You are on page 1of 16

KTSAT TARH PERSPEKTFNDE KTSAD KALKINMA ve DN LKS

Mehmet KARAGL mer AIKGZ


zet Bu almada beeri ve sosyal deerlerle ekonomik kalknma arasndaki teorik ve tarihsel iliki irdelenmitir. Bu balamda, din ve iktisadi kalknma arasnda nedensellik ilikisi tartlm Avrupa iktisad asndan Katolik ve Protestanlk, Asya iktisad balamnda da Maturdi ve Ear inan esaslar ele alnmtr. Aklcl n plana karan; Avrupada Protestanln, Asyada da Mturd anlayn ekonomik kalknmaya pozitif katk yapt sonucuna varlmtr.

Giri
nsanolu iin temel beklenti, mevcut refah dzeyinin iyiletirilmesi ve gven ortamnn tesis edilmesidir. Sz konusu hedeflerin gerekletirilmesi ise byk lde iktisadi kalknmaya baldr. Dolaysyla, toplumlar iin ekonomik kalknma tarihten bu gne deimeyen en genel ama olmutur. Birlemi Milletler rgtne ye olan 192 lkeden ancak 30 kadar gelimi lke kategorisinde yer alrken, bir o kadar da gelimekte olan lkelerden olumaktadr. Geri kalan 130 dolayndaki lke ise az gelimilik zelliklerini yanstmaktadr. Dnya genelinin iktisadi kalknma konusundaki bu baarszl, iktisadi kalknma konusunun nemini ve gerekliliini ok daha ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Bu nedenle olsa gerek, iktisadi kalknmann, kavram olarak ne anlam ifade ettii, iktisadi kalknmay hangi etkenlerin olumlu yada olumsuz ynde tetikledii hep zerinde tartlan konular olmutur.

Do. Dr., Afyon Kocatepe niv. ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, ktisat Bl. Yrd. Do. Dr., Krkkale niv. ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, ktisat Bl.

472

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

Ekonomik kalknma; bir toplumun oluturduu sosyal ve siyasal yap (devlet) balamnda sahip olduu, nitelik ve nicelik ynnden retim dzeyi, eitim seviyesi, demokratikleme, insan ve mlkiyet haklar ile salk ve insanca yaama imknlar eklinde aklanabilir. ktisadi kalknma konusu, en ok tartlan ekonomik kavramlar arasnda yer almasna ramen, lkelerin kalknma sorununu zebilecek uygulanabilir bir teorinin ortaya konduunu syleyebilmek pek olas deildir. nk ekonomi her ne kadar sosyal bir disiplin olarak literatrde yer etse de ekonomik sorunlarn zm noktasnda bu zelliin yeterince ne kmad grlmektedir. nk iktisat literatrnde retim ve tketim tamamen nesnel bir gereklik olarak ngrlrken, hem retimin hem de tketimin znesi olan insan, davranlar itibariyle ayn nesnellikte ele almak mmkn deildir. nk insanlarn davranlar, byk lde deer yarglar, inanlar, fkeleri, hznleri, sevin ve beklentileri ile gven dzeylerine baldr. Bunlarn ise hi birisini nesnel olarak izah edebilmek mmkn deildir. Bu nedenle, tamamen kapitalist ve gayri ahlaki bir teori olarak ngrlen iktisat biliminin yeniden ele alnmas gereklilii kabul edilmi olacak ki zellikle iktisat teorisi erevesinde, kltr ve din balamndaki almalarn son zamanlarda hzla artt grlmektedir. Son on ylda balayan bu srete Robert Baronun ncllnde; McCleary, Tabellini, Guiso, Sapieza, Bettendorf ve Dijkgraaf gibi birok iktisat yer almaktadr. Gerekte Max Weberden bu gne insanlarn dini inanlar ile ekonomik davranlar arasndaki iliki hep tartla gelmitir (Guiso vd. 2002). Ancak bu tr tartmalarn ekonomi literatrnn geliiminde yeterli kadar zemin bulduunu sylemek mmkn deildir. Bununla beraber; iktisat teorisi erevesinde kltr ve din balamndaki almalarda dinin, insan davranlarn etkilemede sahip olduu gcn, dolayl olarak insanlarn ekonomik davranlarna etki ettii ve buna bal olarak, din ve iktisadi kalknma arasnda kuvvetli bir nedensellik olduu sonucuna ulalmtr (Bottomore, 1977: 121-122). Bu nedenle, iktisadi kalknma programlarnn, toplumun sosyal yapsndan bamsz oluturulmasnn doru olmad olgusu, son zamanlarda daha youn bir ekilde tartlr olmutur. Bu erevede kalknma programlarnda lkenin sahip olduu maddi unsurlar kadar, sosyal ve beeri yapnn da dikkate alnmas gerekmektedir. Hemen hemen btn toplumlarda var olan

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

473

sosyal ve kltrel yapnn youn olarak din eksenindeki deerlerden ve inan sisteminden etkilendii gereinden yola karak, dinin iktisadi geliime olan etkisi zerinde durulmas, zellikle az gelimi lkelerin durumlarn anlamaya yardmc olacaktr. Bu makalede, ktisadi kalknmann dinamikleri, iktisat literatrnde iktisat ve din ilikisi, Avrupa iktisadnda; Katolik ve Protestan ile iktisadi kalknma ilikisi tartlmaktadr. Ayrca, Asya iktisadnda; Ear ve Mturd inan esaslar ile iktisadi kalknma ilikisi ve Anadolu Trklerinin inan ekseni irdelenmektedir.

