You are on page 1of 246

inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi

ISSN 1304-5482

inasi GNDZ Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam mer Mahir ALPER slm, Akl ve Hakikat Mustafa Doan KARACOKUN Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Eski Ahitte Geen Peygamber Kssalar Kyasettin KOOLU Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak Mehmet ALICI Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni ahin AHMETOLU slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei Asiye TILI ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi: Hermentik Okuyu ve Nebev Kelm

cilt: 7 say: 3 Eyll - Aralk10

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi
ISSN: 1304-5482

Cilt/Volume: 7 Say/Number: 3 Eyll Aralk / September December 2010

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi Cilt/Volume 7 Say/Number: 3 Eyll Aralk / SeptemberDecember 2010
ISSN: 1304-5482 Bu dergi uluslararas veri indeksi ve TBTAK-ULAKBM Sosyal ve Beeri Bilimler Veri Taban tarafndan taranmaktadr. Sahibi / Owner Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei adna inasi Gndz Yaz leri Sorumlusu / Legal Representative Yasin Aktay Editr / Editor inasi Gndz Editr Yrd. / Co-Editor Cengiz Batuk Hakan Olgun Yayn Kurulu/ Editorial Board* Alpaslan Akgen, Ayaz Akkoyun, Yasin Aktay, Mahmut Aydn, Cengiz Batuk, inasi Gndz, brahim Kayan, Hakan Olgun, Necdet Suba, Burhanettin Tatar

Danma Kurulu/Advisory Board*


Baki Adam (Prof. Dr., A..); Mohd. Mumtaz Ali (Prof. International Islamic Univ. Malezya); Adnan Aslan (Prof. Dr., Sleyman ah .); Kemal Ataman (Y. Do. Dr., Uluda .); Mehmet Akif Aydn (Prof. Dr., Marmara .); Ylmaz Can (Prof. Dr., O.M..); Ahmet akr (Do. Dr., O.M..); Mehmet elik (Prof. Dr., Celal Bayar .); Waleck S. Dalpour (Prof. University of Maine at Farmington); smail Engin (Dr., Berlin); Cemalettin Erdemci (Do.Dr. Y.Y..); Tahsin Grgn (Do. Dr., 29 Mays .) Ahmet G (Prof. Dr., Uluda .); Recep Gn (Y Do. Dr., O.M..); Mevlt Gngr (Prof. Dr., ..); mer Faruk Harman (Prof. Dr., Marmara .); Erica C.D. Hunter (Dr., Cambridge Univ.); Mehmet Katar (Prof. Dr., A..); Mahmut Kaya (Prof. Dr., ..); Sadk Kl (Prof. Dr., Atatrk .); evket Kotan (Y. Do. Dr., ..); lhan Kutluer (Prof. Dr., Marmara .); George F. McLean (Prof. Catholic Univ., Washington DC); Ahmet Yaar Ocak (Prof. Dr., Hacettepe .); Jon Oplinger (Prof. University of Maine at Farmington); mer zsoy (Prof. Dr., Frankfurt Univ.); Roselie Helena de Souza Pereira ; (Mestre em Filofia-USP; UNICAMP Brasil); Ekrem Sarkolu (Prof. Dr., S.D..); Hseyin Sarolu (Prof. Dr., ..); Bobby S. Sayyid (Dr. Leeds Univ.); Mustafa Sinanolu (Do. Dr., 29 Mays .); Mahfuz Sylemez (Prof. Dr. . .); Necdet Suba (Yrd. Do. Dr., Gazi .); Blent enay (Do. Dr., Uluda .); smail Tapnar (Do. Dr. Marmara .); Cafer Sadk Yaran (Prof. Dr., OM); Ali Murat Yel (Do. Dr., Fatih .); Hseyin Ylmaz (Do. Dr., Y.Y..); Ali hsan Yitik (Prof. Dr., D.E..)
* Soyadna gre alfabetik sra / In alphabetical order

Bask / Publication Ladin Ofset - stanbul, Haziran 2012


2.Mat. Sit. 3 NB 15 Topkap stanbul / smail Tz 0212 501 24 18

Ynetim Yeri / Administration Place Milel ve Nihal Eitim, Kltr ve Dnce Platformu Dernei Akemsettin Mah. Fevzipaa Cad. Cem Palas Apt. No: 21/5, Tel: (0212) 533 97 31 Fatih / stanbul www.milelvenihal.org / www.dinlertarihi.com e-posta: milelnihal@gmail.com
Milel ve Nihal ylda say olarak drt ayda bir yaymlanan uluslararas hakemli bir dergidir. Milel ve Nihalde yaymlanan yazlarn bilimsel ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. Yaym dili Trke ve ngilizcedir. Yaymlanan yazlarn btn yayn haklar Milel ve Nihale ait olup, yayncnn izni olmadan ksmen veya tamamen baslamaz, oaltlamaz ve elektronik ortama tanamaz. Yazlarn yaymlanp yaymlanmamasndan yayn kurulu sorumludur.

bu sayda
5-7
Editrden

Makaleler 9-38 39-72 73-108 109-144 145-165 167-188


inasi GNDZ Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam mer Mahir ALPER slm, Akl ve Hakikat Mustafa Doan KARACOKUN Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Eski Ahitte Geen Peygamber Kssalar Kyasettin KOOLU Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak Mehmet ALICI Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni ahin AHMETOLU slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei Asiye TILI ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi: Hermentik Okuyu ve Nebev Kelm

189-218

Kitap Tantm ve Tenkitler


219-224 Korhan Kaya, Hinduizm 224-229 Hakan Olgun, Kalvinizmde On Emir, 230-238 Bryan Wilson, Dini Mezhepler: Sosyolojik Bir Aratrma

Milel ve Nihal Geleneinden


Rafiu-bht yani, Cevab-i risle-i emsl-hakika 239-244 sad. Mehmet Alc

Mescidi Nebevinin Minaresi

Editrden

Birbirinden nemli konular ele alan makaleler erevesinde Milel ve Nihal Dergisinin karma bir ieriiyle karnzdayz. Bu sayda inasi Gndz Evrensel dinin milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam konulu makalesinde zellikle son yzylda altyaps hazrlanmaya allan ve resmi bir din anlay olarak ina edilen Trk slam projesini ele almakta ve bu projeyi dinin ulusallatrlmas asndan nemli bir rnek olan Anglikanizm ile karlatrmaktadr. Dahas Gndz, makalesinde slamn evrensellii karsnda Trk slam projesinin bir geleceinin olup olmadn da tartmaya amaktadr. mer Mahir Alper ise slam, akl ve hakikat balkl makalesinde slm dnce ve bilim geleneinde belirleyici bir role sahip olan akl ile bilgi ve hakikat merkezli dn biiminin temelde Kurn merkezli olduunu vurgulamaktadr. Ahmet ahinolu slam mezhepleri tarihinde karizmatik liderlik anlay: Ali rnei balkl almasnda Hz. Alinin ahsnda retilen karizmatik lider profilini eitli alardan ele alrken, Asiye Tl ise ranl dnr ebisternin Kuran anlama yntemi: Hermentik okuyu ve Nebevi kelam konulu makalesinde

Kuran anlama konusunda Muhammed Mtehid ebisternin hermentik yaklam hakknda bilgi vermektedir. Kurann tarihselci okunuunun u bir rneini temsil eden grleriyle olduka eletirilen ebister, dikkat ekici bir isim olarak karmza kmaktadr. Ayrca bu sayya, Mustafa Doan Karacokun, Mehmet Alc ve Kyasettin Koolu da makaleleriyle katkda bulunmaktadr. Milel ve Nihalin bu says hazrlanrken Johannes Henricus Scholtenn A Comparative View of Religions adl kk apl eseri Forgotten Books yaynevi tarafndan yeniden yaynland. Sholtenin sz konusu kitabnn ilk basks Francis T. Washburnn Flemenkeden ngilizceye tercmesiyle Crosby & Damrell yaynevi tarafndan 1870 ylnda yaynlanmt. Scholtenn, yaklak 150 yl sona, 2012 ylnda yeniden gndeme getirilen kitabnn temel anlats, Hristiyanln hakikati erevesinde dier dinlere ynelik tarihsel-teolojik eletirilerdir. Kitapta ele alnan dier dinlere ynelik yaklamlar bir yana, slam hakknda ileri srlen kanaat ve vurgular, post-oryantalist slam tanmnn kreselleme ve diyalojik ilikiler balamnda ne karlan farkl inanlar doru anlama-doru anlatma slubuna kar adeta bir reddiye gibidir. Sz konusu kitapta slam hakknda ileri srlen ve batan sona karalamac, dlayc ve yarglayc bir tavr yanstan yaklamlarn gnmzde stlarak Batl okuyucularn gndemine sokulmaya allmas anlaml olsa gerek. Bu tavrn Batda gn getike kendisine daha fazla kaynak ve taraftar bulan slamofobya ile kukusuz bir irtibat var. slam korkusu ve kaygsna dayal slamofobya, yalnzca gnmz kaynakl slam ve Mslman kart bak alarn kullanmakla kalmamakta, yzyllar ncesine ait de olsa slam kart her tr argman stp stp vizyona srmekten geri durmamaktadr. Bu arada son dnemlerde farkl din ve inanlarn anlalmas srecinde fenomenolojik metodun ykselen bir deer olarak vlmesine ramen zellikle slam sz konusu olduunda olduka nyargl ve dlamac alglarn zaman zaman gemi oryantalistik reflekslerin gncellenmesi, dinsel geleneklere ve inanlara dair almalardaki ok ciddi bir slup sorununa iaret etmektedir. Bu

sorun dikkate alndnda, slam dnce tarihinde farkllklar tamnlamaktan ok anlama ve tanmay n plana karan milel ve nihal geleneinin nemi bir kez daha ortaya kmaktadr. Son olarak, inan, kltr ve mitoloji aratrmalar mktesebine katksn srdren Milel ve Nihal Dergisinin lkemizin en nemli sreli yayn indeksi olan ULAKBM tarafndan indeks listesine alndn bildirmekten byk mutluluk duymaktayz. Dergimiz bylece uluslararas yayn tarama indeksi olan EBSCOnun yan sra ULAKBM tarafndan da taranan dergiler arasnda yer alarak nemli bir standart dzeyine ve akademik prestije sahip olmutur. Bir sonraki saymzda yeniden bulumak zere<

Editr

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

inasi GNDZ * Nationalization of Universal Religion: Anglicanism and Turkish Islam


Citation/: Gndz, inasi, (2010). Nationalization of Universal Religion: Anglicanism and Turkish Islam, Milel ve Nihal, 7 (3), 9-38. Abstract: Throughout world it is possible to see various examples of the universal religions which have strong nationalistic echoes. We notice such examples particularly in Christian tradition. Anglican Church is an example of national and local adaptation of Christianity that has strong influence of English nationalism. It is known that there appeared some sectarian movements within Islamic tradition mainly due to various social and cultural backgrounds. In this context, it is noticeable particularly from late Ottoman period onwards Islamic understanding stressing Turkish culture and identity came into prominence in Anatolia, which is so-called Turkish Islam today. Popular ideology of Westernisation and nationalism of that time seemed quite influential in this understanding. After the collapse of the Empire, newly founded Republic carried out a policy concerning religion, mainly Islam, aiming to create an understanding of religion which is harmonious with the founding philosophy of the Republic, mainly Westernisation, nationalisation and secularism. That is why the State changed all present institutions concerning religion founding the new ones in accord to its policy, and tried to change traditional understanding of reli-

Prof. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi ABD [sgunduz@istanbul.edu.tr]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

inasi GNDZ gion sometimes by force. However, the efforts forcing people to adapt the policy of religion have generally been unsuccessful. The characteristics of Islam have certainly played an important role in this. However, the period of multi-political parties has been a turning point since during this period the people have experienced a freedom in social and cultural context in some degree. During this period, it is noticeable that Islamic understanding with strong emphasis of Turkish culture and identity, so-called Turkish Islam, has been adapted not only the religious institutions of the State but also by some religious communities. Key Words: Universal religions, Anglican Church, Islam, Turkish Islam, nationalism.

Atf/: Gndz, inasi (2010). Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam, Milel ve Nihal, 7 (3), 9-38. z : Evrensel dinlerin gl ulusal/milliyeti vurgular tayan eitli rneklerine dnya genelinde rastlamak mmkndr. rnein bylesi rnekleri zellikle Hristiyan geleneinde bulabiliriz. ngiliz milliyetiliinin gl etkisi hissedilen Anglikan Kilisesi Hristiyanln yerel ve ulusal adaptasyonuna bir rnektir. slami gelenek ierisinde de genellikle eitli sosyal ve kltrel arka planlarla ilikili olarak baz akmlarn ortaya kt bilinmektedir. Bu balamda, Osmanl dneminin sonlarndan itibaren Trk kltrn ve kimliini n plana karan ve gnmzde Trk slam olarak adlandrlan bir slami anlayn Anadoluda tezahr ettii dikkati ekmektedir. Zamann batllama ve ulusalclk gibi popler ideolojilerinin bu anlayn geliiminde nemli lde etkili olduu grlmektedir. mparatorluun k sonras yeni kurulan Cumhuriyet, yeni devletin kurulu felsefesinin ana hatlarn oluturan Batllama, ulusalclk ve seklerizmle uyum iinde olan bir din anlay oluturmak amacyla bir din, slam, politikas yrrle koydu. Bu nedenle devlet bu politikaya uygun ekilde mevcut dini kurumlar yenileriyle deitirdi ve geleneksel din anlayn zaman zaman g kullanmak suretiyle de olsa deitirmeye alt. Buna ramen halkn din politikalarn kabullenmesi konusunda genelde baarsz oldu. slamn karakteristik zellikleri bunda nemli bir rol oynad. Bununla birlikte ok parti dnemi bu konuda adeta bir dnm noktas oldu; zira halk sosyal ve kltrel konuda nispeten bir zgrlk ortamna kavutu. Bu dnemde, Trk kltr ve kimlii vurgusunu n plana karan ve Trk slam denilen bir slami anlay, yalnzca devlete bal resmi dini kurulularca deil baz dini cemaatler tarafndan da benimsendi. Anahtar Kelimeler: Evrensel dinler, Anglikan kilisesi, slam, Trk slam, milliyetilik, ulusalclk.

Edward Mortimer, Faith and Power: The Politics of Islam adl eserinin Trkiye - Mslman Halk Laik Devlet balkl blmnde, Cumhuriyet dnemi Trkiyesinin ilk dnemlerinde laik devletin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

10

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

slama ilikin yrrle koyduu dzenleme ve yaptrmlar bir Trk slam oluturma sreci olarak yorumlamakta ve bunun geri planyla geleceini tartmaktadr. Mortimer bu almasnda, VIII. Henry dneminde oluturulan ve Hristiyanln ngiliz versiyonu olarak da adlandrlan Anglikanizm akmyla, tek parti dnemi Trkiyesinde yerletirilmeye allan Trk tipi slam modelini de karlatrr. Ayrca Mortimer, VIII. Henry dneminin bapiskoposu ve Anglikanizm hareketinin nl teolou Cranmer tarafndan gelitirilen Anglikan Hristiyanl baarl olup tarihteki yerini alrken, Trk slam oluturma abalarnn neden ksr kalp bir trl tutmadn tahlil etmeye alr. Eserini yazd 1980li yllarn bana kadar devletin, gcn hakl bir konuma oturtma asndan slamn ulusal bir versiyonunu oluturmada baarsz olduunu ifade eden Mortimerin konuya ilikin deerlendirmesinde Cumhuriyet dneminin balarnda devlet eliyle oluturulmaya allan bu Trk slam rneinin baarl olamamasnn nedenleri arasnda, Cranmer gibi teologlardan yoksun olan laik devletin srf devlet gcyle bunu yapmaya almasna ve bundan da nemlisi- slamn yapsnn bylesi bir yorumlamaya kar koyduuna vurgu yaplmas dikkat ekicidir.1 Evrensel dinin milliletirilmesi abalarnn rnekleri olarak Hristiyanln Anglikanizm yorumu ile Trk-slam diye adlandrlan slami gelenein Anadolu versiyonunun karlatrlmas gerekten ilgintir. Bu karlatrmada Trk-slam projesinin baarszlnn bir din olarak slamn yapsyla yakndan ilgili olduunun belirtilmesi, slamla ilgili Avrupa slam, Ilml slam ve benzeri eitli projelerin tartld gnmzde slam ve Mslmanlar zerine yrtlen bu gncel toplum mhendislii projelerinin akbetine ilikin de bizlere bir fikir vermektedir. Evrensel dinler ve milli versiyonlar Muhatap ald hedef kitlesini yalnzca bir klan, kabile ya da ulusla snrlayan dinsel gelenekler, genellikle milli dinler olarak nitele-

Bkn. Mortimer, E., Faith and Power The Politics of Islam, London: Faber and Faber 1982, s.126-158.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

11

inasi GNDZ

nir. Bu dinlerin bir ksm hakikat ve kurtulu retisi asndan evrensel mesajlar ierseler de hitap ettikleri kitle asndan evrensel bir boyut tamazlar. Zira bylesi bir dine mensup olmak ya da girmek iin ya ilgili klan, kabile veya ulusun bir ferdi olmak ya da ilgili topluluk tarafndan ye olarak kabul edilmek gerekir. Dolaysyla bylesi dinsel geleneklerde inan, ibadet ve dinsel yap asndan genelde bir tekdzelik dikkati eker; deien zaman ve mekan artlarnda dinin farkl yorum ya da versiyonlarna nispeten daha az rastlanlr. Bylesi topluluklarn inan sisteminde ortaya kan deiim veya bakalam, tarihsel sre ierisinde ilgili klan, kabile ya da ulusun geirdii kltrel deiime paralel olarak ortaya kar. te yandan, yalnzca bir kabileyi ya da ulusu deil, ulaabildii tm insanlar hedef kitle olarak kabul eden ve bu nedenle baz aratrclarca evrensel dinler olarak nitelenen dinsel geleneklerde ise durum farkldr. Bu dinlerde, her ne kadar dinin tarihte bilinen en erken bir zgn ekli var olsa da yaylma imkan bulabildii corafi blgelerde o blgelerin kltrel yapsna, karakteristik zelliklerine paralel bir yaplanma sergiledii ve bunun sonucunda ayn dinsel gelenein ats altnda eitli mezhep hareketlerinin hatta senkretist yeni yaplanmalarn ortaya kt grlr. Dinler tarihi, hitap ettii kitle asndan evrensel boyut tayan dinsel geleneklerin ilikide bulunduklar kltrel evrelere gre oluturduklar yeni yaplanmalarn rnekleriyle doludur. rnein; M 6. yyda Hindistann kuzey blgelerinde Gautama Sidhartann reformlar temeline dayal olarak kurulan Budizm, tarihi sre ierisinde yayld blgelerde ilgili yrelerin sosyo-kltrel, siyasal zelliklerine gre ekillenmi ve sonuta Budizmin birbirinden bazen taban tabana farkl yeni versiyonlar ortaya kmtr. Budizmin, Tibetin eski Bon dini ve Tibetlilerin sosyo-kltrel yapsyla yeniden yorumlanmas neticesinde ortaya kan Tibet Budizmi ya da Lamaizm, in kltrne uyarlanan ekli olan Chan Budizmi ve bunun Japon versiyonu olan Zen Budizmi, Budizmin hitap ettii yreden yreye farkl ekilde ortaya kan yeni yaplanmalarna rnek olarak verilebilir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

12

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

Evrensel dinlerin, yayldklar blgelerde, yaplar elverdii oranda zaman zaman milli/ulusal yorumlara tabi tutulduklar ve bylelikle millileme srecine girdikleri grlr. zellikle Budizm ve Hristiyanlk gibi evrensel dinlerin tarihsel sre ierisinde yayldklar blgelerde eitli milli yorumlar ortaya kmtr. rnein Hz. sa sonras dnemde Pavlusun dnceleri dorultusunda ekillenen Hristiyanlk bnyesinden neet eden Ermenilik, Kptilik, Ortodoksluk, Anglikanizm ve benzeri birok akm, tarihsel sre ierisinde Hristiyanln farkl kltrlere, siyasal, sosyal ve etnik evrelere gre yorumlanmas neticesinde ortaya km olan geleneklerdir. Gnmzde Hristiyanln, inan sisteminin iinde bulunduu farkl evrelere gre yorumlanmas asndan en ok eitlilie sahip dinsel gelenek grnmnde olmas dikkat ekicidir. Dinsel geleneklerin iinde bulunduu kltrel ortamlara gre yorumlanmas sonucunda oluan yeni yap, ilgili dinin temel karakteristikleri dndaki hususlarda yeni anlaylar ya da dzenlemeler ngrebilecei gibi, dinin kendisini dier gelenekler karsnda zgn klan temel anlay ve yaklamlarnda da bir revizyon sergileyebilir. Bu durumda, dinin temel normlarn ya da vazgeilmezlerini tartma konusu yaparak, oluturulan yeni versiyonda bunlar revizyona tabi tutan yeni formun, bals olduunu iddia ettii dinsel gelenekle ne lde ilikili olduu da tartlr. rnein, iinde yaad Hint toplumunun tanr dncesine, rahiplik anlayna ve kast sistemine kar karak; insann varolusalln ve insann kurtuluunu temel alan insan merkezli/antroposentrik bir inan sistemi oluturmaya alan Buddhann kurduu Budizmin, sonraki dnemlerde ortaya kan Tibet Budizmiyle ne lde ilikili olduu tartlabilir. Zira Tibet kltrnn etkisiyle yzlerce tanrya inan sisteminde yer veren, Tibetin dinsel ve siyasal liderleri konumunda olan Dalay Lamalara adeta yaayan birer tanr olarak tazim etmeyi esas alan ve bu nedenle Lamaizm diye de adlandrlan akmn temel karakteristikler itibaryla Buddhann Budizminden uzaklat ve yeni bir senkretik din halinde tezahr ettii aikardr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

13

inasi GNDZ

Evrensel bir dinin milliletirilmesinin ya da yerel kltrel deerler dorultusunda yorumlanp yeniden biimlendirilmesinin temel hedefi ne olabilir? ncelikle dinsel gelenein bu ekilde teekklnde etkin olan temel nedenlerden birisi, toplumun sahip olduu sosyal, siyasal ve tarihsel deerlerini devam ettirme, kendi geleneksel yapsn yeni gelenek ierisinde de srdrme temayl olabilir. Bu erevede toplum teden beri sahip olduu deerleri ve yaam tarzn ilgili dinsel gelenek ierisinde devam ettirmeyi ve bu ekilde eklektik bir yap oluturmay bilinli ya da bilinsiz bir ekilde hedefleyebilir. Bunun yan sra topluma egemen olan unsurlarla kii ya da kurumlar, kendi egemenlikleri dorultusunda oluturduklar siyasal, sosyal ve kltrel yapnn devam etmesi amacyla, evrensel dini yeniden yorumlama yoluna gidebilir ya da evrensel dinin, kendi deerleriyle elien ya da atan ynlerini trplemek ve kendi hedeflerine gre bir revizyona tabi tutmak suretiyle dinin yeni versiyonunun ekillenmesine alabilirler. Bu erevede evrensel bir dinin sosyal, siyasal balam ve etnik kimlik dorultusunda yorumlanmas, egemen unsurlarca tesis edilip srdrlen statkonun korunmas gayesine matuf olabilir. Bir dier ifadeyle, evrensel bir dinin milliletirilmi versiyonu, mevcut statkonun yeni dinsel yap asndan da merulatrlmas hedefine ynelik bilinli bir tasarmdan kaynaklanm olabilir. Ancak evrensel dinlerin bylesi bir yorumlamaya, kendileriyle ilikili bilinli ya da bilinsiz bir revizyona ne kadar izin verdii ya da ne kadar uygun olduu konusu, her evrensel dinin yapsyla, insana ve insan yaamna ilikin temel deerlerinin, vazgeilmez esaslarnn karakteristik zellikleriyle yakndan ilikilidir. Yaylma istidadnda olan her evrensel gelenein, hitap ettii evrenin mevcut kltrel deerleri, inan, dnce ve gelenekleriyle yz yze geldiinde bu deer ve geleneklere kar, bunlar tamamyla reddetme, baz tadilatlar yaparak kabullenme ya da olduu ekliyle benimseme kabilinden eitli tutumlar gelitirdii bilinmektedir. Yerel ve milli yorumlamalara ak olmayan dinsel

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

14

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

gelenekler, temas kurduklar bu kltrel deer ve gelenekleri kendi temel ilkeleri ve karakteristikleri dorultusunda bir deerlendirmeye tabi tutarak ya bunlar olduu ekliyle benimseme ya da bir takm deiikliklerle yeniden yorumlama ve bu ekilde kendi bnyesine dahil etme yoluna giderler. Bylesi dinsel gelenekler, kendi yaplarna ve temel ilkelerine taban tabana zt unsurlar ise reddetmek suretiyle varlklarn korumaya alrlar. Dinin yaylma srecinde zaman zaman yerel inan ve geleneklerin ok gl olduu ve evrensel dinin kendi ilkelerini kabul ettirme noktasnda fazla baarl olamad durumlarla da karlalr. Bu durumda, yaylma srecinde evrensel dinin temel ilkeleriyle elien deer yarglarnn ve geleneklerin reddedilerek ilga edilmesi yerine evrensel dinin temel ilkelerinde deiiklik yapma ve bunlar yeniden yorumlama yoluna gidilir. Bylelikle ortaya, eski deer yarglar ve geleneklerle bilinli veya bilinsiz bir abayla temel ilkelerinde tadilatlar yaplm yeni dinin meczedilmesinden kaynaklanan yeni senkretik dinsel oluumlar kar. Bu ekilde oluan yeni senkretik yaplarn sz konusu evrensel dinin zgn halini ne kadar yanstt ya da bylesi yorumlamalarn ne kadar ilgili din erevesinde kald tartlr. slam tarihinde ortaya kan Batnilik, Drzilik, Nusayrilik, Yezidilik ve benzeri heterodoksal akmlar buna rnek olarak vermek mmkndr. Hitap ettii kitle asndan evrensel karakter tayan baz dinsel gelenekler ise yaplar ve temel zellikleri itibaryla her trl yorumlamaya ve revizyona ak durumdadrlar. Bylesi dinler yaylma istidadnda olduklar yrelerdeki mevcut kltrel deerler ve gelenekler dorultusunda kendini ekillendirmeye, yresel ve milli deerlere gre yaplanmaya uygun bir yap arzederler. Yerel ve ulusal yorumlamalara ak olan dinsel geleneklerin zellikleri arasnda temel kaynaklarndaki belirsizlik/yetersizlik ile dinin temel ilkeleri konusunda erken dnemlerden gnmze kadar sregelen doktrin kavgalar dikkati ekmektedir. Bata Hristiyanlk olmak zere bylesi dinlerde temel kaynaklardaki belirsizlik/yetersizlik ve doktrin kavgalar, erken dnemlerden itibaren

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

15

inasi GNDZ

dinin vazgeilmez saylan ilkelerindeki belirsizlii, tutarszl ve deikenlii de beraberinde getirmi ve bu durum tarih boyu ortaya kan saysz mezhepleme hareketine ivme kazandrmtr. Bylesi dinsel geleneklerde dikkati eken bir dier nemli zellik, dinin yaam bir btn olarak ele almaktan ziyade hayatn yalnzca bir ynne hitap etmesidir. Bu erevede bu dinlerde yaam din ii-din d, kutsal olan-kutsal olmayan ya da tanrsal alan-tanrsal olmayan alan eklinde bir ayrma tabi tutulmakta, dinin ilgi alan insan yaamnda din ii, kutsal veya tanrsal alan eklinde tanmlanan sahayla snrlandrlmaktadr. Hayata bir btn olarak deil parac bir bak asyla yaklaan bylesi dinsel geleneklerde, din, ibadet, otorite, egemenlik ve benzeri kavramlar da bu erevede anlam kazanmaktadr. rnein, insan yaamndaki dinsel alan yalnzca metafizik aleme yneliler, manevi duygular ve kilise iiyle snrlayan Hristiyanlk, egemenlii tanrsal bir nitelik olarak alglamakta, ancak tanrnn egemenliini yalnzca metafizik alem, manevi yaant ve kilise iiyle snrlamaktadr. Dier taraftan, tanrsal bir nitelik olan egemenlik yetkisine sahip olduklarndan dolay dnyevi otoriteyi ellerinde bulunduran glere de mutlak itaat etmeyi emretmektedir. Her ne kadar Bat Romann ykl sonras oluan otorite boluundan yararlanarak ortaada dnyevi egemenlii de eline geiren Roma Katolisizmi istisnai bir akm olarak karmzda olsa da teorisyeni Pavlus bata olmak zere Hristiyanlk (zelikle de Dou Hristiyanl), tarih boyu, dinsel alann hayatn yalnzca bir boyutuyla snrl olmas ve tanrnn otoritesinin metafizik alan ve manevi yaantyla snrlanmas ilkesine bal kalmtr. 14. yydan itibaren batda Roma Katolisizmine kar gelien ve Papann yanlmazl ve kilisenin mutlak iktidar gibi konularda kiliseyi sorgulayan ve 16. yyda Luther ve Calvin gibi nemli ilahiyatlarn kyla ivme kazanan Protestan hareketin temelinde ortaa buyunca Pavlus izgisindeki Hristiyanln egemenlik ve otorite anlayndan sapma gsteren Katolisizm anlaynn sorgulanmas ve tekrar asli izgiye dnlmesi amac vardr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

16

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

Hristiyanlk ve benzeri dinsel geleneklerin temelde insan yaamnn yalnzca bir ynne hitap etmeleri ve yaamn bir ksmn dinin dorudan ilgi alannn dnda tutmalar, dinin yayld yrelerdeki mevcut egemen unsurlara ve kltrel yaplara, halihazrdaki statkoyu devam ettirme konusunda bir ak alan yaratmakta, bylelikle ilgili dinin, yerel deer yarglar ve gelenekler dorultusunda yerel ve milli yorumlanmalarna uygun ortam hazrlamaktadr. Trk slamna bir prototip: Anglikanizm rnei Mortimerin yukarda sz konusu ettiimiz kitabnda Trkslamna bir prototip olarak dikkat ektii Anglikanizm, evrensel mesajlar ieren bir dinsel gelenek olan Hristiyanln milli bir versiyonu olarak tarihte yerini alan ve gnmzde u ya da bu ekilde ngilizlerin etkisinde kalm olan dnyann drt bir tarafnda mntesibe sahip olan bir akm olarak karmza kar. Hristiyanlk, evrensel karakterli olmakla birlikte, yukarda da vurguladmz gibi, genel yaps itibaryla milli yorumlamalara ak bir inan sistemidir. Dolaysyla olduka erken dnemlerden itibaren Hristiyanlk bnyesinden Ermenilik, Sryanilik, Kpti Kilisesi ve benzeri birok milli karakterli akm ortaya kmtr. Yayld yrelerle ilikili olan bu milli yorumlamalar, Hristiyanlktaki says yzleri bulan ve zaman zaman birbiriyle taban tabana zt yap arz eden mezhepleme hareketlerinin temelinde yatan en nemli nedenlerden birisi olarak saymak mmkndr. ngiliz ulusal kilisesini oluturan Anglikanizm akm, yap ve karakter itibaryla cumhuriyet dnemi Trkiyesinde yerletirilmeye allan Trk slam anlayna benzerliiyle dikkati eker. Her iki hareketin oluum ve geliiminde temel olan ve hareketlere ivme kazandran sosyal ve siyasal faktrler arasnda karlatrmaya deer ilgin paralellikler mevcuttur. Genellikle Anglikanizmin douu, 16. yyn ilk yarsnda ngiliz kral VIII. Henrynin (1491-1547), kendisine, halef olacak bir erkek ocuk dourmam olan kars kralie Aragonlu Catherinei

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

17

inasi GNDZ

boama ve metres hayat yaad Anne Boleyn ile evlenme istei ile ilikili grlr. Buna gre kral VIII. Henry, kendi ifadesiyle Catherine ile birlikte yaadklar 18 yllk gnahkarlk durumuna artk bir son vermek istiyordu ve bunun iin de bal bulunduu Roma Katolik kilisesinden ve papadan anlay bekliyordu.2 Aslnda spanyol bir prenses olan Catherine daha nce Henrynin abisi Arthur ile evliydi; ancak henz 15 yanda olan Arthurun lm nedeniyle bu evlilik yalnzca birka ay srmt. Bylelikle dul kalan Catherine, Henry ile evlendirildi. 18 yllk evlilik sresince Catherine be ocuk dourdu. Bunlardan hibirisi erkek deildi ve yalnzca bir tanesi (Mary) hayatta kald. Tahta varis olacak bir erkek ocuk zlemini eken kral, kars Catherineden midini kesti ve Anne Boleyn ile metres hayat yaamaya balad. Daha sonralar kral, bu gayri meru yaanty yasal bir konuma oturtmak amacyla Catherinei boamaya karar verdi. Ancak bals olduu Katolik inan sistemi boanmay ho karlamamakta, daha da nemlisi Catherine bu fikre iddetli kar kmaktayd. Aslnda olduka dindar bir kral olduu sylenen, hatta bu nedenle kendisine imann mdafii unvan verilen3 VIII. Henry, boanma isteine teolojik bir zemin hazrlamak amacyla kilise hukukuna ilikin bir argman balatt. Buna gre Henry, Catherine ile yrtt evliliinin zaten gnah olduunu, zira len kardeinin hanmyla evlenmenin kutsal kitapta yerildiini vurgulad. Bu konudaki argmanna, kutsal metinde, kardeinin hanmyla evlenmenin ok iren bir ey olduunu ve bu ekilde evlenenlerin ocuksuz olacaklarn vurgulayan ifadeyi4 delil olarak ileri srd. VIII. Henrynin Catherineden boanma ve Anne Boleyn ile evlenme isteine ve bu konuda ileri srd argmana, zamann papas olan VII. Clement (. 1534) iddetle kar kar. Bunun zerine Henry, Thomas Cranmer ve Thomas Cromwell gibi ilahiyatlarn da desteiyle meseleyi papalk dnda halletmeye alr. Bu
2

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

18

Daniel-Rops, H., The Protestan Reformation, London: J. M. Dent&Sons Ltd., 1963, s.460. Smart, N., The Religious Experience of Mankind, New York: Collins 1968, ss.585586. Levililer 20:21.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

erevede o, iki nemli kurumu, kendisine bal ngiliz parlamentosuyla papala kar bayrak am olan Avrupann eitli niversitelerini devreye sokar. Cranmerin nerisiyle kral, Catherine ile evliliinin Kitab Mukaddese gre geerli olup olmad meselesini eitli niversitelerdeki ilahiyatlara sorar. lahiyatlar, Henry lehine karar vererek bu evliliin zaten doru olmadn, bu konuda Henrynin Catherine ile evliliini onaylam olan zamann papas II. Juliusun (.1513) hakl olmadn belirtirler. Ald bu destekle iyice glenen kral, papa VII. Clemente tehditkr bir mektup yollar ve ikinci bir hamle olarak, parlamentonun da yardmyla Cromwell tarafndan nerilen tarzda papaln ngiltere zerindeki sosyo-politik etkisini ortadan kaldrmaya ynelik bir dizi tedbir alr. Bu gelimeler zerine nce kral Henrynin Catherine ile evlilii Cranmerin fetvasyla geersiz sayld ve Henry 25 Ocak 1533te Anne ile gizlice evlendi. Kral ile metresinin evliliinin yasall, be gn sonra Cranmer tarafndan edildi.5 Henrynin bu davran karsnda papa 11 Temmuz 1533te onu aforoz etti. Sonralar kral ile papann arasn bulma konusundaki tm abalar sonusuz kald. Ancak ne gariptir ki kraln erkek evlat sahibi olma isteine Anne de cevap veremedi. 1533te Henryye bir kz ocuu douran Anne ile Henrynin evlilii yalnzca birka yl srd. Yine bapiskopos Cranmerin fetvasyla kral 1536da Anne Boleynden de boand. Kukusuz Anglikanizmin douunu, baz gnmz aratrclarnn yapt gibi kral VIII. Henrynin, -gnmzn mehur deyimiyle- ukur davasna balamak ve Henrynin yeniden evlenme isteine ynelik zel yaamn papalktan kopuun ve bamsz ngiliz kilisesinin balang nedeni olarak grmek doru deildir. Gerekte ngiliz ulusal kilisesinin kkenlerini (i) kral VIII. Henryden ok ncelere dayanan ve ngiltere de dahil tm Avrupada yank bulan Protestan reform hareketlerinde ve (ii) ngilterenin sosyo-politik yaamna egemen olma konusunda teokratik
5

Daniel-Rops, The Protestan Reformation, ss.465-466.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

19

inasi GNDZ

otoriteyi temsil eden papalkla sivil otoriteyi temsil eden kralln g mcadelesinde aramak gerekmektedir. Roma Katolik Kilisesinin inanlarna ve ngilterenin sosyalsiyasal yaps zerindeki etkinliine ynelik eletirilerin Henry ncesi dnemlerden itibaren varl bilinmektedir. rnein 14. yyda yaam olan ve Reformun Sabah Yldz olarak da adlandrlan6 Oxfordlu ilahiyat John Wyclif (1330-1384), dinsel alanda Kitab Mukaddesin temel kaynak olduu dncesini esas alarak papann otoritesine kar km ve bu erevede sivil otoritenin kilise mlkiyeti zerinde sz sahibi olmas gerektiini savunmutur. Yine John Colet (1494-1519), Thomas More (1478-1535) ve aslen Hollandal olan Desidarius Erasmus (1469-1536) gibi hmanistlerce de Roma Katolisizminin inan ve retilerine eitli eletiriler getirilmi, kilisenin sivil alandaki otoritesi tenkit edilmitir. Son olarak Cambridgede yerleik olan William Tyndale (1494-1536), ngilterede Protestanln hararetli bir sempatizan olmu ve Katolisizme eitli eletiriler getirmitir. Ancak Tyndale, basklar zerine Almanyaya kaarak orada faaliyetlerini srdrmek zorunda kalmtr. Onun tarafndan hazrlanan Kitab Mukaddesin ngilizce evirisi 1526dan beri bilinmektedir.7 Krallnn ikinci yarsnda kilisenin otoritesine kar sava aan ve Anglikanizm hareketine damgasn vuran kral VIII. Henrynin, bu saydmz nc reformistler gibi bir reformist ya da Protestanlk yanls olduunu sylemek mmkn gzkmemektedir. Nitekim, saltanatnn nemli bir blmnde Roma Kilisesine bal koyu bir Katolik olan Henryye hakl olarak imann savunucusu unvan verilmitir. Zira o, Luther izgisindeki reformist grlerin ngilterede yaylmasna kar mcadele etmi ve Katolik iman esaslarna sk skya bal kalm olan bir kraldr. Dolaysyla Henrynin dinsel dogmalar konusunda bir reformist ve Protestan olmadan ziyade, bir muhafazakr, Roma Katolisizminin sadk bir izleyicisi olduundan bahsetmek mmkndr. Peki, krallnn ilk
6 7

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

20

Neil, S., Anglicanism, London: Oxford University Press, 1977, s.21. Smart, The Religious Experience of Mankind, s.585; Daniel-Rops, The Protestan Reformation, ss.454, 457-459.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

yarsnda byle bir grnt sergileyen Henry, neden sonraki yllarnda Roma Katolisizmine ve buna bal olan kilise tekilatna sava amtr? ngilterede VIII. Henryden ok nceki dnemlerden itibaren kraliyet hanedanlar ile papalk kurumu arasnda otorite ve sivil hayata mdahale konusunda bir uzlamann hatta bir ittifakn varl bilinmektedir. Ortaa Katolisizminin teokratik geleneine uygun olarak her ne kadar papaln sivil ya da ruhani her alanda mutlak otoritesi kabul ediliyor olsa da ngiliz krallar kendi hkmranlklar altnda bulunan topraklarda bapiskoposluk yapacak kiilerin seimi konusunda papalara gr bildirmekte ve papalar da genellikle bu grler dorultusunda atama yapmaktaydlar. Ayn ekilde ngilterede manastr mlklerinden elde edilen ve kilise tarafndan halktan toplanan gelirlerin papalkla krallk arasnda taksim edilmesi konusunda da bu iki kurum arasnda mevcut olan bir uzlama ve konsenssten sz edilebilir. Papalkla sivil otoriteyi temsil eden krallk arasnda teden beri sregelen bu mutabakata ramen ngilterede Henrynin papala kar bakaldrsnn gerisinde iki nemli neden bulunmaktayd. Bunlardan ilki bata kuzey Avrupa olmak zere Avrupay gittike etkisi altna alan reformasyon hareketiydi. Nitekim bunun ngilteredeki nclerinden yukarda bahsetmitik. Her ne kadar Henry, bir mddet reformistlere kar direnmi olsa da ngilterede gittike g kazanan Lutherciler, Anabaptistler ve dier gruplarn geleneksel kilise kurumunu tenkit eden grlerinin geni halk kesimlerinde etkisini artrmas Henrynin de bu dorultuda bir siyaset gtmesini gerekli klmtr. Bir dier ve daha da nemli neden ise, kral VIII. Henrynin hkmran olduu topraklar zerinde dinsel alan gibi belirli konularda bile olsa kendi otoritesinin dndaki gleri bertaraf etme ve ngiltere iindeki baz kurumlar araclyla kendi mutlak egemenliini tesis etme isteiydi. phesiz tm Avrupada esen reform rzgarlar ve buna paralel olarak gelien kilise kart dnceler Henrynin bu isteini gerekletirebilmesi iin kendisine uygun bir statko meydana getiriyordu.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

21

inasi GNDZ

Lehine esen tm rzgarlar arkasna alan Henry, ngilterede topran bete biri ile te biri arasnda bir orann bizzat elinde bulunduran, halktan vergi toplama ve benzeri konularda imtiyazlar ieren zel yasalara sahip olan8 kilisenin bu konumuna son verme, kilise mlkiyetini devletletirme dolaysyla kendi egemenlii altna alma isteindeydi. Yine bylelikle o, kendisini dorudan doruya papaya bal sayan kilise erkan zerinde de otoritesini kurmu olacakt. Yeniden evlilii srecinde papalkla olan ban bir tarafa brakan VIII. Henry, kiliseye kar politik ynden ataca admlarda kendisine destek olacak ve kendi iradesini dile getirecek ilahiyatlar n plana kard. Bunlar arasnda zellikle Cranmer ile Cromwell dikkat ekici iki sima olarak ortaya kt. nceleri kardinal Wolseyin sekreterliini yapan Thomas Cromwell, kralln kiliseye kar gelien muhalefetinin politik hedeflerini belirleme ynnde admlar att. Cromwellin Henrynin kiliseye ynelik yapmay planlad revizyona verdii teolojik destek ona dinsel konularda genel rahip unvann kazandrd. ngilteredeki kilisenin yeniden yaplandrlmas srecinde ileri srd grleriyle etkin bir rol oynayan Cromwell, kilisenin sivil otorite tarafndan kontrol edilmesi gerektii ve devletin kilise mlkiyetine el koyma hakkna sahip olduu ynnde bir argman balatt.9 Geri daha nceleri bylesi bir argman Wyclif gibi nc reformistlerce dile getirilmi olsa da o zamann sosyal ve siyasal artlarnda bu gr iddetli tepkiyle karlamt. Oysa VIII. Henry dneminde bizzat sivil otoritenin (kralln) kendisi bylesi bir dzenlemeyi gerekli grmekteydi. ncelikle Henry, kiliseye ilikin tm kurullarn kendisine balanmas ynnde bir dizi nlem ald. 1531de toplanan kilise tekilatlar krala mevcut statkonun korunmas karlnda dzenli para demeyi teklif ettiler; fakat kral bunu kabul etmedi. Henry, kendisinin ngiliz Kilisesinin sadan sonraki ba olarak kabul edilmesini istiyor ve papann ngiltere zerinde u ya da bu
8

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

22

Chadwick, O., The Reformation, London: Pelican, 1964, s.97. Daniel-Rops, The Protestan Reformation, s.465.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

ekilde yasal otorite olarak kabul edilmesine iddetle kar kyordu. Ona gre, herhangi bir yabancnn ngilterede otorite ya da ynetim hakkna sahip olduunu kabul etmek mevcut ynetime isyan etmek anlamna geliyordu. Bu nedenle Henry, kendisinin kilisenin ba olduunu reddetmenin otoriteye isyan olduunu ilan etti.10 Henrynin bu ekilde dayatmas sonucunda alnan bir kararla kral ngiliz Kilisesinin Ba olarak tannd. John Fisherin byk abasyla alnan karara Mesih hukukunun izin verdii srece... ifadesi eklendi.11 Kendisinin dndaki herhangi bir gcn ngilteredeki otoritesini yok etme ve dinsel ve sivil tm egemenlii elinde toplama noktasnda ilk nemli hamlesini bylece yapm olan kral Henry, dier nemli admlar atmada gecikmedi. ncelikle kilisenin kralla yllk demede bulunmas ve ngiliz kilisesinin i hukukunu incelemek zere bir hkmet konseyi oluturulmas kararn verdi. Bu konseyin oluturulma amac, mevcut kilise hukukundaki krallk hukukuna aykr hususlarn belirlenip temizlenmesiydi. Henrynin kiliseyi bu ekilde yeniden yaplandrmas srecinde phesiz kendisine ayak ba olan baz nemli ahsiyetler de vard ve kendi tanmlamasyla bu isyankr kiilerin u ya da bu ekilde halledilmesi gerekiyordu. Bunlardan Henrynin krallyla yldz parlam ancak kraln boanma davasnda ve dier baz hususlarda kralla gr ayrlna dm olan Thomas More (. 1535) gibi kiiler de vard. Otoritesini ve iradesini u ya da bu ekilde eletirmenin isyankrlk demek olduunu dnen Henry, bu kiileri nce grevden el ektirip tutuklatmak sonra da ldrtmek suretiyle birer birer ortadan kaldrd.12 Kral Henry, kilisenin yeniden yaplandrlmas srecinde en nemli hamlelerinden birini len bapiskopos Warhamn yerine 1532de Thomas Cranmeri getirmekle yapt. Daha nce de belirttiNeil, Anglicanism, s.40. Daniel-Rops, The Protestan Reformation, s.465. Henrynin Catherineden boanma davasnda kralienin destekisi olarak da tannan Fisher, 1535te kraln emriyle nce tutukland, sonra da ldrld. Neil, Anglicanism, s.43.

10 11

12

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

23

inasi GNDZ

imiz gibi, Henrynin Catherineden boanmas ve yeniden evlenmesi srecinde aktif rol alan Cranmer, kral Henryye sadakatiyle n yapt. Hatta onun Henrynin lm zerine yas tuttuu ve bunun bir iareti olarak sakallarn brakt rivayet edilir.13 VIII. Henry, 1547deki lmne dein ngiliz kilisesinin ba ya da sann ngilteredeki halefi olarak faaliyetlerini srdrd; kilise kurumu ierisinde sosyal siyasal veya ekonomik adan kendi otoritesine ters debilecek olan hususlarda revizyonlara giriti. Teolojik tartma zeminini Cranmer gibi ilahiyatlarn hazrlad bu faaliyetleri erevesinde rnein o, ngiliz mahkemelerinin davalarn Romaya gtrmelerini yasaklad, 1536da manastrlar kapatma teebbsnde bulundu.14 Henrynin lm sonras da Anglikanizm hareketi geliim srecini srdrd. Henrynin henz 9 yanda olan olu VI. Edward dneminde ngiliz parlamentosu bapiskopos Cranmer tarafndan derlenen ilk ngilizce dua kitabn onaylad. Ayrca parlamento ngiliz milli kilisesinin yeni kurallarn belirleyen Act of Uniformityyi de onaylad. Edward dneminden itibaren kilise, parlamento tarafndan denetlenmeye baland. Daha sonra ngiltere apnda rgtlenmi olan birok mnferit kilise tekilat bu milli kilise bnyesinde toplanmaya balad.15 1553-1558 yllar arasnda hkmeden kralie Mary Tudor dneminde Roma Katolisizmine yeniden dnme teebbsnde bulunuldu ve bu erevede bir dizi tedbir alnd. Bu dnemde Cranmer ve dier baz Anglikan ilahiyatlar yaklarak lm cezasna arptrldlar. Ancak Mary Tudordan sonra tahta geen Elizabethle birlikte ulusal kilise hareketine tekrar dnld ve ilerleyen zaman ierisinde Anglikanizm ngilterede ve ngilizlerin etkisi altndaki yrelerde ngiliz milli kilisesi olarak gnmze kadar sregelen dnemde yerini ald.

13 14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

24

15

Neil, Anglicanism, s.52. Smart, The Religious Experience of Mankind, ss.585-586; Neil, Anglicanism, s.53 vd, 61. Smart, The Religious Experience of Mankind, s.586.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

Tarihsel srete Anglikanizmin baarl bir milli/ulusal kilise modeli olarak ortaya kmasnda kukusuz Hristiyan geleneinin bylesi modellemelere ak yapsnn nemli rol olmutur. Nitekim Hristiyanlk bnyesinde henz ikinci yzylla birlikte onlarca farkl akm ortaya km ve kabaca 5. yzyldan itibaren Sryani, Ermeni, Kipti ve Habe kiliseleri gibi bir dizi milli kilise akm ana gvdeden ayrlarak mstakil mezhepler eklinde tarih sahnesinde yerlerini almlardr. Hristiyan geleneinin ulusal yorumlara ak olmasnda Hristiyanln (i) insan yaamn din ii ve din d alan eklinde ikiye ayrmas ve inananlar ruhban snfndan olanlar ve ruhban olmayanlar/laikler olarak iki gruba ayrtrmas, (ii) otoriteyi/egemenlii tanrsal ve dnyevi eklinde iki kategoriye ayran iki kl doktrinine yer vermesi ile (iii) dnyevi iktidarlar tanrsal bir meruiyet zeminine dayandrmas ve onlara itaati ngrmesi gibi zellikleri, zellikle etkili gzkmektedir. Ulusal bir slam yorumu olarak Trk-slam Peki, evrensel dinin milli/ulusal bir yorumu olarak tarihteki yerini alan Anglikanizmle karlatrdmzda Trkiyede altyaps kurgulanmaya allan Trk slam nasl bir tarihsel sre izlemitir? Dahas gnmzde btn dnyada zellikle ngiliz Uluslar Topluluu (Commonwealth) olarak kategorize edilen lkelerde yaygn olan Anglikanizmin baarsna paralel bir baar Trk slam modeli iin de sylenebilir mi? Mortimerin dikkatini ektii gibi, esas itibaryla slam, ulusal yorumlara dayal mezheplemeye fazla ak olmayan yapsyla Hristiyanlktan ayrlmaktadr. 7. yy balarnda Hz. Muhammedin tebliiyle Hicaz blgesinden hzla dnyaya yaylan ve ksa zamanda in snrlarndan Atlas Okyanusuna kadar olan blgede onlarca farkl halk bnyesine alan slamn, btn bu yrelerde dntrc bir etki ortaya koyduu grlr. Bunda kukusuz slamn temel referans olan Kurann tartmasz merkezi bir rol vardr. Kurann tarihsel otantizmi, gvenilirlii ve Kuranda yer alan retilerin btn Mslmanlar iin balaycl, slamn yayld yrelerde slamn temel referanslarnn balayc bir st

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

25

inasi GNDZ

unsur olarak kabullenilmesini salamtr. Hristiyan kutsal metinlerinden farkl olarak Kuran, tevhid akidesi dorultusunda otoriteyi/egemenlii ve mutlak stnl bir tek merkezde, yani Allahta toplamakta ve Allahn iradesinin her trl iradenin zerinde olduunu vurgulamaktadr. Bu balamda Kurana gre hayat bir btn olarak ele alnmakta ve tanrsal egemenlik ile dnyevi egemenlik ayrm yaplmamaktadr. Bu temel reti, slamn yayld yrelerde btn insanlar bir tek stn g ve otorite, yani Allahn otoritesi, altnda bir arada tutmaktadr; Allaha ya da Allahn otoritesine itaatin ise Allahn kitabnn yaamda temel referans alnmas ve Reslne ittiba/tabi olma yoluyla gerekleecei vurgulanmaktadr. slamn inananlara ynelik bu temel vurgular, insanla ilgili her durumun bunlara gre gzden geirilmesini gerektirmektedir. Doal olarak bu durum yerel gelenekler ve yaplarn da buna gre gzden geirilmesini, etnik kimlikleri ve sosyal yaplar ne kadar farkl olursa olsun btn Mslmanlar ayn ortak deerler etrafnda bir araya buluturmay hedeflemektedir. slamda Hristiyanlktaki kilise kurumuna benzer bir kuruma yer verilmemesi ve insanlarn din adam olanlar ve din adam olmayanlar eklinde bir snflamaya tabi tutulmamas, dinin yerellemesine dayal yorumlamalarna kar nemli bir diren noktas oluturmaktadr. nsan yaamnn din ii ve din d alanlar eklinde ikiye ayrlmamas, tam tersine dinin, hayatn her alann kapsayan bir fenomen olarak tanmlanmas ve bu dorultuda insanla ilgili her durumda dinin temel retilerinin referans olmas gerektii vurgusu, sosyal ve siyasal farkllklara paralel ortaya kabilecek farkl din anlaylarna kar nemli bir diren noktasdr. slam, inanan bireylerden temel referans olarak Allahn kitabn ve Allah Resulnn rnekliini yaamlarnda temel referans almalarn istemektedir.16 Farkl etnik kimliklere ve geleneklere ramen bu temel ilke Mslmanlar arasnda slamn anlalmas ve doru alglanmas konusunda belirleyici bir unsurdur. Ancak
16

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

26

Ey iman edenler Allaha itaat edin, Resulne itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de< Nisa, 59. Hz. Peygamber Veda Hacc hutbesinde de bu temel ilkeyi vurgulamaktadr. Bkn. Eb Dvd, Snnet, 5.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

bununla birlikte tarihsel srete bu ilkeye gereince yer vermemek ve farkl kltrel unsurlarla temas zaman zaman slam d eitli unsurlarn Mslman halklar arasnda reva bulmasna neden olmutur. Nitekim ia rneinde grld gibi, zaman zaman siyasal gelimelere paralel olarak baz yerel gelenekler de mezheplemelerde etkisini gstermitir. Evrensel bir din olan slamn yerel bir yoruma tabi tutulmas ya da yerellemesi rneini Trk-slam anlaynda da grmek mmkndr. Trk slam anlaynn tarihsel temelleri ana noktada zetlenebilir:17 Bunlardan ilki Trklerin slam tarihinde oynadklar tarihsel rolle ilikilidir. Emeviler dneminin sonlarndan itibaren Trkler slam tarihinde nemli, hatta belirleyici bir rol stlenmilerdir. Trklerin slamla tanmalar olduka erken dnemlere Hz. Osman dnemine kadar uzanr. Bu dnemde Arap Mslmanlar Asyada Ceyhun rman aarak Trk boylaryla karlamlardr. Emeviler dneminde Maveraunnehr blgesine egemen olan Mslmanlar da eitli Trk ynetimleriyle iliki kurmulardr. Emevilerden sonra iktidara gelen Abbasiler dneminde Mslman Trkler, slam imparatorluunda zellikle askerlik gibi eitli alanlarda grlmeye balamlardr. Ancak Trklerin kitleler halinde Mslman olmas 751de yaplan Talas Savandan sonra olmutur. Bu savata Dou Trkistanda Talas rmana kadar gelen inlilere kar Mslmanlarn yannda Trkler de yer almlar ve inliler yreden uzaklatrlmtr. Sava sonras Karluk, Yama, iil gibi Trk boylar Mslman olmutur. Bunu 10. yzyl balarnda Trklerin en byk kolu olan Ouzlarn Mslman olmas izlemitir. Birok yerde olduu gibi, Trkler arasnda da slamn yaylnn zorla deil zaman ierisinde kendiliinden gereklemi olmas dikkat ekicidir. zellikle 10. yzyldan itibaren Trk boylar kurduklar devletlerle slam tarihinde belirleyici bir rol stlenmilerdir. Hatta zamanla Arap, Fars ve benzeri Mslman halklardan
17

Trk slam konusunda bkn. Aktay, Y., Trk Dininin Sosyolojik mkan, stanbul: letiim, 1999; Yaziek, R., Milli Din Aray ve Trk Mslmanl, stanbul: Ekin, 2007.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

27

inasi GNDZ

daha fazla n plana kmlardr. Nitekim Osmanllar dnemine geldiimizde Trk kimlii ile Mslman ismi adeta zdelemitir. Nitekim bu nedenle Lutherin Trklere Kar18 balkl risalelerinde de olduu gibi Hristiyan Avrupada Trk terimi Mslman terimiyle zde anlamda kullanlmaya balanmtr. Doal olarak bu durum Trklerin kendilerini tarihte slamn temsilcileri ve slam geleneiyle kltrnn koruyucular olduklar eklinde bir kanaate yneltmitir. Trk slam anlaynn bir dier tarihsel temeli olarak Osmanlnn son dnemlerinde yaanan Batllama ynndeki gelimeler ve bununla yakndan ilikili olan ulusuluk akm zikredilebilir. Osmanlnn son dnemlerinden zellikle Tanzimattan itibaren Batllama bir hedef olarak Osmanl elitleri arasnda yaylm; bu hedef Osmanlda yaplan eitli reformlara ilham vermitir. Eitimden hukuka ve askeri alana, klk kyafetten sosyal yaama kadar hemen her alanda Bat toplumsal yaps ve anlay rnek alnmaya allmtr. Osmanl zerindeki Bat etkisinin en ciddi uzantlar Osmanl topraklarnda yaamakta olan etnik gruplar arasnda uluslama faaliyetlerinin artmasyla yaanmtr. Balangta zellikle Yunanllar, Bulgarlar, Ermeniler, Arnavutlar ve benzeri gruplar zerinde etkili olan bu ulusalclk, sonradan Araplar gibi gruplar da etkisine almtr. Bu dorultuda son dnemlerine doru Osmanl topraklarnda yaayan halklar tarafndan ayrlk ve isyanlar balatlmtr. Bu gelimeler Osmanlda ana etnik grubu oluturan Trkler arasnda da milliyetilik anlaynn yaygnlamasn tetiklemitir. Nitekim 20. yzyl balarnda Osmanl entelektelleri ve politikaclar arasnda Osmanlnn yeniden toparlanmas iin dile getirilen ana teori arasnda Pantrkizm de bulunmaktadr (dier ikisi Panislamizm ve Osmanlclktr).19 Trk ulusalcl Osmanllnn son dnemleriyle Cumhuriyetin balarnda olduka ar taleplerle Turanclk ya da btn dnya Trk18

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

28

19

Lutherin Mslmanlara ynelik yaklamn konu alan Trklere kar sava hakknda ve Trklere kar duaya ar balkl yazlarnn Trke evirileri iin bkn. Olgun, H., Luther ve slam: Teolojik Uyum Sorunu, stanbul: Aa, 2008, ss. 21-78, 85-116. Bkn. Akura, Y. Tarz Siyaset, stanbul: Lotus Yaynevi, 2008.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

lerinin bir araya gelmesi/birlemesi idealini de retmitir. Trk ulusalcl ilerleyen dnemde Atatrk ilkeleri arasnda yer alm ve Cumhuriyet Trkiyesinin temel deerlerinden birisi olmutur. Ulusuluun gelimesi ve halk arasnda yaylmas, genel anlamda halkn dine bakn da etkilemitir. Bu dorultuda Trkler, slam milliyetilik balamnda yorumlamlardr. Trk slam anlaynn tarihsel temelleri arasnda bir dier ve belki de en kayda deer olan Trk kurtulu sava ve sonrasnda kurulan Cumhuriyet dnemi Trkiyesinde yrtlen politikalara paralel olarak din ve gelenek konusunda yaanan gelimelerdir. Ele alacamz gibi bu dnemde yaanan olaylar da kendi arasnda (i) balangta devlet ya da otorite tarafndan yrtlen reformlar ve (ii) ilerleyen dnemde halka dayal olarak yaanan gelimeler eklinde iki ana grupta incelemek mmkndr. 19141918 yllar arasnda cereyan eden Birinci Dnya Savann Osmanl zerindeki etkisi ykm, paralanma ve igal olmutur. Kurtulu Sava sonras Ankarada kurulan Birinci Meclis dualarla 23 Nisan 1920de almtr. almalarn 1 Nisan 1923e kadar srdren bu mecliste birok din adam ye olarak yer almtr. Bu dnemde halifelik ve medreseler de dhil olmak zere Osmanl dini ve toplumsal kurumlar varln devam ettirmitir. Kurucu meclis olarak alan bu meclisin feshinden sonra kurulan ikinci meclisin ilk icraatlarndan birisi Cumhuriyetin ilandr (29 Ekim 1923). Cumhuriyet dneminde temel zelliin Cumhuriyet dneminin temel politikalarnda etkili olduu sylenebilir. Bunlardan ilki Osmanlnn son dnemlerinden itibaren bir hedef olarak toplumun nne konan Batllama ya da Batl uluslar seviyesine ykselme hedefidir. kincisi, lkenin sosyal, siyasal ve hukuki yapsnn laik bir temele oturtulmas giriimleridir. ncs ise nispeten oulcu bir yap arz eden Osmanl toplum modelinin aksine milliyetilik merkezli bir toplumsal modelin temel alnmasdr. zellikle 1924ten 1937ye kadar sren birok reformda ve bu reformlara kar ska yaanan isyanlarda bu temel ilkelerin etkili

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

29

inasi GNDZ

olduu grnmektedir. zellikle Batllama ve laikliin tesisi dorultusunda toplumda olduka etkili olan din anlaynn ve bu anlay zerinde belirleyici/ynlendirici rol oynayan dini kurumlarn yeniden teekkl gerekli grlmtr. Din anlay ve dini kurumlarn yeniden teekkl asndan Trk ulusalcl anlay belirleyici olmutur. Bu adan Osmanl dnemi ile Cumhuriyet Trkiyesi arasnda nemli bir fark bulunmaktadr. Zira Osmanl dneminde din ve dini kurumlar zerinde Osmanlnn ok kltrl ve okuluslu toplumsal modeli belirleyicidir. Trk milliyetilii temelini esas alan Cumhuriyet dneminin din politikalarnda ise belirleyici olan Trk ulusalcldr. Hatta Trk ulusalcl bu dnemde o kadar etkilidir ki baz evreler slamn dnda Trklerin eski dinsel gelenei zerinde durmular ve Trklerin eski dinlerini slama tercih eden yaklam iinde olmulardr. Bundan baka Trk dili ve kltr zerinde younlalm, Trk Tarih kurumu ve Trk Dil Kurumu gibi enstitler kurulmu, yine Trk dili ve kltrnn dnya genelindeki etkileri zerinde durulmu ve Gne Dil Teorisi gibi Azteklerin ve Amerika yerlilerinin dillerinin Trkeden geldii tezini ileyen baz almalar yaplmtr. Bu almalarn mnferit giriimler olmaktan te, devlet erknnda resmi politikalar olarak yrtlmesi ilgintir. Hem Osmanldaki hem de Cumhuriyet dnemindeki Batllama politikalarnda lkenin modernizasyonu hedef edinilmitir. Ancak modernizasyon anlay konusunda Osmanlnn son dnemleri ile Cumhuriyet dnemi politikalar arasnda nemli bir farkllk dikkati ekmektedir. Osmanlnn son dnemlerinde grlen Batllama politikalar toplumsal yapdan ok askeriye, ekonomi gibi baz alanlarn modernizasyonunu hedef edinirken, Cumhuriyet dneminde Batllama politikalar toplumun hemen her alanda modernizasyonunu hedeflemi ve bunun iin toplumsal alann her yn iin Bat model almtr. Modernizasyonun hedefi ada medeniyetler seviyesine kma eklinde tanmlanmtr. Dolaysyla Cumhuriyet dnemi Trkiyesinde klk kyafetten eitim kurumlarna, hukuk sisteminden ekonomiye kadar her alanda toplumun modernizasyonu hedeflenmitir. Burada ilgin

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

30

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

olan ey bu srete Batda yaygn olan bilim ve felsefe anlaylarnn da o dnemde model alnmasdr. Bu balamda rnein pozitivist bilim anlay birok entelektel ve siyaseti tarafndan temel alnm ve bu erevede bir eitim yaplanmasna allmtr. Cumhuriyet dnemi din politikalar dine ilikin iki alanda younlamtr. Bunlardan birisi Batllama hedefi ve laiklik ilkesi dorultusunda dini telakkilerle dini kurumlarn bireysel ve sosyal yaamda elden geldiince grnrlnn ortadan kaldrlmas, ikincisi ise Cumhuriyetin temel felsefesi ile bark olan ve yeni ina edilmeye allan Trk kltr, rf adet ve geleneinden beslenen ve modern Trk insannn ideleriyle bark olan bir din (slam) anlaynn tesis edilmesi. Bu iki hedef Cumhuriyet dnemi din politikalarnn temel amac olmu; bu politikalara kar olan ya da olduu dnlen her sylem ve gelime irtica yaftasyla damgalanarak buna kar iddetle mcadele yrtlmtr. Cumhuriyet dneminde toplumun bu ilkeler etrafnda yeniden inasnda ncelikle toplum zerinde etkili bir rol oynad dnlen dini anlayla dini kurumlarn yeniden dizayn hayati derecede nemli grlmtr. Bu dorultuda Birinci Meclis sonras dnemde dini alanda hzla yrrle konulan dzenlemeler arasnda en dikkat ekici olanlarndan birisi hilafetin ilgasdr. 3 Mart 1924te Halifelik Kurumunun kaldrlmas ile yeni cumhuriyetin temel talarndan birisinin Trk milliyetilii olduu ilan edilmitir. Dnya Mslmanlarnn siyasal birlikteliini ifade eden sembolik bir kurum konumundaki Hilafetin evrensellik vurgusunun aksine yeni cumhuriyette Trk kltrne dayal yerellik ve Trk birliktelii esas alnmaktayd; dolaysyla halifelik gibi bir kuruma ihtiya olmad dnlmekteydi. Batllama politikalar erevesinde yrrle konulan klk kyafet dzenlemesi ile dini kisvelerle sokakta dolamaya da bir snrlama getirilmekteydi. Bir baka yenileme hareketi 1928deki harf devrimiyle yaand. Trklerin Mslman olmalarndan itibaren kullanlmaya balanan Arap harflerinin yerine Batyla uyum politikalar erevesinde Latin alfabesinin kullanm benimsendi.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

31

inasi GNDZ

Bu dzenlemenin birok etkisinden bahsedilebilir. Ancak bunlar arasnda ikisi zellikle anlmaya deerdir. Bunlardan birincisi, bu reformla dnya Mslmanlaryla yaz karakteri zerinden kltrel temasn ve ibirliinin nnn kesilmi olmasdr. kincisi ise, bununla yaklak bin yllk bir literatrle, slami literatrle ilikinin bir gnde irtibat kesilmi olmasdr. Batllama politikalar dorultusunda yaplan bir baka yenilik ise hafta sonu tatiline yneliktir. Osmanl dneminde slami gelenee uygun tarzda Cuma gnne denk gelen hafta sonu tatili, 1935te yaplan bir dzenlemeyle Pazar gnne alnmtr. lerleyen dnemde yine Batdaki uygulamalara paralel olarak hafta sonu tatili iin Cumartesi de gz nne alnm; nce yarm gnlk bir tatil ilan edilmi daha sonra ise Cumartesi de tam gn olarak hafta sonu tatiline eklenmitir. Cumhuriyet dneminde yaplan bu uygulamalar bir yandan din merkezli bir toplumsal yap grnmnde olan Osmanl dneminden hzla uzaklamay, bir yandan da dier slam toplumlarndan sosyal ve kltrel adan hzla ayrmay ve bakalamay ifade etmektedir. Bu dnemde asl nemli olan gelime lkenin yapsnn laik bir temele oturtulmasna dayal yaplan yenilik olarak tarih sahnesindeki yerini ald.20 lk meclisten sonra kurulan ikinci meclis tarafndan hazrlanan 1924 Anayasasnda devletin dini slamdr ibaresi yer almt. Ancak yukarda deindiimiz gibi yaplan bir ok yenilik, gerekte toplumsal yapnn Batl tarzda yeniden inasn hedeflemekteydi. Bu hedef dorultusunda, nce 1928de bu madde anayasadan kartlarak anayasann laikletirilmesine alld. Nitekim 1937de alnan bir kararla anayasaya laiklik terimi eklendi. Bylelikle yeni devletin temel talarndan birisinin laiklik olduu anayasal anlamda vurgulanm oldu. Teorik olarak dini alanla siyasal alann birbirinden ayrlmas olarak tanmlanan laikliin Trkiyedeki uygulamas farkl tarzda oldu. Siyasal irade dini

20

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

32

Trkiyede laikliin geliimi konusunda bkn. Berkes, N. The Development of Secularism in Turkey, Montreal: McGill University Press, 1964.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

alandan elini ekmek bir tarafa, dini alana mdahale ve kontrol etmeyi her zaman kendisine bir vazife olarak grd. Dahas yzn Batya ve Batl deerlere dnen ve geleneksel slami deerlerle arasna elden geldiince mesafe koyan devlet, yerel ve milli deerlerin n plana kt bir dini algy toplumsal yapda egemen klmaya alm ve bu balamda dini kurumlarn yeniden dzenlenmesi, din adamlarnn kontrol altna alnmas iini stlenmitir. Oluturulan dini kurumlar siyasi iradeye balanmtr. Din/slam ve dini kurumlara ilikin yaplan bu uygulamalarn szlk anlam itibaryla laiklie ne kadar uygun olup olmad sorusu temelli itirazlara kar her zaman bunun Trkiyeye has bir laiklik olduu vurgulanmtr. Trkiyenin kendine has sosyal ve tarihsel yapsndan dolay bunun byle olmas gerektii zerinde srarla durulmutur. Bu dnemde devlet eliyle yaygnlatrlmaya allan

din/slam algsnn bir dier nemli referans da yine Batllama hedefinin baat deerlerinden birisi olarak grlen bilim ve bilgide rasyonalizmin esas alnmas olmutur. Bu erevede dini algnn aklla rtmeyen ya da akla aykr kabul edilen hurafelerden arndrlmas ve dogmalardan temizlenmesi amalanm, bylesi bir dini anlayn ise ancak aydn din adamlar araclyla yaplabileceinin alt izilmitir. Bu nedenle, geleneksel dini kurumlar kapatlrken bunlarn yerine tesis edilen baka Diyanet leri Bakanl olmak zere dini kurumlara, aydn din adam yetitirme ve din hizmetlerini devletin tesis etmeye alt din anlay dorultusunda ifa etme grevi verilmitir. Hakikatte bu corafyada din (slam) tarih boyu her zaman etkili ve toplumsal srete belirleyici bir rol oynamt. Bu nedenle Cumhuriyet dneminde yaplan yenileme ve toplumun yeniden inas abalarnn dini alanda yaplan dzenlemelerden uzak olmas dnlemezdi. Bir baka ifadeyle halk arasnda dini deerler ve dine ballk olduka gl olduuna gre yeni cumhuriyetin bu alanda dzenlemelere ihtiyac vard. Yeni devletin milliyetilii, batllamay ve laiklii temel alan politikalar dorultusun-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

33

inasi GNDZ

da din konusunda yaplan birok dzenlemeyle cumhuriyetin temel zellikleriyle atmayan, onlarla bark bir din anlay oluturulmaya alld. Devlet tarafndan dini alanda yaplmaya allan ey aslnda sekler, milliyeti ve batl tarzda bir resmi din anlay ortaya koymaya almakt. Trk slam anlaynn devlet tarafndan dzenlenen bu rnei, halka zorla da olsa kabul ettirilmeye alld. Halkn, zellikle tek parti dnemindeki ezann Trke okutulmas ve Kuran eitimine snrlama getirilmesi gibi rneklerde grld gibi zaman zaman buna direnmesi durumunda iddete bavurulmaktan da kanlmad. Devlet tarafndan yrtlen bu reformlara kar ou zaman pasif tarzda gerekleen toplumsal bir diren kanlmaz olarak ortaya kt. Dolaysyla bu dnemde halk, devletin/iktidarn din ve dini kurumlara ilikin politikalarna genelde mesafeli durdu. Devletin dini alanda yapmaya alt reformlar ve zellikle yeni bir din anlay oluturma abalar halkn devlete ynelik olumlu dncelerini derinden sarst. Devlet tarafndan belirlenen resmi din ya da slam anlayna kar genellikle sessiz bir itiraz ykseldi. Kabaca ok partili dneme kadar sregelen bu dnemde 20. yy balarndan itibaren bu topraklarda oluturulmaya allan ve Batllamay hedef alan modernleme dorultusunda toplumsal yapnn yeniden dizayn edilmesi abas halk tarafndan bir trl zmsenmedi. Halk, zellikle din ve dini kurumlara ynelik devlet eliyle yrtlen dzenlemelere genelde kukuyla bakt. Bu erevede, Trk kimiinin ve kltrnn dini algda egemenliinin zirvesi gibi grlen Trke ezan ve Trke ibadet gibi uygulamalar hibir zaman kabullenmedi. Nitekim ok partili dnemle birlikte ilk frsatta bunlar hzla tarihin plnde yerini ald. Ancak ok partili dneme gei, geni halk kesimi ve iktidar/iktidarlar arasndaki uurumlarn hzla kapanmasn salad. Devletin, temel hedef olarak halkn nne koyduu Batllama/modernleme bir hedef olarak kabul grmeye balad ve toplumsal yapnn temel talar olarak yerletirilmeye allan seklerizm ve ulusalclk bir ekilde iselletirildi. Kukusuz bu durum,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

34

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

resmi din anlaynn benimsenmesi konusunda da yaand. Bylelikle din/slam algs konusunda Cumhuriyet dneminin balarndan itibaren tesis edilmeye allan hedefler, -ezann Trke okunmas ve Trke ibadet gibi nispeten radikal baz uygulamalar dnda- bir ekilde halk arasnda rabet grr hale geldi. Kabaca 1950ler sonras dnemde yaanan bu gelimede, halkn bir ekilde kendi temsilcisi olarak grd siyasi erkin iktidar paylamnn nemli rol olduu sylenebilir. Bu gelimede bir dier neden olarak da dine/slama ynelik uygulamaya konan ve yerellikle milliyeti perspektife vurgu yapan anlayn, aslnda Osmanlnn son dnemlerinden itibaren sz konusu olan bir durum olmasdr. Cumhuriyet dneminde halka ramen yrle konan birok sosyal ve kltrel politikalara paralel olarak din ve dini kurumlarn reformasyonu konusunda atlan radikal admlar halkla devlet politikalarn kar karya getirmi ve halkn bunlara kar direnmesi gibi bir durum ortaya karmtr. ok partili dnemle birlikte halkn nispeten bir zgr ortam elde etmesi ve iktidarlarda kendi destekledii siyasal aktrleri de grmesi, halkn devlete ve devlet eliyle yrtlen politikalara kar duruunu deitirmi; bir ekilde resmi din anlay ve dini kurumlar da dahil devletle barmasna vesile olmutur. rnein bu erevede Diyanet leri Bakanl, dini konularda halkn en fazla rabet ettii bir kurum olarak n plana kmtr. Bu dnem, zellikle Trk slam kavramnn yaygn ekilde gerek halk gerekse resmi erkan tarafndan kullanld bir dnem olarak tebarz etmitir. Ynn Batya dnen ve kendisini slam dnyasndan zellikle soyutlama alan Trkiye, yalnzca Batllama ve adalama ideali ve hedefli ile deil temsil ettii slam anlay ile de dier Mslmanlardan ayrtn ska ifade eder hale gelmitir. Trk insannn slam algsnn temel referanslarnn bile bir ekilde farkl bir yap arzettiine; zira Trk slam anlaynn temellerinin Anadolu tarihinde atld ve Kuran ve Snnet gibi temel slami referanslara ilaveten Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, Hac Bektai Veli gibi Anadoluda yaam olan mistiklerin anlayndan beslendiine dikkat ekilmitir. Milliyetilik

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

35

inasi GNDZ

ve yerellik vurgusunun n plana kt bylesi bir slam algsnn yalnzca devlet erkan ve resmi kurumlar tarafndan deil eitli cemaatler tarafndan da benimsenmi olduu da not edilmelidir. Trk slam anlaynn slam tarihinden temel dayanann olduuna dikkat ekilmi; bu slam anlaynn itikadi adan Maturidi, fkhi adan Hanefi ve mistik adan ise Yesevi ekolne bal olduu vurgulanmtr. Bu slam algsnn Orta Asyadan Anadoluya ve Balkanlara Yesevi ocanda pien alperenlerin aba ve gayretleriyle tand belirtilmitir.21 Bundan baka Trk slamnn sevgi ve bar vurguladna dikkat ekilmi, bylesi bir slam anlaynn ada deerlerle bark olduu, farkl kltr ve geleneklerle diyaloa nem verdii vurgulanmtr. Grld gibi, Trk slam anlay tarihsel srete Anadolu insannn geirdii sosyal ve kltrel tecrbe ile yakndan ilikilidir. Osmanlnn son dnemlerinden itibaren toplumsal yapda etkisini hissettiren bu anlay, Cumhuriyet dneminin balarnda devlet eliyle ekillendirilmeye allm; ancak tarihte ngiliz milliyetiliine dayal bir yap eklinde ortaya kan Anglikanizm rneindeki baary yakalayamamtr. Her ne kadar Cumhuriyet dnemi balarnda yneticiler, btn dini kurumlar yeni ynetimin siyasal ve ideolojik anlayna gre yeniden oluturmaya ve dini algy yeniden dizayn etmeye alsalar da bunda fazla baarl olamamlardr. 16. yy ngilteresinde Anglikanizm rneinde evrensel dinin devlet eliyle yerelletirilmesi rneindeki baarnn 20. yy balarnda Trkiyede slamn Trk kltr ve gelenei balamnda yerelletirilmesi konusunda yakalanamamasnn en temel nedeni, kukusuz slam ile Hristiyanlk arasndaki farktr. Tek parti dneminde baz u/marjinal uygulamalarla devlet eliyle resmi din politikas eklinde ekillendirilmeye allan dine/slama ilikin reformlarn halktan ciddi bir direnle karlanmasnn nedenleri arasnda, bu dnemde halkla yneticiler arasnda yaanan ciddi krlmalar da olduka etkili gzkmektedir. Zira halka ramen atlan her adm halk tarafndan genelde sessizce de

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

36

21

Bkn. Aksiyon, 15-21 Kasm 1997, 154, s.3, 27.

