You are on page 1of 16

MODERN KORKULARIMIZ

DEPRESYONKAYGISTRES

KASIM 2006 S A YISININ CRETSZ EKDR HAZIRLAYAN : Psikolog nci Ayhan

MODERN KO

DEPRESYON K
Aylar nasl geiyor zaman hi gemezken diyor air bir iirinde. Gerekten de, an oluyor zerimize yklendiimiz sorumluluklar bugnmze byk bir arlk bindirirken gemiimizi anyor, o gnlerin ne kadar da abuk geip gitmi olduklarn sorguluyoruz. Gnlk yaamn kouturmacas iinde kuru bir yaprak gibi rzgra kaplp srklendiimizi dndmz anlarda, kukusuz hep ayn dnceler geiyor aklmzdan. Yaammzdaki anlam, bir birey olarak var oluumuzun nedenlerini sorguluyoruz. zellikle de 20. yzyl var olu felsefesinin nemli bir esi olan angst, dier bir deyile korku ya da kayg kavram, gnmz dnyasndaysa kendi kiisel sorumluluklarmzla, sosyal rollerimize ilikin bakalarna kar duyduumuz sorumluluklar arasndaki elikilerden kaynaklanan genel bir engellenme durumunu betimliyor. Ergenlik dnemindeki genlerin deneyimledikleri hayal krkl ve ilikili duygular da tanmlayan angst, punk rock, heavy metal, grunge gibi mzik trlerindeki melankoli, uyumsuzluk ve heyecan eleriyle de yakndan iliki iinde bulunuyor. Tm bu karamsar elikiler, her yl iinde genlerin de bulunduu milyonlarca kiiyi depresyon ve kaygnn dehlizlerine srklyor. Bizleri byk bir ironiyle kar karya brakansa, atalarmzdan miras aldmz ve anlk tehlike durumlarnda kama ya da savama gibi temel ve gdsel bir tepkiye hizmet eden stres tepkisinin, deien sosyal koullar ve yaam biiminin getirdii srekli kayg nedeniyle salmz ciddi anlamda tehlikeye sokan olumsuz bir etmen halini alm olmas. nk sosyal sorumluluklarmz yerine getirebilmek adna iimizi kemiren kayglar, tam da atalarmzn vahi bir hayvanla
BLM ve TEKNK 2 Kasm 2006

kar karya gelme gibi bir tehlike durumunda otomatik olarak verdikleri stres tepkileriyle benzer mekanizmalar harekete geiriyor. Ancak bu sosyal stresler, hayatlarmzn doal bir paras olarak srekliliklerini koruduklarndan enerjimizi gnden gne tketerek bizleri yorgun ve tkenmi klyor. te tam da bu yzden stres, kayg ve depresyon, birbirleriyle sk bir iliki iinde bulunuyor. Stres, kayg ve depresyon geninde fizyolojik tepkiler her ne kadar byk bir nem tayor olsa da, algsal ve zihinsel sreler de en az bu fizyolojik yantlar kadar nem tayor. Yaammzn bir deiimler zincirinden ibaret olduunu dnecek olursak, srekli olarak yeni kiilerle tanp, yeni ortamlara giriyor, farkl balamlarda farkl uyaranlara kar farkl tepkiler verme durumunda kalyoruz. Hayatmzdaki her deiim, beraberinde uyum salamak zorunda kalacamz yeni taleplerle ba baa brakyor bizi. Bu deiimi nasl algladmz, onunla baa kmay ne derecede baarabileceimizi de etkiliyor. Eer ki deiimlere kar esnek deil de kat durur, onlar olumsuz alglarsak, sahip olduumuz kaynaklara kar bir tehdit olarak bedenimizdeki stres tepkilerini de harekete geirerek iten ie enerjimizi tketmeye balam oluruz. yleyse dnce biimimiz, gemi deneyimlerimiz ve olaylara kar bak amz da stres dzeyimizi belirleyen en nemli etmenler olarak biyolojik faktrlerin hemen yannda yerlerini alyorlar. zellikle de gnmz dnyasnda, yiyecek, barnak, e bulma gibi birincil ihtiyalarn karlamann tesinde var olu nedenlerini sorgulayan bireyler olarak, st dzey dnsel ileyilerin kayglarmz ekillendirmedeki etkisi kukusuz byk bir nem tayor.

ORKULARIMIZ

KAYGI STRES

Kasm 2006

BLM ve TEKNK

STRES
Cinsiyetsiz bir figr, Norvedeki Oslojford Krfezinden alamakla lk atmak arasndaki kararsz bir tutumla bize korku dolu baklar atyor. Edward Munchun 1893 ylnda insan trnn varolu kaygsn betimledii bu tablo, kukusuz gnmzde de halen biroumuzun korku ve kayglarn temsil niteliinde. O yllar, 18.yzyln sonlarna doru patlak veren endstri devriminin getirdii ar yaam koullarnn uzants olarak giderek makineleen retimde byk bir deiim geiren toplumsal yapnn mutsuz bireylerinin, varolularndaki anlam aramaya baladklar modern dneme rast geliyor. Yaklak 2 yzyl sonra bugn, bizler de iinde yaadmz postmodern dnyann hepimizi sarp sarmalayan sknt, kayg ve streslerinin yaratt gerginlii sorguluyor, kimi zaman Munchun tablosundaki figrde kendimizi buluyoruz. Snavlar, yetimesi gereken projeler, i yerindeki sorumluluklar derken bir de bakyoruz yorgunluk beraberinde hem fiziksel hem de zihinsel sorunlarla alvermi kapmz. Hele ki bu duruma bir de gnlk zntler ve kiisel problemler eklenince kendimizi iyiden iyiye kmazda hissedebiliyor, karamsarla kaplabiliyoruz. Peki, gnlk yaammzn bu denli iine ileyen stres olgusunun ne anlam ifade ettiinin, bizlere ne denli zarar verebileceinin, fiziksel ve psikolojik mekanizmalarla etkileiminin yeteri kadar farknda myz acaba. Bu farkndalk olduka byk nem tayor. nk stresin stesinden gelebilmek iin ncelikle stresi ok iyi tanmamz gerekiyor.

BLM ve TEKNK

Kasm 2006

STRES NEDR?

Stres, farkl bilim dallar tarafndan allan bir konu bal olduundan, aratrmaclar terim olarak tanmna dair geni bir yelpaze sunuyorlar. Biyolojik bilimler, tehlike ve tehdit ieren bir uyarana kar organizmann verdii kimyasal ve fizyolojik yantlara odaklanyor. Psikoloji bilimiyse, organizmann iinde bulunduu sosyal evreyle etkileimini de gz nnde bulundurarak alyor. Her iki bilimin bak asn da dikkate alarak ortak bir tanm oluturmamz gerekirse, genel hatlaryla stresi, tehdit edici olarak alglanan olay ya da nesnelere kar organizmann gerek fiziksel gerekse zihinsel uyarlmlk yant olarak tanmlayabiliriz. Sizler de fark etmisinizdir ki bu tanm, stresin bedene verdii zararl etkiler gz nnde bulundurulduunda kulaa fazlasyla tarafsz geliyor. Medyada srekli olarak zararlarna odaklanlan ve sk sk kanlas bir tepki olarak alt izilen stres durumdan yalnzca fiziksel ve zihinsel uyarlmlk olarak sz etmek, sanki eksik kalyor; kalp krizi, kanser, lser gibi ciddi tehlikelere yol aabilme potansiyelini aka ifade edemiyor. Ancak tam da bu noktada stresin doal bir tepki olduunun altn izmekte fayda var. Evrim sreci ierisinde organizmay tehlikelere kar koruma amacyla gelitirilmi ve yaamsal adan nemli bir mekanizma olan stresin, yaamn getirdii deiken durumlara kar bir de uyar nitelii tadn sylememiz gerekiyor. yle ki, bize zarar verebilecek herhangi bir tehlike durumunda bedenimiz sahip olduu tm enerjiyi bu tehlikeyle gerek kaa-

rak, gerekse savaarak ba edebilmemiz adna tek bir odak noktasnda topluyor. Atalarmzn vahi hayvanlar avlarken karlatklar anlk - grece ksa sreliriskler gz nnde bulundurulduunda bu stres tepkisi, ieriinde olduka uyumsal bir ileyi barndryor. Ancak, gnmz dnyasnda, atalarmzn yaad dnya koullarndan farkl olarak sosyal kayglar barndran stres durumlar uzun zaman dilimlerini kapsamaya balam bulunuyor. Bu fizyolojik olaanst hal durumunun srekliliiyse kiinin dzenli ve normal bir yaam srdrebilme yetisini elinden alyor. Bu nedenle de stres, deneyimleyen kiiyi ciddi skntlara sokmaya balyor. Uzun sreli stres deneyimi, srekli yorgunluk, dikkat eksiklii ve uyarlmlk yaratarak kiinin kendi yaamnn kontroln kaybetmesine bile neden olabiliyor.