1. ktisadi Kalknmann Dinamikleri


ktisadi kalknma, bir toplumun ulaabildii ekonomik ve sosyal imknlarn btn olarak tanmlanabilir. Bu manada ekonomik kalknma, btn milletler iin arzulanan bir hal, ulalmak istenen bir hedeftir. Lakin ok saydaki ulusun bu konudaki yetersizlii, bizleri iktisadi kalknmann dinamikleri konusunu yeniden ele almaya zorlamaktadr. Bu erevede ekonomik kalknmann belirleyicilerini; maddi ve beeri imknlar ile kltrel yap ve de din eklinde zetlemek mmkndr. a. Ekonomik Kalknmada Sermaye Ekonomik byme ve kalknma srecinde en fazla ihtiya duyulan olgu ve deer phesiz sermayedir. Ancak bu gne kadar iktisat literatrnde sermaye kavram youn olarak, maddi unsurlar ve mali imknlarla zdeletirilmitir. Lakin gelinen noktada, bu alglamann yetersiz olduunu (Bourdieu,1998) ortaya koyan ok sayda iktisadi gelime srecine ve literatr almasna ahit olmaktayz. phesiz sermayeyi; retime pozitif katk salayan her trl maddi olan ve olamayan faktrler olarak tanmlamak daha gereki olsa gerek. Bunlar; finansal, beeri ve sosyal sermaye olarak snflandrmak mmkndr. Finansal sermaye; daha ziyade maddi unsurlar ierirken, beeri sermaye; insani kaliteyi ve eitim dzeyini yanstmakta, sosyal sermaye ise insani deerleri ve davran ekilleri ile gven dzeyini kapsamaktadr. b. Maddi mknlar ve Finansal Sermaye Ekonomik kalknma, esas itibariyle sahip olunan gelirle paralellik arz eden ekonomik ve sosyal imknlar dzeyidir. Sz konusu gelirin ise daha

474

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

ziyade nesnel retime dayanmasndan dolay bu gne kadar, kalknma konusu hep maddi unsurlar etrafnda ekillendirilmitir. Ancak milletlerin sahip olduu yer alt ve yer st maddi varlklar ile ulaabildii ekonomik seviyenin ayn paralellikte olmamas, zorunlu olarak iktisatlar, iktisadi kalknma konusunda yeni araylara zorlamtr. nk dnya genelinde, doal kaynak zengini olan lkelerin, ounlukla az gelimi; doal kaynak fakiri lkelerin ise aksine gelimi toplumlara sahip olduu grlmektedir (Stiglitz,2004: ). Binaenaleyh toplumlarn doal yaama imknna sahip olmas, onlar rehavete iterken, byle bir imknn olmamas, tersine daha ok almaya ve yoksun olduklar doal kaynaklar smrge yoluyla elde etmeye zorladna ahit olmaktayz. Finansal sermaye ise gemiteki retimin sonucu olan art deer niteliindeki tamamen bir birikim unsurudur. Dolaysyla, finansal sermayeyi safi bir retim faktr olarak ele almak ok da anlaml deildir. nk retimin sonucu olan bir deeri, retimin kayna olarak ele almak mantksal olarak da ok tutarl grlmemektedir. c. gc ve Beeri Sermaye Beeri sermaye, bir lkenin sahip olduu alabilir nitelikteki eitimli igc miktarn yanstmaktadr. Bu kapsamda; nfusun miktar, ya grubu, salk durumu, eitim yaps belirleyici unsurlar olarak karmza kmaktadr. Bilgi ekonomisi ile ilgili yaplan tartmalarda, beeri sermayenin gelitirilmesinin milli gelirin bymesi iin kritik bir faktr olduu ifade edilmektedir (MIT, 1999: 4). Beeri sermaye, igc olgusundan olduka farkl bir kavramdr. nk igc, daha ziyade kiinin fiziksel gcne dayal retime olan katksn ierirken; beeri sermayeyi, bilgi, beceri ve beyin gcnn retimi arttrc etkisi eklinde izah etmek mmkndr. Dolaysyla ikisi de alan insan konu etmesine ramen, sz konusu kiilerin retime olan katks ayn nitelikte deildir (Karagl, 2003; 81). Bu nedenle, feodal yapdan, sanayi toplumuna, oradan da hlihazrda bilgi toplumuna gei yapan milletler iin alabilir nfusun, niceliinden ziyade nitelii n plana km durumdadr. ktisadi kalknmada etkinlii kabul edilen beeri sermayenin nemi, zellikle gelimi toplumlar ile az gelimi toplumlar arasndaki sahip olunan nfusun nitelik farknda aka grlmektedir (Karagl, 2002: 147).

