You are on page 1of 126

Mavi Trenin Esrar 1927 ylnn ubat aymda Agatha Christie o sralar yedi yanda olan kz Rosalind ile

birlikte Kanarya Adalar'na gitti. lk ei Archibald Chris-tie'den ayrlmak zereydi, morali bozuktu ve yazma hevesini byk lde kaybetmiti. Bu nedenle Mavi Trenin Esrar isimli kitabna isteksizlikle balad. Otobiyografisinde bu konuda aynen unlar yazyordu: "Bu kitab bir an nce yazmak istememdeki neden, hatta daha ak olarak belirtmek gerekirse buna zorunlu olmamdaki neden para kazanma gerekliliiydi. Bu tam amatrlkten profesyonellie gei dnemimdi. Bu adan iimden gelmese de mesleki adan kaleme sarlma riskini gze aldm..." Kitap 1928 ylnn mart aynda Collins Yaynevi'nde yaymlandnda, tm eletirmenlerin yazarn isteksiz olarak yazd bu kitap hakkndaki grleri olumluydu. Kitabn atand "O.F.D.'nin iki ne kan yesi Carlotta ve Peter'in" kim olduklarn da aklamak yararl olacak. O.F.D. (Order of the Faithful Dogs: Sadk Kpekler Dzeni) anlamna gelmektedir. Einden ayrldktan sonra Agatha Christie yakn dostlarndan birou konusunda hayal krkl yaamt. Yar aka, yar ciddi sekreteri Charlotte Fischer ya da Agatha Christie'nin ona takt ismiyle, Carlotta ile birlikte dostlar yaknlklarna gre unvan vermeyi dndler. Gerek dostlar bu dzende (O.F.D.) insanlar olarak nitelendirilirken, dierlerine nc snf payesi verildi. Bu kitabn atand dier dostu Peter ise yazarn en yakn ve sadk dostu, terrier cinsi kpeiydi. 5 Agatha Christie O.F.D.'nin deerli yesine - Carlotta ve Peter'e Mavi Trenin Esrar indekiler 1 Beyaz Sal dm................................................................... 9 2 Msy le Marquis ................................................................... 15 3 Ateten Kalp............................................................................ . 20 4 Curzon Caddesi'nde ................................................................ 25 5 Yararl Bir Adam..................................................................... 33 6 Mirelle......................................................................... ............. 44 7 Mektuplar....................................................................... .......... 51 8 Lady Tamplin Mektup Yazyorv.............................................. 61 9 Geri evrilen Bir Teklif........................................................... 69 10 MaviTren'de..................................................................... ....... 75 11 Cinayet......................................................................... ............ 87 12 Villa Marguerite...................................................................... 100 13 Van Aidin Bir Telgraf Alyor.................................................. 108 14 Ada Mason'un yks............................................................. 113

15 Kont de la Roche ............................;....................................... 119 16 Poirot Olay Aratryor........................................................... 127 17 Aristokrat Bir Adam ...................'............................................ 135 18 Derek len Yemeinde ........................................................ 145 19 Beklenmeyen Bir Konuk......................................................... 149 20 Katherine Arkada Oluyor...................................................... 157 7 Agatha Christie 21 Tenis Oynarken....................................................................... 164 22 Bay Papopolous Kahvalt Ediyor ......................................... 175 23 Yeni Bir Varsaym.................................................................. 182 24 Poirot Nasihat Veriyor............................................................ 187 25 Yine de ................................................................................ ... 194 26 Bir Uyar ..*............................................................................. . 202 27 Mirelle'le Konuma......................,.......................................... 211 28 Poirot Sincab Oynuyor...................................:....................... 224 29 Evden Gelen Bir Mektup......................................................... 236 30 Miss Viner'in Yargs...............................................................247 31 Bay Aarons'la len Yemei ..................................................255 32 Katherine ve Poirot Notlarn Karlatryor...........................259 33 Yeni Bir Varsaym ..................................................................265 34 Yeniden Mavi Tren'de..............................................................269 35 Aklamalar ..........:..................................................................274 36 Deniz Kenarnda............................................:.......................... 285 Mavi Trenin Esrar 1. BLM Beyaz Sal Adam Adam Concorde Meydan'ndan getii srada saatler gece yarsna yaklamaktayd. Zayf bedenini rten grkemli krkne ramen temelde klksz ve dkn bir grnm vard. Yz fareye benzeyen ufak tefek bir adam. Hibir zaman herhangi bir olayda nemli bir rol oynayacana, herhangi bir yerde n plana kabileceine inanlmayacak bir adam. Ancak.bu sonuca varan kiinin kesinlikle yanldn syleyebiliriz. nk bu adam, her ne kadar dkn ve nemsiz grnse de dnyann kaderinde nemli bir rol oynuyordu. O farelerin ynettii bir krallkta, farelerin kralyd.

Tam o sralarda bir elilikte onun geri dn beklenmekteydi. Ama onun daha nce halletmesi gereken iler vard; eliliin resmen bilgisi olduunu aklamayaca iler. Ay nda yznn sert hatlar belirginlemiti. Kemerli, ince bir burnu vard. Polonya Musevisi olan babas terzi kalfasyd. Onu gecenin bu yarsnda yollara dken de babasnn sevecei ' trde bir iti. Seine Nehri'ne ulat, kpry geti ve Paris'in pek saygn olmayan yrelerinden birine ulat. nce uzun, bakmsz bir binann nnde durdu ve sonra drdnc kattaki bir daireye kt. Daha kapy almasna frsat kalmadan kap muhtemelen onu beklemekte olan bir kadn tarafndan ald. Ancak adam onu selamlamad. Kadn paltosunu karmasna yardmc oldu ve nden yryerek onu son derece zevksiz denmi bir otur9 Agatha Christie ma odasna gtrd. Elektrik ampul kirli pembe bir avize ile glgelenmi, bu lo k kadnn yzndeki maskeyi andran beceriksizce yaplm abartl makyaj geri yumuatyordu ama gizleyemiyordu. Ayn ekilde Mool hatlar da kapatmyordu. Olga Demiroff un ne mesleinde ne de milliyetinde en ufak bir kuku yoktu. "ler yolunda m, km?" "Yolunda, Boris Ivanovitch." Adam bayla onaylayarak mrldand. "zlendiimi sanmyorum." Ancak sesi endieliydi. Pencereye giderek, perdeleri aralad ve dikkatle dary izledi. Sonra birden geriye dnd. "Darda iki adam var, yolun kar tarafnda. Bana yle geliyor ki..." Susarak, sinirli olduu zamanlarda hep yapt gibi trnaklarn kemirmeye balad. Rus kadn yava, sakinletirici bir ekilde ban sallad. "Onlar sen gelmeden nce de oradaydlar." "Yine de bana bu evi izliyorlar gibi geldi." "Olabilir," dedi kadn kaytsz bir tavrla. "yleyse..." "Ne mi olacak? Eer bir ey biliyorlarsa bile... bundan sonra seni izlemeyecekleri kesin." Adamn dudaklarnda zayf, huzursuz bir glmseme belirdi. "Hayr," dedi. "Bu kesin." Adam birka saniye dndkten sonra aklad. "u kahrolas Amerikal... o da herkes gibi kendisi iin endielense ya." "Ben de ayn dncedeyim." Yeniden pencereye gitti. "Sk herifler," diye mrldand srtarak. "Korkarm polisle de iyi ilikiler iindeler. Neyse, bo ver, sokak serserisi dostumuza iyi avlar dileyelim." Olga Demiroff ban sallad. 10 Mavi Trenin Esrar "Eer Amerikal gerekten syledikleri gibi bir adamsa onunla baa kmak iin bir ift alak sokak serserisinden daha fazlasna gerek olduu kesin." Bir an iin sustu. "Ama yine de?..." "Ne?" "Hi, nemli deil. Yalnzca bugn leden sonra iki kez ayn adam bu yoldan geti, beyaz sal bir adam." "Yani?" "Bu ikisinin tam nnden geerken eldivenin tekini drd. Adamlardan biri de eldiveni alp, ona geri verdi. ok eski bir numara." "Yani beyaz sal adamn... onun ivereni olduunu mu kastediyorsun?" "Bence yle olabilir." Rusun yznde huzursuz ve endieli bir ifade belirdi. "Paketin gvende olduundan emin misin? Kimse ona yaklamaya almad m? Onun hakknda ok fazla konuuldu, gereinden ok fazla." Adam yeniden trnaklarn yemeye balad. "Bunu kendi gzlerinle grdkten sonra emin ol." mineye doru eilerek, kmrleri dikkatle iki yana ayrd. Kmrlerin altnda krtrlm ktlar duruyordu; tam ortalarndan kirli bir gazete kdna sarlm uzun paketi alarak adama uzatt. "Ustaca bir i," dedi adam ban beeniyle sallayarak. "Ev iki kez arand. Hatta yatamdaki dei bile

yarp aradlar." "Aynen dediim gibi," diye ekledi adam bam sallayarak. "ok konuuldu. Fiyat pazarlna girimek... yanl bir iti." Gazete kdn at. Kdn iinde kk, kahverengi bir kutu vard. Kutuyu at, iindekini kontrol ettikten sonra paketi yeniden sard. Adam henz iini tamamlamadan kapnn alnd duyuldu. "Amerikal ok dakik," dedi Olga saatine bir gz atarak. Odadan kt. Bir dakika sonra yannda, Atlantik'in te tarafndan geldii her halinden belli olan iriyar, geni omuzlu bir yabancyla odaya girdi. Amerikal gerek adam gerekse kadn sert baklarla szd. 11 Agatha Christie' "Bay Krassnine mi?" diye sordu adam nezaketle. "Evet, benim," diye yantlad Boris. "Sizden buluma yeri olarak buray, bu allmam yeri saptadm iin peinen zr dilemek isterim. Ama gizlilik ok nemliydi. Bu ile ilgim olduunun anlalmas riskini gze alamazdm." Amerikal nezaketle ban sallad. "Anlyorum." "Bu ilemle ilgili en ufak bir bilginin bile dar szmayaca konusunda sznze gvenebilirim deil mi? Alveri koullarndan biri de buydu." Amerikal bayla onaylayp, "Bu konuda anlamtk," diye ekledi. "Artk bana mal gstermenizi rica etsem?" "Para yannzda deil mi, nakit olarak?" , "Evet," diye yantlad dieri. Ancak paray gstermek ynnde hibir hareket yapmad. Ksa bir tereddtten sonra Krassnine paketi masann zerine brakt. Amerikal paketi alp ambalaj kdn yrtt. indekiyle birlikte n altna gitti ve byk bir dikkatle inceledi. Paketin iindekinden mutlu olmua benziyordu, cebinden kaln deri bir portfy karp bir deste banknot kard. Paralar Rusa uzatt. Adam paray teker teker sayd. "Tamam m?" "Teekkrler, msy. Tam anlatmz gibi, her ey yolunda." "Aha!" dedi dieri. Kahverengi kt kutuyu kaytszca cebine soktu. Olga'nm nnde hafife eildi. "yi akamlar, matmazel! yi akamlar, Bay Krassnine!" Dar karak kapy arkasndan kapad. Odada kalanlarn baklar karlat. Adam diliyle kuruyan dudaklarm slatt. "Oteline dnp dnemeyeceini merak ediyorum." Szlemi gibi ikisi birden pencerenin nne gittiler. Tam doru zamanda hareket etmi, adamn binadan yola adm attn grebilmilerdi. 12 Mavi Trenin Esrar Adam sola dnerek yava admlarla bir kez olsun etrafna baknmaya gerek grmeden yol boyunca ilerledi. Kardaki evlerden birinin giri kapsnda gizlenen iki glge sessizce onu izlemeye baladlar. zleyenler ve izlenen gecenin karanlnda kayboldular. Olga Demiroff mrldand. "Sa salim evine varacak. Bu konuda endie duymamalsn ya da bunu umut edebilirsin, artk her neyse." Krassnine merakla sordu. "Onun gvende olduundan nasl bu kadar emin olabiliyorsun?" "Bu kadar ok paras olan bir adamn aklsz olmas olanaksz," diye yantlad Olga. "Tedbirini almtr. Paradan konumuken..." Kadn Krassnine' i srarl baklarla szd. "Evet ?" "Benim paym, Boris Ivanovitch?" Krassnine biraz isteksizce bile olsa kadna iki banknot uzatt. Olga souk, duygusuz bir tavr iinde teekkr ettikten sonra paralar orabnn iine soktu. "te bu ok ho," dedi mutlulukla. Boris, onu merakla szd. "Hi pimanlk duymuyor musun, Olga Vassilovna?" "Pimanlk m? Niin?" "Sakladn eyler nedeniyle? Kadnlar hatta diyebilirim ki kadnlarn byk ounluu, byle bir ey iin deli olurdu." Olga zgn bir tavrla ban sallad.

"Evet, bunda haklsn. Kadnlarn birounun byle lgnlklar vardr. Benim yok. Neyse, bazen ben de kukulanyorum..." . Krassnine merakla sordu. ' "Hangi konuda?" "Amerikal yannda tad pakete ramen gvende... bundan kesinlikle eminim, ama ya sonra?..." "Yani? Aklnda ne var?" 13 Agatha Christie Olga dncelere dalm bir halde yantlad. "Hi kukusuz onlar bir kadna armaan edecek. Asl ondan sonra neler olacan merak ediyorum..." Kendini toparlayarak pencereye gitti. Birden haykrarak adam yanna ard. "Bak, ite yine yoldan geiyor. Hani u sana bahsettiim adam." kisi birden dikkatle aaya baktlar. Zayf, k bir adam ar admlarla yoldan geiyordu. Uzun bir palto giymi, silindir apka takmt. Sokak lambasnn altndan geerken k bembeyaz, gr salarn aydnlatt. 14 Mavi Trenin Esrar 2. BLM Msy le Marquis Beyaz sal adam sakin bir ekilde yoluna devam etti, hi acelesinin olmad, evreyle de pek ilgilenmedii anlalyordu. Saa sonra tekrar sola dnd. Zaman zaman kendi kendine bir ark mrldanyordu. Birden durarak, evreden gelen seslere kulak kesildi. Bir grlt duymutu. Bu patlayan bir lastikten kaynaklanyor olabilirdi ya da belki biri ate etmiti. Dudaklarnda tuhaf bir glmseme belirdi. Daha soma ayn kaytsz tavr iinde yrmeye devam etti. Bir sonraki keden dndnde onu ok edecek bir manzarayla kar karya kald. Bir kanun adam elindeki not defterine bir eyler yazyordu. evresine ise birka kii toplanmt. Beyaz sal adam onlardan birinden bilgi istedi. "Burada bir ey mi oldu?" "Metis ou'* ) msy! ki sokak serserisi yal bir Amerikaly soymaya almlar." "Peki adama bir ey olmu mu?" "Yoo hayr." Adam gld. "Adamn cebinde tabancas varm, daha dierleri ona bir ey yapmaya frsat bulamadan adam onlar yle bir kurun yamuruna tutmu ki serseriler korkuyla kamlar. Polise gelince her zaman olduu gibi yine ok ge geldi." ^Eve^ 15 Agatha Christie "Aha!" diye mrldand beyaz sal adam. Adamn ruh halinde en ufak bir deiiklik grlmyordu. Ayn kaytsz ve sakin gece gezintisine devam etti. Ksa bir sre sonra Seine Nehri'ni geerek, kentin daha zengin yrelerinden birine ulat. Yirmi dakika kadar sonra sakin, sekin caddelerden birindeki belirli bir binann nnde durdu. Buras pek dikkat ekmeyen bir dkknd. Antikac D. Papopolous reklama asla gereksinim duymayacak kadar nl biriydi ve zaten ticari faaliyetlerinin ounu, dkkanndaki masasnn dnda hallediyordu. Bay Papopolous'un Paris'in nl caddelerinden Champs-Elysees'te ok k ve byk bir evi vard. Aslnda gnn bu ge saatinde dkknndan daha ok orada olmas beklenebilirdi ama beyaz sal adam neredeyse saklanm denilecek ekilde monte edilmi zili alarken durumun bunun aksi olduundan emin grnyordu. Yine de zili almadan nce yolun alt ve stn hzla, dikkatli baklarla gzden geirdi. Adam kendine gvenmekte haklyd. Kap ald ve altn kpeli, koyu renk tenli bir adam belirdi. "yi akamlar," dedi yabanc. "Efendiniz evde mi?" "Burada, ama akamn bu saatlerinde randevusu olmayan konuklan kabul etmiyor."

"Beni kabul edeceini sanyorum. Dostu Msy le Marquis'in geldiini syler misiniz?" Adam kapy biraz daha aarak, ziyaretiyi ieri ald. Kendini Msy le Marquis olarak adlandran adam konuurken yzn eliyle kapamt. Uak Bay Papopolous'un konuu arlamaktan mutluluk duyaca bilgisiyle dndnde yabancnn d grnmnde belirgin bir deiiklik olmutu. Uak ya ok dikkatsiz ya da ok iyi eitimliydi ki karsndakinin yz hatlarn gizleyen kk siyah maske nedeniyle en ufak bir aknlk belirtisi bile gstermedi. Uak nden geerek koridorun sonuna kadar ilerledi, oradaki bir kapy at ve saygl bir mrltyla konuu bildirdi.. "Msy le Marguis." 16 Mavi Trenin Esrar Bu tuhaf konuu karlamak zere ayaa kalkan tipin grnts gerekten etkileyiciydi. Papopolous'un sayg uyandran, otoriter bir havas vard. Geni, kntl bir aln ve byk beyaz bir sakal vard. Davranlarnda ruhani bir liderin sevecenlii, babacanl seziliyordu. "Sevgili dostum," dedi Papopolous. "Franszca konuuyordu, sesi ar ve etkileyiciydi. "Bu kadar ge bir saatte rahatsz ettiim iin ok zr dilerim," dedi konuk. "Yoo, hayr, asla. lgin bir zaman. Deiik, ilgin bir akam geirmie benziyorsunuz." Msy le Marquis ban sallad. "Kiisel olarak deil." "Kiisel deil mi?" diye yineledi Bay Papopolous. "Hayr, hayr, tabi deil. Yeni bir eyler var, deil mi?" Konuunu sevecenlik ya da babacanlkla uzak yakn hibir ilgisi olmayacak kadar keskin yan baklarla szd. "Yeni bir ey yok. Eylem baarszlkla sonuland. Beklentim farklyd." "Tam olarak haklsnz," dedi Bay Papopolous. "Her tr kabalk..." Basit bir el hareketiyle her tr kabal reddettiini belirtti. Gerekten de Bay Papopolous ve i yapt mteriler arasnda kabaln laf bile olamazd. Avrupa'nn saygn saraylarnda yaayanlar ve asil aileler tarafndan ok iyi tannyordu, hatta baz krallar ona dosta, ksaca Demetrius bile diyordu. Tm bu evrelerde sr saklama konusunda hakl bir ne sahipti. Bu zellii ve aristokratik d grnm ona birok sorun yaratabilecek eylemde byk apta yardmc olmutu. "Direkt bir eylem..." dedi Papopolous. Bam sallad. "Bazen yararl olabilir. Ama ok ender." Dieri omuzlarn silkti. "Zaman kazandryor," diye sze girdi. "stelik de baarszlkla sonulanmasnn byk bir maliyeti yok, hatta hi yok. Dier plan baarszlkla sonulanmayacak." 17 F:2 Agatha Christie "Aha!" diyen Bay Papopolous konuunu keskin baklarla szd. Dieri yavaa ban sallayarak onaylad. "Size... hmm... saygn adnza sonsuz bir gvenim var," dedi antikac. Msy le Marquis hafife glmsedi. "Bu gveninizi boa karmamak iin elimden geleni yapacam," diye mrldand. Dieri sesinde belirgin bir kskanlkla, "Bunun iin ok uygun frsatlarnz olabilir," dedi. "O frsatlar yaratacamdan emin olabilirsiniz," diye yantlad Msy le Marquis. Ayaa kalkp oradaki sandalyelerden birinin stne rasgele att paltosunu ald. "Sizinle bilinen kanallardan srekli iletiim iinde olacam. Ancak sizin balantlarnzda da bir aksilik olmamal." Papopolous skntl grnyordu.

"Benim balantlarmda hibir zaman herhangi bir sorun yaanmaz," diye isyan etti. Dieri glmsedi ve baka bir ey sylemeden hatta vedalamadan odadan kt, kap arkasndan kapand. Bay Papopolous bir sre daha derin dncelere dalm bir halde odada kaldktan sonra saygn, beyaz sakallarn svazlad ve ayn odaya alan ikinci bir kapya gitti. Kapnn tokmam bastrmasyla birlikte kulan kapdaki anahtar deliine dayam olduu aka belli olan gen bir kadn paldr kldr odaya doru yalpalad. Bay Papopolous'ta ne kzgnlk ne de aknlk belirtisi grlmedi. Byk olaslkla tm bu olanlar doal nitelendiriyordu. "Evet, Zia?" diye sordu. "Onun gittiini duymadm," diye aklad Zia. nce, ocuksu hatlara sahip siyah gzleri prl prl parlayan gen ve ho bir bayand; ayrca Bay Papopolous'a o kadar benziyordu ki onlar rahatlkla baba kz olarak nitelendirebilirdiniz. 18 Mavi Trenin Esrar "Bu ok rahatsz edici bir ey," diye ekledi gen kz. "Anahtar deliinden ayn anda hem bakp hem de dinlemek olas deil." Bay Papopolous ksaca fikrini belirtti. "Beni de sk sk sinirlendirir." Zia yavaa sze kart. "Demek Msy le Marquis bu. Hep maske mi takar?" "Daima." Ksa bir sessizlikten sonra Zia merakla sordu.- "Konu yakutlar, deil mi?" Babas bayla onaylad. "Onu nasl buldun, km?" diye sordu siyah gzlerinde muzip neeli bir glmsemeyle. "Msy le Marquis'yi mi?" "Evet." "Bence bu kadar iyi Franszca konuan, bu kadar iyi eitimli ve terbiyeli bir ngilize ok ender rastlanabilir." "Demek onun hakknda byle dnyorsun?" Her zaman olduu gibi kendi fikrini belirtmekten kansa da Zia'y ayn grte olduunu anlatan baklarla szd. "Ayrca bence kafasnn da ok tuhaf bir ekli var." "ri," dedi babas. "Biraz iri. Ama perukla da ayn etkiyi verebilir." kisi birbirlerine bakarak glmsediler. 19 Agatha Christie 3. BLM Ateten Kalp Rufus Van Aidin Savoy Oteli'nin dner kapsndan ieri girerek doruca resepsiyona gitti. Grevli adam saygl bir glmsemeyle selamlad. "Sizi tekrar grdme sevindim, Bay Van Aidin." Amerikal milyoner adam hafife ban eerek resmi bir ekilde selamladktan sonra sordu. "Her ey yolunda m?" "Evet, efendim. Binba Knighton yukarda sitinizde bekliyor." Van Aidin yeniden ban sallad. "Posta geldi mi?" "Hepsi yukar gnderildi, Bay Van Aidin. Ah! Pardon. Bir dakika ltfen." Arkasndaki kutulardan birine uzanarak, bir mektup ald. "Bu biraz nce geldi," diye aklad. Rufus Van Aidin mektubu ald; zarfn zerindeki bir kadn elinden kt yazy fark edince yz ifadesi birden deiti. Derin izgiler yumuad, aznn evresindeki gergin grnm kayboldu. Onun grnm de herkese benzedi. Elinde mektup asansre doru ilerlerken dudaklarnn etrafnda hafif bir glmseme bile grnyordu. Milyoner iin ayrlan sitin salonundaki yaz masasmn banda oturan gen adam gelen postay yllara dayanan bir deneyimin kazandrd 20 Mavi Trenin Esrar

anlalan beceriklilikle tasnif ediyordu. Van Aldin'in ieri girdiini grnce ayaa srad. "Merhaba Knighton." "Sizi tekrar grdme sevindim, efendim. Buradaki gnlerinizin iyi getiini umarm." "Eh ite, fena saylmaz," dedi milyoner kaytszlkla. "Paris bir lde kye dnm diyebilirim. Neyse, ben istediimi aldm." Sinsice kendi kendine glmsedi. "Zaten hep yle olmaz m!" dedi sekreter glerek. "yle, haklsn," diye onaylad milyoner. Bunu herkesin bildii bir eyi onaylayan birinin soukkanll ve kaytszl iinde. Kaln paltosunu kardktan sonra yaz masasna yaklat. "Acil bir ey var m?" "Sanmyorum, efendim. Yalnzca her gnk olaan eyler. Aslnda henz tasnifi de bitirmedim." Van Aidin bayla onaylad. ok ender olarak karsndakini knayan ya da ven bir kiilii vard. altrd kiilere kar ok basit bir yntem uyguluyordu; onlara tam yetki veriyor, hata yapan, baarsz olan hemen iten karyordu. Eleman seme yntemi de geleneksel deildi. rnein Knighton'la iki ay nce svire'de bir tatil belde finde tanmt. Adam houna gitmi, onun sava sicilini incelerken hafife aksamasnn nedenini de anlamt. Knighton i aradn gizlememi, hatta milyonere bavurabilecei ona uygun bir i bilip bilmediini bile aka sormutu. Van Aidin zel sekreteri olmasn istedii zaman gen adamn yznde beliren snrsz aknl gaddarca bir needen kaynaklanan glmsemeyle anmsad. "Ama ben... benim ticari bir deneyimim yok," diye kekelemiti gen adam. "Benim iin fark etmez," diye yant vermiti Van Aidin. "Bunu yapabilecek sekreterim var zaten. Yaklak alt ay boyunca ngiltere'de kal21 Agatha Christie mam gerekiyor, bir ngilize gereksinimim var... yani oradaki oyunun kurallarn bilen ve baz toplum.sal, yasal ileri benim yerime halledebilecek birine." Van Aidin o gne kadar bu seiminin doruluundan fazlasyla emin olmutu. Knighton ksa srede seri, akll, zeki, pratik ve ayrca nazik bir insan olarak taktir toplamt. Sekreter yana ayrd ya da drt mektubu iaret etti. "Bunlara sizin ahsen gz atmanzda yarar olacan dnyorum, efendim," diye nerdi. "En stteki Colton- anlamasyla..." Van Aidin elini bu neriyi reddettiini belirtecek ekilde kaldrp sallad. "Bu akam sama sapan eylerle uramak istemiyorum," dedi. "Bunlara yarn bakarm. Bunun dnda..." diye ekledi. Bu arada elinde tuttuu mektuba bakyordu. Ve yeniden yznde o sinsi, tuhaf glmseme belirdi. Richard Knighton anlayla glmseyerek yant verdi. "Bayan Kettering..." diye mrldand. "Hem dn hem de bugn telefonla arad. Sizinle ok acil grmek istedii anlalyordu, efendim." "Ah, gerekten bunu mu istiyor." Milyonerin yzndeki glmseme kayboldu. Elinde tuttuu zarf yrtarak iindeki kd kard. Mektubu okuduu srada yz giderek asld, az evresinde tekrar Wall Street evrelerinde ok iyi bilinen o zalim izgiler belirdi, kalar meum bir ekilde atld. Knighton sakince dnerek, yeniden mektuplar amaya ve tasnif etmeye balad. Milyoner aznn iinde ar ekilde kfrettikten sonra yumruunu masaya indirdi. "Bunu bana yapmasna izin vermeyeceim," diye homurdand. "Zavall kmn arkasnda yal babasnn olmas ok iyi." Birka dakika boyunca odann iinde bir aa bir yukar gidip geldi. atk kaslaryla tehditkr bir grnm vard. Knighton hl bkp usanmadan yaz masasnda almay srdryordu. Van Aidin birden durala-d. Sandalyenin zerine frlatt paltosunu ald. 22 Mavi Trenin Esrar

"Dar m kyorsunuz, efendim?" "Evet, kzma gidiyorum." "Colton'un adamlar ararlarsa..." "Cehenneme kadar yollar olduunu syleyebilirsiniz." "Nasl uygun grrseniz," dedi sekreter suskunlukla. Van Aidin bu arada paltosunu giydi. apkasn giydikten sonra kapya gitti. Eli kapnn tokmanda duraklad. "Siz ok iyi bir insansnz, Knighton," dedi. "Sorunlarm olduu zaman beni hi rahatsz etmiyorsunuz." Knighton kaamak bir ekilde srttysa da yant vermedi. "Ruth benim tek kzm," diye ekledi Van Aidin. "Onun benim iin ne kadar byk bir anlam tadn yeryznde hi kimse bilemez." Hafif bir glmsemeyle yz ifadesi aydnland. Elini cebine soktu. "Size bir ey gstereyim mi, Knighton?" Yeniden sekreterin yanna geldi. Cebinden aceleyle kahverengi kda sarlm ufak bir paket kard. Kd aarak, iinden byk, krmz kadife bir mcevher kutusu kard. Kutunun kapann ortasnda bir ta ile birlikte eimli izgilerden oluan bir arma vard. Milyoner kapa kaldrd. Sekreterin bir an iin nefesi kesildi, soluk almaya alt. Kirli beyaz saten zemin zerinde talar kan gibi parlyordu. "Aman Tanrm! Efendim!" diye haykrd sekreter. "Bu... bunlar gerek mi?" Van Aidin sessizce, kesik kesik gld. "Bunu sormanz beni hi artmad. Bu yakutlar dnyann en byk yakutu. Rus ariesi Katherina'ya ait mcevherler, Knighton. En ortadaki 'Ateten Kalp' olarak adlandrlyor. Kusursuz bir para, en ufak bir prz yok." "Ama..." diye mrldand sekreter. "Bunlar bir servet deerinde olmal." 23 Agatha Christie "Drt ya da be yz bin dolar kadar," dedi Van Aidin kaytszlkla. "Tabi tarihi deerleri dnda." "Ve siz bunlar byle cebinizde ortalarda dolayorsunuz, yle mi?" Van Aidin neeyle glmsedi. "Grdnz gibi evet. Bunlar Ruthie'm iin kk bir armaan." Sekreter ihtiyatl bir ekilde glmsedi. "te imdi Bayan Kettering'in telefondaki telan anlayabiliyorum." Van Aidin hrsla kafasn sallad. Yzndeki skntl ifade geri dnd. "Bu konuda yanlyorsunuz," dedi. "Kzmn bundan haberi yok, ona kk bir srpriz yapmak istiyorum." Mcevher kutusunu kapatarak, yeniden sarmaya balad. "nsann ok sevdikleri iin yapabilecei ok az ey olmas ne kadar zc," diye mrldand. "Eer kzmn mutlu olacan bilsem onun iin dnyann yarsn satn alabilirdim ama ne yazk ki bu onu ilgilendirmiyor bile. Bunu boynuna taktmda belki bir ya da iki dakika iin sevinecek, ama..." Ban sallad. "Eer bir kadn evinde mutlu deilse..." Cmlesini tamamlamad. Sekreter sr tutmasn bildiini belirtir ekilde saygyla ban sallad. Kimse Sayn Derek Kettering'in namn ondan daha iyi bilemezdi. Van Aidin iini ekti. Paketi yeniden paltosunun cebine soktu, Knighton'u bayla selamlad ve odadan kt. 24 Mavi Trenin Esrar 4. BLM Curzon Caddesi'nde Bayan Derek Kettering Curzon Caddesi'nde oturuyordu. Kapy aan uak Rufus Van Aldin'i hemen tand ve belirgin bir saygyla selamlayarak glmsedi. Adam nden geip konuu birinci kattaki byk salona gtrd. eri girmeleriyle birlikte pencerenin dibinde oturan kadn haykra-rak ayaa frlad. "Gelmen ne kadar ho bir srpriz,' babacm. Btn gn boyunca Binba Knighton'a telefon edip sana ulamaya altm ama ne yazk ki ne zaman dneceini bilmiyordu." Ruth Kettering yirmi sekiz yandayd. Gzel ya da kelimenin tam anlamyla ho bile olmasa da renklilii nedeniyle ok ekici grnyordu. Van Aldin'e bir zamanlar "havu" ya da "zencefil" gibi adlar taklmt. Ruth'un salar da

doal olarak kzld. Siyah gzler ve siyah uzun kirpikler de -bu etki sanatsal bir abayla biraz desteklenir de olsa- bu renklilie katkda bulunuyordu. Uzun boylu ve inceydi, davranlar zarif ve cazibeliydi. lk bakta yz Raffael'in Meryem'lerini andryordu. Daha dikkatli bir incelemede Van Aldin'in yznde de dikkat eken, ayn kararl, sert ifadeyi kazandran kk elmack kemiklerini ve kararl, sert ene yapsn fark ediyordunuz. Geri bu hatlar bir erkee yakyordu ama kadna asla. ocukluundan itibaren Ruth Van Aidin her istediini elde etmeye 25 Agatha Christie almt. Ona kar durmaya alan Rufus Van Aldin'in kznn direttii bir eyden asla vazgemediini ve ne olursa olsun aldn reniyordu. "Knighton aradn syledi. Paris'ten yarm saat nce geldim. Ne oldu, Derek'in nesi var?" Ruth'un yz fkeden kpkrmz kesildi. "Nasl syleyeceimi bilmiyorum. Akl alr ey deil," diye bard gen kadn. "Sylediim hi... ama hibir eyi dinlemiyor." Sesindeki aknlk ve fke aka anlalyordu. "Ama beni dinlemek zorunda kalacak," dedi milyoner pis pis srtarak. Ruth kzgnlkla ekledi. "Onu yaklak bir aydr nerdeyse grmedim. Ama her yerde bir kadnla grlyor." "Hangi kadnla?" "Mirelle. Parthenon'da dans eden kadn biliyorsun ya." Van Aidin ban sallad. "Geen hafta Leconbury'deydim. Orada Lord Leconbury ile konutum. Bana kar ok anlayl, inanlmayacak kadar iyi davrand. Derek ile < konuup onu uyaracan syledi." "Ahh!" dedi Van Aidin. "Bu 'ahh' ne anlama geliyor, baba?" "Bu konuda sen ne dnyorsan ben de ayn eyi dnyorum, Ruthie. Zavall ihtiyar Leconbury ok kt durumda. Tabi ki anlayl olacak, seni sakinletirmeye alacak. Vrisi ve tek olunu Amerika Birleik Devletleri'nin en zengin adamlarndan birinin kzyla evlendirmeyi baarm biri olarak elbette ki bunun bozulmasn istemez. Ama bir aya ukurda, bu bilinen bir ey ve o ne derse desin oluna vz gelecektir." Ruth ksa bir sessizliin ardndan srarc bir sesle babasn sktrd. "Peki sen bir ey yapamaz msn, babacn?" "Olabilir," diye yantlayan milyoner bir dakika kadar dndkten sonra ekledi. "Aslnda yapabileceim birka ey var ama ilerinden yal26 Mavi Trenin Esrar nzca bir tekinin anlam olabilecei dncesindeyim. Ne kadar yrekli olabileceim greceiz, Ruth." Ruth aknlk iinde gzlerini babasna dikti. Adam, ona ban sallayarak bakt. "Tam anlamyla sylediimi ifade etmek istiyorum. Tm dnyaya kar bir hata yaptn aklamaya cesaretin var m? Bu pislikten kurtulmann yalnzca bir tek yolu var. Kayplarn bir kenarda brak ve yeniden bala." "Yani..." "Boanmak." "Boanaym m?" Van Aidin kuru kuru gld. "Bu szc yaamn boyunca ilk kez duymu gibi davranma Ruth. Arkadalarn her gn boanyorlar." "Evet, bunu biliyorum. Ama..." Gen kadn susarak, dudaklarn srd. Babas anlayl bir tavrla ban sallad. "ok iyi biliyorum, Ruth. Sen de benim gibisin, bir eyden vazgemeye dayanamyorsun. Ama ben bunu rendim, senin de baz durumlarda bunun tek kar yol olduunu renmen gerekiyor. Belki Derek'i sana dndrmenin bir yolu bulunabilir, bunun iin baz areler olabilir ama sonunda her ey yine ayn noktaya dnecektir. Bunun sonu yok, Ruth, o iyi bir insan deil, kt ok kt biri. Bazen onunla evlenmene izin verdiim iin kendimi suluyorum. Ama onunla evlenmeyi kafana takmtn, o da ciddi ekilde yeni bir yaama balamak istiyor gibiydi... neyse, sana bir kez kar koymutum, tatlm..."

Son szcklerim sylerken kznn yzne bakmad. Bakm olsa onun yznn birden nasl kzardn grecekti. "Doru, bunu yaptn," dedi Ruth.sert bir sesle. "Kendimi bunu ikinci bir kez yapamayacak kadar zayf, yumuak hissettim. Ancak o zamanlar bunu yapm olmay nasl istediimi anlata27 Agatha Christie mam. Keke sana hayr demeyi baarabilseydim. Son birka yln berbat geti, Ruth." "yi olduunu syleyemem, pek kabul edilebilir bir yaant deildi . benimki." "Bunun iin de sana artk buna bir son vermenin gerektiini sylyorum." Elini tkeyle masaya indirdi. "Belki de kendini hl o adama bal hissediyorsun. Artk buna bir son ver. Gerekleri anla. Derek Kettering seninle paran iin evlendi. Daha fazla bir ey bekleme. Eline pasaportunu ver, gitsin." Ruth Kettering birka dakika boyunca dnceli baklarn yere diktikten sonra ban kaldrmadan konutu. "Peki ya kabul etmezse?" Van Aidin gen kadn aknlk iinde szd. "Bu konuda syleyebilecei bir ey yok." Gen kadn tepeden trnaa kzararak, dudaklarm srd. "Hayr... hayr... tabi ki olmaz. Yalnzca demek istedim ki..." diyerek durdu. Babas fkeyle ona bakt. "Ne demek istedin?" "Yani bence..." Ara vererek szcklerini dikkatle seti. "Belki de bunu kolaylkla kabul etmez." Milyoner fkeyle dudaklarn skt. "Boanmaya kar koyacan m dnyorsun? Denesin. Ama bence yanlyorsun. Anlamaya alaca her avukat ona dayanaca salam bir nokta olmadn syleyecektir." "Yani sence..." Gen kadn tereddt iindeydi. "Yani... srf bana kar fkesinden, kt niyetten, zorluk karabileceini olas grmyor musun?" Babas, gen kadn aknlk iinde szd. "Yani boanmay zora m sokacak, bunu mu anlatmaya alyorsun?" Ban sallad. "Hi sanmam. Biliyor musun bunun iin gvenebilecei bir nedeni olmas gerekir." 28 Mavi Trenin Esrar Bayan Kettering yant vermedi. Van Aidin, onu sert baklarla szd. "Haydi Ruth, dilinin altnda ne varsa kar artk. Seni huzursuz eden bir ey var... bu ne'?..." "Hi, gerekten bir ey yok." Ancak sesi ikna edici deildi. "Yoksa evrenden mi ekmiyorsun? Sorun bu mu? Bunu bana brak. Olay o kadar gzel ayarlayabilirim ki kimsenin syleyebilecek bir eyi olmaz." "Tamam baba, sence en dorusu buysa yle yapalm." "Yoksa bu herifi hl seviyor musun? Sorun bu mu?" "Hayr." Bu yantta en ufak bir tereddt bile sezilmiyordu. Van Aidin mutlu olmua benziyordu. Kznn omzunu okad. "Her ey ok iyi olacak, yavrum. Hi endielenme. Artk bunu dnmene gerek yok. Sana Paris'ten bir armaan getirdim." "Bana m? Gzel bir ey mi?" "Beeneceini umuyorum," dedi Van Aidin glerek. Paltosunun cebinden paketi karp kzma uzatt. Ruth Kettering paketi hrsla yrtp mcevher kutusunu at. Ve dudaklarndan uzun sren bir "Ohh!" nidas dkld. Ruth Kettering mcevherleri ok severdi... onlara baylrd. "Oh baba, bu ne... ne kadar muhteem bir ey!" "ok zel bir kalite deil mi?" dedi milyoner mutlulukla. "Houna gitti, deil mi?" "Houma gitmek mi? Baba bu olaanst bir. ey. Bunu almay nasl basardn?"

Van Aidin glmsedi. "Ahh! Bu da benim ufak bir srrm olarak kalsn. Tabi bunu almak iin ok zel aba harcamam gerekti. ok nl talar bunlar. Ortadaki en 29 Agatha Christie byk yakutu gryor musun? Belki onun nn sen de duymusundur, tarihe geen nl 'Ateten Kalp' yakutu bu ite." "Ateten Kalp," diye yineledi Bayan Kettering. Talan mcevher kutusundan karp gsnn zerinde tuttu. Milyoner, kzn izliyordu. Daha nce bu mcevheri tayan kadnlar dnyordu. Krk kalpleri, hayal krklklarn, kskanlklar. Ateten Kalp yakutu tm nl talar gibi arkasnda saysz trajedi ve iddet brakmt. Ruth Kettering'in elindeki mcevher tm kt glerini kaybetmi gibiydi. Dingin, soukkanl, kontroll duruuyla batdan gelen bu kadn tm trajedileri, tm kalp krklklarna kar koyabilir, tm savlar rtebilir gibi grnyordu. Ruth talar yeniden kutusuna yerletirdikten sonra birden ayaa kalkt ve babasnn boynuna sarld. "Teekkrler, teekkrler, ok ok teekkrler babacm. Fevkaladesin! Benim iin daima en muhteem armaanlar bulup alyorsun." "Bu doru," diyen Van Aidin sevgiyle kznn srtn svazlad. "Sen benim her eyimsin, bunu biliyorsun deil mi, sevgili Ruthie!" "Akam yemeine kalacaksn, deil mi babacm?" "Sanmyorum. Sen de zaten dar kmayacak miydin?" "Evet ama iptal edebilirim. Nasl olsa pek nemli bir ey deildi." "Hayr," dedi Van Aidin. "Szn tut. Benim de daha halletmem gereken birka iim var. Yarn grrz, tatlm. Sana telefon ederim, belki de Galbraith'te bulumamz ayarlayabilirim." Galbraith, Cuthbertson&Galbraith Van Aldin'in Londra'daki avukatlaryd. "Tamam baba." Ruth tereddt iindeydi. "Umarm bu... bu yzden Riviera seyahatimi iptal etmem gerekmez." "Ne zaman gitmeyi dnyorsun?" "Ayn on drdnde." "Ah, rahatlkla gidebileceini sanyorum. Bak Ruth, bu gibi eylerin olgunlatrlmas zaman alr. Ayrca Ruth, senin yerinde olsam yakutlar yanma almazdm. Onlar bankadaki kasaya brak." 30 Mavi Trenin Esrar Bayan Kettering bayla onaylad. '"Ateten Kalp' yznden gasp edilip ldrlmeni istemem," dedi akac bir sesle. "Ama sen onu cebinde tayordun, deil mi?" diye yantlad gen kadn glmseyerek. "Evet..." Bir ey, bir tereddt Ruth'un merakn uyandrd. "Ne oldu, baba?" "Hi." Van Aidin glmsedi. "Yalnzca Paris'te yaadm ufak bir serven aklma geldi de." "Serven mi?" "Evet. Geceleyin. Bu mcevherleri satm aldktan hemen sonra." Mcevher kutusunu iaret etti. "Ahh, baba, haydi bana anlatsana." "nemli bir ey deil, yavrum. Birka sokak serserisi biraz ileri gittiler, ate edince de korkup katlar. Hepsi bu." Ruth, babasn hayranlkla szd. "Sen gerekten etin bir cevizsin, baba." "Her zaman gvenebilecein etin bir ceviz, Ruthie." Kzn sevgiyle ptkten sonra dar kt. Savoy'a dnnce Knigh-ton'a ufak bir grev verdi. "Goby denilen adam arayp bulun; adresi zel not defterimde var. Yarn sabah dokuz buukta burada olsun." "Peki, efendim." "Ayrca Bay Kettering ile de konumak istiyorum. Eer mmknse onu benim iin aratrn. Kendisini devam ettii klpte bulabilirsiniz, her neyse bir ekilde

kendisine ulamaya aln ve yarn sabah beni ziyaret etmesini salayn. Ya da daha ge bir saatte, rnein on ikiye doru gelse iyi olur. Bu gibi adamlar nasl olsa o saatten nce uyanamazlar." 31 Agatha Christie Sekreter bayla sylenenleri yapacan onaylad. Van Aidin bundan sonra uan arp, banyosunu hazrlamasn istedi. Ksa bir sre sonra lk su iinde uzand srada kzyla yapt konumay dnd. Genel olarak memnundu. Mantkl dnmenin sonunda boanmann tek are olduunu ok daha nceden kabul etmesi gerekirdi. Ruth kendisine nerilen zme kar yal adamn beklediinden ok daha az diren gstermiti. Ama yine de hemfikir olduunu belirtmesine ramen bir konuda huzursuzluk duyduunu gizleyememiti. Bir ey, davranm-daki bir ey doal deildi. Van Aidin skntyla alnn krtrd. "Belki de bu yalnzca bir kuruntu," diye mrldand. "Yine de bana anlatmad bir eyler olduundan eminim." 32 Mavi Trenin Esrar 5. BLM Yararl Bir Adam Knighton ieri girdiinde Van Aidin kahve ve kzarm tost ekmeinden oluan hafif kahvaltsn henz tamamlamt. "Bay Goby aada, sizinle konumak iin bekliyor." Milyoner saatine bakt. Tam dokuz buuktu. "yi, gzel," dedi. "Yukar gelsin." Bir iki dakika sonra Bay Goby odaya girdi. Ufak tefek, pejmrde giyimli yal bir adamd. Merakl baklarn odann tamamnda gezdirdiyse de gzlerinin karsndaki adamla karlamamasna zen gsterdi. "Gnaydn, Goby!" dedi milyoner. "Otursanza." "Teekkrler, Bay Van Aidin." Goby oturdu, ellerini dizlerinin stne koydu ve byk bir ciddiyetle radyatr incelemeye balad. "Tam size gre bir iim var." "ylemi, Bay Aidin?" "Kzmn Bay Derek Kettering ile evli olduunu biliyorsunuz, deil mi?" Bay Goby baklarn radyatrden yaz masasnn ikinci ekmecesine kaydrrken yznde kmseyen bir glmseme belirdi. Bay Goby ok ey biliyor, ancak bunlar aklamaktan holanmyordu. 33 F:3 Agatha Christie "Kzm nerime uyarak ondan boanma giriiminde bulunacak. Tabi bu avukatlarn halledecei bir konu. Ama ben zel nedenlerle onun hakknda ok zel ve ayrntl bilgi edinmek istiyorum." Bay Goby duvardaki apliklere bakp mrldand. "Bay Kettering hakknda m?" "Evet." "O zaman tamam, efendim." Bay Goby ayaa kalkt. "Sizden ne zaman yant alabilirim." "Konu acil mi, efendim?" "Benim her iim aceledir." Bay Goby minenin parmaklklarna bakarak anlayla glmsedi. "Bugn leden sonra saat on drt sizin iin de uygun mu, efendim?" "Fevkalade," dedi milyoner. "yi gnler, Goby." "yi gnler Bay Van Aidin." Goby dar kp sekreter ieri girerken milyoner glmseyerek mrldand. "ok yararl bir adam. Konusunda da gerek bir uzman." "Peki konusu ne?" "Bilgi toplama. Ona yirmi drt saat zaman verin, Canterbury Bapis-koposu'nun zel yaamnn tm ayrntlarn nnze serer." "Gerekten ok yararl bir adam," dedi Knighton glmseyerek.

"Neyse, birka kez bana ok yarar dokundu," diye aklad Van Aidin. "Evet, Knighton, hazrm. Artk biraz alalm." Ondan sonraki birka saat boyunca nemli miktarda i hzla zmlendi. Telefon alp Bay Kettering'in geldii bildirildiinde saatler yarm gstermekteydi. Knighton, Van Aldin'e bakarak, onun ba sallamasn yorumlamaya alt. "Ltfen Bay Kettering'e yukar gelmesini syleyin." 34 Mavi Trenin Esrar Sekreter ktlarn toplayarak dar kt. Konukla kapda karlat ve Kettering, ona yol amak iin hafife yana ekildi. Daha sonra ieri giren konuk kapy arkasndan kapad. "Gnaydn, efendim. Acil olarak benimle grmek istemisin." Bu hafiften alayl ar ses tonu Van Aldin'in anlarnn canlanmasna yol at. Bu adamda bir ekicilik vard ve hep de olmutu. Damadn srarl baklarla szd. Derek Kettering otuz drt yanda, ince uzun boyluydu. Esmer zarif yznde aklanmas zor ocuksu bir ifade vard. "eri gir," dedi Van Aidin ksaca. "Otursana." Kettering berjer tipi koltuklardan birine kt. Kaynpederini sinsi olarak nitelendirilebilecek bir neeyle szyordu. "Uzun zamandr grmemitik," dedi dosta. "Sanrm iki yl oldu. Ruth'u grdn m?" "Onunla dn akam beraberdim," diye yantlad Van Aidin. "ok iyi grnyordu, deil mi?" "Bunu fark edecek kadar frsatn olduunu sanmyorum," diye yantlad Van Aidin sert, kuru bir ses tonuyla. Derek Kettering kalarn kaldrd. "Oo, biliyor musun ki bazen ayn gece kulbinde karlayoruz," dedi gen adam umursamazlkla. "Bin dereden su getirmek gibi bir niyetim yok. Ksa keseceim." Van Aidin sertleti. "Ruth'a senden boanmasn nerdim." Derek Kettering umursamama benziyordu. "Ne kadar dramatik," diye mrldand. "Sigara imem sizi rahatsz eder mi, efendim?" Bir sigara yakp dumann havaya flerken ekledi. "Peki Ruth ne dedi?" "Ruth nerime uyacak." "Gerek mi bu?" 35 Agatha Christie "Baka syleyecek bir eyin yok mu?" diye sordu Van Aidin sert bir sesle. Kettering sigarasnn kln tablaya silkeledi. "Sanrm," dedi Kettering konu onu hi ilgilendirmiyormuasma bir kaytszlkla. "Kznzn byk bir hata yaptn biliyorsunuz." "Seninle evlenmesini kastediyorsan, durumun yle olduu kesin." Van Aidin fkelenmekteydi. "Brakn bu szleri!" diye ekledi dieri. "Konuyu kiiselletirmeyelim. Gerekten de bunu sylerken kendimi deil Ruth'u dndm. Benim ihtiyarn gnlerinin artk sayl olduunu biliyorsun, stelik de bunu syleyen ben deilim, tm doktorlar ayn fikirde. Ruth birka yl daha dayanrsa Lord Leconbury unvan bana geecek, bylece o da Leconbury Ma-liknesi'nin hanm, Kontes Leconbury olabilecek. Benimle evlenme nedeni de zaten bu deil miydi?" Van Aidin fkeyle haykrd. "u lanet kstahl kes artk, buna daha fazla dayanabileceimi sanmyorum." Derek Kettering umursamazlkla glmsedi. "Haklsn. Gnmzde artk unvana pek deer verilmiyor. Yine de, Leconbury ok gzel, eski bir yre ve biz halen ngiltere'nin en eski, asil ve saygn ailelerinden biriyiz. Eer benden boanr da ben tekrar evlenirsem baka bir kadnn Leconbury'nin hanm olmas Ruth'un hi houna gitmez sanrm." "Ben szlerimde ciddiyim, gen adam." "Ben de," dedi Kettering." Finansal olarak dibe km durumdaym; Ruth benden boamrsa iflas ederim. On yl dayand, niin biraz daha sabretmesin ki? Size

ihtiyarn on sekiz aydan fazla yaamayacan garanti ederim; durum byleyken dediim gibi Ruth'un benimle evlenmekteki tek amacna ulaamamas ok yazk olmaz m?" 36 Mavi Trenin Esrar "Yani kzmn seninle unvann ve toplumdaki yerin iin mi evlendiini ima ediyorsun?" Derek Kettering gld ama bu neeli bir gl deildi. "Bunun bir ak evlilii olduunu dnmyorsun ya?" "Bilmem ama," dedi Van Aidin kelimelerin stne basa basa yavaa. "On yl nce Paris'te karmda ok daha farkl konuuyordun." "yle mi? Olabilir. Ruth ok gzeldi, biliyor musun ki aynen bir melek ya da kilisedeki herhangi bir niten inmi bir azizeyi andryordu. O zamanlar bunun iin ok iyi niyetli ve geerli nedenlerim vard, yeni bir yaama balamak istiyordum, beni seven gzel bir kadnla belirli bir yerde oturup durulmak, geleneksel ngiliz tipi bir aile yaam srdrmek ni-yetindeydim." Tekrar gld, ancak bu kez glnde bir ahenksizlik vard. "Bana inanmyorsun, deil mi?" diye ekledi. "Senin Ruth'la paras iin evlendiin konusunda en ufak bir kukum yok," dedi Van Aidin souk bir ifadeyle. "Peki o benimle k olduu iin mi evlendi?" diye sordu dieri alayl bir tonda. "Hi kukusuz." Derek Kettering karsndaki adam uzun uzun szdkten sonra dnceli bir halde ban sallad. "Grdm kadaryla buna gerekten inanyorsun. Aslnda o sralar ben de inanmtm. Ama sana garanti edebilirim ki sayn kaynpederim, geen ksa srede gerein bu olmad konusunda uyandm." "Ne demek, nereye varmak istediini anlamyorum. Zaten benim iin fark etmez de. Ruth'a kar inanlmayacak kadar kt davrandm." "Evet, doru," diyen Kettering kaynpederine hak verdi. "Ama bildiin gibi onun davranlar da ok kat. Pembe-beyaz yumuak grntsne ramen granit kadar sert bir insan o. Duyduum kadaryla sen de her zaman sert bir insan olarak tannyorsun ama Ruth senden ok daha sert 37 Agatha Christie ve ta kalpli. Sen hi deilse bir tek insan kendinden daha ok seviyorsun. Ruth byle bir eyi asla yapmad ve yapmayacak da." "Bu kadar yeterli," diye bard Van Aidin. "Buraya seni ak ve net olarak ne yapacam belirtmek iin ardm. Benim kzmn da biraz mutlu olmaya hakk var ve onun arkasnda benim gibi bir babas olduunu unutma." Derek Kettering ayaa kalkt, mineye doru gitti. Sigarasn minenin iine att. Konutuunda ses tonu son derece sakindi. "Bunlar sylemekle ne demek istediini anlamaya alyorum." Van Aidin aklad. "Bu boanma konusunda zorluk karmaman gerektiini anlatmaya alyorum." "Yani bu bir tehdit mi?" "Nasl istersen yle kabul edebilirsin." Kettering sandalyelerden birini masann nne ekti. Milyonerin tam karsna oturdu. "Diyelim ki, yani yalnzca teorik olarak, ben bu boanma kararn kabul etmedim. O zaman ne olacak?" Van Aidin omuzlarn silkti. "Bunun iin dayanabilecein tek bir nokta bile yok, delikanl. Avukatlarna sor, onlar da sana ayn eyi syleyecekler. Yaantmdaki deiim herkes tarafndan biliniyor, tm Londra bunu .konuuyor." "Ruth sanrm her yerde Mirelle konusunda konumu. Bu aptallk. Ben onun erkek arkadalaryla ilgilenmiyorum." "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Van Aidin sert bir sesle. Derek Kettering gld.

"Grdm kadaryla gerekleri bilmiyorsunuz, efendim. Bir baba olarak nyargsz olmanz da beklenemez tabi." apkasn ve bastonunu alarak kapya gitti. 38 Mavi Trenin Esrar, "Nasihat vermek benim iim deil." Ve son darbeyi indirdi. "Ancak bu durumda baba kz birbirinize kar biraz daha ak, biraz daha samimi olmanz nereceim." Hzla odadan kt. Milyoner yerinden kalktnda o kapy oktan arkasndan kapamt bile. "Lanet olsun, bu adam ne demek istedi imdi?" diye sylenerek yeniden sandalyesine kt. Ancak huzursuzluk yeniden tm benliini kaplad. Halen aslna inmesi gereken bir konu vard. Telefon hemen yanndayd, ahizeyi alarak kznn numarasnn balanmasn istedi. "Alo, alo, Mayfair 81-907 mi? Bayan Kettering evde mi? Dar m kt? len yemei iin mi? Ne zaman dner? Bilmiyorsunuz. Neyse tamam, ona sylemenizi istediim bir ey yok." Ahizeyi fkeyle yerine brakt. Saatler on drd gsterdiinde odada bir aa bir yukar dolanyor, Goby'yi bekliyordu. Konuk on drd on gee geldi. "Evet?" diye grledi milyoner sert bir sesle. Ksa boylu Bay Goby'nin acele etmeye niyeti yok gibiydi. Masann basma oturdu, eski psk bir not defteri kard ve tekdze bir sesle okumaya balad. Milyoner dikkatle dinliyor, dinledike duyduklarndan honut oluyordu. Goby szlerini tamamlaynca dikkat ekecek ekilde p kutusuna bakt. "Hmm!" dedi Van Aidin. "Durum ok ak. Bu dava tereyandan kl eker gibi hallolacak. Otel hikyesine ilikin kantlar salam, deil mi?" "elik kadar salam!" diyen Goby kzgn baklarn altn varak kaplama sandalyeye dikti. "Derek finansal adan boazna kadar bataa gmlm durumda. u sralar bor almaya alyor, yle mi? Babasnn olas mirasna ilikin tm beklentilerini harcam durumda. Eer boanaca haberi etrafa ya39 Agatha Christie ylrsa bir kuru bile alamaz, ayrca bu durumda borlarna ilikin ykmllkleri n plana kp zerinde basklar uygulanmaya balanabilir. O avucumuzun iinde, Goby. Mengeneyi iyice sktrabiliriz." Yumruunu masann zerine indirdi. Yznde vahi bir fke ve baar ifadesi vard. Goby ince bir sesle korkarak mrldand. "Getirdiim bilginin sizi mutlu ettiini dnyorum." "imdi Curzon Caddesi'ne gitmem gerekiyor," dedi milyoner. "Size minnettarm, Goby. Yaptnz ite gerekten mkemmelsiniz." Ufak tefek adamn yznde honutluktan kaynaklanan bir glmseme belirdi. "Teekkrler, Bay Van Aidin," dedi. "Elimden geleni yapyorum." Van Aidin hemen Curzon Caddesi'ne gitmedi. nce ehre inerek, moralini dzelten, honut kald iki toplantya katld. Oradan metro ile Down Soka'na gitti. Curzon Caddesi'nde ilerlerken 160 numaral evden kan biri doruca milyonere doru yryerek yanndan geip gitti. Van Aidin bir an iin gerek gvde yaps gerekse boyu asndan bunun Derek Kettering olduunu dndyse de tam yanndan geerken o olmadn, adam tanmadn anlad. Aslna baklrsa -tam anlamyla yabanc olduu da sylenemezdi- yz ona tandk gibi geliyor ve onda birtakm kt, tatsz anlar uyandryordu. Her ne kadar beynini ..orladysa da adamn kim olduunu karamad. Yrmeye devam ederken, kzgnlkla ban sallyordu. aresizlikten nefret ediyordu. Eve girdiinde Ruth Kettering, onu bekliyordu. Grr grmez koarak babasnn boynuna sarld. "Evet babacm, haberler ne durumda?" "ok iyi, ama sana syleyecek birka szm var."

Kznn yz ifadesinde ufak bir deiiklik olduunu sezdi; selamlama srasndaki itenliin yerini kurnaz, sinsi ve tetikte bekleyen bir ifade almt. Gen kadn byk berjer koltua oturdu. 40 Mavi Trenin Esrar "Evet baba. Seni dinliyorum. Sorun ne?" "Bu sabah kocanla konutum," dedi Van Aidin. "Derek'le mi konutun?" "Evet. Aklna gelebilecek her eyi syledi, ou da kstahlktan te gitmeyen szlerdi. Ancak tam kapdan karken hi anlam veremediim bir eyler syledi. Baba kz birbirimize kar ak ve drst olmamz gerektiini ve bundan emin olmam gerektiini syledi. Sence ne demek istemi olabilir?" Bayan Kettering sandalyesinde kprdand. "Ben... ben bunu bilmiyorum, babacm. Nasl bilebilirim ki?" "Elbette biliyorsun. Bir ey daha syledi; arkadalarnn olduunu, senin de arkadalarn olduunu ve kendisinin senin arkadalklarna hi karmadn. Peki bunu sylerken neyi kastetmi olabilir?" "Bilmiyorum," dedi Ruth Kettering yeniden. Van Aidin oturdu. Dudaklar gerilerek ince bir izgi halini ald. "Dikkatli ol, Ruth! Kapal gzlerle akntya krek ekmek istemiyorum. Kocann bu konuda sorun karmak isteyip istemediinden de emin deilim. Aslna bakarsan bunu yapmas da mmkn deil. Onu susturacak, ebediyen enesini tutmasn salayacak kozlarm var, ama bu olanaklarmdan yararlanmama gerekten gerek olup olmadn bilmiyorum. Senin de kendi arkadalarn olduunu sylerken neyi kastetmi olabilir?" Bayan Kettering omuzlarn silkti. "ok sayda arkadam var. Ne demek istediini gerekten bilmiyorum." "Bence ok iyi biliyorsun." Birden bir i arkadayla konuurmuasna bir havaya girdi. "Soruyu daha ak soraym. Bu adam kim?" "Hangi adam?" "Bir adam. Derek bunu ima ediyordu. Senin iin zel anlam ifade eden biri. Hi endielenme, tatlm, bundan bir ey kmayacan biliyorum ama mahkemede karmza kabilecek her olasl dikkate almal41 Agatha Christie yz. Her eyi kendi lehlerinde olacak ekilde kullanabilirler, farkl anlamlar verebilirler, bunu biliyorsun. Bunun iin bu adamn kim olduunu ve arkadalnzda ne dereceye kadar ileri gittiinizi bilmek istiyorum." Ruth yant vermedi. Parmaklarn sinirli bir ekilde kenetledi. "Haydi, yavrum, anlat," dedi Van Aidin daha yumuak bir tonda. "Yal babandan korkmana, ekinmene hi gerek yok. Sana kar hi sert davranmadm, yalnzca bir kez Paris dnda, yle deil mi? Aman Tanrm!" Birden yldrm arpmasma durdu. "Bu oydu," diye mrldand. "Bu yz tandm biliyordum." "Neden bahsediyorsun, babacm? Seni anlayamyorum." Milyoner, kznn yanna giderek, bileklerinden tuttu. "Syle bana Ruth, o herifle sonradan'hi bulutun mu?" "Hangi herifle?" "Onun yznden yllar nce kavga ettiimiz herifle. Kimden bahsettiimi ok iyi biliyorsun." "Yani sen..." Ruth tereddt iindeydi. "Kont de la Roche'u mu kastediyorsun?" "Kont de la Roche!" diye homurdand Van Aidin. "Sana daha o zaman onun bir dolandrcdan, bir sahtekrdan baka bir ey olmadn sylemitim. Sense onunla belki de ok ileri gitmi, ona ok fazla balanmtn ama neyse ki seni onun penesinden almay baardm." "Evet, doru aldm," dedi Ruth skntyla. "Ve ben de Derek Kettering ile evlendim." Milyoner sert bir tonda, "Bunu sen istedin," dedi. Ruth omuzlarn silkti.

