You are on page 1of 64

Esra-www.cepforum.

com

Ahmet mit Bir Ses Bler Geceyi

Anneme ve babama

Birinci blm

Sha kasabaya hl ulaamamt. Oysa kyden ayrldktan iki saat sonra anayola km olmalyd. n cama arpan yamur damlalarn telala kovan sileceklerin arasndan, slak yolu kaygyla izliyordu. Kt havann etkisiyle olacak, akam erken kmt. Cipin uzun farlarn yakarken skntyla sylendi: "Yoksa yanl yola m girdim?" Hayr canm, iki gn nce, buradan geerken grdkleri tatan kulbenin ykntlar oradayd ite. Gelirken, kulbenin nnde, kurumu sazlar arasndan szan kk derenin kenarnda mola vermi, sararm yapraklar son yaz gneinin klaryla oynaan st aalarnn altnda bir sre dinlenmilerdi. Darda yamur dozunu giderek artryordu. Damlalar yle hzl dyordu ki Sha artk yolu gremez olmutu. Sratini azaltt, cipi yolun kenarna ekip yamurun dinmesini beklemeye balad. Tavana arpan damlalarn lgn tprtlarn dinlerken, "Tam da yola kacak zaman bulmuum" diye sylendi. "Melis ile Hakan nasl da kaytardlar? Melis Hanm'n bana gne gemi. Dam banda btn gn kyl kadnlarla konumak kolaymym. Hakan Beyimizin ise midesi bozulmu. Yedii kekek dokunmu beyefendiye. kisinde de sorumluluk diye bir ey yok. Geri birlikte gidelim diye ben de fazla stelemedim ama, stelemek mi gerekiyor? Durum ortada, birilerinin gidip hocay almas gerek." Aslna bakarsanz ta bandan beri Melis ve Hakan'dan hi holanmamt. Aralarndaki anlamazlk, be yl aradan sonra rencilik gnlerinden aina olduu niversitenin demir kapsndan ieriye adm att ilk gnden balamt. Eski hocalarndan Profesr Memduh Bey'in, hapisteyken bir tek kartla olsun hatrn sormam olmasnn ezikliiyle glgelenen babacan tavrnn aksine, gzel yzl mark kz ile davranlarnda son derece pervasz olan gen irisi delikanl, Sha'y olduka souk bir tavrla karlamlard. nceleri buna bir anlam verememi ama sonraki gnlerde ayn dlayc tavrlarn srdren alma arkadalarnn kendisini bir rakip olarak grdklerini anlamt. Saanak uzun srmedi. Cipi yeniden altrd. Yal Land Rover homurdanarak ileri atld. Asfaltn yzeyini kaplayan sulan sratarak, nlerindeki rampay trmanmaya koyuldular. Rampann ortalarna doru motordan alk olmad sesler duymaya balad. "Eyvah! Tekliyor mu ne? Bende bu ans varken yolda kalrsak hi amam... Bir de gerekten bozuluyor mu meret. te bu harika olurdu... Byle bir havada da banda gecelemek. Sayn profesr de beklesin sabaha kadar otobs terminalinde. Ben de, 'Bak Hocam, o sevgili asistanlarndan hibiri seni karlamaya gelmedi'yi sylemek zevkinden yoksun kalaym. Sanki byle bir eyi syleyebilirmiim gibi. Onlar olsa sylerler. imdi 'Hocaya yaranmak iin bizi armad' diyerek dedikoduma balamlardr bile. Neyimi ekemiyorlar anlamyorum. Okul ynetimi de, Memduh Bey de onlardan yana..." Neyse ki rampann bitimine yalan sesler kesildi de Sha rahat bir soluk ald. Rampay anca slak karanlkta belli belirsiz parlayan bir kme k arpt gzne. Bu, gelirken anayoldan ayrldklarnda karlatklar ilk ky

olmalyd. yleyse kasabaya bir saatlik yolu kalm demekti... Ya yanlyorsa, ya buras dnd ky deilse! "evrede baka k olmadna gre mutlaka o kydr. Hani u anketi reddeden Alev ky... Sahi niye katlmadlar ankete? Melis Hanm 'Kente g olgusunun ky kltr zerindeki etkileri...' diye konumaya balarsa, tabi ki katlmazlar. Ne istediimizi bile anlamad zavalllar. Ama itiraf etmeliyim ki Melis'in gzellii burada da ie yarad. Tutkusunu saklayamad alev alev yanan gzlerle Melis'i szen kse muhtar, sylediklerimizden hibir ey anlamasa da, sabrla dinledi bizi. Sonra da 'Bizim kyl cahildir, anket neyin anlamaz' diyerek geitirdi isteimizi. Hakkn yemeyelim adamn, yine de ok konuksever davrand bize. Belki baarl bir anket almas yapamadk ama olduka iyi arlandk bu kyde." Iklar yine kayboldu. Kyle arasna kk bir tepe girmi olmalyd. Bozkr uzun iki mzrak gibi bien farlarn aydnlnda slak yol hzla akyor, sk sk akan imeklerin vahi prltlar pek de verimli olmayan yorgun topra aydnlatyordu. Sha kolundaki saate bakt, ierideki k yetersiz olduundan seemedi. "Profesr henz kasabaya gelmemitir. stanbul'dan leden sonra binecekti uaa. Ankara'da uaktan in, Tokat'a otobs bul. Kasabaya gel. Daha epeyce vaktim var. Bir engel kmazsa tam vaktinde yetiirim. Sanki onu zamannda karlamak bana bir ey kazandracakm gibi. Olsun, ben grevimi yapaym da. Bir trl kurtulamadn u grev duygusundan. Melisler ne kadar farkl. Ne kadar rahatlar, hibir ey umurlarnda deil. Sanki dnyada onlardan baka kimse yok. Bizden tamamen ayr, yalnzca kendileri iin yaayan bir kuak bu. Oysa aramzda fazla ya fark da yok..." nne kan ukuru son anda fark etti. Direksiyonu aceleyle saa doru evirerek dmekten kurtuldu. Ya o ukura dseydi. Rotun krlmas iten bile deildi. Daha dikkatli olmas gerekiyordu. Kim bilir ne zamandr bakm yaplmayan bu yol gizli tehlikelerle doluydu. Belki de Melis ve Hakan'la olan sorunlarn profesrle aka konumalyd. "Konusam ne olacak? niversiteyi baaryla bitirmi, byk bir kararllkla akademik kariyerlerini tamamlamaya alan prl prl u iki gen dururken, 'geersizlii tarih tarafndan kantlanm abuk sabuk bir ideal' uruna, mrnn en verimli yln, bilim ortamndan uzakta, kendi gibi nyargl yoldalaryla birlikte bir tutukevinde geiren bana m inanacak?" Oysa, niversiteden atlmadan nce ne kadar gzel bir dostluklar vard Memduh Hoca'yla. Sk sk politikadan sz ederlerdi. Hoca o zamanlar da gncel olaylar yerine, politik akmlarn felsef temelleri zerine konumay severdi. Bu sohbetlerde szlerini bol bol Antik Yunan filozoflarndan alntlarla ssleyen profesr, Sha'nn inanlarn tartlr bulmakla birlikte, topyalarn insanln ilerleyiinde nemli bir yeri olduunu vurgulard. O gnlerde hocann kendisine gizli bir beeni duyduunu sezinler, bu sezgi onurunu okar, gvenim pekitirirdi. Artk bu konular tartamyorlar. "O esnek ve anlayl bilim adam yok artk. Deien dnyayla birlikte demek siz de deitiniz Hocam!" Tepeyi anca aadaki kyn klar yeniden belirdi. Rampadan inerken vitesi kltmesi gerekiyordu, bunu yapmad. "Evet, Memduh Hoca'yla aka konumal. Anlaamazsak niversiteden ayrlrm. niversiteden ayrlmak m?.. Otuz yandan sonra yeni bir ie balamak biraz zor olmaz m?.." Sha bu dncelere taklp kalmken, cipin hz da giderek artyordu. "Ne olacak, gerekirse babamn taksisinde ofrlk yaparm.. Babam da baylr ya buna. Her akam bamn etini yiyor zaten. niversite yine ktnn iyisi. ff... Ne kadar zormu byle yaamak." Birden cipin sola ektiini fark etti. "Kayyor muyuz ne!" diye barrken, yapmamas gerektiini bile bile frene bast. Araba kaslarak iyice yana doru kaymaya balad. Lastiklerin asfaltta kard sesleri duyuyor, bu, paniini daha da artryordu. Btn gcyle direksiyona asld. "Umarm takla atmayz" diye mrldanp, her an takla atacakm korkusuyla direksiyonu geliigzel evirmeye balad. Ama metalik ember onu dinlemiyordu.

Btn abasna karn cipin yoldan kmasna engel olamad. nce byk bir grlt duydu, sonra koltuundan ne doru savrulurken, farlarn nda uuan aalar ve mezar talar grd. kinci blm

Gzlerini atnda farlarn aydnlatt slak yolu grd. In yetiemedii yerler koyu bir karanlkla perdelenmiti. Hafiften bir ba ars hissetti. arpma srasnda baylm olmalyd. "Bir an nce dar kmalym" diyerek, yanndaki kapnn koluna yapt. Tm zorlamasna karn aamad. teki kapya doru uzand, neyse ki bu skmamt. Dar kar kmaz kaygyla kendini dinlemeye, bedenini kontrol etmeye balad. Ac duymuyordu, grnd kadaryla yaras beresi de yoktu. "Bu yzmdeki slaklkta ne? Yoksa yaralandm m?" Telala sol akandan yanana szlen souk svya dokundu. Eline bulaan slakln ne olduunu anlamaya alt ama karanlkta seemiyordu. Titreyen ellerini cipin hl yanmakta olan farlarna yaklatrd. "Bu su yahu! Heyecandan yaan yamuru da unutmuuz." Araba ne durumdayd acaba? Cipin sol tarafna geip hasar saptamaya alt. Kaln bir toprak sete arpmlard. arptklar yerin toprak olmas iyiydi. "Arabada nemli bir hasar olmayabilir" diye sevinirken, toprak setin arkasnda birbirine benzeyen beyaz talar yeniden grd. Evet buras bir mezarlkt. Rzgrda, yapraklar uultuyla kmldayan aalarn altnda, bir sr mezar yan yana sralanmt. Hayaletlerin, ruhlarn varlna inanmayan bir dnya grn benimsemesine, hatta bu topraktan mezarlk duvarnn onun yaamm kurtarm olmasna karn uursuz bir rpertinin srtndan bedenine doru yaylmasn engelleyemedi. Sha'nn oktan yenmi olmas gereken hortlak korkusu eskilere, ocukluk gnlerine kadar uzanrd. Onun ailesi de ulusal geleneimizi bozmayarak ocuklarn sevgiden ok cl, gulyabanili tehditlerle bytt ve bol bol cinli, perili ykler dinlettii iin bu konuda olduka salam bir altyapya sahipti. lkokulla birlikte okumay skp, birazck d dnyas olan zeki, belki de azck tembel her ocuk gibi, izgi romanlara merak sard dnemde yabanc korku dergileriyle de tanmakta gecikmedi. Bylece cad, vampir, kurt adam gibi Avrupal doast yaratklarla karlat ve bu ilgin yaratklar hemen bilinaltna davet etti. Onlar da byk bir keyifle bu daveti kabul ederek, yalnz kald her karanlk kede zamanl zamansz belleinden frlayarak ona korkulu, nefis anlar yaatmaya baladlar. Bir ara yle ileri gittiler ki, iki katl ahap evlerinde geceleri alt kattaki tuvalete gitmesi bile byk sorun haline geldi. Bu sorun, Engels'in kitabn okumam olmasna karn tarihte zorun roln kavrayan babas tarafndan suratna okkal iki tokat ak edilmesi ve tm resimli korku kitaplarnn yaklmasyla bile zlemedi. Daha sonralar, galiba lise birinci snfta Felsefenin Temel lkeleri adl kitabn giriinde karlat felsefenin ana konusunu oluturan, "Maddenin mi, yoksa ruhun mu nce geldii" sorusuyla kafasn zorlamaya balad, biraz da yan srada oturan ve hep solcu yazarlarn kitaplarn okuyan ilk aknn yeil gzlerinin hatrna diyalektik ve tarihsel materyalizmin ateli savunucusu olduu o ilk devrimcilik gnlerinde bile bu garip yaratklarn rktc arkadalndan ayrlmad. ok daha sonralar artk dnyay iyice tandn dnp, her eyi zmleyebileceine inand gnlerde bile kimseye itiraf etmemesine, hatta gizli gizli korku filmlerine gittii iin arkadalar tarafndan yan aka yar ciddi eletirilmesine karn bu tuhaf duygulardan, bu duygularn ona yaatt olaanst anlardan asla vazgemedi. Ta ki asker darbeyle korku, mezarlklardan kp sokaklara, evlere yerleinceye kadar. Gzaltna alndnda ocukluundan bu yana dlerini igal eden kbuslarnn gerekleeceini bilmiyordu. Ama gerek Birinci ube'deki yetmi sekiz gn, gerekse iki ayr tutukevinde geirdii otuz drt aylk sre boyunca yle ikence trleri ve lm biimleriyle karlat ki, bu vahetle yanamayacaklarn anlayan bilinaltndaki vampirler, hortlaklar ve kara

dnyann teki yaratklar yenilgiyi kabul ederek sessizce ortalktan toz oldular. Ama piyasaya yeniden kyorlard galiba. Kafatasn evreleyen derinin gerildiini, tylerinin diken diken olduunu hissetti. Artk her an mezarlar alabilir, aalarn arasndan, masum gll bir vampir zerine atlayabilirdi. Bilincinin inatla bunlarn ok sama olduunu tekrarlayp durmasna karn, korkunun, benliini ele geirmesini engelleyemiyordu. Bir an nce buradan uzaklamalyd. Cipe yle bir gz att, grnrde nemli bir hasar yok gibiydi. Aceleyle bindi. Direksiyonun bana geerken ayan vites koluna arpt, okkal bir kfr savurarak kontak anahtarn evirdi. arpma srasnda stop eden motor hrsla kkredi ama ses giderek azald, azald ve gecenin ortasnda yitiverdi. Yeniden evirdi, bu defa motorun homurtusu biraz daha gl kt, ne ki sonu yine olumsuzdu. erisi kt kt benzin kokuncaya kadar denedi. Bu denemeler onu adamakll kzdrm, az da olsa korkusundan syrlmt. "Sakin olmalym... Kye gidip yardm istemeliyim. Belki fazla gecikmeden profesre de ulaabilirim. Hi deilse kyden telefon edebilirim." Byle dnnce biraz rahatlad. Torpido gznden el fenerini alarak cipten indi. Yamur incelir gibi olmutu. Asfalta yansyan fenerin n izleyerek yrmeye koyuldu. D gcnden korktuu iin hl sol yandaki mezarla bakamyordu. Ama asfalttan ayrlp kye giden toprak yol ne yazk ki mezarln yanndan geiyordu. Zorunlu olarak, kk glcklerle dolu toprak yola sapt. Henz yirmi adm bile atmamt ki yrmekte glk ekmeye balad. Ayakkablarnn altnda kocaman bir ktle oluturan amurlar onu engelliyor, admlarn yavalatyordu. Ayakkablarn temizlemek iin bir ta ya da dal paras bulmak umuduyla yanndaki tarlaya baknd. Fenerin birka metre ilerde bir al kmesini yakalad. alla doru yrrken duyduu bir sesle irkildi. Durup, anlamaya alt ama ses kesilmiti. Yanlm olmalyd, yrmesini srdrd ve sesi yeniden duydu. Olduu yerde durdu. Tm cesaretini toplayarak ani bir hareketle feneri mezarla doru evirdi. Ortalkta ne akac bir hayalet, ne de korkun bir canavar grnyordu. Islak aalarn altnda, rzgrn sarsmaya alt mezar talar tpk ilk konulduklar gnk gibi sessiz sedasz duruyordu. Yeniden yrmeye balaynca sesin ne olduunu anlad. Bu ses amura gmlen kendi ayakablarndan geliyordu. Sakinleerek mrldand: "Hortlak benmiim meer!" Gzne kestirdii dal parasn ekerken alln arkasnda bir karart fark etti. Feneri oraya doru tuttu. Yanlmamt, az ilerde yeil renkli bir mezar ta mahzun bir edayla onu szyordu. Bu defa korkmad, hatta iinde, "Bu mezar neden mezarln dnda?" diye merak bile uyand. Bir iki adm daha yaklat. Ama bu mezar bozulmutu. ki yannda toprak birikintileri ylyd. Yeni bir rperti dalgas sard bedenini. Mezarn iini grmemesine karn, upuzun yatan lnn yer yer etleri dklm yz geldi gzlerinin nne. te yandan akl hl mantkl bir aklamann peindeydi. Belki de bu mezar henz lmemi biri iin kazlmt. Neden olmasn? nsanlarn lmeden nce de mezarlarn hazrladklarn biliyordu. yi de kazmakla, hazrlamak arasnda byk fark vard. Belki yeri alnr, hazrlklar yaplrd ama lmeden mezar kazdrlr myd? Belki de bu mezar a kalm vahi bir hayvan amt. Eer yleyse mezardaki ly parampara etmi demekti. Dorusu byle bir grntyle karlamak istemezdi. Yine de merak ar bast; cesaretini toplayp, el fenerini mezarn iine dorulttu. Mezar gerekten de botu. Fenerin yla parlayan su birikintisinde iki enli tahtayla, amura bulanm beyaz bez parasn grnce yeniden irkildi. "Vay canna, bu mezarn bir konuu varm" diye sylendi korkuyla. Ayn anda yanndan bir karartnn getiini zannetti. Hemen el fenerini bo tarlaya tuttu. Tarlada ne aac olduunu karanlkta bilemedii kocaman bir aatan baka bir ey yoktu. Ama aacn gvdesinin ardna pekl biri gizlenmi olabilirdi. Artk burada daha fazla kalamazd. Ayakkablarnn altndaki amurlara aldrmadan koarcasna yrmeye balad. Birka kez dme tehlikesi geirmesine karn hi yavalamad. Yol bir trl bitmek bilmiyordu. At her yokuun, dnd her kvrmn ardnda kyn klarn bulmay umut ediyor ne yazk ki her seferinde kadife renkli tepeler, uultulu aa siluetleriyle karlayordu. D gc olaanst

bir yaratclkla alyor, bozkrdaki en olaan grnty bile bir anda korkun bir sahneye eviriyor, rzgr ve yamurun efektrlnde bugne kadar hi karlamad dehet dolu anlar yayordu. Yine de iinde clz bir ses tm bunlarn ok sama olduunu kye ulatnda her eyin normale dneceini sylyordu. Sha bu sese inanmak istiyor ama dncelerine sz geiremiyor, admlar kendiliinden hzlanyordu. Ky evreleyen bahelere ulatnda soluk solua kalmt. Bir bahenin nnde durup evreyi dinledi. Deli gibi arpan kalbinin atlarndan baka bir ey duyulmuyordu. Yamur dinmi miydi ne? Geldii yne doru bakt. El fenerinin clz yla aydnlanan amurlu yolda kimsecikler yoktu. Kim olacakt ki? Cipten ayrldktan sonra ilk kez gerek anlamda bir rahatlk duydu. Birisi az nceki halini grse ne derdi? Peki, ama o mezar neden akt? Sonra neden teki mezarlarn arasnda deil de kardaki tarlaya kazlmt? Bunlarn mutlaka mantkl bir aklamas olmalyd. Az sonra ky meydanndaki kahvede scak aym yudumlarken anlatacaklard ona. Biraz yrynce kyn lgn klarla delinmi koyu silueti kt ortaya. Kye girmeden kendine biraz ekidzen vermeliydi. Salarn parmaklaryla dzeltti. Ayakkablar, paalar amur iindeydi. Bir su birikintisinde ayakkablarn ykad, tm abasna karn paalarndaki amurlar temizleyemedi. ayr yol vard kye giren. Acaba hangisi meydana alyordu? Bouna baknd durdu. Kyden ayrlrken bunlardan hangisini kullandklarn anmsayamyordu. "Aman canm alt taraf yz elli haneli bir ky. Nasl olsa bulurum meydan" diyerek, en soldaki yola girdi. lk bakta insanda dar bir geit izlenimi uyandryordu buras. in ilginci, iki yan da evlerle evrili olmasna karn bu yola alan bir tek kap bile yoktu. Binalarn arka duvarlar boyunca ilerliyordu yol. Biraz dikkatli baknca duvarlarda pencerelerin de bulunmadn fark etti. Sanki kyller bu yola kmak, hatta bakmak bile istememilerdi. Kendileri kullanmayacaksa bu yolu neden yapmlard acaba? Ama imdi kyn mimar yapsyla ilgilenecek zaman deildi. Bir an nce meydana kmal, kasabaya ulamann bir aresini bulmalyd. Admlarn iyice hzlandrd. Uzunca bir sre bu tempolu yryn srdrmesine karn yolun sonu gelmek bilmiyordu. Yanl kye mi gelmiti acaba? Tam geri dnyordu ki az ilerde yolun geni bir alana aldn grd. Sevinle ilerledi. Yolun sonunda onu byk bir d krkl bekliyordu. Geldii yere geri dnmt. "Ortaa'da derebeyler korunmak iin kalelerinin kenarna suyla dolu hendekler yaparm. Bu dehliz de bizim kyllerin korunma biimi olsa gerek. Ama kimden?" Ne kadar tuhaf olaylarla karlamt bu gece! Neyse, artk hi deilse hangi yoldan gideceini ok iyi biliyordu. Zaten babas ona hep, "Ne nde git asl, ne arkada git basl, hep ortadan yr evladm" demez miydi? Babasn anmsaynca glmsedi. "Bak babacm, bu defa senin dediin yoldan yryorum" diyerek, ortadaki sokaa girdi. Yol boyunca sralanan evlerden ses seda gelmiyordu ama hi deilse kaplan sokaa alyordu. Yz adm sonra bir uultu duyar gibi oldu. Bu da neyin nesiydi imdi? Yrdke uultu artyordu. Sanki bu akarsu sesine benziyordu. Anmsad. "Evet, evet bu kyde bir akarsu olacakt." Yol kvrlp, byk bir tahta kprye knca soka tand. te kyden ayrlrken kullandklar yol buydu. Kprden geerken aaya, suya doru eildi, yzn koyu bir serinlik yalad. Alacakaranlkta pek gremedi ama su sanki daha da oalm gibiydi. Bu kk rmak, kuzeybatda Kar Pnar adndaki byk kaynaktan douyormu. En scak yaz mevsimlerinde bile Kar Pnar'n sular hi eksilmezmi. Kyller bunu pnarn kerametine sayyorlard. Kar Pnar'a adn veren sylenceyi kyn kse muhtar anlatmt onlara: "Senelerce evvelmi. Geceyi srsyle birlikte dada geiren bir oban su almak iin bu pnara inmi. Bir de bakm ki suyun banda kocaman bir ate yanyor. Atein evresinde insanlar oturmu, yiyor iiyor, sohbet ediyorlar. nce 'Bunlar uurlu mudur uursuz mudur?' diye korkmu oban. yle ya gece yars da banda bu insanlarn ne ii var? Yaklap da oturanlarn ak sakallarn, nur yzlerini grnce bunun bir erenler meclisi olduunu anlam.

Anlam ya, obanda onlarn yanna varacak cesaret nerede? Sessizce bir aacn arkasna saklanarak, erenlerin sohbetini dinlemeye alm. Ama birden yle tatl bir uyku bastrm ki ne yaptysa gzlerinin kapanmasna engel olamam. Dalp gitmi. Uyurken garip bir d grm. Ak sakall, gzel mi gzel bir adam yaklam yanna. 'Ey Can, neden bizden saklanrsn? Bilmez misin ki biz ancak Hak-MuhammedAli yoluna girecek kiilere grnrz. Seni de onlardan biri sanmtk. Ama sen yzn bizden esirgeyip, bir narn ardna gizlendin. Bizim mz yerine narn karanln setin. Ne are ki seim senin, hal byleyken bizim elimizden bir ey gelmez. Ama gidene zlme, sabrla gnn bekle. Gn geldiinde bu defa seimini doru yap. Hakkn olan alacaksn' demi ve kaybolmu. oban uyandnda bakm ki pnarn banda kimsecikler yok. Sry, davar orada brakp doru kye komu. Grdklerini bir bir anlatm. Ona kimse inanmam. 'Sen gzel bir d grmsn' demiler. oban srar etmi: 'Bana inanmyorsanz gelin gidelim, bir de siz grn pnar' demi. Kyller obann srarlarna dayanamam, ardna dmler. Pnarn bana geldiklerinde tpk obann anlatt gibi kocaman bir atein klleri ve nemli toprakta bir sr ayak izine rastlamlar. Kyllerin bir ksm, "Bu izler hibir ey kantlamaz" diyerek obana inanmam, bir ksm ise inanm. Kyn sofularndan biri oban sakin bir yere ekmi. 'Evladm sen ne yaptn?' demi. 'Onlar grdn kimseye sylemeyecektin. Senin bana cennet kuu konmutu, onu rkttn.' oban yapt yanl anlam ama i iten gemi. O andan itibaren obanl brakp bu pnar bekler olmu. Yllarca yaz k demeden suyun bandan ayrlmam. Ama erenler, ona bir daha grnmemi. oban, kardan grd erenler meclisine girebilmek umuduyla bekledii bu pnarn banda lp gitmi. Suyun kenarnda onun lsn bulan kyller buray kutsal saym, adna da Kar Pnar demiler." Sha, Alevlerin bu tr sylencelerine hi yabanc deildi, hatta bunlar dinlerken, artk ok eskilerde kalm, izgileri siliklemi kimi anlar yeniden yaar gibi olurdu. O da bu tr sylencelerle bymt. Geri mahallelerinde, en yakn komular bile onlarn din inanlarn bilmez, Yunanistan'dan gen bu sessiz insanlarn Alev olduuna kimse inanmazd ama Sha'nn ailesi ka kuaktr, belki de yzlerce yl nce Osmanl egemenliindeki Yunan toprana Trk kltr ve slam inanlar yaymak amacyla giden ilk dervilerden beri bu inanc tayordu. Alana alan geni sokaa ktnda Sha'nn neesi nerdeyse yerine geliyordu ki, kye girdiinden beri hi kimseyle karlamadn fark etti. Eer az nce o ak mezar grmeseydi, bu durumu kyllerin geceleri yapacak fazla ileri olmad iin erkenden yattklarna sayar, belki de "Kylerde Erken Yatmann Yol At Nfus Patlamas" balkl bir inceleme hazrlamay bile dnerek yoluna devam edebilirdi. Ama aklndan hi kmayan ak mezar, onu rahat brakmyor, her olanakta d dnyasn kkrtp, olmadk sanrlarn peinden srklyordu. Neyse ki artk kye ulam, bu kbuslardan kurtulmasna az kalmt. Ama umduu gibi olmad. Meydann giriindeki tatan emenin nne geldiinde onu yeni bir d krkl bekliyordu. evrede bir tek Allah'n kulu bile yoktu. Geni bahesi clz bir asmayla evrili ky kahvesinin klar sndrlmt. "Bu saatte kahveyi neden kapatmlar ki?" diye sylendi skntyla. Yine de ayaklar onu kahveye doru srkledi. Umutsuzca camdan ieriye bakt. nce uzun bir koridoru andran kahvede sessizce sabah olmasn bekleyen masa ve sandalyelerden baka bir ey grnmyordu. Belki de bu kyde geceleri kahveler almyordu. Neden olmasn? O halde evlerden birinin kapsn alp, yardm istemeliydi. Kye gelirken hep bu olaslktan korkmutu. yle kolay iliki kurabilen bir insan deildi. Hi tanmad kimselerin kapsn alacak olmas onu rahatsz ediyordu. Ama baka aresi de yoktu. Kapsn alabilecei uygun bir ev arand. Sonunda kahvenin yanndaki duvarlar samanla kark toprakla svanm iki katl eve yneldi. Tokmak ya da zil olmad iin evin tahta

kapsna eliyle art arda vurdu, ierden bouk bir kpek havlamas karlk verdi. Kpein havlamasna ok sevindi. Ne de olsa bir canl sesi duymutu. Yeniden vurdu. Havlamaya kyn teki kpekleri de katld. Ama kapy kimse amad. "Kimse yok mu?" diye barmaya balad. Ne kap alyor, ne de bir insan sesi geliyordu. Sinirleri giderek bozuluyordu. Bu ite bir bityenii vard; o ak mezar, bu terk edilmie benzeyen ky, kaps almayan bu ev pek hayra alamet deildi. Artk utanc mutanc kalmamt bu iin. Yandaki evin kapma geti. Btn gcyle kapya vurdu, bir daha bir daha vurdu. Bu evden de kimse kmad. nc evin kapsn btn gcyle tekmelemeye balad. "An, an, kimse yok mu?" Ama ona kpeklerden baka yant veren olmad. "Yoksa doast glerin varl konusunda da m yanldk?" diye dnd titreyerek. yordu, stelik elleri de acmaya balamt. Yeniden kahvenin nne geldi. Asmann byk bir ehvetle sarld tahta itlere dayanarak, kpek seslerinin yankland bo alana bakt. Bu ky gerekten de terk edilmi gibiydi. Ya kpekler? Kyller gittiyse, onlar neden burada braksnlar? Bir de genzini yakan u ac duman... Sahi nereden geliyordu bu duman? Bir av kpei gibi havay koklayarak alann ortasna doru yrd. Yamurun ardndan lk bir yel kmt. Bu yel duman datyor, iini gletiriyordu. emenin karsna den sokakta duman kokusu sanki daha youn gibiydi. Kokunun pei sra ilerledi. Evet duman artyordu. Galiba atein izini bulmutu. Kye ilk geldiklerinde bu soka grmemiti. yle zellikle grlmesi gereken bir yara da yoktu zaten; baheleri gbre kokan ift katl evlerin karlkl sraland ky sokaklarndan biriydi ite. Yz adm kadar yrdkten sonra tahta bedeni iyice ypranm, clz kl bir sokak lambasyla karlat. Lambay getikten sonra yol daralarak sola kvrld. Keyi dnnce aniden genileyerek onu bir alana kard. Alann tam ortasnda evresi ulu aalarla evrili tek katl ama olduka byk ahap bir ev karlad onu. Bu yal evi bir yerlerden anmsyor gibiydi. Pencerelerdeki grr grmez sevinle sylendi: "te buradalar." nc blm

Alandaki her ey birbiriyle yle uyum iindeydi ki hafife esen u rzgr, usulca sallanan aalar, bu ahap ev, hatta yorgun ayaklarnn evin kapma doru srkledii kendisi bile bu grntnn bir paras gibiydi. Sanki bunlardan birini ekip alsanz her ey bozulacakt. Ne tuhaf, evin kapsna uzanan yolda dzenli aralklarla sralanan u yedi salkmsdn boylar, csseleri bile tpatp aynyd. Karanlkta gremiyordu ama, "Belki dallarnn says da eittir" diye geirdi kafasndan. Pythagoras felsefesinde yedi says, doann srekli deiimini, varlklarn birlie kavumasn simgelerdi. Alevlikte de yedi says benzer bir anlama geliyor olmalyd. Alevlikle ilgili ilk bilgileri dedesinden renmiti. Dedesi hi deilse haftada bir, ailedeki ocuklar bana toplar, onlara dizlerinin stne yere oturmalarn syler, sonra Yunanistan'daki pirinden rendii nefesleri byk bir akla okumaya balard. Sha'y, okunan nefesler fazlaca skmazd da dizlerinin stnde oturmak yorar, dedesinin gzlklerinin zerinden ters ters bakmasna aldrmadan ikide bir ayaa kalkard. Dedesinin lmnden sonra evde Alevlik zerine daha az konuulmaya balanmt. Babas farkl bir mezhepten olduklarn komulara sezdirmekten yana deildi. Hem Alev olduklarn syleyeceklerdi de ne olacakt. "Ya st bozuun biri bamza bir i aarsa!.. stelik biz Alev deil Bekta'yiz..." Sha nceleri bu sinik tutumu yadrgam daha sonra Kahramanmara'ta, orum'da mezhepleri ayr diye Alevlerin oluk ocuk demeden ldrldn grnce, babasnn ekingenliinin bo bir kuruntu olmadn anlamt. Eve yaklarken dallan yola kadar eilen salkmstlerin altndan gemek zorunda olmas cann skt. eriden szlen krmz n da etkisiyle czaml parmaklar andran bu eri br dallarn bana, omuzlarna dokunacak

olmas onu tedirgin ediyordu. Dallara dememek iin eilerek, neredeyse iki bklm yrd. Kyller niye toplanmt acaba? "Belki de bir dn var. yleyse niye mzik yok?" Salkmstleri geince, sesler alnd kulana. Belki de kyn ortak bir sorununu konuuyorlard. Birka adm sonra burnuna youn bir buhur kokusu arpt. Din bir tren vard galiba. erdeki uultu kesilir gibi olmutu. Neler sylendiini hl anlayamasa da duyduu sesin bir erkee ait olduunu ayrt edebiliyordu. Kapya yaklatka adamn szlerini daha iyi duymaya balad. Evin iki kanatl kocaman tahta kapsnn nne geldiinde artk sylenenleri net olarak iitebiliyordu. "... Komular, bu meydan Hak davasna iman, gnahlara ise tvbe edilen yerdir. nsan burda ykanp, arnr, ikinci defa doar..." Konuann olduka etkileyici bir sesi vard. Adamn szlerinden ve sesine yansyan heyecandan nemli bir konunun konuulduunu sezinledi. Byle bir anda ieri girip sz blecek olmas hi de ho deildi. Neler olup bittiini anlamak iin kapnn sol yanndaki cam atlam pencereden bakt. erisini grr grmez burann bir cemevi olduunu anlad. Evin ii dardan grndnden daha geniti. Kyde elektrik olmasna karn nedense amdanlara asl mumlarla aydnlatlmt. erisi tklm tklm insanla doluydu. Erkekler salonun sa, kadnlar ise sol tarafnda yere serili kilimlerin zerine bada kurarak bir yarmay oluturmulard. Kyn genleri ise k kapsnn nnde ayakta dikiliyorlard. Ky halknn oluturduu yarmayn tam karsndaki grl grl yanan ocan nne on iki post serilmiti. On iki postta srtlar atee, yzleri kyllere dnk olarak on iki adam oturuyordu. On iki postla ilk kez dokuz yandayken karlamt. Bir gn dedesi, imdi yerini iyi anmsayamad ama Eyp civarnda olduunu sand bir tekkeye gtrmt onu. O tekke de tpk buras gibi tek katl genie bir salondu. erisi de yine buradaki gibi amdanlarla aydnlatlyordu ama mumlarn yerinde kck ampuller vard. Tahta zemine serili on iki ak postu ilk o tekkede grm, dar kar kmaz, dedesine o postlarn anlamn sormutu. "O postlar On ki mam' temsil eder" demiti dedesi. "On ki mam m? Onlar da kim?" Yal adam her zamanki gibi byk bir sabrla anlatmaya balamt: "On ki mam, Hz. Ali ve onun inancnn srdren ocuklaryla torunlardr. Onlar bizim mritlerimiz, yol gstericilerimizdir. Hz. Ali Efendimiz ldrlnce, oullan Hz. Hasan ve Hz. Hseyin onun yolundan yrd. Ama yezitler onlar da rahat brakmadlar. Hz. Hasan kallee zehirlendi, Hz. Hseyin ise Kerbela'da ehit edildi. Ama onlarn ocuklar ve torunlar dedelerinin ve babalarnn inanlarna sahip ktlar. in ilginci on bir imam ecel erbetini ierek teki dnyaya gerken, On kinci mam Muhammed Mehd lmedi, bir gn kayplara karp gitti. Onu bir daha ne gren ne de duyan oldu. Bu ylesine bir kaybolu deildi oul. Anlayana bir iaret, zene ifreydi: 'Zulmn altndayken bile umudunuzu kaybetmeyin, zira vakit saat yetince gelip sizi kurtaracam' demek istiyordu Muhammed Mehd Efendimiz..." Dedesinin anlattklarndan pek ounu artk anmsayamamasna karn On ki mam' ve Muhammed Mehd'yi hi unutmamt. Daha sonralar Alevlik hakknda kitaplar okumaya balaynca On ki mam dncesinin Alev inannda nemli bir yere sahip olduunu renecekti. Postlarda oturanlardan, yalnzca kyden geerken konutuklar kse muhtar tanyordu. Konuan adam, kse muhtarn solunda oturuyordu. Bu, adam Alevilerde din nder saylan dede olmalyd. Kyden biri olmad daha ilk bakta anlalyordu. Kravatsz bir takm elbise giymiti. Oturuundan, elini kaldrna kadar her davranndan kendine duyduu gven seziliyordu. Arkasndan vuran atein glgeledii yz belli belirsiz seiliyor, bu da adamn grntsne gizemli bir anlam katyor, onu daha da etkileyici klyordu. Evin iindeki skkla karn, kalabalkla postlar arasnda yaklak metre apndaki bir daire biiminde boluk braklmt. Boluun kenarnda genten bir adam elinde uzunca bir sopayla ayakta duruyor, grlt yapanlar, izinsiz konuanlar elindeki sopayla uyaryordu. Boluun tam ortasnda, evin tavanna kadar uzanan, iki insann kollaryla kucaklayamayaca kadar byk bir