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

475

d. Kltrel Dinamikler, Din ve Sosyal Sermaye Kltr, bir toplum iin sosyolojik anlamda dnce ve sanat eserlerinin toplamdr. insanlar dnce ve sanat ikliminde geliirler. Nasl ki her trl bitkinin, her iklimde salkl bir meyve vermesini beklemek doru deilse, toplumlar iin de sahip olunan kltrn nitelii ayn zelliktedir. Dolaysyla salkl bir toplum ve sosyal yap iin kltrel ortam belirleyici bir etkendir. Esas itibariyle sosyal sermaye, dier sermaye trlerinin lke menfaati dorultusunda, ok daha verimli bir ekilde kullanlmasna imkn veren bir ileve sahiptir. Dolaysyla toplumun sosyolojik yaps, kltrel deerleri ve bu deerlerin oluumunda etken olan dini inanlar, sosyal sermaye birikimine katk yaparken, bunun da ekonomik kalknmay pozitif ynde tetikledii grlmektedir (Bourdieu,1986: 47-48). Bireyler aras ilikilerinde gven katsays yksek olan toplumlarda; bireylerde, diergam, fedakrlk ve paylam gibi sosyal sorumluluklarn dzeyi artmakta, adli vakalarn azalmasyla birlikte toplumun her trl yaam maliyeti de dmektedir. Btn bunlarn sonucunda oluan gven ortam nedeniyle insanlar daha fazla alma, gelecek iin yatrm yapma, ekonomik yenilikler iin ak olma, konularnda ok daha istekli davranabilmektedirler (Tabellini, 2006: 11). Bu balamda gelir dalm, toplumdaki adalet sisteminin ileyii, rekabeti sisteme ak olma ve Beeri Kalknma Endeksi gibi toplumsal deerlerle kuvvetli ilikisi olan sosyal sermayenin (Karagl, 2006: 60-78) iktisadi byme ile olan pozitif ilikisi bir ok almada ortaya konmutur (Fukuyama, F. 2000: 47). Her bir mezhepte farkl sonular doursa da iktisadi kalknma ile kuvvetli ilikisi olan sosyal sermayenin (sosyal gven ortamnn), toplumun dini inanlar olan kuvvetli ilikisi, yadsnamaz bir gerekliktir (Putnam, R., 2000) nk Putnamn hipotezine gre gven dzeyinin zayflamas, ilgili toplumda gnlllk esasna dayal kentsel, sosyal ve dini faaliyetlerin azalmasna yol amaktadr.

2. Literatrde ktisat ve Din likisi


Max Weber (1905) ilk defa dinin sosyal yapdaki deiim zerinde nemli bir role sahip olduunu iddia ederken, zellikle Protestan temelli akli ve mantksal reformlarn modern kapitalizmin geliiminde belirleyici olduunu ifade etmitir.

476

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

ktisat sosyal bir bilim olmasna ramen, bu gne kadar sosyal yn zerinde yeterince durulmad bir gerektir (Barro ve McCleary, 2003: 2) Ancak son dnemde beeri ve sosyal sermaye kavramlaryla birlikte, sermaye kavramnda yaanan anlam genilemesi, iktisadn sosyal ynn daha fazla tartlr konuma tamtr. Yukarda bahsedildii ekliyle, zellikle sosyal sermaye ile iktisadi byme arasnda var olan pozitif ilikinin bir ok ampirik almada ortaya konmu olmas (Karagl, 2002a: 82-90) iktisadn sosyal ynnn kefinde nemli bir aama olmutur. Bilhassa son dnemin nemli iktisatlarndan olan Robert Baro tarafndan yaplan iktisat ve din konularn ileyen makalelerle birlikte, son yllarda iktisadn dini inanlarla olan ilikisinin, ok daha youn bir biimde akademik almalara konu olduunu grlmektedir. Baro ve McClearye (2003) gre dini inanlarn politik ekonomi arasnda iki ynl bir iliki bulunmaktadr: Bunlardan ilki, dinin baml deiken olarak kabul edilmesiyle ortaya kan soruya baldr. Ekonomik kalknma ve politik kurumlar, dini katlmlar ve inanlar nasl etkilemektedir? Sz konusu ilikinin ikinci ayanda ise dinin bamsz bir deiken olarak kabul edilmesi takdirde; dini inanlarn, alma ahlak, iyilik, gven, hayrseverlik ve konukseverlik gibi kiisel davranlar etkilemesi ve bunun ekonomik kalknmaya olan etkisi zerinde durulmaktadr (Rachel, McCleary ve Barro, 2006: 49) te yandan, ilgili almada dinlerdeki kurtulua erme anlaynn, ekonomik kalknmaya olan etkisi zerinde de durulmaktadr. Bir ok dinde dier ebedi hayatta kurtulua ermenin, ancak bu dnyada kazanlabilecei zerinde durulurken, Kalvinist Protestanlk anlaynda, gelecek hayatta kurtulua erme beklentisi ok az yada hi olmad eklindedir. nk kiilerin muhtemel kurtulular iin kendi davranlarnn hemen hemen hibir etkisi yoktur (Rachel, McCleary ve Barro, 2006: 51). Rachel, McCleary ve Barronun (2006: 71) birlikte yaptklar almada ekonomik kalknma ile dini inanlar arasndaki iliki irdelenmi, bunun iin lkenin iktisadi kalknma seviyesi, lmden sonraki hayata olan inanla, resmi dini trenlere katlma ve kiisel ibadet yapma verileri kullanlmtr. lgili almada ekonomik kalknmann dini inanlar ve davranlar zerine etki ettii sonucuna varld gibi, dini inanlarn ekonomik bymeye etki ettiine dair sonulara da ulalmtr. Barro ve McClearynin (2003: 2) yaptklar bir baka almada ekonomik bymenin, dini inanlarn yaylmasna olumlu cevap verdiini bul-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

