You are on page 1of 3347

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni Osmanlca Trkce Szlk


60 000 Balq
Turuz-Tebriz-2012

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"1928 senesinde alnan Trk alfabesinin ""a"" harfi, Osmanlcadaki elif ve ayn harflerine yakn bir ses verir."

Ab b b ve ecdd b A'ba b Aba

Kusur, ayp, noksanlk. su. Analar, babalar, dedeler. (Eb. C.) Babalar, pederler. * Mc : Mridler, ileri gelenler. Arlklar, ykler, mes'uliyetler. * Sandk. babalar, atalar. Ekseriyetle ynden yaplm, bol giyimli bir libas, elbise. (Peygamber Efendimiz de (A.S.M.) bu libas giyerlerdi.)

Aba' aba Abab bab Ab'ab

Kaba, ahmak kii. ynden yaplm kaba kuma. (Abb) Suyu nefes almadan imek. * Ik, nur, ziy. Otu bol olan yerler, ayrlar, otlaklar, mer'alar. Taze civanlk. * briim hal. * Da tekesi. * Yumuak ynden yaplan kisve.

Ab'b bd Abad A'bad Abadan

Uzun boylu kimse. * Gzel huylu ve sabrl adam. ebedler, sonsuz gelecek zamanlar. Ebedler. Sonsuz gelecek zamanlar. Kleler. f. Mmur, en. mr edilmi.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Abad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bayndrlk, mmurluk, enlik. * mar edilmi olan. * Hindistan'n Devlet-bad ehrinde ipekden yaplm bir yaz kad.

Abdile Abdile-i seb'a

Abdullah isimli sahabeler. Mehur olan yedi Abdullah isimli sahabe-i kiram (R.A.) (Abdullah bn-i Abbas, Abdullah bn-i mer, Abdullah bn-i Mes'ud, Abdullah bn-i Ravha, Abdullah bn-i Selam, Abdullah bin Amr bin As, Abdullah bin ebi Evf (R.A.) (Asr- saadette Abdullah ismiyle anlan ikiyz yirmi sahabe-i kiram hazert vard.)

Abajur Abak Abakiye Abal bal Abalet Abam Aba-pu bar Abat Abb Abbas

Fr. Lamba siperi. cab etmek. Lzm olmak. * Yapmak. Lzm olmak. * Yapmak. * Zahmet. Da kili. Develer. Arlk. iman kimse. f. Aba giyen, dervi. * Fakir. (Bi'r. C.) Kuyular. Su kuyular. * f. Hesap defteri. Koltuk altlar. Ik, nur, ziya. * Gzelleme. Resul-i Ekrem Aleyhissaltu Vesselmn amcalarndandr ve Mekke'nin fethinde Mslman olmutur. * Arslan, gazanfer.

Abbas

Resul-i Ekrem'in (A. S.M.) amcas Hz. Abbas'n neslinden gelen veya ayn slleden gelenlerin kurduklar devlete mensup olan.

Ab-berin

f. Akarsu ve elle kenarlarnda suyun tazyikle akmasndan meydana gelen ii oyuk kovuk.

Ab-came

f. Su kab.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ab-era Abd f. Kahvalt.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kul, kle, Allah'n kulu. Mahluk, insan. Hizmeti. (Hr'n zdd). ""Abd kelimesi Allah'n baz isimleriyle birletirilerek erkek isimleri meydana getirilir. Abdullah (Allah'n kulu). Abdulbki (Ebedi olan Allah'n kulu) gibi. Bu isimleri tayan insanlar buna lyk olmaya almaldrlar."""

abd abdal Abdal

kul, kle. dnya ile ilgisini kesen mnev makam sahibi kii. t. Safdil, ahmak, bn. * Afganistan'da yayan bir Trk kavminin ad, bu kavimden olan kimse. * Anadoludaki baz gebelerin ad ve bunlardan olan kimse. * Dervi, ermi, kalender. Kendini Allah'a adam. Ona teslim olmu, bu yolda ile ekmi kimse. (Bak : Ebdal)

Abdan

(Ab. dan) Bahe kovas, bahe sulamaya mahsus szgeli kova. * Sidik kesesi, mesane.

Abdar

f. Parlak. * Salam vcudlu. * Su veren hizmeti. * Mc : Ter u tze, tap taze.

Ab-dest

f. Namaz ve sair dini ibadetler iin usulne uygun olarak, el, az, burun, yz, dirseklere kadar kollar ve topuk kemii zerine kadar ayaklar er defa ykamak ve kulaklara, baa ve enseye meshetmektir. * Azarlama, paylama.

abdest Abdestan Abdest-hane abdiyet Abdiyet

su ile temizlik ibadeti. f. Su ibrii, abdest ibrii. f. Ayak yolu, hel. * Abdest alacak yer. kulluk. Kulluk. * Kul olduunu bilerek dininde, emredildii zere ibdet ve itaatte bulunmak.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Abdulaziz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

32. Osmanl Padiahdr. Hilfeti (Hi: 1277-1293) seneleri arasndadr. Mithat Paa ve arkadalar tarafndan bilek damarlar kesilerek ehid edilmitir.

Abdulhamid ll

(mi: 1842-1918) 34' nc Osmanl Padihdr. 33 yl saltanatta kalm olan bu efkatli Sultan,slmiyete son derece bal idi. Yksek bir siyaset adam ve devlet ilerini bizzat takibeden bir zatt. Memlekette bolluk ve refah te'min iin alt. (R.Aleyh)

Abdulkadir Abdulkadir-i geylan Abdulkahir-i crcan

Allah'n kulu. (Bak: Geyln) (Bak: Crcan) "Ashab- Kiram'n fakih ve mctehidlerindendir. Resul-i

Abdullah ibn-i abbas (r.a)

Ekrem'in (A.S.M.) amcasnn oludur. Ashb- Kirm arasnda mmtaz bir mevki'e hizdir. Sahih-i Buhari'de mezkr olduu zere Resul-i Ekrem (A.S.M.), Abdullah hakknda : ""lhi onu dinde fakih kl ve kitabn ona ret!"" diye dua buyurmutu. Bu li duaya mazhariyetinden dolay zamann en bilgin ahsiyeti olmutu. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) hadislerini ezberlemekte, tefsir, hadis, fkh ve feriz gibi yksek ilimlerde esizdir. Hz. mer ve Osman'n (Radiyallah anhma) hilfetleri zamannda mftlk vazifesini if ediyordu. Kur'ann tefsirindeki mstesna kudretinden dolay Habr-lmme, Tercemn-l-Kur'an, Sultan-l-Mfessirin gibi yksek lkablarla Ashab ve Tabiin arasnda hret buldu. 1640 hadis rivyet etmitir. Hicretin 68. ylnda 70 yanda olduu hlde Tif'de ebed hayata kavumutur. (R.A.)" Abdullah ibn-i mer Bi'setten bir yl nce dodu. Hicri yetmi tarihinde Haccc- Zalim'in emri ile ehid edildi (R.A.) Sahabe-i Kirmn ileri

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelenlerinden ve Resul-i Ekrem Aleyhissalat Vesselmn ok ballarndan ve dima onun ahlkn yaamaa alanlardand. Hz. mer Radyallah Anh'n olu idi. Hilfet ve Valilik ilerine hi karmad. Mttaki, cmert, kanaat sahibi, halim bir zat olup kendini dnyaya balamas ihtimali olan bir mal olsa derhal onu sadaka verir veya hediye ederdi. (R.A.) Abdullah ibn-i zbeyr Ebu Bekir-i Sddk'n kz Esma'nn oludur. Muhacirlerden ilk doan ocuk olup cesaret, ecaat, ibadet ve takvas ile mehurdur. Zbeyr ibn-i Avvam'n oludur. Yezid'in saltanatn kabul etmedi ve Mekke'de dokuz sene halifelik yapt. 73 yanda ehid edildi. (R.A.) Abdullah Allah'n kulu. * Bu isim Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mbarek ve erefli isimlerindendir. nk, Allah'a itaat ve ibadette, kulluk yapmada devaml ve en ileride olup btn mrlerinde Cenab- Hakka maddi manevi btn hltnda itaatttan ayrlmamtr (A.S.M.). Hem muhterem babasnn ad da Abdullah'tr. Abdurrahman bin avf Aere-i mbeereden ve ok fedakar olan Sahabelerdendir. lk mslman olan sekiz kiiden birisidir. Btn ihya-y din iin olan muharebelerde ok fedakrlkta bulunmu, birisinde yirmibir yerinden yaralanmt. Bir gazada oniki diini birden kaybetmiti. Medine'ye ve Habeistan'a hicret edenlerdendi. ok zengin idi. Bir defa otuz kleyi birden azad etmiti. Hicri 31 tarihinde 71 yanda vefat etti. Abe Abe' Abece Abed Abede aret, alamet. * Cemaat, topluluk. Kymet. Ehemmiyet. Meta'. Ahmak kimse. Hay etmek. Arlanmak. * Hm etmek, kzmak. * Uyuz hastal. (bid. C.) badet edenler. bidler. Tapanlar.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Abede-i esnam bek Abeket

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Puta tapanlar. Putperestler. Heykele ba eenler. Sulu, su dolu olan eyler. * ban. * Civa. (Hg). (C.: Abekt) Tne, az ey. * Tuluk iinde kalan ya bakiyyesi. * Ekmek paras. * Ylan ba dedikleri ufack aka boncuk.

Abel A'bel

(C.: Abl) Yass ve enli yaprak. (C: A'bile) ok sert ta ki, krmz, beyaz veya siyah renkli olur. * Talk da.

Ab-endam Ab-endaz Aberasyon Aberat Abes

f. Gzellik. Gzel endam. Su mhendisi. Fr. Sapma. (Abre. C.) Gz yalar. Oyuncak kabilinden faydasz ve bo amel. Lzumsuz ve gayesiz i. Tesadfi. (Bak: Gaye)

abes Abese irca

sama, gayesiz, hikmetsiz, gereksiz. "Mantk ve matematikte bir isbat eklidir. Bir hkmn doruluunu isbat iin, bu hkm inkr eden dier hkmn yanll isbatlanr. Mesel: Allah'n varlnn inkr edilmesinin imknszln veya abesiyetini gstermek, Allah'n varln isbat yollarndan biridir. Bu, ""Abese irca"" yolu ile isbat eklidir."

Abese suresi

Kur'an- Kerim'de sekseninci surenin ismi olup, Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur. Saliha Suresi, Sefere Suresi de denilir.

Abese Abesiyat abesiyet Abesiyyun

(Abs. den) ehresini att, sureti kerih oldu (melinde). (Abes. C.) Faydasz ve bo eyler. abeslik, samalk. "Kinatn ve hdiselerin ba bo, faydasz ve gayesiz, kendi kendine, Haliksz olduuna inanmak isteyen btl yoldaki felsefeciler.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zamanmzda Ekzistansializm ""Varoluculuk"" ad altnda yeniden ortaya kan bir varlk ve hayat felsefesidir. ki kola ayrlmtr. Bunlardan uluhiyeti inkr edenler, hayatn, varln ve insann var oluunu abes ve gayesiz sayan ehl-i dallet frkalarndan biridir. Hristiyanlk dnyasnda bunlara kar kan ikinci ksm ise: Allah'a inanlmazsa hereyin abes olacan, bu sebeple Allah'a inanmann zaruriliini mdafaa etmektedirler.(Kinat abes ve gayesiz itikat eden felsife-i abesiyyun gibi kendilerini babo, hikmetsiz, gayesiz, vazifesiz, Haliksz m zannediyorlar? Acaba gzleri kr olmu, grmyorlar m ki, kinat batan aaya kadar hikmetlerle mzeyyen ve gayelerle msmirdir. Ve mevcudat, zerrelerden gnelere kadar vazifelerle muvazzaftr. Ve evamir-i lahiyyeye msahharlardr.S.)" Abey-seran Ab-gah Feslien. * iddetli emir. er ve mekruh nesne. * Bir dikenli aa. Fr. Havuz, kk gl, su biriken yer. * Tb : Karnn kaburga kemikleri kkrda ve ksa kaburgalar altnda olan ksm. Br. Ab-gine Ab-gir Ab-hane Abher Ab-hurde Ab- bisten Fr. Billur. * Ayna. * Kln. * Gz ya. * ie, srahi, kadeh. f. Suyun biriktii yer, havuz. * Dokumaclkta kullanlan fra. f. Abdest bozacak yer. Hel, tuvalet. Nergis iei, * Dolu kap. f. Su ien. Nebatlarn beslenip bymesi iin zaruri olan su ve yamur. * Gebelie sebep olan su, meni. Ab- adlet Ab- bde-reng Ab- beste Ab- cier Doruluun ve adaletin feyz ve bereketi. Kanl gz ya. Buz. * Mc : Billur, sra. Cier suyu. * Gz ya.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ab- em Ab- dehn Ab- hayat Gz ya. Az suyu, salya.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kan. Ebed hayata sebep olan hayat suyu (diye tbir edilen) bu kelime, edebiyatta : ""ok gzel ifde, ltif sz, parlaklk, letfet"" mnalarnda geer. * Tas : Ak- hakiki, ak- ilhi, ilm-i ledn, mrifetullah'tan kinayedir. b- Hzr, b- hayvan, b- beka gibi isimlerle de sylenir."

Ab- hufte Ab- hurden Ab- kevser Ab- leziz Ab- musaff Ab- revan Ab- ry Ab- or Ab- yah Ab- zen

Durgun su. * Buz. * Billur. * Knnda bulunan kln. me suyu. ilir su. Kevser b- hayat. Kevser letfeti. Leziz, tatl su. Temizlenmi, tasfiye edilmi su. Saf su. Akar su. * Kalpteki ferahlk. Yz suyu, eref, haysiyet, nmus. Ac su. * Gz ya. Buzlu, souk su. f. Kk havuz. * Su birikintisi. * Yumuak, ltif szlerle hatr alan ve bu manda emir. (Bak : Avzen)

bhayat Abk bkevser Ab Abid bid Abd Abidane

hayat suyu. Sebebsiz olarak sahibi yanndan kaan kle.* Civa. (Hg) Kevser adl cennet havuzunun suyu. f. Ayva. * Suda yaayan ve suda meydana gelen. * ok mvi. f. Kvlcm. ibadet eden. Kullar. Kleler. f. Kul olarak, ibdet edene yakr surette.

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bidane Abidat- islmiye A'bide abide Abide ibadet eden gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slm medeniyeti antlar. (Abd. C.) Kleler. Abid. ant. Uzun mddet dillerde destan olup kalan beliye ve dhiye. * Bir milletin trihinde byk bir deeri hiz olan vak'a. * Fesahat ve belgat dolaysyle benzeri sylenemeyen iir. * Tarihte yksek ve hkim bir mevkide olan vak'alar veya bykleri yaatmak iin yaplan bina. * Azametiyle, gzelliiyle insan hayrete uratan mebani. (Sleymaniye ve Ayasofya cmileri gibi.) Uzun mddet yayan edeb, ilmi, sinai eserler. * Gemi devirlerden kalma tarihi veya bedii kymeti olan binalar, kaleler ve harabeleri. * Dikilmi stunlar ve bunlarn zerindeki resimler, naklar, yazlar. * Abidenin arapadaki manas bizdekinden bakadr: Kendisinden nefretle, hayetle bahsolunan, uzun mddet dillerde destan olup kalan dhiye ve beliyyeye denir. (Trk slm Ansiklopedisi)

Abidev Abil

Abide gibi. Abideyi andran, bideye benzeyen ekilde. Koyun, at ve deve gibi hayvanlara iyi bakan. * ayrda otlayarak suya muhta olmayan hayvan.

Abile Abir

f. Su zerindeki kabarck. * Sivilce. ban. (Ubur'dan) Bir yerden geen, giden yolcu. Geen. * Hz. brhimin (A.S.) dedelerinden birisinin ad.

Abis Abse Abist Abisten

Denizlerdeki dokuzbin metreyi geen derinlikler. (C: Abayis) Tarhana. f. Gebe, hmile. f. Gizli, gizleme. * Gebe. * Diilik.

10

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Abisten Abihor

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hmilelik, gebelik. f. Hayvan sulama yeri. * me kab. * Dinlenmek iin ksa bir duraklama, teneffs. * Gnlk yiyecek.

Abitgh Abiy Abiye Abkame

f. Gizlenecek yer, gizli yer. Ksmet, nasib, rt ile yzn rten, utanga kz veya kadn. f. Anadolunun baz dou illerinde ve Badat'da yaplan, turu veya salataya benzer bir eit yiyecek maddesi. * Eki hamurdan piirilerek sirkeye konulan ve turu olarak kullanlan bir gda maddesi.

Abkar

"Mutlaka kusuru olmayan. Kmil. * Bir kavmin seyyid ve erifi, efendisi. Beer san'at olmayan. * ok gzellik. * Bir nevi dek.(Abkari: Esasen abkar'e mensub demektir. Ebu Suud ve sair tefsirlerin beyanna gre Abkar: Arabn zu'mnce bir Cin beldesinin ismidir ki, Arablar acib grdkleri her eyi ona nisbetle tavsif ederek abkar derler. Mu'cem-l Bldan'da u tafsil mezkrdur: Abkar; dolu, yani buluttan inen donmu sudur. Ve demilerdir ki, cinnin skin olduu bir arzdr. Meselde: ""Keennehm cinn-i abkar: sanki abkar cinni gibi"" denilir...Bazlar da demitir ki: Abkarinin asl; vasfna hrs ile rabet olunan her eye sfattr. Bunun da esas; nk Abkar'da deme ve saire naklar yaplrd. Onun iin her iyi ey Abkar'a nisbet edilirdi.)"

Ab-kend Ab-ke Ab-kur Abl Abla'

f. Havuz, dere, su geidi. f. Delikli kevgir. * Su eken, sucu, saka. * Kadeh sunucu. f. Lm ukuru. Pisliin akt yol ve delik. Kaln, byk nesne. * Bkmek. Ak nesne. * Beyaz ta.

11

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ablise Abluka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tarlaya tohum atan, ekinci. tl. Etrafn sarp hrile alkasn kesme. Bahren muhasara, denizden kuatma.

abluka Ablukay bozmak Ablukay kaldrmak Ab-nak Abone

kuatma, etrafn evirme. Muhasara hattn yarp gemek. Muhasaray brakmak. f. Sulu, slak, nemli. Fr. Gazete ve dergi gibi yaynlara pein para vererek muayyen bir zaman iin mteri olan kimse.

Abonman

Fr. Bir imalt ile mteri arasnda dzenli satn alma iin yaplan anlama.

Aborda

tl. Deniz teknelerinin rhtma, iskeleye veya baka bir tekneye yanlamasna yanamas.

Abr

Rya tabir etmek. D yormak. * Ya aktmak. Sudan veya baka yerden gemek. * Sylemeden bir eyi dnmek.

Abra

Bir dei-tokuta ste verilen ey. * Teraziyi ayarlamak iin hafif gelen kefesine konulan arlk.

Abran Ab-rane Abra

Alayan, alayc. f. Su borularna ve su yollarna bakan mhendis. Alaca benekli at. * Klorofil azlndan dolay ak renkte lekeleri olan bitki yapra.

Abre Abs Absal Ab-svar Ab

Gz ya. Kurumak, katlamak. f. Bahe, koru, park. f. Su stnde yzen. * Sudaki kabarck. Salh. * Hsn. bdet. * Gaflet.

12

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ab-ar Ab-inas Abt Abu Abus abus Abv Ab-vend Ab-yar Ab-yar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. elle, su akarken kard ses, rlt. f. Sudan anlyan. * Gemi klavuzu. Yalan, bhe uyandrc hareket. f. Nilfer iei. atk ehreli. ask yzl. Yz eki. somurtan, surat asan. Yzn gzel olmas. Nizaml olu. (Bak: Ta'biye) f. Marapa, bardak, su kab. f. Sulayan. * Mc: Bereketlendiren, feyizlendiren. f. (Asl mns sulama ise de, lisanmzda yalnz mecazi mnsiyle baz eski nesir yazarlar tarafndan kullanlmtr). Yardm, itimat.

Ab-yr-i himmet

Korumak iin yaplan yardm, himmet yardm.

Ab-yr-i himmetinizle Himmetiniz yardmyle, himmetiniz sayesinde. Ab-zen Ac Ac'ac Acac Ac'ace Acafet Acaib acaib Acaibat Acib-i seb'a-i lem f. Kk havuz. * Banyo. Fildii. * Dolu kap. ar. Toz. * Ttn. * Bulut. * Duman. Uzun uzun armak. Zayflk. elimsizlik. (Acib. C.) artacak ve hayret verici eyler. artc, acayip. Normale zt eyler. Acib eyler. Dnyann yedi tane alacak, acaib eyi. (in seddi bunlardan biridir.) Acaiz Acak (Acuze. C.) Kocakarlar. htiyar kadnlar. f. Toprak.

13

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Acal Acalit A'cam Acam Acan Acar Acasa Acb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ecel. C.) Eceller. lmler, vdeler. Yourt. (Acem. C.) Acemler. ranllar. * Arab olmayanlar. (Ecme. C.) Meelik, kamlk, aalklar. f. Polis: Emniyet mensubu (Ecr. C.) Sevaplar, cretler, mkfatlar. * Kiralar. Deve srs. "Kuyruk sokumu. ""Us'us"" denilen kk kemik. Her eyin kuyruk dibi ve nihyeti. Ftiha-i hilkat olan kk kemik.Acb-z zeneb diye Hadis-i erifte ismi geen ve insann kuyruk sokumundaki en kk kemik.(Kur'n- Kerim'de ""Sure: 30. yet: 27"" Yani: ""Sizin hairde ideniz, dirilmeniz, dnyadaki hilkatinizden daha kolay, daha rahattr."" Nasl ki bir taburun askerleri istirahat iin dalsa, sonra bir boru ile arlsa, kolay bir surette tabur bayra altnda toplanmalar, yeniden bir tabur tekil etmekten ok kolay ve ok rahattr. yle de bir bedende birbiri ile imtiza ile nsiyet ve mnasebet peyd eden zerrat- esasiyye, Hz. srfil'in (A.S.) suru ile Hlik- Zlcellin emrine ""Lebbeyk"" demeleri ve toplanmalar aklen birinci icaddan daha kolay, daha mmkndr. Hem btn zerrelerin toplanmalar belki lzm deil. Nveler ve tohumlar hkmnde olan ve hadisde ""Acb-z zeneb"" tbir edilen ecza-i esasiyye ve zerrt- asliyye ikinci ne'e iin kfi bir esastr, temeldir. Sni-i Hakim beden-i insanyi onlarn stnde bina eder. S.)(Arkada! Zhire nazaran, hairde, eczay asliye ile ecza-y zide birlikte iade edilir. Evet, cnb iken trnaklarn, salarn kesilmesi mekruh ve bedenden ayrlan herbir cz'n bir yere gmlmesi snnet olduu ona iarettir. Fakat tahkike

14

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gre, nebatatn tohumlar gibi ""Acb-z-zeneb"" tbir edilen bir ksm zerreler, insann tohumu hkmnde olup, hairde o zerreler zerine beden-i insan nev nema ile teekkl eder. ..)" acb acbzzeneb Acc Acc(e) Accac aceb A'ceb Aceb kuyruk sokumundaki kk kemik. lmden sonra diriliin tohumu saylan madde. Yksek sesle haykrma, * Grlt karma. Deveyi dme. Kalabalk. Frtnal, rzgrl. * Grltl. acaba, hayret. ok acyib. Pek tuhaf olan. Taaccb, ama, hayret. * Garib, ho, ltif ve ndir-l vcud olduundan bir ey iin inkr ve istirab etme hli. A'ceb-l acib Aced A'cef A'cel Acele ok acib ve gln olan. Kuru zm. nce, zayf. Daha acele, en abuk. * Acele eden kii. abuk, abukluk. Bir ii abuk yapmaya ve abuk bitirmeye alma, ivedilik. Acem Acemne Acemceme Aceme Arap olmayan, iranl. f. Acemlere yakr suret. Yabanc gibi. (C: Acemcemt) Kuvvetli, muhkem deve. (C: Acemt) ekirdek. * ekirdekten biten hurma aac. * Sert ve salam ta. A'cem acemi Acem Aceme mensub. * Arapay iyi konumayan. Dilsiz. * Beceriksiz. iin yabancs, tecrbesiz. Tecrbesiz. * Yabanc. * Yeni. Mbtedi.

15

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Acemistan Acemiyan Acente f. ran lkesi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. (Acemi. C.) ranllar. Acemler. * Acemiler, tecrbesizler. (Acenta) ing. Bir vapur irketinin her iskeledeki memuru. * Bir irket veya idarenin dier memleketteki vekili. * Memur veya vekilin memuriyeti ve idarehanesi.

A'cez Aceze aceze acb Acib Acb

En ciz. ok kudretsiz. * Mak'ad etli ve yumru olan. (ciz. C) cizler. * Dknler, zayflar. cizler, gszler. benzeri grlmeyen, artc. Hayret veren. alacak ey. alan ve hayret uyandran ey. Benzeri grlmeyen. Garib. Taaccb olunan ey.

Acbe

Allm surette olmayan. ok hrika. Acib ve garip, hayret verici, alacak ey.

Acibe-i hilkat

Her zaman yaratlan ekilden farkl olarak yaratlm olan. (Mesel: Normalinden ok fazla byk csseli veya ayakl olmak gibi)

Acic cil cil

Sesi ykseltmek. acele eden. Aceleci. * Acele eden. Hemen. * Derhal. Pein. * abuk. * Fk: Dnya.

Acil cilane cilen cilen Acin Acin

Sonraya braklm. Bir vdeye bal. * Ahiret. f. Acele edene ait. Acele olarak. * imdiki zamana ait. acele olarak. Acele olarak. Serian, derhal, mstcelen. Rengi ve tad deimi pis su. Hamur gibi yourulmu, macun kvamnda.

16

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aciniyet aciniyyet Acir Aci Aciyy(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mcun halinde olma. Hamur gibi yourulmu olma. mcun halinde olma, yourulmuluk. Elindekini bakasna kiralayan. Kiraya veren. f. me, souktan me. (c: Acy) Anas ldnden, baka kimsenin style beslenen ocuk. * Anas stn vermeyip yemei rettii ocuk.

ciz ciz cizn cizne

Beceriksiz. Eli ermez. Kabiliyetsiz. Gc yetmez olan. gsz. (ciz. C.) cizler, beceriksizler, zayflar, gszler. "f. ciz olarak. Beceriksizce. Tevzu ile. (Alak gnlllk ifdesi iin sylenir) ""Allah'a kar kusurlarn bilen bir m'min cizne ancak Allah'tan rahmet diler."""

cizane cize cizem ciziyyet Acled Aclez Acm Acm Acn A'cube acbe acul Acul Aculne

gszce. gsz. gszm. Acizlik, beceriksizlik, kabiliyetsizlik. * Fakirlik, tevzu. Yourt. Kavi, salam nesne. (C: Ucum) Be yana girmemi deve. * Kuyruk dibi. * Isrmak. nce fikirli. Akll, anlayl. Yourma. Ma'cun kvamna getirme. (Bak : U'cube) alacak ey. aceleci. ok acele eden sabrsz. Acele edene yakr suretde.

17

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk aculiyet Aculiyet Acur acelecilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Acelecilik. Sabrszlk. Kabakgillerden bir hyar cinsi. st hafif olukludur. Bazlar tylce olur.

Acuz(e) acze Acuze-i emta Acr

ok yal kadn. Kocakar. * Kl. * arap. * Srtlan. gsz kocakar. Sa aarm kocakar. Younluk, semizlik, besililik. * Youn. * Her nesnenin hacmi ve cssesi olmak.

Acr Acs Acz Acv Acve(t) Acz

Kiremiti, tulac. Almak, kabzetmek. * Gecenin sonu. (C.: Acz) her nesnenin dibi, kk ve sonu. * Yay kabzas. ocua st iirmek. Medine-i Mnevvere hurmalarndan bir eit, iyi hurma. "Beceriksizlik. ktidarszlk. Kuvvetsizlik. Gszlk. Yapamamak. * Zarardan korunmak gcnn olmamas. * Bir eyin geri taraf. (nsandaki kusur sonsuz olduu gibi, acz, fakr ve ihtiyacna da nihayet yoktur. nsana tevdi edilen alk ile nimetlerin lezzetleri tebrz ettii gibi: nsandaki kusur, kemalat- Sbhniyye derecelerine bir mirsaddr. nsandaki fakr, gna-i rahmetin derecesine bir mikyastr. nsandaki acz, kudret ve kibriysna bir mizandr. nsandaki tenevv- hcat, env- niam ve ihsanatna bir merdivendir. yle ise ftratndan gaye ubudiyettir. Ubudiyet ise, dergah- izzetine kusurlarn ""Estafirullah"" ve ""Sbhnallah"" ile ilan etmektir. M.N.)"

acz Acza'

gszlk. Dbr byk kadn. * Kumdan ylm yksek tepe.

18

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Acz-alud aczld Acze Acz-mend Acz-mend Aalya Aar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. cizlik, kuvvetsizlik, gszlk. gszlkle kark. (C.: Acyiz) Her nesnenin sonu. * Kadn dbr. Acizlik, mahviyet shibi. f. cizlik, iktidarszlk. Fakr. yun. Fundagillerden, gzel iekli bir bitki ve iei. f. tah amaya yarayan turu v.s. * nili yokulu yer. * Kartrlm, birletirilmi.

A Ak Akc Ad d

(Bak: Zviye) Cil, perdah, lostra. Cil ve perdah veren sanatkr. Hud aleyhisselmn kavmi. Hz. Hud Peygambere (A.S.) isyan ettiklerinden gazab- lhiyyeye urayan ve helk olan, Yemen tarafnda yaam bir kavmin ad.(irk ve kfr cinayeti, kinatn btn kemaltna ve ulvi hukuklarna ve kudsi hakikatlarna bir tecavz olduu cihetledir ki, ehl-i irk ve kfre kar kinat kzyor ve semavat ve arz hiddet ediyor ve onlarn mahvna ansr ittifak edip, kavm-i Nuh (Aleyhisselam) ve d ve Semud ve Fir'avun gibi ehl-i irki bouyor, gark ediyor. $ yetinin srriyle cehennem dahi ehl-i irk ve kfre yle kzyor ve kzyor ki, paralanmak derecesine geliyor. .)

da A'da Ada

dmanlar. En zlim, en ok dmanlk eden. Etraf su ile evrili kara paras. * Etraf yollarla evrili arsa ve binalar takm.

db u erkn

Edebler, kaideler ve rknler. Ahlk ve terbiye kaideleri.

19

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk db

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(Edeb kelimesinin ouludur.) Usul, yol, yordam, davran kaideleri, terbiye. Ahlk ve terbiyenin gerektirdii konuma ve hareket tarz. Adaba uymayanlara edepsiz denir.""Edipler edepli olmal"" yani yazarlar, edebiyatlar dine, ahlka ve terbiyeye uymal. Aksi halde edebiyat adna lyk olamazlar, edepsiz olurlar.(Snnet-i Seniyyenin meratibi var. Bir ksm vciptir, terkedilmez. O ksm, eriat- Garr'da tafsiltiyle beyan edilmi. Onlar muhkemattr. Hibir cihette tebeddl etmez. Bir ksm da, nevfil nevindendir. Nevfil ksm da iki ksmdr. Bir ksm, ibadete tbi Snnet-i Seniyye ksmlardr. Onlar dahi eriat kitablarnda beyan edilmi. Onlarn tayiri bid'attr. Dier ksm, ""db"" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitablarnda zikredilmi. Onlara muhalefete, bid'a denilemez. Fakat db- Nebevi'ye bir nevi muhalefettir ve onlarn nurundan ve o hakiki edebden istifade etmemektir. Bu ksm ise (rf ve dt), muamelt- ftriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn tevtrle malum olan harektna ittiba etmektir. Mesel: Sylemek dbn gsteren ve yemek ve imek ve yatmak gibi hltn dbnn dsturlarn beyan eden ve muaerete taalluk eden ok Snnet-i Seniyyeler var. Bu nevi Snnetlere ""db"" tabir edilir. Fakat o dba ittiba eden, dtn ibadete evirir. O dbdan mhim bir feyz alr. En kk bir dbn mrt, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm tahattur ettiriyor; kalbe bir nur veriyor. Snnet-i Seniyyenin iinde en mhimi slmiyet almetleri olan ve eire de taalluk eden Snnetlerdir. eir, deta hukuk-u umumiye nev'inden cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasyle o cemiyet umumen istifade ettii gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi eire riya giremez ve iln edilir.

20

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nfile nev'inden de olsa, ahs farzlardan daha ehemmiyetlidir. Snnet-i Seniyye, edebdir. Hibir mes'elesi yoktur ki, altnda bir nur, bir edeb bulunmasn! Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi: $ Yni : ""Rabbim bana edebi, gzel bir surette ihsan etmi, edeblendirmi."" Evet Siyer-i Nebeviyyeye dikkat eden ve Snnet-i Seniyyeyi bilen, kat'iyyen anlar ki: Edebin envn, Cenab- Hak, Habibinde cem'etmitir. Onun Snnet-i Seniyyesini terkeden, edebi terkeder. L.)" db db- milliye db- muaeret edepler, ahlk kurallar. Millete ait edep ve terbiyeler. Beraber yaayta, ho ve slmca yaama ve geinme usulleri. Peygamberin (A.S.M.) snnetine uygun olan hareket. nsanlara kar edebli olma, insanca ve slmca yaama db. Adba dair snnet-i peygamberiyeye uymak.(... ki cihann rahat ve selmetini iki harf tefsir eder, kazandrr: Dostlarna kar mrvvetkrne muaeret ve dmanlarna sulhkrne mumele etmektir. M.) db- umumiye A'dad Adahi Adahik Adak Adakk A'dal Adal Adalat adale Umumi ahlk kaideleri. nce ve ksa kollu adam. (Udhiye. C.) Kurbanlar. (Udhuke. C.) akalar, gln eyler. Nezredilen ey. (Bak: Nezr) nce, dakik. (dl. C.) Eitler, denkler, msaviler. Gm az olan para. (Adale. C.) Adaleler. kas.

21

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Bedenin hareketini icra eden ve birbirinden, ince bir perde ile ayrlan sinirli et ksmlarndan her biri. Hepsine birden et (Lahm) tbir edilir.

Adalet

"Zulm etmemek. Herkese hakkn vermek ve lyk olduu mumeleyi yapmak. Mahkeme. Hak kanunlarna uygunluk. Hakszlar terbiye etmek. nsaf. Mdelet. Dd. Cenab- Hakk'n emrini emrettii ekilde tatbik etmek. Suluya Allah'n emrini icra etmek.(Adlet iki ktr. Biri mbet, dieri menfidir. Msbet ise; hak sahibine hakkn vermektir. u ksm adlet; bu dnyada bedahet derecesinde ihtas vardr. nk her eyin istidat lisaniyle ve ihtiyac- ftr lisaniyle ve ztrar lisaniyle Ftr- Zlcell'den istedii btn matlubatn ve vcut ve hayatna lzm olan btn hukukunu mahsus mizanlarla, muayyen llerle bilmahede veriyor. Demek adletin u ksm, vcut ve hayat derecesinde kat'i vardr. kinci ksm menfidir ki: Hakszlar terbiye etmektir. Yni, hakszlarn hakkn, tzib ve tecziye ile veriyor. u k ise; endan tamamiyle u dnyada tezahr etmiyor. Fakat, o hakikatn vcudunu ihsas edecek bir surette hadsiz iarat ve emarat vardr. Ezcmle: Kavm-i d ve Semud'dan tut, t u zamann mtemerrid kavimlerine kadar gelen sille-i te'dib ve tziyne-i ta'zib, gayet li bir adletin hkmran olduunu hads-i kat'i ile gsteriyor. S.) (Bak: Ftih Sultan Mehmed)"

adalet Adlet-i ilhiye Adlet-i izafiye

hak sahibine hakkn vermek, doruluk. Allah'n adaleti. "zafi adalet veya adlet-i nisbiye de denir. Kll'n selmeti iin, cz' feda eden adalet usuldr.(Cemaat iin ferdin hakkn nazara almaz, ""ehven-er"" diye bir nevi adalet-i izfiyeyi yapmaa alr. Fakat

22

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

adalet-i mahza kabil-i tatbik ise ""adalet-i izafiye""ye gidilmez, gidilse zulmdr. M.)" Adlet-i mahza Adaletin tam hakikisi, tam adalet. (Adlet-i mahza ile adalet-i izafiyenin izah udur ki: $ yetin mna-y iarisi ile : Bir msumun hakk, btn halk iin dahi ibtal edilmez. Bir fert dahi umumun selmeti iin feda edilemez. Cenab- Hakkn nazar- merhametinde hak, haktr. Kne byne baklmaz. Kk byk iin iptal edilemez. Bir cemaatin selmeti iin bir ferdin rzas bulunmadan hayat ve hakk feda edilmez. Hamiyet nmna, rzas ile olsa o baka meseledir. M.)(... Adlet-i lhiyenin tam mns ile tecelli etmesi iin hare ve Mahkeme-i Kbr'ya lzum vardr ki, biri cezasn, dieri mkfatn grsn. ..) Adaletkr Adletkrane adaletname Adaletpenah adaletperver adaletullah Adall adall Adam f. Adaletli, insafl, adalet sahibi. f. Adletlice. Adalet sahibine yakr ekilde, insafl ve hakl surette. mahkemeye davet yazs. f. Adletli. adaletsever. Allahn adaleti. ok sapk, ok dallette. iyice saptm. nsan. * Erkek kii. * Birinin tarafn tutan kimse. * yi ve terbiyeli yetimi insan. Adamet Adan Ahmaklk, aklszlk. Deniz kenar.

