You are on page 1of 73

Agatha Christie eytan Dnemeci www.kitapsevenler.

com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin www.kitapsevenler.com Tarayan Sleyman Yksel suleymanyuksel6@hotmail.com Skype suleymanyuksel6 Agatha Christie eytan Dnemeci eytan Dnemeci AGATHA CH RSTE ALTIN KTAPLAR YAYINEV ISBN 975 - 405 - 232 - 8 91-34-y-0131-33 Kitabn Orijinal Ad Yayn Haklar Bask TAKEN AT THE FLOOD AGATHA CHRISTIE AKALI AJANS ALTIN KTAPLAR YAYINEV AKDENZ YAYINCILIK A.. Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar STANBUL www. altinkitaplar. com 2. BASIM/EKM 1998 Bu kitabn her trl yayn haklar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereince Altn Kitaplar Yaynevi'ne aittir. Cell Ferdi Gkay Sk. Nebiolu han Caalolu - stanbul Tel: 522 40 45-526 80 12 511 51 00-511 32 26 Faks: 526 80 11 AGATHA CHRISTIE EYTAN DNEMEC TRKES GNL SUVEREN KYDEK OLAYLARLA LGS OLANLAR : Porter: Gordon Cloade: Rosaleen Cloade: David Hunter: Robert Underhay: Lionel Cloade: Kathie Cloade: Jeremy Cloade: Frances Cloade: Adela Marchmont:

Lynn Marchmont: Rowley Cloade: Enoch Arden: Beatrice Lippincot: Emekli memur. Gevezenin biriydi. Yal milyoner. Birdenbire evlenmeye kalkmt. Gordon'un gen kars. Gerekten aptal myd? Rosaleen'in aabeyisi. Kardeini korumas gerektiine inanyordu. Rosaleen'in ilk kocas. Afrika'da ld syleniyordu. Gordon'un kardei. Doktorluktan ok, aratrma yapmaya meraklyd. Lionel'in kars. Ruhlar leminden yardmna geldiklerine inanyordu. Gordon'un dier kardei. yi bir avukat olduu syleniyordu. Jeremy'nin kars. Soylu bir ailedendi. Gordon'un kz kardei. Para sknts ekiyordu. Adela'nn gzel kz. Evine dndne pimand. Gordon'un yeeni. Fazla durgun ve sessiz bir genti. Bir yabanc. Baz garip iddialarda bulunuyordu. Geyik Hannda alyordu. Kap dinlemeye meraklyd. ve HERCULE POIROT POROT'NUN ELNDE U PULARI VARDI: Bir maa Altn bir akmak Cam krlm bir saat Bir mektup Yarm kalm bir yaz Turuncu bir earp Bir telefon konumas Fazla makyajl bir kadn "Enoch Arden" ad Bir kulpte anlatlan bir hikye POROT'NUN U SORULARI YANITLAMASI GEREKYORDU Arden'le konuan pantolonlu kadn kimdi? Rosaleen neden korkuyordu? David kendisine antaj yaplmasna gz yumacak bir insan myd? Olay, Poirot'ya neden ters gzkyordu? David niin kz kardeiyle yabancy yzletirmiyordu? Rosaleen'in ilk kocas gerekten lm myd? Yabancnn gerek ad neydi? Arden niin Rowley'e tandk gzkmt? Lynn neden tereddde kaplmt? Porter'in iddias doru muydu? 1 Her kulpte insann iini skan, geveze bir ye bulunur. Bu bakmdan Ta Kulbnn de dierlerinden bir fark yoktu. Uzun yllar Hindistan'da altktan sonra emekliye ayrlarak Londra'ya dnm olan Bay Porter, gazetesini hrdatarak hafife ksrd. Dier yeler telala gzlerini ondan kardlar. Ama bunun bir yarar olmad. Bay Porter, "Gazeteye Gordon Cloade'un ldn yazmlar," dedi. "Ama olaydan ksaca sz etmiler... 'Be Ekimde deprem nedeniyle...' Adres de vermemiler. Oysa adamn evi benimkine ok yaknd. Olayn beni ne kadar sarstn anlatamam. Clo-ade daha yeni Amerika'dan dnmt. Oraya hkmetin bir ii iin gitmiti. Amerika'dayken evlenmiti de. Gen bir dulla, kz yanda, Bayan Underhay adnda biriyle. Ben aslnda kadnn ilk kocasyla Nijerya'da tanmtm." Bay Porter durdu. Kimse onunla ilgilenmiyordu. Dier yeler gazetelerini yzlerine doru tutmulard. Ancak byle davranlar adamn cesaretini hibir zaman krmazd. Bay Porter, "ok ilgin," diye mrldand. Gzlerini ilerdeki gereinden fazla sivri burunlu, rugan ayakkablara dikmiti. Bu tip papulardan nefret ederdi. "Deprem srasnda evde alt kii vard. hizmeti, Gordon Cloade, kars ve kaynbiraderi. Binann birdenbire yklmasna herkes at. hizmeti de ld. Gordon __7__ Cloade yklan duvarn altnda kald. Onu zorlukla karabildiler ama daha hastaneye gtrlrken yolda ld. Kars ise iyice ser-semlemiti. rlplakt. Ama yayordu. Sanrm iyileecek. Artk zengin bir dul saylr. Gordon Cloade milyonerdi."

Bay Porter yine sustu. Gzleri rugan ayakkablardan yukarya doru kayd. izgili bir pantolon... Siyah ceket... Yumurta biiminde bir kafa... Pos byklar... Tmyle yabanc bir tip... Adamn ngiliz olmad rugan ayakkablarndan anlalyordu zaten. Porter al-lah, allah, diye dnd. Kulp ne duruma dt? nsan burada bile yabanclardan kurtulamyor... Bu yabancnn kendisini dikkatle dinlemesi bile Porter'in nyargsn yumuatmad. "Kadn en fazla yirmi beinde," diye devam etti. "kinci kez dul kalyor. Daha dorusu... yle sanyor..." Durdu. Dierlerinin ilgisini ekeceini ummutu. Ama bekledii ilgiyi grmedi. Yine de, inatla hikyesine devam etti. "Akas bu konuda benim baz dncelerim var. Garip bir olayd o. Dediim gibi, kadnn ilk kocas Un-derhay'i tanrdm. Onunla Nijerya'da karlatm. Olaanst drst, iine dkn bir adamd. Bu kzla da Cape Town'da evlendi. Kz oraya bir tiyatro grubuyla gelmiti. Gzel, aciz tavrl, ne yapacan arm gibi davranan tiplerdendi. ans da dnmt. Sonunda Underhay'le evlendi. Zavall adamcaz karsna deli gibi kt. Gelgelelim evlilikleri daha bandan yrmedi. Kadn, Afrika'nn i blgelerinden nefret ediyor, yerlilerden korkuyordu. skntsndan da patlamak zereydi. Aktrlerle aktrislere, onlarn srd yaama almt. Ormann ortasnda kocasyla ba baa oturmak ona gre deildi. Dorusunu isterseniz, ben onunla hi karlamadm. Btn bunlar zavall Underhay'den rendim. Evliliinde umduu mutluluu bulamamas onu ok sarsmt. Sonunda en uygun eyi yapt. Kadn ngiltere'ye yollad. Ondan boanmaya da raz oldu. te ben tam o srada Underhay'le tantm. Aslnda acayip, eski kafal bir adamd. Bu boanma fikri hi houna gitmiyordu. Hatta bana, 'Bir kadn zgrlne kavuturmann __8__ baka yollar da vardr,' dedi. 'Buraya bakn dostum,' diye karlk verdim. 'Hibir kadn beynimize bir kurun skmaya demez.' O zaman bana intihar etmeyi dnmediini syledi. 'Ben yalnz bir insanm,' dedi. 'Benimle ilgilenecek bir tek akrabam yok. Eer Londra'ya ldm bildirilirse, Rosaleen de dul kaldn dnr. Zaten onun da btn istedii bu.' Onu uyarmaya altm. 'Ama bu yzden gnn birinde karn istemedii bir duruma debilir.' O zaman, 'Hayr, hayr,' diye ban sallad. 'Kallelie kalkmam. Herkes Robert Underhay'in ldne inanr...' Ondan sonra bu olayn zerinde fazla durmadm. Alt ay sonra, Underhay'in Afrika'da stmadan ldn duydum.. te byle... Belki gerekten Underhay, Afrika'da bir yere gmld. Belki de hl sa. Eer yleyse Bayan Gordon Cloade gnn birinde korkun bir srprizle karlaacak demektir. Bylesi de iyi olur. Onunla hi karlamadm ama kadnn paraya tapan bir yaratk olduunu biliyorum. Zavall Under-hay'i mahvetti o." Bay Porter etrafna baknd. yelerden gen Bay Mellon gzlerini ondan kard. Buna karlk Msy Hercule Poirot terbiyeli bir tavrla Porter'i dinliyordu. Bir gazete hrts duyuldu. Sonra kr sal, anlamsz yzl bir adam minenin nndeki koltuundan kalkarak sessizce dar kt. Bay Porter'in az bir kar almt. Gen Bay Mellon hafife slk ald. "te imdi olanlar oldu... kan adamn kim olduunu biliyor musunuz?" Bay Porter telala, "Hay Allah," diye bard. "Hay Allah... Adamn kim olduunu biliyorum tabii. Onunla samimi deilim ama tanyoruz... Jeremy Cloade'du deil mi? Gordon Cloade'un kardei? ok kt oldu. Onun burada olduundan haberim yoktu." Bay Mellon, "Adam avukat," dedi. "Belki size kar iftira davas aar." Gen adam etrafndakiler!' telaa drmekten ok holanrd. 9_ "ok kt oldu... ok kt oldu..." "Bu haber akama kadar Warmsley kyne yaylr... Clo-ade'lar orada oturuyorlar. Herhalde btn aile toplanp bu konuyu grecekler..." Gen Bay Mellon ayaa kalkt. Arkada Hercule Poirot'yla birlikte kulpten kt. "Bu kulpler korkun oluyor... Dnyann en skc insanlar biraraya toplanyorlar. Ama imdiye kadar Porter gibisine hi rastlamadm..." Bu olay ekim aynda oluyordu... ki yl sonra, baharn sonlarna doru Hercule Poirot'ya bir ziyareti geldi... Gzel bir mays sabahyd. Hercule Poirot yaz masasnn banda oturuyordu. Ua George ona yaklat. "Bir hanm sizi grmek istiyor, efendim." "Nasl biri?" "Krk elli yalar arasnda sanrm, efendim. st ba biraz kark. Aktris gibi bir havas var. Ayaklarna yry ayakkablar giymi. yi cins eyler. Srtnda tvitten spor bir tayyr var ama bluzu dantel. Mavi ifon bir earp ve Msr ii boncuklar takm." " Poirot hafife titredi. "Onu grmek istediimi pek sanmyorum." "Kendisine rahatsz olduunuzu syleyeyim mi, efendim?" Belikal dedektif dnceli bir tavrla uana bakt. "Ona nemli bir ile uratm ve rahatsz edilemeyeceimi syledin herhalde?"

George hafife ksrd. "Evet, efendim. Ama srf sizi grmek iin kyden geldiini ve beklemeye raz olduunu aklad." _10 Poirot iini ekti. "Kaderle savalmaz. Beni mutlaka grmek niyetinde olduu anlalyor. stediine eriinceye kadar da bekleyecei kesin. Onu ieri al, George." Uak kt. Tekrar dnd zaman kapda durarak, "Bayan Cloade," dedi. Eski tvit bir tayyr giymi kadn glmseyerek yaklat. ifon earbnn ular havada dalgalanyordu. Elini Poirot'ya doru uzatrken boynundaki boncuklar krdad. "Msy Poirot, beni buraya ruhlar yollad." Belikal dedektif gzlerini krptrd. "yle mi, madam? Ltfen oturun ve bana..." Szlerine devam edemedi. Kadn, "Otomatik yazyla da ayn ey oldu," dedi. "Ruh ardmz zaman da... Medyum Madam Elvary'le hep ayn ba harfleri aldk. H. P... H. P... H. P... Tabii ben bunun anlamn hemen kavrayamadm. Bildiiniz gibi, byle eyler biraz zaman alr. nsan topraa bal yerde her eyi kesin olarak gremiyor. Sonradan durumu kavradm. Gazeteyi atm ve resminizi grdm. Her eyde gizli bir anlam olmas ne kadar esiz bir ey, deil mi, Msy Poirot? Akas ruhlar bu sorunu zmlemek iin sizi semilerdi." Poirot dnceli bir tavrla onu szd. Dikkatini kadnn gzleri ekmiti. Zek doluydu bu mavi gzler. "Bayan Cloade..." diye balad. Sonra duraklayarak kalarn att. "Ben bu ad bir sre nce duymutum... Kadn heyecanla ban sallad. "Zavall kaynbiraderim Gor-don'u kastediyorsunuz herhalde... Kendisi ok zengindi ve gazeteler ondan sk sk sz ederlerdi.. Bir yl kadar nce depremde ld. Bu hepimiz iin de ar bir darbe oldu. Kocam, Gordon'un kardeidir. Doktordur... Dr. Lionel Gordon. Tabii..." Sesini alaltarak ekledi. "LionePin size geldiimden haberi yok. Nedense doktorlar maddeci oluyorlar. Ruh alemiyle ilgilenmiyorlar. Kesinlikle bilime inanyorlar. Ama bilim nedir ki? yle deil mi?" Hercule Poirot bu soruyu yantlamad. Onun yerine, "Size nasl yardm edebilirim?" dedi. Bayan Cloade ne doru eildi. "Kayp birini bulabilir misiniz, Msy Poirot?" Belikal dedektif kalarn kaldrarak inatla, "Belki..."diye cevap verdi. "Fakat polis bu konuda benden daha baarl olabilir. Ne de olsa onlarn olanaklar daha fazla." Bayan Cloade polisi nemsemediini belirtmek ister gibi elini sallad. "Hayr, Msy Poirot. Ruhlar beni size yolladlar. imdi beni dinleyin. Kaynbiraderim Gordon lmnden birka hafta nce gen bir dulla evlenmiti. Bayan Underhay adnda biriyle. lk kocasnn Afrika'da ld syleniliyordu. Esrarl bir lke Afrika..." Belikal dedektif dzeltti. "Esrarl bir kta... Bay Underhay neredeymi?" "Afrika'nn ortalarnda bir yerde. Vudu bylerinin, zombilerin yeri..." "Zombiler Bat Hint Adalarnda bulunur..." Bayan Cloade ona aldrmayarak szlerine devam etti. "Oras bir insann kolaylkla kaybolabilecei bir yer." Poirot, "Belki," dedi. "Ne var ki, ayn ey Piccadilly Alan iin de sylenilebilinir." Bayan Cloade, Piccadilly Alanna da nem vermediini belirtmek iin elini yle bir sallad. "Msy Poirot, son zamanlarda sk sk ruh aryoruz... Son iki seansta adnn Robert olduunu bildiren bir ruhla ilikiye getik. Ruh her seferinde de ayn haberi verdi. 'lmedim...' Bu haber bizi artt. nk Robert adnda birini tanmyorduk. Bize daha fazla bilgi vermesini isteyince, unu tekrarlad. 'R. U... R. U...' Sonra da, 'R'ye syleyin... R'ye syleyin...' dedi. 'Robert'ten... R.U.' O zaman, 'R. U. ne anlama geliyor?' diye sorduk. te o zaman ok anlaml bir karlk aldk, Msy Poirot. _12 'Kk Mavi ocuk. Kk Mavi ocuk. Ha, ha, ha!' anlyorsunuz ya?" Poirot, "Hayr," dedi. "Anlamyorum." Kadn ona acyarak bakt. "Kk Mavi ocuk bir arkdr. Bir ocuk arks. ersinde 'Underhay' sz geer..." Poirot ban sallad. Ama, "Robert adn veren ruh, neden Underhay'i de aka sylemedi? Niin gizli servisten nc snf bir ajan gibi ifreli konutu?" diye sormaktan kand. Bayan Cloade zafer dolu bir tavrla szlerini bitirdi. "Gor-don'un karsnn ad da Rosaleen'dir. Aslnda btn o R harfleri insann akln kartryordu ancak ruhun ne demek istedii ortadayd: 'Rosaleen'e Robert Underhay'in lmediini syleyin...'" "Peki siz de sylediniz mi?"

Bayan Cloade biraz aalad. "ey... Hayr... nk, insanlar ok pheci oluyorlar. Rosaleen'in de bu szleri pheyle karlayacandan eminim. Sonra... zavall yavrucak zlebilir. Underhay'in nerede olduunu, ne yaptn dnmeye balar." "Evet, Underhay'in ruhlarn azndan konumaktan baka birtakm iler de yapmas gerekli. Ama hayatta olduunu aklamak iin biraz tuhaf bir yol sememi mi?" "Ah, Msy Poirot... Sizin ruhlarla ilikiniz yok. artlar biliyor muyuz ki? Belki de zavall Underhay karanlk Afrika'da bir yerde hapis... Ama bulunsayd ve sevgili Rosaleen'ine kavusayd. Dnn Rosaleen'cik ne kadar sevinirdi o zaman! Ah, Msy Poirot, beni size ruhlar yollad. Herhalde onlar reddetmezsiniz." Poirot dnceli bir tavrla ona bakt. "Benim cretim bir hayli yksektir. Hatta gereinden fazla yksektir de diyebilirim. stediiniz kolay bir i deil." "Ah, yazk... Kocamla mali durumumuz hi de iyi deil. Aslnda benim durumum sevgili kocamn sandndan daha da kt. Ruhlarn nerisi zerine baz hisse senetleri aldm ve bu konuda dkrklna uradm. Senetlerin deeri ok dt. Artk kimse 13 bunlar satn almak istemiyor." Mavi gzlerinde derin bir zntyle Belikal dedektife bakt. "Bunu kocama sylemeye cesaret edemedim. Sadece size durumu anlamanz iin aklyorum... Ama herhalde gen bir kar kocay birbirine kavuturmak soylu bir i olur." "Soyluluk vapur, tren ve uak biletlerinin cretlerini demeye yaramaz, madam. Arka arkaya ekilen telgraflarn parasn da yle." "Ama... ey... Underhay bulunursa... o zaman cretinizi demekte hi glk ekmeyiz..." "Ah, demek Bay Underhay zengin?" "Hayr... ey... hayr. Ama size yemin ederim ki, para bakmndan hibir glk kmayacak." Poirot ar ar ban sallad. "ok zgnm, madam. Ne yazk ki, bu ii zerime alamayacam." Belikal dedektif kadn zorlukla bandan atabildi. O gittikten sonra da derin derin dnmeye balad. Cloade adnn kendisine neden tandk geldiini hatrlamt... Bay Porter'in iskc yks... Sonra da Gordon Cloade'un kardeinin sylediklerini iittiini anlad an taknd tavr... Ama Poirot'y asl kayglandran, biraz nce yanndan ayrlan dalgn tavrl, zeki bakl kadnd. Kendi kendine, neden bana geldi, dedi. Sonra Bayan Cloade'un brakt karta bakt. Warmsley kynde neler oluyor acaba? Poirot, be gn sonra akam gazetesinde ksa bir yaz grd. Enoch Arden adnda bir adamn Warmsley kynde ldnden sz ediliyordu... Belikal dedektif yine kendi kendine, bu Warmsley kynde neler oluyor, dedi. Warmsley ilesinde bir golf sahas, iki otel ve ok lks villalar vard. Buna karlk ormanlarla kapl iki tepenin arasndaki Warmsley kyne eski gnlere zg bir hava hakimdi. Kk baheli, irin evler gelip geenlerin gzlerini okuyordu. Lynn Marchmont da baharn banda birka yl Avrupa'da altktan sonra kye, doduu eve dnmt. Gen kz kye geliinin nc gn, yatak odasnn penceresinden krlara doru bakarak derin derin iini ekti. "En sonunda evimdeyim..." Darda alt yllar boyunca hep buray, bu kk yatak odasn dnmt. Burasn ve sevgili annesini... Lynn annesini hem sever, hem de ona sinirlenirdi. "Sevgili anneciim... Bazen insan ldrtr..." Evet, gen kz evine dneli gn olmutu ve nedense yava yava garip bir huzursuzlua kaplmaya balyordu. Her ey aynyd... Hibir deiiklik yoktu... Ev, annesi, Rowley, iftlik, aile... Belki de kendisi deimiti ve bu yzden byle dnyordu. "ekerim..." Bayan Marchmont'un tiz sesi aadan yankland. "Sevgili kzm yatakta kahvalt eder mi? Ona tepsisini getireyim mi?" Lynn sert bir sesle bard. "Ne mnasebet! Ben aaya inerim..." inden, annem neden hep, sevgili kzm, diyor, bilmem ki, diye dnd. Gln bir ey bu... Merdivenlerden aaya hzla inerek yemek odasna girdi. Durum hi de ho deildi. Haftada drt gn beceriksiz bir gndeliki kadn geliyor, geri kalan zamanlarda ileri Bayan Marchmont grmeye alyordu. Kadn krkna yaklarken Lynn'i dnyaya getirmiti. Yalanyordu artk. Sal da pek iyi deildi. stelik fiyatlar artt iin kk geliri geimine yetmiyordu. Lynn, kuzenim Rowley Cloade'la evlendiim zaman durum herhalde deiecek, diye dnd. Yllar nce, Rowley askere gitmeden nce nianlanmlard onlar. Rowley'in iftilik yapma isteini de iyi karlamt gen kz. Belki srecekleri heyecanl bir yaam olmayacakt ama her ikisi de ak havadan, toprakla ve hayvanlarla uramaktan holanyorlard. Tabii para sorunu vard... Ama... Gordon Day onlara sz vermiti. s

Bayan Marchmont'un ikyet dolu sesi duyuldu. "Sana da yazdm gibi bu hepimiz iin de ar bir darbe oldu, ekerim. Gordon ngiltere'ye dneli iki gn olmutu... Orada kalmasayd, dorudan doruya buraya dnseydi..." "Evet, dnseydi..." Lynn, Avrupa'da daysnn lm haberini alnca ok sarslm ve zlmt. Ama imdi durumu daha iyi anlyordu. Kendini bildi bileli hayatn, btn aileyi Gordon Cloade ynetmiti. Zengin, o-luu ocuu olmayan adam btn akrabalarn kanatlar altna almt. Rowley'i de yle... Rowley'le arkada Johnnie Vavasour iftlii ortaklaa almlard. Paralar azd ama mitleri ve enerjileri vard. Gordon Cloade da planlarn beenmiti. Lynn'e daha baka eyler de sylemiti adam. "Sermaye olmaynca iftilikte fazla ileri gidilemez. nce bu delikanllarn ie canla bala sarlp sarlmayacaklarn anlamak istiyorum. Onlara imdiden para verirsem, bunu belki yllarca anlayamam... Ama alrlarsa, o zaman her ey de yoluna girer. O zaman onlara bol bol para veririm. Sen hi kayglanma, Lynn. Rowley'in senin gibi bir ee ihtiyac olduunu da unutma. Bu szlerimi ona syleme sakn." Lynn de daysnn szlerini nianlsna aktarmamt ama delikanl Gordon Cloade'un iftlikle ilgilendiini sezmiti. Artk iyi bir ifti olduunu kantlamak ona dyordu. Evet, hepsi de her zaman Gordon Cloade'a gvenmilerdi. Ama ailedekilerin hibiri de unun bunun srtndan geinen asalaklardan deillerdi. Jeremy Cloade bir hukuk firmasnn ortaklarn-dand. Lionel Cloade doktorluk yapyordu. Ancak balar skt zaman Gordon'un kendilerine yardma koacan bilmek hepsine de gven veriyordu. Srekli hesapl davranmalarna, istediklerinden vazgemelerine gerek yoktu. Gelecekleri gvencedeydi. oluu ocuu olmayan Gordon Cloade'un onlarn geleceini dneceini biliyorlard. Zaten o da sk sk bu konuyu aar, onlara neler yapacan anlatrd. te bu yzden dul kalan kz kardei Adela Marchmont, daha kk bir eve tanacana, yine Beyaz Villa'da yaamaya devam etmiti. Lynn'i en pahal okullara yollamlard. Evet her ey rahat, gelecek de parlakt... Sonra Gordon Cloade birdenbire, en beklenmedik bir zamanda evlenivermiti... Adela Marchmont, Lynn'e bakarak szlerine devam etti. "Tabii hepimiz ok ardk, ekerim. Hepimiz de gen yata karsn kaybeden Gordon'un bir daha evlenmeyeceini sanyorduk. Sonuta onun kalabalk bir ailesi vard..." Lynn, belki de daym bu kalabalk aileden sklmt, diye dnd. Bayan Marchmont szlerini srdrd. "Aabeyim ok iyi kalpliydi. Tabii biraz despot bir adamd, o da baka. stediklerimin yerine getirilmesi houna giderdi." Lynn alayla mrldand. "Onu memnun etmek de daima iimize gelirdi." Sonra biraz da merak ederek sordu. "Daym... ikinci karsyla nasl tanm? Bunu bana yazmadn." 17. eytan Dnemeci - F:2 "Uakta m, vapurda m ne? Gney Amerika'dan New York'a giderken olmu. Bu kadar yl sonra aabeyimin bu duruma dmesi... zellikle de o daktilolar, sekreterler ve khya kadnlardan sonra..." Lynn glmsedi. Kendini bildi bileli, aile daysnn sekreterlerini, khyalarn ve yannda alan kadnlar byk bir kukuyla incelerdi. Merakla, "Herhalde yengemiz gzel," dedi. Adela, "Bence yz biraz gln," diye cevap verdi. "Sen erkek deilsin, anneciim." Bayan Marchmont szlerine devam etti. "Tabii zavall o deprem yznden korkun bir ok geirdi. Gnlerce hasta yatt. Bana hl da iyilememi gibi geliyor. Sinirleri ok bozuk. Bazen yznde aptalca bir anlam beliriyor. Onun zavall Gordon'u anlayabildiini de pek sanmyorum." Lynn gld. Gordon Cloade'un kendisinden ok gen bir kadnla onun kltr iin evlendiini hi sanmyordu. "Sonra ekerim..." Bayan Marchmont sesini alaltt. "Bunu sylemek istemem ama aslnda o gerek bir 'hanmefendi' deil." "Artk byle eylerin nemi yok, anneciim." Adela sakin sakin, "Bizim ky gibi yerlerde byle eylerin yine de nemi var," dedi. "Yani kadn bizlerden deil..." "Zavall!" "Dorusu ne demek istediini anlayamadm, Lynn. Gordon'un hatr iin ona hep nezaket ve anlayla davrandk." Lynn merakla annesine bakt. "imdi Furrowbank kknde mi?" "Tabii. Hastaneden ktktan sonra baka nereye gidebilirdi? Doktorlar onun Londra'da kalmamasn tavsiye etmilerdi. Rosaleen imdi erkek kardeiyle kkte kalyor." Lynn, "Kardei nasl biri?" diye sordu.

"Korkun bir gen!" Bayan Marchmont bir an durdu. Sonra da hiddetle ekledi. "Pek kaba biri." .18 Lynn bir an tanmad gen adama kar hafif bir acma duydu. Onun yerinde ben olsaydm, ben de kabalk ederdim, diye dnd. "Ad ne?" "Hunter... David Hunter... irlandal sanrm. Tabii onlar yle tannm bir aileden deiller. Rosaleen dulmu... Hakszlk etmek istemiyorum ama insan bazen kendi kendine, gen bir dulun Gney Amerika'da ne ii varm, diye soruyor. Bence zengin bir koca aryordu." Lynn mrldand. "Aradn da bulmu..." Bayan Marchmont iini ekti. "alacak bir ey bu. Gordon akl banda, zeki bir adamd. Yllar boyunca ka kadn onu elde etmeye alt. zellikle son sekreteri. alkan bir kadnd ama Gordon sonunda onun iine son vermek zorunda kald." Lynn, "Herkesin bir Waterloo'su vardr..." dedi. Annesi bard. "Dayn altm iki yandayd. Erkekler iin tehlikeli bir yatr bu. Gordon'un New York'tan yazd mektubu alnca hepimiz fena halde aaladk." "Daym ne yazmt?" "Mektubu Frances'e yollamt. Neden bilmiyorum? Belki de Frances'in yetitirilme tarz dolaysyla kendisine daha anlay gstereceini sanyordu. Gordon mektubunda, evlendiini duyduumuz zaman ok aracamz bildiini yazyordu. Birdenbire olmutu bu i. Ama Rosaleen'i hepimizin seveceinden emindi... Rosaleen... Tam tiyatroya uygun bir ad... Bana uydurmaym gibi geliyor... Dayn mektubunda, 'Rosaleen aclarla dolu bir yaam srm,' diyordu. 'ok gen olmasna karn bir sr felaketle karlam. Btn bunlara cesaretle gs germi olmas olaanst bir ey...'" Lynn mrldand. "Beylik avlama usul..." "Tabii ya... Byle ka defa dinledik... Ama tecrbeli bir erkek olan Gordon'un bu masala inanaca hi aklma gelmezdi. Fakat inand ite... Kadnn koskocaman mavi gzleri var... Simsiyah kirpikleri..." "Rosaleen ho mu?" "Evet, gerekten ok ho. Ama onunki beendiim bir gzellik deil." ' Lynn alayla gld. "Hep yledir." "Bana inan, ekerim. Ama erkeklerin iine akl ermiyor. En dengelileri bile bazen inanlmayacak kadar aptalca ilere kalkyorlar. Gordon mektubunda, 'Bu evliliin eski balar geveteceini sanmayn,' diyordu. 'Ben aileme her zaman bakacam...'" Lynn, "Daym yeni bir vasiyetname yapmad, deil mi?" dedi. Bayan Marchmont ban sallad. "Evet... Yllar nce bir vasiyetname hazrlatmt. Tabii bize okumad ama hepimizin geleceinin gvence altna alndn syledi. Evlenince, vasiyetnamenin de hkm kalmad tabii. Herhalde buraya dnd zaman yeni bir vasiyetname yapacakt ama... bildiin gibi, bir iki gn iinde ld gitti." "Demek... artk her ey Rosaleen'in." "Evet, yasalara gre yle." Lynn bir ey sylemedi. Aslnda paragz bir kz deildi. Ama sonuta o da insand. Bu nedenle de yeni durum houna gitmemiti. Mutlaka daym ilerin byle olmasn istemezdi, diye dnd. Belki servetinin nemli bir blmn gen karsna brakrd. Ama o arada bizleri de dnrd... Daym hepimize para biriktirmeye kalkmamamz sylerdi. Onun sk sk Jeremy Dayma, ben ldm zaman ok zengin olacaksn, dediini kendi kulaklarmla duydum. Anneme ise, zlme, Adela, diyerek glmserdi. Ben Lynn'e bakacam. Bunu sen de biliyorsun... Sonra senin bu villadan kman istemem. Buras senin evin. Onarm parasn ben derim. Rowley'e iftlik kurmas iin de yine o cesaret verdi. Je_20__ remy Daymn olu Anthony'nin muhafz alayna girmesini istedi. Ona hep bol cep harl yollad. Lionel Daymdan ise fazla para getirmeyen aratrma ilerine girmesini istedi. Lionel de bu yzden hastalarn epeyce savsaklad... Lynn annesinin feryadyla dald dncelerden uyand. Kadnn elinde bir deste fatura vard. "unlara bak, Lynn. Ne yapacam ben? Bankadan daha bu sabah mektup aldm. Hesabmda para kalmam. Nasl olmu anlayamadm. O kadar da dikkatli davranyordum ki..." Lynn faturalar alarak bakt. Annesinin savurganlk etmedii, paray gerekli yerlere harcad anlalyordu. Damdaki kiremitlerin yenilenmesi... itlerin tamiri... Mutfaa yeni kazan... Yeni su borusu... Bir hayli tutuyordu bunlar. Bayan Marchmont zntyle, "Herhalde bu evden kmam gerek," diyerek iini ekti. "Ama nereye gideceim? Artk yle kk ev yok... Seni eve dner dnmez bunlarla zmek istemezdim, Lynn. Ama ne yapacam bilemiyorum..."

Lynn annesine bakt. Altmna gelmiti. Gl kuvvetli bir kadn da deildi. Bitkin haldeydi artk. Ve gelecekten de ok korkuyordu. Lynn annesinin mthi bir sarsnt geirdiini sezdi. Ani bir fkeyle, "Bu Rosaleen denilen kadn," diye homurdand. "Yardm edemez mi?" Adela kpkrmz kesildi. "Hibir ey istemeye hakkmz yok." Lynn o fikirde deildi. "Aksine var... Gordon Daym bize daima yardm ederdi." Bayan Marchmont ban sallad. "nsann pek sevmedii birinden yardm istemesi ho bir ey deil. Zaten kadnn erkek kardei de onun bize bir kuru vermesine bile raz olmaz." Birdenbire dedikoduculuu tutuverdi. "Tabii o gen adam gerekten Rosaleen'in aabeyiyse...." Frances Cloade yemek masasnda karsnda oturan kocasna dnceli bir tavrla bakt. Krk sekiz yandayd Frances. Tvit tayyrlerin yakt ince, zarif kadnlardand. Kstah ifadeli yznden, bir zamanlar ok gzel olduunu anlamak olasyd. Sadece alelacele dudaklarn boyamt. Jeremy Cloade ise kr sal, ince, ifadesiz yzl bir adamd. Bu akam yz her zamankinden daha da ifadesizdi. Kars bunu daha ilk bakta farketti. Frances Cloade, Lord Edward Trenton'un tek kzyd. Lord Ed-ward'in en byk merak at yetitirmekti. Ama yarlarda trl hilelere giritii de syleniyordu. Hatta sonunda iflas ilannn onun yine de iine geldiini dnenler oldu. Bana gelebilecek btn felaketlerden avukatnn becerikliliiyle kurtuldu. Gidip Fransa'nn gneyine yerleti. Avukatnn ad Jeremy Cloade'du. Jeremy Cloade bir avukata denden daha fazlasn yapm, hatta kendi cebinden garanti bile demiti. Bu arada Frances'e kar byk bir hayranlk duyduunu aklamaktan geri kalmamt tabii. Babasnn ileri yoluna girdikten sonra Frances de Jeremy Cloade'la evlenmiti. Kadn bu evlilik konusunda ne dnyordu, neler hissediyordu, bunu kimse renememiti. Sadece onun bu pazarla sadk kald sylenilebilirdi. Jeremy iin sadk ve becerikli bir e, iyi bir anayd. Hibir zaman bu evliliin bir tr alveri olduunu ima edecek bir tek sz sylememi, sanki yaamn Jeremy'yle birletirmeyi kendisi istemi gibi davranmt. .22. Buna karlk Cloade ailesi de Frances'e kar byk bir sayg ve hayranlk duyuyorlard. Hepsi de onunla vnyor, nemli konularda fikrini alyorlard. Ama hibir zaman onunla samimi olamamlard. Jeremy Cloade'un evlilii hakknda ne dndn de bilen yoktu. ok kimse onun iin, "Kupkuru bir adam..."derdi. Ama drst bir insan ve iyi bir avukat olarak isim yapmt. Kirli ve kark ilere kesinlikle girimezdi. Orta olduu hukuki firmas ok salamd. Jeremy Cloade'la kars imdi pazar yerinin hemen gerisinde eski tip, gzel bir konakta oturuyorlard. Evin geni bahesinde meyva aalar vard... Kar koca yemekten sonra arka taraftaki baheye bakan odaya getiler. Kahvelerini orada ierlerdi hep. Yemek srasnda ikisi de fazla konumamlard. Karlatklar dostlar... Lynn'in dn... imdi ise sessiz sedasz oturuyorlard. Frances koltuunda arkasna yaslanm, dikkatle kocasn szyordu. Bunun farknda deildi adam. Sa eliyle dudan ovuturup duruyordu. Jeremy Cloade bunun kendisine zg bir davran olduunu ve daima i huzursuzluunu akladn da bilmiyordu. Frances farkndayd bunun. Ama o da kocasnn bu davran sk sk yaptn grmemiti. Oullar Anthony ciddi ekilde hastaland zaman byle yapmt... Sonra... jri mvekkili hakknda karar verecei vakit... Sava ilan edildii gn... Frances konumaya balamadan nce bir sre dnd. Evlilik yaamlar mutluydu. Ancak birbirleriyle hibir zaman senli benli konumazlard. Kadn Jeremy'nin duygularna ve dncelerine her zaman sayg duymutu. Kocas da onunkilere... Anthony ld zaman da soukkanllklarn kaybetmemilerdi... Kazay bildiren telgraf nce Jeremy okumu, sonra sessizce karsna uzatmt. Bir sre hi ses karmadan ylece durmulard. 23 Sonra Jeremy, "Sana yardm edebilmeyi isterdim, yavrum," demiti. Kadn kalbindeki derin yaraya karn alamam, sadece, "Durum senin iin de ayn," diye cevap vermiti. O zaman kocas Frances'in omzunu okamt. "Evet... Evet..." Sonra kapya doru yrmt. Birdenbire yirmi yl yalanm gibiydi. "Artk sylenilecek hibir ey yok... Hibir ey yok..." Frances, kocasna strabn anlad iin derin bir minnet duymu, onun gzlerinin nnde birdenbire yalanvermesi karsnda acma duygusuyla sarslmt. Olunun lm, kadnn iinde bir yerin katlamasna, kurumasna neden olmutu. Belki de acma denilen eyin kaynayd bu. Artk Frances eskisinden daha becerikli, daha hareketliydi. Bazen yaknlar onun zalim ve souk mantndan rkyorlard... Jeremy Cloade'un sa eli tekrar dudana doru uzand. Frances, "Bir ey mi var?" diye sordu.

Adam irkildi. Kahve fincan neredeyse elinden dyordu. Sonra kendini toplayarak, fincan kararl bir tavrla tepsiye brakt. Ondan sonra da ban kaldrp karsna bakt. "Ne demek istiyorsun, Frances?" "Sana bir ey olup olmadn sordum." "Ne olabilir ki?" "Tahminde bulunmak budalalk olur. Sorunu bana senin aklaman tercih ederim." Sakin ve mantkl bir tavrla konuuyordu. "nemli bir ey yok..." Ama sesinden bu szlerinin doru olmad belliydi. Bir an adamn uuk renkli bir maskeye benzeyen yznn anlam deiti. Frances kocasnn yznde korkun bir acnn izlerini grd. Az kalsn haykracakt. Sonra usulca, "Durumu bana anlatman doru olur sanrm..." _ 24 Jeremy acyla iini ekti. "Nasl olsa er ge reneceksin..." Ve kadn artan bir ey syledi. "Korkarm bu alverite sen zararl ktn, Frances." Kadn kocasnn bu imasn anlamazlktan geldi. "Sorun nedir? Para m?" Neden aklna nce para gelmiti? Bunu kendisi de bilmiyordu. Son zamanlarda hesapl davranmak zorunda kalmamlard. Ama kocasnn kendisinden saklamaya alt ciddi bir hastalk da olabilirdi. Son zamanlarda Jeremy'nin rengi hi de iyi deildi. Fazla alyor ve ok yoruluyordu. Gelgelelim Frances'e nsezisi sorununun parayla ilgili olduunu haber vermiti. ok gemeden hakl olduunu da anlad. Jeremy yavaa ban sallad. "Anlyorum..." Kadn bir an dnd. Aslnda kendisi paraya nem vermezdi. Ama Jeremy'nin bunu anlamasna imkn olmadn da biliyordu. Para kocas iin gvenlik, hayatta belirli bir yer ve mevki demekti. Kadn iinse para insann kucana atlan bir oyuncakt. Doduu ve byd evde para konusunda hi kimse kesinlikle konuamazd. Atlar kendilerinden bekleneni yaptklar zamanlar esiz gzellikte gnler geirirlerdi. Sonra bunlar kt zamanlar izledi. Bakkal kasap veresiye vermez, Lord Edward haciz memurlarnn elinden kurtulmak iin ke bucak kaard. Bir keresinde tam bir hafta kuru ekmek yemi ve hizmetkrlar da savmak zorunda kalmlard. nsan paras olmad m, kemerini skard. Ya da lke dnda bir yere giderdi, bir sre dostlarndan ve akrabalarndan yardm grrd. Veya biri sana bor verirdi... Ne var ki, kocasna bakan Frances, Cloade'larn dnyasnda byle eylerin yaplmadn dnd. Bor almaz, baka kimselerin srtndan geinmezdin bu dnyada. Ayn ekilde bakalar da senden bor almaya, senin srtndan geinmeye kalkmazd. .25. Frances, Jeremy'ye acyor, te yandan da fazla zlmedii iin kendini biraz sulu hissediyordu. Her zamanki gibi o souk mantnn arkasna snd. "Her eyi satmamz m gerekecek? Hukuk firmas iflas etmek zere mi?" Jeremy Cloade'un yznde strap dolu bir anlam belirip kayboldu. Kadn o zaman fazla kaytsz konumu olduunu anlad. efkatle, "Durumu bana anlat, Jeremy," dedi. "Durmadan tahminde bulunamam." Kocas souk bir sesle, "ki yl nce kriz atlattk," diye cevap verdi. "Bildiin gibi, Williams paralar zimmetine geirerek ortadan kayboldu. Sonra..." Frances, onun szn kesti. "Nedenleri bir tarafa brak imdi. Onlar hi nemli deil. Banz dertteydi. Ve bundan da kurtulama-dnz yle mi?" Jeremy, "Gordon'a gveniyordum," diye mrldand. "O durumu dzeltirdi." Kadn abucak, sabrsz bir tavrla iini ekti. "Tabii... O zavally sulu bulduum yok. Sonuta bir erkein, gzel bir kadna kaplmas gayet insanca bir ey. Gordon neden ikinci defa evlenme-yecekti?.. Ama onun ilerini dzene sokmadan, yeni bir vasiyetname yapmadan o acayip depremde lmesi zlecek bir ey. Akas insan hep lmn eiinde olduuna, bir anda can verebileceine bir trl inanamyor. Daima kendisinden bakalarnn leceini dnyor." Jeremy, "Gordon'u ok severdim," diye mrldand. "Onunla iftihar ederdim... lm benim iin byk bir felaket ve ar bir darbe oldu. stelik Gordon ok kritik bir anda ld..." Duraklad. Frances zekice bir ilgiyle, "flas m ettik?" diye sordu. Jeremy karsna adeta mitsizlikle bakt. Aslnda kars telaa kaplsa ve alamaya balasayd; daha rahat edecek, o zaman nasl davranacan bilecekti. Frances'in bundan haberi yoktu ite. Karsnn o sakin, tarafsz ilgisi onu ok sarsyordu. Bouk bir sesle, "Durum ondan da kt..." dedi. Kars bu szlerini dnrken o da Frances'i szd. Kendi kendine, biraz sonra ona durumu aklamak zorunda kalacam, diyordu. Benim ne olduumu anlayacak... Ama bunu bilmesi gerek. Belki de nce szlerime inanmayacak. Frances Cloade iini ekerek koltuunda dikleti. "Anlyorum... Zimmete para geirmek... Belki setiim szck uygun deil ama durum byle... Williams'inki gibi..."