477

mulardr. Ancak buradaki dini inanlar, kiliseye olan ballk ve devamllk deil, kiilerin cennet ve cehenneme olan inanlar olduu zeride durulamaktadr. nk kiilerin karakterleri ve davran biimleri cennet ve cehennem alglamalarnn etkisiyle iktisadi kalknmay pozitif ynde etkileyecek bir biimde deimektedir. Kiilerin tutum ve davranlar, drstlk anlay, daha zor artlarda almaya olan gnlll ve yabancya kar daha toleransl olma arzusu, byk lde iinde yaad kltrel yapyla alakaldr. Ve kltrel yapnn da ilgili toplumlarn dini inanlarndan etkilendii dikkate alnrsa, iktisadi kalknma ile kltr ve din arasndaki kuvvetli iliki ok daha ak bir ekilde grlmektedir (Barro ve McCleary, 2003: 3). Barro ve McClearynin (2003: 36) yaptklar almada; 1981 ve 1999 ylarna ait alt uluslar aras veri kullanlm ve bu verilerde, lkelerin gelimilik seviyesi ile kiliseye devam balamnda dini inanlara ait veriler yer almtr. Analizin genel sonucunda ekonomik kalknma ile dindarlk arasnda negatif bir iliki bulunmasna ramen, ksmi analizlerde farkl sonular elde edilmitir: rnein, dindarlkla eitim ve sahip olunan ocuk arasnda pozitif ilikinin olduu tespit edilirken, ehirleme ve dindarlk arasnda ise negatif bir iliki olduu sonucuna varlmtr. te yandan, hayat beklentisinin uzamasnn kiliyse olan bamllkla negatif, fakat artan dini inanlarla pozitif ilikili olduu tespit edilmitir. Ayrca sz konusu almada, kiliseye devamllk anlamndaki dini inanlarn, ekonomik kalknma ile negatif, fakat cennet cehennem ve ldkten sonra dirilme anlamndaki dini inanlarn ekonomik byme ile pozitif ilikili olduu sonucuna varlmtr. Dini inanlarla gelir seviyesi arasndaki ilikiyi aratran bir baka almada ise lkelerin gelimilik durumuna gre iki farkl sonula karlalmtr: Kii bana gelirin yksek olduu gelimi lkelerde; kiliseye bamlln ve kuvvetli dini inanlarla gelir seviyesi arasnda pozitif bir ilikiye rastlanrken, az gelimi lkelerde tersi bir iliki, yani dindar kesim daha dk gelire sahipken, nispeten yksek gelire sahip olan kesimin dini inanlarnn genelde daha zayf olduu tespit edilmitir (Bettendorf ve Dijkgaaf, 2008: 23). Tabellininin (2006: 31) gerekletiri olduu bir baka almada ise kltr ve kurumlarn ekonomik kalknma zerine olan etkileri irdelenmi ve ilk olarak politik kurumlarla ve kltrel karakterlerle ekonomik kalknma arasnda kuvvetli bir nedenselliin olduu sonucuna varlmtr. zellikle youn iletiim ile iktisadi kalknma arasnda pozitif ilikinin olduu ortaya konmutur.

478

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

Guiso, Sapienza ve Zingalesin (2002: 35). beraber gerekletirdikleri bir dier almada ise ortalama dini inanlarn, kiilerin ekonomik davranlarn iyiletirmek suretiyle mikro bazda kii bana den gelirin artmasna, makro lekte ise iktisadi bymeye katk salad sonucuna ulalmtr. Ancak bunun gerekleebilmesi iin ilgili kiilerin eitimli ve iinin ehli olmas gerektii vurgulanmaktadr. Hatta ayn almada Hristiyanln iktisadi kalknmaya dier dinlere gre daha fazla katk yapt gibi bir deerlendirme de yaplmaktadr. Yine bir baka makalede, dini inanlar, katlmlar ve iktisadi kalknma arasnda kuvvetli iliki bulunmu, bunlardan en kuvvetlisi de din ile toplumun gven dzeyi arasndaki iliki olduu sonucuna varlmtr (Glaeser, vd. 1996: 508). Ancak bir dier almada da sadece ABDdeki gven dzeyinin Kanadadan ok daha az olduunu tespit edilmemi ve mezhepsel farkllklarn gz ard edildii, kiliseye devamllk anlamndaki dindarln gveni gelitirmede ok daha etkili olduu ortaya konmutur. zellikle ABDde siyah ve evangelist Protestanlarn dier Protestanlara gre gven asndan ok daha zayf olduu sonucuna ulalmtr (Smidt, 1999: 189).

3. Avrupa ktisad: Katolik ve Protestanlk ile ktisadi Kalknma likisi


Btn sosyal olaylarda olduu gibi iktisadi konularda da toplumsal deerlerin bu erevede dini inan esaslarnn etkilerini grmezlikten gelmek mmkn deildir. Bu balamda, La Porta vd. (1997) yapt yatay kesit lke almasnda, spanyann16. ve 17. yyda iktisadi geliimindeki gerileme, banaz ve tolerans iermeyen kltr besleyen Katolik Kilisenin yaylmasyla, yetimi igcnn lkeyi terk etmesine balanmtr. Hi phesiz bugnk Avrupann geldii noktada, sahip olduu iktisadi, siyasi, askeri ve kltrel alanlardaki greceli stnlklerinin Protestan anlaya paralel gelien Yeniden Dou" anlamna gelen Rnesans hareketinin byk etkisi inkr edilemez. 15. yzylda talyada balayp ayn yzyl iinde btn Avrupa'ya yaylan Rnesans hareketi, u temel ilkelere dayanyordu (Aaoullar ve Kker,1991: 87,91,156-7): 1) Yeryz ilgi ekici ve aratrlmaya deer bir yerdir, 2) nsan gldr ve bu gcyle byk baarlar elde edebilir, 3) nsann srekli faal olmas iyi bir eydir, 4) Gerek gzeldir.

