You are on page 1of 130

Esra-www.cepforum.

com

Ahmet mit Kar Kokusu

indekiler

Birinci blm 5 kinci blm 8 nc blm 11 Drdnc blm 13 Beinci blm 16 Altnc blm 19 Yedinci blm 21 Sekizinci blm 26 Dokuzuncu blm 31 Onuncu blm 36 On birinci blm 40 On ikinci blm 43 On nc blm 48 On drdnc blm 53 On beinci blm 57 On altnc blm 62 On yedinci blm 68 On sekizinci blm On dokuzuncu blm Yirminci blm 82 Yirmi birinci blm Yirmi ikinci blm Yirmi nc blm Yirmi drdnc blm Yirmi beinci blm Yirmi altnc blm Yirmi yedinci blm Yirmi sekizinci blm Yirmi dokuzuncu blm Otuzuncu blm 130 Otuz birinci blm Birinci blm

72 77 87 92 95 97 100 103 112 117 124 132

ki gndr aralksz yaan kar akam zeri durdu. Moskova'nn gri silueti geceyle birlikte mavi bir ayaza brnd. Kenti evreleyen birbirinin ayn apartmanlardan merkezdeki yzyllk grkemli ta yaplara, devlet binalarnn kzl yldzl kulelerinden nl katedrallerin altn kubbelerine kadar, camdan bir gecenin iine gmlen bu yal kent, pusulasn yitirmi, nereye gittiini bilmeyen buzdan bir gemiye benziyordu. Moskova'nn kuzeybatsndaki Kurkino kynde, yabanc lkelerden gelen rencilerin kald sitenin nbeti kulbesinde, her zamanki grevlinin yerinde Viktor ile Nikolay oturuyordu. Kardan yansyan k kulbenin camlarna vuruyor, sigara imekte olan adamlarn yzn mavi bir aydnla bouyordu. Nikolay, kadran neredeyse bileinin stn tmyle kaplayan saatine bakarak sylendi:

"On buua geliyor. Bu saatten sonra kimse dar kmaz. Biz niye bekliyoruz hl?" Daha iri yapl olan Viktor soruyu yantlamad. Arkadann tavrna bozulduu her halinden belliydi. Bu yeniyetmeyi niye vermilerdi ki yanna. Toyluuna bakmadan bir de ukalalk yapyordu. Sigarasndan derin bir nefes ekerken, "Artk konumasa" diye geirdi aklndan. Ama yeniyetme Nikolay, alnn kayarak srdrd szlerini. "Yldrm'n, mesaj buradaki renciler iin brakt bile belli deil." Viktor'un sabr tamak zereydi. "Bu blgede Trklerin bulunduu baka bir yer biliyor musun?" dedi. "Mesaj alacak kiinin Trk m olmas gerekiyor? Azerileri niye aratrmyoruz?" "Sama" dedi Viktor, sinirlendiini gizlemeye gerek duymadan. "Bir Sovyet vatandayla balant kuracak olsalard herkesin dikkatini ekebilecek byle kk bir yeri semezlerdi. likiye geecekleri kii Moskova'y tanmad iin, Yldrm, Kurkino gibi tehlikeli bir blgeye, yani adamnn bildii az saydaki yerlerden birine gelmeyi gze ald." "Bilemiyorum" dedi Nikolay, arkadann syledikleri onu ikna edememiti. "Belki mesajn ifresi zldnde anlarz. Klasik bir ifreymi deil mi?" "Osip yle syledi, u anda Trke kitaplarn bulunduu bir ktphanede harl harl ifrenin hazrland kitab aryorlar" dedi Viktor, sonra anlaml bir ses tonuyla ekledi. "Yani bu gece darda olan yalnzca biz deiliz." Viktor'un serzeniini anlamamazlktan geldi Nikolay. "Ya kitab bulamazlarsa?" "Bulurlar bulurlar, bugne kadar zemedikleri ifre olmad" dedi. "Ama bu mesaja fazla bel balamayalm. Hibir ey kmayabilir; yan yana sralanm drt satr rakamla ne anlatlabilir ki?" Kendisine sorulduunu sanan Nikolay, sralamaya balad: "Bir uyar, yeni bir buluma yeri ya da bir soru..." "Haklsn" dedi Viktor. "Ksa ve net talimatlar; sitedeki kstebein neler yapmasn istiyorlarsa..." Nikolay sigara tutan eliyle, Kurkino'daki iki katl ahap evlerden farkl olarak modern tarzda ina edilmi sitedeki binalar gsterdi. "Adammzn burada olduundan emin gibisin." "Gibisi fazla, yleyim." "O zaman neden siteye girmedik? erden gzetlemek daha kolay olmaz myd?" "renciler bizi fark edebilirdi." "renciler deyip duruyorsun da Viktor Zaharovi, buras hi okula benzemiyor." "Haklsn, allm bir okul deil. Burada komnist ve ii partilerinin yeleri eitim gryor. Zaten ad da Uluslararas Leninizm Enstits. Merkez binas Moskova'da. Belki grmsndr; Aeroport Metro stasyonu'nun karsnda, kk parkn yanndaki sar tatan grkemli bina." "Okul ordaysa rencilerin burda ne ii var?" "Moskova'daki binada ounlukla Almanya, sve, Yunanistan, spanya, Portekiz gibi lkelerde yasallk kazanm partilerin yeleri eitim gryorlar. lkelerinde yasad almak zorunda braklan partilerin yeleri ise CIA, MOSSAD gibi istihbarat rgtlerinin takibinden uzak olsun diye bu sitede konuk ediliyorlarm." Nikolay'n gzleri kurnazca parlad. "rencilerin hepsi yabancysa siteye girmemiz sorun olmazd. Kolayca evirmen ya da retmen diye gsterebilirdik kendimizi." Viktor, gen arkadana ilk kez hak veriyordu, aresizlik iinde aklad: "Merkez u aamada ieri girmemizi istemiyor. Andrey Alegovi defalarca uyard beni. Sanrm parti izin vermiyor. Ne de olsa burdakiler Merkez Komitesi'nin konuu." "Merkez Komitesi'nin konuklar arasnda bir kstebek ha!" dedi, hnzrca glmseyerek Nikolay. "Hem de konuklarn hepsi komnist!" "Bunda aracak bir ey yok" dedi Viktor. Arkadann alayc tavrna katlmad belliydi. "Kapitalist lkelerdeki komnist partiler zor koullarda savayorlar, oralar dmann szmasna en ak alan."

Sesi itenlikten yoksundu ama ie yarad, Nikolay'n yz ciddileti. Merakla sordu: "Yalnzca Trk istihbarat m var dersin bu iin arkasnda? Amerikallar da bulam mdr?" "Ne fark eder ki? Hem Trkleri kmseme, dnyann en sinsi istihbarat rgtne sahipler." Trklerin istihbarat rgtn pek iplemedi Nikolay, akln partinin tavrna takmt. "Ya adam yakaladmzda Merkez Komitesi sorun karrsa?" Sigarasndan derin bir nefes daha eken Viktor kmseyen baklarla szd arkadan. Neyin nemli, neyin nemsiz olduunu anlamaktan yoksundu bu yeni kuak. "Olmaz yle ey" dedi kesin bir tavrla. "Sosyalist anavatann gvenlii her eyin stndedir." Bir sre ikisi de sustu. Yaknlarda bir yerlerden kpek havlamalar duyuldu. Sesin geldii yne dndler. Kimsecikler grnmyordu. Yeniden sze balad Nikolay. "Diyelim ki yaralyoruz. Diyelim ki adamlar bizi yanl ynlendirmek istiyor..." "Eee" dedi Viktor, arkadann sylediklerini aptalca bulduunu gizlemeye gerek duymayarak. "Bilirsin ite" dedi Nikolay, Viktor'un umursamazln bu defa gerekten de fark etmemiti. "Aslnda kstebek filan yoktur ortada. Ama sanki varm gibi gsterilir. Her yana izler serpitirilir, ipular braklr. Biz de seilen kurban sulu diye yakalarz." "Hayal gcn fazla alyor. Komnist partilere kar operasyonlarda bu yntem pek kullanlmaz." "Bugne kadar kullanlmam olmas bundan sonra kullanlmayaca anlamna gelmez. Belki de grdmz buzdann kk bir ksm. Altndan ne kaca belli deil. Belki de komnist partisi deil de daha byk bir balk vardr iin iinde." "Neden daha basit dnmyorsun? Trkiye'de asker bir ynetim var. Devrimciler bu diktatrle kar dvyorlar. Trk istihbarat rgt de onlar yakalamak, partilerini datmak istiyor. Anlalan o ki, aralarna bir kstebek szdrmlar. Biz de adam fark ettik. Elimizdeki bilgiler kstebein bu sitede yuvalandn gsteriyor. Hepsi bu..." "Ben hepsinin bu olduunu sanmyorum" diyerek varsaymn srdrd Nikolay. "Baksana, Yldrm'n brakt mesaj da kimse gelip almad." "Dar kma frsatn bulamamtr. Bugn Trk komnistleri iin nemli bir gn." Nikolay anlayamamt; soru dolu baklarn arkadana dikti. "Bundan 65 yl nce, Trkiye Komnist Partisi'nin on be yneticisi Sovyetler Birlii'nden lkelerine dnerken ldrlm. Bugn, yani 28 Ocak gecesi o toplu krmn yldnmym. Sitede bir anma toplants dzenlemiler." "Ne yani, adammz dmanlarnn ansna saygszlk olacak diye mi mesaj almaya gelmedi!" Onun bu alayc tavrlarndan nefret ediyordu Viktor. Ama soukkanlln korumay bildi. "Hayr" dedi donuk bir sesle. "Herkes toplant tela iinde koutururken kstebeimizin dar kmas dikkat ekerdi. O yzden mesaj almaya gelmedi. Anladn m?" "Anladm... Anladm... O zaman adammz mesaj almaya yarn gelecek." "Byk olaslkla, ama frsat bulamazsa br gn de gelebilir." "Benim de sylemek istediim bu" diyerek ta gediine koydu Nikolay. "Bizim burada beklememizin ne faydas var?" Viktor ban kaldrp, Nikolay'n glgede iyice koyulaan uuk yeil gzlerine serte bakt. Bu olann ii zmekten ok kiiliini ispat etme derdinde olduunu biliyordu. Btn bu alayc tavrlarn, cin baklarn altnda, geri kafal bir istihbarat olarak grd Viktor'un inisiyatifini krma, sorumluluu ondan alma dncesi yatyordu. Zeki, sezgileri gl, parlak bir istihbaratyd Nikolay. Tpk bir av kpei gibi iin kokusunu hemen alr,

paralar hzla birletirip ksa srede sonuca ulard. Ama przler kp da i uzamaya balaynca dikkati dalr, sonuca gitmekte zorlanrd. Trk Bykelilii'nde kltr atae yardmcs olarak alan, gerekte MT'in gvenilir elemanlarndan olan Yldrm Koru'nun buralarda bir i evirdiinin kokusunu ilk alan da Nikolay olmutu. Onun uyarsyla Yldrm' izlemiler. Kurkino'daki oyuncak maazasnn tuvaletine yerletirdii ifreli mesaj byle tespit etmilerdi. Bunu Nikolay'n uyanklna, sezgilerindeki yanlmazla borluydular. Ama te yandan sabrszl, deneyimsizlii operasyonu batrabilirdi. Belki de bu yzden onu bana bela etmilerdi. "Belki kiilik olarak da zayf biridir" diye dnd Viktor. Bu karanlk kulbede avlarn beklemek yerine, sevgilisinin koynunda yatmay istiyordur. Eh, pek de haksz saylmaz, kim istemez ki... Sevgilisi ya da sarlp yataca bir kadn olduktan sonra... Be ay nce bir jimnastik retmeniyle kaan karsn anmsad. "Bunun gibi gen, yakkl bir pi..." diye geirdi aklndan. Ama kars evde onu bekliyor olsayd da Viktor bu sigara dumanna boulmu kulbeyi terk edip gidemezdi. Grevi her eyin stndeydi. Bu yeniyetme de grev bilinci ne demektir, renmeliydi. "Bak yolda Nikolay" dedi, gzlerini arkadann yakkl yznden ayrmadan. "Burada oyun oynamyoruz. Bizim iimizde frsat bir kez kat m bir daha bok yakalarsn. Frsat karmamak iin bu pis kulbede bekleyeceiz. Anladn m? Gerekirse sabaha kadar, hatta ertesi gn akama kadar bekleyeceiz." Nikolay bu dnceye katlmyordu ama sesini karmad. lkede yaanan byk deiimin gvenlik rgtne de yansmas kanlmazd. Viktor gibilerin suyu hzla snyordu, ok az mrleri kalmt rgtte. Onlarla dalap kariyerini tehlikeye atmaya demezdi. Elindeki sigaray nndeki metal kl tablasnda ezdikten sonra baklarm darya, karn aydnlnda mistik bir grntye brnen yola evirdi. Sitede alanlar yoldaki karlar temizlemi; inene inene topraklaan kaln buz ktlesini ortaya karmlard. Sert rzgr, ince bir kar bulutunu, buz ktlesinin zerinde srkleyerek sitenin ilerine gtryordu. kinci blm

Rzgr, nne katt kar bulutunu, telala yrmekte olan Mehmet'in ayaklarna arpt. Beyaz tanecikler gen adamn siyah postallarna, kadife pantolonunun yumuak yzeyine tutundular. Rzgr, Mehmet'in bacaklarna yapan kar tanelerine aldrmadan yoluna devam etti, sitenin itlerini aarak kuzey denizlerine doru uultuyla savrulup gitti. Mehmet'in, ne kuzey denizlerine doru esen bozkr rzgrn ne de ayaklarna arpan kar bulutunu grecek hali yoktu. Admlarn am, Asaf'n kald binaya doru yryordu. Ayazn yzn kavurduunu hissetti; gr byklan sanki teker teker donup dikiliyorlard. Yn paltosunun yakasn kaldrp, tyl siyah kalpan kulaklarna kadar indirerek biraz daha hzland. Asaf'la bu gece konumalyd. Yarn ok ge olabilirdi. Aslnda kendi yoldalar dururken Asaf'a gitmesi doru deildi. Parti Sekreteri Hikmet neyse de teki yoldalar fena bozulacakt bu ie; ne de olsa Asaf onlarn kolektifinden biri deildi. Ama olaylar daha iyi deerlendirebilme yeteneine, daha nemlisi geni bir yetkiye sahipti. Kolektifte onu sevmeyenlerin says her geen gn artmasna karn, yine de Asaf'n yoldalar zerinde yadsnmaz bir etkisi vard. nk o Merkez Komitesi yesiydi. Asaf'n kald kk daire, bej renkli sekiz bloktan oluan sitenin ilk binasndayd. Binalar beyaz kar rtsnn arasnda, kara bir ylan gibi uzanan asfalt yolla birbirine balanyordu. Kk bir korusu, kysna yabanrdeklerinin konup kalkt, sazlklarla evrili bir deresi bulunan bu eimli arazinin zerine yzer metre aralklarla yerletirilen binalar, 1980 Olimpiyatlar'nda yaracak konuk sporcular iin ina edilmiti. Site, Olimpiyatlar'dan sonra Sovyetler Birlii Komnist Partisi'nin kullanmna alm, parti de Uluslararas Leninizm Enstits'nn hizmetine sunmutu buray.

Sitedeki binalardan biri okula dntrlm, geni odalar dershane gibi dzenlenmiti. ili, Trkiye, Lbnan, Nikaragua gibi lkelerden, ou salksz tutukevi yaamndan, i savan ateinden, yeraltnn ar koullarndan gelen bu insanlarn grecekleri eitim kadar, ksa bir sreliine de olsa dinlenmeleri, moral deerlerini ykseltmeleri, kendilerini toparlamalar da nemliydi. Sal bozulmu birok yal komnist biraz da bu amala gnderiliyordu Moskova'ya. Ama rencilerin byk blm devrimci teoriyi renmek, gelecein parti yneticileri, hatta uluslararas komnist hareketin nderleri olabilmek iin gelmilerdi buraya. Sitedeki klarn birer birer karard bu souk gecede aceleyle yryen Mehmet de onlardan biriydi. Allmn dnda o, 1970 sonras Trkiye'yi saran eylem frtnasna kaplarak deil, Marksist kuram okuyarak gelmiti partiye. Hukuk Fakltesi'ndeyken sol dncelere yaknlk duyduunu, ama kendi grlerine yakn bir rgt semekte zorland iin hibir politik gruba katlmadn syleyecekti sonradan arkadalarna. O dnemde okumaya vermiti kendini. Faklteyi bitirip avukatlk yapmaya balad yllarda, biraz da ayn broyu paylat meslektann etkisiyle partiye yaknlam, doru zmlemeleri, saduyulu kararlaryla yneticilerin ilgisini ekmiti. Partiyle ilikiye getikten sonra da okumakla geirdii eylemsiz yllarn acsn karmak istercesine olaylarn en nnde yer almaya balamt. Baz arkadalarnn onu souk, hrsl bulmasna karn, ald her grevden yznn akyla kmay baararak, adn yetenekli kadrolarn listesine yazdrmt. Ama bu gece o nl soukkanllnn yerinde yeller esiyordu. Gizlilik nedeniyle sorununu herkesle konuamazd. Yemekten sonra konuyu bilen tek kiiye, Cemil'e anlatmt kaygsn. Cemil, nedense sylediklerini nemsemez grnm, sakin olmasn nermiti ona. Ama sakin olacak hali kalmamt Mehmet'in. Bu sorunu ancak Merkez Komitesi yesi Asaf zebilirdi. Asaf, okulun Moskova'daki merkez binasnda kalyordu. 28-29 Ocak anma gn nedeniyle Kurkino'ya gelmi, akam yemeini yoldalaryla birlikte yedikten sonra geceyi de burada geirmeye karar vermiti. Yemekhanenin yolu zerindeki Latin Amerikallarn kald be numaral bloa yaklarken, bir gitar sesi duydu. Hemen Rosa geldi aklna. Alman asll Brezilyal kz... Moskova'nn kl rengi nda bile parldamay srdren altn sars salar, yzndeki ocuksu anlam pekitiren bal rengi iller, derin bir kuyu gibi glgeli gzler... Kzn "Hola" diyen gen sesi nlar gibi oldu kulaklarnda. Ama hemen kovdu bu hayali kafasndan. imdi ak dnecek hali yoktu. Hem parti bu tr ilikileri pek ho karlamyordu. Geri yoldalardan bazlar bu kural bozmuyor deildi, ama Mehmet'in de onlarn yanlna uymas gerekmezdi. Binann kapsndan geerken gitar tnsna neeli sesler de eklendi. "Brezilyallar" diye sylendi. "Bu adamlar elenceden baka bir ey bilmez mi?" Baklar binann duvarna kayd. Duvara dayanm sra sra demir ubuklar grd. Avularnda bir sz duydu. Akam yemeinden nce, bu ular mzrak gibi sivri ubuklarla yemekhanenin yolundaki buzlar krmlard. Yemekhanenin sorumlusu ana Nina Andreyevna, yemek iin kuyrua giren rencileri bana toplayarak, yar aka yar ciddi bir tavrla, eer yemekhanenin yolundaki buzlar krmazlarsa, bu akam a kalacaklarn sylemiti. nk yemekhaneye malzeme tayan grevlilerden biri dp ayan incitmiti. "Haydi yoldalar" demiti kadn, altn kaplama dilerini gsteren en glyle. "lemeyen dilemez." Yemenliler her zamanki gibi bu ie ok bozulmu, hemen kaytarmann yollarn aramaya balamlard, teki gruplarn da alma fikrinden pek holandklar sylenemezdi, ama Trkler her zamanki gibi hemen demir ubuklar kapp ie koyulmulard. Trklerin arasndaki en hevesli kiilerden biri de kukusuz Mehmet'ti. Latinlerin kald binay Rosa'nn gzel grntsyle birlikte arkada brakp koruluun iine girdi Mehmet. Yapraklar oktan dklm ak gvdeli kaynlarn, kar paralarnn dallarna tutunup kald uzun boylu am aalarnn arasndan ilerleyerek ksa srede korunun ortalarna vard. Gzleri, aalarn arasndan seilmeye balayan Asaf'n kald binadayd. Dairenin yanyor muydu? "Evet" dedi sevinle. Ayn anda arkasnda bir ses duydu.

rkilerek durdu, hzla geriye dnd. Gzlerini ksarak evresine baknd. Kimsecikler yoktu, aalarn arasnda koyulaarak uzanan yol bombotu. "Kim var orda?" diye seslendi. Sonra Rusa ayn szckleri tekrarlad: "Kto tam?" Ama kk koruda yanklanan kendi rkek sesinden baka bir ey duymad. "Kargalar olmal" diye geirdi aklndan. "Bu soukta karga olur mu" diye duraksad sonra. "Niye olmasn" diyerek rahatlatt kendini, ok dayankl kularm kargalar, yz-yz elli yl yaarlarm. Osmanl-Rus Sava'n grenleri bile vardr belki. Tedirgindi ama yoluna devam etmek iin acele etmedi. Bir sre daha arkasna baknd, kimsenin olmadndan emin olunca dnp daha hzl admlarla yrmeyi srdrd. Bakalm Asaf ona yardm edecek miydi? Bundan ok emin deildi, ama anlatacaklarnn bu yolda yakndan ilgilendireceini biliyordu. nk Asaf kolektifin ileyiine karmaya can atyor, nemli biri olduunu hissettirmek iin her olana deerlendiriyordu. "Bu gece, bu gece bitmeli bu i" diye sylendi, korunun kna geldiinde. Asaf'n kald daire elli adm tesindeydi. Onun odasndaki solgun klara bakarken, yanndaki dairenin penceresinde birinin dikildiini fark etti. Adam ban hafife ne emi, elindeki kd okuyordu. Dikkatle bakt; k arkadan vurduu iin yz glgede kalyor, kim olduunu seemiyordu. Biraz daha yaklanca balk yaka, bordo kazandan tand onu: bu, snf retmenleri Leonid'di. Leonid Trk kolektifinin sevgilisiydi. Ciddi bir retmenden ok, esprili bir arkada, iten bir dost gibiydi. Asl meslei retmenlik deildi. niversiteyi bitirdikten sonra uzun yllar Dileri'nin memuru olarak Birlemi Milletler'de almt. Emekliliinden nceki son be ylm ise Sovyetlerin stanbul Konsolosluu'nda geirmiti. Emekli olduktan sonra da partinin istei zerine Uluslararas Leninizm Enstits'nde Trk komnistlerine retmenlik yapmaya balamt. Olduka dzgn bir Trkesi vard. renciler onun eski bir KGB ajan olduunu sanyorlard, hatta aralarndan cesur olan birka bu dncesini sesli olarak dile getirmiti. Leonid bunun yanl olduunu sylemi, ama gzlerinde tuhaf bir parltyla anlaml anlaml glmsemekten de geri durmamt. Kolektifteki herkesin kabul ettii bir gerek vard ki, o da Leonid'in pek alldk bir komnist olmadyd. Partinin grleri kadar, hatta belki daha da fazla kendi dncelerine nem verir, bunlar aklamaktan da ekinmezdi. Ama onu tekilerden ayran yalnzca bu zellii deildi. Okuldaki retmenlerin ounun artk mimiklerine, davranlarna sinmi olan o souk, bkkn ifadenin zerresi yoktu Leonid'de. Aarmaya yz tutmu, dz kumral salarn eliyle geriye doru tarar, hep enerjik bir ifadeyle bakard insanlarn yzne. O konuurken dikkatle izlerseniz, azndan kan her szcn duygusal yansmasn yznde grebilirdiniz, bazen abartt da olur, ama hibir zaman itenliini bozacak bir dzeye ulatrmazd bunu. Leonid'in penceredeki grntsn izleyen Mehmet, "Tpk dershanedeki gibi yine ayakst bir eyler okuyor" diye dnd. Yanlmamt, Leonid gzleri elindeki ktta, yavaa dnp pencerede kayboldu. Hastalna ramen bu kadar enerjik olmas hayret vericiydi. Uzun yllar alkol tedavisi grdn duymulard. Bunu yabanc lkelerde, zellikle New York'ta geen zorlu gnlere balamt Trk renciler. Kimse onu knamamt. Hatta bunu bir devrimcinin tutukevinde hastalanmas trnden bir olay kabul edip, ona daha ok sayg duyar olmulard. Artk azna iki koymuyor, farkl iklimlerde yetitirilmi bitkileri kartrarak, deiik tatta, deiik kokuda aylar elde ederek iindeki derin susuzluu bu enternasyonal iecekle gideriyordu. Bir defa evinde konuk etmiti kolektifi. Yalnz yayordu. Kars Larissa on yl nce bir uak kazasnda lmt. Karsnn lmnden sonra birok sevgilisi olmu ama kadnlarla srekli bir iliki kuramamt. Aleksandra adnda nkleer fizik mhendisi olan bir kz vard; Kiev'de bir santralda alyordu. Leonid'in geni odasndaki gsterisiz ktphane Rusa, ngilizce, Trke kitaplarn yan sra Aleksandra'nn deiik yalardaki gm ereveli fotorafn da tayordu; drt yanda eker mi eker bir Oktobrist, yedi

yanda boynunda kzl fularyla bir nc ve on sekiz yanda dnyalar gzeli bir Komsomol. "Evli mi?" diye sormutu Can. "Deil" demiti ksaca Leonid. Evlilik konusundan holanmad belliydi. Ama kzyla ilgili teki konulardan sz ederken gri gzleri daha bir aydnlanyor, sohbeti iyice tatllayordu. Mehmet koruluun snrndaki dereye geldiinde, Leonid yine yaklamt pencereye. Ama Mehmet onu grmedi. Gzleri geecei derenin zerindeki kk kprye taklmt, yerler buzdan parldyordu. Kprye doru bir adm atmt ki, aya kayd. Dmekten son anda tahta korkulua tutunarak kurtuldu. Dorulup yeniden yrmeye balayacakt ki, arkasnda birinin varln hissetti. rkilerek ban evirmeye alt ama ge kalmt; derinden gelen bir ses duydu, ayn anda srtnda iddetli bir darbe hissetti; hzla ne savruldu, ama elleri hl korkuluklarda olduu iin yere dmedi. Ban evirip vuran grmek istedi, baaramad. Baklar usulca aa, gsne kayd, hibir ey gremedi. Ama srtndaki arlk hissedilmeyecek gibi deildi. Birka saniye ayakta kald, ba dnyor, kusmak istiyordu. Engellemek istedi, baaramad, azndan koyu bir svnn boaldn fark etti. Elleri korkuluktan zld, yzst yere ykld. Derken ban kprnn buzlanm tahta demesine arpmt, ama hi ac duymuyordu. Yalnzca hzla uzaklaan birinin ayak seslerini iitti. Ban evirmeye almad, yzn grmese de onun kim olduunu biliyordu. Ak kalan gzleri, dt yerden Leonid'in penceresine bakyordu. lmekte olduunun farkndayd. Tuhaftr, bu dehet verici dnce sanki onu etkilemiyor, bedeni hi tanmad bir uyuukluun iinde eriyip gidiyordu. Rus retmenin yeniden pencereye yaklatn grd. Demek bilinci yerindeydi; grdn anlayabiliyordu. Gzlerini ap kapamaya balad. Hayr, bu huzur verici yumuakla teslim olmamalyd. Katili katna gre, kimse engel olmazd ona; Leonid'den yardm isteyebilirdi. Evet, Leonid'e seslenebilir, kurtulabilirdi. Ama nedense bu dnce ona pek cazip gelmiyordu. Baklar on be-yirmi santim kadar ilerde hareketsizce duran sa eline kayd. Kendine doru ekmek istedi, baaramad ama parmaklarn oynatabilmiti. Bu kk kazanm bir umut kvlcm akt iinde. lmeyebilirdi. Belki de yaras o kadar ar deildi... Bu tatl uyuukluktan syrlmal, lme teslim olmaya balayan bedenine kar durmalyd. Gcn toplamaya alt. Kprdannca iddetli bir acyla sarsld. Barmak istedi, yapamad. Leonid hl pencerenin nndeydi. Ban okumakta olduu o lanet olas kttan kaldrsa... Dar biraz dikkatli baksa onu grebilirdi. Yine o uyuukluk... Hayr buna izin vermemeliydi. Ne olursa olsun Leonid'e ulamal, dikkatini ekmeliydi. Yeniden toparlanmaya alt, daha iddetli bir acyla sarsld bedeni, ama ylmad, azn ap kapamaya balad. Yeni domu bir kedi yavrusunun miyavlamasn andran bir hrlt kt azndan. Dudaklar yeniden kprdad, yine bir hrlt... Ne kadar abalarsa abalasn bouna, bu hrltlar bir trl szce dnemiyordu. "Bouna urayorum" diye geirdi kafasndan, "Son grdm manzara Leonid'in penceresi olacak. lmek... Trkiye'den binlerce kilometre tede, karlar altndaki bu lkede..." Hayr lmek istemiyordu. Btn gcn toparlayp yeniden denemeye karar verdi. Azn ap kapamay srdrd. Sonunda kendi sesini duyabildi. Clz bir "Leonid" kt azndan. Umutland, "Leonid" diye tekrarlad. Bu kez sesi daha gl kmt. "Leonid" dedi daha gr bir fsltyla; sanki yaayacam, der gibi. Sesi klnd. Sesi glendike acs da artyordu, olsun, buna katlanabilirdi, Leonid'in onu kurtardn, arkadalarnn yardmyla bir ambulansa bindirildiini grd, hatta revirdeki doktor Nataa'nn o efkat ykl iri yeil gzlerini yzne dikerek, "yileeceksin" dediini bile duydu. Kurtulacakt, fsltsnn herkesin duyabilecei bir la dneceini umarak, "Leonid" szcn yinelemeyi srdrd. Son kez fsldarken, baklar snf retmeninin penceresine taklp kalmt, ama onu bulanlar gzlerinde donup kalm bir acnn yan sra hi gereklemeyecek bir umudun belli belirsiz iyimserliini de greceklerdi. nc blm

Leonid yeniden pencerenin nne geldiinde kz Aleksandra'nn mektubunu okumay bitirmiti. Aleksandra hamileydi, hem de evli bir adamdan. Ad Konstantin Pavlovi Mihaylov olan bu adamla geen yaz Kiev'de tanmt Leonid. niversitede felsefe profesryd. Elli yalarndayd ama daha gen gsteriyordu. yi bir izlenim brakmt Leonid'in zerinde. Marx'n 11. tezini temel alarak felsefenin gncel yaama uygulanmasyla, akademik tartmalarnn ksrlamas arasndaki iliki zerine zorlu bir tartma yapmlard. Konstantin'in grlerinin kendisininkilere benzerliini fark etmi, bu onu adama daha da yaknlatrmt. Ama akam eve dnp de Aleksandra, "O benim sevgilim" deyince, adama kar duygular annda deimi, evli bir apknn ana dmekle sulamt kzn. "Onu tanmyorsun" demiti Aleksandra. "Bu ite btn sorumluluk bana ait. Ona k olan benim. Hatta Konstantin ilikiye girmemek iin uzun sre direndi..." Leonid yle fkelenmiti ki, bunlar duymak istememi, kznn yannda iki gn daha kalmas gerekirken o gece apar topar dnmt Moskova'ya. Sonra yaptnn yanl olduunu anlam, hl bu ilikiyi onaylamadn zellikle belirterek kzndan zr dilemiti. Aleksandra Moskova'ya geldiinde konu yine alm, ama kznn kararl tutumunu gren Leonid yeni bir tartmaya girmekten kanmt. imdi de kz hamile olduunu yazyor, ocuu dourmakta kararl olduunu hi ekinmeden aklyordu. Aleksandra'nn ne kadar inat olduunu bilirdi. Kafasna koyduunu mutlaka yapard. Dede olmay hi dnmemiti. Yaamndaki evreleri hesaplayarak yaayan insanlardan deildi. Umulmadk olaylarn gnlere kataca heyecanlar severdi. Kzn ok sevmesine karn hibir zaman kendini bir baba gibi hissetmemiti. Demek dede olacakt ha! Dncesi bile tuhaf geliyordu insana. Nasl bir eydi dede olmak? Dedelerini hi tanmamt. Babasnn babas cephede kaybolmu, annesinin babas ise gen yata veremden lp gitmiti. Ailesi iki kuaktr komnistti. Babas Bolevik Partisi'nin ilk yelerindendi. 1905 Devrimi'ne katlm, arlk zindanlarnda yatm, 1917'de Klk Saray'a giren devrimciler arasnda bulunmutu. Annesiyle de devrim srasnda tanm, evlenmilerdi. Ancak kinci Dnya Sava srasnda Yugoslavya'da tutsak dp de lkeye sa olarak dnnce, yllarn komnisti van, dmanla ibirlii yapmakla sulanarak Sibirya'ya gnderilmi, orada tifsten lmt. Einin lmyle sarslan annesi aktif politikadan ekilmi, Stalin'in lmnden sonra on binlerce komnist gibi van'n da itibarnn iade edilmesine, partinin aileden zr dilemesine karn eski yoldalarn asla affedememi, ama olunu bir komnist gibi yetitirmekten de geri durmamt. Leonid partiye ye olmaya karar verdii zaman da ona engel olmam, yalnzca, "Keke baka bir sol parti olsayd da, ona girseydin" demekle yetinmiti. Leonid'in kz Aleksandra partiye ye deildi. Pek ok Sovyet genci gibi o da eski kuaklara gvenmiyor, her alanda daha ok zgrlk istiyordu. Babas gibi bir adamn hl parti yesi olmasna da aryor, bu yzden sk sk tartyorlard. Babas, Konstantin Mihaylov'la ilikisine kar knca, onu tutucu bir komnist olarak sulamaktan ekinmemiti. Oysa aradan geen birka haftalk zaman bile Leonid'in katln krm, kzna kar sert davrandn dnmeye balamt. "Ben hogrsz biri miyim?" diye sormutu kendine. "Olmamam gerekir, ama galiba yleyim. Yaadklarmz byle yapyor bizi." Ekim Devrimi'nin ilk yllarnda yaanan zgrlk ortamn, ubat Devrimi srasnda Sovyetler'de bulunan farkl partileri, yaanan canl tartmalar dnd. "Belki de kendimizi muhalefetsizlie mahkm etmeseydik, o gnleri koruyabilseydik her ey baka trl olurdu." Byle dnmesine karn ii hi rahat deildi. Onu asl tedirgin eden ey, bebein babasz doacak olmasyd. Bunu syler sylemez Aleksandra'nn inatla kar kacam, "Onun babas Konstantin Pavlovi Mihaylov'dur" diyeceini ok iyi biliyordu. Biliyordu bilmesine de, bakalm Konstantin Mihaylov ne diyecekti bu ie? Rahata alkn akademisyen yolda Mihaylov konumunu tehlikeye atabilecek

miydi... Bir sr laf dolanacakt ortalkta, dedikodulara aldrmyordu, bu rm insan topluluunun iinde sylediklerine nem verebilecei ok az kii vard. Btn tasas kznn mutsuz olmasyd. Ama grld kadaryla kz hi de mutsuz saylmazd. "Bugn iin" diye mrldand Leonid. "Ya yarn?" Skntyla pencereden darya bakt. Kk korunun ak gvdeli kayn aalar, laciverdi karanlkta daha uzun, daha grkemli grnyorlard. "aa kayn sevmez" diye dnd Leonid. Onun beendii aa kknard. Renginden belki... "Dallarna mavi dumanlar tnemi gibi" deyiini anmsad. Bunlar dnrken gzleri aaya kprnn zerine kayd. "Bu da ne?" diye sylendi. Kprnn zerindeki karalty grmt. Pencereye iyice yaklaarak dar bakt; karanlkta ne olduunu kestiremiyordu. ift caml pencerenin kanatlarm teker teker at. Sert bir serinlik arpt yzne; rperdi ama aldrmad. Ban uzatp kprnn zerindeki karalty semeye alt. nsana benziyordu, "Biri dm olmasn" diye kaygland. Gidip yakndan bakmalyd. Eer dnd gibiyse adamcaz sabaha kalmaz donup lrd. Aceleyle pencereyi kapatt. Paltosunu, kalpan giyip dairesinden kt. Yan dairede kalan Asaf'n odasndan mzik sesi geliyordu. Hemen tand, aykovski'nin Uyuyan Gzeli'nin giri blm alyordu. Merdivenlere ynelirken, "Televizyon izliyor" diye geirdi iinden. Binadan kp da biraz ilerleyince, kayglarnda hakl olduunu anlad, yerde yatan bir insand. "kiyi fazla karan rencilerden biri olmal" diye dnd nce. Byk olaslkla Yemenlilerden biriydi. Partinin lkede yaygnlaan alkolizme kar ald karar nedeniyle komnistler iki imeyi azaltmlard. Konuk renciler de SBKP'nin bu kararn desteklemek iin o gzelim Rus votkasna azlarn srmyorlar ya da yle grnyorlard. Okulun en disiplinsiz gruplarndan saylan Yemenlilerin ise bu karar umurlarnda deildi, sk sk iiyor, alkn olmadklar iin de szp kalyorlard. Geen yl bahede dp kalan biri, donmaktan zor kurtulmutu. Leonid, ince buz tabakasnn zerinde kaymamak iin temkinli admlarla kprye ilerlerken durdu. Adamn yannda, sanki yere saplanm gibi duran bir ubuk fark etmiti. Dikkatle bakt ama anlayamad. "Dmemek iin yanna sopa alm olmal" diye dnd. Merakla yaklamaya balad. Artk onu daha net grebiliyordu. "l gibi yatyor" diye dnd. "Ban kt arpm olmasa bari." Biraz daha yaklanca, sopa sand eyin akamzeri rencilerin buz krmak iin kullandklar demir ubuklardan biri olduunu anlad. Demir ubuk adamn srtna saplanmt. "Aman Tanrm" diyerek irkildi. lk oku atlatnca yerde yatan adam tanmaya alt. Kalpa yar yarya yzn rtt iin kim olduunu kestirmekte zorlanyordu. Yardm etmesi gerekiyordu, ama bir g ona engel oluyordu. Sonra toparlad kendini, zavall adamcaz, ekingenlii yznden lebilirdi. Dikkatli ama hzl admlarla yaklat. Gzlerini ksarak yerde yatan adamn yzne bakt. Kaln ama biimli kalar, kartalms bir burun, Prusya tipi siyah byklar... Bu yz hi yabanc gelmiyordu. Birden tand: "Ama bu... Bu bizim Mehmet!" Azndan bu szckler dklrken bir adm gerilemiti. Ne yapacan bilemeden, rkek gzlerle bir Mehmet'in yzne, bir de srtnda iaret direi gibi duran demir ubua bakarak ylece kald. Mehmet'in kendisine dikilmi gzlerini fark edince, onu yayor sand; nce utand, sonra byk bir sevin dalgasyla sarsld. "Ne oldu sana?" dedi, titrek bir ses .tonuyla. Mehmet'ten ses yoktu. Gzleri Leonid'e sabitlenmi ylece bakyordu. "Seni kurtaracam" diye sylenmeyi srdrd Leonid. Dizlerinin zerine kerek, paltosuna dokundu Mehmet'in. Parmaklarnn ucunda ince bir buz tabakasnn krldn hissetti. Paltosunun slanm olmasna ard. "Yoksa suya m dt bu ocuk?" diye dnrken, parmaklarnn arasnda ufalanan buz taneciklerinin Mehmet'in donmu kan olduunu anlad. Ne kadar zamandr burada yatyordu acaba? Gzleri yeniden demir ubua kayd, ekip karmay dnd, sonra vazgeti. Bunu doktorlar yapmalyd. ekingenlii kaybolmu, mant yerine gelmiti. Acele etmeli, onu hastaneye gtrmeliydi. "nce revire haber vermeli" diye dnrken Mehmet'in donuk baklarna takld gzleri yeniden. "Yoksa" diye mrldand yutkunarak. Titreyen eliyle rencisinin yzne dokundu. Parmaklar sanki buz kalbna demiti. Panik iinde elini polo yaka kazan

koruduu boynuna soktu, atardamar buldu, parman bastrd; atmyordu. nanamad, yeniden bastrd; yanlmamt, atmyordu. Bir an cesedin banda ylece kald. Sonra korkuyla saa sola baknd, belki de katil hl buralardayd. Kslm gzleri birilerini bulmak iin bouna tarad aalarn arasn, kimsecikler grnmyordu. Gzleri Asaf'n dairesindeki a takld. Usulca doruldu, nce okula, sonra Asaf'a haber vermeliydi. Drdnc blm

Asaf'n daha birka dakika nce tatl bir uykuyla mahmurlaan gzleri, Leonid'in verdii haberle fal ta gibi almt. Odann ortasnda durmu, yllardr partinin srda olan bu yal Rus'a, karsnda yabanc biri varm gibi anlamsz gzlerle bakyordu. Asaf'n dt aknl anlyordu Leonid, ama Trk yoldann ellerinin titrediini grnce, bu kt haberi byle damdan der gibi aniden sylemekle yanl yaptn fark etti. "Yolda" dedi. "yi grnmyorsun. yle otur da sana bir bardak su getireyim." "stemem" dedi Asaf, kirpiksiz gzkapaklarn krptrarak. "Mehmet olduundan emin misin?" "Gzlerimle grdm" dedi Leonid, bayla pencereyi gstererek. "Aada kprnn zerinde... Srtnda uzun bir demir ubuk..." "De... demir ubuk mu?" "Evet, demir ubuk..." dedi Leonid, sonra sa elinin iaret parma ile baparman kullanarak kalnca bir daire oluturdu. "te bu kalnlkta... tam kalbinin arkasndan saplanm." Mehmet'in cesedi bir an iin Asaf'n gzlerinin nnde belirir gibi oldu. Olanca arlyla aklna ken bir soru, bu grnty iyice netletirdi belleinde. "Yani ldrlm m?" "Korkarm yle" dedi Leonid. "Nasl olur?" dedi Asaf, sersemlemi bir halde. "Baka aklamas yok. Kimse kendi srtna bir metre uzunluunda bir ubuu saplayamaz." Bir an iin ikisi de sustular. Leonid'in yzne insanolunun lm karsnda taknd dingin aresizlik duygusu gelip yerlemiti. Asaf ise alt dudan ineyerek bu beklenmedik olay anlamaya alyordu. Moskova'da, sosyalizmin anavatannda byle bir olayla karlaaca aklnn ucundan bile gemezdi; buras onlar iin dnyann en gvenli yeriydi. Ama olmutu ite, Trk kolektifindeki yoldalarn en iyilerinden biri, kaldklar binann hemen nnde vahice ldrlmt. Katil, Mehmet'i rahata ldrdne gre bakalarn da ortadan kaldrabilirdi. Belki de hedef kendisiydi. Belki de Mehmet durumu fark etmi, onu uyarmaya gelirken... Dnceleri alk sesleriyle dald. Dnp bakt, televizyondaki konser bitmi, izleyiciler orkestray ayakta alklyordu. Sanki birini uyandrmaktan korkarm gibi ayaklarnn ucuna basarak televizyona yneldi, dmesine basp kapatt. Ban kaldrnca Leonid'e gz gze geldi. Adamn kendisinden bir aklama beklediini sanarak; "Sanrm iimizde bir ajan var" dedi. Saptamann kesinlii deil de, Asaf'n ses tonundaki panik rktt Leonid'i. "Bunu sylemek iin biraz erken deil mi yolda" dedi, sakin bir ses tonuyla. Asaf saptamasnn doruluundan o kadar emindi ki, Leonid'in szleri onu d krklna uratmt. "Peki sen ne diyorsun bu ie?" "Bir tahminde bulunmak zor. Belki de delinin biri..." Daha fazla dinleyemedi Asaf. "Yolda" dedi. Dersi anlamayan kaln kafal rencisine kan bir retmenin gerginliiyle. "Biz burada tatil iin bulunmuyoruz. Bizi buraya snf

sava getirdi. Eer bir yoldamz ldrlmse bunun altnda mutlaka cuntann parma vardr." Sesi metalik ve kuruydu. Asaf'n byle konumasna can sklmt Leonid'in, ama belli etmedi. "Belki de haklsn" dedi, alttan alarak. "Yine de... nasl syleyeyim... bir ajann szm olmas, biraz abartl bir dnce gibi geliyor bana." "yle demeyin yolda. Siz Trkiye koullarn bilmiyorsunuz. lkede ayakta kalan en gl parti bizimki. Cuntann ba Mitinglerde srekli TKP'yi hedef gsteriyor. Siyas polis, partiye szmak iin elinden gelen her eyi yapyor." Parti yaynlarndaki gibi kalplam cmlelerden oluan bu konuma Leonid'i etkilememiti. Soukkanlln koruyarak kendi tezini anlatmay srdrd. "Hadi ajan szd diyelim, neden cinayet ilesin? Polis o kiiyi yetitirmek, partiye sokabilmek iin yllarn harcamtr. Amalar kk tutuklamalardan ok adamlarm ykseltmek, ilerde parti ynetimine gelmesini salamaktr. Bylece parti ynetiminde bulunmak gibi inanlmaz bir olana ellerine geireceklerdir. Bir cinayetle yllarn emeini tehlikeye atarlar m?" Asaf'n baklar durgunlat. Leonid'in syledikleri mantklyd, ama ortalkta da bir cinayet vard. Ve bu cinayetin de bir nedeni olmalyd. "Tamam" dedi. "Sylediklerine katlyorum. Bu cinayet polisin iine yaramaz. Ama baka aresi kalmadysa?" Leonid anlamamt, aln krt, gzlerini Asaf'a dikti. "Diyelim ki Mehmet iimizdeki polisi tespit etti, bunu bize anlatmaya geliyordu. Yoksa geceyars bizim binann nndeki kprnn zerinde ne ii var? Ama kstebek de Mehmet'in onu fark ettiini anlamt. Tam zamannda, yani bize ulamadan onu ldrd." Bu nemli bir iddiayd. Leonid hak vermekten kand. "Peki neden teki yoldalara deil de, rnein hcre sekreteri Hikmet'e deil de bize anlatmak istesin?" diye sordu. Asaf kendinden emin glmsedi. "nk bu bilgiyi gvenilir insanlara iletmek istiyordu. Bu hi de yle uluorta konuulacak bir ey deil. Belki adamdan kukulanyordu ama henz emin deildi. Bizi uyarmak istedi." Asaf'n syledikleri Leonid'in de aklna yatmaya balamt. Yine de onaylamakta acele etmedi. "Bilmediimiz baka nedenler de olabilir. Sana gelmeden nce dekana haber verdim. Gvenlik birimleri birazdan burada olurlar. Belki onlar daha kesin bir eyler syleyebilir." "Kolektiftekilere ne anlatacaz?" Leonid bu soruyu gereksiz bulmutu. "Olan biteni anlatmaktan baka seeneimiz var m?" diyerek Trk yoldan tepeden trnaa szd. Asaf'n srtnda yine takm elbise olduunu ilk kez o zaman fark etti; her zamanki gibi kravat da boynundayd. "Bu adam hep takm elbiseyle mi dolar" diye dnd. "nsan hep tetikte, hep diken zerinde nasl yaar? Sanki her an bir toplantya arlacakm gibi hazr bekliyor, eminim yatarken de elbiselerini karmyordun" "Yalnzca l bulunduunu sylesek..." dedi Asaf, gz ucuyla Leonid'e bakarak. "Cinayet olduunu gizleyelim mi?" "Yoldalar gereksiz yere panie kaplmasnlar." "Ama bunu gizleyemeyiz ki? Soruturma balaynca nasl olsa renecekler." "Biz de bilmiyorduk deriz." "O zaman daha byk bir gvensizlik kar ortaya." Leonid, Asaf'n neden srar ettiini anlayamyordu. Trk kolektifindeki yoldalarn tm ar koullardan gelmilerdi. lme yabanc deillerdi. Bu insanlardan gerei saklamann ne anlam olabilirdi? Ama sonuta karsndaki kii TKP Merkez Komitesi yesiydi, onun dncesine saygl olmalyd. "Sen bilirsin yolda" dedi. "Kolektiftekilere sylemeyelim dersen, ben uyarm ama bana kalrsa her eyi olduu gibi anlatmak daha doru olur." Asaf da duraksamt. Sa eli enesinde, gzlerini Leonid'e dikmi dnyordu. Kim bilir gene neler kuruyor, diye geirdi iinden Leonid. Ona bir trl snamamt. Ak biri deildi, en iten glmseyiinden bile bir sahtelik szyordu. Geri Rusa renmeye geldii Moskova'da iki yldr tek

bana yaad dnlrse, insan ona hak verebilirdi. Belki de sorun Asaf'n kiilii deil de gizli almak zorunda kalan bir partide ynetici olmasyd. Neredeyse btn ilikilerin kapal kaplar ardnda yrtld byle bir parti faaliyetinde insann devrimci kiiliini koruyabilmesi iin zel aba harcamas gerekirdi. Gizli almann getirdii zorlu koullar da cabasyd. Krk ksur yandan sonra partinin bir szyle ailesini brakp Moskova'ya eitime gelmiti. Geri nemli gnlerde uaa atlad gibi soluu Demokratik Almanya'da karsnn, ocuklarnn yannda alyordu. Kolektifteki yoldalarn deil Trkiye'ye gidip sevdiklerini grmek, iki satr mektup yazmalarnn bile olanaksz olduu gz nne alnrsa bu nemli bir lks saylrd. Onlarn lkeyle tek balantlar iki ay gecikmeli gelen gnlk gazetelerdi. Bayat haberleri okuyarak neler olup bittiini anlamaya urayor, gazetelerde grdkleri nc snf fotoraflar seyrederek zlem gideriyorlard. Yaknlarnn bana bir felaket gelse, lkeye dnmeden bunu renmeleri olanakszd. Ama her dan kendine gre kar vard. Asaf'n sorunlar da kmsenir trden deildi. Biraz gzlem, biraz fikir yrtmeyle onun parti ynetimindeki deiimden sonra buraya gnderilerek, birka yl ayak altnda dolamamasnn saland anlalabilirdi. O, Moskova'da bir tr srgnd. Asaf'n davranlar da bu saptamay dorular yndeydi. Bir gn parti ynetimini vmesi, ertesi gn yerin dibine sokmas; sorulan her soru karsnda yapay bir korkuya kaplp gizemli havalara brnmesi; onun grnd kadar rahat olmadn, en azndan ynetimle arasnda bir sorun olduunu kantlyordu. Btn bunlarn farkndayd Leonid, gerekirse Asaf'la konumaya, ona elinden gelen her trl yardm yapmaya da hazrd, ama Asaf hibir zaman ona yanamad. Leonid'i parti merkezinin adam gibi grerek, aralarndaki mesafeyi korumay kendisi iin daha gvenli buluyordu. Oysa Leonid'i parti merkezinden ok kendi rencileri ilgilendiriyordu. retmenlie ilk balad gnlerdeki kararszl, Trkiye'den gelen devrimcileri tandka azalm, gitgide onlara balanmt. Leonid'e gre rencilerinin hemen hepsinde grlen en nemli eksiklik; kuku duymay, eletirel bakmay bilmemeleriydi. Bu yzden derslerinde arl eletiriye, bamsz dnmeye veriyordu. Ama u anda kafasnda kim bilir hangi entrikay kurmakta olan Asaf gibi yneticiler, tartmak yerine emre uymay ycelterek, kt bir gelenei srdrmek istiyorlard. Konumlarn korumalar iin gerekliydi bu. Yukarda birileri herkesin anlayabilecei belirgin bir rota izecek, parti yeleri de bu yolda ilerleyecekti. Doru da, yanl da bu rotaya gre belirlenecekti. in tuhaf bu yntem, Ruslarda da yaygn olarak kullanlmaktayd. Trkler ile Ruslarn dnce ve inan yntemlerindeki benzerlii, bu konuyu dnrken kefetmiti Leonid. Yalnzca Ruslarn Ortodoks krlyle, Trklerin tek kitaba ball arasndaki yaknlk deildi sz konusu olan, Avrupa ile Asya arasnda skp kalm iki kltrn yapsndaki benzerlikti. Gndelik dnce biimlerinin bir parasyd bu. ara ya da padiaha, parti sekreterine ya da tek, efe ballk. Ama bu anlay zamann doldurmutu. Yaam bu dnce biimini kabul etmiyordu artk. "Aslna bakarsan ben de ne yapacam bilmiyorum" dedi Asaf, dalgnlndan syrlarak. Leonid'in kararszln aa vuran suskunluu, onu daha temkinli olmaya itmiti. ten miydi, yoksa kafasnda baka bir plan m vard, Leonid kestiremedi. Biraz da neler dndn anlamak iin; "stersen Berlin'i ara" dedi. "Parti ynetiminin bu olaydan haberi olmas gerek. Belki onlar daha iyi bir zm nerirler." Asaf'n yzndeki kararszlk, endieye dnt. "Hayr hayr" dedi, bu dnceye scak bakmadn aka gstererek. "Cinayet hakknda ok az bilgimiz var. Olay netlesin yle arayaym. u sizin gvenlikiler bir gelsin de." "O halde aaya cesedin yanna inelim" dedi Leonid, toparlanarak. Cesedi grecek olmas Asaf'n cann skmt. "O neden?" "Milisler gelmek zeredir. Birilerinin onlar karlamas gerek." "Haklsn" dedi Asaf, ama bu iten hi holanmad belliydi. "Bekle paltomu giyeyim."

Asaf kaln paltosuna uzanrken Mehmet'in yzn gzlerinin nne getirmeye alt. Tuhaf ama baaramad. Oysa daha birka saat nce ayn masada oturmu, yemek yemilerdi. Biraz skntl grmt Mehmet'i. Onunla yalnz kalmak ister gibi bir hali vard. Hatta bir ara, "Seninle konumak istediim bir konu var" diyerek balam, ancak erif'in yanlarna gelmesiyle szlerini yarda kesmiti. Mehmet'in bu giriimini nemsemedii iin imdi kendi kendini yiyordu. Beinci blm

El fenerinden yansyan sar n ince buz tabakasnda oluturduu saydam dairelerin devinimi patika yolun kenarndaki kk ukurun iinde son buldu. "Burada bir ey var" diye seslenerek ukura eildi Nikolay. Karlarn arasnda koyu renkli bir cisim arpmt gzne. Viktor, cesetten ban kaldrp merakla dnd. Arkada az ilerde dizst km, dikkatle yere bakyordu. "Bir kalem" diye bard Nikolay. "Burada bir kalem var. Lacivert bir dolmakalem." nemli olabilirdi, hemen ayakland Viktor. "Tamam geliyorum." Aralarndaki tartmay oktan unutmutu. Telsizden sitede bir cinayet ilendii haberini duyar duymaz, hemen "Trkler mi?" diye sormu, "Evet" yantm alnca da Nikolay'a bakarak, "Sana sylemitim" demiti. "Bak adammz harekete geti." Nikolay'n hi beklemedii bu gelime onu adeta aptallatrm, yarmdaki yal kurdun karsnda ikinci bir yanlgya dmemek iin yorum yapmadan nce neler olup bittiini anlamaya karar vermiti. ki meslekta hi konumadan hzla cinayet yerine gelmilerdi. Onlar cesedin banda Leonid ile Asaf karlamt. Viktor'un ilk sorusu, "Cesedi kim buldu?" olmutu. Leonid soruyu yantlayarak kendilerini tantmt. Karlarndaki kiileri temkinli gzlerle szen Viktor, verdikleri bilgileri yeterli bularak el fenerini yakp cesedin bana geerken, Nikolay da arkadan izlemi, ama cesede yle bir gz attktan sonra kprnn evresini aratrmaya balamt. Onlarla ilgilenmeyi keserek ie koyulan istihbaratlarn tavr Asaf'n cann skm, cesedi incelemekte olan Viktor'un bana dikilip bozuk Rusasyla, "Neler olup bittiini bize anlatmayacak msnz?" diye sormutu. Demir ubuun girdii yerde kzl buzdan bir elipsin olutuu blgeyi incelemeye balayan Viktor'un dikkati, Asaf'n sorusuyla dalmt. Ban kaldrp tepesinde dikilen bu elimsiz adam, fkeyle kark alayc bir tavrla szerek, "Anlataym" demiti. "Bu bir ceset, bu da demir bir ubuk. Bu demir ubuk adamn srtna saplanm. Yani bu adam, bu demir ubukla ldrlm. Anladnz m?" Viktor'un alayc tavr fark edilmeyecek gibi deildi, ama Asaf anlamamazla vurmu, iyi niyetli olduklarn kantlamak iin balamt anlatmaya. "Ltfen bizi yanl anlamayn, iinize burnumuzu sokmak gibi bir niyetimiz yok. Sadece yardm etmek istiyoruz. Bunun iin de gelimeleri bilmemiz gerek." Konumaya kulak misafiri olan Nikolay da yaklamt yanlarna. "Henz iin bandayz" demiti duygusuz bir ifadeyle. "Biz de fazla bir bilgiye sahip deiliz. Ama bize yardm etmek istiyorsanz. Trk grubunu toplayp, durumu anlatn." "Hemen mi?" diye sormutu Asaf aknlkla. "Elbette" demiti Viktor, yeniden lafa kararak. Nikolay'n mdahalesinden rahatsz olmutu, burada patronun o olduunu herkes bilmeliydi. "Soruturma asndan da gerekli bu. Trk grubundakiler olay bilmeli. Ama teki gruplarn bu cinayetten haberi olmamal." "Nasl olacak bu?" diye atlmt Leonid. "ok basit, siz ve Trk renciler kimseye sylemeyeceksiniz. Bylece tekiler cinayeti renemeyecek. Merkezin talimat bu. Harfiyen uymak zorundayz."

"Merkezin mi?" diye dnd Leonid. Karsndakilerin sradan milisler olmadn ilk o zaman anlamt. Konumalarndaki gven, rahat davranlar... Her ey o kadar akt ki, daha nce nasl da fark edememiti; bunlar KGB'dendi. Konumasn srdrmt Viktor, "Bu yzden Trk yoldalarn uyarlmalar gerek. Cinayet gizlenmeli. Ayrca iki isteimiz daha var sizden. lki, ldrlen kiinin odasna bir gz atmak istiyoruz. Bunu teki yoldalarn bilmesi gerekmez, siz toplant halindeyken bu ii yapabiliriz. Kimsenin dar kmasna izin vermeyin yeter. kincisi, yoldalarnzdan bu gece nerede olduklarn, ne yaptklarn, yanlarnda kimin olduunu belirten birer rapor istiyoruz. Yarn sabah toplayacaz." Viktor szlerini tamamlamt, ama Asaf daha fazla ey duymay bekler gibiydi. "Tamam m?" diye sormak zorunda hissetmiti kendini Viktor. "Tamam, tamam..." demiti Asaf skntyla, "ama cinayeti bizimkilere hemen sylemesek diyorum. Belki de katili hazrlksz yakalayabiliriz..." "Bu srar niye yolda?" diyerek sormutu Nikolay, sert bir tonda. "Yoksa bildiiniz bir ey mi var?" "Hayr, yani..." diye kekelemiti Asaf. "Bakn" diyerek uyarmt gen Rus, ciddi bir tavrla. "Bu basit bir cinayet deil. Bildiklerinizi gizlemeseniz iyi olur." "Basit bir cinayet deil mi?" demiti Asaf bouk bir sesle. "Ortalkta neler dnyor, neden bize anlatmyorsunuz?" Konumay izleyen Viktor arkadann boboazlna sinirlenmiti. Byle konuarak kstebei fark ettiklerini belli ediyordu. "Nikolay abartyor" diye girmiti lafa, arkadan sert baklarla szerek. "Bu cinayetin neden ilendiini biz de bilmiyoruz. Belki gerekten de basit bir eydir. Belki bir kazadr." "Byle kaza olur mu?" "Olur mu, olmaz m anlayacaz, tabi burada bizi lafa tutup almamza engel olmazsanz." "Beni yanl anladnz" demiti, annda masum bir tavr taknarak Asaf. "Ben sadece akl yrtyordum." Bu kadar srar Viktor'u skmaya balam, el fenerini Asaf'n yzne tutmutu. "Anladmz kadaryla somut bir bilginiz yok. Bilgi olmadan nasl akl yrtrsnz?" Fenerin sar Asaf'n gzlklerine yansm, kitap okumaktan iyice yorgun den gzlerim korumak iin sa elini yzne siper etmi, ama soruyu da yantlamaktan geri kalmamt. "Fazla bilgim yok ama..." "O halde bizi neden uratryorsunuz?" diye sormutu Viktor, fenerin n Asaf'n yznden uzaklatrarak. "Ama katilin Trk grubundan biri olduunu dnyorum" demiti Asaf, elini yznden indirirken. "Dnyorsunuz ha" diye dudak bkmt Nikolay. "Yani sezinliyorum" diye dzeltmiti Asaf. "Bir cinayet sezgilerle zlmez. Elle tutulur, gzle grlr kantlar gerekli bize. Eer bildiiniz bir ey varsa syleyin. Yoksa sizden rica edeceim, rahat almamz iin buray bize brakn." Leonid, Viktor'un uygun bir dille Asaf' paylamasn iten ie sevinerek izlemiti. Ama Asaf yara sinei gibiydi, vazgemek nedir bilmiyordu. "Elbette, ben sadece size yardmc olmak istiyordum." "Anlaynza ok teekkr ederiz. Bize yapacanz en iyi yardm, istediklerimizi yoldalarnza iletmek olacak." "Siz burada alrken ya biri daha ldrlrse?" Tuhaf bir ses tonuyla sormutu Asaf. "Yeni bir cinayet mi?" Viktor'un baklar bir an, Mehmet'in oktan katlam cesedine evrilmi, sonra Asaf'n yznde durmutu. "Bu cinayetlerin arkas gelecek mi, diyorsunuz..." "Belli mi olur" demiti Asaf. "Katilin amacn bilmiyoruz ki."

Nikolay'a bakmt Viktor. Arkada dnceli grnyordu. Gr belirtmek yine ona kalmt. "Sanmyorum" demiti. "Yeni cinayet yeni ipular demektir." "Ya bunu yapmak zorundaysa?" Gecenin iinde nlamt Asaf'n sorusu. "Bunun iin katilin kendi gvenliini tehlikede grmesi gerek. u ana kadar byle bir ipucu edinemedik." "Yine de bu olasl hesaba katmak zorundayz." "O zaman, arkadalarnza yalnz kalmamalarn da nerin" demiti Viktor. "Tamam" demiti Asaf, grnn dikkate alndn dnerek. Viktor, Asaf'n ses tonundaki rahatlamay sezmi ama buna bir anlam verememiti. Oysa Leonid, onun bu ruh halini ok iyi biliyordu. Yetkili kiileri arkasna almadan adm atarak, kendini riske etmek istememiti Asaf. Ama imdi rahata Dou Berlin'i arayp parti merkezine haber verebilir, sonra da buradaki Trk yoldalar toplantya arabilirdi. Asaf ile Leonid cinayet yerinden uzaklarken, arkalarndan hatrlatmt Viktor: "Unutmayn, herkes bu gece nerede olduunu yazacak. Raporlar yarn sabah istiyoruz." Bu konumalar Nikolay'n lacivert dolmakalemi bulmasndan on dakika nce yaplmt. ki istihbarat el fenerinin altnda parldayan dolmakaleme bakyorlard. "Ne dersin, katilin olabilir mi?" diye sordu Nikolay. Viktor hibir ey sylemeden ayaa kalkt. Elini paltosunun i cebine sokup bir kalem kard. Birka metre geriye gidip yandan beklenmeyen bir eviklikle komaya balad, Nikolay'n yanndan geerken kalemi brakt. Kalem yola dt, yere arpp arkadann ayaklarnn dibine yuvarland. Nikolay nce ayaklarnn dibindeki kaleme bakt. Bu, baarl operasyonlardan sonra istihbarat elemanlarna armaan olarak verilen, zel olarak retilmi kalemlerden biriydi. Sovyet yapmyd, ama ince zevkin rn bir tasarma sahipti. ukurda bulunan kalem de olduka gzel bir kalemdi. Sovyet yapm deildi, cebe taklacak yerleri altn kaplamayd. "Sradan bir parti militannn alamayaca kadar pahal olmal" diye dnd Nikolay. "Kaarken drm olabilir!" Viktor'un sesiyle dnceleri dald Nikolay'n. "Umarm yledir" dedi Nikolay. "Bylece iimizi epeyce kolaylatrm olur." Viktor dalgn baklarla szd arkadan. Nikolay'n sylediklerini temkinli karlad her halinden belliydi. "Teknik ekip gelip fotorafn ekmeden onu dt yerden alma" dedi uyaran bir ses tonuyla. Ban kaldrp ters ters bakt Nikolay, byle bir konuda yanl yapacan nasl dnebilirdi. Az kalsn "Emredersiniz yolda" diyecekti alayc bir tavrla. Vazgeti. u sra bu dar kafal adamla didimek doru olmazd. "Belki de zellikle yapmyordur, belki de onun alma tarz bu" diye geirdi kafasndan. Sonra efinin kalemini yerden alp ona uzatt. Viktor kalemini cebine yerletirdi. Nikolay'n rahatsz olduunun farknda bile deildi. Meslek sezgisi bu ite garip bir eyler olduunu sylyordu. "Bizim meslekte sular sessiz akar" diye dnd. Cinayet aresizlik durumunda bavurulan bir seenektir. Yldrm hakknda yazlanlar okumutu, baarl operasyonlara imza atm biriydi; yzn anmsad, geni bir aln, yass bir burun, kk, yerinde duramayan gzbebekleri... Hi de yle aptal bir adama benzemiyordu. Karlarnda beceriksiz birileri mi vard, ok daha byk bir dolap m dnyordu, u anda bunu kestirmek zordu. Altnc blm

Trkiye Bykelilii'nin Vadkovskiy kmaz'ndaki binasnda Yldrm, le uayla gelecek kuryeyi bekliyordu. Sonunda beklemekten usanp ayaa kalkt, sinirli admlarla oday enlemesine geerek, ince uzun pencerenin nne geldi. Eliliin geni bahesini kaplayan kar ynlar gitgide koyulayor, iddetini

artran rzgr, yal kayn aacnn pencereye kadar ulaan eri br dallarn, ta duvarlara srtp duruyordu. Dnceli gzlerle bir sre daha ssz baheyi seyreden Yldrm, sonunda bundan da sklarak yeniden masasna dnd. Trk Hava Yollar'nn tarifeli ua yine rtar yapmt anlalan. Trkiye'den bekledii yantn bu gece gelmesi gerekiyordu. Vakit geirilmeden bu operasyona son verilmeliydi. Tekilata gnderdii mesajda bunu belirtmiti. Baklar sumenin stnde duran Gzc'nn ifreli raporuna takld. 'erdeki adamlarna Gzc adn vermilerdi. Raporu bu leden sonra Kurkino'daki oyuncak maazasnn .tuvaletinden almt. Aptalla yaklaan bir iyimserlik havas vard yazlanlarda. "Kolektiftekilerin gerek kimliini karmaya alyorum" diyordu Gzc raporda. "Yaknda nemli bilgiler edineceimi sanyorum." Bu arada kolektiften birinin ondan kukulandn ama bunu ok ciddiye almadn, sorunu tek bana zebileceini belirtiyordu. Yldrm skntyla ban sallad. "Acemi ocuk" diye sylendi. "Kimlerle dans ettiinin farknda deil." Bugnkn saymazsak, Gzc'yle Moskova'ya geldiinden bu yana iki kez balant kurmulard. lki Tretyakov Sanat Galerisi'nde, ikincisi ise Boloy Tiyatrosu'nda. Tretyakov Sanat Galerisi'nde ifreli mesaj alverii yaplm, Boloy'da ise ksa sreliine de olsa yz yze grmlerdi. Tekilatn talimatlar Gzc'ye iletilmi, karlnda da TKP kolektifi hakknda zet bilgiler ieren ifreli iki rapor alnmt. Ancak bu raporlar olduka yetersizdi, Trk komnistlerinin ounun gerek kimliini bilmiyordu Gzc. Kimliinden emin olduu yalnzca iki kii vard. Onlar da ok nceden tekilata bildirmiti zaten. Daha ayrntl bilgiler vereceini yazyordu ama son raporda yeni bilgi yoktu, byle olacan daha nceden kestirmiti Yldrm, bu nedenle de bir hafta sonra yz yze bir grme mesaj brakmt. Mesaj brakmasnn bir baka nedeni de Moskova'y yeterince tanmayan Gzc'nn bulduu sakncal balant yerlerinden kurtulmakt. nc balant iin hi olmayacak bir yeri, Kurkino'daki oyuncak maazasnn tuvaletini semiti Gzc. Klozetin arkasndaki inilerden birinin sklm olduunu, oraya rahatlkla not konulabileceini yazmt son mesajnda. Kurkino son derece talihsiz bir seimdi ama Moskova'y bilmeyen, stelik her istediinde okuldan dar kamayan Gzc'nn bu seimine uymaktan baka aresi yoktu Yldrm'n. Balant noktasna giderken her zamankinden daha dikkatliydi. Elilikten leden sonra km, evine gitmiti. Onu izliyorlarsa, bugnk mesaisinin bittii grnmn vermek istiyordu. Evinde bir saat kadar oyalandktan sonra, giysilerini deitirip km, nce bir taksiye, ardndan metroya binmi, sonra yeniden bir taksiye atlayarak Kurkino'ya gelmiti. Bu hareketli yolculuk srasnda gz hep arkada olmu, peinde glge var m, yok mu diye ok dikkat etmiti. Oyuncak maazasnn tuvaletinden Gzc'nn ifreli mesajn alm, yerine yeni grme yerini bildiren ayn ifreyle zlecek bir not brakmt. Oyuncak maazasndan kk bez bir tavan alarak km, taksi beklerken kedeki bir kamyonet dikkatini ekmiti. lgisiz grnm, ama taksiye bindikten sonra arkasn kontrol etmeyi unutmamt. Bir ara yine grr gibi olmutu kamyoneti ama emin olamamt. nlem olsun diye metroya gitmemi, ara sokaklardan birinde inerek yrmt. Sokak sszd, ne bir ara gemiti ne de bir insan. Temiz olduunu anlaynca yeniden caddeye kp bir taksiye atlam, ilk metro istasyonunda inmiti. Bu arada sk sk arkasn kontrol etmi, izlendiini gsterir bir iarete rastlamamt. Ama ii hi rahat deildi. Yaptklar i ok tehlikeliydi. Bugn deilse bile birka grme sonra KGB bu iin kokusunu alacakt. Yldrm'a gre bu kanlmazd. Gzc'yle iliki kurmu olmalar bile lgnlkt. Gzc, uzun erimli amalar iin szdrlmt partiye. TKP'yi d dmann i uzants olarak gren Milli stihbarat Tekilat, Gzc'nn rgt iinde ykselmesini, etkili bir ynetici olmasn hedefliyordu. Bylece gizlilii bir efsane haline getirilmi bu 60 ksur yllk partinin yneticileri aa karlacak, almalar kontrol altna alnm olacakt. Ama iler umulduu gibi gitmedi. 12 Eyll Darbesi'yle ynetime el koyan askerler, uzun erimli amalar yerine, gnlk basanlara ihtiya duymaya baladlar. Be yldr aralksz srdrlen operasyonlarda tutuklanan binlerce yandana ramen, rgtlerinin nemli bir blmn korumay baaran parti almalarn srdrerek, gerek yapt radyo

yaynyla, gerek byk kentlerde gizlice datt bildiriler, fabrika girilerine, okul nlerine ast afilerle halk asker ynetime kar direnmeye aryordu. Bu almalar halkn ounluunun dikkatini ekmese de generalleri rahatsz etmiti. Partinin kertilmesi, kadrolarnn tutuklanmas iin yalnzca siyas polis deil, TKP'nin Sovyetler Birlii'yle balants da gz nne alnarak MT de alarma geirilmi, ksa srede bu rgtlerinin datlmas istenmiti. Askerlerin atamalaryla ynetilen MT, generallerin bu istemini gerekletirmek iin tekilatn elindeki tm olanaklar gzden geirerek byk bir operasyon balatmay planlad. Operasyonun baoyuncusu ise yllar nce partiye szdrlan Gzc olacakt. Bu karar MT'in ilgili birimlerinde gr ayrlna yol at. Deneyimli istihbaratlarn ou operasyona kar ktlar. Gzc'nn kalc amalar iin TKP'ye szdrldn, yakn bir gelecekte nemli bir ynetici olacan, bylece hem bu partinin almalarnn kontrol altna alnabileceini hem de uluslararas komnist hareketin ileyiini, alma tarzn ierden tanma olana elde edeceklerini, bylesi bir olana gnlk politik karlar iin feda etmenin yanl olduunu sylediler. Tutuklamalar ne kadar geni kapsaml olursa olsun, geni bir iliki a bulunan TKP'yi, Sovyetler'in destei gz nne alndnda tmyle kertmek olanakl deildi. Gzc'y partiye szdran ekip bu grlerini MT'i yneten Memduh Paa'ya anlattlar. Deneyimli istihbaratlar dinleyen Paa ikna olmaya yaklamt, MGK'ya sunulmak zere bir rapor yazlmasn istedi. Oturup olay btn ayrntlaryla gzler nne seren bir rapor yazld. Generaller raporu ilgiyle okudular; istihbaratlarn ince dncelerine sayg duydular, becerilerini takdir ettiler ama operasyondan da vazgemediler, yalnzca, kolay yetitirilmeyecek bir eleman olan Gzc'nn aa kmamas iin hibir fedakrlktan kanlmamas gerektiini belirttiler. Gzc projesini yaratanlar tam anlamyla oka uramlard ama ellerinden de bir ey gelmiyordu, emir demiri keserdi. Bylece proje ierik deitirdi; Gzc, yakn bir gelecekte partiye ar bir darbe vurma, rgtleri kertme amal bir operasyon iin almaya balad. Ancak o srada Gzc partiden birinin kendisinden kukulanmaya baladn bildirdi. Kukucu kiiyi etkisiz hale getirmek iin kk bir operasyon yapld, 53 kiilik bir militan topluluu ele geirildi. Kukucu artk Gzc'ye zarar veremezdi. Tutuklamalarn gerek amacn bilmeyen Skynetim Komutanl Emniyet'i ve MT'i kutlad. MT'teki uzmanlar ok iyi biliyorlard ki, TKP'nin bu tutuklanan grup gibi onlarca rgt vard. Ama lkeyi yneten generaller aklama deil tutuklama istiyorlard, olabildiince ok ve abuk tutuklama. Bu da Gzc'nn fazla mesai yapmas demekti. Tam bu noktada beklenmedik bir gelime oldu; parti Gzc'y Moskova'ya eitime gnderme karar ald. stihbaratlar bu durumu temkinli karladlar. Yoksa Gzc deifre mi olmutu? Parti onu Moskova'ya gtrerek etkisiz hale getirmeyi mi amalyordu? stihbaratlar kara kara bunlar dnrken durumu renen generaller bu gelimeye sevindiler. Aradklar frsat ayaklarna gelmiti. "Bylece TKP'nin yurtd balants aa karlacak, vatan hainleri sust yakalanacakt. Ama yanl hesap Badat'dan olmasa bile Moskova'dan dnecek, Yldrm'n korktuu olay eninde sonunda gerekleecekti. Kt sonu engellemek iin kurnazlk yapmaya karar verdi Yldrm. Gzc'nn mesajn aldktan sonra Trkiye'ye ifreli bir rapor yazarak izlendiini, adamlarnn deifre edilmi olabileceini bildirdi. Operasyonu burada keserek Gzc'y korumak olanaklyd. Bylece hem Gzc'y hem de kendini kurtarabilirdi. Ama yollad rapora bir trl yant verilmiyordu. Btn umudu bu leden sonra gelmesi gereken diplomatik kuryedeydi. Yldrm bunlar dnrken kap ald, elinde sar bir zarfla, bykelilikte ktip olarak alan MT'in acar elemanlarndan Ali ieri girdi. "Kurye geldi Amirim, sanrm beklediiniz haber bunun iinde." Yldrm, Ali'nin uzatt zarf ald, aceleyle aarak masaya yrd. ifresini artk ezbere bildii satrlar ar ar yutarcasna okudu. Yeniden okudu, yeniden okudu, sonra kd masann zerine frlatt. "Kt bir haber mi Amirim?" diye sordu Ali.