"Evet... Ama bu kez... durumu anlamyorsun... bu kez sorumlu benim. Bana teslim edilen paralar harcadm. u ana kadar durumu rtbas edebildim ama..." "Artk olay aa kacak. yle mi?" "Gerekli paray abucak temin edemezsem... evet." Jeremy mrnde bu kadar utandn hatrlamyordu. Kars bu szlerini nasl karlayacakt? u anda ok sakindi Frances. Ama, diye dnd. Frances hibir zaman barp armaz zaten. nsana ne atar, ne sitem eder... Kadn elini yanana gtrm, kalarn da atmt. "Ne yazk ki, kendi param yok... ok yazk..." Kocas, kendini zorlayarak glkle, "ok zgnm, Frances," dedi. Sesi anlamszd. "Anlatamayacam kadar zgnm. Kt bir alveri yaptn." Kadn abucak ban kaldrd. "Ne demek istiyorsun? Bunu demin de syledin." Jeremy, "Benimle evlenmeye raz olduun zaman," diye mrldand. "Herhalde benden iyi eyler bekliyordun... Drstlk... irkin endielerden uzak bir yaam..." Frances kocasna mthi bir hayretle bakt. "Sahi mi, Jeremy? Seninle neden evlendiimi sanyorsun?" _ 26 27 Adam hafife glmsedi. "Sen sadk ve yuvasna bal bir esin. Ama... baka artlar altnda da benimle evlenmeye raz olduunu dnerek hsn kuruntuya kaplacak deilim." Kadn hl hayretle ona bakyordu. Sonra kahkahalarla glmeye balad. "Ne garipsin! Bir avukata yakacak ciddi yznn gerisinde romanclara uygun bir dgc olduu anlalyor. Seninle, babam dertten kurtamana karlk olarak m evlendiimi sanyorsun?" "Sen baban ok severdin, Frances." "Evet, babama ok balydm. Dnyann en sevimli, en elenceli adamyd. Ama onun ahlakszn biri olduunu da bilirdim. Sen benim babasn aslnda layk olduu cezadan kurtaran aile avukatna kendini satacak bir insan olduumu mu sanyordun? Eer byle dndysen, beni hibir zaman anlamamsn demektir." Hl aknlkla kocasna bakyordu. Ne garip, diye dnyordu. Onunla yirmi yldr evliyiz. Yine de birbirimizin iinden geenleri hibir zaman anlayamamz. Ama insan, kendinden tmyle farkl olan bir kafann iindeki dnceleri nasl sezebilir? Onunki romantik bir kafa... yice kamufle edilmi, fakat yine de romantik bir kafa. Odasndaki romanlar grnce durumu anlamalydm... Zavall sevgili budala... Yksek sesle, "Seninle, sana k olduum iin evlendim tabii," dedi. "Bana k olduun iin mi? Benim neremi beendin ki, Frances?" "Dorusu bu sorunun karln bilmiyorum, Jeremy. Babamdan ve onun dostlarndan o kadar farklydn ki. Bir kere durmadan atlardan sz etmiyordun. Bilemezsin atlardan ne kadar bkmtm. Atlardan, yarta hangilerinin favori olduundan! Hatrlyor musun, bir gece yemee geldin. Sofrada senin yannda oturuyordum. Sana 'ifte maden usul'nn ne olduunu sordum. Sen de bana anlattn. Hem de ayrntlaryla. Yemek boyu srd. O srada paramz vard. Babam bir Fransz a tutmutu." Jeremy, "Herhalde seni fena halde sktm," diye mrldand. "Aksine ok houma gitti. O ana kadar hi kimse beni ciddiye almamt. O kadar da naziktin ki. Ama bana pek bakmyordun. Benden holanp holanmadn, beni gzel bulup bulmadn belli deildi. O zaman fena halde fkelendim. Dikkatini ekmek iin kendi kendime yemin ettim." Jeremy Cloade, "Oysa," dedi. "Aklm fikrim sendeydi. O gece eve dndm ve sabaha kadar da uyuyamadm. Mavi iekli bir elbise giymitin..." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Jeremy hafife ksrd. "ey.... btn bunlar uzun yllar nce oldu..." Kocasnn utandn sezen kadn, hemen onun imdadna yetiti. "imdi evli, orta yal bir iftiz. Bamz dertte ve bir zm yolu aryoruz." "Bana sylediklerinden sonra bu... bu rezaletin korkunluunu daha iyi anlyorum, Frances. Ben..." Kadn, kocasnn szn kesti. "i ak ak konualm. zr dilermi gibi bir halin var. nk kanuna aykr bir eyler yapmsn. Dava edilmen ve hapse girmen olasl var..." Jeremy'nin yznde ac dolu bir anlam uutu. Kadn devam etti. "Byle bir eyin olmasn istemiyorum. Buna engel olmak iin btn gcmle savaacam. Benden ahlakla ilgili fkeli nutuklar bekleme. Benim ahlak kurallarna uyan bir aileden olmadm unutuyorsun. Babam btn sevimliliine karn hilekrn biriydi. Sonra kuzenim Char.28 29 les... i rtbas ettiler, o da mahkemeye dmedi. Onu alelacele smrgelerden birine yolladlar. Kuzenim Gerald'a gelince... Ox-ford'dayken sahte ek srd. Ama sonra savaa katld ve kahramanca savat. Cephede ldkten sonra ona kahramanl, adamlarna ball ve insanst dayankll dolaysyla nian

verdiler. Sana unu anlatmak istiyorum. nsanlar byle ite. Ne ok iyiler, ne de ok kt. Ben kendimin de pek drst bir insan olduumu sanmyorum akas. imdiye kadar drste davrandm, nk namussuzlua sapmama neden olacak bir eyle karlamadm. Ama ben ok cesur ve..." Kocasna glmsedi."... Sadk bir kadnm." "Sevgilim..." Jeremy yerinden kalkt. Karsna yaklaarak ona doru eildi ve dudaklarn Frances'in salarna dokundurdu. Lord Edward Trenton'un tek kz ban kaldrarak kocasna glmsedi. "imdi... ne yapacaz? Paray nasl bulacaz?" Jeremy'nin yz izgileri geriliverdi. "Bilmiyorum." "Bu evi ipotek etsek..." Kocasnn yzndeki anlam hemen farketti. "Ah, anlyorum... Demek bu da yapld? Ne budalaym. Hi kukusuz, sen belirli arelere bavurdun. imdi i, birinden bor almaya kalyor sanrm. Kimden isteyebiliriz? Galiba bir tek kii var: Gordon'un dul kars esmer gzeli Rosaleen." Jeremy mitsizce ban sallad. "Bir hayli para gerekiyor... Bunu ana paradan veremez. nk Rosaleen, Gordon'un servetinden yaad srece yararlanabilecek." "Bunu bilmiyordum. Servetin btnyle ona kaldn sanyordum. Peki Rosaleen lrse ne olacak?" "Para, Gordon'un akrabalarna kalacak. Yani ben, Lionel, Ade-la ve Maurice'in olu Rowley'in arasnda bllecek." Frances ar ar, "Demek para bize kalacak?" diye mrldand. _30 Ayn anda odada bir ey dolat sanki. Souk bir rzgr... Ya da kara bir dncenin glgesi... Frances, "Bana bunu sylememitin," dedi. "Gordon'un milyonlarnn tmyle Rosaleen'in olduunu sanyordum... Bu serveti istediine brakabileceini dnyordum..." "Hayr... Yasalara gre..." Frances kocasnn uzun sren aklamalarn pek dinlemedi. Onun szleri sona erince, "Aslnda bu durum bizi pek ilgilendirmez," diyerek ban sallad. "Rosaleen daha orta yaa gelmeden biz lp gideceiz. Ka yanda o? Yirmi be mi? Yirmi alt m? Herhalde yetmiine kadar yaar." Jeremy Cloade duraksayarak, "Ondan bor isteyebiliriz," diye nerdi. "Bunun bir aile sorunu olduunu syleriz... Belki Rosaleen aslnda cmert bir kzdr... Onu pek tanmyoruz." Frances, "Hi olmazsa Adela gibi onun damarna basmaya kalkmadk," dedi. "Belki bize yardma raz olur." Jeremy karsn uyard. "Rosaleen iin ciddi olduunu sezme-meli." Frances sabrsz bir tavrla, "Tabii," diye karlk verdi. "Ama beni dndren bir nokta var. kna etmemiz gereken Rosaleen deil aslnda. Kadn aabeysinin ynetiminde. Onun sznden kmyor." Jeremy Cloade, "Hi de ho bir insan deil o," dedi. Frances birdenbire gld. "Aksine. ok ho... ok yakkl. Ayrca onun ahlak kurallarna pek aldrmadn sanyorum. Ne var ki, ona bakarsan, bu bakmdan ben de onun gibiyim..." Glmsemesi hainleti. Ban kaldrarak kocasna bakt. "Yenilgiyi kabul etmeyeceiz, Jeremy. Bir are bulmamz gerek. Olmazsa banka bile soyarm..." 31 Lynn, "Para!" dedi. Rowley Cloade ban sallad. Krmz yzl, ciddi bakl, mavi gzl, uuk sar sal, iriyar bir genti. Amacna doru emin ama ar admlarla yrmeyi yeleyen insanlardand. "Evet," diye mrldand. "Son zamanlarda her ey paraya bal." "Ama ben iftilerin iyi kazandklarn sanyordum..." "Bu ie bol para yatranlar kazanyor tabii. Gordon Amca da bunu biliyordu. Bu konuda bize yardm etmeye hazrlanyordu." Lynn sordu. "imdi?" Rowley gld. "imdi Bayan Gordon Londra'ya giderek binlerce lira veriyor ve kendisine vizon krkler alyor." "A! Ahlakszlk bu!" "Yok canm..." Gen adam bir an duraklad. "Ben de sana bir vizon armaan etmek isterdim, Lynn..." "Kadn nasl biri, Rowley?" Gen kz bu konuda yatlarnn da fikrini almay istiyordu. "Onu bu gece greceksin. Lionel Amcayla Kathie Yengenin toplantsnda..." "Evet, biliyorum. Ama ben senin bana onun hakknda bilgi vermeni istiyorum. Annem onun gerizekl olduunu sylyor." "Onun ok akll olduu iddia edilemez. Ancak yzndeki o aptalca anlamn asl nedeni tedbir olmal bence. Rosaleen son derece dikkatli davranmaya alyor." "Dikkatli davranmaya m alyor? Hangi bakmdan." "Hemen her bakmdan. Bir kere lehesi onu dndryor sa- i nrm. rlanda aksanyla konuuyor. Sonra sofrada hangi ataln; kullanlaca, edebiyatla ilgili szler... Btn bunlara dikkat etmeye] alyor."

"Demek ki kadn... eitimsiz..." Rowley glmsedi. "Aslnda o bir 'hanmefendi' deil. Bilmem bunu mu kastetmeye alyorsun? Harikulade gzel gzleri, olaanst bir cildi var. Sonra tavrlar da gayet safa. Bizim Gordon Amca da bunlara kapld sanrm. Kadnn masum rol oynadn pek sanmyorum. Ama tabii byle eyler pek belli de olmaz. Rosaleen, saf saf duruyor ve David'in emirlerini yerine getiriyor." "David'in mi?" "Evet, aabeyinin. David'in hileli iler konusunda ok bilgili olduundan da eminim." Rowley ekledi. "O hibirimizden holanmyor." Lynn sert bir sesle, "Neden holansn?" diye karlk verdi. Rowley'in ona hayretle baktn grnce de, "Sen ondan holanyor musun?" dedi. "Hi holanmyorum... Sen de ayn ekilde dneceksin. O bizden deil." "Sen artk benim kimlerden holanacam, kimlerden holanmayacam bilemezsin, Rowley. u son ylda ok insan grdm. Gr amn genilediini sanyorum." "Evet, benden fazla yer grdn kesin." Gen adam bunu sakin bir sesle sylemiti. Ama Lynn abucak ban kaldrd. Rowley'in sesinde bir gariplik vard... Rowley de Lynn'e bakyordu. Yz anlamszd. Lynn onun dncelerini hibir zaman kolay kolay anlayamadn anmsad... Gen kz sinirli bir tavrla gld. "Bazen ters eyler oluyor deil mi?" "Bilmem..." Rowley bo gzlerle etrafna bakmyordu. "Bu baz durumlara bal." Lynn, "Rowley," diye balad. Sonra tereddtle duraklad. "Rowley... Johnnie Vavasour'un fikrini deitirmesi, iftlikten vazgeerek buradan ayrlmas seni zd m?" .32. 33. eytan Dnemeci - F:3 "Johnnie'yi brak imdi..." Gen adam dikkatle Lynn'e bakt. "Artk u evlenme iimizi dnelim. Tabii fikrini deitirdiysen o baka." "Fikrimi deitirmedim elbette. Neden deitireyim?" Rowley dalgn dalgn mrldand. "Belli olmaz..." "Yani benim..." Lynn bir an duraklad. "Deimi olduumu mu dnyorsun?" "Hayr, hayr..." "Belki de sen fikrini deitirdin?" "Hayr, ben hi deimedim. iftlikle uraanlar fazla deiemezler." Lynn'in neesi kamt nedense. "yi ya... Evlenelim yleyse... Ne zaman istersen ben hazrm..." "Haziranda olur mu?" "Tabii." Sustular. Evlenme zamann kararlatrmlard. Lynn istememesine ramen iyice keyifsizlemiti. Ama Rowley yine o eski Rowley'di. Duygularn belli etmekten pek holanmayan, sevecen, abartmalardan kanan bir gen. Haziranda evlenecek ve Uzun St iftliinde yaayacaklard. Lynn de artk baka yere gitmeyecekti. Avrupa'da alt o renkli gnler sona ermiti. Lynn March-mont evine, doduu yere dnmt. Kukusuz ben o eski Lynn deilim, diye dnd. Ban kaldrd. Rowley dikkatle onu szyordu... Kathie Yengenin toplantlar hep ayn olurdu. Telal, kark... Dr. Lionel Cloade ise fkesini glkle zaptediyormu gibi bir tavr | __34 taknrd. Konuklarna nazik davranr, ama herkes bu nezaketin zoraki olduunu sezerdi. Lionel Cloade aabeyi Jeremy'ye benzerdi. nce ve kr salyd. Gelgelelim onun gibi sakin ve soukkanl deildi. Tavrlar sert ve sabrszcayd. Sinirli davranlar ou zaman hastalarn kzdrr, bu yzden onun gerekten yetenekli ve sevecen bir insan olduunu anlamalarn engellerdi. Lionel gerekte aratrma yapmaya meraklyd. Tarih boyunca tpta kullanlan bitkilerle'ilgilenmek de houna giderdi. ok zeki ve ll bir insand..Bu yzden karsnn delilikleri onu ok skyordu. Lynn'le Rowley, Bayan Jeremy Cloade'u "Frances" diye arrlard. Bayan Lionel Cloade ise daima "Kathie Yenge"ydi. ki gen de onu ok severler, ama olduka gln bulurlard. Aile arasnda yaplan bu toplant grnte Lynn'in dn erefine dzenlenmiti. Kathie Yenge gen kz sevgiyle karlad. "Ne gzel de yanmsn, ekerim. Akdeniz kysnda tabii?.. Sana yolladm falclk hakkndaki kitab okudun mu? ok ilgintir. Her eyi aklyor. yle deil mi, yavrum?"

Lynn ne cevap vereceini armt. Neyse ki tam o srada Bayan Gordon Cloade'la aabeyi David ieri girdiler. "Rosaleen, ite yeenim Lynn Marchmont..." Lynn gizli bir merakla Gordon Daynn dul karsna bakt... Evet, ihtiyar Gordon Cloade'la paras iin evlenen bu gen kadn gerekten gzeldi. Rowley'in dedii gibi, Rosaleen'in gerekten saf bir hali vard. ri dalgal siyah salar, upuzun kirpikler, rlanda mavisi gzler, yar aralk dudaklar... Gen kadnn geri kalan ksm pahal eylerle gizlenmi ya da sslenmiti. Lks bir terziden alnd belli olan bir elbise, prlantalar, krk manto, Roseleen'in vcudu gzeldi ama ne yazk ki, o pahal giysileri tamasn pek bilmiyordu. Lynn, bu giysiler benim __35__ zerimde daha iyi dururdu, diye dnd. Elime frsat geseydi tabii... inden bir ses ona karlk verdi. Ama eline byle bir frsat geecei yok, kzm... Rosaleen, "Tantmza memnun oldum," diye mrldand. Sonra tereddtle arkasnda duran gen adama doru dnd. "Bu... bu da aabeyim." David Hunter, "Naslsnz?" dedi. Siyah sal, kara gzl, ince vcutlu, gen bir adamd. Yznde zgn ve kstah bir ifade vard. Herkese meydan okuyormu gibiydi. Lynn btn Cloade'larn bu gen adamdan neden o kadar nefret ettiklerini hemen anlad. Avrupa'da da David Hunter gibi insanlarla karlamt. Gzn budaktan saknmayan, biraz da tehlikeli adamlar. Pek de gvenilmeyecek tipler. Kendi koyduklar yasalara gre hareket eden ve btn dnyaya meydan okuyan genler. Lynn, Rosaleen'e dnd. Bir eyler bulup sylemesi gerekti. "Furrowbank kk hounuza gidiyor mu?" Rosaleen, "Harika bir ev oras," dedi. David Hunter alayl bir tavrla gld. "Zavall Gordon rahatna dknm. Bu bakmdan paradan da kanmam." Bu doruydu. Gordon, Warmsley kyne yerlemeye karar verince hibir masraftan kanmam ve kendine ahane bir kk yaptrmt. Rosaleen de evden sz ederken sesinde derin bir hayranlk vard. Ama David'in gldn duyunca kpkrmz kesildi. David, Lynn'e dnd. "Avrupa'da alan sizdiniz, deil mi?" "Evet." Gen adam onu tepeden trnaa kadar szd. Nedense Lynn birdenbire kzard. O anda Kathie Yenge yanlarnda beliriverdi. Hep byle yapard. Belki de bunu sk sk ard ruhlardan renmiti. Soluk solua, "Yemek hazr," dedi. "Fakat yle lks eyler beklemeyin. Son zamanlarda doru drst balk da gelmiyor." 36 Frances Cloade'la konuan Dr. Lionel, birden sinirli sinirli gld. "Haydi, haydi... Gerekten byle dndne beni inandramazsn, Frances... Yemee gidelim mi?" Biimsiz ve eskice eyalarla deli yemek salonuna getiler. Jeremy'yle Frances, Lionel'la Kathie ve Lynn'la Rowley. Cloade'la-rn aile toplants gibiydi. Aralarnda iki de yabanc vard. nk Rosaleen, Cloade soyadn almakla birlikte Kathie ya da Fran-ces'in yapt gibi aileye katlamamt. Bir yabancyd o. Huzursuz, endieli, sinirli bir yabanc. David ise... daha ok bir kanun kaknna benziyordu. Yemek odasna gergin bir hava hakimdi. Lynn, nefrete benziyor bu, diye dnd. Onlardan bu kadar ok mu nefret ediyoruz? Bizim olduunu dndmz serveti elimizden alan bu yabanclara bu kadar dman myz?.. Hayr, hayr henz deil... Bu da olabilir ama ortada daha byle bir ey yok... Asl onlar bizden nefret ediyorlar. Bu onu o kadar sarsmt ki, derin derin dnmeye balad. Bu yzden de yannda oturan David Hunter'la konumay unuttu. Gen adam, "Bir sorunu zmlemeye mi alyorsunuz?" diye sordu. Sesi ho ve hafife de alaycyd. Lynn birden utand. Belki de David onun bilerek kabalk ettiini sanacakt. "zr dilerim. Dnyann durumunu dnyordum." "Dnyann durumu bu kadar dndrmez sanrm." "Oras yle... Ama benim zerinde durduum, daha ok kt niyet." David mrldand. "Kt niyet... Bakn, bu konuda ortaalar-dakiler daha akllca davranrlarm." "Ne demek istiyorsunuz?" "Sihirden, byden sz ediyorum. Balmumundan yaplan bebekler. Aymda byler. Komularn srlerini ldrmek. Bazen komularn kendilerini ortadan kaldrmak."

Lynn hayretle sordu. "O zamanlar gerekten by diye bir ey olduuna inanyor musunuz?"' 37"Belki yoktu. Ama herkes elinden geleni yapyordu. imdiyse..." Omzunu silkti. "Dnyaya yaylan btn kt niyete ramen, siz ve aileniz, Rosaleen'le benim hakkmdan gelemiyorsunuz. yle deil mi?" Lynn ban arkaya att. Birdenbire keyiflenmiti. "Korkarm ok ge artk." David Hunter gld. Onun da neelendii anlalyordu. "Yani serveti ele geirdiimizi mi kastediyorsunuz? Evet, ilerimiz gerekten yolunda." "Ve bu da ok hounuza gidiyor." "ok paramzn olmas m? Tabii." "Ben sadece paray kastetmedim. Halimiz de sizi elendiriyor sanrm." "Sizi yenmi olmamz m? Belki... ihtiyarn paras konusunda hepiniz de gelecekten emindiniz. Paray cebinizde sayyordunuz." Lynn, "Bize yllarca bu fikrin alandn unutmayn," dedi. "Para biriktirmememiz, gelecei dnmememiz aland bize. leriye ynelik planlar yapmamz iin cesaret verildi." Rowley, diye dnd. Rowley ve iftlik... David tatl tatl, "Sadece bir tek eyi renmemisiniz," diye cevap verdi. "Neymi o?" "Hibir eyin gvenilir olmadn." Masann banda oturan Kathie Yenge ne doru eilerek, "Lynn," diye bard. "Medyum Bayan Lester'in ilikiye getii ruhlardan biri eski Msr'da rahipmi. Bize yle olaanst eyler anlatt ki... Seninle uzun uzun konumalyz, ekerim." Dr. Cloade sert bir sesle, "Lynn'in bu sama sapan eylerle uraacak vakti yok," dedi. Kars, "Bu konuda nyarglsn," diye mrldand. Lynn yengesine glmsedi. Kulanda hl David'in szleri nlyordu. "Hibir eyin gvenilir olmadn." Byle bir dnyada yaayan insanlar da vard. Her ey tehlikeliydi onlar iin. Lynn'in yetitirildii dnya deildi bu. Ama yine de o dnya gen kz ekiyordu. David yine o alak, alay dolu sesle, "Darlmadk ya?" dedi. "Hayr, hayr." "yi, Rosaleen'le hakkmz olmayan o servete konduumuz iin hl bize kzyor musunuz?" Lynn hemen, "Tabii," diye bard. "ok gzel... Peki bu konuda ne yapmak niyetindesiniz? "Balmumu alarak byye balayacam." David bir kahkaha att. "Hayr, bunu yapacanz sanmyorum. Siz modas gemi usullere gvenecek bir insan deilsiniz. Modern ve ok etkili yollara bavuracanzdan eminim. Ama yine de kazanamayacaksnz." "Bir sava olacan nereden kardnz? Kadere boyun ediimizin farknda deil misiniz?" "Hepiniz de pek uysal davranyorsunuz. Elenceli bir durum bu." Lynn usulca sordu. "Bizden neden nefret ediyorsunuz?" Gen adamn kara gzlerinde anlam kolay kolay anlalamayan bir kvlcm prldayp snd. "Bunu anlayabileceinizi sanmyorum?" Lynn, "Sorunu anlayabileceim bir biimde aklayacanzdan eminim," dedi. David bir iki dakika bir ey sylemedi. Sonra da neeli bir sesle, "Rowley Cloade'la neden evleniyorsunuz?" diye sordu. "Kaba bir gen o." Gen kz sert bir sesle, "Bu konuyu bilmiyorsunuz," dedi. "Row-ley'i de tanmyorsunuz. Durumu anlayamazsnz." -38_ -39 David sanki ayn konuya devam ediyorlarm gibi, "Rosaleen hakknda ne dnyorsunuz?" diye sordu. "ok gzel bir kadn..." "Baka?" "Pek elenirmi gibi bir hali yok." David ban sallad. "Doru, Rosaleen biraz aptaldr. Korkuyor... zaten her eyden korkar hep. Baz olaylara karr, sonra da ne olduunu bir trl anlayamaz. Size Rosaleen'i anlataym m?" Lynn nazik bir tavrla, "stiyorsanz anlatn," dedi. "stiyorum... Sahne ak vard onda. Aktris olmaya kalkt. Yetenei yoktu tabii. Gney Afrika'ya giden nc snf bir tiyatro grubuna girdi. Gney Afrika sz houna gitmiti. Kumpanya Cape Town'da parasz kald. Sonra Rosaleen tuttu, Nijerya'da alan bir hkmet memuruyla evlendi. Ama Nijerya houna gitmedi. Galiba kocas da yle. Eer adam iip iip onu dven, gl kuvvetli biri olsayd, Rosaleen o kadar sklmazd sanrm. Oysa adamcaz kltrl, kafal biriydi. Vahi ormanlarn ortasndaki evinde geni bir ktphanesi vard ve felsefeden sz etmekten holanyordu. Sonunda Rosaleen tekrar Cape Town'a dnd. Kocas ona ok iyi davranm, bol da para vermiti. Kardeimi belki boayacakt, belki de boamayacakt. nk Katolikti. Bildiiniz gibi, Katolikler boanmaya inanmazlar. Neyse ki adam stmadan ld. Ro-saleen'e de aylk

kald. Kardeim aklna estii iin bir gemiye binerek Gney Amerika'ya gitti. Gelgelelim oradan da pek holanmamt. Onun zerine baka bir gemiye bindi. Ve Gordon Cloade'la karlat. Ona aclarla dolu hayatn anlatt. Sonunda New York'ta evlendiler. On be gn mutlu bir yaam srdler. Daha sonra adam beklenmedik bir anda ld ve Rosaleen'e de koskocaman bir kk, bir sr pahal mcevher, byk bir gelir kald..." Lynn, "yknn mutlu bir ekilde sona ermesi ok ho," dedi. David Hunter ban sallad. "Evet. Hi kafas olmayan Rosaleen gerekten ansl bir kzdr. Allahtan... Gordon Cloade salkl, __40. gl kuvvetli bir adamd. Altm iki yandayd, daha yirmi yl pekl yaard. Hatta daha da fazla. Bu, Rosaleen iin o kadar elenceli bir ey olmazd. yle deil mi? Kardeim Gordon'la evlendii zaman, yirmi drt yandayd. imdi yirmi altsnda." Lynn, "Daha da gen duruyor," dedi. David, Rosaleen Cloade'a doru bakt. Gen kadn ekmeini ufalayp duruyordu. Onda daha ok, ekingen, endieli bir ocuk hali vard. Gen adam dnceli bir tavrla, "Evet," diye mrldand. "Gerekten daha gen duruyor. Belki de bunun nedeni kafasn hibir zaman kullanmamas." Lynn birdenbire, "Zavall," dedi. David'in kalar atld. "Ona neden acdnz?" Sesi de sertlemiti. "Ben Rosaleen'i korurum." "Bundan eminim." David suratn ast. "Rosaleen'e saldrmaya kalkanlar karlarnda beni bulacaklar. Ben trl sava yollar bilirim. Bunlardan bazlar merte eylerde saylmazlar." Lynn souk souk, "Bu kez de sizin hayat hikyenizi mi dinleyeceiz?" diye sordu. "ok ksaltlmn..." Gen adam gld. "Dnyann hemen her tarafn dolatm. Son zamanlarda Kanada'daydm. Ne yapacam dnrken Rosaleen'in telgrafn aldm. Bana evlenmek zere olduunu bildiriyordu. Zengin bir koca bulduunu aklamyordu ama ben byle eylerin kokusunu abuk alrm. Hemen New York'a uarak, mutlu ifte katldm. Onlarla birlikte Londra'ya dndm. imdi de..." Kstaha bir tavrla gen kza glmsedi."... Buradaym ve sizinle karlatm. Ne var?" Lynn, "Hi," dedi. O da dierleriyle birlikte masadan kalkt. Konuk odasna geerlerken Rowley yanna geldi. "David Hun-ter'la tatl tatl konuuyordunuz. Nelerden sz ettiniz?" Lynn, "yle nemli eyler deil," diye cevap verdi. 41 _ 7 "David, Londra'ya ne zaman dneceiz? Amerika'ya hangi tarihte gideceiz?" Kahvalt sofrasndalard. David Hunter, Rosaleen'e hayretle abucak bakt. "Acelemiz mi var? Burasn beenmiyor musun?" Beeniyle evresine baknd. Furrowbank bir tepenin yamacna yaplmt. Pencerelerden grlen manzara gerekten ahaneydi. Meyilli baheye binlerce zerrin dikilmiti. ieklerin vakti gemek zereydi artk ama hl sapsar bir hal gibi gz okuyorlard. Rosaleen tabandaki ekmei ufalayarak, "Pek yaknda Amerika'ya gideceimizi sylemitin," diye mrldand. "Mmkn olduu kadar abuk gidecektik..." "Oras yle... Ama bir sre daha burada oturmamz iyi olur." Konuurken kendine biraz kzd, ileri srd neden ona bile pek basit gelmiti. Karsnda oturan Rosaleen bu konuda ne dnecekti? Sonra neden birdenbire Amerika'y tutturmutu byle? Rosaleen, "Burada ksa bir zaman kalacamz sylemitin," dedi. "Burada srekli oturacamzdan hi sz etmedin." "Warmsley kynn nesi var? Ya bu kkn?" "Kyn de, kkn de bir kusuru yok. Asl sorun... onlar. Onlarn hepsi!" "Cloade'lar m?" "Evet." "te benim de houma giden bu ya! O kendilerini beenmi budalalarn haset ve kinle kvranmalarn seyretmeye baylyorum. Artk bana bu kadar elenceyi de fazla grme, Rosaleen." Gen kadn yine alak ve kaygl bir sesle, "Keke byle d-nmesen," dedi. "Bu durum hi houma gitmiyor." "Biraz kendine gven, kzm. kimiz de yeterince itilip kakldk. Cloade'lar hep rahat bir yaam srmler. Fazla rahat bir hayat. Aabeyleri Gordon'un srtndan geinmiler. ri bir pirenin kann __42__ emen kk pireler. Ben onlar gibi insanlardan nefret ederim. Daima da ettim." Gen kadn aalad. "nsanlardan nefret etmekten holanmam. Kt bir eydir bu." "Onlarn senden nefret etmediklerini mi sanyorsun? Sana imdiye kadar dosta davrandlar m? efkat gsterdiler mi?" Rosaleen duraksayarak David'e bakt. "Ama dmanlk da etmediler. Bana bir zarar vermediler."

"Ama zarar vermek istiyorlar, bebek suratl. Hem de ok istiyorlar." David pervaszca gld. "Eer kendi canlarn dnmese-ler gzel bir sabah seni srtnda bir bakla bulurduk..." Gen kadn titredi. "yle korkun eyler syleme." "O halde baktan vazgeelim... Ama mutlaka orbana memnunlukla zehir koyarlard." Rosaleen'in ona bakarken dudaklar titriyordu. "aka ediyorsun..." David ciddileti. "Kayglanma, Rosaleen. Ben seni daima koruyacam. Ne yaparlarsa yapsnlar, hep beni karlarnda bulacaklar." Gen kadn kekeledi. "Eer... eer sylediklerin doruysa... yani onlar bizden... benden gerekten nefret ediyorlarsa... o zaman neden kalkp Londra'ya gitmiyoruz. Onlardan uzakta daha gvencede oluruz." "Kr havas sana iyi geliyor, kzm. Londra'da hastalandn sen de biliyorsun." "O acayip... acayip sarsnt yznden hastalandm ben." Titreyerek gzlerini kapatt. "Olanlar hibir zaman unutmayacam... Hibir zaman..." "Pekl da unutacaksn." Gen kadn omuzlarndan tutarak yavaa sarst. "Kendine gel, Rosaleen. Korkun bir ey geirdin ama artk iyisin. Olanlar dnmemeye al. Doktor senin uzun zaman kr havas alman, kyde oturman gerektiini syledi. te onun iin ben de seni Londra'ya gtrmeyi pek istemiyorum." __43__ "Gerek neden bu mu? Gerekten yle mi, David? Ben de, belki, diye dndm..." "Ne dndn?" "Burada o kzn yznden kalmak istediini..." "Hangi kzn?" "Kimi kastettiimi biliyorsun.Geen gece yemekte yannda oturan kz..." Gen adamn yz birdenbire karard. yice ciddilemiti. "Lynn'i... Lynn Marchmont'u mu sylyorsun?" "O senin iin nemli, David." "Lynn Marchmont, Rowley Cloade'un nianls. Durgun zekl, ar hareketli, yakkl kzn nianls o." "Geen gece kzla konuman seyrettim." "Tanr akna, Rosaleen..." "Lynn'i o geceden sonra grdn deil mi?" "Geen sabah atla dolarken ona iftliin yaknnda rastladm." "Sonra onunla tekrar karlatn." "Tabii, onunla hep karlaacam. Buras kck bir yer. Mutlaka iki admda bir, bir Cloade'a taklyorsun. Ama eer Lynn Marchmont'a k olduumu sanyorsan, yanlyorsun. nsanla nazik bir ekilde konumaya yanamayan, kendini beenmi, kibirli bir yaratk o. Tanr onu Rowley'cigine balasn. Hayr, Rosaleen, o benim tipim deil." Rosaleen kukuyla, "Bundan emin misin, David?" diye sordu. "Tabii eminim." Gen kadn biraz ekingen bir tavrla, "skambil falna bakmamdan holanmadn biliyorum," dedi. "Ama fal yle doru kyor ki. Geen gn de ktlar bir kzn dert ve felaket getireceini haber verdiler. Deniz ar bir yerden gelen bir kzn... Sonra hayatmza esmer bir yabanc da karacak. Tehlike getiren bir yabanc... Sonra lm kd da kt ve..." "Sen ve esmer yabanclarn!" David glyordu. "Ne de gln inanlarn var! Sakn o esmer yabancyla arkada olma. Benden sylemesi." Glerek baheye kt. Ama evden uzaklat zaman o neeli hali kalmamt. Kalarn atarak kendi kendine mrldand. "Sana ne diyeyim, Lynn? Dardan eve geldin ve her eyi altst ettin." nk ayn anda biraz nce ekitirdii gen kzla karlamay umduunu ve ona rastlayaca yola sapm olduunu farketmi-ti. Rosaleen onun ar ar baheden geerek kk kapdan dar ktn grmt. Yatak odasna kp gardrobunu at ve elbiselerine bakmaya balad. Yeni vizon mantosuna dokunmak, krk okamak ok houna gidiyordu. Byle bir mantoya sahip olaca nereden aklna gelirdi? Buna hl inanamyordu. O byle dalgn dalgn elbiselerini seyrederken, orta hizmetisi yukar karak, Bayan Marchmont'un geldiini haber verdi. Adela misafir odasnda oturuyordu. Dudaklarn bzmt. Kalbi hzla arpyordu. Ka gndr Rosaleen'den para istemek iin kendini zorluyor, sonra da vazgeiyordu. Ayrca Lynn'in dncesini deitirmi olmas da onu artmt. Kz onun Gordon'un karsndan para istemesine karyd artk. Ne var ki, o sabah bankadan gelen ikinci bir mektup, Bayan Marchmont'u harekete gemeye zorlamt. Artk bekleyecek durumda deildi. Lynn erkenden evden kmt. Adela daha sonra David Hunter'n da patikadan ilerlediini grmt. Demek ki istediini rahata yapabilecekti. Rosaleen'le yanlz konumak istiyordu. Yannda David olmazsa Rosaleen'in daha kolaylkla yola geleceini anlamt.

Gneli salonda Rosaleen'i beklerken yine de bir hayli heyecanlyd. Ama Rosaleen yznde Bayan Marchmont'un "aptalca" diye tanmlad anlamla ieri girince, kadncaz biraz rahatlad. stelik bugn bu anlam daha da belirgindi. Adela, acaba Rosaleen o garip deprem yznden mi byle oldu, diye dnd. Yoksa gerizekl myd? .44 -45 Rosaleen, "G-gnaydn," diye kekeledi. "Bir ey mi vard? ey... oturmaz msnz?" Bayan Marchmont yapmack bir neeyle, "Ne gzel bir sabah," dedi. "Benim btn lalelerim at. Ya sizinkiler?" Gen kadn bo gzlerle ona bakt. "Bilmem..." Adela, btn kylerde oturanlar ieklerden ve kpeklerden sz ederler, diye dnd. Bu konudan anlamayan bir insana ne syleyebilirsin? "Tabii bir sr bahvannz var. Bu ilere onlar bakyorlar." Btn abasna karn sesi aclamt. "Sanrm bahvanlar yetmiyormu. htiyar Mullard iki yardmc daha istediini syledi." Rosaleen bunu byklerden duyduu szleri tekrarlayan bir ocuk tavryla sylemiti. Evet, Rosaleen gerekten de bir ocuktan farkszd. Adela, onun ekici taraf bu mu, diye sordu kendi kendine. Gordon gibi kurnaz bir adam bu nedenle mi onun aptalln ve bayaln fark-etmedi? Bu i yalnz onun gzelliiyle ilgili olamaz... nk bir sr gzel kadn aabeyimi penelerine drmeye altlar. Ama altm iki yandaki bir adam, bir kadnn ocuksu hallerine tutulabilir. Rosaleen'in bu ocuka tavrlar gerek mi? Yoksa sadece poz mu? Ya da bu poz sayesinde baarya eritii iin artk srekli byle hareket etmeye mi alt? Rosaleen, "Korkarm David darda," diyordu. Bu szleri duyan Bayan Marchmont'un akl bana geldi. David dnebilirdi. Eline bu frsat gemiken bundan yararlanmalyd. Konumaya alt. Fakat szler grtlana taklmlard adeta. Kendini zorlad. "Acaba... bana yardm edebilir misiniz?" "Yardm etmek mi?" Rosaleen'in onun ne demek istediini anlamad belliydi. Yznde aknlk dolu bir anlam vard. "Ben... ey... durum zor... Gordon'un lm hepimizin de durumunu etkiledi." Adela bir yandan da, budala, diye dnyordu. Azn bir kar ap bana aptal aptal bakman art m? Ne demek istediimi biliyorsun... Bilmen gerek. Ne de olsa sen de paraszdn... O anda Rosaleen'den nefret ediyordu. nk kendisi, Adela Marchmont, onun karsna oturmu para dileniyordu. Kendi kendine, hayr, dedi. Bu ii yapamayacam. Ksa bir an o dnce ve endieyle geen saatleri tekrar yaad. Evi satmal... Ama nereye tanacam? yle kk ev ok... zellikle ucuz fiyatla satlan... Pansiyon alrm. Ancak o i iin de a ve hizmeti ister. O kadar kiinin yemeini piirip, ilerini grmeme olanak yok. Belki Lynn bu konuda bana yardm eder... Ama o da evlenecek... Rowley ve Lynn'le birlikte mi otursam acaba? Hayr, bunu yapamam. e girsem? Ne iine? Benim gibi hibir ie yaramayan, yal ve yorgun bir kadn kim ister? Kendi sesini duydu. "Paray kastediyordum..." Adela, kendini ok aa grd iin sesi de sertlemiti. Rosaleen, "Para m?" dedi. Paradan sz edilebilecei hi aklna gelmemi gibi, sesinde drst bir aknlk vard. Adela diini skarak szlerine devam etti. "Bankadaki param bitmi... Borlarm var... Ev tamir edildi de. Anlayacanz artk gelirim yetimiyor... Gordon yardm ederdi... Yani zellikle evin tamirine... Tamirin, boyann, kiremitlerin ve buna benzer eylerin parasn o verirdi. Tabii ondan cep harl da alrdk. ayda bir bu paray bankaya yatrrd. Bana zlmememi sylerdi. Ben de yle yapardm. Yani... o saken her ey yolundayd. Ama imdi..." Sustu. Utanmt ancak rahatlamt da. Sonuta en kt anlar gemiti. Rosaleen belki, hayr, diyecekti, ama artk buna da aldracak halde deildi. Rosaleen'in pek skntl bir hali vard. "Tanrm... Bunu bilmiyordum... Hi aklma gelmedi... Ben... ey... tabii... David'e soracam." Adela koltuun iki yann elleriyle kavrayarak telala, "Bana hemen... imdi ek yazabilir misiniz?" dedi. "Evet... evet, herhalde verebilirim..." Yznde hayret dolu bir anlam belirmi olan Rosaleen ayaa kalkarak yaz masasna gitti. ekmeceleri aradktan sonra bir ek defteri kard. "ey... ne kadard?" .46. _47_ "Acaba be yz sterlin... be yz..." Adela cmlesini tamamlayamad. "Be yz sterlin..." Rosaleen itaatli bir tavrla eki yazd. Adela'nn srtndan ar bir yk kalkmt, kolay olmutu bu i. Bu zaferi kolaylkla kazand iin minnet yerine, hafif bir horgrme duyduunu sezerek fena halde zld. Rosaleen gerekten saf bir kadnd.