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

479

Bu anlaylara bal olarak da yaadmz dnya o kadar ilgi ekici bir yerdir ki, baka dnyalar dnmenin hibir anlam yoktur anlay hkimdir. Protestan inan esaslarna paralel gelien Rnesans almlarnn genel zelliinin, Avrupa insann mistik ve kaderci bir hayat anlayndan kurtarp, ok daha gereki ve bu dnyann nimetlerinden faydalanmay ama edinen akli temelleri olan bir hareket olduu sylenebilir. Rnesans dneminin yaratclnn esas yrtc gc tccarlar olmutur. Bunlar en krl ticaretin hangi alanda olduunu aratrp, bu yoldan saladklar zenginlikleri sanat ve endstri yeniliklerine yatrmlardr. Rnesans hareketlerinin douunda, XI. yzyln sonundan itibaren balayan Hal Seferleri srasnda Avrupallarn Mslman lkelerdeki parlak medeniyetlerle karlamalarnn etkisini, grmezlikten gelmek olas deildir. Ayrca, slam Medeniyetinin Endls Emevileri vastasyla Avrupaya gemesi ve slam limlerinin pozitif bilimler sahasnda verdii eserlerin Avrupa dillerine evrilip okutulmasnn, Rnesans hareketinin itici gc olduu rahatlkla sylenebilir. Bat toplumunda, Hristiyan teolojisi ile kilise tarafndan gelitirilen ahlak grler; Rnesans, Sanayi Devrimi ve Fransz Kltr Devrimi hareketleriyle, Avrupa insannn dnce ve davranlarnda etkinlik kaybna uramtr. Sanayi devrimi ile birlikte n plana kan kr maksimizasyonu dncesi; tarihi tecrbe, kltrn ve dinin insann davranlar zerindeki etkinliini tartmal hale getirerek, insann sahip olduu zne olma gcn snrlandrmaya almtr. Bat toplumlarnda, daha ok iktisadi retimdeki katks ile snrlanan deerlerin, iktisadi kalknma sorunu yaayan Mslman toplumlarda, retim, mbadele ve paylamdaki yerinin inansal temelleri, bu toplumlarda yaayan bireylerin iktisadi dnce ve davranlarndaki yeri nem kazanmaktadr.

4. Asya ktisad: Ear ve Maturd nan Esaslar ile ktisadi Kalknma likisi
Hz. Muhammedin salnda, Mslmanlarn sayca az ve dar bir corafyada yayor olmalar, gnlk yaantlarnda slamn ilgili dn direkt kendisine sorabilmeleri ve ilgili sorularn Hz. Muhammed tarafndan dorudan yorumlanmas nedeniyle, Mslmanlar arasnda ok fazla dnce ayrl meydana gelmemiti. Hz. Muhammedin lm ve slamn, Arabistan yarm adasna yaylmas ve hatta dna tamas ile birlikte farkl kltr-

480

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

lere sahip kavimlerle karlamas, slamn farkl yorumlarnn ve uygulamalarnn ortaya kmasna neden olurken, bu yorum farkllklarnn ait olduklar toplumlar zerinde siyasi ve iktisadi konularda zayflklara ve glenmelere neden olduu grlmtr. slam dinin yaygn olduu topraklarda doan btn mezheplerin insaneya, insan-toplum ilikilerine dair deerlendirmeleri ve yorumu vardr. Ancak burada zellikle slamn inan esaslar konusunda Snni ekoln nde gelen iki mezhebi olan Ear ve Mturdyi ksaca tanmakta fayda vardr. Bu mezhepleri incelerken; ksaca akl, fiil ve irade kavramlar ile insan ve evresine ait varlklara bak alarndaki yorum farkllklarnn, ayn topraklar zerinde kurulan byk devletlerin bilim, sanat ve iktisadi hayat alanlar zerindeki yansmalar tespit edilmeye allacaktr. slam dnce ekolleri; insan, insan fiilleri, insan Allah ilikisi ve insan eya ilikisi, akl ve nass tartmalarnda, ana kolda toplanrlar (Rahman,1981: 177). Birincisi fkhlar ve hadisilerdir. Hakikatin anlalmasnda vahiy ve snnet ile Hz. Muhammedin sahabesinin sylediklerini kaynak olarak kabul ederler. kincisi, slam filozoflardr. Filozoflar, zetle akl nass mertebesine kararak, hakikatin anlalmasnda akl da kaynak olarak kabul ederler. ncs, insann akl yoluyla eriemedii ilah hakikatlere ve gayb alemine ait hakikatlere sezgiyle ulama yolunu savunan Tasavvufulardr. a. Earler Earliin kurucusu Ali bin smail, knyesi Ebl-Hasan Ear olup, Ear ismiyle nl olmutur. Earlik itikadi (inan esaslar) mezhebinin ncsdr. Ehli Snnetin itikattaki iki imamndan biridir. Miladi 942 de 70 yanda Badat'ta vefat etmitir (Rahman,1981: 114). Earler, Ahmed bin Hambelin yolundan giderler ve ona ters den fikirlerden kanrlar. Ahmed bin Hambeli faziletli ve mkemmel olarak grrler. Kaynak olarak Kuran ve Snneti kabul ederler. mann sz ve amel (fiil) olduuna, artp eksilebileceine inanrlar. Earler akl nakle balarlar. yilik ve ktln Allahtan olduuna, insanlarn fiillerinin Allah tarafndan yaratldn ve insanlar tarafndan kazanldn, fiiller iin gerekli gcn fiil ile beraber olduuna inanrlar (Flal,1980: 44,46,54). Hz. Muhammedin sohbetine katlanlara (sahabeye) ynelik sevgiyi dinden kabul ederler. Onlar arasndaki ihtilafta taraf olmazlar. Doru yoldan km, uygulamalar ile yanl iler yapan imamlara (emirlere) kar kanlar ve ayaklananlar sapk