Herhangi bir tehlike karsnda kontrol sahibi olamama durumu geleceimizi belirsiz kldndan stres uyandryor. rnein, doal afetler karsnda savunmasz olduumuzdan olas bir afet bizde byk korku yaratyor.

STRES YARATAN OLAYLAR

Karlatmz skntlarn uyandraca stres tepkilerinin bykln o olaylar nasl algladmz belirliyor. Bu nedenle de bir olayn sadece niteliinden dolay dier bir olaydan daha stres verici olduunu sylememiz mmkn deil.

Stres, organizmalar tehlikelere kar uyarmak ve korumak adna evrilmi doal bir tepki. Dolaysyla, uyumsal dzeyde stres yaamsal adan olduka ilevsel.

Stres yaratan olaylar ister travma, hastalk, kayp gibi derinden ve birdenbire sarsan deneyimler olabilir. Ya da gnlk yaam iinde eriyip iimizde biriken sorunlar. Ama hepsinin etkilerinin kuvvetli ya da zayf hissedilmesindeki temel etken, bu olaylara kar kendi bak amz ve alglarmz. Belki de bu yzden bugn, lm, boanma, hapis, evlenme, bor alma gibi olay dizilerini iddetlerine gre listeleyerek kiilerin yaadklar stresin boyutunu belirleyen kuramlar bilim evrelerinde ok da taraf bulmuyor. Bu kuramlar, yaamlarmzdaki her bir kritik olayn kendine has sosyal ve fiziksel talepler getirerek baa kma aamamzda bizleri belirli stres seviyelerine srkleyeceini savlyorlar. Byle olunca da, olayn niteliine byte tutarak bu olay esnasnda herkesi farkl duygu,

dnce ve fizyolojik tepkilere tayabilecek kiisel deneyimleri gz ard ediyorlar. rnein, beden kimyas. Bir ylan grdmzde hepimizin verecei fizyolojik yant iddeti farkl olacaktr. Kimimiz daha az terleyecek, kalp atlar ok da fazla ykselmeyecektir. nk tm bu fizyolojik tepki yantlarmzn farkl iddetlerde oluu, gemite yaadklarmz, hayata bak amz, nyarglarmzla yakndan ilikili. Bizim rneimizdeyse, daha nceden bir ylan tarafndan sokulmu birinin ylan grdnde dier kiilere gre daha iddetli fizyolojik tepki vermesi kanlmaz. Ya da nyarglar: Zihninde Denize girmek tehlikelidir emas uyandrlm bir kii iin kukusuz yzmeyi renmek stres verici ve zorlu bir sre olacaktr. yleyse stres uyandran olaylarn iddetini belirleyen olaylarn kendi nitelikleri deil, gemi deneyim ve renmiliklerimize dayanarak o olay nasl yorumladmz oluyor. Bilisel kuramlara gre, zihnimizde ncelikle karlatmz durumun bizden ne gibi taleplerde bulunduunu deerlendiriyoruz. Eer ki kiisel kaynaklarmz bu talepleri karlayabilecek ldeyse, herhangi bir tehlike hissetmiyoruz. Ancak kaynaklarmzn bu talepleri karlayabileceinden kuku duyuyorsak, stres kanlmaz bir son oluyor. Bu durumu gelecee dair kontrol sahibi olma drtsyle de aklayabiliriz. Bu, hepimizde doutan var olagelen ve doal bir psikolojik drt. Gelecek varsaymlar zerinden beklentiler oluturarak kontrol kurma arzusu. Karlatmz olay, kontrol bizde olmayan bir durumsa, verdii stres de byk oluyor. Deprem, sel, hortum gibi doal afetler, ite bu yzden bu denli korku ve stres yaratyor.
Kaynak: http://userpage.fu-berlin.de/~health/materials/lifeevents.pdf (Ralf Schwarzer.The Role of Stressful Life Events, 2001

Kasm 2006

BLM ve TEKNK

STRESN TETKLED BYOLOJK TEPKLER


Stresin tehdit oluturabilecek her trl tehlikeye kar hayatta kalabilmek adna evrilmi nemli bir tepki olduundan bahsetmitik. Kimi biliminsanlar, vahi doa iinde yiyeceini gl ve saldrgan yrtclar avlayarak elde eden atalarmzdan miras aldmz kama ya da savama drtsnn, gnmz sosyal stresleriyle ok da uyumlu olmadn dnyor. Onlar bu kanya itense, stresin bedende uyandrd fizyolojik tepkilerin uzun sre iinde lme bile neden olabilecek lde uyarc, yorucu ve etkili oluu. Bedeni bu denli yoran tepkiler zinciri nasl iliyor, hep beraber gz atalm: Sinir sistemimizin nemli bir parasn oluturan otonom sinir sistemi normal koullar altnda sindirim, kalp at hz, kan basnc ve vcut scakl gibi bilin d yaamsal ileyilerin kontrolnden sorumlu. Otonom sinir sistemi kendi iinde de sempatik sinir sistemi ve parasempatik sinir sistemi olmak zere ikiye ayrlyor. Organizmann herhangi bir tehditle karlatnda verdii kama ya da savama tepkisi srasnda sempatik sinir sistemi devreye giriyor. Bu otomatik tepki srasnda fizyolojik ve duygusal etkinlik tamamen tetiklenerek organizmann gc, hz ve dayankll arttrlyor. Benzer deneyimleri mutlaka hepimiz yaamzdr. Gerekten de g bir durumda kaldmzda gerekirse ar bir kayay yerinden oynatabilir, bir kilidi krabilir, yksek bir direi devirebiliriz. Bize bir anlk bu gc veren, ite szn ettiimiz bu sempatik sinir sistemi. Otonom sinir sisteminin ikinci ayan oluturan parasempatik sinir sistemiyse tehlike karsnda uyarlm beden fizyolojisini denge, yani homeostas durumuna geri dndrmekten sorumlu. Bu denge durumu beden iindeki fizyolojik ve duygusal kararll salyor. Parasempatik sinir sistemi devredeyken, organizma acil durumlar iin enerji birikimi yapyor. Soluk alp vermemiz ve kalp at hzmz yavalyor, kas gerginlii azalyor. Bedenimizdeki hcresel yenilenme bu srada gerekleiyor. Otonom sinir sistemi bir btn olarak ana salg bezi olarak bilinen beynimizdeki hipotalamus tarafndan kontrol
BLM ve TEKNK 6 Kasm 2006

STRESN BELLEE OLUMSUZ ETKLER


Stres srasnda bedenimizin verdii biyolojik tepkilere ksaca gz attk. Peki, fizyolojik ve duygusal etkinlii tetikleyerek organizmaya g, hz ve dayankllk katan sempatik sinir sisteminin srekli olarak devrede kalmas, dier bir deyile srekli stres durumu niin bu denli zararl. Glukokortikoid ailesinden kortizol, ya da dier adyla stres hormonu, normal artlar altnda protein ve yalar karbonhidratlara evirerek kan ekerini ykseltip metabolik aktiviteyi hzlandryor. Bu iki grev, organizmaya kama ya da savama tepkisi iin enerji verebilmekte olduka nemli. Ancak, srekli stres durumunda kortizol seviyesi uzun sre yksek kaldndan beynin bellekle ilikili hipokamps blgesi zarar gryor. Bu da bellek problemlerine yol ayor. Hipotalamus, hipofiz bezi ve adrenal korteks genininse srekli stres duru-