23

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adaptasyon

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Tatbik etme ii. Bir eyin bir bakasna gre ayarlanmas. Bir canlnn, yaad muhite uymas ii. * Yabanc dilde yazlm bir eseri yerli adlar ile ve yerli hayata uydurarak evirme.

Adapte Adarr A'das dt dat Adavet

Fr. Adaptasyonu yaplm, tamamlanm. En zararl. (Ades. C.) Mercimekler. detler, alkanlklar. detler. (Bak: det) "Husumet, dmanlk. Kin. buz. Garaz.(Advet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zttrlar. kisi, mna-y hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eer muhabbet, kendi esbabnn rhaniyetine gre bir kalbde hakiki bulunsa, o vakit advet mecazi olur; acmak suretine inklb eder. Evet mmin, kardeini sever ve sevmeli. Fakat fenal iin yalnz acr. Tahakkmle deil, belki ltufla slahna alr. Onun iin nass- hadis ile: "" gnden fazla, m'min m'mine ksp kat- mkleme etmeyecek."" Eer esbb- advet galebe alp, advet, hakikatyla bir kalbde bulunsa; o vakit muhabbet meczi olur; tasannu ve temelluk suretine girer. M.)"

adavet adavetkrane Aday Adb Adcem Add dd add

dmanlk. dmancasna. (Bak: Namzed) Kl. * Kesmek. * Svmek.* Yardmc. Eri burunlu. Hesablamak. Saymak. Saylmak. tibar etmek. Kuvvet, salbet. sayma.

24

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Addar addetmek Addetmek de

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Denizci, gemici taifesi. saymak. Saymak. tibar etmek. ttihaz etmek. det kelimesinin arabca terkiblerdeki ksalm ekli. Mesel: Harikulde, alelde, fevkalde.

A'deb

Erkeklerden arkada ve yardmcs olmayan. * Bir boynuzu krk hayvan.

aded Aded Adeden Aded A'del dem

say, tane. Say. Tane. Rakam. Miktar. Say bakmndan, sayca. (Adediye) Adede yani miktar ve rakama, sayya mensub. (Adil. den) Adletli, ok doru. "nsan. lk insan ve ilk peygamber (A.S.)Allah ilk insan olarak dem'i, sonra ei Havva'y yaratmtr. Bugnk insanlar onlardan treyip oalmtr. Baz dine tbi olmyanlar, insann maymun soyundan bir hayvandan trediini iddia ederler. Bu iddia kastldr, nki ilm isbat yaplamamtr. Lboratuarlarda kk canllar zerinde yaplan almalar gstermitir ki, canlnn genetik yapsnda meydana gelen deiiklik sonucu treyen yeni canl, ana-babasndan daha mkemmel deil; dejenere olmu, soysuzlam, bozuk bir ekil almtr. nsan ise en mkemmel mahluktur. Kald ki bu gne kadar bir canlnn deiip baka bir canl haline geldiini kimse grmemitir. Bugnk maymunlar da hl insan olmamlardr. Bugnn psikoloji ve felsefi antropolojisi insann mahiyete, zce hayvandan farkl olduunu kabul etmitir. $ Yani: Cenb- Hak, dem'i (A.S.) btn kemaltn mebadisini tazammun eden li bir ftratla tasvir etmitir ve

25

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

btn malinin tohumlarna mezraa olarak yksek bir istidat ile halketmitir ve mevcudat ihata eden ulvi bir vicdan ve ihatal on duygu ile tehiz etmitir; ve bu meziyet sayesinde, btn hakaik- eyay retmeye hazrlamtr, sonra btn esmay kendisine retmitir. dem'i halketti, tesviye etti, cesedine nefh-i ruh etti, terbiye etti, sonra esmy tlim etti ve hilfete namzed kld. Sonra vakta ki dem'i melikeye tercih etmekle rchan mes'elesinde ve hilfet istihkaknda ilm-i esm ile mmtaz kld. ..)(Hz. dem'in (A.S.) Cennet'ten ihrac ve bir ksm beni-demin Cehennem'e idhali ne hikmete mebnidir?Elcevap: Hikmeti, tavziftir... yle bir vazife ile me'mur edilerek gnderilmitir ki, btn terakkkiyat- mneviye-i beeriyenin ve btn istiddt- beeriyenin inkiaf ve inbisatlar ve mhiyet-i insaniyenin btn Esm-i lhiyeye bir yine-i cmia olmas, o vazifenin netayicindendir. Eer Hz. Adem Cennette kalsayd; melek gibi makam sbit kalrd, istiddt- beeriye inkiaf etmezdi. Halbuki yeknesak makam shibi olan melikeler oktur, o tarz ubudiyet iin insana ihtiya yok. Belki hikmet-i lhiye, nihayetsiz makamat kat' edecek olan insann istidadna muvafk bir dr- teklifi iktiza ettii iin, melikelerin aksine olarak mukteza-y ftratlar olan mlum gnahla Cennet'ten ihra edildi. Demek Hazret-i Adem'in Cennet'ten ihrac, ayn- hikmet ve mahz- rahmet olduu gibi; kffarn da Cehennem'e idhalleri haktr ve adlettir. M.) (Bak: Terakkiyat)" Adem adem ademabd ilk insan ve ilk peygamber. yokluk, olmama, bulunmama. ebediyyen yok olma.

26

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adem-bd ademld Adem-i abesiyyet Adem-i basiret Adem-i dikkat Adem-i emniyet Adem-i hric

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yokluk. Yokluk alemi. yoklukla kark. Abes olmay. Faydasz ve bo olmamak. Basiretsizlik, grszlk. Dikkatsizlik. Emniyetsizlik. Gvensizlik. "lm-i lhide mevcud olup, maddi vcudu olmayan.(Adem-i mutlak zaten yoktur; nk bir ilm-i muhit var. Hem daire-i ilm-i lhnin harici yok ki, bir ey ona atlsn. Dire-i ilim iinde bulunan adem ise, adem-i hricidir ve vcud-u ilmiye perde olmu bir nvandr. Hatta bu mevcudat- ilmiyeye baz ehl-i tahkik ""A'yan- sbite"" tabir etmiler. yle ise, fenaya gitmek, muvakkaten haric libasn karp, vcud-u mneviye ve ilmye girmektir. Yani, hlik ve fani olanlar, vcud-u hricyi brakp; mhiyetleri bir vcud-u mnevi giyer, dire-i kudretten kp dire-i ilme girer. M.)"

Adem-i ihtilf Adem-i iktidar Adem-i imkn Adem-i inkr Adem-i istima' Adem-i itat Adem-i itikad Adem-i itilf Adem-i ittifak Adem-i kabul

Birlik. Beraberlik. Uyuma. Anlama. ktidarszlk. Gszlk. Kuvvetsizlikten gelen hastalk. mknszlk. Mmkn olmay. nkr etmeme. nkrszlk. Huk: Mahkemede dvann dinlenmemesi. tatsizlik, emri dinlememek. tikatszlk. lfetsizlik, anlamazlk. ttifakszlk. Uyumazlk. sbat tasdik etmemek. ek, hkmszlk. man hkmlerini lkaydlkla karlamak, nefy ve inkr etmek, kabul etmemek, gz

27

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kapamak gibi chilne bir hkmszlk. Bir terk, bir cehl-i mutlak. (Kabul etmemek bakadr. nkr etmek bakadr. Adem-i kabul, bir lkaydlktr, bir gz kapamaktr ve chilne bir hkmszlktr. Bu surette, ok muhal eyler onun iinde gizlenebilir. Onun akl, onlarla uramaz. Amma inkr ise: O adem-i kabul deil, belki o kabul- ademdir, bir hkmdr. Onun akl, hareket etmeye mecburdur. M.) (Bak: Kabul-i adem) Adem-i kifyet Adem-i merkeziyyet Kifyet etmeme, kfi gelmeme, yetmezlik. Bir idri taksimattaki paralarn (vilyet, belediye ve ky) muayyen hususlarda kendi kendilerine idare yetkileri. Bir yere bal olmakszn veya bir yerden idare edilmeksizin olan muamele. Btn ksm ve ubelerin kendi kendilerini idare tarz. Adem-i mes'uliyet Mes'uliyetsizlik, sorumsuzluk.

Adem-i mevcudiyyet Yokluk. Olmama. Adem-i muvafakat Adem-i mblt Adem-i mdhale Adem-i msade Adem-i salhiyet Adem-i srf Adem-i tahayyz Rz olmay, muvfakat etmeme. Dikkatsizlik. Karmamazlk. zinsizlik, msaadesizlik Salhiyetsizlik, yetkisizlik. Yokluk. Mutlak yokluk. Bolukta yer kaplamamak. Mekndan mnezzeh olu. Yer ile bal olmamak. Hacmi olmay. Adem-i takayyd Kaytszlk. Bir eye bal olmay. Kymet vermemek. zerine almamak. Adem-i ta'kib Adem-i te'diye Takibsizlik. * Huk: Muhakemeye lzum grmemek. Borcunu dememe.

28

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dem Adem adem ademistn demiyn demiyt ademiye demiyet ademiyet demiyyet dem-k ademnma Ader Ades adese Adese

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nsanlardan olan, insana it, insana dair ve mteallik. Yoklua ait. Ademle ilgili (Bak: Vukut) yoklukla ilgili, olmama. yokluk lkesi. (dem. C.) nsanlar. (Adem. C.) Yokluklar. Ademler. yoklukla ilgili. insanlk. yokluk. nsanlk. Namuslu bir insana yakr hl ve tavr. f. Adam ldren, katil. yokluk gsteren. ok su. (C. Ads) Mercimek. mercek. Mercimek. * Mercek. Uza yakn veya yakn uzakta grmee yarayan drbn veya mikroskop cam.

Adese-i ayniyye Adese-i mtekarib Ades det det

Gzleme mercei. Yaknlatran mercek. Mercimee benziyen ey. grenek, alkanlk. Usul, grenek, allm davran. Huy, tabiat. Toplumda nesiller boyunca uyulan ve kamuoyunda (umum efkrda) sayg ve meyyideye sahip hareket kaideleri (Sosyoloji). slm cemiyetinde detler de slm olur, slma uygun olur. Mslman, slma aykr

29

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

detlere uymaz. Cemiyetin yabanc detlerle bozulmamasna gayret gsterir. Adet det olduu zere, her vakitki gibi, alelde. Baya surette, di bir suretle. Dpedz. deta Adeten det-i agnm detullah sanki. Grenek ekliyle, det olarak. Kei ve koyunlar iin alnan vergi. "(Snnetullah da denir.) Tabiatta canl cansz btn varlklarn nasl hareket edeceklerini belirliyen Allah'n emirleri, O'nun koyduu deimez dzen. Mesel oksijenle hidrojenin birlemesinden su meydana gelir. Ik, geldii aya eit bir a ile yansr ki, bunlar birer detullahdr. ""detullah"" yerine ""tabiat kanunu"" demek yanltr.(... Esbab- tabiiyyenin ss-l-esas hkmnde olan cz- lyetecezzadaki kuvve-i czibe ve kuvve-i dfiann ictimalarnn hortumu zerinde bir muhaliyet damgas var. Fakat caizdir ki, herbir eyin esas zannettikleri olan cezb, def, hareket, kuva gibi emirler, dtullahn kanunlarna birer isim olsun. Lkin kanun, kaidelikten tabilie ve zihnlikten hriclie ve itibarden hakikata ve letiyetten messiriyete gememek artyla kabul ederiz. M.N.)" detullah Adevn (adv) Adf Adgs Adgsu ahlm Adh Adham Allahn yaratklardaki kanunlar. Sr'atle komak. Yemek. (Dags. C.) Desteler, demetler. * Kark ryalar. * Kark sylentiler. Kark rylar. Tbire demeyen rylar. Kurbanlar. Kuluk vakti kesilen kurbanlar. Kuluk vakti. (Bak: d) Youn, kaba. * ri csseli adam.

30

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk di d

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baya, aa, sradan. stnlk fark olmayan. Kymetsiz. * Her zamanki. * d kavmine id.

Adid dih Adihe dil

Hasm. * Arkada. * Isrma. Bir srmlk lokma. (Bak: Add) Sihirbaz. * Soktuu saat ldren ylan. Bhtan, yalan. "(dile) Adlet eden. Allah'n emirlerini noksansz tatbik eden. Doru. Doruluk gsteren. Adlet sahibi. (Bak: Adlet)(Mesel bir hkmdr- dil, ihkak- hak iin mazlumlarn hakkn zlimlerden almakla ve fakirleri kavilerin errinden muhafaza etmekle ve herkese mstahak olduu hakk vermekle lezzet almas, iftihar etmesi, memnun olmas; hkmdarln ve adaletin bir kaide-i esasiyesi olduundan elbette Hkim-i Hakim, Adl-i dil olan Zt- Hayy- Kayyumun btn mahlukatna, hususan zihayatlara ""hukuk-u hayat"" tabir edilen erait-i hayatiyeyi vermekle.. ve hayatlarn muhafaza iin onlara cihazat ihsan etmekle ve zaifleri kavilerin errinden Rahimane himaye etmekle.. ve umum zihayatlarda bu dnyada ihkak- hak etmek nev'i tamamen; ve hakszlara ceza vermek nev'i ise, ksmen srr- adletin icrasndan olmakla.. ve bilhassa Mahkeme-i Kbr-y Hairde adalet-i ekberin tecellisinden hasl olan ve tabirinde ciz olduumuz uunt- Rabbaniye ve mani-i kudsiyedir ki, kinatta bu faaliyet-i daimeyi iktiza ediyor. L.)"

Adil dilne dilane diliyet

E, denk, akran, benzeri. lde, miktarda eit olan. Adalet sahibi bir adama yakr surette. dilce. dillik.

31

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adm Adm-l imkn Adm-n nazr din dine di diyat suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mlik ve sahib olmayan. Yok olan. Bireyi olmayan. Fakir. mknsz. Olamaz. Ei, benzeri olmayan. Esiz. Benzersiz. Otlakta bulunan dii deve. Cuma gn. f. Ate, nar. Kur'an- Kerim'in 100. suresinin ismi olup, Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur.

diyat

(di. C.) Her zaman meydana gelen hrikulde ve birer mu'cize-i kudret olmakla beraber, insanlarca allm olduundan kuymeti bilinmeyen hdiseler. * Kymetsiz eyler. (Kur'an, yetleriyle insanlarn nazarn me'lfatlar olan eylere eviriyor. yetler, necimler gibi lfet perdesini deler, atar. nsann kulandan tutar, ban edirir. O lfetin altndaki havrk-ul dt mu'cizeleri o diyat ierisinde gsterir. M.N.)

diyt

(Adiv. den ism-i faildir) Hzla komak, seyirtmek. (At, deve v.s. koanlarn hepsine tlak olunabilir.) * Mc: Dmanlk, zulm. * Dima muharebeye koup hcum eden cemaat. * Uzaklk. (Kamus)

diyt diyt- umr diye diyen diyye diyyet Adk adl

her zaman olagelen allm eyler. Gnlk iler, her zamanki deersiz iler. (C: diyat) Gaza yolunda seirten at. Her zamanki gibi. Adice. Fevkalde olmayarak. tiyad edilmi. Allm. Adilik. Aalk. Vurmak, darp. hak gzetme, tarafsz hkm, doruluk.

32

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adl Adla'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mni olmak. Men etmek. (Azla') (Dl'. C.) Kaburgalar. * Mat : Geometrik ekillerin kenarlar, say kkleri.

Adl

Adlete mensup, adletle alkal, ilgili.* Sultan II. Bayezid'in iirlerinde kulland mahlas.

adl Adliye

adaletle ilgili. "Mahkeme. Muhakeme ileriyle uraan daire. (Adliyede, adalet hakikat ve mracaat eden herkesin hukukunu bil-tefrik muhafazaya, srf hak namna almak vazifesi hkmettiine binaendir ki; mam- Ali (RA), hilafeti zamannda bir yahudi ile beraber mahkemede oturup, muhakeme olmular. .)"

adliye Adl-penah Adm

adalet yeri, mahkeme binas. Adletin barnd yer, adlete snan kimse. (C: dm) Yay tutama. * Deve kuyruu. * Saban eii ki, ucunda demiri vardr. * Harman savurduklar yaba.

Admer Adn Adrah Adras Adrefut Adrenalin

Arslan. * edit, iddetli. * Bel. * irkin yzl iman kadn. cennette bir blm. f. Yldrm. * Gkgrlts. * imek. (Drs. C.) Arka diler, diler. Kelerden byk bir hayvan. Fr. Tb: Bbrek st salgsndan karlan bir hormon. Sentetik olarak da yaplr. Damar daraltmak ve kanamay nlemekte kullanlr.

Adreng Adret Adub

Fr. Keder, mihnet, sknt. Kalar olmayan kimse. Yardmc.

33

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Adud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Paz. Kolun omuzdan dirsee kadar olan ksm. * Mc: Yardmc. stinadgh.

Adude Adud Adul Advv advv Advv-i cn Advv-i kadim Advv-d din

Yumuaklk. Tazelik. Paz kemii ile ilgili. Gemici, mellah. Dman, hasm. dman. Can dman. Eski dman. Din dman.(Hem kfrannzla yle bir Mlik-i Zlcell'in memleketinde isyan ediyorsunuz ki, ibdndan ve cnudundan yleleri var ki, deil sizin gibi kck ciz mahluklar, belki farz- muhal olarak da ve arz byklnde birer advv- kfir olsaydnz arz ve da byklnde yldzlar, ateli demirleri, uvazl nhaslar size atabilirler, sizi datrlar. Hem yle bir kanunu kryorsunuz ki, o kanun ile yleler baldr, eer lzum olsa arznz yznze arpar, glleler gibi kreniz misill yldzlar stnze yadrabilirler. S.)

Adv Adva Advan Adya'

Yelmek. Seirtmek. * Hazrlamak. Hastalk bakasna bulamak. ok koan kimse. Boynuzu ufak koyun. * Nebiyyi Zin Aleyhisselam Efendimizin devesinin ad.

Adye Afa' Afaf Af'af

Kouculuk, dedikoduculuk. * Yalan sylemek. * Svmek. Eek spas. (Affet) Temiz olma. Masumiyet. Gnahszlk. Devedikeni aacnn yemii.

34

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Afaif fk Afak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Namus, rz ve iffet sahibi, erefli kadnlar. ufuklar, taraflar, ynler. Ufuklar. Yerle gn birletii gibi grnen uzak dire. * Etraf. Cihetler. * Mc: Gr ve dn snrlar. (Zdd: Enfs'dr.)

Afakgir fk Afak

Ufuklar tutmu, leme yaylm, yi, ok mehur. dmzda olanlar. Kinat ve iindeki hdiselere id. Nefsin haricindeki leme dair. * Kymetsiz szler ve meseleler. (Enfsinin zdd.) (Objektif)

Afar

Arap diyarnda ok olan bir yeil aa. * Hurma aacn islah etmek. * Katksz ekmek yemek.

Afaret Afarit Afaroz ft Afat Afat- semaviye

frite, eytan, kt niyet. (frit. C) eytanlar. fritler. (Bak: Aforoz) afetler, bellar. Afetler. (Bak: Afet) Semavi fetler. Allah tarafndan insanlar ikaz ve ceza iin verilen bel ve musibetler.

Afaz

Fr. Tb: Organlarda bir ileme bozukluu olmad halde, fikri kelime ile anlatamamak hli.

Afen Afend A'fer Afer Aferca Aferide ferin

rme, prsme. Yemein kokmas. (Bak: Ufunet) f. Harp. Kavga. Pek beyaz. * Beyaz krmzlna galip olan geyik. Toprak. Yer. Arz. * Ekin suladklar vaktin evveli. Yaramaz huylu. (C: Aferidegn) f. Yaratlm, mahluk. beenme sz.

35

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aferin Aferin-hn Aferna' Afes A'fes fet Afet A'fet Afetzede

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Beenmek, alk, yaa, varol. * Yaratan, yaratc. "f. ""Aferin"" diyen." Arslan. * Kuvvetli deve. Burun erilii. plak, uryn. baa gelen zc hl. Bel. Musibet. Byk felket. Dhiye. * Mc: Son derece gzel. En g sey. * Pek aklsz. * Peltek konuan. Kekeleyen. (C: Afetzedegn) f. Bir musibete, bir belya ve bilhassa yangn, zelzele gibi bir felkete uram.

Afetzedegn Aff Afgan Af

(Afetzede. C.) f. Afete, belya, felkete uramlar. ffet, namus. ffetli olmak. Nefsini haramdan men'etmek. Afganistan. Afgan krall, Afganistan milleti. Silen, silinmi. Affeden, balayan. * Affedilmi, balanm. * Yalvaran. * Uzun sal. * Tencere altnda artaya kalan.

afif Afif

iffetli, namuslu, temiz. Temiz. Gzel. Nezih. ffetli ve namuslu olan. Haramdan saknan. * Mstakim.

Afifne Afik fil Afil

f. ffetlice. Temiz olarak. Nazif olarak. ok aptal. gurub eden, batan. Uful eden. Gurub eden. Batan. * Grnmez olan. Kaybolan. * Fni, geici.

Afiln (afiln)

(Afil. C.) Gelip geici, fni olanlar. * Gzden kaybolup gidenler. Uful edenler.

Afin

Affedenler.

36

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Afinite Afir Afire Afi Afitab fitb Afitb Afite fiyet Afiyet Afk Aflak Aforoz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Affinite) (Bak: Ak- kimyevi) Gnete kum stnde kurutulan et. Komusuna bir ey vermeyen kadn. Fr. Duvar iln. f. Gne. * Mc: Pek gzel. * ok gzel yz. gne. Gnee it. * Gzellie dir. Dii koyun. Koyun gdc kz. esenlik, shhat ve selmet. Salk, selmet, shhatli olmak. Aklsz olmak. Szn tam sylememek. ok gevek ey. R. Papa tarafndan bir Hristiyann kiliseden karlmas, dinden hari addolunmas.

Afra' Afraze Afreye Afrue Afs Afsa Afsun

Beyaz kzllna galip olan geyik. * Ayn onnc gecesi. f. Nur. Aydnlk, k. * Kandil fitili. Horoz ibii. nsann ense sa. * Davarn aln sa. f. Un helvas. Hapsetmek. * Deve srmek. * Arkasna ayayla vurmak. Boynuzu ardna kayk koyun. (Efsun) f. By, sihir, tlsm. (Byclk yapmak ve byclere uymak, Mslmanlkta yasak ve gnahtr.)

Afar Afelil Aft Aftab

Avar kabilesini meydana getiren Trkmenlerin ad. Srtlan dedikleri canavar. * Yal, eti ve derisi sarkm kuru kadn. Pelteklikten sz zorlukla sylemek. Kekemelik. f. Gne. * Pek gzel ahs. * ok parlak ehre.

37

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aftabe Aftb-gerdan Aftab-gerdek Aftab-gerdi Aftab-gir Aftb- kurey Aftab Aftab-perest Aftab-ru f. brik. Su kab.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gneten korunmak zere baa giyilen ey. * Avc kulbesi. f. Kaya keleri. * Ayiei. f. Yer yz. * Kaya keleri. * Devaml gne gren yer. f. Gnelik, emsiye. * Gne gren yer. Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz. f. Gnelik, emsiye, tente. * Gnee ait, gnele ilgili. f. Nilfer iei. * Gnee tapan kimse. * Ayiei. f. Gne yzl, yz gne gibi parlak (gzel). * Sevimli, dilber. * Gnee kar olan (yer).

Afur afvkr Afvv afvv Afv

Bel kasrgas. affedici. Affeden, merhametli. affeden. "Balamak. Kusur ve gnh affetmek.(eytann mhim bir desisesi: nsana kusurunu itiraf ettirmemektir. T ki, istifar ve istiaze yolunu kapasn. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, ta ki, nefis kendini avukat gibi mdafaa etsin; adeta taksiratndan takdis etsin. Evet eytan dinliyen bir nefis, kusurunu grmek istemez; grse de yz te'vil ile te'vil ettirir. ( $ )srryla: Nefsine nazar- rza ile bakt iin aybn grmez. Aybn grmedii iin itiraf etmez, istifar etmez, istiaze etmez; eytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi bir Peygamber-i Alian, $ dedii halde nasl nefse itimat edilebilir. Nefsini ittiham eden kusurunu grr. Kusurunu itiraf eden, istifar eder. stifar eden, istiaze eder. stiaze eden, eytann errinden kurtulur. Kusurunu grmemek, o kusurdan daha byk bir

38

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kusurdur. Kusurunu itiraf etmemek byk bir noksanlktr. Ve kusurunu grse, o kusur kusurluktan kar, itiraf etse, afva mstahak olur. L.)(nsann hayat- itimaiyesini ifsad eden bir desise-i eytaniye udur ki: Bir m'minin bir tek seyyiesiyle btn hasenatn rter. eytann bu desisesini dinliyen insafszlar, m'mine advet ederler. Halbuki : Cenab- Hak Hairde adlet-i mutlaka ile mizan- ekberinde a'ml-i mkellefini tartt zaman, hasenat seyyiata galibiyeti, malubiyeti noktasnda hkmeyler. Hem seyyiatn esbab ok ve vcudlar kolay olduundan bazen bir tek hasene ile ok seyyiatn rter. Demek bu dnyada, o adlet-i lhiyye noktasnda muamele gerektir. Eer bir adamn iyilikleri fenlklarna kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hrmete mstehaktr. Belki, kymetdar bir tek hasene ile, ok seyyiatna nazar- afv ile bakmak lzmdr. Halbuki: nsan, ftratndaki zlum damaryla, eytann telkiniyle bir zatn yz hasenatn bir tek seyyie yznden unutur, m'min kardeine advet eder, gnahlara girer. Nasl, bir sinek kanad gz stne braklsa; bir da setreder, gstermez. yle de: nsan garaz damariyle, sinek kanad kadar bir seyyie ile da gibi hasenat rter, unutur, m'min kardeine advet eder. nsanlarn hayat itimaiyesinde bir fesad leti olur. L.)" afv Afv-cu afvcyem Afv-i anil ceraha balama. Afv isteyen. Afv arayan. af diliyorum. "Huk: Kendisine cinayet yaplm olan kimsenin, yaralanmadan dolay malik olduu ksas, diyet veya hkmet-i adl; yani, ehl-i vukufca tayin edilen diyet hakkn caniye balamasdr."

39

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Afv-i anilkat'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Azalarndan biri kesilen bir ahsn, buna karlk hak kazand diyet veya ksas davalarndan vaz gemesi.

afyon Afyon Agh

ila. Lt. Haha stnn birikmesinden ibaret bir madde. (Ageh) f. Haberdar. Uyank. Kalbi uyank. Malumatl. Basiretli. Vkf. Bilen.

gh Aghn Agh (ageh) Agal Agali Agande

haberli, uyank. (Agh. C.) f. Aghlar, bilenler, bilgililer. limler. f. Malumat, vukuf, haberdarlk. Uyanklk, teyakkuz, basiret. Darltma, kkrtma. * inemeden yutma. * Al. * Ar kovan. f. Kkrtma. * Bireye saldrmak iin kkrtma. f. Sucuk, yastk, minder gibi zorla doldurulmu olan eyler. * Bir eit zehirli olan haere, bcek.

Agarr Agarr-l eyym Agate Agavat Agayan Agaz Agba Agber Agbe Agbiya Agdef Agdiye Agel

ok scak gn. * Kendini beenmi. * Asil, licenb. * Beyaz. En scak gn. f. Bulam. (Aa. C.) Saray hizmetlerinde kullanlan harem aalar. Aalar. f. Balama. Mberet. Daha kt, en kt. * Daha koyu, en koyu. ok tozlu. Boz renkli. (Gabi. C.) Ahmaklar, gabiler. Uzun ve sarkk kulakl. (Gada ve Gda. C.) Yenip iilecek gdalar. (Bak: kal)

40

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk agel Agende-gu Ageste Agfer Agfer-l-gafirn Agrra Agin Agisna Agi Agiyye Aglak Aglal Aglaz Agleb sark.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sz dinlemeyen, aldrmayan, alak ve hayrsz kimse. f. Islanm, slak.* Bulam. Mafiret eden, balayan, afveden. Afvedenlerin en ok afvedeni. (Allah). (Garr. C.) Tecrbesizler, safdiller, acemiler. * Marurlar. f. Dolu, doldurulmu. Bize imdad eyle, yardm ihsan eyle (melinde du.) f. liik, sarkk. * Uzatlm. ine su biriken ukur. (Galak. C.) Kilitler. * Kapal, anlalmaz eyler. Aalar arasnda akan su. (Bak: Egll) (Galiz. den) kaba ve galiz eyler. "Daha galib. ok kerre, ekseriya. ou. (""Aleben - Aleb"" eklinde de kullanlr.)"

Agleb-i hkem Agleb-i ihtimal Aglef Aglez Agma Agmad Agmak

Hakmlerin ou. Hakmlerin ekserisi. Byk bir ihtimal. Snnetsiz. * Sandkta kapal. * Mc: Katlam, duygusuz kalb. (Galiz. den ism-i tafdil) Pekok kaba ve galiz. Yldz. Yldz akmas. (Gmd. C.) Bak ve kl knlar. Yukar kalkmak, ykselmek, yukarya meyletmek. * Buhar olup yukar kalkmak, buharlamak.

Agmar Agmaz Agmaz-ul ayn

(Gamr. C.) Yce kimseler. * Seller. * (Gumr. C.) Bilgisizler, cahiller. (Gamz. C.) Gz yummalar, gz krpmalar. (Egmaz-ul ayn) Gz kapal kimse. ok msamahakr. Gafil.

41

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Agna Agnam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Gani. den) ok gani. En zengin. (Ganem. C.) Koyunlar, keiler. * Hayvanlardan alnan vergi anlamnda kullanlan bir tabirdir.

Agniya Agniye Agnostik Agnostisizm

(Gani. C.) Zenginler, ganiler. (Bak: Ugniye) fels. Agnostisizm grn benimseyen. "fels. Gerein, mutlak hakikatn bilinemez olduunu; insann gerei, tam uygun bilgiyi elde edecek yaradlta olmadn kabul eden felsefe gr."

Agra Agrafi Agrandisman Agrar Agras Agraz

ok sevimli, yakkl. yun. Yazma kabiliyetinin kaybedilmesi. Fr. Bytme (Fotoraflkta kullanlr.) (Grr. C.) Tecrbesizler. Acemiler. Kolay aldananlar. (Gars. C.) Taze fidanlar, yeni dikilmi aalar. (Garaz. C.) Garazlar. Fiil yaplrken gzetilen gayeler. Kasden ve bilerek yaplan ktlkler.

Agreb Agreb-l garib Agrel Agsan Agsem Agser

(Garib. den) En garib, ok tuhaf. alacak eylerin en garibi. (C. Gurl) Snnet olmam kii. (Gusn. C.) Dallar, aacn dallar. * Mc: Mnann ksmlar. Beyaz siyahndan daha fazla olan sa. Boz ve esmer renkli, ok tyl ab, kilim. * Kurbaa yosunu. * Karabatak kuu. * Aalk ve di (adam).

Aga Agiye Agta

Baygn adam. * Vcudu siyah yz beyaz olan hayvan. (Ga. C.) Perdeler, rtler. * Zarflar, mahfazalar. Karanlk. * Zayf gzl.

42

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Agtem Agtiye Agu Agul Agun Agunde Agu Ags Agva Agvar Agvas Agyar Agyaz Agyed Agyer Agza Agzel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sz tutkunarak syleyen. Kekeme. (Gt. C.) Perdeler. Zehir, sem. f. Hiddetlenerek gz ucuyla bakma. f. Ba aa, ters. * Uursuz. f. Halla elinden gemi pamuk, atlm pamuk. f. Kucak. * Snlan yer. f. Taclarn oymaclkta kullandklar demir kalem. Dallete en fazla sapan, giden. Sapk. (Gar. C.) Maaralar. (Gavs. C.) Yardm istemek iin barmalar. mdat istemeler. Yabanclar. Bakalar. * Rakipler. (Bak: Gayr) (Gayze. C.) Aalklar, meelikler. Uykucu, tenbel. * Esmer vcutlu. * Nazik derili. (Gayret. den) ok gayretli adam. (Gaz. C.) Dmanlarla savalar, muharebeler. (C.: Uzeln-Uzul) Eri kuyruklu at.* Silahsz kimse. * Yamursuz bulut.

Agziye Aa yeri aaz Ada

(Gd. C.) Yenilip iilecek eyler. Gdalar, besin maddeleri. Topkap saraynda hazine kethdasnn oturduu yer. balama. Bir kapta kartrlp piirilerek koyulam ve lzucet kazanm her nevi eker vesaire.

adiye Al (al)

tekelcilik. Koyun, kei vesair hayvanlara mahsus st ak, etraf it veya al rp ile evrilmi yer, mandra.

43

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk At

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mersiye. len kimse iin sylenen ve onu ven ve znty anlatan iir. len iin alama. (Mslmanlkta lenin arkasndan ar alayp dvnme iyi deildir.)

aleb aleben aleb amaz aniya arz arube asan Atabaka

daha galib, ekseriyet, ok defa. ekseriyetle, genellikle. ekseriyetle ilgili. kolay anlalmayan, pek derin. ganiler, zenginler. garazlar, kt niyetler. en garip. dallar. Tb: Grme sinirlerinin gz yuvarla iinde dalmasndan meydana gelen zar.

au ayr Ah u enin Ah Ahabir Ahabi Ahad ahad hd Ahadd hd- ns Ahad hadis

kucak. bakalar, yabanclar. Ah deyip inlemek, alamak. Ah u fizr da ayn mnay ifde eder. Karde, birader. * Dost. (Ahbr. C.) Hikyeler. * Rivayetler. (Habe. C.) Habeliler. (Bak: Ehad) birler. Birler. Birden dokuza kadar olan saylar. (Hadd. den) Pek keskin. Avam, halktan birisi. Rivyet eden bir veya iki koldan olan veya mtevatir mertebesinde olmayan hadis demetir. tihar haddine yetimeyen hadistir. artlar

44

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tamam olursa zann- galib ifade eder, muktezas ile amel vcib olur. (Muvazzah lm-i Kelm) ahad Ahad Ahadid Ahadis Ahadiyyet Ahaff Ahakk Ahal Ahali bir iki koldan nakledilen hads tr. Tek, yalnz. Birlere id, birlere mensub. Sopa ve kam gibi eylerin vcudda brakt izler. (Bak: Uhdud) (Bak: Ehdis) (Bak: Ehadiyyet) Pek hafif, ok hafif. * Dncesiz. (Bak: Ehakk) f. Bireye yaramyarak atlacak olan ey, erp. (Ehl. C.) Halk, umum, ns. * Bir memleketin yerlileri, bir memlekette oturanlar, yaayanlar. ahl Ahamire Ahann Ahar har Aharr Ahass Ahavat Ahaveyn halk. Acem milletinden bir tife. Sz burun iinden syleyen. Burnundan konuan. (Aher) Gayr, bakas. Dieri. bakalar, dierleri. Daha scak, en scak. Aslsz, kt kimse. (Uht. C.) Kzkardeler. * Benzer eyler. ki karde. * slam limlerinden olan Urfal Vaiz Mahmud Kmil efendinin babas Mustafa Kmil Efendi ve amcas Urfal Mehmed Efendi. (Bak: Ehaveyn) Ahazz Ahba Ahbab Pek bahtiyar, mes'ud, ansl, mutlu. (Haba. C.) Saray adamlar. Dost. Sevilen dostlar. Sevilenler. Ehibb, muhibler.