aa gvdesi vard. Bu gvde yle grkemliydi ki; sanki aa, ev ina edilmeden nce burada bulunuyormu da onu kesmeden evresine bu binay yapvermiler izlenimi uyandryordu. Kaldklar kydeki cemevinde de tpk buna benzer bir direk vard. Ad murat direiydi. Bu direi kucakladnda elleri birbirine kavuan kiinin her istei yerine gelirmi. Bunu duyan Hakan, onlara mihmandarlk yapan yal kylnn knayc baklarna aldrmadan hemen sarlmt diree. Olann kollar gerekten de ok uzundu ama direk yle kocamand ki ancak yarsn kucaklayabilmiti. "Kollarn birbirine kavusayd ne dileyecektin?" diye sormutu Melis. Delikanl gzlerini Melis'e dikerek, "Seni" demiti. Sonra ikisi de kahkahalarla glmt. Ka zamandr Melis ile Hakan'n arasnda bir iliki olduunu sezinliyor ve bu ona ac veriyordu. Hakan' kskanyor muydu ne? "Yok canm daha neler? Byle zppe bir kza..." Sha bunlar anmsarken, dede ieride konumasn srdryordu: "... ekinimizi ektik, oramz bitik. krler olsun ki bu sene de Allah'n verdii ksmeti topladk. Artk dnya ilerine ara verip ahiret meselelerini grmenin vakti gelmitir. Az dual kullarmzn, oluumuzun ocuumuzun yunup arnmas, alacaklnn alacan almas, vereceklinin vereceini vermesi, ksknln krgnln kaldrlmas, kurbanmzn kuzumuzun yenmesi iin grlp sorulmann gn gelmitir. Tarikatmzn usul gereince grg benden balayacaktr. Yzm yerde zm darda, erenler huzurunda, HakMuhammed-Ali divannda canm kurban, tenim tercman, benden gcenmi canlar varsa gelip sylesin, hakk olan hakkn istesin. Zira bu meydan, Muhammed-Ali meydandr. H dost" diyerek ayaa kalkt. Murat direinin nndeki bolua doru yrd. Meydann ortasna gelince durdu, yzn sofulara dnerek dizlerinin stne oturdu. Bo kalan postun sol yanndaki yal adam, dedeye bakarak, "Ba indir" dedi. Bunun zerine dede secdeye kapand. Yal adam kalabala dnerek, "Dede huzura varmtr. Erknmz emrettii zere nce eriat kapsna soruyorum. Syle Muhtar, dededen bir ikyetin, rzaszln var mdr? Seni zora soktu mu, skntda kodu mu?" Kse muhtar ipil gzlerini, secdeye kapanm dedenin zerinde ksa bir sre gezdirdikten sonra: "Hibir ikyetim yoktur. Ben dededen razym, Hak da raz olsun" dedi. Yal adam yeniden kalabala dnd: "Ey komular, siz dedeyi nasl bilirsiniz? kz kznen tokuur, kpek kpeinen bouur, ocuk ocuunan dr, bunlarn arasna girer mi? Girdiini gren, bilen varsa meydana gelsin anlatsn. Hakk kalan, hakkn istesin. Buras Krklar meydandr. Diyecei olup da diyemeyenler ekinmesin sylesin..." Sha, aralarna murat direi girdiinden, konuan sofuyu iyi gremiyordu. Az ilerdeki pencereye doru yrd. Bir yandan da, "Kyller byle gizlice kendilerini izlediimi fark etseler ne derler?" diye tedirginlik duyuyordu. Ama ieri girip her eyi bozmak daha kt olmaz myd? En iyisi, kimseye grnmeden tren bitinceye kadar beklemekti. nne geldii pencerenin cam o kadar tozluydu ki ierisini gremedi. Gmleinin koluyla cam silmek istedi. Olmad, cam bir trl temizlenmiyordu. Islak bir bez bulsa... Ama gmleinin slak olmas gerekmiyor muydu? Eliyle srtn, gsn yoklad gmlek kibrit gibi kuruydu. Sanki btn yamur onun srtndan gememiti. Salarn yoklad, onlar da slak deildi. Doru, artk myordu da. Hava birdenbire snp, her eyi kurutmutu. Bu olanakszd. Yol o kadar uzun srm olamazd. Ne zamandr bu kydeydi? Dnd, dnd, iin iinden kamad. Belki de slandndan bu yana ok uzun bir sre gemiti de o farknda deildi. Bu olabilir miydi? Yeniden pencerenin tozlarn silmeye balad. Tm abasna karn tozlar temizlenmedi. Gmleini tkryle slatp denedi. Ama cam sanki tozlarla boyanm gibiydi. Baka bir pencereye doru yryecekken hemen arkasnda duran bir aa dikkatini ekti. Ne aac olduunu kestiremedi ama yapraklar yle kocamand ki, karanlkta bile gmrahlklar belli oluyordu. Aaca doru yaklat, kendisine uzanan bir daln yapraklarn elleriyle syrd. Avularnda yapraklarn slak yumuakln hissederken, gecenin iine gzel bir koku

yayld. Ne aacyd bu? Cevize benziyordu ya, yapraklar sonbahara kalr myd onun? imdi sonbahar myd? Kafas yine karmaya balyordu. Dnmemeye alarak yeniden pencereye dnd. Yapraklar sa avucuna alarak cama uzand. Yine o gzelim koku yayld etrafa. Hi phesiz cevizdi bu. ocukluunun ilk yllan Beykoz srtlarnda kocaman baheli kck bir evde gemiti. Bahenin ortasnda byk ceviz aac vard. Taze cevizlerin kabuklarn krp yemeye baylr, bu ii yaparken elleriyle, dudaklar kapkara olduu iin de annesinden sk sk azar iitirdi. Bu iri damarl ak yeil yapraklarn kokusuna o gnlerden ainayd. Eilip avularndaki yapraklar koklad. Ne kadar da taze duruyorlard. stelik sonbaharda?.. Belki de buradaki cevizlerin yapraklar sonbaharda bile ilkyazdaki kadar canl oluyordu. Yapraklar cama srtmeye balad. Yapraklarn dedii yerde tozlar zlyor cam berraklayordu. eride ence dedeyi grd. Adam murat direinin tam nnde secdeye kapanm, ylece duruyordu. Yal sofu kalabala bakarak konumasna devam ediyordu: "Kt dnceler iimizde durmasn, gnl evimiz kirlenmesin. Meydanda oturan, vebal altnda kalmasn... Allah, eyvallah" diyerek bitirdi szlerini. "Bu bir tr zeletiri toplants" diye dnd Sha. "Komnist partilerin bir zamanlar yapt ak ye toplantlar gibi bir ey. Demek nce dede eletirilecek. Eletirilecek mi, yok canm. imdi kim kp da dedeye dil uzatacak? Bu trende bizim parti toplantlar gibi bir formaliteden ibaret... Ama dur... Bu da ne?" Dedenin hemen arkasnda oturan insanlarn kprdandn grd. Herkes ban evirip kap ynne bakyordu. Sha da oraya, bakt. Karanln iinden omuzlarnda sanda benzer bir yk tayan drt gen kt. Genler a yaklanca yklerinin bir tabut olduunu anlad. "Vay canna bu da neyin nesi? Yoksa, yoksa bu, grdm mezarda olmas gereken l m? Hayr canm, olamaz. Ama ortada bir tuhaflk var!.. Gerekten de ak mezardaki l bu olmasn? Bunu neden yapsnlar ki! Gmlm bir ly mezarndan karp byle bir ayine getirmenin ne anlam var?" Cemevinde herkes susmu, aknlk iinde meydana doru ilerleyen tabutu izliyordu. Tayclar tabutu, dede ile murat direi arasndaki yere indirdikten sonra yeniden kalabaln arasna kartlar. Yal sofu da neler olup bittiini anlayamam, soru dolu gzlerle toplulukta birilerini aryordu. Dede hl secdede olduu iin hibir eyin farknda deildi. Kalabalk yine kprdanmaya balamt. Orta yal bir kadn ile iriyar bir adam ayaa kalkarak meydana doru yrd. Onlar gen bir kadn izledi. Kalabalkta fsldamalar oldu. Yryenler sanki hibir ey duymuyormu gibi balan nde meydana doru kararl admlarla ilerlediler. Kz bir ara ban kaldrp tabuta doru bakt. Yz sapsaryd. Gzlerinin nnde mor halkalar olumutu. Ama bu kederli halinde bile insan eken bir yan vard. Gen kzn karnnda, narin bedeniyle hi de uyumayan bir kabarklk gze arpyordu. Meydana varnca orta yal adam, tabutun ba ucuna, kadnlar ise ayak ucuna oturdular. Yal sofu tam bir aknlk iindeydi. Ne yapacan bilemeden, bir tabutun banda oturan adama, bir secdeye kapanm dedeye bakp duruyordu. Neden sonra kendini toparlayarak konumaya balad: "Ey Dede, dil verdim ba kaldr, dktn doldur, alattn gldr, yktn yap, dar gel doru syle" dedi. Bu szler zerine dede doruldu. Dizlerinin zerine oturdu. Secdedeyken duyduu seslerin ne olduunu anlamak iin ban evirerek geriye bakt. nce tabutun bandaki adam grd. Adamn yzne bakarak kendisinden ne istediini anlamaya alrken birden yerdeki tabutu fark etti. Gzleri falta gibi ald. "Yanl m grdm?" diye iyice bakt. Yoo yanlmamt, gerekten de bu bir tabuttu. Byle bir eyle karlaacan hi dnmyor olmalyd. Soran baklarla yal sofuya dnd. Dedenin baklarn bir iaret olarak alan sofu, tabutun banda oturan adama sordu: "Ali Rza Can, bu tabut nedir?" "O tabut deildir" dedi Ali Rza. "O benim olum smayil'dir. smayil'in oktan soumu, parampara bedenidir. Esasnda onu savunmak benden ok sana derdi. Sen ki onun rehberiydin. Tarikatta rehberlik, babadan nde gelir. Ama

sen, ad ktye km taliplere rehberlik edip ann lekelemek istemedin. smayil biraz aalaynca onu terk ettin. Eh madem sen onu terk ettin, sofu olmasak da artk bize der olumuzu savunmak." Sofunun solgun yz iyice sarard. Burun kanatlan fkeyle titremeye balad ama kendine hkim olmay bildi: "Bak Ali Rza Can, dededen, benden ikyeti olabilirsin. Bu meydanda meseleyi enine boyuna tartr, sen haklysan, suumuzu kabul eder, cezamz neyse eker, senin de hakkn veririz. Ama bu meydana l getirildii duyulmu grlm i deildir. Tarikat erknmzda bunun yeri yoktur. len insan, Allahyla ba baa kalmtr. Artk bizim ona yardmmz dokunmaz." "Dualanan, treni yaplan bir lnn sizinle iliii kalmaz. Ama mundar bir lemi gibi, ardndan tek hayrl sz bile edilmeden ylecene mezara atlan bir lnn sizinle ok ii vardr. Ben, olumu hayr dualar almadan, komularm haklarn helal etmeden teki dnyaya yollamam. Bu mesele zlmeden, bu tabut bu meydandan kalkmaz." "Acn anlyorum Ali Rza Can, lakin yaptn yanltr, hemi de gnahtr. Zorla menzile varlmaz. Zorbalkla hak alnmaz. Gel u ly buradan karp, yle srdrelim grgmz." Geri adm atmaya hi de niyeti olmayan Ali Rza, sofuya yant verecekti ki, dede sze kart: "Msaaden olursa ben de konumak isterim Bekta Sofu. Aslna bakarsan ben de senin gibi dnrm. Bu meydanda l bulunmas erknmza uygun deildir. Lakin tarikat kardeleri arasna dmanlk, kin tohumlan dmemelidir. Ben derim ki, bu defalk bu l meydanda, aramzda kalsn. Bu tutumumuz, Ali Rza Can'n yreindeki acy birazck olsun hafifletse bile, bizim bundan duyacamz sevin byk olur." Postta oturan teki sofular da balarn sallayarak dedeyi onaylaynca Bekta Sofu onlara uymak zorunda kald. "Mademki huzurda bulunan erenler byle uygun gryorlar, peki tabut aramzda kalacak" dedi. Ali Rza'nn yznden belli belirsiz bir utku yalm geti. Sofu, nnde boyun emi dedeye doru bakarak, "Senden davaclar var, bu duruma ne dersin?" diye sordu. Dede derin bir soluk alarak balad konumaya: "Biz bu meydana grlmeye, yanl yaptysak dzeltmeye, bizden zarar grenler varsa hakkn vermeye geldik. Eer yol kaldrrsa yolumunan yoldaym, yol kaldrmazsa ne are; Allah, eyvallah" diyerek ban ne edi. Sofu, Ali Rza'ya dnd. "Sz sende, dile gel anlat" dedi. "Az evvel de syledim. Ben olumun hakkn istiyorum. Bu kyde len herkese yaplan trenin neden olumdan esirgendiini renmek istiyorum. Alelacele topraa gmlen smayilimin, duasnn tamamlanmasn, trenin yaplmasn, ona duay ok gren dedenin, sofularn bunun hesabn vermelerini istiyorum. Ama nce sen Bekta Sofu, u soruma cevap ver: Sen ki bunca yln sofususun, sakallarn bu erenler meydannda aarmtr. Bu kyde hepimiz seni severiz, sayarz. Sen byle mbarek bir adamken nasl olur da sana bal bir talibin dualanmadan gmlmesine raz gelirsin? Byle yanl bir ii nasl yaparsn?" Bekta Sofu kendinden son derece emin bir tavrla dinledi Ali Rza'y. "Doru sylersin Ali Rza Can, ister sa olsun, ister l, talibi savunmak onun rehberine der. Emmevelakin bu misal senin meselene uymaz. nk senin olan, talip olmaktan oktan caymt. Ben, smayil'le ok konutum, onu ok dinledim, ok anlattm. Hatta ona bu ihtiyar halimle yalvardm, yakardm. Sylediklerimi duymazla geldi. Gene de peini brakmadm. smayil ise bu yaptklarmn karln beni kmseyerek verdi. 'Sen Hakk'n deil Hseyin Dede'nin sofususun' diye bana hakaret etti. Ben ona bir rehber olarak elimden gelen her trl yardm yaptm. Yolumuzu yordammz, usul ve erknmz ona bellettim. O bunlar kabul etmedi. Ama yine de rehberlik grevimi yerine getiremediimden phe varsa cezam ekmeye razym. Yeter ki bu ly savunmaya zorlamayn beni." Ali Rza fkeyle sylendi: "Yazk sana Bekta Sofu, yazk. Artk seni tanyamyorum. Neredeyse lanetler yadracan bu l, gencecik bir ocukken, 'Bu senin olan sofulukta hepimizi

geecek' diyen o hogrl adam nerede? Ne oldu sana Bekta Sofu? Kendini yitirecek kadar ok mu kocadn?" Ali Rza'nn sert szleri Bekta Sofu'dan ok dedeyi etkiledi. Dede dayanamayp patlad: "Kendine gel Ali Rza Can! Bu nasl konumadr byle! Hak talep etmekle, hayszl birbirine kartrma. Buras erenler meydandr. Burada yle uluorta laf sylenmez. Herkes szn tartp yle konumaldr. Yoksa ortalkta ne hak kalr, ne de tarikat." Ali Rza Can, dedenin bir boannkini andran kaln ensesine skntyla bakt ama sesini kartmad. Dede szlerini srdrd: "Bekta Can' hepimiz tanrz. Kendimi bildim bileli Hak-Muhammed-Ali yolundadr. Hepimizden fazla hizmet vermitir erenler tarikatna. Her zaman hakk hakikati gzeten bir can olmutur. Onun insandan umut kestii vaki deildir. Ama bu defa karsndaki insan mnafklarn szne yle kaptrmtr ki kendini, gzn kulan her trl geree kapam, yola gelmeyi reddeylemitir. Bizim inancmz insan sevmeyi tler. Tarikatmz 'insan erileri dorularyla kabul edin' der. Ama 'edep erknmz hie sayanlara da hogr gsterin' demez. Bekta Sofu'yu ok iyi anlyor, ona hak veriyorum. nk smayil yolunu ard gnlerde Bekta Sofu bana geldi, durumu anlatp, yardm diledi. Ben de Bekta Sofu'nun bu dilei zerine smayil'in derdini dinlemek, are bulmak amacyla kynze geldim. smayil'le oturup saatlerce konutuk. Ama smayil sanki ta gibiydi. Nuh diyor peygamber demiyordu. Ona yardmc olmak iin ne yaptysam hepsini reddetti. Btn bunlar bilen biri olarak ben, gnl rahatlyla syleyebilirim ki Bekta Sofu rehberlik grevini laykyla yerine getirmitir. Bu meydanda oturan canlar hatrlayacaktr. ki sene evvel smayil tarikata girmek iin karmza talip olarak geldiinde, 'Ey Talip bu yol zordur, bu yol melamet yoludur. Bu yol demirden leblebidir, ateten gmlektir. Son pimanlk fayda etmez' dedik. 'Erenler buyurmu ki: Gelme, gelme... Dnme, dnme... Gelenin can, dnenin mal. Bunlara ne dersin?' diye sorduk. O da bize, 'Erenler yolunda btn varlmdan getim, can ve bam bu yola feda etmeye hazrm, her eye razym' dedi. Biz yine, 'Ey Talip! Allah-Muhammed-Ali ve On ki mam'a iman getir. mam Cafer s-Sadk mezhebine bal olduunu bil. Gerek mridin Hz. Muhammed, rehberin mam Ali'dir. Ve yine mezhebin Caferi, gruhun ise Naci'dir. Yalan syleme. Kimsenin ardndan dedikodu etme... ehvetperest olma, edepli ol. Kibir ve kin tutma. Grdn rt, grmediini syleme. Elinle koymadn eyi alma. Kkleri sev ve koru. Bykleri sev ve hizmetlerinde bulun. Hakk' znde ve sznde bil. Tm ikrar verdiin szlerden dnme, dnme, dnme... Gelenin mal, dnenin ba... Bylece Allah-Muhammed-Ali-On ki mam-ehlibeyt hanedanna inan getirip, iten karar verdin mi?' diye sorduk. O da, 'Allah, eyvallah' dedi. Bunun zerine biz de ona, 'Ey Talip, Allah erenlerin yardm ve iyilikleriyle ve cemdeki can kardelerin izniyle doru yolu grp ikrarbend oldun, Allah, erenler ikrarnda srekli eyleye. Bu oturan canlar senin hep manev kardelerindir. Biz seni senden alp sana verdik. Seni sana teslim ettik. Sen sana sahip ol' dedik. Sevindi. Onun sevinci bizi de mutlu etti. Ama bu sevin uzun srmedi. smayil kendine sahip olamad. Hak-Muhammed-Ali yolundan kukuya dt. krarndan cayd. Biz, byle davranmamas iin onu defalarca uyardk. Dinlemedi. Yardm elimizi uzattk. Geri evirdi. 'Beni artk aldatamayacaksnz. Sizde hi keramet yokmu' diyerek inancmzdan yz evirdi. Yine de, 'Gentir, cahildir, gn gelir dzelir' dedik. Ama o, ileri geri konumay srdrd. Canlarn arasna ayrlk tohumlan ekmeye, kendi itikatsizliini herkese bulatrmaya kalkt. Onu en son geen cem treni iin kynze geldiimde grmtm. Vakit akam zeriydi. Davarlar gtmekten dnyordu. yle dalgnd ki yanna yaklancaya kadar beni fark etmedi. 'Merhaba smayil Can' dedim. Sesimi duyunca dald lemden irkilerek uyand. 'Ooo... Merhaba Dede' diyerek kmseyen bir tavrla ald selamm.

'Davar gtmekten mi geliyorsun smayil Can?' diye sordum. 'Ben davarlar m gdyorum, davarlar m beni gdyor pek belli deil. Onlar yeil otlarn, ben hayallerin peinde dolap duruyoruz dalar' dedi. 'Kurtar artk kendini u garip dncelerden' dedim. 'Ben de byle sylyorum kendime. Bak smayil, diyorum, u mor koyunlara bak, ot buldular m yiyorlar, su buldular m iiyorlar serin bir ke buldular m kvrlp yatyorlar; ne dertleri var, ne dnceleri, sana m kald Hakk'n srrna ermek? Ama kafamn iinde bir adam var, o beni rahat brakmyor, Dede. Durmadan soru soruyor. Daha bir sorusunun yantn bulmadan hemen ikincisini dayyor. imdi syle Dede. Senin kerametin vardr, sen bilirsin kimdir bu adam?' 'Byle bir adam yok smayil Can' dedim. 'Koca adam senin kafann iine nasl girsin? Sen kalbini temiz tut. Erenlere dmanlk gtme yeter.' Kukuyla yzme bakt. 'Hangi erenler?' diye sordu. 'Bu dnyann srrm bilerek erenler mi, bilmeyerek erenler mi?' Baklarn zerimden hi ayrmadan sorusunun yantn bekledi. mrmde yle lgnca bakan gzler grmedim. 'Gnaha giriyorsun' dedim. 'Gnah da sevap da insan iindir dedi. 'Biz hep sevap ilesek gnah kimlere kalr?' Nerede alay ediyor, nerede ciddiydi anlamak zordu. aresiz brakp gittim onu. Biz, onun bu saygszlklarna bile hogr gsterdik. Ama erenler bize de misal olsun diye ona byk bir ceza verdiler. O gnden sonra smayil'in karard, derman kesildi. Ekmein tadn, iein kokusunu, gkyznn rengini yitirir oldu. Evde, belde, tarlada duramad. Gece gndz demeden yollara dt. Huzura kavuaca, biraz olsun dinlenebilecei bir yer arand durdu, ama bulamad. Tek kurtulu yolu lm olarak grnd gzne. Bizim inancmz hogrldr. Saken tm yaptklarna karn yine de onu dkn saymadk. 'Gentir, cahildir zamanla hakikati renir, yola gelir' dedik. Ben byle yoldan km ok insan grdm, duydum. Bu zavalllarn ou lrken, yaadklarnn anlamn kavrayp, erenlerden aman dilediler, af istediler. smayil tam bir aymazlk iindeydi. Allah'n verdii can kendi alma cretini gsterdi, ister kendini ldr ister bakasn, hi fark etmez, ikisi de cinayettir. Can veren Allah'tr ancak o geri alabilir. Bundan byk gnah olmaz. stelik smayil, ulu kiilerimizin kabirlerinin stnde vurdu kendini, hem de Kurban Bayram'nn ilk gn yapt bu ii. Ama sanmayn ki smayil bu yzden dualanmamtr. Hayr, biz yine de onu kendi lmz saymaya, davasn teki dnyadaki byk divana havale etmeyi uygun grebilirdik. Hakk'n balayclna snp onu dualayabilirdik. Lakin ikinci bir sebep, elimizi kolumuzu balayp bizi aresiz brakt. smayil kendini vurunca, Jandarma Komutan Ylmaz avu iten phelendi. Bunun bir cinayet olabileceini sand. smayil'in lsn alp ehre gtrd. lye otopsi yapld. Bu da yetmezmi gibi Zile'deki a imam ly ykad, dualad hatta cenaze namazn bile kld. Yani smayil'in lsne eriat eli dedi. Tarikat erkn bellidir. eriatn bulat ie tarikat karmaz. Snnlerin ykad, dualad bir lye bizim dua okumamz caiz deildir. smayil bu yzden dualanmamtr. Eer biz onu dualasaydk, Kerbela'da ldrlen ehlibeyt bata olmak zere, btn ehitlerimizin kemikleri szlard. Btn o mbarek insanlara hakszlk etmi olurduk. imdi de bu ly dualamamzn, ona tren yapmamzn mmknat yoktur. Tarikat erknn bozmak istiyorsanz o baka. Ama herkes bilsin ki ben buna rza gstermem. te benim deyip diyeceim budur." Sha adeta soluk almadan dinlemiti dedenin anlattklarn. "Demek bizim l intihar etmi. Ne tuhaf, bir kyl dnsel kayglan yznden intihar ediyor. Melis ve Hakan'a anlatsam kesinlikle inanmazlar. Gerekten de inanlmas g bir olay. Byle ey olur mu? Neden olmasn kendisi farknda olmasa da herkesin bir felsefesi vardr. Yine de tuhaf bir durum... Neden tuhaf olsun, ben de kendimi ldrmeyi dnmedim mi? Peki bunu neden yapmadm? Galiba korktum. Belki de umutlarm tmyle yitirmedim. Hadi canm byle dnerek kendini kandryorsun. lmden korktuum iin, istediim gibi olmasa da hatta rezilce bile olsa, biraz daha yaamak iin intihar semedim desene una. yi de, drst kalmak iin lmekten baka are yok mu? Bilmiyorum.

Artk hibir ey bilmiyorum. rendiklerimin hepsi birbirine karyor. Doru nedir, yanl nerdedir bulamyorum. Ama ierdeki lnn benden daha cesur olduu bir gerek. Cesur mu? Unutma cesurlar genellikle cahillerden kar. erdeki ly kskandn iin byle dnyorsun. Senin yapamadn yapt iin, istemedii bir dnyada yaamak yerine kendini ldrmeyi setii iin ona kzyorsun. Amaan nesini kskanacam onun? O dorunun, yanln nerede olduunu bilemeyecek kadar cahil bir kyl. Belki de delinin biri. Dedenin anlattklarna baksana, herif iyice tozutmu..." Dede konumasn bitirdiinde ortal bir sessizlik kaplad. Herkes nne bakyor, kimse fsldamaya bile cesaret edemiyordu. Sessizlii Ali Rza bozdu. Bataki hrn hali gitmi, yzne daha sakin bir anlam gelmiti. "Ey komular, sustuuma bakp da syleyecek szm yok sanmayn. Acm yle byk, anlatacaklarm yle ok ki, gnlerce yansam, yaknsam szm yine bitmez. Ama sz benden nce gelinim Glizar'a der. Karnndaki pir midir, peygamber midir bilinmez. Gebe kadnn uru kesilmez. nce o konusun." Glizar, ban kaldrp utanga gzlerle nce kaynpederine sonra Bekta Sofu'ya bakt. Gzkapaklar alamaktan imi, gzlerinin ii kan anana dnmt. "Ey komular, emmiler" dedi titrek bir sesle. Sha, Glizar'n sesini duyunca heyecanla kulak kesildi. Ses, yle yakn, yle tandkt ki, ard ardna sralanan bu bouk titreimler eski bir sevgiliye ait anlar canlandrd. Sonra kararszla dt. Anmsad sevgili hangisiydi? Yer yer altn tellerin parlad kumral salar yeil kabannn omuzlarna dklen o uzun boylu kz m, yoksa skdar'daki bankann a boulmu odasnda ona istei snm bir zlemle bakan, o evli kadn m? Drdnc blm

Onu ilk defa bir retmenin cenaze treninde grmt. Okulun kapsnda vurmulard adamcaz. Puslu ama yamursuz bir gnde kaldrmlard cenazeyi. Aksaray'da Validesultan Camii'nde klnan cenaze namazndan sonra balamt yry. Topkap'ya kadar btn trafik durmutu. Kmeler halinde dkknlarnn nne toplanan esnaf ile evlerinin pencerelerinden merakla sarkan ev kadnlar cenaze trenini buruk bir ilgiyle izliyordu. Kortejin en nnde ldrlen retmenin iki ocuu, babalarnn ieklerle erevelenmi resminin iki yanndan tutmu, ar ar yryordu. Yzlerinde kederden ok aknlk vard. Onlar krmz karanfiller, beyazl sarl kasmpatlarla sslenmi elenkleri beerli iki sra halinde tayan genler izliyor, elenklerin arkasndan omuzlar zerinde, bayraa sarlm tabut geliyordu. Tabuttan iki metre kadar geride len adamn kars ve yaknlar yryordu. Eini yitiren kadncaz durmakszn alyor, yanndakiler onu glkle yattryordu. Onlarn arkasnda ise durup dinlenmeden sloganlar haykran, marlar syleyen byk bir kalabalk balyordu. Sha da bu fkeli kalabaln iindeydi. Kolundaki krmz grevli bandyla kortej boyunca bir ne bir arkaya koturuyor, sloganlarn dzenli atlmas, yryn disiplinli srmesi iin saa sola direktifler yadryordu. Arada bir polisle yaanan az dalan saylmazsa, olaysz geen uzunca bir yryten sonra mezarla ulatlar. Ama yoldan kp da mezarlarn arasna girince kortej bozuluverdi. Grevlilerin tm uyarlarna karn dzen bir daha salanamad. Bir ksm merakllar lnn gmlmesini yakndan izlemek iin mezarn yanna kadar sokuldu. Byk ounluk ise bekler halinde mezarlarn arasna yayld. Bu srada davudi sesli bir hoca dualar okuyarak cenazenin defin ilemine koyulmutu bile. Sabahtan beri koturmaktan iyice yorulan Sha da iki arkadayla birlikte bakml bir aile mezarlnn mermer tan oturmu, "Trkiye'de devrimci durum" zerine sohbete tutumutu. Sohbetin en ateli yerinde bir elin omuzuna dokunduunu hissetti. ban evirince orta boylu, zayfa bir gencin glmseyerek kendine baktn grd. lkin tanyamad, sonra kard: Ekrem'di bu. Bir ay nce, kayt iin niversiteye gittiinde tant, artk birlikte alacaklar yeni sorumlusu.

"Bak seni kiminle tantracam." Ekrem, iki mezarn arasndan dikilen mavi yamurluktu kz gsteriyordu. Kz yumuack glmsedi uzaktan. Sha, Ekrem'in aklamalarn beklemeden ayaa kalkarak, kza yaklat, elini uzatt. "Merhaba, ben Sha" dedi. "Memnun oldum, ben de Demet." Kzn eli scackt. Bir an ikisi de ne syleyeceini bilemedi. Ekrem yetiti yardmlarna. "Demet de, senin gibi bizim okulu kazand. Bundan byle birlikte alacaz." de belli belirsiz glmsedi birbirine. Dorusunu sylemek gerekirse Sha daha ilk grdnde etkilenmiti Demet'ten. Olduka ho bir kzd. "Bizde byle gzel kzlar var m?" diye sevinle geirdi aklndan. "Demek artk birlikte alacaz." niversitenin ald gn yeniden karlatlar. Demet okulun bahesinde iki erkek renciyle sohbet ediyordu. Grr grmez sahip kt Sha'ya. "Merhaba, naslsn grmeyeli? Seni arkadalarla tantraym. Cemal, zmir'den, Cumali ise Adana'dan. Ekrem, birka arkadan daha kayt yaptrdn sylyor." Gerekten de bu yl kayt yaptran arkadalaryla fakltede yirmi kiilik bir grup oluturmulard ki, yalnzca sac rencilerin deil, ayn zamanda solcu rencilerin de kendi aralarnda kamplara ayrld, yeni sempatizan kazanmann olduka zorlat koullarda bu say rgtsel alma iin olduka nemli bir potansiyel demekti. Ekrem yeni arkadalarla tantka sevinten yerinde duramyor, onlara sanki evine gelen konuklarm gibi okulu gezdiriyor, retim yeleri ve dersler hakknda deil ama "u esmer, sarkk bykl olan ortayolcudur ama iyi ocuktur. u kel kafal okulumuzun sivil polisidir. Ona dikkat edin" gibi son derece deerli bilgiler aktaryordu. Ekrem'in cokusu Sha'ya biraz yapmack geldi. "Bu Ekrem de ne tuhaf adam, ocuk gibi hoplayp zplyor. Ayrca btn gcmz byle panayra kmasna sergilemenin ne lemi var?" Okuldan sonra dernekte toplanacaklard. Arkadalar dernein yolunu tutarken, Sha kayt srasnda kan kimi przleri gidermek iin renci ilerine urad, i sandndan daha uzun srd. Az kalsn toplantya yetiemeyecekti. Neyse ki sonunda, ii halloldu da okuldan koarcasna kp yetiti toplantya. Dernek Laleli'den Yenikap'ya inen dar bir caddede, kagir bir binann drdnc katandayd. Zili alarken nefes nefese kalmt. Kapy aan ksa sal kzn gzleri korkuyla byd. "Bir ey mi oldu?" Sha, kz korkuttuunu anlad. "Merak etme bir ey yok, merdivenleri koarak ktm da..." Kzn iri kahverengi gzleri Sha'ya iki hafta nce izledii Ve elie Su Verildi adl Sovyet filmindeki komsomol kz anmsatt. Hani Pavel Koragin'in k olduu sarn burjuva kz deil de, kahramanmza k olan kumral komsomol. Kapdan girer girmez nce lo bir antre sonra aydnlk bir salon karlad Sha'y. Salonun sol duvarnda bordo renkli bir kumala kaplanm kocaman bir pano vard. Panoda beyaz ktlara yazlm hafta sonu seminer balklar, okullarn toplant gnleri, haftalk nbet izelgesi, en st ksmnda ise beyaz bir kartonun zerine krmz majiskl harflerle yazlm, "BR YENN RGTNE BALILII DENTSN ZAMANINDA VE DZENL DEMESNDEN BELL OLUR" diyen G. Dimitrov'un szlerinin hemen altnda, "Ekim dentilerini vermeyen arkadalar ltfen en ksa zamanda desin" duyurusu yer alyordu. Salon rencilerle doluydu. Okullarn almasyla memleketlerinden dnen arkadalar ikili l gruplar halinde sohbet ediyor, zlem gideriyorlard. Sha, faklteden arkadalarn gremeyince geni pencerenin nndeki kk masada bir arkadayla akalaan temiz yzl gence doru yaklat. "Merhaba Murat, Siyasal'n toplants balad m?" "Vay Sha merhaba. Siyasal'n toplants m? Ne yapacaksn Siyasal'n toplantsn?"

