You are on page 1of 98

T.

C SAKARYA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

EDEBYATIN SOSYOLOJS: METN, TARH, DNYA (JAMESON/ BOURDIEU/MORETTTANPINAR)

YKSEK LSANS TEZ


Mehmet Murat AHN

Enstit Anabilim Dal: Sosyoloji

Tez Danman : Yrd. Do. Dr. Mustafa Kemal AN

HAZRAN 2007

T.C SAKARYA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

EDEBYATIN SOSYOLOJS: METN, TARH, DNYA (JAMESON/ BOURDIEU/MORETTTANPINAR)

YKSEK LSANS TEZ


Mehmet Murat AHN

Enstit Anabilim Dal: Sosyoloji

Bu tez 13/06/2007 tarihinde aadaki jri tarafndan oybirlii ile kabul edilmitir.

Jri Bakan

Jri yesi

Jri yesi

BEYAN
Bu tezin yazlmasnda bilimsel ahlak kurallarna uyulduunu, bakalarnn eserlerinden yararlanlmas durumunda bilimsel normlara uygun olarak atfta bulunulduunu, kullanlan verilerde herhangi bir tahrifat yaplmadn, tezin herhangi bir ksmnn bu niversite veya baka bir niversitedeki baka bir tez almas olarak sunulmadn beyan ederim.

Mehmet Murat AHN 13.06.2007

NSZ
Edebiyat sosyolojisinin disipliner hafzasnn sorguland ve sosyolojik edebiyat aratrmalar iin kuramsal nermelerin yapld bu tez, gittike akademi iinde raklatrlan sosyolojinin rak kenarlarndan hem son on yllarn belirli tartmalarna hem canlanan kuramsal dnmenin verimlerine ksaca bakmaktadr. Tezimizin tezinin hakknn yksek lisans almalar iinde verilmesinin zorluunu teslim ederken, kusurlarn kendimize cesaretini tekilere fatura etmemiz doaldr. Yksek lisans almalarm boyunca entelektel ve moral desteini esirgemeyen tez danmanm Yard. Do. Dr. Mustafa Kemal ana, hocalarm Prof. Dr. Musa Tadelen, Yard. Do. Dr. smail Hira ve Prof. Dr. Ali Rza Abaya, ayrca Yard. Do. Dr. Ylmaz Taoluna teekkrlerimi sunuyorum. Tez almalarm sresince evde, ite, okulda benimle fikirlerini, emeklerini, zamanlarn paylaan ailem efradna, dost halkama, Boazii niversitesi ktphanesinden kitap almamda bana yardmc olan arkadalarma (Mustafa, Salih, Fatih, Nurgl) ve Boazii niversitesi yllarnda kurulan rabtamzn asla kopmamasn istediim sevgili dostum Ramazan Arasa yaptklar her ey iin minnettarlm belirtmek isterim.

Mehmet Murat AHN 13.06.2007

ii

NDEKLER
ZET...............................................................................................................................iv SUMMARY ....................................................................................................................iii BLM 1: EDEBYAT SOSYOLOJS: TARHSEL ORYANTASYON ..............1 1.1. 1.2. Marxa kadar: Romantisizm, Milliyetilik ve Tarihselcilik..............................3 Marx: Edebiyat Sosyolojisinin Mantksal Sonular.........................................7

BLM 2: EDEBYAT SOSYOLOJSNN POSTMODERN ELETRS .......16 2.1. Edebiyat Sosyolojisinin Pozitivist Belirlenimleri ................................................20 BLM 3: JAMESON: POSTMODERNZM, MARKSST HERMENTK .....27 BLM 4: BOURDIEU: EDEB ALAN/HABITUS/ DOXA...................................43 BLM 5: MORETT: EDEB DNYA-SSTEM.................................................56 BLM 6: TANPINARIN ELETR PRAT ...................................................70 6.2. ktidar Grnmez Klmak: Milli Edebiyatn Eletirisi .......................................75 6.3. Dnya-Sisteminin Yerel Grnm olarak Gecikmilik.....................................78 SONU: TRKYEDE EDEBYATIN SOSYOLOJS N...............................81 KAYNAKA .................................................................................................................86 ZGEM...................................................................................................................91

i iii

ZET
Tezin Bal: Edebiyatn Sosyolojisi: Metin, Tarih, Dnya (Jameson, Bourdieu, MorettiTanpnar) Tezin Yazar: Mehmet Murat AHN Kabul Tarihi: 13 Haziran 2007 Anabilimdal: Sosyoloji Danman: Yrd. Do. Dr. Mustafa Kemal AN Sayfa Says: IV (n ksm) + 95 (tez)

Biz bu tezde edebiyatn sosyolojik yorumunun imkanlarn tartacaz. lk blmde edebiyat sosyolojisinin gemiini kurucu sorunsallar balamnda (tarihselcilik, romantisizm, ulusalclk vd.) deerlendirip, 1980 sonras akademik retimde edebiyat sosyolojisinin dnce ve ihtiya olarak ortadan kalkmasnn ve yerini kltrel almalar, karlatrmal edebiyat, edebiyat tarihi ve postkolonyal eletiri gibi kuramsal formasyonlara terk etmesinin nedenlerini anlamaya alacaz. Bunun iin Madame de Staelden Marxa edebiyat sosyolojisinin tarihselci, romantisist ve ou zaman pozitivist mirasnn, temsil/yorum/znenin oka tartld postmodern olarak nitelenen kltr ortamnda ister istemez bu sonunu hazrladn savunacaz. Tezimizi gei blmnde edebiyat sosyolojisinin post-pozitivizm olarak anladmz post-modern eletiri balamnda eletirisini yapacak ve daha gevek tanmlanm bir edebiyatn sosyolojisinin muhtemel verimlerini ksaca zetleyeceiz. Tezimizin ikinci ksmnda edebiyatn sosyolojik eletirisinin bu farkl kltrel balamda yeniden dnlmesi iin basamakl bir program karacaz. Fredric Jamesonn Marksist hermentiinin metnin tarihsellii, Pierre Bourdieunun kltr sosyolojisinin edebi alan/habitus/doxa kavramyla edebiyat sistemlerinin ileyiini ve Franco Morettinin dnyasistemik edebiyat haritalamasnn kltrel retimin (zellikle roman balamnda) kresel atallanlarn anlamamz iin bize gerekli asgari aralar verebileceini gstermeye alacaz. Tezimizin Ahmet Hamdi Tanpnarn eletirel pratiiyle ilgili son blmnde, nceki blmlerde kardmz kuramsal programla Tanpnarn edebiyat tarihi ve edebiyat eletirisindeki tarihselci yorumsamas, milli edebiyat kabul ve modernist/Bat merkezli edebiyat kurgusunun eletirisini yapacaz. Sonu blmnde ise Trkiyede edebiyatn sosyolojisinin imkanlar deerlendirilecek ve baz nerilerle tez tamamlanacaktr.

Anahtar kelimeler: Edebiyat Sosyolojisi, Tarihselcilik, Pozitivizm, Postmodornite, Jameson, Moretti, Bourdieu, Marksist hermentik, Edebi alan / habitus / doxa, Edebi-dnya sistemi

ii iv

SUMMARY
Title of the Thesis: Literary Sociology: Text/History/World (Jameson / Bourdieu / Moretti / Tanpnar) Author: Mehmet Murat AHN Date: 13 June 2007 Department: Sociology In the thesis, we argue that there is a significant necessity to make a sociology of literature in the wake of recent developments in sociology and neighboring fields. In the first section of the thesis, we discuss the past of literary sociology (as it has been known) in its constitutive problematiques of historicism, romanticism and nationalism, then inquire why literary sociology has been displaced in post-1980 period in the academia and other emergent fields (cultural studies, postcolnial theory) have been raised into the fore of sociological literary studies. We argue that the historicist, romanticist and generally positivist heritage of sociology of literature (from Madame de Stael to Marx) became a burden in the baggage of the field and have had to dissapear in the millieu of postmodernist debates around the problems of representation/interpretation/subjectivity. In the transitional chapter of our thesis, we pursue a critique of old-fashioned sociology of literature in a post-positivist mode and insist on the need of a sociological literary studies in the wake of postmodernist critique. In the second section of the thesis, we offer a three-fold scheme of research program for sociological literary studies. In following the critical propostions of Fernand Braudel in his article Social Sciences in the Longue Dure, we argue that we should do our researches on the literary production in the short-term, the conjectural and the long-term. We place the Marxist hermeneutics of Fredric Jameson in the short-term, cultural sociology of Pierre Bourdieu in the conjectural and literary world-system theroy of Franco Moretti in the longterm of our research scheme. We delineate the central concepts of these theorists (historicity for Jameson, literary field/habitus/doxa for Bordieu and literary world-system or worldliterature for Moretti) and claim that these concepts provide us a minimal toolbox to do sociological literary studies in theoritical basis. In the last section of the thesis, we test our program of sociological literary studies in the significant case of Ahmet Hamdi Tanpnars practice of literary criticism and litarary History. We contend that we need a critique of Tanpnars historicist hermeneutics, uncritical concept of national literature and eurocentrist fiction of literature. In the conclusion, we summarize our critical points and highlight the possible pathways in the future for a sociologically-minded studies of literature in Turkey. Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Mustafa Kemal AN Nu. of pages: IV (pre text) + 95 (main body)

Keywords: Sociology of literature, historicism, romanticism, positivism, postmodernity, Jameson, Bourdieu, Moretti, Marxist hermeneutics, Literary field/habitus/doxa, Literary world-system

iii v

BLM 1: EDEBYAT SOSYOLOJS: TARHSEL ORYANTASYON


Bu zamanda edebiyat sosyolojisi yapmak ya da hakknda konumak ancak ayaklarnzn yere basmadn gsterebilir. Yerleik bir alan veya bir disiplin olmad iin, ancak m- gibi konuulabilmektedir. Ne edebiyatlar ne edebiyat bilimciler ne de sosyologlar sizin hakknzda olumlamalarla konuabileceklerdir. Edebiyat sosyolojisinin lafz bile ilk elde olumsuzlamalar getirir. Edebiyatlarn gerekelerini imdilik bir kenara brakrsak, sosyologlar iin durumun niye byle olduu sorusunu sorabiliriz. lk elde alacamz cevap, edebiyat sosyolojisinin kuramsal ya da metodolojik anlamda anaakm sosyolojiye neler katabilecei sorusuyla yzleilmek zorunludur. Bu tezin sosyoloji alannda yazld dnlrse ilk savunmann sosyologlara verilmesi gerektii aikrdr. Oysa literatre baktmzda bu sorunlarn grmezden gelinerek m gibi konuulduu veya edebiyat sosyolojisinin sessizce terk edildii grlecektir. Batl akademilerdeki kurumsal snrlarn, Anglo-sakson ve kta Avrupas arasnda belli farkllamalarla birlikte, bu durumu kanlmaz kld kolayca anlalabilir. Bu akademik yaplanmay aynen dn aldmz dikkate alndnda, Trkiyede edebiyat sosyolojisi yapanlarn Batl meslektalarnn meruiyet sorunlarn paylat aktr. Kendisine ancak stratejik eletirilerle ya da kolayc eklemlemelerle alan amaya alan edebiyat sosyologlarnn bu meruiyet sorununu atlamak istemeleri, zaten hibir kurumsal ve disipliner destee sahip olmayan edebiyat sosyolojisinin iini boaltmaktadr. Biz bu tez balamnda edebiyat sosyolojisinin Marksist mirasnn grnr klnarak eletirilmesi ve kaynaklarn yine yakn dnemli Marksist edebiyat eletirisi ve kltrel almalarla yenilebileceini dnyoruz. Bu anlamda bu tezin edebiyat sosyolojisi iinde okunmamas gerektii, son dnemin gzde kavramlarndan biriyle sylersek edebiyat sosyolojisinin z-dnmsel olarak okunmas olarak grlmelidir. erden deil dardan bir sesle konumakta bu nedenle bir saknca grmemekteyiz. Aslnda sosyolojinin kendisinin kuruluundan itibaren ne kadar ihtirasl olduu dnlrse, edebiyat sosyolojisinin ihtiras kolayca anlalr. Modern bilgi

teknolojilerinin iki kurucu sylemini bir atda toplamak gibi devasa bir iddiaya sahip olan edebiyat sosyolojisi, sosyoloji tarihinin teleolojik olarak okunmas yoluyla belki

belli disipliner tarihlerelerde konumlandrlabilir. Ancak sosyolojinin kendisinin hibir ekilde zorunlu olmad dnlrse, edebiyat sosyolojisinin oluumunu baz olumsallklar zerinden okumak yerinde olacaktr. Edebiyat sosyolojisinin resmi soyaacna baktmzda belli eliik entelektel miraslar grmekteyiz. Bunlar balklar altnda toplarsak, Kantn estetik kuram Romantisizmin kltrelci okumalar Gerekilik ve gereki romanlar Pozitivizm ve bilimcilik Marks ve Marksist bilgi ve toplum kuram

Bu soyaacndan anlalaca zere, edebiyat sosyolojisi iki ayak zerinde durmaktadr: Belli bir toplum kuram ve belli bir edebiyat-eletiri pratii (Ferguson, Desan & Griswold, 1988). Son dnem akademik retimde edebiyat sosyolojisinin adnn unutulmaya balamasnn gerekelerini bu iki sacaya zerinden okumak gereklidir. Bunlardan birincisi edebiyat sosyolojisinin dayand toplum kuramnn yapbozuma uramas, ikincisi ise edebiyat-eletiri pratiinin 1960 sonrasndaki dilbilim kaynakl edebiyat eletirisince yerinden edilmesidir. Edebiyat sosyolojisinin temel ald nermenin toplumla edebiyat ilikilidir olduu sylenebilir. Bu nermenin naiflii hemen kendini gstermektedir. Hemen herkesin bir ekilde kabul ettii bu temel nermeye ramen, bu ilikinin kuramlatrlmasnda neden bu kadar baarsz olunduunun aklanmas gerekmektedir. Bunun olas karlklarn modern dnyada edebiyatn yar-dinsel armlar edinmesinden metin-merkezli (kimilerine gre Hristiyan manastr geleneindeki tefsir yordamlarn srdren) kltr endstrisine kadar farkl tarihsel ya da sosyolojik balamlarda bulmak mmkndr. Ancak edebiyat sosyolojisinin tarihncesine baktmzda daha yerel gerekeler bulmak mmkn olabilir. Clarkn (1978) deyiiyle edebiyat sosyolojisi say olarak az ancak tam da bu nedenle daha gl bir etkisi olan belirli anahtar eserlerce snrlanmtr: Edebiyat sosyolojisi henz kendi bilincine ve farkndalna ulamadndan, belki

orantszca gemiinin yk altnda kalmaktadr (Clark, 1978; 237). Peki, bu gemi angaryas nedir anlamak iin bu tarihsel bagaja daha yakndan bakalm. 1.1. Marxa kadar: Romantisizm, Milliyetilik ve Tarihselcilik Edebiyat sosyolojisinin edebiyatla toplumun ilikilendirilmesi abas olarak

dndmzde, gemiinin de ok gerilere gidemeyecei aikrdr. Platonun airleri devletinden kovduu hatrlanrsa, edebiyatn topluma etkisinin ok nceleri varsayld dnlebilir. Ama toplumun edebiyata etkisinin ne zaman dnlebilir hale geldiini sormamz gerekir. Bunun cevabn toplumlarn ve edebiyatlarn oullamas anlamnda seklerletii on sekizinci yzyl Avrupasnda bulmaktayz. Avrupann Hristiyan mirasnn nasl tekil anlatlara dayandnn rneini Babil Kulesi mitinden hatrlarsak, toplumsal-kltrel farklln gemiin dkm olarak tarihin seklerlemesini getirdiini anlamak zor olmayacaktr. Bu kltrel oullama tarihe uluslar getirmitir. Edebiyat sosyolojisinin farklln ulusal olarak iaretlendii bu on-sekizinci yzyl momentinin daha sonraki yrngesini nasl belirlediini greceiz. Kta Avrupasna baktmzda iki gelenek dikkate ekmektedir. Bunlar Alman ve Fransz gelenekleridir. Anglo-Sakson gelenein daha kltrelci okumalarn darda tutarsak, bu iki dnce gelenei edebiyat sosyolojisinin arivini oluturmutur. Yukarda bahsettiimiz gibi, Aristocu kavramlarla idea olarak edebiyattan bahsedildii zamanlardan dnyann farkl edebiyat geleneklerinin dnlebilir hale geldii romantik aa sosyolojik dncenin baz izgileri belirmitir. Farkl geleneklerin farkl uluslarla ilikilendirilmesi bir sonraki adm oluturmutur. Tekil edebiyattan oul edebiyatlara geilirken farkn ulusal olarak iaretlenmesi, toprak, iklim, karakter gibi deikenlerle edebiyatn dnyeviletirilmesini getirmitir. Sosyolojinin dnyevinin bilimi olduu hatrlanrsa edebiyatn dnyevilemesinin sosyolojik dnceyi armas doal karlanr. Artk akn gndermelerin braklmas ve insan abasna odaklanmas anlamnda tarihin Hristiyani olarak teleolojik tasarlanmasnn terk edilmesinin, on sekizinci yzyl Almanyasnn byyen ulusalclyla eklemlenmesi edebiyatlarn da ulusal olarak grlmesinin yolunu amtr. Uluslarn dehasnn ya da karakterinin yansmas olarak edebiyatlar, romantizmle birlikte edebiyat zerindeki siyasi yatrmlarn doallamasn dourmutur. Ancak btn bunlar edebiyatn deerini eskilerin kstasna balayan klasiki edebiyat eletirisinin kategorik pratiini tamamen

alaa edememitir. On yedinci yzyl Avrupasndaki eskilerle yenilerin atmas bu anlamda bu hegemonyay zayflatm, rnein Fransada ancak on dokuzuncu yzylda romantizmin eliyle yenilerin zaferiyle sonulanabilmitir. Bu balamda iki dnrn abalar deerlendirilebilir. Montesquieunn Yasalarn Ruhundaki ngiliz ve Fransz ulusal karakterlerinin iklim gibi etkilerle ve Viconun Homerosun epiklerini tarihsel terimlerle aklama abas kayda deerdir. Edebiyat sosyolojisinin tarihncesini bunlar olutururken tarihini Herder ve Madame de Staelle balatabiliriz. Alman ve Fransz dnce gelenekleri iki farkl damardan edebiyat sosyolojisinin arivini ekillendirmitir. Montesquieuden Madame de Stael ve Tainee Fransz gelenei edebiyat ile toplum arasndaki ilikilenme biimlerini belirlemek iin ulusal karakterler ve ulusal edebiyatlara younlarken Alman gelenei daha speklatif felsefe diliyle sanat ve edebiyatn estetik yorumlarna ynelmitir. Bu farkllama dolaysyla biri kuramsal felsefi dieri somutlayc tarihsel dille grnr iki ynseme belirmitir. Bunu Hegelin estetik projesinin kapsamyla Tainein sanat tarihi aratrmalar hatrlandnda anlamak kolaylar. Mme. de Staelin zamannn insan aklnn srekli ilerleyii inanc, edebiyat ve dier sanatlarn toplumla birlikte deimesi gerektii sonucuna vardrmtr. Bunu Fransz edebiyatnn Antikitenin yabanc kuram ve pratiinin dayatt kurallar terk ederek kendi topranda kk salmas, ulusal dehay tecessm ettirmesi gerektii tezine balamas, eskilerle yeniler tartmas ve klasiki deerlerin hkimiyeti hatrlandnda kolayca tahmin edilebilir. Montesquieunn iklimin etkilerine dayanan fikirlerine yaslanan Mme de Staelin edebiyat snflandrmas corafi terimlerle karlanr: Kuzey edebiyatlarnn hzn, melankoli ve hayalciliini bu lkelerin iklimsel zellii olan yamur ve sisle ilikilendirirken, Gney (klasik) edebiyatlarnn aklk ve yalnln yine bu lkelerin scaklk ve kuruluuna balar. Bu snflandrmann snrllklar pekala aktr. Ancak de Staelin almalarnn canalcl daha ok klasik estetiin ideallerine saldrs balamnda deerlendirilebilir. Bu ekilde alndnda eski gzellik idealinin yerini ulusal karakter ve tarihsel geliime gre farkllaan deerlerin oullamasnn ald grlecektir (an, 2000). Fransz gelenei iindeki zamandizinsel olarak ikinci isim olan Tainenin nermeleriyle ilk defa edebiyat eletirisi tarihle birlikte konuulmaya balanr. Taine iin edebiyat

eserleri tarihsel dnemlerin moral belgelerini, geleneklerin dkmn vermektedir. Edebiyat tarihisinin payna den bunlardan ilk elde dsal insan, sonrasnda dnemin, halkn moral yapsn veya ana ilkesini (facult maitresse) tecessm ettiren isel insan yeniden kurmaktr. Tainein tarihiye hedef gsterdii ise an ruhundan ya da halkn ana ilkesini bulmaktan bunlar nedensellik iinde aklamaktr. Taine nedensellik an kavramyla kurar: rk, evre ve an. Tainein temel kaygsnn tarih ile sanatsal deerlerin balatrlabilir olmas sorunu olduu vurgulanmtr (Wolfenstein, 1944). nerdii kavramlarn ieriinden ve pratikte tutarllklarndan ok bizi burada ilgilendiren Tainein yapmak istediinin Romantiklerin izinden sanatn klasik deerlere gre yarglanmasnn terk edilmesi ve sanatsal grngnn toplumsal verilerle ilikilendirmek abasdr. Wolfensteinn deyiiyle tavr botanistinki kadar tarafsz olmal, farkl iklim artlarnda grlen farkl bitki rtlerinin gzlemlenmesi olmaldr (a.g.e., 332). Tainein zamanna gre fazlasyla cretkar bulunan cmlesinin putkrcl (Ahlakszlk ve erdem, slfirik asit ve eker gibi rnlerdir; her karmak unsur dayand daha basit unsurlarla karlamasndan doar) Clarkn

deerlendirmesiyle ieriine kyasla setii kelimelerden kaynaklanmaktadr. Elbette Tainee tannan sosyolojik kredi son elli ylla tkenmi gibi gzkse de, bizim iin deeri nerdii aklama emasnn zamansal olarak dzenlenmesiyle Braudelin l zaman diziniyle uyumlulatrlabilir. Son dnem edebiyat almalarnn

zamansallnn ne kadar snrl olduu dnlrse, longue dureede edebiyat tarihi yazmak abasnda Tainein emeini deerlendirebiliriz. Durkheimn 1900de Edebiyat Tarihi ve Sosyoloji hakknda konferans vermek iin College de Francea davet ettii Gustave Lanson, Tainele karlatrldnda bilimsellik dozu daha yksek bir szdaaryla konumasyla edebiyat sosyolojisinin gndemlerine daha verimli nermelerde bulunur. ncelikle, edebiyatn a priori kategorilerle tartlmasndan vazgeilip olgularn deerlendirildii ve nesnel makul geici genellemelerle yasalarn aratrlmas gerektiini savunur. Durkheimn edebiyat gndermelerinin ve edebiyat sosyolojisine dorudan katklarnn snrl olduunu dnrsek, Lansonun deerini hem eletirel pratii hem de Durkheim etkisinin hakknn teslim edilmesi asndan grebiliriz. Lansonun okur kitlesi, tr eletirisi ve dnemselletirme gibi kuramsal nermeleri kadar, edebiyat tarihisinin kendi

sosyolojisini gzetmedii srece aslnda kt bir sosyolojinin kabulleriyle i grmek zorunda kalacan gibi metodolojik tezleri edebiyat aratrmalar iin halen nemlidir. Fransz geleneiyle karlatrldnda Almanlarn edebiyat ve toplum sorunlarn tarihsel terimlerle tartmaktan ok daha genel bir erevede felsefe diliyle konutuklar aktr. Mesleki formasyonlarna bakldnda bile bu gze arpmaktadr: Madame de Stael, Taine ve Lanson edebiyat tarihi-eletirmenleriyken, aada edebiyat sosyolojisine katklar asndan deerlendirilecek olan Herder, Hegel ve Marx felsefecidir. On sekizinci yzyl Almanyasndaki felsefi canlanmann Kanttan Hegel ve Marxa uzanan izgisinin edebiyat-toplum almalarna felsefi boyut kazandrd phesizdir. Herderin zamannn ilerleme dncesine inancnn estetik alana tercme edildiinde gemi yzyln (Fransz) ideallerinin almas gerektii sonucu sanatlarn zellikle edebiyatn zemini olarak ulusal kltrler vurgusunu getirmitir (Clark, 1978). Kltrler arasndaki ortaklklardan ok farkllarn vurguland bu dnsel balamda kltrn ifadesi olarak edebiyatn anlalmas paras olduu kltrel btnn anlalmasn gerektirir. Dolaysyla edebiyat ve sanatlarn tarihsel kkenlerine vurgu younlar. On sekizinci yzyl Ren kltr havzasndaki Fransz hegemonyas dnldnde, bu tarihselci yorum vurgusu daha iyi anlalr. Ulusal kltr vurgusunu yabanc kltrlerden yaplan tercmelerin izlemesi edebiyatn esremli yorumundan ziyade artsremli okumalarna imkn vermitir. Hegele geldiimizde edebiyatn sosyolojik olarak incelenmesinin nndeki Kant felsefi mirasn sorgulanmas akla gelmektedir. Kanta gre, sanatsal deerlerin bilgi ierii yoktur. Bunun doal sonucu estetik deneyimin znelcilie terk edilmesidir. Hegelin kar kt nokta, sanatn bu ekilde bilimsel-felsefi aratrmann dnda braklarak aalanddr. Sanat tarihsel terimlerle anlamak abasndaki Hegel (ve elbet edebiyatn sosyolojisini yapmak isteyenler) iin Kantn felsefi erevesinin sonular malumdur. Sanat ve edebiyat toplumsal ve tarihsel olarak soyutlayarak znelci keyfilie terk eden Kantn toplumlarn ve alarn sembolik sorunlarn zmelerinin biimleri olarak edebiyat anlamasn beklemek imknszdr. Hegelden sonra Marxn bu minvaldeki yorumlar edebiyat sosyolojisi iin kalc sonular

dourabilmise, bizim bunu Kantn felsefi dizgesinin Hegelci eletirisine balamamz abartma saylamaz. 1.2. Marx: Edebiyat Sosyolojisinin Mantksal Sonular Edebiyat sosyolojisini tarihsel olarak koullandran temel sorunsallar Marksizm salamtr. Bu nedenle genel husumetin kaynaklarn yine buraya balayabiliriz.