45

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ahbb Ahbar ahbr Ahbr- gayb sevilenler, dostlar. (Bak: Ehbr) haberler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bizce bilinmeyen gayb lemlerine ve gelecee dir haberler.(... Hem de musibetlerin vakti muayyen olsa idi; musibet, bana gelen adam, musibetin intizarnda o gelen musibetin belki on mislinden ziyade mnevi bir musibet -o intizardan- ekmemesi iin, hikmet ve rahmet-i lhiyye tarafndan gizli, perdeli braklm. Ve ekser hdist- kevniyye-i gaybiyye byle hikmetleri bulunduundandr ki, gaibden haber vermek yasak edilmi. $ dsturuna kar hrmetsizlik ve itaatsizlik etmemek iindir ki, medar- teklif ve hakaik-i imaniyeden baka olan umur-u gaybiyyeden izn-i Rabbni ile haber verenler dahi, yalnz, iaret suretinde perdeli ve kapal ihbr etmiler. Hatta ""Tevrat"" ve ""ncil"" ve ""Zebur"" da Peygamberimiz hakknda gelen mjdeler ve haberler dahi bir derece perdeli ve kapal gelmi ki, o kitablarn bir ksm tabileri te'vil edip iman etmediler. Fakat itikad- imniyyeye giren mes'eleleri tasrih ile ve tekrar ile ihbar etmek ve ak bir surette tebli etmek hikmet-i teklifin muktezas olduundan, Kur'n- Mu'ciz-l Beyan ve Tercmn- Zian (A.S.M.) umur-u uhreviyeden tafsilen ve hdist- istikbliye-i dnyeviyeden icmlen haber vermiler. .)"

Ahbar Ahbas

Rivayeti, rivayet eden kii. (Habs. C.) Su bentleri, havuzlar. * Hapisler, zindanlar. * Gayr- meru vakf yerler.

Ahbaz Ahbel

(Hubz. C.) Ekmekler. Divane, deli.

46

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahben Ahbes Ahbe Ahbiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok su imekten karnn iip zahmetli olmas. Pek ok pis, daha murdar. En habis, berbad. Habe, Habei. (Hb. C.) Kldan yaplm gebe adr. * Kee ve kldan yaplan evlerde konup gen Trkler.

Ahcar ahcr Ahcen Ahd misk Ahd peyman ahd Ahd

(Hacer. C.) Talar. talar. Burnu eri kimse. f. Yemin, anlama, szleme. f. Yemin etme, sz verme. sz verme, szleme, ahit. Vdetme. Sz verme. Vef. Yemin. And. Misak. Peymn. * Asr. Devir. Tevhid. Mukavele. * Vasiyet.

Ahda' Ahdak Ahdan Ahdar Ahdar- nzr Ahdas Ahdeb Ahdel Ahder Ahderr Ahdes Ahdet

Boyun damarlarndan bir damar. * Hilekr, aldatc, kandrc. (Hadeka. C.) Gz bebekleri. (Hdn. C.) Dostlar, yoldalar. Yeil, yemyeil, pek yeil. ok yeil, yemyeil, tam yeil. (Hades. C.) Yeni hdiseler, fena eyler. Dertler, musibetler. * Genler. Hi kimsenin fikir ve dncesini beenmeyen, ahmak. * Uzun boylu. Boynu nne eilmi olan. * ok eik olan ey. (C.: Ehadir) Kavi ve galiz olmak. Kaba olmak. * a adam. Yabani eek. Fikirli kii. (C.: Ahd) Yamur yadktan sonra yaan yamur.

47

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahd-i atik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tevrat, Zebur ve Mezamir'in bazlar, Yahudilerin eski ve mukaddes kitaplar.

Ahd-i cedid Ahd Ahd-name

f. ncil. Ahde id, szlemeye dir. f. Anlamann artlarn ve anlamay yapanlarn imzalarn tayan kat.

Ahek-i siyah Ahek-i tefte Ahen Ahen-iyn Ahen-be

Rutubete dayankl olan bir cins imento. Snmemi kire. Demir. * Mc: Sert. Zincir. Kl. f. Diki yks. f. Dokunacak bezin veya ulhann iki yanna konan demirli aa. Bu demirli aa bezin buruukluunu da aar.

Ahen-cn Ahen-dest Ahen-dil Ahene Ahen-ger Ahen-ger Ahenin Ahenk henk Ahenkdr Ahen-ke Ahen-pu Ahen-rb Aher

f. Demir canl. * Kat yrekli. * Sabrl, tahammll. f. Demir elli, eli demir gibi olan. f. Demir yrekli, kahraman. * Merhametsiz, acmasz kimse. f. Demir halka. f. Demirci. Demir yapan veya satan. f. Demircilik. Demirden yaplm, ok kuvvetli, pek salam. f. Seslerin arasndaki uygunluk. Dzgn tarz ve gidi. uyum, dzen. f. Uygun, dzgn, henkli, makaml. f. Demiri eken. Mknats. f. Demirler giymi. Zrh kuanm. f. Demiri kapan, mknats. Baka, dier, gayr.

48

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk her Aheste heste Ahesteg Aheste-rev Ahfa ahf ahfd Ahfad Ahfas Ahfaz Ahfec Ahfe baka, dier. f. Yava, ar. yava.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yavalk, acele etmemeklik. f. Aheste heste yryen, acelesiz, yava yava yryen. ok gizli, pek gizli. ok gizli. torunlar. Torunlar. Hafidler. Evld oullar. Yardmclar. (Hfs. C.) kembeler, krkbayrlar. (Ahfad) Alak ve ukur yer. * Mc: ok alak gnll. Mtevzi. Ayaklar eri. Kk gzl, zayf bakl. * Yalnz gece gren kimse. * byk Arab liminin lkab. * Bulutlu gnde grp bulutsuz gnde grmeyen.

Ahfiye

(Hf. C.) rtler, perdeler, gizli eyler. * iein tomurcuunu rten kabuk.

Ahger Ahger-i suzan Ahh Ahr ah Ahi Ahibba Ahid ahid

f. Ate koru. Yanar halde olan kmr. Yakc kor. ksrmek. t. (Ahur) Hayvanlarn barnd yer, dam. kardeim Kardeim. * Ahilik ocandan olan kimse. * Eli ak, cmert. Dostlar, arkadalar. (Bak: Habib) (Bak: Ahd) verilen sz, andlama.

49

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahid-iken hil Ahilik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ahdi bozan, anlamay bozan. Erkei olmayan kadn. * Fevkinde kimse olmayan yksek padiah. "Asrlar nce Anadolu'da gelien bir halk oca. Sosyal bir kurulu olan ahilik i alannda adam yetitirmek, alma sevgisini alamak, istihsali oaltmak gibi gayeleri vard. Gnlk hayatta ise teavn, yoksullar koruma gibi insani duygular; ayrca mzik, silah kullanma, binicilik kabiliyetlerini gelitirmeye de nem verirdi."

Ahilla hin Ahin Ahr Ahir hir hir hir-bin hire Ahiren hiren hiret

(Ehill) Sadk ve samimi arkadalar. En sadk dostlar. Haliller. (C.: Avhin) Fakir. * Hazr, sabit kimse. * Yumuak hurma aac. (C.: Uhun) Boyal yn. En son, sonraki. hereyden sonra da var olan, varlklarn sonrasna da hkim. sonraki. Zina ileyen. Fasklk yapan. * Tembel kimse. f. Sonunu gren, dnen. Zni, zinakr. En son, en son olarak. * Son zamanlarda, yaknda. sonradan. "Bu dnyadan sonra gideceimiz ebedi lem. hiret, kyamet koptuktan sonra, btn varlklarn ve insanlarn devaml kalacaklar yerdir. Orada lm yoktur, hayat sonsuzdur; dinin emirlerine bal olanlar iin cennet; dine bal olmyanlar iin de cehennem vardr. hirete inanmayan insan mslman olamaz. Kur'an ve peygamberi inkar etmi olur. nsan lp toprak olduktan sonra onu kim diriltecek diyenlere Kur'ann pek ok cevaplarndan biri melen udur: ""Onu ilkin kim yaratt ise, ldkten sonra da yine o diriltecek."" (Bak:

50

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hair)(Dnya dar-l hikmet ve ahiret dar-l kudret olduundan; dnyada Hakm, Mrettib, Mdebbir, Mrebbi gibi ok isimlerin iktizasyla, dnyada icad- eya, bir derece tedric ve zaman ile olmas, hikmet-i Rabbaniyenin muktezasyla olmu. hirette ise; hikmetten ziyade kudret ve rahmetin tezahrleri iin maddeye ve mddete ve zamana ve beklemeye ihtiya brakmadan, birden eya ina ediliyor. Burada bir gnde ve bir senede yaplan iler, hirette bir anda ve bir lemhada inasna iareten Kur'an- Mu'ciz-l Beyan: $ ferman eder. .)(Mhim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmi ki, Cennette bir adama beyz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl- dnyevinin havsalasnda nasl yerleir?Elcevap : Nasl ki bu dnyada herkesin dnya kadar hususi ve muvakkat bir dnyas var. Ve o dnyann direi onun hayatdr. Ve zahiri ve batni duygularyla o dnyasndan istifade eder. Gne bir lmbam, yldzlar mumlarmdr der. Baka mahlukat ve ziruhlar bulunmalar, o adamn mlikiyetine mani olmadklar gibi, bilkis onun husus dnyasn enlendiriyorlar, zinetlendiriyorlar. Aynen yle de, fakat binler derece yksek, herbir m'min iin binler kasr ve hurileri ihtiva eden has bahesinden baka, umumi cennetten beyz sene geniliinde birer hususi cenneti vardr. Derecesi nisbetinde inkiaf eden hissiyatyla, duygularyla cennete ve ebediyete lyk bir surette istifade eder. Bakalarn itiraki onun mlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususi ve geni cennetini zinetlendiriyorlar. Evet, bu dnyada bir adam, bir saatlik bir baheden ve bir gnlk bir seyrangahtan ve bir aylk bir memleketten ve bir senelik bir mesireghta seyahatndan; azyla, kulayla, gzleriyle, zevkiyle, zikasyla, sir duygularyla

51

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istifade ettii gibi; aynen yle de fakat bir saatlik bir baheden ancak istifade eden bu fni memleketteki kuvve-i mme ve kuvve-i zika, o bki memlekette bir senelik baheden ayn istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesireghtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i bsra ve kuvve-i smia orada, beyz senelik mesireghndaki seyahattan; o hametli, batan baa zinetli memlekete lyk bir tarzda istifade eder. Her m'min derecesine ve dnyada kazand sevaplar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkiaf eden duygularyla zevk alr, telezzz eder, mstefid olur. L.)" hiret hirn hirzaman br dnya. sonrakiler. "Dnyann son zaman ve son devresi. Dnya hayatnn kyamete yakn son devresi. (Rivayette var ki : ""Fitne-i hirzaman o kadar dehetlidir ki, kimse nefsine hkim olmaz."" Bunun iin, binyz sene zarfnda emr-i Peygamberiyle btn mmet o fitneden istiaze etmi, azb- kabirden sonra ( $ ) vird-i mmet olmu. Allahu a'lem bissavab, bunun bir te'vili udur ki: O fitneler nefisleri kendilerine eker, meftun eder. nsanlar ihtiyarlaryla, belki zevkle irtikb ederler. Mesel: Rusyada hamamlarda, kadn- erkek beraber plak girerler ve kadn, kendi gzelliklerini gstermee ftraten ok meyyal olmasndan seve seve o fitneye atlr, batan kar ve ftraten cemlperest erkekler dahi nefsine malup olup o atee sarhoane bir srur ile der, yanar. te dans ve tiyatro gibi o zamann lehviyatlar ve kebirleri ve bid'alar, birer czibedarlk ile pervane gibi nefisperestleri etrafna toplar, sersem eder. Yoksa cebr-i mutlak ile olsa ihtiyar kalmaz, gnah dahi olmaz. .)"

52

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hirzaman Ahissa Ahiyane Ahiyyen erahiyyen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnyann son zamanlar. (Hasis. C.) Cimriler, pintiler, tamahkrlar. f. Damak. * Tb: Boaz.* Beyin kemii. (Sryanice) Hannn, Mennn, Rahmn ve Rahim olan. ok ok nimet veren.

hiz Ahz hize hize Ahkab Ahkad Ahkaf suresi

(hize) Alan. Alc. Ahzeden. * Ses alc let. * Kabul etme, alma. (Ahz. den) Esir. alan, alc. Fiz : Elektrik enerjisini mekanik enerjiye eviren alet. Uzun zamanlar. (Hukd. C.) Kinler, garezler. Kur'an- Kerim'de krkaltnc sure olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Ahkaf Ahkm ahkm Ahkm- adliye

(Hkf. C.) Eri br kum tepeleri. (Hkm. C.) Hkmler. Kanunlar. Nizamlar. hkmler, kanunlar. Adaletle alkal hkmler, emirler. * Adliye nezaretinin eski ismi.

Ahkm- fer'iyye ve ahkm- asliyye (Bak: eriat) Ahkm- kur'niye Ahkm- ahsiye f. Kur'n- Kerim'in kat'i olan hkmleri, emirleri. (Bak: Hukuk) Huk: ahsn kendisini alakalandran hkmler. (Bak: Hukuk-u ahsiye) Ahkar En hakir, pek ciz ve deersiz. (Daha ok tevazu makamnda sylenir.) Ahkar-ul ibd ahkem Ahkem Kullarn en hakiri. en ok hkmeden. En salam. En kuvvetli. * En ok hkmeden. * En hakim ve akll.

53

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahkem-l hkimn Ahker Ahla ahlf Ahlaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hkmdarlarn hkmdar. Hkimlerin en hkimi. Cenb- Hak (C.C.) f. Ateli kl, kl ile kark ince kor. En tatl, ok irin. ok tatl. halefler, ncekilerin yerine geenler. Halefler. Sonra gelenler. Zrriyetler. Evvelkilerin yerine geenler. Nesil. Evldn evldlar. Nesl-i ti.

Ahlak

(Hulk.C.) Huy, tabiat. nsann davran tarz, tutum ve tavr, bir cemiyette makbul ve iyi saylan davran kurallar. Bu kural ve kaideleri inceliyen ilim. Ahlkn kayna ve mahiyetini inceliyen felsefe.Filozoflar hangi hareketlerin iyi, hangilerinin kt olduu ve insann neden ahlk kaidelerine uymas gerektii konusunda ortak bir fikre varamadlar. Kimi menfaati, kimi saadeti, kimi de vazifeyi ahlkn temeli sayd. slm ahlk ise ahlkn temeli Allah'n emrine uygunluu ve gaye olarak da Allah rzasn almakla insan ahsi veya itimi (toplumsal) bencillikten kurtarmtr. Ahlk da cemiyetten cemiyete ve zamanla deien keyf ve tesadf kaideler yn olmaktan karp Allah'n emirlerine uygunluu esas almakla, birlik ve beraberlii ve devamll salamtr. (Bak: Hulk)

ahlk Ahlk- fzla Ahlk- hamide

insann iyi veya kt hlleri, bunlarla ilgili ilim. yi ahlk, faziletli huylar. Beenilen gzel ahlk.(Hz. Muhammed (A.S.M.) btn ahlk- hamidede en yksek ve yetiilmeyecek bir dereceye malik idi...... Onda itima etmi ahlk- hamidedir ki her bir haslette en yksek tabakada olduuna dost ve dman ittifak ediyorlar. M.)

Ahlk- hasene

"Yksek ahlk en parlak ve ulvi bir ekil ve ruhta gsteren ve bilfiil yaayan Peygamberimizin (A.S.M.) ve O'nun yolunda gidenlerin

54

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ahlk.(Diyorsun ki: Teklif, saadet iindir. Halbuki ekser-i nsn ekvetine sebeb, tekliftir. Teklif olmasayd, bu kadar tefavt- ekavet de olmazd?C- Cenab- Hak, verdii cz'-i ihtiyri ile ef'al-i ihtiyariye lemini kesbiyle tekil etmee insan mkellef kld gibi, ruh-u beerde vedia olarak ekilen gayr-i mtenhi tohumlar sulamak ve nev nemalandrmak iin de beeri teklif ile mkellef klmtr. Eer teklif olmasayd, ruhlardaki o tohumlar nev nem bulamazd. Evet, nev'-i beerin ahvaline dikkatle baklrsa grlr ki; ruhun mnen terakkisini, vicdann tekmln, akl ve fikrin inkiaf ve terakkisini telkih eden, yani alayan, eriatlardr; vcud veren, tekliftir; hayat veren peygamberlerin gnderilmesidir; ilham eden, dinlerdir. Eer bu noktalar olmasayd, insan hayvan olarak kalacakt ve insandaki bu kadar kemlt- vicdaniye ve ahlak- hasene tamamen yok olurlard. Fakat insanlarn bir ksm, arzu ve ihtiyariyle teklifi kabul etmitir. Bu ksm, saadet-i ahsiyeyi elde ettii gibi nev'in saadetine de sebep olmutur. Amma insanlarn byk bir ksm, ihtiyar ile kfr kabul ve teklif-i lahiyyeyi reddetmilerse de teklifin baz nevilerinden szlen terbiyevi, ahlki vesaire gzel eyleri aldklarndan, teklifin o nevilerini zmnen ve ztraren kabul etmi bulunurlar. te bu itibarla, kfirin her sfat ve her hli kfir deildir. .)(Hadsiz salt ve selm ol Peygamberimiz Muhammed Mustafa (A.S.M.) zerine olsun ki, demi: $Yani; benim, insanlara Cenab- Hak tarafndan bi'setim ve gelmemin ehemmiyetli bir hikmeti, ahlk- haseneyi ve gzel hasletleri tekmil etmek ve beeri ahlkszlktan kurtarmaktr. H.)"

55

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahlkyyt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahlk ilmi ve dsturlarn ve bunlarn vasflarn ve tatbiklerini inceleyen, reten ilim. * Ahlk ve terbiye ile alkal ders ve bahisler.

Ahlkyyun

"Ahlk ilmi ile uraan limler; bunlar iki ksmdr. Bir ksm ahlk- hasene olan slam ahlkn telkin eder, dier ksm ise, dine tbi olmayan ve hakiki ahlk bulamam olanlardr."

Ahlk ahlk ahlkiyat ahlkiyyun Ahlal Ahlam Ahlas Ahlat Ahlat- erbaa Ahlef Ahles Ahlet Ah-limm Ahliya Ahma Ahmak ahmak ahmakane Ahmakane Ahmak Ahmakiyet

Ahlkla ilgili, ahlka ait. ahlkla ilgili, ahlka uygun. ahlk ilmi. ahlk limleri. (Hll. C.) Samimi dostlar, yranlar. Rylar. (Bak: Hulm) En hlis, daha temiz. (Hlt. C.) ok kartrlabilir, kartrlmaa elverili. nsan vcudunda varl kabul edilen drt unsur veya sareler. Solak kimse. Kara ile krmz arasnda olan renk. Sa dklm kii. Baba ayr, ana bir karde. (Hali. C.) Bo eyler. (Ham. C.) Kayn biraderler. (Humk. dan) Pek aklsz, sersem, akn. Anlaysz. aklsz, budala. ahmaka, budalaca. f. Ahmakasna, ahmak olana yakr ekilde. Aklszlk, ahmaklk. Ahmaklk, aklszlk.

56

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahmak-ul humaka Ahmal eskal Ahmal Ahmas Ahmas-l kadem Ahmed ibn-i hanbel Ahmed Ahmed-i bedev

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahmaklarn en ahma. Ar ykler. (Haml. C.) Ykler. * Ar eyler. Eya, arlk. (Hums. C.) Bete birler, humslar. Ayak taban. (Bak: Hanbel, mam- Hanbel) ok hamdeden, vlmeye en lyk olan. "(Seyyid) (Hi. 596-675) Msr'n en byk velilerindendir. Hz. Ali neslinden gelir. Bir ok lkab vardr. Ona Afrika bedevileri tarznda (yz rten pee) tadndan dolay (el-Bedevi) deniyordu. 626 ylna doru onda deruni bir tahavvl vukua geldi. Yedi kraat zere Kur'an okudu ve afii fkh tahsil eyledi. Kendisini ibadete vakfeyledi ve kendisine yaplan izdiva teklifini reddeyledi. Berlindeki bir yazmada bu hususta unlar yazldr: ""Cennet hurilerinden baka hibir kadn ile evlenmemee ahdettim."" Kerametler ve harikalar gstermitir. Geceleri Kur'an okumak deti idi. Aktab- Erbaa'dandr. (R.A.)"

Ahmed-i fruk

"(Hi. 971-1034) (mam- Rabban) Hz. mer (R.A.) ahfadndan olduundan Fruk denilmitir. Kendisi demitir ki: ""Hakaik-i imaniyeden bir mes'elenin inkiafn, binler ezvak ve mevcid ve kermata tercih ederim."" Hem demi ki: ""Btn tarikatlarn nokta-i mntehas hakaik-i imniyenin vuzuh ve inkifdr."" Bu zatn byk ve ok kerametleri grlm ve mceddidiyet vazifesini bihakkn if etmitir. Naki tarikatnn kahraman ve bir gnei hkmnde olduu Risale-i Nur'dan ""Mektubat"" isimli eserde mezkurdur. (R.A.) (Bak: Mceddid)"

57

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahmed-i muhtar Ahmed-i rf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimiz. (Hi: 512-578) Byk bir veliyullahtr. Pek ok kerametleri grlmtr. mam- Musa Kzm Hazretlerinin evltlarndan olup, dine byk hizmetler etmitir. (R.A.)

Ahmed-i snus Ahmer ahmer Ahmes Ahme Ahmez Ahna Ahna' Ahnas Ahnef Ahnes Ahond Ahra Ahrab Ahrac Ahrad Ahrak Ahram

(Bak: Snus) Krmz. krmz. Kuvvetli, yiit. Kahraman, cesur, ecaatli, bahadr. nce, dakik. Daha metin, daha salam, daha etin. apraz ve birbirine zt iler. arpk, eri eyler. ok alak gnlllk, mtevazilik. (Hns. C.) Yeminden dnmeler. Yalan yeminler. Ayaklar arpk ve eribr olan. Burnu bask ve sivri olan adam. f. Tahsil yapm, hoca. Ulu, byk. Daha lyk, daha mnasib, en elverili. Kula kesik. * Kulaktaki kpe delii. (Hrc. C.) Hayvanlarn yular, tasma ve palanlarna dizilen boncuklar. Pek tamahkr cimri. Miskin, aklsz adam. (Harem ve Harim. C.) Gizli yerler. Gizli olup herkesin girmesi serbest olmayan yerler. * Kadnlarn bulunduu haremlikler.

Ahrar

(Hr. C.) Hrler. Esir veya kle olmayan kimseler. * Silsilesinde esir veya kle bulunmayanlar. * Hrriyetiler.

ahrr

hrriyetiler.

58

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahrarane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hrriyetilere yakr tarzda. Serbeste. Hr olana yakr surette.(nsana kar hrriyet, Allah'a kar ubudiyyeti intac eder. Mn.)

Ahras Ahraz Ahreb

(Hris. C.) Bekiler, muhafzlar, koruyucular. (Ahrad) Kirpikleri dklm, ipil gzl. "ok harap, perian, ykk. * Kula yark kimse. * Edb: Rbai vezinlerinden ""Mef'ul"" ile balayan oniki ekilden herbiri."

Ahrec Ahred Ahrem

Ak ile kara. Siyahla beyaz. Ayaklarnn siniri kurumu veya bozulmu olan hayvan. "Burnu kesik olan. Kesik burunlu. * Edb: Rbai vezinlerinden ""Mef'ul"" ile balyan oniki ekilden herbiri. * Tb: Omuz ucu."

Ahres Ahrez Ahruf Ahsa Ahsar Ahsas Ahseb

Dilsiz, dili olmayan kimse. Gzleri dar ve kk olan. (Harf. C.) Ular. * iveler, leheler. * Harfler. """hsa""dan fiildir. (Bak: hs)" Pek ksa, daha ksa, daha zl, daha veciz. Hisler. Duygular. ok iyi hesab edilmi, mnsib. * ok fazla cimri, hasis. * Miskin. * Sann rengi krmzya yakn. *Tynn rengi boz renk olan kzl deve.

Ahsef Ahsem

Kara ile ak, alaca. Geni yzl kl. * Arslan. * Enli, yass ve yayvan burun. * Enli, yass ve yayvan burunlu adam.

ahsen Ahsen

en gzel. En gzel. ok gzel.

59

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahsen-i takvim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"En gzel kvama koyma. * Cenab- Hakkn her eyi kendisine lyk en gzel kvam, sfat ve surette yaratmas. nsann en yksek ve cmi isti'dd ve kabiliyetlerde ve en gzel surette yaratld.(Env'- zihayat iinde en ziyade rzkn envna muhta, insandr. Cenab- Hak insan btn Esmsna cmi' bir yine ve btn rahmetinin hazinelerinin mddehartn tartacak, tanyacak cihzata mlik bir mu'cize-i Kudret ve btn Esmsnn cilvelerinin vaziyetlerinin inceliklerini mizana ekecek letleri hvi bir halife-i Arz suretinde halk etmitir. Onun iin hadsiz bir ihtiya verip, maddi ve mnevi rzkn hadsiz envna muhta etmitir. nsan, bu cmiiyete gre en l bir mevki olan ahsen-i takvime karmak vstas, krdr. kr olmazsa, esfel-i sfiline der; bir zulm- azimi irtikb eder. M.)"

ahseniyet Ahsen-l gayt Ahsen-l hlkn

en gzel olma. Gayelerin en gzeli, en iyisi. Hlkyyet mertebelerinin en gzel ve en mnteha mertebesinde olan bir Hlk- Zlcelal. Her eyi hereyle mnasebetine lyk bir tarzda gzel yaratan Hlk. (C.C.)

Ahsen-l kasas

bret verici vakalarn en gzel ekilde nakledilii. Kssalarn en gzeli. * Sure-i Yusuf (A.S.).

Aha'

(Ha. C.) Vcuttaki barsak, cier gibi organlar. * Mahaller, blgeler, cihetler.

Aha Ahab Aham Aheb Ahef

Pek korkun. ok korkun. ok korkun yer. Kereste. Tahta. Aatan yaplan bina. * Aatan olanlar. (Haem. C.) Bir byk ztn yaknlar, maiyeti, taraftarlar. (C.: Ehib) Sert tal byk da. * Hain ve youn olan. Uyuz adam.

60

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahem Ahen Ahic Ahican Ahig Ahign Ahian Ahtab Ahtal Ahtapot

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burnu koku almayan. * Burnunun ii kokan kimse. Pek sert ey. * Geimsiz kimse. f. Zt ve uygunsuz. (Ahic. C.) f. Ztlar. Drt unsur. (Toprak, su, ate, hava.) f. Zt ve uygunsuz. (Ahig. C.) Ztlar. ok kat, pek huunetli. (Hatab. C.) Odunlar. abuk yryen. * Boboaz, ok konuan kimse. enesi dk. Fr. ok ayakl, kafadan bacakl bir nevi deniz hayvandr ve yakalad canl hayvan kstrp kann emer. * Canl yengece benzeyen bir ban.

Ahtar Ahte

(Htar - Hatarat) Tehlikeler. f. Dar karlm, dar ekilmi. (kl, bak gibi..) * Husyesi karlm hayvan.

Ahteb Ahtel Ahtem Ahter Ahtern Ahter-bn Ahter-g Ahter-i dnble-dar Ahter-inas h

Ar kuu dedikleri ku. * Kzl eek. Sarkk kulakl. Uzun burunlu. Yldz. * Mc: Baht, talih. f. Yldzlar. Necimler. f. Mneccim. Yldz ilmi ile megul olan kimse. f. Yldz ilmi ile uraan kii, mneccim. Kuyruklu yldz. f. Yldz ilmi ile uraan. Mneccim. ceyln.

61

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ceyln. * Gzleri ok gzel olan. ok gzel gz. * Gazl. * Mc: Dilber. Mahbub.

Ahu-bee Ahu-bere Ahu-erende Ahu-dil hufizr Ahun Ahun-br Ahu-nigh Ahu-pa(y) Ahur Ahuri Ahuvan Ahu-yi leng giriften Ahu-yi mde Ahu-yi ner Ahu-yi simin Ahva Ahval ahvl ahvlt Ahval-i hayret-fez Ahval-i shhiye

f. Ceylan yavrusu. f. Ceylan yavrusu. f. Otlyan ceylan. f. Ceylan yrekli. * Mc: Korkak. yanp yaknma. f. Delik, yark. Laam. f. Yer kazan, delik aan. Laamc. Ceylan bakl f. Ceylan ayakl. evik, atik. * Alt keli, nakl ev ve kk. f. Ahr, dam. f. Hardal. (Ahu. C.) f. Ceylanlar. Karacalar. Topal ceylan tutmak. * Mc: nsafszlk etmek. Acizlere satamak. f. Dii ceylan. Erkek ceylan. Sevgili. * Ski. (C.: Huvve) Kararm nesne. (Hl. C.) Daylar. Annenin erkek kardeleri. haller, durumlar. ahvaller, durumlar. Hayret verici haller. Salk durumu.

62

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahval-i ahsiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Hakiki ahslarn, hukuki varlklariyle alkal olan hukuki durumlar. (Doum, evlenme, boanma, evlat edinme, lm hadiseleri gibi)

Ahvas Ahvat Ahveb Ahvec Ahved Ahvef Ahvel ahvel Ahver

(C.: Ehvis, Huves) Bir gz birinden kk olan. (Uht. C.) Kz kardeler. Asi, gnahkr. En muhta, pek ok ihtiyac olan. ok deien. En korkak. * ok korkun. Bir eyi ift gren, a. a. Akll. * ri gzl gzel. * Mteri yldz. (Jpiter) * Beyaz yzl, gzel gzl adam.

Ahver Ahves Ahvezi Ahy v emvt Ahy ahy Ahyal Ahyan Ahyanen ahyr Ahyar Ahyaz Ahyed

Yumuak, beyaz nesne. Cesur, kahraman, yiit, ecaatli, bahadr. Yeyni, hafif. * Tez, seri. Diriler ve ller. (Hayy. C.) Diri olanlar. Hay olanlar. Canllar. diriler, canllar. (Hayl. C.) : Atlar, at srleri. Atl ktalar. (Hin. C.) Arasra. Vakit vakit. Vakitler. Zamanlar. (hynen) Zaman zaman, arasra. Kh kh. hayrllar, iyiler. Hayrllar. * Dostlar. * yilik sevenler. (Erar'n zdd) (Hayiz. C.) Odalar, blmeler, blmler. Peygamberimizin Tevrattaki ismi.

63

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ahyef Ahyus Ahz u it Ahz u kabul Ahz girift Ahz kabz ahz Ahz Ahza Ahzab suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir gz gk, dier gz siyah olan. Ekseriyetle su kenarnda biten bir ot. Alveri. Alp kabul etmek. Ele geirme, yakalama. * Esir alma. Kendine mal etme. alma, tutma. Alma. * Tutma. * Kabul etme. * kence etme. ok alak, menfur kii. Nefret edilmi olan kimse. Kur'n- Kerimde otuznc surenin ad olup Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur.

Ahzab

(Hizb. C.) Hizbler, blkler, ksmlar, gruplar. * Topra kat yer. * Kur'nn ksmlar. Hizbleri.

ahzb Ahzad Ahzan ahzn Ahzar Ahzeka Ahzel Ahzem Ahzen Ahzer Ahzetmek Ahz- asker Ahz- misak

hizipler, blmler, partiler. Erilip bklen, esnek. (Hzn. C.) Hznler, kederler, skntlar, tasalar, gamlar. hznler, zntler. (Hazer. C.) Endieler, ihtiyatlar. Bodur ve iman adam. Beli krlm olan adam. ini sk tutan, ihtiyatl, tedbirli. * Yksek yer. * Gs byk. ok hznl kederli. En tasal, daha gaml. Devaml gzn krpan adam. * Ufak gzl olan kimse. Almak. Tasarrufuna dahil etmek. Tahsil etmek. Askere alma. * Askere alnma. Szleme. * Yemin etme.

64

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aib id Aid (Bak: Ayib)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

geri gelen, dnen, dair, ilgili. Geri gelen, dnen. Rci. Dir. * Bir kimse veya bir eyle ilgili olan. * Hastay ziyaret eden.

Aidat

(Aide. C.) Gelirler, kazanlar. * Resim, vergi. rad. Belirli srelerde bir dernee denmesi taahhd edilen para.

Aide Aidiyyet Aik

(C: Avid - Aidat) Kr, kazan, fayda, gelir. Alkallk, ilgililik. Aid olma. Birine mahsus olma. (Aika ) Mni'. Alkoyan. Engel. Megale. Bir iten alkoyup men ve sarfeden.

Aika Ail Aile

(C. Avik) Alkoymaya ve te'hire sebep olan ey, mni, engel. Ailesini geindiren, idare eden. Kalabalk ailesi olan. Fakir. "Erkein kars. * Ev halk. * Akraba. * Ayn ite olan, ayn gaye iin alanlarn hepsi.(Kadnn aile hayatnda mdr- dahil olmak haysiyetiyle kocasnn btn malna, evldna ve hereyine muhafaza memuru olduundan en esasl hasleti; sadakattr, emniyettir. Ak saklk ise, bu sadakat krar; kocas nazarnda emniyeti kaybeder, ona vicdan azab ektirir. Hatta erkeklerde iki gzel haslet olan cesaret ve sehvet kadnlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakata zarar olduu iin, ahlk- seyyiedendir. Kt haslet saylrlar. L.)"

Aile-perver Ailev ailev Ainne Air Ai

f. Evine dkn, ailesine dkn. Aile ile ilgili. aileyle ilgili. (nan. C.) : Dizginler. Gz ars. Yayan. * Rahat yayan.

65

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aie Aiz Aizze Aj Ajan (Bak: Ayie)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni domu deve yavrusu. (Bak: Eizze) f. Dinlenme, rahat hl, istirahat. Fr. Bir ahsn, bir irketin veya bir devletin baz ilerini gren kimse. * Gizli vazifeli olan kii.

Ajanda

Aklda tutulmas icab eden eyleri not etmeye yarayan, takvim eklinde tanzim edilmi defter.

Ajans

Fr. Her trl havadisi toplayp, ilgili mevkilere bildiren kurulu. * Ticari bir teekkln kolu.

Ajeh Ajende Ajig Ajih Ajine Ajir

f. Vcutta kan prtkl kk ur. f. amur. * Binalarda kullanlan har. f. Nefret, kin ve dmanlk. f. Kir, kf. * apak. f. Deirmen ta gibi maddeleri yontup dzelten demir alet. Diengi. f. Gl, havuz. * Kalabalk, izdiham. * Barma, feryt. * ekingen. * Akll, uyank. * Amde, hazr.

Ajirak Ajur Ajg Ak alem Ak anber Aka A'kab kab

f. Grlt, ses. Bar. Fr. Gzenek. Gz gz ilenmi nak. f. Hurma lifi. * Aa budama. Osmanllarda saltanat sanca. Beyaz cins anber. "ran Trkleri ""aa"" yerine kullanrlar." (Akab. C.) Bir eyin hemen sonras. hemen sonras.

66

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Topuk. ke. * Bir eyin hemen arkas. * Bir eyin gerisinde olan zaman veya mekan.

Akabe biat

Nbvvetin 11. senesinde Mekke'nin haricindeki Akabe denilen yerde Medine ahalisinden bir cemaatn, Hz. Peygamber'le (A.S.M.) grp konuarak slm' kabul ve tasdik ettikleri biat hdisesi.

Akabe

(C.: Akabt) Bdire. Sarp ve klmas mkl yoku. * Tehlikeli geit. Dar ve iki taraf pusu yeri olan boaz. * Muhatara, tehlike. * Hastaln veya baka bir halin en tehlikeli ve korkulur sresi. * Kzldenizin kuzey ucunda, Svey'in dou tarafnda bulunan dar bir krfezin ismi.

Akab-gir Akabinde kabinde Akab-rev Akademi

f. Pee den, kovalyan. Arkasndan, hemen arkadan. Hemen ardndan. hemen sonrasnda. f. Arkadan gelen. Pee dm, arkaya taklm. yun. Yksek mekteb. * limler, edebiyatlar heyeti. * Eflatun'un vaktiyle talebesine ders verdii yer. * plak modelden yaplan insan resmi. * Belli bir ilmin gelime ve ilerlemesini te'min maksad ile mterek tetebbularda veya serbest tedrisatta bulunan salhiyetli kimseler topluluu. (Huk. L.)