Evrensel Dinin Milliletirilmesi: Anglikanizm ve Trk slam

olsa tepkiyle karlanm ve zmsenmemitir. Dolaysyla devlet birok reformu devlet basksyla kabul ettirmeye almtr. 20. yyn ilk yarsnda devlet eliyle yrtlen bu aba her ne kadar ciddi bir direnle karlam olsa da tarihi Osmanlnn son dnemlerine kadar uzanan slam anlaynda Trk kimlii ve kltrnn vurgulanmas anlay, 20. yy ortalarnda itibaren yaanan sosyal ve siyasal gelimelere paralel olarak genelde benimsenmi gzkmektedir. Bununla birlikte, resmi din algsnn bir uzants olarak varln gnmze kadar tam olan Trk slam eklindeki bir kavramsallatrma, -baz cemaatler tarafndan benimsenmi olsa da- slamn evrenselliine aykrdr ve 19. yy ve sonras yaygn olarak Avrupadan Ortadouya birok halk etkisi altna alan ulusalclk ve ulus-devlet furyasna paralel bir din yorumunu yanstmaktadr. Ulusuluun/ulusalcln toplumsal yapda sorgulanmaya balad gnmzde bu din algsnn da sorgulanaca/sorgulanmakta olduu hatrda tutulmaldr. Bundan baka, yalnzca Kuran ve Snnetin balayc referansl etrafnda Mslmanlarn kresellemeci dayatmalara ve moderniteye meydan okuma ihtimallerinden endie duyan evrelerin, hegemonik gler tarafndan oluturulan fiili durumla bark yerel ve milli yorumlarn n plana kt slam anlaylarndan medet umduklar ve bu balamda Avrupa slam, Amerika slam, lml slam ve benzeri slam alglar retmeye altklar da gzden uzak tutulmamaldr.

Kaynaka
Akura, Y, Tarz Siyaset, stanbul: Lotus Yaynevi, 2008. Aksiyon, 15-21 Kasm 1997, 154. Aktay, Y., Trk Dininin Sosyolojik mkan, stanbul: letiim, 1999. Chadwick, O., The Reformation, London: Pelican, 1964. Daniel-Rops, H., The Protestan Reformation, London: J. M. Dent&Sons ltd., 1963. Mortimer, E., Faith and Power The Politics of Islam, London: Faber and Faber 1982.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

37

inasi GNDZ Berkes, N. The Development of Secularism in Turkey, Montreal: McGill University Press, 1964. Neil, S., Anglicanism, London: Oxford University Press, 1977. Olgun, H., Luther ve slam: Teolojik Uyum Sorunu, stanbul: Aa, 2008. Smart, N., The Religious Experience of Mankind, New York: Collins, 1968. Yaziek, R., Milli Din Aray ve Trk Mslmanl, stanbul: Ekin, 2007.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

38

slm, Akl ve Hakikat

mer Mahir ALPER* Islm, Reason and Truth


Citation/: Alper, mer Mahir, (2010). Islm, Reason and Truth, Milel ve Nihal, 7 (3), 39-72. Abstract: The purpose of this article is to study the decisive impact of Muslims rational tendency and knowledge-centered way of thinking on the emergence and development of Islamic thought and science. The article, in which Qurn is claimed to be the main source of this tendency and way of thinking, deals with the subject-matter by giving examples from different Muslim thinkers and Muslim schools of thought, and shows that the rational tendency is generally a characteristic of Muslim intellectuals. Moreover, in the article, the influence of Muslim intellectuals understanding of reason and its role on Medieval Latin world is revealed. Kew Words: Islm, Qurn, Islamic thought, reason, thinking, truth.

Atf/: Alper, mer Mahir (2010). slm, Akl ve Hakikat, Milel ve Nihal, 7 (3), 39-72. z : Bu makalenin amac, slm dnce ve bilim geleneinin ortaya k ve geliiminde akl ynelimin, bilgi ve hakikat merkezli dn biiminin belirleyici karakterini ortaya koymaktr. Bu tavr ve dn biiminin kkeninde Kurn- Kermin yer aldnn vurguland makalede konu,
*

Prof. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi slam Felsefesi ABD [alperom@istanbul.edu.tr]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

mer Mahir ALPER muhtelif slm dnrleri ve dnce ekollerinden rnekler zerinden incelenmekte ve ayrntlardaki farklla ramen genel olarak akl tavrn slm entelektel geleneinde etkin bir vasf olduu ortaya konulmaktadr. Ayrca bu erevede, byle bir tavrn Ortaa Avrupasndaki etkilerine de ksaca temas edilmektedir. Anahtar Kelimeler: slm, Kurn, slm dncesi, akl, dnme, hakikat.

Kurn- Kermin akletmeye, dnmeye ve bilmeye ynelik zel ve ncelikli vurgusu, onun en nemli niteliklerinden biridir. Pek ok yet, insan eitli nesne ve olgular zerinde gzlem yapmaya, bunlardan elde edilen veriler zerinde dnp aklederek doru sonulara varmaya ynlendirmektedir (mesel bk. el-Bakara 2/164; el-Mminn 23/80; el-Mmin 40/67; el-Mlk 67/3; el-iye 88/17-20). Dahas Kurn, bir yandan gereklie dair btncl bir aklama getirirken, dier yandan insann kendi entelektel kapasitesiyle bu gereklie ilikin salkl bir bilgi edinmesini amalamaktadr. Bir baka ifade ile Kurn, muhataplarna sadece belirli verileri sunmakla yetinmemekte, aksine onlardan, bu verilerin gerekliini zihn yetenekleriyle tahkik edip bizzat akletmek suretiyle kendilerine sunulan hakikate varmalarn istemektedir. Akla, kesin kanta (burhn) ve bilgiye dayal bir inanc ngren Kurn (mesel bk. el-Bakara 2/170; el-Mide 5/104; el-Enbiy 21/24) belirli merci ve otoritelere kr krne uymay reddederek kendisini de sorgulamaya amakta ve ayn zamanda din bilginin aktarcs olan peygamber ve Kurnn da doru ve hak olup olmadn dnmeye ve aratrmaya armaktadr (mesel bk. en-Nis 4/82; Ynus 10/16; en-Nahl 16/43-44). Elbette Kurn, son tahlilde muhataplarndan, kendisinin Allah katndan indirilmi hak bir kitap olduuna eksiz phesiz iman etmelerini ve ona uymalarn istemektedir. Ama o, gerek bir imann krce ve dogmatik bir biimde deil, aksine akla, kanta ve bilgiye dayal olarak gereklemesini talep etmektedir. Bu balamda Kurn, akl kullanmaya o kadar nem vermektedir ki, imann kart olan kfrn/inkrn ve bunun sonucunda ortaya kan bir takm olumsuzluklarn ancak akl kullanmamaktan kaynaklandn sarahaten belirtmektedir (bk. Ynus 10/100). Yine o, ak bir biimde, te dnya azabna maruz kalmay da dnmemeye balamaktadr (bk. el-Mlk 67/10).

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

40

slm, Akl ve Hakikat

nancn temeline akletmeyi, inanszln temeline ise akletmemeyi yerletirmesi bakmndan Kurnn Kutsal Kitaplar ierisinde hususi bir yere sahip olduu grlmektedir. Entelektel bir etkinlik olarak Kurnda ok sk anlan akletme, sadece teorik alan deil, ayn zamanda pratik alan da iermektedir. Bir baka ifade ile akletme, hem ilm hakikatlere hem de ahlk ve pratik erdemlere ulamayla ilgilidir (mesel bk. l-i mrn 3/118; el-Enm 6/151; el-Arf 7/169). Bu bakmdan da terim (akletme), Kurnda dnme etkinliini en kapsaml ekliyle ifade etmektedir. Kurnda dnme etkinliini ifade eden kelimeler kukusuz ki, insann bilme abasyla birlikte ele alnmaktadr. Nazar, rey, tefekkr, tezekkr, tedebbr ve itibar gibi dnmeyle ilgili ok eitli terimler gibi bilmek ve bilgi anlamna gelen ilim kelimesi ve trevlerinin de Kurnda youn bir biimde kullanld grlmektedir. Bu erevede Kurnda ilim ve ondan treyen kelimeler yaklak 750 yerde gemekte ve bu geni kullanm hadislerde de yer almaktadr. Kurnn akletmeye, dnmeye ve bilmeye kendi btnl ierisinde merkez bir konum vermesi ve buna bal olarak gl bir kavram ve nerme dnyas oluturmas, Rosenthalin Knowledge Triumphant adl eserinde de iaret ettii zere slmn erken saylabilecek bir dneminde din ve akl bilimlerin vcut bulmasna ve gelimesine yol amtr. Ayrca bu olgu, antik dnyaya ait felsef ve bilimsel mirasn deerlendirilmesine ve almlanmasna ynelik Mslmanlarn sergiledikleri tutum ve abay da anlalr klmaktadr. Yine Rosenthalin mezkur eserinde bizzat belirttii gibi, slmn bilgi kavramna yapm olduu vurgu ve bu kavram zerine younlamas, hi kukusuz Ortaa Mslman medeniyetini byk bir ilm ve bilimsel retkenliin gerekletii bir medeniyet haline getirmi ve bu retkenlik dolaysyla slm medeniyeti insanla en kalc katksn yapmtr1.
1

Franz Rosenthal, Knowledge Triumphant. The Concept of Knowledge in Medieval Islam (Leiden-Boston: Brill, 2007), s. 340. Kurnn akletmeye dair vurgular ve akletmenin Kurandaki anlam alan konusunda bk. lhan Kutluer, lim ve Hikmetin Aydnlnda (stanbul: z Yaynclk, 2001), s. 51-52; a.mlf., slm: Dnce, lim ve Sanat, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 2001), c. 23,

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

41

mer Mahir ALPER

Mslmanlarn bizzat ortaya koymu olduklar zgn ve yaratc rnler bir yana, onlarn eviri hareketi yoluyla kadim felsef ve bilimsel miras elde etme giriimleri bile dnya leinde byk bir kltrel devrim olarak kendisini gstermektedir. Bu konuda mstakil bir alma yapm bulunan ada slm felsefesi tarihisi Dimitri Gutas, slm toplumunda gerekletirilen salt eviri hareketinin dahi bal bana insanlk tarihi asndan ne derece byk bir hadise olduunu ortaya koymak babnda aynen unlar sylemektedir: Hangi adan baklrsa baklsn Badatta gerekleen Yunanca-Arapa eviri hareketi insanlk tarihinde yeni bir a balatmtr. eviri hareketinin Perikles Atinas, talyan Rnesans veya 16. ve 17. yzyl bilimsel devrimiyle ayn kategoride yer aldn, insanlk tarihi iin ayn derecede nemli olduunu, bu yzden byle kabul edilmesi ve tarihsel bilincimize de bu ekilde kaydedilmesi gerektiini dnyorum2. Ortaa Mslman bilgin ve dnrleri tarafndan ortaya konulmu felsef ve bilimsel gayret ve rnlerin genelde insanla, zelde Avrupa dnce ve bilim tarihine yapt byk katkya elbette sadece Rosenthal ve Gutas dikkat ekmemektedir. Pek ok Batl felsefe ve bilim tarihisi de bu geree vurgu yapmaktadr. Nitekim ada bilim felsefesinin belki de en etkili dnr olan Thomas S. Kuhnun ustam dedii nl bilim tarihisi Alexandre Koyr (. 1964), Ortaa Felsefesinde Aristotelesilik ile Platonculuk adl mehur makalesinde yle yazmaktadr: Siyasal fetih daha yeni bitmiken, Arap dnyas artc bir istekle Yunan uygarlnn, biliminin, felsefesinin fethine giriir. Btn bilimsel yaptlar, btn felsef yaptlar ya evrilecek ya da zetlenip aklanacaktr. Arap dnyas kendisini Yunan dnyass. 23. Ayrca slm medeniyetinin Avrupa dncesine, bilimine ve sanatna yapt katk konusunda bk. Abdurrahman Bedev, Bat Dncesinin Oluumunda slmn Rol, ev. Muharrem Tan (stanbul: z Yaynclk, 2002); Hilmi Ziya lken ve M.M. erif, slam Dncesinin Batya Etkisi, ev. Mahmut Alper Tusuz, slm Dncesi Tarihi, ed. M.M. erif (stanbul: nsan Yaynlar, 1991), c. 4, s. 143-180. Dimitri Gutas, Yunanca Dnce Arapa Kltr. Badatta Yunanca-Arapa eviri Hareketi ve Erken Abbasi Toplumu, ev. Ltf imek (stanbul: Kitap Yaynevi, 2003), s. 20.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

42

slm, Akl ve Hakikat

nn mirass diye grr ve yle syler. ok da hakldr bunda. nk bir Ortaadan ok bir Rnesans olan Arap Ortaann parlak ve zengin uygarl, gerekten Yunan uygarlnn mirass, srdrcsdr. Latin barbarl karsnda kendine zg sekin eitici rol oynayabilmesi bu yzdendir. Hi kukusuz, incelediimiz ada, yani Ortaada, Dou Bizans dnda- artk Yunan deil Arapt, bu yzden de Latin Batnn statlar ve eiticileri Araplard. stat ve eitici kelimelerinin altn izdim nk bu kiiler Yunan lemiyle Latin lemi arasnda sadece arac olmadlar. unu da belirtelim ki felsefi ve bilimsel eserlerin ilk tercmeleri dorudan Yunancadan Latinceye yaplmamt; eserler Arap dili vastasyla Latinceye aktarlmt. Bunun nedeni Batda kimsenin Yunanca bilmemesi deil daha ok Aristonun Fiziki ve Metafiziki veya Ptolemenin Almagestei gibi zor kitaplar anlayacak yetenekte kimsenin olmamasyd. unu da syleyebiliriz ki Frb, bn Sn ve bn Rt olmasayd Latinler bu eserleri hibir zaman anlamay baaramazlard. nk Aristoyu veya Platonu anlamak iin Yunanca bilmek yeterli deildir, bunlarn yannda felsefe de bilmek gerekiyor. Oysa Latinler, felsefeden hibir ey anlamyorlard. Pagan Latin Eskia, felsefeyi grmezlikten gelmiti3. Kukusuz ki, Mslmanlarn dnya leindeki bu byk baars, onlarn entelektel faaliyete ilikin Kurndan aldklar ilham ve gle, hakikati elde etmede akla ve akl bilgiye ynelik gvenlerinden ve akl ile vahiy, felsefe/bilim ile din arasnda bir atma deil, aksine en temelde bir uzlama grmelerinden kaynaklanmaktadr. Byle bir tavr gerekten de slm tarihinin ok erken saylabilecek devirlerinden itibaren kendini gstermitir. Nitekim slm kelm hareketini balatan Mutezilenin kurucusu kabul edilen Vsl b. Ata (. 131/748), aka hakikatin akl hcceti ile bilinebileceini ortaya koymu; yine Mutezilenin Badat Ekolne mensup olan ve Yunan felsefesine vukfiyeti ile bilinen Smme b. Eras (. 213/828), vahy bilgiyi bir hakikat olarak kabul

Alexander Koyr, Yenia Biliminin Douu, ev. Kurtulu Diner (stanbul: Ara Yaynclk, 1989), s. 11, 12.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

43

mer Mahir ALPER

etmekle birlikte, akl bilgiyi din bilginin nnde grmtr 4. Smme b. Eras gibi felsefeye vkf olan Mutezilenin Basra Ekol mensuplarndan Ebul-Huzeyl el-Allf (. 226/840) ise akl, insann kendisi ile evresindeki canl ve cansz varlklar ayrt edebildii zorunlu bilgi vastas olarak tanmlamaktadr. O, gerek Allahn gerekse Onu tanmaya yarayan bilgilerin zorunlu olarak aklla bilinebileceini iddia etmektedir. Ayn ekilde Nazzm (. 231/845) da akll bir insann, vahy bilgiden nce dnerek Allahn varln bulmas gerektiini belirtmektedir5. Chza (. 255/868) gelince o da hakikati bulmada akl kesin bir delil olarak grmekte ve yle demektedir: Gznn gsterdiine deil, aklnn gsterdiine git. Her ey iin iki hkm sz konusudur: Duyularn vermi olduu zhiri hkm ve akln verdii btn hkm. Akl ise hccettir6.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

44

Hsn Zeyne, el-Akl indel-Mutezile: Tasavvurul-akl indel-Kd Abdulcebbr (Beyrut: Drl-fkil-Cedde, 1978), s. 18-19. Nakledildiine gre ilk kelmclardan Cehm b. Safvn (. 128/745-46) da, aklc bir k noktasndan hareketle Tanrnn duyularla idrak edilemeyen madde st, sonsuz ve snrsz bir varlk olduunu ve sadece akl yoluyla idrak edilebileceini sylemitir. Bk. Yusuf evki Yavuz, slmda Yeniliki Hareketin Balamas ve Kelm lmi, slm, Gelenek ve Yenileme iinde (stanbul: Trkiye Diyanet Vakf slm Aratrmalar Merkezi, 1996), s. 83. Ebul-Hasen el-Ear, Kitbu Makltil-slmiyyn ve ihtilfil-musalln, nr. Hellmut Ritter (Wiesbaden: Franz Steiner Werlag, 1963), s. 480; bn Rd, Fasllmakl, ev. Bekir Karla (stanbul: aret Yaynlar, 1992), evirenin girii, s. 24. Ayrca Allfn akl tanmnn ahlk deerlerle olan irtibat konusunda bk. A. Kevin Reinhart, Before Revelation: The Boundaries of Muslim Moral Thought (Albany: State University of New York, 1995), s. 138 vd. Amr b. Bahr el-Chz, Kitbul-Hayevn, th. Abdusselm Muhammed Hrun, (Beyrut: Dru hyit-Trsil-Arab, 1969), c. I, s. 207. Chz sonras Mutezil dnrlerden Cbb (. 303/915) akl, kt eylerden alkoyan ve iyi eylere ynelten bilgi olarak tanmlarken, Allah bilmenin akl istidll ile olmas gerektiini savunan Kd Abdulcebbr (. 415/1025) ise, onu insann dnmesini ve yapt fiillerden sorumlu tutulabilmesini mmkn klan belli bilgilerin toplamndan ibaret kabul etmektedir. Ona gre akl, zaman ierisinde kazanlan ve insana dileyerek fiil yapma imkn veren bilgilerin tamamdr. Bu bilgilere zaruri ve nazar bilgilerin yannda tecrb bilgiler de dhildir. Bylece Kd Abdulcebbr akln tarifine, insana dilediini yapabilme imkn veren bilgileri ekleyerek aklla insann ykmll arasnda ba kurmutur. Mutezile limlerine ait eitli tanmlar incelendiinde anlalan o ki byk ounluk akl insana varlklar tanma, iyi ile kty birbirinden ayrt etme gc ve bilgisi veren bir araz olarak kabul etmekte ve onu insann fiillerine yn vermesinde etkili

slm, Akl ve Hakikat

Yukardaki rneklerde de grlebilecei gibi akl kesin bir bilgi kayna kabul eden Mutezile, Allahn snnetleri ve fiillerinin, bir baka ifade ile Allahn ilerinin akla uygun olmas gerektii hakknda temel bir teori gelitirmitir. Bunu Kurnn otoritesini reddetme lzumu duymakszn akl olarak ispat etmeye alm ve bylece, iyi ve ktnn gerekliinin Allahn emirleriyle, yani vahiyle tayin edilen tibar ya da keyf kavramlar deil, fakat srf aklla tayin edilen iki akl kategori olduklarn iddia etmitir. Nitekim bu byk tezden hareketle Mutezile, Allahn akla aykr bir eyi emredemeyeceini yahut yaratklarnn iyiliini hi dnmeksizin bir ey yapamayacan ileri srmtr. Aksi halde bu, bir lde Onun adalet ve hikmetini tehlikeye sokacaktr 7. Akla, bilgi elde etme ve eyann gerekliini kavrama noktasnda verilen stn deer, Ehl-i Snnet kelmnda da etkili ve geerli olmutur. Nitekim Ehl-i Snnet kelmnn ilk simalarndan biri saylan, fkhtan tasavvufa, hads ilminden felsefeye kadar slm kltrn dnemindeki btn disiplinlerini yakndan takip edip kuatmaya alan ve telif ettii eserleriyle kendinden sonrakilere pek ok konuda kaynaklk eden byk dnr ve bilgin Hris el-Muhsib (. 243/857), akl, bilginin kendisi vastasyla olutuu ve doutan olarak Allah Telnn yaratklarnn ouna vermi olduu bir tabiat ve yetenek olarak tanmlamaktadr. Ona gre Allahn insanlar sorumlu tutarak onlara hitap etmesi yannda, emir ve nehiyleri ile ceza ve mkfat da bu akla gre gereklemektedir. Muhsibye gre akl, insann dnya ilerinde kendisi iin zararl ve yararl olan bilmesini salamakla birlikte, Allahn hitabn anlama ve dolaysyla hiret mutluluunu elde etme konusunda da olduka gereklidir. Akl olmakszn vahy bildirimin bir anlam olamayacan dnen Muhsib, insanlarn akletme, dnme ve anlama kabiliyetlerini kullanarak Allahn yaratm

grmektedir. Daha fazla bilgi iin bk. Yusuf evki Yavuz, Akl: Kelm, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1989), c. 2, s. 242-243. Macit Fahri, slam Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan (stanbul: a-to, 2004), s. 73. Ayrca bk. Mir Veliyuddin, Mutezile, ev. Altay naltay, slm Dncesi Tarihi (stanbul: nsan Yaynlar, 1990) iinde, c. 1, s. 237; Zhd Crullah, elMutezile (Beyrut: Messesetl-Arabiyyetid-Dira, 1990), s. 115.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

45

mer Mahir ALPER

olduu varlklar ve onlarn nasl yaratlm olduunu mhede edeceklerini, bunun da onlar sorumlulua gtren akl bir kant olacan belirtmektedir8. Ayn ekilde Mtrdiyye mezhebinin kurucusu kabul edilen Eb Mansr el-Mtrd (. 333/944) de, gerekliin bilgisini edinme ve vahiyle iliki noktasnda akla zorunlu bir rol vermitir. Kitbt-Tevhd adl eserinde, kr krne bakasna uymann ve bir dine balanmann (taklit) mazur grlebilecek bir davran olmadn kaydeden Mtrd, inancn kaynan oluturan ya da bir inanca davet eden kiinin, iddiasnn doruluunu kantlayan ve akla hitap eden kar durulmaz bir delile sahip bulunmas gerektiini belirtmektedir. O, sadece nesne ve olaylarn gerekliklerinin (hakikul-ey) bilinmesinde deil, dinin renilmesinde de akl zorunlu bir vasta kabul etmekte ve akl yrtmenin peygamberlik iddiasnda bulunanlarn bu iddialarnda doru olup olmadklarn tayinde de esasl bir ilev grdn ifade etmektedir. Bu bir bakma gerek din ile btl din arasndaki ayrmn akla dayandrlmas anlamna gelmektedir. Nitekim Allah, kendi katndan olduu hrikulde delillerle sabit olmu eyleri bu akl yrtme yntemine bal olarak delillendirmitir<unu da belirtmeliyiz ki Allah eitli yetleriyle istidlli emretmitir. Pek ok yet istidlle tevik etmi, duyulur lem aracl ile duyulmayan anlamay gerekli klm, dnmeyi ve akl yrtmeyi emretmi ve bu yntemin kiileri geree vkf kldn, onlara isabetli yolu gsterdiini haber vermitir. Zaten akl yrtmeyi inkr eden kimsenin elinde onu reddetmek iin akl yrtmekten baka bir kant yoktur. Bu da istidllin gerekliliinin bir delilidir. Ayrca nesne ve olaylarn mer oluu veya olmay, kt fiillerle iyi fiiller, btn bunlar hakknda duyularn alglay ve haberlerin geliinden sonra bile ayet alg ve haber her ynyle irdelenecekse- elde edilebilecek niha bilgi sadece akl erevesindedir. O halde evrendeki hikmetin ve dzenin kavranmas, onun yaratcsnn bilinmesi ve

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

46

Hris el-Muhsib, erefl-akl ve mhiyyethu, th. Mustafa Abdulkdir At (Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye, 1986), s. 17-22, 43; a.mlf., el-Akl ve fehmlKurn, th. Hseyin Kuvvetl (Beyrut: Drl-Kendme, 1982), s. 264, 266.

slm, Akl ve Hakikat

iyi ve gzel olanlar bilerek bunlara uygun davranlar gelitirilmesi ancak akl yrtmeye ve dnmeye bal olarak sz konusu olabilir. Dahas imanla mkellef olmak ancak akln mevcudiyetiyle gereklilik kazanr, bunun yannda iman oluturan hususlarn mhiyetinin bilinmesi de yine akln tefekkr ve istidlli ile imkn dhiline girer; bu ise zihnin bir fonksiyonundan ibarettir; iman da ayn statye dhildir. Bu bakmdan bilgi, imana gtren temel bir sebeptir9. Anlalaca zere akl temel bir bilgi kayna gren, akletmeyi ve dnmeyi vcip ve zorunlu addeden Mtrd, evrendeki varlklarn gerekliini idrak etmek, Tanrnn varln bilmek, dinin hak olup olmadn belirlemek, nasslarn doruluunu ve anlamn kavramak iin akln kanlmaz bir deer olduunu dnmektedir. Hatta Pezdevnin (. 493/1099) doru bir biimde tespit ettii gibi Mtrd asndan akl, vahiy olmadan da bir takm hususlar vcip klar ki, bu erevede Allaha iman etmek ve Ona kretmek naklen deil aklen vcip olmaktadr 10. Her ne kadar Ehl-i Snnet kelmnn dier ana kanadn tekil eden Eariyye kelmclar ayrntlarda Mtrdiyye kelmclarndan farkl baz grler benimsemilerse de, her iki ekol, naklin ya da vahy bilginin akl kaideleriyle teyit edilmesi gerektii hususunda birlemilerdir. Ayrca bu iki akm, dnme yoluyla retilen bilgilerin kesin olduunu savunmulardr. Eariyye mezhebinin kurucusu Ebl-Hasan el-Ear (. 324/935-36), din bilgilerin kaynan ve din sorumluluu nakle bal grm olsa da, Allahn varlna ancak akl yrtme yntemiyle ulalabileceini savunmutur. Zira Onun varlna ilikin bilgiler, insanda doutan mevcut olan zaruri bilgiler trnden deildir. Aksi halde varl hakknda pheler ileri srlmez ve sonu itibariyle herkes zorunlu olarak Ona iman ederdi. u halde eya zerinde dnme
9

10

Eb Mansr el-Mtrd, Kitbt-Tevhd, ev. Bekir Topalolu (Ankara: Trkiye Diyanet Vakf, 2002), s. 3, 4, 9, 13, 14, 493, 495. Ayrca bk. Hanifi zcan, Mtrdde Bilgi Problemi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1993), s. 70-77, 125-128, 131-151. Muhammed Pezdev, Ehl-i Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck (stanbul: Kayhan Yaynlar, 1980), s. 299.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

47

mer Mahir ALPER

yoluyla Allahn varlnn bulunmas gerekir. Yine bir peygamberin Allahn elisi ve getirdii kitbn da hak olduunun bilinmesi, bunun doruluuna ilikin insann zaruri akl bilgiyi kazanmasyla mmkn olmaktadr. Ona gre hirete ilikin durumlar bilmenin tek yolu vahiy olmakla birlikte akl da bunlarn imkn dhilinde olduunu kabul eder. Ayrca akl, gzel ve irkini, iyiyi ve kty, doruyu ve yanl tanyabildii gibi bir takm ahlk ve hukuk ilkelerini de belirleyebilir11. Yine Earliin mteahhirn dnemini balatan ve kelm sisteminde kkl deiikliklere yol aan Eb Hmid el-Gazzl (. 505/1111), Mznl-amel adl eserinde, dnce hrriyetinin ve geree ulamada phenin nemini ortaya koyarak bir mezhebe ve gre kr krne ball ve taklidi iddetle eletirir; dahas gerei dnce yoluyla bulmaya arr 12. O, filozoflarn bir takm grlerini eletirmise de, felsef disiplinlerin pek ouna din bir meruiyet kazandrm, hatta belirli felsef disiplinlerin renilmesinin din adan vcip olduunu ortaya

11

12

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

48

Yusuf evki Yavuz, Akl: Kelm, s. 245; a.mlf., Eariyye, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 11, s. 448-454; rfan Abdlhamid, Ear, Ebl-Hasan, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 11, s. 445-446. Kelm limleri imanda akla o kadar temel bir yer vermilerdir ki, dnmeyi ve akl yrtmeyi terk ederek taklid (bakasnn otoritesine dayal) bir imana sahip kiinin, imannn shhati meselesini de nemli bir tartma konusu yapmlardr. Hatta taklid iman ret dncesi sradan insanlarn kfre nispet edilmesine kadar ilerletilmitir ki, bu anlay kfrl-mme (vmn kfr) tezi olarak mehur olmutur. Genelde btn kelmclar imanda akl yrtmenin esasl bir yeri olduunda birlemelerine ramen, bunu terk eden mukallidin iman hakknda farkl hkmler vermilerdir. Mutezile bilginlerinin bir ksm taklid imana sahip olanlar byk gnah ileyen fsk kimseler konumuna yerletirmi; bir ksm da byle kimselerin kfir olduunu ileri srmtr. Ehl-i Snnet kelmclarndan Earler de mukallidin imann geersiz saymlardr. Yine bazlar da byle kimselerin kfir olmasa da si olduunu ileri srmtr. man etme yolunun istidll olduu, bilginin tasdike gtren sebep olduunu belirten, imann temeline akl bilgiyi yerletiren Mtrid ise, imann taklide dayal oluturan kimsenin mazur grlemeyeceini ifade etmi ve mukallidin imannn geersiz olduu dncesine ynelmitir. Nesef (. 508/1115) gibi Mtrid bilginlerinden bir ksm ise, mukallidin, akl yrtmeyi ve kant getirmeyi terki sebebiyle si olduunu kaydetmektedir. Hlya Alper, Bir Kelm Problemi Olarak mann Psikolojik Yaps (stanbul: Rabet Yaynlar, 2002), s. 186-188. Gazzl, Mznl-amel (Kahire: Matbaat Krdistan el-lmiyye, 1328), s. 215216.

slm, Akl ve Hakikat

koymutur13. Bylece ilk defa Gazzl, Aristo (. M.. 322) mantn slm ilimlere uygulama yolunu am; dinle asla elimeyeceini ileri srd mant, btn ilimlere bir giri olarak ortaya koyup bu ilmi elde edip kavrayamayann dier konulardaki bilgilerine asla gvenilemeyeceini savunmutur 14. Pek ok eserinde akln deerine ve nemine vurgu yapan Gazzlye gre vahiy bir bina, akl ise, bu binann temelidir. Bina olmad mddete temel, bir anlam ifade etmeyecei gibi, temel olmadan da binann ayakta kalmas mmkn deildir. Onun bir baka benzetmesiyle ifade etmek gerekirse, akl gz, vahiy ise k mesabesindedir. Ik olmadan gz, fonksiyonunu gremeyecei gibi, gz olmadan da n bir anlam olmayacaktr. O halde akl ile vahiy gerek anlamda birbirine muhtatr ve biri dierine tercih edilemez. Gerek akln gerekse vahyin asl olduunu belirten Gazzl, akl adna vahye kar kmaya itiraz ettii gibi, vahiy adna akl reddetmeyi de iddetle eletirmektedir. Ona gre akl inkar eden kii, dini de inkar etmi olur. nk din bilginin doruluu ancak aklla bilinebilir. Akl delil tasdik edilmezse, gerek peygamber (neb) ile sahte peygamber (mtenebbi), doru szl ile yalanc arasndaki fark anlamann imkn kalmaz. Dinin doruluu aklla sabit olduuna gre, dine dayanarak akl inkr etmek asla sz konusu olamaz15. Tarih sre ierisinde, net bir biimde metodolojik adan akl, dinde asl kabul eden Ear dnce 16, Gazzl ile balayan mteahhirn devrinde, felsef ilimlere kaplarn aarak varlk, doa, bilgi ve deer zerine orijinal bir felsefe gelitirdi17. Bu dne-

13

14 15

16

17

Konuyla ilgili mstakil bir inceleme iin bk. mer Mahir Alper, Gazzlnin Felsef Gelenee Bak: O Gerekten Bir Felsefe Kart myd?, stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (stanbul 2002), sy. 4, s. 87-107. Gazzl, el-Mustasfa min ilmil-usl (Bulak 1324), c. 1, s. 10. Gazzl, Mericul-kuds f medrici marifetin-nefs (Beyrut: Drl-Ktbillmiyye, 1988), s. 73-74; a.mlf., Kannt-tevl, ev. Bilal Aybakan, slm Aratrmalar (Ankara 2000), c. 13, sy. 3-4, s. 523. Ramazan Altnta, Kelm Epistemolojide Akln Deeri, Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (Sivas 2001), c. 5, sy. 2, s. 121. Kelm ilminin konusunun tarihsel sre ierisinde akl-felsef bir sisteme doru geirdii evreleri ve zellikle Gazzl ile birlikte varlk olarak varlk incele-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

49

mer Mahir ALPER

min nl isimlerinden Muhammed b. Abdlkerm e-ehristn (. 548/1153), Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm adl eserinde Gazzlnin balatt felsefe-kelm ilikilerini glendirip kelm meselelere felsef aklamalar getirdi; Tanrnn varl bata olmak zere pek ok alanda felsef deliller kulland. Daha sonra, salam tefekkr ve zengin felsef kltryle VI-VII. (XII-XIII.) yzyln byk ahsiyetlerinden biri olan Fahreddin er-Rz (. 606/1209) el-Melim, el-Muhassal ve el-Metlibl-liye adl eserlerinde felsefeyle kelm birletirerek felsef kelm dnemini balatt. Bu sre daha sonra akl ve nakl ilimlerde derin vukf sahibi bulunan Seyfeddin elmid (. 631/1233), Kd Beyzv (. 685/1286), Adudddin el-c (. 756/1355) ve Sadeddin et-Teftzn (. 793/1390) gibi kimselerce srdrlerek modern dneme kadar uzand. Mtrd ve Ear kelmclar dnda kalan ve Zhir mezhebinin en byk temsilcisi olan bn Hazm (. 456/1064) da, slm dininin kesin kantlara bavurularak dorulanmas ve savunulmas gerektiini belirtmektedir. O, itikad konularn doru olarak anlalmasna zemin hazrlamak amacyla Aristonun manta dair eserlerinin aklamas mhiyetinde olan ve mantk ilminin nemini gstermek, mantk ve felsefe hakkndaki yanl deerlendirmeleri gidermek iin et-Takrb li-haddil-mantk ve el-Fasl gibi eserler kaleme almtr. Allahn varl, din hkmlerin kendi delillerinden karlmas, ilah kelmn anlalmas, hak ile btln ayrt edilmesi gibi konularda gerekli olduundan mantk ve felsefe bilgisini slm limleri iin vazgeilmez bir art olarak kabul eden bn Hazm, mantk sahasndaki grleriyle orijinal saylabilecek bir mantk denemesinde bulunmutur. Felsefe ve mant Gazzlden daha nce, slm ilimleri ierisine dhil eden bn Hazm, el-Fasl adl eserinde, felsefe yapmann amacn, hakikat ile erdemin mahiyetini rendikten sonra nefsi bu dorultuda slah edip dnya ve hiret mutluluuna erimek eklinde aklam ve bylece felsefe ile dinin ayn noktada birletiini sylemitir. Ona gre din limle-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

50

yen akla dayal tmel bir ilim haline geliini grmek iin bk. lyas elebi, Ortaya kndan Gnmze Kelm lminde Konu Problemi, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (stanbul 2005), sy. 28, s. 5-28.

slm, Akl ve Hakikat

riyle filozoflarn grlerini mukayese etmek bizi byle bir sonuca gtrr. Yine ona gre felsefe, kesin kanta (burhn) dayanr; din ise vahye dayanmakla birlikte btn iddialarn kesin akl delillerle kantlamaya alr ve getirdii delillerin tartlmasn ister. Bilgiyi duyu verilerine, apak akl ilkelere veya bunlara dayanan kesin kantlara bal olarak bir eye olduu gibi inanmaktr eklinde tanmlayan bn Hazm, bir varlk ve olay hakknda beslenen inancn, ancak sz edilen kantlara dayanmas durumunda doru bilgi olabileceini ortaya koyar. Ona gre kanttan yoksun bir inan ise, bilgi saylamaz. Bundan dolay her bilgi, ayn zamanda bir inan iken, her inan bir bilgi deildir. nsann varlk ve olaylar tanyp tahlil etmesinin yan sra din bilgilerin doru olup olmadn bilmesi de akl bilgilerle mmkn olur18. slm dncesindeki entelektel gelenein ayrlmaz bir paras olan felsife, yani slm filozoflar da esasta akl ile vahiy, felsefe/bilim ile din arasnda bir uzlama olduu temel tezinden hareket etmi; farkl kltr ve dnsel/bilimsel geleneklerden istifade ile rasyonel bir zemin zerinde felsef sistemlerini ina etmilerdir. Daha nce snm bulunan Yunan felsef geleneinin slm dnyasnda yeniden hayat bulmasn salayan ve ilk slm filozofu kabul edilen Kind (. 260/873), vahiy yoluyla peygamberlerin getirdikleriyle akl yoluyla oluturulan felsef bilgilerin ortak konu ve gyeye sahip olduklarn, bunlarn her ikisinin (din ve felsefe) de hakikati ifade ettiini ileri srerek yle demektedir: O halde, geree sahip olanlar katnda ok deerli olan bu ganmete (felsefeye) biz de sahip olmalyz ve onu elde etmek iin olanca gcmzle almalyz. Dahas Kind, din adna felsefeye kar kanlar iddetli bir ekilde eletirmektedir: Gerekte varln hakikatinin bilgisini (felsefe) edinenlere kar kan ve onu kfr sayann dinle bir ilikisinin kalmamas gerekir. Akln, vahy bilginin gerekliini yakinen bilebileceini kaydeden Kind, hak bir peygamberin Allahtan getirdiklerinin hepsinin akln verilerinde (el18

Bk. Yusuf evki Yavuz, bn Hazm: tikad Grleri, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 20, s. 52-53. Ayrca bk. George F. Hourani, Reason and Tradition in Islamic Ethics (Cambridge: Cambridge University Press, 1985), 168 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

51

mer Mahir ALPER

mekyisl-akliyye) mevcut olduunu belirtmekte; insanlar arasnda ancak akldan yoksun olan ve cehletle yorulan kimselerin bu gerei inkar edebileceini sylemektedir19. Bilinen her eyin ya akl ya da duyu bilgisiyle olutuunu ve insan sanatlarnn deer ve mertebe bakmndan en stn*nn+ felsefe olduunu 20 dnen Kind, dinleri ve inanlar ne olursa olsun, akllarn kullanmak suretiyle bilgi reten ve bu bilgilerini insanla sunan gemi filozoflara insanlarn kran borcu bulunduunu kaydetmektedir. O, olduka arpc ve rnek tekil edecek bir biimde lk Felsefe zerine adl eserinde aynen yle yazmaktadr: Hak bilirliin gerei olarak bize den, hakiki ve ciddi konularda kendilerinden byk lde yararlandklarmz yle dursun, basit ve kk lde yararlandklarmz dahi karalamamaktr. Her ne kadar baz gerekleri grememilerse de bize intikal eden dnce rnleriyle onlar, bizim atamz ve ortamz saylrlar. O rnler bize, onlarn hakikatine eremedikleri bir ok bilgiye ulamak iin bir yol ve ara olmutur. zellikle u husus bizce ve dilimizi konumayan bizden nceki sekin filozoflarca ok iyi bilinmektedir ki, ne bir kii ne de bir topluluk kendi abasyla gerei tam olarak yakalayabilmitir. abalar sonucu bunlar ya gerek adna bir ey elde edememiler, ya da gerekle kyaslannca ok az ey elde edebilmilerdir. Fakat her birinin gerek adna elde ettii o azck bilgiler bir araya toplannca byk bir deer oluturmutur. O halde bize gerei byk lde getirenler bir yana, onu azck olarak ulatranlara da kr borcumuz byk olmal. nk onlar, kendi dnce rnlerine bizleri ortak ettiler ve sunduklar mantk nermelerle gizli gereklere ulamann yollarn kolaylatrdlar. Onlar (bizden ncekiler) olmasayd, bu kadar youn almamza ramen, doru nermelerden hareketle sonucu karp bilinmeyene ulamamz mmkn olmazd. te bu birikim, gemi yzyllardan beri zamanmza kadar sregelen youn ve yorucu almalarn bir sonucudur. Bir kimsenin mr ne kadar uzun, almas ne kadar ciddi ve youn, fikri de ne kadar ince olursa olsun, za19

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

52

20

Kind, Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya (stanbul: z Yaynclk, 1994), s. 5, 113-114. Kind, Felsef Risleler, s. 1, 143.

slm, Akl ve Hakikat

man olarak kendisini kat kat aan bu birikimi hayat boyunca elde etmesi mmkn deildir21. Kindden sonra onun talebelerinden Eb Zeyd el-Belhnin (. 322/933), felsefe ile dinin ayn yolda beraberce yrdklerini ve her ikisinin birbirine benzediini iddia ederek dini, anneye; felsefeyi ise, stanneye benzettii kaydedilmektedir22. Belhnin talebesi Ebul-Hasan el-mir (. 381/991) de benzer bir izgiyi srdrm23, Kind gibi o da, dine ve din ilimlere aykr olduu varsaymyla felsef ilimlere hcum eden kimselere kar felsefeyi savunmutur24. Akln gerekli grd ve kesin kantla desteklenen eyle gerek dinin vcip kld ey arasnda asla bir uzlamazlk ve aykrlk olamayacan ortaya koyan mir25, her iki tr bilginin (felsef ve din), vastalar farkl olmakla birlikte kaynaklarnn ayn olduunu belirtmektedir. Bylece o, felsefe yapmann ve dolaysyla felsefeye sahip kmann dinen gerekliliine kil olmakta, sz dinleyip de en gzeline uyan kullarm mjdele! (ezZmer 39/17-18) yetini de buna delil getirmektedir26. Ortaa slm felsefesine ynn veren ve kazand hakl hretten dolay Aristotelesten sonra muallim-i sn (ikinci retmen) unvann alan byk sistem filozofu Frbde (. 339/950) de akl-vahiy, felsefe-din ilikisi meselesi temelde bir uzlatrma olarak kendisini gstermekte ve o, bu uzlatrma zemini zerinde yeni bir felsef inay gerekletirmektedir. Frb, Tahsls-sade adl eserinde, ortaya konulu tarzlar farkl olmalarna ramen felsefe ile dinin konu ve gyelerinin ayn olduunu ak bir biimde dile getirmekte ve akl aba ile elde edilen felsefe ile vahye da-

21 22

23

24

25 26

Kind, Felsef Risleler, s. 3. Eb Hayyan et-Tevhd, Kitbul-mt vel-munese, th. Ahmed Emin ve Ahmed ez-Zeyn (Beyrut: el-Mektebetl-Asriyye, 1953), c. 2, s. 15. Kind, Belh ve mir izgisindeki baz parelellikler ile mirnin konuyla ilgili grleri hakknda ayrntl bir inceleme iin iin bk. Kasm Turhan, Din-Felsefe Uzlatrcs Bir Dnr mir ve Felsefesi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1992), s. 38-45, 238-266. Ebul-Hasan el-mir, Kitbul-lm bi menkbil-slm, th. Ahmed Abdulhamid Gurb (Riyad: Drl-sle, 1988), s. 82. mir, Kitbul-lm, s. 83. Kasm Turhan, mir ve Felsefesi, s. 264, 266.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

53

mer Mahir ALPER

yal dinin her ikisinin de varlklarn en uzak ilkelerini verdiini ifade etmektedir. nk ona gre felsefe ile din, en temelde varlklarn lk lkesini ve lk Sebepini vermektedir ki, bu Tanrdr. Yine ona gre felsefe ile dinin her ikisi de insana, yaratlm olduu en yce gyeyi, yani gerek mutluluu kazandrmaya almaktadr 27. nsann, akl sebebiyle insan niteliini kazandn ve ondaki en deerli eyin de bu akl olduunu belirten Frb akl, teorik ve pratik bilgilerin kavranabildii bir g ve meleke olarak grmekte28; doru bir ekilde kullanlan akln hakikate, doruya ve bylece gerek mutlulua gtreceinden kuku duymamaktadr. O, Kitbl-Hurf adl eserinde de ortaya koyduu zere, akla dayal gerek felsefe ile gerek dini asla birbirine muhalif grmemektedir. Zira her ikisi de ayn hakikati ifade etmektedir. Bu iki alan arasnda eliki olduu fikri, dinin doru bir biimde anlalmamasndan, ksacas bilgisizlik ve kavray eksikliinden kaynaklanmaktadr. Ayrca Frbye gre bir dinin doru olup olmadnn belirlenmesi de akla, akl kanta ve dolaysyla akln rettii bilgiye bal olarak gereklemektedir29. Akl kantn dorulamad bir din, gerek bir din olamaz. Buna gre, dnen ve akleden bir kimse iin bir dinin kr krne kabul, olumlu bir ekilde karlanamaz. slm dnyasnda felsef gelenein zirve noktas kabul edilen ve Latin bn Snclnn domasna yol aacak kadar Batda byk etki yapan bn Sn (. 428/1037) da, kendisine entelektel anlamda ok ey borlu olduu Frb gibi akl ile vahiy, felsefe ile din arasnda bir atma deil, bir uzlama grmekte ve byk felsef sistemini bu zemin zerinde tesis etmektedir. nsan dnyadaki en deerli varlk olarak gren ve bunun akl sayesinde gerek-

27

28

29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

54

Frb, Tahsls-sade, el-Amll-felsefiyye iinde, th. Cafer l-i Ysin (Beyrut 1992), s. 185. Frb, et-Tenbh al seblis-sade, el-Amll-felsefiyye iinde, th. Cafer l-i Ysin (Beyrut 1992), s. 259; a.mlf., Kitbu ra-i ehlil-mednetil-fzla, nr. Albert Nasr Ndir (Beyrut: Drl-Marik, 1986), s. 87; Frb, Kitbl-Hurf, th. Muhsin Mehd (Beyrut: Drl-Marik, 1968), s. 155; a.mlf., Kitbl-Mille, th. Muhsin Mehd (Beyrut: Drl-Marik, 1968), s. 47.

slm, Akl ve Hakikat

letiini belirten bn Sn30, akln doru bir yntemle ortaya koyduu felsefeyi, Tanr bata olmak zere, varlklarn hakikatinin bilgisini veren, doru eylemleri ortaya koyan, bilgi ve erdemler kazandrmak suretiyle insan yetkinletirip gerek mutluluk demek olan te dnya mutluluunu salayan dnsel bir faaliyet ve bilgi sistemi olarak tanmlamaktadr31. bn Snya gre felsefenin fizik, matematik ve metafizii kapsayan teorik blmnn ilkeleri, bir uyar ve hatrlatma eklinde ilh din nderlerinden gelmektedir. Bununla birlikte kant ve delil getirme suretiyle bu ilkelerin yetkin bir biimde elde edilmesi akl gcyle salanr. Yine bn Snya gre Tanrnn kesin bir biimde bilinmesi gibi, gerek peygamberin sahte peygamberlerden ayrt edilip bilinmesi de salam llere dayal felsef kantlarla salanmaktadr 32. Bylece ona gre gereklik hakkndaki doru ve kesin bilgi yannda sahih bir dinin tannp bilinmesi iin de akl ve felsefe son derece lzumlu olup yetkinliin ve mutluluun kazanlmas da buna baldr. bn Snya gre fizikten metafizie, ahlktan siysete kadar felsef ilimlerin hi birinde dinin muhlefet edecei bir husus bulunmamaktadr. Eer bir takm insanlar felsefeyle urap ya da felsefeye arp da dinin yolundan kyorlarsa, kesinlikle bu durum akl bilgi ya da felsefeyle ilgili deildir. Doru kullanlm bir akln ve doru bir felsefenin insanlar sapknla gtrmesi dnlemez. Byle bir sapknlk olsa olsa onlarn ciz ve kusurlu olularndan kaynaklanmaktadr33. O halde din adna felsefeye kar kmann anlamszl bir yana hakikati merkeze alan din ballarnn bir hakikat olarak felsefeye sahip kmalar gerekmektedir 34.
30

31

32 33 34

bn Sn, ed-Du vez-ziyre, et-Tefsrl-kurn vel-lugats-sfiyye f felsefeti bn Sn iinde, th. Hasan s (Beyrut: el-Messesetl-Cmiiyye lid-Dirst venNer vet-Tevz, 1983), s. 285. bn Sn, F Aksmil-ulmil-akliyye, Tisu resil iinde, th. Hasan s (Dmak: Dr Kbis, 1986), s. 83; a.mlf., bn Sn, Manta Giri (e-if el-Mantk: elMedhal), ev. mer Trker (stanbul: Litera Yaynclk, 2006), s. 5; a.mlf., Uynl-hikme, Tisu resil iinde, th. Hasan s, (Dmak: Dr Kbis, 1986), s. 11. bn Sn, Uynl-hikme, s. 12; a.mlf., F Aksmil-ulmil-akliyye, 86. bn Sn, F Aksmil-ulmil-akliyye, s. 94. Kind, Frb ve bn Snnn akl-vahiy, felsefe-din ilikisi konusundaki doktrinlerinin kapsaml bir incelemesi ve analizi iin bk. mer Mahir Alper, slm

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

55

mer Mahir ALPER

slm felsefe gelenei ierisinde akla, akl bilgiye ve felsefeye ilikin bu tr bir yaklam sadece slm dnyasnn dousuna zg deildir. slm dnyasnn batsnda da pek ok filozof benzer bir yaklam ierisindedir. Nitekim Endlsl filozof ve hekim bn Tufeyl (. 581/1185), Hay b. Yakzn35 adl hikye tarznda yazlm felsef eserinde bu yaklamn ak bir biimde ortaya koymaktadr. Sosyokltrel artlandrmalardan uzak bir insann, tek bana, bir adada tecrbe ettii felsef geliimi anlatan eser, yalnz bir insann ftr yahut tabii aklyla ulat entelektel baary ele almaktadr. Eserde tabiatla ilgili gereklikten balayp tabiat tesi gereklie uzanan ve nihayetinde saf aklyla bu gerekliin en st mertebesinde bulunan Tanrnn varlna ve birliine ulaan bir insan tipinin sergilenmektedir. Burada ftr akl ile ulalan hakikatlerin gerek bir dinin getirmi olduu hakikatlerle asla atmayaca tezi farkl bir anlatmla ortaya konulmaktadr. Filozof ve hekimlii yannda byk bir fakih olan Endlsl bn Rd (. 595/1198) de, akl-vahiy, din-felsefe ilikisi zerine kaleme ald Fasll-makl adl eserinde akletmenin gereklilii konusunda Kurndan deliller getirmekte ve buradan yola karak felsefenin lzumunu olduka zgn bir tarzda ortaya koymaktadr. Ona gre Kurn, apak bir biimde varolanlar akl ile deerlendirmeye ve bu yolla onlarn bilgisini aratrmaya armaktadr ki, bu, felsefenin ve felsef ilimlerin elde edilmesinin dinen vacip olduunu gstermektedir. Zira felsefenin yapt da varolanlar incelemek ve onlar Yaratcya delleti bakmndan deerlendirmekten ibarettir. Bu balamda hem bizzat felsefe ve bilim retmek hem de daha nce ortaya konulan birikimlerden yararlanmak gerekmektedir. nk dini ve inanc ne olursa olsun, hakikati ortaya koymu birileri varsa, bunlar, kimin rettiine bakmakszn, hakikat adna elde etmek bir ykmllktr. Tam da bu noktada o, dncesini u szleriyle devam ettirmektedir: Bu byle olunca; bizden nce gemi olan mmetlerden birinde kesin kant

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

56

35

Felsefesinde Akl-Vahiy/Felsefe-Din likisi Kind, Frb, bn Sn rnei (stanbul: Ay Kitaplar, 2000). bn Tufeyl, Hay b. Yakzn, nr. Albert Nasr Nadir (Beyrut: Drl-Marik, 1993).

slm, Akl ve Hakikat

(burhn) artlarnn gerektirdii tarzda varolanlarla ilgili bir inceleme ve deerlendirmeye rastlarsak, bu konuda onlarn syledikleri ve kitaplarnda kaydettikleri eye bakp deerlendirmemiz zerimize vaciptir. Bunlardan hakikate uygun olan bulunursa, onu kabul eder, bununla sevinir ve kendilerine bunun iin teekkr ederiz. Hakikate uygun olmayana gelince, ona da dikkatleri eker, bakalarn ondan sakndrr ve kendilerini bu yzden mazur sayarz. Bu aklamalardan belli oluyor ki, eskilerin kitaplarna bakp deerlendirmek erat bakmndan vaciptir. nk onlarn, kitaplarndaki maksatlar ve amalar, eratin tevik ettii maksat ve amacn aynsdr36. Felsefe ile dinin birbirinin arkada ve ayn kaynaktan beslenen iki st karde olduunu kaydeden 37 bn Rde gre vahye dayal din bir hakikat olduuna ve aklla elde edilen felsefe de kesin kanta dayal doru yntem (burhn) takip edildiinde hakikati ortaya koyduuna gre bu ikisi arasnda her hangi bir atmann ve ztlamann olmas da mmkn deildir. Bu bakmdan bir takm filozoflarn grleri eletirilebilirse de mutlak anlamda din adna felsefeye kar kmak sz konusu olamaz. Zira bu erat hak olduuna ve hakk bilmeye sevk eden dnmeye (nazar) ve deerlendirmeye davet ettiine gre, biz Mslmanlar topluluu kesin olarak biliriz ki, burhn nazar, eratn getirmi olduuna aykr neticelere gtremez. nk hakikat, hakkate ters dmez; aksine hakkat hakkate uygun olur ve onun lehine tanklkta bulunur38. Hi kukusuz slm dnce geleneinde39, gereklii kavrama noktasnda vahiy yannda akla verilen bu fevkalade deeri ve
36 37 38

39

bn Rd, Fasll-makl, s. 64-72. bn Rd, Fasll-makl, s. 115. bn Rd, Fasll-makl, s. 75. Ayrca bk. Hseyin Sarolu, bn Rd Felsefesi (stanbul: z Yaynclk, 2003), s. 203-220. Bu yazmzda makul snr amamak iin- konunun tasavvuf ve usl-i fkh balamnda ele alnmas mmkn olamad. Burada bu iki alandaki yaklamlara k tutmas bakmndan sadece Msrl nl dnr ve slm dncesi tarihisi Hasan Hanefnin u tespitlerini vermekle yetiniyoruz: Tasavvufun ilk yllarnda, hakikat uruna eriata, lednn ilim uruna akl ilimlere kar kan sflerde bile durum zamanla deimi, tasavvuf ilh bir felsefeye bilahare akl

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

57

mer Mahir ALPER

nemi gsteren rnekler yukarda anlan dnrlerle snrl deildir. Burada ad geenlerin dnda da pek ok dnr, hem Tanr, lem ve insann kavranmasnda ve bilinmesinde hem de vahyin ve vahy bilginin gereklii konusunda akla temel bir rol yklemi ve onu, inancn ve her trden bilginin temellendirilmesinde ve kantlanmasnda birinci dereceden kaynak olarak grmtr. Bu adan, yukarda verilen rneklerden de anlalaca zere, insanlk tarihi ierisinde slm medeniyeti, epistemolojisinin merkezine akl yerletiren, vahiy ve peygamberlik dhil varlklarn ve varolanlarn gerekliinin bilinmesinde akl ve akl yrtmeyi temele alan esiz bir medeniyettir. Bu demek deildir ki, slm dnce gelenei, vahy bilgiyi kmsemekte ya da ona tl bir rol vermektedir. Aksine teorik ve pratik alanlara ilikin hakikatin kavranmasnda ve bilinmesinde vahiy de nemli bir bilgi kaynadr. Fakat akl, slm dnce gelenei ierisinde genel olarak zorunlu ve evrensel bir bilgi kayna olarak grldnden vahy bilgi, ancak akln temellendirmesi sonucunda bir deer kazanmaktadr. O halde, genel olarak slmda vahy bilgiye iman dogmatik bir yap arz etmeyip ancak akl ve akl bilgiyle temellendirilip kantlandktan sonra bir veri ve bilgi hline dnmektedir. Zaten yukarda konuyla ilgili verilen rnekler zerinde dikkatlice dnldnde bu yargnn hi de abartl olmad grlecektir. Nitekim bir Ear kelmcs olan Abdlkahir el-Badd (. 429/1037), Kitbu Uslid-dn adl eserinde, din ilimlerin de nazar

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

58

ve kalp ilimlerinin birletirilmesine dnmtr. Bunu Shreverdnin Hikmetl-irk adl eserinde gzlemlemek mmkndr. Usl-i fkh limlerine gelince, bunlar yalnz nakli akl zerine bina etmeyi deil daha da ileri giderek onu akl ve tecrbe zerine bina etmeyi baarmlardr. Nitekim bunu er hkmleri yakin delillerden istinbat etmede izlenen metotlarda ve er delillerin drdncs olan kyasn illetleriyle ve bunlarn durumlaryla ilgili aratrma yntemlerinde grmekteyiz. Hasan Hanef, slm limlere Giri, ev. Muharrem Tan (stanbul: nsan Yaynlar, 1994), s. 112. Ayrca tasavvufta akln ve dnmenin dlanmadna ve fakat maksada giden yolda bunlara belirli bir rol verildiine ilikin olarak bk. Kutluer, lim ve Hikmetin Aydnlnda, s. 63-65. Yine bnlArab (. 638/1240) ve Sadreddin Konev (. 672/1274) gibi tasavvuf dncesinin zirve kiilerinin akla belirli bir bilgi deeri verdiine ve eyann, zellikle de Tanrnn varlnn akl tarafndan bilinebileceine dair grleri iin bk. Ekrem Demirli, Sadreddin Konevde Bilgi ve Varlk (stanbul: z Yaynclk, 2005), s. 57-60, 101-126.

slm, Akl ve Hakikat

ve akl ilimler ierisinde yer aldn aka belirtmekte; bunun nedeni olarak da dinin gerekliinin son tahlilde akl ve akl yrtme yoluyla bilinmesini gstermektedir40. Mademki, dinin doru olup olmadna karar verecek olan akldr; o halde din ilimler de akl ilimler kategorisi ierisinde yer almak durumundadr. Yine Tanrnn bilinmesinin ancak akl yrtme yoluyla mmkn olacan ve bylece dnmenin farz olduunu ortaya koyan Fahreddin er-Rz de, srf nakl delile gelince, bunun ilim ifade etmesi muhldir *imkansz+ demektedir. Zira ona gre bir kiiden gelen bir haber, bu haber, peygamberliini iddia etmi birinden de gelmi olsa, aklla doruluu bilinmedike bir bilgi oluturmamaktadr. Bu bakmdan akl, bir bilgi kayna olup akl ve naklin birlikteliinden oluan delil de bir bilgi ortaya koyabilir41. Fakat srf nakil, kendinde bir bilgi deeri ifade etmez. Onun bir bilgi deeri tamas ancak aklla temellendirildikten ve doruluu kantlandktan sonra sz konusudur. slm dnce geleneindeki akl yceltici ve zgrletirici bu hkim tavrn gelimesi elbette ki tesadf deildir. Bu yaznn banda da ortaya konulduu gibi, byle bir tavr bizzat Kurnn gelitirip yerletirmek istedii bir yaklam biimidir. Bu nedenle Ortaalarda byle bir tavr sadece slm medeniyetine zg olarak kalmtr. Bu durum, farkl dnce gelenekleriyle karlatrldnda daha bariz bir biimde ortaya kmaktadr. Nitekim Hristiyan dncesinin balangcndan itibaren uzun bir dnem iman karsnda akl, din karsnda felsefe hep ikincil ve nemsiz bir alan olarak grlm; akl ve felsefe, imana ve teolojiye hizmet ettii lde bir deer kazanmtr. Hatta akln ve felsefenin gereksizlii ve anlamszl ska vurgulanarak samalkn deeri yceltilebilmitir. Michael Peterson, Faith and Reason: How Are They Related? adl makalesinde, Batda iman ve akl arasndaki ilikinin
40

41

Abdlkahir el-Badd, Kitbu Uslid-dn (stanbul: Matbaatt-Devle, 1928), s. 14-15. Fahreddin er-Rz, Kelma Giri (el-Muhassal), ev. Hseyin Atay (Ankara: T.C. Kltr Bakanl Yaynlar, 2002), s. 30-31, 37.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

59

mer Mahir ALPER

nadiren sakin ve bar iinde olduunu kaydetmekte; bu iki alan arasndaki ilikinin daha ziyade, her defasnda atma ve anlamazlk halinde bulunduunu yazmaktadr. Hristiyan Bat dncesi balamnda dnldnde, yerinde bir tespitle o, yle demektedir: Aslnda, ounluunu ciddi din dnrlerin oluturduu azmsanamayacak miktarda kii, iman ve akln katiyen birbiriyle uyuur olmadklarn ilikilerinin, karlkl ret ve dmanlk ilikisi olduunu ve olmas gerektiini bildiren eyler sylemilerdir42. Hristiyan dncesindeki bu tavr ve bu tavrn gerisinde yatan mant nl Fransz Ortaa felsefe tarihisi ve dnr Etienne Gilson (1884-1978), olduka zl bir biimde ortaya koymaktadr43: Mademki Tanr bizimle konumutur, o halde artk bizim dnmemize gerek yoktur. Her birimiz iin nemli olan ey, kendi kurtuluunu elde etmesidir. Bunu elde etmek iin de bilmemiz gereken her ey orada, yani Kutsal Kitapta yazldr. O halde bize den lh knunu okumak, hu ile zerinde dnmek ve gereklerini yerine getirmektir. Artk baka hibir eye, hatta felsefeye bile ihtiya sz konusu deildir. Dahas, zellikle felsefeye ihtiya yoktur. Gerekte sonsuza kadar, felsef bilgi olmakszn iyi bir yaam srlebilir; hatta bu, felsef bilginin bulunduu durumdan daha da iyidir. Gerek Hristiyanlarn bu meselelerde filozoflarn sylediklerine azck bir dikkat kesilmelerine bile herhangi bir sebep yoktur. Aziz Paulun (. 62/68?) syledii gibi: Hakm olduklarn iddia ederken aklsz oldular (Pavlusun Romallara Mektubu, 1: 22). Ayn ekilde belirttii gibi: Mademki dnya Allahn hikmetinde kendi hikmetiyle Tanry bilmedi, Allah, inananlar viz aklszl ile kurtarmaya raz oldu... nk Allahn aklsz olan eyi, insanlardan daha hikmetlidir (Pavlusun Korintoslulara Birinci Mektubu, 1: 21, 25).