Marxn sanat ve edebiyatla ilgili yorumlarnn dankl dnlrse, edebiyatn sosyolojisine katklarnn toplum kuramndan geldii aktr. Marxn eski Yunan sanatyla ilgili yorumlarnn idealizmi (baz ar yorumlarla farkl okunabilse bile) dneminin artlaryla dorudan balantl olmaldr. Biroklarnn yapt gibi, biz burada Marxn dank ve kuramlatrlmam edebiyat gndermelerine deil toplum kuram zerinden edebiyat ve toplum ilikisini nasl sorunsallatrdna deineceiz. Tezin ilerleyen blmlerinde deerlendireceimiz ismin Marksist birikimi dnldnde bu ksmn uzun tutulmas normal karlanmaldr. ncelikle Marks kuramn nasl anlalmas gerektii sorusu cevaplanmaldr. Fernand Braudele gre Marksizm bir modeller topluluudur. Braudel, Sartren modelin katlna, ematizmine, yetersizliine kar zgn ve bireyseli savunmasna itiraz eder: Ben onun gibi modele deil de (u veya bu nanslar dnda), bu modelin kullanlma biimine, insanlarn haklarnn olduunu sandklar kullanma itiraz edeceim. Marxn dehas, uzun sren gc, ilk gerek toplumsal modelleri kurmu ve tarihsel uzun zamandan (longue dure) yola km olmasna dayanmaktadr (Braudel, 1992; 55). Braudel, sosyolojide modellerle alan ilk kuramcnn (Weberden nce) Marx olduuna ve btn kt(ye) kullanmlarna karlk Marks kuramn kalcl ve kuatcln buna baladktan sonra, bu modellere yasa gc, her yerde ve her topluma otomatik olarak uygulanabilen aklama deeri verilerek, onlar en basit halleri iinde dondurmulardr: Oysa bu modeller ancak zamann deiken nehirlerine braklacak olurlarsa dokularn aa kartabileceklerdir, nk bu doku salamdr ve iyi yaplmtr; bu doku baka kurallar ve buna bal olarak baka modeller tarafndan tanmlanmaya yatkn baka yaplarn varlyla srdrlm veya

canlandrlm bir ekilde yeniden ortaya kacaktr. Bylece geen yzyln en gl toplumsal zmlemesinin yaratc gc snrlandrlmtr. Bu zmleme ancak uzun sre iinde gcne ve genliine yeniden kavuabilirEklemeliyim ki, bugnk Marksizm bana saf halinde modele, model iin modele tutkun her toplumsal bilimi bekleyen tehlikenin imgesi olarak gzkmektedir (Braudel, 1992; 89-90). Braudelden bu uzun alnty yapmamzn anlam ilerleyen sayfalarda aa kavuacaktr. Ancak burada unu belirtelim: biz burada Braudeli ve aada Wacquant izlerken temel hermentik soruyu skalamamalyz. Biz Jamesonn kastettii anlamda bir meta-yorumlama yapmaktayz. Yoksa iddiamz Marxn veya Marks kuramn bize belli modelleri a priori verdii deildir. Biz kardmz modellerin ve kullanm kurallarnn Marxn oeuvresi iinde izini srmek ve bunlar ilemselletirmek istiyoruz. Marks kuram bu ekliyle anlaldnda, Marx deil modellerinin geerlilii ve kullanll sorusuyla uramamz gerekir. Biz burada ilhamn Braudelden alan Loic J.D. Wacquantn Heuristic Models in Marxian Theorydeki yorumuna bal kalarak Marxn toplum kuramn inasnda hristik model kulland (altyap-styap, organik btnsellik, diyalektik geliim), bunlarn zelden genele belirli soyutlama dzlemlerinde, yapya veya srece vurgularnda ve zaman erevelerinde ilemselletirilebileceini savunacaz

(Wacquant, 1985). Buna gre, Marxn toplumsallk gr btnseldir. Toplum, i ie gemi karlkl etkileim halindeki yaplar hiyerarisidir. Bu hiyerarinin organik etkileimi tamamen olmasa da gl ekilde retim alan tarafndan belirlenir ekonomik olann tastamam kapsam ise verili her bir toplumsal formasyon iin ayrca deerlendirilmelidir. Wacquantn ncelikli sorusu Marks kuramn neden srekli yanl-yorumlanddr. Bunun karln Marxn ayrtrlabilir model kulland ve bu modellerin geerlilik, rtm ve ayrma alanlarnn belirlenmemesinin bu yorumlara sebebiyet verdiidir. Altyap-styap, organik btnsellik, diyalektik geliim olarak belirlenen modellerin analitik geerlilik alanlarnn zaman-aral, analiz oda ve analiz dzlemi zerinden deerlendirilmesi gerekmektedir. Bu erevede ele alndnda altyap-styap modeli temelde toplumsal gerekliin en soyut grnmlerinin yapsal anlatmn verir. Wacquantn kktenci diye tanmlad

yorumunda, bu model toplumsal tabakalar olarak ayrtrrken en alttaki katmana btn nedensel ve aklayc ehliyeti verir. Toplum tiplerini ilgilendiren bu model nomotetik ve soyuttur; nomotetik olmas kuramsal odann tarihselliklerine baklmakszn btn snfl toplumlarda grlen makro-yapsal balantlar zerinde olmasndan, soyut olmas ise younlat ilikiler an karmak dinamik btnden ayrmasndan kaynaklanr. Altyap-styap modelinin ktye kullanlmasnn Marks kuramda indirgemecilie ve kktenci yorumlarnda epifenomencilie yol at bilinir. Ayrca toplumsaln farkl katmanlarn ayrmlatrrken ve bunlar arasnda yapsal bileenleri tayin ederken bize haritalama kolayl salamaz. Nihayetinde, mikrokronik tarihsel verilerle uyumayan, dahas bu yaplarn somut olarak nasl yeniden retildiini aklamayan nermeler verir. Ancak organik btnsellik modeliyle birlikte dnldnde altyap-styap modelinin bu snrllklar toplumsaln daha metaforik deerlendirilmesinin getirdii aklaycln belirsizlemesine karn ilk modelin aklama ksa devresini bozarak daha karmak bir resim elde etmemizi salar. Marx iin toplum organik bir btndr; bunun izlerini Marxn kulland fizyolojik metaforlarda grmek mmkndr. Kendi rettii marazlara temelindeki fizyolojinin radikal ekilde yeniden dzenlenmesini gerektirecek bir mutasyon dnda saaltm imkansz olan kapitalizm Marx iin arzal (disfunctional) ya da hastalkl bir toplumsal organizmadr. Bu modelde Marxn bakas, toplumsal srekli byyen paralanmam btnsellik eklinde kaydetmesi anlamnda somuttur. Herhangi bir ekilde ematik zetinin karlmamasndan

anlalaca zere, organik btnsellik modeli, toplumlar yapsal trler olarak grmez. Toplumsal formasyonlar belirli doal ve toplumsal-tarihsel evrelere yerletirilmitir. Bu nedenle aratrmacnn dikkatini belirli corafi-zamansal odaklanmalara

younlatrmas gerekir. Organik btnsellik modeli ardndan etkileim, muhafaza, ama ve belirmeleri sarmalayan diyalektik geliim modeliyle desteklenir. Wacquanta gre, bu modeli dier iki modelle birlemesi incelemenin hem soyut hem somut dzeylerinde sresel katalizr ilevi grmesini salar. Bu modelin azami verimlilii ise verili toplumsal formasyonlarn zgn srelerinin somut izimlerinde grlr (Wacquant, 1985) . Bu modellerin ilevsellii Wacquanta gre soyut olarak deil, rtmleri ve alverileri gzetilerek ilemselletirmek iin tasarland dzeye ve odaa gre deerlendirilmelidir. Bu ekilde modellerin analitik mntkalar belirlendiinde

kullanmlar iin doru zaman anlamnda kairoslarnn deerlendirilmesi kalmaktadr. Braudelin makalesinin ayrcal bu balamda modellerin sre (dure) dncesiyle karlatrlarak anlalmasna yapt vurguda aranmaldr. Braudele gre, Aratrma, srekli olarak toplumsal gerekten modele ve sonra modelden toplumsal gereklie yneltilmeli ve yolculuklar bir dizi rtutan sonra sabrla tekrarlanmaldr. Bylece model srasyla yap aklama denemesi; bir yapn hayatnn ve salamlnn denetimine, karlatrlmasna, salamasnn yaplmasna yarayan bir alet olmaktadr (a.g.e.; 81). Modelin ilev ve snrlarn bu biimde belirledikten sonra buna bal olarak modelleri sre dncesiyle karlatrmak gerekmektedir. Bunun gerekesi, Braudel iin modellerin kapsadklar srenin modellerin aklayclklarna aka baml

olmasndadr (Braudel, 1992: 74). Marks kuramda modellerin okluu, Wacquanta gre bizi zamansallklarn oklua gndermektedir. Bylece altyap-styap modeli genel, soyut, makroyapsal ve makrozamansaldr: bu model longue durede almaktadr. Organik btnsellik ise daha zgl, somut ve sreseldir: zaman erevesi konjektrel olmaldr. Diyalektik geliim ise temelde sreseldir ancak hem soyut ve genel hem de somut ve zgl incelemelerde ilev grebilmektedir. Zamansall bu nedenle yerletirildii dier modele bal olarak ksa sreden uzun sreye kadar uzanabilmektedir. Braudelle Marx arasnda gidip-gelmelerle rdmz bu meta-yorumsal erevenin uzun uzadya anlatlmasnn gerekesi tezin ilerleyen sayfalarnda daha fazla aklk kazanacaktr. Trkiyedeki sosyal bilim almalarnn pozitivist bagajnn

muhasebesini hala yapmam olmas grnrdeki dnmsel dn iddialarna karlk baz temel yorumsal kabulleri srdrmeye yaramaktadr. Bu anlamda, edebiyat eletirisi ve kltrel almalardaki eletirel birikimi deerlendirmek abas olarak grlmesi gereken bu tezin kendi yorum erevesini tez yazm klavuzlarnda kemiklemi hipotezler, snrllklar benzeri ekilsel ereveyle snrlamasnn mmkn olmadn hatrlatmak isteriz. Burada kardmz kuramsal haritalamay tez boyunca kullanacamzdan aklda tutulmas, iddialarnn salamasnn yaplmas bizim kadar okura dmektedir.

10

Bu yorumsama parantezinden sonra tekrar Marxa dnelim. Marx iin toplum burjuva ideolojisinin bir sreenidir. Marksizm ile sosyoloji arasndaki balangcndaki dmanlklar imdiki akademik marksizmler zamannda hatrlanmasa da, ana-damar sosyolojinin kategorileriyle dndmzde baz yanl anlamalara sebebiyet verebiliriz. Bu nedenle, edebiyat sosyolojisinin temel nermesinin Marksist deikesini edebi biimlerle sosyal formasyonlar (snflar) arasndaki iliki almaldr. Yukarda grdmz gibi Marxn zamanna gelindiinde Almanyada Herderden Hegele uzanan bir tarihsel yaklam ve Fransada Romantizmin yolunu at Taine gibi belirlenimci toplumsal-tarihsel eletiri ve George Sand gibi edebiyat toplumsal deiime ve snfsal mcadeleye balayan siyasi armlaryla deerlendiren farkl yorumsal beklenmelerle karlarz. Bu balamda Marxn edebiyat nasl

deerlendirdiine bakmak iin Politik Ekonominin Eletirisine Bir Katknn giriindeki yorumunu alntlayabiliriz: Yaamlarnn toplumsal retiminde insanlar kanlmaz ve iradelerinden bamsz olan belli ilikilere, maddi retim glerinin geliimindeki belirli bir duruma karlk gelen retim ilikilerine girerler. Bu retim ilikilerinin btn, zerinde yasal ve siyasi bir altyapnn ykseldii ve belli toplumsal bilin biimlerinin karlk geldii toplumun ekonomik yapsn, asli temelini oluturur. Maddi yaamn retim biimi genel olarak toplumsal, siyasi ve entelektel yaam srecini artlandrr. nsanlarn varoluunu belirleyen bilinleri deil, aksine toplumsal varlklardr Doa biliminin kesinliiyle belirlenebilecek olan ekonomik retim artlarnn dnm ile insanlarn bu atmann farkna varabilecekleri ve bununla mcadele edebilecekleri hukuki, siyasi, dini, estetik veya felsefi, ksaca ideolojik biimler arasnda bir ayrm yaplmaldr (alntlayan Jauss, 1975; 195). Marx iin edebiyatn dier ideolojik biimlerle birlikte styapya gnderildii grlmektedir. Altyapnn snrlandrd ideolojik formasyonlarn yine de snfsal elikinin anlalabilecei ve snfsal mcadelenin verilebilecei bir alan olarak yazlmas aslnda sonraki Marksist eletirinin ve edebiyat sosyolojisinin temel sorunsallarn ekirdek halinde vermektedir. Bunlardan ilki, altyapnn bir styap kurumu olarak edebiyat ne ekillerde belirledii ve dolaysyla edebiyata ne kadar

11

zerklik tanddr. kincisi ise egemen toplumsal biim olarak kapitalizm ile edebiyat biimleri arasndaki ilikidir. Elbette Marxn edebiyata dair yorumlarn yorumlamak bizim iin baz hermentik sorunlar getirmektedir. Marx, Madame de Stael veya Taine gibi edebiyat sosyolojisinin sadece tarihncesini tanmlamakla kalmamakta, srekli yeniden okumalarla

gncellenmektedir. Yukarda Tainein l aklama modelinin Braudelin zamansallk anlay parelelinde yorumlanabileceini savunduumuzda, literatre yeni bir yorum katmaktayz. Bunu kolaylkla yapabilmemizde Tainein gnmzdeki karlnn ou aratrmac iin belgesel, baz aratrmaclar iinse arivsel olmasdr. Tainein metninin yzeyi aktan yeniden okumalarla gncellenmedii iin sonraki yorumlarn tortusundan bamszken, Marx iin aynsn sylemek mmkn deildir. Dolaysyla bizi burada daha fazla ilgilendiren noktay, Marxn gerekten ne syledii gibi niyetsel sorular belirlememektedir. Marxn metinlerinden karlabilecek iki sorunsaln, edebiyatn zerklii ve kapitalizm ile edebi biimler arasndaki ilikilenme olduunu belirtmitik. kinci sorunsal biraz daha iyi anlamak iin bir dier alntya bavuralm: retim sadece ihtiyaca madde salamakla kalmaz, ancak maddeye de bir ihtiya salar. Tketim ilk eldeki doal hamlk ve dolayszlndan ve bu durumda srmesi zaten retimin halen bir doal hamlk durumunda olarak kendi kalmasndan nesnesince

kaynaklanabilirdi-

doarken,

istek-arzu

kendiliinden dolaymlanmtr. Tketimin deneyimledii nesneye ynelik istek, rnn alglanmasnca yaratlr. Sanat nesnesi btn dier rnler gibi, gzellie duyarl sanatsal bir kamu yaratr. retim bu ekilde sadece zne iin bir nene yaratmaz, ayn zamanda nesne iin bir zne yaratr retim bu yolla tketimi retir: ilkin tketime materyal salayarak; ikincisinde tketimin biimini belirleyerek; ncleyin ise tketicilerde tketim nesnesi olarak rnlerine istek yaratarak bunu gerekletirir. Bu ekilde nesneyi, biimi ve tketim arzusunu retir. Ayn ekilde, tketim reticiye ama belirleyerek ve istekleri uyararak reticinin eilimini yaratr (alntlayan Jauss, 1975; 200). .

Bu zor metni kendi bana yorumlamak kaygs gtmeden, Marxn tezin ilerleyen blmlerinde ileyeceimiz Pierre Bourdieunun edebi alan kavramna ve bu tezde

12

belirli gndermeler yapsak bile balbana deerlendirmediimiz almlama estetii kuramclarnn edebi kamu dncesine kapy aralayacak yorumlarn

deerlendirebiliriz. Marxa miras kalan edebiyat deerlendirmelerinin dneminin tarihselci eilimleri tarafndan ekillendii akken, buradaki yorumlarn sadece bu tarihselci anlayla aklamak mmkn gzkmemektedir. Marxn toplum kuramnn iki farkl almlan vardr; ilk elde kard programn diyakronik ynleri dikkat eker. Tarihsel geliimi iinde insanln hikayesinin drtl dnemlendirilmesi ve son aamaya ayrlan ncelik hatrlanacaktr. Ancak yukardaki alntda dier yn olan senkronik yorumlama ar basmaktadr; dzen olarak kapitalist retim nasl ilemektedir. retim olarak yazlan sanat -baz zgnlklerine karn- kapitalist retim biiminden ayr dnmek iin Marxn gerekesi yoktur. Hatta Marxn dneminin edebiyat-sanat anlaylarna kar yazd hatrlanrsa yorumlarnn radikallii daha iyi anlalr. Ksacas Marx kuramsal inasnda edebiyat belirli metinlerle karlamaz. Edebiyat sosyolojisini edebiyat hakkndaki dier konuma biimlerinden ayran belirleyici nokta zaten budur. Bu daha sonraki sosyolojik edebiyat almalarndaki edebiyat eletirisindeki tr eletirisi, edebiyat tarihindeki edebi dnemselletirme ve edebi nesiller eklinde karmza kacaktr. Edebiyat sosyolojisinin kurucu problematiinin edebi metinlerin kendilerinin aratrmaya dhil edilip edilmemesi, ayrca dhil edildiinde yntemsel nermelerin serimlenmesi ve aratrma aralarnn inceltilmesi veya dhil edilmediinde snr ihlallerinin gzetilmesi noktasnda kilitlendii bilinir. Marxn toplum kuramnn edebiyatn sosyolojik okunmas iin nerilerini

deerlendirirken yine ayn sorunsalla karlamak kanlmazdr. Tarihselci yorumlar ve toplumsal kurumlamalar zerindeki vurgusu edebiyat sosyolojisi iin aratrmancesi hazrlklar verirken, aratrma iin gerekli incelikli aralar salayamamaktadr. Marxtan bunu beklemek dahas hakszlk olur. Madame de Staelden Hegele kardmz dnce izgisi Marxta mantksal sonularna varr. Bizim bu tez balamnda nerimiz, Marxn veya dier toplum dnrlerinin eserlerini ar-yorumlarla edebiyat sosyolojisi programlar karmak gerekmedii; Braudelin uzun srede sosyal bilimler iin nermelerini gncelleyen Wacquant ve Wallerstein izleyerek yeni hristik modeller kurmamz ve zaman-uzam deikeleri belirlememiz gerektiidir. Bunu yapabilmek iin genel bir hermentik ereveye ihtiya duymaktayz: Biz bu ereveyi Jamesonn Marksist hermentiinde bulabileceimizi

13

dnyoruz. Zamansal olarak ksa srede edebiyat aratrmalar yapmaktan vazgeerek, konjektrel ve uzun srede edebiyat formasyonlarnn dnmlerini Bourdieunun edebi alan kavramyla anlayabileceimizi savunuyoruz. Morettinin edebi dnya sistemi ve dnya edebiyat tezi, uzun srede ve farkl uzamsal deikelerde (eper, yar-eper ve merkez) edebiyat dizgelerinin sistemik deiimlerini

yakalayabileceimizi dnyoruz. Jameson, Bourdieu ve Morettinin kuramsal abalar zerinden kurmay

dnebileceimiz

modellerin,

Braudelin

nerdii

farkl

zamansallklar gzetmesi

(Wallersteinn tanmlamasyla episodik, evrimsel, yapsal zamanlar)

gerekir. Biz bu tez balamnda ebebiyat eletirisinde baskn zamansallk olan episodik zaman deerlendirme dnda tutarak, evrimsel ve yapsal zamanlar zerinde durmay dnyoruz. Ancak Braudelin nerdii zamansallklara karn, ihtiya duyduumuz uzamsal oryantasyondan yoksunuz. Wallersteinn izinden giderek, Braudelin zamanlarn iki zamansalln alarak bunlara karlk gelebilecek uzamsallklar belirlemek istiyoruz (Wallerstein, 1998; 199-205). Wallersteinn evrimsel olarak zetledii kontektrel zamana ideolojik uzamn ve yapsal zamana yapsal uzamn karlk geldiini syleyebiliriz. deolojik uzamn rneini Dou-Bat veya KuzeyGneyde, yapsal uzamn rneini eper-yareper-merkezde grebiliriz. Bu ekilde, edebiyat tarihlerinin, kltrel almalarn ve bizim rneimizde sosyolojik edebiyat aratrmalarnn ulus veya ulusal edebiyat gibi doallatrlm uzamsal belirlemelerden kendilerini kurtarmas gerektiini savunuyoruz. Tek ve eitsiz dnya sistemi iinde, edebiyatlar yaltlm tekil zamansallklarda ve uzamsallklarda tahayyl etmek sosyal bilimciler iin snrlayc ve zorlaycdr. Wallersteinn uyard gibi, zaman-uzam gerekliklerini kullanrken, ok daha dikkatli, ok daha zbilinli hale gelmemizin zerimize den bir sorumluluk olduunu dnmeliyiz: Her eyden nce, tamamen dille ilgili bir sorun szkonusudur. diyografiknomotetist ortak egemenliinin geen iki yzyl boyunca dnya sosyal dncesi zerindeki hegemonyas, belli bal btn akademik dillerdeki btn szck daarcmz, inanlmaz derecede kafa kartrc hale getirmitir. Zaman ve uzay gibi szckler tpk devlet ve aile szckleri gibi- ak bir anlama sahiplermi gibi gznyorlar. Ama bu szckler, yalnzca eer idiyograflarn

14

ve nomotetistlerin ncllerini kabul ederseniz, bu ak anlama sahip olurlar. Eer kabul etmezseniz, gerekte modernite-ncesi dillerin pek ounda byle yapm insanlar kefettiimiz gibi, farkl zaman ve uzay trleri, farkl devlet ve aile trleri iin tamamen farkl szckler kullanmak daha doru olabilir (Wallerstien, 1998; 207). Bu dilsel sorunu atmzda ise, karmza dnyay nasl algladmza dair daha byk soruyla yzlemek zorundayz. Wallersteinn idiyografik-nomotetist hegemonya olarak tanmlad on dokuzuncu yzyl Avrupasnn dnsel kaltnn snrlamalarnn farknda olmak ve yeni neriler getirmek bizim gibi nc Dnya sosyal bilimcileri iin kanlmazdr. Bu hegemonyann silikletii son on yllarda, sosyolojik edebiyat almalar iin yeni kuramsal imkanlar almtr. Bu tez, bu balamda okunmaldr. Wallersteinn Braudel zerinden hatrlatt gibi, Biz gereklik tarafnda snrlandrlmaktayz ve on dokuzuncu yzyl dnyas Aydnlanma ncllerini ve beklentilerini yalanlamay planlayan bir yirminci yzyla doru ilerledi. Yava yava, ancak olduka aralksz bir biimde, toplumsal dnyann karnaklklar kendilerini bize dayattlar ve idiyografiknomotetik ortak egemenliinin akla yatknl snkleti ya da en azndan sarsld. O halde dnce biimlerimizi yeniden-kurmak zorundayz.

Kavramlarmzn en aikar olanlarn, dolaysyla her eyden nce (ya da belki de her eyden sonradr) hem zaman hem uzay yeniden ele almak zorundayz (a.g.e.; 208). Elinizdeki tez bu yeniden-kurmann sosyolojik edebiyat almalar iin nasl olabileceine dair kuramsal nerilerini sunmak abasndadr. Bunu yapabilmek iin duyulan genel hermentik ereveyi Jamesonn Marksist hermentiinde; zamansal olarak ksa srede edebiyat aratrmalar yapmaktan vazgeerek, konjektrel ve uzun srede edebiyat formasyonlarnn dnmlerini Bourdieunun edebi alan kavramnda; Morettinin edebi dnya sistemi ve dnya edebiyat tezinde uzun srede ve farkl uzamsal deikelerde (eper, yar-eper ve merkez) edebiyat dizgelerinin sistemik deiimlerini yakalayabileceimizi dnyoruz.

15

BLM 2: EDEBYAT SOSYOLOJSNN POSTMODERN ELETRS


Geen blmde kardmz tarihsel bagajyla edebiyat sosyolojisinin 1970lere gelindiinde ykselen postmodern eletiri karsndaki durumunu bu blmde tartmak istiyoruz. Buna gemeden nce, postmodern eletiriden ne anladmza dair baz notlar dmek gerei duyuyoruz. Bunun kanlmazl postmodernin kullanld anlam evresinin genileyerek bulanklamasdr. Elbet bizi burada ilgilendiren kendi tezimiz balamnda postmodern eletiridir. Bizim iin postmodernlik gnmzn sorunlarn kemikleen modernist terimlerle tartmann sorgulanmasdr. Bunun temel

belirimlerinden biri zne/nesne dikotomisini derinletiren modern bilgi-iktidar ann znenin analize dhil edilmesi anlamnda z-dnmselliktir. Bu belirimlerden bizim iin ikincisi ise ilkinin sreeni olarak pozitivist bilgi ekonomisinin eletirilmesidir. Son dnemde sosyal kuramn genel eilimlerinden biri disiplinler-araslktr. Aslnda akla ilk elde gelen birok dn vardr: kltrel dn, anlatsal dn, siyasi dn Genel olarak bastrlann geri-dnn andran bu dnlerin epistemolojik, jeopolitik veya konjektrel anlamlarn sorgulamak bu tezin kapsamna girmediinden sadece bunun sosyoloji kuram ve uygulamas iin zorunlu imalar hakknda baz yorumlarda bulunabiliriz. Bu dnleri bu meyanda tanmlayan etkenin on dokuzuncu yzylda belirlenen disipliner iblmnn geersizlemesi ve disiplinler arasndaki snrlarn belirsizlemesi olduunu syleyebiliriz. Bu dnmn izlerini yeni melez isimlendirmelerde grmek mmkndr: tarihsel sosyoloji, kltrel sosyoloji, bilgi sosyolojisi, edebi(yat) sosyolojisi 1950 sonrasnda yaanan bu dnmn soyktn on dokuzuncu yzyl Avrupasndaki baz dnsel oluumlarla

ilikilendirmek olasdr. Ancak burada sadece belirleyici ynelimin disiplinler-araslk olduunu vurgulamak yeterlidir. Disiplinlerin dnsel alkanlklar ve elbette kurumsal belirlenimlerinin bu oullamay kimi zaman olanaksz ve kimi zaman tehlikeli kld sylenebilir. Dolaysyla bu belirsizlik ortam her ne kadar baz korkular getirse de, postmodern olarak tanmlanan genel kuramsal eilim bu melezlemeyi kutlamaktadr. Biz burada herhangi bir modern-postmodern

16

kutuplamasna taklmadan bu oksesli (ve kimi zaman kakofonik) manzarann sosyoloji iin olas getirilerini deerlendireceimizi belirttik. Sosyolojinin on-dokuzuncu yzyl Kuzey Avrupasndaki olaanst hzl toplumsal dnmlerle iice geen tarihi malumdur. Sosyolojinin kurumsal ykseliini bu tarihselletirici bak asndan Batl modernliin kurucu kartlklarla ekillenen sylemleriyle aklayabiliriz. Kuzey Amerika akademisinde sosyal bilim almalarnn nemli isimlerinden Bruno Latoura gre modern, ayr durmas gerektii farzedilen ancak son dnemlerde kartrlmaya baland dnlen tamamyla farkl iki pratikler kmesini belirtir (Latour, 1993; 10): lk pratikler kmesi tercme yoluyla btnyle yeni varlk ekillerinden karmlar, doa ve kltrn melezlerini yaratr. kincisi arndrma yoluyla tamamyla ayr iki ontolojik blge bir yanda insanlarnki dier yanda insanolmayanlarn- yaratr. lk kme olmakszn arndrma pratikleri verimsizleecek veya anlamszlaacaktr. kincisi olmadan ise, tercme almas yavalayacak, snrlanacak ve hatta duracaktr. Buna gre, modern olmann fiili anlam varlk blgelerini ayrmak ve srekli gzetim altnda tutmaksa sistemli olarak unutulan anlam bu ayr blgeler arasnda denetimli tercmeler yapmaktr. Latour artk bu epistemik ekonominin srdrlmesinin angaryaya dndn ve bu nedenle daha dnmsel abalara girmek zorunda olduumuzu savunur. Daha nce z-dnmselliin sfr noktas olarak tanmlayabileceimizi sylediimiz pozitivizmin Latourun kastettii anlamda modernliin arndrmac mantnda grldn syleyebiliriz. Sosyal bilim felsefesi kitaplarnda pozitivizm basamakta tanmlanr: Doa ile toplum arasnda keskin ayrm vurgusu, doa bilimlerindeki bilimsel yntemin toplum bilimleri iin de geerli (veya arzulanr) olduu iddias ve ilk ikisiyle balantl olarak toplumsaln ampirik gzlemle allarak kantlanabilir nitelikte genellemeler veya yasalar retilmesi amacdr. Bu ksa zette bile pozitivizmin arndrma ve tercme mant grlmektedir. ncelikle doa-toplum ayrm kesinkes verili olarak alnrken birinin hakkndaki konuma ekonomisinin dieri iin de geerli olduu iddiasyla zorunlu melezler retilmesi kanlmazlamaktadr. Sosyal bilimlerin tarihi, bu saflk iddias ve zorunlu melezliin tuhaf kader ortaklnn tarihidir.

17

Sosyolojiye

geldiimizde,

pozitivizmin

karl

nesnelerin

veya

olaylarn

gzlemlenerek tmevarmsal olarak genellemelerin yaplabilecei yansz veya kurambamsz bir gzlem dilinin olduu eklindeki ampiriki anlay ve ilk elde doa biliminden kaynaklanan bu modelin toplumsal grngy almak iin uygun olduu, dolaysyla sosyolojiyi toplumun doa bilimi olarak dnebileceimiz iddiasdr (bak. Giddens 1974). Burada ilk dikkati eken nkabul toplumsaln nesnel olarak verili olduudur. Sosyologlar sembol-ncesi durumdaki toplumsal nesneleri doa bilimcileri gibi alabileceklerdir. Oysa Weberin aratrmac balamnda metodolojik bireycilii savunmaya getiren amazn gerilimi sanki hi hissedilmeden toplum verili olarak alnabilmektedir. Ancak doa bilimleriyle kurulan paralelliklerin aksine toplum hibir zaman aratrmacya dolaymsz ulamaz. Hatta hermentikileri izleyerek, toplumsaln nceden dzenlenmi bir anlam btnl olduunu dnebiliriz. Toplumsaln aratrmac tarafndan kavramsal dzlemde zmlenmesine, eylem veya yaant zaten nceden toplumsal dzeyde sembolik bir anlam sisteminde temellenmi ve zmlenmi olduundan gerek kalmadn savunabiliriz. Bourdieunun deyiiyle pozitivizm nesnelerle deil nesneletirilmi nesnelerle altnn farknda olmamaktr. lkay Sunarn Trkede pozitivizmin sosyal bilimler balamnda erken dnemli kapsaml eletirilerinden biri olan Dn ve Toplumunda (1986) pozitivizmin dayand doal toplum modelini hermentiin sembolik toplum modeliyle karlatrarak deerlendirir. Webere ayrd blmde, nceden bahsettiimiz modernliin kartlatrc mantn derinletiridiini savunur. Weberin dilemmasnn bir ucunun metodolojik bireycilie karken dierinin nasl kart olan sosyolojizm ve ekonomizme ktn akademi sosyal bilimlerinde ve akademi d Marksizmlerde gsterir. Pozitivizmin skntsn sembol-ncesi epistemolojisine balarken Weber balamnda unu savunur: Toplumsal dnya ise aratrmacdan nce belirlenmi ve belli bir btnle kavuturulmutur. Daha zgl bir deyile, toplum doal dnya gibi birincil dzey gereklik deil, ikincil dzey bir gerekliktir (Sunar, 1986; 29). Alfred Schutzun nl makalesi Concept and Theory Formation in the Social Sciencena gnderme yaplarak belirtilen tezin doa-bilimlerinde pozitivist

paradigmann sorgusuz kabul gibi baz sorunlar olsa da bizim iin genelde sosyolojinin ve zelde edebiyat sosyolojisinin pozitivist imtihannn erevesini

18

verebilmektedir.

kincil

dzey

gereklik

olarak

toplumsal

almamz

kolaylatrmayan sosyoloji, edebiyat gibi nc- drdnc-dzey gereklikler karsnda bize gerekli eletirel aralar salayabilir mi? Bourdieunun dnmsellik balamnda tartt gibi, sosyal bilimci dzeyde dnmsellik kazanmaldr. lk elde doxa dnyasndan koputa, sosyolojik bilginin retildii olgu bilimsel-olmayan ve sahte bilimsel bilme biimlerinden ayrt edilmelidir. kinci aamay oluturan sosyolojik olgunun inas srecinde, nesnelci skolastisizme kar eyleciler ve eylecilerle yaplar arasndaki ilikilenmelerin kuramsal muhasebesi yaplmaldr. Son olaraksa, ispat aamasnda kuramla aralar arasndaki balaklk gzetilmelidir. Postmodernizmi post-pozitivist biimiyle toplumsal kuram olarak aldmz dnlrse, Fransz bilimsel alanndaki znelci-nesnelci kartlnn geersizletirilerek almas ynnde sosyolojik pratiini belirleyen Bourdieunun epistemolojik ve metodolojik nerilerine gz atmamz anlaml olacaktr. Craig Calhouna gre, Bourdieunun ilk grevi, nesnelciliin nesnel snrlarn gstermektir. Sosyal bilimde gerek nesnellik daha derin bir gereklii kavramak iin bilinen hikayeler ve anlaylardan koparak balar. Gerek nesnellik (saf ampirist grte ner srld gibi) basite zet olgular toplam deildir. Daha ziyade, gerek nesnellik her tr olgunun varolmasn salayan temel koullardr. Bu dnce genetik ile fiziksel grn arasndaki fark kavramaya benzer (.) Benzer bir anlamda, toplumsal hayatta en derin nesnellik etrafmzda grdmz yzeydeki olgular deil, bu olgular mmkn klan yapsal zelliklerdir. Sosyolojinin nesnelci grevi bu temel yapsal zellikleri kavramaktr (Calhoun, 2007; 97-98). Bourdieunun nesnelcilik eletirisini anmamz ve postmodernizme mesafesi birlikte dnldnde burada ksa bir aklama yapmamz gerektirmektedir. Biz

postmodernlii bir durum olarak deerlendirirken, bizi daha ok ilgilendiren bunun belli bir tarihsel deneyime karlk gelip gelmedii deil ancak entelektel sahipleniliininalmlanmasnn genel olarak sosyoloji ve zellikle edebiyat sosyolojisi iin olas sonularn belirlemektir. Bu adan postmodernlii pozitivizm-sonras olarak tanmlayabiliriz. Burada bize kar ykseltilebilecek eletirinin farkndayz: Modernliin sorunlarn neden postmodernlie kesiyorsunuz? Bu nedenle postmodernlii,