Herhangi bir tehlike durumunda fiziksel performansmz artar. rnein, rzgrla yaracak kadar hzl koabiliriz. Bize bu enerjiyi verense sempatik sinir sistemimizin harekete gemesi.

ediliyor. Zihnin st dzey bilisel/ dnsel mekanizmalaryla alglanan tehdit unsuru hipotalamusu tetikleyerek, sempatik sinir sisteminin uyarlmasna neden oluyor. te, szn ettiimiz bu st dzey bilisel/ dnsel mekanizmalar tam da aramzdaki kiisel yant farklarn yaratan psikolojik bileenler. Olaylar deerlendirme srasnda eitlilik gsteren alglarmz, bedensel tepkilerimizin iddetinde de belirleyici bir rol oynuyorlar. E zamanl olarak hipofiz bezi ve adrenal korteksi iine alan endokrin sistemine de mesaj gnderen hipotalamus, gerekli bir takm hormonlarn salnmasn salyor. Bu hormonlarn iinde en nemlileri olan adrenalin ve kortizol, adrenal salg bezinden salglanyor ve hipofiz bezi tarafndan kana salnan ACTH (adrenokortikotropik) hormonuyla tetiklenerek tehlike durumunda organizmaya g ve hz katyor. Adrenalin, ya da dier adyla efinefrin kana adrenal medulla tarafndan salnyor. Adrenal medulla, bbrek stnde konulanm adrenal salg bezinin bir blgesi. Kortizol ise adrenal salg bezinin dier bir blgesi olan adrenal korteks tarafndan salglanyor. Beraber bu iki hormon, bedenimizdeki her bir hcreyi kama ya da savama tepkisi iin hazrlyor. Sonu olarak stres tepkisi, gemi deneyimlerimizle ekillenen psikolojik durumumuz ve beden fizyolojimizin etkileimine iyi bir rnek. Fiziksel bir uyaranla tetiklenen bireysel tehlike algs hipotalamusun ilikili salg merkezlerini uyarmas sonucu gerekli hormonlarn salglanmasna yol ayor.
Kaynaklar: http://salmon.psy.plym.ac.uk/year1/stressho.htm Jeffrey S. Nevid, Spencer A. Rathus, Beverly Greene. Abnormal psychology in a changing world Upper Saddle River, NJ: Pearson Prentice Hall, 2005.

ekilde, otonom sinir sistemimizin ana kontrol noktas olan hipotalamusu gryoruz. Bir tehlike durumunda uyarm alan hipotalamus, hipofiz bezi ve adrenal kortekse mesaj yollayarak kortikotrofin salnm faktr (CRH) araclyla adrenokortikotrofik hormonun salnmn (ACTH) tetikliyor. Kama ya da savama tepkisinde yaamsal bir rol oynayan kortizol hormonuysa ACTHnin varlnda salglanyor.

Adrenal korteks tarafndan salglanan kortizol ve adrenal medulla tarafndan salglanan efinefrin hormonlar bedenimizdeki her bir hcreyi kama ya da savama tepkisi iin hazrlyor.

munda izofreni ve depresyon gibi pek ok davran sorununa neden olabilecei bilim insanlarnn bulgular arasnda. Ancak, bellekle ilikili sorunlarn farkl ya gruplarna gre farkl ciddiyette gzlemlendiini belirtelim. Aratrmaclar, stresin yol at hipokamps blgesindeki fiziksel klmenin zellikle de 7075 yalarnda grldnn, bu nedenle de strese bal giderilmesi olanaksz bellek kayplarna bu ya gruplarnda rastlanabileceinin, genlerdeyse durumun biraz daha farkl olduunun altn iziyorlar, Son aratrmalar yle gsteriyor ki, daha gen ya gruplarnda, stres, daha ok geici srelerle bellekteki bilginin geri arlmasn engelliyor. Bu durum, ok heyecanlandmz snavlarda niin bir anda aklmzdaki her eyin silindiini hissedip, snav sonras yazmamz gereken pek ok eyi hatrladmz net bir ekilde aklyor. stelik stresin etkileri tm bunlarla da snrl deil. Bedeni uyararak tm gcn kullanmasna hazrlayan sempatik sinir sistemi, fizyolojik denge durumuyla ilikili parasempatik sinir sisteminin almasn engelliyor. Bu da, vcuttaki hcrelerin yenilenmesine ve enerji toplamasna frsat vermiyor. Daha ak sylememiz gerekirse, yalanma hzlanyor. Hcreler kendilerini yenileyecek enerji bulamaynca, dokular giderek yalanmaya balyor.
Kaynak: http://socrates.berkeley.edu/~psy114/week14_lecture.html

STRES VE PSKOSOMATK HASTALIKLAR


ncelikle psikosomatik kavramyla szn ettiimizin ne olduundan bahsedelim isterseniz. Psiko, psikolojik srelerimizle ilgili olan anlamna geliyor. somatikse bedene ait, fiziksel anlam tayor. Bu durumda psikosomatik, psikolojik srelerimizin bedenimize olan etkisi olarak yorumlanabilir. Benzer ekilde terim olarak da psikosomatik hastalklar, kiinin duygu ve karakterinden etkilenen fiziksel hastalklar anlamna geliyor. Psikosomatik hastalklarn en yaygn rnei lser. Duygu durumumuzdan, beslenme alkanlklarmzdan hobilerimize, sosyal evreyle kurduumuz ilikilerin niteliinden, zararl alkanlklarmza kadar geni bir
Snav srasnda yksek seviyede strese maruz kalan rencilerin baarlar dyor.

yelpazede fiziksel salmza yansyabilecek alkanlk ve tutumlarmzn tmn etkileyebiliyor. Peki, strese kar uyum gsterip, stresle yaamaya alrsak? te o zaman daha byk bir tehlike ba gsterebiliyor: Genel Uyum Sendromu. 1956 ylnda Hans Selye tarafndan ortaya atlan bu kuram, stresle psikosomatik hastalklar arasndaki ilikiyi aklar nitelikte. Genel Uyum Sendromu, gnmz biyomedikal bilimlerinde halen geerliliini koruyan baskn model. Genel Uyum Sendromu kuramna gre, organizma herhangi bir tehdit unsuru ile karlatnda alarm tepkisi veriyor ve kama ya da savama yantn tetikleyen sempatik sinir sistemi devreye giriyor. Ancak, zellikle de gnmz modern dnyasnda sosyal stres srekli olduundan, beden bir sre sonra bu stres uyaranna kar diren gelitiriyor. Bu aamada organizma az ya da ok strese kar uyum gsteriyor. Her ne kadar kii stres altnda olduu izlenimi vermese de, sempatik sinir sisteminin srekli uyarlml, ortaya kan fazladan enerjinin fiziksel olarak harcanamamasna ve ar uyarlmlk durumunda kalnmasna neden oluyor. Beden kendini yenileyemiyor ve kii bir sre sonra hasta dyor. Stresin baklk sistemini zayflatt gereini de gz nnde bulunduracak olursak vcudun direnci de dm oluyor. te lser ve kimi kalpdamar hastalklar gibi psikosomatik hastalklar stres tarafndan bu ekilde tetikleniyor. Son aamadaysa organizma tm kaynaklarn tkettiinden bir krlma noktasna geliniyor ve bu sre sistematik ypranmalar, hasarlar ve hatta lmle bile sonulanabiliyor. Psikosomatik hastalklara yatknlkta kiinin karakteri de nemli bir etmen kukusuz. A tipi kiilik yapsndaki rekabeti, baar ynelimli, aceleci, kontrol elinde tutmak isteyen, hogrsz ve mkemmeliyeti bireyler psikosomatik hastalklara kar daha ak oluyor.
Kaynaklar: http://www.personalityresearch.org/papers/beaton.html

Kasm 2006

BLM ve TEKNK

DEPRESYON
Paul Gauguin, Van Gogh, Tchaikovsky gibi dnya tarihine adn kazm byk sanatlardan, henz yaamla ilgili kazanaca pek ok deneyim, balanaca umut, gerekletirecei eylem bulunan kck bir ocua kadar herkesi etkileyebiliyor depresyon. arklarda, szlerde, dncelerde kendini gsteren karamsarlk, bir de yeni kavram ekliyor hayatlarmza: loser, dilimizdeki karlyla kaybeden. Modern an teknolojik devrimi nternet zerinden onlarca sitede genler melankoliyi paylap, en byk kaybedenin kendileri olduu konusunda neredeyse yaryorlar. Eitim ve i olanaklarna eriimin giderek daha da zorlat bir sre ierisinde, depresyonun koullar dolaysyla yaygnlat m, yoksa giyimden mzie dein geni bir sektrel yelpazede genler arasnda takip edilesi bir moda olarak yayld/yaratld m sorusuysa, sosyologlardan yant aryor. Kiiyi kabuuna ekilmeye iten bu denli bireysel bir deneyimin kitleleri etkiliyor oluunun ironisi bir yana, bu byk etki karsnda depresyon, kanlmaz olarak aratrmaclarn da en ok irdeledikleri konularn ilk sralarnda yer alyor.