"nemli deil, byle olacan biliyordum" dedi Yldrm, ama suratndan den bin parayd. "zldm" dedi Ali. "Yapabileceim bir ey varsa..." "Saolasn" dedi Yldrm, dalgn bir sesle. Sonra baklarn gen meslektana evirerek ekledi. "Sen de git yat artk, vakit ge oldu." "yi geceler" diyerek, saygl bir tavrla kt kapdan Ali. O kar kmaz, sa elini yumruk yapp fkeyle sol avucuna vurarak sylendi: "Bizi harcayacak bunlar! Gz gre gre yakacaklar bizi!" Tekilatta arasnn iyi olmad askerlerle, anlaamad sivil meslektalar geldi gzlerinin nne. "Nasl da sevinecekler bu ie. Belki de zellikle bu grevi verdiler bana. Tekilattan ayam kaydrmak iin." Yldrm MT'te reform yaplmasn istiyordu. Bu dnceleri tekilatta her zaman gl olan askerlerin kulana da gitmi, birka kez usulnce uyarmlard onu. Bana bir i gelse zil takp oynayacaklarndan kukusu yoktu. Duvardaki ahap saatin gonguyla syrld dncelerinden. Gzleri ikinci gongunu vuran duvardaki antika saate kayd, akrep ile yelkovan birbirlerine epeyce yaklamlard. Bir sre ne yapacan bilemeden masasnn yannda dikildi, kendini ok yorgun hissediyordu. Dncelerini toparlamas iin iyi bir uykuya ihtiyac vard. Masann zerinde duran evrak antasn alp kapya yneldiinde antika saatin gongu on birinci kez vurmaya hazrlanyordu. Yedinci blm

Duvarlar karde komnist partilerin krmzs bol flamalar, Rusa, ngilizce, spanyolca, Arapa, Almanca, Franszca'yla yazlm farkl sloganlarn ssledii rengrenk afileriyle donatlm geni odada bulutuklarnda, parti yelerinin ounun neden toplandklar hakknda en kk bir fikirleri bile yoktu. Sol tarafta duvar boydan boya kaplayan, Moskova'daki belediye, fabrika, okul, yerel parti rgtlerinin armaan ettii flama, plaket, rozet gibi eyalarn sergilendii bir bfesi, ortada amdan yaplma alt kiilik bir toplant masas ve sa tarafta yataktan bozma bir divan bulunan bu oday Trkler parti toplantlar iin kullanyorlard. Asaf odann ortasndaki ahap masada oturuyordu, sol yanna Leonid'i, sa yanna hcre sekreteri Hikmet'i almt. Yznde zntden ok, trajik olaylar karsnda bile soukkanlln yitirmeyen byk adamlarn sessiz ciddiyeti okunuyordu. Leonid, ellerini aresizlikle masann stnde kavuturmu, az sonra duyurulacak olan felaketin sorumlusu sanki kendisiymi gibi huzursuzluk iinde bekliyordu. Asaf'n tm srarlarna karn, rencilerine Mehmet'in ldrldn sylemeyi gze alamamt. Toplantya katlma konusunda da ok dnm, ama sayg duyduu, umut balad bu insanlar byle zor bir durumda yalnz brakmay kendine yedirememiti. imdi ona her zamankinden daha ok ihtiyalar vard. Kolektifin sekreteri Hikmet'in yznde hznle korkunun birbirine kart, henz anlamn bulamam bir ifade gezinip duruyordu. Asaf, Mehmet'in ldrldn ona anlatmt, ama olay tam olarak kavrad sylenemezdi. Cinayet haberini duyduunda tek bir szck bile etmeden anlamsz gzlerle baknp durmutu. Asaf onun korktuunu hatta paniklediim dnm, "Demek ki, kritik anlarda bu yoldatan bir ey beklememek gerekir" diye geirmiti iinden. Korkmutu Hikmet, ama ruh halini yalnzca bu duyguyla aklamak hakszlk olurdu. Hissettii korkudan ok, o yllardr yakasn brakmayan bildik huzursuzluktu. Beklenmedik olaylar, baar getiren ho srprizler bile olsa, onda byk tedirginliklere yol aard. Dengesi bir anda bozulur, yaarken kymetini bilmedii o saydam dinginlik gnlerce yerine gelmezdi. Eski durumun neden, nasl deitiini anlamak, yeni olana ayak uydurmak, btn bunlar korkun eylerdi Hikmet iin. Onun ruhunu dinginletiren en nemli etkendi denge. Marksizm'i benimsemesinde de, bu eiliminin nemli bir rol oynad sylenebilirdi. nsanln komnizmle ulaaca o byk uyuma, toplumsal

ileyiin kazanaca o olaanst armoniye duyduu hayranlk, Hikmet'in devrimci kavgaya katlmasnda belirleyici bir etken olmutu. Mehmet'in ldrlmesi btn dengesini altst edecek, onu ciddi bir depresyona srkleyecek apta bir olayd. in en kt taraf bu saplantsn yoldalarndan gizlemek zorunda olmasyd. Bunalmnn daha da katmerlenmesi anlamna geliyordu bu. Ama sorununu kimseye anlatmazd, bunu bir tr zayflk olarak gryordu. Hem anlatacakt da ne olacakt, sanki biri kp da yle yaparsan geer mi diyecekti. O halde tartmann bir anlam yoktu. Olay duyduunda gzlerinde beliren o rknt veren derin boluk bu yzdendi, Asaf'n dnd gibi yalnzca korkudan deil. Masann sol tarafnda yataktan bozma divanda Trk komnistlerinin en ayrks kiisi, Kerem oturuyordu. Buna oturmak da denilmezdi, srtn arkaya dayayarak yar uzanmt demek, daha doru olurdu. iddetli bir grip geiriyordu; gndr Moskova'daki okulun revirinde yatyordu. Mustafa Suphi'leri Anma Toplants sz konusu olunca hasta yatandan kalkp gelmiti siteye. Ama pek doru yapt sylenemezdi, haprp duruyordu. Gzlerinin alt km, hl gemeyen atein yanaklarna verdii hafif kzllk, insanlarla bark olmayan bu tuhaf adamn yzne, arkadalarnn hi de alk olmadklar bir mahcubiyet havas veriyordu. Futbol, voleybol malarna katlmazd Kerem; masa tenisi ya da bilardo oynad grlm i deildi. Bazen, o da havasnda olursa satran oynayanlar izler, genellikle dayanamaz masann birine kendi de kerdi. Bu oyunda hi de fena deildi; iddial Ruslar bile yendii olurdu. nsanlarn grmek iin dnyann drt yanndan onca yolu tepip geldii halde bilet bulmakta zorlanmazd ama Leninizm Enstits rencilerinin en n sralarda rahata oturma olanan elde edebildii nl Boloy Balesi'nin Gsterilerine bile yalnzca bir kez gitmiti. O da tarihin ilk kle ayaklanmasn konu alan Spartacus'n sahnelendiini syleyen erif'in sraryla. Bir daha da ne bir tiyatroya ne de baka bir sanatsal etkinliini izlemeye gitmiti. Yoldalarn neredeyse tamam giyinip kuanp Moskova'ya inerken o odasna kapanr, bir trl bitiremedii Kapital'i birka demlik ay, birka paket sigara eliinde okumaya balard. Kolektifin sanat sorumlusu olan Cemil bir kez onu eletirmeye kalkm, ama ald tepki karsnda, bunu yaptna yapacana bin piman olmutu. "Yolda" demiti Cemil, olanca itenliini taknarak. "Bu gsterileri belki bir daha mr boyu izleme olana bulamayabilirsin." "Ben buraya bale izlemeye gelmedim" demiti Kerem, souk bir tavrla. "Ama bu da eitimin bir paras" diyerek ikna etmeye almt Cemil. "Eitimin ne olduunu senden renecek deilim" diyerek kestirip atmt Kerem. Cemil iin peini brakmayp, "Yanl dnyorsun yolda, biz birbirimizden reniriz" diye steleyince, Kerem onu eliyle itekleyerek, "Beni rahat brak" demiti. Cemil, ani bir refleksle Kerem'in elini yakalam, iki yolda gergin baklarla birbirlerini szmlerdi. Kkleri lkede yaanan olaylara kadar uzanan bu gerginliin kavgaya dneceini fark eden Cemil kendine gelmi, "Ne halin varsa gr" diyerek onu brakp gitmiti. Bir komnist iin olduka tuhaf olan bu sreen yalnzlk hali o kadar belirgindi ki yabanc gruplar da durumu fark etmekte gecikmemiler, Yunanllar onu "dokuz art bir" diye tanmlar olmulard. En iyi, ocuklarla anlard Kerem. Dillerini bilmemesine karn sitenin btn ilerini ekip eviren, kinci Dnya Sava'nn kahraman, gnmzn sevimli alkolii ihtiyar van'n alt yandaki torunu Seryoa'yla oyunlar oynar, iri cssesine aldrmadan karlar arasnda onunla kouur dururdu. Kerem'in bu halini gren yoldalar ne diyeceklerini bilemez, onu devrimci harekete hasbelkader gelmi bir tr meczup olarak kabul ederlerdi. Onu savunan tek kii Mehmet'ti. "Kerem'in neler yaadn bilmiyoruz, belki de bandan ok kt olaylar gemitir" diyerek bu yoldaa kar daha anlayl davranlmasn isterdi. Ama Kerem, Mehmet'ten hi holanmazd, kolektifte sevdii tek kii erifti. Eer buna sevmek denebilirse, nk bazen erifle saatler sren uzun sohbetler yapar, aralarndan su szmaz, ama bazen de onu hi tanmyormu gibi davranrd. erif'in de bu sohbetlerden hazzettii pek

sylenemese de, bu sorunlu yolda krmak iinden gelmez, gerekirse sabaha kadar onu dinler, konumad zamanlar da tek soru bile sormadan, kendi iine bakard. Kerem, yksek ateten baygnlaan gzlerinde tuhaf bir ifadeyle kar iskemlede sigarasn tttren erif'e bakyordu. stnkr glmsedi erif arkadana; akl apansz arldklar bu geceyars toplantsndayd. Sigarasndan derin bir nefes ekip, baklarn odann ortasndaki masaya kaydrarak Asaf' incelemeye balad. Ama duygularn gizlemede usta olan yllarn politikacs Asaf'n yznden olanlar anlamas ok zordu. Derin bir nefes daha ekti sigarasndan, ttnn ac tad daman dalayp genzine kadar ulat, yzn buruturarak elindeki sigaraya bakt. Cosmos, Sovyetler'de retilen en iyi markalardan biriydi, ama Samsun'dan sonra erif'e olduka tatsz gelmiti. lkeden getirdii stok bitince aresiz almt bu sigaraya. Daha krkna bile girmemiti erif, ama en az ellisinde gsteriyordu. Clz kumral salar oktan beyazlamaya balamt, seyrek kirpiklerinin tkendii gz ularndan akaklarna uzanan derin krklklar ileli bir gemiin izleriyle, erken bastran bir yalln sevimliliini ayn anda naketmiti bu zayf yze. "Sen niye geldin ki bu hasta halinle?" diye kt Kerem'e; biraz da odadaki can skc suskunluu bozmak iin sormutu bu soruyu. Kerem hibir ey sylemedi, ac ac glmsedi yalnzca. Asaf da iitmiti erif'in sylediklerini. Bu laflan yersiz bulduunu belirten bir ifadeyle bakt onlara. erif tnmad, gzleri Leonid'e kaymt; gz gze gelecek gibi oldular, ama Rus retmen baklarn hemen kard. erif buna bir anlam veremedi, neler oluyordu? Dnceleri yannda oturan Can'n fsltsyla dald. "nemli bir olay var galiba?" erif arkadana dnerek ilgiyle dinlemeye balad. "Baksana" diye srdrd Can, bayla masay gstererek. "Leonid ile Asaf da katlyor toplantya." Gerekten de bu ikisinin kolektifle birlikte toplant yaptklar grlm i deildi, hem de gecenin bu saatinde. Asaf daha nce yalnzca bir kez bulunmutu toplantlarnda, o da Moskova'ya geldikleri ilk gnlerde. O toplantda parti okulundaki eitimin nemi, TKP'lilerin yllardr en disiplinli renciler olma onurunu ellerinde tuttuklar, bu onuru yeni kolektifin de bozmamas gerektii hakknda bir sylev ekmi, kadnlarla iliki konusunda dikkatli olunmas, btn ilginin derslere verilmesini nermiti. O gnden sonra da Asaf'n kolektifle rgtsel ilikisi kesilmiti. Kesilmiti ama o hibir zaman yoldalardan uzak duramam, her frsatta insanlara karmay srdrmt. zellikle, Marksizm'le ilgili ukalalk saylacak aklamalar yapmaktan ekinmeyen Cemil ile kadnlarla aras iyi olan Can'a sk sk taklmas yznden tatszlklar kmt. Can temiz giysileri, bakml haliyle teki yoldalardan hemen ayrlyordu. Almanya'ya ii olarak giden Krt bir ailenin ikinci erkek ocuuydu. Cemil ona "Zaza Krtlerinin en yakkls" diye taklrd. Almanya'da partilenmiti Can. Daha gvenli bir alma yapma olana varken, Avrupa'da yaayan birok Trkiyeli komnistin tersine daha tehlikeli bir grevi semi, merkez komite ile lkedeki rgtler arasnda kurye olarak almaya balamt. Bu yzden lkedeki partililerin psikolojisini yakndan biliyordu. Onu tanyanlar da insana gven veren bu iten gll yolda kendilerinden biri sayyor, Avrupa'da yaayan kavga arkadalarna kar alttan alta hissettikleri kmseme duygusunu ona kar duymuyorlard. Can'n lkedeki TKP'lilere gre nemli bir avantaj daha vard. Parti merkezindeki insanlar tanyordu. lkedeki yoldalarn pek ounun sand gibi rgt yar tanr, yar insan efsanev nderlerin deil, yanllar yapabilen, korkan, bazen kendi karlarn dnen kendisi gibi etten kemikten kadrolarn ynettiini biliyordu. Onun kafasnda TKP miti ok nceden yklm, rgt daha gereki bir gzle deerlendirme olanan bulmutu. Can'n yanndaki iskemlede Beir oturuyordu. Leninizm Enstits'nn, Avrupa'da retilmi mallarn satld maazasndan olduka ykl bir paraya ald, yanlar beyazl-krmzl eritlerle sslenmi lacivert eofmanlaryla gelmiti toplantya. Ayn eofmandan Afganllar, Brezilyallar, Lbnanllar ve Nikaraguallar da almlar, Sovyet hkmeti nedense tek tip eofman ithal ettiinden farkl lkelerin devrimcileri ayn futbol takmnn yesiymiler gibi benzer eofmanlarm giymek zorunda kalmlard. Belki de Beir enternasyonalizm

duygusunu bylesine somut yaatt iin bu eofmanlar ok seviyor, dershaneden gelir gelmez hemen srtna geiriyordu. Daha nce de defalarca toplantlara eofmanla katlmt, ilkinde Hikmet onu uyarm, eofmanlarn toplantnn ciddiyetini bozduunu sylemiti. Ama Beir mahpushanede en nemli toplantlar bile eofmanlarla yaptklarn syleyerek kar kmt parti sekreterine. Tartma uzamaya balayp da, konu anakkale Cezaevi'nde yaanan alk grevlerindeki kahramanlklara dnnce, artk bu ykleri dinlemekten gna gelen teki yoldalar mdahale etmiler, Beir de bylece kendi aralarndaki toplantlara eofmanla katlma hakkn elde etmiti. Ama imdi, odadaki ar havadan, nemli bir sorunla kar karya olduklarn anlyor, zellikle de Leonid'in burada olmasndan ekinerek, "Toplantya eofmanla gelmekle yanl m yaptm acaba?" diye dnyordu. Baklar kar duvarda Slav tarz naklarla bezenmi ahap bir erevenin iindeki Nzm Hikmetin "Seni Dnyorum" balkl iirine kayd. Trkiye Komnist Partisi, T.K.P.'m benim, seni dnyorum. Sen dnmz, bugnmz, yarnmzsn, en byk ustalmz, en ince hnerimizsin. Sen aklmz, yreimiz ve yumruumuzsun. Dnyada bir anlr anl soyun var: sen kk kardeisin V.K.P.(B) 'nin Sen bana bugn mbarek alnndaki yara yerinle ve ii bileklerinde zincir izleriyle grndn, yryorsun dimdik, prl prl. mrmde yalnz seninle ve senin safnda olmakla vndm. Bu iiri ezbere syleyecek kadar ok okumasna karn, her okuyuunda heyecanlanmaktan, gzleri dolacak kadar cokuya kaplmaktan kendini alamazd Beir. Aslen Mardinliydi. O tatl aksan da olmasa kimse onun Krt olduunu anlayamazd. Bir sveli kadar sarnd, ak mavi gzlerinin pek etkileyici olduu sylenemese de kalkk kk burnu, ular adeta beyazm gibi duran uzun kirpikleri ve biimli kalarnn drt parmak stnden balayan kvrck sar salarnn bu iriyar gen iiye sevimli bir hava verdii inkr edilemezdi. Beir'i glmseyerek szyordu Cemil. "Cenaze evini andran bu odann iindeki en renkli kii" diye geirdi aklndan. Beir'in apraznda oturuyordu. Yirmi be yandayd. Kuzgun siyah salar, byklar, buday rengi tenini olduundan daha esmer gsteriyordu. Yabanc rencilerin ou spanyol sanmlard onu. Dizginleyemedii bir heyecan vard, ou zaman cokusu saduyusunu bastrr, olmadk klar yapar, gereksiz tartmalara neden olurdu. Bu heyecann altnda kendini gsterme duygusuyla yanp tutuan gl bir ego yatyordu. Ama Cemil bu duygusunu devrimci romantizm diye aklamay daha uygun buluyordu. Teoriye yatkn bir zeks vard. Bu nitelii onu zaman zaman ukalalatryor, yoldalarnn tepkisini ekiyordu. Ama kendisiyle ylesine meguld ki, yoldalarnn tavrn fark ettii pek sylenemezdi. En iyi anlat kii erifti. Baz konularda ters dseler de, Cemil'in btn kolektiftekilere yetecek kadar fazla olan cokusu, lkede olumsuz bir almann iinden gelen erif'i de etkilemi, bu delidolu gen yolda z kardei gibi sevmeye balamt. Turgut, Asaf'n karsndaki iskemleye yerlemiti. Elindeki ngilizceTrke cep szlne bakarak yeni szckler ezberlemeye alyordu. Yunanl sevgilisi Eli'yle daha iyi anlaabilmesinin tek yolu ngilizce szck daarcn geniletmesiydi. Temiz bir yz vard, Kolektiftekilerin ou gibi orta boyluydu. Siyah salarnn tersine, byklar parlak bakr rengiydi. Kbrslyd Turgut, belki de Eli'yi bu yzden semiti. Aslnda bu seimin kza ait olduunu sylemek daha doru olur; nk Turgut da yabanc kadnlar karsnda Trk erkeinin geleneksel tutukluunu yaad iin Eli'den

holanmasna karn ilk adm atmakta duraksam, ama ii ansa brakmak istemeyen Yunanl komunun giriimleriyle bu ateli ak, Moskova'nn souk ikliminde filizlenmeye balamt. Eli'nin akna verdii tutkulu karlktan da anlayabileceimiz gibi Turgut soukkanl grnmesine karn, aslnda ateli bir ocuktu. Bu yzden de kendi partisindeki yasal alma yerine TKP'nin frtnal yaamn semiti. O da Can gibi kurye olarak alyordu. Kbrsl olduu iin daha az dikkat ekiyor, lkeye kolayca girip kabiliyordu. u ana kadar kolektiften kimseyle takmamt. Turgut'un uyumlu hali hemen herkesin dikkatini ekmi, beeni toplamt. Sekreter atanmadan nce oybirliiyle muhtar seilmi, kolektifin ynetsel ileriyle ilgilenmiti. Bu ii pekl da iyi yrtt sylenebilirdi. Ama sekreterin atanmas uzadka, bata onu yetersiz bulan Durmu olmak zere baz yoldalarn tepkisini eker olmutu, neyse ki sonunda parti merkezi Hikmeti sekreter olarak atamt da, byk tatszlklara yol almadan Turgut yeniden kendi kabuuna ekilip derslerine almaya, sevgilisiyle rahata birlikte olmaya balamt. Spor karlamalarnda grubun aranan elemanlarndan biriydi; zellikle de futbolda amatr bir kmede oynayacak kadar yetenekliydi. Ama Moskova'da ona gerekli olan futbol deil, ngilizce ve Marksist teoriydi. Hangisi daha nemli diye sorarsanz, sanrm Turgut, Eli'nin iri siyah gzlerini anmsayarak uzun uzun dnr, sonra da, "Bunu kestirmek gerekten de zor yolda" derdi. En son Nejat girdi ieriye. En uzun boylu olanlaryd, kumrald, henz yirmi altsnda olmasna karn salar imdiden almaya balamt. stanbul'da yayordu, ailesi yllar nce Bulgaristan'dan gelmiti Trkiye'ye. O da Cemil gibi ocuk denecek yata atlmt kavgaya. Lise almasnda her kademede bulunmu, nemli bir grevdeyken artk yann byd gereke gsterilerek alnp kenara konulmutu. Buna hi itiraz etmemiti, o verilen her grevi yerine getirmeye hazr su katlmam bir parti iisiydi. Eitime gelmesi de byk bir zveri iiydi zaten. Kimse ona nceden Moskova'ya eitime gideceini, buna gre hazrlk yapmasn sylememiti. Oysa Moskova'ya gelecek yoldalara en az birka ay nceden haber verilir, ona gre hazrlklar yaplrd. Geri parti Nejat' eitime yollamay dnyordu, ama bu yl gideceklerin arasnda yoktu. Son anda listedekilerden birinin gitmesi tehlikeye girince, parti sorumlusu hemen o gn Nejat' arp, "Bu akam Moskova'ya eitime gidiyorsun" deyivermi, arkasndan da eklemiti, "Bak her yoldaa ksmet olmaz bu." Nejat oke olmutu, nk daha iki gn nce bir kz dnyaya gelmiti. Bu durumu karsna nasl aklayacakt, hadi ona aklad, ya alt irkete ne diyecekti? Ama parti kararyd, uymamak olmazd. nce alt yere gitti; babasnn ok rahatsz olduunu, onun iini devralmas gerektiini syledi. Yarm maan da ierde brakarak ayrld irketten. Eve gitti, durumu karsna anlatt. Alad kadncaz, sonra ne yapalm madem parti karar deyip, kocasnn bavulunu hazrlamaya balad. Akamzeri yoldayla grp sahte pasaportunu ald Nejat. Bir tek yaknma szc bile kmamt azndan. Geceyars Bulgaristan'a giden trende pencere kenarna oturmu, ay nn altnda bitip tkenmek bilmeyen verimli tarlalar seyrediyordu, ama akl kars ve kznda kalmt. Moskova'ya gelince kolektiftekilerle hemen uyum salamt. Kt oyunlarn iyi biliyordu, bilardoya yatknd. Geri ya ilerlemiti, ama hl lise yllarnn alma alkanlklarn srdryor, bu davranlar zaman zaman komik durumlarn ortaya kmasna neden oluyordu. Buna ramen kimse ona kzamyor, iindeki ocuu koruyan bu yoldaa hemen herkes sempatiyle bakyordu. Nejat ieri girerken Hikmet soru dolu baklarn ona dikmiti. Nejat biraz fkeli bir tavrla ellerini yana aarak, "Yok" dedi. "Adan hibir yerde yok. Bilardo salonuna baktm, yok. Ekvadorlu Luis ile srailli Yakob ma yapyorlard, onlara sordum, grmemiler. Yer yarld da iine girdi sanki." "Bence yerin dibine deil de baka bir yere girmitir" dedi Cemil hnzrca. erif arkadann neden bahsettiini anlam, glmseyerek ban ne emiti. Asaf sert baklarn Hikmet'e dikerek sordu: "Moskova'ya inmemitir deil mi?" Parti karar kesindi. Hibir yolda tek bana siteden ayrlamazd. Hikmet skntl ama kesin bir tavrla yantlad:

"nmemitir, bunu yapamaz." Nejat'a dnerek srdrd szlerini: "Belki Afganllarn yanndadr." "Belki" dedi Nejat, Kerem'in yanna otururken. "Ama sitedeki btn gruplar tek tek dolaamazdm herhalde." Btn gzlerin zerine evrildiini hissetti. Savunma zorunluluu duydu. "Hem onlar oktan uyumutur. nsanlar rahatsz edemezdim ya." Gzler hl zerindeydi. Birden anmsam gibi, "Ha yahu, darda iki Sovyet vatanda grdm tanyan var m, kim onlar?" Asaf, sz konusu kiilerin Mehmet''in odasn aramaya gelen Viktor'un adamlar olduunu anlamt. "Onlar grevliler" dedi. "Binada tamir edilecek yerler var m, onlara bakacaklarm." "Geceyars m?" dedi erif kukuyla. Ortalkta karanlk bir eylerin dndne kesinlikle emin olmutu artk. "Bu adamlarn da ilerine akl sr ermiyor" dedi Cemil, dudaklarnda hinoluhin bir glmsemeyle. "Grdnz gibi yenilenme sreciyle birlikte, Sovyet insanlar gece gndz demeden alyor" diye espri yapmaya kalkt Beir, ama kimse glmedi. Nejat skntyla yn gmleinin cebinden sigarasn kard, yakacakt ki Leonid ksrmeye balad. ksrk sesleri Asaf'n beyninde yankland, migreni tutmak zereydi. Yzn buruturarak Nejat'a dnd, "Yoldalar mmknse sigara imeyelim" dedi. Nejat bir an alnm gibi ka altndan szd masadakileri. Asaf szlerini srdrd. "Sigaras yananlar da sndrrse iyi olur. erde gz gz grmez hale geldi." Sigara imeyen aznlk bu talebi gnlden destekledi, sigara ien ounluktan bazlar homurdansa da hepsi birer frt daha ekip ellerindeki izmaritleri kl tablalarna bastrdlar. Salna dikkat eden Can bununla da yetinmedi, kalkp odann geni pencerelerinden birini ardna kadar at. erisi bir anda soudu. Ama souk Can'n umurunda deildi, pencereden ieri dolan havay iine ekerek sylendi. "Mis gibi kar kokuyor." Leonid dalgnlndan syrlp Can'a bakt. Bu szleri kkken annesinden defalarca duymutu. Sabah kalkp da kaplarnn nne kadar ylan karlar grnce, sevinle mrldanrd annesi, "Mis gibi kar kokuyor." Kkken bir anlam veremezdi bu szlere. Kar da kokar myd canm! Ama niversiteye girdii yl, ilk ak, ilk gz ars, sonradan kars olacak Larissa'yla donmu Moskova Irma boyunca yrrken o da duymutu kar kokusunu. Bunu annesine anlatnca da, "te imdi tam bir Moskoval oldun" demiti yal kadn. "Kar kokusunun farkna varmayan Moskoval m olurmu!" Ama sonra kanksadndan mdr, unuttuundan mdr, yaamn arlndan mdr bilinmez, duymaz olmutu, insan serin, yumuack dinginliiyle saran o belli belirsiz kokuyu. "Yeter artk kapat unu" diyen Nejat'n sesiyle syrld dncelerinden Leonid. "Hepimizi hasta edeceksin." Can acele etmedi, ama bu kez uyar Asaf'tan geldi. "Can yolda kapat pencereyi de balayalm." Can istemeye istemeye pencereyi kapatrken Asaf da yannda oturan Hikmet'e dnd. "Durmu olmadan balamak zorundayz" dedi. Hikmet tedirgindi, bir eyler syleyecekti ki, yznde yaplan ie anlam veremeyen bir ifadeyle erif atld. "Yalnzca Durmu deil, Mehmet de yok." Leonid'in dudaklar belli belirsiz titremeye balamt. Hikmet skntyla sa elini enesine gtrp farknda olmadan azn kapatmt, Asaf baklarn nce erif'e evirdi, sonra odadakilere dnd. Sanki herkesi tek tek szer gibiydi, ama aslnda kimseyi grd yoktu. Byk felaketler karsnda bile metanetini yitirmeyen, kararl bir nder gibi davranmak istiyor, ama kalarn kaldrndan parmaklarn oynatna kadar, btn bedenini etkileyen bir ekimserlik ona engel oluyor, cinayetin etkisinden bir trl kendisim kurtaramyordu. "Zaten toplanmamzn nedeni de" diyerek bir deneme yapt; ama gvenli bir ses tonuyla girdii cmlenin daha nc szcnde sesi titremeye balad,

aklamasnn sonunu getiremedi, bir sre duraklad, derin bir soluk alarak, "Toplanmamzn nedeni Mehmet yolda" diyerek g bela bitirebildi cmleyi. Odadakilerin yzleri gerilmi, baklar Asaf'n dudaklarna kenetlenmiti. Artk kt bir eyler olduunu sezinlemilerdi, ama ilerinden biri de kp neler oluyor diye soramyordu. Asaf'n yapmack metanetini korumaya alan son izgiler de yumuam, yz bir bozgun habercisinin ylgn ifadesini almaya balamt. Rahatsz edici bir boyuta ulaan sessizlik, merakna herkesten nce yenilen erif'in sorusuyla bozuldu. "Eee, ne olmu Mehmet'e?" Bir an hissedilen duraksamay da saymazsak, sesi o kadar doald ki, odann gerilimi biraz yumuar gibi oldu ya da Asaf byle dnd, derin bir soluk alarak konumaya balad. "Mehmet yolda" dedi, ama yine de hemen aklayamad, "Mehmet yolda" diye tekrarlad, bu yinelemeler konumas iin ona g verir gibiydi. "Mehmet yolda ld!" Sekizinci blm

"Mehmet yolda ld!" Asaf'n dudaklarndan dklen bu szck, odada rktc bir sessizlie yol at. Odadakiler dehetten fal ta gibi alm gzlerle birbirlerine baktlar, ama ilerinden kimse kp da bir ey soramad. Beklenmedik bir olay, hele de bu bir lmse ne kadar ak anlatlrsa anlatlsn, iitilmesiyle kavranmas arasndaki sre sradan bir habere gre daha uzun oluyordu. "Cesedini Leonid bulmu" diye srdrd konumasn Asaf, biraz rahatlam grnyordu. "Bizim kaldmz binann nnde..." Asaf konumasn srdrecekti ki, gzlerin Leonid'e evrildiini, kimsenin onu dinlemediini fark edince susarak o da Rus retmene bakmaya balad. Leonid sust yakalanm gibi iki kez yutkunduktan sonra, "Pencereden grdm" dedi, titrek bir sesle. "Kprnn zerindeydi... karanlkt... nce seemedim. Aaya indim... baktm bizim Mehmet..." "Nasl lm?" diye sordu erif, alamakl bir sesle. "Demir bir ubuk... srtnda..." szc dzeltti, "Srtna demir bir ubuk saplanm" dedi. Yerde kanlar iinde yatan Mehmet'in cesedi geldi erif'in gzlerinin nne. "Bu akamzeri buzlar krdnz demir ubuklardan biri... srtna saplanm" diye srdrd Leonid. "Saplanm m?" dedi Can, araya girerek. Yakkl yz aknlktan allak bullak olmutu. "Evet, srtndan girmi." Anlatrken, demir ubuk ona saplanm gibi acyla yzn buruturmutu Leonid. "ldrlm m?" Bu rkek fsltnn kimin azndan kt belli olmad, belki de herkes kendi kendine bu soruyu sormutu da ilerinden yalnzca biri dncesini dile getirebilmiti. Mehmet bir kazayla ya da doal nedenlerle lm olsayd yoldalar buna zlecekler, gnlerce olayn etkisinden kurtulamayacaklard, ama ldrlmse bu ayn zamanda burada bulunanlarn da tehlike altnda olduu, her an ilerinden birinin daha cinayete kurban gidebilecei anlamna geliyor, bir yoldan kaybndan duyulan zntnn yan sra kendi can gvenlikleri iin duyduklar derin kayg da ilerim kemiriyordu. "Ne yazk ki yle" diyen Asaf yetiti, alamamak iin kendini zor tutan Leonid'in yardmna. "Onu kim ldrm olabilir?" diye fkeyle sylendi Can. Arkadana duyduu znt, kendine ynelen tehditten daha m ar basmt, yoksa ldrlme olasln hi mi aklna getirmemiti, belli olmuyordu.

"Yabanclardan biri olmal" diye sylendi Hikmet, kesin bir tavrla. Kendi kolektifinden birinin byle bir cinayet ilemi olmasn dnmek bile istemiyordu. "Bildiim kadaryla yabanclarla hibir sorunu yoktu" dedi erif, bu konuda farkl dnceleri olduunu belli ederek. "Pepe'yi unutma" diye atld Beir, sesi fke doluydu. "Ylbanda sevgilisiyle dans etti diye bomaya kalktyd Mehmet'i." "Ertesi gn olan gelip zr diledi" diye kar kt erif. "Sonra da Pepe'yle dost oldular. Hatta birlikte gidip yeil Brezilya ay bile itik odalarnda." "Mehmet'i herkes severdi" diye yaknd Turgut. "Hi kimseye bir ktl yoktu ki..." Sesi titremeye balamt. "Belki de" dedi, dalgnlktan syrlm bir ses tonuyla Cemil. "Onu faistler ldrd." "Faistler mi?" diye sordu Can. "Dnsenize Trk mteahhitleri Moskova'da inaatlar yapyorlar. Onlarn alanlar arasna karp..." "Sama" dedi Asaf araya girerek. "Bizim burada kaldmz nereden bilecekler." "MT sylemitir. Ya da CIA, biliyorsunuz faistleri taeron olarak kullanyorlar." "Ben de sanmyorum" dedi erif. "Biz terrist bir rgt deiliz ki." "Bilemiyorum" dedi Cemil, gzlerini yere indirerek. "Cunta bizi yldrmak iin her tr saldry dener gibime geliyor." "yle ya da byle, gitti yoldamz" dedi Beir, yazklanarak. Bu akl yrtmeleri gereksiz bulduu her halinden belliydi. "Onu ne kadar tanyorsunuz?" diyen bir ses duyuldu. Ayn anda btn gzler Kerem'e evrildi. Kerem uzand divanda g bela dorulmu, yant arayan bir adamn merakndan ok odadakilerin tavrn benimsemeyen, hatta bir para kmseyen baklarla arkadalarn szyordu. Cemil bir eyler syleyecekti ki, Beir ondan nce davrand: "Ne demek istiyorsun yolda?" diye sordu, anlamaya alan bir ifadeyle. Kerem alabildiine sakindi. "Mehmet'i diyorum, ne kadar tanyorsunuz? Mesela sen, Beir yolda, onun gerek ismini biliyor musun? Ne i yapard? Kars, ocuklar var mdr?" "Nereye varmak istiyorsun yolda?" diyerek, Hikmet kesti szn. Kerem, onu takmad, Nejat'a dnerek srdrd konumasn. "Daha bir hafta nce, yemek kuyruunda onu bencil diye sulayan sen deil miydin?" "O baka..." diye kar kacak oldu Beir. "Baka m, hadi o baka, ya sen Nejat yolda, Mehmet sosyal psikoloji dersinde ok konuuyorsun dediinde, aranzda geen sert tartmay ne abuk unuttun." Kerem'i ciddiye almayan Nejat, "Sayklyor" diye mrldand. "Sayklamyorum" dedi Kerem, keskin baklarn Nejat'a dikerek. "Sayklamyorum ama fkeleniyorum." "Sen ne diyorsun be" diye grledi Cemil, iskemlesinde yar dorularak. "Mehmet ld diye neredeyse sevineceksin." Cemil'in szleri Kerem'i zvanadan karmaya yetmiti, hasta haline bakmadan kavga edecekmi gibi doruldu, bir eyler syleyecekti ki, "Yoldalar, ltfen sakin olalm" diyen Asaf'n mdahalesiyle sustu. Odadaki gerginliin kt bir yerlere varacan sezinleyen erif, tekilere frsat vermeden atld. "Kerem yolda" dedi, yumuak bir ses tonuyla. "Sen rahatszsn, gidip uyusan..." Kerem alnm gzlerle bakt erif'e. "Yazk, beni bir tek senin anlayacam sanrdm" dedi, sonra tehdit edercesine bakt erif'e. "Belki de anlyorsun, ama bunu sylemek iine gelmiyor."

"Iyi deilsin yolda, git yat, sonra tartrz" diyecek oldu erif, ama Kerem aldrmad. "Siz de iyi deilsiniz..." "Sayklyor" diye tekrarlad Nejat. "Kendinde deil" diye onu destekledi Turgut. "Siz kendinizde deilsiniz" diye yeniden sesini ykseltti Kerem. "Ne kendinizi, ne yoldalarnz tanyorsunuz." Sustu, yorulmu gibiydi, ba nne dt. Bir sre ylece kald. Odada kimse konumuyor, herkes onu izliyordu. Sonra yannda oturan Nejat'a dnd, dudaklarnda yenilmi bir glmseme belirdi, eliyle arkadann dirseine dokundu. "Belki de sen haklsn" dedi. "Belki de sayklyorum." Yant beklemeden dnd, gzlerini kapatt. "Sanki benim iin tartma bitti" der gibiydi. Baka zaman olsa Kerem'in davrann yadrgamaz, glp geerlerdi. Ama lm bir yoldan ardndan yapt bu konumay kaldrmak gt. Yine de kimse bulamad Kerem'e. Oday yeni bir suskunluk dalgas kaplam, sknt elle tutulacak kadar belirginlemiti. Birinin duruma mdahale etmesi, bu moral bozucu havay datmas gerekiyordu, bu ii Asaf yapt: "Yoldalar" dedi, sesi tok kyordu, kendini adamakll toparlamt. "Biliyorum, hepimiz iin ar bir durum. Ama sakin olmalyz. Dman hibir yerde peimizi brakmyor. Hatta burada, sosyalizmin anavatannda bile yoldalarmz katletmeyi srdryor. Soukkanl olmalyz. Sovyet gvenlik birimleri olay soruturmaya baladlar bile. Ben de parti merkezine telefon edip durumu bildirdim. Durumu deerlendirmek iin hemen toplanacaklar..." "Peki biz ne yapacaz?" dedi erif, gergin bir yz ifadesiyle. "Bekleyeceiz, soruturmay yrtenlere yardmc olacaz." erif duymazlktan gelerek Hikmet'e dnd. "Kendi aramzda toplanp bir deerlendirme yapmamz gerekmiyor mu?" Hikmet, erif'in ne demek istediini anlamamt, bir eyler syleyecekti ki Asaf atld. "te toplandk ya. Her eyi burada konuabiliriz." "Hayr konuamayz, bu bizim hcrenin toplants deil." Asaf sinirlenmeye balamt. "Peki ne toplantsym bu?" "Bu parti merkeziyle, okul ynetiminin bilgilendirme toplants. Sen Merkez Komitesi'nden olabilirsin ama bizim kolektifin yesi deilsin" diye srdrd szlerini erif, sonra Rus retmene dnd. "Bunu bir saygszlk olarak almayn ltfen Leonid yolda ama, siz de bu parti rgtnden deilsiniz. len yolda bizim kolektifin yesi, konu ncelikle bizim aramzda tartlmal." "Haklsnz" dedi Leonid, ekingen bir sesle. "Ben yalnzca aklama iin geldim buraya." Asaf'n yz skntyla burutu, erif'in igzarlndan ok Leonid'in uzlamac tavrna bozulmutu, ama kendini tuttu. "Bak yoldam" dedi erif'e bakarak, sesinde dozu yerinde bir ciddiyet seziliyordu. "Bence acele etmeyin. u soruturma bir ilerlesin, parti merkezi durumu bir deerlendirsin sonra..." "Anlamyor musun yolda" diye grledi erif. Asaf'n tersine fkesini gizlemeye gerek duymadan konuuyordu. "Sonras olmayabilir. Burada sz konusu olan bizim yaammz. Tartmalyz, gerekirse nlem almalyz." "Ben de onu diyorum. nlemi en iyi uzmanlar alr. Bu ii Sovyet yoldalara brakalm" dedi. Ak bir geree iaret ediyormu gibi kendinden emin glmseyerek szlerini srdrd; "Biliyorsunuz, Sovyet yoldalar bu konuda uzmandr." "yle olduunu gryoruz" dedi erif, ac ac glmseyerek. "Ama ben, kendi canm artk bakalarna emanet etmek istemiyorum." Son cmleyi sylerken baklar odadaki arkadalarnn yzlerinde dolat, sanki onlardan kendisini desteklemelerini bekliyordu, ama kimseden ses kmyordu. Baklar gelip Cemil'in koyu renk gzlerinde durdu. Cemil duraksyordu, erif'in kayglarna tam olarak katld sylenemezdi. Bugne kadar Sovyetler'e tmyle gvenmilerdi, imdi grlerini deitirmeleri

iin bir neden gremiyordu, ama te yandan Asaf' desteklemeyi de hi dnmyordu. "Bence yanl dnyorsun yolda." Konuan Hikmet'ti. Yaadklar kaosun tpk lkede olduu gibi ancak merkezden gelen direktiflerle dzeleceine inanyordu. Farkl grlerle durumu iinden klmaz hale getirmeye hi gerek yoktu. "Biz bu lkeye gelirken canmz, zgrlmz, hatta ailemizin gvenliini bu insanlara teslim etmedik mi? Kendi adma konuacak olursam, bu konuda en kk bir kaygm yok. Unutma dnya devriminin merkezindeyiz, Sovyetler Birlii'ndeyiz." "Senin gibi dnmyorum" diyerek araya girdi Cemil. Aslnda hl kararn vermi deildi, ama Hikmet'in Asaf la birlikte hareket etmesi cann skmt. Byle bir anda erif'i yalnz brakmay kendine yedirememiti. "Bulgaristan'da yaadklarmdan sonra kimseye gz kapal inanmam ben. Nerdeyse bizi elleriyle cuntann polisine teslim edeceklerdi." Szlerinin burasnda Can'a dnd. "yle deil mi Can, sen ne diyorsun?" Byle bir soru beklemeyen Can hazrlksz yakalanmt, ama Bulgaristan'dan geerken ceplerinde 150 marktan fazla para olmad gibi sudan bir gerekeyle ikisinin de trenden indirilmelerini, TKP yesi olduklarn, Trkiye'ye iade edilirlerse tutuklanacaklarn sylemelerine karn, snra gtrlmelerini, bir Bulgar grevlinin mdahalesiyle son anda kurtulmalarn o da unutmamt. "Haklsn" dedi, "sosyalist lkelerde de nemli yanllklar yaplabilir. Kimseye sonuna kadar gvenmek zorunda deiliz." Asaf skntyla ban sallad, konumak zereydi ki Turgut ondan nce davrand. "Siz ne yapmamz nerirsiniz Leonid yolda?" Derslerdeki atakln, toplant boyunca gsteremeyen Leonid'in ekimserlii Turgut'u d krklna uratmt. "Ben size teoriyi retmekle grevliyim. ilerinize karamam" dedi Leonid, masann stnde i ie geirdii ellerine kararsz gzlerle bakarak. Bir an sustu, sonra gzlerini kaldrarak Turgut'a bakt. "Ama madem ki grm soruyorsunuz, kendi aranzda toplanp, kendi kararlarnz almanzn doru olacana inanyorum." "Bu zaman kaybna yol aar" diye kar kt Hikmet. "Doru yntemi uygulayarak yitirilen zaman, yanl yntemi uygulayarak kazanld varsaylan zamandan daha ksadr" dedi Leonid, ne sylediim bilen bir adamn etkileyici ses tonuyla. "Ama her ey o kadar ak ki. Tartacak bir ey yok" diyerek isyan etti Asaf. "Oylama yapalm" dedi Cemil. "ounluk neye karar verirse o olsun." Asaf ile Hikmet birbirlerine baktlar. Hikmet odadakilere dnd: "Bu neriye ne diyorsunuz yoldalar?" "Bence makul" dedi erif. "ounluun kararna uyarm." Kar kan kimse yoktu. "Tamam o zaman" dedi Hikmet, bu demokrasi oyununu sevmi gibiydi. "Toplanalm, diyenler ellerini kaldrsn." erif, Cemil ve Can'n elleri kalkt. Asaf'n gzleri ilk kez glmeye balamt. "Toplanmayalm, diyenler." nce Hikmet elini kaldrd, onu Turgut, Nejat ve Beir izledi. Kerem dudaklarnda bo vermi bir glmsemeyle ban sallamakla yetindi. Hikmet yznde tarafsz bir ifadeyle erif'e dnd. "Toplantya gerek grlmedi yolda." "Yanl yapyoruz" dedi erif adeta yalvarrcasna. "Bu ipin ilmeini kendi ellerimizle boynumuza geirmek gibi bir ey." "Demokrasiye saygl olmalyz erif yolda" dedi Asaf, dudaklarnda ylk bir glmsemeyle. "Asl demokrasiye ters olan bu karar" dedi erif. "Oylama karrn birlikte aldk" diye yumuak bir sesle anmsatt Can. "Biliyorum" dedi erif. Yznde krgn bir ifade belirmiti. "Ama beni ve yoldalarm ipe gtrecek demokrasiye sayg duyamam."

"nan seni ok iyi anlyorum" diyerek, ortal yattrmak istedi Asaf. "Yoldalarn iin kayglanmana da sayg duyuyorum. Ama bouna kayglanyorsun. Her ey yoluna girecek." erif kskn bir halde iine dnd, daha fazla konumay can istemiyordu. Bunu frsat bilen Asaf grtlan temizleyerek, "Yoldalar" diye konumaya balad. "Partimiz birok zorlu olaydan glenerek kmasn bilmitir. Bu olaydan da yzmzn akyla kacamza daha imdiden inanyorum. Yeter ki birbirimize olan gvenimizi yitirmeyelim. nk parti biz komnistlerin inancndan, zverisinden, yiitliinden ve abasndan baka bir ey deildir. Birbirimize ve partiye inanmalyz. Dmann saldrsn ancak byle geri evirebiliriz. Sovyet yoldalar bu olay ksa srede zeceklerdir. Ancak bizden kendilerine yardmc olmamz istiyorlar. lk istekleri bu cinayetin teki gruplara sylenmemesi." "Peki Mehmet'in yok oluunu nasl aklayacaz?" diyerek, herkesin kafasnda beliren soruyu gndeme getirdi Can. "Acil bir gelime oldu. Dn gece Moskova'dan ayrld diyeceiz. Byle durumlar olur. Biz gizli bir partiyiz." Aklamasna kar klmadn gren Asaf konumasn srdrd. "Sovyet yoldalarn ikinci istei, bu gece nerede olduumuzu, ne yaptmz ve yanmzda kimlerin olduunu aklayan birer rapor yazmamz." "Ne yani bizden mi kukulanyorlar?" diye d krkl iinde sordu Nejat. "Gnaydn!" diye seslendi erif. "imdi mi anladn?" "Ne demek oluyor imdi bu?" "Tek tek hepimizi sorgulayacaklar demek oluyor" diye aklad erif, anlaml bir sesle. Nejat aknlkla erif'e bakarken, Asaf aklamaya alt. "Gerek baka trl nasl ortaya kabilir ki?" "Katilin bizim aramzda olduunu mu dnyorlar?" Buna inanamyormu gibiydi Nejat. "yle syleyen yok. Mehmet bizim arkadamzd. Olay aratrmaya bizden balamalarndan daha doal ne olabilir?" Asaf'n syledikleri mantklyd, ama Nejat'n kendine yediremedii Sovyetler Birlii'nde sorgulanmakt. Marksizm'i renmek iin geldii bu lkenin polisi onu katil zanls olarak karsna alp sorgulayacakt. Bu Nejat iin anlamsz olduu kadar utan vericiydi de. Aslna bakarsanz yalnzca Nejat deil, kolektifin teki yeleri de benzer duygular iindeydiler. "Onlara kendimizle ilgili bilgilerin ne kadarm syleyeceiz?" diye atld Cemil, sesi ciddiydi. "imdilik, yalnzca bu gece neler yaptmz renmek istiyorlar." "Ya daha fazlasn isterlerse. Gerek kimliinizi aklayn derlerse?" "zgnm ama sylemekten baka aremiz yok." "Bu ynde bir parti karar m var?" "Bakn yoldalar, siz olayn nemini hl kavrayamadnz. Burada, Moskova'da, stelik SBKP Merkez Komitesi'nin gvenli meknlarndan birinde bir yoldamz ldrld. Bu basit bir olay deil. ok daha byk bir komplonun ilk adm olabilir bu cinayet. O yzden ltfen daha sorumlu davranalm." "Ben burada sorumsuz davranan kimseyi gremiyorum" diyerek erif de katld tartmaya. "Cemil'in sorusu yerinde, gizli alan bir partide gvenlik her eyden nemlidir. yle her akla diyene kimliimizi aklayanlayz." "Okula ilk geldiinizde akladnz ama." "Akladk, nk parti yle istiyordu. Bu ynde bir karar var m Leonid yolda?" "Bilmiyorum, Berlin'le Asaf konutu." "Demek ki yok. Ben kendi adma sorguculara burada olan biten her ey hakknda bilgi veririm, ama kendi kimliimi aklamay reddediyorum." fkeden enesi titremeye balayan Asaf yant vermeye hazrlanyordu ki, kap ard ardna alnd. Herkes merakla dnd. Alan kapda Nikolay'n alayc surat grnd. "zr dilerim" dedi. "Toplantnz blyorum, ama siteye girmeye alan bir adam yakaladk. Sizin kolektiften olduunu sylyor."

Leonid, gen istihbaratnn szlerini Trke'ye evirince, "Durmu" dedi, dilerinin arasndan Hikmet. "Durmu olmal." Dokuzuncu blm

Durmu kollarn gsnde kavuturmu, skntl bir suratla Viktor'un karsnda oturuyordu. Sitenin kapsndan girerken sivil giyimli grevlilerce alnp, bir ahap masa ile iki elik dolaptan oluan ynetim odasna, daha nce hi grmedii bu iki adamn karsna getirilmesine bir anlam verememi, yarm yamalak Rusasyla kendisinin Trk olduunu anlatm, bunun zerine daha yakndan ilgilendiklerini grnce durumu iyiye yorarak, umutla Trke bilen birinin gelip kendisini kurtarmasn beklemeye balamt. Viktor bir yandan sigarasn tttryor, bir yandan da bu geni alnl, ekik gzl adam izliyordu. "Tatar m acaba" diye geirdi kafasndan. "Trkiye de, Sovyetler gibi halklarn kaynat, harman olduu bir corafya." nce okulda, dersliklerdeki haritalarda, sonra Nzm Hikmet'in iirlerinde okumutu Trkiye'nin adn. Onun iirlerindeki imgelerden yola karak bir lke yaratmt kafasnda. Dlemindeki lke geree ne kadar yaknd, bilmiyordu. Bir ara bunu renme olana domu, brodan yurtd grevi km, byk olaslkla da gidecei yerin Trkiye olaca sylenmiti. Ama sonra plan deimi Moskova'da kalmt. Trkiye'nin adm da Pravda'nn satrlarnda okur olmutu. "Demek yazgmzda, Anadolu insanlaryla Moskova'da karlamak varm" diye dnyordu, Durmu'un ayn ritimle yere vurduu sa ayana bakarken. "Niye bu kadar gergin?" diye sordu kendi kendine. "Bir eyler mi saklyor?" Durmu, soluk alna kadar karmadan onu izleyen bu ask suratl adamla, ayn oday paylamaktan hi holanmyordu, ama birileri gelip onu kurtarncaya kadar buz gibi baklara katlanmak zorunda olduunun da farkndayd. Kap alp da Leonid ile Hikmet'i grr grmez sevinle ayaa frlad. "Nihayet gelebildiniz" dedi, Hikmet'e yaklaarak. "Bu adamlara laf anlatamyorum." Hakszla uram biri gibi konuuyordu. Onun bu mazlum tavrna aldrmad Hikmet. "Nerdesin sen?" diye kt. Yoldandan byle bir tavr beklemeyen Durmu, bir adm geriledi, gzlerini ksarak olanlar anlamaya alt. "Nasl neredeydim?" dedi cansz bir sesle. "Ka saattir seni aryoruz, bakmadmz yer kalmad." "Beni niye aryorsunuz?" "Stop, stop" diye kesti szlerini Viktor. Bu iki Trk'n sylediklerinden bir tek szck bile anlamamt, ama onlarn kavgalaryla kaybedecek zaman yoktu. Leonid'e dnd. "Sanrm bize evirmenlik yapmak zorundasnz." "Elbette" dedi Leonid. Bayla Hikmet'i gstererek sordu Viktor: "Bu da kim?" "Trk kolektifinin parti sekreteri." Viktor, parti sekreterini dikkatle szd. "Onunla daha sonra konuuruz. Rica etsek bizi yalnz brakabilir mi?" Viktor'un sylediklerini evirdi Leonid. Hikmet bozulur gibi oldu, ama sylenene de hemen uydu. "Ben kaldmz binada, yoldalarmn yannda olacam" dedi. Olanlar anlamayan Durmu paniklemeye balamt, "Bir dakika sekreter yolda" dedi telala. "Gitme, neler oluyor? Bu adamlar da kim?" Nikolay nazik bir tavrla Durmu'u omuzlarndan tuttu, "Pajalusta tavari, pajalusta" diyerek yerine oturttu. Hikmet bir an durup geriye bakt, yoldann yardm isteyen rkek gzleriyle karlat. Ama Viktor iaret parmam dudaklarna gtrerek, bir ey sylememesi iin onu uyard, Hikmet de kapy ekip kt. Hikmet gidince, Durmu tedirgin gzlerini Leonid'e evirmiti.

"Korkma" dedi Leonid. "Bu yoldalar milisten. Sorulanlara doru yant ver yeter." "Ne sylyorsun ona?" diye atld Nikolay. "Sakin olmasn tlyordum." "Bir daha bunu yapmayn" dedi. Sesi biraz sert kmt. Leonid knayan gzlerle bakt onlara. Bu tipleri ok iyi tanrd. Bunlardan ok daha iyileriyle almt yurtdnda. "Her eye kukuyla bakan paranoyak srs" diye geirdi aklndan, "Ancak ldklerinde gerek huzuru duyabilecek zavalllar." Leonid'in alndn sezinleyen Viktor, "Nikolay Yokovlovi'in sylediklerini yanl anlamayn ltfen" dedi, uzlamac bir tavrla. "Biz iimizi yapmaya alyoruz." "Aklamanz gereksiz, farkndaym" dedi Leonid, krgnln srdrerek. Nikolay cebinden bir not defteri ile kalem kararak masann zerine yerletirdi. "Artk balayabiliriz" dedi Viktor. "Ad ne bu yoldan?" "Durmu, Durmu Alapl." "Gerek ismi mi?" "Hayr, Moskova'da bu ad kullanyor." "Gerek ismi ne?" Bir an duraksad Leonid, sonra kesin bir tavrla, "Bilmiyorum" dedi. ki istihbaratnn da gznden kamamt bu. "Kimden renebiliriz?" "Sanrm, okulda bu ie bakan zel bir bro var." Viktor bir an ban kaldrp Leonid'e bakt. elik mavisi gzbebekleri kukuyla kprdanmaya balamt. "Bu zel broda Trke bilen kimse var m?" "Onu da bilmiyorum." Gzbebekleri kprdanmay brakp Leonid'in yznde durdu. "Peki yle soraym. O brodakiler Trklerle konuurken sen orada mydn?" "Bunu syleyemem." "Hmm" diyerek, Nikolay kart sze. "Viktor Zaharovi, bana m yle geliyor, yoksa evirmenimiz bizden bilgi mi saklyor?" "Neden bize bilgi vermiyorsunuz?" dedi Viktor. Gen arkada gibi oyun oynamak yerine aka konumay seviyordu. "O gizli alan bir partinin yesi. Kimliini aklamak benim yetkimi aar" diye aklad Leonid. "Anlyorum" dedi Viktor, sonra bayla Durmu'u gstererek ekledi. "Peki rica etsek ona sorar msnz, gerek ad nedir?" "Anlamyorsunuz" dedi Leonid, ban iki yana sallayarak. Hibir ey anlamyorsunuz." "Ltfen yolda" dedi Viktor, dudaklarnda yumuak glmsemeyle. "Peki" dedi Leonid. "Syleyeceim ama aklayacan sanmam." Leonid, tartmalarn kayg ykl bir yzle izleyen Durmu'a dnerek Viktor'un sorusunu evirdi. Soruyu duyar duymaz, toparland Durmu. "Neler oluyor Leonid yolda" dedi. "Nedir bu sorgu?" "u anda bunu sana syleyemem. Belki daha sonra." "Ama biliyorsun ben kimliimi aklayamam..." Nikolay, Durmu'un tavrlarndan olumsuz yant verdiini anlamt. Kendini tutamad, Leonid'in aklamasn beklemeden, "Eer kimliini aklamazsa sabaha kadar burada tutarz onu" dedi. Leonid alayc bir glmseyile szd Nikolay'. "Niye glyorsunuz?" dedi Nikolay, asabi bir tavrla. "Bunun bir ie yarayacan sanmam" dedi Leonid, glmseyiini srdrerek. "Durmu 87 gn ikencede kalm, yine de kimliini aklamam biri." Nikolay ikinci bir "Hmm" ekerek ban sallamakla yetindi. "Pekl" diyerek Viktor girdi devreye, olanlara sinirlenmeye balamt ama kendini tutuyordu. "Sorar msnz ona, gecenin bu saatinde nereden geliyormu?" Soru aynen evrildi. "Dolamaya ktm" dedi Durmu, ksa, kesin bir yantla.

Leonid bu szlere inanmamt; bugne kadar Trk kolektifinden hi kimse dolamak gibi sudan bir nedenle sitenin dna kmamt. stelik tek bana gitmesinin yasak olduunu bile bile. Ama yant olduu gibi istihbaratlara evirdi. "Nerede dolam?" "Kurkino'ya indim" dedi Durmu. "Orada burada vakit geirdim." Leonid, Trk yoldan yalan sylediine iyice emin olmutu. "Bunu niye yapyor ki" diye dnd. "Yoksa, gerekten de Mehmet'in ldrlmesiyle bir ilikisi mi var?" "Kurkino'da dolaacak ne de ok yer vardr ya!" diye mrldand Nikolay. "Kurkino'da nerelere gitmi?" Viktor'un ses tonu Nikolay'n tersine son derece ciddiydi. Durmu hazrlksz yakalanm bir insann tela iinde, hem dnp hem soruyu yantlamaya alt. "eyy..." dedi. "Maazalar gezdim." Viktor nemsemiyormu gibi rahat bir tavrla sordu: "Maazalar m? Hangilerini?" Hi beklemeden yantlad Durmu. "Oyuncak maazasn." Viktor ile Nikolay gzlerini dikmi dikkatle onun tepkilerini inceliyordu. "Gecenin bu saatinde ak mdr oras?" "Ben oradayken akt." "Sen oradayken saat kat?" "Farknda deilim." stihbaratlar sorulara kaamak yantlar veren Durmu'un yalan sylediinin farkndaydlar, nk oyuncak maazas kapanncaya kadar orada kalmlar ve bu adam grmemilerdi. Maazayla ilgilendiklerini belli etmemek iin Durmu'un yalann dolayl yollardan aa karmay setiler. "Oyuncak m alacaktn?" diye sordu Viktor. "Evet, oluma." "Ama almamsn" dedi Nikolay, kukuyla. "Geen gittiimde vitrinde bir tren grmtm. Onu veremeyeceklerini, ama aynsndan getirtebileceklerini sylemilerdi. Bugn de tren geldi mi diye gittim. Ne yazk ki gelmemi." "Sk sk gidiyorsunuz galiba oyuncakya?" diye sordu Viktor. "ok sk deil, arada bir. En son bir hafta kadar nce gitmitik" dedi Durmu, eliyle burnunun sa kanadn kayarak. Artk sorular pe pee sralanmaya balamt. Hem annda eviri yapp hem de yantlar zerine akl yrten Leonid ok zorlanmasna karn iini en iyi biimde yapmaya alyordu. "Oraya gittiklerinde yannda kimse var mym?" "Evet" dedi Durmu, bir an duraksad, anmsamaya alt. "Epeyce kalabalktk; erif, Mehmet, Hikmet, Cemil bir de Can vard. Yaknlarna oyuncak aldlar." Nikolay oyuncak maazasna giden Trklerin isimlerini defterine kaydetti. Leonid, sylenenleri evirirken, "Bu oyuncak maazasnn Mehmet'in lmyle ne ilgisi var" diye dnyor, ama iin iinden bir trl kamyordu. "Bugn siteden kata ayrlm?" Soran Nikolay'd; dudaklarndaki alayc glmseme silinmi, birden ask suratl bir adam olup kmt. Durmu baklarn kararak yantlad soruyu: "Tam saatini kestiremiyorum, akam yemeinden sonra." "Akam yemei kata balyor?" Bu defa Viktor sormutu. "Sanrm yedi buukta." "Yemek iin de yarm saat ayr. Sekiz." Nikolay'a dnd. "Maaza yedide kapand. Biz yedi buukta sitenin kapsndaydk, onu grmemi olmamz nasl aklyorsun?" "Bilmem" diyerek, soru dolu uuk yeil gzlerini arkadana dikti gen istihbarat. "Belki de yalan sylyor." Sonra baklarsn Leonid'e evirdi. "Siteden yryerek mi ayrlm?"

Sorular bu gece yaptklar zerinde younlatka Durmu'un tedirginlii de artyordu. "Siteden nasl ktmn ne nemi var ki" diye mzrdand. "Bilemiyorum, ama onlara sylesen iyi olur" diyerek uyard onu Leonid. Durmu kararszd, sorgucular da bunu sezmilerdi. "Yryerek kmadn biliyoruz" diyerek dncelerini datmak istedi Viktor. "Tabi kapdan kmadysa o baka." "Bu iin iinde bir i var" diye geirdi aklndan Leonid, sylenenleri Durmu'a evirirken. Durmu'un yz glgelenmeye balamt. "Sovyet yoldalarn minibsyle ayrldm siteden" diye mrldand. "Sovyet yoldalar m?" tekileri beklemeden sormutu soruyu Leonid. "Sitede alan emekiler" diye aklad. Viktor'un sert baklaryla karlaan Leonid, Durmu'u brakp sylediklerini Rusa'ya evirdi. "Kimmi bu emekiler?" diye kukuyla sordu Viktor. adamn da baklarnn zerinde kilitlendiini gren Durmu'un gerginlii iyice artmt. Bir rpda dklverdi azndan szckler. "Yemekhanedekiler ite. Tanya, rina, Yelena, Sofya, Olga..." "Hep de kadnm u bizim emekiler" diye glmeye balad Nikolay; emekiler szcn stne basa basa sylemiti. Viktor ciddi bir ifadeyle Leonid'e dnd, arkadann tavrn sulu bulduu her halinden belliydi. "Ak konusun, kadnlardan biriyle ilikisi mi varm?" Soruyu renkten renge girerek dinliyordu Durmu. Doruydu, yemekhanede bulaklk yapan Olga'yla ilikisi vard. Her ayn sonunda dzenlenen balolardan birinde tanmlard. Bu ilikiye girmemek iin ok dnmt Durmu. Evliydi, ok sevdii bir olu vard, buraya gnl elendirmeye deil, Marksizm'i renmeye gelmiti, stelik Olga da evliydi ama kadn o kadar gzeldi ki, meneke rengi gzlerindeki o yumuak parltlarla karlar karlamaz btn engelleri unutuveriyordu. Yoldalarn ou farkndayd bu ilikinin, kimse yzne kar bir ey sylememiti ama onu knadklar belliydi. likisini bilen ve onaylayan tek kii Asaf't. Asafla aras ok iyiydi. Ekip Moskova'ya umak iin Bulgaristan'daki Rila Otel'de bulutuklarndan beri kolektifteki insanlara alamamt. En ok bozulduu kii de Cemil'di. Kk burjuva bir aydn bozuntusu olarak gryordu onu. Her soruyu yantlamaya, ne kadar ok bilgiye sahip olduunu kantlamaya alan o yar sanat zppelerden biri. Belki de bu yzden, Eitim Enstits'n bitirmesine karn kendini ii olarak tantarak olur olmaz yerde proletaryann erdemlerini sayp dkmeye balamt Bylece bir tr koruyucu kalkan oluturup bata Cemil olmak zere kolektifte anlaamad yoldalarn kendisine bulamasn nlemeye alyordu. Moskova'ya geldiklerinde de Asaf'la tannca hemen ona yanat. nk o parti merkezindendi, lkeden gelen, aa be yukar kendisine benzeyen bu insanlarn yerine onunla arkada olmak ok daha doru ve gvenliydi. Olga'yla ilikisini Asaf'a da tlatmt. Aslnda ona sylemeye de cesaret edemezdi, ama yolda bir raslant sonucu sitedeki organizasyon ilerinden sorumlu Yelena Nilovna'yla sarma dola yakalaynca almasnda hibir saknca olmayacan anlamt. Dald dncelerden Leonid'in sesiyle syrld Durmu: "Kadnlarla ilikin var m?" Rus retmen ikaz eden baklarn rencisinin ekik gzlerine dikerek ekledi, "Bak yolda, gerei sylemen senin yararna olur. Kk bir kaamaktan ok daha ciddi bir durum sz konusu." "Ben onlarla sadece arkadam" dedi, bu gece olanlara hl bir anlam veremeyen Durmu. "Onlar m? Hepsiyle mi?" "Olga Kuznetskaya'yla." "Bu gece onunla mydn?" Clz bir "Evet" kt azndan. "Nereye gittiniz?" "ay imeye."

"Nereye?" "Olga'ya." "Evine mi?" "Evet." Bu "Evet" ilkinden daha glyd. "Kocas ne dedi bu ie?" Eski alayc tavrna yeniden brnmt Nikolay. Viktor bu soruyu evirmesine izin vermeden Leonid'e dnd. "Siz ne diyorsunuz Leonid vanovi, onlarn snf retmenisiniz. Olga'yla ilikisi var m bu adamn?" Leonid bir an Durmu'a bakt, syleyecekleri konusunda kararsz gibiydi. "Kadnla ilikisi olduu benim de kulama alnd. Ama bu akam kadnn yannda myd, onu bilemem." "renmek zor olmayacak" dedi Viktor. Leonid, szc szcne evirdi Rus'un sylediklerini. Durmu tedirgin olmu gibiydi. Leonid'in gznden kamad bu. "Ne oldu yolda, sylemek istediin bir ey mi var?" "eyy, diyecektim ki" diye geveledi Durmu. "Kocasnn bu gece evine gittiimden haberi olmaz deil mi?" Durmu'un kaygsn aktard Leonid. "Kiminle yatt bizi ilgilendirmiyor" dedi Viktor. "Ama yalan sylediyse, bunun bedelini de der." "Doruyu sylyorum" diyerek atld Leonid'in evirisini dinledikten sonra Durmu. "Olga'yla konuunca anlayacaksnz." "Anlayacaz" diye tekrarlad Viktor. "Sor bakalm Mehmet'i en son ne zaman grm?" Leonid sylediklerini evirirken Viktor ile Nikolay gzlerini dikmi, zanlnn tepkilerini lyorlard. Durmu bandan beri taknd akn ifadeyi koruyordu. "Yemekte grdm, Asaf'la oturuyorlard." "Bana neden bu sorular soruyorsunuz?" der gibi bakyordu adamlarn yzne. "Yalnzca ikisi mi vard?" "Sonra erif de geldi yanlarna. Ben karken onlar hl masada oturuyorlard... Ne oldu, yoksa Mehmet'e bir ey mi oldu?" "Artk anlatabilirsin" dedi Viktor. Tpk parti odasndaki gibi derinden bir i geirerek Leonid anlatmaya balarken, kk defterine ald notlar gzden geiren Nikolay, Kiril harfleriyle yazlm Trk isimlerinden bazlarn daire iine alyordu. Onuncu blm

Vakit geceyarsn gemi olmasna karn, Trk komnistlerinin kaldklar kattaki btn odalarn klar yanyordu. Toplantdan sonra da tartmalar ikili l gruplar halinde srm, belirsizlii derinletirmekten baka bir sonuca ulaamayan bu konumalar da heyecanm yitirince kolektiftekilerin ou kda kaleme sarlp cinayet saatinde nerede olduklarn yazmaya koyulmulard. Cemil, erif ve Nejat ise hl kendi aralarnda tartmay srdryorlard. kafadarn bir araya gelii yalnzca bu geceye zg bir olay deildi. erif hemen her gece Cemil ile Nejat'n kald odaya gelir, aylar iilir, gece ge saatlere kadar sohbet edilirdi. Sohbet konularnn gn boyu grdkleri derslerle genellikle hibir ilgisi olmazd. Ama derslerde yaanan komiklikleri, aptallklar konumaya, retmenleri, evirmenleri, snf arkadalarn ekitirmeye de baylrlard. Sohbet konularnn vazgeilmez kiisi Sovyetler Birlii Komnist Partisi tarihi dersine gelen lya'yd. Eski bir diplomat olmasna karn Leonid ne kadar itense, yllardr retmenlik yapmasna karn lya da o kadar yapmack bir insand. Surat her zaman tralyd, btn kllar birbirinin ayn uzunluktaki ince by, bir kadnnki kadar pembe dudann hemen zerinde sanki gerekst bir grntym gibi dururdu. ok k giyinirdi, tabi Sovyet tekstil sanayiinin olanaklar lsnde.

