan idrki ise, zaman ve meknla artlandndan onun mant, ancak madd lemden ald intiblarla faliyet gsterir. Bir eyi kavrayabilmek iin o eyin grlebilen lemde bir benzerinin ve bunun da zihinde bir intibnn olmas lzmdr. Allh ise, yarattklarna benzememe sfat ile muttasftr (muhlefetn lil-havdis). Bu, sonradan meydana gelmi olan hibir eye benzememeyi, onlardan mutlak bir srette farkl, stn ve mkemmel olmay ifde eder. Bu mantk gerek, kinta hkim olan nizmn mkemmelliini idrk etmenin bir netcesidir. Byle bir lemi yaratmak kudretindeki ilk sebep, yni Hlk Tel Hazretleri, -h- eseriyle asl mukyese edilemez. O, btn yaratlmlarn zerinde bir keml, azamet ve kudret shibidir. Byle olmas lzm geldii de, akl ve mantk bir zarrettir. Bu itibarla ei ve benzeri bulunmayan Allhn zt mhiyeti hakknda fikir yrtmek, beer iin ne mmkn ve ne de dorudur. Yni Allh Tel hakknda bizim mkellefiyetimiz, sfatlardan yola karak Ztn var olduunu idrk ve kabul etmektir. Onun iin Cenb- Hakkn Kurn- Kermde bizlere kendisi hakknda takdm eyledii misl ve zhlar da bu mhiyete gredir. yet-i kermede buyurulur: Allh gklerin ve yerin Nrudur. Onun nrunun misli, iinde era (yanan k) bulunan bir kandil yuvasna benzer. O era, cam bir fnus iindedir. Cam fnus ise, sanki inci gibi parldayan bir yldzdr. (O eran) yakt, ne douda ne de batda eine rastlanmayan mbrek (bereketli, bitip tkenmeyen) bir zeytin aacndan alnmaktadr. Ve o aacn ya, (yle ar-duru ve yle parlaktr ki) neredeyse ate demese bile, k verecek. Nr stne

244

nr! Allh dilediini nruna kavuturur. Allh insanlara (anlayp idrk edebilsinler diye ite byle) misller veriyor. O, her eyi bilir. (en-Nr, 35) Dikkat edilirse yet-i kermedeki temsille beer idrki, nce kavrayabilecei intiblarla yoruluyor, sonra da hayl ve idrk tesi bir hakkat ile o intiblardan tecrid edilerek en z ifadeyle nr zerine nr deniliyor. Yni Onun nru, temsilden zannedilecei gibi snrl birka eit nr deil, birisi veya tamam da deil, snrsz olarak her nrun zerinde, snrlanmas ve bilinmesi mmkn olmayan bir nrdur. Fakat herkes hak delili gremez, Hakkn yetlerini bilemez ve Hakkn isteine eremez. nk grleni idrk etmek, nra bal olduu kadar, grecek gzn var olmasna da baldr. nk gzle grlmeye msit olan her ey, nrun bereketiyle gz olan herkese ikr olurken mlara asl gzkmez. O hlde varlk ve hakkati gsteren nr kadar gren bir rh da, mhede iin vazgeilmez bir rkn gibidir. nk ancak gren ruh, idrk edici ve anlaycdr. Dier taraftan Cenb- Hakkn, yet-i kermede kendisini Nr ile tavsif etmesi ve Allh, gklerin ve yerin nrudur. buyurmas, btn lemi yaratan, u engin kint gsteren, gizli-ak saysz hakkatleri bildiren, gzleri ve gnlleri enlendiren varln ancak kendisi olduunun bir ifdesidir. Zr Cenb- Hakkn o yce nru olmasayd, hibir ey bilinmez, bulunmaz; hibir hakkat sezilmez ve hibir nee gnle dolmazd. Bu meynda varlklarn tezhr ve mhedesinin yegne messiri olan btn nrlar, o yce nrun bir tecellsinden ibrettir. Dolaysyla gklerdeki nrlarn derecelerine, dnya leminde de bir misl vardr. Mesel gnein nlar aya vurup oradan yeryznde bir evin iine girerek duvardaki bir aynaya dse, sonra bundan dier duvardaki bir aynaya aksetse, sonra ondan su dolu bir tasa dse, daha sonra bundan evin tavanna yanssa, bunlarn en gls, ilk kaynak olan gneteki, ikinci olarak aydaki, nc olarak birinci aynadaki, drdnc olarak ikinci aynadaki, beinci olarak sudaki, altnc olarak da tavandaki nrdur. Ve hepsinde ilk k noktasna yakn olan, uzak olandan daha gldr. Gklerdeki dier nrlarn derecelenmesi de aynen bunun gibidir. Yni istifde edilen nr, istifde edenden daha kuvvetlidir. Ve btn bu nrlar, artarak ve glenerek en byk ve sonsuz nrda nihyete erer ki, bu da Allh Telnn nrudur. Yni her eyin ortaya k ve bilinmesi, ancak gklerin ve yerin nrlandrcs olan Allh Telnn aa karmas ve bildirmesiyledir. Zr Onun nru olmadan varln ortaya kmas ve grnmesi mmkn deildir. Ancak, gndz nda baharn yeilliine bakan insan, gzne grnen trl trl renkler karsnda: Yeillikten baka bir ey grmedim! diyerek bahar ve yeillie dalar da gerekte onlar grmesini salayan farketmez. Hlbuki grd btn

245

renkleri k syesinde idrk etmitir. Bu durumda k, aslnda ikr oluunun iddetinden dolay gizli kalmtr. Bu gerekten hareketle mrifet erbb yle buyurur: Cenb- Allh, hakkatte gib deildir. Ancak bizim beer istdd ve idrkimiz asndan zuhrunun iddetinden gibdir. Hdy Hazretleri buyurur: Zuhru perde olmutur zuhra Gz olan delil ister mi nra? Dier bir tbirle, bir odada be bin voltluk bir k yansa, insann gzndeki istdd, bu n altnda hibir ey grmeye g yetiremez. Hl byleyken milyonlarca voltluk ktan da sonsuz mhiyette stn bir nrun shibi olan Hak Tel da elbette ki beer idrki asndan bir gibdir. Bu nkteyi ifde iin Kurn- Kermde mminler hakknda: Onlar ki gayba mn ederler... (el-Bakara, 3) buyurulmutur. Fakat ehl-i basret iin bu yle bir gaybdr ki, nrunun tecell iddetiyle en belirgin varlklardan daha zhirdir. yle ki: Hava ile yayor, fakat bizi epeevre kuatt hlde onu gremiyoruz. Sadece teneffs etmek sretiyle hissediyoruz. Bunun iin de onu gremediimiz halde inkr etmek bir tarafa, hayat bir zarret ile: Hava olmazsa yaayamayz! diyoruz. Sudaki canllar da bizim gibidir. Onlar da dery iinde suyun farkna varamazlar. Hlbuki su, kendilerini epeevre kuatmtr. Bu demektir ki, bir varlk karmzda, samzda, solumuzda veya dier ynlerde olursa, onu idrkimiz kavrayabilir. Ancak her tarafmz epeevre kuatnca, btn cihet kaytlarndan syrlr ve varlnn zuhru, idrkimizin zerine kar; bylece ynlerle kaytl olan gzlerimize gizli kalr. Bu byle olmasayd da mesel hava gzlere ikr olsayd, hayat yaanmaz olurdu. Zr sisli bir havada dier varlklarn tamam grnmez hle gelir. Yni bizi epeevre kuatan bir varln grnmesi, dier varlklarn grnmemesine sebeptir. Onun iindir ki, Cenb- Hak bu lemde gzlere gizli kalmtr. Eer zhir olsayd, insanlar hem Onun cemlinin gzelliinden, hem de kendilerini epeevre kuatm olmasndan dolay baka hibir ey gremezlerdi ve tabi o zaman dny hayat diye bir ey olmazd.

246

O hlde mtel, yni hayl ve idrk tesi bir varlk olan Cenb- Hak, hem en gizli ve hem de en ikrdr. Daha dorusu zt olarak gizli, tecell olarak ikrdr. ikrdr; nk btn varlklar, onun ztnn nrundan peyd olur. Gizlidir; nk gzlerin, Onun nruna bakmaya gc yetmez... ikrdr; Ondan gayri ne varsa, ancak Onun sfatlaryla tecell eder. Gizlidir; ei benzeri olmad iin... nk insann bilgisi, ummiyetle eyy zddyla tanmaktan geer. Bu sebeple hi zdd olmayan ve asl deimeyenin gizli kalmas da gyet tabidir. Byle bir varl idrk hussunda mahlkttan uur shibi hibir varlk, elbette ki kf bir kabiliyete sahip deildir. Bu sebepledir ki mn, Onun Ztnn hakkatine vukfiyet deil, varln kabulden ibrettir. nk var olup olmama keyfiyeti baka, var olan bir eyin mhiyeti hakkndaki hkm, baka bir eydir. Bu bakmdan Cenb- Hak, zt- ulhiyyetinin sdece var olup olmama keyfiyetini kavramas iin insan, akl nmetiyle techz etmi bulunduu gibi, mhede edilebilen lemi de sfat tecellleriyle doldurarak onlarla eserden messiri idrk etmek imknn sunmutur. Aadaki misl bu gerei ne gzel aksettirir: Evliyullhn byklerinden Cneyd-i Badad Hazretleri, birgn pek ok kimsenin tela ve merak ierisinde bir yere doru kouturduunu grd. Onlara: Byle tela ve heyecan ile nereye gidiyorsunuz? diye sordu. Onlar da: Falan yerden bir lim gelmi! Allh Telnn varlk ve birliini binbir dellle zh ediyormu! Onun bu dell ve zhlarndan istifdeye gidiyoruz. stersen sen de buyur! dediler. Bunun zerine Cneyd Hazretleri, buruk bir tebessmle onlara bakarak yle dedi: Gren gzler, iiten kulaklar ve hisseden kalbler iin kinatta saysz ilh ehdet terennmleri ve deliller var. Bizzt Cenb- Hakkn, kendisi hakknda nice ehdeti var. Ey ahl! Btn bunlara ramen phesi olan varsa, buyursun gitsin! Bizim gnlmzde gmnn (phenin) krnts dah yoktur. Ksacas gren gzler iin Cenb- Hak, lemin z olan insanda, szsz bir Kurn olan kinatta ve szl bir kint olan Kurnda saysz ilh sfat tecellleri bahetmitir. Ayrca bunlardan istifade hussunda yardmc ve yol gsterici olarak peygamberler gndermitir. Peygamberler vstasyla da, grlen ve gr-

247

lemeyen lemlerin hakkatlerini, belli lde tpk Kurn- Kermde mhede edilmekte olduu gibi, beerin idrk seviyesine uygun bir ekilde kelm sretinde lutfetmitir. Dolaysyla kelmn imknlar ierisinde Allh hakknda z olarak unlar syleyebiliriz: Hakkatte Mutlak Varlk, hibir kaytla kaytlanamaz; Onun kendisini vasflandrmas dnda hibir sfatla tavsif edilemez. Hatta ona bizim snrl olan idrkimiz ile mutlak dememiz bile onu kaytlamaktr; fakat anlatabilmek iin byle sylemek gerekmektedir. Yoksa insann hatrna her ne gelirse gelsin, Allh, ondan bakadr. Byle bir sbhn olan Mutlak Varlkn sfatlarn izhar etmesi ise, ztnn gereidir. Tpk parlak bir kandilin klarn yanstmas gibi... Btn varlklar, Mutlak Varlkn bilgisinde mcmel olarak sbit olur ki, kint bu hakkatin bir tezhrdr. ehdet lemi dediimiz bu lemdeki varlklar, izf olarak mevcuttur; kendi varlklar bakmndan hibiri var olamaz. Mutlak Varlkn sfatlarnn; eserlerinin, hkmlerinin, kudretinin, yaratclnn mazharlar olmak itibariyle mevcut saylrlar. Zt- ulhiyyet, btn varlklarda yaratcln, kudretini, hikmetini, tedbirini, tasarrufunu, sfatlarn izhr etmekle beraber varlk lemi, hibir vakit ztn zuhru da deildir. Yni varlk lemi, ztn deil sfatlarnn zuhrudur. Dolaysyla zt, her eyden mukaddes ve mnezzehtir. Gne olmazsa olamaz; fakat gnein , gneten ayr bir varla sahip olmamakla beraber gne deildir. Her eyi O bilmek ve tanmak; kint, varlk lemini ilh kabul etmektir ki bu, Biri her olarak dnen maddecilie yol aar. Eflatunun ortaya att panteizm denilen inan, ite bu vahim ve yanl saplantdan kaynaklanmtr. Bazlar Vahdet-i Vcdu da bu inan sistemi iine ekmek istemi ve o sistem iinde kabul etmise de gerek sfler, byle bir sapk inanc dim reddetmilerdir. nk her eyi, Onun varlyle var olmu bilmekle beraber zt her eyden tenzih, gerek Vahdet-i Vcd 71 inancdr. Yni kint, Hakkn sfatlarnn mazharlardr; fakat zt, kint deildir. Zr yaratc, asl yaratlm eklinde zuhr etmez. Bu kanate sahip olmak, apak kfrdr. nk Cenb- Hak muhlefetn lil-havdistir. Yni ei ve benzeri yoktur, yaratlmlarn hibirine benzemez. Dolaysyla O, her trl antropomorfik (beer) sfatlarla tavsiften mnezzehtir. Bu
Vahdet-i Vcd, Muhyiddn ibn-i Arab Hazretleri tarafndan sistemletirilmi tasavvuf bir telakkdir. Bu hususta Vahdet-i hd denilen dier bir telkk daha vardr ki, bu da Mceddid-i Elf-i Sn / ikinci binin yenileyicisi nvann alm olan mm- Rabbn Hazretlerine ittir. Bu iki gr, aslnda ayn eyi farkl pencerelerden zhtan baka bir ey deildir. Yni her ikisi de, Cenb- Hakkn Vcd sfatnn mhiyeti ile grebildiimiz lemdeki vcud/varlk arasndaki fark, kavray ve aklaytr. Bir farkla ki Vahdet-i Vcd, tevhdi hissetmek; Vahdet-i hd ise tevhdin tecelllerini mhede etmektir. Essen bunlar birer hl olup aklla yaplan felsef yorumlarla kartrlmamaldr.
71

248

hakkatten uzaklaarak yahdlerin zeyr -aleyhisselm-a, hristiyanlarn da s aleyhisselm-a -h- Allhn olu diyecek kadar ileri gittikleri mlmdur. nsanolunun kendi hayl iklminde retip sonra da inanmaya kalkt btn bu dallet tezhrlerine ilh bir cevap olarak Allh Tel yle buyurur: Onlar (mrikler ve mnkirler) Allh hakkyla tanyp bilemediler. Kyamet gn btn yeryz Onun tasarrufundadr. Gkler Onun kudret eliyle drlm olacaktr. O, mriklerin ortak komalarndan yce ve mnezzehtir. (ez-Zmer, 67) Bu itibarla slm inancnn temelini tekl eden kelime-i tevhd, hakkatte l ilhe lafz ile gnlden btn yanl inan ve ilh telkklerini kaldrmak, yerine illllh ifdesi ile en doru, yni Cenb- Hakkn kabul buyurduu mtel bir Allh anlay ve inancn yerletirmektir. Nitekim yet-i kermelerde buyurulur: Allh ki, Ondan baka ilh yoktur; O, dim diri ve her eyin kendisiyle var olduu bir kayymdur. Kendisine ne bir uyuklama ne de bir uyku gelir. Gklerde ve yerdekilerin hepsi Onundur... (el-Bakara, 255) ... Onun benzeri hibir ey yoktur. O iitendir, grendir. (e-r, 11) (Ey Raslm!) De ki: O Allh birdir. Allh sameddir. O, dourmam ve domamtr. Onun hibir dengi yoktur. (el-hls, 1-4) Hsl bizim zt hususundaki idrkimiz, ancak kendi lemimizden alacamz intib ve hikmetler erevesinde Onu bilmek ve Ona teslm olmaktr. Yni kul, u fn lemde ve fn ller ierisinde hangi hl ve kabiliyete sahip olursa olsun zt idrk hususunda cizdir, cizdir, cizdir... Kurn- Kermde bildirildii zere Ms -aleyhisselm-, Tr Danda Cenb- Hakla konuunca, bundan byk bir mnev lezzet duydu. Tatt ilh tecell ile kendisinden geti. Dnyda m, hirette mi olduunu unutarak det zaman ve meknn dna kt. Byk bir ak, vecd ve istirk iinde Allhn yce ztn grmeye gnlnde iddetli bir arzu uyand ve Cenb- Haktan bunu taleb etti. Allh Tel da: Len tern; Beni asl gremezsin! buyurdu ve ona, daa nazar etmesini, yet onu yerinde grebilirse, kendisini de mhede edebileceini bildirdi. Rivyetlere gre saysz hicblarn arkasndan Cenb- Haktan bir nr tecellsi daa aksetti. Da infilk etti. Bu dehetten Ms -aleyhisselm- bayld. Ayldnda, haddi at iin Cenb- Hakk tesbh ederek istifr etti. 72

72

Bkz. Arf Sresi, 143. yet-i kerme.

249

te bu Kurn hakkat de, Zt- lhyi idrkte beerin mutlak bir acziyete mahkm olduunun ak bir delilidir. Bununla birlikte hads-i erflerde bildirildii zere, mminler cennette Zt- lhyi, bu dnyda ayn ondrdn grdkleri gibi mhede edeceklerdir. Bu gerek ile yukarda sylediimiz hakkat arasnda bir tezat yoktur. nk dnyadaki artlar ile hiretteki artlar ayn deildir. Yni mminlere, cennette Zt- lhyi mhedeyi mmkn klacak farkl bir istdd ve kabiliyet ihsn edilecektir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in bu dny artlar iinde braklmayp Cebril tarafndan gsnn yarlarak mnev ameliyattan gemesi, bir bakma stn vazfeleri kaldrabilecek bir yap ve kabiliyeti Ona kazandrmak iindi. Aksi hlde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in tkati, normal bir beer yap ile, ne bu vazfelere ne de mrc gibi yce bir tecellye kf gelirdi... Velhsl mndan ihsna ycelebilenler, ite btn bu ilh srlar nda hakkat ve mrifete nil olabilenlerdir. Byle kullar, kintn gz bebei ve z olurlar. Bunlar, gerek insan- kmildirler. Dim ezel lemini, yni Mutlak Varlka vuslat arar ve zlerler. u kaytlar lemine, bu izf varlk lemine dm olmak, onlar iin det bir gurbettir. Ama onlar, bu lemde kendi fn varlndan syrlm, Hak varlyla var olduklarn bilmi ve irdelerini Hakkn irdesine teslm etmilerdir. Cenb- Hak, cmlemizi en doru ve yakn bir mna myesser klsn. mn bmz da rzs istikmetindeki amel-i slih goncalaryla gzelletirsin. Habbine komu eyleyip Ztnn Ceml-i b-kemliyle merref buyursun!.. mn!..

250

2. SIFT-I LHYYE ve TECELLLER Cenb- Hakkn zt birdir; sfatlar ise saymakla bitmez. Yni Onun sfatlar belli bir miktarda deil, sonsuzdur. Tamamn yalnz kendi bilir. Bunlardan bir ksm ise, sdece peygamberlere, bir ksm da -doksan dokuz esm gibi- dier insanlara bildirilmitir. limler de, doksan dokuza dhil olmayan birok sft- ilhiyyeye vkftrlar. Bilinen ve bilinmeyen btn ilh sfatlar ise, ncelikle kintn yegne yaratcsnn noksan sfatlardan mnezzeh, keml sfatlarla muttasf bir mtel, yni hayl tesi mkemmel oluunu ifde iindir. Bu bakmdan: a. Zt b. Subt olarak iki kategoride tasnif edilen ilh sfatlardan herhangi birinin noksanl veya bunlara uygun olmayan bir bakasnn ilvesi mmkn deildir. yle ki: Onun varlnn kemli; diri, devaml ve mutlak hayt sahibi olmas iledir. Onun hayt sfat, zdd lm olan bir hayat deil, bilakis yalnz Ona mahss bir hayattr. Bu husus Kurn- Kermde yle tavsf edilir: nnda lmek olmayan dim hayt shibi... (el-Furkn, 58) Onun ilmi, dnce ve fikir mahsl olmaktan mnezzehtir. u kinatta grlen hibir akl ve irdenin eriemeyecei derecede ince ve hassas olan nizm ve henk, Cenb- Hakkn ne kadar sonsuz bir ilim sahibi olduunun en sdk dellidir. yle ki bu kinatta insanolu, kck bir bulua bile saysz kii ve asrlarca zamann birbirine ilvesinin yardmyla nice ilim ve kideler neticesinde ulaabilmektedir. Mesel bugn pek yaygnlaan cep telefonlaryla irtibat hussiyeti, insann yaratlndan ne kadar sonra ve nice tecrbelerin stste birikmesi ile ancak gerekleebilmitir. Dier terakkler de byledir. Hlbuki bu kef, cd ve henz zlememi sonsuz srlar, Cenb- Hakkn, kintn nizmna bir anda ilm-i ilhsi ile yerletirdii hussiyetlerdir. Cenb- Hakkn ilmiyle mahlktn ilmi arasndaki sonsuz fark u misl ne gzel ifde eder: Hzr -aleyhisselm-n, Ms -aleyhisselm-a acip, garip ve hikmeti mehul hdiseler gsterdii seyahat esnsnda bir sere kuu gelerek bindikleri geminin kenarna kondu. Sonra denizden gagasyla su ald. Hzr -aleyhisselm-, bu manzaray Ms -aleyhisselm-a gstererek u tebihte bulundu:

251

Allhn ilmi yannda senin, benim ve btn mahluktn ilmi, u kuun denizden gagasyla ald su kadardr. (Buhr, Tefsr, 18/4) Bu hakkatler nda Hazret-i Mevln, ilim, sem ve basar sfatlarnn beere tlim edilmesindeki hikmeti yle ifde eder: Cenb- Hak, korkasn da fesat karmayasn ve bozgunculua kalkmayasn diye kendisinin alm, yni her eyi ok iyi bilen olduunu bildirdi. irkin ve kt szlere dudaklarn kapatasn diye kendisinin sem, yni her eyi ok iyi iiten olduunu bildirdi. Gizli sakl ktlklere bulamaman iin kendisinin basr, yni her eyi ok iyi gren olduunu bildirdi. Var olan btn kelmlar da Cenb- Hakkn kelm sfatnn birer tecellsidir. Bylece Allh Tel, kelm sfatndaki sonsuz kudreti tezhr ettirmekte, ayrca kendi yce ism-i erfini saysz lisn ile zikrettirmektedir. O, cansz zannedilenler de dhil her mahlka kelm sfatndan onlara has bir lisn bahetmitir. yet-i kermede buyurulur: Yedi gk, yer ve bunlarda bulunan her ey Onu tesbih eder; Onu hamd ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur; fakat siz onlarn tesbihlerini anlamazsnz... (el-sr, 44) phesiz btn tesbih ediler, isimlerle olduundan Allh Tely tanmann, insan iin mmkn olan yegne vstas, Onun idrk sahmzda olan sft- ilhiyye tecellleridir. Bu sfatlar ise, mnlar dnldnde sfat, vasflandrd zta delletleri gz nnde bulundurulduunda isimdir. Yni Allh, bu sfatlarla o derecede muttasftr ki, bunlar Onun iin isim derecesindedir. Nitekim insanlar arasnda da ahslar, sfatlaryla yksek seviyede bir vasflanma iindeyse o sfatlar neticede onlar iin bir isim olarak kullanlrlar. Hazret-i Sddk, mm- zam, Meyyitzde vs. gibi. Dolaysyla sft- ilhiyye tecelllerine esm tecellleri de denilir. Bu meyanda Onun sfatlar, bizzat Cenb- Hak tarafndan da:


En gzel isimler Allhndr... (el-Arf, 180) yetiyle birer isim olarak ifde buyurulmu ve yce Mevl, kendisini ilh isimleri vstasyla kullarnn idrkine takdm etmitir.

252

Zr kul, ulhiyet ile irtibatn isimle salar. Bu gerek, Allh tenzih iin, Onun adnn vazgeilmez bir unsur olduunu ortaya koyar. Bu bakmdan kulun, Ona kar yapt iyi veya kt fiiller, ulhiyetinin hakkatine deil, ismine ynelir. Bylece hakkati dim mnezzeh kalr. Gerekten de insan, eer Cenb- Hakkn has ismi olmasa, Ona kar mnsebetlerini dzenlemekte zorluk eker. nk insan, varl isimde grp isimle ifde etmeye alkndr. nsan iin isim, varln tescilidir. Bunun iindir ki, Cenb- Hak, dem -aleyhisselm- yaratt zaman ona btn isimleri retmi ve Hazret-i demin meleklere olan stnln bununla ifde buyurmutur. Zr bir varln adn bilmek, bir anlamda onun zt varln da tanmak demektir. Nitekim bizler, Cenb- Hakk, onun yce isimleriyle bilmesek, Onun hakknda ne bilebiliriz ki? Yni insan, Rabbinin hussiyetlerini belirten isimlere dim muhtatr. Her kul, yaad eitli durumlarnda, Rabbini, hline uygun bir ismiyle armak ister. Bu isimler olmasayd, Onunla olan irtibat ok noksan kalrd, belki de mmkn olmazd. Denilebilir ki bu isimler, zt ve ulhiyet karsnda kulun dilsizliini bir dereceye kadar gideren ifdeler, yni beer rhunun kmazlarn aan anahtarlardr. Zr Allhn isimlerini sadece zikretmek bile mn beslemekte, ilh huzru hissettirmekte, Ona olan ak ve muhabbeti artrmakta, Ona kar hu sahibi klmakta, Onun katnda olanlara rabet ettirmekte, dnyadan ve onun fn lezzet ve hazlarndan vazgeirip ebed olana ynlendirmekte ve Hakka dn/vuslat arzusuyla tututurmaktadr. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in, eitli durumlarda okunmasn tavsiye buyurduu du ve zikirlerin, Allhn isimleriyle dolu olmas da, bu faydalar gsterir. ok g artlar iinde bulunan, ilh merhamete ok muhta olan bir mmin, Rabbinden yardm isterken bu hlini ifde edip zetleyecek bir tbir arar: Rahmn ve Rahm isimlerine sarlr. Gnhlarnn arl altnda ezilirken, gnl bann koptuunu hissederken Hakka yaklaacak bir vesle arar: Gaffr ve Settr isimlerine snr. Kinatta veya kendi rhunda tecell eden ilh kudret ve azameti tem ederken, kitaplarda ifde edilemeyecek duygu ve mrifetini dile getirecek bir beyn arar: Allhu Ekber diyerek, dalgalanan rhu sknet bulur. Hsl kul, kendisinin muhtelif hllerinde, Cenb- Hakkn muhtelif sfatlarnn aracl ile rhunun kilitlenmi kaplarn aar ve hissettii nice ihtil ve ihtiyalar giderir. Bunun iindir ki Cenb- Hak, kendisini, hakkate mutbk olarak, fakat insanlarn anlayabilecei tarzda tantmtr. Yni Onun, kendisini: Alm, Hakm, Kadr, Gafr vb. birtakm sfatlar vastasyla tantmasnda ve insann da Onu byle tanmasnda, aslnda insana it ahs bir sebep vardr. Zr insan, bu vasflarn

253

bir ksmn -son derece snrl da olsa- kendisinde bulur. Bu da, beer idrkinin mn ve hidyeti iin lutfedilmi bir ilh mevhibedir. Bir bakma Allhn sfat ve fiillerinin tecellsi, beer anlaya ynelen ilh tenezzlttan ibrettir. Tecell, tecell edeni izhr eder. Fakat bu izhr, Onu ztnda olduu gibi deil, bizim idrkimize tenezzlt hlinde gerekleir. Bu gerein nda Hazret-i Mevln yle buyurur: Hakkn nru ile bakan kii, zerrede ebediyet, sonsuzluk gneini grr, bir katrede btn denizi seyreder. brahim Glen Hazretleri de, bu incelii idrk ile u terennmde bulunur: Nedir bu katrelerde bahr- ummn olduun cn? Nedir bu zerrelerde ems-i tbn olduun cn? Ey can, u damlalarn iinde bir ummn denizi oluun nedir? u zerrelerin iinde parlak bir gne oluun nedir ey cn? Bu sulin cevab da Hazret-i Mevlnnn u szlerinde gizlidir: Hikmetinden sual olunmayan Hakkn iini kim anlayabilir? O iin hakkatine kim eriebilir? Bu sylediim szler, ancak anlatmak iin sylenmi zaruri szlerdir. Aslnda din ii, hayran olmak, arp kalmaktan baka bir ey deildir. Fakat bu hayranlk, tamamen akl eremedii iin hakkat kblesine srt evirmek deil, aksine dostun mest ve mstarak olarak hayrete dmektir. Zr uykuya varrsak, Onun akyla kendimizden gemiiz, Onun mesti olmuuzdur. Uyank bulunursak Onun yazd destanda, nice srlar yaarz. Eer alarsak, Onun rzklarla, bereketlerle dolu bulutuyuz; glersek, Onun parlak imei oluruz. Kzar, hiddete kaplr, savaa girersek, bu, Onun kahrnn aksi, cellinin tecellsi olur. Barr, zr dilersek, bu da Onun sevgisinin aa kdr, grntsdr. Bu girift lemde biz kim oluyoruz? Biz birer glge varlk, birer hiten ibaretiz. Hibir harfle birlemeyen, hibir nokta almayan elif gibiyiz. Bizden zuhr eden her hareket, her hl, Onun esm ve ilh sfatlarnn tecellsidir. Hazret-i Mevlny byle bir hayret ve hayrnlk derysna daldran sik, Cenb- Hakkn sfat ve isimlerinin, kendisinde ve lemdeki, akllara durgunluk verecek derecede ulv ve sonsuz tecellleridir. te bu gerek, yni Allhn isimlerinin okluu, Onun fiillerinin okluunu anlamay kolaylatrr. Ulhiyetinin

254

muhtevsndaki snrszl ifde eder. Onu; kstlayc, dar anlaylardan mnezzeh klar. zellikle zt vasflar, ulhiyeti snrlandrmak temyl tayan anlaylara messir bir engel olurlar. Kimisi Onu, sadece Zhir olarak grmek ister. yledir, ama Allh, ayn zamanda Btndr. Yni Allh Tel, cmiul-ezdddr; zt sfatlar varlnda cem etmitir. Bu ycelik, btn varlklarn birbirinden farkl olmalarna sebebiyet vermitir. Buna gre beer idrke sabilen keyfiyetler, ztlklar syesinde kavranabilmektedir. stelik, ztlk ne kadar kmilse (tam ise) idrk, o kadar berrak olur. Dier taraftan, bizim lemimizde ztlar, bir arada barnamayp birbirlerini yok etme ve aynleme temylndedirler. Bu, varln aslnn tek olmasndan doan bir keyfiyettir ki, hem fizik lemde ve hem de metafizik hakkatler sahasnda mutlak bir srette crdir. Yni detullh gereidir. Aydnlk, karanl; scaklk, soukluu yok etmek sretiyle aynleme temylnde bulunduu gibi, tefekkr ve tahassste meydana gelen rh alveriler de hep bu ilh knun cbdr. Ancak Zt- ilhiyede ztlklar, lemimizdeki gibi birbirlerini yok etme temylnde deil, berber barnma istdd ve iktidrndadrlar. Bir bakma Cenb- Hakkn hibir sfatnn kendi ztnda bir zdd yoktur. Yni O, hayat sahibidir. Ancak hayat, mahlkt iin zdd olan lmden mnezzehtir. Vardr; varl, bunun zdd olan yokluktan mnezzehtir. lim sahibidir; bunun zdd olan cehilden mnezzehtir. htiyalar giderir; muhtalktan mnezzehtir, il-hir her sfat- ilh byledir. Bu itibarla zt sfatlarn Allh katndaki mutlak muhtevlarna vukf kudretimiz olmad ve biz, ancak mhede sahmza giren lemden aldmz intiblarla dnme iktidrnda bulunduumuz iin, o keyfiyeti idrk ve tahll etmek tkatimizin zerindedir. Bunu yle bir mislle anlatabiliriz: Bir elektrik kablosundan, alcnn istddna gre, buzdolabnda soutma, bir sobada ise stma gibi iki zt netce elde edebiliriz. Bunlar, faraza ayn odada faliyete geirsek, stma ve soutma keyfiyetleri, belli lde birbirlerinin tesirini yok ettii hlde, bu durum, onlarn menei olan elektrik kablosunda ortaya kmaz. Buna gre Cenb- Hak btn varlklar belli bir istdd ve iktidar ile techz ettiinden, onlar da esm tecellsine bu erevede mkes olmakta ve zdlarn birbirleriyle mcdelesi, fazladan aza doru bir galebe ifdesi tamak zere ebed olarak devm edip gitmektedir. Demek ki lemimizde ztlar arasndaki mcdele, aslnda bir yok etme ameliyesinden ziyde, galebe salamak maksadna mtuftur. nk, her zt keyfiyet, bir veya birka esmya dayand ve esm-y ilhiyye de ebed olduu iin bu ztlk, ortadan kaldrlamaz.

255

Bu dncenin tabi bir neticesi udur ki mminlerde, Allhn Hd (hidyet verici) sft- ilhiyyesi galebe hlinde tecell etmiken, kfirlerde de Mudill (dallete gtrc) sfat tecell hlindedir. O hlde lemimizde mn-kfr ztl da kymete kadar devam edecektir. Bunlar arasndaki kavgann galebe vasfndan ileri geip, birinin dierini tammen yok etme eklinde netcelenmesi mmkn deildir. Zr btn esm-y ilhiyyenin tecellsi kesintisiz ve ebeddir. Bunun bir dier netcesi de udur: Kfirler ne kadar kuvvet ve kudret shibi olsalar da, mn yok edemezler. Ayn gerek mminler iin de geerlidir. Beer bir faliyet sahas olarak, mn-kfr iin tems ettiimiz bu gerek, kinattaki btn ztlklar iin de geerlidir.

Dier taraftan, btn esm-y ilhiyyenin tecell terkipleriyle vcda gelen kint, byle bir tecellye mazhar olmak ynnden tek deildir. Ayn keyfiyet, insan ve Kurn hakknda da vkdir. Kint, bu tecellde fiil bir lem tekl ederken, Kurn, o kintn btn gereklerinin kelm sretinde ifde edildii bir hakkatler manzmesidir. nsan ise bu oluta aynen kint gibi, btn esm-y ilhiyyenin tecelllerine mazhar olmak ynnden kintn z, tohumu, zbdesi mevkiindedir. Bundan dolaydr ki ona lem-i sar yni kk lem denilmitir. Esm-y ilhiyyedeki ztlklarn, onlarn kmil bir tecell mekn olan insanda da mevcd olmas asldr. Buna gre, Hd sft- ilhiyyesinin galebesi olan bir mminde, mutlak Mudill sfat- ilhiyyesinden de bir nebze mevcddur. Byle bir ahsn mn, buna mil olan sftn o ahsta galebesinin netcesidir. Kfirde ise bu durum aksinedir. Bu keyfiyetin tabi bir netcesi udur ki, her mminde kfre, her kfirde de mna -az veya ok- bir istdd mevcuttur. Bundan dolay mminlerin beynelhavfi ver-rec yni korku ile md arasnda yaamalar, mhim bir meseledir. Buna gre, mminlerin, her an ayaklarnn kayabilecei ihtimlini hatrdan karmamalar gerekmektedir. Bunun yannda en iddetli bir kfirin dah birgn gelip Hd sft- ilhiyyesinin galebesine mazhar olabileceini hatrdan uzak tutmayarak, onu bu mid ve ihtimlin nda muhtab kabul etmek gerekir. Hads-i erfte de bu hususa dikkat ekilerek: Bir kimse uzun zaman cennetliklerin amelini iler, sonra ameli cehennemliklerin ameliyle sona erdirilir. Bir kimse de uzun zaman cehennemliklerin

256

amelini iler, sonra ameli cennetliklerin ameliyle hitma erdirilir. (Mslim, Kader, 11) buyurulmutur. te bunun iin her mminin gnl, korku ve md arasnda bulunmal ve Cenb- Hakkn: ... Sana yakn (lm) gelinceye kadar Rabbine ibdet et! emrindeki ilh dstru kendisine ir edinmelidir.
(el-Hicr, 99)

mn ve inkr bakmndan kaderin mehliyeti sebebiyledir ki, mutlak emniyet de mutlak yeis de kfrdr. nk son nefeste vk olacak durumu hi kimse bilemez. Zr peygamberlerle onlarn iret ettii zevttan (aere-i mbeere gibi) baka hi kimse iin bir teminat yoktur. Yukarda ifde ettiimizi gibi, zt sfatlar zt- ilhiyyede birbiriyle iie ve skn hlinde iken, Cenb- Hakkn bu sfatlar, imtihan lemi olan dnyamzda birbirlerine galebeye meyyal bir vasfta tecell etmitir. Yni zaman zaman Hd isminin tecellsiyle hidyet bulanlarn glib olmas, zaman zaman da Mudill isminin galebesiyle kfrdekilerin ziydelemesi gibi. Hatt peygamberlerin tahamml st gayretlerine ramen, kfir ve fsklar dim toplumda bulunmu, kfir ve zlimlerin saltanat srdkleri devirlerde de yine mminler mnlarn koruyarak devm edegelmilerdir. Kurn- Kermle sbittir ki Ashb- Uhdd, ate dolu hendeklerin iine atlrken, ilk sevler aslanlarn dileri arasnda can verirken, Habb-i Neccar zlim bir kavim tarafndan talanrken, Firavunun sihirbazlar ise Ms -aleyhisselma mn etmeleri sebebiyle kollar bacaklar kesilip hurma dallarna aslrken dah bir mn zaafiyetine uramadan:


Y Rabb! zerimize sabr yadr ve canmz mslmanlar olarak al! (el-Araf, 126) diyerek son nefeslerinde mn mcdelesi vermi ve ehden Rablerine kavumulardr. Bu hakkatlerden, bize tikd ve terbiyev bir netce sdr olmaktadr. Buna gre bir kimse kfrnde ne kadar iddetli olursa olsun, onu hi kimsenin slmn dvetinden mahrum etme hakk yoktur. Zr o, bir an gelip uuraltndaki Hd sfat- ilhiyyesinin tecellsine reva vererek ahsiyet itibariyle bir deiiklie urayabilir. Yni en azl bir kfirde dah hidyet ihtimli vardr. Bu hakkati, Cenb- Hak, Firavunu hidyete dvet ile vazfelendirdii Hazret-i Ms ve kardei Hazret-i Hrna:

257


Ona yumuak sz syleyin. Belki o, nasihat dinler veya Allhtan korkar. (Th, 44) buyurarak ifde eylemitir. Hi phesiz bu yet-i kerme, ayn zamanda bize slm tebli hussunda mkemmel bir metod sunmaktadr. Bu metodun ise iki ess mevcddur: 1. Hakkati muhtaba onun enniyetini tahrik etmeyecek yumuak bir slb ile tebli etmek: Nitekim Firavun, Ms -aleyhisselm-n mcizeleri karsnda pek ok def mna temyl ettiyse de, Hmn ve etrf ona mn oldular. Kendisi de gurura ve kibre kaplarak mn etmedi. Lkin Kzldenizde boulma nnda acziyet iinde kaldndan yeis hlinde Hd ism-i ilhsine sarlmak istedi: Gerekten, sriloullarnn inand ilhtan baka ilh olmadna ben de mn ettim. Ben de mslmanlardanm. (Ynus, 90) dedi. Ancak bir mr Mudill isminin tecellsine tlip olarak yaam bulunan Firavunun sekert nndaki bu mn kabul edilmedi ve o amansz zlim, kfir olarak hirete intikl etti. Dier bir yet-i kermede de: (Raslm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle ar ve onlarla en gzel ekilde mcdele et!.. (en-Nahl, 125) buyurularak bu metod tekd olunmutur. 2. Hangi durumda olduklarna baklmakszn tebliin btn insanlara mllendirilmesi: Firavun, mn etmeye yanamayan bir zlim ve bedbaht olduu gibi ayn zamanda Ms -aleyhisselm- yok etmek uruna binlerce yavruyu katletmi bir cn idi. Byle olduu hlde ilh teble muhtab oldu. stelik yet-i kermede: Ona yumuak sz syleyin. Belki o, nasihat dinler veya Allhtan korkar. (Th, 44) buyuruldu. Bu ilh beyn, tebliin, hangi durumda olurlarsa olsunlar btn insanlara mllendirilmesi gereini ortaya koymaktadr. Nitekim Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Eb Cehile deflarca teblide bulunmutur. Eb Cehil ise, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in apak nbvvetini vicdnen kabul ettii hlde nefsniyetinin galebesi ve kibri sebebiyle onu ikrr edememitir. Lkin Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem-in bu stn davran, mer bin Hattb, Eb Sfyan, 258

Hind ve Vah gibi balangta slm dman olan nice kimselerin hidyetine vesle olmutur. te bu bak as, gerek slm hizmetlerde ve gerekse btn beer mnsebetlerde fiil durumlar kadar muhtemel hllerin de dikkate alnmasndan doan bir gzellik, yumuaklk ve zarfeti gerekletirme imkn salar. te mutasavvflarn davranlarnda en olgun ve feyizli bir messir olarak mhede edilen temel bak as da budur.

Cenb- Hak, kendi zt varlnn ve vahdniyetinin kalb ile tasdk ve dil ile ikrryla, bu mnn dourduu tabi ve vicdn bir mecbriyet olarak ibdetlerle tekrm olunmay murd etmi ve bunu gerekletirecek istdd varlklar iinde sdece insanlara ve bir de cinlere lutfetmitir. Onlar, idrk ve iznla techz ettii iin, bu idrk ve iznn seviyesi nisbetinde mesl ve mkellef klmtr. Cinler, sayca insanlardan ok olmasna ve bu sebeple Kurn- Kermde birlikte ifde edildikleri her yet-i kermede insanlardan nce zikredilmelerine ramen, eref ve ycelik namzetliinde en stn mevk, insana mahsustur. Byle olmakla berber, insanlar ve cinler, yaratl gyeleri olan ibdet ve kulluk mkellefiyetlerinde berberdirler. Cenb- Hak bu hususu Kurn- Kermde:


Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm. (ez-Zriyt, 56) yet-i cellesiyle bildirmitir. Rahmeti gadabna glib olan ve sonsuz bir merhamet shibi bulunan Allh Tel, insanlar ve cinleri mkellef kld kulluk vazfesinin fs iin onlar techz eyledii akl, idrk, izn ve temyz kudretiyle brakmayp bunlara ilveten ilh yardmlarla da taltf etmitir (lutuflandrmtr). Kint, Cenb- Hakkn varlna her unsuruyla bir deliller meheri iken, ins cinnin aklyla bu delillerden kendisine intikldeki gl hafifletmek zere bir de peygamberler ve mrid-i kmiller kafilesi ile onlara yardmda bulunmutur. Gerekten, bu ilve yardmdan hibir ferdin hri kalmamas iin de, onu ilk insanla balatm, insann atas olan Hazret-i demi nbvvetle talandrmtr. Ancak, insann cinlere stnl sebebiyledir ki, btn peygamberler insanlardan zuhr etmi ve onlardan bzlar cinler zerine de vazfeli klnmtr. Peygamberlerin teblileri mcerred hakkatler bakmndan birbiriyle ayn olduu hlde, ictim hkmler, insan haytnn kaydettii tekmle paralel bir seyir tkib ederek hirzaman Nebsinde ve ona gnderilen Kurn- Kerm ile kemle erdirilmitir. O, artk bir daha hkmden kaldrlmayarak kymete kadar bir

259

beyn mcizesi hlinde devam edecektir. Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de ins cin leminin her ikisine memr edilmi bulunduundan Onun bir sfat da rasls-sekaleyndir. Sekaleyn, insanlar ve cinler leminin her ikisine de mil bir isimdir. Esm-y ilhiyye terkibleriyle vcda gelen kint, kudret-i ilhiyyenin gz kamatran bir tehr yeridir. lim ilerledike ilh sanatn hrika tecellleri, daha derinden ve mll bir srette kavranmakta ve Allh Telnn kudretine intikal hussunda her an daha byk merhaleler kat edilmektedir. Zamanmzdaki fez almalarndan genetik ilminin kaydettii terakklere ve bilgisayar hrikasna kadar btn ilm faliyetler bu hkmmz dorular bir mhiyettedir. Bundan dolaydr ki Kurnda: ... Kullar iinde ancak limler, Allhtan (gereince) korkar. (Ftr, 28) buyurulmutur. Zr ilim, kaydettii her terakk ile beer idrkine kudret ve azamet-i ilhiyyeden yeni bir delil sunmaktadr. Kint bu vasfyla, insan idrkinin kefine mde sonsuz bir hakkatler manzmesidir. Bu hliyle o, det kelimelere dklmemi bir iir ve mufassal bir kitaptr. lh emirlere riyetle ilimde rsh shibi (inceliklere vkf) olanlar, satrlara aksetmi olan gerekleri ap, mnev bir salhiyetle kint kitbndaki hikmet ve esrr okumaya balarlar. Fenn ilimler leme hkim olan ilh nizm, tabiat knunlar ad altnda kideletirmeye alrlar. Lkin, ilimde rsh shibi olanlar tabiat knunlar denilen bu gerekleri daha kll bir noktadan kavrayarak kinta hkim olan murd- ilhye ularlar. Bir kk kint demek olan insan da lemler gibi beer idrkine sunulmu sonsuz bir hakkatler manzmesidir. nsana zbde-i kint yni kintn z, tohumu denilmesinin hikmeti budur. Nasl ki, bir tohumda kendi neslinin btn hussiyetleri meknz ise, ayn ekilde insana da kint ve Kurndaki btn sr ve hakkatler, birer nve hlinde yerletirilmitir. Dier bir ifdeyle; varl, yarattklarnn varlna benzemeyen, ztn kavramak mmkn olmayan, ancak eser ve sanatn idrk yolunu ak brakan Hak Tel, insan yeryznde halfe olarak yaratmtr. Onu mahlktn en ereflisi klm ve kintn z hviyetinde var etmitir. Kendisinde meknz hakkatler itibariyle insan, kk bir kinattr. lim de bu bakmdan, insana ncelikle kendisini tantmal, varln gyesini bildirerek mrifetullha kap aralamaldr. Ynus Emre Hazretleri de ilmin asl gyesini yle ifde eder: lim ilim bilmektir lim kendin bilmektir 260

Sen kendini bilmezsin Bu nice okumaktr! Okudum bildim deme ok tat kldm deme Eer Hakk bilmezsen Bu kuru lf demektir. Allhu Telnn insana lutfettii bu huss kymet ve mevk, daha ziyde tasavvuf muhitlerin engin dnylarndan neet eden gnl eserlerinde ifdesini bulmutur. 18. yzyl irlerinden eyh Glibin bu mevzdaki mehr iiri, insan lyk olduu deerlerle trif eden eserlerin ilk akla gelenlerindendir. ir, bu iirinde insana yle hitb eder: Sendedir mahzen-i esrr- mahabbet sende Sendedir mden-i envr- ftvvet sende Ey insanolu! Bilesin ki, muhabbet srlarnn mevcud olduu mahfaza (gnl) sendedir, sende... Yaratl temizlii, kerem ve mrvvet nrlarnn kayna da sendedir, sende... Gizli gizli dah vardr nice hlet sende Mrifet sende, hner sende, hakkat sende Ayrca sende nice gizli hller vardr; nitekim mrifet, hner ve hakkat de sendedir... Nazar etsen yer gk, dzah u cennet sende Ar u krsiyy melek, sendedir elbet sende yle dikkatlice bir baksan greceksin ki, det yer, gk, cennet, cehennem sendedir; hatt ar, krs ve melek de elbet sendedir... Hoa bak ztna kim zbde-i lemsin sen Merdm-i dde-i ekvn olan demsin sen Bu sebeple ey insan, kendi varlna hoa bak ki, sen, kintn zsn; varlklarn gzbebei olan demsin... Hsl insan, beer idrkin ancak sebepten msebbibe, eserden messire, sanattan sanatkra intikl yoluyla kavramaya alt Yce Rabbinin ihtiaml hakkatlerinden bu fn leme tenezzl etmi bir tecell zbdesidir. Bu mazhariyetiyle insan, deiik tecellde bir kinattr ve canl bir Kurn olmaya yegne namzettir. Lkin, ilm aratrmalar, kinattaki mehlleri mlum klmak hussunda kazand seviye ve muvaffakyeti, henz insan zerinde elde edememitir. Bu261

nun sebebi insann rh ve bedenden mrekkeb bulunmas ve rh hakknda insanlara -ilh takdrle- az bir bilgi verilmi olmasdr. Bu sebepledir ki i lemiyle insan, -hl- kinattan daha byk bir mehliyet arz etmektedir. Onun bedeni hakkndaki bilgi, bundan iki bin yl evvelkine nazaran pek byk bir deiiklik ve gelime arz ettii hlde, rhuyla ilgili almalar buna muvz bir seyir tkip edememitir. Bu keyfiyet: Sana rh hakknda sul ederler. De ki: Rh, Rabbimin emrinden (bir cevher)dir. Size ancak az bir bilgi verilmitir. (el-sr, 85) melindeki Kurn hakkatin bir teydinden ibrettir. Kinta gelince, detullh veya snnetullh dediimiz son derece girift ve mkemmel kidelerle sistemli bir ekilde rlmtr. Bunlar, ayn zamanda Cenb- Hakkn sonsuz ilim ve kudretine dellet eden gerek fizik ve gerek metafizik lemlere it, hikmetli knunlardr. Bunlardaki deimez ve ortak hussiyetler, bu knunlar koyann tek ve bir varlk olduuna, bu kint eserinin tek bir elden ktna hitlik eden birer yet (delil)dirler. slm, insan tpk Kurn yetlerini okur gibi, kint kitbndaki bu tecellleri grmeye dvet eder. nk Allh Tel, kendisini, kullarna yarattklarndaki hikmet, ibret ve srlar vstasyla tantr. yet-i kermelerde buyurulur: Onlar yeryzne bir bakmazlar m? Orada her gzel iftten nice bitkiler yetitirdik. (e-uar, 7) Allhn rahmetinin eserlerine bir bak: Arz, lmnn ardndan nasl diriltiyor?! phesiz O, lleri de mutlaka diriltecektir. O, her eye kdirdir. (er-Rm, 50) O ki, birbiri ile henkli ve nizaml yedi g yaratmtr. Rahmn olan Allhn yaratnda hibir nizamszlk gremezsin. Gzn evir de bir bak, bir bozukluk grebiliyor musun? Sonra gzn, tekrar tekrar evir bak; gz (bir kusur bulmaktan) ciz ve bitkin hlde sana tekrar dnecektir.
(el-Mlk, 3-4)

(nsanlar) devenin nasl yaratldna, gn nasl ykseltildiine, dalarn nasl dikildiine, yeryznn nasl yayldna bir bakmazlar m?!
(el-Giye, 17-20)

stlerindeki ge bakmazlar m ki, onu nasl bin etmi ve nasl donatmz?! Onda hibir atlak da yok. (Kf, 6) u usuz bucaksz kinatta akllar hayret ve acze dren bir nizam ve henk olduu ikr bir gerektir. Bu nizm ve henk, son derece mkemmel, ince ve hassas hesaplarn ebed dengesi ierisinde hi amadan kint yaratldndan beri devam edip gitmektedir. Bu cmleden olarak mlumdur ki, yet dnynn

262

ekseninde 23,5 derecelik bir eim olmasayd, mevsimler meydana gelmezdi. Bu durumda yaz olan yer ebed yaz, k olan yer ebed k olurdu. Yahut gnele dnyamz arasndaki mesafe biraz daha fazla olsayd, her yer kutuplara dnerdi. Ya da mevcut olandan biraz daha yakn olsayd, her ey yanar kavrulurdu. Bu ve benzeri keyfiyetler, btn semv cisimlerin hayat mmkn klacak bir ekilde programlanm olduu gereini ortaya koyar. Elhsl gren gzler idrk eder ki, ilh saltanat ve tanzim karsnda bu dnya, fezda yzen milyarlarca, trilyonlarca tozdan sadece bir tanesidir. Dalar, ovalar, okyanuslar ve insan da bu tozun ierisindedir. te bu acziyetiyle insan, kulluu dnda sadece bir hiten ibrettir!.. Cenb- Hakkn, sonsuz derecede mkemmel, girift (iie), ok ince bir hesap mekanizmas ile nna lyk bir ekilde yaratt insanlar, yerler ve gklerdeki kudret ve azameti, ilerleyen ilimle birlikte daha iyi anlalacaktr: Gerek ufuklarda (d lemde), gerek kendi nefislerinde (i lemde) yetlerimizi yaknda onlara gstereceiz. Nihyet onun (Kurnn) hak olduu phesiz kendileri iin de apak meydana kacaktr. Rabbinin her eye hakkyla hid olmas sana kf deil mi? (el-Fussilet, 53) Gerekten kint hakkndaki aratrmalar ilerledike, Kurn- Kermin incelikleri biraz daha mll bir srette idrk olunmaktadr. nk fenn ilmin her yeni kefi, Kurn tasdik edegeldii gibi, bu keifler bzan da onun anlalmas g olan yetlerini akla kavuturmaktadr. Nitekim insann yaratl safhalarna iret eden Kurn yetleri karsnda embriyoloji, anatomi ve biyoloji gibi sahalarn insafl limleri hayretlere dm ve hakkati teslm etmek durumunda kalmlardr. Kurn- Kermde insann ana rahmindeki teekkl hussunda yle buyurulur: Andolsun biz insan, amurdan (szlp karlm) bir zden yarattk. Sonra onu salam bir kararghta nutfe hline getirdik. Sonra nutfeyi aleka (alanm yumurta) yaptk. Peinden, alekay, muda (bir inem et) hline soktuk. Bu bir inem eti kemiklere (iskelete) evirdik. Bu kemikleri etle kapladk. Sonra onu baka bir yaratla insan hline getirdik. Yapp yaratanlarn en gzeli olan Allh pek ycedir. (el-Mminn, 12-14) 73
73

Kurndaki yaradl safhalarna dir bu yetler, anatomi sahasnda aratrmalaryla n yapm olan Prof. Dr. Marshall Conson da hayrete drmtr. zellikle mudnn hussiyetlerine dir yet-i kermede verilen bilgiler son derece dikkatini celbetmitir: Bir inemlik et (muda)... Tam dilerin diziliine gre ekillenmi vaziyette. Sanki inenmi bir etin zerinde kalan di izleri grnts... Tamm bir santimetre (det bir inemlik). Mudada insann btn hussiyetleri mevcd. Ancak kimi faal, kimisi henz faaliyete gememi! Tp, bu durumu anlatabilecek bir tbir bulamyor. Organlar i yapyor dese, yapmayanlar var; yapmyor dese, yapanlar var. Oysa Kurn, bunu belli belirsiz (uzuvlar tam olarak deil de ksmen teekkl etmi) bir inem et (elHacc, 5) diye tavsf ederek muda ile ilgili btn bilgileri ihtiv eden bir tbirle, bu gerei asrlar ncesinden haber vermitir.

263

Kurn- Kerm, astronomi, botanik, biyoloji, jeoloji vb. gibi ilimlere mnhasr bir kitab olmad ve cevmiul-kelim 74 sfatna sahip olduu iin, ilim ve teknii tafsl etmek vazfesinden berdir. Ancak ilim ve teknoloji alanndaki her yeni bulu, Kurnn sarhat cihetiyle deil, iret yoluyla tems ettii hikmet, ibret ve hakkatleri teyd ederek, ilh mesajlarn gn getike daha ak bir hle gelmesine hizmet etmektedir. Bu hakkatlerin en sarh ve tafslatl bir srette yer ald lem ise kinattr. Bunun sebebi insanda z ve meknz bir srette mevcd olan gereklerin, Kurnda biraz daha ak bir ekilde yer almasna ramen yine de birok hkmn rtl kalm bulunmasdr. Kurnn veciz olma keyfiyeti, sonsuz hakkatleri ihtiv etmesi sebebiyledir. Zr, ilm almalarla ortaya kan hakkatler, Kurnda ak ve tafslatl bir srette yer alsayd bundan iki mahzur doard: a. nsanlar yaadklar devrin ilm seviyesi itibriyle bunlar kabullenmekte zorlanr ve inkr yoluna saparlard. Allh, rahmet ve merhameti gerei, bu hakkatleri zamanla anlalabilecek bir perdeleyile kullarna lutfetmitir. b. yet btn hakkatler Kurn- Kermde ak ve detayl bir ekilde yer alm olsayd, onun muhtevs alabildiine geniler -brakn ezberlenerek muhfaza edilmesini- bir batan bir baa okunup bitirilmesi bile imknsz hle gelirdi. Zr Cenb- Hak yet-i kermelerde: (Ey Raslm!) Sana bu kitab her eyin apak bir beyn, bir hidyet, bir rahmet ve mslmanlar iin bir mjde olmak zere peyderpey indirdik. (en-Nahl, 89) ...Ya ve kuru ne varsa hepsi apak bir kitaptadr. (el-Enam, 59) buyurarak Kurn- Kermde lemdeki btn hakkatlere z itibriyle iret edildiini beyn etmi; Onlar, Kurn zerinde inceden inceye dnmezler mi? Yoksa kalbler(i) zerinde kilitler mi var? (en-Nis, 82) yet-i kermesiyle de kullarn Kurnn gerek tefekkr iklmine dvet etmitir. Kurn- Kerm, -Rabbn tbiriyle sylemek gerekirse- bir furkndr. Yni hidyet ile dallet, hayr ile er, nur ile zulmet arasndaki fark ortaya koyan ve bunlar arasndaki ayrl tebrz ettiren mbrek bir kitaptr. Kendisine yaklaKurn- Kermi nce penen reddedip sonra da tammen kabul etmek zorunda kalan Prof. Marshall, bu hakkatler karsnda yle demekten kendini alamamtr: Evet, ilim ehline k tutan bu Kurn, Allh tarafndan indirilmitir. Zamn geldike onun hakkatleri byle tek tek alacak ve zuhr edecektir. Allhn buyurduu: (Kurnn bildirdii saysz hakkatlerden olan) her haberin tahakkuk edecei bir zaman vardr. Yaknda siz de gerei bileceksiniz. (el-Enam, 67) yeti tecell edecektir. (Bkz. Abdlmecid Zindn, Kurnda lm Mcizeler, s. 31-36) 74 Cevmiul-kelim: Az szle, ok mnlar ifde edebilme.

264

anlarn nasip, niyet ve istddna gre netce verir. Ona ifsd edilmemi bir kalb ile yaklaldnda, yeni yeni brhanlara vukfiyetle mnn ziydeletii yetle sbittir. Kurn- Kermde buyurulur: Gerek mminler, Allh anld zaman yrekleri titreyen, kendilerine Allhn yetleri okunduunda mnlar artan ve yalnz Rablerine dayanp gvenen kimselerdir. (el-Enfl, 2) Dier taraftan Kurn- Kerme menf bir artlanma ile bakanlarn da dalletleri artar. Zr herhangi bir eye, muhabbet nazaryla bakldnda, ondaki btn gzellikler daha da ikr olaca gibi; aksine artlanmayla bakldnda ise, onda var olan hibir meziyet grlemez. Tpk Eb Cehilin slma bak gibi. Bylelerinin, Kurn- Kermi okuduka, onun yceliine eriip ulaamadklarndan acziyet alkantlar ierisinde kfr ve ilhad yolundaki hisleri katmerleip ziydeleir. Yni sevmedii bir rakip tarafndan malubiyete urayanlarn hrs ve lgnlklarna benzer bir gayz hlinde olurlar. Netcede, mstehak olacaklar cez da artar. Bu hususta yet-i kermelerde yle buyurulur: Biz, yle bir Kurn indiriyoruz ki o(nun yetleri), mminler iin bir if ve rahmettir; zlimlerin ise ancak hsrann artrr. (el-sr, 82) De ki: O (Kurn), mn edenler iin bir hidyet ve ifadr. mn etmeyenlere gelince, onlarn kulaklarnda (hakikati duymalarna mn) bir sarlk var ve bundan dolay (Kurn), onlara kapal, anlalmaz gelir. Onlar, kendilerine ok uzaklardan seslenilen (insanlar) gibidirler. (el-Fussilet, 44) Grld zere Kurnn muttakler iin bir hidyet rehberi olmasna mukbil, o hakkat gneine kar inatla gzn kapayan kfirlerin ancak kfr ve hsrnn artrd, ilh beyn ile sbit olmaktadr. Yine byle kimseler hakknda yet-i kermede buyurulur: (Ey Habbim! Sana kar gelenler) hi yeryznde gezmediler mi? (yet ibret nazaryla gezip dolasalard) onlarn dnebilecek kalbleri, iitebilecek kulaklar olurdu! Ama gerek u ki, gzler kr olmaz; lkin gsler iindeki kalbler kr olur. (el-Hacc, 46) Yukarda ifde ettiimiz zere kint, ilh sfatlarn tecell terkbiyle vcda gelmi bir varlklar manzmesi, Kurn- Kerm ise bu varlklar manzmesinde mevcd ve meknz hakkatlerin kelma iniksdr. nsan ise, bunlarn her ikisinin z, hlsas ve bir nev tohumu olmak itibriyle, onda btn zt tecelllerden -az veya ok- bir nasb mevcddur.