19

modernliin sorunlarnn hesapsz kitapsz kapatlmas anlamnda deil ancak modernliin envanterini yapabilme, yani modernliin merkezinde bulunan

varsaymlar, pratikler, baarlar ya da dourgular stne dnmn gelitirilebilme imkn olarak grebiliriz. 2.1. Edebiyat Sosyolojisinin Pozitivist Belirlenimleri Edebiyat sosyolojisinin anadamar sosyolojiyle alverii sorgulana gelmitir. Edebiyat sosyolojisinin pratisyenlerinin sosyolojinin birikimine gerekli duyarll gstermedii, hlbuki kendi meruiyetinin ancak sosyolojik kurama ve uygulamaya yapaca katklarla deerlendirilebilecei savunulmutur. Bu eletirilerin hakllk paylar teslim edilebilir olsa da, edebiyat sosyolojisinin anadamar sosyolojiyle paylat pozitivist miras inkr edilemezdir. Biz burada pozitivist bilgi ekonomisinin edebi formasyonlar yorumlamak noktasndaki skntlarn anlamaya alacaz. lk elde, edebiyatn bilgisel ieriinin tartld hatrlandnda kendisini-mmkn-klan-artlar-okuma-krl olarak anlayabileceimiz pozitivist yorumun edebiyat karsndaki zorlanmalarna gnderiliriz. Bu tartmann pozitivizmin lehinde sonulandn dndmz takdirde, bu edebi bilginin niteliine dair sorunlarn zlmesi gerekmektedir. Biz pozitivist erevedeki sosyal bilim almalar gibi edebiyat sosyolojisinin de bu snav veremediini savunuyoruz. imdi bunun gerekelerine bakalm. Soyutlama olarak edebiyat, Batl anlamyla yazya gnderme yapar. Yaz ise sanatl ve sanatsz eklinde kabaca iki genel ayrmla konumlandrlr. Sanatsz yaz teknik anlamyla yoruma ekliyle teknik dzeyde alglanr. Bilgisel ieriinin yaadmz dnyaya maddi anlamda karlk geldiini dndmz teknik yaznn tersine sanatl yaz olarak edebiyat bilgi dnda, zevke gnderme yapar. Buradaki ayrmn alt-metnini rasyonel-irrasyonel kartlnn yazd sanrz aktr. Rasyosuyla yaz, bilgisel ieriiyle deerlendirilirken; rasyodan yoksun yaz, bilgiye konu olamayacak zevkin alan estetie gnderilir. Ahlaktan ve hakikatten srgn edilmi sanatl yaz olarak edebiyat, doann seimine terkedilmi zevk dalmna braklmtr. Bu ayrmlarn ve snflandrmalarn modernlii teslim edilse bile, Aristoya kadar uzatlabilecek ilgin bir Batl soyktnn olduu unutulmamaldr. Ksacas modern Batl anlamyla edebiyat srekli gereklik alanndan gnderilirken, edebiyat sosyolojisinin yaznn gndergesel, olgusal ve organik balarn aramasnn hem edebiyatlar hem okurlar

20

asndan rahat-bozuculuu aktr. Ancak sorunun kendisi tam da edebiyat sosyolojisinin edebiyat bilisel, sosyolojik veya felsefi hakikat alanna dahil ederken kulland aralarn kstlaycl balamnda yaanmaktadr. Edebiyatn zgll kaybedilmeden sosyoloji yapmak veya sosyoloji evcilletirilmeden edebiyat almak ne kadar mmkndr, edebiyatn sosyolojik aratrlmasnda soru budur. Edebiyat sosyolojisinin yukarda saydmz ayrmlar ve getirdikleri kabulleri sorgulamadan, dk younluklu dnmsellikle edebiyat karlamalar bu nedenle kurucu kstlanmlarn banda gelmektedir. Ancak bu soru karsnda gelitirilen tavrlara baktmzda karmza baskn iki yaklam bulmaktayz. Malzeme olarak edebiyat yaklam edebiyat sosyolojiye konu yaparken Batl metafiziin ayrm ve kabullerini srdrerek verili snrlar ihlal etmesine karn snrlar glendirir. Bu nedenle en yaygn olan bu yaklamn rnleri olan unun u eserinde unlar eklinde tezlerle Foucaultcu anlamyla modern disipliner paylamda bilgisel ierii olumsuzlanan edebiyat malzeme dzeyinde aratrmaktadr. kinci yaklam, beyaz mitolojinin snflandrmalarnn farknda olarak, kutsallatrlan edebiyat metnini aratrmaya aarken, edebiyat genetik veya soyktksel veya nedensel aklamalarla yakalamaya alr. Marksistlerin ounluu oluturduu bu yaklamn nemli isimleri Lukacstan Goldmanna edebiyat kuramclar ve yar-zamanl sosyologlardr. Bu yaklamdaki sorun ise, toplumsal gereklikle balarn onarlmak istenen edebiyatn zgllklerinin kaybedilme tehlikesidir. Edebiyatn biimsel, trsel veya dilsel zgllklerini askya alan bu yaklam, kolayc emantklar kurarak ya da gerekesiz sramalarla iki alan arasndaki geililikleri dzensiz olarak belirlemeye kalkmaktadr. Bu yaklamn snrll edebiyat konu edinirken seimlerini srekli yksek edebiyattan semesinde grlebilir. Bir Balzac veya Proust edebiyatn sosyolojisine konu olurken, bir Simmel veya Cartland niceliksel stnlklerine ramen ayn ilgiyi grememekteyken, bu rtk ayrm-c-ln gerekeleri verilememektedir. Eagletonn Critical Inquiry dergisinin derledii edebiyat sosyolojisi saysndaki makalesinde realist ve pragmatist olarak snflandrd bu iki baskn yaklam zetle verir: Edebiyat sosyolojisine ynelik ilginin hakllatrlabilecei iki temel yol vardr. lk hakllatrma biimi (terimin epistemolojik anlamyla) realisttir: edebiyat aslnda toplumsal balam tarafndan derinden koullanmtr ve edebiyatn bu gereini grmezden gelen eletirel muhasebe doal olarak yetersiz. kinci yol

21

pragmatisttir: edebiyat aslnda her trl etmen tarafndan ekillendirilmitir ve ter trl balam iinde okunabilir ancak toplumsal belirleyenlerini aydnlatmak belirli bir siyasi bak-asndan kullanl ve arzulanrdr (Eagleton, 1988; 469). Bu iki baskn yaklamn sorunu, sosyolojinin kuruluunda belirleyici olan sorunlarn (doal toplum modeli, pozitif toplumsal fizik, snrl zaman-mekan tahayylleri) muhasebesini yapmam olmann angaryasn tamak zorunda kalmalar veya grmezden gelmeleri nedeniyle dnemsel olarak verimli almalar salam olsa bile, disipliner proje olarak edebiyat sosyolojisinin kurmakta yetersiz kalmlardr. 1980 sonrasnda edebiyat sosyolojisinin, bir edebiyat tarihi veya kltrel almalar tarafndan kolayca emilebilmesi bu kuramsal ksrla younlamamz

gerektirmektedir. Eagletonn realist ve pragmatist olarak niteledii bu yaklamlarn, edebiyatn sosyolojisi iin kurucu sorunsallar (pozitivizm, ulus-merkezlilik, bilgiiktidar, biim-deneyim vd.) zemedii dnldnde, son on yllar ekillendiren, post-yapsalc, post-endstriyel veya post-modernist olarak anlan kuramlarda eklemlenen temsil, znellik ve yaz odakl, bizim pozitivizm merkezli olarak okumay nerdiimiz eletirilere daha yakndan bakmak zorunluluu ak olsa gerektir. 2.2. Post-pozitivizm olarak Postmodern Eletiri Pekl, postmodern eletiri pozitivizmin eletirisi balamnda bizim nmze ne koymaktadr. Postmodern kuramclarn temsil/bilgi/gereklik yorumlarnn heterojenlii dikkate alnrsa burada sadece pozitivizm eletirisi olarak grlebilecek belirli ortak gndermelere bakmakla kendimizi snrlandracaz. Burada zamansal olarak

pozitivizmin erken eletirmeni olarak hermentik, hermentiin radikalletirilmesi anlamnda postmodern kuramclara bakmalyz. Frankfurt Okulundan

Yorumsamaclara sosyoloji iindeki pozitivizmin eletiricileri, sosyal gereklii doa bilimlerinin tmevarm ve tmdengelim gibi kaba kavramlarndan hareket ederek inceleme iddiasnda olan pozitivist kabuln, verili gerekliin snrlar iinde kald ve bylece bu eyletirilmi gereklii yanstmak veya betimlemekle yetindiini savunmulardr. Buna gre pozitivist sosyoloji, sosyal gereklii gereklik olarak doallatrp dsallatrd iin, tarihsel zgllne krdr. Toplumsal gerekliin eyletirilmesinin siyasi ierimi, verili gerekliin onaylanmasdr. Doa bilimlerinin doann incelenmesinde temel ald yntemsel (zne-nesne gibi) ayrmlar, toplumsal

22

veya tarihsel bilimlere tayan bu pozitivizm, Durkheimn sosyal olgularn eyler gibi incelenmesi bulmaktadr. Pozitivizmi dnmselliin sfr noktas olarak tanmladmza gre, dnmsel sosyolojinin pozitivizmin arndrmac mantnn ayrmlarn ve bunlarn ykledii kabulleri sorgulamas gereklilii grlecektir. Pozitivizm, sahte somutluk dnyas olarak ald gerekliin ikincil, ncl dzey gereklik olarak grd edebiyat aratrmakta karlaabilecei sorunlar ortadadr. Toplumsaln ikinci doalatrld pozitivizmde gerekliin tarihsellii fiili olarak unutulur. nsan eyleyicilerin edilgenletirildii bu yasa toplumsallnda, bilgisel ilgi-karn denetime ynelik teknik kar olduu anlalmaktadr. znelliin askya alnd ve toplumsaln doalatrld pozitivist sosyolojiler, sradan insanlarn toplumsaln saduyusunu (doxa) yenidenreterek merulatrmaktadr. Postmoderni modernlikten keskin kopular zerinden anlamadmz belirttiimiz iin, pozitivizm-sonras olarak postmodernizmi Frankfurt Okulunun eletirel kuram veya yorumsamacln iddialarnn radikalletirilmesi olarak grmemizdeki gereke gerektii eklindeki metodolojik diktumunda somut karln

anlalabilecektir. Bu nedenle, Frankfurt Okulunun veya yorumsamaclarn pozitivizme getirdikleri postmodern eletiri ncesindeki eletirilerin verimlerini deerlendirmek gerektii inancndayz. Best & Kellnerin vurgulad gibi, Ne var ki Lyotard [gibi postmodernistler], Habermas [gibi modernistler] ve onlarn yolundan gidenler arasndaki epistemik savalar, Frankfurt Okulu eletirel teorisyenleri ile Lyotard [gibi postmodernistler] arasndaki

benzerliklerin stn rtmektedir () Lyotard [ve dier postmodernistlerin] performativite eletirisi Frankfurt Okulunun arasal akl eletirisine,

Marcuseun performans ilkesi eletirisine ve eletirel teorinin pozitivizm eletirisine benzemektedir. Bu eletirilerin hepsi de, bilimlerin kendi ltlerini yersiz ve hatta baskc olduklar dnlen kltr, tecrbe ve gndelik hayat alanlarna dayatmalarna saldrr (Best & Kellner, 1998; 297-8). Bu srekliler gzetildiinde, pozitivizm eletirisi iin gerekli eletirel aralar ve konumlar ak hasm-kapal hsm kuramlar arasnda srekli patikalar aarak salayabiliriz. Postmodernistlerin temsil veya paral znellikler hakkndaki nerilerinin

23

izleklerini bu modernlik eletirmeni postmodern-ncesi kuramlarda bulmamz artc olmasa gerektir. Postmoderni kalc klann Jamesonn deyiiyle pozitivizm eletirisinin toplumsal dnce ve eletiride baskn mantk haline gelmesinde grebiliriz. Pozitivizmin yaam alanlarn srekli arndrc, snrlandrc ileyiinin geersizlemesi srecinin edebiyat eletirisi ve sosyolojik edebiyat almalar iindeki karlna bakmalyz. Pozitivizmin temel sorunlarndan birinin sembol-ncesi doal toplum modeline yaslanmas olduundan bahsetmitik. Bu rtk modelin kabulnn epistemolojik olarak karln aratrma pratiindeki kopu-ina-ispat ayaklarndaki dnmselliin dklnde grebiliyoruz. Pozitivizm bu nedenle olgular eyletirirken zorunlu modellerle altn kabullenmez. Modellerle deil olgularla uratn dnen bir sosyal bilimcinin, zorunlu olarak bilind (veya Bourdieucu anlamda doxik) modellerle altn grmesi zorlamaktadr. Pozitivizmin doal toplum modelinin snrlklarn programlarnn hatrlarsak, ilk elde bizim post-pozitivizm olarak olarak andmz almay aratrma gzettiini

dnmsel

modellerle

syleyebiliriz. Braudelin mehur makalesi Histoire et Science Social: Longue Durede vurgulad gibi, modeller maket gemiler gibidir: Modelleri bazen gemilere benzetmiimdir. Gemi ina edildikten sonra benim iin ilgi ekici olan, onun suya indirilmesi, yzp yzmediinin grlmesi ve sonra da onu zaman nehri boyunca keyfimce aa indirmek veya yukar karmaktr. Geminin batmas her zaman en anlaml andr () Bana gre aratrma, srekli olarak toplumsal gerekten modele ve sonra modelden toplumsal geree yneltilmeli ve yolculuklar bir dizi rtutan sonra sabrla tekrarlanmaldr. Bylece model srasyla yap aklama denemesi; bir yapnn hayatnn ve salamlnn denetimine, karlatrlmasna, salamasnn yaplmasna yarayan bir alet olmaktadr (Braudel, 1992; 81). Modelle gereklik arasndaki gidi-geliler modellerin ilev ve snrlarn belirlememizi salayacaktr. Braudel bunun iin sre dncesini nermektedir. Sre, modellerin anlam ve aklayc deerlerine sk skya baldr. Zamann toplumsal ve tarihsel tortulanmasnn bilind aratrma modellerine dntrlmesi, Braudelin toplum bilimleri ve tarih aratrmaclarnn dar zamansal srelere hapsolmasna kaynaklk

24

ettiini dndrtr. Toplum bilimcilerin ve tarihilerin kendilerini farknda olmakszn kullandklar modellerin ok dar veya ok geni zamansallklarnda hapsolmu bulmalar, pozitivist kaltn sregiden etkilerinden biri olarak grlmelidir: Her toplumsal gereklik, tpk sradan deniz kabuklular gibi kendi zaman veya zaman ls ifrazatna sahiptir. Fakat biz tarihiler [ve toplum bilimciler] bundan ne kazanyoruz. Bu ideal kentin devasa mimarisi hareketsiz kalmaktadr. inde tarih yoktur. Dnyann zaman, tarihsel zaman burada bulunmamaktadr, ama tpk bir kei derisinin iine kapatlm Eoldeki rzgar gibi. Sosyologlar sonuta bilinsiz olarak tarihe deil de, tarihin zamanna kar km olmaktadrlar -dzenlenmeye ve eitlendirmeye kalkldnda bile iddetini koruyan u gerek-. Tarihinin hibir zaman kurtulamad bu zorlamadan, sosyologlar adeta her zaman kurtulmaktadrlar; ya zamann zerinde aslym gibi duran her zaman gncel olan ana, ya da hibir ya olmayan tekrarlanan olgulara kamaktadrlar; demek ki zihnin zt bir giriimiyle ya en kat olaysal alanda, ya da en uzun srede kalmaktadrlar (Braudel, 1992; 88). Wallersteinn Braudelin makalesi zerinden tartt gibi, bu taban tabana kart iki kutup idiyografik ve nomotetik sosyal bilim, gerekte tek bir entelektel konumdur; nk bunlar tarihsel gerekliin snrlamalarndan kamann iki tarzn

oluturmaktadrlar (Wallerstein, 1997; 198). Braudelin bu itirazlarnn hakkn teslim eden Wallerstein, zamansallklar zerinde bu vurguda unutulann mekan olduunu hatrlatr: Toplumsal zamann eitlilii hakkndaki bu analizde, Braudelin, kolektif dikkatimizin episodik ve ebedi zamandan, yapsal ve evrimsel zamana ynelmek zorunda olduu belirtilen bu iten gelen arsnda, garip bir biimde uzaydan [mekan, uzam] bahsedilmemektedir. Bu bsbtn gariptir nk, balca eserlerinde, uzay Braudelin analizlerinde merkezi bir yer tutmutur. Hatta Braudel kendisini bazen bir jeo-tarihi olarak adlandrm ve kendisini Vidal de la Blache ve Lucien Febvrein rencisi olarak grmtr (Wallerstein, 1997; 198-199). Wallersteinin Braudelin bu drtl zamansallklarn alarak uzamsallklarn belirterek ortak kavramla zaman-uzay olarak nerdii modellerini dikkate alan bir sosyolojik

25

edebiyat incelemesinin rneini ileride Franco Morettinin edebi dnya-sisteminde greceimizden burada sadece unu hatrlamamz yeterlidir: Modellerle almay almayan bir toplum veya bir tarih biliminin yaama ans bizim post-pozitivist olarak tanmladmz entelektel iklimde imkanszdr. Sosyolojik edebiyat almalar, kendi modellerini ve modellerinin zamnsal-uzamsal snrlarn gzeterek almak

gerekliliini dnmek zorundadr. Biz bu tez balamnda konu edindiimiz ismin de, bu anlamda zgn katklarnn olacan dnyoruz. Bu anlamda, Jamesonn Marksist hermentii bizim metnin tarihsellii ve edebiyat tarihinin dnemselletirmesi; Bourdieunun bilimsel aratrmada l epistemolojik hiyerarisiyle (kopu-ina-ispat) kurduu dnmsel edebi alan/habitus/doxa ve drtl sermaye kavramlarnn edebiyatn zgl mantn; ve Morettinin dnya edebiyat ve edebi dnya sisteminin edebiyatn zamansal-mekansal incelenmesini kolaylatrdn dnyoruz.

26

BLM 3: JAMESON: POSTMODERNZM, MARKSST HERMENTK


Kuzey Amerikann 1980lere kadar kuramsal gerikalml ve Amerikan gcnn emperyal kenarlar dnldnde, bu ktann en nl kuramclarndan Marksist

edebiyat ve kltr eletirmeni Frederic Jamesonn kuramsal/siyasi mdahaleleri sadece kendi iinde bile ilgin olabilirdi. Biz bu blmde edebiyat ve kltr Marksist kuramclar arasnda fazlasyla ciddiye alan nadir isimlerden biri olan Jameson zerinden sosyolojik edebiyat aratrmalar iin Marksist bir yorumsamann imkanlarn deerlendireceiz. Ancak konuya gemeden nce, Rus Formalizminden Frankfurt Okuluna, Marxtan Lukasca, Diltheyden Baudrillarda farkl ve oun atmal kuramsal alanlar arasnda adeta bir tercme makinesi gibi alan bu kuramcnn kendine zg tarz hakknda birka kelime not dlmelidir. Terry Eagletona gre, Edebiyat eletirisi eer bir gn tarihin yarg makamnda hakllatrlacaksa, faizmin veya nkleer holokostun defedilmesinde kk bir paynn olduunu iddia edebileceksek- Jameson, kendisinin bizim kekeleyerek anacamz maalesef nadir isimlerden biri olacan bilmenin zulmedici hazzna sahip olabilir. Bu arada yine de, yapsal ihtimam ve tarihsel kehanetin bu ar yk bunaltt dnldnde, kendisine bir pay, tam olarak tarz ayrlmaldr. Tarz Jamesonda kendisinin en gayretke analitik alkanlklarndan bile kaan, inatla ilemeye alt diyalektik biimlerin iinden kaveren arl veya kiisel hazzdr. Bloch veya Marcuse deerlendirmelerinden ziyade tam da onun eserlerinin topyan boyutudur, her admda analizlerine eklenen bir glge alan, topya veya arzunun kendisi gibi kesin ekillenmeyi reddeden ve sadece retorik versosu veya byk anlat konularnn tketilemez ierimlerinin vzlts gibi insann zihninde yanklanan, her yan kaplayan profilden bir jesttir (Eagleton, 1982; 15). okuluslu Sermaye anda nc Dnya Metinleri makalesiyle yaadmz corafyada da ulusal edebiyat ve edebiyat eletirisi hakknda baz tartmalar balatm ve normalleen naif biimci edebiyat eletirisi ierisinde unutulan belli sorunsallar gndemimize tayan Jamesonn entelektel retimini deerlendirmek genel olarak lkemizdeki entelektel dnce ve bizim zelimizde sosyolojik edebiyat almalar

27

iin kanaatimizce anlamldr. Jamesonn almalarnn, sosyal bilim aratrmalar iin eletirel ierimlerini yakalamak asndan Raymond Williamsn epokal inceleme olarak tanmlad abaya karlk geldiininin belirtilmesi gerekir (Williams, 1977; Ortner, 2005). Ortnern Subjectivity and cultural critique makalesinde vurgulad gibi Richard Sennett ve Fredric Jameson gibi toplumsal eletirmenler, kltrel srelerin belirli, baskn zellikleriyle (feodal kltr veya burjuva kltr gibi) kltrel dizgeler olarak belirlenen formasyonlar zerinden epokal eletirinin rneklerini verirler. Ortnern makalesinin Jamesonn postmodernizmle ilgili mehur makalesini tarttktan sonra belirttii gibi, Postmodern bilinle ilgili konumlaryla katlrsnz veya katlmazsnz, Jameson ve Sennett bize gnmz dnyasnn eletirel okumasnn kendisini sadece yeni siyasi, iktisadi ve toplumsal oluumlarn deil, retmeye yneldii znellik biimleri ile yeni kltrnn anlalmasn iermesi gerektiini gsterir (Ortner, 2005: 46). Fredric Jameson, Kta Avrupasnn kuramsal birikimini Kuzey Amerikann kltrel deneyimiyle birletiren nadir kuramclardan biridir. rakln Fransz

varoluuluunun total entelekteli Sartreda ve Alman kltr havzasnn Hegelci ve eletirel kuramnda geirdii dnlrse, Jamesonn kendisini Weberin

almalarndaki anlatsal mant serimledii makalesindeki tanmyla kaybolan arac olarak grmek yerindedir. Eletirmenlerinin iaret ettii zere (Anderson, 2002), Jameson adeta bir tercme makinesi bu farkl ve ayrks dnce gelenekleri arasnda srekli yolculuklarla Kuzey Amerikann tarihsizletirici gnlk deneyimini, ou zaman zor kavramlar ve sorunsallar balamnda kendine zg diyalektik slubuyla anlamaya almtr. kinci Dnya avas sonrasn tanmlayann Amerikan hegemonyas olduu ancak kuram dzleminde Amerikan varlnn snrll hatrlanrsa bu manidardr. Jameson ilk elde corafi olarak konumladksa da, Jamesonn baat grnrl bu balamda sivri marksizmidir. Jameson Althusserin yapsal nedensellik sorunsalndan E.P. Thompsonn deneyim odakl kar-Althusserci snf kavramna, Walter Benajminin tarih meleinden Mandelin siyasi-iktisat merkezli ge kapitalizm tezine, Ernst Blochun mesihi topik dncesinden Antonio Gramscinin hegemonya kavramna btn Batl Marksist gelenekleri ve iddialarn kimi

28

zaman semeci elemelerle kimi zaman zorlamal uzlatrmalarla zgn bir Marksist hermentik kurmak iin seferber etmitir. Yaz tarz zor ve ilgi alan geni olan bu kuramcnn tezimizin balamndaki nemini edebi metinlerin yorumlanmasnda gelitirdii orijinal yorumsal erevede grebiliriz. Biz Jamesonn ge-kapitalizmin kltrel mant olarak anlad postmodernlik kavramsallatrmasna genel olarak deindikten sonra, tarihselcilik sorunu balamndaki deerlendirmelerini, tarihselcilii deneyim ve yapy darda brakmadan amamz salayacak Marksist yorumsama erevesi ile edebiyatn sosyolojik allmas balamnda bize baz yol iaretleri salayabileceini dnyoruz. Bu nedenle Jamesonn kuramsal abasn son on yllarda ykseliteki yapsalclksonras kuramlara ak olmasyla birlikte Marksist yorumsamann nceliini korumak ynnde deerlendirmek gerekir (Homer, 2000). Manifestosu olarak grebileceimiz Political Unconsciousn al blm On Interpretationda Hegelci-Marksist konumunu savunurken yapsalclk-sonras kuramn snrllklarn eletirir ve Marksist yorumsamann gncellenmesini gndeme getirir. Marksizm ve Biim veya Dil Hapishanesindeki tutumunu srdrrken stratejisi dlama ve reddetme deil, kapsama ve iermedir (Homer, 2000). Jamesona gre, 1960 sonrasndaki kuramsal canlann verimleri ancak Marksist yorumsama erevesinde karln bulabilecektir. Political Unconscious bu anlamda Marksizmin global ve btnletirici bakasnn nceliinin en keskin anlamda savunulduu metnidir: Btn okuma ve yorumlamann mutlak ufku olarak Marksizm (Jameson, 1982). Biz bu tez balamnda edebiyat sosyolojisinin kardmz soyktndeki sorunlar ve snrllklar tarihselcilik, milliyetilik ve romantisizm olarak belirlemitik. Sonrasnda bu sorunsallara edebiyat sosyolojisi iinden zmler retmenin snrllklarna iaret ettiimiz postpozitivizm anlamnda postmodern kuramsal artlarda sosyolojik edebiyat almalarnn meruiyetini yaplan eletirileri karlayabilecek yeni aratrma programlarna ihtiyac dillendirmitik. Bu nedenle, bu blmde Jamesonn ncelikle tarihselcilik sorunsalnn ierimlerini ve Marksist yorumsama erevesini genel terimler iinde tartacaz ve sonrasnda postmodernizm sorununa yorumsamac Marksist erevede sunduu eletirel zmlerini deerlendireceiz. Jameson postmodernizmle dorudan ilgilenen nadir Marksist kuramc veya sosyal bilimcilerdendir. Jamesonn

29

kapitalizmin kltrel mant olarak tanmlad postmodernizme sorunsal olarak yaklam tezimizin bu blmnde edebiyatn sosyolojisini yapmamz iin gerekli artlar salamas asndan canalcdr. Eski tarz edebiyat sosyolojisinin postpozitivizm olarak postmodern urakta temel sorularnn anlamszlatrld dnlrse, bu sorunsalla yzleilmeden aratrmamz srdrmenin fazla anlamnn olmayaca aktr. Yirminci yzyln ilk eyreinin Bat entelektelleri iin modernliin neliine dair sorulara felsefi, tarihsel ve sosyolojik zm araylaryla getii dnlrse, son eyreinin modernliin sonras anlamnda postmodernlik sorusu evresinde dnmesi artc gelmez. Batlnn yeni fetiizmi balamnda deerlendirebileceimiz bu dnsel uralarn verimlerinin bize yansmas Batl aynnn ebedi dn olarak yanstlabilmektedir. Dil felsefesi ya da tarih felsefesi zerinden yaplan modernlik ve sonras tartmalarnn anlam yeni epokal deiim asndan deerlendirildiinde savunulan tezlerin bizler iin eletirel ierimleri farkllamaktadr. Biz imdilik bu itirazlarmz geici olarak askya alarak, postmodernlik sorununun bizim tezimiz erevesinde karlna younlaacaz. 1960 sonras toplum kuramlar bu yeni epokal deimeyle megul oldular. Yaplan tartmalarn merkezini modernliin kurucu sorunsallar ve geerlilikleri belirledii iin muhalif renk belirgindi. Ancak modern-sonrasna entelektel ilginin artmas muhalif sesleri ksarken, kuramsal yelpazenin farkl ular tartmaya ister istemez girdi. Jamesonn bu tartmaya mdahalesi bu ister-istemezlik dikkate alnarak

dnlmelidir. Her ne kadar biz burada Jamesonn postmodernlii anlama abasnn kstlanmlar ve snrllklarn ayrca tartmayacaz. Fakat postmodernlik sorusunun ciddi anlamda ilk Marksist muhatab olarak Jamesonn postmodernlii yorumlama abasnn kaydadeer verimlerinin Marksist birikiminin sonucu olduu gibi, belirli skntlarn yine bu birikim erevesinde anlamak gerekir. Bu nedenle, postmodernlik yorumunu doru veya yanl olmasyla deil, neleri bize grnr kldyla ilgili olarak dnmek gerekir. Jamesonn almalar ou zaman belirli yerel metin ve anlatlarn inceden inceye aratrlmasna dayanr. Postmodernlii anlamak ynndeki kuramsal emeini Bonavanture Otelinden video oyunlarna, bilim-kurgudan mimariye farkl kltrel

30

rnlerin okunmas zerinden kurar. Ancak kuramn postmodernliin kltrel belirginlikleri ile okuluslu sermaye arasnda diyalektik olarak ileyen dolaymlayc geileri belirlemek ynnde ekillendirir. Bu anlamda, dier postmodernlik kuramclarndan farkl olarak sistem vurgusunu unutmamak gerekir. Bu nedenle, yerel ve belirli kltrel metinleri veya anlatlar incelerken, bunlar daha geni metin veya anlatlar iine yerletirir. Burada daha geni metin veya anlatlar derken

postmodernistlerin byk anlatlara olumsuz yaklam ve Marksizmin bunlardan biri olduu dnlrse Jamesonn durumunun keskinlii daha iyi anlalr. Jameson postmodern kltr gelerini Marksist kuramn anlatlarna yerletirerek anlamaya alr. Dolaysyla ilk akla gelen soru, modern anlatlardan biri olarak Marksizmin tarihsel erevesinin postmodernliin anlalmas iin nasl seferber edildiidir. Jamesonn kltr kuramna kapitalizm gibi iktisadi rgtlenme biimlerini nasl yedirdii ve bu ekilde kltrel metinlerin siyasi ierimlerini nasl gmdemletirdii sorularna cevap bulmamz gerekir. Jameson farkl metinler ve anlatlar arasnda gidi gelilerinde, sistemli bir kuramc olarak bu metinleri ve anlatlar Marksizmin btnletirici sistemine yerletirir. Postmoderni kuramlatrrken Ernest Mandelin Ge Kapitalizmindeki kapitalizm dnemselletirmesini kullanr. Ge kapitalizm veya kapitalizmin nc aamas Marxn dnemindeki kapitalizmin daha saf biimidir. Bylece Jameson farkl kltrel biimlerle kapitalist geliimin farkl aamalarn birbirine balayarak kapitalizmin tarihini dnemselletir. Jameson iin postmodernizm kapitalizmin Mandelin kard erevede nc aamasna karlk gelen okuluslu ge kapitalizmin kltrel retiminin zgl mantdr. Kapitalizmin en saf biimine karlk gelen okuluslu ge kapitalizmin kltrel mant olarak postmodernizm, kapitalizmin sistemik yenidenyaplanmasnn kltrde yol at genel mutasyondur. Acar-Savrann vurgulad gibi, Jameson bu ekilde yapmak istedii bu zgl mant kapitalizmin belli bir evresine balayarak postmoderni tarihselletimektir (Acar-Savran, 2006; 38): te yandan postmodern kopu Jamesonn teorisinde greliletirilir: Kopu kapitalizmin sreklilii iinde yer alr ve esas olarak kltrel retimde ve kltrel biimlerde kkl bir dnm ifade eder (a.g.e., 38).