"Ve imdi," diye ekledi Van Aidin. "Onunla yeniden bulumaya baladn, stelik de sana sylediim onca eyden sonra, yle mi? Bugn o burada, bu evdeydi. Onunla darda karlatm ve bir an kim olduunu karamadm." 42 Mavi Trenin Esrar Ruth Kettering kendine gvenini yeniden kazanmt. "Sana bir eyi aklamak istiyorum baba, Armand konusunda ok yanlyorsun, yani Kont de la Roche hakknda. Evet, onun genliinde birka onaylanmayacak olaya karm olduunu kabul ediyorum. Bana bunlardan bahsetti; ama beni her zaman sevdi o. Paris'te beni ondan zorla ayrdn zaman kalbi krlmt ve imdi..." Babasnn kzgnlktan kaynaklanan homurdanmasyla szn kesmek zorunda kald. "Demek yeniden bu samaln penesine dtn? Sen, benim kzm. Aman Tanrm!" Ban ellerinin arasna ald. "Kadnlarn bylesine aptal olabilmelerini aklm almyor." 43 Agatha Christie 6. BLM Mirelle Derek Kettering, Van Aldin'in dairesinden ylesine bir telala kt ki koridorda ilerleyen bir bayanla burun buruna gelerek arpt. Hemen zr diledi; kadn zr hafif bir glmsemeyle karlayp geride zarif, saygn bir kiilik ve gzel gri gzlerden kalan ho bir izlenim brakt. Tm soukkanllna ramen kaympederiyle arasnda kan anlamazlkta gstermek istediinden daha fkeli davranmt. len yemeini yalnz yedikten sonra Mirelle adndaki bayann lks dairesine gitti. Halen can skkn, yz askt. k Fransz bayan onu glmseyerek karlad. "eri buyurun, msy. Madam biraz dinleniyor." Kadm, onu ark stilinde denmi, ok iyi tand uzun geni odaya ald. Mirelle divana uzanmt; yasland farkl kehribar tonlarnda saylamayacak kadar ok yastkla buday renkli teni mkemmel bir uyum iindeydi. Dans bayann ok gzel bir vcudu vard; her ne kadar san bir maskn gerisindeki yz biraz zayf grnse de ok farkl ve kendine zg bir zarafeti vard. Turuncu renkli dolgun dudaklaryla Derek Kette-ring'e davetkr ekilde glmsedi. Adam kadn ptkten sonra bir koltua kt. "Neyin var? Yeni mi uyandn?" Turuncu dudaklarda belirgin bir glmseme grld. 44 Mavi Trenin Esrar "Hayr," dedi dans. "altm biraz." Zayf solgun eliyle stnde bir sr nota kdnn durduu kuyruklu piyanoyu iaret etti. "Ambrose buradayd. Bana yeni operay ald." Kettering bayla onayladysa da bu konu onu hi ilgilendirmedi. Zaten Claude Ambrose ve Ibsen'in Peer Gynt operas genelde de onun hi ilgisini ekmiyordu. Aslnda Mirelle de bu konuda ayn fikirdeydi, yalnzca eseri Anitra roln kapabilmek iin son bir ans olarak gryordu. "Bu muhteem bir dans!" diye mrldand. "ln tm ihtirasn sahnede yaatacam. Dans ederken tamamen mcevherlere brnm olacam, ah, bu arada mon ami, dn Bond Soka'nda bir inci grdm, siyah bir inci." Susarak, istekli davetkr baklarn gen adama yneltti. "Tatlm," dedi Kettering. "Bana siyah incilerden bahsetmenin bir anlam yok. u an iin sular ok fazla snd ve korkarm ok yaknda kyamet kopacak." Mirelle bu karara ok abuk tepki verdi. Doruldu, siyah gzleri fal-ta gibi ald. "Ne diyorsun sen, Derek? Ne oldu?" "Saygdeer kaynpederim iin sonunun geldiini syledi." "Yan?" "Baka bir deyile Ruth'un benden ayrlmasn istiyor." "ok aptalca! Niin onun senden ayrlmasn istiyor ki?" Derek Kettering pis pis glmsedi. "Aslna bakarsan zellikle de senden dolay, cherie. "* '

Mirelle omuzlarn silkti. "Bu samalk," dedi. "Hem de ok sama," diye ekledi Derek. "Peki bu durumda ne yapmay dnyorsun?" diye sordu Mirelle. Sevgilim. 45 Agatha Christie "Ne yapabilirim ki tatlm? Bir tarafta snrsz maddi olanaklara sahip bir adam, bir yarda snrsz borlar olan bir adam. Bu durumda kimin sonuta daha gl kacan dnmek bile yersiz." "u Amerikallar ok ilgin insanlar. stelik karn sana kar sevgi bile beslemiyor." "yle denebilir?" diye mrldand Derek. "Bu durumda ne yapmalyz?" Gen kadn, adam akn baklarla szd. Gen adam yaklaarak, elini ellerinin arasna ald. "Benim arkamda olacaksn deil mi?" "Ne demek istiyorsun? Yani..." "Evet," diye yantlad Kettering. "Alacakllar a kurtlar gibi zerime saldrdklar zaman da yanmda olup olmayacan bilmek isterdim. Seni ok seviyorum, Mirelle, beni yar yolda brakmayacaksn, deil mi?" Kadn ellerini ekti. "Seni taparcasna sevdiimi biliyorsun, Derek." Adam, gen kadnn sesindeki serzenii, batan savma abasn sezmiti. "Bu da ne demek? Batan gemiyi nce fareler terk eder anlamna m geliyor?" "Ahh, Dereek!" "Brak bunlar," dedi gen adam fkeyle. "Sen beni zaten bandan defetmek niyetindesin, haklym deil mi?" Kadm omuzlarn silkti. "Senden holanyorum, mon ami, senden gerekten holanyorum. ok ekici, ho bir erkeksin, un beau garcon, ama ce n 'est pas pratigue. "* ) "Sen zengin erkeklere zg lksn, deil mi? Gerek bu mu?" "yle yorumlamak istiyorsan evet." Ban arkasndaki yastklara yaslad. <*> Yakkl bir erkek ama pratikte bu yeterli deil. 46 Mavi Trenin Esrar "Yine de senden ok holanyorum, Derek." ^ Derek pencerenin kenarna doru gidip bir sre srt odaya dnk bir halde dary seyretti. Sonra birden dansz kadn dirseklerinin stnde dorularak, merakl gzlerini gen adama dikti. "Ne dnyorsun, mon ami? " Gen adam ban evirerek, omuzlarnn zerinden srtt. Bu karsndakini huzursuz eden, tuhaf bir glmsemeydi. "Hi, yalnzca bir kadn dnyordum, tatlm." "Bir kadn m?" Mirelle konuyu kavramak iin srarla zerine gitti. "Baka bir kadn dndn, yle mi?" "Ah, endielenmene hi gerek yok, bu benim iin yalnzca bir portre. 'Gri gzl bir kadnn portresi.' Mirelle sert ve srarc bir tonda sordu. "Onunla nerede tantn?" Derek Kettering gld, bu glte alayc, mizahi bir yn vard. "Savoy'un koridorunda onunla neredeyse arpyordum." "yle mi? Peki ne konutunuz?" "Anmsayabildiim kadaryla ben, 'ok zr dilerim!' dedim, o da, 'Hi nemli deil!' ya da buna benzer bir ey syledi." "Ya sonra?" Dansz kadn iin ucunu brakmaya niyetli grnmyordu. Kettering omuzlarn silkti. "Ya sonra m? Hi. Hepsi bu kadar!" "Sylediklerinin bir tek kelimesini bile anlayamyorum," dedi.

"Gri gzl bir kadnn portresi," diye mrldand Derek. "Onunla byk olaslkla yeniden karlaacak deilim." "Neden?" "Bana kt ans getirebileceini hissettim. Kadnlar bunu yapabilir47 Agatha Christie Mirelle uzand divandan kalkt, gen adamn yanna gelip ylandan farksz uzun kollarn Derek'in boynuna dolad. "ok aptalsn, Derek," diye mrldand. "Gerekten ok aptalsn. Sen gerek bir beau garon olabilirsin, sana hayranm sana tapyorum ama ben yoksullua katlanabilecek bir insan deilim. Evet, ben yoksul olmay kaldrabilecek bir insan deilim. Bak beni dinle, olay ok basit. Karnla anlamann yolunu bulmalsn." Derek sert, souk bir tonda yant verdi. "Bunun pratik olarak mmkn olabileceini sanmyorum, gerekten olaslk d bir varsaym bu." "Ne demek istiyorsun? Seni hi anlamyorum." "Van Aidin, tatlm, satn alnmas olanaksz bir kii. O bir eye karar verdi mi bundan asla dnmez." "Ondan bahsedildiini duydum." Mirelle ban sallad. "ok zengin, deil mi? Neredeyse Amerika'nn en zengin adam. Birka gn nce Paris'te dnyann en muhteem yakutunu satn ald. 'Ateten Kalp,' yakutun ad bu." Kettering yant vermedi. Dansz dnceli bir halde konumay srdrd. "Olaanst gzellikte bir ta. Benim gibi bir kadnn sahip olmay isteyecei trde bir mcevher. Mcevherden ok holanyorum, Derek, bana bir eyler sylyorlar. Ahh, 'Ateten Kalp' gibi bir ta takmak, ona sahip olmak." ini ekti, bir an iin hayallere daldysa da kendini hemen toparlad. "Sen bundan bir ey anlamyorsun Derek, eh ne de olsa erkeksin. Sanrm Van Aidin bu yakutu kzma armaan edecek. Tek kz, deil mi?" "Evet." "ld zaman da tm miras kzna kalacak, deil mi? ok zengin bir kadm olacak." "O zaten bugn de ok zengin bir kadn," dedi Kettering souk bir sesle. "Evlendiimiz zaman babas onun hesabna birka milyon yatrmt." 48 Mavi Trenin Esrar "Birka milyon mu? Ama bu ok byk bir para! Peki ya o gnn birinde aniden lrse? Tek vrisi sen mi olacaksn?" "Bugnk koullarda," dedi Kettering ar ar. "Aynen yle. Bildiim kadaryla zel bir vasiyetname hazrlamad." "Mon dieu!" Dansz iini ekti. "Aniden oluverse, tm sorun kendiliinden zlverirdi." Ksa sren bir sessizlik oldu. Daha sonra Kettering'in yksek tondaki kahkahas duyuldu. "Bu pratik, basit zekn houma gidiyor, Mirelle, ama korkarm bu isteinin yerine gelmesi olanaksz. Karm ok salkl bir insan." "Eh bien!" dedi Mirelle."Ama her zaman kazalar olabilir." Derek, kadn sert baklarla szd ama yant vermedi. Mirelle ise szlerini srdrd. "Ama sen haklsn, mon ami, bu tr olaslklar dnmememiz gerekir. Bak beni iyi dinle imdi, Derek, bu boanma olay bundan byle sz konusu bile olmamal. Karn bu konuyu aklndan karmal." "Peki ama ya bunu yapmazsa?" Dansz kadnn gzleri kslarak izgi eklini ald. "Sanrm o da bunu kabul edecektir. Onun dedikodulardan holanmayan bir tip olduundan eminim. Arkadalarnn gazetelerde okumasn istemeyecei bir iki hikyesini biliyorum." Kettering sert bir sesle sordu. "Ne demek istiyorsun?" Mirelle ban arkaya atarak gld.

"Parble!'e) Kont de la Roche denilen adam kastediyorum. Onun hakkndaki her eyi biliyorum. Benim de Paris'li olduumu unutma. Karn seninle evlenmeden nce onun sevgilisiydi." Kettering sert ve hain hareketlerle kadnn omuzlarn tuttu. phesiz. 49 F:4 Agatha Christie "Bu kabul edilemez bir yalan. Unutma ki hakknda konutuun kii halen benim karm." Mirelle biraz daha ll olmas gerektiini anlamt. "Siz ngilizler ok tuhaf insanlarsnz," diye yaknd. "Yine de hakl olabileceim itiraf etmeliyim. Amerikallar souk insanlar, deil mi? Ancak izninle onun seninle evlenmeden nce ona k olduunu ve daha sonra babasnn olaya karp kontu kznn hayatndan kardm sylemeden edemeyeceim. Kk matmazel o zamanlar ok gzya dkmt. Ama yine de babasna itaat etmek zorunda kald. Bunun dnda sen de en az benim kadar durumun u anda ok farkl olduunun bilincinde-sin sanrm. Karn onunla hemen her gn gryor ve ayn on drdnde de onunla beraber olmak iin Paris'e gidiyor." "Peki sen btn bunlar nereden biliyorsun?" diye sordu Kettering. "Ben mi? Paris'te ok yakn dostlarm var, sevgili Derek, hepsi de kontu yakndan tanyorlar. Her ey kararlatrlm durumda. Grntye gre Riviera'ya gidecek ama asl amac Paris'te kont ile bulumak, ayrca kimbilir belki de... Evet, evet, bana inanmalsn, her ey ayarland bile." Derek Kettering ne yapacan bilemez bir halde aknlk iinde duruyordu. "Grdn gibi," diye mrldand dansz kadn. "Eer akllca davra-nrsan onu avucunun iine alabilirsin. Ona hayat zindan edebilirsin." "Allah akna sus artk!" diye haykrd Kettering. "u uursuz eneni tut!" Mirelle glerek yeniden divana uzand. Kettering apka ve paltosunu alp evden kt ve kapy arkasndan hzla arpt. Bu arada dansz kadn hl divanda yatyor, iten iten kendine glyordu. Yaptndan ok honuttu. 50 Mavi Trenin Esrar 7. BLM Mektuplar "Bayan Samuel Harfield Miss Katherine Grey'e sayglarm sunar ve bu arada var olan koullarda Miss Grey'in belki de farknda olmad bir noktay..." Aslnda Bayan Harfield yaz yazmakta hi zorlanmazd; ama imdi bir trl ilerleyemiyor, belki de baka insanlara ok basit gelebilecek bir zorluk, kendini nc bir kiiye kar ak ve srkleyici ekilde ifade etme zorluu, onu bundan alkoyuyordu. Bir ya da iki dakikalk bir tereddtten sonra Bayan Hartfield yazmakta olduu mektubu yrtarak yeniden balad. "Sevgili Miss Grey, - Kuzinim Emma 'ya (lm hepimiz iin ok ar bir darbe olan) kar grevlerinizi yapmaktaki stn yeteneklerinizi ve abanz taktir etmekle birlikte, yine de..." Bayan Harfield yeniden ara verdi. Mektup bir kez daha buruturulup p kutusuna atld. Ancak drdnc balangtan sonra Bayan Harfield kendisini honut eden bir mektup yazmay baard. Mektup uygun ekilde mhrlendi, damgaland ve zerine Miss Katherine Grey, Little Crampton, St. Mary Mead, Kent adresi yazld. Ayn mektup ertesi sabah sz konusu bayann kahvalt masasnda daha nemli gibi grnen uzun, mavi bir zarfa konulmu bir baka mektupla birlikte duruyordu. 51 Agatha Ckristie Katherine Grey nce Bayan Harfeld'in mektubunu at. Uzun abalar sonucunda yazlan mektup aynen yleydi: Sevgili Miss Grey, Eim ve ben her eyden nce zavall kuzinim Emma 'ya kar gstermi olduunuz yaknlk ve hizmetlerinizden dolay teekkrlerimizi sunmak isteriz. uurunun

son zamanlarda giderek bulandn ve bilincinin onu terk ettiini bilmemize ramen lm bizim iin ar bir darbe oldu. Anladmz kadaryla son vasiyetnamesindeki koullar olduka tuhaf olduundan hibir mahkeme bunlar tanmaya yanamayacaktr. Sizin de salkl bir dnceyle bu konuda bizimle hemfikir olacanz kansndaym. Kocam bu tr konularn aramzda kalacak ekilde zmlenmesinin ok daha iyi olacan dnyor. Ayn trdeki bir grev iin sizi dostlarmza tavsiye edeceiz. Bu arada vereceimiz ufak bir armaan da kabul etmeniz bizim iin byk mutluluk olacaktr. ten duygularmza inanmanz dileiyle. MaryAnne Harfield Katherine Grey mektubu okuyunca glmsedi ve yeniden okudu. Mektubu bitirip yana braktnda yznde neeli bir ifade belirdi. Daha sonra ikinci mektubu eline ald. Ksaca gz gezdirdikten sonra bir yana brakp gzlerini dnceli bir halde nne dikti. Bu kez glmsemiyor-du. Bu sakin, dnceli baklarn gerisinde neler olduunu anlamak dardan bakan biri iin gerekten ok zordu. Katherine Grey otuz yandayd. yi bir aileden gelmekteydi. Babas daha o kkken tm servetini yitirmi, Katherine ok gen yalarda hayatn kazanmak iin almak zorunda kalmt. Tam yirmi yama bast gnlerde yal Bayan Harfield'in yanna yardmc olarak girmiti. Bayan Harfield'in ok "zor" bir insan olduu herkese bilinmekteydi Yardmclarn gelmeleriyle gitmeleri bir oluyordu. Byk umutlarla geliyor, gzyalar iinde ayrlyorlard. Ancak on yl nce Katherine Grey'in 52 Mavi Trenin Esrar Little Crampton'a ayak bast gnden itibaren tam bir bar ortam h-laim srmeye balad. Kimse bu deiimin nasl olduunu anlayamyordu. Ylan terbiyecisi olmak iin doulur, sonradan olunmaz diyorlard oradakiler. Katherine Grey yal kadnlar, kpekler ve kk ocuklarla baa kma gcne sahip olarak domutu ve o bunu en ufak bir zorlanma ya da yorulma belirtisi gstermeden hallediyordu. Yirmi yanda ok gzel gzleri olan sakin bir gen kzd. Otuz yanda ise yeryzndeki hibir eyin bu dinginlii bozamayaca ekilde berraklkla parlayan ayn gzel gri bakl gzlere sahip sakin bir bayand. O olaylarn hep iyi ve ho ynlerini grme yeteneine sahip bir insand ve hep de yle kalacakt. Katherine gzlerini nne dikmi bir halde kahvalt masasnn banda otururken, kapmm zili ald ve hemen ardndan da tokmana hzla vuruldu. Bir dakika kadar sonra kapy aan kk hizmeti kz soluk solua odaya dald. "Dr. Harrison geldiler." Orta yal, iriyan bir adam olan doktor aynen kap tokmana vuruundan da anlalaca ekilde enerjik, canl bir tavr iinde odaya girdi. "Gnaydn, Miss Grey." "Gnaydn, Dr. Harrison." "Size bu kadar erken uradm iin affedersiniz," diye sze girdi doktor. "Harfield'in kuzenleri ortaya kmadan sizinle bu konuyu konumak istedim. zellikle bunlardan biri... Bayan Samuel son derece tehlikeli, zehirli biri." Katherine hibir ey sylemeden doktora mektubu uzatt. Adamn mektubu dikkatle okumasn tuhaf bir neeyle seyretti: atlan gr kalar, duyulan kzgnlk ve honutsuzluktan kaynaklanan homurdanmalar ve hrltlar. Adam mektubu fkeyle masann stne brakt. . 53 Agatha Christie "ok korkun, ok canavarca," dedi hiddetle. "Onun sizi zmesine frsat vermeyin, yavrum. Bunlar bo laflar, bulank suda balk avlamaya alyorlar, hepsi o. Yal Bayan Harfield'in akl en az sizin ya da benim kadar yerindeydi, son gnne kadar uurunda en ufak bir bulanklk bile olmad ve zaten bunun aksini syleyebilecek tek kii bile kmayacaktr, dayanabilecekleri hibir ey olmadn onlar da ok iyi biliyorlar. Mahkemeden bahsetmeleri ise yalnzca blf. Neye dayanarak dava aacaklar ki? Bunun tamam sizi keye kstrma abasndan ibaret. Bakn yavrum, sakn onlann sizi aldatmasna, yumuak tarafnzdan yararlanmalarna frsat vermeyin. Sakn bu paray onlara verme

sorumluluunuz olduu gibi bir inanca kaplmayn ya da vicdannz elvermedii gibi bir aptallk yapmayn." "Korkarm bu konuda en ufak bir vicdani sorumluluk duymak aklma gelmedi," diye yantlad Katherine. "Bu insanlarn hepsi Bayan Harfield'in einin uzaktan akrabalar ve o yaad srada buraya hi gelmedikleri gibi onunla hi de ilgilenmediler." "ok akll bir kadnsnz," dedi doktor glmseyerek. "Son on ylm sizin iin hi de kolay gemediini buradaki herkesten ok daha iyi biliyorum. htiyar size her ne braktysa bunu fazlasyla hak ettiniz." Katherine dnceli bir halde glmsedi. "Her ne braktysa," diye tekrarlad Katherine. "Braklan mebla konusunda gerekten bilgi sahibi deil misiniz?" "Yani- sanrm ylda be yz dolaylarnda bir ey olmal." Katherine bayla onaylad. "Ben de yle dnmtm. Bir de unu okusanza." Mavi zarfla gelen mektubu uzatt. Doktor mektubu okuyunca kendini tutamayarak aknlktan hafife bard. "Olanaksz," diye mrldand. "Olanaksz." "Mortauld'un kurucu hissedarlarndan biriydi. Krk yl kadar nce bu yatrm nedeniyle ylda sekiz on bin sterlin kadar bir temett alm ol54 Mavi Trenin Esrar mal. Yllk harcamalarnn ise en fazla drt yz sterlin olduunu dnyorum. Para konusunda her zaman ok dikkatli ve tedbirliydi. Her kuruu harcamadan en azndan birka kez dndnden eminim." "Zamanla sahip olduu servet ald faizler ve faizlerin faizleriyle artm. Siz artk ok zengin bir kadnsnz, yavrum." Katherine bayla onaylad. "Evet," dedi. "yle olacam." Dardan bakan bir insan gibi konuya uzak, kendisini pek ilgilendir-niyormu gibi bir tavr iinde konuuyordu. "O zaman," diye sze girdi oradan ayrlma hazrl iindeki doktor. "Tebriklerimi ve iyi anslar dileklerimi kabul edin ltfen." Baparmayla Bayan Samuel Harfield'in mektubunun stne hafife vurdu. "Bu kadn ve iren mektubu nedeniyle hi endielenmeyin." "Bu mektup o kadar da iren saylmaz," dedi Miss Grey hogryle. "Bu koullarda bunu ok doal buluyorum." "Bazen beni ok endielendiriyorsunuz," dedi doktor. "Niin?" "Btn bunlar doal bulmanz nedeniyle." Katherine Grey glmsedi. len yemei srasnda Dr. Harrison karsna son haberleri iletti. Kadn duyduklarndan ok heyecanland. "Sevgili ihtiyar Bayan Harfield... bylesi bir servet! Paralarn Katherine Grey'e brakm olmasna sevindim. Bu kz bir azize." Doktorun yznde hafif bir dalgalanma oldu. "Azizeler bana gre her zaman iin ok zor insanlar olmulardr. Katherine Grey ise azize olmak iin ok fazla insancl." "O haya.ta iyi ynlerden bakan, espriden anlayan bir azize," dedi doktorun kars gz krparak. "Senin farknda olduunu sanmyorum ama aslna bakarsan o ayn zamanda ok gzel bir kadn." 55 Agatha Christie "Katherine Grey mi?" Doktor gerekten armt. "Gzlerinin ok gzel olduunu biliyorum." "Ah siz erkekler!" diye haykrd kars. "Yarasalar kadar kr olabiliyorsunuz. Katherine gerekten ok gzel bir kadn, bunun iin her zellie sahip. Tek eksii giysileri." "Giysileri mi? Elbiselerinin nesi var? Bence her zaman ok temiz ve dzgn giyiniyor."

Bayan Harrison derin derin i ekti. Doktor hasta ziyaretlerini yapmak zere ayaa kalkt. "Ona bir urasan iyi olacak, Polly," diye nerdi kapdan kmadan nce. Bayan Harrison hemen telala yantlad. "Bunu yapacam." Ziyareti o gn leden sonra saat te gerekletirdi. "Habere gerekten ok sevindim, canm," dedi Katherine'in elini skarken sevecenlikle. "Kydeki dier kiiler de bunu duyunca ok sevinecekler." "Buraya urayp bana bunlar sylemeniz gerekten ok nazik bir davran," dedi Katherine. "Aslnda ben Johnnie'yi sormak iin geldiinizi dnmtm." "Oh! Johnnie. Evet..." Johnnie, Bayan Harrison'un en kk oluydu. Birka saniye sonra ikisi Johnnie'nin akcierleri ve bademciklerini esas alan derin bir sohbetin iine girmilerdi bile. Katherine anlayla karsndakinin anlattklarna kulak kesilmiti. Eski alkanlklardan kurtulmak pek de kolay deildi. On yl boyunca dinlemek onun neredeyse asl grevi olmutu. "Sana hi Portsmouth'taki donanma balosundan bahsetmi miydim, tatlm? Hani u Lord Charles'n giysilerime hayran olduu balodan?" Katherine bu soruyu her defasnda sakin ve sevecenlikle yantlard. "Sanrm evet, Bayan Harfield'e anlatmtnz, ama tamamen unutmuum. Ba56 Mavi Trenin Esrar na yeniden anlatr mydnz?" Daha sonra da yal kadn anmsayabildii tm ayrntlar durarak, ssleyerek bazen abartarak bazen dediklerini dzelterek anlatmaya balard. Katherine kafasnn yarsn anlatlanlara verir, yarsyla baka eyler dnrken daima tam en doru noktada, yal kadn sustuu anda doru szckleri sylerdi. imdi de ayn trden alk olduu bir ikilem iinde Bayan Harrison'un anlattklarn dinliyordu. Yarm saat kadar sonra konuk birden konuyu toparlama gerei hissetti. "Btn gn kendimden bahsedip durdum," diye bard. "Halbuki buraya sizden ve gelecee ynelik planlarnzdan bahsetmeye gelmitim." "Sanrm imdilik hibir planm yok." "Ama sanrm... burada kalmay dnyor da olamazsnz?" Katherine karsndakinin ses tonundaki deheti fark ederek glmsedi. "Hayr, sanrm yolculuk etmek isterim. Biliyor musunuz dnyann henz ok az yerini grdm." "Bunu tahmin edebiliyorum. Sizin iin bunca yl burada kapal kalmann ok zor olduunu anlyorum." "Bilmem," dedi Katherine. "Aslnda bana byk apta zgrlk kazandrd." Dierinin i ektiini fark edince hafife kzard. "Belki bu size aptalca gelecek ama... yani byle bir ey sylemem... Tabi kelimenin dar anlamnda fiziksel bir zgrle sahip deildim ama..." "Ben de bunu kastetmitim," dedi Bayan Harrison. Katherine'in ancak ok ender izinli gn olduunu dnyordu. "Ancak fiziksel olarak bal olmak kiiye ok geni bir zihinsel bak as kazandryor. Dnecek ok zamannz oluyor. Dnce zgrlne sahip olmaktan hep byk mutluluk duydum." Bayan Harrison ban sallad. 57 Agatha Christie "Bunu anlayamyorum." "Ah, benim yerimde olsaydnz siz de ayn ekilde dnrdnz. Ama yine de yaantmda biraz deiiklik yapmak istediimi hissediyorum. steim... evet isteim, bir eyler olmas, biraz heyecan. Hayr hayr, ltfen yanl anlamayn, benimle ilgili deil, kastettiim bu deil. Bir eyler olan bir yerde bulunmak istiyorum. Heyecanl bir eyler... benim olanlara yalnzca tank olmam bile yeterli. Bildiiniz gibi burada, St. Mary Mead'da hibir zaman heyecan verici bir eyler olmaz, her ey tekdzedir." "te bunda haklsnz," dedi Bayan Harrison zerine basarak. "ncelikle Londra'ya gitmeyi dnyorum. Nasl olsa orada avukatlarla da grmem gerekiyor. Daha sonra da yurtdna kmay dnyorum."

"Ne gzel!" "Ama daha nce tabi..." "Ne?" "Yeni giysilere gereksinimim olacak." "Ben de .Arthur'a bu sabah ayn konudan bahsettim," diye haykrd doktorun kars. "Biliyor musunuz biraz aba ve biraz zenle ok gzel grnebilirsiniz." Miss Grey itenlikle gld. "Dikkati ekecek gzellikte bir insan olamayacamn bilincindeyim," dedi aka. "Ama birka k giysiye sahip olmak beni ok mutlu edecek. Korkarm kendimden ok fazla bahsetmeye baladm." Bayan Harrison gen kadn anlayl baklarla szdkten sonra souk bir tonda ekledi. "Bu sizin iin ok yeni bir ey olmal." Kamerine kyden ayrlmadan nce yal Miss Viner'e bir sayg ziyareti yapmay uygun buldu. Kadn Bayan Harfield'ten iki ya daha byk58 Mavi Trenin Esrar t ve len arkadandan daha fazla yaamay baarm olmann mutluluu iindeydi. "Jane Harfeld'den daha fazla yaayabileceim aklnza gelmezdi, deil mi?" dedi Katherine'i grnce zafer sevinci iinde. "Onunla birlikte okula gittik, o ve ben. imdi ise o gitti ve ben kaldm. Bu kimin aklna gelirdi ki?" "Siz akam yemeinde hep esmer ekmek yerdiniz, deil mi?" diye mrldand Katherine istemeden mekanik olarak. "Ah, bunu anmsamanz ok ho tatlm. Evet yle, eer Jane Harfi-eld de her akam bir dilim esmer ekmek ve her yemekte biraz uygun bir ila alsayd bugn hl hayatta olurdu." Yal kadn susup zafer sevinciyle ban sallad, daha sonra birden bir ey anmsayarak ekledi. "Duyduum kadaryla bylece byk bir paraya konmusunuz? ok iyi, ok iyi! Ama ok dikkatli olun, Londra'ya birka gzel gn geirmeye mi gitmeyi planlyorsunuz? Sakn orada evleneceinizi dnmeyin tatlm, nk bu gereklemeyecektir. Erkeklere ekici gelecek bir tip deilsiniz. Bunun dnda yanz da gemi denebilir. Bu arada ka yanda oldunuz?" "Otuz ," dedi Katherine. "Yani..." diye mrldand Miss Viner tereddtle. "Bu aslnda pek fazla da saylmaz. Ama yine de tertaze olduunuz da sylenemez." Katherine neeyle yantlad. "Bu ok doru." "Ama siz ok ho bir kzsnz," diye ekledi Miss Viner sevecenlikle. "Ve eminim ki ortalklarda dolap tasarmclarn nerdiklerinden de faz' la bacaklarn aan bir sr hoppa kz yerine sizinle evlenmek erkekler asndan hi de fena olmayacaktr. stelik bunu isteyecek birok erkek kacan da dnyorum. Gle gle, iyi yolculuklar tatlm, ok gzel 59 Agatha Christie gnler geirmem dilerim ama maalesef yaamda her ey grndnden ok farkl." Bu kehanetler iinde Kamerine yola kt. Kyn yars onu yolcu etmek iin istasyona geldi, hatta her ie bakan kk hizmeti kz Alice bile. Telle smsk balad bir iek buketi getirmi, hngr hngr alyordu. "Byle insanlar o kadar az ki," diye ekledi tren hareket ettikten sonra iini ekerek. "Charlie beni yalnzca o mandradaki kz iin terk etmek istediinde kimse bana kar Miss Grey kadar iyi davranamazd. Bakrlarn ve tozlarn temizlii konusunda da ok titizdi ama iyi almay da fark edip vmeyi de ok iyi bilirdi. Onun iin her zaman her eyi yapmaya hazrm, gerekten her zaman iin ona canm feda. O gerek bir lady, evet gerek bir hanmefendi." Katherine'in St. Mary Mead'den ayrlmas ite aynen byle oldu. Mavi Trenin Esrar 8. BLM Lady Tamplin Mektup Yazyor "yi gzel!" dedi Lady Tamplin. "yi gzel!"

Daily Mail gazetesinin yerel saysn masann zerine brakarak, Akdeniz'in mavi koylarn seyre dald. Bann stndeki altn renkli mimoza dal olaanst gzellikte bir resim iin gerekli ortam salyordu. Altn sars sal, mavi gzl k sabahl iinde gzel bir kadnd. Geri altn sars salar bir sanat rn olduu inkr edilemezdi ama pembe-beyaz teni ve olaanst gzellikteki mavi gzleri ona doann armaanyd. Lady Tamplin krk drt yanda olmasna ramen halen ok gzeldi. Her ne kadar ok ho grnyorduysa da bu Lady Tamplin'in kendini dnmedii, kendine zen gstermedii ender gnlerden biriydi. Yani d grntsn nasl daha ekici klabileceini dnmyordu. ok daha ciddi konulara dalmt. Lady Tamplin Riviera'da ok iyi tannan, Villa Marguerite adndaki evinde verdii partiler dilden dile dolaan sevilen bir kiiydi. Olduka engin yaam deneyimi olan bir kadnd. Tam drt kez evlenmiti. Birinci evlilii aslnda bir hatayd, zaten Lady Tamplin de ondan bahsetmekten hi holanmyordu. Ancak tam zamannda, henz evliliklerinin banda kocas lm, bylece dul ei zengin bir dme fabrikatryle evlenebilmiti. Bu e de yllk mutlu bir evlilikten sonra, arkadalaryla gittii bir iki leminin ardndan baka bir dnyaya gmt. Bundan sonraki e ise 61 Agatha Christie Rosalie'yi girmek istedii toplumun st kademelerine tayan, st sosyeteye girmesini salayan Vikont Tamplin idi. Rosalie drdnc kez evlendiinde ondan kazand unvan tamaya devam ediyordu. Bu drdnc maceraya ise tamamen zevk iin atlmt. Yirmi yedi yalarnda olduka yakkl gen bir adam olan Bay Charles Evans olaanst nazik, spora dkn ve dnyadaki tm zevkleri yaamak isteyen ancak kendi paras olmayan bir adamd. Lady Tamplin aslnda yaantsndan genelde ok honut ve mutluydu, ama parasal adan ufak skntlar da yok deildi. Dme fabrikatr eine hatr saylr bir miras brakmt ama bu para Lady Tamplin'in de sk sk dedii .gibi "yle ya da byle... (yle ile kastedilen sava nedeniyle hisselerin deer yitirmesi, byle ile kastedilen ise saygdeer Lord Tamplin'in israfa kaan harcama alkanlklaryd.)" eriyip gitmiti. Geri halen hali vakti yerindeydi ama hali vakti yerinde olmak Lady Tamplin anlaynda bir kadn iin asla yeterli olamazd. Bu ok zel ocak gnnde ite bu nedenle gazetede okuduu bir haber gzel mavi gzlerinin falta gibi almasna ve ister istemez azndan iki szcn, "ok iyi!" kelimelerinin dklmesine neden oldu. Onunla ayn anda balkonda olan kz, Lenox Tamplin idi. Lenox gibi bir kz Lady Tamplin'in gznde uursuz bir diken demekti, zarafetin, gzelliin eseri bile olmayan bir kz. Gerekte olduundan daha yal grnyor ve alayl, etraf kmseyen tavrlaryla evresini rahatsz ediyordu. "Tatlm," dedi Lady Tamplin. "una baksana!" "Yine ne var?" Lady Tamplin Daily Mail'i ald, kzna verdi ve iaret parmayla ilgin ilan gsterdi. Lenox, annesinin iaret ettii ilan okurken en ufak bir heyecan belirtisi bile gstermedi. "Ne var?" diye sordu. "Byle eyler her zaman olur. Kylerde her zaman yardmclarna milyonluk servetler brakan kadnlar lyor..." 62 Mavi Trenin Esrar "Evet, sevgilim biliyorum," dedi Lady Tamplin. "Ama sanrm bu servet iddia edildii kadar byk de deil; bu konuda gazete haberlerine g-venilemez. Ama yans byklnde olduunu dnsek bile..." "Neyse," diye mrldand Lenox. "Miras bize braklmad ya." "Dorudan deil tatlm," dedi Lady Tamplin. "Ama bu kz, Kamerine Grey, benim kuzinim. Worchester'li Greylerden. Benim birinci dereceden gerek kuzinim. Dnsene!" "Hmm." "Kendi kendime soruyorum da..." "Bundan bizim ne yarar karabileceimizi mi?" diye cmleyi tamamlayan Lenox, annesinin anlamakta zorluk ektii ekilde pis pis srtt. "Ah tatlm," diye yantlad Lady Tamplin hafiften sitemli bir sesle.

Aslnda bu pek sitem de saylmazd, nk Lady Tamplin kznn ak szllne ve azna geleni iinden geldii ekilde sylemesi olarak nitelendirdii rahatsz edici davranlarna alkt. "Kendi kendime soruyorum da..." Lady Tamplin kalemle ustalkla dzeltilmi kalarn havaya atarak konumasn srdrd. "Acaba... Oh gnaydn, Chubby sevgilim, tenis oynamaya m gidiyorsun? Ne ho!" Bu konumann ardndan Chubby, ona sevgi dolu baklarla glmseyerek seslendi. "eftali rengi sana ne kadar da yakm." Ve bu szlerin ardndan yanlarndan geerek merdivenlerden aa indi. "Tatl ocuk!" Lady Tamplin einin arkasndan sevgiyle bakarak mrldand. "Neyse, ne diyordum? Ah!" Dncelerini yeniden ciddi i konularna younlatrmaya alt. "Acaba diyorum..." "Her ne ise artk konuya gelsen. Ayn eyi nc defadr tekrarlyorsun..." "Bak tatlm, kendi kendime, acaba diyorum, sevgili Katherine'e bir mektup yazarak onu buraya davet etsem ho.bir davran olmaz m? Sosyeteyle hibir ilikisi olmad kesin. Bir akrabas tarafndan sosyeteye tantrlmas daha doru olmaz m? Bu onun da bizim de karmza bir davran olurdu." 63 Agatha Christie "Peki bunun karlnda ondan ne kadar para koparabileceini dnyorsun?" Annesi, kzn sulayan baklarla szdkten sonra mrldand. "Tabi ki parasal bir dzenleme yapmamz gerekecek. yle ya da byle... sava zavall baban..." "Ve imdi de Chubby!" dedi Lenox. "O da bu anlamda ok pahal bir oyuncak..." "Anmsayabildiim kadaryla o ok ho bir kzd," diye mrldand kendi dncelerine dalm olan Lady Tamplin. "Sakin, hibir zaman n plana kmayan, gzel deildi ve hibir zaman erkek peinde komad." "O zaman Chubby'yi de rahat brakacaktr, deil mi?" Lady Tamplin, kzn fkeli baklarla szd. "Chubby asla..." diye sze balad. "Hayr," diye atld Lenox. "Bunu yapacan ben de sanmyorum, o ekmeine kimin ya srdn ok iyi bilir." "Tatlm," diye bard Lady Tamplin. "Konular yle tuhaf bir konuma eklin var ki!" "zr dilerim." Lady Tamplin Daily Mail gazetesini, sabahln, el antasn ve mektuplarn toplad. "Sevgili Katherine'ne hemen mektup yazp ona Edgeworth'teki gzel, eski gnlerimizden bahsetmeliyim." Gzlerinde kararl bir parlaklkla evine doru ilerledi. Bayan Samuel Harfield'in aksine yazacaklar kaleminin ucundan adeta akp gitti. Ara vermeden ve byk bir aba harcamadan tam drt sayfay doldurdu. Yeniden okuduunda da bir tek szc bile deitirmek gereksinimi duymad. Katherine drt sayfa uzunluundaki mektubu Londra'ya vard sabah ald. Satrlar arasnda gerek amac sezinleyebildi mi bilinmez ama mektubu honutlukla antasna sokarak, Bayan Harfield'in avukatlaryla olan randevuya yetimek iin yola koyuldu. 64 Mavi Trenin Esrar Firma Lincoln's Inn Fields'te kurulu eski bir avukatlk bosuydu. Katherine birka dakikalk beklemenin ardndan firmann byk ortann, babacan tavrl, mavi gzl, etrafa akll gzlerle bakan, sevecen, yal bir adamn yanna gtrld. Yirmi dakika boyunca Bayan Harfield'in vasiyetnamesini ve eitli hukuksal sorunlar konutular. Daha sonra Katherine, ona Bayan Samu-el'den gelen mektubu uzatt. "Sanrm bunu size gstermemde yarar var," dedi. "Geri bu ok gln bir ey ama..." Adam mektubu hafif bir glmsemeyle okudu. "Olduka basit, kaba bir deneme, Miss Grey. Sanrm size bu insanlarn miras zerinde en ufak bir haklan olmadn sylememe gerek yok, ayrca vasiyetnameye itiraz etmeye alsalar bile bu itirazlarn kabul edebilecek mahkeme bulmalar olanaksz." "Ben de ayn ekilde dnyordum."

"nsanolu maalesef her zaman akllca davranmyor. Eer Bayan Sa-muel'in yerinde ben olsaydm sizin cmertliinize snmay yelerdim." "Aslnda ben de bu konuda sizinle konumak istiyordum. Bu insanlara belirli bir miktar vermek isterdim." "Byle bir sorumluluunuz yok." "Bunu biliyorum." "Byk olaslkla bu cmertliinizi kastettiiniz anlamda alglamayacaklar. Sanrm amacnzn onlar ucuza susturmak olduunu dnecek ancak yine de paray reddetmeyeceklerdir." "Anlyorum, ama bunu deitirmek olanaksz." "Size bu dncenizden vazgemenizi nermek isterim, Miss Grey." Katherine ban sallad. "Biliyorum, tamamen haklsnz ama yine de bunu yapmak istiyorum." "Paray alacak ve daha sonra sizi tekrar taciz edecekler." "Neyse," dedi Katherine. "Brakn ne yapmak istiyorlarsa yapsnlar. Herkesin kendine gre bir elence anlay var. Ne olursa olsun onlar Ba65 F:5 Agatha Christie yan Harfeld'in akrabalar ve her ne kadar zavall Bayan Harfield yaad srada onu yal, zavall bir kadn olarak grdkleri iin onunla hi ilgilenmedilerse de onlar elleri bo gndermek bana doru grnmyor." Avukat, onu her ne kadar bu fikrinden caydrmaya altysa da fikrinde srarla direnen Katherine bir sre sonra Londra caddelerinde iinden geldii gibi zgrce para balayabilen ve gelecee ilikin istedii ekilde planlar yapabilen bir kadn olmann verdii gvenle dolayordu. lk ii ise nl bir modacnn dkknn ziyaret etmek oldu. yklerde anlatlan desleri andran ince, yal bir Fransz bayan onu kapda karlad. Katherine belirgin bir ekingenlikle konumaya balad. "Eer mmknse, kendimi tamamen sizin ellerinize brakmak istiyorum. Tm yaamm boyunca yoksulluk ektim, giyinmekten, giysilerden hibir ey anlamyorum. imdi ise beklenmedik ekilde ok param oldu ve artk ben de ok k olmak istiyorum." Fransz ok etkilenmiti. Sanatkr ruhlu bir insand; ancak ayn gn sabah gelen bir Arjantinli et kraliesinin abartl gzelliine ramen srarla kendisine en yakmayan modelleri semekte direnmesiyle ince ruhu biraz zedelenmiti. Katherine'ni souk, akll baklarla tepeden trnaa szd. "Evet, evet, bu benim iin de byk bir zevk olacak. Matmazelin ok gzel bir vcudu var, dz izgiler onlar daha da belirginletirecek ok ho duracaktr. Ayrca kendileri tres anglaise} } Baz insanlar bunu sylediim taktirde alnabilirler. Ancak matmazel hayr. Un belle anglaise'A*) bundan daha ekici bir stil olamaz." Dsel des davranlar birdenbire kayboldu. Mankenlerine srekli talimatlar yadryordu. "Clothilde, Virginie, haydi yavrularm abuk, kk tailleur gris dair1**"1 ve robe de soiree soupir d'automne} ' mimoza renkleri." ( ' Tipik ngiliz. ( ' Gzel ngiliz. ( ' Ak gri tayyr. '****' Sonbahar ezgileri tayan ipek elbise. 66 Mavi Trenin Esrar Muhteem bir sabaht. Marcelle, Clothilde, Virginie, her biri birbiri ardndan daire eklinde manken yryyle yava yava ilerliyor, dnerek giysileri sergiliyorlard. Fransz kadn Katherine'in yannda durmu, elindeki kk not defterine srekli bir eyler karalyordu. "Mkemmel bir seim, matmazel. Matmazel ok sekin bir zevke sahipler, gerek bi goP sahibi. Evet gerekten. Eer bu k matmazel Ri-viera'ya gitmeyi planlyorlarsa inann bana bu kk giysiler dnda bir ey semesi uygun olmaz." "u gece elbisesini tekrar grebilir miyim, hani u pembemsi mor olan," diye sordu Katherine. Virginie gelerek, zerindeki gece elbisesiyle hafife dnd.

"En k olan bence bu," dedi Katherine mor-gri ve mavinin uyumlu birleimiyle oluturulan k drapeli giysiye bakarken. "Bunu nasl adlandrmtnz?" "Soupir d'automne. Evet, evet, bu tam matmazele uygun bir giysi." Niin bu szler salondan kmakta olan Katherine'in tekrar tekrar aklna geliyor, ona hzn veriyordu? "Soupir d'automne. Tam matmazele' uygun bir giysi. Sonbahar, evet bu onun sonbaharyd. lkbahar ve yaz hi tanmamt; artk bundan sonra tanma frsat da olmayacakt. Bir daha hi ele geilemeyecei bir eyi ebediyen kaybetmiti. St. Mary Mead'de hizmet ederek geirdii yllar... bu arada yaamnn byk bir ksm, genlii de akp gitmiti. Ben deliyim, diye dnd Katherine. Ben deliyim. Ne istiyorum? Bundan bir ay nce imdi olduumdan ok daha mutluydum. antasndan sabah Lady Tamplin'den ald mektubu kard. Katherine aptal deildi. Bu mektuptaki ufak nanslar ok iyi anlyordu, Lady Tamplin'in bunca zamandr hi grmedii kuzinine kar gsterdii bu yakn ilginin nedeni ok akt. Lady Tamplin'in sevgili kuzinini davet Zevk 67 Agatha Christie etmesinin nedeni zevk deil kard. yi ama neden olmasn? Bu her iki tarafn da yararna olacakt. "Oraya gideceim," dedi Katherine. Bunu dnd srada Piccadilly'de yryordu. Aklndan geeni hemen gerekletirmek zere en yakndaki Cook Seyahat Acentas'na girdi. Birka dakika kadar beklemesi gerekti. Memurun o anda ilgilendii adam da Riviera'ya gitmek istiyordu. Herkes bu mevsimde oraya gidiyor, diye dnd. Bylece o da, belki de yaamnda ilk kez "bakalarnn" yaptn yapabilecekti. nndeki adam birdenbire arkasn dnerek brodan kt. Sra Katherine'deydi, onun yerine geti. Memura ne istediini sylerken kafas tamamen bambaka bir yerdeydi. Bu adamn yz... bu yz ona herhangi bir ekilde tandk geliyordu. Onu nerede grmt? Birden anmsad. O sabah Savoy'da grmt. Koridorda arpmlard. Ayn kiiyle bir gnde iki kez karlamak, bu gerekten ilgi ekici bir rastlantyd. Omuzlarnn zerinden arkasna bakarken nedenini anlayamad bir huzursuzluk hissetti. Adam da kap giriinde durup ban evirdi ve ona bakt. Katherine srtndan aa souk terler boaldn hissetti, bir trajedi olacan seziyor, bir uursuzluun tehdidini hissediyordu. Daha sonra akl yerinde olarak kendini bu kt dncelerden syrp tm dikkatini memurun sylediklerine yneltti. 68 Mavi Trenin Esrar 9. BLM Geri evrilen Bir Teklif Derek Kettering'in karlat durumlardan dolay morali ok ender bozulurdu. Yumuak bal bir kaygszlk kiiliinin en belirgin zelliiydi ve onu birok kez ok zor durumlara dmekten de kurtarmt. Mirel-le'in evini terk ettii o anda da kendini ksa srede toparlayp, sakinlemeyi baarmt. Sakin ve soukkanl olarak dnmeye gereksinimi vard. inde bulunduu amaz bu zamana kadar yaadklarnn belki de en zoruydu, o anda nasl baa kacan bilemedii baz beklenmedik nedenler ortaya kmt. Derin dncelere dalm bir halde yryordu. Aln krklar iindeydi, ona ok yakan neeli, umursamaz tavr ise kaybolmutu. Kafasndan birok olaslk birbiri ardndan geti. Derek Kettering'in pek de grnd kadar aptal olmad sylenebilirdi. Birok izlenebilecek yol gryor, zellikle de bunlardan biri ona ok uygun geliyordu. Eer bundan kanyorsa, bu o an iin sz konusu olan bir durumdu. aresiz kalan insan aresizlikten olmayacak yntemlere bavurabilirdi. O zamana kadar kaynpederini kmsemiti. Derek Kettering ve Rufus Van Aidin arasndaki bir sava yalnzca bir tek sona ulaabilirdi. Derek iinden paraya ve parann gcne kfretti. St. James Caddesi boyunca yrd, Picca-dilly'e doru yryp Piccadilly Meydan ynnde ilerlemeye devam etti. Thomas Cook&Sons Seyahat Acentas'nn nnden geerken admlar

69 Agatha Christie yavalad. Ancak kafasnda ayn dnce dans ederken bronun nnden geti. Ksa bir sre sonra ban sallayarak dncesini onaylayp birden geri dnd ve arkasndan gelen birka yayayla arpt. Ancak bu kez Co-ok'un nnden gemeyerek ieri girdi. Bro olduka botu, onunla hemen ilgilendiler. "nmzdeki hafta Nice'e gitmek istiyorum. Bunu ayarlayabilir misiniz?" "Hangi gn gitmek istiyordunuz, efendim?" "Ayn on drdnde. Hangi trenle gitmemi nerirdiniz?" "Evet, en iyi ve rahat tren elbette ki Mavi Tren. Onunla gittiiniz taktirde Calais'teki gereksiz gmrk ilemlerinden de kurtulmu olursunuz." Derek bayla onaylad. Btn bunlar herkesten daha iyi biliyordu. "On drdnde," diye mrldand oradaki memur. "Tarih ok yakn. Mavi Tren genellikle ok nceden dolu olur ama." "Ltfen bo bir yatakl kompartman olup olmadna bakn..." diye ekledi Derek. "Eer yoksa..." Cmlesini tuhaf bir glmsemeyle yarm brakt. Memur ksa bir sre iin kaybolduktan sonra hemen geri dnd. "ok anslsnz, efendim, henz bo olan yatakl kompartman var. Sizin iin birini ayrabilirim. sminiz?" "Pavett," diyen Derek, Jermyn Caddesi'ndeki adresini bildirdi. Memur ban eerek sylenenleri not etti, Dere.k'e nezaketle iyi gnler diledikten sonra bir sonraki mteriyle ilgilenmek zere dnd. "Ayn on drdnde Nice'e gitmek istiyordum. Mavi Tren adl trende yer bulmamz mmkn m?" Derek birden arkasna bakt. Bir rastlant, hem de ok tuhaf bir rastlant! Mirelle'in karsnda istemeden azndan dklen szckler aklna geldi bir an. "Gri gzl bir kadnn portresi. Belki de onu bir daha asla gremeyeceim." Ve ite onunla Mavi Trenin Esrar tekrar karlamt; hatta kadn onunla ayn gnde Riviera'ya gitmek istiyordu. Bir an iin tyleri rperdi; fazla olmasa da batl inanlar vard. Bu kadnn ona uursuzluk getireceini yalnzca yarm azla, glerek sylemiti. Peki ama ya... ya bu doru karsa? Farzet ki bu iine doanlar doru! Kap giriinde bir kez daha durup ban evirdi ve kadnn memurla konumasna bakt. Hafzas ona bu kez ufak bir oyun oynamt. Bu bir lady idi, szcn tek anlamyla gerek bir hanmefendi. Ne ok gzeldi, ne de ok gen. Ama belki de ok fazla eyi gren gri gzleri vard. Dar karken nedenini bilmeden bir ekilde bu kadndan korktuunu hissetti. Jermyn Caddesi'ndeki dairesine giderek uan ard. "Bu eki alp Piccadilly'deki Cook'a gidin, Pavett. Orada adnza ayrtlm bir bilet var; onu alp bedelini deyin ve buraya getirin." "Pekl efendim." Pavett hemen kayboldu. Derek servis masasna giderek zerindeki bir deste mektubu ald. Bunlarn hemen hepsi ayn nitelikte bilinen trde mektuplard. Faturalar, kk byk hesap ekstreleri, ama hepsi de hemen denmesi gereken belgeler. imdilik deme emirlerindeki tonlama olduka yumuakt. Derek bunlarn ok ksa srede hatta hemen deiebileceinin bilincindeydi, eer... eer baz yeni durumlarn bilgileri duyulursa... Karamsarlk iinde byk, deri kapl bir koltua kt. ok zor bir durumdayd... bir kmaza skp kalmt. Ve bu kmazdan kurtulmann yollar da pek umut verici grnmyordu. Ayn anda Pavett hafife ksrerek ieriye girdi. "Sizinle konumak isteyen bir bey var, efendim, Binba Knighton?" "Knighton mu?" Derek doruldu; kalarn att. Birden canlanmt. Yavaa, neredeyse kendi kendine konuur gibi sordu. "Knighton mu? Yine neler oluyor Allah akna?" 71 Agatha Christie H "O... onu... ieri alaym m efendim?"

Derek bayla onaylad. Knighton ieri girdiinde onu karlayan kibar ve seveeen bir ev sahibiydi. "Beni ziyaret etmenize sevindim," dedi Derek. Knighton sinirliydi. Bu gerginlik dierinin keskin gzlerinden kamad. Sekreterin iletmek durumunda olduu bilgiden huzursuzluk duyduuna hi kuku yoktu. Derek'in basit akc konumasn isteksizce yantlad. ki nerisini geri evirdi, hatta davranlarndaki gerginlik daha da artt. Derek de bunun farkndayd. Sonunda neeyle sordu. "Evet. Saygdeer kaynpederim benimle ilgili olarak neler planlyor? Onun namna geldiniz deil mi?" Knighton bu glmsemeye karlk vermedi. "Evet yle," dedi ciddiyetle. "Ben... ben Bay Van Aldin'in bu grevi bakasna vermesini yelerdim." Derek kalarn alayc bir biimde kaldrd. "O kadar m kt? Size ok zayf ve hassas bir insan olmadm syleyebilirim." "yi," dedi Knighton. "Ama bu..." Konumasna ksa bir ara verdi. Derek merak iinde onu izlemekteydi. "Haydi artk dilinizin altndaki baklay karn," dedi dostlukla. "Sevgili kaynpederimin verdii grevlerin ou kez hi de kolay olmadnn bilincindeyim." Knighton boazn temizledi. Daha sonra herhangi bir yanl anlalmaya yol amayacak, souk bir ses tonuyla konumaya balad. "Bay Van Aidin tarafndan size bir geri evrilmesi olanaksz neri sunmakla grevlendirildim." "Bir neri mi?" Derek bir an iin aknln belli etti. Knighton'un aklamas onun bekledii ynde deildi. Knighton'a bir sigara sunarak 72 Mavi Trenin Esrar kendisi de bir tane yakt; yeniden koltuuna oturdu ve hafiften alayc, sinsi bir tonda mrldand. "Bir neri mi? te bu ilgin!" "Devam edebilir miyim?" "Ltfen! aknlm anlayla karlanmalsnz, anladm kadaryla kaynpederim bu sabah yaptmz konumadan sonra ykseklerden inmi. Finans dnyasnn devi olan gl bir adam iin bu pek olaan bir ey deil. Bana gre -sanrm- bu da gsteriyor ki iinde bulunduu durumu dndnden daha zayf gryor." Knighton bu rahatsz edici, alayl konumay byk bir nezaketle dinledi; ancak kontroll yz ifadesinden herhangi bir ey anlamak olanakszd. Derek konumasn bitirinceye kadar bekledi, sonra sakin bir tonda ekledi. "Durumu mmkn olan en az szckle aklamaya alaym." "Devam edin." Knighton dierinin yzne bakmad bile. Sesi souk ve ciddiydi. "Konu ok basit. Bildiiniz gibi Bayan Kettering sizden ayrlmak iin mahkemeye bavurma aamasnda. Eer ayrlmaya kar herhangi bir itiraz ne srmezseniz, ayrlma kesinletii gn hesabnza yz bin yatrlacak." Derek tam o anda bir sigara yakmak zereydi, birden durdu. "Yz bin!" dedi sert bir sesle. "Dolar m?" "Sterlin." En azndan iki dakika boyunca odada bir lm sessizlii oldu. Kettering kalarn atm dnyordu. Yz bin sterlin! Bu Mirelle, sorunsuz, kaytsz ve ho yaantsnn devam anlamn tayordu.Van Aidin hi kukusuz bir eyler biliyordu. Van Aidin boa para demezdi. Derek ayaa kalkarak mineye yasland. "Peki ya bu cazip teklifi kabul etmezsem?" diye sordu souk, alayl bir nezaketle. 73 Agatha Christie Knighton bunu reddeder ekilde bir el iareti yapt.

"Size unu garanti edebilirim ki, Bay Kettering," dedi ciddiyetle. "Size bu mesaj istemeyerek iletmek durumunda kaldm." "Bu doru," dedi Kettering. "Bundan dolay sklmayn, bu sizin hatanz deil! Neyse... size bir ey sordum, yant verecek misiniz?" Knighton da ayaa kalkt. Biraz nceden daha da gnlszce yant verdi. "Bu neriyi reddetmeniz durumunda Bay Van Aidin bana sizi mahvedeceini iletmem talimatn verdi. Hepsi bu!" Kettering kalarn kaldrdysa da ayn rahat, kaytsz ifadeyi srdrmeyi baard. "Neyse, bu durumda," dedi. "Sanrm bunu yapabilir. Amerikal bir milyonere kar uzun sre direnebilecek gte olmadm kesin.Yz bin! Eer birine rvet vermek istiyorsa bunu laytyla yapmal. Diyelim ki size bunun karlnda iki yz bin istediimi syledim, o zaman ne diyecek?" "Mesajnz Bay Van Aldin'e ileteceim," diye yantlad Knighton hareketsiz bir halde. "Yantnz bu mu?" "Hayr," dedi Derek. "Komik ama yantm bu deil. Kaynpederime gidip teklif ettii rvetin de kendisinin de cehenneme kadar yollar olduunu sylediimi iletin. Anlald m?" "Tamamen." Knighton bir anlk bir tereddt geirerek hafife kzard. "Ben... size bir ey belirtmek isterdim, Bay Kettering, yantnzn byle olmasna gerekten sevindim." Derek sustu. Dieri odadan ktktan sonra da uzunca bir sre olduu yerde kalp dnd. Neden sonra dudaklarnn etrafnda tuhaf bir glmseme belirdi. "Demek byle" diye fsldad yavaa. 74 Mavi Trenin Esrar 10. BLM Mavi Tren'de "Babacm!" Bayan Kettering birden irkildi. Her nedense o sabah sinirlerini kontrol etmekte zorlanyordu. Deerli mink mantosu ve krmz apkasyla gerekten ok kt. Victoria stasyonu'nun kalabalk peronunda dncelerine dalm bir halde ilerlerken birden babasn karsnda bulup adamn iten selamlamasyla karlamak zerinde hi beklenmedik bir etki yapmt. "Evet Ruth, niin byle rktn?" "Seni burada grmeyi hi beklemiyorum, babacm. Dn benimle vedalam ve bu sabah bir konferansa katlman gerektiini sylemitin." "yle!" diye yantlad Van Aidin. "Sen benim iin tm bu aptal konferanslardan daha deerlisin. Seni uzunca bir sre grmeyeceim iin bir kez daha grp kucaklamak istedim, hepsi bu." "Bu ok ho, babacm. Keke sen de benimle gelebilseydin." "yleyse ben de seninle geldiimi sylesem?" Ancak bu yalnzca bir akayd. Rum'un yanaklarnn belirgin ekilde kzardn fark edince ard. Hatta bir an iin gzlerinde byk bir korku belirdiini bile sand. Gen kadn sinir ye kuku iinde glmsedi. "Bir an iin ciddi olduunu sandm da." "Bu seni mutlu etmez miydi?" 75 Agatha Christie "Elbette ki ok sevinirdim." Abartl ekilde kelimelerin zerine basyordu. "Neyse," dedi Van Aidin." yi yleyse." "stelik ok uzun bir sre de ayr kalmayacaz, babacm," diye ekledi Ruth. "nmzdeki ay sen de gelirsin." "Ah!" dedi hibir duyarllk gstermeden. "Bazen iimden gelen bir ses Harley Soka'ndak byk adamlardan birine git ve onlara hemen hava deiimine ve gnee gereksinimin olduunu yazdr, diyor." "Tembellik etme babacm!" diye bard Ruth glerek. "nmzdeki ay oralar bu aydan ok daha gzel olur. u anda olduu gibi brakmaman gereken bir sr konu var." "Evet, gerekten de yle," dedi Van Aidin iini ekerek. "Artk trene bin, Ruth. Yerin neresi?"