265

Kint ve iindekileri esm-y ilhiyyenin tecell terkipleriyle yaratm olan Cenb- Hak, bu sfatlarn kmil tecelllerini sdece insanoluna nasb etmitir. nsanolunu eref-i mahlkt klan sebep de budur. O da kendi kabiliyeti nisbetinde cmiul-ezdd / zt sfatlarla muttasftr. Gler-alar, sever-nefret eder vs. Yni insann varlnda rahmet sfat da vardr; kahr, fke ve gadab sfat da... Onun iindir ki, insandan lutuf ve kerem de zhir olabilir, hiddet ve kin atei de tezhr edebilir. Onda hilim ile hm duygular dim med-cezir hlindedir. Velhsl insan, Allhn birok sfatndan nasipdr olmutur. Ancak, bu sfatlarn tecell dereceleri, insandan insana sonsuz bir farkllk arz eder. En asgarsinden en zamsine kadar bu tecellden nasb al, beer kademelenmeyi vcda getirir. Mesel, her insanda Allhn Rahmn veya Rahm sfatndan belli nisbette mutlak bir tecell vardr. Fakat bu, insandan insana, dim deiiklik ve derecelenme arz eder. Kiminin Rahmn ve Rahm sfat yalnz kendi nefsine veya en fazla, yakn ile efrd ve arkada evresine mnhasrken, kimininki btn insanl mlne alr ve hatt hayvanata bile mil olur. Mesel, Rahmn sfatnn kmil tecellsine u hdiseleri misl gsterebiliriz: Bayezid-i Bistm, bir yerden dier bir yere seyahat ederken bir aa altnda durur ve yemek yer. Yemeini bitirip yoluna devm eden Bayezid, hayli yol aldktan sonra torbasnn zerinde bir karnca grr. Hazret: Allhn bu mahlkunu vatan-cd ettim. diyerek geri dnp karncay tekrar o aacn altna brakr. te kbna varlmaz merhamet rneklerinden bir dieri: Ser-i Sakat -kuddise sirruh-, dersinde talebelerine; Mminlerin dertleriyle dertlenmeyen onlardan deildir. (Hkim, Mstedrek, IV, 352; Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 87) hadsini zh ederken, bir talebesi heyecanla ieri girer ve: stadm! Sizin mahalle yand, kl oldu. Yalnz sizin ev kurtuldu. der. Ser-i Sakat sevin iinde elhamdlillh der. Otuz sene sonra bir dostuna: Ben o vakit elhamdlillh demekle bir anlk da olsa srf kendimi dnm, felkete urayanlarn zdrbndan uzak kalm oldum. te otuz senedir o hlimin tevbesi iindeyim. der. Dolaysyla rahmet ve muhabbet, bir temerkz noktas olarak kim ve nereden balam olursa olsun, btn mahlkt mlne almak istikmetinde bir gelimeye mazhar olursa, sahibini kmil mmin veya dier bir tbirle hakk k ya-

266

par. Ak, tomurcuklanan bir iek gibi muayyen sevgilere temyl ve meclbiyetle balam olsa da, Hlktan tr btn mahlkta doru mllendii anda gerek ak olmaya ynelir. lh ak denilen merhamet ve muhabbet alkasnn hudutlar sonsuz bir ufka doru itilmedike, o merhamet ve muhabbet, ak sretinde ifde edilmez. Belki bunun ibtid ekillerine izfeten ak- mecz denilen safhada kalr. Esm-y ilhiyyenin tecell terkipleri, insan says kadar farkl mizcn husle gelmesini netcelendirmitir. Nasl ki, eitli boyalarn birbirine kartrlmasndan hsl olan netce, fazlalk ifde eden renk istikmetinde olursa, aynen onun gibi esm tecelllerinin terkbi de, glib tecell hangi sfatta ise ona yakn bir muhtev arz eder. Bu keyfiyet, mizca uygun yol tutulup daha kolay terakk salanmas iin tarkatlerin eitlenmesini cb ettirdii gibi, her mrdin terbiyesi iin de farkl bir eitim metodunun lzmunu ortaya koyar. Hakkaten, temel ve hkim vasflar itibriyle mzalar da genel bir tasnife tb tutulabilir. Tpk mahlktn; insan, hayvan, nebat ve canszlar olmak zere farkl kategorilere ayrld gibi. Fakat, ayn kategorideki iki varln ship olduu herhangi bir vasfn asgarsiyle zamsi arasndaki fark, iki ayr kategori arasndaki farktan daha fazla olabilir. Mesel, en aa mevkdeki bir insandan en yksek derecedeki bir insana kadar olan mesfe ve kademelenme, hayvanla insan arasndaki kademeleniten daha brizdir. Bu kadar fark meydana getiren unsur, terkibe medr olan tecelllerdeki muazzam farktr. Bu, msbet sfatlarda olduu gibi, menflerde de mhede olunur. Zulmn vey kfrn, en alt kademesinde bulunanla, zirvedeki benzeri arasnda ba dndrc bir keyfiyet fark vardr. Mesel, Mudill sfatnn glip olduu en alt kademedeki bir kfir, kendi hayatnn hudutlar iinde sefih bir ekilde yaar. Mminlerin mn onu alkadar etmez. Fakat Eb Leheb ve benzerlerinde olduu gibi, kfrn derecesi iddetlendike, bu hl o ahs Peygamber ve slihlerle mcdeleye kadar gtrr. Zulm de bunun gibidir. Gd maksadyla deil de, zevk iin avclk yapan bir avcnn, zaman iinde kalbi katlaarak zulm, sadizme kadar gider. Trihte Romann zlim krallarnn, ilk sevleri sirklerde aslanlara paralattrarak kahkahalarla seyretmeleri, Kurn- Kermde buyurulan: misldir.

yni Onlar hayvanlardan daha aadr. tesbtine bir

Gerek ey-y tabiyyede ve gerekse insanda terkbe medr olan tecelller arasndaki sonsuz eitlilik, bu lemin temel knunlarndan birinin farkllk olduu gereini ortaya koyar. Btn lemi deil, iki varl birbirine eit klma 267

gayreti bile abesle itigalden baka bir ey deildir. Zr sonsuz esm tecellleri gereince, kinatta ikiz yoktur. Maddesi ve mnsyla tam anlamyla ikiz bir insan; dal, yaprak ve meyve saysyla ikiz bir aa olmad gibi. Allh, insan ve kint bu temel perspektiften (gr ufkundan) kavrayabilmek, insana, ztlarna tahamml etme, hatt -ou kere- onlara merhamet ve msmaha ile mumele etme olgunluunu kazandrr. te tasavvuf, ondan nasb alamayanlarn ummiyetle fkelendii keyfiyetlere bile, bylesi bir muhabbet ve msmaha ile bakabilme olgunluudur. Bu, zhir grntnn hikmetine vkf olabilmenin kazandrd bir fazlettir. Bu fazlet ve olgunluk ise, bizlere nice meyizetler kazandrr. ncelikle gnahkra fke yerine acma hissiyle, kfire mahrmiyetini dnerek yumuaklk ve midle mumele etmemizi salar. Tebli hussunda bize bir g ve cesret verir. Onlar, tpk mlar gibi tehlikeler karsnda kaz ve irda muhta kimseler olarak grmemizi salar. Kanad krk bir ku grd zaman ona acyanlarn, gnahkr karsndaki fkelerinin mantkszln kavramamz temin eder. Muhabbet ve merhamet hislerimiz alayanlaarak shr alkalar ap btn insanl ihta istikmetinde bir gelimeye mazhar olur. Byle insanlardan teekkl eden bir cemiyette cinyet ve kavgalar, yerini mfikne yardmlamalara terkeder. ou mzde kalm slih kimselerin adedi oalr. Onlarn Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i emsl alarak gerekletirdikleri ahlk- hamde, mmkn olduunca ummleir. Kusurlu insanlara kar btn mumeleler u parlak mislde grld gibi bir olgunluk kazanr: Tasavvuf trihinin mehr smlarndan biri olan Belh meyhndan Htem-i Esamm -kuddise sirruh-, Allh ve Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in mnev terbiyesi ile nefsini ve rhunu incelterek ahlkn yce bir mertebeye ykseltmeye muvaffak olmu mstesn bir ahsiyettir. Hazret-i Prin, iitme hissi gyet shhatli olmasna ramen Esamm yni sar lakbyla mehr olmas pek ibretli bir hdiseye dayanr: Birgn kendilerine mruztta bulunmak zere dertli bir kadncaz geldi. Tam mermn anlatmaya balamt ki, kadndan gayr- ird olarak, kaz ile irkin bir ses sdr oldu. Kadn bir mum gibi eridi, det mahvoldu. Htem Hazretleri ise, kadnn mahcb olup mkil durumda kalmamas iin hibir ey duymam gibi kendisini iitmezlie verdi ve elini kulana gtrerek: Bacm, kulam zor iitiyor; biraz yksek sesle syle! Duyamadm dedi. Bylece kadncaz, kusurunun gizli kaldn dnerek rahatlad. Mermn yksek sesle tekrar anlatmaya balad.

268

Rivyete gre bu hdiseden sonra Htem Hazretleri, kadnn duyup da incinmemesi iin, o lene kadar tam on be yl herkese kar sarm gibi davrand. Bu mnsebetle de Htem-i Esamm yni Sar Htem lakabyla hret buldu. Bu misldeki parlak incelii ve ahlk seviyeyi sdece kitaplardan edinilen mlumatlarla hayta geirmek elbette ki mmkn deildir. Htem Hazretlerinin sergiledii bu nezket ve fazlet, onun Cenb- Hakkn Settrul-uyb yni ayplar rtc sfatndan ald hisseyi ahlka inklb ettirebilmi olmasyla zh edilebilir. Byle davranlar, zellikle tasavvufta Allhn ahlkyla ahlklanma eklinde tbir olunmutur. Bu itibarla gerek Allh dostlar, Hak Telnn yce sfatlarnn tecelllerine mstarak olarak kendi irdelerini Onun irdesine rm ederler. Onun her murdnn yerli yerince olduunu bilirler ve etraflarn bu yolda istikmetlendirirler. Bu meyanda u misl ne kadar hikmetlidir: Snbl Sinan Hazretleri birgn mrdlerine sordu: Evldlarm! Faraza Cenb- Hak u kintn sevk u idresini size verse neylersiniz? Her mrd bir ey syledi. Kimi: Btn kfirleri yok ederim! Kimi: Btn iki ienleri ortadan kaldrrm! Kimi de: Bir tane sigara ien brakmam! eklinde uzayp giden cevaplar verdiler. Mrdlerin arasnda bulunan ulemdan Muslihiddin Efendi ise hibir cevap vermeden susmaktayd. eyh Hazretleri, bu defa ona dnerek: Evldm! Ya siz ne yapardnz? diye sordu. Muslihiddn Efendi pr-edeb yle cevap verdi: Efendim! H Cenb- Hakkn irde ve idresinde bir noksanlk m var ki baka bir ey dnp dileyeyim? Cevabm, sadece her eyi aynen devam ettirirdim, demekten ibrettir. Bu cevaba pek memnun olan Snbl Sinan Hazretleri: te imdi i merkezini buldu! buyurdular. O gnden sonra Muslihiddin Efendi, Merkez Efendi olarak anld ve std Snbl Sinan Hazretlerinden sonra mnev emnet ona verildi. 269

brhim Hakk Erzurum Hazretleri de det bu hli hulsa edercesine Hakka tefvzini yle dile getirir: Hep ileri fyktr, Birbirine lyktr, Neylerse muvfktr; Mevlm grelim neyler, Neylerse gzel eyler! Hsl bu gzel ve yksek hllere nil olmak, zde Allhn sfatlarnn tecelllerine brnmekle mmkndr. Aksi hlde zerinde yazlan yazdan ve yaplan resimden haberi olmayan bir kttan farkmz kalmaz. Hazret-i Mevln ne gzel syler: Bir kada gaml bir adam resmi yapsan, o resim ve kt, gamdan da sevinten de habersizdir. Resim grnte gamldr, ama resmin de kdn da gamdan haberi bile yoktur. Resmi glen bir adamn da, gldnden haberi yoktur. Dolaysyla bizler insan olmak erefinden tr nice ilh sfat tecelllerine mazhar olursak olalm, eer bunlardan habersiz isek, o kt ve kupkuru resme benzeriz. Onun iin bize imtihan iin verilmi olan btn fn ve izf sfatlar Cenb- Hakkn yce sfatlarnn tecellsinde eritmeliyiz. Bilmeliyiz ki, Onun yce ztna it btn sfatlarn muhtevlar triflere smayacak bir genilik ve sonsuzluk arz eder. Onlarn hepsi ezel ve ebeddir. Hepsi Onda mutlaktr ve sonsuz bir hussiyetle muttasftr. Yni hibir sfatnn hudud ve shili yoktur. Bu itibarla Onun ilmi, kelm, kudreti, tekvni ve dier btn evsf bu mhiyetleriyle her trl tebh ve zhtan da mnezzehtir. Bizim ve dnymzn hussiyetleri ise hem mahdd, hem de fndir. Bir zll-i zevlden ibrettir. Bu hliyle daha kendisini kmil mnda tanyamayan insanolunun, elbette ki Cenb- Hakka it, Ona mahss, yni huss mhiyette olan sfatlar lyk vechile idrki mmkn deildir. Nasl ki Allh Telnn ztnn hakkat ve mhiyetini idrk edemiyorsak, sfatlarnn da hakkat ve mhiyetini kmil mnda idrk edemeyiz. Bu hakkate vkf olup kendindeki grme, duyma, anlama, konuma vs. btn sfatlar Allh Telnn sfatlarnn krnt kablinden bir tecellsi olduunu idrk edenler, hilik iklminde mrifet feyizleriyle yaar ve gerek mnn derin hazz iinde fnleerek:

Allhtan baka varlk yoktur. derler. Gnl ve dimalar irfnn zirvesinde: 270

Y Rab! Sen naslsan ylesin! hikmetiyle yorulur. Bylece onlar, her trl vehim ve vesveseden zde bir kalb-i selm ile Rabblerine vsl olur, veller defterine yazlrlar. Bir dervi Byezd-i Bistmye sordu: Efendim, Allhn en byk isimleri hangileridir? Byezd cevap verdi: Evldm, Allh Telnn hangi ismi kktr ki?!. Gfil olma; Allhn btn isimleri byktr. Sen ondan talebinin kabul edilmesini istiyorsan, kalbini msivnn iglinden korumaya bak! Onun esms gfil kalblerde tecell etmez. Lkin onun nruyla mmur kalbe Allh Tel her an nice esmsyla nazar eyler! Nitekim Allhn ismine birok yet-i kermede yce sfat verilir: Rabbinin yce ismini tesbh et! (el-Vka, 96) buyurulur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, namaz klarken rukda sbhne rabbiyel azm (Azamet shibi Rabbimi btn noksan sfatlardan tenzh ile tesbh ederim.), secdede de sbhne rabbiyel al (Yceler ycesi Rabbimi btn noksan sfatlardan tenzh ile tesbh ederim.) diyerek bu emri yerine getirmitir. Allhm! En gzel isimlerin hrmetine, hussiyle has ismin hrmetine bizlere mrifetullh ve muhabbetullh srrndan bir hisse nasb eyle! mn!..

3. MRFETULLH ve RFLERDEK TECELLLER Mrifetullh, btn kinattaki sr ve hikmetleri muhtev, snrsz ve sonsuz bir ilm-i ilhdir. Bu ilmi, tam anlamyla trif etmek, beer idrkinin zerindedir. Ancak herkes, iktidar, istdd ve gayreti nispetinde bu ilimden haz duyar ve nasiplenir. Bu sebeple Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

271

(Allhm!) Seni lyk olduun ekilde medh sendan cizim! Sen kendini nasl medh sen etmisen ylesin! (Mslim, Salt, 222) buyurmulardr. Hads-i kuds olarak rivyet edilen: Ben gizli bir hazine idim, mrifetime (tannmama) muhabbet ettim ve Beni tanmalar iin mahlkt yarattm. 75 ifdeleri de, mrifetullhn ehemmiyetine iaret eder. Kurn- Kerm ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in hads-i erflerinden sonra Rabbin mrifete ermi has kullarnn davran ve szlerinden daha gzel hibir sz yoktur. nk, onlarn davran ve szleri dern ve lednndir, kesb deildir. Bu sebeple onlara veresetl-enbiy denir. O has kullarn davranlarn mhede eden ve kelmlarn iitenlerin gnlleri feyz ile dolar. Gayretleri artar, srlar kendilerine ayn olmaya balar, eytn vesveselerden ve dnyev ihtiraslardan hals olurlar. Bu Hak dostlarnn bir ksm, Hazret-i dem sfatl; bir ksm Hazret-i brhim sfatl, bir ksm Hazret-i Ms sfatl, bir ksm Hazret-i s sfatl; bir ksm da Muhammediyyl-merebdir. Muhammediyyl-mereb olanlarn frik vasflar; mrifet, muhabbet ve tevhd ehli olmalardr. Bu zevt- kirm ierisinde yleleri de vardr ki onlar btn frik vasflar kendilerinde cem ettiklerinden b-sfattrlar. Yni zahtan vrestedirler. Cenb- Hak, sevdii bu kullarna, hllerine gre muhtelif tecelller bahetmitir. Bu meyanda kimini h- Nakibend eyleyip tasarruf ve mrifetullhta sonsuz ve esiz bir himmet derys klm; kimini Mecnn gibi ak llerinde dolatrm; kimini hayret vdlerinde gezdirmi; kimini azamet-i ilhiyye karsnda dilsiz eylemi, kimini Ynus Emre gibi ak blbl klm, kimini de Hazret-i Mevln gibi dilinden hikmetler fkran ve ndde inciler saan bir mn derys eylemitir. Cenb- Hak, bu farkl tecelllere mazhar kld cmle vellerini, dostluk iklminde mrifet ilmiyle donatp mstesn rehberler hlinde btn insanla ihsn buyurmutur. Mrifetullha eren kmil insan, Hakkn ak ve muhabbetinin tecellsi altnda olduu iin, mercek altnda bir kadn yanmas gibi, onda nefsn temyller mrn tketmitir. Bylece, nrn bir czibe merkezi hline geldiinden, dier insanlar da gayr-i ihtiyr olarak onu sever ve sayarlar. Ancak o, fn iltifat ve alkalarn kskacndan kendini kurtarm olduundan; gurur, kibir ve ucub gibi
75

Bkz. Acln, Kefl-Haf, II, 132.

272

mezmm sfatlarn girdabna dmez. Halk iinde Hak ile berberdir. Tazm li emrillh yni Allhn emirlerine hrmetle riyet ve efkat li halkillh yni Allhn mahlktna efkat ve merhamet duygularyla yaar. Ancak Allha muhabbeti muktezsnca zdd- kmili olan zlim ve nankrlere asl muhabbet ve meyil gstermez. Yalnz, merhameti cb, onlara da acr, hidyetlerine du eder. Mal-mlk ve dnyya it btn servetler, ona yalnz infak iin lzmdr. Kmil insan, kendini mrifetullha ve vsl- ilallh olmaya adamtr. Artk o, bu cihnn kendine it dert ve zdraplarna aldrmayan, has bir kuldur.

Mevln -kuddise sirruh-, ruhlarn, nefslerin ve istdadlarn insandan insana farkl olduunu, herkesin kendi aynasnda kint naklarn, deiik alardan ayr ayr grdklerini ve kalabalklar iinde dah Allh ile berber olma hllerini u kssa ile ne gzel ifde eder: Bir sf, neelenip tefekkre dalmak iin mzeyyen bir baheye gider. Bahenin rengrenk tezynt karsnda mest olur. Gzlerini kapayarak murkabe ve tefekkre dalar. Orada bulunan gfil bir kii, sfyi uyur zanneder. Onun bu hline hayret eder, can sklr. Sfye: Ne uyuyorsun? Gzn a da zm ubuklarn, iek am aalar, yeermi imenleri seyret! Allhn rahmet eserlerine nazar et! der. Sf de ona yle cevap verir: Ey gfil! unu iyi bil ki, rahmet-i ilhiyyenin en byk eseri gnldr. Onun dndakiler bu byk eserin glgesi mesbesindedir. Aalar arasnda bir dere akp gider. Onun berrak suyunda iki tarafn aalarnn akislerini grrsn... Su iine aksedip grlenler, hayl bir ba-bahedir. Asl ba ve baheler, gnldedir. nk gnl, nazargh- ilhdir. Onlarn zarf ve latf akisleri, su ve amurdan olan dnya lemindedir. Eer bu lemdekiler, gnl lemindeki o nee selvisinin aksi olmasayd, Cenb- Hak bu hayal lemine aldan mekn demezdi. l-i mrn Sresinin 185. yet-i kermesinde: ... (Bu) dnya hayat, aldanma metndan baka bir ey deildir. buyurulur. Gfil olanlar ve dnyay cennet zannederek Cennet budur! diyenler, bu derenin grntsne kananlardr.

273

Asl ba ve bahelerden, yni evliyullhtan uzakta kalanlar, o hayle meylederek aldanrlar. Birgn bu gaflet uykusu nihyete erer. Gzler alr, hakkat grlr. Fakat son nefesde o manzarann ne faydas olur? Ne mutlu o kimseye ki, lmeden evvel lm, onun ruhu, bu ban hakkatinden koku almtr... Gerekten bir kimse, dnyann nefsan lezzetlerine itibar etmez, ondan yz evirirse, Allh -celle cellh-, o kulun rhunu saf, kalbini nurlu klar. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: ine nur giren kalb, alr ve geniler. buyurduunda; Y Raslallh, bunun almeti nedir? diye sorulmu, O da: Fn dnyadan uzaklamak, ebed olan hiret yurduna gnl vermek ve lmeden evvel lme hazrlanmaktr. (Taber, Tefsir, VIII, 37) eklinde cevap vermilerdir. Bu erefli mrifet yolunun sdk yolcular olan ehlullh, yni Hak dostlarnn gnlleri, nsan yamuru damlalarndan iri inciler peyd eden sedefler gibidir. Kendilerine muhabbet gsteren nice ham gnlleri, Allhn lutfu ile birer iri inci sedefi yapmaktan uzak kalmazlar. Yeter ki bu tlipler, bu sedefte saklanacak yamur damlasn idrk edebilsin! Mesnev erhinde buyurulur: Kelm shibi olan Allh, bulutun kulana bir sr syledi, gznden su tulumu gibi yalar boand. Gln kulana bir sr syledi; onu renk ve ryiha saltanatyla gzelletirdi. Taa bir sr syledi; onu mden iinde akik etti. Yni latf sfatyla tecell edip buluttan su aktt, gl gzelletirdi, ta da kymetlendirdi. nsan vcduna da bir sr verdi; o srr muhfaza eden mrifet ehlini sonsuzlua yceltti. lh lemden ilhm alan bu Hak dostlar, cisimden kurtulup Hakka yaknln srrna erdi. Hi phesiz ki bu srlar, farkl tecelller hlinde mrifete medr olan muhabbet srrdr. Muhabbet srr ki, her eyin kemli ve gzellii onun feyizli iklminde gizlenmitir. Yksek seviyedeki Allh dostlarnda zt muhabbet tecellleri kesifleir. Zt muhabbet, bir kiinin bir fnyi gayr-i ird sevmesi ve bir ak balants kurmasdr. Bu muhabbet meczdir. Hakk zt muhabbet ise Rabbe bu tr bir meclbiyet ve Onda fn olma hlidir.

274

Bu zt muhabbet tecelllerine mazhar olan Hak dostlar, ikram grdke seven, kahra uraynca da sevgisi zayflayan kiiler deildir. u mecz hikye, zt muhabbete it gzel bir misl tekl eder: Mevln Cm -kuddise sirruh- anlatyor: Primiz Mevln Sdeddn Kgarnin sohbet halkasnda bir gen vard. Bu gente, riyzat, halvet ve ak en ileri derecede idi. O da benim gibi, bir fn gzele tutulmutu. Bylece gnlnde biriktirdii kymeti bir lahzada o tarafa devretmiti. Altndan ve prlantadan hediye sadedinde bir ey alp, o gzelin geecei yola brakm ve oradan geenlerden birinin onu almamas iin de bir kenara gizlenmiti. Fikrince sevgilisi oradan geecek ve hediyeyi grp alacakt. Fakat kimden ve nasl geldiini bilmeyecekti. Ben vaziyeti renince ona dedim ki: Ne garip bir i ilemektesin! Trl zahmetlerle elde ettiin eyi onun yolu zerine brakyorsun! Bulsa, grse, alsa bile, kimden ve niin olduunu bilmeyecek. Bri bir ey yap ki senden geldiini bilsin! Gzyalar ile sarslarak cevap verdi: Sen ne diyorsun? Yaptm iin tuhafln ben bilmiyor muyum sanyorsun! Bu ii yaparken hibir karlk beklemiyorum. Zr hediyelerimden dolay onun bana kar bir minnet altna girmesini istemiyorum! Bu cevaptan titredim. Bir fnye olan mecz muhabbet, bu gibi derinlik, incelik, zerfet ve davran gzellii sergiler ise, kimbilir, zt muhabbete nil olanlar, mrifetullhn ne ulv tecelllerine mkes olurlar. Kalbin bu safhalarn zh sadedinde Mevln Celleddn-i Rm, Seluklu Medresesinde zhir ilimlerin zirvesinde dersim iken, iinde bulunduu hlini hamdm; mrifetullh tecelllerine nil olup kinattaki srlar kendine ayn olmaya baladndaki hlini de pitim; zt muhabbette fn olu hlini ise yandm diye ifde etmitir. Mrifetullha eriebilmek ancak Zt- Ulhiyyete mutmain bir mn ve ilh tecelllere, beer idrkine sabilecek lde bir vukfiyet kesbetmekle mmkndr. Allhm! Bizlere lutfettiin emnetlerin hakkn liykatle ed edebilmeyi nasb eyle! Bizleri, hirette rahmetinin zamsine nil edecek derecede amel-i slih shibi eyle! Kalblerimizi muhabbetullhn ihtiml tecelllerine mkes eyle! Kullarna muhabbet ve merhametinin tecellsi olarak ihsn ettiin ahsen-i takvm srrna erdirerek gnllerimizi rahmet ebnemleriyle ihy ve bd eyle! 275

mn!..

276

B. LH MEVHBELER

Allhtan gayr btn varlklar, yce Rabbimizin Latf sfatnn tecellsiyle, yni Onun lutfetmesiyle yaratlmtr. Mahlktn hibiri, hak ederek ve bedel deyerek var olmu deildir. Varlklarn fn ve izf vcdlar ile onlarn yaratl hikmetlerine bal olan btn vasf ve imknlar, tamamen birer ilh mevhibedir. 76 Bu demektir ki btn mevcudtn var olmas, Cenb- Hakkn lutuf, kerem ve ihsnndan ibrettir. Yaratlm her eyin var oluu ve onlarn ship klndklar vasflar, aslnda birer mevhibe-i ilhiyye olmakla berber, biz bu tbiri, tasavvuf yoluna girmi bulunanlarn kat ettikleri merhaleler nisbetinde, vehb olan niliyyetleri iin kullanrz. Halk iinde istddl olanlar, bu yolda ilerledike mstesn birtakm lutuf ve meziyetlere, daha hirete intikl etmeden sahip olmaya balarlar. Bu niliyyetlerin balangcnda irde-i cziyyeyi kullanmakla bir istihkak (hak etme) mevzubahis olsa bile, netcede lutuf, istihkka glip olduundan, bunlar srf bir ilh mevhibe olarak telakk etmek ve mevhibe kelimesini bunlara hasretmek det olmutur. Zr, burada hak edile niliyyet arasndaki byk fark, istihkk yok farzetme temyln dourmutur. Bu gr, istihkka medr olan ahs imknn da essen bir ilh mevhbe olmas sebebiyle pek de yanl saylmaz. Tasavvuf eitimle rhen seviye bulan baz istddl ahslar, bu mnev yolculukta pek ok kemlt tecelllerine nil olurlar. yle ki; kimi Hak dostlarna hikmetler ayn olur ve birok srl dmler birer birer zlr. Mehuller kefolmaya, muammlar fetholmaya balar. Selm bir kalbdeki snht ve ilhmlar, kulu Hak ve hakkatin zne yneltir. Levh-i mahfzun istikble it pek ok gereinin kalbe aksediiyle vcd bulan sdk rylar grlr. Kul, her eyde ilh murd sezen firsetli bir nazar ve olgun bir tefekkre ular. Samm gayretlere ilveten ancak ilh lutuf ve ihsanlarn netcesinde kavuulan bu hllerin, daha pek ok deiik tezhr ekilleri vardr. Bu niliyyetlerin bir ilim olarak ifdesine lednniyt denildii bir vkadr. Lednn bilgiler, insan idrk ve ihtasn aan bir muhtevda ise de bundan, Cenb- Hakkn lutuf ve keremiyle hissedr olanlar, kaydettikleri terakk nisbetinde mll bir idrk ve izna ularlar. imdi, bu lednn ilmin muhtevsn -beer tkat ve dn cevaz nisbetinde- aklamaya alalm.

76

lh mevhibe: lh ba ve lutuflar.

277

1. LEDNN LM Bu ilim, ancak Allh Telnn lutfetmesiyle nil olunan tamamen Hak vergisi, vehb bir ilimdir. Kurn- Kermde bu ilim hakknda bizim katmzdan, bizim tarafmzdan bir ilim mnsna gelen ilim tbiri de buradan gelir. Essen, Cenb- Hakkn Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e bildirdii hakkatler, kategori tekil eder. Bunlarn birinci kategorisindeki gerekler, ancak nr-i nbvvetle idrk olunabildiinden, bunlar, Allh Tel ile Onun yce Peygamberi arasnda bir sr olarak kalmtr. Byle gerekleri Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- ashbndan hi kimseye if etmemitir. Allh Tel ile Rasl arasnda byle ifs ciz ve mmkn olmayan, if edilse bile anlalma imkn bulunmayan gereklerin mevcdiyeti, bz hads-i erflerin mazmnundan anlalmaktadr. Nitekim Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- ashbna: yet bildiklerimi bilseydiniz; az gler, ok alardnz. (Buhr, Ksf, 2; Mslim, Salt, 112) buyurmutur. Dier bir hads-i erfte de: Benim Cenb- Hak ile yle anlarm olur ki, onlara ne bir mukarreb melek ne de herhangi bir peygamber vkf olamaz. (Mnv, Feyzl-Kadir, IV, 8) buyurmutur. Cenb- Hakkn Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e bildirdii ikinci grup bir hakkatler manzumesi de vardr ki bunlar, ancak aklen ve rhen ykselmi, havs veya havssl-havs 78 tbir olunan ehil ve istddl zevt tarafndan -doru olarak- kavranabilir. Bu kategorideki gerekleri, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in Hazret-i Eb Bekir ve Hazret-i Ali gibi bz byk sahbeye nakletmi olduu tarih bir gerektir. Bunlarn sadrdan sadra intikli, bir ananedir. Zr, satra getii takdrde ehil olmayanlarn da bunlara muttal olmak ve -yanl anlamalar sebebiyle- hatya srklenmek ihtimalleri mevcuddur. Bununla birlikte kiinin bu hususta kalb istdd ve iktidr kadar mesliyeti vardr. Kul, kendi selmeti iin bu istdd inkif ettirmek mecbriyetindedir.

77 ifdesi kullanlmtr. Lednn

77 78

Bkz. Kehf Sresi, 65. yet-i kerme. Havs: Sekin muttak kullar. Havssl-Havs: Sekinlerin de sekini olanlar.

278

Cenb- Hakkn Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e bildirdii hakkatlerin nc grubunu tekl edenler ise, er gereklerdir. Bu kategorideki bilgiler hakknda, btn insanlk leminin, mn ve amel mkellefiyeti vardr. Bu sebeple de Cenb- Hak bu hkmleri asgar seviyedeki kullarn da dikkate alarak, onlarn da tkat getirebilecei bir ekilde takdr etmitir. Bunlar, herkese lzmdr ve ummun mkellefiyetini tyin sebebine binen, leme iln olunmutur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, ashbna zaman zaman kymete kadar olacak hdiseler hussunda zhlarda bulunur, ancak ashbn pek ou bunlar lykyla kavrayamazd. Bir ksm da unutup giderdi. 79 Ancak yukarda ifde etmi olduumuz gibi baz ehil kiilere anlalmas g birtakm hakkatleri haber verdii ve bunlarn pek ounun da srf sadrdan sadra intikal ettii bilinmektedir. nk bunlar, umma lzm olmad gibi, pek ok kimsenin idrk ve ihtasn aan gereklerdir. stdatllar arasnda byle bilgilerin teselslnn, herkese hitb sretiyle deil, ou kez sadrdan sadra, yni ehil bir ferdden, dier bir ehil ferde intikl sretiyle gerekletii trih bir ananedir. Hazret-i Eb Bekir ve Hazret-i Aliye ilveten sahbeden bn-i Mesd, Eb Hureyre, Muaz bin Cebel ve Haris bin Mlik -radyallhu anhm- de bu huss ilme it bz srlara mazhar olanlardandr.

Allh Tel, kendisinden hakkyla ittik eden, beer irde ve arzularn ilh irdeye rm edebilen kullarnn kalblerine, gzlerin grmedii, akllarn tartamad birok lutuflarda bulunur. Nitekim yce Rabbimiz, byle muttak kullarna huss bir ilim ve hikmet lutfettiini Kurn- Kermde yle bildirmektedir:


Ey mn edenler! Eer Allhtan ittik ederseniz, O, size bir furkan (iyi ile kty ayrd edecek bir ilim, firset ve anlay) verir, gnahlarnz rter ve sizi balar. nk Allh, byk lutuf sahibidir. (el-Enfl, 29) Ey mn edenler! Allhtan korkun ve Peygamberine inann ki O, size rahmetinden iki kat versin ve size nda yryeceiniz bir nr lutfetsin... (el-Hadd, 28) Hads-i erfte de:
79

Bkz. Buhr, Kader, 4.

279

rendikleriyle amel edene Allh Tel bilmediklerini retir. aym, Hilyetl-Evliy, X, 15) buyurulmutur. Bir hads-i kuds de u mealdedir:

(Eb Nu-

Her kim benim vel bir kuluma dmanlk ederse, ben ona kar harb ln ederim. Kulum, kendisine emrettiim farzlardan daha sevimli herhangi bir eyle bana yaknlk salayamaz. Kulum bana (farzlara ilveten iledii) nfile ibdetlerle de durmadan yaklar; nihyet ben onu severim. Kulumu sevince de ben (det) onun iiten kula, gren gz, tutan eli ve yryen aya olurum. Benden ne isterse, mutlaka veririm, bana snrsa, onu korurum. (Buhr, Rikk, 38) Grld zere farzlar db ve erknna riyet ederek ihlsla ed ettikten sonra, ak, evk ve vecd ile gnlden yaplan nfile ibdetler, Cenb- Hakkn byle muhteem lutuf ve ikrmlarna birer vesle tekl etmektedir. Bunun iin nefsin sfl arzularna kar koyarak haram ve phelilerden saknmal, snnet-i seniyyeyi hayat tarz edinmelidir. Bu lutuflara niliyyet iin beden hazlar hadd-i lynda (gerektii lde) tutup, rh lemi inkif ettirmelidir. nk bu yle byk bir lutuftur ki Cenb- Hak, insann beer zaaflaryla perdelenen idrkini, doruya, geree, hikmete averir. nsan her hl ve hareketinde ilh irdeye gre adm atar. Tehis ve tahminlerinde isbet eder. Sebep ve bahneler, zhir grntler, irdesi Hakkn irdesinde erimi byle bir kulu aldatamaz. Kul, hdistn iyzn kefetmeye ve ileri grlle nil olur. Kalbe gelen ilhmlarla isbetli tahmin ve tehiste bulunmann yansra bir de akla gelen ve zihne doan ho ve ince fikirler vardr ki bunlar kelimelerle deil, ou zaman iret ve rumuzlarla ehline bildirilen, kalb ahvline dir rakk mnlardr. Bunlara latfe vey bunun oulu olan letif tbir olunmutur. Bu mnlar, Hak Telnn mneviyat yolundaki slih kullarna lutfettii iret ve rehberlerdir. Ayrca, Cenb- Hak, slih kullarna dtkleri mkil durumlarda gibden gelen seslerle kz etmek sretiyle de yardmda bulunabilir. Buna htif denilmitir ki shibinin grlmedii, gizliden gelen sesler demektir. 80 Slikin kalbinde ortaya kan ve onu Hakka dvet eden seslerdir. u hdise, htiften ses iitmenin bir hakkat olduuna dellet eder: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- veft ettikten sonra Onu gasletmek isteyen ashb, acab dier llerimiz iin yaptmz gibi Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i elbisesini karp da m gasledelim, yoksa elbisesi zerindeyken mi ykayalm, diye ihtilfa dmlerdi. Bu ihtilf zerine Raslullh -sal-

80

Bu incelikten dolay modern Arapada telefona htif denilmektedir.

280

lllhu aleyhi ve sellem-in, elbisesi karlmadan ykanaca, gibden gelen bir sesle bildirilmitir. 81

Allhu Tel, peygamberleri vstayla insanlara, Kitb, Hikmeti ve dier bilmediklerini retmitir. Bu tlim, bazen aktan, bazen de lednn olarak dorudan kalbe gelen ilhmlar eklinde gereklemitir. Ancak bu hller, yukarda da ifde ettiimiz gibi ou zaman insan idrkiyle kavranmas g bir keyfiyette tezhr ettiinden, insanlarn ekserisine mehl klnmtr. Fakat lednn ilmin hak ve hakkat olduu Kurn ve snnetle sbittir. Nitekim Kurn- Kermde 82 ve Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in bz hads-i erflerinde anlatlan, Hazret-i Ms -aleyhisselm- ile Hzr -aleyhisselm- arasnda cereyan eden u hdise, lednn ilmin muhtevsndan muhteem prltlar aksettirmektedir: Hazret-i Ms ve ona inananlarn peine dm olan Firavun ordusu, sriloullarnn gzleri nnde Kzldenize garkolmutu. Bu ilh lutfun ardndan Hazret-i Ms -aleyhisselm- kavmini toplad. Onlara ok fasih, bel ve ateli bir vaaz verdi. yle ki dinleyenlerin kalbleri yumuad, gzleri ya dkt. Kavmi, Hazret-i Msnn ilim ve mrifetteki derinliine hayran kald. lerinden biri, bu sohbetin feyziyle mest olarak: Ey Allhn peygamberi, dnyada senden daha lim bir kimse var m? diye sordu. Hazret-i Ms -aleyhisselm- ise houna giden bu sule Allh bilir demeksizin: Hayr, byle bir kimse bilmiyorum. diye cevap verdi. Bu sretle bir zelle ilemi oldu. Allh Tel bu cevb ho grmedi ve o esnda Hazret-i Msya vahyederek:
83

ki denizin birletii yerde bir kulum var ki, o senden daha limdir. Ona, huss bir ilim (lednn ilim) vermiimdir. buyurdu. Ms -aleyhisselm- bu ilmi renmek arzusuyla: ...O iki denizin birletii yere kadar durup dinlenmeksizin gideceim, (gerekirse) senelerce yryeceim dedi. (el-Kehf, 60)

81 82

Bkz. Eb Dvud, Ceniz, 27-28; Ahmed b. Hanbel, VI, 267; bn-i Mce, Ceniz, 10. Bkz. Kehf Sresi, 60-82. yetler. 83 Zelle: Peygamberlerden ender olarak sdr olan ve ilh rzya muvfk dmeyen, gayr-i ird (kastsz) sz ve davranlar.

281

Daha sonra kzkardeinin olu Y bin Nn ile yola kt. Seyahat esnsnda bz tecelller yaand. Nihyet aradklar ahs buldular. Kurn- Kermde bu buluma yle bildiriliyor: Derken, kullarmzdan bir kul buldular ki, ona nezdimizden bir rahmet vermi, yine ona tarafmzdan bir ilim (lednn ilim) retmitik. (el-Kehf, 65) Ms -aleyhisselm-a vahiyle iret edilen bu zt, bir kayann zerinde yeil bir hrkaya brnm vaziyetteydi. Hazret-i Ms yaklap selm verdi ve: Ben Msym. dedi. Hzr 84 -aleyhisselm- da: Demek Ben sril peygamberi Ms sensin. dedi. Ms -aleyhisselm-: Bana Allh tarafndan, insanlarn en limi olarak bildirilen zt sen misin? diye sordu. Hzr -aleyhisselm- cevben: Y Ms, Allh sana bir ilim vermitir, o bende yoktur; bana bir ilim vermitir, o da sende yoktur. dedi. Ms -aleyhisselm-, Hzr -aleyhisselm-a: Allhn sana rettii rd (hakkate ulatracak ilim ve hikmeti) bana da retmen iin sana tb olabilir miyim? (el-Kehf, 66) dedi. Ms -aleyhisselm-, Hzr -aleyhisselm-dan bu ilmi tahsl etme arzusunu bylece bildirdi. Grlyor ki bu ilmin tahsli iin yet-i kermede getii zere tb olmak gerekiyor. Zr bu ilim sadrdan sadra intikl edecektir. Bunun iin de bir maiyyet, yni madd-mnev berberlik mecbriyeti vardr. Ms -aleyhisselm- zhiren anlalmas mmkn olmayan, kendisine acip ve garipten grlen bz hakkatlerin hikmetini Hzr -aleyhisselm-dan renmek istiyordu. Hzr -aleyhisselm- ise Mus -aleyhisselm-a: Dorusu sen benimle berberken sabretmeye asl muktedir olamazsn! yzn bilmediin bir bilgiye nasl sabredeceksin? (el-Kehf, 67-68) dedi.
84

Hzr kelimesi Arapada yeil veya yeillikle alkal mnlarna gelmektedir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar: Hzr -aleyhisselm-n Hzr diye isimlendirilmesinin sebebi uydu: Kendisi, sararm otlarn zerine oturduu zaman, onlar yeillenmeye balard. (Buhr, Enbiy, 27; Tirmiz, Tefsir, 18; Deylem, Msned, I, 345). Tbinden Mchid: Hzr, namaz kld zaman, evresi yeillenirdi. der. Bu beyanlardan anlaldna gre Hzr ismi, onun asl ismi olmayp sonradan verilmitir.

282

Hzr -aleyhisselm-, aslnda daha bu szyle, Hazret-i Msnn psikolojik durumu hakknda ilk kefi yapm, Ona kendini anlatm oluyordu ki, bu hl sonunda gerekleecekti. nk bu ilim byk bir sabr istiyordu ve Ms -aleyhisselm- ise ok hareketli bir hayattan geliyordu. Burada Hazret-i Msnn alaca ders, ilh hakkat ilmi karsnda kendi mevkini ve acziyetini grmekti. Ms -aleyhisselm- ise srarla: nallh beni sabrl bulacaksn. Sana hibir ite kar gelmeyeceim. (el-Kehf, 69) dedi. Hzr -aleyhisselm-: Mdem bana uyacaksn, ben sana bir ey sylemedike, hibir konuda bana sul sorma! (el-Kehf, 70) dedi. Bunun ardndan shilde berberce yrdler. Nihyet iki kardee it bir gemiye bindiler. Hzr -aleyhisselm- kendilerinden cret bile almayan bu slih kimselerin gemisini delmeye balad. Ms -aleyhisselm- heyecanla: Gemi halkn bomak m istiyorsun! Niye deldin gemiyi? Bu geminin sahipleri zten fakir kimseler, buradan ekmek paralarn kartyorlar. Bu gariplerin gemisinden ne istedin? Dorusu ok alacak bir i yaptn! dedi. Hzr -aleyhisselm- ise evvelki kzn hatrlatarak: Ben sana, benimle beraberlie sabredemezsin demedim mi? cevabn verdi. Ms -aleyhisselm-: Unuttuum bir eyden dolay beni hesba ekme; bu i sebebiyle bana zorluk karma. dedi. Tam bu srada bir sere kuu gelerek geminin kenarna kondu. Sonra denizden gagasyla su ald. Hzr -aleyhisselm-, bu manzaray Ms -aleyhisselma gstererek u tebihte bulundu: Allhn ilmi yannda senin, benim ve dier mahlktn ilmi, u kuun denizden gagasyla ald su kadardr. Bir mddet sonra gemiden indiler ve birlikte yrmeye baladlar. Nihyet bir erkek ocua rastladlar. Hzr -aleyhisselm-, hemen o ocuu ldrd. Ms -aleyhisselm-: Tertemiz bir can, bir can karl olmakszn katlettin ha! Gerekten ok fena bir ey yaptn! dedi.

283

Hzr -aleyhisselm- ise yine ayn ekilde mukbele etti: Ben sana, benimle beraberlie sabredemezsin, demedim mi? Ms -aleyhisselm-, verdii szde duramamann byk mahcbiyeti iinde: Eer bundan sonra da bir ey sorarsam artk bana arkadalk etme. Hakikaten, sana ileri srebileceim mzeretlerin sonuna ulatn. dedi. Yine yrdler. Nihyet bir ky halkna varp onlardan yiyecek bir eyler istediler. Ancak ky halk onlar misafir etmekten kand gibi, stelik onlara bir de kt mumelede bulundu. Hazret-i Ms ve Hzr -aleyhimesselm- kyden karken orada yklmak zere bulunan bir duvar grdler. Hzr -aleyhisselm-, kerpile o duvar yeni batan rp dorulttu. Bunun zerine Ms -aleyhisselm-: Kendilerine geldiimiz hlde bize ilgi gsterip arlamayan, almz dindirecek bir-iki lokmay bile bize ok gren u insanlara sen bedva i yapyorsun. Dileseydin, elbet buna kar bir cret alabilirdin. dedi. Hzr -aleyhisselm- ise yle dedi: Artk birbirimizden ayrlma vakti geldi. imdi sana, sabredemediin hdisenin iyzn haber vereceim: O deldiim gemi, denizde alan yoksul kimselerindi. Onu kusurlu gstermek istedim. nk onlarn arkasnda, btn salam gemileri gasbetmekte olan bir kral vard. Erkek ocua gelince; yarn s biri olacakt. Onun ana-babas ise, slih kimselerdi. Bunun iin ocuun onlar azgnlk ve nankrle srklemesinden, onlara eziyet etmesinden korktuk. Bylece istedik ki, Rableri onun yerine kendilerine, ondan daha temiz ve daha merhametlisini versin. Dorulttuum duvar ise, kydeki iki yetim ocuun idi. Altnda da onlara it bir hazine vard. ocuklarn babas, slih bir kimseydi. Rabbin murd etti ki, o iki ocuk, gl alarna erisinler ve Rablerinden bir rahmet olarak hazinelerini karsnlar. Ben, bunu da kendiliimden yapmadm. te, sabredemediin hdiselerin iyz budur. 85 Bu kssadaki hikmetli, ibretli ve esrarl noktalara dir pek ok ey ifde edilmi ve erhler yaplmtr. Bu mevzudaki hikmet dolu nktelerden birkan yle ifde edebiliriz:

85

Bu kssann anlatld rivyetler iin bkz. Buhr, Tefsr, 18/4; Mslim, Fezil, 170.

284

Lednn ilim, hdista, zhir artlarn, beer kstaslarn tesinde, keyfiyeti ou insanlara mehul bir nizmn lleriyle baktr. Mesel btn ilimlerde sul, renmenin en mhim anahtar kabul edilirken; bu ilimde ise sul, tiraz, mnkaa ve mnzara yoktur. Buna mukbil, skt, sabr ve teslmiyet vardr. lerin nihyetine ve netcesine baklr. Erzurumlu brahim Hakk Hazretleri ne gzel syler: Hak erleri hayreyler Zannetme ki gayreyler rif n seyreyler Mevl grelim neyler Neylerse gzel eyler! Deme niin u yle Yerincedir o yle Var sonunu seyreyle Mevl grelim neyler Neylerse gzel eyler! Kssada geen gemi seyahatinde slih gemici kardeler, Hazret-i Ms ve Hzr -aleyhimesselm-dan cret almamlard. Bu sretle Hak dostlarna yaplan kk bir iyiliin byk bereketiyle karlatlar. Gemileri, telfisi mmkn kk bir zarar ile gasbolunmaktan kurtuldu. Yni kendisiyle ihsnda bulunulan hell sermye, zy olmad. Yine geminin kusurlu klnarak kraln gasbna mn olunmas, ir mnda, kiinin mr derysnda yzen gemisi mevkiindeki nefsini kusursuz grd takdrde kibir ve ucub girdabnda mnen helke srklenebilecei, bu sebeple de dim acziyet ve kusurunu tirf hliyle mnev kayplardan saknmas gerektii eklinde erh edilmitir. Hzr -aleyhisselm-n msum bir ocuu ldrmesinde de hikmetler vardr: nsanolu, kalbindeki oluk-ocuk, ana-baba, karde ve arkada sevgileri gibi beer fakat msum sevgileri, lyk olduu kvamda tutup Allh sevgisinin tesine geirmemelidir. Aksi hlde bunlar, insan asl maksadndan alkoyar, hatt onu yoldan karr. Cenb- Hakkn yce isimlerinden biri de er-Rakbdir. Bu ise Allh Telnn, sevdii kullarnn kalbindeki Allh sevgisinin stne baka sevgilerin glgesinin bile dmesine rz olmamas demektir. Yni Allha muhabbet, ortak kabul etmez.

285

Hlbuki vaktiyle Ykub -aleyhisselm- da, olu Ysufun alnndaki nbvvet nrunu sezmi ve kalbinde ona kar iddetli bir muhabbet ak olmutu. Ykb -aleyhisselm-n, oluna ar muhabbet ve dknl gayretullha dokundu. Bu sebeple Allh Tel, ona bir iptil vermeyi murd etti. Netcede ise mlm olduu zere oluyla arasna uzun ayrlk yllar girdi. Fazla muhabbet, ardndan ac bir firk getirdi. 86 Bz byk hakkatler, sosyal verset yoluyla halkn harc- lem mal hline gelir ve topluluun mterek kltr mahsullerine akseder. Aslnda putlatrlan sevgilerle ilgili olan bu nkte de, bir halk trksne ok muhabbet tez ayrlk getirir eklinde aksetmitir. Gerekten ok ibretli ve hikmetlidir ki Hzr -aleyhisselm-n ldrd ocuun anne-babas da, elbette ocuklar doduunda sevince garkolmu, ld zaman ise byk bir mteme brnmlerdi. Hlbuki ocuk yaasa kendisiyle beraber ana-babasnn dny ve hiretini mahvedecekti. Karar, anne-babaya braklsa lmesini hi istemezlerdi. Fakat merhameti sonsuz olan Cenb- Hak, o slih kullarn, bir ana-babann evldna besledii sevgiden daha ok sevdii iin, o ocuun lmn takdr buyurup yerine slih bir evld vermekle onlar aslnda lutuflandrd. len ocuk, msum olarak bu lemden hirete intikl ettii iin onun fn dny hayatna mukbil, ana-babasyla birlikte ebed bir hiret hayat da korunmu oldu. Yni kahr sretinde gelen bir lutuf ile zararn k, byne tercih edilmiti. Demek ki kullarn hdiseleri deerlendirmesi, ilh hikmete vkf olamadklar iin ekseriyetle yanltr. Yce Rabbimiz Kurn- Kermde yle buyuruyor:


... Hounuza gitmeyen bir ey ou kere sizin iin hayrl olabilir. Yine sevdiiniz bir ey de ou kere hakknzda er olabilir. Allh bilir, siz bilemezsiniz. (el-Bakara, 216) Gnahsz, msum bir insann katli, pek tab ki byk bir crmdr ve eran ksas gerektirir. Fakat bu kssadaki gibi bir rnein, er hkmlerin tasvip etmedii bir ekilde ve srf btn ilmine dayanlarak gerekletirilmesi, zhirle mkellef olan mmet-i Muhammed hakknda mmkn deildir. Bu yzden kalb ilme shib byk ztlar da, zhir sebepler teekkl etmeksizin harekete gemez,
86

Bkz. Rhul-Beyn, c. IV, s. 218.

286

sebepler dnysndan ayrlmazlar. er hkmlerin snrlar herkes iin vazgeilmez llerdir. Ms -aleyhisselm- eriat sahibi bir peygamberdir ve onu tatbk etmekle vazfelendirilmitir. Hzr -aleyhisselm- ise Allhn bildirdii bir ilim dhilinde hareket etmektedir. Yni yaptklarn kendi arzusuyla deil, Rabbinin emriyle yapmaktadr. Ms -aleyhisselm-n, Hzr -aleyhisselm-a tiraz etmesi ise, Allhn koyduu hudutlar gzetmek iindir. Bu kssay Kurn- Kermde insanlara bildiren de yine Yce Rabbimizdir. Demek ki kssadaki hdiseler, zhiren er gereklere muhlif gibi grnse de hakkatte birbirini tamamlayan farkl tezhrlerdir. Hazret-i Ms -aleyhisselm- bu tecelllerin srrn renince tiraz brakt. Anlad ki eriat beden, hakkat de rh gibidir. er kideler herkese mil olduundan, insanlarn ekseriyetinin btn gereklere vkf olamamalar sebebiyle mkellefiyetleri de srf zhir sebeplere gredir. Dier taraftan kyllerin tardetmelerine ramen Hzr -aleyhisselm-n muhatab olduklar bu kt mumeleye bakmadan ve hibir madd menfaat ummakszn kyde yklmak zere olan bir duvar tmir etmesi, aslnda yetimlerin himyesinin ne derece mhim bir vecbe ve yksek bir fazlet olduunu tebrz ettirmek iindir. Ayrca hell kazancn da zy edilmeyecei hikmetinin ifdesidir. Hakkaten slih kullarn hell kazanlar, Allh tarafndan korunur, zy olmaz. Hazret-i Osman -radyallhu anh- duvarn altndan kan bu hazine hakknda u bilgileri vermektedir: Hazne, altndan yaplm bir levha idi. zerinde u yedi satr yazlyd: 1. lm bilip de glen kimseye aarm. 2. Dnynn fn olduunu bilip de ona rabet eden kimseye aarm. 3. Her eyin bir kader ile tyin edildiini bilip de elden kan eye zlen kimseye aarm. 4. Hesba tb tutulacan bildii hlde mal toplayan kimseye aarm. 5. Cehennem ateini bildii hlde gnh ileyen kimseye aarm. 6. Allh yaknen bildii hlde, Ondan bakasn anan kimseye aarm. 7. Cenneti yaknen bildii hlde dnyda istirahat mid eden kimseye ve eytan dman olarak bildii hlde ona itaat eden kimseye aarm. (bn-i Hacer el-Askaln, Mnebbiht, 29)

Yine bu kssada ir mn ile, Hazret-i Ms ve Hzr -aleyhisselm-n bulutuklar iki denizin birletii yerden maksad, zhir ilminde Hazret-i Msnn, btn ilminde de Hzr -aleyhisselm-n derin bir dery misli olmalardr.

287

Hazret-i Msnn lednn ilmi tahsl maksadyla Hzr -aleyhisselm-a tb olmas, tasavvuftaki mrd-mrid mnsebetlerine benzerlik bakmndan da hayli dikkat ekicidir. Bu bakmdan denilebilir ki bir kimse, ilimde Hazret-i Ms -aleyhisselm- kadar derin olsa dah, kendisinde bulunmayan bir ilmi tahsl iin tevz ve mahviyet ierisinde mn sultan Allh dostlarnn nnde diz kebilmeli, onlarn irdn taleb edebilmelidir. Sevgili Peygamberimize: Y Raslallh! Kurnda ve snnette zmn bulamadmz bir meseleyle karlatmzda ne yapalm? diye sorduklarnda o Varlk Nru: Onu, fakihlere ve bidlere (slihlere) sorun ve onlarn istiresine arz edin. O konuda ahs grnzle amel etmeyin. (Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 178) buyurmutur. Byk fkh limi, mctehid, mm fi Hazretleri, gnl ehli bir kimse olan eybn- R Hazretlerinden mnev istifde iin nnde bir talebe gibi byk bir edeple diz ker, bz hususlar istire ederdi. Talebeleri: Y mm! Sizin gibi bir lim nerede, eybn nerede? Bunca hrmet ve iltiftn hikmeti nedir? diye sorduklarnda, o byk mm: Evldlarm! Bu zt bizim bilmediklerimizi bilir! derdi. Ahmed bin Hanbel ve Yahy bin Main de, baz meseleleri Mrf-i Kerhye bavurup ondan sorarlard. Mn stadlarna zhir ilimleri deil, kalb ilimleri tahsl iin gidilir. nk onlar, Allha ulatran yollarn rehberleridir. Nitekim, nice byk tefsir, hadis, fkh limleri, tasavvufa intisb etmi, bilmedikleri incelikler hussunda Hak dostlarn rehber edinmilerdir. bn-i bidn, ls ve dierleri gibi... Dnyann en byk hukukularndan biri olan mm- zam Eb Hanfe Hazretleri de, Cfer-i Sdk Hazretlerinin sohbetinden tefeyyz etmitir. Eb Hanfe Hazretlerinin mneviyat ehline byk hrmetini ifde eden u hdise de pek mhimdir: Anlatldna gre, birgn Hak dostlarndan brahim bin Edhemin yolu mm- zam Hazretlerine urad. Eb Hanfenin etrafndaki talebeler brahim bin Edheme kmseyen, garipseyen gzlerle baktlar. mm- zam bu hli grd ve brahim bin Edheme: Buyurun efendimiz, meclisimize eref veriniz! diye seslendi.