DEPRESYON NEDR?
Depresyon, hastalk kstaslar gz nne alndnda byk bir znt, deersizlik ve pimanlk duygularyla beraber kiinin kendisini sosyal evreden ekmesine, uyku ve itahnda azalmaya, cinsel isteksizlie ve zevk duyduu eylemlerden soumasna neden

olan bir duygudurum bozukluu. Gnlk yaamn ak iinde elbette ki hepimiz yeri geldiinde zlebiliyor, herhangi bir olay yznden pimanlk duyabiliyoruz. Kimi zaman itahmz tkanyor, hobilerimize ayrdmz zaman azaltabiliyoruz. Ancak, depresyona girmek, daha ak bir ifadeyle depresyon tans almak iin, bu kstaslarn uzun

sreyle bizim normal yaam dzenimizi bozmas, sosyal ilikilerde sorun yaratmas ve bizi ya da evremizi rahatsz edici boyutlara ulamas gerekiyor. Depresyonda olan kiiler, herhangi bir uyarana dikkatlerini younlatrmakta glk ekiyorlar. Okuduklarn ve kendilerine sylenenleri kolayca alglayamayabiliyorlar. Konumalar yavalyor, derin kesintilere urayabiliyor ve ses tonlar monotonlayor. Saatlerce yalnz ve sessiz kalabiliyorlar. Bir sorunla kar karya kaldklarnda zm yolu retemiyorlar. Srekli olarak kendilerini sulama eiliminde olan depresif kiiler, herhangi fiziksel bir nedeni olmayan pek ok bedensel rahatszlktan da yaknabiliyorlar. zellikle de ocuk hastalarda kendini gsteren bu durum, ba ya da karn ars gibi pek ok ikyeti kapsyor. Ergin hastalarsa bellek kaybna uradklarn iddia edebiliyorlar. Kukusuz gnmzde depresyonun bu denli yaygnlamasn tetikleyen unsurlardan biri de stres. nk stres ve depresyon, birbirleriyle karlkl etkileim iinde bulunuyorlar. Bu etkileim, dnce biimlerimize yansyan deiimlerle aklanyor. Stres du-

BLM ve TEKNK

Kasm 2006

Tan Konulurken Gz nnde Tutulan DSM-IV-TR* Kstaslar


En az iki hafta boyunca neredeyse her gn zgn bir ruh hali ya da gnlk yaamsal etkinliklere olan ilgi ve zevkin azalmas. Bu kstasa ek olarak, aada sralanan kstaslarn en az 4nn deneyimlenmesi: Uyku sorunlar nsomnia / Hypersomnia (Yeterli ve kaliteli uyku uyuyamama/ Gnn byk ksmnda uyku uyuma ihtiyac duyma) Aktivite seviyesinde dalgalanmalar letarji/ ajitasyon (yorgunluk/ uyarlmlk) tahta azalma ve kilo kayb ya da itahta art ve kilo alm Enerji kayb, byk yorgunluk Kendini sulama, aresizlik, deersizlik ve sululuk hisleri Dnme hznda azalma ya da karar vermede glk gibi konsantrasyon bozukluklar lm ve intihar dnceleri * Amerikan Psikiyatri Birliinin Tan Sistemi. DSM-IV-TR u anda, lkemizde de psikiyatr ve psikologlarca kullanlan en yaygn ve geerli tan sistemi.

Gelecee dair kayglarmzn yaratt srekli stres durumu beden enerjimizin tmn tketerek bizleri yorgun klyor. Ya hep ya hi tipi dnceyi de tetikleyen stres, umutsuzlukla beraber depresyona srklyor.

rumunda ortada bir tehlike sz konusu olduundan drtsel olarak ya hep ya hi biiminde dnme eiliminde oluyoruz. Atalarmzn yaad dnyadaki zorlu fiziksel koullar gz nnde bulundurunca, kulaa olduka adaptif gelen bu durum, gnmz dnyasnn yaam biimiyle pek de ayn uyumu gsteremiyor. nk stres, artk yaammzn srekli bir paras haline geldiinden ya hep ya hi tipi dnce, karlatmz karmak sorunlarn zmn gletiriyor. stelik bu dnce biimi, her olay bir felaket gibi alglamamza da neden olarak, bizleri aresizlie, daha ak bir deyile depresyona srklyor. rnein, Ya bu ie girerim, ya da hayatm mahvolur.gibi. Ancak stres yaammza bu denli hayatlarmza sinmiken ve karamsarla srklenmek de bu denli kolayken, Ben depresyondaym. sonucuna var-

madan nce biraz durup dnmemiz gerekiyor. Evet, kt bir dnem atlatyor olabiliriz, bir takm olaylar istediimiz gibi gelimemi, bizleri zm olabilir. Ancak depresyonun bir hastalk olarak tans daha sistematik, uzun sreli ve ciddi iritasyonlar (rahatszlklar) kapsyor. Yine de belirtileri ister hastalk seviyesinde olsun, ister daha hafif, en ufak bir can skntsnn bile yaamdan aldmz zevki azalttn gz nnde bulundurunca, depresyonu anlama ve onunla baa kabilme kukusuz daha salkl ve mutlu bir yaam iin byk nem kazanyor.
Kaynak: Richard P. Halgin, Susan Krauss Whitbourne. Abnormal psychology: clinical perspectives on psychological disorders Boston; McGraw-Hill, 2003.

lerin depresyonu tetiklediini dnyorlar. Nedenleri ister evresel etmenler isterse bireysel deneyimlerle tetiklenmi gemi deneyimler olsun, bizleri olumsuz dncelere ynlendiren bilisel ileyiler konusunda bugne dein ne srlm ve en yaygn kabul grm kuram Aaron Beckin depresyon modeli. zellikle de 1960lardan sonra uyaran-yant ilikisine odaklanarak kara kutu olarak tanmlanan zihinsel sreleri gz ard eden davran ekole kar duru olarak gerekleen bili devriminin temsilcilerinden biri saylan Beck, kuramn bir takm gzlemlere dayanarak temellendiriyor. Depresyon hastalarnn srekli olarak kendileri hakknda olumsuz dncelere kapldna dikkat eken Beck, kimi zaman ryalarnn bile kendilerine zarar veren mazoist eler barndrabildiinden bahsediyor. Peki, kiileri kendileriyle kar karya getiren ve evrime ters bu tutumun nedenleri ne olabilir. te bu sorunun yant, kuram ekillendiren ana ede yatyor: Bi-

DEPRESYONDAK BLSEL SRELER


Zaman zaman hepimiz yaamla ilgili baarlarmz kmseyebiliyor, aldmz ufak tefek yenilgilere odaklanarak kendimize hakszlk edebiliyoruz. Koyduumuz hedeflere ulaabilme yolunda bizi tkezleten her engel, hayal krklyla beraber gelecek konusunda karamsarlk hisleri de yaratabiliyor. Uzmanlar, benliimize ynelik bu olumsuz tutumlarmzn kkeninde, uyumsal olmayan bir takm zihinsel srelerin yattn ve bu sre-