Ruth Kettering etrafna baknd. Pulman koltuklu vagonlardan birinin kapsnda siyahlar giymi bir kadn duruyordu. Bu Ruth Kettering'in oda hizmetisiydi. Hanmnn kendine doru geldiini grnce yana ekildi. "Kk seyahat antasn gereksinim duyabileceinizi gz nne alarak koltuunuzun altna yerletirdim, madam. rtleri alaym m, yoksa sizinkinin kalmasn m isterdiniz?" "Hayr, hayr, imdilik istemiyorum. Bence kendi yerinize geseniz iyi olacak, Mason." "Peki madam." Hizmeti gzden kayboldu. Van Aidin, Ruth'a pulman vagonun iine kadar elik etti. Gen kadn yerini buldu. Van Aidin gazeteleri ve dergileri nndeki masann stne brakt. Tam karsndaki yer doluydu. Amerikal kar koltukta oturan bayan yan gzle szd. k yolculuk tayyr ve gri gzler dikkatini ekti. Ruth ile ksa bir konuma daha yapt; hani u insanlar trenle yolcu edenlerin yaptklar trden. 76 Mavi Trenin Esrar Ddkler tmeye baladnda telala saatine bakt. "Artk insem iyi olacak. Allahasmarladk, tatlm. Hi endielenme. Ben her eyi halledeceim." "Ahh, baba!" Van Aidin hzla arkasn dnd. Ruth'un sesinde olaan olmayan ve her nedense zengin adam korkutan bir deiiklik vard. Bu neredeyse bir umutsuzluk, keder l gibi bir eydi. stemeden babasna doru snmak istercesine bir hareket yapm ancak sonra birden yemden kendini toparlamt. "nmzdeki ay grrz," dedi itenlikle. ki dakika kadar sonra tren hareket etti. Sakin bir ekilde koltuunda oturan Ruth, alt dudan srarak gzyalarn bastrmaya alyordu. Birden korkun bir aresizlik hissetti. O anda ok ge olmadan trenden atlamak ve eve dnmek iin dayanlmaz, vahi bir istek duydu. Genelde sakin ve kendinden emin bir tip olmasna ramen yaamnda ilk kez kendini rzgra kaplm bir yaprak kadar aresiz hissediyordu. Eer babas bunu bilseydi, nasl karlard acaba? lgnlk... evet, kesin olarak bir lgnlkt bu! Yaamnda ilk kez duygularnn esiri oluyor, kendini bir duygu seline brakarak inanlmayacak kadar aptalca ve tehlikeli olduunu ok iyi bildii bir eyi yapmaya srkleniyordu. Van Aldin'in kz olarak bu lgnln tam anlamyla bilincinde ve kendi yaptn yarglayabilecek kadar sagrlyd. Farkl bir anlamda da o Van Aldin'in kzyd. O da istedii bir eye sahip olmak iin ayn demir gibi iradeye sahipti. Hibir ey onu kararlndan ve amacna giden yoldan dndremezdi. Beikte olduu dnemlerden bu yana inat ve bana buyruktu; yaam koullar da bu dik kafalln artrmt. imdi bu inat onu insafszca nne katm, srklyordu. Ok yaydan kmt bir kez. Ve artk kaderini izlemesi gerekiyordu. Ban kaldrdnda baklar karsndaki koltukta oturan kadnla karlat. Birden karsndakinin dncelerini okuyabildii gibi bir hisse kapld. Bu gri gzlerde anlay ve evet... acma duygusu, sevecenlik grd. 77 Agatha Christie Ancak bu yalnzca bir anlk, geici bir bakmayd. Her iki kadnn yznde de soylu bir umursamazlk ifadesi belirdi. Bayan Kettering eline bir dergi ald; Kamerine Grey ise pencereden dar bakarak birbiri ardndan kaybolan caddeleri ve kk banliy evlerinin hi bitmeyecek gibi akp gemesini seyre dald. Ruth dncelerini nnde ak olan sayfaya younlatrmakta glk ekiyordu. Hi istemese de binlerce dnce kafasn kurcalyordu. Ne byk aptallk etmiti! Her zaman ayn aptall yapmam myd? Tm soukkanl, kendine yeten insanlar gibi kontroln ya tamamen kaybediyor ya da kendini tam anlamyla kontrol ediyordu. Artk ok geti... Gerekten ok mu geti? Keke yannda konuabilecei, ona fikir verebilecek biri olsayd. O zamana dek hi byle bir ey hissetmemiti, kendi vermesi gereken bir karar konusunda bakasnn desteine gereksinim duyma dncesini bile hep aalam, reddetmiti ama

imdi buna kendi ihtiya duyuyordu... ona ne oluyordu? Panik. Evet, iinde bulunduu durumu en iyi aklayan szck buydu; panik. O, Ruth Kettering tamamen ama tamamen paniin girdabna kaplmt. Karsnda oturan bayan kaamak baklarla szd. Keke byle sakin, zarif, soukkanl, saduyulu, anlayl bir tand olsayd. Bu konuulabilecek trde bir insand. Ruth bu dncesinden dolay kendi kendine hafife gld. Yeniden dergiyi at. Gerekten de kendine hkim olmalyd. Btn bunlar planlayan oydu. Kendi zgr iradesiyle bu karan almt. O zamana kadar olan yaamnda ans diye bir eyi tanm myd? Huzursuzluk iinde kendi kendine mrldand. "Niin ben de mutlu olmayaym ki? Niin ansm yaver gitmesin? Nasl olsa bunu kimse renemeyecek?" Do ver'e kadar olan yolculuk rya gibi hzla gelip geti. Ruth deniz yolculuuna dayanklyd, ama souktan hi holanmyordu. Bu nedenle telgrafla ayrtt zel kabinine ekildi. Hibir zaman kabul etmek istememi olsa da Ruth'un da bir anlamda batl inanlar vard. Yaamndaki 78 Mavi Trenin Esrar rastlantlardan etkilenen, onlara bir anlam vermeye alan insanlardand. Calais'e ulap da hizmetisiyle birlikte Mavi Tren'deki yatakl ikili kompartmanna yerletikten sonra vagon restorana gitti. Buraya vardnda kendine gsterilen yere oturduunda, pulman koltukta karsnda oturan gri gzl kadnn masa komusu olduunu grnce ok sevindi. Her iki kadnn yznde de kaamak bir glmseme belirdi. "Bu ok ilgin bir rastlant!" dedi Bayan Kettering. "Evet gerekten," dedi Katherine. "Bazen byle eylerin olmas ok tuhaf!" Companie Internationale des Wagons-Lits{*] alanlarna zg bir senlikle bir garson kadnlarn masaya oturmalanyla birlikte iki tas orba servisi yapt. orbann arkasndan omletler sofraya geldiinde kadnlar dosta bir sohbete balamlard bile. "Gnee kavumak ok ho olacak," dedi Ruth iini ekerek. "Bu gerekten olaanst bir duygu olmal." "Riviera'y iyi mi tanyorsunuz?" "Hayr, ilk kez gidiyorum." "Olamaz." "Sanrm siz her yl oraya gidiyorsunuz?" "Hemen hemen. Londra'da ocak ve ubat aylan ok sert geiyor." "Ben hep tarada yaadm. Orada aylar arasnda byk farklar yoktur. Aylarn byk ksm amurla geer." "Peki yleyse birden byle bir yolculua kmanzn sebebi ne?" "Para," dedi Katherine. "Tam on yl boyunca ancak kendime salam ayakkablar almama yetecek kadar cretle, yal bir bayana bakan bir yardmcydm. imdiyse bu bayan bana byk bir servet gibi grnen bir miras brakt; sizin iin bu byle olmayabilir ama..." "Niin 'sizin iin byle olmayabilir' gibi bir terim kullanma gerei duyduunuzu bilmek isterdim." (' Beynelmilel Yatakl Vagonlar letmesi. 79 Agatha Christie Kamerine gld. "Bilmem. nsan bazen zerinde fazla dnmeden baz izlenimlere kaplabiliyor. Kafamda sizi dnyann en zengin insanlarndan biri olarak canlandrdm. Bu yalnzca bir kurgulama, hepsi bu. Belki de yamlyorum." "Hayr," dedi Ruth. "Yanlmyorsunuz." Birden ok ciddilemiti. "Benim hakkmdaki dier izlenimlerinizi de renmek isterdim." "Ben..." Ruth karsndakinin utanmasna aldrmadan konumasn srdrd. "Ah ltfen ekinmeyin, geleneksel davranmayn. Bunlar renmek benim iin ok nemli. Victoria stasyonu'ndan hareket ettiimizde size bir kez bakmam benim iimden geenleri okuyabildiiniz izlenimini uyandrmaya yetti. Evet, siz beni zmlediniz." Kamerine glmseyerek yant verdi.

"Size bakalarnn dncelerini okuyamadm garantilerim." "Yoo, yoo bunu kastetmedim. Ltfen benim hakkmda ne dndnz aka syleyin." Ruth ylesine srarc ve hevesliydi ki Katherine teslimiyeti kabul etmek zorunda kald. "Madem istiyorsunuz, size hakknzda dndklerimi syleyeceim, ama ltfen bana krlmayn ve cretimi affedin. Belirli bir nedenle byk bir ruhsal sknt iinde olduunuzu dndm ve iimden size acdm." "Bunda haklsnz. Tamamen haklsnz. ok kt durumdaym. Aslnda size bunu... bunu anlatmak isterdim ama..." Yce Tanr'm, diye dnd Katherine, insanlar her yerde ayn! St. Mary Mead'de de insanlar bana her eylerini anlatyorlard. imdi de ayn ey; ve aslna baklrsa ben artk bakalarnn sorunlarn duymak istemiyorum. Yine de nezaketle yant verdi. "Ltfen anlatn." Bu arada yemeklerini bitirmilerdi. Ruth kahvesini bir yudumda iip, bu arada Katherine'in kahvesine henz dokunmam olmasna aldr etmeden birden ayaa kalkt. "Benimle kompartmanma gelin." 80 Mavi Trenin Esrar Ruth'un kompartman aralarnda balant kaps olan iki ayr kompartmandan olumaktayd. kinci kompartmanda Katherine'in Victoria Istasyonu'nda da dikkatini eken, zayf oda hizmetisi koltuunda dimdik oturuyor, kucanda zerinde R.V.K. amblemi bulunan byk, bordo deri bir kutuyu smsk tutuyordu. Bayan Kettering ara kapy kapatp koltua adeta kt. Katherine de yanma oturdu. "ok skntl ve endieliyim... stelik ne yapmam gerektiini de bilmiyorum. ok deer verdiim bir adam var... ok fazla deer verdiim biri. Genken birbirimizi sevdik, ok sevdik ve sonra bizi zorla ayrdlar hem de hi haklar yokken. imdi birbirimizi yemden bulduk." '"Evet?" "Ben... imdi onunla buluacam. Belki de bunun doru olmayacan dnyorsunuz, ama koullan bilmiyorsunuz. Eim dayanlmayacak bir insan. Bana kar ok kt davrand." "Evet," dedi Katherine yeniden. "Kendimi bu kadar kt hissetmemin nedeni ise... Babam bu konuda kandrmak zorunda kaldm... Kendisini Victoria Istasyonu'nda grdnz, beni yolcu ediyordu. Kocamdan ayrlmam istiyor ve bunun iin elinden geleni yapyor ama bu arada... baka bir erkein yanna gittiimi de bilmiyor. Eer bilse bunu bir lgnlk olarak nitelendirirdi." "Zaten yle deil mi?" "Ben... bence sanrm yle." Ruth gzlerini ellerine evirdi; elleri titriyordu. "Artk geri dnmem olanaksz." "Neden olanaksz?" "Her ey ayarland... byle bir davran onun kalbini krar." "Byle dnmeyin," dedi Katherine kararl sert bir sesle. "Kalpler olduka direnlidir." "Benim cesaretim olmadn, gcm yitirdiimi dnecektir." "Yapmay planladnz ey bana da ok aptalca geliyor," dedi Katherine. "Sanrm siz de bunun farkndasnz." 81 F:6 Agatha Christie Ruth Kettering yzn ellerinin arasna gmd. "Bilmiyorum. Bilemiyordum. Victoria stasyonu'ndan ayrldmdan beri iimde kt bir his vard. Sanki kt bir ey olacak ve benim bundan kurtulamayacam gibi bir duygu." Katherine'in ellerine sarld. "Belki sizinle byle aka konumam da aklszca buluyorsunuz. Ama inann bana iimden bir ses korkun, ok korkun bir eyler olacan sylyor." "Byle eyler dnmemelisiniz," dedi Katherine yattrc bir ses tonuyla. "Kendinizi bu dncelerden kurtarmaya aln. sterseniz babanza Paris'ten bir telgraf ekebilirsiniz, hemen yannza geleceinden eminim."

Ruth'un yz aydnland. "Evet, bunu yapabilirim. Sevgili, yal babacm! ok ilgin, onu bu kadar ok sevdiimi bilmiyordum, onu hi kendime bu kadar yakn hissetmemitim." Dorulup gzlerini mendiliyle kurulad. "ok aptallk etmiim. Benimle konutuunuz iin ok teekkr ederim. Bylesine isterik bir duruma nasl olup da gelebildiimi hi bilemiyorum." Ayaa kalkt. "imdi kendimi ok daha iyi hissediyorum. Sanrm ihtiyacm olan yalnzca konuabileceim bir insanm. Nasl bylesine aptalca bir duruma geldiimi anlayamyorum." Katherine de ayaa kalkt. "Kendinizi daha iyi hissetmenize sevindim," dedi elinden geldiince olaan, tonlamasz bir sesle. Gvenin ardndan kukunun geldiini ok iyi biliyordu. Nezaketle ekledi. "Artk kompartmanma dnsem iyi olacak." Koridora ayak bast anda Bayan Kettering'in oda hizmetisi de kompartmanndan kyordu. Omuzlarnn stnden Katherine'in olduu yne bakt ve yznde byk bir aknlk ifadesi belirdi. Katherine de ayn yne ban evirdi ama hizmetinin ilgisini eken her kimse, kadn 82 Mavi Trenin Esrar ya da erkek, kompartmanna girip kaybolmutu bile. Koridor botu. Katherine dier vagonda olan kompartmanna gitmek iin ilerledi. Vagonun sonundaki kompartmann nnden geerken kompartmann kaps bir an iin araland; bir kadn yz belirdi, bir dakika iin koridoru gzden geirdi ve kap yeniden sert bir arpmayla kapand. Katherine'in daha sonra karlatklarnda da saptayaca gibi bu kolay kolay unutulmayacak bir ehreydi. Gzel bir yz, oval ve esmer, hatlar belirgin ve gl, normalden ok fazla makyajl. Katherine bu sima ile daha nce bir yerlerde karlam olduu duygusuna kapld. Baka bir macera yaamadan kompartmanna ulat ve koltuuna oturup biraz nce kendine yaplan ok zel aklamalar dnd. Kendi kendine uyumu bir halde mink mantolu bu kadnn kim olabileceini soruyor; ayrca bu yknn sonunun ne olabileceini dnyordu. Eer birini aptal yerine konmaktan alkoyabilirsem, iyi bir ey yapm saylrm, dedi kendi kendine. Ama kim bilebilir ki? Bu tr kadnlar yaamlar boyu egoist, kat kalpli ve acmasz olurlar; belki de yaamnda bir kez olsun farkl davranmak onun asndan yararl bir deiiklik olur. Neyse, onunla bir daha karlaacam sanmyorum... sanrm benimle tekrar grmek istemeyecektir. nsanlarn size en gizli duygularn amalarnn en kt yan da bu! Sizi bir daha istemezler. Akam yemeinde ayn yere oturtulmamay umuyordu. Bu ikimiz asndan da pek ho olmayacaktr, diye dnd skntyla. Ban yastna yasladnda yorgun ve bir anlamda zldn hissetti. Bu arada Paris'e ulamlard; defalarca dura kalka devam eden yolculuk gerekten yorucuydu. Gare de Lyon'a vardklarnda ksa bir sre iin de olsa perona inip ileri geri birka adm atabildii iin sevindi. Buharla stlan trenin ar scak havasndan sonra yzne arpan souk ve sert hava canlandrcyd. Mink mantolu dostunun akam yemeinde olas beraber olma skntsn kendi yntemleriyle zdn grnce sevinerek glmsedi. Kompartmanna doru uzatlan bir kumanya sepeti pencereyi aan oda hizmetisi tarafndan ieri alnd. 83 Agatha Christie I Tren tekrar hareket edip zil alarak akam yemeinin hazr olduu bildirildiinde Katherine huzur iinde yemekli vagonun yolunu tuttu. Bu kez karsnda ngiliz olmad hemen anlalan, gr bakml bykl, hafife eik tuttuu kafas yumurta eklinde ufak tefek bir yabanc oturuyordu. Katherine yemek srasnda okumak zere yannda bir kitap getirmiti. Ufak tefek adamn parlak, muzip baklarn elindeki kitaba ynelttiini fark etti. "Grdm kadaryla bir roman policier^ okuyorsunuz, madam. Bu tr kitaplardan holanyor musunuz?" "Beni oyalayp elendiriyor," dedi Katherine.

Ufak tefek adam onunla tamamen hemfikir olduunu belirtir ekilde bayla onaylad. "Bu kitaplarn ok iyi satt syleniyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir, matmazel? Bunu size insanlar tanyan biri olarak sormak istedim... sizin kanmzca bunun nedeni ne olabilir?" Katherine bu sohbetten holanmt. "Kimbilir belki de insanda heyecanl bir yaam srme sans uyandryor," diye bir varsaymda bulundu Katherine. Adam neeyle bam sallad. "Evet bu olabilir." Katherine, "Tabi byle eyler gerek yaamda pek olmuyor ama..." diye eklemek istediyse de sz karsndaki adam tarafndan telala kesildi. "Bazen olabilir, matmazel. Sizinle konumakta olan bu bey, zaman zaman bu tr durumlarla karlat, matmazel." Katherine karsndaki adam ilgiyle szd. "Kimbilir belki siz de kendinizi bir gn bu trden bir olayn iinde bulursunuz," diye ekledi adam." Her ey kadere bal!" Polisiye roman. 84 Mavi Trenin Esrar "Bence bu olanaksz." Katherine glmsedi. "Ben byle durumlarla arlamam-" Adam ne doru eildi. "Peki ister miydiniz?" Bu soru Katherine'i rktmt, derin bir nefes ald. "Bu belki de yalnzca bir kuruntu ama," diye ekledi ufak tefek adam nndeki atallardan birini ustaca hareketlerle parlatrken. "Sanrm siz ilgin olaylar yaamnn zlemini duyuyorsunuz. Eh bien matmazel, yaamm boyunca bir tek eyi gzlemledim. Kii istediini alr. Kimbilir?" Yznde komik denilebilecek tuhaf bir ifade belirdi. "Belki de istediinizden de fazlasna ularsnz." Katherine glmseyerek yerinden kalkarken sordu. "Bu bir ngr m?" Kk adam ban sallad. "Ben hi ngrde bulunmam," dedi fkeyle. "Geri her zaman hakl ktm itiraf etmeliyim ama bununla vnmekten holanmyorum. yi geceler matmazel, iyi uykular." Ufak tefek yemek komusundan honut olan Katherine iinde hafif bir heyecanla kompartmanna yrd. Yeni dostunun kompartmannn nnden geerken kapnn ak ve kondktrn yata hazrlamakta olduunu grd. Mink mantolu kadn pencerenin dibinde durmu dary seyrediyordu. Katherine ak duran balant kapsndan ikinci kompartmann bo olduunu fark etti. Koltuun zerine antalar ve battaniyeler konulmutu. Hizmeti ortalarda grnmyordu. Kompartmanna girdiinde Katherine yatann hazr olduunu grd. ok yorgundu, hemen uzand ve yirmi bir otuz sralarnda sndrd. Birden uykusundan korkuyla irkilerek uyand; ne kadar zaman getiini, ne kadar uyuduunu bilmiyordu. Saatine bakt ama saat durmutu. Byk bir huzursuzluk tm benliini kaplad ve bu huzursuzluk giderek 85 Agatha Christie artt. Sonunda yataktan kalkp sabahln giydi ve koridora kt. Trendeki herkes uyuyor olmalyd. Katherine pencereyi aa indirdi, birka dakika orada durup souk havay iine ekti ve bir trl anlam veremedii korkularn bastrmaya alt. Sonra birden vagonun sonuna kadar gidip kondktre saatini ayarlamak iin zaman sormaya karar verdi. Ancak kondktrn kk koltuu botu. Bir anlk tereddtten sonra bir sonraki vagona geti. Lo kl koridora baknca mink mantolu kadnn kompartmannn kapsnn nnde bir adamn durduunu grnce ard. Bu o kompartman olmal, diye dnyordu. Ama belki de yanlyordu. Adam bir iki dakika boyunca srt Katherine'ne dnk bir ekilde orada durdu, davranndan kararszlk iinde olduu, ne yapacan bilemedii anlalyordu. Sonra yavaa dnd ve Katherine bunun kaderin tuhaf bir oyunu

olduu inanc iinde adamn daha nce de iki kez karlat adam olduunu fark etti. Onunla bir kez Savoy'da bir kez de Cook'ta burun buruna gelmiti. Adam bir kompartman kapsn aarak ieri girdi ve kapy da hemen arkasndan kapad. Katherine o anda kafasndan geen bir dnceyle sarsld. Bu mink mantolu kadnn bahsettii adam olabilir miydi... hani u bulumak iin gittii? Daha sonra kendi kendine bunun yalnzca romantik bir kurgulamadan teye gidemeyeceini syledi. Byk olaslkla kompartmanlar kartryordu. Yeniden kendi vagonuna dnd. Be dakika kadar sonra tren yavalad. Westinghouse marka frenin uzun ac gcrts duyuldu ve hemen ardndan da tren Lyon stasyonu'nda durdu. 86 vlav 1 renin ILsrar 11. BLM Cinayet Ertesi sabah Katherine gzne giren gne yla uyand. Tam zamannda kahvaltya gittiyse de bir nceki gn tant kimselerden hibiriyle karlamad. Kompartmanna dndnde sarkk bykl, melankolik bakl bir adam olan kondktr kompartmann gndz iin hazrlamt. "Madam ok ansl," diye konumaya balad Katherine'ni grnce. "Gne parlyor. Gri, bulank bir sabaha uyanmak yolcularmzda hep byk hayal krkl yaratmtr." "Hi kukusuz bu benim iin de zc olurdu," diye mrldand, Katherine. Adam gitmek iin dnd. "Biraz rtarmz var madam. Nice'e yaklanca size haber vereceim." Katherine bayla onaylad. Pencerenin kenarna oturup gneli manzaray seyre dald. Palmiyeler, denizin koyu mavisi, altn sars mimozalar on drt yl boyunca yalnzca ingiltere'nin bulank, puslu sisli kn yaam olan gen kadn iin deiikliin gizemini, dayanlmaz ekiciliini tayordu. Cannes'a vardklarnda Katherine trenden inip peronda dolamaya balad. Mink mantolu bayan merak ediyor, bundan dolay onun kom87 Agatha Christie partimammn pencerelerini dikkatle inceliyordu. Perdeleri halen kapalyd; hatta trende perdeleri hl kapal olan tek kompartman da onunkiy. di. Bu Katherine'e olduka tuhaf grnd. Trene binince koridor boyunca ilerledi ve her iki kompartmann koridora bakan kap pencerelerinin perdelerinin de sk skya kapal olduklarn saptad. Mink mantolu kadn byk olaslkla sabahlar ge vakte kadar uyuyanlardand. Ksa bir sre sonra kondktr gelerek trenin birka dakika iinde Nice stasyonu'na gireceini bildirdi. Katherine'in verdii bahie teekkr eden adam her nedense oradan ayrlmad. Katherine nceleri adamn bahii yetersiz bulduu iin gitmediini dndyse de sonradan konunun daha ciddi olduunu anlad. Yz bembeyazd; tm vcudu titriyor ve adam lesiye korkmu, dehet iinde grnyordu. Katherine'ni anlalmaz, merak uyandran baklarla szyordu. Birdenbire, "zr dilerim madam, ama acaba Nice'de sizi karlamaya gelecekler mi?" diye sordu. "Byk olaslkla," dedi Katherine. "Niin sordunuz?" Adam yalnzca ban sallayp Katherine'in anlamad bir eyler mrldandktan sonra uzaklat. Ancak tren istasyonda durunca yeniden gelerek, Katherine'in valizlerinin pencereden verilmesine yardmc olmaya balad. Katherine birka dakika boyunca ne yapacan bilmez ekilde peronda durup bekledi. Neden sonra yanna yaklaan sarn, temiz yzl gen bir adam tereddtle sordu. "Miss Grey'siniz deil mi?" Katherine bayla onaylad; gen adamn yz sevinle aydnland. "Adm Chubby; Lady Tamplin'in eiyim. Size benden bahsettiini umuyorum, ama belki de unutmutur. Billet de bagages lanmz^ yannzda m? Bu yl buraya geldiimde benimkileri kaybetmitim de, konuyu zmleyip bagajlarm alana kadar neler ektiimi bilemezsiniz. Fransz brokrasisi ite!" (' Bagaj biletiniz. 88 rlav l renin Jbsrar

Katherine adama bagaj filerim uzatt. Tam onunla birlikte istasyondan ayrlaca srada son derece nazik ve ksk ancak srarl bir sesin kulana fsldadn duydu. "Bir dakika ltfen, madam." Katherine ban evirdiinde, kiiliinin renksizliini niformas ve altm renkli kordonlarnn fazlalyla rtmeye alan biriyle karlat. Adam hemen sze girdi. "zr dilerim bayan. Halledilmesi gereken baz formaliteler var. Benimle gelebilir miydiniz? Polis kurallarna gre..." Kollarn kaldrd. "Sama, hi kukusuz, ama byle ite." Franszcas olduka yetersiz olan Bay Chubby Evans da sylenenleri pek bir ey anlamadan aknlk iinde izliyordu. "Tam Franszlara gre bir ey!" diye mrldand Bay Evans. O da baka bir lkede yerlemeyi baarr baarmaz orann esas sakinlerini kmseyen, eletirmeye balayan sadk vatansever ngilizlerden biriydi. "Hep ayn aptalca formaliteler.Yine de daha nce hi insanlar istasyonda rahatsz etmemilerdi. Bu yeni bir ey. Sanrm onunla birlikte gitmeniz gerekecek." Katherine niformal memurla birlikte uzaklat. Biraz nce hareket eden trenin bir vagonunun ekilmi olduu ikinci yan bir hatta gtrldn anlaynca olduka ard. Adam vagona binmesini rica ederek, kendisi nden bindi, koridor boyunca yrd ve kompartmanlardan birinin kapsn at. eride iriyar, debdebeli grnen bir polis memuru ve hemen yannda yazc olduu anlalan mtevaz bir ikinci bir polis vard. Nazik ve atafatl bir tavrla ayaa kalkp Katherine'in nnde eilerek selam verdi. "ok zr dilerim, madam, ancak halletmemiz gereken baz formaliteler nedeniyle sizi biraz alkoymamz gerekti. Franszca biliyorsunuz, de- il mi madam?" Katherine Franszca olarak yantlad. "ok iyi olmasa da sanrm evet." 89 /Ai-aua ^nrse "te bu ok iyi. Ltfen oturur musunuz, madam. Adm M. Caux, komiserim." Bu arada gsn kabartmt. Katherine adama beeniyle bakmaya alt. "Pasaportumu grmek ister miydiniz?" diye sordu. "Buyrun." Komiser, gen kadn tepeden trnaa dikkatle inceledikten sonra ksk bir sesle homurdand. "Teekkrler madam." Pasaportu ald. Hafife ksrerek boazn temizledi. "Ancak sizden asl istediim biraz bilgi." "Bilgi mi?" Komiser yavaa ban sallayarak onaylad. "Yolculardan biri, bir bayan hakknda. Dn yemekte onunla oturmusunuz." "Korkarm size onun hakknda pek bir ey syleyemeyeceim. Yemekte yalnzca biraz sohbet ettik, hepsi o. Gerekte birbirimizi hi tanmyoruz. Onu daha nce de hi grmemitim." "Yine de," dedi komiser sert ve yksek bir sesle. "Onunla yemekten sonra kompartmanna gidip orada da bir sre oturup konutunuz deil mi?" "Evet. Bu doru." Komiserin daha byk beklentileri olduu belliydi. Israrl baklarn Katherine'ne yneltti. "Evet, madam?" "Ne msy?" "Bana aranzda geen bu konumadan bahseder misiniz?" "Olabilir ama u an bunun iin hibir neden grmyorum." Katherine'in ngiliz damar kabarm ve ok sinirlenmiti. Bu yabanc memurun biraz kstah olduunu dnyordu. "Neden yok mu?" diye bard komiser fkeyle. "Yoo madam, size bir neden olduu, hatta ok nemli bir neden olduu konusunda garanti verebilirim." 90 Mavi Trenin Esrar "Bu nedeni aklar mydnz?" Komiser dnceli bir halde bir iki dakika enesini svazlad. "Madam," diye sze girdi sonunda. "Neden aslnda ok basit. Sz konusu bayan bu sabah kompartmannda l olarak bulundu." "l m?" diye haykrd Katherine aknlk iinde. "Kalp krizi mi?"

"Hayr," diye yantlad komiser szcklerin zerine basarak, adal bir sesle. "Hayr... ldrlm olarak bulundu." Katherine lk att. "ldrld m?" "yle grnyor madam, bundan dolay da ulaabileceimiz her bilgiyi toplamaya alyoruz." "Ama hi kukusuz oda hizmetisi..." "Hizmeti ortadan kayboldu." "Yaa," diyen Katherine dncelerini toparlamaya alyordu. "Kondktr sizin sz konusu bayanla kompartmannda konutuunuzu grm; tabi bu bilgiyi polise de iletti. Bundan dolay sizi alkoymak ve sizden, bize yardmc olacak baz bilgileriniz olabilecei umuduyla, bildiklerinizi bize iletmenizi rica etmek zorunda kaldk, madam." "Ne yazk ki onun adn bile bilmiyorum," dedi Katherine zlerek. "Ad Kettering'ti. Pasaportundan ve bagaj kartlarndan bunu rendik. Eer..." Birisi kompartmann kapsn alnca, Msy Caux alnn krtrp kapy hafife aralad. "Yine ne oldu?" diye sordu sert bir tonda. "u anda rahatsz edilmek istemiyorum." Kapnn nnde Katherine'in yemekte arkadalk ettii yumurta ekilli kafa belirdi. Yznde huzurlu bir glmseme gze arpyordu. "Ben Hercule Poirot," dedi. Komiser aknlk iinde kekeledi. "Yani... o Hercule Poirot mu?" 91 Agatha Christie ' "Tam olarak yle," diye yantlad Msy Poirot. "Sizinle daha nce de karlamtk, Komiser Caux, Paris'te Surete^'de bir araya geldiimizi anmsyorum ama siz korkarm beni tamamen unutmusunuz." "Asla msy, asla!" dedi komiser itenlikle. "Ltfen ieri girin, sanrm bilginiz vardr, u..." "Evet, biliyorum. Bir yardmm olabilir mi diye uramak istedim." "Bundan onur duyarz," diye yantlad komiser telala. "Msy Poirot sizi..." Hl elinde tuttuu pasaporta bakt. "Madam... pardon Matmazel Grey ile tantraym." Poirot, Katherine'e bakarak glmsedi ve, "Tuhaf ama ngrlerim ok abuk gerekleti, yle deil mi?" diye mrldand. "Ne yazk ki matmazel bize, ok az bilgi verebiliyor," diye aklad komiser hemen. "Bu zavall bayann bana tamamen yabanc biri olduunu sylemitim," diye kendini savundu Kamerine. Poirot bayla onaylad. "Ama sizinle konutu, deil mi?" diye sordu. "Hi kukusuz onun hakknda belirli bir izlenim edinmisinizdir, yle deil m/ "Evet," dedi Kamerine dnceli bir halde. "yle denebilir." "Peki bu izleniminiz neydi?..." Komiser birden telala sze kart. "Evet, matmazel, bize tm izlenimlerinizi aklamalsnz." Katherine orada oturmu, konu zerinde ileri geri dnyordu. Bildiklerini anlatsa kendine gsterilen gvene ihanet etmi olacan hissediyordu ama, "cinayet" gibi korkun bir szcn kulaklarnda nlamas, onu bildiklerini gizlemekten alkoydu. Syleyecekleri ok nemli olabilirdi. Bundan dolay len bayanla yapt konumay kelimesi kelimesine iletti. (' Emniyet Mdrl. 92 Mavi Trenin Esrar "te bu ilgin!" dedi komiser, Msy Poirot'ya bakarak. "ok ilgin, deil mi msy? Acaba bunun gerisinde soygun..." Cmlesini tamamlamad. Katherine tereddtle sordu. "Bu intihar olamaz m?" "Hayr," dedi komiser. "ntihar olmas olanaksz. Bir para siyah iple boulmu." "Aman Tanrm." Katherine rperdi. Msy Caux aresizlik iinde ellerini iki yana at. "Bunun hi de ho olmadnn farkndaym, -maalesef!- Ama korkarm

buradaki tren soyguncular sizin lkenizdekilerden ok daha vahi olabiliyorlar." "Bu korkun bir ey." "Evet. Evet." Komiserin sesinde zr dilemek istercesine yumuak, yattrc bir tonlama vard. "Ama siz cesur bir kadnsnz, matmazel. Sizi ilk grdm anda, "Bu ok cesur bir bayan!" diye dndm. Bu dnceme snarak sizden bir ey rica etmek istiyorum. ok zc, zor, rahatsz edici bir ey ama incelemenin sal asndan bunu yapmak zorundayz, inann bana." Katherine adam endieli baklarla szd. Komiser yeniden ellerini aresizlik iinde iki yana at. "Sizden bana bitiik kompartmana kadar elik etmenizi rica edeceim. Katherine yavaa fsldad. "Bu gerekli mi?" "Birinin onu tehis etmesi gerekiyor. Hizmeti ortadan kaybolduuna gre..." Hafife anlaml bir ekilde ksrd. "Yolculuk boyunca onu en uzun sre gren kii de siz olduunuza gre, bunu sizden istemek zorundaym." Katherine sakin bir ses tonuyla yantlad. "Madem bu kadar gerekli..." Ayaa kalkt. Poirot anlayla taktir ettiini belirtir ekilde ban sallad. 93 Agatha Christie 1 "Matmazel ok anlayl biri," dedi. "Size elik edebilir miyim, Msy Caux?" "Bu benim iin byk bir zevk olur, sevgili dostum Poirot." Birlikte koridora ktlar. Komiser cinayetin ilendii kompartmann kapsn at. Pecerelerdeki storlar odaya k salamak amacyla yarya kadar kaldrlmlard. Ceset kompartmann solunda kalan yatakta yatyordu, bu ylesine doal bir yat ekliydi ki bilmeyen uyuduunu dnebilirdi. Ba duvara dnkt. zerine rtlen battaniye ve araflar nedeniyle yalnzca kzl bukleleri grnyordu. Msy Caux yavaa elini l kadnn omzuna koyarak, yz grnecek ekilde dndrd. Katilerine dehetle irkildi, trnaklarn avu ilerine gmd. Ar bir darbe gen kadnn yz hatlarn neredeyse tannamayacak hale getirmiti. Poirot tela iinde haykrd. "Bunun ne zaman olduunu bilmek isterdim, lmden nce mi sonra m?" "Doktor sonra olduunu sylyor," diye yantlad Caux. "Tuhaf!" dedi Poirot kalarn atarak. Katerine'ne dnd. "Cesur olun matmazel! yice bakn. Bu cesedin dn trende konutuunuz bayan olduundan emin misiniz?" Katherine'in sinirleri olduka salamd. l bedeni uzun uzadya dikkatle incelemek iin byk gayret gsterdi. Daha sonra eilerek cesedin elini tuttu. "Emin olduumu syleyebilirim," dedi sonuta. "Geri yz tanma-mayacak durumda ama vcudu, boyu ve salar ayn. Ayrca dn onunla konuurken bu da dikkatimi ekmiti," diyerek, cesedin bileinin i ksmndaki kk bir beni iaret etti. "Bolz(,)"dedi Poirot. "Mkemmel bir tanksnz, matmazel. Demek oluyor ki cesedin kiilii konusunda en ufak bir kukumuz bile yok ama (*yi.. 94 Mavi Trenin Esrar yine de btn bunlar ok tuhaf!" Gzlerini aknlk iinde cesede dikmiti. Caux omuzlarn silkti. "Herhalde katil byk bir fkeye kapld," diye fikrini aklad. "Eer mcadele edildiini gsteren deliller olsayd hakl olabilirdiniz," diye mrldand Poirot. "Ama onu boan adam arkasndan gizlice yaklam ve onu hi beklemedii bir anda bomu. Ksa bir homurdanma, boulmadan nce soluk almak iin verilen ksa bir aba, hepsi bu. Daha sonra da yzne vurulan bu korkun darbe! Katil yz tannamayacak duruma gelince onun tehis edilemeyeceini mi sand acaba? Yoksa ondan, lyken bile bu darbeyi indirmek isteyecek kadar nefret mi ediyordu?" Katherine rperdi. Poirot sevecenlikle ban ona doru evirdi. "Sizi rkttm iin beni affedin matmazel! Btn bunlar sizin iin yeni ve ok korkun! Benim iin ise, yalnzca bildik eski bir hikye, hepsi o! Her ikinizden de bir dakika daha sabretmenizi rica edebilir miyim?" Katherine ve komiser kompartmann kapsnda durup Poirot'nun byk bir ustalkla kompartman aratrmasn seyrettiler. lnn yatan ayak ucuna dzenli bir ekilde konulmu olan giysilerini byk bir dikkatle inceledi,

askda duran uzun krk mantosu ve rafta duran krmz apkay gzden geirdi. Daha sonra Katherine'in hizmetinin oturduunu grd yan kompartmana geti. Oradaki yatak almamt. drt adet battaniye koltuun stne atlm bir halde duruyordu. Bir apka kutusu ve birka valiz de koltuun stndeydi. Poirot birden Katheri-ne'ne dnd. "Dn burada bu kompartmandaydnz. Dikkatinizi eken bir deiiklik var m? Ya da eksik olan bir ey?" Katherine her iki kompartman da dikkatle inceledi. "Evet," dedi neden sonra. "Eksik olan bir ey var. zerinde R.V.K. amblemi olan bordo bir deri anta. Bu makyaj antas ya da mcevher kutusu gibi bir eydi. Onu grdmde hizmetinin kucandayd." 95 Agatha Christie "Aha!" dedi Poirot. "Ama bu durumda..." diye mrldand Katherine. "Ben pek anlamam ama hizmeti ve mcevher kutusunun ayn anda kaybolmalar sizce de biraz tuhaf deil mi? Sizce durum ok ak grnmyor mu?" "Hizmetinin hrsz olabileceini mi sylemek istiyorsunuz, matmazel? Hayr bu mmkn deil! Bu konuda ok salam bir delilimiz var," dedi Caux. "Ne gibi?" "Hizmeti Paris'te kalm." Caux, Poirot'ya dnd. "Bence kondktrn anlatacaklarn dinlemenizde yarar var," diye fsldad gizlice. "Olduka ayrntl bir yks var." "Matmazelin de bunlar duymaktan memnun olacan sanyorum," diye ekledi Poirot. "Bunun sizce bir sakncas yok, deil mi komiser?" Komiser aslnda buna temelden kar olmasna ramen aresizlik iinde aklad. "Hayr, tabi yok Msy Poirot, eer siz yle uygun gryorsanz. Buradaki iiniz bitti mi?" "Sanrm evet. Bir dakika." Battaniyelerin zerine eildi, birini alp pencerenin kenarna gitti ve zerinden parmann ucuyla bir eyler ald. Caux merakla sordu. "Neydi o?" "Drt adet kzl sa teli." Cesede doru eildi. "Evet, cesetle birebir uyuuyor, madamn sa olduu kesin." "Yani? Sizce bunun bir anlam var m?" Poirot battaniyeyi yeniden koltuun zerine brakt. "Ne nemli? Ne nemsiz? u aamada bunu saptamak ok zor. Ne var ki her kk ayrnty dikkatle incelemeli, zenle not almalyz." Birinci kompartmana geri dndler. Ksa bir sre sonra da kondktr sorgulanmak zere getirildi. 96 Mavi Trenin Esrar "Adnz Pierre Michel, deii mi?" diye sordu komiser ilk olarak. "Evet sayn komiser." "Bu beyefendiye..." Parmayla Poirot'yu iaret etti. "Paris'te olanlar tekrar anlatmanz istiyorum." "Emredersiniz sayn komiser." Gare de Lyon'dan ayrldktan sonra yataklar yapmak zere buraya geldim, madamn yemekli vagonda olacakn tahmin ediyordum. Ancak o buradayd, akam yemei iin bir kumanya paketi getirtmiti. Hizmetisini Paris'te brakmas gerektiini bu nedenle yalnzca bir tek yatak hazrlamamn yeterli olacan syledi. Kumanya sepetiyle bitiik kompartmana geti ve ben yata hazrladm srada akam yemeini yedi. Daha sonra da bana yorgun olduunu, hemen yatacam ve sabah erken uyandrlmak istemediini syledi. Onu anladm belirttim, o da bana iyi geceler diledi." "Siz dier kompartmana gemediniz mi?" "Hayr, msy." "O zaman tesadfen de olsa oradaki eyalar arasnda bordo, deri bir anta olup olmadn da grmediniz, dejl mi?" "Hayr msy, grmedim." "Peki sizce bitiikteki kompartmanda bir erkek gizlenmi olabilir miydi?"

Kondktr dnd. "Kap yar akt," dedi. "Eer adam kapnn arkasnda duruyorsa onu grmem olanakszd ama bu durumda da orada olan bayan onu tamamen grrd." "Haklsnz, bu ok doru," dedi Poirot. "Bize anlatabileceiniz baka bir ey var m?" "Sanrm hepsi bu kadar, msy. Anmsayabildiim baka bir ey yok." "Peki ya bu sabah?" diye srar etti Poirot. "Madamn verdii talimata uygun ekilde onu rahatsz etmek istemedim. Ancak Cannes'e yaklarken kapsn aldm. Cevap alamaynca ka97 F:7 Agatha Christie py atm. Hanmefendi yataktayd, uyuyor gibi grnyordu. Onu uya^ drmak iin omuzlarndan tuttum ve..." "Sonra olanlar grdnz, deil mi?" diye tamamlad Poirot. "Tres bi~ en.{ ' Sanrm imdilik bilmem gereken her eyi rendim." "Umarm sayn komiser, olayda ihmalkrlk yapmakla sulanmam, deil mi?" dedi adam zntyle. "Byle bir olayn Mavi Tren'de olmas, korkun bir ey! Akl alacak ey deil." "Hi endielenmeyin." Komiser sakin bir sesle aklad. "nceleme elimizden geldiince gizli yrtlecek, hatta yargya intikal etse bile bu gizlilii korumaya zen gsterilecek. Sizin herhangi bir eyden dolay da sulanacanz sanmyorum." "Peki sayn komiser bunu irkete bildirecekler mi?" "Hi kukunuz olmasn. Kukunuz olmasn." Komiser hrn bir tavrla yantlad. "imdilik bu kadar yeterli." Kondktr yanlarndan ayrld. "Tbbi kantlar cinayetin tren Lyon'a varmadan nce ilendiini gsteriyor. Bu durumda katil kim? Matmazelin aklamalarndan anlald kadaryla bu yolculukta bahsettii adamla herhangi bir anda bulumay dnyordu. Hizmetisini Paris'te brakmas da bunun kant olabilir. Acaba adam Paris'te trene bindi ve bitiikteki kompartmanda m sakland? Eer bu varsaym kabul edersek aralarnda kan bir anlamazlkta adamn fkeye kaplp onu ldrdn dnebiliriz. Bu bir olaslk! Dier olaslk, bence ok zayf olan ise, katilin bu trende yolculuk eden bir soyguncu olmas. Kondktre grnmeden gizlice koridora gemi, gen kadn ldrm ve hi kukusuz iinde ok deerli mcevherler olan bordo deri antayla oradan uzaklam olabilir. Ve bu durumda byk olaslkla da Lyon'da trenden inmitir. Zaten Lyon stasyonu'na da telgraf ektik ve orada trenden inenlerin tam listesi ile tanmlarn istedik." Poirot sze kart. "Nice'e kadar trenle gelmi de olabilir." n Pekl 98 Mavi Trenin Esrar "Tabi bu da olas!" diye dedektife hak verdi mfetti. "Ama yine de bu onun asndan ok riskli olurdu." Poirot bir iki dakika dndkten sonra sordu. "kinci olaslk olarak kastettiiniz bu cinayetin sradan bir tren soyguncusu tarafndan ilenmi olabilecei mi?" Komiser omuzlarn silkti. "Bilemiyorum, ama olabilir de! Hizmetiyi bulmamz gerek. Tabi bordo deri anta onda da olabilir. Byle bir durumda madamn matmazele bahsettii adam olaya karm ve cinayeti kskanlk ya fkeden ilemi olabilir. O zaman bu bir ak cinayeti olarak incelenecek. Ama bence tren soyguncular olasl daha ar basyor. Bu adamlar son zamanlarda ok ileri gitmeye baladlar." Poirot gzlerini birden Katherine'ne evirdi. "Peki ya siz matmazel, o gece bir ey duydunuz ya da grdnz m?" "Hibir ey!" diye yantlad Katherine. Poirot, komisere dnd. "Sanrm matmazeli burada daha fazla tutmamza gerek yok." Komiser bayla onaylad. "Bize ltfen sizinle balant kurabileceimiz bir adres brakr msnz?"

Katherine, Lady Tamplin'in villasnn adresini brakt. Poirot hafife eildi. "Eer bir sakncas yoksa sizi tekrar grmek isterdim, matmazel. Yoksa arkadalarnz tm zamannz dolduruyorlar m?" "Aksine!" dedi Katherine glmseyerek. "Fazlasyla bo zamanm olacak ve sizinle yeniden grmekten mutluluk duyacam." "Mkemmel!" Poirot, gen adama dnerek dosta glmsedi. "Bu gerek bir roman policier nous{ ' olacak. Bu olay beraberce zme ulatracamza inanyorum." Bizim polisiye romanmz. 99 Agatha Christie 12. BLM Villa Marguerite "Demek bu konuya sen de kartn," dedi Lady Tamplin kskanlkla. "Ne kadar heyecanl bir olay, tatlm!" Meneke renkli gzlerini falta gibi aarak, derin derin i ekti. "Gerek bir cinayet!" dedi Bay Evans sevinle. "Tabi Chubby'in aklna byle bir ey gelmemi," diye ekledi Lady Tamplin. "Polisin seni niin istediine bir anlam verememi. Ne olay ama! Bence tatlm, muhakkak, ama muhakkak bu konunun stne gidilmeli." Mavi gzlerin temiz, saf grnts gze yansyan iten pazarhlkla glgelendi. Kamerine kendini olduka huzursuz hissediyordu. Yemei henz tamamlamlard. Srayla masann etrafnda oturan kiiyi inceledi. Kafas yepyeni planlarla dolu Lady Tamplin, nahif bir honutlukla etrafn szen Bay Evans ve ask suratnda tuhaf, sinsi bir glmsemeyle Lenox. "Ne ans ama," diye mrldand Chubby. "Keke seninle birlikte gelseydim... ve her eyi... ama her eyi grebilseydim." Sesi zlem dolu ve ocuksuydu. Katherine bir ey sylemedi. Polis konuyu gizli tutmasn istememiti; ayrca zaten plak gerekleri rtbas etmek ve ev sahibinden olanlar saklamak ho olmayacakt. Aslnda bunu yapabilmeyi ne kadar istiyordu. 100 Mavi Trenin Esrar "Evet!" diye sze girdi birden dald derin dncelerden uyanan Lady Tamplin. "Bence gerekten de bu konudan yararlanabiliriz. Ustaca yazlm bir metin, gazeteye verilecek kk bir makale. Bir tann gzlemleri; kadnca bir duyarllkla kaleme alnm: Cinayet kurbanyla ksa sohbetim, aklma gelir miydi ki...' te bu gibi bir ey, anlyorsun deil mi?" "Samalk," dedi Lenox. "Farknda deilsiniz!" dedi Lady Tamplin yumuak kararl bir tonda. "Byle bir haber iin gazetelerin ne kadar bonkr olabileceklerini bilemezsiniz. Tabi nemli olan byle bir yaznn toplumda sosyal snf kuku gtrmeyecek biri tarafndan kaleme alnmas. Eer bunu sen kendin kaleme almak istemiyorsan tatlm, ki benim dncem yle, Katherine, bana ayrntlar tam olarak verirsen bu ii senin yerine seve seve hallederim. Bay de Havilland en yakn dostlarmdan biri. Birbirimizle ok iyi anlayoruz. Mkemmel, ok ho bir insan, asla sradan bir muhabir deil! Bu fikrime ne dersin, Katherine?" "Byle bir eyi yapmamay yelerim," dedi Katherine dorudan. Beklenmeyen bu kesin karar Lady Tamplin'i ok sinirlendirdi. ini ekerek, olayn ayrntlarn renmek zere yeni bir abaya giriti. "Kadnn ok gz alc bir tip olduunu sylyordun, deil mi? Acaba kim olabilir? Adn duymadn, deil mi?" "Sylediler ama anmsayamyorum. O srada ok heyecanlanmtm." Katherine anmsasa bile o anda ismi aklayp aklamayaca bilinemezdi. Lady Tamplin'in srarl sorgulamas sinirini bozuyordu. Kendince bir sayg anlay olan Lenox durumu fark edip Katherine'ne odasn gstermek iin beraberce yukar kmay nerdi. Daha sonra odadan ayrlrken dosta ekledi: "Annemin kusuruna bakma ltfen, elinden gelse lm bykannemden bile bir kar salamaya alr!" Lenox yeniden aa indiinde annesini ve vey babasn yeni konuklar hakknda konuurken buldu. 101

Agatha Christie "Dzgn grnml!" diyordu Lady Tamplin. "Gerek anlamda dzgn grnml. Giysileri ok ho, yerli yerinde. Gri giysisi Gladys Co-oper'in Msr Palmiyelerinin Altnda filminde giydiinin tpatp ayns." "Gzlerine dikkat ettin mi?" diye sze kart Bay Evans. "Gzlerine bo ver, Chubby." Lady Tamplin sertleti. "nemli olan buna deecek ynlerini konumamz." "Haklsn," diyen Bay Evans yeniden kendi kabuuna ekildi. "Bana pek kolay ynlendirilebilecek biri gibi gelmedi." Lady Tamp-lin'in uygun szc bulmakta zorland anlalyordu. "Kitaplarda ladylere ilikin olarak anlatlan tm nitelikleri tayan biri o!" dedi Lenox srtarak. "Dar grl," diye mrldand Lady Tamplin. "Tabi iinde bulunduu koullarda farkl olmas da beklenemez." "Onu amak iin hi kukusuz elinden geleni yaparsn," diyen Lenox hl srtyordu. "Senin iin iyi bir ura olacak. imdilik ayaklarn yere salam basyor, sylediklerine kulak asmyor, direniyor, ama..." "Yine de..." Lady Tamplin umutlu olduunu belirterek, "Bana cimri bir insan gibi grnmyor. Baz insanlar birdenbire para sahibi olunca gereinden fazla harcamaktan holanmazlar." "Onu samay nasl olsa baarrsn." Lenox glmsedi. "Senin aklnda olan yalnzca bu, deil mi? Onun burada olmasnn nedeni de bu!" Lady Tamplin gururla belirtti. "O benim kuzinim." "Kuzinin mi?" diye sordu dalgnlndan birden aylan Bay Evans heyecanla. "O zaman ona Katherine diyebilirim, deil mi?" Lady Tamplin glmsedi. "Ona ne dediin beni hi ilgilendirmiyor, Chubby." "yi, o zaman ona Katherine derim. Neyse, ne dersin, sence tenis oynuyor mudur?" diye sordu umutla. "Tabi ki hayr. Onun bakclk yaptn unutma. Bakclar ne golf ne de tenis oynarlar. Bence kroket; ama bence bakclk yapan bu kzlar gnlerini rg rerek ya da kpek ykayp gezdirerek geirirler." 102 Mavi Trenin Esrar "Aman Tanrm!" dedi Bay Esans. "Bu doru mu?" Lenox yeniden Katherine'in odasna dnd. "Sana yardmc olabileceim bir ey var m?" Katherine'in teekkr ederek olmadn belirtmesinin ardndan yatan kenarna oturup konuu merakl gzlerle szmeye balad. "Buraya neden geldin?" diye sordu birden. "Bizim yanmza diyorum? Biz senin evrenden deiliz." "Ah, sosyeteye girmek istedim, hepsi o kadar." "Samalama!" diyen Lenox, Katherine'in yzndeki muzip glmsemeyi fark edince gld. "Ne demek istediimi ok iyi anladn. Sen benim olduunu dndm, yle bir insan deilsin. Buna karn son derece k giysilerin var." ini ekti. "Aslna bakarsan benim iin giysinin hi anlam yok, zaten bana elbise yakmyor. Hibir ey yakmayan bir tipim var. Ne yazk ki giysilerden de ok holanyorum." "Ben de," dedi Katherine. "Ama imdiye dek bundan holanmak bana hibir ey kazandrmad. Bunu k buluyor musun?" ki kadn uzunca bir sre keyifle giysiler zerinde konutular. "Senden ok holandm," dedi Lenox birden. "Aslnda yukar gelmemin nedeni seni anneme kar uyarmakt ama grdm kadaryla buna hi gerek yok. Sen gerekten korkun denecek derecede drst ve doru bir insansn ve btn bu acayip eyler; ama neyse ki sen aptal deilsin. Aman Tanrm? Bu da ne?" Aadaki salondan baran Lady Tamplin'in sesi duyuluyordu. "Lenox, biraz nce Derek arad. Bu akam yemee gelmek istiyor. Sence de uygun mu? Akam iin garip bir eyler, yani bldrcn filan yok deil mi?" Lenox, onu rahatlattktan sonra yeniden Katherine'in yanna dnd. "Yz ifadesi ok daha aydnlk ve neeli grnyordu. "Derek'in gelmesine sevindim," dedi. "Onu beeneceksin." "Derek kim?" 103

Agatha Christie "Lord Leeonbury'nin olu, ok zengin bir Amerikalyla evlendi. Kadnlar hep onun peinde dolanrlar." "Neden?" "Neden olacak bilinen nedenlerle! Yakkl ve haval. Aylak bir adam ama herkesin ban dndryor." "Senin de mi?" "Bazen evet." Lenox glmsedi. "Bazen en iyisinin mtevaz bir pa. pazla evlenip taraya yerlemek ve orada sebze yetitirmek olduunu dnyorum." Ksa bir sre susup dndkten sonra ekledi. "Aslnda en iyisi rlandal bir papazla evlenmek olacak herhalde, o zaman ava da kabilirim." Bir iki dakika sonra yeniden daha nceki konuya dnd. "Derek'in tuhaf bir taraf var. Aslnda ailesinin tamam fazlasyla mark, hovarda insanlar; servetlerini yitirmi kumarbazlar filan, anlarsn ya? Gemi gnlerde karlarn ve servetlerini kumar uruna yediler ve srf zevk olsun diye en akla gelmeyecek eyleri yaptlar. Derek aslnda mkemmel bir soyguncu olurdu. Kibar, nazik ve neeli; ok grgldr ve usul adap bilir." Kapya doru ilerledi. "Neyse hazrlannca aa gel." Yalnz kalnca Katherine dncelerine dald. O anda kendini giderek daha huzursuz ve iinde bulunduu bu evreye yabanc hissediyordu. Trende kefettiklerinin oku ve yeni dostlarnn bu haberi alglay ekilleri bu hassasiyetini daha da artryordu. nceden inceye ldrlen kadn dnd. Ruth namna zlmt ama aslna baklrsa ondan holanm olduunu da syleyemezdi. Kiiliinin anahtar saylabilecek snr tanmayan egoizmi sezmesi, onu Katherine'den uzaklatrmt. Kadnn amacna ulatktan sonra onunla souk bir ekilde vedalamas Katherine'i hem rahatlatm hem de krmt. Katherine kadnn bir karara varm olduundan emindi ve bu kararn ne olduunu merak ediyordu. Artk her neyse... lmn penesine dmesiyle tm kararlar geerliliini yitirmiti. Bu uursuz yolculuun bylesi vahi bir cinayetle so104 Mavi Trenin Esrar nulanmas tuhaft. Birden Katherine'in aklna bir ey geldi; bunu belki 'e polise sylemesi gerekirdi, ancak bu her nedense soruturma srasnda khna gelmemiti. Acaba gerekten nemli olabilir miydi? Adamn o ompartmana girdiini grdnden emindi; ama imdi yanlm da ola-ileceini anlyordu. Belki de bu bitiikteki kompartmand ve grd dam hi kukusuz bir tren soyguncusu deildi. Adam ok iyi anmsyor-u; onunla daha nce de iki kez karlamt. Bir kez Savoy'da bir kez de "ook Seyahat Acentas'nda. Hi kukusuz yanlmt. Adam kadnn l-rld kompartmana girmi olamazd; imdilik bunu polise anlatma-as daha doru olacakt. Eer bunu sylerse birine hi istemeden zarar ermi olabilirdi. Aa inerek terasa oturanlara katld. Mimoza dallarnn arasndan Akdeniz'in masmavi sularn seyrederken bir yandan da Lady Tamplin'in sohbetini dinliyordu. Ne olursa olsun oraya gelmi olmaktan mutluydu. Buras St. Mary Mead'den ok daha iyiydi. Akam soupir d'automne adl pembemsi mor gece elbisesini giydi. Aynadaki grntsne bakp honutlukla glmsedi ve aa indi. Yaamnda ilk kez ekingenlik hissediyordu. Konuklarn ou oktan gelmilerdi. Lady Tamplin'in verdii partilerin karakteristik zelliklerinden olan kulaklar sar edecek ykseklikteki mzik sesi ortama egemen olmutu. Chubby hemen Katherine'in yanma giderek ona bir kokteyl kadehi uzatp onu kanatlarnn-altna ald. Kap son konuun geldii bildirilerek aldnda Lady Tamplin heyecanla seslendi. "Nihayet geldin, Derek! Artk yemee oturabiliriz. Alktan lyordum." Katherine ban evirip odann dier tarafna baktnda ister istemez donakald. Demek Derek oydu; Katherine o anda bunun onu artmadn fark etti. nanlmaz bir rastlantlar zinciriyle tam kez st ste karlat bu adamla gnn birinde yeniden karlaacan biliyordu. Adam da onu tanm olmalyd. Birden yz ifadesi deierek sustu ve

105 Agatha Christie Lady Tamplin'le olan sohbetine yeniden dnmekte zorland. Yemee geildiinde Kamerine onlarn yan yana oturmasnn planlanm olduunu grd. Adam, onu grnce itenlikle glmsedi. "Sizinle yeniden karlaacam biliyordum," dedi hemen. "Ama bunun burada olacan dmde grsem inanmazdm. Demek byle olmas gerekiyormu. Bir kez Savoy bir kez de Cook'ta karlatk. Allah'n hakk tr derler. Ltfen beni anmsamadnz ya da fark etmediinizi sylemeyin. Hi deilse aklnzda kalmm gibi davrann." "Sizi gerekten de fark ettim," dedi Katherine. "Ama bu nc deil drdnc karlamamz. Sizi Mavi Tren'de grmtm." "Mavi Tren!" Adamn yz ifadesinde tanm zor bir deiiklik belirdi; Katherine bunun ne anlama geldiini tam olarak kestiremiyordu. Beklemedii bir darbe yemi gibiydi. Derek neden sonra kaytsz bir tavrla yeniden sze girdi. "Bu sabahki ne heyecand ama? Trende birinin ld doru mu?" "Evet," dedi Katherine yavaa. "Biri ld." "Trende lmek kt bir ey," diye ekledi Derek kstaha. "Sanrm imdi bir sr yasal formalite ortaya kacak; uluslararas ilemler gerekecek; tabi bylece demiryollar idaresi de rtarlar iin yeni bir aklama bulmu olacak." "Bay Kettering?" Tam karlarnda oturan toplu bir Amerikal bayan eilerek, lkesinin belirgin aksanyla konumaya balad. "Bay Kettering, sanrm beni unutmusunuz, halbuki ben sizin her zaman kusursuz bir erkek olduunuzu dnyordum." Derek de ayn ekilde eilerek kadn mutlu edecek ekilde bir yant verdi. Katherine afallam bir halde oturuyordu. Kettering mi? Evet, o isim buydu! imdi yeniden anmsyordu; bu ne kadar tuhaf, olaand bir durumdu. Bir nceki akam Katherine'in salkl olarak yanndan ayrld kadnn kompartmanna girdiini grd bu adam tam yan banda masada, karsnn bana gelen felaketten ha106 Mavi Trenin Esrar bersiz bir halde oturuyordu. Bu konuda en ufak bir kukusu bile yoktu, /idamn hibir eyden haberi yoktu. Bir uak Derek'in kulana eilerek, bir eyler fsldad ve bir mektup uzatt. Derek, Lady Tamplin'den zr dileyerek zarf yrtt ve yznde giderek artan aknlk ifadesiyle mektubu okudu. Daha sonra ev sahibine dnd. "Bu ok ilgin! ok zr dilerim Rosalie, ama maalesef hemen ayrlmam gerekiyor. Polis efi benimle hemen grmek istiyor. Konunun ne olduuna ilikin de hibir bilgim yok." "Gnahlarndan biri aa kmtr," dedi Lenox glerek. "yle olm-l," dedi Derek glerek. "Bunun yalnzca bir samalk olduundan eminim, ama yine de polis merkezine gitmem gerekiyor. Bakalm ef beni yemek sofrasndan kaldrmann hesabn nasl verecek? Kendisini hakl karmak iin gerekten ok nemli bir neden gstermesi gerekecek." Sandalyesini geriye itip oradan ayrlmak iin ayaa kalkarken glyordu. 107 Agatha Christie 13. BLM Van Aidin Bir Telgraf Alyor 15 ubat gn leden sonra Londra kesif, sar bir sisin egemenlii altndayd. Rufus Van Aidin Savoy'daki dairesinde hava koullarn en iyi ekilde deerlendirmeye alp normalden ok daha uzun sre alt. Knighton tanmlanamayacak kadar mutluydu. Son zamanlarda patronunun bekleyen ilere konsantre olmasn salamakta byk glk ekiyordu. Her ne zaman onu belirli bir konuya ynlendirmek istese Van Aidin ksa bir szckle konuyu geitiriyordu. O gn Van Aidin iki kat enerjiyle ilere sarlmt, sekreteri de bu frsat karmamak iin elinden geleni yapyordu. Van Aidin farkna varmadan zarife ileri birbiri ardndan nne koyuyordu. Her ne kadar ilere younlam gibi grnse de ufak bir konu srekli olarak Van Aldin'in kafasn megul ediyor, bir trl aklndan kmyordu. Buna da

Knighton'un Van Aidin iin ne anlam tadnn farknda olmadan syledii bir szck neden olmutu. Dnceleri hep bu szcn etrafnda dnp durdu ve sonuta Van Aidin pes ederek bunu aklndan kard. Knighton'un anlattklarn her zamanki dikkatiyle dinliyor grnmesine ramen gerekte bir tek szce bile dikkat etmedi. Yine de otoma-tikman anlam gibi ban sallad. Sekreter evraklar dzenledii srada patronunun sesi duyuldu. 108 Mavi Trenin Esrar "Bana konuyu yeniden aklar msnz, Knighton?" Knighton bir an iin aknlktan ne yapacan bilemedi. "Bunu mu efendim?" Bir firmadan gelen sk yazl bir i raporunu kaldrarak sordu. "Hayr, hayr!" dedi Van Aidin. "Ruth'un oda hizmetisini dn akam Paris'te grmenizi! Bunu anlayamyorum. Yanlm olmalsnz." "Yanlm olmam olanaksz, efendim, onunla konutum da." "Ltfen bana her eyi en batan anlatn." Knighton denileni yapt. "Bartheimer'le olan toplanty henz bitirmi, eyalarm toplamak iin Ritz'e dnmtm," diye anlatmaya balad. "Akam yemeimi yiyip Gare de Nord'dan kalkacak yirmi bir trenine yetimek niyetindeydim. Resepsiyonda Bayan Kettering'in oda hizmetisi olduundan kesinlikle emin olduum bayanla karlatm. Yanna giderek Bayan Kettering'in de Paris'te olup olmadn sordum." "Evet, evet," dedi Van Aidin. "Tabi. Bu ok ak. Size Ruth'un Rivi-era'ya gittiini ve kendisini talimat beklemek zere Ritz'e yolladn syledi, deil mi?" "Aynen yle, efendim." "ok tuhaf!" dedi Van Aidin. "Gerekten ok tuhaf ya bu kadn ok kstahlat ya da baka bir ey var." "Normal koullarda," diye sze kart Knighton. "Bayan Kettering ona parasnn tamamn deyip ngiltere'ye geri dnmesini sylemi olmalyd. Onu Ritz'e gndermesi pek anlalacak ey deildi." "Evet," diye mrldand milyoner. "Bu doru." Daha baka bir ey de sylemek istediyse de kendini tuttu. Knigh-ton'u taktir ediyor, ondan holanyor, onu beeniyordu, ona gveniyordu da ama yine de sekreteriyle kznn zel yaamna ilikin konular konumas uygun olmazd. Ruth ona kar ak davranmamasna daha nce de krlmt, bundan dolay bu beklenmedik aklama da sinirlerini yattrmaya yetmedi. 109 Agatha Christie j j j j Ruth hizmetisini niin Paris'te brakm olabilirdi? Bunu yapmakta- I ki amac ya da hedefi ne olabilirdi? Bir an iin rastlantlarn ne kadar tuhaf olabileceini dnd. Ruth'un aklna oda hizmetisinin Paris'te babasnn sekreteriyle karlaaca gelir miydi hi? Ama byle eyler oluyordu ite.Ve bylece de gerekler ortaya kyordu. Bu dnceyle birlikte yz asld; bu cmlenin aklna gelmesi tedirginliini artrd. "Ortaya" kacak "gerekler" neler olabilirdi? Bu soruyu kendi kendine sormakta bile zorlanmasna ramen yantn yine kendi kolaylkla verdi. Bu konuda hi kukusu yoktu. Bu sorunun yalnzca bir tek yant vard ve bundan emindi: Armand de la Roche. Kendi kznn byle bir adamn oyununa gelmesi ve onunla birlikte olmas Van Aidin iin ok acyd ama yine de kznn beenilen bir arkada olduunu kabul etmesi gerekiyordu. Daha baka birok zeki, kltrl, zengin kadn da kontun ekiciliinin etkisinden kendini kurtarama-mt. Erkekler onun gerek yzn anlyordu, kadnlarsa hayr. Sekreterinde uyanm olabilecek kukuyu giderecek szckler bulmaya alt. "Ruth planlarn sk sk deitirir, dakikas dakikasna uymaz," dedi ve bilinli bir umursamazlkla sordu. "Peki hizmeti... yani... plandaki bu deiiklie ilikin bir ey sylemedi mi?" Knighton yant verirken sesinin mmkn olduunca doal olmasna gayret etti.