Akaa Akaid

Osmanl saraylarnda hizmet gren beyaz hadmaas. (Akide. C.) Akideler. tikad olunan hakikatlar. tikada dir kaziye ve hkmler, esaslar.(Akaid ve iman hkmleri kavi ve sabit klmakla meleke haline getiren, ancak ibadettir. Evet, Allah'n emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden saknmaktan ibaret olan ibadetle vicdan ve akl olan imani hkmler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve

67

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

te'sirleri zayf kalr. Bu hale, Alem-i slmn hl-i hazrdaki vaziyeti ahittir. .) akaid Akaid-i diniye akideler, inanlan hakikatlar. "Dini akideler. mni esaslar.(Ben tahmin ediyorum ki: Eer eyh Abdulkadir-i Geylni (R.A.) ve ah- Nakibend (R.A.) ve mm- Rabbni (R.A.) gibi ztlar bu zamanda olsa idiler; btn himmetlerini hakaik- imniyyenin ve akaid-i slmiyyenin takviyesine sarfedeceklerdi. nk, saadet-i ebediyyenin medr onlardr. Onlarda kusur edilse, ekavet-i ebediyyeye sebebiyet verir. M.)" akaid Ak'ak Akak Ak'aka Akakir A'kal Akala Akalid Akalim Akalit Akall Akall-i kalil Akalliyet manla ilgili. Saksaan. Scak ok olmak. Saksaan sesi. (Akkar. C.) Tb: la yerine kullanlan nebt kkler. En akll. Pek akll. Daha akll. Bir eit pamuk. Yourt. (Ekalim) (klim. C.) klimler. * Dnyann kt'a ve memleketleri. Yourt. (Ekall) Daha az. En az. En az. Azn az. (Ekalliyet) Azlk. Aznlk. * Bir lkede hkim unsurlarn haricinde olan ve ekseriyet tekil edemiyen insanlar. Ak'am Akam akmet Burnu eri. ocuksuz, ocuu olmayan, ksr. * Tedavisi kabil olmayan hastalk. ksrlk, verimsizlik.

68

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akamet Akan Akanyldz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Neticesizlik. Ksrlk, sonu alnmama. Deve ayan baladklar ip. Daha ziyade yaz geceleri gkyznde hzla geip giden kl iz, ahap.

akar A'kar Akar

gelir getiren mal. Ksr. Kk, yksek bina. * Bbil vilayetinde bir yer ad. * Dehetli olmak. Yaralamak. Boazlamak. * Korku ve dehetten kiinin ayaklar titreyip dvememesi.

Akarat Akaret Akarib akarib A'kas

(Akar. C.) Gelir getiren yaplar ve mallar. Ksrlk, ksr olma. (Bak: Ekarib) akrabalar, yaknlar. Boynuzu kula ardnda bitmi veya boynuzu kula ardna gelmi nesne.

Akas Akasr Akasi Akat Akavil Akb Akbeh Akbel Akbenek

irkin kokulu olma. (Akser. C.) Pek ksalar. (Aksa. C.) ok uzaklar. Evin ortas. Evin evresi, etraf. (Bak: Ekavil) Sakaln kaba ve sk olmas. (Kabih. den) En irkin. ok kabih. Eri gzl. * Kabiliyetli kimse. * En ok beenilen Gzn saydam tabakasnda bir yara veya bandan kalan ve grmeyi yava yava azaltan beyaz benek.

Akbiye

(Kub. C.) Kaftanlar, ste giyilen elbiseler.

69

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akcier Aka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gs boluunu dolduran ve solunmaa yarayan bir organ. Ree. (Ake) Beyaz, olduka beyaz. * Para. * Eskiden para ls olarak kullanlan kk gm sikke.

ake akd Akd

eskiden para. anlama, szleme. Anlama. Szleme. * Dmleme. Dmlenme. Ba balama. Balanma.* Huk: Nikh, hibe, vasiyet, bey' u ir gibi er' bir muameleyi iki tarafn iltizam ve taahhd etmeleridir, icab ile kabuln irtibatndan ibarettir. Byle bir muameleye mn'akid denir. Bunun byle vcuda gelmesine de in'ikad denilir.

Akdam akdam Akdar Akdem akdem Akdem-i umur Akdemn (akdemn)

(Kadem. C.) Ayaklar, kademler. kademler, ayaklar. Deerler. Kudretler. Daha nce. Daha ileri. Daha mhim. en nceki. lerin en mhimmi. Daha evvelce yaam olanlar. Gemiler. leride ve daha mhim kimseler. * Eksikler. (Bak: Kudem)

Akder Akderi Akdes akdes Akd-i meclis Akd-i muavaza

En kudretli. * Ksa boylu. Eski zamanda kat yerine kullanlan ve zerine yaz yazlan deri. En kudsi. En mbarek. en mukaddes. Konumak iin toplanma, meclis kurma. Hibe ve sadaka gibi teberruattan olmayp iki taraftan ivaz verilerek yaplan akd, ivazl akd. Sat, trampa gibi.

70

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akd-i zimmet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmlarla muharebe etmi veya eden bir ahsn veya bir cemaatn slm ahd u emnn, yani tbiiyyetini kabul etmesi.

Akdiyye A'kef Akem Aker Akerker Akese Akevka' Akf Akfa Akfal Akfar Akfas Akfen Akfer Akhaf Akheb Akheban Akher kbet kbetbn kbetendiane Akl kl akl

Mafsallarda bulunan yumru ve dm. Ahmak. Vergisi olmayan emlk. Trbe, cami, kpr, eme gibi. Zeytinya tortusu. Kuvvetli arslan. * Yourt. f. kse. * Bir eye ilimi, aslm. Ksa boylu. Emek, meylettirmek. (Kaf. C.) Ban arka ksmlar. Enseler. (Kufl. C.) Kilitler. Kap kilitleri. (Kafr. C.) Sahralar, ller. (Kafas. C.) Hamal kfeleri. * Kafesler. Kula kk ve kaln olan. ok ksr, en ksr. * ki n ayaklar dirseine kadar beyaz olan at (Khf. C.) Aa kaplar, aatan yaplm kaplar. * Kafa taslar. Rengi bozrak olan ak nesne. Fil, cmus. En kahredici, ok kahreden. son, netice. iin sonunu grebilen. sonu iin kayglanrcasna. (Bak: Akl) akll. zihnin anlama ve dnme sfat.

71

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kl(e) klane klne klt Aklclk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uyank. Akl banda. Tedbirli. Dncesi salam. Huyr. akllca. f. Akll kimseye yakr surette, akl ve idrakle. Akll kadnlar. (Rasyonalizm) fels. nsann, aklla geree uygun bilgiyi bulabileceini, akln doru kabul ettii bilginin bhe gtrmez kesinlikte doru olduunu kabul ettii felsefe. Tenkiti felsefe, deneyci felsefe, psikoloji ve sosyoloji bu felsefenin ar iddialarn rtmtr. Bugnk ilim adamlar hereyi tam doru olarak biliyoruz iddiasndan uzak, daha alak gnll bir hareket tarzn benimsemektedirler. (... izm) eklinde ifade edilen grlere kr krne ve acele ile balanmay doru grmemektedirler.

aklfru Akl-fru aklsz Aklsuz Aknc

aklllk taslayan. f. Akl satan, daha akll olduunu gstermee alan. akla aykr gelen. f. Akl yandran, akl gideren. Keif, yama ve tahrib kasdyla ecnebi memleketlere akn yapan kii. Aknclk, Osman Bey zamannda balamtr.

Aknt

Bir sv cismin mtemadiyen hareketi, ak. * Nehir veya deniz suyunun bir tarafa doru cereyan. * Baz hastalklarda vcuttaki bir delikten cerahat akmas.

kr(e)

Ksr, verimsiz, kumlu toprak. * ocuksuz kadn. * Olu veya kz olmayan erkek. * Yaralayan, yaralayc.

Aks ks Aki

nat, muannid. Pis kokulu. (Akk. dan) syan eden, bakaldran, si.

72

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akib Akb kib kib kibe(t) kibet-bin kibet-bin kibet-endi kibet-l kibe kibet-l emr Akid kid kid akid akide Akide Akide-i tevhid kideyn kif kif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayan kesi. Adamn evld, evldnn evld. Bir eyin ardndan gelen. Arkas sra giden. ok fazla. hemen sonra gelen, izleyen. Bir eyin sonu. Nihayet. Netice, sonu. f. leri grl. Sonunu evvelden gren. f. Tedbirlilik, neticeyi nceden grp dnme. f. Gelecei iin endie eden. stikblini dnen. Akibetini dnen. Akibetin kibeti. * Neticenin sonu. * Ahiret. Bir iin neticesi, sonu. Aralarnda akid yapanlardan her birisi. (Bak: Akd) aralarnda szleme yapanlarn herbirisi. Kuyunun evresi, etraf. sz, szleme. man, inanma. nanlan ve itikad edilen esas. mn. * Bir nevi eker ad. Allah'n bir olduuna inanmak. Huk: Her akidde anlamay yapan her iki taraf. devaml ibadet eden. Devaml ibadetle megul olan. * Bir eyde sebat eden. * Tevecch, ynelme.

Akifan Akik akk

Uzun ayakl karnca. * Araptan bir kabile ad. Bunaltc scaklk. deerli bir ta cinsi.

73

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akika

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Yeni doan bir ocuun bandaki ana ty. Yahut byle bir ocuk iin Cenab- Hakk'a kr niyetiyle kesilen kurbann ad. Bu kurbana ""Nesike"" de denir."

akka kil kil(e) Akle kile kilet-l ekbd

yeni doan ocuk iin kr niyetiyle kesilen kurban. yiyen, yiyici. (Ekl. den) Ekl eden, yiyen. Yiyici. (C.: Akayil) Baba tarafndan akraba. * Her eyin en iyisi. (C.: Avakil) Baba tarafndan olan akraba.* Ba tarayc kadn. Cierler yiyen kadn. * Uhud harbinde ehid olan Hz. Hamza'nn (R.A.) gsn yararak cierlerini yiyen Ebu Sfyann kars Hind.

kil-l beer kil-l hevm kil-l kll kil-l lahm killlhm kilnnebat kil-s semek kilssemek Akim akm Akm

nsan eti yiyen. Haaratla beslenen. Hereyi yiyen. Etle beslenen, et yiyici. et yiyen. ot yiyen. Balkla beslenen. Balk yiyici. balk yiyen. (C.: Akm-Ukum) inde giyecek olan byk uval. ksr, verimsiz, neticesiz. Neticesiz, sonu yok. Beyhude. * Yamur getirmeyen rzgar. * ocuu olmayan, ksr. Dourmayan (kadn), dourtmayan (erkek).

Akir Akire akis

Yaralanm, cerih. Ses, sed, savt. yansma, yank.

74

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yere gmp kklendikten sonra kestikleri zm ubuu. * zerine ya koyup itikleri taze st. * Stl orba.

Akisa Akise Akk Akkl Akkm

(C.: ks) Sa rgs. I aksettiren let. Serke, inad. ok yiyen, obur. * Tb: Etrafndaki etleri rtp mahveden (yara). Deve kiralaycs, deve ile cret karlnda eya tayan adam. * Hacca Surre-i Hmayun ile birlikte giden hademe. * adr mehteri.

Akkor Akkub akl Akl Akla' Aklah Aklam

(Bak: Nr- beyza) Devenin ok yedii yass yaprakl bir dikenli ot. akl, anlama melekesi. Srmek. * lmek. * p ile balamak. Eli kesik. Sar dili. (Kalem. C.) Kalemler. Oklar. Yayla atlan eski zaman silahlarndan biri.

Aklan Akleb Akled Aklen ve naklen Aklen aklen Aklet Akl- bli Akl- beer

(Bak: Mile) Sarkk dudakl. Yourt. Akl ve haberlerin nakline gre. Akl ve nakil yolu ile. Akl ile. Akl yolu ile. aklca. Yourt. Yetimi gen. Erginlik hli. Onbeini doldurmu gen. "nsan akl. nsan dncesi.(Kur'ann hakaik- lhiyeye dair beyanat ve tlsm- kinat fethedip ve hilkat- lemin muammasn aan

75

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

beyanat- kevniyesi, ihbarat- gaybiyenin en mhimmidir. nk: O hakaik- gaybiyeyi hadsiz dallet yollar iinde istikametle onlar gidip bulmak, akl- beerin kr deildir ve olamaz. Beerin en dhi hkemalar o mesilin en kne akllaryla yetimedii mlumdur. Hem Kur'an, gsterdii o hakaik- lhiye ve hakaik- kevniyeyi beyandan sonra ve safa-y kalb ve tezkiye-i nefisten sonra ve ruhun terakkiyatndan ve akln tekemmlnden sonra beerin ukul: ""Sadakte"" deyip o hakaik kabul eder. Kur'ana, ""Brekllah"" der... Amma ahvl-i uhreviye ve berzahiye ise, endan akl- beer kendi bayla yetiemiyor, gremiyor. Fakat, Kur'ann gsterdii yollar ile onlar grmek derecesinde isbat ediyor. S.)" Akl- evvel "lk akl, hlk ve cibilli olan akl. (Bir ksm eski ve sapk felsefecilere ve hususan rakyyuna gre; teselsl tbiri ile messiriyetini iddia ettikleri sebeblerden birincisidir. Bunun neticesi irke gider. Bunlarca, akl- evvel Allah'n mahluku olup ve bundan ikinci akl, ikincisinden nc akl... ve bylece ""Ukul- Aere"" dedikleri birbirinden treyen on akl varl tevehhm edilerek dallete gidilmitir.)(Eski felsefenin bir dstur-u itikadiyesinden olan ( $ ) ""Birden bir sudur eder"" Yani, ""bir zattan, bizzat bir tek sudur edebilir. Sir eyler vastalar vastas ile ondan sudur eder."" diye, Ganiyy-i alel-tlak ve Kadir-i Mutlak, ciz vasaite muhta gstererek, btn esbaba ve vasaite, rububiyyette bir nevi irket verip Halik- Zl Celle ""Akl- evvel"" nmnda bir mahluku verip deta sair mlkn esbaba ve vasite taksim ederek bir irk-i azme yol aan, irk-ald ve dalletpie o felsefenin dsturu nerede?... Hkemnn yksek ksm olan

76

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rakyyun byle halt etseler; maddiyyun, tabiiyyun gibi aa ksmlar ne kadar halt edeceklerini kyas edebilirsin. S.)" Akl- fa'al Akl- kll Akl- maad (mead) leyen ve alan akl. Kinatta grlen umumi ahenk. Her eyi kavrayan akl. rfan ve ilimle terbiye olan hiretini dnen akl. Gelecei kavrayan akl. Akl- maa Akl- matbu' Akln en alt tabakas. Dnyada geim iini dnen akl. Yaradltan olup, her ocukta olan akl. renmeden var olan ftr akl. Bu akl mmeyyiz olmayp kabil-i hitap deildir. Akl- mesmu' Kabil-i hitab olan akl. Sonradan tecrbe ve bilgiyle gelien akl. Hayr ve erri fark edebilen ve mmeyyiz olan kimsenin akldr. Akl- selim (Hiss-i selim) yiyi kty farkedip, insana hak ve hakikat, iman ve slmiyeti tkib ettiren akl ve dn. Normal ve msbet dnce. Akl Akl ile bilinen veya bulunan ey. Akla mensub. Akla dir ve mteallik. akl akliyt Akliyyat aklla ilgili, akl alanna giren. akl alanna giren eyler. Mahedeye ve tecrbeye girmeyen ve sadece akl ile dnlen eyler ve hususlar. Nazar meseleler. (Bak: Mcerredt, Ma'kulat)(Arkada! Kalb ile ruhun hastal nisbetinde felsefe ilimlerine meyil ve muhabbet ziyade olur. O hastalk maraz da, ulumu akliyeye tevaggul etmek nisbetindedir. Demek mnev olan hastalklar, insanlarakl ilimlere tevik ve sevkeder. Ve akliyat ile itigal eden, emraz- kalbiyeye mbtel olur. M.N.) Akliyye Aklclk. Akl ile anlalan ve bulunan. Akl hastalklar.

77

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akliyyun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rasyonalistler) Hereyin hakikatn akl ile bulma iddiasnda olan, hadiseleri yalnz akl ile aratrp hakikat ve hikmetlerini tam bulamayp, aklna gvenip dine tbi olmayan filozoflar ve onlarn yolunda kalarak dallete gidenler. Bunlar iki kola ayrlr. Uluhiyeti ve vahyi inkr eden birinci ksm, insan aklnn her meseleyi zebileceini iddia ederler. Allah'a ve vahye inanan ikinci ksm ise, Allah'a, ruha, hiret gnne, kitap ve peygambere inanmann makul olduunu, dinde akla uymayan bir tarafn bulunmadn isbat etmek isterler.

akliyyn Akm Akmadde

akl tek l kabul eden felsefeciler. Ksrlk. "Anatomi: Omuriliin d; beynin i tabakasn meydana getiren sinir lifleri. Beyin hcrelerinin ounu, akmadde tekil eder."

Akmar Akmed Akmer Akm Akmise Akmie Akmus Akna' Akna Aknan Akonitin Akont

(Kamer. C.) Aylar. Yldzlar. Ensesi uzun ve kaln olan kimse. * Uzun boylu. Ay gibi beyaz (yz). Aka ey. Ypranm, eskimi. * Anlalmaz. (Kamis. C.) Gmlekler. (Kuma. C.) Kumalar, dokumalar. Eek, hmar. En ok kanaat getiren, en mukni'. nce, yumru burunlu kimse. (Knn. C.) Kullar, kleler. Fr. Kurtboan denilen bir bitkiden kan zehirleyici bir madde. Fr. Sonradan hesaplamak zere bir bor veya kazan hissesinden alacaklya yaplan deme.

78

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akra' Akraba akrab Akrad Akrah Akran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba kel olan. * Salar dklm olan. * plak da. Aralarnda soyca, nesebce yaknlk olanlar. Yaknlar. yaknlar, hsmlar. Emir, bey. Alnnn ortasnda ake kadar beyaz yeri olan at. (Karin. C.) Birbirlerine derece, snf, liykat ciheti ile benzeyenler. Mmsil. Emsal.

akrn Akras Akrat Akre' akreb Akreb

e ve benzer olanlar, yatlar. (Kurs. C.) Yuvarlaklar, daireler, emberler. Kalar olmayan. ok ltif ve pek gzel Kur'an okuyan. daha yakn, pek yakn. Zehirli ve tehlikeli kk hayvanck. * Saatin ksa ibresi. * Semda bir bur ismi.

Akrebe

"Dii akrep. * evik ve zeki cariye. * Ayakkab bac. * Kazan, tencere gibi eyalar ate zerine asmaa yarayan ""S"" eklindeki kanca."

Akrebek Akreb-i mekniyyat

f. Kk akrep. Saatin ksa olan ibresi. "Huk:Merut-un lehi bildiren zamirin en yakn mercii mnasn anlatr. Mesel: Bir vakfiyede vkf tevliyetini evvel kendisine, sonra olu ""A"" ya, sonra ocuklarna art etse, ocuklar tabirindeki zamir vkfn kendisine deil de en yakn merci'i bulunan ""A"" nn ocuklarna hamlolunur. (Huk.L.)"

akrebiyet Akrebiyyet

yaknlk. Daha yakn olu. * Cenab- Hakkn insana olan yaknl. (Bak: Kurbiyet)

79

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akref Akren Akres Akree Akret Akriba Akriha Akromatopsi Akropol

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Anas Arabdan babas baka milletten olan kimse. Ka atk olan adam. "Bir eit tuzlu veya eki ottur ve ""devenin yemiidir.""" Dii tavan. Ksrlk. (Bak: Akraba) (Karah. C.) Temiz su. * Aasz yer, aac olmayan tarla. Tb: Renk krl. yun. Eski Yunan ehirlerinde iinde saray ve tapnaklarn bulunduu mstahkem tepe.

Akrosti

yun. Edb: Msralarn ilk harfleri yukardan aaya doru okununca manal bir kelime veya has isim kacak ekilde dzenlenmi manzume.

Akruban Akrb aks Aks Aksa' aks Aksa Aksab Aksad Aksakal Aksa-l-gayat Aksam aksm

Erkek akrep. (Karib. C.) Sandallar. yank, yansma, tersi. Yaramaz huylu. * Kat kumlu yer. Boynuzu arka tarafna kaym olan koyun. en son. En uzak. En son. Kusv. Nihayet. Irak. (Kusb. C.) Kaln barsaklar. Krk ey. Ky ihtiyar. Ky ihtiyar heyetinin ba.Muhtar. Gayelerin en ilerisi, en by. Dii yarsndan ufanm. * Boynuzsuz davar. ksmlar, blmler.

80

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aksam- seb'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yedi ksm. * Gr: Kelimelerin (sahih, misl, muzaaf, lefif, naks, mehmuz, ecvef) blmleri.

Aksam- selase Aksar Aksat Aksata Aksay Aks-y bild Aks-y emel Aksa-y garb Aksa-y meram Aks-y mertib Aks-y ark Aks-y terakki Aks-endaz Akser Akser-i eyyam Akser-i turuk Akset

ksm. * Gr: sim, fiil, harf blmleri. (Akser) Daha ksa. Pek ksa. En ksa. ok doru olan ey. Ayaklar kuru olan hayvan. (Bak: Ahz u ita) ok uzak. Bir memleketin snr blgeleri, hudut beldeleri. Mefkre, ideal, gaye-i hayal. Uzak garp, uzak bat. Meramlarn, arzularn en sonu. Emellerin son haddi. Rtbelerin, mertebelerin en by. Uzak Dou. in, Japonya gibi yerler. Tekmln son basama. Terakkinin son hududu. f. arpp duran. (Kasir. den) (C: Akasr) En ksa, ok ksa. En ksa gn, gnlerin en ksas. En ksa yol, yollarn en ksas. Ahsen, en gzel.AKS : nat. * Geimsiz, huysuz. Uursuz. * Ters, zd.

Aks-i dva Aks-i kaziye

Zt hkm. Kar dv (Zt teorem.) "(Mantkta) Doru farzedilen bir hkmn, konusu ile ykleminin (mahmulnn) ters evrilmesi ile zaruri bir sonucun elde edilmesidir. eitli ekilleri vardr. Mesel : ""Her insan canldr."" sznde konu olan insan ile, yklem olan canl sz yer deitirilerek (aksedilerek) u hkm elde edilir: ""Baz canllar insandr."""

81

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aks-i mlevven Aks-i sad Renkli akis.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sesin bir yere arpp geri gelmesi. Yank. ok evvelden sylenen bir hakikatn sonradan tekrar edilmesi.

aksisad Aksiyon

ses yanks. Fr. irket ve ticaret hissesi. * Kuvvet ve enerjinin da ve fiile kmas.

Akson Aksu Aks-l amel

yun.Tb: Sinir hcrelerinden kan uzantlarn en nemlisi. t. Gzlerde grlen bir hastalk. "stenilen eyin zdd hasl olmas. Tersine olu. (Reaksiyon) * Edb: Edebi san'atlardandr. Bir cmle veya msrnn altn stne getirmekle, baka bir cmle veya msr yapmaktr. Pertev paann: ""Her dzn bir yokuu, her yokuun bir dz var."" msrnda olduu gibi.(Senin zerine haktr ki, her sylediin hak olsun. Fakat her hakk sylemee senin hakkn yoktur. Her dediin doru olmal. Fakat her doruyu demek doru deildir. Zira senin gibi niyeti hlis olmayan bir adam, nasihat, bazan damara dokundurur; akslamel yapar. M.)"

Akslamel akslamel Akslmen Aks-n nakz

(Bak: Aks-l amel) iin tersi, tepki. Kim. Klor ile civadan mrekkeb zehirleyici te'siri fazla olan bir tuz. "Birbirine zt olan iki ey. * Man: Mevzuun nakzini yklem; ve yklemin nakzini de mevzu klmak. Misl: ""Her akl banda olan insan Allah' tanr"" kaziyesinden aks-n nakz yolu ile u hkm elde edilir: ""Allah' tanmayanlar, akl banda olmayan insanlardr."""

Akar Aker Aket

(Akn) Doutan derisi, kllar beyaz olan insan veya hayvan. Kzl ehreli, krmz yzl adam. (C.: Kuut) Burun kam kk ve yass olan.

82

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akta' Aktaan Aktab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kesmeler, krlmalar. * Beylik araziler. * Alkaszlklar. Kalem, seyf. (Kutb. C.) Kutublar. Hak tarikatlarn reisleri, ahlar.(lem-i slmda, her biri mmetin ehemmiyetli bir ksmn dire-i dersine alp hrika irad ve kerametlerle manevi terakki ettiren ve hccetler yerine mahedata, kefiyyata dayanan en derin ehl-i tahkik ve hakikat olan zatlar. .)

aktb Aktab- ehl-i beyt Aktab- erbaa

kutublar, byk evliyalar. Ehl-i Beytten yetien kutublar. Yni, byk mridler. Ehl-i snnet limleri ve mtebahhir ve maneviyatta ok ileri zatlar tarafndan imdiye kadar drt byk kutup olarak bilinen veliler.(Seyyid Abdulkadir-i Geylni, Seyyid Ahmed-i Bedevi, Seyyid Ahmed-i Rufi, Seyyid brahim Desuki.)

Aktan Aktar

(Kutn. C.) Pamuklar. (Kutr. C.) Kuturlar. aplar. Direnin merkezinden geen doru hatlar. * Her taraf. * Gzel kokulu yalar vesaire satan adam. Gzel kokular tciri. * Ecza, il satan adam. * Mahalle aralarnda baz baharatla ine, iplik vesaire satan satc.

aktr Aktr- lem Aktr- beden Aktivizm

her yer. Her taraf. Alemin drt buca. Alemin her yeri. Vcudun her taraf. Hakikatin, dncede kalmasndan ziyade, hayat ve fiile intikalini ve btn ilimlerin, cemiyetin gelimesine hizmet etmesini isteyen ve bylece iradenin faaliyet ve tesirliliini aklayan felsef bir meslek.

Aktr Aktris

Fr. Tiyatroda erkek oyuncu. Tiyatroda kadn oyuncu.

83

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk aktrist Aktalite Aktel Aku Akub Akuk Akul Akum Akur Akurne Akustik Akmlatr Akva akv Akva' Akval akvl Akval-i hakmne Akvam akvm Akvm- beer Akvarel Akvaryum kadn oyuncu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Bugnk hdise veya mevzu. Gnlk hdiseler. Fr. Bugnk, imdiki. f. Bayku, puhu. Toz. (Bak: Ukuk) shalden kurtaran bir il. yilemez yara. Ksrlk. * Zahmet. Yaralyan, sran kpek. Kuduz, azgn kpek. * ok erir, kt kimse. f. Kuduzcasna, kudurmucasna, saldrrcasna. Fr. Sese ait.Ses mevzuu. Kapal yerde ses dalma sistemi. Fr. Fiz: Elektrik enejisini depo eden cihaz. Daha kuvvetli. En kuvvetli. (Bak: Ekva) en kuvvetli. Kuyruu beyaz, gvdesi siyah olan dii koyun. (Kavl. C.) Szler, kaviller. szler, konumalar. f. Hikmet sahiblerine yakr szler. (Kavim. C.) Kavimler. Milletler. Toplumlar. kavimler, rklar. nsan toplumlar. nsan kavimleri. Sulu boya resim. Lat. Su hayvanlarn veya bitkilerini besleyebilecek tarzda yaplm camdan su kab.

Akvas Akvat

(Kavs. C.) Kavisler, yaylar. * Virajlar, bklmler. (Kut. C.) Yiyecekler, azklar.

84

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Akvat- yevmiyye Akvaz Akve Akved Akvem Akverin (akveriyat) Akves

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geim, derd-i maiet iin lazm olan gnlk yiyecekler. (Kavz. C.) Kum tepeleri. Evin nndeki aklk, meydanlk. Avlu. Uzun boyunlu. Daha doru. En dorru. Byk bellar, musibetler, fetler. Skntl an. * htiyarlktan beli bklm kimse. Kamburu km ihtiyar kii.

Akvet Akviya Aky Akya Akyuvar Akz Akza Akzef Akzel Akzem Akzer Akziye l l

(C.: Uk) Halla masuras. (Kavi. C.) Salam ve gl olanlar. Kuvvetliler. Koyu olan ve birbiri stne salm olan koyun st. Lfer azman denilen iri cins bir balk. (Bak: Kreyvt- beyz) At, bahi. Kadlkta ve fkh ilminde daha ileri, daha bilgili. ok iftira atan. ok kazifte bulunan. (Bak: Ekzef) "ok aksak; pek fazla topal." Zayf. Necis ve murdar nesne. (Kaza. C.) Hkmler. Kararlar. * Tam cmleler. aile, slale, soy. Slle, soy, hnedan. Akrab ve taallukat. * Yaz scaklarnda su gibi grnen serap. * Hile, tuzak.

Al hide A'l suresi

Tek bana, mnferiden, ayrca. Kur'an- Kerim'in seksenyedinci suresi olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

85

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ala vech-i caz Al cz yolu ile.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Gr:Arabada harf-i cerdir. Buna isim diyen de olmutur. Mteaddit mna ile kelimenin bana getirilir; manev istil ve tefevvuk bildirmek iin ekseriy mecrurunu istilaya dellet eder. Bazan mecrurunun mukabiline mstli olur. (maa) gibi msahabet iin gelir. (lm) gibi tlil iin olur. Mcaveze iin olur. Harf-i cer olan (min) mnsna ve zarfiyyet iin ve harf-i cer olan (b) mnsna isim olur. ""yukarda"" manasna gelir. * stnde, zere."

A'la l al Ala Alabalk Alabanda

Daha iyi. Pek iyi. En yksek. Ziyde ve mrtefi olan. en yce, daha iyi, pek iyi. st, zere. Ykseklik. Byklk. eref. an. t. Aknts sert olan souk ve tatl sularda bulunan bir cins leziz balk. tl. Gemilerde dmeni tam sancaa veya iskeleye krma, yahut geminin bir tarafndaki toplara ate etme kumandas. * Mc:iddetle knama ve azarlama.

Alaca bayrak A'la-d derecat Ala-eyyi-hal Alaf Al-fetretin alafranga Alafranga Alaik alik

Tar:Ondrdnc Yenieri Blne verilen ad. Derecelerin en als, en yksei. Herhlde, mutlaka, elbette, her nasl olsa. (Elf. C.) Binler. Daim olmayarak, fasla ile. Bat tarznda. tl. Frenk tarznda olan, Fransz usul. (Alayk) Mnsebetler. Alkalar. Mnialar. alkalar.

86

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Alik-i dnyeviye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnyev alkalar. nsan Cenab- Hakkn rzasndan alkoyan lzumsuz iler.

alim Alaim Alim-i sem Alak suresi

almetler, belirtiler. zler. aretler, deliller. (Bak: Alamet) (Alim-s sem) Al yeil kuak. (Bak: Kavs- kuzah) Kur'an- Kerim'in doksanaltnc suresinin addr. kra' Suresi de denilir. Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Alak alka Alka

Zahmet, meakkat gidermek. ilgi. liik, rabta, merbutiyet. * Gnl balama, sevgi, mnasebet, taalluk, irtibat, mlikiyet. Tasarruf. Mdhale hakk. Hisse. * Edb: Bir kelimenin hakiki mnsndan meczi mnsna nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlkl, gzel huylu kimselere melek denildii gibi.)

alaka Alaka Alkabah Alkadar alkadar alkadarane Al-kadr-il-imkan Al-kadr-il-istitaa Al-kadr-it-taka Al-kavlin Alak- dem alkllihl

kan phts. Kan phts. Uyuuk kan. f. lgi uyandran. Alka uyandran. Alkal, mnsebetdar. ilgili. ilgi gsterircesine. Olabildii kadar. mkn nisbetinde. Elden geldii kadar, g yettii nisbetinde. G yettii kadar. Bir kavle gre. Bir rivyete nazaran. Kan phts, phtlam kan. her durumda, eninde sonunda.

87

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Al-kllihal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ster istemez. Olduu kadar. Her halde.(Ey insan dn! Sen al kllihal leceksin. L.)

A'lal lm u askam A'lam

(llet. C.) Hastalklar, marazlar, illetler. * Sebepler. Kederler ve hastalklar. (Alem. C.) Alemler. Almetler. zler. Nianlar. * Bayraklar. * Byk limler. * Byk dalar.

Alam lm Al-ma-farazallah Alamana

(Elem. C.) Elemler. Kederler. zntler. elemler, aclar. Allah'n farzettii zere. tl. Kk odun gemisi. * Byk balk kay. * Byk balk kayklarna mahsus byk a, rp.

Almat Alamat Al-mele'in nas Al-meratibihim almet Almet Almet-i frika Almet-i gurur Alm- elime Alm- gurbet Alan Aln Alniyeten

(Almet. C.) zler, nianlar, almetler, iretler. Uzun ince bir cins balk. (Hint denizinde ok olur ve ylana benzer.) Herkesin nnde. Halkn huzurunda. Rtbesine ve derecesine gre srasyla. bellik, belirti. z, nin, iret. Ayrc iaret. Damga. Gurur ve kibiri belli eden almet. ok ac ve ackl elemler. Vatandan ayr kalma elemleri, gurbet aclar. Orman iinde aklk, meydan. Akta, meydanda, herkesin gz nnde. Herkesin nnde, aka, alnen.

Al-ram-i enf-il ye's Ye'sin burnunu krmak maksadiyle ve ona tahkir ile. Alarga tl. Ak deniz, engin.

88

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Al-rivayetin Alarm Al-ruus-ilehad Alas Alam lt lt Al-tarik-il icmal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rivayet edildii zere. Sylenenlere baklrsa. Fr. Tehlike annda herkesi haberdar etmek iin verilen iaret. Aleme kar. Herkesin gz nnde. Halkn nnde. Odun kmr. Madenlerin eriyerek birlemesi sonunda meydana gelen madde, halita. (let. C.) Vastalar. letler. letler, gereler. Ksaca, icmal yoluyla.

Al-tarik-il mnavebe Nbetlee, mnvebe yoluyla. lt- basariye lt- criha lt- harbiye lt- kata lt- nariyye lt- rasadiyye lt- tab'iyye Alaturka alaturka Alavere Gzle alkal gzlk, drbn gibi optik letler. Yaralayc letler. Harb letleri, silhlar. Kesici letler. Ateli silhlar. Meteoroloji ve astronomi aratrmalarnda kullanlan let ve cihazlar. Bask letleri. Matbaa levzmat. tl. Trkvari, Trk usul, Osmanl usul. Trk usl. Vapurlara kmr vermek iin bordaya kurulan kademeli iskele. * Tulumbann basp emme suretiyle ilemesi. * Herc merc. Karklk, kargaalk. * Bir eyin elden ele verilerek veya atlarak aktarlmas. Alav Alay emini (lve. C.) lveler, ekler. Osmanl mparatorluu zamannda bir alay askerin hesap ilerine bakan subay ki, binbadan alt derecededir. Alay imam Osmanl mparatorluu zamannda bir alay askere imamlk vazifesini yapan subay.

89

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Alay

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ask.) 3-4 tabur piyade veya5 blk svari askerinden mrekkep kuvvet. * Debdebe ve gsterile yaplan tren, geit resmi. * Cemaat, topluluk, gruh, kalabalk, fev. * Fazla miktar, muhtelif ve mteaddit kiiler veya eyler.

alay Alaybozan Alaye A'l-y illiyyn

be blk erden oluan asker topluluk. Eskiden kullanlm olan bir eit fitilli tfek. Yksek yer, ykseklik. Cennette en yksek derece. Cenb- Hakkn indinde en iyilerin ve kmillerin derecesi.(Bak o zat yle bir maksad, yle bir gye iin saadet isteyip du ediyor ki: nsan ve btn mahlukat, esfel-i safilin olan fen-i mutlaka sukuttan, kymetsizlikten, fidesizlikten, abesiyetten a'l-y illiyyn olan kymete, bekaya, ulvi vazifeye, mektubt- samedaniye olmas derecesine karyor. M.N.)

lylliyyn Alayi lyi Alaz Alb Albast Albatr Albay Albora

ycelerin ycesi. f. Bulaklk, bulama. * Debdebe, tantana, gsteri. gsteri, gsteri. Alev. Yiit, kahraman, bahadr, cesur gibi manalara gelen bir sfattr. Ateli bir lohusalk hastal, lohusa hummas. f. Yumuak ve beyaz bir eit mermer, kaymak ta. Yarbay ile tugeneral arasndaki askeri rtbede olan stsubay. tl. (Denizcilik) Serenlerin, direklerin zerine kaldrlp balanmas. * Floka kreklerinin, selmlamak iin yukar kaldrlmas. * Dalyanlarda an yukar alnmas ile baln toplanmas.

Albm

Lt. Fotoraf resimlerini veya sair resim, ekil ve hatralar iine alan defter veya kitap.