Gen kadn yaz masasnn bandan kalkarak ona doru geldi. Beceriksizce bir tavrla eki Bayan Marchmont'a uzatt. Utanma srasnn onda olduu anlalyordu. "Bunun iinize yarayacan umarm... zr dilerim." Adela eki ald. Rosaleen pembe kdn zerine o gelimemi ocuksu elyazsyla bir eyler yazmt. Bayan Marchmont... Be yz sterlin... Rosaleen Cloade... "ok iyisiniz, Rosaleen. Teekkr ederim." "Rica ederim... yani... benim daha nce dnmem gerekirdi..." "ok iyisiniz, yavrum." eki antasna koyan Adela Marchmont baka trl dnyordu imdi. Rosaleen para konusunda ok iyi davranmt dorusu. Bu konumay uzatmak ikisini de utandracakt. Adela, Rosaleen'le vedalaarak evden kt. Kapda David'le karlatlar. Adela nazik bir tavrla, "Gnaydn," diyerek abucak oradan uzaklat. 8 David ieri girer girmez, "O Marchmont denilen kadn ne isti- 1 yordu?" diye sordu. "Ah, David. Kadncazn fena halde paraya ihtiyac varm. Bu hi aklma gelmemiti..." "Herhalde ona istedii paray verdin." David, Rosaleen'e neeyle kark bir fkeyle bakt. "Seni yalnz brakmaya gelmiyor." "Oh, David, onu reddedemezdim. Ne de olsa..." "Ne de olsa ne? Ka para verdin ona?" Rosaleen g duyulur bir sesle, "Be yz sterlin," diye mrldand. "Devede kulakm." "Ah, David, ok para bu aslnda." "Artk bizim iin yle'deil, Rosaleen. Olaanst zengin bir kadn olduunu akln bir trl almyor. Ama madem kadn senden be yz sterlin istedi, ona bunun yarsn vermeliydin. ki yz elli sterlin de ona yeterdi. Bor verme sanatn renmelisin." Rosaleen mrldand. "Affedersin, David." "Kzm, aslnda para senin." "Deil... Hi de deil..." "Rosaleen, yine balama, Gordon Claode vasiyetname yapmaya vakit bulamadan ld. te kumarda buna 'ans' derler. Biz kazandk. Sen ve ben. Dierleri... kaybettiler." "Ama bu... doru bir ey deilmi gibi geliyor bana." "Haydi haydi, benim gzel kardeim, btn bunlar houna gitmiyor mu? Koskocaman bir kk, hizmetiler, mcevherler... Hayallerinin gerek olmasna sevinmiyor musun? Ha? Dorusu ben bazen uyanmaktan ve btn bunlarn bir rya olduunu renmekten korkuyorum." Rosaleen de David'le birlikte glmeye balad. Ona dikkatle bakan gen adamn ii rahatlad. Rosaleen'i nasl idare etmesi gerektiini biliyordu. Bizimkinin vicdan sahibi olmas hi de ho deil, diye dnd. Ama ne yaparsn? "Szlerin doru, David. Bu gerekten ryaya benziyor... Ya da filmlere. Hepsi de ok houma gidiyor... Gerekten ok houma gidiyor." _48 49. eytan Dnemeci - F:4 David, "Ama elimizdekileri samayacaz," diye uyard. "Bundan sonra bor vermek yok, Rosaleen. Cloade'larn hepsinin de paras var. Bizim eski halimizden ok iyi durumdalar onlar." "Herhalde..." David sordu. "Lynn bu sabah neredeymi?" "Uzun St iftliine gitmi sanrm." Kz iftlie Rowley'i o yakkl kz grmeye gitmiti demek? David'in btn keyfi kat. Lynn o adamla evlenmeye kararlyd yle mi? Gen adam somurtkan bir tavrla evden kt. Aelyalarn arasndan geerek kk kapdan kt. Tepeye trmand. Orada durmu etrafna b'aknrken Lynn Marchmont'un iftlik tarafndan geldiini grd. Bir an tereddtle duraklad. Sonra da fkeyle dilerini skarak tepeden kza doru indi. Yamacn tam ortasnda karlatlar. David, "Gnaydn," dedi. "Dn ne zaman?" "Bunu daha nce de sordunuz. Cevabn biliyorsunuz. Dn haziranda." "Demek onunla evleneceksiniz?" "Ne demek istediinizi anlayamyorum, David." "Pekl da biliyorsunuz." Horgryle gld. "Rowley... Rowley nedir ki?" Lynn kaytszca, "O sizden daha iyi bir insan," diye cevap verdi. "Cesaretiniz varsa ona satan." "Onun benden daha iyi bir insan olduundan eminim. Ama cesaretim de var. Sizin iin her eyi yapabilirim, Lynn." Gen kz bir an sesini karmad. Sonra, "Siz benim Rowley'i sevdiimi anlamyorsunuz," dedi.

"Acaba seviyor musunuz?" Lynn heyecanla bard. "Evet, seviyorum!" David dikkatle onun yzne bakyordu. "Hepimiz kendimizi gzlerimizin nnde canlandrrz. Ama bu resimlerde olduumuz deil de, olmak istediimiz gibiyizdir. Siz de kendinizi Rowley'e k gryorsunuz. Onunle evleniyor, iftlie yerleiyorsunuz. Burada mutlu bir yaam sryor ve kyden ayrlmay da hibir zaman istemiyorsunuz. Ama gerekte siz bu deilsiniz, Lynn. yle deil mi?" "Gerek ben kimim? Ve asl siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?" "Belki bu soruya gvence, frtnadan sonra sknet, rahat ve huzur diye cevap verirdim. Ancak bilmiyorum. Bazen, hem sizin, hem de benim bamza dert aradmzdan kukulanyorum." Skntl bir tavrla ekledi. "Keke buraya dnmeseydiniz. Siz buraya gelinceye kadar hayatmdan ok memnun ve mutluydum." "imdi memnun ve mutlu deil misiniz?" David ona bakt. Lynn iinde bir heyecan kasrgasnn koptuunu hissetti. Soluu sklat. David'deki o garip ekicilii bu kadar gl hissetmemiti o ana dek. Gen adam elini uzatt. Kz omzundan yakalad gibi dndrd... Sonra Lynn, David'in parmaklarnn gevediini hissetti. Gen adam kzn omzunun zerinden tepeye doru bakyordu. Lynn onun dikkatini neyin ektiini anlamak iin omzunun zerinden bakt. Bir kadn kkn bahe kapsndan giriyordu. David sert bir sesle, "Kim o?" diye sordu. Lynn, "Frances'e benziyor," dedi. "Frances?" Gen adam kalarn att. "Frances, ne istiyor?" "Bir ey istemesi art m?" "Sevgili Lynn, kke sadece Rosaleen'den bir ey isteyenler uruyor. Annen de bu sabah onu grmeye geldi." "Annem mi?" Lynn geriledi. Kalar atld. "Ne istiyormu?" "Bilmiyor musun? Para tabii." Lynn'in vcudu kaskat kesildi. "Para m?" "stediini ald da..." David'in yznde imdi o ince suratna ok uyan souk ve hain bir glmseme belirmiti. Bir dakika nce birbirlerine ok yaknken imdi aralarnda dmanlktan olumu bir uurum vard. 50 .51 Lynn bard. "Olamaz! Olamaz!" David onun taklidini yapt. "Olur! Olur!" "Buna inanamam! Annem ka para ald?" "Be yz sterlin." Lynn'in soluu kesildi adeta. David dnceli bir tavrla, "Acaba Frances ka para isteyecek?" diye mrldand. "Dorusu artk Rosaleen'i be dakika bile yalnz brakmaya gelmiyor. Zavall kz, 'Hayr', demesini bilmiyor nk." "Rosaleen'e... bakalar da geldi mi?" David alayl alayl gld. "Kathie Yengenin de baz borlar vard. Ama yle nemli eyler deillerdi bunlar. ki yz elli sterlin yeterliydi. Kathie Yenge bu sorunun doktorun kulana gitmesinden korkuyordu. Bu borlar medyumlara verdii paralar yznden ald iin doktor karsna anlay gstermeyebilirdi." David ekledi. "Tabii kadncaz doktorun da bizden bor istediini bilmiyordu." Lynn bouk bir sesle, "Kimbilir hakkmzda ne dnyorsunuz?" dedi. Sonra David'in ummad bir ey yapt. Dnp yamatan aaya koarcasna inmeye balad. David kalarn atm, onun arkasndan bakyordu. Lynn, Row-ley'e kouyordu yine. Bu onu fena halde sarst. Ama bunu kendi kendine bile aklamak istemiyordu. David tekrar ban kaldrp tepeye bakt. Kalarn atarak usulca, "Hayr, Frances," diye mrldand. "Olmaz. Bu i iin kt bir gn setin." Kararl bir tavrla tepeye trmanmaya balad. Kapdan girip aelyalarn arasndan geti. Salonun caml kaplarndan ieriye girdii srada, Frances Cloade da, "Keke bunu daha aka anlatabilsem," diyordu. "Ama bu aslnda g bir ey, Rosale-en..." Arkasndan bir ses, "yle mi?" diye sordu. Frances Cloade abucak dnd. Adela Marchmont'un aksine _ 52_ Rosaleen'i yalnz bulaca bir an semeye almamt o. Gerekli olan para hatr saylr bir miktard. Mutlaka Rosaleen aabeysine danmadan bu kadar paray karp vermeyecekti. Aslnda Frances sorununu David'le

konumay yelerdi. Rosaleen'in yannda tabii. Bylece David onun kendisi evde yokken kardeinden para szdrmaya kalktn dnemeyecekti. Rosaleen'e uygun bir yk anlatmaya alrken, David'in ieri girdiini duymamt. Sz byle yarda kesilince armt. Ayrca David Hunter'n, bilmedii bir nedenle fena halde fkeli olduunu da sezmiti. Buna karn, rahat bir tavrla, "A, David," dedi. "yi ki geldiniz. Rosaleen'e konuyu anlatyordum. Gordon'un lm yznden Jeremy zor duruma dt. Rosaleen'in onun yardmna koup komayacan renmek istiyordum. Anlayacan, sorunumuz yle..." Frances konumasna devam etti. Gereken parann miktar... Gordon'un destei... Verdii sz... Hkmet kararlar... potekler... David'in fkeli kafasnda yine de bir hayranlk belirdi. Bu kadn ne de mkemmel yalancyd. Btn hikye ilk bakta inanlacak gibiydi. Ama aslnda doru deildi. Hayr, David bu bakmdan yemin bile edebilirdi. Kendi kendine, yleyse gerek nedir, diye sordu. Jeremy, Rosaleen'den para isteme durumuna dtne gre sorun ok ciddi olmal... Ne de olsa Frances ok gururlu bir kadn... David, "On bin sterlin mi?" dedi. Rosaleen akn akn, "Bir hayli para bu," diye mrldand. Frances abucak cevap verdi. "yle olduunu ben de biliyorum. Bu paray bulmak g olmasayd, kalkp size gelmezdim. Ama aslnda Gordon onu desteklemeseydi, Jeremy bu ie girimezdi. Gordon'un birdenbire lmesi ok kt oldu..." "Hepiniz akta kaldnz deil mi?" David'in sesi ok sertti. "Yllarca kanadnn altnda yaadktan sonra ortada kaldnz?" _53_ Frances'in gzlerinde bir prlt belirip kayboldu. "Her eyi ok renkli bir biimde tanmlyorsunuz..." "Rosaleen'in ana paraya el srmeye hakk olmadn biliyorsunuz. Ona sadece faizi veriliyor. Ayrca Rosaleen'in dedii gelir vergisi de ok yksek." "Biliyorum. Son zamanlarda vergiler ok artrld. Ne var ki, bu para pekl temin edilebilir. yle deil mi? Biz de..." David abucak kadnn szn kesti. "O para temin edilebilir. Ama edilmeyecek!" Frances hemen Rosaleen'e dnd. "Siz ok cmert bir..." David'in sesi ykseldi. "Siz Cloade'lar, Rosaleen'in ne olduunu sanyorsunuz? Samal inek mi? Hepiniz de ona kouyorsunuz? Yalvaryor, yakaryor, para dileniyorsunuz? Sonra da arkasndan alay ediyor, onu aa gryorsunuz. Rosaleen'den nefret ediyor, onun lmn istiyorsunuz." Frances bard. "Bu doru deil!" "Deil mi? Deil mi? Hepinizden bktm! Rosaleen de yle. Artk bizden para szdrmayacaksnz. Onun iin bir daha buraya gelmeye, alamaya, szlamaya kalkmayn. Anlald m?" fkesinden yz sararmt. Frances ayaa kakt. Yz tahtadan oyulmu gibi anlamszd. Dalgn bir tavrla ar ar eldivenlerini giydi. "Ne demek istediinizi aka anlattnz, David." Rosaleen mrldand. "ok zgnm... Gerekten ok zgnm." Frances ona aldrmad. Sanki Rosaleen odada deilmi gibi davranyordu. Caml kaplara doru bir adm att. Sonra duraklayarak David'e dnd. "Rosaleen'den nefret ettiimi sylediniz. Bu doru deil. Ona kar byle bir duygum yok. Ama sizden nefret ediyorum." "Ne demek istiyorsunuz?" David kalarn atarak ona bakt. "Bir kadnn yaamas gerekir. Rosaleen de kendisinden ok byk, zengin bir adamla evlendi. Neden evlenmesin? Ama siz? Siz kardeinizin srtndan geiniyorsunuz. Tam bir asalak gibi!" "Ben onun acuzeler tarafndan smrlmesine engel oluyorum." imdi durmu birbirlerine bakyorlard. Gen adam kadnn ok fkeli olduunu hissetmiti. Birdenbire, Frances Cloade tehlikeli bir dman, diye dnd. Hem pervasz, hem de ahlak kurallarna aldrmayan biri. Hatta Frances konumak iin azn anca, David bir an endielendi de. Ama kadn nemli bir ey sylemedi. "Sylediklerinizi daima hatrlayacam, David." Gen adamn yanndan geerek dar kt. David kendi kendine, neden bu szleri bana gizli bir tehditmi gibi geldi, diye sordu. Rosaleen alyordu. "Ah David, David! Ona bu szleri sylemeyecektin. lerinde bana en iyi davranan oydu." Gen adam fkeyle, "Sus kk budala!" diye bard. "Seni ayaklarnn altnda inemelerini, btn paran szdrmalarn m istiyorsun?" "Ama... eer bana... benim hakkm deilse..." David'in fkeli baklarn grnce irkildi. "yle... yle demek istemedim, David." "Ben de yle umuyorum." Gen adam, vicdan, kt bir ey, diye dnd. Rosaleen'in vicdann hesaba katmamt. Bu, ilerde ileri gletirecekti. lerde? Kalarn atarak Rosaleen'e bakt. Kafasndan dnceler hzla geiyordu. Rosaleen'in gelecei... Kendi gelecei... O her zaman ne istediini bilmiti... imdi de biliyordu. Ama Rosaleen? Rosaleen iin nasl bir gelecek olabilirdi?

Yz kararrken, gen kadn da birdenbire bard. Titriyordu. "Ah, biri mezarmn zerinde yryor!" _54 55. David ona merakla bakt. "Demek iin buna varabileceini anladn?" "Ne demek istiyorsun, David?" "Yani be...alt... hatta yedi kii seni daha zaman gelmeden mezara sokmay isteyebilirler." "Yani...cinayet..." Rosaleen'in sesinde korku vard. "Onlarn cinayet ileyebileceklerini mi dnyorsun? Cloade'lar gibi iyi ve nazik insanlar byle bir ey yapamazlar." "Asl cinayetleri Cloade'lar gibi iyi ve nazik insanlarn ilemediklerinden pek emin deilim. Ama ben buradayken seni ldreme-yecekler. Bunu yapabilmeleri iin nce beni ortadan kaldrmalar gerek. Eer beni aradan karrlarsa... o zaman kendini korumaya almalsn." "Dinle." David gen kadnn kolunu yakalad. "Ben burada olmadm zaman, kendini kolla, Rosaleen. Yaam hibir zaman gvenli deildir, bunu unutma. Hayat tehlikelerle doludur. Byk tehlikelerle. Ve bana kalrsa, seni de mthi bir tehlike tehdit ediyor." "Rowley bana be yz sterlin bor verebilir misin?" Rowley hayretle Lynn'e bakt. Gen kz karsnda duruyordu. Kotuu iin soluk soluayd. Rengi umu, dudaklar kslmt. "Biraz sakin ol, kzm. Sorun nedir?" "Bana be yz sterlin gerek." "Ben o paray bulsam..." "Ama Rowley, bu konu ok ciddi. Bana be yz sterlin bor veremez misin?" _56 '"Bankada be param kalmad. Aldm o yeni traktr..." "Evet, evet..." Lynn'in iftlik ileriyle ilgilenecek vakti yoktu imdi. "Ama zorda kalrsan bir yerden para bulabilirsin, deil mi?" "Bu para neden gerek Lynn? Ban dertte mi?" "Bunu, onun iin istiyorum..." Gen kz bayla tepedeki byk kk iaret etti. "David Hunter iin mi? Neden..." "Annem ondan bor alm. nk annemin para sknts var." "Bunu, tahmin ediyorum." Rowley anlayl bir tavrla ban sallad. "Annenin durumu gerekten skk. Keke mmkn olsayd da, ona yardm edebilseydim." "Onun David'den bor almasna dayanamam!" "Sinirlenme kzm. Sonuta paray veren Rosaleen. Hem bunda ne var?" "Bunda ne mi var? Bunu sen mi sylyorsun, Rowley?" "Rosaleen'in zaman zaman imdadmza komamas iin bir neden yok ki. htiyar Gordon vasiyetname yapmadan ld iin hepimizin ban derde soktu. Eer bu durum Rosaleen'e aka anlatlrsa, herhalde o da bize yardm etmek zorunda olduunu anlar." "Yoksa sen de mi ondan bor aldn?" "Hayr... ey... bu baka. Sonuta bir kadna gidip ondan para isteyemem. Byle bir ey bir erkein houna gitmez." "David Hunter'a borlu olmann houma gitmediini anlamyor musun?" "Ama ona borlu saylmazsn ki. Bu para onun deil." "Aslnda onun saylr. nk Rosaleen, David ne derse onu yapyor." "Oras yle ama yasal olarak para David'in deil." __57__ "Demek imdi bana bor veremeyeceksin?" "Buraya bak, Lynn. Eer ban gerekten belada olsayd... rnein, biri sana antaj yapsayd ya da borlarn olsayd, o zaman senin iin arazinin bir blmn ya da hayvanlardan birkan satardm. Aslnda benim durumum da pek iyi saylmaz. Zaten bu iftlik bir tek kiinin idare edecei gibi deil." Lynn ac ac, "Biliyorum" dedi. "Johnnie kalkp gitmeseydi..." Rowley bard. "Johnnie'yi bu ie kartrma. O olaydan hi sz etme." Lynn hayretle ona bakt. Rowley'in yz morarmt. fkeden ldrm gibiydi. Gen kz dnp ar ar evine doru yrmeye balad. "O paray geri veremez misin, anneciim?" "Lynn, ekerim, ben eki aldm gibi bankaya gittim. Ondan sonra tamir borlarn dedim. Adamlar artk kstahlamaya balamlard. Ah, ne kadar rahatladm bilsen, hayatm. Gecelerden beri gzme uyku girmiyordu. Dorusu Rosaleen ok anlay gsterdi ve bana kar nazik davrand." Lynn ac dolu bir sesle, "Bundan sonra ona sk sk bavuracaksn herhalde," dedi. "Buna gerek kalmayacan umarm, ekerim. Daha da idareli j davranmaya alacam. Fakat son zamanlarda her ey o kadar pahaland ki. stelik durum gittike de ktleiyor." "Ne kadar kt olsa onlardan bor almak kadar aalayc olamaz."

Adeta kpkrmz kesildi. "Szlerin hi ho deil, Lynn. Rosale-en'e de akladm gibi biz hep Gordon'a gvendik." "Bunu yapmamalydk. te yanl olan da bu. Bizi aa grmekte ok hakl!" "Bizi aa gren kim?" "O iren David Hunter." Bayan Marchmont, "Dorusu David Hunter'n fikirleri benim iin hi nemli deil," diye cevap verdi. "Neyse ki bu sabah kkte deildi. Yoksa Rosaleen'i vazgeirebilirdi. Tabii kadn onun emrinde." Lynn arln bir ayandan dierine verdi. "Eve ilk dndm sabah, 'Bakalm David gerekten onun aabeyisi mi?' demitin, anne. Bu szlerinle ne demek istiyordun?" Lynn merakla bekledi. Bayan Marchmont ksrd. "O tipte kadnlarn... yani macera dkn yaratklarn mutlaka bir klar olur. Rosaleen zavall Gordon'un gzn boyamasn bilmi... Belki David aslnda Rosa-leen'in aabeyisi deil de sevgilisi. Belki kadn Gordon'a bir aabeyi olduunu syledi. Kanada'ya telgraf ekerek onu yanlarna ard. Ve bu adam geldi. Gordon onun gerekten Rosaleen'in aabeyi olup olmadn nereden bilecekti? Zavall Gordon kadna iyice tutulmutu, o ne derse inanyordu. te bylece Rosaleen'in szmona aabeyisi de onlarla birlikte Londra'ya geldi. Zavall Gordon ise hibir eyden phelenmiyordu." Lynn bard. "Buna inanamam. nanamam!" Bayan Marchmont kalarn kaldrd. "ekerim..." "David yle bir insan deil. Rosaleen de yle. Kadn belki aptaln biri ama iyi kalpli. yi bir insan o. Bu kydekiler ok fesat. Bu dedikodulara kesinlikle inanmam." Bayan Marchmont souk bir tavrla, "Avaz avaz barmana gerek yok..." dedi. 58. 59. 10 Bir hafta sonra be yirmi treni Warmsley kynn kk istasyonunda durduu zaman, srtnda bir anta olan uzun boylu, bronz tenli bir adam perona atlad. Kar peronda bir grup golfu dier treni bekliyorlard. Sakall, uzun boylu adam istasyondan karak Warmsley kyne doru yrmeye balad. Uzun St iftliinde, Rowley Cloade kendisine ay yaparken, mutfak masasna bir glge dt. Gen adam abucak ban kaldrd. Bir an gelenin Lynn olduunu sand. Sonra da konuunun Rosaleen olduunu farkederek hayretle kalarn kaldrd. Gen kadn, "Hava o kadar gzel ki," dedi. "Onun iin dolamaya ktm. David Londra'ya gitti." Bunu adeta sulu sulu sylemiti. Sonra kzararak antasndan bir tabaka kard. Bir sigara ald. Rowley yakmak iin kibrit aranrken, gen kadn pahal olduu ilk bakta anlalan altndan kk bir akma akmaya alyordu. Rowley akma gen kadndan alarak abucak akt. Rosaleen'in siyah, uzun kirpiklerinin glgesi yanaklarna dyordu. Rosaleen gerileyerek, "stteki ayrda ksraklarnzdan birini grdm. Olaanst bir hayvan," dedi. Gen kadnn bu ilgisi karsnda aalayan Rowley, ana ift-! likten sz etmeye balad. Rosaleen'in byle ilerden anladn farkedince de aknl bsbtn artt. "Sizi duyan bir ifti ei sa-; nr, Rosaleen." Gen kadnn neesi snverdi. "Ben buraya gelmeden nce rlanda'da... bir iftliimiz vard... eyden nce..." "Sahneye kmadan nce mi?" 60 Gen kadn zlemle ve biraz da sulu gibi bir tavrla, "Aradan ok uzun zaman gemedi," diye mrldand. "Her eyi gayet iyi hatrlyorum." Ani bir fkeyle ekledi. "u anda ineklerinizi de rahatlkla saabilirim." Yepyeni bir Rosaleen'di bu. Rowley, David, kardeinin iftlikten sz etmesinden memnun kalr myd acaba, diye dnd. Kadnn yznde yine o aptalca anlam var... Yirmi alt yandan da ok daha gen duruyor... Bu sabah kasaba kesilmek iin gtrdm st danalarna benziyor... Zavalllar... onlarn lmeleri gerekiyordu. Rosaleen'in gzlerinde endieli bir anlam belirdi. "Ne dnyorsunuz, Rowley?" "iftlii ve sthaneyi grmek ister miydiniz?" "Ah, ok isterim." Gen kadnn gsterdii ilgiden ok holanan Rowley, ona btn iftlii dolatrd. Sonra ieri girip bir fincan ay imelerini syledii zaman Rosaleen'in yznde korku dolu bir anlam belirdi. "Hayr, teekkr ederim Rowley. Artk eve gitmem doru olur." Saatine bakt. "Ah, ne kadar ge olmu! David be yirmi treniyle dnecekti. Nerede olduumu merak etmitir. Hemen gitmeliyim." Mahcup bir tavrla ekledi. "iftliinizde dolamak ok houma gitti, Rowley. Gzel vakit geirdim." Rowley, doru, diye dnd. Gerekten elendi. Rol yapmaktan da vazgeti. Doal davrand. Onun aabeyisi David'den korktuu kesin. Ailenin beyni David... Zavall Rosaleen de bugn tpk izinli olan bir

hizmeti kz gibi kendi kendine elendi... Bahe kapsna dayanarak, hzla uzaklaan gen kadnn arkasndan bakt. Derin derin dnyordu. Sonra bir sesle dald dncelerden uyanarak telala ban kaldrd. Karsnda, geni kenarl ftr bir apka giymi, iriyar, srt antal bir adam duruyordu. "Warmsley kyne buradan m gidiliyor?" 61 "Evet, evet... Bu patikay takip edin..." "Kyde kalacak iyi yer var m?" "Geyik Hanyla anlar Han var. Geyik dier handan daha iyi- S dir. Orada oda bulabileceinizden eminim." Adamn sorusu yzn-1 den yabancya daha dikkatle bakt. Son zamanlarda herkes bir ye-f re gidecekleri zaman nceden yer ayrtyorlard. Yabanc uzun boyluydu. Sakal, masmavi gzleri vard. Tenil gneten iyice yanmt. Krk yalarnda kadar vard. Yakkl ve| kstah grnyordu. Gerektiinde sertleebilecei de anlalyor-! du. Rowley, yank tenine baklrsa, smrgelerin birinden gelmi^ olacak, diye dnd. Ama ok garip... yz bana hi de yabanc! gelmiyor... Onu daha nce nerede grmtm acaba? Rowley bu soruyu yantlamaya alrken, yabanc onu dahaj da artan bir ey syledi. "Yaknlarda Furrowbank adl bir kkl var m?" Rowley ar ar cevap verdi. "Var ya... u tepede. Herhalde onun yaknndan getiniz. Tabii istasyondan geliyorsanz..." "Evet, istasyondan geliyorum..." Yabanc dnerek tepeye do-1 ru bakt. "Demek o yeni, beyaz ev Furrowbank?" "Evet." "Byk bir yer... Herhalde idaresi bir hayli pahalya maloluyor-dur." Rowley, hem de nasl, diye dnd. stelik oraya harcanan bizim paramz. Kendini toplayarak yabancya bakt. Adam dnceli bir tavrla hl kke bakyordu. "Orada kim oturuyor? Bayan Cloade adnda biri mi?" Rowley, "Evet," dedi. "Bayan Gordon Cloade." Yabanc kalarn kaldrd. Bu szler onu elendirmie benziyordu. "Oh... Bayan Gordon Cloade... Onun iin ho bir ey olmal bu." Bayla hafife selam vererek antasn srtlad. "Teekkrler, ahbap..." Kye doru yrmeye balad. 62 Rowley de ar ar geri dnd. Hl ben bu adam daha nce nerede grdm, diye dnyordu. O gece ona yirmi kala Rowley, Geyik Hannn meyhane ksmndan ieri giriyordu. Tezghn arkasnda duran Beatrice Lippin-cot ona glmsedi. Bay Rowley Cloade yakkl bir adam, diye dnyordu. Ho bir gen... Rowley smarlad biray ierken, bir ara Beatrice'e doru eilerek usulca, "Buraya yeni bir mteri geldi mi?" diye sordu. "riyar bir adam? Geni kenarl ftr apkas var." "Evet, Bay Rowley, hana saat altya doru geldi. Sorduunuz o mu?" Rowley ban sallad. "Evet. iftliin nnden geerken yolu sordu." "Buralarn yabancs olduu belli..." Rowley, "Onun kim olduunu merak ettim de," dedi. Beatrice'e bakarak glmsedi. Kz da ona glmsedi. "Bu meraknz abucak giderebilirim." Tezghn altndan kaln bir defter kard. Ap sayfann sonundaki ad iaret etti. "Enoch Arden. Cape Town. ngiliz." 11 Gzel bir sabaht. Srtnda pahal bir elbiseyle kahvaltya inen Rosaleen, hayatndan memnundu. Son zamanlarda zerine ken o korku ve endielerden kurtulmutu. Masann banda mektuplarn okuyan David'in de keyfi yerindeydi. _ 63_ Gen adam elindeki kd yana brakarak, nc zarf at. indeki mektup da, zarf gibi, kitap harfleriyle yazlmt. Sayn Bay Hunter, Kz kardeiniz "Bayan Cloade" yerine sizinle temasa gemeyi daha uygun buldum. nk vereceim haber onun zerinde bir ok etkisi yapabilirdi. Sorun zetle u: Kz kardeinize Robert Underhay'den haber getirdim. Bunun onu ok sevindireceinden eminim. u ara Geyik Hannda kalyorum. Bu akam oraya urarsanz, sizinle bu konuyu memnunlukla konuurum. Sayglar, ENOCH ARDEN

David bouluyormu gibi bir ses kard. Rosaleen glmseyerek ban kaldrd. Sonra da yznde korku dolu bir anlam belirdi. "David? David, ne var?" Gen adam sessizce mektubu ona uzatt. Rosaleen kd alarak abucak okudu. "Ama... David... anlayamadm... Ne demek bu?" "Okuman yazman yok mu?" Rosaleen endieyle ona bakt. "David... yani imdi ne yapaca-j z?" David kalarn atm, planlar yapyordu. leriyi iyi grrd o.J "Merak etme, Rosaleen. Korkulacak bir ey yok. Ben bu sorum zmlerim." "Ama bu mektup..." "zlme, kzm. i bana brak. imdi beni dinle, sana yapaj caklarn anlatacam. Hemen bir bavula eyalarn yerletir vf Londra'ya git. Tuttuumuz kata yerle ve benden haber alncay| kadar da oradan ayrlma. Anlyor musun?" ' _64_ "Evet. Tabii anlyorum. Ama... David..." "Sen dediim gibi yap, Rosaleen." Gen kadna glmsedi. Yznde sevecen bir ifade vard. "Haydi git, eyalarn hazrla. Ben seni arabayla istasyona brakrm. On otuz iki trenine yetiebilirsin. Apartmann kapcsna kimseyle konumak istemediini syle. Eer biri urar ve seni sorarsa, Londra'da olmadn sylersin. Kapcya bahiini de ver. Anlyor musun? Yukarya benden bakasn karmasn." "Oh..." Gen kadn ellerini yanaklarna gtrd. Gzlerinde korku vard imdi. "Kayglanma. Sen byle oyunlardan anlamazsn. Bu i bana der. Rahata hareket edebilmek iin senin buradan gitmeni istiyorum." "Ben de burada kalamaz mym, David?" "Kalamazsn, Rosaleen. Akln bana topla. Bu adam her kimse onunla megul olabilmem iin senin ayak altnda dolamaman gerek..." David szcklere basa basa, "u anda bir ey dnmyorum," dedi. "lk i senin buradan uzaklaman gerekli. Ondan sonra da durumu anlayacam. Haydi, tartmay brak da, hazrlan." Rosaleen odadan kt. David kalarn atarak elindeki mektuba bakt. Nazike yazlmt... Her anlama gelebilirdi... Belki de adam yazdklarnda ciddi... Ya da ... Mektubu tekrar okudu. Allah kahretsin! Bayan Cloade adn trnak iine almas hi houma gitmedi. "Bayan Cloade..." mzaya bakt. Enoch Arden... Belleinde bir ey canland... Bir iirin bir satr... David o gece Geyik Hannn holne girdiinde her zamanki gibi ortalkta kimseler yoktu. Kedeki kk masaya gidip zerinde duran zili ald. .65eytan Dnemeci - F:5 Biraz sonra meyhane ksmnn kaps alarak Beatrice Lippin-cot eikte belirdi. "Hogeldiniz, Bay Hunter. Hava birdenbire serinledi deil mi?" "Evet, evet... Burada Bay Arden adnda biri kalyor mu?" "ey... Bakaym... A, evet... Bir Bay Enoch Arden kalyor sanrm... lk katta, be numaral odada..." David merdivenlerden karak tarif edilen oday buldu. Usulca kapya vurdu. Biri, "Girin," dedi. David odaya girip kapy arkasndan kapatt. Beatrice, "Lily!" diye seslendi. "Lily!" Koarak gelen patlak gzl hmhm kza, "Sen biraz benim iime bakar msn, ekerim?" dedi. "Benim amarlar ayrmam gerekiyor." "Olur, Miss Beatrice..." Lily kkr kkr gld. "David Hunter ne yakkl deil mi?" Beatrice bilgi bir tavrla, "Ah..." diye mrldand. "ylelerini ok grdm ben... ou hilekrdr ama onlara yine de dayanamaz, verdikleri eki alrsn. Ancak ben bu bakmdan biraz garibim-dir. Kibar insanlardan holanrm. Sonuta bir centilmen, iftilik de yapsa, yine centilmendir..." David Hunter be numaral odann kapsna dayanarak Enoch Arden adn kullanan adama bakt. Krk yalarnda var, diye dnd. Grm geirmi biri olduu belli... Onunla kolay kolay baa klmaz... Ayrca onu anlamak da zor. Arden, "Merhaba," dedi. "Siz Hunter msnz? Ltfen oturun. Ne iersiniz? Viski mi?" David ban sallad. "Teekkr ederim. Viski ierim." Ellerinde iki bardaklar karlkl oturdular. Baklaryla birbirlerini tartmaya alyorlard. Sonunda Arden, "Mektubu alnca ardnz m? diye sordu. "Dorusu bu konuyu pek anlayamadm..." "Hm... Belki..." David, "Anladma gre," dedi. "Kz kardeimin ilk kocas Robert Underhay'i tanyormusunuz."

"Evet, Robert'i ok iyi tanrdm." Arden glmseyerek sigarasnn dumanlarn havaya doru fledi. "Siz onu hi grmediniz deil mi, Hunter?" "Hayr." "Hmm... Ho belki bylesi daha iyi." David sert bir sesle, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu. Arden sakin bir tavrla, "Bylece her ey daha kolaylam oluyor, dostum," dedi. "Sizi buraya kadar ardm iin zr dilerim. Ama..." Bir an durdu. "Rosaleen'i ie kartrmamann daha doru olacan dndm. Ona bo yere ac ektirmemeliyiz." "Ltfen amacnz aklar msnz?" "Tabii, tabii... ey... Underhay'in lmnde... phe eken bir taraf olduunu dndnz m hi?" "Ne demek istiyorsunuz?" "Underhay'in garip fikirleri vard. Bundan birka yl nce ortadan kaybolmasnn iyi olacan dnyordu. Belki bunun nedeni bir tr valyelikti. Belki de baka bir sorun vard. Underhay yerlileri ynetmesini iyi bilirdi. Onlara istedii yky anlatt rabilirdi. Ortadan kaybolmas, sonra baka bir adla binlerce kilometre tede bir yerde ortaya kmas onun iin ok kolayd." David, "nanlmayacak bir varsaym bu." "yle mi dnyorsunuz?" Arden glerek ne doru eildi. Parmaklaryla David'in dizine vurdu. "Ya bu yk doruysa, Hunter? Ha? Ne dersiniz. Ya doruysa?" "O zaman bunu destekleyecek kesin kantlar isterim." 66-67. "yle mi? Tabii ortada fazla kesin kant yok. Ama Underhay buraya, Warmsley kyne gelebilir. Buna ne dersiniz?" David alayla, "Hi olmazsa bu kesin saylr," dedi. "Evet kesin saylr ama byle bir ey Bayan Gordon Cloade iin de hi ho olmaz. nk o zaman kendisinin Bayan Gordon Cloade saylamayaca ortaya kar. Garip bir durum olur bu. Bunu siz de itiraf edersiniz sanrm." David, "Kz kardeim kocasnn ldnden emindi," diye karlk verdi. "kinci evliliini de bu inanla yapt." "Oras yle, aziz dostum. Oras yle. Benim buna bir diyeceim yok. Her yarg da ayn eyi syler. Hi kimse kz kardeinizi sulu bulamaz." David sert bir sesle, "Yarg m?" dedi. Beriki zr dilermi gibi konutu. "Kardeiniz iki kocal bir kadn saylr..." David mthi bir fkeyle, "Amacnz nedir?" diye bard. "Hemen heyecanlanmayn, canm. Kafa kafaya vermeli ve ne yapmamz gerektiini dnmeliyiz. Yani... kardeinizin karlar asndan. Hi kimse etrafa irkin dedikodularn yaylmasn istemez. Underhay'e gelince... O valye ruhlu bir adamd..." Bir an durdu. "Hl da yle ya." David sert bir sesle tekrarlad. "Hl?" "Evet, yle dedim." "Robert Underhay'in hayatta olduunu iddia ediyorsunuz. Peki, imdi nerede?" Arden ne doru eildi. Bir sr syleyecekmi gibi sesini alaltarak, "Bunu renmeyi gerekten istiyor musunuz, Hunter?" diye sordu. "Bunu bilmemeniz daha doru olmaz m? Rosaleen ve sizin iin Underhay'in Afrika'da lm olmas daha iyi deil mi?.. Underhay, Rosaleen'in ikinci kez evlendiini bilmiyor tabii. Eer bunu duysayd hemen ortaya kard. nk Rosaleen'e ikinci kocasndan ok para kald. Ama aslnda kardeinizin bunu almaya hakk yok... Underhay ok drst bir insandr. Karsnn hakk olmayan _68_ bir mirasa konmasna kesinlikle gz yumamaz." Durdu. "Ama... dediim gibi Underhay, Rosaleen'in ikinci kez evlendiini bilmiyor sanrm. Zavallnn durumu kt. ok kt." "Ne demek kt?" Arden ciddi bir tavrla ban sallad. "Sal ok bozuk. Bakma... zel tedaviye ihtiyac var. Ne yazk ki, pahalya malolan eyler bunlar." "Demek sal paraya bal!" "Evet. Artk her ey paraya bal. Zavall Underhay'in ise be paras yok." Arden ekledi. "Srtnda ve yanndakilerden baka bir eyi yok diyebiliriz..." David bir an odada etrafna baknd. Bir iskemleye konmu olan srt antas grd. Adamn bavulu olmad anlalyordu. "Acaba Underhay gerekten iddia ettiiniz gibi 'valye ruhlu' bir adam m?" Sesi hi de ho deildi. Arden, "Bir zamanlar gerekten yleydi," diye cevap verdi. "Ama hayat insanlar deitiriyor." Durdu, sonra usulca devam etti. "Gordon Cloade inanlmayacak kadar zengin bir adamm. Bazen milyonlar baz kimselerin kt yanlarnn uyanmasna neden olur."