"Bayan Kettering'in bir dostuna rastladn syledi." "Demek yle?" Sekreterin deneyimli kula bu kaytsz grnen ses tonundaki endieyi hemen sezdi. "Anlyorum. Peki bu dost erkek ini yoksa kadn mym? Bir ey syledi mi?" "Sanrm erkek olduunu syledi, efendim." 110 Mavi Trenin Esrar Van Aidin ban sallad. En kt korkular gerekleiyordu. Ayaa kalkp byk admlarla sinirli olduu zamanlarda her zaman yapt gibi odada bir aa bir yukar gidip gelmeye balad. Duygularna daha fazla hkim olamad ve birden isyan etti. "Erkeklerin hibir zaman yapamayacaklar bir ey kadnlar mantkl bir nedeni dinlemeye ikna etmektir. yle ya da byle kadnlarn belirli konularda akllar mantklar olmadna inanmak gerekiyor. Kadmsal nseziden bahsedilir bir de... bu arada herkes ok iyi bilir ki yakkl bir dolandrc iin zengin bir kadn karlmayacak bir avdr. On kadndan biri bile, kibar ve yakkl bir adamn hele az da biraz laf yapyorsa dolandrcnn teki olduunu anlayamaz ve kolaylkla penesine dp kendini kullandrr. Eer bana sorulsa..." Konumasna ara vermesi gerekti. Elinde telgraf tutan bir komi odaya girdi. Van Aidin telgraf ap okuduu anda yz kire kadar bembeyaz kesildi. "Ne oldu, efendim?" Knighton endieyle ayaa kalkt. "Ruth!" dedi Van Aidin ksk ve bouk bir sesle. "Bayan Kettering mi?" "lm." "Tren kazas m?" Van Aidin ban sallad. "Hayr. Burada yazdna gre ayrca soyulmu da. Szc kullanmaktan kanyorlar ama kzm cinayete kurban gitmi, Knighton." "Aman Tanrm, inanamyorum, efendim." Van Aidin iaret parmayla telgrafn zerine vurdu. "Nice polisinden geliyor. lk trenle oraya gitmeliyim." Knighton her zamanki gibi sorun zcyd. Saatine bakt. "Saat bete Victoria stasyonu'ndan hareket eden bir tren var, efendim." 111 Agatha Christie "yi, gzel! Benimle gelin, Knighton. Uam Archer'e talimat verin ve siz de hazrlann. Her eyle siz ilgilenin. Ben Curzon Soka'ndaki eve gitmek istiyorum." Telefon ald, sekreter ahizeyi kaldrd. "Evet, buyurun?" Daha sonra Van Aldin'e dnd. "Bay Goby efendim." "Goby mi? Onu imdi kabul edemem. Hayr, bir dakika, daha zamanmz var. Onu yukar gndermelerini syleyin." Van Aidin gl bir adamd. Bu arada demir gibi olan iradesini ve sknetini yeniden kazanmt. Bay Goby'i selamlad srada sesinden bir ey olduunu ancak ok ender insan anlayabilirdi. "ok acelem var Goby. Anlatacanz nemli bir ey var m?" Bay Goby ksrd. "Bay Kettering'in balantlar efendim. Hepsini renmek istemitiniz." "Evet... neler rendiniz?" "Bay Kettering dn sabah Riviera'ya hareket etti." "Ne?" Van Aldin'in ses tonundaki bir ey Bay Goby'yi rktt. Saygl adam iini yapt insann yzne bakmamak ynndeki alkanln brakarak, yan gzle milyoneri szd. "Hangi trenle gitmi?" diye sordu Van Aidin. "Mavi Tren, efendim." Bay Goby yeniden ksrerek, baklarn minenin stndeki saate dikti. "Matmazel Mirelle, Parthenon'daki dans kadm da, ayn treridey-mi, efendim." 112 Mavi Trenin Esrar 14. BLM Ada Mason'un yks

"Size bu olaydan duyduumuz deheti, aknl ve derin teessrlerimizi nasl anlatacamz bilemiyorum, msy!" Sorgu Hkimi Msy Carrege Van Aldin'e dnerek bunlar syledi. Komiser Caux zntsn belirtecek ekilde glmsedi. Van Aidin dehet, aknlk ve teessr ifadelerini basit bir yz ifadesiyle geitirdi. Sorgu hakiminin Nice'deki brosundaydlar. Msy Carrege, komiser ve Van Aidin dnda odada bulunan dier kii konumaya balad. "Msy Van Aidin," dedi. "Bir eyler yaplmasn istiyor. Hemen harekete geilmesini." "Ah!" diyerek atld komiser telala. "Sizi henz tantrmadm. Msy Van Aidin, bu bey Msy Hercule Poirot. Hi kukusuz ondan bahsedildiini duymusunuzdur. Geri birka yl nce bu ii brakp kendini emekliye ayrd ama halen herkes dnyann en byk yaayan dedektiflerinden biri olarak onu tanyor." "Sizinle tantma sevindim, Msy Poirot." Bay Van Aldin'in aklna birden birka yl nce yaamndan tamamen kard bir forml geldi. "inizi braktnz m?" "Evet msy. Artk hayatn tadn karyorum." Kk adamn yznde ok eyler anlatan bir ifade belirdi. 113 F:8 Agatha Christie "Msy Poirot da tesadfen Mavi Tren'deymi." Komiser aklan^ yapma gerei hissetmiti. "Bize engin deneyimleri ile yardmc olmay ka-bul ettii iin ok anslyz." Milyoner, Poirot'yu dikkatli baklarla szd. Daha sonra dierlerini aknlk iinde brakan u szleri dile getirdi. "Ben ok zengin bir adamm, Msy Poirot. Genel olarak zengin kii. lerin her eyi ve herkesi satn alabileceklerine inanc iinde yaadklar sy. lenir. Bu doru deil. Ben kendi alanmda byk bir adamm ve byk bir adam olarak baka bir byk adamdan bir ricada bulunmak istiyorum." Poirot hemen saygl bir ba hareketiyle onaylad. "Bu ok ho bir ifade ekli, Msy Van Aidin. Emrinizdeyim." "Teekkrler. u an iin sizden tek isteyebileceim her an yanmda olmanz; bu yardmlarnzn karln fazlasyla alacaksnz. Size minnet borcunu deyeceim. Evet beyler, artk biraz alalm." Msy Carrege, "Hizmetiyi, Ada Mason'u sorgulamay neriyorum," dedi. "Kadn burada deil mi?" "Evet," dedi Van Aidin. "Paris'ten geerken onu da yanmza aldk ve biraz sktrdk. Hanmnn lmn duyunca perian oldu ama hikyesini eksiksiz ve tutarl olarak anlatabiliyor." Msy Carrege sze kart. "O zaman onu ieri alalm." Masasnn zerindeki zile bast. Ksa bir sre sonra Ada Mason ieri girdi. Ufak tefekti; siyahlar giymiti. Burnunun ucu krmzyd. Yolculuktaki gri eldivenlerini siyah, gderi eldivenlerle deitirmiti. rkek bir tavrla sorgu yargcnn odasn gzden geirdi ve hanmnn babasnn da orada olduunu grnce rahatlad. Rahat ve gven verici davran biiminin gururu iindeki sorgu hakimi kadnn huzursuzluunu gidermek iin elinden geleni yapt. Bu konuda ona tercman roln yklenen Poirot da ok yardmc oldu; yumuak samimi tavr ngiliz kadn ok rahatlatt. 114 Mavi Trenin Esrar "Adnz Ada Mason deil mi?" "Asl adm Ada Beatrice!" dedi Mason zerine basarak. "ok iyi. Btn bunlarn sizin iin ok zc ve zor olduunun bilincindeyiz." "yle denilebilir efendim. Yllardr birok hanmefendinin yannda altm ve hepsinin benden ok memnun olduklarn sanyorum. Yannda altm birinin bana byle bir ey gelebileceini dmde bile grsem inanamazdm." "Elbette, anlyorum," dedi Carrege. "Elbette pazar gazetelerinde bu trden haberler okumutum. Byle zamanlarda hep bu baka lkelerdeki trenlerin..." Odada bulunanlarn szn etmeye alt trenlerle ayn lkeden olduklarn fark edince birden sustu.

"Neyse, imdi biraz da asl konuya gelelim." Carrege sze kart. "Londra'dan hareket ettiiniz srada Paris'te kalmanz gerekecei konusunda hibir bilginiz olmad doru mu?" "Evet, efendim. Birlikte Nice'e gidecektik." "Daha nce hanmnzla hi yurtdna km mydnz?" "Hayr efendim. Kendisinin yannda iki aydr alyordum." "Londra'dan hareket ettiinizde hanmnzda bir anormallik fark ettiniz mi? Normal myd?" "Biraz endieli ve heyecanlyd, ayrca sinirli ve gergindi de, memnun edilmesi ok zordu." Msy Carrege bayla onaylad. "Peki Mason, Paris'te kalmanz gerektii size ilk olarak ne zaman bildirildi?" "Gare de Lyon'a vardmzda, efendim. Hanmm biraz trenden inip peronda dolamak istiyordu. Koridora kt anda heyecanla bard ve yannda bir centilmenle yeniden kompartmanna dnd. Kendi kompar-tunanyla benimki arasndaki kapy kapatt iin bir ey grmedim ve 115 Agatha Christie duymadm. Sonra birden kapy ap plann deitirdiini syledi. Bana para verdi ve trenden inip doruca Ritz Oteli'ne gitmemi syledi. Orada kendisini ok iyi tandklarn ve bana oda vereceklerini belirtti. Orada kendisinden haber beklememi, telgraf ekip ne yapacam bildireceini syledi. Tren hareket etmeden eyalarm toparlayp trenden ayrlmak iin zar zor zaman bulabildim. Ne kadar telala hazrlandm anlatamam." "Bayan Kettering size bu talimatlar verirken ad geen bey neredeydi?" "Bitiik kompartmanda efendim, pencereden dary seyrediyordu." "Onu bize tanmlayabilir misiniz?" "Onu tam olarak grdm syleyemem. Zamann byk ksmnda bana arkas dnkt. Uzun boylu ve koyu renk salyd, daha fazlasn syleyemeyeceim. Dier btn centilmenler gibi o da lacivert palto ve gri apka giymiti." "Mavi Tren'in yolcularndan biri olmas mmkn m?" "Sanmyorum, efendim. Bayan Kettering'i oradan geerken ziyaret etmek isteyen biri olduu gibi bir izlenime kapldm. Ama tabi aslnda yolculardan biri olmas da mmkn, bu hi aklma gelmemiti." Mason bu yeni dnce ekli nedeniyle arma benziyordu. "Ah!" Msy Carrege yumuak ve nazik bir biimde baka bir konuya atlad. "Hanmnz daha sonra kondktrden kendisini sabah erken uyandrmamasn istemi. Bu onun asndan olaand bir davran saylabilir mi?" "Hayr deil, efendim. Sayn bayan hibir zaman kahvalt etmezdi. Genellikle geceleri uykusu ok kt olduu iin sabahlan ge saate kadar uyurdu." Carrege yeniden konuyu deitirdi. "Eyalar arasnda koyu krmz deri bir anta vard deil mi? Hanmnzn mcevher kutusu?" 116 Mavi Trenin Esrar "Evet, efendim." "Peki kutuyu yannzda Ritz'e grrdnz m?" "Sayn bayann mcevher kutusunu benim Ritz'e gtrp gtrmediimi mi soruyorsunuz? Hayr, hayr gerekten hayr, efendim." Mason panie uram gibiydi. "Kompartmanda m braktnz." "Evet, efendim." "Hanmnzn yannda fazla miktarda mcevher olup olmadn biliyor musunuz?" "Olduka fazla, efendim. Bundan dolay olduka huzursuzdum, yurtdndaki hrszlklarla ilgili duyduumuz onca ykden sonra bu ok doald tabi. Geri onlarn sigortal olduklarn biliyordum ama bu bana yine de riskli grnyordu. Sayn bayan yalnzca o yakutun yz bin sterlin deerinde olduunu syledi." "Yakut mu? Hangi yakut?" diye haykrd Van Aidin birdenbire. Mason, ona dnd. "Sanrm onu hanmma ksa bir sre nce siz vermitiniz, efendim." "Aman Tanrm!" diye bard Van Aidin. "O yakutu yanma aldn sylemiyorsunuz, deil mi? Onu bankaya koymasn sylemitim."

Mason hafife ksrd. Bylelikle bir ladynk oda hizmetisinin grevlerinin snrn kibarca anmsatmak ister gibiyci. Hatta'bu kez bylece ok daha fazlasn anlatmaya alyor olabilirdi. Bu ksrme szcklerden ok daha gl ekilde Mason'un hanmnn kendi kafasnn dikine giden biri olduunu anlatyordu. "Ruth ldrm olmal," dedi Van Aidin. "Bu lgnl yapmasnn gerekesi ne olabilir?" Bu kez hafife ksrme sras Msy Carrege'de idi. Bu da zel anlam tayan bir ksrkt. Van Aldin'in dikkatini ona yneltti. "u an iin," dedi Mason'a dnerek. "Hepsi bu kadar. Eer bitiik odaya geerseniz, matmazel, size yneltilen sorular ve cevaplarnz okunacak. Ltfen ifadenizi dinleyip imzalayn." 117 Agatha Christie Mason, sekreterle birlikte dar kt, Van Aidin hemen yargCa dnd. "Evet, ne var?" Msy Carrege yaz masasnn ekmecesini ap bir mektup kard ve Van Aldin'e uzatt. "Bunu madamn el antasnda bulduk." Chere ami, (mektup byle balyordu) -Senin nerilerini uygulayacam; sagrl ve tedbirli olacam.- Bir n en nefret ettii eyler bunlar. Paris belki akllca bir zm deildi ama Isles d'Or dnyann br ucu ve kimsenin bir ey renmeyeceinden emin olabilirsin. Buras tam sana ve yazdm nl mcevherlerle ilgili eser konusunda almak iin ilahi bir yer. Bu tarihi yakutlar gerekten grmek ve avularmn arasnda tutmak benim amdan olaanst bir ayrcalk olurdu. Ateten Kalp'm benim gzmdeki yeri bambaka. Biricik akm. ok ksa sre sonra ayr geirdiimiz boa giden uzun yllarn acsn sana unutturacam. Seni seven ve sana tapan Armand: 118 Mavi Trenin Esrar 15. BLM Kont de la Roche Van Aidin mektubu sessizce okudu. Yz fkeden giderek daha koyu krmz bir renk ald. Ona bakanlar alnndaki damarlarn itiini ve adamn kocaman ellerinin sklarak yumruk halini aldn grdler. Van Aidin yine bir ey sylemeden mektubu uzatt. Msy Carrege dikkatli baklarn yaz masasna yneltti. Caux gzlerini yere dikmi, dnyordu. Hercule Poirot ise giysisinin kolundaki bir toz taneciini zarife silkelemeye alyordu. Hepsi byk bir nezaket ve ustalkla Van Aidin ile gz gze gelmeme abas iindeydiler. Makamnn ve zerine den grevlerin bilinciyle neden sonra Msy Carrege tatsz konuya girmek zorunda kald. "Belki de sizin..." diye mrldand. "Bu mektubu yazann kim olabilecei konusunda bir fikriniz vardr, msy!" Van Aidin souk ve sert bir sesle yant verdi. "Evet var." "Yani kim?" Yarg merak iinde bakt. "Kendini Kont de la Roche olarak tantan bir alak." Ksa bir sessizlik oldu; daha sonra Poirot eilip sorgu yargcnn masasndan bir cetvel ald ve dorudan milyonere hitap etti. "Bu konulan konumann sizin iin ne kadar zor olduunu hepimiz ok iyi anlyoruz, Msy Van Aidin. Ancak sr saklamann, susmann za119 Agatha Christie man deil. Eer adaletin yerini bulmasn istiyorsanz her eyi bilmeliyiz. Bir an dnrseniz bunu anlayacak ve bize hak vereceksiniz." Van Aidin ksa bir sre dndkten sonra gnlszce ban sallayarak hak verdiini belirtti. "Haklsnz, Msy Poirot," dedi. "Her ne kadar bana ok zor gelse de, benim iin ok ac verici olsa da, sizden baz eyleri gizlemeye hakkm yok." Komiser rahatlayarak derin bir soluk aidi, sorgu yargc arkasna yaslanarak, koltuuna iyice yerleti, burnunun stndeki okuma gzln dzeltti.

"Belki de bu adam hakknda btn bildiklerinizi bize kendi szcklerinizle iletmenizde yarar var, Msy Van Aidin." "Her ey on... on iki yl nce Paris'te balad. O zamanlar kzm tm genler gibi lgn, romantik fikirleri olan, yerinde duramayan bir gen kzd. Benim haberim olmadan bu Kont de la Roche denilen adamla tanm. Belki siz de ondan bahsedildiini duymusunuzdur." Komiser ve Poirot balarn salladlar. "Kendisine Kont de la Roche diyor ama bu unvan tamaya hakk olup olmad konusunda ciddi kukularm var." "Adna Almanac de Gotha'da' ' rastlanamad," dedi komiser. "Bunu ben de belirledim. Adam yakkl, ikna etme yetenei kuvvetli alan tekiydi; kadnlar arasnda dayanlmaz bir ekicilii vard. Ruth ona k oldu, ama ben bu hikyeye en ksa zamanda son verdim. Adam ahlaksz, sradan bir dolandrcdan baka bir ey deildi." "ok haklsnz." Komiser yeniden hak verdiini belirtti. "Kont de la Roche tandmz, bildiimiz bir isim. Eer elimizden gelseydi onu oktan yakalar, bu iten el ektirirdik ama, ma fof*] bu hi kolay deil, adam son derece yzsz ve usta, ayrca ilerini de hep en st snf kadnlar aran Soylular Szl. ^ <**) nann. \ 1 120 Mavi Trenin Esrar snda yrtyor. Onlardan antajla ya da yanl beyanlarla byk paralar a!p dolandrsa bile, eh bien, kimse ondan ikyeti olmuyor. Dnyaya kar aldatlm, aptal yerine konmu olduunu ilan etmek, kimse bunu gze alamyor, ayrca adamn kadnlar zerinde de olaanst bir etkisi, inanlmaz bir gc var." "Aynen yle," dedi milyoner skntyla. "Neyse, daha nce de sylediim gibi bu olay ok sert ve kesin bir ekilde sonulandrdm. Ruth'a onun nasl bir insan olduunu tm aklyla anlattm, o da zorunlu olarak bana inanmak ve dediimi yapmak zorunda kald. Bir yl kadar sonra da u andaki eiyle tanp evlendi. Bildiim kadaryla bu hikye de bylece sonulanm oldu. Ancak bir hafta kadar nce kzmn sz konusu Kont de la Roche ile yeniden balant kurduunu renince ok ardm ve byk hayal krklna uradm. Onunla Londra ve Paris'te birok kez bulumu. Onu bundan dolay tedbirsizlikle suladm. Bu arada size kzmn benim srarmla einden ayrlma hazrlnda olduunu da belirtmeliyim." "te bu ilgin!" Poirot gzlerini yerden kaldrmadan mrldand. Van Aidin, onu keskin baklarla szerek, ekledi. "Ona bu artlar altnda kont ile bulumasnn aptallk olacan belirttim. O da bana hak verdi." Sorgu yargc hafife ksrerek boazn temizledi. "Ama bu mektuba gre..." diye sze baladysa da hemen sustu. Van Aidin alnn krtrd. "Biliyorum. Bu konuyu daha fazla irdelemenin yarar yok. Her ne kadar tatsz olsa da gerekleri ortaya koymalyz. Ruth'un Paris'te Kont de la Roche ile bulumak iin her tr hazrl yapm olduu anlalyor. Ancak uyarlarm dikkate almam, anladm kadaryla konta farkl bir randevu ayarlamas iin de mektup yazm." 121 Agatha Christie "Isles d'Or," dedi komiser dnceli bir halde. "Hyeres'in kar tara-fnda, sakin, doayla ba baa kalmabilecek, romantik bir yer." Van Aidin ban sallad. "Aman Tanrm! Ruth nasl bu kadar aptalca davranabildi ki?" diye acyla haykrd. "Adamn mcevher ve deerli talar hakknda kitap yazd konusuna nasl inanabilir? Samalk bu! Bandan beri yakutlarn peinde olduundan eminim."

"ok deerli baz yakutlar olduunu biliyorum," dedi Poirot. ou da Rus kraliyet mcevherlerinin paras. Bunlar emsalsiz ve deerleri llemeyecek derecede yksek talar. Ksa bir sre nce bunlarn Amerikal bir milyonerin eline getiinin dedikodusu yayld. Bu alcnn siz olduunuzu dnebilir miyiz, msy?" "Evet," dedi Van Aidin. "Yaklak on gn nce Paris'te satn aldm." "Affedersiniz msy, daha nce bu alveri iin uzun sre grmeniz gerekti mi?" "Yaklak iki ay kadar. Niin?" "Bu konunun konuulduunu duydum," dedi Poirot. ""Bu tr talarn ardndan koan daima ok olur." Van Aldin'in yz hatlar seirmeye balad. "Anmsyorum," dedi atlak, zgn bir sesle. "Ruth'a talar armaan ederken hi gereksiz, tuhaf bir neri yapmtm. Yalnzca bir aka! Ona Riviera'ya giderken bu talar yanma almamasn, bu talar yznden saldrya urayp ldrlmesine dayanamayacam sylemitim. Aman Tanrm, byle bir eyi nasl syleyebildim... gerek olacan nasl bilebilirdim ki?" Odaya tam bir sessizlik hkim oldu, neden sonra Poirot konumaya balad. "zin verirseniz elimizdeki ipularn gvenilirlik asndan bir dzene sokalm. u andaki varsaymmza gre durum yle grnyor: Kont 122 Mavi Trenin Esrar de la Roche bu talar aldnz biliyordu. Basit bir manevrayla Bayan ettering'i talar yanma almaya ikna etti. Bu durumda Mason'un Paris'te trene bindiini grd adam o olmal." Dierleri de ayn fikirde olduklarn belirtir ekilde balarn salladlar. "Madam onu trende grnce ard, ama adam hi kukusuz durumu aklayacak iyi bir neden buldu. Mason ayak altndan uzaklatrld, dar kp grlmemek iin yemek sepeti sipari edildi. Kondktrn anlattklarndan yalnzca birinci kompartmandaki yatan hazrlandn ve bu arada o grmeden ikinci kompartmanda bir adamn saklanyor olmasnn mmkn olduunu biliyoruz. Kontun btn bu sre boyunca orada saklanm olduu anlalyor. Madam dnda kimse onun trende olduunu bilmiyordu. Hizmetinin yzn grmemesi iin aba gsterdii anlalyor. Kadnn tek syleyebildii iriyar ve koyu renk sal olduuydu. Her ey ok belirsiz grnyor. Yalnzlard... tren gecenin karanlnda ilerliyordu. Aralarnda barma, kavga duyulmam... bu normal, ne de olsa adamn sevgilisi olduunu dnyordu." Samimiyetle Van Aldin'e dnd. "lm aniden gereklemi olmal, msy. Neyse bunu bir yana brakalm. Kont hemen ardndan orada hazr duran mcevher antasn ald. Ve tren Lyon'da durdu." Msy Carrege anlayla ban sallad. "ok doru. Kondktr trenden perona iniyor. Bu durumda adammz iin kimse tarafndan grnmeden trenden inip Paris'e ya da baka bir yne giden baka bir trene binmek hi zor olmamtr. Nasl olsa bu soygun olaan bir tren hrszl olarak nitelenecekti. Eer madamn antasnda bu mektup bulunmam olsa kontun bu olayla balantsnn kurulmas olanakszd." I "Kadnn antasn aratrmam olmas ilgin," dedi komiser. " 123 Agatha Christie "Hi kukusuz onun bu mektubu imha etmi olduunu dnd. Affedersiniz ama msy bu onun asndan byk bir gaf!" "Yine de," diye sze kart Poirot. "Bu kontun atlamamas gereken bir gaf." "Bununla neyi kastediyorsunuz?" "Hepimiz tek noktada birleiyoruz, bu da Kont de la Roche'un kadnlar konusunda uzman olduu. Kadnlar bu kadar iyi tanyan bir adam, madamn bu mektubu saklayacan nasl olur da dnmemi olabilir?" "Evet... evet," dedi sorgu yargc tereddtle. "Her sylediiniz szcn zel bir anlam var. Bu tr durumlarda insann kendine tam olarak hkim olmas ok zor. Her eyi sknetle dnebilmesi mmkn deil. Mon Dieu'A ' diye ekledi stne basarak. "Eer canilerimiz, soyguncularmz hep soukkanl olsa, eksiksiz dnebilse onlar nasl yakalayabiliriz?"

Poirot kendi kendine glmsedi. "Bence durum ok ak," dedi dieri. "Ama kantlanmas ok zor. Kont gvenilmez bir adam ama hizmeti onu tehis edemezse..." "Bu da byk olaslkla olanaksz," dedi Poirot. "Bu doru. ok doru." Sorgu yargc alnm kad. "Bu ok zor olacak." "Eer bu cinayeti ileyen gerekten oysa..." diye sze balayan Po-irot'nun szleri Msy Caux tarafndan kesildi. "Eer mi... eer mi dediniz?" "Evet, sayn komiser, eer dedim." Dieri adam sert baklarla szdkten sonra,"Haklsnz," dedi birden "Kontun salam bir delili olmas da mmkn. O zaman da ok zor durumda kalacaz." '' Tamm! 124 Mavi Trenin Esrar "Ah, a par exemple,'^ diye yantlad Poirot. "Neyse, bunun hibir anlam yok. Eer bu suu ilediiyse kendini temize karacak bir kant hi kukusuz vardr. Kont kadar deneyimli biri gerekli tedbirleri almay unutmaz. Hayr , hayr, eer dememin nedeni ok farkl." "Peki bu neydi?" Poirot parman sempatiyle sallad. "Psikoloji." "Efendim?" Komiser aknlk iindeydi. "Psikolojik adan uyumsuzluk var. Kont alan teki; bu doru. Kont dolandrc; bu da doru. Kont kadnlarn zaaflarndan yararlanyor; bu da doru. Madamn mcevherlerini almaya niyetlenmiti; bu da doru olabilir. Peki ama o cinayet ileyebilecek tipte bir adam m? Bence hayr. Kont tipinde biri alan teki olabilir, ama bu tipler genellikle byk risklere girmezler. Daima gvenli, dk risk tayan oyunlara giriir; hani siz ngilizlerin de, alaka oyunlar dediiniz trde. Ama cinayet, hayr, binlerce kez hayr." Sknt iinde ban sallad. Sorgu yargc onunla bu konuda ayn eyi dnmyor gibi grnyordu. "Herkes gnn birinde kendini kaybedip ileri gidebilir," dedi bilgi bir tavrla. "Hi kukusuz bu da byle bir durum. Sizin sylediklerinizi rtmek istemem ama Msy Poirot..." "Yalnzca fikrimi syledim, o kadar," dedi Poirot telala. "Tabi ki bu olay sizin davanz ve bu konuyu zmek iin elinizden geleni yapacanzdan da eminim." "Yakalamamz gereken insann Kont de la Roche olduundan eminim," dedi Carrege. "Bana hak veriyor musunuz, sayn komiser." "Tamamen." "Ya siz Msy Van Aidin?" rnein. 125 Agatha Christie "Evet," dedi milyoner. "Evet bu adam alan, serserinin teki. Kesinlikle yle, bunda hibir kukum yok." "Onu tutuklamak kolay olmayacak," dedi sorgu yargc. "Ama elimiz-den geleni yapacaz. Hemen telgrafla gzaltna alnmasna ilikin talimat karacam." "Size yardmc olaym." Poirot yargca yaklat. "Bunda sorun olmamal." "Yani?" Dierleri aknlk iinde onu szdler. Ufak tefek adam neeyle, kurnazca glmsedi. "Her eyi bilmek benim grevim," diye aklad. "Kont zeki bir insan. u sralar kiralad bir villada yayor, Antibes'te Villa Marina'da." 126 Mavi Trenin Esrar 16. BOLUM Poirot Olay Aratryor Hepsi birden Poirot'yu saygyla szd. Hi kukusuz ufak tefek adam ta tam gediine oturtmutu. Komiser gld ancak bu glteki samimiyetsizlik aka anlalyordu. "Bize mesleimizi retiyorsunuz," diye bard. "Msy Poirot polisten ok daha fazlasn biliyor." Poirot yapmack bir alakgnlllkle yere bakt.

"Ne diyorsunuz, bakalarnn bilmediklerini bilmek benim hobim," diye mrldand. "Tabi ki bununla ilgilenecek kadar zamanm da var. Yaplmas gerekli grevler altnda ezilmiyorum." "Ah!" diyen komiser ar hareketlerle ban sallad. "Benimse..." Yz ifadesiyle srtna yklenen sorumluluklarn fazlaln anlatmak ister gibiydi. Poirot birden Van Aldin'e dnd. "Siz de ayn fikirde misiniz, msy? Kont de la Roche'un katil olduunu mu dnyorsunuz?" "yle grnyor... evet, bence kesinlikle yle." Yant verirken bir an iin tereddt etmesi sorgu yargcnn dikkatli baklarn Amerikalya yneltmesine neden oldu. Van Aidin bu sorgulayan baklarn farkna varp konuyu deitirmeye alt. "Peki ya damadm?" diye sordu. "Ona haber verdiniz mi? Bildiim kadaryla o da Nice'de olmal." 127 Agatha Christie "Hi kukusuz." Komiser bir an iin tereddt ettikten sonra yavaa mrldand. "Hi kukusuz Bay Kettering'in de o akam Mavi Tren'in yolcular arasnda olduundan haberiniz vardr, Msy Van Aidin." Milyoner bayla onaylad. "Londra'dan ayrlmadan nce yola ktn duydum," dedi ksaca. Komiser ekledi. "Karsnn da ayn trende olduundan haberi olmadm sylyor." "Bundan eminim." Van Aldin'in yz aslmt. "Hatta bu konuda bahse bile girebilirim. Onun iin bunu bilmek korkun bir ey olurdu." Dier adam aknlk iinde sorarcasna ona baktlar. "Dobra dobra sylemem gerekirse," diye ekledi Van Aidin fkeyle. "Hi kimse zavall kzmn nelere katlanmak zorunda kaldn bilemez. Derek Kettering yalnz deildi. Yannda bir kadn vard." "Ah, yle mi?" "Mirelle. u dansz kadn." Msy Carrege ve komiser, daha nce aralarnda gemi bir konumay onaylarcasna birbirlerinin gzlerinin iine baktlar. Carrege koltuunda iyice geriye yasland, ellerini kenetledi ve gzlerim tavana dikti. "Ah!" diye mrldand yeniden. "Bilmem ki..." ksrd. "Yani kulamza gelen sylentiler var." "Kadn," dedi Msy Caux. "nl biri." "Ve," diye mrldand Poirot. "ok da pahal." Van Aidin kpkrmz kesilmiti. Hafife eilerek yumruunu masaya indirdi. "Damadm!" diye haykrd. "flah olmaz bir alaktr." fke dolu baklarn evresindeki adamlarn yzlerinde gezdirdi. "Hi bilemiyorum," diye ekledi. "Yakkl, karizmatik, zarif ve grgl. Balangta ben de aldandm. Kzmn lmn duyunca hi kukusuz mahvolmu gibi bir tavr sergilemitir... tabi zaten bilmiyorduysa." "Onun iin tam bir ok oldu. Gerekten ykld." 128 Mavi Trenin Esrar "Pis sahtekr! ki yzl riyakr," diye Van Aidin fkeyle haykrd. "Kederden perian olmu gibi davrand, deil mi?" "H... Hayr," diye komiser kekeledi. "Tam olarak bunu syleyemeyeceim- Ya siz Msy Carrege, siz ne dersiniz?" Sorgu yargc ellerini birbirine birletirip, gzlerini hafife yumdu. "ok, aknlk, dehet... evet bunlar syleyebilirim," dedi dnceli bir tavrla. "Ama keder, matem... hayr... bunu sylemem olanaksz." Poirot yeniden sze kart. "zin verirseniz size bir ey sormak istiyordum, Msy Van Aidin, Msy Kettering'in karsnn lmnden bir kazanc olacak m?" "Yaklak olarak iki milyon kadar." "Dolar m?" "Sterlin. Ruth'a evlendii zaman bu mebla balamtm. Vasiyetname yapmadna ve ocuu da olmadna gre bu para olduu gibi kocasnn olacak." "Ayrlmak zere olduu kocasnn," diye mrldand Poirot. "Ah evet, precisement!"^ ' Komiser, dedektife dnerek onu keskin baklarla szd. "Yani sizce?..." diye sze baladysa da konumas Poirot tarafndan kesildi.

"Sylemek istediim bir ey yok. Yalnzca gerekleri snflandrmaya alyorum, hepsi bu." Kk adam ayaa kalkt. "u an iin size daha fazla bir yararm olabileceini dnmyorum, sayn yarg," dedi Carrege'in karsnda hafife eilerek. "Ltfen beni bundan sonraki olaylarn seyri konusunda da aydnlatabilir misiniz? Size bundan dolay minnettar olurum." "Hi kukusuz. Elbette." Van Aidin de ayaa kalkt. Aka belli. 129 F:9 Agatha Christie "u an iin bana ihtiyacnz var m?" "Hayr msy, u an iin gereken tm bilgiyi aldk." "O zaman ben de Msy Poirot ile birlikte kmak ve biraz yrmek istiyorum. Tabi kendisi iin bir sakncas yoksa." "Mutluluk duyarm, msy," dedi kk adam hafif bir reveransla. Van Aidin kaln bir puro yakt. Poirot ise kendine sunulan puroyu reddedip kendi ince sigaralarndan birini yakt. Aslnda ok gl karaktere sahip olan Van Aidin yeniden normal haline dnmt. Bir sre konumadan yan yana yrdkten sonra sessizlii bozan milyoner oldu. "Yanl anladysam beni dzeltin ltfen Msy Poirot, ama sanrm mesleinizi tamamen braktnz sylemitiniz." "ok doru msy. Yaamn tadn karyorum." "Yine de bu olayda polise yardmc m olacaksnz?" "Msy, yolda giderken bir kaza olsa, o anda orada bulunan bir doktor ayaklarnn dibinde yaral biri kanlar iinde can ekiirken, ben artk emekli oldum, yryme devam edeyim diyebilir mi? Eer bu olaylar olduunda Nice'de olsaydm ve polis birini gnderip yardm etmemi isteseydi hi kukusuz reddederdim. Ama bu olay, bir eit yce Tanr'nn elime yollad bir ey oldu." "Siz de oradaydnz, deil mi?" diye sordu Van Aidin. "Kompartman aratrdnz deil mi?" Poirot bayla onaylad. "Hi kukusuz orada sizin iin anlam tayabilecek baz eyler buldunuz, deil mi?" "Belki," dedi Poirot. "Sanrm ne demek istediimi anlyorsunuz? Bu olayda Kont de la Roche'un sulu olduuna inanmama ramen, ben aptal biri asla deilim. Son bir saat boyunca sizi izledim ve herhangi bir nedenle bu varsaym onaylamadnz saptadm." Poirot omuzlarn silkti. 130 Mavi Trenin Esrar "Belki de yanlyorum." "Neyse asl konuya dnelim, sizden bir ricam olacak. Bu olayda benim adma grev almay kabul eder misiniz?" "zellikle sizin iin almam m istiyorsunuz?" "Aynen yle. Tam olarak bunu sylemek istiyordum." Poirot ksa bir sre sustuktan sonra yantlad. "Benden ne istediinizin farknda msnz?" "Sanrm evet," dedi Van Aidin. "yi yleyse," dedi Poirot. "Kabul ediyorum. Ancak bu olayda sorularmn karlnda doru, ekinmeden ak yantlar verilmesini isterim." "Evet tabi. Bu ok ak." Poirot birden deiti. Bir iadamnn serinkanll ve ciddiyeti iinde konumasn srdrd. "u ayrlk konusu," diye ekledi. "Kznzdan bunu yapmasn siz mi istediniz?" "Evet." "Ne zaman?"

"Yaklak on gn kadar nce. Bana kocasnn davranlarndan yaknan bir mektup yazmt. Onu ayrln bu durumda en iyi zm olduuna inandrdm." "Yaknd konular neydi?" "n ok yaylm bir kadnla birlikte olmasndan ortalklarda grlmesinden huzursuzdu -hani biraz nce bahsettiimiz u kadn- Mirclle." "Dansz m? Ah! Madam Kettering bundan m rahatszd? Kocasn seviyor muydu?" "Pek sanmyorum," dedi Van Aidin tereddtle. "O zaman kalp acs deil, gururunun krlmasndan dolay ac ekiyordu. Durumun byle olduunu syleyebilir miyiz?" "Evet, yle denebilir." "Evliliklerinde balangtan itibaren mutluluu yakalamadn sy-'eyebilir miyiz?" 131 Agatha Christie "Derek Kettering iliklerine dek sefih bir adam," dedi Van Aidin. "Bir kadn mutlu etmesi olanaksz." "Yani onun ngiltere'de cieri be para etmez denilen tiplerden olduunu mu ima ediyorsunuz?" Van Aidin bayla onaylad. "Tres bien! Madama ondan ayrlmasn nerdiniz ve o da bunu kabul etti. Doru anlyorum, deil mi? Avukatlaryla grtnz, onlar grevlendirdiniz. Peki Msy Kettering kendisi iin yaplan bu planlardan ne zaman haberdar oldu?" "Onu yanma artp yaplmasn dndklerimi kendim bizzat akladm." "Peki nasl yantlad?" Van Aldin'in yz anmsadklarnn etkisiyle asld. "Son derece kstah davrand." "zr dilerim, msy, ama bunu sormak durumundaym. Size Kont de la Roche'dan bahsetti mi?" "smen deil," diye homurdand dieri isteksizce. "Ama olay hakknda bilgi sahibi olduunu ima etti." "zninizle size o sralar Msy Kettering'in mali durumunun nasl olduunu sorabilir miyim?" Van Aidin ksa bir tereddtten sonra yantlad. "Bunu bildiim sonucuna nasl varabiliyorsunuz?" "Bu konuda inceleme yaptrdnz sanyorum." "Hmm, neyse... bunda haklsnz. Bunu yaptm. Kettering'in iflas etmek zere olduunu saptadm." "Ve imdi birden iki milyon sterlinlik bir mirasn sahibi oldu. La vie gerekten ok tuhaf, srprizlere gebe, deil mi?" Van Aidin, dedektifi sert baklarla szd. "Ne demek istiyorsunuz?" '' Yaam. 132 Mavi Trenin Esrar ,., A "Biraz ahlaki, biraz felsefi dnyorum! Neyse konumuza dnelimi jyisy Kettering hi kukusuz boanmay kaytsz artsz kabul etmedi r>r BMVan Aidin ksa bir sre susup dndkten sonra yantlad. "Niyetinin ne olduunu tam olarak bilemiyorum." "Onunla bu konuyu konumadnz m? Belki daha sonra?" Van Aidin yine ksa bir sre iin ne diyeceini bilemeyerek sustu. "Hayr." Poirot birden olduu yerde durdu. apkasn dzeltti. Milyonere elini uzatt. "Size iyi gnler dilemek isterim, msy. Sizin iin bir ey yapabileceimi sanmyorum." Van Aidin fkelendi. "Bu da ne demek?" "Bana gerekleri aklamazsanz sizin iin bir ey yapabileceimi sanmyorum, hepsi bu." "Ne demek istediinizi anlamyorum." "Sanrm ne demek istediimi ok iyi biliyorsunuz, Msy Van Aidin. Hi kukunuz olmasn, bana sylenen bende kalr. Sr saklamay ok iyi bilirim." "yleyse!" dedi milyoner skntyla. "Biraz nce gerei sylemediimi itiraf etmeliyim. Damadmla daha sonra bir kez daha balant kurdum."

"Nasl?" "Daha ak ifade edecek olursam, sekreterim Binba Knighton'u onunla grmeye gnderdim ve boanmay prz karmadan kabul etmesi karlnda nakit olarak yz bin paund demeyi nerdim." "yi bir mebla!" dedi Poirot taktirle. "Peki damadnzn yant ne oldu?" "Cehenneme kadar yolum olduu!" dedi milyoner zerine basarak. "Ah!" 133 Agatha Christie Dedektifin yz ifadesinde hibir deiim olmad. O arda olaylar, metodik bir dzene oturtmaya alyordu. "Msy Kettering ngiltere'den buraya kadar olan yolculuk boyunca karsn ne grdn ne de onunla konutuunu ifade etti. Bu aklama sizce doru olabilir mi, msy?" "Evet bence doru! Onunla karlamamak iin zel aba gsterdiinden bile eminim." "Neden?" "Yannda o kadn olduu iin?" "Mirelle mi?" "Evet." "Bunu nasl rendiniz?" "Damadm izlemekle grevlendirdiim adamlarmdan biri onlarn bu trende beraberce seyahat ettiklerini bildirdi." "Anlyorum," dedi Poirot. "Byle bir durumca sizin de sylediiniz gibi Madam Kettering'le balant salamaya almam olmas ok doal." Ufak tefek adam sessizlie gmld. Van AJdin, onu, iine dt derin dncelerden uyandrmad. 134 Mavi Trenin Esrar 17. BLM Aristokrat Bir Adam Poirot ertesi sabah uana sordu. "Daha nce hi Riviera'da bulunmu muydunuz, Georges?" George deimeyen yz ifadesiyle tam bir ngiliz uakt. "Evet, efendim. ki yl nce, Lord Edward Frampton'un hizmetinde alrken." "imdi ise," diye mrldand efendisi. "Hercule Poirot'nun hizmetin-desiniz. Dnyada nemli deiimler olabiliyor. Bu ne ykseli." Uak bu szlere kar hibir tepki gstermedi. Uygun bir sre sonra saygyla sordu. "Kahverengi giysilerinizi mi giyeceksiniz, efendim? Bugn hava biraz serinde." "Yeleinde bir ya lekesi var," diye kar koydu Poirot. "nceki sal gn Ritz'deki yemekte yediim Filet de sole la Jeannette'tenn biraz sos damlamt." "Ama u anda leke yok," dedi George serzenile. "Lekeyi kardm." "Tres bien," diye mrldand Poirot memnuniyetle. "Sizden ok memnunum, Georges!" "Teekkrler, efendim." Soslu dilbah filetosu. 135 Agatha Christie Ksa sren bir sessizlikten sonra Poirot dalgn dalgn mrldand. "Bir an iin eski efendiniz Lord Edward Frampton ile ayn sosyal evrede dnyaya geldiinizi dnn, sevgili Georges. Kendi paranzn kalmadn buna karn olaanst zengin bir kadnla evlenmi olduu, nuzu ve bu kadnn hakl nedenlerle sizden boanmak istediini dnn. Ne yapardnz?" "Onu bundan vazgeirmeye alrdm, efendim." "Zorla m yumuaklkla m? George dehete kaplm bir halde efendisine bakt. "zr dilerim efendim, aristokrasiden gelen bir centilmen hibir zaman bir Whitechapel balks gibi davranmaz. Kendine yakmayan biri ey yapmaz." "Yapmaz m Georges? Neyse, bunu dnmeliyim... Ama kimbilr, belki de haklsnzdr."

Kap ald. George kapya giderek hafife aralad. Mnltlar iinde geen bir konumadan sonra uak geri dnd. "Size bir mektup var, efendim." Poirot mektubu ald. Komiser Caux'tan geliyordu. "Kont de la Roche'u sorgulamak zere toplandk. Sorgu yargc sizin de bulunmanz rica ediyor." "Hemen giysilerimi getir, George. Acele etmeliyim." Poirot yeni temizlenmi kahverengi giysisiyle eyrek saat kadar sonra sorgu yargcnn brosuna girdi. Msy Caux zaten oradayd. Carrege, Poirot'yu saygsn belirten bir honutlukla selamlad. "Olay biraz kart," diye mrldand Caux. "Kontun cinayetten bir gn nce Nice'e gelmie benziyor." Poirot glmseyerek yantlad. "Eer bu doruysa bu konudaki varsaymnzn geersizlii ortaya kt." Carrege boazn temizledikten sonra konumaya katld. 136 Mavi Trenin Esrar "Yine de bu delillerin geerliliklerini iyice aratrmamz gerekiyor." tvlasasnm zerindeki ana uzanarak ald. Ksa bir sre sonra uzun boylu, siyah sal, dikkat ekecek kadar k giyimli, kendini beenmi ifadeli bir adam ieri girdi. Kontun ylesine aristokrat bir grnts vard ki, babasnn Nant'ta kendi halinde bir tahl tccar olduunu, ki gerek buydu, fsltyla bile sylemek tam bir dalalet olarak nitelendirilebilirdi. Onun bu haline bir kez olsun bakmak bile tm atalarnn Fransz Devrimi srasnda giyotinden geirildiklerini dndrmek iin yeterliydi. "Evet, beyler, ite buradaym," dedi kont kibirle. "Benimle hangi konuda konumak istediinizi sorabilir miyim?" "Ltfen oturun, sayn kont," dedi sorgu yargc saygyla. "Konu Madam Kettering'in lm, bu konuyu aratryoruz." "Madam Kettering'in lm m? Hibir ey anlamyorum." "Sanrm, bayanla... hmmm... tanyordunuz, yle deil mi sayn kont?" "Tabi ki tanyordum. Bunun bu konuyla ne ilgisi olabilir ki?" Gzne bir monokl sktrdktan sonra serinkanl baklarla odada-kileri szd. Baklarnn onu bir eit hayranlkla izleyen Poirot'ya taklmas kontun gururunu okad. Msy Carrege koltuunun arkasna yaslanarak, yeniden hafife boazn temizledi. "Belki de henz duymadnz ama..." Ksa bir ara verdi. "Madam Kettering ldrld, sayn kont." "ldrld m? Mon Dieu, ne korkun!" Byk bir aknlk ve keder o anda ylesine iyi sergilendi ki rahatlkla gerek olduuna inanlabilirdi. "Madam Kettering Paris'le Lyon arasnda, trende katledildi," diye ekledi Carrege. "Mcevherleri de alnd." "Ne kadar korkun!" diye haykrd kont fkeyle. "Polis bu demiryolu gasplarna kar bir tedbir almak zorunda. Artk kimsenin can ve mal gvenlii kalmad." 137 Agatha Christie "Madamn el antasnda," diye srdrd yarg konumasn. "Size ait bir mektup bulduk. Anladmz kadaryla madam ile bulumay planlyordunuz." Kont omuzlarn kaldrp ellerini iki yana at. "Btn bu gizliliin anlam ne? Hepimiz erkeiz. Halden anlarz," dedi samimiyetle. "Bu ok zel bir konu, ltfen aramzda kalsn. Ad geen bayanla ilikim olduu doru." "Onunla Paris'te buluup sonra birlikte seyahat ettiinizi dnyoruz." "Aslnda dncemiz yleydi ama madamn istei zerine bu plan deitirmek zorunda kaldk. Onunla Hyeres'te buluacaktk." "Onunla ayn on drdnde, akam Gare de Lyon'da trende grmediniz mi?" "Hayr, aksine ayn gnn sabah ben zaten Nice'e geldim. Bu durumda sylediinizin gereklemi olmas zaten olanaksz."

"Hi kukusuz, tamam anlyorum." Carrege yumuak bir sesle ekledi. "Yalnz yine de her olasla karn bize ayn on drd akam ve gecesi neler yaptnz aklar mydnz?" Kont birka dakika boyunca dnd. "Monte Carlo'da Cafe de Paris'te yemek yedim. Daha sonra da Le Sporting'e gittim. Birka bin frank kazandm." Omuzlarn silkti. "Saat on sularnda da eve dndm." "Affedersiniz msy, eve nasl dndnz?" "Kendi iki kiilik arabamla." "Yannzda biri var myd?" "Hayr, kimse yoktu." "Bu sylediklerinizi dorulayacak tanklarnz var m?" "Hi kukusuz arkadalarmdan bazlar beni o gece sz konusu yerlerde grmlerdir. Yemei ise yalnz yedim." "Villanza dndnzde size kapy uanz m at?" 138 Mavi Trenin Esrar "Evin kapsn kendim, anahtarmla atm." "Ah!" diye mrldand sorgu yargc. Yeniden ann eline alp ald. Kap ald ve bir odac grnd. "Ltfen hizmeti Mason'u buraya getirir misiniz?" dedi Msy Carrege. "Peki, sayn yarg." Ada Mason ieri getirildi. "Sizden bu beye iyice bakmanz rica edeceim, matmazel! Paris'te hanmnzn kompartmanna gelen beyin bu bey olup olmadn bize elinizden geldiince sylemeye gayret etmenizi istiyoruz." Kadn uzunca bir sre kontu inceledi. Poirot adamn bu baklardan her nedense biraz huzursuz olduunu sezdi. "Gerekten bundan emin olduumu syleyemeyeceim, efendim," dedi Ada Mason sonunda. "Belki evet, belki de hayr. Onu yalnzca arkasndan grdm iin bundan emin olmam ok zor. Ama yine de sanrm o bu centilmendi." "Yine de bundan emin olduunuzu syleyemiyorsunuz, deil mi?" "Ha... hayr," diye haykrd Ada Mason isteksizce. "Ha... yr. Emin deilim." "Bu beyi daha nce hi Curzon Caddesi'nde grm mydnz?" Mason ban sallad. "Curzon Caddesi'ne gelen ziyaretilerden hibirini grmezdim," diye aklad. "Tabi yanmzda uzunca bir sre kalmad taktirde." "Pekl. imdilik bu kadar yeterli." Sorgu yargc hayal krklna urama benziyordu. "Bir dakika!" diye sze kart Poirot o anda. "Eer izin verirseniz matmazele bir ey sormak isterdim?" "Hi kukusuz, Msy Poirot, elbette." Poirot hizmetiye dnd. "Biletler nerede matmazel?" 139 Agatha Christie "Biletler mi?" "Evet, Londra Nice aras tren biletleri. Biletler kimdeydi, sizde mi yoksa hanmnzda m?" "Saygdeer hanmefendim pulman biletini almt; dier biletleri ise ben saklyordum." "Peki biletleri ne yaptnz?" "Fransa'da trene binince kondktre verdim, efendim; byle yaplmas gerektiini syledi. Yoksa vermemeli miydim?" "Yoo, yoo, bunu ok doru yapmsnz. Yalnzca bilmek istedim." Msy Caux ve sorgu yargc merakl baklarn dedektife ynelttiler. Ada Mason ksa bir ikilemin ardndan sorgu yargcnn bayla onay-lamasyla dar kt. Poirot kk bir kt parasnn stne bir eyler karalayarak Carrege'e uzatt. Komiserin kd okumasyla birlikte yz ifadesinde bir rahatlama grnd. "Evet, beyler," dedi kont kibirli bir tavrla. "Beni burada daha fazla tutmanz gerekmiyor sanrm."

"Asla! Asla!" diye Carrege uysalca yantlad. "Olayn sizinle ilgili olan ksm u an iin aklk kazand. Madamn antasnda bulduumuz mektup nedeniyle sizi de sorguya almamz gerektiini anlayla karlarsnz sanrm." Kont ayaa kalkt vestiyerden ssl bastonunu ald, hafif bir reveransn ardndan odadan kt. "te hepsi bu!" dedi Carrege. "Siz haklydnz, Msy Poirot. Kendisinden kukulanmadmz dnmesi u an iin daha doru olacak. ki adamm onu gece gndz srekli gzetleyecekler, ayn zamanda gsterdii tanklar da biraz sktracaz. Ban... hmm... delilleri pek salam grnmyor." "Olabilir," dedi Poirot dalgn bir halde. "Msy Kettering'e bu sabah buraya uramasn rica ettim," diye ekledi yarg. "Geri ona ne sormamz gerektiini bilmiyorum ama yine de aydnlatlmas gereken bir iki kukulu nokta..." Susup burnunu svazlad. 140 Mavi Trenin Esrar "Ne gibi?" diye sordu Poirot. "rnein..." Sorgu yargc ksrd. "Beraber yolculuk ettii kadnla ilgili, Matmazel Mire le! kisi farkl otellerde kalyorlar. Bu da bana... ahh-olduka tuhaf grnyor." "Bence de yle," dedi Msy Caux. "Bu ikisi sanki zellikle tedbir alm gibiler." "Doru!" dedi Carrege zafer edasyla. "Peki ama neye kar tedbir aldklarn dnyorsunuz?" "ok fazla tedbir kuku uyandryor, deil mi?" diye sordu Poirot esprili bir havada. "Precisement'^) "Bence," diye mrldand Poirot. "Msy Kettering'e soracak birka eyimiz olabilir." Sorgu yargcnn buyruu zerine Derek Kettering her zamanki kaytsz tavryla ieri girdi. "Gnaydn, msy!" dedi yarg saygyla. "Gnaydn," dedi Derek Kettering ksaca. "Beni artmsnz. Yeni bir ey mi var?" "Ltfen oturun, msy." Derek apka ve bastonunu masann stne brakarak oturdu. "Evet, neydi?" diye sordu sabrszlkla. "Aslna bakarsanz yeni bir durum yok," dedi Msy Carrege zenle. "ok ilgin!" Derek'in kaytszl sryordu. "Beni buraya bunu sylemek iin mi ardnz?" Yarg sert bir tavrla yantlad. "Tabi ki bu konuda sizi gelimelerden haberdar etmemizin yararl olacan dnyorduk, msy." "Hatta bir ilerleme kaydedilmese bile." Tamamen. 141 Agatha Christie "Bunun dnda size sormak istediimiz birka ey de vard." "Sorun." "Karnz trende grmediinizde ya da onunla konumadnzda hl srar ediyor musunuz?" "Size bunun yantn daha nce de vermitim. Evet... bunda en ufak bir kukum bile yok." "Hi kukusuz bunun iin nedenleriniz vard." Derek kaygyla baknd. "O... onun... trende... olduunu... bilmiyordum," dedi szcklerin stne teker teker basarak karsnda anlay ya da duyma yetenei zayf olan biriyle konuurcasma. "Bu sizin ifadeniz," diye mrldand Carrege. Derek alnn krtrd. "Nereye varmak istediinizi anlyorum. Ne dndm biliyor musunuz, Msy Carrege?"

"Ne dnyorsunuz, msy?" "Fransz polisinin yeteneklerinin abartldn dnyorum. Trenlerde faaliyet gsteren gasp etelerine ilikin kaytlarnz olmal. Bylesi bir train de luxe'de^ byle bir olayn olmasn aklm almyor, Fransz polisinin bu olay karsnda eli kolu bal aresiz kalmas ise, kabul edilir gibi deil." "Hi endielenmeyin, bu iin peindeyiz, msy." "Bildiim kadaryla Madam Kettering vasiyetname brakmam," diye sze kart Poirot o anda. Parmak ularn birbirine dayam, dikkatle tavana bakyordu. "Yaptn anmsamyorum," dedi Kettering. "Niin sordunuz?" "Bu durumda gerekten ufak apta bir servet saylabilecek bir mirasn vrisi oluyorsunuz," diye mrldand Poirot. "Gerekte hatr saylr kk bir servetin." O Lks tren. 142 Mavi Trenin Esrar Dedektifin gzleri halen tavana dikiliydi ama yine de Derek Kette-ring'in yzn kaplayan kzarklk gznden kamad. "Ne demek istiyorsunuz? Ayrca kim olduunuzu sorabilir miyim?" Poirot tm bu sre boyunca bacak bacak zerine atmt; ayan indirip tavandan uzaklatrd gzlerini gen adamn yzne dikti. "Adim Hercule Poirot," dedi sakin bir sesle. "Ben gerekten dnyann en byk dedektifiyim. Karnz trende grmediinizden ya da onunla konumadnzdan gerekten emin misiniz?" "Ne demek istiyorsunuz? Yoksa... yoksa... onu benim ldrdm m ima etmeye alyorsunuz?" Birden gld. "Niin heyecanlanyorum ki. Bu ok sama. Eer onu ben ldrm olsam, mcevherleri almama gerek yoktu deil mi?" "Bu doru," diyen Poirot'nun yznde hafif bir aknlk ifadesi belirdi. "Bunu dnmemitim." "Bunun adi bir soygun ve cinayet olay olduu ok ak," dedi Derek Kettering. "Zavall Ruth, her eyin nedeni o kahrolas yakutlar. Onlar yanma aldn herkese sylemi olmal. Bu yakutlar yznden daha nce de baz kiilerin ldrldn duydum." Poirot birden sandalyesinde doruldu. Gzlerinde kurnaz, yeil bir prlt belirdi, bu haliyle bakml, kurnaz bir kediyi andryordu. "Size bir sorum daha olacak, Msy Kettering," dedi. "Karnz en son ne zaman grdnz syleyebilir misiniz?" "Dneyim," diyen Derek Kettering bir sre dndkten sonra yantlad. "Sanrm... hafta kadar nceydi. Korkarm size kesin tarihi syleyemeyeceim." "Ziyan yok," dedi Poirot. "Soracak baka bir eyim yok." "Neyse," dedi Derek Kettering, kstah bir tavrla dierlerine dnd. "Baka bir ey?" 143 Agatha Christie Carrege, Poirot'ya dnerek, ne yapmalar gerektiini anlamaya alt ve dedektifin hafife ba sallamasnn ardndan kibar bir tavrla yantlad. "Hayr, Msy Kettering, hayr, sanrm sizi burada daha fazla tutmamza gerek yok. Size iyi gnler dileriz." "yi gnler!" diyen Kettering ktktan sonra kapy arkasndan kapatt. Gen adam kapdan kar kmaz Poirot eilerek merakla sordu. "Msy Kettering'e bu yakutlardan ne zaman bahsettiinizi renebilir miyim?" "Sz etmedik ki," dedi Carrege aknlkla. "Onlarn varln biz de daha dn leden sonra Msy Van Aldin'den rendik." "Evet, ama kontun mektubunda onlardan bahsediliyordu." Carrege alnm grnyordu. "Elbette ki Msy Kettering'e bu mektuptan da bahsetmedim," dedi oka uram olduunu belirten bir sesle. "Olayn u andaki durumu itibariyle bu ok byk tedbirsizlik olurdu." Poirot iyice masaya eilerek, masann stne vurdu.

"Peki onlarn varln nasl biliyor?" diye sordu yavaa. "Madamn ona bundan bahsetmi olmas olanaksz, son hafta boyunca grmemiler. Msy Van Aidin ya da sekreterinin de sylemi olmalar pek olas deil. Onlarn aralarndaki konumalarn nitelii ok farkl, bambaka konulan konuuyorlar. Gazetelerde de bu konuda bir haber kmad, yakutlardan bahsedilmedi." Ayaa kalkp apka ve bastonunu ald. "Yine de," diye mrldand kendi kendine giderken. "Bu centilmenin onlar hakknda bilgisi var. Bu ok kukulu, evet kukulu!" 144 Mavi Trenin Esrar 18. BLM Derek len Yemeinde Derek Kettering, Negresco'ya giderek, smarlad birka kadeh kokteyli bir dikite iti. Daha sonra karamsar, kederli gzlerini prl prl parlayan denizin maviliklerine dikti. Oradaki mterileri istemeden incelemeye balad. Kt giyimli, ilgi ekici hibir ynleri olmayan sradan, kasvetli, skc bir kalabalk. O gnlerde zaten enteresan bir eye rastlanmas ok enderdi. Ancak bu son saptamasn ayn anda deitirdi; gzleri birden istemeden arka plandaki masalardan birinde oturan bir kadna takld. Turuncu-siyahm olaanst bir uyumunu sergileyen giysisi dikkat ekiyor, k apkas yzn gizliyordu. Bir kokteyl daha sipari etti, yeniden denizi seyre dald ve sonra birden irkildi. ok iyi tand bir parfm kokusu burnuna geldi; ban kaldrdnda turuncusiyah giysili kadnn tam yan banda durduunu grd. Yz yze geldii anda onu tand. Bu Mirelle idi. Gen adam ok iyi tand o etkileyici, kstah glmseme -siyle szyordu. "Derek," diye mrldand. "Beni grdne sevindin, deil mi?" Kadm masann dier ynndeki baka bir sandalyeye oturdu. "Bu ne beklenmedik bir rastlant!" dedi Derek isteksizce. "Londra'dan ne zaman ayrldn?" Kadn omuzlarn silkti. "Bir iki gn nce?" 145 F:10 Agatha Christie "Ya Parthenon'dan?" "Onlara... nasl deniliyordu... istifa ettiimi, balarnn aresine bakmalarn syledim." "Sahi mi?" "Bundan pek holanmadn, deil mi Derek?" "yle olmasn m bekliyordun?" Mirelle bir sigara yakt. Birka nefes ektikten sonra yantlad. "Bu kadar abuk aklamann doru olmayaca, tedbirsizlik olaca dncesinde misin?" Derek gzlerini kadnn yzne dikti, omuzlarn silkti ve serinkanllkla yant verdi. "len yemeini burada m yiyeceksin?" "Mais o. Tabi seninle birlikte yiyeceim." "ok zgnm," dedi. "ok nemli bir randevum var." "Mon Dieu! Siz erkekler hepiniz ocuk gibisiniz!" diye bard dansz kadn heyecanla. "imdi de bana kar mark bir ocuk gibi davranyorsun, Londra'da dairemden kp gittiinden beri krgnln, ksknln devam ediyor. Ah! Mais c'est inoi!"^ ) "Sevgili yavrum," dedi Derek. "Ne dediini gerekten bilmiyorsun. Londra'da batan gemiyi ilk terk edenin fareler olduu konusunda hemfikirdik, bu konuyu daha fazla konumamza gerek yok." Kaytsz, saygsz konumasna ramen yz ifadesi zgn ve skntlyd. Mirelle birden ne doru eildi. "Beni kandramazsn," diye mrldand. "Biliyorum... senin benim iin ne yaptn ok iyi biliyorum." Derek, kadn sert baklarla szd. Kadnn szcklerindeki imal ton dikkatini ekmiti. Mirelle bayla onaylayarak devam etti. "Ah! Hi korkma, ben sr tutmasn ok iyi bilirim. Fevkaladesin! nanlmaz bir cesaret sergiledin... ama yine de, bu fikri aklna ben getir(*) Bu olacak ey deil.