Her soruya yant olabilecek, istenilen yere ekilebilecek gsterili cmleler kullanrd lya. Ama, kuram yaamn hizmetine sunmak deil, ne pahasna olursa olsun inancn doruluunu kantlamak olunca basit gerein yaln szckleri yerine, basmakalp olann grkemli ama kof laflarn kullanmak kanlmaz oluyordu. Bu cmleler aspirin gibi her derde devayd; gerektiinde dnme molas yerine geer, gerektiinde tarttnz insanlar artabilirdi; verdii entelektel hava da cabas. Marifet biraz da bu cmleleri kullanan kiinin oyunculuundayd ki lya deme aktrlere ta kartacak kadar yetenekliydi. Rolne balarken, Gorki Caddesi'ndeki Pukin heykelinin duruunu taknr, ellerini arkasnda birletirerek ban hafife ne eer, derin bir anlam yklenmi gzlerini pencereden darya karlar altnda uzanan krlara evirirdi. "imdi" diyerek sze balar, ama bir sre susarak sessizliin dramatik yapya katk yapmasn bekler, umduu gerekleince de srdrrd szlerini. "Bu kapal odann iinde sesli olarak dnyorum da, dardaki yaam ne kadar gerek?" Dnyann gizini zm, bu gizemin altnda ezilen bilge bir adamn duygulu ses tonuyla yanklanrd kk derslik. Bu replik hemen her derste tekrarlanr, hibir yoldan dncesi pe atlmazd. nemli nemsiz, doru yanl fark etmez, ayakst oluturduu mantk sisteminde herkesin dncesine bir yer bulunurdu: "Cemil yoldan dncesindeki gerek pay daha fazla, bu yzden onu baa alyorum, Hikmet'inkini hemen arkasna, Turgut'unkini sol yana, Can'nkini onun arkasna..." Sarkk, gr bykl, sert grnl Trk komnistlerinin onun bu davranlaryla alay edeceini aklnn ucundan bile geirmezdi. Oysa yalar, politik grleri ne olursa olsun renci her yerde renciydi ve en byk zevkleri de retmenleriyle alay etmekti. lya'nn yapmack tavrlar, abartl hali de kolektiftekilerin bu duygusunu doyurmak iin bulunmaz malzemeydi. Ama herkese hakszlk etmeyelim, kolektifte Kerem, Hikmet ve Durmu gibi saduyulu yoldalar da vard. Onlar lya yoldala alay edilmesine bozulur, mesleini yerine getirmeye alan bu deerli insan tiye almann devrimci ahlakla uyumadn savunurlard. Hatta bu konuda parti rgtnden bir yasaklama karan bile karmaya almlar, ama nerileri destek bulmam; zavall lya, ban erif, Nejat ve Cemil'in ektii sorumsuz rencilerin alay konusu olmaya devam etmiti. Bu kafadar bakalaryla deil, kendileriyle de dalga gemekten geri durmaz, sk sk birbirlerine de taklrlard. erif'in neredeyse her ay ba geirdii kk ameliyatlar, Nejat'n dz yolda yrrken bile dp bir yerlerini sakatlamas, Cemil'in kendini gsterme merak da ineleyici ama ho bir dille anlatlr, oda kahkahalara boulurdu. Kahkahalar duyan teki yoldalar odaya doluur, Moskova'nn souk gecelerinden biri daha gurhastal denilen o garip kederin, glmeyi baarabilen insann neeli sesiyle krldna tank olurdu. Kukusuz bu sohbetlerin vazgeilmez konularndan biri de kadnlard. Aslnda bunun iin onlar knamamak gerek; nk Sovyet kadnlar insann akln bandan alacak kadar gzeldi. Yalnz Sovyet kadnlar m? Brezilyal melezler, uzun bacakl sveliler yeryznn en tatl esmerleri olan Guyanallar, ateli spanyollar, Gney Afrika'nn dolgun dudakl siyahileri, Trklere kendi kadnlarn anmsatan Yunanllar, hi de yabancs olmadklar Almanlar, srmeli gzl Araplar, burunlarnda hzmalaryla Hintliler... yeryznn farkl niteliklerini baklarnda, tenlerinde, seslerinde tayan birbirinden ekici kadnlar. Byle bir okulda renci olup da kadnlar konumamak olur mu? Zaten bizimkilerin asl sorunlar da kadnlar konumamak deil, onlarla iliki kuramamakt. Odalarnn sarn duvarlarna, geni yataklarna, kederli pencerelerine yansyan bu istek ne kadar yakc olursa olsun henz doyurulmam bir gd, buruk bir zlem olarak ilerinde byyp duruyordu. Kadnlarla iliki kuramama nedenlerinin banda partinin yasaklamas geliyordu. Moskova'ya eitime gelmilerdi; baka konularla, hele hele kadnlar gibi tehlikeli ura alanlaryla hi ilgilenmemeliydiler. erif'in bu neriyi pek takt sylenemezdi, ama yabanc dil bilmediinden mi, yoksa cesaret

eksikliinden mi, kadnlarla iletiimi bakmaktan, glmsemekten teye gemezdi. Cemil ile Nejat iinse bir baka engel daha vard; evlilikleri. Elerini, ocuklarn diktatrln hkm srd bir lkede, parasz pulsuz adeta kendi yazglarna terk ederek gelmilerdi buraya. Ne haber gnderebiliyorlar, ne de bir haber alabiliyorlard. Bu koullarda bir sevgili bularak Moskova'nn tadn karmay kendilerine yediremiyorlard. Onlar kendilerini doruluk, adalet savalar olarak gryorlar, kuracaklar toplumun bu deerler zerinde ina edileceini sylyorlard. Dnyann neresine giderlerse gitsinler, buna uygun davranmal, tutarszla dmemeliydiler. lkede kayg iinde onlar bekleyen eleri, ocuklar herkesten daha ok hak ediyordu bu davran. Ama ele avuca smayan yaamn, tutarlln kat snrlar iinde hapsolmaya hi mi hi niyeti yoktu. Her gn yeni bir srpriz, yeni bir ayartc olayla kkrtp batan karmaya alyordu onlar. Bu youn saldrlar karsnda, bizim arbal yoldalarmzn tuntan iradeleri bile yumuuyor, yreklerinde beklenmedik kprtlar balyor, lkedeki ee duyulan zlem bir anda deiiyor Moskova'da yaayan bir diinin gzlerine, sesine, dudaklarna, tenine duyulan istee dnyordu. Bu istein szde kald da pek sylenemezdi. Cemil, Aliki adnda folklor retmeni bir Yunanl'yla ergenlik dnemindekine benzer platonik ak yaamaya balamt bile. Nejat, daha karmak duygular iindeydi ama tam kararn verememiti. Alt kattaki Guatemalal kara gzl Camilla'yla m yoksa yemekhanede bulaklk yapan mavi gzl rina'yla m dostluunu gelitirsin, bocalayp duruyordu. O bocalaya dursun Nikaragual grubun komutan Yzba Ricardo, rina'yla oktan ii piirmiti bile. Bizimki biraz daha beklerse Camilla'y da Lbnanl Cafer'e kaptracakt. Neyse ki Can, Turgut ve Durmu'un bu alandaki etkinlikleri yz aartyordu da Trklerin ulusal onur saydklar "erkeklik sanca" uluslararas bir arenada yerlere dmyor, Kurkino'nun grnmeyen burlarnda an ve erefle dalgalanmay srdryordu. Bizim kafadara da geceler boyunca konuabilecekleri neeli konular kalyordu sadece. Ama bu geceki sohbet tahmin edilecei gibi hi de neeli deildi. erif kk masaya srtn vermi iskemlede oturuyordu, Cemil ile Nejat'sa pijamalarn giymeden ylece yerlemilerdi yataklarnn zerine. "Neler oluyor erif yolda?" diye sordu Nejat. Kafasnn iyice kart belliydi. Kirpiklerini krpndan kk krmz diliyle dudaklarn slatna, ban tayamyormu gibi hafife saa yatrndan uzamaya balayan sakallarn kayna kadar, her davranndan aresizlik szyordu. "Bana niye soruyorsun" diye tersledi erif, yar aka, yar ciddi bir tavrla. "Toplantda desteklediin Asaf'a sorsana." "Yapma erif yolda" diyerek, ocuka srnat Nejat. "Byle olacan bilemezdim ki." "Bundan sonra bilsen iyi olacak. Ortalkta kt eyler dnyor" dedi erif, sanki birileri onu dinliyormu gibi sesini ksarak. "Dikkat edelim de bok yoluna gitmeyelim." Cemil, kalarnn altndan erif'e bakt. Oylamadan sonra mzklk yapmas, imdi de Nejat'a kmas canm skmt. "Niye bok yoluna gidecekmiiz?" diye sordu. Sesi gerektiinden sert kmt. "Mehmet'i biz ldrmedik ki!" "Herkes byle syleyecek" diye aklad erif. Cemil'in tartmak iin frsat aradn fark etmiti. "Ya birileri suu bizim zerimize ykmak isterse?" "Birileri mi? Daha ak konu yolda, kimler?" diye sordu Cemil. "Bilemiyorum" diye duraksad erif. "Bilemiyorum deme imdi" dedi Cemil, gergin ama iten bir tavrla. "Aklnda kimler var?" "Mesela Asaf, diyelim. Bu tam Asaflk bir durum. Entrika evirmek iin bulunmaz bir frsat. Bence balklama atlayacaktr bu iin zerine." "Atlad zaten" diye onaylad onu Nejat. Duymadn m bu geceki konumasn? Herif sanki kolektifin sekreteri." Cemil kafasndan geenleri grmek istercesine, kahverengi gzlerini ksarak bakyordu erif'e.

"Mehmet'in lmnde Asaf'n parma m var diyorsun?" "Tam yle olduunu syleyemem" dedi erif. "Bu durumdan partide yitirdii konumunu yeniden kazanmak iin yararlanacaktr. Ama cinayetle de ilgisi olabilir. Hepimiz kadar o da zanl." "Cinayete karacan sanmam" dedi Cemil, kesin bir tavrla. "Asaf korkaktr, ucunda cinayet olan bir ie bulamaz." erif nce kapya bakt, sonra sesini iyice ksarak, "Ya iin iinde SBKP'den birileri de varsa?" diye sordu. "Bildiin bir ey mi var senin?" "Yoook, sadece gemite yaananlara bakarak neler olabileceini kestiriyorum." "ok iddial bir tahmin" dedi Cemil, szckleri tartarak. "Yok erif yolda abartyorsun, o kadar da deil" dedi, gergin bir tavrla tartmaya giren Nejat. "Sovyetlerin bu ile hibir ilgisi olamaz." "Ben Sovyetleri sulamyorum" dedi erif. "Belki partideki bir fraksiyon..." "Bence de yanlyorsun", dedi Cemil. "SBKP'nin artk bu tr entrikalara bulaacan sanmyorum." "Benimki sadece bir varsaymd" diyerek geri ekildi erif, ama birka sz daha etmeden de duramad. "Bu gibi olaylarda bazen bir kurban gerekir. Uyank olalm da o kurban biz olmayalm." "Kusura bakma, ama bazen seni anlayamyorum" dedi Cemil, gzlerini erif'in yznden ayrmadan. "Her olayn altnda bir entrika aryorsun. Parti ynetimiyle aranda ne geti bilmiyorum, ama bu kadar kukucu olmamalsn." Sa eliyle, krllamaya balayan bakr rengi gr byklarn pekitirerek dinleyen erif, "Sen de ok iyimsersin be Cemil" dedi arkadan sevecen baklarla szerek. "Senin kafandaki partimiz, Allah yaps gibi bir ey." Cemil ciddiyetini koruyordu. "Allah yaps deil elbette, ama kusursuz ya da kusursuza yakn." "Abartyorsun. lkedeki parti rgtlerini dnsene. Kafandaki gibi bir parti yok olum, olmayacak da. rgt de insan gibidir hatalaryla, zaaflaryla yaar." "Ama hatalar, zaaflar ne karp moralimizi bozmann da bir anlam yok" diye atld Nejat. O da erif'in sylediklerine katlmyordu. "Yoldalar canla bala alyorlar." "Haklsn, sradan parti yesine bir diyeceim yok." "Yneticiler kt, diyorsun" dedi Nejat, bu gre katlmadn belirten bir ses tonuyla. "Ama yanlyorsun. Onlar da bizim kadar ile ekiyor. Deniz yolda dnsene. kencede parampara ettiler adam. Ama azndan tek bir szck bile alamadlar." "Bir dakika yahu" diye isyan etti erif. "Ben yneticilerin hepsi kt demiyorum ki, ilerinde ok iyi yoldalar da var. Ama Asaf gibileri de var." "Ben Asaf gibilerin ok etkili olacan sanmyorum" dedi Cemil, o her zamanki kendinden emin zrhna brnerek. erif arkadann gerginleen yzne bakt, anlayla glmsedi. "Eer partide her konuyu, her eyi konuabilseydik ben de sana katlrdm." "Bunlar yapamayacamz biliyorsun. Biz yeraltnda alan bir partiyiz." "Keke olmasaydk." "Gizli olmay biz semedik ki" diyerek yine araya girdi Nejat. "Burjuvazi yaam hakk tanmad ki bize." "Doru biz istemedik, ama yeraltm sevdiimizi de inkr edemeyiz. Gizli alma sanki bizi daha ok devrimci yapacakm gibi geldi. yi olan kadar, kt olann da gizlilik perdesinin ardnda saklanabileceini anlayamadk." "O kadarn gze almak zorundaydk" dedi Nejat. "Zorundaydk, evet ama unutma, bamza ne geldiyse bu zorunluluklardan geldi." Cemil konuyu deitirip Mehmet'i kimin ya da kimlerin ldrdne getirecekti ki, ieri Kerem girdi. Yanaklar hl al al yanyordu, gzlerinin altnda derin, mor halkalar olumutu. Dik durmaya alyordu, ama yrrken sendeledii odadakilerin gznden kamad. Birka adm atarak yaklat, sanki ieride eriften baka kimse yokmu gibi yalnzca ona bakarak, "Yolda" dedi,

neredeyse emir verircesine, otoriter bir tavrla. "Biraz gelir misin, sana syleyeceklerim var." "u anda gelemem" dedi erif, souk bir sesle. Bayla odadakileri gstererek ekledi. "nemli bir ey konuuyoruz." Kerem'in alev alev yanan gzlerinde kmseyen bir ifade belirdi. "Benim syleyeceklerim daha nemli" dedi, eskisinden daha sert bir tavrla. "Kusura bakma gelemem" dedi erif, kararl grnyordu, ama Kerem'den de anlay bekler gibi bir hali vard. "Yarn sabah konuuruz." Kerem'in yzndeki inat ifade krlr gibi oldu, ama gzlerindeki kararllk hi yitmemiti. Odadakiler onun srar edeceini dnyorlard, ama stelemedi. "Peki, yarn konuuruz o zaman" diyerek kapya yneldi. Bir adm attktan sonra decek gibi oldu. erif ayaa frlayarak, "Seni odana gtreyim mi?" dedi. Ban evirdi, sa elini havaya kaldrarak, "stemez" dedi. "Ben giderim." Ne bir hoa kaln, ne iyi geceler, hibir ey sylemeden kt odadan. "Manyak" diye mrldand Nejat ardndan. "Artk dayanamyorum bu herife." "O kadar da deil" dedi erif. "Bu herif beni de korkutuyor" dedi Cemil. Gzleri hl odann kapsndayd. "Yapmayn ocuklar, psikolojik sorunlar olan zavallnn biri o." "Mehmet'in ldrldn duyduumda aklma Kerem geldiydi" dedi Cemil, kuku dolu bir ifadeyle. "Eer hasta yatanda olmasa..." "Hani sivil faistler diyordun?" diye sordu Nejat. Arkadann tutarszln gstermek gibi bir niyeti yoktu, sadece neden gr deitirdiini merak etmiti. aknla der gibi oldu Cemil, ama abuk toparland. "Aklma gelen ihtimallerden biri de oydu. Ama dnnce Kerem'in de bu ii yapabileceine inandm." "Hadi canm sen de. Kerem niye ldrsn Mehmet'i?" Cemil'in kahverengi gzleri koyulat. erif onun bir aklama kapacan sand, ama umduu gibi olmad, arkadann gzlerindeki younluk dald. "Ne bileyim" diye sylendi, sanki bo ver dermi gibi. "Herifin toplantda yapt konumaya baksana!" "Ben senin gibi dnmyorum" diyerek itiraz etti erif. "Ne demek istediini anlatamad salak." Duraksad, yz dnceli bir hal almt, kapya bakarak mrldand. "Yoksa gitsem mi unun yanna?" "Altrma" dedi Nejat. "Her can istediinde niye gidesin. Beklemesini rensin." "Bence de gitme" diyerek arkadan destekledi Cemil. "Kerem samalyor. Bir de sylediklerini dinlersek iyice zvanadan kar." "Onu anlyorum" dedi erif, dnceli bir tavrla. "Kt biri deil aslnda." "Kt olmayabilir ama hasta. Gripten sz etmiyorum, herif kafadan kontak." "Korkun eyler yaam. Bir olu varm, iki yanda lm, sonra da kars terk etmi." "Hepimizin sorunlar var" dedi Nejat. "Ama bunlar parti meselesi haline getirmiyoruz." "Beni asl dndren bunlar sana anlatmas" diyerek, sulayan baklarn erif'e dikti Cemil. "Kimliini aa karacak bilgiler veriyor... Sen de niye dinledin ki onu yolda?" "Kendini kaptrm konuurken, bunlar anlatma diyemezdim." "Ne diyeceksin, onun dnmesi lazmd" diyerek, erif'i savunma gerei duydu Nejat. Cemil arkadann sylediklerine katlmad, ama bir ey de sylemedi; her etrefil sorunla karlatnda yapt gibi yine bynn ucunu azna alp inemeye balad. On birinci blm

Saat tam on ikide her zaman olduu gibi sitedeki binalarn btn kaplar kilitlenmiti. nceleri bu ii geliigzel yapan sava kahraman Sergey Antoliyevi, bu gece grevlilerden ald talimata uygun olarak anahtar evirdikten sonra iyice kapanm m, diye kaplar itekleyerek tek tek yoklamt. Sitedeki yaam geceye teslim olmu, renciler oktan ikinci uykularna varmlard. Ama sitede uyumayanlar da vard, cinayetin ilendii kprnn zerinde, korunun iinde hummal bir alma srp gidiyordu. Trklerin karsndaki bo binaya gvenlikiler yerlemi, binay sk bir gzetim altna almlard. KGB'nin teknik blmnden, eline abuk, sessiz i gren yedi kii el fenerleriyle aalarn altn kar kar taryor, ie yarayacak her trl ipucunu, her belirtiyi topluyor, kaydediyorlard. Kk korunun balad yerde, Brezilyallarn kald binann on be metre yaknnda bulduklar domuz jambonunu saymazsak, korudaki lacivert dolma kalem dnda nemli olabilecek bir kanta rastlamamlard. Bu jambonu da rencilerden biri unutmutu ya da erzak tayan grevlilerden biri drmt. Ama Viktor'un titizliini bilen teknik ekiptekiler onu da kantlar listesine eklediler. Sitenin ynetim odasn kendilerine karargh olarak seen Viktor ile Nikolay telsizle konuuyor, arada bir kp teknik ekibin bulgularyla ilgileniyor, sk sk aralarnda tartyorlard. Teknik ekip iini bitirir bitirmez cesedi tamak gerekiyordu. renciler ertesi sabah uyandklarnda burada cinayet ilendiini gsteren tek bir iaretle bile karlamamalydlar. stelik cesede bir an nce otopsi yaplmal, lm nedeni tam olarak anlalmalyd. Trklerin gerek kimliklerinin, yaamyklerinin renilmesi soruturmann Salkl yrtlmesi iin bir zorunluluktu. Amirleri Andrey Alegovi bu sorunu zmlemi, okuldaki bro Trk komnistlerinin kimliklerini onlara aklayacaklarn sylemiti. Ama hepsinden nemlisi iyi Trke bilen, gvenilir bir evirmen bulmakt. evirmen olmadan soruturma yaplmas olanakszd. Andrey Alegovi, bu i iin Leonid'in biilmi kaftan olduunu sylemiti. Viktor aralarndaki tartmay aktarnca, ertesi gn okulda Leonid'in de katlaca bir toplant dzenlenmesi kararlatrlmt. Bu toplantda hem durum deerlendirilecek hem de Rus retmen ikna edilecekti. Sitede yananlardan biri de Leonid'di. Masasnda oturmu, az nce yazd raporu gzden geiriyordu. Geri kimse ondan byle rapor istememiti, ama o da cinayet saatinde sitedeydi. Kendini soruturma dnda tutmay dnmyordu. Hatta raporu biraz geni tutmu, leden sonra sitenin kk tiyatro salonunda yaplan Mustafa Suphi ve on drt yoldan anma toplantsndan balayarak olanlar anlatmt. Ne ncesinde ne tren srasnda ne de sonrasnda, anormal olan hibir davran sezinlememiti. Btn yoldalar tek vcut olmu, bu anma toplantsnn baars iin almlard. Tren salonunun giriinde, Trkiye'nin en eski politik partisi olan TKP'nin kurulduu yl olan 1920'den bu yana savamn resimlerle anlatan bir sergi almt. Bayraklar, ieklerle sslenmi serginin gezilmesiyle balayan tren Hikmet'in a konumasyla srmt. Heyecandan titreyen bir sesle On Belerin Karadeniz'de nasl ldrldn anlatan Hikmet, partinin savamnn hl srd gibi alldk szlerle sonulandrmt konumasn. Ardndan, uzun yllar yasaklandktan sonra kutlanlmaya balayan ynsal 1 Mays gsterilerinin filmleri seyredilmiti. Leonid ellerinde bayraklar, pankartlar, dillerinde trkleriyle, cokulu ynlarn dalga dalga Taksim Meydan'n dolduruunu soluunu tutarak izlemi, kendi lkesinde oktan snm olan devrim ateinin stanbul'un gbeinde yeniden alevleniini grmek gzlerini yaartmt. Film bitince Nikaragua grubunun sanat sorumlusu Sanchez, Neruda'nn bir iirini okumu, sonra da Cemil'in ynettii bir pantomim oynanmt. Can'n okuduu Nzm Hikmetin "Onbeler in" adl iirinden sonra da Trk, Arap, Rus, spanyol, srail ve Portekiz dillerinde hep birlikte sylenen "Enternasyonalle toplant sona ermiti. teki kolektiflerin neredeyse eksiksiz katld tren sitedeki ar yaam bir gnlne de olsa canlandrmt. Tren boyunca konumalar, iirleri ayn anda evirmek zorunda kalan Leonid, zor anlar yaasa da, toplant sonunda Trkiyeli yoldalaryla gurur duymu, bir ocuk heyecanyla teki kolektiflerin retmenlerine yan aka yar ciddi taklarak, en devrimci grubun kendi rencileri olduunu sylemiti.

Bu baarl trenin ardndan bir araya gelen Trk yoldalar nee iinde comulard. Kolektifin en nemrut suratl kiisi olan Kerem bile, hasta olmasna ramen herkese glckler datmaktan kendini alamamt! Byle keyifli bir gnn sonunda oturulmutu akam yemeine. Aradan geen birka saat kimi yoldalarn cokusunu azaltmsa da erif, Cemil, Nejat, Turgut ve Can hl trenin cokusu iinde yar sarho dolanp durmulard ortalkta. Yemekten sonra Leonid, Turgut'la iki parti satran oynam, ilkini kazanp ikincisini kaybetmiti. Onlar Hikmet, Can ve Nejat izlemiti. Bir ara mdahale ediyor diye Turgut, Nejat'a km kk apl bir atma yaanmt aralarnda. Oyun bitince de herkes odalarna ekilmiti. Pencereden Mehmet'in cesedini grene kadar da kimseye rastlamamt Leonid. Mehmet'i ldren Trklerden biri miydi? Gizli servisin soruturmay bu ynde derinletireceini anlamt Leonid. Ama o rencilerinden hibirini katil olarak dnemiyordu. Haftann be gn her sabah karlat, dersliklerde, konferans salonlarnda, gezilerde birlikte olduu, en basit konulardan, en nemli sorunlara kadar tartp konutuu, bu insanlarn arasndan bir dman, bir hain kabileceine inanamyordu. Oysa devletler dzeyinde sren politik savamn milyonlarca insann lmne, ykmna yol aan sonularn grm, yaamt. Mehmet'in ldrlmesi nedense btn bunlardan farkl bir eymi gibi geliyordu ona. Belki, kendisini de tehdit edebilecek bir cinayetle ilk kez yz yze geliyordu da ondan. Trk kolektifine bir ajann szm olabilecei kuramsal olarak asla reddedemeyecei bir dnceydi. Bu trden olaslklar Leonid tarafndan da dile getirilmi, gizlilik kurallarna uymalar konusunda yoldalar defalarca uyarmt. Ama cinayet, btn kuramsal saptamalardan ok daha rktc ve zor kabul edilebilir bir olguydu. Kuramla ilgilenen insanlarn yaamdan belli bir uzaklkta durduklarn bilirdi Leonid. Syledikleri, yazdklar geree ne kadar yakn olsa da, yaananlarn o kendine zg renginden, kokusundan, arlndan yoksun olurlard. Ve daha bir gn nce kararllkla akladklar kehanet gerekleince de byk bir aknla kaplmaktan kendilerini alamazlard. imdi de yle olmutu ite, defalarca tekrarlanan bir olaslk gereklemi, bu varsaym dile getirenlerden biri olarak Leonid, bunun byle olacan biliyordum, diyerek, soukkanllkla baka bir saptamaya geeceine duraksam, duygusal bir kntye dmt. Ama aknl ne denli byk olursa olsun ortada tuhaf bir olay, hepsinden nemlisi, cesedi hl kprnn zerinde duran ldrlm bir yolda vard. Bundan sonra neler olaca ise belirsizdi. Leonid'in kafasn kurcalayan bir baka konu da soruturma srasnda nasl bir tavr taknacayd. Viktor'la tartmalarna ramen bu soruturmann dnda kalamayacan, istese bile buna izin vermeyeceklerini biliyordu. Bunu isteyeceinden de emin deildi zaten. Uzun yllar sren diplomatlk mesleinin kiiye kibar bir sahtekrdan te bir zellik katmayan o yapay havasndan sonra, politika denilen oyunun acmaszca oynand bir lkeden gelen bu insanlarn, erkek nahifliiyle biimlenen yaln dnyas onu etkilemiti. Uluslararas Leninizm Enstits'nde retmenlik nerildiinde Leonid duraksam, yalln iyice hissedilmeye balad emeklilik gnlerinde, yeni bir servene atlacak cesareti kendinde bulamamt. Ama okulun iki yl nce vefat eden eski dekan Vladimir ile kz Aleksandra onu zorlam, retmenlii kabul etmesini salamlard. yi de yapmlard, yeni mesleiyle birlikte Leonid yaama adeta yeniden sarlmt. Bu okulda, Trkiye'den gelen rencilerin arasnda onu etkileyen neydi? Bu soruyu defalarca kendine sormu, her seferinde farkl yantlar bulmutu. Bir keresinde komnistlerin iktidar iin deil, muhalefet iin yaratlm olduklarna kadar gtrmt ii. Yaanan yetmi yllk deneyim iktidar iinde uvalladklarnn en ak kantyd. Ama faizme kar direnite, demokratik haklar iin savamda, sava kkrtclna kar durmada destanlar yaratmt komnistler. Yabanclamay ortadan kaldrmlar, ak ak, iiri iir yapmlard. Ama iktidar olduklar andan itibaren btn by bozulmu, Kapitalist lkelerdekine benzer bir yabanclama, belki daha katmerlisi insanlarn bana bela olmutu yeniden.

Oysa muhalefette, bask altnda kavgay srdren Trkiye'den, ili'den, Lbnan'dan, Nikaragua'dan gelen yoldalar, btn ilkel davranlarna, geri kltrlerine karn daha diri, daha umut doluydular. Geri demokratik bir anlay tadklar, ok seslilii benimsedikleri sylenemezdi, zaten yeraltnda bunu gerekletirmeleri de ok zordu. Onlar btn zorluklara karn iyimserliklerini korumay bilmilerdi. Yalnzca bu duygular tayan insanlarn varl bile yeryznde urunda dvmeye deer bir eylerin olduunu kantlamaya yeterdi. Bu deerlendirme akllca deildi kukusuz. Orta gelimilik dzeyindeki bir lkeden gelen, inanlarna sarlarak yaayan bu insanlarn, baarya ulamas ok zor olan savamlarna bakarak iyimser olmann hibir bilimsel ya da mantksal aklamas yoktu, ama anlam vard. Ortak inan, ortak dnce, ortak eylemle yaratlan bu anlam, gereki bir bak asnn i buran karamsarlndan ok daha fazla gerekliydi Leonid'e. Sz konusu olan anlam basit bir kendini kandrmacann ok tesindeydi. Eer yle olmasayd her be ylda bir SBKP kongrelerinde yksek sesle dile getirilen, programa alnan kararlarla daha kolay kendinden geebilirdi. Gerek olmayana evet diyebilirdi Leonid, ama iten olmayana asla. Dorusunu sylemek gerekirse gn gelip byle korkun bir olayla karlaacan, bir yoldan hem de kendi kapsnn nnde ldrleceini hi dnmemiti. Olaylarn ona ykledii sorumluluktan kaamazd artk. Kamay da istemiyordu zaten. Ama daha ok yetkiye sahip olmal, edilgen bir evirmen olmak yerine Trk grubunu yakndan tanyan bir snf retmeni, onlarn bir yolda olarak katlmalyd soruturmaya. Yllardr omuz omuza alt gizli servis yneticilerinden bunu isteyebilir, kabul etmeseler bile zoraki bir durum yaratarak, istedii gibi davranabilirdi. Bu olanaklyd, btn bilgiler onun zerinden akacakt. Bilmediklerini de onlar sorarken renecekti. Bu karara varnca kendini daha iyi hissetti. Masada duran soda iesini at, kafasna dikip iti. Alkole tutsak olduu gnlerden kalma bir tat hissetti aznda. Bu da nereden kmt imdi? Sanki bir eylerden kayormu gibi aceleyle ayaa kalkt, pencereye yrd. Cesedi ilk grd yerden dar bakt. Aadaki hareketlilii hemen fark etti. Binann nne bir ambulans gelmiti. Bir sedyeye konulan cesedi grevliler ambulansa tayorlard. Mehmet'in saygl glmseyiini anmsad Leonid. "lmek iin kt bir zaman" diye mrldand. "Dlerinin lkesinde ldrlmek ise ayr bir talihsizlik." Belki cesedini bile Trkiye'ye gtremeyeceklerdi. Moskova'da, mezarn kimsenin ziyaret etmedii yalnz bir l. Nereye gmlecei ok mu nemliydi? O bir enternasyonalistti. Bu lkenin topraklar doduu kentin topraklan kadar yaddr ona, diye dnd. Aada grevliler cesedi ambulansa koyup kapy kapatmlard. Bir ara Viktor'u grevlilerle konuurken grd. Sonra adamlar ambulansa bindiler. Viktor da ieri girdi herhalde. Ambulans binann nnden uzaklancaya kadar Leonid ayrlmad Pencerenin nnden. On ikinci blm

O sabah Moskova'da uyananlar gzlerini bir mucizeye atlar. Geceki ayazn etkisiyle donan aalar, gnein tembel klar altnda parldayan kristal dev biblolara dnmt. Ama Trkiyeli komnistlerin bu gzelliin ayrdna varacak halleri yoktu. 29 ocak 1986'y Kurkino'da geirdikleri en kt gnlerden biri olarak anmsayacaklard. Bir gn nceki cokunun yerinde, imdi korku ykl karamsar bir bekleyi vard. O sabah kimsenin can ders yapmak istemiyordu, ama bunu dile getirmek yine kolektifin en kalender kiisi erif'e kald. Arkadalarnn nerisini iletmek zere Hikmet'e yolland. Hikmet erkenden kalkm, banyoda tran oluyordu. erif'in "Bugn ders yapmayalm" nerisini o da olumlu karlad. Her sabah yapt gibi nce alt kattaki t masasna inip pantolonunu, gmleini tledi, sonra giyindi, odalar dolaarak raporlar toplad. Arkadalar yemekhanenin yolunu tutarken o dershaneye indi. Leonid'i kantinde otururken buldu. Yz solgundu Rus retmenin, sanki bir gecede birka yl birden

yalanm gibiydi. Raporlar uzatrken, ders yapmama nerisini dile getirdi, nerinin erif'e ait olduunu da hemen ekledi. Leonid, her zamanki gibi saygyla dinledi, ama sonra, "Bu ok yanl olur" dedi, kayg ykl bir sesle. "teki gruplarn, hatta size ders vermeye gelen hocalarn durumu bilmemesi gerekiyor. Mutlaka ders yapmalyz. Ama ilk iki ders benim. Sohbet ederiz." Grevini eksiksiz yerine getirmek isteyen bir yneticinin ivecenliiyle yemekhaneye yneldi Hikmet. Sabah mahmurluundan syrlmaya alan sitedeki rencilerin neesi henz yerine gelmemiti. Yemekhanedeki masalarn ou botu, bu, rencilerin yansndan oununun henz uyanmad ya da yeni kalkt iin bugn kahvalt yapma ansn yitirdii anlamna geliyordu. Yemek kuyruunda isteksizce bekleyenlerin ardna eklendi Hikmet. nnde iki kz, erkekten oluan be kiilik Brezilya'da bir grup vard. Dn geceki partinin mahmurluunu zerlerinden atamam olsalar gerek, tembel tembel esneyerek nlerindeki tezghta sergilenen peynir tabaklarn, reel kutularn, iri yumurtalar szyorlard. Bir ara, kvrck salar, kasl bedeni ve yznden eksik olmayan apkn glmseyiiyle Brezilya kolektifinin en gsterili delikanls olan Pepe'yle gz gze geldi Hikmet. "Dobre utra" dedi Pepe. "Dobre utra" diye karlk verdi Hikmet ama, "imdi bu Mehmet'i sorar" diye kaygya kaplmaktan da kendini alamad. Yanlmamt; Pepe bir adm yaklat, eliyle az ilerdeki uzun masada yemek yiyen Trkleri gstererek, "Tavari Mehmet?" dedi. Souktan rengi atm dudaklarna yapay bir glmseme yerletirmeye alt Hikmet. Eliyle iaretler yaparak Mehmet'in lkeye dndn anlatt. Bu ite baarl olduunu Pepe'nin akn bakndan anlad. "Niin?" diye sordu Pepe, bu defa yarm yamalak bildii Rusa yerine daha yetkin olduu ngilizce'yi kullanmt. Soruyu anlamt Hikmet, ama ngilizce'yi meramn anlatacak kadar kvramadndan ellerini yana ap boynunu bkerek, Pepe'nin istedii anlama ekebilecei bir hareket yapt. Pepe bir sre dnceli gzlerle Hikmeti szdkten sonra durumu kabullendiini belirten bir ba hareketiyle nne dnd. Dalgn bir tavrla ald tepsiye ekmek, peynir, reel, salam koyarak ilerledi. Hikmet de Pepe'yi izledi, byk ay bardaklarndan birini, rencilere krtarak bakan rina'ya uzatarak, "ay pajalusta" dedi. Kz ay koyarken, Hikmet kaarpeyniri ve krmzbiber turusundan oluan o ok sevdii sandviten iki tane ald tepsisine, yanna biraz da zeytin koydu. Yeterliydi. rina'nn en az bu gneli k sabah kadar gzel bir glmsemeyle uzatt ay bardam da alp, tepsisini Pepe'nin peinden tezghn zerinde srkledi. Kasaya ilerlerken, Pepe yeniden Hikmet'e dnd. "Mehmet bana Nzm Hikmet'in fotorafn verecekti. Dn sergilediiniz fotoraflardan birini. Sizden alabilir miyim?" diye sordu ngilizce olarak. "Nzm, fotoraflarndan Pepe'nin ne istediini kard Hikmet. "Tabi tabi" dedi, sonra biraz dnp ngilizce szckleri buldu "Yes, of course... of course..." "Thanks" diyerek minnettarln bildirdi Pepe. Sonra da nne dnd, bir daha da Hikmet'e laf atmad. Kasa kuyruunda beklerken yemek yiyen arkadalarna bakt Hikmet. Mehmet dnda herkes oradayd. Kerem bile kalkp gelmiti. Hibir ey konumadan kahvaltlarn bitirmeye alyorlard, ama bu sessizlik sanki onlar birbirlerine biraz daha yaknlatrm gibiydi. Ya da "Felaketler insanlar birletirir" diye dnen Hikmet'e yle geldi. Bir elin omzuna dokunduunu hissettiinde kasaya ulamasna kii kalmt. Dnd, Asaf'n mahkeme duvarn andran suratyla karlat. "Sen miydin yolda? Gnaydn" dedi Hikmet glmseyerek. "Gnaydn" dedi Asaf, elindeki kahve fincann Hikmet'in tepsisine koyarken. "Yemek almamsn!" "u sra yemek dnecek halim yok" dedi Asaf. Yeni gelimeler olduunu sezinlemiti Hikmet, ama Asaf bu sabah o kadar aksiydi ki cesaret edip soramyordu. Kasaya bir kii daha yaklatlar.

"stersen sen otur yolda" dedi Hikmet, saygl bir tavrla. "Ben kahveni getiririm." Yine sert baklarla szd arkadan Asaf. "Masaya seninle birlikte gitmeyi tercih ederim" dedi. "Nasl istersen" demek zereydi ki Hikmet, kasadaki iman kadn, "Bir ruble, on be kapik" diyerek uyard. Hikmet paray deyip yoldalarn yanna yrrken sordu: "Bir ey mi oldu Asaf yolda, ok gerginsin." Yolda onu hi nemsemiyormu gibiydi. "Oturunca sylerim" diyerek geitirdi. Baklar Trklerin masasna yaklaan yemekhanedeki alardan Aleksey'deydi. Bu herif de nereden kmt imdi. Yal adam masaya yaklat, tepsideki kzartlm sosis tabayla bir bardak portakal suyunu Kerem'in nne koydu. Kerem'in tedirgin olmu gibi bir hali vard. Aleksey bir eyler syledi ama Kerem anlamamt, ban sallad. Asaf admlarm hzlandrarak Aleksey'e yaklat, "Yardmc olabilir miyim?" diye sordu. Asaf'n Rusa konutuunu gren Aleksey ekinir gibi oldu. "Siz Trk msnz?" "Evet" dedi Asaf, sonra bayla sosisler ile portakal suyunu gstererek sordu, "Bunlar ne iin?" Aleksey gzlerini Kerem'e dikerek, "Bir olum var" dedi. "Alyoa. Onun yanda. imdi Afganistan'da savayor. Onu hasta grnce, olum aklma geldi. Bu yzden getirdim yiyecekleri." Asaf'n gergin yz yumuad, duygulanmt. Adama teekkr etti. Sonra Aleksey'in sylediklerini yoldalarna evirerek ekledi. "te gerek bir Sovyet vatanda; iten, duygulu, cmert.. Sosyalizm byle insanlar yetitiriyor ite." Masadakiler Asaf'n sylevinden deil, ama yal adamn davranndan etkilenmilerdi. "Biz de ona bir hediye verelim" diye tutturdu Beir. Durmu daha da ileri gitti. "le vakti parti bayra ile bir rozet getirelim" dedi. "Ona teekkr etmeyecek misin?" dedi Can, burnunu ekip duran yoldana bakarak. Kerem zoraki ayaa kalkt, adamn elini skt. "Spasiba." Aleksey mutlu olmutu, azndaki rk dileri gstererek bir ocuk gibi glmsedi. Asaf onu masaya davet etti ama yal adam, "le yemeini hazrlamam gerek" diyerek mutfan yolunu tuttu. Asaf da masaya, Hikmet'in yanna kt. erif'in can sklm gibiydi, Asaf' yle bir szdkten sonra Hikmet'e dnd: "Ne oldu, Leonid'le konutun mu?" diye sordu. "Konutum. Derslere katlmamamzn dikkat ekeceini sylyor." Konumay dinleyen Asaf telaland. "Aman yoldalar, derslere katlmamak da nereden kt?" "Bilmem, benim haberim yok" dedi Durmu. "Erken kalksaydn haberin olurdu" diye tersledi erif. "Yoldalar kendilerini iyi hissetmiyorlar. Bugn derslere girmesek diye dndk." "Sakn ha" diye korkuyla sylendi Asaf. "Herkesin dikkatini eker. Gece ne konutuk. Bu olay kimse bilmemeli." "Bence de derslere girmeliyiz" diyerek Asaf' destekledi Durmu. "Leonid doru sylyor" dedi Cemil, erif'e dnerek. "Tamam, mesele yok o zaman" dedi erif, alnm gibiydi. "Siz istediniz diye derslere girmeyelim dedik." "Ama ben kendimi iyi hissetmiyorum" dedi Kerem. "Hastalk steledi galiba." "Senin yataktan kman bile hata" dedi erif. "Git de bir an nce yat." "Gideceim, sabah bir arada grnelim istedim." "O zaman Kerem dnda herkes derse giriyor" diye ii garantiledi Asaf. Kimse ona bir ey sylemedi, herkes yemeiyle meguld. Durmu'un gz Kerem'in nnde el srmeden bakt sosislerdeydi. Dayanamayp sordu: "Yolda, yemiyorsan sosisleri alabilir miyim?"

Kerem sosis taban Durmu'un nne itti. "Ye yolda ye" dedi Nejat, glmseyerek. "Senin hepimizden ok enerjiye ihtiyacn var." "Ne diyorsun sen be?" diye kt Durmu. Kahvesinden bir yudum alan Asaf, anlamsz bir tartmann balayacan anlayarak lafa kart. "Yoldalar" dedi. "Dn geceyars parti merkezinden aradlar. Bir haftadan nce, buraya kimseyi gnderemiyorlar." "Neden?"diye sordu erif, azndaki lokmay bitirmeden, bu yzden sesi biraz bouk kt. "ok skklarm, biliyorsunuz konferans hazrlklar sryor. Birini gnderene kadar parti adna soruturmay benim yrtmemi istiyorlar." "Bunu tahmin etmitim" diye homurdand erif. "Belki daha iyi olur" dedi Hikmet, iyimser bir ifadeyle. "Ne de olsa Asaf yolda bizleri tanyor. stelik Rusas da var." "Tek bama bu iin altndan kalkamam" dedi Asaf, alakgnlll elden brakmayarak. "Bana yardm etmelisiniz." "Elbette yardm ederiz" dedi Durmu, kararl bir tavrla ataln sosislerin en irisine batrarak. "Bu cinayetin sorumlusunu yakalamak bize der." "Biraz yava" dedi Can. "Duyacaklar." "Neyi duyacaklar, sanki herkes Trke biliyor da" diyerek, ters ters bakt Durmu, sonra sosisini azna atp aceleyle inemeye balad. Asaf bir sigara yakarak derin bir nefes ektikten sonra, "Dn gece yazdnz raporlardan birer tane de ben istiyorum" dedi. Masada buz gibi bir rzgr esti, yzlerde honutsuz baklar belirdi. "Yeniden mi yazacaz" diye skntyla sylendi Turgut. "Keke dn akam syleseydin yolda" diyerek arkadan destekledi Can. "Dn akam bana bu grev verilmemiti ki." Hikmet araya girdi. "Dert etmeyin yoldalar, Leonid raporlar Rusa'ya evirecek Trke olanlar iine yaramaz. Onlar Asaf yoldaa veririz." "Sovyet polisi sorguya ne zaman balayacak?" Can'd soran. "Bilmem" dedi Asaf. "Henz onlarla konumadm." Sovyet polisinin sorguya balayacak olmas, masadakilerin cann skmt yine. Yemek boyunca bir daha kimse konumad. erif, "Afiyet olsun" diyerek masadan kalkarken, Kerem de doruldu. "Dershaneye kadar birlikte yryelim." Cemil'in gzleri onlarn zerindeydi. Bunu fark eden Kerem "Alak herif diye mrldand, masadan uzaklarken. "Neden yle syledin?" diye sordu erif, arm gibi bir tavrla. "Alak olduu iin" dedi Kerem, elindeki tepsiyi mutfan nndeki bulaklarn konduu masaya brakarak. erif durdu, tepsisini elinde tutuyordu. "Bak Kerem" dedi. "Benim yanmda yoldalarma kfredemezsin." "Ama sen onu tanmyorsun." "Seni de tanmyorum. Ne olursa olsun kimseye kfretmeye hakkn yok." "Peki" dedi Kerem, uysal bir tavrla ban ne eerek. "Bir daha kfretmem." erif sakinlemiti, elindeki tepsiyi Kerem'inkinin zerine brakt, birlikte kapya yneldiler. Cemil kendisi hakknda konutuklarn anlamt. Masadan kalkt, Nejat da onu izledi. Yemekhaneden ktklarnda souk hava yzlerini kavurdu; paltolarna smsk sarldlar. erif ile Kerem on be metre kadar nlerinde yryorlard. Kerem hastalna aldrmadan elini kolunu sallayarak heyecanla bir eyler anlatyordu. erif de sessizce dinliyordu onu. Dershanenin nne kadar byle yrdler. Dershanenin kesine geldiklerinde Kerem geriye bakt, Cemil ile Nejat' grd. Hibir ey sylemeden yzn buruturmakla yetindi. "Bizim hakkmzda konuuyorlar" dedi Nejat. "Bo ver" dedi Cemil. "Herif zrdeli." Cemil ile Nejat yaklarken Kerem son birka sz syleyip ayrld erif'in yanndan. "Ne anlatyor o yine?" diye sordu Cemil, kapda onlar bekleyen erif'e.

"Zavall iyice paranoyak olmu. Herkesten kukulanyor. Senin hakknda atp tuttu." "Ne syledi?" diye sordu Cemil, bozulmutu. "Sonra anlatrm" diyerek saatine bakt erif. "Ge kalyoruz, Leonid'e ayp olacak." eri girerken bir ses duydular. "Mehmet... Mehmet..." de ayn anda dnd. Be alt adm tede Rosa onlara el sallyordu. Ama kz onlarn yzn grnce, d krklna uram bir ifadeyle yaklat. "zr dilerim" dedi Rusa, sonra eliyle Cemil'i gstererek onu Mehmet sandn belirtti. Anlamt Cemil, glmsedi. Farklsn bulamadklar iin Mehmet, Turgut, Can ve Cemil ayn paltolar almlard. Kapdan ekilerek kza yol verdiler. Rosa teekkr ederek ieri girdi, onlar da kzn krmz mantosunun altndan bile belli olan kvrak kalalarn izleyerek pei sra yrdler. Kerem ile Mehmet dnda herkes dershanedeydi. nce bir suskunluk oldu. Leonid dahil kimsenin can konumak istemiyordu. Kolektifin sekreteri olarak bu suskunluu bozmann kendisine dtn gren Hikmet, "Pepe, Nzm'n resmini istiyor" dedi. "Mehmet sz vermi." "O olan ok seviyor Nzm'. Neruda'dan daha iyi bir ozan olduunu dnyor" diye konumaya katld Nejat. "Daha iyi bir ozan deil, daha proleter bir air" diye dzeltti Durmu. "Pepe kim, proleterlik kim be! O ak iirlerinin peinde. Nzm'n da Neruda'dan daha iyi ak iirleri yazdn sylyor..." Nzm'n airlii ve proleterlii zerine balayan bu tartmaya, "Cenaze ne olacak?" diyen Can'n zntl sesi ara verdi. "Herhalde Nzm gibi Moskova'da brakmayacaz Mehmet'i." Hikmet aknlkla Leonid'e bakt, bu konuyu hi dnmedii belliydi. "Cesedi Trkiye'ye nasl sokacaklar, bilmiyorum!" dedi Leonid, kederli bir yzle. "Partiniz bir yolunu bulacaktr herhalde." Sonraki iki ders felsefeydi. Dersin hocas zbekistanl Tahir, snfa girer girmez iki yoldan derste olmadn fark ederek, "Mehmet de mi hastaland?" diye sordu. Mehmet'in dersleri ast grlm i deildi. "Mehmet bu sabah lkeye dnd" dedi Hikmet, renk vermemeye alarak. "lkeye mi dnd?" diye sordu, zbek retmen. "nemli bir gelime olmu da." nce kukuland Tahir, ekik gzleriyle snftakileri anlaml anlaml szerek, neler olup bittiini anlamaya alt. Ama rencilerin renk vermemeleri zerine her eyin yolunda olduu kansna vararak, "Eh ne yapalm yolu ak olsun" dedi. Ama diyalektiin yasalar konulu derse balayp da Cemil, Turgut gibi felsefeye ilgi duyan rencilerin bile onu dinlemek yerine pencereden karlar altndaki krlar izlemeyi, tekilerin de kederli bir dalgnlk iinde nlerindeki defterlere bir eyler karaladn grnce, ilerin ters gittiini sezinler gibi oldu. "Bugn ne oldu size yahu?" diye kt rencilerine. Kolektifini savunma gdsyle herkesten nce Hikmet yantlad soruyu: "Bir ey yok Tahir yolda" dedi. "Akamki parti toplants biraz uzun srd de." Eer ncesi olmasa fazla stelemeyecekti Tahir, ama dersine kar balarda youn olan ilgi gitgide azalmaktayd. Bu yzden, "Gece ge yattk" gibi bir nedenle dersine kaytsz kalnmasn balayamazd. "Dersler de parti toplants kadar nemlidir" diyerek uzun bir syleve balad, felsefe renmeden iyi bir komnist olmann olanaksz olduunu altn ize ize belirttikten sonra kolektiftekileri yeterince almadklar iin bir gzel halad. Tahir'in sert szleri karsnda hakszla uradn dnen Nejat'n gzleri doldu, gizlemesi gereken bir cinayet olduunu unutarak, neredeyse felsefe hocasyla sert bir tartmaya balayacakt ki durumu fark eden erif, arkadan drtkleyerek yanl yapmasna engel oldu.

Kolektiftekiler teneffste kendi aralarnda konuarak ikinci derste daha aktif olma karar aldlar. Derse girer girmez sz alan Cemil'in, komnist toplumu tarihsel bir zorunluluk olarak grmenin, diyalektiin, "deiim dnda hibir ey mutlak deildir" nermesiyle eliip elimediini sormasyla ortalk kart. Tahir, derslerinde kulland szckleri yineleyerek, bir elikiden sz edilemeyeceini syledi. Cemil ikna olmamt, Tahir'in damarna basma pahasna steledi. "Tahir yolda, bunlar defalarca bize anlattnz. Bunlar rendik. Benim merak ettiim, diyalektik yntem ile tarihsel materyalizm arasnda bir elime olup olmad." "elime filan yok" dedi Tahir, rencisini kmseyen baklarla szerek. "Bence sorun u ki, sen bu konudan hibir ey anlamadn, bir daha oku." Sorun Marksizm'in namusu saylabilecek nemde bir konu olunca kolektifteki kimi yoldalarn da ayran kabarmakta gecikmedi. Bir sreliine de olsa gece yaanlanlar unutuldu, ateli bir tartma balad. Cemil'in kukulu yaklamn kolektifin ounluu paylamyordu. Fazla konumayan Can bile arkadana hararetle kar durarak, "Marx yle sylemiyor, sen yanl dnyorsun" dedi. Ama Cemil'in de geri ekilmeye hi niyeti yoktu. stelik btn kolektifin ona kar olmas alttan alta egosunu okuyor, dershanede en ok onun sesi kyordu. "Siz hl eski yntemle dnmeyi srdryorsunuz" dedi. "Dncenizi yenilemeden kendinizi deitiremezsiniz." Cemil'i yenmek iin frsat kollayan Durmu, bu szlere mal bulmu Marib gibi atlarak, "Hadi biz yanl dnyoruz, Marx da m yanl dnyor?" dedi. "Marx ile seni ayn kategoride deerlendirmek benim iin zc, ama galiba yle, Marx da yanl dnyor. Yoksa komnizmi bir zorunluluk olarak grmezdi" diye yantlad onu Cemil, korkusuzca. Tartmay ilgiyle izleyen erif'in kafas karmt, rgte ballk konusunda neredeyse klece bir uyum sergileyen bu Cemil, kuramsal tartmalar sz konusu olduunda, nasl oluyordu da ii militan bir kukuculua kadar vardrabiliyordu. Bunu anlayamyordu. Tartma hibir yere varmadan srp giderken, Tahir snfn baarl rencilerinden biri olan Cemil'in daha fazla hrpalanmasna raz olmayarak mdahale etme gerei duydu, ama dersin sona erdiini bildiren zil, ondan nce davranarak tartmaya son noktay koymutu bile. On nc blm

Leonid, okulun Moskova'daki sar tatan yaplm binasna geldiinde vakit leyi bulmutu. Kapnn nnde birbirinin ardna park edilmi Volga marka siyah iki otomobili grnce, "Ge kaldm" diye dnerek admlarn hzlandrd. Bir kaleninkileri andran iki kanatl ahap kapdan ieriye girince emektar kapc Ustin Petrovi karlad onu. Yal kapc saygyla ayaa kalkarak, "Sizi Yuriy Konstantinovi'in odasnda bekliyorlar" dedi. Leonid, kapcya teekkr ederek vestiyere yrd. Kalpan, paltosunu braktktan sonra, ayaklarnn dibinde her zaman krmz karanfillerin bulunduu Lenin heykelinin nnden geerken, arkada birilerinin olduunu fark etti. Gzleri ister istemez onlara kayd, iki kiiydiler, sanki birbirlerinin iine sokulmak istercesine smsk kenetlenmilerdi, kvrck siyah salarla, dz sar salar birbirine karmt. "Bunlar dpedz ayakst seviiyorlar" diye dnd. Erkei tanmt; Filistinli Musa'yd. srail komandolarnn basknnda,sa elini yitiren, ama baklarndaki yaama sevincini inatla korumay srdren, kara gzl Musa. Kz da Alman kolektifinin en gzel kz lona. Srtn Lenin heykeline veren lona'nn ksack etei syrlm, biimli bacaklarnn btn gzellii ortaya kmt. Musa elsiz kolunu kzn ince beline dolam, dolgun dudaklarm itahla emiyordu. Birbirleriyle yle megullerdi ki ne Leonid'i ne de bir bakasn grecek halleri vard. Baka zaman olsa onlara imrenirdi Leonid. Ama bu kez ne onlara imrenebildi ne de

yallna yand, akl Mehmet'deydi. "Kimine lm, kimine ak..." diye sylenerek asansre yneldi. anslyd, asansr yakalamt, kapy at, binmek zereydi ki birinin onu ardn duydu. "Leonid vanovi..." Ban evirdi, ekonomi politik profesr Svetlana Attoayevna ile gz gze geldi. Gerginlii kayboldu, dn akamdan beri karlat tek gzel eydi Svetlana. Krkn am olmasna karn, ayn yataki Sovyet kadnlar gibi kendini salmamt, incecikti, yumuack glmseyii gibi abartsz makyaj da yznden hi eksik olmazd. Ama Leonid'i etkileyen bunlar deildi. Yalnzca gen kzlarn baklarnda yakalanabilen, masumiyet giysilerine brnm o fettan ltnn bu orta yal kadnn yeil gzlerinde de hl inatla parldyor olmasyd. Belki de k filan yoktu da Leonid'e yle geliyordu. Ne fark ederdi ki nemli olan Svetlana'nn yannda kendini gen hissetmesiydi, gerisiyse lafgzaft. "yi gnler" dedi Leonid, usulca eilip kadnn uzatt elini zenle dudaklarna gtrerek. Svetlana'nn gzlerindeki prlt oald. Kadnn elini brakmadan doruldu Leonid. "Bugn yine ok gzelsiniz." "Siz de her zamanki gibi ok nazik" dedi kadn, ama Leonid'in yzndeki endieyi fark etmiti. "Solgun grnyorsunuz. Hasta deilsiniz ya?" "Bir eyim yok. Gece biraz fazla altm." "Kendinize dikkat edin Leonid vanovi, hepimizin size ihtiyac var." "Saolun, benim de size ihtiyacm var." "yle mi, ben de unuttunuz sanyordum. Hani Trk rencileri getirecektiniz." Sesinde sitemden ok, flrt etmek isteyen bir kadnn gerekli ilgiyi grmediini belli eden ineleyici ho bir tn vard. "ok zr dilerim Svetlana Antoliyevna" dedi Leonid, mahcup bir sesle. "Asla unutmadm. Araya baka iler girdi, bilirsiniz ite rencilerin dertleri... En ksa zamanda sizi arayacam." Leonid szlerini bitirirken eilip kadnn elini yeniden usulca pmt. "ok gecikmeyin ama" dedi kadn, elini yavaa ekerken. "Sizden haber bekliyorum." "En ksa zamanda" diye mrldand Leonid. Svetlana giderken, bir an arkasndan bakarak onun diri bedenini izledi, sonra asansre bindi. Okul dekan Yuriy Konstantinovi'in odasnn nne geldiinde diplomatlk gnlerinden kalma bir alkanlkla kendine ekidzen verdi. Kapy vurup ieri girdi. Defalarca girip kt bu geni, ama gsterisiz odada, her zaman k giyinen temiz yzl Yuriy Konstantinovi'ten baka bir biri daha vard. Adam srt kapya dnk oturmu, dekanla ene alyordu. Leonid'i gren Yuriy Konstantinovi hareketlendi. "Buyrun Leonid vanovi, yle gelin." Leonid masaya yaklarken, srt dnk adam ayaa kalkt. Uzun boyluydu, oktan aarm dz salar ksack kesilmiti. "Merhaba Lertya" dedi dnerek. Yeile yalan ela gzlerinde eski bir dostu grm olmann verdii kvan okunuyordu. nce tanyamad Leonid, ama ok ksa srd bu. "Andrey sen ha!" diye sevinle sylendi. ki arkada bir an birbirlerini szdler, sonra kucaklatlar. "Ne iin var burada?" Soruyu sorarken Andrey'le gz gze gelmi, o anda kafasnda imek akvermiti. "Bu ile sen ilgileniyorsun." "yle de denebilir" dedi Andrey, sanki nemsiz bir eyden sz ediyormu gibi. "Ama asl seni grmek iin geldim." Yuriy Konstantinovi arm gibiydi. "Tanyor musunuz?" "Birlemi Milletler..." diyecek oldu Leonid. "Eski dostuz" dedi Andrey, onun lafn keserek.

"Evet" diye toparlad Leonid. "ok eski dostuz." Andrey sevgiyle dostunu szyordu. Leonid'den bir ba daha uzundu, ak salarna karn daha gen gsteriyordu. "Hi deimemisin" dedi. "Hadi canm" dedi Leonid. "Asl deimeyen sensin. Nasl byle gen kalabiliyorsun anlayamyorum." "Kadnlardan uzak durarak" dedi Andrey, dudanda hnzr bir glmsemeyle. Leonid'in New York'taki apknlklar oradaki Sovyet memurlar arasnda dillere destan olmutu. Eliliin sradan bir memuru olarak, istihbarat grevlileri gibi tuzaa dme korkusuyla kendini perhizde tutmasna yol aacak bir neden yoktu. Bata Amerikallar olmak zere deiik lkelerden kadnlarn tadna bakma frsat bulabilmiti bylece. Andrey o gnleri unutamam olmalyd ki hl serzenite bulunup duruyordu. "Kadnlar" dedi Leonid, derinden i geirerek, Svetlana'nn yz gelmiti gzlerinin nne. Aslnda uzun sredir yalnzd. Biraz da kendi semiti bunu. Gnbirlik ilikiler skmt onu. Kalc bir iliki istiyordu artk. Ama zerindeki l topran atp bir trl harekete geemiyordu. Eski arkadann yannda nne glge drmemek iin apkn Rus diplomatn oynamay srdrd "Kadnsz bir dnya katlanlmaz olurdu." "Sen adam olmazsn" dedi Andrey, sonra kaygl bir tavrla sordu: "Kalp krizi geirmisin?" Leonid bo ver dercesine, elini bolukta sallad. "Atn lm arpadan olsun." "imdi naslsn?" "dare ediyoruz ite." "Kzn nasl, o salar rgl ufaklk, gzel bir kadn olmutur." "yidir" dedi Leonid, durgun bir tavrla. Kznn mektubuna yant vermediini anmsamt. Dourmak istedii ocuk iin ne syleyeceini bilemiyordu, ama frsat bulur bulmaz yazmalyd kzna. Kaln kalar hafife atlan Yuriy Konstantinovi'in souk sesi bld dostlar arasndaki bu iten konumay. "Leonid vanovi" dedi yal dekan, resm bir tavrla. "Andrey Alegovi dn geceki olay soruturan ekibin yneticisi. Bizden yardm istedi, gerekli bilgileri ilettik kendisine. Sizinle grmek istiyor." "Evet sizinle grmek istiyoruz" diye tekrarlad Andrey. "Elbette Yuriy Konstantinovi" dedi Leonid, dekana dnerek. "Elimden gelen yardm yapmaya hazrm." Yuriy Konstantinovi rahatlamt, eliyle Leonid'e bo koltuu gstererek, "Otursanza" dedi. Ancak Andrey hemen araya girdi, "Biz ieri, arkadalarn yanna gesek" dedi nazik bir tavrla. "Hemen ie koyulmakta fayda var." Yal dekan bozulmutu, nemsenmediini hissediyordu. "yi ama" diyecek oldu . "Merak etmeyin, gelimelerden sizi haberdar edeceiz." Bu szler yal dekan ikna etmemiti. "Yolda Andrey, size hatrlatmak isterim, buras Merkez Komitesi'ne bal bir okul. Neler olup bittiini bilmek benim de hakkm." "Kukusuz yolda Yuriy" dedi Andrey. Onu dikkate aldm belli eden saygl bir tavrla. "Bizim rendiimiz her eyi siz de reneceksiniz. Eminim toplantmzdan sonra yolda Leonid size bilgi verecektir." Dekan koyu mavi gzlerini Leonid'e dikerek, kararllkla sylendi: "Merakla sizi bekliyorum." "Elbette Yuriy Konstantinovi" dedi Leonid. "Gelimeleri size bildireceim." Dekann odasndan kan iki eski arkada tavan yksek, dar koridordaki krmz halnn stnde yrmeye baladlar. Andrey bayla dekann odasn gstererek, "htiyar kzdrdk" dedi. "Sanmyorum, sadece kendi otoritesini korumaya alyordu." "Onun bir zamanlar Fransa'da elilik yaptn biliyorsun deil mi?" "Duydum. Sizden biri mi?" "Hayr. O da senin gibi hibir zaman istihbarat olmad." "Sevmiyor demek ki bu meslei."

"Bilmem, ama senin sevmediini syleyemem. Belki srf rahat apknlk yapabileyim diye girmedin servise." Leonid gzlerini ksarak bakt arkadana. "Yanl" dedi krgn bir tavrla. "Girmedim deil, almadnz." Andrey baklarn kararak konuyu deitirdi. "New York'an sonra stanbul'u nasl buldun?" "Aslnda birbirlerine benziyorlar. Moskova gibi dzenli, yerlemi deiller; her ikisinde de yaayanlar iine alp srkleyen dev bir kaos var. Sanki akam yklp, her sabah yeniden kuruluyorlar. Ama bu kaosun kt olduunu syleyemem. Ve her ikisi de denize alyor; sevimeye hazrlanan bir kadn bedeni gibi scak ve nemliler." Andrey kendini tutamayarak kahkahalar koyuverdi. "Olum Lenya sen adam olmazsn" dedi, glmekten yaaran gzlerini elleriyle kurularken. Leonid halinden memnun, ne var bunda bu kadar glecek dercesine yapmack bir arballkla arkadana bakyordu. "Hl Engele hayran msn?" diye sordu Andrey. "Engel'si seviyorum. Romantik bir adam, tutkulu. Barikatlara kmak iin kilometrelerce yol yryecek kadar lgn." "Ayn zamanda apkn" diye ekledi Andrey. "O da yaam sevmesinden. Ama onun ynteminde bir yanl var. Diyalektii kullanmasndan sz ediyorum. Zaten adamn ii de felsefe deil ya." "lgin" diye atld Andrey. "Hatrladm kadaryla Doann Diyalektii'ne baylrdn." "ok nceleri. Artk doarm yasalar ile toplumun yasalarnn benzemediini dnyorum. nsanolu doadan daha karmak." "Anlalan u sra Frankfurt okulundakileri okuyorsun?" "Onlar ve ncekileri Nietzsche'yi, Schopenhauer'i... Bir zamanlar yok saydmz herkesi. Sana da neririm." "Biz oktan baladk olum. Bu lkede deiimi balatanlarn istihbaratlar olduunu unutuyorsun." "Andropov'dan m sz ediyorsun" diye sordu Leonid. Bir sre sustu. "Doru, deiimi o balatt. Ama belki de yanllk orada Deiimi balatan halk olmalyd, grevi devleti korumak olan bir kurum deil." Andrey'in neesi kaar gibi oldu. ki arkada koridor boyunca bir sre sessizce yrdler. "Adamlarn nerede?" "Viktor yukarda bir dershanede, Trk kolektifndekiler hakknda okuldan aldklar bilgiler zerine alyor. Nikolay da u yemekhanedeki kadn sorgulamak iin Kurkino'ya gitti. Hani akam site dndaki Trk'n sevgilisi olan..." "Olga..." "Evet Olga, ite onu sorgulamaya gitti. Sonra dnp Viktor'a katlacak. Sen raporlar getirdin mi?" "Getirdim. Hepsi Rusa'ya evrilmi durumda." "Mkemmel." "Sorguya ne zaman balyorsunuz?" "Raporlar okunduktan sonra." Leonid kukuyla szd arkadam. "Soruturmay geciktiriyorsunuz gibime geliyor." Andrey anlaml anlaml gld. "Bunu da nereden karyorsun imdi?" "Yapma Andrey, sizi bilirim. u ana kadar oktan balam olmalydnz. Bir ey bekliyorsunuz." "Seninle konumay bekliyorduk. Seni kazanmadan bu ii zemeyiz." nanmayan gzlerle szd arkadan Leonid. "yle olsun bakalm." "yle zaten. Kafan bo yere yorma... Nerede konuabiliriz?" Koridorun sonuna gelmilerdi, Leonid sa taraftaki kapya ynelirken mrldand. "Buras bo olmal."

Aydnlk bir dershaneye girdiler. "Herkes yemekte, en az yarm saat, bizi rahatsz etmezler" diyerek, oturmas iin arkadana n sralardan birini gsterdi Leonid. ki arkada kullanlmaktan anm sraya yan yana oturdular. Oturur oturmaz Leonid antasn at, krmz bir dosya iindeki Trklerin raporlarn Andrey'e uzatt. Andrey dosyay nne ekti, ama kapan bile amadan sordu: "Sen ne diyorsun bu ie Lenya?" Leonid'in yz glgelendi. "Aslnda ne diyeceimi bilemiyorum. Belki kskanlk ya da bir yanllk" "Hayr hayr, bunlar unut" dedi Andrey, szn keserek. "Trk grubunda bir kstebek var." Leonid armad, ama anlamak isteyen gzlerle arkadann yzne bakt. "Bundan emin misin?" "Adm kadar. Trk istihbaratnn Moskova'daki adamlarndan birinin mesajn ele geirdik." "Oyuncak maazasnda." Andrey'in gzleri aknlkla ald. "Nereden biliyorsun?" "Dn gece Durmu'u sorgularken duydum." "Doru duymusun oyuncak maazasnda. Okuldakilerden birine braklm." "Ne yazyor?" "ifreyi henz zemedik. Uzmanlar alyor. Klasik yntem, bir kitaptan yararlanlm; dikkat ekmeyecek, hep el altnda olan bir kitap. Sence ne olabilir?" "Hep el altnda..." diyerek dnd Leonid. "Lenin'in kitaplarndan biri. Ne Yapmal. Belki de 'TKP Program'." "Parti program olacan sanmam. Biraz daha edeb bir metin." "Roman m?" "Roman olmas gerekmez, ama parti program kadar da kuru deil." "Kaln bir kitap m?" "ifre 58. sayfaya kadar iaretlenmi. Ama kaln bir kitap da olabilir tabi." "Kapital'e ne dersin. Her rencide bir tane vardr." Andrey merakla sordu. "Gerekten okuyorlar m Kapital'i?" "Sanmyorum, ama nedense her renci bir tane alr. Bylece daha entelektel hissediyor olmallar kendilerini." "Kapital ha... olabilir." kisi de sustular. Leonid arkadana bakyordu, ama gznden teker teker Trk yoldalarn yzleri geiyordu. "Bir kstebek!" diye mrldand. rencilerinin hibirine hain sfatn konduramyor, olanlara inanmakta hl glk ekiyordu. Ama durum ortadayd. Andrey'i tanrd. ini iyi yapan istihbaratlardan biriydi. Meslei onun btn yaamyd. Ortalkta somut kantlar olmasa bu kadar kesin konumazd. "Bize yardm edeceksin deil mi?" diye sordu Andrey. Leonid ban kaldrp arkadana bakt. "Edeceimi biliyorsun" dedi. "Seni hibir zaman yalnz brakmadm." Andrey derinden bir i geirdi, elini arkadann omzuna koydu "Dorusunu sylemek gerekirse bundan emin deildim. Yenilik rzgrlar insanlar tuhaflatrd. Yetmi yldr bu lkeyi ayakta tutan deerlerin sarsldm hissediyorum. Sen de deimi olabilirdin." "Deitim zaten" dedi Leonid. "Eskinin savunacak nesi var ki?" "Ama deimemisin ite. Sen hl komnistsin." "yi ya, ben komnist olduum iin deitim zaten." Andrey yine kahkahalarla glmeye balad. "Tuhaf adamsn, seni anlamakta her zaman glk ekmiimdir." "Bense kendimi hep basit biri olarak grmmdr." "Neyse brakalm bu abuk sabuk tartmay. nemli olan bize yardm etmen." "Yalnz bir ey var. Bu soruturmada basit bir evirmen olarak yer almayacam bilmeni isterim." Andrey uzun uzun szd arkadan.