"Ben de artk orada okuyorum." "Hadi yahu, hi haberim olmad. Nasl brakt seni liseliler?" "Onlara kalsa brakmayacaklard." "Neyse, neyse ok iyi olmu. Senin gibi kadrolara her zaman ihtiyacmz var. Siyasal'n toplants arkadaki kk odada yaplyor. Arkadalarn orada." Sha ksa bir koridoru geerek kaps ak odaya ulat. Ondan baka herkes ierideydi... "Ge mi kaldm?" diyerek girdi. "Yok canm, daha balamamtk." Konuan Ekrem'di, Demet'in yannda oturuyordu. Tahta srann ucuna, zmirli Cemal'in yanna yerleti. Oturur oturmaz kardaki posterden Nzm bir ho geldin ekti, sonra sadaki ahap ktphanenin camna yansyan ak renk bir kitap kapandan Vladimir li, ekik gzleriyle scack glmseyiverdi ona. Odada hemen herkes sigara iiyordu. Gzlerinin yandn duyumsad ama skntsn belli etmedi. Baklar Demet'e takld. Alnna dm kumral kklleri, kalkk burnu, kk ama etli dudaklaryla profilden de olduka gzel grnyordu. "Ho bir kz" diye dnd yeniden. Birden odadaki tm erkeklerin de kendisi gibi dnebileceini fark etti. "Baksana okul sorumlusu bile kaptrm kendini kza." imdi hi de bunlar dnecek zaman deildi, toplantya konsantre olmalyd. Bu karar aldktan sonra yalnzca Demet konutuu zamanlarda ona bakt. Bakaca da onunla ilgilenmedi. Ama sz alp da konuurken setii szcklerde, ses tonunu ayarlaynda azck da olsa Demet'i etkileme, onun ilgisini ekme kaygsnn olmad sylenemezdi. Toplant uzun srd. Balarda kimse konumaya hevesli deildi. Ekrem gndemi okuyup, ilk konumay yapnca aldlar. Hele Sha'nn yanndaki Cemal laf kapt m yarm saat konuuyordu. Sha da, zmirli kadar olmasa bile sk sk sz ald. Yeni sempatizan halkalar oluturmaktan ve teki sol glerle eylem birliinin neminden dem vurdu. Aslna bakarsanz, sz alanlarn dncelerini aklamaktan ok, kendilerini gstermeye alt konumalard bunlar. Kim konuursa konusun sonunda sz mutlaka Ekrem alyor, anlatlanlar bir gzel "toparlyordu." Sha, Ekrem'in bu tavrndan hi holanmad. Hatta bir "toparlama" giriiminin ardndan, "ayrca" diye balayarak bir "toparlamay toparlama" konumas da yapt. Ama Ekrem zerine alnmad. Toplant boyunca kararllkla "toparlamay" srdrerek, "nokta koyuculuk" misyonunu kimseye brakmad. ki saatlik toplant Cemal'in "Snf sorumlularn saptamayacak myz?" sorusuna, Ekrem'in, "Komiteyi oluturmak iin henz erken. nce birbirimizi tanyp, niteliklerimizi ve yeteneklerimizi renmemiz gerek" yantyla sona erdi. Toplant bitip de herkes ayaklanmaya balarken Murat apar topar girdi ieri. "Pardon arkadalar, toplantnz bitti mi?" Ekrem, "Evet, bitti" deyince: "yi o zaman. Bir eylem var. Sizin okuldan be kii istiyoruz" dedi. Ekrem arkadalarna: "Kimler gelmek ister?" diye sordu. "Ben gelirim" dedi Sha. Hi dnlmeden sylenmi szlerdi bunlar. nk byle olmas gerekiyordu. Drt yl nce dernee ilk gittii gnn akam yaplacak afileme eylemine de byle katlmt. O gnden beri srdrd bu gz pek alkanlk, poliste kalnca bir dosya, sa kalasnda derin bir yara izi ve arkadalarnn gznde byk bir saygnlk kazandrmt ona. Sha'dan sonra zmirli Cemal ile, Adanal Cumali de kt ne. Ekrem'in gzleri Demet'in zerindeydi. "Sen gelmiyor musun?" dedi, sesinde sitem vard. "Olur gelirim" dedi kz usulca. Ekrem, gururla Murat'a dnd. "Biz hazrz." "Gzel, yarm saat sonra ierdeki byk odada toplanyoruz. Oraya gelin" diyerek kt odadan Murat. Az sonra byk odada otuz kii olmulard. Genie bir masann banda oturan Murat, Yeilky'de sosyal demokratlarn kurduu bir spor kulbnn bir hafta nce faistler tarafndan igal edildiini, oraya gidip faistleri dar atmalar gerektiini syledi. ncelikle buradaki otuz kiinin ekiplere blnmesi

ve sorumlularn belirlenmesi gerekiyordu. Zaman yitirilmeden beer kiiden alt ekip kuruldu. Shalarn okulundan gelenler zaten tam bir ekipti. Sorumlular da doal olarak Ekrem'di. Dikkat ekmemek iin dernekten erli gruplar halinde ktlar. Sha, Cemil ve Cumali'yle birlikte kt. Ekrem ise Demetle. On be dakika sonra, Yenikap istasyonundan, Yeilky'e giden banliy trenine ayr ayr binmilerdi. Sha'nn iinde belli belirsiz bir tedirginlik vard. Korkuyor muydu? Neden korksun ki? ok daha etin atmalardan gemiti o. Yine de tehlikeyi kanksayamyordu insan, aka deil lm bu. Alnnda ya da yreinde giderek arlaan bir scaklk ve elveda dnya. Bir ara ilerdeki kapnn nnde Ekrem'le konuan Demet'e takld gzleri. Kz, Ekrem'in anlattklarn yle byk bir ilgiyle dinliyordu ki, "Bunlar aray iyice koyulttular" diye dnd. "Biz ne dertteyiz, onlar ne dertte!" Yaklak yarm saatlik bir yolculuktan sonra vardlar Yeilky'e. Daha nceden gelen ve ortalkta sevgili gibi dolaarak gzlem yapan, bir kz ile bir erkekten oluan keif kolu onlar istasyonda bekliyordu. Murat'a evrenin sakin olduunu, spor kulbnde fazla kii bulunmadn sylediler. stasyondan da erli gruplar halinde kld. Ama Yeilky'n sokaklar, Yenikap'nnkilere kyasla ok daha sakin olduundan hemen dikkat ekmeye baladlar. Ancak yapacak fazlaca bir ey de yoktu. Spor kulb, tren yolu boyunca uzanan bu sokan hemen bitiminde aalkl, byke bir bahenin iindeydi. Admlarn hzlandrarak ilerlediler. Bahenin demir parmaklkl kapma gelmeden nce, Murat'n iaretiyle iki kii ne geti. tekiler er metre arayla arkadan geliyordu. Kapya yaklatklarnda, teki arkadalara gerekli direktifleri vermek iin arkada kalan Murat da yetiti onlara. Ekrem'e yaklaarak, "Ben gvenliki arkadalarla nden giriyorum" dedi. "Hemen arkamzdan siz de girin." Murat ile iki gvenliki baheye hzla dald. Ekrem'in ekibi, be alt metre uzaktan onlar izledi. Baheden ieri girince rm ot kokan bir serinlik arpt yzlerine. Bakml olmamasna karn kulbn bahesi olduka gzeldi. Ortada eski bir binann ykntlar vard. Ancak ykk duvarlar yaban sarmaklarla sslenmi olan bu mezbelelik, insan rahatsz etmiyor, bahenin genel grntsn bozmuyordu. metre boyundaki aalar, kurumu otlarn zerinde alacal glgeler oluturmutu. Bu alacal glgelerin iinden sarn karagzler ile narin gecesefalar birbiriyle yarrcasna uzatvermiti boynunu. Ama igal krmaya gelenlerin bu gzellikleri grecek hali yoktu. Hepsi gzlerini adm adm yaklatklar kulp binasna dikmiler, heyecanla ilerliyorlard. Alt kattaki pencerenin nnde bir glge grr gibi oldu Sha. Arkadalarna aalarn arkasndan yrmelerini syleyecekti ki bir patlama sesi duyuldu ve bunu tekiler izledi. Murat ve iki gvenlikinin sol yandaki eski bir duvarn dibine ktklerini ve bellerinden kardklar silahlarla atee karlk verdiklerim gren Sha, "Saklann!" diye bararak yal bir kestane aacnn arkasna atverdi kendini. Arkadalar da kurun sesleri arasnda bir an bocaladktan sonra birer aa bulup kendilerine korunak edindiler. "Sakn olduunuz yerden kmayn!" diye sk sk arkadalarn uyaryordu Sha. lerinden birinin panie kaplp, baheden kmaya alacandan korkuyordu. Geen yl Kocamustafapaa'da yaplan korsan mitingde polisle kan atmada bir arkada byle vurulmutu. Birka dakika sonra silah sesleri kesildi. Gzucuyla Demet'e bakt. Kzcaz bir itlenbik aacnn arkasna sinmi, korkuyla olacaklar bekliyordu. "Bu kz niye getirdik ki buraya!" diye sylendi. O anda aklna Ekrem geldi. "Kurunlar vzldamaya balaynca, bizim sorumlunun sesi soluu kesildi." Gzleri onu arad. Ekrem iki metre ileride, ilk yatt yerde ylece uzanm kalmt. "Hey ne yatyorsun orada! Bir aacn arkasna ge!" Ekrem hi tepki gstermiyordu. "Ekrem hey..." dikkatli baknca Ekrem'in sa kann stndeki krmz lekeyi fark etti. "Allah kahretsin vurulmu!" diye sylendi. "Hey Ekrem... Ekrem..." Hayr, Ekrem onu duymuyordu. Durumu ciddi olmalyd. Bir an nce hastaneye yetitirilmeliydi. Ama nasl dar karacaklard? lerde bir aacn arkasna sinmi Murat'a seslendi:

"Ekrem vuruldu. Onu hemen buradan karmalyz." Haberi duyan arkadalar yerde devinmiiz yatan Ekrem'e korkuyla baktlar. Murat srtn aaca verip Sha'ya doru dnd. "Nasl karacaz?" "Siz beni koruyun, ben onu karmaya alacam" dedi Sha. "Salan ha. Annda seni de vururlar." "Peki ne yapacaz, gz gre gre gidiyor ocuk." Murat ona yant vermedi. Sha yeniden bard. "Size sylyorum. Bir eyler yapn." Murat gvenlikilere dnd, "Ate edin!" diye bard. arjrlerini deitirmi olan iki gvenliki, binann camlarna doru nian alp tabancalarnn tetiklerine bast. Ortal yine silah sesleri kaplad. Ama ierden onlara yant verilmedi. Bahedekiler tabancalarndaki arjrleri boaltana kadar atei srdrdler. Binadaki sessizlik hl sryordu. "Katlar m yoksa?" diye dnd Sha. "Belki de ortaya kmamz salamak iin ate etmiyorlar. Biz bamz karnca keklik gibi avlayacaklar. Yoksa gerekten katlar m? Neden olmasn? Ekrem'in vurulduunu grnce polise yakalanmamak iin kam olabilirler. yleyse igali krdk desene. Her zamanki gibi kurban vererek." Gzleri yeniden Ekrem'e takld. "lmese bari ocuk." Aacn kenarndan binaya doru bakt. Camlar kurun delikleriyle parampara olmu pencerelerin arkasnda kimseyi gremiyordu. erdekilerin katna inanmaya balad. "Faistler tym galiba" diye seslendi Murat'a. "Belki bir tuzaktr" diye yantlad onu Murat bararak. "Nasl anlayacaz?" "Biraz daha bekleyelim." "Kaybedecek zamanmz yok." Onlar konuurken, sokakta kouturmalar oldu. Cumali telala, "Polisler geldi!" diye bard. ki gvenlikiyle Murat aalarn arasndan usulca kayarak yandaki kkn bahesine atladlar. Birka saniye sonra polisler ellerinde silahlarla baheye girdiler. Ekrem, Cerrahpaa Tp Fakltesi Hastanesi'nde gn youn bakmda kaldktan sonra kendine geldi. Spor kulbnn bahesinde yakalanan Sha, Cumali, Cemal ve Demet iki gn gzaltnda tutuldular. Erkekleri adamakll slatt polis. Demet'e ise birka tokat vurup, tehdit etmekle yetindiler. ki gn sonra CHP'li bir milletvekilinin yardmlaryla salverildiler. erden ktktan sonra Demet her ziyaret gn Ekrem'i grmeye gidiyordu hastaneye. Kzn bu tavrn, "Ekrem'den holanyor" diye yorumlad Sha. En dorusu bu kz unutup, kendi iine bakmasyd. Ama her gn birlikteyken bunu baarmak o kadar kolay deildi. Bir gn buluup birlikte gittiler hastaneye. Otobsn arka sahanlnda yan yana duruyorlard. "Ekrem'i yalnz brakmaman ok gzel bir davran" dedi Sha. "Uzun yllar yatalak babaanneme baktm. Annem artk usanmt. Bazen ok krc davranrd kadna. Ona hlamur kaynatmam, yastn dzeltmem, arada bir iek getirmem nasl sevindirirdi kadncaz anlatamam. Hasta insanlara ilgi gstermek onlarn iyilemesini dorudan etkiliyor. Hem bu beni de mutlu ediyor." "Ben vurulsam bu kadar sk grmeye gelmezdi" diye geirdi Sha ama dndn belli etmemek iin, "ada Florence Nightingale'le yan yana oturuyorum desene" dedi. "Hadi canm, o kadar nemli deil. Kim olsa ayn eyi yapar. Hem atma alannda senin de tavrn ok kahramancayd." "Ne yaptm ki kahramanca olsun? Polisler gelmese oktan gitmiti Ekrem." "yle syleme. imizde soukkanlln koruyan bir tek sen vardn." Aslnda kzn syledikleri mthi houna gitmiti ama alakgnll elden brakmyordu. "Yoo, ben de ok korktum. Ama daha deneyimli olduum iin durumu idare ettim. Sen de birka atmaya daha katl, bak nasl sakin davranyorsun."

"Hayr, biraz da insann iinde olacak. Galiba bu sende var. Kavga, korku deil heyecan veriyor sana." Sustu sonra bir giz aklayacakm gibi anlaml anlaml glmseyerek: "Biliyor musun, biz tanmadan ok nce grmtm seni" dedi. "yle mi? Nerede?" "ki yl nce. Hani Mill Eitim Mdrl'nn nnde 'Faist Ders Kitaplarna Hayr' korsan eylemi yaplmt. te orada grdm seni. Bir otomobilin zerine km konuuyordun. Deri bir ceket giymitin, ayanda blucin vard galiba. Ksa kesilmi salarn, yeni kmaya balam birka gnlk sakalnla o kadar etkileyiciydin ki..." Sha aknlkla, "Sen de mi oradaydn?" dedi. "Evet, o benim ilk eylemimdi. nce ok korktum. Ya polisler gelirse, ya stmze ate aarlarsa, diye. Koarcasna yaptmz yryten sonra, hzla toplandmz alanda bir an karklk oldu. Sanki herkes kaacakm gibi geldi bana. Biraz daha beklense galiba gerekten de kaacaklard. te o anda senin 'Arkadalar!' diyen sesin duyuldu. Bu ses bizim inancmza verilen bir komuttu. Kalabalktaki herkes birden kendine geldi, krlmaya yz tutan cesaretler uyand. kinci kez 'Arkadalar!' diye seslendiinde artk hepimiz lmne kavgaya hazrdk. O an nasl byk bir gven duyduumu anlatamam. rke korka yrdm sokaklarn sahibi gibi hissetmitim kendimi. Aslna bakarsan o gnden sonra gittiim mitinglerde, toplantlarda gzlerim hep seni arad..." "Hadi canm dalga geme." "ok ciddiyim. Senin olduun yerde sanki kendimi daha gvenli hissediyordum." "Abartmsn. Ben de dierleri gibi biriyim." "Hayr abartmadm son atmada daha iyi anladm." Bu konumadan sonra Demet ile Sha iyice yaknlamaya baladlar. Okulda birlikte dolamaya, mitinglerde, toplantlarda yan yana olmaya zen gsterir olmulard. Ekrem bir sre onlara sitem etmi, ama aresiz o da kabullenmiti durumu. Bu yaknlama birka ay sonra Kapalar'da kk bir kuyumcu dkkanndan alnan iki incecik altn halkayla szlenmeye kadar gitmiti. Cinselliin tam olarak yaanmad, daha ok liseli genlerin ilk aklarn andran bir iliki balamt aralarnda. Zaman zaman kk kavgalar, ayrlklar yaansa da bu naif sevda o uursuz tutuklamann balamasna kadar srmt. 12 Eyll Darbesi'yle birlikte gizli savam balam, birbirlerini daha az grr olmulard. nceleri kendini yeni savamn ekiciliine ve birbiri ardna kan sorunlarn zmne kaptran Sha sk grememekten hi de ikyeti deildi. Ama bir yl sonra Demet'te deiiklikler olduunu sezmeye balaynca, ona daha fazla zaman ayrmaya karar verdi. Kzn beenilerinde, olaylar yorumlaynda belirgin bir farkllama vard. Sk sk evlilikten sz eder olmutu. Okullar bitmiti, mfettilik snavlarna katlsalar, ya da daha baka bir i bulup eyalar almaya balasalar fena m olurdu? Sha'nn ise evlilikten daha nemli ileri vard. Genlere ynelik yayn yapacak illegal bir yayn organn kurma iini stlenmiti. Gizli yaz kurulunun oluturulmas, teknik hazrlklarn tamamlanmas gerekiyordu. iinse parti ona niversitede asistan olarak kalmasn nermiti. Bylece hem dikkat ekmeyecek bir kimlii olacak, hem de dergiyle uramas iin bol bol zaman kazanacakt. Birbirlerine itiraf etmeseler de uzaklamaya balamlard. Belki de onlarn ilikisi bandan beri ak deil de zor koullarda dayanma duygusunun ar basmasyla gelien arkadaa bir sevgiydi. Ya da en azndan Demet iin byleydi. Sha, Demet'te coku deil, gvenlik duygusu uyandryordu; tpk bir baba, bir aabey gibi. Aksa, geen yllarla birlikte ilk gnlerdeki yakcln yitirmi olmasna karn Demet'i her grdnde Sha'nn iinde kprdanan, o tuhaf tutkuydu. "Yani Demet beni hi sevmedi mi? Sevdi ama bir kadnn, erkei sevdii gibi deil. Bir arkada gibi..." dnceleri onu ka kez byle bir sonuca getirmesine karn Sha bu olasla inanmad, daha dorusu inanmak istemedi. stelik bu grlerini Demetle tartamad bile nk ilikinin bitmesine neden olan Sha'yd. O operasyondan sonra yllarca birbirlerini grmemilerdi. Ta ki skdar'daki bankada karlancaya kadar.

Hapisten yeni kt, henz niversitede almaya balamad gnlerdi. Babas ve annesi arasnda aylarca sren tartmalarn sonunda alman otomatik amar makinesinin senedini demeye gitmiti bankaya. Banka kalabalkt. Veznelerin nnde bkkn insanlarla dolu kuyruklardan birinde sraya girerek beklemeye balad. "Sha!" Sesi duydu ama kendine seslenildiini anlamamt. Yeryzndeki tek Sha o deildi ya. "Sha!" Bu defa dnp bakt. Banka personelinin bulunduu blmden kumral salarnda yer yer sar izgiler parldayan, balketinde bir kadn ona glmseyerek bakyordu. Bu kadn da kimdi byle? Birden tand. "Demet!" Ne kadar da deimiti. i karmak duygularla dolu, heyecanla onlar ayran bankoya doru yaklat. "Merhaba." "eri gelsene." Sha, soldaki ksa kapdan bankonun teki tarafna geti. Sarlp ptler. "Ne aryorsun burada?" nsan bankada ne arard? Peki o ne aryordu? Galiba burada alyordu. "Yoksa onu grmeye geldiimi mi sand? Olamaz m, o benim eski sevgilim" diye dnd. "Bir senedimiz vard da onu demeye geldim. Burada m alyorsun?" "Evet. Gelsene ieri geelim. Arkadalar senin ilemlerini tamamlar" diyerek ihbarnameyi ve paray Sha'dan alp ii bandan akn irkince bir kadn memura uzatt. Kuyruktaki mterilerin fkeli baklarna aldrmadan ylk bir yz ifadesiyle ald kadn, amirinin uzattklarn. Demet'in arkasndan bir de "Olur efendim" ekti. n sra yryen Demet'i izleyen Sha sevinle kark bir tedirginlik duyuyordu. teki memurlardan cam duvarlarla ayrlan kk bir broya girdiler. Nerdeyse bronun yarsn kaplayan masann ortasndaki pirin levhada "Mdr Muavini Demet Baykan" yazyordu. Masann tam arkasndaki bej duvarda, beyaz zemin zerinde krmz izgilerin spiral biiminde yer ald siyah ereveli soyut resmin karsndaki koltua oturdu Sha. "Ee anlat bakalm naslsn grmeyeli?" Masann arkasndaki koltuuna geerken sormutu Demet. "yi saylrm. Sen de iyi grnyorsun" dedi Sha. Gerekte byle dnmyordu. imanlamt Demet; alnndaki, az kenarlarndaki krklklar dikkat ekecek kadar belirgindi. Kahverengi gzlerindeki o bildik yumuaklk da olmasa onu tanmakta glk ekebilirdi. "Sahiden iyi grnyor muyum? Biraz kilo aldm. le ev arasnda kendime yeterince zaman ayramyorum. Hele ocuk..." "Evlendiini duymutum ama ocuun olduunu bilmiyordum." "ki yanda bir kzm var. Gndzleri krete, ama geceleri onunla benim ilgilenmem gerekiyor. Btn gn altktan sonra biraz zor oluyor tabi. Bizim Muzaffer de sa olsun hi yardmc olmuyor bana." Dmanca bir parlt geti Sha'nn gzlerinden. "Muzaffer de kocas olmal, bir banka mdrym. O gzellikle daha paral birini bulabilirdin. Yazk etmisin kendine" diye dnd. "Sen de almasaydn bir sre" dedi "almasan olmuyor. Bir sr borca girdik. Evin taksiti bitti, arabannki balad..." Bir an yanl bir ey sylemi gibi sustu. Ev, araba... Sha'nn onu knayacan dnd. Ama bu kararszlktan abuk kurtuldu, kendinden emin, szlerini srdrd: "nsann bir evi, bir otomobili olmas gnmzde art. Hem almaya da altm. Evde otursam skntdan patlarm herhalde." Sha'nn gzlerindeki parlt koyulat. "Evet, insan almaya alrsa bo durmas zor olur sanrm." "zninle bir sigara yakacam. Sen hl kullanmyor musun? "Evet. ierdeyken bile alamadm." "Sahi, ierisi ok ktyd deil mi?"

"Eh ite, pek tatil yaplacak bir yer deil. Gazetelerden okumusundur, yaz yazmak gibi en basit haklarn iin bile direni yapmak zorundasn. nsan her eye alr diyorlar ya, yle deil aslnda. Baka aren olmad iin katlanyorsun ama almyorsun. Zaman geirecek uralar ediniyorsun kendine. Ben bol bol okudum, ngilizcemi ilerlettim." "Yine de ierisi ok ypratmam seni. Biraz salarn aarm, biraz da zayflamsn. Ama byle daha yakkl olmusun." "Teekkr ederim, ama gzellemek iin byle bir yla daha katlanamam." Glmeye balad Demet. "neleyici yann kaybetmemisin." Gizli sitemlerle beslenen konumalar kendiliinden tatlya balanmt. Bir an ikisi de eski gnlerdeki duygusal younluu yakalar gibi oldu. Ama Demet'in sorusu onlar yeniden geree dndrd. " bulabildin mi?" "Henz bulamadm ama niversiteye dnme olaslm var. Memduh Hoca yardm ediyor. nmzdeki ay kesinleecek." "stiyor musun niversiteye dnmeyi?" "Baka ne yapabilirim ki?" "Parti ne diyor bu ie?" Sigara dumann keyifle dudaklarnn arasndan salverdikten sonra gzlerim Sha'ya dikerek sormutu bu soruyu. "Parti mi?" Sha, ekingen gzlerle Demet'e bakt. Yllar nce yarda kalm bir hesaplama yeniden mi balyordu? "Partiyle bam yok. stesem de olamaz parti kendini feshetti." Demet muzipe glmseyerek, "Sen yeni bir parti kurarsn artk" dedi. Sha'nn tedirginlii artyordu. Anlalan Demet eski defterleri amakta kararlyd. "Parti kurmak benim kapasitemin ok zerinde bir i. Brak parti kurmay, iine girip alabileceim politik bir grup bile bulamyorum." "alacak ey. Politika yapmadan nasl yaayacaksn?" "Sen sitem etmek iin sylyorsun ama, sylediin galiba doru. Politik faaliyet olmadan yaam tatsz geliyor bana." Demet, efkatle bakt Sha'ya. "Beni yanl anlama. Biraz taklmak iin syledim onlar. Sitem ettiim falan yok." "Ne yani beni baladn m?" "Balamak m? Ortada balanacak ne var ki?" "Son grmemizi anmsyorum da pek byle dnmyordun. Benim konuma isteimi defalarca geri evirmi, 'Seni grmeye bile dayanamyorum' demitin." "O yedi yl nceydi. ok gentim. Bambaka duygular yayordum." "Nasl yani?" "Nasl m? Bilmiyor musun o sralar sana ktm." Sha'nn yz aydnlanyordu ki Demet kestirip att. "Ama sonra sen, beni polislerin avucuna brakp gittin." "Biliyorsun zorunluydum." "Bilmiyorum. Bildiim insann k olduu birini zor durumda brakp gitmeyecei." "Bana kt bir ey gelmedi ama." "Gelebilirdi. Sen de durumun tehlikeli olduunu bildiin iin aramadn ya beni. Yardmma her zamanki gibi, benim kk burjuva babam yetiti." "Bak, operasyon srasndaki tavrm anlaman isterim. st ste ar darbeler yiyorduk. Bir tutuklama daha yaplsa belki yllarca belimizi dorultamazdk. Selmalarn gzaltna alndn rendiimizde aradan bir hafta gemiti. Yani polisin Selma'y konuturmas iin tam bir haftas vard. Selma konutuysa, bu bir haftadr izlendiin anlamna geliyordu. Benim, seninle iliki kurmam polisin ekmeine ya srmek olurdu. Bu yzden ok sayda arkadamz tutuklanabilirdi." "Hi de dndnz gibi olmad ama. Selma benim hakkmda tek bir szck bile sylemedi." "nceden neler olacan bilemeyiz ki. Gizli almann kendi mant, kendi kurallar var. En kk bir risk bile acmasz kararlar almaya zorluyordu bizi." "yi ya, sen de doru karar aldn."

"Evet o karar aldm. Doru seni korunmasz braktm. Ama bunun bana ne kadar ac verdiini bilemezsin. Gnlerce sana haber iletebileceim gvenli kanallar arayp durdum. Ne yazk ki btn abalarm boa kt. Elim kolum balanmt. Selma'nn konumamasn dilemekten baka arem yoktu. Operasyonda alman polis ifadelerinin avukatlara gelmesini ay boyunca sabrszlkla bekledim. fadelerde senin adnn gemediini rendiimde nasl sevindiimi, nasl byk bir zlemle seni aradm anlatamam. Ama sen benimle grmek istemedin..." Demet skntyla kl tablasna bast sigarasn. Yz pembelemi, gzleri dolu dolu olmutu. "stersen kapayalm bu konuyu" dedi. "Olan oldu. Bu saatten sonra oturup doruyu eriyi bulacaz diye birbirimizi krmann anlam yok." "Ben de seni krmay istemem, ama gemiteki davranmdan dolay beni yanl anlam olmandan korkarm." "Yanl anlalacak bir ey yok. Senin kendine gre nedenlerin vard... Ama sen de beni anlamalsn. O gnlerde benim iin ok nemliydin, ya da yle olduunu sanyordum. imdi gemie daha soukkanl bakabiliyorum..." yle duygusuz bir ifadeyle sylemiti ki bu szleri. "Demek artk beni sevmiyor" diye dnd Sha. Ama neden ii burkulmutu byle? Demet'e dair hl bir umut mu tayordu iinde? Gemite kalm bir ak, inat bir sarmak gibi olaylarn bedenine tutunarak bugnlere ulaabilir miydi? Hem, karsnda oturan, orta yaa merdiven dayam bu kadn, bir cenaze yrynde tanp on yl sonra bir polis operasyonunda kaybettii; ierdeyken sk sk dnd, okuduu kitaplardaki btn gzel kadnlar ona benzettii, yalnz bana byyen ocuklarn kendilerine gerekte var olmayan bir arkada edinmeleri gibi; yalnzca onunla dertletii, sevinlerini, zntlerini ona aktard, o incecik kza hi benzemiyordu ki! Beinci blm

rkekliini zerinden atamayan Glizar sesini sofulara duyurmaya alyordu. "yi bir insand o. Hibiriniz hakknda kt dnmez, kimsenin arkasndan konumazd. Durup dururken byle bir i geldi bana. Bir karasevdaya tutuldu. Kurtulmay ok istedi, lakin kurtulamad ondan. Kurtulamad..." Glizar szlerini srdremiyordu. Gzleri tabuta taklm, dili tutuluvermiti. Baklarn tabuttan karmaya alt. Boazndan anlamsz birka szck dkld ama konumasn srdremedi. Ban eerek sessizce alamaya balad. "Metanetli ol Glizar Can" dedi Sofu. "Hepimiz lmlyz. Mhim olan gen ya da yal lmek deil, nasl mr srdmzdr." Gen kadn burnunu ekerek, af dileyen gzlerle Bekta Sofu'ya bakt. "O kt bir insan deildi. Onu duasz komayn" diyebildi. Gzleri yalarla doluydu. Yzn avularnn iine alarak hkrmaya balad. Salonda t kmyordu. Baz kadnlar da Glizar'n adna katlmt. Erkeklerin yzn keder kaplamt. "Glizar Can, eer konuamayacak gibiysen sran babana ver. O konusun. Sonra yine sana sz veririz" dedi Bekta Sofu... Gen kadn yle derinden sarslyordu ki Sofu'nun sylediklerini duymad bile. Adam yinelemek zorunda kald. "Sana sylyorum Glizar Can, istersen baban konusun senin yerine." Glizar bu kez iitti Sofu'nun sylediklerini. Ban kaldrd. Yz kpkrmzyd. Yanaklarndan hl eritler halinde yalar akyordu. Bandaki siyah yazmann ucuyla yalarn sildi. Hkrklar giderek azalyordu. "Yok" dedi, "ben konuurum." "Peki yleyse syle bakalm, sen smayil'in karsydn, sana nasl davranrd?"

Gzlerini ksarak sofuya bakt Glizar. yi gremiyor, gzlerinin ii yanyordu ama ezilmeden, krlmadan dimdik bakyordu adama "O iyi bir insand" diye tekrarlad. "Hi kimseye benzemezdi. Karncalan ezmemek iin yolunu deitirirdi. Kurtla kuzuyu bir arada gderdi. Ad san bilinmeyen kck otlar bile severdi. Ondan incinen bir tek kii var mdr bu kyde? Bir tek kinci sz syledi mi kimseye? Ama kafasndaki o karasevda... Ah o karasevda rahat brakmad smayilimi. ldrnceye kadar akln kemirdi durdu." Kadnn sesi yine titremeye balad. Nerdeyse yeniden hkrklara boulacakt ki tuttu kendini. "Ka kere, 'Aa kyde Himmet Dede derler bir ulu var onun huzuruna varalm. Seni okusun flesin belki derdini alr' dedim. 'Himmet Dede gibiler benim derdime derman olmaz. Bana hakiki pirler, ulular lazm. Ama onlar da gmler, ayaklarn kesmiler bu topraklardan' dedi. Derdini bana anlatmadan evvel ben de phelendim ondan. nk alt aylk evliliimizin sadece iki haftasn kar koca gibi yaamtk. Bir gece yars kalkp gitmiti yanmdan. Anam, kaynbabam hepimiz ylece donup kalmtk evin iinde. 'Acaba baka bir sevdii mi var?' diye dndm. zldm gren anam, 'Tasalanma kzm' dedi. 'Bu hali seninle ilgili deil. smayil arada bir alr ban gider. Dalarda talarda yatar, kurtlarla kularla yoldalk eder. Ama birka gn sonra kar gelir. Biz ne yaptysak onun derdine are bulamadk. Belki sen derman bulursun. nk seni ok sever' smayil tam gn gece eve gelmedi. Geldiinde perian bir hali vard. Kapy ap da onu karmda yle grnce ok kt oldum. Zaten gn boyunca kocamn beni istemediini dnp kendi kendimi yemitim. Bir yandan da anamn tm yattrc szlerine karn onlardan utanyor, gizliden gizliye bana kzdklarn sanyordum. Bir gelinin grevi kocasna sahip olmak, onu eve balamak deil miydi? Ben bunu baaramamtm. smayil hibir ey olmam gibi glmseyerek girdi ieri. Ykanp, karnn doyurduktan sonra yalnz kaldk. Yanma geldi. Alnmdan pt beni. 'Kusura bakma Glizar' dedi. 'Seni de habersiz braktk. Benim bamda byle bir dert var. Arada bir karabasan ker yreime, dnceler kafama smaz olur. Buralardan uzaklamak, sessiz yerlere gitmek isterim. Ancak Kocada'n lk rzgr, Kar Pnar'n balar rahatlatr beni. Bir gn orda bir gn burda dolar, skntlarmdan kurtulurum.' 'Bu nasl bir derttir smayil?' diye soracak oldum. Sevecen gzlerle yzme bakarak ban sallad. 'Hakk'n bana reva grd, belki de mrm boyunca tamak zorunda olduum dermansz bir sevdadr bu.' 'Hak, sana byle bir derdi niye reva grsn?' aresizlikle yzme bakt. 'Belki sevdiindendir.' 'Hak sevdiine byle eziyet eder mi?' 'Eder ya. Snamak iin yapar bunu.' 'Byle snama m olurmu?' 'Olur, ama bu mesele derindir. Anlatmas zordur.' 'Sen gene de bir anlat smayil.' 'Anlatamam, anlatsam da sen anlamazsn.' Szleri beni yaralamt. 'Niye anlamayaym smayil?' dedim. 'Bana hi mi gvenmezsin?' 'Sana gvenirim ama bunun gvenle alakas yok. Bilirsin kklmden beri sofular, limleri dinler, hisseme den bilgileri toplarm. Sanrdm ki rendiklerim arttka dnyann ve Hakk'n srrna ereceim. Lakin tam tersi oldu. rendike bilmediklerim oalmaya balad. Bu nasl bir bilmecedir zemedim gitti. Hal byleyken sen nasl anlayacaksn?' 'Sen hele bir anlat' diye srar ettim. 'Peki' dedi. 'Ama nce bana yemin ver, syleyeceklerim ikimizin arasnda sr olarak kalacak. Eer anlattklarm renirlerse, beni dkn sayar, hor grrler.' Byle syleyince iyice korktum. Yoksa smayil yanl iler mi yapmt? 'Seni kim hor grebilir? Kyde herkes tarafndan sevilir saylrsn.'

'Ben onlar ok iyi tanrm. Sana syleyeceklerimi renirlerse beni el gn iine kamayacak hale getirirler.' 'Onlar kim smayil?' 'Hseyin Dede ile evresindeki sofular.' aknlkla yzne bakakaldm. 'Dede senin ktln niye istesin?' 'nk kyller bana uyarsa rahat kaar, postundan olur.' Onun adna korkmaya baladm. 'Gnaha giriyorsun smayil" dedim. 'Hseyin Dede gibi hemen gnahla korkutma beni. Bizim inancmzda hogr temel esastr, ceza ok sonra gelir.' 'Hseyin Dede ne yapt ki sana?' 'Hseyin Dede, bana deil, asl ktl bu kydeki insanlara yapyor. Ben kin duymaktan ok acyorum ona. Dnya malna sahip olmay Hak iin uramaya tercih eden, himmet yerine buday seen zavalllardan biri o.' Uyarna gidip, akln elmek istedim. 'Bunlar byk meseleler smayil" dedim. 'Dedenin hikmetinden sual olunmaz. Hseyin Dede'nin kerameti vardr. Babas atas, atasnn atas hep bu kerametle domu, bu kerametle gmtr. Btn ky bunu byle bilir. Biz daha ok genciz. Olaylar anlamakta ciz kalrz. Gel bu ileri dedelere, sofulara brakalm.' 'Btn yanllk da burda ite. Kyde herkes senin gibi dnd iin, yarm sofular cahilliklerini cafcafl szlerle pullayp hikmet diye yutturuyorlar bize. Oysa yedi yanda kmil kmil, yetmi yanda cahil cahildir. Hz. Muhammed'e inanarak slamiyet'i seen ikinci kii Hz. Ali'ydi. Hz. Ali, o sralar ancak on yandayd. Yal bal kabile efleri Hz. Muhammed'i lanetlerken, Hz. Ali on yanda olmasna ramen onun dnyaya k getiren kutlu bir kii olduunu anlamt. Eer biz inancmz Hseyin Dede'yle, onun sylediklerinden kmayan kyn sofularna brakrsak, hibir zaman Hak yoluna giremeyiz.' 'Peki kimden reneceiz inancmz?' 'Niye sadece bir tek dededen renelim. Btn limlerle, dedelerle konumak, mam Cafer'in buyruklarm okumak lazm. Hakikat kapsna ancak byle varabiliriz.' 'Hakikat kaps m?' 'Hakikat kaps ya. Kendimizi baka trl nasl bulabiliriz?' 'te burdasn ya. Daha neyini bulacaksn?' 'Ah Glizar ah, sana anlamayacan syledim.' 'Ama smayil bak karmda duruyorsun.' 'Bak Glizar, pirimiz yle buyurmu: 'Hak Taala insana drt gz verdi. kisi ba gz, ikisi gnl gzdr. Ba gz halk grr. Gnl gz Hakk' grr.' Ben dnyay gnl gzyle grmek isterim. Gnl gzyle grebilmek iin kiinin kendini tanmas, nefsini yenmesi gerekir. Kendimi tanmadan, insan kmil mertebesine ulaamam. nsan- kmil olamazsam, Allah'la bir olup, onunla btnleemem. Benim biare ruhum da gezgin bir yldz gibi sonsuza kadar azap iinde dolanp durur gkyznde.' 'Tvbe, tvbe sen kendini Hz. Ali'yle bir tutuyorsun. Sen deli mi oldun smayil, bu olur mu hi?' Glmseyerek yzme bakt. 'Anlamayacan sylemitim. Zorla anlattrdn bana. Ama unutma, yemin verdin. Sakn ola ki yeminini bozmayasn, srrm kimseye sylemeyesin' dedi. Sesinde tehditten ok yakar vard. Bir hafta sonra yine ekip gitti. Be gn hibir haber alamadk ondan. Ne yapacam bilemeden gzm yolda onu bekledim. Durumdan anamn haberi olmu. Beni yanna ard. 'Kocan byle kap kap nereye gidiyor?' diye sordu. Bata ona hibir ey anlatmak niyetinde deildim. Israr edince dayanamayp smayil'le konutuklarmz anlattm. Keke dilim tutulsayd da anlatmasaydm. O da babama, babam da gidip bunu Ahmet Sofu'ya anlatm. Ahmet Sofu da yememi imemi sylediklerimin zerine bin katarak kye yaym. smayil dndnde hibir eyden haberi yoktu. Acsu kynde bir dede varm, onunla konumaya gitmi, be gn be gece oturup tartmlar. 'Neler konutunuz?' diye sordum.