146 W Mavi Trenin Esrar dim. Londra'da bazen kazalarn da olabileceini sylemitim. Tehlikede deilsin deil mi? Polis senden kukulanmyor ya?" "Ne diyorsun sen?..." "Psst." Parmanda byk bir zmrt parlayan, zeytin yeili eldivenli ince, zarif elini kaldrd. "ok haklsn, topluluk iinde byle konumamalydm. Bu konuyu artk kapatmalyz. Zaten tm sorunlarmz zld. Birlikteki yaantmz mkemmel, ah gerekten olaanst, fevkalade olacak!" Derek birden gld. Bu tatsz, kat bir glt. "Demek fareler geri dnyor, yle mi? Tabi iki milyon kmsenmeyecek bir miktar. Bunu tahmin etmeliydim." Tekrar gld. "Bu iki milyonu harcamakta bana yardmc olabilirsin, deil mi Mirelle? Bunun nasl yaplacan ok iyi biliyorsun; hatta hibir kadm bunu senden daha iyi bilemez, deil mi?" Tekrar kstaha gld. "Ht!" diye uyard Mirelle. "Sana neler olduunu anlayamyorum, Derek! uraya bak, insanlar buraya bakyorlar." "Bana m? Umurumda deil. Bana ne olduunu syleyeyim. Sen benim iin bittin, Mirelle! imde seni bitirdim. Anlyor musun? Bitti." Mirelle bunu gen adamn bekledii ekilde alglamad. Gen adam bir iki dakika boyunca szdkten sonra zarife glmsedi. "Ah, ocuka davranyorsun! fkelisin, kzgnsn, btn bunlarn nedeni de benim gereki dnmem. Her zaman sana dile getirdiimi unutmadn, deil mi?" ne doru eilerek fsldad. "Seni ok iyi tanyorum, Derek. Bak bana... bak, bu benim, Mirelle, seninle konuan sevdiin kadn, Mirelle! Bu kadn olmadan yaayamayacan, yaamn senin iin bir anlam olmayacan ok iyi biliyorsun. Seni daha nce de sevdim, imdi yzlerce defa daha fazla seveceimi greceksin. Sana olaanst gzellikte bir yaam sunacamdan emin ol... mkemmel bir yaant! Baka hi kimse Mirelle gibi olamaz." 147 Agatha Christie stekli gzlerini gen adamn yzne dikti. Onun derin bir soluk alp rahatlamas iin frsat tand. Kendi kendine mutlulukla glmsyordu. Erkekler zerindeki gcn ve vazgeilmez bysn, etkileyiciliini ok iyi biliyordu. "Konu zmlendi deil mi?" diye fsldad ve sevgiyle glmsedi. "Evet, Derek, imdi beni yemee davet ediyor musun?" "Hayr." Gen adam derin bir nefes alarak ayaa kalkt. "ok affedersin ama sana daha nce de syledim, randevum var." "Baka biriyle mi yemek yiyeceksin? Ah! Buna inanmyorum." "Kardaki bayanla yiyeceim." Derek dorudan o anda merdivenlerden yukar kan, beyazl kadnn yanna gitti. Biraz soluk solua, biraz heyecanl aceleyle konumaya girdi. "Miss Grey, izin verirseniz sizi yemee davet etmek isterdim. Anmsyorsanz sizinle Lady Tamplin'in evinde karlamtk." Katherine, gen adam birka dakika yant vermeden gri, dnceli, ancak ok eyler anlatan gzlerle szd. "ok teekkr ederim," dedi biraz sonra. "Davetinizi mutlulukla kabul ediyorum." 148 Mavi Trenin Esrar 19. BLM Beklenmeyen Bir Konuk Kont de la Roche, omelette fines herbes, entrecte Bearncise( ) ve krmz araptan oluan kahvaltsn henz bitirmiti. Peetesiyle bakml, siyah byn zarife sildikten sonra masadan kalkt. Villasnn salonundan geerken mutlulukla odann eitli yerlerine datlm objets d'art'lart ' gzden geirdi: XV. Louis'e ait enfiye kutusu, Marie Antoinette'te ait saten

ayakkablar ve kontun mise en scene'inin1 **) paras olan birka ufak antika daha. Kont gzel, asil konuklarna bunlarn aileden kalma yadigrlar olduunu anlatmaktan holanyordu. Terasa kp denizin mavisini seyre dald. Aslnda o gn hi de karsndaki muhteem manzarann keyfini karabilecek durumda deildi. O kadar urap gelitirdii plan tamamen boa gitmiti; imdi yeni batan balamas gerekiyordu. Hasr koltuuna gmlp parmaklarnn arasna sktrd sigarayla derin dncelere dald. Uak Hipolyte kahve ve seilmek zere birka ie likr getirdi. Kont ok eski, hafif iimli bir brendi seti. Uak oradan ayrlmak zereyken kont onu skntl bir yz ifadesiyle durdurdu. Hipolyte saygyla olduu yerde kalakald. Durdurulmaktan pek honut olmasa da dzgn duruu ve tavr bu honutsuzluunu gizleSebzeli omlet, bearnez soslu antrikot. Sanat eserleri. i***) Mizansen. 149 Agatha Christie meye yeterli oluyordu. Bu duruuyla bir sayg ve dikkat abidesinden farl. szd. "nmzdeki gnlerde," diye sze girdi kont. "Birtakm yabanclar^ buraya, bu eve gelmeleri mmkn olabilir. Sizle ve Marie ile yaknlk kurmaya alacaklardr. Byk olaslkla da sizlere benim hakkmda baz eyler soracaklar." "Evet, sayn kont." "Belki de geldiler bile?" "Hayr, sayn kont." "Buraya yabanc kimse gelmedi mi? Bundan emin misiniz?" "Kimse gelmedi, sayn kont." "Bu iyi," dedi kont souk kuru bir sesle. "Ama gelecekler, bundan eminim. Size sorular yneltecekler." Hipolyte efendisini anlayl bir beklentiyle szd. "Bildiiniz gibi buraya nceki sal gn geldim. Eer polis ya da baka biri size bunu sorarsa sakn bunu unutmayn. Ayn ondrd, sal gn geldim, on bei, aramba deil. Anladnz, deil mi?" "Kesinlikle, sayn kont." "Bir kadnn adnn kart her olayda ihtiyatl olmak gerekir. Sizin basiretli davranacanzdan emin olabilirim deil mi?" "Tedbirli olacamdan emin olabilirsiniz, efendim." "Ya Marie?" "Ayn ekilde. Ona kefil olabilirim." "yi yleyse," diye mrldand kont. Hipolyte gittikten sonra kont dncelere dalarak kahvesini yudumlamaya balad. Zaman zaman alnn krtryordu; bir kez ban iki yana sallad, iki kez de bayla bir eyleri onaylad. O bu dncelerine dalm halde otururken Hipolyte ikinci kez geldi. "Bir bayan geldi, msy." "Bayan m?" 150 Mavi Trenin Esrar Kont ard. Geri Villa Marina'ya bir bayann ziyarete gelmesi ender yaanan olaylardan deildi ama o anda kont kimseyi beklemedii gibi, gelen bayann kim olabilecei konusunda da en ufak fikri yoktu. Uak yardmc olmak isteiyle fsldad. "Sanrm bu sayn msynn daha nceden tand bir bayan deil." Durum kontun daha da fazla ilgisini ekti. "Onu hemen buraya getirin," diye buyurdu. Bir dakika kadar sonra turuncu-siyah giyimli olaanst klk ve gzellikte bir bayan grnd, onunla birlikte egzotik ieklerin kuvvetli kokusu terasa yayld. "Sayn Kont de la Roche?"

Kont hafife eilerek cevap verdi. "Emrinizdeyim madam." "Adm Mirelle. Belki de benden bahsedildiini duymusunuzdur." "Ah, elbette matmazel, Matmazel Mirelle'in dans sanatnn bysne kaplmam olmak mmkn m? Olaanst." Dansz kadn bu itiraflar hafif, sradan bir glmsemeyle karlad. "Byle haber vermeden, birdenbire geldiim iin zr dilerim." "Ltfen oturun, matmazel," dedi kont ve hemen bir sandalye uzatt. Kadnlara kar gsterdii genel abartl nezaket maskesinin altnda kadn dikkatle inceliyordu. Kontun kadnlar hakknda bilmedii ok az ey verdi. Ancak vahi hayvan soyuna yakn olan Mirelle tipindeki kadnlar hakknda fazla deneyimi yoktu. O ve dansz kadn bir anlamda ayr trdendi. Kont ok vnd becerilerinin Mirelle iin bir anlam olmadnn farkndayd. Paris'li stelik de sekin ve deneyimli bir Parisliydi. Ancak kont bir konunun kesinlikle farkndayd ve bunda yanlmyordu; fkeli bir kadnla kar karyayd. Kont fkeli bir kadnn her zaman sylemesi gerekenden ok daha fazlasn sylediini ve kendine hkim, deneyimli bir centilmenin bu durumdaki bir kadndan yararlanabileceini ok iyi biliyordu. "Mtevaz evimi bu ekilde onurlandrmanz benim amdan byk bir onur!" dedi. 151 Agatha Christie "Paris'te ortak tandklarmz var," diye aklad Mirelle. "Bana sizden ok bahsettiler. Ancak bugn buraya gelmemin nedeni ok farkh. Nice'e geldiimden bu yana sizinle ilgili baz eyler duydum. Farkl bir konuda, bilmem anlayabiliyor musunuz?" "Ah!" dedi kont yumuak bir tavrla. Dansz kadn glmseyerek ekledi. "Size kar ak olmak istiyorum. tenlikle sizin iyi olmanz diliyorum. Sayn kont, Nice kt dedikodularla alkalanyor. Herkes sizin o ngiliz bayann, Madam Kettering'in katili olduunuzu sylyor." "Ben mi?... Madam Kettering'in katili mi?... Ah, ok sama!" Kadnn daha fazla konumasn kkrtacak ekilde kzgnlk gstermeden, umursamaz bir tavr taknd. Kadn, "Ama evet!" diye direndi. "Durum inann aynen size sylediim gibi." "nsanlar bo konumaktan holanrlar," diye mrldand kont kaytszca. "Bu trden sulamalar ciddiye almak benim kiiliime aykr." "Anlamyorsunuz." Mirelle ne doru eildi, siyah gzleri prl prl parlyordu. "Bu sradan bir dedikodu deil. Konu polisle ilgili." "Polis mi... ah?" Kont doruldu; bu kez dikkat kesilmiti. Mirelle bir kez daha zerine basarak yineledi. "Evet, evet. Biliyor musunuz... her yerde arkadalarm var. Hatta polis mdr bile..." Cmlesini ok eyler anlatan bir omuz silkmeyle yanda kesti. Kont kibarca, "Gzel bir kadnn karsnda polisin bile dili zlr," diye mrldand. "yle, deil mi?" "Polis Madam Kettering'i sizin ldrdnz dnyor, ama yanlyor." "Tabi ki yanlyorlar," dedi kont kaytszlkla. "Bu sizin ifadeniz, ama gerei bilmiyorsunuz. Bense biliyorum." 152 Mavi Trenin Esrar Kont, ona merakl baklarla bakt. "Madam Kettering'i kimin ldrdn biliyor musunuz? Sylemek istediiniz bu mu, matmazel?" Mirelle heyecanla onaylad. "Evet." Kont ciddiyetle sordu. "Peki bu kim?" "Kendi kocas." ne doru eilip fke ve heyecaidan titreyen ksk bir sesle ekledi. "Onu kendi ei ldrd." Kont koltuuna iyice yasland. Yz maske gibiydi. "Bunu nereden bildiinizi sorabilir miyim, matmazel?" "Nereden mi biliyorum?" Mirelle bir kahkaha atarak ayaa frlad. "leyecei cinayetle daha nce vnyordu. Batmt. flas etmiti, mahvolmann eiindeydi. Onu iinde bulunduu bataktan yalnzca karsnn lm

kurtarabilirdi. Bunu bana kendisi syledi. Ayn trene bindi... ama bunu karsnn zellikle bilmemesini salad. Sorarm size... niin? Tabi ki geceleyin zerine ullanabilmek iin!" Gzlerini kapad. "Sahneyi gzmde canlandryorum." Kont hafife ksrd. "Olabilir... bu mmkn," diye mrldand. "Ama durum yleyse, matmazel, mcevherleri niin alsn?" "Mcevherleri mi?" diye sordu Mirelle i ekerek. "Mcevherleri. Ah, u yakutlar..." Gzleri buuland; gzlerinin ta derinlerinde ufak bir prlt belirdi. Kont, onu dikkat ve merakla inceliyor; deerli mcevherlerin kadnlar zerindeki byl gcne belki de yznc kez aryordu. Daha soma yksek sesle kadn gerek yaama dndrd. "Peki benden ne istiyorsunuz, matmazel?" Mirelle yeniden kendini toplayarak, konuya dnd. "ok basit. Polise gidecek ve onlara cinayeti ileyenin Msy Kettering olduunu syleyeceksiniz." 153 Agatha Christie "Peki ya bana inanmazlarsa? Benden delil gstermemi isterlerse?" Israrl baklarla kadn szyordu. Mirelle hafife glmseyerek, siyah-turuncu pelerinine sarnd. "O zaman polisi bana gnderirsiniz, sayn kont," dedi yumuak bir sesle. "stedikleri kantlar onlara ben verebilirim." Bu szlerin ardndan frtna gibi hzla arkasn dnerek kayboldu. Grevini tamamlamt. Kont hafife kalarn kaldrp uzunca sre onun arkasndan bakt. "ok fkeli, intikam peinde," diye mrldand. "Onu bu kadar hiddetlendiren ne olabilir ki? Ama kartlarn ak oynuyor. Acaba Bayan Kettering'i ldrenin kocas olduuna gerekten inanyor mu? Benim buna inanmam istedii kesin. Hatta polisin de buna inanmasn istiyor." Kendi kendine glmsedi. Polise gitmek aklnn ucundan bile gemiyordu. ok farkl olaslklar sz konusu olabilirdi; olaslklardan oluan geni bir panoramay gzlerinin nnde canlandrarak mutlulukla glmsedi. Ancak bir an sonra yz aklna gelen bir dnceyle glgelendi. Mi-relle'in sylediine gre polis ondan kukulanyordu. Bu doru olabilirdi de olmayabilirdi de. Onun gibi fkeli bir kadn iinde bulunduu ruh halinde szlerinin doruluunu fazla umursamazd. Dier yandan bu bilgilere birinci elden ulam olduu da kesindi. Bu koulda -az karamsarlkla kaslp bir izgi halini ald- her halkrda baz tedbirler almas gerekecekti. Eve girerek, Hipolyte'e yeniden yabanc birinin gelip gelmediini sordu. Uak kesinlikle byle bir durumun olmadm srarla belirtti. Kont yukar kp yatak odasnda duvarn dibinde duran yaz masasna gitti. Masay at, parmak ularyla oradaki gzlerden birinin dibindeki dmeye uzand. Gizli bir ekmece ald, burada kahverengi kda sarl kk bir paket vard. Kont paketi alp bir sre avucunun iinde tartt. Daha sonra elini kafasna gtrp yzn hafife ekiterek kafasndan 154 Mavi Trenin Esrar bir tel sa kopard. Sa dikkatle ekmecenin kenarna yerletirdi ve ekmeceyi yeniden zenle kapad. Elindeki paketle aa indi, garaja geti ve krmz iki kiilik spor arabasna bindi. On dakika sonra Monte Carlo yolundayd. Birka saat gazinoda oyalandktan sonra ehrin sokaklarnda dolat. Daha sonra yeniden arabasna binip Mentone ynnde ilerledi. O leden sonra da gri bir arabann belirli bir uzaklktan kendini izlediini fark etmiti. Ayn araba imdi yine dikkatini ekmiti. Kendi kendine glmsedi. Karsnda dimdik bir yoku vard. Kont glmseyerek gaz pedalna bast. Kontun isteklerine gre zel olarak imal edilen kk krmz arabann ondan umulmayacak kadar gl bir motoru vard. Araba ileri doru frlad. Arkasna bakarak glmsedi; gri araba takipteydi. Kk krmz araba tozlar arasnda yolda uarcasna bir hzla ilerleyip kayboldu. Bu arada hz tehlikeli bir boyuta ulamt ama kont usta bir srcyd. Artk inie gemiti, dik virajlar ve yamalar birbirini izliyordu. Sonra araba yavalad ve zerinde

Bureau de Poste'} yazan kk bir evciin nnde durdu. Kont hemen arabadan indi, bagaj kapan at, kk kahverengi paketi ald ve postaneye doru ilerledi. ki dakika sonra yeniden Mentone ynnde yola koyulmutu bile. Gri araba oraya vardnda kont oktan oradaki otelin terasnda nl ngiliz be ayn iiyordu. Daha sonra yeniden Monte Carlo'ya dnd, orada akam yemeini yedi, saat yirmi e doru yeniden evine dnd. Hipolyte onu karlamak zere dar ktnda yz ifadesinden bir eylerin ters gittii anlalyordu. "Ah! Sayn kont nihayet dndler? Sayn kont bu gn leden sonra beni aramadnz, deil mi?" Kont hayr anlamnda ban sallad. "Yine de leden soma telefon eden biri saat on bete sizinle Ni-ce'de Negresco'da bulumam istediini bildirdi." 1 ' Postane. 155 Agatha Christie W "yle mi?" Kont sordu. "Peki, siz de gittiniz mi?" "Elbette msy, ama Negresco'da kimsenin saym konttan haberi yoktu. Oraya uramadnz sylediler." "Ah!" dedi kont. "Hi kukusuz ayn saatlerde Marie de akam alveriine kmt, deil mi?" "Aynen yle, efendim." "Neyse. Bunun bir anlam yok. Bir yanllk olmal." Merdivenlerden yukar kt, bu arada kendi kendine glmsyordu. Yatak odasna girince kapy arkasndan kilitleyip dikkatle etraf gzden geirdi. Her ey normal grnyordu. eitli dolap ve ekmeceleri ap kontrol etti. Sonra ban sallad. Her eyi aynen bulduklar ekilde brakmaya byk zen gstermi olduklar kesindi, ama yine de. Ciddi bir aratrma yaplm olduu kesindi. Yaz masasna giderek gizli kolu bastrd. Gizli ekmece ald. Sa orada deildi. Yeniden ban sallad. "Fransz polisi gerekten vgye deer," diye mrldand kendi kendine. "Mkemmel. Gzlerinden hibir ey kamyor." Mavi Trenin Esrar 20. BLM Katherine Arkada Oluyor Ertesi sabah Katherine ve Lenox, Villa Marguerite'in terasnda oturuyorlard. Ya farklarna ramen aralarnda yakn bir arkadalk kurulmu gibiydi. Lenox olmasa Katherine villadaki yaama almakta byk glk ekecekti, hatta belki de dayanamayacakt. Kettering olay o gnlerin tek konusuydu. Lady Tamplin konuunun olayla dolayl ilikisinden alabildiine yararlanyordu. Katherine'in en srarl, ters yantlar, itirazlar bile Lady Tamplin'in kendini beenmilikten kaynaklanan bilgiliini etkilemiyordu. Lenox aralarndaki mesafeyi ustalkla koruyor, annesinin yaptklaryla eleniyor gibiydi. Ancak Katherine'ne de iinde bulunduu durumdan dolay iten iten acyordu. Saf, cokulu tavr snr tanmayan Chubby'nin de konuyu abartmaktaki heyecan durumu dzeltmekten ok uzakt. Herkese Katherine'i u szcklerle tantmaktan neredeyse kvan duyuyordu. "Bu Miss Grey. Mavi Tren'deki olay duydunuz mu? Olaya istemeden fazlasyla kart. Ruth Kettering ile cinayetten hemen nce birka saat sohbet etmi. Ne ansszlk deil mi?" O sabah bu trden birka konuma Katherine'ni son derece kzdrm ve sert tepki vermesine yol amt. Yalnz kaldklarnda Lenox her zamanki ar, adal konuma ekliyle Katherine'i sakinletirmeye alt. "Kullanlmaya alamadn, deil mi? Daha renecein ok ey var, Katherine." 157 Agatha Christie W "Kendimi kaybettiim iin ok zgnm. Aslnda kolay kolay soukkanllm yitirmem."

"Artk senin de kendini gstermenin zaman gelmiti. Chubby eein tekidir, ama onu ciddiye almana gerek yok, kt bir niyeti yoktur. Annem ise onun aksine insan ldrtacak kadar ileri gidebilir ama onun karsnda ne kadar sinirlenip kendini kaybetsen de onun etkileneceini dnme. Yalnzca sana o koskoca mavi gzleriyle znt iinde bakar ve umursamaz bile." Katherine kzn annesi hakknda yapt bu kmseyici, saygsz aklamalara karlk vermemeyi yeledi. Lenox ekledi. "Aslna bakarsan ben de Chubby gibi dnyorum. Bu gizemli cinayetin houma gitmediini syleyemem, ilgimi ekmedi deil, neyse, De-rek'i tanmak da bir ey." Katherine bayla onaylad. "Demek dn onunla yemek yedin?" diye konunun zerine gitti Lenox dnceli bir halde. "Ondan holanyor musun, Katherine?" Katherine birka dakika dnd. "Bilemiyorum," dedi yavaa. "ok ekici biri o." "Evet, ekici biri." "Onun holanmadn yan ne?" Katherine bu soruya dorudan yant vermek istemedi ve geitirdi. "Karsnn lmnden bahsetti. Bunun kendisi asndan olaanst bir ans olduunu inkr etmek istemediini syledi." "Bu da seni dehete drd, yle mi Katherine?" diyen Lenox biraz sustu ve neden sonra farkl, tuhaf bir ses tonuyla devam etti. "Senden holanyor o Katherine." "Bana yemekte ok ho eyler ikram etti," dedi Katherine glmseyerek. Lenox konuyu saptrmak istemediinden, "Bunu buraya geldii ilk akam fark ettim," dedi dnceli bir tavrla. "Sana bak ok farklyd 158 Mavi Trenin Esrar .aslnda onun tipi deilsin, hatta tam tersi. Neyse sanrm bu da din gibi bir ey- insan belirli bir yata penesine dyor." Marie salon penceresinden ban uzatarak seslendi. "Matmazel telefonda bekleniyorlar! Msy Hercule Poirot diye biri aryor." "Biraz daha grlt patrt! Haydi git Katherine, biraz da dedektifinle krtr." Telefon ahizesinde vurgulu, belirgin tonlamasyla Hercule Poirot'nun sesi duyuldu. "Matmazel Grey ile mi gryorum? Bon. Matmazel, size Msy Van Aldin'in, yani Madam Kettering'in babasnn bir mesajn iletmek istiyordum. Kendisi sizinle grmek istiyor; ya Villa Marguerita'da ya da otelinde, siz nasl isterseniz?" Katherine bir sre dnd. Ancak sonra Van Aidin iin Villa Mar-guerita'ya gelmenin gereksiz hatta skc olabileceini dnd. Lady Tamplin milyonerin geliini byk amata ile karlayacakt. Milyonerin dostluu kazanma frsatn karmas dnlemezdi bile. Bundan dolay Poirot'ya Nice'e gitmeyi tercih edeceini syledi. "Fevkalade, matmazel. Sizi kendi arabamla alacam. Krk be dakika sonra alsam, uygun mu?" Poirot dakikas dakikasna geldi. Katherine, onu bekliyordu. Hemen hareket ettiler. "Evet matmazel, naslsnz, tatiliniz nasl geiyor?" Dedektifin parlak gzlerine bakan Katherine'de ilk bakta edindii, onda tuhaf bir ekicilik olduu izlenimi kuvvetlendi. "Bu bizim zel roman policier'imiz deil mi?" dedi Poirot glmseyerek. "Aratrmay beraber yapacamza sz vermitim. Sz verdim mi szm daima tutarm." "ok iyisiniz," diye mrldand Katherine. "Ah! Beni martyorsunuz. Neyse, olayla ilgili son gelimeleri renmek isterdiniz, deil mi?" 159 Agatha Christie i

Katherine yeni gelimeleri renmekten mutluluk duyacan belirtti. Poirot, Kont de le Roche'un ksa bir tanmn yapt ve olayla ilgisini anlatt. "Cinayeti onun ilediini mi dnyorsunuz?" diye sordu Katherine dncelerine dalm bir halde. "Bu bir varsaym," diye yantlad Poirot. "Peki siz yle olduunu mu dnyorsunuz?" "Byle bir ey sylemedim. Ya siz matmazel, sizin dnceniz ne?" Katherine ban sallad. "Bunu nasl bilebilirim ki? Bu gibi eylerden hi anlamam, ama bence..." "Evet?" diye sordu Poirot cesaretlendirerek. "Bence... yani bana onunla ilgili olarak anlattklarnzdan sonra, kont bana cinayet ileyecek biri gibi grnmedi." "Ah! ok iyi!" diye bard Poirot. "Benim gibi dnyorsunuz, ben de ayn eyi syledim." Gen kadn srarc baklarla szd. "Syleyin bana, Bay Derek Kettering ile tantnz m?" "Evet ona Lady Tamplin'in evinde rastladm ve dn de beraber len yemei yedim." "Un mauvais sujet,,/v dedi Poirot ban sallayarak. "Ama les fem-mes( ' bundan holandnz deil mi?" Katherine'ne gz krpt. Kadn utanarak glmsedi. "O herkesin dikkatini ekebilecek trde bir adam," diye ekledi Poirot. "Hi kukusuz onu Mavi Tren'de de grmsnzdr." "Evet, ona rastladm." "Yemekli vagonda m?" "Hayr. Yemeklerde onu grmedim.Yalnzca bir kez grdm... o da karsnn kompartmanna girerken." (,) Tehlikeli bir konu. (**) Kadnlar. 160 Mavi Trenin Esrar Poirot ban sallad. "lgin bir yk," diye mrldand. "Sanrm, Lyon'da uyanp pencereden dar baktnz sylemitiniz, matmazel? Acaba tesadfen uzun boylu, siyah sal Kont de la Roche'a benzeyen birinin trenden ayrldn grm olabilir misiniz?" Katilerine ban sallad. "Hayr, sanmyorum," dedi. "Trenden yalnzca kasketli ve paltolu bir delikanl indi, ama sanrm o da trenden ayrlmad, peronda biraz dolatktan sonra yeniden trene bindi. Bir de bykl bir Fransz vard, pijamasnn stne paltosunu giymiti. Scak bir fincan kahve istedi. Sanrm bu ikisi dnda peronda yalnzca tren personeli vard." Poirot yeniden anlayla ban sallad. "Bakn, durumu ksaca aklayaym," dedi nemli bir srr aklarcas-na bir tavrla. "Kont de la Roche'un bir tan var. Aslnda tank ok tehlikeli bir ey, daima en kt, en ldrc kukular uyandrr. Ama neyse ki biz varz." Doruca Van Aldin'in dairesine ktlar. Knighton oradayd. Poirot, onu, Katherine ile tantrd. Karlkl olarak sayglarn belirttikten sonra, Knighton nezaketle, "Bay Van Aldin'e Miss Grey'in burada olduunu bildireyim," dedi. kinci bir kapdan bitiik odaya geti. Ksk tonda bir mrldanma duyuldu, daha sonra Van Aidin ieri girdi, elini uzatarak doruca Katheri-ne'e gitti ve bu arada onu dikkatli ve merakl baklarla inceledi. "Sizinle tantma sevindim, Miss Grey!" dedi ksaca. "Bana Ruth hakknda anlatacaklarnz dinlemekten mutluluk duyacam." Milyonerin soukkanl tavrlar Katherine'ni olumlu etkiledi. Gstermemeye alt gerek acsnn ne denli iddetli olduunu ok iyi du-yumsuyordu. Van Aidin, gen kadna bir sandalye uzatt. "Ltfen oturun ve anlatn." 161 F:ll Agatha Christie

Poirot ve Knighton yan odaya ekildiler, Katilerine milyonerle yalnz kald ve elinden geldiince ayrntl ve net olarak Ruth Kettering'le konutuklarn anlatt. Van Aidin konumay bandan sonuna eli gzlerinin stnde, hibir ey sylemeden anlatlanlar dinledi. Kadnn konumasn bitirmesinin ardndan sakin bir sesle, "ok teekkr ederim, yavrum," dedi. Daha sonra ikisi de sustular. Katherine o anda teselli szcklerinin yanl olacan hissetti. Milyoner konumaya baladnda ses tonu deimiti. "Size minnettar olduumu bildirmek isterim, Miss Grey. Sanrm zavall yavrum Ruth'un yaamnn son saatlerinde onun kalbindeki skntlar rahatlatmasna destek olmusunuz. Size bir ey sormak istiyorum. Msy Poirot size zavall kzmn iliki kurduu serseriden bahsetmi olmal. Size bahsettii, bulumaya gittii adam oydu. Ne dersiniz, sizinle konutuktan sonra bu fikrinden vazgemi olabilir mi?" "Bu konuda kesin bir ey syleyemeyeceim. Bir karar vermi gibi grnyordu. Konumamzn sonunda daha neeli grnyordu." "Bu alakla nerede buluaca konusunda bir fikriniz var m? Paris'te mi yoksa Hyeres'te mi?" Katherine ban sallad. "Bu konuda bir ey sylemedi." "Ah!" dedi Van Aidin dnceli bir halde. "in pf noktas da bu aslnda. Neyse zaman gerei ortaya karacaktr." Ayaa kalkarak bitiik odann kapsn at. Poirot ve Knighton yeniden ieri girdiler. Katherine milyonerin yemee kalmas nerisini geri evirdi, Knighton, onu aaya kadar geirip bekleyen arabaya binmesine yardmc oldu. Geri dndnde Poirot ve Van Aidin derin bir sohbete dalmlard. "Eer bilebilseydik..." dedi milyoner dnceli bir tavrla. "Ruth'un kararnn ne olduunu bilebilseydik? Yarm dzine olaslk var. Belki de 162 Mavi Trenin Esrar Paris'te trenden inip bana telgraf ekecekti. Belki de kontla konumak jin Gney Fransa'ya gelmeye karar vermiti. Karanlkta; tamamen el yordamyla ilerlemeye alyoruz. Hizmeti onun Paris'te garda kont ile karlanca ardn hatta endielendiini syledi. Demek oluyor ki byle bir buluma planda yoktu. Bu konuda benimle hemfikir inisiniz, Knighton?" Sekreter birden irkildi. "zr dilerim, Bay Van Aidin. Sizi duymadm." "Hayal mi kuruyorsunuz, ne oldu size?" Van Aidin sinirlendi. "Sizi hi byle grmedim. Sanrm kz sizi etkiledi." Knighton kzard. "ok ho, dikkat eken bir kz," dedi Van Aidin stne basarak. "ok da zarif ve akll. Gzlerine dikkat ettiniz mi?" "Gzlerine mi?" diye yantlad Knighton. "Bir erkein onlar fark etmemesi mmkn m?" 163 Agatha Christie 21. BLM Tenis Oynarken Aradan birka gn daha geti. Katherine yalnz yapt gezintiden dnd bir sabah Lenox'u onu beklerken buldu. "Bir hayrann arad, Katherine." "Kimi kastediyorsun?" "Yenisini... Rufus Van Aldin'in sekreteri. Onu ok etkilemi olmalsn. Bu gidile seri bir kalp kran zalim bir kadn olacaksn, Katherine. nce Derek Kettering, imdi de bu gen Knighton. Hikyenin en ho yan onu ok iyi anmsamam. Annemin burada, baheye kurdurttuu sahra hastanesindeydi. O zamanlar daha ocuktum, sekiz yalarnda filan." "Ar m yaralyd?" "Eer yanl anmsamyorsam bacandan vurulmutu, olduka kt bir yarayd. Sanrm doktorlar bu konuda bir yanl yaptlar. Yryeceini, eskisi gibi olacan sylyorlard ama buradan ayrldnda hl aks-yordu."

Lady Tamplin dar kp onlara katld. "Katherine'ne Binba Knighton'dan bahsettin mi?" diye sordu. "Yakkl nazik bir adamd. nce onu anmsayamadm -o kadar ok yaral vard ki- ama imdi her ey dn gibi gzmn nnde." "O zamanlar anmsanmaya demeyecek nemsiz biriydi," diye sze kart Lenox. "Ama imdi Amerikal bir milyonerin sekreteri olduuna gre durum ok deimi saylr." 164 Mavi Trenin Esrar "Tatlm!" diye seslendi Lady Tamplin belli belirsiz azarlayan bir ses tonuyla. Katherine merakla sordu. "Albay Knighton niin aram?" "Bugn leden sonra tenis oynamaya davet etmek istiyordu. Eer istiyorsan seni arabasyla almaya gelecek. Annemle senin adna daveti kabul ettik. Eer sen bu milyonerin sekreteriyle flrt edersen, belki benimle de milyoner arasnda bir balant kurulma ans olabilir, Katherine. Altm yalarnda filan olmal. Hi kukusuz benim gibi tatl, gen birini aryordur." "Ben de Bay Van Aldin'i ok tanmak isterdim," dedi Lady Tamplin ciddiyetle. "Onun hakknda o kadar ok ey duydum. Bat dnyasndan gelen bu kaba, sekin tipler..." Bir an iin sustu. "Fevkalade!" "Binba Knighton davet edenin Bay Van Aidin olduunu zellikle belirtti," dedi Lenox. "Hatta bunu o kadar ok yineledi ki kukulandm bile. Sen ve Knighton, ok ho bir ift olursunuz. Tanr sizi kutsasn, ocuklar." Katherine glp giysisini deitirmek zere yukar kt. Knighton len yemeinden hemen sonra geldi ve Lady Tamplin'in onunla tekrar karlamaktan mutluluk duyduunu dile getirmesini ustalkla geitirdi. Cannes yoluna koyulduklarnda Katherine'ne, "Lady Tamplin ne kadar ho olmu!" dedi. "Hangi adan, fiziksel mi yoksa davranlarnda m?" "Her iki adan da. Sanrm krk yan stndedir, ama hl dikkati ekecek kadar gzel, alml bir kadn." "Bu doru," dedi Katherine. "Bugn gelebilmenize ok sevindim," diye ekledi Knighton. "Msy Poirot da orada olacak. Ufak adam olaanst bir adam. Onu iyi tanyor musunuz, Miss Grey?" 165 Agatha Christie Katherine ban sallad. "Onunla buraya gelirken trende dedektif roman okurken tantm. Ona laf olsun diye bu tr olaylarn gerek hayatta olmadn sylemitim. Tabi o sralar kim olduunu bilmiyordum." "ok ilgin bir adam," dedi Knighton yavaa szcklerin stne basarak. "Baz olaanst iler yapm. Olaylarn temeline inip nedenlerini kefetmekte bir dhi o, stelik de olay zene kadar kimse ne dndn bilemiyor. Bir defasnda Yorkshire'da misafir olduum maliknede Lady Clanravons'un mcevherleri alnmt. nceleri olay sradan bir hrszlk gibi grnyordu ama yine de yerel polis ne yapacan bilemez haldeydi. Hercule Poirot'ya bavurmalarn, onlara yardmc olabilecek tek kiinin o olduunu nermitim ama onlar bu olayda Scotland Yard'a gvenmeyi yelediler." "Peki ya sonra?" Katherine meraklanmt. "Mcevherler asla bulunamad," dedi Knighton kuru bir sesle. "yleyse ona gerekten ok gveniyorsunuz." "Kesinlikle. Kont de la Roche gerekten dzenbazn biri. Ban birok olayda ipten kurtarmay baard ama Hercule Poirot onun asl yzn ortaya karacaktr." "Kont de la Roche," diye tekrarlad Katherine dalgnlkla. "Gerekten bu olayda onun sulu olduuna inanyor musunuz?" "Tabi." Knighton kadn aknlk.iinde szd. "Siz inanmyor musunuz?" "Yoo hayr..." dedi Katherine telala. "Yani demek istiyorum ki ya bu trende olan sradan bir gasp olay ise?" "Tabi yle de olabilir. Ama bana yle geliyor ki Kont de la Roche bu tabloya tam olarak oturuyor." "Ama kendini temize karan tan var."

"Ah, tanklar!" Knighton gld; bu gen bir insann neeli, temiz glyd. 166 Mavi Trenin Esrar "Dedektif romanlar okumaktan holandnz sylediniz, Miss Grey. Gvenilir kantlar olanlarn aslnda en fazla kukulanlacak kiiler olduunu okumusunuzdur." Gerek yaamda da durumun byle olduunu mu sylemek istiyorsunuz?" diye sordu Katherine glmseyerek. "Niin olmasn? Kurgu romanlar gerek yaama dayanr." "Ama okuyucuya ssleyip psleyip sunulur." "Belki. Her neyse eer ben sulu olsaydm Hercule Poirot'nun ayaklarmn altnda dolamasndan holanmazdm." "Ben de," diyen Katherine gld. Tenis kulbne ulatklarnda onlar Poirot karlad. Scak bir gn olduu iin beyaz keten bir elbise giymi, yakasna da bir kamelya takmt." "Bonjour, matmazel!" dedi. "Bu halimle tam bir ngiliz gibi grnyorum, deil mi?" "ok ksnz," dedi Katherine nezaketle. "Benimle eleniyorsunuz," dedi Poirot neeyle. "Ziyan yok. Son glen daima baba Poirot olur." "Bay Van Aidin nerede?" diye sordu Knighton. "Onunla korttaki oturma yerlerinde buluacaz. Gerei sylemek gerekirse dostum, benden pek memnun deil. Bu Amerikallar... sknet, dinlenmek nedir bilmiyorlar. Msy Van Aidin sulu avnda Nice sokaklarnda koutursam, her keyi aratrsam ok mutlu olacak." "Aslnda bu hi de fena bir dnce deil." Knighton patronuyla ayn fikirde olduunu belirtti. "Yanlyorsunuz," dedi Poirot. "Bu gibi ilerde enerjiye deil, incelie, ustala gerek vardr. Tenis kulbnde birok insana rastlayabilirsiniz. Bu ok nemli. Ah, bakn Bay Kettering de burada." Derek dorudan onlara doru geliyordu. Yorgun ve sinirli grnyordu. Onu huzursuz eden bir eyler olmu gibiydi. Knighton'la ok souk bir ekilde selamlatlar. Yalnzca Poirot ortamdaki tatszln bilin167 Agatha Christie cinde deilmiesine nee iinde evresindekileri rahatlatacak ekilde konumay srdryordu. Herkese kk komplimanlar yapyordu. "O kadar iyi Franszca konuuyorsunuz ki Bay Kettering, inanlr gibj deil," dedi. "Bilmeyen rahatlkla sizin Fransz olduunuzu dnebilir. Bir ngiliz iin ok ender rastlanr bir nitelik." "Bunu ben de isterdim," dedi Katherine. "Ama maalesef ben Fran-szcay berbat bir ngiliz aksan ie konuuyorum." Yerlerine gidip oturdular. Hemen ardndan Knighton patronunun kortun kar tarafndan el iaretiyle onu yanma ardn fark edince, hemen onun yanna gitti. "Bu gen adam houma gidiyor," dedi Poirot aceleyle uzaklaan sekreterin arkasndan neeyle glmseyerek. "Ya sizin, matmazel?" "Onun ok ho bir insan olduunu dnyorum." "Ya siz, Bay Kettering?" Kstah bir yant Derek'in dilinin ucuna kadar geldiyse de ufak tefek Belikalnn gzlerini krptrmasnn yapt alarm etkisiyle kendini tuttu. zenle, szlerini tartarak konutu. "Knighton ok iyi bir arkada." Katherine bir an iin Poirot'nun hayal krklna urad duygusuna kapld. "stelik sizin de byk bir hayrannz Msy Poirot," dedikten sonra Knighton'un yol boyunca anlattklarndan bahsetti. Ksa boylu adamn anlatlanlardan bir ku gibi gsnn kabarp kibirlenmesini ve bu arada kimsenin kanmad bir alakgnlllk sergilemeye almasn izlemek Katherine'in ok houna gitti. "Bu arada aklma bir ey geldi de," diye sze kart dedektif birdenbire. "Sizinle ile ilgili bir konuyu grmem gerekiyordu. Trende bu zavall bayanla konutuunuz srada sanrm sigara tabakanz drmsnz."

Katherine armt. 168 I Mavi Trenin Esrar "Hi sanmyorum," diye kekeledi. Poirot cebinden zerinde altn renkli bir K harfi bulunan, yumuak mavi deriden bir sigara tabakas kard. "Katherine tabakay grnce, ban sallayarak, "Hayr, bu benim deil," dedi. "Ah, madam, gerekten binlerce kez zr dilerim. Bu hi kukusuz madamn kendine aitti. K harfi tabi ki Kettering adn temsil ediyor. El antasnda baka bir sigara tabakas daha bulunduu iin bu yanlgya dtk, iki sigara tabakasn ayn anda tamas bize tuhaf geldi de. Birden Derek'e dnd. "Sanrm siz bu tabakann einize ait olup olmadn biliyorsunuzdur." Derek bir anlk aknlktan sonra, hafiften kekeleyerek yant verdi. "Ben... ben bilemiyorum. Ama olabilir de." "Sizin olamaz deil mi?" "Kesinlikle deil. Eer benim olsayd karmn yannda bulunmas olanakszd." Poirot, adam normalden daha ocuksu ve nahif baklarla szd. "Onu karnzn kompartmanna girdiiniz srada kaybetmi olabileceinizi dnmtm," dedi saf bir ifadeyle. "Orada hi bulunmadm. Bunu polise de onlarca defa syledim." "Tekrar binlerce defa zr dilerim," dedi Poirot yzn iyice ekiterek. "Bu matmazel sizin kompartmana girdiinizi grdn sylemiti de." Dncelere dalm bir halde bir an iin sustu. Katherine Derek'e bakt. Adamn yz bembeyaz olmutu, acaba yanlm olabilir miyim, diye dnyordu Katherine. Derek'in gl ok doal ve iten grnyordu. "Yanlm olmalsnz, Miss Grey!" dedi rahata. "Polisin sylediklerinden anladm kadaryla sanrm karmn kompartman benimkinden bir ya da iki kap ilerideymi. O sralar bunu bilmiyordum tabi. Sanrm 169 Agatha Christie benim kendi kompartmanma girdiimi grp yanldnz." Van Aidin ve Knighton'un geldiklerini grnce hzla ayaa kalkt. "Artk buradan ayrlmam gerekiyor," dedi glmseyerek. "u anda ne pahasna olursa olsun kaynpederime katlanamam." Van Aidin, Katherine'ni hafife selamlad. Morali bozuk gibiydi. "Sanrm siz tenis ma seyretmekten holanyorsunuz, Msy Po-irot," dedi. "Evet, bundan holanyorum," diye yantlad dedektif kaytszca. "yi ki Fransa'dasnz." Van Aidin szlerini srdrd. "Birleik Dev-letler'de bizler kendimize ok daha az deer veririz. daima elencenin nnde gelir." Poirot bu szlerden kesinlikle alnmad; fkeli milyoneri yumuak ve gven verici baklarla szd. "Ltfen sinirlenmeyin," dedi samimiyetle. "Herkesin kendine gre bir yntemi vardr. Ben ahsen daima i ile elenceyi birbirine harmanlayarak almay ok doru ve rahatlatc bir fikir olarak dnrm." Dier iki kiiyi yan baklarla szd. kili derin bir sohbete dalm grnyorlard. Poirot memnuniyetle ban salladktan sonra milyonere doru eilip ksk ve bouk bir sesle aklad. "Buraya elenme amal olarak gelmedim; Msy Van Aidin. Karda oturan yal, iriyar adam gryor musunuz... hani u soluk benizli, gr sakall olan?" "O da kim?" "Bay Papopolous," diye yantlad Poirot. "Bir Yunanl, yle mi?" "Aynen yle. Yunanl! Dnyaca nl bir antikac. Paris'te kk bir dkkn var, ancak polis onun baka iler de yaptndan kukulanyor." "Ne gibi?" "Hrszlk mallarnn, zellikle de mcevherlerin satna; aklanmasna yardmc olduundan. Deerli mcevherlerin yeniden talanmas ve 170 Mavi Trenin Esrar

ilenmesi konusunda onun bilmedii bir ey olamaz. Avrupa sosyetesinin en st tabakas ve yeralt dnyasnn en alt, en pis tabakasyla i yapmaktan ekinmez." Van Aidin Poirot'yu giderek artan bir dikkatle izlemeye balad. "Peki yleyse?" diye sordu tamamen yeni, farkl bir ses tonuyla. "Bence bu ok tuhaf!" diye mrldand Poirot. "ok tuhaf! Kendi kendime soruyorum... Ben Hercule Poirot." Dramatik bir ekilde gsne vurdu. "Bay Papopolous niin birden Nice'e gelmi olabilir?" diye. Van Aidin ok etkilenmiti. Ksa bir sre iin de olsa Poirot'dan kukulanm, ufak tefek adamn artk mesleiyle olan ilgisinin tamamen gemite kaldn, yaptklarnn yalnzca pozdan te gitmediini dnmt. Ancak imdi duyduklaryla balangtaki hayranl anbean geri dnyordu. Dedektifin gzlerinin iine bakt. "Sizden zr dilemeliyim, Msy Poirot." Poirot bu zr nemsiz bir ey olduunu belirten bir yz ifadesiyle geitirdi. "Puf," diye bir ses kard. "Bunun u anda hi nemi yok. imdi beni iyi dinleyin, Msy Van Aidin, sizin iin yeni haberlerim var." Milyoner kulak kesildi, ilgisi tam anlamyla uyanmt. Poirot honutlukla ban sallad. "Aynen sylediim gibi. Bu sizi ilgilendirecek. Bildiiniz gibi Msy Van Aidin, Kont de la Roche sorgu yargcnda ifade verdii gnden bu yana polis tarafndan sk bir gzetim altnda tutuluyor. Sorguya alndnn hemen ertesi gn o evde yokken polis Villa Marina da arama yapt." "Evet?" diye sordu Van Aidin. "Bir ey bulundu mu bari? Bahse girerim bulunamamtr." Poirot hafif bir reverans yapt. "ngrnzde yanlmyorsunuz, Msy Van Aidin. Onun sulanabilecei bir ey bulunamad. Zaten bulunmas da beklenmiyordu. Kont de la Roche, nasl denir, ey, dnk ocuk deil. Deneyimli, tilki kadar kurnaz bir centilmen o." 171 "Evet, sonra," diye homurdand Van Aidin. "Tabi ki kontun gizlemek isteyecei bir kant olmamas da mmknd. Bu olasl ihtimal d brakamazdk. Ama eer gizleyecek bir eyi varsa... bunu nerede gizlemi olabilirdi? Evinde olamazd... polis evi didik didik arad. Ceplerinde de olamazd, her an iin gzaltna alnabileceinin bilincindeydi. Bu durumda tek olaslk vard... arabas! Dediim gibi srekli izleniyordu. Monte Carlo'ya ve daha sonra da Menton'a kadar izlendi. Arabas ok gl, izleyenleri hzyla atlatmay ve yaklak bir eyrek saat kadar gzden kaybolmay baard." "Peki bu ksa srede yol kenarnda bir yere bir eyler sakladn m dnyorsunuz?" diye sordu Van Aidin artan bir heyecanla. "Yol kenarna m? Hayr. a n 'estpas pratique. "^ Ama beni atlatamad. Bakn, dinleyin; M. Carrege'e ufak bir neride bulundum. Kendisi byk nezaket gsterip nerimi kabul etti. evredeki tm postanelere Kont de la Roche'u grdn anmsayan biri olup olmadn aratrd. Biliyor musunuz msy, bir eyi saklamann en iyi yolu onu postayla gndermektir." "Peki ya sonra?" Van Aldin'in yz merak ve heyecanla parlyordu. "Ve - voil!" Dramatik bir reveransla Poirot cebinden ba zlm, tekrar beceriksizce paketlenmi kk kahverengi kda sanl paketi kard. "Sz konusu eyrek saatte centilmenimiz bu paketi postaya vermi." "Hangi adrese gnderilmi?" diye sordu milyoner sert bir sesle. Poirot ban sallad. "Bundan bir eyler renmemiz mmkn olabilirdi tabi ama maalesef. Paket Paris'te isme gelen mektup ve paketlerin iadesi istenilene kadar ufak bir cret karlnda sakland kk bir gazeteci dkknna gnderilmiti." Van Aidin sabrszlanmt. () Bu pratik deil. 172 Mavi Trenin Esrar "Peki ama bu paketin iinde ne var?" Poirot paket kdn karnca ortaya kk, kp eklinde bir karton kutu kt. Etrafa baknd.

"u an ok uygun," dedi memnuniyetle. "Herkes tenis mama dalm durumda. Bakabilirsiniz, msy!" Kutunun kapan bir an iin aralad. Milyoner aknlk iinde haykrd. Yz kire kadar bembeyaz kesildi. "Aman Tanrm," diye mrldand. "Yakutlar." Bir dakika kadar donup kalakald. Poirot kutuyu yeniden cebine sokup neeyle etrafa baknd. Neden sonra milyoner aknlndan ayld, Poirot'ya doru eilip dedektifin elini ylesine bir gle skt ki ufak adam acyla inledi. "ok byksnz!" dedi Van Aidin. "Olaanst. Sz verdiinizi gerekletiriyorsunuz, Msy Poirot. Siz bir tanesiniz, en iyisiniz!" "Bu bir ey deil," dedi Poirot alakgnlllkle. "Dzen, yntem ve sonuca varabilmek. Hepsi bu. Daha fazlasna gerek yok." Van Aidin heyecan iinde sordu. "Kont de la Roche tutukland, deil mi?" "Hayr," diye yantlad Poirot. Van Aldin'in yznde olaanst bir aknlk ifadesi belirdi. "Peki ama niin? Hl ne bekliyorlar?" "Kontun tanklar hl geerli." "Ama bu samalk." "Evet, bence de yle, ama maalesef bunun samalk olduunu da kantlamamz gerekiyor." ' "Ve bu arada herif parmaklarmzn arasndan kayp gidecek." Poirot hzla kafasn sallad. "Hayr," dedi. "Bunu yapmayacaktr. Kontun vazgeemeyecei tek ey toplumdaki saygn yeri. Ne olursa olsun olduu yerde kalp yzszln, pikinliini srdrecektir." 173 Agatha Christie Van Aidin halen honut deildi. "Ama benim grme gre..." Poirot elini kaldrd. "Bir dakika msy. Kk bir fikrim var. nsanlarn ou birok kez Poirot'nun kk fikirleriyle alay etmi ve yanldklanm anlamlardr." "Evet," dedi Van Aidin. "Aklayn. Bu fikir ne?" Poirot ksa bir sre sustu. Sonra szcklerin stne basa basa konutu. "Yarn sabah on birde sizi otelinizde ziyaret edeceim. O zamana kadar ltfen kimseye hibir ey sylemeyin." 174 Mavi Trenin Esrar 22. BLM Bay Papopolous Kahvalt Ediyor Bay Papopolous kahvalt ediyordu. Karsnda da kz Zia oturuyordu. Salon kaps alnd. eri giren uak Bay Papopolous'a bir kartvizit getirdi. Papopolous kart uzun uzun inceledikten sonra kalarn kaldrp kzna uzatt. "Aha!" dedi derin dncelere dalm bir halde sol kulan karken. "Hercule Poirot. Bilmem ki..." Baba kz baktlar. "Dn onunla tenis manda karlatk. Zia bu hi houma gitmiyor." "Sana bir defasnda ok yardmc olmutu," diye anmsatt kz. "Bu doru." Papopolous kzn onaylayarak glmsedi. "Hem zaten artk aktif almay brakp emekliye ekildiini duydum." Bu konumalar ikisi arama ana dillerinde gemiti. Bay Papopolous uaa dnerek, Franszca olarak, "Fates moner ce monsieur, "'' dedi. Birka dakika sonra Hercule Poirot ieri girdi. ok kt. Bastonunu nee iinde sallyordu. "Sevgili Bay Papopolous." , Msyy ieri al. 175 Agatha Christie "Sevgili Msy Poirot." "Ve Matmazel Zia." Poirot nezaketle eildi. "Sizce bir sakncas yoksa kahvaltmz bitirebilir miyiz?" diyen Papo-polous ikinci bir fincan kahve doldurdu. "Ziyaretiniz... yani... biraz erken ve beklenmedik oldu da." "Skandal denecek kadar erken. Ama bilmelisiniz ki ok acelem var." "Ah!" diye mrldand Papopolous. "Buraya i nedeniyle mi geldiniz?" "Hem de ok ciddi bir

i. Konu Madam Kettering cinayeti." "Bir dakika ltfen!" Bay Papopolous masum baklarn tavana dikerek dnd. "Bu Mavi Tren'de len bayan deil mi? Gazetede okumutum ama cinayet olduu belirtilmiyordu." "Aratrmann sal asndan konunun imdilik gizlenmesinin daha uygun olaca dnld." Tccar adam ksa bir aradan sonra nezaketle sordu. "Size nasl yardmc olabilirim, Msy Poirot?" "Voil," dedi Poirot. "Konuya gelelim." Cebinden Cannes'te gsterdii kutuyu karp at ve yakutlar alarak'Papopolous'un masasnn stne brakt. Poirot dikkatle incelemesine ramen yal adamn yznde tek bir adalenin bile kprdamadn grd. Papopolous mcevherleri alp isteksizce inceledi ve sonra gzlerini dedektife yneltti. "Muhteem, deil mi?" diye sordu Poirot. "Fevkalade," dedi Papopolous. "Sizce deerleri ne kadardr?" Yunanlnn yznde baz kaslar seirmeye balad. "Size bunu sylememi gerekten istiyor musunuz, Msy Poirot?" "ok kurnazsnz, Bay Papopolous. Hayr bu gerekli deil. rnein be yz bin dolar etmez, deil mi?" 176 Mavi Trenin Esrar Papopolous gld, Poirot da glmeye katld. "mitasyon olarak," dedi Papopolous Poirot'ya talan geri verirken. "Biraz nce de belirttiim gibi fevkalade olduklarn syleyebilirim. Eer sizce bir sakncas yoksa bunlar nereden bulduunuzu sorabilir miyim?" "Asla. Sizin gibi eski bir dosta bunu sylemenin nasl bir sakncas olabilir ki. Bunlar Kont de la Rochc'un elindeki talar." Bay Papopolous'un kalar anlaml ekilde atld. "Gerekten mi?" diye mrldand. Poirot hafife eilerek olabilecek en samimi ve nahif yz ifadesini taknp yant verdi. "Bay Papopolous, kartlar ak oynamak istiyorum. Bu mcevherlerin asllar Madam Kettering'in Mavi Tren'deki kompartmanndan alnd. Size bir eyi zellikle belirtmek isterim: Bu mcevherlerin orijinallerini ele geirmek beni ilgilendirmiyor; Bu polisin ii. Polis iin deil, Msy Van Aidin iin alyorum. Madam Kettering'i ldren adam bulmak istiyorum. Bu talarla katilin izini bulmama yardmc olacaklar oranda ilgileniyorum. Anlyorsunuz, deil mi?" Son iki szc zellikle stlerine basa basa syledi. Papopolous sakin, yz ifadesinde en ufak bir deiiklik olmadan konutu. "Devam edin." "Bu talarn orijinallerinin Nice'de el deitireceini... ya da oktan deitirmi olduklarn dnyorum." "Ah!" diye mrldand Bay Papopolous. Dnceli bir halde kahvesini yudumlad, her zamankinden daha asil ve saygdeer grnyordu. "Kendi kendime dedim ki," diye ekledi Poirot zorlama bir neeyle. "Bu ne byk ans! Eski dostum, Bay Papopolous da Nice'de. Bana yardmc olacaktr." 177 F:12 Agatha Christie Papopolous souk bir tavrla sordu. "Size nasl yardmc olabileceimi dnyorsunuz?" "Dndm de, Bay Papopolous olsa olsa i nedeniyle Nice'dedir." "Pek saylmaz. Salk nedeniyle buradaym. Doktorumun nerisiyle." Kesik kesik ksrd. "Bunu duyduuma zldm," dedi Poirot itenlikle. "Neyse devam edeyim. Bir Rus Grand Dk Bir Avusturya Aridesi ya da talyan Prensesi aile mcevherlerini elden karmak istese... kime gidebilir? Bay Papopolous'a deil mi? Bu tr ilemler yapmaktaki ustal, stn sr saklama yetenei nedeniyle n dnyaya yaylm olan birine, Bay Papopolous'a." Dieri honutlukla ban edi. "Beni martyorsunuz." "Sr saklayabilmek ok nemlidir," diyerek fikrini belirten Poirot, kendisiyle ayn dnceyi paylaan Yunanlnn yznde beliren kaamak bir glmseme de grd.

ki adamn baklar karlat. Daha sonra Poirot her szcn, zellikle, dikkatle seerek konumasn srdrd. "Bu dncelerle u sonuca vardm: Eer bu talar Nice'de el dei-tirdilerse, Bay Papopolous'un bundan kesinlikle haberi vardr. Deerli talar dnyasnda olup biten her eyin haberi ona ular." "Ah!" diyen Papopolous bir croissant!' ald. "Bakn polisin bu konuyla hibir ilgisi yok. Bu tamamen zel bir konu." "Duyduum baz eyler var," dedi Papopolous ekinerek. "rnein?" "Bunlar size anlatmam iin bir neden var m?" (' Kurvason. 178 Mavi Trenin Esrar "Evet," dedi Poirot. "Sanrm bir neden var. ok iyi anmsayacaksnz, Bay Papopolous, on yedi yl nce, ok nemli, saygn birinin gvende olmas iin size emanet ettii, ok deerli bir mcevher tek sorumlusu siz olmanza ramen anlalmaz biimde ortadan kaybolmutu. Eer bir ngiliz deyimiyle sylemek gerekirse gerekten banz dertteydi." Sevecen bir bakla masadaki gen kz szd. Kz tabak ve fincann yana itmi, dirseklerini masaya dayam, enesini avularnn arasna alm oturuyordu. Poirot bir gz kzda szlerine devam etti. "O sralar Paris'teydim. Beni artmtmz. Kendinizi bana emanet etmitiniz. Bu deerli mcevheri bulduum taktirde mr boyu bana minnettar olacanz sylyordunuz. Eh bien! O mcevheri size getirmitim." Bay Papopolous derin bir i ekmeden sonra mrldand. "Yaammdaki en skntl anlard onlar." "On yedi yl uzun bir zaman," dedi Poirot. "Ancak sizin halknzn hibir eyi asla unutmadn sylemeye hakkm var sanrm." "Bir Yunanlnn m?" diye sordu Papopolous alayl bir glmsemeyle. "Yunanllar kastetmedim." Ksa bir sessizlikten sonra yal adam gururla ayaa kalkt. "ok haklsnz, Msy Poirot," dedi sakin bir tonda. "Ben Yahudi-yim. Dediiniz gibi bizim halkmz hibir eyi unutmaz." "Bana yardm edeceksiniz, deil mi?" "Konu bu mcevherler olunca korkarm yapabileceim bir ey yok." Yal adam szckleri aynen bir an nce Poirot'nun yapt gibi zenle seiyordu. "Bilmiyorum. Hibir ey duymadm. Ama belki sizin iin bir ey yapabilirim... tabi eer at yarlaryla ilgileniyorsanz." 179 Agatha Christie "Baz koullarda ilgilendiimi syleyebilirim," diyen Poirot, sakin baklarla yal adam szyordu. "u sralar Longchamps'ta koan, sanrm dikkate deer bir at var. Kesin bir ey syleyemem, bu sylenti o kadar ok az deitirdi ki, ama sanrm dikkate almaya deer." Bir an susarak Poirot'ya bakt, karsndakinin onu gerekten anladn belirlemek ister gibiydi. "Sizi ok iyi anlyorum," diyen Poirot ban eerek onaylad. "Atn ad," diye ekleyen Papopolous, koltuunda iyice arkaya yasland, parmak ularn birbirine dayad. "Marquis. Sanrm bu bir ngiliz at, ama emin de deilim. Sen ne dersin, Zia?" "Sanrm evet," dedi kz. Poirot hemen ayaa kalkt. "Teekkrler msy," dedi. "At yarlarna ilikin, ngilizlerin dedii gibi, bir tiyo almak muhteem bir ey. Au revoir, bayan, teekkrler!" Poirot masann banda oturan kza dnd. "Au revoir. Matmazel Zia. Kendimi sizi henz dn Paris'te grm gibi hissettim. Halbuki aradan en fazla iki yl geti." "On altyla otuz ok farkl yalar," dedi Zia melankolik bir tavr iinde.