Depresyona Konusunda Ksaca


Ar depresyon, toplumda en sk rastlanan duygu durum bozukluklarndan biri. Erkeklerle karlatrldnda kadnlar bu hastalktan 23 kat daha fazla etkileniyor. Depresyon kadnlarda 35-45, erkeklerde ise 45-65 ya aralklarnda zirveye ulayor. Depresyon kendisini srekli olarak yineleyen bir hastalk. Tipik olarak her bir episodu 35 ay sren depresyonda bu episodlardan birini deneyimleyen bir hastann 2. bir episoda girme olasl %80. Depresif vakalarn %12si kronikleerek 2 yldan uzun bir sreyi kapsyor.

lisel l, bilisel arptmalar ve olumsuz benlik emas. Bilisel l, kavrama adn veren dnce birimine yklenen olumsuz ilevlerin birbirleriyle etkileiminden oluuyor. Bu eden ilki, kiinin kendisini olumsuz deerlendirme eilimi. rnein, yeteri kadar iyi biri olmadn dnen birey, kendisini srekli eletirerek zsaygsn yitiriyor. Benlie ynelik bu karamsar yorumu takip eden ikinci e, kiinin evresini ve yaamn olumsuz deerlendirme eilimi. rnein, evliliinin kt gittiine inanan birey, yaamn zorlayc engellerle dolu olduu duygusuna kaKasm 2006 9 BLM ve TEKNK

Beck, benlii, evreyi ve gelecei olumsuz deerlendirme eiliminin depresyona srkleyen zihinsel sreler olduuna ve bu olumsuz dngden kurtulabilmek adna bardan srekli bo tarafn grmektense hayata dair daha uyumsal alglar gelitirmemiz gerektiini dnyor.

plarak, evresiyle olan etkileimlerini de hatal yorumlamaya balyor. Zinciri tamamlayan son eyse, kiinin geleceini olumsuz deerlendirme eilimi. Hibir eyin yoluna girmeyecei fikri, gelecekte de engellemeler, d krklklar ve yoksunluklarla karlalaca beklentisi douruyor. Becke gre bu olumsuz dnce geni, kiinin yanl alg ve deerlendirmelerinden kaynaklanyor. nk durumlar, bireyin dndnden ok daha olumlu yorumlara ak bile olsa, karamsarlk yine de varln srdryor. Beckin bahsettii bu durumun bardan dolu deil de bo tarafn grmek olduunu syleyebiliriz. Beckin depresyon modelinin ikinci ayan oluturan bilisel arptmalarsa, kendilerini bilgilerin yanl ilem-

Davranlk ekol insan zihnini iinde ne gibi ileyilerin bulunduu bilinemeyen kara bir kutuya benzetiyordu. Davranlar, bu bilinemezliin zerine gidilmesinin yanl olduunu savunarak dikkat verilmesi gereken asl konunun uyaran (girdi) - yant/ davran (kt) ilikisi olduunu ileri sryorlard. Bu yaklam, gzlemlenebiliyor olmas bakmndan psikolojiyi pozitif bilimlere daha da yaklatryordu. Ancak 1960larda ivme kazanan bili devrimiyle bilim insanlar kara kutunun iini de irdelemeye baladlar. Bu ekoln bir temsilcisi de Beck.
BLM ve TEKNK 10 Kasm 2006

lenmesi sonucu aa vuruyorlar. Daha ak bir deyile, depresif bireylerin dnce biimlerinde bir takm sistematik mantk hatalarna rastlanyor. rnein, melankolik bireyler ortada olumsuz bir deerlendirmeye yol aacak yeterli kant olmasa da, durumlara karamsar yorumlar getirebiliyorlar. Ya da seici soyutlamalar yaparak bir konuma srasnda karlarndakinin tm szlerini gz ard edip, sarf ettii tek bir kelimeye taklyorlar. zc deneyimlere odaklanp bunlar kafalarnda byterek, olay dramatik bir hale tayorlar. Kimi zamansa kendileri dnda gelien olaylar herhangi bir iliki olmad halde kendilerine balyorlar. Tm bu bilisel arptmalar, bireyin kendisini acmaszca eletirmesine, kendisini aa grmesine ve intihar dncelerine srklenmesine neden oluyor. Dnyay siyah ve beyaz olarak grp btn deneyimleri iki zt kategoriden birine yerletirme eilimi gderken, zihinlerinde dier seenekleri eleyerek k yolu kalmad yanlsamasna kaplyorlar. Modelin altn izdii son eyse olumsuz benlik emas. emalarn, evremizdeki uyaranlarn ne olduunu anlamak ve deerlendirmek zere oluturulan zihinsel yaplar olduklarn syleyebiliriz. D koullara uyum salayarak uygun davranlar sergilememiz bu emalarn varlnda gerekleiyor. Bebekliimizden balayarak geliip mr boyu sryor olmalar nedeniyle, bir kez olutuktan sonra mutlak bir kimlie brnerek kolay kolay deitirilemiyorlar. Yaamla baa kabilmek adna renilen bu emalar zamanla ilevsel olmayan dnce ve davran kalplarna dnerek bireyin gerekleri arptlm alglamasna neden olabiliyor. te, Beckin depresyon modelindeki uyumsal olmayan bylesi etmenlerden biri de, kiinin kendisine ynelik oluturduu olumsuz emalar. Bu emalar uyarldnda, depresif kii evredeki uyaran bilgilerini arptma pahasna zihnindeki emalar dorulama yolunu seiyor. Bu nedenle de eletiri oklarn srekli olarak kendisine yneltiyor.
Kaynak: Gotlib Ian H., Hammen Constance L. Hammen. Psychological Aspects of Depression. Wiley Series in Clinical Psychology, 1997

DEPRESYON: RENLM ARESZLK

Depresyon, yaadmz ve engelleyemediimiz olumsuz deneyimler sonrasnda, yaamdan aldmz zevkin azalarak gelecee dair umutlarmzn tkendii ve yaamdan beklentilerimizin kalmad bir nokta.

renilmi aresizlik Kuram 1970lerde yapt renme deneyleri sonucunda Martin Seligman tarafndan ortaya atldktan sonra bugn de halen depresyon modellerinde byk rol alyor. lk nce, davran laboratuarnn kapsn aralayarak deneyin orijinaline bir gz atalm isterseniz. Seligman, deneyinin ilk yarsnda denek olarak kulland kpekleri srekli ama ksa aralklarla iddetli elektrik oklarna maruz brakyor. Laboratuardaki kpekler, maruz kaldklar ve daha da nemlisi engelleyemedikleri bu ceza karsnda aresizlik gelitiriyorlar. Daha sonraysa, deneyin ikinci ayana oluturan klasik kanma eitimine geiliyor. Normal artlar altnda, bu eitim srasnda kutucuklardan birinin zeminine uygulanan elektrik oku zil, ya da bir k kaynayla beraber koullandrlarak hayvann dier kutucua

ekilde grdmz bu sevimli kpek, henz aresizlik gelitirmemi olacak, zili grdnde kutunun dier tarafna zplayarak A tarafndaki zeminden gelecek elektrik okunu engelliyor.