288

brahim bin Edhem mahcb bir ed ile selm verip geti. brahim bin Edhem oradan ayrlnca, mm- zama etrfndaki talebeleri sordu: Bu kimse efendilik ve byklk sfatna ne bakmdan lyktr? Sizin gibi bir zt ona nasl efendimiz der? Bunun zerine mm- zam, yksek tevzuunu da ifde eden u cevb verdi: O, dim bir srette Allh ile megl, biz ise iin kl u kliyle...

te yandan her hususta olduu gibi lednn ilmin tahslinde de ilh tyinle konulmu olan db ve erkna riyet etmek gerekir. Bu dbn en mhimlerinden biri, kulun acziyet ve hiliinin uurunda olarak tevzua brnmesidir. Nitekim, Kelmullh nna mazhar ve ll-azm bir peygamber olan Ms -aleyhisselm-, Kavmimle uramam lzm, bana Tevrat kfdir, zten vahye muhtab biriyim, Cenb- Haktan istesem O, bana bu ilmi dorudan retmeye kdirdir... dememi; yksek bir tevz sergileyerek murd- ilhye tb olmutur. Bylece, gelecek insanla bu hussta bir l ve davran mkemmelliinden bir rnek sunmutur. O limi bulmak iin gerekirse yllarca yrmeye kararlym. demesi de bunun ak bir dellidir. Hazret-i Ms -aleyhisselm-n Hzra kar gsterdii bu tevzu, ilim ve mrifet tlibi herkese gzel bir nmnedir. Cenb- Hak dileseydi Hzr ile Mus -aleyhisselm- hemen karlatrabilirdi. Hlbuki onlar, meakkatli bir yolculuk sonunda karlatrmay murd etti. Demek ki bu yolda, ak ve istirak iinde bir azim, kararllk ve gayret ile lutf-i ilh gerekiyor. Ayn zamanda Hazret-i Ms ile Hzr arasndaki bu hller, btn ilminin de sebeplere ve usle uygun olarak, bir staddan alnmas gerektiine irettir. Yni bu ilme ekseriyetle, sebebsiz, rehbersiz ve mridsiz olarak ulalamaz. Ancak Veysel Karn Hazretleri gibi veys mereb olanlar istisndr. Bu yolda maksada ulamak iin byk bir azim ve yce bir himmete ihtiya vardr. te yandan Hazret-i Msnn Hzr -aleyhisselm-dan ilim tahsl etmek istemesi; Nasl olur da bir vel, byk bir peygambere ders verebilir? eklindeki bir suli akla getirebilir. te bu durumda u hussa dikkat edilmelidir ki, Hazret-i Ms -aleyhisselm-n Hzr -aleyhisselm-dan ilim tahsl etmek istemesi, onun hibir ilim ve mrifete sahip olmad, kendisine kef ve ilhmdan hibir nasb lutfedilmedii

289

mnsna gelmez. Bu hl, herhangi bir hususta daha kmil olandan, o hussun tahsli gibidir. Mesel Mmar Sinann mmrdeki ilm diryet ve kbiliyeti, Sleymniye Cmii insnda alan btn sanatkrlardan hi phesiz daha stndr. Sinann o cmdeki bir mermerci kadar mermeri ileme sanatn bilmemesi, onun iin bir kusur olamaz. nk o sanatkrlar da Sinann tlimt altndadr. Bu itibarla Hzr -aleyhisselm-n Mus -aleyhisselm-a belli bir mddet stad olmas sebebiyle Mus -aleyhisselm-dan stn olduu sylenemez. Haddi ztnda burada bir stnlk mukyesesi de sz konusu olamaz. nk Ms aleyhisselm- ile Hzr -aleyhisselm-, kyas kabul etmeyecek ekilde farkl vdlerdedir. Buradaki hikmet, ilh ilim karsnda peygamberler de dhil btn mahlktn acziyet iinde olduu gereinin btn insanla gsterilmesidir. Peygamberler de bir beer olmakla birlikte, ilh vahye mazhar olmu, seilmi kimselerdir. Cenb- Hakkn bu mstesn kullar gnah ilemezler. Ancak onlar da ciz birer beer olmak itibriyle ndiren zelle denilen hatlara derler. Cenb- Hak bu sretle onlara da, kh ahkm zhir olsun diye, kh insanla emsl olsun diye beer olmann acziyetini tattrr ve onlar ou kez bize mehl bir keyfiyette terbiye eder. Burada da Ms -aleyhisselm- ilh ilmin sonsuzluu karsnda beerin shib olduu ilmin acziyetini anlayacak, kendisine bildirilmeyen daha nice ilimlerin mevcd olduunu grecektir. Kymete kadar gelecek olan insanlk da onun kssasndan birok ibretler alacaktr. Gerekten Peygamberler bile nbvvet gibi byk bir kudret ve salhiyete ship olmalarna ramen, kendilerine bahedildii kadar ilme vkf olmu ve Hak Telnn lutfettii nisbette de gayba muttal olabilmilerdir. Lednn ilim vehb olduundan, onlar bile Cenb- Hakkn bildirdiini bilir, bildirmediini bilemezler. Nitekim eyh Sdnin Glistannda getii zere bir kii Hazret-i Ykba: Ey kalbi mnevver, akll peygamber! Ysufun gmleinin kokusunu Msrdan gelirken duydun da, neden yanbandaki kuyuya atlrken Ysufu gremedin? diye sorar. Ykb -aleyhisselm- ise cevben: Bizim bu hususta nil olduumuz ilh nasb, akan imekler gibidir. Bundan dolay murd- ilhye bal olarak gerekler bize bzan ayn olur, bzan kapanr!.. buyurur. Nitekim, Ms -aleyhisselm-n Hzr -aleyhisselm-dan ilim taleb ederken kulland tbir de, sana verilen ilim eklindedir. Yni ilim, kullara deil, Hak Telya izfe edilmelidir. Btn ilimlerin mutlak menba Allhu Azmundr. O, dilediine, diledii kadar bundan ihsn eder. Bz ilimlerin tahsli iin 290

birtakm zhir sebepleri vsta klar, bz ilimleri ise bizzat kulunun kalbine lutfeder. Dier taraftan bir kul, oruluyken sehven (unutarak) bir ey yese, orucu bozulmaz. Tpk bunun gibi Hazret-i Ms -aleyhisselm-n Hzr -aleyhisselma verdii sz unutarak ona tiraz etmesi, beraberliklerinin devmna mn olmamt. Fakat Hazret-i Ms -aleyhisselm- bu ilimden gelmesi muhtemel nasbini mecbr olmad hlde- bir mahcbiyet heyecanyla: Eer bundan sonra sana bir ey sorarsam, beni yannda bulundurma. Kehf, 76) diyerek arta balad iin, netcede nasbi bu kadarla mahdud kald. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allh, Msya rahmet buyursun. Eer o sabredebilseydi, Allh Tel onlar vastasyla bize (daha pek ok esrrengiz ve acib) hdiseler bildirecekti. (Mslim, Fezil, 170; Buhr, Tefsr, 18/2) buyurmutur. Demek ki bu yolda sabr ve temkin ehli olmak esastr. Tasavvuf ehlinin bu kssayla ilgili deerlendirmelerinden biri de yledir: Rivyet edildiine gre, Hazret-i Ms -aleyhisselm-a bu seyahatinde refkat eden gen, Ms -aleyhisselm-n kz kardeinin olu ve kendisine mn edenlerin, yni ashbnn nde gelenlerinden Y bin Nn idi. Bu zt, Ms aleyhisselm-n veftndan sonra da halfesi olmutur. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de hicret yolculuunda, hakknda hads-i erfte ncleri Allh olan ikinin ikincisi (Buhr, Ashbn-Neb, 2) buyurulan ve mmetinin en fazletlisi olan Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh- yol arkada olarak tercih etmiti. Bu misller, mnev yoldaki Allh rzs iin olan hakk dostluklarn ehemmiyetini tebrz ettirmektedir. Binbir sr ve hikmetlerle dolu olan Ms -aleyhisselm-n bu kssas bile, bize lednn ilmin muhtevsndan sadece birka misl sergilemektedir.
(el-

Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bir hads-i erflerinde yle buyurmulardr: phesiz ben, sizin grmediklerinizi grrm ve iitmediklerinizi iitirim. Gk (det) gcrdad ve gcrdamas da hakkdr. (nk) gkte drt parmak yer yoktur ki bir melek Allha secde etmek zere (o yere) alnn koymasn. Allha yemin ederim ki benim bildiim gerekleri siz bilseydiniz, az glerdiniz ve ok alardnz... (Evlerinizden) sahrlara dklp Allha yksek sesle yakarta bulunurdunuz. 291

Hadsi nakleden Eb Zerr-i Gfr -radyallhu anh- bu szler zerine: Vallhi ben kesilen bir aa olmam cidden temenn ettim!.. demitir.
(bn-i Mce, Zhd, 19)

Lednn hakkatler karsnda baz sahbler de, dtkleri hayret ve dehet okyanusundaki acziyet duygularn, u kelimelere yklemilerdir: Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-: Kularn gagalad bir hurma tanesi olsaydm! Hazret-i mer -radyallhu anh-: Keke bir ot olsaydm! Keke hibir ey olmasaydm! buyurmulardr. Mminlerin annesi Hazret-i ie -radyallhu anh- ise: Keke u aata bir yaprak olsaydm! demitir. Allhn kudret ve azameti karsnda onlar iki bklm yapan bu durum, acz ve havf makmdr. Ashb- kirmdan Hris bin Mlik el-Ensr -radyallhu anh-, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetinde vecd ile dolar ve istirak hlinde yaard. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bir sabah ona: Y Hrise, nasl sabahladn? diye sorduunda Hrise -radyallhu anh-: Hakk bir mmin olarak! cevbn verdi. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bu def: Y Hrise! Her hl ve hakkatin bir delli vardr. Senin mnnn hakkatinin delli nedir? buyurdu. Hrise -radyallhu anh-: Y Raslallh! Dnyadan el-etek ekince, gndzlerim susuz, gecelerim uykusuz hle geldi. Rabbimin arn aka grr gibi oldum. Birbirlerini ziyret eden cennet ehli ile, yekdierine dman kesilen cehennem ehlini grr gibiyim. dedi. Bunun zerine Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Tamam y Hrise! Bu hlini muhfaza et! Sen Allhn, kalbini nrlandrd bir kimsesin. (Heysem, Mecmauz-Zevid, I, 57) buyurdular. Yine Hrise -radyallhu anh- hakknda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-:

292

Bir kimse Allhn kalbini nrlandrd bir ahs grmek isterse Hriseye baksn. (bn-i Hacer, el-sbe, I, 289) buyurmulardr. Hazret-i Mevln, beyitlerinde bu hdiseyi gnl lisnyla temsil olarak yle anlatr: Hrise -radyallhu anh-, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-den: Grdklerimi anlataym m? diyerek izin ister ve anlatmaya balar: Y Raslallh! nsanlarn yarn olacak diye inandklar maher gnn bugn ortaya koyaym. Har ve nerin btn srlarn aa vuraym. Emret, bu srlarn perdelerini yrtaym. imdeki ilh hikmetler cevheri, gklerin gnei gibi parlasn! Y Raslallh! Emret, kimler dnyann kir ve irkinlikleri arasnda hlis altn ve prlantalar gibi kalmay bildi; kimler kfrn kzl ve kara rengiyle pasland, anlataym. Nbvvetinin zil olmaz nda nifkn yedi uurumunu ayn edeyim. hirette aklerin giyecei elbiseyi halka gstereyim. Orada peygamberler iin alnacak davul ve ksn sesini de duyuraym. Cokun ve takn bir hlde bulunan kevser havzn gstereyim de, suyu halkn yzne serpilsin, sesi de kulaklarna desin! Susam kimselerin o havuz etrafnda kotuklarn aka gstereyim! Onlarn omuzlar omuzlarma dokunuyor. Barmalar kulama geliyor! Cennetlikler sevinlerinden gzmn nnde kucaklaarak birbirleri ile musfaha ediyorlar. Cehennemliklerin de h-vh vzeleri ile inleyip feryd fign etmeleri det kulam sar edecek! Bunlar derinden sylediim birtakm iretlerdir. Daha da syleyeceim, ama Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in azarlamasndan korkuyorum!.. O, sekr-i mnevye mstarak olarak byle sylyordu. Grlmemi bir vecd ile kendinden gemi, (det) urunu kaybetmi, btn srlar aa vuracak hle gelmiti. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, onu bu hlden uyandrmak iin: Kendini topla! Sus! diyerek Hazret-i Hrisenin yakasn ekti ve yle buyurdu:

293

Kendine gel! Dilinin dizginini tut ki, sylenmeyecek szleri syleyecek hle geldin. Rhunun aynas ten klfndan dar frlad. Ancak unutma ki, nil olunan srlar aa vurmak, onlar hazmedemeyitendir. Allhn isimlerinden biri de Settrdr. Bunu bil ve bu sfatla vasflanmann sadetini kuru bir hazmszla kurban etme! Kintn her zerresinde ilh bir denge olduu gibi, rh lemdeki tecelller karsnda da kul, muvzene ve tidli muhfaza etmek mecbriyetindedir. Her hususta mmetine en gzel bir numne olan Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, rhniyetin zirve noktasnda bile llerin dna kmam, istikmetten ayrlmamtr. Baz zamanlarda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- yle bir mnev feyz ile dolard ki, bu hle uzun sre tahamml etmek mmkn olmazd. Hssaten vahyin nzl esnsnda fevkalde zdrap eker, inci tanesi gibi terler dkerdi. Feyz ve istirknn had safhaya vard baz anlarda: Y ie, rhniyet beni istil etti. Gel biraz benimle konu! 87 diyerek beer iklme rc ederdi. Bunun aksine dnya glib gelince de: Y Bill! Haydi namaza ar da ferahlayalm! (Eb Dvud, Edeb, 78) buyurarak beeriyet ve rhniyet iklmleri arasndaki dengeyi salard. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, i leminde son derece ll olduu gibi, da kar da dim tidl zere davranmtr. Allh Telnn kendisine lutfettii akl st yksek hakkatleri ehlinden gayrsna bildirmemitir. Bu hususun ehemmiyetine binen Hazret-i Ali -radyallhu anh- da: nsanlara anlayacaklar ekilde konuunuz. (Buhr, lim, 49) buyurmutur ki bu, kendi aklnzn erdii kadar deil, onlarn akllarnn kavrayaca derecede syleyin, demektir. Eb Hureyre -radyallhu anh-, bu srl mnev hakkatlerle alkal olarak, halkn anlayamayaca endiesiyle bir ksm hads-i erfleri rivyet etmediini yle ifde eder: Ben, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-den iki kap (dolusu ilim) belledim. Bunlardan birini halka yaydm. tekine gelince, yet onu yaym olsaydm u boynum kesilirdi. (Buhr, lim, 42) Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, yle buyurmulardr:

87

Bkz. Mnv, Feyzl-Kadr, V, 228.

294

Hikmeti ehlinden gayriye verirseniz, zulmetmi olursunuz.


me, 34)

(Drim, Mukaddi-

Bu cmle, mefhm- muhlifiyle u mny da ifde eder: Hikmet ve esrr ehlinden men ederseniz, bu takdirde yine zulmetmi olursunuz. yet-i kermede buyurulur: Allh hikmeti dilediine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek ok hayr verilmi demektir. Ancak akl sahipleri dnp ibret alrlar. (el-Bakara,
269)

Temkin ehli bykler, bu ilimden kendilerine verilen nasbi, s idrklere teklf etmemilerdir. Zr akln kavramakta ciz kald bu mahrem srlar, ehli olmayanlardan gizlenmelidir. Nitekim Allhn baz kullarna lutfettii bu mstesn srlara sahip olanlardan Hallc- Mansr, kalbindeki tecelllerden ufack bir huzmeyi f ettii iin kan heder edilmi, damla cezalandrlmtr. Vahdet derysna dalan Hallc, derin bir vecd ve sekr hlindeyken, zerindeki tecelllerin iddetli girdabna kaplm ve Enel-Hak diye feryd etmitir. Mahrem bir srrn bylece dile dklmesi, insanlarn akl kstas ile lmelerine sebep olmu ve akl, bu nezketi tartamamtr. Hallcdaki bu hl, birok velde de grlmtr. Fakat bu, ne bir tesbt ve ne de bir tehstir. Bu, sdece geici bir hldir ki fenfillh makmndayken temkin hlini muhfaza edemeyip, akla riyeti kaybeden vellerde zuhr eder. Akln zhir kstas ve kyaslar lemini terkettii, yni tkendii bu hlde, shibine eran bir teklif yoktur. Zr ilh lyle, er mesliyetin ilk art akll olmaktr. Akln ise byle szlerde hibir hissesi yoktur. Bu hllerin aklla idrk edilmesi mmkn deildir. Byle hller cezbenin galebesiyle vk olduundan, bylelerine tasavvuf tbiriyle meczb 88 denilir. Onlarn zhir llerine smayan bu gibi hlleri, ehlince mzur grlrse de avm- ns tarafndan takbh edilmesi de knanmaz. Bunun iin Hallc- Mansurun mislimizdeki zikrettiimiz sz ve kbeti hakknda; Hallc da hakl, onu ldrenler de. sretinde hkmedilegelmitir. Bu sebepledir ki tasavvufta temkin oka tavsiye edilmi ve meczup deil, czip olmaya gayret etmek makbl saylmtr.
Meczb: lh cezbe karsnda akl zaafa uram, fakat kalb leminde dim Cenb- Hakka bal olan kimsedir. Beer hayat iin yadrganacak bir hle srklenmilerse de, kalb idrk, dern anlay itibariyle pek ok sradan insanlar amlardr. Onlarn irde, idrk ve iznlar tahamml aan bir voltaja tutulmu gibidir. Zt tecellleri karsndaki aczin beer hayattaki misllerinden biri de bu kiilerdir.
88

295

Rivyete gre cellt Ebul-Hris, infaz iin Hallcn nne gemi ve iddetli bir darbe indirmiti. yleki Hallcn burnu, yz parampara olmutu. O anda ibl de, etrafndakilere mehl bir sik ile lk atarak cbbesini paralam ve baylmt. Hallcdaki bu tecell bir hldir. Bu hl geince Hak Haktr, ey da eydr. eyh ibl der ki: Biz, Hallc ile ayn merhalelerden getik. Bana mecnun dediler ve kendi hlime braktlar, ona ise akl nisbet ederek dm ettiler. Yine ibl yle anlatr: Hallc dm edilince gece vakti mezarnn bana gittim. Sabaha kadar namaz kldm. Seher vakti olunca mncaatta bulundum: lh! Bu, Senin mmin, rif ve muvahhid bir kulun idi. Bu kuluna verdiin musbetlerin hikmeti nedir? Bu esnda bana uyku galebe ald. Ryamda kymetin koptuunu grdm. Orada Hakkn u hitbn iittim: Srrmz, n-ehiller arasnda yaydndan, onun bana bu iptily getirdik! Bu ifdelerden de anlalaca zere, Hakta fn olarak hakkat srrna nil olmak deil; nil olunan srrn srkleyebilecei mnev sarholuk hlinde ehil olmayanlara f edilmesi mahzurludur. Bu lye riyet etmemekten kaynaklanan bz heyecan taknlklarn ve istisn mislleri mllendirerek, gerek tasavvuf ve Hak dostlar hakknda ileri-geri konumak, son derece mahzurludur. Allhn sevgili kullar hakknda kt sz sylemek ve onlarn kymetini takdr edememek, cehlet ve basretsizlikten ileri gelir. Bir mminin onlar reddetmesi ise asl dnlemez. Bu itibarla mnev yolda en temel esas, mukaddes llere smsk balanmak; lkin ebed esrr da reddetmemektir. Bunun yannda Cenb- Hak ile kulu arasndaki mahrem srlardan kelimelere asl pay karmamak cb eder. Btn bunlar, rh istirak hllerinde ve akln versnda (tesinde) yaanan tecelllerdir. Nitekim byle huss hller alp tekrar akl- selme avdet edildiinde, bu tip taknlklar yerini sknete terk eder. Bz Hak dostlar da rhlarna glib gelen mstesn tecelllerin tesiriyle mtad d birtakm davranlara srklenmilerdir. Fakat akl ve irdenin elden gittii o lemden uyannca yine asl istikmetlerini devm ettirmilerdir. Bir defsnda Cneyd -kuddise sirruh-a yle soruldu: 296

Bz evliyullh, vecd hline girerek mtadn dna kyorlar. Onlarn bu hli hakknda ne dersiniz? Cneyd -kuddise sirruh- yle cevap verdi: Onlar kendi hline brak, Allh ile huzur bulup rahata erisinler. eriatin aka yasaklad hususlar hri, onlarn hllerini knama. Dikkat et ki bu yol, onlarn cierlerini yakp kavurmu, say gayret kendilerini yormu ve birok iptillara katlanmlardr. Bunlar, iinde bulunduklar hlleri amak iin yaparlar. Bunda da bir mahzur yoktur. Rivyete gre Hallc- Mansurun, idam edilmeden nce yapt u du, ayn zamanda onun mnev seviyesini ve ihlsn da sergilemektedir: Allhm! Senin kullarn, Sana olan yaknlklarndan ve dinlerine ballklarndan dolay beni ldrmek iin toplandlar. Onlar bala. nk Sen, bana lutfettiin srlar, onlara da nasb etseydin, hakkmda byle dnmeyeceklerdi. yet onlardan gizlediin eyleri, benden de gizlemi olsaydn, byle ifaatta bulunmazdm. Y Rabb onlar affet! nk onlar, beni Sana kavuturuyorlar. Hallcn hlini mn leminde seyredenlerden nakledilir ki, onu daraacnda astklar vakit iblis yanna geldi ve: Bir ene 89 sen dedin, bir ene de ben dedim. Nasl oluyor da bu yzden senin zerine rahmet, benim zerime ise lnet yayor! diye sordu. Hallc, blise yle cevap verdi: Sen, Ene demekle kendini demden stn grdn. Kibrini ortaya koydun. Ben ise Enel-Hak dedim, kendimi Hakkta ifn ettim. Benlii ortaya koymak olan kibir, cehennem almetidir. Benlii ortadan kaldrmak, yni Hakta fn olmak ise hliin ifdesidir. Bu sebepten bana rahmet, sana ise lnet ve zillet indi. brahim bin Ftik, Hallc ziyaret iin gittiinde, kendisine u nasihatte bulunduunu nakleder: Ey olum! Baz insanlar benim kfrme inanyorlar, bazlar da velyetime kil oluyorlar. Kfrm ilan edenler, vel olduumu syleyenlerden Allh katnda ve benim nazarmda daha sevimlidir. Ben: Niin byle sylyorsunuz? dediim zaman o:

89

Ene: Arapada ben mnsndaki ahs zamiri.

297

Vel olduuma inananlar, bana olan hsn-i zanlarndan dolay; kfrme kil olanlar ise, dinlerine olan ballklar sebebiyle byle yapyorlar. Dnine sadkat gsteren kimse, sadece hsn-i zan besleyenden Allh katnda daha sevimlidir. buyurmutur. Hallcdaki tecelllerin ok daha tesine geen Hazret-i Mevln ise: Eer Hallc, benimle Rabbim arasndaki tecelllerden haberdr olsayd, o da beni talard. buyurmutur. Bu ve benzeri hller, Hakta fn olmann zhire taan ifdeleridir. Mevln Hazretleri fenfillh beyitlerinde u tebh ile zh eder: Sonsuz olan hayat nehrini grnce, ksedeki suyunu, yni u fn mrn, sonsuzluk nehrine kat! Su hi nehirden kaar m? Ksedeki su, nehir suyuna karnca, orada kendi varlndan kurtulur, nehir suyu olur. Byle olunca, o ksedeki suyun vasf, sfat yok olur da, zt kalr. Artk bundan sonra o ne eksilir, ne kirlenir, ne de kokar. Mevln ve emslleri gibi mnev kvma ermi bir kalbe shib olanlarn, her his ve fikri ilh hikmete mteveccih bulunduu iin, Cenb- Hak onlarn det gren gz, tutan eli olur. Mevln bir mtefekkir, ondaki dern hllerin idrkinde insanlarn ekserisinin acziyet iinde olduunu ifde sadedinde yle der: Biz, Mevln Celleddnin vecdinin feryadlarn dinledik. Dald huzur denizinin derinliklerini grmemize imkn yok. Denizin t dibinden syrlp, t suyun yzne ne vurdu ise onu gryoruz. Biz Hazret-i Mevlnnn akn deil, sadece aknn dile gelen feryadlarn elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya altmz, btn bundan ibret. Huzur denizine yalnz o dald. Bize vecdinin frtnasndan kan sesler kald. Heyht! Onu Mevln zannediyoruz. 90 Ak, vecd ve istirak hli yle bir ummandr ki ancak ehline mlum olan bir cilve-i Rabbndir. Yine bu sr ilminden bir ksmn, rumuzlu bir ekilde de olsa satrlara aksettiren Muhyiddn ibn-i Arabye, ehlullh byk deer vermi, ifdelerinin dernundaki kbna varlmaz srlarn hakkatlerini seyretmiler, onu eyh-i Ekber diye yd etmilerdir. Btn lemden uzakta olanlarsa bu nkteyi zemedikleri iin, onu kfrle ithm etmilerdir.

90

Nrettin Topu, Mevln ve Tasavvuf, s. 139.

298

Eer srlara tahamml edecek dost ve srda bulunmazsa, susmak evldr. nk herkese aklnn erebilecei lde sz sylemek gerekir. Yoksa hlden anlamayana hikmet ve mrifetten bahsetmek, hakkate zulmetmektir. Bu itibarla Muhyiddn ibn-i Arab -kuddise sirruh-: Hlimize in olmayanlar, eserlerimizi okumasnlar. buyurmutur. Hazret-i Mevln da yle der: Ben bu esrr, kapal ve muhtasar syledim. nk geni beyn etmeye alann dili, dinleyenin de idrki yanard. Yine Mevln Hazretleri, birbirinden ok farkl istdd ve kabiliyetlere takdm edilen Mesnevsinde, s idrklerin yanl yollara dmemesi iin, anlalmas g ilh esrr ve mcerred hakkatleri, ya basit ve mahhas kssalarla anlatm, ya da rumuzlarla rterek yalnz ehline mlum klmtr. Bu syede kalb derinlii bulunmayanlara Mesnevnin mnsndaki incelikleri setretmitir. Mevln -kuddise sirruh- yle der: Benim beyitlerim, beyit deil, bir mn cihndr. Hezlim de hezil deil, tedbdir. Kssalarm, basit ve sradan szler deil, tlimdir. Srlar zah ve idrk ettirmek iindir. Hazret-i mer -radyallhu anh-, hid olduu bir hdiseyi yle anlatr: Birgn Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in huzruna girdim. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh- ile tevhd-i ilh hakknda sohbet ediyorlard. Aralarnda oturdum. Sanki Arapa bilmeyen biriymiim gibi szlerinden hibir ey anlayamadm. Eb Bekre: Bu hl neyin nesidir? Siz Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ile hep byle mi sohbet edersiniz? diye sordum. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-: Evet, bazen Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ile babaa iken byle sohbet ederiz. 91 buyurdu. Hazret-i mer gibi dehsndan phe edilemeyecek derecede bir insan, z lisnyla vk olan bir mbhasede idrk gl ekerse, sradan insanlarn ne durumda olaca buna kysen kolayca anlalabilir. te byle sohbetlerde ifde olunan hakkatlerin satra dklmeleri ve bu sretle umma intikalleri arzu edilmemi ve son derece mahzurlu grlmtr.
91

Bilgi iin bkz. Ahmed bin Abdullh et-Taber, er-Riyzun-Nadra, II, 52.

299

Ancak bu syededir ki byle gereklerin avma sr olarak kalp srf ehil kimselere intikli salanmtr. Bundan dolay, mazannadan (kemle erdii zannolunan kimselerden) bahsedilirken;

yni Allh Tel, onun srrn (i le

mini) her trl mnev lekelerden arndrsn. ifdesi kullanlr.

Gyesi itibriyle tasavvuf, insanlarn kalb lemiyle megl olduu iin kintn yaratl sebebi olan muhabbeti de tabi olarak kullanmaya mecburdur. Bu yzden o, ak ve muhabbet yolu olarak da vasflandrlmtr. Ancak ak, bir cokunluk olduundan, irdenin zaafa uramas, cezbe, vecd ve heyecann kontrol edilememesi gibi bir netceyi de beraberinde getirebilir. Nitekim Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ile Cfer-i Tayyar -radyallhu anh- arasndaki engin muhabbetten bir misl yledir: Cfer -radyallhu anh-, bir grup sahbi ile Habeistan hicretinden dnp Medneye geldi. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in Hayberde olduunu renince, durup dinlenmeksizin, hasretle yoluna devm etti. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, Cfer -radyallhu anh- karsnda grnce sevince garkolarak: Hayberin fethi ile mi, Cferin gelmesi ile mi sevineyim?.. Sre, IV, 3) buyurdu.
(bn-i Him, es-

Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- umretl-kaz 92 dnnde, Seyyid-hed Hazret-i Hamzann yetim kz Ftmann bakmn kimin stlenecei konusunda yaknlaryla mzkere neticesinde onu, Cfer-i Tayyra emnet etmi ve Cfer -radyallhu anh- alnndan perek ona: Yaratl ve ahlk itibriyle bana ne kadar da benziyorsun. 43) iltifatnda bulunmutu.
(Buhr, Megz,

Cfer -radyallhu anh-, bu nebev iltifat karsnda yle heyecanland ki, sevincinin iddetiyle kendinden geti. Msum bir ocuk gibi oynamaya, pervneler gibi vecd iinde dnmeye balad. (Ahmed b. Hanbel, Msned, I, 108) te insanolu, nil olduu bylesine ulv bir iltifatla kendinden geip sermest olabilecei gibi, ilh tecelllerle ikrm ve lutuflara nil olduunda da d lemden syrlp istirak hline brnebilir. Bu gyet tabidir. Mhim olan, o heyecan seli iinde dah, beer olmann gerektirdii artlarn dna tamamak, denge ve istikmeti muhfaza edebilmektir.

92

Umretl-kaz: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in Hudeybiye anlamasnn yapld sene niyet edip gerekletiremedii ve bir sonraki yl kaz olarak yapt umre.

300

Bu dengenin muhfazas iin tasavvuf yollarda zhir ilimler ile mnev hayat birletirmi olan kimselerin rehberliine ihtiya vardr. rad vazifesiyle mkellef olanlar, zhir ilimlerde lzumlu bir kudret ve seviyeye ulamad takdrde, ak ve muhabbet yolundaki tehlike yine byktr. Bunu bertaraf etmek iin Nakibendiyye gibi baz tarkatlarda mridler zhir ilimleri de bilen kimselerden olagelmi ve bylece iret edilen tehlikeden kendilerini muhfaza edebilmilerdir. Evliyullhtaki terbiye uslleri farkl farkldr. Tasavvuf yollarnn byklerinden Naklik, sliki cezbe hline drmeden terbiye eder. Abdlhlk Gucdevn Hazretleri: Eer Hallc, bizim zamanmz ve terbiyemizde olsayd, onu sekr hline dmekten Allhn izniyle korurduk. buyurmutur. Bz tarkatlerde ise zaman zaman cezbe ve cokunluun iddeti sebebiyle grlen heyecan taknlklar, eriat nazarnda bir ayak srmesinden ibrettir. Bunlar, aslnda makbl olan heyecan ve cokunluun arlkta dourabilecei tehlikeyi gstermektedir.

Peygamberlerin mterek vasflarna ilveten kendilerine has frik birtakm hussiyetleri bulunduu ikrdr. Evliyullh zmresi de birbirlerine kar aynen byledirler. Mesel cell veya ceml mizata olabilirler. Fakat bunlarn hepsi kalb leminde Cenb- Hakk sradan insann idrk ve ihtasndan daha farkl bir srette bilir ve btn fn ve fnliklerden vazgeerek Ona yaklama gayreti iinde olurlar. Bu usuz bucaksz mrifetullh sahasnda dim bir srette aczini idrk hlinde bulunurlar. Byle olmakla berber bunlarn hepsi, ayn merhalede olmad gibi ayn vazfeyle de mkellef deildirler. Bzlar seyr u slkn nihyetinde halka dner. Bunlar iradla mkelleftirler. Evvelce de ifde etmi olduumuz gibi bir ocua tedrc bir sretle ders veren bir muallim gibi vkf olduklar hakkatlerin ounu beer mnsebetlerinde bilmez gibi davranrlar. Bu hlden kinye olarak bir eyi bilip de bilmezden gelmeye, techl-i rifne tbir olunur. Dier bzlar ise iradla mkellef olmadklarndan, onlar, hayret makmnda kalr ve dim bir srette skt hlinde olurlar. Byleleri ilh kudret aklar karsnda ll (dilsiz) gibidir. nsanlara kar vazifeli olan bzlarysa det alayanlara dner. Dillerinden ve gnllerinden ilh sr ve hikmetler tamaya balar.

301

Kimilerinde ise bu hller, dim olmayp deikendir. Hayatlarnda muhtelif safhalar olur. Bu hllere bir misl olarak Muhammed Pris Hazretlerindeki tecelllerden biri de yledir: Muhammed Pris Hazretleri yats namazndan sonra mescidin avlusunda bir miktar tevakkuf eder, ksa bir sohbetten sonra hnesine doru yoluna devam ederdi. Bazen de kendisinde yle bir hl tecell ederdi ki, sabah ezanna kadar mescidin avlusunda det donakalr, derin bir hayret hli yaard. Sabah ezanyla beraber tekrar mescide girerdi. Bu vellerin yaay ve duyular gibi, lme kar tavrlar da farkl olmutur. Hazret-i Mevln, ak- ilh ile kavruluundan dolay, lm vuslat ve eb-i ars olarak telakk etmi; Hasan- Basr -kuddise sirruh- ise, hayetullh tecellsinin galebesi sebebiyle, dim son nefeste ne hlde olaca endiesi tamtr. Lednn ilim hakknda bildiimiz btn mlumat, bu ilmin evveliyetle peygamberlerdeki ve bir nebze de olsa, nasbi olan vel kullardaki muhtelif tecelllerinden, kelma inklb edebildii kadaryla krnt kablinden nasiplerdir. Bu ilmin mutlak hakkati, Cenb- Hak katnda olduundan, onu gerek manasyla kavrayabilmek, idrk snrlarmzn zerinde bir keyfiyettir.

302

2. FRSET Firset, Allh Telnn sevdii kullarnn kalblerine lutfettii bir nrdur. Yni aklllk, stn zek, sezmek, bilmek ve anlamak gibi hllerin mnev bir idrk kbiliyeti olarak kalbde vuk bulmasdr. Kalbe doan samm hisler ve nil olunan ilhmlar syesinde, hdiselerin iyzn, zihinlerden ve kalblerden geenleri doru tahmin ve tehs etmektir. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-:


Mminin firsetinden saknnz; zr o, Allhn nru ile bakar. (Tirmiz, Tefsr, 15) buyurmutur. phesiz ki bu firsete, nefsinin gurrundan syrlp Allhn nruyla bakanlar nil olabilirler. slm trihinde bu hlin pekok misli vardr: Hazret-i Enes -radyallhu anh-, kendi rivyetine gre; birgn Hazret-i Osman -radyallhu anh-a giderken yolda bir kadn grr. Kadnn gzellii aklna taklr. Bu dnce ile Hazret-i Osmann yanna girer. Onu gren Hazret-i Osman -radyallhu anh-: Ey Enes! Gzlerinde zin izleri olduu hlde buraya giriyorsun. der. Bu sz karsnda aran Enes -radyallhu anh-, hayret iinde: Allhn Raslnden sonra da m vahiy geliyor? diye sorunca, Hazreti Osman -radyallhu anh-: Hayr, bu bir basret ve doru bir firsettir. 93 buyurur. Hazret-i mer -radyallhu anh-n pek ok husustaki reyinin daha sonra gelen yetlere muvfk dt de mehurdur. Nitekim Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-: Sizden nce yaam mmetler iinde kendilerine ilhm olunan kimseler vard. yet mmetim iinde de onlardan biri varsa, hi phesiz o merdir. (Buhr, Ashbn-Neb, 6) buyurmulardr. Eb Abbas bin Mehd yle anlatyor: Sahrda yolculuk yaparken, yannda su krbas bulunmayan, ba ak ve yaln ayak bir kiinin nm sra gittiini grdm. Kendi kendime, acaba bu adam namazn nasl klar, galiba adamda abdest ve namaz diye bir ey yok, diye dndm. Derken adam bana dnd ve: Biliniz ki Allh, iinizde olanlar biliyor, bu sebeple ondan saknn. (el-Bakara, 235) mealindeki yeti okudu. Bu esnda ken93

Kueyr, Risle, 238.

303

dimden geerek yere ylverdim. Kendime gelince, o zta bu nazarla baktm iin Allhtan af diledim ve yoluma devm ettim. Yolda yrrken o zt yine gzme iliti. Onu grnce iim bir heybet hissi ile doldu. Olduum yerde durakaldm. Adam bana dnd ve: O, kullarnn tevbesini kabul eder, gnahlarn balar ve yaptklarn bilir. (e-r, 25) mealindeki yeti okudu ve gzden kayboldu. Bir daha kendisini gremedim. Znnn- Msr -kuddise sirruh- da yle anlatyor: Birgn, zerinde eski ve yamal elbise bulunan bir gen grdm. Nefsim ondan nefret ediyorsa da kalbim onun vel olduuna hidlik ediyordu. Nefsimle kalbim arasnda kalp, dnmeye baladm srada gen, srrma vkf oldu ve bana bakarak: Ey Znnn! Bana, elbisemin eskiliini grmek iin bakma! nci, sadefin iinde olur. dedi ve oradan savuup gitti. Evliyullhtan Abdlhlk Gucdevn Hazretlerinin sohbetine ilk kez gelen ve Hristiyanln gizlemekte olan bir gen: Mminin firsetinden korkunuz! nk o, Allhn nruyla bakar! hadsinin srr nedir? diye sordu. Abdlhlk Gucdevn Hazretleri cevben: Belindeki znnr kar! (Hristiyanlarn takt o kfr almetini z!) Ve slm ol!.. dedi. Bu ak firset karsnda gen, Hazret-i Prin nnde kelime-i ehdet getirdi; mslman oldu. Yine rivyet edilir ki, Cneyd-i Badd -kuddise sirruh- da, mslman klndaki bir gencin yahudi olduunu ve yaknda slm ile erefleneceini ilk bakta firsetiyle tesbit etmitir. Hlsa firset, kalbdeki mn ve takv derecesine gre artp eksilebilen ilh bir mevhibedir.

304

3. TASARRUF - KERMET Kdir-i Mutlak olan Cenb- Hak, bir eyi murd ettii zaman ona Kn yni ol der ve o i gerekleir. Buna ramen Allh Tel ilh murd muktezsnca bz hdiselerin tasarrufunu birtakm kullarna tevd eylemitir. Hakkatte o tasarruflar, yine Rabbimizin yaratc sfatyla o ie dhil olmad mddete gerekleemezse de Cenb- Hak bylesi tasarruflarda bu kullarn birer vsta klmtr. Tpk drt byk melekte olduu gibi. Mesel bu meleklerden Cebril -aleyhisselm-, vahyi peygamberlere bildirmekle; Mikil -aleyhisselm-, tabiat hdiselerini sevk ve idre etmekle; Azril aleyhisselm-, can almakla; srfil -aleyhisselm- ise, Sra flemekle vazfelendirilmilerdir. Elbette ki Cenb- Hak bu vazfeleri o meleklere gerek olmakszn dorudan doruya da gerekletirebilirdi. Fakat Allh Tel, ilh irdesiyle onlara byle bir vazfe ve salhiyet vermitir. Meleklerin g ve kudreti de essen Cenb- Hakkn kudretindendir. O gc onlara veren Allh Teldr. Btn mahlktn g ve salhiyeti de bunun gibidir. Allh Tel peygamberlerine de bz tasarruf salhiyetleri vermitir. Bunlar arasnda Sleyman -aleyhisselm-n hayvantn dillerini bilmesi, rzgarlara ve cinlere hkmetmesi mehurdur. Peygamberlerin imm Fahr-i Cihn Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e de pek ok mstesn salhiyetler lutfedilmitir. Onun mmetinin sekinlerinden bzlar da bu lutuflardan Cenb- Hakkn verdii kadar hissedr olmutur. Mesel Abdlkdir Geyln, Ahmed er-Rif gibi bz byk vellerin gerek hayatlarnda ve gerekse vefatlarndan sonra bz tasarruflarda bulunduu sk sk nakledilir. Tasarruf, herhangi bir fertte onun mnhasran kendi irdesiyle vk olmayp aynen, btn vukuatta olduu gibi Allh Telnn Hlk sfatn tecell ettirerek o fiile dhil olmasyladr. Yni, tasarrufun baka herhangi bir olutan fark yoktur. Fark, bunun istisn oluundadr. Yni her kula, myesser bulunmayndadr.

Tasarrufun bir eidi olan kermet; Cenb- Hakkn bir ikrm olarak, kmil bir mn, mrifet ve takv netcesinde vel kullarda zuhr eden ve tabiat knunlaryla zh edilemeyen, fizik tesi hrikulde hdiselerdir. Bu, kermetin sr olan ksmn tekil eder. Ehlullh nazarnda esas kermet ise istikmet zere yaa-

305

maktr. Hak dostlar, nil olduklar bu mnev salhiyetle gr, dn ve hatt davran itibriyle sir insanlardan farkldrlar. Triften de anlalaca zere, evliydan zuhr eden kermetler iki ksmdr: 1. Mnev kermet: lim, ahlk, ibdet, mrifet ve takvda mesfe kat edip mnen seviye alarak,

Emrolunduun gibi tam bir is

tikmet zere ol! (Hd, 112) yet-i kermesinin muhtevsndan bir hisse alabilmektir. Yni istikmettir. Mesel, istikmet zere olan bir velnin azndan kan szler hikmet ve irad olduu hlde, o szler yle bir slb ile vk olur ki muhtablarndan hi kimsenin gnl incinmez. Velev o szler, karsndakinin hatsna iretle kz mhiyetinde olsa bile. Bunlar, akl ve tefekkrle elde etmek mmkn deildir. Allh Tel, bunu ancak setii kullarna ihsn eder. 2. Kevn ve sr kermet: Tayy-i mekn, ortada bulunmayan eyy gz nne getirme, vah hayvanlara i grdrme vs. gibi madde leminde meydana gelen hrikuldeliklerdir. Gerek tasavvuf erbb, bu tip kermetlere fazla tibr etmezler. Zten byle bir kermetin izhr, velliin artlarndan da deildir. Allh Tel, bu tip tasarruflar da setii bz kullarna lutfeder. Ancak bu tr kermeti zarret olmakszn izhr etmenin ho bir ey olmad ifde edilmitir. Bir vel de mmkn mertebe bu tip bir kermet izhr etmek istemez. nk halkn hayranl, alklar gelir. Chil kimseler artk her eyi o velden beklemeye balarlar. Her ne kadar halk, bu kermet trlerinden ikincisine rabet ederse de aslnda makbl olan ilkidir. Zr tasavvuf ehli ittifk etmilerdir ki, En byk kermet, istikmettir. stikmet zere olmayan bir slikin rpn ise beyhdedir. Mevln Hlid-i Badd Hazretleri: stikmet ve gayret, saysz kef ve kermetten efdldir. Ayrca bilinmelidir ki kef ve kermet, dnin emirlerine riyeti artrmaya vesle olmuyorsa, bel ve fitneden baka bir ey deildir. der. Kermetlerin ulv bir gyesi vardr. Bu da, muhtablarn, tbir cizse ok tesiriyle istikmete ynlendirmektir. Ancak dn, ilh tekliften (mkellefiyetlerden) ibrettir. Kymete kadar bu vasfyla devm edecektir. Fevkaldelikler ise, dnin teklif vasfna zarar verir. Bu sebepledir ki ok mecbur kalmadka ne peygamberler mcizeye bavurmu, ne de veller, kermet izhr etmilerdir. Gerek bir kermetin ummiyetle u netceleri olur:

306

1) Nefsi edeblendirmesi, 2) Kalbin irkin huy ve temyllerden temizlenip feyz-i ilh ile tezyn edilmesi, 3) Srlarn ve hikmetlerin kalbe ayn olmas. Dier taraftan, kermetlerin zuhra gelmesinde en mhim vstalardan biri de Cenb- Hakkn kuluna srr olarak bildirdii ism-i zamdr. lh mevhibeler bahsinde mhim bir mevkii bulunan ism-i zam mevzuuna da ksaca temas etmek isteriz. sm-i zam, kendisiyle yaplan duy mstecb klan ilh isimlerden biridir. Ancak bunun, Cenb- Hakkn isimlerinden hangisi olduu noktas bir srdr ve bu hususta pek ok rivyetler vardr. Bunlar arasnda Hak Telnn yce ztnn ismi olan ve btn isimleri kendinde toplayan Allh lafznn ism-i zam olduu gr kuvvetlidir. Bu husustaki telkklerden biri de yledir: Cenb- Hak, insanoluna nefha-i ilh olarak kudretinden bir nasb lutfettii iin ilh esmsnn en mll tecellsini insanda gerekletirmitir. Kmil insan, ftratnda bilkuvve mevcd olan bu ilh esmy, kuvveden fiile kararak Allhn ahlkyla ahlklanma bahtiyarlna erebilen kimsedir. Dolaysyla bir kulda hangi ilh ismin tecellsi galebe hlindeyse o kii iin, onun ism-i zam olduu sylenir. Yni merhamet ve efkat duygular inkif etmi olan bir kulda yce Rabbimizin Rahmn ve Rahm isimlerinin tecellsi hkimdir. Dolaysyla byle bir kimse iin bu isimler ism-i zam saylmtr. Ancak asl mrifet, Cenb- Hakkn gzel isimlerinin muktezsn, yaanan bir ahlk hline getirebilmektir. Yoksa birok kimse ism-i zam kitaplardan veya ezberden okur geer. O hlde dil, Y Rahmn, Y Rahm!.. derken, kalbin merhametten nasbi yoksa, arzu edilen eyin hsl olmasn beklemek beyhdedir. Bu hususta Hazret-i Ali -radyallhu anh- ile bir bedev arasnda vk olan u hdise pek ibretlidir: Birgn fakir bir bedev Hazret-i Alden sadaka ister. Hazret-i Ali -radyallhu anh-, o an iin baka bir imkn bulunmadndan, yerden bir avu kum alr ve bir eyler okuyarak kuma fler. Ardndan da bunlar bedevnin avucuna altn olarak dker. Bedev hayretler iinde kalr. Bunun nasl olduunu, avucundaki kuma ne okuduunu kendisine de sylemesi iin Hazret-i Aliye yalvarr. Hazret-i Ali -radyallhu anh- ise gyet skin bir ekilde, okuduunun Ftiha Sresi olduunu syler. Bunun zerine sevinle yerden bir avu kum alan bedev, Ftiha Sresini okuyup kuma fler. Fakat kum, ayn kumdur. Bedev, Hazret-i Aliye bunun hikmetini sorar. Hazret-i Ali ise, iin zn ylece hlsa eder:

307

Bu, bir kalb farkdr. Mevln Hazretleri de Mesnevsinde yle bir kssa zikreder: Birgn Hazret-i s -aleyhisselm-a bir kimse yol arkada olmu. Berber giderlerken bu kimse, bir kede baz kemikler grm ve Hazret-i sya yalvarm: Ne olur y s! Bildiin ism-i zam bana da ret de bu kemikleri diriltip kaldraym. Hazret-i s ise cevben: O i senin krn deildir. sm-i zam okuyup ly diriltmek iin yamurlardan daha temiz bir nefes shibi, kullukta meleklerden daha anlayl bir kii olmak gerek. sm-i zam, pk bir lisn ve temiz bir kalb ister. Yni yle bir kimse ki, nefsi haram ile mlevves olmasn ve melekler gibi isyn ve gnahtan pk olsun. nk bir kimsenin nefsi pk olursa; o kimsenin dus makbl olur. Hak Tel o kimseyi haznelerinin emni eyler. Mesel farzedelim ki sen Hazret-i Msnn assn elinde tutabilirsin. Fakat Msdaki kuvvet sende var m ki, onu ejderha yapabilesin ve onu zapta kdir olabilesin. Hatt Musnn ass ejderha olunca kendisi bile korkmutu da Cenb- Hak ona: Korkma y Ms! (en-Neml, 10) buyurmutu. te bunun gibi, sende snn nefesi yokken ism-i zam okuyup ezberlemenin sana ne faydas olur ki. dedi. Fakat gfil gene durmad ve: Y s! Bu istdd bende yoksa, sen bri o kemiklerin zerine oku! dedi. s -aleyhisselm-, bu ahman szlerine ziydesiyle taaccb etti ve: Y Rabb! Bu esrrn hikmeti nedir? Bu ahman bu derece cidle meyli nedendir? Kendisinin kalbi l, bakasnn cesedini diriltmeye alyor. Hlbuki ona den, asl l olan kendisini ihy etmek. Kendisini diriltmek iin du edeceine, bakalarn ihyya alyor. Bu ne gaflettir! dedi. te gerek Hak dostlar, gnllerinde bu olgunlua kavumu kimselerdir. Bu itibarla Allhn vel kullarndan bir kermet zuhr ettii zaman, onlarn Allhn lutuf ve ikramlarna kr duygular daha da artar. Bu hlleri, yaptklar mchedelerde kendileri iin g kayna olur. Hakk veller kermetleri sebebiyle hiretlerinin teminat altnda olduu hissine asl kaplmazlar. Bilakis, Allha kar acziyet, tevz ve nefislerini hakir grme duygularyla dolarlar. Gurur, kibir ve fitneye dme endiesinden hl kalamadklar iin, korku iindedirler.

308

Nitekim Allh -celle cellh-nun kendisine ism-i zam bildirdii Belam bin Barann, dt hazn kbet pek ibretlidir. Bu zt, sriloullar iinde lim ve vel biri olarak biliniyordu. Fakat sonradan kibir ve dnyya aldanma netcesinde o yksek hlini kaybetti, hatt mnsz olarak ld. Bu hdise Kurn- Kermde yle bildirilmitir: Onlara (yahudilere), kendisine yetlerimizden verdiimiz ve fakat onlardan syrlp kan, o yzden de eytann peine taklp, sonunda azgnlardan olan kimsenin haberini oku. Dileseydik elbette onu bu yetler syesinde ykseltirdik. Fakat o, dnyaya sapland ve hevesinin peine dt. Onun durumu tpk kpein durumuna benzer: stne varsan da dilini karp solur, braksan da dilini sarktp solur. te yetlerimizi yalanlayan kavmin durumu byledir. Kssay anlat; belki dnrler. (el-Araf, 175-176) Kermet shibi bir velye ar iltifat, bu sebeple son derece mahzurlu ve tehlikeli grlmtr. Hak dostlarnn, kermet tehr etmekten ictinb etmelerinin sebeplerinden biri de bu tehlikedir. Kermet, nih bir mertebe deildir ve velnin mnev derecesini gstermez. O Hak dostlar gyet iyi bilirler ki, peygamberlerden baka hi kimse teminat altnda deildir. Kimi insan vardr; Cehenneme bir kar kalmken Cennete giriverir. Kimisi de Cennete bir kar kala Cehenneme yuvarlanverir. O hlde her mmin: ... Yakn (lm) gelinceye kadar Rabbine kulluk et! kermesini hayat dstru edinmelidir.
(el-Hicr, 99)

yet-i

Her hususta olduu gibi kermet eklinde zuhr eden byle ilh lutuflar karsnda da yegne lmz Kurn ve snnettir. Bununla birlikte, kermetin, inkr edilemez bir ekilde hak ve hakkat olduu da bir vkadr. Nitekim kermetin Kurndaki delillerinden birka yledir: Sleyman -aleyhisselm-a, veziri saf, Sebe melkesi Belksn taht hakknda ... Gz ap kapayncaya kadar onu sana getiririm... (Neml, 40) demi ve bu da gereklemitir. Zekeriy -aleyhisselm-, mbede kapanp ibdetle megl olan Hazret-i Meryeme bakmakla mkellef klnmt. Fakat mbede her girdiinde Hazret-i Meryemin yannda eitli rzklar gryordu. Bunun hikmetini renmek iin Hazret-i Meryeme: Bu rzklar sana nereden geliyor? diye sormu, Hazret-i Meryem: Allh katndan (l-i mrn, 37) diye cevap vermitir. Ve yine l-i mrn Sresinin 24 ve 25. yetlerindeki Hazret-i Meryemin dorudan Allh tarafndan rzklandrlmasna dir haberler, kermetin Kurndaki delillerindendir.

309

Snnetteki delilleri ise pek oktur: Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: kii, daha beikteyken konumutur. Bunlar: Meryem olu s, Creyce isnd edilen ocuk ve dier bir ocuktur. buyurmu ve bunlar zh etmitir. 94 Dier bir sahih hadste de, yolculua km olan kiinin geceleyin sndklar bir maarada mahsur kalmalar anlatlmtr. Maarann girii, devrilen bir kaya ile kapanm, yolculardan her biri, Allh rzs iin yapt bir amele tevessl ederek du etmi ve netcede zuhra gelen ilh ikrm ile maarann girii almtr. 95 Rivyete gre, mer -radyallhu anh- minberde halka hutbe verirken Y Sriye daa, daa! diye seslenmitir. Hutbedeki mevzu ile hi alkas olmayan bu sz syledii srada Sriye, Medneye bir aylk mesfede Allh dmanlaryla harb etmekteydi. Fakat Allh -celle cellh-, mer -radyallhu anh-n sesini Sriyeye duyurmutur. (bn-i Hacer, el-sbe, II, 3) Buna benzer misller sahab devrinde pek oktur. Dier taraftan kermetin zdd olarak, kfir, fsk ve mteeyyh, yni vel olmad hlde vellik taslayan bz ahslardan, evliynn kermetine benzer birtakm fevkaldelikler sdr olabilir. Bunlarn iddilarna uygun olarak meydana gelen hrikuldeliklere de istidra denilmitir. Byle hller birtakm rh temrinler syesinde gerekleir. Yni, ruhtaki bz kbiliyetleri din d birtakm tesirlerle de kuvveden fiile karmak mmkndr. Mesel Hind fakirleri de ekseriy riyzat yoluyla rh bir kuvvete ularlar. Bzan da bu, sihir veya cinnlerden huddam 96 kullanmak sretiyle vk olur. Bu gibi fevkaldeliklerin kermetten farkn anlayabilmek ilim iidir. Fakat u kadarn syleyelim ki bylelerinin hayt takv lleri iinde cereyn etmez. Bunlar snnet-i Raslullha ittibda nkstrlar. lk dikkat edilecek nokta da budur. Nitekim Cneyd-i Badd -kuddise sirruh-: Bir kiiyi havada uarken grseniz, hli kitap ve snnete uymuyorsa bu bir istidratr. buyurur.

Bkz. Mslim, Birr, 8. Bkz. Buhr, Edeb, 5; Enbiy, 53; Zikir, 100. 96 Belli okumalarla bir cinnnin itaat altna alnmas ve bir hizmeti gibi kullanlmas mmkndr. Byle cinnlere Huddm denilir. Huddm, onu kendisine bend etmi olan insann her emrini istdd nisbetinde yerine getirir.
95

94

310

lh bir ikrma mazhar olarak herhangi bir fevkaldeliin kendisinde vcud bulduu kimse zaten bunu bir nev gsteri edsyla yapamaz. nk gerek Hak dostlar, gsteriten ber bulunduklar iin ok mecbr kalmadka bunu izhr etmezler. nsanlara, rnek alnabilecek beer ahlk mkemmellikleriyle grnrler. Tpk Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in mmetine mkemmel bir nmne olabilmek iin ummiyetle beer temyller iktizsnca hareket edip, ihtiya hlinde -Allhn izniyle- ndiren mcize gstermesi gibi. Allh dostlar da Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yolundan kl kadar ayrlmazlar. Kermet ile istidrcn farkn kavrayabilmek iin sdece bu hussa dikkat etmek bile kfdir. Firavun da, istidra shibi olanlardand. Drtyz senelik mr boyunca bir ba ars bile duymad. Dileri de yekpre idi. Yoku aa inerken atnn n ayaklar uzard. stidra, kfir ve fska gurur ve kibir verir. kbetini daha beter hle getirir. Ms -aleyhisselm-, Kzldenize assn vurup Allhn izniyle yol hline getirince, arkasndan kovalayan Firavun, askerlerine dnp: Bakn! Celdetimden, deniz yol hline geldi. dedi. Hlbuki o yola girince, yol yine denize inklb etti. Firavun, askerleriyle berber helk oldu. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, hads-i erflerinde Decclin de birok istidra gstererek insanlar kandrmaya alacan bildirmitir. Bir de istidra shibinin iddisnn aksine zuhr eden hller vardr ki buna da ihne (zelil klma) ad verilir. Mesel peygamberlik iddisnda bulunan bir yalanc olan Mseylemetl-Kezzb, kuyudaki suyun bollamas iin kuyuya tkrm, fakat kuyunun suyu tamamen kurumutur. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ve ashb- kirm devrinde tasarruf ve kermetlerin gereklemesi nasl mmkn olmusa, daha sonraki dnemlerde meydana gelmesi de ylece imkn dhilindedir. Vellerin, bir ksm insanlarn irdelerine yn vermek maksadyla izhr ettikleri tasarruf ve kermetler, tb olduklar peygamberin bereketiyledir ve ayn zamanda onun mcizelerinin bir nev devm mhiyetindedir. Gerek asr- sadette, gerekse daha sonraki zamanlarda vuk bulan tasarruf ve kermetlerin birok hidyetlere vesle olduu trih bir gerektir. Nitekim byle hdiselere hid olan pek ok kimse, Velsi byle olan bir dnin, nebsi kimbilir nasl olur!.. diyerek kermetin asl merkezini teyd etmilerdir.

311

Tasarruf ve Kermete Dir Bz Huss rnekler: Kintn Hlk ve Mliki olan Allh Tel, kendi varln bilmesi, ibdet ve tatte bulunmas ve yeryzn mar etmesi iin mahlktn en ereflisi olarak insan kendine halfe tyin etti. yet-i kermede bu gerek:


Hatrla ki Rabbin meleklere: Ben yeryznde bir halfe yaratacam. buyurmutu (el-Bakara, 30) eklinde beyn edilmitir. Burada insann halfe klnmas u mnlara gelmektedir: Kendi irdemden, kudret ve sfatmdan ona bz salhiyetler vereceim; o bana izfeten, bana vekleten mahlktm zerinde birtakm tasarruflara ship olacak; benim nmma ahkmm icr edecek; o bu hususta asil olmayacak; kendi zt ve ahs adna asleten ahkm icr edecek deil, ancak benim bir nibim ve veklim olacak. rdesiyle benim irdelerimi, benim emirlerimi, benim kanunlarm tatbike memur bulunacak. Sonra onun arkasndan gelenler ve ona halef olarak ayn vazfeyi icr edecek olanlar bulunacak, O (yce Allh) sizi yeryznde halfeler kld. (el-Enam, 165) srr zhir olacak. (Elmall, Hak Dini, I, 299-300) Gerek Peygamberlerde zuhr eden tasarruf ve mcizeler, gerekse Hak dostlarnda grlen tasarruf ve kermetler, insann bu halfe olma srrnn bir tecellsidir. Bu tecelllerin saysz misllerinden birka yledir: Mansr bin Abdullh, Eb Abdullh ibn-i Cellnn hlini u ekilde rivyet etmitir: bn-i Cell der ki: Medne-i Mnevvereye gelmitim. Yoksulluk iindeydim. Raslullh sallllhu aleyhi ve sellem-in kabr-i erifine vardm. Selm verdim ve: Ey Allhn Rasl! Fakr u zarret iindeyim!.. Sana misfir oldum... dedim. Bir mddet sonra zerime uyku hli geldi. Uykuda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bana bir rek ikrm ettiler. Yarmn yedim, sonra uyandm; dier yarmn da yanmda buldum. 97 Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in veftlarndan sonra yaanan bir baka hikmetli hdiseyi el-Utb yle anlatyor:

97

Bkz. Kelabz, Taarruf, ev. S. Uluda, s. 214.

312

Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in kabr-i erfleri yannda oturuyordum. Derken bir bedev gelerek: Selm sana ey Allhn Rasl! Ben Allh Telnn; Eer onlar, kendilerine zulmettikleri zaman sana gelip de Allhtan mafiret dileseler ve Rasl de onlar iin mafiret talebinde bulunsayd, Allh ok affedici ve esirgeyici bulurlard. (en-Nis, 64) buyurduunu iittim. te gnahlarmdan tevbe edip mafiret dileyerek ve benim iin Rabbime efaatte bulunman isteyerek sana geldim. dedi. Sonra ili bir iir okudu ve oradan ayrld. O esnda bana bir uyku bast. Ryamda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i grdm. Bana: Ey Utb! Bedevye yeti ve Allhn onu baladn kendisine mjdele! buyurdu. (bn-i Kesr, Tefsr, I, 532)

anakkale muhrebelerinin pek iddetlendii bir hengmede Binba Ltfi Bey: Yeti y Muhammed! Kitabn elden gidiyor!.. 98 diyerek feryd ediyor, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-den istimdd ediyordu. Allh Raslnden ihls ve sammiyetle taleb edilen bu yardmn ne ekilde tezhr ettiini aadaki vka net bir srette teyd eder: Yl, 1928... anakkale zaferinin zerinden tam 13 yl gemitir. lim, rif ve zarif insan Alasonyal Ceml t Hocaefendi hacca gider. Hocaefendi, Mednede, birok deerli zevat ile tanma frsat bulur. te bu mbrek ztlardan biri de, Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in trbedrdr. Bu hak dostu, ayn zamanda sdk bir Osmanl dostudur. Osmanl der, baka bir ey demez. Ceml t Hocaefendi, sormaktan kendini alamaz: Niin bu derece muhabbet? Bu pr-i fn olmu nrn trbedar, hi duraksamadan u cevb verir: Osmanly, slm nmna sevmek iin, bir htram bile bana yeter. Hocaefendinin srr zerine, esiz htray yle anlatr: 1915 haccna, Hindistan ulemsndan bir zt da gelmiti. Bu zt, dern dnys zengin bir Allh dostu idi. Hacdan sonra, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i ziyret iin, Medneye gelmiti. ok mahzun grnyordu. Bir trl gznn ya dinmeyen o mbrek zt, hznnn sebebini sorduumda, gzyalar daha da oalarak u cevb verdi:
98

Bkz. Mehmed Niyz, anakkale Maheri, s. 352-355.

313

Bunca yl sonra nasb oldu, lemlerin Efendisini ziyrete geldim. Fakat mhede ettim ki, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- makmnda deil. Yoksa benim kalb gzm m krelmi?.. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin varln neden hissedemiyorum? te Medneye geldim geleli bu dncelerle perinm! Yal trbedr, o gece rysnda, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-i grr. Hindistanl limin anlattklarn hatrlar. Allhn Rasl, onu merakta brakmaz ve yle buyurur: Evet, hissedilen dorudur. Ben imdi Mednemde deilim. anakkaledeyim... Zor durumda olan asker evlatlarm yalnz brakmaya gnlm rz olmad. imdi onlara yardm ediyorum. (18 Mart 2001 Pazar tarihli Zaman Gazetesinden) Nitekim ngiliz generali Hamiltonun anakkale yenilgisi zerine syledii: Bizi Trklerin madd gc deil, mnev gc malb etmitir. nk onlarn atacak barutu bile kalmamt. Fakat biz, gkten inen gleri mhede ettik. tirf da yukardaki ifdelerin det bir hidi gibidir. Bu nev hdiseler, Cenb- Hakkn peygamberlerine veftlarndan sonra da verdii bir tasarruftur. Onlar, kabirlerinde bizim dnyev intiblarla mhiyetini idrk edemediimiz bir ekilde diridirler. Nitekim aadaki hads-i erf de bunu aka ortaya koymaktadr. Evs bin Evs -radyallhu anh-ten rivyet edildiine gre Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-: Gnlerinizin en fazletlisi Cuma gndr. Bu sebeple o gn bana oka salt selm getiriniz; zr sizin salt selmlarnz bana arz edilir. buyurunca ashb- kirm: Y Raslallh! Veft ettiin ve Senden hibir eser kalmad zaman salt selmlarmz Sana nasl arz edilir? diye sordular. Bunun zerine Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Allh Tel peygamberlerin bedenlerini rtmeyi topraa haram kld. buyurmutur. (Eb Dvud, Salt, 201; Bkz. Nes, Cuma, 5) Bu dirilik hli ehidlerde de tecell etmektedir. Nitekim yet-i kermede Cenb- Hak: Sakn Allh yolunda ldrlenleri (ehidleri) l sanmayn. Bilakis onlar diridirler; Allhn lutuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle se-

314

vinli bir hlde Rableri yannda rzklara mazhar olmaktadrlar...


169)

(l-i mran,

Muhakkak ki peygamberlerdeki dirilik, ehidlerdeki dirilie kyasla ok daha zirvededir.

Peygamber vrisi olan Hak dostlarnda da tasarruf ve kermet tecellleri gnmze kadar devm edegelmektedir. Bunun da saysz misllerinden birka yledir: Ubeydullh Ahrar Hazretleri, Orta Asyadan tayy-i mekn ederek stanbulun fethine itirk etmitir. Bunu, torununun olu Hce Muhammed Ksm yle nakleder: Ubeydullh Ahrr Hazretleri, Perembe gn leden sonra niden atnn hazrlanmasn emretti. Atna binip sratle Semerkanttan dar kt. Mevln eyh adyla mruf bir talebesi, kendisini bir mddet tkib etti. Ubeydullh Ahrr Hazretlerinin, atnn zerinde bir saa, bir sola meylinden sonra kaybolduu haberini verdi. Ubeydullh Ahrr Hazretleri bir mddet sonra dnd. Talebeleri, heyecanla bu n yolculuun hikmetini sordular. O da: Trk sultan Mehmed Han, benden istimdd etti. Yardm diledi. Ben de Ona yardm etmeye gittim. Allh Telnn izni ile zafer myesser oldu. buyurdular. Horasandan gelip stanbulu ziyret eden pr Ubeydullh Ahrrn torunu Hce Abdlhd yle anlatr: stanbula gittiimde Sultan II. Byezd, babam Ubeydullh Ahrrn ekil ve emilini trif etti ve yle dedi: Babam Ftih anlatt: Fethin en iddetli zamannda Rabbime iltic ederek, zamnn kutbunun imdda yetimesini istedim... u u vasfta, bir beyaz atn zerinde karma geldi: Korkma, zafer senindir!.. buyurdu. O pre: Kffr askeri ok fazla!.. dedim. O da bana cbbesini aarak: ine bak! dedi. Hayretle cbbesinin yeninin iinden sel gibi akan bir ordu grdm:

315

Bu ordu sana yardma geldi... dedi. Devm etti: imdi u tepenin zerinden defa kse tokmak vur! Ve btn askere hcm emrini ver! buyurdu. Ben de aynen yle yaptm. O pr de, ordusu ile hcma itirk etti. Feth-i mbn gerekleti... 99 Velhsl Ftihin fetih srasnda cmle evliynn rhniyet ve yardmndan mstefd olduu trih bir vkadr. Hussiyle Akemseddin Hazretlerinin madd ve mnev sahalarda pek ok yardmlar olmutur.