90

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Albmin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Tb:Nebat ve hayvanlarn etli ve sulu ksmlarnda bulunan karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kkrt bileii gdal madde.

Alc Alcem Alcn Al Ald Aldehit le Alebat Alebe Ale-d-derecat Ale-d-devam aleddevam Alef resmi Alef lek Alek Aleka

(C.: Uluc) Yaramaz huylu kii. Uzun boylu, uzun. Ahmak kadn. * Semiz dii deve. Salam har yapmada kullanlan beyaz toz, cibs. Boyun siniri. Lt. Kim:Alkol veya asitlerden elde edilen kimyevi bir sv. "f. la iin kullanlan ve ""Hint Snbl"" ad verilen iek." Yemek kaplar, anaklar. (C. Alebt) Yemek kab, anak. Derecelere gre, srayla. Devam zere. Devaml olarak. devamla, devaml olarak. Hayvanlarn yedikleri saman ve otlardan alnan vergi. (C. A'lf - Ulufe) Saman, ot, yulaf. * Hayvan yemi. "f. la iin kullanlan ve ""Hint Snbl"" ad verilen bir iek." Slk. * Kan phts. (C.: Alekat) Yapkan balk, amur. * Kan phts. * Uyumu kan. * Slk.

Aleksi Alel Ale-l-acaib Ale-l-acele Ale-l-ade alelde

yun.Tb: Okuma kabiliyetinin kaybedilmesi. kinci defada imek. Tuhaf ey, alacak ey. arabuk, acele olarak, abuk. Adet olduu zere. * Baya, basbaya. sradan.

91

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ale-l-amya alelamya alelekser Ale-l-ekser Ale-l-fevr Ale-l-gafle Ale-l-hadise Ale-l-hesab Ale-l-husus Ale-l-mya Ale-l-tlak Ale-l-icmal Ale-l-infirad alelinfirad Ale-l-insan Ale-l-istimrar Ale-l-itirak Ale-l-ittisal Ale-l-kaide Ale-l-kavl Ale-l-kifaye alelumum Ale-l-umum alelusl lem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kr krne. (Bak: Alel-mya) krkrne. ounlukla, ekseriyetle. Ekseriya, ok vakit. Birden, derhal, hemen. Dalgnla getirerek. Dalgnla gelerek, bo bulunarak. Glge hdise. (fr. epiphenomene) Hesba sayarak. Hususiyle, hepsinden nce olarak. Bhusus. Kr krne, krlemeden. (Bak: Ale-l-amy) Umumiyetle. Mutlaka. Bir suretle kaytl olmayarak. Mingayri tahsis. Toplu olarak, topluca. Ferd olarak. Birer birer. teklikle, bir olarak. nsan hakknda. nsana dir. nsan zerine. Aralksz. Birlikte, mtereken. Birbiri ardnca, pe pee, aralarnda fsla olmadan. (Ka, uzun okunur) Kurala, kaideye gre. Birinin szne, iddiasna gre. Yetecek kadar, kfi gelir derecede, yeter derecede. genellikle, btnyle. Herkese it. Herkes hakknda. uslen, ylesine, zen gstermeden. "Btn cihan. Kinat. * Dnya. * Her ey. * Cemaat. * Halk. * Cemiyet. Dehr. * Hususi hal ve keyfiyet. * Bir gne ile ona tbi olan

92

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve etrafnda devreden seyyarelerin tekil ettii dire. (Cenab- Haktan gayr mahlukata lem denmesi, mucidi olan Zt- Ecelle ve A'l Hazretlerini bilmee dellette vesile olduuna mebnidir. L.R.)(Semvatta binler lem var. Yldzlarn bir ksm her biri birer lem olabilir. Yerde de her bir cins mahlukat, birer lemdir. Hatta her bir insan dahi kk bir lemdir.( $) tbiri ise, ""Dorudan doruya, her lem, Cenb- Hakkn rububiyyeti ile idre ve terbiye ve tedbir edilir"" demektir. M.)" alem Alem bayrak, sancak, nian. Bayrak. * Nian, iret. * zel isim. * Mc:Yksek da. * Byk lim. * st dudakta olan yark. A'lem lem a'lem lemane lemr Alemdar alemdar Alemdr- nebi Daha iyi bilen. En iyi bilen. * Yark dudakl. * Almetli, belirtili. dnya, cihan, evren. en iyi bilen. f. Dnya ile ilgili. Dnyev. f. Dnyay, lemi ssleyen. Bayra veya sanca tayan. Bayraktar, sancaktar. bayrak tutan. Peygamberimizin (A.S.M.) bayraktar olan Hz. Ebu Eyyub-il-Ensar (R.A.) Alemdar Alemefraz lem-efruz lemeyn lemgir Bayraktarlk. Bayrak kaldran, bayrak eken. f. lemi parlatan, btn leme k saan. ki lem. Dnya ve hiret. f. Btn leme yaylan, cihan kaplayan, dnyay zapteden.

93

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lem-i asgar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Daha kk lem. En kk lem. * nsan. (Nasl ki insann anasrlar, Kinatn unsurlarndan; ve kemikleri; ta ve kayalarndan; ve salar nebat ve ecarndan, ve bedeninde cereyan eden kan ve gznden, kulandan, burnundan ve azndan akan ayr ayr sular, Arz'n emelerinden ve mdeni sularndan haber veriyorlar, dellet edip onlara iaret ediyorlar. Aynen yle de, insann ruhu, lem-i ervahtan; ve hafzalar, levh-i mahfuzdan; ve kuvve-i hayaliyeleri, lem-i misalden.. ve hakeza.. her bir cihaz bir lemden haber veriyorlar. Ve onlarn vcudlarna kat'i ehadet ederler. L.)"

lem-i berzah

"Berzah lemi. Kabir lemi. (Bak: Kabr)(lem-i ziy, lem-i hararet, lem-i hava, lem-i kehriba, lem-i elektrik, lem-i cezb, lem-i esir, lem-i misal, lem-i berzah gibi lemler arasnda mzahame ve yer darl yoktur. Bu lemler, hepsi de, ihtillsiz, msdemesiz kk bir yerde itim ederler. M.N.)(Nass- Kur'anla, hednn, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatlar vardr. Evet heda, hayat- dnyevilerini tarik- hakta feda ettikleri iin, Cenb- Hak keml-i kereminden onlara hayat- dnyeviyeye benzer, fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayat lem-i Berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini lm bilmiyorlar... Yalnz kendilerinin daha iyi bir leme gittiklerini biliyorlar... Keml-i sadetle mtelezziz oluyorlar.. lmdeki firak acln hissetmiyorlar. Ehl-i kuburun endan ruhlar bkidir, fakat kendilerini lm biliyorlar. Berzahta aldklar lezzet ve sadet, hedann lezzetine yetimez. Naslki, iki adam bir r'yada Cennet gibi bir gzel saraya girerler. Birisi r'yada olduunu bilir. Ald keyf ve lezzet pek noksandr. ""Ben uyansam u lezzet kaacak"" diye dnr. Dieri r'yada olduunu bilmiyor, hakiki

94

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lezzet ile hakiki sadete mazhar olur.te lem-i Berzahtaki emvt ve hedann hayat- berzahiyyeden istifadeleri, ye farkldr. Hadsiz vkatla ve rivyatla hedann bu tarz- hayata mazhariyetleri ve kendilerini sa bildikleri sbit ve kat'dir. Hatta Seyyidheda olan Hazret-i Hamza (R.A.), mkerrer vkatla kendine iltica eden adamlar muhafaza etmesi.. ve dnyevi ilerini grmesi ve grdrmesi gibi ok vkatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve isbat edilmi. M.)" lem-i ceberut "lem-i azamet ve kudret. (Bununla lem-i esm ve sft kasdolunur. Muhakkklarn ekserisine gre bu, lem-i evsattr. Yni stte olan Lhut lemi ile altta bulunan melekut lemi arasndaki lem. Amiriyyet-i umumiyyeyi muhit olan berzahtr. Ceberut, ibranice ""kudret"" mnasndadr)." lem-i ekber En byk lem. Kinat.(u kinat denilen lem-i ekber ve insan denilen onun misl-i musaar olan lem-i asgar, kudret ve kader kalemiyle yazlan fk ve enfs vahdaniyet delilini gsteriyorlar. Evet, kinattaki san'at- muntazamann kk bir mikyasta, nmunesi insanda vardr. O daire-i kbrdaki san'at, Sni-i Vhid'e ehadet ettii gibi, u insanda olan kk mikyastaki hurdebini san'at dahi, yine O Sni'a iaret eder, vahdetini gsterir. M.) lem-i emir "Sdece bir emr-i lh ile ilerin hemen olduu lem. Yaradla ait kanunlar lemi.(Ruha bir derece mabih ve ikisi de lem-i emirden ve iradeden geldiklerinden masdar itibariyle ruha bir derece muvafk, fakat yalnz vcud-u hissi olmayan nevilerde hkmran olan kavnine dikkat edilse ve o namuslara baklsa grnr ki: Eer o kanun-u emri, vcud-u harici giyse idi o nevilerin birer ruhu olurdu. Halbuki o kanun daima bakdir. Daima mstemir, sabittir. Hibir tagayyrat ve

95

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inklbat, o kanunlarn vahdetine te'sir etmez, bozmaz. Mesel: Bir incir aac lse, dalsa; onun ruhu hkmnde olan kanun-u teekklt zerre gibi bir ekirdeinde lmiyerek baki kalr. te madem en di ve zaif emri kanunlar dahi byle beka ile, devam ile alkadardr. Elbette ruh-u insani, deil yalnz bek ile, belki ebed-l bd ile alkadar olmak lzm gelir. nki: Ruh dahi Kur'ann nassyla $ ferman- celili ile lem-i emirden gelmi bir kanun-u ziuur ve bir namus-u zihayattr ki; kudret-i ezeliyye, ona vcud-u harici giydirmi. Demek, nasl ki, sfat- irdeden ve lem-i emirden gelen uursuz kavanin daima veya aleben bki kalyor. Aynen onlarn bir nevi kardei ve onlar gibi sfat- iradenin tecellisi ve lem-i emirden gelen ruh, bekya mazhar olmak daha ziyade kat'idir, lyktr. nki zivcuttur, hakikat- hariciye sahibidir. Hem onlardan daha ulvidir. nki ziuurdur. Hem onlardan daha daimidir, daha kymettardr. nki zihayattr. S.)(Maddiyattan olmayan, bilhassa mahiyetleri mtebayin olan bir oklukta tasarruf eden bir zatn, o okluun herbirisiyle bizzat mbaeret ve mualecesi lzm deildir. Evet asker neferat arasnda bir kumandann tasarrufat, tanzimat, ancak emir ve iradesiyle husule gelir. Eer o kumandanlk vazifeleri ve ileri, neferata havale edilirse, her bir neferin bizzat mbaeret ve hizmetiyle veya herbir neferin bir kumandan kesilmesiyle vcud bulacaktr. Binenaleyh, Cenab- Hakk'n mahlukatndaki tasarrufu, yalnz bir emir ve irade ile olur. Bizzat mbaereti yoktur. emsin kinat tenvir ettii gibi. M.N.)" lem-i ervah Ruhlar lemi. Ruhlarn ve ruhanlerin bulunduu lem. (Bak: Ruhaniyat)

96

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lem-i esbab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sebepler lemi. Her eyin bir sebebe dayanarak olduu lem. Bu dnya.

lem-i fni lem-i gayb

Gelip geici lem, dnya. "Zhir duygularmzla bilinemeyen ve ervah ve meleklere, cinlere mahsus olan lem. Mzi ve mstakbeldeki mahlukatn mnevi hayatlarnn lemi.(Her eyin btn zhirinden daha li, daha kmil, daha ltif, daha gzel, daha mzeyyen olduu gibi; hayata daha kavi, uurca daha tamdr. Ve zhirde grnen hayat, uur, keml vesaire ancak btndan zhire szlen zaif bir tereuhdur. Yoksa btn cmid, meyyit olup da ilim ve hayat darya vermi olduuna zehaba ihtiml yoktur. Evet karnn ""miden"", evinden; cildin, gmleinden; ve kuvve-i hfzan, senin kitabndan nak ve intizamca daha yksek ve daha gariptir. Binenaleyh, lem-i melekut, lem-i ehdetten; lem-i gayb, dnya ve hiretten daha li ve daha yksektir. Maalesef nefs-i emmare, hev-i nefs ile bakt iin zhiri hayatl, nsiyetli bir perde gibi meyyit ve zulmetli ve vahetli zannettii btn stne serilmi olduunu gryor. M.N.)"

lem-i hb

Uyku ve ry lemi. Bazan lem-i mna, lem-i misal, lem-i nevm gibi tbirler de kullanlr.

lem-i islm

"slm dnyas. slm milletleri. (Ey lem-i slm, uyan! Kur'ana sarl! slmiyete maddi ve manevi btn varlnla mteveccih ol! Ve ey Kur'ana bin yllk tarihinin ehadetiyle hdim olan ve slmiyet nurunun zemin yznde nairi bulunan yksek ecdadn evld! Kur'ana ynel ve onu anlamaya, okumaya ve onu anlatacak, onun bu zamanda bir mu'cize-i manevsi olan Nur Risalelerini mtalaa etmee al. Lisann, Kur'ann yetlerini leme duyururken, hl ve etvar ve

97

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ahlkn da onun manasn neretsin; lisan- hlin ile de Kur'an oku. O zaman sen dnyann efendisi, lemin reisi ve insaniyetin vasta-i saadeti olursun! Ey asrlardan beri Kur'ann bayraktarl vazifesiyle cihanda en mukaddes ve muhterem bir mevki-i mually ihraz etmi olan ecdadn evld ve torunlar! Uyannz, lem-i slmn fecr-i sadknda gaflette bulunmak, kat'iyyen akl kr deil! Yine lem-i slmn intibahnda rehber olmak, arkada karde olmak iin Kur'ann ve mann nuruyla mnevver olarak slmiyetin terbiyesiyle tekemml edip hakiki medeniyet-i insaniye ve terakki olan medeniyet-i slmiyyeye sarlmak ve onu, hl ve harektnda kendine rehber eylemek lzmdr. T.H.)" lem-i kevn fesad Cismani lem. Bir taraftan vcuda gelip, dier taraftan da harab olan fni lem. lem-i kevn lem-i ma'na Varlk lemi. Kinat. Mna lemi, baz ehline mnkeif olan lem, mnen anlalan ve bilinen lem. lem-i melekut lem-i menm lem-i misl Melekut lemi. (Bak: Melekt) Uyku lemi, rya lemi. Ryda grlen lem. Dnyada mevcud bulunan btn eya ve zuhura gelen btn ef'lin ayns ile mretteb ve mtekevvin olan bir tarz veya lem-i ruhninin bir nev'i. (L.R.)(Grdm ki: lem-i misl, nihyetsiz fotoraflar ve her bir fotoraf, hadsiz hdist- dnyeviyeyi ayn zamanda hi kartrmyarak alyor. Binler dnya kadar byk ve geni bir sinema-i uhreviyye ve fniyatn fni ve zil hallerini ve vaziyetlerini ve geici hayatlarnn meyvelerini sermedi temghlarda ve Cennette Saadet-i ebediyye ashblarna dnya

98

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

macerlarn ve eski htralarn levhalar ile gzlerine gstermek iin pek byk bir fotoraf makinesi olarak bildim. S.) (Bak: lem-i hb) lem-i nsut lem-i sabavet lem-i siyaset lem-i sfl nsanlar lemi ve dnya hayat. Mahlukiyet. lem-i Lhut'un zdd. ocukluk dnyas. Siyset dnyas, siyaset lemi. "Sflilerin lemi. Dny lemi. lem-i ehadet, lem-i nsut. (Bak: Nsut)(u kinata nazar- hikmetle bakld vakit, azim bir ecere mnasnda grnr. Ve ecerenin nasl dallar, yapraklar, iekleri, meyveleri vardr. u ecere-i hilkatin de bir kk olan lem-i sflinin: Anasr, dallar; nebatat ve ecar, yapraklar; hayvanat, iekleri; insan, meyveleri hkmnde grnr. Sni-i zlcell'in, aalar hakknda cri olan bir kanunu, elbette u ecere-i zamda da cri olmak, mukteza-y ism-i Hakm'dir. S.)" lem-i ahadet ahdet lemi. Bu dnya. Cenb- Hakkn yetlerine ve emirlerine imn edenlerin, hakka, hakikate ahadette bulunduklar ve Allah'a itaat ve ibadetle mkellef olduklar dnya lemi.(lem-i ahadet, avlim-i guyub stnde tenteneli bir perdedir. M.) lem-i uhud Bilip kefedilen, grr gibi bilinen lem. Grnen lem. Dnya. Kinat. lem-i tekvin lem-i ulv A'lem-i lem Alem-i zt Devaml deien. Vcud ve hudus lemi. Ulvi lem, ruhlar lemi. Alimlerin limi. Alimlerin en ok bilgilisi, by. Zata it isim, zatna it iret, ztna mahsus almet, delil.(Evet, Zt- Akdes'in alem-i ztsi ve en zam ismi olan Lafzullahtan sonra en zam ismi olan Rahman, rzka bakar. Ve rzktaki kr ile ona yetiilir. Hem Rahman'n en zhir mnas, Rezzak'tr. M.)

99

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lem-i zuhur Alem lem lemn lemiyan lemnma lem-penah lempesend lempesend lem-suz lemml lemmul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grnen lem, ahdet lemi, u anda iinde yaadmz lem. (Alem. den) Has isimle alkal. Aleme aid. (C.: lemiyan) (lem. den) Dnyaya ait. nsan. (Bak: lemn) (lem. C.) leme mensub olanlar, insanlar. f. Dnyay gsteren. f. Cihann snd (yer veya saha). dnyaca nl. f. Btn herkesin houna gidip beendii ey. f. Cihan yakan. lemi kaplayan, dnya apnda. Btn dnyay alkadar eden, dnyay kaplayan ve her yerde tannm olan.

lem-tab lemn (lemn) Alen Alenda Alendat alenen Alenen Aleng Aleni alen Aleniyye Aleniyyet Alenked

f. Dnyay aydnlatan, cihan parlatan. (lem. C.) lemler. Aikr, apak, meydanda olma. (C. Alnid) ok salam nesne. Kat, salam nesne. aka, saklanmadan. Gizli olmayarak, aktan. f. Hcum eden asker. * Siper, istihkm. Ak olarak, meydanda. Gizli olmayarak. ak, gizli olmayan. Ak, aleni, gz nnde. Gz nnde olma. ok salam nesne.

100

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aler-re's alerresivelayn Aler-re'si-vel-ayn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba stne. Hemen. Derhl. ba ve gz stne. Ba ve gz stne. (Gelen misafire kar veya bir ii deruhte edeceine kar hrmet ve memnuniyetle kabul ettiini ifde iin sylenir.)

Aler-r-ram Ales

Ramen. Bir cins buday ki bir kabuk iinde iki tane olur. * Buday arasnda biten avdar ve mercimek. * Byk kene. * Bir nevi karnca. * Kat, salam nesne.

Ale-s-sabah Ale-s-seher Ale-s-seviyye Alessevri velhut

Erkenden, sabahn ilk saatlerinde. Gn domadan evvel, seher vakti. Bir seviyede, ayn boyda. * Msvat zere. "(Ale-s-sevri ve-l hut) kz ve balk zerinde.Risale-i Nur Klliyatndan Lem'alar adl eserin Ondrdnc Lem'asnda bu mevzuizah edilmitir. Nmune olarak bir paras aada dercedilmitir:(Hamele-i ar ve semvat denilen melikenin birinin ismi ""Nesir"" ve dierinin ismi ""Sevr"" olarak drt melikeyi, Cenb- Hak, ar ve semvata Saltanat- Rububiyetine nezaret etmek iin tyin ettii gibi, semavatn bir kk kardei ve seyyarelerin bir arkada olan kre-i arza dahi iki melek, nzr ve hamele olarak tayin etmitir. O meleklerin birinin ismi""Sevr"" ve dierinin isim ""Hut""dur. Ve o nm vermesinin srr udur ki; arz iki ksmdr: Biri, su; biri, toprak. Su ksmn enlendiren balktr. Toprak ksmn enlendiren, insanlarn medar- hayat olan ziraat, kz iledir ve kzn omuzundadr. Kre-i arza mekkel iki melek, hem kumandan, hem nzr olduklarndan, elbette balk tifesine ve kz nev'ine bir

101

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cihet-i mnsebetleri bulunmak lzmdr. Belki, o iki melein lem-i melekut ve lem-i misldesevr ve hut suretinde temesslleri var (Haiye). te bu mnsebete ve o nezrete iareten ve kre-i arzn o iki mhim nevi mahlukatna imaen lisan- mu'ciz-il beyan- Nebevi $ demi, gayet derin ve geni bir sahife kadar mes'eleleri havi olan bir hakikat, gayet gzel ve ksa bir tek cmle ile ifade etmi...kinci Vecih : Mesela: Nasl ki denilse: ""Bu devlet ve saltanat, hangi ey zerinde duruyor?"" cevabnda: $denilir. Yani: ""Asker klncnn ecaatine, kuvvetine ve memur kaleminin dirayetine ve adletine istinad eder."" yle de: Kre-i Arz madem zihayatn meskenidir ve zihayatn kumandanlar da insandr ve insann ehl-i sevhil ksmnn ksm- azamnn medar- taayyleri balktr ve ehl-i sevhil olmyan ksmnn medr- taayyleri, ziraatle, kzn omuzundadr ve mhim bir medr- ticareti de balktr. Elbette devlet, seyf ve kalem stnde durduugibi, Kre-i Arz da, kz ve balk stnde duruyor denilir. Zir, ne vakit kz almazsa ve balk milyon yumurtay birden dourmazsa, o vakit insan yaayamaz, hayat sukut eder. Halik- Hakim de arz harab eder. L.)(Haiye) : Evet Kre-i Arz, bahr-i muhiti havide bir sefine-i Rabbaniye ve nass- Hadisle hiretin bir mezraas, yni fidanlk tarlas olduundan, o cmid ve uursuz byk gemiyi o denizde emr-i lh ile, intizam ile, hikmet ile yzdren, kaptanlk eden melikeye ""Hut"" nm; ve o tarlaya izn-i lh ile nezaret eden melikeye ""Sevr"" ismi ne kadar yakt zahirdir." let let bir i veya sanatta kullanlan vasta. Fakir. * Dada ve tarlada yaptklar knbet.

102

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk let-i cerrhiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cerrahlarn, yaralar tedaviye alan doktorlarn kullandklar edevat, takm.

let-i kata let-i lehv let-i musavvit letiyet Alettafsil Alettahkik alettahkik Alettahmin Alettahsis Alettedric Alettertib Alettevali Alev

Kesici let. Oyun leti. Oyuncak. alg leti. Sesi nakletmeye yaryan alet. Mikrofon. aletlik. Uzun uzadya, mufassal olarak. (Ale-t-tahkik) Hakikat zere, kat'i surette. Besbelli. aratrmayla. Aa yukar, tahminen. Hususi olarak, bilhassa, hele, en ok. Azar azar. Tertibli olarak, srasyla. Aras kesilmeksizin, birbiri ardnca, arka arkaya. Ateten kan parlak ve yanar hava. * Mzrak ucuna taklan kk bayrak, flama.

Alev-gir Alev-hiz Alev Alev-ke Alev-riz Aleyh

f. Alevlenmi. f. Parlayan, alevlenen. Hazreti Ali sevgisini meslek kabul eden. f. Alevden frlayan. f. Alevlenen, alev saan. (Aleyhi - Aleyh) (Al edatnn zamirle birletii zamanki ekli.) Aleyhinde, onun hakknda, onun zerine.

aleyh Aleyhdar aleyhdar

onun zerine. Muhalif olan. Ayn fikirde olmayan. Zt olan. onun tersi ynnde, kar.

103

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aleyhim, aleyhima aleyhimsselm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aleyh edatnn cemi ve tesniye ekilleri. Allahn selm onlara olsun.

Aleyhissalat vesselam Salt ve Selm onun zerine olsun, melinde Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) ismini duyunca sylenmesi snnet olan bir dudr. aleyhissaltvesselm salt ve selm onun zerine olsun. Aleyke Aleykm Aleykm-s selm Aleyna Alfabe Senin zerine, sana. Sizin zerinize, size. Selm sizin zerinize olsun. (Bak: Selm) Bizim zerimize, bizim hakkmzda. Bize. Fr. Bir lisandaki sesleri gsteren harflerin, belli bir sraya gre dizilmi takm. * Okuyup yazmay yeni renecekler iin balang kitab. * Bir iin balangc. Alfabetik Alg Fr. Alfabe srasna gre dizilmi. (drak) nsann kendi varlndan veya evresinden ald uyarmlarn, zihinde yorumlanmas, mnalandrlmas. Doru idrak gibi yanl idrak da olabilir. Yanl idrak gz yanlmas yhut olmyan bir eyi grmek eklinde olabilir. Dnyay, idrak sayesinde tanyoruz. Bir idrakte hem afki (objektif, nesnel), hem enfsi (sbjektif, znel) unsurlar bulunur. Bu sebeple idrak, gerein bizzat kendisi deil, gerein bir yorumudur. Algun Alh Alhan Alhece f. Krmz renginde, koyu ve parlak pembe. Akl gitmek. * Tembel olmak. Deve kuunun erkei. * Karn ok a kii. Demiri atete kzdrp yumuatmak.

104

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk l-i ab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hz. Peygamberin (A.S.M.) kendisi ile beraber, kz Hz. Ftma Validemiz, damad Hz. Ali ve torunlar Hz. Hasan ve Hz. Hseyin'den (R.A.) mteekkil hey'et. ""Hamse-i l-i ab"" da denir. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) giydii absn mezkur sahabe-i gzin hazeratnn zerine rterek hususi dua ettiinden bu isimle anlmalar mehurdur.(Bedizzaman Hazretlerinin ""Lem'alar"" adl eserinin Ondrdnc Lem'asnda bu meseleye dair izahat vardr.)"

l-i aba l-i abbas

(Bak: l) Emevilerden sonra 749 senesinden 1258 senesine kadar sren Abbasi hkmdar ailesi.

li baht l-i beyt

f. Talihli, ansl, bahtl. "Hz. Peygamberin (A.S.M.) slle-i tahiresinden yetienler ve snnet-i seniyyesinin menba ve muhafz ve bihakkn snnete ittib ve onu idme ettirenler. Al-i Resul, Al-i Nebi, Al-i Muhammed ve Ehl-i Beyt gibi tbirlerle de sylenir. (Eer denilse: ""Neden hilfet-i slmiye, Al-i Beyt-i Nebevide takarrur etmedi? Halbuki en ziyade lyk ve mstehak onlard.Elcevap: Saltanat- dnyeviye aldatcdr. Al-i Beyt ise, hakaik- slmiyeyi ve ahkm- Kur'aniyeyi muhafazaya memur idiler. Hilfet ve saltanata geen, ya Nebi gibi msum olmal veyahut hulef-i ridin ve mer bn-i Abdlaziz-i Emev ve Mehdi-i Abbas gibi harikulde bir zhd- kalbi olmal ki aldanmasn. Halbuki Msr'da l-i Beyt nmna teekkl eden Devlet-i Fatmiye Hilfeti ve Afrika'da Muvahhidin Hkmeti ve ran'da Safevler Devleti gsteriyor ki, saltanat- dnyeviye, l-i Beyte yaramaz; vazife-i asliyesi olan hfz- dini ve hizmet-i slmiyeti onlara unutturur. Halbuki saltanat terkettikleri zaman, parlak ve yksek bir surette

105

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmiyete ve Kur'ana hizmet etmiler. M.)( $yetinin bir kavle gre mnas: ""Resul- Ekrem (A.S.M.) vazife-i Risaletin icrasna mukabil cret istemez, yalnz l-i Beytine meveddeti istiyor."" Eer denilse: Bu mnaya gre karabet-i nesliye cihetinden gelen bir faide gzetilmi grnyor. Halbuki, ( $ ) srrna binen karabet-i nesliye deil, belki kurbiyet-i lhiye noktasnda vazife-i Risalet cereyan ediyor? Elcevap: Resul- Ekrem (A.S.M.), gayb-in nazaryla grm ki: l-i Beyti, lem-i slm iinde bir ecere-i nuraniye hkmne geecek, lem-i slmn btn tabakatnda kemalt- insaniye dersinde rehberlik ve mridlik vazifesini grecek zatlar, ekseriyet-i mutlaka ile l-i Beytten kacak. Teehhddeki mmetin ""l"" hakkndaki duas ki: $dir. Makbul olacan kefetmi, yani nasl ki millet-i brahimiyede ekseriyet-i mutlaka ile nurani rehberler Hz. brahimin (A.S.) linden, neslinden olan enbiya olduu gibi; mmet-i Muhammediyede de (A.S.M.) vezaif-i azime-i slmiyette ve ekser turuk ve meslikinde enbiya-i ben sril gibi, Aktab- l-i Beyt-i Muhammediyeyi (A.S.M.) grm. Onun iin ( $ ) demesiyle emrolunarak, l-i Beyte kar mmetin meveddetini istemi. Bu hakikat te'yid eden dier rivayetlerde ferman etmi: ""Size iki ey brakyorum, onlara temessk etseniz, necat bulursunuz. Biri: Kitabullah, biri: l-i Beytim."" nk: Snnet-i Seniyyenin menba ve muhafz ve her cihetle iltizam etmesiyle mkellef olan, l-i Beyttir. L.)" l-i ibrahim Hz. brahim Peygamberin (A.S.) neslinden gelen ve onun mnevi yolunda yryenler. Btn mslmanlar, M'minler.

106

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk l-i imran suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerimin nc suresinin ismi olup Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur. Bu sureye Eman, Kenz, Ma'niyye, Mcadele, stifar Suresi ve Tayyibe de denilir.

l-i imrn

mran soyundan gelenler. (mran ikidir. Birisi: Hz. Musa ve Harun'un (A.S.) babalar olan mran ibn-i Yashr ibn-i Lvi ibn-i Yakub ibn-i shak ibn-i brahim'dir (A.S.) kincisi: Hz. Meryemin babas olan mran ibn-i Metan ki, bu da Sleyman ibn-i Dvud ibn-i a neslinden, bunlar da Yahuda ibn-i Yakub neslindendirler. ki mran arasnda 1800 sene getii sylenir.)

li Ali l Aliaba Alibeyt lic

Byk, yksek, erif, celil, aziz olan. stn. Yce. ok byk. Mehur. Necib. yksek, yce. Peygamberimizin abas altna ald be kii. Peygamberimizin neslinden olan. ki hrgl byk deve. Yumuak nesne. * Krda bir kumlu yer.* Alcn dedikleri otu yiyen deve.

licah li-cenab licenab lcenabne li-d-derecat li-ftrat lih lihe lihe lhimmet

(Ali-ch) f. Mevkii yksek. Yce mevkide bulunan. f. yilik sahibi, yksek ahlkl. Cmerd. Byk zat. yksek ahlkl. yksek ahlkl birine yakr biimde. Derecelerin lisi, iyi ve ereflisi.ALF : Yem torbas. Yksek ftratta olan. "(C.: Aliht) Mabud; tapnlan, ibadet edilen ey." (lah. C.) Btl ilhlar. (Bak: lhe) ilhlar, tanrlar. himmeti yce ve gayreti ok kimse.

107

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk li-himmet Alk Alika li-kadr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Himmeti yksek. Gayreti ok. Hayvana bir defada verilen yem. * Aslan torba. ine birey koyacak torba. * Yem. ok takdir edilen. Yksek deer sahibi. Kadr kymeti yksek. * Mehur bir eit lale.

lkadr Alk-d-devb All

kymeti yksek. Yem torbas. "Hasta. lletli.(Mariz bir asrn, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reetesi; ittiba- Kur'andr. M.)"

all allem lim

hasta, sakat. hastaym. "Bilen, bilgili. * ok ey bilen. * ok okumu, bilgi. * lim ile uraan. Hoca.(lim-i mrid, koyun olmal; ku olmamal. Koyun, kuzusuna st; ku, yavrusuna kay verir. M.)"

lim Alm Alim li-makam Alim-allah Alm-allah liman limne limne l-mekan

bilen, bilgili. sonsuz bilgi sahibi Allah. zntl, kederli, ztrab eken. Makam yksek, yeri yksek. Allah bilir (melinde yemin.) Allah en iyi ve en ok bilendir (melinde.) f. (Alim. C.) Alimler. limce. f. Alimlere yakr surette. Bilenlere yakr ekilde. Makam, yeri, derecesi yksek olan. Grleni ve grlmeyeni bilen. Allah.

lim-l-gayb ve--ehde Aln

Aleni, ak.

108

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk l-an ln l-tebar Alivre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

an ve erefi yksek olan. * Mehur bir cins lle. n yce. f. Sllesi temiz ve soyu yce olan. Elde edildii vakit teslim edilmek zere, bir mahsul zerine nceden yaplan sat.

lyat liye lye liye

yce eyler. letle ilgili yce, yksek. Yksek, yce. erif ve aziz olan. * Necid ve Hicaz lkesi. * (C.: Avali) Sng ba.

Aliyy liyye Aliyy-l a'la

Necip, byk, yksek, mehur, namdar, nl. lete mensup. letle alkal. * (C.: Aly) Yemin etmek. En stn, birincilerin birincisi. En yksek. Pek iyi.