'Sonra anlatrm' dedi. Belki de bana yeniden gven duymaya balyordu. Ertesi sabah erkenden kalkt. ayn te yanndaki baheyi sulamaya gitti. Bir saat gemeden eve geri dnd. Yznden den bin parayd. 'Bunu niye yaptn Glizar?' dedi. 'Ben sana inandm, srrm verdim. imdi sokaktaki ocuklar bile benim deliliimi konuuyor. Hani yemin vermitin, hani kimseye sylemeyecektin?' 'Bir cahilliktir ettim. Beni affet' diye yalvardm, dinlemedi. Hemen o gece ekip gitti. Tam on be gn eve gelmedi. Eve dndnde bana sanki elmiim gibi davrand. Ayn gn yatan ayrd. Bir hafta sonra da keileri klaa gtrd. ay boyunca klaktan inmedi. Belki obanlarla birlikte azk almaya gelir diye yolunu gzledim. Gelmedi. ay sonra klaktan dndnde de haftalarca ks gezdi benimle. Gnler sonra anamn zoruyla barabildik ancak. Baz gnler smayil kyn teki erkekleri gibi sabah kalkp, tarlaya koar, dur durak bilmeden alrd. Akam eve yorgun gelir, yemeini yer, erkenden yatard. Onun bu hali beni mutlu ederdi. smayil'den ok memnundum, beni hi incitmezdi. Ah bir de banda u karasevda olmasayd. O dert tutunca birden dellenir, evde kyde durmaz olur, dalara vururdu kendini. O zaman oturur sessiz sessiz alardm. Ama baktm alamakla bir ey deimiyor, 'Benim de alnma byle yazlm' deyip kaderime raz oldum. Kendimizce bir dzen tutturmu gidiyorduk ite. Kyde durumu benden ok daha kt olan kadnlar da vard. Sabretmeliydim. Allah bykt, kim bilir belki bir gn smayil bu dertten kurtulurdu. Ama felek bunu bile ok grd bana. Mbarek Kurban Bayram'nda ald elimden smayilimi. Bayram sabah dnmt smayil. Yine bir haftadr ortalarda yoktu. 'Erike kynde lim bir sofu varm, onunla konumaya gidiyorum' diye kmt evden. Gnlerce ortada grnmeyince kayglanmaya balamtk. Bayram yaklayordu. Bu mbarek gn de ellerin yannda m geirecekti? Bereket, korktuumuz gibi olmad. Bayram sabah kageldi. Ama yle zgn grnyordu ki, sormadan edemedim. 'Cann skan bir ey mi oldu smayil?' 'Eve gelirken Zlf'yle karlatm' dedi. 'Bilirsin Zlf benim ocukluk arkadam. ok ters davrand bana.' 'Ne oldu ki?' 'Zlf'y grnce yanna yaklatm, selam verdim, selamm ald ama sen de nereden ktn imdi der gibi ask bir yzle bakt. Naslsn Zlf? diye laf atacak oldum, imdi hal hatr sorulacak sra deil smayil. Bugn bayram, kesilecek ko bizi bekler, sonra konuuruz, diyerek bandan savd beni. 'Sana yle gelmitir smayil. Zlf sever seni. Syledii gibi bayram tela yznden konuamamtr' dedim. 'Yok, benim bildiim Zlf byle yapmazd. O da ok deimi' dedi kederle ban sallayarak. 'Bak grrsn, yarn kar gelir. Gnln alr' dedim. Hibir ey sylemeden, divann stnde dalp gitti. Banda bekledim. yle derin dncelere kaptrmt ki kendini, benim varlm unutmutu. Ben de ona yaklamaya cesaret edemiyordum. Sonra aniden kalkt, ieri girip ykand, tra oldu. 'Bayramlklarm karn' dedi. Aceleyle giyindi. Duvarda asl duran av tfeini ald, fiekleri kontrol etti. Anam ile ben kayglandk. 'Tfei ne yapacaksn smayil?' diye sordu anam. 'Ava kacam' dedi. 'Ne avym bu bayram gnnde, sen canlya kurun atmazsn ki?'dedi. 'Artk atacam ana' dedi. 'Atmadk da ne oldu? Kyde admz deliye kt. En yakn arkadamz bile bizi dinlemiyor artk.' 'smayil'in her zamanki garipliklerinden biri' diye dndk. Onu oyalamak iin, 'Sana azk getireyim mi smayil?' dedim. 'Yok istemem. Ama sana syleyeceklerim var' diyerek beni ierideki odaya gtrd. Merakla seyirttim arkasndan. Beni karsna ald. 'smayil senin rengin solmu. Hastalanyorsun galiba, gel u bayram gnnde gitme; sana yatak aaym, biraz uyu, dinlen' dedim. 'Bir eyim yok Glizar' dedi. 'Sen imdi beni bo ver de syleyeceklerimi iyi dinle. Senden ok razym. Benim kahrm ektin. Yaptklarn iin sa ol.

Halbuki ben sana kocalk edemedim. stemediimden deil, elimden gelmediinden. Kusuruma bakma. Hakkn da helal et' dedi. O yle deyince kukulandm. 'Hakkm helal olsun da, sen nereye gidiyorsun smayil?' dedim. 'Hii, nereye gidecem kp dalarda dolaacam biraz. Ama aklma geldi de seninle bir helalleeyim dedim.' nandm. Onun dnlmez bir yolculua hazrlandm anlayamadm. Anlasaydm brakr mydm hi." Glizar yine kt oldu, gzleri doldu, sesi bouklat. Nerdeyse yeniden alamaya balayacakt ki toparlad kendini. "'Gene birka gn ortadan kaybolacak' diye dndm. 'Kurbann olam smayil, u bayram gnnde gitmesen ne olur sanki' dedim. 'Gitmem lazm. imi sknt bast gene. Artk burada duramam' dedi. Kalkt, teki odaya geti. Anasnn elini pt. Babasn sordu. 'Mcr brahim'e kurban kesmeye gitti' dedik. 'nce kendi kurbann kesmeliydi' dedi. 'Ne zaman dnersin smayil?' diye sordu anam. 'Belli olmaz ana' dedi. Fieklii kuand, tfei omuzuna ast, kapy ekip kt evden. Yarm saat geti gemedi. Kapmz deli gibi alnmaya balad. 'Hayrdr inallah!' diyerek kotum kapya. Baktm Zlf Can. 'Buyur gel, smayil de imdi kt' diyecektim ki Zlf'nn aladn fark ettim. Dizlerimin ba zld. 'Ne oldu smayil'e?' dedim. 'smayil kendini vurdu Glizar Bac!' dedi. Anamn ln hatrlyorum. Sonra mezarla doru yalnayak kouumuzu. Sanki btn ky boalm peimizden geliyordu. O uzun yol bir anda yitip gitmiti ayaklarmzn altnda. Mezarla vardmzda be insann bir mezarn banda toplanm olduunu grdm. Oraya doru ilerledik. Bu Veli Sofu'nun mezaryd. Biz yaklanca mezarn bandakiler aldlar. nce tfei grdm, sonra smayil'in mezarn zerine yzkoyun kapanm lsn. Hibir ey syleyemeden ylece kalakaldm. Ona yaklaamadm bile. Anam oluna sarlarak alamaya balad. evremde insanlar dolayor, alayor, bana bir eyler sylyorlard. Hi kimseyi duymuyor, hi kimseyi anlamyordum. ylecene durmu smayil'in lsne bakyordum. Bir ara yallar geldiler, anam smayil'den kopardlar. Anam, ayaa kalknca bana doru dnd. Yznn sa yan kpkrmzyd. Kadncaz beni yle donmu grnce, 'Kara yazl gelinim!' diyerek boynuma sarld. Yzmde phtlam souk bir sv hissettim, elimi yzme srdm. Bu, kand. 'Anam ban bir yere arpt' diye dnrken birden bunun smayil'in kan olduunu anladm..." Glizar yine gzyalarna bouldu. smayil'in lsn ilk grd an yeniden yayor gibiydi. "Acn anlyoruz Glizar Can" dedi Bekta Sofu, kederle bakyordu Glizar'a. "Sana elimizden gelen her yardm yapmaya da hazrz. Lakin buras bir yce mahkemedir. Doruyu eriyi bulmamz gerekir. Bu yzden istersen biraz sakinle de ondan sonra anlatmaya devam et." Glizar, sofunun nerisini kabul etmedi, gzyalarn kara yazmasyla silerek anlatmay srdrd. "smayil kendini vurduunda sanki dnya bama yklmt. Ama ne yalan syleyeyim bir yandan da ona kzyordum. Kendini deilse bile beni, karnmdaki bebeyi dnseydi ya. lmnden gn sonra ryamda bana geldi smayil. Ben, Kocada'a doru yryordum. Bamn stnde bir bulut geziyordu. Nereye gitsem o da peimde. Ama hi korku duymuyorum, hatta houma gidiyordu. Sanki kk bir kzmm da o bulut da benim arkadamm. Bir ara bulut alald alald gelip tam karmdaki tepenin stne kondu. Ona doru yaklatm. Ak sisler ald. inde bir karalt belirdi. Baktm smayil. Hi lmemi gibiydi. Ben de onu hi yadrgamadm. Glmseyerek yanma geldi. Onu hi byle mutlu grmemitim. Bann stnde baak rengi bir k vard. 'Niye bizi brakp gittin smayil?' diye sordum. 'Kusura bakma Glizar' dedi. 'Kyde ok canm sklyordu. Konuacak, dertleecek kimse yoktu. nceleri dalar, krlar rahatlatyordu beni ama giderek

oralarda da kendimi bir bama hissetmeye baladm. Kaacak yerim, snacak yuvam kalmamt Baka arem olmad iin sizleri terk etmek zorunda kaldm.' 'Peki biz ne yapacaz imdi?' dedim. 'Herkes kendi yolunu bulur. Zaten iyi bir koca deildim ben. Bundan sonra daha iyi yaayacaksn.' Ben daha konumak istiyordum ama o yukarya gnee doru bakt. 'Beni aryorlar, artk vaktim doldu' diyerek bulutuna kotu. Yeniden beyazlna brnp uup gitti. Bu ryadan sonra smayil'e hak vermeye baladm. Allah gnahlarm affetsin ama belki de o bir evliyayd. Ben onun kymetini bilemedim. Ona layk olamadm..." "Bo yere kendini yeme Glizar Can" dedi Bekta Sofu. "Kocann lm senin kafan iyice kartrma benzer. Her ey ayan beyan ortada. Sen zerine deni fazlasyla yapmsn. Onu uyarm, durumu teki canlara bildirmisin. Bir kadn kocasna daha nasl yardm edebilir?" "Ben kendimi sulamayaym da kim sulasn? Onu tek bana braktm. O da gitti dalarda, kurtlarla kularla konutu. Ben ona haldalk edemedim. 'Dalarn rzgr, pnarlarn ba aredir bana' derdi. Bir rzgr, bir su ba kadar olamadm. 'Alc kular konup kalkar kafamn iine' derdi. Alc kular kovamadm..." diyerek alamaya balad. "Gzyalarna yazk etme Glizar Can. Alamak faydasz. Gerek ac da olsa, kabul etmek gerek. Sen smayil iin elinden geleni yapmsn. Ama grmek istemeyen gzden daha kr, duymak istemeyen kulaktan daha sar olamaz. Senin smayil iin yapabilecein hibir ey yoktu. Artk sana den karnndaki bebeyi esenlik iinde dnyaya getirmek, Hak-Muhammed-Ali davasna sadk kutlu bir can olarak yetitirmektir. smayil'in alnnza srd kara lekeyi belki bu bebe temizler." Glizar alamay kesti. fkeyle sofuya bakarak ayaa kalkt. "Benim alnmda leke yoktur!" dedi. "Bak, benim alnm tertemiz !" diyerek siyah bartsn kartp sofuya doru yrmeye balad. Kestane rengi salar dalarak omuzundan aaya dkld. Bir yandan alyor, bir yandan da, "smayilimin aln da temizdir. Hibir leke yoktur onun nurlu yznde" diyerek sofunun postuna yaklayordu. Bata sofu olmak zere meydandakiler byk bir aknla kaplmt. Herkes susmu olup biteni izliyordu. Meydann genlerin bulunduu blmnden fsltlar ykseldi. Bir ses, "Yeter artk, bu insanlarn ektii. Dualayn u zavally da gtrp gmelim mezarna" dedi. Bekta Sofu ne yapacan arm gibiydi. Genlerden gelen tepki, kararllkla stne gelen Glizar korkutuyordu onu. Ama korktuu gibi olmad. Ali Rza iri cssesinden beklenmeyen bir eviklikle ayaa frlayarak, gelinini durdurdu. "Ne yapyorsun kzm, biz buraya hakkmz almaya geldik. Tarikat iinde kardelii bozmaya, kavga karmaya deil" diyerek onu yattrmaya alt. Glizar durmadan tekrarlyordu: "Benim alnmda kara leke yoktur. Bizim alnmzda kara leke yok..." Ali Rza, Glizar' yerine oturttu. Sofuya dnd. "Kusura bakma Bekta Sofu" dedi. "Gentir, yaraldr, duygularna mni olamamtr." Sofunun yzndeki kayg bulutlar yok oldu, kalar gerildi, sert baklar yerine geldi. Ali Rza ona eski gcn yeniden balamt. "Buras Krklar meydandr, erenler derghdr" diye grledi. "Bu meydana kmak yrek temizlii ister, edep erkn bilmek ister. Hadi bu gelin acsndan ne yaptn bilmiyor, ya az nce genlerin arasndan seslerini ykselten o zirzoplara ne demeli?" Sznn burasnda sa elinin iaretparman genlerin bulunduu tarafa doru tehditkr bir biimde sallad. "Beni iyi dinleyin, eer edebinizle oturup, konuulanlar dinleyecekseniz ne l, yok dinlemeyecekseniz derhal bu meydan terk edin. Burada toplanm canlar huzursuz etmeye kimsenin hakk yoktur. Edep erkn bilmeyen kiiler bir daha bu kapnn eiinden ieri adm atmasn!"

Genlerin arasndan dalgalanmalar oldu, birka clz homurtu ykseldi. Ama kimse kp da sofunun szlerine karlk verecek cesareti bulamad kendinde. Sofu steledi: "Anlalan odur ki ocukken gerekli terbiyeyi almamlar var aramzda. Terbiyeyi, erkn ailelerin vermesi gerekir. Yani szm sizedir ey yetikinler, ocuklarnzn davranlarndan siz mesulsnz. Bunu bilesiniz. Bilesiniz de ona gre adm atasnz." Yetikinlerin tm utanla bam ne edi. Genlerden artk t kmyordu. Koca meydanda yalnzca Bekta Sofu'nun ektii "Tvbe estafurullah'lar duyuluyordu. Sze yine Ali Rza balad. "Ey sofular, ey komular! Krgnla, birbirimizi darltmaya gerek yok. Ortalkta bir hakszlk vardr. Daha nceleri de olduu gibi bu hakszl gidermek iin geldik meydana. nemli olan doruyu bulmak, dorunun emrettii ii gnl rzasyla yapmaktr. Birbirimizi gcendirmenin kimseye yarar olmaz. Ah komular ah! erim nasl yanyor, anlatamam. Evlat acs ok zor. Allah kimsenin bana vermesin. Bilirim lm Hak buyruudur. gn erken ya da gn ge, hepimizin geecei bir kprdr. Lakin gencecik ocuunu topraa vermek ac. Buna bile katlanabilir insan; 'Hak, benden daha ok sevmi olmal ki olumu, zamanndan nce ald yanna' deyip kendini avutabilir. Ama olu btn ky tarafndan gnahkr grlrse, btn canlar mundar bir eymi gibi ondan uzak durmaya alr da, lsne bile sahip kmazsa, bu kedere dayanlr m?" Sha, pencereden Ali Rza'y izlerken "Ne kadar kederli bir yz var" diye dnd. "Ama ok da kararl. Adam gcn acdan alyor. Hi artc deil, bu da bize zg bir gelenek; ya ac, ya inan g verir bize. Hem de ne g. En akll uslu insanlara bile hi umulmadk iler yaptrabilir. Normal yaamnda kendi halinde bir adamdr u Ali Rza. Ama olunun onurunu korumak iin ly mezardan karp buraya getirebiliyor. Ya Birinci ube'de karlatm o yal adam? Sahi ne oldu acaba o amcaya?" Altnc blm

O yal adamla karlatnda kaaklnn ilk aylaryd. rgt ona Kadky'de kalabilecei bir ev, daha salamn temin edene kadar da kullanabilecei bir renci kimlii ayarlamt. renci kimliiyle dolamas olduka tehlikeliydi ama yine de kendi nfus kdndan daha gvenliydi. "Biraz diini sk" demiti sorumlusu. "En ksa srede sana kap gibi salam bir kimlik getireceim." stelik btn gn evde oturuyor, ancak iki haftada bir sorumluyla grmek iin kyordu darya. Grmeleri de genellikle gndz olduundan polis kontrolne yakalanma olasl ok dkt. Ama bir gn bu dk olaslk gerekleti. Yine rgt sorumlusuyla grmeden dnyordu. Arkadandan ayrlp Karaky'den vapura bininceye kadar her ey yolunda gitmiti. Vapur tklm tklm doluydu. Yolcular tercih etmedii iin genellikle oturulacak yer bulunabilen n taraftaki bodrum kata indi. erisi her zamanki gibi kf kokuyordu. Bodrumdaki alt yedi kiilik uzun sralardan, indii merdivenin karsndakine, yorgunluklar yzlerinden akan orta yal adamn yanna yerleti. Az sonra makinelerin grlts artt ve vapur iskeleden ayrld. Aradan on dakika gemeden yukardan kouturmalar, grltler geldi. Vapurun czrtl hoparlrnden, "Sayn yolcularmz ltfen sakin olun az sonra Haydarpaa skelesi'ne yanaacaz. Korkacak bir ey yok" diye bir anons yapld. Anons zerine Sha'nn oturduu kattaki yolcular korkuyla merdivenlere dolutu. Herkes yorgunluu unutmu, can derdine dmt. Yukarda neler oluyordu? Yoksa batyorlar myd? Sha da onlarla iti kak trmand merdivenleri. Yukar knca vapurun giri katnda hemen hemen hi kimsenin olmadn, yolcularn ikinci katta toplanm olduunu grdler. Bunun nedenini anlamakta gecikmediler. Vapurun sa giriindeki demirlere aslm, krmz renkli kocaman bir pankart, Boaz rzgrnda cokuyla dalgalanyordu. Sha,

krmz sar harflerle "KAHROLSUN FAST DKTATRLK" yazan pankartn ucuna balanm paketi grnce her eyi anlad, iinden glmek geldi. Fakat aklna gelen ey glmseyiini dudaklarnda dondurdu. "Vapurda arama yapacaklar." zerindeki sahte kimlik bana i aabilirdi. Dikkat ekmemek iin yolcularn arasna girmeliydi. ansna lanetler okuyarak merdivenleri trmand. Yolcularn arasnda tam bir panik vard. Bir yal kadn baylm, evresindekiler kolonya tutarak onu ayltmaya alyordu. Kimileri pankart asanlara kfrederken, kimileri de salavat getiriyor, herkes byk bir sabrszlkla bir an nce karaya kmay bekliyordu. "Byk olaslkla o kutunun iinde tatan baka bir ey yoktur" diye dnyordu Sha. "Ama bu benim durumumu deitirmez. Polis mutlaka arama yapacaktr." Bu kadar yolcuyu tek tek aramalar biraz zor olmaz myd? Kz Kulesi'ni solda brakp mendirein arasna girdiklerinde sanki ok gerekliymi gibi, deniz polisinin bir botu siren sesleriyle onlara refakat etmeye balad. Siren sesleri yolcularn arasndaki panii daha da artrd. Baylanlarn says e kt. Birka kii denize atlayp yzerek kurtulmaktan sz etti. yi giyimli genten bir adam vapuru burada durdurup, polisin pankart indirmesi gerektiini syledi. Ama bu gre, "Ya bomba patlarsa?" diye ounluk kar kt. Neyse ki Haydarpaa skelesi grnmt. Czrtl hoparlrden yeni bir anons duyuldu: "Sayn yolcularmz birka dakika sonra iskeleye yanaacaz. Ltfen panie kaplmadan, yallara, ocuklara ve kadnlara ncelik tanyarak, dzenli bir biimde boaltalm vapuru." Bu anons, vapur iskeleye yanancaya kadar birka kez yapld. Ama vapur sallanarak iskeleye yaklatnda, gl erkekler tekileri dirsekleriyle iterek ne geti. En arkada yallar, kadnlar ve ocuklar kalmt. Sha arkalarda iki ocuklu gen bir kadn ile orta yal emekli kar kocann arasnda skp kalmt, iskelenin kapsna doru yaklarken kalabalk yavalad. Bir ara ayaklarnn zerinde dorularak balarn arasndan iskelenin kapsna bakt. Ve tahmin ettii gibi kapda kimlik kontrol yapan polisleri grd. Artk geri dnmesi olanakszd. Hem dnse bile kaacak yer yoktu. Kalabalk onu sadaki kapya doru srkledi. Kap, biri gen, dieri orta yal iki polis tarafndan tutulmutu. Yanlarnda alt yedi polis daha vard ama kimlikleri bu ikisi kontrol ediyordu. Sha, gen olann seti. Belki olann toy olduunu, ii fazla nemsemeyeceini sanmt. renci kimliini polise uzattnda, adam ban kaldrp aratran gzlerle yzne bakt. "Nerede okuyorsun?" diye sordu. Sha, rahat grnmeye alyordu. "te orada yazyor ya, T'de." Polis elindeki kimlie bakt yeniden. "Baka kimliin yok mu?" "Evde kalm, yanma almay unutmuum." "Peki" dedi polis. Sha kurtulduunu sand. Kimliini almak iin elini uzatrken, adam ban sallad. "Kimliin bende kalacak." "Neden?" Polis serte bakt. "Arkaya ge" dedi. Yandaki polisler Sha'y kolundan ekerek aralarna aldlar. zerini tepeden trnaa kadar aradlar. lerine yarar bir kant bulamaynca Sha umutland. Ama sevinci bounayd, onu yine serbest brakmadlar. Yolcularn sulayc baklar altnda, iki polis mavi bir minibse tkt onu. Minibste gzaltna alnan be gen daha vard. "Hap yuttuk" diye dnd. "Bu kytrk renci kimliiyle beni kolay kolay salvermezler. Gerek kimliim aa kmasa bari." Vapurdaki son yolcu da inince kiilik bir bomba imha ekibi pankartn bana geti. Ama bu ilgin operasyon balarken Shalar tayan minibs Birinci ube'nin yolunu tutmutu bile. ou niversitelilerden oluan zanllarn says on drd bulmutu. Minibse beyaz bir Renault elik ediyordu. Renault'da polisin yan sra, olay grdn syleyen vapurun igzar macs da vard.

Sha'nn baka bir korkusu da polislerin arasndan onu tanyan birinin kmasyd. Darbe ncesi o kadar sk gelmiti ki buraya her an onu tanyan biri kabilirdi. Bu yzden Birinci ube'ye geldiklerinde ban ne eerek indi minibsten. eri girerken de teki phelilerin arkasnda kalmaya zen gsterdi. Polisler onlar uzunca bir salona sokarak soldaki duvarn dibine yan yana dizdiler. Karlarndaki duvar boydan boya aynayla kaplanmt. Sha aynay grr grmez bu salona tehis iin getirildiklerini anlad. Bu ayna zanllar tehiste tan gizlemek iin kullanlan bir taraf kr bir camd. Demek eylemi gren tanklar vard. Bu iyiye iaret saylabilirdi. Eer tank eylemi yapanlar tespit edebilirse Sha'nn kimliine taklmadan onu brakabilirlerdi. Gerekten de az sonra bulunduklar salonun kaps ald, polisler zanllarn arasndan kiiyi sille tokat alp gtrdler. Sha gidenler iin zld ama kendisi iin duyduu sevin daha ar basyordu. On be dakika kadar daha aynann karsnda dikildikten sonra onlar dar merdivenlerden bir kat aaya indirerek byke bir hcreye soktular. Polisler ayrlrken zanllardan biri cesaret edip sordu: "Bize ne olacak?" "Biraz bekleyin bakomserim syleyecek." Polisler demir kapy stlerine kapatp da gidince zanllar nce bir rahatladlar, ama az sonra herkes de karamsarlk balad: "Ailemiz imdi meraktan lmtr. Buradan telefon edip haber veremez miyiz?" "Babam buraya dtm rense yreine iner adamn." "Bizi niye tutuyorlar hl? Artk braksalar ya." Her kafadan bir ses kyordu. Sha, "Kaytlarmzn olup olmadna bakyorlardr. Kimlerin braklacana yle karar verecekler" diye dnd. "Umarm kimliim kullandm ocuun sabkas ya da kayd yoktur. Herhalde yoktur. yle bir adamn kimliini verirler mi bana? Bizimkilerin ii belli olmaz ya. Yok canm, byle bir sorumsuzluu kimse gze alamaz." Hcrenin kaps aldnda aradan iki saat gemiti. ki saat boyunca sren gergin bekleyi ieri giren polisin, "Hadi bakalm toparlann" szleriyle sona erdi. Sha biraz rahatlamt ama yine de son anda bir aksilik kmasndan korkuyordu, indikleri merdivenleri yeniden ktlar. Giri katnda drt masann karlkl olarak dizildii genie bir salona girdiler. Masalarn banda oturan adamlar dikkatle onlar szyordu. Sol taraftaki masada oturan sivil giyimli, ufak tefek, kel bir polis isimleri okuyarak tek tek kimlikleri vermeye balad. Kimliini alan dar kp koridorda beklemeye balyordu. Anlalan hepsini birlikte serbest brakacaklard. Sha sabrszlkla srann kendine gelmesini bekliyordu. Ama onun ismini sylemiyorlard. Herkesin ii bittikten sonra, "Mehmet zer!" diye seslendi kel polis; renci kimliindeki ismi buydu Sha'nn. Masaya doru yaklat. Polis ak renk gzlerini kukuyla Sha'nn yzne dikerek: "Yannda baka kimliin yok mu?" diye sordu. "Nfus kdm yitirdim. karana kadar bununla idare ediyordum." "Bu kimlik ok kolay dzenlenebilir." "Hi yle ey olur mu? Okulda herkesin adna karlyor bunlar. Baka birinin bu kimlii almas olanaksz." "Byle bir kimlii evinde sen bile dzenleyebilirsin. niversitenin bastrd bu kart bulman yeterli." "Bilemeyeceim, belki de siz haklsnz. Ama bu benim kimliim." Kel adamn gzlerindeki kuku dalmad. teki masada oturan polislere dnd. "Arananlar listesindeki resimlerle bir karlatrn u delikanly bakalm bir ey kacak m?" "te imdi hap yuttuk" diye geirdi iinden Sha. "Mutlaka fotorafm vardr bunlarda." Ama aranan o kadar ok insan vard ki hangi birine bakp da onu tespit edecekler? Byle dnnce sakinleti. Belki de onu panie drerek ak vermesini bekliyorlard. Masadaki polisler bir ellerindeki resimlere, bir Sha'nn yzne bakarak listeyi taramaya baladlar. Adamlar balarn kaldrp

indiriyor ama Sha'nn fotorafn bulamyorlard. Yaklak on be dakika geti hl Sha'nn fotorafn bulamamlard. Kel adam, "Artk vazgein" demeye hazrlanyordu ki kvrck sal, sarn polisin Sha'y korkuya boan sesi sevinle nlad: "Bu o deil mi?" Masadaki polisler, yznde avn kstran avcnn keyfiyle elindeki fotoraf onlara doru uzatan meslektalarna yaklatlar. "Evet benziyor" dedi kel polis. tekiler de bir resme, bir Sha'ya bakarak: "Galiba o" dediler ama ok da emin deillerdi. Sha kar kt: "Yanlyorsunuz. O fotoraftaki kii ben olamam." "Senin adn Faruk Uraz deil mi?" "Faruk Uraz m?" Hoppala bu da nereden kmt imdi. "Aptallar gerekten de baka biriyle kartryorlar beni" diye dnd. Kafas iyice karmt. imdi iin iinden nasl kacakt? Adamlara doru yaklat. "Benim adm bakn kimliimde yazd gibi Mehmet zer. Babamn ad Bekir, evimiz Acbadem, Kumru Sokak'ta." Kel polis elindeki fotoraf alarak Sha'ya yaklat. Bir fotorafa bir Sha'ya bakarak: "imdi bykszsn, ama bu fotoraf sana ok benziyor." Sha, "Bakabilir miyim?" dedi. Adam izin verdi. Gerekten de resimdeki adam ona ok benziyordu. Ama kalar daha kaln ve birbirine bitiikti. "Yapmayn, bu adamla benim ne alakam var? Bakn kalarna bakn, benimkilere benziyor mu hi?.. Sonra bunun dudaklar ne kadar etli, benimkiler ince." "Evet kalar biraz farkl, ama dudaklar ok net gremiyoruz nk byklar rtyor." "stelik bu adam olduka esmer, ben kumralm." Sha, polisi ikircime drmeyi baarmt. Adam elindeki resme bakarak uzun uzun dnd. "Bundan emin olmann tek yolu var. Ailenden birini alp buraya getireceiz, gerek o zaman aa kacak. Eer kimliin doruysa seni ona teslim ederiz." te imdi mahvolmutu. Gelen adam onu tanmayacak, hatta belki de eve gittiklerinde sahici Mehmet zerle karlaacakt polisler. Kel polis, kapnn hemen yannda bekleyen meslektana dnerek: "Dardakileri serbest brakn. Bir ekip de u kimlikteki adrese gitsin, oullarnn yanmzda olduunu syleyip babasn ya da baka bir yaknn alp buraya gelsin. Bunu da aaya gtrn. Hcrede beklesin" dedi. Sha'y merdivenlerden indirmeye baladlar. Derinlerden uultu halinde sesler geliyordu. Bu seslerin ikence grenlerin lklar olduunu anlamakta gecikmedi. Onu da ayn son mu bekliyordu? Merdivenlerden indike younlaan serinlikle birlikte korkusu da artmaya balamt. Ona da ikence yapacaklard, iki kere ikinin drt ettii kadar akt bu. stelik iki kimlikli olmas, polise onu konuturmak iin en vahi yntemleri istedikleri gibi uygulama olanan verecekti. ki Mehmet zer'den birinin eksilmesi hi kimsenin dikkatini ekmezdi. Ayrca Sha Dan'n gzaltna alnd resm kaytlara bile gememiti. Bu kentte her gece faili mehul cinayetler ilenmekteydi. Sha Dan da pekl byle bir cinayete kurban gitmi olabilirdi. Polisler, onu tek kiilik hcrenin karanlna brakp gittikten sonra daha ayrntl dnmeye balad. Tad kimliin sahte olduunun anlalaca besbelliydi. Aptalca iyimserliklere kaplmann anlam yoktu. Bu durumda ona iki seenek kalyordu. Ya polislere gz gre gre meydan okuyarak sahte kimliinde srar edecekti, ki en sert ikence yntemlerine dayanma koulunu zorunlu klan bir seenekti bu. Oysa ikenceye ne kadar dayanabileceini kendisi de bilmiyordu. Ya da polislere gerek kimliini syleyecek, rgtn onu terk ettiini, bu yzden byle kytrk bir kimlikle ortalkta kald yalann savuracakt. Elbette polisler bu yalana da inanmayacaklar ama hi deilse zaman kazanacak, hatta polisleri evine gtrerek gzaltnda olduunu babasna haber verebilecekti. Bu iki seenekten baka bir are aklna gelmiyordu. Ama dakikalar

ilerledike bulduu zmler ikence korkusuyla belirsizleiyor, ne yapacan yeniden yeniden dnmek zorunda kalyordu. Kap aldnda korkuyla ayaa kalkt. Kapy aan polis, "Hadi gel bakalm, baban yukarda seni bekliyor" deyince, adamn kendisiyle dalga getiini sand. Ama polis ciddiydi. Belki de yukarda bekleyen adam gerekten de Birinci ube'de kendi ocuunu bulmay umarak gelmiti buraya. yleyse u ana kadar ans yaver gitmi demekti. Ama az sonra Sha'y grnce her ey aa kacakt. Tedirginlik ierisinde merdivenleri trmanmaya balad. Yine o giri kattaki geni salona geldiler. Ayaklar geri geri gidiyordu. Girecekleri odann kaps kapalyd. Yanndaki polis kapy vurdu. eri girdiler. Kel polisin masasnn nndeki iskemlede altm yalarnda bir adam oturuyordu. Sha ieri girer girmez adamla gz gze geldi. Yznde anlamsz bir ifade belirdi adamn. Sha derin bir soluk alarak, "te yolun sonu" diye dnd. Ama adam birden ayaa kalkarak ona doru yaklat. "kr Allahma, meraktan lmtk!" diyerek Sha'ya sarld. Sha aptallamt. Onunla oyun mu oynuyorlard. Babas olmayan babasnn omuzlarnn stnden kel polise bakt. Adamn yznde kuku uyandracak hibir belirti yoktu. "Sana ka kere syledim, ihmalkrlk yapma da u nfus czdann kar diye." Sha'nn sanki nutku tutulmutu. Adama ne diyeceini bilemiyor, akn gzlerle bakp duruyordu. Kel polis, kimliini uzatarak: "Al bakalm" dedi. "Babann dediini de hemen yap. Yarn doru nfus mdrlne gidip nfs kdn kart." "Olur, yarn karrm" dedi Sha sevinle. Hl bu mucizeye inanamyordu. Birinci ube'nin kapsndan kana kadar da hep birisinin kp onlar engellemesini bekledi. Ama kimse onlara karmad, yal adamla birlikte ellerini kollarn sallaya sallaya ktlar binadan. Birinci ube'nin bahesini geene kadar tek bir szck bile konumadlar. D kapdan knca Sha: "Bir taksiye binelim" dedi. Bir an nce buradan uzaklamak istiyordu. "Olur" dedi adam glmseyerek. Hemen bir taksiye atladlar. "Karaky'e gidiyoruz" dedi ofre Sha. Sonra adama dnd, "Sizi Karaky skelesi'ne braksam olur mu?" "Hi zahmet etmeseydin, ben otobsle giderdim." "Olur mu hi. Bana bu iyilii z babam bile yapmazd." Beikta'a gelinceye kadar ikisi de sustu. Sha'nn kafasnda hl kukular vard. Yoksa kimliini tespit etmilerdi de onu izlemek iin bu oyunu mu oynuyorlard? Bana gelen olay ylesine artcyd ki bir trl inanamyordu. Sonunda dayanamayp sordu: "Bana niye yardm ettiniz?" Adam dnp Sha'ya bakt. "Sen, Mehmet'i tanmyor musun?" "Mehmet mi? Ha kullandm kimliin sahibi. Hayr tanmyorum." "Ben, seni onun arkada sanmtm. Neyse nemli deil. Nasl olsa sen de onun gibi birisin. Mehmet lmeseydi imdi senin yalarnda olacakt. Tek ocuumuzdu bizim. 1979'un nisannda ldrdler olumu. 'Sinemaya gidiyorum' diye kmt evden. Bizim hibir eyden haberimiz yok. ocuk sinemada film izliyor sanyoruz. Tpk bu akamki gibi gece yars kapmz alnd. Gelen polislerdi. Olumun ldrldn sylediler. Uradmz aknl, ykm tahmin edemezsin. nce inanmadk. 'Bizim ocuumuz olamaz' diye itiraz ettik. Adam bir nfus kd gsterdi bize. Evet, bu Mehmet'in kimliiydi. lk oku atlatnca olayn nasl olduunu sordum. Duvara yaz yazarken kimlii belirsiz kiilerin at ate sonucu vurulduunu sylediler. armtm, nk Mehmet'in byle olaylara kartn bilmiyorduk. Dorusu biz de olumuzun bu ilere bulamasn hi istemezdik. Sakndn gze p batar, diye bir atasz var ya, meer kk olumuz bizden habersiz solcu olmu da memleketi kurtarmaya kalkm. nsan ne kadar yakn olmaya alsa da ocuuyla arasndaki uzakl tmyle kaldramyor. Oysa bana dncelerini anlatmasn, benimle tartmasn o kadar ok isterdim ki... Arkadalar onu polisin vurduunu sylediler. Hakllar myd, bilmiyorum. Katillerinin bulunmas iin avukat tuttum, savclklara, karakollara dilekeler

verdim, ama bir sonu alamadm. Olumun katillerini bulamaynca oturup onun kitaplarn okumaya baladm. Romanlar, iirler, ykler, felsefe kitaplar ne varsa hepsini okudum. Bazlarn anlamadm, baz konular bana ok yanl geldi. Olumun neden yaamn tehlikeye attm renmek istiyordum. Evdekileri okuyunca, yeni kitaplar almaya baladm. O, insanlarn daha gzel bir dnyada yaamasn istiyordu. En azndan bu ideale inanmt. Ama byle bir dnya kurulabilir miydi? Doasnda bencillik ve ykcl tayan insanolu birbirine elini kardee uzatabilir miydi? Olum bu sorular sormadan inanmt ideallerine. Ben, insanlar tanyordum, onlarn iindeki ktlkle defalarca karlamtm. Bu yzden hibir zaman onun kadar iyimser olamadm. 'Keke yanlyor olsam' deyip, onun ideallerini temsil eden rgt ve partileri hl ilgiyle izliyorum. Bu akam kapy ap da, karmda polisleri grnce, olumun ld geceyi yeniden yaamaya baladm. Polis, tpk o geceki gibi: 'Mehmet zer senin olun mu?' diye sordu. 'Evet' dedim. imde ne tedirginlik vard ne de korku, yalnzca tuhaf bir heyecan duyuyordum. Nasl olsa Mehmet lmt, bir kere daha onun vurulduu haberini getiremezlerdi ya. Belki de katilini yakalamlard da onu syleyeceklerdi. Ama polis: 'Olun Birinci ube'de' deyince bir ho oldum, duyduum heyecan giderek artyordu. 'Ne dediniz?' diye sordum adama. 'Olunuz yanna kimliini almay unutmu. Gelip onu teslim almanz gerekiyor' dedi. Adam yle rahat konuuyordu ki, bir an Mehmet hi lmemi gibi geldi bana. Sanki o hi vurulmam, gtrp onu Maltepe'deki mezarla vermemiiz, aradan be yl gememi de ben gidip olumu Azrail'in elinden alp eve getirecekmiim gibi. Eer olumu topraa verirken son bir kez ap yzne bakmam olsam, belki de 'len olum deil baka biriydi' diyeceim. Tvbe tvbe yoksa Allah bir yanll m dzeltiyordu. 'Hemen geliyorum' dedim. eri girip ceketimi alrken hanm: 'Nereye gidiyorsun?' diye sordu. 'Bir i kt bir saate kadar dnerim' dedim. yz aa kncaya kadar bu olay renmesini istemiyordum. Polis otosunda gelirken, Birinci ube'de neyle karlaacam dnyordum. Olumun yzn gzlerimin nne getirmeye alyordum. Hep ocukluu canlanyordu gzlerimin nnde. ld alardaki yzn, bakn, duruunu bir trl anmsayamyordum. Zamann sevgiyi nasl tahrip ettiini bir kez daha anlyordum. Ama eer olum oradaysa elbette tanrdm. Senin rkek yzn grr grmez olum olmadn anladm tabi. Byk bir hayal krklna uramtm. Ne kadar sama da olsa olumun yaadn, birden onu karmda greceimi umut etmek gzeldi. nce sana kzdm, olum olmadn sylemek geldi iimden. O an benden yardm dileyen korku dolu gzlerini grdm. Kendimi toparladm. Sen olum deildin ama onun gibi biriydin. Belki de en yakn arkadaydn. imden bir ses 'Bu ocuu kurtar' dedi. te ben iimden gelen o sese uydum." Yedinci blm

Sha, onu ikenceden kurtaran yal adam dnrken cemevinde Ali Rza'nn konumas sryordu. "... Ben, olumun lsnn dualanmasn isterken tarikat erknna kar durmak istemem. Eer olumun byle gmlmeyi hak edecek kadar kabahatli olduuna inansaydm, sizin gibi ondan yz evirir, lsne sahip kmazdm. nkr edecek deilim; smayil kusurludur, kendini vurmu olmas bile byk gnahtr. Gel gr ki bu gnah bilmeden ilemitir. Kck bir bebe yanacan hi dnmeden nasl elini atee sokarsa, o da istemeden kar durmutur tarikat erknna. Ama o duasz gmlmeyi hak edecek kadar byk bir gnah ilememitir. Yok komular, smayil bunu hak etmemiti. imdi beni iyi dinleyin. smayil'i anlatacam size. nanyorum ki szlerim bittiinde smayil'i anlayacak, onu inanm bir talip olarak vereceksiniz topraa.