Aziz Mahmud Hdy Hazretlerinin tasarrufuyla ilgili yaanm bir hdise de yledir: 100 Yl 1975. le namazna yakn bir vakitte Hazret-i Prin trbesi nne nr yzl, buday tenli ve tknaz boylu bir gen gelmiti. O an tesdfen Azz Mahmd Hdy Cmiinin immna rastlad ve: Efendim! Ben Azz Mahmd Hdyyi grmeye geldim! Kendisiyle nasl grebilirim? Acab u an burada mdr? diye sordu. Byle bir sul karsnda aran imm Muharrem Efendi: Olum! Evet Azz Mahmd Hdy burada! dedi. Hazret-i Prin orada olduunu duyan gen, sevinle: Ltfen beni onunla grtrnz! dedi. Fakat buna bir mn veremeyen Muharrem Efendi, trbenin yannda olduklarndan tekrar: Olum! Azz Mahmd Hdy burada! dedi. Gen de, talebini tekrarlad: O zaman benimle grtr! Ben onunla grmek istiyorum! dedi. Muharrem Efendi, hl gencin hlinden bir ey anlamadndan meseleyi zebilmek iin:
Bkz. Mevln eyh, Menkb- Hce Ubeydullh- Ahrr, vr. 4b-5a; Mecd Mehmed, Hadiku-akik, s. 272-273; Molla Cm, Nefehtl-ns, s. 764-765. 100 Bu hdiseyi mam Hatip yllarndan talebelik arkadam olan, Aziz Mahmud Hdy Cmii imamlarndan Muharrem Kr Efendiden bizzat dinledim.
99

316

Evldm! Sen Azz Mahmd Hdyyi tanyor ve biliyor musun? diye sordu. Yz gibi snesi de sf olan delikanl, lafn byle uzayp gitmesine ve muhtabnn kendisini neden Mahmd Hdy ile grtrmek istemediine hayret ederek: Ben Azz Mahmd Hdyyi yakndan tanyorum. Beni buraya o dvet etti. Biz onunla ziyret hussunda szlemitik. Benim geleceimden haberi var. dedi. Szn burasnda Muharrem Efendi, meselenin farkl bir vechesi ve srl bir nktesi mevcd olduunu nihyet idrk etti ve merakla sordu: Evldm! Nasl szletiniz? Gen anlatmaya balad: Efendim ben 1974 Kbrs harektnda paratle indirilen komando grubundandm. Biz, ordumuzun denizden, Rumlarn da Beparmak dalarndan karlkl mcdelelerini srdrdkleri bir hengmda paratlerle atladk. Ancak hava pek rzgrl olduundan her birimiz bir tarafa savruluyorduk. Ben de dman hatlarna dtm. Aalk bir mevkde iki yandan gelen cehennem bir ate altnda kaldm. Ne yapacam bilemez bir hlde byk bir aknlk iindeyken karma uzun boylu, heybetli ve nr yzl ihtiyar bir baba kt. Bana tatl ve mtebessim bir ehre ile bakt ve: Olum! Buras dman hattdr. Ne iin var burada? Niin tek bana bu hatta girdin? dedi. Ben de: Baba! Ben gelmedim, rzgr buraya drd. dedim. Nr yzl ihtiyr, hafife ban sallad: Ben de harbe geldim. Sizden evvel gnderildim. Buralar ok iyi bilirim. Hangi birliktensin olum? Gel seni onlarn yanna gtreyim! dedi. Birlikte mthi bir ate topu altnda yola koyulduk. O mbrek insan, gyet skin bir yolda yryormuasna rahatt. Her hli beni ayr bir aknla sevkediyordu. Bana ismimi, nereli olduumu v.s. birok suller sordu. Ben de istedii cevaplar verdikten sonra iyice merak edip kendisini sordum: Baba! Ya sen kimsin? O da:

317

Olum! Bana Azz Mahmd Hdy derler. dedi. Sonra: Baba! Sen bana ok byk bir iyilikte bulundun? yet memlekete saslim dnersem, bir vef borcu olarak seni ziyret etmek isterim. Adresini verir misin? dedim. O gzel yzl mbrek insan, adres olarak sadece: Olum! skdara gelip kime sorsan beni sana gsterirler! dedi. Bu arada birliime gelmitik. Minnet, muhabbet ve hrmetle bu gzel insann elini ptm. Kendisiyle vedlatm. Sonra da kumandanmn yanna gittim. Beni bir anda karsnda gren kumandanm, pek ard. Benim o ate emberinden nasl olup da kurtularak birliime ulatma hayretle haykrd: Buraya nasl gelebildin? Ben de: Beni, yal, gzel bir baba getirdi. dedim. Harb bittikten sonra memleketime dndm. Ancak Azz Mahmd Hdynin bana yapm olduu iyilik hibir vakit aklmdan kmad iin bir vef borcu olarak nihyet ziyretine niyetlenip skdara geldim. Sorduum kimseler: O mbrek bir zttr diyerek buray trif ettiler. Bu arada skt edip derin bir nefes alan gen, Muharrem Efendiye nceki talebini tekrarlad: Efendim! te Azz Mahmd Hdy ile byle tantk. Artk himmet edin de beni kendisiyle grtrn! dedi. Bylece meseleyi btn ynleriyle renen Muharrem Efendi, hid olduu bu mnev manzara karsnda pek duyguland. Yalvarrcasna gzlerinin iine bakan delikanlya bir mddet hibir ey diyemedi. Sonra da kendini toparlayp ili bir sesle det kekeleyerek hulsaten: Evldm! Azz Mahmd Hdy, hayatta olan bir kimse deil, 15431628 yllar arasnda yaam bulunan byk bir Allh dostudur. Herhlde seni buraya Ftiha okuman iin arm olmaldr! te trbesi! diyebildi. Bu cevab duyan vefkr ve mnl gen, daha o an rendii hakkat zerine son derece mteessir oldu. Kendisini grmek niyet ve hasretiyle geldii ve hayatn borlu olduu byk velnin sadece trbesiyle karlamt. Harp sahasnn o mthi hengmesinde yaad mnev tasarrufun daha yeni yeni farkna var318

d ve bir alayan hlinde hkrmaya balad. Ellerini yzne kapad; uzun bir mddet ili ili alad. Hdy mihrabnn imm da alyordu... Hak dostu Ramazanolu Mahmd Smi Hazretlerinin, sohbetinde bizzat dinlediimiz ocukluk yllarna dir bir htras ise yle idi: Kendisinden iki ya kk kz kardeinin ayaklar ktrm imi. Bulunduklar civarda, halkn istine iin epey mrcaat ettii Kaplanc Baba nmyla mehr bir Hak dostunun trbesi varm. Birgn annesi, kz kardei ve kendileri bu ztn trbesine ziyrete gitmiler. O geceyi de orada geirmiler. Gece vakti uyurlarken felli hemiresinin feryadyla uyanmlar. Annesi koup kzna ne olduunu sormu. Kz kardei ise heyecanla: Trbeden bir dedenin ktn ve ayaklarna kp bastrdn sylemi. Bu hdiseyi nakleden Smi Efendi, kz kardeinin o gnden itibren hir mrne kadar en ufak bir ayak ars dah ekmeden yryebildiini ifde etmiti.

Btn bu anlatlanlar ve benzeri hdiseler, Cenb- Hakkn bz kullarna ihsn ettii tasarruf salhiyetinin bereketiyle yaanan ilh lutuflardr. Ancak unu unutmamak lzmdr ki, fil-i mutlak, Cenb- Haktr. Onun kullara yardm, gerek melekler vstasyla, gerekse Allhn vel kullar vstasyla gnmze kadar devm edegelmitir.

319

4. SDIK RYLAR lh mevhibelerden biri de sdk ryalardr. Gayb hakkatlere vkf olmann yollarndan biri olarak kabul edilir. Uyku srasnda insann madd lemle irtibt asgar seviyeye iner. Bedene hapsedilmi olan rha it hisler glenir. Ulv manzaralar perdeleyen nefsniyet bulutlar dalarak gr berraklar. Bu sretle rylarnda gayb lemini seyretmek, bz slih kullara nasb olur. Bu keiflerin doruluu ise daha sonra uyankken mhede edilir. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: mmete, nbvvetten (peygamberlik hussiyetlerinden) sadece mbeirt kalmtr. buyurmutur. Ashb: Mbeirt nedir, y Raslallh? diye sorunca da: Sdk rydr. diye cevap vermitir. (Buhr, Tbir, 5; Mslim, Salt, 207-208) Mbeirt, ihlsl mminlerin gnllerinin ry esnsnda ilh mjdelere ve telknlere ak hle gelmesidir. Yine Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-; Onlar (Allh dostu muttak mminler) iin dny haytnda da, hirette de mjdeler vardr! (Ynus, 64) yetinde bahsedilen dnyadaki mjdeyi zh sadedinde: Mslmann grd veya kendisine gsterilen sdk rydr. Ry, 3) buyurmulardr. Ry ksmdr: 1. eytn ryalar: eytann, insan korkutmak, rhu skntya drmek veya mahzn etmek maksadyla ilk eyledii rylardr. Yksek bir yerden dmek veya insan tesir altnda brakan kargaa ve felket sahneleri grmek gibi. Byle ryalarn bir esas yoktur. ounlukla bulank, yar hatrlanan, kark bir rya gren, grdn kimseye anlatmamal ve eytann ivasndan Allha snmaldr. 2. Hric bir tesirle grlen rylar: Kiinin hl ve hayline bal olarak rysna akseden manzaralardr. Mesel ok tuzlu yemi olan bir kimsenin ryda bolca su imesi veyahut da zihnini fazlaca megl eden bir meselenin ryasna aksetmesi gibi. Bunlarn da tbiri yoktur. Esasszdrlar. 3. Sdk rylar: Byle ryalar net olarak hatrlanrlar. Bunlar, Cenb- Hak tarafndan ya beret (mjde) veyahut da kz mhiyetindedir. Bunlar vazife(Tirmiz,

320

li bir ksm melekler mml-kitb (levh-i mahfuz)dan telakk ederek, Cenb- Hakkn emir ve msadesi ile uyuyan insann rhuna ilkh ederler. Sdk rylar, Levh-i Mahfuzdan istikble akseden prltlardr. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in, peygamberliinin evvelinde sdk rylar alt ay kadar devm etmitir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Zaman yaklatka 101 mminin rys neredeyse hi yalan kmaz. (Grd gibi gerekleir.) Mminin (sdk) rys, nbvvetin krkalt cznden biridir. Nbvvetten olan bir ey ise yalan olmaz. (Buhr, Tabr, 26; Mslim, Ry, 6) buyurmutur. 102 Sdk rylar, ehli tarafndan tbire, yni ifrelerinin zlmesine muhtatr. Ry tabiri de Hak vergisi bir ilimdir. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, namazlardan sonra bzen ashbn grd rylar dinler ve tbir eder, istikble dir bu ekilde zuhr eden tecellleri zh buyururlard. Gerekten rylar tbir etmek, baz kidelere istind ettirilen bir ilimdir. Bu ilme vkf olanlara da muabbir (tbirci) denilir. Umum insanlarn istifdesi iin ry tbiriyle alkal pek ok eser telif edilmitir. Bunlardan bn-i Srin ve Muhyiddn-i Arab Hazretlerinin tbirnmeleri mehr olmu ve ekseriyetle onlardan iktibas sretiyle gnmze kadar eitli kitaplar ortaya konulmutur. Bununla berber srf byle kitaplarda mevcd mlumta istinden ry tbir etmek mahzurludur. Zr asl tbirin ksm- zam keiftir. Bunun iin ryy tbir edenin, mnev bir iktidra ship olmas gereklidir. Aksi hlde yanl tbirin tehlikeleriyle karlalr. Zr, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: ... Ry, ilk tbirciye gre tahakkuk eder. (bn-i Mce, Tabr, 7) buyurmutur. Bu bakmdan rylar ehil olmayanlara anlatlmamaldr. Bu ilme vkf olanlar da, lk tbir nemlidir; sonrakiler geersiz kalr. demilerdir. Mznun-Nfs 103 adl rislede anlatld zere tbir ilmi enfs ve fk olmak zere iki ksmdr. Enfs olann avm-havs herkes tahsl edebilir. Yni kulaktan duymak sretiyle veya gemite ehil kimselerin yapt tbirleri muhtelif eserlerden toplamak sretiyle tahsli mmkndr. Bu syede birbirine benzeyen ryalar, gemi tecrbelere istinden tbir edilebilir.

Hadis rihleri, zamann yaklamas ifdesini, kyamete yakn ya da sabaha yakn (seher vakti) olarak aklamlardr. 102 Sdk rynn, nbvvetin krk altda biri olmas hususu yle aklanmtr: Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in peygamberlii 23 sene srmtr. Nbvvetin ilk alt ay, sdk rylar eklinde gerekletiinden, bu sre (alt ay) yirmi yln krk altda birine tekbl etmektedir. 103 Bayezid Cmii dersimlarndan Hfz Hulsye it bu risle, h. 1305 ylnda stanbulda baslmtr.

101

321

Ryda varlklarn her biri, lgattaki bir kelime gibidir. Yni o det ayr bir lisandr. Bu lisnda grlen varla atfedilen mn, uzak bir alkaya dayanr. Yni bsbtn mesnedsiz ve sebepsiz deildir. Mesel ylan, dmandr. Bu mn, dem -aleyhisselm-n kssasna dayanr. Onda grlen her hl ve hareket, dmana it bir tavr olarak zh edilir. Fakat bir ylan dmdz veya l gibi hareketsiz grlrse, yol ile tbir edilir. Dier taraftan, ry tbirinde pek ok messir rol oynar. Gnler, mevsimler, rynn grld gece vakti vs. Mesel kn grlen rya ge tahakkuk ederken, sabaha kar grlen rya abuk kar. Ancak bu tbirler her ry shibinin tabiat farkl olduundan ou kez noksandr. fk olan tbir ilmiyse, ancak havssa mahsus olup kefe muhtatr. nk rynn eytn mi Rahmn mi olduunu ayrd edebilmek, snuht- ilhiyyeye mazhar olmaya bal bir keyfiyettir. stelik insanlarn tabiatlar da birbirlerinden farkl olduu iin, ayn ryy gren iki ahsn rylarnn tbiri birbirinden ok farkl olabilir. Bu incelii kavrayabilmek ise mnev bir salhiyet ister. Nitekim bn-i Srn Hazretlerine iki kii gelip, rylarnda hatip olarak hutbe okuduklarn beyn ettiklerinde bunu, onlardan birinin hacca gidecei, dierinin ise dm olunaca eklinde tbir buyurur. Hakkaten bir mddet sonra o iki ahstan biri hacceder, dieri ise idm edilir. Asr- sadette vuk bulan bir hdise de yledir: Bir kadn ryasn tbir ettirmek iin Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e mrcaat eder. Ryasnda evinin orta direinin krlp nne yklverdiini syler. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- kadna, kocas olup olmadn ve varsa nerede olduunu sul eder. Kadn, kocasnn sefere gittiini ve hlen dnmediini syleyince Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- kadna, kocasnn sa-slim dnp mesrr olacaklarn mjdeler ve rya tbir edildii zere vuk bulur. Hazret-i Eb Bekir -radyallhu anh-n devr-i hilfetinde bu kadn yine kocas seferdeyken ayn ryay grp bu def da tbirini halfeye sorar. Hazret-i Sddk -radyallhu anh-, aynen Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- gibi nce kadndan kocasyla ilgili mlumat alr ve sonra kadna kocasnn seferde merhm olduunu syler. Kadn ise tel ve aknlk iinde Eb Bekir -radyallhu anh-a: Ayn ryy Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, kocamn slimen dneceine yormutu. deyince Hazret-i Sddk:

322

Dorudur, Ona yle kefolunmu, bana da byle ilhm olundu. buyurur. Aradan ok gemeden tbirin doru olduu anlalr. Ry esnsnda lem-i mislde akl ve fikir st, hayl ve belirsiz nice hller mhede olunacandan bunlarn doru tbiri gyet zor ve hatt mnev bir diryet olmakszn mmkn deildir. Cenb- Hak, Kurn- Kermde Ysuf -aleyhisselm-a da bu ilmi verdiini bildirmektedir. 104 Nitekim Hazret-i Ysuf -aleyhisselm-, zindandayken bir ekmeki ile saray sksinin rylarn dinlemiti. Ekmeki, bir tabla ekmei ba zerinde gtrrken havadan kularn hcm edip ekmekleri yediklerini anlatm, Ysuf -aleyhisselm- da bunu, ekmekinin pdih tarafndan dam ettirileceini ve havadan kularn inip bann etini yiyeceklerini syleyerek tbir etmitir. Sk de rysnda, evvelki gibi sarayda pdiha sklik yaptn grdn ifde edince, Ysuf -aleyhisselm-: Sen yine pdiahn makbl olup skliini yaparsn. diye tbir etmitir. Hakkaten bu keifler, aynen tbirde buyurulduu gibi zuhr etmitir. Yukarda da ifde ettiimiz zere tbir ilminin byk bir ksm kefe dayanr. Bunun iin de tbircinin mnev bir derecede olmas gereklidir. Nitekim stanbul mam Hatip Mektebinde okuduumuz srada hocalmz yapm bulunan Merhum Celleddin ktem Hocaefendi, vaktiyle ry tbirinde gerek bir stad imi. Kendileri, ry tbirinin berrak ve rhn bir kalb ile yaplabileceini ifde eder, tbirin isbetini tbircinin takvsna balard. Celleddin ktem Hocamz -rahmetullhi aleyh-, genlik yllarnda iddlerde (liselerde) din dersleri okutur ve diri bir gnlle takv zere bir hayat yaarm. O yllarda, isbetli tbirleriyle hret yapm. Byle isbetli tbirlerinden pek ok misl anlattktan sonra Hocamz derdi ki: Bir zaman geldi, bu perde bana kapand. nk din dersleri lavedildi. Beni de Felsefe hocas olarak tyin ettiler. Akl mahsl olan felsef nazariyeler iinde yzmeye balaynca, gnl pnarlarm kurudu. Sdk rylara it mehr misllerden bir dieri de yledir: Mehr Kasde-i Brde iri mm Bsir birgn evine giderken yolda nr yzl bir pr-i fnye rastlar. Yal zt ona: Y Bsir! Bu gece ryanda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i grdn m? diye sorar.
104

Bkz. Ysuf Sresi, 6 ve 111. yetler.

323

mm Bsir: Hayr, grmedim. diye cevap verir. Pr-i fn, bu ksa konumann ardndan baka bir ey demeden ayrlr. Fakat onun bu szleri mmn gnlndeki Hazret-i Peygambere olan ak ve muhabbeti coturur. O gece mm, rysnda Hazret-i Peygamberi grr ve uyannca iinin nee ve huzurla dolduunu fark eder. Bunun zerine Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-i medheden ve nice Peygamber klarn muhabbet derysnda ykayan birok medhiyeler yazar. Bir mddet sonra vcdunun yars fel olur. Yryemez ve hareket edemez hle gelir. O zaman mehr Kasde-i Brdeyi yazp bununla Cenb- Haktan if diler. Kasdeyi bitirdii gece rysnda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i grr ve kasdeyi Ona okur. Kasdenin tamamen okunmasndan sonra Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, mbrek elleriyle mm Bsirnin felli uzuvlarn mesh eder. Ne derin bir muhabbetin eseridir ki, mam Bsir, uyand zaman hastalnn zil olduunu grr ve Allha kreder. O gecenin sabahnda shhatine kavumu olarak srr iinde cmiye giderken, yolda eyh Ebur-Rec Hazretlerine rastlar. Hazret ona: Y Bsir! Fahr-i lemi medhettiin kasdeyi okur musun? der. mm Bsir: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizi medh eden kasdelerim pek ok. Hangisini istiyorsunuz? diye sorar. eyh Ebur-Rec: Hazret-i Peygamberin huzrunda okuduunu istiyorum. nk Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in bu kasdeden ok memnn olduunu grdm. der. Bu kasdeyi henz hi kimsenin duymadn bilen mm Bsir hayretler iinde kalr. 105

105

Bkz. lhan Armutuolu, Kasde-i Brde Manzum Tercmesi, s. 7-10.

324

slm leminde pek ok mislleri bulunan kef, firset, ilham ve sdk rylar veslesiyle gayb lemine it pek ok srrn, sdk kimselere ayn olduu grlmektedir. Hlbuki; ... Gklerde ve yerde, Allhtan baka hi kimse gayb bilemez... (enNeml, 65) beyn, ilh bir hakkattir. O hlde burada bir zha ihtiy vardr. Bu zh, essen, ...Kulumu sevince ben onun (det) iiten kula, gren gz, tutan eli ve yryen aya olurum... (Buhr, Rikk, 38) kuds hadsinin muhtevsnda mevcuddur. Kef ve ilhmn merkezi, Allhn insana fledii rhtur. Zhiren, bedendeki ba gzyle baklsa bile; o gzde mevcd olan ilh nr karsnda gaybn perdeleri, Allhn diledii lde hkmsz kalverir. Bu takdrde gayb gsteren yine Allhtr. Yoksa kulda gayb grecek, iitecek ve bilecek bir kudret yoktur. Kulun bilmesi, ancak Allh Telnn kuluna lutfedip bildirmesi syesindedir. yet-i kermede Cenb- Hak: (Raslm!) Bunlar, bizim sana vahiy yoluyla bildirmekte olduumuz gayb haberlerindendir... (l-i mran, 44) buyurarak bz gayb hakkatleri bildirdiini haber vermektedir. Bir de u var ki, gayb iki trldr: Mutlak gayb ve izf gayb. Allhtan gayrsnn bilemeyecei gayb, mutlak gaybdr. Bir kimsenin mutlak gaybdan bir ey bilebilmesi, kendi diryetine bal deildir. O, ancak Allhn bildirmesiyle bilinebilir. Bu bili de Onun lutfu kadardr. zf gayb ise bzlarna mlum, bzlarna mehl olan keyfiyetlerdir. Mesel bir kimsenin cebindeki paray yalnz kendi bilir bakas bilmez. Bz kimseler iin gayb olan bir ey, bz kimseler iin gayb olmayabilir. Burada Allhn vel kullar iin mevzubahis olan gayb, mutlak gaybdr ki o da ancak Allhn bildirmesiyle ve bildirdii kadaryla bilinebilir.

Gerek Hak dostlar, tahmin ve tehislerinde ne kadar isbet etseler de, kef ve firset shibi olduklarn iddiya kalkmazlar. yle insanlar vardr ki yzlerine bakldnda Allh hatrlanr. Dillerinden hikmet ve mrifet damlalar dklr. Tbir cizse konumaz, sanki konuturulurlar. Buna ramen, Hakkn lutuflar karsnda iki bklmdrler. Zr insan zayf bir varlktr. Haddi aarak gurura kaplabilir. nsann kendisini stn grmesi ise en byk felkettir. Bu takdirde Cenb- Hak da kulunu kz iin ona acziyeti tattrabilir. Aslnda firset, kef ve sdk rylar, Allhn slih kullarna hakkatleri ilhm ederek lutufta bulunmasndan ibrettir. 325

DRDNC BLM TASAVVUF BAZI MESELELER

A. TEVESSL Kulu, yaratlndaki esas gye ve maksada ulatran her trl yol ve vsta bir vesledir. Allha yaklamak iin bu veslelere sarlmaya da tevessl tbir olunmutur. Daha huss mnda ise, dunn kabulne sebep olaca midiyle bata esm-i hsn, Kurn- Kerm, slih ameller, peygamberler ve slih ztlar vesle klnarak Allhtan bir ey istemek, arzu edilen bir eyin elde edilmesi veya arzu edilmeyen bir eyin def edilmesi iin Ona du ve ilticda bulunmak demektir. Mide Sresinin 35. yet-i kermesinde:


Ey mn edenler! Allhtan korkun ve Ona yaklamak iin vesle (sebep) arayn!.. buyurulmaktadr. yet-i kermede vesle kelimesi, mutlak olarak, yni hibir tahdid olmadan zikredilmitir. Bu itibarla Allha yaklamak iin aranmas gereken vesleden maksat; namaz, oru, cihd ve benzeri slih amellerdir. Baz mfessirler ise bu saylanlarn yansra, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahlk ile ahlklanmak gyesiyle bir mrid-i kmilin terbiyesine girmenin de bir vesle olduunu ifde etmilerdir. limler ve slihlerin, kulu Rabbinin yoluna tevch etmeleri, ruhbanlk mhiyetinde bir faliyet deildir. O, bir ird ve ikzdr. Yrnecek yollarda yolculara rehberlik etmekten ibrettir. Buna mukbil Hristiyanlkta ruhbanlk vardr. Onlara gre ruhban, Allh ile kul arasnda zarr bir vasta durumundadr. slm ise bunu reddeder. Yni Allh ile kul arasnda bir nc ahs tasavvur olunamaz. Kul, Rabbine ahsen ve dorudan her an ynelebilir ve Ona ibdet edebilir. Hl byleyken ruhbanlkta olduu gibi mridlerin, mneviyat yolunda ilerleyen mrd ile Allh arasna girdikleri farz olunarak, onlarn grd bu vazfeye kar bz tirazlar vk olagelmitir. Hlbuki ruhbanlk bir kimsenin rhib mevcd olmakszn, Cenb- Hakka kullukta bulunamamasdr. Bu, tahrif edilmi Hristiyanlkta mevcddur. Ulem ve meyhn icr ettikleri vazfe, rhiplerinkiyle asl kyaslanamaz. Bu husustaki tenkidler, tevessln lgat mnsn n plana karmaktan doan yersiz ve yakksz szlerdir. Byleleri tevessln hakk mhiyetini gzar-

326

d ederler. Bu tip tirazlar daha ziyde gerek mrid-i kmillerin hllerine vkf olamayan, tasavvuf muhitlerin dndaki insanlar arasndan kmaktadr. Byle dnlmesine bzen de tasavvuf metodlar lykyla hazmedememi olan bir ksm mntesiplerin hareketlerindeki yanllklar sebep olmaktadr. Ancak bunu da hakl saymak imknszdr. nk bir dvya mensp olan kiinin acziyet, kifyetsizlik ve bzen de kt niyeti sebebiyle, o dvya tiraz etmek nasl doru deilse, bu meselede de ahslarn kusurunu dvlarna izfe etmek doru deildir. Byle ahs kusrlar onlarn temsl etmek iddisnda bulunduklar yce deerlere atfetmek, mantken de doru olamaz. Nitekim bugn akl banda hi kimse, mslmanlarn kusurlarndan slm mesul tutamaz. Yukarda da zh etmi olduumuz zere hakk mridler, gerekte ulemnn, zhir ilimlerin tliminde yapt rehberlie benzer bir vazfeyi, mneviyat yollarnda f ederler. Bu, kul ile Allh arasna girmek deil, insanlar mrid-i kmilin tecrbe ve diryetine istinden Allha giden yolda kz ve ird edip onlar muhtaralardan kurtarmak ve yollarn selmetle kat edebilmelerini salamak gayretinden ibrettir. Nasl ki, bir yolculuk esnsndaki bineimiz gye deil vsta ise, bir mrid-i kmil de, mrde kalb eitimi tlm edip onun i dnysn Allh ve Raslnn ahlk ile tezyn eden bir muallim demektir. Hatt bz mrdler nasb ve istddlar varsa- sratle terakk ederek, bidyette kendisine yol gsterip nnde ufuklar aan mridini, nihyette geride brakabilir. Zhir bir kyaslamaya gre ems-i Tebriz ile Hazret-i Mevln mislinde olduu gibi. 106 Yni mrid-i kmiller btn ehemmiyet ve kymetine ramen asl gye deil, ancak bir vsta hkmndedirler. Gerekten tevessl, bir mnda, olgun ve tecrbeli bir mmin demek olan mrid-i kmili rehber edinerek, ayaklarn kaymas kuvvetle muhtemel bulunan ince yollardan slimen gemek iin onlarn rehberliine mrcaat edip ird ve feyizlerinden istifdeye almaktr. Dier bir mnsyla da tevessl, mermn Cenb- Hakkn sevdikleri hrmetine Ona arz ederek duya makbliyet kazandrma gayretidir. Yoksa Hak Telnn slih kullarna kudsiyyet atfetmek deildir. mm Mlik -rahmetullhi aleyh-: Dileklerinizde Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-i vesle edininiz!.. buyurur. mm Cezer -kuddise sirruh- da:

Nitekim Hazret-i Mevlnnn rhunda meknz bulunan mnev okyanusu kefeden ems-i Tebriz, det bir petrol denizini tututurmak iin beklenen kvlcm idi. Onun memuriyet ve salhiyeti bundan ibretti. Nitekim bu denizi atelediinde yle byk bir mnev infilk ile karlat ki, kendisi de bu alev ummn iinde kald.

106

327

Dularnzn kabul iin peygamberler ve slih kiileri vesle ittihz ediniz!.. buyurmaktadr. Sahbe-i kirmdan Osman bin Huneyf -radyallhu anh-n rivyet ettii bir hads-i erf yledir: Bir m Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek: Y Rslallh! Allha yalvar da gzmdeki hastal gidersin! Gzmn kr olmas bana ok zor geliyor!.. dedi. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-: Dilersen sabret, bu senin iin daha hayrldr. buyurdu. m ise: Y Raslallh! Beni elimden tutup gtrecek kimsem yok. Bu hl bana ok meakkat veriyor. Ltfen gzlerimin almas iin du ediniz! deyince Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurdu: Git abdest al! Sonra iki rekat namaz kl! Ardndan da yle du et: Allhm! Rahmet peygamberi olan Nebin Muhammedle (Onun hrmetine) Senin ztndan diliyor ve Sana yneliyorum... Y Muhammed! htiycmn verilmesi iin seninle Rabbime yneliyorum!.. Allhm! Onu bana, efaat kl!.. (Tirmiz, Deavt, 118; Ahmed b.Hanbel, Msned, IV. 138) Hkimin rivyetinde, ayrca mnn gz grr bir hlde ayaa kalkt ziydesi de bulunmaktadr. (Hkim, Mstedrek, I, 707-708) te yandan Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in de kendi dularnda ou zaman:


Peygamberinin ve benden evvelki peygamberler hakk iin (dileimi kabul eyle!) cmlesini zikrettii rivyet edilmitir. (Heysem, Mecmauz-Zevid, IX, 257) Dier bir hads-i erflerinde Habb-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimiz yle buyurmulardr: dem -aleyhisselm- cennetten karlmasna sebep olan zelleyi ilediinde, hatsn anlayp: Y Rabb! Muhammed hakk iin Senden beni balaman istiyorum. dedi. Allh Tel:

328

Ey dem! Henz yaratmadm 107 hlde Muhammedi sen nereden bildin? buyurdu. dem -aleyhisselm-: Y Rabb! Sen beni yaratp bana rhundan flediinde bam kaldrdm, arn stunlar zerinde L ilhe illllh, Muhammedr-Raslullh cmlesinin yazl olduunu grdm. Bildim ki Sen, ztnn ismine ancak yaratlmlarn en sevimlisini izfe edersin! dedi. Bunun zerine Allh Tel: Doru syledin ey dem! Hakkaten o, bana gre mahlktn en sevimlisidir. Onun hakk iin bana du et. (Mdem ki du ettin), Ben de seni baladm. yet Muhammed olmasayd seni yaratmazdm! buyurdu. (Hkim, Mstedrek, II,
672)

Dier taraftan slm ananede du, hamdele ve salveleyle balayp yine onlarla nihyete erdirilir. Salvele, Peygamber -aleyhissalt vesselm- hakknda Cenb- Hakka bir du ve niyzdr. Peygamberimiz iin yaplan dunn (salavtn) reddedilmeyip kabul edilecei yolunda bir inan ve kanaat mevcuddur. Dularmzn ban ve sonunu salt selm ile sslemek de bu gerekten kaynaklanmaktadr. Bylece iki makbl ve kabul muhakkak olan dunn arasna kendi dularmz sktrmak, onlarn da kabuln salamak dncesiyledir. Nitekim, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, namazdan sonra Allha hamdetmeden ve Onun peygamberine salt selm getirmeden du eden bir kimse grd. Bunun zerine: Bu adam acele etti. buyurdu. Sonra o adam yanna ard ve yle buyurdu: Biriniz du edecei zaman nce Allh Telya hamd sen etsin, sonra Peygambere salt selm getirsin. Daha sonra da diledii ekilde du etsin.
(Tirmiz, Deavt, 64)

Kulun dusnda mermn, bata peygamberler ve onlarn vrisi durumundaki evliyullh ile Hak katnda yksek mevkleri bulunan slihlerin Cenb- Hak nazarndaki hatr hrmetine istemesi, Allh Telnn sevdiklerini vesle klarak bu duygularla yalvarp ilticda bulunmas da merhamet-i ilhiyyeyi celbedip duEzelde yalnz kendisi var olan Cenb- Hak insanlar ve cinlerin idrkleri seviyesinde bilinmeyi murd ettiinden msivy yni kendisinden gayr olan her eyi yaratmtr. Bu yaratta ilk olan Nr-i Muhammeddir. Bu sebepledir ki Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: dem rh ile cesed arasnda iken ben neb idim. (Tirmiz, Menkb, 1) buyurmutur. Buna gre Peygamber -aleyhissalt vesselm-n cevheri demek olan Nr-i Muhammednin yaratlta ilk olmasna mukbil, bedene brndrlp bas olunmas (gnderilmesi) enbiy silsilesinde en sondur. Yukardaki ifdede Nr-i Muhammed deil, beer sfat ile bas olunan Zt- Muhammed kastedilmektedir.
107

329

nn mstecb olmasndaki mhim messirlerden biridir. Ancak du, yalnz Allh Telyadr. Bu yzden duda Allhn sevdiklerini vesle klarken onlarn ahsndan deil; yalnz Allh Teldan istemelidir. Duda Cenb- Hakkn sevdii ztlar zikretmek, sdece Allha yaplan dunn kabulne sebep olmas iin mrcaat edilen bir usldr. Ayrca, fazlet shibi slih ztlarla tevessl de, hakkatte onlarn slih amelleri ve stn meziyetleriyle tevessl etmek demektir. nk onlarn Hak katndaki yksek mertebe ve yce kymetleri bu salih amelleri sebebiyledir. Bu itibarla Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bile, Allhtan zafer ve yardm taleb ederken muhcirlerin fakrleri veslesiyle niyzda bulunur 108 ve yle buyururdu: Bana zayflar arnz. nk siz ancak zayflarnz(n du ve bereketi) ile rzklandrlr ve yardm edilirsiniz. (Eb Dvud, Cihd, 70; Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 198) Zr toplum nezdinde tibra medr olacak bir makm ve varlklar olmayan, boynu bkk, kalbi krk fakat kanaat ve takdre rz ile gnl zengin olan bu slih insanlarn tevesslyle yaplacak dunn kabule daha lyk olduu muhakkaktr. Krk ve mahzun kalbleri vesle edinerek rz-y ilhye vsl olabilmek sadedinde Mlik bin Dinarn u rivyeti olduka mnidrdr: Ms -aleyhisselm- Cenb- Hakka bir ilticsnda: Y Rab! Seni nerede arayaym! dedi. Allh Tel buyurdu ki: Beni, kalbi krklarn yannda ara. (Eb Nuaym, Hilye, II, 364) Enes -radyallhu anh-tan rivyet edildiine gre, Hazret-i mer -radyallhu anh-, devr-i hilfetinde vk olan kuraklkta, Rasl-i Ekrem Efendimizin amcas Hazret-i Abbas -radyallhu anh- yanna alm ve yamur yamas iin Cenb- Hakka Onu vesle ittihz ederek: Allhm! Peygamberimiz ile Sana tevessl ederdik de bize yamur verirdin. (imdi ise) Peygamberimizin amcas ile Sana tevessl ediyoruz. Bize yamur ver! derdi. Bunun zerine yamur yaar ve halk suya kavumu olurdu. (Buhr, stisk, 3)

Bir baka rivyete gre Hazret-i mer -radyallhu anh-:

108

Bkz. Buhr, Cihd, 76; Tabern, Mcemul-Kebr, I, 292.

330

Allhm! Bulut da, su da Senin katndandr. Bulutu gnder ve bize yamur indir. diyerek tevz ve gzyalar ierisinde uzun ve duygu ykl bir du ile yalvarmtr. Bu dunn ardndan rahmet bulutlar gkyznde hevenk hevenk kmelenmi ve bereketli yamurlara nil olmulardr. Hazret-i mer -radyallhu anh- bu ilh ikrm zerine: Ey insanlar! Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir ocuun babasn sevdii gibi amcas Abbas sever, ona hrmet gsterir ve onun yeminini kendi yemini sayard. Ey insanlar! Amcas Abbas hakknda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in gsterdii bu sayg ve hrmete siz de riyet edin! Onu, banza gelen her trl musbette Allha (dularnzda) vesle edinin! (Hkim, Mstedrek, III, 377) buyurmutur. bn-i Abdil-Berre gre u rivyet de bu hususta aydnlatc bir mhiyet arz etmektedir: Hazret-i mer -radyallhu anh- istiskda bulunmak zere Abbas da yanna alarak (musallya) kt ve yle du etti: Allhm! Biz Peygamberimizin amcas ile Sana yaklayor (takarrub) ve onun efaati olmasn diliyoruz (istifa). Peygamberin iin onu gzet! Nitekim Sen, ana-babasnn iyilik ve salh yznden iki (yetim) ocuu gzetmitin. 109 Biz istifar ederek ve efaat dileyerek Sana geldik! Sonra Hazret-i mer -radyallhu anh-, insanlara ynelerek u yet-i kermeleri tilvet buyurdu: Rabbinizden mafiret dileyin! nk o ok balaycdr. (Mafiret dileyin ki) zerinize bol bol yamur indirsin, mallarnz ve oullarnz oaltsn, size baheler ihsn etsin, sizin iin rmaklar aktsn! (Nh, 10-12) Sonra da Abbas -radyallhu anh- ayaa kalkarak du etti. Hazret-i Abbasn gzleri pnar gibi ya aktyordu. (Bu vesleyle Allhn yamur ihsn etmesinden sonra) halk: Seni tebrk ediyoruz, ey Harameyn sksi! diyerek Abbasa dokunmaya balad. (bn-i Abdil-Berr, stb, II, 814-815) Bu hdise, sahbenin bir baka sahbeyle tevessln gsteren apak bir delildir. Ancak bu hl, bzlarnca tevessln yalnz slih kimselerin hayatta ol109

Bu szyle Hazret-i mer -radyallhu anh-, Hzr -aleyhisselm-n Hazret-i Msya mdhalesinden bahseden u yete iret etmektedir: Duvara gelince bu, o ehirdeki iki yetim ocuun idi. Altnda onlara it bir hazne vard. Babalar da slih bir kimse idi. Rabbin istedi ki, o iki yetim ocuk rd alarna erisinler ve definelerini karsnlar. (Bu) Rabbimden bir merhametti. Ben bunu da kendiliimden yapmadm. te sabredemediin eylerin iyz budur. (el-Kehf, 82).

331

duklar zaman iin mmkn olduu, veftlarndan sonra ise kendileriyle tevesslde bulunulamayaca eklinde iddilara mevzu olmutur. Hazret-i Peygamber sallllhu aleyhi ve sellem- ile tevessl yalnzca veftlarndan ncesine tahss etmek, hakkati yanstmayan ind bir grtr. Nitekim Hazret-i mer -radyallhu anh-n; Y Rabb! Biz sana peygamberimiz ile tevessl ederdik. eklindeki iltics, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin yalnz vefatlarndan ncesine deil, vefatlarndan sonrasna da mildir. Zten Hazret-i Abbas -radyallhu anh- ile tevesslleri de onun -baka bir kimsenin deil- Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in amcas olmas sebebiyledir. Yni onun Fahr-i Kint sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin bir yakn olmas dolaysyla tevessln nisbet edildii makm, veft etmi de olsa yine bizzat Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz olmaktadr. Bunun gibi evliyullhn byklerinin bzlar hakknda da lmden sonraki tevessl imkn ve cb vkdir. 110 Bunun en ak misllerinden biri udur: limler ve ihtiya shipleri, selef-i slihnin byklerinden mm- zamn kabrini ziyrette bulunurlar ve onunla tevessl ederek faydasn grrlerdi. Nitekim bunlardan biri olan mm fi Hazretleri yle anlatr: Bir ihtiyacm olduu zaman iki rekat namaz klardm. Sonra Eb Hanfenin mezarna gider ve orada Allha du ederdim. Onun bereketiyle ihtiycm derhal karlanrd. 111

te yandan, slih ameller de mkillerden kurtulua bir vesledir. Hads-i erfte Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, gemi mmetlerden yolculua kan arkadan hlini yle bildirir: Yolculuk esnsnda yamura yakalanan arkada geceyi geirmek iin bir maaraya girer. Derken dadan bir kaya paras der ve maarann giriini kapatr. Bunun zerine onlar: Slih amellerimizle Allha du etmekten baka remiz yoktur; bizi buradan Allhtan baka hibir ey kurtaramaz. derler. Onlardan birisi, ana babasna olan itaatini vesle klar. Kaya biraz yerinden oynar fakat maaradan klacak gibi deildir. kincisi, Allh korkusunu, hay ve iffetini vesle klar. Kaya biraz daha aralanr ama yine klacak gibi deildir.

110

Mevz hakknda teferruatl mlumt iin bkz. Zekeriya Gler, Vesle ve Tevessl Hadislerinin Kaynak Deeri, LAM Aratrma Dergisi, c. II, say 1, s. 83-132. 111 el-Heytem, el-Hayrtl-Hisn, s. 94.

332

ncs de, kul hakkna olan riyetini vesle klarak Allha yalvarr. Bunun zerine kaya maarann azndan tammen kayar ve dar karlar. 112 Dunn makbliyyetine ve mstecb olmasna vesle olan dier bir messir de esm-y ilhiyyedir. Esm-y ilhiyyenin oka zikredilmesi sretiyle de Cenb- Hakka bir ksm taleplerin kabul yolunda ilticda bulunmak da ok yaygn bir tevessl yoludur. yet-i kermede: En gzel isimler (esm-i hsn) Allha ittir. O hlde bu isimlerle Ona du edin! (el-Araf, 180) buyurulur. Nitekim Hazret-i ie -radyallhu anh- vlidemiz, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yle du ettiklerini bildirir: Allhm! Ben senin thir, tayyib, mbrek ve sana en sevimli olan isminle (o ismin hrmetine) Senden diliyorum. O isim ki, onunla sana du edildiinde icbet edersin, Senden istendii zaman verirsin, Senden merhamet taleb edildiinde rahmet edersin ve skntdan kurtulmak iin onunla Senden yardm dilendii zaman k yolu ve genilik verirsin. Bu hads-i erfin devmnda Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Hazret-i ie -radyallhu anh-ya: Y ie! Hangi ismiyle du edildiinde, Allh Telnn, o duy kabul edeceini bana rettiini biliyor muydun? diye sormu, Hazret-i ie -radyallhu anh-: Anam, babam sana fed olsun y Raslallh! Onu bana retiniz! deyince de; -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: O isim sana retilmemeli y ie! buyurmulardr. Bunun zerine Hazret-i ie vlidemiz oradan uzaklap bir mddet oturmu ve sonra gelip Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in ban perek: Y Raslallh! Ltfen onu bana retiniz. demi; Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise tekrar: O ismi sana retmemeliyim y ie! nk o isimle senin dnylk bir ey istemen (hi de) uygun dmez! buyurmulardr. Hazret-i ie -radyallhu anh- sonrasn yle anlatyor:

112

Bkz. Buhr, Edeb, 5, Enbiy, 53; Zikir, 100.

333

Bunun zerine ben de kalkp abdest aldm ve iki rekat namaz kldktan sonra Cenb- Hakka yle yalvardm: Y Rabb! Ben Seni Allh diye aryor, du ediyorum. er-Rahmn, el-Berr ve er-Rahm diye aryorum. Bildiim ve bilmediim btn esm-i hsn ile Seni aryorum. Beni balaman ve bana merhamet etmen iin sana du ediyorum! ie -radyallhu anh- vlidemiz szlerine devmla diyorlar ki: Ben bunlar syleyince Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- gld ve yle buyurdu: phesiz o isim, senin duda bulunduun isimler iindedir!
Du, 9) (bn-i Mce,

Enes bin Mlik -radyallhu anh- da yle bir hads-i erf rivyet eder: Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- bir adam: Allhm! Ben, Hamd sana mahsustur. Senden baka ilh yoktur. Sen orta olmayan teksin. Sen bol nmet verensin (Mennn). Gkleri ve yeri yaratansn (Bed). Sen cell ve ikrm shibisin! diyerek Senden istiyorum! eklinde du ederken iitti. Bunun zerine -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Vallhi bu adam, Allhn ism-i zam ile istedi. O isim ki, Allh Tel, onunla istendiinde verir ve onunla du edildiinde icbet eder. (bn-i Mce, Du, 9; Nes, Sehv, 58) buyurdu. Bu ve benzeri hads-i eriflerden anlalaca zere, esm-i hsn ile tevessl etmek de, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin snnet-i seniyyesindendir.

Bz limler, genelde tasavvuf stlahlar olarak zikredilen tevessl, istine, istigse, istif, teeffu, tevecch ve teberrk lafzlar arasnda muhtev bakmndan bir fark olmadn sylemilerdir. 113 Yardm istemek mnsna gelen bu kelimeler, tasarruf salhiyetine shib Hak dostlarndan gerek huzurlarnda ve gerek de gyablarnda himmet taleb etmeyi ifde eder. Himmet taleb etmek mnen st derecede olduuna inanlan slih ztlardan, maksda vsl olma yolunda vesle olmalarn istemektir. Bu ise, onlarn du, tevecch, yakn ilgi ve alkalar ile gerekleir.

113

Bkz. Sbk, ifs-Sekm f Ziyrati Hayril-Enm, s. 133-134.

334

Himmet kelimesi, ekseriyetle Allhn vel kullarnn yardm hakknda kullanlr. Allhn yardmndan ise, nusret ve tevfk gibi kelimelerle bahsedilir. Essen, yardm edecek olan yalnz Allh Teldr. Ona yaplan dularda veslelere tevessl etmeyi, sanki Allhtan bakasndan yardm talep etmek eklinde telakk etmek, muvfk deildir. Zr, tevesslde kendisine ynelinen zt, ancak Hak Teldr. yet-i kermelerde buyurulur:


... Yardm (nusret), sdece ve sdece Allh katndandr (el-Enfl, 10) Allh size yardm ederse, artk sizi yenecek yoktur. Sizi yardmsz brakrsa, ondan sonra size yardm edecek kimdir? Artk mminler ancak Allha gvenip dayansnlar. (l-i mrn, 160) Abdullh ibn-i Abbas -radyallhu anhm- anlatr: Birgn, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in terkisinde bulunuyordum. Bana: Evldm! Sana birka sz belleteyim. Allh (yni Onun emir ve nehiylerini) gzet ki Allh da seni gzetip korusun. Allh(n rzsn) her ite nde tut ki, Allh nnde bulasn. Bir ey isteyeceksen Allhtan iste. Yardm dileyeceksen Allhtan dile! Ve bil ki btn insanlar toplanp sana fayda temin etmeye alsalar, ancak Allhn senin iin takdr ettii fayday temin edebilirler. Yine eer btn insanlar, sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allhn senin hakknda takdr ettii zarar verebilirler... (Tirmiz, Kymet, 59) Bu hakkati btn mminler bylece kabul ettikleri gibi namazlarn her rekatnda tilvet edilen Ftiha Sresindeki:


(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnz Senden yardm dileriz. yet-i kermesiyle de bu gerei ikrar hlindedirler. Nitekim Bedir Harbinde dmana kar yaanan ilh yardm zerine Cenb- Hak yet-i kermede Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e: Attn zaman sen atmadn fakat Allh att... (el-Enfal, 17) buyurmutur. Yni yaanlan her trl mnev yardm ve lutuflarda gerek ve mutlak fil, yalnz Allh Teldr.

335

Bz mminlerin -hibir irk ve kfr kasd tamakszn- Allha yaknlama arzusuyla yaptklar hlisne dularnda, slihlerin mnev yardmlarn ummalar, onlarn yd edilmesiyle inmesi mid edilen rahmetten bir teberrk mhiyeti tar. Bu, bir tr mnev iklmin, feyiz ve bereketin hsl olmas iindir. Her ey, ancak ve ancak Allhn dilemesiyle olur. Zten kendisi veslesiyle istise edilen zt, mutlak fil deildir ve hakkatte yardm eden sdece Allh Teldr. Bz kimselerin, slihlerin gyablarnda veya kabirlerini ziyret esnsnda; Ey filn zt! Bana if ver! Benim u ihtiycm gider! gibi szlerle dorudan doruya kendilerinden talepte bulunmalar, son derece yanl ve irke kap aralayabilecek olan istigse cmlesindendir. phesiz bu tr istigseler iin birtakm teviller yaplabilirse de, gyet hassas olan tevhd akdesinin zn zedeleyebilecek bu ve benzeri chilne hareketlerden iddetle saknlmaldr. Mkillerin bertaraf edilmesinde, kintn sevk ve idresinde, Allhtan gayrsnn mutlak tasarrufunun bulunabilecei intibn veren bu nev ifdeler, asl kullanlmamaldr. 114

114

Bu tr ifdelerin kullanlabileceini syleyenler, bu szlerin belat ilmindeki mecz-i akl nevinden olduunu ileri srmlerdir. Mecz-i akl, fiilin gerek fil ve messirine deil de, o filin mekn, zaman, sebep gibi alkas bulunduu bir eye isnd edilmesi demektir. Bu edeb sanata gre mesel, Yeryz arlklarn dar kard zaman. (ez-Zilzl, 2) yetinde, arlklar dar karan Allh olduu hlde, fiil hakk file deil, fiilin meknna isnd edilmi, ancak Allh murd edilmitir. te sfler de kendisiyle istigse edilen ztn hakk fil deil, hakkatte yardm edenin Allh olduuna inandklarn ve Ondan istediklerini sylemektedirler. (Aksi hlde onlar da bunun ak bir irk olduunu kabul eder.) Bu konuda Muhammed Eb Zehr yle demektedir: Avmn ve chil mslmanlarn szleri, en yakn olanyla tevil edilir... Onlar Rasl-i Ekremin kabrini ziyretten engellemek deil, ird etmek gzel olur. Onlar tekfir veya irke nisbet etmek deil, anlatmak ve retmek uygun olur. phesiz Allh Tel tevhidi kymete kadar muhfaza edecektir. Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- hir mrnde, eytann bu beldede kendisine ibdet edilmesinden midini kestiini bildirerek mminleri mjdelemitir. O hlde, artk bn-i Teymiyye tevhidden endie etmemelidir. (Eb Zehr, bn Teymiyye, s. 326). Dn edebiyatta eitli veslelerle ska tekrr edilen Meded y Raslallh! nidlar da Rasl-i Ekremin hiretteki efaatini umarak kendisine mrcaat mnsndadr. Baz insanlarn buna da irk gzyle bakmas yersizdir. nk her mmin, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in efaatinin bile srf Cenb- Hakkn dilemesiyle gerekleebileceine zten penen inanmaktadr.

336

B. TEBERRK Teberrk, essen bereket istemek anlamndadr. Bir ey vstasyla bereket ve feyze nil olmay ifde eder.

Gd Bakyyesi ile Teberrk Evliyullhn tegadd eyledii (gdaland) yiyeceklerin bakyyesini yiyip imek, rhta tasarruf iin bavurulagelen vstalardan biridir. Bazlarnn sand gibi bu keyfiyet de, mesnedsiz ve bidat kablinden deildir. Zr bunun Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in haytnda birok kereler gerekletiine dir hadis ve siyer kitaplarnda eitli misller yer alm bulunmaktadr. Muhtelif zaman ve mekanlarda ve hssaten Tebk Seferinde sahb, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in gdlarnn mbrek bakyyeleri ile bereket bulmutur. Tebkte susuzluk hli vk olunca, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, parmaklarndan az bir ey su akttrm, sonra ba parmandan pnar misli sular akm; krbalar suyla dolmu, teberrken ondan iilmi ve ordunun su ikmli onunla yaplmtr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin parmandan akan bu su, phesiz zemzemden de ifl ve efdaldir. nk sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin nrlu ellerinden ve mbrek cism-i erfinden akmtr. Baz hads-i erflerin beyn vechile, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir st itii zaman itii kaptaki bakyyesinden dier sahblere de ikrm ederler, hem iene feyz aktarmas olur, hem de stte bir bereketlenme meydana gelir ve hi eksilmezdi. Sehl bin Sad -radyallhu anh- yle rivyet etmektedir: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize bir iecek getirilmiti. Ondan bir miktar itiler. Bu esnda sa tarafnda bir ocuk, sol tarafnda ise ashbn byklerinden yal kimseler oturuyorlard. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- sandaki ocua kbna erilmez bir incelik ve nezketle: Msade eder misin, bu iecei evvel u byklerine vereyim? buyurdular. O akll ocuk da herkesi artan ve leme ibret olmaya sez u byk cevb verdi:

337

Y Raslallh! Senden bana ikrm olunan nasbimi hi kimseye vermem! Bunun zerine Sevgili Peygamberimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- mbrek ellerindeki iecei o ocua verdiler. (Buhr, Eribe, 19) Esm binti Eb Bekr yle anlatyor: Ben, Abdullh bin Zbeyre hmile iken Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in yanna hicret etmitim. Medineye vardm ve Kubda konakladm. Orada Abdullh dodu. Sonra Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize geldim. Onu kucana ald ve bir hurma istedi. Hurmay aznda biraz inedikten sonra bir parasn Abdullhn azna koydu. Abdullhn midesine inen ilk lokma bu oldu. Ona du etti ve Allhtan bereket taleb etti. 115 Eb Eyyb el-Ensr, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-i misfir ettii gnlerde yemek piirir ve -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize gnderirdi. Yemein kalan ksm geri geldiinde, lemlerin Efendisinin parmaklarnn dokunduu yerleri sorar ve aratrrd. (Mslim, Eribe, 170-171) Hazret-i Cbir -radyallhu anh- da, Hendek sava ncesinde byk hendeklerin kazld o zor zamanlardaki bir hatrasn yle nakleder: Biz hendek kazarken ok sert bir kayaya rastladk. Ashb, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelip, durumu arz edince Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- bizzat hendee indi. Kazmay eline alp indirince o sert kaya kum gibi dald. Bu mcizev tecell cereyn ederken grdk ki, Allhn Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- alktan karnna ta balam. Zr orada kaldmz gn boyunca hibir ey yememitik. Bunun zerine: Y Raslallh! Eve kadar gitmeme msade buyurunuz. dedim. zin verdi. Eve gittim ve zevceme: Ben Rasl-i Ekremin hline dayanamyorum. Evimizde yiyecek bir ey yok mu? dedim. Zevcem: Biraz arpa ile bir kei yavrusu var. dedi. Ben ola kestim, ilem arpay tp ekmek yapt. Eti de tencereye koyduk. Ekmek pimek zere ve tencere talar zerinde kaynamakta iken Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e gidip: Biraz yemeimiz var. Bir-iki kiiyle bize buyurunuz. diye ric ettim. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-:
115

Bkz. Buhr, Akka, 1.

338

Ne kadar yemeiniz var? diye sordu. Olan syledim. Hem ok, hem de iyi! ilene; biz gelinceye kadar tencereyi ateten indirmemesini, ekmei de frndan karmamasn tenbih et. buyurdu. Ashbna da: Kalknz! emrini verdi. Muhcirler ve ensr hep birlikte kalktlar. Bunun zerine ileme gidip (yemein azl ve zhiren kf gelmeyecei endiesiyle o an iin kk bir aknlk yaayarak): te Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, muhcir, ensr ve bunlara katlan dierleriyle berber geliyorlar. dedim. ilem: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, hazrlmzn ne kadar olduunu sormad m? dedi. Evet, sordu. dedim. yleyse msterih ol. dedi. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- gelenlere: Giriniz, skmaynz. buyuruyor, ekmek kesiyor, zerine et koyuyor, etin suyunu da bunun stne dkyordu. Nihyet btn ashb doydu. Yemekten bir miktar da artt. ileme hitb ederek: Bunu ye ve komularna ikrm et. nk alk ortal kaplad. buyurdu. (Buhr, Megzi, 29; Mslim, Eribe, 141)

Ey ile Teberrk Sevilen zt hatrlatan bir eynn, sevende o zt dndrp duygulandrarak rbtasn kuvvetlendirdii bir hakkattir. Bu, insan tabiatinde mevcd olan bir hussiyetin cbdr. Fakat bu his ve tavrda arln putulua kadar varabildii de trih bir gerektir. 116 Dier taraftan ok sevilen bir ahsn, kendisini hatrlatan eyasn da muhabbet mlnde bulundurmak, beer ve tabi bir temyldr. Mhim olan bunu

Nitekim dinler trihinde fetiizm denilen ve len mill kahramanlarn geriye braktklar eyya peresti (tapnma) ve onlara ulhiyyet izfe etme dalleti, bu beer his ve temyln tabilik huddunun tecvz ettirilmesinden domu bir tarih sapklktr. Zr mcerred mefhmlar kavramak olduka gtr. Bu glkten dolaydr ki en mcerred bir varlk olan Yaratcy bir ksm insanlar madd varlklarda mahhaslatrarak kabullenme yoluna gitmilerdir. Putuluk, bu beer zaaftan domutur. Lkin mcerret hakkatlerin mahhaslarda birer mnev tecellsi mevcuttur. Selm muhkeme shipleri iin doru olan, eserden messire intikl etmek zere mcerred gereklerin fizk varlklardaki akislerini, naklarn ve tecelllerini kavrayabilmektir. Allh da byle bilinir, rh da... Sir mcerred mefhmlar iin de durum ayndr.

116

339

ar derecede ileriye gtrmemektir. Gerekten mcerred mefhmlar, mahhas varlklara hl ve keyfiyetler olarak akseder. Eydaki hl ve keyfiyet tecellsinin Kurn- Kermde zikredilen en canl misli udur: Ysuf -aleyhisselm-n gmlei Ykb -aleyhisselm-a gtrlmek zere Msrdan yola karld zaman, Kenan ilindeki Ykub -aleyhisselm- onun kokusunu alm, gmlei m gzlerine srd zaman da grmeye balamtr. 117 Ey ile gerekleen bu tesir de, mrid-i kmilin sliki belli bir kvamda tutmak iin kulland vstalardan biridir. Zr bu akislerle hemhl olmak, rbtay kuvvetlendirir. Bu ayn zamanda hediyeleme snnetinin de bir ifdesidir. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Ben Side mahallesinde ashb ile birlikte bulunurlarken Sehl bin Sad -radyallhu anh-e: Ey Sehl, bize su verir misin? buyurdu. Bunun zerine o, bir bardak su ikrm etti. Sehl, bu barda mr boyunca saklam olmal ki Eb Hzim -radyallhu anh- yle anlatmaktadr: Sehl bu barda karp bize gsterdi, biz de ondan su itik. Daha sonra mer bin Abdlaziz, Sehlden bu mbrek barda kendisine balamasn ric etti. O da hediye etti. (Buhr, Eribe, 30)

Sehl bin Sad -radyallhu anh- anlatyor: Kadnn biri Peygamber Efendimize bir hrka getirdi. Y Raslallh! Bunu size hediye etmek istiyorum. dedi. Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- de onun hediyesini kabul etti ve zerine giydi. Ashbdan biri: Y Raslallh, bu ne gzel bir elbise, bana hediye eder misiniz? dedi. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, olur deyip hrkay hemen ona verdiler. Hazret-i Peygamber oradan ayrldktan sonra, ashb- kirm o adam ayplayarak yle dediler:

117

Bkz. Ysuf Sresi, 93-96.

340

Hi de iyi bir ey yapmadn. Allh Rasl onu ihtiyac olduu iin almt. Sen de onu istedin. Biliyorsun ki lemlere rahmet olan Efendimizden bir ey istenildiinde, asla geri evirmez. Bunun zerine adam: Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz onu giydii iin onunla teberrk etmek istedim. Umuyorum ki onunla kefenlenirim. dedi. (Buhr,
Edeb, 39)

Hazret-i ie -radyallhu anh- der ki: Mekkede Kureylilere, serr zerinde uyumaktan daha ho bir ey yoktu. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, Medneye geldii ve Eb Eyybun evine indii zaman, ona: Ey Eb Eyyb! Sizin bir serriniz yok mu? diye sordu. Eb Eyyb -radyallhu anh- da: Yok vallhi. dedi. Ensrdan Sad bin Zrre, bunu haber alnca, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e direkleri sa aacndan yaplm, zeri keten lifle dokunmu ve hasr ile kaplanm bir serr gnderdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, evine tanncaya kadar onun zerinde istirahat etmi, kendi evine tandnda da veftlarna kadar o serri kullanmt. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, veft ettiinde bu serrin zerine konularak ykanp kefenlenmi ve bu serr zerinde iken cenze namaz klnmt. Halk, llerini tamak zere onu, bizden isterler ve onunla teberrk ederlerdi. Hazret-i Eb Bekir ve Hazret-i merin cenzesi de onun zerinde tanmt. (Belzr, Ensbul-Erf, I, 525)

Buna benzer dier bir hdise de yledir: Sahbenin en ok hads rivyet edeni olan Eb Hureyre -radyallhu anh-, dim Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in yannda bulunur, Onun her hl ve hareketini tkib ederdi. Eb Hureyre -radyallhu anh-, birgn Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize: 341

Y Raslallh! Sizden pek ok hads iitiyorum fakat onlarn birounu hfzamda tutamyorum. diye dert yand. Bunun zerine Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem- Eb Hureyreye: rtn yere ser! buyurdu. O da serdi. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, ona du etti ve mbrek elleriyle bir ey avulayp ridnn iine atyor gibi yapt. Ardndan: Ridn topla. buyurdu. Eb Hureyre -radyallhu anh-, bu emri yerine getirince Allh Tel ona yle kuvvetli bir hfza ihsn etti ki iittii hibir eyi unutmaz oldu. (Tirmiz, Menkb,
46)

Firs adl bir sahb vard. O da Peygamber Efendimize it bir eyya ship olmak istiyordu. Birgn Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-in yanna geldiinde, nndeki bir tabaktan yemek yediini grd ve taba kendisine hediye etmesini ric etti. Kimsenin isteini geri evirmeyen Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- de taba ona hediye etti. Hazret-i mer -radyallhu anh-, zaman zaman Firsn evine gider: Hele u mbrek taba bir getir. derdi. Habbullh Efendimizin mbrek ellerinin dedii bu taba zemzemle doldurup kana kana ier; artan sular yzne gzne serperdi. (bn-i Hacer, el-sbe, III, 202)

Eb Cuhayfe -radyallhu anh- anlatyor: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- le scanda Bathya kt. Abdest ald, le ve ikindi namazn ikier rekat olarak kld. nnde ksa bir mzrak vard... O arada baktm insanlar kalkmlar, Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in mbrek ellerini tutuyorlar ve yzlerine sryorlard. Ben de bir elini tuttum ve o mbrek elini yzme srdm. Bir de ne greyim, mbrek eli kardan daha souk ve miskten daha gzel kokulu idi. (Buhr, Menkb, 23)

Enes bin Mlik -radyallhu anh-, Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-in haccn anlatrken ashb- kirmn Raslullh Efendimizin salar ile teberrk iin nasl birbirleriyle yartklarn yle bildiriyor:

342

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- eytan talamay tamamladktan sonra kurbann kesti ve tra oldu. Berber sa taraftaki salar tuttu ve tra etti. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Eb Talhy ard ve bu salar ona verdi. Sonra berber sol taraftaki salar tuttu. Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, kes dedi, o da kesti. Bunlar da Eb Talhya verdi ve: Bunlar insanlar arasnda taksim et. buyurdular. (Mslim, Hacc, 326) Enes -radyallhu anh- anlatyor: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemEfendimizi grdm, berberi onu tra ediyordu. Ashb da det onun etrafnda pervne olmulard. Bir tek sa telinin dah yere dmemesini, muhakkak birisinin eline dmesini istiyorlard. (Mslim, Fezil, 75) Nitekim sahbe-i kirm, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemin hem eylar hem de sa ve sakalnn mbrek telleriyle teberrk hli yaarlard. Savalarda bile bu teberrk heyecnn tamlardr. Bunun gzel misllerinden biri de Hlid bin Velid -radyallhu anh-n, Hazret-i Peygamberin salarndan birka mbrek teli sarnda saklamasdr. Rivyet olduuna gre Hlid -radyallhu anh-, Yermk savanda bu sar kaybetmiti. Askerlerine sarn bulunmasn emretti. Fakat aramalarna ramen bulamadlar. Hazret-i Hlid, tekrar aramalarn emretti. Sonunda sar buldular. Baktlar ki gyet eski bir sark imi. Sahb, bu eski sark iin Halid -radyallhu anh-n bu kadar srarna hayret etti. Bunun zerine Hlid -radyallhu anh-, unlar syledi: Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-, salarn kestirmiti. Ashb, o salar kaptlar. Ben de sandan birka tel aldm ve bu sarn iine koydum. Bu benim iin yle bir bereket oldu ki, onunla girdiim btn savalar, zaferle netcelendi. Zaferlerimin srr, benim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e muhabbetimdir. (Heysem, Mecmauz-Zevid, IX, 349)

Ashbn gzleri nnde cereyn eden bu hdiseler, maddeye dah duygularn siryet edebildiinin dier bir delilidir. Mhim olan -lyk olduu haddi amamak kaydyla- o inikstan feyz alabilecek bir gnl uyanklna shib olmaktr. Ashb- kirmdan sonra selef-i slihn de -Allh kendilerinden rz olsunteberrkle ilgili bu nev tatbikatlar, kendi dnemlerinde devam ettirmilerdir. mm Ahmed bin Hanbel ile mm fi Hazretleri arasnda geen u hdise buna ne gzel bir misldir: mm finin talebelerinden olan Rab bin Sleyman anlatr: Birgn mm fi bana:

343

Rab, bu mektubu al, Ahmed bin Hanbele gtr ve sonra da cevabn getir. dedi. Ben de mektubu aldm ve Badata gittim. Sabah namaznda Ahmed bin Hanbel ile bulutum. Onunla birlikte sabah namazn ed ettim. mm Ahmed bin Hanbel mihraptan ayrlnca mektubu kendisine takdm ederek: Bu, Msrdan kardein mm finin sana gndermi olduu mektuptur. dedim. Bana: Mektup neden bahsediyor, biliyor musun? diye sordu. Ben de: Hayr. diye karlk verdim. Bunun zerine Ahmed bin Hanbel mektubun zerindeki mhr zd ve okumaya balad. Birden gzleri yalarla doldu. Ben kendisine: Ey mm! Hayrola! Mektupta ne yazyor? dedim. O da bana: mm fi ryasnda Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellemi grm. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- ona: Ahmed bin Hanbele bir mektup yaz ve benden de selm syle. Elbette o byk bir fitneye mruz kalacak ve ondan, Kurn mahluktur(!) demesi istenecek. Sakn bu istee boyun emesin! Allh, onun adn kymete kadar yaatp ykseltecektir. buyurmu. Ben: Y mm! Bu, senin hakknda ne byk bir mjdedir. dedim. Bunun zerine mm Ahmed bin Hanbel, sevincinden zerindeki gmleini karp bana verdi. Ben de mektubun cevabn aldktan sonra Msra dndm. Mektubu mm fiye takdm ettim. Bunun zerine mm fi bana: Onun hediye etmi olduu bu gmlei alp seni zmek istemeyiz. Ancak, hi olmazsa onu bir suya batr ve o suyu bize ver ki, biz de o gmlein bereketine bylece ortak olalm. dedi. 118

Cmi minberlerinde binbir tin ile muhfaza edilen Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin sakal- erfleri de asr- sadetten gnmze kadar gelen feyizli bir meltem gibi mmete bir rahmet olmaktadr. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-e olan ak ve muhabbet sebebiyle Onun azz htralarna gsterilen hrmet de Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e duyulan gnl r-

118

Bkz. bnl-Cevz, Menkbl-mm Ahmed bin Hanbel, s. 609-610.