"Sz konusu olan sizseniz, hayr," dedi Poirot nezaketle. "Babanzla birlikte sizi nmzdeki akamlardan birinde yemee davet etmek isterdim." "Bu bizim iin bir onur olur," diye yantlad Zia. "yle ise bunu hemen organize etmeliyiz," diyen Poirot glmsedi. "Neyse -je me sauve. "('> Poirot yoldan aa yrrken slk alarken, nee iinde bastonunu sallyordu, hatta bir iki kez kendi kendine gld bile. lk olarak nnden <*) Ben kayorum. 180 Mavi Trenin Esrar getii ilk postaneye girip telgraf ekti. Kelimeleri dzenlemesi biraz za-n:an ald; telgrafn ifreli ekilmesi gerekiyordu. Bunun iin biraz hafza-sjn zorlad. Telgrafta kaybolan bir kravat inesinden sz ediliyordu. Scotland Yard'dan Mfetti Japp'a gnderilmiti. ifresi zlm olarak ise sylenenler ok ak ve netti: "Marquis takma adn kullanan bir adamla ilgili olarak tm bilinenleri bana telgrafla bildirin." 181 Agatha Christie 23. BLM Yeni Bir Varsaym Poirjt, Van Aldin'in oteline vardnda saat tam on birdi. Milyoner odasnda yalnzd. "ok dakiksiniz, Msy Poirot," dedi dedektifi karlamak zere glmseyerek yerinden dorulurken. "Daima dakikimdir," dedi Poirot gururla. "Kusursuzluk, buna her zaman zen gsteririm. Dzen ve yntem olmazsa..." Sustu. "Sanrm btn bunlardan size daha nce de bahsetmitim. Neyse ziyaretimin nedenine gelelim." "u kk fikriniz?" "Evet, kk fikrim," diyerek Poirot glmsedi. "Her eyden nce u oda hizmetisiyle tekrar konumak isterdim. Ada Mason! Kendisi burada m?" "Evet. Burada." "Ah!" Van Aidin merak iinde dedektifi szyordu. Zili almasnn ardndan, birka dakika iinde hizmeti odaya girdi. Poirot, onu bu snf insanlar zerinde hibir zaman etkisiz kalmayan olaan bir nezaketle selamlad. "yi gnler, matmazel," dedi neeyle. "Eer msy iin bir sakncas yoksa ltfen oturun." 182 Mavi Trenin Esrar Van Aidin mrldand. "Evet, evet oturun." ekingenlikle, "Teekkrler, efendim," diyen Mason oradaki sandalyelerden birinin ucuna iliti. Her zamankinden daha skntl ve ezik grnyordu. "Buraya zellikle size birka soru daha sormak iin geldim," diye sze balad Poirot. "Bu konunun temeline inmek zorundayz. Tekrar u trendeki adama dnelim. Size Kont de la Roche'u gsterdiler. Sz konusu adamn o olabileceini, ancak bundan emin olmadnz sylediniz." "Size daha nce de belirttiim gibi adamn yzn grmedim. Durumu bu denli gletiren de bu." Poirot glmseyerek bayla onaylad. "ok doru. Anlyorum. Bu zorluu ok iyi biliyorum. Neyse matmazel, iki aydr Madam Kettering'in hizmetinde altnz sylediniz. Bu sre iinde hanmnzn kocasn ka kez grdnz?" Mason birka dakika dndkten sonra yantlad. "Yalnzca iki kez, efendim." "Peki yakndan m yoksa uzaktan m?" "Bir kez Curzon Caddesi'ndeki eve gelmiti. Yukardaydm, trabzanlardan aa baktmda onu merdiven eiindeki antrede grdm. Merak ediyordum da; yani anlyorsunuz deil mi, durumun tuhafl nedeniyle." Mason kesik bir ksrkle konumasna ara verdi. "Peki ya ikincisi?"

"Annie ile, dier hizmetilerden biri, parka gitmitik, bana yabanc bir hanmla dolaan beyefendiyi gsterdi." Poirot yeniden ban sallayarak onaylad. "imdi beni iyi dinleyin, Mason, hanmnzn Gare de Lyon'da kompartmannda konutuunu grdnz adamn... hanmnzn saygdeer ei olmadn nasl bilebiliyorsunuz?" 183 Agatha Christie "Bay Kettering mi, efendim? Hi sanmyorum." "Ama emin deilsiniz, deil mi?" diye diretti Poirot. "Ah... aslna bakarsanz bunu hi dnmedim." Bu dnce Mason'u grlr ekilde heyecanlandrmt. "Ama beyinizin de trende olduunu duydunuz deil mi? Koridor boyunca gelen adamn o olmas ok doal olmaz myd?" "Ama saygdeer hanmmn konutuu adam dardan gelmi olmalyd. zerinde paltosu ve apkas vard." "ok haklsnz, matmazel, ancak sizden bir an dnmenizi isteyeceim. Tren Gare de Lyon'a henz girmiti. Yolculardan birou bacaklarn biraz hareket ettirmek, hava almak zere perona inmilerdi. Hanmnz da ayn ekilde davranmak isteyip krkn giymiti, deil mi?" "Evet, efendim," diye onaylad Mason. "Beyiniz de ayn ekilde davranm olabilir. Tren scakt, ama peron souktu. Paltosunu ve apkasn giyip peronda dolamaya km, aydnlk kompartmanlara bakarken birden Madam Kettering'i grm olabilir. O zamana kadar elbette karsnn da trende olduunu bilmiyordur. Hemen trene binip kompartmana gelmitir. Hanmnzn onu grnce aknlktan bir lk atm olmas ok doal, elbette ki ara kapy kapayp ok zel olan konumalarnn duyulmamasn salamak isteyecekti." Sandalyesinin arkasna yaslanp szlerinin hizmeti zerindeki etkisini adm adm izledi. Hi kimse Mason'un ait olduu snfa dahil insanlarn aceleye getirilmemden gerektiini Hercule Poirot kadar bilemezdi. Ona kafasndaki sabit dncelerden kurtulmas iin zaman tanmak gerekiyordu. dakika sren bir sessizliin ardndan hizmeti konumaya balad. "Evet, efendim, byle de olmu olabilir. Ama bu daha nce hi aklma gelmedi. Bay Kettering de uzun boylu ve esmer, stelik ayn yapda biri. Palto ve apkay grnce bunun dardan gelen biri olmas gerektii184 Mavi Trenin Esrar ni dndm. Evet, haklsnz, grdm saygdeer beyefendi de olabilir. Ancak bundan da emin deilim, o da olabilir dieri de, kesin bir ey syleyemem." "Teekkrler matmazel, hepsi bu kadar, size daha fazla ihtiyacm yok. Ah, bir ey daha!" Daha nce Katherine'e gsterdii sigara tabakas- . m cebinden kard. "Bu tabaka madama m ait?" "Hayr, efendim, saygdeer bayann deil... yani..." Birden dehet iinde etrafa bakmaya balad. Kafasnda bir fikir ekillenmeye balyor olmalyd. "Evet, neydi?" diye sordu Poirot cesaretlendirerek. "Yani dndm de... emin deilim ama... hanmefendi belki de saygdeer beyefendiye armaan etmek iin bunu satn alm olabilir." "Ah!" dedi Poirot, kadnn stne daha fazla gitmeyerek. "Tabi verip vermediini bilmiyorum." "Doru!" dedi Poirot. "ok doru. Sanrm hepsi bu kadar matmazel. Size iyi gnler dilerim." Ada Mason sessizce odadan ayrld. kt kapy yavaa kapad. Poirot, Van Aldin'e hafife glmseyerek bakt. Milyoner altst olmu gibiydi. "Yani siz... siz cinayeti ileyenin Derek olduunu mu dnyorsunuz?" diye sordu. "Ama imdiye dek tm deliller farkl bir kiiyi iaret ediyordu. Kont mcevherlerle sust yakalanm saylmaz m?" "Hayr." "Nasl yani? Ama bana dediniz ki..." "Ne dedim?"

"Mcevherlerin nasl bulunduunu anlattnz ya. Hatta onlar ban: gsterdiniz bile." "Hayr." 185 Agatha Christie Van Aidin aknlk iindeydi. "Bana gstermediinizi mi iddia ediyorsunuz?" "Evet." "Dn tenis manda gstermediniz mi?" "Hayr." "Aklnz m kardnz Poirot? Yoksa ben mi deliriyorum?" "kimizin de aklmz kardmz filan yok," dedi Poirot. "Siz bana bir soru yneltiyorsunuz, ben de yantlyorum, hepsi bu. Bana size dn mcevherleri gsterip gstermediimi soruyorsunuz, ben de hayr diyorum. Dn size gsterdiklerim, Msy Van Aidin, birinci snf bir imitas-yondu. Ancak uzmannn bile gereinden ayrt etmekte zorlanaca kadar iyi yaplm bir imitasyon." 186 Mavi Trenin Esrar 24. BLM Poirot Nasihat Veriyor Milyoner nce Poirot'yu akn baklarla szd. Olanlar anlamas belirli bir sre ald. Ufak tefek Belikal kibarca ban sallad. "Evet," dedi. "Bu durumu deitiriyor, deil mi?" "mitasyon!" Milyoner ne doru eildi. "Bunu batan beri dnyordunuz, deil mi Msy Poirot? Sylemek istediiniz hep buydu. Kont de la Roche'un katil olduuna hi inanamadnz, deil mi?" "Kukularm vard," dedi Poirot sakin bir sesle. "Bunu size de sylemitim. Hrszlk..." Hzla ban iki yana sallad. "Hayr, bu dnlecek ey deil. Bu Kont de la Roche'un kiiliine uymuyor." "Ama yakutlar almak istediine inanyorsunuz, deil mi?" "Elbette. Bundan hi kukum yok. Bakn size olay nasl grdm aklayaym. Kont yakutlardan haberdard ve planlarn da buna gre yapmt. Kznzn mcevherleri yanna almasn salamak iin, bu konuda kitap yazd gibi romantik bir yk gelitirdi. Bu arada da talarn sahtelerini yaptrd. Asl niyetinin onlar deitirmek olduu ok ak. Kznz Madam Kettering sonuta deerli ta uzman deildi. Olanlar fark etse bile bu ok sonralar olacakt. stelik byle bir durumda bile konttan ikyeti olmayacan dnyorum. Byle bir durumda ok fazla 187 Agatha Christie J ey ortaya kabilirdi. Kontun elinde hi kukusuz kznzn ok sayda mektubu vardr. Aslna baklrsa bu kont asndan ok geerli, gvenilir bir pland. Hi kukusuz daha nce de deneyip baarl olduu bir taktik!" "Evet, byle olduu ok ak grnyor," dedi Van Aidin dalgn bir ekilde. "Kont de la Roche'un kiiliine de uyuyor." "Evet, ama..." Van Aidin dedektifi srarl, soran baklarla szd. "O zaman gerekte olan ne? Bana bunu syleyebilir misiniz?" Poirot omuzlarn silkti. "ok basit," dedi. "Biri konttan nce davrand." Uzun bir sessizlik oldu. Van Aidin derin derin dnd. Laf uzatmadan hemen konuya girdi. "Ne zamandan beri damadmdan kukulanyorsunuz, msy?" "Bandan beri. Hem nedeni hem de olana vard bu cinayet iin. Herkes Paris'te madamn kompartmanna giren erkein Kont de la Roche olduuna inanarak hareket etti. Dorusu bu ya ben de yle dndm. Daha sonra siz tesadfen bir defasnda kont ile damadnz neredeyse kartrm olduunuzu sylediniz. Bu szlerinizden onlarn boy, vcut yaps, sa rengi asndan birbirlerine benzedikleri sonucunu kardm. Bu da beni farkl bak alarna gtrd. Hizmeti ksa bir sredir kznzn yannda alyordu. Curzon Caddesi'nde yaamadna gre damadnz yakndan tanma olasl ok zayft, ayrca zaten adam yzn gstermemeye almt." "Yani sizce... kzm ldren o mu?" diye sordu Van Aidin bouk bir sesle.

Poirot hemen elini kaldrd. "Hayr, hayr, asla bunu sylemedim. Bu yalnzca bir olaslk, ama zerinde durulmas gereken bir olaslk. Zor durumdayd... ok zor bir durumda... keye skmt, iflas etmek zereydi." 188 Mavi Trenin Esrar "Peki ama mcevherleri niin ald?" "Bunun sradan, tren hrszlar tarafndan ilenmi bir cinayet gibi grnmesi iin. Aksi taktirde kukular hemen onun zerinde younlard." "Peki o zaman mcevherleri ne yapt?" "Bunu henz bulmam gerekiyor. Birok olaslk var. Nice'de bu konuda bize yardmc olabileceini sandm biri var, hani size tenis manda gsterdiim adam." Ayaa kalkt. Van Aidin de ayaa kalkp elini dedektifin omzuna koydu. Konutuunda sesi hrsl ve duygusald. "Benim iin Ruth'un katilini ortaya karn. Sizden baka hibir isteim yok." Poirot omuzlarn geriye att. "Kendinizi Hercule Poirot'nun ellerine brakn," dedi kibirle. "Hi korkmayn, gerei bulacam." apkasmdaki tozu eliyle silkeledikten sonra, milyonere rahatlatc bir sevecenlikle glmsedi ve odadan kt. Merdivenlerden aa inerken yzndeki kendine gven ifadesi ksmen kayboldu. "Her ey iyi gzel de," diye mrldand. "Yine de baz sorunlar var. Evet, byk sorunlar var." Otelden dar ktnda bir an iin kalakald. Otelin giriinde bir araba durdu. Arabann iinde Katherine Grey vard; Derek Kettering ise arabann yannda duruyordu. Adam, ona ciddiyetle bir eyler sylyordu. Bir ya da iki dakika sonra araba hareket etti, Derek Kettering kaldrmn stnde durdu ve uzunca arkasndan bakt. Yznde ok tuhaf bir ifade vard. Birden omuzlarn dikletirdi, derin bir soluk alp arkasn dndnde tam karsnda Hercule Poirot'yu buldu. ster istemez irkildi. ki adam baktlar; Poirot'nun baklar sakin ve gvenliydi, Derek'in baklar ise anlamsz biimde meydan okur gibiydi. Konumaya baladnda kalar belli belirsiz kalkt, sesinin yumuaklnda yine de hafiften alayc, kmser, hrn bir tonlama seziliyordu. 189 Agatha Christie "ok ho biri, deil mi?" dedi kaytszlkla. Bu davran son derece doal ve rahatt. "Evet," dedi Poirot dnceli bir halde. "Madam Katherine gerekten de ok ho, bu tanm tam anlamyla hak ediyor. Ama davranlar fazlasyla ngiliz, evet tam bir ngiliz o." Derek ne diyeceini bilmez bir halde kprdamadan durdu. "stelik de ok sempatik, deil mi?" "Evet," dedi Derek. "Onun gibilere sk rastlanmyor." Bunlar kendi kendine konuurcasna ok ksk bir sesle syledi. Poirot anlaml bir ba sallamayla onaylad. Daha sonra eilerek, tamamen farkl, sakin ancak ciddi, Derek Kettering'i artan bir tonda ekledi. "Size belki de kstahlk olarak niteleyeceiniz bir ey syleyecei iin bu yal adam umarm balarsnz. Size anmsatmak istediim bir ngiliz, zdeyii var: 'Eskisini bitirmeden sakn yeni bir aka dme!' der bu zdeyi." Kettering, dedektifi fkeli baklarla szd. "Ne demek istiyorsunuz siz, Allah akna?" "Bana kzdnz," dedi Poirot sakin bir tavrla. "Bunu bekliyordum. Ne demek istediimi daha ak anlataym. Bakn msy, arkanzda iinde bir bayan olan ikinci bir araba var. Eer banz evirirseniz greceksiniz." Derek hmla ban dndrd. O anda yzne fkeli bir karamsarlk kt. "Mirelle, lanet olsun!" diye mrldand. "imdi hemen..." Poirot, onu yapmak istediinden alkoydu. "Sakin olun, nce yapmak istediinizin akllca olup olmadn dnn." Gzlerinde yeil bir k yanp snd. Ancak Derek uyarlar alglayacak durumda deildi. fkeden tamamen kontroln yitirmiti.

"Onunla ilikimi bitirdim ve o da bunu ok iyi biliyor," diye haykrd kzgnlkla. "Siz bitirdiniz, peki ya o, o da bitirdi mi?" 190 Mavi Trenin Esrar Derek birden hain bir ekilde gld. "ki milyon sterlinden kendiliinden vazgemeyi kabullenmek mi?" diye mrldand kaba bir tavrla. "Mirelle'in byle bir eyi kabullenmeyeceinden emin olabilirsiniz." Poirot kalarn kaldrd. "Karnzdakileri kmseyen, kt niyetli olarak alglayan kukucu bir kiiliiniz var," diye mrldand. "Benim mi?" Derek'in hrn glnde neenin izine bile rastlanmyordu. "Kadnlarn hemen hepsinin ayn olduklarn bilecek yataym. Hepsinin deer yarglar tek bir eye bal." Yz ifadesi birden yumuad. "Tabi biri dnda." Baklar Poirot'nun baklaryla karlat. Gzlerinde bir anlk bir kurnazlk ifadesi belirdiyse de bu hemen kayboldu. "O da bu," dedi bayla Katherine'in arabasnn uzaklat Cap Martin ynn iaret ederek. "Ah!" dedi Poirot glmseyerek. Dedektifin bu bilinli sakinlii dierinin kontrolsz cokusunu daha da artrmaya yetti. "Ne demek istediinizi biliyorum,r diye atld Derek telala. "Yaadm hayata baknca ona layk bir insan olmadm dnyorsunuz. Byle bir eyi dnmeye bile hakkm olamayaca grndesiniz. Zaten ie yaramazn teki olduum iin hakszlk etmi olmadnz kansndasnz. Karmn lmnn, stelik de bir cinayete kurban gitmesinin zerinden bu kadar ksa bir zaman gemiken byle bir eyi dnmenin doru olmadnn bilincindeyim." Susarak derin bir soluk almaya alt. Poirot bu aradan yattrc, hatta neredeyse merhametli bir ses tonuyla konumaya balad. "Ama ben bunlar sylemedim ki." "Ama syleyecektiniz." "Kimbilir?" diye mrldand Poirot. 191 Agatha Christie "Katherine ile evlenme konusunda en ufak bir ansmn bile olamayacan syleyeceksiniz." "Hayr," dedi Poirot. "Bunu sylemeyeceim. Namnzn kt olduu doru, ama kadnlar bunu asla... asla umursamazlar. Eer olaanst karaktere sahip erdemli, yksek ahlak deerleri olan bir adam olsaydnz ve yapmamas gereken hibir eyi yapmam ya da hep yapmas gerekenleri, dorulan yapm biri... eh bien! te o zaman bu konuda baarl olacanzdan byk kuku duyardm. Ahlaki deerler, bildiiniz gibi, romantizme ters der. Ancak dullar bunun deerini bilirler." Derek bir an iin aknlk iinde Poirot'ya baktktan sonra hzla arkasn dnp bekleyen arabaya gitti. Poirot ilgiyle gen adamn arkasndan bakyordu. Arabadan ban karp seslenen gzel bayana bakt. Ancak Derek Kettering durmad. apkasn takp aldrmadan geip gitti. "Ca v est, "^ dedi Msy Hercule Poirot. "Sanrm artk chez moi'ye'**1 gitmenin zaman geldi." Eve vardnda ar bal George'u pantolonlar tlerken buldu. "Gzel bir gn, George," dedi. "Biraz yorucu ancak ilgi ekici." George bu konumalar her zamanki saygl kaytszlyla karlad. "Doru, efendim." "Bir sulunun kiilii aslnda nemsiz bir konudur, George. Katillerin ou kiisel olarak ok sekin, saygdeer grnen insanlardr." "Dr. Crippe'in olaanst nazik ve saygn bir centilmen olduunu duyardm hep, efendim. Ama yine de karsn kyma gibi dorad." "rnekleriniz daima ok isabetli, Geoerge." Uak yant vermedi. O srada telefon ald. Poirot ahizeyi kaldrd. "Alo... alo... evet, ben Hercule Poirot."

( ' Tamam. ( 'Evime. 192 Mavi Trenin Esrar "yi gnler, ben Knighton. Ltfen bir dakika hatta bekleyin, Msy poirot, Msy Van Aidin sizinle konumak istiyor." Ksa bir sre sonra milyonerin sesi duyuldu. "Sizsiniz deil mi Msy Poirot. Size yalnzca Ada Mason'un kendiliinden tekrar bana geldiini bildirmek istedim. Yeniden konu zerinde dndn ve Paris'te hanmnn kompartmannda grd adamn Derek Kettering olduundan neredeyse emin olduunu belirtti. Onda bir eylerin ona bildik geldiini, ancak bunu tanmlayamadm syledi. Kendinden emin gibi grnyordu." "Ah!" dedi Poirot. "ok teekkrler Msy Van Aidin. Bu bizim amzdan nemli bir ilerleme saylabilir." Ahizeyi yerine koyup bir sre yznde ilgin bir glmseme ile durdu. ylesine dalmt ki George'un yant alana dek ona iki kez hitap etmesi gerekti. "Evet?" dedi Poirot neden sonra. "Ne sylemitiniz?" "Yemei evde mi darda m yemei dnyorsunuz, efendim?" "kisi de deil," dedi Poirot. "Yataa girip biraz kestireceim. Beklenilen oldu ve beklenilen olduu zamanlarda ben daima biraz heyecanlanrm." I 193 F:13 Agatha Christie 25. BLM Yine de Derek Kettering arabann yanndan geerken Mirelle hafife dar sarkp seslendi. "Derek, seninle biraz konumam gerekiyor..." Ancak Derek apkasn takp uzaklat. Oteline girdiinde resepsiyon grevlisi gen masif tahta masasndan kalkarak yolunu kesti. "Bir bey sizi bekliyor, msy." "Kim?" "Adn sylemedi, msy, ancak konunun nemli ve acil olduunu, bu nedenle bekleyeceini belirtti." "imdi nerede?" "Kk salonda, msy. Orada, lobiden daha rahat ve sessiz bir ortamda konuabileceinizi belirtti." Derek bayla onaylayarak, oraya doru yneldi. Derek kk salondan ieri girince adam ayaa kalkp hafife onu selamlad. Derek, Kont de la Roche ile daha nce yalnzca bir kez karlamt ama yine de bu aristokrat centilmeni tanmakta en ufak bir glk ekmedi. Kzgnlkla kalarn atp alnn krtrd. "Kont de la Roche, deil mi?" diye sordu. "Korkarm buraya gelmeniz zaman kaybndan baka bir ey deil." 194 Mavi Trenin Esrar "Umarm yle deildir," dedi kont dosta bir ifadeyle. Beyaz dileri parlyordu. Kontun davranlarnn ve zarafetinin elbette ki baka bir erkein zerinde etkili olmas beklenemezdi. Bunun dnda erkekler zaten ona dayanmakta glk ekiyorlard, hem de btn benlikleriyle. Derek Kettering arkasna bir tekme atp onu kapnn nne koymak istediini dnd. Ancak o anda kabilecek bir skandal kabullenebilecei son eydi. Bu da onu bu isteini gerekletirmekten alkoydu. Ruth'un bu adamdan holanmasna yeniden ard. Adam sahtekrn, hem de pis bir sahtekrn tekiydi. Kontun manikrl ellerine irenerek bakt. "Sizinle nemli bir konuda konumak istiyordum," diye sze balad kont. "Beni dinlemenizin sizin anzdan iyi olaca kansndaym." Derek yeniden onu dar atmak istei duyduysa da kendini frenledi. Konumasndaki gzdam hemen sezmiti ama yine de bunu farkl ynde alglayarak, o an iin bo verdi. Kontun syleyeceklerini dinlemenin doru olabilecei birok neden sralanabilirdi.

Oturup sknt iinde parmaklarn masann stne vurmaya balad. "Evet?" dedi sert bir tonda. "Konu neydi?" Ne var ki dorudan konuya girmek kontun yeledii bir davran biimi deildi. "Msy, ncelikle size henz ok yeni olan byk kaybnzdan dolay basal dilemek isterim." Derek sakin bir tonda yantlad. "Eer sizi ilgilendirmeyen ilere burnunuzu sokar, kstahlk ederseniz sizi pencereden dar atacamdan emin olabilirsiniz." Bayla pencereyi iaret etti, karsndaki huzursuzca kprdad. "Eer isteiniz buysa size memnuniyetle dostlarm gnderebilirim, msy," dedi kibirle. Derek gld. 195 Agatha Christie "Bu bir dello teklifi mi? Sevgili kont, bu konuda sizi ciddiye almam olanaksz. Ama yine de size arkanza atacam bir tekme ile Promenade des Anglis'ten aa atmaktan byk zevk duyabilirdim." Kont bu szlerden alnmaktan ok uzakt, yalnzca alayl bir ekilde kalarn kaldrd ve mrldand. "Barbar ngilizler!" "Evet, neyse," dedi Derek bkknlkla. "Bana sylemek istediiniz neydi?" "Size kar ak olmak ve hemen konuya girmek istiyorum. Bu ikimize de uyar, deil mi!" Tekrar kendi stilinde glmsedi. "Devam edin," dedi Derek sabrszla. Kont gzlerini tavana dikti, parmak ularn birletirerek esnetti ve mrldand. "Hatr saylr miktarda paraya kondunuz, deil mi msy?" "Bu sizi neden ilgilendiriyor?" Kont doruldu. "Msy, bu yzden adm lekelendi. ren, kabul edilemez bir su, cinayet ilediimden kukulanyorlar." "Bu sulamayla benim hibir ilgim yok," dedi Derek souk bir tonda. "Sorgulamada hakknda bir ey sylemedim." "Ben susuzum," dedi kont. "Yce Tanr adna." Kont bir elini kaldrd. "Yemin ederim ki susuzum." Derek nezaketle mrldand. "Bu konuda yetkili ben deilim, yetkili sorgulama yargc, Msy Carrege." Kont tepki vermedi. "Sorun yalnzca ilemediim bir cinayetle sulanmam deil, ayrca ok acil de paraya ihtiyacm var." Anlaml bir ekilde hafif hafif ksrd. 196 Mavi Trenin Esrar Derek ayaa kalkt. "Bunu tahmin etmeliydim," dedi ksk sesle. "Siz alak bir antajcsnz! Benden bir kuru bile alamazsnz. Karm ld, artk karacanz hibir skandal onu etkileyemez. Sanrm size lgnca mektuplar yazdn ima ediyorsunuz. Ayrca u anda onlar sizden belirli bir mebla karlnda almay kabul etsem bile bir ya da ikisini elinizde tutacanzdan eminim. Size bir eyi aka sylemek isterim, Msy de la Roche, antaj burada, Fransa'da olduu gibi ngiltere'de de iren bir szcktr. Tek yantm bu! Size iyi gnler dilerim." "Bir dakika." Derek odadan kmak zere arkasn dnnce elini uzatt. "Yanlyorsunuz msy. Benim bir centilmen olduumu unutmayn." Derek gld. "Bir kadnn bana hitaben yazdklar benim iin kutsaldr ve bende kalr." Kont gururla, vakur bir havada ban kaldrd. "Size nermek istediim i "ok farkl bir ey. Sylediim gibi parasal adan skk bir durumdaym ve bu durumdayken bildiim baz eyleri polise anlatmamak vicdanm gerekten rahatsz edebilir." Derek ar ar salona dnd. "Ne demek istiyorsunuz?" Kontun sinsi glmsemesi yeniden belirdi.

"Konunun ayrntlarna girmeme sanrm gerek yok," diye homurdand. "Bir su ilenmise bundan kimin yarar saladna bakmak gerektii sylenir, deil mi? Biraz nce de belirttiim gibi bu cinayetten kar salayan, byk paraya konan sizsiniz." Derek gld. "Eer hepsi buysa..." dedi kmseyerek. Kont hayr anlamnda ban sallad. "Hepsi bu kadar deil, sevgili msy. Eer elimde daha kesin ve geerli bilgiler olmasa inann size gelmezdim. Cinayet kukusuyla gzaltna alnp yarglanmak hi ho deil, msy." 197 gatha Christie Derek adamn iyice yaknna sokuldu. Yznde ylesine byk bir fke vard ki kont ister istemez iki adm geri ekildi. Gen adam, "Beni tehdit mi ediyorsunuz?" diye haykrd fkeden k-prerek. "Bu konudan bir daha bahsedildiini bile duymayacaksnz," diye tekrarlad kont. "imdiye kadar ok ahlaksz blfle karlatm ama..." Kont beyaz eldivenli elini itiraz edercesine kaldrd. "Yanlyorsunuz. Bu blf deil. Sizi ikna etmek iin u kadarn sylemem yeterli sanrm. Bu bilgilerin kayna belirli bir kadn. Cinayeti ilediinize dair elinde kuku gtrmeyen bir kant olduunu belirten bir kadn." "Bir kadn m? Kim?" "Matmazel Mirelle." Derek tokat yemiesine bir adm geri atp sendeledi. "Mirelle," diye mrldand. Kont karsndakinin bu durumunu bir avantaj olarak grp bu frsattan yararland. "Yz bin franklk kk bir mebla. Hepsi bu. Fazlasn istemiyorum." "Efendim?" diye sordu Derek dalgnlkla. "Yalnzca yz bin franklk kk bir mebla, dedim msy, vicdanm rahatlatmak iin yeterli olacaktr." Derek yeniden kendini toparlama benziyordu. Kontu sert baklarla szd. "Hemen bir yant vermemi mi bekliyorsunuz?" "Ltfen, msy." "Aln yleyse. Cehenneme kadar yolunuz var. Anladnz m?" Yant veremeyecek kadar arm olan kontu orada brakarak, topuklar zerinde dnp hzla salondan kt. 198 Mavi Trenin Esrar Otelin kapsna kar kmaz bir taksi tutup Mirelle'in oteline gitti. Resepsiyonda ona dans kadnn henz birka dakika nce dnm olduunu sylediler. Derek resepsiyona kartn brakt. "Bu kart matmazele gtrp beni kabul etmesini beklediimi iletir misiniz?" Ksa bir sre sonra Derek'e bir komiyi izlemesi sylendi. Antreden dans kadnn kald "daireye g4ij_ada_burnuaa----egze-tik parfmlerden oluan bir koku dalgas alnd. Oda karanfil, orkide ve mimozalarla doluydu. Mirelle kat kat dantellerden yaplm bir sabahlkla pencerenin dibinde duruyordu. Kadn iki yana alm elleriyle gen adama doru geldi. "Derek... geldin demek. Bana dneceini biliyordum." Derek, kadnn kollarn geri iteleyerek, fkeyle bakt. "Niin Kont de la Roche'u bana gnderdin?" Kadn gerek olduu aka belli bir aknlkla bakyordu. "Ben mi? Ben mi Kont de la Roche'u sana yolladm? Peki ama neden?" "Neden olacak antaj iin." Derek fkeyle homurdand. Kadn aknlktan donakalmt. Sonra birden glerek, ban sallad. "Tabi. Bunu beklemeliydim. Ce type-l( > kendine yakan yapt! Bunu bilmeliydim. Hayr Derek, inan bana onu sana ben gndermedim." Derek, kadn dncelerini okumak istercesine srarl baklarla szyordu. "Sana aklayaym," dedi Mirelle. "Bunu yapm olmaktan utan duyuyorum ama sanrm yine de anlatmam gerekiyor. Bildiin gibi, son kez senin yanndan ayrldmda ok fkeliydim, adeta kendimi kaybetmitim." Yznde ok skntl bir ifade belirdi. "Benim yapm biliyorsun... Sabrl bir insan deilim. Tek isteim senden almakt, bundan dolay ?'; Bu tipler. 199

Agatha Christie da doruca Kont de la Roche'a gidip ona polise gidip ihbarda bulunmasn syledim. Sakn korkma Derek, henz aklm kaybetmedim. Kant benim elimde. Benim ifadem olmadan polis hibir ey yapamaz, anlyorsun deil mi? Evet, imdi... ya imdi?" Adama sokulup ac dolu istekli baklarn onun gzlerine dikti. Adam, onu hrsla geri itekledi. Kadn tam karsnda duruyor, gs inip inip kalkyordu. Gzleri saldrmaya hazrlanan bir kedininkini andrr biimde kslm, izgi halini almt. "Kendine dikkat et, Derek, kendine gel! Artk bana geri dndn, deil mi?" "Sana asla geri dnmeyeceim," dedi Derek sakin bir tonda. "Ah!" Dans kadn o anda tpk kediye benziyordu. Gzleri seiriyordu. "Baka bir kadn m var? u son beraber yemek yediin kadn, deil mi? Eh! Haklym deil mi?" "O grdn kadndan eim olmasn isteyeceim. Bunu sana imdiden syleyebilirim." "u ssl ngilizle mi? Buna izin vereceimi mi dnyorsun? Asla!" Gzel, kvrml vcudu titriyordu. "Dinle bak, Derek, Londra'daki grmemizi anmsyorsun, deil mi? Seni kurtarabilecek tek eyin karnn lm olacan sylemitin. Onun salkl olmasna ok zlyordun. Sonra aklna bu kaza fikri geldi. Hatta belki yalnzca basit bir kazadan fazlas da." Derek kzgnlkla karan bir kmsemeyle karsndaki kadn szd. "Sanrm bu konumay Kont de la Roche'a da anlattn." Mirelle gld. "Beni aptal m sanyorsun? Bu kadar dayanaksz bir yk nedeniyle polisin seni tutuklayacan dnecek kadar aptal olabilir miyim? Dinle 200 Mavi Trenin Esrar bak... sana son bir ans tanyacam. u ngilizi brakacaksn. Bana dneceksin. Ve ondan sonra, ekeri, kimse ama hi kimse renemeyecek..." "Neyi?" Kadn hafife gld. "Seni kimsenin grmediini mi sanyorsun?..." "Bu da ne demek?" "Dediim gibi, seni kimsenin grmediini mi sanyorsun, Derek, ama ben grdm seni, grdm mon ami, o akam tren Lyon'a varmadan hemen nce karnn kompartmanndan ktn grdm. stelik daha fazlasn da! Sen kompartmandan ktnda karnn lm olduunu da biliyorum." Adam, onu akn baklarla szd. Daha sonra aynen bir uyurgezer gibi kendinde bile olmadan arkasn dnd ve odadan kt. Bu arada ayakta durmakta bile zorland anlalyordu. 201 Agatha Christie f 26. BLM Bir Uyar "Bu bir gerek?" dedi Poirot. "Biz iyi dostuz ve aramzda sr olamaz." Katherine, Poirot'yu grmek iin ban evirdi. Dedektifin sesinde bir farkllk, Katherine'in daha nce hi grmedii bir ciddiyet seziliyordu. Monte Carlo'nun bahelerinde oturuyorlard. Katherine arkadalaryla gelmi ve hemen oraya vardklar anda Knighton ve Poirot'ya rastlamlard. Lady Tamplin bir anlamda Knighton'u esir alp Katherine'in byk ounluunun o anda kurgulandna inand anlar birbjri ardndan anlatyordu. Lady Tamplin'in eli gen adamn kolunda beraberce yrmeye baladlar. Knighton ban evirip omuzlarnn zerinden dierlerine baktnda, bunu gren Poirot'nun gzlerinde anlaml bir prlt belirdi. "Elbette ki dostuz," dedi Katherine. "lk grtmz andan beri birbirimizi ok iyi anlyoruz," diye Poirot dalgnlkla mrldand.

"Bana gerek yaamda da bir roman policier yaanabileceini sylemenizden bu yana." "Peki bunda hakl deil miydim?" Poirot iaret parman anlaml bir ekilde sallad. "te grdnz gibi gerek bir polisiye romann iinde202 Mavi Trenin Esrar yjz. Bu benim iin ok doal. Ne de olsa ben metier'im1*' ama sizin iin durum farkl. Evet..." Dalgn bir ifadeyle ekledi. "Sizin iin durum ok farkl." Katherine dedektifi merakl baklarla szd. Adam, onu uyarmak, henz farknda olmad bir tehdite kar uyarmak ister gibi konuuyordu. "Niin benim de bu olayn iinde olduumu sylyorsunuz? Geri lmeden hemen nce Bayan Kettering ile konutum ama artk her ey gelip geti. Artk bu olayla hibir ilgim yok." "Ah matmazel, ah matmazel... keke insan bir olayla hibir ilgisi olamayacan kesinlikle syleyebilse?" Katherine inat bir tavrla dnerek, srarl baklarn Poirot'ya yneltti. "Konu ne?" diye sordu. "Bana bir eyler anlatmaya alyor ya da ima ediyorsunuz. Ancak imalardan anlam karma konusunda hi de yetenekli saylmam. Sylemek istediinizi dorudan yzme sylemenizi yelerim." Poirot, gen kadm endieyle szd. "Ah, mals c'est anglais a"(**> diye mrldand. "Keke hayatta her ey siyah ya da beyaz kadar kesin ve ak olarak belirlenebilse. Ama maalesef yaam yle deil, matmazel. Henz ak olarak kendilerini gstermeyen, ancak insanlarn stne glgeleri den yle ok ey var ki." Alnn ok byk, ipek bir mendille silip kuruladktan sonra mrldand. "Bu gidile air olup kacam. Neyse, sizin de sylediiniz gibi, artk zaman gerekleri konumann zaman. Ve gerekler, bana Binba Knighton hakknda ne dndnz syler misiniz?" ?.Usta Tam ngiliz. 203 Agatha Christie "ok houma gidiyor," dedi Kamerine sevecenlikle. "Ayrca ok da ekici." Poirot iini ekti. "Ne oldu?" diye sordu Katilerine merakla. "Yantnz ylesine i^ten ki," diye yantlad Poirot. "Eer ho biri gibi kaytsz bir yant vermi olsaydnz, inann bu ok daha fazla houma gidecekti. " Kamerine yant vermedi. Kendini biraz huzursuz hissediyordu. Poirot dncelerine dalm bir havada konumay srdrd. "Yine de, kim bilebilir ki! Les femmes, duygularn gizlemek iin ylesine ok yntemleri var ki. Kimbilir belki de itenlik bunlarn oundan daha iyi bir yol." ini ekti. Kamerine, "Hi anlamyorum..." diye. sze baladysa da cmlesini tamamlayamad. Sz Poirot tarafndan kesildi. "Benim niin aslnda beni ilgilendirmeyen ilere bu kadar kartm anlayamyorsunuz, deil mi? Belki de mnasebetsiz olarak gryorsunuz? Ama ben yal bir adamm ancak arada srada -o da ok ender- karma iyi olmasyla itenlikle ilgilendiim biri kyor. Biz dostuz, bunu siz de sylediniz. Ve... ben sizin mutlu olduunuzu grmek istiyorum." Katherine'in baklar yere dikildi. Elinde kreton bir emsiye vard, emsiyenin ucuyla yere, ayaklarnn dibindeki akllarn iine daireler izmeye balad. "Size Binba Knighton ile ilgili bir soru yneltmitim. imdi bir ey daha sormak istiyorum. Derek Kettering'ten holanyor musunuz?" "Onu pek fazla tandm sylenemez," dedi Katherine. "Bu yant deil." "Sanrm yle." Katherine'in ses tonundan bir ekilde rahatsz olan Poirot bir sre kadn szdkten sonra yava hareketlerle ciddi bir tavrla ban sallad. 204 Mavi Trenin Esrar

"Belki de haklsnz, matmazel. Bakn matmazel, sizinle konuan bu adam, yani ben, dnyada o kadar ok ey grd ki. Ve ben bu deneyimlerime dayanarak bir eyi ok iyi biliyorum. Daima iki doru vardr. yi bir adam kt bir kadnn akyla mahvolabilir; ama tabi bunun tam tersi de olasdr. Kt bir adam da iyi bir kadnn ak nedeniyle mahvolabilir." Katherine, dedektifi ters baklarla szd. "Eer mahvetmek olarak niteliyorsanz..." "Benim amdan demek istiyorum. Her eyde olduu gibi su konusunda da iten olabilmeli." "Beni uyarmak istediinizi anlyorum," dedi Katherine ksk bir sesle. "Kime kar?" "Kalbinizi okuyamam, matmazel, zaten ayet okuyabilsem bile buna olanak tanmazdnz. Yalnzca size bir tek eyi sylemek isterim matmazel: Daima kadnlar zerinde tuhaf, anlalmaz bir ekicilikleri olan erkekler vardr." "Kont de la Roche," dedi Katherine glmseyerek. "Kont de la Roche'tan ok daha tehlikeli olanlar da vardr. ok ekici zelliklere sahiptir bu tipler; soukkanllk, kaytszlk, pervaszlk, cretkrlk, kstahlk gibi. u anda hayranlk ve beeni duyuyorsunuz, matmazel, bunu anlyorum, ama sanrm duygularnz bundan te deil. Szn ettiim adam... her ne hissediyorsa, bu duygularnn gerek olduundan eminim, ama yine de..." "Evet?" Poirot ayaa kalkp gzlerini gen kadnn gzlerine dikti. Daha sonra iyice ksk bir sesle, ancak her szc anlalacak ekilde fsldad. "Bir hrsz sevebilirsiniz, matmazel, ama bir katili asla!" Daha sonra gen kadn orada otururken brakp arkasn dnp gitti; Poirot, kadnn i ektiini duyduysa da bunu umursamad. Sylemek istediini sylemiti. Artk son, yanl anlalmas olanaksz cmlesinin hazmedilmesini bekleyebilirdi. 205 Agatha Christie Kumarhaneden kan Derek Kettering Katherine'ni parktaki bankta yalnz otururken buldu ve hemen ona katld. "Biraz kumar oynadm," dedi hafif bir glmsemeyle. "Tabi yine ansm yoktu. Hepsini kaybettim... tabi yanmda olann hepsini kastediyorum." Katherine, onu endieyle szd. Gen adamn yz ifadesinde yzlerce kk iaretle kendini ele veren ok farkl yeni sakl bir heyecan hissetti. "Sanrm siz her zaman bir kumarbazdnz. Kumarn bys sizi ekiyor." "Her gn ve her tr oyunda m? Belki de haklsnz. Peki ya siz bunu ekici bulmuyor musunuz? Her eyinizi bir kart iin riske atmak... bu hibir eyle karlatrlamayacak bir heyecan. Bambaka bir ey!" Kendini her zaman soukkanl ve hisleri belli etmeyen bir insan olarak gren Katherine her nedense tuhaf bir rperti hissetti. "Size kar ak olmak istiyorum," diye anlatmaya devam etti Derek. "Kimbilir, byle bir frsat belki de bir daha bulamam? Karm ldrdme ilikin sylentiler dolanyor ortalarda, hayr, ltfen szm kesmeyin. Bu elbette ki sama!" Bir an iin susup farkl bir ses tonuyla devam etti. "Poliste ve ilgili makamlarda ifade verirken elbette ki bir lde -yani- saygl, ll davranmam gerekiyordu. Ama sizden bir ey saklamak istemiyorum. Evet ben para iin evlendim. Ruth Van Aldin'le ilk karlatm anda para bulmak peindeydim. Narin bir Meryem'i andryordu, neyse, ona kar elimden geldiince iyi davrandm, uyum salamaya altm ama byk lde hayal krklna uradm. Daha evlendiimiz gn bile karm bir baka erkee kt. Bana kar en ufak bir ilgi bile duymuyordu. Aslnda olay abartarak, yaknmak istemiyorum, bu gerek anlamda bir ticari ilikiydi en nihayetinde. O Leconbury unvann istiyordu, bense para. Asl sorun tamamen Ruth'un Amerikan kkenli olmasndan kt. Onun umurunda bile deildim ama yine de srekli olarak peinde komam istiyordu. Sk sk ak ya da gizli beni satn aldn ve ona ait ol206 Mavi Trenin Esrar

duumu ima ediyordu. Tabi bunun sonucu olarak ben de ona kar kt davranmaya baladm. Kaynpederim size bunu syleyecektir. Tamamen de hakldr. Ruth'un lmnden hemen nce tam anlamyla bir felaketin eiindeydim." Gld. "Aslna bakarsanz Rufus Van Aidin gibi bir adamla kar karya gelen herkes tam anlamyla felaketle kar karyadr." "Ya sonra?" diye sordu Katherine ksk bir sesle. "Sonra..." Derek omuzlarn silkti. "Ruth ldrld. Tam uygun zamanda." Gld; sesindeki tonlama Katherine'i bir ekilde rahatsz etti. Katherine'in yz asld. "Evet," dedi Derek. "Aslna bakarsanz bu ok tatsz bir olay. Ama gerek bu! Size bir ey daha sylemek istiyorum. Sizi ilk grdm anda yaamm paylamak istediim kadn olduunuzu hissettim. Sizden... bir ekilde korktum. Bana uursuzluk getireceinizden korktum." "Uursuzluk mu?" diye sordu Katherine sert bir sesle. Derek baklarn gen kadna dikti. "Niin bunu yineliyorsunuz? Kafanzdan ne geiyor?" "Bana sylenen bir eyi anmsadm da." Derek birden glmsedi. "Size benim hakkmda ok ey anlatacaklar ve maalesef bunlardan pek ou da doru olacak. Evet, hatta bunlardan bazlar ok kt eyler olacak; size asla anlatamayacam kadar kt eyler. Kuman ok severim. flah olmaz bir kumarbazm, yaamda birok eyi riske attm. Size kar gnah karmak gibi bir niyetim yok, ne imdi ne de sonra. Gemi gemite kald. Yalnzca kalpten istediim bir ey var o da bana inanmanz. Size karm ldrmediime dair yemin edebilirim." Bu szleri son derece samimi ve ciddi grnmesine ramen yine de tiyatral bir hava seziliyordu. Kadnn endieli baklarn fark edince ekledi. 207 Agatha Christie "Biliyorum. ok ksa bir sre nce yalan sylediimi saptadnz. eri girdiimi grdnz karmn kompartmanyd." "Ah!" dedi Kamerine. "Oraya niin girdiimi anlatmak ok zor, ama yine de deneyeceim. gdlerime uydum, hepsi bu! Karm yle ya da byle izliyordum. Trende de ona grnmemeye altm, ama peindeydim. Mirelle bana Paris'te Kont de la Roche ile buluacaklarn sylemiti. Neyse, grdm kadaryla bu gereklemedi. Ondan kukulandm iin bir ekilde utandm ve her nedense onunla boanmak konusunda anlamaya almamda yarar olabileceini dndm. Kapsn atm ve ieri girdim." Ksa bir ara verdi. "Evet, sonra?" dedi Katherine yumuak bir sesle. "Ruth yataktayd, uyuyordu. Arkas dnkt. Duvara dnk yatt iin yalnzca kafasnn arkasn gryordum. Elbette onu uyandrabilirdim. Ama birden farkl bir duyguya kapldm. Bunca zaman konuamadktan sonra, imdi birden ne konuabilirdik ki? stelik ylesine rahat bir uykuda grnyordu ki. Kompartmana girdiim gibi sessizce ktm." "Peki polise niin gerei anlatmadnz?" diye sordu Katherine. "O kadar da aptal olmadm iin. Bandan birinci derecedeki olarak beni sulayacaklarnn farkmdaydm. Buna ek olarak bir de cinayetten hemen nce karmn kompartmanna girdiimi syleyecek olursam, ipi kendi elimle boynuma geirmi olurdum." "Anlyorum." Gerekten anlyor muydu? Bunu Katherine'in kendisi de bilemiyordu. Derek'in kiiliinin onu bir mknats gibi kendine ektiini hissediyor, ancak iinden gelen bir ses buna kar kyor, ona bundan saknmas gerektiini sylyor... "Katherine..." "Ben..." "Sizden ok holandm biliyorsunuz. Ya siz... siz de biraz olsun benden holanyor musunuz?" 208 Mavi Trenin Esrar "Ben... ben bunu bilemiyorum." Yeniden kendini zayf hissetti. Belki biliyordu... belki de bilmiyordu. Eer... eer... Endieyle, ne yapacan bilemez halde, yardm ararcasna etrafna baknd. Uzun boylu, ince bir adamn hafife sekerek kendine doru geldiini grnce yanaklar ister istemez hafife kzard. Bu Binba Knighton idi. Onu selamlarken Katherine'in sesinde bir rahatlama ve beklenmedik bir scaklk vard.

Derek ayaa kalkt, yz iyice aslmt. "Lady Tamplin'in rulette ans iyi deil miydi?" dedi umursamazlkla. "Ona elik edip benim yntemimle kazanmasn salayaym." Topuklarnn zerinde dnerek uzaklat ve dier ikisini yalnz brakt. Katherine yeniden oturdu. Kalbi hzla ve dzensiz atyordu, ancak ksa bir sre sonra yanndaki sakin, neredeyse rkek denebilecek adamla konuurken kendine gvenini yeniden kazand. Ve o anda birden Knighton'un da farkl bir ekilde de olsa ona iini amak istediini anlad. Adam rkekti ve kekeliyordu. Szckler azndan teker teker, zorlukla dklyordu. "Sizi grdm ilk andan itibaren... ben... aslnda bundan bahsetmek iin henz ok erken ama... Bay Van Aidin her an iin yola kmamz isteyebilir, belki buna bir daha frsat bulamam. Bu kadar ksa bir srede bana kar bir ey hissetmenizin mmkn olmadnn bilincindeyim, bu olanaksz. Belki de bunu benim amdan bir haddini bilmezlik olarak nitelendireceksiniz. Kk bir servetim var... nemli bir miktar deil... hayr, ltfen imdi yant vermeyin. Yantnzn ne olacan tahmin ediyorum. Ancak aniden yola kma olaslna kar size, sizden ne kadar holandm sylemek istedim." Katherine ok duygulanm ve etkilenmiti. Adam o kadar yumuak ve ekiciydi ki. 209 F.14 Agatha Christie "Bir ey daha... Size... eer bir gn herhangi bir ekilde yardma ge_ reksiniminiz olursa hi ekinmeden beni aramanz sylemek isterim..." Gen kadnn elini alarak bir an iin avularnn arasnda tuttu. Daha sonra birden brakp arkasna bile bakmadan yeniden kumarhaneye gitti. Katherine oturduu yerde kprdamadan kalakald. Derek Kettering... Richard Kinghton... iki farkl adam... birbirine taban tabana zt iki erkek. Kinghton yumuak, iyi, doru ve gvenilir bir insand. Derek ise... Katherine birden ok tuhaf bir duyguya kapld. Kumarhanenin bahesindeki o bankta yalnz olmadn hissediyordu; tam yan banda biri duruyor gibiydi ve bu biri Ruth Kettering idi. Ayrca Ruth'un ona bir ey sylemek istediini -hem de ok acil bir ey sylemek istediini- seziyordu. Bu duygu ylesine canl, ylesine tuhaft ki Katherine bundan kurtulmak istemediini hissetti. Kettering'in ruhunun ona kesinlikle yaamsal nem tayan bir ey anlatmak istediinden emindi. Sonra bu duygu kayboldu. Katherine ayaa kalkt, titriyordu. Ruth Kettering ona ne sylemek istiyor olabilirdi? 210 Mavi Trenin Esrar 27. BLM Mirelle'le Konuma Knighton, Katherine'den ayrldktan sonra Hercule Poirot'yu aramaya koyuldu. Onu rulet masasnn banda, ift sayl rakamlara ufak bir miktar para koyarken buldu. Knighton yanna yaklatnda top 33 rakamnn stnde durdu ve Poirot kaybetti. "ansszlk," dedi Knighton. "Oynamaya devam edecek misiniz?" Poirot ban sallad. "u an iin hayr." "Oyundan heyecan duyuyor musunuz?" diye sordu Knighton merakla. "Ruletten deil." Knighton, dedektifi hzl bir bakla szd. Yz endieyle kasld. Saygyla, neredeyse duraklayarak konutu. "Megul msnz Msy Poirot? Size bir ey sormak istiyordum." "Emrinizdeyim. Dar kalm m? Hava gneli ve ok gzel." Beraberce dar ktlar. Knighton derin bir nefes ald. "Riviera'y seviyorum," dedi. "Buraya ilk kez on iki yl nce, sava srasnda Lady Tamplin'in sahra hastanesine gnderildiimde gelmitim. Flander'deki siperlerden sonra buras cennet gibi grnmt." "ok iyi anlyorum."

"Sava bugn artk ne kadar uzaklarda kalm gibi grnyor," dedi Knighton dncelerine dalm bir halde. 211 Agatha Christie Bir sre konumadan yan yana yrdler. "Aklnz kurcalayan bir ey mi var?" diye sordu Poirot neden sonra. Knighton, onu aknlkla szd. "Haklsnz," diye itiraf etti. "Bunu nasl olup da bildiinizi anlayamyorum." "Aka grlyor," dedi Poirot sert ve kuru bir tonda. "imden geenlerin bu kadar kolay anlaldn bilmiyordum." Poirot gururla mrldand. "nsanlarn fizyonomilerini okumak benim mesleim." "Size anlatacam, Msy Poirot. Mirelle denilen u dans kadn duydunuz mu?" "Msy Kettering'in la chere amie'si'^ olan bayan m?" "Evet, onu kastediyorum. Konuyu bildiinize gre Bay Van Aldin'in ona kar nyarglar olduunu da anlayacaksnz. Kendisi Bay Aldin'e bir mektup yazarak grmek istediini bildirdi. Kendisi benden bu mektuba karlk grmek istemediini bildiren kk bir not gndermemi syledi. Bunu yaptm da. Bu sabah kadn otele geldi ve kartn yukar gndererek, Bay Van Aidin ile grmesinin ok nemli ve acil olduunu belirtti." "lgin," dedi Poirot. "Tabi Bay Van Aidin ok fkelendi. Onu geri gndermemi emretti. Ancak ona itiraz ettim. Bu Mirelle denilen kadnn bizim amzdan ok deerli bilgilere sahip olabilmesi mmkn hatta diyebilirim ki kesin gzyle bakyordum. Onun da Mavi Tren'de olduunu biliyorduk, bizim amzdan nemli olabilecek bir eyi grm ya da duymu olabilirdi. Ayn kanda msnz, Msy Poirot?" "Kesinlikle," dedi Poirot heyecansz, olaan bir ses tonuyla. "Msy Van Aidin, kelimemi mazur grn, aptallk etmi." (*) Sevgilisi. 212 Mavi Trenin Esrar "Olay byle grmenize sevindim," diye ekledi sekreter. "Size bir eyi aklamak isterim, Msy Poirot. Bay Van Aldin'in davrannn yanl olduundan ylesine emindim ki onun emrine ramen aaya inip sz konusu bayanla grmeyi gze aldm." "Ehbien?" "Sorun onun zellikle Bay Van Aidin ile grmek istemesiydi. Elimden geldiince onu bu grnden vazgeirmek istedim. Aslna bakarsanz, bunu gizlemenin anlam yok, konuyu bambaka bir ekle bile dndrdm. Bay Van Aldin'in o an iin ok megul olduunu, onu kabul edemeyeceini, ancak kendisinin ona syleyecei her eyi bana anlatmasn istediini, bana gvenebileceini belirttim. Yine de onu ikna edemedim ve bir ey sylemeden oradan ayrld. Ancak Msy Poirot, kanmca bu bayan ok nemli bir eyler biliyor." "nemli bir durum," dedi Poirot soukkanllkla. "Nerede oturduunu biliyor musunuz?" "Evet." Knighton otelin adn syledi. "yi o zaman. Haydi hemen oraya gidelim." Sekreter tereddt iinde bakyordu. Korkarak sordu. "Peki ya Bay Van Aidin?" "Van Aidin kaim kafalnn teki. Kaln kafr llarla tartmam. Doru bildiimi yaparm. Ona Bay Van Aldin'in size kendisiyle grmek iin tam yetki verdiini syleyeceim, ltfen beni utandracak bir ey sylemeyin." Knighton hl aknlk iindeydi ama Poirot onun bu ikilemini umursamad. Otelde matmazelin odasnda olduunu sylediler. Poirot kendi kartn ve Knighton'unkini uzatarak, ona gtrlmesini istedi. Bu arada her iki kartn stne de kurunkalemle 'Bay Van Aidin adna' yazd. Yukardan Matmazel Mirelle'in onlar kabul etmeye hazr olduu haberi geldi. 213 Agatha Christie Dans kadnn odasna girdikleri anda Poirot kumanday ele ald. "Matmazel!" diye mrldand yar beline kadar eilerek. "Msy Van Aldin'den aldmz talimat gereince sizi rahatsz ediyoruz." "Ah! Peki niin kendisi gelmedi?"

"Kendisi rahatsz," diye Poirot yalan sylemekten ekinmedi. "Rivi-era'nn tipik anjinine yakaland, boaz aryor. Ancak gerek sekreteri Binba Knighton gerekse ben onun yerine hareket etmekte tam yetkiliyiz. Tabi matmazel bu grme iin on drt gn beklemeyi yeliyorsa baka." Poirot, Mirelle tipinde bir kadn iin "bekleme" szcnn kabul edilemez bir ey olduunu ok iyi biliyordu. "Eh bien, yleyse sizle konuacam, msy," diye bard, Mirelle. "Sabrl davrandm. Kendimi olayn dnda tuttum. Hem de niin? Aalanmak, krlmak iin mi? Evet, aalanmak! Mirelle ile bu ekilde oynayabileceini mi sanyor? Mirelle'in eski bir eldiven gibi bir keye atlmay kabulleneceini mi sanyor? imdiye kadar hibir erkein benden bkp terk ettii olmad. Daima erkeklerden bkan, onlar terk eden ben olurum." Odada hrsla bir aa bir yukar dolanyordu. nce vcudu fkeden titriyordu. Yoluna kan kk bir sehpay duvara doru savurdu, sehpa krld. "Ona bunu gstereceim," diye haykrd. "Evet, gstereceim." Fulya dolu bir vazoyu alarak mineye frlatt. Vazo yzlerce paraya blnd. Knighton kadn ngilizlere zg honutsuzlukla, knayarak izliyordu. Adamn kendini huzursuz hissettii, bir anlamda utand grlyordu. Poirot ise tam aksine parldayan gzlerle bu fke gsterisinin keyfini karyordu. "Ah bu fevkalade!" diye haykrd. "Madam hayat dolu bir insan! Bu aka grlyor." 214 Mavi Trenin Esrar "Ben sanatym," dedi Mirelle. "Her sanat hayat doludur. Derek'e dikkatli olmasn syledim ama aldr etmedi, beni dinlemedi bile." Birden Poirot'ya dnd. "Bu ngiliz bayanla evlenecei doru mu?" Poirot hafife ksrd. "On m'a dit"n diye mrldand. "Ona duygusal anlamda ballk duyuyor." Mirelle, ona doru bir adm att. "Karsn ldrd o!" diye haykrd. "te rendiniz. Bunu yapacan bana daha nceden syledi. flasn eiindeydi! Ve bundan kurtulmak iin en kolay yolu seti." "Msy Kettering'in karsn ldrdn m sylyorsunuz?" "Evet. Evet, evet! Bu yeterince ak oldu mu?" "Polis," diye mrldand Poirot. "Bu iddianz iin kant isteyecektir." "Onun o gece trende karsnn kompartmanndan ktn grdm." "Ne zaman?" diye sordu Poirot sert bir sesle. "Tren Lyon stasyonu'na varmadan hemen nce." "Bu konuda yeminli ifade verebilir misiniz, matmazel?'' Poirot deimiti, kararl ve ciddi bir tonda konuuyordu. "Evet." Bir dakika sreyle tam bir sessizlik hkim oldu. Mirelle soluk almakta zorlanyordu. leri frlam, korku dolu gzleri bir Poirot'ya bir Knigh-ton'a yneliyordu. "Bu ok ciddi bir ifade," dedi dedektif. "Sylediklerinizin ne kadar ciddi olduunun farkndasnz, deil mi?" "Elbette." "yi," dedi Poirot. "Bu durumda zaman kaybetmemiz gerektiini anlayla karlarsnz, madam. Hemen sorgu yargcnn brosuna gidelim." Mirelle aknd. Poirot'nun daha nceden de ngrd gibi artk kama ans kalmamt. d--------------Bana syledi. 215 Agatha Christie "yi yleyse," diye mrldand. "Mantomu alaym." Yalnz kaldklarnda Poirot ve Knighton anlaml ekilde baktlar. "Hemen harekete gemek gerek -nasl diyordunuz- demir tavnda dvlr, deil mi?" diye mrldand Poirot. "Davranlar o anki ruh durumunun etkisinde, bir saat sonra tm anlattklarn inkr edip sulamalarn geri ekebilir bile. Bunu ne pahasna olursa olsun engellemeliyiz."

Mirelle geri dnd; zerinde leopar krkyle astarlanm kum rengi kadife bir pelerin vard. Zaten kendisinin de leopardan farkl bir grnts olduu sylenemezdi, ayn derecede tehlikeli ve sinsi grnyordu. Gzleri hl fke ve kararllkla parlyordu. Msy Caux ve sorgu yargc birlikteydiler. Poirot'nun giri aklamasndan sonra Matmazel Mirelle'den nezaketle yksn anlatmas istendi. Mirelle, Poirot ve Knighton'a anlattklarn ayn szcklerle ancak daha ll, arbal bir ekilde anlatt. "Bu olaanst bir yk, matmazel!" dedi Carrege ar ar stne basarak. Sandalyesinde geriye yasland, gzln dzeltti ve Mirelle'yi dikkatli ve srarl baklarla szmeye balad. "Yani Msy Kettering'in sizin nnzde bu suu ilemek istediiyle vndn m sylyorsunuz?" "Evet, evet. Onun ok salkl olmas ne kadar kt, demiti. lmesi iin bir kaza gerektiini ve bunu bir ekilde organize etmesi gerekeceini syledi." "Bunlar sylerken," diye sze kart Carrege. "Bir lde cinayete yataklk yapm duruma dtnzn farknda msnz?" "Ben mi? Asla msy. Bu szlerini asla ciddiye almadm. Ah hayr, gerekten asla! Erkekleri tanrm, msy, zaman zaman kzdklarnda byle eyler sylerler. Eer onlarn syleyecekleri her ey ciddiye alnacak olsa, dnya ok tuhaf olurdu." Sorgu yargc kalarn kaldrd. "Bu durumda Msy Kettering'in tehditlerinin fkeden kaynaklanan bo bir konumadan te gidemeyeceini dndnz kabul etmemiz 216 Mavi Trenin Esrar gerekiyor, yle mi matmazel? zninizle bir ey sormak isterdim, Lond-ra'daki sorumluluklarn brakp Riviera'ya gelmenizin nedenini aklayabilir misiniz?" Mirelle, adam kederli, zgn gzlerle szd. "Sevdiim adamn yaknnda olmak istedim," dedi ksaca. "Bu ok mu tuhaf?" Poirot yumuak bir sesle araya girdi. "Yani Msy Kettering'in istei zerine mi onunla birlikte Nice'e geldiniz?" Mirelle'in bu sorunun yantn vermekte zorland anlalyordu. Konumadan nce ksa bir tereddt geirdi. Neden sonra yantladnda kendinden emin, kaytsz bir havas vard. "Bu gibi konularda iimden geldii gibi davranrm, msy." Bu yantn sorulann karl olmad adamn da gznden kamad. Ancak bir ey sylememeyi yelediler. "Peki Msy Kettering'in eini ldrm olduundan ne zaman emin oldunuz?" "Daha nce de sylediim gibi Msy Kettering'i tren Lyon stasyo-nu'na girmeden hemen nce karsnn kompartmanndan karken grdm zaman. Yznde ok farkl bir ifade vard. Ah! O anda buna bir anlam verememitim. Korkun, ok perian bir ifade. Bunu asla unutmayacam." Sesi yksek ve tizdi. Ellerini birden abartl hareketlerle yzne kapad. "Ah evet!" dedi Msy Carrege. "Tren Lyon'dan ayrlp da, Madam Kettering'in ldn rendiimde, bunu anladm." "Ama yine de hemen polise gitmeyip beklemeyi yelediniz, neden madam?" diye sordu komiser yumuak bir tonda. Mirelle falta gibi alm gzlerle komisere bakt, o an iin oynad rolden holanma benziyordu. 217 Agatha Christie "k olduum adam m ihbar edecektim?" dedi dramatik bir sesle. "Yoo, hayr, k bir kadndan bunu yapmasn bekleyemezsiniz." "Peki ya imdi?" diye sze kart Caux. "imdi durum ok farkl. Beni aldatt. Bunu sessizce kabullenmeli miydim?" Sorgu yargc, onu susturmak zere atld. "Haklsnz, haklsnz," diye mrldand sakinletirici bir tonda. "imdi matmazel, ltfen ifadenizin protokoln okuyup doruluunu kontrol edip onaylayabilir misiniz?"