31

Jamesonn eletirel abasnn odan znellik biimleri ile kltrel biimlerin aklanmas olduu dnlrse postmodernizm zerine yazdklar ayn ereve iinde anlalmaldr. Postmodern bu ekilde kapitalin dnmleri srekliliinde

konumlanarak yeni deneyim ve znellik tarzlarn ve yeni kltrel biimleri grnr klar. Bu nedenle Jamesonn postmoderni bir Lyotard veya Baudrillarddan farkl olarak retim tarz ve retim ilikilerinde herhangi kkten bir kopuu iermez (AcarSavran, 2006; 37-39). Hardt ve Weeksn Jameson Readerin giri blmnde belirttikleri gibi Jamesonn amentsnn ilk art tarihselletirmek ise ikincisi dnemselletirmektir. Buna gre, gerekcilik, modernizm ve postmodernizm srasyla piyasa kapitalizmi, tekelci-yaylmac kapitalizm ve okuluslu kapitalizm aamalarna karlk gelmektedir. Burada belirtilmesi gereken nokta, kltrel dzeyler ile kapitalizmin rgtlenme biimleri arasnda diyalektik ilikiler kurulurken bunlarn kendilerine zg mantklarnn yok sayldnn dnlmemesi gerektiidir. Jameson aratrmaya byk resme bakarak balar. Bourdieunun aratrma bieminin kopu-inaispat olmas gibi, Jameson da edebiyat eletirisinin doksik biimlerinden kopuunu dnemselletirerek belirler. Ancak modernizm ve postmodernizm dnemselletirmesini Foucaultnun epistemeleri gibi sreksizlikler zerinden kurmaz. Postmodernizm bu nedenle kapitalist geliimin baskn esidir. Modernlik gibi postmodernlik de diyalektik olarak ilikili olduu ekonomik dzlemin kltrel mantdr. Jameson bylece postmodernlii retici olarak yazar, izler kitlelerle balantl olarak inceler ve piyasann ekonomik dzenleniiyle ilikilenmelerini aklamaya koyulur. Marx tarih, toplum veya ekonomi gibi dsal belirleyicilerle alrken Jameson bu btnletirici kavramlar znellik biimleriyle birlikte deerlendirir. Modern ve postmodern, kapitalizmin belirli aamalaryla bakml kltrel mantklar yanstrken, Frankfurt Okulunun toplum kuramnda canalc kavramlardan biri olan meta-biimi Jamesonn modernliin ve postmodernliin kltrel mantklarn anlarken kulland temel kavramlardan biridir. Kapitalizm kltrel nesnelerin toplumsal anlamnn yaratlmalarna isel olan insani emein srekli yersizletirilmesiyle yeniden dzenler. Nesneler bu anlamda ara-ama izgisinde yeniden yaplandrlrken kapitalist retim artlarnda sadece amac ynnde -piyasa deeri- tanmlanr. Bunun Marksist kuramdaki kavramsal karl meta eylemesidir. Bu sre hzlandka, emek ve retim biimleri piyasa ilikilerince tketilir duruma gelinir. Metalarn deerlerini

32

farkllatrc tek deer kapitalizmde parann evrensel deiim deeridir. Jameson buna gre modernizmin meta-biiminden kamak ynndeki abasnda

mze/niversite/sanat-galerisinde somutlanan sanatn kurumsallamasna tepki zerine kurulduunu savunur. Bir Kafka veya Joyceda grdmz gibi modernizm bu nedenle arasallatrmaya ve meta tatminine direnen tarzlar yaratr. Buna karn,

modernizmin baarszl tam da bu tepkisel tavrnn meta eyletirmesi tarafndan tanmlanan snrlarca belirlenmesinden dolay, farkl kiisel tarzlara karn eyletirme srecinin giderek hzlanan yaylmnca kurumsallatrlarak yutulmutur. Modernizmin kiisel tarzlar oaltmas, zne olarak yazarn karizmatik dehasnn yceltimine aralanmtr. Sanat eserinin kkeni olarak sanat, sanat eseri ve sanat etrafnda romantik bir aurann yaratlmasna neden olmutur. Modernizm sanatn metalamasna kar karken eklemledii avangard etiin uzun vadede yksek kltr-aa kltr arasndaki ayrmlarn keskinlemesine yaradn grememitir. Jamesonn gekapitalizmin iktisadi dizgesinin kltrel mant olarak kavrad postmodernizm bu balamda grlmelidir. Kresel ama yine de Amerikan karakterli bu postmodern kltr, yeni Amerikan askeri ve iktisadi tahakkm dalgasnn isel ve styapsal davurumu olarak postmodernizme kar alnan konumlarn Jameson iin okuluslu sermayenin doas hakknda rtk veya ak olarak benimsenen siyasi okumasn gereksinir. Postmodernizm bu ekilde kltrelin toplumsal konumunu balarken, yksek sanat ile kitle kltr arasnda yaplan modernist ayrmn geersizlenerek tm kltrn kitle veya popler kltr iinde ierlendii genel durumun resmini vermektedir. Modernliin sonu veya postmodernliin balangc buna gre modernizmin kanonlatrma ve

kurumsallatrmayla kurulu dzenin tarzlar arasnda kabul edilerek radikal tarzlarnn rahatsz edici olmaktan kt noktada belirmektedir. Nesnesini gizemli aurasyla sunan modernlikle derinlik hissinin kaybolduu postmodernlik arasndaki fark, Vincent Van Goghun Peasant Shoesu ile Andy Warholun Diamond Dust Shoesu arasndaki farkta grlebilir. Kayg ann Kyl Ayakkablar gnderge ve gsterilenin dayand izleyici-kitleyi gzetirken, postmodern Ayakkablarda gndergesinden kopuk

gstergenin kendisi kutlanmaktadr. Yzeysellikle belirginleen Diamond Dust Shoesta yorumlamaya gereksinen gizli gereklik hissi kalmamtr. Kltrel nesnelerin total metalamasnn modern sanatn baland kiisel tarzlarn srdrlmesini

imkanszlatrd postmodern durumda, izler-kitle veya muhatabn eylemliliine

33

tketmek dnda alan braklmamtr. Jamesonn verdii bu rnekle gsterdii gibi, modernlik ile postmodernlik arasndaki farkllamalar Yksek kltr ile aa kltr arasndaki kat ayrmn kmesi; modernist eserlerin eletirel ve ykc ynlerini yitirmelerini salayacak ekilde kutsal patikaya dahil ve yukardan tayin edilmeleri; kltrn neredeyse total bir metalamas ve bunun kapitalizme medya nokurken bavurulabilecek eletirel bir mesafenin ilgasna yol amas; znelliin radikal fragmantasyonunda endie, yabanclama ve burjuva bireycilii sorunsallarnn sona ermesi; hem tarihsel gemi duygusunu hem de nemli lde farkl bir gelecek duygusunu silen ktrmletirici bir mevcudiyetilik (presentism); yn kaybna yol aan postmodern hiper-uzamn ortaya kmas (Best & Kellner, 1998; 224). Bu uzun katalog dier postmodernizm kuramclar ile arasndaki tematik ortaklamalar gstermesine karlk, Jameson tm bu belirlemeleri Marksist bir yorumsama erevesi iinde yapar. Buna gre, postmodernizmi bir kltrel baskn olarak anladmzda karmak g alanndaki kart mantklarn ve eilimlerin varolmaya devam ettiini ve postmodern kltrn oulluunun llebilmesinin genel bir balam gerektirdiini teslim etmemiz gerekmektedir (Jameson, 1984; Best & Kellner, 1998). Jameson, postmodernin anlalmasnda bir Lyotard veya Baudrillardn meta-anlat ya da totalletirici yorum ereveleri olarak grecei analiz aralarnn kullanlmasn zorunlu grr. Farklln ilikisel ve dizgesel bir bir balamn dnda anlalamayaca ve kapitalizmin tektipletirici dizgesel etkilerinin haritalandrlmas gerektirdiini savunan Jameson iin yapsalclk-sonras kuramlarn sorunsallarn darda brakmayan bir Marksist hermentik gereklidir. Biz bundan sonraki sayfalarda bu hermentiin balamn ve ierimlerini, tarihselcilik sorunsalndan balayarak deerlendirmeye alacaz. Sosyal bilimler dncesinin tarihncesi Vicoya gtrlr. Filolojist ve edebiyat tarihisi Auerbachn tarihselcilik ve Vico hakkndaki makalesinde vurgulad gibi, modern sanat veya edebiyat eletirmenleri anlamaya ynelik ayn rahatlkla Giotto ve Michelangelo, Michelangelo ve Rembrandt, Remhrandt ve Picasso, Picasso ve bir ran minyatr; veya Racine ve Shakespeare, Chaucer ve Alexander Pope, in lirikleri ve T. S. Eliot zerine dnr ve deerlendirir. Bunlardan birine ya da tekine tevecch

34

gstermeleri artk btn adalarmzn duygularna hakim belli estetik kurallar veya yarglar tarafndan dayatlmamakta, tercihleri sadece bireysel zevk veya

deneyimlerinden kaynaklanan kiisel eilimleridir. Shakespeare ya da Remhrandtn sanatn, hatta buzul a ilkellerinin resimlerini klasik Yunan veya roma kuramnn belirledii estetik standartlara uymad iin zevksizlikle mahkm edecek bir eletirmenin kimse tarafndan ciddiye alnmas mmkn olmayacaktr. Estetik ufkumuzun bu genilii tarihsel perspektifimizin bir sonucudur; tarihselcilie, yani her medeniyet ve her dnemin estetik mkemmeliyetin kendine zg imkanlarna sahip olduu; farkl halklarn ve dnemlerin sanat eserlerinin, tpk onlarn gnele yaam biimleri gibi deien tekil artlarn rnleri olarak anlalmas ve gzellik ve irkinliin mutlak kurallarnca deil kendi geliimlerince deerlendirilmesi gerektii inancna dayanmaktadr (Auerbach, 1949; 110) Tarihin kutsallatrlmas tekil tarihsel ve estetik biimlerin aratrlmasna ve bunlarn kendi byme ve gelime artlar iinde anlalmasna ynelik arzuyu kkrtrken, klasik Yunan dncesinin Orta a kilise gelenei iinde dinselletirilmi biimde yeniden rettii Aristocu mutlak ve rasyonalist estetik kurallar manzumesinin reddine imkan verdi. Bu nedenle, Viconun yaad Romantik-ncesi dnem ve zellikle romantisizm modern anlamyla tarihselciliin ve bu nedenle modern tarihsel bilimlerin (edebiyat tarihi, dil tarihi, sanat tarihi, siyasi tarih) kaynaklarn oluturdu. Toplumsal yaam biimlerinin veya yasama ve siyaset biimlerinin modern anlamyla allmas, btn bunlarn farkl tekil biimlerin organik evrimi erevesinde grlmesi anlamna gelmitir. Marksizm ile tarihselcilik sorunsal arasndaki ilikiyi daha geni bir Marksist hermentiin iinde gren Jameson, tematik patikay tarih, yorumlamada st-kod, st-biim ve temsil olarak belirler. Bu patikalarn postmodernizm bal altnda deerlendirilen yapsalclk-sonras dncenin merkezi sorunlar olduu dnlrse, tarihselcilik sorunsalnn canalc kuramsal atallanmalar anlalacaktr. Bizim Jamesonn Marksist yorumsamasn anlamak iin balangc tarihselcilik sorunsalndan yapmamz tezimizin gidiat asndan baz imkanlar aacaktr. ncelikle tarihselcilik, toplum bilimlerinin hem oluumunda hem geliiminde hem de gnmzdeki sosyal

35

bilimlerin Avrupa-merkezcilik eletirilerinde kilit nemdedir. Iggersin tarihselcilik kavramnn anlam ve gemiiyle ilgili toparlayc makalesinde vurgulad gibi, son on yllarda Batda tarihselcilik konusunda kaydadeer sayda kitap ve makale yaymland (Iggers, 1995). Ancak bu yeniden-canlanan literatrde terimin anlam zerinde herhangi bir uzlama yoktur. Biz burada Hayden Whiten Meineckenin mehur kitabndan aktard anlamyla tekilletirici ve genelletirici tarihselcilik ayrmlarn kullanarak; romantisizmi ve miraslarnn (edebiyat tarihileri, insan bilimciler, kltr tarihileri) tarihselciliini tekilletirici ve Vico ve miraslarnn (sosyal bilimler) tarihselciliini genelletirici olarak grmekteyiz (White, 1975). Genelletirici tarihselciliin, Marksizm ile maceras binlerce sayfaya konu olabilir. Jamesonn tarihsecilik tartmas bu nedenle bizim iin daha kolaylatrc balanglar salayacaktr. Jameson ise tarihselcilii ilksel anlamyla bizim gemile ilikimiz ve gemiin antlarn, yapntlarn ve izlerini anlama imkn sorunu olarak tanmlar. Buna gre, tarihselcilik karsnda retilen geleneksel zmleri antikaryanizm, varolusal tarihselcilik, yapsal tipoloji ve Nietzscheci kar-tarihselcilik olarak belirler. Antikaryanizm ve kar-tarihselcilik sorunun kart noktalardan inkar anlamna geldiinden dier iki seenek zerinde younlamak gerekir. Antikaryanizm bugn yoksayarak gemite yurtlandndan ve Nietzscheci kar-tarihselcilik zorunlu unutkanlk anlayyla gemiin bilgisi karsnda bugn ycelttiinden, geriye kalan iki zm nerisi zerinde durmak yerindedir. Varolusal tarihselciliin kuramsal kkenleri Diltheye uzanr ve Rankenin nl vecizesi her a Tanr iin imdidirde zetlenir. Bunun anlam, her kltrn kendi artlar iinde anlalmas gerektii iddiasdr. Varolusal tarihselcilik tarihsel olaylarla ilgili herhangi bir izgisel, evrimsel veya kkensel aklama sunmaz. Jameson a gre, Varolusal tarihselcilik yle ya da byle izgisel, evrimsel veya kkensel tarih inas iermez, ancak adeta tarih-ar bir olay tasarlar: tarihselliin kendini gsterdii, imdideki tarihinin zihniyle gemiten verili bir senkronik kltrel kompleks arasndaki temasla deneyimi kurar. Bu varolusal tarihselciliin yntemsel ruhunun tarihsel ve kltrel estetisizm olarak tanmlanabilecei anlamna gelir (Jameson, 1979; 51).

36

On dokuzuncu yzyl tarihselciliinin talya, Almanya gibi Avrupann eperlerinden merkezdeki Fransz klasisizmine yneltilmi olmas ve Batl akademilerde humanities blmlerinde temsil edilmesi bu nedenle anlamldr. Trkiyedeki tarih ve edebiyat alannda Yahya Kemal ve Tanpnarda hizasndaki entelektel izginin varolusal tarihselcilik balamnda deerlendirileceini syleyebiliriz. Bu tarihselciliin gcnn kaynan konu edindii nesnelere esrik dikkatinde bulabiliriz: Bu arada, varolusal tarihselciliin alt nesnelere tad esrik dikkatin nitelii tarihsel gemi anlarn veya biricik ve uzak kltrlerin ifadeleri olarak metinler- znde estetik takdir ve eleniin dikkatidir; kltrlerin ve tarihsel anlarn eitlilii bu ekilde varolusal tarihselcilik iin youn bir estetik uyarm ve doyumun kayna haline gelir (a.g.e., 51). Ancak Jameson iin varolusal tarihselciliin gc gibi zaaf da gemiin kalntlar, yapntlar ve antlarna tad bu dikkatte znenin nazar altndaki nesnenin bizim deneyimimizde kaybolmasdr. Homera gre varolusal tarihselciliin sorunu, bu deneyimin hem nesne hem zne kutuplarnn sonsuz grelilemeye ak olmasdr ve tarihi salt kronolojiye indirgemeyeceksek, tarihselciliin a priori bir btnlk kavram nermesi gerekir: Bu btnlk ilkesi, Althusserin bize hatrlatt gibi her zaman ideolojik olan, insan doasndan baka bir ey deildir. Yani varolusal tarihselcilik gnmzn yabanclam ve eylemi dnyasnda mahrum brakldmz tarihsel deneyimin bu zenginliinden bir eyleri korumaya alr gibi grnrken bunu ancak en btnlkl anlamyla Tarihin aleyhinde yapabilmektedir (Homer, 1998; 40). Tarih deneyiminin varolusal yorumu zneyi tarih-dlatrarak sonsuz grelilemeyi durdurmaya alrken, gemiin izlerini znenin nazar altnda tekilletirerek tarihteki geni, ortaklaa ve srekli yaplar grnmez klar. Bu nedenle Jamesonn yapsal tipoloji olarak tanmlad tarih yorumuna bakmamz gerekmektedir. Yapsal tipolojiye geldiimizde Homern kulland terimleri kullanarak sylersek nesne ile karlarz. Varolusal tarihselcilikte znenin kaplad alan nesnenin aleyhine genilerken yapsal tipoloji nesnenin peine der. Ancak son kertede tipolojilerin inceden incelenmesi,

37

zne-tarihinin deneyiminin merkezletii bir anlat biimiyle karlamamza yardm edebilir: Bu snflandrma emalar veya birleimler burada geni anlamyla yapsal tipolojiler olarak tanmladmz- doal olarak varolusal tarihselcilikte grev bandakilerden tamamyla farkl veya kyaslanamaz bir drty dile getirir. Ancak [yapsal tipoloji] metinlerinin semiyotik analizi, bunlarda metnin yzeyinde alglanamayan ve tekil tarihi-znenin duyarllna yaplan vurgunun saklad veya yerinden ettii btn bir yapsal kltr tipolojisini yansttnn fark edilecei, ou zaman derin semik kartlklarn bir eit tarihsel yaban dncenin- ilediini gzler nne serecektir (a.g.e.; 59). Jamesona gre varolusal tarihselciliin znellik vurgusunun kaybolduu yapsal tipolojilerde, iki ilikili anlatsal analiz biiminin reddedilmesi vardr. Teleolojik ve genetik olarak tanmlanabilecek bu iki analiz biiminin geersizlenmesi, yapsalc tarihyazmn gei modelleri kurmaya ve yapsal dnmleri belirlemeye gtrmtr. Buna gre, varolusal tarihselciliin gemile dirimsel ve znel rabta duyusu kaybedilirken, tarihin gayriahsi ve geni hareketinin anlamna

ulalabilmektedir. Kazan-Kaybet mantna gre ileyen bu ikilemin almas Jameson iin mutlak tarihselcilik olarak Marksizm iinde, varolusal tarihselciliin ve yapsal tipolojilerin verimlerinin deerlendirilmesine baldr. Marksist kuramdaki retim biimi (mode of production) kavram Jamesonn yapsal tarihselcilii iin arad herhangi bir senkronik biimi mmkn klan artlarn anlatsal olarak yenidenkurulmasnnda gerekli eletirel arac salar. Buna gre, retim biimi gemiteki retim biimleri ve gelecekteki retim biiminin imkanlarn iinde barndrmas nedeniyle diferansiyel bir kavram ilevi grr. Homern Raymond Williamsn mehur kuramsal ayrmlaryla belirttii gibi, u anda kapitalizm baskn retim biimini temsil etmektedir ancak bunun iinde tortulam nceki retim biimlerinin kalnt (residual) formlar gibi potansiyel olarak gelien (emergent), tam anlamyla sosyalist retim biimi formu bulunmaktadr (Homer, 1998; 42). retim biimi tarihselcilik sorunsalnn nesnel kutbunu tarihsel dnemler arasndaki zdelik ve fark eklemleyerek salarken, znel kutbun belirlenmesi askda kalmaktadr.

38

Jameson znenin tarihsel gemile konumlann belirlemek asndan retim biimi tezinin teklifinin olduunu syler. znenin tarihsel gemile ilikisi, yaltlm kltrel nesne arasndaki dolaymsz iliki olarak grlemeyecek, bireysel olmayan kolektif bir srecin dolaym olarak kurulacaktr: kinci olarak, gemie eyleyicilii iade edilecek, varolusal tarihselciliin

estetik(letirici) nazara sunduu kltrel nesne srmekte olduumuz yaam biimini sorgulayan kkten farkl (=teki) yaam biimi olarak karmza kacaktr. Ve son olarak, retim biimi yapsal olarak bir gemii olduu gibi bir gelecei de ierimlediinden topya tepisinin, gelecek dncesini ve radikal topyan dnm dncesini srekli canl tutmak kaydyla bugnn gemi olarak yakalayabilecek bir gemile yorumsal iliki duygusunun eklemlenmesini mmkn klacaktr (Jameson, 1979; Homer, 1998). Jameson iin, tarihselcilik sorunsal iinde saydmz eletirel izgiler, Marksizmin gemii byk insanlk macerasnn olarak gizemini yakalayan yorumsama

erevesinde birletirilebilir. Gemi olaylarn veya kltrel nesnelerin Bizim iin ilksel aciliyetleri kazanmalar ancak tekil byk bir kolektif anlatnn btnl iinde yeniden-anlatldnda; her ne kadar rtk veya sembolik bir biim altnda olsa da, ancak tekil bir kkten temay Marksizm iin bir zgrlk alann Zorunluluk alanndan ekip-kartmaya ynelik kolektif mcadeleyipaylatklar grldnde salanabilir (Jameson, 1982; 19-20). Jamesonn Political Unconsciousda kendisine belirledii kuramsal misyon, ideoloji, bilind ve arzu, temsil, tarih ve kltrel retim sorunsallarn kapsayc anlat sreci etrafnda yeniden-yaplandrmaktr. Bunun iin, yapsal nedensellik kavramn ierimleyebilecek, yani metinlerin nedensel belirleyicilerini deil imkan artlarn serimleyebilecek bir yorumsama biimine ihtiya vardr. Jamesonn yorumsamas sonrakinin diyalektik olarak ncekini at siyasi-toplumsaltarihsel eklinde tanmlanm bir dizi emerkezli daireler, semantik ufuklarla alr. Siyasi ufuk, Jamesonn Levi-Straussu izleyerek sembolik edim olarak okunmasn nerdii tekil metinlerle rtr:

39

Levi-Straussun bu uyarc, ou zaman dzensiz okumalar ve speklatif erhleri temel bir analitik veya yorumsal ilkeyi dolaysyla getirmektedir: tekil anlat veya tekil formel yap, gerek bir elikinin tahayyli zm olarak anlalmaldr. Bylece, Levi-Straussun en dramatik analizlerinden sadece birini almak gerekirse Caduveo Kzlderililerinin esiz yz dekorasyonlarnn yorumlanmas- balang noktas bu beden sanatnn formel ve yapsal zgnlklerinin ikin tasviri olacaktr; yine de bu zaten nceden hazrlanm ve tamamen biimci olan amaya ynelmi bir tasvir, biimsel dzlemin onun dnda kalan bir ey iin orada atl ekilde duran bir toplumsal ierik gibiterk edilmesiyle baarlamayacak, ancak ierden, sadece biimsel olan rntlerin biimsel ve estetik olandaki toplumsaln sembolik belirimi olarak yorumlanmasyla salanabilecek bir hareket olmaldr (Jameson, 1982; 77). Bu formulasyonun kuramsal deeri, edebiyat eserinin tamamen biimsel zelliklerini, metnin dnda kald dnlen soyut dsal bir ilkeye deil toplumsaln sembolik belirimi olarak biimsel ve estetik olana yazmasdr. Levi-Straussun gerek bir elikinin sembolik zm olarak edebiyat yorumlamas kltrn hem tahayyli hem gerek ierimlerini sembolik edim kavramnda bulmaktadr: Deyiin hangi yarsnn vurgulandna gre, ya ilem sadece bir sembolik edim ve zmleri tahayyli ya da sembolik dzlemde olsa bile gerek bir edim olacaktr. Jameson iin, bu kavramn mulkl, gnmz toplumunda yalnzca sanat ve kltrn durumunu (ve dilemmasn) dramatize etmekte deil, gerein kendisinin de gnmzdeki konumunu dramatize etmekte raslantsal olmutur (Homer, 44). Homera gre, Jamesonn nceki almalarnda Marksist eletirinin biricik nianesi diyalektik okken, Siyasi Bilindnda bu grev eliki kavram ve belirli eliki olarak metin kavramna dmektedir (Homer; 44). Buna gre metnin baat elikisini eklemlemek edebiyat aratrmasnn salamas olarak grlrken, metin gerek tarihsel elikilerin tahayyli zm olarak yorumlanmaldr. Jamesonn ikinci yorumsama ufku, metnin tesine giderek snf sylemi dzleminde alr. E. P. Thompson izleyerek snf ilikisel bir kavram olarak, metnin diyalojik yap olarak anlalmas iin gerekli terimleri salar. Bu ikinci dzlemde aratrma

40

nesnesi Jamesonn aslnda antagonistik kolektif toplumsal snflar syleminin en kk birim olarak tanmlad ideolegemedir. deolegeme metnin yapsnda isel, metnin dilinin yapsnda bulunur: lk dzlem metni biimsel rntlenmesine ve metnin yapsnda irek, bir belirim, gerek bir toplumsal elikinin tahayyli zm olarak grrken, ikinci dzlem metni snf syleminin parole veya tekil lafz olarak almaktadr (Homer, 45). Snf syleminin diyalojik doas zerindeki vurgu, metinde sadece hegemonik sylemi duymadmz, egemen sylemlerin kendilerini tanmlamak durumunda olduklar duyulmayan ve bastrlm sesleri belirlememiz gerektiini koyutlar: Bu formulasyonun avantaj, soyut kanaat, snfsal deer veya benzerleri gibi ideoloji kavramlatrmalar ile burada zerinde alacamz anlatsal materyaller arasnda dolaymlama yeterliliine sahip olmasdr. deologeme yzergezer bir formasyondur; temel yapsal zellii, kendisini bir sahte-dnce kavramsal veya inan dizgesi, bir soyut deer, kanaat veya nyarg olarak- ya da ilk-anlat olarak, kolektif karakterleri mcadele halindeki snflar olan bir tr nihai snf fantezisi olarak tanmlanabilir (Jameson, 1982; 87). nc yorumsama ufku, kltrel metni bir btn olarak tarihle iliki iine yerletirir; metin bu ekilde biim ideolojisi terimleri iinde okunmaldr. Toplumsal ufuk, snf syleminin oksesli karakterine younlarken tarihsel ufukta toplumsal dizgenin geni btnlnn paylat tekil birletirici kodunun bulunabilecei dnlmelidir. Jamesonn retim biimi olarak kavramsallatrd bu tekil kod, nceki iki ufku (siyasi ve toplumsal) aan yeni bir aratrma nesnesi salar: Nihayetinde zgl bir toplumsal formasyonun tutkularnn ve deerlerinin bile bir btn olarak insanlk tarihinin nihai ufku ve retim biimlerinin btn karmak sekans iinde kendi konumlarnca akca greliletirildii yeni bir perspektifte kendilerini yerletirilmi olarak bulduunda, tekil metin ve ideolegemeleri sonul bir dnmle karlarlar ve benim biim ideolojisi dediim, yani kendileri de retim biimlerinin izleri veya ngrleri olan farkl

41

gsterge dizgelerinin birlikte-varolmasnn bize aktard sembolik mesajlarn terimler iinde okunmalar gerekir (Jameson, 1982; 76). Jamesona gre, hibir retim biimi saf halde bulunmaz; hemen her zaman dier (gemi ve gelecekteki) retim biimleriyle birlikte varolmak zorundadr. Buna gre, retim biiminin senkronik bir kavram olduu ancak birka retim biiminin birarada varolmasnn fiili momentlerinin diyalektik olarak tarihe ak olduu hatrlatlmaldr (Homer, 46-47). Bu tarihsel ufukta, aratrma nesnesi olarak Jamesonn tanmlad anlamyla kltr devrimi belirir. Kltr devrimi retim biimleri arasndaki geileri tanmlarken, somut tarihsel toplumlarn farkl retim biimlerini barndrd dnlrse, kltr devrimi Blochun tabiriyle kltr ve toplumsal hayatn ezamansz geliimi ile anlalabilir. Yorumsama ufuklarnn bu en geniinde, biim ideolojisinin aratrma nesnesi edebiyat almalar iin edebi trler olarak belirir. Bylece trsel tanmlamalar, verili tarihsel metin iinde birok farkl trsel iletilerin daha eski retim biimlerinin veya sonrakilerin belirlenmesini gerektirir (Jameson, 1982). Jameson iin siyasi bilind Benjaminci anlamda iddet ve barbarln miras olarak kltr ve nesnelerinin biim, metin iindeki farkl eliki dzeyleri zerinden incelenmesini nerir. Tarih buna gre edebiyat metinlerinin balam olmaktan kar, her metnin nceki tarihsel materyallerin yeniden-yazlmas veya yeniden-

yaplandrlmas olduu bir alt-metin olarak grlr. Edebiyat metni, her zaman gerekle olan fiili iliki iindedir; ieriinin gereklii yanstt anlamnda deil, gerein metnin formel zelliklerine yazlmas anlamnda gereklikle alveri halindedir (bak. Jameson, 1982; 80-85).