"Trkleri seviyorsun deil mi?" "Evet seviyorum." "Neden?" "Hey ne oluyor! Ne bu sorular? Yoksa benden de mi kukulanyorsun?" "Samalama, benimki sadece merak." "Syleyeceklerim belki sana garip gelecek, ama onlar bizde oktan len devrimin ruhunu temsil ediyorlar. Konumalar, mimikleri, giyim kuamlar bana 1905 Devrimi'ni hatrlatyor." "1905 mi? Niye Ekim 1917 deil de 1905?" "ktidar kirletir. 1905'te devrimcilerin umutlar henz kirlenmemiti." Andrey'in yznde alayc bir ifade belirdi. "Glme" dedi Leonid. "Sylediklerimde ok ciddiyim." "Tamam tamam. Ama unutma, senin kahramanlarnn ilerinde bir kstebek var." "Boleviklerin iinde de vard." "Yine de sen bu yal yoldan dinle, onlara fazla gvenme. Kimse stten km ak kak deildir." Andrey'in bu tavrn" olumsuza yordu Leonid. "Bak Andrey" dedi uyaran bir tavrla. "Bu szlerle beni oyalamaya alyorsan batan syle. Onlar benim rencilerim. Onlara kar sorumluluum var." Andrey alayc bir glmsemeyle Leonid'e bakarak sylendi: "Sen iflah olmaz bir romantiksin." "Brak imdi" tatl szlerle uyuzumu kamay. Soruturmaya aktif olarak katlacam. Yoksa beni unutun." "Birlikte geirdiimiz yllarda, senin hakknda rendiim ilk ey neydi biliyor musun?" diye sordu anlaml bir ses tonuyla. Leonid bir ey sylemeden arkadana bakt. Deneyimli istihbarat ban ar ar sallayarak tamamlad szlerini. "Senin kendi bildiinden amayan, Tanr'nn belas, inat bir herif olduun." On drdnc blm

Sabah yzn gsteren gne, leden sonra kuzeyden skn eden bulutlarn arasnda kayboldu, erken ken akamla birlikte serpitirmeye balayan kar geceye doru tipiye dnt. Yemekhane sabah kahvaltsnn tersine tklm tklm dolmu, konumalar, tenleri, alkanlklar farkl insanlardan oluan yemek kuyruu kapya kadar uzanmt. Erkenden gelip kuyruun nlerinde yer alan renciler, pencere kenarndaki masalara oktan yerlemi, adlandramadklar bir sevin iinde, yaan kan izleyerek doyuruyorlard karnlarn. Trk kolektifinde bile sabahki mahzunluk krlm, yarnki ders iin okunacak kitaplar gibi, okul yaamnn rutin konular zihinleri yeniden megul eder olmutu. Her zaman melankolik taklan Kerem ile ask suratl olmay ciddilik sanan Durmu'u hesaba katmazsak, yoldalar arasnda akalamalar bile balamt. Yemekhanede bekleyen Trk kolektifinde yaam normale dne dursun, parti odalarnda Sovyet vatanda onlarla ilgili nemli bir konuyu tartyorlard. Viktor masaya oturmu, iki yanna ise Nikolay ile Leonid'i almt. Masann zerinde bir telsiz ile kk bir teyp ve iki kaln dosya geliigzel duruyordu. "Asaf da sorguya katlmak istiyor" dedi Leonid. Asaf'la tartmalarn anmsayan Viktor yzn buruturmutu. "Dn geceki ksa boylu adamdan m sz ediyorsunuz? O bize ayak ba olur" dedi. "Soruturma iin partisi onu grevlendirmi." "Neden ayr bir soruturma yapyorlar?" diye sordu Nikolay. Sanki Leonid TKP yetkilisiymi gibi. "Bize gvenmiyorlar m?" "Bunu gven sorunu olarak almamak gerekir" diye aklamak zorunda hissetti kendini Leonid. "Onlar da yelerine hesap vermek zorundalar. Hem siz hayr deseniz bile, yukars karar alm en ge yarn size de bildirirler. Asaf'n istei soruturmaya bugnden katlmak."

"Yukarnn izin verdiine emin misin?" diye sordu Viktor, kaln kalarnn altndan ters ters bakarak. "Eminim" dedi. Ona "Olmaz" demeyi ne kadar ok isterdi Viktor. Ama bro efi Andrey'in anlattklarndan sonra bu cin bakl adama yle kolay kolay hayr diyemeyeceini anlamt. "sterseniz yle yapalm Leonid vanovi" dedi skntsn gizleyerek. "Sorgulara katlsn, ama biz istediimiz anda odadan kacak, tamam m?" "Tamam" dedi Leonid. "Bence mantkl." Aslnda bu kadarn bile beklemiyordu. Henz karar onlara iletilmemiken Asaf'n sorguda bulunmasn bu nemrut suratl istihbaratlarn kabul edeceini hi sanmyordu. Sanki Viktor'un dncesini deitirmesinden korkuyormuasna, hemen ayaa kalkt. "Onu araym, ierde kararmz bekliyordu" diyerek odadan kt. Asaf skntlyd, Hikmetin sanki kadn eli demiesine dzenli olan odasnda, pencerenin nnde dikilmi, verilecek karar bekliyordu. Berlin'den gelen telefondan beri amansz bir ikilem yayordu. Cinayetin ilk okunu atlattnda, bu olayn onun yldzn yeniden parlatabilecek bir olanak olduunu dnmt. Ama telefondaki yolda, "Soruturmay parti adna imdilik sen yrtmelisin" dediinde bu dncesinin yanl olduu fikrine kapld. TKP kurulduundan bu yana pek ok yanda, yesi ldrlmt ama Moskova'da, stelik parti okulunda bir cinayet ilk kez ileniyordu. Bu olayda bilinmeyen ok ey vard. Viktor ile Nikolay'n tavrlarndan da bu anlalyordu. Gcn, yeteneklerini aan bir entrikayla kar karya olduunu sezinliyor, brakn yldznn parlamasn, olayn sorumlusu olarak ilan edilebileceini bile dnerek iin iin korkuyordu. Belki de yeni ynetim ayan kaydrmak iin zellikle bu etrefil ii onun zerine ykmt. Bylece ondan tmyle kurtulabilirlerdi. Adm adm tasfiye edildiinin oktandr farkndayd Asaf. Oysa 1974 ylnda yurtdna ktnda nasl da inan ve umutla doluydu. Uzun yllar varlk gsteremeyen TKP, lke iinde kendisi gibi yetenekli devrimcilerle balant kurarak, "1973 Atlm" ad altnda bir rgtlenme kampanyas balatmt. Uzun yllar Fikir Kulpleri Federasyonu'nda ynetici olan Asaf partiyle buluaca gn ne kadar da heyecanlanmt. Ama grdkleri ksa srede bu heyecann dindirdi. Ortada partiden ok, yurtd balantlar gl, yetenekli bir grup eski tfekten baka kimse yoktu. TKP bedeni olmayan bir efsane kahraman gibiydi. Onu karlayan yal genel sekreter ise sanki bu durumu grmyormu gibi inanla, parti tarihinden, bayra yere drmeyen kahramanlardan, zellikle de Nzm Hikmet'ten sz edip duruyordu. Birka ay geince Asaf'taki d krkl yerini partiyi yeniden yaratmak heyecanna brakt. Ortalkta gerek anlamda bir partinin olmad doruydu, ama byk bir potansiyel vard; gerek savam deneyimi, gerek yurtd balantlar, gerekse lkede hl bir efsane olmas, gl bir parti yaratlmasn olanakl klabilirdi. Trkiye'deki byk deiimi gerekletirecek partinin yaratlmasn salayan kadronun iinde yer almak, Mustafa Suphi, Ethem Nejat, efik Hsn, Nzm Hikmet gibi tarih kiiliklerden biri olmak, bunu dnmek bile tutkudan titremesine yetiyordu. Canla bala almaya balad Asaf. Ama gizli parti almasnn, hele hele politik gmenliin insan ten, acmasz bir deirmen olduunu geen yllar ona kt bir biimde retecekti. ngrld gibi parti lkede hzla gleniyor, tarihinde hi olmad kadar ynsallayordu. Artk sorun ynsallama deil, nitelikli kadrolar yaratmakt. Bu da lke iindeki rgtler ile lke d ynetim arasnda salkl bir ban kurulmasn, hepsinden nemlisi artk merkez komitesi toplanan, kongresi yaplan gerek bir parti almasna geilmesini gerektiriyordu. Bu ynde tartmalar da balamt, ama ne yazk ki abuk davranlamam, eksikler giderilememiti. 12 Eyll 1980 Darbesi ite bu hazrlksz koullarda yakalamt partiyi. Askeri ynetimin saldrs karsnda gl rgtler ayakta kalrken, gsz olanlarn nemli blm ykld gitti. Binlerce parti yesi, yanda ikenceden geirildi, tutukland. Ayakta kalan rgtler parti ynetimine arlklarn koymaya baladlar. Bylece Asaf'n da iinde olduu kimi eski yneticiler bir keye itildi ya da ekilmek zorunda kaldlar. Btn bunlar olurken Asaf genlik yllarn oktan tamamlam, orta ya snrna gelmiti. Devrime adanm tutku

dolu yllar sona derken, Moskova'da bile olsa iki yllk bir srgn yaamna mahkm edilmek korkun bir eydi. Ama Asaf olanlardan kendini sorumlu tutmuyordu. O tek bana ne yapabilir, neyi deitirebilirdi ki? stelik o yalnzca ideolojik alandan sorumluydu, rgtsel almalara dorudan mdahale etmesi sz konusu bile deildi. Umudunu yitirmedi Asaf. Biraz zaman geince, durum daha nesnel bir gzle deerlendirilecek, deyim yerindeyse onun da itibar iade edilecekti. Dikkatli olmal, uyank davranarak daha fazla ypratlmasna izin vermemeliydi. Bunun yolu da soruturmay yrten Sovyet polisine dayanmak, onlarla birlikte almaktan geiyordu. Bu karara varr varmaz, SBKP Merkez Komitesi'nde TKP'yle ilgilenen brodan gor'u arad. Eskiden beri aras ok iyiydi gor'la. Cinayeti anlatrken, her eyi bildiim syledi gor ona. Byk bir entrikayla kar karya olduunu kesin olarak anlad Asaf. Soruturmaya parti adna katlmak istediini syledi, gor bunu olumlu karlad. Gerekli yerlere konuacam aklad. Akama doru telefon geldi. Sorguya katlabilecei syleniyordu, ancak gvenlik birimlerine haber biraz ge gidebilirdi, bir ey karmak istemiyorsa, durumu uygun bir dille anlatmal, olayla ilgilenen istihbaratlarn olurunu alarak soruturmaya katlmalyd. Leonid'in Moskova'dan dnmesini sabrszlkla beklemiti Asaf. Leonid gelir gelmez de odasna damlayarak sabah sylemeye frsat bulamad, parti kararn aklayp durumu anlatmt. Leonid de nerisini olumlu bulduunu ancak buna kendisinin karar veremeyeceini belirterek, "nerini Viktor'a ileteceim" demiti Viktor ve Nikolay'la soruturma ncesi hazrlklar tamamlamak iin parti odasna kapanrken, Asaf da Hikmet'in odasnda beklemeye balamt. Ne de olsa kolektifte en ok gvenebilecei insan parti sekreteriydi. Leonid'in kapdan uzanan ban grdnde heyecanla sordu: "Kabul ettiler mi?" "Ettiler" dedi Leonid. "Sen de katlabilirsin." Derin bir soluk almt Asaf. Hikmet'in masasna koyduu, kahverengi deriden evrak antasn kapp Leonid'in pei sra yrd. Artk, katil bulunduunda kendi roln abartarak sonucu rahata sahiplenebilirdi, olumsuz bir durumda ise sorumluluu Sovyet polisine ykacakt. Odaya girdiinde Viktor'un masada oturmu, nndeki ktlar okuduunu grd. Ondan nce ieri giren Leonid, adamn yanna kmt bile. Leonid'in karsnda oturan Nikolay kayt dzeneim kurmu, band baa alyordu. "Dobre Veer" diyerek Nikolay'n yanndaki iskemleye yerleti Asaf. Viktor ban nndeki kttan kaldrarak yle bir gz att Asaf'a. "Dobre Veer" dedi, sonra yeniden ktlara dald. Nikolay odaya kimse girmemi gibi teyple ilgilenmeyi srdryordu. urada istenmediini hissetmiti Asaf, ama karakter atacak hali yoktu. Deri evrak antasn at, Viktor'un nnde duran krmz dosyann aynsn karp masaya koydu. "Otopsi raporunu aldm" diyen Viktor, ban nndeki ktlardan kaldrmadan okumaya balad. "Dtan yaplan muayene sonucu; srtta sol tarafta, sol skapulann i yan kenarna 1 cm uzaklkta, nc inter kostal aralkta 2 cm apnda, kenarlar dzensiz, etrafnda yank izi olmayan delik tespit edildi." "Azizim Viktor Zaharovi" diye yaknd Leonid. "Ne olur unu anlayabileceimiz bir dilde anlatn." "Tamam tamam" dedi Viktor glmseyerek. "Delici cisimle kalbin delinmesi sonucu hipovelemik oka bal lm. Yani ksacas adamn kalbi paralanm." "Bylece Mehmet'in demir ubukla ldrld kesinlemi oluyor" dedi Nikolay. "Evet" diyerek yeniden nndeki ktlara eildi Viktor. lerinden birini ekip kard. Grltyle boazn temizleyerek aklad. "Bu katn plan." Sonra Leonid'e dnerek sordu: "Bu katta drt daire var deil mi? Kimlerin hangi dairelerde kaldn biliyor musunuz?" "Yolda Asaf daha iyi bilir" dedi Leonid. Leonid'in topu kendisine atmas, sevindirmiti Asaf . Plan teklifsizce nne ekip bakt, sonra masann ortasna, herkesin grebilecei bir noktaya gtrerek anlatmaya balad:

"Doru bu katta drt daire var." "Alt kat bomu yle mi?" diye sordu Viktor. "yle, alt katta kimse kalmyor. Bizimkiler tlerini filan yapyorlar." Asaf iaret parman, merdivenin bitiminde, sol tarafa izilmi ilk dairenin zerine koyarak anlatmaya balarken, Nikolay teybin tuuna dokundu. "Bu dairenin bir odasnda Cemil ile Nejat kalyorlar, dierinde ise Can ile Mehmet" dedi. "Soru var m" diye Viktor'a bakt, olmadn anlaynca parman yanndaki dairenin zerine kaydran Asaf aklamasn srdrd: "Burada ise erif ile Turgut bir odada, Hikmet ile Durmu teki odada kalyorlar." Parman saa hareket ettirdi, "Buras u anda bulunduumuz yer, bildiiniz gibi parti toplantlar iin kullanlyor. Yan dairede ise biraz sorunlu biri olan Kerem ile uykusunda horlayan Beir ayr ayr odalarda kalyorlar." Viktor plan yeniden nne ekti, anmsamadklarn yinelettirerek Asaf'n syledii isimleri dairelerin iine yazd. "Ben siteye geldiimde, Leonid gibi korunun yanndaki binada kalyorum" dedi Asaf. Viktor'un baklar Asaf'n nnde duran dosyaya taklmt. "Bunlarn Trkeleri" diye aklad Leonid, Viktor'un nndeki kt tomarn gstererek. "evirdikten sonra iade etmitim." Viktor birden hatrlam gibi Asaf'a bakarak sylendi: "Aralarnda sizin raporunuz yok." "Benim raporum mu? Benden de mi istemitiniz?" "Yolda Leonid bile yazm, sizin ne ayrcalnz olabilir ki?" Soran Nikolay'd, sanki Asaf'a kmaktan keyif alyor gibiydi. "Ben dndm ki..." "Bunda dnecek bir ey yok. Dn gece nerede olduunuzu yazmalydnz?" "Saklayacak bir eyim yok" diye sylendi Asaf, alngan bir sesle. "Dn gece 22.25 ile 22.45 aras ne yapyordunuz?" "Odamdaydm. Rusam ilerletmek iin Pukin'in yklerinden birini okuyordum." Konumalar ilgiyle izleyen Viktor da katld sorguya: "Hangisini?" "Byk Petronun Arab'n" "Ben de ok severim o yky" dedi Nikolay, sonra eliyle ban kayarak sanki unutmu gibi sordu: "Neydi o arn vaftiz olu olan Arap'n ad?" Asaf'n yz glgelendi, aln krt. "ey... Mustafa myd?" diye sylendi, gvensiz bir ses tonuyla. "Hayr, brahim'di" dedi Nikolay, anlaml gzlerle Asaf' szerek. "Nasl okumusunuz Pukin'i." "Ben daha ok Rusa renmek iin..." diyecek oldu Asaf. "Sizi odanzda gren oldu mu?" diyerek, sert bir tavrla tartmaya katld Viktor. "Ben grdm" dedi Leonid. "Ama cesedi bulduktan sonra" diye kukusunu dile getirmekten ekinmedi Viktor. "Evet, cesedi bulduktan sonra." "Anlyorum" dedi Viktor, baklarn gen arkadana eviren Nikolay, Trke bilmemesine karn Asaf'n nndeki raporlar ekmi bakyordu. "Okudunuz mu bunlar?" diye sordu Asaf'a. "Okudum" dedi Asaf, bu durumdan hi holanmamasna karn nedense kendini zanl gibi hissediyordu. "Ne dersiniz, kimden balayalm sorguya?" Asaf hazrlksz yakalanmt. "zninizle" diyerek Nikolay'n nndeki raporlar yeniden ald, sayfalar kartrd. "Hikmet, Turgut ve Can yemekten sonra birlikteymiler" dedi dnceli bir tavrla. "Toplant saatine kadar, Hikmet'in odasnda satran oynamlar. Kerem hastaym, gece boyunca uyuduunu yazm. Nejat odasnda Sabahattin Ali'nin Kuyucakl Yusuf'unu okuyormu, bir ara Can sigara almak iin uram yanna. Ksa bir sre sohbet etmiler."

"Durmu da Olga'nn kollarndaym" diyerek szn kesti Nikolay. Asaf'a bakarak aklamasn srdrd. "Sabahleyin kadnla konutum, yoldanzn sylediklerini dorulad." "Geriye Beir, erif ve Cemil kalyor" dedi Asaf. "Beir tek bana bilardo oynadn yazm. Oyun salonundan en son o ayrlm. Kimseyle de karlamam. Bence sorgulanacaklarn banda o yer alyor." "Ya erif?" diye sordu Viktor. "O da cinayet saatinde nerede olduunu kantlayacak bir tana sahip deil. Sitede gezmeye ktn sylyor." "Haklsnz" dedi Asaf. "erif de ncelikle sorgulanmas gereken bir yolda. Ama Cemil'i de unutmayalm. Geri raporunda gece boyunca tez yazdn sylyor, ama erif dndnde parti odasna uram, klar yanyormu ama Cemil'i bulamam." "Bravo" dedi Nikolay manal bir ses tonuyla. "Siz polis olmalymsnz." Nikolay'n her anlama ekilebilecek szlerini vg olarak ald Asaf. "Gizli almak, bazen bir polis gibi dnmeyi gerektiriyor." On beinci blm

Dudaklarnda kendinden emin bir glmsemeyle girdi odaya Beir. Ruslarn dost mu dman m olduklarn belli etmeyen duygusuz yzlerini grnce kaygland, ama glmsemesini yitirmedi, destek olur umuduyla Asaf'a bakt. Asaf hi oral olmad, yz en az Viktor ile Nikolay'nki kadar ifadesizdi. Beir'in glmseyii tedirginlie dnmek zereydi ki, Leonid sevecen bir tavrla ayaa kalkarak, "Gel Beir yolda" dedi. "yle Asaf'n yanna otur." Beir gsterilen iskemleye yneldi, ama Viktor oraya oturmasna engel oldu. "Karma otursun, yzn grmek istiyorum." Leonid bozulmutu, ama istihbaratnn szlerini evirmekten geri durmad. Hi yksnmedi Beir, glmsemesini inatla koruyarak gsterilen yere geti. "Spasiba" dedi Viktor, kaln kalarnn altndaki mavi gzlerini Beir'e dikerek. Beir Rusa "Bir ey deil" demeyi bilmediinden, yznde kalender bir ifadeyle hafife ban sallamakla yetindi. Viktor'a ii snmt; onu pazartesi gn okulun merkez binasnda izledikleri nsann Yazgs adl filmdeki kahramana benzetmiti. Bu ask suratl polisin nedense altn gibi bir kalbi olduunu dnmeye balad. Trklere pek benzemeyen bu sarn adamn neden kendisine sevgiyle baktn bir eye yoramayan Viktor, areyi hemen sorguya gemekte buldu. "Burada niin bulunduunu biliyor mu?" Leonid'in evirisini dinleyen Beir, "size yardm etmek iin mi? " dedi hi duraksamadan. "Ondan kukulandmz hi dnmyor mu?" diye atld Nikolay. Beir'in rahat tavr karsnda o da Viktor'unkine benzer bir aknla kaplmt. "Brakalm nasl isterse yle dnsn" diyerek, Nikolay'n sorusunu havada brakt Viktor. "Dn gece neler yapm asl onu anlatsn bize." "Yemekte birlikteydik zaten" diye Leonid'e bakarak anlatmaya balad Beir. "Yemekten sonra sen Turgut'la satran oynamaya baladn. Hatrlarsan bir sre sizi seyrettim. Sen ilk ma alnca oradan ayrldm. Yukardaki salona ktm, oyuncak tfeklerle at yapmaya balamtm ki Cemil damlad. 'Yarn le yemei iin atmasna var msn' dedi, ben de kabul ettim. Yartk, o kazand. Ben, 'Bir oyun daha oynayalm' dedim. Cemil biraz nazlandktan sonra kabul etti, ama o srada Mehmet yanmza geldi. Tedirgindi. Cemil'le grmek istiyordu." "Bir saniye, bir saniye" diyerek araya girdi, Leonid'in evirisini dinleyen Viktor. "Tedirgindi, derken neyi kastediyor, daha ak anlatsn." "Mehmet selamsz sabahsz gelmez" diyerek balad anlatmaya Beir. "O akam bir merhaba bile dememiti yanmza geldiinde. Bir eylere ok can skld belliydi. Konu ne ise sanrm Cemil de biliyordu. itmemi istemedikleri iin uzaklatlar, ben de merak edip sormadm. Sonra Cemil bana dnd, 'Kusura bakma

yarn at yaparz. Mehmet'le konumam gerekiyor' dedi. Baktm, Cemil de ciddilemiti." "Cemil ile Mehmet'in aras nasld?" Bu kez Nikolay kesmiti Beir'in szn. "yiydi. Mehmet'in kimseyle kavga ettii grlm deildi zaten." "Onlar yanndan ayrlrken saat kat?" "Tam olarak syleyemeyeceim ama dokuzu geiyor olmal." "Sonra sen ne yaptn?" "Sonra..." Biraz dnd. "Yarm saat kadar kendi kendime at yaptm. Ne yalan syleyeyim, Cemil'e yenilmek onuruma dokunmutu. Ertesi gn bu yenilginin cn almalydm. Ben at yaparken, Kongolu Kasavubu geldi yanma. 'Gel yaralm' dedim. Eliyle yeil uhal masay gstererek, 'Bilardo' dedi. Teklifini kabul ettim. Bir saat kadar bilardo oynadk. Ama ansszlm zerimdeydi, Kasavubu'ya da yenildim. Bir sre sonra Kongolunun uykusu geldi, yatmaya gitti. Canm iyice sklmaya balamt. Kendi kendime bilardo oynamay srdrdm. Duvardaki saatin 9:30'u gsterdiini fark edene kadar da oynadm. Vaktin gemi olduunu grnce panikledim, yarnki felsefe dersi iin elli sayfalk bir metin okumam gerekiyordu. Aceleyle toparlanp kaldmz binaya yollandm." "Yolda dikkatini eken bir ey oldu mu?" "Yoo, olaanst hibir ey yoktu. Yalnzca Brezilyallarn kald binadan gelen mzik sesini, kahkahalar duydum... Ha... bir dakika raporumda belirtmediim bir ey var, nemli olduunu dnmediim iin yazmadm. Bizim binann nne geldiimde birinin ieri girdiini grdm. Ama kim olduunu seemedim. Ayn anda, yryten dnen erifle karlatk. eri gireni o da grmt. Hatta, 'Kimdi o' diye bana sordu. Ben de tanyamadm syledim. erifle birlikte ieri girdik." Ruslar dikkat kesildi. Raporunda dar ktn yazan yalnzca iki kii vard, peki Beir'in grd nc kii kimdi? "O grdnz kiiyle ilgili hibir ayrnt veremez misin?" diye sordu Leonid. "Bir ey sylemek ok zor" dedi Beir, alnn krtrarak. "Karanlkta nmden akp geti." Sorguyu ilgiyle izleyen Asaf da heyecanlanmt, adeta yalvarrcasna sordu: "Beir yolda bu ok nemli. Akln biraz zorla. Ne giymiti, boyu bosu, yry nasld? Hibir ey grmedin mi?" Beir yeniden dnd, kendini zorlad, ama gznn nnde hibir ey canlanmyordu. "Bir glge, bir glge grdm sadece." "Yoldalardan birine benzemiyor muydu?" "Bir glgeyi kime benzetebilirim ki? erif ile benim dmda herkes olabilir." "Belki erif daha ayrntl bilgi verebilir" diye mrldand Asaf Rusa, istihbaratlara dnerek. "Umarm yle olur" dedi Viktor. "eri girince dikkatini eken bir ey olmad m? Dardan yetti gelmi bir yolda, paltosunu karan biri falan?" diye, yeni bir soru geldi Nikolay'dan. "Olmad. Ben Hikmetlerin odasna girdim zaten. Hikmet ile Turgut satran oynamay srdryorlard, Can da onlar izliyordu. Siz gelip bizi toplantya arana kadar da orada kaldm." "Peki, Kurkino'ya sk gider misin?" Yeniden kendisiyle ilgilemediinden sanki memnun olmu gibi bir hali vard Beir'in. "Bir kere gittim" dedi. "Yoldalar daha sk gidiyorlar, ama ben onlara katlmyorum. Kurkino'ya gideceime Moskova'ya inerim daha iyi." "Yoldalar niin iniyorlar Kurkino'ya?" Duraksad Beir, yzn kayg brmt. Yardm dilercesine gzlerini Asaf'a dikmiti. Bu istihbaratlarn gznden kamad "Neden yantlamyor soruyu?" Leonid'in evirisini duymutu Beir, ama Asaf'a dnerek sordu "ki itiimizi syleyecek miyiz?"

"Hay Allah iyiliini versin yolda" diyerek glmeye balad Asaf. "Korktuun bu mu? Syleyeceiz tabi, Sovyet yoldalardan hibir eyi gizlemeyeceiz." Leonid konumalar Rusa'ya evirmiti, ikisi de salam iici olan Nikolay ile Viktor, Trklerin neden iki imediklerini anlamakta zorluk ektiler. "Hadi biz alkolizmle mcadele iin kestik votkay. Ama siz neden imiyorsunuz?" diye aknlkla sordu Viktor. "Sizinle dayanma iin" dedi Asaf. "yi de sizin imemenizin bize ne faydas var?" "Olsun" dedi Asaf gururlanarak. "u anda bu lkede yayorsak, sizin partinizin kararlarna uymak zorundayz." "Pek uymamsnz ama" dedi Nikolay glerek. "Her zaman yzde yz randman alnmyor" dedi Asaf. "imdi tam kolhoz mdr gibi konutun" dedi Nikolay. "Neyse biz sorumuza dnelim." Ortamn yumuadn sezen Beir gnl rahatl iinde yantlad soruyu: "ki almaya gidiyorduk, bir de oyuncak almaya." "Oyuncak m?" diye sordu, yapay bir aknlkla Viktor. "Evet ucuz bir oyuncak maazas var Kurkino'da." "Kim buldu bu maazay?" "erif ile Cemil, galiba yanlarnda Nejat da varm." "Sen de oyuncak aldn m?" "Aldm. Kz kardeime sar sal bir Rus bebei." "Baka kimler gitti o maazaya? "Kolektifte gitmeyen kalmad ki, oyuncaklar ok ucuz, herkes bir yaknna hediye ald." Asaf bu oyuncak maazas muhabbetinden kukulanm, i nereye varacak diye dikkatle sorguyu izliyordu. Leonid ise katilin bulunmasnda zmn bu maazadan getiinin bilincinde, kendini sorguya kaptrm, Beir'in azndan kan szckleri bir yandan Rusa'ya evirirken bir yandan da ipucu olabilir mi diye zihninde tartyordu. Viktor'un adamlarnn btn gn maazann iinde, karargh kurduunu, ama mesaj almaya kimsenin gelmediini biliyordu. Soruturmay bir gn bekletmelerinin gerekesini de, mesaj almaya gelecek kiiyi rktmemek olarak aklamt ona Viktor. "Kolektiften hi kimseyi, yabanc biriyle konuurken falan grdn m?" "Buradaki yabanc yoldalarla hepimiz konuuyoruz." "rencileri kastetmiyorlar" diye aklad Leonid. "Dardan biriyle, yani sokakta, metroda filan." Biraz dndkten sonra anlatmaya balad Beir: "Bir gn Mayakovskiy stasyonunda yal bir Azeri geldi yanmza. Trke konutuumuzu duymu. Halimizi hatrmz sordu. Konumaya baladk, ama sonra adam saptt. Milisler hakknda kt szler sylemeye balad, onlara sar kulak diyordu. Adamn tekin biri olmadn anlaynca uzaklatk yanndan. Baka da hibir yabancyla konumadk." Viktor nndeki krmz dosyann yannda duran poeti at, koruda bulduklar lacivert dolmakalemi kard. "Sor bakalm bu kalemi tanyor mu?" Leonid soruyu evirirken, Asaf'n yz cin arpma dnmt. "Tanmyorum" dedi Beir. "lk kez gryorum." "Bir dakika, o kaleme ben de bakabilir miyim?" diye atld Asaf. Viktor kalemi uzatt. Asaf kalemi alarak incelemeye balad. "Bu kalem benim!" dedi. "Onu nerede buldunuz?" Viktor ile Nikolay birbirlerine baktlar. "Sizin mi? Emin misiniz?" diye sordu Viktor. "Eminim tabi. Bilen yoldan hatras." "Ne zaman kaybettiniz?" "Bilmiyorum, ama bugn leye doru raporlar incelerken not almam gerekti, ilk o zaman fark ettim kaybolduunu. Nerede buldunuz?" "Cinayet mahallinde desem, ok mu arrsnz?" Viktor'un sular gibi konumas Asaf' sinirlendirmeye balamt. "Neden byle konuuyorsunuz, niin araym canm?"

"Cinayet mahallinde zel bir eyam bulunsa ben arrdm, hatta korkardm" dedi Nikolay. "Benim alnm ak" dedi Asaf, dn geceden beri alayc serzenilerine katland bu gen adam karsnda soukkanlln artk daha fazla koruyamayacan anlamt. "Ben kimseyi ldrmedim." "Sizi katillikle sulayan olmad" dedi Nikolay. "yle deil mi Leonid vanovi?" "Bence hepimiz sakin olmalyz" diyerek ortal yattrmaya alt Leonid. Asaf'n yapmack, yalak tavrlarndan holanmyordu, ama grevlerini yaparken hibir kuralla kendilerini snrlamak istemeyen, bu saygsz adamlarn davranlar da onaylanacak gibi deildi. "Tamam dediiniz gibi sakin olalm yolda Leonid" dedi Nikolay. "Ama bu kalemin cesedin on be metre uzanda bulunduunun da bir aklamas olmal." "Drmm" dedi Asaf, sesini ykselterek. "Oras getiim yol. Sigara paketini karrken olmal." "Belki" dedi Nikolay. "Ama cinayet saatinde nerede olduunuzu kantlayacak kimse de yok." "Bu kadar da fazla" diyerek ayaa kalkt Asaf. "Beni bir yoldam ldrmekle sulayamazsnz. Ben bu partiyi yaratan insanlardan biriyim. Ona ihanet edemem." "Eminim etmezsiniz" dedi Viktor, souk bir ses tonuyla. "Emeinize byk sayg duyuyoruz, ama ortada bir cinayet var. Bizi anlamalsnz. Susuzluu kantlanana kadar buradaki herkes zanldr." "O halde beni soruturmaya da sokmayacaksnz." "Korkarm bu doru yolda Asaf" dedi Viktor. "En azndan baz konular netlik kazanncaya kadar sizi sorguya alamayacaz." "Bu sizin fikriniz" dedi Asaf, hrn bir tavrla ayaa kalkarak. "stlerinizle konuacam." "Elbette, bu hakknz ama u andan itibaren sorguya katlmanz doru olmaz." "yle olsun, greceiz bakalm" diyerek Asaf dosyasn alp antasna yerletirdi. "Bir insan sulamak bu kadar kolay olmamal" diye sylenerek kapya yneldi. Leonid bozulmutu bu ie. Asaf' sevmiyordu, kalemin ona ait olmas da ilginti, ama onu byle kovar gibi odadan uzaklatrmalar hi ho deildi. Yine de sesini karmad. Belki bu konuyu Andrey'le konumalyd. Zaten Asaf'n da gerekli giriimlerde bulunacandan emindi. Beir tartma boyunca ne olduunu anlamadan, tenis ma izler gibi bir Ruslara bir Asaf'a bakp durmutu. Asaf'n masadan kalkp da fkeyle kapya yrynce ilerin yolunda gitmediini fark etti. O da kalkmak istedi. "Ltfen ona kalmasn syleyin Leonid vanovi" dedi Nikolay kibarca, sonra ekledi: "Sorar msn, itah yerinde mi?" eviriyi dinledikten sonra Beir'in o ocuksu gl yeniden gelip dudaklarna kondu: "yi yerim. kr burada et, ekmek bol" dedi, eliyle gbeine vurarak. "Baksanza iyice semirdik." "Domuz jambonu sever misin?" "Salam m?" diye sordu Beir. "Onun gibi bir ey" diye aklad Leonid. "Severim severim" dedi Beir, kalender bir glmsemeyle. "yle yemek filan semem ben." "Gece yatmadan nce bir eyler attrr msn?" "Yok canm, o zaman uyuyamam." "Benim son bir sorum var Beir yoldaa" dedi Viktor. Baklar yumuam, yznde iten bir ifade belirmiti, "istemezse yantlamayabilir, ama ok merak ediyorum. Neden komnist olmu?" "Ben bir iiyim" dedi Beir. "Komnizm bir iinin bu dnyada da, teki dnyada da grp grebilecei tek cennettir." Viktor iten glmsedi, houna gitmiti Beir'in yant. Ama Nikolay onun gibi dnmyor olacak ki provakatif bir soru patlad. "Sovyet cennetinde kendini nasl hissediyormu?"

Leonid can sklarak evirdi bu soruyu. Nikolay'n szlerindeki ineleyicilii anlamamt Beir, sa elini yumruk yaparak yantlad. "yi, ok iyi" dedi. Sonra Rusa tekrarlad. "Harao, oin harao." Viktor'un suratnn aslmasna aldrmadan, kahkahalarla glmeye balad Nikolay. Leonid de bozulmutu. Viktor'a dnerek, "Beir kabilir mi artk?" dedi. "Benim soracam bir ey yok" dedi Viktor. Leonid, Nikolay'a sormaya gerek bile duymamt. "Teekkr ederiz Beir yolda" dedi. "Gidebilirsin." Beir geldii gibi glmseyerek kt odadan. "Oin harao, Rusan sevsinler senin" diye mrldand, arkasndan Nikolay. "Siz parti yesi misiniz Nikolay Yakovlovi?" diye adeta azarlarcasna sordu. "Bana m sordunuz?" dedi Nikolay, toparlanarak. "Size sordum, parti yesi misiniz?" Kendine meydan okunduunu sezmiti Nikolay. "Evet, be yldr parti yesiyim. Ne olmu?" "Ykselmek iin mi ye oldunuz, yoksa komnist ideallere inandnzdan m?" "Elbette komnist olduum iin." "O zaman Beir'le alay edemezsiniz." "Nedenmi o, komik olan her eyle, herkesle alay ederim ben" "Ama o komik biri deil, o bir kahraman." "Kahraman m?" "Evet o bir kahraman" dedi Leonid inanla. Sonra bayla krmz dosyalardan birini iaret ederek ekledi: "Okumadnz m yksn?" "Ben okudum" dedi Viktor, tavrndan Leonid'e hak verdii anlalyordu. "Ya siz?" "Btn gn sokaklardaydm. Nasl okuyaym?" "yi o zaman anlatacaklarm dinleyin de Beir'in nasl bir adam olduunu anlayn biraz. Asker darbeden sonra polisin TKP'yi kertmek iin balatt Kzl Fener Operasyonu'nda tutuklanan Ankara'daki ilk grubun iindeydi Beir. Bir demir dkm atlyesinde alyormu. Hem kk apl iyerlerinin sendikalamas iin aba harcyor hem de oturduu gecekondu blgesindeki parti rgtnn aktivitelerine katlyormu. Tutuklamalar baladnda hi paniklememi, partiye o kadar inanyormu ki, tutuklanabilecei aklnn ucundan bile gemiyormu. Oysa gnlerdir sren Kzl Fener Operasyonu meyvelerini oktan vermeye balam, Ankara il rgt kertilmi, sra alttaki hcrelere gelmi. Bir hafta sonra Beir'i de bulmu polisler. Yakalandnda hl bir yanllk ya da aslsz bir ihbar olduunu dnyormu. Hcreye atldktan alt saat sonra alnd ilk ikence seansnda bir tek soru bile sormadan bayltncaya kadar dvmler onu. 'Soru bile sormadan beni dvdklerine gre bunlar ikence yapmaktan zevk alan sapklar olmal' diye dnm Beir. Bir yandan da ona partiyi sormadklar iin seviniyor, bu tutuklamann sendikal almalarla ilgili olabileceini sanyormu. kinci seansa ktnda onu dvmemiler. Gzleri bal olduu iin yzn grmedii bir polis kendinden emin bir ses tonuyla parti adn, grevini sormu ona. Bylece sorgunun partiyle ilgili olduunu anlam Beir. Ama temkinlilii elden brakmam. Hatta polis, sorumlu yoldann kim olduunu sylediinde, ardndan da Beir'in kod adn akladnda bile, 'Bunlar bo atp dolu tutmak istiyorlar' diyerek ketumluunu srdrm. Polis ondan sttekileri deil, alttakilerin isimlerini, adreslerini istiyormu. Bunu isterken de sakin bir ses tonuyla, 'Partinin tavan gt' herkesi biliyoruz, sen de u adamlarnn adn ver de bitirelim bu ii' diyorlarm. Arkadalarnn adn vermemi Beir. Onu yeniden dvmler, artk kaba dayak atmyorlarm; nce btn bedenini slatp elektrik vermiler, ie yaramaynca Filistin asksna asmlar ama tek bir isim bile alamamlar azndan. Polisin elindeki kesin bilgilere ramen inancna sarlp direnmeyi srdrm Sonunda parti sorumlusunu getirmiler karsna. Gzlerindeki ba zmler, yoldan gren Beir'in yrei yumuam, gzleri dolmu. Ama polislerin yannda tutmu kendini. Kendi halini unutup kir pas iindeki yoldana acm. Beir'le gz gze gelmemeye alan yolda ona bir eyler anlatmakla megulm.

'Bak Beir' demi. 'Parti zld, her eyi biliyorlar, bo yere kendine yazk etme.' Eski yoldann sesinde Beir'in daha nce hi duymad moral bozucu bir tn varm. nce yoldann ne demek istediini anlamam, bunun polisi atlatmak iin bir manevra olduunu dnm. Ne ki yoldann syledikleri manevra olmayacak kadar doruymu. Birden olanlar kavramaya balam, ama anlamak istememi. 'Ben bu adam tanmyorum' diye barmaya balam. Polisler saldrmlar zerine, kendini yere atm. Kaldrmaya almlar, direnerek barmay srdrm. yice zvanadan kan polisler, kafa gz dinlemeden, lr m kalr m diye dnmeden vurmaya balamlar. Baylm, brakmamlar, su dkp yemden dvmeye balamlar. Onu braktklarnda, bedeni bir pelte halindeymi. Ama gzlerini ap da sorumlusunu karsnda gremeyince rahatlam, az nce yaplan konumay yok sayarak yeniden partiye duyduu byk inanca sarlm. Ankara'da polisin tutuklayamad az saydaki hcreden biri de Beir'inkiymi. Onu be yl hapis cezasna arptrmlar, ama Parti alt ay sonra onun ele vermedii yoldalar bularak yeniden rgtlenmeye balam. Yani senin alay ettiin o adam, hem arkadalarn kurtarm hem de partisini." Leonid konumasn keserek Nikolay' szd bir sre. Gen istihbaratnn sesi soluu kesilmiti. "te komik bulduunuz adam byle biri" diye ekledi Leonid. "Ne olacak, ayn koullarda olsam ben de ayn ekilde davranrdm." "Emin misiniz?" dedi Leonid, inanmayan gzlerle Nikolay' szerek. "Elbette eminim, siz beni ne sanyorsunuz?" "Size hakaret etmeye niyetim yok. ou parti yesi dentisini bile demiyor Sovyetler'de." "Benim onlardan biri olduumu nereden biliyorsunuz" dedi Nikolay, clz bir sesle. "Bilmiyorum, ama tahmin etmek zor deil" dedi Leonid. "Kendimizi kandrmaya hi gerek yok. Bizler artk kukuya dtmz ortak idealimiz iin klmz bile kprdatmaya enirken o bu ie cann koydu. Ona en azndan bir sayg borcumuz var." "Yoldalar ltfen" diyerek, Viktor girdi araya. Aslna bakarsanz Leonid'in bu gen olan halamasna ok sevinmiti, ama inisiyatifi de bu evirmene brakamazd. "Burada hcre toplants yapmyoruz. Bizim iimiz kstebei bulmak. Hadi vakit geirmeden erif'i aralm." "Tamam" dedi Leonid. Ama ayaa kalkarken yeniden Nikolay'a dnd. "Hi deilse bu sylediklerimi bir dn, olur mu?" On altnc blm

Daire kaplarnn ald geni sahanlkta geliigzel dizilmi iskemlelere tneyerek arkadalaryla televizyon izlemekte olan erif, Asaf'n hmla odadan ktn grnce ieride sert bir tartma olduunu anlamt. Ama bunu iyiye mi, yoksa ktye mi yormas gerektiini bilemiyordu. "Ne oldu?" diye sordu Hikmet, kaygyla. "Bir ey yok" diye onu tersledi Asaf, sonra kimseyle konumadan merdivenlere ynelerek aceleyle inmeye balad basamaklar. Kolektifin teki yeleri de Asaf'n bu tavrna bir anlam verememilerdi. Aralarndan yalnzca Cemil, "Rus polisler bile Asaf yoldaa dayanamad galiba" diye mrldand, dudaklarnda bu durumdan honutsuz olmadn belirten bir glmsemeyle. Ama arkadalar glmediler Cemil'in szlerine; bu sknt verici belirsizlii gidermek iin diyaloglarndan hibir ey anlamadklar Fransz yapm bir ak filmini izleyerek, sorgu srasnn kendilerine gelmesini beklediler. Trk kolektifi yemekten dndnde Leonid onlar bana toplayarak, polisin bilgilerine bavuracan sylemi, soruturmaya Beir'le balayacaklarn, ancak erif ve Cemil yoldalarn da binadan ayrlmamasn rica etmiti. erif,

Beir'den sonra kendi ismi aklannca, cinayet saatinde darda olduklar iin kukuyu zerlerine ektiklerini hemen anlamt. Anlayamad, gece boyunca parti odasnda tez yazan Cemil'in de ilk sorgulanacaklar arasnda yer almasyd. Onun durumu Kerem ya da Nejat'tan farkl deildi. de odalarnda yalnz olduklarm sylemlerdi. Neden Kerem'i ya da Nejat' deil de onu alacaklard sorguya? Belki de bu bir rastlantyd. Neyse, bu konuda daha fazla kafa yormann yarar yoktu, nasl olsa birka saat sonra reneceklerdi gerei. erif'in yannda oturmu televizyon izlemeye alan Cemil de hi sakin deildi. Kimseye belli etmemesine karn ilk srada sorgulanacaklar arasnda yer almas onu da rahatsz etmiti; gzleri beyaz ekrandaki filmde, akl sorguda anlatacaklarnda, oturduu sandalyede kprdanyordu. Kerem'in de ondan geri kalr yan yoktu. Leonid'in konumasn dinledikten sonra yoldalar televizyonun karsna dizilirken, o her zamanki ayrkslyla, sigara kokusunun kitap sayfalarna kadar sindii odasna kapanmay semiti. Ama Asaf'n sorgu odasndan kovulmasndan on dakika sonra huzursuz bir suratla erif'in tepesinde dikilip, "Seninle konumak istiyorum" diye tutturdu. Kafas sorguyla megul olan erif, skntyla, "Bir sen eksiktin" diye dnd, ama Kerem'in arsn da geri evirmeyerek gnlszce, onun odasna yolland. ki kiilik odada tek bana kalyordu Kerem. Yatann yanndaki etajerin st ila doluydu. Diazem kutular, ar kesiciler, ksrk uruplar... "Ne kadar ok ila. Bunlarn hepsini alyor musun?" diye sordu erif, aknlkla. "Bo ver imdi onlar" dedi, ilalara bakmadan, sa elini bolukta sallayarak. "Beir'den sonra sen girecekmisin sorguya?" "yle grnyor." "Sonra?" "Sonra da Cemil." "Olmaz!" diye bard Kerem, sanki biri ayana basm gibi. "Bu olmaz. Ona engel olmalsn. Cemil'den nce ben girmeliyim sorguya." erif aknlkla sordu: "yi ama neden?" "Bunu sana syleyemem. erdekilere anlatabilirim ancak" diye mrldand Kerem. Baklarn karmt, zr diler gibi bir hali vard. "O zaman Cemil'den nce girmek istediini niye Leonid'e sylemiyorsun?" "Beni dinlemezler. Ama sen Leonid'i ikna edebilirsin." Sesinde kararllktan ok, yardm dileyen birinin kaygs seziliyordu. erif anlamaya alan baklarla szd arkadann solgun yzn. ten grnyordu, kafasnda yaratt hayallerden korkan bir ocuk mu, yoksa gerekten bir eyler bilen biri mi vard karsnda, kestirmek gt. Cemil deil de baka bir yoldatan kukulansa daha kolayd inanmak. Cemil'i tanyordu, evet abuk kzard, bilgiti, burnu havadayd ama ondan bir hainlik geleceini, hele hele onun Mehmet'i ldrm olabileceini hi sanmyordu. Ne var ki Kerem iri gzlerinde hi eksilmeyen bir inatla bakyordu yzne. "Giderek ktlyor bu ocuk" diye geirdi aklndan erif. "Hastaneye yatrmal." Ama bu dncesini sylemedi arkadana. yilikten anlyordu Kerem; stne gitmenin bir yarar yoktu. "Cemil'den nce girsin sorguya ne olur ki" diye dnd. Belki Cemil'e sylese, o da, "Madem rahatlayacak, ben sram ona veririm" derdi. "Peki" dedi babacan bir tavrla. "Merak etme, Leonid'le konuacam." "Saol" diyerek arkadann ellerine sarld Kerem. "Ne kadar doru bir i yaptn sonra anlayacaksn." erif sahanla dndnde, arkadalar televizyondaki filmi unutup sorgudan kan Beir'in bana toplanmlard. "Korkacak bir ey yok lan" diyordu Beir, Nejat'a bakarak. "Sohbet ediyorlar." "Ne sordular?" dedi Cemil, yzndeki dinginliin yerini rahatsz edici bir merak almt. erif'in gznden kamad bu, ama dikkatini Beir'e verdi. "Hii" diye yantlad soruyu sarn Krt. "Dn akam ne yaptn, kimseyi grdn m filan." "Sktrdlar m seni?"

Bu soruyu yakksz bulan Hikmet, dnp pis pis bakmt Cemil'e. Baklar fark etmiti Cemil, ama umursamam, can kulayla Beir'in sylediklerini dinlemeyi srdrmt. "Yok canm niye sktrsnlar? Ben onlara yardm ettim sadece." "Asaf niye hmla kt yle?" diye sordu erif, Beir'i saran kk topluluun stnden ban uzatarak. "Bilmem" dedi Beir. "Rusa konuuyorlard anlamadm." erdeki saf hali yerini kyl kurnazlna brakmt. Asaf hakknda konumann kendisine yarar getirmeyeceini ok iyi biliyordu. Sorulan sorulara, snavn baaryla atlatm bir rencinin rahatl iinde genel geer yantlar verdi, ama arkadalar daha ok ilgi istiyor, durmadan soruyor, her ayrnty merak ediyorlard. Beir'e ynelen ilgi Leonid'in kapy aralayp erif'i ieri armasyla son buldu. "Sra bende mi?" diye sordu erif, yar alayc bir tavrla kapya ynelirken. "yle" dedi Rus retmen, kapy yar yarya aarak; erif'in gemesi iin kenara ekildi. Glmsemeye alarak ekledi. "Ama Beir anlatm olmal, korkacak bir ey yok." "Anlayacaz bakalm" dedi erif, alaycln srdrerek kapdan szlrken. "Korkacak bir ey var m, yok mu?" Leonid de peinden ieri girecekti ki, birden anmsam gibi Hikmet'e dnd. "u sizin geleneksel Trk konukseverliine ne oldu yoldalar?" dedi, yapmack bir sitemle. "Hadi ben neyse de, bir bardak ay bile ikram etmediniz ierdekilere." "Merak etmeyin" diye atld Nejat. "aynz ocakta, demini tutsun diye bekliyoruz." "Saolun" dedi Leonid, dudaklarnda iten bir glmseme belirmiti. "Tahmin etmitim zaten." Sonra erif'i izleyerek kapy ieriden kapatt. "Dobre veer" diyerek girdi erif parti odasna. Selamn Viktor ald, az nce yaplan tartmann etkisinden kurtulamayan Nikolay, gz ucuyla bakmakla yetindi yalnzca. erif oturaca yeri kestirmeye alrken, Beir'in kalkt iskemleyi gsterdi Viktor. erif iskemleye yerleirken Leonid de arkasndan yetimiti zaten. "aylarmz da geliyor" dedi, otururken. Bu, ayn zamanda Nikolay'a az nceki tartmay unutalm trnden bir mesajd. "Mkemmel" dedi Viktor, ellerini ovuturarak. "Boazm kurumaya balamt." Bu lafn daha ok votka istei uyandnda sylenildiini bilen Leonid ile Nikolay ayr ayr glmsediler. Ama dosyadaki raporlarn arasndan erif'inkini nne ekerek ilk soruyu sormaya hazrlanan Viktor, onlarn bu tavrlarn fark etmedi. Okuldan ald yaamykleri arasnda ilgisini eken ikinci kiiydi erif. 12 Eyll Darbesi'nden bu yana partiyle aras iyi deildi. Viktor bunu anlayabilirdi; bir komnistin parti ynetimiyle elitii grlmemi i deildi ki. Onun asl ilgisini eken erif'in Trkiye'den ayrlrken Moskova'ya gelme konusunda srar etmi olmasyd. Ama sorularna cinayet gecesinden balad. "Dn gece yrye kmsn. Saatini hatrlyor musun?" erif, Leonid'in evirisini dinledikten sonra, gzlerini arkadaki kzl renkli TKP bayrana, simle ilenmi orak ekicin hemen zerinde yer alan kk yldza dikerek bir sre dnd. "Saat ondan sonrayd" dedi, baklarn Leonid'in gzlerine dikerek. "10.15 falan olmal." "Yrye kmann bir nedeni var myd?" "Skntdan" dedi erif, doal bir tavrla, "insan ok sklyor burada" "renciliin zevkli bir ey olduunu dnrdm" dedi Nikolay. "Bu yatan sonra zor oluyor." "Sk sk byle yryler yapar msn?" "Yaparm. Aslnda Cemil ile Nejat da katlrlard bana. Ama dn akam Cemil'in tez yazaca tuttu. Nejat da 'zerimde bir halsizlik var' deyip yalnz brakt beni." "Nereye yrdn?"

"nce aaya indim, ama dereye kadar deil. Oras karanlk oluyor, dereye yzyz elli metre kala, son lambann bulunduu yerden dndm. Korunun dndan yryerek yukar ktm." "Korunun iine girmedin mi?" "Hayr, yanndan geip yemekhaneye yrdm." "Korunun yanndan geerken, kimseyi grmedin mi ya da bir ses filan duymadn m?" "Grmedim, iddetini giderek artran rzgrn uultusundan baka da bir ses duymadm. Ha... bir de Brezilyallarn kald binadan gelen gitar ezgileri ve kahkahalar... Yemekhanenin oradan sitenin kapma yneldim, sonra meye baladm hissettim, geri dndm, biraz nce geldiim yolu tersinden yryerek binaya geldim." "Binann nnde kimse var myd?" nndeki notlara gz attktan sonra Viktor balamt sorguya, ikisi de bu ite olduka iyiydi. Leonid sorgu ncesi iki istihbaratnn aralarnda grev blm yaptklarn bile dnd bir ara. Oysa sorular sorgunun doal ak iinde ortaya kyordu. ki istihbarat da kararlyd, en kk bir ayrnt bile karanlkta kalmayacakt. "Vard, ben alttaki keden ktmda, bir karaltnn koarcasna geip kapdan ieri girdiini grdm. Onun kim olduunu merak etmeye bile frsat bulamadan, baka biri daha kt karanlktan, ama onun acelesi yoktu. Yaklanca Beir olduunu anladm. O da ieri gireni grmt. 'Tandn m?' diye sordum. O da kim olduunu karamam." "Peki ieri girince, paltosunu yeni karan biri filan dikkatini ekmedi mi?" "ekmedi. eri girince, Cemil'in yanna uradm. Cemil yoktu, tuvalete filan gitmi olmalyd. Beklemedim, ylesine bakmtm zaten. Kendi daireme dndm, geerken Hikmet'in odasna gz attm. Turgut ile Hikmet satran oynamay srdryor, Can ile onlara yeni katlan Beir ise oyunu izliyordu. Sonra odama geip eofmanlarm giydim, felsefe dersinin notlarn okumaya baladm." "Kimdi o, bir tahminde bulunamaz msn?" erif soru dolu gzlerle nce Viktor'a, sonra Leonid'e bakt. "Onun katil olduunu mu dnyorsunuz?" "Kesin bir ey sylenemez. Ama sizden baka darda olduunu syleyen kimse olmad. Darya kan ve bunu gizleyen nc kiinin kukular zerine toplamas kanlmaz" dedi Viktor "imdi syleyin, kim olabilir ieri giren." "Bunu sylemek ok zor. Karanlkt, bir an iin grdm. Herkes olabilirdi." "Herkes olamazd" dedi Nikolay, nndeki notlara bakarak. "Sen, Beir, Turgut, Can, Hikmet, Durmu dnda biri olabilir ancak. Yani Nejat, Kerem ya da Cemil. Cemil'in odada bulunmamas ilgin!" Leonid'in evirisini dinleyen erif duraksad, Kerem'in Cemil hakknda syledikleri gelmiti aklna. Ama bu dnceleri kovdu aklndan. Kerem'in sylediklerine gvenilmezdi. Sanki kendi kendine aklarmasna, "Belki de dardan biriydi" dedi; szckler azndan aceleyle dklmt. "teki kolektiflerden biri. Belki kayordu, benim geldiimi grnce onu tanyacamdan korktu, karlamak istemedi, alt katn bo olduunu biliyordu, oraya girdi." "Olabilir" dedi Viktor, erif'in dalgnlatn fark etmiti. "Ne dnyor?" diye sordu. "Aklna gelen bir ey varsa bizimle paylamasn isteriz." "Bir ey var ama sylemek doru olur mu bilemiyorum" dedi erif. "Nedir?" diye sordu Leonid, merakla. "Kerem sorguya Cemil'den nce alnmak istiyor." "lgin, ama neden?" "Bana sylemek istemedi, size syleyecekmi." Leonid Rusa'ya evirdi erif'in szlerini. Viktor'un gzleri parldamaya balamt. "Bu Kerem hasta olan deil mi?" "Evet" dedi Leonid. "Gergin bir yolda. lkede kt olaylar yaam, sinirleri harap durumda. Kolektifte kavga etmedii kimse kalmad..." Leonid konuurken kap alnd, sonra elindeki tepside aylar tayan Nejat girdi ieri.

"Evet, ite aylarnz" diyerek yaklat Nejat. "Gpasiba boloy" dedi Leonid, sonra Trke tekrarlad "ok teekkrler." "nemli deil" dedi Nejat, kalender bir tavrla aylar masadakilerin nlerine koyarken. Viktor ile Nikolay da minnettar bir tavrla teekkr ettiler. Nejat aylar datp eliyle de erif'in srtna usulca vurarak dayanmasn belirttikten sonra, tepsisini alp kt odadan. Leonid ayndan bir yudum ald. "Oh! te bu harika oldu" diye mrldand keyifle. "ok imenin zararl olduunu sylyorlar. nsan sinirli yapyormu" dedi Nikolay, gzlerinde alayc ama iten bir ifadeyle. "Alkol kadar deil" dedi Leonid. Gen istihbaratnn barmak istediini anlamt. Masadakiler aylarndan birer yudum daha aldktan sonra Viktor sorguya yeniden balad: "Kurkino'ya sk gider misin?" "Sk deil, ama bugne kadar be alt kere gittim." "Gidince nerelere urarsn?" "ki dkknna, oyuncak maazasna" dedi erif, doal bir tavrla. "ok gzel oyuncaklar var. Yeenime bir ay aldm." "Kimlerle gittin oraya?" "Kimlerle... Cemil vard... Mehmet ve Nejat da geldiler bizimle. Sanrm herkesle gittim oraya." erif'in kukulanmasndan ekinen Nikolay konuyu deitirdi. "Kolektiften birinin yabanc biriyle konutuuna tank oldun mu hi?" erif, "Bu adamlar nereye varmak istiyorlar" diye dnd, ama soruyu yantlamaktan da geri durmad. "Sanrm grmedim. Biz hep birlikte dolarz... Haa, bir dakika. Ylbandan bir gn nce Boloy'a gitmitik. Altn a adl baleyi izlemeye." "ostakovi" diye mrldand Nikolay. "Evet ostakovi" diye tekrarlad, glmseyerek erif. "O gn Mehmet biraz rahatszd. Midesi bozulmu, 'stersen gelme' dedik ama dinlemedi. Kerem, Cemil ve Turgut dnda hepimiz oradaydk." "Kerem'i anlyoruz da Cemil ile Turgut niye gitmedi?" apknca glmsedi erif. "Onlar daha nce Yunanllarla gitmilerdi. Turgut'un Yunanl bir sevgilisi var da..." "Ya Cemil?" "Cemil'in de bakt bir kadn var." "Ad ne?" erif duraksad. Bunlar sylediine piman olmutu, toparlamaya alt. "Aralarnda bir iliki yok. Belki bizim Cemil kendi kendine gelin gvey oluyor." "Ad ne?" diye, buz gibi bir ses tonuyla yineledi Viktor. "Aliki. Selanik'te kadn hareketi sorumlusuymu. Kumral, gzel bir kadn." Viktor defterine notunu alrken erif anlatmay srdrd. "Evet, Boloy'a gitmitik. Her zamanki gibi tklm tklmd. Neyse klar snd, oyun balad, ilk perdenin sonuna doru, yanmda oturan Mehmet karnn tutarak kvranmaya balad. 'Ne oldu?' diye fsldadm. 'midem ok kt, tuvalete gitmem gerek' diyerek, aceleyle dar kt. Biraz bekledim, gecikince kayglandm, ben de peinden ktm. Salona indiimde Mehmet'in orta boylu esmer bir adamla konutuunu grdm, o da beni fark etmiti. Yanlarna yaklatm. ngilizce konuuyorlard. 'Ne oluyor?' diye sordum Mehmet'e. "Tiyatrodaki grevlilerden biri' dedi, beni szen adam gstererek. 'Yeniden ieri girmemem konusunda beni uyaryordu. zleyiciler rahatsz olurmu.' Adam hibir ey sylemeden ayrld yanmzdan. Biz de ikinci perdeye kadar bekledik salonda. Bunun gibi birka olay daha var, bir keresinde Cemil'le yrrken Gorki Caddesi'nin bitiminde, Mayakovskiy heykelinin nnde bir adam durdurdu bizi. Bir eyler geveliyor, anlamyoruz, sonra aktk, herif kadn pazarlyor, hemen uzaklatk tabi. Adres soranlar, para isteyenler, Trk olduumuzu anlayp gevezelik eden Azeriler... Bizde hemen herkesin bana gelmitir byle olaylar."

"Anlyorum" dedi Viktor, sonra bardandaki ayn son yudumunu da kafasna dikerek bitirdi. Yeniden nndeki notlara bakt, doal bir ifadeyle erif'e dnd. "Duyduumuza gre partiyle aran iyi deilmi." eviriyi dinleyen erif'in kalar atld. "Partiyle deil, baz yneticilerle." "Her neyse ite..." dedi Viktor, nemsemeyerek. "Yneticiler partiden ayr dnlemez." Bu tavr erif'i iyice sinirlendirdi. "Yanl" diye kt. "Parti, politik brodan en alttaki hcresine kadar bir btndr. Bazen Merkez Komitesi ilevsiz hale gelir, en alttaki rgtler partiyi yeniden yaratr. Benim partiyle aram hibir zaman kt olmamtr. Bunu bozmaya ne siyas polisin, ne de yeteneksiz yneticilerin gc yeter." erif'in gzleri kvlcmlanm, sesi titremeye balamt. Leonid, "Ltfen erif yolda" demek zorunda kald. "Bizim iilerinize karmak gibi bir niyetimiz yok. Sen hakl ya da haksz olabilirsin, buna biz karamayz. Amacmz bu soruturmay salkl bir biimde yrtmek." "Tamam" dedi erif, biraz sakinlemiti. "Tamm, neler olduunu ksaca anlataym: ben sendikal alanda alyordum. Partinin 1973 Atlm'ndan sonra ii snf arasnda baarl iler yaptk, ancak lkedeki politik tartmalar sertlemeye balaynca, etkin olduumuz sendikalar partinin yan kurulular gibi grme eilimi ar bast. Bu da ekonomik karlar iin bir araya gelen iileri, sendikaclar korkuttu, bizden uzaklatrmaya balad. Ben sendikalarn partinin uydusu olmasna kar ktm, iki byk ii konfederasyonunun nkoulsuz birlemesi iin grmelere geilmesini nerdim. Beni sa sapma olarak deerlendirerek sessizce grevimden aldlar. stelik bunu aklama yrekliliini bile gstermeden, sanki grev deiimi oluyormuasna entrikayla yaptlar bu ii. Olann bitenin farkna varmayan ben, btn iyi niyetimle devrettim grevlerimi. Kzaa ekilmitim de haberim bile olmamt. Tam o srada askerler erken el koydular. Sendikada ynetici olduum iin DSK davasndan aranmaya baladm. Ardndan Ankara TKP davasnda adm gemeye balad. Artk Ankara benim iin gvenli deildi, parti beni stanbul'a yollad, stanbul'da bir parti yetkilisiyle almaya baladm. Benim sorumlum deildi, ama balantm o salyordu. Adam evlere enlikti. Haftann drt gn sarhotu. Durumun vahametini anlayabiliyor musunuz? Polisin av kpei gibi peinde olduu gizli savam yrten bir parti ve bu partide nemli grevler yapan alkolik bir ynetici. Bir ara onunla ayn evi paylamak zorunda kaldk, ksa srede evin balkonu iki ielerinden geilmez hale geldi. Kimseye hakszlk etmek istemiyorum, her gn yeni tutuklama haberlerinin geldii, ikencelerin, ihanetlerin gndz gzne yaanan karabasanlar olduu bir sreten geiyorduk. Yaadmz gerilim gerekten de korkuntu, ama iki ierek de snf savam verildii dnyann hi bir yerinde grlm deildi. Onu birka kez uygun bir dille uyardm ama umursamad. Bunun zerine ben de yukarya rapor yazp, bu adamdan alnarak daha aktif grevlere verilmemi istedim. Aylarca bekledim, ne yant geldi ne de baka bir ey..." Ruslarn de onu dikkatle dinliyorlard, erif'in soluklanmasn frsat bilen Viktor eliyle nndeki dosyay iaret ederek "Burada, 'Yurtdna karken illa da sosyalist bir lkeye gideceim' dediin yazyor." "Doru" dedi erif, buruk bir glmsemeyle. "yle yaptm Ama bunu neden istediimi anlataym. Aylarca beni aramayan yneticilerden neden sonra haber geldi. Elime sahte bir pasaport tututurup, 'Hadi yurtdna kyorsun' dediler. Niyetleri beni Bat Avrupa'ya yollayp politik mlteci yaparak, sorunlu bir yoldatan kurtulmakt. 'Ben politik gmen olmak istemiyorum' dedim. Israr ettiler, lkeden ayrlmayacam syledim. Bunun zerine, 'Tamam, biz seni Bat Avrupa'ya deil, sosyalist bir lkeye eitime yollayacaz' dediler. Kabul ettim. Ama Bulgaristan'a gelince i yine deiti. 'Bat Avrupa'ya gideceksin' dediler. Ben de 'Gitmeyeceim' dedim. 'Ya beni Moskova'ya gnderirsiniz ya da tren biletimi aln, bu akam Trkiye'ye dnyorum' dedim. Beni bir hafta beklettiler. Sonunda isteimi kabul etmek zorunda kaldlar." "Eitimden sonra nereye gideceksin?" Soruyu Nikolay sormutu, gerekten merak eder gibiydi.

"Nereye olacak lkeye" diye yantlad erif. "Baka bir yere gider miyim?" Herkes glmsedi. O anda Viktor'un yannda duran telsiz czrdamaya balad. "Bizi aryorlar galiba Viktor Zaharovi" dedi Nikolay. Viktor'un at telsizden czrtl bir ses ykseldi: "Merkez, Kurkino'yu aryor tamam." Leonid Andrey'in sesini tanmt. "Merkez buras Kurkino tamam" diyerek karlk verdi Viktor. "Kurkino bir saate kadar merkezde bulualm, tamam." "Sorgu yapyorduk, yarda m brakalm, tamam" "Elinizdeki ii bitirip gelin, tamam." "Anlald merkez, tamam" diyerek telsizi brakan Viktor, soru dolu baklarn Nikolay'a evirdi. Ama gen meslektandan bir yant alamad. Oysa Leonid'in gn grm gzlerindeki parlty fark etse, bu arnn altnda Asaf'n parma olduunu anlayabilirdi. On yedinci blm

ki istihbarat, erif'in sorgusunu tamamlayp apar topar, Pload Derjinskova'daki KGB binasna geldiklerinde saat 23.00' gemiti, ama bina en az sabahki kadar kalabalkt. Sfenks adn taktklar, ifadesiz, souk suratl gen grevli, yolda Andrey'in birinci kattaki odasnda kendilerini beklediini syleyince kouturmakta olan meslektalarnn arasndan syrlp mermer basamaklar trmanmaya baladlar. "Gece mesaisi var galiba" diye mrldand Nikolay. "Zirve iin" diye aklad Viktor. "Silahszlanma grmeleri pazartesi balyor." "Doru, unutmuum" diye, elini alnna vurarak sylendi Nikolay. "Bize de i decek mi?" Viktor ban bile evirmeden sylendi. "nce elimizdekini bitirelim." "Ykselme tutkusu yznden mahvolacak bu herif diye geiriyordu aklndan. "Meslei hi tanmyor. Bizde bu tr tutkular olanlar ho grlmez..." Ama belki de yanlyordu. Souk sava sreci tamamlanmak zereydi, dnyada yeni bir dnem balyordu. Yeni dnem, yeni dnce biimlerini gerektiriyordu. Rekabet, bireysel giriim, kiisel refah gibi szckler artk Pravda'da bile yazlmaya balanmt. Belki de zaman dolan Nikolay deil, kendisiydi. Andrey Alegovi'in odasna girdiinde zihni hl bu dncelerle meguld; bir adm geriden onu izleyen Nikolay'n ise aklndan neler geiyordu, bunu ancak eytan bilirdi. Geni masasnn banda gazete okurken yakalamlard Andrey.Alegovi'i. Bu kouturma, bu tela arasnda amirlerinin gazete okuyacak zaman bulmasna armt Viktor. "Gelin yoldalar" dedi Andrey onlar fark edince, ban gazetesinden kaldrarak. "yle yaknma oturun." ki istihbarat saygyla koltuklara yerleirken Andrey Alegovi sanki Viktor'un dncelerini okumu gibi aklad. "anslsnz ocuklar, on be dakika nce buras ana baba gnyd. Az nce ktlar, ben de yolda Malev'in 'Yeni Dnemde istihbaratn Yeni levi' balkl yazsn okumaya frsat bulabildim." Adamlarnn anlamam gzlerle Izvestiya gazetesine baktklarn fark edince tatl sert bir ifadeyle sylendi: "Sakn, 'Bu yazdan haberimiz yoktu' demeyin." nkr etmek bounayd, btn gn sren kouturma iinde gazete okuyacak frsat bulamamlard. Sa elini skntyla gamzeli enesinin zerinde gezdiren Viktor, okumadklarn itiraf edecekti ki, "Yazy biliyorduk" diyerek Nikolay atld. "Ama elimizdeki dosyayla ilgilenmekten frsat bulup da okuyamadk."

Viktor gen meslektann yzne bakt, en kk bir heyecan bile yoktu. "Kusursuz bir yalanc" diye geirdi aklndan. Bir istihbarat iin nemli bir zellik. "Anlyorum" dedi Andrey, sonra sa eliyle nndeki gazeteye vurarak cokuyla ekledi. "Ama bu yazy mutlaka okumalsnz. Yeni dnemde istihbaratn politik grevi ne olacak? Yeni dnem bizden neler bekliyor? Kafanzdaki sorularn tmnn yantm bu yazda bulacaksnz. Ellerine salk yolda Malev'in, mkemmel bir yaz karm..." Nikolay hayran gzlerle amirinin azna bakarken, Viktor yznde yorgun bir ifadeyle, buna benzer cokulu konumalar defalarca duyduunu anmsyordu. Her yeni dnemde byle iri laflar edilirdi, ounlukla da bunlar kof kar, ufak tefek atamalar yaplr, iler eski tas eski hamam srp giderdi. Ama bu kez gerekten de korkuyordu Viktor. Deiim szc lke tarihinde hibir zaman bu kadar yaygnlk kazanmamt. Deiimden yana olmayan kimse yoktu sanki. Parti sekreterinden fabrikadaki iiye, Kzlordu generalinden Arbat Soka'ndaki sanatya kadar lkedeki herkes, hep bir azdan "Yaasn yeniden yaplanma!", "Yaasn aklk politikas!" diye haykryordu. Bu duruma ok ayordu Viktor; nk her gn televizyon ekranlarnda, gazete stunlarnda byk bir fkeyle eski uygulamalar eletirenler, eskiden bu lkeyi ynetenlerden bakalar deildi. Kuyruklarn, yenilmeyecek kadar tatsz yiyeceklerin, giyilmeyecek kadar biimsiz giyeceklerin, alkolizmin, yabanclamann ve daha pek ok sorunun gerek sorumlular onlard. Madem ki aklk dnemi balamt, neden sularn kabul etmek, en azndan zeletiride bulunmak yerine, toplumu nereye gtrecei belli olmayan bir eletiri dalgas yaratmay tercih ediyorlard. Gidii hi iyi grmyordu. Deiim, kudurmu atlarn ektii bir troykaya dnmt, lkeyi derin bir uuruma doru srklyordu. En kts de henz kimse bunun farknda deildi ya da yllardr olduu gibi herkes kendi km kurtarmann derdine dmt. stihbarat rgtnde de durum farkl deildi. Andrey gibi st dzey yneticilerin deiime ayak uydurduklarn gstermek iin Viktor gibi orta dzey yneticilerini harcamalar, yerlerine de reformlara ak gen kuan temsilcileri olarak Nikolay gibilerini atamalar iten bile deildi. Gemite yaplan ne kadar pis i varsa tasfiye edilen orta dzey yneticilerine yklenir, bylece de rgt pirpak bir grntye kavuurdu. "Niye daldn yle Viktor Zaharovi?" diye sordu Andrey. "Beni dinlemiyor gibisin." "Kusura bakmayn yolda Andrey" dedi, souk, resm bir tavr ierisinde. "Kafam u cinayet iine takld da." Andrey'in can sklr gibi oldu, ama hemen yumuack bir glmsemeyle kapatt bu ruh halini. "Haklsn" dedi. "Aslnda ben de o i iin armtm sizi." "Ne oldu yeni bir bilgi mi var?" diye, iyimser bir merakla sordu Viktor. "nemli deil," dedi Andrey, renk vermeden. "u TKP Merkez Komitesi yesi olan adam. Neydi ad?" Sa eliyle daireler izerek anmsamaya alt. "Asaf" diye hatrlatt Nikolay, dudaklarnda yalaka bir glmsemeyle. "Evet o, partisi adna sorguya katlmak istemi, siz de kabul etmemisiniz." "Kabul ettik" diye dzeltti Viktor, honutsuzluu daha da artmt. "Ama zanl olduunu anlaynca mecburen sorgudan kardk." "Zanl olduunu mu?" diye sordu Andrey. Viktor amirinin aknlnda bir yapmacklk olduunu sezinlemiti ama aklamasn srdrd. "Cinayet mahallinde kalemini bulduk." "Cesedin yannda m?" "Hayr, on-on be metre yaknnda. Ayn yol zerinde." "Drm olabilir." "O da yle syledi. Ama cinayet saatinde nerede olduunu da kantlayamyor. stelik cinayet onun kald binann hemen nnde ilendi." "Cinayet saatinde neredeymi?" "Odasnda tek bana olduunu sylyor. Gren kimse yok." "Vakit ge, herkesin uyumaya hazrland bir saat... Kimsenin onu grmemi olmas doal."