42

43

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

60

Michael Peterson, man ve Akl, Din ve Bilim. ada Bat ve slam Dncesinden Seme Felsefi Yazlar iinde, der. ve ev. Cafer Sadk Yaran (Samsun: Sidre Yaynlar, 1997), s. 12. Etienne Gilson, Reason and Revelation in the Middle Ages (New York: Charles Scribners sons, 1966), s. 6 vd.

slm, Akl ve Hakikat

Ksaca sylemek gerekirse, bu yaklama gre mademki kii sadece Tanrnn szne inanmaktadr, o halde o, tam anlamyla hayat neme sahip meseleleri en byk filozoflardan bile daha iyi bilmektedir. Bylece Hristiyanla inanm basit bir kiinin kendi felsefesine, ad vahiy olan tek doru felsefeye sahip olduu gayet hakl olarak ifade edilebilir. Hristiyan vahyinin kendi bana yeterli olduuna dair mutlak kanaatin srekli destekleyicileri olmutur. Hristiyan dnce tarihinin btn nemli dnemlerinde bu kanaatin temsilcileri bulunmutur. Fakat zaman zaman bu gr ok daha ileri boyutlarda dile getirilmitir. Nitekim II. yzyl kadar erken bir dnemde, Hristiyan yazar Tertullian (. 220), Hristiyanlkla felsefe arasndaki uzlamaz atmay aka gzler nne sermek iin gl bir formlasyon ortaya koymutur. Sapknlara Kar Reete zerine (On Prescription Against Heretics) adl eserinin yedinci blm, Tanrnn, aklszlk olarak adlandrd felsefeye kar iddetli bir saldrdan baka bir ey deildir. Ona gre Aziz Paul, Koloselilere yazd mektupta byle tehlikeli dncelere kar unlar syleyerek insanlar uyarmtr: Saknn! Mesihe gre deil, insanlarn ananesine... gre felsefe ve bo hile ile kimse sizi yama etmesin (Pavlusun Koloselilere Mektubu, 2: 8). Sonunda Tertullian, iddetli bir tepkiyle aklamasn srdrr: Atinallarn *Yunan Felsefesi+ Kuds *Hristiyan Kilisesi+ ile ne ilgisi vardr? Akademi ile kilise arasnda ne tr bir uyum olabilir? Sapknlarla Hristiyanlar arasnda nasl bir uzlamadan sz edilebilir? Bizim retimiz Sleymann tlerinden gelir (Resullerin leri, 3: 5). O bize, Rabbin aratrlmasnn yrein basitlii ierisinde olmas gerektiini retmitir (Hikmet, 1:1). Stoik, Platonik ve diyalektik renklerden olumu alacal bir Hristiyanlk icad etme teebbslerinden kesinlikle uzak durulmaldr. Bizler, Mesih say tandktan sonra heyecanl tartmalar yapmay, Kutsal Kitabn hakikatine erdikten sonra derin aratrmalarda bulunmay ve de sahip olduumuz bu inantan sonra baka bir inanca girmeyi kesinlikle istemiyoruz. Zira sahip olduumuz bu mkemmel inantan sonra kendimizi iman etmek zorunda hissedebileceimiz baka bir inan bulunmamaktadr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

61

mer Mahir ALPER

Btn bu anlayn sama olduu iin inanyorum (Credo quia absurdum est) cmlesinde zetleyen Tertullian, akl ve vahiy konusunda bahsi geen tipik tutumun mkemmel bir rnekliini oluturur. Onun grlerinde bu tutumun btn temel zellikleri yer almaktadr. Gilsonun kaydettiine gre, II. yzyldan Ortaan sonlarna, hatta daha ge bir dneme kadar yukarda aktarlan cmlelerden her birinin defalarca alntland grlmektedir. Bylece Tertullianclar olarak adlandrlabilecek bir gurubun ve akmn olduundan szedilebilir. Kiisel farkllklarna ramen bu insanlar kolayca tannabilecek bir grup altnda toplanmaktadrlar. Aziz Paulun grlerine ya da drt kez hep benzer noktalarda vurgu yaplp Tanr hakkndaki tabi bilgimiz ve bir tabi ahlak yasasnn mevcudiyeti ve balayc gc ile ilgili onun dier tm ifadelerinin darda braklmas; Tanr, insanolu ve gelecei hakknda Yunan filozoflar sanki hi doru bir ey sylememi gibi, Yunan felsefesinin geliigzel bir biimde mahkum edilmesi; diyalektie ba vurmadan diyalektik sanatn ykmak mmknm gibi, keskin bir nefret ve iddetli bir saldryla zellikle bu sanata kar durulmas; din dogmalarn karsnda yer alan sapknlklarn gerisinde teolojik bilgi zerine yaplan felsef speklasyonlarn olduunun varsaylmas ve nihayet, Tanrnn szne olan din inan ile vahye ait meselelerde tabi akln kullanlmas arasnda mutlak bir ztlk bulunduunun kaba bir biimde ifade edilmesi; ite birbiriyle aka irtibatl tm bu hususlar, Tertullianc grubun yelerinin belirlenmesinde, en azndan esnek bir birliktelik oluturmu bir grup hakknda serdedilen kanaatlerin alglanmasnda yardmc olmaktadr. Hristiyanln inan ve kanlarnn tmn bir bilimsel sistem durumuna getirip inancn kavramsal formu olan dogmasn kuran Hristiyan dnr Saint Augustinede (. 430) de akl ve iman ilikisi konusunda, iman nceleyen bir yaklam grlmektedir. Augustinein bu meseleyle ilgili dncesinin en temel zellii, inancn, anlamann bir art olmasdr ki, bu, kendisini anlamak iin inanyorum (fides quaerens intellectum) cmlesinde zetlemektedir. Onun tiraflar (Confession) adl eserinden anlal-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

62

slm, Akl ve Hakikat

maktadr ki, hakikate ulamann en gvenilir yolu akldan balayp akl bir kesinlie ulamak deildir. Aksine imandan ve vahiyden balayp akla gitmektir. Zira bilgi en temelde ncel bir inanc ve otoritenin kabuln gerektirmektedir. O, kendisinden nce Lactantiusun (. 330) yapt gibi imann rehberlii olmakszn ileyen akl ile imanla hidayete eren akl birbirinden kkl bir biimde ayrmaktadr. Kendi ahs tecrbesine tam anlamyla uyduu iin Augustine, srekli olarak ayann Latince tercmesinden okuduu u szn tekrar etmektedir: man olmakszn akl bir ie yaramaz (nisi credideritis non intelligetis). Saint Anselm (. 1109) bata olmak zere bu yaklamn da gnmze kadar pek ok savunucusu olmu ve Hristiyan dncesinde gl bir etki yaratmtr44. Pascal (. 1662), kalbin, akln bilmedii nedenleri vardr diye yazmaktayd ve baz insanlarn inanabilmek iin akletme yetilerini krletmee ynelik admlar atmak zorunda kalabileceklerini ima ediyordu45. Hristiyan dncesinde iman ve akl ilikisine dair en sistematik ve etkili yaklamlardan biri de Saint Thomasda (. 1274) karmza kmaktadr. Modern dnemlerde dahi takipileri bulunan Thomas, Augustine ile benzer yaklamlara sahip olsa da, insan aklna daha mspet bir rol verir. Akln Tanrya gtrebileceini ve kilisenin retilerinin akl olabileceini savunan Thomas, inanc tabi akln bir rn olarak grmese de onun bir akl durum
44

45

Terence Penelhum, Reason and Religious Faith (U.S.A: Westview Pres, 1995), s. 14-15; Gilson, Reason and Revelation, s. 16-21; a.mlf., Ortaa Felsefesinin Ruhu, ev. amil al (stanbul: Almkitap, 2003), s. 57, 58. Modern dnemlere gelindiinde inan ilkeleri konusundaki kat fideist (imanc) tutuma tipik rneklerden biri olarak Danimarkal dnr Sren Kierkegaard (1813-1885) gsterilebilir. O, dinin doruluunu, delil ve kant vastasyla nesnel ve yansz bir tutum iinde arayanlara hakaretler yadrr. Tanrnn varln ve bize olan sevgisini kantlayabilme durumunda, Tanrya imann imkansz olacan dnen Kiergegaard unu iddia eder: Risksiz iman yoktur. man tamamen bireyin iselliinin sonsuz merak ve nesnel kesinsizlik arasndaki elikidir. Tanry nesnel olarak kavrayabilirsem, inanmam, fakat bunu yapamadm iin, inanmalym<nesnel kesinsizlie sk skya tutunmaya kararl olmalym. Kierkegardn etkisinin bykl, onun Karl Barth (1886-1968) ve Rudolph Bultmann (1884-1976) gibi kiilerin neo-ortodoks teolojilerinin olduu kadar, ekzistansiyalizm olarak bilinen felsef hareketin de asl ilham kaynan oluturmas gereinde grlr. Michael Peterson, man ve Akl, s. 22-24.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

63

mer Mahir ALPER

olduunu ortaya koymaktadr. Bununla birlikte inan ilkeleri doal bilgide olduu tarzda bir akllie sahip deildir. Zira inan ilkeleri olarak kabul edilen bir takm hakikatler, srdr. Nitekim Tanrnn doasn anlamak, bizim akl gcmzn tesindedir. Akl, Tanrnn varln ortaya koyabilse de, Onun doas hakknda bize bir ey syleyemez. Bunun dnda iman konusuna giren yle meseleler vardr ki, bunlar vahiy bilgisi olmakszn bilmek mmkn deildir. Mesela vahiy olmakszn, bir olan Tanrnn unsurdan olutuunu ya da sann Tanrnn olu olduunu aklen bilmek sz konusu olamaz. Fakat bunlarn esasta akla aykr olduklar da sylenemez. Bu demektir ki, vahyn sunduu yle hakikatler vardr ki, bunlar akl amaktadrlar. O halde dinin dorular ile akln dorular iki ayr bilgi kaynadrlar. Bu sebeple de inanma ve bilme alanlar tamamen rtmezler. Bu durumda akl bilgi, vahiyle gelen bir takm yksek hakikatleri kavramada yardmc bir role sahiptir46. Anlalaca zere Thomas, pek ok Hristiyan dnrnn yapt gibi din adna felsefeye ya da vahiy adna akla kar kmamaktadr. Bununla birlikte o, bilhassa modern zamanlarda grld ekliyle akl ve bilim adna vahyi ve dini sorgulayp onlar tamamen ikincil plana da itmemekte ve de anlamsz saymamaktadr. Gilsonun da ifade ettii gibi, onda akl ile vahyin, felsefe ile dinin bir uyum abas sz konusudur. Her ne kadar o, akl aan baz srlarn dinde mevcudiyetinden sz etse de yine de onda, iki alan uzlatrma abasndan bahsetmek mmkndr. Burada byle bir uyumcu ve uzlatrmac tavrn nasl olup da Hristiyan dncesinde sistemli ve etkili bir ekilde ortaya kt konusu zerinde durmak gerekmektedir. Modern dnemde yaplan aratrmalar gstermektedir ki, Thomasnn genel olarak felsef sisteminde ve zelde akl-vahiy, felsefe-din ilikisi konusundaki yaklamnda slm filozoflarnn kkl bir etkisi sz konusudur. Nitekim Etienne Gilson, Avicenne en Occident baln tayan yazsnda bn Snnn Saint Thomas zerindeki etkisinin ok derin
46

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

64

Penelhum, Reason and Religious Faith, s. 16-20; Gilson, Reason and Revelation, s. 69 vd.

slm, Akl ve Hakikat

ve uzun sre devam ettiini belirttikten sonra, bn Sn olmasayd phesiz ki biz yine bir Akinolu Saint Thomasya sahip olacaktk ama bu imdiki Saint Thomas olmayacakt demektedir. Yine Gilson, La philosophie au moyen ge adl eserinde, Saint Thomasnn metot olarak bn Rdn etkisi altnda bulunduunu u szleriyle ortaya koymaktadr: Saint Thomas, bn Rd devam ettirdii gibi Duns Scott da bn Sny devam ettirir. Metot olarak Saint Thomas bn Rde, Duns Scott da bn Snya ok ey borludur47. Ayn ekilde A.-M. Goichon, Batnn inanp gvendii ok yksek birka otoriteden biridir dedii bn Sn hakknda onun etkisi ylesine derindir ki, eer Bat onu tanmam olsayd, Ortaada Bat dncesinin ne olmu olacan hibir ey tayin edemezdi demekte ve onun Saint Thomasnn felsefesi zerindeki gl etkisinden rneklerle bahsetmektedir. Dahas o, M. Forestin yapm olduu bir incelemeye dayanarak Thomist eserlerin btnnde, bn Sndan tam 251 nakil yapldn kaydetmektedir 48. Batda byk bir tesir uyandran ve hatta Latin bn Rdclnn domasna yol aan bn Rdn akl-vahiy, felsefe-din ilikisi konusundaki grleri de Ortaa Latin dnyasnn nde gelen belirli Hristiyan dnrlerinde olduu gibi Saint Thomas zerinde de derin etkiler brakmtr. XIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren Latin dnyasn kuatmaya balayan bn Rdclk akmn engellemeye ve bn Rdn grlerini rtmeye aba harcayan Saint Thomas, buna ramen aklla iman ilikisi konusunda genellikle bn Rd ile paralel dnr. Bu paralellik konuya genel yaklamlarnda olduu gibi, gr ve misallerinde de grlmektedir. Hatta baz ifadelerinde ak bir benzerlik gze arpmaktadr ve hakikaten Thomas, bu fikirleri bn Rdden harfiyen nakletmitir. Yine o, Tanrnn varlyla ilgili delillerinin pek ounda ve zellikle inyet delilinde de btnyle bn Rdn grlerini tekrarlar. Bilgi teorisinin nemli bir blmn bn Rdden alan Saint Thomas, byk spanyol arkiyat Miguel
47

48

H. Bekir Karla, bn Sn: Etkileri, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20, s. 351. A.-M. Goichon, bn Sn Felsefesi ve Ortaa Avrupasndaki Etkileri, ev. smail Yakt (stanbul: tken Neriyat, 1993), s. 109, 116.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

65

mer Mahir ALPER

Asin Palaciosa gre, din-felsefe ilikisi konusundaki grlerini de bn Rdden almtr. Zaten XVII. yzylda Descartestan (15961650) sonra Fransann en byk filozofu olan Malebranchea (1638-1715) gre Thomasnn gnah, Hristiyan geleneinin mkemmel temsilcisi olan Saint Augustinei izlemek yerine pagan Aristoyu ve onun yorumcusu olan bn Rd izlemesiydi. Zira bir dnr ne kadar Augustineci olursa, o kadar Hristiyan, dolaysyla daha fazla doru olacaktr. Yine Catherin Wilson da, bn Rdn Fasll-maklde inceledii akl-vahiy, din-felsefe ilikisi konusundaki fikirlerinin Batda XVII. yzyl filozoflar arasnda bile etkili olduunu, zellikle Baylein (1647-1706) ve Leibnizin (1646-1716) yazlarnda akis bulduunu, bu asrn balarnda Vanininin hl kendisini bn Rdn rencisi olarak takdim ettiini bildirmektedir. Bunun dnda baz aratrmaclar Spinozann (1632-1677) eserlerinde zellikle din-felsefe ilikisi konusunda bn Rdn tesirinin ak olarak grldn kaydetmektedir. Ayrca Jeremiah Hackett, ska bn Rde, bn Snya ve Gazzlye atf yapan Roger Baconn (yaklak 1220- yaklak 1292) 1266 civarnda telif ettii Opus maius adl eserini bn Rdn Fasll-maklini model alarak yazdn ileri srmektedir49. Bat dncesinin akla, vahye ve dine baknda kkl etkisi bulunan slm filozoflarndan bir dieri de bn Tufeyldir. bn Tufeylin pek ok Bat diline evirilen mezkr Hay b. Yakzn adl eseri, sadece filozoflar deil, Quakerlar olarak tannan ve Tanrnn,
49

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

66

H. Bekir Karla, bn Rd, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20, s. 271-272; Bedev, Bat Dncesinin Oluumunda slmn Rol, 3335; Gilson, Ortaa Felsefesinin Ruhu, s. 39-40; Catherine Wilson, Modern Western Philosophy, History of Islamic Philosophy iinde, ed. Seyyed Hossein Nasr and Oliver Leaman (London and New York: Routledge, 1996), c. 2, s. 116-118. Ayrca bn Rdn Saint Thomas dhil Batdaki etkileri konusunda bk. H. Bekir Karla, slam Dncesinin Bat Dncesine Etkileri (stanbul: Litera Yaynclk, 2004), s. 386-430; Abdelali Elamrani-Jamal, XIII. Asrda Paris niversitesinde slm Felsefesinin Ele Aln, slm Felsefesinin Avrupaya Girii iinde, ed. Charles E. Butterworth ve Blake Andree Kessel, ev. mer Mahir Alper (stanbul: Ay Kitaplar, 2001), s. 45-49. bn Rdn, Fichte (1762-1814), Schelling (1775-1854) ve zellikle Hegel (1770-1831) gibi Alman dealistleri zerinde din ve felsefe ilikisi de dhil olmak zere- etkisi konusunda bk. Mehmet Bayraktar, ada Bir bn Rlk: Alman dealizmi, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (Ankara 2000), c. 41, s. 21-27.

slm, Akl ve Hakikat

kilise kurumuna ihtiya olmakszn dorudan mnev tecrbeyle kavranabileceini ne sren Hristiyan din cemaatini de etkiledii anlalmaktadr. Eserdeki ftr/doal akln mutlak hakikate ulaabilecei eklindeki ana fikir, Batta ylesine etkili olmutur ki, Simon Ockley (. 1720), The Improvement of Human Reason (London 1708) adyla yaymlad Hay b. Yakznn ngilizce tercmesine yazd girite byle bir fikrin yaygnlamasndan duyduu tedirginlii dile getirmitir50. Esasen Frbye ait olan ve daha sonra bn Tufeyl tarafndan gelitirilen felsef hakikatin sembolik bir temsili olarak din fikri, XVII. ve XVIII. yzyl Aydnlanmaclar tarafndan ak bir biimde kullanlmtr. Zira bu dnce onlarn doru din anlaylaryla uyumakta idi. Bu anlay, bilim ve dindarl birlikte varolabilir grmekte ve farkl bir biimde tezahr edebilen evrensel bir din dncesini iermekte idi<Bylece bn Tufeylin felsef roman akl, din dogmatizme tercih eden; pritanizmi, bilgilii ve banazl reddeden ve insan topluluklarn daha yksek, evrensel bir dindarla ulatrmaya abalayan Aydnlanmaclar iin tarih bir rnek oldu. Hay b. Yakzn, Aydnlanmann temsilcileri iin geleneksel din balardan uzak olarak hogr ve insancll gelitiren ve kendi aklyla Tanr ve dnya hakknda daha derin bir bilgi elde edebilen otonom bir insann prototipi olarak ortaya kmaktadr51. Anlalaca zere Saint Thomasdan modern dnemlere kadar Bat dncesinin, pek ok felsef ve teolojik meseleye yaklamnda olduu gibi akl-vahiy, felsefe-din ilikisine yaklamnda da slm dnrlerinin byk bir etkisi sz konusudur52. Bu er50

51

52

Bk. lhan Kutluer, Akl ve tikad: Kelm-Felsefe likileri zerine Aratrmalar (stanbul: z Yaynclk, 1996), s. 109-146; a.mlf., bn Tufeyl, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20, s. 418-425; mer Mahir Alper, bn Tufeylin Hayat ve Felsefesi (M.. Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Yksek Lisans Tezi, 1993), 43, 46, 85-93. Hans Daiber, XVII. Yzylda Oxfordda slm Felsefesinin Ele Aln: Pococklarn (Baba ve Oul) slm Felsefesinin Avrupada Kavranlmasna Katks, slm Felsefesinin Avrupaya Girii iinde, ed. Charles E. Butterworth ve Blake Andree Kessel, ev. mer Mahir Alper (stanbul: Ay Kitaplar, 2001), s. 93. Ortaa tarihisi Richard W. Southern, dil ve grleri bakmndan slam felsefesinin etkiledii Hristiyan teolojisinin bu byleyici grnm zerinde durduu eserinde bu balamda u satrlara yer vermektedir: Merkezi konum-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

67

mer Mahir ALPER

evede Mslman dnrlerin konuyla ilgili tavr ve yaklamlar Hristiyan Bat dncesindeki deiim ve dnmlerin gerisinde yatan nemli bir unsur olarak karmza kmaktadr. Sonu olarak denilebilir ki, hakikat merkezli slm medeniyetinin esiz baars, onun kendine zg bir akl teorisi gelitirmesi yannda varolana ilikin sergiledii akl tavr ve ynelimin bir neticesi olarak grlmelidir. Dahas slm bilginlerinin, dnrlerinin ve filozoflarnn akl-vahiy, felsefe-din ilikisi sorununa getirdikleri kapsayc zmler, sadece slm medeniyeti ierisindeki dnsel ve bilimsel devrimlerin arkasnda yatan zihin dnyasn ortaya koymamakta, ayn zamanda kat bir dogmatizm ierisinde bulunmas dolaysyla karanlk a olarak adlandrlan Bat Ortaann dnmn de aklayan temel bir unsuru ifade etmektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

68

daki teolojik bir meseleye dair on nc yzylda muhtelif grlere sahip Batl teologlar geleneksel grleri slam felsefesinin nda yeniden ele almaktan yahut en azndan geleneksel grleri bu filozoflarn dilleriyle yeniden ifade etmekten ekinmemilerdi< Dante, slam filozoflar bn Sina ve bn Rd ve slam savas Salahaddin Eyyubiyi antikitenin bilgeleri ve kahramanlar arasnda yegane modernler olarak Limboya yerletirirken Hristiyanln, szcklerle ifade edilebilecek her hangi bir eyi kat kat aan slama olan bir borcunu teslim ediyordu. Richard W. Southern, Ortaa Avrupasnda slam Algs, ev. Ahmet Aydoan (stanbul: Yneli Yaynlar, 2000), s. 60-61. Bu olguyu W. Montgomary Watt da, Avrupann btn fikir cereyanlar, Arapadan yaplan tercmeleri itiraf etmek mecburiyetinde kaldlar< Avrupa felsefesi, btn merhalelerinde, slm melliflerine kar hudutsuz bir bor iinde kalmtr szleriyle ortaya koymaktadr. W. Montgomary Watt, slm Avrupada, ev. Hulsi Yavuz (stanbul: Marmara niversitesi lhiyat Vakf Yaynlar, 1989), s. 126. Ayn ekilde Etienne Gilson da, Avicenne en Occident au Moyen Age adl almasnda, Arap felsefesi ok yksek bir kltr bileiminin rneini veriyordu< bn Sn ve bn Rd hesaba katmadan bir Hristiyan ilhiyat tarihinin mmkn olabilecei kabul edilemez demektedir. Karla, slam Dncesinin Bat Dncesine Etkileri, s. 40.

slm, Akl ve Hakikat

Kaynaka
Abdlhamid, rfan, Ear, Ebl-Hasan, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 11. Alper, Hlya, Bir Kelm Problemi Olarak mann Psikolojik Yaps (stanbul: Rabet Yaynlar, 2002). Alper, mer Mahir, slm Felsefesinde Akl-Vahiy/Felsefe-Din likisi Kind, Frb, bn Sn rnei (stanbul: Ay Kitaplar, 2000). _____, Gazzlnin Felsef Gelenee Bak: O Gerekten Bir Felsefe Kart myd?, stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (stanbul 2002), sy. 4. _____, bn Tufeylin Hayat ve Felsefesi (M.. Sosyal Bilimler Enstits, Baslmam Yksek Lisans Tezi, 1993). Altnta, Ramazan, Kelm Epistemolojide Akln Deeri, Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (Sivas 2001), c. 5, sy. 2. el-mir, Ebul-Hasan, Kitbul-lm bi menkbil-slm, th. Ahmed Abdulhamid Gurb (Riyad: Drl-sle, 1988). el-Badd, Abdlkahir, Kitbu Uslid-dn (stanbul: Matbaatt-Devle, 1928). Bayraktar, Mehmet, ada Bir bn Rlk: Alman dealizmi, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (Ankara 2000), c. 41. Bedev, Abdurrahman, Bat Dncesinin Oluumunda slmn Rol, ev. Muharrem Tan (stanbul: z Yaynclk, 2002). el-Chz, Amr b. Bahr, Kitbul-Hayevn, th. Abdusselm Muhammed Hrun, (Beyrut: Dru hyit-Trsil-Arab, 1969), c. 1. Crullah, Zhd, el-Mutezile (Beyrut: Messesetl-Arabiyyetid-Dira, 1990). elebi, lyas, Ortaya kndan Gnmze Kelm lminde Konu Problemi, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi (stanbul 2005), sy. 28. Daiber, Hans, XVII. Yzylda Oxfordda slm Felsefesinin Ele Aln: Pococklarn (Baba ve Oul) slm Felsefesinin Avrupada Kavranlmasna Katks, slm Felsefesinin Avrupaya Girii iinde, ed. Charles E. Butterworth ve Blake Andree Kessel, ev. mer Mahir Alper (stanbul: Ay Kitaplar, 2001). Demirli, Ekrem, Sadreddin Konevde Bilgi ve Varlk (stanbul: z Yaynclk, 2005). Elamrani-Jamal, Abdelali, XIII. Asrda Paris niversitesinde slm Felsefesinin Ele Aln, slm Felsefesinin Avrupaya Girii iinde, ed. Charles E. Butterworth ve Blake Andree Kessel, ev. mer Mahir Alper (stanbul: Ay Kitaplar, 2001).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

69

mer Mahir ALPER el-Ear, Ebul-Hasen, Kitbu Makltil-slmiyyn ve ihtilfil-musalln, nr. Hellmut Ritter (Wiesbaden: Franz Steiner Werlag, 1963). Fahri, Macit, slam Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan (stanbul: a-to, 2004). Frb, Tahsls-sade, el-Amll-felsefiyye iinde, th. Cafer l-i Ysin (Beyrut 1992). _____, et-Tenbh al seblis-sade, el-Amll-felsefiyye iinde, th. Cafer l-i Ysin (Beyrut 1992). _____, Kitbu ra-i ehlil-mednetil-fzla, nr. Albert Nasr Ndir (Beyrut: Drl-Marik, 1986). _____, Kitbl-Hurf, th. Muhsin Mehd (Beyrut: Drl-Marik, 1968). _____, Kitbl-Mille, th. Muhsin Mehd (Beyrut: Drl-Marik, 1968). Gazzl, Mznl-amel (Kahire: Matbaat Krdistan el-lmiyye, 1328). _____, el-Mustasfa min ilmil-usl (Bulak 1324), c. 1. _____, Mericul-kuds f medrici marifetin-nefs (Beyrut: Drl-Ktbillmiyye, 1988). _____, Kannt-tevl, ev. Bilal Aybakan, slm Aratrmalar (Ankara 2000), c. 13, sy. 3-4. Gilson, Etienne, Reason and Revelation in the Middle Ages (New York: Charles Scribners sons, 1966). _____, Ortaa Felsefesinin Ruhu, ev. amil al (stanbul: Almkitap, 2003). Goichon, A.-M., bn Sn Felsefesi ve Ortaa Avrupasndaki Etkileri, ev. smail Yakt (stanbul: tken Neriyat, 1993). Gutas, Dimitri, Yunanca Dnce Arapa Kltr. Badatta Yunanca-Arapa eviri Hareketi ve Erken Abbasi Toplumu, ev. Ltf imek (stanbul: Kitap Yaynevi, 2003). Hanef, Hasan, slm limlere Giri, ev. Muharrem Tan (stanbul: nsan Yaynlar, 1994). Hourani, George F., Reason and Tradition in Islamic Ethics (Cambridge: Cambridge University Press, 1985). bn Rd, Fasll-makl, ev. Bekir Karla (stanbul: aret Yaynlar, 1992). bn Sn, Uynl-hikme, Tisu resil iinde, th. Hasan s, (Dmak: Dr Kbis, 1986). _____, F Aksmil-ulmil-akliyye, Tisu resil iinde, th. Hasan s (Dmak: Dr Kbis, 1986). _____, bn Sn, Manta Giri (e-if el-Mantk: el-Medhal), ev. mer Trker (stanbul: Litera Yaynclk, 2006). _____, ed-Du vez-ziyre, et-Tefsrl-kurn vel-lugats-sfiyye f felsefeti bn Sn iinde, th. Hasan s (Beyrut: el-Messesetl-Cmiiyye

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

70

slm, Akl ve Hakikat lid-Dirst ven-Ner vet-Tevz, 1983). bn Tufeyl, Hay b. Yakzn, nr. Albert Nasr Nadir (Beyrut: Drl-Marik, 1993). Karla, H. Bekir, slam Dncesinin Bat Dncesine Etkileri (stanbul: Litera Yaynclk, 2004). _____, bn Sn: Etkileri, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20. _____, bn Rd, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20. Kind, Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya (stanbul: z Yaynclk, 1994). Koyr, Alexander, Yenia Biliminin Douu, ev. Kurtulu Diner (stanbul: Ara Yaynclk, 1989). Kutluer, lhan, lim ve Hikmetin Aydnlnda (stanbul: z Yaynclk, 2001). _____, Akl ve tikad: Kelm-Felsefe likileri zerine Aratrmalar (stanbul: z Yaynclk, 1996). _____, bn Tufeyl, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1999), c. 20. _____, slm: Dnce, lim ve Sanat, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 2001), c. 23. el-Mtrd, Eb Mansr, Kitbt-Tevhd, ev. Bekir Topalolu (Ankara: Trkiye Diyanet Vakf, 2002). el-Muhsib, Hris, erefl-akl ve mhiyyethu, th. Mustafa Abdulkdir At (Beyrut: Drl-Ktbil-lmiyye, 1986). _____, el-Akl ve fehml-Kurn, th. Hseyin Kuvvetl (Beyrut: DrlKendme, 1982). zcan, Hanifi, Mtrdde Bilgi Problemi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1993). Penelhum, Terence, Reason and Religious Faith (U.S.A: Westview Pres, 1995). Peterson, Michael, man ve Akl, Din ve Bilim. ada Bat ve slam Dncesinden Seme Felsefi Yazlar iinde, der. ve ev. Cafer Sadk Yaran (Samsun: Sidre Yaynlar, 1997). Pezdev, Muhammed, Ehl-i Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck (stanbul: Kayhan Yaynlar, 1980). er-Rz, Fahreddin, Kelma Giri (el-Muhassal), ev. Hseyin Atay (Ankara: T.C. Kltr Bakanl Yaynlar, 2002). Reinhart, A. Kevin, Before Revelation: The Boundaries of Muslim Moral Thought (Albany: State University of New York, 1995). Rosenthal, Franz, Knowledge Triumphant. The Concept of Knowledge in Medieval Islam (Leiden-Boston: Brill, 2007).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

71

mer Mahir ALPER Sarolu, Hseyin, bn Rd Felsefesi (stanbul: z Yaynclk, 2003). Southern, Richard W., Ortaa Avrupasnda slam Algs, ev. Ahmet Aydoan (stanbul: Yneli Yaynlar, 2000). et-Tevhd, Eb Hayyan, Kitbul-mt vel-munese, th. Ahmed Emin ve Ahmed ez-Zeyn (Beyrut: el-Mektebetl-Asriyye, 1953), c. 2. Turhan, Kasm, Din-Felsefe Uzlatrcs Bir Dnr mir ve Felsefesi (stanbul: Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, 1992). lken, Hilmi Ziya - erif, M.M., slam Dncesinin Batya Etkisi, ev. Mahmut Alper Tusuz, slm Dncesi Tarihi, ed. M.M. erif (stanbul: nsan Yaynlar, 1991), c. 4. Veliyuddin, Mir, Mutezile, ev. Altay naltay, slm Dncesi Tarihi (stanbul: nsan Yaynlar, 1990) iinde, c. 1. Watt, W. Montgomary, slm Avrupada, ev. Hulsi Yavuz (stanbul: Marmara niversitesi lhiyat Vakf Yaynlar, 1989). Wilson, Catherine, Modern Western Philosophy, History of Islamic Philosophy iinde, ed. Seyyed Hossein Nasr and Oliver Leaman (London and New York: Routledge, 1996), c. 2. Yavuz, Yusuf evki, slmda Yeniliki Hareketin Balamas ve Kelm lmi, slm, Gelenek ve Yenileme iinde (stanbul: Trkiye Diyanet Vakf slm Aratrmalar Merkezi, 1996). _____, Akl: Kelm, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1989), c. 2. _____, Eariyye, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 11. _____, bn Hazm: tikad Grleri, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (stanbul 1995), c. 20. Zeyne, Hsn, el-Akl indel-Mutezile: Tasavvurul-akl indel-Kd Abdulcebbr (Beyrut: Drl-fkil-Cedde, 1978).

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

72

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Eski Ahitte Geen Peygamber Kssalar

Mustafa Doan KARACOKUN* The Old Testament Prophet Stories in the context of the Humanistic Psychology Theory of Fromm
Citation/: Karacokun, Mustafa Doan, (2010). The Old Testament Prophet Stories in the context of the Humanistic Psychology Theory of Fromm, Milel ve Nihal, 7 (3), 73-108. Abstract: Secularism that brought the enlightenment with itself, created its own holiness instead of sacredness of religion. Psychology has been affected deeply through this systematic change of perception, alike the other branches of the science. Seeing religion as an irrational and a dogmatic field, many of the famous psychologists had approached to it in a reductive way. Erich Fromm, who is the representative of humanistic approach which can be seen as relatively moderate among these approaches, sees religion and religious culture quite functional in respect of that they have humanistic character, and able to bring to light the different talents of the human being and help while struggling with the feel of loneliness. He gives credit to the holy texts accepted by religions and especially he refers to Old Testament and parables of the prophets in his works. Fromm, as he doesnt see these texts as Gods words, states that these texts are symbolic lives which consist of humanistic messages. Therefore, he has read them in the radical humanistic thinking system according to the social, ideolog-

Do. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Din Sosyolojisi ABD [mkaracoskun@hotmail.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Mustafa Doan KARACOKUN ical and scientific patterns. The aim of our study is to interpret his reading style. Key Words: Fromm, Sacred Stories, Humanistic Pyschology, Old Testament.

Atf/: Karaokun, Mustafa okun (2010). Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Eski Ahitte Geen Peygamber Kssalar, Milel ve Nihal, 7 (3), 73-108. z : Aydnlanma dneminin beraberinde getirdii seklerizm, dine ait kutsallarn yerine kendi kutsallarn yaratmtr. Bu sistemli alg deiiminden, bilimin pek ok alan gibi psikoloji de derinden etkilenmitir. Pek ok nl psikolog, dini, irrasyonel ve dogmatik bir alan olarak grp ona indirgemeci tarzda yaklamlardr. Bu yaklamlar iinde, nispeten lml olarak nitelendirebileceimiz hmanistik yaklamn bir temsilcisi olan Erich Fromm, din ve dini kltr, hmanistik bir karaktere sahip olmas, insann farkl yeteneklerini ortaya karmasn salamas ve yalnzlk duygusuyla baa kmasnda ona destek olmas gibi noktalardan ilevsel grmektedir. O, dinlerde kutsal kabul edilen metinlere deer vermekte, zellikle Eski Ahit ve peygamber kssalarna eserlerinde sk sk atflarda bulunmaktadr. Fromm, Tanr sz olarak grmedii bu metinlerin, hmanist mesajlar ieren sembolik yaantlar olduunu sylemektedir. Bylece onlar, radikal hmanistik dnce sistemi iinde, inand sosyal, ideolojik ve bilimsel ablonlara gre okumaktadr. Anahtar Kelimeler: Fromm, Kssa, Hmanist Psikoloji, Eski Ahit.

Giri Bat dnyasnda aydnlanma dnemi ile birlikte, Yahudi-Hristiyan geleneinin belirledii kutsallarn yerlerini seklerizmin rettii kutsallara brakt grlmektedir. Gndzn ifadesiyle tm hak ve zgrlklerin bu sekler deerlerden hareketle tanmlanmaya balad bu dnemde, dinin kutsallar seklerizmin kutsallarna feda edilmitir.1 Bilimin pek ok alannda sistemli bir ekilde gerekletirilmeye alld gzlenen bu deer algsna ilikin dnm srecinin rnein psikoloji alannda ne kan en nemli aktr Sigmund Freudtur. Yahudi kkenli bir ateist olan Freud, dini bireysel kayna anlamnda sadece bir insan yanlsamas olarak grmekle kalmaz. Ona gre insanlk bu yanlsamadan bir an nce kurtarlmaldr. nk kendi glerini Tanrya atfeden bir insan

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

74

inasi Gndz, Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos, Milel ve Nihal, c.6, ss.1-9, stanbul, 2009.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

anlaynn egemen olduunu dnd zellikle kurumsal dinler insan iin olsa olsa nevrotik bir ilev grebilir. O halde yeni bir insan, yeni bir toplum iin dinin bu nevrotik ilevinin bertaraf edilmesine ihtiya olacaktr. Freudun bu din kart olmann tesinde dinle kavgal sylemi, hi phesiz bilimin dier alanlarnda yaplagelen ve sylenegelenlerin bir tamamlaycs mahiyetindedir. Ona gre, tmyle irrasyonel ve dogmatik olan dini alan, insana bir ey katmad gibi, asrlardr onun aresizliini istismar eden bir alan olmutur. Freudun bu yaklamlar, Batnn aydnlanmac bilim ve dnce insanlarnda benzer anlaylarla grlebilir. Belki bu anlaylar arasnda sz konusu izginin bir devam olmakla birlikte, aydnlanma dneminin insan benliinde yol at sorunlar da sorgulama zellii gsterebilen hmanistik psikoloji anlay ksmen ayr bir yere oturtulabilir. Her ne kadar, hmanist psikologlar, genellikle hmanist psikolojiyi dine kar alternatif bir sistem gibi ortaya koysalar da, dinle ilikilerinde kavgac deil daha lml bir yaklama sahip olduklar sylenebilir. Onlar, dini hayat incelerken, yaanan dini tecrbeye arlk verirler.2 te bu grupta yer alan nemli isimlerden biri olan Fromm'un, grlebildii kadaryla, almalarnda dine en fazla yer veren psikolog olduu sylenebilir. Nitekim Fromma gre Batda insanlar aklcl yle bir noktaya tamlardr ki, bu derece aklc olmak aklszln en ar halidir.3 nk o, Bat kltrnn kklerini sadece eski Yunan kltrnde grmez. Ayn zamanda Musevi kltrne dayandn ifade eder.4 Yahudi kkenli olmann tesinde ocukluunda ve genliinde youn bir Yahudilik eitimi alm olan Fromm, bu balamda, bu eitimin kendisine verdiklerini olumlu ynleriyle hatrlayarak dinin insan iin bir ihtiyac karladn dnr. Dinin temelde, insana hitap eden hmanistik bir karaktere sahip olup, insan bencil bir benliin dar snrlamalarndan karmak,
2

C. Daniel Batson, W. Larry Ventis, The Religious Experience, New York, 1982, s. 17. Erich Fromm, Psikanaliz ve Zen Budizm, ev. lhan Gngren, 5. Bask, stanbul, 1997, s.7. Fromm, Psikanaliz ve Zen Budizm, s. 17.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

75

Mustafa Doan KARACOKUN

nesnel, alakgnll ve sevmeyi baararak kendi yeteneklerini ortaya karmasna yardmc olmak gibi bir ileve sahip olduuna inanr. Ona gre aydnlanma ve aklcln temel hedefleri de bunlardr5 ve din, ne kadar insan aalayc yahut sama olursa olsun, gnmz insannn en byk sorunu olan yalnzlk duygusunun giderilmesi konusunda nemli bir ilev grmektedir. Btn bunlar iin Tanrya gerek yoktur. Fakat Tanry devreden karrken, bu hedefleri koruyamayan aydnlanma dncesi sonras Bat insan, Tanrya itaatin yerine baka itaatleri koymaktadr. Bu durumda ama bu hedeflere ulamaksa ve kimileri iin Tanrszlk da bunu salamak iin bir zm olarak gzkmyorsa, amac ncelemek gerekir. O halde bu konuda yaplmas gereken nedir? Din ve Tanr terk edilmeden, Frommun aklc ve aydnlanmac dnce ile ayn olduunu syledii hedefler nasl gerekleebilir? te bu noktada, dindar olmakla ateist olmak arasndaki ilikiyi de, sahip olunulan dini inancn ierii ve niteliine bakarak aklamaya alan Frommun dine ve zellikle ailesinin dini olan Yahudilie bakn ve Eski Ahit okuma yntemini, ald din eitimi ve kendi kiisel tecrbelerini de dikkate alarak birlikte ortaya koymak gerekecektir. Yirmili yalarda terk ettii Tanr inanc ve dini pratikleri bir yana brakrsak, Frommun Yahudilikle ilikisi, onun ifadesiyle her zaman olumlu olmutur. Belki Yahudilikte mutlak otoriter kabul edilen Tanr inancn terk etmi, ancak Tanrya ykledii anlam balamnda Tanr kavramndan hi vazgememitir. nk ona gre Tanr, insann kendi glerinin bir semboldr. 6 Ayn yaklam din kavram iin de gelitiren Fromm, dini hayat insann temel baz ihtiyalarna karlk geldii ve otantik bir insan olgusu olduu iin7 nemli bir tecrbe olarak deerlendirir. O, dini tecrbenin genel anlamda hayat tecrbesini bir problem olarak ierdiine inanr. Ona gre, bu tecrbe esnasnda hayatn anlam, deer5 6

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

76

Fromm, Psikanaliz ve Zen Budizm, s. 19. Jan Dietrich, The Religious Understanding of Erich Fromm , www. erich.fromm.de. Rainer Funk, Biophilia and Fromms Critisizm of Religion, www. erich.fromm.de.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

ler ve insann glerinin gelimesi gibi, nihayetinde insan anlayan, ona destek ve yardmc olan bir sre yaanr. 8 te bu erevede Fromm, dinlere ait kutsal kabul edilen metinleri de insan anlamak ve hmanizmi anlamlandrabilmek iin nemli veriler olarak deerlendirir. Fromm, kutsal kitaplara tanr sz olarak bakmaz; onlarn farkl zamanlarda, farkl insanlar tarafndan yazlm olduuna inanr.9 Ona gre insan tanma ve anlamada, ona daha deerli bir rol vermede zellikle kurumsal dinlere ait kutsal metinler nemli ilev stlenmilerdir. Bizzat kendi dini eitim srelerinin ve bu srelerdeki gzlem ve elde ettii dini bilgilerin, hayata ve insanlara hmanistik bir gzle bakabilmesinde nemli bir zemin olduunu dnr. Bu bilgi, gzlem ve birikimi, sahip olduu en nemli deerlerden biri olarak almalarnda srekli ifade eder. Bu birikimin en nemli kaynaklarnn banda da Eski Ahit ve zellikle ondaki peygamber kssalar gelir. Nitekim u ifadeler dorudan Frommun kendisine aittir: "Beni ben yapan birka kitap oldu hayatta. Onlar olmasayd ne olacakt bilemiyorum. Bunlardan ilki, Tevratn peygamberlerin hikyelerini anlatan blmdr. 10 Bu dnceleri balamnda radikal hmanistik dnce sistemini olutururken peygamberler kssalarna ayr bir yer ayran ve almalarnda onlara sk sk atfta bulunan Fromm, bu kssalarn insanlk tecrbesinde birer sembolik yaantlar olarak hmanistik mesajlar ierdii kanaatindedir. nk ona gre peygamberlerin dili, tercih ve zgrlk dilidir. Nitekim bu durumu, Pentateuchun11 beinci kitabndaki ikinci Musa yorumundan alntlayarak bugn senin nne hayat ve lm koydum, sen hayat setin. ifadesiyle delillendirir.12 te Frommu etkileyen bu zgrlk dili ve nosyonu olmutur.

8 9 10 11 12

Funk, Biophilia and Fromms Critisizm of Religion, www. erich.fromm.de. Erich Fromm, You Shall Be As Gods, London, 1967, s.7. Fromm, Hayat Sevmek, ev. Ali Kse, stanbul,1996, s. 204. Eski Ahitin ilk be kitabna verilen isim. Fromm, Umut Devrimi, ev. emsa Yein, stanbul,1990, ss. 32-33.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

77

Mustafa Doan KARACOKUN

Frommun genel anlamda din, zel anlamda ise Yahudilikle ilgisi ve bana ilikin yukardan beri anlatmaya altmz ereveyi, Shapira temel noktada zetleyerek deerlendirir. Birincisi onun dindar Yahudi bir ailede domas, Yahudilik eitimi almas ve bunlarn sonraki hayatndaki etkileridir. kincisi, onun Yahudilik kaynaklarn referans olarak kullanmasdr. ncs ise, Eski Ahit yorumu olarak yazd You Shall Be As Gods adl almasdr.13 Frommun Eski Ahitle ilgili kaleme ald en kapsaml almas sz konusu eseridir. nsan ve Tanr kavramlarn Eski Ahit pasajlar eliinde ele ald bu eseri, onun Eski Ahite kendi dnsel perspektifini desteklemek zere verdii nemi gsterir. nk o, Eski Ahitin hmanistik bir ierie sahip olduuna inanmaktadr. Eski Ahitin bu hmanistik karakteri ona gre, Peygamber kssalar ve Mesih a yaklamyla zirveye kar. 14 Fromm, Eski Ahiti yorumlarken zellikle put kavram zerinde durur. Putlar narsizm, yabanclama ve lmseverlik gibi psikolojik kavramlarla balantl olarak yorumlar. Ona gre puta tapmak lmseverlie, Tanrya tapmak zgrle gtrr. Ancak Tanr kavramnn temsil ettii bu olumlu anlama karn, Frommun Yahudilik yorumunda putlarn inkr Tanrya tapmaktan nce gelir. nk ona gre inanlan Tanrnn sahip olduu zellikler de ok nemlidir. rnein Tanrya hmanistik deil de otoriter bir ekilde inanlyorsa, Tanr da bir put olabilir. 15 Bu nedenle o, dinin Tanryla ilgili ynn de insann geliimi ve zgrl erevesinde yorumlar ve dier hmanistik psikologlar gibi, dini hayatn tecrbe boyutunu ne karr. Fromm, genel anlamda Eski Ahit, zel anlamda peygamber kssalarn yorumlarken, insann zgrl ve Tanrsal potansiyel glerini ortaya koymasn dikkate alr. Onun genel gr, kurumsal dinlere ait btn kutsal kitaplarn zde hmanistik ierie sahip olduklar ancak sonralar yaplan yorumlarla otoriter bir yapya brndrldkleridir. Bu erevede dinin merkezinde yer
13 14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

78

15

Jochack Shapira, Fromm and Judaism, www. erich.fromm.de. Suante Lungren, Erich Fromms Judaism, www. erich.fromm.de. Lungren, Erich Fromms Judaism, www. erich.fromm.de.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

alan Tanr kavram da, hmanistik deerleri destekleyip desteklemediine gre deerlendirilmelidir. Her ne kadar Tanrnn gereklii yoksa da, insanln geliimine paralel olarak her zaman nemli ilevlere sahip olduu ortadadr. yle ki Gusdorfun dedii gibi Tanry aratrmak, kendini aratrmaktr; nk Tanr fikri kltrn bir ifresidir, fakat ayn zamanda o, insann temel isteklerini karlar16 Bu adan bakldnda Tanr, evrimsel olarak tarih boyunca srekli deimi ve dnmtr. Fromma gre temel aamada gerekleen bu dnm en iyi kutsal metinlerde grebiliriz. Nitekim o, bu balamda Eski Ahitteki baz kssalar tarihsel sralamasn da dikkate alarak Tanrnn evrimine ilikin birer gsterge olarak deerlendirir. te Frommun Eski Ahitten ald bu kssalar ve onlar okuma tarz makalemizin ana konusunu oluturmaktadr. Amacmz, hmanist bir psikolog ve modern psikoloji tarihinde nemli bir isim olan Frommun Eski Ahit'te geen baz kssalar arlkl olmak zere dini metinlere yaklamn ve okuyup yorumlama sistemini ortaya koyabilmektir. Fromma Gre Eski Ahit Fromm, Eski Ahiti milyonlarca gemi yllar sresince pek ok yazar tarafndan yazlm bir koleksiyon olarak grr. Ona gre bu kitap, yalnzca Yahudiliin deil, Hristiyanlk ve slamn ana ilham kaynaklarndan biridir. Avrupa, Amerika ve Kuzeydounun geliimini derinden etkilemi nemli bir metindir. Sosyalist bir dnceye sahip olan Fromm, insan eitlii ve zgrl konularna eserlerinde geni yer ayrr. Bu balamda Eski Ahitin, gnmzde var olan zgrlk srelerinin radikal doasn vurgulayan devrimci nitelikte en eski kitaplardan biri olduu dncesini tar. Btn bu yorumlarn yaparken Eski Ahiti bir Tanr sz olarak grmediini de ekler. nsan zgrln ne karan gemi pek ok kuan, onun yazlmasnda etkili olduunu ve katk saladklarn belirtir. Dolaysyla

16

Georges Gusdorf, nsan ve Tanr, ev. Zeki zcan, stanbul, 2000, s. 33.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

79

Mustafa Doan KARACOKUN

Fromma gre, pek ok kaynaktan beslenen bu kitap, gemi iki bin yln sonunda bugnk halini almtr.17 Eski Ahite gre Tanrnn bilinemez ve isimsiz olduunu vurgulayan Fromm, byle bir dinde son hedefin insana tam bir zgrlk alan oluturmak olduu inancn tar. te Fromm iin bir inan esi olma nitelii olmayan Eski Ahit ve zellikle iinde geen peygamber kssalar, bir tr insanlk iin zgrlk arsdr. Eski Ahitin asl deeri de, ona gre insan geliimine destek olan bu yndr.18 Kssalar ve Hmanistik Okuma Dini metinlerin temel kavramlar, hi phesiz Tanr ve insandr. nananlar tarafndan bu metinlerin Tanrnn insanlara mesaj olduu kabul edilir. Dolaysyla en merkezi iki kavram olan Tanr ve insan kavramlar ve bunlara kutsal kabul edilen kitaplarda yklenen anlam ve tanmlamalar, her zaman ve herkes tarafndan ayn ekilde alglanamayabilmektedir. Kimi ilahiyat evrelerine gre, btn tanm ve anlamlar herkes iin ak ve anlalr olup, yorumlanabilecek bir konu yoktur. Ancak bu yaklam, pek ok dinin temel kayna ile ilgili olarak sylenilse de, tarihsel srete pek ok farkl yaklamlarla yaplm, eitli tanm ve anlamlandrmalar olagelmitir. Konumuz yorum, yorumlama biimi veya yorumlarn doruluklar gibi konular olmad iin, bunlar sadece bir bilgi olarak hatrlatmak istiyoruz: nk makale konumuz, Yahudilerce kutsal kabul edilen Eski Ahitin yorumlanmasyla, daha dorusu Frommun Eski Ahit Kssalarn, inand sosyal, ideolojik ve bilimsel sistemin ablonlarna gre okumasyla ilgili olacaktr. Bu nedenle kssa kelimesi ve ilikili olduu iin mitos kelimesinin ne anlamlara geldikleriyle ilgili ksa bir bilgi aktarmann yararl olaca kanaatindeyiz. Bir eyin veya bir kimsenin izini srp ardnca gitmek, bir haber ya da sz aklayp bildirmek ve hikye etmek, anlat-

17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

80

18

Fromm, You Shall Be As Gods, s. 7. Fromm, Umut Devrimi, 32-33; You Shall Be As Gods, s. 7.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

mak gibi anlamlara gelebilen19 kssa kelimesi, Yldrma gre, Kuran kssalar balamnda hikaye kelimesinden farkldr. nk hikye, gereklememi durumlar iin de kullanlabilir. Oysa Kuran- Kerimde geen kssalar gereklemi ve unutulmu olaylardr.20 Anlatlmalarndaki ama, insanlar vakann getii zamanda yaatarak ders almalarn salamaktr.21 Kssa kelimesi ilikili olan ve Frommun Eski Ahit kssalar iin kulland bir kelime olan Mitos kavram ise yunanca bir kavram olup, olaanst kahramanlklar ve doast gleri anlatan hayal rn sz anlamna gelir.22 Batnn pozitivist aydnlanmac dnce ve bilim insanlarnn kabullerine uygun olarak Frommun da benimsedii bu yaklama gre, kutsal kabul edilen kitaplarda geen kssalar da birer mitolojik metinlerdir. Bu mitoslarn tm, insanlk tarihinin erken dnemlerine ait sylenceler olup, retilmelerinde insanlarn sosyal ve doal evreleri iindeki tecrbeleri etkili olmutur. Gndze gre, mitolojik anlatlar, tarihin erken dnemlerinde oktanrc ve pagan geleneklerden beslenen ve bunlarn etkisiyle daha sonraki dini ve tarihsel metinlere geen; ancak insanln gelimesine paralel olarak etkinlii gittike azalan bir yapdadr.23 nk Comteun modern bilimlere de yn veren ngr yahut kurgusuna gre, tarihsel tecrbe sonucu gelinecek son noktada sadece metafizik deil, mitolojik anlat ve inanlar da etkisini yitirecektir. Fromm, aydnlanma ile elde edilen yeni perspektifin insanlk iin nemli bir kazanm olduunda tereddt etmese de, dier pek ok aydnlanmac dnrden bir noktada ayrlr. Ona gre mitolojik anlatlar ve bu erevede grd kutsal metinler, aydnlan19

20

21

22

23

Bk. bn Manzr, Lisanl-Arab, k-s-s maddesi , Beyrut, trs.; Firzbd, Kams, k-s-s mad., Beyrut, trs., Zebid, Tcl-Ars, k-s-s mad., Kuveyt, 1973. Suat Yldrm, Kuran- Kerimde Kssalar, Atatrk niversitesi lahiyat Fak. Dergisi, c.3, ss.1-2, Erzurum, 1979, s. 38. Remzi Kaya, Kuran- Kerim Kssalar ve Dndrdkleri, Uluda niversitesi lahiyat Fak. Dergisi, c.11, s. 2, Bursa, 2002, s. 33; Yldrm, agm., ss. 38-39. Azra Erhat, Mitoloji Szl, stanbul, 1978, s. 5; Hatice K. Arpagu, Mitoloji, Kuran- Kerim Kssalar ve Kltrel Miras, M.. lahiyat Fak. Dergisi, S. 25, stanbul, 2003, s. 6. Gndz, agm., s.16.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

81

Mustafa Doan KARACOKUN

ma ile deerinden bir ey kaybetmemitir. nk zaten Fromma gre onlarn deeri, inan konusu olmalar deil, insann kendini anlama srelerine katk salayan sembolik birer anlatlar olmalardr. nsan salt materyalist bir anlaya ve kapitalizmin i zenginlikleri yok edici yapsna kurban etmemek iin bu anlat ve metinlere ihtiya vardr. Nitekim Bat insan, refah dzeyini ykseltmi ama insani deerler konusunda yoksullamtr. O halde salt maddi kazanmlarla insan tatmin edebilmek ve ihtiyalarn giderebilmek mmkn olamamaktadr. Bu durumdaki bir insan tkettike daha ok istemekte ve bir trl gerek deerleri grememektedir. Bunu salayabilmek iin insanln tecrbelerini de yabana atmamak gerekir. Kutsal kitaplarda, zellikle Eski Ahitte yer alan peygamber kssalar, ite bu anlamda insanlk tarihini anlatan metinlerdir. Onlar, daha sonradan bir inan esas veya tanrya ballk balamnda yorumlansalar da, znde hmanistik bir deere karlk gelirler. Bu durumda Fromm dncesinde aydnlanma dnemi felsefesi ve insan anlay ile dinlerin insan anlaylar arasnda var olduunu iddia ettii temel bir uyum sz konusudur. Ona gre aydnlanma dnemi ve zellikle hmanizmde, tanrnn yerini insan alm ama ana hedef deimemitir. nsann gelimesi ve gelimesi iin gerekli olan sosyal artlarn gereklemesi eklindeki bir hedef, hem dinde, hem de aydnlanma dncesinde mevcuttur. Aradaki tek fark, ona gre insann dinlerde bir ara olarak grlmesinin deierek, aydnlanma ile birlikte amaca dnmesidir.24 Yani Tanrya ykledii glerini kendinde toplamasdr. Zaten tanr olsa olsa tarihsel olarak artlanlm bir i tecrbenin ifadesidir.25 nk hem insan hem Tanr gl olamaz. Tanr zayflayacaktr ki insan glenebilsin. Bu adan insan hayatn merkezinde olmaldr. Eer bu baarlabilir ve insan kendini hayatn merkezine koyabilirse, artk Tanrya inanma yahut inanmama da

24

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

82

25

Fromm, amzn zgrlk Sorunu, ev. Bozkurt Gven, 3. Bask, Ankara, 1995, s. 150. Fromm, You Shall Be As Gods, s.18.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

anlamn kaybedecektir.26 Fromma gre nemli olan insann hayatn nasl ve hangi esaslara gre yaaddr.27 Eski Ahitte geen peygamber kssalarnn insanlara bugn de ok fazla katk salayaca inanc Frommun nemli tezlerinden biridir. Nitekim bu kssa yahut onun ifadesiyle dinsel bir biim alarak kutsal kitaplara gemi olan mitoslar, bilgeliin en nemli kaynaklarndan biri olup, benliimizin derinlerine inerek gizli ynlerimizi anlamamza yardmc olurlar.28 nk ryalar ve masallar gibi mitoslar da, evrensel semboller olup, bedenimizin, duygularmzn ve ruhumuzun zellikleriyle ilgilidirler. nsanln gelitirdii tek ortak dilin bu evrensel semboller olduunu belirten Fromma gre, ada insanlar bu mirasn deerini anlayamamaktadrlar. Salt rasyonel bir bak asyla bakarak bu sembolleri samalk olarak yorumlamaktadrlar.29 Aydnlanma ile dinin insana katk salayan deerlerinin yok olmamas gerektiini syleyen Fromm, bu deerleri en ok peygamber kssalarnn anlatmak istediklerinde grr. Ona gre bu deerler, radikal hmanistik anlay desteklerler. Bata Eski Ahit olmak zere tm kutsal kabul edilen kitaplardaki ierii znde hmanistik olarak yorumlayan Fromm, salt sylemle kalmam, dncelerini, pek ok eserinde rnekleyerek dile getirmitir., zellikle You Shall Be As Gods isimli zgn bir eser kaleme alarak Tanr, insan, tarih, gnah, pimanlk vb. kavramlar, radikal hmanistik bir bak asyla yorumlamtr. Konunun genilii ve zellikle younluun Tanr kavramna atfedilmesi dikkate alnarak, onun bu kavram okuma ve okurken insanla ilintilendirerek bir tr Tanr-insan eksenli ele almas dikkate alnarak, makalemizde tanr kavram merkezli yorumlarna arlk verilecektir. nk ona gre, Eski Ahitteki tanr kavram geride kalan 20 yzyllk srede insanln evrimine uygun olarak dnmtr. Dnen

26 27 28

29

Fromm, You Shall Be As Gods, s.73. Fromm, Yaama Sanat, ev. Aydn Artan, stanbul, 1997, s. 151. Bk. Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. A. Artan, K. H. kten, stanbul, 1997, ss. 20-25. Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, ss. 35-38.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

83

Mustafa Doan KARACOKUN

tanrya bal olarak insan da gerek kimliine daha fazla yaklam, kendini daha gl hisseder olmutur. Nitekim ona gre Tanr kavram, insann kendi glerinin bir sembol olup, gerekte Tanr insan deil, nsan Tanry yaratm yahut yanstmtr. Tanr-insan ilikisini, Tanrnn evrimsel dnm balamnda deerlendiren Fromm; Eski Ahitte anlatlan peygamberlere ait kssalar ve peygamberlerin Tanr ile diyaloglarn da, kendi dnceleri iin en nemli dayanaklardan biri olarak deerlendirir. Bu erevede, Eski Ahitte geen peygamberlere ait kssalarn tema olarak genelde itaatsizlik, cesaret ve putlar eletirmeyi ierdiini syler. Bununla birlikte dnya ihtirasn terk etmeye davet ettiini ama insanlarn tersine hareket ettiklerini belirtir. te Fromm'un bu genel Kutsal Kitap okuma yaklamn aktardktan sonra imdi bunu rneklemek erevesinde Eski Ahit'te geen baz kssalara ilikin yorumlarna gelmek istiyoruz. Bu kssalarn ilki, baz deiikliklerle Kuran- kerimde de yer alan dem-Havva Kssas olacaktr. a. dem ile Havva Kssasn Okuma Fromm doa ile birlik ve uyum olarak yorumlad insanln ilk evresini Eski Ahit'te geen dem ile Havva kssas balamnda, onlarn henz cennette olduklar dnem olarak kabul eder. Ona gre bu sembolik kssa, insanln ilk uyan ve itaatsizlik cesaretini anlatr. taatsizlik cesareti gstermekle ve Tanrya bakaldrarak insanlk, tm risk ve zorluklarna karn ilk zgrl elde etmitir. Bu kolay olmam, hem cennetten kovulma gibi bir bedeli olmu, hem de Tanr'y kzdrarak ve kskandrarak, onun insan zerindeki mutlak egemenliine yol amtr. te Fromm'un bu yorumlarna dayanak oluturan Eski Ahit'teki "nsann Gnah" balkl 3. Blmde geen dem ile Havva kssas u ekildedir:
"RAB Tanr'nn yaratt yabanl hayvanlarn en kurnaz yland. Ylan kadna, Tanr gerekten, 'Bahedeki aalarn hibirinin meyvesini yemeyin' dedi mi? diye sordu. Kadn, Bahedeki aalarn meyvelerinden yiyebiliriz diye yantlad, Ama Tanr, 'Bahenin ortasndaki aacn

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

84

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar meyvesini yemeyin, ona dokunmayn; yoksa lrsnz' dedi. Ylan, Kesinlikle lmezsiniz dedi, nk Tanr biliyor ki, o aacn meyvesini yediinizde gzleriniz alacak, iyiyle kty bilerek Tanr gibi olacaksnz. Kadn aacn gzel, meyvesinin yemek iin uygun ve bilgelik kazanmak iin ekici olduunu grd. Meyveyi koparp yedi. Yanndaki kocasna verdi. Kocas da yedi. kisinin de gzleri ald. plak olduklarn anladlar. Bu yzden incir yapraklar dikip kendilerine nlk yaptlar. Derken, gnn serinliinde bahede yryen RAB Tanr'nn sesini duydular. O'ndan kap aalarn arasna gizlendiler. RAB Tanr deme, Nerdesin? diye seslendi. dem, Bahede sesini duyunca korktum. nk plaktm, bu yzden gizlendim dedi. RAB Tanr, plak olduunu sana kim syledi? diye sordu, Sana meyvesini yeme dediim aatan m yedin? dem, Yanma koyduun kadn aacn meyvesini bana verdi, ben de yedim diye yantlad. RAB Tanr kadna, Nedir bu yaptn? diye sordu. Kadn, Ylan beni aldatt, o yzden yedim diye karlk verdi. Bunun zerine RAB Tanr ylana, Bu yaptndan tr Btn evcil ve yabanl hayvanlarn En lanetlisi sen olacaksn dedi, Karnn zerinde srnecek Ve yaamn boyunca toprak yiyeceksin. Seninle kadn, onun soyuyla senin soyunu Birbirinize dman edeceim. Onun soyu senin ban ezecek, Sen onun topuuna saldracaksn. RAB Tanr kadna, ocuk doururken sana ok ac ektireceim dedi, Ar ekerek doum yapacaksn. Kocana istek duyacaksn, Seni o ynetecek. RAB Tanr deme, Karnn szn dinlediin ve sana, Meyvesini yeme dediim aatan yediin iin, Toprak senin yznden lanetlendi dedi, Yaam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksn. Toprak sana diken ve al verecek, Yaban otu yiyeceksin. Yaratlm olduun topraa dnnceye dek Ekmeini aln teri dkerek kazanacaksn. nk topraksn, topraktan yaratldn Ve yine topraa dneceksin. dem karsna Havva adn verdi. nk o btn insanla-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

85

Mustafa Doan KARACOKUN rn anasyd. RAB Tanr demle kars iin deriden giysiler yapt, onlar giydirdi. Sonra yle dedi: dem iyiyle kty bilmekle bizlerden biri gibi oldu. imdi yaam aacna uzanp meyve almasna, yiyip lmsz olmasna izin verilmemeli. Bylece RAB Tanr, yaratlm olduu topra ilemek zere demi Aden bahesinden kard. Onu kovdu; yaam aacnn yolunu denetlemek iin Aden bahesinin dousuna Keruvlar ve her yana dnen alevli bir kl yerletirdi."30

Bu kssada geen itaatsizlik, Fromm'a gre insan zgr klm ve tm insanla kendi gcne gvenmeyi, bylece btnyle insan olmay retmitir . Bu sre sonucunda insan itaate dayanan eski cennet yerine, tek bana yaratabilecei yeni cennete ulama imknna kavumutur. ncesinde doayla birlik ve uyum varken insan plak bile olduunun farknda olmayan bir varlktr. Nitekim Fromm, cennetteki dem ve Havvann plak olarak hayal edilmelerini ve ilk gnah ileyene kadar bunun farkna varamamalarn byle yorumlar. nsann kendi ocukluk yaantsn da hatrlatarak geriye baktmzda ocukluumuz bize utan duygularndan uzak bir cennet gibi gelmektedir ifadesini kullanr. Ona gre cennetten atlma olayyla birlikte birok eyin farkna varan insan utanma ve korku duygusunu da fark etmitir. Bylece cinsel hayat ve uygarlk kltr de balamtr.
32 31

nsanln bu

hayat yaratma ve zgrlk mcadelesi amza kadar devam ede gelmi ve hl srmektedir. Her ne kadar insan, itaatsizlik ederek Tanr'ya ykledii baz glerini fark etse ve elde etme abasna girise bile, yaad eitli risk ve zorluklar karsnda snd mutlak g sahibi ve kural koyucu bir Tanrs da gnmze kadar her daim olmutur. yle ki, doay ve insan yaratan bu Tanr, dilerse yaratt eyleri yok edebilir. Ona gre Tanr'nn insan zerindeki bu mutlak gc, insann bilgi aacnn meyvesinin yemesine karlk bir tr onu cezalandrma nedeniyledir. nk insan bilgi aacnn meyvesinden yiyerek Tanr'nn akln elde etmitir.
30 31

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

86

32

Tekvin, 3:1-24. Fromm, taatsizlik zerine, ev. Aye Sayn, stanbul, 2001, s.7; Psikanaliz ve Zen Budizm, ss. 95-96 Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, s. 119.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

Artk o, kendi akl ve bilgileriyle iyi ile kty bilen bir varlk olarak Tanr'ya benzemitir. Nitekim Fromm, Eski Ahit'teki ifadelerin bunu anlattn iddia eder: "Sonra dem iyi ile kty bilmekle bizden biri gibi oldu..."
33

Bu ona gre insanln elde ettii nemli

bir nokta olup, artk geri dn olamaz. Nitekim bu birinci admla elde ettii iyinin ve ktnn bilgisi sayesinde, insan, tarihsel srete kendini yeniden yaratmtr. Fromm, Yahudi tarihinin balangcnn yuvadan ayrlma ile karakterize edilmesine de bu anlamda dikkat eker.
34

Ancak ona gre, Tanr ile mcadelede ikinci

adm olan "hayat aacndan yiyerek lmsz olmak" gerekleememitir. Tanr buna izin vermeyerek dem ile Havva'y cennetten kovmu ve hayat aacn korumaya almtr. Az nce geen pasajn devamnda bu olay anlatlr: "...Artk hayat aacna uzanp meyve almasna, yiyip lmsz olmasna izin verilmemeli " . Devam eden pasajlarda da, Fromm'a gre, demin cennetten kovuluu ve lmszlk aacnn korunmaya alnmasndan sz edilir: "Onu kovdu. Hayat aacnn yolunu denetlemek iin de, Aden bahesinin dorusuna Keruvlar (kanatl doast varlklar ve bunlarn heykelleri) ve her yana dnen alevli bir kl yerletirdi."
36 35

Hsl insann cennetten kovulmasna neden olan bu ilk itaatsizlik eylemi, Fromm'a gre, ayn zamanda insanln zgrlnn balangc olmutur. Bu konuda Hristiyan inancndaki "d, dme (fall)" szc ile yorumlanmasn da nemli bulurken, gerekte bu durumun bir d deil, bir ykselme ve ycelme olduunu belirtir.
37

nk insan, ona gre potansiyel olarak Tan-

r'dr. Bu nedenle Tanr'nn en yce g olduuna kar kp bunu ondan almak istemi ve cezalandrlmtr. dem ile Havva, hayat aacndan uzaklatrlm; cennetten kovulmu ve insann Tanr olmasn salayacak ikinci adm engellenmitir. Ortaya kan yeni durumda mutlak otorite sahibi Tanr ile ona balanmas sebebiyle
33 34 35 36 37

Tekvin, 3:22. Bk. Tekvin, 12:1-3. Tekvin, 3:22. Tekvin, 3:24. Fromm, You Shall Be As Gods, s.7.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

87

Mustafa Doan KARACOKUN

dolayl olarak kendine ulama abas iindeki insan sz konusudur. Frommun, dem ile Havvann ilk itaatsizlik eyleminin Hristiyanlkta temel gnah olarak grlmesine ilikin yorumu, antropolojik ve sosyolojik srelere dayanr. O, ataerkil toplum yaplarnda da itaatsizliin temel bir gnah olduunu, bu nedenle Hristiyanlkta byle yorumlandn iddia eder.
38

Ayrca bu yoruEski Ahite

mun Yahudilikte geerli olmadn da ifade eder.

gre, dem ile Havvann itaatsizlii, Tanrnn plannn bir paras gibi gzkmektedir. nk insanolu bu sayede kendi tarihini yazabilecek, kendini gelitirebilecek ve henz doayla btn olup birey olamad durumdan, tam gelimi bir birey olma imknna kavuabilecektir.
39

Fromma gre dem-Havva kssasnda verilen nemli bir mesaj da, insann birey olduunun farkna varmasdr. Nitekim kssada dem ve Havva, yasak meyveyi yedikten sonra plak olduklarn anlam ve utanmlardr. Fromm, burada cinsel organlardan utanmadan kaynaklanan bir durum sz konusu olmadn belirtir. Ona gre bu olayda anlatlmak istenen, ayrlk ve farkllklaryla birlikte her erkek ve kadnn, kendi bireyselliklerinin ve kardakilerin ayr bir birey olduunun farkna varmalardr. Bunun sonucunda dem ile Havva, henz sevmeyi renmedikleri iin birbirlerine yabanclamlardr.
40

Frommun dem-Havva kssasna ataerkil ve anaerkil anlaylarn olumas ve gelimesi balamnda ykledii anlamlar da ilgi ekici gzkmektedir. Ona gre dem-Havva kssasnda dikkat eken nemli bir motif de, erkek bir Tanr egemenliidir.
41

nsanlk tarihinin Yunan mitolojilerinde anlatlan daha nceki evrelerinde, anaerkil bir anlay egemen iken, bu kssa ile birlikte insanla ataerkil bir anlay egemen olmutur. Havva, demin
Fromm, Hayat Sevmek, s. 61. Fromm, Sevgi ve iddetin Kayna, ev. Seluk Budak, 4. Bask, Ankara, 1997, s. 20. Fromm, The Art of Loving, New York, 1956, s. 9. Konuyla ilgili geni bilgi iin bk. Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, s. 296.

38 39

40

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

88

41

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

kaburgasndan yaratlm, bylece erkek ne kmtr. Bununla birlikte Eski Ahitteki bu kssada, Havvann deme sormadan yasak meyveden yemesi ve ona da yedirmesini grmekteyiz. Fromm bu durumu, nceki anaerkil dzenin izlerinin henz tmyle silinmemi olduu eklinde yorumlar. Tanr, bu itaatsizliin hesabn demden sorar ve kadn, Havvann ahsnda iledii bu ilk gnahtan dolay tam anlamyla erkein egemenliine girer. Nitekim Fromma gre Tanrnn kadna verdii sosyal rol ile ilgili pasaj yine de erkeini arzulayacaksn, fakat o seni ynetecek eklindedir. O halde Fromm iin dem ile Havva kssasnn hmanistik dnceye katks, olancasyla fazla ve nemli gzkmektedir. Kssay onun perspektifiyle okumak ve anlamak, Tanrszla gtrmese de, Tanrya inananlar iin de, hmanistik dnceye ulamay engelleyici deil, destekleyici bir ilev grebilecektir. b. Nuh Kssas
RAB Nuh'a, Btn ailenle birlikte gemiye bin dedi, nk bu kuak iinde yalnz seni doru buldum. Yeryznde soylar tkenmesin diye yanna temiz saylan hayvanlardan erkek ve dii olmak zere yedier ift, kirli saylan hayvanlardan ikier ift, kulardan yedier ift al. nk yedi gn sonra yeryzne krk gn krk gece yamur yadracam. Yarattm her canly yeryznden silip atacam. Nuh RAB'bin btn buyruklarn yerine getirdi. Yeryznde tufan koptuu zaman Nuh alt yz yandayd. Nuh, oullar, kars, gelinleri tufandan kurtulmak iin hep birlikte gemiye bindiler. Tanr'nn Nuh'a buyurduu gibi temiz ve kirli saylan her tr hayvan, ku ve srngenden erkek ve dii olmak zere birer ift Nuh'a gelip gemiye bindiler. Yedi gn sonra tufan koptu. Nuh alt yz yandayken, o yln ikinci aynn on yedinci gn enginlerin btn kaynaklar fkrd, gklerin kapaklar ald. Yeryzne krk gn krk gece yamur yad. Nuh, oullar Sam, Ham ve Yafet, Nuh'un kars ve gelini tam o gn gemiye bindiler.
42

42

Tekvin, 3:16.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

89

Mustafa Doan KARACOKUN Onlarla birlikte her tr hayvan - evcil hayvanlarn, srngenlerin, kularla uan yaratklarn her tr - gemiye bindi. Soluk alan her tr canl ifter ifter Nuh'un yanna gelip gemiye bindi. Gemiye giren hayvanlar Tanr'nn Nuh'a buyurduu gibi erkek ve diiydi. RAB Nuh'un ardndan kapy kapad. Tufan krk gn srd. oalan sular gemiyi yerden yukar kaldrd. Sular ykseldi, alabildiine oald; gemi suyun zerinde yzmeye balad. Sular yle ykseldi ki, yeryzndeki btn yksek dalar su altnda kald. Ykselen sular dalar on be arn at. Yeryznde yaayan btn canllar yok oldu; kular, evcil ve yabanl hayvanlar, srngenler, btn insanlar, soluk alan btn canllar ld. RAB insanlardan evcil hayvanlara, srngenlerden kulara dek btn canllar yok etti, yeryzndeki her ey silinip gitti. Yalnz Nuh'la gemidekiler kald. Sular yz elli gn yeryzn kaplad.43 Sonra Tanr Nuh'u ve gemideki evcil ve yabanl hayvanlar anmsad. Yeryznde bir rzgar estirdi, sular alalmaya balad. Enginlerin kaynaklar ve gklerin kapaklar kapand. Yamur dindi. Sular yeryznden ekilmeye balad. Yz elli gn getikten sonra sular azald. Gemi yedinci ayn on yedinci gn Ararat Dalar'na oturdu. Sular onuncu aya kadar srekli azald. Onuncu ayn birinde dalarn doruu grnd. Krk gn sonra Nuh yapm olduu geminin penceresini at. Kuzgunu dar gnderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dnmedi, uup durdu. Bunun zerine Nuh sularn yeryznden ekilip ekilmediini anlamak iin gvercini gnderdi. Gvercin konacak bir yer bulamad, nk her yer suyla kaplyd. Gemiye, Nuh'un yanna dnd. Nuh uzanp gvercini tuttu ve gemiye, yanna ald. Yedi gn daha bekledi, sonra gvercini yine dar sald. Gvercin gagasnda yeni kopmu bir zeytin yaprayla akamleyin geri dnd. O zaman Nuh sularn yeryznden ekilmi olduunu anlad. Yedi gn daha bekledikten sonra gvercini yine gnderdi. Bu kez gvercin geri dnmedi.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

90

43

Tekvin, 7. Bab.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar Nuh alt yz bir yandayken, birinci ayn birinde yeryzndeki sular kurudu. Nuh geminin stndeki kapa kaldrnca topran kurumu olduunu grd. kinci ayn yirmi yedinci gn toprak tamamen kurumutu. Tanr Nuh'a, Karn, oullarn ve gelinlerinle birlikte gemiden k dedi, Kendinle birlikte btn canllar, kular, hayvanlar, srngenleri de kar. Tresinler, verimli olsunlar ve yeryznde oalsnlar. Nuh kars, oullar ve gelinleriyle birlikte gemiden kt. Btn hayvanlar, srngenler, kular, yeryznde yaayan her tr canl gemiyi terketti. Nuh RAB'be bir sunak yapt. Orada temiz saylan hayvanlarn ve kularn hepsinden yakmalk sunular sundu. Gzel kokudan honut olan RAB iinden yle dedi: nsanlar yznden yeryzn bir daha lanetlemeyeceim. nk insann yreindeki eilimler ocukluundan itibaren ktdr. imdi yaptm gibi btn canllar bir daha yok etmeyeceim. Dnya durduka, Ekip bimek, Scak, souk, Yaz, k, Gece, gndz hep var olacaktr.44 Tanr, Nuh'u ve oullarn kutsayarak, Verimli olun, oalp yeryzn doldurun dedi, Yerdeki hayvanlarn, gkteki kularn tm sizden korkup rkecek. Yeryzndeki btn canllar, denizdeki btn balklar sizin ynetiminize verilmitir. Btn canllar size yiyecek olacak. Yeil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum. Yalnz kanl et yemeyeceksiniz, nk kan can ierir. Sizin de kannz dklrse, hakknz kesinlikle arayacam. Her hayvandan hesabn soracam. Her insandan, kardeinin canna kyan herkesten hakknz arayacam. Kim insan kan dkerse, Kendi kan da insan tarafndan dklecektir. nk Tanr insan kendi suretinde yaratt. Verimli olun, oaln. Yeryznde treyin, artn. Tanr Nuh'a ve oullarna yle dedi: Sizinle ve gelecek kuaklarnzla, sizinle birlikteki btn canllarla, kular, evcil ve yabanl hayvanlar, gemiden kan btn hayvanlarla antlamam srdrmek istiyorum.