David Hunter ayaa kalkt. "Size cevabm veriyorum: Cehenneme kadar yolunuz var." Arden aldrmad bile. Glmsyordu. "Evet, byle syleyeceinizi biliyordum." "Siz sadece aalk bir antajcsnz. imden blfnz grmek de gelmiyor deil." "Yani bu yky bakalarna aklamam m istiyorsunuz? Aslnda bu pek hounuza gitmeyecek. Ama dorusunu isterseniz, durumu aklamak niyetinde deilim. Ne de olsa baka alclar bulabilirim." "Ne demek istiyorsunuz?" "Cloade'lar unutmayn. Onlara gidip, 'Robert Underhay'in sa olduunu renmek hounuza gider mi?' diye sorarsam, herhalde sevinlerinden ldrrlar." 69. David dudak bkt. "Onlardan hibir ey alamazsnz. Hibirinin paras yok." "Ah, ama onlarla anlamaya varabilirim. Underhay'in sa olduu, Rosaleen'in Gordon Cloade'la olan evliliinin geerli saylma- i yaca kantland ve Gordon Cloade'un serveti onlara verildii gn, beni de grrler elbet." David bir sre sesini karmad. Sonra da kabaca, "Ka para istiyorsun?" dedi. Adam da ayn kabalkla cevap verdi. "Yirmi bin sterlin." "Olanaksz. Kardeimin ana paraya el srmeye hakk yok. Onun sadece belirli bir geliri var." "O halde on bin. Rosaleen bu paray kolaylkla bulur. Herhalde mcevherleri var?" David sesini karmad. Sonra birdenbire, "Pekl," dedi. Beriki cevap vermedi. Bu kolay zaferi onu artm gibiydi. "ok istemem. Pein para." "Para bulabilmemiz iin bize zaman vermen gerek." "Krk sekiz saat." "Gelecek sal olsun." "Pekl. Paray buraya getirirsin." David sesini karamadan Arden ekledi. "Seninle tenha bir korulukta ya da nehrin kysnda bulumak niyetinde deilim. Onun iin aklna byle eyler getirme. Paray gelecek sal, gece dokuzda buraya getirirsin." "ok phecisin..." ''Ben insanlar tanrm. zellikle senin gibileri." "yle olsun..." David odadan karak merdivenlerden indi. Yz fkesinden allak bullak olmutu. Beatrice Lippincot drt numaral odadan kt. Aradaki kapnn arkasndan ierde konuulanlar rahatlkla dinlemiti. Yanaklar heyecandan kzarm, gzleri prl prl parlyordu. Titreyen eliyle sar salarn dzeltti... _70 12 Londra'daki apartman katnn geni salonunda David Hunter bir aa bir yukar dolayordu.Byk bir koltukta oturan Rosaleen ise onu seyrediyordu. Gen kadnn rengi umutu, mavi gzleri korku doluydu. David, "antaj," diye homurdand. "antaj. Tanrm, ben bir antajcya para kaptracak adam mym?" Rosaleen akn ve endieli bir tavrla ban sallad. "Hayr." David, "Bilebilsem," dedi. "Bir bilsem..." Rosaleen hkrd. David devam etti. "Bu karanlkta arpmak...byle gzleri bal savamak..." Birdenbire dnd. "O zmrtleri ihtiyar Greato-rex'e gtrdn m?" "Evet." "Ka para verdi?" Rosaleen zntyle, "Drt bin," diye aklad. "Drt bin sterlin. 'Bunlar satmayacaksanz, sigortaya daha fazla prim demeye balayn,' dedi." "Evet, kymetli talarn fiyat iki misli artt. Neyse... O paray bulacaz.. Ama... bu sadece balang, Rosaleen. Bu adam bizim kanmz emecek. Kanmz emecek!" Gen kadn bard. "ngiltere'den gidelim! Kaalm buradan! irlanda'ya... Amerika'ya... baka bir yere gidemez miyiz?" David ona dik dik bakt. "Sen sava deilsin, Rosaleen. Sen kamay tercih ediyorsun." Rosaleen inledi. "Hatayd bu... Hata... Gnah..." "Bu sefer de dindarln tutmasn. Buna hi gelemem. Durumumuz ok iyiydi, Rosaleen. Hayatmda ilk kez istediime erimitim. Elime geirdiklerimi brakacak da deilim. Ama... u karanlkta savamak olmasayd. Sonuta adamnki blf olabilir. Bunu anlyorsun deil mi, Rosaleen. Herhalde Underhay, dndmz gibi Afrika'da bir yerde gml." Rosaleen titredi. "Sus David. Beni korkutuyorsun." Gen adam ona bakt. Kadnn yzndeki korkuyu farketmiti. Tavrlar deiiverdi. Rosaleen'in yanna oturarak onun souk ellerini avularnn arasna ald. "Hi kayglanma. Her eyi bana brak." Sadece sylediim gibi hareket et, yetiir. Bunu yapabilirsin, deil mi? Sana sylediim gibi davran."

"Zaten hep yle yapyorum, David." Gen adam gld. "Evet, gerekten yle. Korkma, bu dertten de kurtulacaz, Bay Enoch Arden'i yenmenin yolunu bulacam." "David, bir iir vard deil mi?.. Geri gelen bir adamla ilgili bir ey..." "Evet... Beni kayglandran da bu. Ama korkma, iin i yzn mutlaka reneceim." David ban sallad. "Be bin sterlin. Ar-den'e parann hepsini hemen bulamadm syleyeceim. Fakat onun Cloade'lara gitmesine engel olmam gerek. Belki de o szleri bo bir tehditti ama bundan emin olamyorum." Durdu. Gzlerinde dalgn bir ifade belirmiti. Kafas hzla alyordu. Sonra birdenbire gld. Neeli, pervaszca bir glt bu. Tehlikeli bir ie girimek zere olan bir insann kahkahas. Hem zevk, hem de meydan okuma vard. "Sana gveniyorum, Rosaleen. Neyse ki sana tmyle gvenebiliyorum." "Gvenmek mi?" Rosaleen iri gzlerini onun yzne dikti. "Hangi bakmdan." David glmsedi. "Sana sylenenleri yerine getirmek bakmndan. te baarl bir iin temeli de budur, Rosaleen." Bir kahkaha att. "Enoch Arden'i yenme iinin." .7213 Rowley byk eflatun zarf hafif bir hayretle at. Bunu kullanan da kimdi? Gen adam yine eflatun kda yazlm olan mektubu abucak okudu. Sevgili Bay Rowley, Size bu ekilde mektup yazmakla belki kstahlk ediyorum. Ama bilmeniz gereken baz eyler oluyor. Geen gece bana belirli bir kiiyi sormutunuz. Eer Geyik'e urarsanz, konuyu anlatabilirim. Hepimiz amcanz ld zaman servetinin yabanc ellere gemesine zlmtk. Bana kzmayacanz umarm. Olanlar gerekten bilmeniz gerek. Sayglarmla, BEATRICE LIPPINCOT Rowley, Geyik Hannn meyhane ksmna girerken, saat sekizi birka dakika geiyordu. Rowley tezgha yaklap bira istedi. Beatrice ona tatl tatl glmsedi. "Hogeldiniz, efendim." "Hobulduk, Beatrice. Mektubuna teekkr ederim." Kz ona abucak bir gz att. "Biranz vereyim, ondan sonra konuuruz." Barda Rowley'in nne brakrken hayatndan pek memnundu. Kendini nemli bulduu da anlalyordu. Gen adam hafif bir merakla, "Ne oluyor?" diye sordu. "Burada kalan bir yabanc var ya?.. Bay Arden. Hani siz onu sormutunuz." "Evet." _73_ "Ertesi gece de Bay Hunter gelip onu arad." Rowley ilgiyle doruldu. "David Hunter m?" "Evet. Bay Arden'i sorarken fkeli bir hali vard. Onun bir eye kzm olduunu anladm. Tabii o srada konuyu bilmiyordum." Beatrice bir an durup derin bir soluk ald. "Daha sonra ben havlu filan almak iin Bay Arden'inkinin yanndaki odaya girdim. Nedense aradaki kap biraz aralkt. Kimin atn bilmiyorum tabii." Rowley ban sallad. "Tabii..." Ama kapy mutlaka Beatrice aralad, diye dnyordu. "Tabii bu yzden Bay Arden'le Bay Hunter'n konumalarna istemeyerek kulak misafiri oldum... Duyduklarm beni artt..." Kz ona doru eilerek duyduklarn tekrarlad. Rowley'in yz anlamszd. Hatta aptalca bir grn vard. Beatrice szlerini bitirdikten sonra merakla Rowley'e bakt. Gen adam dald dncelerden ancak neden sonra uyanabildi. "Teekkr ederim, Beatrice... ok teekkr ederim..." Hzla meyhaneden kt. Beatrice dkrklna uramt. "Ben de Bay Rowley'in bir ey syleyeceini sandm," diye sylendi. 14 Rowley, Geyik'ten doru amcas Jeremy Cloade'un evine gitti. Aslnda tek bana harekete gemeyi yelerdi. Ama bu konuyu kurnaz ve tecrbeli bir avukatla konumas gerektiini biliyordu. Rowley'e kapy aan hizmeti kz, hanmla beyin yemekte olduklarn syledi. Rowley'i yemek odasna alacakt ama gen adam, "Amcam alma odasnda beklerim," dedi. Jeremy'yle yal-j nz konumak istiyordu. Frances'i bu ie kartrmak niyetinde deildi. Jeremy'nin alma odasnda bir aa bir yukar dolamaya balad. Yaz masasnn zerinde Frances'in tuvaletli bir resmi ve bir de Lord Edward Trenton'un fotoraf vard. Yanda ise gm ereveli bir resim

duruyordu. Jeremy'nin-kazada len olu Ant-hony'di bu. Gz fotorafa ilien Rowley yzn buruturarak dnd. Bir kotua oturup bu kez Lord Edward Trenton'un resmine bakmaya balad. Yemek salonunda Frances kocasna, "Acaba Rowley ne istiyor?" diye sordu. Jeremy yorgun bir tavrla iini ekti. "Herhalde iftlikle ilgili bir i var." Frances, "Rowley iyi bir gen," dedi. "Ama ok arkanl. Bana Lynn'le aralar pek iyi deilmi gibi geliyor." Jeremy dalgn bir tavrla mrldand. "Lynn... a, evet. Affedersin... doru drst dnemiyorum. Btn bu zntler..." Frances hemen onun szn kesti. "O konuyu dnme. Her ey yoluna girecek." "Bazen beni korkutuyorsun, Frances. O kadar pervaszsn ki. Durumu anlamyor musun?" "ok iyi anlyorum. Ve hi korkmuyorum. Hatta olduka eleniyorum, Jeremy." Jeremy, "te beni de korkutan bu ya," dedi. Kadn gld. "Haydi, ifti delikanly fazla bekletme. Bak bakalm ne istiyormu." Yemek odasndan karlarken, sokak kaps hzla vurularak kapatld. Hizmeti kz yanlarna gelip, "Bay Rowley daha fazla bekleyemeyeceini syledi," diye haber verdi. "Zaten konuaca konu da o kadar nemli deilmi..." .74. 75. 15 Lynn o sal gn akamzeri yrye kmt. i sklyordu. Kyde yaam ne kadar da tekdzeydi. Rowley'le aralar grnte eskisi gibiydi. Gelgelelim gen kz iin iin durumun hi de byle olmadn dnyordu. Ky skc bulmasna David Hunter'n kz kardeiyle birlikte birdenbire Londra'ya gitmesinin neden olduundan kukulanyordu. Akas, David Hunter insanda heyecan uyandran bir genti. Evde de rahat deildi artk Lynn. Annesinin ba sktka Ro-saleen'e gidip ondan bor isteyeceini seziyordu. Bunu dndke aklna David'in horgren szleri geliyordu tabii. Lynn skntl skntl patikada ilerledi. Akam oluyordu. Glgeler uzamaya balamt. Asl sorun Rowley ve ben, dedi kendi kendine. Onunla evlenmeyi gerekten istiyor muyum? Bir aacn dibine oturarak elini enesine dayad. Aada] yemyeil vadi uzanyordu. Tren bu yeilliklerin arasndan homur-dana homurdana ilerlemekteydi. Lokomotifin duman bir soru iareti gibi ge doru ykseliyordu. Lynn yine kendi kendine, Rowley'le evlenmek istiyor muyum, diye sordu. Onunla evleneyim mi?.. Onu seviyor muyum?.. Avrupa'ya almaya gitmeden nce ona ktm.. Ama... ben deitim. Eski Lynn deilim artk... Rowley ise... hep ayn Rowley... Peki, istediim nedir benim? Arkasndaki korulukta kuru dallar atrdad. Bir erkek kfretti. Gen kz, "David!" diye bard. "Lynn!" Koruluktan kan gen adamn yznde hayret dolu bi anlam vard."Burada ne iin var?" Gen adam komutu, kesik kesik soluk alyordu. Lynn, "Bilmem," dedi. "Oturmu dnyordum..." Garip bir tavrla gld. "Herhalde vakit bir hayli ge..." "Zamandan haberin yok mu?" Lynn dalgn dalgn bileindeki saate bir gz att. "Yine durmu. Ben saatleri aryorum." David, "Yalnz saatleri mi?" diye sordu. "Bunun nedeni canlln. Hayat dolu oluun." Gen kza yaklat. Lynn ise garip bir telaa kaplmt. Ayaa kalkt. "Hava iyice kararmaya balad. Eve dnmem gerek. Saat ka, David?" "Dokuzu eyrek geiyor. Artk bir tavan gibi komam gerek. Yoksa dokuzu yirmi gee Londra'ya hareket eden treni karacam." "Kye dndnden haberim yoktu." "Kkten baz eyler almam gerekti de. O trene yetimem art. Rosaleen apartmanda yalnz. Geceleri Londra'da yalnz kald m, korkmaya balyor." "Apartmanda m?" Lynn'in sesinde alay vard. David ac bir sesle, "Korkunun mantkla ilgisi yoktur," diye cevap verdi. "Depremde evin bana geerse..." Lynn birdenbire utand. "zr dilerim... Bunu unutmutum." "Evet her ey abucak unutuluyor! zellikle hayatta fazla sknt ekmemi olan kimseler ok unutkan oluyorlar. Sen de yle Lynn." Lynn, "Hayr," diye bard. "Ben yle deilim, David. Demin dnrken..." "Beni mi dnyordun?" Gen adamn eviklii kz artt. Daha ne olduunu anlayamadan, kendini David'in kollarnda buldu. Gen adam onu skca kendine ekerek kz scak ve fkeli dudaklaryla pt. "Rowley Cloade ha?" dedi. "O kaba ifti? Lynn, 77 sen benimsin!" Sonra ayn abuklukla onu brakverdi. "Treni karacam!" Hzla yamatan inmeye balad.

"David..." Gen adam omzunun zerinden seslendi. "Londra'ya varnca sana telefon edeceim!" Lynn, David'in alacakaranlkta kousunu seyretti. nce ve evikti gen adam. Hareketleri de ok uyumluydu. Gen kz dnerek evine doru gitmeye balad. Kafas karmakarkt. Evin kapsnn nnde bir an tereddtle duraklad. eri girmek istemiyordu. Annesinin sevgi dolu szlerini, merakl sorularn duymak houna gitmeyecekti. Annesi aa grd insanlardan be yz sterlin bor almt. Lynn usulca ieriye szlerek merdivenlerden yukarya karken, David'le Rosaleen'i aa grmeye hi hakkmz yok, diye dnd. Biz de onlar gibiyiz. Para uruna yapmayacamz ey yok. Dikkatle aynadaki grntsne bakyordu. Bir yabancnn yz bu... Sonra korkun bir fkeye kapld. "Rowley beni gerekten sevseydi, ne yapar yapar, be yz sterlin pekl bulurdu. Bunu David'den almama, gururumu bu ekilde krmama gz yummazd... David... Bana Londra'dan telefon edeceini syledi... Gen kz ryada gibi aaya indi. Kendi kendine, bazen ryalar da tehlikelidir, diyordu. 16 "Ah sen misin, Lynn'ciim?" Adela'nn sesinden birdenbire rahatlad anlalyordu. "Geldiini duymamtm ekerim. Eve dneli ok mu oldu?" "Evet, evet. Yukardaydm." _78 "Eve geldiin zaman bana haber ver, Lynn. Karanlk bastktan sonra kayg duymaya balyorum. Senin krlarda dolatn dnnce..." "Aman anneciim ben bebek miyim?" "Son zamanlarda gazetelerde korkun haberler kyor. Baz serseriler kzlara saldryorlarm." "Herhalde bunu kzlar kendileri davet ediyor." Lynn'in yznde garip, alayc bir glmseme belirmiti. Evet, kzlar tehlikeden holanyorlard. Kimse gvenlikte olmak istemiyordu artk... "Lynn'ciim, dinliyor musun?" Gen kz dald dncelerden uyand. Annesi bir eyler anlatyordu. "Ne dedin hayatm?" "Dnde nedimelerin giyecei elbiselerden... k modeller semek gerek." "Tabii, tabii..." Lynn odada dolayor, biblolar alyor, sonra tekrar yerine koyuyordu. "Byle huzursuz huzursuz dolaman art m? Benim de sinirlerimi bozuyorsun." "zr dilerim, anneciim." "Seni zen bir ey yok ya?" Lynn abucak, "Ne olabilir?" dedi. "Hemen aksileme, ekerim. imdi... Joan'a da nedimelik etmesini sylememiz gerek. Biliyorsun, annesi eski arkadalarm-dandr." "Joan'dan nefret ederim ben." "Biliyorum, ekerim. Ama kz nedime yapmazsak, annesi ok krlr." "Anneciim, bu benim dnm deil mi?" "yle Lynn ama..." "Ho, dn olup olmayaca da belli deil ya..." Aslnda bunu __79_ sylemek istemiyordu ama szler azndan kavermiti. Bayan Marchmont hayretle kzna bakt. "Lynn, ekerim, ne demek istiyorsun?" "Hi, hi..." "Rowley'le kavga m ettiniz yoksa." "Ne mnasebet! zlecek bir ey yok, anneciim." Ama Adela kzna zntyle bakyordu. Lynn'in bocaladn sezmiti. "Rowley'le evlendiin takdirde gvencede olacan dnyorum," dedi. Lynn dudak bkt. "Gvenlikte olmak isteyen kim?" abucak dnd. "Telefon mu ald?" "Hayr. Neden sordun. Biri mi arayacak?" Lynn ban sallad. Telefonun almasn beklemek de gurur krc bir eydi. Ama David o gece telefon edeceini sylemiti... Lynn, etmeli, diye dnd. Mutlaka etmeli! Ben galiba ldrdm... Evet, evet, iyice ldrdm... David neden beni bu kadar ekiyor? Lynn'in gzlerinin nnde David'in esmer, hznl yz belirdi. Bu grnty kafasndan kovmaya, onun yerine Rowley'i geirmeye alt. Rowley'in yakkl yzn, hafif glmseyiini, sevecen baklarn. Rowley beni gerekten seviyor mu? Eer bana bal olsayd, neden ona koup be yz sterlini istediimi anlard. yle mantkl bir tavrla konumaya kalkmazd... Telefon almaya balamt. Lynn derin bir soluk ald. Hole kp telefonu at. Kathie Yengenin ince, telal sesini duyunca da irkildi. "Lynn, ekerim, ben enstitdeki toplantnn ne zaman olduunu unuttum..." Sonra konutu da konutu.

Lynn uygun karlklar vermeye alt. "Ne kadar iyisin, Lynn'ciim. Hep zavall yengeciinin imdadna koarsn. Bilmiyorum, neden ben her eyi byle birbirine kartryorum... Ama bazen de her ey o kadar tersine dnyor ki... Aksilikler birbirini kovalyor... Bizim telefon bozuk. Kalkp bu telefon kulbesine geldim ama bir de baktm ki, yeteri kadar param yok. Dnmek zorunda kaldm ve..." Sonunda Kathie Yengenin gevezelii sona erdi. Lynn telefonu kapayarak oturma odasna dnd. Adela Marchmont hemen sordu. "ey miydi o?" Lynn, "Telefon eden Kathie Yengeydi," dedi. "Ne istiyormu?" "Her zaman yapt.gibi ileri kartrm." Lynn bir kitap alp koltua otururken, saate bir gz att. Evet daha erkendi. David'in telefon etmesine olanak yoktu daha. On biri be gee telefon yine ald. Gen kz bu kez ar ar yerinden kalkt. Fazla mitlenmemeliydi. Belki de yine Kathie Yenge aryordu... Ama hayr... "Warmsley ky 34 numara m? Miss Lynn Marchmont, Londra'yla konuabilir mi?" Lynn'in kalbi durdu adeta. "Ben Miss Marchmont'um." "Bir dakika..." Gen kz bekledi. Kark grltler... Sonra sessizlik. Telefon servisi de gitgide ktleiyordu. Lynn biraz daha bekledi. Sonra fkeyle dmeye arka arkaya bast. Sonunda baka bir kadnn sesi duyuldu. Kaytsz, souk ve ilgisiz. "Ltfen telefonu kapayn. Tekrar aranacaksnz." Gen kz kulakl yerine brakt.Tam oturma odasna giderken, telefon tekrar almaya balad. Lynn telala kotu. "Alo?" Bir erkek sesi, "Warmsley ky 34 numara m?" diye sordu. "Londra'dan Miss Lynn Marchmont'u aryorlar." "Benim." "Bir dakika..." Ses hafifledi. "Londra, konuun." Gen kz birdenbire David'in sesini duydu. "Lynn? Sen misin?" "David!" _80-_ 81 _ eytan Dnemeci - F:6 "Seninle konumam gerekiyordu." "Evet..." "Buraya bak, Lynn. Sanrm benim kp gitmem daha iyi ola-j cak." "Ne demek istiyorsun?" "ngiltere'den ayrlmam daha doru olacak sanrm. Aslinde kolay bu. Rosaleen'e buradan kolay kolay gidemeyeceimizi syj ledim, nk kyden ayrlmak istemiyordum. Ama btn bunlarr ne yarar var? Sen ve ben olacak ey deil bu. Olaanst bir sn, Lynn. Bana gelince... Ben serserinin, ahlakszn biriyim... Her zaman yleydim zaten... Senin uruna uslanacam dnerek hayallere kaplma. Bunu isteyebilirim ama herhalde sonulandra-mam. Onun iin senin o arkanl Rowley'le evlenmen daha iyi olur. Hayatn boyunca bir tek gn bile kayg duymazsn. Oysa benimle birlikte cehennem hayat srersin." Lynn orada, elinde telefon, ylece duruyordu. "Lynn orada msn?" "Evet buradaym." "Bir ey sylemiyorsun..." "Sylenecek ne var?" "Lynn?" "Evet..." Ne garip, t buradan David'in heyecann hissediyordu. Gen adam usulca kfretti. Sonra da, "Herkesin can cehenneme," diye bararak telefonu kapatt. Bayan Marchmont oturma odasndan kt. "ey miydi o?" "Yaln numara..." Lynn abucak merdivenlere doru gitti... 82 _ 17 Gladys adl hizmeti be numaral odann kapsna hzla vurdu. Saatin on olmasna ramen Bay Arden'in kapnn nne braklm olan ay tepsisini almam olduunu farketmiti. Tekrar kapy yumruklad. erden cevap alamaynca da, tokma evirerek odaya girdi. Bay Arden'in ge vakitlere kadar uyuma alkanlnn olmadn biliyordu. Adam borcunu demeden kam olabilirdi. Bazen byle olaylarla karlayorlard.

Ama Enoch Arden adn kullanan adam handan kamamt. Odann ortasnda yzkoyun yatyordu. Gladys tptan anlamazd ama daha ilk bakta Arden'in lm olduunu anlad. Ban arkaya atarak avaz avaz bard, sonra da deli gibi odadan frlad. Merdivenlerden inerken hl haykryordu. "Miss Beatrice!... Miss Beatrice!" Beatrice kendi odasndayd. Dr. Lionel Cloade'a kestii parman sardrmakla meguld. Gladys top gibi odaya dalnca, doktor da elindeki sarg bezini yere drd. "Miss Beatrice!" Doktor fkeyle, "Ne var?" diye sordu. Beatrice de, "Ne oldu?" dedi. "Be numaradaki mteri... Yerde yatyor... lm..." Doktor bir hizmeti kza bakt, bir Beatrice'e... Beatrice ise nce Gladys'e bakt, sonra doktora... Sonunda Lionel Cloade akn akn, "Sama," diye mrldand. "Sama." "Adam lm..." Gladys zevkle ekledi. "Kafas patlam..." Doktor, Beatrice'e bakt. "Belki benim bakmam..." _83 "Ltfen, Dr. Cloade. Ama... bana bu olamazm gibi geliyor..." Yukar ktlar. Gladys en nden gidiyordu. Dr. Cloade, Ar-den'e bir bakt. Sonra da yere diz kerek zerine eildi. Tekrar ban kaldrd zaman tavrlar deimiti. Ciddi ve otoriter bir ta-1 vrla Beatrice'e, "Polise telefon edin," dedi. Beatrice dar kt. Gladys de peinden. Kk hizmeti kz heyecanla, "Ay, Miss Beatrice," diye fsldad. "Bir cinayet mi bu?" Beatrice telala sar salarn dzeltti. Sonra da sert bir sesle bard. "Dilini tut, Gladys. Bir olayn cinayet olup olmadn renmeden bundan o ekilde sz etmek, iftira demektir. Seni tuttuklar gibi, yargcn karsna karverirler, karmam. Byle bir dedikodu kmas Geyik Han iin de iyi olmaz." Sonra ekledi. "Haydi git, kendine ay yap. Buna ihtiyacn olduu belli." "Gerekten yle, Miss Beatrice. Midem altst oldu. Size de bir fincan ay getireyim." Beatrice, hayr, demedi... 18 Bamfetti Spence masann dier tarafnda oturan Beatrice Lippincot'a bakt. Kz dudaklarn iyice bzmt. "Teekkr ederim, Miss Lippincot. Demek btn hatrlayabildiiniz bu kadar?" "Evet, efendim..." Kz mitle sordu. "Bu bir intihar olabilir, deil. mi, efendim?" Bamfetti Spence bir insann kafatasnn arkasn kerte- i rek intihar edemeyeceini sylemedi. zellikle bunu elik kmr maasyla yapmasna olanak yoktu. Onun yerine, "Sonuca var- 84 _ 5 makta acele etmemeli," diye mrldand. "Teekkr ederim, Miss Lippincot. zellikle gelip bize o konumay anlattnz iin..." Kz ktktan sonra Spence dnmeye balad. O konuma gerekten zerinde durulacak gibiydi. Komiser yardmcs Graves kapdan ban uzatarak, Bay Rowley Cloade'un beklediini haber verdi. Spence kafasn sallad. Graves de gen adam ieri soktu. "Gnaydn, Bay Cloade. Sizi grdme ok memnun oldum. u meseleyi aydnlatabilecek bir ey biliyor musunuz? Geyik Hannda ldrlen adam kastediyorum." Spence, Rowley'in sorusuna baka bir soruyla karlk verdiini duyunca ard. "O adamn kimliini tespit ettiniz mi?" Spence ar ar, "Hayr," dedi. "Deftere, 'Enoch Arden' yazm. Ama eyalarnn arasnda onun gerekten Enoch Arden olduunu gsterecek bir tek ey yok." Rowley kalarn att. "Bu biraz garip deil mi?" Gerekten yleydi ama bamfetti olayn bu yann Rowley'le konumak niyetinde deildi. Nazik bir tavrla, "Bay Cloade," dedi. "Asl sorular benim sormam gerekiyor. Dn gece Arden'i grmeye gitmisiniz. Bunun sebebi nedir?" "Beatrice Lippincot'u tanyorsunuz, deil mi? Geyik'de alyor..." "Tabii... Gelip bana olay anlatt." Rowley'in rahatlam gibi bir hali vard. "yi... Onun bir polis olayna karmaktan korkacan sanmtm. Bazen o tip insanlar garip davranrlar." Spence ban sallad. Rowley szlerine devam etti. "Beatrice, bana duyduu o konumay anlatt. Bu durum kuku uyandrd bende. Yani... bu konu bizi de ilgilendirirdi." 85. Bamfetti yine ban sallad. Gordon Cloade'un lm onu da ilgilendirmi, btn kydekiler gibi ailenin hakszla uradn dnmt.

Rowley, "Size olayn ayrntlarn anlatmama gerek yok," dedi. "Rosaleen Cloade'un ilk kocas hayatta olduu takdirde, btn ailenin durumunun deieceini siz de biliyorsunuz. Byle bir eyin olabileceini ilk kez Beatrice'in szlerini duyduum zaman anladm. Rosaleen'in gerekten dul olduunu sanyordum. Akas, bu haber beni ok artt. Bu konuyu dnmem gerekirdi." Spence tekrar ban sallad. Rowley'in kafasnn ar altn o da bilirdi. Gen adam, "nce amcamla konumay dndm," diye aklad. "Yani avukat olanyla..." "Bay Jeremy Cloade'la m?" "Evet... Hemen oraya kotum. Sekizi geiyordu sanrm. Onlar yemektelerdi. Jeremy'nin alma odasnda bir koltua oturarak onu beklemeye baladm. Bir yandan da konuyu dnyordum." "Evet?" "Sonunda ii amcama amadan nce biraz incelememin doru olacana karar verdim. Avukatlarn hepsi de birbirlerinin ayn oluyorlar. ok ar, ok tedbirli... Tmyle emin olmadka bir tek adm bile atmyorlar. Durumu, bildiiniz gibi garip bir biimde renmitim. Onun iin Geyik'e giderek Arden denilen o adam grmeye karar verdim." "yle de yaptnz sanrm?" "Evet. Hemen Geyik'e dndm." "Saat kata?" Rowley dnd. "Durun bakaym... Sekiz buukta herhalde... Veya dokuza yirmi kala..." "Evet?" "Onun hangi odada olduunu biliyordum. Beatrice oda numa_86 rasn sylemiti. Yukar karak Arden'in kapsna vurdum. eriden 'Buyurun' dedi. Ben de odaya girdim." Rowley duraklad. "Sanrm, ii pek iyi idare edemedim, Bay Spence. eri girdiim srada btn kozlarn bende olduunu dnyordum. Ama Arden zeki bir adamd sanrm. Azndan kesin bir laf alamadm. Ona, antaj yaptn rendiimi ima ettiim zaman korkuya kaplacan dnmtm. Ne var ki, szlerim onu elendirdi. Bana byk bir kstahlkla, 'Alclardan msnz?' diye sordu. 'O pis oyunu benimle oynayamazsnz,' dedim. 'Benim saklanacak bir eyim yok...' O zaman szlerini yanl anladm syledi. 'Konu u,' dedi. 'Benim satacak bir eyim var. Siz alc msnz?' Sordum. 'Ne demek istiyorsunuz?' Gld. 'Siz... daha dorusu btn aile Afrika'da ld bildirilen Robert Underhay'in hayatta olduunu gsteren kesin kantlara ka para verirsiniz?' Kzdm. 'Bunlara neden para verelim?' dedim. Pis pis gld. 'nk bu akam bir alc gelecek. O bana Robert Underhay'in ldn gsteren kesin kantlar iin para veriyor.' Sonra... korkarm sonra tepem atverdi. Ailemin byle kirli ilere girimeye alk olmadn syledim. 'Underhay gerekten sasa, bunu renmek kolay,' dedim. Gld, gld. Ve ok garip bir sesle, 'Benim yardmm olmadka bunu kantlayamazsnz,' dedi. Bu szleri sylerken hali bir tuhaft." "Sonra?" "Akas eve dnerken ok kayglydm. Bana ileri bsbtn kartrmm gibi geliyordu. Keke ii Jeremy Amcama braksay-dm, diye dnyordum. Ne de olsa avukatlar hilekr insanlarla konumasn daha iyi bilirler." "Geyik Hanndan kata ayrldnz?" "Bilmiyorum... Bir .dakika, bir dakika... Dokuza geliyordu sanrm. nk kyden geerken radyoda saati bildiren ddn aldn duydum." 87 "Arden kimi beklediini syledi mi? Sz ettii alc kimmi?" "Sylemedi. Ben David Hunter olduunu dndm tabii. Baka kim olabilirdi?" "Bu ziyaret onu korkutmuyor muydu?" "Hayr, durumdan ok honut grnyordu." Spence eliyle masada duran ar maay iaret etti. Yannda cam krlm bir kol saati, zerinde marka olan kk altn bir akmak, yaldzl kabyla bir ruj duruyordu. "Bu maa minede miydi, Bay Cloadd? Bunu farkettiniz mi?" "O maay m? Hayr, sanmyorum. minede ate yoktu." Rowley oday gzlerinin nnde canlandrmaya alt. "Herhalde bu maa minenin nnde duruyordu ama onu farketmedim. Ar-den'i bununla m..." "Evet, kafasn bununla ezmiler." Rowley kalarn att. "ok garip. David Hunter, ince bir adam. Arden iriyar, gl kuvvetli." Bamfetti ifadesiz bir sesle, "Polis doktoruna gre, Arden'in bana arkadan vurulmu," dedi. "Maann sapyla da kafasna yukardan darbeler indirilmi." Rowley dnceli bir tavrla konutu. "Arden, kendinden pek emindi. Ama dorusu ben para szdrmaya kalktm bir insana hibir zaman arkam dnmezdim. zellikle David Hunter gibi gzpek birine... Arden'in fazla tedbirli biri olmad anlalyor." Spence alayla, "Tedbirli olsayd," diye karlk verdi. "imdi hayatta olurdu."

Rowley heyecanla, "Keke hayatta olsayd," dedi. "imdi btn ileri karmakark etmiim gibi geliyor bana. fkelenip dar frlamasaydm, belki ondan iimize yarayacak bir eyler renebilirdim. Keke ailenin de 'alclar' arasnda olduunu syleseydim. Ancak bu da gln olurdu. Rosaleen ve David'le baa kmamz olanakszd. Btn para onlarda. Btn aile birlesek yine de be yz sterlin bile bulamazdk." _ 88_ Spence masadaki altn akma ald. "Bunu daha nce grm mydnz?" Rowley kalarn att. "Evet, bir yerde grdm... Ama nerede olduunu hatrlamyorum. Hem de yaknlarda grdm bunu... Hayr, hatrlayamayacam." Elini uzatt. Ama bamfetti akma Rowley'e vermedi. Onu masaya brakarak bu kez ruj tpn ald. "Ya bunu?" Rowley gld. "Bunlar benim anlayacam eyler deil, Bay Spence." Bamfetti dnceli bir tavrla eline biraz ruj srd. Ban yana eerek boyaya beeniyle bakt. "Esmer bir kadnn kulland bir ruj bu." "Siz polisler de amma acayip eyler biliyorsunuz." Rowley ayaa kalkt. "Demek siz len adamn kim olduunu kesinlikle bilmiyorsunuz?" "Bu konuda bir fikriniz mi var, Bay Cloade?" Rowley ar ar, "Hayr," diye mrldand. "Sadace merak ettim. Underhay'i ancak o adamn yardmyla bulabilirdik. Arden ld. Artk bilmem Underhay'in izini nasl yakalayabileceiz." Spence, "Olay gazetelere yansyacak, Bay Cloade," dedi. "Underhay sasa, yazlanlar okuyacak tabii. O zaman ortaya kmas olasdr." Rowley buna pek inanmyor gibiydi. "Belki..." "Bundan pek emin deilsiniz galiba?" "Bence birinci raundu David Hunter kazand." Spence ban sallad. "Belli olmaz." Rowley dar karken, bamfetti masadan tekrar akma alarak zerindeki D.H. markasna bakt. Sonra da komiser yardmcsna dnd. "Pahal bir ey bu. Kimin olduunu renmek de kolay. akmak mutlaka Gre-atorex'den veya Bond Street'teki dier mcevhercilerden birinden alnmtr. Bunu renmeli." _89_ "Peki, efendim." Spence kol saatine bakt. Cam krlm ve saat dokuzu on gee durmutu. "Bununla ilgili rapor aldn m, Graves?" "Evet, efendim. Saatin zemberei krlm." "Ya ayar yeri?" "O gayet iyi alyor, efendim." "Sence bu saat bize ne sylyor, Graves?" Komiser yardmcs yorgun bir tavrla cevap verdi. "Bize cinayet saatini haber veriyor sanrm." Spence "Ah," dedi. "Sen de benim gibi uzun yllar polislik edersen, sonunda biraz pheci olursun. zellikle krk bir saat gibi delillerden hemen kukulanrsn. Akreple yelkovan uygun bulduun saate getir, sonra da cam krver. Saat de dursun. Ondan sonra da cinayet ilendii srada baka yerde bulunduunu syle. Tabii bu kez katil byle bir ey yapmam olabilir. Ama ben cina-yatle ilgili saat konusunda hemen karar vermek niyetinde deilim. Polis doktoru Arden'in sekizle on bir aras ldrlm olduunu syledi." Graves hafife ksrd. "Furrowbank'deki bahvan yardmcs Edward, David Hunter'n saat yedi buua doru yan kapdan ktn grdn syledi. Hizmetiler onun kyde olduunu bilmiyorlarm. Hunter'n Bayan Gordon'la Londra'da olduunu san-yorlarm. Ancak onun bu civarda olduu kesin." Spence ban sallad. "Evet... Hunter'dan o gece neler yaptn renmek isterim." Graves akman zerindeki markaya bakt. "Durum ortada, efendim." Spence, "Hm," dedi. "Ama unun da aklanmas gerek." Ruju iaret ediyordu. "O, gardrobun altndan kt, efendim. Oraya aylar nce yuvarlanm olabilir." 90_ "Onu aratrdm. O odada kalan son kadn mteriyi sordum. Kadn oraya hafta nce gelmi. Biliyorum son zamanda otellerde servis ok bozuldu ama herhalde Geyik'te de haftada bir gardrobun altn sprrler. Ayrca han gerekten temiz bir yerdir." "Arden'in bir kadnla ilikisi olduundan hi sz edilmedi, efendim." "yle. te onun iin de bu ruj ilgimi ekiyor." 19 Spence, Rosaleen Cloade'un Londra'da oturduu lks apartmann kapcsyla konuuyordu. "Bayan Cloade kanc katta?" "nc katta, efendim. Ama nce telefonla geldiinizi haber vermem gerek." Spence, "Demek Bayan Cloade burada?" dedi. "Ben onun kyde olduunu sanyordum."

"Hayr, efendim. Geen cumartesiden beri burada." "Ya Bay David Hunter?" "O da burada efendim." "Londra'dan hi ayrlmad m?" "Hayr, efendim." "Dn gece de evde miydi?" riyar kapc birdenbire sinirleniverdi. "Ne oluyor? Herkesin hayat hikyesini mi reneceksiniz?" Spence usulca kimliini gsterdi. k niformal kapcnn fkesi hemen geti. "zr dilerim, efendim. Sizin kim olduunuzu anlayamazdm tabii." "imdi... Bay Hunter dn gece evde miydi?" "Evet, efendim. Evdeydi. Daha dorusu ben yle sanyorum. Bana gideceine dair bir ey sylemedi." 91 _ "Yani iki kardein de dn gece apartmanda olduklarn sanyorsunuz." "Evet, efendim." "Yemek konusunda ne yaparlar?" "Apartmanda yemek servisi var, efendim. Ama Bayan Clo-ade'la Bay Hunter daha ok darda yemek yerler." "Ya kahvalt?" "Onu bizim restorandan getiriyorlar." "Onlara bu sabah kahvalt verilip verilmediini renebilir misiniz?" "Tabii, efendim. Hemen restorana telefon edeyim." Spence ban sallad. "Ben yukar kyorum. Sonucu bana, tekrar aaya indiim zaman bildirirsiniz." "Peki, efendim." Spence asansre binerek yukar kt. Onu lks dairenin kapsn David Hunter at. Gen adam bamfettii tanmyordu. Sert bir sesle, "Ne var?" dedi. "Siz Bay Hunter misiniz?" "Evet." "Ben Bamfetti Spence. Sizinle konuabilir miyim?" "Affedersiniz, Bay Spence." David glmsedi. "Sizin bir ey sattnz sandm. eri buyurun." Bamfettii zarif, modern eyalarla denmi bir salona soktu. Rosaleen Cloade pencerenin nnde duruyordu. Onlarn ieri girdiklerini duyunca dnd. David Hunter, "Bamfetti Spence, Rosaleen," dedi. "Oturun Bay Spence. ki ier misiniz?" "Hayr, teekkr ederim, Bay Hunter." Rosaleen de geip koltuklardan birine oturdu. Arkas pencereye dnkt. Ellerini skca birbirine kenetlemiti. David bir kutuyu uzatt. "Sigara?" "Teekkr ederim..." Spence bir sigara alarak bekledi. Dikkatle de David'e bakyordu. Gen adam elini cebine soktu. Sonra kalarn atarak etrafna baknd. Masadaki kibrit kutusunu alarak Spence'in sigarasn yakt. Sonra rahat bir tavrla, "Kyde ne oldu?" diye sordu. "Bizim a karaborsacla m balad? Dorusu kadn bize yle ahane yemekler hazrlyor ki, bazen ben bile pheleniyorum." Bamfetti, "Sorun bundan daha ciddi," dedi. "Dn gece Geyik Hannda bir adam ld. Belki haberi gazetelerde okudunuz?" David ban sallad. "Hayr, byle bir eyi okumadm. Adama ne oldu?" "lm normal deil, cinayete kurban gitti. Biri kafasn krd." Rosaleen bouluyormu gibi bir ses kard. David abucak atld. "Ltfen ayrntlarn zerinde fazla durmayn. Kz kardeimin sal yerinde deil. Yannda kandan ve korku verici olaylardan sz edilince fenalk geiriyor." Spence mrldand. "zr dilerim. Odada fazla kan yoktu. Ama olayn cinayet olduu kesin." David kalarn kaldrd, "Beni meraklandryorsunuz. Peki bu olayn bizimle ne ilgisi var?" "Bize ldrlen adam hakknda bilgi verebileceinizi umuyoruz, Bay Hunter." "Ben mi?" "Cumartesi gecesi onu grmeye gitmisiniz. Adamn ad, daha dorusu handakilere verdii isim: Enoch Arden." "A, evet, imdi hatrladm." David sakin bir tavrla konumutu." "Evet. Bay Hunter?" "Ne yazk ki, size pek yardmm dokunamayacak. Onun hakknda hemen hemen hibir ey bilmiyorum." "Onu grmeye neden gittiniz?" "Bilinen yklerdendi... Baz yerlerden, birtakm kiilerden sz etti." David omzunu silkti. "Korkarm benden para koparmaya alyordu. Anlattklarnn yars uydurmayd." "Ona para verdiniz mi?"