Aliyy-l murtaza (r.a.) "Esedullah, Aliyy-ibni Ebi Talib, Ebutturb, mm- Ali isimleri ile de anlr.Hz. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) amcas Ebu Tlib'in olu olup Hicretten yirmi yl nce domu ve Bi'setin ikinci gn daha on yanda iken imn etmi, hi putlara tapmamtr. Bunun iin mbrek ismi sylendiinde, Kerremallh Veche diye tzim edilir. Btn gazlarda, din muharebelerinde ok kahramanlk ve fedkrlndan dolay ""Esedullh: Allah'n aslan"" nmn da almtr. Aere-i Mbeeredendir. Ayetle medhedilmitir. Kendinden evvelki Halife-i kirma (R.A.) seve seve biat etmi, onlara eyh-l slm gibi hizmetlerine itirak etmitir. Evliynn reisidir. Hicretin krknc ylnda ehid edilmitir. (R.A.) Bu vesile ile onunla alkal bir dersten ksa ve mhim bir ksm yazyoruz:(... Hem nakl-i sahih-i kat' ile mam- Ali'ye demi: ""Sende Hazret-i sa (A.S.) gibi iki ksm insan

109

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

helkete gider. Birisi ifrat- muhabbet; dieri, ifrat- advetle. Hazret-i s'ya Nasrni, muhabbetinden hadd-i merudan tecavz ile h ibnullh dediler. Yahudi, advetinden tecvz ettiler, nbvvetini ve kemlini inkr ettiler. Senin hakknda da bir ksm, hadd-i meru'dan tecavz edecek, muhabbetinden helkete gidecektir."" $ demi, bir ksm senin advetinden ok ileri gidecekler; onlar da Havricdir ve Emevlerin bir ksm mfrit taraftarlardr ki, onlara Nsibe denilir.Eer denilse: Al-i Beyte muhabbeti Kur'an emrediyor. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm ok tevik etmi, o muhabbet ialar iin belki bir zr tekil eder. nk, ehl-i muhabbet bir derece ehl-i sekirdir. Ne iin ialar, hususan Rafiziler, o muhabbetten istifde etmiyorlar? Belki iret-i nebeviye ile o fart- muhabbetten mahkmdurlar?""Elcevab: Muhabbet iki ksmdr: Biri; mn-y harfiyle, yani Resul- Ekrem Aleyhhissalt Vesselm hesabna, Cenb- Hak namna, Hazret-i Ali ile Hasan ve Hseyin ve Al-i Beyti (R.A.) sevmektir. u muhabbet Resul- Ekrem'in (A.S.M.) muhabbetini ziyadeletirir. Cenab- Hakkn muhabbetine vesile olur. u muhabbet meru'dur, ifrat zarar vermez, tecvz etmez, bakalarnn zemmini ve advetini iktiz etmez.kincisi: Man-y ismiyle muhabbettir. Yni: Bizzat onlar sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm dnmeden Hazret-i Ali'nin kahramanlklarn ve kemlini; ve Hazret-i Hasan ve Hseyin'in yksek faziletlerini dnr; sever. Hatta Allah' bilmese de, Peygamberi tanmasa da yine onlar sever. Bu sevmek Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselmn muhabbetine ve Cenab- Hakkn muhabbetine sebebiyyet vermez; hem ifrat olsa, bakalarn zemmini

110

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve advetini iktiza eder.te iret-i Nebeviyye ile Hazret-i Ali hakknda ziyde muhabbetlerinden Hazret-i Ebu Bekir-i Sddk ile Hazret-i mer'den teberri ettiklerinden hasrete dmler ve o menfi muhabbet sebeb-i hasarettir. M.)" alz lz clz. f. Alihten $ veya Aliziden fiilinden emirdir. sm-i fili Alizende Trkedeki mnas: Zayf, clz. * Farsada: Hayvann rkp sramas, ifte atmas, huysuzluk edip sramasna denir. Alizarin Fr. Eskiden kk boyas denilen bitkiden karlrken, imdi kimya usulleriyle hazrlanan boya maddesi. Alize Alizende Alkam Alkame Alk Fr. Tropikal blge denizlerinde srekli olarak esen rzgrn ad. f. ifteli at. Ac salatalk, hyar. Aclk, ac tat. Ac hyar. Tar: Padiahlarla vezirlerin kadirlerini ykseltmek maksadyla yaplan merasim hakknda kullanlan bir tabir. Alkol Fr. Mayalanm ikilerin damtlmasyla elde edilen sv madde. Sarho edici etkisi vardr. Alkoll ikiler hem beden salna, hem de ruh salna zararldr. Dinimizde her trl alkoll ikinin az da ou da haramdr. Allaf Allah Yulaf satan kimse. "nsan, dnyay, kinat, grlen veya grlemiyen btn varlklarn yaratcs. Allah ezelidir; yani varlnn balangc yoktur, nki yaratlmamtr ve varl devamldr, sonsuzdur. Hi bir ey yokken o yine vard. Allah'n ilmi, kudreti ve iradesi ve dier sfatlar da sonsuzdur. O hereyi ve hepimizi her an bilir ve grr. Allah' doru

111

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olarak bilmek iin ondrt sfatn doru ve tam anlamyla bilmek lzmdr. Allah ismi bu sfatlar da kapsar. Allah'n mslmanlarca zikredilen 99 ismi vardr. Bu isimler, O'nu doru olarak bilmemiz, Allah' daha iyi anlamamza yardmc olur. Allah'a Tanr demek ok yanltr. Allah isminin mnasn ifade eden baka bir kelime hi bir dilde yoktur. Tanr sz mslmanlktan nceki Trklerin amanizm denilen batl dinlerinde gne ilh manasna gelen Tengri sznn bugnk dilde ald eklidir.(Btn Esm-i Hsna'nn ifde ettii mnalar ile btn sft- kemliyeye Lfza-i Cell olan ""Allah"", bil'iltizam dellet eder. Sair ism-i haslar yalnz msemmalarna dellet eder. Sfatlara delletleri yoktur. nki: Sfatlar, msemmalarna cz olmad gibi aralarnda lzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizmen sfatlara delletleri yoktur. Amma Lfzai Cell bil-mutbakat Zt- Akdese dellet eder. Zt- Akdes ile sft- kemaliyye arasnda lzum-u beyyin olduundan, sfatlara da bililtizam dellet der. Ve kez Uluhiyet nvan Sft- kemliyyeyi istilzam etmesi ism-i has olan ""Allah""n da o sft istilzam ettiini istilzam ediyor. Ve kez, ""Allah"" kelimesi de, nefiyden sonra sfatlar ile beraber dnlr. Binenaleyh, ""L lhe llallah"" kelm, Esm-i Hsnnn adedince kelmlar tazammun ediyor. Bu itibarla, u Kelime-i Tevhid kelm dellet ettii sfatlar itibariyle bir kelm iken bin kelm oluyor. M.N.)" Allah a'lem bi-s-savab Allahalem Allahmme Allak Allah daha iyi bilir. Allah dorusunu en iyi bilir. Allah bilir. Allahm! Sakzc.

112

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Allm Allme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hereyi en iyi bilen, Allah. ok byk alim. Mehur olmu byk mtefekkir. Her ilimde ihtisas sahibi.

allme Allme-i kll Allm-l guyub

pek byk lim. Bir eyin ilmine vkf olan. Bir hususda ihtisas sahibi olan. Esma-i Hsnadandr. Btn gayblar, gemii, gelecei, hazrda olmayan, dnyadakileri, hirettekileri ve her eyi bilen Cenab- Hak.

Allmlguyb Allet Allsinasyon Alman Almanak

d duyular yoluyla bilinemeyenleri en iyi bilen Allah. Kiinin, avreti stne ald ikinci avret. * vey ana. Fr. (Bak: Hallsinasyon) Almanyal, Cermen. "Fr. Kitab biiminde bir eit takvimdir. Senenin blmlerinden baka bayram, yldnm gibi muayyen gnleri gsterir; ayrca astronomi, meteoroloji, istatistik bilgiler de verir."

Alotropi

Kimya bakmndan bir deiiklik olmad halde bir cismin ayr hususiyetler gstermesi hali. Mesel : Krmz ve beyaz fosfor arasnda, birleim fark yoktur. Buna ramen renklerinin ayr oluu bir alotropi halidir.

Alpaka

Gney Amerika'da yaayan ve bykl kei ile deve arasnda olan bir hayvan. * Bu hayvann klndan mamul bir cins ince ynl kuma.

Als Altays Altbilin Altn kozak

Kartrmak. Dz, berrak, kaypak nesne. (Bak: uuralt) Padiahlar tarafndan yabanc hkmdarlara gnderilen nme-i hmayunun konulduu muhafaza.

Altpatlar

Revolver denilen mkerrer ateli, alt mermi alan tabanca.

113

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Alu Alu-blu Alud ld lde Alude-dmn Alude-gn Alude-g Alufe Alu-grde Aluk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Erik, eftali. * Tula frn. f. Vine. (Alude) f. Karm, kark, mlevves. Bulam. bulak, kark. bulam, karm. f. Etei bulak, iffetsiz kadn. f. (Alude. C.) Sulular, kabahatliler. Bulaklar, bulamlar. f. Dalm, garkolmu. Bulaklk. (Ulf. C.) Hayvan yemi. f. Canerii. Arzu. * Kendi yavrusundan baka yavruyu emzirmek isteyip yine burnuyla koklayp emzirmeyen deve. * Devenin otlad ot. * St.

Alus Alus Alu-yu buhara lfte Alfte

f. Naz veya krgnlk sebebiyle gz ucuyla bakmak. f. Nazlanarak gz ucu ile bakan kimse. Trkistan erii. alk, iffetsiz kadn. f. Muhabbet ve sevgiden deli gibi. * Alk, nmus perdesi yrtk, iffetsiz kadn. Fhie.

Alfte-gn Algde Alvyon Alya Alyan Alye Alyuvar

f. (Alfte. C.) Nmus perdesi yrtk kadnlar. Fhieler. f. Saldrc, iddetle saldran. Nehirlerin srkleyerek tad toprak. Yksek yer, ykseklik. * Gkyz. Uzun, iri yar kimse. Fakirlik. (Bak: Kreyvt- hamra)

114

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Alz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Alzt) Sabrszlk. * Hastaya rz olan titremek. * Hafiflik. * Acele

Ama' m A'ma

Dabalarnda olan duman. kr. Kr. Gz grmeyen. * Manevi krlk, cahillik, bilgisizlik. * Yamur bulutlar.

m m-gh mde mde mde-g Amah A'm-i elvan Amim Amir

f. Saban demiri. * Hedef, nian tahtas. f. Nian atlan yer, nian yeri. Hedef mahalli. f. Hazrlanm, hazr. hazr. f. Hazrlk, mdelik. f. i, kabarck. Tb: Renk krl, renkleri ayrt edememe hastal. Akromatopsi. (mme. C.) Sarklar, immeler. (Amyir) (mret. C.) mretler. Mmur etmeler. * Slih fakirlerin veya kendisini idare edemiyen veya alamyan talebe-i ulumun, fukar-i slihnin iesinin te'min edilmeleri.

Amir-i hayriyye Amak A'mak mk Amaka A'mak- hafa A'mak- zemin A'mal ml

Hayr ve hayrat messeseleri. (Maak ve Mauk. C.) Gz pnarlar. (Umk. C.) Derinlikler. derinlikler. Derinlik. * Iraklk. Gizlilik derinlikleri. Zeminin derinlikleri. (Amel. C.) Ameller. ler. Yaplan hayrlar. (Emel. C.) Emeller. Arzular. Gayeler. Dilekler. stekler.

115

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mal ml A'ml-i beeriye A'ml-i erbaa A'ml-i hasene ml-i ma'sumne A'ml-i sliha ameller, iler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

emeller, beklentiler, istekler. nsanlarn amelleri, i ve hareketleri. Mat: Drt ilem. (Toplama, karma, arpma, blme.) Gzel amel. Sevabl ve hayrl ameller. (Bak: Amel-i slih) Masumcasna emeller, arzular. "Allah'n rzasna uygun, iyi ve hayrl iler.( $) Kur'an: Slihat mutlak, mbhem brakyor... nki ahlk ve faziletler, hsn ve hayr ou nisbdirler... Nev'den nev'e getike deiir... Snftan snfa nzil olduka ayrlr... Mahalden mahale tebdil-i mekn ettike bakalar. Cihet muhtelif olsa, muhtelif olur. Fertten cemaate, ahstan millete ktka mahiyeti deiir.Mesel: Cesaret, sehavet; erkekte: gayret, hamiyet, muavenete sebeptir.Karda: Nuze, vekahete, zevc hakkna tecavze sebep olabilir... Mesel: Zaifin kaviye kar izzet-i nefsi, kavide tekebbr olur. Kavinin zaife kar tevazuu zaifte tezelll olur. Mesel: Bir ul-l emir, makamndaki ciddiyeti vekar; mahviyeti zillettir. Hnesinde ciddiyeti kibir; mahviyeti tevazudur.Mesel: Tertib-i mukaddematta tefviz, tembelliktir... Terettb- neticede, tevekkldr... Semere-i sa'yine, ksmetine rza kanaattr. Meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dun-himmetliktir.Mesel: Ferd mtekellim-i vahde olsa msamahas, fedakrl, amel-i slihtir... Mtekellim-i maal-gayr olsa, hyanet olur...Mesel: Bir ahs, kendi namna hazm- nefs eder, tefahur edemez. Millet nmna tefhur eder, hazm- nefs edemez... Herbirinde birer misl grdn, istinbat et.Madem ki, Kur'an btn tabakata btn a'sarda, kffe-i ahvlde mil bir hitab- ezeldir. Hem nisb hsn, hayr oktur... Slihattaki

116

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tlak, beliane bir icaz- mutnebdir. Beyanda skutu, geni bir szdr. Snuhat)" ml-i sermed Sermediyete it arzu ve emeller. Cennete, ebediyyete dir dilek ve temenniler. A'ml-i uhreviye "Ahirete ait i, hareket ve ibadetler.(Bu dnya, dr-l-hikmettir, drl-hizmettir; dr-l-cret ve mkfat deil. Buradaki a'ml ve hizmetlerin cretleri Berzahta ve Ahirettedir. Buradaki a'ml, Berzahta ve Ahirette meyve verir. Madem hakikat budur, a'ml-i uhreviyyeye ait neticeleri dnyada istememek gerektir. Verilse de, memnunane deil, mahzunne kabul etmek lzmdr. nki: Cennet'in meyveleri gibi, kopardka yerine ayn gelmek srryla, bki hkmnde olan amel-i uhrevi meyvesini, bu dnyada fni bir surette yemek, kr- akl deildir. Bki bir lmbay bir dakika yaayacak ve snecek bir lmba ile mbadele etmek gibidir. M.)" ml-i uhreviye Amalika Ahirete ait emeller, mitler ve istekler. ok eskiden Sina yarmadasnda yaadklar sanlan ve gariplikleriyle hrete erien bir kavim. A'mam amame Amame (Amm. C.) Amcalar. sark. Sark. Ammme. Baa sarlan ve snnet-i seniyye olan kisve. (Bak: mme) Aman (Emn) Emniyet. mdat. Yardm dilei. Afv, ric, niyz. * Sabrszlkla hiddet ve infil ifdesi. * Tenbih, sakndrma. aman Aman-name yardm dileme sz. f. Bir ahsa iltimas yapmas iin, baka bir kimseye hitaben yazlan pusula, yaz.

117

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk A'mar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(mr. C.) mrler, yaaylar. * Mes'ut hayat. Hoa gidecek garib ve tuhaf eyler. * Sinler, yalar.

Amar(e) Amare Amare-gir Amariyye Amas Amase Amatr Amay

f. Hesap. * Aratrma. * Tb: Karnda su toplanma hastal. (C.: mr) Fes gibi baa giyilen nesne. f. Hesap ileriyle uraan kii. Muhasebeci. Deveye konulan mhfe. f. nsan vcudunda meydana gelen sis ve kabarck. iddet. * Zulmet. Fr. Bir ii para kazanma maksadyla deil de, zevk iin yapan kimse. f. Ssleyen, dolduran mnasna gelir ve kelimelere eklenerek kullanlr.

Amazon

"Milattan nce yaam skitlerin kadn askerlerine verilen isim. Gslerini dalatarak kkten harbe altrlan bu skit kadnlarnn iddetli muharebeler yaptklar yazldr. * Gney Amerika'da byk bir nehir ad.(Evet nasl ki tarihlerde eski zamanlarda ""Amazonlar"" nmnda gayet silhr kadnlardan mrekkeb bir tife-i askeriye olarak harika harpler yaptklar naklediliyor... Aynen yle de bu zamanda zndka dalleti slmiyete kar muharebesinde nefs-i emmarenin plniyle eytan kumandasna verilen frkalardan en dehetlisi, yarm plak hanmlardr ki; ak baca ile dehetli baklarla ehl-i imna taarruz edip saldryorlar. Nikh yolunu kapamaa, fuhuhane yolunu genilettirmee alarak oklarn nefislerini birden esir edip kalb ve ruhlarn kebir ile yaralyorlar. Belki o kalblerden bir ksmn ldryorlar. G.R.)"

amazon

eski zamanlarda yaam sava kadn.

118

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ambalaj

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Eyay tanabilir bir hale koymak iin sarma veya sanda yerletirme ii.

Ambargo

Bir para veya maln kullanlmas veya baka bir yere gtrlmesi ya da bir geminin bulunduu limandan ayrlmas yasa.

amd Amd Amden amden Ame med reft med d med amed Amed mede mede-g med amed mediye Ameh amel Amel

niyet, arzu, istek. Niyet, kast, istek, arzu. * Direk koymak. Kasten, bile bile. steyerek. niyet ederek ve isteyerek. f. Divit, yaz hokkas. Geli-gidi. "Varp gelme. Gidi geli; geldi gitti." f. (Mzi fiili olup mastar gibi kullanlr). Gelmek, geli, vrud eyleme. gerekir, gelir. Stunlar. * Bireye devam zere olma. * Mlzemet etme. Gelmi. Vrud eylemi. f. Hazrcevap. Dnmeden hemen gzel sz syleyen kimse. f. Geli. gelme, geli. f. Gmrk vergisi. Basiretsizlik. Tahayyr, tereddt. Doru ciheti bilmemek. i, alma, uygulama. . alma. Bir emri veya vazifeyi yerine getirme. * Kr, i ileme. * Dini bir emri yerine getirme, tatbik etme. taat. bdet.

Amele amele

(mil. C.) miller. Amel edenler. * Irgat, ii. ii, rgat.

119

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Amelehu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Tarafndan yapld."" mnsna gelir ve bir sanat eserinde san'atkrn imzasndan nce yazlr."

amelen Amelen Amel-i kalil

amelce, ie. Bilfiil, ileyerek, fiilen, alarak. Amel-i kesirden az olan hareket. Bir rek'atta bir uzuvla yaplan ve namazdan saylmayan bir hareket veya ard ardna yaplan ten az hareket.

Amel-i kesir

"Namaz iinde ve namazdan saylmayan ve bir uzuvla ard ardna yaplan hareket veya iki uzuvla yaplan bir hareket; bu hareket namaz bozar."

Amel-i slih

"Allah rzsna uyan hayrl amel. Gnahlardan uzak olan i, fiil. Maddi veya mnevi hukuk-u ibd if etmek.(Bugnlerde Kur'an- Hakm'in nazarnda, mandan sonra en ziyade esas tutulan takv ve amel-i slih esaslarn dndm. Takv, menhiyyattan ve gnahlardan ictinab etmek ve amel-i slih, emir diresinde hareket ve hayrat kazanmaktr. Her zaman def-i er, celb-i nef'a rcih olmakla beraber, bu tahribat ve sefahet ve cazibedr hevesat zamannda bu takv olan, def-i mefasid ve terk-i kebir ss-l esas olup, byk bir rchaniyyet kesbetmi. Bu zamanda tahribat ve menfi cereyan dehetlendii iin, takv, bu tahribata kar en byk esastr. Farzlarn yapan, kebireleri ilemiyen kurtulur. Byle kebir-i azime iinde amel-i slihin ihlasla muvaffakiyyeti pek azdr. Hem az bir amel-i slih bu ar erait iinde ok hkmndedir. Hem takv iinde bir nevi amel-i slih var. nk, bir haramn terki vacibdir. Bir vacibi ilemek, ok snnetlere mukabil sevab var.Takva; byle zamanlarda, binler gnahn tehacmnde bir tek ictinab, az bir amelle, yzler gnah

120

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

terkinde, yzer vacib ilenmi oluyor. Bu ehemmiyetli nokta; niyetiyle, takv namyla ve gnahtan kanmak kasdyla menf ibdetten gelen ehemmiyetli a'ml-i slihadr... K.)" Amel-i tlih Amel-i uhrev Yaramaz i, makbul olmayan amel. hirete ait amel. (Ey nefis! Az bir mrde hadsiz bir amel-i uhrevi istersen ve herbir dakika-i mrn bir mr kadar faideli grmek istersen ve detini ibadete ve gafletini huzura kalbetmeyi seversen, Snnet-i Seniyyeye ittiba et. nki: Bir muamele-i er'iyyeye tatbik-i amel ettiin vakit, bir nevi huzur veriyor. Bir nevi ibadet oluyor. Uhrevi ok meyveler veriyor. Mesel: Bir ey'i satn aldn. cab ve kabul- er'iyyeyi tatbik ettiin dakikada, o di alveriin bir ibadet hkmn alr. O tahattur-u hkm- er'i, bir tasavvur-u vahiy verir. O dahi,arii dnmekle bir tevecch- ilhi verir. O dahi, bir huzur verir. Demek Snnet-i Seniyyeye tatbik-i amel etmekle bu fni mr, bki meyveler verecek bir hayat- ebediyyeye medar olacak olan faideler elde edilir. S.) Amel (Ameliyye) Amele mensup ve mteallik olan. Fiil olarak. lemek suretiyle. Pratik. Tecrbeli. amel amelislih ameliyt Ameliyyat i olarak, uygulamal. dine uygun iyi amel, gzel i. ameller, iler, bir tedavi biimi. Ameller. iler. * Bir bilginin i olarak tatbiki. * Tb: Operatrlk. Cerrahlk. Amelles Amellet Kuvvetli adam. * Kurt. * Yavuz, irkin at. Salam, muhkem, kat nesne.

121

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Amelmande

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. yapmaz hle gelmi olan. Muattal. Battal. ok yal. Sakat veya hasta olup alamaz hle gelmi olan.

amelmnde Amelnvis Amen men menna menn ment

i yapamaz durumda. f. Kaslarn almasndaki deiiklikleri iaretleyen let. Bir yerde mukim olmak, ikamet etmek. ok veya en emin ve gvenilir. nandk, ylece kabul ederiz, ona diyecek yok (melindedir.) inandk. """mn ettim"" demek olup Ehl-i Snnet Mezhebi olan m'minlerin iman esaslarn ksaca toplayan ifdenin has ismidir."

ment Amer

man esaslar. (Amr, mr, imret) Muammer eylemek. ok zaman yaayp kalmak. Muammer olmak.

A'mer Ame A'me Ameysel

Yal kii. htiyar. Gz zayf olan, gz yalanp durmadan akan. Gznn ya durmayp akan. * Tomla gzl. Arslan. * iman, byk deve. * Kaftann yere sryerek gezen tembel kimse. * Uzun kuyruklu geyik. * Enli nesne. * Kerim, erif nesne.

m Ami

lim olmayan sradan kimse. Senev, yllk. * Avamca. leri gelenden olmayan. Chil. Havassa it olmayan. Avama it ve mteallik.

Amid

ok hasta. * Ak hastas. * Balca nokta. * nder, ef, komutan. Rehber. * Hara alan kimse.

mid

Diyarbakr'n nceki ad.

122

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk A'mide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Amud. C.) Direkler. Temeller. Stunlar. * Mc: Byk kimseler. Bykler.

Amig(e) Amih Amihte Amihte-g Amije amk Amik Amik(a)

f. Kark. * Hakikat. * Mc: iftleme. akn, arm, aakalm. f. Karm, kark. f. Karm olma. f. air. * Karm, kark. derin. Hicaz vilyetinde ulu bir aa. Dibi ok aada, derin. * Mc: nceden inceye pek ziyade aratrma ve dnceden sonra anlalabilen derin ve ince mes'ele.

Amil mil mil

Arzusu, istei olan. ileyen, etkileyen. Yapan. leyen. *Sebep. * Vergi tahsiline memur kimse. * Mtevelli. * Vli. *Gr: raba te'sir eden yz eyden altm. (Yalnz ismi mecrur yapanlar yirmi adettir).

mile miletn Amm Amm-l ihsan Amin alay min

(C.: Avmil) (Amel. den) Bacak, ayak. ki ayak, ift bacak. Herkese mahsus. Umuma it. * (C.: Umem) Tam, tamam. Ba, bahii, ihsan bol ve umumi olan. Eskiden ocuklarn ilk okula balad gn yaplan merasim. (Emn. den) Gnl msterih, kalbinde korku bulunmayan. * Emniyet ver.

min Amin

Allahm kabul eyle! Kim. Hususiyetleri ve yaplar bakmndan amonyaka benzeyen kimyevi maddelerin cins ad.

123

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mine

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Emin olan. Kalbinde korku olmayan kadn. * Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselmn z annesinin ad. Yirmi sene yaamtr. Hazret-i brahim Aleyhisselmn dini zere idi. (R. Aleyha)

Aminen Amin-han mir Amir

Emniyet ve huzur iinde, selmetle, emin olarak. Salam olarak. (C.: Aminhnn) f. Amin diyen. emreden, i buyuran. Mmur eden, harbelikten kurtaran, enlendiren. * mr olunmu. * Devlete it, mir.

mir(e)

Byk me'mur. Emreden, i gsteren. * Huk: Bir kimseyi ldrmek veya bir uzvunu kesmek ve sakatlamak tehdidiyle bir filli yapmaya veya yapmamaya zorlayan ve bu tehdidi yapmaya muktedir olan kimse. (Bak: hcc)

Amiral

Emir-l bahr, Emir-l-m. Bahriye kumandan, kaptan. Deniz generali.

mirne mirane

emreden mir gibi. f. Emredercesine. Amir imi gibi. * Emreden byk kimseye yakr ekilde.

mir-i mutlak mir-i mstakil mir-i vicdan miriyet miriyyet

Kaytsz artsz hereye hkim olan. Hi kimseye bal olmayan ve istikll sahibi olan mir, kumandan. Vicdana emreden, vicdan altran. mirlik, emredicilik. "Kumandanlk hli. * Amir, emredici olmak.(Evet, bu kinata geni bir dikkat ile bakan; kinat gayet hametli ve gayet faaliyetli bir memleket, belki idresi gayet hikmetli ve hkimiyeti gayet kuvvetli bir ehir hkmnde grr, her eyi ve her nev'i birer vazife ile

124

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

musahharne megul bulur. $ yetinin askerlik mnasn ihsas eden temsiline gre: Zerrt ordusundan ve nebatt frkalarndan ve hayvant taburlarndan, t yldzlar ordusuna kadar olan Cnud-u Rabbaniyeden, o kck memurlarda ve bu pek byk askerlerde hkimne tekvini emirlerin, mirane hkmlerin, hne kanunlarn cereyanlar, bedhetle bir Hkimiyet-i Mutlakann ve bir miriyet-i klliyenin vcuduna dellet ederler. .)" mirzi mirz-kr Amis Amit miyne miyane miyy miz(e) f. Allah'n afvetmesi, balamas. * Balama, afvetme. f. Balayan, affeden Allah. * Affeden, balayan. Sirkeyle slanm i et. (C.: Ammit) Zarif, eri, deerli kimse. bilgisizce, kr krne. f. dice. Bayaca. Cahillere yakr surette. Avama ait, avamca. f. Kark, karm. (mihten) $ mastarndan imtiza etmek, kartrmak mnasndadr. mize-mu(y) mize-muy miz-gr mizi mm lfzlar f. Sa sakal krlam olan adam. Kr sakall kimse. f. Kr sal ve kr sakall kimse. f. Uygun, mnsib, yarar. f. Uysallk, imtiza, uyuma. "Ayn cinsin birok fertlerine birden dellet eden lfzdr. ""Kavil, cemaat, nisa"" lfzlar gibi." Amm mm mm Amma Amca. Babann kardei. * ok cemaat. Herkese it. Umuma it. Hususi ve bazlara mahsus olmayan. Umumi. umumi, genel. (Bak: Emm)

125

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ammal Amman Ammar Ammat Amme nevalh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yapclar. * Devleti idare eden adamlar. am diyrnda Belka ehrinin ad. Bayndrlatran, imar eden. (Amm. C.) Amcalar. """Cenb- Hakkn ltuf ve ihsan herkese veya hereye mildir."" melinde."

Amme mme mme

$ den mteekkil sul cmlesi. Neden, nelerden, neyi?... melindedir. herkes, kamu. Tlbent sarg. * Su iinde stne binip yzlen iirilmi tulum. * Umumi. Herkese ait.

Ammered Ammeten ammilgarib ammizde Ammuriyye Ammus Amnezi

Her eyin uzunu. * Yaramaz huylu. * Bel ve meakkat. Umumi olarak, herkese ait olarak, genel tarzda. garipliklerin amcas. amca ocuu. Ankara ehri. Trkiye'nin bakenti. Gl ve kuvvetli kii. Psk. Hafza kayb, erken bunama, ihtiyarlk bunamas, histeri, beynin zedelenmesi gibi hllerde meydana gelir. Hafza kayb ksm veya umumi (genel) olabilir. Hasta, belli bir olaydan ncekini (retrofrat), yahut sonrakini (anterofrat) hi hatrlamaz, yahut tamamen hafzasn kaybeder.

Amortisr

Fr. Otomobillerde veya dier makinelerde sarsnt, grlt gibi eyleri hafifletmee yarayan tertibat.

Amper Ampermetre

Fr. Elektrik akmnda iddet birimi. Fr. Elektrik akmnn iddetini lmeye yarayan let.

126

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ampirizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fls. (Deneyci felsefe) Her eit bilginin kaynann duyu organlarnn kullanlmas sonucu kazanlan tecrbe olduunu, duyu organlarnn kullanlmadan hibir bilginin aklda yer alamyacan savunan felsefe. Aklc felsefe gibi bu felsefenin de ar iddiasnn yanlln, tenkiti felsefe ve psikoloji gstermitir. Bilgi iin ne sadece tecrbe, ne de dnme gc (akl) yeterlidir.

Ampul

Fr. inde elektrik akm yardmyla k vermeye yarayan bir iletken bulunan, havas boaltlm olan cam ie. * inde sv il bulunan, az kzdrlarak kapatlm kk ie.

Amr ibn-l-as (r.a.)

Sahabe olup kumandanlklarda ve valilikte bulunmutur. ok zeki ve belgatl bir zt olduu sylenir. Vefat (Hi: 43) tr.

Amr

Eski fetva metinlerinde erkei temsil etmek iin kullanlan umumi isimlerden birisi. (Bak: Zeyd-Amer)

Amrus Amrut Ams Amu Amuc Amucazade Amud amd Amude Amuden amd Amud

(C.: Amris) Kuzu. * ok yrtmek istediklerinde yrmeyen davar. (C.: Amrit) Hrsz. Eskiyip mahvolmak. * Bilirken bilmezlikten gelme. zerinden zm alnm zm salkm. Eri giden ok. f. Amca olu. Dik, dikine. Stun, direk. direk, stun. f. Dizi, dizilmi. Dik olarak, dikine. Dik surette. dikine, direk gibi. Yukardan aaya dikey olarak. Direk gibi yukardan aaya dz ve akulnde olarak.

127

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Amud-u nuran Amud-l fecr Amug Amuhte Amuhte-gh Ammet Amur Amr Amus Amut Amt Amuz Amuzende Amuzi Amuzkr Amuzkr Amrg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nurdan stun, nurlu stun. Sabah yeri aarp uzama. f. Uzun boylu adam. * Ciddiyet, vakar. f. renmi. f. Muallimler, retmenler. Amcalk. (C.: mar) Bek mnsna. mr. Her kiinin hayt mddeti. ki di arasnda olan et. Karanlk. Bir kimsenin peinden aybn sylemek. f. Yaln kayalarda ve yksek yerlerde yaplm olan ku yuvas. f. retmek mastarnn emir kk. f. Talebe, renci. * Muallim, retmen. reten. f. renme. * retme, tedrisat. (Amuzgr) f. Muallim. retici. (Amuzgr) retmenlik, reticilik, muallimlik. f. Fayda, menfaat, kr. * Kader, kymet. * Zahire, meyve. * Esas, hlsa, zet. * Bir mikdar.

Amrz Amrzende Amrzgr Amrzi Amy amy Amyant

f. Afveden, balayc. f. Balayan, afveden. f. Affeden, balayan. Gnahlar balayan Allah. f. Balay, afvedi. (Me.) Kr, a'ma. tam kr. Kolayca bklebilen, atee dayankl liflerden yaplm bir eit asbest.

128

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk An mim amed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tar: slmiyeti ve Trkeyi retmek maksadyla, devirilerek toplanan ve Trk kyllerine satlan acemi olanlardan, mddetini tamamlayarak Rumeli Aasnn tezkeresiyle ulfeye yazlanlarn kaytlarna verilen iaret.

An n n

En ksa bir zaman. Lahza. Dem. Cz'i bir zaman. en ksa zaman. f. Uza gsteren iret ismi. u. Bu. O. * Gzellik czibesi. Melhat. Gzellik. * Cemi edt. Kelimenin sonuna getirilerek cemi' yaplr. Mesel: limn: limler. Ann: Onlar. Merdn: Adamlar. nsanlar. Zenn: Kadnlar.Kelimenin sonuna getirilerek sfat edat yaplr: Ters: Korku. Tersn: Korkak.Kelimeyi zarf yapar. Gyn: Syliyerek.

n A'n An' A'nb Anbil Andil nf Anfet Anafor

(Ani. C.) Gece yars vakitleri. (nv. C.) Nahiyeler, taraflar. * Cemaatler. Zahmet, meakkat, glk, zorluk. (neb. C.) zmler. Ya zmler. Kaba nesne. (Andelib. C.) Blbller. (Enf. C.) Burunlar. Kabalk, sertlik. Denizde akntnn yannda veya altnda, onun ters istikametinde olarak akan su. Aknt mukabili.

Ank

(C.: nuk) Dii kei yavrusu. * Zahmet, meakkat. * Karakulak dedikleri hayvan.

A'nak A'nk Anak

(E'nak) Boynu uzun. (Unk. C.) Boyunlar, gerdanlar. En zarif, en yakkl, en gzel.* ok ferah, ok srurlu.

129

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Anakat Ankib Analjezi Analoji

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muvaffakiyetsizlik. midi boa kma. (Ankebut. C.) rmcekler. yun.Tb: Ac hissinin kayb. Mant. Benzetme yoluyla sonu karma. Bilinmeyen bir durum, bir hadise, bir mnasebet ve bir varlk hakknda hkm vermek iin bilinen bir benzeri hakkndaki bilgilerden faydalanlarak muhakeme yrtlmesidir. Bu tarz dnce ok defa dneni yanl sonuca gtrr. Muhtemel olann muhakkak zannedilmesine sebep olur. Hataya dmemek iin dikkatli olmak gerekir.

Anamalclk Ann nn A'nan An'ant anant An'ane

(Bak: Kapitalizm) Bulutlar. * Gkyz, sem. f. (An. C.) Onlar. Ufuklar. * Aacn ucu. (An'ane. C.) Rivayetler. * Gelenekler, an'aneler, detler, rfler. gelenekler. "det, rf. * Azdan nakledilen sz, haber. * Ist: Bir haberin veya bir hadis-i erifin ""an filn, an filan"" diye rvileri bildirilmek suretiyle olan nakil. * Silsile. * Mezzin ezn okurken ""teganni"" ederse; ona da ""An'ane"" denir. (Bak: eir)(Ehl-i imana hcum eden ehl-i dallet - bu asr cemaat zaman olduu cihetiyle - cemiyet ve komitecilik mayesiyle bir ahs- mnev ve ruh-u habis olmu. Mslman lemindeki vicdan- umum ve kalb-i kllyi bozuyor. Ve avamn taklidi olan itikadlarn himaye eden slmi perde-i ulviyeyi yrtyor; ve hayat- imaniyeyi yaatan, an'ane ile gelen hissiyat- mtevariseyi yandryor. R.N.)"

Anane

Bir tek bulut.

130

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk anne An'aneli sened gelenek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hadis nakledenlerin veya bir haberi syleyenlerin bu haberi kimden kime sylendiini belli eden ""An filan, an filan"" diyerek ahslarn isimleriyle beraber rivyet ve nakledilen kuvvetli ve phe gtrmeyen sened. (Sul : An'aneli senedin fidesi nedir ki; lzumsuz yerde, malum bir vkada ""an filn, an filn, an filn"" derler? Elcevab: Fideleri oktur. Ezcmle bir fidesi udur ki: An'ane ile gsteriliyor ki, an'anede dhil olan mevsuk ve hccetli ve sdk ehl-i hadisin, bir nevi icmn irae eder ve o senette dhil olan ehl-i tahkikn, bir nevi ittifakn gsterir. Gya o senette, o an'anede dhil olan herbir imam, herbir allme; o hadisin hkmn imza ediyor, shhatine dir mhrn basyor. M.)"

An'anev annev An'aneviye Anari

An'ane ile alkal. gelenekle ilgili. An'aneciler. * An'aneden gelen. "yun. Baboluk. Din ve nizam tanmamak. Din ve nizam dmanl. Birden babo kalmak. Bata hkmet olmamak. Hkmetinin otoritesi kalmam olan bir milletin durumu. (Bak: Ye'cc ve me'cc)(Bir Mslman mmkn deil, baka bir dine girip, ya Hiristiyan ve Yahudi, hususan bolevik gibi olmak... nk; bir sevi Mslman olsa, s aleyhisselm daha ziyade sever. Bir Musevi Mslman olsa, Musa aleyhisselm daha ziyade sever. Fakat bir Mslman Muhammed Aleyhissalt Vesselam'n zincirinden ksa, dinini braksa, daha hibir dine giremez, anarist olur; ruhunda kemalta medar hibir hlet kalmaz. Vicdan tefessh eder, hayat- itimaiyyeye bir zehir olur. R.N.)(..Hakiki bir Mslman, samimi bir

131

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

m'min hibir zaman anariye ve bozgunculua tarafdar olmaz. Dinin iddetle menettii ey, fitne ve anaridir. nki, anari hibir hak tanmaz. nsanlk seciyelerini ve medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine evirir ki, bunun hir zamanda ""Ye'cc ve Me'cc"" komitesi olduuna Kur'an- Hakim iaret buyurmaktadr. Tr.)(Hem her bir ehir kendi ahalisine geni bir hnedir. Eer iman- ahiret o byk aile efradnda hkmetmezse, gzel ahlakn esaslar olan ihls, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakrlk, Rza-y lhi, sevab- uhrevi yerine garaz, menfaat, sahtekrlk, hodgmlk, tasannu, riy, rvet, aldatmak gibi haller meydan alr. Zhiri asayi ve insaniyet altnda anaristlik ve vahet manalar hkmeder; o hayat- ehriyye zehirlenir. ocuklar haylazla, genler sarholua, kaviler zulme, ihtiyarlar alamaya balarlar. .)" anari anarilik Anarist anarist Anarizm karklk, kargaalk, dzensizlik. karklk, kanunsuzluk. Anari taraftar. Anari ve karklk karan. dzen tanmaz, ykc, isyanc, bozguncu. Anariyi istiyen tahribci bir nazariye. Anaristlik. nsann insan tarafndan idaresi esasna dayanan her trl devlet, hukuk dzenlerinin adaletsiz, haksz ve zulm olduunu iddia eden ve devletsiz, kanunsuz, her insann kendi bana buyruk yayaca bir dzensizlik istiyenlerin gr. Ansr (Unsur. C.) Unsurlar. Bir eyin meydana gelmesine sebeb olan temel esaslar. Elementler. ansr Ansr- erbaa unsurlar, elemanlar, kavimler. Drt unsur: Toprak, hava, su, nur (veya ate).