44

Tekvin, 8. Bab.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

91

Mustafa Doan KARACOKUN Sizinle antlamam srdreceim: Bir daha tufanla btn canllar yok olmayacak. Yeryzn yok eden tufan bir daha olmayacak. Tanr yle srdrd konumasn: Sizinle ve btn canllarla kuaklar boyu sonsuza dek srecek antlamamn belirtisi u olacak: Yaym bulutlara yerletireceim ve bu, yeryzyle aramdaki antlamann belirtisi olacak. Yeryzne ne zaman bulut gndersem, yaym bulutlarn arasnda ne zaman grnse, sizinle ve btn canl varlklarla yaptm antlamay anmsayacam: Canllar yok edecek bir tufan bir daha olmayacak. Bulutlarda ne zaman yay grnse, ona bakp yeryznde yaayan btn canllarla yaptm sonsuza dek geerli antlamay anmsayacam. Tanr Nuh'a, Kendimle yeryzndeki btn canllar arasnda srdreceim antlamann belirtisi budur dedi. Gemiden kan Nuh'un oullar Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan'n babasyd. Nuh'un olu bunlard. Yeryzne yaylan btn insanlar onlardan tredi. Nuh iftiydi, ilk ba o dikti. arap iip sarho oldu, adrnn iinde rlplak uzand. Kenan'n babas olan Ham babasnn plak olduunu grnce dar kp iki kardeine anlatt. Sam'la Yafet bir giysi alp omuzlarna attlar, geri geri yryerek plak babalarn rttler. plak babalarn grmemek iin yzlerini br yana evirdiler. Nuh ayldnda kk olunun ne yaptn anlad ve yle dedi: Kenan'a lanet olsun, Kleler klesi olsun kardelerine. vgler olsun Sam'n Tanrs RAB'be, Kenan Sam'a kul olsun. Tanr Yafet'e bolluk versin, Sam'n adrlarnda yaasn, Kenan Yafet'e kul olsun. Nuh tufandan sonra yz elli yl daha yaad. Toplam dokuz yz elli yl yaadktan sonra ld."45

Tanryla insan anlamasnda ikinci evre Fromm'a gre Nuh kssasn geen Tanr ile insan anlamas ve Tanrnn baz haklarndan feragat etmesidir. Bu evrede Tanr karsnda doru insan olan Nuh, ailesi de dhil olmak zere Tanr'nn fke ve tufanndan kurtulmakta, daha sonra bu fke ve cezalandrma son olmakta ve Tanr'nn yeniden insanla bir tufan yaatmayaca ve insann da

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

92

45

Tekvin, 9. Bab.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

yeryznde daha zgr yaayaca bir dzen olumaktadr. Bu dzen, sadece iyi ve doru insanlar deil, brahim'in Tanr'yla diyalounda grlecei gibi, tm insanl kuatarak evrensellik kazanmaktadr. Fromm'a gre, Nuh Tufanyla balayan insann g ve zgrlne kavuma srecinin nemli bir aamas da, Eski Ahitte geen brahim-Tanr diyalogu eklindeki kssada ortaya kmaktadr. imdi bu diyaloga gz atalm. c. brahim-Tanr Diyalogu Kssas
brahim'i, doru ve adil olan yaparak yolumda yrmeyi oullarna ve soyuna buyursun diye setim. yle ki, ona verdiim sz yerine getireyim. Sonra brahim'e, Sodom'la Gomora byk sulama altnda dedi, Gnahlar ok ar. Onun iin inip bakacam. Duyduum sulamalar doru mu, deil mi greceim. Yapp yapmadklarn anlayacam. Adamlar oradan ayrlp Sodom'a doru gittiler. Ama brahim RAB'bin huzurunda kald. RAB'be yaklaarak, Hakly da hakszla birlikte mi yok edeceksin? diye sordu, Kentte elli doru kii var diyelim. Oray gerekten yok edecek misin? indeki elli doru kiinin hatr iin kenti balamayacak msn? Senden uzak olsun bu. Hakly, haksz ayn kefeye koyarak hakszn yannda hakly da ldrmek senden uzak olsun. Btn dnyay yarglayan adil olmal. RAB, Eer Sodom'da elli doru kii bulursam, onlarn hatrna btn kenti balayacam diye karlk verdi. brahim, Ben toz ve klm, bir hiim dedi, Ama seninle konuma yrekliliini gstereceim. Krk be doru kii var diyelim, be kii iin btn kenti yok mu edeceksin? RAB, Eer kentte krk be doru kii bulursam, oray yok etmeyeceim dedi. brahim yine sordu: Ya krk kii bulursan? RAB, O krk kiinin hatr iin hibir ey yapmayacam diye yant verdi. brahim, Ya Rab, fkelenme ama otuz kii var diyelim? dedi. RAB, Otuz kii bulursam, kente dokunmayacam

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

93

Mustafa Doan KARACOKUN diye yant verdi. brahim, Ya Rab, ltfen konuma yrekliliimi bala dedi, Eer yirmi kii bulursan? RAB, Yirmi kiinin hatr iin kenti yok etmeyeceim diye yant verdi. brahim, Ya Rab, fkelenme ama bir kez daha konuacam dedi, Eer on kii bulursan? RAB, On kiinin hatr iin kenti yok etmeyeceim diye yant verdi. RAB brahim'le konumasn bitirince oradan ayrld, brahim de adrna dnd."46

Fromm'a gre Nuh dneminde yaplp, brahim'in diyalouyla evrensellik kazanan Tanryla anlama sonucu elde edilen zgrlk, insann evre evre Tanr olmaya yaklatn gstermektedir. Nitekim bu ikinci evrede Tanr mutlaklktan, yapsal bir monariye dnmekte ve bylece onun mutlak kural koyucu olmas sona ermektedir. Dolaysyla Tanrnn snrsz zgrl azalrken, insann zgrlk alan genilemektedir.
47

Fromm bu durumu Tan-

r kavramnn dnen anlam asndan da deerlendirerek, bu kavramn gerileme deil, gelien ve olgunlaan bir anlam ve ileve sahip olmaya baladn belirtir. brahim-Tanr diyalou ve anlamann sonucu olarak Tanr evrimlemi ve temel deiimler yaamtr. Bu deiiklikte en nemli husus, Tanr'nn adalet ilkeleriyle tamamlanmasdr. Fromm'a gre, brahim'in bu diyalou ile birlikte Eski ve Yeni Ahit'e, Tanrnn adalet ve sevgi ile donanmas ve insann esirliinin uzun srmeyecei, Tanr'dan bile zgrlemesi yolunun aldna ilikin motifler girmitir. d. Musa Kssas Musa ile Tanrnn diyalou eklinde yaanan nc evreye ilikin Eski Ahit'te geen pasajlar, Fromm'a gre, daha ileri bir adm olarak, Tanrnn bilinemezliine, isimsizliine, yani onun ne olduu deil ne olmadnn nemli olduuna iaret ederler. Sz konusu diyalog Eski Ahit'te u ekilde geer:
48

46 47

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

94

48

Tekvin, 18:22-23. Fromm, You Shall Be As Gods, s. 25. Fromm, You Shall Be As Gods, s. 28.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar Musa kaynbabas Midyanl Khin Yitro'nun srsn gdyordu. Sry ln batsna srd ve Tanr'nn dana, Horev'e vard. RAB'bin melei bir aldan ykselen alevlerin iinde ona grnd. Musa bakt al yanyor, ama tkenmiyor. ok garip diye dnd, Gidip bir bakaym, al neden tkenmiyor! RAB Tanr Musa'nn yaklatn grnce, alnn iinden, Musa, Musa! diye seslendi. Musa, Buyur! diye yantlad. Tanr, Fazla yaklama dedi, arklarn kar. nk bastn yer kutsal topraktr. Ben babann, brahim'in, shak'n, Yakup'un Tanrs'ym. Musa yzn kapad, nk Tanr'ya bakmaya korkuyordu. RAB, Halkmn Msr'da ektii sknty ok iyi biliyorum dedi, Angaryaclar yznden ettikleri feryad duydum. Aclarn biliyorum. Bu yzden aaya indim. Onlar Msrllar'n elinden kurtaracam, o lkeden karp geni ve verimli topraklara, st ve bal lkesine, Kenanllar'n, Hititler'in, Amorlular'n, Perizliler'in, Hivliler'in, Yevuslular'n topraklarna gtreceim. srailliler'in feryad bana eriti. Msrllar'n onlara yapmakta olduu basky gryorum. Gel, halkm srail'i Msr'dan karmak iin seni Firavun'a gndereyim. Musa, Ben kimim ki Firavun'a gidip srailliler'i Msr'dan karaym? diye karlk verdi. Tanr, Kukun olmasn, ben seninle olacam dedi, Seni benim gnderdiimin kant u olacak: Halk Msr'dan kardn zaman bu dada bana tapacaksnz. Musa yle karlk verdi: srailliler'e gidip, 'Beni size atalarnzn Tanrs gnderdi' dersem, 'Ad nedir?' diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim? Tanr, Ben Ben'im dedi, srailliler'e de ki: 'Beni size Ben Ben'im diyen gnderdi.'

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

95

Mustafa Doan KARACOKUN srailliler'e de ki, 'Beni size atalarnz brahim'in, shak'n, Yakup'un Tanrs Yahve gnderdi.' Sonsuza dek adm bu olacak. Kuaklar boyunca byle anlacam."49

Fromm, insanln bu evrede kendi glerine daha fazla sahip olmaya baladn ve Tanrnn "bilinemezlik" yannn ne karak alan insana braktn belirtir. O'na gre bu aamaya gelmi olan zellikle Yahudilik inancnn, son bir evreye daha ihtiyac vardr. Bu evre kendisinin gelmi olduu Tanry tmyle devreden karan Tanrszlk evresidir.
50

O, teistik dini yaplarda bu noktaya

ulamann zorluunun da farknda olduunu syler. nk bu aamada nemli olan sembolize ettii deerleri ve gndelik hayattaki olumlu ilevlerini deil, sadece Tanr'y devreden karmaktr. Dini tecrbe yine yaanmal, ama din ve Tanrnn otoritesi olmamaldr. Mevcut kurumsal dinlerde byle bir ayrm yaplarak Tanrszlama evresine gemenin zor olacan syleyen Fromm, Tanr'nn ilevsizlemesi ve insan zgrlne mdahale etmeksizin varln srdrmesinde problem grmez. Ona gre Bat, aydnlanmayla birlikte Eski Ahit'in hmanistik izgisine gittike yaklam, fakat aklc dnce yapsna uygun olan son hamleyi gerekletirememitir. Kendi ifadesiyle "ok yadrgatc grnse de, dou dinlerinin (Budizm, Taoizm vb.) dnce yaps, Batnn aklc dnce yapsna, Bat dinlerininkinden daha uygun dmektedir" (Psikanaliz ve Zer Budizm, s.19). e. brahimin lkesini Terk Etmesi ve Musa nclnde Msrdan k Kssalar Fromm'un Eski Ahit'te geen brahimin lkesini terk etmesi ve Musa'nn nclnde Msr'dan le k ile orada yaananlara ilikin okumalar da olduka ilgin olup, yorumlar kendi Marksist anlayna dayanr. brahim Peygamber ile ilgili Frommun yorumlad pasaj u ekildedir:
RAB Avram'a, "lkeni, akrabalarn, baba evini brak, sana gstereceim lkeye git" dedi,51
49 50

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

96

51

k, 3:13-15. Fromm, Psikanaliz ve Zen Budizm, s. 19. Tekvin, 12:1.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

Fromm, brahim Peygamberin lkesini terk etmesini sahip olma ve mlkiyet tutkusundan kurtulma eklinde yorumlar. brahim peygamber lkesini terk etmi ve ilk anda bilinmezlie doru yol almtr. Ama ondan sonra gelenler yeni bir hsmlk ruhuyla yeni bir yere yerlemilerdir. Msrda zenginlemi ve glenmi olan bu topluluk tutsakla dmtr. Zamanla Tanr dncesini yitirip putlara tapmlardr. Vicdanlarnn sesine kulak vermemilerdir.52 Ayn srecin bir benzeri de, Musa Peygamberin nclnde brani halknn Msrdan knda sz konusudur. Frommun yorumlarna gemeden konuyla ilgili Eski Ahitte geen ifadelere gz atalm:
"Btn srail topluluu Elim'den ayrld. Msr'dan ktktan sonra ikinci ayn on beinci gn Elim ile Sina arasndaki Sin l'ne vardlar. lde hepsi Musa'yla Harun'a yaknmaya balad. Keke RAB bizi Msr'dayken ldrseydi dediler, Hi deilse orada et kazanlarnn bana oturur, doyasya yerdik. Ama siz btn topluluu alktan ldrmek iin bizi bu le getirdiniz. RAB Musa'ya, Size gkten ekmek yadracam dedi, Halk her gn gidip gnlk ekmeini toplayacak. Bylece onlar snayacam: Benim yasama gre yayorlar m, yaamyorlar m, greceim. Altnc gn her gn topladklarnn iki katn toplayp hazrlayacaklar. Musa'yla Harun srailliler'e, Bu akam sizi Msr'dan RAB'bin kardn bileceksiniz dediler, Sabah da RAB'bin grkemini greceksiniz. nk RAB kendisine sylendiinizi duydu. Biz kimiz ki, bize syleniyorsunuz? Sonra Musa, Akam size yemek iin et, sabah da dilediiniz kadar ekmek verilince, RAB'bin grkemini greceksiniz dedi, nk RAB kendisine sylendiinizi duydu. Biz kimiz ki? Siz bize deil, RAB'be syleniyorsunuz.

52

Fromm, Sahip Olmak ya da Olmak, ev. Aydn Artan, 5. Bask, stanbul, 1994, s. 95.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

97

Mustafa Doan KARACOKUN Musa Harun'a, Btn srail topluluuna syle, RAB'bin huzuruna gelsinler dedi, nk RAB sylendiklerini duydu. Harun srail topluluuna bunlar anlatrken, le doru baktlar. RAB'bin grkemi bulutta grnyordu. RAB Musa'ya yle dedi: srailliler'in yaknmalarn duydum. Onlara de ki, 'Akamst et yiyeceksiniz, sabah da ekmekle karnnz doyuracaksnz. O zaman bileceksiniz ki, Tanrnz RAB benim.' Akam bldrcnlar geldi, ordugh sard. Sabah ordughn evresini iy kaplamt. iy eriyince, toprakta, ln yzeyinde kraya benzer ince pulcuklar grnd. Bunu grnce srailliler birbirlerine, Bu da ne? diye sordular. nk ne olduunu anlayamamlard. Musa, RAB'bin size yemek iin verdii ekmektir bu dedi, RAB'bin buyruu udur: 'Herkes yiyecei kadar toplasn. adrnzdaki her kii iin birer omer aln.' srailliler syleneni yaptlar. Kimi ok, kimi az toplad. Omerle ltklerinde, ne ok toplayann fazlas, ne de az toplayann eksii vard. Herkes yiyecei kadar toplamt. Musa onlara, Kimse sabaha bir para bile brakmasn dedi. Ama bazlar ona aldrmayp sabaha braktlar. Braktklar kurtlanp kokmaya balaynca Musa onlara fkelendi. Her sabah herkes yiyecei kadar topluyordu. Gne ortal stnca, yerde kalanlar eriyordu. Altnc gn kii bana iki omer, yani iki kat topladlar. Topluluun nderleri gelip durumu Musa'ya bildirdiler. Musa, RAB'bin buyruu udur dedi, 'Yarn dinlenme gn, RAB iin kutsal abat Gn'dr. Piireceinizi piirin, halayacanz halayn. Artakalan bir kenara koyun, sabaha kalsn.' Musa'nn buyurduu gibi artakalan sabaha braktlar. Ne koktu, ne kurtland."53

Fromm, Musa Peygamber nclnde brani halknn Msrdan k ve bu srete yaananlar anlatan bu kssay, genel anlamda brahim Peygamberin lkesini terk etmesi gibi tutku ve

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

98

53

k, 16:1-24.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

tutsaklklardan kurtulma sreci olarak yorumlar. Msrdan karak le gitme, bir bayram kutlamak iindir. Halk isteksizce ve kt niyetli bir ekilde Musann peinden le kar. Fromm metinde geen l kavramnn zgrleme hareketini sembolize ettiini ifade eder.
54

Bu yorumlarda youn bir ekilde Marksist motif-

ler grlmektedir. Ona gre ln sembolize ettii anlam son derece nemlidir. l, nihayetinde bir yurt deildir. Orada yerleik hayatn gerekleri sz konusu olmaz. ehirler olmad gibi zenginler de olmaz. nsanlar yalnzca yaamalar iin gerekli olan eyleri ve gerektii miktarda bulundururlar.
55

te bu ynyle l, zgr-

l, sahip olmay deil, olmay temsil eder. Daha kolay, karmak olmayan ve anlaml bir hayata iaret eder. Fromm, brani halknn bu belirsiz ortamdan korkarak putlar, salam evleri, garantili yemekleri zlediklerini syler. Tanr, onlara destek olmak zorunda kalarak, sabahlar onlara ekmek, akamlar da bldrcnlar gndermitir. Ancak bu yemeklerden herkesin ihtiyac kadar almasn istemitir. Eski Ahitte belirtilen bu ilke ile Marksn herkes ihtiyac kadar ilkesinin ayn ey olduunu belirtir. Nitekim Tanrnn onlar uyararak her gn verilen yiyecekten ertesi gne saklanmasn yasaklamas da, ihtiras, sahip olma ve biriktirme eilimlerine kar bir uyar niteliindedir. Ama insan sahip olma eiliminden uzak tutarak ona, paylaabilmeyi, her eyi ortak kullanabilmeyi retmek ve benimsetmektir. nk lde, mal-mlk, ev-bark olmadndan mlkiyetten syrlma vardr. bunlar tam da Marksizmin anlatt eylerdir. f. Yunus Kssas Yunus Peygamber Kssas Eski Ahitte ayr bir balk olarak yer alr. lgili kssann ilk iki blm Eski Ahitte aadaki ekilde anlatlr:
56

nsann sahip olmas deil, kendisi olmas sz konusudur. Btn

54 55 56

Fromm, Sahip Olmak Ya da Olmak, s. 96. Fromm, Sahip Olmak Ya da Olmak, s. 96. Fromm, Sahip Olmak Ya da Olmak, ss. 97-98.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

99

Mustafa Doan KARACOKUN RAB bir gn Amittay olu Yunus'a, "Kalk, Ninova'ya, o byk kente git ve halk uyar" diye seslendi, "nk ktlkleri nme kadar ykseldi." Ne var ki, Yunus RAB'bin huzurundan Tari'e kamaya kalkt. Yafa'ya inip Tari'e giden bir gemi buldu. cretini deyip gemiye bindi, RAB'den uzaklamak iin Tari'e doru yola kt. Yolda RAB iddetli bir rzgr gnderdi denize. yle bir frtna koptu ki, gemi neredeyse paralanacakt. Gemiciler korkuya kapld, her biri kendi ilahna yalvarmaya balad. Gemiyi hafifletmek iin ykleri denize attlar. Yunus ise teknenin ambarna inmi, yatp derin bir uykuya dalmt. Gemi kaptan Yunus'un yanna gidip, "Hey! Nasl uyursun sen?" dedi, "Kalk, tanrna yalvar, belki halimizi grr de yok olmayz." Sonra denizciler birbirlerine, "Gelin, kura ekelim" dediler, "Bakalm, bu bela kimin yznden bamza geldi." Kura ektiler, kura Yunus'a dt. Bunun zerine Yunus'a, "Syle bize!" dediler, "Bu bela kimin yznden bamza geldi? Ne i yapyorsun sen, nereden geliyorsun, nerelisin, hangi halka mensupsun?" Yunus, "brani'yim" diye karlk verdi, "Denizi ve karay yaratan Gklerin Tanrs RAB'be taparm. Denizciler bu yant karsnda dehete dtler. "Neden yaptn bunu?" diye sordular. Yunus'un RAB'den uzaklamak iin katn biliyorlard. Daha nce onlara anlatmt. Deniz gittike kuduruyordu. Yunus'a, "Denizin dinmesi iin sana ne yapalm?" diye sordular. Yunus, "Beni kaldrp denize atn" diye yantlad, "O zaman sular durulur. nk biliyorum, bu iddetli frtnaya benim yzmden yakalandnz." Denizciler karaya dnmek iin kreklere asldlar, ama baaramadlar. nk deniz gittike kuduruyordu. RAB'be seslenerek, "Ya RAB, yalvaryoruz" dediler, "Bu adamn can yznden yok olmayalm. Susuz bir adamn lmnden bizi sorumlu tutma. nk sen kendi istediini yaptn, ya RAB." Sonra Yunus'u kaldrp denize attlar, kuduran deniz sakinleti.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

100

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar Bu olaydan tr denizciler RAB'den yle korktular ki, O'na kurbanlar sundular, adaklar adadlar. Bu arada RAB Yunus'u yutacak byk bir balk salad. Yunus gn gece bu baln karnnda kald.57 Yunus baln karnndan Tanrs RAB'be yle dua etti: "Ya RAB, sknt iinde sana yakardm, Yantladn beni. Yardm istedim ller diyarnn barndan, Kulak verdin sesime. Beni engine, denizin ta dibine frlattn. Sular sard evremi. Azgn dalgalar geti zerimden. Huzurundan kovuldum' dedim, 'Yine de greceim kutsal tapnan "Yine de greceim kutsal tapnan" ya da "Bir daha kutsal tapnan nasl greceim?" Sular boacak kadar kuatt beni, evremi enginler sard, Yosunlar dolat bama. Dalarn kklerine kadar battm, Dnya sonsuza dek srglendi arkamdan; Ama, ya RAB, Tanrm, Canm sen kurtardn ukurdan. Soluum tkenince seni andm, ya RAB, Duam sana, kutsal tapnana eriti. Deersiz putlara tapanlar, Vefaszlk etmi olurlar. Ama kranla kurban sunacam sana, Adam yerine getireceim. Kurtulu senden gelir, ya RAB!" RAB bala buyruk verdi ve balk Yunus'u karaya kustu.58

Eski Ahitte ki bu kssay Fromm, temelde psikolojik dzlemde yorumlar. Yorumlarna esas olan bak as dier kssalarda olduu gibi znde hmanistik ve insan ihtiyalaryla ilgili gzkmektedir. Ona gre Yunus peygamberin yaadklar, onun ruhsal durumuyla ilgilidir. Kssada geen semboller bu erevede anlamlar iermektedir. Ana tema Yunus peygamberin ahsnda sembolize edilen iine kapanma ve kendini toplumdan soyutlamadr. nsan, gvenlik ve korunma istei ile byle bir kanmay tercih edebilir. Sz konusu toplumdan kanma ve insanlarla yakn iliki kurmaktan uzak durma, Frommun hmanistik psikoloji grnn temelinde yer alan, insann temel ihtiyalar arasnda
57 58

Yunus 1:1-17. Yunus 2:1-10.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

101

Mustafa Doan KARACOKUN

grd iliki ihtiyacn doru zmleyememe anlamna gelir. Bu durumdaki bir bireyin yaad i huzursuzlua ve atmalara deinen Fromm, Yunus Peygamberle sembolize edilen insanlardan uzak olmay, psikolojik bir isel sknt anlamnda yorumlamaktadr. Nitekim o, Yunus Peygamberin nce gemiye binmi, sonra uyumas, daha sonra da denize atlp balk tarafndan yutulmasn Yunus Peygamberin i dnyasn yanstan olaylar eklinde yorumlar. nk Yunus Peygamber, kssann banda insanlardan ve grevlerinden kaarak, eitli olaylar yaamak zorunda kalmtr. Yaad olaylar onu gittike insanlara daha fazla yabanclatrm, balk onu yutup baln karnnda kaldnda insanlardan tamamen soyutlanmtr. Bu soyutlanma Fromma gre, Yunusun kendi tercihi olup, o kendini kendi eliyle bu hapse itmitir. Ama sonunda bu tercihinden dolay en ok kendisi bunalm ve kendi eliyle oluturduu bu hapis hayatnda kendini olancasyla yalnz hissetmitir. Kendini yalnz ve soyutlanm hissetme insan iin katlanlmas zor bir yaantdr. Bu yaanty anlattn iddia ettii kssa ile ilgili olarak Fromm, ayn kssann insann bu tr bir ruhsal durumdan kmak isteyeceini ve insanlarla birlikte yaamaktan kopamayacan gsterdiini dnr. nk Fromma gre, gvenlie kamak iin insanlardan uzaklaan Yunus peygamber, kssann devamnda Tanrdan, yani vicdanndan yardm dileme yoluyla kendini iine hapsetmeyi terk etmek ve riskleriyle birlikte hayata brakt yerden devam etmek eiliminde olmutur. Fromm, insann en nemli anksiyete yaantsnn kaynaklarndan biri olarak, dier insanlardan ayr olmay grr. nk onun inancna gre insan, doayla uyum srecinden ayrldktan sonra tek bana kalm ve bunun stesinden gelememesi halinde aresizlik ve yalnzlk yaamaya zorunlu kalmtr. Bu kayglar amann yolu, kendi dndaki insanlarla iliki kurmasdr. Bu insan iin temel bir ihtiya olup, yaama isteinden bile daha gl-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

102

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

dr.59 te Yunus Peygamberin kssasndaki psikolojik analizlerinde, Frommun bu yaklamlarnn izleri gze arpmaktadr. Fromm, Yunus Peygamberin yaadklaryla sembolize edilen sreci, dier yandan tipik bir nevroz geliimi rnei olarak grr. Srekli belirli tehlikelerden kaan Yunus, kssada grld gibi kurtulmak iin kat Tanrya yeniden ynelmektedir. nk hayata devam edebilmenin baka yolunu bulamamtr. Fromm, Yunusun bu durumunu, vicdanna karlk gelen Tanr ile, iindeki sese kulak tkayarak kama istei arasndaki atma eklinde deerlendirir.60 g. Yusufun Ryas Kssas Fromm ryalar insan hayatnda son derece nemli sembolik yaantlar grr. Ona gre ryalarn ou, akla dayanan ve bundan dolay gerekleen baz tahminlerdir. Bu aklc tahminlerden birisi olarak da, Eski Ahitte geen Yusuf Peygamberin ryasna deinir. Yusuf peygamberin daha ocukken grd rya ve akabinde gerekleenler Eski Ahitte yle anlatlr:
Yusuf bir d grd. Bunu kardelerine anlatnca, ondan daha ok nefret ettiler. Yusuf, "Ltfen grdm d dinleyin!" dedi, "Tarlada demet balyorduk. Anszn benim demetim kalkp dikildi. Sizinkilerse, evresine toplanp nnde eildiler." Kardeleri, "Bamza kral m olacaksn? Bizi sen mi yneteceksin?" dediler. Dlerinden, sylediklerinden tr ondan bsbtn nefret ettiler. Yusuf bir d daha grp kardelerine anlatt. "Dinleyin, bir d daha grdm" dedi, "Gne, ay ve on bir yldz nmde eildiler." Yusuf babasyla kardelerine bu d anlatnca, babas onu azarlad: "Ne biim d bu?" dedi, "Ben, annen, kardelerin gelip nnde yere mi eileceiz yani?" Kardeleri Yusuf'u kskanyordu, ama bu olay babasnn aklna takld.61
59 60

61

Fromm, Beyond The Chains of Illusion, New York, 1962, s. 126. Frommun Yunus Peygamber kssas ile ilgili yorumlar konusunda geni bilgi iin bk. Ryalar, Masallar, Mitoslar, ss.42-46. Tekvin 37:5 -11.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

103

Mustafa Doan KARACOKUN

Bu ryay ok ak ve anlalr bulan Fromm, yorumlamak iin profesyonel rya yorumcusu olmaya gerek olmad kanaatindedir. Nitekim Yusufun babas ve kardeleri ryay hemen yorumlayp anlamlardr. Kardeleri onun bir gn kendileri ve babalarndan stn olacan ve onun nnde saygyla eilmeleri gerekeceini grmlerdir. Fromm, Yusufun bu ryasnda insann hrs zelliine dikkat ekildiini dnr. Nitekim ona gre Yusufun ileride yksek mevkilere gelmesinde bu hrs etkili olmutur. Ayrca Eski Ahitte geen hayat hikyesine bakldnda sadece hrsl deil, ok da yetenekli olduunun grldn ve Yusufun bu yeteneklerini ryasnda daha iyi kullanabilme gcne sahip olduunu syler. Uyank olduu zamanlarda kardelerinden daha kk ve zayf olduunu dnmesi sebebiyle bir eziklik duygusu tamaktadr. te insann ryalarnn gcn Fromma gre Yusufun hayatnda grmekteyiz. O, ryalar insan nceden bilmeye ve bilgeliye gtren semboller olarak grp, onlarn sayesinde kendimizi daha zgr bir biimde ifade edebileceimize inanr. 62 nk ona gre insann karakter unsurlarnn tm, dadnk davranlarda kendilerini rahat bir biimde gstermezken, ryalarda daha rahat bir ekilde kendilerini belli ederler.63 Sonu ve Deerlendirme Bat dnyasnda aydnlanma dnemi ile birlikte, daha nceleri var olan kilise merkezli deerler, yerlerini seklerizmin rettii yeni kutsal deerlere brakmlardr. Dolaysyla hayatn tm alanlarndaki yaantlar, ilikiler, insan anlaylar bu erevede anlam bulmulardr. Bu yeni anlam tmyle profan yani din d bir perspektif ile olumu, dini hayata ilikin kutsal sylemler ve metinler salt dogma olarak deerlendirilip darda braklmlardr. Hatta dnemin aydnlarnn bu konuda salt ilgisizlikle yetinmeyip nemli bir ksm dine kar tabiri caizse sava amlardr.

62 63

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

104

Fromm, Ryalar, Masallar, Mitoslar, s. 184. Frommun Yusuf Peygamber kssas ile ilgili yorumlar konusunda geni bilgi iin bk. Ryalar, Masallar, Mitoslar, ss.70-72.

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

Aydnlanma dnemini nemli bir kazanm olarak gren ve kendini o dncenin insan sayan Fromm, klasik din kart aydnlanmac dnrlere oranla kendine zg farkl bir duru sergiler. Onun dncesinde din ve seklerizmin temel kutsallar ayn olup bizzat insann kendisidir. Bu yaklamyla Frommun, gerekte dini alan sekler alana indirgeyici bir sentez ortaya koyduu grlmektedir. Onun bu yaklam, dier pozitivist yazar ve aratrmaclarla benzer ekilde kutsal metinleri de insanln rettii anlayn dourmu ancak o metinleri nemsememe gibi bir davran iinde olmasna yol amamtr. Fromm'un psikanalist ve Marksist sentezle ekillendirdii radikal hmanistik dnce yapsnn, hayatn her alanna bak ve yorumlamasnda merkezi rol oynad grlmektedir. Bu anlamda onun dinlere ve zellikle yirmili yalara kadar mensup olduu Yahudilie, Yahudiliin temel kaynaklarna ayn ekilde yaklat ve Eski Ahit'i de indirgemeci bir tutumla okuduu grlmektedir. Onda Eski Ahit'ten aktard her bilgiyi, kendi dncesinin bir dayana olarak grme ve okuma eilimi grlmektedir. rnein peygamberlerin insanlar dnya ihtirasn terk etmeye armalar, Musa Peygamber'in topluluu le karmas temalarn, Marxist dnya gryle rttrr. Fromm'a gre, mala sahip olmamak ve tm insanlarn eit ekilde paylamalar ilkelerini savunan Marksizm ve sosyalizm, dinlerdeki emir ve tavsiyelerle genelde rtr. Bu yaklamlarda insan, sahip olmaktan uzaklatrarak, olmaya dnk bir ynlendirme vardr. Radikal hmanizmin temelinin bu olduunu dnen Fromm, metinde grld gibi rahatlkla din ve sekler dnce alanlarndan biri olan Marksizmi buluturabilmektedir. Fromm'a gre Eski Ahit'te geen kssalar, insan zgrln snrlayan her eye kar itaatsizlii ve putlar eletirmeyi ierir. Put, cansz ve somut bir varlktr. nsan yaam severlie deil, lm severlie gtrr. Ona gre para, kariyer, ideolojiler, dinler ve hatta bizzat Tanr bile, otoriter bir yapda ise put olabilir. O halde putlara tapnlmamas gerekir. Bunun karlnda hmanis-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

105

Mustafa Doan KARACOKUN

tik bir Tanrya tapnmak, insan zgrlemeye gtrecek daha doru bir yoldur. nk putlar, insann kendi glerine yabanclamas olduu iin Eski Ahit ve dier kutsal kitaplar ona kar karlar. Putlar ldr ve tapnan kimseleri de lye dntrr. En azndan hmanistik bir Tanr'ya inanmak, Tanrnn evrimini de dikkate aldmzda, insan zgrlne daha yakndr. Zaten zellikle Eski Ahit balamnda deerlendirildiinde ona gre Tanrszla sadece bir adm kalmtr. Tarihsel srete insan Tanrya ykledii glerinin nemli bir ksmn yeniden alm ve zgrlk alann geniletmitir. Hatta dnya dinleri arasnda son adm olan Tanrszla ulam dinler de vardr. Bu dnceleri balamnda Fromm, kendi inancna en uygun dinin Tanrnn olmad Budizm olduu kanaatindedir. dem, Nuh-brahim ve Musa kssalarna getirdii okuma biimleri ile Fromm, Yahudilik kutsal kitabnn insanl son adma hazrladn syler. Bu nedenle onun, Eski Ahit'in, zellikle de peygamber kssalar ile ilgili blmlerinin zde hmanistik ve insan geliimine katk salayc olduuna inand anlalmaktadr. Bu indirgemeci tutumuyla Fromm, gerekte dini alan deerli gryor gibi gzkse de, onu bilerek baka bir deere indirgeyerek eklemlemektedir. Fromm'un almalarnda, temelinde metafizikle ilgili her eye kar olan bu yeni sekler deer alannn, Frommun gayretleriyle kendi zeminini genilettii grlmektedir. Bu zemin znde dinin kendi kaynaklarnda grlen asln ve insan iin anlamn dlayan kat pozitivist bir dzlemde ilev grr. Bu nedenle Fromm eliyle ortaya kan ve dinin kutsal metinlerine deer verildii sanlabilen bu tr dini metin okumalar, neticede yumuak bir tavrla seklerizmin din ve metafizikten arndrlm kuyusuna su tamaktan baka bir anlam ifade etmemektedir. Aydnlanma dneminin nesnel bir tavr iinde olmak iddiasndaki bilim insanlar, dier alanlara olduu gibi, din alanna da zihinlerdeki kesin kabule dayal ablonlarla bakmakta bir saknca grmemektedir. zellikle sosyal ve beeri bilimlerde insann inan ve davranlar ve bunlarn kaynaklar zerine yaplan almalarda, belirgin bir ekilde znel, belirlemeci ve natralist yaklamlar dikkat

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

106

Frommun Hmanistik Psikoloji Kuram Balamnda Peygamber Kssalar

ekmektedir. Bu yaklamlar arasnda ilk anda farkl gzkerek dikkat eken isimler arasnda yer alan Frommun belki belirlemeci olmasa da, znel ve abloncu bir yaklamdan bakasn yapmad grlmektedir. Kendi kesin dorularn desteklemesi iin, Yahudilerin Kutsal kitaplar olan Eski Ahiti ve orada yer alan Peygamberlere ait kssalar, nceden belirledii zihni ablona gre yorumlamaktan kanmad anlalmaktadr. Sonu olarak her olgu ve olay, kendi balamnda deerlendirilmediinde her trl yoruma ak olabilir. Frommun peygamber kssalarn, kendi hmanistik dnceleri balamnda yorumlamas da byle bir durumdur. Yer yer hmanist psikolojinin dier baz nemli isimlerinde de grlen bu indirgemeci ve olumlu gzken sorunlu tutum, din psikolojisi alannn zerinde yeni ve nesnel almalarla k tutmas gereken bir durum olarak gzkmektedir. Salt insandan hareketle dini alan aratrmas gerektiini bildiimiz psikoloji ve zellikle din psikolojisi, bu tarz bilimsellii ve ideolojik tutumdan uzak olup olmad tartmaya ak yaklamlar kritik ederek ele alabilmelidir.

Kaynaka
Arpagu, Hatice K., Mitoloji, Kuran- Kerim Kssalar ve Kltrel Miras, M.. lahiyat Fak. Dergisi, stanbul, 2003. Batson, C. Daniel, W. Larry Ventis, The Religious Experience, New York, 1982. Dietrich, Jan, The Religious Understanding of Erich Fromm , www. erich.fromm.de (09.01.2012). Erhat, Azra, Mitoloji Szl, stanbul, 1978. Firzbd, Kams, k-s-s mad., Beyrut, trs., Fromm, Eric, Psikanaliz ve Zen Budizm, ev. lhan Gngren, 5. Bask, stanbul, 1997. , Beyond The Chains of Illusion, New York, 1962. ,amzn zgrlk Sorunu, ev. Bozkurt Gven, 3. Bask, Ankara, 1995. , Hayat Sevmek, ev. Ali Kse, stanbul,1996. , taatsizlik zerine, ev. Aye Sayn, stanbul, 2001.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

107

Mustafa Doan KARACOKUN , Ryalar, Masallar, Mitoslar, ev. A. Artan, K. H. kten, stanbul, 1997. , Sahip Olmak ya da Olmak, ev. Aydn Artan, 5. Bask, stanbul, 1994. , Sevgi ve iddetin Kayna, ev. Seluk Budak, 4. Bask, Ankara, 1997. , The Art of Loving, New York, 1956. , Umut Devrimi, ev. emsa Yein, stanbul,1990. , Yaama Sanat, ev. Aydn Artan, stanbul, 1997. , You Shall Be As Gods, London, 1967. Funk, Rainer, Biophilia and Fromms Critisizm of Religion, www. erich.fromm.de (18.05.2005). Gusdorf, Georges, nsan ve Tanr, ev. Zeki zcan, stanbul, 2000. Gndz, inasi, Kutsal Hakknda Konumak: Dinsel Sylemde Mitos, Milel ve Nihal, c.6, stanbul, 2009. bn Manzr, Lisanl-Arab, k-s-s maddesi, Beyrut, trs. Kaya, Remzi, Kuran- Kerim Kssalar ve Dndrdkleri, Uluda niversitesi lahiyat Fak. Dergisi, c.11, Bursa, 2002. Kitab Mukaddes (Eski Ahit) Lungren, Suante, Erich Fromms Judaism, www. erich.fromm.de (09.01.2012). Shapira, Jochack, Fromm and Judaism, www. erich.fromm.de (09.01.2012). Yldrm, Suat, Kuran- Kerimde Kssalar, Atatrk niversitesi lahiyat Fak. Dergisi, c.3, Erzurum, 1979. Zebid, Tcl-Ars, k-s-s mad., Kuveyt, 1973.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

108

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

Kyasettin KOOLU* Ahmed Ziyauddin Gumushanevis View of Islamic Sects


Citation/: Koolu, Kyasettin, (2010). Ahmed Ziyauddin Gumushanevis View of Islamic Sects, Milel ve Nihal, 7 (3), 109-144. Abstract: Throughout world it is possible to see various examples of the universal religions which have strong nationalistic echoes. We notice such examples particularly in Christian tradition. Anglican Church is an example of national and local adaptation of Christianity that has strong influence of English nationalism. It is known that there appeared some sectarian movements within Islamic tradition mainly due to various social and cultural backgrounds. In this context, it is noticeable particularly from late Ottoman period onwards Islamic understanding stressing Turkish culture and identity came into prominence in Anatolia, which is so-called Turkish Islam today. Popular ideology of Westernisation and nationalism of that time seemed quite influential in this understanding. After the collapse of the Empire, newly founded Republic carried out a policy concerning religion, mainly Islam, aiming to create an understanding of religion which is harmonious with the founding philosophy of the Republic, mainly Westernisation, nationalisation and secularism. That is why the State changed all present institutions concerning religion founding the new ones in accord to its policy, and tried to change traditional understanding of religion sometimes by force. However, the efforts forcing people to adapt the policy of religion have generally been unsuccessful. The characteristics of Islam have certainly played an important role in this. However, the period
*

Yrd. Do.. Dr., Bozok niversitesi lahiyat Fakltesi slam Mezhepleri Tarihi ABD [kkiyas@hotmail.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Kyasettin KOOLU of multi-political parties has been a turning point since during this period the people have experienced a freedom in social and cultural context in some degree. During this period, it is noticeable that Islamic understanding with strong emphasis of Turkish culture and identity, so-called Turkish Islam, has been adapted not only the religious institutions of the State but also by some religious communities. Key Words: Universal religions, Anglican Church, Islam, Turkish Islam, nationalism.

Atf/: Koolu, Kyasettin, (2010). Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak, Milel ve Nihal, 7 (3), 109-144. z : Gmhanev, Osmanlnn son dneminde yetimi, mutasavvf bir limdir. Bata Tasavvuf olmak zere Hadis, Fkh, Kelam, slam Mezhepleri, Ahlk alanlarnda eserler vermitir. 73 Frka hadisini deerlendiren Gmhanev bu hadis dorultusunda mezhepleri tasnif etmektedir. Mezhepleri, Frka-i Naciye, Sapk, ve Kafir-Mrted ve Zndklar olmak zere ana balkta ele almaktadr. Frka-i Naciyeyi, Earilik, Selefi Muhaddisler ve Ehl-i Snnet olarak tasnif etmektedir. Ehl-i Snnet vel-Cemaat ile Hanefi-Mturd geleneini kastetmektedir. Bu tasnifi ile zgndr. Sapk Mezhepleri Mutezile, ia, Havric, Mrcie, Neccriye, Cebriye ve Mebbiheyi olarak ayrmaktadr. Bu frkalarn alt kollarnn toplam 72ye ulamaktadr. Gmhanev, bu zikredilen frkalarn dnda da pek ok frkadan bahsetmektedir. Aralarnda balant kurduu gibi kurmadan hatta isimlendirmeden sadece bir frka olarak zikrettikleri de bulunmaktadr. Gmhanev, kendisini Hanef-Mturd gelenek ierisinde konumlandrmaktadr. Anahtar Kelimeler: Gmhanevi, slam Mezhepleri, Frka-i Naciye, Mturd, Ehl-i Snnet.

Giri Osmanl Devletinin son dnemlerinde yaam, ilmi, eserleri, yetitirmi olduu talebeleri, tarikat anlay, tekkesi, padiah nezdindeki nfuzu gibi pek ok niteliiyle hem yaad dneme hem de sonraki dnemlere nemli etkisi olan Ahmed Ziyauddin Gmhanev Hadis, Fkh, Tasavvuf, Kelam ve slam Mezhepleri Tarihi bata olmak zere slami bilimler alannda ok sayda eser telif etmi ve yaad devrin ilmi-fikri yapsna nemli katklar olmu bir limdir. almamzda, Gmhanevnin itikdi ve siyasi frkalar/mezhepler olarak tanmladmz slam dnce ekollerini

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

110

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

tanmlamas, tasnifi, onlarn grlerini deerlendirmesi ve kendisini mezhepsel adan nasl konumlandrd gibi meseleleri slam Mezhepleri Tarihilii asndan ele alnacaktr. Osmanl Devletinin son dnemindeki medreselerde yetimi tasavvuf merepli ve Ehl-i Snnet mensubu bir alimin mezheplere bak ortaya konularak, yaad dnemin mezhep algsna ve problemlerine bir bak aralanmaya allacaktr. Bylece bu almayla yakn dnem slam Mezhepleri ile ilgili yaplacak aratrmalara mtevazi bir katk salanmas hedeflenmektedir. Gmhanevnin konuyla ilgili fikir ve yaklamlarnn bir btn olarak doru kavranabilmesine katk salayaca dncesiyle hayat, ilmi kiilii ve eserleri hakknda ksaca bilgi vermek uygun olacaktr. Hayat ve lmi Kiilii: Asl ad Ahmed b. Mustafa b. Abdurrahman el-Gmhnevdir. lmi derinlii ve dine olan hizmetine iaretle "Ziyaeddin" mahlas verilmi, doduu ve bir mddet yaad Gmhane'ye nispetle de Gmhanev denilmi ve bununla da mehur olmutur. 1 Doum tarihi hakknda farkl bilgiler zikredilse de doruya en yakn tarihin 1228/1813 senesi olduu sylenebilir.2 Gmhanevnin, Gmhanenin Emirler Mahallesinde yaad, ailesinin ticaretle urat, baba adnn Mustafa, dede adnn Abdullah olduu, bir amcas ve bir de aabeyi olduu bilinmektedir.3 On yana kadar Gmhanede yaayan Gmhanev
1

Mustafa Fevz b. Numn, Hediyyet'l-Hlidn, stanbul, 1313, s. 15; el-Kevser, Mehmed Zhid b. Hasan, rm'l-Merd, stanbul, 1328, s. 70. Kr., Mustafa Fevz, age., s. 16; Kevser, age., s. 70; Gndz, rfan, Gmhnev Ahmed Ziyddin Hayat-Eserleri-Tarikat Anlay ve Hlidiyye Tarikat, Seha Nr., stanbul, 1984, s. 11. Gndz, rfan, Ahmed Ziyddin Gmhnev, Hayat, Faaliyetleri, Eserleri ve Tesirleri Ahmed Ziyddin Gmhnev Sempozyum Bildirileri, Seha Neriyat, stanbul, 1992, s. 17-18;, Demirer, Macit, Hadis limleri Asnndan Ahmed Ziyddin Gmhanev (v. 1311/1893) ve Levmiul-Ukl Adl Eseri Baslmam Doktora Tezi, Seluk nv. S.B.E., Konya, 2007, s. 30-31. NOT: Demirer, Gmhanevinin slalesinden dolay mahalleye ismin verildii grne katlmamaktadr. (bk. ae., s. 32; San, Sabri zcan, Ahmed Ziyddin Gmhanev'nin Hayat Hakknda Kaynaklarda Bulunmayan Mahalli Tespitler ve ahsi Tereddtleri-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

111

Kyasettin KOOLU

tahsiline burada balamtr. Be yanda Kurn- Kermi hatmetmi, sekiz yana geldiinde ise Kasid, Delil-i Hayrt ve Hizb-i Azm adl eserleri hatmedip iczet almtr.4 On yalarnda ailesiyle Trabzona g eden Gmhanev, eitimine burada devam etmitir. Babasna ilerinde yardm etmek zorunda kalmasna ramen blgenin limlerinden sarf, nahiv ve fkh dersleri tahsil ve tedris etmitir.5 1247/1831 tarihinde yaklak on sekiz yalarna geldiinde Menkbdaki verilere gre ticari al-veri iin6 Hocazdenin verdii bilgiye gre ise tahsilini tamamlamak amacyla 7 amcasyla stanbula gelmitir. lim tahsili iin geri dnmekten vaz geip, stanbulda kalmaya karar veren Gmhanev, Byezid Medresesine yerlemitir.8 stanbulda urad ilk ilim merkezi olan Byezid Medresesinde kimlii henz bilinmeyen bir veliden Hikmet, Ahbr, Tasavvuf ve Fen gibi akl-nakl ilimleri tahsil etmitir. Bu ztn vefatnn ardndan Mahmut Paa Medresesinde on yedi sene ilim talim etmitir.9 er ve zhir ilimleri, padiah ve saray hocalarnn rahle-i tedrsinde tamamlayan, iczet almadan nce arkadalarna ders verebilecek kadar baarl olan Gmhnevnin, henz icazetini almadan arkadalarna akid dersleri okuttuu bilinmektedir. czet aldktan sonra Bayezd ve Mahmud Paa Medreselerinde mderrislie balamtr.10 Seksen yandan fazla bir mr yaam olan11 Gmhnev'nin vefat gn hakknda kaynaklarda farkl bilgiler olsa da
miz, Ahmed Ziyddin Gmhnev Sempozyum Bildirileri, Seha Neriyat, stanbul, 1992, s.52; Mustafa Fevz, age., s. 16. Mustafa Fevz, age., s. 16-17; Kevser, age., s. 70, Gndz, agb., s. 18, Demirer, agt., s.39 Gndz, agb., s. 19; Demirer, agt., s. 39. Mustafa Fevzi, agm., s. 20. Demirer, agt.,, 40 (Demirer, Hocazde, Mevln Ahmed Ziyddin el- Gmhnev, Cerde-i Sfiyye, s. 6dan aktarmaktadr.) Mustafa Fevzi, age., s. 20-21. Gndz, agb., s. 19-21; Arslan, agb., s. 116. Gndz, agb., s. 21-22. Arslan, Ahmet Turan, Ahmed Ziyeddn Gmhnev'nin Verdii Baz czetnmeler, Ahmed Ziyddin Gmhnev Sempozyum Bildirileri, Seha Neriyat, stanbul, 1992, s. 116.

5 6 7

8 9 10 11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

112

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

7 veya 8 Zilkade 1311/1893 tarihinde vefat ettii genel kabul grmektedir.12 Hocalar Gmhanevnin Gmhanede ders ald hocalardan, Laz Hoca olarak kaynaklarda zikredilen ve hakknda fazla bir bilgi bulunamayan eyh Osman Efendi, eyh Halid es-Sad13 ve icazetnamelerde eyh Salim, eyh mer el-Badd, eyh Ali el-Vefi ve eyh Alinin ismi gemektedir. Ald dersler ve hocalar dikkate alndnda bu dneminin tasavvufi bir evrede getii grlmektedir.14 Bayezd Medresesinde kimlii tarafmzca mehul olan bir veliden hikmet, ahbar, tasavvuf ve fen dersleri ald rivayet edilmektedir.15 Mahmut Paa Medresesinde ise birok hocadan ders alm olmasna ramen sadece tanesinin ismi bilinmektedir. Onlar; 1. ehr Hafz Muhammed Emir el-stanbul:16 Devrin mehur limlerinden olan ehr-i Hafz, tarikat cihetiyle Gmhanevye intisap etmekle birlikte talebesinin eserlerine takrizler yazd da bilinmektedir.17 2. Abdurrahman el-Harpt el-Krd (1169/1756): Devrin nemli ilim adamlarndan olup, Ilgnl Hseyin Efendi ve Muhammed Sdk Erzincnden dersler almtr.18 Gmhanevnin hocalarna dikkat edildiinde suf merepli lim kimselerden olutuu dikkat ekmektedir.19 rencileri Gmhanevnin nemli sayda renci yetitirdii verdii icazetnamelerden anlalmaktadr: Hadis ve fkhta 30; tasavvuf ve
12 13 14 15 16 17 18 19

Mustafa Fevz, age., s. 61; Kevser, age., s. 76; Gndz, 79; Demirer, agt., s. 38. Gndz, agb., s. 19; Demirer, agt., s. 39. Gndz, agb., s. 18. Gndz, agb., s. 19-21. Mustafa Fevzi, age., s. 24. Gndz, age, s. 22-23; Demirer, agt., s. 41. Gndz, age., s. 24-25. Gndz, agb., s. 21.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

113

Kyasettin KOOLU

ahlakta 15, tefsirden 8; muhtelif eserlerden 11 kiiye icazetname vermitir. Ayrca isimleri bir icazetname hacmine smayacak kadar fazla mellifin eserlerini tetkik ve mtalaa etmitir.20 Gmhanevnin ayn zamanda bal bulunduu tarikat dolaysyla toplamda 116 tane halifesi olduu, bunlarn 111 tanesinin Trk, 5 tanesinin ise Arap olduu rivayet edilmektedir.21 Eserleri cazetini aldktan sonra Bayezd medresesinde mderrislie balayan Gmhanev, ders halkasn gittike geniletirken bir yandan da otuz yl srecek olan ilmi eserler tertip ve telifi ile neriyat hizmetlerine balad ve bu srecin 1268/1848 -1292/1875 yllar arasnda gerekletii anlalmaktadr.22 Onun eserlerini birka balk altnda tasnif edebiliriz. 1. Tasavvuf: a. Camiul-Usl: Gmhanevnin Tasavvufa dair eserlerinden en nemlisidir. Tam ad, "Cmiu'l-usl fi'l-evliyi ve envihim ve evsfih ve usli klli tarkin ve mhimmti'l mrd ve rtu'eyh ve kelimti's-sfiyye ve stlhihim ve envi't-tasavvuf ve elfi makmt" eklindedir. Eser insanlarn tarikat usullerini ihmal etmeleri nedeniyle kaleme alnm, tarikat erkan ve dsturlar ile ilgili geni malumatlar iermektedir.23 b. Ruhul-rifn: Gmhnevnin "Allah sevgisinin makamlarn ve derecelerin en yksei olduunu, muhabbetullah, gerek sevginin delilleri, ak, sevginin insanda farkl farkl olabilecei, Allah (cc.) sevgisinin alametleri, rza, tevbe, sabr, kr, rec, havf, zhd, tevekkl ve muhabbet gibi kavramlar ele ald eseridir.24 c. Mecmatl-Ahzb: ciltten oluan eser, btn tarikatlara ait evrda yer vermektedir. lk cildinde zel, ikinci cildinde

20 21 22 23

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

114

24

Gndz, agb., s. 22. Mustafa Fevzi, age., s. 88-93; Demirer, agt., s. 43. Gndz, agb., s. 22. Gmhanevi, Ahmed Ziyaddin, Camiul-Usul ve Eki, Mtercim: Hsameddin Fadlolu, st., 2007. Demirer, agt., s. 104.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

Nakbend ve nc cildinde de Muhyiddn bn'l-Arab'nin hizblerine arlk verilmitir.25 d. Kitabul-rifn fi Esrr- Esmil-Erban: Eser, Seyh Ebul Abbas Muhammed el-Bnnin erhinden ksaltlarak alnan dua cmlelerini iermektedir. Krk adet dua cmlesinin maddi ve manevi faydalar, says ve nasl syleneceini aklamaktadr. Mecmuatulahzabn II. Cildinin kenarnda 550-569 sayfalar arasnda bulunmaktadr.26 e. Mektup: Gmshanevnin Msrda iken halifesi Hasan Hilmi Efendinin sahsnda btn mridlerine hitaben yazd tahmin edilen, byk boy iki sayfalk ve Trke yazlm bir mektuptur. Kendisinin tasavvuf grlerini, mridlerine olan tavsiyelerini ve eriat, tarikat, hakikat ve marifetin on makamn iermektedir.27 2. Hadis a. Rmzl-Ehds: Gmhnev'nin hadisle ilgili en nemli eserlerinden birisidir, ilk defa 1275/1859 ylnda basks yaplmtr. Hadisin tanm, konusu, gayesi, hadis eitleri ve hadis tahamml yollar, eyh, talebe ve ktibin adab, Rmz'l-ehds ve hadisin nemini anlatan Osmanlca bir metin, email-i Neb, on adet takriz yazs, Birgiv'ye ait Hadis Usl ile ilgili iki kk risale bulunmaktadr.28 b. Levmiul-Ukl: Rmuzul-Ehdisin erhi durumundaki eser Gmhanevnin en hacimli eseridir. c. Garibul-Hadis; eserin bir dier ismi Acibn-Nbvve ve Dekikul-Velyedir. Garib'l-Ehds, Gmhnev'nin "krk hadis"ten sonra yazd kitaplarn ilkidir. Belli bir konuya hasredil-

25

26

27 28

Gmhanevi, Ahmed Ziyaddin, Byk Dua Kitab, (Mecmuatil-Ahzabdan Seme Dualar), terc., Ahmet Faik Arslantrkolu, slamolu Yaynlar No:49; Demirer, agt., 104-105. Aydodu, Rukiye, 19 YY. Osmanl Toplumunda Tasavvuf-Hadis likisi, Ahmed Ziyaeddin Gmhanev zelinde, Baslmam, Yksek Lisans Tezi, A.. SBE., Ankara, 2008, s. 61. Aydodu, agt., s. 61. Demirer, agt., s. 86.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

115

Kyasettin KOOLU

meden hadislerin ilk harfleri esas alnarak toplam da 1240 hadise yer verilmitir.29 d. Letifl-Hikem: Garib'l-ehds'in erhi Letif'l-Hikem'dir. Mellif bu eserini, Garib'l-Ehds ve Rmz'l-Ehds'i bitirdikten sonra kaleme almtr.30 e. Hads-i Erban: On sahifelik ve toplam krk iki hadisten oluan kk bir eseridir. Abdest, namaz, tvbe, rya, rukye, hadis yazm ve mescitlere dair birer, hac ve selamlama ile ilgili ikier, dua ile ilgili , fiten ile ilgili be, dab ile ilgili alt, ilim ve limlerle ilgili sekiz ve eitli konularla ilgili yedi hadisten olumaktadr.31 3. Ahlak a. Nectl-Gfiln: Tam ad "Kitb Necti'l-Gfiln min Envi'lKebir ve's-Sair ve'l-Ahlki'r-Rezil Mea'd-Delil"dir. Gmhanevnin 125 byk gnah, 160 kk gnahtan ve ayet ve hadislerden hareketle ahlak- zemmeyi sayd bir eseridir.32 b. Devl-Mslimn: Toplam 22 sahifeden ibaret olan eserde, gnahlarn mutlak zararlarnn ve 57 neticesinin olduu, ileyene, ilenene, yere ve zamana gre de cezann katlanaca ve bundan kurtulmann mmkn olduu ayet ve hadislerle izah edilmektedir. c. Neticl-hls: Asl ad Risle-i Neticil-hlas fi Hakkid-Dui ve Marifetih ve Erknih ve urtih ve Menfiihdir Eserde, duann artlarndan, adabndan, yaplacak zaman ve mekanlardan, dualar makbul olanlardan, duann kabul olma alametlerinden ve dua eitlerinden bahsedilmektedir.33

29 30 31

32

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

116

33

Demirer, agt., s. 65-67. Demirer, agt., s. 80. Gmhanevi, Ahmed Ziyaddin, Krk Hadis, Mtercim: Dr. Mehmed. S. Bursal, I. Bask, Konya, 2006. Demirer, agt., s. 105-106 Demirer, agt., s. 107

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

4. Fkh Camiul-Menasik al Ahsenil-Meslik: Hac ibadetini konu alan eserin ilk ve tek basks 1289/1872 ylnda Mahmudiyye Matbaasnda yaplm olup 432 sahifedir.34 b. Kitbl-bir fil-Ensri vel-Muhcirvel-Cihdi vel-azvi ve-hedi mea Ahkmih ve Hakyikih ve Dekyikh ve Tefsirih ve Envbh ve Fezilih: Hicret ve cihad konusunun ayet ve hadislerle ele alnp incelendii, 52 sahifeden oluan risale 1276/1859 ylnda baslmtr.35 c. Kitbul-Matlabul-Mchidn: Kitabul-bir ierisinde 42-50. sahifelerin kenarnda verilen sekiz sahifelik bir risaledir. Mavere, dua, dmanla karlaldnda sabr ve sebat gstermek, mcahitlerin fazileti, ehitlerin stnl, nbet beklemenin fazileti gibi konular ele alnmaktadr. 36 d. Risletn Makbletn fi Hakkil-Mceddid: Kitbul-bir ierisinde bir sahifelik bir risaledir. Hz. Peygamberin Cenb- Hak her yzyln banda, bu mmete dinini yenileyen bir mceddid gnderir hadisi hakkndadr.37 5. Akid a. Cmiul-Mtun: Eser hakknda daha sonra geni bilgi verilecektir. b. Vasiyyetleri: Kitbul-abrin sonunda yer almaktadr ve Gmshanevnin mridlerine vasiyetlerini konu alan iki sayfalk bir risaledir.38 Gmhanevye nispet edilmesine ramen ona ait olmayan baz eserlerden de bahsedilmektedir. Onlardan bazlar unlardr:

34 35 36 37

38

Gndz, agb., s. 112-127. Gndz, agb., s. 130-135. Gndz, agb., s. 135. Gmhanev, Ahmed Ziyaddin, Mceddid Risalesi ve Vasiyetler, Mtercim: Dr. Mehmed S. Bursal, I. Bask, Konya 2006. Gmhanev, Mceddid Risalesi ve Vasiyetleri; Aydodu, agt., s. 65.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

117

Kyasettin KOOLU

Zbdetl-Akaid ve Nuhbetl-Fevid39, Mstani-ruh minetTasrf, erh-i sagoci, Miftahs-Saade ve Misbhul-Ervh, ZirlKuds, Terceme-i Cnibil-arb fi Hall-i Mkilt- bn Arab, Zbdetl-Beyn, Vefeyt- Bursa, Ravzatul-Mflihn40 Gmhanevinin Eserlerinde Mezhepler Gmhanev''nin mezhepler ile ilgili fikirlerini ortaya koyduu eseri "Camiu'l-Mtun"'dur. Eserin tam ad Cmi'l-mtun f hakk envai's-sfati'l-ilahiyye ve'l-akaidil-Matridiyye vel-elfazil-fikri ve tashihil-amalil-acibiyye41 dir. Eserin sonunda Ebbekir b. Mustafa el-Boyabd ile eyh Muhammed Murad tekkesi eyhi Hfz Feyzullah Efendi'nin birer takrizleri bulunmaktadr. Tarih olarak hicri 1273/(M. 1856) kayd bulunmaktadr. Eser Abdulkadir Kabak ve Fuat Gnel tarafndan Arapadan Trkeye evrilmi ve Ehl-i Snnet Akaidi ismiyle yaynlanmtr.42 Ancak eserin kapanda yer alan Kitabn Arapa nvan: Cmiul-Mtn fi Hakk Envis-Sfatil lahiyye ve Elfazil-Kfr ve TashihhilAmalil-Acibiyye eklindeki isimde, almamzda esas aldmz elyazmas nshada yer alan vel- Akaidil-Mturdyye ksmna yer verilmemitir.43 Eserde asl metin kenarlarnda da yer alan erhin Gmhanevye ait olduu belirtilmektedir. 44 Bu erh asl metni tamamlayc niteliktedir ve mezhepler ile ilgili bilgilerin nemli bir ksm burada yer almaktadr. Ancak tercme tekniinden kaynaklanm olabileceini dndmz, orijinal eserin erh ksmndaki baz bilgilerin tercmede yer almad ve bize gre ifadesinin Mturdlere yani bize gre eklinde isimlendirildii grlmektedir.45 Tercmede kullanlan nshann kaytlar

39

40 41

42 43 44

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

118

45

Eserle ilgili geni bilgi iin bkz., Koolu, Kyasettin, Hasan b. mer esSunkrnin Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevidinde Heyetl-Kallp eceretl-man ve ecertl-Niran Modeli, Milel ve Nihal nan Kltr ve Mitoloji Aratrmalar Dergisi, c. 7, S. 2, stanbul, 2010, ss.(321-333) Aydodu, agt., s. 64-65. Dr't-tbati'l-mire, stanbul, H. 1273/1856. 144 s. Eserin Nshas SAM Ktphanesi Dem. No: 014233 de kaytldr. Bedir Yaynevi, stanbul (trz). Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), Bedir Yaynlar (Trz.), Kapak. Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), s. 4, 24, 74. Kr., Camiul-Mtun (erh), s. 2; Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), s. 27.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

zikredilmediinden elimizdeki nsha ile ayniyetini tespit edemedik. Ancak bir fikir vermesi asndan karlatrdmzda Trke tercmesinde metnin aynen gnmz Trkesine aktarlmasndan ziyade yorumsal bir tercme yapld grlmektedir. Mana asndan btnlk korunmu gibi grnse de orijinal metinde olmayan baz mezhepsel isimlendirmeler tercmede grlmektedir.46 Orijinal nshada geen mezhep, kii ve eser isimlerinin bir ksm tercmede yer almamaktadr. Birebir kullanmda bu farkllklara dikkat edilmesi nem arz etmektedir. Eser temel Blmden olumaktadr.47 Birinci Blmde, Allahn sfatlar ve itikad, kinci Blmde, elfaz- kfr, nc Blm de ise amellerin doru yaplmas konular ele alnmaktadr. Gmhanevnin mezheplerle ilgili meseleleri Cmiul-Mtn isimli eserinden baka asl nshasna ulaamadmz Netayicultikat48 isimli eserinde de yer ald bilinmektedir. Eser, Zbdei Akid Nuhbet Fevid49 ismiyle Hasan b. mer es-Sunkuri tarafndan Osmanlcaya evirisi yaplm ve 1281/1964 tarihinde baslmtr.50 Sunkurinin bu eserinde yer alan baz bilgilerin Camiu-Mtun ile zaman zaman uyumad da grlmektedir. Dolaysyla eserin Gmhanevnin Netayicul-tikat isimli eserini ne kadar yanstt ayr bir almann konusu yaplarak netletirilmesi Gmhanev hakknda yaplan almalar asndan nem arz edecektir. slam Mezhepleri tarihi asndan eserlerin yazl sebeplerinin bilinmesi, yazarn meseleye baknn tespiti ve yaklamlarnn doru anlalmas asndan nem arz etmektedir. lk dnem slam
46

47 48

49

50

Bk., Tercme metinde Mturdlere yani bize gre eklinde geerken, asl metinde bize gre eklindedir, Mturd gememektedir. Bir baka yerde Ashabmzdan Kad Ebu Bekir ifadesi Mturd Mezhebinden Kad Ebu Bekir eklinde tercme yaplmtr. Camiul-Mtun, s. 1, 4, 8; Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), s. 27, 30, 38. Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), s. 27. Aydnl, Osman, Osmanldan Cumhuriyete slam Mezhepleri Tarihi Yazcl, Hititkitap Yaynevi, I. Bask, orum, 2008, s. 200-201. Zbdetl-Akaid Nuhbetl-Fevid, ev. Hasan bin mer es-Sunkuri, -Ta bs.- st.: smail Hakknn Litografya Destgah, 1281/1865. Eserin el yazmas nshas SAM ktphanesinde, Demirba No: 178161 no da kaytldr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

119

Kyasettin KOOLU

Mezhepleri Tarihi klasik eserlerinden Maklt, Frak ve MilelNihal tr eserlerin en nemli zellikleri olarak yazarlarnn belli bir mezhebin grn savunmak veya reddetmek amacyla kaleme alm olmalardr. Bu durum eserlerin nesnelliine glge drrken kart kabul ettikleri frkalar hakknda verdikleri bilgilerin de dikkatlice kullanlmas gerektiini ortaya koymaktadr. Zikredilen eserlerin bahsedilen zelliklerine ramen tarihsel olarak deerleri tartmasz ortadadr. nk ilk dneme en yakn eserler olmalarnn yannda o dnemin tartmalarnn slubu ve mahiyeti hakknda da nemli bilgiler iermektedirler. Bu konuda nemli rneklerden birisi el-Badadinin el-Fark Beynel-Frak isimli eseridir. Mellif eserinin banda ben bu eseri Ehl-i Snnetin hak dierlerinin batl olduunu ortaya koymak iin yazdm. 51 ifadesi eserde dier mezheplere batan oluan znel bak yanstmas asndan dikkat ekicidir. Gmhanevnin de eserini kaleme al sebebinin bilinmesi nem arz etmektedir ve bunu; talebelerimin bir ksm benden elfaz- kfr, amellerin ve itikadn tashihi hususunda bir eser telif etmemi istediler. Bir istihare neticesinde byle bir alma yapmaya karar verdim<52 eklinde ifade etmektedir. Bu ifadelerden slam asndan insanlarn inan ve amellerindeki kfre den hadiselerin ya da fikirlerin tespitine ynelik bir alma olduun anlalmaktadr. Burada bir tarafa eimli duru sz konusu olsa bile verdii bilgilerin shhati, yorum ve deerlendirmelerindeki isabet veya isabetsizlik onun asl deerini oluturmaktadr. Ayrca dnemin nemli problemlerinden birisinin kfr lafzlarnn oluturduunu da ortaya koymaktadr. Bu temel kaynaklarda akid meseleleri ierisinde nemli grlen konulardandr. Bu adan Gmhanevnin meseleye yaklam ekli ve temellendirmeleri nemlidir. slam Mezhepleri Tarihi asndan Gmhanevnin eserinde zikrettii bilgilerin nitelii ve shhati kadar bilgilerin kullanl ve
51

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

120

52

el-Badd, Ebu Mansur Abdulkaahir, Mezhepler Arasndaki Farklar, ev., Prof. Dr. Ethem Ruhi Flal, TDV Yaynlar, Ankara, 1991, s. XXX, 1. Camiu-Mtun, s. 1-2; Ehl-i Snnet Akaidi, (Trz), s. 26.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

yorumlan ekli de nemlidir. Yani deerlendirdii kii ve grleri parac m yoksa tmel bir gzle mi ele ald, hangi tarihsel gelenein temel fikirlerine dayandrd ve neleri ne kard nemlidir. almamzda Gmhanevnin fikirleri, doru-yanl testine tabi tutulmayp, slam Mezhepleri Tarihilii asndan ne ifade ettii ile ilgilenecektir. Bu balamda Cmiul-Mtn isimli eserde yer alan mezhep tasnif sistemi ve deerlendirmede kulland temel argmanlar tespit edilmeye allacaktr. Bu mmete, Nebiyy-i Ziann snnetini ve hayat tarzn, Ehl-i Snnet vel-Cemaat yolunu tebli eden, ona tabi olmak sureti ile de iki cihan saadetine ulaan Ashab- Kiramdan Allah raz olsun53 diyerek eserine balayan Gmhanev, sistematik olmamakla birlikte, slam Mezhepleri Tarihi temel kaynaklarnda yer alan balca mezheplerden bahsetmektedir. Tasnifinin temelinde 73 Frka hadisi yer almaktadr.54 Bu tasnifin Eari geleneinde kendini iyice ortaya koysa da55 Mturdnin takipilerinden de Eari geleneindeki gibi sistematik olmasa da kullanld bilinmektedir.56 Gmhanev'nin, daha sonra geni ekilde de ilenecei gibi bu sistemi tam kullanmamasnda kitabn yazl amac ve ierii etkili olabilecei gibi kendisini konumlandrd Hanef Mturd geleneinin de etkisi olduu dnlebilir. Mezhepleri Tasnifi: Eserin genelinde yeri geldike mezheplere ve onlarn fikirlerine yer veren Gmhanev, mezheplerin tasnifi ile ilgili asl bilgileri kitabn ikinci blmnde vermektedir. ncelikle kitabn telif amacna uygun olarak kfrn eitleri zerinde durmakta ve ksmda mutalaa etmektedir:
1.

Cehl Kfr: Kfirlerin ve cahillerin kfr

53 54

55

56

Camiul-Mtun, s. 1. Geni bilgi iin Bkz., zler, Mevlt, slam Dncesinde 73 Frka Hadisi, Rabet Yay., stanbul., 2010, s. 15-19. Kr.: e-ehristn, Muhammed Abdulkerim, el-Milel ven-Nihal, ev., Prof. Dr. Mustafa z, Ensar Neriyat, stanbul, 2005; el-Badd, age., II,III ve VI. Ksm. El-Pezdevi, mam Ebul-Yusr, Usulid-Din, Thk., Dr. Hans Peter Lins, Kahire, 1424/2003, s. 249, 262.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

121

Kyasettin KOOLU
2. 3.

nkri ve ndi Kfr: Firavun ve ona benzeyenlerin kfr Hkmi Kfr: eran iman edilmesi gereken eyleri tahrif etmekten dolay oluan kfr.

Gmhanev, mezhepleri tasnifine esas olarak bu nc grubu yani Hkmi Kfr kullanmakta ve ona gre tasnifini ekillendirmektedir. Frkalar, temelde hak ve dalalette/sapk frkalar olmak zere ikiye ayrmaktadr.57 Gmhanev, dalalette olan frkalar asl metinde slam Frkalar yedi tanedir eklinde vermekte ve erh blmnde de bunlar Mutezile, ia, Havric, Mrcie, Neccriyye, Cebriye, Mebbihe 58 olarak zikretmektedir. "Sapk Frkalarn Halleri" bal altnda ise bunlarla balantsn kurarak ve bir ksmnn da kurmayarak Kaderiyye, Keysniyye, Rafzler, Yezdiler, eytniyye, Mutezileden bir grup, Cebriyye, Rafzlerden Hz. Ebu Bekir ve mer'i tekfir edenler ve lanet edenler, Mcessime, Cehmiyye, Kerrmiyye ve isimlendirmeden fikirlerini zikrettii frkalar bulunmaktadr.59 Gmhanevnin yapt bu tasnifinde isimlendirmesinde kullanmasa da, slam Mezhepleri Tarihi kaynaklarnda yer alan 73 Frka Hadisi esasnda gelitirilen slamdan kaynaklanarak ortaya kan sapk frkalar bal altnda yer alan frka tasnifine uymaktadr. Ancak Gmhanev, "Kfir-Mrted ve Zndklar" olmak zere nc bir grup olarak da Muattla, Dehriyye, Deysniler, Karmtiler, Batnler, Cenhiler, Hulliyye, Hurremiler, Beziler, Beyniler, Gurbiler, Anberiyye, Ubeydiler ve smaililer gibi frkalardan bahsetmektedir60. Bunlarn arasnda da balangta zikredilen sapk frkalar ile balantsn kurulanlar ya da temel eserlerde onlar ile balantl olduklar ifade edilenler olduu gibi slam d oluumlarn da yer ald grlmektedir. Bunlar ayr ayr ele alnacaktr.