David cevap vermeden nce hafife duraklad. "Be sterlin... ans getirsin diye." "Demek birtakm kiilerden sz etti. lerinde bildikleriniz var myd?" "Evet." "Robert Underhay'den de sz etti mi?" Sonunda Spence'in istedii oldu. David dikleti. Rosaleen hafife bard. David, "Bunu neden sordunuz?" dedi. htiyatl bir tavrla ba-.' mfettie bakyordu. Spence ksaca, "Bu konuda baz eyler rendik," diye cevap verdi. Ksa bir sessizlik oldu. Spence, David'in kendisini szdnn, baklaryla tarttnn farkndayd. Sakin sakin bekledi. David sordu. "Robert Underhay'in kim olduunu biliyor musunuz?" "Bu soruyu siz kendiniz cevaplandrsanz." "Robert Underhay kz kardeimin ilk kocasyd. Birka yl nc< Afrika'da ld." Spence abucak sordu. "Bundan emin misiniz, Bay Hunter?" "Tabii eminim." David kadna dnd. "yle deil mi, Rosaleen "Evet, evet." Rosaleen abuk abuk, soluk solua konut "Robert stmadan ld. zc bir olayd..." "Bazen etrafa gerekle ilgisi olmayan ykler yaylr, Bayan Cloade." .94Gen kadn cevap vermedi. Spence'e deil, aabeysine bakyordu. Ksa bir sessizlikten sonra, "Robert ld," diye mrldand. Spence, "Aldmz bilgiye gre," dedi. "Enoch Arden, Robert Underhay'in arkada olduunu iddia etmi. Ayrca size Underhay'in sa olduunu da sylemi, Bay Hunter." David ban sallad. "Sama. Sama..." "Yani konumanzda Robert Underhay'in adnn kesinlikle gemediini mi sylemek istiyorsunuz?" David sevimli bir tavrla glmsedi. "Underhay'in ad geti tabii. Zavall adam Underhay'i tanyormu." "Ortada antajla ilgili bir durum yok muydu, Bay Hunter?" "antaj m? Ne demek istediinizi anlayamadm." "Gerekten anlayamadnz m, Bay Hunter? Ha, aklma gelmiken, dn gece yediyle on bir aras neredeydiniz?" "Bay Spence, bu sorunuzu cevaplandrmay reddedersem?" "ocuka davranmyor musunuz, Bay Hunter?" "Hayr, davranmyorum. Bu ekilde sorguya ekilmekten holanmam. Hibir zaman da holanmadm." Spence bu szlerin doru olabileceini dnd. Sonra da dnp Rosaleen'e bakt. Gen kadn hemen atld. "David, neden soruya cevap vermiyorsun?" "Aferin, Bayan Cloade. Benim baz eyleri aydnlatmaya altm siz de anladnz." David bard. "Kz kardeimi sktrmaktan vazgein! Dn nerede olduum o kadar nemli mi? Kydeydim veya Timbuk-tu'daydm." Spence uyarr gibi, "Resmi soruturmaya arlacaksnz," dedi. "Orada da sorulan sorular cevaplandracaksnz." "O halde ben de resmi soruturmaya kadar beklerim. Artk kp gider misiniz?" _95 "Pekl, efendim." Bamfetti sakin bir tavrla ayaa kalkt "Ama nce Bayan Cloade'a bir ey sormam gerek." "Kardeimin zlmesini istemiyorum." "Tabii, tabii. Yanlz onun cesede bakmas ve adam tanyp tanmadn bana sylemesi gerek. Byle bir talepte bulunmaya hakkm olduunu unutmayn. Bu iin er ya da ge yaplmas gerek. Onun iin Bayan Cloade imdi benimle gelsin de, bu ii -zmleyelim. Arden'in Robert Underhay'i tandndan sz ettiini duyan bir tanmz var. O halde belki Arden, Bayan Underhay'i de tanyordu. Eer adamn ad Enoch Arden deilse, o zaman asl adn renmemiz iyi olur." Rosaleen, Spence'in beklemedii bir ey yapt. Ayaa kalkarak, "Tabii gelirim," dedi. Spence, David'in tekrar barmaya balamasn bekledi. Ama onun gldn grnce ard. David, "Aferin Rosaleen," diyerek ban sallad. "Bu konuyu ben de ok merak ediyorum. Sen o adamn adn aklayabilirsin." Spence gen kadna bakt. "Kydeyken Arden'i grmediniz mi?" "Hayr. Cumartesi gnnden beri buradaym." "Oysa Arden kye cuma gn geldi..." Rosaleen sordu. "Sizinle imdi mi geleyim?" Bu szleri sz dinleyen kk bir kz tavryla sormutu. Bamfetti istememesine karn gen kadn yine de takdir etti. Rosaleen'de ummad bir uysallk vard. "yle yaparsanz ok memnun olurum, Bayan Cloade. Baz eyleri ne kadar abuk renirsek, bizim iin o kadar iyi olur. Korkarm buraya arabayla gelmedim." David telefona gitti. "Biz de yle. Ama bir araba kiralayabiliriz..." Spence, "yi olur," dedi. "Ben sizi aada bekleyeceim..."

96 Bamfetti asansrle aaya indii zaman kapcyla karlat. "Evet?" "kisi de dn gece katta yatmlar,efendim. Sabah saat dokuz buukta da kahvalt istemiler." "Bay Hunter'n dn akam kata geldiini bilmiyor musunuz?" "Korkarm bu konuda baka bir bilgim yok, efendim." Yolda fazla konumadlar. Morgun kapsndan girerlerken Ro-saleen'in rengi iyice utu. Elleri de titriyordu. David kaygyla ona bakarak sanki kadn kk bir ocukmu gibi konumaya balad. "Bu i bir, iki dakikada olup bitecek, yavrum. Endielenecek, korkacak bir ey yok. Sen bamfettile ieri gir. Ben seni burada beklerim. Olay gznde bytme. Adamn uykudaym gibi bir hali olacak." Rosaleen usulca ban sallayarak ona elini uzatt. David elini hafife skt. "Haydi bakalm, cesaret km." Rosaleen, Spence'in peinden ilerlerken g duyulur bir sesle, "Belki benim korkan biri olduumu dnyorsunuz," diye mrldand. "Ama o korkun gece... Londra'daki o felaket gecesi... evde herkes lmt... bir ben vardm... bir ben..." Spence efkat dolu bir sesle, "Durumu anlyorum, Bayan Cloade," dedi. "Banzdan korkun bir felaket getiini de biliyorum. Ama merak etmeyin, bu i ancak bir dakika srecek." Spence'in iareti zerine lnn zerindeki rty atlar. Rosaleen eilerek isminin Enoch Arden olduunu syleyen adama bakt. Gen kadnn hemen yannda duran bamfetti ise dikkatle onu szyordu. Rosaleen, lye merakla bakt. Ne irkilmi, ne Arden'i tanm gibi bir ifade belirmiti yznde. Sadece lye uzun uzun bakt, sonra da usulca ha kard. "Tanr onu huzura kavutursun." Ba 97 eytan Dnemeci - F:7 mfettie dnd. "Bu adam mrmde grmedim. Onun kim olduunu bilmiyorum." Spence, ya sen dnyann en byk oyuncususun ya da doruyu sylyorsun, diye dnd. Bamfetti daha sonra Rowley Cloade'a telefon etti. "Bayan Gordon Cloade'u buraya getirdim. lnn Robert Underhay olmadn kesinlikle syledi. Adam o ana kadar hi grmediini de aklad. te byle." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Rowley ar ar, "imdi ne olacak?" diye sordu. "Jrinin kadna inanacan sanyorum. Sonu olarak elimizde onun iddiasn rtecek delil yok." Rowley, "Evet..." deyip telefonu kapatt. Sonra kalarn atarak Londra telefon rehberini ald. Dikkatle P harfiyle balayan adlar okumaya balad. Sonunda bir isimde durdu. stediini bulmutu. 20 Hercule Poirot ua George'a aldrd sonuncu gazeteyi de dikkatle katlad. Fazla bir ey renememiti. Resmi soruturma on be gn ileriye atlmt. Polis Enoch Arden'i tanyanlarn kendilerine bavurmasn istiyordu. Poirot gazeteyi zenle dierlerinin zerine brakarak dnmeye balad. Bu olay onu ilgilendiriyordu. Bayan Lionel Clo-ade'un ziyaretini anmsad. Sonra Bay Porter'in kulpte Gordon Cloade'un kars hakknda sylediklerini... Bamfetti Spence'le vaktiyle tanmt. Sonra arkada gen Mellon, Warmsley yaknnda bir yerde oturuyordu. Ayrca Mellon, Jeremy Cloade'u da tanyordu. 98 Poirot, Mellon'a telefon edeyim mi, yoksa etmeyeyim mi, diye dnrken, George ieri girerek Rowley Cloade adnda birinin onu grmek istediini haber verdi. Hercule Poirot memnun bir tavrla, "Hah," diye mrldand. "Onu ieriye al." Odaya yakkl, kaygl yzl gen bir adam girdi. Sze nereden balayacan bilmezmi gibi bir hali vard. Poirot ona yardm etmeye alt. "Evet, Bay Cloade, sizin iin ne yapabilirim?" Rowley Cloade, Belikal dedektifi biraz da pheli baklarla szyordu. Poirot'nun gr by, gereinden fazla k oluu, sivri burunlu rugan ayakkablar, tam anlamyla ngiliz olan bu gencin duraksamasna neden olmutu. Poirot bunun farkndayd tabii. in iin glyordu. Sonunda Rowley Cloade ar ar konumaya balad. "Korkarm size kim olduumu anlatmam gerekecek. Beni tanmyorsunuz..." Poirot, Rowley'in szn kesti. "Oysa ben adnz gayet iyi biliyorum. Yengeniz de geen hafta beni grmeye geldi. "Yengem mi?" Rowley'in az bir kar ak kalmt. Byk bir hayretle Poirot'ya bakyordu. "Bayan Lionel Cloade yengeniz sanrm?" diye ekledi Poirot. Rowley'in aknl daha da artt. "Kathie Yenge? Yani... Lionel Cloade... ama olanaksz..." Poirot ban sallad. "Deil..." "Kathie Yengenin sizinle ne ilgisi var?" Poirot, "Anladma gre onu bana ruhlar yollam," diye aklad.

"Tanrm..." Rowley rahatlam gibiydi. Poirot'nun phelerini gidermek istermi gibi, "Yengem zararszdr," dedi. Poirot mrldand. "Acaba?" 99"Ne demek istiyorsunuz?" "Bir insann tmyle zararsz olduu iddia edilebilir mi?" Rowley ona aknlkla bakt. Belikal dedektif iini ekti. "Bana bir ey sormaya geldiniz sanrm." Rowley'in yznde yine o kaygl ifade belirdi. "Korkarm, olduka uzun bir yk..." Poirot da bundan korkuyordu. Ayrca Rowley Cloade'un hemen konuya giriveren bir tip olmadn sezmiti. Rowley konumaya balarken, o da arkasna yaslanarak gzlerini kapatt. "Amcam Gordon Cloade..." Poirot hemen, "Gordon Cloade hakknda bilgim var," dedi. "yi. O halde durumu aklamama gerek yok. Amcam lmnden birka hafta nce evlenmiti. Underhay adnda gen bir dulla. Kadn amcamn lmnden beri kyde oturuyor. Hepimiz de onun ilk kocasnn Afrika'da stmadan ldn sanyorduk. Ama imdi... bunun doru olmamas ihtimali var." "Ah..." Poirot dorulup oturdu. "Bu sonuca nasl vardnz?" Rowley, Enoch Arden'in kye geliini anlatt. "Belki olay gazetelerde okudunuz..." Poirot yine gen adama yardma alt. "Evet, evet, okudum." Rowley olanlar, Beatrice'in duyduklarn anlatt. "Tabii konumann, kzn anlatt biimde olup olmadn bilmiyoruz. Beatrice abartyor olabilir. Belki de duyduklarn tmyle yanl anlad." "Kz yksn polise de tekrarlad m?" Rowley ban sallad. "Bunu ona ben tavsiye ettim." "Affedersiniz ama bana neden geldiinizi anlayamadm, Bay Cloade? Benim bu... cinayeti incelememi mi istiyorsunuz? Olay bir cinayet sanrm..." Rowley, "Evet," diye karlk verdi. "Ama benim cinayetle ilgilenmenizi istediim yok. O polisin ii. Adam ldrdkleri kesin. Ben sizden onun kim olduunu renmenizi istiyorum." Poirot'nun gzleri ksld. "Onun kim olduunu sanyorsunuz, Bay Cloade?" :__ 100 __ "ey... Enoch Arden bir isim deil. Daha dorusu Tennyson'un bir iirinden alnm bir ad. Bu konuyu inceledim. Enoch Arden geri dnyor ve karsnn baka biriyle evlendiini reniyor." Poirot usulca, "Demek Enoch Arden'in aslnda Robert Underhay olduunu dnyorsunuz?" dedi. Rowley ar ar, "Olamaz m?" diye cevap verdi. "Underhay'in Arden'in yanda olmas gerek. Grn de yle... Olay Beatri-ce'le tekrar tekrar konutum. Tabii Arden'in de, David'in de szlerini kelimesi kelimesine hatrlamyor. Arden, Underhay'in durumunun bozulduunu, hasta ve paraya ihtiyac olduunu sylemi. Belki de Arden o srada kendinden sz ediyordu. Olamaz m? Ayrca David Hunter'a, 'Underhay'in kyde gzkmesi iimize gelmez,' demi. Ya da buna benzer bir ey sylemi. Bu da onun Warmsley'e takma bir adla geldiini gstermez mi?" "Resmi soruturmada Arden'in kimliinden sz edildi mi?" Rowley, "Kesin bir delil yoktu ki," diye cevap verdi. "Sadece Geyik Hannda alanlar onun kendilerine Enoch Arden adn verdiini sylediler." "Ya adamn ktlar?" "Yannda hibir belge yoktu." "Ne?" Poirot hayretle doruldu. "Bir tek kt bile yok muydu?" "Yoktu ya, Arden'in birka orab, bir gmlei, di fras vard. Eyalarnn arasnda bir tek belge bile bulunmad." "Pasaportu da yok muydu? Ya da mektuplar?" "Hibir ey yoktu." Poirot, "te bu ok ilgin," dedi. "ok ok ilgin..." Rowley szlerine devam etti. "Rosaleen Cloade'un aabeysi David Hunter, Arden hana yerletikten sonra onu grmeye gitmi. David polise, 'Arden'den bir mektup aldm,' demi. 'Underhay'in arkada olduunu ve parasz kaldn yazyordu. Kz kardeimin arzusu zerine Geyik'e gittim ve adama be sterlin verdim.' David Hunter'n yks de bu. Onun bu masaln bir kelimesini bile dei101 irmeyeceinden emin olabilirsiniz? Tabii polis Beatrice'in duyduklarndan kimseye sz etmiyor." "David Hunter adam daha nce grmediini mi sylemi?" "Evet, iddias o. Ama anladm kadaryla, David zaten Under-hay'le hi karlamam." "Ya Rosaleen Cloade?" "Polis, kadnn Arden'i tanyabileceini dnerek onu morga gtrd. Rosaleen adam o zamana kadar hi grmediini syledi."

Poirot, "yi ya," diye karlk verdi. "te sorunuzun cevab." Rowley hemen, "yle mi dersiniz?" diye sordu. "Ben bu fikirde deilim. Eer Arden, Underhay'se, o zaman Rosaleen amcamla evli saylamayacak. Ve tabii amcamn servetinden bir kuru bile alamayacak. Bu koullar altnda kadn, Arden'i tandn syler miydi dersiniz?" "Rosaleen Cloade'a gvenmiyor musunuz?" "kisine de gvenmiyorum." "Herhalde Arden'in Underhay olup olmadn syleyecek bir-sr insan vardr." "Bu i o kadar kolay deil. te ben de sizden bunu istiyorum. Underhay'i tanyan birini bulun. Anladma gre Underhay'in bu lkede hibir akrabas yok. Zaten kimseye fazla sokulmazm. Herhalde eski uaklar, ahbaplar, tandklar olacak... Onlar nasl bulacanz bilmem. Zaten zamanm da yok. Ben iftiyim." Poirot sordu. "Neden beni setiniz?" Rowley'in yznde mahcup bir anlam belirdi. Poriot gld. "Sizi de ruhlar m yollad?" Rowley dehetle bard. "Tanr korusun! Anlayacanz..". Tereddtle duraklad. "Tandm biri sizden sz etti. Sizin bu ileri olaanst bir biimde zdnz syledi. cretinizi bilmiyorum. Herhalde bir hayli yksek. Aslnda fazla paramz yok. Ama hep birlikte bir eyler yapabiliriz sanrm. Yani... teklifimi kabul ederseniz." _102_ Hercule Poirot ar ar, "Evet belki size yardm edebilirim..." dedi. Mellon'la gittii kulb hatrlamt. Gazetesini hrdatarak durmadan konuan o i skc yeyi de... Bay Porter'i yani. Poirot ayaa kalkt. "Akamzeri tekrar gelebilir misiniz, Bay Cloade?" "ey... bilmem... Evet, evet, gelebilirim herhalde. Ama eminim bu kadar ksack bir zamanda bir ey yapamazsnz." Poirot'ya hayret ve hayranlkla bakyordu. Belikal dedektif dayanamayarak gsterie kalkt. "Bizim de kendi yntemlerimiz var, Msy Cloade." Uygun bir cmle semiti anlalan. Rowley'in yznde bu kez de saygl bir anlam belirdi. "Evet... Tabii... Dorusu byle eyleri nasl baardnz bilmiyorum." Poirot onu bu konuda aydnlatmad. Rowley apartmandan ayrldktan sonra masasnn bana geerek ksa bir mektup yazd. Ua Ge-orge'a bunu Ta Kulbne gtrmesini ve cevabn almasn syledi. Ald cevap onu memnun etti. Bay Porter sayglarn sunuyordu. Akamzeri saat bete onu ve arkadan evinde bekleyecekti... Saat drt buukta Rowley Cloade kageldi. "Bir eyler renebildiniz mi, Msy Poirot?" "Evet, Bay Cloade. imdi gidip Robert Underhay'in eski bir arkadayla konuacaz." "Ne?" Rowley'in az ak kalmt. Poirot'ya apkasndan tavan karan bir sihirbaz seyreden bir ocuun aknlyla bakyordu. "nanlr gibi deil! Byle eyleri nasl baaryorsunuz bilmem! Size geleli daha birka saat oldu." Poirot elini hafife sallayarak alakgnll bir tavr taknmaya alt. Bu elabukluunu nasl yaptn aklamak niyetinde deildi. Rowley denilen basit gencin hayranl houna gitmiti. Bay Porter, "Sizinle tantm pek hatrlayamadm, Msy Poirot," dedi. "Demek kulpte karlatk? Birka yl nce, yle mi? Tabii adnz ok duydum." 103 Poirot, "Bu, Bay Rowley Cloade," diye tantrd. Porter gen adam bayla selamlad. "Memnun oldum." Koltuklara yerletiler. Bay Porter konuklarna sigara verdikten sonra piposunu yakt. "imdi... sorun nedir?" Bir Poirot'ya, bir Rowley'e bakyordu. Belikal dedektif, "Warmsley kynde bir adamn ldn i belki gazetelerde okumusunuzdur." Porter ban sallad. "Belki. Ancak sanmyorum..." "Adamn ismi Arden'di. Enoch Arden." Porter yine ban sallad. "Hayr." "Cesedini Geyik Hannda buldular. Kafasnn arkas iine kmt." Porter kalarn att. "Durun bakaym? Evet, galiba birka gn I nce gazetede byle bir ey grdm." "Evet, yanmda onun fotoraf var. Ama korkarm o kadar iyi bir resim deil. Gazeteden kestik. Sizden bu adam daha nce grp 1 grmediinizi renmek istiyoruz." Poirot resmi ona uzatt. Porter fotoraf alarak kalarn att. "Bir dakika." Cebinden J gzln karp takt. Resme dikkatle bakar bakmaz da irkildi. I "Allah Allah! Allah Allah!" J "Bu adam tanyor musunuz?" "Tabii tanyorum. Underhay o. Robert Underhay." "Bundan emin misiniz?" Rowley'in sesinde byk bir zafer se-i vinci vard. * "Tabii eminim. Robert Underhay! Onu nerede grsem tanrm!"

21 Telefon alyordu. Lynn kulakl kaldrd. Arayan Rowley'di. "Lynn?" "Evet benim." Kzn sesi skntlyd. Gen adam, "Ne iler kartryorsun?" diye sordu."Seni son zamanlarda hi gremiyorum." "Bir ey kartrdm yok. Ev ileriyle urayorum." "Seni grmem gerek. Syleyeceklerim var." "Nedir onlar?" Rowley hafife gld. "yi haberler... Seninle iftliin u tarlasnda bulualm. Oray sryoruz." iyi haberler? Lynn telefonu kapad. Rowley Cloade'un iyi haber sayaca ey ne olabilirdi? Para m? Rowley kzlerinden birini umduundan daha iyi bir fiyata m satmt? Lynn, hayr, diye dnd. Konu bundan daha nemli olmal... Gen kz tarlaya yaklarken, Rowley traktrden inerek ona doru geldi. "Merhaba, Lynn." "A, Rowley... Sende bir bakalk var." "yle sanrm. ansmz dnd artk, Lynn'ciim." "Ne demek istiyorsun?" "Bizim Jeremy, Poirot adnda birinden sz etmiti. Hatrlyor musun?" "Poirot?" Lynn kalarn att. "Evet, byle bir eyi hayal meyal hatrlyorum..." "Amcam kulpteki bir konumadan sz etmiti..." Lynn sabrsz sabrsz sordu. "Evet?" "Hani adam acayip klklarda dolayordu. Fransz ya da Belikal. Poirot garip biri ama iini de iyi biliyor." "O dedektif deil miydi?" "Evet, Geyik'te ldrlen adam biliyorsun. Sana sylemedim ama onun Rosaleen Cloade'un ilk kocas olmas olasl vard." Lynn gld. "Adam Enoch Arden adn kulland iin mi? Ne gln fikir!" "O kadar da gln deil, kzm! Spence, Rosaleen'i lye bakmas iin buraya getirdi. Ve kadn onun kocas olmadna dair yemin etti." 105 "Evet, bylece olay da kapand tabii." Rowley, "Ben olmasaydm kapanacakt tabii." "Sen olmasaydn m? Ne yaptn sen?" "Hercule Poirot'ya gittim. Ondan Robert Underhay'i tanyan birini bulup bulamayacan sordum. Dorusu adam sihirbazdan farksz. apkadan tavan karr gibi, hemen Underhay'in yakn bir arkadan buluverdi. Porter adnda biri." Rowley durdu. Sonra Lynn'i artan o heyecanl kahkahalarndan birini daha att."imdi... bu srr iyi sakla, Lynn. Spence durumu kimseye aklamamam syledi. ldrlen adam Robert Underhay." "Ne?" Lynn bir adm gerileyerek bo gzlerle Rowley'e bakt. "Arden, Robert Underhay'in kendisiymi. Porter'in bu bakmdan hi kukusu yok. Bylece..." Rowley'in sesi heyecanla ykselmeye balamt."... Biz kazandk! Biz kazandk, Lynn. O hilekr-lar yendik." "Hangi hilekrlar?" "David'le kz kardeini. Onlar yenildiler, Lynn. Artk Rosaleen, Gordon'un parasn alamayacak. O para bizim. Bizim! Gordon'un evlenmeden nce yapt vasiyetname yine geerli. Gordon'un serveti aramzda blnecek. Bana drtte bir pay decek. Anlamyor musun? Rosaieen, Gordon'la evlendii zaman ilk kocas sam. Onun iin Gordon'la evlenmi saylmyor." "Gerekten... gerekten byle olduuna emin misin?" Rowley ona bakt. lk kez biraz arm gibi bir hali vard. "Tabii eminim. Olay ortada! Artk her ey dzeldi. Bundan sonra Gordon'un istedii gibi olacak. e o iki sahtekr hi karmam gibi yaayacaz." Her ey eskisi gibi... ama bu mmkn deil, diye dnd Lynn. Baz eyler olmam gibi davranamazsn ki... "Onlar ne yapacaklar?" diye sordu. "Ha..." Rowley'in o ana kadar konunun bu yann dnmemi olduu anlalyordu. "Bilmiyorum... Herhalde geldikleri yere dnerler... Evet, kadna biraz yardm etmemiz gerekir sanrm. Sonu__106__ ta Rosaleen, Gordon'la evlendii zaman ilk kocasnn sa olduunu bilmiyormu. Bu bakmdan iyiniyetle hareket etmi. Evet, kadna yardm etmeli, ona biraz para vermeliyiz. Bunu aramzda kararlatrrz." Lynn, "Rosaleen'den holanyorsun deil mi?" dedi. "Evet..." Rowley bir an dnd. "Bir bakma yle. yi bir kzcaz... neklerden de anlyor." Lynn, "Bense hi anlamyorum," diye mrldand. Rowley efkatle, "Elbette renirsin," dedi. Lynn sordu. "Ya David ne olacak?"

Rowley'in kalar atld. "David'in can cehenneme! O parayla onun hibir ilgisi yoktu. Kz kardeinin srtndan geinip duruyordu." "Hayr, yle deildi, Rowley... Hi deildi. O bakasnn srtndan geinmekten holanmyor. Belki David macera dkn bir adam ama..." "Ayrca katil o!" Lynn'in soluu kesildi. "Ne demek istiyorsun?" "Underhay'i kim ldrd?" Lynn bard. "Buna inanmam! nanmam!" "Underhay'i David ldrd. Bunu baka kim yapm olabilir? David o gn kydeydi. Be otuz treniyle geldi. Ben istasyona baz eyler almaya gitmitim, onu uzaktan grdm." Lynn sert bir sesle, "David o akam Londra'ya dnd," dedi. Rowley zaferle, "Underhay'i ldrdkten sonra," diye ekledi. "Byle eyler sylememelisin, Rowley. Underhay saat kata ldrlm?" "Pek bilmiyorum..." Rowley duraksayarak dnd. "Herhalde bunu yarn resmi soruturmada reniriz. Galiba onu dokuzla on aras ldrmler." "David dokuzu yirmi gee Londra'ya hareket eden trene yetiti." "Buraya bak, Lynn, bunu nereden biliyorsun?" 1O7_ "O... onunla karlatm. Trene yetimek iin kouyordu." "Trene yetitiini nerden biliyorsun?" "nk daha sonra bana Londra'dan telefon etti." Rowley fkeyle kalarn att. "Sana neden telefon ediyor? Buraya bak, Lynn, byle eylere..." "Brakn bunlar imdi, Rowley. Ama bundan da David'in trene yetitii anlalyor." "Underhay'i ldrdkten sonra trene komutur." "Adam dokuzdan sonra ldrldyse bu olamaz." "Belki de Underhay dokuzdan nce ldrld..." Rowley'in sesinde duraksama seziliyordu. Lynn gzleri yar kapal, iin i yz bu mu, diye dnyordu. David, korudan kt zaman kurbann yeni ldrm bir katil miydi? David'in o garip heyecann, pervaszln anmsyordu. Onu kollarna alan bir katil miydi? Cinayet gen adama bu ekilde bir etki mi yapmt? Belki de gerekten yleydi... David kendisine hibir zarar vermeyen bir insan ldrebilir mi? Gemiten gelen bir hayaleti? Underhay'in tek suu Rosaleen'le o byk mirasn arasna girmesiydi... Onun David'le Rosaleen'in parasnn zevkini karmasna engel olmaya kalkmas... "David, Underhay'i neden ldrd?" "Lynn, bu da sorulacak soru mu? Sana anlattm ya! Underhay'in sa olmas demek, Gordon'un paras bizim demekti. Zaten Underhay, David'e antaj da yapyordu." Lynn, hah, diye dnd. Bu daha uygun. David, bir antajcy ldrebilir. Zaten... o bir antajcya bu ekilde engel olunacan dnr. Evet, hepsi uyuyor. David'in acelesi, heyecan... Beni ateli ateli hatta fkeyle pmesi... Bana, kp gitmem daha iyi olur, dedi. Evet, hepsi uyuyor. Rowley'in, "Ne var, Lynn?" dediini duydu. Gen adamn sesi uzaklardan geliyordu sanki. "Hasta msn?" "Hayr, hayr." __108__ "O halde suratn yle asma." Rowley dnerek iftliine doru bakt. "Neyse... Artk bundan sonra iftlii dzene sokarz... Evi tamir ettiririm. ine istediin eyleri koyarm. Senin skntl bir yaam srmeni istemiyorum, Lynn..." Evet oras Lynn'in evi olacakt... Rowley'le birlikte yaayaca yuva... Ve bir sabah saat sekizde David'i asacaklard... 22 David'in rengi uuk, ama hareketleri kararlyd. Dikkatle Rosa-leen'e bakarak ellerini gen kadnn omuzlarna koydu. "Her ey dzelecek... Bana inan, her ey dzelecek... Yalnz soukkanlln kaybetmemeli ve dediim gibi hareket etmelisin." "Ya seni alp gtrrlerse? Byle olabileceini syledin. Seni alp gtrebileceklerinden sz ettin." "Evet, bu olaslk var. Fakat beni fazla tutamayacaklar. zellikle sen soukkanlln kaybetmezsen." "Bana sylediklerini yapacam, David." "Aferin sana. Sylediklerinden hibir zaman vazgeme, Rosa-leen. lnn kocan Robert Underhay olmadnda srar et." "Ama beni tuzaa drecek, farkna varmadan olmayacak eyler syletecekler." "Bunu yapamazlar. Bana inan, her ey dzelecek." "Hayr, hayr. Su bizde. Bize ait olmayan o paray almayacaktk. Geceleri bunu dnmekten uykum kayor, David. Bize ait olmayan bir eyi aldk. imdi de Tanr bu gnahmz yznden bizi cezalandryor."

David kalarn atarak ona bakt. Rosaleen sarslmaya, zayflamaya balamt. Zaten onun dindar bir yan da vard. Vicdannn 109 sesini hibir zaman doru drst bastramamt. David'in ans yardm etmezse, Rosaleen kendini kaybedecekti. Eh, yaplacak bir tek ey vard. efkatle, "Beni dinle Rosaleen," dedi. "Benim aslmam istiyor musun?" Kadnn gzleri korkuyla irileti. "Ah, David... bunu yapamazlar... olamaz..." "Benim aslmama bir tek kii neden olur... O da sensin. Eer bir kelime ya da bir bakla len adamn Underhay olabileceini itiraf edersen, ilmii boynuma geirmi olursun. Bunu anlyor musun?" Evet, bu Rosaleen'i etkilemiti. Korkuyla ona bakyordu. "Ben o kadar aptalm ki, David." "Hayr, deilsin. Zaten zek oyunu yapmana gerek yok. lnn kocan olmadna dair kesinlikle yemin etmen gerek. Bunu yapabilir misin?" Rosaleen ban sallad. "Evet." "stersen aptal tavrlar da takn. Sana ne sorduklarn pek an-lamyormusun gibi davran. Bunun bir zarar olmaz. Ama sana tembih ettiim gibi davranmalsn. Baythome seni korur. yi bir avukat o. Zaten onu bu yzden tuttum. Resmi soruturmada bulunacak ve seni fazla sktrmalarna engel olacak. Ama o olsa da, olmasa da anlattklarn kesinlikle deitirme. zellikle zek oyunu yapmaya, kendince bana yardm etmeye kalkma." "Ben sen ne dersen onu yaparm, David." "Aferin. Bu i sona erince seninle kar gideriz. Fransa'nn gneyine... Amerika'ya... O arada salna dikkat et. Geceleri skntl dncelere dalarak uykundan olma. Dr. Cloade sana uyuman iin bir ila vermiti. Bromr m ne? Her gece onlardan bir tane al. Neeni bozma. Unutma ki gzel gnler ok yakn. imdi..." Gen adam saatine bakt. "Soruturmaya gitme zaman geldi. Saat on 110__ birde balayacak." Etrafna, zarif ve lks eyalarla denmi salona bakt. Zarafet, rahatlk, zenginlik... Bunlarn zevkini karmt. Gzel bir yerdi kk... Ama belki bir daha oraya dnemeyecekti... David, bamn belada olduu kesin, diye dnd. Ne var ki yine de piman deilim. Gelecekte de... yine tehlikeli oyunlar oynamaya devam edeceim. "Her insann yaamnda bir dneme vardr... Uygun yolu seersen, zenginlie ularsn..." Rosaleen'e bakt... Gen kadn iri mavi gzleriyle ona yalvarr gibi bakyordu. David onun ne istediini anlamt. efkatle, "Yavrum," dedi. "Onu ben ldrmedim... nandn btn azizlerin zerine yemin ederim. Ben katil deilim!" 23 Resmi soruturma devam ediyordu... Cloade'lar biraradaydlar. Daha ge gelen Rosaleen'le David yan yana bir kenarda oturuyorlard. Tanklar birbirini izledi. Dr. Lionel Cloade, Beatrice Lippincot, Rowley Cloade... "Ve imdi... David Hunter!" Uzun boylu, esmer gen adam tank yerine karken, dinleyiciler arasnda mrldanmalar oldu. David meydan okurcasna sorgu yargcna bakyordu. "Cumartesi akam Arden'i grmeye gitmisiniz." "Evet. Bana bir mektup yazarak yardm istedi. Mektubunda kz kardeimin ilk kocasyla Afrika'da tantndan sz ediyordu." "O mektup yannzda m?" "Hayr. Mektup saklamak alkanlm yoktur." _m_ "Beatrice Lippincot'un, Arden'le yaptnz konuma hakknda sylediklerini duydunuz. Onun anlattklar doru mu?" David, "Bakalarnn konumalarn dinleyenler genellikle durumu yanl anlarlar. Ayrca eksikleri de kendi dgleriyle tamamlamaya alrlar." Beatrice fkeyle bard. "mrmde byle laf duymadm! Ben..." Yarg, "Susun!" dedi. Sonra tekrar David'e dnd. "Bay Hunter, sal gecesi Arden'i tekrar grmeye gitmisiniz." "Hayr, gitmedim." "Bay Rowley Cloade'un szlerini duydunuz, Arden ona birini beklediinden sz etmi." "Olabilir. Ama bekledii ziyareti ben deildim. Ona daha nce be sterlin vermitim. Bence bu Arden'e yeterdi. Onun Robert Un-derhay'i gerekten tandn gsterecek bir kant yoktu. Kz kardeime kocasndan byk bir servet kalal beri hemen her gn ondan para istiyorlar. Civardaki btn asalaklar kardeimin peindeler." Anlamsz bir bakla Cloade'larn oturduu tarafa doru bakt.

"Bay Hunter, bize sal gecesi nerede olduunuzu syler misiniz?" "Bunu siz kendiniz bulun!" "Bay Hunter!" Yarg krsye vurdu. "Bu sznz ok yersiz ve gereksiz." "Sal gecesi nerede olduumu size neden syleyeyim? Beni cinayetle suladnz zaman bunu elbet aklarm." "Bu tavrlarnzda srar ederseniz, sandnzdan daha abuk cinayetle sulanrsnz... Bunu tandnz m, Bay Hunter?" David ne doru eilerek yargcn uzatt kk altn akma ald. Yznde hayret dolu bir anlam vard. "Evet," diye mrldand. "Bu benim akmam." "akmak en son ne zaman sizdeydi?" "Onu kaybettim..." Duraklad. Avukat Baythorne kmldand. __112 Tam konuacakt, David, "akma en son cuma sabah grdm," dedi. "Ondan sonra ne oldu bilmiyorum." Avukat Baythorne ayaa kalkt. "zninizle sayn yargcm... Bay Hunter, cumartesi gecesi Arden'i grmeye gitmisiniz. akma orada unutmu olamaz msnz?" David ar ar yantlad. "Belki... Olabilir..." Ekledi. "akmak nerede bulundu?" Yarg, "O konuya sonra geleceiz," dedi. "Yerinize oturabilirsiniz." David, Rosaleen'in yanna dnd. Ban eerek ona bir eyler fsldad. "Bay Porter..." Adam kurumlu bir tavrla tank yerine kt. Formalite gerei sorulan sorulardan sonra yarg, "Robert Underhay'i iyi tanr mydnz?" diye sordu. Porter abucak Underhay'le Afrika'da nasl tantklarn anlatt. Yerleri ve tarihleri sralad. "lye baktnz m?" "Evet." "Onun kimlii hakknda bir ey syleyebilir misiniz?" "Evet. O, Robert Underhay." Salonda heyecanl mrltlar oldu. "Bunu kesin olarak m sylyorsunuz. Hibir teredddnz yok mu?" "Yok." "Yanlm olamaz msnz?" "Kesinlikle hayr." "Teekkr ederiz, Bay Porter... Bayan Gordon Cloade." Rosaleen ayaa kalkarak Porter'in yanndan geti. Adam onu merakla szd. Gen kadn ise Porter'a bakmad bile. "Bayan Cloade, polis size cesedi gsterdi deil mi?" 113. eytan Dnemeci - F:8 Gen kadn rperdi. "Evet." "O zaman ly, o zamana kadar grmediinizi kesinlikle sylediniz sanrm?" "Evet." ' "Bay Porter'in szlerini dinlediniz. Bu iddianzdan vazgemeyi veya szlerinizi deitirmeyi istiyor musunuz?" "Hayr." "Yani hl o lnn kocanz Robert Underhay olmadn iddia ediyorsunuz?" "O l kocam deildi. Bana gsterilen adam hi grmemitim." "Yapmayn, Bayan Cloade. Bay Porter, Arden'in Robert Underhay olduunu kesinlikle aklad." Rosaleen ifadesiz bir sesle, "Bay Porter yanlyor," dedi. "Bayan Cloade, yemin ettirilmi olduunuzu unutmayn. Yaknda baka bir yargcn karsna kacanz anlalyor. lnn, Robert Underhay olmadna, onu hi tanmadnza yemin etmeye hazr msnz?" "lnn kocam olmadna, onu mrmde hi grmediime yemin etmeye hazrm." Rosaleen'in sesi berrak ve kesindi. Gzlerini de yargtan karmyordu. "inebilirsiniz...." Yarg jriye dnerek talimat verdi. yeler karar vermek iin yandaki odaya getiler ve tam krk be dakika ierde kaldlar. Sonra dndler. Arden'i David Hunter'n bilerek ve isteyerek ldrdne karar vermilerdi. 24 Yarg, "Byle yapacaklarn biliyordum," dedi. "Kyller duygularyla hareket ettiler. David konusunda nyarglar vard tabii." __114__ Polis mdr, Bamfetti Spence ve Hercule Poirot'yla oturmu konuuyorlard.