132

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ansr- hisabiyye Ansr- klliye An-asl Anat Anatomi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mat : Bir hesab yapmak iin gerekli olan mlmatlar. Klli ve dnyann her tarafndan yaylm bulunan unsurlar. Aslnda, hakikatnda, aslndan. (An. C.) Anlar, zamanlar. Canllarn yapsn ve bu yapy meydana getiren uzuvlar inceleyen ilim dal. Tbtaki nemi ok byktr.

n-l-leyl Anayasa Anaz anbean An-be-an Anber

Gece yarlar, gecenin ge vakitleri. (Bak: Tekilt- essiye) Bir byk kuun ad. gitgide, gittike. Gittike, yava yava, zaman ilerledike. Gzel koku. Adabal ve kaalot denilen byk balklarn barsaklarnda teekkl eden gzel kokulu madde. * Derisinden kalkan yaplan bir balk.

anber Anbera Anber-bar Anber-efan Anber(n) Anber-nisar Anber-sirit Anber-ter Anbes Anca Ancec Ancehaniye

gzel kokulu bir madde. de yemii. f. Gzel kokulu. Anber kokulu. f. Anber saan. Gzel kokulu. Anber kokulu. f. Gzel koku yayan. Anber kokulu. f. Anber gibi gzel kokulu. f. Gzellerin zlfleri ve benleri. * Mc: Geceleyin. (C: Anbis) Arslan. f. Oras, ora, orada. (C: Ancic) Byk nesne. * Feslien ad verilen iek. Kibir, azamet.

133

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ancehiyye An-cehlin Ancere Anded Andel(e) andelb Andelib Andelibn Andem Andezit ne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bilmezlik. Byklk. Ululuk. Bilmezlikle, bilmeyerek. Dudak uzatmak. Ayrlk, firak. Ya byk deve. * Uzun, tavil. * Avazla armak. blbl. Blbl. Seher kuu. * Mc: Hz. Resul-u Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi. f. Andelibler, blbller. Tb: Kan durdurmak iin kullanlan bir eit reine. Yanarda lvlarnn soumu kalnts. f. Kelime sonuna getirilerek zarfiyet ifdesi iin kullanlan nisbet edatdr. Mesel: Mtefekkirne (: Mtefekkire yakr halde) kelimesinde olduu gibi.

A'neb Aneban Aned Anede Anef Anem Anen fe anen Anen Anese

Byk burunlu adam, burnu iri olan adam. Erkek geyik. Cnib ve nhiyeler. ok inatlar. Muannidler. Kabalk (inceliin zdddr). Bir aa cinsi ki, kzl yumuak budaklar olur. Zamanla, gittike, devaml. Arz olmak. nsiyet etmek. Karlkl grmek, arkada olmak, yaknlk gstermek. (Vahetin zdd)

Anestezi

yun.Tb: Btn vcutta veya vcudun bir ksmnda hislerin az veya ok miktarda kayb.

Anene

Uzun boylu.

134

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Anet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gnah. Zin . * Helk. * Fesd. * Meakkat. * Kalb darl. * Hata. Galat. * Tb: Krlan bir kemiin sarldktan sonra tekrar krlmas.

Aneze Anfe anfeanen Angh angarya Angarya

Ucu demirli uzun aa, (ki asdan uzun, sngden ksa olur.) Dudak altnda biten kllar. gitgide, zamanla. (Angeh) f. O vakit. Ondan sonra. cret vermeden grdrlen i. yun. cretsiz olan i. Meccanen grlen i. Batan savma grlen i. (Bak: Suhre)

Anglikan Anglosakson

ingiliz kilisesi. Byk Britanya'da yerleen Germen rkndan airetlerin ad. * Ana dili ngilizce olan ahs.

Anha minha Anh (anh) Anhm Anhm An- seyyale

undan bundan, yle byle ederek, u bu, teberi. Ondan. (aret zamiri). Onlardan (mnasna iaret zamiri). Her ikisinden. "Gelip geici az bir an.(Vacib-l Vcud'a intisabn bilen veya intisab bilinen herbir mevcud, srr- vahdetle, Vcib-l Vcud'a mensub btn mevcudatla mnasebetdar olur. Demek her bir ey, o intisab noktasnda hadsiz envar- vcuda mazhar olabilir. Firaklar, zevaller, o noktada yoktur. Bir n- seyyle yaamak, hadsiz envr- vcuda medardr. Eer o intisab olmazsa ve bilinmezse, hadsiz firaklara ve zevallere ve ademlere mazhar olur. nki o hlde alkadar olabilecei herbir mevcuda kar bir firak ve bir iftirak ve bir zevli vardr. Demek kendi ahsi vcuduna, hadsiz ademler ve firaklar yklenir. Bir milyon sene vcudda kalsa da, intisabsz - evvelki noktasndaki o

135

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

intisabdaki - bir an yaamak kadar olamaz. Onun iin ehl-i hakikat demiler ki: ""Bir n- seyyle vcud-u mnevver, milyon sene bir vcud-u ebtere mreccahtr."" Yani: ""Vcud-u Vcibe nisbet ile bir an vcud, nisbetsiz milyon sene bir vcuda mreccahtr."" Hem bu sr iindir ki, ehl-i tahkik demiler: ""Envr- vcud, Vcib-l Vcudu tanmakladr."" Yni: ""O hlde kinat, envar- vcud iinde olarak melike ve ruhaniyat ve ziuurlar ile dolu grnr. Eer onsuz olsa; adem zulmatlar, firak ve zeval elemleri herbir mevcudu ihata eder. Dnya, o adamn nazarnda, bo ve hli bir vahetgh suretinde grnr."" M.)" An- vhid Ani Aniden, birdenbire, bir an. (C: Anat-Unt) Mtevazi, alak gnll. * Kle * Megul. * Iztrab eken. Muztarib. * i. * Mfetti. * Tahsildar. (Mennesi: Aniye) n A'ni And bir anda, hemen. Yani ben demek istiyorum ki (manasnda). (nad. dan) ok inad. * Daima suyu akp iyilemeyen yara. (Bak: Anud) Ande Anif nif nife nifen nif-l beyn nif-z zikr Anik An-il iman Kabile, ehl-i beyt. Sert, kaba. Yaknda geen. Pek yakn gemite. Genlik ann balangc. Yukarda. * Az nce, biraz evvel. Biraz evvel bildirilen, az nce beyan olunan. Az nce bildirilen, biraz evvel tebli edilen. ok nesne. * Devenin ancak dizini ekip yryebildii kumlu yer. mandan.

136

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk An-il-gyab Animizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kendisi yokken, gyabnda, arkadan. Sosy: Ruhlar lh sayan batl bir din. Ruhlar cisimler gibi Allah'n mahlukudur. Onun emirlerine tbidir.

Anin Anis Anise Aniye Aniz Ank ank Anka

f. Ya karmaa mahsus olan yayk. iman ve iri deve. * htiyar bekr. * htiyar kz. Cana yakn kz veya kadn. Son derece kzgn su. Iztrabl, muztarib. Kap, bb. * Gzel, ho, gkek olmak. hayl bir ku. smi olup cismi bilinmeyen bir ku. ok byk olduu anlatlr. Zmrd- Anka ve Simurg gibi isimlerle de anlr. * Uzun boyunlu kadn. * Arabdan bir kimsenin lakab. * Zahmet, meakkat.

Anka-merebane

Anka merebi halinde, kanaat sahibi. Eski edebiyatta kanaat sahiplerine kinaye olarak sylenir.

An-karib An-karibin An-karib-iz-zaman Ankas An-kasdin Anka-y marib Anke Ankeb Ankebet

Yakndan, ok zaman gemeden. Yakn vakitlerde. Yakn vakitten. Erkek tilki yavrusu. Kasd ve niyet zere, mahsusen. Zmrd- Anka kuu. Salam olan nesne. * Ahmak. Erkek rmcek. (C.: Ankb) Dii rmcek.

137

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ankebut suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerimin yirmidokuzuncu suresidir. Mekkidir. (Allahtan bakasna gvenenlerin, dnyay avlamak iin kurduklar tekiltn bir rmcek ana benzeten, rmcek meseli zikrolunan bir suredir.)

ankebt Ankebut

rmcek. rmcek.(Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn Ebubekir-i Sddk (R.A.) ile kffarn tazyikinden kurtulmak iin tahassun ettikleri Gar- Hira'nn kapsnda iki nbeti gibi, iki gvercinin gelip beklemeleri ve rmcek dahi perdedar gibi harika bir tarzda kaln bir ala maara kapsn rtmesidir ki: rmcek zayf a ile resa-y Kurey'e galebe etmitir. Ayet diyor ki: En zaif bir hayvana malup olacaklarn o mrikler faraza bilseler, bu cinayete ve bu suikaste teebbs etmiyeceklerdi... R.N.) (Bak: Beyt-i Ankebut)

Ankebutiye Ankur Ankt An-km An-kma An-km An-la ey'in Annab An-nakdin Anofel Anonim

rmcekler. Her nesnenin asl. rmcek. Evcil, al kumru. Sizden. kinizden. kinizden. Bil mucib, sebebsiz. zmc. Nakit para olarak. yun. Stma mikrobunu tayan ve alayan sivrisinek. yun. Yapcsnn ad belirtilmeyen eser. * Sermayesi hisselere blnerek, her ortan mes'uliyet ve salhiyeti sermayedeki hissesiyle orantl bulunan ortaklk, irket.

Anormal

Normal olmayan. frat veya tefrit hali.

138

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Anot

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Pozitif elektrot. Bir elektrolitte, elektrik akmnn ieri girdii iletken u.

Ans

Salam, kuvvetli deve. * Yemen tifesinden bir kabile. * Kz blia olduktan sonra, ailesinin evinde ok durmas.

An-samim-il kalb An-samimin Ansar Ansiklopedi

Dern ve kalbden, riydan ri ve hli olarak. Kalbin samimiyyeti ile. Kalbden. Riyaszlkla. Samimiyetle. ten. (Bak: Ensar) yun. Bir sahadaki bilgileri veya btn bilgileri sistemli veya alfabetik bir ekilde sralayan eser.

Anet Anter antika Antika Antikor

(C: Anit) Yaramaz. * Uzun. (C: Antir) Gk sinek. eskiden kalma kymetli eser. yun. Kymetli san'at eseri. Eski zamandan kalma eser. Fr. Vcuda giren hastalk mikroplarn zararsz klmak iin organizmann bir kanun-u lah ile kard madde.

Antranik Antropoloji

Ermeni rgtnn liderlerinden biri. yun. nsan dediimiz varl inceleyen ilim. nsan biyolojik zellikleri asndan incelendiinde biyolojik antropoloji, cemiyet halinde yayan bir varlk olmas asndan incelendiinde sosyal antropoloji veya kltr antropolojisi, insann mahiyeti, dier varlklardan fark, hayatnn mnas, dnyadaki yeri asndan incelendiinde felsefi antropoloji adlarn alr. Allah insann nce bedenini yaratm, sonra ona ruh vermitir. Hibir varla vermedii kabiliyetler vermitir. Allah tand ve ona baland zaman Allahn muhatab, yeryznn halifesi ve efendisi olur. Allah tanmad ve kendi keyfine tbi olduu zaman hayvanlardan aa bir mahluk olur. Dnya

139

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hayat, iyi ile ktlerin denendii bir imtihan yeridir. nsan ebed iin yaratlmtr. lm ebedi hayata bir yolculuk, bir terhistir. Mezar, ya Cennete giden yolun kaps veya Cehenneme giden yolun giri yeridir. Antropomorfizm "Sosy. nsan eklinde putlara inanma ve tapma esasna dayanan batl bir din. Allah' insan vasflaryla tasavvur eden din inanlar da antropomorfizm'in baka klkta grnleridir. Mesel asl bozulmu Musevilik ve Hristiyanlkta Allahn insan eklinde dnlmesi antropomorfizm denilen putperestlie bir geri dntr. slm dini Allah'n varl, sfatlar ve fiilleriyle esiz ve benzersiz olduunu bildirmekle, en stn ve mkemmel din olmak erefine hak kazanmtr. slmn ""Grmek, iitmek, konumak"" gibi insani vasflar Allaha atfettiini, ve bu sebeple antropomorfik dinler arasnda yer aldn iddia edenler ya bilgisiz ya da kastl kimselerdir. nk slm, Allahn ""Grmek, iitmek, konumak"" fiilinde insann muhta olduu organ ve artlara muhta olmadn bilhassa belirtir ve insan fiili ile hibir surette benzerlii bulunmadn aklar. slm en cahil insandan en lim insana kadar herkese hitap eden bir din olduu iin, basit ve kaba dnenlere, hareketlerinin Allah'dan gizli kalmayacan anlatmak iin Allah'n, putperestlerin ilahlar gibi konumaz, grmez, iitmez diye dnmemelerini, Allah'n her hal ve hareketlerinden haberdar olduunu anlatmaktadr." Antt and And andane Ann l ortasndaki kk da ve tepe. ok inat. Muannid. ok inat. inat ederek. syankr, kavgac. * Davarlarn nnde yryen davar.

140

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Anve Anvet Anye Anzar Aposteriori

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuvvet, cebr, zorakilik, zorlama, zor. Kahretmek. * Galip olmak. Glk, engel, zorluk, meakkat. (Bak: Enzar) Fels: Tecrbe sonunda meydana gelen bilgi ve dnceyi anlatmak iin kullanlan bir sfat. Mesel atein yakc olduunu denedikten sonra anlarz. Bu bilgi, aposteriori bir bilgidir.

Apriori

"fels. Tecrbeden nce insan aklnda varl kabul edilen bilgi ve dnceyi anlatmak iin kullanlan bir sfat. Mesel: ""Her say kendine eittir"" hakikat hibir deneye ba vurmadan bilinen bir apriori bilgidir."

Apsis

Fr. Ynl bir eksen zerinde bulunan bir noktann, balang noktasna olan uzaklnn cebirsel deeri. * Bir noktann, fezadaki yerini tesbite yaryan ana izgilerden yatay olan.

Apulet (apolet)

Fr. Askerlerin, snf ve rtbelerine gre srma, ipek veya ynden omuzlarna taktklar saak.

r namus r r r r Ar

Utanma, haya ve namus. Utanma, mahcubiyet. Utanlacak ey. Ayp. iyb. erm. Haya. utanma. f. Ssleyen. Bezeyen. fikirler, reyler. Mntka, blge. * Komuluk. * Avlu. * plaklk. * Geni, plak arazi.

rb

(rb ve rbe. C.) Hacetler. * Uzuvlar. * Akllar, zeklar. * Hileler, oyunlar.

141

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ceziret-l Arab, am, Hicaz, Irak, Yemen, Msr ve Afrika'nn imlinde yaayan geni bir kavmin ad.

A'rab Arabe Arbe

Gebe Araplar, lde yaayan Araplar. (Arben) Yemek yeme. (C: Arbt) Kei veya koyunun memesine geirilen torba. * Ak sak konuma.

Arabesk Arab A'rab Arabistan Arabye Arabiyyat

Sslemede kullanlan bir eit tezyinat. Araba, Arab dili. Arab kavmine mensub. lde yaayan Arab. f. Arap lkesi. Araplarn yaad lke. Arapa. (Arabiyyet. C.) Arapaya dir ilimler, kitab veya fikirler. Arap edebiyat.

Arabiyyet Arabyylibare A'rac Arac Aradn A'raf suresi

Arapa ile ilgili olan (lim, fikir veya kitap). Arap edebiyat. Arapa sz, ibare, metin. Anadan doma topal (aksak). f. Dirsek. (Bak: Eradn) Kur'an- Kerim'in 7. suresidir. Mekke-i Mkerremede nzil olmutur. Suret-l Mikat, Suret-l Misak, Elif lm mim sd gibi isimleri de vardr.

A'raf

"(Arf. C.) Srt, tepe. zel manas Cennetle Cehennem aras bir yer.(Arf, herhangi bir yksek yer demektir ki, bu mnsebetle atn yelesine, horozun ibiine arf denilmitir.)(A'raf, mehur bir kavle gre Cennet ile Cehennem arasndaki hicabn, surun yksek tepeleri demek olur. bni Abbastan sratn erefeleri diye bir kavil de mervidir. Fakat

142

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hasan Basri Hazretleri demitir ki, A'raf ma'rifettendir. Ve mn ""Ehl-i Cennet ile ehl-i Nr simalarndan tanmak zere bir takm rical vardr demektir. Kendisine bu rical ""hasenat ve seyyiatlar msavi olan kimselerdir"" denildikte dizine vurmu ve bunlar, demi, Allah tealnn ehl-i Cennet ile ehl-i Nr tanmak ve birbirinden temyiz etmek zere tyin buyurduu bir kavmdir. Vallahi bilmem belki bazs imdi beraberimizdedir. Hsl A'raf zerindeki ricalin tefsirinde balca iki kavil vardr. Birincisi Ebu Huzeyfe ve saireden mervi olduu zere bunlar amelde kusur etmi ve mizanda hasenat ve seyyiatlar msavi gelmi bir taife-i muvahhidindir ki Cennet ile Cehennem arasnda bir mddet kalrlar. Sonra Allah Teal haklarnda bir hkm verir. (kincisi) Bunlar Enbiya, hed, ahyar, ulem veya rical suretinde grnr. Melike gibi dereceleri yksek bir takm zevattr.) (E.T.)" rf Arafat cennet ile cehennem arasndaki yer. Mekkenin 16 kilometre dousunda Haclarn arefe gn toplandklar tepe ve bunun eteindeki ova. Tepenin dier bir ad Cebel-r Rahme (Rahmet da)dr. Adem (A.S.) ile Havva anamz Cennet'ten karldktan sonra burada bir araya geldiler. brahim Peygamber (A.S.) Cebrail ile burada konutu. Hz. Muhammed (ASM) yzbin insana hitab eden veda hutbesini burada okudu. nsan haklarn 14 asr nce burada dnyaya ilan etti. Arafet Arahim Arais Araiz (C: Avrif) At, ihsan, hediye. Byk olan ey. * Bir cins beyaz byk mantar. (Ars. C.) Gelinler. * Gneler. * Gkler. (Ariza. C.) Arz olunan meseleler. Kkten bye yazlan yazlar.

143

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk A'rak Arak Arak-in Arak-dar Arak Arakiyye Arakk Araknak Arakriz rm rm-bah rm-c rm-cyane rm-gh rmgh- ebed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Irk. C.) Kkler, damarlar. Kalabalk, izdiham. Kavuun altna giyilen takke. f. Terli. Terle ilgili, tere mensub. Ynden yaplan bir cins klhtr ki, bilhassa derviler kullanrlar. ok ince. En ince. Ziyde rakik olan. f. Terlemi, terden slanm, ter iinde kalm. f. Terliyen, ter dken. (rem. C.) lde, sahrada konulan hususi nian. f. Dinlendirici, dinlendiren, rm veren. f. Dinlenmek isteyen. f. Dinlenmek isteyene yakr ekilde. f. Dinlenilecek yer. Ebedi olarak dinlenilecek yer, sonsuz olarak istirahat edilen yer, mezar.

rm-gr rm-gzin rm- cn rm- dil rm rmide rmi Aramram Arm-rba Arm-saz

Hibir sknts olmayan, rahat yaayan adam. f. Dinlenmek iin oturan, istirahat eden, dinlenen. Gnl rahat. * Sevgili, sevilen gzel. Sevgili, sevilen gzel. * Gnl rahat. f. Dinlenme, rahat etme. f. Rahat olan, dinlenen, skn halinde ve rahatta bulunan. f. Huzur, rahat. (Aremrem) Asker okluu. * iddetli hl ve i. f. Sknt veren, istirahat bozan, rahat karan. f. Yerleen, oturan.

144

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arm-sz Aran Aranik Ar'ar Arare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Huzuru bozan, rahatszlk veren. f. Dirsek. Su kularndan boynu uzun bir ku. Arap diyrnda bir yerin ad. * Bir oyun eidi. (C: Arr) yi kokulu bir ot. * iddet * Kt ahlk. * Evin avlusu, ev ii. * Souk iddetli olmak.

Ar'are

Da ba. ki burun deliinin aras. * Servi aac. ocuk oyunundan bir oyun.

Ararot

Ufak ocuklara yedirilen besleyici bir cins niasta ki, Amerika'da hasl olan bir kkten karlr.

A'rs Aras Arasat arast Araste

Dnler. * (rs.C.) Evliler. * (Urs. C.) Nikh merasimleri. Yorgunluk, bitkinlik. * Hayranlk. (Arest) Maher yeri. Hair ve neir meydan. lmden sonraki dirilme yeri. f. Bezenmi sslenmi. * arnn bir esnafa mahsus ksm. * Vaktiyle ordu ars, ordughta kurulan seyyar ar.

Araste-g A'ra Arat Arayende Aray Arayi A'raz

f. Ssllk, bezenmilik, rstelik. (Ar. C.) Tahtlar. * atlar, damlar. Blge, mntka. * Avlu. f. Dzen verici, ssleyici. f. Ssleyicilik. f. Ss, zinet. * Ssleme. (Araz. C.) Arazlar, iaretler, nianlar, almetler. * Tesadfler. * Hastalk almetleri. * Kazalar, felketler, musibetler.

rz araz

arazlar. belirti, sonradan meydana gelen zellik.

145

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Araz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ret, almet. * Tesdf, rast gelme. * Kaza. Felket. Zt olmayan hl ve keyfiyet. * Fls. Herhangi bir cevherin varl iin zaruri olmayan vasf. Mesel: ekerin beyaz rengi ekerin varl iin zaruri deildir.

Arazan Arazet Arzi Araz A'razi arz Arzi-i emiriyye

Rastgele, tesadfen, tevafukan. Genilik. (Arz. C.) Yerler. Ekilen toprak. Ekilen yerler. Araza it ve mensub. Araza dir ve ilgili. rz, tesdf, rastgele. yerler, topraklar, tarlalar. Huk: Beytlmle mahsus olup devlet tarafndan ahslara datlan yerler. (Tarla, ayr, koru ve emsali gibi.)

Arzi-i emiriyye-i mevkufe Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf haklar veyahut ikisi de bir hayr cemiyetine ayrlan miri arazi. Arzi-i emiriyye-i srfa Huk: Beytlmle mahsus menfaatleri ve tasarruf haklarndan hibiri bir cihete verilmeyip devlete ait olan ve ahslara datlan memleket arazisi. Arzi-i gamire Huk: Harap, su basknna uram veya iine henz ift girmemi yerler. Arzi-i hliye Arzi-i haraciye Bo, sahipsiz braklm topraklar. Mslmanlar tarafndan fetholunan ve ulul-emir tarafndan mslim olmayan eski sahibi elinde braklan veya hriten mslim olmayanlar getirilerek yerletirilen arzi. Arzi-i mahlule Huk: Araziyi kullanann intikal sahibi miras brakmakszn lmyle hkmete kalan arzi-i emiriye.

146

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arzi-i mahmiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Beytlmle ait araziden, koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkn ihtiyalarna ayrlm olan arzi.

Arzi-i meftha Arzi-i mektume

Huk: Fetih hakknn taalluk ettii yerler. Huk: Beytlmle haber verilmeksizin kullanlan mahlul veya mstahik-i tapu araziler.

Arzi-i memluke Arzi-i metrke Arazi-i mevt

Mlkiyet yolu ile tasarruf olunan yerler. (Mlk, timar topra). Terk edilmi, braklm topraklar, araziler. Huk: Hi kimse tarafndan kullanlmayan ve halka verilmeyen, meskun mahallerden biraz uzakta bulunan talk ve kra arazi.* lenmemi toprak.

Arzi-i mevkufe

Vakfedilmi yerler. Bir hayr iine devaml surette tahsis edilmi yerler.

Arzi-i mevkufe-i sahiha

Huk: Arzi-i memlkeden artlarna uygun olarak vakfolunan

yerler. Arzi-i miriye Arzi-i muhtekere Devlete ait arazi. Kiracs tarafndan zerine bina yaplmak veya aa dikilmek zere senelik bir cret karlnda kiraya verilen arazi. (Kirac, kira bedelini her sene arzi sahibine vererek o arziyi devaml srette elinde bulundurur.) Arzi-i mukaddese Arzi-i mbreke Arzi-i mlkiye Arzi-i mrfaka Mukaddes yerler. Kudsi topraklar. Mbarek yer olan Hicaz. Hkmet arazisi, hkmet topra. Hazine arazisi. Huk: Sokaklarda oturulacak yerler ve caddelerde bo braklan ksmlar. Yolculara ait terkedilmi konak yerleri, kervansaraylar. Arzi-i mtereke Huk: oklar tarafndan tasarruf olunan yer.

147

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arzi-i riyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Ziraat olunduka her sene hslatndan beytlmle, beytssadakaya konulmak zere, fakirlerin hakk olan r alnan arziler.

Arazi Arbede arbede Arbede-c Arbede-cyne Arbede-sz Arc Arca Arcele Ard

f. Hayr ve iyilik yapma. * Tasaddukta bulunmak. Cidal, kavga, patrt. grltl patrtl kavga. Patrtc, grltc, kavgac. f. Kavga kartmaa yeltenerek. f. Grltclk, kavgaclk. Mekke ile Medine arasnda bir mevzi. * Deve srcs. (Mz: Arec) Topal ve aksak kii. * Srtlan. Sr, hayvan topluluu. * Yayalar cemaati. * At srs. f. Buday ve dier tahllardan tlen un. * Buday deirmen tana aktan oluk.

Arda Ard-biz Ardhale Ardin Ardiyye

krk kalemi. f. Elek, un elei. * Elekle un eleyen kii. f. Bulama ad verilen yemek. f. Deneme, imtihan, tecrbe. Ticaret eyasnn sakland yer. * Byle bir yerde saklanan eya iin denen cret.

Ardtle Are Areb rec A'rec Arec

f. Bulama denilen yemek. Bor olarak alnan veya verilen ey. ehir ehli olanlar. * Mide fesd. f. Dirsek, kolun arka taraf. Topal, aksak. Topallk, aksaklk.

148

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arecan A'ref

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aksak ve topal kiinin yrmesi. Pek ma'ruf, ok bilen. Arif. * ok anlayl, fazla bilgili. * Yelesi ve boynu uzun olan at.

arefe Arefe Arekiyye Arekrek A'rem Aremet Aremide Aremrem Aren

bayramdan bir nceki gn. Mekkede haclarn arefe gn toplandklar tepe. Zinkr kadn. Aceleci, acul. * Kuvvetli byk deve. Alacal, benekli (ey). Savurmak iin dvlp toplanm harman. f. stirahat eden, dinlenen. Rahat kii. Kalabalk ordu, ok fazla asker. Davar ayanda olan kuru kemre. * Yark. * Bir nesne yumuak olmak.

Arenc Arende Areng

f. Dirsek. * Gidi, tarz, usl, metod. f. Birey getiren kimse. f. Dirsek. * Dert, keder. * Hile, dubr. * Tarz, tavr, slb. * Vali, hakim. * Zannolunur ki, galiba, yledir, benzer gibi bir yaknlk ve benzerlik ifde eder.

Areometre

yun. Svlarn younluk derecesini lmeye yarayan let. Arimet'in kefettii kanuna istinad edilerek yaplan bu alet, ii bo cam bir silindir ile bunun st ksmndaki dereceli bir ubuktan ibarettir.

Ares Areste Aret Arf Arfa

Hayranlk. f. Sslenmi, bezenmi. f. Dirsek. (C: A'rf) Rzgr. * El ayasnda kan ban. (Mz: A'raf) Yeleli. * Srtlan.

149

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Argo

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Bir meslek veya topluluk snf arasnda kullanlan zel sz. * Mc: Serserilerin ve klhanbeylerin kulland sz veya deyim.

Argon

yun. Kim: A sembol ile gsterilen renksiz, kokusuz ve tatsz bir gaz. Havada % 1 nisbetinde bulunur.

Ark Arnmak rz rz

Uykusuz kimse, uykusuz olma halindeki. t. Temizlenmek, pk olmak. gelip atan, bulaan, yapan. Sonradan olan ey. Bir eyin ztna ve hakikatna ait ve lzm olmayp baka bir varlktan bazan vki ve kaim olan. Taklan. Yapan. * Bir eyi arz ve takdim edici olan. * Kaln ve geni bulut. * n dilerin haricindeki onalt diin herbiri. * nsann yana. * Hasta olduundan dolay kesilen deve. * Seyrek sakall kimse. (Bak: ctima-i zddeyn) * (Arz. dan) Gelen. * Tesadf vaka. * Da, bulut. v.s. gibi grmeye mni olan herey. * Yanak.

rza rza

aksama, aksaklk, engebe. Sonradan olan, noksanlk. * sabet eden bel ve keder. * Bozulma. * Gelip geici. * Hariten gelen te'sirle olan. * Bir eyin olmasna veya grlmesine mni olan birey.

rzan rz rz

(rz. dan) Geici olarak. * Tesadfen, tevafukan, rast gele. sonradan olan, dtan gelen. Zt ve irs olmayp sonradan hsl olan. Zt ve esastan olmayp sonradan zuhur ve taalluk eden. Muvakkat, geici.

r r rib

ar, temiz, saf. Pk, pislikten uzak. * Hr. Halis Arap cinsinden olan.

150

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ric

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Uruc. dan) Yukar kp ykselen. kp inen. Uruc eden. * Topal, aksak, noksan.

rif

(rfan. dan) Bilen, bilgide ileri olan. Ain, vkf. Hakk, hakk ile bilen. * Sabrl ve mtehammil. * ok dnmee ihtiya kalmakszn, tekellfsz grdn bilen ve anlayan. * Zevk ve vicdan irfan shibi olan.

rif Arf rifan rifane rifane rif-i billah

anlayl, sezgili, kavrayl. ok irfanl, ok tannm, mehur lim. * Bir iten iyi anlayan. f. Ermiler. Arifler. rife. t. Arife yakr surette. Bilene yakr ekilde. rfan sahibi olarak. Mrid, ermi, evliy. Hakkn nuru ile Cenab- Hakk' bilen. lemi, hdiseleri lah feyz ve ilim ile gren veli.

rif-i esrar rif-i mnevver

lh sr ve hakikatlara vkf olan. Nurlanm ve mesleinin mtehasss olmu ve akl ile beraber kalbi de nurlanm lim. Arif-i Billh.

rifibillah rifn Ariflerin mezaklar Arig Arik rim Arin Arir Aris Aristatalis

Allah tanyan. rifler, irfan sahipleri. Ariflerin zevkald yer ve hususlar. f. Krlma, gcenme. * Kskanlk, kin, nefret, adavet, dmanlk. Asil haseb ve neseb ehli olan. nat, kafa tutan. Arslann yerleip yatakland yer. * Aalar. * Et. Garip. Gerdek. Hacle. Yunan feylesofu Aristo.

151

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aristo

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(Doum : M.. 384) Yunan filozoflarndan olup Eflatun'un talebesidir. Mantk, ahlk, siyaset, iktisad, felsefe kitaplar vardr. Ruhun bakiliine inanrd. Tecrbeden ziyde akla fazla kymet verdiinden ok yanlmtr. (Silsile-i felsefenin en mkemmel fertleri ve o silsilenin dhileri olan Eflatun ve Aristo, bn-i Sina ve Frbi gibi adamlar ""nsaniyetin gayet-l gayt : (Teebbh- Bil-vcib) dir. Yni Vacib-l Vcud'a benzemektir."" deyip fir'avunane bir hkm vermiler ve enaniyeti kamlayp irk derelerinde serbest koturarak, esbabperest, sanemperest, tabiatperest, ncumperest gibi ok enva-i irk taifelerine meydan amlar. nsaniyetin esasnda mnderic olan acz ve zaaf, fakr ve ihtiya, naks ve kusur kaplarn kapayp, ubudiyetin yolunu seddetmiler. Tabiata saplanp, irkten tamamen kamayp, krn geni kapsn bulamamlar...Nbvvet ise: Gaye-i insaniyet ve vazife-i beeriyet, ahlk- lhiyye ile ve secaya-y hasene ile tahalluk etmekle beraber, aczini bilip kudret-i lhiyyeye iltica, zaafn grp kuvvet-i lhiyyeye istinad, fakrn grp rahmet-i lhiyyeye itimad, ihtiyacn grp gna-y lahiyyeden istimdad, kusurunu grp afv- lahiyyeye istifar, naksn grp keml-i lahiyyeye tesbihhan olmaktr diye, ubudiyetkrane hkmetmiler.te diyanete itat etmiyen felsefenin byle yolu ard iindir ki; ene, kendi dizginini eline alm, dalletin herbir nev'ine komu. te u vecihteki ene'nin ba stnde bir ecere-i zakkum nevnema bulup, lem-i insaniyetin yarsndan fazlasn kaplam. S.)"

Aristokrasi

yun. limlerin ve cemiyette en iyilerin iktidarna dayanan hkmet ekli. Tarihte soylu, imtiyazl, toprak sahibi, zenginlerin hkimiyetine

152

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dayanan hkmet ekli. Bu ekli ile oligari veya pltokrasi adyla da anlmaktadr. mtiyazl aznln, ounluu idare etmesidir. Aristokrat yun. Snf farkn kabul eden lkelerde asil saylan kimse. Asilzde snfndan olan. Ari Ari Ariye f. Anlam, mn, kavram, mefhum. f. Manev. Mn ile ilgili. (Ariyet) Geri verilmek zere alnan, ireti. Bir kimsenin geri almak zere, karlksz olarak bakasnn faydalanmasna terk ettii mal. Kullanlmak zere alnan emanet mal. riyeten Ariyeten Ariyy Ariyyet Ariz ve amik riz Ariz Ariza emaneten. reti olarak, emneten mnasnda kullanlr. (C: Erri) Davar balanan yer ve ip. dn verip almak. Enine ve boyuna, geniliine ve derinliine, tafsiltl ekilde. Azarlayc. Enli, geni. Byk bir kimseye hrmetle yazlan veya verilen ey, istirhamnme, hediye. Arize ark Ark Arka Sbit olmak. * Kuvvetli ve muhkem olmak. Bahil olmak. su yolu, kanal. Ulamak. adra diktikleri direk. * Duvar iinde kerpi ve ta arasna konulan aa. Arkan Arkeoloji Arkes Terleme. (Bak: Atikiyyat) Cem'etmek, toplamak.

153

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ark Arkub Arm Arm' Armador Arman Balk avcs.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ke siniri. * Yalan ve kt sz. (Arem) natlk, muannitlik. * Kafa tutma. Alaca ylan. tl. Direk, seren, ip ve yelken gibi eylerle gemiyi donatan usta. f. Hasret, zleyi, zleme. * Nedmet, piman olma. * Eseflenme, teessf. * Sknt, rahatszlk, zahmet.

Arman Armatr

f. Mteessif, kederli, zntl. Piman, ndim. Lt. Fiz: Kuvvet akmn toplu bir hale koymak iin mknatsn kutuplar arasna yerletirilen demir paras. * Kondansatrdeki iki iletken yzeyden her biri.

Armaz Arnavut

Kurbaa yosunu. (Rumca ve Arnavutadan) Balkan yarmadasnn bat tarafnda oturan bir kavimdir. Osmanl devrinde, Kosova, kodra, Manastr, Yanya vilyetleridir. imdi mstakil bir devlet olup, Trkede Arnavutluk eklinde sylenir.

Arr Arra' Arrade

Uyuz hastal. Stma tutmak, titremek. (C: Arrdt) Kk bir eit mancnk ki, hareket eden tekerlek zerine konurdu. * Dii ekirge.

Arraf

Falc, khin, mneccim. * Hekim. * Gebe Arab airetlerinin rfe vkf umumi bilgileri. (Me: Arrfe)

arrf Arras Arre Ars

falc, khin. Grleyen, imek akan. * imekli. Criye. * Uyuz hastal. ki duvar arasnda olan duvar.

154

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arsa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Arast) Bina yaplacak bo arazi paras. zerindeki binas yklm veya yapya tahsis olunmu yer.