Mirelle ifadesini okuyarak zaman kaybetmek istemedi. "Evet, evet," dedi telala. "Bu doru." Ayaa kalkt. "Sanrm artk bana ihtiyacnz kalmad, deil mi msy." "u an iin hayr, matmazel." "Derek tutuklanacak m?" "Hi kukusuz matmazel." Mirelle sinsice glmseyerek, krkne sarnd. "Bunu beni krmadan nce dnmeliydi," diye bard. "Yalnzca ufak bir nokta var..." Poirot zr dilermiesine bir sayg iinde fsldad. "Gerekten ok ufak bir nokta." "Evet, neydi?" "Nasl olup da tren Lyon'dan ayrldnda Madam Kettering'in ldn biliyordunuz?" Mirelle afallamt. "Ama o lmt." "lm myd?" "Elbette, ben..." Mirelle birden sustu. Poirot, onu srarl baklarla szerken, gzlerindeki hrs, kt niyeti grd. "Bana yle sylediler. Herkes bunu anlatyordu." "Oh!" dedi Poirot dnceli bir halde. "Bu olayn bu bro dnda konuulmadn sanyordum." 218 Mavi Trenin Esrar Mirelle sinirlenmie benziyordu. "Bu tr eyler duyulur," dedi esrarengiz bir tavrla. "Sylentiler etrafa yaylmt. Biri bana syledi. Ne var ki kim olduunu anmsamyorum." Kapya doru ilerledi. Caux kapy amak iin frlad ancak ayn anda yeniden Poirot'nun yumuak sesi duyuldu. "Peki ya mcevherler? Pardon matmazel, bu konuda syleyecek bir eyiniz var m?" "Mcevherler mi? Hangi mcevherler?" "arie Katherina'nn yakutlar. Sylentiler kulanza bu kadar kolay ulatna gre, bunlardan bahsedildiini de duymu olmalsnz." "Mcevherler konusunda bir bilgim yok," dedi Mirelle sert bir sesle. Dar kt ve kapy arkasndan kapad. Msy Caux yeniden oturdu, sorgu yargc iini ekti. "Bu ne hiddet!" dedi. "Ama son derece k. Acaba gerei mi sylyor? Sanrm evet." "Hi kukusuz yksnde gerek ynler var," diye yantlad Poirot. "Miss Grey de bunu onaylad. Tren Lyon'a girmeden nce koridora baktnda, Msy Kettering'i karsnn kompartmanna girerken grdn sylemiti." "Tm kantlar bu gen adamn aleyhinde." Komiser i ekerek mrldand. "Yazk?" "Niin yazk dediniz?" Poirot merakla sordu. "Kont de la Roche'u tutuklamak benim iin yaammn en nemli amalarndan biri. Bu kez tamam, oldu bu i, diye dnmtm, onu kstrdk diyordum. Dieri o kadar nemli deil." Carrege burnunu ekti. "stelik eer bir ey ters giderse," dedi ihtiyatla. "Bu ok kt olur. Msy Kettering asiller snfndan. Konu gazetelere yansyacaktr. Eer bir yanllk yapyorsak..." Karamsar ngrlerin etkisinde omuzlarn silkti. 219 Agatha Christie "Peki ama mcevherler?" diye sordu komiser. "Sizce onlar ne yapm olabilir?" "Hi kukusuz onlar kukulan kendinden uzaklatrmak, polisi yanltmak iin ald," dedi Carrege. "Onlarn varlndan byk apta huzursuzluk duyuyor olmal, ksa srede kurtulmak isteyecektir." Poirot glmsedi. "Mcevherler konusunda benim farkl grlerim var. Beyler, bana Marquis denilen adam hakknda ne bildiinizi syleyebilir misiniz?"

Komiser heyecan iinde ne eildi. "Marquis mi?" dedi telala. "Marquis mi? Bu olaya o da m kart diyorsunuz, Msy Poirot?" "Onun hakknda ne bildiinizi sormutum." Komiserin yz ok eyler anlatr ekilde asld. "Bilmek istediimiz kadarn bilemiyoruz, maalesef," dedi skntyla. "Daima geri planda, kuliste almay yeliyor, anlyorsunuz deil mi? Kaba ar ileri onun yerine yapan adamlar var. Onun en sttekilerden olduundan eminiz. Su ilenen kademelere inmiyor, geri planda kalyor." "Fransz m?" "Hmm, evet. En azndan yle olduunu dnyoruz. Ama emin de deiliz. Fransa'da, ngiltere'de, Amerika'da ileri oldu. Geen sonbaharda svire'deki baz su eylemleriyle ilgisi olduu belirlendi, ancak kantlanamad. Her nedenle olursa olsun o bir grand seigneur(*\ Franszca ve ngilizceyi mkemmel konuuyor. Nereden geldii, nerede yaad bilinmiyor." Poirot ban sallayarak onayladktan sonra gitmek zere ayaa kalkt. "Bize anlatacak baka bir eyiniz yok mu, Msy Poirot?" diye srarla sordu komiser. 1 ' Soylu kii. 220 Mavi Trenin Esrar "u an iin hayr," dedi Poirot. "Ama belki otelimde baka birtakm bilgilere ulaabilirim." Msy Carrege huzursuzluk iinde etrafna bakt. "Eer Marquis bu ie kartysa..." diye sze baladysa da cmlesini bitirmeden sustu. "Bu her eyi altst eder," diye yaknd Caux skntyla. "Beni deil," dedi Poirot. "Aksine bunun olayla ilgili dncelerime ok uygun olduu grndeyim. Au revoirP baylar. Eer yeni bir ey renirsem size hemen bildiririm." Yz ask oteline dnd. Yokluunda onun iin bir telgraf gelmiti. antasndan bir mektup aaca karp telgraf at. Uzun bir telgraft, cebine koymadan nce iki kez uzun uzun okudu. Yukar ktnda ua George onu bekliyordu. ^. "Yorgunum George, ok yorgunum. Bana bir bardak scak ikolata smarlar msnz?" Ismarlanan ikolata geldi. George barda efendisinin yanndaki sehpaya yerletirdikten sonra odadan karken Poirot onu durdurdu. "George sanrm ngiliz aristokrasisi hakknda olduka fazla bilginiz var, deil mi?" George martlma duygusuyla gururla glmsedi. "Sanrm yle efendim," diye yantlad. "Galiba siz sulularn genellikle toplumun alt snrlarndaki insanlarn arasndan kt kansndasnz, George." "Pek yle olduunu syleyemem, efendim. Bir aralar Devize D-k'min kk oullarndan biri byk sorunlara neden olmutu. Gizlenen byk bir utan nedeniyle Eton'dan uzaklatrlmas gerekmiti. Ve sk sk ailesinin yzn kzartacak davranlarda bulunmutu. Polis olayn kleptomani olduunu kabullenmek istemedi. Aslnda ok zeki, gen bir centilmendi, efendim, ama tekrar tekrar su iledi. Sanrm beni anlyorHoa kaln. 221 Agatha Christie sunuz efendim. Saygdeer babas tarafndan Avustralya'ya gnderildi, orada baka bir adla yarglandn duydum. ok tuhaf ama byle olaylar da oluyor ite, efendim. stelik de bu gen adamn mali adan herhangi bir sknts olmadn sanrm belirtmeme bile gerek yok." Poirot bam sallayarak onaylad. "Heyecan tutkusu," diye mrldand Poirot. "Ve byk olaslkla da beynin almasnda bir tuhaflk. Kendi kendime soruyorum da..." Cebindeki telgraf karp nc kez okudu.

Anlar tazelenen George, "Sonra Lady Mary Fox'un kz da var," diye ekledi. "Ticaret yapt insanlar dolandrmas byk ok yaratmt. Aslna baklrsa bunlarn toplumun en kaymak tabakasndaki, en iyi aileleri iin ok tatsz olaylar olduu kesin ama yine de size daha birok byle olay anlatabilirim." "ok deneyimli bir insansnz, George," diye mrldand Poirot. "Bu kadar nl ailelerin yannda alm biri olarak benim hizmetime girmeyi sizin anzdan onur krc bulmamanza aryorum. Sanrm sizin de heyecan tutkunuz var." "Tam olarak deil, efendim," dedi George. Society Snippets dergisinde Buckingham Saray'na kabul edildiinizi okudum. O sralar tam da ben yeni bir i aryordum. Majestelerinin size kar ok nazik ve yakn davrandn ve yeteneklerinizi zellikle taktir ettiini okudum." "Ah!" dedi Poirot. "nsan her eyin nedenini bilmeli." Bir sre dndkten sonra sordu. "Matmazel Papopolous'u aradnz m?" "Evet, efendim, babasyla birlikte bu akam sizinle yemek yemekten onur duyacaklarn belirtti." "Ah!" dedi Poirot dalgnlkla. "ikolatasn iti, fincann ve altndaki taba zenle tepsinin ortasna koydu. Konutuunda uandan ok kendi kendine konuur gibiydi. "Sincap, sevgili George, fndk fstk toplar. Sonbaharda topladklarn kn yemek zere depolar. Eer insanlk bir baarya ulaacaksa Geor222 Mavi Trenin Esrar ge, hayvanlar dnyasndan ders almalyz. Ben bunu hep yaptm. Fare deliinin nndeki kedi oldum. Koku peinden giden ve burnunu peinde olduu izden ayrmayan iyi kpek oldum. Ve sevgili George, sincap da oldum. Bir burada, bir orada belirli bir konuyu renip depoladm. imdi depoma gidip bana gereken fndklar alacam. Tam... evet tam on yedi yl nce gerekli olaca gn iin sakladm fnd. Beni izleyebiliyor musunuz, George?" "Konservecilikte byk ilerlemeler kaydedildiini bilmeme ramen," dedi George. "Fndn bu kadar uzun sre dayanabileceini sanmazdm." Poirot uaa bakp glmsedi. 223 Agatha Christie 28. BLM Poirot Sincab Oynuyor Poirot o kadar erken yola kt ki akam yemei randevusundan nce kendine ayrabilecei tam eyrek saati vard. Doruca Monte Carlo' ya deil, nce Lady Tamplin'in Cap Martin yaknndaki evine gitti ve Miss Grey'i sordu. Bayanlar giysi provasndaydlar, bu nedenle Po-irot'dan kk salonda biraz beklemesini rica ettiler. ya da drt dakika sonra Lenox Tamplin geldi. "Kamerine henz tam olarak hazr deil," dedi. "Ona sylememi istediiniz bir ey var m yoksa o aa inene kadar beklemeyi mi yelerdiniz?" Poirot, kadn dikkatli baklarla szd. Sanki verecei karar ok nemliymi gibi bir iki dakika dnd. Byk olaslkla byle basit bir sorunun yant onun asndan anlamlyd. "Hayr," dedi sonunda. "Hayr, sanrm zellikle Matmazel Katheri-ne'i beklemem gerekmiyor. Hatta belki de onu beklememem daha doru olacak. Bu konularda karar vermek bazen ok g." Lenox dedektifi hafife kaldrd kaslaryla sabrla bekliyordu. "Bir haberim var," diye ekledi Poirot. "Bunu sizden arkadanza iletmenizi isteyecektim. Msy Kettering bu akam tutukland, karsn ldrm olmakla sulanyor." 224 Mavi Trenin Esrar "Katherine'e bunu mu sylememi istiyorsunuz?" diye sordu Lenox. Sanki uzun sre komu gibi soluk almakta zorlanyordu, yz beyaz ve endieliydi, hatta ok belirgin ekilde zgnd. "Sizden bunu zellikle rica edeceim, matmazel." "Niin?" diye sordu Lenox. "Bu haberin Katherine'ni altst edeceini mi dnyorsunuz? Ondan holandn m dnyorsunuz?" "Bunu bilemiyorum, matmazel," diye yantlad Poirot. "Grdnz gibi bunu aka itiraf edebiliyorum. Genelde her eyi bildiimi dnrm... ama bu

olayda... neyse, bilemiyorum ite. Belki siz bu konuyu benden daha iyi biliyorsunuzdur." "Evet," dedi Lenox. "Biliyorum, ama bunu size yine de sylemeyeceim." Bir sre sustu, koyu renkli gzleri iyice kslmt. "Katilin o olduuna inanyor musunuz?" diye sordu birden. Poirot omuzlarn silkti. "Polis yle diyor." "Ah!" dedi Lenox. "Bana yant vermekten kayorsunuz? Demek ki kaamak yant vermenize sebep olacak bir neden var?" Tekrar sustu ve yzn ekitti. Poirot yumuak bir tonda sordu. "Derek Kettering'i ok uzun zamandr tanyorsunuz, deil mi?" "Onu ocukluumdan bu yana arada srada grrm," dedi Lenox sert, huysuz bir tavrla. Poirot bir ey sylemeden birka kez ban sallad. Lenox hain hareketlerle bir sandalye ekip masann bana oturdu, dirseklerini masaya dayad ve yzn ellerinin iine gmd. Byle otururken gzlerini Poirot'a dikti. "Onun aleyhine ellerinde ne gibi bir kant var?" diye sordu Lenox. "Byk olaslkla neden ldrd sorusuyla yola kyorlar. Karsnn lmyle ok byk paraya kondu." "ki milyon sterlin kadar." 225 R15 Agatha Christie "Eer kars lmeseydi batm durumdayd." "Evet." "Ama yine de baka bir eyler olmal," diye srar etti Lenox. "Karsyla ayn trende olduunu biliyorum ama, yalnzca bu yeterli bir neden olamaz." "Ayrca kompartmanda zerinde K harfi olan ve Madam Kette-ring'e ait olmayan bir sigara tabakas bulundu, bir de tren Lyon'a varmadan onu karsnn kompartmanna girip karken gren iki kii var." "Hangi iki kii?" "Biri arkadanz Miss Grey. Dieri ise Matmazel Mirelle, u nl dans." Lenox, "Peki Derek'in bunlara kar bir savunmas yok mu?" diye sordu telala. "Karsnn kompartmanna girdiini inkr ediyor." "Samalk bu!" dedi Lenox skntl bir ifadeyle. "Lyon'a varmadan nce mi dediniz? Peki onun tam olarak ne zaman ld... ne zaman ldrld kesin olarak biliniyor mu?" "Doktorlar yzde yz kesinlikte bir saptama yapamyorlar," diye yantlad Poirot. "Ancak lmn tren Lyon Istasyonu'ndan ayrldktan hemen sonra gerekletii grnde birleiyorlar. Biz de trenin Lyon'dan ayrlmasndan birka dakika sonra Madam Kettering'in ldn biliyoruz." "Bunu nereden biliyorsunuz?" Poirot tuhaf bir ekilde kendi kendine glmsedi. "Kompartmanna giren biri onu l buldu." "Peki alarm almad m?" "Hayr." "Neden?" "Neden olmasn?" 226 Mavi Trenin Esrar "Hi kukusuz bunun iin geerli nedenleri vard." Lenox, dedektifi sert baklarla szd. "Bu nedenleri biliyor musunuz?" "Sanrm... evet." Lenox sessiz bir biimde oturup olaylar beyninde irdelemeye alt. Poirot konumadan onu izledi. Lenox birden ban kaldrd. Yanaklar kzarmt, gzleri parlyordu. "Onu trendeki birinin ldrm olduunu dnyorsunuz ama bu kesinlikle art deil. Niin tren Lyon'da durduu srada trene binen biri doruca Madam Kettering'in kompartmanna gitmi, onu bomu, mcevherleri alp kimse fark etmeden tekrar trenden atlam olmasn ki? Hatta belki kadn tren istasyondayken ldrld. O zaman Derek ieri girdiinde yayor, dier kii onu bulduundaysa lm olabilir?"

Poirot koltuunun arkasna yasland. Derin bir nefes ald, Lenox'a bakt, kez ban sallad ve daha sonra i ekti. "Matmazel," dedi. "Bu syledikleriniz doru, ok doru. Karanlkta el yordamyla bir eyler bulmaya alyordum, siz bana k yaktnz. Anlayamadm bir nokta vard, siz buna aklk kazandrdnz." Ayaa kalkt. Lenox heyecanla sordu. "Peki ya Derek?" "Kimbilir?" Poirot omuzlarn silkti. "Size bir eyi belirtmek isterim matmazel. Memnun deilim. Hayr matmazel, ben Hercule Poirot bundan memnun deilim. Tatmin olmadm. Kimbilir belki bu akam baka bir eyler daha renirim. Her halkrda bunu deneyeceim." "Biriyle randevunuz mu var?" "Evet." "Bir eyler bilen biriyle mi?" "Bir eyler bilmesini tahmin ettiim birileriyle. Bu tr durumlarda her tan altna bakmak gerekir. Au revoir, matmazel." 227 Agatha Christie Lenox, dedektifi kapya kadar geirdi. "Size yardmc olabildim mi?" diye sordu. Antrede duruyorlard. Poirot'nun kadna bakarken yz sevecenlikle aydnland. "Evet matmazel, ok yardmc oldunuz. Her ey karanlk ve kt grnse de bunu unutmayn." Arabayla uzaklarken yine derin dncelere dald ama yeil gzlerinde daha sonralar daima zafer prltlarna dnen o zayf, yeilimsi k vard. Poirot birka dakika sonra randevusuna ulat; Papopolous ve kz oktan gelmilerdi. Poirot byk bir utangalkla ge kald iin zr dileyip nezaket ve kk ayrntlara dikkat etme konusunda kendini sulad. Yunanl o akam son derece asil ve iyi kalpli bir grnmdeydi, aynen sorumluluklarnn bilincindeki masum bir rahip gibi. Zia ok gzel grnyordu ve keyfi yerindeydi. Yemek iyiydi. Poirot tam formundayd ve srekli yeni bir eyler buluyordu. Ksa anektotlar anlatyor, akalar yapyor, kariyerindeki ilgi ekici olaylardan bahsediyor ve Zia Papopolous'a cesur komplimanlar yapyordu. Mn byk bir zevkle hazrlanmt, araplar son derece sekindi. Yemein sonuna doru Bay Papopolous nezaketle sordu. "Son olarak size verdiim tiyo? Bir iinize yarad m, o ata oynadnz m?" Poirot, "Henz mterek bahisimle balant halindeyim," diye yantlad. ki adamn baklar birleti. "ok nl bir at, deil mi?" "Hayr," dedi Poirot. "Bu ngilizlerin 'karanlk sinsi' diye adlandrdklar tipte bir at." "Ah!" dedi Papopolous dncelere dalm bir halde. 228 Mavi Trenin Esrar Poirot neeyle bard. "Artk biraz kumarhaneye geip rulette ansmz deneyelim mi?" Kumarhanede kk topluluk birbirinden ayrld; Poirot kendini tamamen Zia'ya adarken Papopolous oyun masalarna doru yrd. Poirot'nun ans yoktu, Zia'nm ise ansl gnyd, ksa sre iinde birka bin frank kazand. "Artk oyuna son versem iyi olacak," dedi kaytszlkla. Poirot'nun gzleri parlyordu. "Muhteem!" diye bard neeyle. "Tam babanzn kzsnz. Nerede duracanz ok iyi biliyorsunuz. Ah! Bu da yaama sanat!" Baklarn salonun iinde dolatrd. "Babanz hibir yerde gremiyorum," dedi Poirot kaygszca. "Eer sizce de uygunsa matmazel vestiyerden mantonuzu getireyim. Biraz bahede dolaalm." Ancak doruca vestiyere gitmedi. Keskin gzleri bir an nce Papo-polous'un baka bir salona girdiini fark etmiti. Kurnaz Yunanlnn ne yaptn bilmek istiyordu. Onu giriteki byk lobideki stunlardan birinin dibinde yeni gelen bir kadnla konuurken yakalad. Bu kadn Mirelle idi.

Poirot grnmeden lobiye szld. Gizlice ikilinin heyecan iinde konutuklar ya da daha dorusu dans kadnn srekli konutuu, Pa-popolous'un ise tek hecelik nidalarla ya da ok eyler anlatan mimiklerle onu dinledii- stunun arka tarafna ulat. "Size zamana ihtiyacm olduunu sylyorum," diyordu dans kadn. "Eer bana zaman verirseniz paray temin ederim." "Beklemek..." Yunanl omuz silkti. "Bu ok zor." "Yalnzca ksa bir sre." Mirelle yalvanyordu. "Ama, buna mecbursunuz. Yalnzca bir hafta ya da on gn daha fazla zaman istemiyorum ki! 229 Agatha Christie Bu alveriin gerekleeceinden kesinlikle emin olabilirsiniz. Para gelecek." Papopolous yerinde kprdand, huzursuz olduu anlalyordu. Tela iinde etrafna baknd ve o anda masum bir ifade taknm olan Po-irot'yu tam yan banda grd. "Ah! Vous voila'P Bay Papopolous. Sizi her yerde aradm. Matmazel Zia ile bahede ufak bir gezinti yapmamza izin verir misiniz? yi akamlar, matmazel!" Mirelle'in nnde yapmack bir saygyla eildi. "Sizi daha nce fark etmediim iin ok zr dilerim." Dans kadn bu selam pek honutlukla karlamad. Konumasnn kesilmesinden belirgin ekilde rahatsz olmua benziyordu. Poirot bu dokundurmay hemen doru ekilde alglad. Papopolous'un 'tabi... elbette...' diye mrldanmasnn hemen ardndan oradan uzaklat. Zia'nn mantosunu ald ve beraberce baheye ktlar. "nsanlar burada intihar ediyor," dedi Zia bahenin giriinde. Poirot omuzlarn silkti. "yle deniliyor. nsanolu ok lgn, deil mi matmazel? Yemek, imek ve bu gzel havay solumak ok gzel, ok ho deil mi? Yalnzca parasz kald iin insann tm bunlardan vazgemesi lgnlk ya da bazen yalnzca kalbi krld iin. L'amou/*v birok lmn nedeni olabiliyor, deil mi?" Zia gld. "Aka glmemelisiniz, matmazel," diyen Poirot, iaret parman tehditkr ekilde sallad. "stelik de bylesine gzel ve genken." "O kadar da deil," diye yantlad Zia glerek. "Otuz yanda olduumu unutuyorsunuz, Msy Poirot. Size kar ak szl olmalym, (,) Ah! te buradasnz. "Ak. 230 Mavi Trenin Esrar farkl ekilde davranmann bir anlam yok. Babama da sylediiniz gibi Paris'te bize yardmc olmanzn stnden tam on yedi yl geti." "Size baknca bana ok daha ksa bir sre gemi gibi geliyor," dedi Poirot nezaketle. "O zaman da aynen byle grnyordunuz, hemen hemen hi deimediniz, belki biraz daha ince, biraz daha solgun ve daha ciddiydiniz, hepsi o. On alt yanda ve yatl okulda okuyan bir gen. Ne tam olarak bir yatl renci, ne de gen bir bayan. O zaman da ok zarif, ok tatl, 'ok ekiciydiniz, matmazel Zia, hi kukusuz bu ekilde dnen bakalar da olmutur." "On alt yanda insan aptaln teki oluyor, hepsi bu!" "Bu olabilir," dedi Poirot. "Evet olabilir. On alt yandayken insan karsndakine gvenmeye ok aktr. Kendisine sylenene kolaylkla inanr." Poirot, gen kadnn onu yan bakla szdn fark ettiyse de bunu asla belli etmeden dncelerine dalm bir halde konumasn srdrd. "O zamanki ok tuhaf bir olayd. Babanz matmazel, bugn bile gerekte olanlar bilmiyor." "Sahi mi?" "Bana ayrntlar sorduunda, aklama istediinde ona hibir ey anlatmadm. Ona tek sylediim, 'Bir skandal olmadan kaybettiklerini geri getirdim. Soru sormayn.' Oldu. Bunu niin yaptm biliyor musunuz, matmazel?" Zia souk bir tavrla yant verdi. "Hibir bilgim yok." "Zayf, solgun, ciddi kk bir yatl renciye kar zaafm olduu iin." Zia kzgnlkla haykrd. "Neden bahsettiinizi anlamyorum." "Gerekten mi matmazel? Antonio Pirezzo'yu unuttunuz mu?" Zia'nn soluklarndaki hzlanmay duyuyordu, bu inleme, yaknma gibi bir sesti.

231 Agatha Christie "Dkknda yardmc olarak alyordu ama bu pozisyonda istedii, ne ulamas olanakszd. Bir rak ustasnn kzma gz koyamaz, deil mi? Peki ya gen ve yakkhysa, stelik az da iyi laf yapyorsa? Bu ikili srekli olarak aktan bahsedemeyeceklerine gre, zaman zaman ikisini de ilgilendiren konulardan da bahsetmeleri gerekecekti. zellikle de o sralar Msy Papopolous'm mlkiyetinde olan deerli eyleri konuacaklard. Ve matmazel, sizin de sylediiniz gibi gen kzlar o yalarda aptal klar olduklar iin ve karlarndakine ok kolay kandklar iin de bu olaanst eylere bakmasn ve bylece bunlarn saklandklar yeri ona gstermekten kanmazlard. Ve daha sonra bu deerli paralar kaybolduunda, bu inanlmaz felaket olduunda zavall kk yatl renci! Ne kadar kt duruma dmt! Korkuyordu zavall yavru! Konumal myd yoksa konumamal m? Ve sonra birden ortaya o adam, o muhteem adam kmt. Bu bir mucizeydi, her ey yeniden rayna girmiti. Paha biilemeyen mcevherler yeniden yerlerine yerlemiti ve kimse skandal yaratacak soruturmalar yapmyordu." Zia fkeyle mrldand. "Bunlar bandan beri biliyordunuz deil mi? Kim anlatt? Antonio mu?" Poirot ban sallad. "Kimse anlatmad," dedi sakin bir sesle. "Ben tahmin ettim. Gerei olduu gibi tahmin etmiim, deil mi matmazel? Eer bilmece zme yeteneiniz varsa, biraz da gri hcreleriniz alyorsa, dedektif olarak baarl olmamanz iin hibir neden olamaz." Zia birka dakika boyunca konumadan yrd. Daha sonra sert bir sesle sordu. "Ne yapmay dnyorsunuz? Bunlar babama anlatmay m?" "Hayr. Hi kukusuz hayr." Zia, dedektife merakla bakt. 232 Mavi Trenin Esrar "Benden bir ey mi istiyorsunuz?" "Yardmnz matmazel." "Size yardm edebileceimi nereden kardnz?" "Bilmiyorum. Yalnzca umuyorum." "Peki ya size yardmc olmazsam, bunlar babama anlatr msnz?" "Hayr, elbette ki hayr. Bunu kafanzdan karn, matmazel. Ben antajc deilim. Sizi gemite kalan bir srla tehdit edecek deilim." Zia yavaa mrldand. "Ya size yardmc olmay reddedersem..." "O zaman reddedin, nasl isterseniz." "Niin?..." Zia sustu. "Size bir ey sylemek isterim matmazel. Sizin gibi bayanlar genellikle ak kalpli ve iyilik bilirlerdir. Onlara yaplan bir iyilie karlk verme frsat nlerine ktnda bu frsat genellikle karmazlar. Size kar bir kez hogrl davrandm matmazel. Konuabilirdim ama enemi tuttum." Yeni bir sessizlik oldu. Daha sonra konuan Zia oldu. "Babam size ksa sre nce bir tiyo verdi." "Evet, bundan dolay ona minnettarm." "Bu konuda size daha fazla bilgi verebileceimi sanmyorum." Poirot hayal krklna uradysa da bunu belli etmedi. Yznde bir tek kas bile kmldamad. "Eh bienl" dedi neeyle. "O zaman baka bir eyden bahsedelim." Neeyle gevezelik etmeyi srdrd. Zia ise tedirgindi, yantlar mekanik ve ou kez isabetsizdi. Kumarhaneye yaklatklarnda bir karara varm gibiydi. "Msy Poirot?" "Evet matmazel?" 233 Agatha Christie "Eer elimden gelirse, size seve seve yardmc olmak isterim." "Bu ok ho, matmazel. Gerekten ok iyisiniz." Yeniden bir sessizlik oldu. Poirot, onu hibir konuda sktrmak istemiyordu. Bekleyip ona zaman tanmak istiyordu. "Ah, neyse," diye konumaya balad Zia. "Bunu size niin syleme-yeyim ki? Babam daima ok tedbirlidir. Azndan kan her sz tartarak konuur. Ancak size kar bu kadar tedbirli olmaya hi gerek olmadn biliyorum. Zaten mcevherlerin deil, katilin peinde olduunuzu sylediniz. Size inanyorum. Yakutlar nedeniyle Nice'e geldiimizi doru tahmin ettiniz. Onlar szletiimiz

ekilde burada teslim aldk. u anda ba-bamdalar. stelik babam size mterimizin kim olduuna dair bir ipucu da verdi." "Marquis mi?" diye sordu Poirot fsldayarak. "Evet, Marquis." "Marquis'i hi grdnz m, Matmazel Zia?" "Bir kez," dedi Zia. "O da tam olarak deil. Yalnzca anahtar deliinden." "Bu i ok dolambal, ok karmak," dedi Poirot. "Yine de hi deilse onu biraz grmsnz. Tekrar grseniz tanr mydnz?" Zia ban sallad. "Maskesi vard." "Gen miydi yal m?" "Salar beyazd. Ama peruk da olabilir. Aslna bakarsanz o kadar yal olabileceini de sanmyorum. Yry de, hareketleri de sesi de ok daha genti." "Sesi mi?" dedi Poirot dnerek. "Ah evet, sesi! Bu sesi tekrar duysanz tanr msnz, Matmazel Zia?" "Sanrm evet." 234 Mavi Trenin Esrar "O ilginizi ekiyordu deil mi? Yoksa anahtar deliinden bakmazdnzZia bayla onaylad. "Evet, evet, onu ok merak ediyordum. Onun hakknda o kadar ok konuulduunu duydum ki -o sradan bir hrsz deil- tarihten gelen biri ya da bir roman kahraman gibi biri o." "Evet," diye mrldand Poirot. "Belki." "Ancak size asl sylemek istediim bu deil, baka ufak bir ey, belki de size yardmc olabilecek ufak bir ey." "Evet, neydi?" diye sordu Poirot gen kz cesaretlendirerek. "Size sylediim gibi yakutlar burada, Nice'de babama verildi. Onu veren kiiyi grmedim ama..." "Evet?" "Bildiim bir ey var: Bu bir kadnd." 235 Agatha Christie 29. BLM Evden Gelen Bir Mektup Sevgili Katherine, Artk sosyetik insanlarn dnyasnda yaadna gre belki de bu kk yrede olanlar artk seni hi ilgilendirmiyordun Ancak senin ok akl banda bir kz olduunu bildiim iin oradaki ortamdan bkm olabileceini dnyorum. Buras her zamanki gibi. Yalnzca yeni ba-rahip ile baz sorunlar var, o da kendini beenmiliinden tr. Bana sorarsan o tam kat bir Katolik. Herkes papaza ondan yaknyor, ama papaz bilirsin, tam inanl bir Hristiyan olduundan herkesi sever ve korur, kimseye dokunamaz. Benimse son zamanlarda hizmetkrlarla sorunlarm var. Annie denilen kzla anlamam mmkn deil, etekleri dizinin stnde, ayrca dzgn yn oraplar giymeye ikna edilmesi de mmkn deil. Bu yenilere sz sylenemiyor. Romatizma arlarm ok artt; Dr. Harris Londra'ya giderek uzman bir doktora grnmemi nerdi. Bunun tren bileti dahil fazla bir harcama gerektireceini syle -diysem de aramba gnne kadar bekleyince ucuz bir dn bileti almay baarabildim. Uzman beni muayene edince yz asld ve bir eyler sylemeye alt ama konumakta zorland anlalyordu. Ona, "Ben sradan, basit bir kadnm, doktor," dedim. "Bana kar ak olun. Hastalm kanser mi, deil mi?" Tabi bu durumda gerei aklad. Eer bakm grrsem bir yllk bir mrm daha olabilecek. Arlarmn 236 Mavi Trenin Esrar bakmla ok iddetli olmayacan syledi ama zaten ben inanl her Hristiyan kadn gibi arya kar direnli olabileceimi de biliyorum. Ancak arkadalarmn ou ld ya da buradan gt iin kendimi burada ok yalnz hissediyorum. St. Mary Mead'da olman isterdim, tatlm, inan bana bu samimi fikrim. Eer bylesine byk bir mirasn vrisi olmasaydn ve sosyeteye

karmasaydn, buraya gelmen ve benimle ilgilenmen iin sana seve seve zavall Jane'in dediinin tam iki katn sunabilirdim. Ancak insann ulaamayaca bir eyi istemesinin de hibir anlam yok. Yalnzca eer orada her ey istediin gibi gitmezse, -tabi bu olabilir- bu aklnda olsun. Saf kzlarla paralan iin evlenip tm paralarn ele geirdikten sonra onlar kilise kapsnda brakan asillere ilikin o kadar ok yk dinledim ki. Senin, bana byle bir eyin gelmeyecek kadar akll bir kz olduunu biliyorum. Ama yaamda ne olaca hibir zaman tam olarak bilinemez . Yaamnda daha nce hibir zaman ok fazla ilgi grmediin iin imdi bylesi bir durumdan sklp bkabilirsin de. Neyse tatlm szn ksas, burada her zaman iin bir yuvan olduunu hi unutma ve eer ak szllkte biraz ileri gittiimi dnyorsan bile bunun itenlikten kaynaklandna inan. Seni gerekten seven eski dostun Amelia Viner. Not: Ksa sre nce gazetede senin ve kuzinin Vikontes Tamplin'e ilikin bir haber okuyup kestim ve dier gazete kuprlerinin yanma sakladm. Pazar gn de seni yersiz gurur ve kibirden saknmas iin Tanr'ya dua ettim. Katherine bu karakteristik mektubu iki kez okuduktan sonra bir yana brakp yatak odasnn penceresinden Akdeniz'in engin maviliini seyretti. Boazna bir ey tkanm gibiydi, yutkunmakta zorlanyordu. Birden St. Mary Mead'di ok fazla zlemi olduunu hissetti. Gnlk ola237 Agatha Christie an, skc, monoton nemsiz kk olaylar -ama yine de- oras vatanyd. Ban kollarnn arasna gmp alamak istiyordu. O anda odaya giren Lenox buna engel oldu. "Merhaba Katherine. Ne oldu, neyin var?" "Yok bir ey!" diye yantlayan Katherine, Miss Viner'in mektubunu antasna tktrd. "ok perian grnyorsun. Umarm sence de bir sakncas yoktur sana yalnzca arkadan dedektif Msy Poirot'ya telefon edip onu bugn len Nice'de yemee davet ettiimi sylemek istemitim. Senin onunla grmek istediini syledim, srf benim iin geleceini sanmyordum da." Katherine merakla sordu. "Onu grmek mi istiyorsun?" "Evet," dedi Lenox. "Ona kalbimi kaptrdm. Daha nce hi gzleri onun kadar kediye benzeyen yeillikte olan birine rastlamamtm." "yi yleyse," dedi Katherine. Kaytsz grnyordu. Son birka gn onun iin bir snavdan farkszd. Derek Kettering'in tutuklanmas gnn konusuydu ve Mavi Tren'in srr her ynyle kurcalanmaya balanmt. "Araba ardm," diye ekledi Lenox. "Anneme bu konuda bir yalan syledim ama imdi ne olduunu tam olarak anmsamyorum, ama nasl olsa onun iin fark etmez. Nereye gittiimizi bilse hi kukusuz peimize taklr ve Msy Poirot'yu esir alrd." Negresco'ya vardklarnda Poirot bayanlar beklemekteydi. Onlar byk bir nezaket ve samimiyetle karlayp yle komplimanlar yapt ki iki gen hanm da ksa bir sre sonra kendilerini glmekten alkoyamadlar. Her eye ramen yemek zevkli gemedi. Katherine'in kafas dankt ve kendi iine kapanmt. Lenox ise zorlama bir konukanlkla suskunluk arasnda gidip geliyordu. Yemek sonras terasta kahvelerini ierken birden Poirot'ya dnerek sordu. "Olaylar nasl gidiyor? Neyi sorduumu biliyorsunuz?" 238 ruu renin Esrar Poirot omuzlarn silkti. "Kendi seyrinde," dedi. "Siz de her eyi kendi haline mi braktnz?" Poirot, Lenox'u hznl gzlerle szd. "Henz ok gensiniz, matmazel, yaamda aceleye getirilemeyecek ey vardr: le bon Dieu, doa ve yal insanlar." "Samalk." Lenox hrnlkla itiraz etti. "Siz yal deilsiniz ki." "Ah, ok naziksiniz." "Bakn Binba Knighton bize doru geliyor," dedi Lenox. Katherine ban evirip bakt ve tekrar arkasn dnd.

"Bay Van Aidin de yannda," diye szlerini srdrd Lenox. "Binba Knighton'a sormam gereken bir ey vard. Bana bir an iin izin verir misiniz?" Poirot yalnz kalnca Katherine'e doru eilerek fsldad. "ok dalgnsnz, matmazel; dnceleriniz buradan ok uzaklarda, deil mi?" "ngiltere'yi dnyordum, baka bir ey deil." Birden igdlerinin esiri olup antasndaki mektubu karp Poirot'ya uzatt. "Bundan nceki yaammdan aldm ilk haber bu; bilmem ki bir ekilde zldm." Dedektif mektubu okuduktan sonra geri uzatt. "St. Mary Mead'a geri mi dnyorsunuz?" "Hayr," dedi Katherine. "Bunu yapmam iin bir neden yok." "Ah! O zaman yanlmm. Bana bir dakika izin verir miydiniz?" Van Aidin ve Knighton ile konuan Lenox'un yanna gitti. Amerikal yal ve skntl grnyordu. Poirot'yu sradan bir ba emeyle selamlad. Van Aidin Lenox'un bir szne yant vermek iin ban evirince, Poirot hemen Knighton'u kenara ekti. "Msy Van Aidin hasta grnyor." 239 Agatha Lhristie "Bu sizi artt m?" diye sordu Knighton. "Derek Kettering'in tutuklanmasnn yaratt skandal tm dikkatleri ailenin zerine ekti. Bu ona kaldramayaca kadar fazla geldi. Hatta sizden gerei bulup karmanz istediine bile piman." "ngiltere'ye dnmeli." "br gn gidiyoruz." "Bu iyi bir haber," dedi Poirot. Dedektif bir anlk tereddtle terasn te tarafnda oturan Katheri-ne'ne bakt. "Keke," diye mrldand. "Bunu Miss Grey'e de syleseydiniz." "Neyi syleseydik?" "Sizin... yani Msy Van Aldin'in ngiltere'ye geri dnecek olduunu." Knighton biraz armt ama yine de sevinerek terasta Katheri-ne'ne doru ilerledi. Poirot, gen adamn arkasndan memnuniyetle ba salladktan sonra sohbet eden Lenox ve Amerikalya katld. Birka dakika sonra dierleri de geldiler. Bir sre havadan sudan konuulduktan sonra Amerikal ve sekreteri yanlarndan ayrld. Poirot da gitmeye hazrland. "Davetiniz ve misafirperverliiniz iin binlerce teekkrler, matmazeller," diye seslendi neeyle. "Gerekten mkemmel bir yemekti. Ma foi, buna ihtiyacm vard." Gsn iirip gururla vurdu. "Artk kendimi bir aslan bir dev gibi hissediyorum. Ah, Matmazel Katherine siz daha benim gerek kiiliimi grmediniz. Yumuak, sakin ynm tanyorsunuz, ancak ok farkl bir Hercule Poirot da olduunu bilmelisiniz. Artk acmasz, etrafa gzda veren, korku yayan, beni dinleyenlerin kalplerinde terr frtnalar estiren biri olmann zaman geldi." Kendinden emin ve mutlu bir halde kadnlara bakt; kzlar fazlasyla etkilenmi grnyorlard, Lenox alt dudan sryor, Katherine'in ise dudaklarnn yan ksm seiriyordu. 240 Mavi Trenin Esrar "Evet bunu yapacam," dedi Poirot zafer mutluluuyla-. "Evet, bunu baaracam." "Msy Poirot, size sylemek istediim bir ey daha var. Sanrm biraz nce sylediklerinizde haklydnz. Ben en ksa srede ngiltere'ye dneceim." Poirot, Katherine'e ylesine srarl ve anlaml bakt ki gen kadn yznn kzarmasn gizlemeyi baaramad. "Anlyorum." "Bunu sanmyorum," dedi Katherine. "Sizin dndnzden de fazlasn biliyorum, matmazel," diye yantlad Poirot ksaca. Daha sonra tuhaf bir glmsemeyle bayanlarn yanndan ayrlp kendini bekleyen arabaya bindi ve Antibes ynnde uzaklat. Kont de la Roche'un ruhsuz ua Hipolyte Villa Marina'da kontun olaanst gzellikteki kristal bardaklarn parlatyordu. Kont ise o gn Monte Carlo'ya gitmiti. Tesadfen pencereden dar baktnda Hipolyte bir konuun hzla bahe kapsndan evin eiine doru ilerlediini grd. Bu ok farkl, allmadk bir ziyaretiydi. Hipolyte her ne kadar deneyimli, grm geirmi

biri de olsa onu nasl niteleyeceini bilemiyordu. Mutfakta alan kars Marie'yi ard ve ce type ln olarak niteledii konuk konusunda uyard. "Yine mi polisler?" diye sordu Marie endieyle. "Kendin bak." Marie dar bakt. "Polisten biri olmad kesin," dedi Marie. "Buna sevindim." "Bizi nemli lde rahatsz ettiklerini syleyemeyiz." Hipolyte karsn yantlad. "Eer msy le kont beni uyarmam olsayd arap mahzenindeki yabancnn kim olduunu dnyada anlayamazdm." Kap zili alnd ve Hipolyte nee ve gururla kapy at. 241 F:16 Agatha Christie "Msy de la kont maalesef evde deiller." Byk bykl ufak tefek konuk dosta glmsedi. "Biliyorum," dedi. "Siz Hipolyte Flavelle'siniz, deil mi?" "Evet, msy, o benim." "Marie Flavelle adnda bir de karnz var, deil mi?" "Evet, msy ama..." "kinizle de konumak istiyorum," diyen yabanc evik bir hareketle uan yanndan syrlp antreye girdi. "Karnz sanrm mutfakta," dedi. Daha Hipolyte'in aknl gemeden konuk antrenin dier ucundaki kapy ap koridordan Marie'nin aknlktan az aralanm bir halde bakt mutfaa doru ilerlemeye balamt bile. "Voil," dedi yabanc mutfaktaki tahta sandalyeye otururken. "Benim adm Hercule Poirot," dedi. "Buyurun msy." "Bu isim size bir ey ifade etmiyor mu?" "Hi duymadm," diye yantlad Hipolyte. "Bu sizin eitiminizde nemli bir eksiklik olduunu gsteriyo. Bu isim konusunda dnyann en byklerinden birine aittir." ekerek kollarn gsnde kenetledi. Hipolyte ve Marie aknlk iinde onu szyorlard. Bu beklenmedik ve ender rastlanlan tipteki konuk karsnda nasl davranmalar gerektiini bilemiyorlard. "Msynn bir emirleri..." diye mrldand Hipolyte kendiliinden. "Polise niin yalan sylediinizi bilmek istiyordum." "Msy!" diye haykrd Hipolyte. "Ben mi polise yalan sylemiim? Asla, hibir zaman." Poirot ban sallad. "Yanlyorsunuz," dedi. "Hem de bunu birok kez yaptnz. Bir dakika." Cebinden ufak bir not defteri karp inceledi.' "En az yedi konuda. sterseniz bunlar size sayaym." 242 Mavi Trenin Esrar Yumuak bir ses tonuyla bu yedi olay sralamaya balad. Hipolyte aknlktan falta gibi alm gzler ve aralanm dudaklarla onu dinliyordu. "Ancak buraya gelmemin nedeni gemite kalan bu kk hatalar eelemek deil," diye konumasn srdrd Poirot. "Bunlar kendinizi ok fazla zeki sanmamanz iin belirttim, mon ami. imdi size asl beni ilgilendiren bir dier yalannzdan sz edeceim. Kont de la Roche'un buraya, bu malikneye on drt ubat gn sabah geldiine ilikin ifadenizden!" "Ama bu yalan deildi, msy, gerei syledik. Msy le kont on drt ubat sal sabah buraya geldiler. Bu doru, deil mi Marie?" Marie, kocasn cokuyla dorulad. "Evet, kesinlikle yle. ok iyi anmsyorum." "Ah!" dedi Poirot. "Peki o gn saygdeer efendinize yemekte ne servis ettiniz?" "Ben..." Marie susup kafasn toplamaya alt.

"lgin," dedi Poirot. "nsan baz eyleri nasl da kesinlikle anmsayp, bakalarn unutabiliyor." Eilip yumruunu masaya indirdi. Gzlerinden fke fknyordu. "Evet, evet, bu kesinlikle byle. Srekli yalan sylyor ve bunu kimsenin fark etmediini sanyorsunuz. Ama her eyi bilen iki kii vardr. Evet, iki kii! Biri le bon Dieu..." Ellerini iaret edercesine gkyzne doru kaldrd, sonra yeniden sandalyesinde doruldu ve memnuniyetle mrldand. "Dieri de Hercule Poirot." "Size kesinlikle yanldnz sylemeliyim, msy. Kont de la Roche Paris'ten pazartesi akam ayrldlar..." Poirot, "Doru," diyerek ban sallad. "Ama yolda mola verdi. Yolculuuna nerede ara verdiini bilmiyorum. Belki siz bunu biliyorsunuzdur. Benimse kesin olarak bildiim buraya sal sabah deil aramba sabah ulat." 243 Agatha Christie Marie srarla itirazn srdrd. "Msy kesinlikle yanlyorlar." Poirot ayaa kalkt. "O zaman adaletin yerini bulmasn salamaktan baka arem yok," diye mrldand. "Yazk!" "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu Marie huzursuzlaarak. "ngiliz Bayan Madam Kettering'in cinayetine yardmc olmaktan dolay tutuklanacaksnz." "Cinayet mi?" Uan yz kire kadar bembeyaz kesildi, dizleri titriyordu. Marie elindeki merdaneyi drerek alamaya balad. "Ama bu olanaksz... olanaksz bu! Ben sanyordum ki..." "fadenizde srarl olduunuza gre daha fazla konumak gereksiz. kiniz de aklszlk ettiniz." Poirot gitmek zere arkasn dnd anda arkasndan heyecan iinde bir sesin bardn duydu. "Msy, msy, bir dakika ltfen! Konunun bu kadar ciddi olduunu bilmiyorduk. Ben... ben bunun bir kadn meselesi olduunu dnyordum. Kadnlar yznden arada srada polisle kk anlamazlklarmz oldu da. Ama cinayet... bu ok farkl bir ey!" Poirot fkeyle, "Artk sabrm tamak zere!" diye bard. Onlara doru dnerek yumruunu tehditkr bir havada Hipolyte'in yzne doru sallad. "Btn gn burada durup siz iki aptal azarlamakla uraacam m sanyorsunuz? Gerei renmek istiyorum. Eer sylemek istemiyorsanz bu sizin bileceiniz i, nasl isterseniz. Size son bir kez soruyorum: Msy le kont villaya ne zaman geldi: sal sabah m, aramba sabah m?" "aramba!" diye haykran uan arkasndaki kars da ban sallayarak bunu onaylad. Poirot onlar ksa bir sre konumadan szdkten sonra memnuniyetle ban sallad. "Aklllk ettiniz ocuklar. Banz belaya sokmaktan kl pay kurtuldunuz." 244 Mavi Trenin Esrar Ve kendi kendine glmseyerek, honutlukla villadan ayrld. "Doru tahmin etmiim," diye mrldand. "Bunu bir kez daha denesem mi?" Msy Hercule Poirot'nun kart Mirelle'in dairesine gtrldnde saatler alty gsteriyordu. Kadn kart bir sre aknlk iinde inceledikten sonra ban sallayarak kabul ettiini belirtti. Poirot ieri girdiinde dans kadn odada fke iinde bir aa bir yukar gidip geliyordu. Hiddetle dedektife doru bir hamle yapt. "Benden ne istiyorsunuz?" diye haykrd. "Yine ne var? Bana yeterince ikence ektirmediniz mi? Zavall Derek'imi ihbar etmeme siz neden olmadnz m? Daha ne istiyorsunuz?" "Kk bir sorum olacak, matmazel. Tren Lyon Gar'ndan ayrlp siz Madam Kettering'in kompartmanna girdiinizde..." "Bu da ne demek?"

Poirot kadn sert, sulayan baklarla szp szlerine yeniden balad. "Madam Kettering'in kompartmanna girdiinizde..." "Bunu asla yapmadm." "Onu orada yatar vaziyette grdnzde..." "Size kompartmana hi girmediimi syledim." "Ah, setere!" Poirot ylesine bir ses tonuyla barmaya balad ki kadn ister istemez rkt. "Bana yalan m sylyorsunuz? Size olanlar oradaymm kadar kesin ekilde aklayabilirim. Kompartmana girdiniz ve onun l olduunu grdnz. Bunu bildiimi sylyorum size. Dikkatli olun bana yalan sylemek tehlikelidir. Kendinizi saknn, matmazel!" Gzleri fkeyle parlyor, srarla dans kadn szyordu. "Ben... ben oraya..." Mirelle tereddt iinde konumaya altysa da szn yarda kesti. 245 Agatha Christie "Merak ettiim yalnzca bir tek konu var," diye ekledi Poirot. "Orada aradnz bulup bulamadnz? Yoksa biri elini sizden daha abuk mu tutmutu?" "Neyi aradm?" "Birinin sizden daha nce harekete geip gemediini." "Hibir sorunuza yant vermiyorum," diye bard Mirelle avaz kt-nca. Kolunu tutan Porot'nun elinden hrs iinde kurtulup yere yatt ve hiddetle tepinmeye, alamaya hkrmaya balad. Korku iindeki hizmetisi koarak geldi. Poirot omuzlarn silkip kalarn kaldrd ve sakince odadan kt. Ancak yz ifadesinden honut olduu anlalyordu. Mavi Trenin Esrar 30. BLM Miss Viner'in Yargs Katherine, Miss Viner'in yatak odasnn penceresinden dary seyrediyordu. Sakin ancak srekli bir yamur vard, gkyz griydi. Pencereden iki yan mevsimin ileriki gnlerinde gl, karanfil ve mavi fulyalarn aaca iek tarhlaryla evrili, giri kapsna kadar uzanan bahe yolu ve kk bakml bahe grnyordu. Miss Viner Victoria stili byk bir karyolada yatyordu. Kahvaltdan arta kalanlarn durduu tepsiyi yana itip gelen mektuplarn amaya ve her biriyle ilgili yorumlarn aklamaya balad. Katherine elinde tuttuu mektubu ikinci kez okudu. Mektup Paris Ritz Oteli'nden geliyordu ve aynen unlar yazyordu. Chere Matmazel Katherine, Salnzn iyi olduunu ve karanlk ngiliz knn sizi sarsmadn umarm, incelemeleri byk bir zenle srdrmekteyim. Sakn ola burada tatil yaptm dnmeyin. Ksa bir sre sonra ingiltere'de olacam. Oraya vardmda sizi tekrar grmeyi umut ediyorum. Sizinle grmem mmkn olabilir mi? Londra'ya vardm zaman size yazacam. Bu olayda dost ve ortak olduumuzu unutmadnz umarm. Sanrm bunun siz de bilincindesiniz. Sayglarm ve minnettarlk duygularmla, matmazel. Hercule Poirot 247 Agatha Christie Katherine yzn buruturdu. Bu mektupta bir bilmece saklyd, bunu hissediyor ve huzursuz oluyordu. "Korodaki olanlar iin bir piknik," diye homurdand Miss Viner. "Tommy Saunders ve Albert Dykes gtrlmemeli, piknie ancak o zaman destek veririm. ki olann pazar gn kilisede ne yapmak istediklerini bilmiyorum. Tommy yalnzca, 'Tanrm bizi abuk kurtar!' ilahisini syledi ve bir daha azn kprdatmad bile. Albert Dykes ise btn ayin boyunca naneli ekeri emdi, burnum eskisi kadar iyi koku almyor ama yine de bunlar karmyor ve karmayacak da." Katherine ona hak verdiini belirtti. "Biliyorum korkun davrandlar." Kendine gelen ikinci bir mektubu amasyla birlikte yz kpkrmz kesildi. Odadaki Miss Viner'in sesi ok uzaklarda kaybolup gitti.

Tekrar kendini toplayp bulunduu yerin bilincine vardnda Miss Viner uzun konumasn bir zafer edas iinde tamamlamaktayd. "Ve ona dedim ki: 'Hi de deil. Miss Grey gerekten Lady Tamp-lin'in kuzini.' Bu konuda ne dnyorsunuz?" "Benim yerime beni siz mi savundunuz? Bundan dolay size ok teekkr ederim." "Bunu isterseniz byle kabul edebilirsiniz. Benim iin unvan hibir deer tamaz. Rahip kars olsa da.olmasa da bu kadn vahi bir kedi. Bu arada sosyetedeki yerinizi de parayla satn alm olduunuzu ima etmek istedi." "Belki de o kadar haksz deil." "Bakn," diye ekledi Miss Viner. "Eer buraya k, burnu havada, kendini beenmi bir kadn olarak dnm olsaydnz, ki bu pekl da olabilirdi, hakl olabilirdi. Hayr, hl burada akl banda, mtevaz, bizden biri olarak oturuyorsunuz, kaln yn oraplarnzla ve salam, gvenli ayakkablarnzla. Daha dn Ellen ile bu konuyu konutum. 'Ellen,' dedim. 'u Miss Grey'e bakp onu rnek aln. lkenin en ileri gelenleriyle 248 Mavi Trenin Esrar bir arada oldu, sosyeteyle tant, onlar gibi diz stnde etekler, dikkatle baknca bile kaabilen ince ipek oraplar ve hayal bile edemeyeceimiz kadar ince topuklu, salksz ayakkablar giyiyor mu?" Katherine hafife glmsedi. Miss Viner'in nyarglarn gidermenin yararl olduu anlalyordu. Yal kadn giderek artan bir cokuyla szlerini srdrd. "Deimeden, byle samalklara kaplmadan buraya dnebilmen beni ok rahatlatt. Geen gn gazeteden kestiim kuprlere bakyordum. Lady Tamplin, hastanesi ve onunla ilgili birka konuda daha kuprler olacakt. Ama onlar bulamadm. Benim iin aratrr msnz, tatlm? Sizin gzleriniz benimkilerden ok daha iyi. Hepsi yaz masasnn ekme -cesindeki kutuda duruyor." Katherine elindeki mektuba bakp bir ey sylemek istedi ama kendini tuttu. Yaz masasna gidip iinde gazete kuprleri duran kutuyu kard ve kartrmaya balad. St. Mary Mead'de dndnden beri Miss Viner'i seviyor, metanetli ve yrekli davranlar nedeniyle hayranlk duyuyordu. Yal dostu iin yapabilecei pek fazla bir ey kalmadn hissediyor, ancak deneyimleri dolaysyla da yal insanlar iin baz kk jestlerin ne byk anlam tayabileceini ok iyi biliyordu. "te bir tane buldum," dedi. "Nice'deki villasn yaral subaylar iin hastaneye dndren Vikontes Tamplin sansasyonel bir hrszln kurban oldu. Gen kontesin tm mcevherleri yannda Tamplin hanedanndan kalan nl zmrtleri de..." "Byk olaslkla hepsi camd," dedi Miss Viner. "Sosyetedeki kadnlarn tad mcevherlerin ou gibi." "te bir tane daha. Resmi de var. Ho bir kamera almas: Vikontes Tamplin'in kk kz Lenox ile." "Ver bir bakaym," dedi Miss Viner. "ocuun yz pek grnmyor, deil mi? Dnya ztlklarla dolu, gzel annelerin genellikle irkin o249 Agatha Christie cuklar oluyor. Sanrm fotoraf ocuun bann arkasn gstermenin resimdeki estetik asndan en dorusu olacan anlam." Kamerine gld. "Bu ylki Riviera sezonunun en zarif ev sahibelerinden biri Cap Mar-tin'de gzel bir villas bulunan Vikontes Tamplin idi. Ksa sre nce ok romantik bir ekilde byk bir servetin mirass olan kuzini Miss Grey konuk olarak villasnda kalmakta." "te aradm bu," dedi Miss Viner. Sannm gazetelerden birinde sizin de resminiz vard ama her naslsa onu karmm. Hani u bildiiniz malum haberlerden. Bayan Bilmem Kim ile Bilmem Ne u ya da bu davette ya da at poligonunda, koltuunun altnda tfek ve ounlukla da bir aya havada. Bunlardan bazlar iin sonradan gerekte nasl grndklerini saptamak gerekten korkun olmal."

Katherine yant vermedi. Parman gazete kuprnn stnde gezdirdi, yznde akn, endieli bir ifade belirdi. Daha sonra cebinden ikinci mektubu karp yeniden okudu. Ve yal arkadana dnd. "Miss Viner? Size bir ey sylemek istiyordum. Riviera'da tandm bir dostum beni burada ziyaret etmek istiyor." "Erkek mi?" "Evet." "Kim bu?" "Amerikal bir milyonerin sekreteri, Bay Van Aidin." "Ad ne?" "Binba Knighton." "Hmm. Bir milyonerin sekreteri. Buraya gelmek istiyor. Katherine senin iyiliin iin seni bir konuda uyarmak isterim. Sen iyi, grgl, akl banda bir kzsn, omuzlarnn stnde bo olmayan bir kafa tayorsun, ama her kadn yaamnda bir kez olsun aptallk yapar. Bu adamn parann peinde olduuna bire on bahse girebilirim." Bir el hareketiyle Katherine'in yant vermesini engelledi. "Bu tr bir ey bekliyordum. Bir milyonerin sekreteri olmak ne ki? Bu tr alanla250 Mavi Trenin Esrar rn onda dokuzu rahat, basit bir yaam peindeki insanlardr. Ho, zarif davranlar olan gen, yakkl bir adam, lks merakls, bo kafal, giriimcilii olmayan biri. Bence bir milyonerin sekreteri olmaktan daha rahat, daha tembel ii olabilecek tek bir ey var: O da zengin bir kadnla paras iin evlenmek. Sakn sizin erkeklerin holanmayacaklar biri olduunuzu dndm sanmayn. Gen deilsiniz, ok ho bir teniniz ve vcudunuz var ama erkeklerin ban dndrecek kadar gzel olmadnz da kesin. Tek sylemek istediim, ne olur kendinizi aptal yerine koydurmayn, kullandrmayn. Eer bunu yapacaksanz bile ne olur paranzn sizde kalmasn salayn. Neyse hepsi bu kadar. Siz ne sylemek istiyordunuz?" "Hi," dedi Katherine. "Peki sizce onun beni yalnzca ziyaret etmesinin bir sakncas var m?" "Ben bu iten elimi ekiyorum," dedi Miss Viner. "Ben grevimi yaptm. Bundan sonra karar verecek sensin. Onu len yemeine mi yoksa akam yemeine mi armay yelerdin? Sanrm Ellen bir akam yemei hazrlayabilir. Tabi yine kafas karmazsa." "Teekkrler, len yemei yeterli olacaktr. ok teekkr ederim Miss Viner. Benden kendisini telefonla aramam istedi. Hemen arayp onu len yemeine beklediimizi bildireceim. Londra'dan kendi arabasyla gelecek." "Ellen biftekle zgara domatesi fena yapmyor. ok iyi deil ama dier yaptklarna gre bir hayli iyi. Pastay aklmzdan bile geirmemeliyiz, hamur ilerinde ok beceriksiz, ama puding konusunda kt saylmaz. Abbot'ta iyi cins bir Stilton peyniri bulabilirsiniz. Centilmenlerin iyi bir stiltondan hep etkilendiklerini dnmmdr, ayrca mahzende de babamn zamanndan kalma ok iyi bir ie Mosel arab var." "Yoo hayr, Miss Viner, bu kadarna gerekten hi gerek yok." "Samalama yavrum. Yemein yannda iyi bir iki olmadan hibir centilmen mutlu edilemez. Ayrca eer isterseniz bir ie de sava nce251 Agatha Christie sinden kalma kaliteli viskim var, nasl tercih ederseniz? Ltfen imdi itiraz etmeden dediimi yapn. arap mahzeninin anahtar tuvalet masasnn alttan nc ekmecesinde, soldan ikinci orabn iinde." Kamerine sz dinleyerek oraya gitti. Miss Viner, "kinci iftin iinde dedim," diye seslendi arkasndan. "Birinci iftin iinde elmas kpelerim ve prlanta broum var." "Ah!" dedi Kamerine rkerek. "Onlar mcevher kutunuza koymam daha doru olmaz m?" Miss Viner derin derin i ekti. "Hayr, ltfen hayr. Bu konuda ok olumsuz fikirlerim var. Hayr, hayr gerekten istemiyorum. Bir an iin zavall babam anmsadm. Aada merdiven

boluunun altna bir kasa yaptrm. Bu kasayla gurur duyuyordu; hatta anneme, 'Evet Mary, artk her akam mcevher kutunu bana getireceksin. Kutuyu senin iin kasaya kilitleyeceim,' demiti. Annem ok saygl bir kadnd, erkeklerin kendi dorularnn yaplmasn istediklerini ok iyi biliyordu, bu yzden de mcevher kutusunu her akam kilitlenmesi iin getirdi. Sonra bir akam evimize hrsz girdi, tabi hrszlarn ilk hedefleri de kasa oldu. Bunun farkl olmas da dnlemezdi zaten, babam kyde kasasyla ylesine vnmt ki duyan Hazreti Sleyman'n hazinelerini sakladn bile dnebilirdi. Hrszlar her eyi alp gittiler, hatta kristal bardaklar, gm kupalar ve babama armaan edilen altn plaketi bile. Ve tabi mcevher kutusunu da." Gemii anmsayarak i ekti. "Babam annemin mcevherleri nedeniyle perian olmutu. Kutuda Venedik yapm k bir seti, bir ift ok gzel ve deerli akik kpe, birka pembe mercan mcevher ve talan olduka byk iki elmas yzk vard. Tabi annem babamn byk znts karsnda ona akll ve tedbirli bir kadn olarak mcevherlerini korselerinden birinin iine sanp sakladn ve onlarn hl ayn yerde, gvende olduklarn itiraf etmek zorunda kald." 252 Mavi Trenin Esrar "Peki ya mcevher kutusu, bo muydu?" "Yok hayr, tatlm," dedi Miss Viner. "O zaman ok hafif olurdu. Annem ok akll bir kadnd, bunu da dnmt elbette. Mcevher kutusunda fazla dmeleri saklyordu, hem de ok dzenli olarak. Birinci katta gmlek dmeleri, ikinci katta pantolon dmeleri ve altta da dier dmeler vard. Tuhaf olan babamn buna sinirlenmesiydi. Aldatma manevralarndan holanmadn syledi. Neyse bu kadar gevezelik yeter, hemen harekete geip arkadanz armalyz. yi bir biftek sein ve El-len'e sofraya servis yaparken delik oraplarn giymemesini syleyin ltfen." "Ad Helen mi yoksa Ellen mi, Miss Viner? Ben..." Miss Viner gzlerini kapad. "Konuurken H harflerini yutuyorum da, ama aslnda da Helen bir hizmetiye yakan bir isim deil. u son gnlerde alt kademedeki annelere neler olduunu anlayamyorum." Knighton lene doru kydeki eve ulatnda yamur durmutu. Solgun k gnei konuu karlamak zere eikte duran Katherine'in yzn renklendirdi. Adam telala, neredeyse ocuka denilecek bir heyecanla ona doru geldi. "Sanrm bana kzmadnz. Ama sizi muhakkak grmem gerekiyordu. Umarm beraber kaldnz kz arkadanz rahatsz etmiyorumdur." "eri buyurun, sizi onunla tantraym," dedi Katherine. "lk karlaan birini altst edebilir ama inann bana ok iyi bir kalbi var." Miss Viner salonda bir kralie edasyla oturuyordu. Ailesinden kalan akik takm tam olarak takmt. Knighton'u asaletle ve birok erkei huzursuz edebilecek hain bir nezaketle karlad. Ancak Knighton'un karsndakini byleyen bir ekicilii vard, Bayan Viner de yaklak on dakika sonra belirgin ekilde deimiti. Elenceli bir len yemei oldu; ka olmayan yeni ipek oraplar giymi olan Ellen -ya da Helen- beklenilenin ok tesinde mucizevi yemekler sundu. Yemekten sonra ksa bir 253 Agatha Christie gezinti yapan Knighton ve Katherine ay da Miss Viner'in yatm olmas nedeniyle ba baa itiler. Neden sonra Knighton'un arabas uzaklanca Katherine yavaa yukar kt. Ve arkasndan kendisine seslenildiini duyunca Miss Viner'in odasna girdi. "Arkadanz gitti mi?" "Evet. Onu davet etmeme izin verdiiniz iin ok teekkr ederim." "Teekkr edecek bir ey yok, yoksa benim hibir zaman bakalar iin bir ey yapmayan, nankr, huysuz bir ihtiyar olduumu mu dnyorsunuz?" "Tam aksine sizin ok iyi biri olduunuzu dnyorum," dedi Katherine sevecenlikle. "Hmm," dedi Miss Viner mutlulukla. Katherine odadan karken Miss Viner yeniden seslendi. "Katherine?" "Evet?"