42

BLM 4: BOURDIEU: EDEB ALAN/HABITUS/ DOXA


Sosyologun edebiyat ilgisi hep pheyle karlagelmitir. Bunun sebeplerinden bazlar geen blmlerde bahsettiimiz gibi sosyolojinin pozitivist kabulleri ve bunlarn eitim ve disipliner kemiklemelerle yeniden retiliyor olmasdr. Pierre Bourdieunun ou zaman adnn ekonomizm veya sosyolojizm gibi indirgemeciliklerle anld dnlrse, edebiyatn yapt iinde tuttuu uzamn ap ve derinlii biroklarn artacaktr. Bayaptm dedii Sanatn Kurallarnda alan kavramn ilk defa edebiyata uygulamtr ve birok aratrmacnn vurgulad gibi alanlar kuramnn en eksiksiz sunumunu yine bu kitapta bulmak mmkndr. Bu artc edebiyat odann nedenlerini Fransz entelektel alannda ve uluslaras bilgi retiminin jeopolitiinde grmek gerekir. Fransz kltr alannda total entelektel Sartren varoluculuu ile Levi-Straussn yapsalclnda cisimleen kutuplamann balamnda Bourdieu kendi kltr sosyolojisini genel toplum kuramnn paras olarak kurar. Tm bunlar sylendikte, tarihd okumalar engellemek iin Bourdieuyu anlarken tekini anlarken bize verdii perspektiften ve aralar kullanarak ifte

balamsallatrma yapmalyz. Bu nedenle, tezimizin bu blmnde Bourdieunun kuramsal abasnn tekilliini teslim etmek iin zihinsel uzamn yeniden kurarak zmeye alt sorunlar ve kuramsal ihtimalleri grmeye almalyz. Bunu yaparken Bourdieuyu zamannn Fransz entelektel retim alanndaki yerini ve konum allarn genel olarak deerlendirmemiz kanlmaz olacaktr (Boschetti, 1998). 1960larn Fransz kltrel retim alannda edebiyat egemen olan yapsal dilbilimden edebiyat metinlerini tekil olarak anlamaya alan Amerikallarn yeni eletirisinin muadili olarak grebileceimiz explication du text gibi pratik eletiriye edebiyatn kutsanmas zerine kurulu kuramlar, sosyolojinin edebiyata yaklamn

zorlatrmaktayd. Bu artlarda Bourdieunun eletirel almas kltrel retimin toplumsal belirlenimlerini nesneletirirken ister istemez sanat ve kltrn karizmatik aurasn ikonaklasta saldrmalyd. Bourdieu bunu yaparken karizmatik auray tarihselletirerek aklamasnda ierlemeye alt. Bourdieunun kuramsal almasnn belirgin iddias, toplumsal dzenin retimi ve merulatrlmasnda simgeseli aklamaktr. Eitim sisteminde toplumsal eitsizliklerin

43

yeniden retimini konu alan kitabndan kltrel retim alanlarnn ileyii hakkndaki aratrmalarn birbirine balayan leitmotifin bu olduunu bu blm okurken aklda tutmak elzemdir. Edebiyat sosyolojisinin iddiasnn ikonoklastik tarafnn rahatsz ediciliini belirtmitik. Edebiyat sosyolojisinin baz yetersizliklerinin eletiriler karsnda bunun belirsizlemesine neden olduu sylenebilir. Bourdieunun kltr sosyolojisine geldiimizde ikonoklastik tutum kendini akca ortaya koyar. Sanat, edebiyat veya estetik dispozisyonlarn toplumsal olarak retildiini savunmak bu sahte tinselci kltr ortamnda bunu zorlamaktadr. Boschettinin vurgulad gibi, bu alanlarda sosyoloji srekli davetsiz misafir muamelesi grmtr nk kltr klt ylesine yerleik ve ortak inantr ki eletirel bir analizin ne kltrn saygnlndan (distinction) nemalanan kltrl insanlar ne de dlanmalarna ramen bu klte yapan tekiler tarafndan hsn niyetle kabul edilmesi ok kk bir ihtimaldir. Bourdieunun yaptnn birok yerinde rastlanabilecek aadaki alntya benzer serzenileri, edebiyatn sosyolojisini yapmaya kalkan her aratrmac tarafndan yaanmtr: Boa kartmak zorunda olduum beklentilerin, meydan okumak durumunda olduum insancl kanaatin ve sanatsal inancn farknda olarak, bylesi zorlu bir davay bilinle yklenmeye, sadece rasyonal sylemin silahlaryla silahlanarak, yzyllarn edebi, sanatsal veya felsefi tapnmasnn miras olan dnce alkanlklar, bilisel karlar ve kltrel inanlar gibi muazzam toplumsal glerin karsnda belki nceden kaybedilmi bu mcadeleye girmeye beni zorlayan kadere (ya da manta) ou zaman lanet ettim (Bourdieu, 2000a: 7). Bourdieunun deyiiyle bu nesnelletirme pratiinin Boschettinin srekli niyet vurgulu kar savunmalarna ramen ikonoklastik etkileri aktr. Yine de burada ana vurgunun kltr karizmatiinin sorgulanmas olduu dorudur. Bu anlamyla kltr (kelimenin Batl tarihsel morfolojisinde grlebilecei zere) Bourdieunun tabiriyle retiminin ve almlanmasnn toplumsal artlarn srekli silerek nihayetinde anlama ve aklama abamz imknszlatrr ve simgesel iddet etkileri oluturarak kltre eriimi engelleyici ileyileri yeniden-retir.

44

Bourdieunun

put-krcl

Fransz

kltr

alanndaki

seklerletirilmi

dini

tutumlardan kaynaklanr. Genel olarak edebiyat hakkndaki yazlarna bakldnda kulland din sosyolojisi kavramlar hemen dikkati ekecektir. Yaratlmam yaratclarn esizliine olan sahte tinsel inancn dnyas olarak sanat ve edebiyata sosyolojinin mdahalesi neredeyse kfre denk gelir (Bourdieu, 1993). Bourdieu iin bilimsel pratik basamakl olarak yrtlmelidir. Birinci basama kopu oluturur. Bourdieunun doxa dnyas olarak tanmlad verili-alnann dnyasn askya alarak bilimsel aratrmaya balanmaldr. Ancak bunu pozitivizmin nesnellik iddiasna birey olarak aratrmacnn seimlerinin nyargl olmak zorunda olmasndan dolay kar kan Weber gibi dnmez. Bilimsel eylemin epistemolojik hiyerarinde ilk basamak, verili dnyadan koputur. Bu kopu dnmsellik sayesinde sadece biliminsannn znelliinde deil bilimsel alann iktidar alanyla ilikilerini ve kendisinin bilimsel alan iindeki konumlanlarnn eletirel farkdalyla salanabilir. Bu anlamyla Bourdieu iin sanat ve edebiyat zmlemesinde doxann askya alnmas, sanat alannda verili alnan kurucu kategorilerin sorgulanmas yoluyla ilerlemelidir. Bu nedenle edebiyat hakknda sosyolojik konumann balangc ilk elde karizmatik ideolojisinin taycs olan terimlerden kopmakla mmkn hale gelir. Dolaysyla Bourdieunun sanat yerine kltrel retim terimini, yaratc yerine kltrel retici terimini kullanmas doaldr (Bourdieu, 1996:215; Bourdieu,1993). Bourdieunun sosyolojisi fetiletirilmi edebiyattan fetiletirilmi metinleri ve yazarlarn

iktidarszlatrarak edebi alan birikmi tarihselliiyle incelemeye koyulur. Biz bu nedenle Bourdieunun edebiyat hakkndaki sistematik zmlemelerini deerlendirmek veya eletirmekten ziyade tezimizin kapsamndaki kavramlarn vereceiz. Bourdieunun bilimsel pratiin epistemolojik hiyerarisini (kopu, ina, ispat) ksaca ileyerek, zamannn baskn paradigmalar olan nesnelcilik ve znelcilii ama abasnn edebiyat almalar iin ierimlerini tartacaz. Sonrasnda Bourdieunun toplum kuramnn temel talar olan alan/habitus/sermaye/doxa kavramlarn genel olarak verdikten sonra bu kavramlarn sosyolojik edebiyat almalar iin nasl ilemselletirilebileceini gstereceiz. Bu nedenle temel kaygmz srekli iktidardan bamsz simgesel mantkla iledii dnlen edebi alann yapsn tersinden okumay mmkn klan Bourdieucu analizin zerklik ve yaderklik sorunsallarna nasl

45

deerlendirdiini bu blmn satr aralarnda tartarak tezimizin bu blmn tamamlayacaz. Bourdieuda bilimsellik vurgusu ar basar. Doxaclar veya hzl dnrler diye

tanmlad bilimcilere veya kuramclara kar bilimsel habitusun yaygnlamasn savunur. Postmodern denilen sosyal bilimcilere ve sosyal kuramclara kar tavr buradan doru okunduunda ou zaman keskindir. Son dnem sosyal bilimindeki ve sosyal teorideki genel eilime kar ykselen daha klasisist yaklamlardan siyasi ierimleri ve bilimsel alandaki konum-allar asndan farkllasa da, bu doxacla veya hzl dnceye kar sosyolojinin ortadoks kurucu personalarnn stratejilerini izler. Bu balamda, bilimin bu gayri-bilimsel eilimlere kar mcadelesinde bir inanlar bilimi retmesi gerektii savunmas dikkatleri eker. Zamansal olarak farkl balamlarda deerlendirilebilecek bir Durkheim veya Maussun sosyolojiye din ve by sosyolojisiyle balamalarn bu yeni zamanlar sosyolojilerinde yeniden yorumlarken aslnda yapt bir yerde sosyoloji geleneini siyasallatrmaktr. Bu yzden by bozumcu ve ikonoklast tavr zellikle kltr ve sanat alanndaki aratrmalarnda youndur. rnein erken dnemli Haute couture et haute culturede zamanmzda kltr hakknda konumann moda hakknda konumayla balamas gerektiini ileri srer: Bu meru nesneler bilimsel baka ve kutsal nesnelerin bilimsel incelemesinin varsayd kutsalszlatrmaya kar kendi meruiyetlerince korunmaktadr. Bana gre kltr sosyolojisi gnmzn din sosyolojisidir. Bourdieunun grd ekliyle entelektalizm ve kltr tapclnn eletirisiyle son dnemlerinde grece belirginleen entelektel alann (yani bilimsel, sanatsal, kltrel alann) zerkliinin savunulmas arasnda yzeydeki eliki kimileri iin sorunsuz olsa da, bunu yeni zamanlarn artlar ve Fransz entelektel alanndaki dnmlerle birlikte deerlendirmek gerekir. Erken dnemli edebi alan aratrmalarnda yaratl mitinin eletirisi yaplrken son dnemli Sanatn Kurallar sanatsal alann on dokuzuncu yzyldaki zerkleme baarsna younlar. ki dnem arasnda deien sadece Bourdieunun Fransz entelektel alanndaki konumu deil, ayn zamanda kltrel alann Fransz toplum yapsndaki konumunun kaymasdr.

46

Alan kavram ilk kez Sartren Les Temps modernesinde (1966) yaymlanan Champ intellectuel et projet crateur makalesinde ortaya atlr. Alan kavramnn ayrt edici zellii, insan eyleyicilerinin (sanatlar ve edebiyatlar) eylemlerinin bolukta deil nesnel toplumsal ilikiler btn tarafndan oluturulan somut toplumsallkta gerekletiini ve grece zerk toplumsal formasyonlarn (iktisat, siyaset, kltr ve sanat vb.) kendilerine zg ileyi ve iktidar ilikileri mekanizmalarn

kavramsallatrmak iin kullanlabilir olmasdr. Buna gre, dier alanlar gibi edebiyat alan kendine zgn teamlleri ve ileyi mekanizmalar, yani tarihi olan retim alandr; bunu oluturan ey de sanatlar ve sanat retimine katlan ve iin aslnda toplumsal olan deerini oluturan eyleyicilerin (eletirmenler, galeri sahipleri ve kltrel sermayedarlar) dhil olduu ilikiler btndr. Edebiyatta veya sanatta yaratm, toplumsal olarak olumu habitus ile kltrel retim alanndaki i-blmnde geerli konumlar arasndaki karlamadr. Bir sanaty sanat yapan emek, ounlukla kendinden nce varolan ve kendinden sonra da devam edecek olan ve anlatm tarz, devler ve grevler tahsis eden post (konum) ile habitusu (ki hangi postu igal edecei konusundaki yatknlklarn oluturur) arasndaki diyalektik ilikide tanmlanabilir (Bourdieu 1993: 141). Kaynan ilikisellikte bulan alan kavram, habitus kavramnn yaratabilecei sanatnn toplumsal konumunun belirleyici olduu gibi bir indirgemeci sonuca varmay engeller. Bourdieuya gre sosyolojik anlamda ereveyi alann mant salar. Buna gre edebiyat alanndaki ilikiler alann, ksaca edebi alan yenidenyaplandran devrimler bu ekilde yeni konumlarn yaratlmasyla gerekleir. Alann anlalmas iin retim ilikilerine bir de tketim boyutunu katmak gerekir. reticiler (sanatlar, eletirmenler, gazeteciler, felsefeciler, vb) ile izler-kitleleri arasndaki rtme basite bilinli bir maniplasyon (yani izler-kitlenin taleplerini karlamak ve onlar ekmek iin oluturulan bilinli stratejiler) sonucunda ortaya kan bir durum olarak anlalamaz (Bourdieu 1993: 144145). Bunu konumlar ve habituslarn (disposition) birbirleriyle oluturduklar Weberci anlamda seici yaknlklar

erevesinde anlamak gerekir. Bourdieu sosyolojisinin temel kavramlar (alan, sermaye, habitus, doxa, illusio ve dierlerini) burada uzun uzadya deerlendirmemiz szkonusu olamazken, alan kavram zerinde zellikle durmamzn gerekesi sanrz aktr (Everett, 2002 ve dier kaynaklar). Bourdieunun ifadeleriyle alan kavram bize eserlerin doduu ayr ve

47

zerk uzamlar olarak toplumsal mikrokozmoslarn varln hatrlatarak () batni yorumla zahiri aklama arasndaki alternatiflerden kurtulma imkn verir (Bourdieu, 1996; 181). Bu mikrokozmoslar buna gre kaynaklar ve meruiyet zerindeki savamlarn gerekletii yaplandrlm toplumsal ilikiler dizgeleridir. Yaps tarihin kendisi anlamnda gemiteki savamlarn tortulanmas olarak alanlar, sanat ve edebiyat gibi kltrel retim alannda iinde yer alanlara kendileri farknda olmadan sorunlar, gndermeler ve entelektel ltler () ismdeki kavramlar, ksacas kiinin oyunda kalmas iin aklnda tutmas gereken evreni tanmlayarak bir mmknler uzam tanmlayarak aratrmalarnda onlar ynlendirir (Bourdieu, 1993; 176). Bu ekilde bakldnda, alan kavramnn hem batni hem harici yaklamlarn eletirisini yapmamz salayan metinle balam arasnda dolaymlayc bir kuramsal tasarm olduu grlecektir. Burada Bourdieunun ncelikli hedeflerinden biri yine yaratcnn tikelliine ynelik inancn (edebi doxa) eletirisi olduu dnlmelidir. Bu doxa, edebiyat aratrmalarndaki batni yaklamlarn belirleyici illusiolarndan biri olan biyografi yanlsamasn beslemektedir: Bir edebiyat veya sanat rnnn soyutlanarak alnan yazara ikin aklayc ilkeyi bulmak abasnn kayna (Bourdieu, 1996; 186). Oysa edebiyat sosyolojilerinin veya sosyolojik edebiyat aratrmalarnn srekli sorgulamas gereken bu tortulanm kabuller, bizim biyografik olan edebi alann yapsnn karlkl durumlaryla (homologies) ilikilendirmemizi imknszlatrr. Buna gre, biyografi edebi alan olarak tanmladmz uzamda yerletirme/yatrm ve yersizletirme/yatrmszlatrma (placement / investments ve displacements /

disinvestments) olarak anlalmaldr: Aksi halde, bir kariyeri ardk olaylarn biricik ve kendine-yeter dizisi olarak, bir zneyle ilikilendirilmi olmas dnda baka bir balants olmadan anlamaya almak bir tren yolculuunu (tren yolu) alarnn yapsn, yani farkl duraklar arasndaki nesnel ilikiler matriksini dikkate almadan anlamlandrmak gibi bir absrtle dnr (1996: 258). Batni edebiyat eletirisine ynelik eletirileri dnldnde Bourdieunun edebiyat eserlerinin daha dardan ve daha belirlenimci aklamalarn nceledii dnlebilir. Ancak Bourdieu eski tarz edebiyat sosyolojisini de kapsayan harici edebiyat veya sanat eletirilerini eletirmemezlik etmez. rnein edebi alann zerk bir toplumsal evren

48

olarak anlamak abas Lucien Goldmannda karlatmz dnya-gr gibi kavramsallatrmalardan ve bunlarn (toplumsal, snfsal, edebi, sanatsal) kabullerinden bizi kurtaracaktr (Goldmannn bu adan eletirisi iin baknz Bourdieu, 1996: 202). Bourdieu Sanatn Kurallarnda edebi alan zerindeki ekonomik ve siyasi artlarn dolaysz belirlenimi dncesini, idealist illusionun metin fetii veya biyografik yanlsamas gibi inatla eletirir. Buna gre, alan bu heteronom etkilerin bir yansmas (reflection) deil ancak krlmasdr (refraction). Bir alan ne kadar zerkse, heteronom etkiler kendilerinin zorlamaktan ok alann spefisik mant heteronom etkilere zerklii nispetince dayatlr (Bourdieu, 1996: 220). Burada nemli bir nokta nceki sayfalarda tarttmz edebi doxann czleri olarak sanat ve edebiyat eserlerinin alglanmasna kullanlan kategorilerin (Bourdieuya gre ifte) tarihsellii meselesidir. Bu kategoriler, konumlanm ve tarihlendirilmi bir toplumsal evrenle ilikilenmi ve kullanclarnn toplumsal konumlarnn iaretledii kullanmlara konu olmalar asndan ifte tarihseldirler. Buna gre, edebiyatlarn veya eletirmenlerin kendilerini ve hasmlarn tanmlamak iin kulland kavramlar sregiden mcadelenin aralar olarak dnlmelidir (1996: 297). Bourdieunun tanmlamasyla kltrel eserler bilimi iin zorunlu artlardan biri alan iindeki mcadelelerin sedimentasyonu olarak bu snflandrma kategorilerinin reddidir. Bourdieunun sosyolojik edebiyat eletirisi pratiine rnek olmas asndan Sanatn Kurallarndaki Flaubertin Education Sentimental roman hakkndaki yorumlar zerinde ksaca durabiliriz. Kitabn bu ilk ksmlar oluturan blmde Bourdieunun amac Flaubertin romann yorumlamaktan ziyade anlamaktr. Bu nedenle ama yazarn konumunun edebi alan iindeki nesnelleme srecini anlamaktr. Romann kahraman Frdric Moreau farkl dnyalarn (sanat ve i dnyasnn) temsil eden birok kadn arasnda blnm bir gen olarak psikanalitik yorumun savunabilecei gibi yazarn yceltmesi deildir: Education Sentimental artc ekilde retildii toplumsal dnyann ve zihinsel yaplarnn romanda yeniden-kurulmasdr: Education Sentimental olaanst keskin ekilde iinde retildii toplumsal dnyann yapsn, hatta bu toplumsal yaplarn ekillendirdii ve bu yaplarn grnr klnd eserin retici ilkesini oluturan zihinsel yaplarn yenidenkurar (1996: 32).

49

Buna gre, yazarla kahraman veya yazarn toplumsal=snfsal konumuyla yaz arasnda dolaysz ilikiler kurmak yerine yapmamz gereken edebi alanda konumlanan eyleyici ile edebi alann durumunu belirlemektir. Yakn dispozisyonlar bu nedenle alann durumuna gre farkl konum allar ortaya karabilir. Ancak Bourdieunun alandaki konumlar ile konum-allar arasnda dolaysz ilikilendirmelere giritii dnlmelidir. Konumlarla konum-allar arasnda mmknler uzam, yani nesnel potansiyellikler olarak belirlenebilecek konum-allar uzam uzanmaktadr (1996: 235): Bu mmknler uzam Bourdieuya gre, Yazarn bilincine kendini bu ekilde sunmaz; bylesi bizi seimlerini bilinli ayrm stratejileri olarak yorumlamaya mecbur brakrd. [Mmknler uzam] orada burada, paralar halinde, zellikle yaratcnn kendi eserinde ortaya koymak istedii farkn gerekliinden phe ettii anlarda ve herhangi bir orijinallik araynn ok uzanda ortaya kar (1996: 93). Bourdieunun alan-konumlar-konumlanlar zerinden kurduu bu haritalamann dayand temel ayaklardan biri habitus olarak kavramsallatrd pratik bilinliliktir. Buna gre, bir sanat veya yazarn veya bilimcinin formel bilginin yan sra iinde konumland alann oyundalk hissi anlamnda zmni bilgiye dayal hneri edinmesi gerekmektedir. rnein toplumsal konumlarla konum-allar arasnda seici

yaknlamalar grldnde bunu eyleyicinin rasyonel hesaplamalar veya alann belirlenimleri olarak deil nceden olumu uyumun etkileri olarak anlamak gerekir (1996: 165). Burada konum-allarlarn toplumsal konumlarla kaytl olmas sz konusu edilemeyecei gibi, eyleyicinin mmknler uzamndaki konum-allardan rasyonel olarak seimde bulunduu da sylenemez. Alann yapsnn alandaki retimin her kertesinde hazr ve nazr olduu, yani alann kendisinin rnlerinin deerlendirilmesinde meru alg ve beeni kategorilerini dayatma tekeli savam olduu dnlrse, bu kategorilerin kendilerinin de alann ve rnlerinin nerdii farkl konumlarn alglanmas ve deerlendirilmesini yaplandrd alg ve beeni kategorilerini olduu unutulmamaldr (Bourdieu, 1996: 199). Bourdieu grdmz gibi edebiyat alann toplumsaln her alan gibi- birbiriyle ilikili konumlar ve konum-allar uzam olarak grr. Alann yaps, sermaye ve karlarn dalmnn yaps tarafndan oluur. Edebi alan bu nedenle bir gler alan ve

50

bu gler alann dntrmeye ya da korumaya alan mcadeleler alandr. Dolaysyla konumlar arasndaki nesnel ilikiler a pozisyonlar igal edenlerin stratejilerini ereveler. Her konum-al ilikisel olduu iin ancak mmkn-olan pozisyonlardan ve stratejilerden bahsedilebiliriz. Konum-alta bir deiim olabilmesi iin seeneklerde (mmknler uzamnda) bir deiiklik olmaldr ve bu olduunda almlayanlar iin de eserin anlam diyalektik olarak deiecektir (Bourdieu 1993b: 30). Bu nedenle, devrim niteliindeki eserlerin meydan-okuyuuna imkn veren konumun eser kabul grdkten sonra tarih olmas veya Jameson ksmnda bahsedeimiz gibi realizmin zamannda tek gerek romansal anlat biimi olarak grnd konumun modernistin yeni konumundan tekrarlannca parodilemesini anlamak kolaylamaktadr. Bourdieunun toplum kuramndaki oyun ve sava metaforlar mevzilenmeler ve savamlarla sregider. Mevzilenmeler ve savamlar bu ekilde alana zgl sermayelerin dalmnn yaps tarafndan tanmlanr. Buna gre, edebiyat alannda iki tr sermaye nemlidir: Sembolik sermaye ve kltrel sermaye (Bourdieunun drtl sermaye kavramsallatrmasnn dier ikisi ekonomik sermaye (finansal kaynaklar) ve sosyal sermayedir (toplumsal iliki alar). Sembolik sermaye saygnlk, hret veya onur gibi tannma siyasetinde, kltrel sermaye ise kltrel bilgi, beeniler, resmi nitelikler (derece ve diplomalar), kltrel beceriler, yeterlilikler ve bedende cisimleen yatknlklarda (habitus) temellenmektedir. Edebiyat anlamak iin gerekli olan kodlara hakimiyeti kltrel sermaye verecektir. Bourdieu, kltrel sermaye zerinden gerekleen distinction (ayrm veya fark) yaratma stratejilerinin toplumsal hiyerarilerin retiminde ve yeniden-retimindeki merkeziliinin beenilerin ve sanat algsnn yaplam eitsizliklerle ilikisini Fransa balamnda gzler nne serer (Bourdieu, 1984). Garnham ve Williamsa gre, Bourdieunun kltr sosyolojisi alanndaki eletirel abalarnn balam olan Marksist kltr eletirisinin temel sorunsallarna bir zm nerisi yaplmaktadr. Tarihsel materyalizmin merkezi, tanmlayc sorunu hem maddi hem sembolik dzlemde yeniden-retimdir. Bu adan bakldnda, Bourdieunun pratiin kuram yeniden-retim sorununa ynelmitir. Bu uzamsal yaylm ve emek-i blmyle karakterize olan toplumsal formasyonlarda insan eyleyicilerinin edimleri yaamn maddi artlarnn

51

kuaklar-aras

yeniden-retimini

salamaya

ynelik

olarak

nasl

egdmlendiini (retim biimi sorunu) aklamak deil ayn zamanda bu egdmn rettii eitsiz snf ilikileri kmesinin yeniden-retimin toplumsal atmadan grece bamsz olarak gereklemesini salayacak kadar nasl merulatrldn (dominasyon biimi sorunu) iermektedir. Bu ayn ekilde tersi durumu, yani yeniden-retimin gereklemeyerek toplumsal formasyonun grece hzl dnme yneldii artlar belirleme sorununu da (kriz ve devrim sorunu) ierimlemektedir. Bourdieunun pratiin kuram bu genel sorunu karlamaktadr (Garnham & Williams, 1980; 210-11). deolojilerin her zaman ifte belirlendiini, yani en belirleyici zelliklerini sadece ifade ettikleri snf ve snf fraksiyonlarnn karlarna deil ancak bunlar retenlerin spesifik karlarna ve retimin alannn spesifik mantna borlu olduunu (karmza genellikle yaratm ve yaratc ideolojisi olarak yansyan) vurguladmzda, ideolojik retimlerin saf ve sadece batni incelemeye (semiyoloji) yatkn, kendine-yeter ve kendinden-kaynakl btnsellikler olarak ele alnmas gibi idealist yanlsamalara kaplmadan, ideolojik rnlerin hizmet ettikleri snflarn karlarna indirgemekten (Marksist eletirilerde yaygn olan ksa-devre etkisinden) kurtulmann aralar elde etmi oluyoruz (Garnham & Williams, 1980). Yeniden retimin dzenleyici mekanizmas Bourdieuya gre habitustur. Habitus rastlantsal dispoziyonlar serisi deildir; Bourdieunun nceleri pratiin mant dedii, sonrasnda alan kavramnda karlad grece tutarl alan mantna gre iler. Buna gre, kltrel tketim gibi belirgin alanlara bakldnda Bourdieunun grd dzenlilikler snf ve fraksiyonlarnn habitusunun iaretleyicilerinin belirli tketim rntlerini gstermesinden ziyade alann farkl durumlarnda daha farkl

iaretleyicilerin veya ayrmlarn ayn ilikisel konumlar iin kullanlabilir olmasdr. Dolaysyla anlamamz gereken, kltrel pratikler ve kltrel emtia ile snf habituslar arasndaki ilikileri aklayan mantn kendisidir. Garnham ve Williamsn Bourdieu hakknda yazan pek ok akademisyen gibi vurgulad u nokta pratiin kuramnn apn grmemiz asndan anlamldr: Bourdieunun gnmz Fransz kltrel pratiinin somut spesifiteleri zerinden yapt yorumlar, sembolik iktidar ve ampirik geerlilii ve inceltimi kadar sembolik iktidar mcadelesine siyasi mdahalesi olarak