Bir sre gzlerini adamlarnn yzne dikerek dndkten sonra ulat sonucu aklad Andrey. "Bence bu adam katil olamaz. Planl cinayet ileyen biri, bu ii kald binann nnde yapmaz." "Ya planl deilse, kzgnlkla ldrmse." "O zaman daha ok kant brakrd. Leonid vanovi de onun yanndaki dairede kalyormu. Mutlaka bir ey grr ya da duyard... stelik bu adam yllarn devrimcisi. TKP adna SBKP'yle de yllarca ilikiyi o yrtm. Snanm, denenmi, temiz biri." Durdu, meslektalarna bakarak ban sallad. "Hayr hayr sanmyorum. O katil olamaz." "Yani onu yeniden sorgulara katacaz, yle mi?" dedi Viktor, d krkl iinde. "Adamn katil olduunu gsteren yeterli kant yok ki elimizde." Bu konumann nereye varacan anlamt Viktor. Asaf'n sorguya katlmas direktifi gelmiti yukardan. Ama yllarn yneticisi Andrey bu karar emir olarak deil, ikna yoluyla uygulattrmaya alacakt kendilerine. Gz ucuyla Nikolay'a bakt, saygyla efini dinliyordu ya da yle grnyordu. "Peki ne yapacaz yolda Andrey?" dedi Viktor. Grev bilinciyle hareket eden bir memurun kendine gveni vard sesinin tnsnda. "Sorguya katlsn, ama gzmz zerinden ayrmayalm..." "Ya adam gerekten katilse?" diye steleyecek oldu Viktor. "Dikkatli olacaz yolda" dedi Andrey, bu sorudan rahatsz olduunu belli ederek. "Hem yukars da byle istiyor. Yani sorumluluk biraz da onlarn. Biz de riski gze alacaz." Bir sre kimse konumad. Sessizlii, yzne sevimli bir ifade taknan Andrey bozdu. "Size bir de iyi haberim var. ocuklar ifreyi zdler." te Viktor'un duymak istedii buydu, arkadana bakt, o da heyecanlanmt. nce Nikolay sordu: "Hangi kitapm?" Andrey glmsedi, hemen yantlamad, bu gzel haberin tadn karmaya alyordu. "Leonid, Kapital olabileceini sylemiti, ama benim aklma baka bir ey geldi. ifrede kullanlan sayfa saylar 60' gemiyordu. Bu bir aldatmaca da olabilirdi, yine de ansmz denemedik Osip'e daha ince bir kitaba bakmasn syledim. Ama Len'in syledii gibi hep el altnda olan, dikkat ekmeyecek bir Yani Marksist klasiklerden biri." Kalarn kaldrarak, soru dolu ltl baklarn adamlarna evirdi: "Eee, siz ne diyorsunuz bakalm, hangi kitap olabilir bu?" "Karl Marx'n yazd bir kitap m?" diye sorarak amirinin oyununa katld Nikolay. "Marx ve Engele birlikte yazmlar" dedi Andrey, nemli bir ipucu vermi gibi. Nikolay eli yananda dnd, ama bulamad. Andrey suskun oturan Viktor'a sordu: "Sen ne diyorsun?" "Manifesto mu?" dedi, kukuyla. "Bravo" dedi Andrey. nndeki deri antay aarak, Komnist Manifesto'nun Sol Yaynlar'nca baslm Trke bir nshasn kard. "Bildin, Komnist Manifesto. Fazla kaln olmayan, Marksizm okuyan her rencinin elinin altnda bulunmas gereken bir kitap." "Kitabnn dmanlar tarafndan kullanlaca yolda Marx'n aklnn ucundan bile gememitir herhalde" dedi Nikolay, yar alayc bir tavrla. "Mezarnda kemikleri szlyordur imdi." "Mesajda ne yazyor?" diye sordu Viktor, ciddiyetinden gram eksiltmeden. "Asl nemli olan bu." antasndan Kiril alfabesiyle yazlm bir kt kard Andrey. Viktor'a uzatt. "Al, kendin oku." Kd alan Viktor yksek sesle okumaya balad:

"Yz yze grmemiz gerekiyor. 3 ubat pazartesi gn, saat 14.00'te Dinamo Metro stasyonu'nun nnden Beloruskaya Gar'na doru yolun sandan yr. Gara gelince aaya in. 14.20'de yryen merdivenin nnde beni bekle." "Ne cesaret!" dedi Viktor, aknlkla. "Hem de okulun yannda!" "Cesaretle ilgisi yok" dedi Andrey. "zellikle okulun yann vermi. Kstebein ortadan yok olduu gze arpmasn diye. Pazartesi gn olmas da anlaml. nk her pazartesi gn Kurkino'daki renciler okulun merkez binasna geliyorlar; sabahlar konferans dinliyorlar, leden sonra ise film izliyorlar. Kolektiftekiler film izlerken bizimki bir eyi bahane edip salona girmeyecek. Grmeye gidecek." "Akllca, gz nnde olup bitenler daha az dikkat eker" Nikolay, sonra dnceli bir halde ekledi. "Ama mesaj hl oyuncak maazasnn tuvaletinde duruyor. Kstebeimiz mesaj almazsa bu buluma gereklemez ki." "Karar vermek iin erken" dedi Andrey. "Daha nmzde be koca gn var." "Umarm adammz mesaj almaya gider. Yoksa grme yerine gidip Yldrm' tutuklamak zorunda kalrz" diye ekledi Viktor Arkadann yanln bulan Nikolay hemen atld. "te bunu yapamayz, adamn dokunulmazl var." Viktor'un surat iyice karard. Andrey sanki ekibin sorumlusu oymu gibi, Nikolay'a dnerek sordu: "Soruturma nasl gidiyor?" Nikolay duraksad, gz ucuyla Viktor'un honutsuz yzne bakt. Yal meslekta umursamaz bir tavrla, basm sallayarak anlatmasn istedi. "Henz balardayz" dedi Nikolay. "Cinayet saatinde darda olan Beir ile erif'i sorguladk. Beir'in katil olacam sanmyorum. ok saf biri. erif de pek kafama yatmyor, ilgin bir eyden sz ettiler. kisi de binaya giren birini grmler. Byk olaslkla katil o. Ama onun kim olduunu henz bilmiyoruz." "Kukulandnz biri yok mu?" diye sordu Andrey, hatasn anlam gibi Viktor'a bakarak steledi. "Ha, ne diyorsunuz yolda?" Viktor dizlerine inmi gzlerini ar ar kaldrd, istemeye istemeye amirine bakt. "Bir ey sylemek iin erken" diye mrldand. "Ama Cemil ile Kerem kukular zerine ekiyor." "Neden bu ikisi?" diye merakla sordu Andrey. "Elinizde ne var?" "Somut bir ey yok gibi, ama kukular onlarn zerinde toplanyor. Cinayet saatinde tez yazdm sylyor, ama odada yok. stelik Mehmet'i lkeden tanyan kolektifteki iki kiiden biri o." "teki kim?" "Kerem" diyerek yeniden konumaya katld Nikolay. "Cinayet gecesi 39 derece atele yatyormu. Leonid'in anlattna gre toplantya bile zor katlm. Ama bu katil olmayaca anlamna gelmez. Onu da odasnda gren kimse olmam." "Anlyorum" dedi Andrey, ban sallayarak, sonra Viktor'a dnd. "u Cemil'den bahsetsene biraz. Nasl biri?" "Gen, dinamik biri. ok iyi bir parti sicili var. ocuk denecek yata devrimci olmu. nce yan anarist bir rgte katlm, rgt dalnca TKP'li genlerin kurduu dernekte almaya balam. Partinin genlik rgtnn her dzeyinde grev alm. Bir kez yaralanm, defalarca gzaltna alnm, ama hi tutuklanmam. Sonra partiye ye alnm. Yldznn parlad yllar darbe sonrasna rastlyor; yani gizlilik dnemi, stanbul yksek renim genlii iinde etkinlik yrten, Merkez Komitesi'nin hemen altnda alan renci genlik brosundan sorumlu iki biri; teki de ldrlen Mehmet." "Ama bir parti militan diye onu katil zanls sayamayz" diye kars kt Andrey, dnceli gzlerini Nikolay'a evirdi yeniden. "Kerem'in grevi ne?" "Bunlarn datmclar. Yasad yaymlanan dergilerin rgt sorumlularna ulamasn salyormu. Mehmet'e bal grnyor, ama ikisinin de ynettii rgtlere yasad materyal akndan sorumluymu." "nemli bir grev" diye mrldand Andrey, sonra memurlarn szerek ekledi. "Madem ki kukular bu ikisinin zerinde toplanyor, o zaman aratralm unlar; bakalm ne kacak?"

On sekizinci blm

erif sabah uyandnda Turgut'un yatan bo buldu. Banyoda olmal diye dnd. Kalkt, neredeyse duvarn tmn kaplayan perdeleri ekerek, iki caml pencereden dar bakt. Kar hl yayordu; belki geceki kadar youn deil, ama ayn sessizlikte. Yemekhane yolunda kartopu oynayan iki karalt dikkatini ekti. Yaklatklarnda tand onlar: Brezilyallarn kk kl, siyahi gzeli zabel ile onun uzatmal Lbnanl mer. zabel, mer'i nne katm kovalyordu. zabel'e karlk vermeyen mer, zerine gelen kartoplarn savuturmak iin saa sola eiliyor, ama iri cssesiyle bunu yapmas zor olduundan srekli isabet alyordu. Bu durumdan honut olan zabel ise kahkahalarla glerek, srail topusunun acmaszl iinde srdryordu salvo atlarn. Hemcinsinin dt durumu penceresinden, buruk bir glmsemeyle izleyen erif, "Allahm u erkek milletine biraz akl ver" diyerek, ban sallad. ki sevgili yandaki binann arkasnda kaybolurken o da ayrld pencerenin nnden. Hi deti olmad halde, bu sabah kahvaltdan nce can sigara ekiyordu. Gz ucuyla masada duran pakete bakt, uzanp alacakt ki son anda vazgeti. kt odadan. Banyodan su sesleri geliyordu. Yanlmamt, Turgut ierdeydi. Her sabah yapt gibi Hikmet ile Durmu'un odasna yrd. Kapy tklatp ban uzatt. kisi de uyarm, yatakta sohbet ediyorlard. "Gnaydn" dedi erif. "Gnaydn" dediler. "Yine banyoyu kapt deil mi?" dedi Durmu. Glmsemekle yetindi erif, oda arkadan ekitirmek istemedi. "Ne diyorsun erif yolda, eitim srecek mi?" diye baka bir soru sordu Durmu. erif'in iini kuku brmt. "Yeni bir haber mi var?" Hikmet telalanr gibi oldu, yatanda dorularak, "Yok canm Durmu akl yrtyor" dedi. "Bence srecek, daha dorusu srmesi lazm." "Bence de" diye arkadan onaylad Hikmet. Durmu ald yantlardan memnun olmu gibiydi, ekik gzleri keyifle parldamaya balad. "Ben de yle dnyorum. Buras da kavgann baka bir alan. Aramzdan biri ldrld diye brakp kaamayz." Durmu'un kaygsn anlamt erif. Bu salak, Rus karya k oldu, eitimi yarda kesip Trkiye'ye dneceimizden korkuyor. "Kaacamz nereden kardn?" diye sordu Hikmet; kamak szc canm skmt. "ylesine syledim" diye geitirdi Durmu. "Neyse ocuklar, ben u Beir'e bir bakaym, yine uyuyup kalmasn" diyerek ayrld yanlarndan erif. Banyodan su sesleri gelmeye devam ediyordu; oda arkada en az on be dakika daha ierdeydi anlalan. erif daire kapsndan knca, sahanlkta tek bana oturmu televizyon izleyen Nejat'la karlat. "Nedir bu sabah sabah? Ryanda m grdn olum" diyerek takld. Alnm gzlerle bakt Nejat. "nsan bir gnaydn der be!" "Gnaydn gnaydn" diyerek yaklat erif. Televizyona gz attktan sonra, "Hem de izgi film izliyorsun ha" dedi, abartl bir aknlkla. "Sen git de Beir'i uyandr" dedi Nejat, dikkatinin dalmasndan rahatsz olmutu. "Ben burda Rusa reniyorum." " 'Heidi' izleyerek mi reniyorsun?" "'Heidi' deil, 'Mia', hem o bir partizan." "Desene, hem Rusa reniyorsun hem politik eitimini ilerletiyorsun!" Nejat arkadam kovalamak iin iskemlesinden kalkmaya alrken, erif kahkahalarla glerek Beir ile Kerem'in kald daireye girdi. Daha kapy aar

amaz Beir'in o dillere destan horultusu arpt kulana. "yi ki bo oda var, yoksa kim kalrd bu adamla" diye geirdi kafasndan. Gzleri Kerem'in kapsna kayd. Gece Viktor ile Nikolay erken ayrlnca, telala erif'i bir keye ekip, neden gittiklerini sormu, verilen yantlar kabul etmemi, onu yalanclkla, kendisini oyalamakla sulamt. Gnln alncaya kadar can kmt erif'in. Sonunda doru sylediine ikna etmiti onu. Ama Kerem'in kayg verici tedirginlii gememi, gece yarsna kadar paranoyak senaryolar anlatp durmutu erif'e. Dn gece olanlar anmsayan erif, Kerem'in kapsnn nndeki lolukta durmu, "Onu uyandrsam m, uyandrmasam m" diye dnyordu. Yine ters eyler syleyip cann skmasndan ekiniyordu. Ama geip gidemedi. Kimseyle aras iyi olmayan bu yolda o da brakrsa iyice yalnzlaacak, yalnzlatka da kafay yiyecekti. En azndan hastal nasl olmutu, ona bakmak niyetiyle kapya yaklat. Aralk kapnn koluna uzanyordu ki, terliine bir eyin bulatm hissetti. Bakt, gremedi, hol yeterince aydnlk deildi. ay ya da kahve gibi ekerli bir ey dklm olmalyd. Temizlie gelen Katya yine halayacakt onlar. Kadn, Rusa bilmemelerine aldrmadan, ak renk apkn gzlerini yzlerine dikerek, sanki onu anlyorlarm gibi dakikalarca konuurdu. Bereket buras erif'in dairesi deildi, Kerem ile Beir'in ekecekleri vard. "Syleyelim de Katya grmeden temizlesinler yeri" diye dnerek kapy itti. Aralanan kapdan szan parlak k gzlerini ald. Kirpiklerini krptrarak, "Bu ocuk perdeleri ekmeden mi uyuyor?" diye sylendi. Uzun srmedi, az sonra gzleri aydnla almt, ama hl her ey ok parlak grnyordu ona. Duvar ktlar, masa, kk kitaplk, yatak, yatakta uyuyan Kerem'in yz gmten bir beyazlk iinde yzyordu. Bir iki adm att, odada eyalar kendi renklerine dnmeye balad, yalnzca Kerem'in yznde kalmt o beyaz parlaklk. Tam beyaz da deil, hafif sarms gibi... Derken birden donup kald, yerdeki krmzl grmt. Parmaklar neredeyse yere deecek kadar yataktan sarkan Kerem'in sa eli kandan kpkrmzyd. Fal ta gibi alm gzlerle yataa bakt erif. Arkada bugne kadar yznde hi grlmeyen dingin bir ifade iinde baklarn tavann kartonpiyerine dikmi ylece yatyordu. Dn gece tartrken syledii szler nlad kulaklarnda: "Yarn ok ge olabilir." Kerem'in tuhaf bir parlaklkla aydnlanan yzn grmeye daha fazla dayanamad, ban evirdi, ama baklar demedeki kana takld. Yer yer kurumu bu koyu sv ayaklarna kadar uzanyor, ki onu kendine ekiyordu. Korkuyla eilip ayaklarna bakt; mavi terliklerinin kan iinde olduunu grd. rkilerek, "Buradan kmalym" diye sylendi. Telala kapya dnd. ki adm atmt ki midesinde byk bir basn hissetti, eliyle azn tutarak kendini tuvalete zor att. karmaya alt, karamad, gzlerinden yalar boalyordu. Derin derin soluk alp verdi. Bulants geer gibi olmutu. Yzn ykamak istedi, avularn at, elleri rzgra tutulmu yaprak gibi titriyordu, sonra musluu evirmediini fark etti. Titreyen eliyle at musluu. Souk su iyi gelmiti. "Yoldalara haber vermeliyim" diye dnd. Dnd, yerdeki kan izlerini grd. "Bu da ne?" diye sylendi korkuyla... Sonra anlad, bunlar kendi terliinin izleriydi Kanl parke talarna basmamaya dikkat ederek kt banyodan. Beir olanlardan habersiz kim bilir kanc uykusunda, horlayp duruyordu. "Onu uyandrmayaym hi" diye mrldand kendi kendine. "Cemil'e haber vermeliyim... Cemil'e mi?" Dnd, hayr Cemil olmazd. Kerem'in onun hakknda sylediklerini anmsamt. Duraksad... En yakn arkadandan m kukulanyordu... Bunu dnmek istemedi. Parti sekreterine, Hikmet'e sylemeliydi nce. Yoldalar uyanp olay fark etmeden, polise haber verilmeli, kantlar bozulmadan burada olmalar salanmalyd. Kerem'in odasna bakmamaya zen gstererek kt daireden. Yaklak eyrek saat sonra yetkililer olay yerine gelmi, yine bir arkadalarnn ldn renip de dehet iinde kalan Trk renciler soukkanl, ama hzl bir operasyonla binadan karlarak dershaneye gnderilmiti. Viktor, Nikolay, Asaf ve Leonid'den oluan sorgu ekibi tam kadro Kerem'in kald daireye dolumu, ayrca teknik blmden be kii teki odalar yeniden aramaya balamt.

Viktor cesedi incelerken, Leonid, Nikolay'n ricasyla masann zerindeki daktilo makinesinde takl duran kttaki yazlanlar titrek bir sesle Rusa'ya eviriyordu. Biraz dikkatli bir gz Leonid'in ayakta durmakta zorlandn fark edebilirdi. Ama odann durumunun deimesini istemeyen Viktor oturmasna izin vermemiti. "Ne olur diinizi biraz skn Leonid vanovi" demiti. "Sonra sizi dinlenmeye gndeririz." "Dinlenmeye gitmek isteyen kim?" diye terslemiti onu Leonid. Sonra da kalp ilacndan iki tane alarak, daktilodaki veda mektubunu evirmeye balamt yeniden. Nikolay duyduklarn, nndeki deftere kaydediyordu. Ak bulmad yerleri soruyor gerekirse yeniden evirtiyordu. Asaf kapya dayanm sapsan bir yzle izliyordu onlar. Ktta yazlanlar duyduka yzndeki kan iyice ekiliyor, sanki zmleme yeteneini tmyle yitirmi biri gibi ne syleyeceini, ne yapacan, nasl davranacan bilemeden ylece bakp duruyordu. Mektupta unlar yazlyd: Yoldalar, Bu cehennem saatlerini daha fazla uzatmann anlam yok. Mehmeti ben ldrdm. nk o bir polisti. Olumun lmne, karmn delirmesine neden olan kiiydi. Eer onu yok etmeseydim, tpk Mustafa Suphi ve on drt yolda gibi bizlerin ldrlmesine, en azndan tutuklanmasna, ar ikencelerden geirilmesine neden olacakt. Biliyorum, ounuz bana inanmayacaksnz, beni bir zrdeli, paranoyak sanacaksnz, ama tarih hakl olduumu gsterecektir; lkemizde devrim olduktan sonra gizli polisin arivleri aldnda Mehmetin onlardan biri olduunu anlayacaksnz. Bana birazck inanacanz bilseydim ya da Mehmetin polis olduunu kantlayabileceim bilgilere sahip olsaydm kendimi ldrmezdim, ama ne yazk ki bunlara sahip deilim. Bu konudaki bilgilerimi daha lkedeyken partiye iletmitim. Ama kulak asmadlar. Kendimi ldryorum, nk Sovyet polisi sonunda beni bulacakt, bu konuda hi kukum yok. Onlar tarafndan tutuklanmay, sorgulanmay kendime yediremezdim. Bir de benim yzmden susuz insanlarn zarar grmesine katlanamazdm. Kavgada kendi kendini ldren lanetli bir cenazedir benim iin; lsne ellerimiz dokunamaz. Arkasndan matem mar

okunamaz.

diyor Nzm. Olsun, ben doruyu yaptma inanyorum, nk kendimi ldrrken bile yaam savunuyorum. Bana inanmadnz bilerek lyorum, ama yine de sizleri yoldaa kucaklamak isterim. Hoa kaln. Kerem Karabudak Son szckleri de kaydeden Nikolay, "Bylece mesele anlalyor" dedi, dnceli bir tavrla. "Katil de kendini ldrdne gre i bitti." "yle mi dersin?" diye mrldand Viktor. Yatan yanndayd eilmi Kerem'in kesik bileini inceliyordu. "yle grnyor" dedi Nikolay, arkadann iri bedenine bakarak. "Sen ne diyorsun?"

"Hi tereddt izgisi yok" dedi, sanki arkadann sorusunu duymam gibi. "ou intiharda, asl izginin yannda amacna ulamam kesikler olur." Sonra ban evirip Leonid'e bakt. "Kerem solak myd?" Ne sorulduunu anlamamt Leonid. "Efendim?" "Kerem solak myd, diye soruyorum. Sa bilei kesilmi, bunu ancak bir solak yapabilir." "Bilmiyorum" dedi Leonid, sonra Asaf'a dnerek ekledi. "Sen biliyor musun?" "Ben de bilmiyorum" dedi aresizlik iinde Asaf. "Kolektiftekilere sormalyz" dedi Leonid. "Doru" diyerek onaylad Asaf. "Yoldalara sormalyz. Onlar bilirler." "Akas bu intihar bana biraz tuhaf grnyor" dedi Viktor, ban cesetten kaldrarak. "Ne demek istiyorsun?" dedi Leonid, sanki korktuu bana gelmi gibi sesi tedirgindi. "Yani bu da m bir cinayet?" "Olayn bu kadar kolay sonulanmas size de biraz tuhaf gelmiyor mu Leonid vanovi?" "Ama" diye kar kt Leonid. "Brakt mektup..." "Onun yazdn bilmiyoruz ki. Katil de yazm olabilir." Leonid'in akl karmt. "Yani biri Kerem'i ldrp..." "Byle bir ey sylemek iin erken" dedi Viktor, cesedin yere sarkan parmaklarnn hemen altnda, kann stn yan yarya rtt jilete bakarak ekledi. "Ama bence kukulu bir lm bu." Deminden beri Viktor'un tahminlerini dinleyen Nikolay sonunda suskunluunu bozdu. "Bilei onunla m kesilmi?" "yle grnyor" dedi Viktor. Dn geceyi anmsamt; gen meslektann Andrey'in gzne girmek iin eilip bklmesi geldi gzlerinin nne. Onlara gerek bir istihbarat nasl alr gsterecekti. Ban emi, jiletin zerindeki markay okumaya alyordu. Sonunda baard: "PermaSharp." Sovyetler'de retilenlerden deil. Trkiye'den getirili olmal. Ne dersiniz yolda Asaf?" "Ne.. Ne..." diye kekeledi, hazrlksz yakalanan Asaf. "PermaSharp Trkiye'de satlyor mu?" "yle olmal. Ben Almanya'da yayorum da. Ama sanrm Trkiye'de satlyor?" "Jilet onun" dedi Nikolay. "Baksana ba ucunda paketi duruyor." Viktor yatan yanndaki etajere bakt. Yeni alm bir jilet paketi vard. "Yoldalarna bunu da sormal, bakalm gerekten onun mu?" Asaf kendini biraz toparlamt, ama burada bulunmay hl ii kaldrmyordu. "Peki yoldalara ne syleyeceiz?" diye sordu Asaf. "Yarm saattir dershanede bizi bekliyorlar?" Yznde kesin bir ifadeyle Asaf'a dnd Viktor. "Olayn kapandn syleyeceiz" dedi, kendinden emin bir ses tonuyla konuuyordu. "Onlara Mehmet'i Kerem'in ldrdn, sonra da intihar ettiini anlatacaz." Viktor'un szleri n de artmt. "Ya kukularnz?" diye soracak oldu Asaf. "Bunu yoldalarnzn bilmesine gerek yok" dedi Viktor. Nikolay arkadann ne dndn anlamt. "zellikle de bilmemesi gerek, yle deil mi Viktor Zaharovi?" diye sordu. "Bravo yolda Nikolay" dedi, alayc bir tavrla. "Sonunda anlayabildiniz." Nikolay bozulmutu ama sesini karmad. "Peki Mehmet iin ne diyeceiz?" diye atld Asaf. "Nasl ne diyeceksiniz?" "Yani o polisti mi diyeceiz?" "Hayr, Kerem paranoyakt, diyeceksiniz. Adam hastaym zaten. Herkes buna inanr."

"Evet, sanrm buna inanrlar" diye tekrarlad Asaf. "Peki sonra?" "Sonrasn bize brakn:" Bir an nce bu odadan kmak isteyen Asaf, baklarn Leonid'e evirerek, "O zaman gidip anlatalm yoldalara" dedi. "Siz gidin" dedi Viktor. "Leonid vanovi burada kalsn. Cesedi bulan erif parti odasnda bizi bekliyor, onunla konuacaz." Kendini yine dlanm gibi hissediyordu Asaf, ama bu kritik sorun karmak istemedi. "Tamam, ben gidip konuaym o zaman" diyerek ayrld yanlarndan. Asaf daire kapsndan yeni kmt ki, eldivenli elinde bir kitapla teknik ekipten Osip grnd. "Madeni bulduk" dedi, elindeki kitab sallayarak. Viktor dikkatle baknca bunun, dn gece Andrey Alegovi'in gsterdii Komnist Manifesto'nun Trke baslm nshalarndan biri olduunu grd. Olanlardan bir ey anlamayan Leonid safa sordu: "Ne kitab? "ifrenin hazrland kitap" diye aklad Viktor, iyice koyulam kan birikintilerine basmamak iin dikkatli admlarla Osip'e yaklarken. "Vakit bulamadmz iin size syleyemedik. ifre kitabmz Manifesto." "Manifesto ha!" diye aknlkla mrldand Leonid. Osip'e yaklaan Viktor ince kitab eline ald. Sanki Trke bilirmi gibi sayfalar kartrmaya balad. Bir ey anlamaynca, ban kitaptan kaldrarak sordu: "Aradmzn bu nsha olduundan emin misin?" "Eminim" dedi Osip, dudaklarnda bilgi bir glmsemeyle. "ifreli mesajda numaralandrlan szcklerin altnda belli belirsiz izler var." "plak gzle nasl grebiliyorsun?" diye beeniyle kark bir aknlkla sylendi Viktor. "Eee olsun o kadar. Bizim iimiz bu." "Nerede buldun kitab?" "Kardaki dairede, en son odada." Viktor'un drt ke yz aydnland. "Oras Cemil'in odas deil mi" diye sordu Leonid'e. "Sanrm yle" dedi Leonid. "Ama Nejat da orada kalyor. Kitap Nejat'n da olabilir." "Cemil'in odas" diye mrldand Viktor, sanki Leonid'i duymam gibi kendi kendine mrldanarak, sonra avnn izini bulan bir avcnn heyecanyla Nikolay'a dnd. "Duydun mu, kitab Cemil'in odasnda bulmular." On dokuzuncu blm

Yaad deheti zerinden atamayan erif, perian bir halde masaya km, len iki yoldan dnyordu. inde zntden ok korku vard. Bu duyguyu ok iyi tanyordu; asker darbe ncesinde, neredeyse her gn bir arkadalar sivil faistler, devletin gizli rgtleri tarafndan ldrlr ya da yaralanrd. lk lmlere ok zlmt erif, ama gitgide buna kendi de aarak cinayetleri kanksadn fark etmi, henz yirmisine varmam niversite rencilerinin, ak sal retim yelerinin, deneyimli ii nderlerinin cenazelerinde acdan ok korku hissetmeye balamt. Yalnzca kendi can iin duyduu bir kayg deildi bu; lkenin toplu bir ykma, karanlk bir dneme doru savrulduunu grmekten kaynaklanan bir tedirginlikti. imdi Moskova'da o yllar nceki tedirginlii yeniden yayordu erif. Cinayetlerden ok, nedenleri rktyordu onu. Birileri, onun ve yoldalarnn yazgsn altst edecek, sinsi bir oyun planlyorlard. in kts, ne bu oyunu dzenleyenler ne de amalar hakknda hibir ey bilmiyordu. Kerem'in cesedini bulduktan sonra aklna gelen ilk isim en yakn arkada Cemil olmutu. Bulgaristan'daki Rila Otel'de ilk tantklar gnden balayarak dn geceki konumalarna kadar her ayrnty yeniden gznn nne getirmeye alyor, onun polis olup olmayacan tartyor, ama bir sonuca ulaamyordu.

Kafas bunlarla doluyken girdi Ruslar ieri. Onlar grnce toparlanarak ayaa kalkmaya yeltendi, ama Leonid eliyle oturmasn iaret edince, yerine kt yeniden. Herkes sanki szlemi gibi dn oturduklar iskemlelere yerleti. "Cesedi bulduunda dikkatini eken bir ey oldu mu?" diyen Viktor'un sorusuyla baladlar. Olmadn syledi erif. Cesedi nasl bulduunu ayrntlaryla anlatt. "Mektubu okudun mu?" "Mektup mu?" "Daktilo makinesine takl duran." O panik srasnda mektup filan grecek hali yoktu erif'in Mehmet'in ldrlmesinden sonra bu olayn da kesinlikle cinayet olduunu dnmt. "ok heyecanlanmtm, mektup grmedim, daktiloyu bile grmedim desem yeridir." "Kerem bir veda mektubu brakm. ntihar ettiini sylyor. Mehmet'i kendisinin ldrdn de yazm." "Ne?" dedi erif, fal ta gibi alm gzlerle. "Kendini mi ldrm?" Ruslarn yzne tek tek baktktan sonra, "Kendini ldrm ha!" diye mrldand aknlkla. Kerem'in lmne zlmesine karn iinde garip bir rahatlama hissediyordu. "ntihar etmi olabileceini hi dnmedim. Ben de bo yere Cemil'in gnahn alp duruyordum." Cemil lafn duyar duymaz kulaklar dikilen Viktor, Leonid'in evirisini beklemeden atld: "Sor bakalm, Cemil'in ne ilgisi varm bu ile?" Leonid evirisini tamamlad. Viktor mavi gzlerini erif'e dikmi, sabrszlkla neler syleyeceklerini bekliyordu. Onu ok bekletmedi erif: "Kerem'in ruhsal sal bozuktu" diye balad anlatmaya. "Takmt Cemil'e. Mehmet'in lm haberini aldmz gece, hastalna aldrmadan yanma geldi, konumak istediini syledi. Ama onu dinleyecek halim yoktu, bamdan savdm. Ertesi sabah yine geldi, birlikte kalktk yemekten. Yrrken, 'Korkuyorum yolda' dedi. Yzne baktm, korkudan ok ac vard gzlerinde. Anlalan Mehmet'in ldrlmesi onu ok etkilemiti. 'Korkma' dedim. 'Sovyet polisi gerekli nlemi ald. Kimse bize dokunamaz. Yaknda Mehmet'in katili de bulunur.' Sanki beni dinlemiyor gibiydi, ban sallayarak, 'Hepimizi ldrecekler' dedi. 'Bu ok zor' dedim. 'Hele Mehmet'in lmnden sonra byle bir ie kalkacaklarn hi sanmyorum.' 'Hi de zor deil' dedi. 'nan bana bizi ldrecekler. Aramzda adamlar var.' 'Bu henz kantlanmad. Mehmet sama sapan bir nedenle de ldrlm olabilir' dedim, buna inanmadm halde onu sakinletirmek iin. Ama sylediklerimi iitmiyormu gibiydi. 'Cemil'e dikkat etmeliyiz' dedi Kerem." "Cemil bu dmanln farknda deil miydi?" diye sorarak, erif in szn kesti Viktor. "Farkndayd" dedi erif. "Ama onun normal olmadn dnyordu." "Bir daha konutunuz mu Keremle?" Bu defa Nikolay'dan gelmiti soru. "Dn gece konutuk. Siz sorguyu yarda kesip ayrlnca ok fkelendi Kerem. Beni bir keye ekip, 'Neden gittiler?' diye sordu. 'Acil ileri kt, yarn gelecekler' dedim. Kukuyla szd beni. 'Peki onlara syledin mi?' dedi. 'Syledim, rahat ol, yarn nce seni alacaklar sorguya' dedim. nanmamt. 'Bu ok nemliydi' diye mrldand. 'Bu gece onlarla konumalydm.' Ateinin ktm saykladn dndm, elimi alnna koydum. Yanlmamtm, cayr cayr yanyordu. 'Sen hastasn, dinlenmen gerek' dedim. 'Yatmak istemiyorum' dedi hrnlaarak. 'Bu gece onlarla konumalydm.'

'Yarn konuursun' diyecek oldum. 'Yarn ok ge olabilir' diye kesti szm, koluma yaparak srarla yineledi. 'Anlamyor musun, yarn ok ge olabilir.' O kadar abuk sabuk konuuyordu ki kendimi kontrol edememekten, ona kt szler sylemekten korkuyordum. 'Hibir ey olmayacak' dedim, soukkanllm korumaya alarak. 'Hibirimizin klna bile zarar gelmeyecek artk.' Anlalmadnn farknda olan bir insann umutsuzluu iinde bakt yzme. 'Yazk' dedi. 'Bu kolektifte gvenilecek tek insan sendin.' Baka bir ey sylemedi, ayaklarn sryerek odasna gitti." erif'in sylediklerinden nemli bulduklarn kaydeden Viktor, not defterinden ban kaldrp sordu: "Konumann banda Cemil'den kukulandn syledin? Kerem'in sylediklerine inanmadn halde, Cemil'in sulu olabilecei kansna nasl vardn?" "Balarda hi inanmamtm Kerem'e. Ama dn akam o ayrlr ayrlmaz Cemil geldi yanma. 'Gene ne istiyor bu senden?' diye sordu. 'Benden bir ey istemiyor ama kafay sana takm' dedim. 'Ben ne yapacam bu manyak herifle?' diye sylendi Cemil lk kez bu kadar ok fkeleniyordu Kerem'e. Onun bu fkeli tavrn fazla nemsemedim. Ama gizlilik nedeniyle bunu soramadm. Cemil'in szlerini de ok nemsememitim zaten. Ama ertesi sabah kapy ap da Kerem'in cesediyle karlanca, 'Yarn ok ge olabilir' szleri nlad kulaklarmda. Ne yalan syleyeyim, aklma ilk gelen isim Cemil oldu. Aklmn ucundan bile geirmek istemezdim, ama Kerem'in syledikleri buna yneltti beni. Olayn intihar olduunu renince, bu yzden rahatladm. nk Cemil ok iyi bir yoldatr." "Ama daha nemlisi" diye ekledi Nikolay. "yi bir dost galiba." "yle" dedi erif, saknmadan. "Herkesin birbirini yolda diye ard bu lkede, gvenilir bir dostun deerini daha iyi anlyor insan." Nikolay hi holanmamt bu sitemkr szlerden, ama erif'e bulamad. "Kerem'i sevmez miydin?" diye sordu yalnzca. "Ondan nefret etmezdim, diyelim. Mehmet'i ldrm olduunu sylediinizde bile nefret etmedim ondan. Hastayd, ama onu bu hale getiren lkedeki ar koullard. Polis basksyd. ocuu lm, kars onu terk etmi, btn bunlar kaldramad. Onu fazla sulamyorum, belki biz de kaldramazdk." Leonid Trk yoldann duygularn ok iyi anlyordu. O da benzer eyler hissetmiti Kerem'e kar. Nikolay'n yznde ise kararsz bir ifade belirmiti. Geri btn kukular Cemil'in zerinde toplanyordu, ama kk de olsa Cemil'in masum olma olasl hl vard. Bu meslekte soukkanl olann kazandn biliyordu. En iyisi biraz daha beklemekti Viktor ise kendinden emin, iskemlesine yaslanm, bir sre minnettar baklarla erif'i szdkten sonra, sabah tra etmeye frsat bulamad gamzeli, geni enesini kayarak meslektana sormutu: "Soracan bir ey yoksa, gnderelim mi?" "Gnderelim." "Teekkr ederiz erif yolda" dedi Leonid. "Seni yorduk." "nemli deil" dedi erif, iskemleden dorulurken. Yzndeki tedirginlik azalm ama tmyle silinmemiti. Kapya ynelirken, kolektifin bu beklenmedik iki lmn okunu nasl atlatacan dnyordu. erif ktktan sonra, Viktor kurumu dudaklarm diliyle slatarak: "Birer sigara yaksak bize kzmazsnz deil mi Leonid vanovi" dedi "Kzmam" dedi Leonid. "Benim de canm ekiyor ama..." "sterseniz siz de yakn" diyen Viktor, paketi uzatt. "Yok yok, istemem" dedi Leonid, ban sallayarak; sanki kendine glkle engel oluyormu gibiydi. ki istihbarat keyifle sigaralarn yaktlar. Viktor derin bir nefes ekerek, utkuyla parldayan gzlerini Leonid'e evirdi. "Grdnz gibi btn ipular bizi Cemil'e gtryor." "yle" dedi Leonid. "Ama ben otopsi sonularm bekleyelim derim." Kaln kalar atld Viktor'un. "Neden?" diye sordu.

"Odada bouma olduuna ilikin hibir belirti yok. Kerem gz gre gre bileinin kesilmesine raz m oldu yani?" "Yolda Leonid hakl" dedi Nikolay. "ncelikle bu intihar olay aydnlanmak." "Boa zaman kaybediyoruz" dedi Viktor, Nikolay'n evirmeni desteklemesi cann skmt. "Katil de bunu intihar sanmamz istiyor. Bylece ortada ne su kalm olacak ne de sulu." "Bunlar ben de dndm" dedi Leonid, kaygl bir ses tonuyla. "Ama Kerem'in lmnn cinayet olduunu gsteren kesin bir kant yok ortalkta." "Belki kant yok, ama kuku uyandran o kadar ok ey var ki." "Neymi onlar?" diye sordu Leonid, meraklanarak. "Birincisi mektupta yazd gibi Kerem'in Mehmet'i ldrmesi olduka g. Yorgan dek yattn siz sylediniz. kincisi henz umudunu yitirmemi bir insann intihar etmesi anlamsz." "Umudunu yitirmediini nasl anladn?" "Bizimle konumak istemesinden. ldrlmekten sz ediyor, ama bunu durdurabileceine de inanyor. Mcadele etmek istiyor." "Kerem'in ruh hali inili kldr" diye kar kt Leonid. "Bir gn dnyann en iyi insan olur, ertesi gn bir buzdandan fark yoktur." "Olabilir, ama burada Kerem'in bir kiiye kar olan davranndan deil, partisini, yoldalarn korumaya almasndan sz ediyoruz. Bylesi nemli bir konuda yalpalamas zormu gibi geliyor bana." Leonid ne diyeceini bilemedi. Viktor'un syledikleri mantklyd, ama doru muydu, bundan emin deildi. "lmeseydi bize Cemil'i anlatacakt" diye stelemeyi srdrd Viktor. "nk Mehmet'in lmyle Cemil'in ilikisi olduunu biliyordu." Bir sre sustu. Baklar Nikolay'n yznde kesinleti. Sanki baka bir konudan bahseder gibi yeniden balad konumaya. "Biliyor musun Nikolay Yakovlovi" dedi anlaml bir ses tonuyla. "Leonid vanovi'in temkinliliini hakl buluyorum da seni anlamakta zorluk ekiyorum. Nasl oluyor da senin gibi bir istihbarat bunlar dnemiyor..." Leonid araya girerek umutsuzca yineledi: "Bu szleriniz anlamsz, kant olmadan kimseyi cinayetle sulayamazsnz." Nikolay'n gzleri durgunlamt, karar ncesi anlarda hep yapt gibi ellerini birletirip enesine dayam, ban usulca sallamaya balamt. "Yerden ge kadar haklsnz" dedi ban kaldrarak. Arkadann szlerine yant vermek yerine Leonid'le dnerek konumay tercih etmiti. "Kant olmadan bizim de kimseyi, hele lkesinde faizme kar dven bir komnisti sulamaya hi niyetimiz yok. Ama unu da kabul etmelisiniz ki kant yok, diyerek tartmamz kmaza sokmann da kimseye yarar olmaz. Gelin hep birlikte biraz akl yrtelim isterseniz.. "Buna hibir itirazm yok" dedi Leonid, rahat grnmeye alarak, ama iinde derinlerden gelen bir sknt kalbini hafiften zorlamaya balamt bile. Sigarasndan son bir nefes ekip nndeki kl tablasna bastran Viktor ise bakalm neler yumurtlayacaksn dercesine ters ters bakyordu meslektana. "Bir an iin olayn intihar olmadn dnelim" dedi Nikolay, o da meslektann arkasndan sndrmt sigarasn. "Viktor Zaharovi'in de belirttii gibi, katilin gizlenmesi iin bundan daha iyi bir frsat bulunmaz. Birini ldryorsunuz, sonra birini daha. kinci ldrdnz kiiye intihar ss veriyorsunuz ve ilk cinayeti ben iledim diyen bir itiraf mektubu brakyorsunuz. Tertemiz bir sonu." Leonid temkinliliini elden brakmad. "ok akllca, ama sadece bir varsaym." "Doru, varsaym ama bu kolektifte birbirini tanyan sadece kii var. Mehmet, Kerem ve Cemil. Ve bu kii arasnda bir gizli polis sylentisidir dolap duruyor." "Sylenti deil, bir gerek" diye dzeltti onu, yznde memnun bir ifadeyle Viktor. Sonunda Nikolay da pes etmi, onu desteklemekten baka aresi olmadn anlamt. Olay zldnde kazanacaklar baardan, aslan payn olmasa da kendine dseni almak iin vakit geirmeden o da kollarm svamt.

"yle" dedi Nikolay, ban usulca sallayarak. "Bunun gerek olduunu ifreli mesaj sylyor bize. Ve rastlantya bakn ki birbirini tanyan bu kiiden ikisi ldrlyor. Sa kalan tek kii var o da Cemil. Soru u: Cemil polis olabilir mi? Gen, atak, lkedeki byk operasyondan tutuklanmadan kurtulacak kadar zeki, poliste ad bile aa kmayan, partide gelecei parlak olan bir ynetici, baka bir deyile gelecein Merkez Komitesi yesi... Byle bir insan polis olabilir mi?" Leonid lafn nereye geleceini tahmin etmi, susuyordu. Arkadann yerine Viktor steledi: "Hadi yolda Leonid, uzun yllar dilerinde almtnz. Casusluk ilerine yabanc olmamanz gerekir. Tam gizli polisin arad gibi en az dikkat ekecek, en kolay ykselecek bir adam Cemil." "Sizi kutlarm, ok iyi mantk yrtyorsunuz" dedi Leonid, heyecanl bir ses tonuyla. "Ama unuttuunuz bir nokta var: byle gelecek vaat eden bir adam neden cinayet ileyerek dikkatleri zerine eksin?" Leonid'in bu kadar direneceini ummayan iki istihbaratnn da yz gerginlemiti. "ok basit" dedi Viktor, kmseyen baklarn Leonid'e dikerek. "Mecbur olduu iin. Mehmet ile Kerem onu lkeden tanyorlard. Belki nceden kukulanyorlard da, Moskova'ya geldiklerinde bir an grdler. Onun polis olduunu anladlar. Cemil bunu fark ettiinde onlar ortadan kaldrmaktan baka seenei kalmamt." "Peki neden Kerem'i ldrmek iin ikinci gn bekledi? Neden ikisini de ayn gn ldrmedi?" Ksa bir suskunluktan sonra, "Bu sorularn yantn henz bulamadk" dedi Nikolay, skntyla yzn buruturarak. "Ama ifreli mesajlarn zld kitabn onun odasnda bulunmas da gsteriyor ki aradmz kii Cemil'den bakas deil. Sizce de yle deil mi?" "Ya kitap Nejat'nsa? Ya baka birisi koyduysa kitab oraya?" diye sralad Leonid, ard ardna. "Belki de bunu Cemil'e sormalyz. Belki mantkl bir aklamas vardr." ki istihbarat da sinirlenmeye balamt. O Trk' neden bu kadar inatla savunduunu anlamyorlard. te yandan Leonid de benzer duygular iindeydi, bu adamlarn neden zerine byle srarla geldiklerine bir anlam veremiyor, yeterli kant olmadan Cemil'e yklenmelerini doru bulmuyordu. Odada gergin bir sessizlik balamak zereydi ki Leonid ayaa kalkarak, "zninizle, tuvalete gitmek zorundaym" dedi, sonra yar alayc mahcup bir glmsemeyle ekledi. "Bilirsiniz yallk, prostat." Adamlar glsnler mi, zlsnler mi bilemeden baktlar odadan kan Leonid'in arkasndan. Viktor meslektana dnerek mrldand. "Oyunu Cemil'e gre kurmamz gerekiyor." "Doru da, Leonid'i yanmza almadan bu i olmaz" dedi Nikolay. "Onsuz sorgu bile yapamyoruz. Ama zorluk karabilir Adam Trklere adeta k." "Sorun karrsa baka bir evirmen buluruz" diyerek kestirip att Viktor. "ifreli mesaj kime evirttiler acaba?" "Trke bilen biri vardr mutlaka, ama Leonid gibi Trkleri yakndan tanyan birini zor buluruz. Sonra gizli parti bilgileri..." "Onunla ak ak konualm" dedi Viktor, aklna baka bir ey gelmedii iin. "Bize yardm etmeyecekse bunu bilelim." "Haklsn" dedi Nikolay, yeil gzlerinde kurnaz bir ifade belirmiti. "Onunla aka konualm, ama sertlemeden." Viktor meslektann neyi kastettiini anlamamt, ama sormas iin ok geti. Leonid az nceki mahcup glmsemesiyle odann kapsnda grnd. skemlesine kerken yz eski kaygl halini almt bile. "ifreli mesaj hl alnmad deil mi?" diye sordu. Tuvalette dnd belliydi. "Alnmad" dedi Nikolay, evirmeni ilgiyle dinlediini belli ederek. "Adamlarmz oyuncak maazasn hl gzetim altnda tutuyorlar." "Ama ajann o mesaj almas lazm deil mi" diye sylendi Leonid.

"yle" dedi, bu konumann nereye varacan kestiremeyen Nikolay. "Bir sonraki grmeye gitmek istiyorsa bunu yapmak zorunda." "O zaman beklemekten baka aremiz yok" dedi Leonid, bir zm yolu bulmu gibi. "Kstebek eninde sonunda o mesaj almaya gelecek." "Ama unuttuunuz bir ey var" diyerek uyard Viktor. "ki kii ld. Adammz dikkatlerin zerinde olduunu dnecek. Mesaj almayabilir de." "Balant kuraca kiiyle nasl buluacak peki?" "Hep yedek bir buluma vardr" diye aklad Viktor. "Sradaki buluma gereklemezse, yedek devreye girer." "Yine de kstebeimizin mesaj almasndan tmyle umudu kesmi deiliz" dedi Nikolay, gzlerindeki kurnaz prltlar biraz daha belirginleti. "Bu yzden Kerem'in lmnn intihar olduuna inanm grnmeli, soruturmay burada kesmeliyiz. Adamlarnz kendini yeniden gvende hissetmeli." "Akllca" dedi Leonid. "Bylece, eer gerekten bir katil varsa onu sust yakalam oluruz." Bekledii frsatn eline getiini dnen Nikolay, doal bir tavrla sylendi: "Bu mkemmel olur, ancak yolda Viktor'un syledii gerekleir de adammz mesaj almaya gelmezse, baka bir yol bulmamz art." Anlamamt Leonid, akn gzlerle Nikolay'a bakt. "Sizin de sylediiniz gibi bekleyeceiz Leonid vanovi" diye aklad ciddi bir ses tonuyla Nikolay. "Buluma tarihinden bir gn ncesine kadar bekleyeceiz. Ama mesaj alnmazsa, kendi yntemimizi uygulamak zorundayz. Ve siz de bize yardm etmelisiniz." "Ne yapacaksnz?" "Olay aydnlatacak kk bir oyun oynayacaz. Belki Cemil skntl birka saat yaayacak, ama bylece her ey aa km olacak." "Nasl bir oyunmu bu?" "Henz ayrntlar zerinde alyoruz. Hem belki de adammz mesaj almaya gelir de bunlara gerek kalmaz." "Yine entrika peinde bunlar" diye dnd Leonid. Yoksa bu soruturmaya hi katlmasa myd? Ama bunu yapamayacan biliyordu. Odadan ayrlmak iin toparlanrken, duman grisi gzlerindeki aknlk yerini derin bir kaygya brakmt. Yirminci blm

Viktor hakl kmt; kolektiftekiler, sinirleri boanmak zere olan Asaf'n, sk sk burnunun stne den tel gzlklerini sa elinin iaret parmayla geriye iterek, duygulu bir ses tonuyla yapt konumaya inandlar. Sabah Kerem'in lm haberiyle uyandklarnda, sa tellerinden ayak parmaklarna kadar btn bedenlerini saran dehet, bunun bir intihar olduunun anlalmasyla dinmi, stelik braklan mektubun Mehmet cinayetindeki gizem perdesini kaldrd da renilince, kaybettikleri yoldalar iin duyduklar derin znt, yerini nce aknla, giderek de buruk bir rahatlamaya brakmt. Gerginlii bir yaam biimi haline getiren bu insanlar iin bile belki de herkesten fazla dinginlik en nemli gereksinimlerden biriydi. Mehmet'in lmnden nceki gnlere yeniden dnlebilir miydi bilinmez, ama iki gndr onlar diken zerinde tutan belirsizlik trajik bir biimde de olsa artk sona ermi grnyordu. Asaf'n szleriyle anlatacak olursak; "Mehmet ile Kerem'in kayb, yllar boyunca yreimizde tayacamz bir ac olarak kalacak, ama Marksizm'i renmek iin gstereceimiz abayla bu znt giderek azalacak, iki yoldamz da partinin anl sayfalarndaki lmsz sava erlerinin yannda onurlu yerlerini alacaklar"d. Mehmet'in parti tarihindeki yerini kimse tartmad, ama Kerem konusunda bata Beir olmak zere kimi kolektif yelerinin kafas yeterince ak deildi. "Bir yoldann lmne neden olan Kerem'in partinin sava eri olarak anlmas doru deil" diyerek kar kmt Beir, "O bir katil..." "Katil deil, bir hasta" diyerek dzeltmiti arkadan Can.

"Evet, stelik onu hasta yapan diktatrln basks" diyerek bu sav desteklemiti Cemil. "Kerem'e kar daha anlayl olmalyz." Cemil'in Kerem konusundaki bu ani tavr deiiklii bata Nejat olmak zere odadakilerin dikkatini ekmi, ama kimsenin itiraz etmesine frsat vermeyen Asaf, "Cemil hakl" demiti. "Kerem'in neler yaadn, bana neler geldiini bilmiyoruz." "Tutukevlerindeki ar koullarda kansere yakalanp len yoldalarmz oldu" dedi Can. "Bence Kerem'i de onlardan biri saymalyz." "Ama hibir kanserli, isteyerek arkadann lmne yol amaz" diye kar kmt Nejat. "Mehmet'in ne suu vard? Ona kar hi mi sorumluluumuz yok." Turgut ne syleyeceini bilememi, iki arada bir derede kalmt. Nejat haklyd, ama Kerem'i aforoz etmek de Mehmet'i geri getirmezdi. Durmu da, Kerem'in partili bir insan olarak anlmasnn doru olmayacan dnyordu, ama Asaf'n durumun yattrlmasna ynelik tavr elini kolunu balam, bu nedenle Turgut gibi o da sessiz kalmay tercih etmiti. Beir ile Nejat iddialarn srdrnce Hikmet devreye girerek, "Bouna tartyoruz" demiti. "Bir yoldan partiden uzaklatrlmasna ancak Merkez Komitesi karar verir." "Merkez Komitesi deil, parti kongresi" diye dzeltmiti onu Asaf. "Bu ok nemli bir karar." "O halde yapacamz ey basit. Bu konudaki raporlarmz yazp Merkez Komitesi'ne ileteceiz. Toplanacak ilk kongrede bu olay tartlp karara balanr." neri yerindeydi, itiraz eden olmamt. Toplantda baka bir karar alnmad; Can gzleri dolarak Mehmet'le ilgili bir ansn anlatt. Durmu, len yoldalarn Trkiye'deki yaknlarna nasl haber verilecei zerine akl yrtt. Son olarak Asaf, bu lmn de teki kolektiftekilerden gizlenmesi gerektiini aklad. "Bu nasl aklk politikas?" diye itiraz edecek oldu Nejat. "teki rencilerin moralini bozmaya hakkmz yok" diyerek susturdu onu Turgut. "Onlar da yoldamz deil mi? Bizim acmz paylasnlar" diye ilgin bir yorum katt Beir tartmaya. Ama bu grler ounluk tarafndan destek grmedi. Toplant dalrken, Hikmet istekleri kabul edilmedii iin sinirli grnen Beir'i bir kenara ekerek, "Bak Beir yolda, bu kolektifin karar. Kerem'in ld kimseye sylenmeyecek. Irakl Krt yoldalara da, tamam m?" diyerek yar tatl, yar sert uyard. "Bunu niye sylyorsun?" dedi Beir, yz kpkrmz olmutu. "Ben ne zaman parti disiplinini bozdum ki?" "Parti disiplinini bozduun iin sylemiyorum" dedi Hikmet. "Ama azndan karrsn filan..." Ters ters bakarak arkadann szn kesti Beir. "Benim azmdan bir ey kamaz" dedi serte. "Sen kendine bak." "Kabalamaya hi gerek yok" dedi Hikmet, olgun ama kararl bir tavrla. "Irakl Krtlerle ok ili dlsn, o yzden syledim." "Ne yapaym" dedi Beir hi alttan almadan. "Bizim kolektifte Krte bilen kimse yok. Anadilimizi de mi konumayalm." Baltay taa vurduunu anlamt Hikmet, alttan ald. "Elbette konuacaksn yolda. Ben onu mu sylyorum. Azmz sk tutalm diyorum sadece." "Tamam tamam" dedi Beir, kalarn atarak. "Sen iine bak, benden sr kmaz." Ondan sonraki iki gn zntl ama sakin gemiti. Mehmet'in ardndan Kerem'in de aniden "lkeye dnmek zorunda" oluu, ortalkta hi tanmadklar adamlarn dolatn fark eden bata Sovyet retmenler olmak zere, sitedeki rencilere nce tuhaf gelmi, ama TKP yasad bir parti olduu iin kimse konuyu daha fazla eelemeye kalkmamt. Gkyznn bulutlarla kapl olduu o cumartesi gn sitede de her ey normale dnm grnyordu. Yalnzca, be gndr ortalkta dolaan tamirat ekibi, bina bina gezip onarlacak yerleri tespit etmeyi srdryor, bir de hl

rencileriyle birlikte kalan Leonid her zamankinden daha sinirli grnyordu, ama yaanlanlardan sonra herkes bunu doal sayyordu. Turgut ile Cemil ise bu kapal cumartesi gnnn skclna inat heyecanla kalkmlard yataklarndan. O gece Turgut'un sevgilisi Eli ile Cemil'in platonik ak Aliki'nin de aralarnda bulunduu, doum gnleri birbirine yakn drt Yunanlnn ya gn kutlamasna gideceklerdi. Yunanllar, lm olaylar balamadan bir gn nce, geen pazartesi gn davet etmilerdi Trk kolektifini. Dansl, ikili bu tr elencelere pek katlmazd Trkler. Okulda her hafta sonu dzenlenen balolara da bir iki kez gitmiler, ama ne dansta ne de kzlarla iliki kurmada kendilerini pek ifade edemediklerinden olacak, bir sre sonra ayaklarn kesmilerdi. Anlatlanlara gre nceki yllarda durum daha da ktym. Okulun en arbal, en disiplinli grubu olarak n salan Trkler daha geen yla kadar, teki rencilerin gnllerince elendikleri, dans ettikleri, ark syledikleri, sevitikleri balolarda gvenlik grevini stlenirlermi. Baloda huzursuzluk karanlar uygun bir dille uyarr, sarho olanlar odalarna gtrp yatrrlarm. Bu yl da balolar dzenlenmeye balaynca, zellikle de Asaf'n igzarlyla okul ynetimi kolektife "bodyguard"l nerdiinde bata Can ile Turgut olmak zere kolektifin nemli bir blm, bu greve kar km, "Biz orada gvenliki olarak deil, renci olarak yer almak istiyoruz. Okul, gvenliini alamad bir elenceyi dzenlemesin" demilerdi. Bu tepkiye Asaf bozulmu, okul yneticileri arm, Leonid ise sevinmiti. Ama o gnden sonra da kimse Trklere, "Bodyguardlk yapar msnz?" teklifinde bulunmamt. Daha birka gn nce yaanan zc olaylardan sonra iki yoldan byle bir elenceye gitmesi tuhaftr, ama Beir ile Durmu dnda kimse tarafndan yadrganmamt. Belki Hikmet de bu durumu ho karlamayabilirdi ama Asaf, "Moskova'ya gitmek isteyen arkadalar rahat brakn" demiti. stelik Yunanllara kabalk yapmak da istemiyordu. Gitmemelerinin gerek nedenini aklayamayacana gre, orada olmaya can atan Turgut ile Cemil'i gndermenin ne sakncas olabilirdi? Giritli bir kylnn olu olan Yunanllarn parti sekreteri Manolis'in ya gn davetine, olumlu yant vermek zorunda kaldnda, "Belki hepimiz gelemeyiz ama eminim birka yolda, kutlamanza katlmaktan memnun olacaktr" demiti Hikmet. Bu yant Manolis'in cann skmt. Onun bekledii Trk kolektifinin tmnn, hi deilse Turgut ile Cemil dnda da birka kiinin davete gelmesiydi. Ama Hikmet'in sylediklerinden kard kadaryla, Eli ve Aliki'yle aras iyi olan o iki heriften baka kimse gelmeyecekti. Hadi Turgut ile Eli neyse de, ikisi de evli barkl olan Aliki ile Cemil'e ne demeli? Ama Trkleri ararak kendi kanmt, sonucuna da katlanacakt. Bereket Aliki'nin kocas Marko'nun yakn arkada Sotiri kadn yakn korumaya almt da, o gzel gll Trk pek yaklaamyordu yanna. Yine de ii rahat deildi; be aydr erkeksiz kalan bir kadn ile be aydr kadnsz kalan bir erkek kadar yeryznde birbirini daha gl bir biimde ekebilecek iki nesne tanmyordu. kisinin de gzlerindeki atei grm, konuurlarken seslerindeki titremeyi duymutu, "Bu iin sonu iyi deil ya, hadi hayrls" diye dnerek skntyla i geirmiti Hikmet'in yanndan ayrlrken. Sabah kahvaltsndan sonra Cemil ile Turgut ilk bulumalarna giden iki liseli gen gibi sabrszlkla geceye hazrlanmaya koyulmu daha birka gn nce yitirdikleri iki yolda iin duyduklar znt neelerini glgelese de, gidecekleri partinin heyecan ar basm, yrekleri uzun zamandr hissedemedikleri bir cokuyla kprdanmaya balamt. Gmlekler, pantolonlar tlenmi, botlar boyanm, banyolar yaplm, tralar olunmu, kokular srlmt. evrelerinde dolasan erifle Nejat onlarn bu halini yar kskan, yar alayc bir tavrla izleyerek arada bir "Bu gmlek yakmad, siyah giy" ya da "San yle tararsan daha iyi olur" gibisinden laflarla onlara taklmlar, Turgut ile Cemil bu akalara aldrmadan iple ektikleri le yemeini aceleyle midelerine indirip kmlard yola; daha doum gn armaanlarn alacaklard. Bu gecenin en skc yanyd armaan alma ii. Moskova'daki maazalarda ok az eit bulunduundan ayn armaandan birka tane alnmas olasl ok yksekti. Bu durum bizim utanga klarn neesini karm, kara kara dnmelerine neden olmutu. Dnm tanm, sonunda zm olarak, erif'in bir ara Yunanllardan ruble karl ald Amerikan dolarlarna el koyarak Rusya Oteli'nin altndaki dvizle alveri yaplan maazalara gitmeyi bulmulard.

Cemil ile Turgut siteden karken, tamir ekibinin telsizleri almaya balam, iki Trk'n siteden kt Viktor'a iletilmiti. Viktor, hemen okul dnda tertibat alan izleme ekibini arayarak, "Siteden kyorlar, onlar izleyin, ama sakn grnmeyin" talimat verdi. Annda bej renk, Lada marka bir taksi, iki yoldan kaca caddede boy gsterdi. Bizimkiler iki yan am aalaryla kapl geni caddeye kp da ara bulmak iin baknrken, usulca yanlarna yaklat. ki yolda akllarna hibir ey getirmeden, bu kadar ksa srede taksi bulduklarna sevinerek atladlar arabaya. "Renoy Vakzal" dedi Turgut. "Bir dakika" diyerek atld Cemil. "Kurkino'daki oyuncak maazasna da bir baksak." Turgut, arkadann nerisini yersiz bularak sylendi. "Orada kzlara gre bir ey yok ki." "Eli oyuncaklar sever de..." "Yok canm, ben oyuncak almak istemiyorum" diyerek kestirip att Turgut. Sonra ofre dnerek yineledi. "Renoy Vakzal Metro stasyonu." "Da, kanyena" diyen ofr, biraz da asabi bir tavrla, taksimetreyi altrarak arac hareket ettirdi. Turgut ile Cemil arm bu ie; nk Moskova'da ofrler yabanclara genellikle amazlard. Ylan gibi kvrlan kavisli bir yolda, karlarla kapl aalarn birbirinden ilgin kk baheli, iki katl ahap Rus evlerinin arasndan geerek Leningrad osesine ktlar. Artk o gzelim evler geride kalm, birbirine benzeyen apartmanlar arasnda ilerleme ye balamlard. Metroya ulancaya kadar havadan sudan konutular. Cemil daha heyecanl grnyordu. Bu geceyi bir ilk buluma gibi alglyor, bu yzden de Turgut'a sorular sorup duruyordu. "Gece dneriz deil mi?" dedi bir ara. Aslnda, "Nasl ederiz de bu gece orda kalrz" diye geiriyordu kafasndan. "Niye dnelim?" dedi Turgut. "Parti sabaha kadar srer. Elencenin orta yerinde, "Hadi biz gidiyoruz, demek olmaz." "Olmaz da, hani yoldalar ne der..." "Merak etme, ben sekreter yoldaa syledim. Gece dnmek zorunda deiliz." "yi o zaman" dedi Cemil, bu ie ok sevinmiti ama belli etmemeye alt. Baklarn pencereye evirerek Aliki'yi dnmeye balad. Onu, okula ilk gittii gn kk kafeteryada grmt. erkekle birlikte pencere kenarndaki masalardan birinde oturuyordu. nce dik omuzlarna dklen ak kumral salar ilgisini ekmi, "Onun yzn grmeliyim" diye geirmiti iinden. Tezgha yaklap kahve alrken sanki baka birine bakyormu gibi dnm, iri gzlerini, kalkk kk burnunu, ince ama biimli dudaklarn grm, grr grmez de bu gzelliin etkisinde kalmt. Kalmt da ne olmutu sanki, Nejat'la birlikte kahvelerini ierken uzaktan izlemekle yetinmiti kadn. Zaten az sonra da Hikmet gelip, ktphaneye gideceklerini syleyerek alp gtrmt onlar. O sralar okulda tam bir karmaa hkm sryordu. Her ulustan, her renkten, yal, gen renciler salk kontrol yaptrmaktan kimlik kart kartmaya, kitap bulmaktan ders programlarn renmeye kadar, bir sr vr zvr i iin henz yabancs olduklar bu okulun yksek tavanl, uzun koridorlar boyunca kouturuyor, kimse kimseye be dakika bile vakit ayramyordu. kinci karlamalar on gn sonra kolektiflerin sanat sorumlular toplantsnda oldu. nc kattaki salonlardan birinde, uzunca bir masann etrafnda toplanmlard. Arkadaki kabinlerde bir dzineye yakn evirmen konumalar annda rencilerin diline aktarmak iin hazr bekliyordu. evirmen deyip gememek gerek, onlar rencilerin gz kula, okulun gerek anlamda en ar iileriydi. Gezilerden, doktor kontrollerine, derslerden, elencelere kadar btn renim sresi boyunca rencileri yanndan ayrlmaz, onlarn her trl ileri iin koturup dualard. evirmenler bu ilgin rencilere yle almlard ki mesai saatlerinin dolmasna karn, evlerine gitmek yerine ou kez okulda kalmay tercih ederlerdi. Bu toplantya Trk kolektifinin sevilen evirmenlerinden biri olan Zeytun katlmt. Kabartay Balkar olan Zeytun, buday rengi teni, kaln byklar,

siyah dalgal salaryla Trklere o kadar benziyordu ki herkes onu TKP'li sanyordu. Salona girip gzleriyle Zeytun'u arayan Cemil, onun nc kabinden el salladn grnce rahatlad. Henz yeni yeni dolmaya balayan iskemlelerden kapya yakn birine yerleti. Toplantya katlacak olan yoldalar izliyordu ki, sveli Sylvia'yla konuarak ieri giren Aliki'yi fark etti. Kadna bakmak yerine nedense baklarn Zeytun'a evirdi, ama elindeki mikrofonla uraan evirmenin onu grecek hali yoktu. aresiz nne dnd. Cemil ve Aliki'nin gelip tam karsna oturduunu grd. Bereket sveli hatunla ngilizce yaptklar sohbet o kadar sarmt ki kadn, otururken Cemil'e dikkat bile etmemiti. Cemil ise kalemini kararak, daha o sabah ald not defterine anlamsz yazlar iziktirmeye balamt. Ancak bir sre sonra Aliki'nin baklar da karsndaki bykl, esmer adama dikilmi, not defterine gz atmak isteyecek kadar onunla ilgilenmeye balamt. Okulun sanat sorumlusu, toplu gsterilerin deimez rgtleyicisi, Brezilyal gen erkek rencilerin fanatik hayran Ludmilla Kalininova'nn grkemli a konumasndan sonra herkes kendini tantmaya balam, bylece birbirlerinin kltrn derinden etkileyen iki komu ulusun ocuklar olduklarn renen Cemil ile Aliki sanki baklar birbirine deince bu kk salonda kvlcmlar akacakm gibi gz gze gelmemeye zen gstererek yalnzca acemi glmseyilerle selamlamlard birbirlerini Toplant sona erince de konumaktan korkuyormuasna, iki sulu gibi sessizce terk etmilerdi salonu. nc karlamalar on be gn sonra Yunanllarn Trkler iin verdii yemekte olmutu. arlk dneminde genelev olarak kullanlan, imdi ise Leninci okulun hafta sonu dinlenceleri iin rencilerine at daann tavannda hl trl eitli sevime pozisyonlaryla sslenmi kabartmalarnn bulunduu geni salonunda, iki komu lkenin komnistleri dosta kucaklarken, hatta aka gelen Durmu yakalad her Yunanly kadn erkek demeden pcklere boarken, Cemil ile Aliki sadece tokalamakla yetinmilerdi. kisi de aralarnda gizli bir ban olduunu artk sezinlemiler, varlkla yokluk arasndaki o byl blgede beliren bu ilgiyi, yersiz bir dokunu, aniden sylenen bir sz, hazrlksz bir bakla yok etmekten korktuklar iin, birbirlerinin bedenlerini olduu kadar ruhlarn da uzaktan izlemeyi semiler, bylece farkna varmadan, ilk genliklerini oktan geride brakm, stelik ikisi de evli olan bir erkekle bir kadn arasnda artk yaanmas olanakszm gibi grnen, ancak ergenlik dnemlerindeki ilk akla kyaslanabilecek bir ilikinin tohumlarn atmlard. Akta kadnlarn oyunlara, trenlere dknl gz nne alnrsa Aliki'yi anlamak kolayd, ama duygular da dnceleri kadar hzl olan Cemil'in yavalamas, gerekli mdahalede bulunarak ilikiyi baka bir boyuta tamaktan kendini alkoymas biraz Trk erkeklerinin tutukluuna balanabilecei gibi, biraz da bu trden tuhaf bir akn yaratabilecei bir mucize olarak grlebilirdi. Kurkino'daki sitede okuyan rencilerin de okula indii her pazartesi sabah onu byle heyecan iinde okula koturan, ou yaama sevincini yitirmi, duvar suratl profesrlerin sunduu saatlik ar konferanslardan edinecei bilgiler deil, Aliki'nin hep hafif bir kederle glgelenmi bakan iri lacivert gzleri, arka sralardan ban uzatarak utanga bir glmsemeyle, "Yasu Cemil" diyen sesi, birbirinin ayn sralarda skntyla pineklemekte olan rencilerin arasndan, cvl cvl bir yaamn varln artrrcasna incecik bedeniyle geiiydi. ngilizcesi iyi deildi Cemil'in, ama yan yana geldiklerinde ngilizce, Rusa, biraz Trke, biraz da Yunanca'yla anlamann yolunu bulmulard. Belki de birbirlerine bakmak yettiinden, gerektii kadar konumadklar halde her eyi anlatyorlarm gibi geliyordu onlara. Trk ve Yunan kolektiflerinin birlikte gittikleri Gogol, ehov, Mayakovskiy, Ehrenburg, Nzm gibi nl sanatlarn yatt tarih Novodeviiy Mezarl'nda yan yana yrrken kaln giysilerinin altndaki bedenlerinden yaylan gl titreimi duyabiliyorlard. Bir kez bile pmemilerdi, belki de hi pmeyeceklerdi ama Cemil, Aliki'nin dudaklarnn tadn onu pen btn erkeklerden daha iyi biliyordu.