"Bu gen adam konusunda yanldm, hakszlk ettim. Bir kadnn yanma gelen herhangi bir erkek nazik, candan, olaanst dikkatli ve ok ekici grnebilir. Ancak eer bu erkek ksa koyun gibi bakmaktan kendini alkoyamaz. Neyse, bu gen adam size her baktnda, koyun gibi bakyordu. Bu sabah sylediim her eyi geri alyorum. Bu adamn niyeti ciddi." 254 Mavi Trenin Esrar 31. BLM Bay Aarons'la len Yemei "Ah!" dedi Bay Joseph Aarons beeniyle. Kupasndan byk bir yudum alp brakt ve iini ekti. Dudaklarnda kalan kpkleri temizleyip davet sahibi Hercule Poirot'ya mutlulukla bakt. "yle iyi pimi yumuak bir biftek ve iyi cins bir biray Fransz usul soslu yemeklerinize, ordvrlerinize, omletlerinize ve bldrcnlarnza tercih ederim. Bana yalnzca," diye tekrarlad srarla. "yi yumuak bir biftein yerini hibir ey tutmaz." Sipariini henz tamamlam olan Poirot anlayla glmsedi. "Biftekle birlikte Kidney pudingi yanl olmaz m?" diye ekledi Bay Aarons. "Elmal tart m? Evet elmal tart alaym, bayan, biraz da krema." Yemek devam ediyordu. Neden sonra Bay Aarons atal ve ban uzun bir i ekmenin ardndan tabann yanna brakt ve baka konularla ilgilenmeden peynirin de tadna bakt. "Benimle ufak bir i konusunda grmek istediinizi belirtmitiniz, Msy Poirot," dedi. "Size herhangi bir ekilde yardmc olabilirsem sevinirim." "ok iyisiniz." Poirot glmsedi. "Kendi kendime, eer gsteri dnyasyla ilgili bir bilgiye gereksinim duyarsan, bu konuda bilinebilecek her eyi bilen yalnzca bir tek insan vardr o da benim sevgili dostum, Bay Joseph Aarons dedim." 255 Agatha Christie "Bu konuda yanldnz syleyemeyeceim," dedi Bay Aarons kendini beendiini belirten bir tavrla. "ster gemi, ister bugn ister yarnla ilgili olsun, Joe Aarons bu konuda bavurulacak en doru adamdr." "Precisemeni. Tebrikler. Neyse asl konuya .gelelim, Kidd adndaki gen bir bayanla ilgili olarak neler anmsyorsunuz?" "Kidd mi? Kitty Kidd mi?" "Kitty Kidd." "Yetenekli biriydi. Mkemmel bir taklitiydi, zellikle de ok iyi erkek taklidi yapyordu; ark syleyip dans ediyordu. Onu mu kastediyorsunuz?" "Evet, bahsettiim o." "ok yetenekliydi. Olduka fazla para kazand. Hi isiz kalmazd. zellikle de erkek rol yapmak zere biri arannca; ama karakter rollerinde de olduka iyi olduunu sylemeliyim." "Bunu ben de duydum," dedi Poirot. "Ama son" zamanlarda sahne almyor, deil mi?" "Hayr. Sahneden uzaklat. Fransa'ya gitti ve orada czdan kabark bir asille yaamaya balad. Sahneyi ise tamamen braktn sanyorum." "Bu ne zaman oldu?" "Dneyim. yl oldu. O sahne iin gerek bir kayp bunu itiraf etmeliyim." "Kurnaz ve zeki miydi?" "Hem de nasl?" "Paris'te beraber yaad adamn adn biliyor musunuz?" "Zengin biri olduunu duydum. Bir kont ya da marki? Biraz dneyim, evet sanrm bir marki idi." "Peki o zamandan beri ondan haber almadnz m?" "Hi. Bir kez olsun rastlamadm bile. Byk olaslkla yurtdndaki kr merkezlerinde bulunuyor. Tm yaamn bir markiz olarak geirmek. Ne yaam ama! Kitty'ye kimse sz geiremezdi, kimse onu kandramazd. Birine ancak kendine verdii deer kadar deer verirdi." 256 Mavi Trenin Esrar "Anlyorum."

"Size daha fazla bilgi veremediim iin ok zgnm, Msy Poirot. Size yardmc olabilmek isterdim. Bana o kadar byk bir iyilik yaptnz ki." "Bu konuda detik. Siz de bana ok yardmc oldunuz." "yilie kar iyilik. Ha, ha, ha." Bay Aarons gld. "Mesleiniz ok ilgin olmal," dedi Poirot. "Fena deil," dedi Bay Aarons rahata. "Her eyden nce tekdze ve skc deil. Kazanc da fena saylmaz ama gznzn her an iin ak olmas gerekiyor. Toplumun yarn ne isteyeceini bugnden sezmek gerek." "Son yllarda zellikle dans ok n plana kt, deil mi?" diye mrldand Poirot dncelerine dalm bir halde. "Aslna baklrsa benim bu Rus balesiyle pek ilgim olmazd ama insanlar istiyor ite. Benim iin bu ok ar." "Riviera'da nl bir dansya rastladm, Madam Mirelle." "Mirelle mi? Fazlasyla gndemde, bir numara! Daima ona parasal destek veren biri var, ama iin gerei, kz dans etmekte de usta. Onu ok seyrettim, bu adan ne dediimi ok iyi biliyorum. Onunla hi iim olmad ama onunla almak g olmal. Srekli kapris, marklk ve sinir krizleri." "Evet," dedi Poirot kaytszca. "Bunu tahmin edebiliyorum." "Tempemment!"*> diye ekledi Bay Aarons. "Temperament! Kendileri kaprislerini byle tanmlyorlar. Karm evlenmeden nce dansyd ama kr Tanr'ya hibir zaman kaprisli olmad. Evde kapris ekilmez, Msy Poirot." "Sizinle tamamen ayn fikirdeyim, dostum, ev bunun yeri deil." "Kadn dediin sakin ve anlayl olmal ve iyi de yemek piirmeli," diye ekledi Bay Aarons. ( ' Huysuz. 257 F:17 Agatha Christie "Mirelle sahneye kal uzun zaman olmad, deil mi?" diye sordu Poirot. "Yaklak iki buuk yl," diye yantlad Bay Aarons. "lk sahneye knda bir Fransz Dk onu destekledi. Son olarak eski Yunan babakanlarndan biriyle ilikisi olduunu duydum. Bunlar genellikle belli etmeden bir tarafa para yan tiplerdir." "Bunu bilmiyordum, bu benim iin yeni bir haber." "Mirelle ayann altnda imen bitmesine frsat verecek biri deil. Gen Kettering'in onun iin karsn ldrd syleniyor. Bu konuda kesin bir ey bilmiyorum. Her halkrda adam hapiste, tabi bu durumda Mirelle'in de etrafta yeni birine baknmas gerekiyordu; bunu da byk akgzllkle baard anlalyor. Bldrcn yumurtas byklnde bir yakut takt syleniyor. Geri hi bldrcn yumurtas grmedim ama romanlarda hep byle anlatlr." "Bldrcn yumurtas byklnde bir yakut," diye mrldanan Po-irot'nun yeil gzleri aynen bir kedi gibi parlyordu. "Bir arkadamdan duydum," diye szlerini srdrd Bay Aarons. "Tabi yalnzca renkli cam da olabilir. Tm bu kadnlar... hepsi ayn. Mcevherleri konusunda ykler anlatmaktan bkp uslanmazlar. Mirelle de her tarafta zerinde bir lanet olduunu anlatyormu. Sanrm bunu 'Ateten Kalp' diye adlandnyormu." "Bildiim kadaryla 'Ateten Kalp' bir gerdanln ortasndaki yakuta veribn ad." "te siz de sylediniz. Kadnlarn mcevherleri hakknda anlattklar eylerin ounun yalan olduundan size daha nce de bahsetmitim. Mirelle'in takt platin bir zincirin ucuna takl tek bir tam. Dediim gibi bire on bu yalnzca renkli bir cam paras." "Hayr," dedi Poirot yumuak bir ses tonuyla. "Hayr... Her nedense bunun yalnzca renkli ta olduuna inanmyorum." 258 Mavi Trenin Esrar 32. BLM Katherine ve Poirot Notlarn Karlatryor "ok deimisiniz, matmazel," dedi Poirot birden. Savoy Oteli'nin pastanesindeki bir masada karlkl oturuyorlard. "Evet, deimisiniz," diye ekledi. "Hangi anlamda?" "Matmazel, bu ufak ayrntlar tanmlamak ok g!" "Yalandm."

"Evet yalanmsnz. Ancak sakn bu szmden gz evrenizin krtn, yallk belirtilerinin olutuunu dnmeyin. Sizi ilk kez grdmde madam, yaama seyirci olarak bakyordunuz. Koltuunda arkasna yaslanp komedi seyreden sakin, elenen bir kiinin ifadesine sahiptiniz." "Ya imdi?" "Artk seyirci deilsiniz. Olgunlatmz. Belki bu sylediim size sama gelecek ama gzlerinizde zor bir oyuna katlm bir savann ihtiyatl, olgun baklarn gryorum." "Baktm yal bayan zaman zaman ok g olabiliyor," dedi Katherine glmseyerek. "Ancak size garanti edebilirim ki onunla lmne bir mcadeleye girimi deilim. Bir gn gelip onunla tanmaksnz, Msy Poirot. Onun metanetini ve ak yrekliliini taktir edeceinizden eminim." 259 Agatha Christie Garson gvete tavuk servisi yapt srada susup beklediler. Garson uzaklatktan sonra sze giren Poirot oldu. "Size arkadam Hastings'ten bahsetmi miydim? Beni insan klnda bir istiridyeye benzetir. Eh bien, matmazel, sizde aradm ruh eimi buldum. Siz de benim kadar tek bana oynama gcne sahip bir insansnz." "Samalk," dedi Katherine ciddiye almadan. "Hercule Poirot hibir zaman samalamaz. Sylediklerim gerek." Tekrar sessizlik oldu. Poirot neden sonra sessizlii bir soruyla bozdu. "ngiltere'ye dndkten sonra Riviera'daki dostlarmzdan biriyle grtnz m matmazel?" "Binba Knighton ile grtm." "Aha, gerekten mi?" Poirot'nun baklarndaki bir ey karsnda Katherine kendi gzlerini karma gerei hissetti. "Msy Van Aidin hl Londra'da m?" "Evet." "O zaman onu yarn ya da br gn ziyaret etmeye almalym." "Onun iin yeni haberleriniz mi var?" "Niin bunu sordunuz?" "Hi, ylesine sordum ite." Poirot kurnazca parlayan gzleriyle masann stnden uzaklar szd. "Evet matmazel, bana sormak istediiniz ok eyiniz olduunu gryorum. Niin sormuyorsunuz? Mavi Tren'deki olay bizim kendi polisiye romanmz deil miydi?" "Gerekten sormak istediim bir eyler vard." "Eh bien?" Katherine ban kaldrd, yznde birden kararl bir ifade belirmiti. "Paris'te ne yaptnz, Msy Poirot." 260 Mavi Trenin Esrar Poirot kaamak bir ekilde glmsedi. "Rus Elilii'ne bir ziyaret yaptm." "Oh!" "Bunun sizin iin bir anlam ifade etmediini gryorum. Ancak insan klmdaki istiridye grnmnden syrlmak istiyorum. Hayr kartlar aka masaya yatracam, bu istiridyelerin asla yapmayacaklar bir ey. Derek Kettering olaynn beni honut etmediini biliyorsunuz, deil mi?" "Ben de kendi kendime bunu soruyordum. Nice'de bu olay kapam olduunuzu dnmtm." "inizden geenleri sylemekten kanyorsunuz, matmazel. Ancak kabul ediyorum. Ben, benim aratrmalarm, Derek Kettering'in u anda olduu yerde bulunmasna neden oldu. Eer ben olmasaydm sorgu yargc hl bou bouna bu suu Kont de la Roche'un zerine ykmaya alacakt. Eh bien, matmazel, yaptm inkr etmiyorum. Bir grevim vard -gerei bulmak- bu yolda yaptm incelemeler beni doruca Msy Kettering'e gtrd. Ama onda son bulacak m? Polis evet diyor ama ben, Hercule Poirot, bu sonutan honut deilim." Birden sustu. "Son zamanlarda Matmazel Lenox hakknda bir ey duydunuz mu?"

"Yalnzca ksa, anlam btnl olmayan bir mektup. Sanrm birden ngiltere'ye dndm iin bana kzgn." Poirot ban sallad. "Msy Kettering'in tutukland akam onunla bir konuma yapmtm. Birok ynden ilgin bir grmeydi." Yeniden bir sessizlik oldu. Katilerine dedektifin dncelerini blmedi. "Matmazel," dedi neden sonra. "imdi ok hassas bir noktaya deineceim, bu ok zor ama size yine de sylemem gerekiyor. Msy Kette-ring'i gerekten seven biri olduuna inanyorum -eer yanl bir ey sylyorsam ltfen dzeltin- ve bu kii iin -hmm, evet- yalnzca bu kii iin 261 Agatha Christie polisin haksz benimse hakl olmam istiyorum. Bu kiinin kim olduunu biliyor musunuz?" "Evet... sanrm biliyorum." Poirot masann zerinden gen kadna doru eildi. "Hi honut deilim, matmazel, gerekten hi honut deilim. Deliller, en gvenilir ve salam deliller Msy Kettering'i iaret ediyor. Ancak gremediimiz, ihmal ettiimiz bir ey olduunu dnyorum." "Peki bu ne?" "Kurbann ezilmi yz. Kendi kendime yzlerce kez sordum matmazel: Derek Kettering cinayeti iledikten sonra byle bir darbe vurabilir mi diye? Bunun ne anlam olabilir? Ne yarar olabilirdi ki? Bu Msy Kettering'in mizacna yakan bir davran biimi mi? Ve matmazel, tm bu sorulara verebildiim yantlar beni asla tatmin etmedi. Daima ama daima hep ayn noktaya dnyorum: Niin? Ve problemin zm iin gereksinim duyduumuz ey de ite bu!" Not defterini karp iinden bir ey kard ve iaret parmayla baparma arasnda tuttu. "Anmsyor musunuz matmazel? Bu kllar kompartmandaki battaniyeden aldm srada siz de oradaydnz." Katherine eilip kllara dikkatle bakt. Poirot birok kez yavaa ban sallad. "Bu kllarn size bir ey sylemediini gryorum, matmazel. Ancak yine de... bir eyler sezdiinizi anlyorum." "Herkesin kendince fikirleri olabiliyor," dedi Katherine yavaa. "Tuhaf fikirleri. Bunun iin size Paris'te ne yaptnz sormutum, Msy Poirot." "Size yazdm..." "Ritz'den mi?" Poirot'nun yznde tuhaf bir glmseme belirdi. "Evet, sylediiniz gibi Ritz'den. Bazen ok lks yaarm, zellikle de faturalar bir milyoner dyorsa." . 262 lvxtiui jl Ki taran "Rus Elilii," diye mrldand Katherine. "Onlarn bu olaydaki rollerini anlamakta zorlanyorum." "Dorudan bir rolleri olduunu syleyemem. Oraya yalnzca bir konuda bilgi almak iin gittim. Oradaki biriyle konutum ve ona antaj yaptm. Evet matmazel, ben Hercule Poirot, birine antaj yaptm." "Polise gitmekle mi tehdit ettiniz?" "Hayr," dedi Poirot. "Basma bilgi vermekle... polisten ok daha ldrc bir silahla." Katherine'e bakt. Kadn ban hafife sallayarak glmsedi. "Yine bir istiridye gibi kabuunuza ekilmiyor musunuz, Msy Poirot?" "Hayr, hayr, size bilmece zdrmek gibi bir niyetim yok. Bakn size her eyi aklayacam. Mcevherlerin Msy Van Aldin'e satnda araclk eden adamdan kukulanyordum. Bunu onun yzne syledim ve sonuta tm yky anlatmasn saladm. Mcevherin nerede ve nasl el deitirdiini rendiim gibi bu srada darda, caddede dolaan biri hakknda da bilgi aldm, ak sal, ancak evik, rahat yrynden gen olduu anlalan biri. Kafamda bu adam adlandrdm: Msy le Marquis." "Peki imdi buraya Londra'ya Bay Van Aidin ile grmeye mi geldiniz?" "Yalnzca o kadar deil. Daha baka yapacaklarm da var. Londra'ya geldiimden beri iki kiiyle grtm, bir tiyatro acentas ve Harley Caddesindeki bir doktorla. Her ikisinden de nemli olabilecek bilgiler aldm. Bu bilgileri bir araya getirelim matmazel ve bakalm siz de ayn sonulara varabilecek misiniz?"

"Ben mi?" "Evet, siz. Size bir eyi belirtmek istiyorum, matmazel. Btn bu inceleme boyunca cinayet ve hrszln ayn kii tarafndan yaplp yaplmadndan kuku duydum. Uzun sre de emin olamadm." 263 .ngituicf villus ne "Peki ya imdi?" "imdi bunu biliyorum." Yeni bir sessizlik oldu. Kamerine ban kaldrd, gzleri parlyordu. "Sizin kadar zeki ve ngrl deilim, Msy Poirot. Bana anlattklarnzn neredeyse yars bana anlamsz grnyor, beni bir yere gtrmyor. Aklma gelen fikirler, ok farkl bir bak asn..." "Bu her zaman byledir," dedi Poirot sknetle. "Ayna daima gerei gsterir, ancak herkes ona farkl bir adan bakar." "Bu konuda dncem sama olabilir ama... hi kukusuz sizinkinden ok da farkldr ama..." "Evet?" "Syleyin, bunun size bir faydas olabilir mi?" Uzatt avucunun iinde bir gazete kupr vard. Poirot gazeteyi okudu, ban dorulttu ve ciddi bir ifadeyle sallad. "Size sylediim gibi herkes aynaya farkl bir adan bakar matmazel, ama ayna hep ayndr, iindeki yansmalar da yle." Katherine ayaa kalkt. "Acele etmeliyim," dedi. "Yoksa trenimi karacam, Msy Poirot..." "Evet, matmazel." "Bu... bu ok fazla sremez, anlyorsunuz deil mi? Ben... ben daha fazla byle srmesine izin veremem." Sesi atlak kyordu. Katherine'in elini onu sakinletirmek istercesine avularnn arasna ald. "Cesaret matmazel, imdi artk zayf dmemelisiniz, sonuca ok yaklatk." 264 Mavi Trenin Esrar 33. BLM Yeni Bir Varsaym "Msy Poirot sizinle konumak istiyor, efendim." "eytan grsn onu," dedi Van Aidin sinirle. Knighton anlayla sustu. Van Aidin ayaa kalkp odada aa yukar dolanmaya balad. "Sanrm bu sabah o kahrolas gazeteleri okudunuz?" "Bir gz attm, efendim." "Hl iz peindeler?" "Korkarm evet efendim." Milyoner oturup alnn eline dayad. "Eer btn bu olanlar tahmin edebilseydim," dedi inleyerek. "Yce Tanrm, hi o Belikal ya tulumunu gerei gn na karacan d-nmeseydim, grevlendirir miydim? Ruth'un katilini bulmak... tek dndm buydu." "Damadnzn bu iten yakasn syrmasn m yelerdiniz?" Van Aidin i ekti. "Cezay kendi ellerimle verebilmek isterdim." "Korkarm bu pek akllca olmazd, efendim." "Her neyse... bu herifin benimle konumak istediinden emin misiniz?" "Evet, Bay Van Aidin. ok acil olduunu belirtti." 265 S1 "yi yleyse grelim. Bu sabah gelebilir." eri alndnda Poirot'nun her zamandan ok farkl, neeli ve zinde olduu hemen grlyordu. Milyonerin davranlarndaki honutsuzluu hi fark etmemi gibi davranp cokuyla konumaya balad. Londra'ya bir doktora grnmek iin geldiini syleyip nl cerrahlardan birinin adn verdi.

"Hayr, hayr, pas le guerre. Poliste altm yllardan kalma bir armaan, aalk bir serserinin kurunu." Sol omzunu tutarak, belirgin bir yapmacklkla acdn belirtti. "Sizin her zaman ok gl ve mutlu bir insan olduunuzu dnmtm, Msy Van Aidin; siz hi bizim Amerikal zenginlerle ilgili varsaymlarmza, srekli olarak hazmszlktan kvrananlara benzemiyordunuz." "Olduka salklym," dedi Van Aidin. "Basit bir yaantm var, aldm gdalara dikkat ediyorum; ayrca da fazla yemiyorum." Poirot, Knighton'a dnerek saf bir yz ifadesiyle, "Bu arada Miss Grey ile grme frsatnz oldu, deil mi?" diye sordu. "Benim mi... evet, bir iki defa." Kzard, Van Aidin aknlkla haykrd. "Bana bundan bahsetmemi olmanz ok tuhaf, Knighton." "Bununla ilgilenmeyeceinizi dndm, efendim." "Bu kzdan ok holandm biliyorsunuz." "Kendini yeniden St. Mary Mead gibi kk bir ngiliz kyne kapam olmas ok yazk," diye sze kart Poirot. "Niin byle sylyorsunuz, bu ok saygn bir davran!" Knighton heyecanla atld. "Hibir sorumluluu olmayan, sinirli hasta bir kadna bakmak iin kendini byle bir kyde yaamaya mahkm edebilecek ka kii vardr?" "Tamam, sustum." Knighton'u sakinletirmek isteyen Poirot'nun gzleri parlyordu. "Yine de bence kzcaza yazk oluyor. Neyse beyler, artk asl konumuza gelelim." 266 Dierleri dedektifi akn baklarla szdler. "Size syleyeceklerimin sizi huzursuz etmemesini ya da endielendirmemesini dilerim. Msy Van Aidin, bir an iin diyelim ki bu cinayeti Derek Kettering ilemedi?" "Ne?" Kardakilerin gzleri aknlktan falta gibi almt. "Bir an iin karsn ldrenin Msy Kettering olmadn dnelim, demitim." "Aklnz m kardnz, siz?" diye haykrd Van Aidin. "Hayr," dedi Poirot. "Aklm karm filan deilim. Belki size tuhaf, olaand grnyor ama bunu iddia edenler de var. Konu mesleim olunca kelimenin tam anlamyla 'iimin bandaym'- Msy Van Aidin, size sormak isterdim, bu dediim gerekleirse, yani gerein sylediim gibi olduu ortaya karsa tavrnz ne olurdu, zlr mydnz, yoksa sevinir miydiniz?" Van Aidin akn baklarn mfettie dikti. "Elbette ki sevinirdim," dedi neden sonra. "Bu bir varsaym m yoksa bunu sylemek iin belirli nedenleriniz mi var, Msy Poirot?" Poirot tavana bakt. "Bu ok ufak bir olaslk, ama," diye ekledi Poirot. "Yine de katilin Kont de la Roche olabilecei olasl dodu. Her neyse, onun kantnn geersizliini belirlemeyi baardm." "Bunu nasl baardnz?" "Benim de kendi yntemlerim var. Biraz zek, biraz incelik duygusu konuyu zmeye yeterli." "Ama yakutlar," dedi Van Aidin. "Kontta bulunan yakutlar sahteydi." "Ve bu cinayeti yalnzca yakutlar iin ilemi olmalyd, deil mi?" Poirot ban sallad. "Bir noktay gzden karyorsunuz, Msy Van Aidin. Yakutlar konusunda bir bakas elini ondan abuk tutmu olmal." "Bu yepyeni bir varsaym," diye haykrd Knighton. 267 Agatha Christie "Tm bu samalklara gerekten inanyor musunuz, Msy Poirot?" diye sordu Van Aidin aknlkla. "Henz kantlanan bir ey yok," dedi Poirot sakin sakin. "u an iin bu bir varsaym, ancak ortaya kan yeni bulgular konunun aratrmaya deer olduunu gsteriyor, Msy Van Aidin. Sizden benimle Gney Fransa'ya gelmenizi ve olay gerekletii yer ve konullarda incelemeye katlmanz isteyecektim." "Sizce bu nemli mi... yani sizinle gelmem?"

"Bunu sizin de yapmak isteyeceinizi dnyordum," diye yantlad Poirot. Sesinde hafif bir sitem seziliyordu; bu milyonerin de gznden kamad. "Elbette," dedi. "Ne zaman yola kyoruz, Msy Poirot?" "ok acil zmeniz gereken iler var, efendim," diye atld Knighton. Ancak milyoner kararn vermiti bir kez; tm itirazlar bir yana brakt. "Asl karlmamas gerek bu," dedi. "Anlatk Msy Poirot, hemen yarn sabah yola kyoruz. Hangi trenle?" "Bence ayn trenle, Mavi Tren'le gidelim, efendim," diyen Poirot glmsedi. 268 Mavi Trenin Esrar 34. BLM Yeniden Mavi Tren'de "Milyonerlerin Treni" olarak da adlandrlan Mavi Tren riskli saylabilecek kadar byk bir hzla viraja girdi. Van Aidin, Poirot ve Knighton yan yana ayn kompartmanda oturuyorlard. Knighton ve Van Aidin aynen Ruth ve hizmetisinin o uursuz yolculukta olduu gibi, iten birbiriyle balantl iki kompartmanda yolculuk ediyorlard. Poirot'nun kompartman ise vagonun dier uundayd. En kt anlarnn canlanmasna neden olduu iin bu yolculuk Van Aidin iin ok ac vericiydi. Poirot ve Knighton, onu rahatsz etmemek iin ok ksk sesle sohbet ediyorlard. , Tren ehrin banliylerindeki yava seyrini tamamlayp Gare de Lyon'a ulatnda Poirot birden hareketlendi. Van Aidin bu yolculuun bir amacnn da ilenilen cinayeti yeniden canlandrmak olduunu anlad. Poirot'nun kendisi bunda birok rol birden stlenmiti. Zaman zaman aceleyle kompartmanna gnderilen hizmetiyi, bazen kocasn grp aran Bayan Kettering, bazen ise karsnn da ayn trende olduunun farkna varan Derek Kettering oluyordu. Birok ey deniyor, ikinci kompartmanda gizlenmenin en uygun pozisyonunu aratryordu. Birden aklna bir fikir geldii anlald. Van Aldin'in elinden tuttu. "Mon Dieu, bu hi aklma gelmemiti! Paris'te yolculuumuza ara vermeliyiz. Haydi, acele edelim, hemen trenden inmeliyiz." 269 Agatha Christie Valizini toplayp trenden aa atlad. Van Aidin ve Knighton akn ancak itaatkr bir biimde onu izliyorlard. Poirot'nun yeteneklerine gveni artm olan Van Aidin yeniden kuku duymaya balamt. Ancak istasyon knda alkonuldular. Biletleri kondktrdeydi ve trenden aceleyle inerken hibiri bunun farkna varmamt. Poirot kapda grevli memura epeyce dil dkp nedenlerini akla-dysa da fayda etmedi. "Bu samala artk bir son verin!" diye haykrd Van Aidin fkeyle. "Aceleniz olduunu anlayla karlyorum, Msy Poirot. Dil dkmeyi brakn artk. Calais'ten buraya kadar olan tren cretini deyip istasyondan kalm da siz de kafanzdaki her neyse onu gerekletirin." Poirot'nun konumas birden kesildi; talamasna olduu yerde kalakald. Arkasnda kenetlemi olduu kollar birden boand, bu haliyle felli birini andryordu. "ok aptalm," dedi. "Mafoi, ite imdi aklm karmaya baladm hissediyorum. Gerek kalmad artk. Gelin beyler yolculuumuza devam edelim. ansmz varsa tren halen gitmemitir." Tam zamannda yetitiler. Dier ikisinin ardndan Knightonn kendini ve valizleri ancak perondan trene atabilecek kadar zaman bulabildi ve hemen ardndan tren hareket etti. Kondktr onlar habersizce trenden ayrldklar iin usulnce pay-ladysa da yeniden valizleri kompartmanlarna yerletirmelerine yardmc oldu.Van Aidin bir ey sylemedi ama Poirot'nun kararsz davranndan belirgin ekilde rahatsz oldu. Knighton ile birka dakika iin yalnz kalnca ister istemez yaknd. "Bu sama sapan bir kovalamaca. Adam ne yaptn bilmiyor, olaylar zerindeki kontroln kaybetti. Bir lye kadar beyninin altn kabul etmek gerek ama

kendini kaybedip ortalarda akn bir tavan gibi kouturan birinin bir sonuca ulamas da olanaksz." 270 Mavi Trenin Esrar Bu szlerin hemen ardndan Poirot yanlarna geldi. Defalarca zr diledi, ylesine mahcuptu ki sert bir szck ok gereksiz olabilecekti. Van Aidin zrleri ciddiye alarak, o anki duygularn zor da olsa gizlemeyi baard. Akam yemeini vagon restoranda yediler. Daha soma Poirot geceyi uyumadan, oturarak Van Aldin'in kompartmannda geirme nerisiyle dierlerini yeniden artt. Milyoner, dedektifi merak dolu baklarla szd. "Bizden gizlediiniz bir ey mi var, Msy Poirot?" "Benim mi?" Poirot saf, temiz bir aknlk ifadesiyle bakt. "Asla." Van Aidin yant vermedi ama iinde bulunduklar durumdan hi de honut deildi. Kondktre yataklar yapmasna gerek olmadn sylediler. Van Aldin'in verdii yksek miktardaki bahi adamn hissedecei her trden aknln kapatacak nitelikteydi. konumadan kompartmanda oturdular. Poirot huzursuz grnyor, etraf kurcalyordu. Sonunda sekretere dnerek mrldand. "Binba Knighton, kompartmannzn kaps kilitli mi? Yani koridora alan kaps?" "Evet kendi elimle kilitledim." "Emin misiniz?" diye sordu Poirot yeniden. "Eer isterseniz yeniden bakabilirim." Knighton glmsedi. "Hayr. Hayr. Zahmet etmeyin. Ben bakarm." Ara kapdan geip birka saniye sonra dnd ve bayla onaylad. "Evet, evet haklsnz. Ltfen bu yal adamn kukuculuunu affedin." Ara kapy kapatp yeniden kedeki yerine oturdu. Saatler geiyordu. Zaman zaman uyukluyor ve her defasnda srayarak uyanyorlard. Byk olaslkla daha nce hibir yolcu yatakl trende en lks snfn bedelini deyip sunduu olanaklardan yararlanmazhk etmemiti. Poirot zaman zaman saatine bakyor, honutlukla ban sallyor ve biraz kprdandktan sonra biraz daha kestirmek iin yerine iyice 271 Agatha Christie yerleiyordu. Yalnzca bir kez yerinden srad, telala balant kapsn ap yandaki kompartman bakt ve ban sallayarak yeniden yerine geti. "Ne oldu?" diye fsldad Knighton. "Bir ey olmasn m bekliyordunuz?" "Sinirlerim gergin biraz," diye itiraf etti Poirot utangalkla. "Kzgn damdaki kedi gibiyim. En ufak bir hrt bile beni tedirgin ediyor." Knighton esnedi. "ok rahatsz edici bir yolculuk," diye mrldand. "Btn bunlarn bir anlam olmasn diliyorum, Msy Poirot." Elinden geldiince uyumaya alt. Poirot on drdnc kez saatine baktktan sonra eilerek hafife milyonerin omzuna vurduunda dier ikisi de uyuyakalmlard. "Efendim? Ne oldu?" "Be, on dakika iinde Lyon'da olacaz, msy." "Aman Tanrm!" Van Aldin'in yz kompartmann zayf nda olduundan da beyaz ve bitkin grnyordu. "Zavall Ruth, tam bu sralarda ldrlm olmal." Gzlerini yere dikti. Dudaklar titriyordu, dnceleri tamamen yaamn karartan korkun trajediye kilitlenmiti. Uzun, ac fren seslerinin ardndan tren yavalad ve Lyon Gar'na girdi. Van Aidin pencereyi ap dar sarkt. "Eer bunu yapan Derek deilse -yani yeni varsaymnzda haklysanz-katil trenden burada inmi olmal, deil mi?" Van Aidin omzunun stnden geriye doru seslenerek sordu. Poirot'nun hayr anlamnda ban sallamasna ard. "Hayr," dedi dnceli bir halde. "Burada trenden ayrlan bir adam olmad, ama sanrm... evet sanrm bir kadn ayrld." Knighton homurdand. Van Aidin sert bir sesle, "Bir kadn m?" diye sordu. "Evet bir kadn." Poirot bayla onaylad. "Belki de anmsamyorsunuz ama Miss Grey ifadesinde, burada apkal ve pelerinli gen bir ada272

Mavi Trenin Esrar mn byk olaslkla ayaklarn biraz hareket ettirmek iin trenden indiini sylemiti. Kanmca bu gen adam bir kadnd." "Peki ama kim?" Van Aldin'in yz ifadesinden bu sylenenlere inanmad grlyordu ama Poirot aldr etmeden ciddiyetle szlerini srdrd. "Ad... daha ak bir szle uzun yllar boyunca tannd sahne ad... Kitty Kidd idi. Ancak siz onu farkl bir adla tanyorsunuz, Msy Van Aidin; Ada Mason olarak!" Knighton yerinden srad. "Ne?" diye haykrd. Poirot aceleyle ona dnd. 'Ah... unutmadan!" Yldrm hzyla cebinden bir ey kararak, yukar kaldrd. "Size bir sigara ikram edebilir miyim... kendi sigara tabakanzdan elbette ki? Paris'te trene binmeden nce bunu drm olmanz byk dikkatsizlikti." Knighton aknlktan donakalm bir halde Poirot'ya bakyordu. Daha sonra yerinden kalkmak istediyse de Poirot kesin bir el hareketiyle bunu engelledi. "Ltfen kprdamayn," dedi yumuak bir ses tonuyla. "Bitiik kompartmann koridora alan kaps ak ve orada silahlarn size dorultmu polis dostlarmz bekliyorlar. Paris'ten ayrldktan hemen sonra kapy ap dostlarmzn oraya yerlemelerini saladm. Fransz polisinin uzun sredir sizin peinizde olduunu ok iyi biliyorsunuz, Binba Knighton -ya da asl namnz m yelerdiniz- Msy le Marquis?" 273 F:18 Agatha Christie 35. BLM Aklamalar "Aklama m?" Poirot milyonerin Negresco'daki sitindeki yemek masasnda tam karsnda oturuyordu. Karsndaki rahatlam, ancak halen akn durumda, olanlara bir anlam veremedii anlalan bir yzd. Poirot sandalyesinin arkasna yasland, ince sigaralarndan birini yakt ve gzlerini dnceli bir halde tavana dikti. "Evet, size aklama yapmam gerekiyor. Her ey zerinde uzun uzun kafa patlamam gereken bir eyle balad. Bu nokta neydi biliyor musunuz: Tannmayacak kadar paralanm yz! Yalnzca hrszlk ya da gasp amal olaylarda yz tannamayacak hale getirilmi cesetler bulunmas olaan saylamaz. Bu durum akla hemen kimliin gizlenmesinin istendiini getiriyor. Tabi bu ilk dncemdi? Ceset gerekten Bayan Kettering miydi? Ancak bunun bir sonuca ulamas olanakszd; Miss Grey'in ifadesi ak ve o kadar netti ki bu dnceden hemen vazgetim. Ceset Ruth Kettering'indi. "Peki hizmetiden kukulanmaya ne zaman baladnz?" "Hemen deil, ama ok ufak bir ayrnt dikkatimi ona ekti. Kompartmanda bulunan sigara tabakas, onun ifadesine gre Bayan Kette-ring'in kocasna armaanyd. Ancak bu ikisinin arasndaki ilikinin durumu asndan olanakszd. Bu da bende Ada Mason'un ifadelerine gve274 Mavi Trenin Esrar nilemeyecei dncesini uyandrd. Tabi Bayan Kettering'in yannda yalnzca iki aydr alyor olmas da kukulu durumunun artmasnda rol oynad. Ancak ilk bakta onun soygunla ilgisi olmas olanakszd; Paris'te trenden inmiti ve onun trenden ayrlmasnn ardndan Bayan Kettering'i sa gren birok tank vard." Poirot ne doru eildi. aret parman sempatiyle kaldrarak, Van Aldin'e kar sallad. "Ama ben ok iyi bir dedektifim. Benim iim kuku duymak. u ya da bu nedenle kukuyla yaklamadm hibir kimse ve hibir ey yoktur. Bana anlatlan hibir eye inanmam. Kendi kendime bir eyi sordum: Ada Mason'un Paris'te kaldn nereden biliyoruz? Bu sorunun birinci plandaki yant gerekten tatminkrd. Sekreterinizin ifadesi vard; olaylarn tamamen dndaki birinin, Binba

Knighton'un ifadesi. Binbann ifadesinin tamamen bamsz olduunu kabul etmek gerekirdi; stelik bir de kondktrn kznzn sylediklerine ilikin ifadesi. Ancak bu son noktay geici olarak bir kenara brakmay yeledim, aklma ok farkl bir fikir gelmiti. Bu belki fantastik ve doru olma olasl yok denecek dzeyde bir fikirdi ama doruysa sz edilen ifadenin tamamen geersiz olduunu kabullenmek gerekiyordu. Tamamen varsaymmn nndeki en nemli engele, Binba Knighton'un Ada Mason'u Mavi Tren Paris'ten hareket ettikten sonra Ritz'de grdne ilikin ifadesine, konsantre oldum. Bu ifade gvenilir ve doru grnyordu ama olgularn incelemesinde iki kk nokta dikkatimi ekti. Birincisi Binba Knighton -ki bu ilgin bir rastlantyd- yalnzca iki aydr sizin yannzda alyordu. kincisi onun da ad K harfiyle balyordu. Bir an iin kompartmanda bulunan sigara tabakasnn onun olduu dnlse... yalnzca dnlseydi? Eer Ada Mason ile Binba Knighton ibirlii iindeydilerse ve hizmeti ona gsterdiim sigara tabakasn hemen tanm olsayd, aynen ifade verirken davrand gibi davranmaz myd? Ona bunu gsterdiim anda ilk nce rkm sonra birden Bay 275 A gatli a Christie Kettering'in zerindeki kukularn younlaaca ekilde ifade vermiti. Bien entendu, aslnda byle bir dnceleri yoktu elbette. Olayn sulusu olarak Kont de la Roche'un grnmesi planlanmt, yani bir kelimeyle o gnah keisi olarak seilmiti. Ancak yine de adamn salam bir kant olabilecei olaslna kar, Ada Mason onu kesin olarak tandn sylemeyecekti. Eer Ada Mason'u sorguya ektiimiz gn anmsarsanz anlaml bir noktay anmsayacaksnz. Grd kiinin Kont de la Roche deil de Derek Kettering olup olmayaca konusunda hizmetinin srarla zerine gitmitim. nceleri bu konuda kararszd, ancak otelime dndkten sonra siz beni telefonla arayarak, Ada Mason'm tekrar size gelerek, konuyu yeniden dnm olduunu ve kompartmanda grd adamn Bay Kettering olduundan artk byk lde emin olduunu sylediini belirttiniz. Bunu bekliyordum. Ancak onun bu ani fikir deiiklii, birden ifadesinin kesinlemesinin bir nedeni olmalyd. Sizin kaldnz otelden ayrldktan sonra biriyle grp fikir almak iin zaman olmutu ve bu kiiden ald talimatlara gre de hareket ediyordu. Onu ynlendiren kimdi? Binba Knighton mu? Bu noktada hem ok eyler ifade edebilecek, hem tamamen anlamsz olabilecek bir baka ayrnt ortaya kyordu. Bir sohbet srasnda Knighton Yorkshire'da bulunduu bir maliknede gerekleen bir mcevher hrszlndan sz etti. Bu bir rastlant olabilirdi, ama zincirin en nemli, son kk halkas olmas da mmknd." "Bir eyi anlayamyorum, Msy Poirot. Sanrm ben anlay kt bir insanm, yoksa belki oktan bunu kefetmi olmam gerekirdi ama? Paris'te trene binen adam kimdi? Derek Kettering mi yoksa Kont de la Roche mu?" "Olaydaki asl tuhaflk da buydu zaten. Trene binen bir erkek yoktu. Ah -mille tonnerresl- Btn bunlarn ne kadar akllca kurgulanm olduunu grmyor musunuz? Trene binen bir adam olduunu nereden biliyoruz? Ada Mason'n ifadesinden. Ada Mason'a da Binba Knighton'un onu Paris'te grm olduuna ilikin tankl nedeniyle inanyoruz." 276 Mavi Trenin Esrar Van Aidin srarla itiraz etti. "Ama Ruth'un kendisi de kondktre hizmetiyi Paris'te braktn sylememi miydi?" "Ah! Bu konuya imdi geliyorum. Geri elimizde bu konuda bir anlamda Bayan Kettering'in kendi ifadesi var ama bir anlamda da yok, nk Msy Van Aidin, ller ifade veremezler. Bu kznzn ifadesi deil, kondktrn ifadesi, bunu byle deerlendirmek gerekir, bu da ok farkl bir ey." "Yani kondktr yalan m syledi?" "Hayr, hayr, asla deil. O yalnzca duyduunu, gerek olarak bildiini syledi. Ne var ki ona hizmetisini Paris'te braktn syleyen kadn Bayan Kettering deildi." Van Aidin aknlktan donakalmt.

"Msy Van Aidin, Ruth Kettering tren Paris'te Gare de Lyon'a ulamadan nce ldrlmt. Hanmnn dikkat ekici elbiseleri iinde yemek sepeti aldran ve kondktre bu nemli aklamalar yapan Ada Mason'du." "Olamaz!" "Hayr, hayr, Msy Van Aidin, bu asla olanaksz deil'. Les femmes, gnmzde artk kadnlar o kadar ok birbirlerine benziyorlar ki onlar yzlerinden deil, ancak giysilerinden tanyabiliyorsunuz. Ada Mason kznzla ayn boydayd. Kznzn deerli krk mantosu ve altndan yalnzca kulaklarnn arkasnda kahverengi bukleleri grnecek gibi iyice yzne ekilmi krmz apkas iinde kondktrn onlar kartrmas son derece olaand. Ayrca onun o akama kadar Bayan Kettering ile dorudan hi konumam olduunu da unutmamalsnz. Geri ok ksa bir sre iin hizmeti ile grmt ama bundan dolay anmsad onun zayf, *iyah giysiler iinde bir kz olduundan te gidemezdi. Yalnzca olaanst zeki bir insan hanm ile hizmetinin birbirlerine d grntleri asndan ok benzediklerini fark edebilirdi, ama bu o akamn koullarnda olanakszd tabi. 277 gatha Christie Ayrca Ada Mason ya da gerek adyla Kitty Kidd'in usta bir oyuncu olduunu ve gerek d grntsn gerekse sesinin tonunu duruma gre istedii anda deitirebildiini de unutmayn. Hayr, hayr, hizmetinin hanmnn giysileri iinde tannmas olanakszd, byle bir tehlike sz konusu bile deildi, tek risk ancak kondktrn daha sonra ceset bulunduunda bunun bir nceki akam konutuu kadn olmadn syleyebilecek olmasyd. te tannmayacak hale getirilen yzn nedeni de buydu. Bir dier risk, gerek risk ise Katherine Grey'in tren Paris'ten ayrldktan sonra yeniden kompar-, tmana gelmesiydi ki buna kar da yemek sepeti sipari edip kendini kompartmana kapatarak nlem ald." "Peki Ruth'u kim ldrd? Ve ne zaman?" "ncelikle bu cinayetin bu ikili tarafndan birlikte planlanp eyleme geirildiini anlamalsnz. Ada Mason ve Knighton bu ite birlikte altlar. Knighton'un o gn Paris'te sizin adnza yapmas gereken iler vard. Paris evresindeki istasyonlardan birinde trene atlad. Bayan Kette -ring birden karsnda onu grnce hi kukusuz arm olmal, ancak kukulanmad da kesin. Niin kukulansn ki? Belki de onun dikkatini pencerenin dndaki bir eye ekti ve kznz dar bakmak iin arkasn dnnce ipi-boynuna dolad. Ve btn bunlar birka saniye iinde olup bitti. Cinayetin ardndan kompartmann kaps kilitlendi ve Knighton le Ada Mason ie koyuldular. lnn giysilerini kardlar, Mason ve Knighton birlikte cesedi battaniyeye sardlar ve bitiik kompartmanda valizlerle antalarn arasna, koltua yerletirdiler. Ve Knighton mcevher kutusunu alarak trenden atlad. Cinayetin ancak on iki saat sonra ilendiine inanlacak olmas nedeniyle son derece rahatt, kendini gvende hissediyordu, verecei ifade ve sahte Bayan Kettering'in kondktrle yapt dnlecek grme de su ortann susuzluunun kuku gtrmez kant olacakt. Gare de Lyon'da Ada Mason bir yiyecek sepeti satn ald, tuvalete girdi, hemen hanmnn giysilerini giydi, apkann altna iki kahverengi 278 Mavi Trenin Esrar bukle yerletirdi ve Bayan Kettering'e mmkn olduunca benzemek iin elinden gelen her eyi yapt. Kondktr yataklar yapmak iin gelince de ona nceden planlanan yky anlatt ve hizmetisini Paris'te braktn syledi. Yatak yaplrken pencerenin dibinde durup srt kompartmana ve koridordan gelip geenlere dnk olarak dary seyretti. Bu ok akllca alnm bir nlemdi, Miss Grey'in de o srada koridordan geenler arasnda olduunu ve onun da dier biroklar gibi o srada Bayan Kettering'in yaadna dair neredeyse yeminli ifade verebileceini biliyoruz." "Peki ya sonra?" diye sordu Van Aidin. "Tren Lyon Gan'na varmadan Ada Mason hanmnn cesedini yatana yatrd, lnn giysilerini dzenli bir ekilde katlayarak ayak ucuna yerletirdi, kendisi ise erkek giysileri giyerek trenden ayrlmak zere hazrland. Derek Kettering, karsnn kompartmanna gelip kendisinin de belirttii gibi onu derin bir

uykuda bulduunda, sahne oktan hazrlanmt. Ada Mason bitiik kompartmanda saklanm, trenden ayrlmak iin uygun zaman bekliyordu.Tren Lyon Gan'na yanap da kondktr trenden iner inmez o da inip peronda biraz hava alp bacaklarn hareket ettirmek isteyen biri gibi davrand. Kimsenin dikkatini ekmedii bir anda da baka bir perona geip ilk trenle Paris'e Ritz Oteli'ne gitti. Ad zaten bir nceki akam Rnighton'un su ortaklarndan biri tarafndan otel listesine kaydedilmiti. Artk ruh huzuru iinde sizin gelmenizi beklemekten baka yapaca bir ey yoktu. Mcevher ise ne o anda ne nce ne de sonra hi onun yannda olmad. Knighton'dan ise kukulanlmas iin hibir neden yoktu, sekreteriniz olarak en ufak bir yakalanma tehlikesi olmadan, rahata mcevherleri Nice'e getirdi. Mcevherlerin Bay Papo-polous'a verilmesi ok nceden ayarlanmt, son anda mcevherler Yunanlya teslim etmesi iin Ada Mason'a verilecekti. Kusursuz ileyecek bir plan ve ortaklk, tam Marquis gibi bir ustann kart bir olayda olmas beklenecek gibi. 279 Agatha Christie "Peki Richard Knighton'un yllardr faaliyet gsteren, nl bir soyguncu olduuna gerekten inanyor musunuz?" Poirot bayla onaylad. "Marquis olarak tannan centilmenin en stn taraf gven uyandran, zarif ve kusursuz davranlaryd. Onu tandktan ok ksa bir sre soma sekreteriniz olarak ie alp ona gvenmekle siz de onun bu nazik davranlarnn kurban oldunuz, Msy Van Aidin." "yi ama bu ie girmek iin kendisi hibir aba harcamad ki!" diye bard milyoner. "Her ey ustaca ayarlanmt, o kadar ustaca ki sizin gibi bir insan sarraf bile kolayca yamlabildi." "Gemiini soruturdum. Adamn kuku gtrmez birinci snf referanslar vard." "Evet, evet, bu da oyunun bir parasyd. Richard Knighton olarak sayg duyulacak bir yaam sryordu. yi bir aile, iyi balantlar, savata sayg duyulacak bir grev bilinci; her tr kukudan uzak bir yaam. Ancak gizemli Marquis hakknda aratrma yapmaya balaynca ikisi arasnda yadsnamayacak benzerlikler buldum. Knighton aynen bir Fransz kadar iyi Franszca konuuyordu, Amerika, Fransa ve ngiltere'de tam Mar-quis'in oralarda faaliyetleri grnd dnemlerde bulunmutu. Marquis hakknda son duyulan svire'de paha biilemeyen, tannm mcevher soygunlar planlad ve uygulad yolundayd; siz de Binba Knighton ile svire'de tantnz. stelik de sizin nl yakutlar satn alma niyetinizin dedikodular etrafa yaylmaca balad sralarda." "Peki ama niin cinayet iledi?" diye mrldand Van Aidin zntyle. "Usta bir hrsz olarak kendi ban riske etmeden yalnzca mcevherleri alabilirdi." Poirot ban sallad. "Bu Marquis'den kukulanlan ilk cinayet deil. z brakmaktan holanmyor ve igdsel olarak cinayet iliyor. Ne de olsa ller konuamazlar." 280 Mavi Trenin Esrar "Marquis'nin nl ve tarihsel olarak ilgi ekici talara kar inanlmaz bir tutkusu vard. Yannza sekreter olarak girmeden ve su ortan da kznzn yanma hizmeti olarak yerletirmeden ok nce planlarn yapmt. kan sylentilerden sonra mcevherlere kznz iin ne olursa olsun ulaacanz deneyimlerinden biliyordu. Geri bu zenle hazrlanm, ayrntl plan gelitirmiti ama mcevherleri satn aldnz akam tuttuu birka sokak serserisini zerinize salarak, ksa yoldan mcevherlere ulama frsatn da denedi. Bu deneyimi baarszlkla sonuland ama bu onun iin beklenmeyen bir durum deildi. Asl plann her olasla karn henz yrrle koymamt ve bu plan kesinlikle gvenli ve amazd. Richard Knighton olarak ondan kukulanlmas olanakszd. Ancak tm byk adamlar gibi, ki Marquis'nin de kt de olsa kendi alannda byk bir adam olduunu kabul etmeliyiz, onun da zayf bir taraf vard. Miss Grey'e k oldu ve Derek Kettering'in de ayn durumda olduunu ve hatta bu konuda ncelik kazandnn farkna varnca nne kan ilk frsatta suu onun zerine atmaktan kendini alkoyamad. Evet, Msy Van Aidin, imdi size ok ilgin bir ey anlatmam gerekiyor. Miss Grey kesinlikle

hayalperest bir insan deil, ama bir gece Monte Car-lo'daki gazinonun bahesinde otururken Knighton'la yapt uzun bir konumann hemen ardndan yan banda kznzn varln hissettiinden emin. Merhumun ruhunun ona bir eyler anlatmak istediini ve birden bu l ruhun Knighton'un onun katili olduunu anlatmaya altn hissettiini sylyor. Bu dnce o an iin Miss Grey'e ylesine lgnca gelmi ki kimseye bundan bahsetmeye cesaret edememi. Ancak yine de bunun gerek olduundan bir ekilde emin olduu iin ona gre davranmaya balam. Knighton'un yaklama deneyimleri reddetmedii gibi ona kar Derek Kettering'in sulu olduundan eminmi gibi hareket etmi." "nanlr gibi deil!" diye mrldand Van Aidin. "Evet ok ilgin. Bu tr baz eylerin aklanmas olanaksz. Bu arada beni ok ilgilendiren ufak bir ayrntdan daha bahsetmeliyim. Sekrete281 Agatha Christie riniz belirgin ekilde aksyordu; savatan kalma bir sakatlk sonucunda. Marquis'in ise byle bir zr olmad kesindi. Bu konuyu uzun sre zemedim. Ancak Miss Lenox Tamplin kendisiyle yaptm bir konumada tesadfen Binba Knighton'un aksamasnn Lady Tamplin'in hastanesinde onunla ilgilenen doktoru ok arttn, tbben bunun olmamas gerektiini sylediini anlatt. Bu da bir kamuflaj olabilirdi. Londra'ya gelince sz konusu doktoru ziyaret edip bu konudaki grlerimi kuvvetlendiren birka teknik bilgi aldm. nceki gn Knighton'un yannda bilerek bu doktorun adndan bahsettim. Normal olarak Knighton'un onun savata kendisini tedavi eden doktor olduunu sylemesi gerekirdi ama hibir ey sylemedi. Ve bu ufak ayrnt -dierlerinin yannda ok nemsiz gibi grnse de- cinayetle ilgili varsaymmn doru olduu konusundaki kanm glendirdi. Bunun dnda Miss Grey de bana Binba Knighton'un bulunduu srada Lady Tamplin'in hastanesinde olan bir mcevher soygununa ilikin bir gazete kupr getirdi. Paris'te Ritz Ote-li'nden ona yazdm mektubu okuyunca ayn iz zerinde olduumuzu anlam. Oradakileri konuturmakta bir hayli zorlandm ama sonuta orada da isteime kavutum ve aradm bilgiye ulatm. Ada Mason otele cinayetin ertesi sabah ulamt, bir gn nce deil." ki adam bir sre susup konumadlar. Neden sonra milyoner elini masann zerinden Poirot'ya uzatt. "Bunun benim iin ne anlama geldiini tahmin bile edemezsiniz, Msy Poirot," dedi yorgun ancak mutlu bir sesle. "Yarn sabah sizin iin bir ek hazrlatacam ama yeryzndeki hibir ekin size kar duyduum minnettarl ifadeye yeterli olabileceini sanmyorum. Sz verdiinizi yapyorsunuz, Msy Poirot, ne olursa olsun sz verdiinizi yapyorsunuz!" Poirot'nun gs kabard. 282 Mavi Trenin Esrar "Ben Hercule Poirot'um," dedi gururla. "Ve sizin deyiminizle, aynen sizin gibi ben de byk bir adamm. Size bir yardmm dokunabildii iin mutluluk duyuyordum. Artk izninizle yolculuk nedeniyle ortaya kan sorunlar gidermeye gidiyorum. Sadk George maalesef burada deil!" Otelin lobisinde bir dostuna rastlad. Sevgili kz ile saygdeer Bay Papopolous'a. Yunanl, "Nice'den ayrldnz dnyordum, Msy Poirot," diye mrldand dedektifinin itenlikle uzatt elini cokuyla skarken. " nedeniyle geri dnmek zorunda kaldm, sevgili Papopolous." " mi?" "Evet, i! Neyse iten bahsetmiken umarm salnz daha iyidir, mon ami." "ok daha iyi. Yarn biz de Paris'e dnyoruz." "te bu ok sevindirici bir haber. Umarm Yunanl eski bakann ykmna neden olmamsmzdr?" "Ben mi?" "Duyduum kadaryla ona paha biilemez bir yakut satmsnz, u sralar tamamen enire nous- dans Mirelle'in boynunu ssleyen yakutu?" "Evet," diye mrldand Papopolous. "Bu doru." "nl 'Ateten Kalp' kalp yakutuna ok benzeyen bir yakut."

Yunanl glmsedi. "Gerekten belirgin benzerlikleri var." "Gerekten mcevher konusunda ustasnz, Bay Papopolous, sizi itenlikle kutlamak isterim. Hemen Paris'e dnecek olmanza zldm Matmazel Zia, sizinle daha fazla beraber olma frsatmz olmasn isterdim. stelik ilerim bitmiken!" "Size bu ilerinizin niteliini sorsam, fazla ileri gitmi olur muyum?" diye sordu Papopolous ekinerek. "Hayr, hayr asla. Marquis'i kesin kantlarla tutuklatmay baardm." 283 Agatha Christie Bay Papopolous'un dalgn baklar uzaklara takld. "Marquis mi? Bu isim bana neden tandk geliyor ki? Hayr hayr, daha nce duymadmdan, tanmadmdan eminim." "Nereden tanyacaksnz ki?" dedi Poirot glmseyerek. "ok nl bir mcevher hrsz ve katilden sz ediyorum. Madam Kettering'i, hani u trende ldrlen ngiliz bayan, ldrme suuyla tutukland." "Ne diyorsunuz? ok ilgin!" Karlkl olarak nezaket szckleriyle vedalatktan sonra, Bay Papo-polous Poirot'nun yaknlarda olmadndan emin olunca, kzna dnd. "Zia!" dedi. "Bu adam eytann ta kendisi." "Ondan holanyorum." "Ben de," diye fsldad Bay Papopolous. "Ama bu onun eytan olduu gereini deitirmez." 284 1 renin 36. BLM Deniz Kenarnda Mimozalarn iek ama dneminin sonuydu. Ancak havaya halen -biraz ar da olsa- kokulan hkimdi. Lady Tamplin'in villasnn parmaklklarndan pembe sardunyalar sarkyor, tam altlarndaki iek tarhlarnda aan krmz karanfillerin youn, ho kokusu evin odalarna kadar yaylyordu. Akdeniz her zamankinden daha mavi parlyordu. Poirot, Lenox Tamplin ile verandada oturuyordu. Ona da iki gn nce Van Aldin'e anlatt yknn aynsn yinelemiti. Lenox merakl bir heyecan, atlm kalar ve karamsar baklarla onu dinlemiti. Anlatlanlar son bulunca ksaca sordu. "Peki ya Derek?" "Dn serbest brakld." "Peki nereye gitti?" "Dn akam Nice'den ayrld." "St. Mary Mead ynne mi?" "Evet, St. Mary Mead'a." Sessizlik. "Katherine konusunda yanlmm," dedi Lenox neden sonra. "Onun Derek'le ilgilenmediini sanyordum." "ok ekingen o. Kimseye gvenemiyordu." 'Ama bana gvenebilirdi." Lenox'un ses tonundan krgnl anlalyordu. 285 Agatha Christie "Evet," dedi Poirot ciddiyetle. "Size gvenebilirdi. Ancak Matmazel Kamerine yaamnn ok byk bir ksmn karsmdakileri dinleyerek geirmi biri ve srekli dinlemeye alkn olan kiiler karlarndakilere almakta, konumakta glk ekerler. Sorunlarn ve sevinlerini hep kendilerine saklar, bu konulardan bahsetmezler." "Ne kadar aptaln," dedi Lenox. "Onun Knighton'a k olduunu dnyordum. Byle olmadn anlamam gerekirdi. Belki de buna inanmak istedim nk yle olmasn istiyordum." Poirot, Lenox'un elini tutarak, dosta skt. "Cesaret matmazel," dedi yumuak bir tonda. Lenox denize, uzaklara bakt; yznde itici sertliine ramen bir an iin trajik bir gzellik belirdi.

"Neyse," dedi sonunda." Zaten iyi olmas olanakszd. Ben Derek iin ok fazla gencim, o ise hibir zaman olgunlamayacak bir delikanl. Kendisinin ona annelik edecek birine ihtiyac var." Yeniden bir sessizlik oldu. Sonra birden Lenox hzla dedektife dnd. "Ama ben size gerekten yardmc oldum, Msy Poirot, size bir ekilde yardmc oldum, deil mi?" "Evet matmazel, bana katilin trende bulunanlardan biri olmayabileceini syleyerek geree giden yolda ilk siz yaktnz. Siz sylemeden olayn bu ekilde de olabilecei aklma gelmemiti." Lenox derin bir soluk ald. "te buna sevindim. Bu da bir ey saylr, deil mi?" Uzaklarda ac ac alan bir lokomotif dd duyuldu. "te yine o lanet Mavi Tren," dedi Lenox. "Trenler ok insafsz olabiliyor, deil mi Msy Poirot? nsanlar ldrlyor, lyor ama onlar yollarna devam ediyorlar. Samaladmn farkndaym ama sanrm siz ne dediimi anlyorsunuz." "Evet, evet, biliyorum. Yaam aynen bir tren gibi. Uzayp gidiyor. Ve geip gitmesi de. ok iyi aslnda." 286 Mavi Trenin Esrar "Niin?" "nk trenler eninde sonunda yolculuun sonuna ularlar matmazel; bunu ifade etmek iin dilinizde ok ho da bir zdeyi var." "Sevenlerin yolu bir gn mutlaka kesiir." Lenox gld. "Bu benim iin hibir zaman gerek olmayacak." "Yoo hayr, bu doru. Gensiniz, hatta hissettiinizden de daha gen. Trenlere gvenin matmazel, lokomotifteki makinist her zaman le bon dieu. "rj Yeniden lokomotifin sesi duyuldu. "Trene gvenin matmazel," diye mrldand Poirot yeniden. "Ve Her-cule Poirot'ya da gvenin. Onun daima bir bildii vardr." (' Tanr. Lks Mavi Tren Nice'e ulatnda, kondktr derin uykuya dalm Ruth Kettering'i uyandrmaya alr. Ancak Ruth bir daha asla uyanmayacaktr; ald ar bir darbe nedeniyle yz paralanp lmtr. Ayrca kadnn paha biilmez yakut taklar da kaybolmutur. Bir numaral katil zanls Ruth' un ayr yaad kocas Derek' tir. Ama Poirot toplanan kantlardan tatmin olmamtr. Esrarengiz cinayeti trende tekrar sahneye koymaya karar verir... "Polisiye romanlar kraliesinden esiz bir cinayet roman." Sunday Express Agatha Christie _ Mavi Trenin Esrar

You might also like