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

481

kabul ederler. Yeryznde herhangi bir iyilik ve ktln Allahn dilemesi dnda olmadna, Onun iradesiyle olduuna, insanlarn btn eylemlerinin Allah tarafndan yaratldna ve takdir edildiine, insanlarn kendileri yaratld iin herhangi bir ey yaratamayacaklarna inanrlar (Ebu Zehra: 173, 174, 175). nsann vahiy ve peygamber olamadan, sadece akl ile Allah bilemeyeceini, Allah bilmenin eriat ile gerekli olduuna inanrlar (Ebu Zehra: 186). b. Mturdler Mturdliin kurucusu, takriben 862 yllarnda Semarkandda domu ve 944 yllarnda lm Ebu Mansur Muhammed bin Mahmud el-Mturd es-Semerkanddir. Akaid meselelerinde Ebu Hanifeyi takip etmi ve gl bir metoda sahiptir. Mturdye gre akln herhangi bir mbalaaya sapmakszn ve haddini amakszn byk bir yeri ve deeri vardr. Dinin hakikatinin ve deerinin anlalmasnda akla gvenilmesi gerektiini, slamda bir mesele ile ilgili ak hkm olmadnda, akln hkmnn esas kabul edilmesi gerektiini ifade etmitir (Flal,1980: 45,46). Mturdler, Allahn bilinmesinin akli bir gereklilik olduuna inanrlar, ancak akln tek bana sorumlu olduu hkmleri anlamaya g yetiremeyeceine inanrlar. Akl, nakil (Kuran ve Snnet) gibi kaynak olarak kabul ederler. Ancak akl ile nakil elitii zaman nakli esas alrlar. Mturd inancnda, eyada bir kendinden gzellik ve kendinden ktlk mevcut olduuna inanlr. Akln tek bana bu gzelliklerin ve ktlklerin bazsn fark edebileceine bazlarn ise eriatn bildirmesiyle bilinebileceine inanlr (Ebu Zehra: 186-188). Mturdye gre iman, dil ile ikrar, kalp ile tasdiktir ve amel mana dhil edilemez, man bir btndr; artp eksilmesi sz konusu deildir. Mturdye gre insan, yapt ilerde hakiki manada bir irade hrriyetine sahiptir. nsann fiillerinin yaratcsnn Allah olduuna, ancak fiilleri yapan ve bunun sonucunu alann insan olduuna inanrlar (Flal,1980: 49,50). Mturd ve Ear dnce ekollerinin bir baka farkll ise etkin olduklar corafyann ve toplumlarn deiik olmasdr. Mturd mezhebinin, daha ziyade Orta ve Kuzey Asya topraklarnda Trklerin youn olarak yaad corafyalarda etkili olduu grlrken, Ear mezhebinin ise Orta Dou, Arap yarm adasnda taraftar bulduu grlmektedir.

482

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

Hatta birok yerde Mturd dnce esaslarnn, Trk-slam eklinde deerlendirildii de grlmektedir. Bnyamin Duran (1999) bu konuda yle demektedir. Mturd gelenee gre toplumsal yapsn oluturan Osmanllar, bilimi, dini, devleti, ekonomiyi, siyaseti ve kltr aklc bir erevede oluturmular ve birbiri ile uyumlulatrmlardr. Bunlardan hibirinin dierlerini bask altna alabilecek ekilde g kazanmasna izin vermemilerdir. Toplumsal yapy belirleyen, kurumlar aras uyumu salayan g, padiah gc deildi, genellikle padiahlarn da iinden geldii ulema gc idi. c. Anadolu Trklerinin nan Ekseni Anadolu Seluklular Devletinin ilk 150 yllk dneminde Anadoluda telif edilen eserlerin hemen tamam tp, astronomi, matematik, felsefe gibi akl ve tabi ilimlere dairdir. Anadoluda felsefeye ve tabiat bilimlerine yneliin sebebi ilk devir Seluklu Sultanlarnn ve Danimendli Devlet adamlarnn akl, nass mertebesine karan Mutezile mezhebi eilimli olmalarndan kaynaklanmaktadr (Bayram, 2001: 6). Anadolu Ahliinin kurucusu Ahi Evran, ilmin amelden nce geldiini ilimsiz amelin fayda saylamayacan kii, ilmini uygulad lde makbul insan olacan savunmaktadr. Ahi Evren eyh Nasireddin Mahmud Letaif-i Hikmet adl eserinde (s.138-145) Ahiliin kurulu felsefesini de yle ifade etmektedir (Bayram, 2001: 8): Allah insan yemek imek giyinmek evlenmek mesken edinmek gibi ok eylere muhta olarak yaratmtr. Hi kimse kendi bana bu ihtiyalar karlayamaz. Bu yzden demircilik, marangozluk gibi bir ok meslekleri yrtmek iin ok sayda insan gerekli olduu gibi demircilik ve marangozluk da bir takm alet ve edevtla yaplabildii iin bu alet ve edevat tedarik iin de ok sayda insana ihtiya vardr. Bylece insann (toplumun) ihtiya duyaca btn sanat kollarnn yaatlmas gerekir. Bu halde toplumun bir kesiminin sanatlara ynelmesi ve her birinin belli bir sanatla megul olmas gerekir ki toplumun btn ihtiyalar grlebilsin Beylikler dneminde medrese ile tekke i ie girmiti. Ancak Fatih Sultan Mehmet ile birlikte, devletin resmi siyasetinde mderrislerin, fkha kitaba dayal slam prensipleri kabul edilerek, devletin nemli kaplarn tarikattan gelenlere kapatlmtr. eyhlislam, mft, kad asker ve kadlar tamamen medrese mensubu olanlardan seilecekti ancak bu grevliler, med-