Polis mdr, "Siz elinizden geleni yaptnz," dedi. Spence kalarn att. "Fazla acele ettiler... Tabii bu bizi de engelleyecek. Msy Hercule Poirot'yla tanyor musunuz? Bay Porter'in gelmesini o salad." Yarg, "Sizden sz edildiini ok iittim," diyerek glmsedi. Poirot hemen alakgnll bir tavr taknmaya alt. Spence de glmsedi. "Bu olay Msy Poirot'yu ilgilendiriyor." Belikal dedektif, "Ben bu olayla daha cinayetten nce ilgilenmeye baladm," dedi. Sonra kulpte Porter'in anlattklarn tekrarlad. Spence, "Bu da bizim iin iyi," dedi. "Ama bize asl gerekli olan David Hunter' cinayet gecesi Geyik Han civarnda gren bir tank. Fakat hl byle birini bulamadk..." Yargla polis mdr yanlarndan ayrldktan sonra, Poirot, Spence'e dnd. "Durum hounuza gitmiyor galiba?" Bamfetti, "O adam beni kayglandryor," diye cevap verdi. "nsan onun gibiler hakknda kolay kolay karar veremiyor. En masum olduklar zaman sulu gibi hareket ediyorlar. Sulu olduklar zamansa karnzdakinin bir melek olduunu sanyorsunuz." Poirot sordu. "Sizce David sulu mu?" Spence soruyu soruyla yantlad. "Siz o dncede deil misiniz?" Belikal dedektif ellerini at. "Onun aleyhindeki delillerin ne olduunu bilmek isterim." "Yasal adan m? Yoksa olaslklar m?" "Olaslklar beni ilgilendirir." Spence, "O akmak var," dedi. "Onu nerede buldunuz?" "Cesedin altnda." __115__ "zerinde parmak izleri var myd?" "Hayr..." Poirot, "Ah," dedi. Spence, "Evet," diye mrldand. "O akmak sorunu benim de pek houma gitmiyor. Sonra... lnn saati dokuzu on gee durmu. Tabii bu, polis doktorunun raporuna ok uyuyor. Sonra Rowley Cloade da Arden'in 'alc'nm neredeyse geleceinden sz ettiini syledi." Poirot ban sallad. "Mkemmel... Kusursuz." "Sonra u da var, Msy Poirot. Underhay'in ortadan kalkmas sadece David Hunter'n iine geliyordu. Onun ve kz kardeinin. Onun iin Underhay'i ya David Hunter ldrd. Ya da t bu kye kadar onun peinden gelen bir yabanc. Ama bence bu dnce ok sama." "Haklsnz, haklsnz..." "Warmsley kynde, gemite Underhay'le ilgisi olan hi kimse yok. Rastlantlarn zerinde de dururum hep. Ama ortaya byle bir iliki karamadk. Arden'i, David'le kz kardeinden baka bilen yoktu." Poirot ban sallad. "Anlyorum..." "Cloade ailesi iinse Robert Underhay dnyann en deerli insanyd. Onu ldrmek bir yana, hayatta tutmak iin ellerinden geleni yaparlard herhalde. Robert Underhay'in sa olmas demek, milyonlarn aralarnda bllmesi demekti." "Bu bakmdan da haklsnz, mon ami. Cloade ailesi iin Robert Underhay'in hayatta kalmas gerekliydi." "te bylece dnp dolap yine David Hunter'la Rosaleen Cloade'a geliyoruz. Underhay'in lm ancak onlarn iine yarard. Rosaleen o srada Londra'dayd. Ama David'in o gn kyde olduunu biliyoruz. Be buuk treniyle geldi." Spence bir an durdu. "ki karde Londra'ya neden gittiler dersiniz?" 116 "Bu nokta ilgimi ok ekti." "Para durumu yle. Rosaleen'in yaam boyu geliri var. Ancak ana paraya el srmeye hakk yok. Tabii mcevherler filan onun. Rosaleen, Londra'ya gelir gelmez ilk i en deerli mcevherlerini alarak Bond Street'teki bir kuyumcuya gtrm. Onlar satmaya, yani abucak para bulmaya alm. Mutlaka bu paray antajcya verecekti." "Sizce bu David Hunter'n aleyhinde bir delil mi?" . "Sizce deil mi?" Poirot ban sallad. "Bu, antaj yapldn gsteren bir delil. Ama gen adamn cinayet ilemeye karar verdiini gstermiyor. David ya antajcya para verecekti ya da onu ldrecekti. Sz ettiiniz delil sadece onun para vermeyi dndn ortaya koyuyor." "Evet, evet, belki yle... Ama David fikrini deitirmi olabilir." Belikal dedektif omzunu silkti.

Bamfetti dnceli bir tavrla, "Ben o tipleri iyi tanrm," dedi. "ok cesur ve pervaszdrlar. Heyecanl olaylardan fazlasyla holanrlar. Bu yzden drst bir yaam sremezler. Toplumu hie sayarlar. Ve sonunda da hapishaneyi boylarlar." Poirot ban sallad. "yle..." Spence tekrarlad. "Ben o tipleri iyi tanrm." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Belikal dedektif, "Eh bien," dedi. "Karmzda katil olabilecek bir tip var. Ama hepsi de bu kadar." Spence merakla ona bakt. "Bu olay sizi ok ilgilendiriyor." "Evet." "Nedenini sorabilir miyim?" "Bunu ben de pek bilmiyorum..." Poirot ellerini iki yanna at. "ki yl nce kulpte arkadamla oturuyordum... Porter uzun bir ykye balad. Kimsenin onu dinledii yoktu. Ama ben her eye 117 dikkat ederim. Hatta o srada kendi kendime, belki gnn birinde j bu konuyla ilgili bir eyler olabilir, dedim." "Ve o beklenmedik ey oldu. yle mi?" Poirot dzeltti. "Aksine... Beklediim ey oldu. te iin ilgi e-| ken yan da bu." Spence kukuyla sordu. "Yani cinayet ileneceini mi tahmin .] ettiniz?" \ "Hayr, hayr. Ama... bir kadn ikinci kez evleniyor. lk koca ha-, yatta olabilir mi? Evet, hayatta. Kalkp gelebilir mi? Geliyor. antaj -olabilir mi? Oluyor. O halde antajc susturulabilir de. Ve gerekten antajc susturuluyor." Spence duraksayarak Poirot'ya bakt. "Byle eyler hep birbirine benzer. Sradan cinayetlerden bu olay. antaj ve lm." "Yani sizce ilgi ekici bir ey deil bu. ounlukla yledir gerekten. Ama olay ok ilgin buluyorum. nk," Poirot bir an durdu. "nk btnyle ters." Spence ona hayretle bakt. "Bamfetti Japp sizin ok dolambal bir kafanz olduunu sylerdi... Bu olay neden ters, bana bunu anlatr msnz?" "Bir kere o l...' Onda bir terslik var." Spence, "Hayr," der gibi ban sallad. Poirot sordu. "Demek bunu hissetmiyorsunuz? Ho, belki de benim hayalim fazla geni. yleyse u noktay inceleyelim. Robert Underhay, Geyik'e geliyor. David Hunter'a mektup yazyor. David bu mektubu ertesi sabah alyor. Kahvaltda herhalde?" "Evet. David, Arden'in mektubunu o zaman aldn itiraf etti." "ki karde, Underhay'in kye geldiini ilk kez o zaman rendiler. Sonra David ne yapt? lk i kz kardeini Londra'ya yollad." Spence, "Bunun alacak bir yan yok ki," dedi. "Serbeste hareket edebilmek istiyordu. Rosaleen'in zayflk gstermesinden korkuyordu herhalde. Ynetimin David'de olduunu unutmayn. Rosaleen her zaman onun szn dinliyor." 118 "Evet, bu belli. David, Rosaleen'i Londra'ya yolluyor ve kendisi de gidip Arden'le konuuyor. imdi... Beatrice Lippincot'un anlattklarn dnn. Bir ey gayet ak. David Hunter konutuu adamn gerekten Robert Underhay olup olmadndan emin deilmi... Bundan kukulanyordu, ama kesinlikle bilmiyordu." "Bu da alacak bir ey deil ki, Msy Poirot. Rosaleen, Un-derhay'ie Cape Town'da evlenmi. Oradan da doruca Nijerya'ya gitmi. Yani David'le enitesi Underhay hi karlamamlar. te bu yzden de David, Arden'le karlat zaman onun gerekten Underhay olup olmad konusunda kesin bir karar verememi." Poirot, Bamfetti Spence'e dnceli bir tavrla bakt. "Siz bunda bir terslik grmyor musunuz?" "Ne demek istediinizi anlyorum. Niin Underhay hemen aka kim olduunu sylemedi? Ama bence bu da alacak bir ey deil. Drst bir yaam srerken, uygunsuz bir i yapmaya kalkan adamlar, her eye karn grn kurtarmaya alrlar. nsanlarn karakterlerini unutmayn." Poirot mrldand. "nsanlarn karakterleri... Belki" de bu olayla ilgilenmemin asl nedeni bu. Soruturmada, salona dolmu olan halka baktm... zellikle Cloade'lara. Ortak karlar vard onlarn. Oysa karakter bakmndan ok farklydlar. Yllarca ailenin en gl kiisine, Gordon Cloade'a gvenmi, ona dayanmlard... imdi size soruyorum, Bay Spence. Sarld mee aac ykld zaman sarmak ne olur?" Spence, "Bu benim cevaplandrabileceim bir soru deil," dedi. "yle mi dersiniz? Hi sanmam. Bu sorumu cevaplandrabilirsiniz. Karakter olduu yerde durmaz, mon cher. Glenir ya da zayflar. Bir insann gerek karakteri, kiilii nemli bir deneme sonunda ortaya kar. Bu insan ya o zaman iki ayann zerinde durur ya da yere yklr."

Spence akn akn ona bakt. "Ne demek istediinizi anlayamyorum, Msy Poirot. Her neyse... Clode'larn durumu dzelecek artk. Yasal ilemlerden sonra her ey yoluna girecek." 1 9 Poirot ona hatrlatt. "Bu i uzun bir zaman alabilir. Rosaleen Cloade'un szlerinin rtlmesi gerek. Sonuta bir kadn kocasn tanmaz m?" Belikal dedektif ban yana eerek, Spence'i szd. Bamfetti, "Bir kadn milyonlarla ilgili bir konuda eski kocasn tanmamay tercih edebilir," diyerek gld. "Bylesi daha iine gelir. Sonra... eer Arden, Robert Underhay deilse, o halde onu neden ldrdler?" Poirot mrldand. "te ok nemli bir soru..." 25 Poirot polis merkezinden kt zaman ok dnceliydi. Ar ar yrmeye balad. Biraz ileride kk bir Katolik kilisesi vard. Dier tarafta ykselen Protestan kilisesinin yannda pek kk kalyordu. Poirot iinden gelen sese uyarak kiliseye girdi. Tam apkasn kard srada bir hkrk sesi duyarak duraklad. n tarafta siyah elbiseli bir kadn diz km, yzn avularna gmmt. Sonra ar ar ayaa kalkt. Hl hkryordu. Yava yava kapya doru yrd. Poirot'nun gzleri ilgiyle almt. Kadnn peinden gitti. Rosaleen Cloade'u tanmt. Gen kadn kendini toplamak iin bir an verandada durdu. Poirot da o zaman onun yanna gitti. "Size yardm edebilir miyim, madam?" Sesi ok sevecendi. Rosaleen armad. Sadece zgn bir ocuun itenliiyle, "Bana kimse yardm edemez," dedi. "Banz dertte. yle deil mi?" Gen kadn, "David'i gtrdler," diye mrldand. "ok yalnzm... Onun katil olduunu sylyorlar... Ama deil! Deil!" Po-irot'ya bakt. "Siz bugn soruturmada vardnz deil mi? Sizi grdm." "Evet. Eer elimden gelirse, size memnuniyetle yardm ederim, madam." "Korkuyorum. David yanmda olduka kimsenin bana ilieme-yeceini sylemiti. Ama imdi onu gtrdler, ok korkuyorum. David hepsinin de benim lmm istediklerini sylerdi. Bu korkun bir sz. Ama belki de doru." "zin verin size yardm edeyim, madam." Rosaleen ban sallad. "Hayr. Bana kimse yardm edemez. Artk gnah karmaya da gidemiyorum. Ktlklerimin ykn tek bama tamak zorundaym. Tann'nn balayclna bile snamyorum." Gen kadn tekrar Belikal dedektife bakt. Gzleri ac doluydu. "Gnahlarm itiraf etmem gerek... tiraf etmem gerek... Bunu biryapabilsem." "tiraf edemiyor musunuz? Aslnda kiliseye bunun iin gelmitiniz deil mi?" "Huzura kavumak iin gelmitim... Huzura kavumak iin. Ama bu mmkn deil. nk ben gnah iledim." "Hepimiz de gnahkrz." "Ama huzura kavumak iin gnahnz aklamanz, pimanlk duyduunuzu sylemeniz gerek." Ellerini yzne gtrd. "Ah, sylediim o yalanlar. O yalanlar..." "Kocanz hakknda m yalan sylediniz? Robert Underhay hakknda m? Buradaki handa ldrlen adam gerekten Robert Underhay'di, deil mi?" 120. .121 Gen kadn abucak ona dnd. Gzlerinde kuku ve tedbir vard. "O benim kocam deildi!" diye bard. "Ona benzemiyordu bile!" "len adam kocanza benzemiyor muydu?" Rosaleen meydan okurcasna, "Benzemiyordu ya," diye karlk verdi. Poirot, "Kocanz nasl bir adamd?" dedi. "Bana anlatn." Rosaleen ona bakt. Yznde korku dolu bir ifade belirdi. Gzleri korkusundan daha koyu renk duruyordu imdi. "Sizinle daha fazla konuacak deilim." Poirot'nun yanndan hzla geerek yola indi. Poirot onun peinden gitmeye kalkmad. Sadece memnun bir tavrla ban sallayarak, "Ah," diye mrldand. "Demek sorun bu!" Kiliseden karak Geyik Hanna gitti. Hann kapsnda Rowley Cloade ve Lynn Marchmont'la karlat. Belikal dedektif gen kza ilgiyle bakt. Ho bir kz, diye dnyordu. Zeki de... Aslnda benim beendiim tiplerden deil... Ben daha yumuak, daha kadnca olanlar tercih ederim... Lynn Marchmont, modern bir kz... stedii gibi konuan, kendi bana karar vermek isteyen, cesur ve pervasz erkeklerden holanan biri... Rowley, "Size minnet borcumuz byk, Msy Poirot," dedi. "Dorusu bir sihirbazdan farknz yoktu." Poirot, zaten benimki de gerekten sihirbazlkt, diye dnd. Cevabn bildiin bir soru sordular m, trl numara yapabilirsin. Rowley, "Bilmiyorum, byle eyleri nasl baaryorsunuz?" dedi.

Poirot onu bu bakmdan aydnlatmad. Sonuta o da bir insand. Sihirbazlar marifetlerinin srlarn aklyorlar myd? Rowley devam etti. "Lynn'le ben size derin bir minnet duyuyoruz." 122 Poirot, kendi kendine, Lynn'in minnet duyarm gibi bir hali yok, dedi. Gen kzn yz izgileri gerilmiti. Sinirli sinirli ellerini birbirine kenetleyip kenetleyip ayordu. Rowley, "Bu evliliimizi de etkileyecek," diye ekledi. Lynn sert bir sesle, "Nereden biliyorsun?" dedi. "Paray bize vermeleri iin bir sr formalitenin tamamlanmas gerek." Poirot nazike sordu. "Demek evleniyorsunuz?" "Evet, haziranda." "Uzun zamandan beri mi nianlsnz?" "Evet yllardan beri... Lynn'in Avrupa'dan dnmesini bekledim." Poirot, Rowley'in bu szleri sylerken kalarn iyice attn fark-etti. Gen adam, "Haydi Lynn," dedi. "Artk gidelim. Herhalde Msy Poirot da Londra'ya dnecek." Poirot glmsedi. "yle bir niyetim yok." "Ne?" Rowley duraklad. Yz garip bir biimde aniamszla-mt. "Ksa bir zaman Geyik'te kalacam." .;.' "Ama... neden?" Belikal dedektif sakince, "Manzara ok gzel," diye cevap verdi. Rowley akn bir ekilde, "ey... Evet... Tabii..." diye geveledi. "Ama... ehirde iiniz yok mu?" Poirot glmsedi. "Bir hayli para biriktirdim. Onun iin srekli almak zorunda deilim. stediim yerde, istediim kadar kalabiliyorum. u ara Warmsley ky houma gidiyor." Belikal dedektif Lynn'in ban kaldrarak ona dikkatle baktn farketti. Rowley ise biraz sinirlenmiti galiba. Gen adam, "Herhalde golf oynuyorsunuz?" dedi. "Kasabada daha gzel bir otel var. Bu ky pek skcdr." Poirot, "Ama," diye cevap verdi. "Beni ky ilgilendiriyor, Bay Cloade." 123 Lynn, Rowley'in kolundan ekti. "Gel, gidelim." Gen adam istemeye istemeye onu izledi. Biraz ilerlediler. Sonra Lynn birdenbire dnerek tekrar Poirofnun yanna geldi. Alak sesle, "Soruturmadan sonra David Hunter' tutuklad-lar." "Jrinin kararndan sonra baka bir ey yapmalarna olanak yoktu, matmazel." "Ben unu sormak istedim. Sizce katil David mi?" Poirot sordu. "Ya sizce?" Ama o srada Rowley'de yanlarna gelmiti. Gen kzn yz birdenbire anlamszlat. "Hoakaln, Msy Poirot. Tekrar karlaacamz umarm." Poirot kendi kendine, ok ilgin, dedi. Beatrice Lippincot'la oda sorununu zmledikten sonra handan kt ve ar ar Lionel Cloade'un evine gitti. Kapy Kathie Yenge at. Belikaly grnce de, "Ah," diye bararak bir iki adm geriledi. "Msy Poirot." "Emrinizdeyim, madam." Poirot eilerek kadn selamlad. "Size sayglarm sunmaya geldim." "Ah, ok naziksiniz... ok naziksiniz... ey... Evet... buyurmaz msnz?... Girin, girin... yle buyurun..." Poirot kyde kalmasnn Rowley'in pek houna gitmediini sezmiti. Kathie Yengenin tavrlar da o kadar dosta deildi. Kadn ona adeta kuku ve zntyle bakyordu. Birdenbire ne doru eilerek, "Size geldiimi ve... o... o sorun hakknda konutuumu kocama sylemezsiniz deil mi?" diye fsldad. "Benim azm ok skdr." "Tabii o srada... zavall... zavall... Robert Underhay'in kymzde olduunu biliyordum... Zavall adam... ok ac... Ama... ne garip rastlant deil mi?" Poirot ban sallad. "Eer ruhlar dorudan doruya Geyik Hanna yollasalard, ileri daha kolaylatrm olurlard." Ruhlardan sz edilmesi Kathie Yengeyi biraz keyiflendirdi. "Ruhlar leminde olanlara akl sr ermez. Ama her eyin bir anlam var, Msy Poirot. Anlam amac. Yaamn da yle." "Gerekten yle, madam. rnein, benim de u anda salonunuzda oturmamn bir amac var." "Ya?.." Kadn aalamt. "Sahi mi? Herhalde... Siz artk Londra'ya dnyorsunuzdur, deil mi?" "Hemen dnmyorum. Birka gn Geyik'te kalacam." "Geyik'te mi? Ah... Geyik'te demek? Ama o adam orada... Msy Poirot, bu tedbirsizlik deil mi?" Poirot ciddiyetle, "Beni Geyik Hanna yolladlar," dedi. "Yolladlar m? Kim yollad?" "Siz tabii." "Ama ben yle bir ey... yani... ben bilmiyordum ki... Ne korkun olay deil mi?"

Poirot zntyle ban sallad. "Bay Rowley ve Miss Lynn'le konutum. Duyduuma gre yaknda evleneceklermi." Kathie Yenge hemen, "Lynn'cik o kadar iyi bir kzdr ki," diye bard. "Ben her eyi birbirine kartrdm zaman hemen yardmma koar. Onun mutlu olacan umarm. Tabii Rowley de harika bir gentir. Ancak korkarm pek elenceli biri deil. Lynn ise yllarca Avrupa'da kald. Rowley ise kyden hemen hemen hi ayrlmad. Onun iin biraz dar grl tabii." "nsan birini sevip sevmediini nianllk devresinde anlar. Onlar da uzun yllar nianl kalmlar." "Evet, yle. Ama gen kzlar darda altktan sonra evlerine dndkleri zaman sklmaya balyorlar. Ve etrafta maceral bir hayat yaam biri bulunduu taktirde..." "rnein, David Hunter gibi biri?" _125_ v> CD (Qt g 3 q "-C/3 O CD T X S. 3 CD W 3 (Q 3 - 03 s5 [-r o. O ^- CD T =- 3 => > 3' cg< S. cr x 03 :JU CQ 3= CD CD S "* c OT CO = CD O: cq cr CD CD l | S- => CD Q_ CQ< j --03 W i": N = CL Cl CD 3 cr 03 03 3 L. O S o]? cd < 3 c ^ w ot" O r CL C/3 CD CD ^- ~ CD < r 'O. - cl 03 : cr ". C =<< rri 5 (Q -1 2: x <' cd w ="* 7T< T) N >oT --= 3 >< q cl = CD 03 03 cr oJ"

03 W fi' cl cr = 5 ^^ CD O. 2, 03 Q. C " Q. CD ^< TJ O O #Q 3| 5" S" 9 9 ot '8" CQ 03 O 03. Cl CD CO n" 3W n" CD 5' CD ^ d CT 3 CL o CD a? 3 03 CD 1 CD " CD 03 O. o 3 3 Q3 03 5 :oT CD ^ 3. cr CD 03 CD ZJ "<. 03 3 C: ~0 -1 O W a - cp_ Cl <. 03 CD _. CL CO 05 : CD 03 "O w S- 9. 3 3 <'- 3 cq Q- O o 03 g%0> "3 03 3- CD 2 CD <O P 9 T 3 03 8i E ^- 3 CD Q, c/5" 2

f P' . o" ' = co 4L d => Itlfi ^ o <. 3 I C cq< X" Cl .< o 5 g < = rj 13 ^il cd CD 1 ^ r, Q o f oT CD Q. O" 03. 03 CQ tO 5 03 03 S ;)j-CL f^" CL 03 ^ CD. O 3 S (d (0 Q CD ir N L ~ CD 03 L7cQ ili CD "< f l o T CD N CD 7T cr 03 51 03 "0 O I o 03 03 o 03 of v3 "D O_ V CL 03 03 cd CO 5 W 03 13 CL r 03 = CD O3 CD .-> to cl 3 CD CD ?= . o3 =; CD 03 CD "O =3 =? s<- CQ< 3 03, O C . U C ~2L 03 cr 03 -I w = O< I 5" So N

CO < - 4 N Q. cr o 3 O * < cjlf <" CD So Cl Cl 03 CD 3 CQ CD o g 03. N 3 cr Si OL 03 3 ^ CD O: O ^C " 3 01 (Q( O 2. 2. 3 cl i- 3 ef 33 O cr s 2 < O CD < o o _ ffl B) D - 0) 3 ^ 03 03 "D . co 33^ o 03 o 03 9! CD 3 CD NO 03 3 o. ~" 03 cg 5 03 0-5 ^ Cl 2" CD CD 3c S- O CO _ 03. ^- O 2. 5C 03 v< oy kr I 5" CD ~ CD 03 5= =? C: :=r o ^ cr CD r 03 =r O 03 ^ CL p ?r -< __ CD CD 03 Q.^5 CD gu Z! CD r-e J r. pj <5" 1<^ O" ?* CD 3 'M 1 1 -- f t\

_!l

~~

._

K/5 d" J ZZ' T 03 < ^o O D UH CT C: O =: M f Z3 co Cl - c o cd cl 3 3 03 03 03 o< rj 03_ 03 ~ n i >3 03 CD CO 03 8 N 03 i S^ 3 CL 03 3 03 - o ^ T b 5; c s. s s 03 3 2 "2.^ S03 03 CO c

=' CT: CO

13 C -, N S-oT3 = Q) 7 jl) ^ sil 5" 3. -5 o w 5 o: -> "- o. y- < *< <O 2. CD C r" O: ZT. . r ^. c 7s ^ 1 CT r" OT D &. 03 VU ^ ?T L 03 03 CO o ></3 CD *<_ CD < O (D CD a 03 d. I N N %r 3 C Q: 9: Q:^ Q.

<

cq 9: .<> = 03 2 v< ro cq ^ ^:^ a 5: o ^e iN CD F |-a I CD 3 m D) C 3^1^ 2- CD =:>;. O 03 O. n =; p - t; p, i- ^ (Q = 2- e- =r < 1_ ^ CD 03 c su "5 ^. . V-. CL ^. CD m 03 7 N o. m z 3 fn z^" o- o o o5 2 3 </3 C O 03 CO 3 I" I o < Cl q o. C C: =. CD 03 O ~- ^ OT PN^o^iorj"1 _ t(O - m 0) O- O D) 2. o F 5' "" 03 D CO 03 03 CT 9: P=; 3 O -5 o 3 co 03 CD r: cd g-03'cr 03 cr ^^ r* O"< 03 03 O 3 D N ^ 03 CD cr 03 X" 03 o o. 3 CD 03 03 ' 3~ 03 r Q3 Q. T -1J 1 j. 0) UJ =c|r| p : j ^ e; 5 g- O' CD g; ^^D ; r e f i" i. w

03 03 03 "03. 3' CO 03 CD D 03 =; q 03 Q ,03 3 5" 3 -< o >< 3 c o? p- o . 03 32 CD 3 OT O: 03 3 ^ i cr o 03 CL cr 03 = CD Z3 c " =: C ^ CQ< Q. O " = 03 CD C 03 ro q_ ^r ^r ^ pr ot cd co c 03 CD L 03 S. i" ^ "~" 03 cd < 03 c 3 t9_( T ^. _^ 03 03 X" 3 T<"3 "S- < 3 N. 3 03 CD T 03 03 o = 03, D w 03 = ^- 2. CL CL O "O CZ ?7 O 3 S 3^ N 0) CD =" CD _ CL CD CD -> Is CL 03 CD 3 03 < 03 a c 3- 3 7T 03 Cl 03 o cd o 03 Cl CD CL no CD

03 < ~o g 2. S P ot" -< CD 2L 5 cqi 5tsl 03 03 CD O CD 03 CD I hakszlk bu. Gordon'un vasiyetname brakmadan l, insanlara olan gvenimi sarst, Msy Poirot. Yani... bunun bir anlam, bi amac yoktu. Bana bir hataym gibi geldi." ini ekti. Sonra d? birdenbire glmsedi. "Ama ruhlar bana sabretmemi, cesaretim kaybetmememi sylyorlar. 'Bir yol bulunacak' diyorlar. Bugn-Ba Porter soruturmada kalkp o kesin, erkeke tavrlaryla lni Robert Underhay olduunu syledii zaman, gerekten bu yolu bulunmu olduunu anladm. Her eyin gzel bir biimde sonu lanmas ne ho deil mi, Msy Poirot." "Evet... Cinayetin bile..." 26 Hercule Poirot, Arden'in ldrld oday inceliyordu. Bir kedi gibi etrafta dolayor, eilip doruluyordu. Sonunda mineye gitti. Mermerden yaplm, kocaman bir eydi bu. Parman hafife slatarak minenin zerindeki mermer rafn sa kesine dikkatle srd. Sonra da parmann ucuna bakt. s bulamt parmana. Ayn eyi sol keye de yapt. Ama bu kez parma temiz kald. Kendi kendine, dnceli dnceli, "Evet," diye mrldand. "Evet..." Sonra odadan karak aaya, salona indi. Bir koltuu minenin nne ekip oturdu. minenin dier tarafndaki koltukta iri yar, iman, kr sal bir kadn oturuyordu. Uzun uzun Belikal dedektifi szdkten sonra insann dn patlatacak kadar yksek ve sert bir sesle, "Buras otel mterilerine ayrlmtr," dedi. Hercule Poirot, "Ben de otelde kalyorum," diye karlk verdi. Yal kadn. "Siz yabancsnz," diye bard. "Evet..." "Bence geldiiniz yere gitmeniz daha doru olur." "Korkarm bu pek kolay deil." __128 Kadn sama diye homurdand. "Savaa bu yzden girmedik mi? Herkesin yerli yerinde oturmas iin?.." Bir an durdu. "Bilmiyorum dnyann hali ne olacak?.. Her ey deiti, her ey... nsanlar... Erkekler ve kadnlar... Hele o kzlar, hele o kzlar... Akllar fikirleri erkeklerde. Neredeyse delikanllara saldracaklar. Hele o kyafetleri? Pantolonlar! Hele baz budalalar ort bile giyiyorlar. Eer arkadan nasl durduklarn bilselerdi, dnyada giymezler." "Bu konuda sizinle ayn dncedeyim, madam. Sizinle tmyle ayn dncedeyim." "Yzleri boyadan gzkmyor... Yalnz el trnaklar deil, ayak trnaklar bile cilal... Ya salar?.. Taraz taraz ya da krpk krpk... Sa dediin yle mi olur? Ben genliimde kendi salarmn zerine oturabilirdim." Poirot kadnn kr topuzuna bir gz att. Bu aksi ihtiyarn genliini gzlerinin nnde canlandrabilmesine olanak yoktu. Yal kadn, "Geen gece o llklardan biri salonun kapsndan bakt," diye devam etti. "Bana turuncu bir earp balamt.Yznde bir tabaka pudra vard. Boyanm, boyanm, boyanmt. Ona baktm. Hi sesimi karmadan baktm, baktm. O zaman dnp gitti." Kadn bir an durdu. "Tabii otel mterisi deildi. Neyseki handa onun gibiler yok. stelik bir erkein yatak odasndan kyordu. ren ve irkin bir ey bu. Beatrice denilen kza bu konudan sz ettim. Ama onunda dierlerinden bir fark yok. Panto-lonlu birini grmesin, akl bandan gidiyor. Erkek delisi n'olacak!" Poirot ilgilenmeye balyordu. "Bir erkein odasndan kt demek?" dedi. Yal kadn heyecanla bard. "yle dedim ya. Kendi gzlerimle grdm. Kz be numaral odadan kt."

"Ne gn oldu bu, madam?" "Bir adam ldrld diye btn han ayaa kalkmadan bir gn nce. Dorusu yle bir olayn olmas irkin bir ey. Buras eski tarz, sessiz bir yerdi. Ama imdi..." 129. eytan Dnemeci - F:9 "Kz gndz kata grdnz?" "Gndz m? Ne gndz? Akamd. Hatta daha ge. ren dedim ya, iren. Saat onu gemiti. Ben onu eyrek gee yukarya odama karm. Kz byk bir kstahlkla be numaradan kt. Bana bakt, sonra tekrar ieri ekildi. Glyordu. Sonra ierdeki adamla bir eyler konutuunu duydum." "Adamn sesini de iittiniz mi?" "Oyla dedim ya. Kz ieri dald. Adam, 'Haydi git artk,' diye bard. 'Skldm.' Bir erkein bir kzla bu ekilde konumas korkun bir ey. Ama kzlar neden oluyorlar buna. llklar." Poirot, "Bu olay polise anlatmadnz m?"diye sordu. Kadn dik dik ona bakt. Sonra da yerinden kalkarak Poirot'nun tepesine dikildi. "Benim polisle hibir zaman bir ilikim olmad. Polis ha? Ben karakollara decek bir kadn mym?" fkeyle titreyerek Belikal dedektifi szd. Sonra da dar kt. Poirot dnceli dnceli oturuyordu. Sonra kalkp Beatrice Lippincot'u buldu. "Ah, evet, Msy Poirot. Herhalde Bayan Beetter'i kastediyorsunuz. Bir rahibin kardr. Her yl buraya gelir. Laf aramzda bize yapmadn brakmaz. Dier mterilere kabalk eder. Kadncaz artk her eyin deitiini bir trl kabul etmiyor. Ama seksenine yakn tabii." "Akl banda sanrm. Yani bunak filan deil?" "Tersine, akl gereinden fazla banda. Gznden de hibir ey kamyor." "Sal gecesi Arden'e gelen kadnn kim olduunu biliyor musunuz?" Beatrice'in yznde hayret dolu bir ifade belirdi. "Ona bir kadnn geldiinden haberim yoktu. Nasl biriymi?" "Banda portakal rengi bir earp varm. Sanrm makyaj da bir hayli fazlaym. Arden'in odasnda onu eyrek gee adamla konuuyormu." _130_ "Sahi mi? Byle bir eyden haberim yoktu, Msy Poirot." Hercule Poirot dnceli bir tavrla handan ayrlarak bam-; fettie gitti. Spence onun anlattklarn sessizce dinledi. Sonra da i koltuunda arkasna yaslanarak ar ar ban sallad. "Ne aca-f; yip deil mi?" nsan dnp dolap ayn noktaya geliyor: cherchez i, la femme." ekmecesini aarak yaldzl bir tp kard. Ruj tp. 'I "Bundan ie bir kadnn karm olduu anlalyordu." Poirot ruju alarak, elinin arkasna hafife srd. "yi cins... Kiraz rengi... Herhalde bunu kullanan esmer bir kadnd." "Evet, ruju be numaral odada bulduk. Gardrobun altna yuvarlanmt. Tabii daha nceki bir mteriye ait olabilir. zerinde parmak izi yoktu." "Sanrm bunu aratrdnz..." Spence glmsedi. "Evet, dediiniz gibi, aratrdk. Rosaleen Cloade bu cins ruj kullanyor. Lynn Marchmont da yle. Frances Cloade'un dudak boyas daha uuk renk. Bayan Lionel Cloade boya kullanmyor. Bayan Marchmont'unki ise daha eflatundu. Beatrice'in ruju daha ucuz. Hizmeti Gladyes'inki de..." Poirot "i geni tutmusunuz," diye mrldand. "Yeteri kadar deil. imdi ie dardan birinin karm olduu anlalyor. Belki de Underhay'in tand, kyden bir kadn." "Ve bu kadn sal gecesi onu eyrek geceye kadar onun yanndaym." "Evet." Spence iini ekerek ekledi. "Bu durum David Hunter' temize karyor." "yle mi?" "Evet. Lord hazretleri sonunda konumaya raz oldular. Tabii avukat ona akln bana toplamasn sylemi olacak. te Da-vid'in o gn yaptklar." Poirot daktiloda yazlm bir kda gz att. "Londra'dan 4.16 treniyle Warmsley kasabasna hareket ettim. Oraya saat 5.30'da vardm. Yryerek kke gittim." 131 Spence, "ddiasna gre David kye geride brakt baz eyleri almaya gelmi. Mektuplar, ktlar, ek defteri. Ayrca gmleklerinin temizleyiciden gelip gelmediini anlamak istiyormu. Ama temizleyici yollamam gmleklerini. Dorusu son zamanlarda t-cler, kolaclar iyice kstahlatlar." Poirot tekrar kdn zerine eildi. "Kkten yediyi yirmi be gee ayrldm. Yedi trenini karmtm. Dokuz yirmiye kadar baka tren olmad iin dolamaya karar vermitim." Poirot, "Ne tarafa doru yrm?" diye sordu. Bamfetti kendi notlarna bakt. "Down korusu... Yarasa tepesi... Ve Uzun Uurum..."

"Yani Marchmont'larn evinin etrafnda dolam." "Hay Allah! Ky ve civarn pek abuk renmisiniz, Msy Poirot." Belikal dedektif glerek ban sallad. "Hayr, renmedim. Szn ettiiniz yerleri de bilmiyorum. Benimki sadece bir tahmin." "yle mi?" Spence ban yana doru edi. "Ya... Neyse... Sonra David, Uzun Uurumdayken treni karacan farketmi. Komaya balam. Trene son anda yetimi. Londra'ya geldii zaman saat onu krk be geiyormu. Apartmana on birde varm. Rosaleen Cloade da bunu doruluyor." "Peki, David'in dier iddialarn destekleyecek kantlar var m?" "Hemen hemen hi yok... Rowley Cloade'la bakalar, David'in trenle kasabaya geldiini grmler. Kkteki hizmetiler darda-larm. Onun iin gen adam grmemiler. David'in kendi anahtar varm tabii. Ama ktphanede izmarit bulmu ve anladma gre bunu pek merak etmiler. Bahvanlardan biri ge vakte kadar alm. Serleri mi kapatyormu ne? David'i uzaktan grm. Miss Lynn de David'e koruda rastlam. Gen adam trene yetimek iin kouyormu." "David'in trene yetitiini gren olmu mu?" "Hayr, ama Londra'ya eriir erimez, Miss Lynn'e telefon etmi. On biri be gee yani." "Bunu aratrdnz m?" "Evet. O numaradan nerelerin arandn aratryoruz. On biri drt gee ise 34 numaray bir telefon kulbesinden aramlar. 34 Marchmont'larn numaras." Poirot mrldand. "lgin... ok ilgin." Spence szlerine devam etti. "Rowley Cloade, Arden'in yanndan dokuza be kala ayrlm. Daha erken ayrlmadndan da emin. Szn ettiiniz yal kadnn szlerinden de Arden'in onu eyrek gee hl hayatta olduu anlalyor, tabii kadn hayal gr-memise. Arden'i ya rujunu odada dren kadn ldrd, yani u turuncu earpl kadn... ya da o ayrldktan sonra hana gelen baka biri. Ve katil kimse, saati zellikle dokuzu on geceye getirdi." Poirot, "Bu nokta nemli," dedi. "David Hunter, Lynn March-mont'la en olmayacak yerde... koruda karlamasayd, ba fena halde derde girecekti." "Gerekten yle. Dokuz yirmi postas Warmsley kasabasndan kalkan son tren. O saatte ortalk iyice kararmaya balyor tabii. David Hunter kimseye rastlamayacak, onu gren olmayacakt. stas-yondakiler de onu tanmyorlar. Oraya taksiyle de gitmemi. Bu yzden de sadece kardei onun Londra'daki apartmana on birde geldiini syleyebilecekti." Poirot'un sesi kmyordu. Spence, "Ne dnyorsunuz, Msy Poirot?" diye sordu. "Lynn'lerin evinin evresinde uzun uzun dolam... kzla koruda karlam... Sonra, daha sonra Lynn'e telefon etmi ve Lynn Marchmont, Rowley Cloade'la nianl... David'in telefonda neler sylediini renmeyi ok isterdim." "Sizi de olayn insanca taraflar ilgilendiriyor." Poirot, "Evet," dedi. "Beni her zaman bu ilgilendirir." 132__ 133__ 27 Vakit geti, ama Poirot'nun gitmek istedii bir yer daha vard. Jeremy Cloade'un evine doru yrd. Poriot'yu gen, zeki bakl bir hizmeti kz Jeremy'nin alma odasna ald. erde yalnz kalan dedektif, merakla etrafna baknmaya balad. Bir sr hukuk kitab... Tam bir avukata gre bir yer buras. Yaz masasnn zerinde Gordon Cloade'un byk bir resmi vard. Bir de Lord Edward Trenton'un at stnde ekilmi bir fotoraf. Resim olduka sararmt. Jeremy Cloade ieri girdii srada, Poirot da bu resme bakyordu. Poirot akn akn fotoraf masaya brakt. "Ah, affedersiniz." "Karmn babas..." Jeremy'nin sesinden bu bakmdan kendi kendini kutlad anlalyordu. "O da en nl atlarndan biri. Yarlarla ilgilenir misiniz?" "Ne yazk ki hayr." Jeremy alayla, "Bu spor fazla pahalya malolur," diye cevap verdi. "Lord Edward da bu yzden iflas etti zaten. Gidip darya yerlemek zorunda kald. Evet, pahal bir spor bu." Ama sesinde yine de gurur vard. Poirot, yarlarda oynamaktansa, parasn sokaa atmay tercih edecek, diye dnd. Ancak bu spora dkn olanlara kar gizli bir hayranlk ve sayg duyuyor. Cloade szlerine devam etti. "Sizin iin ne yapabilirim, Msy Poirot? Aile olarak size byk minnet borcumuz var. Bay Porter'i bulmanz olaanst bir eydi." Poirot, "Bu durum aileyi ok sevindirdi sanrm," dedi.

Jeremy ac ac, "Ah," diye mrldand. "Sevinmek iin henz erken. Bunun iin kprnn altndan bir hayli suyun gemesi gerek. Sonuta Afrika'dakiler Underhay'in ldn kabul etmiler. Byle bir karar deitirmek iin yllarca uramak gerekir. Ayrca Rosaleen de ok kesin bir tavrla konutu. ok kesin bir tavrla. Bildiiniz gibi herkesin zerinde de iyi bir etki brakt." Jeremy Cloade'un durumunun dzeleceinden midini kesmi gibi bir hali vard. Ekledi. "in nasl sonulanacan imdiden tahmin etmek imknsz." Sonra masadaki ktlar skntl ve yorgun bir tavrla bir yana itti. "Beni neden grmek istediinizi sorabilir miyim?" "Sizden bir ey renmek istiyordum, Bay Cloade. Aabeyinizin bir vasiyetname brakmadndan kesinlikle emin misiniz? Yani evlendikten sonra bir vasiyetname hazrlatmad m?" Jeremy'nin yznde hayret dolu bir ifade belirdi. "Byle bir ey olduunu sanmyorum. New York'tan ayrlmadan nce vasiyetname hazrlatmad kesin." "Londra'ya dndkten sonraki o bir iki gn ierisinde yeni bir vasiyetname yapm olamaz m?" "Yani Londra'da bir avukata m gitmitir, demek istiyorsunuz?" "Ya da belki vasiyetnamesini kendi yazd?" "Ve bunu tanklara imzalatt, yle mi? Hangi tanklara?" Poirot avukata hatrlatt. "Evde hizmeti varm. Onunla ayn gece depremde len hizmeti." "Hm... Olabilir... Ama herhalde o vasiyetname de depremde ykntlar altnda kald. Kayboldu gitti." "te sorun da bu ya. Son zamanlarda yeni bir yntem bulundu. Evlerde kasalarn iinde yanm olan baz belgeler kolaylkla okunabiliyor." "Bu dnceniz ok ilgi ekici, Msy Poirot. Ama... bundan bir ey kacan sanmyorum.. Hayr, hi sanmyorum... Aabeyimin evinde kasa yoktu. Gordon nemli ktlarn brosunda saklard. Orada da yle bir vasiyetname bulunmad." _134. 135__ Poirot srar etti. "Ama bu konuda aratrma yapabiliriz. Buna izin veriyor musunuz?" "Tabii, tabii. ok naziksiniz. Byle bir teklifte bulunmanz byk bir ltuf. Ancak korkarm bu bakmdan baarya ulaacanz hi sanmyorum. Yine de bir olaslk var... Her... herhalde siz de hemen Londra'ya dneceksiniz." Poirot'nun gzleri ksld. Jeremy'nin sesi heyecanlyd. Bunlarn hepsi de benim Londra'ya dnmemi mi istiyorlar? Belikal dedektif cevap veremeden kap ald ve Frances Cloade ieri girdi. ki ey Poirot'nun dikkatini ekti. Bir, kadn insan artacak kadar bitkindi. ki, babasnn resmine ok benziyordu. Jeremy, "Msy Hercule Poirot bizi grmeye gelmi," dedi gereksiz yere. Kadn elini skarken, avukat da Poirot'nun vasiyetname hakkndaki szlerini tekrarlad. Frances, "Byle bir ey olduunu hi sanmyorum," diye mrldand. "Msy Poirot, Londra'ya dnyor. Byk bir nezaket gsterecek ve bu ile ilgilenecek." Poirot, "Duyduuma gre Bay Porter aabeyinizin evinin civarnda oturuyormu o srada," dedi. Frances Cloade'un yznde garip bir anlam belirip kayboldu. "Bay Porter kim?" Poirot omzunu silkti. "Emekli bir memur. Ald emekli maayla geinmeye alyor." "Gerekten Afrika'da bulunmu mu?" Poirot merakla ona bakt. "Tabii, madam. Neden bulunmasn?" "Bilmem tuhafma gitti." Poirot ban sallad. "Evet, Bayan Cloade. Bunu anlyorum." Frances abucak ona bakt. Gzlerinde korkuya benzer bir ifade vard. Sonra kocasna dnd. "Jeremy, Rosaleen asndan! ok zlyorum. Kkte yalnz. David'in tutuklanmas da mutlaka " onu ok sarst. Ona buraya gelip bizde kalmasn nerebilir miyim?" "Bunun doru bir ey olacandan emin misin, yavrum?" Jeremy'nin sesinde duraksama vard. "Doru bir ey mi? Ah... Bilmem ki. Ama sonuta bizde insanz. Rosaleen o kadar aresiz ve yalnz bir kz ki." "Onun bu teklifi kabul edeceini hi sanmyorum." "Ona gitsem..." Avukat, "Eer bu seni memnun edecekse," dedi. "O zaman Rosaleen'i ar." "Memnun edecekse?" Frances'in sesi ok aclamt. Sonra, telala Poirot'ya bir gz att. Belikal dedektif resmi bir tavr taknd. "Artk gitmem doru olur sanrm." Frances, Poirot'yla birlikte hole kt. "Londra'ya m gidiyorsunuz?" "Yarn gideceim, madam. Ama orada en fazla yirmi drt saat kalacam. Ondan sonra tekrar Geyik'e dneceim. Benimle konumak isterseniz, oradaym."