Aliki'yse bu sert grnml esmer adamn ak kahverengi gzlerine bakarken, onun scaklnn ar ar kendi bedenine yayldn hissedebiliyordu. Taksi caddeden kp metro istasyonunun nne gelene kadar dnmekten alkoyamad kendini Cemil. Mehmet ile Kerem'i, gnlerdir yaad ar gerilimi oktan unutmutu. ok uzaklarda brakt kars ile ocuu ise aklna bile gelmiyordu. Bugn yalnzca Aliki vard; bugn onun iin her trl gnah ileyebilir, her trl alakl yapabilirdi. Bu souk, az lkedeki gnlerine tarifsiz bir heyecan katan, alt ay sonra da byk olaslkla bir daha hi karlamamak zere ayrlaca bir sevgiliye hi deilse mrnn bir gnn vermi, ok muydu? Renoy Vakzal Metro stasyonu bir cumartesi leden sonrasnn sakinliini yayordu, iki yolda az sonra kalkacak trenin nc vagonuna atladlar, kendi dnyalarna yle dalmlard ki arkalarndan ayn vagona giren iki kiiyi fark etmemilerdi bile. Vagonda sekiz kii vard. Turgut ile Cemil'i ve yanlarndaki koltukta oturan gen kz saymazsak herkes kitap ya da gazete okuyordu; iki yolda Trk olduklar fark edilmesin diye, Trke kitap bulundurmamalar gerektii halde, yanlarna okuyacak bir ey almadklar iin yine de utandlar. Birka durak sonra vagon dolmaya balad. Bizimkiler gzlerini sa taraftaki kapnn zerinde yer alan izelgeye dikmi, Moskova'ya iner inmez heyecanla kefetmeye koyulduklar ama bir hafta sonra bktklar Rusa'dan akllarnda kalan Kiril harflerini zerek geldikleri duraklar tespit etmeye alyorlard. Geri her durakta gelinen yerin ad anons ediliyordu, ama anlamayabilirlerdi. necekleri istasyonu karmaktan ok korkuyorlard. Eyll aynn balarnda Moskova'ya gezmeye ktklar ilk gn metroda kaybolmulard. Onlar metronun gzerghn iki ynl bir izgi gibi dnmlerdi. Oysa koca kentin altnda kocaman bir daire oluturan kilometrelerce uzunluunda bir tnel, bu daireyi de her yandan kesen ve doksan ya da krk be derecelik alarla birbirine balanan izgilerden oluuyordu metro. Bu yzden inecekleri Pload Revolutsiy'e gelmeden durak nce kalkmlard ayaa. Sonra erken kalktklarn fark etmiler, ama Cemil bozuntuya vermeden, "ok kalabalk erken kalkmakla iyi ettik" demiti. Ama yolcularn ou da onlar gibi Pload Revolutsiy'de inince, Cemil mahcup glmseyerek, "renemedik gitti u Moskova'y" demiti. Yzlerce Moskovalyla birlikte kl yer altndan, souk yeryzne klar. Yeryzne knca kalabalk dald, herkes kendi yoluna yryp gitti. Bizimkiler Lenin Mzesi'nin kzl tulal binasn geerek meydana ulatlar. Turgut eliyle sol taraftaki dev alveri merkezini gstererek, "GUM'a uramayalm m?" diye sordu. "nce Rusya Oteli'ne bakalm" dedi Cemil, GUM'da harclem mallar satldn dnyordu. "Uygun bir ey bulamazsak oraya da urarz." Kzl Meydan'n zenle denmi kurun parke talarna basarak Vasiliy Blajenniy Katedrali'ne yneldiler. Lenin Mozolesi'nin nnde uzanan yzlerce kiilik kuyruu saymazsak meydan sakin saylrd. Kzl Meydan' alc gzyle yle bir szd Turgut. Meydan ilk grdnde d krklna uramt; ok daha grkemli bir alanla karlaacan sanmt. Aslnda alan kk deildi, ama buras imgelemindeki o byl mekna hi mi hi benzemiyordu Mozoleyi gezerken de benzeri bir duyguya kaplmt. Lenin'in mumyasn grdnde hayranlktan ok bir acma duygusu uyanmt iinde. Lenin gibi nemli bir tarihsel kiiliin bedeninin byle sergilenmesinin trajik bir yan olduunu dnmt. Ama cokuyla sa elini yumruk yaparak havaya kaldran, bu yzden de koruma grevlilerinden sert bir uyar alan Durmu'u, gzleri dolan teki yoldalar grnce bu dncesini dile getirmekten ekinmiti. Cemil'in gzleri ise meydann altnda, soana benzeyen rengrenk kuleleri, allmadk mimar yapsyla unutulmu bir masal artran Vasiliy Blajenniy Katedrali'ndeydi. Eski kltrn btn gizemini tayan bu kilise ile sa yanda Kremlin'i evreleyen kzl yldzl kulelerle, bu mermer mozolenin hi benzer yan yoktu. Ama buna amamak gerekirdi. Sovyetler Birlii bir tuhaflklar lkesiydi. Bir yanda ateist eitimi egemen klmaya alan komnist partinin iktidar, bir yanda etkinliini hl koruyan Ortodoks Kilisesi, bir yanda uzaya istasyon kurabilecek bir teknoloji, bir yanda abaksle hesap yapan dev maazalar...

Rusya Oteli'nin kapsna geldiklerinde, metroda ayn vagonda yolculuk yapt adamlardan orta boylu, kumral olann tanr gibi oldu Cemil. "u metrodaki adam deil mi?" diye sordu kaygyla. Arkada dnp kumral adama bakt, bilemiyordu, daha dorusu akl akamki partide olduu iin kimlerle yolculuk yaptnn farknda olmay brakn, le yemeinde neler yediini bile oktan unutmutu, iki Trk'n baklarndan kendisinden bahsedildiini anlayan adam, hi oral olmayarak, sakin bir tavrla otelin kapsndan girdi; bir daha da ortalkta grnmedi. "Yanlmm" diye dnd Cemil. Yirmi birinci blm

Ke ba lambalarnn solgun klaryla aydnlanan geni bir sokaktan geerek, gecenin maviliinde, koyu siluetiyle bir Ortaa kalesi gibi anszn karlarna dikilen kk bir koruya ulatlar. Hibir ey konumadan, dallarda gezinen rzgrn belli belirsiz trtlarn, yuvalarna bzlm sincaplarn fsltlarn dinleyerek getiler korudan. Piana renci Yurdu korunun hemen bitimindeydi. Kapya geldiklerinde saat henz 18.30 bile olmamt. eri girmeden nce, "Erken mi geldik?" diyen gzlerle birbirlerini szerek kapnn nnde duraksadlar. Partinin kata balayacan bilemiyorlard, onca olayn iinde telefon edip sorma frsatn da bulamamlard. yi niyetli bir ivecenlikle, "Saat 19.00'da balar" diye dnm, kendilerini de buna gre planlamlar, ama alveri iin ayrdklar zaman onlara fazla gelince, Kurkino'dan olduka erken ayrldklarn anlamlard. Rusya Oteli'nde, girdikleri daha ikinci maazada aradklarn bulmular; Eli'nin ince bileklerine ok yakacak Slav motifleriyle ssl ince bir bilezik ile Cemil'in hi dokunmad Aliki'nin ak boynuna yakacan umduu minik gvercinin birleip, nakl bir daire oluturduklar gmten bir kolye almlard. Aldklar bursun yarsn gtrmt bu armaanlar, ama ne gam, kzlar mutlu olsun bu onlara yeterdi. Okulun merkez binasna dnmek zere metroya bindiklerinde Turgut aldklarn yeterli bulmam olacak ki, "lle iek de gtrelim" diye tutturdu. Sz konusu sevgililer olunca on be-yirmi rublenin ne nemi vard, aresiz kabul etti Cemil. Hem bylece biraz daha vakit geirmi olurlard. Metrodan inip yeniden bir taksiye atladlar. Bu defa ofr taksimetre amad, pazara gelince de yklce bir para ald onlardan. Aldrmadlar, bugn hibir eyi kafaya takmak yoktu. Pazarda bir ay nce ikfte malzemesi almak iin geldiklerinde tantklar Azeri Yusuf'u buldular. Yusuf olabilecek en ucuz fiyata dokuz adet karanfil ald onlara. Turgut rahatlamt, artk partiye gidebilirlerdi. Ama vakit hl ok erkendi, nce okula uradlar, karnlarn doyurdular, sonra salondaki satran masalarndan birine kp, herkesin ilgiyle bakt ieklerini kutsal bir emanetmi gibi gzlerinin nnde tutarak iki parti satran oynadlar. Akllar geceki partide olduu iin kt hamleler, kt savunmalar yapyorlard, birileri izlese rezil olurlard, zaten sonunda dayanamayp kendi salaklklarna glmeye baladlar. Yine de oyunu brakmadlar. lk oyunu Turgut ikincisini Cemil ald, ncs iin vakit kalmadna kendilerini ikna ederek yurdun yolunu tuttular. Siteden ktklarndan beri onlar izleyen Nikolay da armt bu ie. Gece Yunanllarn partisine gideceklerini bir gn nceden Asaf'tan renmilerdi. Ama siteden erken ayrlnca Cemil'in bir yolunu bulup oyuncakya gideceini dnm, umutla beklemilerdi. Fakat umduklar gereklememi, brakn oyuncakya girmeyi, Trkler Kurkino'da durmamlard bile. Yine de pelerini brakmamlard. Metroda, Kzl Meydan'da, Rusya Oteli'nde, kolhoz pazarnda adm adm izlemilerdi onlar. Ama kuku uyandracak hibir gelime olmam, TKP'nin iki gizli savas, tpk iki aptal k gibi ocuka bir cokuyla, oradan oraya koup durmulard. zleme operasyonunu bir minibsn iinden koordine eden Nikolay'a ise ard ardna sigaralar yakarak beklemekten

baka yapacak i kalmamt. Okuldan ktklarn grnce yeniden dmlerdi pelerine. Onlar Piana Yurdu'na girerken Nikolay'n minibs de yurdun bir alt sokanda sakin bir keye yanayordu. Bu sabah yurda gelen tamirat ekibi, Yunanllarn kald ikinci kattaki yedi odann yedisini de rahata dinleyebilecek bir dzenek kurmulard. Leonid kendi rencisinin izlenmesine katlmayacam belirtince aresiz, konumalar banda alp sonra zmeye karar vermilerdi. "Uzun bir gece olacak" dedi Nikolay, karsnda oturan Ligaev'e. "Termosta yeterince ay var m?" "Var" dedi Ligaev, gzlerinde bir k yand snd. "sterseniz birazck votka da var." "Grev banda votka imemiz yasak biliyorsun" dedi Nikolay yapmack bir uyaryla. "Biliyorum ama hava da souk" dedi Ligaev. "Haklsn" dedi Nikolay, iyice geveyerek. "Kimse souktan donmamz istemez herhalde. Birer kadehten bir ey olmaz." Onlar termosun kapana doldurduklar votkalar, srayla boazlarndan aa yuvarlarken, Cemil ile Turgut yurdun kapsndan ieri girmilerdi. Danmada oturan yal grevli kapda durdurdu onlar. Kim olduklarn sordu. Yannda hi de kapcya benzemeyen genten bir adam daha vard. Bizimkiler en kk bir kukuya bile kaplmadan, kapcya kimliklerini gsterip Yunanllarn konuklar olduklarn sylediler. Bkkn gzlerle onlar szen yal adam eliyle sa taraftaki merdivenleri gstererek ikinci kata kmalarn syledi. Onlar merdivenleri trmanrken, gen adam kukuyla arkalarndan bakmaya balamt bile. Birinci katta ar bir yemek kokusu arpt burunlarna, Turgut, "Yemenliler'in marifeti" dedi. O anda srmeli gzl Hintli bir kz glmseyerek geti nlerinden. kinci katn basamaklarn trmanrken, "Belki de Hintlilerdir" dedi Cemil. "Yok yok, Yemenlilermi. Her gece burada yemek yapyorlarm." "Hakl adamlar" dedi Cemil. "Ruslarn mutfanda i yok." "Ondan deil, para biriktirmek iin... lkelerine dnerken eyizlerini dzp gidiyorlarm, televizyonlar, buzdolaplar, amar makineleri..." "Hadi ya!" "Valla, Eli gzleriyle grm. Bir de bu herifler lkelerine dnnce devlette yksek grevli memur olarak almaya balyorlarm biliyor musun?" "Aman eksik olsun onlarn devletleri de, sosyalizmleri de!" diye mrldand Cemil, yapmack bir ifadeyle yzn buruturarak, akl Aliki'deydi. Acaba onu nasl karlayacakt? Yedi odann yer ald ikinci kata ktklarnda uzun koridorun bombo olduunu grnce, skntl gzlerle birbirlerine baktlar. "Gidip, bir saat sonra m gelsek" diye fsldad Cemil. "Biri gittiimizi grrse daha ayp olur" dedi Turgut. Bu szler Cemil'i yattrmaya yetmedi. Kendini diken stnde hissediyordu. 'Kim grecek? Baksana ortalkta in cin top oynuyor" dedi. Der demez merdivenin yanndaki odann kapsnda iriyar Fotis'in sakall surat grnd. Salarndan hl sular szlyordu, nce arr gibi oldu, ama ardndan iten glmsemeyle selamlad onlar. "Ho geldiniz" dedi ngilizce olarak, sonra eliyle ilerde televizyonun karsndaki koltuklan gstererek ekledi. "Buyrun oturun." Cemil'in yz kpkrmz olmutu, Turgut ii pikinlie vurmu arszca srtyordu, iki yolda koltuklara yrrken, Fotis de Eli'nin odasna yneldi. Koltuklara yerleirken, "Salak gibi erkenden geldik" diye sylendi Cemil. "Bo ver" dedi Turgut, oturmadan nce televizyonun dmesine basarak. "Onlar byle eylere aldrmaz." Bu kat olduu gibi Yunanllara ayrlmt. Yemenlilerden sonra yirmi iki kiiyle okulun en kalabalk kolektifiydi Yunanllar. Grnleri, davranlar, konuma tarzlaryla Trklere o kadar benziyorlard ki dilleri ayr olmasa, zaten din sorunlar olmayan bu iki grubu birbirinden ayrmak olanaksz olurdu.

Cemil ile Turgut, grntsn bir trl netletiremedikleri televizyonun karsnda fazla beklemediler. Be dakika sonra Eli koridorda grnd. Henz hazrlanmamt, srtnda hl beyaz eofmanlar vard. "Ho geldiniz?" diyerek yaklat. nce Cemil'i kucaklayp iki yanandan dosta pt, Turgut'a dndnde baklarndaki masumiyet yerini tutkulu bir istee brakmt. Turgut arkasnda saklad karanfilleri Eli'ye uzatt. Karanfilleri gren Eli kk bir lk atarak ald iekleri, koklad, barna bast. Sonra Turgut'u dudaklarndan pt. Cemil bu pmenin uzayacan dnerek ban evirdi ve Manolis'in kaln kalarnn altndan bakan akr gzleriyle karlat. "Kalinihta" dedi Manolis yaklaarak. Yznde baa gelen ekilir gibisinden bir ifade vard. Manolis'in sesini duyan Turgut sevgilisine sarlmay brakp toparland. "Kalinihta" diyerek selamlad, gnlsz bir kaynpeder ciddiyetiyle onlar szen Manolis'i. Eli, glmemek iin kendini zor tutuyordu. Manolis'i umursamad belliydi, Turgut'un da ayn cesareti gstereceini bilse, kendini delikanlnn kucana brakp hemen urackta sevimeye balayarak, orta yal parti sekreterini zamansz bir kalp sektesiyle yolda doktorlarn souk masasna yollamaktan da ekinmezdi. Eli, bizimkilerin getirdii karanfilleri vazoya koymak iin uzaklarken, televizyonu kapatan Manolis, yzndeki ciddiyetten bir gram bile eksiltmeden konuklarna dnerek, "yi misiniz?" sordu, kt Rusa'yla. "Harao... Harao..." diye, neredeyse yerlere eilerek yantla onu Turgut. Kafa gz yararak Rusa, Yunanca, Trke ve ngilizce yaplan bu skc muhabbet, toplulua yeni katlanlardan Sotiri'nin getirdii Metaksas konya ve ikolatayla canlanmaya balad. Kafalar hafife ttslene dursun, srp gitmekte olan Tarzanca sohbeti dinliyormu gibi grnen Cemil, aslnda gzlerini iyi aydnlatlmam koridora dikmi, Aliki'nin kp gelmesini bekliyordu. Zaman akp geiyor, Yunanllar teker teker gelip ellerini skyor, hatta yabanc konuklar neeli yzleri, ellerinde armaanlaryla koridorda boy gstermeye balyor, ama Aliki ortalkta grnmyordu. Hasta falan olmasnd? yle olsa, Eli sylemez miydi? "Hello!" Cemil hazrlksz yakalanmt, irkilerek ban evirdi. evirir evirmez de gzlerinin nnde stun gibi uzanan iki bacakla karlat; o kadar yaknndaydlar ki, dizlerin biraz stndeki ayva sars ince tyleri bile fark edebiliyordu. aknlkla ban geriye ekti, o zaman bacaklarn hemen nnde kendisine uzanm ince, uzun parmakl eli grd. Uzatlan eli skarken ban kaldrd, Norvelilerin sanat sorumlusu ngen, ala yeili gzlerle kendiline bakyordu. "Naslsn Cemil?" dedi, dzgn bir ngilizce'yle. Cemil ksaca teekkr edip kadnn hatrn sorarken, ngen de yanndaki koltua teklifsizce yerleiverdi. Yunanl erkekler gptayla baktlar Cemil'e, ama bizimkinin bu iten holand pek sylenemezdi. Onun akl Aliki'deydi. imdi gelip yannda bu kadn grnce, kim bilir neler dnecekti kzcaz. Manolis bile ngen'in gzellii karsnda yumuayvermi, ngilizce bilmedii iin de yanndaki Sotiri araclyla gen kadna laf atmaya balamt. Ama ngen'in gzleri Cemil'deydi. Manolis'in sorularndan kendini kurtarr kurtarmaz Cemil'e dnyordu. Geen yl Trkiye'ye gittiini, eeklerin srtnda yapt Bykada turunu anlatyordu. ngilizcesi yeterli olmayan Cemil, kadnn sylediklerinin ancak bir ksmn anlyor, ama ayp olmasn diye arada bir, "Yes... yes..." diyerek durumu idare etmeye alyordu. ngen, stanbul'u bitirip talya anlarna gemiken, birinin baklarn hissetti Cemil zerinde. Ban kaldrp bakmak istedi, yapamad bir ey engel oldu, ama karsnda durmu ona bakan kiinin Aliki olduunu ok iyi biliyordu. Onun adm adm yaklatn, yavaladn, durduunu, ona seslenmek zere olduunu hissetti, ban kaldrd. Aliki yanndayd. Yine koyu renk giysiler giymiti, ak kumral saclar siyah bluzunun stnden bir ipek yumuakl iinde dik omuzlarna dklyordu. "Yasu Cemil" dedi, glmsemiyordu; lo kta iyice koyulaan adeta siyaha dnen iri lacivert gzlerinde tuhaf bir prltyla ylece bakyordu.

Ayaa kalkt Cemil, gz gze geldiler. Elini uzatmay dnd ama Aliki daha iyisini yapt, smsk sarld ona. Bir merhaba bile diyememiti Cemil ama kimin umrunda. Ne Manolis'in ineleyici baklar, ne yannda oturan dnyalar gzeli ngen'in d krklna urayaca geldi aklna, yreinin sevgiyle bydn, bu koridoru, karlar iindeki Moskova'y, Sovyetleri, btn dnyay sardn hissetti. Sonra Aliki ekti kendini yavaa. Cemil'in kollar yanna dt, gzleri ondan uzaklamakta olan kadn da bir an ne yapacan bilemeden kald, sonra usulca oturdu yerine. Aliki tekilerle ilgilenmeye balamt, ngen'le pt, Sotiri'yi az imesi iin uyard, sonra Manolis'i de yanna alarak koridorun banda mutfak olarak kullandklar odaya gitti. Yarm saat iinde zerleri peynir, havyar, salatalk turusu, eit eit salamlar, salamura balk, kefirle yaplan cack, Yunanistan'dan getirilen iri leblebilerle dolu tabaklar, Metaksas, uzo ve Simirnof ieleriyle kapl iki uzun masa koridora karlmt. Anlalan bu gece kimsenin, SBKP'nin iki yasan takmaya niyeti yoktu. Mikis Teodorakis'in arklar, Maria Faranduri'nin ili sesiyle balayp gitgide romantikleen ezgiler, ekingen bedenleri yaknlatrm, koltuktan koltua yaplan konumalar kulaktan kulaa sylenen fsltlara dntrmt. Dans paralar alnmaya balaynca son ekingenlikler de krlm, sevgililer, flrt eden iftler gecenin bandan beri bekledikleri o ann geldiini fark ederek istekle sokulmulard birbirlerine. Turgut ile Eli koridorun sol ucundaki karanlk kede i ie gemi bir halde dans ederken, Cemil koltuunda tek bana oturmu, dudanda aptal bir glmsemeyle evresinde dnp duran iftleri izliyordu. Btn itirazlarna karn ngen onu rahat brakmayp iki kes dansa kaldrm, bedenini bedenine bastrarak adeta seviir gibi ayakta kvranmaya balamt. Akl Aliki'de olan Cemil ne kadar uzak durmaya alrsa ngen de o kadar istekle ekiyordu onu kendine. Neyse ki sonunda Yunanllar ngen'i soluk aldrmadan pe pee dansa kaldrarak, Trk yoldalarnn yardmna komulard da Cemil yerine km, huzur iinde, iftleri izlemeye balamt yeniden. Kafas imdiden iyi olmutu. Aslnda fazla imemiti; bir kadeh konyak, bir kadeh de uzo; ak vermemek iin zellikle az iiyordu. Ama gnlerdir yaad gerilim, buna bir de Aliki'yle karlamalarnn verdii heyecan eklenince, alkol etkisini daha youn olarak gstermiti. Sahi Aliki neredeydi? yice dumana boulan koridorda yanan gzleriyle, sarma dola olmu arkadalarnn arasndan Aliki'yi aramaya balad. Onu son grdnde Kanada'daki bir evre rgtnden gelen iko Walter ile dans ediyordu. ngen gibi Aliki'nin de mterisi oktu; iko Walter'dan nce Alman August, ilili Neto, spanyol Pedro, Fijili Macario da onu dansa kaldrm, Cemil kalabalktan bu danslarn grebildii kadarn biraz da ii burkularak izlemi, ama sevdii kadna yaklap da onu dansa kaldrmaya da bir trl cesaret edememiti. ngen'le dans ederken bir ara Aliki'nin gzleriyle karlam, ama bir slk gibi bedenine yapm olan Ingen'in hzl temposuyla uzaklap gitmiti, hi yitirmek istemedii o kederli baklardan. Aliki kzm myd ona? Ama Cemil ne yapabilirdi ki, kadn halden anlamyordu ite. Yine de ii rahat deildi. Ne yapp etmeli, Aliki'yi bulmalyd, onun iin gelmiti buraya. Henz armaann bile vermemiti. Ayaa kalkt, baknd, iki metre ilerde dans eden bir ifte takld gzleri. Kadnn salar Aliki'ye benziyordu. Ama olamazd, o kimseyle byle sarma dola dans etmezdi. Daha nce dans ettii kiiyle arasndaki ince mesafeyi hep koruduunu mutluluk iinde izlemiti Cemil. Yine de yreini keskin trnakl bir penenin avulamasna engel olamad. Sallanarak ifte yaklat. Ne kadar da ok benziyordu Aliki'ye. Yanndaki de Arjantin kolektifinin sanat sorumlusu, ylk glmseyili air Fernandez'di. Yreini skan pene biraz daha darald. Hi sevmezdi bu olan, daha ilk grd anda yapmack bir eyler sezinlemiti tavrlarnda. Onlara yaklarken, baka bir ifte arpt. Yeni Zelandal Ruth, "Pardon" dedi glmseyerek. Kzn dans ettii Gney Afrikal Abraham ise daha anlayszd, ters ters bakt. "zviniyte" diyerek Rusa zr diledi. ekul Siyah Abraham ise hibir ey sylemeden kendi malym gibi Ruth'u srkleyerek uzaklat oradan. "Ben ne yapyorum?" diye sordu Cemil kendine. "Ben onun nesiyim ki? Aramzda hibir ey gemedi. Kiminle isterse onunla dans eder..." Dnp yerine oturmay dnd, ama son bir kez bakmadan edemedi; kadn halinden ok memnun grnyordu, kendini

tmyle Latin airin kollarna brakmt. Daha fazla dayanamayarak fkeyle dnd ve o tandk lacivert gzlerle karlat. Gzlerdeki keder daha da younlam gibiydi, ama Cemil bunu fark etmedi. "Neredeydin?" diye sordu, Trke olarak. "Dakikalardr seni aryordum." Yant olarak sarld Aliki; Yunanistan'da brakt yedi yandaki oluna, Selanik'teki ilk sevgilisine sarlr gibi. Derin bir i geirerek kucaklad Cemil onu. Hi kprdamadan ylece kaldlar Aliki'nin bedeninin sarsldn fark etti Cemil; alyor muydu? Yzne bakmak iin ban geri ekti, Aliki gizlemeye alt ama ok geti, Cemil gzyalarn grmt. Sa eliyle kadnn gzyalarn sildi, sonra uzanp slak gzlerinden pt. Aliki kirpiklerinin ardnda ocuklaan gzleriyle utanarak bakyordu. Cemil gece boyunca tad minik armaan paketim cebinden karp uzatt. "Senin iin" dedi ngilizce. Aliki arm gibiydi, paketi ald, merakla at. Kolyeyi grnce beeniyle bakt, sarlp Cemil'i pt. Sonra kolyeyi ona uzatp eliyle salarn toplayarak, boynuna takmasn istedi. Cemil kolyeyi ald, kadnn isteini yerine getirdi. Bir adm gerileyip hayranlkla bakt. "Krassiva, oin krassiva" diyerek, ok yaktn belirtti. Aliki'nin hl gzyalarnn izlerini tayan yznde artk byk bir mutluluk okunuyordu. Yeniden gen adama sokuldu, kalabala karp dans etmeye baladlar, ama mzik aniden kesiliverdi. kisi de ne yapacaklarn bilemeden ylece birbirine bakmaya balamlard ki koridoru kaplayan sirtaki mzii btn havay datt. Cemil sevdii kadnn yzndeki ifadenin deitiim fark etti, neler olduunu anlamaya alrken Sotiri yanlarnda bitiverdi, Aliki'yi kolundan ekerek az ilerde kurulan sirtaki ekibine doru srkledi. Baklar geride, Cemil'de kalm olsa bile Aliki'nin pek gnlsz olduu sylenemezdi, dansa yatkn olan bedeni daha imdiden mziin ritmine uymu, ar ar kprdanmaya balamt. Cemil aresiz koltuuna dnerek, dudaklarnda eskisinden daha tatl bir glmsemeyle sirtakiyi izlemeye balad. Ama gz dans eden be kiinin ortasndaki Aliki'deydi. teki erkeklerle omuz omuza olsa da, sevdii kadnn diz krmasn, bel bkmesini, ayan geriden atarak uyumlu admlarla saa sola ilerlemesini bylenmi gibi izliyordu. Gecenin en ho gsterisiydi bu. Kulan okayan bu tandk mzik, hibirini tam olarak anmsayamad birka trky birden artryor; belleinde bir trl netleemeyen szcklerin, ezgilerin pei sra srklenerek lkesine kadar gtryordu onu. Sovyetler Birlii'nde geirdii gnler, yurtdna kmadan lke sevgisinin ne anlama geldiinin tam olarak kavranamayacan retmiti Cemil'e. Ayr dm insanlar iin lke bazen yalnzca bir trk demekti, bazen buusu stnde scak bir yemek, bazen bir sokak grnts, bazen de bir isim. Nereye giderse gitsin, lkesini iinde tard insan. lke dncelere sinerdi, davran olur hi beklemediiniz bir anda kendini gsterirdi. steseniz ama kurtulamazdnz ondan, bir tat, bir dokunu, bir ses, bir koku, bir grnt olur aklnza taklr, ekip gtrrd ocukluunuzun, genliinizin getii yerlere. Parti sabaha kar te sona erdi. Hzn alamayan iki Yunanl Kzl Meydan'a kadar yrmeyi nerdi, ama kimse yanamad bu cesur teklife. Onlar da ounlua uyup yatak odalarnn yolunu tuttular, ama daha nce birer kadeh votka yuvarlamay ihmal etmediler. Eli, ayn oday paylat Aliki'yi kovalayarak Turgut'u yanna almt. Zavall Cemil'e ise Sotiri'nin odasnda gecelemek dmt. Manolis yle uygun grmt nk. Baklarnda hnzr parltlar dolaan bu kara yaz Trk komnistini bo brakmamak gerekti. Ama geceler, hele iki ve mzikle ayartlmsa, doru ngrlere dayanlarak alnm en salam nlemleri bile boa karacak srprizler ierirdi. Koridorda kimse kalmayp herkes yataklarna ekildikten sonra Sotiri'nin kaps alnd. O srada Sotiri ile Cemil birbirine paralel konulmu yataklarna uzanmt. Yunanl yoldann sorular zerine Cemil, ngilizce'nin kafasn gzn yararak Trkiye'yi anlatyordu. Kap alnnca merakla doruldular. Az sonra kapda alml bedeniyle ngen grnd. "Hello comrades!" dedi, iveli bir sesle.

"Hello ngen" dedi Sotiri, az kulaklarna vararak. Ama ngen'in gzleri Cemil'deydi. Dorudan onun yatana yneldi. "Uyumak iin ok erken" dedi. Cemil kadnn ne sylediini anlayamamt, ama baklarndan niyetini karmt. Ellerini yastk yapp bann altna koydu. Ama ngen, "Olmaz" dedi, eliyle yukary gstererek. "Bana, kahve imeye geleceksin." Bir an bu daveti kabul etmeyi dnd Cemil. ngen'in diri bedeninin kollarnn arasnda kaydn dnd. Bu dnce bile uyarlmasna yetmiti, bacaklarnn arasnda bir hareketlenme hissetti, fark edecekler diye dnerek utanla yatan iinde toparlad. "ok zgnm" dedi, ban sallayarak; uzun cmleler kuramyordu. "Yorgunum." Ingen onu dinlemiyordu, elini yakalam ekitirip duruyordu. Bir ara yardm istemek iin Sotiri'ye dnd Cemil. Sotiri gzlerinde tutkuyla yanan bir ifadeyle kadna bakyordu. Cemil'in aklna parlak bir fikir geldi. Elini hzla ekerek kadnn avularndan kurtard. Sotiri'yi iaret ederek, "Onun uykusu yok" dedi. Ingen ksm gibiydi, bir ocuk gibi dudaklarn bzerek Cemil'e bakt. Cemil de oyuna uydu, yaramazlk yapp da affedilmesini isteyen bir ocuk gibi ban eerek glmsedi. Bir sre daha Cemil'i szen ngen, bu adamdan i kmayacan anlaynca, Sotiri'ye dnd. Bayla iaret ederek, "Come?" dedi. "Memnuniyetle" diyen Sotiri, Yunanistan'dan getirdii izgili pijamalaryla atlad yataktan. Kadn onun elini tuttu, odadan karlarken Ingen sitemle, Sotiri minnetle bakt Cemil'e. I sndrd Cemil. Ban yasta koydu, gzlerini kapad, yorulmutu, hemen uyuyacan sanyordu, olmad; saa dnd bir sre yle kald, yine olmad. Srtst yatmay denedi. Hayr, uykusu kamt, gzlerini at, sokak lambasndan yansyan solgun bir k odann tavanna kadar ulayordu. Yukardan gelen tkrtlar duydu. Sotiri'nin ngen'e sarlm olduunu dnd. u anda pyor olmalydlar. Bu kadar abuk mu? Kadn ok kararlyd, odaya girer girmez atlamtr Sotiri'nin stne. Sotiri'nin de bu saldrya itiraz etmeyecei ortadayd. O anda kapnn aldn duydu. "Ingen Sotiri'yi kovdu galiba" diye dnerek gzlerini kapad. Uyumu numaras yaparak onun dndn fark etmemi gibi davranacakt. Bylece Sotiri'nin daha fazla mahcup olmasn nleyeceini dnyordu. Kap ald gibi usulca kapand. Sotiri'nin kapda durup ona baktn, uyuyup uyumadn anlamaya altn hissetti. Hi kprdamadan, dzenli soluk alp vermeye balad. Sotiri numaray yemiti anlalan, yaklat. Ama tuhaf, aradan geen zaman iinde oktan yatana ulamas gerekirken, neden hl ayaktayd bu adam. nce tandk bir parfm kokusu, sonra lk bir soluk hissetti yznde. Heyecanla gzlerini at, ba ucunda Aliki duruyordu. Bu, gece hi beklemedii anda nc kez kyd karsna. Karanlkta Aliki'nin yzn tam olarak gremiyordu, ama glmsediini biliyordu Cemil. Yorgann at, onu yatana davet etti. Aliki sanki her gece onun yannda uyuyormu gibi hi yabanclk ekmeden girdi yataa. Cemil'in sa elini alp sol yanana bastrd. Yana scackt. "Filise me" diye mrldand gen kadn. Bu, Yunanca iki szcn bir ak daveti olduunu anlyordu Cemil, ama bir an, ok ksa bir an, "Ya Sotiri gelirse" diye duraksamadan edemedi. Sonra, "Sotiri'nin cehenneme kadar yolu var" diye dnerek Aliki'nin yar aralk dudaklarna uzand. Darda kar serpitirmeye balamt. Hl akamzeri park ettikleri yerde bekleyen minibsn iinde, Nikolay belki ngilizce konumalardan bir eyler karrm diyerek kulaklklar takmt, ama Cemil ile Aliki'nin ak fsltlarm daha fazla dinlemeye dayanamad, "u ie bak, adam ierde kary gtryor" diye sylendi. "Bizim de burada kmz donuyor." riyar Ligaev glmseyerek dinliyordu amirini. "Bo verin yolda Nikolay" dedi iten bir tavrla, sonra elindeki termos iesini sallayarak, "u bardanz uzatn da size bir ay daha vereyim." "Votka kalmad m?" aresizlik iinde kaln boynunu bkt Ligaev.

"Ver bakalm" dedi, yazgsna boyun emi birinin ylgn sesiyle Nikolay, bardan uzatrken. "Herif Yunanly yesin, biz de ayla yetinelim." Yirmi ikinci blm

Duvarlar beyaz badanal, byke odann iinde kara bir nokta gibi duran abanoz masann etrafna m, heyecanla tartyorlard. "Cemil ile Turgut siteye dnd" dedi Viktor, bu durumdan honut muydu, yoksa can m sklmt, dingin bir deniz gibi iednk mavi gzlerinden bunu anlamak olanakszd. "Ama ifreli mesaj hl oyuncak maazasnn tuvaletinde duruyor." "Bekliyor" dedi Asaf. "Cemil'i tanrm, eer kstebek oysa yanl bir davranta bulunmayacaktr." Halinden ilk kez memnun grnyordu Asaf. Onu buraya aran Leonid'in srarndan, bugne kadar haberi olmad Yldrm ve ifreli mesajdan sz etmelerinden anlamt ki sorgucularn kendisine ihtiyalar vard. "ok nemli bir frsat karmak zereyiz" dedi Viktor, gzlerinde kayg ykl ltlar yand snd. "Yarn son gn." "Ben hl Cemil'i arp konumamz gerektiini savunuyorum" dedi Leonid, ama sesi biraz ekingen gibiydi. Viktor, btn konutuklarmzdan sonra nasl oluyor da bu kadar aptalca bir neri getirebiliyorsunuz, diyen bir ifadeyle Leonid'e bakarak, "Bu her eyi bozar" dedi. "Viktor hakl" diye atld Asaf. "Ondan kukulandmz anlar alamaz btn balantlarn keser." "Ama onun kstebek olduundan emin deiliz ki?" diye kar karken kap ald, elinde ay tepsisiyle Nikolay girdi ieri. zerinde, aydanlk, demlik ve drt ay barda ile eker kutusu olan bakl pirin tepsiyi masann stne koydu. Btn geceyi minibste Cemil'i dinleyerek geirdikten sonra, gn boyu uyuduu iin gzleri imiti. Odadaki gerginlii anlamakta gecikmedi. i mavraya vurdu, bardaklara ay koyarken, "Bakalm bizim aymz beenecek misiniz Leonid vanovi" dedi. ten bir glmseme belirdi Leonid'in ince dudaklarnda. Bardaa dklen parlak, koyu krmz svy koklayarak sordu: "Iran ay m?" "O da var ama arivdeki, Mitya'nn deyimiyle kusursuz bir karmm" dedi Nikolay. "Size elimizdekilerin en iyisini sunmak istedik." "Hmm, teekkr ederim" dedi Leonid, keyifle. "Gzel grnyor." Sonra barda kaldrp dudaklarna gtrd. "eker?" diye sordu Nikolay. Leonid'in keyfi kaar gibi oldu, ay elinde tutarak, "Bak gen dostum" dedi. "Bir tiryakinin renmesi gereken ilk kural ayn tadn ekerle bozmamasdr." "ekersiz ay ac olmaz m?" diye sordu Viktor, yznde merakl bir ifade belirmiti. "Votkadan daha ac deil" dedi Leonid ve daha fazla dayanamayarak bardandan bir yudum ald. Yz bir arap eksperininki gibi gerilmiti, scak svy boazna gndermeden nce, arad tad bulmak istercesine gzleri bolukta gezindi, sonra azndaki ay zevkle boazndan aa gnderdi. "Nefis" dedi, Nikolay'a dnerek. "Bu karmn tarifini alabilir miyim?" "Neden olmasn" dedi Nikolay, teki bardaklar doldururken. "Mitya'nn buna itiraz edeceini sanmyorum." "Sizde de ay ok iilir deil mi?" diye sordu Viktor, iten bir tavrla Asaf'a. "Evet, bizim ulusal ieceklerimizden biridir ay." "Raky unutma" dedi Leonid, muzipe glmseyerek. "O baka. Raknn yerini hibir ey tutmaz." "Bizde de votkann yerini baka bir ey tutmaz" dedi Nikolay.

Bir sre cam bardaklara arpan metal kaklarn kard seslerden baka bir ey duyulmad odada. ayndan ikinci yudumu aldktan sonra yz ciddileen Leonid konuyu yeniden at. "Otopsi sonularn aldnz m Viktor Zaharovi?" "Aldm" dedi Viktor, deri antasn ap iinden fotokopiyle oaltlm evraklar kararak. Ktlar masann zerinde bir dzene soktuktan sonra okumaya balad. "Sa bileindeki arterin kesilmesi sonucu kan kaybndan ld yazyor. Otopsiyi yapan doktor bunu ancak bir solan yapabileceini syledi." "Onu rendim" dedi Leonid. "Kerem solakm." Nikolay da Viktor gibi d krklna uramt. Dayanamayarak sordu: "Emin misiniz?" "Evet" diye lafa kart Asaf. "Ben de rendim Kerem solakm." "Katilimiz bunu da hesaba katm olabilir" dedi Viktor, "intihar olmadn gsteren baka belirtiler de var. ntihar edenlerde ldrc yarann yannda tereddt izgileri olurmu, Kerem'in bileinde yalnzca bir tereddt kesii var." "Bence bu bir ey kantlamaz" dedi Leonid. "Bir insan lmeyi gerekten istiyorsa, duraksamadan kesebilir bileini. stelik Kerem damar ama konusunda hi de bilgisiz saylmaz. Onun yl tp fakltesinde okuduunu biliyor musunuz?" "Biliyoruz" dedi Viktor, can sklarak. "zgemiim biz de okuduk. Baka bir ey daha var. Kannda yksek dozda uyuturucu bulunmu." Bu aklamaya da hi armamt Leonid. "Diazem kullanyordu. Okul doktoru Nataa vermiti ilac ona." Viktor skntyla i geirerek otopsi raporlarn brakt. "Bakn Leonid vanovi" dedi, sonunda dayanamayarak. "Olaya hep Cemil'in asndan yaklayorsunuz. Bu doru deil. Ltfen biraz tarafsz olun." "Ama onu birinin savunmas gerek." "Ben Leonid vanovi'e hak veriyorum" diyerek, Nikolay kart tartmaya. "Yaptn doal karlyorum, nk Cemil onun rencisi. Biz de savc gibi dnyoruz, bu da doal. Davranlarmz sizinkiyle eliiyor. Ama bir noktada buluabiliriz. O da gerein ortaya kmas. Hepimiz bunu istiyoruz." ayndan bir yudum daha alan Leonid, ban sallayarak, "Kesinlikle yle" dedi. "Gzel" dedi Nikolay ellerini kavuturarak. "Sizinle ak konuacam. Anmsarsanz geen tartmamzda mesajn alnmasn beklemeye karar vermitik. Ama mesaj alnmad. imdi gerein ortaya kmas iin elimizde kalan tek koz mesajda belirtilen grev. Yaplacak i de belli; bu grmeye Yldrm'n bekledii yollamak." Leonid'in yznde beliren kararszl hisseden Viktor da ataa kalkt. "ok kritik bir noktadayz Leonid vanovi. Eer mesajdaki grmeye Cemil'i gnderemezsek, adamnn grmeye gelmediini gren Yldrm gizlilik nlemlerini iki katna karacak, belki de bir daha grme talebinde bulunmayacak. Onu, yani bizi kstebee gtrecek adam tmyle yitirmi olacaz. Anlyor musunuz? " Lafn nereye geleceini kestiremeyen Leonid dnceli bir yzle ban sallayp, "Anlyorum, ama" diyecek oldu, Viktor szn tamamlamasna izin vermedi. "Bunun amas kalmad" dedi kesin bir tavrla. "Ya bir numaral zanl olan Cemil'i grmeye yollayacaz ya da bu ii unutacaz" "Ya Cemil kstebek deilse, onu bo yere deifre etmi olmayacak myz?" "ocuk olmayn Leonid vanovi. Kstebeimiz yoldalarnn yzn oktan gstermitir Yldrm'a. Dua edelim de fotoraflarn ektirmemi olsun." Leonid karar vermekte zorlanyordu, Asaf'a dnd: "Sen ne diyorsun yolda?" "Harika bir fikir" diye heyecanla atld Asaf. "Eer Cemil kstebek deilse, bylece o da aa km olacak. Grme yerinde adamm gremeyen Yldrm, Cemil'in yanna bile yaklamayacak." "Cemil bozulmayacak m bu ie? Sonra ne diyeceiz ona?" "Bakn yolda" diye srdrd szlerini Asaf. "Cemil de tekiler de benim yoldalarm. Hibirinin klna zarar gelmesini istemem. Ama eer aramzda bir

kstebek varsa, yoldalarn hepsi tehlikede demektir. Bir kiiyi rahatsz edeceiz diye eli kolu bal oturmay ben kabul etmiyorum. zler bizi nereye gtryorsa, cesaretle gitmeliyiz." Leonid'in son direnme noktalarnn da krldn gren iki istihbarat, Asaf'n sylediklerinden honut, tartmay keyifle izliyordu. "Peki, Cemil'i nasl gndereceksiniz grmeye?" diye yorgun bir sesle sordu Leonid. "Bu noktada parti kolektifi yardmc olacak bize" diyerek, Asaf'a dnd Viktor. "Olursunuz deil mi?" "Elbette oluruz" dedi Asaf. "Kstebein yakalanmas iin elimizden gelen her eyi yaparz." "Fazla bir ey istemiyoruz zaten" dedi Viktor. Sadece Parti Sekreteri Hikmetle konuup Cemil'e Merkez Komitesi'nden bir randevu geldiini syleyeceksiniz. Cemil de parti randevusuna gittiini sanacak." "ok akllca" dedi Leonid, ama ii hi de rahat deildi. nnde souyan ayn unutmu gibiydi, ban kaldrp Viktor'a bakt. "Siz senaryoyu oktan kurmusunuz zaten. Anlamadm, beni ikna etmek iin neden bu kadar ok aba harcadnz." "Bu olayda sizin tavrnz ok nemli Leonid vanovi" dedi Viktor. "Yeni bir evirmen bulmak zaman alr, deil mi?" "Sorun bu deil. Saduyusuyla bizi dengeleyecek sizin gibi bir evirmeni asla bulamayz." Dikkatle karsndaki istihbaratnn ak renk gzlerine bakt, onun doruyu sylemediinin farkndayd Leonid, ama onlara katlmaktan baka aresi olmadn da anlamt. yimserliini yitirmemeye alt, kim bilir belki de iler yolunda gider, bylece Cemil'in susuzluu da kantlanm olurdu. Yirmi nc blm

Karnlar kurun renkli bulutlarn Moskova gklerindeki hkmranl, pazar gecesi balayan kar yayla sona erdi. Grnmeyen elleriyle ask suratl binalara, geni caddelere, tarih kiliselere, grkemli devrim antlarna dokunan kar, bu yal kente bir gen kz tazelii veren ak giysilerle rtt her yan. Pazartesi sabah iinde bir skntyla uyanan Yldrm, tipiye dnen kar yan grnce sevindi. Bu havada daha kolay gizlenebilirdi. Kalkar kalkmaz radyoyu sonuna kadar aarak mutfaa girip ay suyunu koydu. Geceden kimseye gstermeden eve ald Ali, duyduu Rusa arkyla baskna uram gibi panik iinde at gzlerini. Dairesinin dinlendiinden emin olan Yldrm el kol iaretiyle Ali'ye banyoya girmemesini iaret etti. ki kez tuvalete klmas, iki kez yz ykanmas dikkati ekerdi. Allah'tan, alamad bu sert iklimde srekli kabzlk eken Ali'nin tuvalet ihtiyac yoktu. Sessiz sedasz giyindi gen adam. Hi konumadan yaplan Trk usul kahvaltdan sonra Ali, amirinin paltosunu, beyaz kalpan giydi. Beden llerinin ayn olduunu dnen Yldrm yanlmamt. Tpatp uymutu giysileri Ali'ye. Karsnn rd koyu kahverengi yn atkyla da delikanlnn yzn iyice saran Yldrm, arabasnn anahtarlarn uzatt. Ali gzlerinde hnzrca bir glmsemeyle anahtarlar alrken, Yldrm kulana fsldad. "Arabaya binince kalpan karma, atkn zme. Ben olduuma inanmallar." Ali nemsemez bir tavrla ban sallad. Yldrm gen adamn kaytszlna bozulmutu. Ali'yi omuzlarndan yakalayp yeniden .kulan fsldad: "Bu ok nemli. Seni Yldrm sanmallar." Toparland Ali, ama ylmad. Kendinden emin fsldad Yldrm'n kulana. "Tamam Amirim. Merak etmeyin. Her ey tereyandan kl eker gibi olacak. Daha nce de yaptk bunu." Yldrm bir sre kuku dolu gzlerle szd gen meslektan. Doru sylyordu, bu ilk artmaca grevi deildi Ali'nin. stelik bugne kadar hi yanl da yapmamt ocuk. Ama Yldrm'n ii ansa brakmaya niyeti yoktu.

"Tamam" dedi Yldrm gvenle delikanlnn omuzlarn yakalayarak. "Sana gveniyorum. Hadi u Ruslar kandralm." Ali eliyle hoa kal iareti yaptktan sonra kt kapdan. Yldrm ses karmadan salona dnd. Tl perdeyi kprdatmamaya zen gstererek, tipinin sszlatrd baheyi gzetlemeye balad. Bu gzc olay kariyerinde kt bir dnm noktas olabilirdi. Kendini akllca dzenlenmi bir kumpasn iinde hissediyordu. ki etin dman vard karsnda; KGB ve kendi tekilatndaki rakipler. KGB' yi tanyordu, onlarn neler yapabileceini kestirebiliyordu. Ama ayn eyi kendi tekilatndakiler iin syleyemezdi. MT'te yemden organizasyonun gndeme geldii, sivil partilerin hkmet olmaya balad son iki yldr tekilattaki i atmalar iyice su yzne km, siviller de kendi aralarnda blnmlerdi. Ayrlklarn raporlara yansmasyla bata Yldrm olmak zere birok sivil istihbarat askerlerin gzne batm, tekilat ii entrikalar kurulmaya balanmt. stanbul'dan ayrlrken, havaalannda alma arkada, can dostu Sedat'n syledikleri geldi aklna. "Aman abi dikkatli ol. Bu ite ters bir eyler var." O zamanlar Sedat'n abarttn dnmt, ama syledikleri bir bir gerekleiyordu ite. Bunca yllk meslek yaamnda kendini hi bu kadar yalnz hissetmemiti. Oysa bir istihbaratnn dnyann en yalnz adam olduunu daha grevinin ilk yllarnda renmiti. stihbarat yalnz yaar, yalnz karar verirdi, hatta onun kendine ait bir kiilii, kimlii bile yoktu. Tpk sk sk kulland sahte nfus ktlar, pasaportlar gibi baka kimliklere brnr, bunlarn ouyla da tuhaf bir biimde zdeleirdi. Bu farkl kimliklerden sonra gerek Yldrm kim, kendisinin bile unuttuu olurdu. Ancak evinde karsnn, olunun yannda yeniden eski kimliine dner, ama geceyars gelen bir telefon ya da broda verilen bir yurtd greviyle yeniden emredilen kimlie, yeni kiiliinin gerektirdii yalnzla brnverirdi. Verdii kararlarn bedelini ou kez tek bana demek zorunda kalrd. Askerler ilk nce onlar gzden karrlard. Bunun nedeni biraz kskanlklaryd, nk istihbarat her zaman erkin en yaknndaki insand. Grevi erki korumakt. Hkmetler deiir, ama istihbaratlar erkle birlikte varlklarn srdrrlerdi. Daha nce de kendisine ynelik operasyonlarla karlam, bunlar baaryla gslemiti. Ama nedense karlarla kapl, bu souk kentte bugne kadar hi olmad kadar yalnz hissediyordu kendini. Keke yannda Sedat olsayd. Onunla ok daha kolay zerlerdi bu ii. Gzc yetenekli bir elemand, ama deneyimsizdi. Ali'ye gelince kk iler iin hazrlanm biriydi. Bu apta bir ite uvallamas kanlmazd. Onlarla drt ba mamur bir operasyona kalkmak aklszlk olurdu. Hep savunmada kalmalyd. Generaller holanmayacakt bundan. Saldrmasn, atak olmasn istiyorlard. Onu da en ok kukulandran bu istekleriydi. Eer dnd gibi, hedef TKP'liler deil de kendisi ise, Allah yardmcs olsundu. u aamada askerler bunu yaparlar myd? Onlar yapmak istese bile, babacan Memduh Paa buna izin verir miydi? Emin olamyordu. Sonuta o da bir askerdi. lke karlar sz konusu olduunda emir demiri keserdi. Askerlerin sivillere gvensizliini bandan beri biliyordu Yldrm. Ald gizli bilgiler de bu kansn glendirecek yndeydi. Sivilleri karc, yeteneksiz, iradesiz kiiler olarak gryorlard. Bu yzden erki tamamen onlara brakmay hibir zaman dnmyorlard. Tekilattaki etkinliklerini korumalar da erki brakmama planlarnn bir parasyd. Bu yzden Gzc operasyonunda komnistlerin tutuklanmas, lkede balayacak anti Sovyet kampanya, buzdann grnen blm olabilir, altta ise Yldrm ve arkadalarn tekilattan uzaklatrmas gibi ok daha farkl bir ama bulunabilirdi. Operasyonu durduralm nerisinin reddedilmesinden sonra bu olasla daha ok inanr olmutu. Sedat'n syledii gibi ok dikkatli olmalyd, girmek zorunda kald bu ineli fdan en az syrkla kurtulmay baarmalyd. Salam bir plan vard kafasnda. Ama nce Gzc'y ikna etmeliydi. Yz yze grmek istemesinin nedeni de buydu. Byk bir otoritesi vard onun zerinde On be dakika konumas yeterdi. Soluk allarnn bile izlendii bu Allah'n cezas kentte, KGB'nin gzetiminden alnm on be deerli dakika her eyi deitirebilirdi. Onu uyaracak, aktive

derecesini en az dzeyle snrlamasn syleyecekti. ne kmann, gereksiz yere riske girmenin anlam yoktu. Tam tersine onlara gereken derin bir k uykusuydu. Bylece KGB'nin ilgisini ekmemi olurlar, parti grubu yurda dnmeden iki ay nce de yeniden grmeye balarlard. Tutuklamalar iin bu iki aylk hazrlk yeter de artard bile. Bir karaltnn baheye ktn fark etti. Dikkatli baknca bunun Ali olduunu anlad. Sevindi, tahmin ettii gibi kar gr mesafesini ksaltyor, gizlenmelerine olanak salyordu. Az nce yanndan ayrlmam olsa o bile tanmayacakt aada yrmekte olan Ali'yi. Onun Yldrm olmadn anlamalar mmkn deildi Dudaklarnda kurnaz bir glmseme belirdi. "Teekkrler k yolda" diye dnd. Yine de temkinlilii elden brakmamak gerekiyordu; bakalar var m diye geni baheye baknd; kimsecikler grnmyordu. Ama KGB'lilerin buralarda bir yerlerde onu beklediini ok iyi biliyordu. Ali arabay hareket ettirip baheden ayrlrken, "Hadi takln peine" diye geirdi aklndan. Kar aydnlnn vurduu koyu renk gzlerinde dmanlarn atlatmann verdii keyif okunuyordu. "Hadi izleyin onu, Yldrm elilie gidiyor." Yirmi drdnc blm

Kar ya leden sonra yavalad; yumurta ans bir gne, pamuk helvay andran bulutlarn arasndan yle bir grnp kayboldu. Dinamo Metro stasyonu'ndan kan Cemil, "Kar topluyor" diye dnd. "Bunun arkas gelecek." Yanlmamt, gne kaybolur kaybolmaz yeniden ak tanecikler uumaya balad gzlerinin nnde. Siyah kalpan kann stne kadar ekip kaln paltosunun yakasn kaldrd. Sonra saatine bakt 13.59'u gsteriyordu. "Tam 14.00'te yrmeye balayacaksn" demiti Hikmet. "Beloruskaya stasyonu'na indiinde ise saat tam 14.20 olmal. Admlann ona gre ayarla. stasyondan ieri gir, sadaki yryen merdivenle aa in. Merdivenin sa yannda beklemeye bala. Yetkili yolda gelip seni bulacak." "Beni tanyor mu?" diye sormutu Cemil kukuyla. "Tanyormu" diye yantlamt Hikmet. Olan bitenden onun da haberi yoktu. Biraz da yadrgamt bu grmeyi. Hatta Asaf ilk sylediinde kskanlk bile duymutu; parti sekreteri dururken neden Cemil'le grmek istiyorlard? lm olaylarndan sonra ona gvenmemeye mi balamlard yoksa? Asaf'n davranlardan byle bir sonu kmyordu. Hem Hikmet kendini biliyordu, hibir yanl yapmamt ki. Sonunda ii rahatlam, kendin.den memnun bir ruh haliyle gitmiti Cemil'in yanna. Asaf'n sylediklerini iletmi; randevu yeri ile saatini vermi, bu grmeden kimseye bahsetmemesi iin sk skya da uyarmt onu. Son dakikay geirmek iin Dinamo stasyonu'nun knda bir sre dikildi Cemil. Gzleri birka metre ilerdeki dondurma bfesine takld. Gen bir kadn alt yedi yalarndaki oluna dondurma alyordu. Dondurma szc bile rpermesine neden oldu. Ruslar anlayan beri gelsindi, insann soluunun bile donduu bu havada nasl dondurma yiyebiliyorlard? Bu da bir ey miydi canm, Moskova Irma'nn zerini kaplayan kaln buz tabakasn krp, kendilerini suyun dondurucu serinliine brakanlara ne demeli? Yeniden paltosunun kolunu syrp saatine bakt: daha otuz saniyesi vard. Otuz saniyenin ne nemi var demeyin, gizlilikte dakiklik ok nemliydi. Hele grme parti st ynetiminden biriyle yaplacaksa, Cemil salisesine bile dikkat ederdi. stelik byle anszn yaplan bir grmede yanl bir adm atmamal, Trkiye'de faizm koullarnda pimi bir yolda olarak kusursuz davranmalyd. Aslna bakarsanz nce kukulanmt bu grmeden. Hikmet'in szleri Aliki'yle birlikte olduu gecenin btn bysn alp gtrm, onu yaad yaln gerekle yeniden yz yze getirmiti. Grmeyi anlyordu da bu kadar gizli tutulmasna bir anlam veremiyordu. Ama biraz kafa yorunca, yasad bir partinin Sovyetler Birlii'nde bile gizlemesi gereken srlar olduu sonucuna ulat, bu kanya o iflah olmaz kendine gveni de eklenince bylesi bir srrn kendisiyle paylalmak istenmesinin byk bir onur olduunu dnerek, erken bir sevince bouldu. Ama sonra ngrleri deiti, tedirginlie kaplarak, "Bu sr

Mehmet ile Kerem'in lmleriyle ilgili olmal" diye akl yrtmeye balad. Onlar Trkiye'den tanyan tek kii kendisiydi. Zaten u ana kadar onu sorgulamamalar da dndrcyd. Yoksa ondan kukulanmaya m balamlard? Belki kolektiftekilerin yolda arasndaki bu tankl bilmesini istemedikleri iin konuyu amadlar diyerek kendisim avutmutu. Ama soracaklar zaman gelmiti ite. Yine de emin olamyordu, nk lmlerin nedenleri aklanm, faili bulunmutu. stelik bu aklamay Sovyet polisinin bulgularna dayanarak parti yapmt. O halde neden onunla grmek istiyorlard? Yoksa btn bunlarn altnda baka bir i mi vard? Sylenenlerin tm birer aldatmacadan m ibaretti? Karar vermekte zorluk ekiyordu Cemil. Neyse az sonra olan biteni anlayacakt. Yeniden saatine bakt: tam tamna 14.00't. Derin bir soluk alarak Moskova'nn kuru souunu cierlerine doldurdu, artk yrmeye balayabilirdi. "Yrmeye balad" diye mrldand Viktor, elindeki telsize. "Beloruskaya Gar'na ilerliyor." Caddenin karsnda park minibsn iinden Cemil'i izliyordu; yannda iki operasyon grevlisi daha vard. "Tamam" dedi telsizin teki ucundaki Nikolay'n sesi. "Gelsin, biz hazrz." Nikolay, Beloruskaya stasyonu'nun yaknlarnda, Cemil'in yrd kaldrm gren kk bir sokan giriinde, sar bir Lada'nn iinde, Ligaev'le birlikte bekliyordu. Tutuklamay yapacak er kiilik iki ekip ise istasyonun girii ile aada yryen merdivenin evresine yerlemiti. Ekip efleri yzlerinde soukkanl bir ifade, elleri ceplerinde, kalpaklarnn altna gizledikleri kulaklklarndan olan biteni dikkatle dinliyorlar, gerektiinde mesajlarn telsize fsldayveriyorlard. Ksa bir sessizliin ardndan telsizden Viktor'un sesi duyuldu yeniden. "teki adammz Sokol yaknlarnda. Bir taksiye binmi blgeye yaklayor. Dikkatli olun." Yldrm zar zor bulduu taksinin sa arka kesine bzlmt. Dinamo stasyonu'na yaklanca toparland, gzlerini kaldrma dikerek pr dikkat kesildi. Kaldrm sakin grnyordu. evreye baknd, kuku uyandracak hibir belirti yoktu. Saatine bakt, 14.07'ydi. Gzc epeyce ilerlemi olmalyd. n cama arpan kar taneciklerini temizleyen sileceklerin arasndan ileriye bakt. Az sonra kaldrmda yryen biri belirdi gzlerinin nnde. Gzc myd, emin olamad. Henz yeterince yakn deildi, stelik onu arkadan gryordu. Taksi yaklanca yryen adamn Gzc gibi orta boylu biri olduunu fark etti, ayn siyah kalpak, ayn palto... "Yoksa biraz farkl m? Yok yok, ayn gri palto." Ara adamn yanndan geerken, dnp bakt Yldrm. Ama adamn yzn grmek mmkn deildi; kalpa kana kadar indirmi, az burnu da atkyla sarlmt. Yldrm'n Ali'yi de ayn yntemle gizlemi olmasna karn aslnda bu kuku uyandracak bir durum deildi. Sokakta yryen on kiiden en az sekizi ayn biimde yzn gzn sarmt. Yine de kzd Gzc'ye. Bu yryn gvenlik iin yapldn bilmesi gerekirdi. On dakikalna yz ak gezse lmezdi herhalde. Getikten sonra dnp bir kez daha bakt; ban omuzlarnn arasna ekmi ar admlarla ilerleyen adamn yzn gremiyordu, ama o her eyiyle Gzc'ye benziyordu. O kadar kaln giyinmesine karn hl yordu Cemil, ama bu grmede her ey dakikas dakikasna olmas gerektiinden admlarn da hzlandramyordu. "yi ki Trkiye'de iklim bu kadar sert deil" diye geirdi kafasndan. "yle olsayd yanmtk." Moskova'da alk olmadklar ey yalnzca souk deildi. Gnesin cmert davrand bir lkenin ocuklar olarak souktan daha kts bu lkede n az olmasyd. Neredeyse hemen her gn kapal bir gkyz, skc bir griye boulmu gndzler. Gnein eksik olmad bir iklimin yla doup byyen Akdenizliler iin yalnzca bu grilik bile bir bunalm nedeni saylabilirdi "Biraz k, biraz k" diye yar aka, yar ciddi az sylenmemiti Cemil, sabahlar yataktan kalkarken. Ama u anda ktan yana sknts olduu sylenemezdi, kar o lgn grilii krm, yumuak bir beyazlkla kaplamt her yan. Kalpayla atksnn arasndan syrlarak, gzlerine kadar ulaan kar taneciklerine aldrmadan ban kaldrp ilerdeki Beloruskaya stasyonu'na bakt Cemil. "te geldik" diye neeyle mrldand. Az sonra girecei metronun scak havasn daha imdiden hisseder gibiydi.

Cemil'in istasyona yaklatn gren Nikolay, yanndaki Ligaev'e dnd. "Adammz geliyor" dedi. "Hadi takl peine. stasyondaki ekiplere onu sen gstereceksin." Gzleri yaklamakta olan siyah siluete taklan Ligaev, "Tamam, hemen gidiyorum" diyerek kt aratan. Ligaev daha kapy kapatmadan telsizi dudaklarna yaklatrd Nikolay: "lk yolcu istasyona iniyor. Ligaev arkasnda olacak." Ligaev iriyar bedeninden beklenmeyen bir eviklikle Cemil'in peine taklrken, Viktor'un minibs de istasyona yaklamt. Viktor telsizine uzand. "teki adammz Barikadnaya stasyonu'na indi. Metroyla size doru geliyor, dikkat edin." stasyon gnn bu saatinde bile sakin saylmazd. eri giren Cemil atksn enesine kadar indirdi, artk yz grlebiliyordu. Kalabalkta hedefini yitirmekten korkan Ligaev, Cemil'in hemen ardndan damlamt ieriye. Elinde bond bir antayla merdivenin banda bekleyen birinci ekibin efi Afanasiyev'i bulmakta zorlanmad, bayla Cemil'i gsterdi. Afanasiyev ilgilenmez gibi grnerek, ama hedefin en kk bir hareketini bile karmadan Ligaev'in iaret ettii adam izlemeye balad. Cemil hibir eyden kukulanmadan yryen merdivenlere bindi. Yedi basamak yukarsnda onu takip eden Ligaev'le birlikte, istasyonun tavannn ne kadar yksek olduuna aarak indi aaya. Bylece ikinci ekibin efi lya da Ligaev'in ba iaretleri sayesinde dikkat ekmeden hedefi tanma frsat buldu. Merdivenlerden inen Cemil'in ilk ii saatine bakmak oldu. Saat 14.20'ydi, "Tam zamannda" diye dnd, kendinden memnun bir ifadeyle. Sonra sanki buluaca kii istasyonda bekleyenlerden biriymi gibi, yolcular incelemeye balad. Bu abasndan sonu alamayacan anlaynca, gelecek kiinin tandk m, yoksa hi tanmad biri mi olaca konusunda fikir yrterek vakit geirmeye koyuldu. Bir de Asaf kp gelmiyor muydu? Olmayacak i deildi. Bunlar dnrken yukarda bir grlt koptu. Genten alkolik bir adam merdivenden kayp birka basamak aaya dt. Merdivendeki teki insanlar bar ar yardmna yetitiler. Cemil de dnp olup biteni izlemeye balad. Zavall adam o kadar ok votka imiti ki neler olup bittiinin farknda bile deildi. evresinde toplanan insanlara utanga gzlerle bakp, "Ben dmedim, merdiven durdu" diyerek aklamalar yapyordu. O anda Barikadnaya ynnden gelen tren istasyona girdi. Yldrm daha nceden hesaplad gibi yryen merdivenin hemen nnde duracak olan vagona binmiti. Mesajda yazlan yerde srt dnk olarak duran Cemil'i grnce kapnn almasn bile beklemeden ne kt. Bu arada kuku uyandracak kimse var m, diye evreyi kontrol etmeyi de unutmamt; her ey normal grnyordu. Vagonun kaps alr almaz, emin admlarla Cemil'e yrd. Birka adm atmt ki, gen alkoliin bana toplananlar izlemekten sklan Cemil dnd, Yldrmla gz gze geldiler. Ksa bir duraksamadan sonra Cemil'in dudaklarnda iten bir glmseme belirdi. Metrodaki mermer stunlardan birinin ardna gizlenerek onlar izleyen Ligaev, "ki hedef karlat" diye mrldand, yakasndaki minik mikrofona. Telsizin teki ucundaki Viktor hemen uyard, "Acele etmeyin, brakn konusunlar... Boris fotoraf ekmeyi unutma!" Uyar gereksizdi, ikinci ekibin elemanlarndan Boris akmak grnmndeki Sovyet harikas fotoraf makinesini karp sigara yakma bahanesiyle deklanrne defalarca basmt. Boris'in son grd Cemil'e yaklaan adamn bir an duraksad, sonra yznde kaygl bir ifadeyle yoluna devam etmesiydi. Yldrm'n Cemil'in yanndan geerek merdivenlere yneldiini gren Ligaev telala telsize mrldand: "Buluma gereklemedi. kinci hedef buluma yerinden uzaksyor." "ort vazmi" diye bir kfr duyuldu telsizin teki ucundan, sonra ksa bir sre sessizlik oldu. Ligaev'in gz yryen merdivende yukar kmakta olan Yldrm'dayd. "Belli ki uyand herif diye dnyordu. Hl onu enseleyebilirlerdi, ama neyle sulayacaklard. Beloruskaya Gar'na gelmek su deildi ki. Ayn eyleri Viktor da dnyor olmalyd ki, telsizdeki suskunluk

sryordu. Tren geldii gibi raylar gcrdatarak ayrld istasyondan Yldrm yryen merdivenin son basamandayken Viktor'un sinirden titreyen sesi duyuldu: "Uzaklaan hedefe dokunmuyoruz. O gardan ayrlr ayrlmaz tekini tutuklayn." Cemil'in yznde de umutsuz bir ifade belirmiti. Gzleri saatine kayd: 14.20'yi gsteriyordu. Ban evirip yryen merdivene bakt. Ayn anda iriyar iki adamn arasnda buldu kendini. elik gibi eller omuzlarndan yakalamt onu. "Ne oluyor? Siz kimsiniz?" diye Trke sylendi. Adamlar yant vermeden onu yryen merdivene srklediler. Ellerinden kurtulmaya alt Cemil; barmak zereydi ki sa tarafndaki adam okkal bir yumruk oturttu midesine. ki bklm oldu, soluk almakta glk ekiyordu. Adamlar istasyona inenlerin merakl baklarna aldrmadan, sanki olaan bir i yapyorlarm gibi rahat tavrlarla, onu kollarndan kaldrarak yryen merdivene tadlar; o kadar glydler ki Cemil'in ayaklar yerden kesilmiti. Yryen merdivenin ortasna geldiklerinde toparlanr gibi oldu Cemil, "Ltfen yoldalar" dedi bouk bir sesle. "Yanl yapyorsunuz, ben SBKP MK'nin konuuyum." Yant olarak ikinci bir yumruk indi midesine, kendini kaybetmiti. Yirmi beinci blm

Alnnda zonklayan bir aryla uyand Cemil. Gzlerini atnda pembe bir odada buldu kendini. Baharda aan mine ieklerinin uukluunda bir pembelik; kk kz Nergis'in yatak odas renginde. Olanlar anmsayarak aceleyle toparland. Odada kendisinden baka kimse yoktu. Gzleri ortadaki masaya, duvardaki byk aynaya taklnca bir sorgu odasnda olduunu anlad. Panik iinde ayaa kalkarak kapya yrd, ama ulamadan kap ald; Viktor, Nikolay ve Leonid ieri girdiler. "Dobre den tavari" dedi Viktor, nazik bir ifadeyle. Onlar gren Cemil rahatlamt, Viktor'un selamna karlk vermeden retmenine yaklat. "Ne oluyor Leonid yolda? Beni niye getirdiler buraya? Kimdi o adamlar?" diye sordu; sesindeki tedirginlik fark edilmeyecek gibi deildi. "Sakin ol yolda" dedi Leonid, souk bir tavrla. Eliyle ilerdeki iskemleyi gstererek ekledi. "Ltfen otur. Sakin ol. Her ey dzelecek." Leonid'in yattrc szleri yzndeki duygusuz ifadeyle eliiyordu. Cemil'in aknl daha da artt. "Bir yanllk m olmu" diye sordu, dudaklarnda aptalca bir glmsemeyle. "Beni birine mi benzetmiler?" "Anlatacam Cemil yolda, ama ltfen uraya otur." Cemil aresiz dnp iskemleye yerleti; Leonid sa yanna, Viktor da sol tarafna oturdu. Nikolay ise gzlerini zanlya dikerek ayakta kalmay semiti. "Beni dvenler..." dedi Cemil, incinmi bir sesle. "Polisti deil mi onlar?" "Evet, polisti" dedi Leonid, zgn bir ifadeyle. "Sana yle davranmamalar gerekirdi. Haklarnda soruturma alacak." Cemil retmenin son szlerini duymamt. "Benden kukulanyorlar" diye sylendi, sesi clz kmt sanki kendi kendine konuuyordu. "Korkacak bir ey yok" dedi Leonid, bayla Viktor'u iaret ederek. "Sadece baz sorular yantlaman istiyorlar." "Benden kukulanyorlar" diye yineledi Cemil, sesi imdi daha gl kmt. "yi ama neden?" "Artk balayalm Leonid vanovi" diyen Viktor'un mdahalesiyle kesildi Cemil'in konumas. "Tamam" dedi Leonid, geitiren bir tavrla, sonra Cemil'e dnd. "Pis bir durum yolda. Ama eminim gerek anlalacak. Senden ricam sorulara ak yantlar vermen. Hibir eyi, ama hibir eyi gizleme ne olur." Cemil'in gzlerinde ac ykl bir ifade belirmiti, zoraki glmsedi.