Veli Sofu'yu hepiniz bilirsiniz. Bu kyde iyiliinin gemedii kimse yok gibidir. Herkesin yardmna koan, neesini iyilikle besleyen bir insand. Yalan bilmez, emeine enmezdi. Sofulua herkesten sonra balamasna karn ksa srede kendinden yal sofulara yetiti, onlar kadar sayg duyulur, sz dinlenir bir ulu kii oldu. Veli Sofu'nun iki kz vard ama hep bir olan ocuunun olmasn isterdi. Cenab Allah nedense ona olan ocuu vermemiti. Belki de bu bir iaretti de o anlayamad. Sofu olduktan sonra da Veli Sofu'nun ocuk istei dinmedi. Byk olum Hasan' yle yrei titreyerek per koklard ki bir baba olarak ben bile ocuuma duyduum sevgiden pheye derdim. Hz. brahim'i de uzun yllar ocuu olmad iin kendine ok yakn hisseder, zaman zaman kendini onun yerine koyard. kinci ocuumuz doduunda: 'Bu ocuun ad smayil olsun' dedi. 'Bymzdr' dedik onu krmadk. Meerse daha o gnden smayil'i yanna almay dnrm. be ay geince, 'Bu ocuu bize verin' diye tutturdu. nce kabul etmedik. 'Sen sofusun oluk ocukla uraacak a geride braktn, hem kaynanam Zeynep Eci yaldr bakamaz' dedik. Ama o, 'Bir sofunun en byk hizmeti insan yetitirmektir' diyerek bize kar kt. Ne yaptk, ne sylediysek, dinletemedik. smayil stten kesilince aldlar yanlarna. O gn daha dnm gibi gzmn nnde. Mays ortalaryd. Souklar kalkm, lk bir mevsim balamt. Ama dedesi smayil'i alp gittikten yarm saat sonra byk bir frtna kopmutu. Bizim hanm gzyalar iinde: 'Yanl yaptk Ali Rza' demiti 'Bunlar iyi iaretler deil' 'Sen ne sylyorsun Fatma, neler iyi iaretler deil?' diye sordum. 'Baharn ortasnda byle frtnann kmas hayra delalet deil, Ali Rza' dedi. 'Skntyla byle konuuyorsun' dedim. 'Mays ortasnda frtna kmas grlmemi i deil ki.' Gnlerce szland, dvnd ama sonunda boyun edi. Ne desin garip, bir yanda babas, bir yanda kocas ona sz m der? ster istemez rza gsterdi. Dedesi, smayil'i alp gitti. Ama akam yatma vakti gelince, alamaya balam. Yalvarmalar, yakarmalar, trl oyunlar, hokkabazlklar fayda etmemi. Gece yars kapmz alnd. Bir de baktk Veli Sofu. 'smayil uslu durmuyor. zin verirsen anas da bu gece bizde kalsn' dedi utana skla. Ne diyeyim raz oldum tabi ki. Epey byle gece yaadk. Sonunda alt smayil onlara. ok da iyi besleyip byttler olumuzu. Belki de biz onlar kadar iyi bakamazdk. Ama keke iyi bakamasaydk da smayil yanmzda kalsayd. Allah herkesin rzkn ayr ayr verirmi, abisi gibi o da byrd elbet. smayil on bir yana bastnda Zeynep Eci Hakk'n rahmetine kavutu. Biz, 'Baba, istersen smayil'i alalm' dedik Veli Sofu'ya. 'Benim iki dayanam vard, birini Hak ald. tekini de siz mi alacaksnz? Bana byle bir ktl nasl yaparsnz?' diyerek azarlad bizi. Aslna bakarsanz ben smayil'in orada kalmasndan honuttum. Biz smayil'e dedesinden ald grgy, bilgiyi veremezdik. O ev smayil iin bir okuldu. Ksa srede oturmasn kalkmasn renmi, yeri gelince susan, yeri gelince konuan akll uslu bir ocuk olmutu. Byle bir olum olduu iin gurur duyuyordum. Hatta bir cem toplantsnda Allah rahmet eylesin Hseyin Dede'nin babas Haydar Dede: 'ok ansl bir insansn Ali Rza Can' dedi. 'smayil gibi bir evlat her kula nasip olmaz. Bu ocua iyi bak, onu gzet. Onda herkeste olmayan bir hikmet var.' 'Sayenizde Haydar Dede' dedim. 'Yok, bizim sayemizde deil. Bu ocuun mayasnda var. Eer onda bu istek olmasayd biz hibir ey retemezdik' dedi. Haydar Dede'nin bu szleri beni nasl sevindirdi bilemezsiniz. Geri kyde herkes smayil'den memnundu. Ama bu szleri Haydar Dede gibi ulu bir kiiden duymann baka bir manas vard. Biz de smayil'in her eyinden razydk. Sk sk eve urar halmz hatrmz sorar, ihtiyacmz olduunda yardmn bizden esirgemezdi. Sadece teki ocuklara kyasla biraz daha arbalyd. Onlarn oyunlarna katlmaz, hep sakin bir ke bulup, dncelere dalard. Bunda da bir

ktlk yoktu ki. 'Sofulardan rendiklerini aklndan geiriyor' diye dnrdm. smayil delikanllk ana geldiinde Veli Sofu iyice kocamt. Vaktinin byk blmn evde geiriyor, darya pek kmyordu. Haydar Dede'nin katld sayl cemlere gelebiliyordu ancak. Arada bir benim hanm yardma gidiyordu. Oysa buna hi gerek yoktu; nk smayil ona ok iyi bakyordu. Derken smayil'in askerlii geldi att. smayil'i yolcu ettiimiz gn Veli Sofu: 'Bu olumu son grmd' diyerek bir at tutturdu. 'Bu kadar zme kendini baba, ay sonra izine gelir naslsa' diyerek onu yattrmaya altm. 'smayil ay sonra gelir gelmesine de beni burda bulamaz' dedi. 'Byle konuma baba, sen eski topraksn hepimizi eskitirsin' dedim. 'Yok, Ali Rza yok. Ben kendimi bilirim. Vakit geldi. Bak grrsn, ok srmez bu i' dedi. Syledii kt, smayil'in askere gitmesinden yedi gn sonra ld. Kt haberi duyar duymaz seyirttim evine vardm. Sanki uyuyor gibiydi. Byle nur yzl bir l hi grmemitim. Ne enesi aaya dm, ne de yz arplmt. smayil'e durumu iki ay sonra bildirdik. Bir sabah baktk, smayil kapda. nce askerden kat diye korktuk. zin alarak geldiini syledi. Metanetli grnyordu. Veli Sofu'nun nasl ldn, ac ekip ekmediini sordu. Anlattk. Mezarn yerini sordu. Tarif ettik. Kalkt gitti. Btn gn gelmedi. Mezarln yanndan gelip geenler onu, dedesinin mezarnn banda ylece oturur grmler. Eve akam zeri dnd. Sz dnp dolap yine Veli Sofu'ya gelince bizim hanm dayanamayp alamaya balad. 'Niye alyorsun ana?' diye sordu smayil. 'Neye alayacam oul, dedene alyorum' deyince: 'Dedemin nesine alyorsun? u lemde ka kii onun eritii mertebeye varabildi? Dedem kendi ruhunu Hakk'n ruhuna katt. Artk o Allah'la birdir. Byle byk bir insana alanr m? Alayacaksan yle yce bir kiiden ayr dtk diye bize ala' dedi. Gencecik bir ocuktan byle hikmetli laflar duymak beni hem artt, hem de sevindirdi. Hayranlkla onun yzne bakakaldm. 'Veli Sofu bize byk adamlk etmi' diye dndm. Olumuzu o kadar iyi yetitirmi ki gen yana karn, tpk lim bir sofu gibi her eyi biliyordu. smayil askerden gelince bizim eve tand. Yllar nce ayrld baba evine geri dnmt. lk gnler sanki anasnn babasnn evinde deil de yabanclarn arasndaym gibi tedirgin bir hali vard. Sonra bu hali geti. Eve alt ama hibir zaman bize anas babasymz gibi scak davranmad. Aramzdaki bu soukluu kaldrmak iin ok uratk. Olmad. Onun babas Veli Sofu'ydu, anas Zeynep Eci. Sonunda biz de durumu kabullendik. Veli Sofu'nun yerini dolduramayacamz anladk. smayil vaktinin ounu tarlada belde geirirdi. Akam eve geldiinde yemek hazr olur, hemen sofraya oturulurdu. Sofrada fazlaca konumaz, yemekten sonra yatt odaya geer askerden getirdii mor kapl defterine bir eyler yazar dururdu. Her akam her akam ne yazard bu olan merak ederdim. Bir gn o tarladayken defteri saklad yerden alp baktm. Fakat yazlardan hibir ey anlamadm. Kelimelerin hibirini tanmyordum. Sanki baka bir dilde yazlm gibiydi. Merakm daha da artmt. Srasn bulup smayil'e sormal iin asln renmeliydim. ki gn sonra beklediim frsat kt. Birlikte altmz bir gn le yemei iin, bizim tarlann kenarndaki koyu glgeli ahlatn altna oturduumuzda sordum: 'Her akam defterine bir eyler karalar durursun. Neler yazarsn yle saatler boyu smayil?' Surat asld. 'Hi' dedi, skntyla. Ben steleyince, 'nemli bir ey deil. Sadece her gn dndklerimi not ederim baba' dedi. 'Tamam da bunu niye yaparsn?' 'Dedem saken pek ok mesele tarttk, konutuk. O lnce sanki hepsi utu gitti. Hatrmda kalanlarn hangisi doru, hangisi yanl emin olamyorum. Bu bana iyi bir ders oldu. Dndklerim kaybolmasn diye yazmaya baladm.'

'Peki olum, o deftere yazdklarn hangi dildendir?' Kalar atld. 'Defterime baktn demek?' Azmdan karmtm bir kere, durumu kurtarmak iin: 'Anan senin yatan toplarken bulmu' dedim. 'Bana getirdi, ben de bakm bulundum. Ne var bunda? Zaten grdklerimden hibir ey anlamadm. O yazlar necedir? Hangi dilde yazdn sen o yazlan?' Glmsedi. Ela gzleri hnzrca parlad. 'Anlayamazsn tabi. nk o yazlar ifreli' dedi. 'ifreli mi? ifreyi nereden rendin?' 'Askerde rendim. Yazm gzel diye beni yazc yapmlard. Hemerimiz bir Rza stemen vard. Kulaklar nlasn ok yardm dokundu bana. Bu ifrelemeyi de o retti.' 'Valla aferim sana smayil. Ama niye ifreli yazyorsun? Gizleyecek, saklayacak neyin var?' 'Benim gizleyecek bir eyim yok da, dedem, srrn herkese aikr eyleme, derdi hep.' 'Bence bo yere kuruntu ediyorsun. Kymzde yabanc kimse.yok. Senin dndklerini bilseler ne olur ki? Hatta onlar sormadan sen anlatmalsn. Anlatmalsn ki doru nedir, eri nedir herkes rensin. Biliyorsun genlerimiz almak iin byk ehirlere gidiyorlar. Orada trl eit ilerle, insanlarla karlayorlar. Pek ou, inancn yitirip, bozularak dnyor kye. Belki onlara bildiklerini anlatrsan inanlarn yitirmezler.' 'yi sylyorsun da baba, erinin dorunun ne olduunu daha ben bilmiyorum ki onlara anlataym. Dede ile kyn sofular varken bu i bana dmez.' 'Her eyi dedenin stne ykarsak, iin altndan kalkamaz. Sofular da ok yal. Sen hi deilse bildiin kadarn anlatsan derim.' 'Etme baba, yarm sofu dinden, yarm hekim candan eder, derler. Benim bu yama kadar rendiklerim deryada bir damla misalidir. Bu yarm bilgimle onlar yanla srklerim.' 'yleyse neden gidip Hseyin Dede'yle, sofularla konumazsn? Neden bilgini, grgn artrmaya almazsn?' dedim. 'Ben de oktan beri bunu yapmay dnrm. Dnrm de yam daha ok gentir dede beni dinlemez diye korkarm.' 'Hi korkma olum, Hseyin Dede de babas Haydar Dede gibi yce bir kiidir. Ayana diline enmez, ihtiya duyulan her eve gider, herkesle konuur. O da seni grnce ok sevinecektir. nmzdeki gnlerde aabeyinin dn iin kasabaya ineceiz. O zaman dedeye gider konuur, dertleirsin. Sana yol yordam gsterir, destek olur' dedim. Yz d. Hak sizleri inandrsn, smayil bir anda allardaki dertsiz tasasz sereler gibi neeleniverdi. Bir trk tutturarak hevesle almaya balad. Tarladaki iimiz bittiinde nasl sevinle evin yolunu tuttu anlatamam. Kasabaya ineceimiz gn erkenden kalkt. Yeni elbiselerini giydi, temizlendi. Sanki aabeyini deil de smayil'i evlendiriyorduk. Kasabada nce ar pazar dolanp alacaklarmz aldk. Alveri srasnda smayil 'Hadi ana, hadi ana...' deyip bir an nce bu ii bitirmeye alyordu. Hatta bu sebepten kuma aldmz dkknda aabeyiyle kk bir atmalar bile oldu. Sonunda alveri bitti... Ama smayil'in heyecan giderek artyordu. Ev halkn garajda brakp smayil'le dedenin evinin yolunu tuttuk. Bundan be on yl nce, Haydar Dede zamannda birka kez gelmiliim vard o eve. Hatrmda kalan kasabann dnda balarn bahelerin arasnda tek katl, toprak daml kck bir evdi. Evin bulunduu blgeye yaklatka her tarafn binalarla dolmu olduunu grdk. Biz farknda olmadan kasaba ne kadar da bymt byle? Her taraf o kadar deimiti ki evi bulamyordum. Sokaklarn arasnda dolap da evi bulamayacamz anlaynca kedeki bakkala sorduk. Bakkal iyi bir adamm yanndaki kk ra nmze katt da evi yle bulabildik. Yine de ocuun bizi gtrd o katl beton binay grnce, yoksa yanl bir eve mi geldik, diye tereddt ettim. nk bu ev bir konak gibiydi, Haydar Dede'nin o tek gzl kulbesine hi mi hi benzemiyordu. 'Yanlmsak bile sorup reniriz' diyerek aldk zili. Gen bir kadn at kapy. Kendimizi tanttk, Hseyin Dede'yi sorduk.

'Ben hanmym' dedi. 'Hseyin imdi burada yok.' En ok da bundan korkmutuk. Bir dedenin ii belli mi olurdu. Ya civar kyleri dolamaya ktysa? Ya kapsnda ok konuk var da bize sra gelmezse? Bir daha ne zaman inerdik kasabaya? Dedenin hanm sa olsun, halimizi anlad: 'Hseyin markete gitti. Orada bulabilirsiniz' dedi. Ben nde, smayil arkada, tekrar kasabann merkezine yneldik. Dkkn bulmak zor olmad. nk havuzlu caddedeki en byk dkkn onundu. Aslnda biz bu byk bakkal dkknnn dedeye ait olduunu bilmiyorduk. 'Belki canlardan birinin dkkndr da onu grmeye gelmitir' sanyorduk. Dedeyi orada, iki ran banda deterjan kutularn raflara yerletirirken grnce biraz ardk. Bunda bir ktlk yoktu elbet. Ama smayil'in kafas biraz kart. Soru dolu gzlerle yzme bakt. Dede bizi grnce hemen yanmza geldi. Sa olsun ii gc bandan amken bizi kabul etti. Hatrmz sordu, derdimizi dinledi. 'Sen ne i yapyorsun?' diye sordu smayil'e. O da 'Tarlada alyorum' dedi. 'Tarla sizin aznz karabiliyor mu?' diye yeniden sordu dede. Bu defa ben cevap verdim: 'Eh ite, ucu ucuna geinebiliyoruz sayenizde' dedim. 'Sen ehre almaya niye gitmiyorsun smayil?' dedi. 'Ben ehirde ne yapaym Dede?' diyerek aknlkla dedenin yzne bakt smayil. 'Ekmeini karrsn olum, bak babann durumu o kadar iyi deilmi, onlara destek olursun. imdi btn genler ehre gidiyor. alyor para kazanyorlar.' 'Ekmeimiz nasl olsa bir yerlerden kar, ben ekmein deil, hakikatin peindeyim' dedi. Dede glmseyerek: 'Hakikatin peinde mi? Bu yata ha!..' deyince, ben, smayil'in ocukluunun Veli Sofu'nun yannda getiini, sofularn derghnda bydn anlattm. 'Eh imdi durum anlald' dedi. Biraz dndkten sonra elini smayil'in omuzuna koyarak, 'Byle dnmene ok sevindim smayil. Doru davranyorsun. Ama kendinden emin misin? stein geici bir heves olmasn? Gensin, tam yaamdan tat alacak an. Sofuluun baka trl bir erkn vardr. lerde zor gelirse, vazgemek iin ge olabilir. Hepsini bugnden dnmek ona gre hareket etmek gerekir' dedi. 'Ben kendimden eminim Dede. Benim iin hayatn baka manas yoktur. Bu isteim dn ortaya kmad. Veli Sofu'nun ocanda geen gnlerden, gecelerden sonra vardm bu karara. Benimki genlik hevesi deildir' dedi. 'Gzel konuuyorsun smayil. Aramzda senin gibi genlerin olmas beni ok mutlu ediyor. Yine de gel sen, beni dinle. Kye dn ve iyicene dn. Bu arada sofularn sohbetlerine katl. Bilgini grgn ilerlet' deyince smayil'in yz glgelenir gibi oldu. Ama itiraz etmedi. 'Peki Dede sen nasl istersen' dedi uysalca. 'Bence dorusu bu smayil Can. nce kyndeki sofularn arama girmelisin. Onlarla tartmal, konumalsn. Bekta Sofu seninle yakndan ilgilenir. Ona benim selamm gtr. O sana yardm eder. Aradan biraz zaman gesin, aldn bilgi, grg tamam olsun. O zaman biz sana geleceiz. imdi meyve hamdr olgunlamasn beklemek gerek. Sen imdi kyne dn, dediklerimi yap. iki ay sonra cemler balayacak, ben de kynze geleceim o zaman bir daha konuuruz' dedi. 'Olur Dede' dedi smayil. Aslan suratndan bu konumadan pek memnun kalmadn anlamtm. Dedenin elini pp yanndan ayrldktan sonra: 'Dede beni ciddiye almad baba' diye dert yanmaya kalkt. 'Dede hakl oul' diyerek kestim szn. O seni tanmyor. Ne bilsin senin niyetinin ciddi olduunu. Seni snamak istiyor. Brak snasn, yapacan tek ey beklemek. Bu iin anahtar sabrdr. Kymze gelsin. Seni sorsun sorutursun. O zaman anlayacak senin ne olduunu. Hem sofularn arama katlmak ilim, hikmet retir sana.' smayil sustu. Yol boyunca da hi konumad.

Ertesi sabah doruca Bekta Sofu'nun yanna gitti. Ama aradan bir saat bile gememiti ki geri dnd. Omuzlan km, yzndeki her kprtda umutsuzluk okunuyordu. Derinden i geirerek yanma oturdu. 'Bu sofulardan bana fayda gelmez baba' dedi. 'Eline, beline, diline sahip ol'dan baka bildikleri yok. Bizim inancmz bu mu? Veli Sofu'nun ne kadar lim bir insan olduunu imdi daha iyi anlyorum. Onunla her sohbetimizden iim aydnlanarak kalkardm. Dnyaya olan ilgim artar, merakm oalrd. Bizim kyn sofular ise oturmu, ayn tekerlemeyi tekrarlayp duruyorlar.' 'Tvbe de olum. Bunlar nasl szler yle?' dedim. 'Kusura bakma baba, belki sylediklerim ulu kiiler iin sylenecek szler deil ama ne are ki hepsi doru. Benim bu sofulardan renebileceim tek harf bile yok.' 'Bir sohbete katlmayla bundan nasl emin olabilirsin? Bak bu yce kiiler, senin yasn kk bile demeden almlar aralarna. Konumalarna ortak etmiler. Onlar iin byle hakszca konuman doru mu?' 'Benim ocukluum bu sohbetlerin arasnda geti. Onlar daha sze balarken neleri bilip neleri bilmediklerini anlayabiliyorum. Evet, bana ok iyi davrandlar. Ama ben iyilik deil, ilim hikmet istiyorum.' Ona ne syleyeceimi bilemedim. Bir yandan 'Kyn sofularn, onca deerli insan kmsyor' diye kzdm. Sonra 'Ya gerekten de bu bilgiler ona yeterli gelmiyorsa' diye dndm. u halde yine sabretmesi gerekiyordu. Hseyin Dede kye gelinceye kadar, sofularn sohbetlerine katlmal, onlarn gvenini kazanmalyd. smayil'e bunlar syledim. 'Baka aren yok oul' dedim. 'Biliyorum baba, canm skan da bu baka aremin olmay' dedi. Allah'tan sabrl ocuktu smayil. Sylediklerimi yapt. ki ay boyunca sofularn peinden koturdu, onlarn gnllerini ho tutmak, gvenlerini kazanmak iin elinden gelen abay gsterdi. Onu Veli Sofu zamanndan tandklar iin kendini sevdirmesi o kadar da zor olmad. Ama eve geldiinde bakkal dkknnda dedeyle konuurken yzne gelip oturan o kvanszl grrdm hep. Cem trenlerine bir hafta kala smayil'de bir canlanma balad. Artk yz glyor, sofularn toplantlarna istekle gidiyor, sevinle dnyordu. Hseyin Dede'nin gelecei gn yaklamt. Dede, onu kabul edecek, 'kmil insan' mertebesine erimesine yardm edecekti. Sonunda o gn geldi att. Kyn giriinde dedeyi karlayanlarn banda smayil de vard. Dede, onu grp de 'Naslsn smayil Can. yi haberlerini alyorum' dediinde nasl sevinmi, nasl mutlu olmutu anlatamam. Tabi dedenin ba her zamanki gibi kalabalkt. Btn kylnn derdini dinlemek, onlara are bulmak kolay m? Kyde kald gn boyunca smayil'le uzun uzun konuma frsat bulamad. Bana sorarsanz bu hi nemli deildi nk smayil cem treninde talip kabul edilmiti. Ama bu smayil'e yetmedi. Dedenin kyden ayrld gn byk bir hayal krkl yaad. 'Ne oldu, neyin var smayil?' diye sordum. 'Dede sz vermiti, benimle konuacakt. Konumadan gitti. Ona soracam sorular vard. Soramadm' dedi. 'Adam daha ne yapsn smayil seni talip olarak kabul etti ya, bu nemli bir balang. Dur hele, her ey bir anda olur mu? Bir dahaki geliinde eminim seninle oturup konuur' dedim. 'Yok baba, ben kasabaya gideceim. Gidip dedeyle konuacam. Bana ne sylediyse yaptm. O da zerine deni yapmalyd' dedi. yle kararlyd ki ldrseniz bu isteinden vazgemezdi. Onu oyalamak iin: 'Dede baka kylere gitmitir smayil. imdi onu kasabada bulamazsn' dedim. Biraz sakinlesin istiyordum. Doru mu sylyorum, onu atlatmaya m alyorum anlayamad iin bir sre ikircimlendi ama sonra inand. 'Haklsn baba' dedi. 'Belki dedeyi bulamayz. Bir hafta bekleyeyim.' Bir hafta beklemek yattrmad smayil'i. Dedenin, onunla konumadan kyden ayrld gnki gibi skntl bir halde tuttu kasabann yolunu. Ben de merakla onun dnn beklemeye baladm. Kye hava karardktan sonra dnd. Gecikince sevinmitim. 'Dedeyle oturup uzun uzun konutular herhalde' diye dndm. Ama smayil bozguna uram bir suratla girdi ieri. Kasabada ilerin yolunda

gitmedii belliydi. yle mutsuz bir hali vard ki, ona neler olduunu bile soramadm. Hanm bana ben hanma bakp sustuk. Ancak yemek yenip sofra toplandktan sonra: 'Nasl smayil, dedeyle konuabildin mi?' diye sordum. 'Evet baba konutum. Keke konumasaydm. Dede de yolumuzu, davamz bilmiyor. Bana uzun uzun Hz. Ali'nin ve ehlibeytin nasl ldrldn anlatt. Muaviye soyunun meyye'ye dayandn, bu meyye'nin de lrken kendi karsn oluna baladn, onun iin bu soyun bozuk olduunu anlatt. Fakat, drt kapy, krk makam renmek istediimde, bir ey syleyemedi. Drt kap, krk makam bilmeden dedelik olur mu?..'" Sekizinci blm

Sha, drt kap, krk makam szlerini duyunca yllar nce yal bir Bekta'yle yapt tartmay anmsad. Liseyi bitirip niversiteye balad yld. Bir akam eve geldiinde, salondaki divanda oturan ak sakall bir adamla karlamt. "Ho geldiniz" deyip elini pmt ama kim olduunu bile bilmiyordu adamn. Annesi mutfakta anlatmt. "Arif Dede Yunanistan'daki mridimizdir. badet vakti yaklanca kymzde ocaklar canlandran, cem trenlerini balatan bu sofudur. Kzl Deli Sultan Tekkesi'nden el almtr. Sa olsun, ta Yunanistan'dan kalkp bizleri grmeye gelmi. Dedenin ldn bilmiyormu, duyunca ok zld. Yakn dosttular rahmetliyle." O gne kadar evde kimseye byle hizmet edilmemiti. Babas da annesi de el pene divan duruyorlard adamn nnde. Bir dediini iki etmemeye alyorlard. Mkellef bir sofra kurmulard Bekta'ye. Bekta de sanki konuk deil de ev sahibiymi gibi kmt sofrann bana. nce biraz yadrgamt adamn tavrn Sha. Ama adam o kadar doald ki sonunda almt. Epeyce yal olmasna karn, bana msn demeden art arda boaltmaya balamt rak kadehlerini. "Bizim kyde kendi yaptmz araplara pek benzemez ya..." deyip ha bire dolduruyordu babas boalan kadehi. Bol bol eski gnlerden, kyde yaadklar tatl anlardan sz etmilerdi. Sha bu konumalara yabancyd. Yine de ailesinin kkleri hakknda bilgiler edinmek ilginti. Hele sz bir ara kinci Dnya Sava yllarnda Yunan komnistlerinin direniine gelince can kulayla dinlemeye balad anlatlanlar. Gndz hkmet kuvvetleri geliyormu kye, gece partizanlar. Sha merakla birka soru sordu partizanlar hakknda. stnkr szlerle geitirdi yal adam soruyu. Ne seviyorlard onlar, ne de nefret ediyorlard. Sren sava onlarn kavgas deildi ki. Sha iinden kzmt onlara. "Dnya tutumu umurlarnda bile deil." Bir ara, annesinin ta Yunanistan'dan getirdii el ilemesi rtlerin stne sralanm ay, pasta takmlarnn sergilendii camdan vitrinin alt rafndaki kitaplara taklmt yal konuun baklar. "Senin mi bunlar?" diye sormutu Sha'ya. "Benim" demiti. "Ne kadar ok kitap, hepsini okudun mu?" Gizli bir gururla: "ounu okudum" demiti Sha. "Okumak iyi bir ey, oul. Ama syle bakalm sen neden okuyorsun?" Sha, bu yal kyly iten ie kmseyerek, yantlamt soruyu. "Dnyay tanmak iin." "Dnyay tanmak iin... Sen hakikatin peindeyim desene una." "yle de denebilir." "Byk hedef semisin kendine. Aferin sana kzanm. Salih an'n torununa da bu yarard. Ama neden eriat, tarikat ve marifet kaplarndan nce hakikate yneldin?" Sha bombo gzlerle bakmt Bekta'nin yzne. Ne diyordu bu adam? Sorusunun yantn alamayan Bekta d krklna uram gibiydi.

"Yoksa sen drt kapy bilmiyor musun?" "Ne kaps?" "Deden drt kap, krk makam retmedi mi sana?" "Yoo retmedi. Hem niye retsin ki?" "Drt kapy bilmeden nasl bulacaksn hakikati?" "Hakikatle drt kapnn ne ilgisi var?" "lgisi olmaz m kzanm? mam Cafer s Sadk Efendimiz demi ki: 'Pir odur ki eriat gemisine binip tarikat denizinde yzsn, marifet dalgc olsun da hakikat incisi karsn.' Hakikat, Hakk'n insana grnd kapdr. Kmil insan olmak iin bu drt kapdan gemek gerekir." "Kmil insan m? O da kim?" "Sen kmil insan da m bilmiyorsun?" Adamn sylediklerinden fazla bir ey anlamayan Sha, "attk, artk gece yarsna kadar Alevlik zerine vaazlar dinle dur" diye dnd skntyla. "Madem Salih Can anlatmam sana, o zaman ben anlatrm. nk biz dedenle musahiptik. Yani ahiret kardeiydik. Bak kzanm, Cenab Hak drt ayr insan tipi yaratmtr. Drt ayr insan tipi, drt ayr yoldan ular Hakk'a. Birinciler gerei ibadette ararlar. Bu, din kiilerin geecei yoldur, ad eriat kapsdr, ikincisi, tarikat kurallarna uyan sofularn geecei kapdr, bunun ad da tarikat kapsdr. ncs ise Allah hakkndaki srlara erme ayrcalnda olan insanlardr ki bunlarn kaps da marifet kapsdr. Drdnc Kap ise hakikat kapsdr. Bu kapdan ancak evrenin srrna ermi kiiler geebilir. Allah yalnzca bu kiilere grnr. Kmil insan bu mertebeye erimi kiidir. Sen de hakikat yoluyla Hakk'a ulamay semisin ama..." Sha kendi grlerinin dinle eitlenmesine daha fazla dayanamad. Babasnn ka gz iaretlerine aldrmadan heyecanla kar kt. "Benim hakikatim, sizin hakikatinize pek benzemiyor. Her eyden nce benim hakikatimde dine yer yok. Ayrca daha nce gemem gereken eriat, tarikat ve marifet kaplan da yok benim nmde. Ben, insanlarn daha eit, daha adil ve zgr bir dnyada yaamalar gerektiine inanyorum. Bunun iin de ne eriata, ne tarikata, ne de marifete gerek var. nsanlarn birlemeleri, kendi karlarnn bilincine varmalar, kendi rgtlerini kurmalar ve mcadele etmeleri yeterli, ite benim hakikatime giden yol budur" dedi. Bekta, Sha'nn sylediklerini dikkatle dinledi, szleri bitince glmsedi: "Bak kzanm" dedi, "belki farkl szlerle anlatyorsun ama ayn konulardan sz ediyoruz." Sha, kesin bir tavrla kar kt: "Hayr, ayn konudan sz etmiyoruz." "Biraz sabret. Anlataym" dedi Bekta. Sha'nn annesi ile babas diken zerinde oturuyor gibiydi. u tartma bir an nce bitseydi. '"nsanlarn daha gzel ve adil bir dnyada yaamas gerektiine inanyorum' diyorsun. Dikkat et inanmaktan sz ediyorsun. te bu inanmann karl bizde eriattr. Sonra 'nsanlar birlemeli, rgtler kurmal' diyorsun. Bunun bizdeki karl tarikkattr. 'Mcadele etmeli' diyorsun. Mcadele ister silahla, ister szle olsun marifet gerektirir. Marifete sahip olmayan kiiler kazanamaz. te marifet kaps da budur. Btn bu kaplar seni hakikate karr." Sha, "yi demagoji yaptn" diye geirdi iinden. Ama karsndaki bu sevimli ihtiyara syleyecek sz bulmakta da zorluk ekiyordu. "Hayr, bunlar ayn konular deil. Biimsel benzerlikler olabilir ama ierikleri ok farkl. Sizin syledikleriniz din kaynakl, oysa benimkilerde ne din var, ne Allah." Bekta babacan glmsemesini srdrd. "Din ve Allah, bunlar ancak hakikate ulaan insanlarn zebilecei konulardr. Bizim gibi henz yollarda emekleyenlerin bu konularla kafalarm yormak yerine anlamaya, bilmeye almalar daha doru olmaz m?" Sha altndan baka bir ey kacak m diye bir sre ikircimlendi ama sonunda kabul etti. "Evet" dedi. "Hakikatlerimiz ve onlara ulama yollarmz farkl olabilir ama her iki tarafn da renmek, bilmek iin daha ok almas gerektiine ben de katlyorum."