Gnlk hayatmzda karlatmz pek ok sorun bizleri srekli olarak sknt ve zntye sokabiliyor.

zplamas ve elektrik okundan kanmas retiliyor. Ancak Seligmann kpekleri, ilk etapta oku engelleyemeyeceklerini renerek aresizlik gelitirdiinden, ikinci aamada dzenek zplayarak kar tarafa geebilmelerine ve oktan kurtulabilmelerine el vermesine ramen kontrol grubundan farkl olarak bu davran gelitirmeyi renemiyorlar. Dier bir deyile, aresizlik, kanma davrann inhibe ediyor. imdi isterseniz, bu almann depresyon modellerine yansyan karlklarn irdeleyelim. Srekli ve iddetli elektrik oklarn hayatmzdaki stres unsurlar olarak dnebiliriz. Okul ya da i ortamndaki olaylar, sosyal evreyle yaadmz eitli sorunlar bizleri srekli olarak sknt ve zntye sokabiliyor. Tm bunlar birikim yaparak depresyon belirtilerini tetikliyor. Balarda skntlara kar koymaya alsak da, birikim yapmaya devam ettike aresiz olduumuza ve onlar engelleyemeyeceimize inanmaya balyoruz. Kontrolszlk hissi hayattaki hemen hemen tm aktivitelere kar ilgimizi kaybetmemize ve onlardan aldmz zevki azaltmaya balyor. renilmi aresizlik almalarnda hayvanlar travmatik durumlarda hayatlarn bile yitirebiliyorlar. Aratrmaclar, depresyon srasndaki lm ve intihar dnceleriyle laboratuarlardan kan bu sonular arasnda da ilgileim kuruyorlar. Dier bir deyile depresyon, renilmi bir aresizlik olarak da tanmlanabiliyor.
Kaynak: http://salmon.psy.plym.ac.uk/year2/psy221depression/psy221depression.htm

DEPRESF SIKINTILAR KLTRLE EKLLENYOR


Gzlerimiz kapal, parmaklarmz bir dnya haritasnn zerinde gezindirip rasgele durduralm. Setiimiz o blgeye ait yerli halk, depresyonu bir hastalk olarak tanmyor bile olsa, o halk iinde depresif belirtiler gsteren bireylere rastlama olaslmz olduka yksek. nk depresyon ya da benzer trevleri her kltrde gzlemleniyor. Kltrden kltre farkllk gsterense yalnzca bu skntnn kii tarafndan nasl grlp deneyimlendii. rnein Nijeryallar, iinde bulunduklar durumu "beynimde karncalar yryor" gibi deyimlerle tanmlarken, inliler sinir yorgunluu yaadklarn ve kalplerinin skp arlatn dile getiriyorlar. Bu farklla genel hatlaryla bakacak olursak, Bat kltrleri depresyonun kendi ilerinde ekirdeklendiini dnme eilimindeyken geleneksel Asya toplumlar, znt gibi sknt uyandrc duygusal durumlarn d dnya kaynakl olduuna inanyorlar. Peki, tm bu rneklerden varacamz karm depresyonla ilgili znel deneyimlerin kltrler aras bir fark m

gsterdii acaba? Yantmz, evet gibi grnyor. nk bireyselciliin yaygnlat toplumlarda depresyondaki kiiler, ilerindeki aresizlik, umutsuzluk, sululuk ve kendine gvensizlik duygularna vurgu yaparken, daha az bireyselci toplumlar yorgunluk, itah kapanmas, hareketlerin yavalamas gibi davrana ynelik belirtilere odaklanyorlar. Depresyonda youn olarak deneyimlenen "sululuk" duygusuysa 16. ve 17. yzyllara dein bu hastala ait bir belirti olarak ortaya konmuyor. Aratrmaclar, Endstri Devrimi ile beraber ad depresyonla beraber anlmaya balayan sululuun fark ediliindeki bu gecikmenin, doal olduunu sylyorlar. Teknolojideki geliim, beraberinde sosyal yapda da farkllama getirerek bireyselleme srecine yol ayor ve bireysel sorumluluk n plana kyor. Bireysel sorumluluktaki bu ne k, olumsuz sonular karsnda bireysel sululuk duygularn da tetikliyor. Sonu olarak, tm bu rneklerde de grdmz gibi, kltr bir hastalktan duyduumuz sknty hangi kelimelerle, nasl ifade edeceimizi etkilemekle kalmayp, fiziksel deneyimlerimizin niteliine bile yansyabiliyor.
Kaynak: Drew Westen. Psychology: Brain, Behavior and Culture. New York: John Wiley, 2002.

Kasm 2006

11 BLM ve TEKNK

KAYGI
Yaam iin hep yar benzetmesi kullanlr. Zaman akp giderken, bizler de kendimize bu akta bir yer edinebilmek adna srekli bir eyleri yetitirmeye, bir yerlere ulamaya alrz. Ancak, bu srekli stres durumu, biroumuz iin ba etmesi hi de kolay olmayan durumlar yaratabilir. te ar kayg durumlar da, bu yar parkurunda salmz tehdit eden elerden biri olarak yer almaya devam ediyor. Bugn, kaygnn tedavisine ynelik atlmlar modern klinik psikoloji tarihindeki en byk baarlardan biri kabul ediliyor. Dnyada her geen gn daha fazla kiiyi etkisi altna alan kayg bozukluklar byk lde dikkat, alg, mantk ve bellek gibi bilisel srelerin birbirleriyle etkileimleri sonucu evresel koullara uyumsuz, ar stres durumlaryla tetikleniyor. nceki dnemlerde nevroz olarak tanmlanan psikolojik sorunlar, gnmzde Amerikan Psikiyatri Birliinin tan sisteminde kayg bozukluklar bal altnda farkl bir snf ierisinde yer alyor. Kaygya, pek ok bilimsel ekol tarafndan bambaka aklamalar getiriliyor. Kimi biliminsanlar, kaygnn renilmi korku tepkisi olduunu, kimileri bilisel srelerle aklanabileceini, kimileriyse nevrotik tepkinin znde yatan bir etmen olduunu dnyor. Tm bu kavramsal aklamalar bir yana, kayg esnasnda beden fizyolojisinde meydana gelen deiimlerse akllara kritik soruyu getiriyor: Bedenimizde meydana gelen bu deiimler yznden mi kayglanyoruz, yoksa kayg seviyemizin ykselii, bedenimizdeki bu fizyolojik yantlar m tetikliyor?

KAYGI NEDR?
Geleceinizi belirleyecek bir snava yalnzca bir saat kalm olsun. Zihninizde binlerce soru iareti, heyecandan yznz kpkrmz kesilmi, elleriniz titriyor. Bedeninizde patlak veren bu fizyolojik belirtiler stres tepkisiyle tetiklenen sempatik sinir sistemi uyarmnn ta kendisi. Snavdaki performansnzn nasl olaca konusunda zihninizi yoran kayglar, ortada fiziksel bir tehlike uyaran bulunmamasna karn bedeninizi kama ya da savama gibi olduka temel, gdsel bir yanta hazrlyor. Snav gibi sosyal kayg eleri barndran stres uyaranlar, atalarmzdan miras aldmz ve yaamsal deeri bulunan stres tepkile-

Snav gibi sosyal kayg eleri barndran stres uyaranlar, atalarmzdan miras aldmz ve yaamsal deeri bulunan birincil stres tepkileriyle benzer ekillerde tetikleniyor.

rini benzer ekillerde tetikleyebiliyor. Bu nedenle de kayg, korku kavramyla pek ok ortak zellik paylayor. Nasl ki korku, gerginlik ve ho olmayan beklentilerin bir kombinasyonu olarak varlk gsteriyorsa, kayg da belirsiz, mulk bir tehdidin dizginlenemez beklentisi olarak tanmlanyor. Ancak bu iki kavram arasnda bulunan belirgin bir ayrma parmak basmakta fayda var. Korku, evrede duyumsanabilen, alglanan bir tehlike karsnda verilen duygusal tepkiyi ifade ediyorken, kayg durumunda tehlike yalnzca bir beklenti olarak tanmlanyor. yleyse, ortada henz bir tehdit bulunmadndan, kaygnn bir acil durum tepkisinden ok, tetik-

BLM ve TEKNK 12 Kasm 2006

DZGNLENEMEYEN KORKULAR
Korkuyu tanyabilmek ve daha sonra da yaadmz korkular tanmlayabilmek, aslnda bizler iin ok da kolay deil. Klinik deneyimlerde, hastalarn ounun yaadklar korkularn farkna varamadklar gzlemleniyor. Hissedilen kayg ylesine belirsiz ve yaamn iine sinmi bulunuyor ki, hastalarn ou nc ahslarn uyarlar olmadan iinde bulunduklar durumu tanmlayamyorlar. Kayg dzeylerinin lmndeyse anket dzeyinde geerlilik dyor. Bireylerin korku deneyimlerini ok az, az, fazla, ok fazla gibi bir lek zerinde deerlendirme-