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

483

rese ve tekke ekimesinde tarafsz kalacaklard. Fatih, tekke ve medrese arasndaki dengeyi iyi korumu, ancak devlet ilerini medreseye havale etmitir (Akda, 1995: 44, 45). Osmanlda ykseli dnemi olan Fatih dneminde, corafya, astronomi, matematik ve tp alannda nemli gelimeler olmutur. Bu devrin nl mdderisi Ali Kuu, Ayasofya Medresesinde matematik dersini ilk defa okutmutur. stanbulun ilk medresesi Ayasofya olup, Medresenin ilk ba mderrisi Molla Hsrevdir. Hemen sonra Fatih Klliyesi ina edilecektir. Medaris-i Semaniye ad ile Fatih Cami-inin etrafnda yaplm olan bu klliye, sekiz medrese ve her medresenin arkasnda tetimme ad verilen daha kk sekiz medreseden ibarettir. Bu klliyede mderris ve rencilerin yararlanmas iin bir ktphane, bir darifa ve bir misafirhane bulunmaktadr (Kahya, 2003: 14). Fatih medreselerinde okutulan dersler, ierikleriyle birlikte iki kategoride toplanyordu (Unan, 2003: 337-356). a- Dini bilimler: lm-i Kuran, lm-i Hdis, lm-i Fkh, Akaid ve Tefsir, b-Fen ve Beeri Bilimler: Kelm, Mantk, Belgt, Lgt, Nahiv, Hendese, Hesap, Heyet, lm-i Hikmet, Tarih ve Corafya. Yukarda grld gibi Mturd dnce sitemini esas alan Osmanl Devletinin, kuruluundan itibaren srekli etkinlik sahasn ve gcn arttrmas ile Avrupann da aydnlanmasnda nemli rol olan; bni Rd, Ali Kuu, Beyruni, Ebul Vefa, Farabi, bni Sina ve Ulu Bey gibi ok sayda bilim insan hep Mturd dnce geleneine sahiplerdi. Yavuz dneminin sonuna kadar Osmanldaki ilim ve zanaat konusundaki gelimeler artarak srm, Kanuni dneminden sonra bu art yavalayarak durma noktasna gelmitir. Bu srete zellikle Yavuzun 1517 ylnda Msrn fethi ile Halifelik Makamnn Osmanl Devletine gemesi sonucu Tebriz ve Kahireden stanbula getirdii Ear ve ii okullarna mensup, yaklak 2 bin bilim adamnn Osmanl medresesine hkim olmasnn etkisi gz ard edilemez. nk bu fetihle birlikte akli esaslara dayal Mturd inan sistemine sahip olan Trklerin, kendilerini Arap kltrnn etkisine brakarak, kaderci esaslara dayal Ear inan sistemine kayd grlmektedir. stanbulu Dnyann ebed bilim merkezi haline getirmek gibi yksek bir dnceden kaynaklanan bu bilim adam sevkyat, maalesef stanbulda akl ile nakil arasnda kurulan salkl dengeyi bozacak, aratrma-gelitirmeye dayal ilim ve teknoloji retimi duracak, nakil bilimleri, bir nevi ruhban snf meydana getirecek ve Osmanl gerilemeye byle balayacakt.

484

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

Sonu
ktisadi kalknmay, bir toplumun sahip olduu maddi olan ve olmayan her trl deerin etkin kullanm ile pozitif ynde ilikilendirmek mmkndr. Lakin bu gne kadar ekonomik baar dzeyi, tek ynl sadece maddi unsurlarla ilikilendirilmitir. Ancak, kre zerinde doal zenginlie sahip olan lkelerin fakir, doal kaynak fakiri lkelerin ise iktisadi olarak kalknm olmalar bu teorileri tartlr hale getirmitir. Bu nedenle, iktisadi kalknmann maddi olmayan; dini inan esaslar ile olan ilikisi bu almada ele alnmtr. Bu erevede zellikle beeri ve sosyal deerlerle ekonomik kalknma arasndaki teorik ve tarihsel iliki irdelenirken, Avrupa iktisad asndan Katolik ve Protestanlk, Asya iktisad balamnda da Mturd ve Ear inan esaslar ele alnmtr. Netice itibariyle, aklcl n plana karan; Avrupada Protestanln, Asyada da Mturd anlayn ekonomik kalknmaya pozitif katk yapt sonucuna varlmtr. te yandan Asya toplumunun arlkl olarak Trklerin, aklcla nem veren bir din anlay olan Mturd mezhebine fiilen bal iken, Dnya zerinde gl bir konuma sahip olduklar bir dnemde, Avrupa toplumun tam tersi banaz bir din anlayna tabi olup siyasi ve iktisadi alanda zayf olduklarn grmekteyiz. Bir sonraki dnemde ise her iki taraf iin hem din anlaylarnn hem de ekonomik ve siyasi konumlarn ters ynde deitiine ahit olmaktayz. phesiz, sz konusu bu inan esaslarndaki farkllk yada kay, toplumlarn ekonomik ve siyasi konumlarndaki deimeleri aklayan tek deiken olmad da bir gerektir. Ancak yaplan birok ilmi almann ve tarihsel gzlemin byle bir kany glendirdii de bir gerektir. Dolaysyla, sosyal bir bilim olan iktisat iin yaplacak olan ngr ve politik nermelerin bu gereklii dikkate almasnda fayda grlmektedir.