Ama Bekta'nin sz henz bitmemiti. "Lakin bilmek yle kolay i deildir kzanm. Bilmek iin bkp usanmadan almak, susuz kalm bir iek suyu nasl emerse yle itahla renmek gerekir. Diyelim ki rendin, yine yetmez. Niye bildiini, niin rendiini de unutmaman gerekir. Bilgi, Hakk'n bize sunduu bu dnyay, canllar korumak iindir. Eer bunlarn tersine i grrse ykc olur. insan bilginin efendisidir, bilgi insann deil. renmenin zarar olmaz derler, ama dikkat etmek lazm, amasz bilgi maymuna evirir insan. Bir de bakmsn farkna varmadan bilgilik taslamaya, saa sola tafra yapmaya balamsn. Oysa tafra atmak cahillerin harcdr. nce bilgi ykn tamay renmeli insan. Kolay i sanma. nk tatan daha ardr bilgi. Bu yk tamak sabr ister, metanet ister. Tamay bilmeyenler daha ilk engebeden kaldrr atarlar srtlarndaki yk. Tamay bilenler ise en dik yokulara bile trmanrlar. nk onlar tadklar ykn bu dnyada insanlara, ahirette Allah'a lazm olduunu bilirler. Zirveye ulatklarnda ise tek kazanlar kmil insan olmaktr." "Ben kmil insan filan olmak istemiyorum. Ayrca benim rendiklerimin Allah'a pek yaran olacan da sanmyorum" dedi Sha. Yeni bir tartma balayacak diye annesiyle babas tedirgin oldu ama Bekta elini uzatp Sha'nn ban okad. "yle olsun be kzanm, senin tadn bilgi de varsn yalnzca insanlar iin olsun. Nasl olsa hepsi ayn kapya kar." Sha, bu any ne zaman anmsayacak olsa utanr, adamn alakgnll karsnda ezilir, kendi toyluuna kzard. "lgin bir insand o Yunanistanl Bekta. smayil'in dedesi Veli Sofu da herhalde o Bekta gibi biri olmal." Dokuzuncu blm

Ali Rza ierde Veli Sofu'dan sz etmekteydi: "... smayil'in halini grdke, Allah beni affetsin iin iin Veli Sofu'ya kzyordum. yle derinden etkilemiti ki smayil'i, her eyi yanla yoruyor, herkesten phe ediyordu. Onun kafasndan Veli Sofu'yu skp atabilsem, rahatlayacakt. Ama bunu nasl yapacaktm? 'Bak olum ben de Veli Sofu'yu en az senin kadar sever, sayarm. Ama onun da kusurlar vard. Onu gznde fazla bytme. Eninde sonunda o da bizim gibi bir insand. Vadesi yetince de tm lmller gibi teki dnyaya gt. Sen gzn llerden evir de artk yaayanlara bak.' Sanki cann yakmm gibi acyla yzme bakt. 'Veli Can bizim gibi biri deildi. Bizler sradan kimseleriz. O, insan kmil mertebesine erimi biriydi. Bugne kadar onun gibi birine rastlamadm' dedi. Yz fkeden gerilmi dudaklar titremeye balamt. Biraz daha stne gitsem alayacak gibiydi. Vazgetim. Zaten o sralar dnmem gereken daha nemli iler vard. Byk olan evlendirirken, ee dosta epeyce borlanmtk. Tarladaki ekinle bunu karlamamz ok zordu. 'Bu ykn altndan nasl kalkarz?' diye gece gndz kvranp duruyordum. Aklma dedenin smayil'e syledikleri geldi: 'Neden ehre gidip almyorsun?' demiti. Birka gn sonra smayil'e zaten bildii skntmz anlattm. 'ehre gidip alsan oul...' dedim. Teklifimi hemen kabul etti. Buna ok sevinmitim. Bylece hem para kazanacak hem de kyden uzaklap, ehir hayatn grecekti. Belki smayil de stanbul'a giderse, deiir diye umuyordum. ki hafta sonra smayil yatan denk yapp stanbul'un yolunu tuttu. Tam sekiz ay boyunca alt orada. ki ayda bir para yolluyordu bize. Sa olsun, o sayede borlarmz dedik. Sekiz ay sonra kye dndnde smayil'i hi deimemi buldum. Byk ehir smayil'i yumuatacana, gzn gnln baka yerlere ekeceine, inanlarn daha da salamlatrmt. Her akam defterini yazmaya devam ediyordu. Bir gece yatt odaya girip: 'Hl yazyor musun smayil?' diye sordum. 'Sen vazgeeceimi mi dnmtn baba?' dedi.

'Yok oul, hani byk ehre giden genler deiiyor, yeni detlerle geliyorlar da kye. Ne bileyim belki sen de onlar gibi olmusundur...' 'Onlar gibi olmadm. Olmaya da niyetim yok. Aslna bakarsan onlar da haksz saylmaz. Kyde cazip olan ne var ki? stanbul yle mi ya? yle byk bir ehir ki dolamakla bitiremezsin. stanbul'a varnca hala olu brahim'in alt inaata indim. naattakilerin hepsi bizim kyl. yi dedim, hi yabanclk ekmeyeceiz burada. Umduum gibi olmad. Bu kl, byk ehrin, kmr kokulu o kaypak havasnn bizim kylleri de deitirmi olacan hi dnmemitim. Bir hafta bota dolatm. Florya'da enlikky diye bir yer var, bizim kyller orada baheli bir kahvede otururlar. Herkes birbirini orada bulur. e oradan klr. Hatta kye bile ordan gidilir. olmad zamanda millet ker masann bana kt oynar. Okuma yazmas olmayanlar kye gnderecei mektuplarn bu kahvede yazdrr, gelen mektuplar orada okutur. Ben de bir hafta bu kahvede i bekledim. nce bir apartman inaatnda altm. Sva yapmak bizim evin damn lovlamaya benzemiyordu. i becerene kadar epey ter dktm. Neyse sz uzatmayalm, sonunda rendim svacl. Artk bizim kyller hatr iin deil ii bildiim iin beni yanlarna alr olmulard. stanbul'u bir inaattan tekine semt semt dolaa dolaa rendim. stanbul'da insanlar itierek yaar. Zengini de fakiri de para peindedir. Bu ehrin insanlarnn gz hi doymaz. Bekta'nin bir lokma bir hrka sz burada geersiz kalr. Paran varsa herkes sana sayg gsterir, yoksa kymet kadir bilinmez. Bizim kylmz olan ustabalar, taeronlar bile ok altrp az para vermenin yollarn arar. Onlara bakar bakar tanyamazsn. Kyde evini ocan bana aan, cemlerde yan yana oturduumuz, birlikte semah dndmz adam bu mu? diye arr kalrsn. Orada kimse dedeyi, piri takmaz. Kendilerine rnek setikleri kii ya inaat sahibidir, ya da mteahhit.' 'Tvbe tvbe bunlarda hi Hak korkusu kalmam m smayil?' 'Valla isiz kalma korkusu, Hak korkusunu bastryor galiba baba. Kye eli bo, be parasz dnmek arna gidiyor milletin. Mademki buraya almaya gelmiiz o zaman ne yapp edip bu paray kazanmalyz, diyorlar. Byle dnnce de ne Hak geliyor akla, ne de pir. Belki kye dnp de cemlere katlnca, atasndan, dedesinden ald grgy hatrlayp kendilerini topluyorlar ama stanbul'a gidince cemde sylenenler, tarikat erkn unutuluyor yine. te Hseyin Dede'nin, Bo dncelerle oyalanacana, git de para kazan, dedii o byk ehir byle bir yer.' 'Amma yaptn ha smayil, Hseyin Dede bizim iyiliimiz iin, namerde muhta olmayalm diye bunlar sylyor. Yoksa kimseye stanbul'a gidin de dinsiz olun, demiyor.' 'Demiyor ama esasnda yapt inanszl tevik etmek. nk o da tpk stanbul'daki kyllerimiz gibi akln paraya takm. Sen hi bakkal altran bir dede duydun mu?' 'Hseyin Dede hakknda yanlyorsun smayil. Devir deiiyor. Artk dedeler kyllerden toplanan be kurula geinemez. Adamcaz ondan bundan gelecek paralarla, yardmlarla yaamaktan kurtulmak iin am o dkkn.' 'Benim bildiim bir dede a kalr ama dnya ileriyle uramaz. Urarsa canlara Hak yolunu gsteremez. Ama o da ektiini biecek. stanbul'da bizim kyllerin hibiri dedeyi takmyor. Hele genlere dedenin sz artk hi geemez. Gncr Cemil'in olu Bekir'i bilirsin. Hani nmzdeki yl retmen kacak. O iki tane renci arkadayla birlikte kyn genlerine solculuu alyor. Toplantlarna birka defa ben de katldm. Solcular da bizim gibi ok ezilmi. nanlar yznden zulm grmler. Onlar da herkesin karde olmasn istiyor. Bekir'in azndan bunlar duyunca onlar kendime yakn hissettim. Ama konu dine gelince, yanldm anladm. Dinin iyisi olmaz. Btn dinlerin amac ii snfnn hakl taleplerini teki dnyaya erteleyerek, onlar uyutmaktr, diyordu Bekir'in yanndaki esmer, zayf olan. Dinler ve peygamberler hakknda epey atp tuttu. Dayanamadm, Hz Ali iin ne diyorsun? diye sordum Ali adaletten yana ve iyi bir insan olabilir. Ama bu hibir ey deitirmez. Sorunlarn zmn teki dnyaya erteleyerek emeki halkn karnn doyuramayz. Her ey bu dnyada balayp bu dnyada

bitiyor. Gzlerimizi iinde yaadmz toplumdaki gereklere evirmeliyiz, dedi. Gene de o niversiteliden daha fazla, yannda Hz. Ali'ye dil uzatld halde kln kprdatmayan Bekir'e kzdm. Bir daha da toplantlarna gitmedim. Ama kyn genleri gitmeye devam ettiler. Ve birka hafta nce bana, Bu karanlkta ne yazyorsun, gzlerine yazk, diyenler o renciye ayp olacak diye akamlar kahveye gitmeyi brakp ellerine birer kitap alarak mum nda hecelemeye koyuldular. Yani senin anlayacan, bu renciler ok etkiledi bizim genleri. Bu k kyde bir dernek aacaklarn sylyorlar. Bakalm bizim dede ile kyn sofular ne diyecek bu ie?' 'Allah Allah kudurmu mu bunlar, ne derneiymi bu?' 'Ne dernei olacak, orada toplanp solcularn kitaplarm okuyacaklar, toplantlar dzenleyecekler...' smayil kendini kaptrm bunlar anlatrken, ben de kymzn halini dnyordum. Genlerde ne sayg, ne detlere ballk kalmt. Aramzda televizyon seyretmek iin cem trenine katlmayanlar vard. Bize ne oluyordu byle? Eskiden ne televizyonumuz vard, ne radyomuz ama herkesin yz glerdi. Birbirimize yardm etmeyi severdik. imdi tm bu detler ortadan kalkmaya balamt. 'Bak smayil madem bunlarn farkndasn, neden Hseyin Dede'yle, kyn sorularyla birlikte davranp da genlere rnek olmazsn?' 'Ah baba, ah, beni hi anlamyorsun! Eer dede zerine deni yapp bu genlere inancmz laykyla retseydi, sofular bu ie seferber edebilseydi genlerimiz bozulmazd. Ama o dkkanndaki peyniri en pahal kaa satarm? diye dnmekten bu yce davaya vakit ayramad. Sofular da yazlar aa glgelerinde, klar scak sobalarn banda Kerbela'da lenlere yanp yaknarak kendi ruhlarn avuttular.' 'Peki herkes kt diyorsun. Herkes yolunu armsa, Hak davasndan dmse sen bir bana ne yapabilirsin?' 'Kendi bama hakikati bulmann ok zor olacan biliyorum. evre kylerde, kasabalarda henz yoldan kmam, keramet sahibi dedeler varm. Bunlardan biri de Kocada'n te yanndaki Deirmi ren kynde oturan Cinbar Dede'ymi. Gidip onu bulacam. Ltfunu isteyeceim. Herhalde bana inayet gsterir.' 'Kendi kynn sofular dururken, yabanc ellere gitmen yakk almaz. Hseyin Dede duyarsa ne der sonra...' diye onu caydrmaya altm ama beni dinlemedi. Bir hafta sonra heybesini alp Deirmi ren'in yolunu tuttu. Ertesi gn ikindi vakti, gene yklm bir halde dnd. Anlalan bizim olann ii yine rast gitmemiti. Onu byle grnce sevinmedim dersem yalan olur. 'Ne oldu smayil? Cnbar Dede inayetini esirgedi mi senden?' diye byk altndan glerek sordum. Akl hl Cnbar Dede'nin yannda olmalyd. Onunla kinayeli konutuumu bile anlamad. fkeyle dert yanmaya balad. 'Bu dedelerin hepsi ayn. Azlarn her atklarnda Yezid'e beddualar edip, Kerbela'y anyorlar. Baka da bildikleri yok. lerinden biri kp da bugn ne yaplmas gerektiini syleyemiyor. Ama eninde sonunda kafamdaki dmleri zecek kiiyi bulacam...' Ondaki bu inatlk canm skyordu. Bu ocuun gzlerini kapatan ba ne kadar skyd ki gerei bir trl gremiyordu. Artk onunla ciddi konumann vakti gelmiti. 'Ben sana bir ey syleyeyim mi smayil? Sen bu kafayla kimseyi bulamazsn. nce u kibrinden kurtulman lazm. Hadi Hseyin Dede bilgisiz, bizim kyn sofular inancmz bilmiyor, peki Cnbar Dede'nin nesi var? Yok smayil, eri oturup doru konualm. Bence kusur sende. O ulu kiileri sulayacana sen nce kendine bak.' Derin derin yzme bakt. 'Belki de sen haklsn baba' dedi. 'Belki de btn kabahat bende.' Sonra kalkt gitti, tam gn gece ortalkta grnmedi. Meraktan lmtk. Nereye gitmiti bu olan? 'Bilse bilse bunu Zlf bilir' dedik. Onun yanna vardk. 'Bana da gelmedi' dedi. 'Ama nerede olduunu tahmin ediyorum. Can her skldnda Kocada'n eteklerindeki bir maara var oraya gider.' Zlf'y nmze katp dtk yola.

Zlf'nn anlatt maaraya iki saat sonra vardk. ocukluum Kocada'n eteklerinde koyun otlatarak getii halde burada byle derin bir maara olduunu bilmiyordum. Maarann nnde sanki her nne gelen buray grmesin diye konulmu kocaman bir kaya paras vard. Kaya parasnn solunda ancak tek kiinin sabilecei kadar dar bir geit uzanyordu. Kayalara srtnerek geitten ieri szldk. Allah gstermesin bir zelzele olsa, kaya kapansa mr boyu o maarada kalrd insan. 'Ulan salak smayil ne bu senin yznden ektiim ile?' diye iimden oluma kfrler yadrarak maaraya girdim. Gn kesilince bir sre hibir ey gremez olmutuk. Sonra gzlerimiz karanla alt da maarann duvarlarn hayal meyal semeye baladk. Olduka byk bir maarayd buras. Tavanndan stmze damlalar dyordu. Biraz daha ilerleyince tavan ykselmeye, damlalar kesilmeye balad. Buras biraz daha aydnlkt. Bam kaldrp yukarya baktmda bunun nedenini anladm. Tavanda bir yerlerden ieriye k szyordu. Beni asl aknla boan maarann zemininin bir yol gibi dmdz olmasyd. yi de bizim smayil neredeydi? Sanki Zlf ne dndm anlam gibi: 'smayil... smayil...' diye barmaya balad. Ses karanlkta yanklanarak bize geri geliyordu. Sakn dar km olmasn. yle ya, gn boyu burada oturmuyordu herhalde. Daha ok akamlar burada kaldklarn sylemiti Zlf. Kendini Muhammed, buray da Hira Da'ndaki maara m zannediyordu bu olan? Niye olmasn? Veli Sofu Hz. brahim'e zenirse, smayil neden kendini Muhammed sanmasn? Karanln iinde bir karalt belirir gibi oldu. Yaklanca tandm, bu smayil'di. Bizi grnce ard. Sanki onu aramamz anormal bir eymi gibi, kaygyla sordu: 'Hayrola, ne oldu? Nedir bu telanz?' 'Daha ne olsun smayil, ka gndr yoksun! Ne haber verdin, ne bir ey syledin. ldn m, kaldn m merak ettik.' 'Merak edecek ne var baba? obanlk iin gnlerce dalarda geziyorum. Buralarda bana ne zarar gelecek?' 'Nereye gittiini syleseydin meraklanmazdk. Tek bir sz bile sylemeden ortadan kayboldun. Nereden bilelim senin buraya geldiini? Hem nedir bu byle tek bana maaralara gelip kapanmak. Allah gstermesin ylan yan soksa zehirlenip lrsn de haberimiz bile olmaz.' 'Bana ylandan yandan zarar gelmez baba. Asl ktlk kyn iinde.' 'Brak sama sapan konumay. Kim ne yapt sana kyde? Herkes sever sayar seni. Kendi kendine bir kuruntu yarattn. Alem kt, sen iyisin.' 'Peki benim kime ne ktlm var? Kime ne zarar verdim? Hi deilse bu da banda rahat brakn beni.' Tepem iyice atmt. 'Sen ne biim adamsn be smayil? Biz, senin iin kayglanyoruz. Uykularmz yitiriyoruz. u sylediin lafa bak. Bir de kmil insan olmaktan sz ediyorsun. Anasnn babasnn hayrduasn almam kiiden kmil insan olur mu? Sen byle mi bulacaksn hakikati?' smayil yaptndan utanr gibi olmutu. 'Hi yok yerden bana anlamsz iler kardn be olum... Brak u dedelerle, sofularla uramay. Herkesin gnah da sevab da kendine.' 'Ah baba ah! Keke elimde olsa da brakabilsem. Ama ne aklma ne de yreime sz geiremiyorum artk.' 'Neyse, neyse... Hadi daha fazla zaman kaybetmeden kye dnelim. Anan merak iinde bizi bekler.' Hep birlikte ktk maaradan. Kye varncaya kadar ona t verip durdum. Ama daha ncekiler gibi bu tlerim de bir ie yaramad. smayil giderek daha fazla ie kapanmaya balad. O sralar bizim byk olan, ailesini alp kasabaya tand. Gelinin akrabalar kasabadaki un fabrikasnda ona bir gece bekilii ii bulmular. Onlar da gidince ev iyice sessizleti. Zaten smayil'in varlyla yokluu belli deildi. Her akam bizim hanmla, 'Bu ocuun hali ne olacak?' diye dertleirdik. Artk evlenme a da gelmiti. Bu haliyle smayil'i evlendirmek doru olur muydu? Ya aldmz gelini de brakr yine dalara kaarsa? Yazk deil miydi elin kzma? stelik kylye rezil olmak da vard iin ucunda. Ama eer sevdii biri varsa, o vakit btn bu tasalardan kurtulurduk. Bizim smayil'in sevdaland bir kz var m yok mu? Bunu bilse bilse Zlf

bilirdi. 'u, Zlf'nn azn bir arayalm, belki bir eyler reniriz' diyerek gidip Zlf'y buldum. nce niyetimin ne olduunu anlayamayan Zlf konumak istemedi. 'Benden bir ey saklama Zlf, o senin arkadansa benim de olum. Artk evlenme a geldi geiyor. sterim ki ona sevdii, istedii birini alalm. Byle bir kz varsa ekinme syle' deyince rahatlad. 'Batan byle sylesene Ali Rza Day' dedi. 'smayil'in gnl verdii bir kz var. enesizolu Memet'in kz Glizar' sever smayil. Glizar da sanrm smayil'i sever. Buday ekerken, semah dnerken hep smayil'le yan yana gelmeyi kollar.' Zlf'den bu gzel haberi alnca alelacele eve vardm. Hanma anlattm. Sevindi garip. 'Belki de' dedi, 'olann derdi bandan beri bu kzla evlenmekti de biz anlayamadk. nallah Glizar Kz, adam eder bu olan.' Umutla smayil'in eve dnmesini bekledik. smayil gelince sofray filan hazrlamadan oturup konutuk. Byle bir teklife hi hazr deildi: 'Ben evlenmek istemiyorum' dedi nce. 'Niye oul?' dedi anas. 'Vaktin, an geldi. Bak ben de yalanyorum. Evdeki, tarladaki iler iin bir yardmcya da ihtiyacm var. Hem artk torunumuzu kucamza almak isteriz. Sana istediin bir kz alsak fena m olur?' 'Daha erken ana.' 'Ne erkeni oul, askerliini yaptn. yi kt elin ekmek tutuyor. Bak aanlar da kasabaya tand, ev de bo. Evlenmenin tam sras. Hani diyorum u enesizoullarnn Glizar' istesek mi sana?' Glizar lafn duyunca smayil'in yzn krmz bir dalga kaplad. 'Meseleyi biliyor musunuz?' diyen gzlerle beni ve anasn szd. 'Glizar' verirler mi bana?' 'Niye vermesinler anas kurban. Bizden iyisini mi bulacaklar?' 'Verseler bile bilmiyorum ki nasl olur?' 'yi olur olum, iyi olur. Kafan olur olmaz ilere takacana, evini, karm dnrsn.' O akam smayil ne 'he' dedi, ne de 'yok.' Glizar'la evlenmeye meyilliydi meyilli olmasna ya biraz korkuyordu sanki. Neyse laf uzatmayalm, hepinizin bildii gibi sonunda Glizar Kzla evlendirdik smayil'i. Ama ne yazk ki Glizar Kz da derman olamad smayil'in derdine. Biz gelinimizden ok memnunuz. Dnya ve ahirette Hak da ondan memnun olsun. Lakin bizim olann derdi dnyalk deil, ahiretlikti. Evlendikten sonra da dzelmeyince ben umudumu iyicene yitirdim. Bazen 'u smayil'i ekip iyi bir konuaym' derdim. Sonra 'Bir ie yaramaz bu sefer iyice kavga ederiz' diye cayardm. Keke caymasaymm da oturup onunla gnlerce konusaymm. Ne are ki artk olan oldu. imdi szlanmak bouna! Ben bu Krklar meydannda ve canlarn huzurunda smayil'in kusurlarn gizleyecek deilim. O yoldan kmt, bu doru. Haksz yere insanlar hakknda yalan yanl konutu. Lakin smayil kt niyetli biri deildi. Genti, cahildi. Cahil olduu iin de sabrszd. Her eyi bir anda reneceini sanyordu. Doruya derken, eriye sapt. Ama yanl yolda yrrken bile hep iyinin akyla yanp tututu. Bu uurda kendi cann vermekten ekinmedi. Son nefesinde bile Hak-Muhammed-Ali'yi zikretti. Ey Dede, ey sofular, komular, belki ok konutum, cannz sktm. Ama iimdeki ac susmama izin vermiyor. Sustuumda, onu size yeterince anlatamam olmak korkutuyor beni. Sizler benim hsmlarm, komularmsnz. smayil sadece benim deil sizlerin de oluydu. Sizden tek isteim onu affetmeniz. Onu affedin ki yreimdeki bu keskin ac hafiflesin. Sizin byklnze, ilminize de bu yarar. O cahil bir ocuktu. Gen yata lmekle zaten gnahlarnn kefaretini dedi. Onu bir de teki dnyada cezalandrmayalm. Baka mezheplerden insanlara gsterdiimiz hogry kendi ocuumuzdan esirgemeyelim. Gelin el ele verip u yaral bedeni dualayp mezarna koyalm. Bu zavall ocuun azap iinde kvranan ruhu, hi deilse teki dnyada huzura kavusun."

Ali Rza ellerini dizlerinin stnde birletirip sustu. ok umutlu deildi ama elinden gelen her abay gstermi, yapacaklarn tamamlam bir insann rahatl vard yznde. "Babam beni byle kararllkla savunur muydu acaba?" diye dnd Ali Rza'y izleyen Sha. "Belki lseydim yapard. Bilemiyorum. Hapse dtm be ay gre gelmedi. Bana kar hep kat olmutur zaten. ocukken mahallede bir kavga ksa hakl da olsam haksz da mutlaka azar iitirdim. 'Onlar bela aryorsa sen yoluna git kimseye bulama' derdi. Sanki kanca bela ortadan kalkacakm gibi. Kendi de kimseye bulamazd. Bugne kadar onu hi kavga ederken grmedim. Tuhaf bir ofr. Belki de rkeklii gmen olmasndan kaynaklanyor. Galiba babam bu lkede kendini hl yabanc biri gibi hissediyor. Mal mlk Yunanistan'da brakp, Trkiye'de ev bark kurmak kolay m? Ya yanl bir davranta bulunur da bunlar gene yitirirse? Biz kurallara uyalm da el lemden bize neymi. Sessiz sakin oturursak kimseden zarar grmezmiiz. Polis beni aramaya geldiinde nasl da korkmutu. 'Git teslim ol hemen' demiti. 'Devletten kalmaz. Cezan neyse yatarsn. Ben sana bakarm ierde.' 'Olmaz. Teslim olursam bana ikence yaparlar. Belki de ldrrler' deyince, 'Devlet niye ldrsn seni olum? Sen bu vatann evlad deil misin? Asl teslim olmazsan bana kt iler gelir' demiti. Benim iyiliimi istiyordu herhalde. Geri 'Anneni, kz kardeini de dn, evimizin ikide bir polis tarafndan baslmas iyi mi olur?' diye bir laf da sokuturmutu araya. Belki de aile dzenimizin bozulmasn istemiyordu adam. Haksz da saylmaz. stelik bu belay da ben amadm m balarna? Ne olacak en fazla birka yl yatar karm. Hem bu arada ortalk yatr. Cezam tamamlaynca da niversitede deil, bir holdingte almaya balar, kendimi sevdirerek ykselir, iyi bir mevkiye gelebilirim. Bana yle eli aya dzgn, bir de kz buldular m tamam. Babamn sylediklerim yapmadm. 'Yapmadn da iyi mi oldu yani? Sonunda yakalandn ite' demiti, tutuklanmamdan aylar sonra ilk gre geldiinde. Biraz km grdm onu. Yine de rahatlama benziyordu. erdeydim ama hi deilse devletin elindeydim. Hi haber alamad adressiz, kimliksiz kaaklkta deil. Belki de her baba onun gibi dnr. Ama hayr, babam otoriteye boyun emekten sanki gizli bir zevk alyordu. erde jandarmalardan lesiye sopa yediimizde, basna ulatrsnlar diye kanl gmleklerimi gnderiyordum darya. Ykatp bana geri yolluyor, 'Kim bilir ne yaptnz ki sizi byle dvdler' diyordu. Ac ektiini biliyordum ama, o bunu gizliyor, kusuru yine ben de buluyordu. Keke, olunun onurunu korumak iin onu mezardan karp buraya getirebilen u kyl kadar cesur olabilseydi babam." Onuncu blm

Ali Rza sabrla karar bekliyordu. Meydandaki herkesi bir meraktr almt. Ali Rza'nn isteini dede ve sofular nasl karlayacakt? Sofularn yznde ikircim okunuyordu. Hatta Bekta Sofu bile yumuam gibiydi. Gzlerini dedeye dikmi, susuyordu. Dede, Bekta Sofu'dan sz istedikten sonra grtlan temizleyerek konumaya balad. "Ali Rza an'n syledii gibi, buradaki herkes kardetir. Buras Krklar meydandr. Birimizin derdi, hepimizin tasasdr. Krklar meydannda bulunmak ne demek size bir misal vereyim de dinleyin. Hz. Muhammed bir gn Krklar'n sohbet eyledikleri 'Soffa'nn kapsna varm. Kapy alm. Krklar: 'Sen kimsin, ne istersin?' demiler. 'Ben peygamberim, an ieri gireyim mbarek yznz greyim' demi. Krklar, 'Bir ahir zaman peygamberi vardr, o da bizim aramzdadr' diyerek onu ieri almamlar. Bunun zerine Peygamber dnp gidecek olmu. Ama Cenab Allah'tan kulana gelen bu ses:

'Ey Sevgili Muhammed, ol kapya yine var. Kimsin diye sorarlarsa, onlara yoksullarn hizmetisi olduunu syle' demi. Resulullah yine Krklar'n eiine varp, kapy alm. Krklar yine: 'Kimsin, ne istersin?' demiler. Hz. Muhammed de: 'Ben yoksullarn hizmetisiyim' demi. Bu sz duyan Krklar: 'Muhammed Nebi geldi' diyerek onu ieriye almlar. Muhammed, Hz. Ali'nin yanna oturmu. Ama yanna oturduu kiinin Ali olduunu bilememi. Muhammed sormu: 'Siz kimsiniz, kimlerdensiniz?' 'Biz Krklarz' demiler. Muhammed arm. 'Anlayamadm, ulunuz, knz kimdir, hanginizdir?' diye sormu yeniden. 'Bizim bymz de kmz de uludur. Biz krkz, krkmz da biriz' demiler. Hz. Muhammed: 'Mademki krknz bir, biriniz krktr bana bunu ispat eyleyin' diye buyurmu. Krklar: 'ayet birimizden kan akarsa, krkmzdan da akar' demiler. Bunun zerine Hz. Ali mbarek kolunu uzatm, Krklar'dan biri 'Destur h!' diyerek Ali'nin koluna ba alm. Ali'nin kolundan kan akmaya balam. O vakit Krklar'n tmnn kolundan ayn ekilde kan akar olmu. Ali'nin kolunu balamlar. Krknn da kan durmu. 'Ama' demi Muhammed, 'ben saydm siz otuz dokuz kiisiniz.' O anda pencereye bir kan gelip arpm. 'Krkncmz Salman dardadr. Bu kan da onundur' demiler. te Krklar meydan byle bir yerdir. Tm canlar biribirine sahip kar, birbirlerinin acsn yreklerinde duyar. Amma velakin imanlarna kastedenlerin karsnda bir kaya gibi sert, bir kl gibi keskin dururlar. Az nce sen de syledin Ali Rza Can, bugn inancmz tehdit altndadr. ehre giden genler tarikat erknna uymayan detlerle dnyorlar kye. tikatsizlik evlerimize hatta bu Krklar meydanna kadar girmitir. Tm bunlarn sebebi onlara gsterdiimiz an hogrdr. Bugne kadar bunlarn densizliklerini, edep erkn bilmezliklerini hep affettik. Affettik de ne oldu? ii bizimle alay etmeye, hakkmzda iftiralar uydurmaya kadar vardrdlar. Yok Ali Rza Can, smayil'in dualanmasn isteme benden. Bilirim kederin tarifsizdir, inan elimden gelse ektiin acnn hepsini ben srtlarm. Ama senin olun iin yapabileceim hibir ey yok. Tarikat erknnn dna kamam. Ben ona saken elimden gelen her trl yardm yaptm. Anlamad. Ona, gzn seveyim dedim, gzn ksn anlad. Verdiim tleri yanla yordu. Ben ona 'Byk ehirlere git, baka yaantlarla tan ol' dediimde, hayat anla demek istemitim. nk her eyin bir zaman vardr. Nasl ki bir aa baharda iek aar, kn yapraklarn dkerse demolunun mr de byle dnem dnemdir. ocuklukta ve genlikte sofuluk olmaz. Olursa o kii iin iinden kamaz. nk gentir, yeterince yaamamtr, gerekli bilgiyi grgy almamtr. Sofu olmak iin yam yaamak, diini dilemek gerekir. Gerekir ki yarn elini eteini dnya ilerinden ekip de Hakk'a yneldiinde yaadklar, grdkleri ona misal olsun, yolunu armasn. te benim smayil'e sylediim buydu. O ise szlerimi, 'Bizim dedenin akl fikri parada' diye deerlendirdi. Bu bilmemezlikten deil fesatlktandr. Kendini daha bilgili gstermek iin olur olmaz yerde arkamzdan konutu. Bizi halkn gznden drmek iin elinden geleni yapt. O her eyi bilerek isteyerek yapt. Kendini vururken bile bizimle bir hesaplama iindeydi. 'Sizin Hakk'a ballnz benimki kadar gl olamaz, ben kendimi ona kurban ediyorum, sizin hibiriniz bunu gze alamazsnz' demek istedi. Hayr, smayil cahilliinden deil, inand iin bile bile yanl yola sapt. Ktlk onu ele geirmiti. Kurtarmaya altk, izin vermedi. Ama ilk konumamda da syledim, smayil'in dualanmamasnn sebebi bu hali deildir. smayil'in dualanmamasnn iki sebebi vardr. lki, kendini vurmu olmas ki biz buna hogr gsterebilir, cezasn Hakk'n vermesini

isteyebilirdik. Tad yanl dncelere, girdii gnahlara karn onu dualardk. Ama onun bedenine eriat eli dedi. te ikinci sebep, bu lnn bedenine eriat eli demi olmas, ona eriat kurallarnn uygulanmasdr. Hi dndnz m neden inancmz eriatn kart ilere ilimez? Bunu bilen var m?" Dede bu soruyu Ali Rza'ya bakarak sormutu. Ali Rza bir ey sylemeyince, teki insanlara dnd. Onlardan da yant alamaynca, konumasn srdrd: "Kerbela'dan bu yana Ali yandalar vurulmu, srlm, horlanmtr. Osmanl lkesinde Yavuz Sultan Selim Devri'nden sonra bu bask ve zulm yaanm; Alevler ldrlm, ikence grmtr. Hatta imdi bile frsat bulsalar bizi cismen ve ismen yok etmek isteyen dmanlarmz var. Bu sebeple bizden olmayanlara almak, srrmz dar vermek doru deildir. Cemlerimizin gizli yaplmasnn sebebi de budur. Kendimizi, inancmz korumamz iin baka aremiz de yoktur. Ama bu topraklarda Snnler ya da baka inanc tayan insanlarla birlikte yaamak zorundayz. te onlarla ve devletle olan alverilerimizi eriat kurallar dzenler. Bu yzden tarikat ve eriat birbirine karmamaldr. eriatta olan, tarikatta olmaz. Bu ikisi birbirine karrsa inancmz bozulmaya balar, ite smayil'i dualamamamzn nedeni bunlardr. smayil bu meydandaki herkes iin byk bir meseldir. Eer ona tren yapacak olursak, zaten yoldan kmak iin bahane arayan genlere iyi bir koz verilmi olur." Sha, dedenin szlerini, skntyla ban sallayarak dinliyordu. "Alevliin, szl bilgiye dayal gelenekten kurtulmas gerek" diye dnd. "Tm yazl belgeleri toplayp, inceleyecek bir akademi, niversite gibi kurumlamak gerek." slamiyet'te bir trl gerekleemeyen reformu uygulamak iin nemli bir kanald Alev inanc. Ama bunu kim yapacak? Hseyin Dede gibi sofular m? smayil mi? Kim? Dedenin szleri Ali Rza'y kltt kltt, o da gibi adam olunun tabutu banda bir top yumak oldu. Dizlerinin stndeki kocaman ellerine taklan baklar rkeklemi, yzndeki kararl ifade yerini ikircime terk etmiti. Sanki dedenin hakl olduuna inanmaya, olunun durumunu kabullenmeye balamt ki meydanda smayil'in annesinin sesi duyuldu: "Byk yanl yapyorsunuz. Hepiniz byk gnaha giriyorsunuz. O sulu deil." Bekta Sofu, Fatma Kadn'dan byle sert bir k beklemiyor olmalyd. Beyaz kalar atld, skntyla sakaln kayarak: "Ne oluyor Fatma Kadn, neden sz almadan konuuyorsun?" dedi. "Benim de syleyeceklerim var." "Madem diyecein var, syle ama nce sz al." "Esasnda ben hi konumayacaktm, iki laf bir araya zor getiririm. Ben kim, kylnn huzurunda konumak kim? 'Ali Rza derdimizi anlatr, kyllerimiz, komularmz yaplan yanll anlar da bu hakszlktan vazgeerler' diye dnyordum. Ama koca kyde herkesin merhamet damar kurumu. Herkes vicdann kaybetmi." Bekta Sofu, Fatma Kadn'n szlerine mdahale etme gerei duydu. "Szlerine dikkat et, Fatma Kadn. Biz burada Hakk'n emirlerini yerine getiriyoruz. Sen bizim merhametimizi brak da derdini anlat." "Ben de derdimi anlatyorum ite. Bir faydas olacak m onu da bilmiyorum ya." "Bak Fatma Kadn, biz burada senin derdim dinlemek, are bulmak iin toplanmz. Buradaki insanlara gvenmiyorsan bo yere azn yorma." Fatma Kadn duraklad. Kendini yalnz hissediyor olmalyd. Bir an yardm istercesine kocas Ali Rza'ya bakt. Kocasndan bir umar yoktu. Adamcaz ylece oturup kalmt. Cesaretini yitiriyordu ki: "Brakn konusun. Burada smayil'in anas konumayacaksa kim konuacak?" diyen bir ses duyuldu. Ses genlerin oturduu blmden geliyordu. Bekta Sofu, "Bu densiz de kim?" diye grledi. Esmer bir gen ayaa kalkarak: "Benim" dedi, "Zlf." "Neden destursuz konuursun Zlf?" "Siz neden Fatma Ana'nn konumasn engellersiniz?"