57 58 59

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

122

60

Camiul-Mtun, s. 30. Camiul-Mtun, s. 30. Camiul-Mtun, s. 31-34. Camiul-Mtun, s. 34-37.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

I. Frka-i Naciye Gmhanev, bu frkalar Onlar benim ve ashabmn yolunda yryenlerdir hadisinde zikredilenler olarak tanmlanmaktadr. Hak Mezhep olarak isimlendirdii Frk-i Nciyenin temel zelliini, her trl bidat ve ehl-i hevadan uzak ve sapk frkalarnkinden itikatndan salim olmak eklinde belirtmekte ve e ayrmaktadr.61 a) Eariler: Gmhanev, Frka-i Naciye ierisinde kabul edip de Ehl-i Snnet kavram ierisine dhil etmedii bu frka hakknda detay bilgiler eserinde vermemektedir. Ebul-Hasan el-Earinin liderliini yapt Earilik klasik kaynaklar iersinde Ehl-i Snnetin iki kolundan birisi olarak zikredilmektedir. Mturd ile ayn dnemde yaam olmasna ramen her ikisinin eserlerinde birbirlerinden bahsettii henz tespit edilememitir. Gmhanev, Ehl-i Snnetin drt mezhebe amil olduundan bahsetmektedir.62 Kanaatimizce detay isimlerini zikretmese de bununla Snni Fkhi mezhepler olan Hanefilik63, afiilik64, Hanbelilik65 ve Malikilikten66 bahsediyor olmaldr. Yeri geldike bu mezhep ve nde gelenlerinden bahsedilmektedir. Ancak Frka-i Naciye tasnifi daha ok Ehl-i Snnet'in itikad mezheplerini konu edinmektedir. Onlarn fkhi boyutlarndaki fikir ve oluumlarna da zaman zaman yer vermektedir. mam Mturdnin Ebu Hanifenin ashabndan olduunu bahsettii gibi Eariliin afiilie tabi olduundan da bahsetmektedir. Eariliin kendi ierisinde ikiye ayrldn, bunlardan birisinin sapk frkalardan olduunu ve mutlak anlamda Eari olduklarn, dierinin ise Hanefi Mezhebi tarafn tuttuunu ve bunlar Ebu'l-Hasan el-Eari ve onun ashaplarndan olutuundan bahsetmektedir. afi ile Hanefi mezhebi arasn-

61 62 63

64 65 66

Camiul-Mtun, s. 30. Camiul-Mtun, s. 16. Camiul-Mtun, s. 3, 4, 7, 13, 16, 22, 50, 51, 89, 93, 95, 99, 102, 106, 113, 114, 122, 126, 136. Camiul-Mtun, s. 4, 37, 47, 51, 69, 75, 78, 91, 98,106, 107, 109, 111, 121, 125, 133. Camiul-Mtun, s. 17, 28, 52, 59, 106. Camiul-Mtun, s. 37, 42, 43, 50, 51, 58, 64, 72, 75, 111.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

123

Kyasettin KOOLU

da usulde 73 meselede ihtilafn olduunu syleyen67 Gmhanevnin buradaki E'ar ayrm zerinde durulmas gerekmektedir. Kanaatimizce bidat ierisinde grd ksmnn Earinin Mutezileden ayrlmadan nceki durumu ve o dneminde tabi olanlar iin kullanmaktadr. Dier ksm ise Mutezileden ayrldktan sonraki hali ve ashab iin olsa gerektir. Ancak bu durumda da metin ierisinde Eari ve Earilii nasl kullandna, aralarnda burada yaplan ayrmn olup olmadna bakmak gerekecektir. Gmhanev, eyh Ebul-Hasan el-Ear68, Ebul-Hasan elEar 69Ear70 eklinde kurucuya ithafen isimlendirmeler yapmasnn yan sra, Eariyye71 Eire72 eklinde gelenee ve Baz Eaire73 eklinde de gelenein bir ksmna atfen isimlendirmeler yaplmaktadr. Eariye atfedilen fikirleri zikrederken zaman zaman dier frkalarda olduu gibi karlatrmalar yapmaktadr. E'ari'nin grlerini de Mutezile ve bize gre dedii Mturd ve Mturdliin grleri ile birlikte sunmaktadr. Gmhanevnin Earye atfettii fikirlerin bazlar unlardr: Allahn bilinmesi, Mutezileye gre aklla, Eariye gre marifetle gerekleir ve Gmhanev'nin bize gre dedii Mturd'ye gre ise Kuran Allah bize zaten bildirilmitir. 74 Allahn zati sfatlarn bilmeyen birisinin cehaleti onu imansz etmez.75 Allah'n vcud sfat da sadece bir sfattr.76 Ear, insanlarn fiillerindeki durumu hakknda cebr-i mutavasst olan gre yakndr,77 kulun kudretinin fiilin ortaya kmasnda hibir katks yoktur,78 kendilerine tebli ulama67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

124

78

Camiul-Mtun, s. 16. Camiul-Mtun, s. 8, 70. Camiul-Mtun, s. 40. Camiul-Mtun, s. 2, 12, 13, 14, 16, 19, 40, 139. Camiul-Mtun, s. 28. Camiul-Mtun, s. 32. Camiul-Mtun, s. 29. Camiul-Mtun, s. 2. Camiul-Mtun, s. 40, Camiul-Mtun, s. 12-13. Camiul-Mtun, s. 14. Camiul-Mtun, s. 19.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

yan kiiler Mutezile ve Baz Hanbellerin dedii gibi sorumlu olmazlar.79 sim, tesmiye ve msemma birbirinden farkldr,80 Gmhanevye gre bu konuda Fahreddin Rznin Mevkf isimli eserinde geni malumat vardr.81 Gmhanevye gre Earinin bidat ve heva ehli hakkndaki gr Malik'deki gibi net deildir.82 Earinin fikirlerine kar eletirel bir slup ve alternatif fikirler ileri sren Gmhanev, E'arilie kar uzak bir duru sergilemektedir. b) Selef Muhaddisleri (es-Selef minel Muhaddisin): Gmhanevnin Frka-i Nciye ierisinde kabul edip, Ehl-i Snnet ierisine sokmad bu frka hakknda detay bilgiler vermemektedir. Earilikte olduu gibi Gmhanevnin bu tasnifi yapmasnda Mturd veya Mturdyye temsilcilerinin yapm olduu eletiriler etkili olabilir. rnek olarak Mturd, Kitabut-Tevhid ve Tevilatul-Kuran
84

isimli

eserlerinde

Ha(e)viyye 83,

Ashbul-

Hadis , ve Ashabul-Hadisin kollarndan kabul edilen Ashabus-Zevahir85 ve Ashbuz-Zahir86 olarak zikrederek baz konularda onlara eletiriler ynelttii grlmektedir. Gmhanevnin Selef Muhaddisleri ismini baka yerde kullandn tespit edemedik ancak halef/selef ayrmn yapt grlmektedir. Bu isimlerden ve aralarndaki farklardan bahsedilen yerlerde 87

79 80 81 82 83

84

85 86 87

Camiul-Mtun, s. 28. Camiul-Mtun, s. 29. Camiul-Mtun, s. 8 Camiul-Mtun, s. 72 Eb Mansur el-Mturd, Kitbut-Tevhd, Yay. Haz. Prof Dr. Bekir TopaloluDr. Muhammed Arui, SAM Yay, Ankara, 2003. ss. 506, 507, 508, 530, 609, 613, 614, 618, 627. Mturd, Ebi Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud Es-Semerkandi, et-Tevilt, Topkap Saray, Medine Ksm, Rakam 179, v. 519b. Mturd, Tevilt, v. 373a. Mturd, Tevilt, v. 374b, 379a. Camiul-Mtun, s. 42

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

125

Kyasettin KOOLU

Selef Muhaddislerinden olan seleften ziyade gemiteki bykler anlamnda kullanlmaktadr.88 c) Ehl-i Snnet vel-Cemaat: Drt mezhebin hepsine amil olarak Ehl-i Snnet denildiini syleyen Gmhanev, Frka-i Naciye ierisinde Ehl-i Snnet vel-Cemaati Earilik ve Selefi Muhaddislerden farkl olarak konumlandrmaktadr. mam Mturd ile ilgili bilgileri verirken onu eyhul mamul-Kmil olarak niteler ve O, mammz Ebu Hanifenin ashabndandr, 89 demektedir. Eserde geen imam isimlendirmesi de Mturd iin kullanlmas muhtemeldir ki, eserin tercmesinde bazen Mturd olarak tercme edildii de grlmektedir.90 Eserin ierisinde Mturdye Gre nan Esaslar bal altnda onun Kurann yaratlm oluu, istitaat ve byk gnah meselesi gibi temel kelmi meselelerin yan sra, nazar, naslarn zahirine gre hkm vermek, kitap snnet icma gibi usul meselelerindeki grlerini ele alp aktarmaktadr.91 Fikirlerini temellendirmede Ebu Hanife92 ve mam Maturidnin93 yan sra Fahrul-slam (el-Pezdevi)94 ve Nesefi95, mam Muhammed,96 Ebu Yusuf,97 Evz,98 Bezzz,99 Aliyl-Kr,100 Tahav,101 Haniye,102 Halim,103 Sahib-i Sevadul-Azam,104 Ebu Bekir el-Belh105 gibi gelenein nemli kiilerinden istifade etmektedir.

88 89 90 91 92 93 94 95 96 97

98 99

100 101 102 103 104

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

126

105

Camiul-Mtun, s. 39, 71. Camiul-Mtun, s. 16. Camiul-Mtun, s. 40, 57 Camiul-Mtun, s. 17-30. Camiul-Mtun, s. 3,4. Camiul-Mtun, s. 7, 17.70. Camiul-Mtun, s. 4. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 42, 54, 69, 89, 99, 104, 105, 109, 118, 125, 131. Camiul-Mtun, s. 37, 50, 89, 99, 101, 105, 109, 112, 113, 114, 115, 120, 123, 126, 130, 133, 137, Camiul-Mtun, s. 51. Camiul-Mtun, s. 33, 37, 38, 39, 40, 54, 59, 73, 88, 92, 98, 121, 128, 102, 105, 108, 114, 116, 117, 122, 123, 125, 134, 135, 138, 139. Camiul-Mtun, s. 45, 50, 53, 54, 58, 59, 61, 70, 75, 76, 78, 102. Camiul-Mtun, s. 40, 77, 91, 131. Camiul-Mtun, s. 33, 40, 59, 89, 95, 101, 106, 108, 113, 116, 117, 127. Camiul-Mtun, s. 91. Camiul-Mtun, s. 17, 23. Camiul-Mtun, s. 53, 74, 75.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

Bunlarn yan sra Gmhanevnin E'ari ve Selefi Muhaddisleri eletirmesi ve savunduu fikirlerden Hanefi-Mturd geleneini kastettii anlalmaktadr. Gmhanev, Ehl-i Snnet kavramn Ehl-i Snnet106, Ehl-i Snnet vel-Cemaat107 eklinde birka yerde kullanmaktadr. Onlara atfedilen fikirler zetle yledir: man ve Ehl-i Snnet velCemaatin yolunun renilmesi nemlidir ve farzdr 108, Hz. Peygamberin vd gibi btn sahabe tezkiye edilir ve vlr. Ali ve Muaviye arasndaki mesele ictihadi bir durumdur. Bunun aksini iddia edenler doru yoldan sapm olurlar. 109 Allahn vasf var ama sfatlar yok diyenler tekfir edilemez.110 Mrcienin kfir ve mminlerin btn ileri hakkndaki hkmn ahrete irca edilebilecei gr Ehl-i Snnetin hilafnadr.111 Byk gnah ileyen kii, Mutezile ve Mrcienin grlerinden farkl olarak Ehl-i Snnete gre mmindir, gnah ilediinden dolay fask denilebilse de mutlak anlamda da fask deillerdir.112 Livata Mutezileye gre kebir ise de Ehl-i Snete gre masiyettir.113 Burada zikredilen grler, kaynaklarda Ehl-i Snnete atfedilmektedir. Gmhanevnin, Eari ve Selefi Muhaddislere kar Ehl-i Snnetin grlerini sahiplenir ve savunur bir slup kulland dikkat ekmektedir. II. Sapk Frkalar: Gmhanevnin Sapk Frkalar olarak isimlendirdii yedi ana frkann alt kollar ile ilgili verdii frkalarn toplam 72ye ulamaktadr. 114 Sapk Frkalarn Halleri bal altnda da bu ana frkalar ile bir ksmnn balantsn kurduu ve bir ksmnn da kurmayarak zikrettii ve isimlendirdii mezheplerin yan sra se106 107 108 109 110 111 112 113 114

Camiul-Mtun, s. 22, 32, 30, 35, 40, 63,69. Camiul-Mtun, s. 26, 39. Camiul-Mtun, s. 39, 30. Camiul-Mtun, s. 26. Camiul-Mtun, s. 40. Camiul-Mtun, s. 32, Camiul-Mtun, s. 22. Camiul-Mtun, s. 69. Camiul-Mtun, s. 30.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

127

Kyasettin KOOLU

kiz tanesini de isimlendirmeden sadece fikirlerini zikrederek deerlendirmektedir.115 Burada, Gmhanevnin birbiriyle balantsn kurduu frkalar anlam btnl olumas asndan bir arada ve alt balklar halinde zikredilmeye allacaktr. Her hangi bir mezheple irtibatn kurmad frkalar ise ayr ele alp deerlendirilecektir. Gmhanevnin tasnifinde daha ziyade kfre dme noktalarndan hareket edildiinden Milel-Nihal ve Frak kitaplarndaki gibi bir dzen bulunmamaktadr. Sapk olarak tanmlanan frkalarn grleri bir btnlk ierisinde ele alnmayp kfr veya bidat ile olan ilikileri balamnda konumlandrlmaktadr. Dolaysyla frkalar bu ynleriyle ne karlm olmaktadrlar. ne kan fikirleri balamnda Ehl-i Kfr tanmlamas yaplmakta ya da kfre dt belirtilmektedir. Hakknda nassn sabit olmad ya da ihtilafl olan konularda ise kfrden ziyade bidat kavram kullanlarak Ehl-i Bidat olarak isimlendirilerek hkmn hafifletildii grlmektedir. Eserde zikredilen sapk frkalar ve ne kan grleri yledir: A. Mutezile: Gmhanevnin fikirlerine en ok yer verdii mezheptir. Bu mezhebi, Ehl- Adl vet-Tevhid116, Mutezile117, Baz Mutezile118 ve Umum Mutezile119 eklinde isimlendirmektedir. Gmhanev onlar ile ilgili grlerin bir ksmn mam Mturdye dayandrmaktadr. mam Mturdnin onlarn grlerinin Vasl b. Ata ve ona tabi olan ve Hasan Basrinin talebesi Amr b Ubeyd tarafndan serdedildiini, Harun Reid zamannda ise Ebu Huzeyl Allafn ortaya ktn ve mezhebin be esasn oluturduunu120 syledii ifade edilmektedir. Gmhanevnin Mutezileye atfettii baz fikirle unlardr:
115 116 117 118 119 120

Allah aklla bilinebilir.121


Geni bilgi iin bk., Camiul-Mtun, s. 79-80. Camiul-Mtun, s. 16. Camiul-Mtun, s. 2, 3, 13, 15, 19, 21, 22, 23, 28< Camiul-Mtun, s. 21. Camiul-Mtun, s. 4. Camiul-Mtun, s. 7. Camiul-Mtun, s. 2.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

128

121

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

mann btn artlarn bilip dil ile ikrar edip kalp ile tasdik etmedike kii mmin olmaz,122 mukallit mmin deildir ve yeri kfr ve iman arasnda bir yerdir.123

Byk gnah ileyenler ne kfir ne de mmindir, iki ey arasnda bir yerdedir.124 Onlar tevbe etmeden lrlerse ebediyen Cehennemde kalacaklardr. Gmhanev bu grlerinden dolay Mutezileyi ehli bidatten saymaktadr.125

Ar ve krs Allahn ilmidir.126 Kuranda geen el, nefis gibi Allaha izafe edilen isimlere kudret, nimet gibi manalar vermek Allahn sfatlarna halel getirir127, dolaysyla Allahn sfatlar yoktur.128 Basar sfat olmadndan Allah hibir eyi gremez.129

Allah (CC) erri takdir etmez ve onunla hkmetmez. Eer er ile hkmeder sonra da azap ederse zulm etmi olur ki, Allah zulmden mnezzehtir.130 erri Allah yaratmaz131

Ru'yet132, kabir azab, mizan, havz ve efaat yoktur.133 eytann insana tesiri yoktur, insanlara vesvese vermez. nsana vesveseyi nefis verir, cin de eytan gibidir, vesvese vermeye gc yetmez.134

Velilerin kerametleri batldr, evliyann kerameti hak olsayd, mucizeler olmamas gerekirdi,135 tebli olunmayan kimseler mazurdurlar136

122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136

Camiul-Mtun, s. 3. Camiul-Mtun, s. 4, Camiul-Mtun, s. 22. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 7. Camiul-Mtun, s. 13. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 32. Camiul-Mtun, s. 16. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 17. Camiul-Mtun, s. 21, 56. Camiul-Mtun, s. 23. Camiul-Mtun, s. 25. Camiul-Mtun, s. 28.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

129

Kyasettin KOOLU

sim msemmadan bakadr.137 Gmhanev, yukarda zetle bahsettii ve eletirdii fikir-

lerle Mutezileye dier frkalardan daha fazla yer verdii grlmektedir. Bahsedilen bu fikirler Mezhepler Tarihi ve Kelm kitaplarnda Mutezilenin yaygn grleri olarak zikredilmektedir. a. Kaderiyye Mezhebi: Mutezile mezhebinden ayrlm bir frka olduunu belirttii Kaderiyye hakknda Gmhanev, Hz. Peygamberden (SAS); Onlar bu mmetin Mecusileridir. Hastalklarnda ziyaret, ldklerinde de ehadet etmeyin. Onlar Kader konusunda Allahn dmandrlar. buyrulduunu aktarr ve Kaderiyyenin er Allahn takdiri deildir ve herkes yaptnn failidir dedikleri iin tekfirlerinin vacip olduunu belirtmektedir. 138 Kaderiyye hakknda zikredilen bu rivayetin benzerini mam Mturd de nakletmektedir.139 Gmhanev, Kaderiyyeden olduunu belirttii bn Kasmdan da bahsetmektedir.140 bn Kasmn kimlii hakknda yeterli bilgi vermemektedir. Fikirlerini dee Ehl-i Snnet alimleri ile birlikte ve Snni kaynaklardan aktarmaktadr. dir: Tevfik fiilden ncedir142, insann dndaki dier varlklarn kudretlerinin fiil icad etmede dorudan doruya tesiri vardr. 143 Allahn (cc) bir takdiri olmadan kul fiilini yaratr. 144 Hayr Allahtan, er ise kula izafe edilir.145
141

G-

mhanevnin Kaderiyye ile ilgili serdettii grler zetle yle-

137 138 139

140 141 142 143 144

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

130

145

Camiul-Mtun, s. 29. Camiul-Mtun, s. 31. mam Mturdde Kaderiyye ile ilgili grlerinde Kaderiyye bu mmetin Mecusisidir hadisini kullanmakta ve fiillerin yaratlmas konusunda benzer ekilde eletirmektedir. Bkz. Mturd, Kitabut-Tevhid, s. 138-139; Koolu, Kyasettin, Mturdnin Mutezileye Bak, Baslmam Doktora Tezi, Ankara, 2005, s. 68. Camiul-Mtun, s. 42. Camiul-Mtun, s. 41, 42, 43, 44, 53. Camiul-Mtun, s. 20. Camiul-Mtun, s. 19. Camiul-Mtun, s. 32. Camiul-Mtun, s. 34.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

Allahn vasf var sfat yoktur, ancak Gmhanevye gre bu grlerinden dolay tekfirleri gerekmez. 146 Gmhanevnin Kaderiyyeden kabul ettii bn-i Kasma atfettii grler arasnda Allaha kfredip sven kii kfirdir ve kan helaldir. Bu kiiden tvbe etmesi istenmelidir.147 b. Mutezileden Bir Grup: Gmhanevye gre Mutezilenin bu gurubu, Allah ne grr ne de grlr dedikleri iin tekfir edilmeleri gerekir. Bu grleri ile Yce Allahn basar sfatn reddettiklerini belirterek : (O Adam) Allahn muhakkak (her eyi grp durduunu hi de bilmemi mi? (Alk, 96/14) ayetinin bu fikri rttne dikkat ekmektedir. Bu frkann Allah grlmez diyerek ruyeti de inkar ettiklerini belirten Gmhanev, Yzler vardr o gn ter tazedir, Rablerine bakacaklardr, (Kyme, 75/2223) ayetinin ruyete delil olduunu belirtmektedir.148 B. ia: Gmhanev, ia149, iiyye150 ve Gulat ia151 olarak isimlendirdii iay yirmi iki gruba ayrmaktadr. Meshi 152 ve mesh zere meshi kabul etmedikleri153, Hz. Osmana buz ettikleri iin bn Habibe gre iddetle tedip edilmeleri gerektiinden,154 bahsetmektedir. a. Keysaniyye: Gmhanev, iadan veya Ravafzdan bir frka olarak zikrettii Keysaniyyeyi Allah hakknda pimanlk ve yanlma caizdir dedikleri iin kfrlerini gerekli grmektedir. Bu gr beda olarak bilinen Allah Tealann bir meselede fikrini deitirmesi anlamnda kullanlmaktadr.155
146 147 148 149 150 151 152 153 154 155

Camiul-Mtun, s. 40. Camiul-Mtun, s. 44. Camiul-Mtun, s. 32. Camiul-Mtun, s. 27, 64. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 6. Camiul-Mtun, s. 27. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 64. Camiul-Mtun, s. 31. Kr., Badd, Keysaniyyeyi Ravafzn alt kollarndan saymaktadr. (bk., age., s. 31-40.) ehristn, ise iann alt kollarndan saymaktadr. Beda fikrini Keysaniyyeden Muhtariyyenin gr olarak verilmektedir. (bk., Milel-ve Nihal) s. 135.141).

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

131

Kyasettin KOOLU

b. shakiyye: Gmhanevnin Gulat iadan diye niteledii shakiyyenin Allahn her hangi bir ekilde tecelli edebilecei, er cihetinde eytann, hayr cihetinde de meleklerin insan suretine girmeleri gibi Yce Allahnda baz kamil insanlar suretinde zahir olabilecei ve onlarda tam bir kudretin husule gelecei grlerini savunduklarn, rnek olarak iilerin kendi imamlarn rnek olarak verdiklerini ifade etmektedir.156 c. eytaniyye-Numaniyye: Gmhanev, Muhammed b. Numan ismine eytaniyye ve Numaniyye olmak zere iki frka atfetmektedir. Her ikisini iann veya Rafzlerin, Numaniyyeyi ise Gulat Rfzann bir kolu olarak grmektedir. eytaniyyenin Allah ancak murad ve takdir ettii zaman bilir, ondan nce bir ey bilmez dedikleri iin tekfir edildiklerini ve Allah eyann yaratlmadan nceki durumunu bilmez diyerek Allaha cehalet isnad ettiklerini belirtmektedir.157 Numanyyenin ise Yaratlmadan nce Allah eyann durumunu bilmedii ancak irade ettii zaman bildiini syleyerek ona cehalet isnat ettikleri belirtmektedir.158 Bu ayrmn benzeri Badd ve ehristn arasnda da bulunmaktadr. Badd, eytaniyyeyi mamiyyenin 14. frkas ve Muhammed b. Numan er-Rafzye tabi olanlar olarak zikretmektedir. 159 ehristani ise iann alt kollarndan kabul ettii Galiyyeye nispet etmektedir.160 C. Rafzler: Gmhanevnin sapk frkalar arasnda sayd ancak Rfzann ia ile bir balantsndan bahsetmemektedir. Baz meselelerde ise yan yana ve farkl frkalarm gibi kulland da grlmektedir. Numniler, Gurbiler ve Cenhilerle birlikte bir de Ravfzn Gulat olanlarndan bahsetmektedir. Onlar 12 mam ile ilgili inanlarndan bahsederek ayn kategorinin ar ularndan gibi gstermektedir.161 Gmhanev, Rafzlerin ruhlarn tenash
156

157 158 159 160

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

132

161

Camiul-Mtun, s. 6. Kr., ehristn shakiyyeye Galiyye ierisinde yer vermektedir. (bk., Milel-ve Nihal) s. 170). Camiul-Mtun, s. 31-32. Camiul-Mtun, s. 32. Badd, age., s. 52. ehristn, Milel ve Nihal, s.168-169. Camiul-Mtun, s. 32.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

ettiklerine, ldkten sonra tekrar dirileceklerine, bir cesetten dier cesede gemek suretiyle ebediletiklerine, Allahn ruhunun 12 mama getiine, 12 imamn ilah olduklarna, kayp imamn yani Mehdi-i Muntazarnn bir gn kacan beklediklerine, Mehdi gelinceye kadar emir ve nehiyleri yerine getirmeyi tehir ettiklerine, Cebrail (AS)nin vahyi Aliye getireceine yanllkla Hz. Muhammed (a.s)a getirdiine inandklar iin tekfirlerinin vacip olduunu syler.162 Eserde 12 mamn Hz. Ali soyundan olduklarn ve Mehdi geldiinde btn ktlklerin yeryznden silineceini, emir ve nehiylerin de kalkacana inandklar da belirtilmektedir.163 Gmhanev, Rafzlerden Hz. Ebu Bekir ve Hz. mere kfredenler ve lanetleyenlerin kfir olduklarn, Hz. Ali bu ikisinden stndr diyenlerin ise ehl-i bidat164 olduunu syleyerek isim vermeden Rafzlerin alt kollarna da atflarda bulunmaktadr. Gmhanevnin bahsettii Rafzlerin dier grleri unlardr: Her birr ve fcirin arakasnda namaz klnamayaca ve mesh zere meshin olmayaca, plak ayaa mesh edilmesi gerektii 165, ruyetin olmayaca166, velilerin kerametlerinin hak olamayaca, aksi takdirde peygamberlerin mucizelerinin olmamas gerektii167, vaid, azap ve ahiretin baz hallerini olmamas gerektii.168 Rafzlerin ou Hz. Aliyi peygamberlikte Hz. Muhammed SAV ye ortak kabul ettikleri ve imamn nbvvet ve huccet hususunda Resulullahn yerine getii169, hatta Rasulullahtan sonra Hz. Aliyi hilafet makamna getirmediklerinden dolay Mslmanlarn hepsi delalettedir. Gmhanev bu grlerinden dolay onlar tekfir etmektedir.170 a) Gurabiler: Gmhanevye gre bunlar Hz. Alinin peygamber olduunu iddia eden Rafzlerdendir. Hz. Peygamber ile Hz. Ali
162 163 164 165 166 167 168 169 170

Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 27, 33. Camiul-Mtun, s. 17. Camiul-Mtun, s. 25. Camiul-Mtun, s. 44. Camiul-Mtun, s. 36. Camiul-Mtun, s. 68.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

133

Kyasettin KOOLU

iki kargann birbirine benzedii gibi benzediklerinden, Cebrailin vahyi ararak Hz. Peygambere getirdiini iddia ettiklerinden dolay Gurabi denildii belirtilmektedir. Gmhanev, Gurabilerin bu iddialarnn byk bir yalan olduunu, Hz. Ali ile Hz. Peygamber (SAS) arasnda en ufak bir benzerliin olmadnn mdellel olduunu belirtmektedir.171 b) Cenahiler: Gmhanev, Rafzlerden bir grup olduklarn belirttii Cenahiyyenin Abdullah b. Muaviye b. Abdullah b. Caferin yolundan gittiklerini belirtmektedir. Ayrca, Tayyarann da Cenhiyye olarak isimlendirildiini belirtmekte ve onlarn Ruhlarn tenashne, Allahn ruhunun sras ile Hz. dem, Hz. it ve dier Peygamberlere, sonra Hz. Alinin ocuklarna ve sonunda Abdullah b. Muaviyeye intikal ettiine, kyametin olmadna ve haram olan eylerin hepsinin helal olduuna inandklarn belirtmektedir.172 D. Hariciler: Gmhanevnin grlerine en ok yer verdii frkalardan bir dieri de Hariciliktir. 20 grup olduklarn sylemektedir.173 Onlarn Hz. Ali ile Muaviye arasnda gerekleen tahkimden dolay Hz. Aliye (r.a.) biat etmekten vazgetiklerini ve bundan dolay slam toplumundan ayrlan ilk grup olduklarn belirtmektedir. Hz. Alinin ikna etmek iin onlara Abdullah bn-i Mesudu gnderdii fakat netice alnamaynca onlarla savatn 174, kendilerinin dndaki btn Mslmanlarn kfir grdklerini, baka bir yerde ise Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Talha, Hz. Zbeyr, Hz. Aie ve kendileri dnda kalanlara kfir dediklerinden dolay kfrlerine hkmetmenin gerektiini ifade eden Gmhanev, byk gnah ileyenlerin kfir olduklar ve ebedi cehennemde olacaklar175, Hz. Osmana buz ettiklerinden dolay tedip edilmeleri
171

172

173 174

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

134

175

Camiul-Mtun, s. 35. Kr., Badd, Gurabileri, slama Mensup olmadklar halde slama Nispet Edilen Frkalar arasndan saymaktadr ve benzer fikirleri zikretmektedir. (bk., age., s. 194-195). Camiul-Mtun, s. 34. Kr., Badd, Cenahiyyeyi, slama Mensup olmadklar halde slama Nispet Edilen Frkalar arasndan saymaktadr ve benzer fikirleri zikretmektedir. (bk., age., s. 189-190). Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 22, 31, 33.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

gerektii176, mesh caiz deildir177, amel imandandr,178eklindeki grlerine de yer vermektedir. a) Yezidiyye: Gmhanevye gre, Haricilerden bir frka ola Yezidiyye'nin liderliini Yezid b. nsiye yapmaktadr. Acemden bir peygamberin kacan, gkten bir kitap ineceini ve Hz. Peygamberin mmetini ortadan kaldracana inandklarn belirten Gmhanev, bu grlerinden dolay tekfirlerinin vacip olduu belirtilmektedir.179 E. Mrcie: Gmhanev, sapk frkalar arasnda sayd Mrcieyi be gruba ayrmtr ve onlarn baz grlerine yer verip eletirmitir. Mrcieye atfettii grlerden bazlar unlardr: Gnah ileyen kimse mmindir, muttakidir, ahrette azap grmez. yi amel, kfrle beraber fayda vermedii gibi kt amel de iman ile birlikte zarar vermez.180 man, kalp ile marifet olmakszn dil ile sylemektir.181 Kfirler cehennemde azap grmezler ve burada mminler ile kfirler arasndaki fark sadece mminler yer ier elenirler, kfirler ise bunlardan mahrumdurlar. 182 Gmhanevye gre Mrcie mezhebini u grlerinden dolay tekfir edilmelidir: Mmin ve kfirlerin durumunu Allaha (cc) brakrz, mmine Cennetlik, kfire de Cehennemlik diyemeyiz. Dnya ve ahiret Allahndr, iki lemde de dilediini mafiret eder, dilediini de cezalandrr, iyi amellerimiz makbul klnm, kt amellerimiz ise affedilmitir. Ameller farz deildir, fazilettir, yapanlar iin iyidir, yapmayanlara bir ey yoktur. Gmhanevye gre bu grlerde olanlar kfirdir, mminler gnahkrlarla dost olamaz diyenleri ise ehl-i bidattir.183
176 177 178 179

180 181 182 183

Camiul-Mtun, s. 64. Camiul-Mtun, s. 27. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 31. Kr., Badd Yezidileri Haricilerden kabul ettii halde slama Mensup olmadklar halde slama Nispet Edilen Frkalar arasndan saymaktadr. Benzer fikirlere yer vermektedir. (bk., age., s. 216). ehristn ise ayn fikirler ile Hariciler ierisinde gstermektedir. (bk., Milel ve Nihal, s. 125. Camiul-Mtun, s. 22, 33. Camiul-Mtun, s. 23. Camiul-Mtun, s. 29. Camiul-Mtun, s. 30-33.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

135

Kyasettin KOOLU

Gmhanev, burada zikredilen farkl grn ikisini kfrle birisini bidatle isimlendirmektedir. Bu tasnif Mturdnin Zemmedilen Mrcie ve Medhedilen Mrcie ayrmndaki zemmedilen ksmndakiler tanmlamasna da uymaktadr.184 F. Cebriyye: Gmhanevye gre Cebriye de tekfir edilmelidir. Bunlara gre kulun kudreti, kazanmas ve tesiri yoktur, o cansz bir varlk gibidir, meydana gelen herhangi bir ite dahli yoktur. Hal ble olunca kul emir ve nehye muhatap olmaktan da kurtulmu olur.185 Cebriyeye gre kul mmin ve kfir olmakta mecburdur,186 Allah mmini mmin kfiri de kafir olarak yaratmtr 187, muvaffakiyet ise fiilden sonradr.188 G. Mebbihe: Gmhanevnin yerde ve sadece atflar ile bahsettiinden haklarnda bir deerlendirme yapmak mmkn olamamaktadr.189 H. Neccariyye: Gmhanevnin gruba ayrd Neccriyyeyi Hseyin b. en-Neccra tbi olanlar olarak zikretmektedir. Allahn sfatlarn inkr ettikleri, Kuran- Kerim yazld zaman cisim, okunduu zaman araz olarak grdklerinden tekfirlerini gerekli grmektedir.190 Onlarn kabir azab, mizan, havz ve efaati kabul etmediklerini191 de belirtmektedir. . Mcessime: Gmhanev'ye gre bu mezhebi benimseyenler "Allah'n hususi bir mekan vardr, o da artr, dedikleri iin tekfir edilmeleri gerekir. Onlar bu grlerinde Mebbihe, Kerrmiyye, Mutezile Cehmiyye ile hem fikirdirler.192 III. Kfir-Mrted ve Zndk Frkalar
184

185 186 187 188 189 190 191

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

136

192

El-Mturd, Ebi Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud EsSemerkandi, Tevilt, Topkap Saray, Medine Ksm, Rakam 179, C. 2 (542b1062b), s. 15. Camiul-Mtun, s. 32. Camiul-Mtun, s. 4, 33. Camiul-Mtun, s. 14. Camiul-Mtun, s. 20. Camiul-Mtun, s. 7, 14, 33. Camiul-Mtun, s. 31. Camiul-Mtun, s. 20. Camiul-Mtun, s. 33.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

Gmhanevnin bu grupta zikrettii frkalarn bir ksm Badd tarafndan slama Mensup Olmadklar Halde slama Nispet Edilen Frkalar arsnda saylmaktadr. Hulliyye, Karmtiler, Batniyye, Cenhiler, Gurbiler193 bunlardan bazlardr. Yine Gmhanevnin bu grup ierisinde sayp ta Badd ve ehristnnin slam ii frkalar arasnda saydklar da bulunmaktadr. Bu grupta zikrettii frkalar ve zet olarak grleri unlardr;194 1. 2. Muattla: Rububiyeti inkar etmektedirler.195 ttihadiyye: Allahtan bakasna ibadet edilebileceini savunmaktadrlar.196 3. Hululiyye: Allah ile beraber baka bir eye ibadet etmenin mmkn olduunu savunmaktadrlar.197 4. 5. Dehriyye: Uluhiyyeti inkr etmektedirler.198 Deysaniyye: Hayr ve erri farkl ilahlarn yarattna inanmaktadrlar.199 6. Maniler: Kendisinin Peygamber olduunu iddia eden Mani isminde bir zndk tarafndan kurulmu ve Deysnilerle ayn gr savunmaktadrlar.200 7. Sabiiler: Maniler ile ayn grtedirler. Meleklere ibadet ederler. Hz. Nuhun dininden olduklarn zannederler.201 8. Mecusiler: Hayr yaratan Yezdan ve erri yaratan Ehriman (eytan) olmak zere iki yaratc olduuna inanrlar ve atee taparlar.202

193 194 195 196 197 198 199 200 201 202

Badd, age., s. 175-240. Camiul-Mtun, s. 33-37. Camiul-Mtun, s. 35. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 20. ehristn, Mecusiler, Sabiileri, Ehl-i Kitaptan Olma htimali Bulunanlar arasnda saymaktadr. (Milel ve Nihal, s. 209-210) Maniler

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

137

Kyasettin KOOLU

9.

Karmtiler: Karmat bir ky ismidir. Liderleri Hamdan bu kydendir. smail b. Cafer es-Sadkn imam olduunu iddia ettikleri iin smailiyye mezhebindendirler. Allahn (cc.) yanna klr, oturulur, konuulur ve Allah baz kimselere hulul eder dedikleri iin kafirdirler.203 bhileri204 ve Melhideleri205 de Karmitadan kabul etmektedir.206

10. Batnler: Kuran- Kerimin zahirini kabul etmedikleri iin kendilerine bu isim verilmitir. Bunlara gre Kuran- Kerimin zahiri tekfirle dolu bir ikencedir. Kuran- Kerimin batn ise bu tekfirlerin reddini gerektirmektedir. Bunlara gre Kuran- Kerim zahiri ile batn bir meyvenin kabuu ile ii gibidir. Tenashe inanrlar, Allaha veled isnad ederler, Allah ile oturulur, konuulur, hatta baz insanlara hulul eder dedikleri iin de kfirdirler.207 Allahn sfatlarn inkr ederler.208 Cennet, Cehennem, hair, sevap, ceza bize zahir olmayan gizli mana ve ruhani bir lezzettir, dedikleri iinde kfirdirler.
209

Onlar, vaid, azap ve ahretin baz hallerini inkr ederler.210 Gmhanev, Ashabul-Hulul ve Tensh dedii frkalar da Batniyyeden saymaktadr.211 11. Himiler: Gmhanevye gre Hiam b. Hakem ve Hiam b. Salimin ashabdrlar. Allahn kadim olmadna, hdis olduuna, cesedinin olduuna ve bu cesedin bir tarafnn beyaz

203 204 205 206

207 208 209 210

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

138

211

ve Deysanilere de Seneviyyeye altnda yer vermektedir. (Milel ve Nihal, s. 222, 227). Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 77. Camiul-Mtun, s. 35. Ear, Karmtileri Rafzann on sekizinci kolu (lk Dnem slam Mezhepleri, s. 57), Badd ise slama Mntesip Olmadklar Halde slama Nispet Edilen Frkalardan Batniyye ierisinde kabul etmektedir. (bk., age., s. 220-223. Camiul-Mtun, s. 34. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 36. Camiul-Mtun, s. 43. Badd, Btnileri, slama Mntesip Olmadklar Halde slama Nispet Edilen Frkalar arasnda saymaktadr. (bk., age., s. 176, 219-241). Camiul-Mtun, s. 34.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak

bir gm paras gibi parladna, oturup kalktna inandklar iin kafir olmulardr.212 12. seviye: Gmhanevye gre liderleri Halife Mansurun dneminde yaam Yahudi asll sa b. shak b. Yakuptur. Peygamberimiz (s) ile birlikte baka peygamberlerin de olabileceine veya Hz. Peygamberden sonra peygamber gelebileceine inandklar iin kfirdirler. Ayrca, Peygamberimizin sadece Araplara gnderildiini iddia etmektedirler.213 13. Cehmiyye: Gmhanevnin tekfirini vacip grmedii frkalardan birisidir. Onlarn grlerinden bazlarn zikretmektedir: Allah kelamnn kadim olmadn, 214 kabir azab, havz, hesap, mizan ve efaatin olmad, azap melekleri, kabirdeki suallerin olmad215 evliyann kerametinin kabul edilemeyecei, aksi takdirde Peygamberlerin mucizelerinin hak olmayaca216 ismin msemmadan farkl olduunu217 savunmaktadrlar.218 14. Anberiyye: Basra kadl yapm Abdullah b. Hasan elAnberiye mensup olduklarn belirten Gmhanev, akdeye ve akla taalluk eden meselelerde taklidi caiz grdklerinden bahsetmektedir.219

212

213 214 215 216 217 218

219

Camiul-Mtun, s. 34-35. Badd, Hiamiyyeyi mamiyyenin kollarndan grmektedir. (bk., age., s. 48-52). ehristn, ise ia ierisinde Galiyyenin kollarndan saymaktadr.slam ii frkalardan Sfatiyyenin alt kollarndan saymaktadr. (bk. Milel ve Nihal, s. 167-168). Camiul-Mtun, s. 36. Kr., Badd, Age., s. 175, 216. Camiul-Mtun, s. 17. Camiul-Mtun, s. 20, 21. Camiul-Mtun, s. 25. Camiul-Mtun, s. 29, 33. Ear, Cehmiyyeyi, Mrcienin kollarndan kabul etmektedir.(Bk., lk Dnem slam Mezhepleri, s. 137.Badd ise Sapk Frkalar arasnda zikretmekte (bk., age., s. 156-157), ehristni, Cebriyenin kollarndan birisi olarak kabul etmektedir. (Milel ve Nihal, s. 85-86) Camiul-Mtun, s. 35.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

139

Kyasettin KOOLU

15. Hurremiler, Beziiler ve Beyaniler: mam nbvvette ve huccet hususunda Resulullahn yerine geer ve Beyan ve Bezi ismindeki kiilere Peygamber dedikleri iin Kafirdirler.220 16. bahiyye: nsann hibir eyle mkellef olmadklarna inanrlar.221 17. Ravendiyye: Kalpte insann czlere ayrlamayan btn olduunu sylemektedir.222 18. Kerramiyye: Gmhanevnin Kafir, Mrted ve Zndk frkalardan birisi olarak zikrettii Kerramiyyenin u grlerine yer vermektedir: Rahman ara istiva etmitir (Taha, 5) ayetindeki istiva istikrar yani ar zerine oturup yerleme manasndadr.223 Allahn sfatlar cisimdir224, isim msemmadan farkldr225, iman, kalp ile deildir dil ile sylemektir,226 mesh zere mesh olmaz227 ve kudret fiilden ncedir.228 19. Drariyye: Kudret fiilden ncedir.229 20. Vucudiyye: Vaid, azap, kyamet ahvali ve eriatn baz ksmlarn inkr ederler.230

220

221 222

223 224 225 226 227 228

229

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

140

230

Camiul-Mtun, s. 36. Kr., Badad, Hurramiyyeyi slamdan kaynaklanmayan frkalardan Hulliyyeden, (bk., age., s. 198). Beziiyyeyi Hattabiyyenin bir kolu olarak grmektedir. (bk.,age., s. 192). Beyaniyye ise Gulat Rafzann kollarndan kabul edilmektedir. (bk., age., s. 20). Camiul-Mtun, s. 35. Camiul-Mtun, s. 32. Ear, Rafza Frkalar ierisinde kabul etmektedir. (bk., lk Dnem slam Mezhepleri, s. 52.) Camiul-Mtun, s. 7. Camiul-Mtun, s. 6. Camiul-Mtun, s. 29, 33. Camiul-Mtun, s. 23. Camiul-Mtun, s. 33. Camiul-Mtun, s. 19. Badd, Kerrmiyyeyi sapk frkalardan grmektedir. (bk., age., s. 160-168). ehristn, ise slam ii frkalardan Sftiyyenin alt kollarndan saymaktadr. (bk. Milel ve Nihal, s. 102-103). Camiul-Mtun, s. 19. Earnin temel frkalardan birisi olarak zikrettii (lk Dnem slam Mezhepleri, s. 230-231) Drriyyeyi, Badd, Sapk Frkalar arasnda kabul etmektedir. (bk., age., s. 158). ehristn ise Cebriyyenin alt kollarndan birisi olarak kabul etmektedir. (Milel ve Nihal, s. 88). Camiul-Mtun, s. 43.

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak


21.

smailiyye: Gmhanev, smailiyyeden direk olarak deil Karmatiler ve Anberiyyenin smailiyyeden olduunu belirtirken yer vermektedir. smailiyyeyi de smail b. Cafer esSadk imam kabul edenler olarak tanmlamaktadr. 231

22. Seneviyye: Gmhanev, iki yerde zikrettii Seneviyenin vahdeti inkar ettiklerini ve Zenadkadan bir grubun Seneviyyeden olduunu belirtmektedir.232 Gmhanevnin Kafir, Mrted ve Zndk Frkalardan zikrettikleri arasnda temel eserlerde Sapk Frkalar arasnda zikredilenler, slamdan olmadklar halde slama nispet edilenlerden ve baka dinlerden olan frkalar bulunmaktadr. Bu karklk Gmhanevnin bakndan yani kfre dme noktalarndan hareketle tasnif etmesinden kaynaklanmaktadr. Sonu almamz sonucunda elde edilen ve incelenen verilerden anlald kadaryla Gmhanev, mezhepleri 73 frka hadisi temelinde tasnif emektedir. Frkalar, Frka-i Naciye, Sapk/Dalle Frkalar ve Kafir, Mrted ve Zndk frkalar olarak e ayrmaktadr. Ona gre Frka-i Naciye, Eariyye, Muhaddis Selefiler ve Ehl-i Snnet vel-Cemaatten olumaktadr. Buradaki nc gruptakiler ile Hanefi-Mturdler kastedilmektedir. Onun bu taksimi klasik tasniflerden farkllk arz etmektedir. Sapk Frkalar ile slam Mezhepleri kaynaklarndaki tasniflerde slamdan kaynaklanan ama grleri ile kfre ve bidate den frkalar kastetmektedir. Bunlar Mutezile, ia, Hriciyye, Mrcie, Cebriyye, Mebbihe, ve Neccriyye ana balklar altnda verilmektedir. Kafir, Mrted ve Zndk frkalar da ise temel kaynaklarda slam ii kabul edilmeyen, dier dinlerden kaynaklanan frkalara yer verilmektedir. Ancak Gmhanevnin burada zikrettii Karmatiler, smailiyye, Himiyye, Cenhiler, Kerrmiyye gibi frkalar yine temel kaynaklarda slamdan kaynakl ama sapk kategorisinde deerlendirilen frkalar arasnda yer ald grlmektedir.
231 232

Camiul-Mtun, s. 34-35. Camiul-Mtun, s. 7, 37.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

141

Kyasettin KOOLU

smini zikretmeden baz frkalardan da bahseden Gmhanev, yapt genel tasniflerinde sistematik ve detayl bir bilgi vermek yerine, kitabn yazl amacna uygun olarak kfre ve bidate den ynlerini ne kararak bilgiler sunmaktadr. Bundan dolay zaman zaman tasnif ve kurduu balantlarda problemler olumu, tasnifin snrlar net olamamtr. Gmhanevnin tasnifinin Badd ve ehristnnin verdii bilgilerle uyum ierisinde olduu, deerlendirmelerinde ise Hanef-Mturd etkinin hkim olduu grlmektedir. Ayrca eserde yer alan mezhep tasnif ve yorumlar ve ne karlan grler, Gmhanevnin genel yaklamnn kavranmas asndan nem arz ederken, yaad dnemin problemlerine k tutmas asndan bu tasnifi anlamldr.

Kaynaka
Ahmed Ziyaddin Gmhanev Sempozyum Bildirileri, Haz. Necdet Ylmaz, stanbul 1992 Arslan, Ahmet Turan, Ahmed Ziyeddn Gmhnev'nin Verdii Baz czetnmeler, Ahmed Ziyddin Gmhanev Sempozyum Bildirileri, ss.109-119, Seha, stanbul, 1992. Aydnl, Osman, Osmanldan Cumhuriyete slam Mezhepleri Tarihi Yazcl, Hititkitap Yaynevi, I. Bask, orum, 2008. Aydodu, Rukiye, 19 YY. Osmanl Toplumunda Tasavvuf-Hadis likisi, Ahmed Ziyaeddin Gmhanev zelinde, Baslmam, Yksek Lisans Tezi, A.. SBE., Ankara, 2008. Byk slam ve Tasavvuf nderleri Ansiklopedisi, Vefa Yaynclk, stanbul 1993. Demirer, Macit, Hadis limleri Asnndan Ahmed Ziyddin Gmhanev (v. 1311/1893) ve Levmiul-Ukl Adl Eseri, Baslmam Doktora Tezi, Seluk nv. S.B.E., Konya, 2007. el-Badadi, Ebu Mansur Abdulkhir, Mezhepler Arasndaki Farklar, ev., Prof. Dr. Ethem Ruhi Flal, TDV Yaynlar, Ankara, 1991. el-Kevser, Mehmed Zhid b. Hasan, rm'l-Merd, stanbul, 1328.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

142

Ahmed Ziyauddin Gmhanevnin slam Mezheplerine Bak Ear, Ebul-Hasen, lk Dnem slam Mezhepleri, ev.: Mehmet Dalklmer Aydn, Kabalc Yaynlar, stanbul, 2005. e-ehristani, Muhammed Abdulkerim, el-Milel ven-Nihal, ev., Prof. Dr. Mustafa z, Ensar Neriyat, stanbul, 2005. Feridddin Attar, Tezkiretl-Evliy, Haz. M.Z.K., stanbul 1983 Flal, Ethem Ruhi, amzda tikadi slam Mezhepleri, zmir, 2004. Gmhanev, Ahmed Ziyaeddin, Cmi'l-Mtun f Hakk Envai's-Sfati'llahiyye ve'l-Akidil-Mturidiyye vel-Elfzil-Fikri ve TashihilAmalil-Acibiyye, Dr't-tbati'l-mire, stanbul, H. 1273/1856. 144 s. Eserin SAM Ktp., Dem.No: 014233 de kaytldr. Gmhanev, Ahmed Ziyauddin, Ehl-i Snnet Akidi (Cmiul-Mtn), Bedir Yaynlar (Trz.). Gmhanev, Ahmed Ziyauddin, Ehl-i Snnet Akidi MtnTercmesi), Bedir Yaynlar, stanbul, 2010. (Cmiul-

Gmhanev, Ahmed Ziyauddin, Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevaid / ev. Hasan b. mer es-Sunkr, Ta Bask, stanbul, smail Hakknn Litografya Destegah, 1281/1964. Gmhanevi, Ahmed Ziyaddin, Byk Dua Kitab, (MecmuatilAhzabdan Seme Dualar), terc., Ahmet Faik Arslantrkolu, slamolu Yaynlar No:49. Gmhanevi, Ahmed Ziyaddin, Camiul-Usul ve Eki, Mtercim: Hsameddin Fadlolu, stanbul, 2007. Gmhanev, Ahmed Ziyaddin, Krk Hadis, Mtercim: Dr. Mehmed S. Bursal, I. Bask, Konya 2006. Gmhanev, Ahmed Ziyaddin, Mceddid Risalesi ve Vasiyetler, Mtercim: Dr. Mehmed S. Bursal, I. Bask, Konya 2006. Gndz, rfan, Ahmed Ziyddin Gmhnev, Hayat, Faaliyetleri, Eserleri ve Tesirleri Ahmed Ziyddin Gmhnev Sempozyum Bildirileri, Seha Neriyat, stanbul, 1992. Gndz, rfan, Ahmed Ziyaddin Gmhanev Hayat Eserleri Tarikat Anlay ve Halidiye Tarikat, Seha Neriyat, stanbul 1984 Kara, smail, Gmhanev Halifelerinden eyh Osman Niyazi Efendi, Byk slam ve Tasavvuf nderleri Ansiklopedisi, stanbul 1993 Koolu, Kyasettin, Hasan b. mer es-Sunkrnin Zbdetl-Akid Nuhbetl-Fevidinde Heyetl-Kallp eceretl-man ve ecertl-Niran Modeli, Milel ve Nihal nan Kltr ve Mitoloji Aratrmalar Dergisi, C. 7, S. 2, stanbul, 2010, ss.(321-333) Koolu, Kyasettin, Mturdnin Mutezileye Bak, Baslmam Doktora Tezi, Ankara, 2005. Kumm-Nevbaht, ii Frkalar Kitabul-Maklt vel-Frak, Fraku-ia, evi-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

143

Kyasettin KOOLU renler: Hasan Onat - Sabri Hizmetli - Snmez Kutlu - Ramazan imek, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara, 2oo4. Mturd, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud EsSemerkandi et-Tevilt, Topkap Saray, Medine Ksm, Rakam 179. Mustafa Fevz b. Numn, Hediyyet'l-Hlidn, stanbul, 1313. zler, Mevlt, slam Dncesinde 73 Frka Hadisi, Rabet Yay.st., 2010. San, Sabri zcan, Ahmed Ziyddin Gmhanev'nin Hayat Hakknda Kaynaklarda Bulunmayan Mahalli Tespitler ve ahsi Tereddtlerimiz, Ahmed Ziyddin Gmhnev Sempozyum Bildirileri, Seha Neriyat, stanbul, 1992.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

144

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

Mehmet ALICI * Gnostic Cosmogony in Nag Hammadi Literature


Citation/: Alc, Mehmet, (2010). Gnostic Cosmogony in Nag Hammadi Literature, Milel ve Nihal, 7 (3), 145-165. Abstract: In this study, the creation of cosmos has been dealt with in the context of Nag Hammadi texts, which are significant codex of gnostic traditions. Gnostic understanding has handled the creation of the world on the relationship of lightness and darkness. That creation has began with coming of envoys of lightness to the realm of darkness. Also, this situation has indicated the existence of dualist perception in which opposite powers have taken part. Key Words: Gnosticism, Gnostic Cosmogony, Nag Hammadi, Demiurg, Arkoun.

Atf/: Alc, Mehmet (2010). Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni, Milel ve Nihal, 7 (3), 145-165. z : Bu almada gnostik geleneklerin nemli metin koleksiyonlarndan biri olan Nag Hammadi metinleri erevesinde evrenin yaratl incelenecektir. Gnostik anlay, iyi lem ile kt lemin temas zerinden kinatn yaratld temasn ilemektedir. Karanlk leme k elilerinin geliiyle/dyle evrenin yaratlma sreci balamaktadr. Bu durum ayn za*

Ar. Gr. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi ABD [mehmetalici79@yahoo.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Mehmet ALICI manda kart glerin rol ald dalist bir tasavvurun varlna iaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Gnostisizm, Gnostik Kozmogoni, Nag Hammadi, Demiurg, Arkoun.

Giri lk insann yeryznde varlk bulmasndan bu yana gelmi btn dinsel gelenekler bu maddi lemin ne ifade ettiini insanlara aktarmaya almtr. Dinler bu ilevi yerine getirirken, insann bu maddi lemdeki roln, ktln etkin olduu bu dnyada ve te dnyada felaha ermenin yolunu, dahas hakikati tanmlamaya almlardr. Bu durum ise haliyle dinsel geleneklerin bata tanr anlay olmak zere bununla ilintili olarak iinde yaanlan dnyann ve evrenin meneine, balangc ve sonuna dair argmanlar ortaya koymasna neden olmutur. nsanolu bu evreni anlamlandrrken yardmna bavurduu dinler farkl bak alaryla kiinin ac ve strabn var olduu dnyada nasl davranmas gerektiini belirlemektedir. rnein Hint dinlerinde ktlk ve ile bizzat kiinin kendi yaantsyla ilikilendirilir ve bundan kurtulmann yine kiinin elinde olduu savunulur. Bunun iinde dnyadan el etek ekmenin yegne kurtulu yolu olduu ileri srlr. Sz konusu gnostik geleneklerde ise maddi lem ve insann bu lemle ilikisi, tamamen kt olan bu lemden kurtulmas erevesinde merkezi bir konuma sahiptir. Gnostik dinler ktln kayna meselesinde dier dinsel geleneklerden farkl bir duru sergilemektedirler. Zira bu gelenee gre acnn, kaosun ve sapknln ksaca ktln kayna, mutlak iyi saylan yce tanrnn ne tasarrufundadr ne de ondan neet etmektedir. Gnostiklere gre Tanr, ktl artracak her trl nitelikten veya byle bir eyi yaratmaktan mnezzehtir. Ayn ekilde insann maddi olmayan ve yce tanrdan gelen manevi boyutu yani ruhu da tanr kaynakl olduu iin ktlkten uzaktr. Ktln kaynann iyi tanrdan neet etmediini kabul

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

146

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

eden gnostikler, yeryznde var olan ktln aklanmasnda dalist bir yaklam sergilerler. Buna gre varlk leminde iyi olan her ey Ik Kral veya Yce Hayat diye bilinen yce tanrdan neet etmitir. nsann maddi bedende tutsak saylan ruhu da iyi tanrdan gelmektedir. Gnostik dalizmin maddi olan her eyi ktlkle zde grmesi, onu dier dalist geleneklerden rnein Mecusi dalizminden ayran temel vasflarndandr1. Gnostikler, Yce Hayat olarak adlandrdklar iyi tanrdan ktlk prensibini ayrm ve ktln kayna kabul ettikleri maddenin menei konusunda birbirine yakn ama farkl grler ileri srmlerdir. Burada ne kan iki tip gnostik gelenekten bahsedilebilir. Msr-Suriye tipi (Yahudi ve Hristiyan gnostik gruplarca benimsenen) olarak kabul edilen gnostik gelenee gre, madde ve ktlk nihai erevede yce tanrdan ve k leminden kaynaklanmaktadr. lk bakta monoteist bir yaklam gibi grnse de, var oluu nihayetinde tanrya dayasa da- maddenin oluumu ve geliimi erevesinde maddi lemin yaratcsnn yce tanr olmay, bu gnostik tasavvurun dalitesini ortaya koymaktadr. kinci olarak ran tipi gnostisizmde ise maddi lemin ve ktln iinde var olduu her eyin kayna olan bir tanrsal varlktan bahsedilmektedir. Sabilik, Manihaizm gibi gnostik geleneklerin benimsedii bu bak as, kiiletirdii k prensibinin yannda karanlk prensibini de mahhas klmaktadr. Bylelikle karanlk prensip de k prensibiyle birlikte ezeli ve edebi saylarak keskin bir gnostik dalite ortaya konulmaktadr2. Bu iki gelenekte maddi lemin oluumu, insann oluumu, k ve karanlk lemi arasndaki mcadele noktasnda ilahi lemden d motifi nemli bir yer tutmaktadr. Fakat bu motifi ele almadan nce gnostiklerin lem dncesini irdelemek yerinde bir aba olacaktr. Bu almada Nag Hammadi literatr erevesin1

Kurt Rudolph, Gnosis: The Nature and History of an Ancient Religion, trc. ed. R. Mc. L. Wilson, Edinburgh (1983), ss.59-60; inasi Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, OMU lahiyat Fakltesi Dergisi, sa. 9, 1997, ss. 121123. Rudolph, Gnosis, s. 66, 72; Birger Pearson, Ancient Gnosticism Traditions and Literature, Fortress Press Minneapolis 2007, ss. 12-14.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

147

Mehmet ALICI

de konu irdelenmeye allacandan bu literatrn kefi ve muhtevas nem arz etmektedir. I. Nag Hammadi Literatrnn Kefi ve nemi Tarihler 1945 yln gsterdiinde yukar Msr blgesinin modern ehri Asyutun gneyinde Nil nehrinin kysnda bulunan Nag Hammadi kasabas adn Gnostisizm iin nem arz edecek bir klliyata verecekti. Nag Hammadi literatrnn kefi, arazilerini verimli hale getirmek iin Cebel et-Tarife (Tarif Da) nitratl toprak getirmeye giden iki ifti kardein tesadfen bir kpe rastlamalaryla balar. ki karde, kp define sanarak heyecanla atklarnda sadece Kptice papirs sayfalaryla karlarlar. iftiler bu metinlerin bir ksmn Kpti bir rahibe verirler bir ksmn ise yakmak iin kullanrlar. Metinlerin bilimsel anlamdaki kefi, onlarn Kpti rahipten alnp Kahirede satlmasyla balar. Bu metinlerin bir ksm Kpti Mzesine ulasa da dierleri ifti kardelerden Muhammed Alinin lmesi sonrasnda kars tarafndan birka Msr lirasna satlr. Nihayetinde bu metinler tarih eser kaaklar tarafndan bulunup Batya karlr ve buralarda satlr. Bunun en bariz rnei, literatrn 1. cildinin Zrihteki Jung Enstitsne satlm olmasdr. Daha sonra bu metinler Kahirede tek bir merkezde topland3. Nag Hammadi literatrnn kefinden evvel muhtevasna ilikin MS II. yzyldan itibaren eitli eserlerde zellikle kilise babalarnn gnostik dnce kart yazlarnda rastlamak mmkndr. Fakat atfta bulunulan bu metinlere ulama imkn ancak bu keif sayesinde gereklemitir. Netice itibariyle kilise babalarnn atflaryla metinlerin muhtevas karlatrlm, zellikle gnostik dncenin yaps hakknda ikna edici bilgilere ulalmtr. Bu metinlerin bulunuu kilise babalarnn Gnostisizmin Hristiyanlk
3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

148

inasi Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda, Ett Yay., Samsun 1998, ss. 187-189; Birger Pearson, Ancient Gnosticism Traditions and Literature, ss. 20-23; Johannes van Oort, ed., Gnostica, Judaica, Catholica, Collected Essays of Gilles Quispel, Brill, Leiden 2008, s. 38; Giovanni Floramo, Gnostisizm Tarihi, ev. Sema Aygl BaBilal Ba, Litera Yay., stanbul 2005, ss. 48-49.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

sonras heretik bir akm olduu savn byk lde sarsm ve Rudolph gibi ada aratrmaclarn Gnostisizmin Hristiyanlk ncesi bir olgu olduu iddiasn glendirmitir4. II. Nag Hammadi Literatrnn Muhtevas Bu literatre Nag Hammadi adndan baka bir grup batl aratrmac bu metinlerin bulunduu blgeye verilen eski bir isim olan Chenoboskionu kullansa da Nag Hammadi ismi daha ok rabet grmtr. Nag Hammadi klliyat daha nce var olan metinleri ihtiva etmekle beraber o ana kadar kefedilmeyen orijinal metinleri de iermektedir. 1150 sayfa olan literatrde orijinal 46 kitapk olmasna karn tekrarla birlikte bu say 52ye kmaktadr 5. Nag Hammadi literatrnn kefi, bata Gnostisizm olmak zere pek ok alandaki aratrmalara yeni bir boyut kazandrmtr. Zira kimi Maniheist, Sabii, Hermetik ve Yahudi ezoterik metinlerin tesinde Gnostisizm hakknda tutarl ve kesin bilgi kaynaklar sz konusu olmamt. Hristiyan gelenek ierisinde ise sadece MS II. yzyldan itibaren etkin olmaya balayan kilise babalarnn metinlerinde Gnostisizme baz atflar mevcuttu. Kilise babalar gnostik dnceyi Hristiyanlk sonras ortaya km sapkn/heretik bir akm olarak zikretmi ve gnostik metinlerden bu ynde alntlar yapmlardr. Bu metinlerin kefi bu iddialarn salamasnn gerekletirilmesine zemin hazrlamtr. Nag Hammadi edebiyatna bakldnda tekdze bir yap arz etmedii grlmektedir. Youn bir ekilde gnostik dncenin ilendii metinlerden baka az da olsa gnostik bir yapya sahip olmayan metinler de gze arpmaktadr. Gnostik karakter tamayan metinlere Sekstusun Hkmleri (The Sentences of Sextus) ve Hermetik metinlere de Sekizinci ve Dokuzuncu zerine Sylev (The

Rudolph, Gnosis, ss. 42-43; Gnostisizmi Yahudi-Hristiyan kkene atfeden bak as iin bkz. Pearson, Ancient Gnosticism, ss. 7-25, 131-133. Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda, ss. 189194; Ayrca Bkz. Rudolph, Gnosis, s. 35-38; James M. Robinson, Introduction, The Nag Hammadi Library in English, Brill, Leiden 1988, s. 22vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

149

Mehmet ALICI

Discourse on the Eighth and Ninth) rnek verilebilir. Literatrn Philip ncili (Gospel of Philip) veya Thomas ncili (Gospel of Thomas) gibi Hristiyan Gnostisizmine matuf metinlerin yan sra Hristiyanlkla ilgili olmayan gnostik metinlerde mevcuttur. demin Vahyi (Apocalypse of Adam) ve Sethin Dikilita (Three Steles of Seth) gibi metinler de Hristiyanlk ncesi Gnostisizmle ilgili nemli bir referans nitelii tamaktadr6. III. Nag Hammadi Literatrnde Kozmogoni ve Dalite Gnostiklerin evren ya da leme baklarnda onlarn tanr anlayna dair dalist yaklamlar belirleyici bir rol stlenmektedir. Gnostik geleneklerin tamam bu daliteyi aktarrken btn unsurlaryla birbirine zt iki asli lemden bahsetmektedirler. Bunlardan ilki gnostik metinlerde bilinmeyen, maddi leme yabanc olan ve aeonlar gibi vasflarla zikredilen k lemidir. Bu lem gnostiklerin ibadet ettikleri k kralnn ya da yce tanrsal gcn lemi olup birok ilahi alan ve varl ierisinde barndrr. Pleroma (kemal) olarak da bilinen yce tanrnn bu leminde ona kulluk eden, hizmet eden ve bir bakma tanrnn grnmleri/tezahrleri (aeon) saylan k varlklar bulunmaktadr7. Gnostikler hayat ve iyilii artracak btn olumlu niteliklerin bu lemde var olduuna, ktl ve kargaay temsil edecek hibir eyin bu lemde olamayacana iman etmektedirler. Gnostiklerin dalist lem anlaylar gerei, iyi lemin karsnda kaosu ve ktl iinde barndran karanlk bir lem vardr. yi olmayan her eyi iine alan bu lemin menei gnostikler arasnda tartma konusudur. almamza konu ettiimiz MsrSuriye tipi gnostik gelenein yazl rn Nag Hammadi klliyatnda bu konu yle aktarlmaktadr:
lemin tanrlar ve insanln, herkesin, kaostan nce hibir eyin olmadn sylediklerini gren ben, onlardan ayr olarak onlarn hepsinin yanldklarn gstereceim. Zira on6

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

150

Nag Hammadi literatrn oluturan kitaplarn ierii iin James M. Robinson, Introduction, ss. 1-26. Zlatko Plese, Poetics of the Gnostic Universe: Narrative and Cosmology in the Apocryphon of John, Leiden, Brill, 2006, s. 140-141.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni lar ne kaosun meneine ne de onun kkne vakftrlar. ... Ancak gerekte o (kaos), karanlk ismiyle isimlendirilen bir glgeden neet eder (ibarettir). Ve glge, balangtan itibaren mevcut olan bir varlktan kar. Bundan baka, kaosun varlk haline gelmesinden nce onun mevcut olduu aktr.8

Bu gnostik metinden de anlalaca zere karanlk lemin k lemi gibi ezelde var olmad ileri srlmekte ve k leminin nceliinin alt izilmektedir. Haliyle karanlk lem k lemi dnda ondan daha aa bir konumda bulunmakta ve bir anlamda varln k leminden ald izlenimi vermektedir 9. Gnostik dncede karanlk ile k lemleri arasnda bylesi bir keskin ayrmn ortaya konmasndan sonra, kaotik bir yapya sahip bir glgesel ekil olarak betimlenen karanln kla mcadelesi nem kazanmaktadr. Gnostik tarih algs k ile karanlk arasndaki mcadeleyi anlatan kutsal bir tarih grnmndedir. Zira gnostiklere gre tarihin balangcnda ilkin iyi ve kt kendi lemlerindeyken, ikinci merhalede iyi ile kt arasnda aktif bir mcadele dnemi yaanacaktr. Aslnda bu ikinci dnem gnostik dnce yapsnn temelini oluturan gnosis, kurtulu-kurtarc, d ve Demiurg figrlerinin de yer ald dnemdir. nc merhalede ise tekrar k kralnn karanl hapsetmesiyle birinci dnemdeki pasif konuma dnlecei kabul edilmektedir10. Gnostiklerin aktif mcadele dnemi olarak kabul ettikleri srete, k leminden d, evrenin/kozmosun yaratl ve kt olan dnyadan ya da lemden kurtuluun nasl olaca; gnostik literatrn geni bir ekilde ele ald temel konulardr. Burada Nag Hammadi literatr balamnda evrenin yaratl sreci ele alnacaktr. Dolaysyla konuya k lemi ile karanlk lemi arasndaki ilk temas olan d motifiyle balanacaktr.

9 10

On the Origin of the World, Bethge, H.-G., ve dierleri, trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson ed., Brill, Leiden 1988, s. 171-172. Rudolph, Gnosis, s. 66, 72. Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, s. 125126.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

151

Mehmet ALICI

A. D Motifi Gnostik dinlerin asli doktrinlerinden olan d, gnostik tarih algsnda k ile karanln mcadelesinin balangcn temsil eder. Ik leminin dnda olma hali olarak tanmlanabilecek d motifine Gnostik mitolojide ekilde yaklalmaktadr. Bunlardan ilkine gre d k lemindeki varlklarn hata ve gnahlarndan dolay buradan atlma olarak tasvir edilirken, dierine gre bu, k ile karanlk arasndaki savata karanln stesinden gelmek iin sfl/aa leme ruhun/insan ruhunun gnderilmesi eklinde dnlmektedir. Son olarak d, k elilerinin karanlk leme k kral tarafndan gnderilmeleri olarak betimlenmektedir11. Nag Hammadi literatrnn daha ok Msr-Suriye gnostik geleneini yansttndan hareketle balangtan bu yana bir ilk ycelikten bir monistlikten bahsedilerek, ktln bir balangc ve sonu olduunun alt izilmektedir12. Fakat Ik ve karanl balang asndan ayn kabul etmek, Nag Hammadi literatrnn tamamnda genel kabul grm bir yaklam deildir. Ayn literatrde emin Aklamasnda geen u ifade karanlk ile n birbirini tamamlayan ve birbirlerine bal iki unsur olduklar dile getirilmektedir.
<sen dnyada ilk olansn (yaratlan), sana ncelikle, ben grnmeden nce varln balangcnda olan byk glere dair syleyeceklerimi dinle ve anla. Ik ve karanlk ve onlar arasnda bir Ruh vard< Onlar tek formda birlemi idiler.13

Yce Tanrnn kendisini dnmesi, dn balang eylemi olarak kabul edilmektedir. Bu, tanrnn dncesinden bir varln tezahr etmesine neden olmutur. Bu ilk tezahre Nag
11

12

13

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

152

Plese, Poetics of Gnostic Universe, s. 142-144; Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, s. 126127; Floramo, Gnostisizm Tarihi, s. 153. On the Origin of the World, s.172; Apocryphon of John, F. Wisse trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson ed., Brill, Leiden 1988, s. 107. Paraphrase of Shem, M. Roberge and F. Wisse, trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson ed., Brill, Leiden 1988, s.342.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

Hammadi literatrnde farkl adlarla verilmektedir. Bu balamda Sophia (hikmet), Pistis Sophia (iman hikmet), Barbelo, Protennoia (ennoia, Pronoia) ya da Ruh isimleri kullanlmtr 14.
lmszlerin tabiat snrsz olan birden tamamyla olutuktan sonra, Pististen (iman) Sophia (hikmet) olarak adlandrlan bir varlk sudur etti. Sophia diledi ve ilk var olan k gibi bir yaratk var oldu. Ve birden bire o (istei) lmszler ve onlardan sonra varlk lemine gelenlerle yukar seviyeye ait olanlar birbirinden ayran bir perde gibi, yukarda olann arasnda ortada, kavranamaz bir ycelie sahip olan, gksel bir suret olarak grnd15.

Gnostik dnceye gre tanrnn tezahr bu ilk varlk, bir mddet sonra tanrdan uzaklamaya ilgisizlemeye ve diil olmas hasebiyle kendisine bir e aramaya balar. Nihayetinde yukarda aktarld zere karanlk lem ile k lemi arasnda ara bir lemin olumasna yol aar. Bu davrann yce tanry unutma, ilahi retiye kar ilgisizlik eklinde belirmesi bir anlamda ilk tezahrn bu gnahlar nedeniyle kirlenmesine neden olur. Bu kirlenmenin neticesinde k leminin dna atlan Sophia, kurtulu iin gerekli artlar yerine getirene dein bu lemin dnda tutulur 16. Tanrnn ilk tezahr olan Sophia, Dnyann Menei zerine adl dkmanda karanla ynelir ve karanlk lemin kaotik ve kara sularna bakar. Burada kendisinin yansmasn o sularda grmesiyle onun karanlk lemle temas balam olur17. Nag Hammadi literatrnn bir baka metninde ise bu Sophia, karanlk lemin hareketliliinden ve bundan kaynaklanan sesten irkilir ve karanlk leme bakar18. Her halkarda Sophia veya ilk tezahrn karanlk lemle ilikiye girdii grlmektedir.

14

15 16 17 18

Plese, Poetics of the Gnostic Universe, ss. 119-123; Trimorphic Protennoia, J.D. Turner trc., , s. 513; Apocyrphon of John, s. 107, On the Origin of the World, s.172; The Three Steles of Seth, James M. Robinson trc., The Nag Hammadi Library in English, J.M. Robinson ed., Brill, 1988, Leiden, s. 399. On the Origin of the World, s. 172. Floramo, Gnostisizm Tarihi, s. 153. On the Origin of the World, s. 173; Floramo, Gnostisizm Tarihi, s. 155. Paraphrase of Shem, s. 342.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

153

Mehmet ALICI

Gnostik gelenein bir dier metni olan Gereklik ncilinde ise Sophiann k leminden ve tanrdan uzaklap bir ekilde karanlkla irtibat kurduu, karanl glge olmaktan karp mahhas bir varlk haline getirdii dile getirilir. Dahas cehalet ve bilmezliin bir kaosa yol at, devamnda hatann g kazand ve maddenin varlk kazand ifade edilmektedir19. Ayn ekilde Philip ncilinde de maddenin varlk kazanmas ve dnyann yaratlmasndan bahsedilirken, lmsz ve mkemmel bir yaratma fiilinde baarszln ba gsterdii ve dnyann bylesi izinsiz, gnah ykl bir eylemden kaynakland aktarlmaktadr. 20 Buradan da anlalaca zere ktln kiilemesi yce tanrnn unutulmas ile ilikilendirilmektedir. Bu durum kendisini Arkonlarn Tabiat adl dkmanda Sophia'nn kendisine bir lem yaratmasnda da grlebilir. Zira Sophia burada da tezahr ettii yce varl unutmu grnmektedir.
< ve o (Pistis Sophia), onun zrriyetinin her birini grnmez dnyadan hareketle grnr dnya dzenledii iin yukardaki lemlerin modeline gre- gcne uygun ekilde yerletirdi.21

Gnostik mitolojide dn bu ekilde gnah ve hatalarla ortaya kmas, k varllarnn hatalar nedeniyle ilk tezahr, Sophia gibi, k leminden uzaklatrmalar bir bakma dnyadaki varl bu de bal olan insann gnah ile olan ilikisini de aklamaktadr. Dahas k varlklarnn aa leme ynelmelerinde etkili olan arzu, istek ve merak, tanrdan uzaklamay ve dolaysyla gnah dourmutur. Bu durum bir bakma asli gnah motifinin gnostik karl olarak alglanmaktadr22.