Korku, evrede duyumsanabilen, alglanan gerek bir tehlike karsnda verilen duygusal tepkiyi ifade ediyorken, kayg durumunda tehlike kiinin zihnindeki bir felaket beklentisinden ibaret.

te olma durumu ierdiini syleyebiliriz. Ancak bu tetikte olma durumu, yksek dzeyde fizyolojik uyarlmlk yarattndan ve uzun srelerle dk seviyelerde de olsa seyrine devam edebildiinden, kimi zaman organizmaya korku tepkisinden daha fazla rahatszlk verebiliyor. Tm dnyada kabul gren genel geer bir kayg tanmndan bahsedebilmek zor. ou zaman terimin kullanm alanlaryla ilgili soru iaretleri belirebiliyor. nk kayg, bilimsel bir terim olarak varlk gsteriyor bile olsa, gnlk yaamda da ska eitli balamlarda kullanlabiliyor. rnein, gitmeyi ok istediimiz bir operadan bahsederken, hissettiimiz heyecan ve merak, kayg benzeri bir deneyimmiesine betimleyebiliyoruz. Bununla beraber, ortak bir tanma varabilmek adna yksek uyarlmlk dzeyi ve olumsuz duygu durumu kayg aratrmalarnda uzmanlarn odaklandklar en nemli zelliklerinden ikisini oluturuyor. Her ne kadar bu iki e, ou zaman korkunun da vazgeilemez ieriklerinden saylsa da... Ancak, sz konusu korku olduunda, uyarlmlk bazen olumlu hislere yol aabiliyor; tpk yama parat gibi tehlike barndran sporlarn, kimi bireylerce yaamn bir paras olarak grlmesi gibi. Bu uyarlmlk durumunun doas henz tam zlememi olsa da baz almalar uyarlml bir korku esi olarak ele alarak kaygda ok da etkili olmadn ne sryor.
Kaynak: http://www.csun.edu/~vcpsy00h/students/fear.htm

leri znel sonular dourmaya ak olduundan, aratrmaclar ounlukla fizyolojik tepkileri ve gzlemlenebilen davranlar endeks olarak kullanmay yeliyorlar. Genel olarak korkuyu, temel yaptandan olumu bir deneyim olarak grebiliyoruz: Bireysel dehet hissi, bununla ilikili olarak meydana gelen fizyolojik deiimler ve tehdit edici uyarandan saknma ya da kama davran. Bu e, farkl kiiler tarafndan farkl iddetlerde deneyimlenebiliyor. Kimilerinin kalbi hzla atmaya balayp, yz kzarrken, tehlikeden kamamay tercih edebiliyor. Kimileri de korksa bile fizyolojik olarak yeterli tepki vermeyebiliyor. te bu kiisel farkllklar, o bireyde korkunun hangi esiyle kar karya bulunduumuzu tanmlamakta yardmc oluyor. Korkuyla kayg arasndaki farkn, korkunun duyumsanan, gerek bir tehlike uyaranyla, kaygnnsa henz varlndan emin olunamayan, beklen-

tisi iinde bulunulan bir tehlike uyaranyla tetiklenmesi olduundan bahsetmitik. Korkularmz iyice byyp, evremize uyum salama amacn yitirdiindeyse fobilerle yz yze geliyoruz. Hepimizin az ya da ok bir takm korkular var. Bazlarmz yksekten korkuyor, bazlarmzsa kalabalk nnde bir konuma yapmaktan. yi, ama tm bu korkularmz fobi olarak adlandrlabilir mi? Yantmz elbette ki hayr. Korkunun fobi seviyesine ulamas iin iki adm barndrmas gerekiyor: 1) Bir nesne ya da durum karsnda kii, aslnda gerek bir tehdit bulunmadnn farknda bile olsa kalc ve gl bir korku duymal. 2) Sonu olarak, korku uyandran nesneden kanma davran gzlemlenmeli. Her ne kadar korkularn kaynanda tehlike unsuru barndrabilecek bir sinyal bulunsa da, bazen ok masum bir nesne ya da durum da kiide korku yaratabiliyor. Peki, normal korkular fobiden ayr klan ayrm tam olarak ne? rnein, oumuz ylan grdmzde rkebiliyoruz; ancak, ylan fobisine sahip olmak, rkmekten biraz daha farkl. Fobi durumunda kii, terleme ve kalp hznda art gibi st dzey kayg belirtileri gsteriyor. Hatta kimi zaman panik atak bile geirebiliyor. Fobik tepkiyi normal korkulardan ayran bir dier zellikse fobik kiilerin yaamlarn korku duyduklar nesne durumdan kanma davran zerine kuruyor olmalar. rnein, kpek fobisi olan bir ocuk, evin nnde bir kpek grd iin snavn karabiliyor. stelik bu kpek, zincirle bir diree bal olsa bile. yleyse, hayatlarmzdaki ufak korkularn fobi olduklarn sylememiz g. Zira fobiler, tan ve snflandrma aamasnda kayg bozukluklarnn bir alt bal olarak hastalk olarak deerlendiriliyorlar ve zellikle de psikoterapi yntemleriyle tedavi ediliyorlar.
Comer, R. J. Fundamentals of Abnormal Psychology New York : W.H. Freeman and Co, 1996.

Kasm 2006

13 BLM ve TEKNK

DKKATMZ KENDMZE YNELDNDE

Alkol dikkat dankl yarattndan kendine odaklanma davrann inhibe ediyor. Sosyal ortamlarda kiinin alkol almasna neden olarak kaygy azaltmas gsteriliyor.

Herhangi bir tehlike durumunda kendi i deneyimlerimiz olan fizyolojik duyumlar kalp at hzmz, imgeler, dnceler, hisler- olduka uyumsal ve normal. Ancak ne zaman ki bireysel deneyimlerimize ynelttiimiz bu dikkat unsuru normal seviyelerin stnde seyretmeye balyor, ite o zaman pek ok sorunla karlaabiliyoruz. Kendi kendine yneltilen ar dikkat, kimi psikolojik rahatszln temelinde yatan neden olabiliyor. Bunun en ak rneiyse kukusuz panik bozukluk. Gs ars, terleme, kalbin duracakmasna atmas, ba ars gibi bedensel duyumlarn birey tarafndan bir felaketmiesine deerlendirilmesi, panik episodlarnn nedeni olarak grlyor. Benzer ekilde akla taklan ve kiiyi rahatsz eden dncelerin ciddi boyutlarda bir tehlike olarak yorumlanmas, tekrarlanan dnce ya da davranlarn kiide kayg yaratmasna ve yaptklarn mantk d bulsa da onlara kar duramamasna yol aan obsesifkompulsif hastalarda daha da byk takntlara salk verebiliyor. Kendi fizyolojik tepkilerimize fazla odaklanmak, snav kaygsnn da en nemli sebeplerinden biri olarak huzursuzluk yaratp performansmz dryor. Ancak, kendine odaklanma ve test kaygs arasndaki ilikiyi tetikleyen kaygya yatknlk, bataki uyarlmlk dzeyi, testin zellikleri gibi pek ok yan e olduunun da altn izmekte fayda var. Bilim insanlar, alBLM ve TEKNK 14 Kasm 2006

koln kendine odaklanma davrann bastrdn ve kaygy azalttn, bireylerin sosyal ortamlarda alkol alma nedenlerinden birinin de bu olduunu sylyorlar. Kaygyla iliki iinde bulunan yalnzca dikkat eleri deil. Algsal ileyilerimiz de kayg dzeylerinden olduka etkileniyor. Klinik gzlemler, korku srasnda bireylerin algsal yanlsamalar yaadklarn ortaya koyuyor. Korku esi yok edildiindeyse, bu algsal yanlsamalar ortadan kalkyor. Konuyla ilgili bir rnek verecek olursak, araba kullanmaktan korkan biri, direksiyon bandayken yaklat bir kprde kontrol kaybedip yolu tehlikeli boyutlarda virajl alglayabiliyor. Dier denemede yan koltua getiindeyse, aslnda yolun hi de virajl olmadn anlyor. Uzmanlar, korku srasnda algda meydana gelen bu arptmalarla, dikkatin fizyolojik tepkiler gibi dar bir alana younlatrlmas arasnda bir iliki olabileceini dnyorlar. Her ikisinin de hizmet ettii amasa ortak: Tm kaynaklar tehlikeyi sezmek, onu alglamak ve onunla ba edebilmek adna kullanmak.
Kaynak: Rachman S. Anxiety Psychology Press, Taylor and Francis Group, 2005.