Kadn sert bir sesle, "Sizinle neden konumak isteyeyim?" diye sordu. Poirot bu soruyu yantlamad. Sadece, "Geyik'te olacam," dedi. O gece, ge vakit Frances karanlk yatak odasnda kocasna, "Poirot sz ettii neden yznden Londra'ya gitmiyor," dedi. "Bundan eminim. Gordon'un vasiyetnamesi yksne de hi inanmadm. Sen inandn m, Jeremy?" Ona mitsiz ve yorgun bir ses cevap verdi. "Hayr, Frances. Poirot, Londra'ya baka bir nedenle gidiyor." "Neymi bu neden?" "Hi bilmiyorum..." 136. -137 Frances, "Ne yapacaz, Jeremy?" dedi. "Ne yapacaz?" Ksa bir sessizlikten sonra kocas, "Galiba yaplacak bir tek ey var, Frances..." diye karlk verdi. 28 Jeremy Cloade'dan gerekli ktlar alm olan Poirot, Londra'ya dnerek ksa bir aratrma yapt. Belirli ve ksa sorular soruyordu. Evin btnyle yklm olmas garipti, nk aslnda sarsnt yle iddetli olmamt. Anlalan temelde gizli bir atlak vard ve son gnlerde yanndaki arsa da kazlmaya balamt. O geceden sadece iki kii sa kmt: David Hunter ve Rosaleen Clo-ade. Evdeki hizmeti lmlerdi: Ethel Game, Elizabeth Game ve Elieen Corrigan. de daha ilk anlarda can vermilerdi. Gordon Cloade'u ykntnn altndan kardklar zaman sad, ama kendine gelemeden hastaneye gtrlrken lmt. Poirot hizmetinin akrabalarnn adreslerini ald. Belki yaknlarna laf arasnda bir eyler sylemilerdi. Bylece ok gerekli olan baz eyleri renebilirim, diye dnyordu. Poirot daha sonra Bay Porter'in evine gitti. Onun deprem srasnda civardaki bir evde oturduunu biliyordu. Belki o da bir eyler grmt. Porter'in evinin nnde niformal bir polisin durduunu grnce ard. Ufak bir kalabalk da toplanm, merakla binaya doru bakyorlard. Polis, Poirot'yu durdurdu. "eri giremezsiniz, efendim." "Ne oldu?" "Siz bu evde oturmuyorsunuz, deil mi?" Poirot ban sallaynca, tekrar sordu. "Grmek istediiniz kimdi?" "Bay Porter." "Arkada msnz, efendim?" "Hayr. Pek saylmam. Porter'e ne oldu?" "Anladm kadaryla kendini vurmu, efendim. Hah, ite mfetti de geliyor." Kap alarak iki kii kt. Biri Yard'dan bir mfetti, dieri ise Warmsley'den Komiser Yardmcs Graves'di. Gen adam Poirot'yu hemen tanmt tabii. Onu hemen mfettile tantrd. Mfetti, "eri girelim daha iyi," dedi. adam holde durdular. Graves, "Warmsley'e telefon ettiler," diye anlatt. "Bamfetti Spence de beni hemen buraya yollad." "Olay gerekten intihar m?" Bu soruyu mfetti cevaplandrd. "Evet durum ok ak. Bilmiyorum. Resmi soruturmada tanklk etmek adamn sinirlerini mi bozdu? Bazen insanlar tuhaf davranrlar. Anladma gre, Porter son zamanlarda ok sinirliymi. Ayrca para sknts da varm. Kendi tabancasyla intihar etmi." Poirot sordu. "Yukar kabilir miyim?" "Tabii, Msy Poirot, tabii... Graves, Msy Poirot'yu Porter'in odasna kar." "Peki efendim." Graves, Belikal dedektifi ikinci kattaki odaya kard. Buras yine Poirot'nun hatrlad gibiydi. Eski eyalar, tozlu kitaplar. Porter geni bir koltukta oturuyordu. Uyurmu gibi bir hali vard. Ba nne dm, sa kolu yere doru sarkmt ve tam parmaklarnn altnda da bir tabanca vard. Odada hl hafif bir barut kokusu vard. Graves, "Bir iki saat nce intihar etmi sanrm," dedi. "Tabanca sesini duyan olmam. Evsahibi kadn alveriteymi." Poirot kalarn atm, sa akanda kk, etraf yank bir yara izi olan adama bakyordu. Graves sordu. "Bu ii neden yapt dersiniz, Msy Poirot?" 139 Belikal dedektife sayg gsteriyordu, nk Spence'in yle davrandn grmt. Ama aslnda Poirot'nun modas gemi bir tip olduunu dnyordu. Poirot dalgn bir tavrla konutu. "Evet, evet, nemli bir neden vard... Ama asl glk bu deil..." Gzleri, Porter'in sol tarafndaki kk bir masaya doru kayd. Masada camdan byk bir sigara tablas, bir pipo ve bir kutu kibrit vard. O kadar. Poirot etrafna baknd. Sonra da kedeki eski tip yaz masasna gitti. ok dzenli yerletirilmiti masa. Ktlar zenle gzlere konmutu. Tam ortada deri bir sumen, yannda iinde iki kurun ve bir mrekkep kalemi olan kk bir kap vard. Arkasna da iinde kt atalar ve pullar

duran bir kutu konmutu. Evet, her ey ok dzenliydi. Sradan bir yaam ve dzenli bir lm... Evet... Tamam!... Eksik olan da buydu. Poirot, Graves'e dnd. "ntihar mektubu brakm m?" Graves ban sallad. "Hayr... Oysa ondan byle bir ey beklenirdi." "Evet, mektup brakmamas gerekten garip." Poirot, Porter'in byle bir ey yapmamas dikkati ekecek bir ey, diye dnyordu. Graves, "Bu, Cloade'lar iin ar bir darbe olacak," dedi. "lerini yavalatacak. Btn aile tekrar Underhay'i yakndan tanyan birini bulmaya alacaklar." Hafife mrldand."Baka grmek istediiniz bir ey var m?" Poirot ban sallayarak gen adamn peinden dar kt. Merdivenlerde evsahibi kadnla karlatlar. Kadnn bu heyecanl havadan pek memnun kald belliydi. Hemen konumaya balad. Graves byk bir ustalkla onun elinden kurtuldu. Poirot ise ister istemez kadnn gevezeliklerini dinlemek zorunda kald. "Ah, doru drst soluk alamyorum... Kalp hastal, kalp... Annem de kalpten ld. Ben de adamcaz yle l bulduum zaman az kalsn hk diye gidiyordum. Son zamanlarda ok keyifsiz 140 ve neesizdi ama byle bir ey yapaca hi aklma gelmemiti. Para sknts vard sanrm. Doru drst yemek bile yiyemiyordu. Ona ikram ettiimiz eyleri de kabul etmeye yanamyordu. Dn Warmsley kyne tanklk etmeye gitti. Bu da onu sarst sanrm. Eve dnd zaman feci haldeydi. Btn gece odasnda dolat durdu. Bir aa, bir yukar... Bir aa, bir yukar... Anladm kadaryla kyde biri ldrlm. stelik adam Bay Porter'in de arka-daym. Tabii zavallc ok zd bu olay. Durmadan dolat odasnda. Bir aa, bir yukar... Alveriten dndm zaman kapsna vurdum. ay ister mi, diye sormak iin. Zavally o halde buldum. Yreime iniyordu az kalsn. Tabii polis filan armak zorunda kaldm. Bilmiyorum bu dnyann hali neye varacak?" Poirot ar ar, "Dnya yaanmas g bir yer olmaya balad," diye cevap verdi. "Ancak gller yaayabilecek..." Poirot, Geyik Hanna dnd zaman saat sekizi geiyordu. Frances Cloade'un yollam olduu bir pusulay buldu. Poirot'dan gelip onu grmesini istiyordu. Dedektif hemen handan kt. Frances Cloade onu salonda bekliyordu. Poirot bu oday daha nce grmemiti. Caml kaplar, ieklerle donanm armut aalaryla dolu baheye alyordu. Masalarda iek dolu vazolar vard. Eyalar prl prl cilalyd. Poirot, gzel bir oda, diye dnd. "Sizi grmek isteyeceimi sylemitiniz, Msy Poirot. Bunu ancak size aabilirim." "Madam, baz eyleri bunlar hakknda iyi dnceleri olan birine sylemek her zaman kolaydr." "Yani size neden sz edeceimi biliyor musunuz?" Poirot ban sallad. "Evet." "Durumu ne zarnan anladnz?" Poirot hemen cevap verdi. "Babanzn fotorafn grdm an. Sizde aile benzerlii ok fazla. Daha ilk bakta Lord Trenton'un kz olduunuz anlalyordu. Ayn ekilde buraya Enoch Ar-den adyla gelen adam da babanza ok benziyordu." Frances uzun uzun, acyla iini ekti. "Evet haklsnz. Tabii zavall Charles'in sakal vard ama... O benim kuzenimdi, Msy Poirot... Ahlakszn da biriydi bir bakma. Onu pek iyi tanmazdm. Yalnz ocukken birlikte oynardk. Ve ben... onun lmne neden oldum. Korkun, irkin bir ekilde lmesine..." Sustu. Poirot usulca, "Anlatacaktnz..." dedi. Kadn kendini toplamaya alt. "Evet, bu yknn anlatlmas gerek. Paraya mthi ihtiyacmz vard. yknn ba bu ite. Kocamn ba dertteydi. Hem de ciddi bir ekilde. Rezil olacak, hatta belki de hapse atlacakt. Ho bu tehlike hl da geitirilmi deil... unu iyice anlamanz istiyorum, Msy Poirot. Plan ben yaptm ve uyguladm. Kocamn bu ile hibir ilgisi yok. Zaten bu Jeremy'ye gre bir plan deildi. Olduka tehlikeliydi nk. Ama ben tehlikeye hi aldrmam. Zaten ahlak kurallarna fazla nem veren bir insan da deilimdir. Bilmiyorum yalnz olsayd bana istediim paray verir miydi? Ancak aabeyi ie kart. Btn aksilii stndeydi. ok irkin bir ekilde konutu ve bana hakaret etti. Bu plan aklma gelince de bu yzden onu uygulamak konusunda hi tereddt etmedim. "Durumu iyice anlamanz iin unu da syleyeyim: Kocam bana bir iki yl nce ok ilgi ekici bir ey anlatmt. Kulpte duyduu bir ykyd. Siz de o srada oradaymsnz sanrm. Onun iin o yky tekrar anlatmama gerek yok. Ama bylece ortaya bir olaslk km oluyordu: Rosaleen'in ilk kocas sa olabilirdi. Tabii byle olursa Rosaleen'in Gordon'un parasn almaya hi hakk olmad ortaya kacakt. Tabii kesin deildi ama o olay aklmza takld. te iler sknca bu durumdan yararlanacak bir eyler yaplabileceini dndm. Kuzenim Charles, ngiltere'ye dnmt. Be paraszd. Korkarm hapisten kmt ve yle

ahlakl, drst bir insan da deildi. Konuyu ona atm. Tabii aka bir antajd bu. Ama baarya ulaabileceimizi dnyorduk. Ben, 'En kts _142_ David para vermeye yanamaz,' diyordum. Onun polise gitmeyeceinden emindim. David tipindeki insanlar polisten holanmazlar." Kadnn sesi sertlemiti. "Planmz baarya ulat. Tabii Charles kesinlikle Robert Underhay olduunu syleyemezdi. Rosaleen bir saniye iinde onun bu yalann ortaya karrd. Ama neyse ki kal-y kp Londra'ya gitti. O zaman Charles rahatlkla kendisinin Robert s Underhay olabileceini ima etti. David de onun bu szlerine inanr gibi oldu. Paray sal gecesi dokuzda getirecekti. Onun yerine..." Frances'in sesi titriyordu imdi. "David'in tehlikeli bir insan olduunu bilmeliydik. Charles, ld... Cinayete kurban gitti... Benim yzmden... Ben olmasaydm... imdi sa olacakt. Onu lme yolladm." Ksa bir sessizlikten sonra ifadesiz bir sesle konumasna devam etti. "O gnden beri neler hissettiimi herhalde anlyorsunuz." Poirot, "Buna karn," dedi. "Plan baka ekilde yine de gelitirebileceinizi anlamakta gecikmediniz. Porter'i kuzeninizin Robert Underhay olduunu sylemeye siz ikna ettiniz, deil mi?" Frances heyecanla bard. "Hayr, yemin ederim ki, hayr! Bu ie benim kadar aan da olmad! amak m? Hayretten donduk kaldk. Porter buraya gelip, Charles'in... kuzenim Charles'in Robert Underhay olduunu syledii zaman kulaklarmza inanamadk. Bu olay hl da anlam deilim." "Biri Porter'e gitti. Onu ikna etti ya da ona para verdi. Porter de bu yzden len adamn Underhay olduunu syledi." Frances kesin bir tavrla, "Bunu yapan ben deilim," diye cevap verdi. "Hele Jeremy hi deil. kimiz de byle bir ey yapamayz. Evet, belki bu szlerim size gln gelecek. antaj yapmaya hazr olduum iin, byle bir olaydan da kanmayacam dnyorsunuz belki. Ama benim kafamda bu ikisi birbirlerinden ok farkllar. unu almanz gerek: Bence Gordon'un parasnn bir ksm bize verilmeliydi. Byle dnyordum o zaman. Hl da yle dnyorum. Bu paray drst yoldan alamadm iin drst olmayan arelere bavurmaya kalktm. Ama Rosaleen'in Gordon'un kars olmadn iddia etmesi iin yalanc tank tutmak, kzn elindeki 143_ btn paray bu ekilde almak... hayr, Msy Poirot, ben byle bir ey yapamam ite! Bana inann!" Poirot, "Herkes karakterine gre su iler. Evet, buna inanyorum," dedikten sonra gzlerini kadna dikti. "Bayan Cloade, Bay Porter'in bu akamzeri intihar ettiini biliyor musunuz?" Frances koltuunda geriye yasland. Gzleri korkuyla irile-miti. "Tanrm... Olamaz, olamaz!" "Ama oldu, madam. Aslnda Porter drst bir insand. Fakat para sknts ekiyordu. Ona drst olmayan bir teklifte bulunduklar zaman dayanamad. Belki de kendi kendine, btn hayatm boyunca sknt ektim. te imdi kader bunu telafi ediyor, dedi. Zaten arkada Underhay'in evlendii kadna kar sarslmaz bir nefreti vard. Rosaleen'in Underhay'e kar ok kt davrandn dnyordu. E, ite imdi de bu kalpsiz kadn, bu paragz yaratk bir milyonerle evlenmi ve adamn servetini onun yaknlarnn elinden almt. Porter, onun ilerini altst etmek iyi olur, diye dnd herhalde. nk bu ahlaksz byle bir cezaya layk. Ayrca lnn Underhay olduunu sylemekle, Porter kendi geleceini de gven altna alm olacakt. Cloade'lar haklar olan serveti ele geirdikleri zaman, onu uygun bir pay vereceklerdi... Evet, bu teklifin Porter'e ok cazip gzkt kesin... Ama aslnda hayali geni bir insan deildi. Resmi soruturmada da zntlyd. ok zntl. Byle olduu ilk bakta anlalyordu. Pek yaknda ondan bu yalann bir cinayet davas srasnda tekrarlamasn isteyeceklerdi. Yalnz o kadar m? Bir adam tutuklam ve cinayet suuyla itham etmilerdi. lnn kimlii de bu cinayetin nedeni olarak ileri srlyordu... Eve gidip durumu iyice dnd. Ve kendisine en uygun gelen yolu seti." "ntihar etti demek?" "Evet. Kendi tabancasyla." Frances, "Peki, ona o teklifi yapann kim... kim olduunu..." diye balad. Poirot onun aklndan geenleri kendi kendine sordu... 144 29 Bamfetti Spence ertesi sabah Frances'in szlerini hemen hemen aynen tekrarlad. "Yani baladmz yerdeyiz..." ini ekti. "Bu Enoch Arden denilen adamn kim olduunu renmemiz gerek." Poirot, "Bunu size syleyebilirim," diye cevap verdi. "Ad Charles Trenton onun." "Charles Trenton mu?" Spence bir slk ald. "Hm!.. Demek Trenton'lardand. Herhalde onu bu ie kadn tevik etti. Bayan Jeremy Cloade yani... Ama kadnn bu ile bir ilgisi olduunu kantlamamz olanaksz. Charles Trenton? Hatrladma gre..." Poirot ban sallad. "Evet, sabkas varm." "Evet, yle sanrm. Yanlmyorsam otelleri dolandrmak de-tindeydi. Ritz Oteline iner, gidip bir Rolls Royce satn alrd. Daha dorusu arabay satn alacan, ama nce dolaarak bir deneme yapmak istediini sylerdi. Arabaya binerek en lks maazalara giderdi. Kibar bir aileden olduu da her halinden anlalrd.

ekleri hemen kabul edilir, kimse onun bankada gerekten paras olup olmadn soruturmaya kalkmazd. Otelde bir hafta kadar kalr, etrafta phe uyandrmaya balad srada da ortadan kaybolurdu. Satn ald lks eyleri yeni edindii ahbaplarna satard. Charles Trenton... Him..." Poirot'ya bakt. "pularn abucak yakalyorsunuz. yle deil mi?" Belikal dedektif sordu. "David Hunter aleyhindeki deliller ne durumda?" "Onu serbest brakmak zorunda kalacaz. O gece Arden'in yannda gerekten bir kadn varm. Bunu syleyen yalnz o ihtiyar cad deil. Jimmy Pierce adndaki biri de evine giderken ona rastlam. Adam meyhaneden atmlar. Jimmy ikiyi biraz fazla kar145. eytan Dnemeci - F:10 di m, mutlaka kavga karmaya kalkar. Geyik'ten bir kadnn karak, postahanenin nndeki telefon kulbesine girdiini grm. O srada onu birka dakika geiyormu. Jimmy kadn tanmadn \ syledi. Geyik'in mterilerinden biri olduunu dnm." "Kadnn yaknnda deil miymi?" "Hayr. Yolun kar tarafndaym. O kadn kim acaba, Msy Poirot?" "Jimmy kadnn kln tarif etti mi?" "Tvit ceketi varm. Banda da turuncu bir earp. Pantolonlu, yz de iyice boyalym. Bunlar yal kadnn tarifine de uyuyor." "Evet, yle." Poirot kalarn atmt. Spence sordu. "Kadn kimdi? Nereden gelmiti? Nereye gidi-j yordu? Bizim trenleri biliyorsunuz. Londra'ya hareket eden doku2 yirmi postasndan baka tren yoktur. Dier tarafa ise onu gee bir tren kalkar. Bu kadn btn gece etrafta dolap, sabah alt or sekiz trenine mi bindi? Yoksa arabas m vard? Otostop mu yapt?j Etrafa haber yolladk ama henz bir sonu alamadk." "O gece hibir araba grmemiler mi?" "Sadece Dr. Cloade'unkini grmler. O da bir hastaya gidiyormu. Oysa yabanc bir kadnn kulland bir arabay herkesin farketmesi gerekirdi." Poirot ar ar, "Kadnn yabanc olmas art deil," dedi. "Biraz sarho olan bir adam, kyden olan, ama pek de iyi bilmedii bir kadn yz metre teden tanmayabilir. zellikle bu kadn, her zamankinden daha deiik bir kla girmise." Spence merakla ona bakt. "Bu Jimmy, Lynn Marchmont'u grseydi tanr myd mesala? Kz yllardan beri kyde deilmi." Spence, "Lynn cinayet srasnda villada, annesinin yanndaym." "Bundan emin misiniz?" "Bayan Lionel Cloade... u doktorun kars deli... onu on gee oraya telefon etmi, Lynn evdeymi... O srada Rosaleen, Lond-ra'daym, Frances Cloade ise... onun pantolon giydiini hi grmedim. Ayrca fazla makyaj yapmaz. Zaten gen de deil." "Ah, mon cher..." Poirot ne doru eildi. "Karanlk bir gecede, sokak lambalarnn zayf klar altnda, makyajdan olumu bir maskenin gen bir kadn m, yoksa orta yal bir insan m gizlediini kim syleyebilir?" Spence, "Buraya bakn, Poirot," dedi. "Ne demek istiyorsunuz?" Belikal dedektif arkasna yaslanarak gzlerini kapatt. "Pantolon, tvit ceket, baa sarlm turuncu bir earp, fazla makyaj, odada drlen ruj... Btn bunlar ok anlaml." Spence homurdand. "Kendinizi Delphi khini sanyorsunuz galiba? Ho, Delphi khininin de ne olduunu bilmiyorum ya. Bizim Graves byle konular amaya, bol bol ukalalk etmeye baylr. Ama byle eylerin polis iine yarar yoktur, o da baka. Baka esrarl szler sylemeyecek misiniz, Msy Poirot?" "Size bu olayn ters biimde olduunu aklamtm. rnek olarak, lnn de ters olduunu sylemitim. yle olduu da ortaya kt. Underhay deildi o. Underhay'in biraz eksantrik, valye ruhlu, eski kafal bir insan olduu anlalyordu. Geyik'te kalan adamsa antajcn biriydi. Ne valye ruhluydu, ne eski kafalyd, ne de eksantrikti. yleyse... Underhay deildi. Olamazd da. nk insanlar kolay kolay deiemezler. in en ilgi eken yan, Por-ter'in adamn Underhay olduunu iddia etmesiydi." "Bu yzden kalkp Bayan Jeremy'ye gittiniz." "Bayan Jeremy'ye gitmemin nedeni, Trenton ailesine zg o benzerlikti. Trenton profili hemen insann dikkatini ekiyor. len adamn Charles Trenton olduunun ortaya kmasyla, iin bu ksmndaki terslik de dzelmi oldu. Ama daha cevaplandrmamz ge146. rekli olan sorular var. Neden David Hunter kendisine antaj yaplmasna bu kadar abuk raz oldu? Byle antaj yaplmasna gz yumacak insan m? Hayr, bence deil. Hi deil. O halde David de karakterine hi uymayan bir biimde davrand. Sonra Rosaleen Cloade var. Gen kadnn btn davranlar anlalr gibi

deil. Ben zellikle bir eyi renmeyi ok istiyorum. Neden korkuyor o? Artk aabeysi onu koruyacak durumda olmad iin bana korkun bir eyin geleceini dnyor. Neden? Biri... veya bir ey onu korkutuyor. Ayrca bu korkusu servetini kaybetmekle ilgili de deil. Hayr, Rosaleen leceini dnerek korkuya kaplyor..." "Ah Tanrm... Msy Poirot, yoksa..." "Spence, biraz nce sylediimiz gibi, balang noktasna dnm olduumuzu unutmayalm. Daha dorusu, asl Cloade ailesi yine balangtaki durumlarmdaiar. Robert Underhay, Afrika'da lm. Gordon Cloade'un servetiyle ailenin arasnda da Rosaleen bir engel gibi ykseliyor..." "lerinden birinin byle korkun bir eye kalkabileceine gerekten inanyor musunuz?" "Ben unu dnyorum: Rosaleen Cloade henz yirmi alt yanda. Biraz aptalca ama bnyesi salam ve sal da yerinde. Yetmiine kadar yaayabilir. Hatta yz yana kadar bile. Daha elli yl yaayacak diyelim. Bu elli yl, belirli bir kimseye gerektiinden fazla uzun gelemez mi?" 30 Poirot polis merkezinden knca Kathie Yengeyle burun buruna geldi. Kadnn elinde bir sr torba vard. Alverie km ol-1 duu anlalyordu. Kadn heyecanla, soluk solua adeta Poirot'nun zerine saldrd. "Zavall Bay Porter... Adamcazn fazla maddeci olduunu sanyorum. Bazen srd yaam insann gr asn daraltr. Oysa adamcaz Hindistan'da da bulunmu. Fakat korkarm oradaki mistik havadan hi yararlanmam, insan oraya gider de, bir guru'nun dizleri dibinde oturmaz m? Ah, karlm frsatlar insan ne kadar zyor, Msy Poirot!" Kathie Yenge iddetle kafasn sallarken, elindeki torbalardan biri dt. Donuk bakl bir balk kaldrma frlad. Poirot eilip ald srada, kadn o tela arasnda bu kez de elinden dier torbay kard. inde reel olduu anlalan bir teneke kutu yolda yuvarlanmaya balad. "Teekkr ederim, Msy Poirot." Kathie Yenge bal kuyruundan yakalad. Belikal dedektif de reelin peinden kotu. "Ah, ok teekkr ederim... Zahmet oldu... O kadar da beceriksizim ki. Ama... ok zgnm de ondan oluyor bunlar. O zavall adam... Evet, evet, kutu biraz yap yap ama temiz mendilinizi kirletmek de istemem. A, ok naziksiniz... Dediim gibi, yaayanlarn etrafnda lm vardr... lenler ise yayor saylrlar. lm olan arkadalarmdan birinin hayaletini grrsem hi amam. nsan onlarla sokakta bile karlaabilir. Hatta geen gece..." "zninizle..." Poirot bal kesin bir hareketle torbaya tkt. "Evet, ne diyordunuz?" Kathie Yenge hl, "Hayaletler," diye mrldand. "Bence sadece yarm peniler vard... Onun iin iki peni istedim. Ama o srada yz bana hi yabanc gelmedi. Ancak onun kim olduunu karamadm... Hl da karm deilim. Ne var ki artk onun lm biri olduunu dnyorum. Belki o uzun bir zaman nce gp gitmiti. Bu yzden kolaylkla hatrlayamadm. Ruhlar lemindekilerin insana yardmc yollamalar ne olaanst deil mi? Hatta bu, telefona atlacak para sorunu gibi basit bir ey olsa bile... Eyvah, frnn n de ok kalabalk. Taze francalann bitmemi olduunu umarm." Bayan Lionel Cloade kar tarafa geerek frnn nndeki kuyrua girdi. _148_ _-149_ Poirot yolda ilerledi. Ama Geyik'e girmedi. Onun yerine March-mont'larn Beyaz Villasna doru yrd. Lynn Marchmont'la konumay ok istiyordu. Gen kzn da onunla grmekten kanmayacan sanyordu. Gzel bir sabaht. Yaz kadar scak ama bahara zg o tatl tazelii olan bir sabah... Poirot ana yoldan sapt. Uzun St iftliinden Furrowbank kknn arkasndaki tepeye doru ykselen patikaya bakyordu. Charles Trenton o cuma sabah bu yoldan gemiti. Tam orada Rosaleen Cloade'la karlamt. Adam gen kadn tanmamt. Ama bu da alacak bir ey deildi. nk Robert Underhay deildi o. Rosaleen de ayn nedenle onu tanmamt tabii. Ancak gen kadn ceset kendisine gsterildii zaman adam mrnde grmediine dair yemin etmiti. Bunu szlerinin hi phe gtrr bir taraf olmamas iin mi sylemiti? Yoksa o gn fazla dalm ve yanndan geip giden Trenton'un farkna varmam myd? Eer yleyse ne dnmekteydi? Yoksa Rowley Cloade'u mu? Poirot resmi bir tavrla, "Gnaydn," deyince, gen kz telala ayaa frlad. "Beni korkuttunuz, Msy Poirot. imlerin zerinden getiiniz iin ayak sesinizi duymadm. Demek hl kydesiniz?" "Evet, hl buradaym." "Neden?" Poirot omzunu silkti. "Buras insann dinlenebilecei, sakin bir yer. Ben de dinleniyorum." Lynn, "Burada kaldnz iin seviniyorum," dedi. "Ailenizin dier kiileri gibi bana, 'Londra'ya ne zaman dneceksiniz. Msy Poirot?' diye sormuyor ve cevabn da korkuyla beklemiyorsunuz." "Onlar sizin Londra'ya dnmenizi mi istiyorlar?"

"yle gzkyor." "Ben istemiyorum." "Bunun farkndaym. Neden, matmazel?" "Burada kalmanz, sonutan memnun olmadnz gsteriyor. Yani Arden'i David Hunter'n ldrdn pek sanmyorsunuz." "Ve siz onun susuz olmasn istiyorsunuz." Belikal dedektif kzn gneten yanm yznn hafife kzardn farketti. "E, tabii bir insann ilemedii bir su yznden aslmasn istemem." "Tabii, tabii." "Polisin ise David konusunda nyarglar var. nk David onlar sinirlendiriyor. Onun en kt yan da bu zaten. Herkesin damarna basmaktan holanyor." "Polis sandnz kadar nyarglara bal deil, Miss March-mont. David konusunda asl nyarglar olanlar jri yeleriydi. Onlar son nerilerini yerine getirmeye bile raz olmadlar. David'in aleyhinde karar verdiler. Tabii o zaman polis de kendisini tutuklamak zorunda kald. Ama size unu syleyebilirim: Polis de David aleyhindeki delillere pek inanmyor." Lynn heyecanla sordu. "David'i serbest mi brakacaklar?" Poirot omuzlarn silkti. "Polis katilin kim olduunu dnyor?" Belikal dedektif ar ar, "O gece Geyik'e bir kadn gitmi," diye cevap verdi. Lynn bard. "Hibir ey anlayamyorum. Adamn Robert Underhay olduunu sandmz zaman her ey bize ok basit gzkyordu. Madem Underhay deildi, o halde neden Bay Porter soruturmada kalkp onun Underhay olduunu syledi? Sonra adamcaz neden intihar etti? Ah, yine baladmz noktaya geldik." "Bu sz syleyen nc kiisiniz." "yle mi?" Kzn yznde akn bir anlam belirmiti. "Siz ne yapyorsunuz, Msy Poirot?" "Rastladklarmla konuuyorum. Benim yaptm bu. Sadece konuuyorum." _ 150 151 "Ama onlara cinayet hakknda sorular sormuyorsunuz..." Poirot ban sallad. "Hayr. Sadece... yle diyelim... dedikodulara kulak kabartyorum." "Bunun yarar oluyor mu?" "Bazen oluyor. u son birka hafta iinde kydekilerin hayat hakknda o kadar ok ey rendim ki, bilseniz aarsnz. Kim nereye doru yrm... Kiminle karlam. Hatta bazen birbirlerine ne sylemiler. rnein, Arden adn kullanan adamn, kye giderken, Uzun St iftliinin nnden getiini ve Bay Rowley'e yolu sorduunu, yanndaki srt antasndan baka bir eyas olmadn biliyorum. Sonra Rosaleen Cloade'un iftlie giderek, orada Rowley Cloade'la yarm saat kadar kaldn ve bir ocuk kadar da mutlu olduunu rendim. Gen kadn her zamanki gibi deilmi." Lynn, "Evet," dedi. "Bunu Rowley bana syledi. Rosaleen'in daha ok, izinli bir hizmeti kza benzediinden sz etti." "Ah, Bay Rowley .byle syledi demek?" Poirot bir an durdu, sonra szlerine devam etti. "Evet, kyde neler olduunu biliyorum. Sonra... birok kiinin dertlerini de rendim. rnein... sizin ve annenizin dertlerinin." "Bizim gizlimiz yok. Hepimiz de Rosaleen'den para koparmaya alyoruz. Siz de bunu kastediyordunuz, deil mi?" "Ben byle bir sz sylemedim." "Ama bu doru! Ayrca herhalde ben, Rowley ve David konusunda baz eyler iittiniz..." "Ama Rowley Cloade'la evleneceksiniz..." "yle mi dersiniz? Keke bunu bilebilseydim... Ben de o gn... David'in korudan frlad gn buna karar vermeye alyordum. Kafamda bir soru iareti gibiydi bu. Acaba? Acaba? Hatta vadiden geen tren de ayn eyi soruyordu. Duman gkte bir soru iareti oluturmutu." Poirot'nun yznde garip bir anlam belirdi. Lynn bunu yanl anlayarak bard. "Ah, Msy Poirot, anlamyor musunuz? Btn bunlar o kadar g ki! Bunun David'le de ilgisi yok. Sadece benim 152 le ilgili... Ben deitim. Yllardan beri Avrupa'daydm. Artk geri dndm. Ama eski Lynn deilim. te benim gibi genlerin en byk derdi bu. kp gidiyorlar. Evlerine tmyle deimi olarak dnyorlar. Eski koullara yeniden uymaya alyorlar. Bir insan dar gidip btnyle baka yaam srerse, hepten deiir tabii. Deimemesine olanak yoktur." Poirot, "Yanlyorsunuz," dedi. "Yaamn kt yan insanlarn deiememesidir." Kz akn akn ona bakarak ban sallad. "Hayr." Poirot srar etti. "Gerekten dediim gibidir. Emin olun. rnein siz... neden kp gittiniz?"

"almak istiyordum..." "Bunu biliyorum. Neden almak ihtiyacn duydunuz? zellikle yabanc bir lkede? Nianlydnz. Rowley Cloade'u seviyordunuz. steseydiniz, kendinize Londra'da bir i bulabilirdiniz." "Evet, herhalde bulabilirdim. Ama istedim ki..." "Buradan kamak istediniz. Dar gitmeyi, dnyay grmeyi arzu ettiniz. Belki Rowley Cloade'dan uzaklamak da istiyordunuz... Ve imdi huzursuz ve skntlsnz. Hl... buradan kamay arzuluyorsunuz! Hayr.matmazel, insanlar hibir zaman deimezler." Lynn kendini savunmak ister gibi bard. "Dardayken evimi ok zledim." "Tabii, tabii. nsan hep olmad yerlerde bulunmak ister. Belki sizin iin her zaman byle olacak. Kafanzda bir sahne canlandryorsunuz: Lynn Marchmont'un evine dn sahnesini... Ama bu hibir zaman gerek olmuyor. nk hayalinizdeki Lynn, asl Lynn deil. O olmak istediiniz Lynn." Gen kz ac ac sordu. "Demek size gre ben hibir yerden memnun kalmayacak, hibir zaman mutlu olamayacam?" "Ben byle bir ey sylemedim. Ama... buradan ayrldnz srada, nianllk hayatnzdan memnun deildiniz. Bu gerek. Artk geri dndnz. Ancak nianllnz sizi hl memnun etmiyor." 153. Lynn bir yaprak kopararak dnceli bir tavrla inemeye balad. "ok eyi seziyorsunuz, Msy Poirot. eytandan farknz yok." Poirot alakgnlllkle, "Benim iim bu," diye mrldand. "Bir gerek daha var. Ve sizin henz bunu farkettiinizi sanmyorum." Lynn abucak, "David'i kastediyorsunuz, deil mi?" dedi. "Ona k olduumu dnyorsunuz..." Belikal dedektif tedbirle, "Bunu sylemek size der," diye cevap verdi. "Ben bilemiyorum. David'de beni korkutan bir eyler var. eken bir eyler de olduu gibi..." Bir an durdu. Sonra szlerine devam etti. "Dn, onun arkadalarndan biriyle konuuyordum. Adam David'in tutuklandn duymu, bu konuda bir ey yapp yapamayacan anlamaya gelmiti. Bana David'in dnyann en cesur insanlarndan biri olduunu anlatt. Msy Poirot, adamn David'i vmesine karn bu konuda yine de emin olamadn anladm. Belki David gerekten katil, diye dnyordu." "Siz de yle deil misiniz?" Lynn azn arptarak hafife gld. "Hayr... nk benim David'e hibir zaman gvenim yoktu. Bir insan gvenemedii birini sevebilir mi?" "Ne yazk ki... evet." "David'e kar hep hakszlk ettim. nk ona gvenim yoktu. Bu yzden de ky dedikodularna inandm. O iren dedikodulara... Szde David aabeyisi deilmi de, Rosaleen'in sevgilisiy-mi... David'in arkadayla konuurken kendimden utandm... O da rlandal ve David'in ocukluunu biliyor." Poirot, "nsanlarn en olmayacak eylere inandklar grlmtr. Bazen her eyi tersinden alrlar," dedi. "Ne demek istediniz?" "Ne demek istediim ortada. Ha, aklma gelmiken. Cinayet gecesi Dr. Lionel'in kars size telefon etti mi?" _154 "Kathie Yenge mi? Evet, etti." "Ne hakknda?" "Yine bir eyleri kartrmt." "Sizi evinden mi arad?" "Hayr. Evlerindeki telefon bozulmu. Onun iin kp telefon kulbesine gitmi." "Sizi saat onu on gee mi arad?" "Evet, yle bir ey. Aslnda saatlerimiz pek doru deildir." "Sizi o gece yalnz Kathie Yengeniz mi arad?" Lynn ksaca, "Hayr," dedi. "David Hunter da Londra'dan telefon etti, deil mi?" "Evet." Kz birdenbire parlad. "Herhalde onun ne dediini renmek istiyorsunuz?" "Byle bir kstala..." "sterseniz, syleyeyim. Bana gideceini, hayatmdan kacan syledi. yi bir insan olmadn, hibir zaman da dzelmeyeceini aklad. 'Bunu senin iin bile yapamam,' dedi." Poirot, "Bu szleri doru olduu iin de," diye cevap verdi. "Bu konumadan hi holanmadnz." "Onun gerekten kp gideceini umarm... Yani beraat ederse demek istiyorum... O da, kardei de Amerika'ya ya da baka bir yere gitseler, ok iyi olur. Belki o zaman onlar dnmekten vazgeer ve kendi ayamzn zerinde durmasn reniriz. Kt niyetlerimiz de kaybolur gider." "Kt niyetleriniz mi?"