19

20

21

22

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

154

Rudolph, Gnosis, s. 83; The Gospel of Truth, H.W. Attridge and G.W. MacRae trc., The Nag Hammadi Library in English, J.M. Robinson, ed., Brill, 1988, Leiden, s. 40. Wesley Isenberg, The Gospel of Philip, The Nag Hammadi Library in English, J.M. Robinson, ed., Brill, 1988, Leiden, s. 154. Gndz, Arkonlarn Tabiat zerine, OMU lahiyat Fakltesi Dergisi, sa. 9, 1997, s. 171. Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, s. 130; Jonas, H., The Gnostic Religion, Beacon Hill 1958, s. 63.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

Ik lemi ile karanlk lemi arasndaki temasn nasl gerekletiine dair ikinci yaklamda, k varlklarnn karanlkta yansmalarna bakmalaryla gerekleen nceki d motifinden farkldr. Buna gre ruhun madde lemine, karanlk leme gnderilmesi ya da atlmas sz konusudur. Ruh, gnostik muhayyilede ilahi lemin karakteristik yapsn tayan, bedeni kt varlklarca ekillendirilen ilk insan, dem'in lm haline canllk veren unsur olarak kabul edilir. Bu adan ruh, dm bir k varl, bir cevher ve haliyle menei yce tanrya dayanan bir varlk konumundadr. Gnostik Nag Hammadi metinlerinden Ruh zerine Aklama adl dkmanda ruhun aa leme dnden evvel k leminde bakire diil/eril bir varlk olduu dile getirilir.
Eskinin bilge insanlar ruha bir dii ismi verdiler. Gerekte, tabiat asndan da o diidir. Hatta o rahme sahiptir. Baba ile olduu srece bakireydi ve ift cinsiyetliydi.23

Gnostik anlaya gre ruhun k leminden karanlk lemine inii/d, iyilik ile ktlk arasndaki aktif mcadele srecine rastlamaktadr. Nitekim Nag Hammadi literatrnde bu dn demin yaratl srecinde gerekletii aktarlmaktadr. Buna gre maddi lemin yaratcs Demiurg ve kt gler kendi suretlerinde bir insan yarattlar, fakat canlandramadlar. Krk gn sren bu hareketsiz srecin sonunda ilahi lemden Sophia Zoe (hikmet hayat) demin bedenine ruhu fler ve dem hayat bulur. Baka bir yerde ise demiler lkesinden ruhun gelip ademin iine yerletii aktarlmaktadr.24 Burada Ruh, demin ilk insan olmas gibi bireysel ruhlar iin de ilk rnek olma zelliine sahiptir. Gnostisizmdeki kurtulu doktrinin aklanmasnda nemli bir pay olan Ruh, iine dt durumdan memnun olmadn dile getirse de, onun grevi Demiurg'a verdii cevapta ifadesini bulmaktadr.
23

24

The Exegesis on the Soul, W.C. Robinson and M. Scopello trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, ed., Brill, 1988, Leiden, s.192. Gndz, Arkonlarn Tabiat zerine, s. 172; On the Origin of the World, s. 182; The Hypostasis of the Archons, s. 176.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

155

Mehmet ALICI Sen kimsin ve buraya nereden geldin? Buna o yle cevap verir: Ben, sizin ilerinizin ykm iin, insann gcnden (k leminden, Ademler lkesinden) geldim.25

Demiurgun sen kimsin? sorusuna Ruhun verdii cevap bir bakma maddi lemdeki dm k varlklarnn ktle kar yaplan mcadeledeki rollerini gstermektedir. Zira onlar sayesinde karanlk gler kontrol altna alnacak ve hapsedilecektir. Gnostik dncede bir dier d motifi de ilahi leme ait unsurlarn, ilahi elilerin karanlk leme inmesi eklinde tasvir edilmektedir. Gnostik mitolojide k elilerinin karanlk leme inmelerinde (i) karanlk lemi kefetmek, (ii) karanlk glerle savamak, (iii) dm k varlklarnn veya Ruhun kurtuluuna yardmda bulunmak amacyla gnderilmeleri sz konusudur. te k varlklarnn bir eit zel grevle vazifelendirilmeleri bir bakma karanlk leme dmeyi temsil etmektedir26. Yukarda bahsi geen dm k varlklarndan ruhun iinde bulunduu bedenden kurtulmak iin yce tanrdan yardm istemesi bu d anlamlandrmaktadr. Arkonlarn Tabiatnda maddi lemdeki arkonlarn bir k ruhu olan Noreay taciz etmeleri ve onun yardmna ilahi lemden bir yce elinin, Elelethin yetitiinden bahsedilmektedir. Burada ayrca dm bir k ruhu olan Sabaoth, dii ilahi varlk Zoenin nefesinden tezahr eden melek araclyla hakikati kavrar, madde ve Demiurg'u reddederek tvbe edip k lemine ynelir27. Nag Hammadi klliyatnn Ruh zerine Aklama adl metninde ise k leminden karanlk leme ya da maddi dnyaya, kirletilmi k varlklarn kurtarmak iin yce varlklarn indiinden bahsedilmektedir. demin Vahyi adl metinde ise deme hakikat bilgisini veren ilahi varlktan, Msrllar ncilinde gnostikleri korumas iin itin ilahi eli olarak gnderilmesinden sz edilmektedir. Ayrca Dnyann Menei zerine metninde Yce

25 26

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

156

27

On the Origin of the World, s. 182. Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi s. 139. Gndz, Arkonlarn Tabiat zerine, s. 175177.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

Tanrya meydan okuyan Demiurga kar k leminden Ikdem'in yeryzne indii aktarlmaktadr28. Ik lemiyle karanlk lem arasndaki mcadelenin balangc saylan dn ilk safhas olan Sophia, bir dizi ilahi varlklarn dne rnek olmutur. Bunun tesinde Sophiann d eylemi devam etmi ve bu ilk tezahrn suretinin karanlkta yansmasyla maddi lemin yaratcs Demiurg olumutur. B. Demiurg Dncesi ve Kozmosun Yaratlmas Gnostik dnce sistemlerinde iki ayr lem arasndaki temastan sonraki safha yaratc tanr olarak kabul edilen Demiurgun ortaya kmasdr. Gnostik geleneklerden evvel Yunan dncesinde kullanlan bu terim, Yunanca kelime anlamyla halk iin alan, zanaat anlamlarna gelmektedir. Bu kavram eski Yunanda yksek mevkileri igal eden rahipler ya da ayrcalkl kiiler iin kullanlrken Eflatun Demiurg kelimesine yaratc tanr anlamn yklemitir. Demiurg Eflatunculuun takipileri tarafndan da evrenin yaratcsn ifade etmede kullanlmtr29. Birok gnostik gelenekte bu evreni yaratan tanry tanmlamak iin kullanlan Demiurg kavram ska kullanlmaktadr. Konumuz itibariyle Nag Hammadi literatrnde ise Demiurg iin eitli isimler kullanlmaktadr. rnein dem'in Vahyinde Demiurgtan "Sakla(s)" diye bahsedilmektedir. 30 Literatrn bir baka metni olan Arkonlarn Tabiatnda ise Demiurg'un "Sakla", "Yaltabaoth" ve "Samael/kr tanr" olarak isimlendirildii grlmektedir. zellikle bu metinde Samaelin kendisini tek tanr olarak grdnden hlbuki bunun yanl olduundan sz edilmekte ve bu

28

29

30

The Hypostasis of the Archons, s. 168, The Exegesis on the Soul, s. 195, The Apocalypse of Adam, s. 279, On the Origin of the World, s. 177-180, The Gospel of the Egyptians, A. Bhlig and F. Wisse tr., The Nag Hammadi Library in English, J.M. Robinson ed., Brill, Leiden 1988, s. 216; Gndz, Mitoloji ile nan Arasnda, Ademin Vahyi, s. 218. Pearson, Ancient Gnosticism, s. 103; Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, s. 144; Ugo Bianchi, Demiurge, Encyclopedia of Religion, Ed. Mircea Eliade, Macmillan, New York, 1987, c. IV, s. 279. The Apocalypse of Adam, s. 281.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

157

Mehmet ALICI

nedenle Samael'in kr cahil ve aptal olduu ifade edilmektedir 31. Fakat Johnun Apokrifi adl metinde ise Demiurg'un ad olduu kaydedilmektedir.
imdi zayf olan Arkonun ad vardr. Birinci ismi Yaltabaoth, ikincisi Saklas, ncs ise Samaeldir.32

Bu metinde daha ok Yaltabaoth ismi n plana karken, Arkonlarn Tabiatnda ise Demiurg'un kr tanr olarak tasvir edilmesi nedeniyle Samael ismi daha sk gemektedir. Baz aratrmaclara gre Yaldabaoth ismi Arami kkenli semitik bir kkene sahiptir. Muhtemelen Yahudilerin tanrlarn ezoterik bir tarzda Sabaoth ya da Abaothun babas eklinde tanmlanmaktadr 33. Gnostik kozmolojinin aktarld kayda deer bir metin olan Dnyann Menei zerinede Demiurga Yaltabaoth ve Ariel isimlerinin verilmesi u ekilde aktarlmaktadr.
Pistis Sophia, onun karanlk sularn derinliinde hareket ettiini grd ve onun dengi Yaldabaoth olduu iin, ona ocuk buraya gel dedi< Ve bu ses nedeniyle o (Demiurg) kendisini Yaldabaoth olarak adlandrd/ard. Ancak bilgeler onu aslana benzedii iin Ariel olarak ardlar.34

Demiurg kavramnn Nag Hammadi'de nasl ifadesini bulduu yukarda aktarldktan sonra, Demiurg'un oluumu konusu Nag Hammadi literatr erevesinde ele alnabilir. Demiurg Sophia'nn karanlk leme yansmasyla olumaya balamaktadr. Dnyann Menei zerinede Pistis Sophia kendisini karanlk dipsiz sulardan oluan kaosa gelip kendisini gsterir. Bu gsterme ilemi Sophia'nn suretinin burada yansmasyla sonulanr. Pistis Sophia ite bu yansmadan neet eden suretin maddeye egemen olmasn ister ve bu suret bu kaos ierisinde varlk kazanr, kiileir. Yukarda getii gibi ona Yaldabaoth ismini verir. Yaldabaoth ismini alan Demiurg kendisinin karanlk lemde yegne varln kabul edip sular ileri geri hareket ettirmeye, kaostaki suyu bir tarafa

31 32 33

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

158

34

Pearson, Ancient Gnosticism, s. 106-108. The Apocryphon of John, s. 111. Rudolph, Gnosis, s. 73; Floramo, Gnostisizmin Tarihi, s. 161. On the Origin of the World, s. 173.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

maddeyi bir tarafa ayrmaya balar. nce gkyzn, ardndan dnyay ve son olarak da karanlk lemlere hkim olacak ocuklarn yaratr. ift cinsiyetli olarak yaratt bu alt ocua da (Jao, Sabaoth, Adonaios, Eloaios, Oraios, Sophia) meknlar tahsis eder ve onlar dnyann idarecileri klar.35 Demiurg Yaldabaoth bu faaliyetlerinden sonra kendisinin yegne tanr olduunu ve kendisinden nce tanr olmadn iddia eder ve bir bakma varsa karsna kmas iin meydan okur. te bu noktada yine ilahi lemden bir mdahale gerekleir ve yeryzne karanlk glerin geri ekilmesini salayan Ik-dem iner ve iki gn kalr. Bu sre zarfnda ondan tezahr eden Eros hayvan ve bitkilerin hayat bulmasna neden olur. Ik-demin bu ksa ziyaretinden sonra karanlk lemin yneticileri arkonlar grdkleri k deme benzeyen insan yaratmaya karar verirler. Demiurg ve arkonlarn yaratt insan bedeni cansz ve hareketsizdir. Fakat k varlklarndan Sophia Zoe (Hayatn Anas) insana nefesini gnderir ve insan hareket etmeye balar 36. Demiurgun varoluu ve insann yaratl ile ilgili olarak yukarda mitolojik kurguyla Arkonlarn Tabiatndaki anlatm benzerlikler arz etmektedir. Bu metinde u ifadeler yer verilmektedir.
Pistis olarak adlandrlan Sophia, ei olmakszn tek bana bir ey yaratmak istedi ve onun oluturduu ey ilahi bir eydi. Yukardaki dnyayla aadaki lemler arasnda bir perde mevcuttur. Bu perde altnda glge olutu ve bu glge madde haline geldi. Ve bu glge ayr ekilde tasarland. Ve onun (Sophiann) yaratm olduu ey, tpk bir dk cenin gibi madde iinde bir rn haline geldi. Ve o, glgeden biimlendirilen plastik bir ekil halini ald ve bir aslana benzeyen marur bir canavar oldu. O, hlihazrda sylediim gibi ift cinsiyetliydi, zira o kt maddeye aitti.37

35

36

37

Rudolph, Gnosis, s. 74; On the Origin of the World, ss. 173-174; Van Oort, Gnostica, Judaica, Catholica, ss. 49-50; Plese, Poetics of Gnostic Universe, ss. 128-131. On the Origin of the World, ss. 178180; The Apocryphon of John s. 111; Rudolph, Gnosis, ss. 75-76. Gndz, Arkonlarn Tabiat zerine, s. 176.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

159

Mehmet ALICI

Burada Dnyann Menei zerinede geen, Sophiann kaos zerinde yansmas ilenmemekle beraber, karanlk ile k lemi arasnda ara lemi oluturan Sophiann glgesinin dk cenin gibi karanla dmesi ve ahslamasyla Demiurg'un olutuu kabul edilir. Fakat bu metnin balarnda Sophia'nn suretinin yansmasndan ve karanlk lemin unsurlarnn bu sureti ele geirme gayretleri ve baarszlklarndan bahseder. Devamnda Sophiann suretini ele geirmede baarsz olan yneticilerin ve ba arkon Demiurg'un bu surete benzeyen bir insan yaratmaya kalktklar sz konusu edilir. Beden ve Demiurgun fledii nefse sahip olan insan hareketsizdir. Bir mddet bu halde kalan insana k leminden (demiler lkesinden) ruh iner ve insann bedenine girerek onun canlanmasn salar. 38 Johnun Apokrifi Demiurg'un oluumunda Sophia'nn suretinin karanlkta yansmas mitosunu kullanmamaktadr. Bu metinde Demiurg'un bir k varlndan yani Sophiadan doduundan sz edilir. Burada ilgin olan ey, Sophia'nn yce ruha danmakszn kendisinin bir benzerini yaratmas ve bu varln/Demiurg'un k leminde oluudur. Bu varlk metne gre dier k varlklarndan habersiz bir ekilde yaratld iin bir canavar ekline sahipti. Bu durum Sophia'nn onu saklamak istemesine ve bylelikle Demiurg'u k leminin dndaki bir mekna koymasna neden olur. Bu noktada Sophia'nn Demiurg iin kulland isim Yaldabaothdur.39 Burada Demiurgun kaostan deil bir k varl olan Sophiadan neet ettii aktarlmaktadr. Ancak bu var oluun ilahi iradenin aksine gereklemesi Demiurg'un k leminden uzaklatrlmasna neden olmaktadr. Nag Hammadi literatrnn dkmanlarndan olan emin Aklamasnda ise Demiurg'un oluumuna Johnun Apokrifi metninden farkl bir yaklam sergilendii grlmektedir. Bu metne gre
38

39

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

160

Gndz, Arkonlarn Tabiat zerine, ss. 171172; Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, ss. 151-152. The Apocryphon of John, s. 110; Plese, Poetics of the Gnostic Universe, ss. 116118; Rudolph, Gnosis, s. 80; Floramo, Gnostisizmin Tarihi, s. 161.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

balangta Ik, Karanlk ve Ruh vardr. Ik leminden dm olan ve karanlk lem ile k lemi arasnda kendisine ayr bir ara lem/perde oluturan ruh kaotik bir yapya sahip karanlk leme bakar. Bu bak onun suretinin suda yansmasna ve karanln bu sureti hapsetmesine neden olur. Daha sonrada Demiurg bu kaotik ortamda ekillenir.40 Johnun Apokrifinde Demiurg Yaldabaoth karanlk lemin ilk yneticisi/arkonu olarak kabul edilir. Burada Demiurgun kendine has lemini yaratmaya baladndan bahsedilir. Buna gre Demiurg balangta 12 melek/bur yaratr ve 365 meleksel varlk yaratr. Yukarda da getii gibi bu fiillerinden sonra k leminden habersizce kendisinin yegneliini ileri srer. Metin bu gelimeler karsnda Sophiann bundan rahatsz oluundan ve de hatas nedeniyle oluan kirden arnmak iin Pleroma denen bir ara leme getiinden bahseder. Bu esnada k leminden bir mdahale/ses gelir. Demiurg ve ktlk unsurlar tarafndan bu sesin Sophiaya ait olduuna kanaat getirilir. Hlbuki ses k leminden gelir ve karanlk sularda yansyarak karanlk lemini bir anda aydnlatr. Bu olaydan ok korkan Demiurg ve dier gler bu suretin benzerini yaratmak iin glerini birletirirler. brakn onu dem olarak aralm, belki onun ismi bize bir k gc getirir diyerek yarattklarna ad verdiler41. Bu metnin devamnda cansz ve hareketsiz olan insann canlandrlmasnda, Sophia'nn yakarp tvbe dilemesinden sonra tanrnn 5 k varln grevlendirdiinden bahsedilir. Bu be k varl Demiurga arkonlar gibi grnrler ve Demiurgta bulunan Sophiadan gelen k ruhunun insana gemesi iin Demiurg'un insana flemesini isterler. Nihayetinde Demiurg fler ve insan canlanr. Ancak insann zelliklerinin onun yaratlmasna katkda bulunanlardan stn olduunun fark edilmesi, arkonlarn insan

40 41

The Paraphrase of Shem, s. 342; Floramo, Gnostisizmin Tarihi, ss. 167-168. The Apocryphon of John, ss. 110-113; Floramo, Gnostisizmin Tarihi, s. 165.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

161

Mehmet ALICI

kskanmasna yol aar. Johnun Apokrifinde bundan sonra insann k tanrsnca desteklenmesi ve kurtarlmasndan sz edilir.42 Birok gnostik metinde olduu gibi burada da meleklerin yaratlta aktif rol aldklar aktarlr. Bunun yannda Tabiatla lgili Kitap adl metin, tanrnn lemi yaratrken meleklerini kulland dncesinin baz Yahudi heretik geleneklerde de bulunduunu kaydeder43. Aslnda Nag Hammadi klliyat Yahudi geleneinin ska kulland melek adlarn Demiurg ya da arkonlar iin kullanr. rnein yukarda getii zere Demiurga verilen Ariel ad, Johnun Apokrifinde Demiurg'un yardmclar arkonlara verilen Yaoth, Eloaisos, Yao ve Adoni gibi isimler Yahudi geleneinin kutsal sayd adlar arasndadr44. Nag Hammadi literatrnde kozmosu yaratan tanr Demiurg'tan bahsedilirken her zaman onun cahilliine, aymazlna, kt tabiatl olduuna, acmasz ve korkun olduuna hatta ehvetperest bir yapda olduuna vurgu yaplmaktadr. lmn ve kskanln menei olan Demiurg Arkonlarn Tabiatnda ift cinsiyetli olarak kabul edilmektedir. Ba arkon olarak kabul edilen Demiurg'un tabiat, ayn ekilde onun yanndaki dier glerde de tezahr etmektedir. Arkonlar olarak adlandrlan bu varlklarn da kt ve eksik zellikleri vardr. Dnyann Menei zerine adl metinde ise Demiurg'a aslana benzeyen bir canavar gibi olduundan ona Ariel adnn verildiinden bahsedilir. Bir baka gnostik metinde ondan gzleri alev alev yanan aslan yzl bir ejderha olarak sz edilir.45 Arkonlarn Tabiatnda Demiurg'un bu eksik ve kt karakterinin ve bunun da hata ilemeye mtemayil olmasnn bir bakma yce tanrnn planland ilahi takdiri erevesinde gerekletiin-

42

43

44 45

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

162

The Apocryphon of John, s. 116; Gndz, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, s. 154. The Tripartite Tractate, H.W. Attridge, E.H. Pagels and D. Mueller trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, ed., Brill, Leiden, 1988, s.91. On the Origin of the World, s. 173; Rudolph, Gnosis, s. 79. On the Origin of the World, ss. 175, 176-177; Gndz, Arkonlarn Tabiat, ss.174-176; The Apocryphon of John, s. 111; Rudolph, Gnosis, s. 84.

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni

den bahsedilmektedir.46 Karanlk ve k lemi arasndaki mcadele dnemi d olayyla balamakta ve k glerinin karanl alt etmesiyle dm k varlklarnn geldikleri k lemine dnmeleriyle bitmektedir. Zira Dnyann Menei zerine adl metninde geen Herkes geldii yere gitmelidir ifadesi herkesin sonunda kendi lemine gideceini ortaya koymaktadr. 47 Sonu Nag Hammadi literatr her ne kadar farkl eitlemeleri de olsa, tipik bir gnostik dalizm anlay aktarmaktadr. yle ki bazen monist bir anlayla ilk varlktan sonra iki prensibin olduundan bazen de bu iki prensibin ezeli birlikteliinden bahsedilmektedir. Balangta iki prensip arasnda herhangi bir iliki yokken, sudur benzeri bir oluumdan ve bunun bir yerde sekteye uramasndan sz edilmektedir. Bu ara srecin olumasnda farkl yaklamlar olsa da, gnostik tarih algsnda yer alan mcadele dnemi balamaktadr. Gnostik dnce sisteminde iyi ile karanlk arasndaki iliki ve sonrasnda gelien olaylar, bilinmeyen, yabanc olarak nitelenen yce tanrnn dnda olutuu belirtilmektedir. Zira mutlak manda iyi olan aydnlk olann karanlkla temas ya da onu yaratmas sz konusu deildir. Bu yrtecek arac bir tanrya ya da varla/tezahre yani Sophiaya ihtiya vardr. Tanrdan tezahr eden Sophiann karanlk lemle eitli ekillerde aktarlan mnasebeti sonucunda onun yansmas ya da izinsiz tezahr olan Demiurg olumutur. Kozmolojik erevede gnostik dnce yaratma eylemini Demiurga vererek ktln kart bir yaratmadan yce tanry uzak tutma gayretindedir. Bu gnostik edebiyatta Yaratc tanr olarak kabul edilen Demiurgun kendi yardmclarn yaratmasndan ve onlara evreni idare etmekle grevlendirmesinden bahsedilmektedir. Bu metinlere gre bu denli bir gce sahip olan Demiurg gerek yaratc tanmadndan ve kendisi yegne tanr grdnden kr ve cahil olarak adlandrlmtr.

46 47

Gndz, Arkonlarn Tabiat, s. 177. On the Origin of the World, s. 189.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

163

Mehmet ALICI

Gnostik alglamayla iinde yaanlan bu dnya ve insan ruhunun iinde bulunduu bu maddi beden de kaotik dnyann bir nesnesi olmas itibariyle ktdr. Bu nedenle gnostikler ilahi takdirin gereklemesi iin- bu maddi evrenden kurtulmann yolunun kendilerine verilen gnosis bilgisiyle mmkn olabilecei inancndadrlar.

Kaynaka
Attridge, H.W. ve MacRae, G.W., trc., The Gospel of Truth, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Bethge, H.-G., ve dierleri, trc., On the Origin of the World, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Bhlig, A. ve Wisse, F., trc., The Gospel of the Egyptians, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Floramo, Giovanni, Gnostisizm Tarihi, ev. Sema Aygl Ba-Bilal Ba, Litera Yay., stanbul 2005. Gndz, inasi, Ademin Vahyi, Mitoloji ile nan Arasnda, Ett Yay., Samsun 1998, ss. 187-214. _______, Gnostik Mitolojide D Motifi ve Demiurg Dncesi, OMU lahiyat Fakltesi Dergisi, sa. 9, , 1997, ss. 121-165. _______, Arkonlarn Tabiat zerine, OMU lahiyat Fakltesi Dergisi, sa. 9, 1997, ss 167-178. Isenberg, Wesley, The Gospel of Philip, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Jonas, H., The Gnostic Religion, Beacon Hill 1958. Pearson, Birger, Ancient Gnosticism Traditions and Literature, Fortress Press Minneapolis 2007. Plese, Zlatko, Poetics of the Gnostic Universe: Narrative and Cosmology in the Apocryphon of John, Leiden, Brill, 2006. Roberge, M. ve Wisse, F., trc., Paraphrase of Shem, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Robinson, James M. ve Goehring James, trc., The Three Steles of Seth, James M. Robinson trc., The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Robinson, James M., Introduction, The Nag Hammadi Library in English, Brill, Leiden, 1988. Robinson, W.C. ve M. Scopello, trc., The Exegesis on the Soul, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

164

Nag Hammadi Literatrnde Gnostik Kozmogoni Rudolph, Kurt, Gnosis: The Nature and History of an Ancient Religion, tr. ed. R. Mc. L. Wilson, Edinburgh 1983. Turner, J.D., trc., Trimorphic Protennoia, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988. Ugo Bianchi, Demiurge, Encyclopedia of Religion, Ed. Mircea Eliade, Macmillan, c. IV, New York, 1987. Van Oort, Johannes ed., Gnostica, Judaica, Catholica, Collected Essays of Gilles Quispel, Brill, Leiden 2008. Wisse, F., trc., Apocryphon of John, The Nag Hammadi Library in English, James M. Robinson, Brill, Leiden,1988.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

165

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

ahin AHMETOLU * Charismatic Leadership-based Understanding in the History of Islamic Sects: The Case of Ali B. Abi Talib
Citation/: Ahmetolu, ahin, (2010). Charismatic Leadership-based Understanding in the History of Islamic Sects: The Case of Ali B. Abi Talib, Milel ve Nihal, 7 (3), 167-188. Abstract: This article addresses the understanding of charismatic authority and its charecteristics in the history, especially in the history of Islamic Sects. Charismatic leadership has crucial effect on communities in particular and societies in general. Therefore, charismatic leaders were seen as the saviour and the source of happiness by the crowds.In this study, Ali was depicted as one of essential figures in the Islamic history, as a charismatic leader, stressing ultimate trust to him among the followers. This paper focuses on portraying Ali as having superhuman power, divinity, and innocence. The study also points different perceptions of imam Ali beyond his real historical portray of charismatic personality. Key Words: Charismatic Leadership, Ali, Innocent, Sect, Imamat.

Atf/: Ahmetolu, ahin (2010). slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei, Milel ve Nihal, 7 (3), 167-188.

Yrd. Do. Dr., Idr niversitesi lahiyat Fakltesi slam Mezhepleri Tarihi ABD [sehmetoglu@hotmail.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

ahin AHMETOLU z : Bu almada karizmatik liderlik anlay, onun tarihdeki yeri ve zellikle slam mezhepleri tarihindeki nemi ele alnmaktadr. Liderlerin karizmatik yaplaryla toplumlar derinden etkileleyerek arkalarndan srkledikleri, toplumlarn da kendi kurtuluunu, mutluluunu onlara snmakta bulduklar ortaya konmutur. Aratrmamzda slam tarihinin nemli ahsiyetlerden biri olan Hz. Ali, karizmatik lider olarak ele alnm olup, sevenleri tarafndan karizmatik liderin haiz olduu vasflarla nitelendii konusuna dikkat ekilmitir. Onu zaman zaman ycelterek insanst gce ulatran, uluhiyet atfeden, masum, hatasz olduunu savunan ahs ve frkalara deinilmitir. Karizmatik liderlik algsnn gerek tarihsel kiiliin tesinde farkl niteliklere sahip Hz. Ali tiplerinin olutuu ortaya konulmutur. Anahtar Kelimeler: Karizmatik Liderlik, Hz. Ali, Masum, Hull, Mezhep, mamet.

Giri nsanlk tarihi baz byk ahsiyetlerin, devlet adamlar ve kahramanlarn ok sayda inan, mezhep ve akmlarn ortaya kna nclk ettikleri ve kitleleri arkalarnda srklediklerine ahitlik etmitir. slam dininin ortaya kmasndan sonra da bu gibi ahslara ska rastlanlmtr. Bu ahslar tarihte slam mezheplerinin oluum ve geliim srecinde farkl ekillerde alglanm ve onlarn sradan insan olmadklarna inanlmtr. Mezheplerin teekkl iin gerekli olan artlarn en balcalarndan biri, adna frka veya mezhep oluturulan kiinin lider vasfna haiz olmasdr. nk evredekilerini etkilemenin ve tarih sahnesinde yaamlarnn devam etmesinin en etkileyici ve kalc nedeni byk lde buna baldr. almamzda ncelikle farkl kltrlerdeki karizmatik lider anlay, buna bal kutsallk kavram ve toplumlardaki yansmalar aratrlacak, rnek olarak mezheplerin oluumu ve ekillenmesinde etkisi bulunan Hz. Ali konu edinilecektir. A. Karizmatik Lider Anlay Yunanca bir kelime olan charisma, bir kimsenin mstesna bir derni kudretle mcehhez olmas anlamna gelmektedir.1 Kariz1

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

168

Marshall, Gordon, Sosyoloji Szl, ev., Osman Aknhay-Derya Kmrc, Ankara 1999, 387-388; Freyer, Hans, Din Sosyolojisi, ev., Turgut Kalpsiz, A...F.Yay., 1964, s.51; Douglas, F. Barnes, Charisma and Religious Leadership: An Historical Analysis, Journal for the Scientific Study of Religion, 1978, 17 (I): 1-18.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

mann Trkedeki tam karl cazibe veya ekiciliktir. Terim olarak ise ar etkileme gcdr.2 Max Weber, karizma kavramn, kilise tarihisi ve hukuku Rudloff Sohmdan almtr. Szck anlam tanr vergisi olan karizma, Weber tarafndan dertlilerin ve olaanst zelliklere sahip olduuna inandklar bir liderin peinden gitme gereksinimi duyanlarn nne geen ve bu konuma kendi kendini atayan nderleri nitelemek iin kullanld. Dnya dinlerinin kurucular, peygamberler, askeri ve siyasi kahramanlar, karizmatik nderin ilk rneklerindendir. Mucizeler ve vahiyler, kahramanlklar, cesaretler ve gz kamatrc baarlar bunlarn byklnn zel iaretleridir. Baarszlk, onlarn sonu olur.3 Weber otorite tipleri olarak belirledii tipten bahsetmektedir. Bunlar yasal otorite (legale herrschaft), geleneksel otorite (traditionale herrschaft) ve karizmatik otorite (charismaticshe herrschaft)dir. Onun otorite tipolojisi iinde, baka yazarlar tarafndan en ok zerinde durulan ve en ilgin bulunan, hi kukusuz karizmatik otorite tipidir.4 Weber, karizmatik otoriteyi, bir kiinin kutsallarna ya da kahramanlk gcne veya rnek alnacak niteliklerine ve bu kii tarafndan yaratlan dzene dier kiilerin (halkn) tam bir teslimiyet iinde balanmalar sonucunda ortaya kan otorite tipi olarak tanmlamaktadr.5 Bu otorite sahibi olan ahs kutsal niteliklere sahip birisi olarak deerlendirmek kanaatimizce doru bir kan olacaktr. Ve karmza doal olarak bir soru kacaktr. yleyse kutsal nedir? Kutsal (kuds, sacred): Kudsi veya mukaddes terimi Arapada temiz, her trl eksiklik ve noksanlklardan uzak, yce, m2

4 5

Trke Szlk, TDK Yay., 2 c. 8.bs., Ankara, 1988, s.1464; Maurice, Duverger, Siyaset Sosyolojisi, ev., irin Tekeli, Varlk Yay., stanbul, trz., s.136. Weber, Max, Sosyoloji Yazlar, Hazrlayanlar: H.Gerth, C. Wrights Mills, ev., Taha Parla, stanbul, 1993. s.96, Akyz, Niyazi, Dinlerin Teekklnde Dini Liderlerin Rol, A...F.D., Ankara, 1999, Cilt 41, s.275-291. Cokun, San, Weberde Otorite Tipleri, Ankara, 1996, s.63. Cokun, Weberde Otorite Tipleri, s.73.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

169

ahin AHMETOLU

barek, aziz, saygdeer anlamlarna gelir.6 lahi ve beeri btn dinlerde mutlak kutsal Tanrdr. Tanrnn dndaki kutsal olanlar kutsallklarn Tanrya olan nispetlerinden alrlar.7 Karizmatik otorite/hkimiyet, yasalara ve geleneklere deil, kutsallk, kahramanlk veya baz olaanst nitelikler isnat edilen kiiye ballkla karakterize edilir.8 Karizmatik lider anlayndaki liderlik ise ksaca yle zetlenebilir: Lider, bir grup insann, kendi kiisel ve grup amalarn gerekletirmek zere takip ettikleri, emir ve talimat dorultusunda davrandklar, kiisel bakmdan sahip olduu saygnlk, stnlk ve ekicilik yznden kendisine itaat edilen, bir grup insan belirli amalar etrafnda toplayabilme ve bu amalar gerekletirebilmek iin onlar harekete geirme bilgi ve yeteneklerine sahip, kitleleri arkasndan srkleyen kiidir.9 Karizma ve kutsal anlaylarnn, zellikle eski tarihte ah ve krallar iin uyarladmzda ne kadar uygun olduu ortaya kacaktr. rnein, cazibe ve ekiciliiyle eski Msrdaki Firavun ya ilhn olu ya da bizzat ilahtr. Bundan dolay, Firavunun dini otoritesi ve gklerden gelen sultanl kendisine bir ksm haklar tanyor, ayn otorite ve saltanat kendisinden bakas iin sz konusu olmayan grevleri bakalarnn kendisine kar uygulamalar zorunluluunu getiriyor.10 Yani Firavunun hem dini ve dnyevi karizmas, hem de kutsall sz konusu olmu oluyor.

7 8

10

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

170

bn Manzur, Lisanul-Arab, Beyrut, 1969, c.VI, s. 168-169. lave olarak bkz., Gler, lhami, Kutsallk ve Dini Metinlerin Dogmalatrlmas, I. Kur'n Sempozyumu, Bilgi Vakf, Ankara 1994; zarslan, Selim, iann Din Otorite Anlay ve Gnmze Yansmalar, Kelam Aratrmalar Dergisi 3:1, 2005. Gler, ayn yer. Turner, S. Bryan, Max Weber ve slm, ev., Yasin Aktay, Vadi Yaynlar, Ankara 1991, s. 40. Lider anlay hakknda almalara bkz., Tamer Koel, letme Yneticilii, stanbul: Beta Basm Yaym Datm, 2001, s. 466; Mmin Ertrk, letmelerde Ynetim ve Organizasyon, stanbul: Beta Basm Yaym Datm, 2000, s. 151; Duverger, a.g.e., 136 vd.; Erol Eren, Ynetim ve Organizasyon, stanbul, 1998, s. 390; Ahmet Talat Us, Gelecein Lideri, stanbul: MSAD Yaynlar, 2003, s. 40. Ammara, Muhammed, slm Devleti, ev., A. Karababa - S. Barlak, stanbul, 1991, s.13.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

Dnya ve zellikle de Dou tarihinde imparatorlar, krallar ve ahlar kendilerine zg niteliklerle dikkat ekmektedir. Bu zellikler onlara farkl ekilde baklmasna neden olmu, bazen ilh, bazen de yar ilh gibi, insanst vasflarnn bulunduuna inanlmtr. Bu inanla ilgili Spencer yle demektedir: Hkmdarn tebaalar zerinde, hatta keyfine gre, canlarn alabilmeye kadar varan snrsz bir kudreti olduuna inanlyordu. Bunun bir rnei de yakn zamanlarda Fijide grlmtr. Burada, bakann bir sz zerine, lme giden ve bizzat kendi azyla Kraln dedii yaplmaldr diyen bir kurban grlmtr.11 Tarih boyunca kraln emri ve uygulamasyla, bir toplumun din deitirdii, tarihin kaydettii olaylardandr.12 Bylece kraln syledii ve yapt her eyin doru olduu kabul edilerek ona bir kutsallk atfedilmi, modern anlamyla ifade ettiimiz karizma veya karizmatik lider anlay meydana gelmitir. Bu kavram eitli formlardan meydana gelir. Kral en fazla kullanlanlardan biridir. lk devrilerden beri krallara tanrsal veya kutsal bir stat verilmitir. Onlar, kutsama gibi baz zel dinsel ayin yoluyla verilen doast zelliklere sahip olmalydlar. 17. yzyl Avrupasnda bile en ok konuulan konu krallarn tanrsal haklaryd. Kavramn dinsel geliimini ise Kitab- Mukaddes ile ilgili eserlerde bulabilmekteyiz. Kitab- Mukaddese gre, Yahudiler arasnda Tanrnn kutsad kiiler gzyle baklan krallar ortaya kt. Daha sonra Yahudiler iin g zamanlar balam ve krallk messesesinin kaybolduu ya da baarszla urad kantlanmt. nsanlar, Tanr tarafndan gnderilecek bir temsilci aramaya baladlar. Bu kii btn dorular gsteren Davidic (Davud) kralnn en yksek derecede karizmasna sahip olan Mesihti. Bazen Mesihin politik fonksiyonu nem kazanrken, bazen de dinsel misyonu n plana kyordu. Onu takip edenlere gre o bir peygamber ve papaz olmasnn yan sra bir krald. Ve bu gsteriyor ki kariz-

11 12

Spencer, Herbert, lk Prensipler, ev., S. Evrim, stanbul, 1947, s.5. Yakar, Cenap, nanlar ve Tutumlar zerine, Ankara, 1988, s.41.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

171

ahin AHMETOLU

matik lider kavramnn ilk gelimesini btn bir tarihsel ahsiyet onlar bnyesinde topluyordu.13 . Gnaltay, kraln/ahn eski Fars toplumundaki karizmatik otoritesine ve kutsallna dikkat ekerek yle demektedir: mparatorluun geni tekilatnda, devletin birinci rkn ve devlet kuvvetlerinin merkezi Krallar Kral denilen Byk Krald. Byk Kral, Msr Firavunlar gibi yeryznde bir Tanr deildi. Fakat alelde bir insan da deildi, Ahuramazdann yeryznde vekili olarak ismen ve ahsen semi olduu mstesna bir ahsiyet, kdiri mutlak bir hkmdard. Kendisine kudret veren Ahuramazdann rza ve iradesiyle hkm sryordu. Bu itibarla hkmdarl hibir kaytla mukayyet deildi. O, devlete, hkm altndaki kavimlerin mukadderatna ait btn kararlar, btn emir ve yasaklar iin tek kaynakt. Kk krallara hkmdarlk vermek onun hakk ve yetkisi idi. Byk Darius I, Nak- Rstem kitabesinde Ahuramazda, yeryz nizamnn bozulduunu grnce onu bana havale etti. Ben de yer yzne nizam verdim diyerek, kuvvet ve kudretini Tanrdan aldn14 ifade etmektedir. Bu anlay Ssniler dneminde baslm olan sikkelerde ve ta kitabelerde de grlmektedir. Nitekim Erdeir ve ondan sonra gelen ahlarn Tanr soyundan geldiklerini belirten yazlar bulunmaktadr. 15 Fars Kisralarnn egemenlii altnda da Kisra ile ilh Ahuramazda arasnda varl zannedilen iliki sz konusuydu. Ahuramazda, Kisrann insanlardan ayr olarak tek bana emir ve yasaklar dzenlemesini irin gstermekteydi. Dolaysyla Kisrann azndan kan szler gklerin kanunu ve eriat oluyordu. Onun koyduu kanun, gklerin sesi ve ruhuydu. phesiz bu durum Kisraya kutsalln, halka eziyet veren kt uygulamalarn srdrme frsatn vermitir. leri srlen bu dini otorite, ayet varl zannedilen semavi saltanat klfyla kaplanmasayd, Kisra, bu denli

13

14

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

172

15

Watt, W, Montgomery, The Conception of The Charismatic Community In Islm, Numen-7, 1969, s.77-90; Yksel, Muhammed Mustafa, Karizmatik Lider Olarak Hz. mer, Baslmam Yksek Lisans Tezi, Konya, 2006. Gnaltay, emsettin, ran Tarihi, Ankara, 1987, s.260. Mekur, M. Cevad, Tarih-o Siyasi- Ssniyan, Tahran, h. 1367/ m. 1988, c.I, s.48;

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

kutsalla ve zulmne devam edemeyecekti. te yandan Bizans Kayserliinin glgesinde Kayser, ilahtan gelen yetkiye dayanarak dini otoriteyle ynetim kurmutur. Byle bir anlay, Avrupada Hristiyanlktan nce ve Romann sevilii benimsemesinden sonra egemen olmutur. Kayser mukaddestir. 16 Mansel, Kraln Ahuramazdann en sevgili kulu telakki edildiini, fakat Msrllarda olduu gibi hibir zaman ilh saylmadn sylemektedir.17 Ssni ahlar, stnlk bakmndan normal insanlardan saylmazlard. rnein, Husrev Pervizin huzuruna kmak isteyen ahs, ahla grmezden nce, Pitidan denilen mendille azn kapatmal idi ki, nefesi ahlk azametine bulamasn. ahs ieri girdiinde hemen secde edercesine yere eilmeli ve ah izin vermedike kalkmamal idi; kalktktan sonra eli ile selam vermeli ve konuma izni verildikten sonra yaasn (Enuek boyd), muradnza eresiniz (kamek resi) szleri ile konumaya balamal ve aha: ah bogan-siz ilahi varlk veya merdomi pehlom-ilk insan diye hitap etmeli idi.18 Ssni ahlarnn dier bir zellii onlarn sahip olduu kudretin Tanr tarafndan verildii ve hi kimsenin bunu alma ve kstlama yetkisinin olmamasdr.19 Bu anlay onlara zel nitelikler kazandrmtr. rnein, kutsallk hakkna dayanarak Erdeir kendine Krallar Kral anlamnda ahenah unvann vermitir. nk Ssni devletinde tac, takdis ve tazim merasimiyle kuatlan ilahi bir varlktan bakas giyemezdi.20

16 17

18

19

20

Ammara, slm Devleti, s.14. Mansel, A. Mfit, rann Tarih ve Arkeolojisi, Trk Tarihinin Ana Hatlar Eserinin Msveddeleri, Seri II, No: 7, Akam Matbaas, stanbul, trz., s.41 Refsencani, H.,- Bahner, M.C., Dnya Beset Devrinde, ev., Umumdnya Ehl-i Beyt Merkezi, Bak, 1992, s.85. Petruevskiy, . N., slam Der ran, ev., Kerim Keaverz, Tahran, h. 1363/m.1984, s.159. Suphi, Salih, slam Mezhepleri ve Messeseleri, ev., . arm, tanbul, 1983, s. 32; Ssni ve Ssnilerden nceki dnemlerde ahn karizmas iin bkz., Frye, Richard, The Charisma of Kingship in Ancient ran, ranica Antqua, 6, Leiden, 1964, s.36-54; Ahmadov, Shah, Sasani Kltrnn iann Teekklndeki Rol, A.. Sosyal Bilimler Enstits,(Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi) Ankara, 2001.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

173

ahin AHMETOLU

Btn bunlara dayanarak yle bir sonuca varabiliriz. Ssni krallar karizmatik kiilie ve otoriteye sahip olmakla birlikte kutsal olarak nitelenen ahslar olmulardr. nsan topluluklarnn derinliklerinde mevcut olan bu anlay, Ssni krallarnn insanst varlklar gibi grlmesine neden olmutur. slm dininden sonra fethedilen blgelerde yaayan halkn inanlar Araplara da etki etmi, bylece her iki toplum karlkl olarak etkileime uramtr.21 te yandan Bizans kayserliinin glgesinde Kayser ynetimini ilahtan gelen yetkiye dayanarak dini otoritesiyle kurmutur. Byle bir anlay, Avrupada Hristiyanlktan nce ve Romann sevilii benimsemesinden sonra egemen olmutur. Bu anlaya gre Kayser mukaddestir.22 nsan kutsallatrmay sever. Bu sevgisini de ifade ederken kendinden farkl olan bir eyi dener. Ayn zamanda insanlarda, hkmetme ve egemen olma duygusu vardr. Baz kiiler, dier insanlara hakim olmak ve onlar ynetmek ister. Bu hkimiyet arzusu, bazen insan, iktidar ele geirmeye ve bu ynde siyasi ve fikr abalar ierisine girmeye sevk eder. Bu amala iinde doup byd siyasi ve dini kltrden kendini merulatracak deliller ve motifler bulmaya alr. Bazen insanlarn kendileri, politik-dini bir lider olarak ortaya karlarken, bazen de toplumun bu konudaki kabulleri ve kltrleri baz kiileri veya soylu aileleri kendileri iin kurtarc olarak n plana karrlar.23 Mesela insanst ifadesi bu anlamda kullanlmaktadr. Bu ifade gnmzde de yaygndr. Baz insanlarn dier insanlardan farkl gce sahip olduuna inanlmaktadr. Hz. Peygambere kutsallk atfedildii anlalnca ona Ben de sizin gibi bir insanm... demesini emreden ayet inmi24, onun da bizim gibi bir insan olduu vurgulanmtr.

21 22 23

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

174

24

Petruevskiy, slam Der ran, s.159. Ammara, slm Devleti, s.13-14 Kutlu, Snmez, slam Dncesinde Tarihsel Din Sylemleri Olgusu, slamiyat, c. IV, say. 4, Ankara, 2001, s. 28-29. Fussilet, 41/6.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

Hz Ali de kendisine kutsallk atfeden sfatlar kabul etmemitir. Hatta kendisine bu ekilde yaklalmasn yasaklamtr. 25 slam dnce tarihindeki birok frka ve grup baz ahslarn zel kabiliyetlerinin olduunu kabul etmilerdir. Bunu daha sonra slamn siyasi tarihinde de grmekteyiz. Halifelerin Allahn yer yzndeki glgesi (Zillullahi fil-ard) gibi anlaylar bu dncenin sonunda ekillenmitir. Aslnda btn mezhep ve frkalarda u veya bu ekilde karizmatik lider dncesinin belirtilerini bulmak mmkndr. Bu bazlarnda kapal, bazlarnda ise ak ekilde kendini gstermektedir. Hz. Alinin karizmatik liderlik ahsiyetinin konu edinildii bu almada zaman zaman iilikteki imamlarn karizmatik, masum, gnah ilemeyen, zahiri ve batni ilimlere sahip ahs olduklarna da dikkat ekilecektir. mamn karizmasna ayn zamanda bir nevi mistik ballk girmektedir. Nitekim iada imam meruluunu, yetkilerini, gcn Allahtan almakta ve etkileyici olmaktadr. Hatta imama kar gelmek, Allaha kar gelmek eklinde anlalmaktadr.26 Baz yazarlara gre bu anlayn altnda yatan faktr, slm ncesi Gney Arabistan ile Fars ve Arami kltrleri ve bu eski kltrlerdeki tanr veya yar tanr-kral kltnn iliin dnce yapsna yapm olduu tesirdir.27 Hkmdarlarn ilah haklar anlaynn bir benzeri imamlarn ilah haklar anlaynda ortaya kmaktadr. Bu anlayn byk imparatorluklarn ykseli ve batlarna ahit olan Ali ha25

26

27

Bu gibi zelliklerin Hz. Aliye atfedilmesi ile ilgili bkz., Fglal, E. R, Abdullah b. Sebe, DA, I/133-4; Mekur, M.C., Sebeiyye ya Nahostini Frkayiki Der slam Der Dosti Ali aleyhisselam Mobalee Kerdend, Danename Dergisi, say 2, yl 1326, s.55-74; Mekur, M.C., Ferhengu Fraku slam, Mehed, 1996, Sebeiyye maddesi, s.224-226; Korkmaz, Sddk, Tarihin bn Sebe Meselesi, Aratrma Yaynlar, Ankara 2005. Konuyla ilgili daha geni bilgiler iin u eserlere baklabilir; eyh Sduk, Eb Cfer Muhammed b. Ali bn Bbeveyh el-Kumm, Risaletul-tikdatil-mamiyye, ev., E.Ruhi Flal, Ankara, 1978, s.104; Tebrizi, Muhammed Sabiri, Caferi Mezhebine Gre Dinin Esaslar, ev., Hseyin Perviz Hatemi, stanbul 1965, 21-23; Kiful-Gta, Muhammed Hseyin, a Nedir, ev., Abdullah nl, stanbul, 1996, s.32; Hamedan, Ahmed Sabri, slamda Caferi Mezhebi ve mam Cafer Sadk Buyruklar, Ankara, 1983, s.80. Akyol, Taha, Haricilik ve ia, stanbul, 1988, s.198.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

175

ahin AHMETOLU

nedannn ranl destekileri tarafndan ilenip gelitirildii iddia edilmektedir. Uzak gemiteki btn Dou mparatorluklarnda imparatorlar, muhtemelen devleti gl klmak iin ynetimine tbi halklarn itaatlerini salamak iin egemen olana tapnma anlayn ortaya atarak yar-tanrlk iddiasnda bulunmulardr. i kelamclar ve tarihilerin, son Ssni kralnn kznn Hz. Hseyinle evlendiini (ki btn mamlar onun soyundan gelmitir) kabul ettikleri gz nnde bulundurulursa, Hz. Alinin ranl ballarnn Hilafet ve mamete yaklamlarnn deerlendirilmesi daha kolay olacaktr. Baz ar i frkalarn Hz. Alinin ulhiyetine inanmalar da, mamlarn Peygambere haleflik konusundaki kutsal haklar eklindeki anlaytan ve bu anlayn Arabistana Ssni/Fars kanalyla szd eklindeki teoriyi desteklemektedir.28 B. Karizmatik Lider Olarak Hz. Ali slam mezheplerinin ortaya knda, zellikle ahslarn etkisinin nemli derecede bulunmas onlarn karizmatik liderlie haiz olmalar konusunu gndeme getirmitir. Nitekim yenilmezlik, masumiyet, kutsallk, gnahszlk, kahramanlk gibi vasflar insanlar cezbetmektedir. Bylece nsanlar kendi kurtulularn kutsallatrdklar ahslarda bulmakta ve onlar yceltmektedirler. Yazl kaynaklarla birlikte uzun yllardr halk arasnda azdan aza dolaan rivayetler bu konuda yardmc olmaktadr. Hi phesiz Hz. Alinin slam tarihindeki nemli yeri, adaleti ve kahramanl, onun farkl alglnmsna neden olmutur. atfedilen Nitekim onun Hz. Ademden nce yaratldn beyan eden rivayetler, ona olan sevginin arya gtrlmesi, insanst vasflar hem ona kar kanlarn ve hem de onu destekleyenlerin kullanmas iin msait olmutur. H. Keskine gre mam, ilahi bir tr ilhama (bir anlamda vahiy de denilebilir) muhatap olan asrn en kmil insandr.29 mam, slam devletini ynetmenin yansra, insanlarn din ve dnya ilerinin de
28

29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

176

Abid, S., Abid Ali, iilerin Siyasi Teorileri, slam Dnce Tarihi iinde, ev., Y.Z. Cmert, stanbul, 1990, c.II, s.361 vd. Halife Keskin, Kendi Kaynaklar Inda iann nan Esaslar, Beyan Yaynlar, stanbul, trz, s.131.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

tamamn ynetmek ve idare etmek durumundadr. O, insanlarn dnce, fikir ve ruhlarn hidayete erdirir ve slam peygamberinin eriat ve snnetini her trl bozulma ve sapmadan koruyarak Hz. Resulullahn (sav) peygamberlikle grevlendirili nedeni olan ilahi gaye ve lkleri gerekletirir.30 slam mezhepler tarihinde karizmatik liderliin nemine dikkat eken Snmez Kutlu unlar belirtmektedir: nsan veya insanlara itaat etmek ya da imama itaat etmek olarak alglanan karizmatik lider ve kurtarc beklemek eklindeki politik dini zihniyetin pek ok tazehrne rastlamak mmkndr. Bunlarn banda ar i hareketler, Oniki imamiyye ias, Usuliler, Ahbariler, smaililik-Hasan Sabbah Fedaileri-Batinilik, Karmatiler, Zeydlik, Drzilik, Nusayriik, Kadiyanilik, Babilik, Bahailik, eyhilik ve benzeri ekoller gelmektedir. Politik-karizmatik dini zihniyetin merkezinde Masum mam, Mehdi, Mehdiye alan kap (Bab) ve Mesih fikri bulunmaktadr. Bunlarn kaldrlmas durumunda, bu frkalarn varlk sebebleri ortadan kalkm olur. Dier taraftan aa yukar bunlarn tamamnda, ya Haimi soyundan gelen veya Alinin Fatmadan olan soyundan (Ehli Beyt) bir kii ya da soyla alakas olmayan kiiler, hayatta iken ya da lmnden sonra, Kurtarc (mehdi / mam / mesih / Allahn hull ettii Resul) olarak beklenmektedirler. Bu misyon, Haimi soyundan olanlara ou kere kendileri dndakiler tarafndan yklenirken, Haimi soyundan olmayanlara, daha ok kendilerince yklenmitir. Mehdilikle yetinenler olduu gibi mceddilikle balayp mehdilik, mesihlik ve resullk, daha da ileri giderek ilahlk iddiasnda bulunanlar da olmutur. Daha sonra bu sylem, Din, imam tanmaktr, ya da din, kii veya kiilere itaattir eklinde sloganlatrlmtr. Bylece karizmatik lider merkezli bir din ve dnya gr ekillendirilmitir. Politik-karizmatik liderci dini zihniyetin, siyasal iktidarn ilahilii ve naslar tarafndan belirlenmilii, mam/imamlara velayete mutlak iman, itaat, zamann imamna beyat, imamlarn gnahszl,

Mehdi/Kurtarc beklemek, Ali ve soyuna kutsallk atfetmek,


30

Ayetullah irazi, nanlarmz, ev., smail Bendiderya, stanbul, 1997, s.83.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

177

ahin AHMETOLU

slamn siyasallatrlmas, Kurann btini yorumunu savunmak gibi temel zellikleri bulunmaktadr. 31 leride de greceimiz gibi ii frkalar, zellikle Hz. Alinin gnahsz masum, imam ve halife oluunu kabul ederler.32 Dier taraftan Hz. Alinin bu kadar nemli bir ahsiyet haline gelmesinde Hz. Peygamberin amcasnn olu, yakn arkada, dostu ve damad olmas gibi zellikleri de etkili olmutur. Dmanlardan korumak iin kendi yatanda Hz. Alinin yatmas Hz. Peygambere balln ve sadaketin bir ifadesidir. Dier taraftan Hz. Peygamberin Hz. Ali hakkndaki hadisleri onun zelliklerini netletirmitir. rnein, Ben ilmin ehri, Ali onun kapsdr,33 Ben kimin mevlas isem Ali de onun mevlasdr 34 gibi hadisler bu gr destekler niteliktedir. i ekoln ilk temsilcilerinden biri olan el-Kuleyn, el-Kfi isimli eserinde, imamlar Bir eyi Bildikleri Zaman Onu Bilirler bal altnda mam Cafer Sadktan u rivayette bulunur: mam, bir eyi bilmek isterse bilir.35 Bu anlaya gre imamn her eyi bilmesi, onlara Allah tarafndan verilen bir ltuftur. Onlara inananlarn da imamn bu zelliklerini kabul etmeleri gerekmektedir. mam hem dinin, hem de imann koruyucusudur. Bu gr benimseyenler imam tanmakla ve ona itaat etmekle dinin tamamlanm olabileceini savunmaktadrlar.36 Yine ilk dnem i bilginlerden eyh Saduk lakabyla bilinen el-Kumm (.381), iann itikat/inan esas-

31 32 33

34

35 36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

178

Kutlu, Snmez, Mezhepler Tarihine Giri, Dem Yaynlar, stanbul, 2008, s.63-64. Atiyani, Abbas kbal, Hanedani-Nevbahti, Tahran, h.1357, s. 50. Ebu Muhammed, el-Hseyin b. Mesud b. Muhammed b. el-Ferra el-Beevi, Mesabhs-Snne, tahk.: Muhammed Selm brahim Semmare-Cemal Hamd ezZeheb, I Bask, Beyrut, 1978, cilt 4, s.174, Tirmizi, Muhammed b. sa b. Serve, Snenit-Tirmizi, tahk.: Kemal Yusuf el-Hut, Beyrut, 1988, cilt 5, s.591. el-Kuleyni, el-Kafi fil-Usul, Tahran, 1388, c.I. s.258. Bu konuda daha geni bilgi iin bkz., eyh Sduk, Eb Cfer Muhammed b. Ali bn Bbeveyh el-Kumm, Risaletul-tikdatil-mamiyye, ev., E.Ruhi Flal, Ankara, 1978; Mukaddes Erdebli, Usl-i Din, Kum, 1379.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

larn kaleme ald Risaletul-tikdatil-mamiyye isimli eserinde imamlarn meleklerden daha stn olduklarn ifade etmektedir. 37 i yazarlardan Mukaddes Erdeblinin ilik ve mamlar

hakknda kaleme ald Hadikat-ia isimli eserindeki rnekler karizmatik liderlere yklenilen zellikleri net olarak akla kavuturmaktadr. Nitekim Erdebli, Hz. Alinin faziletlerinden bahsederken unlar sylemektedir: Hattab Harezmi Menakbndaki bir hadise istinaden yle demektedir: Cumhur naklediyor ki, Abdullah b. Abbas (r.a.) Hz. Peygamberden yle ittiini rivayet etmektedir: Eer aalar kalem olsa, denizler mrekkeb olsa, cinler hesap yapan olsalar, insanlar katip olsalar Hz. Alinin faziletlerini ve kemalatn yazamazlar38 Mellif, Hz. Alinin bu zelliinden bahsettikten sonra onun faziletlerinin saymakla bitmeyeceini belirtir ve eserinde bunlardan 12 tanesine yer verir: 1.lim: ster eri, ister nakl, ister yakni ilimlerde en stn olduunu belirterek, Hz. Peygamberden u hadisi rivayet etmektedir: Benden sonra en liminiz Alidir. 2. Zhd: Hz. Ali zahitlikte en stn olanlardandr. 3. badet: Abidlikte onun mislinin olamayaca beyan edilmektedir. O hayatn gndz oru tutarak, akamlar ise namaz klarak geirmitir. 4. Hilm. 5. Cmertlik. 6. ecaat sahibi . 7. Ehl-i Mstecap. 8.Gaipten haber veren. 9. Cihat. 10. erfet: Erdebli bu konuda Hz. Aliden u rivayeti nakletmektedir: Biz Resulun Ehli Beytiyiz ve nesepte bizimle kimse mukayese edilemez. 11. Ona muhabbetin fazileti. 12. Havuzun, bayran, Sratn sahibi odur, cennete girme iznini ve cehenneme gitme hkmn o veriyor.39 Hz. Aliye atfedilen baz grler bir ok frkann nvesini olutururken ayn zamanda karizmatik liderliin zelliklerini de

37

38

39

eyh Sduk, Eb Cfer Muhammed b. Ali bn Bbeveyh el-Kumm, Risaletultikdatil-mamiyye, ev., E.Ruhi Flal, Ankara, 1978, s.104. Erdebli, Mukaddes, Ahmed b. Muhammed, Hadikat-a, Sadi Yaynevi, II Bask, 1361, s. 180. Erdebli, a.g.e., s. 180- 208 vd.; Mukaddes Erdebli, Usl-i Din adl eserinde Hz. Alinin faziletleri ve Hz. Peygamberin onun hakkndaki hadislerine geni yer vermektedir. Kum 1379, s. 57 vd.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

179

ahin AHMETOLU

bnyesinde barndrmlardr. Ona atfedilen grlerin hangi alanda olduunu birka balk altnda toplamak mmkndr. 1. Hz. Ali Hakkndaki lahlk, Tecessm ve Hll ddialar Hz. Alinin gcl, kuvvetli, ilim sahibi, kahraman olmas, frkalarn onun hakknda zaman zaman ar gr belirtmelerine sebebiyet vermitir. zellikle ar ii (gulat) frkalarda bunu grmek mmkndr. Gulat frkalar Hz. Alinin ve baz imamlarn ilah olduunu ve bazlarna gre ise peygamber olduunu iddia etmilerdir.40 Sebeiyye frkasndan Abdullah bn Sebe Hz.Aliye ilahlk atfederek onun diri olduunu, lmediini, onda ilahi bir cz bulunduunu, hibir kimsenin onu malub edemeyeceini, onun bulutlar zerinde geleceini, gk grltsnn onun sesi olduunu, yaknda yere ineceini, indikten sonra zlumle dolu olan yer yzn adaletle dolduracan iddia etmektedir.41 Ebul-Hasen el-Ear, Hz. Aliye insanst vasflar nispet edenler hakknda u bilgileri vermektedir: Galiyenin onikinci frkas, Alinin Allah olduunu iddia edenlerdir. Bunlar, Peygamberi (sav) yalanclkla sularlar ve sverler. Alinin, kendi durumunu aklamas amacyla ona ncelik tandn fakat onun kendisi iin nbvvet iddiasnda bulunduunu sylerler. 42 Yine Rafza: Alinin, btn ilerinde isabet ettiini (doruyu yaptn) ve onun dini konularn hibirinde hata etmediini ileri srerler. Yine Galiyeden onbirinci frka Ruhul-Kudsn Hz. Peygamberde (sav) bulunduunu syleyerek sonra da srasyla Ali, Hasan, Hseyin, Ali b. Hseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed b. Ali Musa b. Cafer, Ali b. Musa b. Cafer, Muhammed b. Ali b. Mu-

40 41

42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

180

Mekur, Ferhengu Fraku slam, Gulat maddesi, s. 344. el-Malati, Ebl-Hseyin Muhammed b. Ahmed, et-Tenbih ver-Redd ala EhlilEhva vel-Bida, Beyrut 1968, s.158 el-Ear, Ebul-Hasan Aliyyibni smal (.330), Makalatl-slamiyyin ve htilafulMusalln, tahk.: Muhammed Muhyiddin Abdil-Hamd, I-II, Beyrut, 1990, s.83, Kr., Nevbahti, el-Hasan b. Musa (.300), dzeltme ve aklamalar yapan elAllame es-Seyyid Muhammed Sdk Ali Bar el-Ulm, Frak-ia, s.22; Mekur, a.g.m.,

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

sa, Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa, Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa, Muhammed b. el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Aliye getiini iddia ederler. Onlara gre bu saylanlarn hepsi ilahtr. Bunlarn her biri tenash yoluyla ilah olmutur. Zira Galiyeye gre bunlar ilahi, eitli bedenlere brnebilirler.43 uraiyye ve Nemiriyye Allahn be kiiye hull ettiini iddia ederler. Bu be kii srasyla Hz. Peygamber, Ali, Hasan, Hseyin ve Fatmadr. uraiyyeye gre bunlarn her biri ilahtr. Ancak urayinin taraftarlar, Peygamberi (sav) yalanclkla sulamyor ve bundan nce zikrettiimiz frka ilgili olarak anlatlanlar kabul etmiyorlar.44 Gulat frkalarndan olan snaniyye hem Hz. Muhammedi hem de Hz. Aliyi ilah olarak kabul ederler.45 Muaa da Hz. Alinin ilh olduunu iddia etmitir.46 2. Hz. Aliye Peygamberlik ve mamet Nispet Edenler Yukarda grlerine yer verdiimiz bn Sebe Hz. Alinin peygamber olduunu da iddia etmitir. Hz. Ali ve dier sahabeler hakknda en ar grleri ileri sren frka, Rfzadan Eb Kmile uyan Kmiliyyedir.47 Baz Gliyye frkalar gibi, Kmiliyye de tensh ve hulle inanmtr. Bunlara gre imamet bir nurdur, bir ahstan dier bir sahsa tenash yoluyla geer. Bu nur bir kiiye intikal ettiinde nbvvet, dierine intikalinde ise imamet seklinde tezahr eder. Nitekim Ebu Kmile gre, bazen imamet, tenash sonucunda nbvvete dnr. Bu frkaya izafeten, tenashn eitli mertebelerinden bahsedilmekte ve bu mertebelerin en ykseinin meleklik veya peygamberlik mertebesi olduunu iddia ettikleri ileri srlmektedir. Abdlkerim e-ehristnye (.548) gre, Kmiliyyenin ve dier frkalarn sahip olduu tenash anla43 44

45 46 47

el-Ear, Makalatl-slamiyyin, 82-83. el-Ear, Makalatl-slamiyyin, 46; Mekur, Ferhengu Fraku slam, Numeyriyye maddesi, s. 450-451. Gulam, Helim Dehlevi, Tohfey-i sna Aeriyye, Hint basks, 1896, s.13. Kesrevi, Ahmet, Muaiyan ya Bahi ez Tariho Huzistan, Aban, 1324. s.5 vd. el-Ear, Makalatl-slamiyyin, 92; Mekur, M.C., Tarih-o ia ve Frkahayi slam Ta Karni aharrom, 6. Bask, Tahran, 1379, s.181.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

181

ahin AHMETOLU

y, Mecusi Mazdekiyye, Hintli Brahmanlar ve Sbilerden alnp benimsenmitir.48 Ebl-Hattb ve tbilerinin oluturduu Hattabiye frkas, imamlarn konuan peygamberler, Allahn elileri ve yaratklara gnderdii nderleri olduunu iddia ederler.49 Buna gre, yeryznde birisi Konuan (Ntk), dieri Susan (Smit, Skit) olmak zere her asrda iki peygamber vardr. Bu grn alm ise yledir: Muhammedin devrinde Ali, Susan (Smit); Muhammed ise Konuan (Ntk) idi. Sonra Ali, onun arkasndan Konuan (Ntk) oldu.50 Bu konuda, sonra birbiri ardndan elilerimizi gnderdik 51 ayetini delil olarak gstermektedirler. Hatta Hz. Muhammed ve Ali bugn yeryzndedirler. Bu sebeple, btn halkn onlara itaat etmesi farzdr ve onlar olmuu ve u anda meydana gelmekte olan bilirler.52 Ar grleri ile dikkat eken frkalardan biri olan smailler53 de devirden devire sren dikey ve btn aamalara tekabl eden bir nbvvet anlay grlmektedir. Onlarn her biri ntk tarafndan balatlan ve farkl uzunluklarda yedi dnemden oluan dngsel bir tarih anlaylar vardr. Bu her bir tarih dne48

49 50

51 52

53

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

182

e-ehristn, el-mam Ebil-Feth Muhammed b. Abdil-Kerim, Tsh., Ahmed Fehm Muhammed, el-Milel ven-Nihal, I-III, Beyrut trz., s.178. el-Ear, Makalatl-slamiyyin, s.76-77 el-Kumm, Sad b. Abdillah Eb Hlef el-Eri, Kitbl-Maklt vel-Frak, tashih ve notlarla nereden M. C. Mekur, 2.bask Tahran, 1360, s. 50-51; en-Nevbaht, Fraku-a, s. 42, 69; el-Badd, el-mam Abdulkaahir b. Thir b. Muhammed, (.429), Mezhepler Arasndaki Farklar, (el-Fark beynel-Frak), ev., E. R. Flal, Ankara, 1991, s. 248. Mminn, 23/44. Gult frkalarndan biri de Hattbiyye, Ebl-Hattb Muhammed b. Eb Zeyneb el-Esed el-Kfnin (.143/760) taraftarlardr. Badd, Hattbiyye frkasn, Gult ierisinde zikrettii gibi, onlarn Mebbihe ierisinde bir grup olduklarna dair rivyette de bulunmaktadr. Mezhepler Arasndaki Farklar, s. 226, 232; Kr., el-Kumm, Kitbl-Maklt vel-Frak, s. 50-51; el-Esar, Makalatlslamiyyin, s.76 vd. Flal, amzda tikad slm Mezhepleri, s. 130-133. Ayrca smailiyye hakknda geni bilgi iin bkz., el-Kumm, Kitbl-Maklt vel-Frak, s. 213; en-Nevbaht, Fraku-a, s. 64, 67, 73, 94, 409; el-Esar, Makltul-slmiyyn,s.17; el-Badd, Mezhepler Arasndaki Farklar, s. 62; e-ehristn, el-Milel ven-Nihal, I, 19; Daftary, Farhad, Klasik smal nancnda Hz. Alinin Yeri, Tarihten Teolojiye: slam nanlarnda Hz. Ali iinde (haz.Ahmet Yasar Ocak), Ankara, 2005.

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

mi kendilerine Ntk veya Ull-Azm denilen ve kendilerine kitap indirilen peygamberler tarafndan balatlmtr. Bunlarn says hakknda deiik grler ileri srlse de, listesinin banda Nh olmak zere, brhim, Musa, sa ve Muhammedten oluan be kii olduu kabul edilirken smailler buna dem ve Muhammed b. smili de ilve etmek suretiyle saylarn artrmaktadr.54 lk beinden her birisi, bir erat getirmek suretiyle kendinden ncekilerin eratlerini geersiz klmlardr.55 Bu ntklarn her birinin tebli ettii mesajn btn anlamlarn aklamakla grevli olan imam, hccet, nib, vas ve vekil denilen kimseler bulunmaktadr. Bunlara ess veya smit (silent) de denilmektedir. Onlara gre insanlk tarihinin ilk alt ntk ve vassi de unlardr: dem iin t, Nh iin Sm, brhim iin smil, Musa iin Harn (ya da Y), sa iin Semun (Simon, Semi el-Sef), Muhammed iin Ali b. Ebi Tlibdir. Peygamberler ve imamlar deiik zamanlarda ve farkl ekillerde zuhur etmilerse de bunlarn asllar birdir. dem, Nh, brhim, sa ve Muhammed hepsi insan seklinde ve farkl dnemlerde dnyaya gelmi olan ntklardr ve bunlarn hepsi aslnda tek kiidir. 56 Beyn b. Semn et-Temm en-Nehd (. 119/737)ye nispet edilen hem Gult, hem de mutedil iler arasnda saylan Beyniyyenin mntesiplerinden birou, onun neb olduunu sylemi ve buna inanmlardr. Bu anlaya gre vahiy, nceleri, Allahn bir paras Ali b. Eb Tlibe inmi ve ondan, olu Muhammed b. elHanefiyyeye, ondan sonra olu Eb Him Abdullah b. Muhammede ve en sonunda da Beyn b. Semna gemitir. Rivayetlere gre o, ald vahiyler neticesinde, Hz. Muhammedin eratinin baz ksmlarn kaldrdn iddia etmitir.57
54

55 56

57

Abdlhamid, rfan, slamda itikadi mezhepler ve akaid esaslar, ev. M. Saim Yeprem, Marifet Yaynlar, stanbul, 1981, s.50-51. Bedevi, Abdurrrahman, Mezahibl-slamiyyin, Beyrut, 1973, s.1039 Hitti, Philip K., The Origins of The Druze People and Religion, New York, 1928, s. 25-26, 37; Daftary, Klasik smal nancnda Hz. Alinin Yeri, Tarihten Teolojiye: slam nanlarnda Hz. Ali, s.64. el-Ear, Makltul-slmiyyn, s. 5-6, 23; el-Badd, el-Fark beynel-Frak, s. 226, 233, 236238, 255, 272; a.mlf. Uslud-Dn, Beyrut, 1981, s. 331; e-ehristn, elMilel ven-Nihal, I, 152153.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

183

ahin AHMETOLU

3. Hz. Alinin Vas Olduuna likin ddialar Hz. Peygamberden sonra Hz. Alinin halife, vas olmas slam tarihinin ilk dnemlerinden itabaren mslmanlarn gndemine dahil olmu, eitli grler beyan edilmitir. Bu grler bazen nassla bazen de hadislerden delil getirilerek ispatlanmaya allmtr.58 el-Kummi, Kitabl-Makalatnda Sebeiyyenin Hz.Ali ile ilgili dncelerini yle aklamaktadr. Buna gre bn Sebe Kufede Her peygamberin bir vasisi olduunu, Hz. Peygamberin vassinin de Hz. Ali olduunu anlatmaya balam ve sonra daha da ileri giderek bn Sebe; Tevratta her nebinin bir vasisi olduunu, Hz. Alinin de Hz. Muhammedin vassi; Hz. Muhammedin nebilerin en hayrls olduu gibi, Hz. Alinin de vaslerin en hayrls olduunu sylemitir.59 4. Hz. Alinin Yenilmez Kahraman Olduu ve Ona Atfedilen Dier ddialar Karizmatik liderliin en dikkat eken ynlerinden biri de onun byk bir gce sahip, yenilmez, kahraman ve sava olmas gibi zellikleri tamasdr. Hz. Alinin bu anlamda slamn ilk yllarndaki yaam bu nitelikleri kapsam durumdadr. Nitekim hi korkmadan Hz. Peygamberin yatanda yatmas, Hayberin kapsn tek hamlede koparmas, ve savalarda dmanlarn en iyi kahramanlarn yenmesi onun yenilmez olduu dncesini ortaya karmtr. Frkalar da bu konudaki grlerini beyan etmilerdir.60 Gulat frkalarndan umamiyye yldrmn Hz. Ali

58

59 60

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

184

Geni bilgi iin bkz., en-Nevbahti, Frak-ia s. 22; Flal,E.R., Abdullah b. Sebe, DA, I, 133-134; el-Eari, Ebul-Hasan Ali b. smail, el-bne an UsuliDiyne, tahk.: Beir Muhammed Uyn, Dmek, 1413/1993, s.170; Kaiful-Gta, ia Nedir, s.39; Tebrizi, Caferi Mezhebine Gre Dinin Esaslar, 22-25; Hamedan, slamda Caferi Mezhebi ve mam Cafer Sadk Buyruklar, 84-85; Komisyon, Ehl-i Beyt Mektebine Gre slamda Usl-i Din, ev., Cafer Bayar, Kevser yay., stanbul, 2001, s.240. el-Kummi, Kitabl-Makalat vel-Frak, s. 20. Hz. Alinin bu gibi zelliklerinin yer ald ve gayri ii kaynaklardan derlenmi u almalara baklabilir. Serraf Muhammed Tak, Fezali Ali (a) ez Zebani ayri ia, Bergozide yaynlar, Tahran, 1376; Enkiri, Gabriel, Les deux heros de IIslamAli-Hussein, (Ali ve Huseyin Do Kahramane slam), Farsaya ev., Foru ahab, Tahran 1378; el-Havrezm, el-Muvaffak Ahmet b. Muhammed el-

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei

suretinde olduunu iddia etmektedir.61 Muhammed b. Yakubun taraftarlar olan Yakubiyye frkas ise Hz. Alinin bulutlar arasndan dnyaya geldiini sylemilerdir.62 Sonu Bu almada karizmatik liderci anlaya deinilerek, onun tarihteki yeri ve zellikle slam Mezhepleri tarihindeki nemine dikkat ekilmitir. ahlar ve karizmatik liderler toplum hayatnn birer parasdrlar. Karizmatik liderler zaman zaman toplumu etkileyerek arkasnda srklemi, toplum da kendi kurtuluunu, mutluluunu onlara snmakta bulmutur. Karizmatik liderler bu anlamda tarihe yn veren ahsiyetlerdir. Hatta bazan karizmatik liderliin vasflarna haiz olmasalar bile zamanla retilen olay ve haberler onlar yceltmek iin yeterli olmutur. Hz. Ali de karizmatik lider olarak yceltilmi ona insanst g nispet edilmi, uluhiyet atfedilmi ve onun masum (gnahsz) olduu inancna varlmtr. Hz. Ali, i ve Snn ortak kltrnn yetitirdii byk ve karizmatik bir liderdir. Bu nedenle byle bir liderin ortak slam dncesinin geliiminde ciddi rol olacaktr. Hz. Aliye yklenen bu misyon slam dncesinin tarihi seyrini deitirmi ve o, farkl kltrlerin, inanlarn ortak karizmatik lideri haline gelmitir. Karizmatik liderci beklentiler tarihteki gerek ahsiyetinin tesinde olaanst niteliklere sahip farkl Hz. Alilerin ortaya kmasna sebep olmutur. Bu da szkonusu toplumlarn sosyal, siyasal ve kltrel zellikleri ile balantl olduu grlmektedir.