KAYGILANMAYI RENYORUZ
Yaklak bir yzyl nce Rus fizyolog Ivan Pavlovun klasik koullanma deneyi, hayvanlarn belli uyarclara belli fizyolojik yantlar vermeye koullanabileceini, bu sayede bu fizyolojik yantlarn retilebileceini kantlamt. Bu almadan yola kan Amerikal psikolog Watson ise, Kk Albert ve

Beyaz San adyla anlan nl deneyini tasarlamt. Deneyde, 11 aylk uysal bebek Alberte ne zaman beyaz bir san gsterilse, onu olduka korkutup alamasna yol aan bir metal sesi de beraberinde elik etmiti. Bir sre sonra beyaz sana da alama tepkisi veren Albert, bu tepkisini pek ok beyaz ve tyl nesneye genelleyerek tavandan, kpekten ve hatta sakallar dolaysyla Noel Babadan bile korkmaya balamt. Albertin bu davranm pek ok psikologca koullanlm korku davranm olarak adlandrld. Bugn, Pavlovun temellerini att klasik koullanma yoluyla renme ve bunu takiben davran ekole damgasn vuran Watsonn almalar renme odakl kayg modellerinin de temelinde yatyor. Kaygnn renilmi bir yant olduunu ne sren kuramlarn znde, korkularn bir takm koullanmalarla ve dier renme sreleriyle edinildii ve kama ya da kanma davranlarnn korkuyla tetiklenen davran yantlar olduklar iddia ediliyor. Korku ve kama davran arasndaki iliki, yaam boyu giderek daha da kalc bir hal alyor. nk organizma kaarak, deneyimledii korku ve kayg hislerinden kurtuluyor. Dolaysyla davran dllendirilmi oluyor. Bylece korkular snmeye uramyorlar. Bu ekilde fobilerin klasik koullanma yoluyla edinilip operant koullanma (dl ve ceza yoluyla renme) mekanizmasyla varlk srdrmesi konusundaki varsaym, literatrde Mowrern ift Etmen Kuram olarak anlyor.

Eyesenck ve Wolpeun Kuram


Hans Eysenckin ilgisi zellikle de nevroz hastalar zerine younlayor. Nevrozdaki kayg hakknda yapt almalarda kiilii iki boyutlu bir lee oturtan Eysenck, kiiliin iki u noktasn ie kapankllk/ da dnklk ve duygusal kararszlk olarak tanmlyor. Duygusal karaszlk ya da dier adyla nevrotizm sempatik sinir sistemiyle yakndan ilikili. Hipokamps, hipotalamus, amigdala ve septum blgelerini ieren limbik sistem, cinsellik, korku ve saldrganlk gibi duygusal elerin dzenlenmesinden sorumlu. Nevrotik bireylerin beyinlerinin bu bl-

Fobilerin tedavisinde kullanlan sistematik duyarszlatrma tekniinde hastaya ncelikle kayg ve korkularn kontrol edebilmesi adna bir takm eitimler veriliyor. Daha sonra, fobik nesne hastaya yava yava biraz daha yaklatrlarak korkularyla baa kmas retiliyor. Kimi zamanlar tedavi sonunda hasta, fobik nesneye dokunmaktan bile ekinmemeye balayabiliyor.

geleri daha abuk aktive oluyor. Eysenck, ie dnk bireylerin koullanmalara daha ak olduklarn, dolaysyla da koullanlm korku ve kayg tepkilerinin ie dnk kiilerde daha sk grleceine inanyor. Bu varsaym ie dnk kiilerin beyinlerindeki yksek kortikal etkinlemeyle destekliyor. Koullanlm korku tepkisi, tek bir travmatik olayn sonucu olabilecei gibi, gl sinirsel tepki yantlar uyandran bir takm olaylarn birikiminin bir sonucu da olabiliyor. Daha nceden hibir yant uyandrmayan ntr bir uyaran, drtsel bir takm yantlar uyandran koulsuz uyaranlarla ilikilendirilerek travmatik duygu tepkilerine yol ayor. Evrimsel adan uyumsal saylamayacak bu travmatik tepkiler ,nevroz oluumunda kritik rol oynuyorlar. Bu koullanlm tepkiler dllendirilmediinden, bir sre sonra yok olmaya balyorlar. te, tpta hastaln hafifledii dnemleri tanmlamak

adna kullanlan remisyon sreleri bu ilikilerle aklanyor. Ancak, hastalar kayglarn azaltmak adna kama davran sergiledikleri srada, e zamanl olarak kendilerini dllendirmi de oluyorlar. Haliyle kama davrannn sreklilii, kayg tepkilerinin snmeye uramasn engelliyor. Joseph Wolpeun kuram da Eysenckiyle byk benzerlik gsteriyor. Bu bilgi birikiminin nda Wolpe, bugne dein gelmi gemi en etkili fobi tedavilerinden birini, sistematik duyarszlatrma tekniini gelitiriyor.

reylerin de kolayca koullanlm korku yantlar verebildiklerini iddia ederek bu noktada Eysenckten ayrlyor. Gray, yapt pek ok deneyde, ceza almakla hibir dl almamak durumlarnn her ikisinin de ayn davran tepkilerine yol atn gzlemleyerek, ortak mekanizmalarca kontrol edilebiliyor olduklarn dnyor. nk organizma, gerek ceza durumunda gerekse herhangi bir dln noksanl durumunda davransal olarak bastrlyor. Ayn bastrl yeni bir uyaran ya da doutan korku uyandran bir nesneyle karlalnca da gzlemleniyor. Bu nedenle de Gray, kaygy ceza ya da dl noksanl ieren bir uyarana kar verilen davransal tepkilerin dengelendii bir merkez durum

Grayin Kuram
Jeffrey Gray, Eysenckin kuramndaki pek ok noktayla uyuarak konuya psikofizyolojik ynden de bir takm yeni bak alar kazandryor. Ancak Eysenckin kuramnda itepisel davranlarn nemine vurgu yapan ie kapanklk/ da dnklk ve duygusal kararszlk dngsnde, da dnk bi-

Kimi aratrmaclar, doadaki baz uyaranlara kar biyolojik olarak korku tepkisi vermeye daha yatkn olduumuzu dnyor.

olarak tanmlyor. Grayin bu bak, deneysel psikoloji literatrnde cezann renmedeki olumsuz etkileri gz nnde bulundurulduunda soru iaretleri uyandryor gibi olsa da tartmaya getirdii biyolojik yatknlk unsurlar dikkat ekiyor. Gray, baz korkulara doutan yatkn olduumuzu, bu uyaranlarn korku tepkisini daha kolay ve abuk tetiklediklerini dnyor. Nitekim Grayin bu varsaymlarn takiben Seligman da, deneysel bulgularla bu biyolojik yatknl destekliyor. Her ne kadar son yllarda yaplan baz aratrmalarda biyolojik yatknlk varsaymna ters den bir takm sonular elde edilmi olsa da, aratrmaclar bunun deneysel method hatalarndan da kaynaklanyor olabileceini vurguluyor.
Kaynaklar: http://www.personalityresearch.org/papers/jang.html Rachman S. Anxiety Psychology Press, Taylor and Francis Group, 2005.

ekilde, gerek stres durumlarnda, gerekse depresyon ve kaygda nemli rol oynayan limbik sistemi gryoruz. Eysenck, sempatik sinir sistemiyle yakndan ilikili cinsellik korku ve saldrganlk gibi tepkilerin kontrol merkezi olan limbik sistemin iine kapank bireylerde daha kolay aktive olduunu ne sryor. Bu nedenle de kayg seviyelerinin genellikle yksek olduunu ileri sryor.

nci Ayhan
Kasm 2006 15 BLM ve TEKNK

Trkiyenin Bilim emesi:


www.biltek.tubitak.gov.tr

Yenilendi!

You might also like