344

btasn kuvvetlendirmektedir. Nice peygamber mminler, bu azz htralarn bereketinden istifde etmilerdir. Osmanl mparatorluunun, hibir slm devletine nasb olmayan alt yz ksr senelik ihtim, asl mneviyta verdii ehemmiyetten kaynaklanmtr. Osman Gznin mehr bir rivyete gre, misfir kald bir evde, odada Kurn- Kerm bulunmas sebebiyle geceleyin ayan uzatp yatmamas; Yavuz Sultan Selm Hann mukaddes emnetleri byk bir tzim ile stanbula getirip, krk hfz tyin ederek onlarn banda asrlarca srecek bir srette inktsz (kesintisiz) olarak Kurn- Kerm okutmas, Osmanl Devletinin dillere destan byklnn temel mnev siklerindendir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in hrkasnn ve Topkap Sarayndaki mukaddes emnetlerin bugn stanbulda mminlerin ziyretine ak tutulmas da, milletimiz ve slm dnys iin bir eref ve teberrk veslesidir.

345

C. KABR ZYARET nsan, hayatn ak iinde yaama sevinci ile lmden rperi gibi iki mthi ztln arasnda alkalanr durur. Daim bir ak hlinde olan hayat ve lmn hakik mnlar idrk edilmeden, insann gerek mhiyeti, yaratlndaki hakk sr ve hikmeti ile kavranamaz. Dnyaya geli ve dnyadan gidi gibi iki muazzam mehln arasna skan idrk, dnyaya it gerek bir deer hkmne ulap, hl ve hareketler buna gre tanzim edilmedike geici dnyann, aldatc glgeler leminden kurtulup, gerekler yurduna doru mnev bir yolculua kamaz. Mmine lm, Allhtan gelen bir vuslat selm, neeler, letfetler, iltifatlar iinde bir hlden dier bir hle intikaldir. Kfir ve fsklar iin ise lm, horluk ve zdrap iinde bir can veri ve cehennemin ate deryasndan kopup gelen bir azab frtnasdr. Beeriyetin en mhim irfn, topran altndaki muammy zmekle balar. Fikirler, almalar, aratrmalar, kalb derinlikler ve dern duyular, lm gerei etrafnda pervnelemedike, bu mezar denilen esrarl lkenin hakikati ayn olmaz. Gerekten hayatta insan iin en mhim iki nasihati vardr. Bunlardan biri konuur, dieri susar. Konuan nasihat Kurn- Kerm, derin sktuyla nasihat eden ise lmdr. Bu geree istinden ecddmz, kabristanlar ehir ortalarna ve cmi giri klarna yapmlardr ki, bu nasihatlardan birisi olan lmden yeteri kadar ibret alnabilsin. Yine kabirlerde, aa olarak da uzun mrl selvi aacn tercih etmilerdir ki, yaz-k solmadan rengini devam ettirsin ve dnya tesi lemin sonsuzluunu sembolize etsin. lmn bilinen bir dili yoktur. Lkin o, derin bir skta ne muazzam mnlar gmmtr! Kabristanlar, fn hayatn tketen anne-baba, oluk-ocuk, sevgili, hsm, akraba ve dost adresleriyle doludur. Allhn emirlerine uygun bir hayat yaayp yaamadmza gre ekillenecek kabir lemi hakknda, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Kabir, ya cennet bahelerinden bir bahe ya da cehennem ukurlarndan bir ukurdur. (Tirmiz, Kymet, 26) tbirini kullanmakla, lmle hayat arasndaki sk rbta ve alkaya iaret buyurmulardr. Hakkaten kabristanlar bir hikmet ve ibret dershnesi, kabir ziyaretleri ise, en tesirli tefekkr-i mevt eitimidir.

346

Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bizzat kendileri sk sk kendisinden evvel hirete intikl etmi ashbnn kabirlerini bir vef rnei olarak ziyret etmi ve onlara hayr duda bulunmulardr. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Uhuddaki ehitlerin kabirlerini ziyret eder ve yle derdi: Sabrettiiniz eylere mukbil sizlere selm olsun! Sizler iin ahiret yurdu ne kadar gzeldir! (Taber, Cmiul-Beyn, XIII, 186; bn-i Kesir, Tefsir, II, 529) Yine O, zaman zaman Bak mezarlna gider, onlara selm verir ve yle du ederdi: Ey mminler yurdunun skinleri! Selm size. Bizler de inallh sizlere kavuacaz. Allh Teldan bizim ve sizin iin fiyet ve selmet dilerim. (Mslim,
Ceniz, 104)

Hatt bir gece yars Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellemHazret-i ienin odasnda uyurken Cebril -aleyhisselm- Onu uyandrd ve getirdii emri tebli etti: Allh Tel onun Bak Mezarlna gidip llere du etmesini istiyordu. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i ie -radyallhu anh-y uyandrmamaya alarak yavaa kalkt. Onun bu hli, henz uyumam olan ie annemizin merkn celbetti. Sonra da Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimizin peine taklarak Cennetl-Bak kabristanna kadar onu tkip etti. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in iki gz iki eme alayarak mmetine du ettiini grnce, yaptndan utand. Orada biraz durup Peygamber-i Znn bu cokulu hlini seyretti. Sonra da koarak eve dnd ve yorgann bana ekerek uyuyormu gibi yapt. Onun arkasndan hemen eve dnen Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i ieyi nefes nefese grnce durumu anlad ve ona: Allh ve Raslnn sana hakszlk edeceinden mi korktun? (Mslim, Ceniz, 103) diye sitem etti ve bylece kendi davranlarnn Allh Tel tarafndan murkabe edildiini belirtmi oldu. Fahr-i Kint -sallllhu aleyhi ve sellem-, kendileri sk sk bu nev kabir ziyaretlerinde bulunduklar gibi, ashbn ve mmetini de bu konuda u szleriyle tevik etmilerdir:

347

Ben size kabir ziyretini yasaklamtm. imdi ise ziyaret edin. nk kabir ziyareti size hireti hatrlatr. (Tirmiz, Ceniz, 60; Mslim, Ceniz, 106) 119 Kabir ziyreti, ziyret eden iin bir ibret veslesi olduu gibi, ziyret edilenler iin de bir rahmet veslesidir. Zr kabre giren kii, batakla den insan gibi imdad bekler. bn-i Abbs -radyallhu anhm- yle rivyet eder: Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, iki kabrin yanndan geerken onlar hakknda: kisi de azb gryorlar, ancak byk bir gnahtan dolay deil. Birisi sz gtrp getirdiinden, dieri de kk abdest bozarken icb ettii srette korunmadndan dolay muazzeb oluyor. buyurdu. Akabinde ya bir hurma dal istedi. Onu ikiye ayrd ve daha sonra bunlar kabirlerin bana birer birer dikti. Sonra da szlerine yle devm etti: Kurumadklar mddete onlarn azbn hafifletmeleri umulur.
Tahret, 111) (Mslim,

Mfessir Kurtub bu hadis-i erifi yle zh eder: Kurumadklar mddete ksm o dallarn ya kaldklar mddete tesbih ettiklerine iret etmektedir. Nitekim limlerimiz yle demilerdir: Kabirlere aa dikmekten ve orada Kurn- Kerm okumaktan oradakiler istifde ederler. Bir aa dikmek bile llerin azbn hafifletirse, bir mminin Kurn okumasndan kim bilir ne kadar istifde ederler? lye hediye edilen eyin sevb da kendisine ular. (Kurtub, Tefsr, X, 267) Kurn tilveti sebebiyle ulalacak ilh rahmetten llerin de istifdesi iin bilhassa Ysn-i erf okunmas, herkesin bildii ve tatbk ettii bir usldr. Nitekim hads-i erflerde buyurulur: Ysin, Kurnn kalbidir. Bir kimse onu Allhn rzsn ve hiret yurdunu talep ederek okursa, muhakkak gnahlar balanr. llerinize de Ysin Sresini okuyunuz. (Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 26) Sizden biri vefat ettiinde onu fazla bekletmeden kabre gtrnz. Defnettiiniz zaman da biriniz, baucunda Ftiha Sresini, ayak ucunda da Bakara Sresinin son ksmn (menerrasl) okusun. (Tabern, el-Muceml-Kebr, XII, 340; Deylem, Msned, I, 284; Heysem, Mecmauz-Zevid, III, 44)
119

Chiliye zamannda insanlar, ecdatlarna it rhlarn bir kudsiyet kazandn dnerek bununla iftihr ederler ve kabir ziyretinde bulunurlard. Cenb- Peygamber, bu btl chiliye detinden bir eser kalmamas iin ilk zamanlar kabir ziyretini men etmiti. Bu tehlike zil olunca bilhassa tefekkr-i mevt gyesiyle kabirlerin ziyretine izin verdi.

348

Al bin el-Leclc, shbe-i kirmdan olan babas Leclcn, veft esnsnda kendilerine u vasiyette bulunduunu rivyet etmitir: Beni kabre koyduunuz zaman:

( Bismillh ve al snneti Raslillh) 120

deyiniz ve zerime toprak atnz. Bamn ucunda Bakara Sresinin evvelini ve son ksmn okuyunuz. phesiz ben, Abdullh bin merin bu uygulamay gzel grdne hid olmutum. (Beyhak, es-Snenl-Kbr, IV, 56) Sahbe-i kirmdan Amr bin s -radyallhu anh-n veft esnsnda vasiyet olarak etrfndakilere syledii u szler de clib-i dikkattir: Beni kabrime defnettiiniz zaman, bir deve kesip etini paralayacak kadar mezarmn banda bekleyin ki, sizin varlnzla yeni hayatma alma imkn bulaym ve Rabbimin elilerine vereceim cevaplar hazrlayaym. (Mslim, mn, 192) Bu hadsi kitabnda zikreden Nevev, mm fi -rahmetullhi aleyh-in, u szlerini nakletmitir: Mezarn banda Kurndan yet ve sreler okumak mstehabdr. Kurnn tamamnn okunmas (hatim edilmesi) ise, daha gzeldir. (Nevev, RiyzusSlihn, 293)

Bu rivyetlerden de anlalaca zere kabirleri ziyret etmek, orada bulunanlara selm verip du ve istifarda bulunmak, onlar adna hayr ve hasent yapp Kurn- Kerm tilvet etmek mevtlar iin bir rahmet veslesidir. Kurn- Kermde Rabbimiz, bizden nce hirete intikl etmi mmin kardelerimiz iin yle du etmemizi beyn buyurur: Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden nce gelip gemi mnl kardelerimizi bala; kalblerimizde, mn edenlere kar hibir kin brakma! Rabbimiz! phesiz ki sen ok efkatli ve ok merhametlisin. (el-Har, 10) Ancak kabir ziyretlerinde dikkat edilecek dier bir husus da, bz yanl uygulama ve bidat davranlardan ictinb edilmesi gereidir. Ehl-i snnet ulems, mminlerin kabir ziyaretleriyle ilgili ifrat ve tefritten korunmas iin pek ok ey yazp sylemiler ise de bu husustaki yanl tatbikatn her iki vechesi de yni ifrat da tefriti de, bugne kadar -maalesef- lykyle nlenememitir. Dn bilgisi s olan insanlarn zihnini bir hayli kartran kabir ziyareti ve onunla ilgili hissiyat ve davranlarn ifrat ve tefritten arndrlabilmesi pek mkil bir itir. Zr insanolunun mcerred gerekleri kavramaktaki kifyetsizlii, kabir
120

Allhn adyla ve Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in snneti zere (seni Hakka emnet ediyoruz).

349

ziyaretini -bazlar iin- det irk saylacak bir muhtevya brndrmtr. Kabirlerin banda mum yakmak, aput balamak ve dorudan doruya o kabirde yatan zttan istimdd etmek gibi... Bu, tpk Hristiyanlarn mcerred bir Allh mefhumunu kavramaktaki kifyetsizlikleri sebebiyle, msum bir neb olan Hazret-i sya ulhiyyet izfe etmeleri gibi bir zaaf ve acziyetin tezhrdr. Dier taraftan bu ifratlara (arlklara) bir akslamel olarak ortaya konulmu tefrit mhiyetindeki dier bir telakk ile kabir ziyaretini irk sayacak kadar ileri giden grler de ayn hatay tersinden ortaya koymaktadrlar. slm, her meselede olduu gibi kabir ziyreti hususunda da tidl prensibini esas almaktadr. Yukarda da anlatld gibi Hazret-i Peygamber ve ashb- kirmn kabir ziyretiyle ilgili sz ve tatbiktlar, bu hususta ifrat ve tefrite dmeden nasl davranlmas gerektiini bizlere sergilemektedir. bn-i Abbas -radyallhu anhm- anlatr: Sd bin Ubde -radyallhu anh-n annesi vefat etmiti. O, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-e gelerek: Ey Allhn Rasl! Yannda bulunmadm bir srada annem vefat etti. Onun adna sadaka versem kendisine bir faydas dokunur mu? diye sordu. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-: Evet. buyurunca, Sd -radyallhu anh-: Ey Allhn Rasl! Siz de hid olun ki meyve bahemi annem adna tasadduk ediyorum. dedi. (Buhr, Vesy, 15) Hidyet rehberimiz Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: nsan ld zaman btn amelleri kesilir. Ancak u ey bundan mstesndr: Sadaka-i criye, istifde edilen ilim ve kendisine du eden hayrl evld. (Mslim, Vasyyet, 14) buyurmutur. Bu hads-i erfler, vefat etmi mminlerin, salklarnda yaptklar ve vefatlarndan sonra da devm etmekte olan hayrtlarndan fayda greceklerini, ayrca hayatta olan yaknlarnn ve mmin kardelerinin du ve infaklarndan istifde edebileceklerini beyn buyurmakta ve onlar bu hayrlar ilemeye tevik etmektedir. Gerekten, hirete intikl etmi bir mminin ardndan, sevb ona it olmak niyetiyle birok hayrlar yaplmaldr. Yukardaki hads-i erf muktezsnca, vefat eden bir mminin hayrat devm ettii mddete ecri de devm eder ve amel defteri kapanmaz. Vefat ettiinde yalnz bana kabir lemine girip dnyya ved

350

eden bir mmin iin, vrislerinin ve gerek dostlarnn bir vef borcu olarak muhtelif hayrlar yapmalar, en fazletli ameller cmlesindendir. Bilhassa mevtnn borlarn demek, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- tarafndan tevik edilmi bir amel-i slihtir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, bir cenze geldii zaman borcu olup olmadn sorarlar, borcu dettirildikten sonra cenze namazn klarlard. Bu hl, mevtlarmz iin bizlere ne ince bir merhamet tlimidir. Bu hususta mam Muhammedin, zarretler sebebiyle tutulamayan ve kaz etmeye de g yetirilemeyen orularn yerine fidye verilmesine kyas ederek, klnamam namazlarn da affedilmesi mdiyle, iskt- salt tbir olunan bir ictihd mevcuddur. Buna gre, klnamam her vakit namaz iin, bir fakirin bir gnlk yiyecek ihtiycnn karlanmas veya buna tekbl eden belli bir meblan infak edilmesi gerekmektedir. Ancak yaplacak olan bu infak, miktar bakmndan hibir deiiklie uramadan, aynen muhtaca intikl ettirilmelidir. mam Muhammed Hazretlerinin bu ictihdndan mhim fayda mlhaza edilmektedir: a) nfaka tevik ve infak edenin ecre nil olmas, b) Muhtalarn sevinip mevt iin du etmesi, c) Mevt iin Cenb- Hakkn af ve rahmetinin mid edilmesi. Mevtnn hayrna yaplmakta olan iskat 121 mumelesi, maalesef gnmzde devir 122 yaplmak sretiyle asl gyesinden uzaklatrlarak slmn rhuna zd bir mhiyete brndrlmtr. Devir ad verilen bu tatbikat, bir nev hleye dntrlmtr. Bu tr yanl bir uygulama ile, f edilmemi bir ibdet, hakkatte infak edilmemi sadaka grnml bir davranla telf edilmeye allmaktadr. yle ki; hirete intikl etmi bir kimsenin, zerinde bulunabilecek muhtemel namaz borlarndan 123 temizlenmesi maksadyla, ortaya bir miktar para konulmakta ve bunun hlis bir ni121

skat: Namaz, oru, kurban, adak, kefret gibi ibdet ve borlar f etmeden vefat etmi bir kimseyi bu borlardan kurtarmak iin fukaraya nakd bedellerini vermeye denir. (Hayrettin Karaman, Ebediyet Yolcusunu Uurlarken, s. 8185).

Devir: Nakd bedeli vermek yerine muayyen bir miktar bir bez parasnn iine koyup fukaraya hibe etmek, sonra onu hibe yoluyla tekrar geri almak ve bor bitinceye kadar bu ie devm etmeye denir. Byle bir tatbikat Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, tbin ve tebe-i tbin devirlerinde yoktur. Lkin iskta hicr ikinci asrn sonlarnda, devir sretiyle iskta ise hicr beinci asrda cevaz verilmitir. Zamnmzda det hline gelmi olan ve slmn kaynaklarna dayand sanlan devir deti, infakta cimrilie ve ibdetlerde tenbellie sebep tekil eden bir bidat mhiyetindedir. Bu bakmdan, devir detinin terk edilmesi ve mevt nmna dorudan doruya sadaka verilmesi, hayrlar yaplmas, kusurlarnn aff iin de Allh Telya yalvarlmas gerekir. Bylece hem snnete uygun hareket edilmi, hem de yaplan ml ibdetler, hayrlar ve sadakalar, gerek shiplerini yni ona muhta olan ahslar bulmu olacaktr. (Hayrettin Karaman, Ebediyet Yolcusunu Uurlarken, s. 81-85). 123 Bu namaz borlarndan kastedilen udur: Vefat eden bir kimsenin hayattayken klamad veya ihls ve hu gibi btn artlarna lykyla riyet edemeden klm olduu namazlardr. Yoksa burada, byle bir telf yoluna gvenerek geveklik ve tembellik sebebiyle ed edilmemi namazlar kastedilmemektedir.

122

351

yetle ihtiya sahiplerine intikl ettirilmesi gerekirken, maalesef ou kere birka kii arasnda

aldm, kabul ettim; hbe ettim ifdeleriyle elden ele

devredilmekte, bununla da gy infak edilen meblan miktar oaltlmaktadr. Az bir paray birok insana -niyet unsuru batan belli olan bir hareketle- nce verip, sonra geri almak, daha sonra bir bakasna verip tekrar geri almak ve bu sretle hazr bulunanlar saysnca bu meblan oalm olduuna ve hayrn arttna inanmak, bunu yapanlarn ancak kendilerini kandrabildikleri irkin bir bidattr. Bilhassa varlkl kiilerin byle bir yola tevessl etmeleri ve bundan bir netce ummalar ok daha hayret vericidir. stelik bu durum, hriten bakanlarn, byk bir mantkszlk olarak telakk ettii ve -h- Allh aldatmaya almak gibi grd, abesle itiglden baka bir ey deildir. Y Rab! Niyetlerimizi kendi rzn ile telif eyle! Dnyaya dalp, kendisini bir su birikintisinde helk edenlerin kbetinden bizleri koru! Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Hayatmz ve lmmz, salih kullarna lutfettiin bereket, nmet, ulv gzellikler ve Sana vuslat ile mzeyyen ve mkemmel kl! Y Rab! Kint, ilh muhabbet gzl ile tem edebilmeyi, onu, uur, duygu, vicdan rperileri ve imn heyecanlar zviyesinden seyredebilmeyi, gzlerden akan nedmet ebnemleri ile gufrn iklimlerine ulamay, yz ak ve vicdan huzuruyla senin huzruna varabilmeyi cmlemize nasb eyle! min.

352

BENC BLM HAK DOSTLARINDAN NASHATLER Tasavvuf yolunda zhir ve btnn ikml etmi ve kalb merhaleler kat ederek davran mkemmelliine ulam bulunan Hak dostlar, veresetl-enbiy tbiriyle ifde olunan bir erefe nil olmu bahtiyarlardr. Onlar, nebev irad ve davran mkemmelliinin zamanlara yaylm zirveleridir. Yni onlar, Hazreti Peygamber ve onun ashbn grme erefine nil olamayanlar iin fiil ve mahhas rehberlerdir. Hads-i erfte buyurulur: (Zhir ve btnn ikml etmi, ilmini irfan hline getirmi) limler, peygamberlerin vrisleridir. (Eb Dvud, lim, 1) Cenb- Hakkn Rahmn ve Rahm esmsnn kesif tecelllerine nil olan bu kmil mminlerde merhamet ve efkat, bir tabiat-i asliyye hlindedir. Yine bu slih mminler, nefs, nefs hodgamlndan kurtulup, mmet, mmet diergamlna nil olarak bir irad mr yaarlar. Onlarn irad mrleri fn cesetlerinden sonra da devm eder. Onlar, nefislerini slah netcesinde rhlarn kpr olarak kullanp ilh vuslata nil olanlardr ki, mmeti de bu yoldan geirerek Rabbe ulatrmann gayreti iinde olurlar. Onlar, kurtulu bekleyen kitlelerin muallimleridir. Allh ve kullar huzrunda bir cemaatin mesliyetini vicdanlarnda tayan kahramanlardr. Hak dostlarnn kz ve nashatleri, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in sohbetlerinden birer akistir. Zr mnev istifdenin merkezi odur. Rh heyecanlarla dolu sohbet, kz ve nashatler, hep o merkezden teselslen naklolunan parltlardr. Hak dostlarnn byle meclislerini ganmet bilmelidir ki, onlar Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yirmi senelik nbvvet hayatn kavlen (szleriyle), fiilen ve hissen mmete aksettiren rnek ahsiyetlerdir. Hak dostu, n etrfnda dnen kelebekler gibi Mevl muhabbetiyle irdesiz hle gelmitir ki, artk Mevl onun gren gz, iiten kuladr. Hakkn ak ve muhabbetinin tecellsi altnda olduu iin, mercek altnda bir kadn yanmas gibi nefsn temyller onda mrn tketmitir. Bylece nrn bir czibe merkezi hline geldiinden, dier insanlar da ird veya gayr-i ird onlar sever ve gnlleri onlara doru akar. Onlarn kz ve nashatleri rhlara merhem ve if olur. Bu ulv ufka ve mnev diryete nil olan Hak dostlarnn ikz, irad ve nashatleri, ilmiyle mil olmayan kimselerin nasihatlerine nazaran gfil gnllerin uyandrlmasnda daha byk bir kymet ve tesire shiptir. Bu itibarla onlarn fe-

353

yizli nashatlerini bulunmaz bir nmet bilmeli ve bu uurla onlarn ruhlara huzur baheden iradlarna, sammiyet ve muhabbetle gnl vermelidir. te Hak Dostlarnn ebed sadet yolunu aydnlatan istikmet kandilleri mevkiindeki bu nashatlerinden birka misl:

Hasan- Basr -kuddise sirruh- (d. 642, v. 728) Ey demolu! Gerek mmin, ihsn shibi bile olsa yine de korku zere sabahlar. Zaten ona da bu yarar. Mmin, akama yine ayn korku ile kavuur. Evet, o her zaman u iki korku arasndadr. 1. Gemi gnahlar. Bu gnahlar sebebiyle Cenb- Hakkn kendisine nasl mumelede bulunacan bilemez. 2. Gelecek hayat. Nasl bir hayat srecek, son nefesi nasl verecek? Bu sorularn cevaplarn devaml tefekkr eder. Ey insanlar! u hakkati idrk ederek slih amel ileyin. Allh ve Rasl yaptnz ileri grmektedir. Siz, birgn gizliyi ve ikr bilen Allha dndrleceksiniz. te o gn yaptklarnz tek tek size haber verecektir. Sizler kalblerinize ok dikkat edin. Onlar devaml Allhn zikri ile yenileyin. Zir kalb abuk paslanr. Nefislerinizi de dizginleyin. nk o ok azgndr. Eer siz nefislerinizin kt isteklerine mni olmazsanz, o birgn sizi korkun bir uuruma yuvarlar. Kendi ayplarnz dururken bakalarn ayplamaktan vazgemedike kml mn shibi olamazsnz. O hlde, bakalarnn ayplarna bakmadan evvel kendi ayplarnza bir gz atn; onlar dzelterek ie balayn! Ey insanlar! Kurn- Kerm mminler iin if, mttakler iin rehberdir. Kim Ona uyarsa, hidyete erer ve doru yolu bulur. Ondan yz eviren bedbaht olur ve felketlere srklenir. Ey demolu! Tek bana lecek, tek bana dirilecek, tek bana hesaba ekileceksin!

Malik Bin Dinar -kuddise sirruh- (v. 748) u iki ey hri dnyda saf kalmad: 1. Kardelerle karlamak ve onlarla sohbet etmek,

354

2. Teheccd namazna kalkmak ve o feyizli vakitte doya doya zikir ve Kurn ile megl olmak.

Cfer-i Sdk -kuddise sirruh- (d. 699, v. 766) Bir slih amel ileyince onu gznde kltesin ve gizli tutasn. nk kk grrsen seni ucuba (kendini beenmeye) gtrmez. Gizlersen, eksii tamam olur yni fazleti artar. Acele edersen, o slih amele bir an nce kavumu olursun. Zr nefs zaafa kaplp onu geciktirebilir veya seni ondan vazgeirebilir. Mmin kardeine it sevmediin bir ey duyarsan, srarla onun bir mzeretinin olabileceini dn. Bulamazsan, belki benim anlayamadm bir zr vardr, de ve aybn setret!

Sfyn- Sevr -kuddise sirruh- (d. 713, v. 777) lim tahsili, Allha kar ittik sahibi olmak, emirlerini yerine getirmek ve Ondan korkmak iin yaplmaldr. lmin fzlet bakmndan stn oluu, anlatlan yce duygulara insan sahip kld iindir. Byle olmasayd, o da dier eyalar meynnda saylrd. Horasana gidip teblide bulunmak; Mekkede mcvir olmaktan (orada ikmet etmekten) senin iin daha kazanldr. lim iin ilk gerekli art; onu bulma yollarn aramaktr. Bulunca ve ilmi elde edince de amel gelir Sonra skt ve tefekkr... Daha sonra kinta ibret nazar ile bak...

Cneyd-i Badd -kuddise sirruh- (v. 909) Allh ile sohbet, yni Onunla berber olmak, gzel bir edeb, heybet ve murkabe hlinin devmyla; Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- ile sohbet, Onun snnetine ve siyerine ittib ile; Evliyullh ile sohbet, ihtirm ve hizmet ile;

355

Ehl iyl ile sohbet, gzel ahlk ile; hvn ile sohbet, devaml gleryzl olmak ve onlar sevindirmekle; Avm ile sohbet ise, du ve merhamet ile olur.

mam Gazal -kuddise sirruh- (v. 1111) Olum! u ibdetinde mutlak srette kalbini teyakkuz hlinde bulundur, akln ve kalbin baka yerde olmasn! Bunlar, Kurn- Kerm okurken, Rabbini zikrederken ve namaz klarken. Bu hlde bir an bile akln ve gnln baka yere verme. Allhn huzrunda olduunu unutma! Yoksa ynn kbleye evirip de, akln baka eyler peinde olursa, bunun deeri zaafa urar. Ynn slmn doduu ilk mbed olan Kbeye, kalbini de Hazret-i Allha bala! Ayrca riflerden olmak istersen; sktun fikir, bakn ibret ve dilein tat olsun. Zra bu haslet, riflerin almetidir. Olum! Kul borcundan son derece sakn! Bir kuru bor yznden, kabul olmu pek ok ibdetin sevab gider. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem-, borlu olarak lenlerin namazn klmazd. Bundan maksad, zengini merhamete getirip alacan balatmakt. Mmin, bor yaparken fuzl yere borca girmez. Lkin zarreten borlanrsa ve demek niyetiyle alrsa, Allh Tel ona yardmc olur. Hatt demenin gayreti iinde olup da borcunu deyemeden lrse, kyamette de Allh yardmcs olur. Belya da kretmek lzmdr. nk kfr ve gnahlardan baka bel yoktur ki, iinde senin bilmediin bir iyilik olmasn! Allh, senin iyiliini, senden daha iyi bilir. er zannettiin ok ey vardr ki senin iin hayrdr. Hayr zannettiin ok ey vardr ki senin iin erdir. En selmet yol, ilh takdre rz olman, her hle kr diyebilmendir. Olum! Son derece dikkat edecein bir cihet varsa, o da kimler ile dp kalktndr. unu iyi bil ki bir sepet salam elma, iindeki bir rk elmay salama kartamaz. Fakat bir rk elma, hepsini rtr. Bunun iin dima slihlerle dp kalk! yi arkada da, gl ya satana benzer, ya satn alrsn, ya o sana biraz srer veya hi olmazsa yannda bulunduun mddete gzel koku tarsn. Kii sevdikleri ile beraberdir. Dnyada kimi sever ve kim ile dp kalkarsan kyamette onunla harolunursun. O hlde ilmi ile amel eden limlerin ve slihlerin sohbetine devam et!

356

Olum! Hayatta her ey Allhn taksmi iledir. Allh; kimini zengin, kimini yoksul, kimini salam, kimini sakat, kimini lim ve kimini chil klmtr. Dnyann dzeni ancak byle salanr. Kendinden dk kimseleri grdn vakit, bbrlenip onlar hakr grme! Sen onlarn yerinde, onlar da senin yerinde olabilirdi. te bunu dnerek yoksullar ile arkada ol! Onlara kar dima alak gnll olmaya al! nsanlk ve slmlk vakrn koru! Saadet ancak byle elde edilir. Dnya ve hirette huzur istersen, kimseyi incitme! Senden gencini grdn vakit; Bunun gnah benden az, senden yalsn grdn vakit; Bunun sevab benden ok, bilmediim taraflar ile benden daha fazletlidir dncesi ile onlara bak! Bir lim grdnde; Bunun ilmi var, kendisini kurtarr, senden chilini grdnde; Bu bilmez, Allh onu balar, diye dn! Hatt bir kfir grdn vakit, son nefes belli olmadndan; Allh Tel buna hidyet nasip ederse, btn gnahlar balanm ve tertemiz olarak ilh huzra kabilir. Acaba benim son nefesim ne olur? diye kbetini dn! Kendini ne kadar tanr ve ne kadar dk grrsen, Allh katnda o nisbette mevk kazanrsn. Olum! Elinden geldii kadar din kardelerinin ihtiyalarn karla! Zr Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: Kim mmin kardeinin bir ihtiyacn giderirse, Allh Tel da onun bir ihtiyacn giderir. (Buhr, Mezlim, 3) Dier bir hads-i erfte Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurmulardr: Kim bir mslmann aybn rterse, Allh Tel da dnya ve hirette onun aybn rter. (Mslim, Birr, 72) Akl olan kimse nefsine demelidir ki: Benim sermyem, yalnz mrmdr. Baka bir eyim yoktur. Bu sermye, o kadar kymetlidir ki, verilen her nefes, artk hibir ekilde ele gemez. Nefesler sayldr ve azalmaktadr. O hlde, nefeslerini iyi deerlendir ve bu fn dnyya yarn lecekmi gibi nazar et. Btn azlarn haramdan koru ve takvya sarl. Allhm! mrmz saadetle sona erdir. Rz-y ilhiyyene ve Cemlullha niliyet nasb eyle! Sabah-akam bizi fiyetten ayrma! Takvy bize azk kl, tevekkl ve gvenimizi sana ynelt! Bizi hak yolda sbit kl! bdete lyk ancak Sensin. Seni noksan sfatlardan tenzh ederim. Sana lykyla kulluk edemediim iin zlimlerden oldum. Hamd, lemlerin Rabbi Allhu Telya; salt selm, Fahr-i Cihn Efendimiz Muhammed Mustafya olsun!

357

Abdlkdir Geyln -kuddise sirruh- (d. 1077, v. 1166)

Ey oul! Sana takv gerek. Bu sebeple takvnn cablarn fya gayret et ki, kalbin i dmanlklardan ve irkin huylardan kurtulsun. Hayrla istikmetlensin. Ey oul! Dnylk toplarken, gece odun toplayan fakat eline ne geldiini bilmeyen kii gibi olma. Eline geen dnyln hell mi haram m, mer mu yoksa gayr-i mer mu olduuna dikkat et. Btn fiillerinde tevhd ve takv gnei ile berber ol. Ey oul! Kurn ile amel etmek, seni Kurnn mevkine ykseltir; oraya oturtur. Snnet ile amel etmek ise, seni Allhn Raslne yaklatrr. Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-in kalb ve mnev himmetiyle, Allh dostlarnn kalbleri evresinden bir an dah ayrlmazsn. Allh dostlarnn kalblerini gzelletiren odur. Ey oul! Haram yemek kalbini ldrr. Hell yemek ise ihy eder. Lokma vardr seni dnya ile; lokma vardr seni hiretle megul eder. Yine lokma vardr, seni dny ve hiretin Yaratanna rabet ettirir. Ey oul! Nefsinle cihd hussunda sana yardm edenle arkada ol. Onun sohbetlerinde bulun. Nefsinin azmasna yardm edenle arkada olma. nce kendi nefsinle megl ol, kendi nefsine faydal ol ve kendi nefsini dzelt. Sonra bakalaryla megul ol. Bakalarn aydnlatt hlde kendini eritip bitiren mum gibi olma. Ey Allh yolunda gzel ameller ilemek isteyen kii! hlsl ol! Aksi hlde, bouna yorulmu olursun. nsanlar ird etmek, lafla deil, gnlden hlis bir inan ve itiykla gerekleir. Yine btn bunlar; halvet, ibdet, zikir, riyzt ve murkabe ile alnacak netcelerdir. Yoksa, ekilcilikten ve zhir gsteriten teye gemeyen ve rha asla ilemeyen birtakm davranlarla elde edilecek netceler deildir. Bu sebeple, Allh yolunun yolcusunun dili ile kalbi, ii ile d, sz ile z bir olmal ve ayn eyi terennm etmelidir.

Ahmed er-Rif -kuddise sirruh- (d. 1118, v. 1182) Efendiler! Evliyullha yaknlk peyd etmeye aln. nk Allhn velsini seven, Allh sevmi; ona dmanlk eden, Allha dmanlk etmi olur.

358

Zikre devam ediniz. nk zikir, vuslat- ilh iin bir mknats, kurb-i ilh iin salam bir iptir. Zikrullha devam edenler, Allh ile hotur. Allh ile ho olan, Ona kavumutur. Zikrin kalbe yerlemesi sohbetin bereketiyle mmkn olur. nk kii dostunun yolundadr. Tefekkr, Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in ilk amelidir. Nitekim btn farzlardan nce Onun ibdeti Allhn mahlktn ve nmetlerini dnmekten ibretti. yleyse siz de tefekkre iyi sarln ve ibret veslesi yapn. Dikkat edin! Elek gibi, unun incesini dkp, kepeini kendinize koymayn. Sakn aznzdan hikmet dklrken kalblerinizde hle ve fesd olmasn. Yoksa, nsanlara iyilii emredip kendinizi unutur musunuz? (el-Bakara, 44) yetince hesba ekilirsiniz. Kalblerinizi tertemiz yapnz, nk kalb temizlii st-ba temizliinden daha nemlidir. Zaten Allhu Tel elbiseye deil, kalblere nazar eder. stikmet huddunu gzetip Allhtan bakasn taleb ve ihtiyr etmeyin. Efendiler! Tevz ve sknetle kapy alana kap alr. eriye kabul edilir. Boynu bkk olarak ieriye giren, izzetle arlanr.

Abdlhlk Gucdevn -kuddise sirruh- (v. 1189) Ey oul! Sana vasiyet ederim ki; btn hllerinde ilim, edep ve takv zerinde olasn!.. Gemilerin eserlerini oku ve Ehl-i snnet vel-cemaat yolundan git! Fkh ve hads ren ve chil soflerden bucak bucak ka! Namazlarn, mutlaka cemaatle kl! Kalbinde hrete meyil varsa imam ve mezzin olma! hretten gcnn yettii kadar uzakla! hrette fet vardr. Makamlarda da gzn olmasn; dima kendini aalarda tut! Tkat getiremeyecein ie kefil olma! Halkn seni alkadr etmeyen ilerine karma! Fsk idarecilerle dp kalkma! Her hususta dengeyi muhfaza et! ly karp gzel ses dinlemee fazla kaplma ki, rhu karartr ve sonunda nifak dourur. Byleyken gzel sesi de inkr etme ki, onunla ezn ve Kurn, ruhlar ihy eder. Az ye, az konu, az uyu; ve gfillerden arslandan kaar gibi ka! Fitne zamanlar yalnzl tercih et, menfaati icb fetv vererek dnin hafife alnmasna sebep olanlardan, marur zenginlerden ve chillerden uzak dur! Hell ye, pheli ilerden sakn ve evlenmede takvya dikkat et. Aksi hlde dnyaya balanr ve o uurda dnini zedelersin... ok glme; hele kahkahayla glmemeye dikkat et! ok glmek kalbi ldrr. Fakat tebessm de elden brakma. Herkese efkat gzyle bak ve kimseyi hakr grme! Kendi dn ar bezeyip ssleme ki, d mamurluu i haraplndan gelir. Mnkaa etme, 359

kimseden bir ey isteme, mstan kal, kanaatle zengin ol, vakarn koru! Sende emei olanlara ve seni terbiye edenlere kar vefkr ol, malnla ve cannla onlara hizmet et ve onlarn hli ile hllen! Onlar knayan gfiller felh bulmaz. Dnyaya ve dnya ehli olan gfillere meyletme! Gnln dima mahzn, bedenin kullua gl, gzn yal ve kalbin rakik olmal. in hlis, dun iltic ve libsn mtevz, yoldan Hak dostlar, sermayen zahir ve batn din ilimleri, evin mescid ve yaknn Allh dostlar olsun!..

Feridddn Attar -kuddise sirruh- (d. 1119, v. 1220) Seni incitenlerin zrlerini kabul et. Halk inciteni Allh sevmez. Byle bir huy dindar birine yakmaz. Zulmle bir kalbi yaralayan, o yaray kendi vcdunda am olur. Kendi aybn grebilenlerin ruhlarnda bir kuvvet belirir. Ahmakln almeti unlardr: Kendi aybn grmeyip de bakalarnn kusurunu aramak. Gnlne cimrilik tohumu sat hlde cmertlik ummak. Ahlk ile halk honud etmeyen kimsenin Allh katnda hibir deeri yoktur. Hastalar ziyret et, nk bu Peygamber snnetidir. Elinden gelirse susuzlar suya kandr. Meclislerde insanlara hizmet et. Yetimlerin hl ve hatrlarn sor ki, Allh seni azz eylesin. nk yetimin bir anlk alamas bile, ar- ly titretmeye yeter. Bir yetimi alatan zlim, cehennem ateine odun olur. Hasta bir yetimi sevindiren, kendisi iin cennet kapsn am olur. Allh yolunda ne verirsen, z maln odur. Geri kalann hesb vardr.

Muhyiddn bnl-Arab -kuddise sirruh- (d. 1165, v. 1240) Kalbini Allhn zikrine altrrsan, mutlaka kalbin zikrin verecei nrla nrlanr. O nr kalb gznn almasn salar. Allhn kullarna, efkat ve merhametle mumele et. Merhametini btn canllara bolca sa. yle deme: Bu ottur, canszdr, faydas yoktur. Evet onlarn faydas ve birok da hayr vardr. Yaratlm kendi hline brak ve ona, yaratcnn merhametiyle merhamet et.

360

steyeni bo evirme, gzel bir szle dah olsa onun gnln al, gler yz gster. leride Allha mlki olacan dn. Dnylk iin Allhtan bakas seni kul edinmesin. nk sen ancak seni kul olarak kabul eden Allhn kulusun. Allhn mmin kullarna, selm vermek, yemek yedirmek, ilerini grmek sretiyle muhabbet gstermelisin. unu iyi bil ki, mminlerin tm, tek bir insan, tek bir vcd gibidir. Kendini cemate altr. Allh korkusundan alamaya al. Allhn ipine sarl. Allhn sevip honud olaca eylere rabet gster.

Hazret-i Mevln -kuddise sirruh- (d. 1207, v. 1273) Allh Tel, nebleri ve velleri lemlere rahmet olarak dnyaya gndermitir. Bu yzden halka bkmadan, usanmadan nasihatte bulunurlar. Bu nasihatlar dinlemeyip kabul etmeyenler iin de, Y Rabbi! Sen bunlara ac, rahmet kapsn bunlara kapatma! diye yalvarrlar. Sen akln bana al da, vellerin tlerini canla bala dinle! Dinle de, zntden, korkudan kurtul, mnev rahata kavu, eminlie eri! Frsat karmadan ve tereddde dmeden, bu fn lemin aldatmacalarndan syrlm, kendini tamamyla Hakka teslim etmi olan kmil insann eteini tut ki, hir zamann, u bozulmu dnyann fitnelerinden kurtulasn! Vellerin szleri b- hayatla dolu, saf, dupduru bir rmak gibidir. Frsat elde iken ondan kana kana i de gnlnde mnev iekler, gller alsn. Efendi, bilmi ol ki edeb, insann bedenindeki rh gibidir. Aslnda edeb, Allh dostlarnn gz ve gnl nrudur. Eer eytann ban ezmek dilersen, gzn a da gr ki, eytann ktili edebtir. Gzn a da, batan baa Allh kelm olan Kurn- Kerme bak! Kurnn btn yetleri edeb talim eder, edeb retir. Sen varn, younu, maln, mlkn ver de bir gnl al. Al da, o gnl, mezarda, o kapkara gecede, sana k versin, nr versin... Hak dostu olan bir insan ile bir an beraber bulunmak, bir mre bedeldir. Ondan den bir kl ise kymetli bir madene bedeldir. Fakat Hak dostlarnn zdd olan yle kat kalbli insanlar da vardr ki, onlarla bir arada bulunmak ve konu-

361

mak yle dursun, onlar grmemek ve onlardan uzak olmak cihn mlkne bedeldir. Gnlme dedim ki: nde olmaya heves etme, lutuf merhemi ol. nciten diken olma. Kimseden sana bir ktlk gelmesini istemiyorsan, kt szl, ktlk reten, ktlk dnen olma. Her hlinle amel-i slih iinde ol.

brhim Desk -kuddise sirruh- (v. 1277) Olum! Sana gereken odur ki, evliy zmresinin dusn alasn. Teberrken onlarn himmetine nil olmay arzulayasn. Ey Kurn- Kermi okuyup ezberleyen kimse!.. Onu okuyup ezberlediin iin fazla vnme... Hline bir bak: Onun gerei ile amel ediyor musun? Yoksa etmiyor musun? Ey olum! Cedel, nakil, yaldzl szler gibi faydasz eylerle megliyeti brakarak skt ehli ol. hls se, bu yolda slih amel ile ve nefsine uyma. O kimse ile otur kalk ki, erati ve hakkati znde toplam ola. unu unutma ki, bu yolda sana en ok yardm dokunan kiiler, bu gibi insanlar olacaktr. Olum! sterim ki, dim snnetle amel edesin... Bu yolda lzmlu olan edeb essna da riyet edesin. Cesur olmalsn. Glgesinden bile rken korkaklardan olmamalsn. Herhangi bir sknt, ilk anda seni yere sermemeli. Mevlnn sevgisi ile dol; hatt onunla vecd hlinde ol. Evladlarm! Gybet etmek iin birini ararsanz; babanzn, ananzn gybetini ediniz. nk onlar; iyiliklerinizi almaya, dierlerinden daha lyktr. Allhu Tel bir gn ve gecede yetmi iki kere kullarnn kalbine nazar eder. O hlde, kalbinizi temiz tutunuz, gzel ve parlak klnz. nk oras, Rabbinizin nazarghdr. Ey kardeim! Sakn kendi bana bir ey yaptm zannetme. Bil ki; oru tuttuunda onu sana Allh tutturmu, namaz kldnda onu sana Allh kldrm, bir i yaptnda onu sana Allh yaptrmtr. Takv derecesine ulamsan Allh seni ulatrm, madd-mnev bir eye mazhar olmusan Allh seni mazhar klmtr.

362

Ey oulcuum! nsanlarn ve cinlerin ameli kadar amelin olsa bile ben demekten sakn! Zra Allh, ben iddiasnda bulunanlar acziyet ierisinde brakr. Benlik davasnda isen madd ve mnev derecen der, bunu unutma!

Bahddn Nakibend -kuddise sirruh- (d. 1318, v. 1389) Bizim yolumuz, Allh Telnn gsterdii kurtulu yoludur. nk bu yol, snnete uymak ve ashb- kirma tb olmaktr. Bu sebeple yolumuzda az zamanda ok kazan elde edilir. Yolumuz, sohbet ve muhabbet yoludur. Sahabe-i kirmn yolunun sohbet olduu gibi... Hayr ve bereket, beraberliktedir; beraberlik de sohbetle olur. Yalnzla (inzivya) ekilmekte hret tehlikesi de olabilir, hret ise fettir. Bizim yolumuzda olan kimselerin u eye dikkat etmesi gerekir: Birincisi; Allh Telya kar edebdir. Yni zhiri ve btn ile tamamen kulluk iinde olmal, Allh Telnn btn emirlerini yerine getirip, yasaklarndan saknmal, Allh Teldan baka her eyi gnlden karmal ve nmetleri Allh yolunda seferber etmelidir. kincisi; Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-e kar edebdir. Bu da; ibdet, mumelt ve btn davranlarda Ona muhabbetle uymaktr. ncs; seni ird eden Hak dostuna kar edebdir. Yenilecek bir gd, bir yiyecek, her ne olursa olsun gafletle, fke ile veya istemeyerek hazrlanm ve tedrik edilmise, onda hayr ve bereket yoktur. Zr ona nefs ve eytan yol bulmutur. Byle bir yiyecei yiyen kimsede, mutlaka feyiz ve huzurunu bozacak bir netice meydana gelir. Gaflete dalmadan yaplan ve Allh Tely dnerek yenen hell ve hlis yiyeceklerden hayr meydana gelir. nsanlarn hlis ve slih ameller ilemeye muvaffak olamamalarnn sebebi; yemede ve imede harama, pheli eylere ve kul haklarna dikkat etmemeleridir. Her ne hl olursa olsun, bilhassa namazda hu ve huzur hlinde bulunmak, zevkle ve gzya dkerek namaz klabilmek; hell lokma yemeye ve yemei Allh Tely hatrlayarak piirip Onun huzrunda imi gibi yemeye baldr. Vcdu haram lokma ile beslenmi olan bir kimse, namazdan bir neve duyamaz. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in: Namaz, mminin mrcdr. (Syt, erhu bn-i Mce, I, 313) ifdesinde hakki namazn derecelerine iret vardr. Namaza duran kimsenin, iftith tekbrini sylerken, Allh Telnn azametini, yceliini dnerek, hu ve huzur hlinde ol363

mas gerekir. yle ki, bu hlini istirak, yni kendinden geme hline eritirmelidir. Bu hlin zirvesi, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem-dedir. L ilhe illallh kelimesini sylemenin hakkati, Allh Teldan baka ne varsa hibirini kalbde put hline getirmemektir. slm dninin hkmlerini f etmek, yni emirleri yapp yasaklardan saknmak; haramlar, pheli eyleri, hatt mbahlarn fazlasn terk etmek, ruhsatlardan uzak durmak, mbahlar zarret miktarnca kullanmak, tammen nr ve safdr. Ayn zamanda evliylk derecelerine kavuturan bir vstadr. Velyet derecelerine bunlarla ulalr. Uzak kalanlarn hepsi, bunlara dikkat etmediklerinden uzak kalrlar ve kendi arzularna uyarlar. Yoksa Cenb- Hakkn feyzi her an gelmektedir.

Mevln Hlid-i Badd -kuddise sirruh- (v. 1826) Sana Allha tati ve takv zere bulunman, nerede olursan ol insanlara ez ve cef vermemeni, zellikle Harameyn-i erfeynde daha fazla titiz davranman tavsiye ederim. Gybetini yapsalar dah sen kimsenin gybetini yapma. Hi kimsenin dnya malndan bir ey alma. eratn alnmasn hell kldn al ve onu hayr yollarda harca. Mmin kardelerin a ve yoksul durumda bulunurken, ehvetin iin harcama yaparak lezzetlenme. Kesinlikle yalan syleme. Hi kimseyi hakr grme. Hi kimseden nefsinin stn olduunu dnme. Kalb ve beden ibdetlerde tm kuvvetini sarfet. Bunun yannda nefsine Hibir zaman makbul olacak hayr ilemedim. dncesini kabul ettir. nk ibdetlerin rhu niyettir. Niyet ise ancak ihls ile mmkndr. Senden daha byk olanlara ihls gerekirse sana nasl gerekmesin. Allh Telya yemin ederim ki; annem beni dourduktan bugne kadar, Allh katnda makbl ve mteber olup hesab sorulmayacak bir tek hayr ilediime inanmyorum. Eer kendi nefsini btn hayr ilerde ifls etmi olarak grmyorsan bu, cehletin en son noktasdr. Eer ifls etmi olarak biliyorsan Allhn rahmetinden de mitsiz olma.

Ms Efendi -kuddise sirruh- (d. 1918, v. 1999) Bir mminin gnl lemi ve kemli, davranlarnda sergilenir. Bu gzelliklerin en bata gelenlerinden birka yledir:

364

Daim olarak alak gnll olmas, zamanlarnn ve nefeslerinin kymetini bilip israf etmemesi, Allhn kullarn sevip onlarla ekimemesi, muhatablarna din seviyesine gre mumele etmesi, kabahat rtc olmas, haram ve helle dikkat etmesi ve herkesin kk grd masiyetleri dahi byk grmesidir. Zr gnahn kk gren -h- Cenb- Hakk kk grm olur. Mevlmzn rzas yolunda, seher vakitlerini namaz, zikir, dularla znetlendirelim. Bata ile efrdmzn ve aile byklerimizin hizmetinde bulunalm. Dnyaclarla lfeti azaltp, salihlerle oturup kalkalm. Dier akrabalarmz ile muhtalarn hizmetinde olup, gerek lisnen gerek maddeten yardmda bulunalm. En nemlisi haram ve helle titizlik gsterelim. Ayrca ar-pazar ilerinde de dikkatli davranalm ki, kulluktan fire vermi olmayalm. Btn hatalar, nisyanlar, bocalamalar; zikirden gfil olduumuz anlarda husle gelir. Zikrin mnev hlini devam ettirenlerde dny kederi, znts, hatt lzmundan fazla dnyev nee dah bulunmaz. Dim huzur, sehvet ve mahlkta efkatli olmak, o boluun yerini doldurur. Yni sevgi, daim sevgi... Allh Tel Hazretleri, kendisini seven kulunu sevgi deryasna daldrr. Artk o kimse Cenb- Hakkn sevdirdii nisbette sevilmeye lyk olanlar sever. Bir insan mensb olduu cemiyete, rza-y ilh iin gzelce hizmet etmeyi pek kymetli bir vazife bilmelidir. Bir cemiyetin hayatna, intizamna, refahna hizmet eden kimse, o cemiyet arasnda pek kymetli bir varlk sahibi demektir. Binenaleyh onun ecir ve mkft da o nisbette byktr. Hadis-i erifte:


Bir kavme hizmet eden kimse, (ecir ve mkfta niliyet itibriyle) onlarn en bydr (Deylem, Msned, II, 324) buyurulmaktadr. Birok kimseler, ibdet ve tate oka yneldikleri hlde, Cenb- Hakkn sfat olan settrul-uyb, yni ayplar rtclk ve kusurlar affedicilik hasletine lkayd kalyorlar. Bu sebeple de tam istenildii gibi terakk edemiyorlar. Hlbuki balamak ve kusur rtmek, gzel ahlkn en ehemmiyetlilerinden biridir. Allh Tel ve Tekaddes Hazretleri biz kullarnn saysz kusur ve hatalarn rtp affettii gibi, biz de affedici olmalyz. Zir Allh sevgisine ship olanlar, affetmeyi bilirler. Btn hner, bu dnya hengmesinde ve binbir trl megale iinde Hakla beraber olabilmektir. Bu yle ho bir hldir ki, Cenb- Hakkn kuluna bir atiyyesi, yni hediyesidir. Bu pek ulv vazifeyi teemml edebilirsek, dnyann gelge oyuncaklarna aldanmaktan da kurtuluruz.

365

Cenb- Hakkn, bir kuluna en byk nmetlerinden biri, o kuluna aczini bildirmesidir. Bu mneviyat yolunda kazandm belki de en byk nmet, hatlarm grmem oldu. Rabbime kar mflisliimi idrk ettim. Bylece kimsenin hatsn grmeye ve onunla uramaya tkatim kalmad. Hamdolsun, btn bunlarn kr iindeyim...

Rabbimiz! Hak dostlarnn gnllerindeki muhabbet ateinden bizlere de bir nasb lutfeyle! Mnev himmetleriyle perverde olduumuz Hak dostlarnn feyizli kz, irad ve nashatleriyle istikmetlenmemizi nasb eyle!.. min!..

366

ALTINCI BLM TASAVVUF KISSALAR ve BRETLER Bundan nceki blmlerde yer yer temas ettiimiz gibi tasavvuf, klden ziyde hl, yni szden ziyde z ve davran mkemmellii ile alkal bir ilim olduundan o, evliyullhn gnl iklmlerinden hayata akseden feyiz ve gzelliklerle doludur. Evvelden beri kssa, menkbe gibi isimler altnda muhtaplara aksettirilen bu gzellikler, mnlar olgunlatran, ahlk mkemmelletiren, ilh ak ve muhabbet pnarlarn coturan ve merhamet, af, diergmlk gibi ulv hisleri besleyen ynleriyle kullara istikmet verici messir bir rol stlenmilerdir. Nitekim Kurn- Kermde de ska grlen kssalar, hdiselerin bilhassa hayatn iinden olmalar bakmndan, onlarn gnllerde icr edecei tesiri ortaya koymakta ve insann olgunlatrlmas yolunda ilh bir slb vermektedir. te bizler de bu ilh slba istinden, bundan nceki blmlerde yer yer muhtelif misller vermenin yansra, bu blmde de anlatmaya altmz mevz ve hakkatlere birka mahhas rnek daha vermek ve bylece tasavvuf hakkatlerin sadece satrlardaki deil sadrlardaki hlini de yanstmak gayreti iinde olduk. Ayrca bu kssalarn ihtiv ettii hisselere it ifde edilmesi gereken tevl, tefsr ve kaz sadedinde sylenebilecek hususlar da muhtasar bir ekilde ele almaya altk. Ksaca bu blmde okuyucularmza mutasavvflarn bir dery olan ahlk ve fazlet dnyalarndan birka katre sunmak istedik.

GEREK TAHSL Smi Efendi Hazretleri, Darul-Fnn Hukuk Fakltesini yeni bitirmiti. Onun gzel hlini ve tertemiz sretini pek beenen bir Allh dostu: Evldm, bu tahsl de gzeldir ama, sen asl tahsli ikml etmeye bak. Seni irfn mektebine kaydedelim, orada da gnl ilimlerini ve hiret srlarn ren. dedi. Ardndan ekledi: Evldm, o mektebde nasl eitim yaparlar, ne retirler bilemem. Ama bildiim bir ey var ki, bu tahslin ilk dersi incitmemek, son dersi de incinmemektir... HSSE: ncitmemek, nispeten kolaydr. Ama incinmemek elde deildir. Zr o, bir gnl iidir. Dolaysyla incinmemek, ancak fnlerden gelen ve kalblere saplanan zehirli oklarn tesirsiz kalmas ile mmkndr. Bu da, nefs tezkiyesi ve kalb tasfi-

367

yesinin kemlindeki seviye nisbetindedir. Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-, Tifte talanp hakret grdnde melekler: Ey Allhn Rasl! Dilersen u iki da birbirine arpp burann zlim halkn helk edelim. demilerdi. Ancak o lemlere rahmet olarak gnderilmi olan yce Peygamber, meleklerin bu teklifini kabul etmedii gibi efkat ve merhamet duygular ierisinde mbrek yzn Tif tarafna evirdi ve ahlisinin hidyet bulmalar iin du eyledi. 124 Bir Peygamber olan Hallc- Mansr da talanrken: Allhm! Bunlar bilmiyorlar, benden evvel onlar affet! diye du etmitir. Bu, gerek tahsl ile, yni mnev terbiye neticesinde elde edilen kalb-i selme it bir hldir. Ebul-Ksm el-Hakme, kalb-i selmin sfatlarn sorduklarnda unlar sylemitir: Kalb-i selmin vasf vardr: Birincisi incitmeyen bir kalb, kincisi incinmeyen bir kalb, ncs de iyilii Allhn rzs iin yapp karln beklemeyen bir kalb... Zr bir mmin, Cenb- Hakkn huzuruna, hi kimseye eziyet etmeyince ver ile; kalbini Rabbe yneltip kimseden incinmeyince vef ile; yapt slih amellere herhangi bir fnyi ortak etmeyince de ihls ile gelir... ir ne gzel syler: Cihn bnda ey k budur maksd-i ins cin; Ne kimse senden incinsin ne sen bir kimseden incin!

MNEV TERBYEDE METOD h- Nakibend Hazretleri, tasavvufta kalbi tasfiye ve nefsi tezkiye hususunda dikkat ettii incelikleri yle beyan buyurmulardr:
124

Bkz. Buhr, Bedul-Halk, 7; Mslim, Cihd, 111.

368

Bizler mrdi gerekli olduu tarzda, yni onun iinde bulunduu hle gre terbiye ederiz. cbnda cezbe, cbnda slk yolunu tercih ederiz. Biliriz ki, sohbetimize gelenlerin bazlarnn gnllerinde muhabbet tohumu vardr, bazlarnda yoktur veya dnyev ve nefsn alkalardan dolay rmtr. te bizim vazfemiz, bu fn alkalar temizlemek ve gnle muhabbet tohumu ekmek, ekilmi olanlar da hakkat zemzemiyle sulayp yeerterek mrifetullh gneiyle bir ihls fidan hline getirmektir. Zikir telknine gelince, o, bir kimsenin eline akmak ta vermek gibidir. Bundan sonraki netice, yni akmak tan akp da ak rasn tututurmak ii, mrde kalmtr. SZN Z: Nasl ki, bedene it hastalklar muhtelif ve onlarn tedv yollar da birbirinden farkl ise, rha ve gnle it hastalklar da byledir. Bu bakmdan firset ve basret sahibi Allh dostlar, mnev terbiyede muhtablarnn durumlarna gre tehis ve tedv yolunu tercih ederler. Kimine brhim bin Edhemde grld gibi: Tac ve tahtn terket! tavsiyesinde bulunurlarken, kimine de Ftih Sultan Mehmed Handa olduu gibi: Eer bu vazifeyi brakrsan ve senden daha liykatlisi de gelmezse, veble girersin! kznda bulunarak, irad ve tevecchlerini onlarn bulunduklar makmda devam ettirirler. Kimini su ile, kimini atele imtihn ederler. Dolaysyla nasl ki, beden bir hastalkla muzdarip kimsenin ifaya kavumas iin tabbe teslmiyeti ve verdii reeteyi tatbik etmesi zarur ise, kalb hastalklarda da durum ayndr; hatt daha hassastr. Zr beden tedvsindeki ihml, sadece bu dnyaya ynelik bir zarara uratr; ancak gnl tedvsindeki ihml ise, ebed bir hayat hsrn eyler.

BRAHM BN EDHEM ve CEYLN brhim bin Edhem, nceleri Belhte saltanat ve debdebeye dkn bir hkmdard. Onu bu dknlkten kurtarp hiretini de ihy edebilmesi iin, devrin rif ve sflerinden zaman zaman kendisine ibretli kzlar yaplyordu. Nitekim mehur rivyete gre bir gece saraynn damnda birtakm acaip grltler duymu, uyuyamayp merakla seslenmiti: Orada ne yapyorsunuz?

369

Garip bir cevap verildi: Devemizi kaybettik, onu aryoruz! brhim bin Edhem kzd: Damda deve aranr m hi? Bu seferki cevap ise pek mnidar ve ibretli idi: Ey brhim! Damda deve aranmayacan biliyorsun da, u yaadn dnyev atafat ve debdebe iinde ebed sadetin aranamayacan niin dnmyorsun? Dier ibretli kzlara nazaran bu szler, brhim bin Edheme bir hayli tesir etti. Ancak bir mddet sonra bunu da unuttuundan hlinde herhangi bir deiiklik grlmedi. Gnler bylece gelip geerken brhim bin Edhem, birgn maiyyetiyle birlikte ceylan avna kt. Bir ara maiyyetinden ayrld. Pr-dikkat iyi bir av aryordu ki, kulana Uyan! diye bir ses geldi. Pek aldrmad. Ayn ses bir daha tekrarland, sonra bir daha... Sonra her taraftan benzer sesler duymaya balad. Sesler: lm seni uyandrmadan sen kendin uyan! diyordu. brhim bin Edhem hem ard hem de korktu. Ancak o srada karsna gzel bir ceylan kt. Bunun zerine brhim bin Edhem o nazl hayvan avlama heyecanna dt. Biraz evvel duyduu szleri unutup sadandan bir ok kard ve yayna srd. Nian ald. Tam oku frlatacakt ki, nazl ceylan gzlerini brhim bin Edheme dikip dile geldi: Ey brhim! Rahmn olan Allh, beni avlayasn diye mi seni yaratt? brhim bin Edhem batan ayaa titredi. Gzleri bulut bulut oldu, atndan atlayp secdeye kapand; tevbe etti. Cenb- Hakka yalvard: Ey lutf u keremi sonsuz olan Allhm! Benim hlime de nazar kl! Nice zamandr debdebe iinde mr nefeslerimi zy etmiim... Ey Allhm! Lutfunla gnlm yka; kalbimde muhabbetinden baka bir ey brakma! Artk brhim bin Edhem, gzlerini bambaka bir leme am, ilh bir iklmin temsna dalmt. te bu tem, ondaki dier gzellik telkklerini tamamen silivermiti. Bylece her sabah ihtimmla giydii saltanat elbiseleri ve gsn kabartan Belh sultanl, artk gnlnde btn ihtim ve ssn, hsl btn ehemmiyetini kaybetti ve gzne ireti grnmeye balad.