"Trkiye'de cuntann polisinden ka, kurtul, hayallerindeki lkede kendi yoldalarn seni tutuklasnlar! Nasl itir bu Leonid yolda?" "Kafan bunlara takma imdi. Toparlan. nan bana her ey dzelecek." "Sahi mi?" dedi, alayc bir ifadeyle Cemil. Viktor sabrszlanyordu. "Ona metrodaki adamla nerede tantn sorar msn?" diye homurdand. Soruyu Trke'ye evirdi Leonid. Soruyu duyan Cemil'in yzn bir aknlk kaplad. "Hangi adamla?" "Bulumaya gittii adamla" dedi Viktor. Cemil'in kafas karm grnyordu. "Bir dakika... bir dakika" diye mrldand. "Ben metroda kimseyle bulumadm." "Bulumak istemedin" diye sulad Viktor. "Adam yaklayordu, seninle konumamas iin uyardn onu." Leonid'in evirisini duyan Cemil, "Ne... ne diyorsunuz..." diye kekeledi. "Ben orada kimseyi grmedim. Daha dorusu trenden inen bir sr insan grdm, ama kimse bana yaklamad." Viktor masann zerine brakt antasn at, iinden bir fotoraf karp Cemil'e uzatt. "Peki bu glmseyi ne?" Boris'in ektii fotoraft bu. Cemil'in kendisine yaklaan Yldrm'a glmsedii aka belli oluyordu. "eyy" diye kekeledi Cemil, fotorafa gz attktan sonra. "Onu parti adna gelen yolda sandm." "nkr etmen bouna" dedi Viktor, uyaran bir ses tonuyla, Cemil'in elinden fotoraf ekerken. "Faaliyetlerinizden ve amacnzdan haberimiz var." "Ne faaliyeti?" dedi Cemil, kaygyla. "Ne amac? Siz ne demek istiyorsunuz?" Bir an durdu. Yardm dilercesine Leonid'e dnd. "Bu adam neyin peinde? Ne yapmak istiyor?" diye sordu. "zgnm, ama sorular yantlamak zorundasn yolda" dedi Leonid. Belki de durumun ciddiyetini ilk o zaman anlad Cemil. Rus retmene bakarak bir sre dnd, aknl kaybolmu gibiydi. "Bu soruyu yantlayamam" dedi ar ar konuarak, dershanedeki tartmalarda taknd o hrn ifade gelip oturmutu yzne. "Bu parti srr. Eer TKP'den bir yetkili sorguya katlmazsa, hibir sorunuzu yantlamam." Leonid sylenenleri Rusa'ya evirdi. Viktor kar kacakt ki, Cemil ondan nce davrand, "Bunun zor bir ey olduunu sanmyorum" dedi, sonra eliyle yandaki duvar kaplayan aynay gstererek ekledi. "Eminim Asaf yolda bu aynann arkasndan sorguyu izliyordur." Odada bir suskunluk oldu. "Zeki pi" diye geirdi aklndan Viktor. Tam dnd gibi biriydi bu Cemil. Leonid, Cemil'i anlyordu. Bu sorgunun bir parti yetkilisinin gzetiminde yapldn kantlamak amacndayd. Bunu hem kendi gvenlii iin hem de ileride Asaf'n, benim bu sorgudan haberim yoktu dememesi iin istiyordu. Viktor ile Nikolay gz gze geldiler. "Peki" dedi. "Yolda Nikolay bakar msnz, Asaf buralarda bir yerlerde olmal. Onu da aralm." Nikolay kt kapdan. Cemil sa eliyle hl zonklayan bana dokundu, alnnn sa tarafnda fndk byklnde bir i vard. "Acyor mu? Ar kesici ister misin?" diye sordu Leonid, mahcup bir yzle. "ok acmyor. Anlayamadm u, adamlar benim mideme vurmulard, neden bam i?" Viktor sakar bir ocuun masum gln taknarak yantlad. "Tarken ellerinden kaym, ban bir yere arpm." "Olur" dedi Cemil, Leonid'den yant duyunca, az nceki alayc badeyi taknmt yine. "Yoldalkta byle eyler olur. Stalin'in paranoyas yatsn diye yz binlerce komnist cann vermekten bile ekinmemiti. Bizim bamz imi ok mu?" "Bu oyunun benim fikrim olmadn bilmeni isterim" dedi Leonid. "Ama onlara yardm ediyorsun."

"Bunu biraz da senin iyiliin iin yapyorum." Cemil dimdik, dosdoru bakt Leonid'e, "Benim sulu olmadma inanyorsun deil mi?" diye sordu. Leonid ne diyeceini bilemedi. Viktor, sorgudan nce Cemil'in Yldrm' uyardn, bu yzden bulumann gereklemediini anlatmt ona. Kafas iyice karmt, baklarn kard. "nanmyorsun" diyerek kendi sorusunu kendi yantlad Cemil, d krkl iinde. "Sulu olduuna da inanmyorum" dedi Leonid. "Kant olmadan kimseyi sulayamam." O anda kap ald, nde Nikolay, arkasnda da pikin bir suratla Asaf grnd. "Merhaba Cemil yolda." Cemil gzlerini ksarak nefretle bakt Asaf a. "Ltfen bana yolda deme" dedi. "Duygusal davranyorsun" dedi Asaf, bo sandalyelerden birine otururken. "Ya ne yapacaktm" dedi, fkeyle sa elini yana aarak. "Kendi yoldalarm beni oyuna getirecek, ben de 'Aa, ne gzel yaptnz, aferin size yoldalar' m diyecektim." "Baka aremiz yoktu" diyerek kendini savundu Asaf. "Yerimizde olsan sen de yle yapardn. Biz profesyonel devrimcileriz." "Yapmazdm" dedi Cemil. "Ben de profesyonel devrimciyim, ama sizin yaptnz yapmazdm." "yle olsun Cemil yolda" dedi Asaf, dudaklarnda anlamsz bir glmseme belirmiti. "Bana yolda dememeni sylemitim" dedi Cemil, serte. "Nasl istersen" diyerek geriledi Asaf. "Ama unu bilmeni isterim ki eer susuzsan, ben yannda olacam." Cemil onun szn bitirmesini bile beklemeden Leonid'e dnmt. "O grmeye neden gittiimi Hikmet'e sorun. Size anlatr" dedi. Gzleri Asaf'a kaymt. "Ya da buna sorun. Eminim her eyden haberi vardr." "Ben sana byle bir ey sylemedim" dedi Asaf, yapmack bir tedirginlie brnerek. "Hikmet senin iznin olmadan tuvalete bile gidemez. O grmeyi sen tezghladn." Birden durdu, onu izleyen adamlara bakarak glmeye balad. . "Allahm ok salam" diye sa elini alnna vurdu. "Bunu sizler de biliyordunuz. Birlikte kararlatrdnz... Anlayamadm, neden byle dzmece bir grmeye gerek duydunuz? stediiniz zaman beni sorgulayabilirdiniz." Viktor ile Nikolay hibir ey sylemeden Cemil'i izliyorlard. Bu gen zanlnn tepkilerini lyor, onun sululuunu kantlayacak davranlarn tespit etmeye alyorlard. "Orada kimi yakalamay umuyordunuz? O resimdeki adam da kim?" diye ard ardna sordu Cemil. Ama karsndakiler suskunluklarn bozmadlar, bunun zerine konumaya balad: "Partinin onayyla bildiim her eyi anlatrdm size." Durdu, ac ac glerek Asaf'a bakt. "Partinin onayyla... Geri bu i de partinin onayyla oldu ama..." Yine sustu, kafasnda uuan dnceler birlemeye balamt. Ulat sonuca kendisi de arm gibi sylendi. "Kerem'in Mehmet'i ldrdne inanmyorsunuz..." Odadakilerden yant alamaynca ikinci bir tahminde bulundu: "ntihar etmi olmasna da..." "Sen inanyor musun?" diye sordu Asaf. Soruyu yantlamadan biraz dnd Cemil. "nanyorum" dedi, kararl baklarm Asaf'a dikerek. "Kerem zrdelinin biriydi... Anlyor musun zavall bir deliydi o..." "Yoldan, kendini ldrecek kadar m?" "Evet, o kadar. Frsatn bulsa beni de ldrrd." "Bunu neden yapsn ki?" Soru Nikolay'dan gelmiti, gzlerini Cemil'in zerinden ayrmadan, kprtsz bir yzle bekliyordu yant. "Mehmet'in polis olduuna inanyordu" diye aklad Cemil, hi duraksamadan. "Mehmet'i desteklediim iin benden de kukulanyor, ama emin olamyordu."

"Sen Mehmet'i mi destekliyordun?" diye ikinci soruyu patlatt Nikolay. "Evet, nk Kerem'in anlattklar ipe sapa gelir eyler deildi." Leonid'in evirdii konumay Viktor da merakla dinliyor, ama hibir ey anlamyordu. "Byle blk prk olmuyor" dedi sonunda. "u ii bandan anlatsn." "Tamam" dedi Cemil, ama birden aklna gelmi gibi Asaf'a dnerek ekledi. "zellikle senin dikkatle dinlemeni istiyorum." Asaf ne demek istediini anlamamt. "Neden ben?" "Belki anlattklarm, oktan unuttuun eski devrimcilik gnlerini anmsatr diye." Asaf'n yz karard, ama kendini brakmad. "Bana hakaret etmek sana bir ey kazandrmaz." "Bana kazandrmayacan biliyorum, ama belki seni etkiler diye sylyorum. Ben devrimcilerden kolay kolay umut kesmem." Asaf'n yerinde duramayan minik gzbebekleri fkeyle Cemil'in yznde sabitlendi, karlk vermek zereydi ki Leonid araya girdi. "Cemil yolda istersen balayalm." Leonid'in anlay bekleyen solgun yzne bakt Cemil. "Tamam Leonid yolda" dedi, teslim olmu bir ses tonuyla. "Balayalm." Yirmi altnc blm

"Balayalm" demesine karn sze hemen giremedi Cemil. Gzleri masann mat yzeyinde, bir sre dnd, iki istihbarat onun tepkilerini dikkatle izlemeyi srdryorlard. Kahverengi gzlerinde gemi gnlerin koyu glgeleri kprdanan Cemil, adamlarn kendisini izlemelerine aldrmadan, Leonid'e dnerek anlatmaya balad: "stanbul'da niversite genlii iindeki rgtleri yneten bir komitede yer alyordum. Komitemiz kiiden oluuyordu; yneticimiz olan hsan yolda, Mehmet ve ben. Mehmet'in de Ihsan gibi gerek kimliini bilmiyordum, hl da bilmiyorum. O da benimkini bilmezdi. Bizi gerek kimliklerimizle tanyan yalnzca hsan'd. Mehmet ile ben niversitelerdeki parti rgtlerinden sorumluyduk. nemli bir alan kontrol ediyorduk. stanbul'daki btn niversiteler, yzlerce kiiden oluan ye ve sempatizan a... Bir de rgtlenmeden ayr olarak yryen datm amz vard. Partinin merkez organ Atlm, genlik iinde kardmz leri gibi dergiler, bu a kanalyla rgtlerimize ulayordu. Bu an sorumlusu da Kerem'di. Ama Kerem henz st komitede yer almyor, geici olarak Mehmet'e bal olarak alyordu. leride onu da broya alacaktk. Kadrolarmz dnsel olarak besleyecek yaynlar olmadan salkl bir rgtsel alma yrtmek olanakszd. yi bir koordinasyon salamamz iin de Kerem'in bizim broda yer almas zorunluydu. Ancak gizlilik sorunlarmz vard. Cuntann polisi her an peimizdeydi. Sk sk ev deitirmek durucunda kalyorduk. Yeterince gvenli rgt evi yoktu. Bir ara bas skan Mehmet bile yirmi gn kadar Kerem'in evinde konuk olmak zorunda kalmt. Zaten olumsuzluklar da Mehmet'in o eve konuk olmasyla balad. Kerem'in yannda kalmaya balamasnn zerinden iki hafta gemiti ki Mehmet o evden ayrlmak istediini syledi. Kerem kars Aye'yi ondan kskanyormu, evde tatsz bir hava hkm srmeye balam. Aye'yi legal dnemden tanyordum, akl bir kar havadaki ocuk kadnlardan deildi. Kerem'den nce yakn arkadam Ylmazla ilikisi vard. Ylmaz faistler tarafndan ldrlnce birka yl erkek arkada olmam, sonunda Kerem'in srarlarna dayanamayp onunla kmaya balamt. ok iyi anlatklar syleniyordu, Aye'nin onu aldatmas iin bir neden yoktu. stelik sal yerinde olmayan iki yandaki oluyla o kadar har neirdi ki, bu tr ilere vakit ayracan sanmyordum. Ama belli de olmazd. tiraf etmek gerekir ki elerimiz iin illegal yaam olduka skcyd. Darbe ncesinde rgtn en n saflarnda dven bu gen kadnlar, yeralt almasyla birlikte elerine destek salayan yardmclar durumuna dmlerdi ki aralarnda deme erkek yoldalara ta kartacak kadar

zeki, cesur, yetenekli olanlar vard. Aye de bu ar yaamdan iyice bunalm, Mehmet'le flrt etmek istemi olabilir miydi? Belki. Belki de aralarnda hibir ey yoktu da Kerem bo yere karsn kskanyordu. Ne olursa olsun Mehmet artk orada kalamazd. Gvenlii biraz daha dk olmakla birlikte yeni bir ev ayarladk, Mehmet de hemen ertesi gn ayrld onlardan. Ama olan olmutu, iki yoldan arasna kara kedi girmiti bir kere. Kerem artk Mehmet'e gvenmiyor, her frsatta bunu hissetirmekten de ekinmiyordu. Aradan bir ay geti. Son komite toplantsnda hsan yolda bir sre bizden ayr kalacan syledi. Bize aklamamasna karn parti ynetimiyle grmeye gittiini tahmin edebiliyorduk. Daha nce de ortalkta grnmemi, sonra Merkez Komitesi'nin plenum kararlaryla dnmt. O yokken almalar Mehmet'le ikimiz yrtecektik. On be gn sonrasna bir grme saptayp ayrldk. On be gn sonraki grmeye, al al moru mor geldi Mehmet. Onu grr grmez kt bir eyler olduunu anlamtm. 'Operasyon var' dedi. 'Polis datm ana szd.' Sanki az sonra tutuklanacak, ikence masasna yatrlacakm gibi panik iindeydi. Dorusunu sylemek gerekirse, ben de korktum. Mehmet'in takip edilmi olabilecei geliyordu aklma. Ama yle olsa bile artk yapacak bir ey yoktu. u anda en kt ey panie kaplmakt. Onu duymam gibi davrandm. Bir kafede oturuyorduk, ne ieceini sordum. Nasl byle sakin olabiliyorsun der gibi aknlkla yzme bakt, aldrmadm. aynn yanna zml keklerden almasn syledim, istemedi, ama davranm etkisini gstermi, panikten kurtulmutu. ayndan birka yudum aldktan sonra, benim isteim zerine olanlar anlatmaya balad. Alt gn nce polis Kerem'in evini basm. Beklenmedik bir operasyonmu bu. nk ne datm anda, ne de rgtte daha nce gzaltna alnan kimse yokmu. 'Kerem yakalanm m?' diye sordum hemen, korkuyla. 'Hayr' diyerek yreime su serpti Mehmet. 'Ev basldnda Kerem yokmu. Kars ile iki yandaki ocuundan baka kimseyi bulamamlar evde. O gn Kerem'in ileri younmu, eve geldiinde vakit geceyarsna yaklayormu. Eve her geliinde yapt gibi, nce gvenlik iareti olarak kullandklar makrameye bakm, yerinde duruyormu.' Kerem'in yakalanmamasna sevinmitim, o, polisin eline geseydi tam bir felaket olurdu..." diye szlerini srdryordu ki Cemil, Nikolay mdahale etti. "u gvenlik iareti nedir, anlayamadm" diye merakla sordu. Asaf soruyu havada kaparak hevesle yantlad: "Gizlilik koullarnda alan bir parti yesi iin hibir mekn yeterince gvenli deildir, buna kendi evi de dahil. Bu yzden evlerin balkonuna, penceresine bir havlu, bir iek sakss, kapal bir perde, ak tutulan k gibi her eyin yolunda olduunu gsteren iaretler koyarz. Bir baskn annda evdeki kii nce bu iaretleri kaldrr. Dardan gelecek yolda iareti grmeyince, bir terslik olduunu anlar, ieri girmez, bylece tutuklanmaktan kurtulur." Asaf'n iyi olmayan ama meramn aktarmay baaran Rusasn Cemil'e evirmeyi ihmal etmemiti Leonid. Asaf'n konumas biter bitmez Cemil ironik bir ses tonuyla srdrd szlerini: "Ama her zaman iler Asaf yoldan syledii gibi tkrnda gitmez. Bazen baskn yle ani olur ki evdeki kii iaretleri almay baaramaz. Kerem'in evinde de yle olmu ite. Zili duyan Aye, 'Kim o?' diye sormu. Kapdaki biri kadn teki erkek, iki kii, Arelik iin anket yapmaya geldiklerini sylemiler, Aye bo bulunup kapy anca da, ieri dalp onu kskvrak yakalamlar. Kadncaz gvenlik iareti olan makrameyi pencereden almaya frsat bulamam. Baskndan habersiz eve dnen Kerem de makrameyi grnce rahatlkla girmi apartmana. ocuunu uyandrmamak iin zili almam, anahtarla daire kapsn am, ieri girmi ki ne grsn; salonda sivil polis horul horul uyumuyor mu. Annda olanlar anlam, usulca geri dnm, kapy ekip km." "Bir dakika, bir dakika" diyerek szn kesti Cemil'in Asaf. "Sen imdi, Kerem'in karakol kurulan eve girdiini, sonra da elini kolunu sallayarak ktn m sylyorsun?" "Ben deil, Kerem sylyor."

Leonid'in evirisini dinleyen Viktor da bu duruma arm olmal ki, "Kerem'in sylediini kantlayabilir misin?" diye sordu "Elbette. Kerem'in kendi el yazsyla partiye yazd rapor var. Arivde olmas gerek." "Peki sen inandn m buna?" diye sordu Asaf. "nce inanmadm. nk Kerem'in evinin baslmasnn ardndan datm anda da tutuklamalar balamt. Birbirini hi tanmayan yoldalar, bir gecede evlerinden teker teker toplanmt Adreslerini bilen tek kii ise Kerem'di. Mehmet'ten bunlar duyduumda ben de Kerem'den kukulandm. 'Kerem'in durumu nasl?' diye sordum Mehmet'e. 'zgn' dedi. 'Sanrm, polisin elindeki karsn, ocuunu merak ediyor.' 'Tutuklamalarla ilgili ne sylyor?' dedim. 'akn' dedi Mehmet. 'Polisin alttaki yoldalar bilmesinin imknsz olduunu sylyor.' 'zlenmi olabileceini kabul etmiyor mu?' 'ok dikkatliydim, izlenmediimden eminim, diyor.' 'Sana kar tavrlar nasl? ' 'Souk. Ama her istediimi yerine getiriyor.' Mehmet'i dinlerken polis operasyonunun genilemesini engellemek iin baka ne tr nlemler alabileceimizi dnyordum. rgtte grme periyotlarn azaltmak, evlerde yasad yayn bulundurmamak gibi ek nlemler almamz gerektii sonucuna vardm, bunlar Mehmet'e syledim. nlemleri yerinde buldu, on be gn sonra bulumak zere ayrldk. Mehmet'ten ayrlr ayrlmaz arkam dikkatle kontrol ettim. ift kl hanlara girdim, tek ynl yollarda taksilere bindim, sakin sokaklarda yrdm... Yaklak yarm gn sren bu denetimden sonra temiz olduuma inanarak yoldalar aramaya, aldmz nlemleri uygulamaya baladm. Hibir sorumluyu datm grmesine gndermedim. Bylece operasyon benim alanma sramadan datm andaki 53 kiinin tutuklanmasyla sona erdi. Ama bu operasyonda aydnla kmayan karanlk noktalar vard. Kerem polisle ibirlii yapyor olabilir miydi? Bunu sylemek gt. Onu yasal dnemde, uzaktan uzaa genlik rgtnden tanyordum. Biraz ar kanlyd ama olduka zeki, hepsinden de nemlisi inanl biriydi. Devrimci savam uruna tp fakltesini nc snftayken brakm, birinde bakla, dierinde tabancayla olmak zere iki kez de faistler tarafndan vurulmutu. Ama evde polisleri uyur bulup, tutuklanmaktan kurtulmak da dorusu akla manta sacak bir aklama deildi. Partinin davalarna bakan bir avukat vard. Ona gittim. nce Kerem'in karsnn gzaltnda olduunu, ilgilenmesini syledim. Haberi vard, ama yapabilecei bir ey yoktu. Polisin 90 gn gzaltnda tutma yetkisi vard, o sre iinde de grme yapmas olanakszd. 'Kocas ele gemedii iin iyice yklenecekler' dedi avukat. 'Onun yerinde olmak istemezdim.' Kim isterdi ki? Brakn ikence grmeyi, 1. ube'de yaplanlar dinlemek bile insann ruh saln bozmaya yeterdi. 'Umarm dayanr' dedim, syleyecek baka bir ey aklma gelmedii iin. 'Umarm sakatlanmadan, sa salim kar' dedi avukat. Bu operasyon hakknda neler bildiini sordum. Genel bilgiler edinmiti. Onun grne gereksinimim vard, partiyle ilgili blmleri atlayarak olay ayrntlaryla ona anlattm. Beni ilgiyle dinledikten sonra, 'Olabilir' dedi, sonra hayretten alm gzlerime bakarak srdrd szlerini. 'Evet, hi arma, polisler uyuyakalm olabilir.' 'Nasl olabilir?' 'Sen bu kentte bir gecede ka kiinin tutuklandn biliyor musun?' dedi. 'Yalnzca TKP'yi dnme, teki sol partiler, gruplar, muhalefet yapan herkes... Bunlarn izlenmesi, tutuklanmas, sorgusu, ikencesi, yargsz infaz... Polis seferberlik ilan etmi, birka yldr izin filan yok. Emniyet Mdrl'nn Skynetim Komutanl'na yazd bir dileke geti elimize. Tekilattaki polis saysnn yetersizliinden yaknyorlar. Tekilat karakoldaki bekisine kadar ift mesai yapyor. Eer tutuklamalar st ste geldiyse ki olabilir, nk

szn ettiin tarihlerde Devrimci Yol rgtne ynelik byk bir operasyon vard, gnlerdir uykusuz kalan polisler szm olabilir.' Avukatn syledikleri ilginti, ama inanmakta zorluk ekiyordum. Byle olduunu kabul etsek bile datm andaki yoldalarn tutuklanmasna ne demeli? 'Belki evde isimlerin bulunduu bir liste vard' diye bir tahminde bulundu avukat yolda. Bu hi aklma gelmemiti dorusu. Geri evde isimlerin olduu yazl materyaller bulundurulmas kesinlikle yasakt. Ama yoldalar bazen byk ykmlara yol aabilecek dikkatsizlikler yapabiliyorlard. Belki bir zamanlar parti istedii iin yazlm, sonra da bir kede unutulmu olabilirdi. 'Sylediklerimin tm varsaym. Yine de temkinlilii elden brakmamak gerekir' diyerek uyard avukat beni. Teekkr ederek ayrldm yanndan. Mehmet'le on be gn sonra yeniden bulutuk. Kendini toparlamt, iyi grnyordu. Kerem'i sordum. 'Kt' dedi. 'yice iine kapand. Evinde kald insanlarla gerekmedike konumuyormu. Partiden yetkili biriyle grmek istediini sylyor.' 'Sen gryorsun ya' dedim. 'Benim dmda biriyle grmek istiyormu.' 'Neden?' 'Sanrm olanlardan beni sorumlu tutuyor.' 'Seni mi sorumlu tutuyor?' diye sordum aknlkla. 'yle mi syledi.' 'Aka sylemedi ama tavrlarndan o anlalyor.' 'yi be' diye sylendim fkeyle. 'Hem kendi rgtn polise teslim et hem de sorumluyu sula.' 'Kt gnler geiriyor' dedi Mehmet, her zamanki anlayl tavryla. 'Ona yardmc olmalyz. Bir yetkili onunla grrse iyi olur.' Ne yapmak istiyordu bu Kerem? Koca datm ann kmesine neden olmutu. imdi de bakalarnn ban m belaya sokacakt. Ama te yandan operasyonla ilgili bilgileri yalnzca Mehmet'ten almtm, Kerem'in sorumlusuyla srtmesi de gz nne alnnca gizledii baka bilgiler olabileceini dndm. Tehlikeliydi, ama onunla grmem gerektiine inanmaya baladm. Bu dncemi Mehmet'e atm. O da bana hak verdi. Ne zaman grmek istediimi sordu. 'Hemen' dedim. armt, bu tr grmeler kat gizlilik kurallar uygulanarak yaplrd. Ama bence en gvenli yol, polisin haber almasna izin vermeden grmeyi hemen yapmakt. 'Evet, hemen' diye tekrarladm. 'O u anda evde deil mi? Bir taksiye atlayp gidelim. Bylece tehlikeyi en aza indirmi oluruz. ' Mehmet'in yzndeki sorular kaybolmutu. Yarm saat sonra Kerem'in sakland evdeydik..." "Senin o eve gitme yetkin var myd?" diyerek, Cemil'in szn kesti Asaf. "Anlattn kadaryla komitenin sekreteri deilmisin Asaf'n szlerini annda Rusa'ya evirdi Leonid; iki istihbarat merakla yant beklemeye baladlar. "Doru, deildim" dedi Cemil. "Ama bu konularda Mehmet'ten daha deneyimliydim. Aramzda byle bir grev blm olmamasna ramen sekreter yolda yokken, sorumluluk doal alarak bana geerdi. Mehmet de bunu hisseder, sorun karmazd. stelik Kerem benim alanma da datm yapyordu. Yani konu beni de dorudan ilgilendiriyordu. nisiyatif kullanmak zorunda hissettim kendimi." "Riskli deil mi?" diye steledi Asaf. "Tehlikeyi gze almadan yeraltnda alamazsn" dedi Cemil, kmseyen bir ifadeyle. "Ben polisi deil partideki konumunu riske attndan sz ediyordum" dedi Asaf. Anlaml anlaml glmsedi Cemil. "Sen de bilirsin, son dnemde kullandmz bir slogan var: 'Nerede bir yolda varsa Trkiye Komnist Partisi oradadr.' Yaamn dayatt bir ey bu. lkede ou zaman yalnz bamza kalrz. O anlarda kendi kararmz kendimiz vermek zorundayz. Bunun bedelini de deriz kukusuz." Cemil'in szlerindeki ineleyicilii Asaf kadar Leonid de hissetmiti. Bu arada sze Nikolay kart.

"Yeri gelmiken ben de bir ey sormak istiyorum" dedi, Cemil'e bakarak. "zgemiinizi okurken bir ey dikkatimi ekti. Siz hi yakalanmamsnz, hatta poliste adnz bile gememi." Cemil adamn nereye varmak istediini kestirmeye alyordu. "Bu bana biraz tuhaf grnd. Be bine yakn yesi, yanda, sempatizan tutuklanan bir partinin yneticisi olarak polisin sizi tespit edememesi tuhaf." "Hi de tuhaf deil. Bu gizlilik kurallarn uygulamakla, biraz uyanklkla, biraz da ansla ilgili bir ey" dedi Cemil, sonra alngan bir ses tonuyla ekledi. "unu da bilmenizi isterim ki, polisin beni tespit edememi olmasndan utan duymuyorum. Yllar sonra enesi dk yal bir adam olduumda gen yoldalarma vnerek anlatacam az saydaki konudan biri de bu olacak." "Sorularnz bittiyse yeniden Kerem'e dnelim" dedi Viktor, konunun dalmasndan rahatsz olmu gibiydi. Cemil yeniden anlatmaya balad: "Kerem Boaz srtlarnda parti yanda, zengin bir adamnn evinde kalyordu. Kapy genten, gzel bir kadn at. Beni grnce biraz tedirgin oldu, ama Mehmet'in scak tavrlar onu rahatlatt, glmseyerek ieri buyur etti bizi. Ksa bir hobeten sonra Kerem'in kald kk odaya girdik. Bir baskn gibi aniden gerekleen bu grme Kerem'i korkutmua benziyordu rkek gzlerle beni szmeye balad. 'Merhaba yolda' diyerek elimi uzattm, ksa bir kararszlk anndan sonra elimi dosta skt. Yzndeki endienin kaybolduunu hissettim. Mehmet parti adna onunla grmeye geldiimi syleyerek kt; yan odada beni bekleyecekti. Kk odadaki divann zerinde aramzda yarm metrelik bir mesafe yan yana oturuyorduk. 'Evet yolda' dedim, souk bir ses tonuyla. 'te geldik. Partiyle grmek istemisin.' 'Aslna bakarsan geleceinizi sanmyordum' dedi. 'Tahmininde yanlm saylmazsn. Bu tr istekler pek ho karlanmaz. Partiyle ilikini salayan bir sorumlun varken onu ineyip seninle konumak, yoldaa hakszlk olur. Ancak yaadnz tuhaf operasyon nedeniyle bu kural inemek zorunda kaldk.' Szlerim onu zerrece etkilememiti, kzarm gzlerini yzme dikerek sordu. 'Onun sorumlusu musun?' 'Bunu sana aklayamam. Ama u kadarn syleyeyim ki parti adna geliyorum.' Gzlerini yzmden ayrmadan, usulca yanma yaklat, yle dikkatle bakyordu ki, kendimi bir tuhaf hissettim; dost mu dman m olduuma tpk bir kedi gibi beni koklayarak karar vereceini sandm. Birden kulama doru eildi, sanki birileri bizi dinliyormu gibi fsltyla, 'Kim olduunu bilmiyorum, ama seni daha nce grdm' dedi. 'Caalolu'ndaki NATO'ya Hayr korsan eyleminde konumutun. nan bana bu ainalk olmasayd seninle konumazdm.' Onun bu gizemli tavrlar canm skmaya balamt. Kendimi geri ekerek, 'Neden?' diye sordum. Titreyen eliyle yan oday gstererek, 'nk o bir polis' dedi. 'Ne?' dedim, aknlkla. 'erdeki adamn polis olduunu sylyorum' dedi kendinden emin, ama neredeyse benim bile duymakta zorluk ekebileceim ksk bir ses tonuyla. 'Dur, dur bir dakika' dedim, onu anlamaya altm gstererek. 'Sen ne sylediinin farknda msn? ' Yzn aresizlik kaplad. 'ldrm olduumu dnyorsun' dedi. 'Ama inan bana sylediklerim doru.' Onun tedirginlii bana gemiti. 'Bu korkun bir iddia' dedim. Sesimdeki rknty ben bile hissedebiliyordum. 'Partiyi saran tehlike ok daha korkun' dedi, sonra yalvarrcasna ekledi: 'nan bana yolda, bu adam polis.' 'Nasl bu kadar emin olabiliyorsun?'diye fkelenerek sordum. 'Onu grdm.' 'Grdn m? Nerede?' 'Bir arabada. Yannda MT'te alan bir adam vard.' 'MT'te alan adam nereden tanyorsun?'

'brahim Sucu. Bizim eski mahalleden, ocukluk arkadam Ragp'n vey abisi. Ama adam uzun zamandr grmemitim. Emin olmak iin gidip Ragp' buldum. Laf brahim'e getirdim. Deiip deimediini sordum. Hi deimediini tpk benim grdm adam gibi, hl gen ve din olduunu syledi.' 'Samalyorsun' diye ktm Kerem'e. 'Tipi MT'iye benzeyen bir adamla grdm diye insan yoldan polislikle sular m?' Kerem zntyle ban sallayarak, 'Ne yazk ki ben de senin gibi dndm' dedi. 'Yoldama toz kondurmak istemiyordum. Bunun MT'in partiye szmak iin dzenledii bir operasyon olduunu sandm. Yoldam uyarmaya karar verdim. Onu grmem soran deildi, o gnlerde bizde kalyordu. Akam olay atm. Sylediklerimi duyunca tedirgin oldu, ama soukkanl grnmeye alt. Grdm kiinin kendisi olmadn, birini ona benzettiimi syledi. Israr edince, grt yoldalar arasnda tarif ettiim tipte birinin bulunmadn belirtti. Daha da ileri giderek, o gn evden kmad yalann azndan karverdi. stersem eime sormalymm. Oysa o gn eim, olumu doktora gtrm, uzunca bir sre evde bulunmamt. Bense tuhaf bir nseziyle evi iki kez telefonla aram, yoldan amas iin zili ifreli olarak kez aldrmtm, ama kimseyi bulamamtm. Bunu syleyince de banyo yaptn, zili duymam olabileceini syledi.' Kerem anlattka sylediklerine daha ok inanr gibiydi. Onun bu duyguya kaplmasn nlemek iin, 'Olay soukkanl deerlendirirsen, sorumlu yoldann sylediklerinin gereklemeyecek eyler olmadn anlarsn' dedim. 'Haklsn' dedi, 'Her eye karn ben de sabrl davrandm, onu sulamakta acele etmedim. Keke etseymiim. Onlar benden nce davranarak inanlrlm ortadan kaldrdlar.' 'nanlrln m?' 'Anlamyorsun deil mi?' dedi, dnceli bir tavrla. 'Sana hak vermiyor deilim. O kadar ustaca dzenlenmi bir oyun ki, senin yerinde olsam ben de anlamazdm.' 'Anlatmay denersen belki anlarm' dedim. 'Ondan kukulandm biliyordu' dedi Kerem. 'Ben artk onun iin tehlikeli biriydim. Bu yzden ortadan kaldrlmalydm. Ama ldrlmem grlt koparr, dikkat ekerdi. Daha iyisi beni szne gvenilmez biri haline getirmekti.' Durdu, kan anana dnm gzlerini yardm dilercesine yzme dikerek sordu: 'imdi anladn m? Evimin baslmas, yoldalarn tutuklanmas hepsi bunun iin yapld. Benim gvenilmez, szne inanlmaz biri olduumu kantlamak iin.' Kerem'e acmaya balamtm. Ama ona inanmak iimden gelmiyordu. 'Tamam, sylediklerini inceleyeceiz, sorumlu yoldan zerinde dneceiz' dedim, sakin bir ses tonuyla. 'Ama iyi dn, izlenmi olmayasn?' 'Olamam. Olsaydm fark ederdim. Grevim gerei ok sk bir gvenlik sistemi kurdum. Grmelerden sonra eve dnerken en az be gvenlik blgesinden geer, arkamda glge var m diye kontrol ederim. Yaz k fark etmez, hi enmeden yllardr bunu yaparm.' 'Her eye ramen polisi atlatamam olabilirsin.' 'Sanmyorum, ama yle olduunu kabul etsek bile, alttaki yoldalarn tmnn bir gecede toparlanmas olanaksz.' 'Evde unutulmu isim listesi...' diyecek oldum. 'Ben yoldalarmn adlarn yazl olarak vermem' dedi fkeyle, sonra sol elinin iaret parmayla akan gstererek srdrd szlerini. 'simler burada yazl. Szl olarak aktarrm, ama yazl olarak asla vermem. Parti karar olsa bile uymam. Bu yzden partiden uyar cezas bile aldm. Sorarsan sylerler. Biz datmclar bu konuda siz rgtlerden daha duyarlyz. nk belge tayoruz. Belge demek yllarca hapis yatmak demektir. kencede dirensen bile savclkta seni hibir ey kurtaramaz. Evimde isim yoktu. nk ben onlar yazmadm.' 'Alttaki yoldalar senden baka kim biliyor?' 'Kim olacak, ierdeki' dedi anlaml bir bakla. 'Benden baka isimleri bilen tek kii o.' 'Yazl vermediini sylyorsun, nasl rendi isimleri.' 'Ezberleyerek. ok zeki biri. Tam bir ajan o.' Dnceli bir tavrla yzne baktm. Karmda kendi kbusunun kurban olan biri vard.

'Seninle ak konuacam yolda' dedim. 'Anlattklarndan yola karak ierdeki yolda polis diye sulayamayz. Bu dnceden sen de vazgesen iyi olacak. nk yanl. Gemii ok temiz bir yolda o.' 'Temiz bir yolda m?'diye d krkl iinde sylendi. Yzn byk bir umutsuzluk kaplamt. Sanki kt bir kehaneti haber verir gibi fsldad. 'Mahvolacaz...' dedi, durdu, yzme bakt. 'Partiyi yok edecekler, hepimizi tutuklayacaklar, belki de ldrecekler.' Onu izliyordum, rol yapar gibi bir hali yoktu, sylediklerine kesinlikle inanyordu. ine dt paranoya histerisinin iddetini ben bile hissedebiliyordum. Hi beklenmedik bir anda byk bir operasyon yemi, btn rgtn kaybetmiti. Tutuklanan, ikence gren arkadalar iin duyduu vicdan azab, rgte verecei hesap, bir de karsyla olunun ikencecilerin elinde olmas, hepsi st ste gelince ip bir yerde kopmutu. Ama ayakta kalmas, bir eylere sarlmas gerekiyordu, bu yzden belki de hi olmam bir rastlanty bahane ederek btn sorumluluu Mehmet'e yklemeye alyordu. Onun sylediklerine inanmamz iin hibir neden yoktu, ama bu Kerem'in polis olduu anlamna da gelmezdi. Yattrc szler syleyip, olay aratracamz belirterek ayrldm yanndan. Yolda Mehmet, neler konutuumuzu sordu. 'Kafas ok kark. Ne syledii belli deil' diye geitirdim. Sorumlu yoldala konumadan Kerem'in anlattklarn ona sylemeyi uygun bulmadm. Ama Kerem artk Mehmet'in sorumluluunda kalamazd, onu baka bir eve yerletirdik. Buna ok memnun olmutu. Sekreter yolda gelene kadar da hi sorun karmadan o evde kald. Sorumlu yoldamz gelince durumu ona anlattm. Ayrntl sorular sordu, bildiim her eyi anlattm. O da benim gibi, Mehmet'ten kukulanmamzn yersiz olduu kansna vard. Bir hafta sonra kt haber geldi. Kerem'in olu lmt. Polis karsn gzaltna alrken ocuu da kimsesizler yurduna brakm, zaten cierlerinden sorunlu olan ocuk, yurttaki kt bakm nedeniyle tp zatrree olmu, tedavisi de gecikince on be gn iinde eriyip gitmiti." Konumann bandan beri gzlerini Cemil'den ayrmayan Viktor, iskemlesinin arkasna yaslanarak, "Gzel hikye! Anlattklarn Kerem'in intihar etmi olma olasln destekliyor..." dedi. Can sklm gibiydi. Sorguda Cemil'in inisiyatifi ele geirdiini dnyordu. Bir sre sustu, birden aklna gelmi gibi sordu: "Sen Kerem'in evini biliyor muydun?" "Bilmiyordum, nereden bileyim? Syledim ya, o benimle almyordu." "Ama Mehmet'le buluuyordunuz" diyerek, Nikolay kart lafa. "Onu izleyerek Kerem'e ulamak hi sorun olmazd deil mi1?" "Olmazd herhalde" diye sinirli bir ses tonuyla yantlad Cemil "Ama ayn ekilde sorumlu yolda tespit etmek de sorun olmazd. Polis olsaydm Kerem'i yakalatmak yerine sorumlumu yakalatrdm." "Benim merak ettiim baka bir ey var" diyerek konuyu deitirdi Viktor. "Nasl oldu da nz Moskova'da bulutunuz?" Cemil derinden bir i geirerek, "Bir yanllk sonucu... Biraz da Bulgaristan Komnist Partisi'nin vurdumduymazl yznden..." dedi. Sylediklerinden kimsenin bir ey anlamadn fark edince, iin ayrntsna girdi. "Kerem'in birimindeki tutuklamalarda baz sorularn yant bulunamamt. Sanrm sorumlu yolda bizlerin, yani ben, Kerem ve Mehmet'in bir sre lkeden, rgtlerden uzak kalmamzn doru olacana karar verdi ki bence de yerinde bir tutum. Bylece bizim eitim olaymz gndeme geldi. Ama Bulgaristan'da bir terslik oldu. Kerem'in Sofya'daki okulda eitim grmesi gerekiyordu. Ancak lkedeki parti rgtleri fazla adam yollam, oradaki kontenjan da dolmutu. Zaten Trklerin asimilasyonu nedeniyle Bulgaristan'la bizim partinin aras iyi deildi. Kerem'i okula almadlar, o da bizimle birlikte Moskova'ya geldi. Gelir gelmez de paranoyas yeniden depreti. stelik olunun lm, daha sonra eiyle arasnn bozulmas onu iyice ileden karmt. Btn bunlarn sorumlusu olarak grd Mehmet'i gzne kestirdi. Yalnzca Mehmet'i mi, kendisini desteklemediim iin beni de kara listeye ald; orada burada ekitirip durmaya balad."

"Biliyoruz" dedi Viktor, ar ar ban sallayarak. "Burada ilgin olan u ki, bu konumalarn en iddetlisi onun lmnden birka saat nce yaplm olmas. O konuma srasnda Kerem srarla bizimle grmek istediini sylyor erif'e. Sence ne anlatacakt Kerem?" "Bilmem" dedi, kaytszlk iinde Cemil. "Belki suunu itiraf edecekti." "Ama erif'in sylediklerine baklrsa, bize anlatacaklar biraz seninle ilgiliymi." "Olabilir, belki de yine benim hakkmda sama sapan laflar syleyecekti." "Sama sapan laflar ha..." dedi Viktor, kaln kalarnn altndan kukuyla Cemil'in yzne bakarak. "Asl nemli olan Kerem'in bizimle konuacak frsat hi bulamam olmas." "Mektup brakm ya!" "Onun yazdndan emin olamayz" diyerek savuturdu, Cemil'in varsaymn Viktor. "Kerem bize nemli aklamalarda bulunacan erif'e anlatyor. erif de btn iyi niyetiyle olanlar sana sylyor. Sen Kerem'e ok kzyorsun. Ve o gece Kerem lyor. Biraz tuhaf deil mi?" "ntihar ediyor" diye anmsatt Cemil. "yle grnyor, ama yaplan otopside kannda ar dozda Diazem bulundu. Doktorlarn sylediine gre bileini deil, dilini kesmeye kalksalar kar koyamazm." "Yani onu ben mi ldrdm?" "Bunu sen syleyeceksin" deyip souk bir ses tonuyla sordu Viktor. "Onu sen mi ldrdn?" lk kez dorudan sulanan Cemil'in dehetle byyen gzleri Leonid'in yznde durdu. "ok sama" dedi. "Onu ben ldrmedim. Neden ldreyim ki? Tamam Kerem hasta biri, ama benim yoldam. Leonid yolda ltfen anlatn onlara... Ben Kerem'i ldrmedim... Bu... bu ok sama." "Biraz sakin olun" dedi Viktor, yeniden sze kararak. "Nasl sakin olabilirim ki, beni yoldalarm ldrmekle suluyorsunuz" dedi Cemil, gerginliini srdrerek. Bu arada Viktor nndeki dosyay ap iinden bir kitap kararak Cemil'e uzatt. "Bakn bakalm, bu kitap sizin mi?" Titreyen elleriyle uzatlan kitab alan Cemil, "Bu Komnist Manifesto" diye mrldand. "Onu biliyoruz, bu kitap sizin mi, deil mi onu syleyin" dedi Viktor, adeta tehdit edercesine. Leonid sorgunun sertlemesinden rahatsz olmaya balamt, ama soruyu evirmemezlik edemedi. "Bu kitaplar okulun ktphanesinden aldk. Hepsi birbirine benziyor" diye dnceli bir ses tonuyla sylendi Cemil. "Senden rica ediyorum" dedi Leonid, adeta yalvarrcasna. "Ne olur elindeki kitaba iyi bak, o senin mi, deil mi? Bu ok nemli." "Ona ne anlatyorsunuz?" diyerek araya girdi Nikolay. "Soruyu ayordum" dedi Leonid. "Anlayamazsa doru yant da veremez." "Onun doruyu sylemeye niyeti yok. Farknda deil misiniz? Sabahtan beri yalan uyduruyor." "Bu kadar nyargl olmayn" dedi Leonid. "Yalan sylediini nasl anladnz?" "Yz ifadesinden, konuma tarzndan, sylediklerinin Kerem'in intihar olayn desteklemesinden." "Sama" diye kt Leonid. "Syledikleri pekl doru da olabilir." "Tamam tamam" diyerek araya girdi Viktor. Odadaki havann elektriklenmesinden rahatsz olmutu. "Hepimiz sakin olalm ltfen." Ne konutuklarn zememesine karn Leonid'in kitapla ilgili szlerinin ona verilmi bir tyo olduunu anlayan Cemil, Manifesto'nun kapan aarak sayfalarn kartrmaya balad. Nikolay'n ince dudaklarn, Cemil'in tavrlarn sahte bulduunu belirten kurnaz bir glmseyi sslyordu. Ama beklenmedik bir ey oldu, Cemil on birinci sayfaya bakarak heyecanla aklad:

"Bu kitap benim deil, daha dorusu bizim deil. Bizimkinin on birinci sayfasnda bir sigara yan olacakt. Bunda yok." Viktor d krkl iinde Cemil'e bakt. Ama Nikolay ondan nce davranarak sordu: "Bunu kantlayabilir misin?" "Elbette" dedi Cemil, rahat bir tavrla. "Nejat' arp sorabilirsiniz. O yakmt kitabn sayfasn." Bir suskunluk oldu, bunu frsat bilen Asaf soruyu yaptrd: "Neden yakt?" "Nejat'n zprl. Ktphanede toplam yedi tane Manifesto vard. Biz Nejat'la ortak kullanyorduk, ama ona ramen yine de kitabmz durmadan kayboluyordu. Kitab belirlemek iin Nejat byle bir iaret koydu ite." "reneceiz" dedi Nikolay, sesi iyice sertlemiti. "imdi bize metroda grdnz adamn seninle konumamas iin ne yaptn anlat." Cemil bkkn bir ifadeyle sylendi. "Neden anlamyorsunuz, ben metroda kimseyi grmedim. Bunu siz tezghladnz. Siz daha iyi bilirsiniz neler olup bittiini." "Sesini ykseltme" diye bard Viktor. Cemil'in gzlerindeki alayc prlt, yerini kayg verici bir donuklua brakt. "Ykseltmiyorum" diyerek yutkundu. "Bak hl syleniyor" diye grledi Viktor. Leonid kayglanmaya balamt, bir eyler yapalm dercesine Asaf'n yzne bakt. Asaf hi oral deildi. "Hadi bu kadar palavra yeter" dedi, iri yumruunu masaya indirerek Viktor. "Artk gerekleri konumann zaman geldi." "Onunla byle konumaya hakknz yok" dedi Leonid. "Ona zorbaca davranamazsnz." "Onu nasl sorgulayacamza karamazsnz" dedi Nikolay; gnlerdir bu adama kar yapay bir saygnn ardna gizledii fke sonunda patlamt. "Unutmayn, burada evirmen olarak bulunuyorsunuz." "Hayr, ben burada yalnzca evirmen olarak deil, bir retmen, daha da nemlisi, bu Trk'n bir yolda olarak bulunuyorum." "lenleri de unutmayn. Sanrm onlarn da yoldaydnz" diye anmsatt Nikolay. "yleyim. Ben de adaletin yerine gelmesini istiyorum. Ama ortada tank, kant yokken suu birine zorla ykleyerek deil." Tartmay kaln kalarn atarak izleyen Viktor, "Neden hayat zorlatryorsunuz Leonid vanovi?" diye homurdand. evirmenin kendini adalet havarisi gibi gstermesine o da sinir olmaya balamt. "Brakn iimizi yapalm. Gerek ksa srede ortaya ksn." "inizi zora bavurmadan yapmalsnz." "Ne zoru" dedi Viktor, alayc bir tavrla. "Onu sorguladmz u odaya bakn, bahar renginde. Olumsuz etkilenmesin diye onu byle bir odada arlyoruz, siz de tutmu ona ikence ettiimizi sylyorsunuz." "Siz zorun ne olduunu bilmiyorsunuz!" diyerek atld Nikolay. "Ona daha bir fiske bile vurmadk." "Bir de vursaydnz!" ki adamn gergin baklar karlat. "Gerekirse vururuz" dedi Nikolay, gerilemeyerek. "O zaman bana ihtiyacnz yok. Madem ki burada evirmen olarak bulunuyorum. Konuma bittiine gre benim de iim biter" diyerek, fkeyle nndeki defteri, kalemi toparlamaya balad. "Kendinize yeni birini bulmanz gerekecek..." Olanlar tedirgin bir yzle izleyen Cemil, "Neler oluyor Leonid yolda?" dedi. "Merak etme" diyerek dnd Leonid. "Sana hibir ey yapamayacaklar. Buna izin vermeyeceim." "Sankla konumayn" diye uyard Viktor. "Yoksa sizi de tutuklamak zorunda kalrm." "Ge bile kaldnz" diye bard Leonid. "Bylece ileri daha kolay yrtrsnz."

"Ltfen sakin olun" dedi Asaf, clz bir sesle. O da en az Cemil kadar tedirgin olmutu. "Birbirimize fkelenerek hibir sorunu zemeyiz." "Grmyor musun Asaf yolda" dedi, antasn kapatan Leonid ayaa kalkarak. "Bunlarn sorun zmeye niyeti yok. Karar oktan vermiler, amalar Cemil'i mahkm etmek." "Asl siz karar nceden vermisiniz" diye tslad Nikolay, bayla Cemil'i gstererek. "Onu elinde jiletle Kerem'in banda yakalasaydk bile katil olmadn syleyecektiniz." "Yeter artk" diye grledi Viktor. "Sizi burada zorla tutacak deiliz yolda Leonid. Gitmek isterseniz kap orada." "Gidiyorum zaten. Ama bu ocuu da size yedirmeyeceimi bilin." "Elinizden geleni ardnza koymayn" dedi Viktor, sonra bu konuyu kapanm sayarak Asaf'a dnd. "Peki siz yolda, siz bize evirmenlik yapar msnz?" Asaf yutkundu, ne yapacan bilemiyordu, aa tkrse sakal, yukar tkrse byk. "ok isterdim" dedi atlak bir sesle. "Ama benim Rusam yetersiz. Sorguyu yanl ynlendirebilirim." "Anlyorum" dedi Viktor, sonra Nikolay'a dnerek. "Bir evirmen bulmalyz." Leonid toparlanm, kmaya hazrlanyordu. Cemil'e yaklap elini uzatt. "Sk dur yolda" dedi. "Bu heriflerin cann skmalarna izin verme." Cemil'in yzne yine o ac, alayc ifade gelip oturmutu, Leonid'in elini skarak, "Saol" dedi. "Sen gerek bir dostsun." Viktor yeniden onlar uyarmak zereydi ki Leonid buna frsat tanmadan Asaf'a dnd, "Sen kmyor musun?" dedi, Trke olarak. Asaf bir an duraksad, sonra Rusa, "Kalsam iyi olacak" dedi. "Neler olup bittiini karmamalym. Biliyorsun partiye rapor vereceim." Leonid inatla Trke konumay srdrd. "Cemil'e bask yaplmasn engellemek iin parti merkezini ararsn diye dnyordum." yice ezildi, un ufak oldu Asaf, ama tavrn deitirmedi. "Bana kalrsa bu gerekli deil" dedi, bozuk Rusasyla. "Anlyorum" demekle yetindi Leonid, sonra kimseye bir ey sylemeden kapya yneldi, karken nedense dnp odadakilere bakma gerei duydu. Sanki gitmekte zorlanyor gibiydi; tedirgin baklar Nikolay'nkilerle karlat, gcnden emin birinin mark parltlar vard gen adamn gzbebeklerinde. "Lanet olsun" diye mrldanarak Cemil'e dnd. Srtn iskemlesine dayam, ban dik tutmaya alyordu Cemil, ama derin kayg oktan gelip oturmutu solgun yzne. Trk yoldann bu hali iine dokundu Leonid'in. "Onu brakp gitmekle yanl m yapyorum?" diye dnd bir an. Ama gitmezse onu hi kurtaramazd. "Merak etme" dedi Cemil'e, kapdan kmadan nce. "Ksa srede geri dneceim." Yirmi yedinci blm

Bodrum kattaki sorgu odasndan ayrlan Leonid, ona aresizliini anmsatacak kadar yksek tavanl koridorlardan aceleyle geerek giriteki grevlinin yanna kt. Yz mobilyasz duvarlar kadar souk olan grevliye, "Andrey Alegovi'in odas kanc katta?" diye sordu. Grevli, Leonid'i tepeden trnaa yle bir szdkten sonra, "siz Viktor'un ekibindensiniz, deil mi?" diye sordu. "Evet... evet" diyerek sabrszland Leonid. "Andrey Alegovi'in odas..." "Yolda Alegovi'le grmek mi istiyorsunuz?" diye kesti grevli, en az yz kadar souk bir ses tonuyla. "Evet, onunla hemen grmem gerek." "Adnz?" "Leonid vanovi." Grevli nndeki deftere notunu ald. Eliyle sa taraftaki koltuklan gstererek, "Ltfen orada bekleyin yolda" dedi. "ok nemli, bir an nce konumam gerekiyor" diye dayatmaya kalkt Leonid.

"Ltfen orada bekler misiniz?" dedi grevli yeniden; adamn yznde ne fazladan bir kas kprdan ne sesinde en ufak bir dalgalanma olmutu. aresiz, koltuklara yneldi Leonid. Mein kapl iki siyah koltuun dayand duvarda kocaman yalboya bir tablo aslyd. lk geldiinde fark etmemiti tabloyu, dikkatli baknca, Ekim Devrimi'ne kar yrtlen suikast ve sabotajlar nlenmek iin kurulan eka'nn yneticisi, Polonyal Bolevik Feliks Dzerjinskiy'in resmi olduunu anlad. Dileri'nde greve balad ilk gnler geldi aklna, o zamanlar Dzerjinskiy'in hayranyd. Bu hayranlk onu KGB'ye girmeye kadar gtrm, ancak babasnn partiden karlm olmas nedeniyle onu almamlard. nceleri bu duruma ok zlm, hatta ii srgnde len babasn sulamaya kadar vardrmt. Sovyetler Birlii'nde istihbaratlar, ne yapaca belli olmayan gvenilmez insanlar deil, birer halk kahraman olarak grlrd. Leonid'i KGB'ye kabul etmeyenler, yurtseverlik onuruyla oynam, onu kk drmlerdi. Ancak yurtdnda yaad deneyimler rgte alnmamasnn ne kadar byk bir ans olduunu gstermiti ona. Birlemi Milletler'de grev yapan, Ned adnda kaarlanm bir ngiliz istihbarat vard. Dileri'ne gemeden nce, uzun yllar duvarn te yakasnda bir casus rgtn ynetmiti. O gnlerden kalm olacak, Rus votkasna baylrd. Yenilmi bir adamd Ned; uzun yllar ngiliz istihbarat rgtnde almt; tam nemli bir yerlere gelmeyi beklerken, "kstebek bulma" ad altnda dzenlenen byk bir operasyonun rzgryla savrularak, sorgu odasnda, zanllar arasnda bulmutu kendini. Sular durulup gerek anlaldnda, kk bir zr dilenmi ve Birlemi Milletler'de ikinci snf bir kariyer sunulmutu kendisine. Ama tm bunlara ramen, biraz alkoln, biraz da yaama ironik bakabilme yetisi sayesinde ayakta kalmay baarm, emekli olana kadar srdrmek zorunda olduu yeni mesleinde hoa vakit geirmek iin, kendisi dahil Birlemi Milletler'deki st dzey memurlarn neredeyse tmn tiye alan bir tarz tutturmutu. Belki de bu yzden, iine yabanclam, kabna smayan ruhunu alkolle yattrmaya alan Leonid'le ok iyi anlayorlard. Skc resm toplantlara hi yakmayan bu gler yzl iki diplomat, kokteyllerde, ikili toplantlarda sk sk yan yana gelmeye balamlard. nceleri istihbarat servisleri bu iten kukulanr gibi olmu, ama sonra bu iki zararsz diplomatn grmesini kar taraf avlamak iin uydurduklar yanl bilginin ulatrlmas asndan gerekli bularak onlara bulamamlard. Aslna bakarsanz Leonid de, Ned de farkndayd istihbaratlarn bu tavrnn. Arada bir birbirlerine meslek, kk kazklar atmakla birlikte dostluklar srp gidiyordu. Ned daha olumsuz dnyordu istihbaratlar hakknda. Leonid balarda iyimserdi. Birlemi Milletler'in al kokteylinde yaptklar tartmay hi unutmuyordu Leonid. "Btn istihbaratlar ikiyzldr" demiti Ned, nlerinden geen CIA efini gstererek. "ngiliz, Amerikal, Rus fark etmez. Hepsi devletlerinin karna olduuna inandklar ya da inandrmak istedikleri yalanlar syler, sonra buna kendileri de kanarlar. Ellerindeki byk gc kullanmak iin bu yalana gereksinimleri vardr. Kendilerine sayglarn yitirmemek iin de sizde sosyalizm, bizde demokrasi gibi neredeyse kutsal saylacak birtakm deerleri savunuyor grnrler. Bazen dorudur da bu, ama ou zaman yalandr. Byk apl, tehlikeli bir erkek oyunundan baka bir ey deildir oynadklar." "Bizim istihbaratlar yle deil" diyecek olmutu Leonid. " "Hadi canm" demiti. "Sizinkilerin ne fark olabilir ki." "Marksizm'e duyduklar inan" demiti Leonid, sonra anlaml bir glmsemeyle eklemiti. "Bu yzden sizin istihbarat rgtn kerttik ya." Kahkahalarla glmeye balamt Ned. Gzleri yaarana kadar glmt, sonra viskisinden bir yudum alp, "Yanlyorsun yolda" demiti alayc bir tavrla. "Bizim istihbarat rgtn kerten, nl bir romancmzn da syledii gibi, sizinkilerin Marksizm'e duyduklar ortodoks inan deil, geleneksel ngiliz ibneliidir." Zaman Ned'i hakl karmt. Leonid istihbaratlarn halk kahramanlar deil, devletin olanaklarndan fazlasyla yararlanabilen, bu yzden de byk sorunlar zyormu gibi yapan, denetlenmesi g memurlar topluluu olduunu anlamt. Gzleri Dzerjinskiy'in ince uzun yzn ssleyen krllam sakalna kayd. Gen yata len bu efsanev devrimciye hl hayranlk duyuyordu. "Sen

onlardan deildin" diye mrldand. "Senin zamannda sosyalizm daha devlet olmamt, henz umuttu." Ban evirdiinde grevlinin kendisini izlediini fark etti. Koltuklardan birine kt. Oturduunu gren grevli sonunda telefona uzanabildi. Numaray evirdi. Bekledi, birden yzndeki o sert ifade yumuad, ezilip bzlerek konumaya balad. Telefonun teki ucundaki ksa kesti. Kapatr kapatmaz eski mermer maskesini yeniden taknd grevli. "Leonid vanovi" diye seslendi. Umutla doruldu Leonid. Hzl admlarla grevliye yaklat. "zgnm, Andrey Alegovi km." Leonid'in baklar adamn yzne yapp kald. "km m? Ne zaman?" "Bilmiyorum, sadece ktn sylediler." "Peki, ev telefonu ya da onu bulabileceim bir yer..." diye kvrand Leonid. "Ne yazk ki yok." Doru mu, yoksa yalan m sylyordu kestiremedi. Zaten bunu anlamann da bir yarar yoktu. Ne yapacan bilemeden grevlinin masasnn nnde bir sre kald. Gzleri saatine Saat 19.27'yi gsteriyordu. Okuldaki ynetim toplantsn anmsad. 16.00'da balayacakt. Acele ederse dekan yakalayabilirdi o sert grnnn altnda bir ocuk kalbi tayan yal adam kendi rencisine ikence yaplmasna raz olamazd herhalde. Eer dekan bulamazsa Kurkino'ya gidecek, Trk kolektifini ayaa kaldracakt. Bu kararla kapya yneldi. Darda karanlk oktan kmt. Geceyle birlikte kar kesilmi, Moskova'nn o keskin ayaz ortal kasp kavurmaya balamt yemden. Kapnn nnde durup derin bir soluk ald erideki gergin havadan sonra bu dondurucu souk iyi gelmiti Leonid'e. Ama hemen meye balad. Paltosunun yakasn kaldrd, yrmeye hazrlanyordu ki gzleri caddenin giriinde bekleyen Volga marka siyah arabaya takld. Bu Andrey'in arac deil miydi? "Olmayabilir" diye dnd. Resm grevlilerin ou bu renk, bu marka ara kullanyordu. Yine de geip gidemedi Leonid, araca yaklat. nde oturan ofr onu grnce glmsedi. Evet, bu Andrey'in aracyd; geen gn okuldan sonra onu evine brakmlard. "Demek ierdesin Andrey Alegovi" diye sylendi fkeyle. Ara alr durumda olduuna gre birazdan kacakt. Beklemeyi dnd, ama eski arkada, Cemil konusunda kararn vermie benziyordu. Yoksa Leonid'den kamaya almazd. Andrey'in ne kadar politik biri olduunu biliyordu, konumas byk olaslkla bir ie yaramayacakt. Daha kts Andrey ona ak davranmayacak, hibir eyden haberi yokmu gibi aracak, "Merak etme hemen dzeltiriz" diyecek, sonra da kln bile kprdatmadan ekip gidecekti. stelik onu beklerken dekan da karabilirdi. Daha imdiden yeterince zaman kaybetmiti zaten. Admlarn hzlandrarak metro istasyonuna yneldi. Geni merdivenlerden akan kalabala brakt kendini. Turnikelerden geerken iine bir kurt dt. Bu yapt doru muydu? Ya Viktor'un syledii gibi Cemil gerekten katilse? Derslerde zaman zaman Cemil'in gzlerini ssleyen hnzr prlty anmsad, aptalca bulduu bir konuma olduunda dudaklarnda beliren hinoluhin glmseme geldi gzlerinin nne. "Ama ortalkta onu sulu gsterecek bir kant yok" diye mrldand. "Bir ey mi sylediniz?" dedi, yannda yrmekte olan iman bayan, ciddi bir suratla. "Hayr... size sylemedim" diye kekeledi Leonid. Sonra kalabal itekleyerek kadndan uzaklat. Ama akln kartran dncelerinden bir trl uzaklaamyordu. Cemil btn sorular hi teklemeden yantlamt, ama bu sylediklerinin doru olduu anlamna gelmiyordu. Katilse ans, masumsa ansszl, onu dorulayacak iki kiinin de lm olmasyd. Cemil'den baka olay ayrntlaryla bilen bir kii vard, o da sorumlu yoldalar olan hsan'd. Gerek adn bile bilmedikleri hsan' nerede bulacaklard? Byk olaslkla Trkiye'de, evden eve gizlenerek partiyi ayakta tutmaya alyordu. Eer Cemil suluysa onu aklamaya almakla byk bir yanl yapyordu Leonid. Yanl yapyorsa korktuu ey, severek yapt retmenlik iini yitirmesi deil, lenlerin ansna yapt saygszlk, daha da nemlisi teki yoldalarn yaamn tehlikeye sokacak olmasyd. Bandan beri kark olan dnceleri, karar vermesi gereken u anda iyice karman orman olmutu. Viktor'a zaman

tamsa... Hayr, hayr... Bunu yapamazd. Cemil suluysa bu, salam kantlara dayanarak ispatlanmalyd. Her yana ekilebilecek kuku ykl izlenimlere deil. Eer Viktor'a zaman tanrsa, Cemil'e suu zorla kabul ettirebilirlerdi. Viktor ve gen arkada byle kolay bir baary karmak istemiyorlard. Geri Cemil salam yaplyd, cesur grnyordu, ama bu i grntye hi bakmazd. stelik inand, bel balad yoldalar tarafndan sulanan Cemil imdi ok daha abuk teslim olabilirdi. Bylece susuz bir insan cezalandrld gibi katil de belki sonsuza kadar gizlenmi olurdu. stasyona giren trenin grlts koydu dncelerine son noktay. Cemil'e yardm etmeliydi. Yanlyorsa? Yanlma riskini de gze almak zorundayd. kircimden kurtulmann verdii rahatlkla trene akan kalabaln arasna kart. Okulun kapsndan girer girmez toplanty sordu, kapc Ustin Petrovi'e. "Az nce bitti" dedi. "Yuriy Konstantinovi kt m?" diye sordu telala. "kmad, eini bekliyor. Bilmiyor musunuz, genel sekreter bu gece Kremlin'de akademisyenlere yemek veriyor." "Bu gece miydi o? yi, ok iyi. Dekan odasnda m?" "Sanrm oradadr" dedi yal adam. Leonid vestiyere yneliyordu ki arkasndan seslendi. "Size bir not var. Svetlana Antoliyevna brakt. Btn gn sizi aram, bulamam." "Kadncaz da ihmal ettik" diye dnerek ald Leonid, yal adamn uzatt kk zarf. Merakla at. Notta dzgn bir el yazsyla unlar yazyordu: Sevgili Leonid vanovi, le yemeinden sonra Kiev'den bir telefon geldi. Telefona bakan grevli burada olmadnz sylemi. Arayan nemli olduunu belirtince, beni ardlar. Balayacanz umarak onlarla ben konutum. Ne yazk ki kznz Aleksandra dk yapm. Hastaneye kaldrmlar. Bebei kurtaramamlar, ama kendisinin durumu iyiymi. Korkacak bir ey yokmu. Onu arar msnz? Sanrm size ok ihtiyac var. Gemi olsun dileklerimle... Svetlana Antoliyevna Pusulann altna Kiev'deki hastanenin telefon numaras da eklenmiti. "aa" diye mrldand Leonid, ge kalm bir adamn aresizlii iinde. Ka gndr yaananlar kzn tmyle unutturmutu ona. Sonra yeniden mektuba dnd. "... durumu iyiymi. Korkacak bir ey yokmu" cmlelerini iki kez st ste okudu. Leonid'in yznn ttn gibi sarardn gren yal adam, "iyi misiniz Leonid vanovi?" demekten kendini alamad. "yiyim" dedi Leonid, kendini toparlayarak. Karsnn lm haberini ald gn hatrlamt. New York'ta elilie geldiinde sylemilerdi uan dtn. Daha sabahleyin yolcu etmiti onu. Byk bir kavga kmt aralarnda. Ama karsnn lm haberini aldnda onu ne kadar ok sevdiini anlamt. Oysa aklar evlenmeden ok nce, evlilikleri ise Leonid'in yurtdna atanmasyla birlikte bitmiti. Baka sevgililerle avunduklarnn ikisi de farkndaydlar. Ama Larissa'nn lm adeta ykmt onu. Gnlerce sarho dolam, sonunda gzn bir hastanede amt. imdi de kz m? Korkuyla, paltosunu bile karmadan, asansrn yannda yer alan rencilerin kulland telefonlara yneldi. Telefonlardan birinde Seyelli melez bir kz konuuyordu, teki botu. Cebinden kard kapikleri pe pee telefonun kumbarasna attktan sonra, titreyen parmaklaryla Kiev'deki hastanenin numarasn evirdi. Karsna kan sese kzn sordu. Ses, "Bir dakika yolda, balyorum" dedi. Bekledi, az sonra Aleksandra'nn bitkin sesi duyuldu. "Alo" "aa, kzm?" "Baba? Sen misin?" dedi Aleksandra, sesindeki bitkinlik azalmt. "Benim. Ne oldu? Naslsn yavrum?" "yiyim... iyiyim baba." "Arn, acn var m?"

"Biraz arm var. Doktorlar geeceini sylyorlar..." Sustu Aleksandra, Leonid onun derinden i geirdiini duydu. "Kzm, orda msn?" "Burdaym... Ben burdaym... ama bebeimi yitirdim." "nemli olan sensin... saln. Bo ver imdi bebei." Telefonun teki ucundan uzun sre ses gelmedi. Leonid kznn bebek konusunda ok duyarl olduunu bildiinden, "Keke son szleri sylemeseydim" diye dnd. Ama olanlar onu fkelendirmiti. O felsefe profesr olacak kart zamparay suluyor, kznn bana gelenlerden onu sorumlu tutuyordu. Sessizlik biraz daha uzaynca, "Alo, aa, kzm orda msn?" diye yeniden sormak zorunda kald Leonid. "Evet" dedi, titrek bir sesle Aleksandra. "Belki szlerime kzdn, ama ben senin iyiliini istiyorum." "Bebeini yitiren birine bunlar sylenmez" dedi Aleksandra. "Ama aa" diyecek oldu Leonid. "Beni onaylamyorsun biliyorum" dedi. i ekilerinden kznn aladn anlamt Leonid. "likimi de onaylamyorsun. 'Ama ben o adam seviyorum. Ve ondan bir ocuk douracam." Kznn sesindeki bu krgn, ama kararl tny ok iyi tanyordu Leonid. Tartmay uzatmann yarar yoktu. "Tamam aa, nasl istersen yle olsun" dedi. "nemli olan senin saln. Gerekten iyi misin? Yanna gelmemi ister misin?" Ksa bir sessizlikten sonra, yaral birinin efkate gereksinim duyan sesiyle, "ok isterim baba" dedi. "Ltfen gel." "O herif yanna gelmedi, deil mi" diyecekti, son anda zor tuttu kendini. "Tamam geliyorum" dedi, der demez de Cemil'i anmsad. "Ama..." "Ne oldu?" diye sordu Aleksandra. "Hay aksi... telatan unuttum. Burada korkun olaylar oldu..." Sustu, ne yapacan bilemiyordu. Ona en ok ihtiyac olduu anda kzn yalnz m brakacakt? Ama Kiev'e giderse Cemil ne olacakt? Belki de haksz yere lme ya da uzun yllar hapishane yaamna mahkm edilecek gen bir adam byle bir durumda tek bana brakp gitmeyi kendine yediremiyordu. "Beni korkutuyorsun, ne oldu baba?" diye sordu Aleksandra, kaygyla. "Korkma, benimle ilgili deil. rencilerimin banda byk bir bela var." Yine sustu Leonid. "Nasl bir bela?" diye sordu Aleksandra. "ki rencim ld... Telefonda anlatlacak gibi deil." Ksa bir sessizlik oldu. "Anlyorum" dedi Aleksandra. "Bana gelmesen de olur." Krgn myd, yoksa gerekten de babasna yardmc olmaya m alyordu, kestiremedi Leonid. "Olmaz" dedi. "Mutlaka yanna geleceim. Ama bana biraz zaman ver. ok deil, bir gn, yalnzca bir gn... Yarn, yarn ilk trenle geliyorum." "Harika, ben o kadar da kt deilim zaten" dedi Aleksandra sesine yapay bir nee vermeyi baararak. "zr dilerim kzm" dedi Leonid, sesi titremeye balamt. "Ama u anda onlar brakamam." "Tamam baba. Anlyorum... Ben iyiyim, gerekten." Kznn ona gereksinimi olduunu, zmemek iin rahat davrandn ok iyi biliyordu Leonid, ama elinden gelen bir ey de yoktu. "Saol canm, seni yine arayacam. Bir gn sonra da yanndaym zaten." "Bekliyorum" dedi Aleksandra, sesi doal halini almt. "Hoa kal." "Hoa kal" dedi Leonid, ama ahizeyi yerine koyamad, ta ki kulana duygusuz, duyarsz bir ddk sesi gelinceye kadar. Telefonu kapatt, yanda Seyel'le konuan kz renciye fark ettirmeden, eliyle gzyalarn sildi. Sonra admlarn hzlandrarak dekann odasna yneldi. Odasnda, bu gece genel sekretere syleyecei szleri tasarlarken yakalad Yuriy Konstantinovi'i. Krlam salar ile gri takm elbisesi ho bir uyum salam, gm rengi ereveli gzlklerinin de katksyla saygn bir akademisyen grnm almt yal dekan. "kr sizi zamannda bulabildim" diyerek yaklat Leonid.