"Bu meydanda soruyu ben sorarm. Yoksa sen de mi tarikat erknna bakaldranlara katldn?" "Benim kimseye bakaldrdm falan yok. Sadece lm arkadamn anasna saygl davranmanz isterim. Brakn Fatma Ana konusun, isteini sylesin. Ona zorluk karmayn." "Zevzeklii brak Zlf, biz kimseye engel olmayz. Hem, sen bakasnn iine karma. Diyecek bir eyin varsa ite meydana k konu, yoksa sesini kes, otur." "Benim diyeceim bu, brakn kadncaz, olunu dilediince anlatsn." "Bak hl konuuyor. Fatma Kadn ne diyecekse kendi desin. Sus artk." "Hayr susmayacam. smayil benim en yakn arkadamd. Onu savunmak anas babas kadar benim de hakkm." "Bunu nceden dnp meydana ksaydn. Oturduun yerden laf yetitirerek grg yaplmaz. Her eyin bir usul, kaidesi vardr. Trenin huzurunu bozmaya hakkn yok." "Ben huzur bozmak niyetinde deilim..." "Deilsen sus ve ortal kartrma." "Ben..." "Bak hl konuuyor atn u babozuu dar." Bekta Sofu'nun szleri zerine kalabalk dalgaland, belki de bir karklk kacakt ama trenin dzeninden sorumlu olan meydanc sopasn Zlf'ye doru uzatarak, "Hemen cemevini terk et" diye bard. Zlf diklenmeye yeltendi ama yanndaki arkadalarndan destek gremeyince vazgeti. Homurdanarak kapya yneldi. Sha, fkeyle dar kan Zlf'nn kendisini grmesinden korkarak biraz geri ekildi. Ama Zlf o kadar gergindi ki Sha'y fark etmesi olanakszd. Kendi kendine sylenerek kyn karanlna dalan bu gen adam izlerken, "smayil iin vicdan azab duyuyor" diye dnd Sha. "yi bir arkada. Benim arkadalklarm hep kavgann iinde kuruldu, kavgann iinde ykld. Yaamn basit ama gerekli alanlarn paylatm candan bir dostum hi olmad. lkokulda byle bir mahalle arkadam vard galiba. Semih miydi, neydi, adn bile unutmuum. Ben liseye balaynca yollarmz ayrld. imdi iyi bir aile babas olmal. Onunla dostluumuz srebilir miydi? Ya yllarca omuz omuza birlikte dtmz arkadalar? Ferit, Kenan, Erol... Onlarla da uyuamyorum... Hayr knamyorum onlar, kmsemiyorum da, yalnzca bizleri lme kadar srkleyebilecek o eski ban artk zldn hissediyorum. Herkes benim gibi dnmyor ama. yle olmasa u nl yemekli toplantlarda niye sk sk bir araya gelsinler?" On birinci blm

Hapisten ktktan be ay sonra o da bu toplantlardan birine katlmt. Doruyu sylemek gerekirse, toplantya gremedii arkadalaryla karlamaktan ok onlar araclyla i bulmak amacyla gitmiti. erden ktndan beri isizdi. Her sabah yeni bir umutla at gazetelerin i ilanlar blmnden yarar gelmeyeceini ancak aylk bir uratan sonra anlayabilmiti. Bu sre boyunca toplam 37 irketin ilanna yant vermi, bunlardan 25'ine mektup yazm, 12'sine ise bizzat gidip konumutu. Yz yze grt randevularda ilgiyle karlamlar, ama deneyimsiz olduunu renince, "Biz sizi ararz" deyip onu yollamlard. Balarda gerekten de arayacaklarn sanm, ancak yaad deneyler bunun kibarca bir batan savma olduunu ksa srede ona retmiti. bulamamak Sha'y tuhaf dncelere srklyordu. Yoksa polisler onu hl izleyip, grt irketlere eski bir hkml olduunu mu anlatyorlard? Bunu neden yapsnlar ki? Artk ortada ne parti vard ne de komnizm tehlikesi. Geri hangi parti, hangi rejim gelirse gelsin byk bir titizlikle Tekilat Mahsusa geleneini srdrenlerin ilerine akl sr ermezdi, ama zararsz birini tecrit abalarnn boa olduunu anlamayacak kadar da aptal deildi bu adamlar. yleyse neden i bulamyordu? Her sabah byk bir dikkatle incelemeyi alkanlk haline getirdii, gazetelerin i ilanlar sayfasna artk stnkr bakmakla yetiniyordu. nceleri uygun bulduu ilanlar kalemle iaretlerken imdi yalnzca

yle bir gz atp geiyor, evden knca da gazetede yazan adreslere gitmek yerine aylak aylak dolamay tercih ediyordu. skdar'dan Eminn'ne getii bir sabah gzleri Galata Kulesi'ne takld. inde eski bir dostu grm gibi scak duygular uyanrken, bu yal kuleye yllardr dikkatle bakmadn fark etti. Sanki kulede bir tuhaflk vard. Yaklak yz elli yl nce kulara zenen Hezarfen Ahmed elebi'nin kanat takp havaland o grkemli ant imdi, Hrriyet, Nescafe, lker, AEG, Banco di Roma, Trkiye Bankas, Yap Kredi Bankas, T.C. Ziraat Bankas, mar Bankas, Oerlikon, Kale Kilit, Gven Sigorta, Baak Sigorta, Anadolu Sigorta, Olips, McDonalds, CocaCola, Marshall, Kodak yazl, kl ksz, rengrenk dev panolar arasnda kaybolmamak, sanki birazck daha soluk alabilmek iin temellerinin zerinde dorularak inatla bam gkyzne doru uzatyordu. Kulenin bu umarsz direniinin insan kederlendiren bir yan vard. Ne tuhaf, bir zamanlar dnya ticaretini elinde bulunduran Cenevizliler tarafndan dikilen bu kule, imdi yine ticari kurulularn panolar arasnda silikleiyor, yok oluyordu. Sha kuleye daha fazla bakamad, vapurdan boalan yolcu seline kaplp Sirkeci'ye doru srklendi. Ama ertesi sabah gazetelerin i ilanlar blmn atnda, stun stun blnm kk puntolu yazlar yerine, irketlerin dev panolar arasnda grkemini yitirmi kulenin grntsyle karlat yine. Sanki eli atee dokunmu gibi gazeteyi frlatp kalkt, tpk hapishanede olduu gibi kk odada bir aa bir yukar volta atmaya balad. Oday seri admlarla arnlarken, ruhsal dengesinin bozulduunu dnp, bir sre gazetedeki i ilanlarna bakmamaya karar verdi. te o gnlerden birinde ald Ferit'in davetini. Her dnemden arkadalarn katlaca yemekli bir toplantya aryordu onu. Sevinerek kabul etti bu daveti. Belki de o ierdeyken, i kurmu, evre oluturmu arkadalar ona yardm edebilirdi. Arnavutky'de, deniz kenarndayd gittikleri restoran. lk kez geliyordu Sha buraya. Partinin sanat komisyonunda grev alan arkadalar iletiyormu. Tedirgin admlarla girdi ieri. Avizelerden, duvar ktlarna, yerdeki haldan, mobilyalarn kumalarna kadar her yan solgun bir krmzyla kaplyd. Sha teninin hatta gz aklarnn bile bu krmzyla boyandn hissetti. Duvarlara asimetrik olarak aslan Mir'nun rprodksiyonlar bu krmzlk iinde alt kocaman leke oluturmutu. Arkadalar ince uzun salonun sa yannda on be kiilik bir masada oturuyordu. nce Ferit grd Sha'y. Yanndakilere syledi. Ayn anda masadaki balarn hepsi birden Sha'ya evrildi. Sha glmseyerek arkadalarna doru yaklarken masadan sabrsz birka kii de ayaa kalkmt bile. Ayaa kalkan iki kiiden ksa boylu, imanca olan masaya ulamadan yakalad Sha'y. "Gemi olsun Sha" diyerek sarld. Sha tanyamamt. Adam da fark etti bunu. "Ben Ihsan yahu, hatrlamadn m?" Sha anmsayacak gibiydi. Adam yardm etti. "Vatan'dan hsan unuttun mu?" "Aaa hsan! Kusura bakma bir an karamadm. Artk yalanyorum galiba." hsan, Sha'y tepeden trnaa szdkten sonra: "Sen gene iyisin. u benim halime bir baksana" diyerek eliyle kendi gbeine vurdu. "Vay Sha" Arkadan bir bakas omuzuna dokunmutu. Sha bu defa tand. "Cemil sen ha, merhaba, ne haber?" Sarldlar. "yilik be Sha, n'olsun, yuvarlanp gidiyoruz ite. erdeyken bir trl adresini renemedik. Kusura bakma, o yzden arayp soramadk." Sha o kadar ok kiiden duymutu ki bu laflar, uzattrmad. "Skma cann be Cemil, geti ite." "Neyse ki geti. ok zlyorduk senin durumuna. Hadi gel yle oturalm." Ama Sha bir trl oturamad. Masadaki herkes tandkt. Sarlmalar, pmeler srd gitti. "yi ki gelmiim" diye dnd. "Bugne kadar neden aramadm ki bu insanlar?" Herkesle pp, tokalaarak masann ucuna kadar gitti. En uta gzelce kumral bir kadn oturuyordu. Kadn, "Merhaba Sha" diyerek ayaa kalkt.

Sha'nn yz d. "Sevgi sen ha!" Sarlp ptler. "Naslsn?" "yiyim. Sen naslsn?" "Nasl grnyorum?" "Harikasn. Mmtaz nerede?" Kadn ezik bir glmsemeyle: "Biz, ayrldk" dedi. "Ya!.. ok zldm." "zlecek bir ey yok canm. Ayrlmaya birlikte karar verdik." "Ne bileyim gene de insan iki dostunun ayrlmasn..." diye bir eyler geveledi. Ama Sevgi'nin yznde hi de zntl bir ifade yoktu. "Sizin iin iyisi ne ise o olsun" diyerek toparlad. Kadn dosta eline dokundu Sha'nn, "Sa ol. Seni grdme ok sevindim. Oturup uzun uzun konumak isterim." "Ben de" dedi Sha. Ama daha selamlaacak arkadalar vard. Masadakilerle kucaklama fasl bitince, Cemil'in yanndaki sandalyeye yerleti. Sha'ya kalsa Ferit'in ya da Sevgi'nin yanna oturmay isterdi. Cemil'le ok sk bir arkadalklar yoktu ama nedense bu gece o kadar scak davranyordu ki Sha onu kramamt. Cemil, sa yaranda oturan sarsn kadn, "Karm Nedret" diye tantt. Sha "memnun olduunu" syledi. Kadn ona belli belirsiz glmsemekle yetindi. Bu arada Cemil grmedikleri zamanda neler yaptn anlatmaya balamt bile. O, tekiler gibi kiiliksiz deildi. rgtn tm srarlarna karn gizlilik srasnda iini brakmam, kavgayla birlikte mhendislik yapmay da srdrmt. nce bir mteahhitlik brosunda cretli olarak alm, sonra memleketteki bir arsay satp, kendi brosunu kurmu birka inaat yaptktan sonra da ilerini yoluna koymutu. imdi evi, yazl ve otomobili vard. Ama o inanlarndan vazgememi, mhendis odalarnda aktif grev almay srdrm, ayrca kydeki kuru derenin zerine kk de olsa bir kpr yaptrm, 40 yllk emeyi slah ettirmi, onun sayesinde blgede sol partilere en fazla oy onlarn kynden kyormu. Cemil nefes almadan anlatyordu. Sha karn ok ackm olmasna karn, ayp olacak diye, nndeki tabakta itah kabartacak biimde dizilmi souk mezelere ataln bir trl daldramyordu. Cemil, Sha'nn strabndan habersiz anlatmasn srdryordu. Bir ara Sha'nn gzleri masann teki ucundan ona bakp, byk altndan glen Ferit'e takld. Cemil'in yanna oturmakla yapt hatay imdi anlyordu ya artk gemi olsundu. Neyse ki sonunda Cemil'in kars yardmna yetiti: "Eee hadi Cemil, yesene." Sha iinden kadna binlerce teekkr ederek, "Ein hakl neden yemiyorsun? Hadi hem yiyelim hem konualm" diyerek atalyla, peynirden bir para kopard. Pek de lezzetli olmayan peyniri inerken skntyla Cemil'den nasl kurtulacan dnyordu. En kolay yannda oturan Rfat'la ilgilenir gibi yapmakt. Zaten Rfat da ondan yana bakp duruyordu. Yneticilerle iyi geinmeye zen gsteren, zeki olmaktan ok kurnaz biri olarak anmsyordu Rfat'. Oldum olas ii snmamt bu ocua. Ama Cemil'in sz bombardmanndan kurtulmak iin iyi bir smak olabilirdi Rfat. "Grmeyeli naslsn Rfat?" Rfat glmsedi ona. Sigara dumanndan iyice sararm dileri kt ortaya. "Eskinin bol sigara ime alkanln kararllkla srdren istikrarl bir yolda" diye muzipe geirdi iinden Sha. "yiyim. Olan biteni anlamaya alyoruz ite." "Hepimiz yle" dedi Sha, rus salatasndan bir paray azna atarken. "Hayret!" dedi Rfat. "Senden byle alakgnll laflar duyacam hi aklma gelmezdi." Sha azndaki salatay neredeyse inemeden yutarak: "Neden?" diye sordu. "Sen her konuyu bilirdin. Sende hibir soru muallak kalmazd. Hep bir yantn vard senin. Aslnda o zamanlar sana kskanlkla kark bir hayranlk

duyardm. Dorusu pek de etkileyici konuurdun. imdi kararszlk iinde 'Hepimiz yle' deyiin beni biraz d krklna uratt, ne yalan syleyeyim biraz da sevindirdi." Sha, Rfat'n byle konumasna alnmt. "Keke bu dnceni o zamanlar sylemi olsaydn" dedi. Eskiden yneticilerle aray iyi tutmak iin nasl ezilip bzldn anmsatmak istercesine. Rfat hafife kzard, sonra sinsi sinsi gld. "Beni dinler miydin sanki?" "O kadar da deil be Rfat" dedi Sha. Sinirlenmiti ama belli etmemeye alyordu. "Beni bugne kadar ok arkada eletirdi. Eletirilmenin houma gittiini syleyecek deilim ama, sylenenler kafama yattysa, onlara hak verdim, kendimi deitirmeye altm." "Alnma hemen, aslnda sana syleyecek fazla szm yok. Sen de ok ektin, yllarn hapiste geti. Ama gemite insanlarn yaamn altst eden yneticiler bugn partinin olanaklarndan yararlanarak byk irketler kuruyorlar. te benim szlerim asl onlara." "Eski yneticiler partinin parasn kullanyorlar m kullanmyorlar m, bilmiyorum. Akas bu umurumda bile deil. Koca sistem km, kapitalistler tarih bitti diye gbek atarken ykntlarn altnda kalan be kuruun hesabn yapmaktan yana deilim." "yle syleme, yaammz mahveden, bizi isiz gsz brakan bu insanlar..." "Benim yaamm kimse mahvetmedi. Ben istediim iin devrimci oldum. Yaadklarmdan zerre kadar da pimanlk duymuyorum." Rfat, brak bu hamasi laflar der gibi kmser bir bakla Sha'y szerek: "te eski Parti Komiseri Sha geldi" dedi, sonra ciddileti. "Peki ya lenler, onlar dndn oluyor mu hi? Hepsi prlanta gibi ocuklard, pisi pisine gittiler..." Kendini kontrol etmekte glk ekiyordu Sha. Nereden girmiti bu herifle konumaya. Ban evirip ikisine snd. Rfat hl bir eyler anlatyordu ama Sha artk onu dinlemiyordu. inde alk olmad bir nee duydu. Eskiden olsa ynetici olduu iin bu herifi dinlemek, hatta ona aklamalar yapmak zorundayd. Oysa imdi rahatlkla, senin zrvalarn dinlemek zorunda deilim, dercesine ban evirebiliyordu. Cemil'e dnd. "ocuk var m?" diye sordu. Cemil byle bir soru beklemiyor olmalyd. Baklarn kard, altduda hafife dar sarkt: "Yok" dedi ezilerek. Sanki baarsz bir eylem hakknda rapor verir gibiydi. "O ii beceremedik henz..." Gaf yapmt. Can sklmaya balad. Cemil'e bu soruyu sormann ne anlam vard? Ama adamn ocuu olmadn nereden bilsindi? Masada ikili l konumalar srp gidiyordu. Karsnda T'den Rahmi ile Cengiz, IBM'in mi yoksa Macintosh bilgisayarlarnn m stn olduu konusunda yer yer teknik szcklerin de kullanld bir tartmaya tutumutu. Sol yanlarnda, eskiden dernein duvar gazetesini hazrlayan, elleri ve boynu gm taklarla dolu, imdi adn anmsayamad edebiyat fakltesi mezunu kz, Doktor Akif'e "postmodernizm ve Dou dncesi" zerine kk bir konferans veriyordu. Onlarn karsnda rgtte kadnlarn temsilcisi olan Leyla yanndaki hsan'a, Anadolu Lisesi snavlarna hazrlanan olunun bunalmlarn anlatyordu. Uzakta kaldklar iin Ferit ile Sevgi'nin ne konutuunu duyamyor ama Ferit'in karsnn onlara kskanlkla baktn grebiliyordu. Feritlerin karsnda oturan fen fakltesinden Feyyaz ile Nurten'in de neler konutuunu duyamamasna karn bir ara Ferit'in hanmnn "Sizin patronlar da ok insafszm ayol" diye yksek sesle konumaya katlmasndan, altklar ilerden sz ettiklerini sanyordu. Yollar oktan ayrlm ancak byle yemekli toplantlarda biraz da zoraki olarak bir araya gelen arkadalarnn yzlerinde, davranlarnda alk olmad bir anlam daha dorusu anlamszlk vard. Ylgn baklar, azdan

isteksizce kan szckler, glmserken yorulan dudaklar... "Bu, ben ierdeyken yaananlarn ortak izi olmal" diye dnd. "Ne olmu bu ocuklara byle?" Onlar ilk tandnda hepsi genti. Yalnzca fiziksel grnmleri, biyolojik yalaryla deil duygularyla da hepsi genti. Yllar nce, dernekte seminer dinlerken ya da bir forum srasnda, yahut bir cenaze treninde arkadalarnn gzlerinden yansyan o parlty anmsad. Belki de btn giz o parlltdayd. Onlar gzelletiren, iyi insanlar yapan, btn dnyaya meydan okuyacak kadar cesur klan, belki de yalnzca o parltyd. Btn dier eyler, Marksizm, rgt, parti, toplantlar, sabahlara kadar sren ateli tartmalar, mitingler, karlan gazeteler, kitaplar, bildiriler, duvarlara yazlan sloganlar, grevler, boykotlar, forumlar, silahl atmalar, silahsz atmalar, ikencede ser verip sr vermemeler, tutukevinde lmne direnmeler, yaplan her eylem, sylenen her sz, sklan her yumruk belki de yalnzca bu parlty harl tutmak iindi. Ama imdi nereye kaybolmutu o parlt? Salar aklap seyrekleen, yzlerinde ve gzaltlarnda ince de olsa izgiler beliren, bedenleri eski evikliklerini yitirip geveyen, gnlk yaamn vr zvryla uramaktan omuzlar kmeye balayan arkadalarnn yznde bo yere arad o parlty. "Demek genlik bitti" diye sylendi. "Efendim?" dedi Cemil. Ac bir glmseyi belirdi Sha'nn dudaklarnda. "Merak etme Cemil" dedi glmsemesini srdrerek. "Hibir ey bitmi deil. Yaam her gn yeni olanaklar sunar insana. Mutlaka bir gn senin de ocuun olur." Cemil, bu bir iyi niyet dilei mi, yoksa alay m anlamak iin dikkatle bakt arkadana. Ama bir anda onu unutup, sanki yaamn gizini grecekmi gibi kadehindeki raknn beyazlna dalp giden Sha'nn yznden bunu anlamas ok zordu. Bu kanc bardakt? Yavatan kafasnn cilalandm hissediyordu Sha. inde tatl bir bo vermilik duygusu uyanyordu. Dilerinin arasnda inedii maydanozun damanda uyandrd tat ona nedense gnei anmsatt. Kokusuz, renksiz, grntsz; yalnzca tat verici, olgunlaana bir gneti bu. Nitelikleri snrlandrlm bu gne ona yaz mevsimini artrd. Yaz ise sabah. Sabah bir deniz kysn. Ky kurumu otlan. Kurumu otlar rzgr... Belleinde uyanan tatlar, grntler, sesler durgun bir suyun zerinde kayan bir akl ta gibi ard ardna sekerek ocukluunda yaad bir yaz sabahna srkledi onu. Belki de bu an hi yaamamt da bir yerlerde okumu ya da bir filmde izlemiti. Brtlen allklar ve dut aalaryla kapl bir kydayd. Gnein altna uzanm, salarnda dolaan lk rzgra aldrmadan, gkyznn maviliinde yerekimine direnen kocaman kanatl gmten bir uan szlne bakyordu. Henz kavgay, yenilgiyi, ylgn yzl arkadalar ve bu restoran tanmad gnlerdi. Bu restoran m, ne restoran? Kendine geldiinde stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi'nden Zehra bir eyler anlatyor, hayret, masadaki herkes susmu ilgiyle onu dinliyordu. Bir mitingden sz ediyordu Zehra. stanbul'da izin verilmedii iin zmit'te yaplan bir mitingden. Yzlerce otobsle gelmilerdi zmit'e. Ama mitinge orada da izin verilmemi, protesto etmek iin valilie kadar yrmlerdi. Anmsamaya balad Sha. "Faist Yuvalar Datlsn Mitingi", 1980 ylnn yaznda bir sabah zmit'te kydaki ince uzun ay bahesinde toplandklar gn yaplan miting. Fevzi Kuruay'n baklanarak ldrld miting. Bembeyaz bir pantolonla bembeyaz bir gmlek giymiti Fevzi. Tpk Garcia Marquez'in Krmz Pazartesi'nde olduu gibi. Ancak bir yazar okuyucusunu etkilemek amacyla baklanarak ldrlecek kahramanna beyazlar giydirebilir. Ama baklanarak ldrlecek olan bir adam, kim esinlemitir o sabah beyazlar giysin diye? Fevzi'yi gznn nne getirmeye alt. Beceremedi, tanmazd, ilk kez vurulduu anda grmt onu. aknlk ve korku dolu gzlerle ona doru koan bykl, gen bir adam. Ac yoktu gzlerinde. Evet yzn anmsamamasna karn, gzlerinde ac olmadn ok iyi anmsyordu. Taksiye bindirinceye kadar yannda kalmt. Koltuklan kan olur, diye hibir taksi almyordu onlar. Sonunda yalca bir adam zel otomobiline alp gtrmt hastaneye. Ama taksiye binmeden nce lmn solgun sanl gelip yerlemiti Fevzi'nin yzne. Fevzi

lmeseydi, belki u anda aralarnda oturacakt. "Oysa belleimde hi yalanmayacak, tpk cenaze treninde yakama taktm resminde de olduu gibi hep glmseyen, gen bir adam olarak kalacak. Yani iyi mi oldu lmesi? Hayr canm, lm iyi olur mu? Ya ne demek istiyorsun? Yani u yalanmadan yalanm gibi bakan, konumaya bile enen, suratlarndan memnuniyetsizlik akan insanlardan biri olmayacak hi deilse." Bunlar dnrken gzleri Zehra'ya taklmt. aknlkla doruldu. te arad o parlt Zehra'nn bir kuyu kadar derin siyah gzlerinde utkuyla maktayd. Masadakiler tpk on iki yl nce olduu gibi birden genleivermi, kalar atlp yzler gerilmi, szler heyecanla kmaya balamt azlardan. Rfat bile elini uzatarak: "Hadi yahu, T'ller atma bittikten sonra geldiler olay yerine" diye laf att ortala. "Biz yakalanrken sen de her zamanki gibi arazi olmutun deil mi?" diye yantlad Cengiz onu. Masadan kahkahalar ykselmeye balamt. Sha, birden neeleniveren topluluu aknlkla izliyordu. "Bu ite bir yanllk var" diye dnyordu. Hapisten ktnda, karlat arkadalar gemii eletiriyor, yaptklarna yazklanyorlard. Sarslmaz sandklan inanlarnn hi beklemedikleri bir anda gemiin sistemli bir eletirisinin yaplmasn, eskinin tm yanllarnn byk bir aklkla ortaya konmasn Sha da bir zorunluluk olarak gryordu. Ama mrlerinin en nemli dilimini, neredeyse btn genliklerini bu savam iinde geirmi, o srecin izleri artk kiiliklerine sinmi olan bu insanlarn gemite yaananlar bir anda yok saymalarn anlayamyordu. imdiyse karlat durum ok ilginti. Sabahtan beri isteksizce oturanlar, on yl nce yaplm bir mitingden sz alnca bir anda canlanvermiler, eskiyi konumak iin adeta birbirleriyle yarmaya balamlard. Her azlarn atklarnda "birey" olmaktan sz eden bu insanlar eskiden yapamadklarn gerekletirmenin mutluluuyla dolu olmalar gerekirken neden yaamlarn hl gemiin anlaryla renklendirmeye alyorlard? Yoksa, ideallerine mantklaryla deil yrekleriyle bal olanlar iin bu tutum son derece doal bir sonu muydu? Btn bu dndklerini arkadalaryla tartmak isterdi. Bir ara kahkahalarn dinmesinden yararlanarak, "Ama arkadalar bu ite bir tuhaflk yok mu?" diyecek oldu. "Tuhaflk olmaz m?" dedi Ferit. "Herif molotof kokteylerini evde unutmu. Benzin bulacaz diye anamz alad..." "Ben ondan sz etmiyorum" dedi Sha. Ama kimse onu duymad. nk Ferit, 1980 ylnda stanbul'da yasad olarak kutlanan 1 Mays eylemlerini anlatyordu. Ve herkesin bu konuda syleyecek sz vard. Sustu. Arkadalarnn anlarn giderek artan bir fkeyle dinledi. Anlatlan olaylarn ounda o da vard. Ama iinden, gemi hakknda konumak gelmiyordu. Kendini hakk yenmi, ihanete uram biri gibi hissetmeye balamt. Hapiste yatan oydu, isiz kalan oydu. Ama mangalda kl brakmayan arkadalaryd. u masann stne frlayp, '"Biraz alakgnll olun!' diye barsam ne olur acaba? Hibir ey olmaz. Yine ben komik duruma derim. Hafta boyunca da herkes ktidarn yitiren yneticinin hezeyan' diyerek beni konuur, neelenir." te bu yzden susuyordu. Sohbet bitene kadar da tek sz etmeden ylece oturdu. Kimse de "Sen neden konumuyorsun?" diye sormad zaten. Masadaki nostaljik sohbet, at kuyruklu, yrtk blucinli, yuvarlak gzlkl genten mzisyenin "Ho geldiniz" szleriyle sona erdi. "Bu gece sizleri gemi gnlere gtrecek paralar hazrladm" diyerek gitarnn tellerine dokunmaya balad, ilk para "Besame mucho"ydu. Birka spanyolca paradan sonra, Rfat'n istei zerine "Bella Ciao" alnd. Masadakiler byk bir cokuyla hep bir azdan arkya katldlar. Ardndan Livaneli arklaryla devam edildi. Sha hibir arkya katlmyor, fkesini darya vuramamann skntsyla kendini yiyordu. Bir ara gzleri Sevgi'ye takld. O da kendisi gibi arklara katlmyordu. Galiba o da sklyordu. Sha'nn baktn grd. Sanki bunu bekliyormu gibi kalkarak Sha'nn yanna geldi. Cemil, bu durumdan pek holanmasa da Sevgi'ye yer amak zorunda kald. Skarak oturdular. En ufak kprdanlarnda bile bedenleri birbirine

dokunuyordu. Sha bu yaknlktan biraz tedirginlik duydu. Ama Sevgi'nin rahat tavr onu da sakinletirdi. "Elenmiyor gibi bir halin var" dedi Sevgi. tekilere duyurmamak iin Sevgi'nin kulana eildi Sha. "Aslna bakarsan iyice skldm" dedi. Ho bir parfm kokusu arpt burnuna. "Ben de skldm. stersen gidelim." "Gidelim mi? Nereye?" "Nereye olursa. Benim vaktim bol." Arkadann bu senli benli tavrn nasl yorumlayacan bilemedi Sha. Sevgi'nin eker pembesi bluzunun ak yakasndan taan, bronzlam gslerine bakarken, "Ne demek istiyor bu kz?" diye dnd. Zaman kazanmak iin: "Biraz daha oturalm. Sonra karz" dedi. "Millete ayp olmasn." "Milletin de ok umurunda sanki" dedi Sevgi, antasndan kard paketten bir sigara yakarken. "Deil mi?" diye itiraz edecek oldu Sha. "Grmyor musun, kolektifimizin gemie dn seanslar balad. Gecemizin bu blm bir saat kadar mzikle devam eder. Sonra gbek atma ve dans blmne geilir. Mzisyenimiz gitarla iftetelli alnmayacan sylese de, bir zamanlarn yaratc militanlar tabi ki bu toy olan hemen ikna ederler. "Leylim Ley" ya da "Ekya Dnyaya Hkmdar Olmaz" paralarnn hzlandrlm mziiyle bol bol gbek atlr. Bu neeli ve bol terli seans, millet iyice kafay bulup, kendinden geinceye kadar srer. Sonunda ayk kalanlar sarholar toplamaya balar ve toplantnn bittiini ilan ederler. 'Bir dahaki sefere ne zaman buluuyoruz, biraz daha erkene alalm u toplantlar' szleri ve bol tkrkl pme seremonisinden sonra herkes evine dalr. Belki bir iki kii 'Yahu Sha ya da Sevgi nerede?' diye sorar, sonra onlar da unutur, gider." "Yine de bekleyelim biraz" dedi Sha. "Nasl istersen." "Pek holanmyorsun bu insanlardan galiba?" "Onlar da benden holanmyor." "Neden?" "Yaam tarzm onlara ters geliyormu." Bayla Cemil'i iaret edip, sesini biraz kst. "Yanndaki syledi bunu bana." "Yaam tarznda ne var ki?" "Bana gre bir ey yok. stediim gibi, hibir kuralla kendimi snrlamadan yaamay deniyorum ben." "Nasl yani?" "Anlatrsam belki sen de knarsn beni." "Niye knayaym canm. Senin hayatn, kim ne karr?" "Hafta ii btn gn deliler gibi alyorum. Ama cuma akam oldu mu birden iimdeki eytan uyanyor. Giyinip kuanyor, srp srtrp kyorum sokaa. Bar m, diskotek mi neresi olursa..." "Tek bana m?" "Tek bama ya da arkadalarla." "Eee ne var bunda yadrganacak?" "Sonra gece ilerliyor, barda ya da diskotekte gzme kestirdiim biriyle kp gidiyorum." "Yani onunla beraber mi oluyorsun?" "Tabi, gece yars resim sergisine gidecek halimiz yok herhalde." Ksa bir suskunluk oldu. nanmam gibi bakyordu Sha arkadana. "nsanlar ne hallere dt?" diye hznle sylendi. "Niye hakaret ediyorsun?" "Hakaret mi?" "Ben 'ne hallere' falan dmedim. Bunu istediim, sevdiim iin yapyorum. Byle yaamak houma gidiyor." "zr dilerim, hakaret etmek iin sylemedim. Ama anlayamyorum." "Anlalmayacak bir ey yok. Seninle ilk karlatmz gn anmsyor musun? Hani Genler Bfe'de bulumutuk. Benim nmde bir vine suyuyla bir ayran vard. Bfedeki herif de vine suyuyla ayran birlikte mi iecek bu gerzek kz, diye tuhaf tuhaf suratma bakmt. Sonra sen gelmi, 'Vine mi souk,

ayran m?' diye sormutun. Ben de parola gerei, 'kisi de lk' demitim. ylece bulumutuk. Sen, benim hakkmda her eyi biliyordun, ben senin ismini bile bilmiyordum. te o gn bana sorduun ilk soru, neden devrimci olduumdu. Ben halkm, lkemi sevdiim iin gibi bir yant vermitim. Sen yantm doyurucu bulmamtn. 'Bence insan kendisi iin devrimci olur' demitin. 'Halk, lkeyi sevmek, onlar iin iyi iler yapmak da nemlidir ama insan devrimci yapan bunlar deildir, insan devrimci yapan kendi iindeki istektir. Bu belki sunulanla yetinmemek, bir tr doyumsuzluk duygusudur.' O zamanlar ne demek istediini anlamamtm. Ama bugn seni ok iyi anlyorum. te sen nasl ki sunulandan daha renkli, daha canl, daha doyurucu bir yaam istediin iin devrimcilii setiysen, ben de ayn nedenlerle 'free' olmay setim." Sevgi'nin kararl tavr Sha'nn aknln daha da derinletirdi. in iinden kamayacan anlaynca glmeye balad. "Free ha..." Kahkahalarla glyordu. Masadakiler bir an sohbetlerini kesip, Sha'ya sitem dolu baklar frlattlar. Sevgi ise anlayla szyordu eski rgt sorumlusunu. "Sana beni knayacan sylemitim" dedi. "Hayr knamyorum. Anlamaya alyorum." "O kadar zor mu anlamak? stediin yemei yiyebilmek, istediin yere gidip dilediince dolaabilmek, istediin an mastrbasyon yapabilmek gibi bir ey bu. stelik ak gibi, sevgi gibi kadn erkek arasnda yaanan o byk yalanlara hi bulamadan." "Galiba asl sorun bu. Sen aktan kayorsun. Sorumluluk almak korkutuyor seni. Mmtaz'la aranz ok mu ktyd?" "yi olan evlilik var m? Ama sorun bu deil. Ben imdiki yaammda kendimi buldum... yle tuhaf tuhaf bakma yzme. Sylediklerim doru." "nsan yalnzca cinsel alanda zgrl yakalayarak kendini bulabilir mi?" "Brak artk kitap gibi konumay. Elbette benim yaamm sadece hafta sonlar apknlklarndan olumuyor. Sevdiim bir iim, yanlarnda olmaktan mutluluk duyduum annem, babam ve kardelerim var. Ama insanlar beni deerlendirirken, nedense apknlarm gz nne alyor." "Sen de bundan pek rahatsz olmua benzemiyorsun. Bana bile, nce bu yann anlattn." "Hayr laf oraya geldi. Hem sana deitiimi anlatmak istedim." "Deimeyen var m aramzda?" "Sen bunlarn deitiini mi sanyorsun?" "Sanmyorum, gzle grlyor." "Bence onlarda hibir deiiklik yok. Eskiden de rzgrn nndeki yaprak gibiydiler. Olaylar onlar nereye gtrrse srkleniyorlard. imdi de ayn. Sadece onlar srkleyen rzgr deiti." "Sen onlar gibi deil misin?" "Eskiden yleydim. Ama artk deilim." "Cinsel tabulardan kurtuldun." "En azndan." Sha ne syleyeceini bilemediinden sustu. Ama durup durup hayretle Sevgi'nin yzne bakyordu. "Mmtaz ne diyor bu ie?" Sevgi ilk kez sinirlenir gibi oldu. Kestanerengi gzlerinin stndeki incecik kalar atld. Sitemle bakt Sha'ya: "Bundan Mmtaz'a ne?" dedi. Arkadan krdn anlayan Sha: "Elbette canm," dedi zr diler gibi, "bu senin yaamn kimsenin karmaya hakk yok. Yani ben... Senin iyiliin iin..." "Benim iyiliimi istiyorsan bir an nce kalm buradan." "Peki" dedi Sha. Kalktlar. Ama Ferit onlar fark etti. "Atei ve ihaneti grdk" diye bard. tekiler de uyandlar. "Hop daha gece bitmedi" diyerek gitmelerine kar ktlar. Sha'dan nce Sevgi atld: "Arkadalar birbirimizi grdk. Konutuk. Artk bize izin verin." Birden yzne ciddi bir anlam vererek, "Hem gemile ilgili nemli bir konu

konuacaz" dedi. Sa eliyle yandan azn kapatt, teki mterilerin duymasn istemiyormuasna ksk bir sesle, "nann yoldalar bu hepimizin yararna olacak" dedi. Herkes kahkahayla glmeye balamt. "Demek bizi terk ediyorsunuz?" dedi Ferit. "Ne yapalm yle olsun. Ama bir dahaki sefere byle erkenden kamak yok ona gre." Sknt verici bir vedalamadan sonra Sha ve Sevgi kendi hesaplarn deyip ktlar. Kapda Boaz'n serinlii karlad onlar. nlerinden akan kl caddede bir anda birka taksi beliriverdi. "Nereye gidiyoruz?" diye sordu Sha. "Bize gidelim mi?" "Size mi?" "Evet, Cihangir'de iki odal bir ev tuttum. Orda rahat edebiliriz. Ama sence bir sakncas varsa..." "Yoo... Ne sakncas olacak canm. Ben senin iin..." "Benim iin fark etmez." "Oldu. Gidelim o zaman." Israrla onlar gzleyen taksilerden birine atladlar. Arka koltukta yan yana oturmulard. Taksi virajlar dnerken bedenleri birbirlerine yaklayor, kollar birbirine dokunuyordu. Sha iinde gl bir istein uyandn hissediyordu. yldr kimseyle sevimemiti. Ama Sevgi'yle yatma konusunda ii rahat deildi. Yllarca kavga arkadal yapm bir insanla yatmak biraz tuhaf olmaz myd? Ah bir de u ho kokulu parfm, bedenine yaslanan bu yumuaklk olmasa. Gzucuyla Sevgi'ye bakt. Sakin grnyordu. inde uyanan istein arlndan kurtulmak iin, "Madem bu insanlar sevmiyorsun, neden onlarn toplantlarna katlyorsun?" diye sordu. Sevgi, arada bir dikiz aynasndan merakla onlara bakan ofrn duymasn engellemek iin Sha'ya doru eildi. "Genellikle onlardan uzak duruyorum" dedi. "Toplantya senin katlacan duyunca geldim." "Benim mi?" "Evet, niye o kadar ardn?" yice yaklamt Sha'ya. Sa kolu, Sha'nn sol kolundaki tylere srtnyordu. Sha heyecanlanmt. Bedeninin gerildiini, cinsel organnn uyandn hissediyordu. "armadm da..." "Ama..." "Ne bileyim ite..." apknca glmsedi Sevgi. Biraz geri ekildi. "Sen benim rgt sorumlumsun. Seni grmek istememden daha doal ne olabilir?" Sha hemen kendini toparlad. "Elbette canm..." "Ama yalnzca rgt sorumlusu olduun iin grmeye gelmedim seni." "Ya niin?.." "Sana bir anmz anlatacam. Ama senin anmsayacan sanmyorum. nk olanlarn farknda deildin" diyerek yeniden yaklat Sevgi. "Bizim evde yaptmz rgtsel grmelerden biriydi. Bilirsin aslnda hi yapmam ama nasl olduysa o gn saatleri kartrmm. Kap alndnda hl uyuyordum. Aceleyle yataktan frladm. Kapcnn ekmek getirdiini sanyordum. Kapy araladm. Bir de baktm karmda sen. Benim stmde de incecik bir gecelik ve altmda her zaman ki gibi hibir ey yok." Sha'nn yz kpkrmz oldu. Bereket taksinin lo ndan fark edilmiyordu. Sevgi konumasn srdrd: "Belki bunun farkna bile varmadn. Normal bir durum aslnda. Ama seninle ilikimiz yalnzca rgtsel konularla snrlyd, bu beklenmedik karlama nedense beni ok etkiledi. O gnden sonra tuhaf fanteziler belirdi kafamda. Mmtazla yataktayken seninle sevitiimi dnmeye balamtm." "ok akszlsn." "Gemite o kadar ok eyi iimize attk ki artk hibir eyi gizlemekten yana deilim."