61 62

Mekk,(.568), el-Menkb, tahk.: Malik el-Mahmd, 4 c., Kum, 1414; bn ehraub, Muhammed b. Mazendern (588/1192), Menakb-i l-i Eb Talib, Kum, 1379/1959. Mekur, Ferhengu Fraku slam, umamiye maddesi, s. 347. Mekur, Tarih-o ia ve Frkahayi slam Ta Karni aharrom, s. 186; Ebul-Meli, Muhammed el-Hseyn el-Alev (.485), Beyanl-Edyan, tsh., Abbas kbal Atiyni-Muhammed Tk Danepujeh, Be-ehtemame Muhammed Debirsiyag, Tahran 1375.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

185

ahin AHMETOLU

Kaynaka
Abdlhamid, rfan, slamda itikadi mezhepler ve akaid esaslar, ev. M. Saim Yeprem, Marifet Yaynlar, stanbul, 1981. Abid, S., Abid Ali, iilerin Siyasi Teorileri, slam Dnce Tarihi iinde, ev., Y.Z. Cmert, stanbul, 1990. Ahmadov, Shah, Sasani Kltrnn iann Teekklndeki Rol, A.. Sosyal Bilimler Enstits,(Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi) Ankara, 2001. Akyol, Taha, Haricilik ve ia, stanbul, 1988. Akyz, Niyazi, Dinlerin Teekklnde Dini Liderlerin Rol, A...F.D., Ankara, 1999, Cilt 41, s.275-291. Ammara, Muhammed, slm Devleti, ev., A. Karababa - S. Barlak, stanbul, 1991. Spencer, Herbert, lk Prensipler, ev., S. Evrim, stanbul, 1947. Atiyani, Abbas kbal, Hanedani-Nevbahti, Tahran, 1357. Ayetullah irazi, nanlarmz, ev., smail Bendiderya, stanbul, 1997. Bedevi, Abdurrrahman, Mezahibl-slamiyyin, Beyrut, 1973. Beav, Ebu Muhammed, el-Hseyin b. Mesud b. Muhammed b. el-Ferra, Mesabhs-Snne, tahk.: M. Semmare-C. Zeheb, I Bask, Beyrut, 1978, c. 4. Cokun, San, Weberde Otorite Tipleri, Ankara, 1996. Daftary, Farhad, Klasik smal nancnda Hz. Alinin Yeri, Tarihten Teolojiye: slam nanlarnda Hz. Ali iinde (haz.Ahmet Yasar Ocak), Ankara, 2005. Douglas, F. Barnes, Charisma and Religious Leadership: An Historical Analysis, Journal for the Scientific Study of Religion, 1978, 17 (I): 1-18. Duverger, Maurice, Siyaset Sosyolojisi, ev., irin Tekeli, Varlk Yay., stanbul, trz., Ebul-Meli, Muhammed el-Hseyn el-Alev (.485), Beyanl-Edyan, tsh., Abbas kbal Atiyni-Muhammed Tk Danepujeh, Be-ehtemame Muhammed Debirsiyag, Tahran 1375. el-Badd, el-mam Abdulkaahir b. Thir b. Muhammed, (.429), Mezhepler Arasndaki Farklar, (el-Fark beynel-Frak), ev., E. R. Flal, Ankara, 1991. el-Ear, Ebul-Hasan Aliyyibni smal (.330), Makalatl-slamiyyin ve htilaful-Musalln, tahk.: Muhammed Muhyiddin Abdil-Hamd, III, Beyrut, 1990. el-Eari, Ebul-Hasan Ali b. smail, el-bne an Usuli-Diyne, tahk.: Beir Muhammed Uyn, Dmek, 1413/1993.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

186

slam Mezhepleri Tarihinde Karizmatik Liderlik Anlay: Hz. Ali rnei el-Hrezm, el-Muvaffak Ahmet b. Muhammed el-Mekk,(.568), elMenkb, tahk.: Malik el-Mahmd, 4 c., Kum, 1414. el-Kuleyni, el-Kafi fil-Usul, Tahran, 1388, c.I. el-Kumm, Sad b. Abdillah Eb Hlef el-Eri, Kitbl-Maklt vel-Frak, tashih ve notlarla nereden M. C. Mekur, 2.bask Tahran, 1360. el-Malati, Ebl-Hseyin Muhammed b. Ahmed, et-Tenbih ver-Redd ala Ehlil-Ehva vel-Bida, Beyrut, 1968. Enkiri, Gabriel, Les deux heros de IIslam- Ali-Hussein, (Ali ve Huseyin Do Kahramane slam), Farsaya ev., Foru ahab, Tahran, 1378. Erdebli, Mukaddes, Ahmed b. Muhammed, Hadikat-a, Sadi Yaynevi, II Bask, 1361. Erdebli, Mukaddes, Ahmed b. Muhammed, Usl-i Din, tahk.: Mohsen Sadk, Kum 1379. e-ehristn, el-mam Ebil-Feth Muhammed b. Abdil-Kerim, Tsh., Ahmed Fehm Muhammed, el-Milel ven-Nihal, I-III, Beyrut trz. Fglal, E. R, Abdullah b. Sebe, DA, I/133-4. Freyer, Hans, Din Sosyolojisi, ev., Turgut Kalpsiz, A...F.Yay., 1964. Frye, Richard, The Charisma of Kingship in Ancient ran, ranica Antqua, 6, Leiden, 1964, s.36-54. Gler, lhami, Kutsallk ve Dini Metinlerin Dogmalatrlmas, I. Kur'n Sempozyumu, Bilgi Vakf, Ankara 1994. Gnaltay, emsettin, ran Tarihi, Ankara, 1987. Halife Keskin, Kendi Kaynaklar Inda iann nan Esaslar, Beyan Yaynlar, stanbul, trz, Hamedan, Ahmed Sabri, slamda Caferi Mezhebi ve mam Cafer Sadk Buyruklar, Ankara, 1983. bn Manzur, Lisanul-Arab, Beyrut, 1969. bn ehraub, Muhammed b. Mazendern (588/1192), Menakb-i l-i Eb Talib, Kum, 1379/1959. Kiful-Gta, Muhammed Hseyin, a Nedir, ev., Abdullah nl, stanbul, 1996. Kesrevi, Ahmet, Muaiyan ya Bahi ez Tariho Huzistan, Aban, 1324. Komisyon, Ehl-i Beyt Mektebine Gre slamda Usl-i Din, ev., Cafer Bayar, Kevser yay., stanbul, 2001. Korkmaz, Sddk, Tarihin bn Sebe Meselesi, Aratrma Yaynlar, Ankara 2005. Kutlu, Snmez, slam Dncesinde Tarihsel Din Sylemleri Olgusu, slamiyat, c. IV, say. 4, Ankara, 2001. Kutlu, Snmez, Mezhepler Tarihine Giri, Dem Yaynlar, stanbul, 2008. Mansel, A. Mfit, rann Tarih ve Arkeolojisi, Trk Tarihinin Ana Hatlar

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

187

ahin AHMETOLU Eserinin Msveddeleri, Seri II, No: 7, Akam Matbaas, stanbul, trz. Mekur, M. Cevad, Tarih-o Siyasi- Ssniyan, Tahran, 1367/ 1988. Mekur, M.C., Sebeiyye ya Nehustini Frkayiki Der slam Der Dosti Ali aleyhisselam Mibalee Kerdend, Danename Dergisi, say 2, yl 1326. Mekur, M.C., Ferhengu Fraku slam, Mehed, 1996. Mekur, M.C., Tarih-i ia ve Frkahayi slam ta Karni aharim, 6. Bask, Tahran, 1379. zarslan, Selim, iann Din Otorite Anlay ve Gnmze Yansmalar, Kelam Aratrmalar Dergisi 3:1, 2005. Petruevskiy, . N., slam Der ran, ev., Kerim Keaverz, Tahran, h. 1363/m.1984. Refsencani, H.,- Bahner, M.C., Dnya Biset Devrinde, ev., Umumdnya Ehl-i Beyt Merkezi, Bak, 1992. Serraf Muhammed Tak, Fezali Ali (a) ez Zebani ayri ia, Bergozide yaynlar, Tahran, 1376. eyh Sduk, Eb Cfer Muhammed b. Ali bn Bbeveyh el-Kumm, Risaletul-tikdatil-mamiyye, ev., E.Ruhi Flal, Ankara, 1978. Suphi Salih, slam Mezhepleri ve Messeseleri, ev., . arm, tanbul, 1983. Tebrizi, Muhammed Sabiri, Caferi Mezhebine Gre Dinin Esaslar, ev., Hseyin Perviz Hatemi, stanbul 1965. Tirmizi, Muhammed b. sa, Snenit-Tirmizi, tahk.: Kemal Yusuf el-Hut, Beyrut, 1988, c.5. Trke Szlk, TDK Yay., 2 c. 8.bs., Ankara, 1988. Turner, S. Bryan, Max Weber ve slm, ev., Yasin Aktay, Vadi Yaynlar, Ankara 1991. Watt, W, Montgomery, The Conception of The Charismatic Community In Islm, Numen-7, 1969. Weber, Max, Sosyoloji Yazlar, Hazrlayanlar: H.Gerth, C. Wrights Mills, ev., Taha Parla, stanbul, 1993. Yakar, Cenap, nanlar ve Tutumlar zerine, Ankara, 1988. Yksel, Muhammed Mustafa, Karizmatik Lider Olarak Hz. mer, Baslmam Yksek Lisans Tezi, Konya, 2006.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

188

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi: Hermentik Okuyu ve Nebev Kelm

Asiye TILI* Iranian Thinker Shabistaris Approach for the Understanding of Quran: Hermeneutic reading and Prophetic (Nabaw) Kalm
Citation/: Tl, Asiye, (2010). Iranian Thinker Shabistaris Approach for the Understanding of Quran: Hermeneutic reading and Prophetic (Nabaw) Kalm, Milel ve Nihal, 7 (3), 189-218. Abstract: The religious experience in Iran after 1979 revolution brought many problems as well as new arguments relevant to religion. At this point, to read the religious texts with a new approach, hermeneutic is taken to be a new method to solve existing problems in modern times. So, in this context, Muhammad Muchtahid Shabistari's- is criticized by his new ideas by ideas- hermeneutic approach is the main subject of this article. By accepting the Quran, both with its words and meaning as a human word, Shabistari evaluate it as a hermeneutic experience, and a prophetic reading that takes form in accordance with time and personality of the Prophet. By these ideas, Shabistari gets one step ahead of Fazlurrahman. Thus, he has claimed that the Qur'n has to be reread in a different way with respect to modern conditions. Key Words: Iran, Shabistari, Hermeneutic, Qur'n, Prophetic (Nabaw) Kalm.

Marmara niversitesi, lahiyat Fakltesi, Kelm ABD Doktora rencisi. [asyacak@yahoo.com]

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Asiye TILI

Atf/: Tl, Asiye (2010). ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi: Hermentik Okuyu ve Nebev Kelm, Milel ve Nihal, 7 (3), 189218. z : randa 1979 Devriminden sonra yaanan din tecrbe, birok problemi ve tartmay da beraberinde getirmitir. Din metinleri farkl okuma imkn ve bu balamda Hermentik yaklam, sz konusu problemlere zm getirmek maksadyla ele alnan ve son dnemlerde revata olan konular arasnda yer almaktadr. Bu balamda randa grleriyle ses getiren ve sert eletirilere tabii tutulan Muhammed Mtehid ebisternin hermentik yaklam, makalenin ana konusunu tekil edecektir. Kuran, lafz ve manasyla insan kelm olarak kabul edip, onu hermentik bir tecrbe, yani zamann artlarna ve Nebnin ahsna gre ekillenen nebev bir okuyu olarak deerlendiren ebister, bu grleriyle Fazlurrahmann bir adm daha ilerisine giderek nemli bir iddiaya imza atm olmaktadr. Anahtar Kelimeler: ran, ebister, Hermentik, Kuran, Nebev Kelm.

Giri Gnmzde ranl Mslman aydnlarn, din ile siyasetin ayr ve ynetimin rfi olmas gerektii ynndeki kanaatlerinin her geen gn daha da glendiine ahit olmaktayz. Dnya kamuoyunda hretleri gittike artan ranl aydnlar, halkn grlerini kabul etmenin meruiyetini savunarak, dinin siyaset ve ynetim alanlarnda daraltlp daha ziyade bireysel iman ve maneviyat alanna kaydrlmas ve dnya ilerinin idaresinde dier milletlerin tecrbelerinden faydalanlmas gerektiini savunmaktadrlar. Yeni dini dnce alanndaki tartmalar insana yaklam konusunda devrim ideolojisinden daha hmanist bir izgide yer almaktadr. Zira dinde reform isteyen dnrler, insann zt yeterliliine inanarak akln esas alnmasn ve onun verileri nda dinde reform yaplmasn gerekli grmlerdir. Bu sayede dini metinlerden modern dnyann gerekleriyle uyumlu bir okuyu gerekletirmeyi hedeflemilerdir. Genel olarak 1990larda balad kabul edilen bu yeni akmn taraftarlar, 70li ve 80li yllardaki devrim ideolojisini eletirerek din ile dini yorumlarn birbirinden ayrt edilmesi gerektiini savunmulardr. deolojik dnemin aksine, devrim sonras

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

190

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

neslin aydnlar, daha ziyade bireysel zgrle, kltrel akla ve Bat ile bar iinde yaamaya vurgu yapmlardr1. Son yllarda randa, kelm alanndaki tartmalar gzden geirdiimizde din metinlerin nasl anlalmas gerektii ilgili tartmalarn arttna ahit olmaktayz. Bunun en nemli nedeni hi phesiz artan sorunlar karsnda mevcut din okuyuu slah etme ve modern dnyayla uyumlu hale getirme abasdr. Din metinleri farkl okuma imkn ve bu balamda Hermentik yaklam, sz konusu problemlere zm getirmek maksadyla ele alnan ve son dnemlerde revata olan konular arasnda yer almaktadr. Bu yaklam, Batyla karlama srecinde ortaya kan slahat izgiden daha farkl zelliklere sahiptir. Burada slahat izgiden kast, din, hurafelerden ve tarihi tortulardan arndrarak en saf haline dndrme abasdr. Daha reformist bir yaklam sergileyen yenilikiler ise, Baty biraz daha yakndan tanyan, orada eitim grm, daha modern ve genel olarak ruhani tekilattan2 bamsz olan fertlerden olumaktadr. Bu almada ele aldmz Muhammed Mtehid ebister, nklp sonras dnemde, aydn din dnce hareketinin reformcu kanadn oluturan nemli isimlerden biridir. randa 1979 Devriminden nce hermentik, felsefeyle ilgilenenlerin dnda pek bilinmeyen bir kavramd. Fakat bu tarihten sonra ideolojik ve siyasi temelli dini tartmalarn artmas neticesinde ortaya kan anlamsal buhran, hermentie gsterilen ilgiyi nemli lde artrmtr. Bununla birlikte din ile modernitenin kar karya gelme srecinin Baty daha yakndan tanma ve sorgulama abalaryla gelierek devam etmesi de anlama ve yorumlama tartmalarnn nemli dinamiklerinden biri olarak kabul edilmelidir. Son yllarda bu balk altnda tercme ve telif edilen
1

Abbas erif, eriat ve Aklaniyyet der Mowc-i Sovvom-i Ruenfikri-yi Dini ran, Tahran, Gam-i Now, 1388h.. (Hicr ems), ss. 215-216. randa ia mezhebinde din eitimi, retimi ve hizmeti veren ahs ve kurumlarn genel adn ifade etmektedir. Ruhani tekilatn retici ve ynetici kesimi olan ve 1979 Devriminden sonra, lke siyasetini ellerinde bulunduran ulema snf, Mslman aydnlarn eletirilerine hedef olan grubun banda yer almaktadr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

191

Asiye TILI

kitaplarn yannda dergilerde yaynlanan makaleler zerinde de tartmalarn yrtldn gzlemlemek mmkndr3. randa din metinleri farkl (oulcu) okuma imkn (taaddd-i kraatha) konusu zellikle Muhammed Mtehid ebister ve Abdulkerim Suru vastasyla tannmaktadr. Suru, konuyu din ve din ilimler (marifetinasi) ayrm zerinden ele alrken; ebister hermentik tekniklere younlamtr. Ancak bu iki yaklamn amac ve dourduu sonular birbirinden ok farkl deildir. ebister, ranl dindar aydn dnrler arasnda tartmal yaklamlaryla dikkat eken nemli bir simadr. Kendisi hem geleneksel medrese eitiminden getii, hem de zellikle 70li yllardaki Almanya seyahatinden sonra Batl yazarlarla tant iin iki kltre de ainadr. Grd eitimin de etkisiyle tedrici olarak, geleneksel bak asndan reformist anlaya doru bir yol takip etmitir. Mevcut ilim havzasnn metodolojisiyle yeni yaklamlarn doamayacana kanaat getirdikten sonra hermentik, filoloji, fenomenoloji, insan haklar ve demokrasi gibi modern konulara ilgi gstermeye balamtr. Gnmzde lkesinde hermentik deyince ilk akla gelen isim olan ebister, din metinlerden ve Kurandan yeni yorumlar elde etme abasndadr. Onun bu yaklamdaki esas hedefi, bizden yaklak 1400 yl ncesine ait Arapa bir metin olan Mushaf- erifi nasl anlayabileceimizi ortaya ko3

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

192

Hermentik alannda yrtlen tartmalara, rann dindar entelektellerinin sreli yayn olan Kiyan ile Ulema snfnn kelam tartmalarn ele alan Kelm-i slm adl dergilerde, birbirine muhalif bir ekilde konuyu ele alan makaleler rnek olarak gsterilebilir. Bununla birlikte Hans Georg Gadamer, Martin Heidegger, Paul Ricoeur gibi hermentik alannda mehur filozoflarn yannda Richard Palmerin Hermeneutics(lm-i Hermenutik)i, Bertnard Russelin The History of Western Philosophysi (Tarih-i Felsefe-yi Garb) ile David Couzens Hoyun The Critical Circle (Halke-yi ntikad) adl kitaplar ile Msrl dnr Nasr Hamid Ebu Zeydin bu alandaki almalar Farsa tercmelerde ilk gze arpan kaynaklar arasnda yer almaktadr. lkede hermentik alanda yaplan tercmeler yeterli sayda olmayp telif eserler de olduka az sayda ve derleme niteliindedir. Bu nedenle zellikle randaki Mslman dnrler arasnda orijinal bir hermentik yaklama sahip olan tek ismin ebisteri olduunu sylemek mmkndr. ebisteri, tm eletirilere ramen Hermentik, Kitap ve Snnet adl kitabnda, en azndan yalnzca derleme bilgilerle yetinmeyerek dini bir hermentik oluturmaya ve bu sayede gncel meseleler are bulmaya allmtr.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

yarak, dinin resm okuyuunun yanlln ve dourduu buhran gstermektir. I. ebisternin Hermentik Anlay Bilindii gibi hermentik, mitolojik kkenlerinin yan sra kutsal metinlerin alegorik tefsiri ile gndeme gelen teolojik kaynakl bir yorum teorisidir. Yani balangta hermentiin en belirgin mefhumu tefsirdir. Ama bu tefsir mefhumu zamanla yerini anlama faaliyetine brakmtr. On dokuzuncu yz yln ilk dnemlerinde Schleiermacherle birilikte ilke kez geerli yorum olaslnn koullar sorgulanarak teolojik snrlarn dna klmtr. Dilthey, Hermentii bugn anladmz manada doal bilimlerin yntemine bir alternatif olarak beeri bilimlerin hizmetine sunmutur. Maneviyat, tarihsellii ve yaamyla, ksacas olanca btnl ierisinde bir yaam anlay olmakszn doal bilimlerden edinilen bilgilerin, kksz ve askda kalacan savunmutur. Hermentikte nc aama, Heidegger ve Hans-Georg Gadamerin almalaryla balayacaktr. Heidegger, Varlk nedir? sorusuyla, insann var oluunun gerek temelini sorun edinerek hermentie ontolojik bir yaklam kazandrr. Kendisini hep Heideggerin izleyicisi olarak gren Gadamer anlama nasl mmkndr? sorusuyla, hermentii felsefi bir zemine oturtmutur. Nihayet Ricoeur hermentii, tm tarihsel kaynaklarn iermeye alarak ve ada malzemeyi (yani filoloji, fenomenoloji ve yapsal antropoloji gibi) de kullanarak kuramlar arsndaki elikileri gidermeye almtr4. Ksacas hermentik balangta ilahi kitaplarn uygun yorumunun nasl olacann tartld ve bu alanda kitap yazma ihtiyacnn doduu dnemde ortaya km, zamanla genileyerek tm tarihi ve kltr iine almtr. Nihayet anlama eylemi, insann varolusal farkndalnn en derin anlamn kazanarak felsefi bir nitelik kazanmtr5.

Burhanettin Tatar, Hans- George Gadamer ve Hakikat ve Yntem, www.dinbilimleri.com/dergi/cilt1/say3/B_Tatar.gadamer.htm , s. 5. Ayrntl bilgi iin bak., Richard E. Palmer, Hermentik, ev. brahim Grenler, Anka, stanbul, 2002, ss. 63-77.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

193

Asiye TILI

ebisternin kendi yaklamn belirlerken, hermentiin hangi trn tercih ettiini, daha dorusu hangi metodunu kullandn net olarak belirlemek mmkn deildir. rnein ebister, dini metinlerin anlalmas sorunu sz konusu olduunda birok yorum arasndan doru olan tercih etmek adna, nesnellie daha yakn durarak ilk dnem hermentikten, kiinin metni anlamada n yarg ve n bilgilerini vurgulayp oulcu anlam savunurken ise felsefi hermentikten istifade etmekte ksacas hedefine gre farkl yaklamlarda bulunabilmektedir. Hermentik konusunda ebisternin en ok vurgulad husus, Kitap ve Snnetin tefsirine her eit nyarg ve dncelerden zihnimizi arndrarak ynelmenin mmkn olamayacadr. Ona gre baz dnrler, nyargsz yaklamn yalnzca mmkn deil ayn zamanda zorunlu olduunu kabul ederek ancak bu ekilde Kitap ve Snnetin asli manasna ulalacan varsaymlardr. Bu dnce, yorumcularn kard anlam ve fetvalarn her trl n yarg, kabul, n bilgi, beklenti ve ilgilerden tamamen gfil kalnmasna neden olmu ve itihat, btnyle lgat bilgisine ve usulne indirgenerek dier beer bilimler gz ard edilmitir6. Bu durumda ebisterye gre, bir metnin anlalmasnda u be unsur belirleyici rol oynamaktadr: 1) Mfessirin n bilgileri ve n kabulleri (Hermentik daire), 2) Mfessirin kendisini ynlendirmede etkili olan ilgi ve alkalar, 3) Tarihe sorulan sorular, 4) Metnin btnlne bal olarak merkez manasnn tehis edilmesi, 5) Metnin, tarih ufkunda tercmesi. Ona gre her aratrmac mutlaka, aratrmak istedii konuda bir n bilgiye veya n anlaya sahiptir. Yeni bir bilginin elde edilmesi mutlaka bir n bilgi zerine bina edilir ve bu bilgilerin kullanmyla zerine yeni bir eyler ilave eder. Eer bir konuda bir n bilgi sz konusu deilse, o zaman ilgi meydana gelmeyeceinden, anlama ve aklk oluamayacaktr. Dier bir deyile anlamak,

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

194

ebister, Hermentik, Kitap ve Snnet, Tahran, Tarh-i Now, 1381 h.., s. 7.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

bir ynyle bir konuda bir eyler bilmeye bir ynyle de o konu hakknda her eyi bilmemeye bal olarak gerekleen bir durumdur7. Bunun yan sra, mfessirin ilgi ve alkalar, sorduu sorular da, doru anlamn tespiti iin byk neme sahiptir. Nitekim ok yakn bir zamana kadar din metinlerde tecrb bilimlerle ilgili sorularn cevaplarn arayanlar ve bu ynde tefsir yazanlarn says az deildir. Bu durumda acaba doru soruyu sorup metnin amacna uygun beklentilere girmek nasl mmkn olacaktr? Mellif hangi amala ve hangi tarih artlarda bu szleri sylemitir? Binlerce yl nce yaam insanlarn beklenti ve sorularnn doru bir ekilde tehisi nasl mmkn olacaktr? Bundan da te bu soru ve beklentilerden mfessir nasl haberdar olacaktr? Bu sorular, metnin tarih geriye gittike daha zor bir hal almaktadr 8. ebisterye gre metnin merkez manasndan kast, tm metinlerin zerine bina edildikleri temel anlamdr. Bunun tespiti, yine yukardaki artlarn yerine getirilmesinin yannda metnin anlam bakmndan bir btnlk oluturmasyla llr. Sz konusu din metinler olduunda durum daha da zor bir hal alr. Son olarak metnin tarih ufkunda tercmesi, metnin mellifi ile mfessir arasndaki tarih farklla bal bir durumdur. Tarihler farkl olduunda, yaanan tecrbeler ve anlaylar da farkl olacaktr. Aktr ki byle bir durumda doru tercmenin yaplmas ancak gemie sorulacak doru sorularla mmkndr. Zira bu tercme, basit olarak bir dilden baka bir dile tercme deil, bir tecrbeden baka bir tecrbeye tercmedir9. Ksacas ebister, bu problemlerin stesinden gelip doru anlam tehis etmek iin, tarih, filoloji, hermentik ve fenomenoloji gibi modern beer bilimlerden yararlanmann kanlmaz olduuna inanmaktadr. Aksi takdirde mfessir, metnin tefsirini yapmak yerine, kendi bilgi ve grlerini metne yklemi olacaktr. Burada esas can alc soru udur: Uyulmas gereken ilah kanunlar, kesin olarak nasl belirlenebilir? Acaba gnmzde Her7 8 9

ebister, Hermentik, ss. 17-18. ebister, Hermentik, ss. 24-27. ebister, Hermentik, ss. 29-30.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

195

Asiye TILI

mentik yaklamlardan faydalanarak bir metinden tek bir yorumu mmkn ve doru ilan edebilir miyiz? ebisternin buna cevab olumsuzdur. Ona gre hibir metnin tek bir kiiye hasredilmi bir yorumu yoktur. Btn metinlerden farkl okuyu ve yorumlar elde etmek mmkndr. Hibir yorum nass olarak kabul edilemez. slam her halkarda, Kitap ve Snnetten elde edilen bir anlamla tasvir edilmektedir. Dolaysyla bu yorumlar, peygamberin nbvvetini inkr derecesinde olmad srece de din d kabul edilemez10. Hz. Peygamberin Kuranda ne sylediini anlamak, baka bir ifadeyle Kitap ve Snnetten itihat yoluyla hkmler karmak, ne olursa olsun neticede bir insan iidir. Yani her farkl dnem ve artlarda farkl n bilgi ve anlaylar devreye gireceinden ve her dnemin ilim anlay deiim ve geliime tabi olacandan karlan sonular da artlara bal olarak ayn olmayacaktr. ebisterye gre, her metnin birbirinden farkl yorum kabiliyeti vardr. Elimizde mevcut olan Kuran- Kerim de tarafmzdan anlalmas gereken bir metindir. Dier metinler gibi din metinler de farkl okuyu ve yorumlara ak demektir. Nitekim tarih tecrbemiz de bu sylediimizi desteklemektedir. Her farkl zaman ve meknda okuyular, zamann gereklerine, yaygn bilim ve bilgi anlayna ve yorumcularn nbilgi ve n yarglarna bal olmutur. slam tarihi, bu farkl okuyularn inkrnn imknsz delilleriyle doludur11. Din limlerinin toplumda ortaya attklar dnceler beer bilim kategorisindedir. nk nihayetinde onlar da birer beerdirler ve beer llerle vahyi anlayp yorumlamaktadrlar. Hibir yorumcu, kendisinin her trl nyargdan uzak olduunu ve kendi dnemindeki gelimelerden ve ilimlerden etkilenmediini ve vahiyden anladklarnn beer renk tamadn iddia edemez. Her insann vahyi yorumlamada beer bilim ve birikimden baka sermayesi yoktur12.

10 11

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

196

12

ebister, Nakd ber Kraat-i Resmi ez Din, Tahran, Tarh-i Now, 1381h.., s. 114. ebister, Nakd, s. 7. ebister, Hermentik, s. 36.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

ebister, tarih boyunca Mslmanlarn din anlaylarnn farkl ekillerde gerekletiini ve bunun da yle olmaya da devam edeceini ifade etmektedir. Emir ve nehiyler farkl devirlerde, slam ahlk ve tikad temelinde dnemin zelliine gre eitlilik gsterebilir13. Dindarln ilk aamas Allah ve peygamberi tanmak, ikinci aamas, Nebnin sylediklerini anlamak, nc aamas ise hayatn bu bilgiler temelinde ynlendirmektir diyen ebister, beer ilimlerin her aamada da nemli bir yere sahip olduuna inanmaktadr. Zira dindarln bu aamasn gerekletirmek btn dnem ve toplumlarda, zamann beer bilgi ve bilimleriyle mmkn olmutur. Gelecekte de bu ekilde tecelli edecektir. limlerin hepsi, gerein peinde olmulardr, fakat vahiyden anladklar ve beyan ettikleri ey farkl olmutur. Gerek udur ki, insanolu inan ve imann, yalnz ve yalnz yine kendi rettii bilgiden beslemekte ve bu ilimlerin deiim ve geliimiyle birlikte kendisi de tekmle doru ilerlemektedir14. Ancak ebister, eserlerinde elde edilen her yorumun doru olduu sonucunun karlmamas gerektii konusunda birtakm uyarlarda da bulunmaktadr:
Din metinleri farkl okuma imknndan kastmz, din anlama ve yorumlama iinde bir karkla izin vermek ve tm okuyular kabul etmek ve istidllden elini eteini ekmek deildir.15, Doru olan yorum yalnzca metodik ve delillere dayal olandr. Ancak bu zelliklere sahip birden fazla yorumun varlndan sz edilebilir.16, Bu nazariyeye gre her yorum, bir temeller silsilesine, n yarg ve n bilgilere dayand iin, ilk nce okuyucunun bu zelliklerine dikkat edip, grlerinin eletiri szgecinden ne derece getiini tespit ettikten sonra neden byle bir yoruma ulatn delilleriyle ortaya dkmesi gerekmektedir. Ancak belli bir metodu ve savunabilir zellii olan okuyu sahih olarak kabul edilebilir. Bunun mukabili olarak yanl oku-

13 14 15 16

ebister, Nakd, ss. 179. ebister, Hermentik, ss. 34-35. ebister, Nakd, s.7. ebister, Nakd, s. 151.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

197

Asiye TILI yutan bahsediyoruz. Yanl yorum ise savunulabilecek zellikte olmayan okuyutur.17

Sonu olarak ebister, farkl anlam ve yorumlara ramen, sabit ve deimeyen mesajlarn olduuna inanmaktadr. Bizim grevimiz bu mesajlar ortaya karmak olmaldr. Gerekli artlar tayan sahih niteliinde birden fazla yorum da olabilir. Aslnda ebisternin, her ada yeni yorumlarn yaplmas gerektiini sk sk dile getirmesini gz nnde bulundurursak, oulcu okumann gerekli olduuna inandn sylememiz yanl olmayacaktr. Fakat burada asl mesele, herhangi birinin kp kendi yorumunu nas hkmnde grp, kendi ifadesiyle Allahn iradesine kar, bilgisiyle boy lmeye kalkmamasdr18. ebisternin farkl okuyularn imkn konusunda srarl olmasnn en nemli nedenlerinden biri, mevcut siyasi ynetimin slami yorumuna alternatif grlerin retilebileceini, hatta retilmesi gerektiini ispat etmek istemesidir. Nakd ber Kraati Resmi ez Din (Dnin Resmi Okuyuuna Eletiri) adl eserinde, mevcut resmi okuyuun ran toplumunda bir buhrana sebep olduunu ve aa gre yeni yorumlarn yaplmas gerektiini ifade etmektedir. Ona gre sz konusu buhran u iki yanl zerinde srar etmekten kaynaklanmaktadr. Bunlardan birincisi, bir din olarak slamn siyas iktisad ve hukuk alanlarda, fkhtan elde edilen hkmlere sahip olduunu ve bu hkmlerle her zaman yaanabileceini, dolaysyla Allahn Mslmanlardan her asrda bu hkmleri uygulamalarn istemesini ileri srmektir. kincisi ise hkmetin grevini bu hkmleri uygulamak olarak belirlemektir. Hlbuki Allahn hkm olarak nitelendirilen eylerin ou, iftilik, hayvanclk ve ticaretle geinen yar feodal toplumlarn zelliklerini tamaktadr. Yani bu kurallar din olduu kadar, dnemin artlarna uygun zelliklere ve sosyal niteliklere de sahiptir. Oysa gnmzde modern hayat artlar, bir taraftan bilimsel gelimelerin, bir yandan da ahlk felsefesinin katklaryla daha

17

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

198

18

ebister, Nakd, ss. 372-373. ebister, Nakd, s. 115.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

farkl bir boyut kazanmtr19. Sonuta ne olursa olsun, hibir limin hkm niha deildir.
Eer tm fakihlerin fetvalar, Allahn kanunlar olarak kabul edilseydi, bu ilah kanunlarn birok muhalifi olacakt. Ama demokrasi kartlar unu insafla kabul etmelidirler ki, fakihlerin bizzat kendileri, fetvalarn, Allahn kesin kanunlar olarak deil, zan ifade eden hkmler olarak kabul etmektedirler. Mtehitler kendi zanlaryla amel etmekle mkelleftirler. Bir fetvann kesinlii ilah hkmle edeer olmad srece, bununla amel etmenin art olduunu kimse iddia etmemelidir. Bundan da anlalaca gibi, fakihlerin fetvasn uygulamak hi kimse iin zorunlu deildir ve her Mslman ferdin, sz konusu hkmn Allah tarafndan olduu konusunda mutmain olmas gerekir. Deniliyor ki, her ne kadar, slamdan farkl okuyular elde edilse de, ran milleti, Kanun- Esasde belirlenen okuyuu kabul etmitir. O halde, farkl bir dnemde de farkl bir okuyu kabul edilip, Anayasa ona gre bina edilirse, bu uygulamann da bir sakncas olmayacaktr. Bu kabul, demokrasiyi benimseme yolunda ilerlemek iin teorik adan nemli bir admdr. O halde u anda Anayasada var olan kraat, mmkn kraatlerden sadece bir tanesidir ve baka okuyularn kabulne daima aktr.20

ebister bu szlerle temel hedefini, yaadmz bu farkl dnemin artlarna uygun yeni okuyularn elde edilmesi olarak zetlemektedir. Ancak burada esas mesele, byle bir yaklamn savunulan hermentikle ne lde badat ve ne derecede dertlere are olduudur. Neticede her yorumun amac, metnin ait olduu kltrel dnem ile yorumcu arasndaki mesafeyi ortadan kaldrmaktr. Hermentik balangta bu amala ortaya kmtr. Fakat sonrasnda, metinle okuyucu arasnda ok daha karmak engellerin olduu kefedilince i, psikolojiye ve varolusal meseleye kadar gtrlmtr. Ama ne olursa olsun ama, metnin en doru ekilde anlalmasn salamaktr. Bunun iin tarihi, kltrel ve psiko-

19 20

ebister, Nakd, s. 11. ebister, Nakd, s. 115.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

199

Asiye TILI

lojik farkndalk ne kadar artarsa doru anlama yaklamak o lde mmkn olmaktadr. ebister, zaman zaman hermentik disiplinin amacna uygun aklamalar yapmakla birlikte, aslnda bu ilmin bizzat kendisine konu olacak ekilde problemli yaklamlarda bulunmaktadr. Dier bir deyile, hermentii bir metottan ziyade bir zm yolu olarak grmektedir. nk, ebister mevcut ihtiyalara cevap bulma yollarnn dini metinlerde sakl olduunu dnd anlamlarn kefine balamaktadr. Yani, kendi n yarg ve bilgilerini, zaman asndan farkl bir dneme ait olan metne ykleyerek yeni ve modern anlamda insan haklarna uygun yorumlar elde etmeyi hedeflemektedir. Bu anlamlar da birden fazla olabilir, hatta birden fazla olmaldr ki, bu ekilde tek ve resmi okuyua alternatif zmler retilebilmelidir. Hedef znel keyfilikten nesnellie doru yol almak iken, bir yandan da oklu okuyular, yani izafilik desteklenmektedir. Dolaysyla byle bir yaklamn dini metinleri ne derece aslna sadk kalarak yorumlamay mmkn kld sorgulanmaldr. Nitekim ebisterye yneltilen eletirilerde benzer ekilde bu noktann dile getirildiine ahit olmaktayz. rnein hem Mslman aydnlarn hem de ran ynetimin nemli eletirmenlerinden biri olarak kabul edilen ve Almanyada siyaset felsefesinde stat olan Muhammed Rza Nikfer, hermentik bal altnda srdrlen tartmalarn hibir ekilde lkenin ihtiyalarna cevap verebilecek nitelikte olmadn savunmaktadr. Zira randa hermentik dncenin varlndan, yalnzca anlamsal buhran ynyle sz edilebilir. Tartmalarda bu disiplin iin gerekli olan dier artlarn olmay baz fikr telalarn hermentik olarak alglanmasna sebep olmaktadr. Nikfere gre bu hatann en nemli nedeni, ihtiyalar giderme yollarnn yine gelenee dnlerek yeni yorumlar elde etme araydr. ebisternin ulemaya vermek istedii mesaj, dnyann her an hareket halinde olmas ve yeni cevaplar talep eden farkl problemlerin ortaya kmasdr. Nikfere gre bu talep hermentik biliminden deil, dinamik fkhtan (fkh- puya) isten-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

200

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

melidir. lkenin kaderi, fakihlerin eline dtnden beri, gelime ve kalknma fkh ilmindeki ilerlemeyle paralel kabul edilmitir. Oysa zellikle Devrimden sonra bu sorunu zmek isteyen din slahatlar, insan haklar gibi yeni sylemleri gelenee 21 syletme abasna girmilerdir. Nikfer bu tasavvuru batl ve hermentikten yersiz bir beklenti olarak nitelendirmektedir.
Tasavvur edilmektedir ki, hermentik gelip bizim idrakimizi tashih etmektedir. Bu ile, dini bilgi, deiebilme zellii kazanp dinin zatna daha yakn olabilmektedir. Bu bilgi vastasyla metinlerden dne kadar huunet karlmakta iken bugn ise yalnzca efkat ve rahmet elde edilmektedir. yleyse hermentik bir eit srlarn kefidir. Bu keiflerin asln da dinin asrn gerekleriyle uyumlu olduunun aa kmas oluturmaktadr. te bu hermentikten yersiz bir beklentidir.22

Ksacas Nikfer, sipari zerine dinden yeni yorumlar elde etmenin en bata hermentikle elien bir durum olduunu ifade etmektedir. Bu tutum dini metinleri daha iyi anlamay deil bilakis tahrifi dir23. ebister, gemi limlerin yorumlarn, sahip olduklar n kabul ve bilgilere binaen nihai kabul etmememiz gerektiini ifade ederek bugn de farkl yorumlar yapabilme imknn oluturmay hedeflemektedir. Bu hakl bir talep olarak kabul edilmelidir. Fakat bugn elde edilen yorumlarn eskiye oranla daha doru olduunu sylemek iin daha ciddi gerekelere ihtiya vardr. nk nihayetinde ebisternin kendisi de yeni asrn bilimlerine binaen ekillenen n yarg ve bilgilerle hareket etmektedir. Byle bir durumda eer ama yorumlar oaltmaktan ziyade mmkn olan en doru anlam kefetmekse, hermentikten yorumcu ile din metin arasn21

dourmaktadr.

Bu

anlamda

Mslman

aydnlarn

dinden kastettikleri ey, yeni bir imalattan baka bir ey deil-

22

23

Nikfer, sekler izgiye daha yakn olmas nedeniyle dini de gelenee dhil etmektedir. Zira dindar aydnlar, geleneksellikle (snnetgeri) ulema snfnn temsil ettii gr kastetmekte ve bu zihniyeti eletirmektedir. Muhammed Rza Nikfer, Hermentik ve Islahgeriyi Dini, http://iransecular.info /node/283 Nikfer, Hermentik, http://iransecular.info/node/283

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

201

Asiye TILI

daki engelleri ortadan kaldrma ynnde istifade etmek gerekmektedir. Yani hermentik metot, metne yeni anlamlar ykleyerek yeni imalatlar yapmak yerine, dini tahrife gtrecek n kabul ve bilgilerin tespitinde kullanlmaldr. Bu anlamda Nikferin eletirisini nemli bir uyar olarak kabul etmek gerekmektedir. Benzer ekilde Mslman aydnlar hakkndaki almalaryla tannan Mansur Haiminin grleri de ebisterye yneltilen dikkate deer eletiriler arasndadr24. Haimi, ebisternin bir yandan dinin emir ve nehiyleri kapsadn ve evrensel mesajlar ierdiini kabul ederken te yandan da dinden farkl anlaylar elde edilebileceini ve hi kimsenin kendi yorumunu tek doru olarak ilan edemeyeceini ifade ederek bu elikiye dikkatleri ekmektedir. Zira ebisterye gre din metinlerden birden fazla yorum elde etmek mmkndr. Ancak btn okuyular doru deildir. Belki, belli bir metoda sahip ve savunulabilir nitelikteki okuyular dorudur. Dinin tek bir rivayetten olutuuna inananlara karlk ebister, gnmzde byle bir anlaya sahip olmamzn mmkn olmadn ifade etmektedir. Hermentik teknikler, her metin yorumunun farkl artlara gre ekillendiini vurgulayarak tek bir dnceyi doru olarak kabul etmemizi imknsz klmaktadr25. Haimye gre eer ebisternin kastettii ey, uygulamada birden fazla yorumun bulunduu meselesi ise, bu gerei, dinin tek bir rivayeti olduunu savunanlar da kabul etmektedir. Onlar da, dinden farkl okuyularn ve yorumlarn elde edildiini; fakat bunlarn hepsinin doru olmadn ve dini yanl anlaylardan arndrmak gerektiini savunmaktadr. Bu durumda ortada yeni bir iddia yok demektir. Ancak eer kastedilen, farkl okuyulardan yanl olanlarnn tehis edilemeyecei ise o zaman, belli bir metoda sahip ve savunulabilir okuyularn doruluu ile ilgili szler
24

25

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

202

ebisteriye yneltilen eletiriler arasnda Nikfer ile Mansur Haiminin grleri, sistematik ve insafl olmas asndan, dier bir ifadeyle sloganik ve sulayc olmaktan te ilmi bir deere sahip olmas ve benzer eletirileri de iermesi bakmndan seilmi iki rnek olarak sunulmaktadr. Mansur Haim, Dinendn- Mteceddid: Ruenfikr-i Dn ez eriati ta Melikyan, Kevir, Tahran 1386 h.., ss. 321-322

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

geerliliini yitirecektir. ebisternin yukardaki ifadelerinden u sonucun ktn farz edelim: Kriterlere uygun bir ekilde tespit edilen doru yorumlar, birbirleriyle elikili olmayp, uyum iindedirler. Bu ekilde hem birden fazla yorum kabul edilmi hem de doru ve yanl olanlar birbirinden ayrt edilmi olacaktr. Ancak bu durumda da baz sakncalar ortaya kacaktr. Zira sz konusu doru yorumlar, birbirlerinin alm olan ve birbirlerini destekleyen niteliktedir denildiinde de farkl bir ey sylenmi olmayacaktr. nk birbirlerinin uzants olan yorumlar, birbirleriyle uyum iinde olmalar nedeniyle, dayandklar rivayeti tamamlamaktan ve yine derinlik olarak tek bir anlama sahip olmaktan te bir farkllk arz etmeyecektir. slam Tarihi gz nne alndnda bunun yeni bir durum olmad aktr26. Peki, bu elikiler yumann kayna nedir? Haimye gre bu sorunun cevab iki farkl hermentik anlayn bir araya getiriliinden kaynaklanmaktadr. lk anlayta hermentik teknikler, mellifin amacn kefetmek ve bu sayede metni daha doru bir ekilde anlamak zerine younlamtr. Doaldr ki bu gre gre, metnin bir tek anlam vardr ve ama objektif kriterlere dayanarak o anlam kefetmek olmaldr. lk anlayta birden fazla yorumdan ziyade metnin gerek anlamn kefetmek nemlidir. Emilio Betti ve E. D. Hirsch bu anlayn savunucular olarak rnek gsterilebilir. Hermentikte ikinci anlay, metnin yazarndan ok okuyucu zerinde younlamaktadr. Burada esas soru kltrel ve tarih artlarn etkisinde olan okuyucunun metni nasl anladna yneliktir ve inceleme konusu olan ey anlamaktr. Daha sade bir ifadeyle ilk anlay mellife, ikinci anlay ise okuyucuya yneliktir. Felsef hermentik olarak tanmlanan ikinci anlayta metnin anlamn ortaya koymak iin kesin bir lden bahsetmek mmkn deildir27. Mansur Haim, bir dindar iin din metnin, dierlerinden ok farkl olduunu hatrlatarak tartmay baka bir boyuta tamaktadr. Dinin tm itibar, beer olmayan zelliinde yatmaktadr.
26 27

Haim, Dinendn, s.322. Haim, Dinendn, s. 324.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

203

Asiye TILI

Eer dinin aslna dorudan erime imkn olmayp ancak her geen gn gelien bilimlerin de katksyla onu anlamak mmkn olacaksa bu durumda da dinin balayclk anlamnda bir itibar ve faydas kalmam demektir. te yandan, din tek bir rivayetle gnmze kadar gelmi olsayd, onu anlama konusunda da ihtilaflarn ortaya kmam olmas gerekirdi. Fakat bir zm nerisi olarak eer farkl okuyular mmkn grp, bunlarn doruluunu ve yanlln tehis etme imkn olmadn kabul edersek, din metinlerin gnmzde ne gibi bir ilevi olacaktr? Esas mesele budur28. Sonu olarak denilebilir ki ebisternin yaklam, hermentik verilerden faydalanarak, tarihi ve kltrel adan bizden ok farkl artlar altnda ekillenen bir metni anlama ynnde bilgilerimizi ve nyarglarmz fark edip sorgulamak deil, modernizm ve hmanizmin kazandrd bir bak asyla dini metinlere anlam ykleme eilimidir. Nitekim ebister, bu gerein farkna varm olmal ki, son yllarda, din ile dini yorumlar ayrmn vurgulamaktan ziyade Hz. Muhammedin nebev tecrbesi zerinde younlamaya balamtr. Nebev okuyu anlay, Mslmanlar asndan tartmal olsa da en azndan hermentik metot asndan kendi iinde daha tutarl grnmektedir. Bu yaklama gre yalnzca dinden elde edilen yorumlar deil, nebev tecrbenin kendisi de okuyulardan bir okuyutur. Bu balamda kendi ifadesiyle ebister, Kuran metninin nasl anlalmas gerektii ile ilgili aada izah edeceimiz ekliyle baz iddialara sahiptir. II. ebisternin Kuran- Kerim ve Peygamber Algs A. Kuran- Kerimin Nebev Bir Kelm Oluu ebisterye gre, gemite limlerimizin birou ilah kelm, Allahn kendi iradesi dorultusunda, lfz ve manasyla peygambere iittirdii cmleler olarak tanmlamlardr29. Baka bir ifadeyle
28 29

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

204

Haim, Dinendn, ss.327-329. ebisternin konuyla ilgili grleri, u anda randa altnc saydan sonra basm yasaklanan Medrese dergisindeki Kraati Nebevi az Cihan (Dnyadan Nebevi Bir Okuyu) balkl yazsndan ve daha sonra internet ortamnda yaynlanan dier makalelerinden elde edilmitir. Kraati Nebevi az Cihan (2-8),

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

sesleri bir araya getirip anlaml cmleler oluturan ve Peygambere ileten Allahtr. Bu inana gre Neb, sadece bir gei kanal ve alc konumundadr. Hz. Peygamberin grevi bu szleri olduu gibi alp dierlerine aktarmak olmutur. Bu durumda u soruyu sormak gerekmektedir. Acaba ilah kelm bu anlamyla kabul etmek ve Allahn kelm budur demek mmkn mdr? ebister, Kuran ayetlerinin herkese anlalmasnn tek artn insan kelm olmasna balamaktadr. Hi phe yok ki, Kuran- Kerimin ayetleri, Rasulullahn dneminde ve hatta ondan hemen sonraki dnemlerde herkes tarafndan rahatlkla anlalmaktayd. Bu anlama, herhangi bir dilde yazlm dier tm metinler gibi, sadece inananlar deil inanmayanlar da kapsamaktayd. nsan dilinde yazlm bir metni anlamann en nemli art, insan olan bir syleyene dayanmas gereini kabul etmekten gemektedir. Burada sz edilen anlama, herkesi kapsayan bir durumdur. Daha ak bir ifadeyle Kurann hem inananlar hem de inanmayanlar tarafndan anlalmasdr. Yani uyarlar, mjdeleri, kssalar, emir ve nehiyleri, deerleri, dualar, istidlalleri, ngrleri, haberleri ve itirazlaryla tm ayetlerin ister Mslman ister gayrimslim olsun muhataplar tarafndan idrak edilmesidir. Bu anlama, Arapa bir cmlenin anlalmasndan ok daha fazla bir eydir. Peki, Kurann muhataplar tarafndan anlalmas, daha dorusu ortak bir anlayn olumas nasl gereklemitir? Acaba, bir insan olarak Hz. Peygamber szc olmasayd, Kurann onun dneminde ve sonraki dnemlerde anlalmas mmkn olabilir miydi? ebister, Kuran metninin her ne kadar Hz. Peygambere ait olduunu sylese de bu szleri ilah bir kaynaa dayandrmaktadr. Ona gre Neb, Kuran metninin kedisine ait szler olmadn sylememitir. Burada insan kelmndan kast sadece lafzlar deildir. Zira dil, lafz ve manasyla bir btndr. Sadece lafzlarla sz sylemek mmkn deildir. Ancak onun peygamberlik davabalkl makalelerin u anda randa basm yasaktr. Bunun gibi randa basm yasak olan toplam sekiz makalesi iin baknz. Kraati Nebevi az Cihan (2), http://mojtahedshabestari.blogfa.com.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

205

Asiye TILI

sndan kast, szlerin kendisine ait olup olmamas deil, kendi iradesi dnda bu greve seilmi olmasdr. Kendi tecrbesine gre o, Allah tarafndan seilerek gnderilmi ve vahiy denilen gayb bir yardmn kendisine ulamas sayesinde bu ekilde konumaya kadir olmutur. Bu anlamda Kuran metninde okunan her ey Allahn ayetleridirler; nk kayna Ondandr, bu szler Ona delalet etmekte ve bize Onu tantmaktadrlar. Ancak Hz. Muhammed, hibir zaman ayetlerin, lfzen ve manen birebir Allah tarafndan kendisine bildirildiini ve kendisinin de yalnzca sesin yank yapmas gibi bir aktarc olduunu iddia etmemitir30. Kuran- Kerime tarih bir gzle bakldnda grlecektir ki, Hz. Peygamber ile kavmi arasnda ciddi ve anlalabilir bir diyalog vardr. Kendisi yirmi yl boyunca, farkl durum ve ekillerde dzenli olarak, insanlar tevhd imana davet etmi ve Kuran ayetleri yoluyla onlarla tartmtr. Bununla da kalmayp azimle bu yolda tm zorluklara katlanm ve hibir faaliyetten kanmamtr. Bu gerekleri gz nnde bulundurduumuzda acaba tm bunlarn, insan tarafndan sylenen ancak kendisine ait olmayan szlerden neet ettiini syleyebilir miyiz? Eer Peygamber sadece bir iletici olsayd byle bir mcadele ve deiimin yaanmas mmkn myd? Kuranda slam Peygamberi, derin bir basiretle Allaha inanmaya davet eden, uhrev hayat ve ilah rahmeti mjdeleyen, ilah azaptan haberdar eden, Kitap ve hikmeti reten, halk uyaran ve doru yolu gsteren, adaleti salayan anlamazlklar gideren mmtaz bir ahsiyet olarak tanmlanmaktadr. Tm bu zelliklerin yalnzca kendisine iletilen sesleri aktaran ve insanlarn hayatn derinden etkileyen biri iin sylenmesi nasl mmkn olabilir? Onun yirmi yllk mcadelesini resimleyen tarih, bize bundan daha fazlasn iaret etmektedir31. ebister, bu tartmay dilin felsef tanmndan yola karak srdrmektedir. Ona gre, gnmzde Kuran metnini anlama konusunda dil felsefesinin ve hermentik biliminin verilerine ka30

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

206

31

Muhammed Muctehid ebister, Kraati Nebevi az Cihan, Medrese Dergisi, yl:2, say:6, 2007, s. 92-93. ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 93.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

ytsz kalmak mmkn deildir. Bu bilimlerde temel olarak, dilin nsan tarafndan retilen ve gelitirilen ifade ekillerinden oluan bir sistem... olduu vurgulanmaktadr. Bu nedenle syleyen ve dinleyen arasnda zihinler aras bir diyalogun olumas, ancak her iki tarafn da insan olmasyla mmkndr. Ayrca Wittgensteinn her cmleyi mmkn bir durumun, var olan bir olgunun resmi olarak tanmlamasn, ardndan Austinin ondan daha da ileri giderek, sz sylemeyi bir fiil olarak kabul etmesini, grlerini destekleyen veriler olarak dile getirmektedir. Dil, syleyen, dinleyen (ya da muhatap alnan adres), balam (dilin ait olduu mekn), dili ortak kullanan topluluk ve dil ile aklanan ey, yani muhteva zerinden kendisini aa karmaktadr. Bir metin iin de geerli olan bu ilkeler gz nnde bulundurulduunda sz sylemek, tecrbe edilen bir fiil olarak karmza kmaktadr. Bu nazariyeye gre her konuma fiili, her syleyenin hayatnda, tarih ve toplumsal zeminde gerekleen hakiki bir olaydr. Bu nedenle konuma eylemi ilah deil insandir. Her sz, ancak yukarda sz edilen balamlar erevesinde tam olarak ve doru bir ekilde anlalabilir. Semantik deliller, kullanlan lafzlar ve cmleler konuma fiilini anlamak iin yeterli deildir32. ebister tm bu gerekelere binaen Peygamberin sznn anlalrln insan olma niteliine balamaktadr. Yani eer sz syleyen tabiat tesi bir leme mensupsa, muhataplar tarafndan tecrbe edilemeyeceinden anlalr olamayacaktr. nk bir syleinin olumas iin karlkl iki zihnin olmas arttr. Ksacas ayetler lafz ve manalaryla Peygambere aittir. Ancak o Allah kendi retmeni olarak tecrbe etmi ve bu tecrbeyi vahiy olarak tanmlamtr33. Baka bir deyile onun syledii cmleler vahiy mahsuldr ama vahyin kendisi deildir. Ancak ayn ekilde, ayetler, onlarn ortaya klarnn tabii bir sebebi olarak Nebye dayanmakta ve onun sz olarak ortaya kmaktadrlar. Kuranda sz geen vahiy Tanrnn fiilidir. Allah nasl arya bal yapma
32 33

ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 93. ebisteri bu reticilie delil olarak, Sana bilmediini retti.(Nisa 4/13) ve Rabbim ilmimi artr!(Rum 30/14) ayetlerini rnek olarak gstermektedir.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

207

Asiye TILI

gcn vahyetmise benzer ekilde Hz. Peygambere de konuma gcn vermitir34. Allahn Nebyle tekellm, vahiy yoluyla ve zel bir dille bir eit ilah talim neticesinde gereklemitir. Ama kesin olan udur ki, bu ilah eitim ve tekellm her ne idiyse, bir eit iletiim arac olarak insan rn olan dille olmamtr. nk bir dilin tahakkuk etmesi iin gereken yukarda sz geen be ncl bu alanda yoktur. Bu nedenle bugn elimizde mevcut olan Kuran, her ne kadar menei ve talimi Allaha dayansa da, szcs Hz. Peygamber olan bir insan kelmdr. Ancak ne insan kelm olmas ilah kaynakl olmadn, ne de ilah kaynakl olmas insan kelm olmadn gstermez. Ayrca Kitabn indirilmesi, vahyin indirilmesi gibi Kuranda yer alan ifadeler, onun bir peygamber sz olduunu nefyetmez. rnein Kuranda Gkten tertemiz su indirdik. (Furkan 25/48) eklinde yer alan ayetten yamurun tabii sebeplerle yamad sonucunu karamayacamz gibi, vahyin Allah tarafndan indirilmesi de onu, tabi illeti olan Hz. Peygambere dayandrmamza engel deildir35. Kuran kelmnn nebev bir sz olarak kabul edilmesi, insan kelmnn tad tm zelliklere sahip olduu anlamna gelmektedir. Bu durumda, insan ve dilinin tarih ve sosyal artlara tabii oluu nedeniyle, tm emir ve nehiylerin de bu artlara bal olarak deerlendirilecei aktr. Baka bir deyile insan dilinde ifade edilen tm emir ve nehiyler, belli bir zaman ve mekn aral iinde belli olaylara ve hedeflere bal olarak sadr olmulardr. Syleyeni ister peygamber olsun ister olmasn, insan rn olan dille ifade edilen emir ve nehiyleri, olutuklar artlarn dna kararak onlar tarih st kabul etmek mmkn deildir36. nk dilin tarih oluu istisnai bir durum deildir. Bu adan bakldnda dilin snrlar, peygamber dhil hi kimseye btn asrlar kapsayacak tarih st sz syleme imkn tanmamaktadr. Peygamber

34 35 36

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

208

ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 94. ebister, Kraati Nebev az Cihan, s. 94. ebister, Teemmolat der Kraat-i Resmi, Teemmolat-i der Kraat-i nsan ez Dn, Tahran, Tarh-i Now, 1384 h.. s. 162.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

de bir insandr ve belli bir tarih ve toplumla snrldr. nsanlar sahip olduu artlar ve snrlara gre iyiliklere davet etmitir. Her halkrda Hz. Peygamberin hayatn ve risaletini yaad asrn tarih ve itima artlarna gre deerlendirmek gerekmektedir 37. B. Kuran- Kerim-in Nebev Tecrbenin Mahsul Oluu Nebev okuyu, ebisternin yukarda ifade ettiimiz nebev kelm anlaynn peinden gelen doal bir sonu olarak karmza kmaktadr. Bu gre gre Hz. Peygamber, sz kendi artlarnda ve iinde tecrbe ederek ifade ettii iin sadece bir aktarc veya bir haberci deildir. Dolaysyla yirmi yllk bir srecin mahsul olan Kuran metni tm gerekleri iinde barndran bir metin deil, bize hakikatlerden bahseden rnek bir kitaptr. Bu metinde ahit olduumuz tecrbe, Hz. Peygamberin kendi tecrbesiyle lemi din anlamda okuyuudur. Kuran bize, Hz. Peygamberin, muhataplarna eyler konusunda ne bildirdiini deil, nelerle uratn haber vermektedir. O muhataplarna, dnyann nasl olduunu deil, dnyay nasl grdn, yani dnyay nasl okuduunu ortaya koyan kendi bak asn ifade etmektedir. Elimizdeki Mushaf- erif, lemden bir okuyutur. Arapa diliyle gerekleen bu okuyu, Hz. Peygamberin vahyin etkisi altnda gerekletirdii bir fiilidir38. Yerle gn yaratl, gece ve gndzn birbiri ardnca gelii, denizlerde gemilerin yzdrl, yamurun yadrlyla yerin canlan vs. gibi tabiatta gzlemlenen olaylar tabiat ayetlerinden bir okuyuu bize sunmaktadr. nsan konu edinen, onu tarif eden ayetler ile tarih kavimleri anlatan ve sosyal gereklerden bahseden ayetler ise Hicaz halknn sosyal hayatnda tecrbe edilen bir yorumu ve anlay beyan etmektedirler. Kuranda yer alan din hkmler ve ahlak kurallar (ibadt ve muamelt) bu tecrbenin bir mahsuldr. Burada Nebev okuyu, gerek ibadet gerekse muameebisterye gre, maslahatlar da tarih st deildir. rnein adaletli olmak Nebinin en nemli zelliklerinden biridir. Ancak gnmzde bu kavram daha kamil bir ekilde, bulunduumuz artlara gre yeniden tanmlamak ve ona gre davranmak gerekmektedir. Bak: ebister, Nakd, s. 346. ebister, Kraati Nebev az Cihan, s. 94.

37

38

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

209

Asiye TILI

latla Hicaz halknn Allahn iradesiyle uyum iinde olmayan sosyal yapsn ve gerekliini deitirmeyi hedeflemitir. Kuranda insana ve sosyal gereklere dayal hkmlerin hemen hemen tm, ahlak kaidelere dayandrlmaktadr. Burada nemle vurgulanmas gereken husus, insann insanla ve insann Allah ile olan ilikisi her zaman belli bir toplum iinde, yani Hicazin o gnk koullarnda anlam kazanmasdr. rnein irke bulam bir inan, tevhde ynlendirilerek dzeltilmeye allmaktadr. Ya da aile dzeniyle ilgili zalimce bir uygulama nehy edilip adilane bir zm nerilmektedir. Bu tr uygulama ve yarglamalar mahhas bir toplumda yaanan tecrbelerden yola karak belirlenmektedir. Bu hkmler, tpk bir yargcn, belli bir zaman ve meknda meydana gelen bir hadise zerine mahkemede verdii karara benzetilebilir39. ebister bu karmla ibadet ve muamelat alannda yer alan hergereklidir nerisinin, her zaman o toplumda olana matuf olduunu belirtmek istemektedir. Zira eri hkmler, hibir zaman tm dnemler ve toplumlar kapsamak iin sudur etmemitir. Dolaysyla geride din adna kesin bir dille ifade edilebilecek tek inan tevhittir. Dinin dier unsurlar her zaman yeniden anlalmaya ve yorumlamaya ak demektir. Hi phe yok ki byle bir anlayn kabul halinde ran ynetiminin din anlay kkl bir deiime ak hale gelmi olacaktr. ebister ibadet ve muamelattan ziyade nebev tecrbenin mnev boyutunu n planda tutmak istemektedir. Ona gre Hz. Peygamber, nebev tecrbesi ve okuyuuyla tm mevcudatn kesin olarak Allahn varlna delalet eden ayetler olduunu itiraf etmektedir. O gerekte Mutlak Faille konumu Onu verek zikretmi ve Ondan yardm dilemi ve halktan kendi yaamlarn Mutlak Fail olan Allahn iradesine uygun hale getirmelerini talep etmitir. Kuran ayetleri, felsef karm ya da gaybdan haber verme niteliinde deil, slam Peygamberinin Allah karsndaki itiraflardrlar. Bu metnin, dnyadan elde edilen bir yorum tr olarak tm ilah gerei bnyesinde barndrmas mmkn deildir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

210

39

ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 97.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

Ne Kurann mesaj, ilah hakikat karsndaki nihai okuyutur, ne de bu mesajdan elde edilen tefsirler bu konuda sylenmi son szlerdir. O halde Arap kltrne gre ekillenen sz konusu Nebev Okuyu gnmzde nasl anlalmaldr? ebisterye gre Kuran Kerimde Hz. Muhammed, tpk dier peygamberler gibi, gemi peygamberlerin tesis ettii tevhd okuyuta byk pay sahibi olan bir ortaktr. Gnmzde bunun anlam bizim de bu tevhd okuyua ortak olmamzdan te bir ey deildir. On drt asr boyunca slam Din adna yaananlarn tm, deerli bir miras olarak, tevhd okuyuun verdii bak asyla ele alnp yeniden incelenmelidir. O dnemde verilen hkmler ve sonradan fkh alimlerince bu hkmler zerinden yaplan yorumlar, her ne kadar bizim kalc mirasmz olsa da bizim dnemimize hitap etmemektedir40. ebisternin nemle vurgulad hususlardan biri de, Kitap ve Snnetten gnmz artlarna, insan haklarna ve demokrasiye, uygun hkmler karmaya almann beyhude bir ura olaca konusudur. Esasen bu tutum, hkmlerin yerini bulamamas nedeniyle adalet ve kul haklarn ihlal gibi bir sonu douracandan slam d saylmaldr. Gnmzde bize kat ve zalimce gelen bir hkm, doduu artlarda, ya da baka bir tarihte ve toplumda yle alglanmam olabilir. Yaadmz tecrbe de bu durumu ispat etmektedir. Peki, ne yapmalyz sorusunun cevab ebisterye gre ksaca yledir: nsanlar kendi n yarglarn deitirerek, lemde mahede ettikleri tm olaylar ve varlklar, Allahn ayetleri olarak alglamaldr. Hem bak alar hem de fiilleriyle tevhidi ncelemeli ve bu ilkeye uygun bir ekilde hayatlarn srdrmelidirler. Bunun neden byle olmas gerektiini sorgulamak ise mminlerin en temel sorusu olmutur ve byle olmaya da devam edecektir. Biz vahyin mahiyetini alglamadan da Kuran metnini anlayabilir ve onun mesajn kavrayabiliriz41.
40 41

ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 98. ebisternin vahiy ile Kuran metnini birbirinden ayrdn burada hatrlatmakta yarar vardr. Kendisi vahyi, Allahtan alnan bir eit ilham veya yardm

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

211

Asiye TILI

ebisternin Nebevi kelm yorumu, yine hermentik bal altnda zikrettiimiz temel hedeflerine binaen daha ileri boyutta oluturulmu bir zm nerisi olarak karmzda durmaktadr. Bu aamada Kitap ve Snnetten gnmze uygun hkmler karmaya almak beyhude bir ura olarak tanmlanmaktadr. lk yaklamda din ve dini yorumlayanlar arasndaki fark gzetilerek, tm eksiklikler ve gnmz dnyasyla uymayan yorumlar, dini bilginin beeri olmasna balanmtr. Daha ak bir ifadeyle byle bir ayrm bize, dinin zatn her trl eksikliklerden uzak tutarak tm zr ve kusurlar dini yorumlarn zerine atma imknn vermektedir. Bylece dini alanda, zellikle aa uymayan eri kurallar, nihayetinde beeri artlara ve yorumlara gre ekillendiinden kolayca eletiri konusu olabilmektedir. Fakat bu yaklam, bizzat Kurann iinde yer alan ve gnmzn hmanist mantyla elikili grnen eri uygulamalar iin yeterli bir zm alan oluturmamaktadr. Dolaysyla Nebev kelm yaklamyla din ile modern arasndaki dier engeller de kaldrlmak istenmektedir. O halde bizatihi dinin (Kurann) iinde yer alan ve an mantyla uymayan ifadeleri nasl yorumlamak gerekmektedir? Elbette ebister, nebev kelm yaklamn bu soruya binaen gelitirdiini net olarak dile getirmemektedir. Fakat tpk randaki dier Mslman aydnlar gibi ebisternin de zihninde yer alan en temel problemin dinde ve dinin geleneksel yorumunda yer alan gayri modern unsurlar aklamak, baka bir deyile dini ala uyumla hale getirmek dncesi yatmaktadr42. Dolaysyla
olarak tarif etmektedir. Yine burada dile getirilen grlerin, vahyin mahiyetini ispat etmek veya aklamak iin olmadn kendisi sk sk dile getirmektedir. nk ne vahyin kendisine ulamamz ne de onu kavramamz mmkn deildir. ebister, Kraati Nebevi az Cihan, s. 97. ebisterinin yan sra bata Abdulkerim Suru olmak zere, Muhsin Kediver ve Mustafa Melkiyann eserlerini yakndan incelemediimizde bu gerek aka kendisini gstermektedir. Ayrca din ile modernitenin karlat ilk dnemlerden bu yana sz konusu kaygnn hep gndemde olduu herkese bilinen bir gerektir. Detayl bilgi iin bkz. Abdulkerim Suru, Kabz u Basat-i Teorik-i eriat: Nazariyye-yi Tekamol-i Marifet-i Dn, Tahran, Srat 1374h..; ayn yazar, Beset-i Tecrobe-yi Nebev, Tahran, Moessese-yi Farhang-i Sirat, 1385 h..; ayn yazar, Ferbeter ez deoloji, Tahran, Moessese-i Ferheng-i Srat, 1372 h..; Muhsine Kedi-

42

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

212

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

Kurann, talimi Allaha dayanan bir insan kelm olduunu sylemek, ilah olarak kabul edilen sze beeri zellikler atfetmek anlamna gelmektedir. Yani tarihi bir nitelie sahip olan dilin snrlar, ebisternin yukardaki ifadesinde yer ald ekliyle peygamberler dhil kimseye tarih st sz syleme imkn tanmamaktadr. Bu anlay Hz. Peygamberin hem hayatn hem de risaletini yaad asrn artlarna bal olarak deerlendirmeyi gerekli kldna gre Kuran- Kerim, hayatn tmn kuatan ve evrensel gerekleri ieren bir kitap deil, iinde hakikatlerin bir ksmn barndran rnek bir okuyutur. Bu durumda, nihai gerek ifade edilmediinden farkl dnemlerde farkl gerekleri kefetmek mmkn hale gelmekte ve modern yorumlar da hakikatin bir paras olarak kabul edilebilir bir nitelik kazanmaktadr. Ancak dikkat edilmesi gereken tek ilke, yaplan yorumlarn tevhid ilkesine aykr dmemesidir. Aktr ki bu anlay dinin ilevini olduka daraltan bir sonu dourmaktadr. ebister, Allahn Hz. Peygamberle tekellmn vahiy yoluyla (ilah talim) ve zel bir dille gerekletirdiini ve bu eitimin kesinlikle insan rn olan dille olmadn ifade etmektedir. Buna mukabil, bir syleinin olumas iin karlkl iki zihnin olmasn art komakta ve ayetlerin lafz ve manalaryla Peygambere ait olduunu ifade etmektedir. Aksi takdirde Kuran anlalr olma zelliini kaybetmekle kar karya kalacaktr. Ancak hem mana hem de lafz Peygambere ait olduuna gre ilahi terbiyeye ait olarak kabul edilen eyin ne olduu mulktr. Her ne kadar ilahi talim art koulsa da eer biz, Nebev kelam gibi nemli bir iddiada bulunacaksak bu mulkln ortadan kalkm olmas gerekir. Aksi takdirde bu sonu, bilinmeyen bir temel zerine ina edildiinden havada kalmaya mahkm olacaktr. Ayrca Hz. Peygamberin Allah ile konumadan, bir ekilde onunla irtibat kurmas ve onu anlamas dile getirilirken onun da bir insan olduu gz ard
ver, Hakkun-Ns (slam ve Hukuk Beer), Tahran, ntiarat- Kevir, 1388 h.; Mustafa Melikyan, Motak ve Mehcur: Gofteguha-yi der Bab-i Farheng ve Siyaset, Tahran, Ner-i Nigah-i Moasr, 1385 h..; ayn yazar, Rahi be Rehay: Costarha-yi der Aklaniyyet ve Mneviyyet, Tahran, Ner-i Nigah-i Moasr, 1380 h..