52

grlmelidir. Bourdieu sembolik dizgeleri bu ekilde Durkheimci gelenein izinden giderek bir gereklii yanstmayan veya temsil etmeyen ancak kendileri bu gereklii yaplandran olumsal, belirlenmemi taksonomiler, yaplandrc yaplar olarak grr. Ayrca Sausurrec dil modelindeki gibi, bu dizgeler fark veya ayrm zerinde temellenmitir (Garnham & Williams, 1980). Ancak Durkheimci/Sausurrec gelenein idealizmini, bu dizgelerin kendilerinde olumsal olsalar bile krlm biimleriyle snf ilikilerini temsil etmek olan toplumsal ilevlerinde olumsal olmadklarn ve vurgulayarak eletirir. Buna gre, bu olumsalln kendisi bu temsili mmkn klmaktadr nk olumsal olmadklarn dndmzde snf savamna konu olamayacaklardr. Snf ilikilerini temsil ederken ayn zamanda bu temsili gizlerler nk mantklar ayrmn mantdr. Kelimenin Franszca ve ngilizcedeki hem kategorik hem toplumsal bir kavram olarak ikili anlam, bu sembolik iktidarn ilevi yanslamaktadr. Bu sembolik dizgeler snf ilikilerini iselletirilmi olarak habitusta pekitirirken, edinimin iselletirici hareketinde zgl mantklar snf-belirlenimli pratiin genel mantn onaylar. Sembolik dizgelerin veya birleik olduklarndan sembolik dizgenin zgl mantnn iselletirilmesi hiyerarik olarak rgtlenmi nadir/sradan, sekin/kaba, karsz/karl, zorunluluktan bamsz/zorunluluk gibi ayrmlar kmesini geerliletirir. Bourdieu iin toplumlar gruplar ve/ya snflar ve snf fraksiyonlar arasndaki yenidenretimi salayacak karlar azamiletirmeye ynelik mcadeleyle belirginleir. Tolumsal formasyon, insan eyleyicilerinin zgl mcadelelerde alana zg toplumsal kaynaklar zerindeki denetimlerini azamiletirme savamlarnn srdrld ve toplumsal eyleyicinin alan iindeki konumunun ilikisel, yani alana zgl kuvvet izgilerinin btnnn belirlemesi anlamnda deiken olduu hiyerarik olarak rgtlenmi alanlar dizisi olarak (entelektel alan, eitimsel alan, iktisadi alan vd. gibi) grlr. Bu alanlar ise maddi kaynaklarn retim ve paylam zerindeki snf mcadelesi alannn st-belirlenimindeki yap iinde hiyerarik olarak rgtlenmitir; her bir alt-alan kendisinin yapsal mant iinde snf mcadelesi alannn mantn yeniden-retir. Buna gre yaltlm eyleyicilerin veya bir araya getirilmi gelerin toplamna indirgenemeyecek olan alan, bir manyetik alan gibi kuvvet izgileri dizgesini oluturur. Baka bir deyile, oluturucu eyleyicileri veya eyleyiciler dizgesi varlklar, karlalar veya birlemeleri ile verili bir zaman diliminde zgl yapsn belirleyen pek

53

ok kuvvet olarak tanmlanabilir. Karlnda bunlarn her biri ikin niteliklere yedirilemeyecek olan konumsal niteliklerini kazandklar bu alan iindeki belirli konumlaryla tanmlanr (Bourdieu, 1989). Bourdieunun ekonomik rasyonalitenin mantn ters-yz eden sanat alan iin ekonomik terimlere bavurmas rnein sermaye ve kar- manidardr. Ama bu kavramsallatrma grece zerk bir alan olan sanat ve dier alanlar (rnein iktisat ve siyaset) arasndaki homolojiyi (trdelii/emant) gzler nne serer. Sanat, aslnda, inan (bir ii sanat eseri olarak kabul eden ve onaylayan inan) sayesinde ayakta kalan bir sistemdir. nancn varl sanat eseri hakkndaki sylem retiminin nemini iaretler: Eserin deerinin kabul grmesi ve meruluunun onaylanmas bu sylem retiminin bir tezahrdr (1993: 36). Sanat eserlerinin sembolik nesneler olarak var olabilmesi iin bu ekilde bilinmeleri ve kabul edilmeleri gereklidir. Bu da eseri tanmaya ve anlamaya muktedir izler-kitlenin ve dolaysyla eserin deerine olan inancn retimini gerektirir. Alan, sanatn retimi ve bu retime katkda bulunan eyleyicilerin (deer reten eletirmenler, yaynclar, galeri iletenler, akademiler ve retmenler (hatta aileler)) arasndaki ilikisel konumlarn olutuu ve oluturduu uzamdr (Bourdieu 1993: 37). Dolaysyla yaratcdan ziyade yaratcy yaratanlara ya da kefedenlere bakmak gerekir (Bourdieu 1993: 77). Bunlar sanatn karizmatik ideolojisinin bizi inandrmaya alt gibi hasbi bir ekilde sanat tutkusu adna alan kaytsz eyleyiciler deildir. Edebiyat ve sanat alann her zaman iki temel hiyerarikletirme ilkesi arasndaki mcadelenin alandr: ilki, iktisadi ve siyasi alanda egemen olanlarn iine gelen heteronomi (yaderklik) ilkesi; ikincisi iktisadi alandan bamszlkla zdeleen ve geici baarszl bir seim ve baary da bir uzla iareti olarak grenlerin savunduu otonomi ilkesidir (sanat sanat iindir) (Bourdieu 1993: 40). Edebiyat ve sanat alan, iktisadi ve siyasi alandan ne kadar zerk olursa bir alan olarak mantn o kadar gerekletirir. Ama ne kadar bamsz olursa olsun yine de onu ieren alanlarn yasalarndan etkilenmeye devam eder. Dolaysyla edebiyat ve sanat alannda rekabet halinde olan farkl meruluk ilke ile karlarz: dier reticiler iin reten reticiler (yani kendine-yeterli zerk sanat sanat iindir dnyas) tarafndan bahedilen tannma (recognition); egemen snfsal beenilere karlk egemen snfn egemen

fraksiyonlarnca ve egemenin etik ve estetik (dolaysyla siyasi) beenilerini onaylayan

54

salonlar ve akademi gibi kurumlar tarafndan kutsanma ve son olarak, kitlelerin tercihi tarafndan bahedilen popler takdisi savunan meruluk ilkesi (Bourdieu 1993: 51). Bourdieunun sosyolojik edebiyat aratrmalarnda ulusar gndermelere nadiren rastlanr. Bu nedenle, Fransz edebi alannn ileyiinin uzamsal olarak daha geni siyasi, iktisadi ve kltrel uzamlarla ilikisinin atallanmalar aratrmaya konu edilmez. Bourdieu bu ulusal younlamann edebiyatn eletiri pratii iin snrllklarnn farknda olduunun belirtileri vermise bile (Bourdieu, 1989), bizim kresellemenin yeni zamanlarnda edebiyatn ulusar ilikilerini aratrmalarmzda gzetmemiz zorunludur. Morettiyi konu edindiimiz bundan sonraki blmde vurgulayacamz gibi, eper lke edebiyatlarnda ve sosyal bilim aratrmalarnda bu bakas kader gibiyken, merkezde ancak kuramsal bir lks veya angarya olarak grlebilmektedir. Bu nedenle, bundan sonraki ksmlarda Bourdieunun bu eksiinin hem eletirisini yapmay hem de iki kuramsal abann verimlerinin muhasebesini yaparak yorumlama ufkumuzun genilemesini istiyoruz..

55

BLM 5: MORETT: EDEB DNYA-SSTEM


Tezimizin ilk blmndeki tarihsel oryantasyonda Marxa geldiimizde Braudelin longue durede sosyal bilimler makalesindeki kuramsal modellerden yola karak Wacquantn Marks kuramdaki farkl modele iaret etmitik. imdi ilhamn Braudelden alarak karlatrmal edebiyat ve tr eletirisi alanlarnda kayda deer mdahalelerde bulunan Franco Morettinin kresel edebiyat retiminin haritalanmas projesi olarak tanmlayabileceimiz giriiminin bizim iin nemli noktalar zerinde duracaz. Moretti, Marx ve Goethenin dnya edebiyat yorumlarndan kalkarak sermaye anda edebiyatn kresel sistem olarak dnlmesi gerektiini savunduu, bu anlamda karlatrmal edebiyatn ve dayana/kabul olduu milli edebiyatlarn edebi retimin hakkyla anlalmas iin kifayet etmediini savunduu Dnya Edebiyat zerine dnceler makalesinden, Modern Epikteki (1996) edebi dnyasisteminin eper-merkez ilikilerinin analizleri ve Mucizev Gstergelerdeki (1983) edebi biimlerin sosyolojisine belli tematiklerin ve sorunsallarn izlerini sreceiz. Moretti edebiyat eletirisindeki metinleri fetiletirici yakn okumann ideolojik mantn Batl kltr endstrisinin sahte tinsellik retici ileyiinde grr. Kutsallatrlm sahte tinsel kanon etrafnda kurulu kltr endstrisinin okunmayan yn srekli grnmez klarak Batl kltr kavramnn sekinci ieriini grnr klar. Goethenin Faustuyla ezamanl yzlerce Faust yazlmtr. Btn bu Faustlar tarihin p tenekesine giderken Goethenin Faustunu anlamak iin Homerostan Joycea kanonlatrlm kutsal metinlerle akrabalklar okumak ne kadar olanakldr. Moretti uzak okuma veya mesafeli okuma dedii eletirel tasarsnn rneklerini Modern Epik ve dier kitaplarnda vermitir. Burada Morettinin mesafeli okuma yntemine daha yaknda bakalm. Morettiye gre, edebiyat almalarnda yakn okumalarn bize grnmez kld edebi dnmleri ve trsel sramalar anlamak iin farkl terimlerle edebiyat tarihini dnmemiz gerekmektedir. Bu fark ise edebi trlerin mekansal ve zamansal nkabullerini eletirerek mmkndr. Fransz explication du text veya Amerikal New Criticism tarz yakn okumalarn verimlerini ise buna gre mesafeli okuma program iinde deerlendirmek zaman gelmitir. Moretti Max Webere gnderme yaparak bu fark iaretler:

56

Daha ok okuma pek de bir zm olmuyor. zellikle de, Margaret Cohenin okunmam byk kitle dedii eyi yeni yeni kefetmeye baladmz dnlrse. Dnya edebiyat daha byk, edebiyat olamaz; zaten yapmakta olduumuz ey, sadece bunun daha fazlas olamaz (...) Farkl olmak zorundadr. Kategoriler farkl olmak zorundadr. Max Weber: eitli bilimlerin etkinlik alann belirleyen ey, eylerin arasndaki gerek ba deil, sorunlar arasndaki kavramsal badr. Yeni bir sorunu yeni bir yntemin izledii yerde yeni bir bilim ortaya kar diye yazyordu. Sylemek istenen bu: dnya edebiyat bir konu deil bir sorundur; yeni bir eletirel yntem isteyen bir sorun: ve bugne kadar hi kimse srf daha fazla metin okumakla yeni bir yntem bulmu deildir (Moretti, 2000; 55). Morettinin sorun olarak dnya edebiyat ve bu sorunu karlayabilecek yeni eletirel yntem iin, kendi alma alan olan karlatrmal edebiyatn ve edebiyat eletirisinin krlklerine dikkat ektikten sonra esin kaynan Goethe ve Marxtan alan dnya edebiyatn nerirken dnya-sistemi kuramna bavurur. Bu byk sramay yapmadan nce, yakn okumac edebiyat aratrmalarnn kabullerinin eletirilmesi gerekmektedir. Moretti, mesafeli okumay nerirken Amerikan yeni eletiri veya Fransz explication du text yaklamlarnn yakn okumasna eletirilerini sralar. Buna gre, yakn okuma fazlasyla ciddiye alnan az saydaki metnin trensel okumasyla teolojik altrmaya yakndr. Webere gndermeyle, mesafeli okumadaki mesafenin bilginin imkan art olduunu savunur. Elbet burada Morettinin Batl eletiri birikimine dayanarak metinlerini okumasn bildiimizi, oysa imdi ihtiyacmzn okumamasn bilmek olduu sylemesinin jeokltrel snrll (ve kimilerince Avrupa-merkezcilii) dikkatleri ekmelidir. Ancak yine de Morettinin nerilerinin edebiyatn sosyolojisi iin ierimleri tartmaszdr. Mesafeli okuma bizim ok daha kk veya ok daha byk birimler zerinde odaklanmamz salayacaktr: [Yakn okuma] aslnda teolojik bir altrmadr ok ciddiye alnm ok az sayda metne ok kutsal davranmak- oysa bizim gerekten gereksinim duyduumuz, eytanla ufak bir antlama: metinleri nasl okuyacamz biliyoruz, imdiyse nasl okumayacamz renelim. Mesafeli okuma: tekrarlayaym, buradaki mesafe bir bilgi durumudur: metinden ok daha kk

57

veya ok daha byk birimler zerinde odaklanmamza izin verir; tenikler, izlekler, deimeceler ya da trler ve dizgeler. Ve metin, ok kklerle ok bykler arasnda kaybolursa, bu insann hakl olarak kk byktr diyebilecei durumlardan biridir. Sistemi btnl iinde anlamak istiyorsak, bir eyleri kaybetmeyi kabullenmek zorundayz (a.g.e.; 57). Metinden daha kk veya daha byk birimler zerinde almak, sosyolojik edebiyat aratrmalar iin kurucu sorunsallardan birinin (metin sorunsal) karln

vermektedir. Aslnda sorun metnin aratrmaya ne ekilde dahil edilecei sorunu olmaktan kmaktadr: metni kaybedersek kendimizi skntya sokmamza gerek kalmamaktadr. Metnin gzden kaybolmas, ok daha kk veya ok daha byk birimler zerinde odaklanmamza tenikler, izlekler, deimeceler ya da trler ve dizgeler- zerinde younlamamz mmkn klmaktadr. Moretti yine Modern Epikte edebiyatta deiimini aklamak iin evrim kuramna bavurduunda Lamark ile Darwin arasndaki farkllklara iaret ederek edebiyat tarihinin ikiye-yarlm btnln aklamak iin gerekli olan iki-bal edebiyat eletirmenleri olduunu belirtir: Bilindii gibi, Darwin ve Lamarckn evrim kuramlar arasndaki nemli farklardan biri, Lamarck iin varyasyonlar evrimsel zorunluluklar iin ilevsel olmalar; Darwin iinse, ilevsel olmamalardr. Baka bir deyile, Darwinde tarih tamamen bamsz iki rotann birlikte dokunmasdr: rastlantsal varyasyonlar ve zorunlu seleksiyon. Bizim durumumuzda: retorik yenilikler, ansn sonucuyken; toplumsal seleksiyon ise zorunluluun gereidir. Bu kitaptan kacak olan edebi-yaznsal tarih ikiye yarlm bir btndr: alkn olduumuz tarzdan daha az zorlayc fakat daha ilgin; belirsiz; sreksiz; tuhaflklar ve soru iaretleriyle dolu. Hakkn teslim edersek, iki bal bir eletirmen talep eder: naslla uramak iin, yar formalist; nedenle uramak iin, yar sosyolog. Nota bene: yar ve yar. Pek makul bir uzlama deil, daha ok Jekyll ve Hyde gibi (Moretti, 1996; 7). Morettinin altndan kalkabilmek iin her trl iksiri iermeye raz olduu bu zorlu denklem aslnda edebiyatn sosyolojisini yapmak isteyen her aratrmacnn yzlemek olduu bir sorundur. nceki blmlerde Jameson ve Bourdieunun bu sorunla

58

karlamalar ve sunduklar nerilere deinmitik. Genelde ierden ve dardan okumalar olarak anlalan bu kartlk, Bourdieunun Fransasnda karln znelcilik ile nesnelcilikte bulmutur. Morettinin metinden daha kk veya daha byk birimler: temalar, mecazlar veya trler ve sistemler zerinde almak gerektii ynndeki nermesiyle bu yar formalist-yar sosyolog, iki bal eletirmen nerisi birbirini tamamlar. Aada daha uzun boylu greceimiz dnya edebiyat tartmasnda Moretti, modern romann ykseliini iki yzyllk uzun srede ikincil kaynaklarla inceler. Satrlarn arasnda biimsel analizin sosyolojik ereveyle iktidar sorunu zerinde birletiini u ekilde belirtir: Biimler, toplumsal ilikilerin zetidir: bu nedenle, biimsel analiz metavaz yordamyla iktidarn analizidir (Karlatrmal morfolojinin bu kadar byleyici bir alan olmasnn nedeni budur: biimlerin nasl farkllatn alrken, sembolik iktidarn (gcn) mekandan mekana nasl deitiini kefedersiniz). Aslnda, sosyolojik biimcilik, her zaman benim yorumlama yntemim olagelmitir, ve bu yntemin dnya edebiyat iin zellikle uygun olduunu dnyorum (Moretti, 2000; 66). Jale Parlann Morettinin Dnya Edebiyat Hakknda Dncelerini destekledii makalesinde belirttii gibi Morettinin iddias ikisi de olduka radikal- iki para barndrr. lki mesafeli okumadr. Herhangi bir insan iin hatta grup iin dnya edebiyatnn okunmam ktlesini okumak gayet imkansz olduundan, Moretti Batnn aina olmad eserleri nceden alm olanlarn okumalar ve

deerlendirmelerine dayanmak durumundayz. ddiann ikinci ksm ise bir dizgeyi, varyasyonlardan oluan bir dnya edebiyat dizgesini grnr klacak genellemelere, hatta yasalara varmaktr (Parla, 2004; 117). Buna gre edebiyat aratrmaclar arasnda ibirlii kanlmazlamaktadr.

Varyasyonlar haritalandrmak henz kefedilmemi veya dnlmemi yollara atallanmalar aratrmay gerektirmektedir. Parla yukarda Mucivezi Gstergelerden yaptmz uzun alnty da yaparak karlatrmal edebiyat alanndaki gibi sosyolojik edebiyat almalarnda karlatmz temel sorunsala ve buna son dnemde canlanan kuramsal emein verimlerinden bahseder.

59

Karlatrmac edebiyatlar edebiyata dair iki yaklam arasnda biimsel ve tarihselci- tercih yapmak konusunda genellikle huzursuz olmulardr. Biimciler, arketipler, mitler, motif ve temalar gibi bildik formel analitik aralar tercih ederek karlatrma zemini bunlar zerinde kurarken; tarihselciler ierik ve balam karlatrmaya girimilerdir. Elbette byk dleri her ikisine de adaletli analitik ereveyi bulmak olmutur. Mikhail Bakhtin, Fredric Jameson, Terry Eagleton, and Franco Morettinin yazlar bu dn gerekletirilmesinde byk bir adm oluturmaktadr (Parla, 2004, 120). Buna gre, edebi metinler retorik ltlerle rgtlenmi tarihsel rnlerdir. Her bakmdan tarihsel bir disiplin olmay amalayan bir edebiyat eletirisinin temel sorunu, nesnelerinin her iki boyutuna adaletli olabilmek; hem tarihsel hem retorik olan bir kavramlar dizgesi gelitirmektir. Bu aratrmacnn elindeki eletiri aralarnn ikili ilemselliini salayacaktr: btn edebi metinler kmesinin oluturduu diyakronik continuumun paralara ayrlmas (kesinkes tarihsel dev), ancak bu blmlemeyi bakalarnn deil bu continuumla ilikili biimsel kstaslara gre yapmak (kesinkes retorik dev). Edebiyat sosyolojisinin sorunlar tartrken belirttiimiz gibi, antiformelist tavr metnin retorik ileyiini, edebiyat eletirisi ise metnin toplumsal-tarihsel dolaymn aratrmann dnda tutarak almaktadr. Morettinin nerdii yar sosyolog, yar formelist ise edebiyat metinlerinin tarihselliini darda olduu gibi ieride bulunmak durumunda olduunu savunur: Dolaysyla Moretti iin sorun diyakronik ve retorik devleri birarada yrtmektir. Bu Morettinin Fausttan, Ulyssese, Yz Yllk Yalnzla modern epikler analizinde akllca gsterdii gibi, ayn metin zerinde ezamanl olarak yaplabilir. Anladm ekliyle, Morettinin mesafeli okuma nerisi retorik ve tarihsel yaklamlar pratik olarak birletirmeyi ama edinmektedir; samimi olarak syledii gibi, dnya edebiyatnn okunmam ynn okumak bir kii iin imkanszdr (Conjectures 54). phesiz, bu geerli ve meru bir amatr (Parla, 2004; 120). Gustave Lansonla Morettiyi karlatran Prendergast, amalar ve referans erevelerinin ok farkl olduunu syledii bu iki edebiyat aratrmacsnn mekansal imgelemleri ve yntemsel seimlerinin farkllklarn zetler.

60

ncelikle, Lansonun edebiyat tarihi ulusal tarihle snrlyken (Fransann edebi tarihi), Morettinin ballklar enternasyonalisttir (dnya edebiyat ve karlatrmal morfoloji ikiz kavramlarnn ektii karlatrmal edebiyatn bir dal olarak edebiyat tarihi). kinci olarak morfoloji teriminin gsterdii zere- edebi biim Morettide Lansonda hi olmad kadar geni yer tutar. nc olarak da, Morettide deiimin incelenmesine ok daha fazla yatrm yaplr, oysa Lanson Lansonda deiim yaln sralanmadan teye gemez. Daha zgl olarak, Moretti iin nemli olan kkenler deil sonulardr; arivin kayp %99u bir zamanlar bugn olan bir gemie rehber deil, gemiliinde fosilletirilmi bir gemie, hayatta kalana deil nesli tkenene rehberdir. Baka bir deyile, Morettinin nerileri, evrimsel paradigmann dinamik olarak mutasyona urayan nedensellikleriyle balam yeniden-kurmann pozitivist yorumsamasnn yerini alacak bir edebiyat tarihi iindir. (Prendergast, 2005; 47) Moretti sosyolojik edebiyat almalar iin esin kaynan Goethe ve Marxtan alan dnya edebiyatn nerirken dnya-sistemi kuramnn kavramlarn ilemselletirir. Buna gre, dnya-sistemi ezamanl olarak tek ve eitsizdir: merkez ve eperlerden (ve yar-eperlerden) oluan sistem srekli byyen eitsizlik ilikileriyle kaytldr. Bu ilk nermeyi, ekonomi tarihinin dnya sistemi okulundan dn alyorum: buna gre, uluslar aras kapitalizm ezamanl olarak tek ve eitsiz bir sistemdir, gittike artan bir eitsizlik ilikisi iinde birbirine bal bir merkezi ve bir eperi (ve bir yar-eperi) vardr. Tek ve eitsiz: bir edebiyat (Weltliteratur, tekil, tpk Goethe ve Marxta olduu gibi), ya da belki, daha iyisi (birbiriyle ilikili edebiyatlarn bir dnya edebi sistemi; fakat temelden eitsiz olduu iin Goethe ve Marxn umut ettiinden farkl bir sistem (Moretti, 2000; 56). Morettiye gre, tek ve eitsiz dnya-sisteminin anlam, bir kltrn (genellikle eper kltrnn) kaderi baka (merkezden) bir kltr tamamyla grmezden gelen kltrle kesiir ve deiir. Moretti Modern Epiki modern Batnn uzun aratrmalara tabi tuttuu, iinde kendi gizini arad kutsal metinler dedii Faust, Moby-Dick, Ulysses gibi kanonlatrlm eserler karsnda edebiyat eletirisi ve edebiyat tarihinin snflandrma aresizliini belirterek balar:

61

Faustu elinize aldnz, nedir bu? Yazarnn dedii gibi, bir trajedi mi? Byk bir felsefi hikaye mi? Lirik igrler toplam m? Kim syleyebilir. Moby-Dicke ne dersiniz? Ansiklopedi, roman ya da romans? 1851de yazlm bir eletiride sylendii gibi, mnferit bir potpuri mi? Binylc total sanat-eseri nosyonuyla Nibelungs Ringe ne demeli: drama, opera ya da mit? Ezra Pound 1922de Bouvard and Pecucheti artk roman deil diyerek tanmlar. Birka ay sonra T.S.Eliot, Ulysses iin aynsn tekrar eder: Artk roman deil. Roman deilse, peki nedir bunlar? Kantolar ya da orak lke? The Last Days of Mankind bir tiyatro eseri deil mi? Niteliksiz Adama ne demeli: roman ya da makale? Ya Latin Amerikadan ve Hindistandan ulaan u grkemli hikayelere ne diyorsunuz? Byl gerekilik mi? Sanki birbiriyle elien terimlerin birarada anlamsz olduunu bilmiyormuuz gibi (Moretti, 1996, 2-3).. Faust, Moby-Dick, The Nibelungs Ring, Ulysses, Kantolar, orak lke, Niteliksiz Adam, Yzyllk Yalnzlk btn bu kitaplar modas gemi kitaplar deil, dev yaptlardr. Bunlar modern Batnn uzun aratrmaya tabi tuttuu, iinde kendi gizini arad kutsal metinlerdir. Oysa ne edebiyat eletirisinin naif kabulleri ne de edebiyat tarihinin bilindik snflandrmalar bu eserlerle ne yapacan bilememektedir. Onlar nasl snflandracan bilmiyor; onlara ilikisiz fenomenler: zel durumlar, tuhaflklar, anomaliler olarak bakyor. Elbette bu mmkn, fakat bir kere ya da iki kere mmkn, her durumda deil. Bu kadar ok ve bu kadar belirgin anomaliyle, eldeki taksonomide bir sorunun olmas ihtimali daha byktr. Bu kadar istisnay kaydetmek yerine, perspektifi deitirmek ve farkl bir kural nermek daha yerinde olur (a.g.e.; 3). Oysa Morettiye gre, sosyolojik edebiyat aratrmalar artk doxalam

snflandrmalar (modernizm gibi) verili almamal, kendi tarihselletirme ve snflandrma modellerini nermelidir. Tezimizin bandan beri vurguladmz gibi, pozitivizmin olgu fetiizmi sosyal bilimlerde modeller ina etmeyi ve toplumsal grngleri bunlarla kurgularken kendini dnmsellikle denetlemeyi geriletmektedir. Bu bilgi yeknn tam ortasnda duran kavramlardan birinin modernizm olduunu sanrz aktr. Genelde biimsel yenilikler getiren kent anlatlar olarak

nitelendirilebilecek modernizm, sregiden tartmalarla ierii giderek genileyen ve

62

ayrtrc niteliklerini kaybeder hale gelmitir. Buna gre, bir T. S. Eliot ile Brechti, bir Marinetti ile Joyceu, bir Breton ile Poundu, bir Musil ile Celinei ayn potada eriten, bunlar bir kltrn kurucu unsurlar olarak grmeye alan modernizm, bunlar reten Batlar zdeleyen kltrc bir younlatrma ve kalplatrma stratejisi izler. Moretti bunun yerine, says olduka az ama bugn hepsi birer bayapt kabul edilen bir dizi edebiyat metnini modern epik kategorisinde modernizmde olduundan ok daha ak bir tanmlamaya kavutuunu savunur. Bylelikle, modernizmi unutmay deneyerek, yukarda saylan drt eseri ve bunun dnda Moby Dick, orak lke ve Niteliksiz Adam gibi baka yaptlar yeni bir yaklam iinde anlamaya alr: Morettiye gre Faust, Moby-Dick, The Nibelungs Ring, Ulysses, Kantolar, orak lke, Niteliksiz Adam, Yzyllk Yalnzlk btn bu kitaplar modern epiklerdir: Bu kitabn ardndaki dnce bahsedilen kitaplarn ve yol boyunca karlaacamz dierlerinin- hepsinin modern epik olarak isimlendireceim tek bir alana ait olduklardr. Epik nk onu uzak bir gemie balayan pek ok yapsal benzerlik var (doal olarak buna analiz srasnda tekrar dneceim). Fakat modern epik, nk kukusuz pek ok nemli sreksizlik de sz konusudur: (sadece szel bir yknme deil, Braudel ve Wallersteinn dnyaekonomisini hatrlatan) dnya-metni kognitif metaforunu temsil edilen uzamn uluslartesi boyutu dikkate alndnda- dikte eden bir durum iin yeterince nemli sreksizlikler (a.g.e.; 5). Bunlarn hepsi modern aa ait birer epiktir; her eyden nce, epik kategorisiyle artc benzerlikler iindedirler. Modern toplumlarn ar karmakln ortadan kaldrp, bireye sorgusuz hakimiyetini iade ederek, tarihi tersine evirmeye al[an] (14) bu metinler, bu ynelimleriyle epikle ve epiin oluma ans bulduu ulus-ncesi gemile balantl bir konuma sahiplerdir. Ama ayn zamanda modernler, yani epikten koptuklar ve ona ekledikleri modern unsurlarla dolulardr. ncelikle Moretti de epiin modern-devlet ncesine tekabl eden bir edeb biim olduunu kabul ediyor: Bireysel ile evrensel olann bir btnlk iinde var olduu, kahramann ediminin bu btnlk dahilinde gerekletii o uzak evrene ait bir tr. Oysa modern a bireysel olan toplumsaldan koparm, bu btnl imknsz klmtr. Ama bu, epiin modern ada kendine bir varolu zemini bulamayaca anlamna gelmiyor Morettiye gre. Evet,

63

modern epiin ncl eserinde, Faust bitmez araynn her duranda, her eylediinin ertesinde bir ataletin kysna vuruyor ve dolaysyla ilk bakta ona epik eylemin kaps kapanm ve kahraman trajediye mahkummu gibi grnyor. Ya da, Ulyssesin sradanlklara boulmu kahraman Leopold Bloom, hibir eylemine btncl bir dnme ve gerekletirme zemini bulmadan dolayor Dublini. Fakat Moretti tam da bu noktada modern epiin kaynan bulmakta. Eylemin ancak hayalde var olduu, eylemsizliin yegane eylem olduu bir modern biim bu. Bu yeni senaryoda, epiin byk dnyas, dntrc eylemde deil ancak tahayylde, dte, sihirde ekillenecektir (a.g.e.; 17). Bylelikle elimizde geree hakimiyeti konusunda kendinden kukulu metinler var ve bu metinler bylelikle modernler; ama her eye ramen varoluu, zemin kaydrarak da olsa, bir tmlk iinde kavramaya alan metinlerdir. Jamesonda grdmz gibi, kapitalizmin mekansal mant yap-boz gibi, farkl dzeylerde birbiriyle balantlandrlm blgelerin yan yana koyulmasdr: dar bir merkez-ekirdek, olduka gelimi bir orta blge ve geni bir epere dayanr. Bu ayn zamanda Braudeln kavramsallatrmasnda economie-mondeun blgeler hiyerarisine karlk gelmektedir. Morettiye gre; edebi dnya sisteminin eperinde yer alan kltrlerde, yani Avrupa iinde ve dnda btn kltrlerde modern roman, zerk bir geliim olarak deil ancak (oun Fransz ve ngiliz) Batl formel etkiyle yerel

materyaller arasndaki bir uzla (psikanalitik lgatede dnleme) olarak domutur. Jamesonn Kojin Karataninin Origins of Modern Japanese Novelna nsz yazsnda dile getirdii bu iddiay Moretti bir hipotez olarak ele alr ve kendi nerdii uzak okuma yntemi iinde test eder. Bunun iin, modern romann yaylm dalgasn kabaca 1750den 1950ye kadarki uzun srede izlemek gerekmektedir. Ge on sekizinci yzyl Dou Avrupa romanndan, erken on dokuzuncu yzyl Gney Avrupa romanna, yirminci yzyl ortas Latin Amerika romannda, 1860larn Yiddi romanlarna, 1870lerin Osmanl ve on dokuzuncu yzyl in romanndan, yirminci yzyln Afrika romanlarna uzanan aratrmalara bakar: Drt kta, iki yz yl, yirminin zerinde bamsz eletiri almas, btn bunlarn dnce birlii iinde syledii uydu: bir kltr modern romana doru harekete baladnda, daima yabanc bir biimle yerli malzeme arasnda bir

64

uzlama (dnleme) olarak grlr. Jamesonn yasas snav gemiti- bu ilk test de olsa. Aslnda bundan daha fazla bir ey: bu konularn kabul edilmi tarihsel aklamasn tamamen tersine evrilmiti; nk eer yabanc ile yerel arasndaki uzlama her zaman ve her yerde geerliyse, o zaman genellikle romann ortaya k iin kural olarak alnan bamsz yollar (spanyol, Fransz ve zellikle de ngiliz roman), ehh, hi de kural deil, istisnadr. Bata geliyorlar, evet, ama hi de tipik deiller. Romann tipik ortaya k Krasickidir, Kemaldir, Rizaldir, Marandr Defoe deil (Moretti, 2000; 60). Moretti ulusal tarihyazmnn karsnda mesafeli okuma art dnya edebiyatnn verimlerini u ekilde zetler: Meafeli okuma art dnya edebiyatnn gzelliine bakn: ulusal tarihyazmnn ezberini bozar ve bunun bir deney biiminde yaparlar. Bir zmleme birimini tanmlyorsunuz (buradaki biimsel uzlama), sonra da onun eitli ortamlarda dnmlerini izliyorsunuz ta ki edebiyat tarihinin tamam uzun bir ilikili denemeler zinciri haline gelene kadar. Olgu ile hayal arasnda bir diyalog Peter Medawarn dedii gibi, gerek olabilecek olan eyle aslnda durumun kendisi arasnda (a.g.e.; 62) Buna gre, Batl formlar ile yerel gerekliklerin karlamas her yerde bir yapsal uzlay (=dnleme) retirken, uzlann ald biimlerin farkll bir sorun olmamaktadr. Morettiye gre, Dnya edebiyatnn gerekten de bir sistem olduunu gsteriyordu ama bir eitlemeler (varyasyonlar) sistemi. Sistem tekti, birrnek deil. ngiliz-Fransz merkezinden gelen bask onu birrnek yapmaya alyordu, fakat farkllk gereini hibir zaman silemiyordu (Burada yeri gelmiken, dnya edebiyat incelemesinin nasl kanlmaz biimde dnya zerinde simgesel hegemonya savamnn bir incelemesi olduunu grrz). Sistem tekti, birrnek deil. Ve geriye bakarak sylersek, tabii byle olmak zorunda kalmt: eer 1750den sonra roman hemen hemen her yerde bat Avrupa kalplaryla yerel gereklik arasnda bir uzlama olarak douyorsa yerel gereklik, farkl yerlerde farklyd, tpk Bat etkisinin de ok dzensiz, farkl oluu gibi: 1800lerde Gney Avrupada, benim rneime dnersek, 1940larda Bat Afrikadakinden ok

65

daha

glyd.