"Ama yine de gizli bir yan hep kalmal deil mi?" "Beni bask altnda tutacak gizler istemiyorum" diyerek Sha'nn elini tuttu. Ilk ve yumuak bir ten hissetti Sha. Acemice dokundu. Sonra parmaklaryla okamaya balad bu dii eli. Artk aklna rgt arkada falan gelmiyordu. Sevgi ban Sha'nn omuzuna yaslad. "Salarn ne gzel kokuyor" diye mrldand Sha. Sesi titremeye balamt. Taksiden inip apartmana girdiklerinde birbirinden uzak durdular. Asansre binince Sevgi usulca sokuldu. Sha yznde arkadann soluunu hissediyordu. Onu kendine ekerek pmeye balad. Ilk ho bir tat yayld azma. Sha pmeye kendini kaptrmt ki Sevgi akayla itti onu. Ayrldlar. Sha alklamt. Sevgi kkrtc bir glmsemeyle yeniden yaklap dilini erkek arkadann altdudann zerinde gezdirmeye balad. Sonra Sha'y pmeye balad. Giderek daha sk bastryordu dudaklarn. Bu lk pler bizimkinin akln bandan ald. Bir an nerede olduunu unuttu. Hemen orada, o anda Sevgi'yle birlikte olmak istedi. Ama asansr inecekleri kata gelmiti bile. Kk koridorun en sonundayd daire. Asansrden dairenin kapsna kadar yrmeleri, anahtar antadan karp kilidi amalar sanki saatler srd. eri girer girmez yemden kenetlendiler. Sha, vahi bir istekle Sevgi'nin bluzunu ve sutyenini kard. Diriliklerini koruyan biimli gsler, sutyenin basksndan kurtulunca Sevgi'nin devinimlerine uygun olarak usulca titrediler. Sha ona doru uzanan balrengi meme ularn pmeye balad. ok eskilerde kalm bu tad anmsar gibi oldu. Sevgi elleriyle dokunmasn istedi. Uysalca bu istee uydu. Gen kadn zevkle ban geriye att. Sha onun boynunu boydan boya perek dudaklarna ulat. Ateli bir pme balad aralarnda. Az kalsn yerdeki halnn stne yklacaklard. Sevgi usulca syrld Sha'nn kollarndan. Elinden tutarak yatak odasna srkledi onu. Kar daireden yansyan lgn bir kla belli belirsiz aydnlanmt oda. Sevgi yatan zerine uzanp eteinin altndaki klotunu kard. Ona doru eilen Sha, eteini syrd. Yumuack dokunularla bacaklarn okayarak yukarlara doru kt. Avucunda tyl bir slaklk hissetti, Sevgi'nin cinsel organ sanki ackm, etobur bir tropikal bitki gibi sabrszlkla kprdanyordu. Aln artrmak iin Sha parmayla dokundu bu bitkinin itahla alm azna. Sevgi arzuyla kvrand. Hzla Sha'nn kemerini zmeye balad. Ama ikisi byle sarma dolaken kemerin zlmesi ok zordu. Sha biraz alp kendi kard giysilerini. Sevgi kslm gzkapaklarnn arasndan zevkle izliyordu onu. Giysilerinden kurtulan Sha, yavaa Sevgi'nin stne uzanarak, yeniden dudaklarndan emmeye balad. Sha'nn sertlemi cinsel organn teninde hisseden Sevgi bacaklarn istekle aarak, "Hadi" diye inledi. Sha hafife doruldu ve kadn kk bir lk atarak, onu iine ald. Mekanik bir devinim balad aralarnda. O gece iki kez sevitiler. Sevgi, Sha'nn acemiliklerini de rten usta dokunular ve plerle bir zevk ayinine dntrmt sevimelerini. Daha nceleri utana skla bir kez geneleve gitmiti Sha. ilk cinsel deneyimi orada yaamt. Ama o ilikiden fazlaca bir tat almamt. Demetle ise yalnzca kaamak pmeler yaamt. Birka kez de kz ayandaki blucinini karmadan sevimilerdi. Seks sz konusu olduunda Demet hep utanm, uzak durmutu ondan. Oysa Sevgi cmertti, scakt. Sha'nn o gne kadar yaad en doyurucu sevimeydi. Ama ertesi gn uyannca hi beklemedii bir ykm yaad. Sabah gnei gecenin bysn parampara etmiti. Yatak odasnn ar kokusuyla kendine geldi. Yannda yatan Sevgi'nin terlemi bedenini grnce byk bir yabanclk duydu. Gen kadnn ba yastktan kaym, hafife aralanan azndan ince bir erit halinde szlen salya yastkta ak sar bir leke brakmt. Tiksintiyle bakt bu grntye. Bu evde, bu yatakta ne ii vard? Kendini aalanm hissediyordu. yle kt oldu ki az sonra uyanacak olan Sevgi'nin yzne bakamayacan anlad. Sessizce giyinerek adeta kaarcasna kt evden. Sokakta rahatlayacana daha da kt olmutu. Ellerinde hl Sevgi'nin kokusunu tayordu. Ya Mmtaz duyarsa? Ne diyecekti arkadana. Geri adamn eski karsyd ama yine de zlrd herhalde. "Bir daha kesinlikle byle bir ey yapmam" diyerek evine doru yrd. Ancak leye doru yapt kabaln ayrdna varabildi. Telefona sarlp Sevgi'yi arad. Sevgi krgn bir sesle: "Merhaba, Sha sen misin?" dedi. "Nereye kayboldun yle sabah erkenden?"

"Gece sana sylemeye frsat bulamadm. Babam biraz rahatsz, onun yerine gece vardiyasndan gelen taksiyi almam gerekiyordu da..." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Sevgi'nin krgn sesi duyuldu. "Yalan sylemeyi bile beceremiyorsun. Ben de sevmediim biriyle bu ii ilk kez yaptmda ok rahatsz olmutum." "Yoo onu nereden karyorsun? ok gzel anlar yaadm seninle." "Hadi Sha. Sana kzmyorum. Ama hi deilse uyanana kadar yanmda kalabilseydin..." Sha ne diyeceim bilemedi. "zr dilerim, seni krmak istemezdim. Tekrar grrz deil mi?" "Olur... Grrz." Ama bir daha hi grmediler. Sha o gece yaadklarnn Sevgi'nin gznde konumunu sarstn dnyor, bundan da utanyordu. "Keke onunla hi yatmasaydm" diye dnd. Belki iyi bir arkadalk hatta duygusal bir iliki bile geliebilirdi aralarnda. Arkadalklarn hzla anp, tkendii bu sar, bu duyarsz ortamda Sevgi gibi iten bir dostunun olmas ne kadar iyi olurdu. On ikinci blm

Zlf'nn meydan terk etmesiyle otoritesi iyice glenen Bekta Sofu genlere verip veritirdikten sonra kzgnlkla smayil'in anasna dnd: "Sen de ne syleyeceksen syle, Fatma Kadn" dedi. Fatma Kadn'n gzlerinde saklamaya gerek duymad koyu bir kin vard. "Allahndan bulursun inallah" diye mrldandktan sonra sesini ykselterek konumaya balad: "imdi size diyeceklerimi belki yirmi sene evvel anlatmalydm. O zaman bamza bu iler gelmezdi. Lakin Hzr Aleyhisselam'dan ekindim, gnaha girmekten korktum. Babam Veli Sofu kklmde bana, insanlarn ba dara dtnde yardma gelen o ak sakall, yeil cbbeli ihtiyar anlatm, 'Eer bir gn onunla karlarsan, sakn ola ki grdn kimseye syleme' demiti. Tam yirmi sene evvel Hzr Aleyhisselam bana grnd. Olumu korumam, kimseye vermemem iin beni tembihledi. O gn hi unutamam. smayil'i yolun kenarndaki ahlat aacnn altna yatrm tarlada boy atan mercimeklerin arasndaki ayrkotlarn yoluyordum. O sralar smayil iki yana yeni girmiti daha. Babam ha bire 'smayil'i bana verin' diye bamzn etini yiyip duruyordu. Ben, babam da olsa olumu kimseye vermek yanls deildim. Ama babam, Ali Rza'nn akln elmiti. Olumu be gn daha sevip koklamak iin 'Bari stten kesilsin yle verelim' diyerek onlar oyalyordum. ala ala tarlann teki ucuna gitmitim. Bir bebek alamas iittim. smayil'in karn ackmtr, diye hemen ahlatn altna geldim. Bir de baktm bebe yok. Tarlay aradm, saa sola koturdum. Yok! 'Acaba yolun karsna m geti' diyerek mezarla girdim. Tek tek btn mezar aralarna baktm. smayil yok! Aklma neler gelmiyor ki. Gndz gzne kurtlara, yrtc kulara m kaptrmtm yavrumu? Ama byle bir ey olsa muhakkak grrdm. Nereye gider bu bebe? Tekrar tarlaya getim. Kavaklarn oraya, dereye doru indim. Otlar iyice uzamt, baran baran hepsini aradm yok! Arada bir durup sesleri dinliyorum. Hi at sesi duyulmuyor. 'Ben mahvoldum' diye dvnerek, ah Muratlarn bahesine kadar yrdm. Bahenin iindeki kuyunun bana geldim. Kuyuya m dt yavrum, diye korkuyla suya baktm. Karanln dibindeki suda tek bir kprt yok. Birden kanat vurular duydum. Kuyunun yalak tana irice bir ku indi. Baktm bir telliturna. Hi rkmeden ylecene beni szyor. Ben ekip yoluma gidecektim ki, bir ses: 'Ne alyorsun?' dedi. Ses kutan geliyordu. nanamadm. Dndm, etrafa bakndm. Benden ve turnadan baka kimse yok. 'Ben soruyorum, ben' dedi ku. Korkudan aklm karacaktm. Ku hi konuur mu? Hemen kap uzaklamak istedim oradan. 'Korkma!' dedi. stersen insan cisminde grnebilirim sana.'

Bu szleri syledikten sonra benim hayretle alm gzlerimin nnde yeil cppeli, ak sakall bir dede oluverdi. 'Korkma, benden sana zarar gelmez. Ne derdin varsa syle ki yardm edeyim sana' dedi. Onun Hzr olduunu hemen anladm. 'Bebemi yitirdim, Ya Hzr' dedim alayarak. Ban usulca ne sallayarak, bana bakt. 'Beben kaybolmad kzm' dedi. 'Bu sana bir iaretti. ocuunu z baban da olsa kimselere vermeyesin diye erenler seni uyardlar. Sen sen ol, bundan sonra ocuunu gznn nnden ayrma. Yetikin oluncaya kadar kendi atnn dnda bir yere salma.' 'Ah bir bulsam, tvbe, bir daha onu yalnz brakr mym hi' dedim. 'yleyse korkma kzm' dedi. 'ocuunu bulacaksn. Ama sakn ola ki onu kimselere vermeyesin. imdi git bebeni braktn yerde bulacaksn.' 'Sa ol ya Hzr Aleyhisselam' diyerek eilip eteinden pmeye baladm. Birden yine bir telliturna olup uuverdi. Onun gkyzne doru alan geni kanatlarna bakarken bir at sesi duydum. Hemen tarlaya kotum. Heyecanla ahlatn altna geldim ki smayil braktm yerde alyor. ocuumu sevinle kucama alp Cenab Hakk'a krler ettim. Ama az sonra iime bir kurt dt. Hzr Aleyhisselam'a verdiim sz nasl tutacaktm? Bunu Ali Rza'ya, babama nasl kabul ettirecektim? Dndm dndm, iin iinden kamadm. Kendimce frtnay, yamuru bahane edip olumu vermekten caymaya kalktm. Ali Rza'ya kanl gibi yalvardm, gnlerce aladm fayda etmedi. Sonunda etimden trnam sker gibi aldlar yavrumu benden. te uursuzluk o gnden balad. Hzr Aleyhisselam'n syledikleri bir bir gerekleti. Eer ben olumu vermeseydim, bunlar bamza gelmezdi. Yavruma sahip olamadm. Asl sulu benim. Olumu duasz koyacanza beni dkn sayn. Dkn sayn ki yarn huzuru maherde, makamna varnca, 'Ben cezam yaarken ektim, bana merhamet eyle ya Hzr' diyebileyim." Bekta Sofu, "Sen acdan ne sylediini bilmiyorsun Fatma Kadn" dedi. "Hzr Aleyhisselam ciz bir kadm zorda koyar m hi? O gn senin bana le gnei gemi, hayal grmsn. Bebeni yitirdiini, Hzr'la karlatn sanmsn. Emzikli kadnlarn byle hayaller grd ok olmutur." "Yok Bekta Sofu, ben hayal meyal grmedim. Dnk gibi gzmn nnde, Hzr'n upuzun bir boyu, nur gibi bir yz vard. Onu grnce hi yadrgamadm. Sanki bir tandkla karlam gibi oldum. Yok, ben hayal grmedim. O Hzr'd..." "Ah, Fatma Kadn ah!" dedi Bekta Sofu. "Hzr Aleyhisselam yle herkese grnr m? Sen bunlar bo ver. Ben senin ne zor durumda olduunu bilirim. lm olun iin dua istersin. Benim elimden gelse bu dileini yerine getirmez miyim? Ama senin Hzr Aleyhisselam'dan korktuun gibi ben de Cenab Hak'tan ekinirim. Bir kii iin btn ky atee atmaktan korkarm. zgnm ama erenlerden bize yeni bir iaret gelinceye kadar smayil duasz kalacak." Bekta Sofu baklarn Fatma Kadn'dan kalabala evirdi: "Bunu herkes byle bilsin. Biz de bu toplanty noktalayalm da u meftay mezarna tayn artk" diyerek ayaa kalkt. Bekta Sofu'nun ayaa kalkmasyla birlikte, dede ve meydandaki herkes doruldu. Fatma Kadn telaland. Olunu yine duasz, trensiz gmeceklerdi. Telala evresine baknmaya balad. Meydanda buna engel olacak birini aryor gibiydi. Kocas, gelini, yenilgiyi kabullenmi tabutun banda ylece oturuyorlard. Genlerden tarafa bakt. Belki de smayil'in arkadalarndan yardm isteyecekti. Ama onlardan da bir umar bulamad. Alayarak smayil'in tabutunun stne kapand. "Olumu size vermem" dedi. "Onu dualamadan gmemezsiniz." Dedenin iaretiyle drt kii yaklaarak, Fatma Kadn' tabuttan koparmaya kalkt. Ama kadn tabuta smsk yapmt. Kadn ekince tabutta onunla birlikte srkleniyordu. Ali Rza bakt olacak gibi deil, karsna yaklap: "Brak Fatma!" dedi. "Yapabileceimiz bir ey kalmad artk." Kadn ban kaldrp fkeyle kocasna bakt. "Gz gre gre bu hakszla raz m olacaz Ali Rza!"

"Elimizden ne gelir ki? Davamz ahirete kalmtr. Elbet teki dnyada divan kurulacak hakl haksz belli olacak, yanl olanlar bunun hesabn HakMuhammed-Ali huzurunda verecektir." Sofu'nun adamlar kadnn kocasyla konumasndan yararlanp tabutu aldlar. Bunu gren Fatma Kadn, "Brakn olumu!" diye pelerinden atld. Ama kocas ona engel oldu. Sha, penceresinde olanlar heyecanla izliyordu. Bir ara kalabaln stnde, ellerin arasnda kayan tabutu grd. Tabut kapya doru hzla yaklamaktayd. Sonunda kap ald ve tabut cemevinden dar karld. Sha kapya doru yaklat. Grlmemek iin bir aacn arkasna gizlenerek olanlar izlemeye devam etti. Tabutu tayanlar kapdan yeni kmlard ki arkalarndan Fatma Kadn yetiti. "Brakn olumu!" diye haykrarak yeniden adamlarn zerine atlad. Tabutu tayan adamlardan arkada, sa taraftakinin omuzundan yakalayp sarsmaya balad. Byle bir saldr beklemeyen adam neye uradn anlayamadan geriye doru kaykld. Dmemek iin urarken tabut elinden kurtularak, omuzundan kayd. Dengesi bozulan tabutu teki adam da tutamad. Tabut nce arkaya doru kayd sonra grltyle yere dt. Herkes olduu yerde ylece donup kald. Yere den tabutun kapa hafife aralanmt. Btn gzler tabutun aralanan kapana evrildi. Kimseden t kmyordu. Biri konusa ya da adm atsa, sanki lye byk bir saygszlk edilmi olacakt. nce Fatma Kadn yaklat tabuta. "Olum! Kadersiz smayilim!" diyerek aralanan kapa efkatle at. Mis gibi bir kekik kokusu arpt Fatma Kadn'n burnuna. Tabutun iine baknca yznn kla aydnlandn, gzlerinin kamatn hissetti. Gzleri a alnca tabutun iinde babas Veli Sofu'nun yattn grd. Hi armad buna. Belki de bandan beri, daha tabuta bakmadan nce onu greceini biliyordu, ipekten bembeyaz bir beze brnmt Veli Sofu. Hi de lye benzer bir hali yoktu, sanki tasasz bir uykunun ortasndaymasna mutlu bir yzle ylece yatyordu. Elini uzatp babasnn yanana dokundu. Veli Sofu'nun ak sakallarnn yumuakln duydu avucunda. Daha kck bir kzken, babasnn, uzun beliklerini okayn anmsad. Gzleri doldu. Birden Veli Sofu'nun yzne dokunan elinde bir slaklk hissetti. Dikkatle baknca lnn aladn grd. Veli Sofu'ya giderek byyen bir kederle bakt. Sonra usulca doruldu. "Gelin bakn!" dedi yaral bir sesle. "Gelin komular, gelin bakn, nasl da alyor Veli Sofu. Yrei cennet kadar geni babam... Hepinizin hm, hepinizin komusu... Veli Sofu. Bakn, gelin bakn nasl alyor. Yazk bize. Yazk dtmz bu hallere..." Kyller ile Ali Rza sylediklerinden hibir ey anlamadan Fatma Kadn'a bakyorlard. Ali Rza ly grmesini engelleyen Fatma Kadn' usulca kenara ekerek tabuta yrd. Tabutun nne gelince eilip bakt, grd ey karsnda donakald. Tabutun ii bombotu. Gzlerine inanamad. Dizlerin stne kt. Eliyle tabutun sert tahtalarna dokundu. Yoktu, olunun ls yoktu ite. "Karmlar!" diye bard. "smayil'imin lsn karmlar!" Grdne hl inanamyormu gibi gzleri tabutun iinde ayaa kalkt. Kyller giderek artan bir merakla izliyorlard Ali Rza'y. "Dualamadklar yetmiyormu gibi. imdi de lsn karmlar olumun!" diyerek kyllere dnd Ali Rza. Kyllerden birka hareketlenir gibi oldu. Glizar onlardan nce davrand. Telala tabuta yaklat. Yaklatka yzndeki endie kayboldu, gzleri cokuyla parldamaya balad. Tabutun iinde tpk dndeki gibi bulutuna sarlm olan smayil'i grd. smayil scack glmsyordu ona. Elini smayil'e doru uzatacakt ki birden rzgr kt. Bulut usulca havaland. smayil dmemek iin skca sarld bulutuna. Bulut ykseldi ykseldi, uzaktaki parlak bir yldza doru ekildi. Glizar smayil'in ardndan hayran gzlerle bakakald. "Demitim!" diye bard. Sesinde hakl km olmann sevinci nlyordu. "Size demitim smayil en yksek mertebeye erdi, smayil pir oldu! Bakn! Bakn nasl da uuyor, bulutuna sarlm. Onun yeri Krklar'n yandr artk..." Olup biteni anlamak isteyen kyller itierek tabuta doru yaklatlar. Tabutu ortalarna alp, evresinde bir daire oluturdular. Ama grdkleri ey onlar byk bir d krklna uratt: nk tabutta smayil'in yer yer

amurla kirlenmi kefene sarl lsnden baka bir ey yoktu. Kyllerin arasndan fsltlar ykseldi, sesler duyuldu: "Vah Fatma Bac! Vah!" "Olann atei delirtti kadncaz!" "Sadece Fatma Kadn m? de bir tuhaf oldu bunlarn!" "Kolay deil evlat acs!" Olanlar aknlkla izleyen dede kalabala doru yaklat. "Msaade edin komular! Msaade edin canlar!" diye seslendi. Kalabalk ekildi. Dede tabuta doru yaklat. Kalabaln toplanmasyla olanlar gremeyen Sha, kyllerin ekilmesi zerine tabutu yeniden grd. Dede tabuta yaklayordu, ierden yansyan dedenin bedeni kestii iin tabutu belli belirsiz seebiliyordu. Dede tabutun bana gelip diz knce, engelinden kurtulan k kefene sarl ly aydnlatt. Dede, kendinden emin kefene doru uzand. smayil'in lsn herkese gstermek, anlamsz bir efsanenin yaylmasna engel olmak istiyordu. Kaln parmaklaryla kefeni amaya balad. Sha nefesini tutarak dedeyi izliyordu. Yumuak sarglar, yavaa bklerek aldlar; nce aln, sonra burnu, daha sonra da lnn solgun yz kt ortaya. Dede ile Sha ayn anda irkildiler. kisinin de damarlarndaki kan donmu gibiydi. Dede, ocukken babas Haydar Dede'den dinledii yklerde eytann bir keiye benzediini duymutu. te imdi smayil'in tabutunda yatan ba tpk bir kei gibi boynuzlu, yz kllarla kapl bir lyd. "blis, bu iblis.!" diye haykrarak ayaa kalkt. Sha'nn da soluu kesilmiti. Kefenin arasndan grd kendi yzyd. "Olamaz!" diye bard. "Olamaz!" Sesi duyan dede ve kyller aknlkla Sha'nn bulunduu yne baktlar. Karanln iinde onlar izleyen bu adam da kimdi byle? Kyller dehet iinde gzlerini bu tanmadklar yabancya dikerken, Sha da birka adm geriledi. Sha'nn gerilemesinden cesaret alan dede: "Korkmayn! Hi korkmayn! Yannzda ben varken size zarar veremez bu gafil..." diye bard. Gafil kendisi miydi, yoksa tabuttaki l m, Sha anlayamad ama dedenin szleri barda taran son damla olmutu; dnerek komaya balad. Arkasndan sesler duyuluyordu. Btn bir kyn, peine takldn dnd. Belki de onu yakalayp, o bo mezara gmeceklerdi. Yaparlar myd bunu? Neden olmasn, tabutta yatan l ona tpatp benzemiyor muydu? Zaten babas "olumun ls kayp" diye tutturmam myd? Gzlerinin nne souk mezara indirilen kendi ls geldi. Tyleri diken diken oldu. yice at bacaklarn. Onlara yakalanmamalyd. Ne pahasna olursa olsun onlara yakalanmamalyd. Ky meydann, kpry geti, ky evreleyen meyve bahelerine ulat. Kyn dna knca akl bana geldi. Geldii yne doru kouyordu. Bu yol onu mezarla gtrrd. Onlarn istedii de bu deil miydi zaten? Hzla yoldan kt. Yandaki meyve bahesine dald. Aalarn dallar yzne, kollarna arpyor, onu yavalatyordu. Ama o ylmadan kotu. Az sonra sonra aalar seyreldi, ak arazi grnd. Aalarn bittii yerde kk bir dere kt nne. Ama slanmay dnecek hali yoktu. Dizlerine kadar souk suya gmlerek geti dereden. Yeniden komaya balad. Artk sesleri duyup duymadn bilmiyordu. Peindekileri atlatm myd? Onu da bilmiyordu. Bildii tek ey kamas gerektiiydi. Bu geceden, kyden, mezarlklardan, kendinden, herkesten kamas gerekiyordu. Kotu belki dakikalarca, belki saatlerce kotu, asfalt yola ulancaya kadar srd bu kou. Asfalt yol hi beklemedii bir yerde, kk bir tepenin ardndan kverdi karsna. Asfalta ulanca durdu. Yrei gs kafesini paralayp dar kacakmasna hzla atyordu. Dnp arkasna bakt. evreyi dinledi. Ne bir ses, ne bir glge; arkada kimsecikler yoktu. Bacaklarnda bir halsizlik hissetti. Artk ayaklan onu tayamyordu. Dizlerinin zerine kt. Kulaklar uuldamaya balamt. Gzlerinin nnde parlak klar uuuyordu. Yz ate gibi yanyor, kafas bedenine ar geliyordu. Yere uzand. Asfalt ne kadar gzeldi, ne kadar souk.

"Beykoz'da gizlice girdiimiz Boaz'n sular gibi. nce lk, dibe indike daha serin, daha yeil..." diye sylenerek kendini kaybetti. nce bir grlt duydu. Sonra iki parlak k. Grlt yaklanca iki k tekleti, tekleti, gelip gzlerinin iinde durdu. Bir el hissetti omuzuna dokunan. Galiba onu ayaa kaldrmaya alyordu. Biri konuuyordu, sesini duyuyordu ama ne sylediim anlayamyordu. Ayaa kaldrldn fark etti. Yannda bir adam vard, koluna girmiti. Birden olanlar anmsad, yakalanm myd yoksa? Btn gcyle adam itti, kamay denedi. Ama baaramad, iki adm atmt ki yere yld. Adam yeniden geldi yanna, kolundan tutup ayaa kaldrmay denedi. Hi de dmanca davranmyordu. Bir eyler syledi, Sha anlamad. Adam onu kaldrd. Birka adm atnca ba dnd, yeniden decek gibi oldu ama toparlad kendini, adama tutundu. Ban kaldrd, adam grd. Orta boylu tknazca biriydi. Keskin bir ttn kokusu yaylyordu adamdan. Adam onu az ilerde duran, farlar ak kamyona doru gtryordu. Kamyona yaklatka kendine geldiini hissediyordu. Adamdan uzaklap ayaklarnn zerinde durmaya alt. Adam glmseyerek bakt ona. "Gemi olsun hemerim!" dedi. "Sa ol" dedi Sha. Adam, Sha'nn kamyona kmasna yardm ederken sordu: "Az ilerdeki cip senin mi?" "Cip mi... Evet cip benim, slak yolda kayd..." gibi bir eyler mrldand Sha. Adam kapy kapad. Kamyonun ierisi krmz renkli iki kk lambayla aydnlatlmt. Sha'nn oturduu koltuk olduka rahatsz ediciydi. Mazot kokusu genzini yakyordu. teki tarafa geip kamyona binen adam koltuuna yerleirken, "Yarn bir tamirci getirip alrsn cipi. Sende bir ey yok ya?" dedi. "Ben iyiyim" dedi Sha ama hl ba dnyordu. Kamyoncu cebinden bir sigara paketi kard, Sha'ya uzatt. "Yak bir tane alrsn." "Kullanmyorum. Sa ol." ofr srar etmedi. Paketten bir sigara alp yakt. Kibritin alevinde adamn yzn iyice grd Sha. Otuz be krk yalarnda olmalyd, ince bir by ve gnlk sakal vard yznde. Sigarasndan derin bir nefes ekerek, kontak anahtarn evirdi adam. Motor grltyle alrken ofrn azndan kan koyu dumann cama arparak daldn grd Sha. "Eee anlat bakalm" dedi adam, kamyonu hareket ettirirken. "Kimsin, nerden gelip nereye gidiyorsun?" Sesinde ene alacak bir arkada bulmann keyfi seziliyordu. Sha adamdan byle bir soru beklemiyordu. "Kim miyim?" diye soruyu tekrarlad. "Ben Sha..." diyecekken birden tabutta yatan lnn yz geldi gzlerinin nne. Heyecanla adama dnd. "Burada ayna var m?" Adam anlamamt. "Ne?" "Ayna diyorum, ayna. Ayna yok mu?" Adam aynada nereden kt der gibilerden bakt Sha'ya. "ite karnda" diyerek bayla dikiz aynasn iaret etti. Sha elleri titreyerek aynaya yaklat. Aynada, dank salarn evreledii krk bir alnn altndan dehet iinde ona bakan bir ift gz grd. Kendi yzn tanyamad. Tabuttaki lnn gzleriyle karlatn sand. Ya da kendi lm haliyle. "Yoo..." diye bir lk att. Kamyon ofr gaz kesti, frene bast. Kamyon sarsntyla durdu. "Ne oldu?" diye kaygyla sordu kamyon ofr. Sha adama yant vermeden yine aynada kendi yzn incelemeye balad. Aynaya baktka rahatlad, kendini tanmt. Sorusuna yant alamayan ofr, sesini ykselterek yineledi. "Sana soruyorum, ne var o aynada?" "Bir ey yok!" dedi Sha. "Kusura bakma! Kazann etkisi herhalde, ok kt bir d grdm... Sanki lmm gibi!" ofr yumuad, anlayl bir tavrla yandan szd Sha'y, kamyonu yeniden hareket ettirirken.

"Kolay deil, bilirim. Benim bama geldi. Geen yl takla attk Toroslar'da. Verilmi sadakam varm. lmden dndm." Yandan alayc bir bak frlatt Sha'ya. "lm dedim de, sen de bula bula mezarl bulmusun arpacak. Sanki baka yer..." "Mezarlk m?" diye szn kesti adamn Sha. "Mezarlk vard deil mi?" "Vard tabi. Duvarna arpmsn ya!" Sha merakla adama bakt. Ksa bir duraksamadan sonra dayanamayp sordu: "Mezarln karsnda, bir de tek mezar vard, onu da grdn m?" Adam aknlkla Sha'ya dnd. "Tek mezar m? Mezarlk dnda... Yok, yle tek mezar filan grmedim ben." "Emin misin? Hani mezarln karsnda..." ofr, kzmaya balamt. "Ne iim var benim mezarlarla yahu!" diye sylenerek sigarasndan derin bir nefes ekti. "Kusura bakma, ylesine sordum ite" dedi Sha. "Bo ver hemerim mezar falan, daha yamz gen. ki taksiti kald u kamyonun. Asl ondan sonra balayacak benim hayat." Sha ofrn gnln almak istedi. "oktandr m taksit dyorsun?" "Ne diyorsun birader. Bor demekten imanm gevredi. Tam iki yldr rahat yz grmedi kardein" diye dert yand ofr. "Bitirmisin ama. Bir ey kalmam." "Bitirdik, bitirdik ama bizde bittik. Yine de kr Allahma. u iki taksiti de dedim mi, namussuzum bir daha gece iine karsam..." "Pek sevmiyorsun gece yolculuunu." "Sevilecek ey mi bu? Herkes scak yatanda, biz yollarda" dedi ofr. Bir an bam yoldan evirip Sha'ya dnd. "Bir de kazas belas var. Baksana u haline!" "Ne varm halimde?" diye kaygyla sordu. Babacan bir glmseme belirdi ofrn yznde. "Korkma be! Bir eyciin yok! Az ilerde bir benzin istasyonu var. Orada elini yzn ykar, bir de orba itin mi, gelirsin kendine." Adamn szleri zerine Sha, "ok rktc grnyor olmalym" diye dnd. Eliyle salarn dzeltti, alnnda hafife szlayan bir izik vard, ona dokundu, baka yerde yara bere var m diye yzn yoklad. Birden o kokuyu duydu. Ellerim burnuna yaklatrd. Avucu mis gibi ceviz kokuyordu. Yeniden cemevini anmsad. Penceredeki tozlar karmak iin ceviz aacndan kopard yapraklar aklna geldi. Yaadklar bilincinde btnlemeye balad. "Demek rya deilmi !" diye sylendi. "Demek hepsi gerekmi!" "Buyur?" dedi ofr. Sha toparlad kendini. "Yok bir ey!" dedi. "Bir orba itim mi kendime gelirim." Ahmet mit _ Bir Ses Bler Geceyi

You might also like