"Evet. Bunu o ilk gece Kathie Yengenin yemeinde hissettim. Belki de nedeni, Avrupa'dan yeni dnm olmamd. Sinirlerim iyice gerilmiti. Bana kt niyetler havaya dalga dalga yaylyormu gibi geldi. Rosaleen'e karyd bunlar. Anlamyor musunuz? Hepimiz de Rosaleen'in lmesini istiyorduk. lmesini istiyorduk onun... te bu da korkun bir ey. Size hibir ktl dokunmayan birinin lmn dilemek..." __155__ "Tabii iinize yarayacak tek ey de Rosaleen'in lmesi olur." Poirot kesin ve ciddi bir tavrla konumutu. "Mali bakmdan m demek istiyorsunuz? Rosaleen'in sadece buraya gelii bile asl nemli olan konularda bize zarar verdi. Bir insan kskanmak, ona sinirlenmek, ondan para istemek... Btn bunlar hi de ho deildi. Ve imdi de Rosaleen kkte yapayalnz. Tpk bir hayalete benziyor. Mthi korktuu belli. Hatta... ah... hatta ldrmak zereymi gibi bir hali var. Bizim ona yardm etmemizi de istemiyor. Bunu hepimiz denedik. Annem Rosaleen'e gelip burada bizimle kalmasn syledi. Frances Yenge onu kendi evine ard. Hatta Kathie Yenge, Rosaleen'e giderek, eer isterse kkte yatabileceini syledi. Onu yalnz brakmamak iin... Ama artk Rosaleen bizimle btn ilikisini kesmek istiyor. Onu hatal bulmuyorum. David'in o eski arkadan bile grmek istemedi. Rosaleen hasta sanrm. Korku, kayg ve acdan hastaland. Ve biz de bu konuda bir ey yapamadk. nk yapmamz istemedi." "Ya siz? Siz de denediniz mi?" Lynn ban sallad. "Evet. Dn kke gittim. Rosaleen'e yapabileceim bir ey olup olmadn sordum. Rosaleen bana yle bir bakt..." Lynn birdenbire susarak titredi. "Sanrm benden nefret ediyor. Bana, 'Hele siz,' dedi. 'Hele siz...' David ona kkte kalmasn tembih etmi sanrm. Rosaleen de aabeysi ne derse onu yapyor. Rowley ona iftlikten ya ve yumurta gtrd. Bana kalrsa Rosaleen iimizde yalnzca Rowley'den holanyor. Ona teekkr ederek, 'ok iyisiniz,' dedi. Tabii Rowley gerekten iyi bir insandr." Poirot, "nsan," dedi. "Baz kiilere kar byk bir sempati ve merhamet duyar. Ar yk tayan kimselere kar zellikle. Ben Rosalene Cioade'a ok acyorum. Elimden gelse, ona yardm ederim. Hatta imdi beni dinlese..." Ani bir kararla ayaa kalkt. "Gelin, matmazel, kke gidelim." "Benim gelmemi de mi istiyorsunuz?" "Cmertlikle ve anlayla davranabilecekseniz..." Lynn bard. "Tabii! Tabii..." 156 31 Be dakika sonra Furrowbank kskndeydiler. Kapy onlara aan orta hizmetisi biraz.ard. Bayan Cloade'un onlar grmek isteyip istemeyeceinden pek emin deildi. "Hanmefendi henz kalkmadlar," dedi. Ama Belikalyla gen kz salona soktu. Kendisi de Rosaleen'e haber vermek iin yukar kt. Poirot salonda etrafna baknd. Eyalar zevkli ve pahalyd fakat Rosaleen odaya kendi damgasn vuramamt. Orada konuk gibi oturduu anlalyordu. Poirot, acaba... br, diye dnd. Lynn'in, "Ne dnyorsunuz? Yznzde korkun bir anlam var," demesi zerine dald dncelerden uyand. "Matmazel, 'Gnahn bedeli lmdr,' derler. Ama bazen insana gnahn karl lksm gibi geliyor. Acaba bu daha m iyi? nsann kendi ev hayatndan uzaklatrlmas... Artk geri gnmesi imknsz olduu iin zledii yuvasna uzaktan bakmas..." Birdenbire durdu. nk orta hizmetisi koarak ieri girmiti. Kadnn o ukalaca tavrlar deimi, yerini mthi bir korku almt. "Ah, Miss March-mont," diye inledi. "Ah, beyefendi... Bayan Cloade... yukarda... hali berbat... konumuyor... Onu uyandramadm... Elleri de buz gibi." Poirot abucak dnerek salondan frlad. Lynn'le hizmeti de peinden geliyorlard. Merdivenleri trmandlar. Sahanlkta hizmeti kaps ak olan bir oday iaret etti. Geni, gzel bir odayd. Byk oymal karyolada Rosaleen yatyordu. Uyurmu gibi bir hali vard. Ban yastkta yana evirmiti, uzun siyah kirpikleri yanan glgeliyordu. Bir elinde buruuk bir mendil vard. Alaya alaya uykuya dalm kederli bir ocua benziyordu. 157_ Poirot, Rosaleen'in elini tutarak, nabzn bulmak istedi. Gen kadnn buz gibi eli, Belikal dedektife tahmin ettii eyin doru olduunu haber veriyordu. Lynn'e usulca, "leli bir hayli olmu," dedi. "Uykusunda can vermi." Hizmeti bard. "Ah, ne yapacaz?" "Doktoru kimdi?" Lynn cevap verdi. "Lionel Daym." Poirot hizmetiye dnd. "Gidin, Dr. Cloade'a telefon edin." Kadn hkrarak dar frlad. Poirot odada dolamaya balad. Yatan baucundaki komodinde beyaz bir kutu vard. zerinde "Gece yatarken bir

kapsl alnacak" yazlyd. Poirot mendilini eline sararak kutuyu at. inde sadece kapsl kalmt. Poirot minenin zerindeki rafa, daha sonra da yaz masasna bakt. "Ne yapacam bilmiyorum... Artk devam edemeyeceim... O kadar ktlk ettim ki. Birine syleyip, huzura kavumam gerek... Balangta bu kadar gnah ilemek istememitim. Bunun nelere neden olacan bilmiyordum. Yazmam gerek..." Cmle yarda kalm, mrekkep kalemi bir tarafa atlmt. Lynn hl karyolann yannda durmu, Rosaleen'e bakyordu. Kap hzla alarak David Hunter soluk solua ieri dald. Lynn ona doru bir adm att. "David! Seni braktlar demek?! Buna memnun oldum..." Gen adam onu adeta sert denilecek bir hareketle bir yana itti.*' Yataktaki beyaz, hareketsiz kadnn zerine eildi. "Rosa! Rosale-en!" Gen kadnn eline dokundu, sonra da Lynn'e dnd. Yz fkesinden allak bullak olmutu. "Demek onu ldrdnz? Sonunda onu ortadan kaldrdnz? Bu ii hep birden mi yaptnz? Yoksa biriniz mi? Hanginizin katil olduu nemli deil! Onu ldrdnz! nk o lanetli paray istiyordunuz! te artk sizin! Hepiniz de zengin olacaksnz! Hrszlar! Katiller!" Lynn bard. "Hayr, David! Yanlyorsun! Hibirimiz Rosale-en'i ldrmek istemedik. Byle bir ey yapacak deiliz biz!" "Onu iinizden biri ldrd, Miss Lynn Marchmont! Bunu sen de benim kadar biliyorsun!" "Yemin ederim ki, biz ldrmedik David." Gen adamn baklarndaki, lgnlk biraz geer gibi oldu. "Belki senin bu ile bir ilgin yok, Lynn ama..." "Gerekten yok. Yemin ederim, David..." Hercule Poirot biraz ilerleyerek hafife ksrd. David abucak ona doru dnd. Belikal dedektif, "Dnceleriniz fazla melodrama kayor," dedi. "Kz kardeinizin ldrd sonucunu nereden kardnz?" "Yani siz Rosaleen'in ldrlmediini mi iddia ediyorsunuz? Sizce bu..." Yataktaki cesedi iaret etti. "... Normal bir lm m? Evet, Rosaleen'in sinirleri bozuktu, ama bir hastal da yoktu. Hele kalbi ok salamd." Poirot, "Kardeiniz dn gece yatmadan nce oturup bir eyler yazm," dedi. David onun yanndan geerek masadaki kdn zerine eildi. Poirot onu uyard. "Ona dokunmayn." David elini ekerek kd okudu. Hi kmldamyordu. Sonra da ban evirerek dikkatle Poirot'ya bakt. "Yani sizce intihar m bu? Rosaleen'in intihar etmesi iin ne gibi bir neden olabilirdi?" Onun bu sorusunu Belikal dedektif deil, bamfetti yantlad. David dnd. Gzleri fkesinden ate sayordu. "Kz kardeim sal gecesi Londra'dayd. On birde apartmana gittiim zaman onu orada buldum." Spence, "Evet, sizin yknz bu, Bay Hunter," dedi. Ve bundan vazgemeyeceksiniz. Ama szlerinize inanmak zorunda deilim. Her neyse, artk ok ge..." Yatakta hareketsiz yatan gen kadn iaret etti. "Onu dava etmeleri imknsz." 159 32 Spence, "David Hunter gerekten hibir zaman itiraf etmeyecek," dedi. "Ama kardeinin katil olduunu o da biliyor sanrm." Bamfettiin polis merkezindeki odasndaydlar. "Ne garip deil mi? Biz hep David Hunter'n cinayet gecesi nerede olduunu aratrdk. Rosaleen'e aldrmadk bile. Oysa gen kadnn o gece Londra'da olduunu gsterecek bir tek delil bile yoktu. Balangtan beri Arden'in lmnn iki kiinin iine yarayacan biliyorduk. David Hunter'in ve Rosaleen Cloade'un... ortadayd ama bunu farketmedik... Kadn pimanlk ve sululuk duygusu yznden yar lgna dnmt oysa." Poiort, "Evet, onun mthi bir gnah duygusunun arl altnda ezildii kukusuzdu," dedi. Spence dnceli dnceli ban sallad. "Herhalde ani bir fkeye kaplarak Arden'e saldrd... Bana turuncu earp sarm olan da oydu tabii. Nasl da farketmedim? Rosaleen Cloade hep portakal rengi elbiseler giyerdi. En sevdii renkti." Bir an durdu. "Yalnz bir eyi hl anlam deilim. Porter'i yalan sylemeye kim ikna etti? Bunun Bayan Jeremy olmadn sylyorsunuz." Poirot, "Gerekten deil," dedi. "Kadn bana bu konuda yemin etti. Ona inanyorum... Bu konuda aptallk ettim. Porter'i kimin kandrdn tahmin etmeliydim. Porter kendisi bunu bana syledi." "Syledi mi?" "Ak ak deil, canm. Ayrca suortan ele verdiinin de farknda deildi." "Peki kimdi o?" Belikal dedektif ban yana edi. "nce size bir soru sormama izin verir misiniz?" Spence'in yznde hayret dolu bir anlam belirdi. "Bana her istediinizi sorabilirsiniz." "Rosaleen Cloade'un baucundaki kutuda uyku ilac vard. Neydi o?" "O mu? Zararsz bir eydi. Brmr. Sinirleri yattran bir ila. Rosaleen her gece bir kapsl alyormu. Tabii tozu tahlil ettirdik." " O ilac kim vermi?" "Dr. Lionel Cloade." "Ne zaman vermi?" "Epey zaman nce."

"Peki, Rosaleen'i ldren zehir hangisi?" "Raporu henz alm deiliz. Ama bu konuda fazla bir phemiz de yok. Rosaleen fazla dozda morfin , yznden lm." "Kadnn odasnda morfin bulundu mu?" Spence merakla ona bakt. "Hayr... Bu sorular sormaktan amacnz nedir?" Poirot cevap vermeyerek onun yerine, "imdi ikinci soruma geliyorum," dedi. "Sal gecesi David Hunter on biri be gee Londra'dan Lynn Marchmont'a telefon etmi. Telefon konumalarn incelettirdiinizi sylediniz. Londra'daki kattan sadece o saatte telefon edilmi. Peki, dardan apartman arayan olmu mu?" "Olmu." "Anlyorum..." Poirot bir iki dakika hibir ey sylemedi. "O telefona cevap verilmi mi? Yani santral, Londra numarasndan bir cevap alabilmi mi?" : Spence ar ar, "Ne demek istediinizi anlyorum," diye cevap verdi. "Katta birinin olmas gerek. David Hunter olamaz bu. nk o srada trendeymi. yleyse Londra'da telefona cevap veren Rosaleen Cloade... O halde Rosaleen birka dakika nce Ge-yik'te deildi. Siz turuncu earpl kadnn Rosaleen olmadn sylemeye alyorsunuz, sanrm, Msy Poirot. Demek ki, Arden'i ldren Rosaleen deil. O halde gen kadn neden intihar etti?" 161 __ eytan Dnemeci - F:11 Poirot, "Bu sorunun cevab basit," dedi. "Rosaleen intihar etmedi. ldrld." "Ne?" "Rosaleen byk bir soukkanllkla ldrld." "yleyse Arden'i kim ldrd? Bu ii David'in yapmadna karar verdik." "Arden'i ldren David deil." "imdi Rosaleen'i de listeden ildiniz. Ama bu ide sadece ikisinin kar vard." "Evet... karlar... Anlayacanz, karmzda iki ayr cinayet var... Onun iin de iki katil olmal." Spence hiddetle burnunu ovuturdu. "ok rica ederim, anlalr ekilde konuun, Msy Poirot." "imdi her eyi aklayacam... Bu olayda kii lmedi mi? Arden, Porter ve Rosaleen." Spence ona garip bir tavrla bakt. "Evet... Onlardan birinin hl sa olduuna beni inandrmaya kalkmayacaksnz ya?" Poirot, "Hayr, hayr," dedi. "Onlar ldler. Yalnz nasl ve ne ekilde?" "Bu konuda dncelerimi biliyorsunuz. Ama size gre son lm intihar deil, bir cinayet." Belikal dedektif, "Bana gre ise," diye cevap verdi. "Bu lmlerden biri intihar, biri kaza, biri cinayet." "Kaza m? Rosaleen'in kendini kazara zehirlediini mi dnyorsunuz? Yoksa Porter'in kendini vurmas m bir kaza?" Poirot "Hayr," dedi. "Charles Trenton... dier adyla Enoch Arden kazara ld." "Kazara m?" Spence patlayverdi. "Kazara m? O korkun cinayete kaza m diyorsunuz?" Belikal dedektif sknetini bozmad. "Kazadan kastm u: Onu grmeye giden kimse aslnda Arden'i ldrmek istemiyordu." "Peki, kim bu kimse?" "Dediim gibi, Porter farknda olmadan suortan ele verdi. Bir tek cmle syledi... Ah, ne budalaym!" "Sonra bu mehul katil Rosaleen Cloade'u mu ldrd?" Poirot abucak ban sallad. "Ne mnasebet! O ikinci katilin ii. lk olay gibi kaza deildi. Arden konusunu onunla konuan kimse birdenbire kendini kaybetmiti. Rosaleen'i ise katil byk bir soukkanllkla ortadan kaldrd. Ve Rosaleen'in katilinin aslmasn da salayacam, Bay Spence." Ayaa kalkarak kapya gitti. Spence bard. "Bir dakika! Bana isimleri vermelisiniz. Byle kalkp gidemezsiniz!" "Ksa bir zaman sonra size her eyi aklayacam! Ama beklemem gereken bir ey var. Deniz ar bir yerden gelecek bir mektup." "Tanr akna, ingene falclar gibi konumayn." Belikal dedektif doru Dr. Lionel Cloade'un evine gitti. Ona kapy Kathie Yenge at. Poirot hi zaman kaybetmedi. "Sizinle konumam gerek, madam." "A, tabii, tabii... Buyurun... Korkarm toz alacak zaman bulamadm..." "Size bir ey sormak istiyorum: Kocanz ne kadar zamandan beri morfinman?" Kathie Yenge birdenbire hngr hngr alamaya balad. "Ah, ah, ah... Bunu kimsenin farketmeyeceini umuyordum... Birka yl nce balad... ok yoruluyordu... Ayrca ba ars da ekiyordu. Korkun ba arlar... O zamandan beri dozu azaltmaya alyor. Gerekten alyor. Ama o yzden bazen ok aksi oluyor..." 162 163 "Dr. Lionel'in bu yzden de paraya ihtiyac var, deil mi?" "Evet... Ah, Tanrm... Msy Poirot, tedavi olmaya gideceine sz verdi..."

"Sakin olun, madam. Ve u soruma da cevap verin: Lynn Marc-hmont'a telefon ettiiniz geceyi hatrlayn... O gece telefon kulbesine gittiniz deil mi? Meydanda birine rastladnz m?" "Ah, hi kimseye rastlamadm, Msy Poirot." "Ama anladma gre birinden iki peni bor almak zorunda kalmsnz." "Ah, sahi. Kulbeden kan kadndan para istemek zorunda kaldm. O bana iki peni verdi..." "Nasl bir kadnd?" "Fazla makyajlyd. Bana turuncu bir earp sarmt. Ama iin garibi, bana onu daha nce bir yerde grmm gibi geldi. Yzn tandk buldum. Sanrm lm biriydi..." Poirot, "Teekkr ederim, Bayan Cloade," diye mrldand. 33 Lynn iftlie doru gidiyordu. Kararn vermiti artk. Bu sorunu daha fazla geciktiremezdi... Evet, kararn vermiti ama yine de tuhaf bir isteksizlik duyuyordu. David'le hayat bir kumardan farksz olacakt. Ya da bir maceradan... Bunun sonunun neye varaca da belli deildi... yi de olabilirdi, kt de... David birka saat nce ona, "Hayatndan kmak niyetindey-dim," demiti. "Budalann biriyim ben. Seni brakabileceimi di ndm iin dnyann en ahmak insanym. Londra'ya gider vi yldrm nikahyla evleniriz. Sana dnceni deitirme frsatn ve recek deilim. Burada kklerin var. Seni bu kye balayan kklej Seni kknden karp gtrmem gerek." Sonra da eklemiti. "Bunu Rowley'e, sen ancak Bayan David Hunter olduktan sonra haber veririz. Zavall, bylesi daha iyi." Ama Lynn diretmemekle birlikte Rowley'e konuyu daha nce amaya karar vermiti. te imdi de ona gidiyordu. iftlik kapsna vurduu srada mthi bir frtna da balamt. Kapy Rowley at ve Lynn'i grnce ard. "A, Lynn. Neden telefon edip geleceini haber vermedin?" "Seninle konumak istiyorum, Rowley." Gen adam onun girmesi iin yana ekildi. Birlikte mutfaa gittiler. Rowley, "Buraya yeni eyler alyorum," diye sze balad. "Evlendiimiz zaman..." Lynn bir an soluunu tuttu. "Hayr, Rowley. Seninle evlenmeyeceim... Sana bunu sylemeye geldim. Ben..." Kendinden nefret ediyordu ama baka are de yoktu. "Ben David Hunter'la evleniyorum." Rowley bir an ona bakt. "Ya demek David'le evleniyorsun? Neden?" "nk onu seviyorum." "Sen beni seviyorsun, Lynn." "Hayr. Buradan ayrldm zaman seni seviyordum... Ama o uzun yllar beni deitirdi. kimiz de deitik." Rowley usulca, "Yanlyorsun," dedi. "Ben deimedim." Kza doru geldi. Yz morarmaya, alnndaki damarlar imeye balamt. "Sen de deimedin! Deimi olamazsn!" Gzlerinden mthi bir fkeye kapldn anlamak mmknd. Lynn tarlada grd azgn bir boay hatrlad. Gen adam, "Buradan gittin," diye bard. "Hayatm cehenneme dnd o zaman! Sabrla seni bekledim. Sonunda dndn. Ama o zaman da acm sona ermedi. Kathie Yengenin yemeinde, David Hunter'a nasl baktn grdm! Fakat sen onun olmayacaksn! Duyuyor musun? Benim ola-mazsan, bakasnn da olamazsn! Sen beni ne sanyorsun?" _164. 165_ "Rowley..." Lynn korkuya kaplmt. Bir iki adm geriledi. Karsnda bir insan deil, vahi bir hayvan vard artk. Rowley Cloade homurdand. "ki kiiyi ldrdm. Artk bir ncsn ldrmekten kanacam m sanyorsun?" "Rowley..." Gen adamn iri elleri kzn boynunu kavrad. "Artk tahammlm kalmad..." Parmaklar bkld. Lynn'e oda frl frl dnyormu gibi geliyordu imdi. Sonra ortalk karard... Birdenbire bir ksrk sesi duyuldu. Ciddi, biraz da yapmack bir ksrk... Rowley duraklad. Elleri iki yanna dt. Lynn yere yld. Hercule Poirot kapnn hemen iinde durmu, zr dilermi gibi ksryordu. "Rahatsz etmediimi umarm... Kapya vurdum ama cevap veren olmad... Herhalde iiniz vard?" Hava iyice gerginleti. Rowley, Belikal dedektife bakyordu. Bir an sanki onun zerine saldracakm gibi bir hareket yapt. Ancak sonra dnd. Anlamsz bir sesle, "Tam zamannda geldiniz," dedi. 34 Hercule Poirot, "Galiba aydanlk kaynyor," diye mrldand. Rowley aptal aptal, "Evet, kaynyor," dedi. "O halde ltfen ay yapar msnz?"

Rowley robot gibi bu emre uydu. Hercule Poirot cebinden kard byk ve temiz bir mendili souk suya batrarak skt. Lynn'e yaklaarak, "Bunu boynunuza sarn, matmazel," diyerek glmsedi. "Evet, engel inem var... Bu acnz giderir." __166__ Lynn bouk bir sesle ona teekkr etti. Gen kza hl korkun bir kbus gryormu gibi geliyordu. Sendeleyerek ayaa kalkt. Poirot onu efkatle bir sandalyeye oturttu. "ay oldu mu?" "Oluyor, oluyor..." Rowley biraz sonra bir fincan ay getirdi. Poirot bunu Lynn'e uzatt. Rowley, "Buraya bakn," dedi. "Galiba durumu anlamadnz? Ben Lynn'i bomaya altm." Bir an durdu. "Vicdanmda iki lmn arl var. Eer gelmeseydiniz onlara bir ncs eklenecekti." Poirot ban sallad. "nce aylarmz ielim. Ve lmden de sz etmeyelim. Matmazel Lynn'i sarsyor." Rowley hayretle ona bakyordu. "Ah Tanrm..." Sonunda aylar iildi. Lynn fincann masaya braknca, Poirot, "Eh," dedi glmseyerek. "Artk konuabiliriz. Daha dorusu ben konuacam..." Rowley iini ekti. "Charles Trenton'u ldrdm biliyor musunuz?" Belikal dedektif, "Evet," dedi. "Bunu oktan anladm." Kap hzla alarak David Hunter ieri girdi. "Lynn! Bana neden sylemedin..." Duraklad. Mutfaktakileri teker teker szd. "Lynn! Boazna ne oldu?" Poirot gen adama, "Oturun," diye emretti. "imdi nz de Hercule Poirot'nun konferansn dinleyeceksiniz." Lynn, btn bunlar gerek olamaz, diye dnd. Bir kbus bu. Belikal dedektif, "Bir cinayetin nedeni bilenebilir mi?" diye balad. "te size harika bir soru. Herkes cinayet ileyebilir mi?... rnein, Cloade'lar alalm... Gordon Cloade hayatta olduu srece hibiri sknt ekmedi. Arkalarnda daima Gordon vard. Sonra birdenbire o ld ve Cloade'iar ortada kaldlar. Hayatlarnda ilk kez trl glklerle karlayorlard. Eminim ki, her Cloade da zaman zaman, Rosaleen lseydi, diye dnd." 167_ Lynn titredi. Poirot szlerine devam etti. "Herkesin gen kadnn lmn dnd kukusuzdu... Ama... bu dnce yerini bir cinayet planna brakt m?" Rowley'e dnd. "Rosaleen'i ldrmeyi istediniz mi hi?" Gen adam usulca, "Evet," dedi. "iftlie geldii gn. Evde hi kimse yoktu. O zaman, Rosaleen'i kolaylkla ldrebilirim, diye dndm. ok ie dokunan bir hali vard. Tpk kasaba gnderdiim st danalarna benziyordu. Evet, sigarasn yakmak iin elinden akma aldm zaman onu ldrmeyi dndm." "Rosaleen o akma burada unuttu deil mi?" Rowley ban sallad. "Onu neden ldrmedim bilmem? Buna bir kaza ss verebilirdim..." Poirot, "Bu size gre bir cinayet deildi," diye cevap verdi. "Siz nceden plan yaparak, soukkanllkla kimseyi ldremezsiniz. Siz elinizi kana ancak fkeye kapldnz zaman bularsnz. O adam da yine bir hiddet annda ldrdnz sanrm. Ama... galiba... aslnda ona bir zarar vermek istemiyordunuz." "Tabii istemiyordum! enesine bir yumruk indirdim. Geri geri gidip ban minenin mermer tarafna vurdu. Onun ldn fark-edince gzlerime inanamadm." Sonra hayretle Poirot'ya bakt. "Nasl anladnz?" Belikal dedektif, "Sizin o gece nasl hareket ettiinizi biliyorum," diyerek ban sallad. "Tahminlerimin doru olduunu sanyorum. Geyik'e gittiniz. Beatrice Lippincot size duyduu o konumay anlatt. Onun zerine amcanz Jeremy Cloade'a kotunuz. Ve orada amcanzla konumaktan vazgemenize neden olan bir ey grdnz. Yani bir fotoraf..." Rowley, "Evet," dedi. "Masada duruyordu resim. Birdenbire Ar-den'in o fotorafa ne kadar ok benzediini farkettim. Bana tandk gelmesinin nedenini de anladm. Jeremy'le Frances, Rosaleen'den para szdrmak iin akrabalarndan birini bu oyuna sokmulard. Fena halde fkelendim. Tekrar Geyik'e giderek, Arden'e sahtekrn biri olduunu syledim. Glerek bunu itiraf etti. 'David Hunter bu __168__ gece para getirecek,' dedi. O zaman hiddetim bsbtn artt. Kendi ailemden olan kimselerin bana kallelik ettiklerini dndm. Ona, 'Kpek,' diye haykrarak bir yumruk indirdim. Dediim gibi ban arpt..." Ksa bir sessizlik oldu. Poirot sordu. "Sonra?" Rowley ar ar cevap verdi. "O srada o kk altn akmak cebimden dt. Onu Rosaleen'e vermek iin yanma almtm. lnn zerine dt... Ayn anda akman stndeki markay grdm. Bu Rosaleen'in deil, David'indi... Kathie Yengenin yemeinden beri baz eyler... neyse, o konuyu amaya gerek yok. Bazen ldrmak zere olduumu dndm... Belki de oktan ldrmtm... Bu David denilen adam ve Lynn...

Neyse... Arden'i odann ortasna srkleyerek yzst evirdim. Sonra o ar maay aldm... Neyse ayrntnn zerinde durmayalm... Parmak izlerimi sildim. minenin rafnn kesini de temizledim. Saati dokuzu on geceye getirdikten sonra camn krdm... Beatrice'nin anlatacaklarndan sonra herkesin David'in katil olduunu sanacaklarndan emindim." David, "Teekkrler," dedi. Poirot, "Sonra," dedi. "Bana geldiniz. Bana Underhay'i tanyan birini bulmam sylerken iyi rol yapyordunuz. Oysa aslnda benden nce Porter'e gidip onu ikna etmitiniz bile. Btn Cloade ailesi gibi Jeremy size de Porter'in kulpte anlattklarn iletmiti." Bir an durdu. "Yaptnz role inandm... Daha sonra sizinle kalkp Porter'e gittik. Adam bana sigara ikram ettikten sonra size dnd ve, 'miyorsunuz deil mi?' dedi. Sizin sigara imediinizi nereden biliyordu? Onunla ilk kez o zaman karlamyor muydunuz? Ve ben budala gibi o szlerin ne anlama geldiini anlamadm... Ama herhalde imdi de budala olduumu iddia edemezsiniz." Bir an etrafna fkeyle baktktan sonra szlerine devam etti. "Ama Porter daha sonra piman oldu. Bir cinayet davasna karmak istemiyordu. stelik David Hunter' da daha ok onun tankl dolaysyla asacaklard." 169 Rowley bouk bir sesle, "Bana bu ii yapamayacan yazd," diye homurdand. "Budala! Artk dnlemeyeceini anlamamt! Londra'ya giderek akln bana getirmeye altm. 'Bu bir cinayet vakas,' dedi. 'kp mahkemede yalan sylemektense kendimi vurmay tercih ederim.' Kente kotum. Ama ge kalmtm. Evin kaps akt. Yukar kotum ve Porter'i o halde buldum... Neler hissettiimi anlatamam. ki defa cinayet ilemi gibiydim... Eer beklesey-di... benimle konusayd..." Poirot sordu. "Porter intihar mektubu brakmt deil mi? Onu siz aldnz sanrm?" "Evet. Bam iyice beladayd. Porter sorgu yargcna bir mektup brakmt. Soruturmada yalan sylediini, lnn Underhay olmadn aklyordu. Mektubu alp gtrdm. Sonra da yaktm." Rowley yumruunu masaya vurdu. "Korkun bir kbustan farkszd bu. Bu ie balamtm, devam etmem gerekti. Lynn'le evlenebilmek iin paraya ihtiyacm vard. David'in de aslmasn istiyordum. Sonra anlayamadm bir ey oldu. David'in aleyhindeki delillerin zayflndan sz edilmeye balad. Bir de ortaya bir kadn meselesi kt. Arden'in daha sonra bir kadnla konutuu syleniyordu. Bunu hl anlam deilim. Hangi kadn? Arden ldkten sonra o kadn adamla nasl konumu olabilir?" Poirot, "Kadn falan yoktu," dedi. Lynn, "Ama Msy Poirot," diye itiraz etti. "Handaki yal kadn... Arden'e gelen kadn grm." Poirot gld. "Hah! Peki ama kadn ne grmt? Pantolonlu tvit ceketli birini. Bu grd kimse bana turuncu earp sarm, yzn de bol boyayla gizlemiti... stelik klar da snkt... Anlattna gre o pantolonlu llk kendisiyle karlanca be numaral odaya tekrar girmi ve ierde bir erkek 'Artk git' demiti. Ya da buna benzer szler. O halde ihtiyar kadnn yalnz duyduu deil, grd de bir erkekti." Poirot, David'e dnerek sakin sakin ekledi. "Ama bu aslnda parlak bir fikirdi, Bay Hunter." .170. David sert bir sesle sordu. "Ne demek istiyorsunuz?" "imdi size bir yk anlatacam. O gece Geyik'e dokuza doru gittiniz. Arden'i ldrmek deil, ona para vermek niyetindeydiniz. Oraya gidince neyle karlatnz? Size antaj yapan adamn cesediyle. stelik o feci bir ekilde ldrlmt. Kafanz hzl alyor, Bay Hunter. Durumunuzun tehlikeli olduunu anladnz. Sizi Geyik'e girerken kimsenin grmediinden emindiniz. Onun iin hemen Londra'ya kamaya karar verdiniz. Dokuz yirmi trenine yetiecek ve kye hi gelmediinize yemin edecektiniz. Trene yetiebilmek iin krlardan komanz gerekti, ite bunu yaparken beklenmedik bir anda Miss Lynn'le karlatnz. Ayn zamanda treni karm olduunuzu da anladnz. Vadiden trenin duman ykseliyordu. Aslnda Miss Lynn de duman farketmiti ama siz bunu bilmiyordunuz. Ancak o bunun, sizin artk trene yetiemeyeceiniz anlamna geldiini anlamamt. Ona saatin dokuz on be olduunu syleyince de, buna inand. "Miss Lynn'i trene yetitiinize inandrmak iin zekice bir plan tasarladnz. Zaten artk zerinizden pheleri uzaklatrmak iin yeni bir plan yapmak zorundaydnz. Kke dnerek kendi anahtarnzla kapy atnz. Kardeinizin turuncu earbyla rujunu aldnz. Yznze ar makyaj yaptnz. Geyik'e dnerek orada kalan yal kadna grndnz. Sonra be numaral odaya ktnz. Yal kadnn geldiini duyunca, kapy atnz. Koridorda gzkp tekrar ieri girdiniz ve normal sesinizle konutunuz." Poirot durdu. "Evet, zekice bir oyun bu." Lynn bard. "Doru mu, David? Doru mu?" Gen adam glyordu. "Ben kadn taklidi yapmasn iyi bilirim. Ah, o yal kadnn yzn grecektiniz!" Lynn akn akn, "Madem saat onda buradaydn," dedi. "O halde bana Londra'dan nasl telefon ettin?" David Hunter, Poirot'ya bakarak, bayla selam verdi. "O her eyi biliyor... Evet, bunu nasl yaptm?" Poirot, "Basit," diye karlk verdi. "Telefon kulbesinden Londra'y arayarak kz kardeinize talimat verdiniz. O da on biri drt gee Miss Lynn'in evini arad. Tabii santral, 'Londra aryor,' dedi. Ya da buna benzer bir ey."

Lynn ban sallad. "Evet." "Ondan sonra Rosaleen telefonu kapatt." Poirot, David'e dnd. "Sizin gznz saatteydi. Tam zamannda Miss Lynn'in numarasn evirdiniz. Sesinizi hafife deitirerek, 'Londra aryor,' dediniz. ki konuma arasndaki bir dakikalk duraklama kimsenin dikkatini ekmedi. Telefon konumalarnda byle eyler normal saylyor nasl olsa..." Lynn usulca, "Demek bana bu yzden telefon ettin, David?" diye mrldand. Gen adam bir an ona bakt. Sonra da Poirot'ya dnerek teslim oluyormu gibi bir hareket yapt. "Gerekten siz her eyi biliyorsunuz! Akas dm patlamt. Bir eyler yapmam gerekti. Lynn'e telefon ettikten sonra, ilerideki bir kasabaya gittim ve oradan sabah postasna bindim. Apartmana giderek yatam kartrdm ve Ro-saleen'le kahvalt ettim." Bir an durdu. "Tabii Arden'i kimin ldrdn bilmiyordum. Aslnda onun ortadan kalkmas sadece benimle Rosaleen'in iine gelirdi." Poirot, "Evet," dedi. "in g taraf da buydu. Siz ve kardeiniz Arden'in lmn isteyebilirdiniz. Cloade ailesinin Rosaleen'in lmn istemeleri gibi... Sonunda Rosaleen gerekten de cinayete kurban gitti." David bard. "Rosaleen'i ldrdler demek? Yani intihar etmedi?" "Etmedi ya... Cinayet nceden planlanm ve Rosaleen'in kapsllerinden birinin iindeki bromrn yerine morfin konmutu." David kalarn att. "Kapsln iine mi? Yani... Dr. Lionel Cloade..." "Hayr, hayr... Aslnda btn Cloade'ler gibi Rosaleen'in lmesi Dr. Lionel'in iine de gelirdi ama katil o deil... Cloade'larn hibiri deil... Bu olay tersti zaten. Rosaleen Cloade'u lmnden en fazla zarara urayacak olan kimse ldrd. Yani siz, Bay Hunter." David bard. "Ben mi? Kz kardeimi neden ldreyim?" "Rosaleen'i ldrdnz, nk o sizin kz kardeiniz deildi. Kz kardeiniz... yani asl Rosaleen Cloade o deprem gecesi Londra'da ld. Burada ldrdnz kadn ise o srada kz kardeinizin evinde hizmetilik eden rlandal bir kzd. Eileen Corrigan adnda bir kz. Onun resmini bugn bana rlanda'dan yolladlar." Konuurken resmi cebinden karmt. David yldrm hzyla resmi elinden kapt gibi dar frlad. Rowley de fkeyle kkreyerek onun arkasndan atld. Lynn'le Poirot yalnz kalmlard. Gen kz, "Olamaz," diye bard. "Buna inanamam." "nann, matmazel, David Hunter'n Rosaleen'in aabeyi olmadn dndnz zaman gerei kefeder gibi olmutunuz. Bu duruma ters adan bakarsanz, o zaman gerek de ortaya kar. Buradaki Rosaleen Katolikti. Underhay'in kars ise Katolik deildi. Yoksa boanmaya kalkmazd. Burada Rosaleen ok dindard, vicdan azab ekiyordu ve David'e delicesine balyd..." Belikal dedektif bir an durdu. "David'in o deprem gecesi hissettiklerini dnn. Kz kardei lmt. Gordon Cloade son nefesini vermek zereydi. Eline geen o milyonlardan yararlanamayacakt artk. Sonra hizmeti Eileen Corrigan' farketti. Kz Rosaleen'le ayn yatayd. Depremden bir David, bir de o kurtulmutu. Kz baygnd... Herhalde David'in kzla bir ilikisi de olmutu, Eileen'e her istediini yaptrabileceinden emindi." Poirot, Lynn'e bakmadan alayla ekledi. "David kadnlarn ban dndrmesini iyi biliyordu." Gen kz kpkrmz kesildi. Belikal dedektif szlerini srdrd. "David frsatnn biriydi. Deprem gecesi de yine eline geen frsattan faydaland. Eileen'in kz kardei Rosaleen olduunu syledi. Kz kendine geldii zaman David'i baucunda buldu. Gen adam Eileen'i istedii rol oynamaya ikna etti... lk antaj mektubu geldii zaman David'le Eileen'in ne 173 kadar endielendiklerini tahmin edebiliyor musunuz? Ben daima kendi kendime, David ona byle antaj yaplmasna gz yumacak bir insan m, diye sordum. Bana, David karsndaki adamn Under-hay olup olmadndan emin deilmi gibi geliyordu. Ama nasl olurdu? Sonra David, neden Rosaleen'i Arden'i hi grmeden doru Londra'ya yollamt? nk aslnda David, Arden'in Rosaleen'i grmesinden korkuyordu. Adam Underhay olduu takdirde tabii, 'Bu Rosaleen deil,' diyecekti, ite bu yzden David antajcya para vermeye raz olmutu. Ondan sonra da kz alp Amerika'ya gidecekti. "Sonra beklenmedik bir ey oldu. antajc ldrld. Porter adamn Underhay olduunu syledi. David o ana kadar bylesine tehlikeli bir duruma hi dmemiti. Daha da kts Eileen soukkanlln iyice kaybetmiti. Vicdan azab ekiyordu, sinirleri de iyice bozulmutu. Erge her eyi itiraf edecekti. Tabii o zaman David de hapishaneyi boylayacakt. Ayrca gen adam, kzn isteklerine de sinirlenmeye balamt. nk size kt, bakasn grecek halde deildi, ite bu yzden Eileen'in ortadan kalkmas gerektiine karar verdi. Dr. Cloade'un verdii kapsllerden birinin iine morfin doldurdu. Eileen'e her gece ilacn imesini syledi. Cloade ailesinin onu ldrmeye hazrlandndan sz etti. Kz kardeinin lm yznden David milyonlar kaybedecei iin hi kimse onun katil olduundan phe etmeyecekti... Onun kozu da buydu. Bu lmden bir kar olmamas. Dediim gibi, bu olay tersti zaten." Kap alarak Bamfetti Spence ieri girdi.

Poirot hemen, "Evet?" dedi. Spence ban sallad. "ler yolunda. Onu yakaladk." Lynn usulca, "O... bir ey syledi mi?" "'Ne yapalm ansmz yokmu,' dedi. 'Aslnda ben kumarbazm. Ve son eli kaybettiim de kesin.'" Poirot mrldand. "Her insann hayatnda bir dneme vardr. Doru yola saparsan, servete eriirsin... Ama bazen insan yanl yola da sapar." 35 Pazar sabahyd. iftliin kaps vuruluyordu. Rowley Cloade karsnda Lynn'i grnce ararak geriledi. "Lynn!" "Girebilir miyim, Rowley?" Gen adam yana ekildi. Birlikte mutfaa girdiler yine. Lynn, Rowley'e bakt. "Ben evime dnyorum..." "Ne demek istiyorsun?" "Evime geldim... Buras, senin yann, benim evim. Anlamyor musun, Rowley?" "Sen ne dediini bilmiyorsun, Lynn. Be... ben seni ldrmeye kalktm." "Biliyorum..." Lynn yzn buruturarak elini boazna gtrd. "Tam beni ldrmeye kalktn anda ne kadar byk bir budalalk etmi olduumu anladm. Budalalk etmek... Ben daima seninle evlenmeyi istedim. yle deil mi? Sonra senden uzaklatm. Artk bana ok uysal ve sakin gzkyordun. Seninle geireceim hayatn gvenceli ve ayn derecede skc olacan dndm. David beni ekti. nk tehlikeli bir erkekti. Ayrca -drst olalm- kadnlar da ok iyi tanyordu. Ama, sen beni bakasna brakmayacan syleyerek boazm skmaya balaynca aslnda sana ait olduumu anladm. Ancak artk ok geti... Neyse ki Hercule Poirot ieri girdi de her ey dzeldi. Ben seninim, Rowley." Gen adam ban sallad. "Olamaz, Lynn... Ben iki kiiyi ldrdm..." Lynn bard. "Sama! nadn tutmasn. Melodram oynarm gibi tavrlar da taknma. riyar bir adamla kavga ederken, o yedii yumruk zerine yuvarlanrsa... bu cinayet olmaz. Hatta kazara adam ldrmek bile saylmaz." "Saylr. Ve insan hapse de atarlar. Sonra Porter'in lmnden sorumlu olduumu da unutma." 174 175_ "Hayr, deilsin. O akl banda, koskocaman bir adamd. steseydi senin teklifini de rahatlkla reddederdi. Teklifini bile bile kabul etti. Ama sonra piman olarak en kolay yola sapt. Porter sadece zayf karakterli bir adamd." Rowley inatla ban sallad. "mknsz... Benim gibi bir hapishane kuuyla evlenemezsin." "Senin hapse atlacan sanmyorum. Seni yakalayacak olsalard polisler oktan gelirlerdi." Rowley ona hayretle bakt. "Ama... kazara adam ldrmek... Porter'e para vermek..." "Polisin btn bunlar bildiini nereden kardn?" "Poirot biliyor ya!" "O polis deil ki. Sana polisin ne dndn syleyeyim. Onlar David'in yalnz Rosaleen'i deil, Arden'i de ldrdn dnyorlar. Ama onu bu sula itham etmeyecekler. nk David Rosaleen'i ldrdnden, onu bu sutan dava edecekler zaten." "Ama Poirot..." "Anladma gre Poirot bir ara Spence'e, Arden'in kazara ldn sylemi. Bamfetti de bu lafa glm. Bana kalrsa, Hercule Poirot artk kimseye bir ey anlatacak deil. O ok eker bir adam..." "Hayr, Lynn. Kendini tehlikeye atmana raz olamam. Her ey bir yana... yani... bundan sonra kendime gvenebilir miyim? Ya, yine fkelenirsem?.. Yani... ey... sen gvencede olabilir misin?" "Bilmem... Ama seni seviyorum, Rowley. Sen o kadar ac ektin ki... Bana gelince... Ben de hibir zaman gvenlikte olmak istemedim..." Agatha Christie eytan Dnemeci www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr

Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin www.kitapsevenler.com Tarayan Sleyman Yksel suleymanyuksel6@hotmail.com Skype suleymanyuksel6 Agatha Christie eytan Dnemeci

You might also like