Rol

oynayan

gler durmadan

deiiyordu, bunlarn

etkilemesinden ortaya kan uzlama da yle. Ve bu sonu olarak karlatrmal morfoloji iin fantastik bir aratrma alan aar (uzam ve zaman iinde biimlerin nasl deitiinin sistemli aratrlmas, karlatrmal edebiyattaki karlatrmal sfatn yerinde tutmann tek nedenidir bu (a.g.e.; 64) Moretti bu ekilde Jamesonn yasasnn salamasn yaptktan sonra, bu yasay daha da inceltir. Jameson iin, iliki temelde bir ift iliki: Bat roman kuruluunun soyut biimsel kalplar ve Japon toplum hayatnn hammaddesi: temelde biim ve ierik. Bana gre, daha ok bir gendir bu: yabanc biim, yerel malzeme ve yerel biim. Biraz basitletirirsek, yabanc olay rgs, yerel karakterler ve bundan sonra yerel anlat sesi (a.g.e.; 65). Tek ve eitsiz dnya sistemi iinde, Even-Zoharn edebi polisistemler kuramnda mdahaleler olarak kavramsallatrd soruna deinen Moretti, romann tipik ykseliini bulduu Rizaller veya Kemallerde anlat sesindeki istikrarszl yle aklar: Evet bizim durumumuzda tarihsel koullar biimdeki bir tr atlak olarak, yk ile sylem, dnya ile dnyagr arasnda uzanan bir krk izgi olarak yeniden ortaya kar: dnya bir d gcn emrettii garip bir ynde gider; dnya gr bundan bir anlam karmaya alr ve boyuna denge dna atlr (a.g.e.; 65) Buna gre, yabanc bor metnin dnda kalmamaktadr: metnin karmak doasndaki atlaklar romann sesine mdahale etmektedir. Tek ve eitsiz edebiyat sistemi dsal network deildir ve metnin dnda kalmaz: Biimin kendisinde gmldr. Morettiye gre, tarihiler kltr dnya leinde veya byk lekte incelediklerinde, iki temel bilisel metafor kullanrlar: aa ve dalga. Buna gre, Darwinden gelen filogenetik aa karlatrmal filolojinin arac olagelmiken (birbirinden dallanan dil aileleri) filolojinin belki de ilk dnya kltr sistemi olan o byk bilmeceyi zmesine imkan vermitir. Dier metafor, dalga ise baka birok alan gibi tarihsel dilbilimde de kullanlmtr. Aa metaforu, tekilden eitlilie geii: rnein Hint-Avrupadan

66

dzinelerce dile geii anlatrken; dalga bunun zddna: rnein Hollywood filmlerinin btn pazarlar ele geirmesi gibi eitlilii benzerlikte yutmaktadr. Aalar carafi kesinlie alrlarken, dalgalar corafi sreklilikle alr: Aalar ve dallar ulus-devletlerin tutunduklar eydir; dalgalarsa, pazarlarn tutunduu ey. Bylece srer gider bu. ki metafor arasnda ortaklk yoktur. Fakat- ikisi de alr. Kltr tarihi aalardan ve dalgalardan olumutur () Ve dnya kltr iki dzenek arasnda salnd iin, onun rnleri kanlmaz olarak kozmopolit rnlerdir. Jamesonn yasasnda olduu gibi, uzlamlar (dnlemeler). Yasa da bunun iin iler: nk sezgi yoluyla iki dzenein kavan ele geirir: Modern roman dnn: kukusuz bir dalgadr (ben de birka kez dalga diye kullandm) fakat yerel geleneklerin dallarna arpan ve onlarn nemli bir biimde deiiklie uratt bir dalga (a.g.e.; 67). Bu Morettiye gre ayn zamanda ulusal ve dnya edebiyat arasndaki iblmn yanstmaktadr: aalar gren insanlar iin ulusal edebiyat; dalgalar grenler iin dnya edebiyat. blm ve meydan okuma; nk iki metafor da i grr ancak bu, ikisinin de ayn ekilde i grd anlamna gelmez (Moretti, ). Kltrel tarihin rnleri tmleik rnlerdir: ancak kompozisyonlarnda hangi mekanizmann, isel olan m yoksa dsal olan m, aa ya da dalga arasnda hangisinin baskn olduuna ilikin karar edebiyat aratrmacsnn nndeki eletiri manzarasnn geniliini

belirleyecektir. Morettinin makalesine kar yazlan makalelerde konuda muhalefet bulunmaktadr. Bu konular, romann paradigmatik konumu, eperle merkez arasndaki ilikiler ve bunun edebi biimler iin sonular, karlatrmal incelemenin doasdr. Bu eletirilere karlk olarak yazd ikinci yazsnda Moretti, ilk yazsndaki baz noktalar biraz daha amak ve dier noktalar uyarlamak zorunda kalsa bile, ilk Dnya Edebiyat yazsnn kuramsal iskeleti aynen korunur. Buna gre, modern romann yaylm zerinden konumasnn gerekesi romann bir model oluturmas deil, dnyann her yerinde allm ve kolayca karlatrmal incelemeye uygun olmasndan kaynaklandn hatrlatr. Morettiye gre, edebi hareketliliker geni deikene gre dnlmelidir: bir trn potansiyel pazar, genel formalizasyonu ve dil kullanm. Geni bir pazara, keskin formllere ve basitletirilmi tarza sahip bir macera

67

romannn dalgal yaylmnda, kk pazarlar, kastl tekillik ve dilsel younluklaryla bir deneysel iir veya bir grsel iirin greli istikrar arasnda edebi hareketler deikenlemektedir. Bu resim iinde roman btn edebi sistemin temsilcisi deildir: sistemin en hareketli tabakalarn alarak sistemin geneli hakknda yorumlarda veya genellemelerde bulunmak imkanszdr. Keskin uluslararas i blmne dayanan dnya-sistemi kuramnn dnya edebiyatn almak iin iyi bir model olup olmad sorununa Moretti, eper ve merkezden oluan sistemin nemli ayaklarnda birini (yar-eperi) ekleyerek gnceller: Bat nemli [yaznsal] biimlerin retimi zerinde tekele sahip deildir; temalar ve biimler birka ynde merkezden epere, eperden merkeze, bir eperden dierine- hareket edebilirlerken, baz orijinal hatr saylr biimler ise pek hareket etmezler. Evet, biimler birok ynde hareket edebilirler. Ancak bunu yaparlar m? nemli olan budur ve bir edebiyat tarihi kuram yaznsal biimlerin hareketleri zerindeki kstlamalar ve bunlarn arkasndaki nedenleri

dnmelidir. Benim Avrupa romanlarndan bildiim meselahatr saylr biimlerden hibirinin tanmadn gstermemektedir; bir eperden

(merkezden gemeden) dierine tanan biimler ise duyulmu deildir; eperden merkeze tananlara ise daha az, hala gayet sra d durumlarda rastlanr; oysa merkezden epere hareketlilikler en ok rastlanlandr () Ancak edebi dnya-sistemini eper ve merkeze indirgerken, resimden kltrlerin merkezden ieriye ve darya tand gei blgesini (yar-eperi) kardm; bunun sonucu olarak, birok (belki ou) durumda maddi ve entelektel hegemonyann fazlasyla birbirine yakn olduu, ancak pek zde olmad olgusunun hakkn vermemi oldum (Moretti, 2003; 75). Morettiyi Avrupa merkezcilikle ulayanlar, merkezdeki birka kltrn yaratclk tekelini kullanrken dierlerinin bundan yoksunlatrldn iddia ederlerken, dnya edebiyat veya edebi dnya sistemi zerinde dnmeler aslnda bunun hangi artlar altnda mmkn olduu ve hangi biimleri aldyla uramaktadr. Edebi dnya sistemindeki eitsizliin faturasn Morettiye kesmek anlamna gelebilecek bu eletiri, homojen olarak tahayyl ettii edebiyat uzamnn haritalamakta idealist saplantlara yaslanmaktadr. Bir aile albm olarak dnlen ders kitaplarnn dnya edebiyatndan

68

Morettinin tanmlad anlamda edebi dnya sistemine gemek, bu naif kabullerin sorgulanmasn gerektirir.

69

BLM 6: TANPINARIN ELETR PRAT


Ahmet Hamdi Tanpnar, son on yllarn Trkiyesinde edebiyat aratrmalar ve kimi zaman tartmalarna oka konu olan nadir isimlerden biridir. Yazd edebiyat tarihi kitab (Tanpnar, 2006) lisans ve yksek lisans almalarnda ders kitab olarak okutulmakta; romanlar hakknda popler ve akademik alanlarda sylemsel retimler srmekte ve Trkiyede edebiyat ve edebiyat tarihi zerine yazdklar deerini halen korumaktadr. Btn bunlar dnldnde, tezimizin temel iddias olan sosyolojik edebiyat aratrmalar iin ulusallk-sonras olarak tanmlanabilecek bir yorumlama erevesinin salamasn Tanpnarn eletirel pratii zerinden yapmak istemesi anlalr gelmelidir. Tanpnarn edebiyat eletirisi ve edebiyatn tarihyazm zerine yaplan aratrmalarn snrll ve darl dnldnde, bizim anahatlaryla yapacamz eletirel belirlemelerin havada kalmak gibi bir sorunla sakatlanmas ihtimali bulunmaktadr. Bu kaygya karn, Trkiyede edebiyat eletirisinin doxasnn yakalanmas ve eletirilmesinin gelecekte yaplabilecek sosyolojik edebiyat almalar iin ufuk ac olacan dnyoruz. Tanpnarn poetikas hakknda yazlanlar karlabilecek genel dncelerden biri hi phesiz hem edebiyat almalarnda hem edebiyat eletirisi ve tarihinde senkretizmdir. Tanpnardaki bu oksesli syleme karn, biz bu senkretizmi birletiren temel sorunsallar genel olarak belirleyebileceimiz dncesindeyiz. Buna rnek olarak Trkiyede edebiyat formasyonlarnn zellikle Batl edebi biimlerle ilikiler balamnda eletiri ihtiyacnn vurguland bir yazsndan alnt yapabiliriz: Fakat btn bunlara klli bir bakla bakan, hayatla, devirle, tarihle, yabanc ananelerle ve yerli grenekle onlarn arasnda mevcut gizli ve aikar mnasebetleri meydanan karan, altlarn izen ve zaruri surette bir tekamln mahss olmas lazm gelen bu eserlerde o tekamln merhalelerini iaret eden tek bir eserimiz yok. Kainata bir masal gibi bakan iir dolu bir gneten realite alemine ktmz ve Avrupal nesirle eser yazmaa baladmzdan beri sadece elimizin ve gzmzn geirdii tecrbe bal bana mhim bir etd mevzuu olabilir (Tanpnar, 1995; 72).

70

Batl roman biiminin on dokuzuncu yzyl Trkiyesindeki morfolojik yaamna dair bu paragrafn ilk cmlelerinde Jamesonc anlamda darya doru genileyen semantik ufuklara (hayat, devir, tarih yabanc ananeler, yerli grenekler) alabilen eletirel bak, alntnn son cmlelerinde Avrupa-merkezcilii aka gzlemlenebilen elikili bir varolusal tarihselciliin yansmalar (masal-dou versus gerek-bat, doulu iir versus batl nesir) yakalanmaktadr. Oysa sonrasnda elimizin ve gzmzn geirdii dnmn kendisinin materyalist tarzda alma konusu yaplabilecei dncesi, ilk satrlarn idealizminden uzaktr. Sylemek istediimiz, Tanpnar srekli sylenegeldii zere elikilerin insandr. Kendi romanlarnda karlatmz eikte-olmaklk durumlar, medeniyet dnmn ikilik vurgusuyla yorumlamas btn bu tarihseltoplumsal-kiisel elikilerin deikesi olarak grlmelidir. elikileri kiisel dzlemde (psikanalitik veya dier psikolojik yorumsamalarda olduu gibi) almamz sz konusu olmadna gre, Trkiyede kltr hayatnn zamansal-mekansal blnml ve edebiyat alannn sreksizlikleri bu balamda deerlendirmek gerekmektedir. Bunu deerlendirmenin elimizdeki tezin kapsamn aaca dnlrse u uyary yapmakla yetinmek durumundayz: Tanpnar belirli sorunsallar iinde edebiyat eletirisi ve edebiyat tarihi yapmtr. Bu sorunsallar, eletirel pratiinin kurucu terimlerini ve bunlarn muhtemel kullanmlarn ynlendirmitir. Bizim bu tez balamnda belirlediimiz temel sorunsallar tarihselcilik, edebiyatn uzam ve zamannn snrlar ve bunlarn tad Avrupa-merkezci modernlik kabuldr. Bu oksesli, oun melez ve paral eletirel sylemin bu kurucu sorunsallar erevesinde deerlendirilebileceini sylememiz gereklidir. Bu tez balamnda bu kurucu sorunsallar; estetikletirici olarak yorumlanabilecek bir varolusal tarihselcilik, edebiyat yaamn veya Bourdieucu anlamda edebiyat alann (edebiyat ilikilerini) hem ulusal hem ulusar dzlemde iktidar-szlatrc, oun Avrupa-merkezci (ulusal) edebiyat varsaym ve Morettinin kastettii anlamda edebiyatn dnya sistemindeki eitsiz ilikileri ilk iki etmenin sonucu olarak alglanmas gereken ekilde dn alnm modernlik sylemleriyle yorumlama olarak belirliyoruz. Biz buna gre, Tanpnarn edebiyat eletirisi ve edebiyat tarihinden setiimiz semptomatik paralarla; Tanpnarda gzlemlediimiz Jamesonn

tanmlad anlamda bir varolusal tarihselciliin snrllklarn, Bourdieunun iktidar ilikilerinin uzam olarak edebi alan kavramnna kar milli edebiyat doxasnn yetersizliklerini ve Morettinin uzun srede edebiyat aratrmalarnn haritasn

71

karabilecei tek-ve-eitsiz edebi dnya sistemi kavramnn edebi biimlerin uzamsal morfolojisine kar ulusal snrlarla kaytl tarihyazmnn krlklerini gstermeye alacaz. Bunu yaparken, yirminci yzyln ilk yarsnda yaayan Tanpnarla ikinci yarsnn edebiyat aratrmalar olan bir Jameson, Moretti veya Bourdieu arasnda eitsiz yorumlama ilikileri kurmak niyetinde deiliz. Yapmak istediimiz, Tanpnarn eletiri ve tarihyazmn kanonlatrarak donuklatranlarn aslnda Trkiyedeki hakim edebi doxann snrlarn gsterdiini anlatmaktr. Auerbachtan alnt yaparak sylersek, on dokuzuncu yzyl Avrupasnda belirginleen tarihselcilik, estetik ufkun genilemesine kapy aralamtr. Buna gre, bir Racine ve Shakespeare, Chaucer ve Alexander Pope, in lirikleri ve T. S. Eliot alan edebiyat aratrmaclarnn, bunlardan birine ya da tekine tevecch gstermeleri artk btn adalarmzn duygularna hakim belli estetik kurallar veya yarglar tarafndan dayatlmamakta, tercihleri sadece bireysel zevk veya deneyimlerinden kaynaklanan kiisel eilimleridir. Shakespeare ya da Remhrandtn sanatn, hatta buzul a ilkellerinin resimlerini klasik Yunan veya roma kuramnn belirledii estetik standartlara uymad iin zevksizlikle mahkm edecek bir eletirmenin kimse tarafndan ciddiye alnmas mmkn olmayacaktr (Auerbach, 109-110): Estetik ufkumuzun bu genilii tarihsel perspektifimizin bir sonucudur; tarihselcilie, yani her medeniyet ve her dnemin estetik mkemmeliyetin kendine zg imkanlarna sahip olduu; farkl halklarn ve dnemlerin sanat eserlerinin, tpk onlarn gnele yaam biimleri gibi deien tekil artlarn rnleri olarak anlalmas ve gzellik ve irkinliin mutlak kurallarnca deil kendi geliimlerince deerlendirilmesi gerektii inancna dayanmaktadr (Auerbach, 1949; 110) Tarihin kutsallatrlmas tekil tarihsel ve estetik biimlerin aratrlmasna ve bunlarn kendi byme ve gelime artlar iinde anlalmasna ynelik arzuyu kkrtrken, klasik Yunan dncesinin Orta a kilise gelenei iinde dinselletirilmi biimde yeniden rettii Aristocu mutlak ve rasyonalist estetik kurallar manzumesinin reddine imkan verdi (Iggers, 1995). Bu nedenle, Viconun yaad Romantik-ncesi dnem ve zellikle romantisizm modern anlamyla tarihselciliin ve bu nedenle modern tarihsel bilimlerin (edebiyat tarihi, dil tarihi, sanat tarihi, siyasi tarih) kaynaklarn oluturdu

72

(Auerbach,1949). ki tarz tarihselcilikten birinin genelletirici, dierinin tekilletirici olduunu belirtmitik. Bu farka karn iki tarihselciliin ortakl, son kertede Avrupal tarihsel deneyimin merkeziletirildii bir sylemde kilitlenmeleridir. Genelletirici tarihselcilik bunu dorudan evrensel olarak yazd Batl tarihi, belirli aamalarla tanmlayarak yaparken; tekilletirici tarihselcilik yerel geleneklere alrken yaznsal farklar ulusal olarak kaydederek yine Avrupal tarihsel deneyimin odaklat bir sylemsel evrime yakalanr. Tanpnar, Romana ve Romancya dair notlarnda edebiyat tarihinde romann azgelimiliinin sebeplerini uzun eksiklikler listesi olarak oluturur: Eski nesrin alt ve holand mevzulardan kar kmaz dikkatleri tkenir ve kk tahkiyenin ve gndelik ihtiyalarn tesine ykselemezdi. Bu, bir sanat modas grnr. Fakat hakikatte daha esasl bir sebebe dayanr. Eski alemimizin ufku dard, insan pek az tanr ve ancak yle byle kymetlendirirdi. D hayata gelince, onunla pek az megul olurdu (Tanpnar, 1995; 58). Bireyin olmad, gerekliin masals iirin ardnda kaybolduu eski edebiyat ikliminde romann soluklanmas imkansz gibidir. Buna gre, iebakn veya psikolojik tecesssn yeermedii topraklarda, romann yaamas ancak yapay yollarla salanabilir. Psikolojik merakn baland tarihsel localein Avrupa olmas ise artc olmasa gerektir: Introspection, bu ie doru evrilmi aratrc gz, gnah kartma krslerinin dibinde gelimitir. Kadim Yunana hristiyan dnyasnn stn olduu tek nokta buras, bu ie doru dntr. Onunla kadere kar koyma fikri tamamlanr. Yani kahraman hakiki manasnda teekkl eder. nsan kendi btnln alr. Eski ark hikayesine byle bir terbiye yardm etmemitir () Yanl anlalmasn, garb romannn hristiyanlktaki gnah kartmadan geldiini iddia etmiyorum. Sadece hristiyan dnyasnda, kendi kendisini ister istemez her an yoklama, derinletirme terbiyesinin bulunduunu hatrlatyorum. Bu terbiye garb fikir hayatnn byk zembereklerinden biridir ve modern romann teekklnde yardm etmitir (Tanpnar, 1995; 58-59).

73

Buradaki naif tarihselciliin balamn anlamak iin Jameson ksmnda tarttmz tarihselcilik sorunsal ve buna kar retilen kuramsal zmlere ksaca tekrar bakmak yararl olacaktr. Jamesonn tarihselcilii ilksel anlamyla bizim gemile ilikimiz ve gemiin antlarn, yapntlarn ve izlerini anlama imkn sorunu olarak tanmladn belirtmitik. Buna gre, tarihselcilik karsnda retilen geleneksel zmleri antikaryanizm, varolusal tarihselcilik, yapsal tipoloji ve Nietzscheci kar-tarihselcilik olarak belirler. Antikaryanizm ve kar-tarihselcilik sorunun kart noktalardan inkar anlamna geldiinden dier iki seenek zerinde younlamak gerekir. Antikaryanizm bugn yoksayarak gemite yurtlandndan ve Nietzscheci kar-tarihselcilik zorunlu unutkanlk anlayyla gemiin bilgisi karsnda bugn ycelttiinden, geriye kalan iki zm nerisi zerinde durmamz gereksizdir. Bu seeneklerden varolusal tarihselciliin kuramsal kkenleri Diltheye uzanr ve Rankenin nl vecizesi her a Tanr iin imdidirde zetlenir. Bunun anlam, her kltrn kendi artlar iinde anlalmas gerektii iddiasdr. Varolusal tarihselcilik tarihsel olaylarla ilgili herhangi bir izgisel, evrimsel veya kkensel aklama sunmaz. Jamesona gre, Varolusal tarihselcilik yle ya da byle izgisel, evrimsel veya kkensel tarih inas iermez, ancak adeta tarih-ar bir olay tasarlar: tarihselliin kendini gsterdii, imdideki tarihinin zihniyle gemiten verili bir senkronik kltrel kompleks arasndaki temasla deneyimi kurar. Bu varolusal tarihselciliin yntemsel ruhunun tarihsel ve kltrel estetisizm olarak tanmlanabilecei anlamna gelir. On dokuzuncu yzyl tarihselciliinin talya, Almanya gibi Avrupann eperlerinden merkezdeki Fransz klasisizmine yneltilmi olmas ve Batl akademilerde humanities blmlerinde temsil edilmesi bu nedenle anlamldr. Trkiyedeki tarih ve edebiyat alannda Yahya Kemal ve Tanpnar hizasndaki entelektel izginin varolusal tarihselcilik balamnda deerlendirileceini syleyebileceimizi hatrlatmtk. Bu tarihselciliin gcnn kaynan konu edindii nesnelere esrik dikkatinde bulmaktayz: Bu arada, varolusal tarihselciliin alt nesnelere tad esrik dikkatin nitelii tarihsel gemi anlarn veya biricik ve uzak kltrlerin ifadeleri olarak metinler- znde estetik takdir ve eleniin dikkatidir; kltrlerin ve tarihsel

74

anlarn eitlilii bu ekilde varolusal tarihselcilik iin youn bir estetik uyarm ve doyumun kayna haline gelir. Ancak Jameson iin varolusal tarihselciliin gc gibi zaaf da gemiin kalntlar, yapntlar ve antlarna tad bu dikkatte znenin nazar altndaki nesnenin bizim deneyimimizde kaybolmasdr. Homera gre varolusal tarihselciliin sorunu, bu deneyimin hem nesne hem zne kutuplarnn sonsuz grelilemeye ak olmasdr ve tarihi salt kronolojiye indirgemeyeceksek, tarihselciliin a priori bir btnlk kavram nermesi gerekir: Bu btnlk ilkesi, Althusserin bize hatrlatt gibi her zaman ideolojik olan, insan doasndan baka bir ey deildir. Yani varolusal tarihselcilik gnmzn yabanclam ve eylemi dnyasnda mahrum brakldmz tarihsel deneyimin bu zenginliinden bir eyleri korumaya alr gibi grnrken bunu ancak en btnlkl anlamyla Tarihin aleyhinde yapabilmektedir (Homer, 40). Tarih deneyiminin varolusal yorumu zneyi tarih-dlatrarak sonsuz grelilemeyi durdurmaya alrken, gemiin izlerini znenin nazar altnda tekilletirerek tarihteki geni, ortaklaa ve srekli yaplar grnmez klar. Tanpnardan yaptmz semptomatik alntnn Batl tarihsel deneyimin znesinin belirsizletirilerek

mutlaklatrlmas ilemini nasl zamannn doxik kabulleri zerinden yaptn grebiliyoruz. 6.2. ktidar Grnmez Klmak: Milli Edebiyatn Eletirisi Tanpnarn Avrupa-merkezci tarihselciliinin sorunlar aktr. Bunun karln Avrupal tarihsel deneyimin mutlaklatrlarak evrenselletirilmesinde buluyoruz. Ancak Tanpnarn Trkiyedeki edebiyat alannn dnmlerini izlerken aka kulland veya zmnen kabullendii kavramlarla edebiyat iktidar alanndan soyutlamaya alr. Milli bir edebiyata doru yazsnda, zamannn edebiyatna kar beslenen pheden balayan Tanpnar, kendimize hemen daima milli bir edebiyat aradmza gre, acaba edebiyatmzda bulduumuz byk noksan nedir? (Tanpnar, 1995; 86) sorusunu sormak durumunda olduumuzu savunur. Bu soruya iki karlk verir: lk elde, miras alnan edebiyatn yknden kurtulmamzn zorluu ve ikinci olarak yeni edebiyatn bu eski edebiyat biimleriyle alakasnn yapay olarak kurulmasdr:

75

Hastal bu ekilde tespit ettikten sonra, milli bir edebiyata nasl gidebiliriz, sualine vereceim cevap kendiliinden kar, zannederim. Kendimize dnmek artyla (Tanpnar, 1995; 89). Tanpnardaki estetik tarihselciliin sreeni olan sahihlik syleminin terimleri srekli bize, bizim hayatmza, bizim gemiimize belirsiz gndermeler yapar. Satr aralarnda biz olarak tanmlanann misak milli olduu aklk kazanacaktr. Ulusal snrlarla erevelenmi bu sahihlik sylemi, edebiyat alann alegorik dzlemde ulusal tarihle birlikte okumaya kalkacaktr. Oysa Bourdieunun alan kavram bize eserlerin doduu ayr ve zerk uzamlar olarak toplumsal mikrokozmoslarn varln hatrlatarak () batni yorumla zahiri aklama arasndaki alternatiflerden kurtulma imkn verir (Bourdieu, 1996; 181). Bu mikrokozmoslar buna gre kaynaklar ve meruiyet zerindeki savamlarn gerekletii yaplandrlm toplumsal ilikiler dizgeleridir. Yaps tarihin kendisi anlamnda gemiteki savamlarn tortulanmas olarak alanlar, sanat ve edebiyat gibi kltrel retim alannda iinde yer alanlara kendileri farknda olmadan sorunlar, gndermeler ve entelektel ltler () ismdeki kavramlar, ksacas kiinin oyunda kalmas iin aklnda tutmas gereken evreni tanmlayarak bir mmknler uzam tanmlayarak aratrmalarnda onlar ynlendirir (Bourdieu, 1993; 176). Hatrlayacak olursak, yaltlm eyleyicilerin veya bir araya getirilmi gelerin toplamna indirgenemeyecek olan alan, bir manyetik alan gibi kuvvet izgileri dizgesini oluturur. Baka bir deyile, oluturucu eyleyicileri veya eyleyiciler dizgesi varlklar, karlalar veya birlemeleri ile verili bir zaman diliminde zgl yapsn belirleyen pek ok kuvvet olarak tanmlanabilir. Karlnda bunlarn her biri ikin niteliklere yedirilemeyecek olan konumsal niteliklerini kazandklar bu alan iindeki belirli konumlaryla tanmlanr (Bourdieu, 1971, 161). Bourdieunun ekonomik rasyonalitenin mantn ters-yz eden sanat alan iin ekonomik terimlere bavurmas rnein sermaye ve kar- manidardr. Ama bu kavramsallatrma grece zerk bir alan olan sanat ve dier alanlar (rnein iktisat ve siyaset) arasndaki homolojiyi (trdelii/emant) gzler nne serer. Sanat, aslnda, inan (bir ii sanat eseri olarak kabul eden ve onaylayan inan) sayesinde ayakta kalan bir sistemdir. nancn varl sanat eseri hakkndaki sylem retiminin nemini iaretler:

76

Eserin deerinin kabul grmesi ve meruluunun onaylanmas bu sylem retiminin bir tezahrdr (1993b: 36). Sanat eserlerinin sembolik nesneler olarak var olabilmesi iin bu ekilde bilinmeleri ve kabul edilmeleri gereklidir. Bu da eseri tanmaya ve anlamaya muktedir izler-kitlenin ve dolaysyla eserin deerine olan inancn retimini gerektirir. Alan denilen ey sanatn retimi ve bu retime katkda bulunan eyleyicilerin (deer reten eletirmenler, yaynclar, galeri iletenler, akademiler ve retmenler (hatta aileler)) arasndaki ilikisel pozisyonlarn olutuu ve oluturduu uzamdr (Bourdieu 1993b: 37). Eletirmenler bir eser zerinde fikir beyan ederken sadece onun hakkndaki yarglarn ifa etmekle kalmazlar. Ayn zamanda eser hakknda konuma ve yarglama haklarn duyururlar ki bu da sanat eseri hakkndaki meru sylem tekeli iin yaplan mcadeleye ve dolaysyla da eserin deerinin retimine katlmak anlamna gelir. Dolaysyla yaratcdan ziyade yaratcy yaratanlara ya da kefedenlere bakmak gerekir (Bourdieu 1993b: 77). Bunlar sanatn karizmatik ideolojisinin bizi inandrmaya alt gibi hasbi bir ekilde sanat tutkusu adna alan kaytsz eyleyiciler deildir. Dolaymlayc bir kuramsal tasarm olarak alan yaratcnn tikelliine ynelik inancn (edebi doxa) eletirisini salar. Bu doxa, edebiyat aratrmalarndaki batni yaklamlarn belirleyici illusiolarndan biri olan ulusal snrlar yanlsamasn beslemektedir: Bir edebiyat veya sanat rnnn soyutlanarak alnan edebiyat geleneine ikin aklayc ilkeyi bulmak abasnn kayna. Burada nemli bir nokta nceki sayfalarda tarttmz edebi doxann czleri olarak sanat ve edebiyat eserlerinin alglanmasna kullanlan kategorilerin (Bourdieuya gre ifte) tarihsellii meselesidir. Bu kategoriler, konumlanm ve tarihlendirilmi bir toplumsal evrenle ilikilenmi ve kullanclarnn toplumsal konumlarnn iaretledii kullanmlara konu olmalar asndan ifte tarihseldirler. Buna gre, edebiyatlarn veya eletirmenlerin kendilerini ve hasmlarn tanmlamak iin kulland kavramlar sregiden mcadelenin aralar olarak dnlmelidir (1996: 297). Bourdieunun tanmlamasyla kltrel eserler bilimi iin zorunlu artlardan biri alan iindeki mcadelelerin sedimentasyonu olarak bu snflandrma kategorilerinin reddidir. Ulusal veya milli edebiyat bu

sedimentasyonun rndr.