370

Bu hlet iinde gzleri tevbe yalaryla nemli, yrei nedmet ateleriyle yank olan brhim bin Edhem, sahrlara doru yola koyuldu. Hayli yrmt ki, bir obana rastlad. Derhal yanna vard ve kendi libsna mukbil onun abasn alp stne geirdi. O anda gnlnde byk bir rahatlk hissetti. oban ise bu hl karsnda akna dnmt. inden: Phihmz herhlde akln yitirmi olmal... diyordu. Oysa brhim bin Edhem akln yitirmemi, bilkis akl bana gelmiti. O, ceylan avna km, ancak Allh Tel onu bir ceylan ile uyandrmt... KISSADAN HSSE: Dny ile hiretten birini tercih etme sz konusu olduunda hireti seenler, ebediyyet sultn olarak sonsuz mkfatlara nil olurlar. Ancak dnyy seenler bu lemde zhiren sultan da olsalar, hakkatte ebed lemin, ellerine hibir ey gemeyecek olan dilencileri hkmndedirler. te bu srr anlayan brhim bin Edhem, kendi slhnn ancak hkmdarl brakmaktan getiini grnce, bu fedkrl ve fergati yapm ve bir ebediyyet sultn olmutur. Onun karsna kan kendisini kz edici sebepler ise, bir bakma gnlnde bulunan ihls ve samimiyet cevherinin bir bereketidir. Daha dorusu onun gnl hli, ilh iklme adm attracak sebeplerin karsna kmasna ve Hakkn yce tecelllerine niliyyetine, sultanl terk gibi byk bir fergatin kendisine kolaylatrlmasna ve nihyet bir lhzada nice ihsnlara ermesine vesle olmutur. Bu hli ir ne gzel hlsa eder: Hak tecell eyleyince her ii sn eder; Halk eder esbbn, bir lhzada ihsn eder.

HAK YOLUNA LEKE DRMEMEK Bu yol, yni tasavvuf yolu, Hak nrunun tecell ettii yle prl prl bir ufuktur ki, asl leke kabul etmez. Bu yolun zn ve rhunu grebilenler, onda asl dn-i mbne aykr bir hl bulamaz. Nitekim h- Nakibend Hazretlerinin mnev halkasnda avm-havs her kesimden saysz talebe vard. Hsmeddn Hce Ysuf gibi Buhrnn nde gelen limleri de onun sohbet meclislerine katlmaya can atyordu. Ancak ulemdan bazlar, bunu aralarnda bir dedikodu veslesi yapp Bahuddn Nakibend kuddise sirruh- hakknda ileri-geri konumaya baladlar. Nihyet birgn bu muhlifler, Nakibend Hazretleri ile bir mecliste buluup tenkitlerini dile getirdiler. Bahuddn -kuddise sirruh- onlara: Gelin, yolumuzu size anlatalm; eer Kurna ve snnete aykr bir husus varsa, syleyin ondan vazgeelim!.. dedi.

371

Hazret-i Prin anlattklarn dinleyen ve bu yce tasavvuf yolunu inceden inceye mtlaadan geiren o ulem, yaknen hid olduklar bu ulv hakkatler karsnda itiraz edecek bir ey bulamadlar. Keml-i edeble: Efendim, yolunuz srt- mstakm imi; gayr hibir itirazmz yok!.. dediler. HSSE: Bu hdiseden anlalan, gerek tasavvuf yolunun Kurn ve snnete tb olmada byk bir titizlik ve kalb rikkat ierisinde olduudur. Sliklerine de bu minvl zere hareket etmelerini iret eden h- Nakibendin zhir ilimlerde ulem ile atmayp, aksine eer Kurna ve snnete aykr bir husus varsa, syleyin ondan vazgeelim buyurmas, istikmetin bu yoldaki ehemmiyetini ifde eder. Dolaysyla bu yolun sliklerine gereken, ayn hasssiyeti gstererek bu tertemiz yola leke drmemektir. Ancak burada ulem ile kasdedilen slih limlerdir, yoksa ulem-i bis-s denilen kalbleri ve ilimleri fesda uram olup Hak yoluna ters hareket eden, ihls ve takvy hie sayan, Allh dostlarnn fazletlerini inkr eden ve Kurn ifadeyle az bir dnylk karsnda Allhn yetlerini satan gfiller deildir.

KERMET Birgn mrdleri h- Nakibend Hazretlerinden kermet istemilerdi. Buyurdular ki: Bizim kermetimiz aktr. te baknz; omuzlarmzdaki bunca gnah ykne ramen ayakta durabiliyor ve yeryznde yryebiliyoruz. Bundan daha byk keramet mi olur?.. Ardndan tasavvufta mhim olan hususun kermet deil istikmet olduunu bir kez daha hatrlatarak yle buyurdular: Bir kimse bir baheye girse ve orada her aacn yaprak yaprak dile gelip: Ey Allhn velsi merhab! diye seslendiini duysa, zhiren de btnen de bu sese asl iltift etmemeli! Bilkis kulluktaki gayret ve azmi daha da ziydelemelidir. Bunun zerine baz mridleri: Efendim, ne kadar zerini rtseniz de sizden de zaman zaman kermet zhir olmakta!.. dediler.

372

O byk tevz bidesi: O mhede ettikleriniz, mrdlerimin kermetleridir. buyurdu. nk o yle bir mahfiyet (hlini gizleme) ierisindeydi ki, hayatta iken sz ve kermetlerini yazmak isteyen mrdi Hsmeddn Hce Ysufa msade etmemiti. DSTUR: slm bykleri, Hak yolunda kendilerine dim kermeti deil istikmeti dstur edinerek nil olduklar yce makmlara eriebilmilerdir. Onlar, kermet syesinde havada uan kuun, suda yzen baln sahip olduklarndan daha fazla bir deer kazanmadklarn dile getirmilerdir. Yine onlar, yegne mrifetin, ku ile baln yaptn taklide ynelmek deil, Hakkn rzsna rm olarak yksek bir kulluk uuru iinde istikmet zere yaayabilmekte olduunu, her vesle ile ifde etmiler ve bunu hlleriyle de gstermilerdir.

GFL KALBLERN TESR Hicr 1340 senesinin mbrek bir gnnde stanbul Ayasofya Cmiinde Kurn- Kerm ve mevlid-i erf ziyfeti vard. Cm, mahfellerine kadar doluydu. Ulem ve talebe cmde idi. Zamann gzde hfzlar Kurn- Kerm ve mevlid-i erf okumaya balamlard. Beylerbeyili dil Bey isminde, mnev hl sahibi ve kefi ak bir zt da krsye yakn bir yerde oturmu dinliyordu... Biraz sonra dil Beye mnev bir daralma hli geldi. Skld, bunald. Oysa iinde bulunulan o mnev atmosferde Kurn ve mevlid okunurken byle bir gnl daralmasnn olmamas lzmd. dil Bey, merakla etrafna bakt. Grd ki, tam karsnda kasvet-i kalbe mbtel bir gfil var; farknda olmadan gs gse kar oturuyorlar. Bylece o kasvetli ve gfil kalbden kendisine daralma aksettiini anlayan dil Bey, hemen yerini deitirdi, bylece biraz ferahladysa da, tesirini bir mddet gideremedi. 125 KISSADAN HSSE:

Klnan namazn tesiri, kalblerin durumuna gredir. Mn Sresinde Cenb- Hak: Yazklar olsun o namaz klanlara ki onlar namazlarnda gfildirler. Yaptklar ilerde de riykrdrlar. buyurmaktadr. Bu bakmdan mescidlerde de gfil yni kalben hasta kimselerin, hatt mnfklarn bile bulunmas tabidir.

125

373

Slih kimselerden gnllere huzur ve ferahlk aksettii gibi, gfil kimselerden de huzursuzluk ve kasvet akseder. Zr gl bahesinde dolaan kalbler, binbir ryiha ile mest olurlarken, teressbat (pislik) civrna den ruhlar da teaffn eden (kokan) kt kokularla bunalrlar. Onun iindir ki Cenb- Hak, gnlleri rm ve etraflarna dim kt tesir brakan mnkirler hususunda: yetlerimiz hakknda ileri geri konumaya dalanlar grdnde, onlar baka bir sze geinceye kadar onlardan uzak dur. Eer eytan sana unutturursa, hatrladktan sonra artk o zalimler topluluu ile oturma. (elEnam, 68) buyurmaktadr. Bu ilh emirdeki incelii kalb hasssiyete sahip olan has kullar daha iyi anlarlar. Zr kalbdeki hasssiyet arttka ller derinleir, baklar perdenin arkasndaki gerekleri grmeye balar, hisler herkesin farkedemedii olular sezer. Buna bir misl olarak Seyfi Babann u hli pek ibretlidir: Smi Efendi Hazretlerini pek seven Hak dostlarndan Seyfi Baba, kefi ak, hl sahibi bir ztt. Topkapda oturuyordu. Birgn Smi Efendi -kuddise sirruh-u ziyrete gelmiti. Ancak devlethneye girer girmez dp bayld. Onu ieriye buyur edip stadn huzuruna iletecek olan kii telala zerine su dkp aylmasn temin ettikten sonra: Hemen bir doktor aralm! dediinde Seyfi Baba bitkin bir hlde mdhale etti: Yok olum! Doktor filn armayn; hlimin madd bir hastalkla alkas yok! Topkapdan Erenkye gelene kadar yollarda rastladm isyn ehli ve isyn yerlerindeki kasvet tesir etti ve bu tertemiz kapdan girip ierideki rhaniyete nil olunca da gnlm o tesirlere dayanamad. Buradaki mnev iklmin bereketi ve rifler sultan Smi Efendinin himmetiyle birazdan hibir eyim kalmaz. dedi. Hsl gfillerden nasl menf tesirler zuhr edip kalbi daraltyorsa, slihlerden de msbet ve feyizli tesirler hsl olup gnl ferahlatmaktadr. Bu bakmdan gnl erbb, hllerini muhfaza iin mmkn olduu kadar gfillerden uzak, slihlere yakn olmaldr. Bu meyanda Hazret-i Dvd, Cenb- Hakka zaman zaman yle iltic eylerdi: Allhm, beni gfillerin meclisine ynelmi grrsen, daha oraya varmadan ayaklarm kr ki, onlarn yanna gidemeyeyim. Byle yapman, benim iin byk bir lutuf olur.

374

DOSTUN KAPISI Eb Sad Nibur Hazretleri birgn talebelerine: Binitleri hazrlayn, kasabaya gidiyoruz. dedi. Hazrlklar yapld ve Hazret-i Pr, bir grup talebeyi de beraberine alarak yola koyuldu. Niburda bir kye vardklarnda sordu: Bu kyn ad nedir? Cevben: Der-i dost, yni dostun kapsdr. dediler. Bunun zerine Eb Sad -kuddise sirruh- orada konaklamaya karar verdi. Bir gnlk misafirlikten sonra baz talebeleri: Efendim, hani kasabaya gidecektik; yolumuza devam etmeyecek miyiz? dediler. Gnl mnev srlarla dolu Eb Sad Hazretleri de onlara: n, dost kapsna ulaabilmesi iin ok yollar katetmesi gerekir. Biz mdem ki buraya, yni bu dost kapsna ulatk, artk nereye gidelim? buyurdu. Krk gn orada kald. Birok mnev hller yaand ve ky halkndan pek ok kimse Eb Sad -kuddise sirruh-un mbrek ve feyizli sohbetleriyle tevbeye nil olup, onun sdk talebeleri oldular. te Hazret-i Prin dost kaps olarak kasdettii asl mn bu idi, yni gnller fethetmek... Zr dostun rz saraynn kapsnn almas, ancak oraya kazanlm bir gnl gtrebilmekle mmknd.. HSSE: Bir gnl kazanarak dost kapsn aralamak, btn bar yank, k Hak dostlarnn en byk frikas ve kendilerini yce vuslata hazrlayacak amel-i slihler zincirinde bir muhabbet dstru olmutur. Bu cmleden olarak h- Nakibend Hazretleri, mesl olduu ird vazfesini yle hassas ve yle mstesn bir gayret ierisinde yapard ki, talebelerinin her hliyle alkadar olurdu. Hazret-i Pr, bir kimseyi ziyrete gittiinde onun hlini hatrn sorduktan sonra ile efrdn, akrablarn, binek hayvanlarn, hatt tavuklarn bile sorard. Bylece o kiinin gnln kazanmaya alrd. Bir mecliste yemek hazrland zaman, hazrlayanlara o yemekten bizzat kendisi ikrm ederdi...

TAT - HZMET - NASHAT 375

Dvud-i Tnin sohbetine devam eden slih bir zt Maruf-i Kerhye: Sakn amel ilemeyi terk etme! Zr amel, seni Cenb- Hakkn rzsna yaklatrr. dedi. Maruf sordu: Amel ile neyi kastediyorsun? O zt buyurdu ki: Her hlkrda Rabbine itaat hlinde olmay; mslmanlara hizmet ve nasihatte bulunmay... SZN Z: taat ve teslmiyet ile yaplan az bir ibdet, itaatsiz ve teslmiyetsiz yaplan dalar kadar ibdetten Hak katnda daha hayrldr. Zr kulluk, itaat ve teslmiyetle balar. Nitekim eytan yce derghtan ibdet eksiklii dolaysyla deil, itaat ve teslmiyet noksanlndan tr kovulmad m? Hizmet ise, btn peygamberlerin ve evliyullhn sarldklar yle bir fazlettir ki, o byk ahsiyetler, hastalk hllerinde, hatt lm deklerinde dah hizmeti elden brakmamlardr. Bu durum, hizmete nasl sarlmak gerektiini ifde hussunda ehl-i irfn iin kf bir misldir. Ksaca hizmet, merhametli ve cmert gnllerin irdr. Olgun mmin, hizmet ehlidir ve fn varlndan syrlm bir hlde kendisini hizmet kervnnn en gerisinde kabul eden bir gnl neferidir. O, dertlilerin ve hastalarn yannda, mtemlilerin civrnda, mitsizlerin baucunda, muzdarip ve yalnz kalmlarn dostluundadr. Nashatte bulunmaya gelince, bu ancak ehline it bir keyfiyettir. Zr yaplan tavsiye, yaand nisbette tesr eder. Bu sebepten herkesin nashatte bulunmas doru deildir. Buna liykatli olanlarn, yni bu hususta nebev slp ve ahlka brnm kimselerin nashat etmeye salhiyetleri vardr. Bununla birlikte bu salhiyete nil olduu hlde bundan kanmann mesliyet ve hesb byk olur. nk hads-i erfte: Dn nashattir. (Buhr, mn, 42) buyurulmutur. Bunun iindir ki, nashati terk etmek, Asr Sresinde bir hsrn sebebi olarak beyn edilmektedir. Tab ki, nashat dinlememek de bu mnnn ierisindedir. Yni bir hsran sebebidir.

376

Hsl Hak yolunun slikleri itaat, hizmet ve nashati kendilerine vazgeilmez bir dstr edinmeli ve bu ebed sadet vstalaryla Hakkn rzsn tahsle gayret gstermelidir.

MAHLKTA HZMET stanbul Aksaraydaki Vlide Cmiini yaptrm olan Pertevniyl Vlide Sultan vefat ettiinde, kendisini slih bir kimse rysnda gzel bir makmda grd ve sordu: Yaptrdn mbed dolaysyla m Allh seni bu makama ykseltti? Pertevniyl Vlide Sultan: Hayr. dedi. O slih zt ararak: O hlde hangi amelinle bu mertebeye ulatn? diye sordu. Vlide Sultn u ibretli cevab verdi: ok yamurlu bir havayd. Eyb Sultan Cmiine ziyrete gidiyorduk. Yol zerinde kaldrm kenarnda oluan su birikintisi iinde clz bir kedi yavrusunun rpndn grdm. Faytonu durdurdum; yanmdaki bacya: 126 Git, u kedicii al; yoksa zavall boulacak!.. dedim. Bac ise: Aman Sultnm! Senin de benim de stmz kirlenir. deyip getirmek istemedi. Ben de onu krmamak iin arabadan kendim inip amurun iine girdim ve o kedi yavrusunu kurtardm. Kedicik titriyordu. Acdm ve onu kucama alp, iyice sttm. ok gemeden zavallck canlanverdi. Allh Tel bu yce makam, ite o kediye olan bu kk hizmet ve merhametimden dolay bana ihsn eyledi. KISSADAN HSSE: nsan rhunun ulaaca olgunluk semsna k yolu, merhamet ve hizmet basamaklarndan gemektedir. Bu bakmdan her mslman hizmet ve merhaVlide sultanlarn yannda Sudanl zenci kadnlar alrd. Bunlara sarayda bac denirdi. Sudanllar temiz, nmuslu, iffetli olduklar iin Osmanllar, sarayda hizmetkr olarak zellikle onlar istihdm ederlerdi.
126

377

meti kendisinin bir tabiat-i asliyesi hline getirmeli ve onun en frik vasf bu olmaldr.

HAK DOSTLARINDA NEZKET Ms Efendi -kuddise sirruh- anlatr: Bir hac mevsiminde idi. Muhterem stz Sm Efendi Hazretleri ve evldlar Mekke-i Mkerremede Beytullh Mescidine yakn, Trkistanl Abdssettr Efendinin, Ciyd semtindeki evinde idik. Efendi Hazretlerinin odas, sokaa kar, refikleri olan bizlerin ise ie doru idi. Bir le vakti, bulunduumuz odann kapsna terf ettiler ve: Darda birisinin glib yemee ihtiyac var! buyurdular. Fakir, hemen verilecek yemekleri hazrlayp kapya ktmda kimseyi gremedim. Beklemeyip gittiini tahmin ederek geri dndm. Sekiz on dakika gemiti ki, Efendi Hazretleri tekrar kapda grndler: O muhta tekrar geldi; ieriye bakyor! buyurdular. Tekrar yemekleri alp kapnn nnde ktmda, dilini darya karp ieriye bakan hayvancaz, yni ackm kpei grdm. Hemen yemekleri olduu gibi nne boalttm. ok ackm olacakt ki, hepsini yeyiverdi. KISSADAN HSSE: te byklerin nezket ve tevzuu byle olur. Smi Efendi Hazretleri, kelbi, yni kpei cins ismiyle armam, kii tbirini kullanmt. Hatt ok zaman hayvanlara bile yaratk yerine, Allhn kulu tabirini kullanrlard. nk yaratandan tr yaratlanlara gsterilen ahlk gzellii, hakkatte yaratana arz edilmi, Ona candan bal bir gnl gzellii, yni kalb-i selmdir. Kalb-i selme erien ise, dostluun bitmez tkenmez kaynana erimitir. Artk o, ilh bir lezzet hlindedir. nk selm kalbler, Hakkn tecell ettii meknlardr. yle kalbler, cmertliin ve merhametin heseridir.

HUZRDA RDE

378

Son devir mutasavvflarndan eyh Muhammed Nrul-Arabnin beer irdeyi, yni cz irdeyi inkr ettii yolunda bir dedikodu yaylr. Bunu duyan Sultn Abdlmecid Han, Hazret-i Prin huzr derslerine arlmasn ve orada kendisine bu meselenin sorulmasn irde buyurur. Fermn yerine getirilerek eyh Muhammed Nrul-Arab huzr dersine dvet edilir. Orada kendisine meselenin keyfiyeti sul olunduunda Hazret, yle cevap verir: Kulda cz bir irde elbette mevcuddur. Mesliyetin kayna da budur. Ancak herkeste ve her zaman deil. Mesel ben elbette cz bir irde shibiyim. Lkin pdihn emriyle geldim. Buradan kalkp gitmek ise benim elimde deildir. Gel denilir geliriz; git denilir gideriz. Demek ki burada irdem -belli bir hususta- yok hkmndedir. Ayn ekilde pdihn huzrunda bulunduumdan dolay yapabileceim hareketler de snrldr. Bz kimseler de aynen bu mislde olduu gibi dim bir srette Rablerinin huzrunda bulunduunun idrki iinde yaar. Allh her yerde hzr ve nzr olduu halde pek ok kimse, kendilerini sdece namazda huzr- ilhde kabul ederler. Hlbuki belli bir mnev mertebeye ykselmi olanlar, her an huzr- ilhde bulunduklar idrki ile yaarlar. Byle kimselerde cz irdenin var saylp-saylmayacan varn siz takdr edin. demi ve bu cevap pdihn houna gittiinden, eyh Muhammed Nrul-Arabye ihsan ve ikrm etmitir. SZN Z: Kul, bir irde shibidir. Bu irde veya kudret, ona Cenb- Hak tarafndan bahedilmitir. Allh Telnn her oluta irdesi bulunmakla birlikte, rzs sadece hayrdadr. Bir hocann gyesi, talebesinin bilgi ile mcehhez olup snf gemesidir. Talebe almaz ise hocann yapaca bir ey yoktur. Yine bir doktorun vazfesi de, hastasn ifya kavuturmaktr. Hasta, verilen reeteyi tatbk etmez ise, artk gelien menf neticeden sadece hastann kendisi mesldr. Doktora herhangi bir crm isnd edilemez. Dier taraftan irdeyi, huzrunda bulunduumuz zta teslm etmek, teslim edilen eyden daha fazlasnn ihsn edilmesine vesle olur. Yni bir kul, ihls lleri ierisinde kendi bakn, Cenb- Hakkn sonsuz nazarna, ellerini onun sonsuz yed-i kudretine, dilini onun sonsuz kelm sfatna, kulaklarn onun nmtenh iitmesine teslim ederse, bak, duyu ve idrk edii bambaka olur. Yni verdiklerinden asl mahrum kalmaz. Bilkis her teslim ettii ey, sonsuzluun iinden kendisine nice ebed nasiplerle dner. Bunun iindir ki, dim huzr-i ilhde bulunduunun idrki ile yce irdeye teslim olabilen slih kullar hakknda Cenb- Hak, hads-i kudsde meczen: Onlarn gren gz, iiten kula, tutan eli olurum... yurmaktadr.
(Buhr, Rikk, 38)

bu-

379

EDEB Dvud-i T yle anlatmtr: Yirmi yl Eb Hanfe Hazretleri ile birlikte bulundum. Bu zaman zarfnda dikkat ettim, ne yalnzken, ne de yannda birileri varken ba ak olarak oturduunu ve istirahat maksadyla ayaklarn uzattn hi grmedim. Kendisine: Yalnzken ayan uzatmanda ne mahzur var? dedim. Bana: Cenb- Hak karsnda edebli olmak daha efdaldir. dedi. SZN Z: Sultann veya yksek mevkiden bir kimsenin huzrunda olanlar darda davrandklar gibi davranamaz ve bulunduklar yer ve makama uygun tavrlar sergileyebilmek iin gayret gsterirler. Yni birinin huzrunda olmak, binbir edebe brnmek demektir. Ehlullh da her an Allhn huzrunda olduklar idrkiyle yaadklarndan edebi asl terketmezler. Bundan dolay bu edeb hli onlarn btn hayatlarna mildir. Zr onlar her zaman ve meknda yrin huzurunda olduklarn perdesiz olarak gren ve delilsiz olarak hisseden rif gnllerdir. Yni onlar:


Her nerede olursanz olun, o (Allh) sizinle beraberdir. (el-Hadd, 4) srrnn inlar olarak her anlarn Allh ile beraberliin uurunda yaarlar. Demek istiyoruz ki; bazlar, kendilerini sadece namazlarda Allhn huzrunda hisseder ve bu hissedi onlar hi olmazsa namazn erkn lsnde bir edebe sevk eder. Ehlullh ise her an bu hissedi iinde olduklarndan onlarn namaz dndaki hlleri ve edebleri de aynen namazdaki gibidir. Nitekim bylelerini tebcl sadedinde:


(O namaz klanlar) ki namazlarnda devamldrlar. (el-Meric, 23) Yni namazlarn ihml etmemenin yannda devaml namaz hli iinde olurlar, buyurulmutur. Bu da namazlar ihml etmemenin yannda, namaz dnda bile devaml o huzur halini muhafaza etmeyi ifde eder.

HZMETTE EDEB

380

Eb Abdullh Rugand buyurur: Sakn sana verilen herhangi bir hizmeti kk grme! nk, hizmet hizmettir ve sana ehemmiyetsiz grnen bir hizmet -eitli sebeplerle- Allh katnda ok ehemmiyetli olabilir. Allhn rzsnn hangi hizmette bulunduu bizim iin bir mehuldr! Onun iin murdna, yni Allhn rzsna ulancaya kadar her trl hizmete devam et. Bu arada nil olduun nmetler ve mazhariyetler de, sadece kr ve hizmetini artrsn. SZN Z: Mhim olan bir hizmeti sadece yapmak deil, ayn zamanda onu ihlsla ve en gzel bir ekilde f edebilmektir. Dolaysyla hizmete talip olanlarn da maksatlar hizmet etmi olmak deil, Allhn rzsna eriecek davranlarda bulunabilmek olmaldr. Yoksa srf bakasnn, yni kendisine makam, mevk ve menfaat getirecek kimselerin gzne girmeyi temin edecek hizmetleri yapp da bunun dnda kalan nice hizmetlere arkasn dnmek, bir ebediyyet iflsdr. Byleleri zhiren birilerinin gzne girer, lkin Cenb- Hakkn rahmet nazar onlarn zerinden kalkar ve gazab- ilh tecell eder. Zr hizmette mhim olan husus, bu lemde fnlerin nazarnda gz kamatrc neticeler elde etmek deil, kiiyi hiret leminde mneviyat sultan eyleyecek amel ve hizmetler ortaya koyabilmektir. Bu itibarla slik, her trl hizmeti kendisine ganmet bilmelidir. Olabilir ki, herkesin kk grd bir hizmet iinde yerlere ve gklere smayacak kadar byk ecir ve ilh mkfatlar gizlenmitir. Zr Cenb- Hak, talep ettiimiz nice derylar, ihls ve sammiyet imtihn iin bazen bir damlann iinde gizler ve gnllerin neye yneldiini mzn eder.

LL EDEB bn-i At -kuddise sirruh- yle der: Bu mnev yolda terakk edenler, srf namaz ve oru gibi farz ibdetlerle bu ycelie ulam deillerdir. Aksine bunlar eksiksiz ve kusursuz bir ekilde f etmeye ilveten, fazletli ameller ve davranlarla ykselmilerdir. Nitekim Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: Kymet gn bana en yakn olannz, huy ve ahlk olarak en gzel olannzdr. (Tirmiz, Birr, 71) buyurmulardr. SZN Z: ir ne gzel syler: 381

Edeb bir tc imi nr-i Hddan Giy ol tc emn ol her beldan Bir rif ir de yle der: Ehl-i diller arasnda aradm kldm taleb Her hner makbl imi ill edeb ill edeb Hakk edeb ve ahlk kahraman olanlar, peygamberler ve vellerdir. Bir de, bu zevt tkip etmesini bilenlerdir ki, onlar, yce bir ahlka sahip olma irdesini gsterirler. Ahlkn esas, dnin olgunluundan ayr bir ey deildir. Ahlk, hayvn vasflardan kurtulup insn meziyetlerle ziynetlenmektir. Gerekte mslman olmak da, slm ahlkna sahip olmaktr. Ulv gzellikleri, hl ve davranlara tayabilmektir. Hsl akl ve hikmet nazar ile bakldnda Kurn- Kermde en byk ve esasl yer tutan mevzuun edeb ve ahlk olduu grlr. Ondaki trih kssalar dah ahlk, yni davran mkemmelliini telkin maksadyladr. Hazret-i Mevln buyurur: Kalbim: mn nedir? diye aklma sordu. Aklm da kalbimin kulana: mn edebden ibrettir. diye fsldad. Onun iin edebsiz kimseler, yalnz kendisine ktlk etmi olmaz. O, belki edebsizlii yznden btn dnyy atee vermi olur.

BR HAK DOSTUNUN AHLK VE HZMET Ahmed er-Rif Hazretleri her grd ahsa selam verirdi. Bir ky veya kasabada birinin hasta olduunu duysa ilk frsatta ziyaretine giderdi. Bu yolculuk esnasnda karlat mlarn ellerinden tutar, gidecekleri yere kadar gtrverirdi. Bir ihtiyarla karlaacak olsa, elindeki yke yardm eder ve etrafndaki dostlarna Peygamber Efendimiz -sallllhu aleyhi ve sellem-in u hads-i erfiyle nasihatte bulunurdu: Kim bir ihtiyara hrmet ve yardm ederse, Allh Tel da ona, ihtiyarlnda hrmet ve hizmet edecek bir kimseyi ihsn eder. (Tirmiz, Birr, 75) ehir dna yapm olduu seyahatlerden dnte, ormana gider, odun keser ve merkebine ykleyerek ehre getirir; bu odunlar dullara, aresiz, fakir ve muhtalara datrd.

382

Mecnun ve ktrmlerin hizmetlerine koar, elbiselerini temizler, birlikte oturur, onlarla sohbet eder, yemeklerini kendi elleriyle getirir ve yedirirdi. Sonra da onlardan du etmelerini isterdi. Mridlerine de: Bu gibi cizleri ziyaret mstehab deil, vcip!.. derdi. Birgn ocuklar oyun oynarken yanlarndan gemiti. Birka ocuk, Ahmed er-Rif Hazretlerinin mnev heybetinden korkup kat. Hazret-i Pr, derhal arkalarndan kotu ve byk bir efkat ve muhabbet ierisinde onlar barna basp gnllerini fethetti ve: Evldlarm! Gryorsunuz ki, ben de ciz bir kulum! Sizi endielendirdiysem hakknz hell edin! diye onlardan bir de zr diledi. VELHSIL: Hakkn rz ve vuslatnn tahsl edildii mrifetullh yolu, bembeyaz bir sayfaya benzer. yle ki, oraya yazlan btn yazlar da bembeyazdr ve bunlar yalnz Hak Tel okur. Bu bakmdan ehlullh, bir mr boyu o sayfaya kara bir leke damlamamas iin rpnrlar, yle ki bir karncay dah incitmekten ekinirler ve rz-y ilhye niliyet iin ahlk ve hizmetlerini dim tertemiz bir hlde Hakka arz ederler. Zr Cenb- Hak buyurur:


Muhakkak ki Allh, tevbe edenleri ve tertemiz olanlar sever.
Bakara, 222) (el-

FNLER DEL BK OLAN BLSN! slm trihinin ilk yllarnda Medne-i Mnevverede bz fakirlerin kaplarna mehl bir kimse her sabah bir uval erzak brakmaktayd. Bir sabah o fakirler uyandklarnda baktlar ki, kaplarna erzak konmam. Sebebini merak ederlerken o esnda ili bir sal sesi duyuldu ve Medne-i Mnevvere Hazret-i Al -radyallhu anh-n torunu Zeynel bidn Hazretlerinin veft ile alkaland. Herkes derin bir mteme brnd. Bu peygamber evldna kar son vazfeler tin ile yaplmaya baland. Sra mbrek nnn ykanmasna geldiinde bu erefli vazfeyi yapacak olan zt, mevtnn srtnda ii su toplam byke yaralar grnce ard. Sebebini anlayamad. Yaknlarna sorduunda ise, ehl-i beytten orada bulunup bu srra in olan bir kimse, unlar syledi:

383

Zeynel bidn Hazretleri her sabah hazrlad erzak uvallarn srtnda tayarak erkenden fakirlerin kapsna gtrr ve kimseye grnmeden geri dnerdi. Halk da bu uvallar kimin braktn bilmezdi. Srtnda grdnz yaralar, ite o uvallar tamaktan tr olumu yaralardr. KISSADAN HSSE: Amellerini srf Hak Telnn rzs iin yapanlar, onlar, ifs harm olan bir sr gibi halktan gizlemeye alrlar. Zr Hakka it olduu hlde halka arz edilen amellerde Allha gtrecek hibir fazlet kalmaz. nk onlar ucub ve gurr bata olmak zere binbir trl nefsniyet kaplar. Dolaysyla Hak yolunda yaplan her salih amel, Fnler deil, Bk olan bilsin! dncesiyle olursa makbldr ve byle fiillerin ecir ve mkftlarn yazmaya ne kalemler kf gelir, ne de mrekkep yetiir. Samm ve fedkr hizmetlerle Allhn kullarn memnn etmeye gayretli olurken nefsini deil, Hakk rz edebilen isimsiz ve gerek kahramanlara ne mutlu!

KMSEY HOR GRME! Rivyet edilir ki: Birgn s -aleyhisselm-, srailoullarndan slh zannedilen bir kimse ile ehir dna kmt. Halk arasnda fsklkla mehr gnahkr bir adam da byk bir eziklikle pelerine taklmt. stirahat iin mola verildiinde bu gnahkr kul, samm bir nedmet ve utan hli iinde, gnl krk olarak onlardan ayr bir yere oturdu ve merhametlilerin en merhametlisi olan Hak Telnn yce affna snarak: Rabbim! u yce peygamberinin hrmetine beni affet! diye du eyledi. Salih zannedilen kii ise, onu fark edince kmsedi, hakr grd ve ellerini semya kaldrp: Allhm! Yarn kymet gn beni bu adamla birlikte hareyleme! diye ilticda bulundu. Bunun zerine Cenb- Hak s -aleyhisselm-a yle vahyetti: Y s, kullarma syle; ikisinin de dusn kabul ettim. Boynu bkk mcrim kulumu affedip kendisini cennetlik kldm. Halkn slih zannettii kiiye

384

gelince, onu da, benim affettiim kulumla beraber olmak istemedii iin cennetliklerden klmadm. KISSADAN HSSE: lh lnet ve gazaba urayanlarn dnda her ne sebeple olursa olsun Allhn kullarn istihkar (hor grmek), kalbin bir cinyetidir. Bu cinyeti ileyenlerse, ilh muhabbetten uzak, ta kesilmi nasipsiz kalblerdir. Esasen bir kimse, bakasn kmseyip hor grmekle onu alaltmaktan ziyde, kendini alaltp pern etmi olur. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- buyurur:


Birinin, din kardeini hor ve hakr grmesi, ona gnah olarak yeter.
(Mslim, Birr, 32)

ir ne gzel syler: Harbt ehline hor bakma zhid, Defneye mlik vrneler var!

KMSEY AYIPLAMA! Hamdun Kassar -kuddise sirruh- buyurur: De kalka giden bir sarho grdnde dikkatli ol, sakn onu knama! htiml ki, sen de ayn bel ile mptel olabilirsin! SZN Z: Tasavvuf anlayta; iradda merhamet ve efkat vardr; ayplamak, hor grmek ve muhtab rencide etmek yoktur. Zr Cenb- Hak kulunun, kudretinden bir sr olduunu beyn buyurmaktadr. Bu sebeple gnhkra bak tarz olarak, amura dm bir cevheri zil olmaktan kurtarma dncesi asldr... Hor grmek ise, zyi olan cevheri ikinci kez zy etmektir! Bu bakmdan Cenb- Hak kullarn bu hatya dmemeleri iin yet-i kermede: Ey mminler! Bir topluluk, dier bir toplulukla alay etmesin; olur ki (onlar) kendilerinden daha hayrl olabilirler! Birtakm kadnlar da (baka) kadnlarla (alay etmesinler!). Belki (onlar da) kendilerinden daha hayrldrlar... (el-Hucurt, 11) buyurmu ve kullarn gnhlarn mzn etmeyi kendine mnhasr klarak insanlara bu direnin iine girmelerini yasaklamtr.

385

Dier taraftan bakalarn ayplayp duran ve hor hakr grenlerin de ayn crm ve hat ukuruna dtkleri ou zaman mhede edilmi ve bu durum: Glme komuna gelir bana! eklinde bir darb- mesel hline gelmitir.

YETM SEVNDRMEK Ser-i Sakat yle anlatyor: Bir bayram gn Mruf-i Kerhyi sokaklarda hurma ekirdei toplarken grdm. Bu ekirdeklerle ne yapacan sordum. Dedi ki: urada kk bir ocuun aladn grdm. Yanna yaklaarak niye aladn sorduumda yetim olduunu, arkadalarnn elbiseleri gibi elbiseleri ve onlarn oyuncaklar gibi oyuncaklar olmadn syledi. Tekrar alamaya balad. Hli yreimi dalad. Onun iin bu hurma ekirdeklerini topluyorum. Bunlar satacam ve o ocuun istedii elbise ve oyuncaklar alacam... Bu szler benim de yreimi dalad ve Hazret-i Prden ric ettim: Msadeniz olursa, ben o ocukla ilgilenirim, gnlnz rahat olsun! dedim. Sonra ocuu alp ihtiyalarn karladm. Bu gzel amel-i slih bereketiyle nil olduu hli, Ser-i Sakat, yle ifde eder: Gnlmde bu hizmetin bereketiyle yle bir nr peyd oldu ki, onunla bambaka hllere mazhar oldum ve nice mnev lezzetler tattm... KISSADAN HSSE: Yetimi sevindirip onlara sahip kmak, dnen ok tevik edilen ve mkfat byk bir amel-i slihtir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in bu husustaki u vaadi, k gnlleri mest edecek bir muhtevdadr: Kendi yetimini veya bakasna it bir yetimi himye eden kimse ile ben cennette yle yanyana bulunacaz. Hadsin rvsi Mlik bin Enes, Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in yapt gibi iaret parmayla orta parman gsterdi. (Mslim, Zhd, 42) Bir baka hads-i erfte de yle buyurulur: Bir kimse srf Allh rzs iin bir yetimin ban okarsa, elinin dokunduu her sa teline karlk ona bir sevap vardr. (Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 250)

386

Hads-i erfte iret edilen yetimin ban okamaktan maksat, onun madd ve mnev her meselesiyle yakndan ilgilenmektir.

DOSTLUK Sehl bin brhim yle anlatyor: brhim bin Edhemle dost idik. Bir keresinde ar bir hastala tutulmutum. Bunun zerine brhim bin Edhem, elindeki btn her eyi benim shhatim iin harcad. Sonra iyilemeye baladm. Bir ara kendisinden canmn ektii yiyecek bir eyler istedim. Elinde bir eyi kalmadndan merkebini satp arzumu yerine getirdi. Shhate kavutuumda bir yere gitmek iin merkep lzm oldu ve: Ey brhim, merkep nerede? diye sordum. brhim bin Edhem: Sattk. dedi. Shhatim yol yrmeye msit olmad iin: Peki ama imdi ben neye bineceim? dedim. O rifler sultn: Srtma bineceksin, kardeim! dedi ve beni konak mesfesi boyunca srtnda tad. KISSADAN HSSE: zzet ve ikrmla dolu, gzel ve iyi gnlerde herkes dosttur. Ancak asl dostluklar zor gnlerde ortaya kar ve deeri hibir eyle llemez. Bu bakmdan velyet srr, nice ktlklerle dolu u dny gnlerinde Allha, Raslne ve slih mminlere dost olmak ve onlarla dost kalabilmektedir. Dier taraftan bilhassa ihtiya iindeki mmin kardee yaplan fergt ve fedkrlk, Cenb- Hakkn rahmetini celbeder. nk Cenb- Hak kullarna kar sonsuz bir rahmet ve merhamet sahibidir ve Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-i de lemlere rahmet olarak gndermitir. Hads-i erfte buyurulur: efkat ve merhamet ehline Rahmn olan Allh da merhamet eder.
Dvud, Edeb, 58) (Eb

387

DOSTLUKTAN MAKSAT Abdullh bin Mbarek Hazretleri, kt huylu bir kimseyle yolculuk yapmt. Seyhatleri bitip ayrldklarnda Abdullh bin Mbarek ili ili alamaya balad. Bu hle aran dostlar: Neden alyorsun? Seni bylesine mahzn eden ey nedir? diye sordular. O kadri yce Hak dostu, bir i ekti ve nemli gzlerle: O kadar yolculua ramen beraberimde bulunan arkadamn kt hllerini dzeltemedim. O brenin ahlkn gzelletiremedim. Dnyorum ki; acab benim bir noksanlmdan tr m ona faydal olamadm? yet o, benden kaynaklanan bir hatdan dolay istikmete gelmediyse, yarn hlim nice olur!.. dedi ve hkrklar boaznda dmlenmi bir vaziyette alamasna devam etti. KISSADAN HSSE: Dostluklar dim mnev adan faydal bir maksat zerine bin edilmelidir. Buna gre slihlerle dostluk ve lfet, onlardan istifde iin; slih olmayan ve hatt noksanlklar bulunan mnen zayf kimselerle dostluk ve lfet ise, onlara faydal olabilmek iin olmaldr. Zr mnev faydadan uzak ve srf gafletle rlm dostluklar, iki dnyy da mahvedecek bir zarar demektir. Ve bu zararn en hafifi dah: Kr atn yannda duran, ya huyundan ya suyundan! meselince bir kbet yaatr. Dier taraftan noksan ve eksii bulunan kimseleri istikmete yneltirken takip edilecek slp, menf bir netice karsnda onlar rencide etmek deil, acaba bende bir kusur var m, diye nefsi muhsebe etmektir. Zr eer bizden kaynaklanan hatlar ve eksiklikler dolaysyla muhtabmz doru yola sevk edememisek, bunun hesap ve vebli ok ar olur. Gye, perde olmak deil, perdeleri ap hakkati gsterebilmektir.

TAM TESLMYET Rivyetlerde bildirildii zere Cenb- Hak Ms -aleyhisselm- Firavuna gnderdii zaman ona yle buyurdu: Firavuna git; nk o iyice azd... (Th, 24) 388

Ms -aleyhisselm-, ile efrdn ve davarlarn zhirde emnet edecei bir kimse olmadndan: Y Rabb! Ev halkm ve davarlarm ne olacak? dedi. Bunun zerine Cenb- Hak, muhafaza edenlerin en hayrls olduunu hatrlatarak yle buyurdu: Ey Ms! Beni bulduktan sonra baka ne istersin? Sen benim emrimi edya ko! Bana balan ve teslmiyet gster! stersem, kurdu koyunlarna oban eder ve meleklerimi de ilene muhfz klarm. Ey Ms! Nedir bu dndn? Anan seni denize att zaman seni kim kurtard? Bundan sonra seni anana tekrar kim kavuturdu? Sen hani, birini kaz ile ldrmtn de Firavun seni aramaya koyulmu ve ldrmeye azmetmiti; o vakit seni ondan kim muhfaza etti?.. Ms -aleyhisselm- bu sylenenleri hem dinliyor, hem de her cmlenin sonunda: SEN, SEN, SEN Y RABB!.. diyordu. KISSADAN HSSE: Elbette ki Ms -aleyhisselm- btn peygamberler gibi teslmiyetin zirvesinde idi. Ancak peygamberler insanlara birer rnek ahsiyet olduundan Cenb- Hak, bizler iin mhim olan baz hususlar onlar zerinde tecell ettirir ve byle durumlarda nasl davranacamza iret buyurarak gnlleri ird eyler. Nitekim bu kssada da anlatlmak istenen, btn lemlerin sahibi ve Rabbi olan Allh Telnn emirleri karsnda hibir beer mzeretin geerli olmayacan beyndr. nk onun emrini yerine getirmeye azmedenlerin ihtiya duyaca her trl yardm, ihsn ve muhfazaya yegne kdir odur. Eer kul ihls ve sammiyetle Hakkn rzsna rm olarak emirlerini fya gayret gsterirse, onun her hlkrda kendisine yr ve yardmc olduunu mhede eder. Nitekim o Hfz- Mutlak, Ms -aleyhisselm- Firavunun saraynda bytm, brhm -aleyhisselm- Nemrdun ateleri ortasnda glistna garketmi, Ashb- Kehf ad verilen slih genleri yz ksur sene bir maarada uyku hlinde zlimlerin errinden muhfaza etmi ve Muhammed Mustaf -aleyhissalt vesselm- da nice tehlikelerden synet etmi, hussiyle Sevr maarasnda onu, dmanlarn gzlerinden gizlemitir. ir ne gzel syler: Kimseden ummam meded hfzm olsun Hud, Ben tevekkl eylerem Fallh hayrun hfiz... Rahmet

389

MMNN DUSINI ALMAK Marf-i Kerhinin orulu olduu bir gn idi. kindi vaktine yakn pazardan geerken bir sakann (sucunun): Bu sudan iene Allh rahmet ve bereketi ile mumele eylesin! diye du ettiini grd ve icbet edip orucunu bozdu. Yanndakiler: Efendim, orucunuzu niin bozdunuz? dediler. Mrf Hazretleri: Sakann dusndaki berekete nil olmak istedim. buyurdu. Veftndan sonra kendisini ryda grp sordular: Allh sana nasl mumele etti? Cevap verdi: Sakann o hlisne dus bereketiyle Rabbim beni balad. Bana merhametle mumele buyurdu. KISSADAN HSSE: Gnl Allh ile beraber nice garipler vardr ki, bazen onlarn dular nfile ibdetten daha messirdir. Ancak ifde etmeli ki, daha mhim bir fazlet dolaysyla bozulan nfile orular sonradan kaz edilmelidir. Zr artk vcip hkmndedir. Burada anlatlmak istenen husus, ehemmi (daha nemliyi) mhimme tercih edebilmektir. nk an gelir nice kk grlen eylerde pek byk faydalar bulunabilir. Dier taraftan vrne hlindeki baz yerlerde nice definelerin gizli olabildii gibi, kullar arasnda da zhiren vrne olup btnen mcevher olan niceleri mevcuttur ki, bunlara kar gfil olmamak lzmdr. ir ne gzel syler: Her geceyi kadir bil, her grdn Hzr; Bak ddr sana nzr, sekiz cenneti hazr!.. Rahmet Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar: Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayf olduklar hem de halk tarafndan zayf grldkleri iin kimsenin nemsemedii ve fakat yle olacak diye yemin etseler, isteklerini Allhn gerekletirecei kimselerdir.

390

Size cehennemliklerin kimler olduunu syleyeyim mi? Onlar da kat kalbli, kaba, cimri ve kurularak yryen kibirli kimselerdir. (Buhr, Eymn, 9; Mslim, Cennet,
47)

BR MECZB VE GNL LCI Byezd-i Bistm Hazretleri il yaparken rastlad bir hekime: Ey tabib! Sende benim hastalma da il var m? dedi. Hekim sordu: Hastaln nedir? Byezd Hazretleri: Gnah hastal... cevabn verdi. Hekim ellerini iki yana aarak: Ben gnah hastalnn ilcn bilmem. dedi. O esnda orada bulunmakta olan meczb bir gen sze karp: Baba, senin hastalnn ilcn ben biliyorum. dedi. Byezd Hazretleri de sevinle: Syle ey delikanl! dedi. Halkn meczb grd, ancak hakkatte bir rif olan gen, gnah ilcn yle tarif etti: On dirhem tevbe kk ile on dirhem istifr yapra al! Bunlar kalb havanna koy! Tevhd tokma ile dv! nsf eleinden geir! Gzyalaryla your! Ak frnnda piir! Bylece oluacak olan macundan her gn be kak al; hastalndan eser kalmaz!.. Bunlar dinleyen Byezd-i Bistm, iini ekti ve: Senin gibi riflere mecnn diyerek kendilerini akll sananlara eyvahlar olsun!.. dedi. KISSADAN HSSE: Bir kul iin halkn nazarndan ziyde Hakkn nazar evl olduu zaman kemlt ve irfn yollar alr. Artk onun bak, duyu ve hissedii bambaka bir sr ve derinlik arz eder. Byle kullardan kimisi Veysel Karan olur da halk ona g391

fil bir hlde mecnn deyip durur. Fakat aslnda o, Allh ve Peygamberinin huss dostluklarna mazhar olmutur. Dier taraftan bu kssa, Slihlerle beraber olunuz! (el-Tevbe, 119) ilh emrindeki bereketi aksettirir. rif olan gente grld gibi, cmle slihlerden sudr eden gnl reeteleri de nice mnev hastalklara if bahederek kalbleri zinde ve pk bir ekilde Hakka balar. Burada Byezd-i Bistmnin diri ve gh bir kalbe sahip olduu hlde gnl ilc istemesi, kendisindeki tevzuun bir tezhr olmas yannda sohbet ettii hekimin gnln tedv iindir.

YZLER VAR MELEK GB Merhm Sm Efendi Hazretleri ve refkatinde bulunan merhm pederim Ms Efendi -kuddise sirruh- ile Bursadan stanbula dnyorduk. Yalovada araba vapuruna binmek iin vstamzla sraya geecektik. Aralarn kargaaya mahal vermeden dzenli olarak sraya girmesiyle alkadar olan khy, bizim arabamza da yer gsterirken gz arka tarafta oturan Sm Efendi ve Ms Efendiye iliti. akn bir ekilde duraklad. Sonra yaklat. Arabann camndan ieriye daha dikkatlice bakt; derin bir i ekti ve yle dedi: Allh Allh, ne garip dnya! Yzler var melek gibi... Yzler var Nemrut gibi... VELHSIL: Bu hadise de gsteriyor ki, Allha dost olmann almeti, onun ilh nrunun gnlleri ve ehreleri mnevver klmasdr. Ksaca evliyullh, grldnde Allh hatrlatan mstesn smlardr. nk yollar, Allh yoludur. Onlar hakkat kervannn yce rehberi Muhammed Mustaf -sallllhu aleyhi ve sellem-in ahlk zeredirler. Nitekim onun bir hli de, harfsiz ve szsz bir ekilde sadece smsyla bile Allha daveti olmasyd. yle ki, yahdlerin sekin ulemsndan Abdullh bin Selm, onun gl yzn grdnde: Bu yz yalanc yz olamaz! diyerek sadece bu sebeple mn etmiti.
(Tirmiz, Kyme, 42; Ahmed b. Hanbel, Msned, V, 451)

Bu itibarla her kul, yrd, gezdii, dolat her yer ve meknda msbet veya menf etrafna devaml olarak szsz bir ekilde, yni hli ile bir eyler syler, binbir intib brakr ve -dikkatli yahut dikkatsiz - saysz baklara muhatap olur. Kimbilir nice tanmad ve tanmayaca kimseler onun oturuunu, kalkn, konumasn, baklarn ve davranlarn, yni hlini seyrederek beenir ve kendi ftratna uygun bularak rnek alverir.

392

Bilmelidir ki kint, ilh nevenin kaynadr. nsan denen bu gzel muamm, ilh nevenin hrika tecellsidir. lh nevenin muhtevsndaki slihler ve kmiller, lmeyen insanlardr; zr onlar, insanla nmne bir mr srmeleri neticesinde hayatlar cesedlerinden sonra da devam eder.

HAYIRDA KALB DURUM Ms Efendi -kuddise sirruh- anlatyor: Smi Efendi Hazretleri ile yolculuk yapyorduk. rgpte bir kii otomobillerini evirerek kendisinden sigara paras istedi. Baz yol arkadalarnn skt muhlefetlerine ramen: Madem ki istiyor, vermek lzm! dediler ve isteyenin dileini yerine getirdiler. Buna memnun olan fakr, niyetini deitirip: imdi gidip bununla ekmek alacam. diyerek sevinle oradan uzaklat. KISSADAN HSSE: Srf Allh rzs iin yaplan davranlar, muhataplarn kalblerine tesir eder ve onlarn ahlkn gzelletirir. Onun iin yaplacak hayrlarda muhtabn kalb durumundan ok, bizim kalb durumumuzun mhim olduunu unutmamak gerekir. Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem- buyururlar: (Vaktiyle) bir adam: Ben mutlaka bir sadaka vereceim. dedi. Geceleyin evinden sadakasn alp kt ve onu bilmeden bir hrszn eline tututurdu. Ertesi gn belde halk: Hayret! Bu gece bir hrsza sadaka verilmi! diye konumaya balad. Adam: Allhm! Sana hamdolsun. Ben mutlaka bir sadaka daha vereceim. dedi. Yine sadakasn alarak evinden kt ve onu (bu sefer de bilmeden) bir fhienin eline tututurdu. Ertesi gn halk:

393

Olur ey deil! Bu gece bir fhieye sadaka verilmi! diye dedikoduya balad. Adam: Allhm! Bir fhieye (de olsa) sadaka verdiim iin sana hamd olsun. Ben mutlaka bir sadaka daha vereceim. dedi. (O gece, yine) sadakasn alp evinden kt ve onu (bu def da bilmeden) bir zenginin eline koydu. Ertesi gn halk: Bu ne itir! Bu gece de bir zengine sadaka verilmi! diye (hayretle) sylenmeye balad. Adam: Allhm! Hrsza, fhieye ve zengine (de olsa) sadaka verdiim iin sana hamdolsun. dedi. (Bu ihls zerine) uykusunda o adama: Hrsza verdiin sadaka, belki onu yapt hrszlktan utandrp vazgeirecektir. Fhie belki yaptndan vazgeip iffetli bir kadn olacaktr. Zengin de belki bundan ibret alp Allhn kendisine verdii maldan muhtalara datacaktr. denildi. (Buhr, Zekt 14; Mslim, Zekt, 78) Dolaysyla sadaka veren, Rabbine kr hlinde olmaldr. nk sadakann tesiri, verenin ihlsna gre tecell eder.

AR-I ALYA IKAN AMEL- SALH Dvd-i T Hazretlerinin hizmetine bakan mrdi birgn ona: Biraz et piirdim; buyurmaz msnz? dedi ve stdnn skt etmesi zerine eti getirdi. Ancak Dvd-i T -kuddise sirruh-, nne konan ete bakarak: Falanca yetimlerden ne haber var evldm? diye sordu. Mrd, durumlarnn yerinde olmadn izhr sadedinde iini ekip: Bildiiniz gibi efendim! dedi. O byk Hak dostu: O hlde bu eti onlara gtrver! dedi.

394

Hazrlad ikrm stdnn yemesini arzu eden samm mrd: Efendim, siz de uzun zamandr et yemediniz!.. diye srar edecek oldu. Fakat Dvd-i T Hazretleri kabul etmeyip yle buyurdu: Evldm! Bu eti ben yersem dar kar, fakat o yetimler yerse, ar- alya kar!.. KISSADAN HSSE: Gne iin stmamak nasl imknsz ise, yksek rhlar iin de insanlara acmamak, zdrap ve ileler karsnda duygusuz kalmak, yle imknszdr. Merhamet, btn leme yaygn ilh bir cevherdir. Hak dostlarnn yrei ise, merhametin bitmez tkenmez haznesidir. Onlarn nazarnda nefsi besleyen fn rabet ve alkalar bir kenara brakp rhu besleyen gzel davranlarla amellerini ebedletirenlerin elde edecei kazan, hem ebed hem de daha gzeldir. nsann bu dnyda elde edecei en kymetli krlar da sadece byle amel-i slihlerdir. Dier kazanlar ise, tek tek geri verilen geici emanetlerdir. Nitekim hads-i erfte buyurulur: Rasl-i Ekremin ilesi bir koyun kesmilerdi. Birok infaktan sonra Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- ondan geriye ne kaldn sordu. Hazret-i ie -radyallhu anh-: Sadece bir krek kemii kald. dedi. Bunun zerine Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-: Desene (Y ie), bir krek kemii hari hepsi bizim oldu! buyurdular. (Tirmiz, Kyme, 33)

DM HAKKI FARK Abdlkdir Geyln Hazretleri bandan geen bir hli yle anlatmtr: Birgn gzmn nnde bir nr peyd olmu ve btn ufku kaplamt. Bu nedir diye bakarken nrdan bir ses geldi: Ey Abdlkdir, ben senin Rabbinim. Bugne kadar yaptn amel-i slihlerden yle memnnum ki, bundan sonra sana haramlar hell eyledim. dedi. Ancak hitap biter bitmez ben bu sesin sahibinin eytan -aleyhil-lane- olduunu anladm ve:

395

ekil git ey melun! Gsterdiin nr, benim iin ebed bir zulmetten baka bir ey deildir. dedim. Bunun zerine eytan: Rabbinin sana ihsn ettii hikmetle yine elimden kurtuldun! Hlbuki ben yzlerce kimseyi yoldan karmtm. diyerek uzaklat. Ellerimi ulu dergha atm; bunun, Rabbimin fazl olduu idrki iinde Cenb- Hakka krler eyledim. Cemaatten bu hli dinleyen birisi sordu: Ey Abdlkdir, onun eytan olduunu nereden anladn? Abdlkadir Geyln -kuddise sirruh- cevap verdi: Sana, haramlar hell kldm, demesinden!... KISSADAN HSSE: Her zaman ve meknda Allhn dnini bulanklatrmaya alanlar dim mevcut olagelmitir. Lkin bu faaliyetin had safhaya ulat demlerde her mmin iin frkyyet, yni hak ile btl, doru ile yanl, hayr ile erri ve gzel ile irkini birbirinden ayrt edebilme lzmu daha byk bir ehemmiyet kazanr. Bugn, yukardaki kssann baka tecellleri yaanmakta ve birok kastl -gy- ilim erbb, slmn helllerini harm, harmlarn hell hle getirme gayreti iinde cemiyete zarar vermeye almaktadr. Dolaysyla Abdlkdir Geyln Hazretlerinin firsetli davran ve frukyyet sfat hepimiz iin byk ehemmiyet arz etmektedir. Essen Geyln Hazretlerinin dstru gyet aktr: Cenb- Hak, peygamberine vermedii bir hakk bakalarna asl vermez. Hell ve harmn, doru ve yanln, gzel ve irkinin ne olduunu peygamber deil de, eytan ve onun insanlar iindeki bilgili geinen uzantlar m daha iyi bilir? Asl... Cenb- Hakkn byle gfillere hitb ok serttir: (Ey Raslm! unlara) de ki: Siz, dninizi (Allhn gnderdii dni) Allha m retmeye kalkyorsunuz? (el-Hucurt, 16)

BANA KERM LZIM Bayezid-i Bistm yle anlatr:

396

Birgn Dicle nehrinden kar tarafa geecektim. Yanna varnca Diclenin iki yakas, bana yol vermek iin birleti. Derhal kendimi toparladm ve Dicleye yle dedim: And olsun ki, ben, buna kanmam. Zr sandalclar bir adam yarm akeye geiriyorlar. Ama sen, otuz senelik amelimi istiyorsun! O hlde maher iin hazrladm amel-i slihlerimi asl burada yarm akeye verip ziyan edemem. Bana Kerm lzm, kermet deil! HSSE: Nefse ho gelen bir fiil olarak kermet, gerek Hak dostlarnn byk bir hasssiyetle zerinde durduklar bir meseledir. Zr kermeti bir kenara koyup bir anlk zorlua katlanmann bedeli, ya geici bir yorgunluk ya da -be kuru masraf veya kullarn gzne mehul kalmaktr. Ancak kermete sarlmann bedeli ise, bazen o na kadar yaplan amel-i slihlerin tamamdr ki, bu insan yceliklere eli bo gtren bir gnl iflsdr. Onun iin btn rifler, Hakkn murd etmesi mstesn, halkn rzsn ve takdrini kazanmak demek olan kermete asl meyletmemiler, dim Kerm olan Mevlnn rzsn tahsle gayret etmilerdir. Bu meynda evliyullhn byklerinden Sehl bin Abdullh et-Tster, ne gzel buyurur: Kermetlerin en by, kt huylar, iyi huylarla deitirmektir. stelik baz kermetler, alayan ocuklara oyalansnlar diye verilen bir oyuncak gibidir. Bunu veller deil, ancak gaflet erbb arzu eder. Onlar bununla oyalanr ve nicelerini de oyalarlar. Onun iin her dim en mhim mesele, Cenb- Hakkn: Emrolunduun gibi dosdoru ol! (Hd, 112) buyruunu fdr.

NDE GDENLERN MESLYET Birgn Eb Hanfe Hazretleri amurda yryen bir ocua rastlamt. Ona merhamet ve efkatle tebessm ederek: Evldm, dikkat et de dmeyesin! dedi. ocuk da, zek ve basret parlayan gzleriyle mma dnd ve kendisinden pek de beklenmeyecek u ibretli mukbelede bulundu:

397

Ey mm! Benim dmem basittir, dersem yalnz ben zarar grrm. Fakat asl siz dikkatli olunuz. Zr eer sizin ayanz kayacak olursa, size tb olup peinizden gelenlerin de aya kayar ve derler ki, bunlarn hepsini kaldrmak da olduka zordur. dedi. ocuun szlerine hayran kalan mam, alamaya balad ve talebelerine: yet bir meselede size daha kuvvetli bir delil ularsa, o hususta bana tb olmaynz. slmda kemlin almeti budur. Bana olan sevgi ve ballnz da ancak bu ekilde ortaya kar... HSSE: Hak yolunda n saflarda bulunmak hem bereketli, hem de mesliyetlidir. Zr nde bulunanlarn, gzellikleri etraflarna tesir ettii gibi yanllk ve irkinlikleri de etraflar tarafndan doru telkk edilerek takld ve uygulanmak sretiyle uy bulur. Onun iin mm- zam gibi din bykleri, verdikleri fetvlarda bu hasssiyete riyetin yannda yaaylarn da hep takv lleri iinde srdrmlerdir. Nitekim bir defasnda elbisesindeki ok ufak bir kiri temizlerken kendisini grenler sorarlar: Y mm! Verdiiniz fetvya gre u ufack leke namaza mni bir kir deil; ne diye zahmet ekip onu gidermeye alyorsunuz? Hazret-i mam buyurur: O fetv, bu takv!.. te byk olsun kk olsun kullara ve Hakka kar btn mesliyetleri ebed lemde birer memnniyete dntrecek olan yegne dstur!..

ALLHIN DVETNE CBET Hasan Basr -kuddise sirruh- yle buyurur: Koyun, insandan daha hassastr. nk o, oban seslendiinde otlamay brakp dikkat kesilir. Bu hakkatten ibret almayp da Allhn dvetine bgne kalan insana ne demeli?!. SZN Z: Davetler eit eittir. Bir kimseye gel denildiinde, aran sevmedii biri ise durum farkl, dostu ise daha farkl, annesi ise ok daha farkl, hele sevdii biri ise bambakadr. yleyse Allhn davetine icbet, ok farkl bir gnl coku-

398

su iinde ve teslmiyet nevesi hlinde olmaldr. Bilhassa gnde be defa yerleri ve gkleri dolduran

( Haydi namaza!) davetine kar gnl-

mzdeki evk ve heyecanmzn nasl olduunu Hakka ballk ve muhabbet terazsinde dim mzn etmeliyiz. Hazret-i Mevln ne gzel buyurur: Akln bana al!.. Madem ki Cenb- Hak seni taleb ediyor, bu istee kar sen ban bile ayak yap da ko!.. Zr Onun gel demesi, insana ycelikler verir. Mnev cokunluk verir, sonsuz ihsnlar balar, ebed yayglar yayar, yce sofralar kurar.