Kaynaka
Aaoullar, M. Ali - Kker, Levent., (1991),Tanr Devletinden Kral Devlete, mge Yaynlar, Ankara. Akda, Mustafa., (1995), Trkiyenin ktisadi ve timai Tarihi 1253-1559, Cem Yaynevi, stanbul. Barro, R. J. ve McCleary, R. M., (2003), Religion and Economic Growth, NBER Working Paper Series, No: 9682.

S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi

485

Bayram, Mikil., (2001), Trkiye Seluklular Dneminde Bilimsel Ortam ve Ahiliin Douuna Etkisi, Seluk ni. Trkiyat Dergisi, Say: 10, Konya. Bettendorf, L. ve Dijkgraf, E., (2008), Religion and Income, Tinbergen Instyute Discussion Paper, No: 14/03. Bottomore T. B., (1977), Toplum Bilim, ev: . Oskay, Doan Yaynevi, Ankara. Bourdieu, Pierre., (1986) The Forms of Capital, From J. E. Richardson (ed.), Handbook of Theory of Research for the Sociology of Education, translated by Richard Nice. Greenword Pres. New York. Bourdieu, Pierre., (1998), The Essence of Neoliberalism, Le Monde, December. Duran, Bnyamin, (1999), Ear-Mturd Aklcl ve Trk Mslmanl, Kpr Dergisi, say: 66. Ebu Zehra Muhammed, slamda tikadi, Siyasi ve Fkhi Mezhepler Tarihi, ev. Sbatullah Kaya, Anka Yay. Ebu Zehra Muhammed, (2005), Ebu Hanife, ev. Osman Keskiolu, Diyanet leri Bakanl, Ankara. Flal, Ethem Ruhi, (1980), amzda tikadi slam Mezhepleri, Seluk Yay. Ankara. Fukuyama, F. (2000), Gven Sosyal Erdemler ve Refahn Arttrlmas, ev. Ahmet Budayc, T. . Bankas yaynlar No: 24. Gleaser, Edvard L. ve Dierleri (1996), Crime and Social Interaction, The Quaterly Journal of Economics, V111 (2), pp. 507-548. Guso, L; Sapienza, P. ve Zingales, Luigi. (2002) Peoples Opium? Religion and Economic Attitudes, NBER Working paper Series No: 9237. La Porta, R, F; Lopez-De- S, A, S; and Robert, W. V (1997), Trust in Large Organizations, American Economic Review, 87 (2): 333-338. KARAGL, M. (2002), Beeri Sermayenin ktisadi Gelimedeki Rol ve Trkiye Boyutu, Afyon Kocatepe niversitesi Yayn No: 37. Karagl, M., ve Akay, S., (2002a), Ekonomik Byme ve Sosyal Sermaye: Ampirik Bir Kant, ktisat letme ve Finans, Eyll says, Karagl, M. (2003), Beeri Sermayenin Ekonomik Bymeyle likisi ve Etkin Kullanm, Akdeniz, BF Dergisi Cilt: 3 Say: 5. Mt, (1999) The Knowledge Economy, August, Ministry of Information Technology (MIT), IT Advisory Group, New Zeland. Orman, Sabri., (2001), ktisat,Tarih ve Toplum, Kre Yaynlar, stanbul. Putnam, R., (2000), Bowling Alone Newyork, Simon and Schuster. Tabelln, G. (2006), Culture and Institutions: Economic Development in the Region of Europe, IGIER, Bocconi University. Togan, A.Zeki Velid., (1981), Umum Trk Tarihine Giri, Enderun Kitabevi, stanbul. Rachel, M., McCleary, M., ve Barro, R., (2006), Religion and Economy, Journal of Economic Perspectives, Volume: 20, Number: 2, Sipring. PP; 49-72.

486
Rahman, Fazlur, (1981), slam, Seluk Yaynlar..

Mehmet KARAGL mer AIKGZ

Smdt, C., (1999), Religionand Civic Engagement: A Coomperative Analysis, Annals of the American Academy of political and social Science, V565, Civil Sociaty and Democratization, pp. 176-192. Stiglitz, J., (2004), The Resource Curse Revisited, Project sydicate, Agust, http: //www.projectsyndicate.org/commentary/stiglitz48 Weber , M., (1905), The Protestant Ethic and Spirit of Capitalizm, London, Unwin. Unan, Fahri., (2003), Kuruluundan Gnmze Ftih Klliyesi, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara. Yaltkaya, M. erefeddin, (1925), ''Selukiler Devrinde Mezahib'', Trkiyat Mecmuas, stanbul.

You might also like