77

6.3. Dnya-Sisteminin Yerel Grnm olarak Gecikmilik Tanpnarda edebiyatn zaman-uzamna baktmzda, ya ok geni ya da ok dar tarihsel kategorilerle altnz grrz. Batl roman biiminin Trkiyedeki gemiine bakarken ihtiya duyduumuz eletirinin klli bir bakla bakan, hayatla, devirle, tarihle, yabanc ananelerle ve yerli grenekle onlarn arasnda mevcut gizli ve aikar mnasebetleri meydanan karan, altlarn izen ve zaruri surette bir tekamln mahss olmas lazm gelen bu eserlerde o tekamln merhalelerini iaret eden niteliklerine rastlayamayz. Kainata bir masal gibi bakan iir dolu bir gneten realite alemine ktmz ve Avrupal nesirle eser yazmaa baladmzdan beri sadece elimizin ve gzmzn geirdii tecrbe bal bana mhim bir etd mevzuu olabilirken (Tanpnar, 1995, 72), genel kanaat Trk roman, Trk iiri Fransz yada herhangi bir modern garp memleketinin sanatn yirmi be, otuz senelik fasla ile takip ederdir. Ve her nesil bal banadr, yalnzdr, maziden kendisine hibir ey kalmadan sanata girer. Silinmi tahta stnde kendi manal veya manasz edebiyatn yapar. Hlbuki hakikatte byle bir ey olamaz. Hakikatte her memlekette olduu gibi bizde de her yeni eserin mspet veya menfi, kendisinden evvel gelenlerle bir yn mnasebeti, alakas vardr. Yeni tandmz XVIII inci asr filozoflarn, okuduu Victor Hugoyu taklit eden Namk Kemal, hakikatte dirsek evirdii eski Trk iiri ve nesrinin tesiri altndadr (a.g.e.; 72). Hayatta her eyde olduu gibi sanatta da devam eden bir kudret olduunu dnene Tanpnar iin yokluundan ikayet ettii eletirmen, bu devam sabryla arayacaktr. Buna gre, edebiyatmza garp tesir etmitir. Bunu hi kimse inkar edemez. Fakat iin garip tarafna bakn ki, imdiye kadar bu garpl rneklerin tesirinin herhangi bir eserde az ok muayyen hudutlarn izen bir tek tedkik elde yoktur. (a.g.e.; 73) Batl edebiya biimlerinin uzamsal yolculuklarn etkiler veya tesirler zerinden yorumlayan bir eletiri, tek-ve-eitsiz edebiyat sisteminin dsal network kalmadn ve metnin kendisine szdn gremez. Hatrlayacamz gibi, tarihiler kltr dnya leinde veya byk lekte incelediklerinde, Morettiye gre iki temel bilisel metafor kullanrlar: aa ve dalga. Buna gre, Darwinden gelen filogenetik aa karlatrmal filolojinin arac olagelmiken (birbirinden dallanan dil aileleri) filolojinin belki de ilk

78

dnya kltr sistemi olan o byk bilmeceyi zmesine imkan vermitir. Dier metafor, dalga ise baka birok alan gibi tarihsel dilbilimde de kullanlmtr. Aa metaforu, tekilden eitlilie geii: rnein Hint-Avrupadan dzinelerce dile geii anlatrken; dalga bunun zddna: rnein Hollywood filmlerinin btn pazarlar ele geirmesi gibi eitlilii benzerlikte yutmaktadr. Aalar carafi kesinlie alrlarken, dalgalar corafi sreklilikle alr: Aalar ve dallar ulus-devletlerin tutunduklar eydir; dalgalarsa, pazarlarn tutunduu ey. Bylece srer gider bu. ki metafor arasnda ortaklk yoktur. Fakat- ikisi de alr. Kltr tarihi aalardan ve dalgalardan olumutur () Ve dnya kltr iki dzenek arasnda salnd iin, onun rnleri kanlmaz olarak kozmopolit rnlerdir. Jamesonn yasasnda olduu gibi, uzlamlar (dnlemeler). Yasa da bunun iin iler: nk sezgi yoluyla iki dzenein kavan ele geirir: Modern roman dnn: kukusuz bir dalgadr (ben de birka kez dalga diye kullandm) fakat yerel geleneklerin dallarna arpan ve onlarn nemli bir biimde deiiklie uratt bir dalga (Moretti, 2000; 67). Bu ayn zamanda ulusal ve dnya edebiyat arasndaki iblmn yanstmaktadr: aalar gren insanlar iin ulusal edebiyat; dalgalar grenler iin dnya edebiyat. blm ve meydan okuma; nk iki metafor da i grr, ancak bu ikisinin de ayn ekilde i grd anlamna gelmez. Kltrel tarihin rnleri tmleik rnlerdir: ancak kompozisyonlarnda hangi mekanizma baskndr? sel olan m yoksa dsal olan m? Aa m, dalga m? Karar, Moretti ve bizim iin akken her bir edebiyat aratrmacsnn kendisine kalmaktadr. Bizim bu tez balamnda nerimiz, Marxn veya dier toplum dnrlerinin eserlerini ar-yorumlarla edebiyat sosyolojisi programlar karmak gerekmedii; Braudelin uzun srede sosyal bilimler iin nermelerini gncelleyen Wacquant ve Wallerstein izleyerek yeni hristik modeller kurmamz ve zaman-uzam deikeleri belirlememiz gerektiidir. Bunu yapabilmek iin genel bir hermentik ereveye ihtiya duymaktayz: Biz bu ereveyi Jamesonn Marksist hermentiinde bulabileceimizi dnyoruz. Zamansal olarak ksa srede edebiyat aratrmalar yapmaktan vazgeerek, konjektrel ve uzun srede edebiyat formasyonlarnn dnmlerini Bourdieunun edebi alan kavramyla anlayabileceimizi savunuyoruz. Morettinin edebi

79

dnya sistemi ve dnya edebiyat tezi, uzun srede ve farkl uzamsal deikelerde (eper, yar-eper ve merkez) edebiyat dizgelerinin sistemik deiimlerini

yakalayabileceimizi dnyoruz.

80

SONU: TRKYEDE EDEBYATIN SOSYOLOJS N


Bourdieunun dnmsellik balamnda tartt gibi, sosyal bilimci dzeyde dnmsellik kazanmaldr. lk elde doxa dnyasndan koputa, sosyolojik bilginin retildii olgu bilimsel-olmayan ve sahte bilimsel bilme biimlerinden ayrt edilmelidir. kinci aamay oluturan sosyolojik olgunun inas srecinde, nesnelci skolastisizme kar eyleciler ve eylecilerle yaplar arasndaki ilikilenmelerin kuramsal muhasebesi yaplmaldr. Son olaraksa, ispat aamasnda kuramla aralar arasndaki balaklk gzetilmelidir. Postmodernizmi post-pozitivist biimiyle toplumsal kuram olarak aldmz dnlrse, Fransz bilimsel alanndaki znelci-nesnelci kartlnn geersizletirilerek almas ynnde sosyolojik pratiini belirleyen Bourdieunun epistemolojik ve metodolojik nerilerine gz atmamz anlaml olacaktr. Craig Calhouna gre, Bourdieunun ilk grevi nesnelciliin nesnel snrlarn gstermektir. Sosyal bilimde gerek nesnellik daha derin bir gereklii kavramak iin bilinen hikayeler ve anlaylardan

koparak balar. Gerek nesnellik (saf ampirist grte ner srld gibi) basite zet olgular toplam deildir. Daha ziyade, gerek nesnellik her tr olgunun varolmasn salayan temel koullardr. Bu dnce genetik ile fiziksel grn arasndaki fark kavramaya benzer (.) Benzer bir anlamda, toplumsal hayatta en derin nesnellik etrafmzda grdmz yzeydeki olgular deil, bu olgular mmkn klan yapsal zelliklerdir. Sosyolojinin nesnelci grevi bu temel yapsal zellikleri kavramaktr (Calhoun, 97-98). Jameson, Bourdieu ve Morettinin kuramsal abalar zerinden kurmay

dnebileceimiz

modellerin,

Braudelin

nerdii

farkl

zamansallklar gzetmesi

(Wallersteinn tanmlamasyla episodik, evrimsel, yapsal zamanlar)

gerekir. Biz bu tez balamnda ebebiyat eletirisinde baskn zamansallk olan episodik zaman deerlendirme dnda tutarak, evrimsel ve yapsal zamanlar zerinde durmay dnyoruz. Ancak Braudelin nerdii zamansallklara karn, ihtiya duyduumuz uzamsal oryantasyondan yoksunuz. Wallersteinn izinden giderek, Braudelin zamanlarn iki zamansalln alarak bunlara karlk gelebilecek uzamsallklar belirlemek istiyoruz (Wallerstein, 1998; 199-205). Wallersteinn evrimsel olarak zetledii kontektrel zamana ideolojik uzamn ve yapsal zamana yapsal uzamn

81

karlk geldiini syleyebiliriz. deolojik uzamn rneini Dou-Bat veya KuzeyGneyde, yapsal uzamn rneini eper-yareper-merkezde grebiliriz. Bu ekilde, edebiyat tarihlerinin, kltrel almalarn ve bizim rneimizde sosyolojik edebiyat aratrmalarnn ulus veya ulusal edebiyat gibi doallatrlm uzamsal belirlemelerden kendilerini kurtarmas gerektiini savunuyoruz. Tek ve eitsiz dnya sistemi iinde, edebiyatlar yaltlm tekil zamansallklarda ve uzamsallklarda tahayyl etmek sosyal bilimciler iin snrlayc ve zorlaycdr. Wallersteinn uyard gibi, zaman-uzam gerekliklerini kullanrken, ok daha dikkatli, ok daha zbilinli hale gelmemizin zerimize den bir sorumluluk olduunu dnmeliyiz: Her eyden nce, tamamen dille ilgili bir sorun szkonusudur. diyografiknomotetist ortak egemenliinin geen iki yzyl boyunca dnya sosyal dncesi zerindeki hegemonyas, belli bal btn akademik dillerdeki btn szck daarcmz, inanlmaz derecede kafa kartrc hale getirmitir. Zaman ve uzay gibi szckler tpk devlet ve aile szckleri gibi- ak bir anlama sahiplermi gibi gznyorlar. Ama bu szckler, yalnzca eer idiyograflarn ve nomotetistlerin ncllerini kabul ederseniz, bu ak anlama sahip olurlar. Eer kabul etmezseniz, gerekte modernite-ncesi dillerin pek ounda byle yapm insanlar kefettiimiz gibi, farkl zaman ve uzay trleri, farkl devlet ve aile trleri iin tamamen farkl szckler kullanmak daha doru olabilir (Wallerstien, 1998; 207). Bu dilsel sorunu atmzda ise, karmza dnyay nasl algladmza dair daha byk soruyla yzlemek zorundayz. Wallersteinn idiyografik-nomotetist hegemonya olarak tanmlad on dokuzuncu yzyl Avrupasnn dnsel kaltnn snrlamalarnn farknda olmak ve yeni neriler getirmek bizim gibi nc Dnya sosyal bilimcileri iin kanlmazdr. Bu hegemonyann silikletii son on yllarda, sosyolojik edebiyat almalar iin yeni kuramsal imkanlar almtr. Bu tez, bu balamda okunmaldr. Wallersteinn Braudel zerinden hatrlatt gibi, Biz gereklik tarafnda snrlandrlmaktayz ve on dokuzuncu yzyl dnyas Aydnlanma ncllerini ve beklentilerini yalanlamay planlayan bir yirminci yzyla doru ilerledi. Yava yava, ancak olduka aralksz bir biimde, toplumsal dnyann karnaklklar kendilerini bize dayattlar ve idiyografik-

82

nomotetik ortak egemenliinin akla yatknl snkleti ya da en azndan sarsld. O halde dnce biimlerimizi yeniden-kurmak zorundayz.

Kavramlarmzn en aikar olanlarn, dolaysyla her eyden nce (ya da belki de her eyden sonradr) hem zaman hem uzay yeniden ele almak zorundayz. Elinizdeki tez bu yeniden-kurmann sosyolojik edebiyat almalar iin nasl olabileceine dair kuramsal nerilerini sunmak abasndadr. Bunu yapabilmek iin duyulan genel hermentik ereveyi Jamesonn Marksist hermentiinde; zamansal olarak ksa srede edebiyat aratrmalar yapmaktan vazgeerek, konjektrel ve uzun srede edebiyat formasyonlarnn dnmlerini Bourdieunun edebi alan kavramnda; Morettinin edebi dnya sistemi ve dnya edebiyat tezinde uzun srede ve farkl uzamsal deikelerde (eper, yar-eper ve merkez) edebiyat dizgelerinin sistemik deiimlerini yakalayabileceimizi dnyoruz. Pozitivizmin temel sorunlarndan birinin sembol-ncesi doal toplum modeline yaslanmas olduundan bahsetmitik. Bu rtk modelin kabulnn epistemolojik olarak karln aratrma pratiindeki kopu-ina-ispat ayaklarndaki dnmselliin dklnde grebiliyoruz. Pozitivizm bu nedenle olgular eyletirirken zorunlu modellerle altn kabullenmez. Modellerle deil olgularla uratn dnen bir sosyal bilimcinin, zorunlu olarak bilind (veya Bourdieucu anlamda doxik) modellerle altn grmesi zorlamaktadr. Pozitivizmin doal toplum modelinin snrlklarn programlarnn hatrlarsak, ilk elde bizim post-pozitivizm olarak olarak andmz almay aratrma gzettiini

dnmsel

modellerle

syleyebiliriz. Braudelin mehur makalesi Histoire et Science Social: Longue Durede vurgulad gibi, modeller maket gemiler gibidir: Modelleri bazen gemilere benzetmiimdir. Gemi ina edildikten sonra benim iin ilgi ekici olan, onun suya indirilmesi, yzp yzmediinin grlmesi ve sonra da onu zaman nehri boyunca keyfimce aa indirmek veya yukar karmaktr. Geminin batmas her zaman en anlaml andr () Bana gre aratrma, srekli olarak toplumsal gerekten modele ve sonra modelden toplumsal geree yneltilmeli ve yolculuklar bir dizi rtutan sonra sabrla tekrarlanmaldr. Bylece model srasyla yap aklama denemesi; bir yapnn

83

hayatnn ve salamlnn denetimine, karlatrlmasna, salamasnn yaplmasna yarayan bir alet olmaktadr (Braudel, 81). Modelle gereklik arasndaki gidi-geliler modellerin ilev ve snrlarn belirlememizi salayacaktr. Braudel bunun iin sre dncesini nermektedir. Sre, modellerin anlam ve aklayc deerlerine sk skya baldr. Zamann toplumsal ve tarihsel tortulanmasnn bilind aratrma modellerine dntrlmesi, Braudelin toplum bilimleri ve tarih aratrmaclarnn dar zamansal srelere hapsolmasna kaynaklk ettiini dndrtr. Toplum bilimcilerin ve tarihilerin kendilerini farknda olmakszn kullandklar modellerin ok dar veya ok geni zamansallklarnda hapsolmu bulmalar, pozitivist kaltn sregiden etkilerinden biri olarak grlmelidir: Her toplumsal gereklik, tpk sradan deniz kabuklular gibi kendi zaman veya zaman ls ifrazatna sahiptir. Fakat biz tarihiler [ve toplum bilimciler] bundan ne kazanyoruz. Bu ideal kentin devasa mimarisi hareketsiz kalmaktadr. inde tarih yoktur. Dnyann zaman, tarihsel zaman burada bulunmamaktadr, ama tpk bir kei derisinin iine kapatlm Eoldeki rzgar gibi. Sosyologlar sonuta bilinsiz olarak tarihe deil de, tarihin zamanna kar km olmaktadrlar dzenlenmeye ve eitlendirmeye kalkldnda bile iddetini koruyan u gerek-. Tarihinin hibir zaman kurtulamad bu zorlamadan, sosyologlar adeta her zaman kurtulmaktadrlar; ya zamann zerinde aslym gibi duran her zaman gncel olan ana, ya da hibir ya olmayan tekrarlanan olgulara kamaktadrlar; demek ki zihnin zt bir giriimiyle ya en kat olaysal alanda, ya da en uzun srede kalmaktadrlar (Braudel, 88). Wallersteinn Braudelin makalesi zerinden tartt gibi, bu taban tabana kart iki kutup idiyografik ve nomotetik sosyal bilim, gerekte tek bir entelektel konumdur; nk bunlar tarihsel gerekliin snrlamalarndan kamann iki tarzn

oluturmaktadrlar (Wallerstein, 1997; 198). Braudelin bu itirazlarnn hakkn teslim eden Wallerstein, zamansallklar zerinde bu vurguda unutulann mekan olduunu hatrlatr: Toplumsal zamann eitlilii hakkndaki bu analizde, Braudelin, kolektif dikkatimizin episodik ve ebedi zamandan, yapsal ve evrimsel zamana ynelmek zorunda olduu belirtilen bu iten gelen arsnda, garip bir biimde

84

uzaydan [mekan, uzam] bahsedilmemektedir. Bu bsbtn gariptir nk, balca eserlerinde, uzay Braudelin analizlerinde merkezi bir yer tutmutur. Hatta Braudel kendisini bazen bir jeo-tarihi olarak adlandrm ve kendisini Vidal de la Blache ve Lucien Febvrein rencisi olarak grmtr (Wallerstein, 1997; 198-199). Wallersteinin Braudelin bu drtl zamansallklarn alarak uzamsallklarn belirterek ortak kavramla zaman-uzay olarak nerdii modellerini dikkate alan bir sosyolojik edebiyat incelemesinin rneini ileride Franco Morettinin edebi dnya-sisteminde greceimizden burada sadece unu hatrlamamz yeterlidir: Modellerle almay almayan bir toplum veya bir tarih biliminin yaama ans bizim post-pozitivist olarak tanmladmz entelektel iklimde imkanszdr. Sosyolojik edebiyat almalar, kendi modellerini ve modellerinin zamnsal-uzamsal snrlarn gzeterek almak

gerekliliini dnmek zorundadr. Biz bu tez balamnda konu edindiimiz ismin de, bu anlamda zgn katklarnn olacan dnyoruz. Bu anlamda, Jamesonn Marksist hermentii bizim metnin tarihsellii ve edebiyat tarihinin dnemselletirmesi; Bourdieunun bilimsel aratrmada l epistemolojik hiyerarisiyle (kopu-ina-ispat) kurduu dnmsel edebi alan/habitus/doxa ve drtl sermaye kavramlarnn edebiyatn zgl mantn; ve Morettinin dnya edebiyat ve edebi dnya sisteminin edebiyatn zamansal-mekansal incelenmesini kolaylatrdn dnyoruz.

85

KAYNAKA
ACAR-SAVRAN, Glnur (2004), Postmodernizm, iinde zne-Yap Gerilimi: Maddeci bir Bak, Kanat Kitap, stanbul.

ANDERSON, Perry (2002), Postmodernliin Kkenleri, letiim, stanbul.

AUERBACH, Erich (1949), The Journal of Aesthetics and Art Criticism, 8:2, 110-118.

BENNETT, Tony (1990). Outside Literature, Routledge, Londra.

BEST, Steven & Douglas KELLNER (1998), Postmodern Teori, Ayrnt, stanbul.

BOURDIEU, P. (1989) The Logic of Practice, Stanford University Press, Stanford.

BOURDIEU, P. (1991) Language and Symbolic Power, Polity Press, Cambridge.

BOURDIEU, P. and WACQUANT, L.J. D. (1992), An Invitation to Reflexive Sociology, University of Chicago Press, Chicago.

BOURDIEU, Pierre (1984). Distinction: a Social Critique of the Judgement of Taste. Cambridge, MA: Harvard University Press.

BOURDIEU, Pierre. 1987. The invention of the artist's life. Yale French Studies, 73, 75-103.

BOURDIEU, Pierre.1993. The Field of Cultural Production, Polity Press, Cambridge.

BOURDIEU, Pierre (1996a), The Rules of Art: Genesis and Structure of the Literary Field., Polity Press, Cambridge.

BOURDIEU, Pierre (1996b), Passport to Duke, The International Journal of Contemporary Sociology 33(2):145-150

BOURDIEU, Pierre. 1998. Practical Reason, On the Theory of Action, Polity Press, Cambridge.

86

BOURDIEU, P. (2000), Pascalian Meditations, Polity Press, Cambridge.

BRAUDEL, Fernand (1992), Tarih zerine Yazlar, mge Kitabevi, Ankara.

BRUBAKER, R. (1985) Rethinking Classical Sociology: The Sociological Vision of Pierre Bourdieu, Theory and Society 14(6): 74575.

CALHOUN, Craig (2007), Bourdieu Sosyolojisinin Anahatlar, iinde Ocak ve Zanaat, letiim, stanbul.

CLARK, Priscilla P. (1978), The Sociology of Literature: An Historical Introduction, iinde Research in Sociology of Knowledge, Sciences and Art, (der.) Robert A. Jones, 237-258.

EAGLETON, Terry (1988), Two Approaches in the Sociology of Literature, iinde Edebiyat Sosyolojisi zel Says, Critical Inquiry, 14:3, 469-476.

EAGLETON, Terry (1982), Fredric Jameson: The Politics of Style, Diacritics,12:3, 14-22.

FERGUSON, P. P., DESAN, Philippe & Wendy GRISWOLD (1988), Editors Introduction, Edebiyat Sosyolojisi zel Says, Critical Inquiry, 14:3, 421-430.

GARNHAM, N. and R. WILLIAMS (1980) Pierre Bourdieu and the Sociology of Culture, Media, Culture and Society 2: 20923.

GERHARDS, J. and H.K. ANHEIER (1989) The Literary Field: An Empirical Investigation of Bourdieus Sociologys of Art, International Sociology 4(2): 13146.

GIDDENS, Anthony (1974), Positivism and Sociology, Gower Publishing, Hampshire.

HOMER, Sean (1998) Fredric Jameson: Marxism, Hermeneutics, Postmodernism. Cambridge: Polity Pres, New York.

IGGERS, Georg G. (1995), Historicism: The History and Meaning of the Term, Journal of the History of Ideas, 56:1, 129-152.

87

JAMESON, Frederic (1998). The Cultural Turn: Selected Writings on the Postmodern 19831998.: Verso, Londra.

JAMESON, Frederic (1974), Demystifying Literary History, New Literary History, 5(3): 605612.

JAMESON, Frederic (1975), Beyond the Cave: Demystifying the Ideology of Modernism, Bulletin of the Midwest Modern Language Association, 8(1):1-20.

JAMESON, Frederic (1979), Marxism and Historicism, New Literary History (Autumn 1979), 11(1):41-73.

JAMESON, Frederic (1984), The Politics of Theory: Ideological Positions in the Postmodernism Debate, New German Critique, 33:53-65.

JAMESON, Frederic (1984) Postmodernism, or, The Cultural Logic of Late Capitalism, New Left Review (July-August 1984), 146: 52-92.

JAMESON, Frederic (1979), Reification and Utopia in Mass Culture." Social Text (Winter 1979), 1:130-148.

JAMESON, Frederic (1971), Marxism and Form: Twentieth Century Dialectical Theories of Literature. Princeton University Press; Londra.

JAMESON, Frederic (1972) The Prison-House of Language: A Critical Account of Structuralism and Russian Formalism. Princeton University Press; Londra.

JAMESON, Frederic (1982) The Political Unconscious: Narrative as a Socially Symbolic Act. Ithaca, N.Y.: Cornell University Press; Londra..

JAMESON, Frederic (1990), The Existence of Italy, Signatures of the Visible iinde, Routledge, New York & Londra.

JAMESON, Frederic 1998), The Cultural Turn: Selected Writings on the Postmodern 19831998. London & New York: Verso, 1998.

88

JAMESON, Frederic (1973), The Vanishing Mediator; or, Max Weber as Storyteller, New German Critique (Winter 1973), 1: 52-89.

JAMESON, Frederic (1971) Metacommentary." PMLA (January 1971), 86(1):9-18.

JAMESON, Frederic (1989), Regarding Postmodernism: A Conversation with Fredric Jameson (Anders Stephanson), Social Text, 6(2)[17]: 29-54.

JAUSS, Hans Robert (1975), The Idealist Embarrassment, Observation on Marxist Aesthetics, New Literary History, 7:1, 191-208.

KELLNER, Douglas, ed. Postmodernism, Jameson, Critique. Maisonneuve, Washington.

LATOUR, Bruno (1993), We Have Never Been Modern, Harvard University Press, Cambridge.

LEBARON, Frederic. (2003), Pierre Bourdieu: Economic Models Against Economism, Theory and Society 32: 551-565.

MORETTI, Franco. Atlas of the European Novel 1800-1900. Verso, Londra.

MORETTI, Franco. Modern Epic, Verso, Londra

MORETTI, Franco. Graphs, Maps, Trees: Abstract Models for a Literary History. Verso, Londra..

MORETTI, Franco. Signs Taken for Wonders: On the Sociology of Literary Forms. Verso, Londra.

MORETTI, Franco (2000), Conjectures on World Literature, NLR 1 (2000): 54-68.

MORETTI, Franco (2003), More Conjectures, NLR 20 (2003): 73-81.

ORTNER, Sherry B. (2005), Subjectivity and cultural critique, Anthropological Theory, 5:31, 31-52. .

89

PARLA, Jale (2004), The Object of Comparison, Comparative Literature Studies, 41:1, 116125.

PRENDERGAST, Christopher (2005), Literary History and Evolution: A Reply to Moretti, New Left Review 34, 40-62.

ROBBINS, Derek (2000) Bourdieu and Culture. Sage, Londra.

SUNAR, lkay (1986), Dn ve Toplum, Birey ve Toplum Yaynlar, Ankara.

AN, Mustafa Kemal (2000), Edebiyat Sosyolojisi: Tarihsel bir Deerlendirme Denemesi, Bilgi: Sosyal Bilimler Dergisi, 97-107.

TANPINAR, Ahmet Hamdi (2006), XIX. Yzyl Trk Edebiyat Tarihi, YKY, stanbul.

TANPINAR, Ahmet Hamdi (1995), Edebiyat zerine Makaleler, Dergah, stanbul.

WACQUANT, Loic (1985), Heuristic Models in Marxian Theory, Social Forces, 64:1, 17-45.

WALLERSTEIN, Immanuel (1998), Sosyal Bilimleri Dnmemek, Avesta, stanbul.

WEST, Cornel. "Fredric Jameson's Marxist Hermeneutics." Boundary 2 (Fall-Winter 1982-83), 11(12): 177-200.

WHITE, Hayden (1975), Historicism, History, and the Figurative Imagination, History and Theory, 14: 4, Beiheft 14: Essays on Historicism, 48-67.

WOLFENSTEIN, Martha (1944), Social Background of Taines Philosophy of Art, Journal of the History of Ideas, 5:3, 332-58.

ZHANG, Xudong. "Marxism and the Historicity of Theory: An Interview with Fredric Jameson." New Literary History (Summer 1998), 29(3):353-383.

90

ZGEM
Mehmet Murat ahin. 1980, Adapazar doumlu. Boazii niversitesi, Psikoloji mezunu. Ksa hikyeden ehir etnografisine birok konuyla ilgili. Trkeye yarzamanl tercmelerle katkda bulunmaya almaktadr; Franco Morettinin Modern Epik ve Avrupa Roman Atlas kitaplarn ve Hobsbawmn mehur Gelenein cadn uzun zaman sonra Trkeye kazandrd. Halen Adapazarnda almakta ve imkn bulduka yaamaktadr.

91

You might also like