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

213

Asiye TILI

edilmektedir. Neticede vahiy, ancak beer mahsul olan bir dille anlalabildiine gre bunun Hz. Peygamber iin de geerli olmas gerekli deil midir? Zira anlamann gereklemesi iin karlkl iki zihnin olmas art koulmu ve hatta neredeyse tm iddia bu filolojik veriye dayandrlmtr. stelik sz konusu ilah talimin nasl gerekletii bizler iin tamamen anlalmas g bir mefhum iken Allahn Hz. Peygamberle beeri bir dille konumadn kesin bir dille savunmak, mahiyeti bilinmeyen bir durumdan kati sonular elde etmek anlamna gelir. yle ki, bu durumun ebisternin zerinde oka durduu bilimsel ve hermentik yaklamla badamad aktr. Belirtmek gerekir ki, ebisternin neden byle bir anlaya sahip olduunun anlalmas balamnda hermentiksel adan bir sorgulanmann yaplmas da gerekli grlebilir. Fakat bu sorgulamann, randa yaanan dini tecrbenin gz nnde bulundurularak gerekletirilmesi halinde anlaml olaca kanaatindeyiz. rnein randa ebisterye en sk yneltilen eletirilerden biri, kendisinin amzdaki demokrasi ve insan haklar anlaynn kabul iin bir yol aray iinde olmas nedeniyle Kuran siyasi sebeplerle tefsir ettii ve onun beer bir kelm olduunu ortaya attdr. Bu iddiaya gre ebister Kurann, Allahn deil, peygamberin kelm olduunu syleyerek hkmlerin ebed oluunun sorgulanmasn salamay ve bu sayede insan haklarn kabul yolunu amay arzulamaktadr43. ebisternin bu abalarn yalnzca basit bir siyasi kayg seviyesine indirgemek doru deildir. almalarnn yannda, kendisini yakndan tanma frsat bulmamza binaen ebisternin hem
43

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

214

ebisteri ise bu iddiann hibir ekilde kabul edilebilir bir tarafnn olmadn savunmaktadr. nk ona gre gnl din metinlerle megul olan ve hermentik bir asrda yaayan insann, Kuran metninin nasl anlalmas gerektiini sormamas mmkn deildir. Ama hermentiksel ve varolusal bir problemi zmektir. Elbette insan haklar ve demokrasi ok nemli bir yere sahiptir. Buna ilave olarak din metinlere bu ekilde yaklamann randa, insan haklar ve demokrasiye dayal siyas ve sosyal bir dzenin yollarn aacan, akli ve ahlak bir hayat tarznn imknlarn beraberinde getireceini fark etmenin ise kendisine evk vereceini dile getirmektedir. Dile getirilen bu dnce, ebister ile yaptmz mlakattan bir alntdr.

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

dini hem de lkesi iin samimi abalar iinde olduunu ve randa yaanan sorunlarn tartmaya almasnda nc admlar attn rahatlkla syleyebiliriz. Hatta bu durumu tm ranl Mslman aydnlar iin genellemek de yanl olmayacaktr. Fakat lkede hkim olan siyasi sylemin dine dayandrlmas ve eletirilere kar insaf ve izandan uzak tutumlarn sergilenmesi, bu alandaki tartmalar ister istemez esas amacndan saptrmaktadr. ebisternin dile getirdii gibi din metinlerle megul olan ve hermentik bir asrda yaayan gnmz insannn, Kuran metninin nasl anlalmas gerektiini sormamas mmkn deildir. Kuran Kerimi doru ekilde anlayp hayatmz bu ynde ekillendirmek, Allahn bizden gerekten ne istediini iyi tespit etmeye baldr. Bugn Allahn bizden muradn tespit etmenin ve Onunla irtibat kurmann yolu Kuran- Kerimi anlamaktan gemektedir. Sonu Allahn kelm olduuna inandmz Kuran Kerim yirmi yllk bir srecin rndr. Bu nedenle, belli bir dzen ve nizam iinde yazl bir kitapla deil, sre iinde ekillenen ve szl olarak ifade edilen bir metinle kar karya olduumuzu unutmamak gerekmektedir. Dolaysyla Kuran- Kerim, hem inananlar tarafndan dorudan Allah kelm olarak kabul edilmesi ve hem de dier dini metinler de dhil olmak zere baka hibir kitapla kyaslanmayacak ekilde farkl olmas nedeniyle zel bir metindir. Her ne kadar ebister nebev kelm yorumuyla Kuran metnini hermentik kriterlere gre daha incelenebilir bir nitelie kavuturmak istese de, neticede vahiy mahsul (ya da ilahi terbiye) olduunu her frsatta belirtmektedir. Yani bu bak asna gre de Kuran biz inananlar iin farkl ve zel bir metindir. Ancak Kuran- Kerim, bugn elimizde nihayetinde bin drt yz yl nce ekillenmi bir metin olarak bulunmaktadr. Yani onu anlamak iin baz bilgilere muhta olduumuz kesindir. Bu da bizi beer bilgilere ynlendiren nemli bir siktir. Byle bir durumda

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

215

Asiye TILI

bizim Allah ile irtibatmz salamada Kuranla olan ilikimiz, dorudan muhatap olma zelliini yitirmektedir. Yani, geen yzyllarn insanla katt anlay farkllklarn ve bilgi birikimini gz nnde bulundurmak gerekmektedir. Dolaysyla bu konuda ebisternin her dnemde beer bilimlere muhta olduumuz ynndeki tespitine katlmamak mmkn deildir. Fakat bu gerekler, kabaca yorum bilim olarak tanmlanan ve en nesnelci tutumdan en rltivist gre kadar farkl birok yaklam iinde barndran hermentii, din metinlerden daha belirleyici bir unsur olarak kabul etmemizi hibir ekilde zorunlu klmamaktadr. Bununla birlikte, doru anlam yakalayabilmek iin hermentikten bir metot olarak istifade etmenin, Kuranla aramzdaki mesafeyi daha da azaltmamz mmkn klmamas iin hibir neden yoktur. ebisternin, en ok dinin mutlak yorumlarna kar rlativizmin kaplarn sonuna kadar amak iin hermentikten yararlanmas konusunda eletirilmesi gerekmektedir. Ayrca, hermentiin, anlama etkinlii zerinde her geen gn farkl teknikler gelitiren ve bir disiplinin gerekli kld snrlara sahip olmayan felsef bir sistem olduunu unutmamak gerekmektedir. Bu nedenle bugn l olarak alnan bir hermentik ilke yarn baka bir yaklamla nakzedilebilir. Zira hermentiin tarihinde bu tr rnekleri grmek hi de zor deildir. Neticede din metinleri oulcu okuma imkn, farkl din tutumlar da beraberinde getirecek ve ister istemez dnin balaycln zayflatm olacaktr. te yandan slam tarihine bakldnda, dinimizden farkl birok anlayn elde edildii ve ona gre yaam tarzlarnn belirlendii de somut bir vaka olarak karmzda durmaktadr. Bu farkl yorumlardan birinin seilerek, hakikatin yozlamas endiesiyle tek gerek olarak ilan edilmesi de tartlmas gereken ayr bir sorundur. Bu tutumun dourduu sorunlar, rlativist yaklamlarnkinden hi de az deildir. Nihayetinde bu szlerimizden hermentikten uzak kalnmas ve bu disiplinin ekillenme srecine dhil olunmamas gibi bir neticeye varlmamaldr. Her halkrda Mslmanlar olarak bizle-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

216

ranl Dnr ebisternin Kuran Anlama Yntemi

rin de bir ekilde anlama ve anlamlandrma etkinlikleri ile megul olduumuz bir gerektir. Bu nedenle anlam konusunda belli bir birikime sahip olan hermentik disipliniyle bir al verie girmek, ne bu bilimi her eyin ba sayp tekniklerine bal kalmay ne de onu gereksiz grerek bir kenara atmay zorunlu klmaktadr. Hermentik konusunda u ana kadar yaanan tecrbelerden ve birikimlerden doru bir ekilde faydalanmak, bizlerin en asgari dzeyde yapmas gereken faaliyeti olarak kabul edilmelidir.

Kaynaka
Bazergan, M.Mehdi, nqilb-i ran der Do Hareket, [y.y., t.y.] Burucerd, Mihrzd, Ruenfikran-i ran ve Garb: Sergozet-i Nafercam-i Bumigiray, Trc., Cemd raz, Tahran, Ner-u Pejuhe-i Ferzan-i Ruz, 1377h.. Cihanbakh, Furu, slam, Demoqrasi ve Novgirayi Dn, trc., Celil Pervin, Tahran, ntiarat- Gam- Now, 1385 h.. (Hicr-ems). Gka, Erol; Topu, Abdullah; Aktay, Yasin; nce Sz Vard (Yorumsamaclk zerine bir Deneme), Ankara, Vadi yaynlar, 1996. Harvey, Van A., Hermeneutics, Encyclopedia of Religion, Ed. Lindsay Jones, Macmillan, New York, 2005, vol. VI, ss. 3930-3936. Haim, Muhammed Mansur, Dinendn- Mteceddid: Ruenfikr-i Dn ez eriati ta Melikyan, Kevir, Tahran 1386 h.. Kazm, Abbas, Camieinas-yi Ruenfikr-yi Dn der ran, Tahran, Tarh-i Now, 1383h.. Muhammed Rza Nikfer, Hermentik http://iransecular.info/node/283. ve Islahgeriyi Dini,

Palmer, Richard E., Hermentik, ev. brahim Grenler, Anka, stanbul, 2002. Subhan, Cafer, Medhali Mesaili Cedid der lm-i Kelm, Kum, Moessese-yi Tahkikat-i mam Sadk, 1386 h.. ebister, Muhammed Muctehid, Hermentik, Kitap ve Snnet, Tahran, Tarh-i Now, 1381 h.. , man ve Azd, Tahran, Tarh-i Now, 1382 h.. , Teemmolat-i der Kraat-i nsan ez Dn, Tahran, Tarh-i Now, 1384 h.. ,Kraati Nebevi az Cihan (1-8), http://mojtahedshabestari.blogfa. com. , Nakd ber Kraat-i Resmi ez Din, Tahran, Tarh-i Now, 1381h..

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

217

Asiye TILI , Kraati Nebevi az Cihan, Medrese Dergisi, yl:2, say:6, 2007, s. 92100. erif, Abbas, Aklaniyyet ve Maneviyyet der Movc-i Sevvom-i Ruenfikr-yi Dn-yi ran, Tahran: Gam-i Now, 1388h.. Tatar, Burhanettin; Hans- George Gadamer ve Hakikat ve Yntem, www.dinbilimleri.com/dergi/cilt1/say3/B_Tatar.gadamer.htm, s.5. West, David, Kta Avrupas Felsefesine Giri (Rousseau, Kant ve Hegelden Foucault ve Derridaya), ev., Ahmet Cevizci, stanbul, Paradigma, 2005.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

218

Kitap Tantm ve Tenkitler

Korhan Kaya, Hinduizm, Ankara: Dost, 2001, 95 s.

Gnmzde bir milyardan fazla mensubu olan Hinduizm, lkemizde ok fazla bilinen bir din deildir. nk bu dinden bahseden kitap yok denecek kadar azdr. Yazar bu kitab, Hinduizmi zl ve derli toplu bir biimde anlatmak amacyla yazdn ifade eder. Bu sayede Trk okuyucular yabancs olduu bir din hakknda giri mahiyetinde bilgi sahibi olacaktr. Yazar hakl olarak, ok derin bir kltre, uzun bir tarihi gemie ve geni bir dini klliyata sahip olan bir dini bylesi kk hacimli bir kitaba sdrmann zorluunu dile getirmektedir. Hindistan ok farkl kltrleri bnyesinde barndran renkli bir lkedir. lkenin resmi dili Hinte ve ngilizce olmakla birlikte, lkede on yedi farkl dil ve dokuz yzden fazla lehe konuulmaktadr. zelikle on yedi farkl dilin konuulmas lkede halen kullanmda olan banknotlarda aka grlmektedir. Yaklak 5000 ylk tarih boyunca Hindistanda varln srdren milletler Hint kltrnn eitliliine ve zenginliliine katk salamtr. Hindistan, Hinduizm, Budizm, Caynizm ve Sihizmin ana vatan olmutur. Ayrca Mslman (150 milyondan fazla), Parsi, Hristiyan din mensuplarn da burada grmek mmkndr. Hint dinleri ve kltrn anlayabilmek iin ana damar tekil eden Hinduizmi ok iyi bilmek gerekmektedir. Yazar bu amaca

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ynelik olarak ksa blmler hazrlayarak tanrlar, tanralar, kutsal kitaplar, bayramlar, dini trenler, semboller ve kutsal corafya hakknda bilgiler sunmutur. Yine blge kltrnn daha iyi anlalmas asndan Hint felsefesi, mzii, dans ve bilimi hakknda bilgiler verilmitir. Bylece blge halknn daha iyi tannmasna katk salanmtr (ss. 7-9). Yazar, Hindu Tanrlarn iki gruba ayrmtr. Bunlardan ilki Ramayana ve Mahabharata gibi Hindu destanlar ile mitolojik anlatmlar ieren Purana metinlerinde yer alan ve halen Hindu toplumunda poplaritesini koruyan tanrlardr. Brahma, Vinu, iva ve Hanuman ile ivann olu Ganea ve Vinunun on avataras (Matsya, Kurma, Varaha, Narasimha, Vamana, Parashurama, Rama, Krina, Buddha ve Kalki) bu kategoride deerlendirilir. Rigvedada ad geen ndra, Agni, Soma, Surya, Varuna, Vayu, Vivakarma ve Yama gibi tanrlar ise Veda tanrlar bal altnda ele alnmtr (ss. 11-25). Hindular arasnda yukarda zikredilen tanrlarn karlar olan tanralara da hrmet gsterilir ve ibadet edilir. ivann kars Kali ve Durga gibi tanralar korkun; Brahmann kars, bilgi ve renme tanras Sarasvati, Vinunun kars, talih ve zenginlik tanras Lakmi ile ivann kars, g ve uzun yaam tanras Parvati gibi tanralar ise yumuak huylu olarak tavsif edilirler. Efsanevi kahraman Ramann kars Sita ve Krinann kars Rahda Hindular arasnda en deerli tanralar arasnda zikredilir (ss. 26-34). Tanrlardan bile stn glere sahip olduklar kabul edilen rii/ermiler Hindu mitolojisinde nemli bir yere sahiptir. Yedi rii arasnda kabul edilen Bharadvaca, Gautama, Vivamitra, Vaita, Kapaya, Atri ve Camadagninin gkyznde yedili takmyldz ile temsil edildiine inanlr. yavana, Narada, Valmiki ve Vyasa gibi ermiler ormanda veya yerleimden uzak blgelerde inziva hayat srdrmek suretiyle tabiatst gler kazanmlar, Veda ilahileri, Mahabharata ve Ramayana destanlar bata olmak zere nemli Hindu metinlerini yazmlardr. Bunlarn, akc ve ikna edici konuma yeteneine sahip harikulade varlklar olduuna

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

220

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

inanlr (ss. 35-38). Kitapta, Hindu kutsal metinleri vahyedilenler (ruti) ve hatrlananlar (smriti) olmak zere iki kategoride ele alnarak her birisine dhil olan kutsal metinlerin isimleri zikredilir. Buna gre vahyedilen metinler arasnda Vedalar, Brahmanalar, Aranyakalar ve Upaniadlar yer alr. Hatrlanan metinler ise, Destanlar (Mahabharata, Ramayana, Bhagavadgita), Puranalar (Brahma, Vinu, iva, Bhagavata, Kurma, Matsya vd.), astralar (Manu, Yajnavalkya) ve Sutralardan (Grihya, Dharma) oluur. Eserde bu metinler ksaca tantldktan sonra metin ierisinden rneklem pasajlar verilir (ss. 39-47). almada zikredilen vahyedilmi metinleri yle bir tablo halinde gstermemiz mmkndr:
Vedalar Brahmanalar Aranyakalar Upaniadlar Rig Aitareya/ Avalayana Aitareya Aitareya Kauitaki Sama Tandyamahabrahmana Kena Chandogya Yajur Taittiriya Satapatha Taittiriya Taittiriya a Kahta Atharva Gopatha

Prana Mundaka

Hindu bayramlarnn ele alnd blmde (ss. 48-53) bayramlar takvim srasna gre verilmitir. Bayramlarn ortaya knn temelinde yatan efsanevi olaylar, kutlan biimleri, Hindular arasndaki nemi zerinde durulur. Btn Hindular arasnda kutlanan Kumbhmela, Divali, Dusehra ve Holi gibi bayramlarn yan sra blgesel neme sahip kk apl bayramlar da vardr. Ayrca Sih, Budist ve Caynistlerin de kendilerine zg kutlamalar vardr. Dier dinlerde olduu gibi Hinduizmde de gei trenlerine (samskara) byk nem verilir. sim verme (namakarana), evlilik (viveha), ve l yakma (antyesthi) treni bunlar arasnda en dikkat ekenleridir (ss. 54-56). Hinduizmde sembollerin ska kullanld grlmektedir. Hatta bu sembollerden bazlar (om, arka, svastika) evrensel bir nitelik kazanmtr. Sembollerin ortaya k hikayesi, ihtiva ettikleri anlamlar, dindeki nemi ve ilevi ile ilgili bilgiler verilir (ss. 57-61). Eserde, Hindistan orafyas ierisinde yer alan kutsal meknlardan bahsedilmektedir. Bu erevede kutsal kabul edilen dalar (Meru, Kaila), nehirler (Ganj, Yamuna), ziya-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

221

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ret yerleri (Benares/Varanasi, Mathura, Haridvar) ele alnr. Bunlarn yan sra kutsal bitkiler (bodhi/pipal, tulsi) ve hayvanlar (ylan, maymun, fil) hakknda da bilgiler verilmektedir (ss. 62-68). Hindu felsefesi ele alnrken (ss. 69-72) Rigveda ve Upaniadlar gibi kutsal metinlerden alntlar yaplmtr. Hint felsefe sistemleri, Vedalarn otoritesini kabul edenler (astika) ve Vedalarn otoritesini reddedenler (nastika) olmak zere iki kategoriye ayrlmaktadr. Hindu Reformcular bal altnda, Hinduizmin Batda tannmasna katk salayan Ramakrina, Vivekananda, Dayananda Sarasvati, Mahatma Gandhi gibi nc isimlerin grlerine yer verilmitir (ss. 73-75). Mzik veya melodi dualarda kullanlmas nedeniyle Hint kltrnde nemli bir ileve sahiptir. Mziin kayna Vedalara dayanmaktadr. Samaveda, kurban sunumu esnasnda ilahilerin nasl okunacan ele alr. Kitapta, dini ayinlerde kullanlan deniz kabuu borusu (ankha) ve davul (dholak/damaru) vb. gibi mzik aletlerinin yan sra sitar, tabla ve ehnai gibi geleneksel mzik aletleri hakknda bilgiler verilmektedir. Hint danslarnn kkeninde de baz mitolojik anlatlar yer almaktadr ve ounlukla ivaya dayanmaktadr. Hint dans trleri olan Bharat Natyam, Kathakali, Kathak ve Manipuri hakknda ksa aklamalar yaplmaktadr. (ss. 76-83). almann son blmnde Hindularn bilime verdii nem zerinde durulur. Hindular astronomi, matematik (Aryabhata, Varahamihira, Brahmagupta gibi bilginler Biruninin Tahkik isimli eserinde ska zikredilir) ve tp alannda nemli aratrmalar yapmlardr. Tpla ilgili olarak Ayurveda (Yaam Bilgisi) adndaki metin, Hindular arasnda beinci Veda olarak kabul edilir. Hindularn tedavi yntemleri, ameliyat ve bitkilerden ila yaptklar anlatlmaktadr (ss. 84-86). Kitabn sonunda bir ek olarak kabul edilebilecek blmde Hinduizm ve dier Hint dinleri asndan nemli olan dharma, ahimsa, arama, akra, guru, sadhu ve yoga gibi kavram ve isimlerin tantlmaya alld grlmektedir.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

222

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Hint kltr ok renkli, ok derin ve anlalmas zor konular ihtiva etmektedir. Zaten yazar, binlerce yldr tarih sahnesinde var olan geni bir kltr giri mahiyetindeki bir eserde btnyle ele almann mmkn olmadn belirtir. Eserde dikkatimizi eken birka hususu okuyucularn ilgisine sunmak istiyoruz. Bunlardan ilki, metinde Hinduizmle ilgili baz kavramlarn ngilizce veya Sanskritedeki kullanmlaryla verilmesi, kitabn yazl amacna uygun dmemektedir. Mesela, Epik ve Puranik dnem gibi kullanmlar (s. 11) konunun uzman veya konuya aina olmayan sradan okuyucunun metni anlamasn zorlatrmaktadr. Bu szcklerin birer cmleyle aklanmas metnin anlalmas kolaylaabilirdi. Bununla birlikte, szcklerin evirilerinde de bir takm skntlarn olduu gzden kamamaktadr. rnein, Astikac szc var diyen yani yaratc gten sz edenler olarak evrilmitir (s. 70). Oysa bu szck genel olarak Vedalarn otoritesini kabul edenler biiminde evrilmektedir. Yani bu gelenek mensuplar, dini dncelerinin temeline Veda metinlerini koyarlar. kinci olarak, konular ele alnrken alt balklarn ve ieriin hangi kriterlere gre belirlendii konusunda hibir bilgi verilmemitir. Bu yzden, alt balklarn belirlenmesi konusunda baz eksiklikler gze arpmaktadr. Mesela, Hinduizmde de gei trenleri anlatlrken, sz konusu dinde hayatn drt aamasndan ilki kabul edilen rencilik hayatnn balamasn temsil eden ergenlie/dine giri (upanayana) trenine ve doum seremonilerine (jatakarma) deinilmemitir. Yine, kutsal corafya bal altnda gnmzde Hindistan ziyaret eden yabanclarn urak yerlerinin banda gelen ve yogann bakenti kabul edilen Riike ile Vrindavan, Nasik, Bahrinath, Kedarnath, Gangotri ve Yamunotri (char dham ad ile bilinen son drt yer kutsal ha merkezleridir) gibi kutsal ve nemli yerlere deinilmi olsa idi okuyucular asndan yararl olabilirdi. Ayrca, kutsal hayvanlar ele alnrken inee yer verilmedii grlmektedir. Oysa inek, Hindu mitolojisi ve dininde (Nandi ve Kamadenu efsanesi balamnda) byk bir neme sa-

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

223

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

hiptir ve gnmzde Hinduizm denilince insanlarn zihninde yer alan ilk figrdr. Genel olarak ansiklopedik tarzda hazrland grlen bu eser hakknda burada okuyucularn dikkatine sunacamz son husus ise, kaynaka konusundadr. Metin ierisine serpitirilmi kutsal metinler (Vedalar, Upaniadlar, Puranalar) olmasna ramen yazarn yararland kaynaklar arasnda Hindu kutsal metinlerinin olmamas dikkat ekicidir. Sonu olarak, Hindu inan ve kltrnn ksaca anlatlmaya alld bu kitap, Trk insanlarn Hinduizm ve Hint kltr konusunda bilgilendirmeyi amalamaktadr. Yazarn Hindistanda inceleme ve gzlemlerde bulunmas, Hinte dil bilgisine sahip olmas, eserin ierisinde konunun daha iyi anlalmas iin haritalar, fotoraflar, resimler ve sembollerin yer almas, merak edilen konularn szlk biiminde eserin sonuna konulmas eserin niteliini arttrmaktadr. Bu adan, Hint corafyasndaki hkim gelenein tannmasna yardmc olacak bir kitap hviyetindedir. Dolaysyla, Hindu rf ve adetlerini ortaya koymasndan tr, konuyla ilgili bilgisi olmayan okuyucularn faydalanabilecei mtevaz bir alma olarak kabul edilebilir. Hammet ARSLAN
(Ar. Gr., DE. lahiyat Fak.)

Hakan Olgun, Kalvinizmde On Emir, Ankara: Eski Yeni, 2012, 166 s.

XVI. yzyl Hristiyan reformcusu John Calvinin teolojik sylemleri erevesinde Eski Ahit hukukunun Hristiyan bireyler asnda geerlilii sorunu tarihsel bir tartma konusudur. XVII. yzylda Kalvinist Cenevre kentinde uygulanan Eski Ahit hukuku hkmlerinin gnmzde teonomi dncesiyle yeniden gndeme gel-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

224

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

mesi, Yahudi hukukunun Hristiyanlk asndan deeri ve nemine dair tartmay tekrar ne karmtr. Hristiyanlk tarihindeki reform hareketlerine ilikin almalarn srdren yazar, On Emir hkmleri merkezinde btn Yahudi hukukunun Hristiyanlar asndan balaycln Kalvinist teoloji erevesinde ele almtr. Yazar, ncelikle Calvinin bir ahit, iki form vurgusuna iaret etmektedir. Calvini kutsal metni anlamlandrma konusunda dier Hristiyan reformculardan ayran en nemli yaklamnn, ahit kavram temelinde ele ald Kitab- Mukaddesin ierik btnl olduu ifade edilmektedir (s. 25). Buna gre Calvin asndan Tanrnn btn kullarn her iki ahit metni iinde birletiren ve eski ve yeni diye ayrtrlmayan bir ahit sz konusudur. Calvin, dnyann balangcndan balayp btn devirlerde geerliliini koruyan ve balayc olan ayn hukuk ve ayn doktrin temelinde ahit yaplmak sretiyle Tanr tarafndan bir topluluk oluturulmasnn hedeflendiini dnmektedir. Dolaysyla, yazarn ak bir vurguyla iaret ettii zere, Kalvinist anlaya gre eski ve yeni ahit ayn ahit zerine bina olmutur. Calvinin, iki ahit arasndaki yegne farklln uygulamalarna ilikin olduunu fakat bir ve ayn ze sahip olduklarna ynelik sylemi ilenen kitapta, btn ahit formlarnn znn Mesih olduu ve ahitin Tanrnn zgr rahmeti iine yerlemi ve Mesihin araclyla glendii dncesinin Calvinin ahit teolojisinin temelini oluturduu ifade edilmitir (ss. 31-32). Kitapta Calvinin, Eski Ahit hukukunu kategoriye ayrd dile getirilmitir. Bu ayrm iinde yer alan seremonik hukukun sraile has kltik dzenlemeleri, srail adr ve tapnandaki tren ve ritelleri tanzim eden kurallar, kurban ve takdimeleri gerekletiren ve rahiplik uygulamalarn dzenleyen artlar ierdiine iaret edilmitir. Eski Ahit hukukunun ikinci kategorisinde yer alan adli veya sivil kurallarn ise yine eski srail halknn gndelik yaamlarn dzenlemekte ve Tanrnn seilmi halk olarak srailoullarnn nasl yaayacan tanmlad eklinde sz edilmektedir. Eski Ahit hukukunun nc kategorisinde yer alan

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

225

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

moral hukukun yaradlta insan ruhuna yerletirilen ve doru ile yanln arasndaki fark idrak ettiren doal bir yetenei ifade ettiine iaret edilmitir (s. 71). Yazar, Calvinin On Emir hkmleri erevesinde Eski Ahit hukukunu anlamlandrmasnn, reformcunun hukukunun bu nc boyutu tanm erevesinde gerekletiini ileri srmektedir. Burada temel vurgu, hukukun nc boyutunun, yani Eski Ahitin moral hukuk kurallarnn, Hristiyanlar iin balaycln hlen srdrddr. nk metinde ska vurguland zere, Calvine gre moral hukuk Hristiyanlar iin de doru yaamn deimez kuraldr. Bu temel izahtan sonra yazar, Calvinin dinsel hukuk tasnifi iinde ne kard hukukun moral/ahlaki nemine iaret etmektedir. Buna gre Eski Ahit hukukunun ahlaki ilevinde yer alan ilk kullanm politik veya sivildir. Hukukun bu kullanm, toplum iinde iddet uygulayp ykc davranlar sergileyerek toplumsal zarar oluturanlarn hukukun tehdit ve cezalar ile caydrlmasn iermektedir. Eski Ahit hukukunun ikinci kullanm pedagojik bir misyona sahiptir. Hukukun bu fonksiyonu insanlar gnahnn farkna vardrmak ve onlara dinsel hukukun taleplerini yerine getirme konusunda eksikliini fark ettirmektir. Bu kullanm iinde hukuk, kiiyi Mesihe ve onun rahmetine gtren bir eitimci veya rehber gibidir. Hukukun nc kullanm ise normatif bir ama tamaktadr. Hukukun bu nc kullanm inananlar iin yaamn bir kural gibidir. Bu kullanm iinde hukuk, inananlar kendi sorumluluklarna yneltir ve onlar hayat ve kurtulu yoluna sevk eder (ss. 71-77). Yazarn metni boyunca dikkat ektii moral hukukun bu nc kullanm Tanrnn rahmetini kabul eden imanly, manevi geliimin ve kutsanmann ls ve aracs olarak eitip retmeyi amalamaktadr. Bu durumda hukuk, insanlarn kendilerine ulaan rahmet iin Tanrya krlerini nasl gstereceklerini bildiren bir rehber olmaktadr. Bu adan On Emir hkmlerinin, yazarn rnekledii davran modelleri erevesinde, sadece gnahkrlarn yerine getirmesi gereken imknsz bir yk deil aksine mutlu ve mteekkir bir Hristiyan yaam iin sabit bir model olarak grld ortaya kmaktadr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

226

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Eserde On Emir hkmlerinin aklamasnda hususunda Calvinin hermentik metoduna dikkat ekilmektedir. Buna gre Calvin On Emir hkmleri erevesinde hususu nermektedir: Emrin muhatab; emrin amac ve emrin aksi yndeki anlam ya da daha geni yorumuyla yeni bir emir modu tespit etmek. zellikle emrin kart anlamn kefetme gayreti, Calvinin On Emir hkmlerinin anlamn geniletme srecinde zel bir yorum metoduyla ilikilidir. Synecdoche olarak adlandrlan bu metot, btnn hepsi ifade edilmek yerine bir parasna iaret edilerek geri kalan btnn bu para hakkndaki hkme gre tanmlanmasdr (s. 81). Bu sretle dar kapsaml bir hkm cmlesi iaret ettii yan anlamlar ve hatta ters anlamyla da ele alnarak sz konusu hkmn balayclk ve anlam alan geniletilmi olmaktadr. Bu metot uygulanarak her emrin ierdii yasaklamalar ile her yasaklamann iaret ettii emrin kefi salanm olmaktadr. Bu durumda Calvin, On Emir hkmlerinin sylediinden daha fazlasn kastettiini ifade etmektedir. Nitekim, yazarn da ska rnekledii erevede, sz gelimi ldermeyiniz emri sadece fiili cinayeti yasaklamad; her trl kt niyet ve iddet uygulamalarnn da bu yasak kapsamna alndna dikkat ekilmektedir (s. 85). Yazar, XVII. yzylda uygulanan Cenevre modelini, Calvinin reform teolojisinin uygulama alan olarak nemli bir tarihsel tecrbe olarak tanmlamtr. Cenevre halknn Kalvinist reformasyonu benimseyerek On Emir hkmlerinin geerli olduu ve iinde yaadklara kente ballk yemini ettikleri bir toplumsal dzen oluturduuna dikkat eken yazar, bu zel toplumsal ahtin, tpk Tanr ile srailoullar arasndaki ahitlemeye benzetirilerek tasarlandn ve bylece sz konusu sosyal yapya adeta kutsal bir zemin salandn ifade etmitir. Nitekim Cenevre kent konsili tarafndan Calvinin Hristiyan Dininin Kurumlar adl eseri hibir kiinin aksini iddia edemeyecei kutsal doktrin olarak ilan edilmitir. Calvin bu kentte Katolik Kilise hukuku ve uygulamalarn sert bir ekilde eletirirken Kitab- Mukaddes hukukuna dayal dnyevi bir sosyal dzen kurmann peinde olmutur (s. 107). Calvinin bir mddet Cenevrede uygulad bu sosyal dzenin

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

227

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Yeni Ahitin sevgi ve merhamet mjdelerinden ok Eski Ahitin snrlayan, yasaklayan ve cezalandran kurallarna tbi olmak zere tasarland grlmektedir. Yazar, dini yarg rnekleriyle izah ettii Cenevre modeli erevesinde Calvinin, geleneksel Hristiyan dncede yer alan dini yasa ile mjde arasndaki uzlamaz ayrm olduka fonksiyonel tarzda yeniden salama gayretinde olduunu vurgulamtr. Yazar incelemenin son ksmnda, meseleyi gncel bir ideolojiye atfetmitir. Tarihsel sre iinde Cenevre modelinden Amerikan Puritan gelenee kadar uzanan On Emir hkmlerine dayal Kalvinist sosyal dzen ve ahlak anlaynn XIX. yzyldan itibaren nemli bir akm olarak Amerika Birleik Devletlerinde ortaya ktna iaret edilmitir. Tanrnn hukuku anlamna gelen ve ahlaki kurallarn Eski Ahit hukuku temelinde tespit edilmesini savunan teolojik bir akm olan teonomi dncesinin, tpk Calvinin yaklamnda olduu gibi Musa hukukunun seremonik, adli ve moral boyutlarna dikkat ekmektedir. Yazarn bu blm ilerken dikkat ektii temel vurgusu, teonomistlerin Musa hukukunun adli ve moral ynnn gnmzde geerli olduunu savunduklardr. Dolaysyla teonomik yaklam, sadece moral hukukun deil sivil dzenlemelerin de Hristiyanlar iin normatif bir etkiye sahip olduunu dnm olmaktadrlar. On Emir hkmleri, teonomist dnce tarafndan gnmzde geerlilii iddetle savunulan Kitab- Mukaddes hukukunun kayna olarak grlmektedir. Yazar burada, teonomizmin ncs saylan R. J. Rushdoonynin tezlerine de iaret etmektedir. rnein Rushdoonynin bu ilave olunan aklayc hkmleri itihat hukuku olarak niteledii ifade edilmitir (ss. 127-128). Bu itihat hukuku olmakszn Tanrnn hukukunun son derece snrl bir alana indirilip daraltlaca dnlmektedir. Yazarn tanmlad teonomist dncede Kitab- Mukaddes hukuku erevesinde en ateli savunulan cezalarn banda ise lm cezas gelmektedir. Rushdoony Kitab- Mukaddes Hukukunun Kurumlar adl eserinde lm cezasnn kutsal metin hukukuna dayal sularn farkl yerde tekrarlamtr. Yazar, teonomizmin Eski Ahit hukuku erevesinde cezaland-

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

228

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

rlmas gereken sular listesini lm cezasn gerektiren sular balamnda u ekilde sralamtr (ss. 143-144): Adam ldrmek; bir yargca kar saygszlk etmek; hamile kadnn ocuk drmesine neden olmak; lm cezasn gerektiren bir su hakknda yalanc ahitlik yapmak; ihmali yznde sahibi olduu boann bir insan ldrmesi; putperestlik; Tanrya kar kfr; sihir ve byclk; sahte peygamberlik; hayvanla cinsel iliki kurmak; ecinsellik; zina yapmak; dinini deitirmek; tecavz; ensest iliki; sept gn kuralna riayet etmemek; anne ve babaya kaba davran ve saygszlk; anne ve babaya isyan etmek; adam karmak; ritel srasnda rahibin iki imesi; Harun oullarndan bakasnn tapnan eyasna dokunmas. Sonu olarak yazarn ifade ettii ekliyle, gnmz Bat Hristiyan toplumu iinde Yahudilerin Tevrat hukuku ile Mslmanlarn slam eriat, Hristiyanlk dini balamnda nemli bir tartmann gerekesini oluturmaktadr. Tartma, Hristiyan inanc ile dini hukuk arasndaki teolojik gerilim sonucunu yanstr mahiyettedir. Pavlus tarafndan dini hukuktan arndrlan Hristiyanln Tevrat ve Kurandaki gibi din temelli bir hukuk manzumesinden yoksunluu konusu gittike daha fazla sorgulanmaktadr. zellikle son asrlarda Batda etkili olan sekler anlaya dayal kanunlarn grecelilii ve deikenliinin hukukun amalad adaleti salama iini zaafa uratt en yaygn Hristiyan kanaatlerinden birisidir. Bu durumda yaplmas gereken, dier dinler gibi kadim kklere ve tabiatst bir kaynaa dayanan din temelli bir hukuk sistemine sahip olmaktr. Yazar kitabnda, baz Hristiyan evrelerinin ite bu tr bir hukuk sistemi aray iinde olduklarna ve en yakn kaynak olarak da Eski Ahiti grerek Tevrat hukukunun Hristiyanlar iin de uygulanabilirliini savunduklarna iaret etmektedir. Kyasettin KOOLU
(Yrd. Do. Dr., Bozok . lahiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

229

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Bryan Wilson, Dini Mezhepler: Sosyolojik Bir Aratrma, ev. A. . Yitik B. nal, stanbul: z, 2004, 302 s.

Bryan Wilsonn 1970 ylnda yaynlanan ve dilimize evrilen bu kitab, resm dini liderlere, kiliseye veya devletin otoritesine kar kmalar sebebiyle, genel zellikleri itibaryla ayrlk diye adlandrabileceimiz din mezheplere dair sosyolojik bir aratrmadr. Resimlerle, harita ve istatistiksel verilerle ierii zenginletirilen kitapta, Hristiyan alemindeki mezhep hareketleri sistematik bir tarzda, ortaya klar, inan, uygulama ve cemaat yaplar, tarihsel geliimleri bakmndan ve nemli birer toplumsal olgu olarak ele alnmtr. On iki blmden oluan aratrmann ilk blm giri niteliindedir ve yntemsel analizler iermektedir. Son blmde ise bir genelleme ve yeni aratrmalar iin alma zemini oluturma abas dikkat ekmektedir. Biz, tantm yazsnn snrlarn gzetmemiz, sosyolojiyi ve kitabn metodolojisini ncelememiz sebebiyle ele alnan mezhepler hakknda tarihsel aklamalara yer vermeyeceiz. Bilindii gibi, mezhep hareketleri gerek ortaya klar gerekse zamanla izledikleri tarihsel seyir itibariyle ok paral, deiken ve karmak bir yap izlemektedirler. Mezheplerin bu nitelikleri, kitabn da, alan dndan okuyucular veya daha dar anlamda uzman olmayanlar iin, takibi g bir metin, bir bilgi yn gibi grnmesine sebep olmaktadr. Kitapta kullanlan yntem ve sz konusu edilen mezhepler hakknda ise, detaya girmeden, birka hususa deinmek istiyoruz. Bunlardan ilki, Bryan Wilsonn aratrmasn hangi sosyolojik gelenek ierisinde ve kimlerin izinde srdrd ile ilgilidir. Dikkatimizi eken u olmutur: Kitapta hem tarihsel ve gncel malumat ele alnrken hem de veriler genel bir erevede deerlendirilirken ideal tipletirme yntemi izlenmektedir. Yazarn hareket noktas, Ernst Troeltschn ideal tipletirme yntemine dayanan, klasiklemi kilise-mezhep ayrmdr. Aratrmada, mezhepler

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

230

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

tasnif edilirken bir mezhebin bnyesindeki veya mezhepler arasndaki akdev, tarihsel ve kurumsal farkllamalar temel alan bir soyutlama abas gze arpmaktadr. Yazar, bugn mezhep incelemeleri iin tipoloji gelitirmenin, kilisenin tarihsel tekelinin ortadan kalkmas ve mezheplerin eitlilik ve yaygnlk bakmndan geldii nokta gz nne alndnda, daha g olduunu ifade etmektedir. B. Wilsonun incelemesi srasnda mezheplerin hepsinin ierisinde mtlaa edilebilecei genel bir ema, bir ett zemini oluturmaya almas ve ele ald mezhepleri tanmlanmalarndan toplumsal etkilerine kadar genel nitelikleriyle inceleme abas, izledii yntemin bir gerei ve sonucudur. Bahsettiimiz bu yntemsel seyir, hem yorumlar ve analizler iin anlaml bir ereve oluturmak, hem de son derece zengin ve eitli verileri daha anlalr bir tarzda ileyebilmek iin ada bir ok sosyolog tarafndan da kullanlmaktadr. Mezhepler arasndaki farkllklar ortaya koyacak kategoriler oluturma aray, bu kategorilerin hangi kriterlere dayanaca sorusunu gndeme getirmitir. Zira kullanlacak ltn, mezheplerin temel zelliklerine uygunluu kadar aralarndaki farklar aklayabilme keyfiyeti de nem arz etmektedir. Yazar kendi kriterini, btn dinlerde ve mezheplerde ortak olan, kurtulua ermek iin ne yapmalyz sorusundan karmaktadr. Onun kanaati, bu soruya verilecek cevabn bir mezhebin btn niteliklerini belirledii ynndedir ve ihtidac, ihtilalci, fundamentalist, ie dnk, bysel, reformist gibi kavramsallatrmalara dayanan kendi tasnifini bu soruya verilmesi muhtemel cevaplardan hareketle ortaya koymutur. kinci olarak, kitapta ele alnan mezheplerle ve oulcu toplum dzeni ile ilgili baz aklamalara yer vereceiz. Her eyden evvel mezheplerin ounda farkl din ve kltrler unsurlarn bir arada bulunabildii gze arpmaktadr. Yeni Dini Hareketler'de de karmza kan bu durum kresellemenin ve gemiten gnmze sregelen kltrler aras etkileimin doal bir sonucudur. Wilsonn sz konusu ettii mezhepler, ounluu itibariyle Protestan

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

231

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

karakterli ve Amerika merkezli olmakla beraber, geleneksel retileri ve kkenleri bakmndan dikkat ekici bir ekilde Avrupaldrlar. Bunlar, eer misyonlar gerei deilse, temelde iki gerekeyle ya da arayla Amerika'ya g etmilerdir: Resm, toplumsal tannma ihtiyac ve benimsedikleri yaam tarzna uygun mekan. Literatrden rendiimize gre, eskiden olduu gibi bugn de, mezhep says ve eitlilii bakmndan bu corafyann arz ettii manzara manidardr ve bu manzara Amerikan toplumunun oulcu yaps ve devletin liberal politikalar erevesinde gzlemlendiinde daha da anlamldr. Amerika, balangta bu mezheplere yerleim yeri ama ynnde gelitirdii politikasn zamanla eyaletlerin ve federal ynetimin yasalarn bu mezheplerin tannma ve yaam biimlerini muhafaza etme ynndeki taleplerine cevap verecek ekilde dzenleyerek srdrmtr. Bugn bu dzenlemeler, liberal siyasi politikalarn gelitirilmesinde ve uygulanmasnda, oulcu toplum dzeninin yaatlmasnda nemli bir yer igal etmektedir. Hatta -zaman zaman baz kstlamalar gndeme gelse bile- bu bir zenginlik arac, toplumsal/ahlak dzenin korunmasnda, srdrlmesinde devlete maliyeti dk ve etkili bir yntem olarak sunulmaktadr. Mezheplerin iki, sigara, alkol yasa konusundaki tutumlar; gl aile ve topluluk bilincine olan katklar, kurtulu retisi erevesinde almaya ve ahlak yaama yaptklar vurgu, zamann ve mekann kutsall bilincini gelitirmedeki abalar ve bir ilah dzen aray iinde olmalar bu dnceleri destekler mahiyettedir. Ayrca baz mezheplerin kadnlarn eitimi, ailenin korunmas, evre bilincinin gelitirilmesi, vb. bir ok konuda gsterdikleri gayret onlar makbul ve belki de, vazgeilmez klmaktadr. Kitaptaki verilerin ve deerlendirmelerin bu ereve gz nnde bulundurularak okunmas bizi teorik zeminden ilevsel sonulara doru bir yol izlemeye gtrecektir. Giri niteliindeki bu aklamalarn ardndan balangta koyduumuz ilkeye sadk kalarak, kitapta aktarlan verileri ve tarihsel malumat snrl biimde, yntemsel izahlar ise daha genie ele alacaz.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

232

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

Sosyolojik Adan Mezhepler adn tayan ve almann yntemsel ilkeleri zerinde durulan Birinci Blmde B. Wilson, kitabn ve amacn yle tanmlamaktadr: "Bu kitap bir mezhepler katalogu deildir, bir ksm mezheplerin belirli zelliklerini, arz ettikleri nemi ifade etmek ve deiik mezhepler arasndaki farkllk ve benzerlikleri gstermek amacyla hazrlanmtr< Mezhepler basite herkes tarafndan grlebilen, nemli sosyal gereklikler olarak ele alnmtr. nanlarn doruluu ve pratiklerin uygunluu tartma konusu yaplmamtr."(s. 20-21) Yazar almasn Hristiyanlkla snrlamasn, bu alandaki bilgisinin daha yeterli olmasna balamakla birlikte burada verilen bilgilerle dier blgeler ve gelenekler arasnda salkl karlatrmalar yapmann da mmkn olacana iaret etmektedir. Ardndan, yukarda zikredilen amac dorultusunda ve rnekten hareketle, mezheplerin tarihsel srete ve toplumsal deiimdeki rollerini, hangi tarihsel/toplumsal artlarda, nelere mukabele olarak ortaya ktklarn ele almaktadr. B. Wilson, mezhep kavramnn Hristiyan gelenek ierisindeki anlamnn dier dini geleneklerden farkl olduunu, kilisenin tekelci tutumuna ve kurumsal yapsna gndermede bulunarak izah etmektedir. Buna gre, Hristiyanlkta mezhebi tanmlayan nitelikler, bir mezhebin kilise karsndaki konumu, farkl inan esaslarn benimsemesi, kilisenin otoritesini ve ruhban snfn kabul etmemesidir. Burada dikkat ekilen bir dier husus ise, genel olarak mezheplerin dnyann bugnk dzeninden honut olmamalar ve mevcut kurtulu retilerinin onlar tatmin etmemesidir. B. Wilson bu blmde ayrca, Hristiyanln mezhepler karsndaki kat tutumunu ve btn mezheplerin bir karizmatik lider etrafnda ortaya kt ynndeki yaygn anlay eletirmektedir. Mezhepler ve karizmatik liderlik konusunda yazarn grleri yle zetlenebilir: Karizmatik lider, kutsal bir dzen olarak grlen geleneksel yapya meydan okuyarak ortaya kar ve yeni bir ayrlk hareketin domasna sebep olur. ada toplumlarda karizmatik liderlerin ortaya kmas zordur. Byle liderler ortaya ksa bile, karizmann dman olan teknolojik vastalar ve kitle

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

233

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

iletiim aralarn kullanmak zorundadrlar. Ayrca bugn karizmann geliimi modernitenin nimetlerinin kullanlmasna ve rasyonel kurumsallama tarznn benimsenmesine baldr ve bu durum karizmann ksa srede rutinlemesine yol amaktadr. Tanmlama Problemi balkl kinci Blmde ise mezhepleri genel nitelikleri itibaryla tanmann ve tanmlamann bir yntemi olarak ideal tipler oluturmann gereine, mezheplerin toplumsal kontrol ve toplumsallatrma ilevlerine iaret edilerek, E. Troeltchn grne yer verilmitir. Bu gr, mezhepleri kilisenin bir antitezi olarak grmekte ve mezhebi tanmlayc baz kriterler sunmaktadr. Bu kriterleri yle sralamak mmkndr: Kilisenin hiyerarik yapsnn aksine mezhepler eitlikidir. Mezhepler bireysel kutsalln ve kazanlm statlerin yer ald bir yapdr. Mezhepler genellikle aa toplumsal gruplardan taraftar toplarlar ve yeler arasnda stat fark yoktur, ballk esastr. Kilise retileri ve kurumlar araclyla dnya ile entegre olmutur, mezhepler ise dnya ile kavga halindedir. Wilson, E. Troeltch'n bu grlerini sraladktan sonra, buradaki eksiklikleri de gz nnde bulundurarak kendi genellemelerini ve mezheplerin ortak nitelikleriyle ilgili nerilerini dile getirir. O, gnlll, sekinlik fikrini, mutlak ballk talebini; tekelcilik ve liyakti, karizmatik otorite ve karizmann kutsallndan kaynaklanan meruiyeti mezhepleri tanmlayan temel nitelikler olarak tespit etmitir. Yazar, kendi tipolojisini uygulamaya koyduu nc Blmde mezheplerin dnyaya kar takndklar tavr ele alr. Onlarn kurtulu iin sunduklar reeteleri belli bal birka akm rnekleyerek irdeler. Bunlardan ilki, kalbi tecrbeye ve bireysel aydnlanmaya nem veren ihtidac yaklamdr. Bu yaklamn belirgin nitelii, dnyann slahna abalamak yerine ondan el-etek ekme dncesidir. kincisi ise, maniplasyonist retidir. Bu retinin zellii, kurtuluun dinsel ve tabiat st/ezoterik vastalarn kullanlmas sayesinde gerekleebileceine inanlmasdr. Byselci yaklamda ise kurtulu daha ahs ve yerel nitelikler

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

234

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

tar. Dnyay ierisinde ktln var olduu bir yer olarak gren ancak bu ktln, ksmen de olsa, dini tecrbe sayesinde elde edilen saduyu ile ortadan kaldrlabileceine inan bak as ise reformist olarak adlandrlmtr. topyac mezhepler ise dnyann yaratl gayesine ve prensiplerine dnlmesiyle slah edilebilecei dncesi etrafnda birleirler. Mevcut kurtulu vastalarn yeterli grenler ise olumlu yaklam (Conformist Response) olarak tanmlanmtr. B. Wilson, ilk blmde verdii yntemsel ve tantc mahiyetteki bilgilerin ardndan, aktel deer tayan mezhepleri eitli ynleriyle tantt dier blmlere gemitir. Drdnc Blmde, ihyaclk ve ferdiyetilik bal altnda Metodistler, Baptistler ve Presbiteryenler ilenmitir. Bu mezhep tarafndan temsil edilen ihyac retide, kat bir doktrin sistemine rastlanmaz, dini trenleri azdr ve ibadet mekanlarna kutsallk atfedilmez. Ayrca, kurtuluun kolaylkla elde edilebileceine ve herkesin her yerde kurtulua erebileceine inanlr. Yazar, Beinci Blmde yer verdii ihtidac mezheplerinse gerek Hristiyanlk iin kutsal metinlere dnlmesi gerektiini dnmeleri ve bu yolda gayret sarf etmeleri sebebiyle Protestanln Evangelist hareketleriyle ilikilendirilebileceini belirtir. Kutsal metinlerin lafz bakmndan hatasz olduunu savunan bu hareketlerde, cemaatle yaplan cokulu ibadetler ziyadesiyle nemlidir. Pentekostalizm, duygusall ifadeye imkn veren cemaat yaps ile Amerikada gmenler ve zenciler arasnda, ehirleme sreciyle birlikte de Latin Amerikada kolayca yaylama imkn bulmutur. Tarihi dier hareketlere gre nispeten daha eskiye giden Devrimci mezhepler ise Altnc Blmn konusudur. Bu hareketler binylc grleri ile dikkat ekmektedir. Bu blmde tantlan mezheplerden Yedinci Gn Adventistleri karmak teolojileri, Yehova ahitleri ise yayn faaliyetleri ve yaylmac politikalar ile ne kmaktadrlar. B. Wilson, Yedinci Gn Adventistleri ile ilgili olarak u deerlendirmeye yer vermektedir: "Yedinci Gn Adventistleri normalde birbirleriyle uzlamas mmkn grnmeyen, ok

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

235

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

eitli zellikleri bnyesinde barndrmas asndan sra d bir mezheptir. rnein, genelde binylc mezheplerin nderleri kendilerini Mesih veya mehdi ilan ederlerken, ne Edson ne de Bayan White byle bir iddiada bulunmutur." (s.126) Taze Russel nderliinde kurulan ve daha sonra Yarg Rutherford eliyle kitlesellik kazanan Yehova ahitleri, son dnemlerin en hzl gelime gsteren hareketi olarak takdim edilmektedir. yle ki, bu mezhebin bugn Amerika ve Avrupa bata olmak zere, Afrika ve Uzak Dou'da hemen hemen her lkede taraftarlar vardr. Yehova ahitleri tanrya irk olaca iddiasyla ulusal devletlere ball reddederler. Devletlere kar hibir ykmll kabul etmemeleri onlar zaman zaman resmi otoritelerle kar karya getirmektedir. Cemaat yeleri kendi nderlerinin kutsal yazlarnn, cemaatin yaynlad dergilerin ve brorlerin datmn ibadet telkki etmektedirler. Brokratik bakmdan ok iyi organize olmu bir basn-yayn rgtleri vardr. e dnk mezheplerin ele alnd Yedinci Blmde, genel nitelikleri itibariyle toplumdan tecrit edilmi, komnal yaam tarzn benimseyen mezheplere yer verilmitir. Bu mezhepler gndelik yaamlar, aile ve cemaat hayat ile ilgili prensipleri ve modern yaam biimine kar tavr allar bakmndan kendilerine zglkler tarlar. Her bir mezhep, kendi yaam biimini adeta kutsallatrmtr ve onun korunmas adna ok kat uygulamalar ve kurallar tesis etmitir. Kitapta ie dnk mezheplerden, Hutterci Kardeler, Rappiler, Amishler, Sekinler Cemaati hakknda daha geni malumat verilmi; dierlerinin (Amana cemaati ve Quakerlar gibi) ya sadece isimi zikredilmi veya ok belirgin olan birka nitelii vurgulanmakla yetinilmitir. Maniplasyonist mezheplerin yer ald Sekizinci Blme yazar, bu mezheplerin daha dnyev diyebileceimiz karakterini ifade etmek zere yle bir karlatrma yaparak balamtr: "htidac, devrimci ve ie dnk mezheplerin hepsi, iinde yaadklar toplumun deerlerinden olduka farkl anlaylar savunmalarna karlk, maniplasyonist mezhepler iinde yaadklar sekler

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

236

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

kltre daha fazla uyum gsterir." (s.171) Kitabn bu blmnde, Tibet Budizmi'ne dayal Teosofi retisi, Mary Baker Eddy tarafndan kurulan ve eitli toplum katmanlarnda geni kabul gren, Hristiyan Bilimi Cemaati, Yeni Dnce Cemaati, ve Sayntoloji ekolleri tantlmaktadr. Dokuzuncu Blmde byselci, reformist ve topyac mezhepler ad altnda nceki blmlerde ele alnanlara nispetle istisna saylabilecek hareketlere yer verilmitir. Sosyolojik genellemelerin realiteyi btn olarak temsil etmesinin glne dikkat ekilen sonraki blmde Mesihlik iddialar ve bunlarn tarihsel/toplumsal boyutu, mezhep nderlerinin kiilikleri ve karizmann dnm biimleri gibi konular ele alnmtr. Kitabn ele alnan mezhepler bakmndan farkl mtlaa edilmesi gereken On birinci Blmnde, Gney Afrika ve Japonya'daki mezhep rgtlenmeleri ele alnm, ve bunlarn Bat'daki benzerleri ile karlatrmalarna yer verilmitir. Modernletirici etkisi, toplumsal ve siyasal baarlar asndan rnek olarak zikredilen mezhep, Japonya'daki Soka Gakkai mezhebidir. Kitabn sonu ksm olarak niteleyebileceimiz On ikinci Blmnde yazar, balangta dile getirdiimiz soyutlama ve genelletirme yntemine bavurarak, mezheplemeyi etkileyen baz toplumsal olgular ve bunlarn sonularn dile getirmektedir. zetleyerek aktaracak olursak, 1. Mezhepler genellikle toplumsal deime zamanlarnda ortaya karalar. 2. Kltrel etkileim, g, sanayileme gibi deiimler mezheplerin ortaya kn ve geliimini etkilemektedir. 3. Yerel kltrel ve dini gelenekler mezhepleme olgusunda belirleyici rol oynamaktadr. 4. Toplumsal mahrumiyet ve marjinalleme hem mezheplerin ortaya kmasn kolaylatrmaktadr hem de cemaat yelerinin mensup olduklar toplumsal, ekonomik ve kltrel evreler hakknda nemli ip ular vermektedir. 5.Mezhepler yerine gre, toplumsal btnln korunmasnda ve srdrlmesinde de nemli ilevler stlenebilmektedir. Bryan Wilsonn kavramsallatrma, tasnif ve tipoloji gelitirme

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

237

Kitap Tantm ve Tenkitler / Reviews

ve ulalan yntemsel sonular toplumsal olgulara uygulama gibi metodolojik hususiyetler arz eden bu eseri, bata din sosyologlar ve dinler tarihileri olmak zere sosyal bilimcilerin ona atfettikleri nemi fazlasyla hak etmektedir. Muhammet ERTOY
(Ar. Gr, DE. lahiyat Fak.)

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

238

Milel ve Nihal Geleneinden

Rafiu-bht yani, Cevab-i risle-i emsl-hakika*

Sad. Mehmet ALICI

**

Lillahil-hamd Hamd- sena ve ibadetler yegne vhid ve kadm ve adil ve rahm olan Allah- Tela ve kutsi hazretlerine vcib ve layktr. Mesihiy-

**

Harputlu shak Hocann (1801-1892), Anadoluda faaliyet gsteren misyonerlere kar yazd emsl-Hakika adl eserine, reddiye niteliinde kaleme alnan Rafiu-bht metni Millet Ktphanesinde AEmtf04463 demirba kaydyla ve 220RAF snflama numarasyla bulunmaktadr. Yazar ve bask yeri belli olmayan metnin XX. Yzyln balarnda kaleme alnd varsaylabilir. Misyoner faaliyetlerinin Osmanl corafyasnda hz kazand XIX. yzyln ikinci yarsnda Hristiyanlara kar Harputlu shak Hocann abalar aslnda, Mznlhakk (Millet Ktphanesi:AEfrs936 Demirba, 220 snflama, 1849 Ekberabad) adyla 1849da misyonerler cemiyetinin yaynlad metne cevap nitelii tamaktadr. Burada giri ksm ve birinci blm (ss. 1-9) sadeletirilen Rafiubht ise Mznl-hakkn argmanlarn yeniden ele alarak emsl-Hakikaya cevap vermeye almaktadr. Sz konusu metin bir giri ve iki ana blm ve toplamda 16 madde balndan olumaktadr. Burada yazar Harputlu shak Hocann iddia ve sorularn sayfa numaras vererek zikretmektedir. Daha sonra zellikle misyonerlerin kaleme ald Mznl-hakk ve Mifthl-Esrr (Millet Ktphanesi: AEfrs26 Demirba, 232 snflama, 1837) erevesinde ncil metinlerinden de yararlanarak iddialarn geersizliini ispata almaktadr. emslHakika ve Harputlu shak Hoca hakknda detayl bilgi iin bkz. Harputlu shak Efendi, Mslmanlar Tarafndan Hristiyanlara Yneltilen Yetmi ki Dakik etin Soru, Sadeletiren Mehmet Alc, Milel Nihal Dergisi, C. 3, Say 1-2, Yl 3, (Aralk 2005-Haziran 2006), ss. 221-252. Ar. Gr. Dr., stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi Dinler Tarihi ABD.

MLEL VE NHAL
inan, kltr ve mitoloji aratrmalar dergisi cilt 7 say 3 Eyll Aralk 2010

Milel ve Nihal Geleneinden

ye dinini Mznl-hakk kitabna cevap olarak emsl-Hakika ismiyle Asitanede basld ve nerolundu. Mderrislerden ve meclisi Merif Azlarndan olan mellifi [Harputlu shak Hoca+ araclyla Muhammedlerin Mesihiyyeyi reddetmelerinde ileri srdkleri itirazlara cevap olarak zikredilen kitabn ispat edilen ve aklanan delilleri ve burhanlar kmil bir dikkatle incelendi. lim ve edebe uygun, akli olarak ve ilim adamna en layk bir biimde cevaplarn arz ve beyan etmesini mit ve hak arayyla ve dini aratrmalarda taassuptan kanarak ve uygun olmayan kelimelerden tarafszlkla uzak durarak akletmek ve tefekkr etmek, ilim ve fazilet erbabnn vaciplerinden olmaldr. Mezkr melliften dahi ehil olmay gsterme, insaf etme ve marifet mit edilse de, ne yazk ki pheli bir tezahr olarak nihayetinde ispat ve burhanlar yerine fakat aslsz ve haksz ifadelere yer vermi ve insaf ve ehil olma noktasnda taassup ve dmanlk gstermitir. imdi mellifin kitabndan baz ifadeleri zikrederek szlerimizi delillendirelim. Mesela, aslsz bir iddia olarak kitabnn [emsl-Hakika] 101. sahifesinde Arap kavminden daha fazla hibir kavim yoktur, 275. sahifesinde Nasr krallar senede [3] bir gn Pavlusun ziyaretine gelirlerdi, 276. sahifesinde hazret-i musa ibadetinde Kuds erife yneldiler. 95. sahifesinde sa aleyhisselam armha gerildiinde yannda akirtlerinden hi kimse yoktu, 240. sahifesinde Zerubbabil [Hagay 1:1-15] asrn lgatinde Muhammed demektir ve 274. ve 275. sahifelerinde Pavlus Nasrnn dman olarak onlar iin ziyadesiyle zararl ve saptrc olup hased ve dmanlna bal olarak dinlerini ifsad etmek iin cann verdi diye ifade etmitir. Fakat gerek zikredilen maddeler ve gerekse dier benzeri aslsz ve temelsiz iddialar mellifin ilminin ktlna ve dikkatsizliine ak birer delildir. Eer biraz dikkatli ve tarih ilmine aina olsayd, unlar bilirdi: Arap kavmi ancak on-on iki milyon nfusa sahiptir, Rus, Alman, Fransa, Hind, in- Main, ve dier kavimler kat kat Araplardan fazla olduklar yaadklar corafyayla da malumdur. Pavlus zamannda Nasr krallar deil, putperest hakanlar mevcuttu. Mesih krallarn ilki olan Konstantin [ms. 272-337] mezkr havariden yzyl sonra

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

240

Milel ve Nihal Geleneinden

ortaya kmtr. Ahdi Musada ne Kuds-i erif ve ne BeytulMukaddes mevcuttu. Belki onun yerinde putperest Kenanllarn Yabus ve Salim isminde kk bir kaleleri vard. Kuds-i erif ve onda Beytul-Mukaddes hazreti Musadan be yz sene sonra Hazreti Davud ve Hazreti Sleyman zamannda ina edilmitir. Hazreti Mesihin armha gerilmesinde havarilerden Yuhanna ve baz mminlerin ha yaknnda hazr bulunduu Yuhanna ncili bab 19 ve 25, 26 ve 27. ayetleri erevesinde aka beyan edilmitir. Zerubbabil muhammeddi demek doru deildir. Muhtemeldir ki [4] Babil esaretinin son zamanlarnda Yahudi kavminin ileri gelenlerinden birinin ismi olarak branice de Babili datm demektir. Pavlus her ne kadar balangta Mesihlerin dman ise de, iman ettikten sonra havarilerden biri olarak Mesih dininin tebri ve talimi hususunda tam bir gayret iinde olmutur. Sonunda Mesih yolunda Roma ehrinde ehit edildii bilinir. imdi ad geen musannifin inat ve insafszln ak eden baz hususlardan da zikretmeye balanabilir. yle ki Mznlhakkn 182 ve 183. sahifelerinde sbt ve beyan olunduu vecihle, cenab- Mesihin havarilerine vad buyurduu tesellici manasna olan Paraklit lafzndan Ruhul-Kuds muradd. Bu dahi, Mesihin ykseliinden on gn sonra havariler zerine nzl ederek mezkr vadin tamamland ve Ruhul-Kudsun havarilere olan nzlne dair olan yetten ncil-i Lukann 24. babnn 49. ayetinde Mesihin zikredilen kelamdr: siz (yani havariyyun) yksekten kuvvet ile (yani, Vad edilen ruh ile) kuanncaya dein Medine-i rualimde ikamet ediniz diye buyurduklar Mznl-hakkn yukarda iaret olunan yerlerinde yazldr. Mezkr musannif *Harputlu shak Hoca+ yukarda geen ayeti bu vecihle Muhammede nispet edemediinden manasn tayir ve tebdil etmitir. Kendi kitabnn 180. sahifesinde sizin kbleniz ynnz rualim olup Kbe-i Mkerremeye tahvil olunmasn ima ve iarettir demi. Ve Mesihin lm ncilin ekser mahallerinde mezkr ve yazldr demi. Kendileri dahi olaydan nce (mesela ncil-i Mattann 16. babnn 21. ayetinde) ldrld ve nc gn kyam edeceini akirdlerine izhar buyurdu ve kyamdan sonra Simon

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

241

Milel ve Nihal Geleneinden

adl akird Mesihin kyam hakknda phede kalnca Mesih kendisini havarilere [5] grnd. Zikri geen Simonu arp phesini *yle diyerek+ izale etti: ben hemen salib olunan kyam etmi Mesihim diyerek ellerinin ve brnn yara izlerini gsterdi. Parman buraya koy ve ellerime bak ve elini tutupbrme sok ve imansz olma, ama imanl ol ve Simon cevap verip ona dedi ki ya rabbim ve ey ilahm, sa ona dedi ki; Ey Simom beni grdn iin iman ettin, ne mutlu onlara ki grmediler ve iman ettiler [ifadeleri] Yuhannann 20. babnn 27. ve 28. ve 29. yetlerinde yazldr. imdi, mezkr musannif, mutlak inadndan Cenab- Mesihin u kelamnn zddnda kitabnn 91. ve 93. sahifelerinde hazreti sa armha gerilmeyip akirdlerden Yahuda [kendisini] hazreti sa yerine ldrlmeye raz bir zat gsterip, ol kimse dahi peygamberinin yerine fedkarane nefsinin katline raz oldu. sa aleyhisselam, Uhnuh [Enoch/Hanok Tekvin 5:22-29] aleyhisselam gibi semaya ref olundu diye yazm. Ve yine 285. sahifesinde Luka ncilinde Cebrail aleyhisselam hazreti Meryeme Olun Mesih hazreti Davudun oludur [Luka 1:26-38, Yuhanna 7:42] diyerek aklad. Bu ise hazreti Mesihin ubudiyetini isbatta kfidir. Hazreti sa eer ibnullah olsayd, hazreti Cebrail hazreti Mesihin kaderini hal ve taklil [azaltp+ edip ibn Davud ismini vermezdi diye yazmt. Mezkr musannifin mtalaa kuvvesine ve muhafazasna ok yazk. Zira ncil-i Lukann hemen ilk babnda Cebrail, hazreti Mesihi ibn Davud olarak tesmiye etmise de, iki defa ibnullah diye tesmiye etmitir. Yani 32. ayetinde Mtelnn olu ve 35. ayetinde Meryeme hitaben, Ruhul-kuds zerine gelmekle Mtelnn kuvvetinin glgelemesi ve bu yzden senden doacak mukaddes zata ibnullah denile diye varid [6] olmutur. mdi, mezkr musannif, geen ayeti mahede ve kraatten sonra Cebrail, hazreti Mesih, ibnullah deil ancak ibn Davuddu demesi inatla ve kastl olarak kelm- ilahiyi tebdil ve alenen haksz beyan deil midir. Bundan baka Mznl-hakk musannifi hakknda ve hatta btn cumhur-i Mesihiler hakknda uygunsuz kelimeler ve kt yaktrmalar kullanmtr. Mesela itiraz eden cahilin biri tabiri ile kitabna balayan ve sonra daha gayretlenerek kitabnn 248.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

242

Milel ve Nihal Geleneinden

sahifesinde ona hitaben senin kemal-i cehlinden ve ahmaklk ve eekliinden ne trl anracan bilmiyorsun der. Ve 122. sahifesinde Nasrnn cmlesi sardr, dilsizdir ve krdr akletmezler zmresindendirler, ve 267. sahifesinde Nasr akl hafif, makul ve menkul idrakten aciz ve drt ayakl ahmaktr, ve 284. sahifesinde birtakm suret-i insanda drt ayakldr. diye beyan etmitir. Ama bylesi yersiz kelimeler ve uygunsuz lakaplar ne diyelim ancak musannifin istidat ve kemalini isbat ettikleri aktr. Bylesi kelimeleri akl ve insaf sahiplerinin reva grmedikleri aikrdr. Ve Milel-i Mesihiyyeye bu tarz dmanlk etmekle kendisini hatta hkema ve ulema-i saltanat- seniyyeye dahi hakaret eyledii hayaline gelmemi ise de, Devlet-i Aliyyenin bykleri Milel-i Mesihiyye ve Avrupallar ile lfet ve dostluk yolunu kurarak onlardan ilim, sanat ve marifet kazandklar halde, Mesihler cehaletin karanlk perdesi ile rtlm iken onlardan ilim ve marifet elde edenlerin, zikri geen vasflarla sfatlanmalarnn icab edecei aikrdr. Hlasa-i kelam, haksz iddialar ve aslsz kelimeleri ve ar dmanlna layk ve kfi cevaptr denilirse, gerekten u surette emsl-Hakika mellifi *7+ Mznl-hakka en iyi ekilde cevap verdii ve dorusunu eda ettiine phe kalmazd. Ve ancak ilim ve insaf ehli yannda edebi terk ve kt kelimeleri yalnz burhan ve isbatn yokluuna istidlal ettii apak olduundan emslHakikann Mznl-hakkn cevab olmad grldnden ona cevap vermek icab etmese de bu mecellede *kitapkta+ ihtisar ederek nce mezkr kitabn, Mznl-hakkn cevab olmad, ikinci olarak Mznl-hakk ve Mifthl-Esrrda1 beyan olunmu madde ve iddialar muhtasaran zikr ve beyanna balanacaktr. Allahu-Tealann yardmyla*8+. Birinci Blm emsl-Hakikann Mznl-hakkn cevab olmad beyannda

Mifthl-Esrr 1837 ve 1850 yllarnda misyonerler cemiyeti tarafndan Ekberabadda neredilmitir. ki ayr basks Millet Ktphanesinde AEfrs26 Demirba, 232 snflama, 1837 ve AEfrs27 Demirba, 232 snflama, 1850 kaytlaryla yer almaktadr.

MLEL VE NHAL
inankltrmitoloji

243

Milel ve Nihal Geleneinden

Birinci Madde ncil Tevrat nesh etmeyip ancak tekmil eyledii Mznl-hakkn birinci blmnn ikinci faslnda zikr ve beyan olunduu vecihle; ncil, nasih-i Tevrat deil, *onu+ ikmal eder. Ykanma ve taharet ve snnet ve kurban ve helal ve haram ve benzeri zahiri ibadetlerle alakal Tevrat hkmleri hazreti sa el-Mesih marifetiyle kararlatrlm ruhani ibadetlerin rumuz ve numunesi olarak Mesihin zuhuru ve kefaretiyle sz edilen hkmler son bularak uygulamas durdurulmutur. Bu adan ncil Tevratn baz hkmlerini nesh eylemise de, nesh olunan hkmler usl ve itikada; yani marifet-i ilahiye ve kalb temizlii ve iyi amellere dair hkmlerde vaki olmayp ancak furtla alakal emirlerde vuku [bulur]. Mezkr kitabn zikredilen yerinde mufassalen yazldr. Hazreti Mesihin kendisi dahi aada geen ncil-i Mattann 5. babnn 17. ve 18. ayetlerinde varid olduu vecihle *yledir:+ zannetmeyiniz ki ben eriat veya peygamberlii ibtal etmeye geldim, ben ibtal etmeye gelmedim, ama tamamlamaya geldim, zira gerekten diyorum ki, yer ve gk zail oluncaya dek eriatten bir harf veyahut bir nokta bile (yani hibir madde) zail olmaz *9+ ta ki herey tamamlanncaya dek. ncil-i Lukann 21. babnn 33. ayetinde gk ve yer geicidirler ama benim szlerim hi geici deildir. (yani hi nesh olunmuyorlar.) hkm varid olmutur. mdi gerek neshin keyfiyetine dair yukarda beyan olunan ve gerek Mesihin mezkr kelimelerine muhalefet eden malum musannif 13. sahifesinin sonuna dein Tevratn furtnn ve helal ve haramlarn ncilde kullanlmadna dayanarak Tevratn ncili nesih eylemesi aikrdr diye yazlm. Ama hazreti Mesihin hkm mellifin szlerinden daha gl ve daha faziletli olduundan Tevrat ve ncilin nesih olunmad Mesihin kelimeleriyle sabit ve aikrdr.

MLEL VE NHAL
inan kltrmitoloji

244

journal for studies of belief, culture and mythology


ISSN 1304-5482

Nationalization of Universal Religion: Anglicanism and Turkish Islam inasi GNDZ Islm, Reason and Truth mer Mahir ALPER The Old Testament Prophet Stories in the context of the Humanistic Psychology Theory of Fromm Mustafa Doan KARACOKUN Ahmed Ziyauddin Gumushanevis View of Islamic Sects Kyasettin KOOLU Gnostic Cosmogony in Nag Hammadi Literature Mehmet ALICI Charismatic Leadership-based Understanding in the History of Islamic Sects: The Case of Ali B. Abi Talib ahin AHMETOLU Iranian Thinker Shabistaris Approach for the Understanding of Quran: Hermeneutic reading and Prophetic (Nabaw) Kalm Asiye TILI

volume: 7 number: 3 Sep. - Dec.10

You might also like