HELLN EHEMMYET Eb Abbas Nihavendye, ticaretle megul olan zengin talebelerinden birisi geldi ve zektn kime vermesinin daha uygun olacan sordu. Eb Abbas -kuddise sirruh- da: Gnln kimde karar klyorsa ona ver! dedi. Ald bu cevapla hocasnn yanndan ayrlan talebe, yolu zerinde dilenen bir m grd. Gnl ona snd. Zekt olan bir kese altn karp verdi. Keseyi eliyle yle bir yoklayan m, sevinle oradan ayrld. Ertesi gn ayn yerden geen talebe, bir nceki gn kendisine zekt verdii my baka bir m ile konuurken grd. Kulana u cmleler iliti: Dn bana bir beyzde tam bir kese altn verdi. Ben de meyhaneye gidip bir gzel demlendim... Bu durum talebenin cann skt, gnln daraltt. Doruca Eb Abbas Hazretlerinin yanna gitti. Hdiseyi tam arz edecekti ki, Eb Abbas onun konumasna frsat vermeden, satt klahnn karl olan bir akeyi infak etmesi iin kendisine uzatp: nne kan ilk kiiye bu akeyi ver! diye tembihledi. Talebe, bir ey diyemeden verilen vazifeyi f iin oradan ayrld. Hocasnn dedii zere karsna kan ilk kiiye bu akeyi verdi. Ancak iini kemiren bir merakla o ahs takibe koyuldu. Adamcaz, ehrin kenar semtlerinden birisine gitti ve bir harabeye girdi. Sonra elbisesinin altndan l bir keklik kartp yere brakt. Tam oradan ayrlacakt ki, talebe nne geip sordu: Ey yiit! Allh iin doruyu syle, bu ne hldir! uraya attn l keklik nedir?

399

Adamcaz kendisine akeyi veren ahs karsnda grnce kekeleyerek unlar syledi: Yedi gndr, bir ey bulup da oluk ocuuma yediremedim. Ben ve hanmm sabrediyorduk, ama ocuklarmn artk ala tahammlleri kalmamt!.. Buna ramen dilenip insanlardan bir ey istemek, asla yapamayacam bir iti. Binbir zdrap iinde kvranrken, senin grm olduun, rmeye yz tutmu o l keklii buldum. Zarret sebebiyle onu yemeleri iin ocuklarma gtrecektim. imden de Allha yalvaryor: Y Rab, hlime inyet eyle! diye niyz ediyordum ki, sen gelip o akeyi verdin. Ben de Rabbime krederek o yenemeyecek durumda olan kuu mezbeleye braktm. imdi pazara gidecek ve verdiin akeyle yiyecek bir eyler alacam... Bu hle arp kalan talebe, derhal Eb Abbas Hazretlerinin yanna geldi. Hazret-i Pr, o henz bir ey sylemeden yle buyurdu: Evldm! Demek ki, sen kazancna pheli veya haram bir eyin karp karmadna dikkat etmemisin. Bu yzden de dikkat ettiin hlde zektn, araba gitti. Zr kazanlan eyler, nereden ve nasl elde edilmise, ayn ekilde elden kar. Nitekim senin bir kese altnna mukabil benim bir tek akemin slih bir insann eline gemesinin hikmeti de, onun srf el emei ile kazanlm olmasndan, yni hellliindendir... KISSADAN HSSE: Her ey, msbet veya menf sahip olduu hussiyetlere gre deer kazanr veya kaybeder. Bu gerek, hell ve haram meselelerinde daha da brizleir. Onun iin eskiler mal ve mlk hakknda: Haydan gelen hya gider! demilerdir. Bu, iki mnya da gelir. Birincisi; Hayy olan Allhtan gelen yine H olan Allha gider, demektir. kincisi de; havadan kazanlan, phe ve haramla kark kazanlar da yine havaya/boa gider, anlamndadr. Ksaca hell helle vesle olurken, harm da harma sebebiyet verir. Nitekim bu hakkati ifde sadedinde Eb Bekir Verrak Hazretleri bir sohbetinde: Sabahlar kalknca insanlara bakarm; kimin hell, kimin haram yediini anlarm! buyurdu. Sordular: Bunu nasl anlyorsun? yle zh etti:

400

Her kim sabahleyin kalkar kalkmaz dilini bo laf, gybet ve svp saymakla megul ederse, bilirim ki bu hl, yedii harm gddan kaynaklanmaktadr. Her kim de sabahleyin kalktnda dilini Allh Telnn zikri, kelime-i tevhid ve istifarla megul ederse, onun ald gd da hell yoldandr... nk hell de harm da, sahip olduklar zelliklere gre insanlarn fiillerine yansrlar...

HELL KAZAN Eb Hanfe Hazretleri, ticaretle geinen hayli servet sahibi zengin bir kimse idi. Ancak ilimle megul olduundan ticr ilerini vekili vastasyla yrtr, kendisi de yaplan ticaretin hell diresi iinde olup olmadn kontrol ederdi. Bu hususta o derece hassast ki, bir defasnda orta Hafs bin Abdurrahman kuma satmaya gndermi ve ona: Ey Hafs! Malda u u zrler var. Onun iin bunu mteriye syle ve u kadar ucuza sat! demiti. Hafs da, mal mmn belirttii fiyata satm, ancak ondaki zr mteriye sylemeyi unutmutu. Durumu renen Eb Hanfe Hazretleri, Hafs bin Abdurrahmna: Kuma alan mteriyi tanyor musun? diye sordu. Hafsn, mteriyi tanmadn belirtmesi zerine mm, hell kazancnn lekelenecei endiesiyle, satlan maldan elde edilen kazancn tamamn sadaka olarak datt. te onun bu takvs, madd-mnev ticaretine ziydesiyle bereket oldu. HSSE: Bir kimsenin temiz gnll, ihls sahibi ve ehl-i istikmet olduunu anlamak iin onun, yapt ibdetlerinden ziyade o ibdetleri hangi kalb seviye ve hl ile yaptna baklmaldr. Yni bilhassa davranlarnn slm ahlkna uygun ve kazancnn hell olup olmadna dikkat edilmelidir. Bu meyanda Hazret-i mer radyallhu anh-, bir kimse methedildii zaman, metheden ahsa, eyi sormutu: Sen onunla hi komuluk, yolculuk, veya ticret yaptn m? Muhtab n de yapmadn syleyince: yleyse onu methetmeyin, nk siz onu lykyla tanmyorsunuz! buyurdu.

401

Onun iin Sfyn- Sevr -kuddise sirruh-: Kiinin dindarl, ekmeinin helllii nisbetindedir. buyurmutur. Birgn kendisine: Efendim! Namaz birinci safta klmann fazletini anlatr msnz? dediklerinde de hell lokmaya dikkat ekmi ve: Kardeim! Sen ekmeini nereden kazanyorsun, ona bak! Kazancn hell olduktan sonra, hangi safta dilersen orada namazn kl; bu hususta sana glk yoktur. cevabn vermitir. Ticarette hellinden kazanmaya dikkat edip, ona haram kartrmamann ehemmiyet ve bereketini, merhum pederim Ms Efendi -kuddise sirruh- u hdise ile anlatrd: Gayr-i mslim bir komumuz vard. Sonradan mslman olmutu. Birgn kendisine hidyete eri sebebini sorduumda unlar syledi: Acbademde tarla komum Reb Mollann ticretteki gzel ahlk vesilesiyle mslman oldum. Molla Reb, st satarak geimini temin eden bir ztt. Bir akam vakti bize geldi ve: Buyurun, bu st sizin! dedi. ardm: Nasl olur? Ben sizden st istemedim ki! dedim. O hassas ve zarif insan: Ben farknda olmadan hayvanlarmdan birinin sizin baheye girip otladn grdm. Onun iin bu st sizindir. Ayrca o hayvann tahavvlt devresi (yedii otlarn vcudundan tamamen izlesi) bitinceye kadar stn size getireceim... dedi. Ben: Lf m olur komu? Yedii ot deil mi? Hell olsun!.. dediysem de Molla Reb: Yok yok, yle olmaz! Onun st sizin hakknz!.. deyip hayvann tahavvlt devresi bitene kadar stn bize getirdi. te o mbrek insann bu davran beni ziydesiyle etkiledi. Neticede gzmdeki gaflet perdelerini kaldrd ve hidyet gnei iime dodu. Kendi kendime:

402

Byle yce ahlkl bir insann dni, muhakkak ki en yce bir dndir. Bylesine zarf, hak-ins, mkemmel ve tertemiz insanlar yetitiren dnin doruluundan phe edilemez! dedim ve kelime-i ehdet getirip mslman oldum. Bu hikmetli kssalar, hell kazan ve haram meselesi hususunda ne kadar titiz ve ihtiyatl olmamz gerektiini pek briz bir ekilde ortaya koymaktadr. Zr hell kazan, takvnn temel esaslarndandr. Buna binen hads-i erfte: Doru szl, drst ve gvenilir tcir; nebler, sddklar ve ehitlerle beraberdir. (Tirmiz, By, 4) buyurulmutur. nk nebler, sddklar ve ehitlerle beraberlik vasfn kazanan gnl hassas bir tccar, etraf iin huzur ve berekete vesle olurken, kendisi iin de dnyev ve uhrev iki sadete de mazhariyet elde eder. Ancak dnya ihtirsna malup olanlar, bu lemde saltanat srer gibi grnseler de, sonsuz lemin ebed birer sefli ve yoksulu olmaktan kendilerini kurtaramazlar. Rasl-i Ekrem -sallllhu aleyhi ve sellem- yle buyurmutur: yle bir zaman gelir ki, kii maln hellden mi, haramdan m kazandna hi aldr etmez. (Buhr, By, 7, 23) Hsl, hads-i erfte iret edilen gafletlerin fazlaca zuhr ettii ve gnller haramlar terk etmeye alsa da, onlarn gnlleri brakmad gnmzde, helle riyet edebilmek, en mhim mesele ve en byk ibdettir. Bu byk ibdeti f ederek Allhn emrine itaat, teslmiyet ve rz hlinde bulunabilen kalbler, dikenlerin arasndan syrlp renk renk amaya mazhar olan gller misli, birer hayr ve feyiz menba olurlar. Bunun aksine, haram ve pheli eylere dalm kalbler de, gllerin aksi olan dikenlerin arasna katlp binbir ktlk kayna ve hatt ahlkszlk yuvas hline gelirler. Cenb- Hak muhfaza buyursun! mn!..

403

HLSA Cenb- Hakkn Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem- Efendimize: (Ey Raslm!) Onu (Kurn) Cebrl, inzr 127 edenlerden olasn diye senin kalbine indirmitir. (e-uar, 193-195) buyurmasnda saysz hikmetler vardr. Bu hikmetlerin z de, btn mten bilgilerin, bilhassa ilh ilim ve irfnn ancak gnl iklminde nev nem bulabilecei gereidir. Yni her ilm hakkat; ancak ak, vecd ve feyiz mecra hlindeki kalbler vastasyla dern mn ve gzellikleri f eder. Bu meyanda tasavvufun: lim esastr, fakat bu esasn gyesi de amel-i slihtir. Bu da, ksaca tzim li-emrillh (Allhn emirlerini byk bir tazimle yerine getirmek) ve efkat li-halkillh (btn mahlkta merhamet etmek) srrnda gizlidir. Aksi takdirde ilim, faydasz bir klfetten ibrettir. eklindeki bak as, hep bu hakkate binaendir. Yni btn kitb bilgiler, hakkatte bir tohuma benzerler. Nasl ki tohumlar topraa ekilmeyip sadece ambarda kaldnda yllar gese de onlar yine bir tohumdan baka bir ey olamazlarsa, kitb bilgiler de yalnzca satrlarda veya raflarda kaldnda durum ayndr. Buna mukbil topraa gmlen tohumlar ise, vasflarna gre byyp serpilir, kimisi devs narlar hline gelir. Tpk bu ekilde gnl toprana ekilen ilim tohumlar da, kalbleri birer maneviyat bahesi hline getirir ki, ilim ve irfnn gerek meyveleri o zaman elde edilir. Bunun iindir ki Kurn- Kerm, Raslullh -sallllhu aleyhi ve sellemin mbrek sadrna indirilmi ve ashb- kirm ilh irdlar ve mlumt satrlardan ziyade Varlk Nrunun gnl leminde okumutur. Bylece onlarn gzleri ve gnlleri, ilh kelmn o mbrek sadrdaki nice ulv ve esiz tecellleriyle nrlanm ve slmn ulv ve dern hakkatleri, sr ve hikmetleri btn gzellikleriyle rhlarna aksetmitir. Bir bakma sahbe, Allh Rasl -sallllhu aleyhi ve sellem-in canl bir Kurn hlindeki mstesn ahsiyet ve karakterine hayrn kalarak mn etmi ve onun etrafnda pervne olmutur. te tasavvuf da, bu akisten nasb alarak slm rhniyet ve feyz iklminde yaatmay dstur edinmi; Hazret-i Peygamber -sallllhu aleyhi ve sellem-in nr menba olan gnlnden evliyullha akseden nrn parltlar asrlara ve nesillere tamaya gayret etmitir. Bu adan dnin fetv yn bir binnn temel direkleri, takv yn ise, o direkler etrafndaki tamamlayc ksmlar ile gzellik ve zarfet unsurlardr. Bir taraftan bu iki zellii birletiren tasavvuf, bir taraftan da gzel amel ve ahlk mkemmelliine ilve olarak; insan, hayat ve kint aklamakta, mesliyetlerin
127

nzr: Ebed lemdeki hazn neticelerin vehmetiyle korkutarak emir ve nehiylerde bulunmak.

404

daha geni bir hikmet ile idrk ve fsn salamaktadr. Bu itibarla tasavvuf, muhabbetullh ve mrifetullh bahsinde kullara, gnllerinden miraca doru alm mnev bir pencere mhiyetindedir. Tasavvuf, yeri geldike de temas ettiimiz zere slm ihls, takv, zhd, ihsn, murkabe, sammiyet, teslimiyet ve muhabbet lleriyle yaayabilmekten ibarettir. Onun en mhim meselesi de, bu gerekleri anlatmaktan ziyde onlar hayatmza imkn ve istddmz nisbetinde yanstabilmektir. Evvelce slih limler, yaptklar her vaz u nashat ve anlattklar her ilh gzellik ve ahlk- hamdeden sonra: Sylemek kolay, dinlemek kolay; fakat muktezsnca amel etmek ok zor!.. derler ve gnllerin kemle ulamas yolunda telkinde bulunurlard. Bu pencereden baktmzda bir bakma yazmak da kolay, okumak da. Ancak gereince yaayp o gzellikleri hayatmzn frikalar hline getirmek hayli mkildir. Yni sabret gibi ksack bir kelimeyi, ne syleyen dil, ne iiten kulak ve ne de okuyan gz yorulur. Ancak bu kelimenin; saysz dert, nice ar ile, zdrap, binbir iptil ve eit eit skntlara maruz kalm gnllerde tecellsi mevzubahis olunca insanlar deta kan-ter iinde kalmakta ve ou kere de sabrszl tercih etmektedirler. Dolaysyla btn mesele, tasavvuf bilgileri sadece renmek ve retmek deil, onlar gnllerimizin birer hayt ve sadet iksri hline getirebilmektir. Zr Cenb- Hak, Kurn- Kermde: O Allh ki, hayat ve lm, hanginizin daha gzel amellerde bulunacan imtihn iin yaratmtr... (el-Mlk, 2) buyurmakta ve kullar amel-i slihe dvet etmektedir. Dikkat edilirse yet-i kermede daha gzel renmek veya daha gzel anlatmak ya da daha gzel dinlemek tarznda bir ifde kullanlmyor, bilkis daha gzel kullukta bulunma/amel-i slih hakkati beyn buyuruluyor. Onun iin tasavvufun temel gyesi; irfn zemzemi, takv kevseri ve ak u muhabbet b- hayt ile gnl goncalarn yeertebilmek ve bir gaflet l olan u dnyda hsrna dmeden kullar vsl- illlh eylemektir. Bu gerei anlayan ve yaayanlar, tasavvufu anlam ve yaam olurlar. Tasavvuf byklerinin buyurduu gibi: Tasavvuf bir hldir, ancak tadan bilir!.. Hsl buraya kadar anlattklarmzla tasavvuf hakknda sylemek istediimiz z, Allha en gzel ekilde kulluk ve ebed leme cidd bir hazrlktr. Yni tasavvuf, kulluu en gzel bir ekilde yaayabilmektir. Zr Cenb- Hak insan

405

kendisine kulluk etmesi iin yaratmtr. Dolaysyla tasavvuf, kullua mn olan engelleri ortadan kaldrmaktan ve kullua vesle olacak imknlar temin etmekten baka bir ey deildir. O, nice yaralar sararken, nice kurak topraklar yemyeil ve mnbit bir glistan hline getirmekte ve nice vrne gnlleri mmr bir saray eylemektedir. Ksacas tasavvuf, u gurbet leminden sonsuz vuslat lemine giderken kullar Hak katnda cak nrlu bir yoldur. Btn mesele, nefsn benlik ve iddidan syrlp azamet-i ilhiyye karsnda hilik hlinde yaayabilmektir. Bu hissiyat, kula acziyet ve tevekkl tlim eden yle ulv bir hldir ki, gnl kemltn zirvelerine ykseltir. Hilik saraynda yaayan gnller, hibir zaman mahrmiyet ve zillete dmezler; bilkis vakar iinde tevzu ve mahviyete brndkleri nisbette Hak katnda yceliklere nil olurlar. ir ne gzel syler: Mazhar- feyz olamaz dmeyicek hke nebt Mtevz olan rahmet-i Rahmn bytr Bitki, mahviyet srr ile topraa tohum hlinde dmedike, feyz, bolluk ve berekete mazhar olamaz. Ancak mtevzi, yni hilik hlinde toprakla bir olan ise, Rahmnn rahmeti bizzat bytr, binbir berekete mazhar klar... Y Rabb! Bizleri de ne gzel kul diye taltif buyurduklarndan eyle! Allhm! Huzrunda hilik iklmine girerek, benlik ve iddinn kuraklndan korumaya altmz gnllerimizi sonsuz rahmetinle yeert! Szlerimizi zlerimizle, zlerimizi de szlerimizle mutbk kl! Senin sonsuz kelm sfatnn tecellsi ile cizne kaleme almaya cesaret ettiimiz hakkat goncalarn gnllerimizde yeert! Cmlemizi sevdiklerinden eyleyip slihler zmresine dhil buyur ve onlarla hareyle! Hazret-i Peygamberin nrlu izinden ayrma! Onun efaat-i uzmsna mazhar kl! Rz olduun hli ve ahlk ihsn buyurup, dim rz olduun amelleri ilemeye muvaffak eyle! Btn hislerimizi rz- erfin ile telf eyle! Sevmediin hl ve davranlardan uzaklatr! Son nefesimize dek srat- mstakm zere yaat! u niz eserimizi, hayra, hidyete, hikmete, hakkat ve mrifete vesle eyle! mn!..

ne gzel kul rtbe ve taltifine mazhar kla

406

BBLYOGRAFYA
Abdurrahman Gzel, Mustafa Tat, Yunus Emre, Ankara, 1991. Abdlbk Glpnarl, Mesnev ve erhi, I-VI, stanbul, 1973-1974. Abdlkdir Geyln, el-Fethur-Rabbn (trc. Yaman Arkan), stanbul, 1987. Abdlkerm el-Cl, nsn- Kmil (trc. Abdlaziz Mecdi Tolun, haz: Seluk Eraydn, Ekrem Demirli, Abdullah Kartal), stanbul, 1998. Abdlmecid Zindn, Kurnda lm Mcizeler (trc. Resul Tosun), stanbul, 1995. Acln, smil bin Muhammed, Kefl-Haf, I-II, Beyrut, (tarihsiz). Adem Ergl, Kalb Hayat, stanbul, 2000. Ahmed bin Abdullh bin Muhammed et-Taber, er-Riydun-Nadra, Beyrut, 1996. Ahmed bin Hanbel, el-Msned, I-VI, stanbul, 1992; Kitbz-Zhd, (nr. Muhammed Sad Besyn Zall) Beyrut, 1986. Ahmed Davudolu, Sahh-i Mslim Tercme ve erhi, I-XII, stanbul, 1979. Ahmed er-Rif, Onlarn lemi (trc. Abdlkdir Akiek), stanbul, 1996. Ahmed Tagetiren, Altn tler, stanbul, 1992. Ali bin Hseyin Viz-i Kif, Reaht Aynl-Hayt (thk. Ali Asar Muniyn), I-II, Tahran, 1977. Ali Can Tatl, Zhd Asndan Hadislerde Dnya (Baslmam Doktara Tezi), stanbul, 1996. Ali Himmet Berk, Aklamal Mecelle: Mecelle-i Ahkm- Adliye, stanbul, 1982. Ali zek, Hayrettin Karaman, Ali Turgut, Mustafa arc, . Kf Dnmez, Sadreddin Gm, Kurn- Kerm ve Trke Aklamal Meli, Suud Arabistan, 1992. Belzur, Ensbul-Erf, Msr, 1959. Beyhak, Eb Bekir Ahmed bin el-Hseyn, es-Snenl-Kbr, (tarihsiz) Drul-fikr; Kitbz-Zhdil-Kebr, Beyrut, 1996. Beyzv, Eb Sad Nasruddn Abdullh bin mer, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, I-IV, Beyrut, (tarihsiz). Buhr, Eb Abdillh Muhammed bin smil, el-Cmius-Sahh, I-VIII, stanbul, 1992. Drim, Eb Muhammed Abdullh bin Abdirrahman, Snend-Drim, I-II, stanbul, 1992. Deylem, Eb c rye bin ehridr, el-Firdevs bi-Mesril-Hitb, Beyrut, 1986. Eb Dvud, Sleyman bin Eas es-Sicistn, Snen Eb Dvud, I-V, stanbul, 1992.

407

Eb Nasr es-Serrc et-Ts, el-Lma (trc. H. Kmil Ylmaz), stanbul, 1996. Elmall, M. Hamdi Yazr, Hak Dni Kurn Dili, I-X, stanbul, 1971. Esad Shib, Mektbt- Mevln Hlid, (trc. Dilver Selvi, Kemal Yldz), stanbul, 1993. Ethem Cebeciolu, Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Szl, Ankara 1997. Feridddin Attr, Tezkiretl-Evliy (haz. Sleyman Uluda), stanbul, 1985. Ferit Develliolu, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara, 1997. Gazl, Eb Hmid Muhammed bin Muhammed, hyu Ulmid-Dn, I-VI, Beyrut, 1990. Hkim, Eb Abdillh Muhammed bin Abdillh en-Neysbr, Mstedrek ales-Sahhayn, I-V, Beyrut, 1990. Hasan Basri antay, Kurn- Hakm ve Mel-i Kerm, I-III, stanbul 1996. Hasan Kmil Ylmaz, Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, stanbul, 2000. Hayrt Neriyt lm Aratrma Merkezi Mel Heyeti, Kurn- Kerm ve Muhtasar Meli, stanbul, 2001. Hayrettin Karaman, Ebediyet Yolcusunu Uurlarken, Ankara, 1999. el-Heysem, Hfz Nreddn Ali bin Eb Bekir, Mecmauz-Zevid ve Menbaul-Fevid, I-X, Beyrut, 1988. bn-i Atullh skender, el-Hikeml-Atiyye (trc. Saffet Yetkin), Ankara, 1963. bn-i Cevz, Ebul-Ferec Abdurrahman bin Ali bin Muhammed, Menkbl-mm Ahmed bin Hanbel, (thk. Abdullh bin Abdlmuhsin et-Trk) Khire, 1409. bn-i Hacer el-Askaln, ihbddn Ahmed bin Ali, Hedys-Sr Mukaddimet Fethil-Br erhi Sahhil-Buhr, I-XXVIII, (tarihsiz). Drul-Fikr, Fuat Abdlbk neri; el-sbe f Temyzis-Sahbe, Msr, 1379; Mnebbiht, stanbul, 1960. bn-i Hibbn, Eb Htim el-Bust, el-hsn bi-Tertbi Sahhi bn-i Hibbn (tertb: bn-i Belbn), I-X, Beyrut, 1987. bn-i Him, es-Sretn-Nebeviyye, Beyrut, 1992. bn-i Kesr, mdddin Ebl-Fid, Tefsru Kurnil-Azm, I-V, Beyrut, 1988; el-Bidye ven-Nihye, I-XV, Khire, 1993; es-Sretn-Nebeviyye, I-IV, Khire, 1964. bn-i Mce, Eb Abdillh Muhammed bin Yezid el-Kazvin, Snen bn-i Mce, stanbul, 1992. bn Abdilberr, Eb mer Ysuf bin Abdullh bin Muhammed, el-stb f Mrifetil-Ashb, I-IV, Khire, (tarihsiz). bnl-Esr, Muhammed bin Abdlkerm bin Abdlvhid e-eybn, el-Kmil fit-Trh, I-XIII, Beyrut, 1965. brhim Cnan, Hadis Ansiklopedisi, I-XVIII, stanbul, (tarihsiz). lhan Armutuolu,

408

Kasde-i Brde Manzum Tercmesi, Konya, 1983. mm Mlik, Muvatt, I-II, stanbul, 1992. smil Fenn Erturul, Vahdet-i Vcd ve bn-i Arab (haz. Mustafa Kara), stanbul, 1991. smil Hakk Bursev, Rhul-Beyn, I-X, stanbul, 1969; Kenz-i Mahf, stanbul, 1727. Kadir Msrolu, Klliyt, Sebil Yaynevi. Kelbz, Tcl-slm Ebbekir Muhammed bin shk Buhr, et-Taarruf li-Mezhebi Ehlit-Tasavvuf (trc. Sleyman Uluda), stanbul 1992. Kurtub, Eb Abdillh Muhammed bin Ahmed, el-Cm li-Ahkmil-Kurn, I-XX, Beyrut, 1985. Kueyr, Abdlkerm, er-Risletl-Kueyriyye, Beyrut, 1990. M. Aziz Lahbb, slm ahsiyetilii (trc: . Hakk Akn), stanbul, 1972. Mhir z, Tasavvuf, stanbul, 1969; Yllarn zi, stanbul, 1975. Mahmud Smi Ramazanolu, Klliyt, Erkam Yaynlar. Makdis, zzddn Abdusselm, Srlarn zm ve Haznelerin Anahtarlar (trc. Hayri Kaplan), stanbul, 2001. Mecd Mehmed, Hadiku-akik, stanbul, 1853. Mecmul-Hads, am Mektebetz-Zhiriyye Ktphnesi, no: 59. Mehmed Doan, Byk Trke Szlk, stanbul, 1994. Mehmed Niyz, anakkale Maheri, stanbul, 1999. Mevln eyh, Menkb- Hce Ubeydullh- Ahrr, Bayezid Devlet Ktphnesi, Bayezid blm, nr: 3624. Molla Cm, Nefahtl-ns (sad. Abdlkadir Akiek), stanbul, 1981. Muhammed bid el-Cbir, Arab-slm Kltrnn Akl Yaps, stanbul, 1999. Muhammed b. Abdullh el-Hn, db, stanbul, 1995. Muhammed Eb Zehr, bn Teymiyye Hayth ve Asruh ve Fikruh, Beyrut, (tarihsiz). Muhammed Esad Erbil, Mektbt, (sad. H. Kmil, Ylmaz, rfn Gndz), stanbul, 1983; Risle-i Esadiyye, Dersadet, 1924. Muhammed Esed, Kurn Mesaj (trc. Chid Koytak, Ahmet Ertrk), I-III, stanbul, 1999. Muhammed Fud Abdlbk, el-Muceml-Mfehres li-Elfzil-Kurnil-Kerm, Khire, 1988.

409

Muhammed Hamdullh, slm Messeselerine Giri, stanbul, 1981. Muhammed Slih ez-Zerkn, Fahruddn er-Rz ve ruhul-Kelmiyye vel-Felsefiyye, Beyrut, 1963. Mustafa Kara, Metinleriyle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, stanbul, 2002. Mnv, Muhammed Abdrraf, Feyzl-Kadr erhul-Cmiis-Sar, I- VI, Beyrut, 1994. Mnzir, Abdlazm bin Abdlkav, et-Terb vet-Terhb, I-V, Khire, 1934. Mslim, Ebl-Hseyin bin Haccc el-Kueyr, el-Cmius-Sahh (thk. Muhammed Fud Abdlbk), I-III, stanbul, 1992. Necip Fzl Ksakrek, Veller Ordusundan 333, stanbul, 1976; Reaht (eyh Safiyyddin), stanbul, 1995. Nes, Eb Abdirrahmn Ahmed bin uayb, Snenn-Nes, I-VIII, stanbul, 1992. Nevev, Eb Zekeriyy Yahy bin eref, Riyzus-Slihn, Beyrut, t.s. Riyzs-Slihn (tercme ve erh: Yaar Kandemir, smil Ltfi akan, Rit Kk), I-VIII, stanbul, 1997; erhu Sahh-i Mslim, I-XVIII, Msr, 1981. Nurettin Topu, Mevln ve Tasavvuf, stanbul, 1998. Osman Nuri Topba, Klliyt, Erkam Yaynlar. mer Rz Dorul, slmiyetin Gelitirdii Tasavvuf, stanbul, 1948. Rz, Fahruddin Muhammed bin mer, Meftihul-Gayb (et-Tefsrul-Kebr), I-XXXII, Beyrut, 1990. Roger Garaudy, slmn Vaad Ettikleri (trc. Nezih Uzel), stanbul, 1983. Rudn, mm Muhammed bin Muhammed bin Sleyman, Cemul-Fevid (trc. Naim Erdoan), stanbul, 1996. Sdk Dn, Klliyt, Erkam Yaynlar. Seluk Eraydn, Tasavvuf ve Tarikatlar, stanbul, 1994. Seyyid erf Crcn, Kitbut-Tarft, Beyrut, 1990. Suat Yldrm, Kurnda Ulhiyyet, stanbul, 1987. Suyt, Ebl-Fazl Celleddn Abdurrahmn bin Eb Bekir, el-Cmius-Sar, Msr, 1306; erhus-Sudr bi-erhi Hlil-Mevt vel-Kubr, stanbul, 1986; erhu bn-i Mce, Karai, (tarihsiz). Sbk, Takiyyddn Ebl-Hasen Ali, ifus-Sekm f Ziyret-i Hayril-Enm, Msr, 1318. Sleyman Ate, slm Tasavvufu, Ankara, 1972. Sleyman Uluda Tasavvuf Terimleri Szl, stanbul, 1991.

410

efik Can, Mesnev Tercmesi, I-VI, stanbul, 1997. eyh Eref Ali Tnev, Hadislerle Tasavvuf (haz. Zaferullh Dvd, Ahmed Yldrm), stanbul 1995. eyh Sd irz, Bostan, stanbul, 1995. ihbd-dn Ahmed bin Hacer el-Heytem el-Mekk, Hayrtl-Hisn f Menkbil-mmil-Azam Eb Hanfetin-Numn, Beyrut, 1403/1983. et-Tabern, el-Hfz Ebul-Ksm Sleyman bin Ahmed, el-Mucemul-Kebr, I-XXV, 1983. Taber, Eb Cfer Muhammed bin Cerr, Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Beyrut, 1995. Thirul-Mevlev, erh-i Mesnev, I-XIV, stanbul, 1963-1973. Tehnev, Muhammed Al bin Ali, Kefu Istlhtil-Fnn, Beyrut, 1861. Tirmiz, Eb s, Muhammed bin s, Snent-Tirmiz, I-V, stanbul, 1992. Vkid, Mez, Msr, 1948. Zekeriya Gler, Vesle ve Tevessl Hadislerinin Kaynak Deeri, LAM Aratrma Dergisi, Ocak-Haziran, 1997, c. 2, say. 1, s. 83-132.

411

LGATE bd: Mmur, en, bayndr. abs: Somurtkan, eki, ask (ehre veya byle ehreli kimse). acz, acziyet: 1. Gc yetmeme hli, gszlk, iktidarszlk. 2. Beceriksizlik. fk: 1. Belli bir konuya bal olmakszn yaplan konuma, dereden tepeden, hava. 2. Nesneye ait; gerei olduu gibi yanstan, objektif. gh: Bilgili, haberli, uyank, rif. au: Zehir, zakkum aac. ayr: 1. Yabanclar, bgneler. 2. Tasavvuf hayta in olmayanlar. ahkm: Hkmler, emirler. ahkm- eriyye: Dn, er hkm ve emirler. ahlk- hamde: Medhedilen gzel huylar. akabinde: Ardndan, hemen arkasndan, ard sra. akslamel: Tepki, reaksiyon. l: Aile, evld, nesil, soy, slle, hnedan. l-y illiyyn: Cennet tabakalarnn en yksei, en st makam. alyi: Bo, yalanc ss, gsteri. aleyhimesselm: Allhn selm o ikisinin zerine olsun! aleyhisselm: Allhn selm onun zerine olsun! mde: Hazr, hazrlanm, emir bekleyen, emre hazr, mheyy. ameliye: Belli bir gye ile, belli ekil ve artlarda yaplan i. mil: Sebep, ileyen. anane: Nesilden nesile aktarlagelen rf, det, gelenek. apolet: Asker niformalarn omuz ksmna taklan, rtbe durumuna gre deiiklik gsteren yn, ipek veya srma para. Baz sivil kyafetlerde de yer alr. rz: 1. Sonradan kan. 2. Muvakkat, gelip geici. ar: 1. Taht, at, adr. 2. Ykseklii sebebiyle btn cisimleri iine alan ve Allhn istiva ettii ey. 3. Allhn kudret ve azametinin grnd dokuzuncu kat gk, gn en yksek kat. sn etmek: Kolaylatrmak. ikr: Ak, meydanda, belli, gzle grlebilecek durumda, zhir, ayn. avm- ns: Umum insanlk, insanlarn ou. avdet: Geri geli, dnme, dn. zde: Kaytlardan, balardan kurtulmu; serbest, hr. bah etmek: Balama, ihsan. bn: Bin eden, yapan, kuran, kurucu. brigh: Girilecek yer, yksek dvn. bath: 1. akl tal byk dere. 2. ki byk da arasndaki dere. 3. Mekke-i Mkerreme. 4. Mekkede bulunan bir dere. btn: 1. . 2. yz. 3. Gizli, grnmeyen nesne. btn: Btna it. bedi: 1. Gzel. 2. Gzellik. behm: Hayvanca, hayvan (his). belgat: Edebiyat kideleri ilmi. Sz ve yazda dzgn, sanatl ve tesirli ifde. berekt: 1. Bolluklar. 2. Hayrlar, sadetler. ber: 1. Kurtulmu, zde, slim. 2. Kusursuz, kabahatsiz. beret: Mjde, mutu. beeriyet: nsanlk, insanoullar, demoullar. beyhde: Bouna, faydasz, netcesiz, mnsz. beyzde: 1. Bey olu. 2. Asil, soylu, kiizde. 3. Osmanl sultanlarnn erkek evld. bidat: 1. Sonradan meydana kan ey. 2. Peygamber Efendimiz zamanndan sonra dinde ortaya kan ey. bgne: 1. Tandk olmayan, yabanc. 2. lgisiz. biset: 1. Gnderme. 2. Allh Telnn insanlar hak dne dvet maksadyla peygamber gndermesi. bzr: Rahatsz, bkm, usanm, kskn. clib-i dikkat: Dikkat eken. cr: 1. Cereyan eden, akan. 2. Geerli, yrrlkte. cedd-i mkerrem: Muhterem, azz, saygdeer dede. cehd: alma, abalama. celdet: Yiitlik, kahramanlk, metnet. cell: 1. Allhn cell sfatlarna it. 2. Cellli (miza), sertlik, byklk. celb: 1. Getirme, ekme. 2. Yazl dvet. ceml-i b-keml: 1. Keml shibi bir gzellik. 2. Ceml-i lh. 3. Cenb- Hakkn lutuf, ihsn, kerem gibi rahmet tecellleri. ceml-i ilh: Hak Telnn sonsuz gzellii. ceml: 1. Allhn ceml sfatlarna it. 2. Miza itibariyle ceml shibi, gzel, lutufkr, merhametli. ceml: Ceml shibi, gzel. cesm: ri, byk, kocaman. cevaz: Ciz olma, izin, msade. cevher: 1. z, esas, maya. 2. Bal bana, kendiliinden var olan, olmas iin baka bir eye ihtiya olmayan, asl varlk. 3. Tynet, cibilliyet, soydan gelen haslet, tabi istidat. 4. Kymetli ta. 5. Varlk kazandrc ilh nefes. cevvl: ok hareketli, canl, akc. cevvliyet: ok hareketlilik, canllk, akkanlk. cidl: 1. Kavga, mcdele, sava. 2. Tartma, ateli konuma. cihnml: 1. Her yan kaplayan. 2. Dny apnda, dny lsnde. cihet: 1. Yn, taraf, gr, gr as. 2. Vesle. cismniyet: Cisimle ilgili olma, maddiyet. crm: Cez cb ettiren su. dallet: Saptma, hidyetten; doru yoldan ayrlma, azma, btla meyletme. dr- bek: Ebediyet yurdu; hiret. dsitn: 1. Destan kahramanlarna yakacak srette, kahramanca. 2. Destan ile ilgili. dercetmek: 1. Toplamak, biriktirmek. 2. Bir eyin arasna sktrmak. dereke: En aa kat. dermeyn: Arada, ortada bulunan; ortaya konmu. dersim: Talebeye, medreseliye ve herkese ders vermeye yetkili bulunan kimse. deruhte: stne alma, stlenme, taahhd etme. dern: 1. , ieri, dhil. 2. Kalb, gnl. dern: ten, gnlden. desse: Hle, oyun, dzen, entrika, dolap. ddr: 1. Yz, ehre. 2. Grme, grme. 3. Gr kuvveti, gz. diergm: Bakalarn dnen. diryet: Zek, bilgi, kavray. dr: Giriftr olmu, mbtel olmu, tutulmu. efdal: 1. ok fazletli, yksek derecede. 2. Tercihe yn. ehven: 1. Daha hafif, daha zararsz. 2. Daha az kt. 3. Daha dk, daha ucuz. ehlullh: Allh adam, vel, evliy, riclullh. emn: 1. Gvenilir. 2. Kat olarak bilen. 3. Kendisine emnet edilen. enniyet: Benlik, bencillik, hodgamlk, egoistlik. enfs: Nefiste meydana gelen. Dnlm eye nisbetle dnene, ferd zihne id bulunan. Subjektif.

412

esm: simler. esml-hsn: Allhn gzel isimleri. etb: 1.Tb olanlar, bal olanlar. 2. Uaklar, hizmetiler. 3. Taraftarlar, avane. evl: 1. Birinci, daha nce gelen. 2. Daha iyi, daha uygun, daha lyk, daha mnsib. evsf: Vasflar, sfatlar. Ezvc- thirt: Peygamber Efendimizin temiz hanmlar, mmetin anneleri. fahr: vnme; vnmeye vesle tekl eden ey. fil-i mutlak: Fiillerin hakk, gerek shibi Allh Tel. fnus: 1. Kre veya silindir eklinde cam kapak. 2. inde mum yaklan byk fener, caml mahfaza. faraza: 1. Farz edelim ki, farz edin ki, tutalm ki, sayalm ki, bilfarz. 2. Szn gelii, sz gelii. frik (frika): Fark eden, ayran. fsid: 1. Kt, fen, yanl, bozuk. 2. Mnfk, fesad karan. f etmek: Aklamak, meydana karmak, if etmek. fyk (fik): Fevkinde bulunan, mnev olarak stn olan. fergat: 1. Hakkndan isteyerek vazgeme. 2. Dvdan vazgeme. 3. Affetme. fer: 1. Asl olmayan, ksm, ikinci derecede. 2. Teferruat, detay. 3. be, dal. feshat: Szn, kelime, mn, henk ve sralama bakmndan kusursuzluu. Dilin doru, ak ve akc ekilde kullanlmas. feth-i mbn: Apak, ikr fetih. fevern: 1. Kaynama, galeyn etme. 2. (Damar) vurma. 3. (Su) fkrma. 4. (Hiddetle) kprme. feyyz: 1. Feyiz, bereket, bolluk veren Allh. 2. i ok temiz ve cmert olan kimse. 3. (taan) Sel. feyz: 1. Mnev haz; gnl huzru. 2. Bolluk, verimlilik. 3. Olgunlama ve ilerleme. 4. Suyun tap akmas. feyz-yb: Feyiz bulan. fkh: 1. Bir eyi lykyla bilme, uurlu olarak idrak etme, kavrama. 2. slm hukuku. fkh: Fkhla, slm hukukuyla ilgili. fsk: 1. Hakk yolundan veya hak yoldan kma, Allh Telya kar nankrlkte bulunup isyn etme. 2. Sefhate dalma. 3. Hinlik. 4. Dnsizlik, ahlkszlk. ftrat: Yaratl, tabiat. fiiliyt: Fiil olarak gerekletirilen eyler, yaplanlar, lafta kalmayanlar. firk: Ayrlk, hicran. firset: Anlama, sezme kbiliyeti. fcr: 1. Gnah, zin. 2. Gnahkrlk, ahlka dknlk. ftht: Fetihler, zaferler. ftr: Bezginlik, geveklik, usanmlk, bkmlk. fyzt: Feyizler. gadab: Kzgnlk, fke, dargnlk. gib: 1. Bulunmayan, hazr olmayan, kayp. 2. Bilinmeyen lem. garib: 1. Garip, acyip, alacak eyler. 2. Tuhaflklar. garkolmak: 1. Suya batmak. 2. Boulmak 3. Bir eyin iine fazla dalmak. gayy: 1. Cehennemde bulunan kuyu. 2. (mec.) Netmeli yer, iinden klmas g i. gayz: Hn, hiddet, fke, dargnlk. gyb: Bulunmama, hazr olmama, uzakta olma. girift: 1. Birbirine girip dolak bir hl alm, kark, giriik. 2. Birbirinin iine girmi dallardan meydana gelen ssleme. gurb: 1. Batma, bat, grnmez olma. 2. Gnein bat. habb: Sevilen, sevgili.

hacl: Utanm, utancndan yz kzarm. hdist: Hdiseler, olaylar. Hfz- Mutlak: Koruyup hfzeden Allh. hiz: Mlik, sahip, tayan. hk: Toprak. hk-i p(y): Ayan bast toprak. hkim: Her eye hkmeden. hak-ins: Hakk tanyan, bilen; hakka uyan. halef: Birinden sonra gelen, birinin yerine geen. hlet: Hl, durum, keyfiyet. hlet-i rhiye: Rh hli, insann psikolojik durumu. halm: Yumuak huylu, uysal. hlis: 1. Karmam, saf, hlesiz. 2. Temiz. hlisne: Samm ve iyi hislerle dolu olarak. halvet: 1. Kapal bir yerde yalnz kalma. 2. bdet, riyzt, zikir ve murkabe maksadyla inzivya ekilme. hamdele: Elhamdlillhn ksa ekli. Kitaplarn, banda besmeleden sonra konur. hm: Himye eden, koruyan, ship kan, gzeten. hamd: 1. vlmeye lyk. 2. Hamde lyk olan Allh. hamiyet: nsanda bulunan din, millet, vatan, soy ve ile gayreti; bunlar ve baka mukaddesleri koruma duygusu. handikap: Glk, engel, elverisiz hl. harbt: 1. Harbeler, ykntlar. 2. Tasavvufta tekke, gnl. Harameyn: ki mukaddes ehir, Mekke ve Medne. harc- lem: 1. Herkesin harc olan, herkesin kulland ey, herkeste bulunan nesne. 2. Bol, deeri az. 3. Ayrc vasf olmayan, basit. hre: 1. Bz cisimlerin ve eylarn zerinde grlen damar damar dalgal izgiler. 2. Dalgal kuma. hars: Hrsl, tamahkr, bir eye ok dkn, lzmundan fazla istekli. hasbel-kader: Kader cb. hasene: yilik, iyi hl, iyi ve hayrl i. hasent: yilikler, hayrl ameller. hasretmek: 1. Bir ey, kii veya meseleye has hle getirme, o yolda sarf etme. 2. Ummlikten karma, snrlama. hssaten: Huss olarak, zellikle, ayrca, yalnz. har ve ner: 1. llerin kymette diriltilmesi. 2. Toplanma, bir araya gelme. hayet: Korku, korkma. havs: 1. Sekinler, bykler, haslar, stn olanlar. 2. Okumu, kltrl, mnevver kimseler. havtr: Dnceler, fikirler, htralar. havf: Korku. hazert: Hazretin cemi, hrmet ifde etmek zere byklere verilen nvan. hengm: Zaman, a, sra, vakit, mevsim. hengme: 1. Devir, zaman, a. 2. Topluluk, cemiyet, dernek. 3. Kavga, amata, grlt, patrt. 4. Sava, harb. heviyyt: Nefis ve ehvetle ilgili arzular, gelip geici, cidd olmayan eyler. hevenk: 1. Aslmak zere bir ipe geirilmi, serte ve ince bir eye dizilmi veya birbirine balanarak tutturulmu meyve ba. 2. Ask demeti. hevest: Hevesler, arzular. hezl (hezil): 1. aka, alay, latife, mizah. 2. Latfe kastyla sylenen veya yazlan ey. 3. Cidd bir eserin ayn formda fakat mizah ekilde yazlm benzeri. hicb: 1. Perde, rt. 2. Utanma duygusu, hay. 3. Mahcbiyet. hicvetmek: Bir kimseyi, bir topluluu, bir dnce veya davran iir veya yaz ile glnletirerek yermek; hiciv yazmak veya sylemek.

413

hidyet: 1. Doru yol, hak yol. 2. slmiyet. 3. Yol gsterme. hilf: Kar, zt, aykr. hilat: Eskiden pdih veya vezir tarafndan takdr edilen, beenilen kimseye giydirilen ssl elbise, kaftan. hilkat: Yaratl. hitm: Sona erme, bitme, netcelenme, tkenme. hodgm: Hodbin, bencil. hubb-i riyset: Lider olma sevds. husl: Meydana gelme, olma, peyd olma, ortaya kma. husmet: 1. Dmanlk. 2. Zddiyet, kartlk. 3. Hasmlk, hasm olma hli. hu: 1. Allha kar korku ve sevgi ile boyun eme; bu duygu ile meydana gelen hl. 2. Alak gnlllk, aadan alma, tevzu. huzme: Deste, demet, k demeti. hccet: 1. Bir eyi ispat eden delil. 2. limlere verilen nvan. hlsaten: Ksaca, zet olarak. hsn-i zan: Bir ey vey bir kimse iin iyi kanaate shib olma. ie: Yedirip iirip geindirme. ibte: Yatrma, barndrma. ibtil: Bir eye ar dknlk. cz: Merm ifdeye yeten ksa ve z syleyi. ictihd: Fkhta sz sahibi byk dn limlerinin Kurn- Kerm ve hads-i erflere dayanarak ortaya koyduklar er dstr. ictim: Sosyal, toplumla alkal. ictinb: ekinme, saknma, uzak durma. idll: Dallete drme, doru yoldan karma, azdrma. f: 1. Bir ii gerekletirme, yapma; bir hizmeti yerine getirme. 2. grme, i yapma. ifn: Yok etme, tketme, bitirme. ifrat: Arlk, haddi amak. iv: Azdrma, yoldan karma, ayartma. ihds: Meydana getirme, ortaya karma. ihtilc: 1. arpnt, arpnma. 2. Seirme. 3. Kaslarn gayr-i ihtiyr kaslmas. ihtimm: 1. Dikkatle, zenerek alma, davranma. 2. Dikkat gsterme, iyi bakma. ihtirm: Hrmet, sayg. ihtiyr: Seme, tercih, seilme. ihtiyt: 1. Bir konuda gelecei de dnerek dikkatli, tedbirli hareket etme; ll davranma. 2. Uzak grllk, basret. 3. Saknma. 4. Zor artlar ve gnler iin saklanan, elde bulundurulan; yedek. ikml: Kemle erdirme, tamamlama, bitirme. ikrr: 1. Syleme. 2. Kabl, tasdk. iktif: Kf bulma, yeter sayma, yetinme, kanaat. iktiz: 1. Gerekme, lzm gelme, ihtiya hissedilme. 2. Muhta olma, ihtiya hissetme. 3. cb ettirme. il-hir: 1. Sonuna kadar. 2. Ve benzerleri. ilk etmek: 1. Koyma, brakma, atma. 2. Telkn etme, ilhm etme. ilkh: Alama. iltic: 1. Snma, barnma. 2. Gvenme, dayanma. iltizm: 1. Lzumlu sayma. 2. Taraf tutma, tarafgirlik. 3. Gerektirme. imtin: 1. ekinme, geri durma. 2. mknszlk. imtisl: Gerekeni yapma, bir rnee gre hareket etme. 2. Alnan emre boyun eme. iniks: Akislenme, yansma. ind: Kesin bir bilgiye dayanmayan keyf ve ahs gr. ind-i ilh: Allh Telnn huzru, Allh -celle cellhnun kat.

inklb: Bir hlden baka bir hle dnme, hl deitirme. inkif: 1. Alma. 2. Byme, gelime. 3. Meydana kma. 4. Mnev bir srrn veya hlin grnmesi. insicm: Dzgn gidi, uyumluluk. ins cin: nsanlar ve cinler. in: 1. Yapma, bin etme, kurma. 2. Kaleme alma, yazma. 3. Yaz dersi ve yaz usl, kompozisyon. 4. Nesir. 5. Cmlede szlerin sralan dzeni. intib: Bir eya, kii vey hdisenin zihinde brakt iz, tesir. intibah: 1. Uyanma, uyanklk. 2. Gzakl. 3. Sinirlerin ve uzuvlarn harakete gelmesi, uyanmas. intisb: 1. Mensup olma, balanma. 2. Girme. inzr: 1. Uyarma, tehdd etme. 2. Allhn insanlar ve cinleri hiret azb ile kz etmesi. inzimm: Katlma, eklenme, ilve olunma. inziv: Bir keye ekilip baz fiillerden uzak durma, yalnzlk. irtihl: Dnyadan hirete g, vefat, lm. irtikb: Kt, fen, gnah tekl edecek bir ey yapma. sr: 1. kram. 2. Kendisi muhta olduu halde nefsinden feraat edip bir bakasn terch etme. istine: Yardm isteme. istdd: 1. Kbiliyet, bir eyin kablne, kazanlmasna olan tabi meyil. 2. Aklllk. 3. Anlayllk. istifhm: 1. Zihni igal eden soru. 2. Soru sorup anlama. 3. Sze kuvvet vermek iin soru eklinde ifde. istise: Yardm isteme, istine. istin: 1. Aza kanaat etme, tokgzl olma. 2. htiyaszlk. istirak: 1. Dalma, iine gmlme. 2. Kendinden geip dnyay unutma. 3. Boulma. istihz: Alaya alma, elenme, zevklenme, ince alay. istml: Kullanma. istimdd: mdat isteme, yardma arma, aman dileme. istisk: 1. Yamur dusna kma. 2. iddetle suya ihtiya duyma. istifa: 1. Bir iin yaplmas iin araclk isteme. 2. efaat isteme. ir: reten, asl mnnn ihtiv ettii dier mnlar. itih: 1. Meyil, istek. 2. tah. itiyak: ok arzu etme, zleme, tahassr. itb: Paylayp azarlama, tersleme. tidl: 1. Ar olmama, orta hlde bulunma. 2. Yumuaklk, mlyemet. 3. Eit olma, dengeleme. tikd: 1. Bir fikre, bir inanca balanma; inanma. 2. Bir din veya mezhebin temel inan deerleri. 3. Allha kalb ballk, kesin inanma; man. tikd: tikadla ilgili, inanca, mana it. itminn: Huzur bulma, seknete erme, emn olma, birine inanma, gvenme, kat olarak bilme. ittib: Tb olma, uyma, ardsra gitme. ittihz: 1. Kabul etme, sayma, tutma, addetme. 2. Edinme, alma. 3. Kullanma. ittik: Saknma, ekinme, Allhtan korkma. izfe etmek: Bir eye ilitirmek, bir eye id saymak. izf: Bir eye bal olarak deiebilen, deiken. izle: Giderme, yok etme, ortadan kaldrma. izn: 1. Anlay, kavray, akl. 2. taat, sz dinleme, boyun eme. 3. Terbiye, edep. izhr: Aa vurma, gsterme, belirtme. kbna varlmaz: Derece ve stnlne eriilemeyen ey. kbil: Olabilir, mmkn. kadm: Eski, trih. kffe: Btn, hep, hepsi, tamam. khir ekseriyet: Ezici ounluk.

414

kil: 1. Syleyen; rivyet eden. 2. Rz olan, boyun een. 3. nanm, akl yatm, kabul etmi. kl: Sz, lf, sz dizisi. kn: 1. nanm, kanm, kanaat shibi olmu. 2. Kanaat eden, yeter bulup fazlasn istemeyen. kasem: Yemin, and. kasvet-i kalb: Kalb katl, duygusuzluk. katre: Damla. kavil: 1. Sz. 2. Karar, szleme. 3. Fiiliyta dklmeyen, szde kalan ey. kayym: Allh Telnn, baka bir eye muhta olmakszn ve kendiliinden var olan mnsna gelen ismi. kaz: Hkm vermee it. kelmullh: Allhla konuan kimse, Allhn konutuu kimse, Hazret-i Msa. keml: Olgunluk, yetkinlik, tamlk, eksiksizlik. kerem: eref, aslet, cmertlik, lutuf, ihsn; bu vasflara ship olmaktan doan yardmseverlik, hayr ve gzel iler. kesfet: 1. Younluk, sklk, kalabalk. 2. effaf olmama, bulanklk. kesret: 1. okluk, bolluk, fazlalk. 2. Vahdetin zdd, kalabalk. keif: 1. Bulma, meydana karma, ama. 2. Bir srr, gizli bir eyi ortaya karma. 3. Bir eyin olacan nceden bilme. 4. Bir eyin Allh tarafndan ilham edilmesi. 5. Tasavvufta aklla idrak edilmeyen eyi kalb gzyle grme. kevn: Var olu ve kintla ilgili. kevser: Cennette bulunan bir akarsu. keyfiyet: Bir eyin nasl olduu, hl, durum, vaziyet, husus, nitelik, kalite. kllet: Azlk, miktarca azlk, eksiklik, ktlk, nedret. kl kl: Bo sz, dedikodu. kifyet: Kfi miktarda olma, yetme, yeterlik. ks: Byk, tek tarafl, deve veya araba zerinde tanan nevbet vurmakta ve iaret vermekte kullanlan byk davul. kuddise sirruh: Allh, onun srrn (i lemini) her trl mnev lekelerden arndrsn! kuddise sirruh: Ayn dunn hanmlar iin sylenilen ekli. kuds: 1. Mukaddes, kutsal. 2. Allh ile ilgili, Allha mensup. kurb-i ilh: Cenb- Hakka yaknlk. kurbiyyet: Yaknlk. kll: Umm, btn. kre-i arz: Yerkre, dny, yeryz. krs: 1. Allhn kudret ve azameti. 2. Arn altndaki gk tabakas. 3. Ykseke oturma yeri. 4. Toplulua hitab etmek iin klan ykseke yer. lav: Kaldrma, hkmsz klma, feshetme. lht: Ulhiyet lemiyle ilgili, ulhiyyete id. l-kayd: 1. Kaytsz, aldrmayan, ilgi gstermeyen, ilgisiz. 2. Nemelzmc. latf: 1. Ho, yumuak, nrin. 2. Cismn olmayan, rhn. 3. Esm-y hsndan, Allh -celle cellh- nun isimlerinden. lednn: Allh bilgisine ve srlarna it, Onunla alkal. letfet: 1. Latflik, holuk. 2. Gzellik. 3. Nezket. 4. Yumuaklk. Levh-i Mahfz: Allh -celle cellh-nun ezel ilminin, kinatta olmu olacak eylerin yazl olduu levha. libs: Elbise, giysi, kyfet. liykat: Lyk olma, uygun bulunma, yararllk, deerlilik, ehliyet, iktidar. marr: Gururlu, kibirli. mahal: 1. Yer, mekn. 2. Taraf, yre, mevk.

mahbb: Sevilen, sevgili. mahdd: 1. Tahdd edilmi, snrlanm. 2. Snrl. 3. Belirli. mahfiyet: Gizlilik, sakllk. mahviyet: Beer ve dnyev nksalardan kurtulma hli. maet: 1. Yaay, geim. 2. Geinmek iin gerekli ey. makarr: 1. Oturulan, durulan, karar klnan yer, mesken, karargh. 2. Merkez. 3. Baehir, bakent. mkes: Akis yeri, aksetme yeri, bir eyin yansd yer. maksd: 1. Kasd edilen, murd olunan. 2. Maksad. 3. Varlmak istenen yer. mlik: 1. Ship, efendi. 2. Tasarruf eden, elinde bulunduran. mll: lletli; kendisinde bir hastalk bulunan. mmur: 1. Salam, bakml, bayndr. 2. mr edilmi, ilenmi. 3. Meskn, oturulan, en. manzme: 1. Sra, dizi, takm. 2. Vezinli kfiyeli sz veya yaz. mruzt: Makam, mevk, ya vs. bakmndan yksek birine sunulan, arz edilenler. msiv: 1. Allhtan gayr btn varlklar. 2. Dny ile ilgili olan eyler. msiyet: 1. syan. 2. Kt. 3. Gnah eyler. materyalizm: Maddeden baka varlk ve kuvvet tanmayan felsef meslek, maddecilik. matlb: 1. Taleb edilen, aranlan ey. 2. Alacak. mtuf: 1. Eilmi, bir tarafa doru evrilmi. 2. Kendisine atfta bulunulmu. mazhar: 1. Nil olmu, erimi, kavumu; nil olan, kavuan, erien, ereflenen. 2. Bir eyin zuhr ettii yer, ey ve madde. mazrf: 1. Zarf iinde olan, zarflanm bulunan. 2. , asl, muhtev. mel: Mnya it olan, kavramaya dir. mebn: 1. Bir eye dayanan. 2. den dolay, den tr. meclb: 1. Celbolunmu, baka yerden getirilmi olan. 2. Taraftarl kazanlm bulunan. 3. Tutkun, k. meclbiyet: Tutulma, k olma hli. med-cezir: 1. Denizin ay ekimi tesri ile alalp ykselmesi, gel-git. 2. ni-k. medr: 1. Vsta, vesle, fayda. 2. Dnerek hareket eden bir cismin dayand nokta. medh: vme, iyi taraflarn anlatma, sen, sityi. mefsid: Fesatlklar. mefhm: Szden karlan mn, kavram. mefhm- muhlif: Bir szn zddndan kan mn. meftn: 1. Gnl vermi, vurgun, mptel, dkn. 2. aknlk derecesinde beenmi, hayran. meknz: Gml, haznede sakl. melhat: Gzellik, irinlik. melanet: Melunluk, lnetlenecek davran. melce: Snlacak yer, iltic edilecek yer, barnak. melekiyet: Meleklik, melek gibi yaamak. menf: Menfaatler, faydalar. menkb: Menkbeler, destanlar. menm: Uyku. menb: Kaynak, pnar. menevi: Bz parlak mdenler, cam ve kuma zerinde grlen renk dalgalanmas. menf: 1. Olumsuz, msbetin zdd. 2. Nefyolunmu, srlm, srgn edilmi. 3. Negatif. menhs: Uursuz, meum, om. mene: Neet edilen yer, k yeri, kk, kaynak, balang, asl, ess.