"Kt grnyorsunuz" dedi, gzlklerinin zerinden onu szen Yuriy Konstantinovi. "Ne oldu kuzum size?" "u cinayet soruturmas..." dedi yutkunarak, merdivenleri karken soluk solua kalmt. "Gelin yle oturun" dedi dekan. "nce bir soluklann." "Vaktimiz yok. Susuz yere ocuu mahkm edecekler." "Hangi ocuu?" "Cemil'i... Cemil Trk yoldalardan biri. Ellerinde yeterli kant yok. Sua fail yaratmaya alyorlar." Dikkatle Leonid'i szen yllarn diplomat Yuriy Konstantinovi'n elik mavisi gzbebeklerinde bir parlt yanp snd. "Peki, u sizin dostunuz Andrey ne diyor bu ie?" "Bilmiyorum" dedi Leonid. "Ona ulamaya altm, baaramadm. Bu yzden size geldim. Merkez Komitesi'ne bavuralm. Soruturmann ikenceye dnmesini engelleyelim." "kence mi yapyorlar?" "Henz deil, ama yapacaklar." "Bundan nasl emin olabiliyorsunuz?" "Sorgudaydm, oradan geliyorum. Ellerinde kant yok. Zorla alnm bir ifadeye gereksinimleri var." Yuriy Konstantinovi dnceli bir tavrla, gzln kard. Bir sre dnyormu gibi yaparak gzlnn sapyla oynad. Sonra Leonid'e dnerek, "Bana biraz abartyormusunuz gibi geliyor" dedi. "stihbaratlarmzn bu kadar dncesizce davranacaklarn sanmyorum. Belki zanly biraz korkutmak iin kabalamlardr." "Hayr" dedi Leonid, aresizlik iinde. "Onlar tanyorum. ocuun canna okuyacaklar." "Peki" dedi, Yuriy Konstantinovi. "Asaf ne diyor bu ie. Asaft deil mi, TKP adna sorguya katlan yoldan ad?" "Evet Asaf. O da kararsz. Bizimkileri tanmyor. Bir de..." "Bir de..." diye kurnaz bir ses tonuyla sordu dekan. "Yanl adm atp kendi konumunu sarsmaktan korkuyor." "Anlyorum" dedi dekan. "Merak etmeyin, ilgileneceim. Bu akam Kremlin'de akademisyenlerin yemei var. Yemekte..." "imdi telefon etseniz" diye kesti szn Leonid. "Bu iler telefonla zlmez" diyerek kar kt dekan. "lgili yolda orada olacak. Yz yze konumakta fayda var." Yorgun gzlerle szd dekan Leonid. O kalabalkta, herkesin parti genel sekreterine sayglarn sunmaya alt grkemli seremonide, ilgili yolda bulmas bile kukuluydu. Bulsa da bu konuyu ya hi amayacak ya da yle bir deinip geecekti. "Bu adam yardm etmeyecek" diye geirdi aklndan. Umudu krlmaya balamt. Omuzlar km, ba nne dm bir halde ylece kald bir sre. Ama pes edemezdi. Daha oynayacak kozu vard. Kurkino'ya gidip, Trk kolektifini harekete geirerek parti merkezini ayaklandrabilir, Cemil'in daha adil bir biimde sorgulanmasn salayabilirdi. Hibir ey sylemeden usulca doruldu. "Kalkyor musunuz?" dedi dekan. "Merak etmeyin bu ii hallederiz. Siz asl kendinize dikkat edin. Renginiz sapsar, yerinizde olsam doru revire iner, tansiyonumu ltrrdm." "Salma gsterdiiniz ilgiye teekkr ederim yolda dekan" dedi Leonid, duygularn belli etmemeye alarak. Tpk diplomatlk gnlerinde olduu gibi mesafeli, ama nazik bir glmsemeyle bakyordu adama. Her eye ramen vazgemek niyetinde deildi. Belki onu etkiler, son anda yardm etmesini salarm umuduyla ekledi. "Ama Cemil'i de unutmazsanz sevinirim. O bizim rencimiz." "Unutacam kim syledi. Bu gece o ii halledeceim." Masaya yaklaarak dekana elini uzatt. "Size gveniyorum Yuriy Konstantinovi" dedi, adamn elini skarken. Davranlarndaki sahtelik kendisini bile rahatsz ediyordu, ama ylmad, kendi inanszlna da kar durarak srdrd konumasn. "Ne olur Cemil'i o adamlarn elinden kurtarn. Okulumuzun adnn byle bir zorbalkla kirletilmesine izin vermeyin."

"Bundan kukunuz olmasn" dedi dekan, retmeninin elini ayn heyecanla skarken, ama gzleri daha imdiden nnde duran notlara kaym, bu gece yemekte genel sekretere syleyecei szleri yeniden kafasndan geirmeye balamt. Yirmi sekizinci blm

Leonid, saat 22.00'ye doru varabildi siteye. Okulda ara bulamam, nce metroyla Renoy Vakzal stasyonu'na, orada uzun sre bekledikten sonra da bulduu bir taksiyle Kurkino'ya gelebilmiti. Siteye gelir gelmez nce yolunun zerindeki oyun salonuna urad, bilardo oynayan Turgut ile Durmu'a sekreterin nerede olduunu sordu. Odasnda olduunu renir renmez de iki yoldan akn baklarna aldrmadan, hzl admlarla Trk kolektifinin kald daireye yolland. Trk renciler Leonid'den saatler nce, ortalk daha kararmamken dnmlerdi. Otobse binerken Cemil'i aralarnda gremeyen erif ile Nejat, parti sekreterini bir keye ekip, "Nerede kald bu ocuk?" diye sormutu. Olan bitenden haberi olmayan Hikmet, "Asaf yoldala bir ii var. Gece dner herhalde" demiti. Bu aklama erif ile Nejat'a doyurucu gelmese de geceyi beklemeyi uygun grerek, daha fazla eelememilerdi konuyu. Ama akam olup da yemek masasnda Cemil'i gremeyince erif daha fazla dayanamam, "Cemil'in bu kadar gecikmesi normal deil, Asaf'a telefon edelim" demiti. O srada iyi piirilmi bifteinden dzenli aralklarla kestii ikinci paray azna atmakla megul olan Hikmet, "Gelir canm, merak edecek bir ey yok" diyerek geitirmeye almt. Arkadann bu kadar rahat olmasna can sklan erif, "Ya merak edecek bir ey varsa?" diye stelemiti. "Ya Mehmet ile Kerem gibi Cemil'i de kaybedersek." Lokmas boaznda kalmt Hikmet'in, azndaki eti aceleyle zar zor yutarak, "Bunu da nereden karyorsun yolda?" diyebilmiti. "Biliyorsun o olaylar kapand." "O zaman Cemil'i neden ardlar?" erif'in kararl baklar tedirginlikten ok fke uyandrmt Hikmet'te. "Nereden bileyim" diye kmt. "Parti ii bu? Cemil'le ne greceksiniz diye soramazdm ya!" "Artk sorabilirsin. Cemil ok gecikti" demiti Nejat, nndeki su bardan asabi bir ekilde masann ortasna iterek. "Bunca olaydan sonra hassasiyetimizi normal karlarlar herhalde." "Yoldalar hakl" demiti Can, her zamanki arball iinde. "Bu kadar gecikmemesi lazmd." "Belki yemekten sonra gelir" diyerek, ortal yattrmak istemiti Turgut. "Ben biraz daha bekleyelim derim." "Bence de bekleyelim" demiti Beir. "Ortal bo yere velveleye verip Sovyet yoldalara rezil olmayalm." nndeki bor orbasn kaklayan Durmu yemei bitinceye kadar sesini karmam, sonunda dudaklarm yalayp gzlerinde alayc bir ifadeyle Hikmet'e bakarak, "Belki de Cemil'in Asaf yoldala grmesi oktan bitmitir de Aliki yoldala Trk-Yunan anlamazl zerine uzun bir konsltasyona balamlardr" demiti. "Cemil'i kendinle kartrdn" diye atlmt Nejat. "O senin gibi sorumsuz deildir. Bir kadnla beraber olacam diye yoldalarn merak iinde brakmaz." Durmu'un geni aln krm, ekik gzleri iyice klm, "Ne diyorsun sen be?" diye kmt. "Herkesin bildiini sylyorum" demiti Nejat, sesini en az onunki kadar ykselterek. "Yalan m, u bulak kadn iin ka gece uykusuz braktn btn kolektifi." "Tamam yoldalar, tamam" diyerek araya girmiti Hikmet, yan masalarda oturan Lbnanllar ile sraillilerin knayan baklarn zerlerinde hissederek. "Saat ona kadar bekleriz. Eer Cemil gelmezse, Asaf' ararz." Yzlerdeki gerginlik silinmese de tartma bylece tatlya balanm, herkes nndeki yemee dnmt yeniden.

Ama aradan iki saat daha geip de Cemil gelmeyince erif ile Nejat, Hikmet'in odasna damlamlard hemen. Odasnda yalnzd Hikmet; yemekten dnnce, oda arkada Durmu'un danklna sylenerek ortal toplam, masann zerindeki kitaplar yerletirmi, giysilerini kk dolaba astktan sonra eofmanlarn giyerek yataa uzanm, Bulgaristan partizanlarnn bitmek bilmez kahramanlk yklerinin anlatld kzl dizilerden birine dalp gitmiti. erif ile Nejat'n ieri girdiini grnce, ask bir suratla yatanda dorularak sormutu: "Gelmedi mi?" "Gelmedi" demiti erif kaygyla. "Bu ocuun banda bir i var." "Bo yere kayglanyorsun" demiti Hikmet. "Asaf yoldala birliktedir." "Okulda deillerdi, nereye gideceklerini sana sylemediler mi?" "Okulda olmayacaklarn biliyorum, ama nereye gideceklerinden haberim yok" demiti Hikmet. "Saat on" demiti erif, kolundaki saati gstererek. "Artk Asaf' aramalyz." "Peki" demiti Hikmet, skntyla i geirip. "Madem iiniz rahat deil, arayalm bakalm." steksizce kalkmt yataktan. ki arkadann acele etmesine aldrmadan engen admlarla elbise dolabna yaklam, askya zenle aslm giysilerim alm, eofmannn stne kaln yn pantolonunu giymi, srtna paltosunu geirmi, botlarnn backlarn ar ar baladktan sonra, "Gidebiliriz" demiti. "Nihayet" diye mrldanmt, bandan beri sabrszlkla onu izleyen Nejat. "Bir ey mi syledin?" diye sormutu Hikmet. "Yok yok, bir ey demedim. Hadi gidelim artk" demiti Nejat, fkesini bastrarak. birlikte kmlard odadan, merdivenlerden hzla inmiler, ama Hikmet ar kanllndan m, telefon etmek istememesinden mi bilinmez, hep arkada kalmt. Tam binann kapsndan karken Leonid'le karlamlard. "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu Leonid. retmenlerini karlarnda bulan Hikmet'in iini nedense bir sevin kaplamt. "Asaf'a telefon edecektik" dedi. "Yoldalar kayglanyorlar. Cemil dnmedi de." "Ben de bunun iin geldim" dedi Leonid. "Hadi ieri girelim." Rus retmenin solgun yzne sinen kayg ykl arl hemen fark etti erif. "Cemil'in bana bir i geldi, deil mi?" diye sordu. "Yukar kalm da yle konuuruz" dedi Leonid baklarn kararak. Leonid'in aklamamasna karn de kt bir eyler olduunu sezinlemilerdi. lk kez kaygland Hikmet. Yoksa Cemil'in ba gerekten de belada myd? Onu grmeye kendisi yollamt. Geri randevuyu Asaf vermiti, ama Cemil'e ileten oydu. Asaf grmeyi verdiini reddederse? Niye reddetsindi canm? "Ben de Kerem gibi paranoyaklamaya m baladm ne?" diye dnd. Trabzanlara tutunarak merdivenleri kan Leonid'e kayd gzleri, belki de bo yere tasalanyordu. Belki de Cemil imdi okulda oturmu parti yetkilileriyle sohbet ediyordu. Daire kaplarnn nndeki sahanla geldiinde hangi kapya yneleceim bilemedi Leonid, retmenlerinin neden duraksadn anlayan Hikmet, "Parti odasna gidelim yolda" dedi. Iklar yakp paltolar kardlar. Masaya oturur oturmaz konuyu at Leonid. "Cemil zor durumda" dedi, kl rengi gzlerim tek tek yoldalarn yzlerinde gezdirerek. "Ona yalnzca siz yardm edebilirsiniz." "Tutukland m?" diye sordu erif, sanki olanlar biliyormuasna. "Gzaltnda. Onu Mehmet ile Kerem'in katili olmakla suluyorlar." Hikmet aptallamt. "Ama..." "Yaplan aklamalarn hepsi yaland" diye aklad Rus retmen. "Cemil'den kukulanyorlard. Onu rktmemek iin Kerem'in mektubuna inanm grndler."

"Vay be! Demek bizi kandrdlar ha" dedi Nejat; sevdikleri tarafndan aldatlan bir ocuun krlgan ifadesi belirmiti yznde. "Onlar anlamalsn Nejat yolda. Sz konusu olan sizin gvenliinizdi. Soruturma iin baz nlemler alnmalyd. Bu zorunluydu. Ben de onayladm. Ancak Cemil'i sulayacak hibir kant bulunamad. Onu serbest brakmalar gerekirdi. Brakmadlar..." Leonid sanki birden anmsam gibi durdu. "Sahi Nejat yolda, sizin okuduunuz Komnist Manifesto'nun sayfalarndan birinde sigara yan var myd?" Utanga bir glmseme belirdi Nejat'n dudaklarnda. "Evet, on birinci sayfada. Bizim kitap srekli kayboluyordu. Ben de yle bir iaret koymak zorunda kaldm." "Biliyordum" dedi Leonid, kendi kendine konuur gibi. "Peki sizin kitap nerede? Onu bulabilir misin?" "Odamzda herhalde." "Hayr odanzdaki kitap sizinki deil, o katilinki." "Katilinki mi?" "Evet, ama bizim polis Cemil'in sand." "Cemil anlatmad m?" "Anlatt ama inanan kim? Onun katil olduunu dnyorlar." "Kitap yznden mi kukulanyorlar Cemil'den?" diye safa sordu Nejat. "Yalnzca kitap deil, baka eylerde var. Ama daha nemlisi bizimkiler kuku snrn oktan getiler. Cemil'in katil olduundan adeta eminler." "kence mi yapacaklar?" dedi erif, korktuunun bana gelmesinden endielenen bir adamn gergin ses tonuyla. Leonid yant vermek yerine kl rengi gzlerinde ac bir ifadeyle bakt yzne. Oday ar bir suskunluk kaplamt. "Buna engel olmalyz" diyen Nejat'n heyecanl sesiyle bozuldu sessizlik. "Cemil'i onlarn eline brakamayz." "Ne yapabiliriz ki?" diyerek, daha kavgaya girmeden teslim olmu bir savann eziklii iinde boynunu bkt Hikmet. Ama Leonid umudunu yitirmemiti, inanla aklad: "Kolektifi toplayp parti merkezini uyarmak iin bir karar alabilirsiniz. Hikmet'in yzndeki korkak ifadenin srdn grnce eklemeden geemedi. "Cemil bu kolektifin bir yesi. Onu savunmak herkesten nce size der." "yi de" dedi Hikmet. "Hi dndnz m, Sovyet polisi bu iin zerinde niye bu kadar ok duruyor? Ate olmayan yerden duman kmaz." "Ne duman yahu?" diye sylendi erif, sabr tamak zereydi. "Duymadn m? Adamlarn ellerinde kant mant yokmu. Zorla kabul ettirecekler suu ocua." "Valla bilemiyorum" diyerek kendini geri ekti Hikmet. "Ortada iki l var. Kolektifteki teki yoldalarn can gvenlii..." "Tamam tamam, anladk" diyerek lafn azna tkt erif. "Sen karmayacaksn bu ie. Hi deilse bize engel olma." "Niye olaym canm" dedi Hikmet, ama sanki dnyann btn yk omuzlarna binmi gibi yorgun bir ifade kaplamt gzlerini. "O zaman kolektifi toplayp konualm" dedi Nejat, neredeyse herkese haber vermek iin yerinden frlamaya hazr bir ivecenlikle. erif ile Leonid kararszlkla birbirlerine baktlar, bunu frsat bilen Hikmet atld. "Yanl yapyorsunuz yolda" dedi. "Soruturmada parti zaten temsil ediliyor. Yani parti olanlardan haberdar. Asaf' aarak parti merkezine bask yapmaya almamz karklk yaratr. Asaf yoldala konuun." "Bunun bir yarar olacan sanmyorum" dedi Leonid, umutsuzca ban sallayarak. "Asaf'la ben konutum, onun Cemil'e yardm etmeye niyeti yok." "O zaman sonucuna da katlanr" dedi Hikmet, sanki ok nemli bir gerei dile getirmi gibi kaslarak. "Sonucuna katlanrm" diye, fkeyle arkadan taklit etti erif. "Anlamyor musun hl, sonulara katlanacak olan Cemil. Yakacaklar ocuu. Ama sana gre hava ho. 'Kararlar Asaf verdi' deyip ekileceksin kenara. Bylece partinin ileyii, dzeni de bozulmam olacak. Hayatnda bir kere olsun bamsz dn be."

"Byle konumaya hakkn yok" diye parlad Hikmet. "Sen kim oluyorsun da beni yarglyorsun." "Ben senin yoldan oluyorum. Brak artk u yalakal da adam ol, adam." Hikmetin donuk gzleri canlanr gibi oldu. erif'e bir eyler sylemek istedi, beceremedi, Leonid'e dnd. "Kusura bakmayn, ama ben burada daha fazla kalamayacam" dedi. Azn bozmaktan, kendini tutamayp erifle kavga etmekten korkuyordu. "Tabi bu da bahanesi" diye kkrtt onu erif. "Ka olum, ka. tatlya balannca karsn ortaya." Hikmet'in surat kpkrmz olmutu. Ama kendini tutmasn bildi, tek sz bile etmeden kalkt, kapya yneldi. "Nereye gidiyorsun yolda?" diyecek oldu Nejat. "Brak gitsin" dedi erif, nemsemez bir tavrla. "Onun bize Bir yarar olmaz. Kolektifi toplamann filan da anlam yok. Yoldalarn ou iyi niyetli, belki ortak bir karar kar, ama parti merkezinin bunu takacam sanmyorum. u sra konferans hazrlklar sryor. Ortalk toz duman. Bize dorudan iliki kurabileceimiz biri lazm." "Nereden bulacaz o kiiyi?" diye sordu Nejat. "Benim tandm biri var" dedi erif, kendinden emin bir tavrla. "Darbe ncesinde birlikte almtk; Baran yolda. Salam biridir. imdi TKP MK yesi. Ona ularsak Cemil'i kurtarrz." "Telefon numaras yannda m?" "Aklmda" dedi erif, kurnaz bir glmsemeyle. "lkede bam sktnda sk sk arardm onu." "ok iyi, ok iyi" diye mrldand Leonid, kl rengi gzleri akamdan beri ilk kez ldyordu. "O zaman ne duruyoruz, hadi Baran yoldaa telefon edelim" dedi Nejat. "Edelim" dedi Leonid, "Ama nce senin u sayfas yank Manifesto'yu bulman gerek." "Tamam" dedi Nejat. "Btn odalar dolarm. Bakalm kimdeymi bizim kitap." "Ynetim odasnda buluuruz o zaman" dedi erif. "Zaman yitirmeyelim. Sen kitab oraya getir." "Anlatk" dedi Nejat. On be yandayken duvarlara antifaist belgiler yazmaya kt ilk eylemdekine benzer, taptaze bir heyecanla yneldi kapya. Ynetim odas sitedeki ikinci binann giri katandayd. Sitenin, srt ezilmi siyah bir kaplumbaay anmsatan kocaman ahizeli tek telefonu bu odada bulunuyordu. rencilerin ou yasad almak zorunda kalan partilere ye olduklarndan lkelerindeki yaknlaryla konumak gibi bir talepleri olmuyor, telefona da pek gereksinim duymuyorlard. Ama zaman geip de okulda dostluklar, kurulup, aklar yaanmaya balaynca telefona olan talep artm, pek sk olmasa da ynetim odasnn nnde kk kuyruklar olumaya balamt. Binadan ieri girdiklerinde konumalar duyan Leonid, yine telefon kuyruu var sanmt, ama yaklanca ieridekilerin yksek sesle neeli bir muhabbete koyulduklarn anlad. Konumalar erif de duymu, nemsememiti, akl Baran'dayd. Bakalm onlara yardm edecek miydi? Pis bir iti; ortalkta iki l vard. O bunlar dnrken Leonid admlarn iyice hzlandrmt. Ynetim odasnn nne gelince de hi beklemeden kapy usulen yle bir tklatp dald ieri, biraz geriden gelen erif de peinden. nce iriyar sivil polis arpt Leonid'in gzne. Bir adam ortalarna almlar, yan aka, yar ciddi sktryorlard. eri birilerinin girdiini anlaynca dudaklarnda yarm kalm glmseyileriyle dndler, bylece iri gvdeleriyle oluturduklar ember araland, sorguladklar adamn yz aa kt: bu, yemekhanedeki yal a Aleksey'den bakas deildi. Adamn kpkrmz olmu iri burnunu gren Leonid polislerin onu dvdklerini sand, ama oday kaplayan keskin alkol kokusunu duyunca yal ann kibrit aksan parlayacak kadar sarho olduunu anlad. Polisler nnden ekilince, Aleksey de ieri girenleri grm, tek gzn ksarak onlar tanmaya alm, kim olduklarn fark edince de rk dilerini gstererek glmsemi, sa ve sol yakas en az beer madalyayla kapl eski ceketinin dmelerini ilikleyerek saygyla ayaa kalkmt.

"Ooo Leonid vonovi, iyi akamlar... yi akamlar yolda Trk" diyerek yerlere kadar eilerek onlar selamlad. Sonra sanki bu oda kendi eviymi gibi, polisleri aralayarak pencere kenarndaki bo iskemleleri gsterdi: "Buyrun, gelin yle oturun." Onun bu tavr belki de sitedeki son geceleri geirmekte olan sivil polislerin efi Dimitriy'i rahatsz etmiti. Az nce bu yal sarhou konuturup kahkahalar atan gen polis, "Tamam yolda Aleksey, sen sakin ol bakalm" diyerek, omuzlarndan tuttuu gibi iskemlesine oturttu. Leonid'e dnerek, "Mutfaktan erzak arrken yakaladk onu" dedi. "Ben bir ey almadm" diyerek, yeniden dorulmaya alt Aleksey. Ondan atik davranan Dimitriy yal adamn kprdamasna izin vermedi, ama konumasna da engel olamad. "Buradakilerin ou Arap. Arap ne demek, Mslman. Mslmanlar domuz etini sevmez. Yani bu jambonlar kimse yemiyordu, ryeceklerdi. Depoda bozulacaklarna bu ihtiyarcn midesini enlendirmeleri daha iyi olmaz m?" Leonid'in gergin suratnda zamansz bir glmseme belirdi. "Glyorsunuz Leonid vanovi" dedi yal a, boynunu bkerek. "Ama yine de beni ihbar etmekte bir saknca grmediniz." "hbar m?" dedi Leonid. Adamn sylediklerinden bir ey anlamamt, soru dolu baklarn Dimitriy'e evirdi. "Ona aldrmayn" dedi Dimitriy. "Sarho, ne dediini bilmiyor." "Sarho senin babandr" diye grledi Aleksey. "Biz eski topraz evlatm. yle iki kadeh votkayla kendimizi kaybetmeyiz." Feri kam gzlerini Leonid'e evirerek srdrd szlerini. "Ben Trkleri ok severim Leonid vanovi. Mert insanlardr, cesur insanlardr. Ama bana bunu nasl yaptlar anlayamadm? Onlara ok gcendim, ok." "Niye gcendin?" diye sordu Leonid, glmsemesini yitirmeden. "Beni ihbar ettiler." "Bir dakika, ne diyorsun? Kim ihbar etti seni?" diye sordu Leonid, adamn sylediklerinden kukulanr gibi olmutu. "Sizin rencilerden biri. u hafif kilolu, gr sal olan. Benim Alyoam gibi hep yalnz dolaan..." Kimden bahsettiini karmaya alyordu Leonid. "Siz ona aldrmayn Leonid vanovi" dedi Dimitriy yeniden. "Ne konutuunu bilmiyor." "Ne konutuumu biliyorum ben" diye atld Aleksey. "Onunla karlatk. Karlamak ne demek, arptk. Hzla kouyordu, bir arpt bana. Hoop kucamdaki erzaklar havaya. Artk o karanlkta toparlayabilirsen toparla. Odama gittim ki jambon eksik..." Yal adam matrak matrak anlatrken, erif, "Ne olmu, ne anlatyor?" diye sordu Leonid'e. "Erzak alyormu. Yakalamlar. Onu Trk rencilerden birinin ihbar ettiini sylyor" dedi Leonid, dalgnlamt, akln bir ey kurcalyor gibiydi. "Bu adam normal deil" dedi erif. "Geenlerde durup dururken Kerem'e kahvalt hazrlad." "Kerem'e mi?" diye sordu Leonid, dalgnlndan syrlarak. "Evet, Kerem'e" diye ban sallad erif, gzleri sarholuun daha da sevimli hale getirdii yal adama taklp kalmt. "Sakn szn ettii kii Kerem olmasn?" diye sordu Leonid. "Olabilir" dedi erif, bir anlam karmaya almayarak. "Bunun ne nemi var ki?" "ok nemi var. Cinayet gecesi bulunan jambonu hatrlasana?" erif balanty zememi, akn dnrken, Leonid yal ann yanna yaklaarak elini dosta adamn omzuna koydu. "Sana arpan renci Kerem miydi?" diye sordu. Yal adamn suratnda aptal bir ifade belirdi. "Kerem mi? Adn bilmem" dedi. "Benim Alyoam gibi sessiz olan." "Hani u geenlerde kahvalt gtrdn renci mi?" Yal adamn yz d.

"Evet" dedi. "Ta kendisi." "Aman Tanrm" diye barmaktan kendini alamad Leonid. "Keremmi!" Leonid'i izleyen yal adamn aknlktan az ak kalmt. "Yalvarrm kendinize gelin Leonid vanovi. Neler oluyor size? O renciyi zaten tanyorsunuz." "Tabi tanyoruz" dedi Leonid, btn dikkatini yal adamn zerinde toplamt. "Senden ok rica ediyorum, imdi bana onunla hangi gece karlatn syler misin?" Yal adam gzlerini iri iri aarak Leonid'e bakt. "stersen biraz dn" dedi Leonid. "Doru hatrlaman ok nemli." "Nesini dneceim canm" dedi yal adam, kendinden emin bir tavrla. Sonra onlar dinleyen Dimitriy'i iaret ederek. "Bakmayn siz bunlarn szlerine. Sarho filan deilim ben. O geceyi de ok iyi hatrlyorum. Geen salyd. Kahvalty da aramba sabah gtrdm ona zaten. Yanndaki yoldana sor hatrlayacaktr. O da yemekhanedeydi nk." Soluunu tutarak erif'e dnd Leonid. "Bu adamn Kerem'e kahvalt getirdii gn hatrlyor musun?" erif'in krklarla bezeli alnnda hepsinden daha derin iki izgi belirdi, yok oldu. "Sanrm aramba gnyd" dedi. "Mehmet'in ldrld gecenin sabah." Leonid, onu kolundan tutarak sarst. "Emin misin?" "Eminim" dedi, Leonid'in bu kadar telalanmasna bir anlam veremeden. "aramba gnyd, ama bunu niye soruyorsun ki?" "Hatrlasana, Kerem cinayet gecesi dar hi kmadn sylemiti. Oysa koarak bir yerlerden geliyormu. Aleksey'le arpm. O gece milislerin bulduu jambon ite bu arpmada yere dm." erif'in akl karmt. "Ama... Ama Kerem o gece hastayd. Nasl koabilir ki?" diye sordu; Leonid'i saran heyecan imdi ona gemiti. "Sadece nezleydi. stelik sabah iyi grnyordu. Ama cinayetten sonra yaptmz toplantda sanki hastal stelemi gibiydi." "Haklsn" dedi erif, derin bir uykudan uyanr gibiydi. Sanki gzlerinin nnden bir perde ar ar kalkyor, olaylar kafasnda btnleerek, gemiin gerek grntsn hzla ortaya karyordu. "Doru, toplantda ok iyi grnyordu. Yanmda oturuyordu, bir kez bile haprdn duymadm. Ama akam birden atei kt, haprmaya balad..." diye mrldand, ama hemen duraksad. Erken bir karara varmaktan korkuyor gibiydi. Baklar yal adama kayd yeniden. "Acele etmeyelim. Emin olmalyz. Kerem'i grdnde saat kat acaba?" erif'in sorusu Leonid'in kararlln glgelemedi. Kendinden emin aklad: "Bu saatlerde olmal. Gndz gzne erzak yrteceini sanmyorum bu uyank ihtiyarn." Ama erif'in gzlerindeki kuku bulutlarnn dalmadn grnce yal aya sormak zorunda kald. "Peki saat? Saati hatrlyor musun?" "Bak bu zor ite" dedi yal adam, suratn buruturarak. "Dakikas dakikasna nasl sylerim ben sana saati." "Yaklak olarak..." Yz aydnland yal adamn. "Hah, yle dersen tamam. Her gece on buukta falan kaparm mutfa. Be dakka nce, be dakka sonra, hi deimez bu." "Tam cinayet saati" dedi Leonid, sevin iinde adeta bararak. "Demek Keremin mektupta yazdklar doruymu." erif'in iinden Leonid'e sarlmak geti, ama onlar izleyen polislerin souk baklarn hissedince bundan vazgeti. O anda kap ald, elinde Komnist Manifesto'nun bir nshasn tutan Nejat paldr kldr dald ieri. Soluk soluayd; daha ilk girdii odada kitab bulunca, hi enmeden buraya kadar komutu "te bizim Manifesto" dedi, ocuksu bir cokuyla.

Leonid kitab ald, Nejat'n sa iaret parmayla aralad on birinci sayfaya bakt, gerekten de sa alt u sigarayla yaklmt. Leonid kitaba bakarken, arkadalarndaki deiiklii fark eden Nejat safa sordu: "Baran yardm edecek mi?" "Baranla konumamza gerek kalmad" dedi Leonid, dudaklarnda utku dolu bir glmsemeyle. Bayla Aleksey'i iaret ederek tamamlad szlerini. "Keremin katil olduunu kantlayacak bir ahit bulduk." nce aka yapyorlar sand Nejat, ama iki yoldann sevin iinde yzen gzlerini grnce doru sylediklerini anlad. "Bu ok iyi ite" diye bararak, sa elini yumruk yapp havaya kaldrd. "Cemil'in masum olduu belliydi zaten." Sabrnn sonuna gelen Dimitriy, "Neler olup bittiini bize de anlatacak msnz?" diye homurdanarak araya girdi. "Sanrm cinayetler aydnland" dedi Leonid umutlu bir glmseyile, gen polisin ask suratna bakarak. " zld. Katili gren bir tanmz var artk." "Bu sarho herif mi?" dedi, dudak bkerek Dimitriy. Aleksey alnm gzlerle bakt Dimitriy'e. "Onu kmseme" dedi Leonid, yal adam savunarak. "O, senin benim gibilerin aykken bile fark edemediklerini sarhoken grebilecek biri. Yerinde olsam Viktor'u arar, oraya doru geldiimizi bildirirdim." Dimitriy duraksad. Konumalar can kulayla dinlemiti, cinayet blgesinde bulunan jambondan haberi vard, ama Leonid'in sylediklerinin ne kadarna inanabilirdi ite bundan emin deildi. Ortalkta fol yok, yumurta yokken, harekete geip stlerinden azar iitmekten korkuyordu. "Korkma" dedi Leonid. "Kendimi aptal konumuna drmek ister miyim hi?" nanr gibi olmutu Dimitriy, ama ekingenliinden bir trl kurtulamyordu. Kocaman elinin, birer sosisi andran parmaklaryla dik salarn kadktan sonra, "Peki" dedi. "Umarm yanlmyorsunuzdur Leonid vanovi?" "Yanlmyorum... Hadi gven bana, nereye sakladysan kar u telsizi de ara Viktor'u. Cinayetleri aydnlatacak bir tank bulduunu syle. stersen ben konuaym." "Hayr hayr, ben konuurum" dedi Dimitriy, masann arkasndaki alet antasna saklad telsizi karmaya giderken. "Aferin yolda Dimitriy" diye mrldand Leonid, takm ma kazanan bir futbol antrenrnn grbz neesiyle. "Ekibin ve sen takdir alacaksnz." Yirmi dokuzuncu blm

Dimitriy'in kulland minibs KGB binasnn nnde durunca, toparlanarak yannda uyuklamakta olan Aleksey'e bakt Leonid. Adamcazn altenesi aaya dm, azndaki btn rk diler ortaya kmt. efkatle adamn omzuna dokundu, bana msn demedi Aleksey. "Drtklemezsen uyanmaz" dedi, motoru durduktan sonra geriye dnen Dimitriy. "Baksana szm herif." O anda Aleksey'in tek gz ald. "Herif sensin" dedi. "Biraz terbiyeli ol." Glmemek iin kendini zor tuttu Leonid. "Hadi Aleksey Maksimovi" dedi. "Gideceimiz yere geldik." Sanki can yanyormu gibi eliyle belini tutarak doruldu yal adam. Minibsten inen erif ile Nejat'n pei sra ilerledi. Kapdan inince aya kayd, son anda kolundan yakalayan erif onu dmekten zor kurtard. "Teekkr ederim" dedi yal adam glmseyerek, ama ban evirip de KGB binasnn nnde olduklarm anlaynca beti benzi att, olduu yerde donup kald. "Aman Tanrm" dedi istavroz karak. "Beni nereye getirmiler byle." Sonra telala Leonid'i aramaya balad. Onu minibsten inerken grnce, sendeleyerek yaklat, "Azizim Leonid vanovi, bu nasl insanlk, bu nasl yoldalk. Bir para jambon iin bir Sovyet vatandana yaplr m bu?"

Leonid adamn elini yakalayp avularnn iine ald, sonra gvenle gzlerinin iine bakarak, "Sana bir ey olmayacak" dedi. "Sen tanksn. Anladn m, sen tutuklu deilsin." Yal adam, "nansam m, inanmasam m?" diye ksa bir duraksamadan sonra, hazr ol durumuna geti, sa elini kalpana gtrerek selam verdi: "Emredersiniz" dedi. "u andan itibaren Sovyet devletinin emrindeyim. Olum Alyoa da zaten Afganistan cephesinde arpyor." "Tamam Aleksey Maksimovi. Artk gidelim" diyerek yal adamn koluna giren Leonid'le birlikte ekibin teki yeleri de binaya yrmeye balamt. lk kontrollerden getikten sonra akamki grevliyi ayn yerde, ayn surat ifadesiyle oturur buldu Leonid, ama onlar grr grmez ayaa frlad adam. "Sizi aada bekliyorlar yolda Leonid" diyerek eliyle merdivenleri gsterdi. "sterseniz sizi gtreyim." "Teekkr ederim, yolu biliyorum" dedi Leonid. "Bu ne deiiklik" diye geirdi aklndan. "Andrey Alegovi binada m?" diye sordu, merdivenlere ynelmeden nce. "Yolda Andrey de aada sizi bekliyor" dedi grevli. "Gzeeel" diye mrldanarak, evik admlarla merdivene yneldi. Aada merdivenlerin banda Asaf karlad onlar. "Bir tank bulmusunuz ha?" diye sordu telal, srnak bir tavrla. "Evet, tantraym Aleksey Maksimovi." "Cinayeti mi grm?" "yle saylr" dedi Leonid, fazla aklama yapmaya heves etmeden. "Cemil nerede?" Baklarn kard Asaf. "erde olmal" dedi. "erde mi olmal?" diye durdu Leonid. Yz endieli bir hal almt. "Sen yannda deil miydin?" "Deildim, sen gidince baka bir evirmen getirdiler. Beni de odadan kardlar." "Kar kmadn m?" diye atld erif. "Yapma erif yolda, sanki kar ksaydm beni dinlerlerdi de." "Dinlemesinler. Sen de yoldanla birlikte sorgulansaydn." "yle atp tutma bakalm" diye diklendi Asaf. "Daha Cemil'in masum olduu bile belli deil." "Belli" dedi Leonid, kmseyen gzlerle Asaf'a bakarak. "Cemil'in katil olmad artk kesinlik kazand." nanmayan gzlerle bakt Asaf, Rus retmene. Leonid, ona haber anlatacak durumda deildi, admlarn hzlandrarak koridorda ilerlemeye balad. Sabahki sorgu odasna ynelen Leonid'i Asaf uyard. "Oday deitirdiler, koridorun sonundalar." Leonid'in yzndeki endie iyice artmt. "Cemil'i onlarn eline brakmaman gerekirdi" diye sylendi. Sulu biri gibi ban ne een Asaf bu defa sesini karmad. Admlarn daha da hzlandrd Leonid, peindekiler de ona ayak uydurdular. Koridorun sonundaki odaya vardklarnda kapdaki iri kym iki nbeti durdurdu onlar. "Andrey Alegovi bizi bekliyor" diye aklad Leonid. Elleri, hafif makineli tfeklerinin zerinde gezinen nbetilerden kumral olan, kk topluluu szdkten sonra, "Burada bekleyin, haber vereyim" dedi. ok beklemediler, az sonra nbetiyle birlikte Nikolay kt dar. "Btn okulu buraya toplasaydnz bari" dedi, alayc bir tavrla. "Gerekliydi" dedi Leonid. "Anlayacaz" dedi Nikolay. "u sizin tan ieri alalm. tekiler sadaki odada beklesinler. Nbeti yolda gtrr onlar." "Onlar da tank" diye kar kacak oldu Leonid. "Hepsini ayn anda sorgulayanlayz ki" diye tersledi Nikolay. "Sras geldike herkesle konuacaz." Leonid, Nikolay'n sylediklerini Trk yoldalarna akladktan sonra, nbeti erif ile Nejat' alp ilerdeki odaya gtrd. Nikolay'n gz Asaf'a taklmt.

"Ne o, migreniniz geti galiba?" diye sordu alayc bir tavrla. Leonid anlamamt, baklarm Asaf'a evirerek sordu: "Ne migreni?" Asaf yerine, alaycln srdren Nikolay yantlad: "Sorgu biraz sertleince yolda Asaf, migrenim tuttu diyerek odadan kmt da..." Asaf bir sulu gibi glmseyerek Leonid'e bakt, sonra duyulmayacak kadar clz bir sesle, "Geti, geti" diye mrldand. Asaf'n kk numaralar umrunda deildi Leonid'in, aklna, Nikolay'n "Sorgu sertleince" szlerini takmt. "Hadi ieri girelim artk" diye sabrszlkla sylendi. "Buyrun" dedi Nikolay, yapmack bir nezaketle kapy aarak. Leonid, Asaf, Aleksey ve minibs park ettikten sonra onlar kapda yakalayan Dimitriy odaya girdiler. erisi pas rengi duvar ktlaryla kaplyd. Nikolay'n akamki sorguda "Onu sorguladmz u odaya bakn, bahar renginde" deyiini anmsad Leonid. "Demek ki sorgu sertleince odann da rengi deiiyor" diye dnd. Tpk ilk odadaki gibi ortada bir masa vard. Viktor ile Andrey masann uzun kenarndaki iskemlelere yerlemilerdi, Cemil'in srt kapya dnkt, omuzlar km, sanki uyuyor gibi ba ne dmt. Leonid kaygyla Cemil'e atld. Ancak ondan nce davranan Andrey, eski dostunu ayakta yakalad. "Bir merhaba yok mu Lenya?" dedi sevimli grnmeye alarak. Leonid'in gzleri Cemil'deydi. "Ona ne yaptnz?" diye sylendi. "Sakin ol... sakin ol" dedi Andrey. "Ona hibir ey yapmadk." Leonid onu iterek, masaya yaklat. "Cemil, Cemil yolda" dedi. Gen adam yar baygn gibiydi, sanki konuulanlar iitmiyordu. "Cemil yolda uyan, uyan" diye srarla omzuna dokundu Leonid. Glkle ban evirdi Cemil. Sa ka neredeyse gzn tmyle kapatacak kadar imiti. Sa burun deliinde kzllam bir pamuk ya da bez paras vard, dolgun altduda tam ortasndan yarlmt. Ama Leonid'i rkten bunlar deil, Cemil'in o rktc, bombo baklaryd. "yi grnmyor" dedi, panik iinde dorularak. "Beyin kanamas geiriyor olmasn?" "Hibir ey geirmiyor" dedi Andrey, sakin bir tavrla. "En az senin benim kadar salam. Biraz sakinletirici verdik hepsi o kadar." "Bunu yapmaya hakknz yoktu" diye grledi Leonid. "Bir ey yapmadk ki" dedi Nikolay, arszln srdrerek. "Hatrlamyor musunuz, buraya geldiinde byleydi." "Hepinizi dava edeceim" dedi Leonid, yumruklarn skp Nikolay'n zerine yryerek. ri gvdesiyle araya giren Viktor durdurdu onu. "Asl biz seni dava edeceiz" dedi, fkeyle Leonid'in suratna haykrarak. "Grevimizi yapmamza engel oluyorsun." Neredeyse yumruk yumrua birbirlerine gireceklerdi ki, "Yoldalar, yoldalar" diyerek Andrey girdi araya. "Brakn bu anlamsz tartmay. Lenya hakl, biraz daha nazik olabilirdik. Ama oldu bir kere. Sen de sakinle artk Lenya." "Sakinle demesi kolay. Zamannda yetimeseydim kim bilir daha neler yapardnz ocua?" "Hadiii, o kadar da kalpsiz deiliz canm. Hem o alkndr byle eylere. Ne de olsa faizm koullarnda dven bir devrimci" dedi, irin grnmeye alarak. "Lanet olsun" diye mrldand Leonid. "Hepinize lanet olsun." "Bize kfrederek hibir sorunu zemezsin. Bak geceyars nemli bir toplanty brakp geldim buraya. u senin dekan ortal velveleye vermi." "Ne? Yuriy Konstantinovi'ten mi sz ediyorsun?" diye sordu Leonid, fkesi geer gibi olmutu. "Demek hl gvenilecek insanlar var" szckleri dkld dudaklarndan.

"Var ya, yoksa niin buraya geleyim?" diyerek vgy kendi zerine ald Andrey. Sonra korkudan kapnn yanna bzlm duran Aleksey'e dnerek, "Bu mu senin tann? Hadi gel de anlat bakalm ne grdn" dedi. "Durun bir dakika" dedi Leonid, elini kaldrarak. "Cemil'i bu halde brakamam. nce onu gtrp yatralm." "Haklsn" dedi Andrey, Leonid'e uzlaabilecek bir konu bulduu iin yznde memnun bir ifadeyle Nikolay'a dnerek. "Onu yandaki yatakl odaya tayn." Nikolay kapdaki nbetilere seslendi. Cemil az sonra iki askerin arasnda odadan kyordu; Leonid de onlarla birlikte gitmek istedi, ama Asaf ondan nce davrand. "Ben ilgilenirim" dedi, gzlerinden pimanlk okunuyordu. Onu kramad Leonid. "Tamam, rahat etmesini sala ltfen." Onlar knca yeniden yal adama evirdi baklarn Andrey. "Evet, gelelim tanmza. Ne grm bu ihtiyarck?" "Kendin sor" dedi Leonid, sonra yal aya dnd, Cemil'in kalkt bo iskemleyi gstererek. "Gelin Aleksey Maksimovi, yle oturun." "Teekkr ederim, teekkr ederim" diyerek yine yerlere kadar eildi yal a. rkek gzlerle Andrey'e bakarak sessizce oturdu gsterilen iskemleye. "sterseniz ben anlataym yolda Andrey" dedi, odaya girdiinden beri suskunluunu koruyan Dimitriy. "Tamam sen bala" dedi Andrey, merakl bir yz ifadesi taknarak. "Onu biz yakaladk" dedi Dimitriy, eliyle yal adam gstererek. "Cinayet gnnden sonra her gece yaptmz gibi sitede geziniyorduk. Aleksey Maksimovi'i karanlkta elinde bir paketle yrrken grdk. kide bir dnp arkasna bakmasndan kukulandk. Aalarn arkasna saklanarak izlemeye baladk, ama adam bizi fark etti. Fark eder etmez de elindeki paketi atp kamaya balad. Onu iki bina tede yakaladk. Att paketin iinde, tereya, jambon, kurutulmu balk, ki ie de votka vard. Votkalardan biri dme srasnda krlm. Adam yakalaynca yemekhanedeki a olduunu anladk, onu sitedeki yetkililere teslim etmek iin ynetim odasna getirdik. Tam o srada yannda Trk bir renciyle Leonid vanovi girdi odaya. Onlar gren Aleksey aklamalarda bulunmaya balad, olayn rengi deiti. Ben de durumu merkeze bildirdim." "Bravo yolda Dimitriy" dedi Andrey, abartl ama durumun kontrolnde olduunu hissettiren bir ses tonuyla. "Doru olan yapmsnz. Ama olayn rengini deitiren aklama ne? Hl onu renemedik" dedikten sonra baklarn yal adamn zerine evirdi. "Eee Aleksey Maksimovi, top sizde, anlatn bakalm olanlar." Yal adam nce tutuk tutuk konutu, ama giderek ald ve ballandra ballandra anlatt her eyi. O konuurken Viktor ile Nikolay'n surat renkten renge giriyordu. Nikolay'n ak renk gzlerini umutsuz bir ifade kaplad, ama Viktor kolay pes edecek bir insan deildi, telala antasn kapt, iinden kard Kerem'in cinayet gecesi ne yaptn anlatan rapora yeniden gz att. Nikolay syleyecekleri biten Aleksey'i nbetilere teslim ederek, teki tanklarn kald odaya gnderirken Viktor da raporu Andrey'e uzatt. Andrey ilgiyle okudu raporu. O srada kap alnd, Asaf ieri girdi. Rahatlam grnyordu, ama yzndeki pimanln izleri hl silinmemiti. "Nasl?" diye sordu Leonid. "Uyuyor" dedi, glgeli bir glmsemeyle. Onlar konuurken Andrey okuduu kttan ban kaldrd. "lgin bir durum" dedi Leonid'e dnerek. "Ama bu beklenmedik tann syledikleri Kerem'in katil olduunu kantlamaz. Kerem o gece dolamaya da km olabilir." "Hasta hasta, yle mi? Gldrme insan... yle olsa, bunu niye gizlesin ki?" "nk Mehmet'le arasnn iyi olmad biliniyor. Onu sulayacaklarndan korkmutur" diyerek akl yrtt Viktor. "Eer brakt mektup olmasayd bu doru olabilirdi. Ama Kerem'in cinayet saatinde darda olmasn, Aleksey'e arptktan sonra zr bile dilemeden

kamasn, stelik bunu gizlemesini, bir de mektupta yazdklarn birletirirsek..." "Tamam" diyerek szn kesti Andrey. "Bir an iin varsaymnn doru olduunu dnelim. Ama nemli bir soru hl yantsz. Kstebek kim? Kerem'in yazd gibi Mehmet mi? Yoksa baka biri mi?" "Mehmet'in polis olmasn dnemiyorum" dedi Asaf. "Neden? Mehmet'in Cemil'den ne fark var? Birinin l, tekinin canl olmasndan baka." "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Nikolay. "rendiin bir ey mi var?" "nce u akl yrtme iini srdrelim. Mehmet yerine Cemil ldrlseydi, Mehmet'ten kukulanmamz kanlmazd. nk o da Kerem'i ve Cemil'i tanyan tek kii olacakt, parti siciline baktmzda en az Cemil kadar parlak olduunu grrz. Yani Cemil'i sulamak iin dayandmz btn veriler Mehmet iin de geerli." "Manifesto dnda" diye dzeltti Viktor. "Yanlyorsun" dedi Leonid. "Eer Nejat' buraya arrsak, Cemil'le ortak kullandklar Komnist Manifesto'yu gsterir size." Viktor, d krklna uram bir suratla Andrey'e bakt. "arn u adam, bakalm ne anlatacakm bize?" dedi Andrey merakla. Nikolay kapya ynelirken, Leonid kendinden emin varsaymn srdryordu. "Mehmet 28 oca 29'a balayan gece ldrld. Yani Mustafa Suphi ve on drt arkadann hunharca katledildii gece. Aslnda cinayetin o gece ilenmi olmas da bir mesajd. Kerem, partiye szan ajann tpk 65 yl nce olduu gibi yoldalarm katletmesine engel olmak iin onu ldrdn sylemek istiyordu." "Bunu yoldalarndan neden gizlesin ki?" diye sordu Andrey, inanmam gzlerle eski dostunu szerek. "Birincisi ona inanmyorlard. kincisi TKP terrizme kardr. Hibir zaman bu cinayeti onaylamazd. Kerem bunu ok iyi biliyordu." "Kendini niye ldrd?" "Aleksey'le karlatktan sonra yakalanacandan emindi. Zaten harap olan sinirleri daha fazla beklemeye dayanamad." Bu tartma srerken kap ald, nde Nejat, arkada Nikolay ieri girdiler. "Gel Nejat yolda" dedi Leonid, ayaa kalkarak. "Bize Manifesto'yu verir misin?" Nejat paltosunun cebine sokuturduu Manifesto'yu karp Leonid'e uzatt. Ama kitab daha nce davranan Viktor kapt. Leonid'in dudaklarnda kalender bir glmseme belirdi. "Telanz anlyorum yolda Viktor" dedi. "Ltfen on birinci sayfaya bakar msn?" Viktor iri parmaklaryla kitab kartrp on birinci sayfay buldu. "Cemil'in szn ettii yan grdn m?" diye sordu Leonid. Viktor hibir ey sylemeden kitabn kararm ucuna bakyordu. Leonid, odann ortasnda, sanki kavga etmeye gelmi gibi kararl bir ifadeyle dikilen Nejat'a dnd. "Yolda bu kitap sizin mi?" "Evet, ucunu ben yakmtm" dedi Nejat. "Ama bir sredir kaybolmutu." "Onu nerede buldun?" "Mehmet'in kitaplarnn arasnda." Leonid'in evirisini dinleyen Viktor, "Ama" diye kar kt. "Bu, kitabn Mehmet'in olduunu kantlamaz ki. Baka biri de koymu olabilir oraya." "Viktor'a katlyorum" dedi Andrey, Leonid gibi bir amatrn sanki konunun uzmanym gibi ortaya kp sorguyu ynetmesi cann skmaya balamt. "O kitap kolektifteki herkesin olabilir." "Doru, Cemil ile Nejat dnda herkesin. Ama biz, Kurkino'dan gelirken, minibste yararl bir tartma yaptk. Tartmamz kitabn Mehmet'in olmas varsaymna dayanyordu." "Siz kimsiniz?" diye sordu Viktor kukuyla. "Nejat, erif ve ben." "Cemil'in dostlar" dedi dudak bkerek. "Evet, ama kmsemesen iyi olacak. nk iaretli Manifesto ile Aleksey'i de biz bulduk."

Andrey eski dostuna kzmasna karn bu gizemli konumasnn altnda nemli bilgilerin yattn sezinliyordu. "Hadi Lenya bu kadar girizgh yeter, kar azndan u baklay" diye sylendi sabrszlkla. "Tamam acele etme, her eyi anlatacam. Ama nce bir soru sormam gerekiyor. Cemil'in Beloruskaya Gar'nda grmeye gittii u Trk istihbarats, yanl duymadysam orta boylu, esmer, bykl biriydi deil mi?" Viktor hi dnmeden yantlad. "Evet, tam tarif ettiin gibi biri. Neden sordun?" "Minibste erif ve Nejat'la, Mehmet'in polis olup olamayacan tartyorduk. Asaf'n da syledii gibi Mehmet'in polis olduu konusunda kuku uyandracak en kk bir izlenim bile uyanmamt kimsede. Ama erif kk bir olay anmsad. Aslnda biraz dnnce sizler de anmsayacaksnz. Anmsamazsanz bile sorgu kasetlerinde dinleyebilirsiniz bu any. nk bu olaydan bahsetmiti erif bize. Ama bizim btn dikkatimiz Cemil'de olduu iin nemsememi, bu olay es gemitik. Trk kolektifi bir gece Boloy'a gitmi. Perde alp gsteri baladktan sonra Mehmet midesinin rahatsz olduunu syleyerek tuvalete zor atm kendini. Arkadan merak eden erif de peinden knca salonda bir adamla konuurken grm Mehmet'i..." Viktor ile Nikolay'n fsldatn fark eden Leonid onlara bakt, "Anmsadnz m?" "Evet, anmsyorum" dedi Nikolay, souk bir tavrla. "Gzel. Andrey de duysun diye anlatyorum. erif, Mehmet ile adamn yanna yaklam. ngilizce konuuyorlarm. 'Tiyatrodaki grevlilerden biri' diye aklam Mehmet. 'Yeniden ieri girmemem konusunda beni uyaryordu.' Moskova'da hi tanmadklar insanlarla bu trden konumalar yapm olduklarndan olay ok nemsememi erif. Bize de yle anlatmt zaten. Ama esmer, orta boylu ve bykl olan adam, Rus'tan ok bir Trk' andryormu." "Ne olacak canm" diye kesti Andrey. "Sovyetler Birlii bir halklar mozaiidir. Boloy'da Trk kkenli biri rahatlkla grev yapabilir." "erif de byle dnm zaten. Ama bu olay da aklnn bir kesine yazm. Bu gece rendiklerimizden sonra olay belleinde yeniden canland, hemen bize anlatt. Tabi o Cemil'in Beloruskaya Gar'nda grmeye gittii adamn esmer, orta boylu ve bykl biri olduunu bilmiyordu." "Sama" dedi Nikolay. "Moskova'da sylediin tipte binlerce insan var." "Sama olup olmadn anlamamz ok kolay. O Trk istihbaratnn, eminim sizde bir fotoraf vardr." "Anlayamadm nereye varmak istiyorsunuz Leonid vanovi?" diye sordu Viktor. "u fotoraf bulup getirin hemen" dedi Andrey, baklarndaki anlam deimiti. "erif'i de armamz gerekiyor" dedi Leonid. Nikolay kararsz baklarn Andrey'e evirdi. Leonid'in isteini onayladn belirten bir ba iareti yapt amiri. Nikolay kapya ynelirken, gzleri Nejat'a takld. "Onu gtreyim mi?" "Brak kalsn" dedi Andrey. "Sen git tekini getir." Andrey cebinden sigara paketini kard. Paketten bir tane alp dudaklarna yerletirdi, yakmak zereydi ki baklar Nejat'a kayd. Eliyle karsndaki iskemleyi gstererek, "Otursana" dedi. Nejat syleneni anlamt, Leonid'in evirmesine gerek kalmadan iskemleye yerleti. "Anlayamadm bir ey var" dedi Andrey, elini yana aarak. "Neden kitabn sayfasn sigarayla yakm." Leonid'in evirisini duyan Nejat'n gergin kaslar yumuad, yaramaz bir ocuunki gibi muzip ifade belirdi yznde. "Kitabmz hep alnyordu. Kzmtm, o anda elimde sigara vard. Ucunu yakverdim." Andrey anlamamt ama srar etmedi, sigarasn yaktktan sonra Leonid'e dnerek, "rencilerin de senin gibi tuhaf dedi. "Sen ise hi tuhaf deilsin" diye yaptrd Leonid laf. "Kt m bu?" "yi olmad kesin."

Kahkahalarla glmeye balad Andrey. Az sonra kap ald, nde erif, arkada elinde bir fotoraf kataloguyla Nikolay grnd. "Gel erif yolda" dedi Leonid, scak bir tavrla. "yle otur." Oday gzden geiren erif, "Cemil nerede?" diye sordu masaya yaklarken. "Yan odalardan birinde uyuyor. Biraz hrpalamlar, dinlenmesi lazm." erif'in cannn skldm grnce: "Merak etme, nemli bir ey yok." Nikolay katalogu getirip Andrey'in nne koydu. Sayfalar evirip Yldrm'n birka ay nce Moskova'ya geldii gn olduka yakndan ekilmi bir fotorafn gsterdi. Yannda be ayr kiinin fotoraf daha vard. Andrey katalogu erif'e uzatarak Leonid'e seslendi. "unlara bir baksn, Boloy'daki adama benzeyen biri var m ilerinde." erif katalogu nne ekerken, Leonid Andrey'in sylediklerini evirdi. Adamlarn yzne bakmaya balad erif, tek tek sanki belleine nakedecekmi gibi byk bir dikkatle inceliyordu fotoraflar. O fotoraflar incelerken herkes soluunu tutmu onu izliyordu. Yldrm'n resmine gelince durdu erif, eilip biraz daha yakndan bakt, sonra sigara imekten sararm iaret parman stne koyup, "ite bu" dedi ban kaldrarak. "Mehmet'in tiyatroda konutuu adam buydu." Herkes merakla uzanarak erif'in gsterdii fotorafa bakt. Fotoraftaki kiinin Yldrm olduunu grnce de ayr tepki verdi. Andrey ok armad, dinlediklerinden olayn bu noktaya gelebileceini az ok tahmin etmiti. Nikolay ard ama bunu belli etmeye yanamad, durumu kabullenir grnd. Viktor ise direnmeyi seti. "Bunun o adam olduuna emin misin?" diye sordu tehditkr bir ses tonuyla. Leonid'in evirisini dinleyen erif, "Eminim, bu o" dedi, doal bir tavrla. "Onu yalnzca bir kere grdn. Yanlyor olmayasn?" diye steledi Viktor. "Yanlmyorum" dedi erif. Sinirlenmeye balamt. aret parmayla fotorafa iki kez st ste vurarak yineledi, "Eminim, bu kesinlikle o adam." "Sakn arkadan korumak iin byle konuuyor olmayasn?" dedi Viktor, gerginliini srdrerek. "Bunu evirme" diyerek Andrey girdi araya. "Neden srar ediyorsun, anlamyorum yolda Viktor. Adam o olduunu sylyor ite." Viktor yenilmi bir suratla, "Ama yolda Andrey..." diye gevelerken, Leonid olan biteni anlamaya alan erif ile Nejat'a dnd, "Merak etmeyin" dedi gz krparak. "ler yolunda, birazdan Cemil yolda da alp okulumuza dneceiz." "Bu kadar abuk mu?" diye sordu Nejat aknlkla. "ok sevdiysen sen burada kalabilirsin" dedi Leonid neeyle. "Ama benim yarn ilk trenle Kiev'e gitmem gerekiyor." Otuzuncu blm

Leonid n kompartmanlardan birinde pencere kenarna oturmu, trenin kalkmasn bekliyordu. stasyon ana baba gnyd; trene yetimeye alan yolcular, onlar geirmeye gelen yaknlar, peron boyunca kendinden emin admlarla yryen demiryolu grevlileri... Leonid'in ne darda olup bitenleri ne de ayn kompartmanda yolculuk edecei kiilik Kazak ailesini grecek hali yoktu. Baklar, gkyzn kaplayan iri kar bulutlarnda, son gnlerde yaadklar olaylar dnyordu. Henz tazeliini yitirmeyen anlar belleinde yeniden canlanyor, birok yz ard ardna geiyordu gzlerinin nnden. Bu yzlerin iinde en belirgin olan, atlm kalarnn altnda derin bir acy saklayan Kerem'inkiydi. ledii cinayeti onaylamak mmkn deildi, ama olunun lmne, yoldalarnn tutuklanmasna, ikence grmesine neden olan birinin yaamna son verdii iin onu adi bir katil olarak sulamak da iinden gelmiyordu. Ya Mehmet? Her eye ramen Kerem'i anlamak olanaklyd da Mehmet'i nasl tanmlayacan, davrann nasl aklayacan bilemiyordu. Mehmet'in biraz glgeli temiz baklar geldi gzlerinin nne. Gizli polis, bir

provokatr olduunu, kolektifteki herkesin mahv iin altn renmesine karn ona hl kzamyordu. Meslei iin bir insan bu denli byk bir tehlikeye atabilir miydi kendini? Btn bunlara deer miydi? Dn akam revire yatrd, yz yara bere iindeki Cemil'i anmsad. Cemil, kendine gelince, ondan zr dilemiti Leonid. "Niin?" diye sormutu gen adam. "Bana gelenler iin" diye aklamt. "Sana bunu yapanlar benim lkemin insanlar. Onlarn ibanda bulunmasndan ben sorumluyum." "Hayr" demiti Cemil, patlam dudaklaryla glmsemeye alarak. "Onlar senin olduu kadar benim de insanlarm. Onlarn ibanda bulunmasndan senin kadar ben de sorumluyum." Sarlp pmt Cemil'i Leonid. Cemil'se yal yoldann kulana eilerek, "Sana bir sr vereyim mi" diye fsldamt, kapanmayan tek gznde ukala bir parltyla. "Tehlike yaam daha anlaml klyor." "Pis servenci" diye sylendi Leonid, sevecen bir sesle. Tam karsnda oturan orta yal adamn, tuhaf tuhaf ona bakmaya baladn fark edince, trende olduunu anmsayarak kendine geldi. "Byle kendi kendime konumay srdrrsem beni akl hastanesine kapatacaklar" diye dnd. Sonra oturduu yerden kalkarak koridora yneldi. O ayaa kalktnda pe pee iki ddk sesi duyuldu, ardndan tren sarslarak ilerlemeye balad. Koridora kan Leonid, pencerelerden birinin nne gelerek dary izlemeye koyuldu. Tatl bir sarsntyla ilerleyen tren ksa srede istasyondan kt, evlerin arasndan ilerlemeye balad. Evleri, sokaklar, bo arsalar izleyen Leonid, yaananlarn btn arlna karn iinde tuhaf bir dinginlik hissediyordu. Nerdeyse bir haftadr aralksz sren soruturmann, gerilimin, koturmacann yaratt yorgunluk sanki bir anda kaybolmu gibiydi. Yreinde yllardr duymad bir kprt, bir sevin vard. Hayr, kzn grmeye gidiyor olmasndan kaynaklanmyordu bu, daha baka bir eydi. Birden bu yal kenti ne kadar ok sevdiini fark etti. Meslekte henz iei burnunda bir memurken yurtd dnlerinde, uak kentin zerinde alalrken, ou insann grmeye can att Kzl Meydan, Lenin Tepeleri, Gagarin Ant, Gorki Park, Televizyon Kulesi gibi simge olmu yerleri deil, ilk oturduklar arka mahalledeki Vineskaya Soka'n, annesinin alt fabrikay, Aleksandra'nn doduu evi bulmaya alr, uysal gnein altnda srt l l yanan kavisli nehre bakp, bu kentin benliinde ne denli silinmez izler braktn anlayarak adeta onunla btnleir, iini derin bir dinginlik kaplard. Ama yllardr bu duyguyu hissettii yoktu. Hatta uzun bir aradan sonra lkeye dndnde bile yorgunluk iinde kt koltuuna gmlp kalyor, ban kaldrp da pencereden dar bakmak istei bile gelmiyordu iinden. New York'ta alrken bir Moskova dn Andrey'e amt duygularndaki bu deiimi. Andrey'in evinde, geni balkona oturmu, batmakta olan yaz gneinin tadm kararak, Leonid'in Moskova'dan getirdii votkayla ar ar demleniyorlard. Leonid'i dinleyen Andrey, scaktan m, votkadan m mayt belli olmayan baklarn arkadana evirerek, "Olmas gereken bu olum" demiti. "Ben de ayn eyleri yaadm. Bir zamanlar bana dnyann en byl manzarasym gibi grnen Moskova'nn karlar altndaki silueti bugn nasl boucu, skc geliyor anlatamam. Ama normal bu. nsan yalandka duygulan da deiir. Nasl ki bir zamanlar deli gibi k olduun bir kadn gn gelir seni heyecanlandrmazsa, hatta onu grdnde arkan dnp kamak iin frsat kollarsan, zamanla doduun kent de senin iin yabanclar, bir anlam ifade etmez olur. Orada yaadn en tatl anlar, bir sr vr zvr gnlk olayn kalabal altnda ezilir, yok olur. Eer bunun iin cann skyorsan, aptaln birisin derim sana." "Bunun aptallkla bir ilgisi yok" demiti Leonid. "Bir kadn artk sevmeyebilirsin, ama ocukluunun getii kentin senin iin baka bir anlam olmal. Oras kiiliimizle, kimliimizle ilgili ifreler tayan bir yer. Yaadn, yaayacan bir sr olayn ipular oradaki sokaklarda, binalarn iinde sakl, ister farknda ol, ister olma, byle bu. Ve bizi byten kent, artk bizi duygulandramyorsa, oktan boku yemiiz demektir." "Boku yediimizi anlamak iin buna gerek yok ki. nsanlarla yle bir konu, televizyonun dmesini evir, haberleri izle, sokakta yr, alverie k, hemen anlarsn neler olduunu. stelik yalnzca Moskova'da deil, burada New

York'ta, Londra'da. Her yerde ayn mutsuzluk virs sarm insanlar. Ama kendimizi ansl sayabiliriz. En azndan bunun farkndayz." "Keke olmasaydk" demiti Leonid. "Deitiremedikten sonra ne yarar var ki farknda olmann." "yle syleme, gerei bilmek bir ayrcalktr." "Mutsuz olma ayrcal." Andrey kaykld iskemlede dorulmu, "Yanl dnyorsun Lenya" demiti, sanki parti toplantsnda konuur gibi yapmack bir heyecanla. "Biz gerei bilme ayrcalna sahibiz ama mutsuz deiliz, aksine sorunlar zeceimiz iin ok mutluyuz." "Bence mutlu filan deiliz" deyip, azna kadar dolu votka bardan gstererek eklemiti: "Bu yzden de ok iiyoruz." "memizin bununla bir ilgisi yok" demiti Andrey, elindeki votka bardana hayran hayran bakarak. "Rus halk geleneksel olarak votkaya dkndr. Napolyon'u, Hitler'i votka ierek yendik. Greceksin komnizmi de votka ierek kuracaz." Daha fazla konumak iinden gelmemiti Leonid'in. O yaprak kmldamayan boucu New York akamnda sessiz kalmay semi, ikisini yudumlayarak karanla gmlen yaz gneine dalp gitmiti. Ama imdi, buz gibi bu Moskova sabahnn iinde ilerlerken, trenin aralk penceresinden ieri dolan, o dipdiri kar kokusunu yeniden duyuyordu. Yllar ncesinde brakt bu duyguyu aradan geen bunca zamandan sonra neyin, hangi olayn ona armaan ettiini tam olarak kavrayamasa da, cierlerini kar kokusuyla doldurarak Moskova'nn aina olduu kelerine, binalarna, sokaklarna sevgiyle bakyordu. Otuz birinci blm

Rusya Oteli'nin ikinci katndaki geni salon takm elbiseli, kravatl, resm suratl skc bir topluluu arlyordu. Kokteyl Trk mteahhitlerinin Moskova'da yapacaklar dev i merkezinin temel atma treni nedeniyle dzenlenmiti. Konuklar tam saatinde salona girmeye balam, ihaleyi kazanan mteahhit firma yetkilileri dudaklarnda baldan tatl bir glmseyile ortalkta drt dnp, geleneksel Trk konukseverliini gstermek iin yanp tutuuyorlard. Dorusunu sylemek gerekirse Trk firmas bu kokteylin en iyi biimde gemesi iin hibir fedakrlktan kanmamt. Sylentilere gre bu gecenin iekleri, yiyecekleri, iecekleri Trkiye'den zel uakla getirilmiti. Ama bunlara ramen, yrylerine, iki iilerine kadar her tavrlar ll olan bu topluluu canlandrmakta pek baarl olduklar sylenemezdi. Salonun sol tarafndaki kk sahnede yerini alan orkestra yeleri de bu skntl havadan olacak, bir trl almaya balayamyorlard. Grnty kurtarmak iin bu tr toplantlara katlmas gereken Yldrm'n yznde bkknlktan ok, kederli bir ifade vard. Trk firmasnn babacan yneticisinin akalar bile onun neesini yerine getiremedi. Pazartesi gn tutuklanmaktan kl pay kurtulduu grmeden sonra Gzc'nn deifre olduundan emindi. Byk olaslkla da tutuklanmt. O gnden beri diken zerindeydi. Her an istenmeyen adam ilan edilip Sovyetler Birlii'nden kovulmay bekliyordu. Sohbet ettii iadam neeyle bir eyler anlatrken, o meslek kariyerinin artk sonuna geldiini dnyordu. Rus bir brokratn yanlarna gelmesini frsat bilip, firma yneticisinin elinden kurtularak bfeye yneldi. En kararl diyetileri bile batan karacak bir ekicilikle sergilenen mezelere yle bir gz att; aylardr Trk yemeklerinden uzak kalmasna karn can bir ey yemek istemiyordu. Gzleri rengrenk ielerin iinden sadeliiyle seilen rakya kayd. te arad oradayd. nnde uzanan masadaki her ey gibi Trkiye'den getirilen esmer gzeli kza yaklat, "Rak ltfen" dedi. Kzn su koyduu raknn beyazlamasn keyifle izlerken bir elin omzuna dokunduunu hissetti. Ban evirdi, Andrey'in yeili bol ela gzleriyle karlat. "yi akamlar" dedi Andrey, aksanl bir ngilizce'yle.

Onu grr grmez tanmt Yldrm. "Demek vakit geldi" diye dnd. Tuhaf, ama rahatladm hissetti. Tam dnd gibiydi, Gzc'nn Mehmet olduunu anlamlar, onu konuturmulard; imdi de sra ona gelmiti. Ama Andrey hi oral deildi. "Raknzn nn duydum" dedi, ilgiyle kzn elindeki kadehe bakarak. "Ama bugne kadar imek ksmet olmad. Sizce de uygunsa bu gece denemek istiyorum." "Neden olmasn?" dedi Yldrm, bo vermi bir tavrla. Sonra kzn doldurduu rak bardam alrken ekledi: "Aynsndan bir tane daha verir misiniz?" Glmseyerek elindeki bardan Andrey'e uzatt. "Ltfen buyrun." Byle bir davran beklemeyen Andrey, "Ooo, teekkr ederim, ok naziksiniz" diyerek ald barda, ama imedi. kinci bardan doldurulmasn bekledi. "Tanyor muyuz?" diye sordu Yldrm. "Hi karlamadk, ama sanrm birbirimizi tanyoruz" dedi Sovyet istihbarat, hnzrca srtarak. "Ben Andrey Alegovi, siz de Binba Yldrm." Son szckleri duymazlktan geldi Yldrm. "Adnz hi duymadm" dedi, anmsamaya alrm gibi alnn krtrarak. "Kltr Bakanl'ndan msnz?" Andrey alayc baklarla yle bir szd meslektan. "Biraz klasik mzikle ilgim vardr. Babam mzisyendi. Ama hepsi bu. Sizin kltrle ilginiz ne kadarsa benim ki de o kadar." Adam onu penesine drm, imdi de gnlnce oynuyordu. Sesindeki alayc tn Yldrm' sinir etmeye balad. Kzn uzatt rakya bir kurtarc gibi sarld. ecekti ki Andrey'in kadeh kaldrmak iin kendisini beklediini fark etti. Dudaklarnda zoraki bir glmsemeyle bardan kaldrd: "Sovyetler Birlii'nin erefine." "Trkiye Cumhuriyeti'nin erefine" diyerek yantlad onu, Rus istihbarat. kisinden bir yudum alan Andrey, tadn tartmak istercesine bir sre dnd, "Hi de fena deil" dedi, bayla kadehi gstererek. "Sevdim." "Gzeldir" dedi Yldrm, serzenite bulunmaktan da geri durmad. "Ama hzl imeyin, arpabilir." "Kurkino'daki adamnz da sever miydi?" diye birden sordu Andrey, yz ciddilemiti. "Efendim?" "Kurkino'daki adamnz diyorum" diye, sakin bir ses tonuyla yineledi. "O da sever miydi raky?" "nann ne dediinizi anlayamyorum" diye srdrd oyununu Yldrm, ban sallayarak. "ki gn sonra Viyana kent morguna giderseniz anlarsnz" dedi Andrey, ayn ses tonuyla. Btn salon Yldrm'n bana km gibi oldu. Demek Gzc lmt ha! Her eye hazrd ama bunu beklemiyordu. Kendini toparlamaya alt. Yoksa bo atp dolu mu tutmak istiyordu bu adam. Hibir ey bilmediini sylemeye hazrlanyordu ki, orkestra ondan nce davrand; hafif bir mzik salona yaylmaya balad. Andrey dnp orkestraya bakt, sonra Yldrm'a dnerek honutsuz bir suratla sylendi: "Kuu Gl. Hi duruma uygun bir mzik deil. Davetliler iin Moskova Gecelerim, sizin iin Mozart'n balayp da tamamlayamad Requiem'i almalar gerekirdi." km omuzlarna, rengini yitirmi yzne inat hl aptal oynamay srdren Yldrm, "Bakn, ne demek istediinizi anlayamyorum" diye tekrarlad. Andrey iten baklarla szd Yldrm'. "Ah dostum, sizi kandrmaya altm sanyorsunuz. nann doruyu sylyorum. Gelin yle yryelim de anlataym size ayrntlar." Kemanlar btn sesleri bastrp salondaki resm havay yumuatrken, Andrey ile Yldrm ellerinde raklar, dertlemeye giden iki arkada gibi, Moskova Irma'na bakan geni pencerelere yneldiler. ......................

You might also like