415

merdd: 1. Reddedilmi, kovulmu, atlm. 2. Cerhedilmi, rtlm: merdd bir fikir. 3. Allhn rahmetinden mahrm braklm, meln. merzk: 1. Rzklandrlm, rzk verilmi. 2. Ksmetli. mesel: rnek, benzer, numne. mesl: 1. Yapt fiillerden tr sorulan, hesap vermeye mecbur olan, sorumlu. 2. in idresi zerinde olan. 3. Ykml. mesned: 1. snd edilen, dayanlan ey. 2. Rtbe, makam, gye. mesrr: Sevinli, memnun, en, srrlu. mestne: Mestesine, sarhoasna, kendinden gemi hlde. mestre: Tesettre brnm. meyh: eyhler, ulular. meher: Tehr yeri, sergi. mereb: 1. Bir kimsenin yaratltan gelen mizc, tabiat, huy. 2. det. 3. Gidi, hareket, tavr, tutum. met: Mal, servet, ticr deeri bulunan varlk. metnet: Metinlik, muhkemlik, dayankllk, salamlk. meyn: 1. Ara, orta. 2. Ortalama. 3. Aralk. 4. Kvam. meyyl: Meyli fazla olan, ok meyilli, arzulu. mezbele: Sprnt yeri, sprntlk, plk. meziyet: Bir kimseyi bakalarndan ayran ve ycelten vasf, stnlk, deerlilik, yksek karakter. mezmm: 1. Zemmolunmu, yerilmi. 2. Beenilmemi, ayp. minvl: Tarz, yol, sret, ekil. mrac: Ge kma, ge ykselme, Hazret-i Muhammed -sallallhu aleyhi ve sellem-in ge karak Allh Tel ile grmesi. miyr: 1. Kymetli madenlerin ayar ls. 2. Bir eyin kymet ve saflk derecesini gsteren let. 3. l. mufiyet: 1. Affedilmi, balanm olma. 2. stisn, imtiyz. 3. Bulac bir hastala kar alanmak sretiyle elde edilen korunma hli, baklk. muheze: 1. Birinin hl ve davranlarn beenmeyerek kma, azarlama. 2. Triz, tenkid. muamm: 1. Kark, mnas zor anlalr ey. 2. Bilmece. muvenet: Yardm, birbirine yardm etme, yardmlama. muayyen: 1. Tyin edilmi, belli, belirli. 2. Kararlatrlan. muazzez: ok aziz, izzet sahibi, sayg uyandran, kymetli, muhterem, sevgili. mugyir: Aykr, baka trl. muhabbetullh: Allh sevgisi. muhl: Mmkn olmayan, olmaz, olmayacak. muhtab: 1. Hitab edilen, kendisine sz sylenen, konuulan kimse. 2. Konuyla ilgili saylan kimse, taraf. muhtara: Korku, tehlike. muhvere: Konuma, grme, mkleme, sohbet etme, karlkl konuma. muhayyer: Seip tercih etmekte, almakta, kabl etmekte serbest olunan. muhib: Seven, sevgi besleyen, dost. muhtasar: Hlsa edilmi, ksaltlm, zetle sylenmi. muhteris: htirasl, ar derecede arzulu, hrsl. muhtev: htiv eden, iine alan, iinde bulunduran, hv, cm, mil. mukbele: Karlk, cevap. mukadder: Allh tarafndan ezelde takdr olunmu kaz, kader, alnyazs. mukarreb: Yakn, yaklaan. mukarreb melek: Cenb- Hakka yakn bulunan melekler.

mukvemet: 1. Bir cismin, eyann arlk, g tatbiki ve benzeri hller karsnda, ezilmeye, kmeye veya krlmaya, kar koyma kuvveti. 2. Kar koyma, kar durma, direnme, dayanma, kar tarafn irdesine boyun ememe. muktebes: ktibas edilmi, alnm, aktarlm. muktez: 1. ktiz eden eyler, gerekenler. 2. Sonular. munzam: Zammolunmu, ilve edilmi, eklenmi, stne katlm. murd: stenilen, kastedilen ey. murkabe: 1. Bakma, gz altnda bulundurma, kontrol. 2. Kendi i lemine bakma, tefekkre dalp kendinden geme. musaff: Tasfiye edilmi, artlm, temizlenmi, sfiyet kazanm. musall: 1. Namaz klmaya mahsus ak yer. 2. Cmi civrnda cenze namaz klnan yer. musall: Namaz klan. mutbakat: 1. Uygunluk, uygun gelme, uyuma, muvfakat. 2. Tutarllk, rabta, irtibat. mutbk: Uygun, muvfk, tutarl. mtad: tiyd edilmi, allagelmi, det hline gelmi. mutantan: 1. atafatl, gsterili, ok parlak. 2. Tantanal, debdebeli, grltl. mutavasst: 1. Vsta olan, araclk eden. 2. Orta, ortalama. mteber: 1. tibarl, itibr olan, deeri, kymeti bulunan, hatr saylr. 2. Gvenilir. 3. Geerlilii olan. 4. Makbl. mutmain: Emin, kn, msterih, phesi olmayan. muttal: renmi, haber alm, bilgili. muttasf: Vasflanan, kendisinde bir hl, bir sfat veya bir vasf bulunan. muttasl, muttaslan: 1. Aralksz, bitiik. 2. Srekli, aralksz, durmadan. muvfk: Uygun, yerinde. muvahhid: Tevhd eden, Allh -celle cellh-nun birliine inanan, mmin. muvzene: ki eyin eit olma hli, denge. muvz: Birbirine denk eyler. mbah: lenmesinde gnah veya sevap olmayan. mbhase: 1. Karlkl konuma. 2. Bahis, iddi. mbtel: 1. Dkn, tutulmu. 2. k. mchede: 1. Mcdele, aba, gayret. 2. Kiinin nefsin istemediklerini yapmak sretiyle kendini terbiye etmesi, nefs ile savama. mcvir: Komu. mczt: 1. Bir su veya kabahata karlk verilen cez. 2. Karlk. mcehhez: Techz edilmi, donatlm, hazrlanm. mcell: Cillanm, cill, parlak, parlatlm. mcerred: Cisim hlinde bulunmayan, saf, hlis, tecrd edilmi, soyulmu. mcmel: Ksa ve az szle anlatlm, muhtasar, z, hlsa. mctehid: yet ve hadslere dayanarak hkm karan lim, imm. mellif: Telif eden, kitap yazan, yazar, muharrir. messir: 1. Tesir eden, eser brakan. 2. Hzn veren, kederlendiren, dokunakl. 3. Sz geen, hkm yryen. mheyy: Hazr, mde mkleme: 1. Kelm etme, konuma, karlkl konuma, syleme. 2. Mzkere. mkefe: Hakkat ehline ilh srlarn grnmesi. mkellef: zerine den sorumluluklar yerine getirmeye mecbur olan, ykml.

416

mkerrem: Tekrm edilmi, hrmet gren, ikrm edilmi. mlk: Gren, konuan, buluan, mlkt yapan, grmek, bulumak. mlevves: 1. Kirli, pis, murdar. 2. Kark, tertipsiz. mmrese: Bir i veya sanatta alarak ustalk kazanma, alma, mahret elde etme. mmtz: 1. Meziyetleriyle bakalarndan ayrlan, sekin, seilmi. 2. mtiyazl. mnct: Allha du etme, yalvarma. mnzara: 1. Belli kide ve usller erevesinde yaplan tartma, cidl. 2. ki ulu bir konunun belli kide ve usller erevesinde iki grup tarafndan mdfaa edildii tartma. mnbit: Verimli. mnevver: 1. Ikl, aydn, parlak. 2. Tenvir edilmi, aydnlanm. 3. Bilgili, kltrl kimse, ziyl. mnezzeh: 1. Bir eye ihtiyac bulunmayan, muhta olmayan. 2. Arnm, temiz, ber, slim. mnhasr: 1. Hasredilmi, ayrlm, bir eye veya bir kimseye mahsus. 2. Kuatlm. 3. Snrl. mnhasran: 1. Hasr edilerek, ayrlarak, bir eye veya bir kimseye mahsus olarak. 2. Snrlanm olarak, snrl bir ekilde. mnr: Nurlandran, parlak, k saan. mnteh: 1. Nihyet bulmu, son derece, son kerte. 2. Son. mntesib: 1. ntisab etmi, balanm, kaplanm, girmi. 2. Mensup. mrebb: Terbiye edici. mrekkeb: 1. Terekkp etmi, iki veya daha fazla eyin karmasndan meydana gelmi, birleik. 2. Karmak, kompleks. mrvvet: Erlik, kahramanlk, yiitlik, insaniyet, adamlk, cmertlik. msmaha: 1. Gz yumma, ho grme, hogr. 2. Aldrmama. 3. hml. msv: Eit, denk, birinin tekinden farksz olmas, ayn hl ve derecede olan. msebbib: 1. Sebep olan, ortaya kmasna yol aan, meydana getiren. 2. cd eden, dzenleyen, yapan. mstan: 1. Doygun, gnl tok. 2. Lzumlu, gerekli bulmayan. 3. ekingen, nazl. mstecb: Kabl olunmu. mstehak: Bir eye hak kazanm, bir karl hak etmi kii. mstehz: stihz eden, alaya alan, elenen, herkesle alay etmekten holanan, alayc. mhede: 1. Bir eyi gzle grme. 2. Mnev seyir. mahhas: 1. ahslandrlm, cisimlendirilmi, ekillendirilmi. 2. Gzle grlp, elle tutulur hlde bulunan. mfik: efkatli, merhametli, sevgi ve ilgi gsteren. mterek: 1. Ortaklaa, tasarruf edilen, iki veya daha fazla kimse tarafnda kullanlan, ortak, ortaklaa. 2. Birlikte, beraber. 3. Ortaklaa, elbirlii ile. mtel: Yksek, yce, ulv, ulu. mtecviz: Belli bir snr aan, geen. mtedhil: 1. Tedhl eden, birbiri ardnca giden, birbirine geen. 2. denmeyip biriken. mtefekkir: Tefekkr eden, dnen, dnr. mtehall: Hllenen, (madd, mnev) sslenmi, donanm. mteharrik: Hareket eden, kmldayan, oynayan. mteselsil: Teselsl eden, birbiri ardna gelen. Zincirleme. mteekkir: Teekkr eden, kranlarn sunan.

mteveccih: Tevecch eden, ynelen, bir yere gitmeye hazrlanan, yollanan. myesser: 1. Kolay olan, kolaylkla gerekleen. 2. Nasib olan. 3. Kolaylatrlm. mzkere: Bir konuda karlkl fikir beyn etme, karar ncesindeki grme. mzeyyen: Tezyn edilmi, bezenmi, sslenmi, donanm, tezyinatl, ssl. ndn: 1. Bilmez. 2. Kaba, terbiyesi kt. 3. Dost olmayan. n-ehil: Ehil olmayan, ehliyetsiz. nib: Vekil, bir kimsenin yerini tutan, yokluunda ilerini yrten kimse. nks: Noksan, tam olmayan, eksik. nakzetmek: 1. Bozmak, zmek, krmak. 2. Bir szlemeyi yok saymak. nzm: Tanzm eden, nizma koyan, dzenleyen. nzil: 1. Nzl eden, yukardan aa doru hareket eden, inen. 2. Bir yerde konaklayan, misafir olan. nebt: Topraktan kan, yerden biten ey, bitki. nebtt: Nebtlar, bitkiler. nedmet: Pimanlk. nefh: frme, boru vesireyi fleme. nefha: 1. frme, nefes. 2. Gzel koku. 3. Rzgarn bir kere esmesi. nefha-i ilh: lh esinti, insana flenen rh. nehy: 1. Yasak etme. 2. Dinen yasak olan eylerden menetmek. neseb: Soy. neet: 1. Meydana gelme, ileri gelme. 2. kma, yetime. neve: Sevin, keyif, mutluluk sarholuu. (Dilimizde galat olarak nee eklinde kullanlmaktadr.) neve-i sfiyye: Sfnin duyduu ilh nee. nev nem: Yetiip byme, srp kma. nevi ahsna mnhasr: Kendine has, kendine mahsus. nevi: eit, tr. nezfet: Temizlik, paklk. nih: En son, bir ie son veren, sona erdiren; sonla ilgili. nusret: 1. Yardm. 2. Allhn yardm. 3. Baar. nbvvet: Neblik, peygamberlik. nfz: 1. e, teye geme; ileme. 2. Geerli. 3. Bir kimsenin emir ve hkmlerinin ilemesi, geerli olmas. nve: ekirdek, z. otomat: Dnmeksizin, kendiliinden hareket eden. Kendini hareket ettirebilecek ekilde yaplp programlanm, canlya benzetilmi makine. pre: 1. Para. 2. Say, adet, tane. peyd: Belli, ak, meydanda, zahir, ikr. peyderpey: Arka arkaya, ksm ksm, tedrcen. pir-i fn: Epeyce yalanm ve tkatten kesilmi ihtiyar. rabtetmek: Balama, bititirme. rc: 1. Dnen. 2. lgisi olan. radyallhu anh: Allh ondan rz olsun! radyallhu anh: Ayn dunn hanmlar iin sylenilen ekli. radyallhu anhm: Allh onlardan rz olsun! radyallhu anhm: Allh o ikisinden rz olsun! rahmetullhi aleyh: Allhn rahmeti onun zerine olsun! rakk: 1. ok ince, yufka, nzik, nrin. 2. Yumuak kalpli, yufka yrekli, hisli. rm olmak: 1. tat etmek, boyun emek, kendini bakasnn emrine brakma. 2. Kulun btn varln Allh -celle cellh-ya balamas. redr: rperen, titreyen. ryiha: Koku, gzel koku.

417

rehvet: Geveklik, atlet, uyuukluk, ihml, gayretsizlik. rfk: Yumuaklk, mlyimlik, yumuak ballk; nziklik, yavalk, tatllk. riyet: 1. tibar, sayma, sayg, hrmet; gzetme. 2. Arlama, ikram. 3. Uygun davran. ricl: 1. Veller. 2. Hkmet erkn, devlet adamlar. 3. Adamlar. rid: Omuza alnan rt. rikkat: 1. ncelik, yufkalk. 2. ncelik, nezket. 3. fdede incelik. 4. Merhamet etme. riyzet: 1. Az yiyip, az uyuma ve srekli ibdet ederek nefsi terbiye etme, nefsin arzularna kar kendini tutma, dnya zevklerinden el ekmek sretiyle nefsi krma. 2. dmn, temrn. 3. Kanaatkrca yaay. riyzt: Riyzetin cemi. rhniyet: 1. Rha it mnev atmosfer, rhu takviye eden mnev hller. 2. Veft etmi olan bir ahsiyetin devm eden mnev kuvveti. ruhbanlk: Rhip, papaz ve keilerin hayat tarz. Manastr yaay. rhiyt: Ruh ilmi, psikoloji. rush: 1. Muhkem, salam olma. 2. Bir ilmin derinliine inip inceliklerine vkf olma. 3. Mahret, meleke. ruyetullh: Allh grmek (hirette). rc: 1. Dnme, geri dnme. 2. Cayma, sznden dnme. rkn: 1. Bir eyin en salam taraf, temel direi. 2. Esas, art. 3. Kolon, direk. saded: Kast, niyet, maksad, ess konu, esas mn. sdr olmak: kma, meydana gelme, zuhr etme. sfiyet: Hlislik, temizlik, paklk, arlk. sik: 1. Sevk eden. 2. Huss sebep. sil: steyen, dileyen, ihtiycn arz eden. sk: Su veya herhangi bir iecek datan, satan. salbet: 1. Metnet, kuvvet, dayanma, sebat. 2. Katlk, peklik. salhiyet: Bir eyi yapmaya izni ve hakk olma, bir ii yapma veya yapmama gcne shib olma, yetki. slik: 1. Yolcu. 2. Bir yola girmi olan. 3. Tarkat yolcusu, bir tarkata girmi bulunan kimse, dervi, mrd. slim: 1. Hasta veya sakat olmayan, salam. 2. Aypsz, kusursuz, noksansz. 3. Korkusuz, endiesiz, emn. sallallhu aleyhi ve selem: Allhn salt ve selm onun zerine olsun! salvele: Peygamber Efendimize yaplan salavt, du. sarhat: Aklk, ibrede netlik. sarf- nazar: Vazgeme. sarh: 1. Ak belli, ikr, bedih, tartlmayacak aklkta. 2. Kark olmayan, sde, sf, hlis, ar. sath: Sathta kalan, derine inmeyen, stnkr bir ekilde, batan savma. say: alma, abalama, gayret etme. sebt: Szde durma, ahde vefa etme, kararl olma, yerinde durma, sbit olma. sehvet: Kerem, cmertlik. seknet: 1. Skin olma, sknet. 2. Huzur, gnl rahatl. sekr: Sarholuk. sekr-i mnev: Mnev sorholuk. sekert: Sarholuklar, dalgnlklar. selset: fdede henk, aklk, kolaylk ve akclk. selef-i slihn: Bata sahbe-i kirm, tbin ve tebe-i tbin olmak zere bizden nce yaam, ilmiyle mil, ahlken kmil btn slih mminler. selm: 1. Temiz, samim. 2. Kusuru, noksan olmayan, salam, doru. 3. Tehlikesiz, zararsz. semvt: Gkler.

serr: 1. Yatacak yer, yatak. 2. Taht. sermed: Dim, srekli, sonsuz, ebed. sermest: Sarho, kendinden gemi baygn. seyr slk: Tarkatte tkip olunan usl. Tarkate giren kimsenin Hakka vuslat iin yapt mnev yolculuk. seyyh: ok gezen, gezgin. seyyit: Ktlkler, kt fiiller, gnahlar. seyyid-hed: ehidlerin efendisi Hazret-i Hamza radyallhu anh-. sez: 1. Mnsip, uygun, yarar. 2. Lyk. sklet: 1. Arlk, yk. 2. Sknt. synet: 1. Muhafaza etme, koruma, saklama. 2. Himye. sidretl-mnteh: 1. Mirc yolculuunda Peygamber Efendimize refkat eden Cebril -aleyhisselm- n Ben bundan sonra bir adm daha atarsam yanarm dedii ve Peygamberimiz -sallallhu aleyhi ve sellem-in, daha tesine Cebrilsiz olarak getii makm. sgaya ekmek: Sktrc, rahatsz edici sorular sormak. shr: Akrablk, evlilik netcesi meydana gelen ba, yaknlk. silet: Yalnz kenar izgileri belli olan grnt. siper-i sika: Koruyucu zrh, yldrmsavar. siryet: Birinden dierine geme, bulama. sret: 1. Bir ahsn mnev durumu, hl, hareket ve tabiati, ahlk ve karakteri. 2. Hazret-i Peygamberin hl tercmesi. siyk ve sibk: Szde ba ve son uygunluu, tutarllk. sudr: 1. Sadrlar, gsler. 2. Ortaya kma, meydana gelme. suleh: Slihler, iyi niyetliler, dorular, gnah ilemeyenler. sulta: Bask, otorite, tahakkm. sret: 1. Grn, zhir, ekil, klk. 2. Tarz, yol, gidi. sret: 1. Grnte, zhiren. 2. Yalandan. sr: Hakk olmayan, grnte, ekl. sbhn: Her trl noksan ve kusurdan mnezzeh. sbt: Sbit olma, meydana kma, gerekleme. sfl: 1. Aada olan, aalk. 2. Kt ve pis kyfetli, hrpn. sfliyyt: Dny ile ilgili baya iler. sknet: 1. Durgunluk, hareketsizlik. 2. Dinme, kesilme, yatma. 3. Huzur, rahat. skt: 1. Konumama, susma, sz etmeme. 2. Sessizlik. slk: 1. Bir yola girme, bir yol tutma. 2. Bir tarkate intisab etme. snht: Akla, hatra gelen, ie doan eyler. srr: Sevin. hika: Dan doruu, zirve. mil: ine alan, kaplayan, evreleyen. yn: Uygun, mnasip, yarar, lyk. ehevt: ehvetler, ar istekler. eran: erata uygun olarak, erat hkmne gre, erat ynnden. erre: Kvlcm. erh: 1. Ama, yarma. 2. Aklama, zh etme, anlatma. 3. Bir eserin zor anlalan yerlerini zp yorumlayarak aklama, bu maksatla yazlan eser. ir: 1. Nian, eser, iret, almet. 2. Almet-i frika. uy bulmak: yi olmak, yaylmak, duyulmak. ml: 1. ine alma, kaplama. 2. it olma, dellet etme. taaccb etmek: armak. tam: Yemek, yiyecek. tat: Allahn emirlerini yerine getirme, ibdet. tabiat-i asliyye: Yaratltan gelen huy, det. Ftrat.

418

tbin: Sahbe-i kirm devrinde yaayp bunlarla gren, sahbeden hadis nakledenler. tdil-i erkn: Gereklerini uygun biimde yerine getirme. tafsl: Etraflca, detayl, aklayarak anlatma. tahassr: 1. Hasret ekme. 2. ok istenilen ve ele geirilemeyen eye zlme. tahasss: Hislenme, duygulanma. tahayyl: Tasavvur etme, hayalde vcd verme, zihinde canlandrma. tahdd: Hudut tyin etme, snrlama, kstlama. tahds-i nmet: Nil olunan nmetleri tirf edip kretme. tahkk: Mhiyetini aratrp soruturma. 2. Kintn srrn kavrama. 3. Doruluunu isbt etme. tk: Bin kemeri. zafer tk: Trih bir zaferi anmak veya gelecek byk bir kimseyi karlamak iin kurulan kemerli yap. takarrub: Yaklama, yakn olma. takbh: irkin grme, ayplama, knama. takdm etmek: 1. Bir ey sunmak. 2. ne geirme, ne gemek, ne alma. takrr: 1. Anlatma, anlat. 2. Yerletirme, salamlatrma. takv: Allhtan korkma, Allh korkusuyla dnin yasaklarndan kanma. tlim: 1. Bir ii renmek veya almak iin yaplan alma, mek. 2. Yetitirme, retim. taltif: 1. Gnl okama, gnl ho etme. 2. Rtbe, nian, maa artrm gibi eylerle sevindirme. 3. hsan ve bata bulunma. taltifkr: Taltf eden. tamah (tama): A gzllk, hrsllk, doymazlk. tanzm: 1. Nizma koyma, dzenleme, tertipleme. 2. Dzeltme, slah etme. tard etmek: 1. Kovma, karma. 2. Srme, pskrtme. tark: 1. Yol, cadde. 2. Tarkat. 3. Tutulan, gidilen yol, seilen tarz, benimsenen fikir. tasallut: Musallat olma, satama, bana ekime. tasarruf: 1. Kullanma yetkisi. 2. Shib olma. 3. dre ile kullanma. tasfiye: Saf hle getirme, artma. tasvip: Doru bulma, uygun grme. tavsf: zelliklerini sayma, vasflandrma. tayy-i mekn: 1. Mekn, mesfeyi atlarcasna geme. 2. Allh -celle cellh-nun, dostlarna bir anda uzun mesfeler kat ettirmesi. tzim: Hrmet, sayg, yceltme. tebrz: Belirme, grnme, brizleme. tebdl: 1. evirme, dndrme, dntrme. 2. Kyfet deitirme. tebeddlt: Deimeler, deiiklikler. tebl: 1. Ulatrma. 2. Resm bir yazy, karar halka, veya ilgililere duyurma. 3. Bildiri, uyar. 4. Bir dni bakalarna anlatma ve bylece onun yaylmasna alma. teblgt: Tebliler. tebrie etmek: Temize karmak, pheden kurtarmak. tecell: 1. Grnme, belirme. 2. Kader, tlih. 3. Allhn lutfuna nil olma. tecellgh- ilh: Allh -celle cellh- nun tecell ettii yer. tecerrd: 1. Her eyden vazgeip sadece Allha ynelme. 2. Syrlma, soyunma. tecessm: 1. Cisim ve vcut meydana getirme. 2. Grnme, belirme. 3. Canlanma. tecesss: 1. Bir eyin i yzn aratrp srrn zmeye alma. 2. Merak. techz etmek: Lzumlu eyleri tamamlama, donatma.

tecrd: 1. Soyma, soyutlama. 2. Ayrma, bir tarafta tutma. 3. Tasavvufta her eyden el ayak ekip Allha ynelme. tedb: Edeplendirme, terbiye etme, uslandrma. tedrcen, tedric: Derece derece, yava yava. tedvn: 1. Bir konudaki mevzuat bir araya toplama. 2. Bir konudaki hkmleri toplayp kanun hline getirme. 3. Kitap hline getirme. teemml: Enine boyuna dnme. teessr: znt, karamsarlk. tefahhus: Tedkk etme, inceden inceye aratrma. tefekkr: Dnmek. teferrut: 1. Dallar, blmler. 2. Asldan ayrlan ikinci derecede blmler, taraflar, detaylar. tefrt: Ar derece ihml ve geveklik gsterme. tefvz: 1. Kulun, tm ilerini Allh -celle cellh-ya havle etmesi ve Onun yapt her ii gnl holuu ile karlamas, hibir hususta ne dil ne de kalb ile Ona itirz etmemesi. 2. Teslimiyet. 3. Tevekkl. tehlk: ok isteme, ok rabet etme. tekaddm: 1. Zaman, mekn ve mevki bakmndan nce bulunma, ileride olma. 2. Daha nce davranma. tekml: Basamak basamak meydana gelen deime, ekil deitirme ve gelime, kemle erme, olgunlama. teksf: Sklama, koyulama, younlama. tekebbr: Byklenme, kibir gsterme. tekfir: Kfir sayma, kfr isnd etme. tekrm: Sayg gsterme, yceltme, ululama. teksf: Sktrma, younlatrma, koyulatrma. tekvn: Yaratma, var etme, vcda getirme. tekzb: Yalan olduunu iln etme, yalanlama. telakk: 1. Anlay, gr. 2. ahs anlay, ahs gr. telezzz: Lezzet alma, holanma. telif: 1. Uzlatrma, badatrma; altrma. 2. Eser yazma, toplama, dzenleme. 3. Yazlm, ortaya konulmu eser. 4. Bir ibrenin dzeni. telkn: 1. Fikrini kabul ettirme, alama. 2. lmek zere olan kimsenin banda kelime-i ehdet getirerek tekrarlamasn salamaya alma. 3. l gmldkten sonra mezar banda yaplan dua. telvn: 1. Slikin hlden hle girmesi. 2. Renklendirme, boyama. temd: Srp gitme, devm edegelme. temyl: 1. Bir tarafa doru eilme, meyletme. 2. Bir kimse veya eye taraftar olma, ilgi duyma. temyz: Kendini gsterme, sivrilme, ykselme. temerkz: 1. Merkez edinme. 2. Bir merkezde toplanma, birikme, ylma. temessl: Bir ekil ve srete girme, ekillenme. temrin: Tekrar, altrma, idman yaptrma. temyz: 1. yiyi ktden ayrma. 2. Dikkatle ayrma, inceleyip seme. tenkuz: ki szn birbirine uymamas, birbirinin zdd olmas, eliki. tenezzl: 1. Alakgnlllk gsterme. 2. nme, alalma. tenezzlt: 1. Alalmalar, inmeler, dmeler. 2. Alak gnlllk gstermeler. tenvr: 1. Aydnlatma. 2. Bilgilendirme. terakk: 1. Artma, ilerleme, ykselme. 2. Daha iyi hle gelme. tertl: Kurn- Kermi usl ve kaidesine uygun ekilde okuma. tervc: 1. Reva verme, deerini artrma. 2. Kabl etme. 3. Yaptrma, geirme. 4. Destekleme, tutma. teselsl: Ardarda gelme, birbirini tkib etme, zincirleme. teskn: Skinletirme, yattrma, durdurma. tebh: Benzetme, kyaslama. tec: Cesaret ve gayret verme.

419

teeffu: efate nil olma. tehr: Sergileme, gsterme, ln etme. tene: 1. Susuz, susam. 2. Arzulu, istekli, hevesli. tevakkuf etmek: Durmak, elenmek. tevbe-i nash: syandan itaate, btldan hakka, gnahlardan slih bir hayata kat bir kararllkla dn, gerek ve makbul tevbe. tevch: 1. Belli bir yne dndrme, evirme. 2. Bir kimseye hitab etme. 3. Aklama, tefsr etme. tevd: 1. Emnet etme. 2. Teslm etme. 3. Ved etme. tevecch: 1. Ynelme, gleryz gsterme, sevgi ve muhabbet. 2. Nasb ve myesser olma. tevessl: 1. Vesle sayma. 2. Bavurma, girime. 3. Sarlma. tevfk: 1. Allhn yardm, baarya ulatrmas. 2. Kulun iledii amellerin Allhn rzsna uygun olmas. tevl: Bir sz veya hareketi grnen mns dnda yorumlama. tevz: 1. Datma. 2. Herkese payna deni datma, letirme. teyakkuz: Uyanma, uyank bulunma. teyd: 1. Dorulama, destekleme. 2. Kuvvetlendirme, salamlatrma. tezhr: 1. Zuhr etme, meydana kma, belirme, grnme, gzkme. 2. Belirti. tezkiye: Nefsi, her trl kt sfatlardan ve menf temyllerden temizleme, aklama ve gzel ahlk ile tezyn etme. tezyd: Ziyadeletirme, oaltma, artrma. tezyn: Znetlendirme, ssleme. tb (tyb): Gzel koku, gzel kokulu nesne. tilvet: Okuma, Kurn- Kermi uslne gre, tecvd ve tlmle okuma. tuyn: 1. Tama, coma. 2. Hiddetlenme. tl-i emel: Ard arkas gelmeyen uzayp giden emeller, arzular. ucub: Kendini beenmilik, kibir ve gurura kaplma. uhde: 1. Sz verme, bir ii zerine alma. 2. Vazfe, birinin zerinde bulunan i. 3. Sorumluluk. ull-emr: Emir sahipleri, halfe veya halfe adna hkm ve idre edenler. ulviyyet: Ycelik, semvlik, mneviyat ve rhniyet. ulviyyt: Mnev ykseklikler, ycelikler. uzv: Uzuvlara bal, organlarla ilgili. uzviyyet: 1. Canllk. 2. Kendi bana varl olan canl. lfet: 1. Alma. 2. Dostluk, arkadalk, inlk, iyi geinme. ll-azm: En yksek derecedeki peygamberler. mml-Kitb: Bkz. Levh-i Mahfz. nsiyet: Alkanlk, lfet, dostluk. sve-i hasene: En gzel rnek.

veys merep: veys, yni Veysel Karn Hazretleri gibi, zhiren bir eyh veya std ile grmeksizin, rhen ird ve terbiye edilenlerin merebi. vahdet-i ilh: Allhn birlii. vka: Vuk bulan, olan, geen ey. vki olmak: Vuk bulmak, olmak. vreste: 1. Kurtulmu. 2. Serbest, zde, rahat. vrid: 1. Gelen, vsl olan, erien. 2. Bir ey hakknda kan, sylenen, olmas beklenen, olabilecei dnlen. vasat: 1. Orta. 2. Ara. 3. inde bulunan durum veya evre, muhit. vsl- ilallh: lh vuslata nil olan. vatan-cd: Vatandan ayr, gurbet. vaz etmek: 1. Koyma, atma. 2. Belirtme. 3. Tyin etme. 4. Kurma. vecd: 1. Kendini kaybedercesine ilh aka dalma. 2. iddetli dn duygu ve heyecan hli. vech: 1. Yz, ehre. 2. Tarz, slb. 3. Sebep, vesle. vecbe: Vcib olan, gereken, yerine getirilmesi bor hkmnde bulunan i, boyun borcu. vehb: 1. Allhn ihsn sonucu olan. 2. Allh vergisi, ftr. velyet: 1. Vellik, ermilik. 2. Vel ve ermi kimsenin hli. 3. Dostluk, sadkat. 4. Allh dostluu. ver: Gnah ve haramdan kanmak iin pheli eylerden uzak durma, takv, ittik. vezin: 1. Tart, arlk. 2. iir ve msikde henk ls. 3. henk, ritim. vuk (vukt): Olanlar, olan bitenler. vuslat: Bir eye ulama, kavuma, visl. vuzh: 1. Vzh olma hli, aklk. 2. Kolay anlalrlk. yakaza: Uyanklk. yakn: pheden kurtulmu, doru, salam ve kesin bilgi; doru ve kuvvetle bilme, mutlak kanaat ve tam bir itminn. ye: Daha iyi, stn, tercihe yn. yes: mitsizlik, karamsarlk. zabt: 1. Sk ekilde tutma, zabt. 2. Anlama. 3. Tutulan kayt, tutanak. 4. Kaydetme. zabt u rabt: Sk bir ekilde tutma, balama, itaat altna alma. zhir (zhiren): 1. Grnen, meydanda olan, belli, ak, ikre. 2. D grn. 3. Tabi, phesiz. zy: 1. Kayp, yitik. 2. Elden km, telef olmu. zebn: 1. Zayf, argn. 2. Gsz, kuvvetsiz, mecalsiz, dermansz. 3. Bre, zavall, dkn. 4. zgn. zll-i zevl: 1. lmn glgesi. 2. Yok olup sona eren glge. zbde: z, hlsa, bir eyin sekin ksm.

420

NDEKS
A Abdullh bin bey bin Sell, 57 Abdullh bin Zeyd, 84 Abdullh bin Zeyd el-Ensr, 201, 202 Abdullh bin Zbeyr, 412 Abdlhlk Gucdevn, 167, 234, 367, 370, 371, 438 Abdlkdir Geyln, 65, 168, 230, 436, 245, 373, 476, 481, 482 Abdlmecid Han, 462 Abdlmecid Zindn, 323 Abdssettr Efendi, 462 Acbadem, 489 db, 50, 80, 84, 86, 88, 96, 140, 142, 178, 249, 343, 353 adlet, 53, 67, 96, 184, 295 Adana, 175 dem, 13, 14, 20, 22, 61, 98, 109, 123, 172, 187, 311, 319, 321, 334, 363, 391, 402, 403 detullh, 43, 79, 314, 321 Adn, 125 fk, 323 hiret, 15, 18, 29, 31, 60, 65, 96, 100, 107, 111, 119, 124, 128, 134, 135, 141, 149, 152, 153, 158, 160, 168 174, 177, 187, 198, 205, 207, 208, 209, 212, 220, 223, 243, 254, 256, 257, 266, 270, 277, 307, 308, 317, 336, 338, 339, 350, 358, 376, 389, 410, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 435, 436, 437, 450, 452, 454, 465 ahlk, 8, 14, 25, 27, 28, 29, 42, 48, 49, 72, 97, 99, 100, 108, 122, 128, 130,138, 140, 150, 153, 158, 164, 195, 222, 223, 224, 227, 236, 272, 279, 282, 286, 292, 295, 329, 366, 373, 375, 379, 434, 449, 462, 466, 467, 492 Ahmed bin Hanbel, 29, 39, 58, 59, 73, 112, 151, 179, 181, 196, 197,216, 224, 248, 261, 262, 264, 177, 344, 352, 366, 402, 404, 418, 419, 424, 471, 478 Ahmed Can, 275 Ahmed er-Rif, 227, 373, 437, 467 Ahmed-i Yesev, 81 ahyr, 23 ie (r.a), 28, 82, 246, 357, 359, 407, 408, 416, 422, 423, 481 Aksaray, 42, 460 Akemseddin, 384 Al bin el-Leclc, 424 Alasonyal Ceml t, 381 Al (r.a), 19, 21, 22, 181, 247, 256, 293, 342, 343, 359, 375, 468 Ali Rmiten, 271 ls, 119, 353 Anadolu, 8, 281 anatomi, 323 antropomorfik, 306 rif, 43, 93, 99, 141, 149, 247, 349, 361, 381, 452, 464, 466, 477 ashb, 7, 25, 34, 41, 72, 108, 115, 116, 120, 171, 191, 195, 196, 197, 200, 201, 209, 210, 215, 220, 223, 225, 226, 242, 254, 259, 261, 263, 265, 278, 283, 289, 291, 292, 341, 342, 344, 356, 357, 370, 379, 383, 389, 390, 412, 413, 414, 415, 417, 422, 423, 431, 426, 442, 492 Ashb- kehf, 221, 253, 275 astronomi, 77, 97, 324 ak, 19, 20, 41, 42, 47, 58, 62, 66, 80, 81, 88, 98, 99, 139, 140, 156, 182, 187, 190, 191, 201, 202, 218, 219, 229, 250, 253, 260, 265, 271, 298, 307, 312, 327, 334, 336, 337, 343, 354, 365, 366, 368, 393, 420, 432, 449, 451, 491, 493 ateizm, 8, 52 atmosfer, 456 Ayasofya, 456 aynel-yakn, 142 zerolu Halil brahim, 230 Aziz Mahmud Hdy, 81, 303, 385, 386, 387 B Badat, 90, 96, 419 Bahddn Nakibend, 65, 85, 262, 269, 334, 442, 451, 454, 455, 459 basret, 230, 303, 370, 451, 484 bast, 239 Bath, 417 btl, 50, 68, 101, 173, 422, 482 btn, 14, 15, 20, 21, 23, 25, 29, 47, 48, 49, 50, 57, 59, 69, 74, 75, 105, 119, 125, 139, 141, 143, 168, 178, 351, 352, 354, 431, 442, 476 Byezd, 384

421

Byezd-i Bistm, 39, 213, 214, 217, 326, 332, 476, 477, 483 Bedir, 35, 409 bek, 228 Belam bin Bara, 98, 123, 376 belat, 258, 410 Belh, 329, 452, 453 Belks, 377 Beylerbeyili dil Bey, 456, 457 Beytullh, 188, 461 Bezmilem Vlide Sultan, 294 Bill-i Habe, 84, 359 biyoloji, 77, 323, 324 Bizans, 115 Buhra, 270, 454 Bursa, 477 Bsir, 393, 394 C Cbir (r.a), 412 Cfer bin Sleyman, 262 Cfer-i Sdk, 353, 433 Cfer-i Tayyr, 366 chiliye, 15, 107, 166, 213, 423 Cebril, 17, 20, 296, 232, 308, 372, 422 cehlet, 49, 114, 121, 161, 362 cehennem, 127, 135, 158, 161, 184, 198, 321, 357, 363, 422, 439 Celleddin ktem, 393 cemdt, 215 Cennet, 98, 109, 122, 123, 125, 127, 134, 146, 151, 156, 158, 180, 183, 197, 198, 202, 222, 255, 258, 260, 290, 292, 307, 308, 316, 321, 335, 352, 358, 377, 402, 422, 439, 469, 471, 476 Cennetl-Bak, 423 Cezer, 401 cihd, 33, 34, 35, 112, 115, 116, 130, 171, 293, 399, 404, 437, 450 Ciyd, 462 Cneyd-i Badd, 33, 37, 296, 305, 362, 371, 378, 434 Creyc, 378 anakkale, 381, 382 in, 270, 271 D Dvd (a.s), 458 Dvud-i T, 459, 464, 480 Deccal, 379 dergh, 30, 42, 86, 87, 296, 297, 459, 482 dervi, 58, 123, 217, 229, 268, 332 Dicle, 90, 106, 483 du, 10, 16, 86, 106, 119, 147, 157, 164, 165, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 184, 189, 190, 197, 202, 204, 205, 245, 277, 278, 294, 296, 312, 334, 362, 376, 378, 399, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 412, 417, 422, 423, 425, 426, 427, 434, 450, 467, 469, 475 E ebediyyet, 146, 177, 265, 454, 465 Eb Abbas bin Mehd, 370 Eb Abdullh ibn-i Cell, 380 Eb Abdullh Rugand, 465 Eb Abdurrahmn Slem, 70 Eb Ali Ruzbr, 41 Eb Bekir (r.a), 19, 21, 22, 151, 152, 166, 219, 220, 254, 263, 342, 343, 356, 357, 365, 392, 416 Eb Bekir el-Kettn, 29, 122, 238 Eb Bekir Verrak, 287 Eb Cuhayfe, 417 Eb Dvud, 216 Eb Eyyb el-Ensr, 270, 412, 416 Eb Hafs el-Haddd, 30 Eb Hanfe, 74, 353, 406, 464, 484, 487, 488 Eb Him es-Sf, 29 Eb Hzim, 415 Eb Hureyre, 35, 277, 343, 359, 416, 417 Eb Muhammed Cerr, 29

422

Eb Mus el-Er, 175 Eb Osman el-Marib, 236 Eb Sad el-Harrz, 33 Eb Sad Nbur, 458 Eb Sfyn, 159 Eb Talh, 418 Eb Vkd el-Leys, 263 Eb Zerr-i Gfr, 356 Ebud-Derd, 289, 290 Ebul-Hris, 361 Ebul-Hasan zil, 263 Ebul-Hseyn en-Nr, 28 Ebul-Ksm el-Hakm, 450 Ebur-Rec, 394 edebiyat, 80, 81 Eflatun, 306 ehlullh, 70, 73, 99, 157, 281, 336, 364, 467 Elmall Hamdi Efendi, 38, 118 embriyoloji, 323 Emev, 178 Emin Ik, 190 Emir Kll, 269 enniyet, 317 enbiy, 48, 50, 91, 154, 160, 242, 334, 431 enel-hak, 360, 363 Enes bin Mlik, 210, 369, 370, 404, 408, 417, 418, 471 ensr, 413 Erenky, 457 Erzurum, 279 esm, 32, 47, 79, 121, 242, 255, 309, 311, 313, 314, 315, 327, 328, 399, 407, 408 Erefolu Rm, 81, 291 evliy, 50, 91, 265, 441 evliyullh, 48, 223, 243, 274, 285, 362, 403, 478 Evs, 196, 197, 383 Eyyb (a.s), 30, 147 F frkyyet, 482 Ftma (r.a), 177, 247 Ftih Sultan Mehmed, 452 fazlet, 120, 225, 259, 260, 268, 278, 295, 328, 329, 351, 403, 449, 468, 475 fedkarlk, 187 felsefe, 77, 89, 92 fen, 114, 143, 210, 219, 254, 255, 262 fenfillh, 219, 360 fergat, 251, 280 Feridddn Attar, 439 fesd, 438 fetiizm, 414 feyz, 7, 9, 10, 15, 20, 63, 94, 106, 121, 152, 165, 166, 174, 176, 179, 182, 187, 189, 190, 203, 212, 215, 226, 231, 254, 259, 260, 263, 334, 359, 374, 412, 418, 492 fkh, 22, 23, 64, 74, 75, 352, 353, 438 fsk, 49, 160, 188, 189 ftrat, 15, 31, 51, 53, 67, 101, 113, 138, 150, 153, 156, 224, 242, 254,375, 478 firset, 153, 275, 343, 371, 394, 395, 451 Firavun, 143, 159, 161, 193, 211, 293, 316, 317, 345, 379, 474 Firdevs, 180 fitne, 185, 297 fizik, 77, 213, 321, 373 Fudle, 286, 287 Fudayl bin Iyaz, 209 Fuzl, 81, 224, 311 fcr, 31, 139 ftvvet, 320 G gaflet, 33, 58, 111, 116, 122, 124, 130, 135, 141, 142, 154, 158, 165, 188, 208, 211, 221, 238, 256, 257, 336, 483, 489, 493 gib, 303 gayb, 389, 394, 395

423

Gazl, 50, 75, 91, 95, 98, 112, 126, 256 Gazvetl-Usra, 33 gnah, 8, 54, 80, 120, 126, 137, 142, 210, 218, 238, 277, 284, 285, 289, 290, 292, 294, 297, 354, 455, 469, 476, 477 H Habb-i Neccar, 316 Haccc- Zlim, 272 Hce Abdlhd, 384 Hce Muhammed Ksm, 383 Hce Ubeydullh Ahrr, 214, 252, 284 Hacerl-Esved, 292 hads, 49, 59, 60, 73, 82, 88, 112, 117, 132, 163, 165, 170, 175, 177, 180, 186, 197, 198, 205, 216, 223, 246, 254, 258, 261, 264, 265, 266, 285, 287, 288, 292, 294, 298, 307, 316, 333, 341, 343, 345, 356, 359, 360, 379, 382, 401, 402, 407, 408, 412, 416, 424, 426, 436, 438, 460, 463, 467, 471, 481, 489, 490 Hfz Huls, 391 Hafs bin Abdurrahman, 487 Hakm Tirmiz, 73 Hlid bin Velid, 418 Hlid bin Zeyd, 270 Hlid-i Badd, 75, 244, 374, 444 halfe, 280, 320, 380 Hallc- Mansr, 99, 360, 361, 362, 363, 367, 450 Hmn, 317 Hamdun Kassar, 470 Hamilton, 382 Hanzala, 151, 152 Hris bin Mlik el-Ensr, 343, 357, 358, 359 Hrn (a.s), 193, 317 Hasan (r.a), 256 Hasan- Basr, 368, 432, 485 Hasan Can, 126 hayet, 97, 124, 125, 224 Htem-i Esamm, 123, 329 havf, 172, 357 Hayber, 293, 366 Hevzin, 277 hidyet, 13, 18, 69, 91, 106, 107, 120, 124, 159, 160, 175, 177, 228, 254, 277, 280, 281, 282, 283, 285, 290, 296, 298, 301, 315, 316, 317, 324, 325, 436, 450, 489 Hill bin meyyetil-Vkf, 116 hikmet, 16, 24, 25, 42, 47, 50, 63, 67, 70, 76, 78, 93, 100, 114, 121, 125, 140, 157, 165, 166, 168, 174, 176, 178, 210, 216, 224, 229, 244, 247, 282, 290, 317, 319, 322, 324, 343, 349, 354, 360, 364, 373, 395, 422, 438, 466, 492 hilfet, 392, 404 himmet, 232, 334, 387, 408 Hind, 159, 318, 378 Hira, 16, 53 Horasan, 286, 384, 434 Hubeyb, 200, 201 Hudeybiye, 366 Huneyn, 277 hu, 22, 57, 62, 69, 100, 107, 120, 122, 125, 150, 164, 177, 179, 180, 181, 193, 213, 227, 243, 312, 443 Huzeyfe, 261 Hsmeddn Hce Ysuf, 454, 456 ibdet, 20, 21, 24, 36, 52, 56, 57, 59, 60, 62, 72, 84, 98, 119, 122, 124, 149, 150, 179, 180, 182, 187, 188, 190, 192, 193, 196, 215, 227, 236, 262, 269, 271, 316, 318, 373, 380, 400, 427, 437, 443, 445, 459 bn-i Abdil-Berr, 405 bn-i bidn, 353 bn-i Atullh el-skender, 129 bnl-Firs, 217 brahim(a.s), 40, 41, 236 brhim bin Edhem, 286, 353, 452, 453, 454, 472 brhim bin Ftik, 363 brhim Desk, 123, 165, 168, 441 brhim Glen, 312 brhm Hakk Erzurum, 279, 280, 330, 349 iczet, 244 ictihad, 20, 427 ifrat, 39, 115, 153, 239, 244, 425, 426

424

ihls, 34, 37, 39, 62, 75, 88, 171, 197, 201, 258, 264, 265, 266, 381, 444, 451, 454, 455, 463, 465, 474, 488, 492 ihsan, 22, 48, 72, 206, 463 iktibas, 391 ilhad, 325 lhan Armutuolu, 394 ilim, 7, 10, 16, 22, 25, 26, 27, 28, 36, 50, 53, 63, 71, 73, 83, 89, 93, 95, 96, 97, 98, 100, 101, 114, 121, 123, 124, 136, 186, 226, 244, 245, 272, 310, 319, 320, 321, 324, 340, 341, 343, 345, 346, 347, 349, 351, 354, 355, 360, 368, 378, 426, 438, 449, 482, 491, 492 ilmel-yakn, 142 mm Mlik, 29, 216, 223, 401 mm f, 352, 406, 418, 419 mrul-Kays, 258 iniks, 9 inkbz, 241 inklb, 7, 97, 213, 218, 242, 251, 329, 368, 379 insib, 223 intisb, 23, 142, 353 irfn, 7, 31, 32, 93, 99, 101, 114, 168, 301, 450, 460, 477, 493 irad, 61, 80, 91, 93, 94, 107, 111, 119, 126, 131, 134, 139, 140, 147, 154, 157, 162, 169, 177, 218, 229, 259, 279, 291, 328, 352, 373, 400, 401, 410, 431, 432, 437, 443, 446, 452 459, 474, 492 s, 30, 306, 334, 375, 376, 378, 425, 469 smail (a.s), 30, 40 smil Hakk Bursev, 70, 122, 230, 255 sril, 346 stanbul, 125, 126, 270, 383, 384, 393, 420, 456, 460, 477 istine, 388, 408 istidrc, 379 istise, 410 ir, 58, 70, 73, 134, 349, 352 K Kbe, 188, 189, 215, 230, 231, 249, 258, 292, 435 kabir, 207, 210, 211, 256, 422, 423, 425, 426 kabz, 239 Kab bin Mlik, 116 Kd Beyzv, 191 kalb, 9, 15, 16, 24, 31, 32, 39, 43, 46, 48, 52, 53, 54, 55, 58, 61, 64, 71, 92, 95, 98, 99, 106, 121, 122, 128, 134, 139, 140, 143, 148, 149, 150, 151, 153, 155, 156, 157, 158, 166, 168, 169, 173, 174, 188, 202, 212, 222, 223, 227, 229, 231, 232, 239, 250, 252, 262, 268, 269, 282, 318, 325, 331, 336, 344, 365, 367, 375, 376, 382, 393, 433, 438, 440, 450, 451, 462, 477 Knn Sultan Sleyman, 87 Krun, 98, 160 Kasde-i Brde, 393, 394 keffret, 192 Kelbz, 73 kelmullh, 353 Kenan, 215 kermet, 39, 40, 99, 145, 373, 374, 376, 377, 383, 455, 456, 483 kesif, 54, 431 kef, 47, 68, 73, 142, 310, 354, 374, 394, 395 kevser, 8, 358 Kbrs, 386 Ktmr, 255 kymet, 198, 245, 283, 469 Kzldeniz, 317, 345, 379 Kuds, 279 kurb, 45, 437 Kurey, 18, 277 Kuss bin Side, 210 Kueyr, 70, 142, 370 kfr, 114, 120, 122, 150, 154, 160, 222, 257, 282, 315, 325, 371, 410, 435 kltr, 350 L lht, 150 levvme, 136, 137 likullh, 31 Lokman Hekim, 149, 216 Lt (a.s), 124, 221

425

M mahfiyet, 456 makm, 60, 146, 226, 246, 278, 404, 406 Mlik bin Dinar, 404 Mlik bin Enes, 471 mneviyt, 16, 25, 29, 125, 148, 214, 297 Mansr bin Abdullh, 380 mrifet, 47, 66, 74, 91, 94, 97, 99, 101, 139, 142, 147, 165, 168, 191, 193, 227, 244, 245, 247, 303, 308, 312, 321, 331, 332, 334, 336, 345, 354, 364, 373, 375, 395, 456, 494 Marshall Conson, 323 Mruf-i Kerh, 267, 268, 471 msiv, 31, 76, 180, 235, 237, 332 msiyet, 25, 55, 121, 139, 156, 230 materyalizm, 8, 297 Mecd Mehmed, 384 meczb, 229, 361, 476, 477 Medne, 21, 115, 266, 271, 366, 378, 380, 381, 382, 416, 468 Mehmed kif, 161 Mehmed Niyzi, 381 Mekke, 18, 21, 90, 258, 266, 270, 286, 296, 416, 434, 461 menkb, 230 merdyye, 143, 146 Meryem, 377, 378 Mesnev, 7, 167, 229, 336, 364, 365, 375 metafizik, 7, 68, 74, 76, 77, 89, 314, 321 mevhibe, 339 Mevln Celleddin-i Rm, 7, 26, 30, 32, 36, 40, 58, 64, 65, 66, 70, 71, 75, 81, 94, 97, 98, 99, 149, 167, 172, 182, 190, 203, 207, 211, 218, 219, 220, 229, 230, 231, 235, 245, 267, 269, 281, 282, 284, 285, 287, 290, 293, 294, 297, 310, 312, 313, 331, 334, 335, 337, 358, 363, 364, 365, 368, 375, 383, 384, 401, 440, 466, 485 Mevln Cm, 337 Mevln Hlid-i Badd, 374, 344 Mevln Sdeddin Kgar, 235, 337 Meyyitzde, 311 mezheb, 22 Msr, 53, 106, 125, 130, 214, 244, 355, 414, 419 mra, 17 mistisizm, 25 Mool, 8, 80, 281 Muviye, 195, 196 Muz bin Cebel, 216, 343 muhcir, 413 Muhammed bid el-Cbir, 69 Muhammed (sav), 99, 246, 436, 475, 478, 14, 29, 30, 84, 158, 176, 184, 200, 202, 203, 223, 246, 278, 283, 351, 367, 368, 381, 383, 402, 403, 427, 436, 475, 478 Muhammed bin Abdullh el-Hn, 96 Muhammed bin Vs, 262 Muhammed Hamdullh, 63, 64, 65 Muhammed Eb Zehr, 410 Muhammed kbl, 65, 66 Muhammed Nru'l-Arab, 462, 463 Muhammed Pris, 367, 368 Muhammed Slih ez-Zerkn, 69 Muhammed Ziyuddin, 262 Muhyiddn bnl-Arab, 306, 364, 440 Ms (a.s), 30, 53, 133, 134, 143, 193, 245, 293, 307, 310, 316, 317, 334, 345, 346, 347, 348, 349, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 376, 379, 404, 474 Ms Topba, 271, 275, 444, 461, 477, 478, 488 msik, 83, 84, 85, 298 Muslihiddin Efendi, 330 mutasavvf, 26, 75, 81, 84, 279, 289, 292 Mchid bin Cebr, 210 Mrre bin Rabil-Amr, 116 mrd, 249, 253, 255, 330, 352, 400, 480 mrid, 121, 138, 236, 242, 243, 244, 247, 250, 253, 254, 255, 258, 264, 272, 274, 279, 319, 352, 399, 400, 401, 414 mrvvet, 320 Mseylemetl-Kezzab, 379 mrik, 38

426

N Nevizde At, 130 Nevev, 38, 425 Nibur, 458 Nh (a.s), 124, 405 O Orta Asya, 270 Osman (r.a), 10, 178, 236, 270, 351, 369, 370, 401, 420 Osmanl, 178, 266, 381, 382, 420 mer (r.a), 84, 141, 159, 177, 178, 226, 276, 278, 279, 280, 287, 318, 357, 365, 370, 378, 404, 405, 416, 417, 488 mer bin Abdlaziz, 256, 262, 415 P panteizm, 306 Pertevniyl Vlide Sultan, 460 psikoloji, 294 putuluk, 411 R R. Garaudy, 34 Rab bin Sleyman, 419 Rbiatl-Adeviyye, 41 Ramazan, 53, 59, 129, 279 Ramazanolu Mahmd Sm, 175, 275, 276, 291, 388, 461, 477 Reb bin Hseyin, 211 Reb Molla, 489 riclullh, 30 rikkat, 57, 60, 72, 83, 106, 157, 455 riyzt, 26, 53, 79, 114, 115, 274, 437 ruyetullh, 17 rubbiyyet, 192 rh, 8, 9, 16, 20, 24, 51, 56, 57, 81, 87, 92, 99, 110, 118, 135, 136, 139, 140, 167, 179, 180, 247, 258, 272, 276, 302, 321, 351, 441 rhniyet, 7, 86, 155, 157, 165, 187, 203, 212, 215, 259, 359, 384, 492 Rh-i Badd, 156 S Sad bin Eb Vakks , 270 Sad bin Zrre, 416 Sd bin Ubde, 426 Sdk, 252, 260, 353, 389, 390, 393, 433 Sd rz, 99, 220, 244 sahbe, 25, 26, 175, 247, 248, 271, 274, 277, 418, 492 sahb, 152, 418 Sakf, 276 Slebe, 124 Sriye, 378 Sehl bin Abdullh et-Tster, 483 Sehl bin Sad, 412, 415 Seluklu, 229, 337 Semerkand, 270 Semd, 211, 215 Ser-i Sakat, 326, 327, 471 Sevr, 16, 21, 475 Seyyid Ksm Tebriz, 168 Sidretl-mnteh, 17 siyer, 72, 411 sofos, 25 sf, 42, 43, 44, 73, 335 Sfyn bin Uyeyne, 253 Sfyn- Sevr, 434, 488 Sleyman (a.s) , 372, 377 Sleyman bin Abdlmelik, 178 Sleyman Drn, 180 Sleymniye, 85, 86, 87, 354 snnet, 25, 56, 57, 73, 191, 227, 242, 243, 254, 264, 271, 344, 378, 408, 425, 438 snnetullh, 321 akk- Belh, 41

427

am, 216, 289, 294 eddd bin Evs, 196, 197 ems-i Tebriz, 401 eybn- R, 352 eybe, 277 eyh Sdi, 244 eytan, 31, 40, 129, 135, 149, 151, 285, 418, 443, 457, 459, 481, 482 eyh ibl, 361 T Tif, 296, 450 takv, 16, 19, 22, 23, 24, 26, 31, 37, 39, 49, 50, 53, 59, 61, 62, 71, 75, 97, 100, 114, 121, 131, 132, 133, 141, 149, 150, 182, 251, 267, 278, 371, 373, 378, 393, 436, 437, 438, 444, 484, 492, 493 tasavvuf, 7, 8, 9, 10, 20, 22, 24, 25, 26, 27, 34, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 49, 50, 62, 64, 65, 68, 69, 70, 72, 73, 75, 76, 79, 80, 83, 84, 89, 97, 105, 108, 211, 231, 266, 269, 328, 339, 361, 362, 365, 374, 449, 454, 455, 492, 493 Takent, 270 tayyib, 407 Tebk, 33, 115, 116, 411 tefekkr, 7, 8, 16, 22, 28, 59, 69, 80, 81, 83, 89, 91, 92, 127, 141, 148, 176, 188, 198, 207, 211, 231, 232, 255, 256, 257, 301, 314, 324, 422, 432, 434 tekke, 30, 87 tevbe, 37, 107, 135, 136, 137, 138, 139, 172, 211, 238, 256, 283, 285, 286, 287, 290, 296, 381, 453, 468, 477 tevekkl, 72, 100, 134, 139, 140, 141, 146, 147, 149, 211, 226, 436, 475 tevessl, 378, 399, 401, 403, 404, 406, 408, 409, 428 tevhd, 45, 80, 122, 134, 168, 202, 237, 307, 334, 365, 410, 437 Tevrat, 353 tilvet, 28, 86, 165, 178, 405, 409, 425 Topkap, 420, 457 Tr, 53, 133, 307 trbe, 268 Trkistan, 270 Trkiye, 65, 275 U Ubeydullh Ahrr, 168, 214, 383, 384 Ubeydullh bin Abdullh, 262 Uhdd, 316 Uhud, 283, 422 Ukaz, 210 ulhiyyet, 306, 425 ull-emr, 20 Utb, 381 uzlet, 218 bey bin Kb, 205 ll-azm, 6 mmet, 191 mml-kitb, 390 nsiyet, 118, 124, 133, 212, 217, 250, 251, 252 seyd bin Hudayr, 175 skdar, 386, 387 veys, 278 veys, 354 zeyr (a.s), 306 V vahdniyet, 68, 318 vahiy, 16, 90, 91, 245, 370, 395 Vkd, 201 vakf, 270, 294 Vehb bin Kebe, 270 velyet, 472 Veysel Karn, 247, 249, 278, 354 Y yahudi, 371 Yahy bin Main, 176, 352 yakn, 33, 141, 146, 154, 316 Ykb (a.s), 41, 147, 214, 215, 350, 355, 414 Yalova, 477 Yehda, 215

428

Yemen, 253 Yermk, 418 Ynus Emre, 56, 58, 65, 80, 96, 250, 253, 259, 272, 281,290, 295, 334 Ysuf (a.s), 30, 106, 130, 131, 132, 214, 244, 350, 355, 392, 393, 414 Y bin Nn, 345, 356 Z Zekeriy, 377 Zeynel bidn, 468 zikrullh, 164, 175, 192, 195 zhd, 24, 73, 117, 127, 144, 149, 179, 197, 209, 210, 211, 216, 243, 256, 285, 356, 471 Zleyha, 132 Znnn- Msr, 39, 370

429

NDEKLER

NSZ.......................................................................................................................................7 BRNC BLM TASAVVUFUN MAHYET...................................................................................................13 A. DOUU...........................................................................................................................13 B. TRF...............................................................................................................................27 C. MEVZUU...........................................................................................................................46 D. GYES..............................................................................................................................48 E. LZMU...........................................................................................................................51 F. DER LMLERLE MNASEBET...............................................................................67 1. SLM LMLER........................................................................................................67 a. Kelm.......................................................................................................................68 b. Tefsir........................................................................................................................69 c. Hadis-Siyer...............................................................................................................72 d. fkh..........................................................................................................................74 2. FENN LMLER...........................................................................................................76 3. EDEBYAT....................................................................................................................80 4. GZEL SANATLAR....................................................................................................83 a. Msik......................................................................................................................83 b. Mmar.....................................................................................................................85 c. Hsn-i Hat...............................................................................................................86 5. FELSEFE......................................................................................................................89 G. LM- NF.......................................................................................................................93 KNC BLM TASAVVF TERBYE ( Seyr u Slk)...............................................................................105 A. NEFS VE TEZKYES....................................................................................................109 1. NEFSN MHYET.................................................................................................109 2. NEFSN TEZKYES................................................................................................114 3. NEFSN MERTEBELER.........................................................................................129 a. Nefs-i emmre......................................................................................................129 b. Nefs-i levvme.....................................................................................................136 c. Nefs-i mlheme....................................................................................................139 d. Nefs-i mutmainne.................................................................................................141 e. Nefs-i rdiye.........................................................................................................144 f. Nefs-i merdiyye....................................................................................................146 g. Nefs-i kmile........................................................................................................147 B. KALB VE TASFYES...................................................................................................148 1. KALBN MHYET................................................................................................148 2. KALBN ETLER................................................................................................155 3. KALBN TASFYES................................................................................................164 a. Helal gda..............................................................................................................165

430

b. stifar ve Du.....................................................................................................169 c. Kuran Okumak ve Ahkmna Tb Olmak.........................................................174 d. bdetleri hu iinde ed etmek...........................................................................179 e. Geceleri ihy etmek...............................................................................................189 f. Zikrullh ve Murkabe.........................................................................................192 g. Raslullha Muhabbet ve Salavt- erfe..........................................................199 h. Tefekkr-i Mevt...................................................................................................206 i. Slih ve Sdklarla Berber Olmak......................................................................212 j. Gzel Ahlak Shibi Olmak..................................................................................222 4. MUSAFF BR KALB LE LEME BAKI..........................................................228 C. TASAVVUF TERBYEDE TEMEL ESASLAR...........................................................234 D. MRD- KML VE RAD METODLARI..............................................................241 1. MRD- KML....................................................................................................241 2. RAD METODLARI...............................................................................................249 a. Muhabbet-Rbta...................................................................................................249 b. sohbet.....................................................................................................................258 c. hizmet.....................................................................................................................264 d. tevecch..................................................................................................................272 e. du..........................................................................................................................276 E. TASAVVUF SLB.....................................................................................................279 1. HDYET VE RAHMET SLBU.........................................................................279 2. HLM VE EFKAT SLBU...................................................................................289 NC BLM MRFETULLH VE LH MEVHBELER.....................................................................301 A. MRFETULLH...........................................................................................................301 1. ZT-I ULHYET.....................................................................................................301 2. SIFAT-I LHYYE VE TECELLLER..................................................................309 3. MRFETULLLH VE RFLERDEK TECELLLER.........................................333 B. LH MEVHBELER....................................................................................................339 1. LEDNN LM ........................................................................................................341 2. FRSET ...................................................................................................................369 3. TASARUF-KERMET..............................................................................................372 4. SDIK RYLAR....................................................................................................389 DRDNC BLM TASAVVUF BAZI MESELELER........................................................................................399 A. TEVESSL......................................................................................................................399 B. TEBERK........................................................................................................................411 C. KABR ZYRET..........................................................................................................421 BENC BLM HAK DOSTLARINDAN NASHATLER.............................................................................431

431

ALTINCI BLM TASAVVUF KISSALAR VE BRETLER...........................................................................449 Gerek Tahsil..........................................................................................................................450 Manev Terbiyede Metod.......................................................................................................451 brahim bin Ethem ve Ceylan.................................................................................................452

Hak Yoluna Leke Drmemek........................................................................................... .......................454


Kermet..................................................................................................................................455 Gfil Kalblerin Tesiri.............................................................................................................456 Dostun Kaps.........................................................................................................................458 tat, Hizmet, Nashat.............................................................................................................459 Mahlkata Hizmet..................................................................................................................460

Hak Dostlarnda Nezket ................................................................................................................. ........461


Huzurda irde.........................................................................................................................462 Edeb .......................................................................................................................................464 Hizmette Edeb.......................................................................................................................465 ll Edeb ..........................................................................................................................466 Bir Hak Dostunun Ahlak ve Hizmeti....................................................................................467 Fniler Deil, Bak Olan Bilsin! ..........................................................................................468 Kimseyi Hor Grme! .............................................................................................................469 Kimseyi Ayplama! ...............................................................................................................470 Yetimi Sevindirmek...............................................................................................................471 Dostluk.................................................................................................................................472 Dostluktan Maksat................................................................................................................473 Tam Teslimiyet.. .................................................................................................................474 Mminin Dusn Almak......................................................................................................475 Bir Meczb ve Gnl lc....................................................................................................476 Yzler Var Melek Gibi.........................................................................................................477 Hayrda Kalb Durum...........................................................................................................478 Ar- A'lya kan Amel-i Salih...........................................................................................480 Daima Hakk Fark.................................................................................................................481 Bana Kerm Lzm ..........................................................................................................483 nde Gidenlerin Mes'liyeti...................................................................................................484 Allh'n Dvetine cbet ......................................................................................................485 Hellin ehemmiyeti..............................................................................................................485 Helal kazan.........................................................................................................................487 HLSA..............................................................................................................................491 Bibliyografya.........................................................................................................................495 Lgate..................................................................................................................................502

432

ndeks.....................................................................................................................................521 iindekiler...............................................................................................................................530

433

You might also like