Arsa-i lem Arsa-i kr-zr Arsat rsz Ar u fer Ar u krs Ar ve sllem Ar

Alem arsas, dnya meydan. Muharebe alan, sava meydan. Semer aalarna aklan aa mh. B-ar, utanmaz, arsz. (Ar u zemin) Ar ve yeryz. (Ar ve Krs) Ar ile Krs. Delil-i Ar ve Delil-i Sllem'den kinyedir. (Bak: Delil). "Ba arda. * Glgelik. * Krs, taht, yce makam. En yksek gk. Allahn kudret ve saltanatnn tecelli yeri. (Ar kinat kaplar. Allah'n kudreti ve ilmi de hereyi kaplar.) * Fevkiyyet, ulviyyet. * Ar- Al, Ar- Rahman, Ar- lhi, Ar- Yezdan, Felek-i Eflk, Felek-i Atls, Felek-i Azm gibi isimlerle Cenab- Hakkn izzet ve saltanatndan kinaye olarak sylenir. (O.S) (... Ar: Zhir, Btn, Evvel, hir isimlerinin halita ve kardr. Bu halitada dahil olan sm-i Zhir itibar ile Ar Mlk; kevn, Melekut olur. sm-i Btn itibar ile Ar, Melekut; kevn, Mlk olur. Demek Ara ism-i Zhir nazar ile baklrsa; kendisi zarf, Kevn de mazruf olur. sm-i Btn gz ile baklrsa; kendisi mazruf, kevn zarf olur. Ve kez ism-i Evvel itibr ile $ yetinin iret ettii kevnin bidayetini iine alyor. Ve ism-i hir itibar ile $ hadis-i erifinin ima ettii kevnin nihyetini iine alyor. Demek Ar yle bir halitadr ki, u drt isimden ald hisseler ile kevn ve vcudun san, solunu, stn ve altn ihata etmi olur. M.N.) (... Ar, sakf demektir ki bir binann veya yerin muhit-i ulvisini tekil eder. Bir eve nisbetle tavan, tavanna nisbetle stndeki ats,

155

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kubbesi, tepesindeki kk, tahtabou, cihannmas hep ar medllnde dahildir. Buna mteferri olarak adr ve ardak gibi ykselen ve glge veren her eye de tlak olunur.) (E.T.)" ar Ara Ar- a'zam Ar- azim Ar- berin Ar- ehadiyet ilh kudret ve saltanatn tecelli yeri. f. Gverte. En byk ar. Cenab- Hakk'n ar. (Bak: Ar) (Bak: Ar- a'zam) Ar- l. Gn en yksek tabakas. Allahn ehadiyet tecellisinin ar ve lemi. Allahn, ehadiyet tecellisini gsteren lem. arn Arn 68 santimetrelik uzunluk ls. f. Bir uzunluk ls. (68 cm. uzunluk.) Bir kol boyu. Byk bir adm genilii. * Zir'. ar Aridk ara dair, mantkta bir delil. "Fr. Avusturya ve Macaristan mparatorluk hanedan prenslerine verilen nvandr ve ""Byk Dka"" demektir. Trke'de Aruduka da denmitir. ARV : Fr. Eski ve tarihe kymetli olan resmi kayt ve ktlarn sakland yer. * Bir mevzu hakknda toplanm muhtelif vesikalarn hepsi." ariv Ariyn Ar-s-sreyya Artal Artebe Artel Arten kymetli belgelerin sakland yer. f. Ar'n etrafnda tesbih ederek dolaan melekler. lker yldznn altnda yer alan bir yldz topluluu. Akranlarndan ve benzerlerinden ok daha iri yapl olan. Burun ucu. Youn, byk nesne. Bir ot cinsidir ki, debbalar onunla gn ve sahtiyan dibgat ederler.

156

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arteziyen Art Arub Arube

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Burgu gibi bir letle alp su fkrtlan kuyu. Mat: (+) ile gsterilen toplama iaretinin addr. (C: Urub) Erkeini seven kadn. Fasih, hatasz arabca konumak. Bu kelimenin mastarlar: Araben, arbeten, uruben, urubiyyeten diye de okunur. * Cuma gn.

Aruf Arug Arugde Arun Arus Arusan Arusane Arusn- b Arusan- huld Arusek Arus-i cihn Arus-i felek Arus-l kur'n Aruz kalplar Aruz

Uzun zaman ztrab, elem eken. f. Geirme. f. fkeli, kzgn. f. yi vasflarla mehur olmu, gzel huylular. Sslenmi gelin, gveyi. * Gne. Gk. * Kim: Kkrt. (Ars. C.) f. Gelinler, yeni evlenmi kzlar. f. Geline yakr ekilde. Tarla iekleri. Cennet hurileri. f. Kk gelin. * Yeil ve pembe dalgal sedef. Dnya. Gne. (Bak: Rahmn) (Bak: Bahr) Mekke-i Mkerreme ve Medine-i Mnevvere etrafndaki nahiye ve kyler. * Edb: iirin ahenk llerinden, nazmn vezinlerinden bahseden ilim. Arap, Fars, Trk iirinde kullanlan vezin ki, hecelerin uzunluk (kapallk) ve ksalk (aklk) deerlerine dayanr. * Bir beytin birinci msrann son ksm. * adrn ortasna dikilen ve ona destek olan kazk. * Tas: Sluk edenlerin karsna kan ok eyler, birisine rz olan i ve ihtiya. * Yan taraf. * Yanak. * Yol. * Usl.

157

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk arz Arv iirde bir vezin tr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Stma ve dier ateli hastalklarda gelen ilk titreme. * iin birinin yanna varma. * Yemisiz bir eit aa.

Arvana Arvend Arz

Boz dii deve. f. an, eref, ululuk, ycelik, azamet. Bir bye bir eyi hrmetle vermek. Bir ii byne hrmetle anlatmak. zh etmek. Takdim etmek. Bir kimseye bir eyi izhar etmek. * Kymetli bir eyi dier bir eyle deitirmek. * Bir eyin birden, niden meydana gelmesi. * Altn ve paradan gayr mal, met. Bir eyin uzunluk mukabili olan genilii. * Bir muamelede aldanmak. * Salam insann hemen lmesi. * Delirmek. * Co: Bir yerin yeryznde hatt- istivdan (ekvatordan) olan uzakl. * Koz: Bir yldzn mntkatulbrucdan olan uzakl.

arz Arza Arzan Arzan Arz-gah Arz-hane

yer, yeryz. iddet. * Kuvvet. Enine, geniliine. Enine, geniliine olarak. f. Bir ey arzetmek iin toplanma yeri. f. stanbuldaki Topkap saraynda bulunan Hrka-i erif odasnn dnda kalan aralk oda.

Arz- a'riye Arz- belde ta'yini

r (onda bir vergi) veren memleket. Ast: Herhangi bir blgede kutup yldz veya dier yldzlarla astronomik hesaplar yapmak suretiyle o yerin arzn tayin etmek.

Arz- belde Arz- ceml Arz- cenub

Ast: Herhangi bir blgenin stnden geen arz dairesi. f. Gzelliini gstermek. Arz- didar da denir. Cenub arz. (Gney enlemi).

158

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Arz- endm Arz- hcet Arz- hl Arz- harac Arz- hner Arz- hrmet Arz- iftikar Arz- kudret Arz- mahzar Boy-pos gsterme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

htiyacn, muhta olduunu bildirmek. Halini arzetme. stida. Arzuhal. Harac veya vergi veren memleket. Hner gsterme, marifet izhar etme. Hrmetini bildirme. Saygsn gsterme. Hacatn arzetme, ihtiyalarn meydana koyma. Kudret gsterme. Bir iin yaplmas iin, yksek bir mevkiye halk tarafndan topluca verilen dileke.

Arz- minnet Arz- mukaddes

Minnet gsterme. "Kudsi, mbarek yer. Eski peygamberlerin ok eseri bulunan Kuds, Filistin. (Arz- mukaddes: Temiz yer (arz- mutahher) ve mbarek yer demektir ki, Beyt-i Makdis'in bulunduu yerdir. Vaktiyle birok enbiyann makarr olduundan byle tesmiye olunmutur. Bir rivayete gre brahim (A.S.) Lbnan Dana kt zaman, Allah Tel: ""Bak, gzn nereye kadar yetiirse oras mukaddestir ve zrriyetine mirastr."" buyurmutur. Bunun tyin ve tahdidinde tur yani cebel ve havalisi denilmi. Dimek, Filistin ve rdn'n bir ksm denilmi, Arz- am da denilmitir. Hz. Musa, Msr'dan ktktan sonra amda iskn vadedildii ve Beni sril'in buna Arz- Mevaid dedikleri de sylenmitir. E.T.)"

Arz- nefs Arz- rum

Hizmette ve fedakrlkta nefsini ve kendini ileri srme. (Erzurum) Rum memleketi. imdiki Anadolu. Anadolunun arkndaki bir vilyet ad.

Arz- tzimt

Karsndakine byk bir hrmetle taknlan tavr ve hareket.

159

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk arz Arz Arzn Arziyat dnyaya ait.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geniliine ait. Bir yerin enine ait. (Arz. C.) Arzlar. Jeoloji. Dnyann yaradl ile tarih boyunca deien vaziyetlerini tetkik eden ilim.

Arziz arzu Arzu

f. Kurun, kalay. istek. Mehur halk hikyelerinden olan Arzu ile Kamber hikyesinin kadn kahraman.

Arzu-dr Arzuhal

f. Hevesli, talebli, istekli, arzulu. (Arz- hl) Bir i iin bir makam veya resmi daireye bir i sahibinin verdii dileke. stida-nme.

arzuhal arzuke Arzu-ke Arzu-mend Arzu-mend Arzu-ikesten

dileke. arzulu. Yrekten isteyen, isteyici. stekli. f. Taleb, istek, arzu, heves. f. Arzunun olamamas, yerine gelmemesi. Hayl krkl, inkisar- hayl.

Arzu-yu beka Arzu-yu hilf As

Ebedilik arzusu. Muhalefet etme, kar koyma arzusu. Sansar cinsinden siyah kuyruklu, beyaz tyl kakum denilen bir hayvan, ok kymetli olan postu iin avlanr.

s As

" ""benzer, gibi"" mnsnda son ek." "(Fiil veya harftir) mid veya korku bildirir. ek ve yakin manalarna delalet eder; (ola ki, ayet ki, meer ki, olur, gerektir) manalarna

160

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelir. (Kde) $ fiiline benzer. Ekseri, (lkin) (leyte) mnasna temenni iin kullanlr. Hitab- lah ksmnda yakn ve vcubu ifade eder." A'sa as Asa Asa' A'sb Asb asab Asab sb Asabe (As. C.) Denekler, sopalar, bastonlar. baston, sopa, denek. f. (Gibi) manasna gelerek birleik kelimeler yaplr. (Tebih edatdr.) Ya olan ey kuruyup katlamak. (Asab. C.) Sinirler. Damarlar. Geyik, gazl. sinir, damar. Sinir. Damar. sinirler, damarlar. Kuvvet, iddet. * Bir tek sinir. * Baba tarafndan akraba olanlar. * Bir kimseye yardm ve takviye eden akrabas takm. * Fk: Eshab- Feraiz, hisselerini aldktan sonra geri kalan, terekeyi alan kimse. (Babas ve evlad olmayan kimseye vris olan.) A'sb- g A'sb- muharrike Kulak sinirleri, kulaktaki sinirler. Hissi, duyguyu vcuttaki haber merkezine bildiren sinirler. Hareket ettirici sinirler. Asabi' asab Asab asabiyet asabiyeten Asabiyet-i kavmiye (Usbu'. C.) Parmaklar. sinirli. Sinirli. fkeli. sinirlilik. gayret. asabilik bakmndan. Vatanperverlik. Menfi milliyetilik, Asabiyet-i chiliye, asabiyet-i milliye, asabiyet-i nev'iyye gibi tabirler de ayn mnay ifde eder. (Bak: Asabiyet-i Chiliyye).

161

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asabiyyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sinirlilik. Fart- gayret. mn ve slmiyeti, kendi akrabasn, vatann, din veya milliyetini mdfaa etmek gayreti. Hamiyyet.

Asabiyyeten

Asabi olarak. Sde kendi milliyetini, soyunu sevmekle.

Asabiyyet-i cahiliyye slmiyetten evvelki chiliyyet asabiyyeti. Menfi milliyet. Irklk, yani, ar derecede kendi kavim ve kabilesini koruma ve iltizam gayreti.(Asabiyyet-i cahiliyye, birbirine tesand edip yardm eden gaflet, dallet, riya ve zulmetten mrekkeb bir mcundur. Bunun iin menfi milliyetiler, milliyeti mbud ittihaz ediyorlar. Hamiyyet-i slmiyye ise, nur-u imndan in'iks edip dalgalanan bir ziyadr. M.N.) Asabiyy-l-mizac Yaradla sinirli olan kimse. Yaradl itibriyle asabi, hrn, fkeli olan. A'sac sad Asaf Asafne Asafir Asaf-rey Asagir ekbir Asagir Salar aln zerine dklm. (Esed. C.) Esedler, arslanlar. Sleyman Peygamberin (A.S.) veziri. Vezir. * Bir ot ismi. f. Bir vezire yakr surette ve hlde. (Usfur. C.) Sere kular. Dncesi Asaf'nki gibi akllca olan vezir. f. tibar ve mevkice kkler ve bykler. (Asgar. C.) eref ve itibar bakmndan kk olanlar. ok kk eyler. Asah Asahib Asaib Asak Asakir (Bak: Esahh) (Ashab. C.) Sahibler, sahib olanlar. Ashablar. Cemaatler, tayfalar. * Baa sarlan sarglar, nesneler. Darlk. * Hurma budann yaramaz. (Asker. C.) Askerler. Erler.

162

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk askir Askir-i bahriyye Askir-i berriyye Askir-i muntazama Askir-i muvahhidn Asal A'sal sal Asalak askerler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bahriyeliler. Deniz askerleri. Kara askerleri. Ordu askeri. Allahn birliine inanan askerler. slm ordusu. Ahlk. Karakter. * Almet, iaret, belirti. Diinin ucu eri olan. ulatrma. Baka hayvan veya bitkilerin stnde yaayan ve onlara zarar veren hayvan veya bitki. Parazit. * Mc: Bakalarnn srtndan geinen kimse.

Asale aslet Asalet

Zehiri ok tesirli ve korkun olan ylan. asillik, soyluluk. Temiz soyluluk. Soy sop temizlii. Kkllk. * Rsuh. * Metanet. Necabet. Zdegnlk. * Kendi ii iin bizzat ve kendisi nmna hareket. * Edb: Yazda veya szde baya tbirlerin bulunmamas.

asleten Asaleten

kendi adna. Vekil olmay. Kendi iini kendi namna bizzat kendisi yapmak zere. Kendi nmna olmak zere.

Asaletl

Asletli, soy ve neseb sahibi, necib, asil. * Osmanl mparatorluu zamannda resmi yazmalarda bykelilere, Hristiyan byklerine, devlet adamlarna ve prenslerine denirdi.

Asalit Asam A'sam sm

Koyu, sahin. (sm. C.) Gnahlar. (Usme. C.) n ayaklar beyaz olan at, geyik veya koyun. gnahlar.

163

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk asamm Asamm sar, iitmez, kat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sar. * Sert, kat. * G, tahamml edilmez. * Gr: Muzaaf olan fiil. (kinci veya nc harf-i aslisi eddeli olan fiil)

asammane A'sm-l ymn sn sn sn A'sar sar As'ar sr Asr sr

sarcasna. Sa aya beyaz olan at, geyik veya koyun. f. Kolay. Suhuletli. Yesir. * Bklm ipin her kat. kolay. Suhulet, kolaylk. (Asr. C.) Asrlar. Yzyllar. asrlar, alar. ok kibirli, marur. * arpk suratl, eri yzl, eri boyunlu. eserler, yaplanlar. Fakirlik. * Glk. * iddet. almalar. ntikamlar. * Eserler. * zler. Nianlar. Abideler. * detler.

Asar Asaran Asare sr- atika sr- edebiyye sr- matbua sr- mergube A'sr- slife sr- san'at Asarim As's

Toz. * Snak. * Atiyye, hediye. (Bak: Asrn) f. Say, hesab. Eski eserler. Edeb deeri olan eserler. Tabedilmi baslm olan eserler. Muteber ve rabet kazanm olan eserler. Gemi yzyllar. Gemi asrlar. Sanat eserleri. (Asrm. C.) adr topluluklar. Ayr ayr kk insan gruplar. Gece ok gezip dolaan kimse. * Kurt.

164

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk As'as As'ase

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kumdan ylm tepe. * Fesd. (Is'as) Ynelme. Arka evirme. * Gece karanl gelmee balamak veya gitmek. * Bulutun yere yakn olmas.

Asat Asatb Asay Asa-y inkr As-y mus

Bin. (stabl. C.) Ahrlar. f. Gibi. (Bak: As) nkr denei. Kabul etmeme. Hz. Msnn (A.S.) Ass. * Kafir sihirbzlar Cenab- Hakkn izniyle malub eden ve taa vurduunda hemen Cenab- Hakkn izni ile su karan Hz. Msnn (A.S.) mucizeli denei. Bu mucizeye tebih olarak, her bir zerrede ve her eyde Allahn (C.C.) varln, birliini ve kudsi sfatlarn isbat ederek imn b- hayatn gsteren ve bununla kfirleri malub eden, ehl-i mekteb ve ehl-i felsefeye ok lzumu bulunan Risale-i Nur klliyatndan bir eserin ad.(... Kur'andan tavr- kalbe ilham edilen As-y Musa gibi, mnevi bir as ihsan edilmitir. Bu as ile, kitab- kinatn herhangi bir zerresine vurulursa, derhl mi hayat kar. nki, messir ancak eserde grnebilir. Mnevi asansr hkmnde olan murkabeler ile m-i hayat bulmak pek mkldr. Vesaite lzum gsteren ehl-i nazar ise, etraf- lemi ara kadar gezmeleri lzmdr. Ve o uzun mesfede hcum eden vesveselere, vehimlere, eytanlara malub olup caddeden kmamak iin, pekok brhanlar, almetler, nianlar lzmdr ki yolu artmasnlar. M.N.)

Asayi

"f. Emniyet, gvenlik, korku ve endieden uzak hl. Kanun, nizam hakimiyeti. nsan cemiyetlerinde iktidar, hkimiyet, bir zmrenin, bir snfn elinde olmaktan kurtulamamasndan ve bir ksm insanlarca

165

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yaplan, istedikleri zaman deitirilen kanunlara dier insanlarn saygs temin edilemediinden asayiin salanmas gittike glemektedir. amzda maddeci dnce ile yetien insanlar ancak bask tedbirleriyle itaat altna alnmaa allyor. Bylece kapitalist lkelerde oligarik diktatrlk, sosyalist lkelerde snf diktatrlkleri kurularak insanlar kleletirilmektedir. slmda ise iktidar Allah'ndr, mlk de Allah'ndr. nsan insann kulu, klesi deildir. Snf ve zmre diktatrl yoktur. nsan insan karsnda hr, Allah karsnda kuldur ve herkes hukukta birbirine eittir. dareciler hakkn ve halkn hizmetkrlardr.(... Bu millet ve vatan, hayat- itimaiyesi ve siyasiyesi anarilikten kurtulmak ve byk tehlikelerden hals olmak iin be esas lzm ve zaruridir. Birincisi: merhamet; ikincisi: hrmet; ncs: emniyet; drdncs: haram ve helli bilip haramdan ekilmek, beincisi: serserilii brakp itaat etmektir. te Risale-i Nur, hayat- itimaiyeye bakt vakit, bu be esas te'min edip, hem asyiin temel tan tesbit ve te'min eder. K.L.)" syi Asyi-berkeml Asyi-cu Asyi-perver Asyi-perverne Asb bar, huzur ve gvenlik. Rahat ve huzur te'min edilmi. f. Rahat ve huzur arayan. Asyi isteyen. f. Asyi taraftar. Sknet, rahat ve huzur isteyen. f. Rahat, huzur ve asyi taraftarna yakacak ekilde. Balamak. * Salam olarak drmek. * mme, sark. * Yemen'de yaplr bir nevi kuma. * Firavun at ad verilen bir deniz canavarnn diisi. * Kurumak. * Kzarmak. * Sarmak. * Sarg, ba. * Mendil. Asbab (Sabeb. C.) ukur yerler.

166

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asbag

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aln veya kuyruunun ucu beyaz olan at. * Kuyruunun ucu beyaz olan ku.

Asbah Asban Asban Asbar Asbest

(Subh. C.) Sabahlar. f. Deirmenci. Deirmen sahibi. f. Deirmencilik. (Sbr. C.) Akbulutlar. yun. Olduka yumuak ve atele hususiyeti deimeyen lifli bir madde.

Asc Asced Ascel Asd Asda Asdaf Asdag Asdagan Asdak Asder Asdika asdika Ased Asef

Gezi topluluu. Halis, karksz altn. Karn byk olan kimse. Cim etmek. * Dndrmek. * Bozmak. (Sad. C.) Sadlar, sesler. (Sedef. C.) Sedefler. Perkende olmak. Tb: Kollarmzdaki nabz damarlar. (Sdk. C.) Samimi eyler. Omuz, menkb. Sdklar. Sabk ve sadk dostlar. * i dna, sz iine uygun olanlar. samimi dostlar, sadklar. Cim etmek. * p bkmek. (Asf) Byk kadeh. * Bir eyi almak. * Yoldan kmak. Zulm eylemek. Kr krne gitmek. * Birisini istihdm eylemek. Irgatlk etmek, tarlada iilik etmek. * lm. (Kamus'tan alnmtr.)

A'sef

Zulmedip zorla birey alan.

167

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bal. ehd. * Tatmak. * Su akarken yznde hsl olan kabarck. * Cennette bir su.

A'sel Aselan Aselbent

Eri olan ey. Eri dili veya bacakl kimse. Sng titrediinden ac ekmek. * Boynunu uzatp sr'atle gitmek. Tbda ve kokuculukta kullanlan bir reinedir ve ayn adla anlan aacn kabuklarnn izilmesiyle elde edilir.

Asel-i musaffa Asel

Szme bal. Bal gibi sar renkte olan. * Yahudilerin ayrdedilmek iin, omuzbalarna taktklar sar kuma paras. * Eskiden kullanlan bir kuma eidi.

Aseliyyet Asellak A'sem Asem

Bal hli. Deve kuunun erkei. Eli bileinden kurumu kimse. Kesbetmek. Kazanmak. almak. * Dirsekten itibaren elin kuruyup olak ve eri olmas. * Ayan topuktan kuruyup eilmesi ve aksak olmas.

Asemm Asemsem Asen Asenn A'ser Aser Aserat Asere Ases

ok sar. Kuvvetli, byk deve. Ttn, duhan. Koltuu kokan kii. ok zor ve etin olan, dayanlmas ok zor. * Solak. Solak kimse, solaklk. Srmeler, yanlmalar. * Ayak kaymas. Kanat teleklerinden evvel, ucunda olan beyaz telekler. Asyiin muhafazas iin geceleri dolaan ve imdiki polis vazifesini gren memurlar.

168

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asesba Asev Asevsel Asf Asfad Asfaf Asfalt Asfar Asfencah Asfer Asfiya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Osmanl mparatorluunun eski devirlerinde polis mdr. (Asven) Serkelik. Taknlk, serserilik. Azs gevek kimse. Byk kadeh. * Zulm ve zorla bir eyi almak. (Safed. C.) Sulularn el ve ayaklarna taklan kelepeler. (Saff. C.) Saflar, hatlar. yun. Siyah renkte ekilsiz bir bitm. Sfrlar. Bo eyler. Aklsz, ahmak adam. Sar, uuk benizli. Soluk. * Kzl. * Islk alan.* Bombo ey. "Sfiyet, takv ve kemlt shibi ve Peygambere (A.S.M.) vris olup, onun meslek ve gayelerini ihyaya ve tatbike alan muhakkik zatlar. (Derece-i uhud derece-i iman- bilgaybdan ok aadr. Yani : Yalnz uhuduna istinad eden bir ksm ehl-i velyetin ihatasz kefiyat, Verset-i Nbvvet ehli olan Asfiya ve Muhakkikinin uhuda deil, Kur'ana ve vahye, gaybi; fakat sfi, ihatal, doru hakaik-i imaniyelerine dir ahkmlarna yetimez. Demek btn ahval ve kefiyatn ve ezvak ve mhedtn mizan : Kitab ve snnettir. Ve mehenkleri Kitap ve Snnetin destir-i kudsiyeleri ve Asfiya-i muhakkikinin kavanin-i hadsiyeleridir.M.)"

asfiy Asfiya-i muhakkikn

gnahlardan arnm byk zatlar. Hakikat tam aratran, delillerle isbat eden, ilim ve fazilette terakki etmi olan byk slm limleri.

Asfiya-i mdekkikn

slm hakikatlarn tetkik ve bilinmesinde ok dikkatli ve sdk olan byk slm limleri.

Asga

renmee ok hevesli. * arpk suratl.

169

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk asgar Asgar Asgaran Asgar Asgn Ashb en kk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

En kk. Daha kk. Kalb ile dil En az. En kk. Hazar Denizi'ne verilen bir isim. "(Eshb) (Sahib. C.) Arkada olanlar. Sahip olanlar, kullanma yetkisine sahip kiiler. * Halk, ahali. * Sahabeler, yani Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (A.S.M.) grm ve m'min olarak ona ve onun mesleine bal kalm olan zatlar. Bu kiiler, insanlk, doruluk ve her trl faziletlerde en ileri seviyede bulunan ahsiyetlerdir.Onlar Peygamberimizi (A.S.M.) her an yakn alka ile takip ederler ve O'na, her cihetle ittibaa alrlard. Dima sdk ve sadakatten, doruluk ve faziletten ayrlmamak cehdi iinde idiler. slmiyetin neir ve tmimi iin her eit fedakarlktan ekinmezlerdi. Risale-i Nur Klliyatndan Mektubat isimli eserde denildii gibi: ""l ve Ashb nmnda bu zevat- kirm, nev-i beerin enbiyadan sonra ferset ve diryet ve kemltla en mehur, en muhterem, en nmdar, en dindar ve en keskin nazarl tife-i azimesi"" dirler.(R.A.)"

ashb Ashb- bedir

sahipler, sahabeler. Hz. Peygamber (A.S.M.) ile Bedir muharebesinde bulunan sahbeler (R.A.)

Ashb- cennet

Cennet ehli. Cennetlik olanlar, Cennetlik olduklar mid edilenler veya cennete gidecekleri mjdelenmi olanlar. (Bak: Aere-i Mbeere)

Ashb- devlet

Devlete mensub olanlar. Devlet adamlar.

170

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ashb- eyke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ashb- Leyke) uayb'n (A.S.) Allah tarafndan kendilerine gnderildii kavmin ad. Yerleri aal olduundan bu isim verilmitir.

Ashb- feriz Ashb- fil

Mirasclar. len kimsenin malnda hissesi olan akrablar. slmiyetten nce Kbe-i Muazzamay tahrib iin Mekke'ye hcum eden Habe ordusunun ismi ( nlerinde fil bulunduundan, zrhl vastalar gibi ondan faydalandklarndan bu isim verilmi olduu nakledilir.

Ashb- gzin Ashb- kalem Ashb- kalib Ashb- kehf

Mmtaz ve en mehur sahbeler. Kalem ashab. Memurlar. Bedirde ldrlp kuyuya atlm olan mrikler. Kur'n- Mu'ciz-l Beyan'da bahsi geen ve devirlerinin zlim padiahndan gizlenerek ve onun errine let olmaktan ekinerek, beraberce bir maaraya saklanp, Rabb- Rahimlerine (C.C.) snan, dindar ve makbul byk ztlar. simleri rivvette yle sralanr: Yemlih, Mekselin, Mislin, Mern, Debern, Szen, Kefetaty. Kendilerine sdk kpeklerinin ad da Ktmir'dir.

Ashb- kiram Ashb- matlub Ashb- me'eme

Hz. Muhammedin (A.S.M.) Ashab, sahabeleri. Huk : fls hlinde bulunan ahsn, kanuni alacakllarnn yekn. Uursuz, kt, dine muhalif olanlar.* Solak, sol tarafta, alak mevkide bulunanlar.

Ashb- meymene

Dinen ihtiram mevkiinde bulunan yksek haysiyet sahibleri. Hayrl kimseler.

Ashb- ress

Kur'anda bahsi geen bir kavim addr. Kimler olduklar kati bir ekilde tesbit edilemiyor. Rvilerin ekserisi, peygamberlerine isyan eden ve onu ldrp kuyuya atan, bundan dolay da Cenab- Hakkn

171

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

helk ettii bir kavim olduu hakknda ittifak etmektedir. (Furkan Suresi, 38 inci Ayet) Ashb- rdvn Cenab- Hakkn rzsyla mjdelenen sahbeler. (R.A.) (Bak: Bi'at- Rdvan) Ashb- suffa "Suffa ehli. Bunlar, Hz. Peygamberin (A.S.M.) mescidine bitiik st rtl, etraf ak bir yerde otururlard ve orada yaarlard. Bu zatlarn yaaylar ve hlleri din hizmeti, hayat bakmndan byk deer tamaktadr. Btn hayatlar Peygamberimiz'in (A.S.M.) yannda bulunarak Kur'nn en yksek derslerini alr, renirler ve retirlerdi. slmiyeti renmek, retmek ve yaymak iin her trl ahsi menfaatlerini terkederek tam bir slm fedaisi olarak yaarlard. Bunlar evlenmezler ve dnya ileriyle uramazlard. Ashab- Suffa'nn bu hizmetleri sebebiyle ve bu ok byk fedakrlklar vesilesiyle slmiyet az zamanda ok yaylm ve kklemitir. Peygamberimiz'in (A.S.M.) hadis-i erifleri mkemmel bir ekilde muhafaza altna alnm ve zamanmza kadar hatta kyamete kadar salam bir ekilde devam etmesi salanmtr.Bu Ehl-i Suffa'nn ahvli Kur'an- Kerim hizmetine ilk ve en mhim balang olduu ve herkese byk ibret ve ders tekil edecei iin, Sahih-i Buhri Tercemesi Yedinci Cildinin 62 ve 63 nc sahifelerindeki alkal ksm naklediyoruz: ""Suffa, Kamus Mterciminin dedii gibi ve hepimizin bildii vehile, eski yerlerdeki ""sed"", ""seki"" gibi ykseke eyvana denir. Lisanmzda tahrifle ""sofa"" tbir olunur. Ehl-i suffa buna izfe edilmitir. Ashb- Suffa; aileden cd, gaile-i dnyeviyeden zde ve btn mnas ile feragatkr bir hayata mlik olan bir zmre-i mbrekenin ekseri vakitleri Resl-i Ekremin

172

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A.S.M.) huzurunda geerdi. Dima Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) ahz- feyz ederlerdi. Taraf- Peygamberiden tyin buyurulan muallimler mrifetiyle de kendilerine Kur'n tlim edilirdi. Bunlardan yetienler mslman olan kabilelere tlim-i Kur'n iin gnderilirdi. Bu cihetle bunlara ""Kurr"" denilirdi. Bu suffaya da ""Darul-Kurr"" demek en mnsib bir isimdir. Nur-u Kur'an'n ""lemhat-l basar"" denilebilecek derecede az bir zaman zarfnda fk- leme intiar etmesi, bu ilim ocann yetitirdii gzideler syesinde myesser olmutur. Mtevzi ve fakat ok feyyaz olan drtyz, beyz raddesinde dim Kur'n ile, icbnda gaz ile megul olan bir irfn- Kur'n ordusu bulunuyordu. lerinden teehhl edenler kadro haricine kard. Fakat, yenileri ile ikmal edilirdi. Buras btn mnas ile leyli ve meccni bir dr-ul-ilim idi. Mdvimleri ne ticaretle, ne bir san'at ve harsetle itigal etmezdi. Maietleri taraf- rislet-penhiden ve aniy- ashb tarafndan te'min edilirdi. Bu hakikat, Ehl-i Suffa'nn mbarek simlarndan birisi olan Ebu Hureyre (R.A.) kendisinin ok hadis rivvet ettiinden ikyet edenlere kar verdii u mskit cevabnda pek gzel ifde etmitir: ""Benim kesret-i rivyetim ok grlmesin; muhacir kardelerimiz ardaki, pazardaki ticaretleri ile, ""Ensar"" kardelerimiz de tarlalardaki, bahelerdeki ziraatleri ile megul bulunduklar srada, Ebu Hureyre, Peygamberin (A.S.M.) mbrek nasihatlerini hfzediyordu..."" demiti.Resul-i Ekrem (A.S.M.) Ashb- Suffa'nn maieti ile, tlim ve terbiyesi ile pek yakndan alkadar olurdu. Hatt saadet-hneleri ihtiyacat ile ikinci derecede megul bulunurdu. Bir kerre Hz. Ftma (R.A.) el deirmeni ile un tmekten usandndan ikyet ederek bir hizmeti istediinde, Resl-i Ekrem (A.S.M.) -

173

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""Kzm! Sen ne sylyorsun?... Henz Ehl-i Suffa'nn maietini yoluna koyamadm"" buyurmutu.Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) hi bir mev'izalar, hi bir hitbeleri yoktur ki, bunun ird srasnda Ashb- Suffa orada hazr bulunmasn, dinleyip, hfzederek dier ashba nakletmesin... Bu suretle ahkm- slmiyyenin hfz ve naklinde Ehl-i suffann pek mstesna te'sirleri grlmtr.lerinde Ebu Hureyre (R.A.) gibi mstesnlar yetitii gibi, ilmi varlk gstermiyenler de vard. Fakat, hangi trl tedris gsterilebilir ki, umumi surette byle sihir-miz bir feyz verebilmi olsun..""Hak Dini Kur'n Dili Cilt 2, sahife: 939, 940, 941 de de u izahat vardr:""Bir gn Resul-i Ekrem (A.S.M.) Ashb- Suffa'nn balarnda durmu, hallerini nazar- tetkikten geirmiti. Fakirliklerini, ekmekte olduklar zahmetlerini grd ve kalblerini tatyib edip onlara buyurdu ki: - ""Ey Ashb- Suffa! Sizlere mjdeler olsun ki; her kim u sizin bulunduunuz hl- sftta ve bulunduu halden rz olarak bana mlki olursa, o benim refiklerimdendir... """ Ashb- suyf Ashb- uhd Ashb- tahric Ashb- uhdd Bizzat harbe itirak edip kllar ile cihad edenler. (Bak: Ehl-i uhd) (Bak: Tahric) Cenab- Hakka imn ve itat edenleri ukurlara doldurup yakan veya sopa ile dven, fir'avn gibi zlim kimseler. Ashb- yemin Ahid ve yeminlerinde sebt edenler. Kendi kazanlarndan ziyde Cenab- Hakk'n ltuf ve ikrmna kavuacaklar mid edilenler. Allah'a itatleri ve amelleri iyi olup ahirette amel defterleri sa taraftan verilecek olanlar. Saclar. Mukaddesatlar. Kur'an ve mn

174

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yolunda Allah (C.C.) iin alanlar ve bunlara taraftar olanlar. Salam ve hell diresinde alan kimseler. Cennetlik olanlar. Ashb--iml Amel defterleri sol taraflarndan verilecek olan cehennemlik kimseler. Solcular. Ashame Peygamberimizin zamannda Mslmanl kabul eden Habe Necaisinin ismi. Ashar Asheb Asf(e) Asfat Asl asl Asm Sa kzl adam. Krmz tyl hayvan. Tynn st kzl, ii beyaz olan deve. (C.: Asft) iddetli rzgr, sert frtna. (Bak: Asf) (Asf. C.) iddetli rzgrlar. (Bak: Asl) kendisi, temel, kk. Kendisini gnahlardan men'edip pk ve ismetli tutan, koruyan, men'eden. Asma Asr asr asrdde s s si Medine ehrinin dier bir ismi. (Bak: Asr) yzyl, a. asr grm, a yaam. Hurma salkm. isyan eden, bakaldran. syan eden. Emirlere itat etmeyen. * Gnah ileyen. * Meru idreyi tanmayp ba kaldran. Asi Asib Uygun, elverili. Dolmu barsak. * Kat nesne, edid. * iddetli scak, ok scaklk. * Talihsizlik. sib f. Musibet, bel, fet, felket. * arpma.

175

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asib-i rzgar Asib-resan Asid Zamann bels.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Zarar veren, musibete atan, belya dren, felkete sevkeden. Banda bir zahmet olup boynunu dndremeyen ve eilemeyen, burnundan sm akan deve.

Aside Asif Asife sil

Bulama ad verilen yemek. (C.: Usef) Para ile tutulan ii, yevmiyeci, gndeliki. Buday ve arpa baan rten yapraklar. (C.: Avsil-Usl) Kovandan bal alan kii. * Yrrken aceleden yele yele yryen kimse.

Asil

Esas. Yedek olmayan. * Kkl. * Edebli, soylu. * Fk: Muameltta kendi nmna hareket eden. * Akam vakti. * lm, mevt.

asl Asilne Asile

soylu, terbiyeli. f. Asil olanlara yakr ekilde. Asil ve neseb sahibine lyk. (C.: Asil) Bir eyin tamam, btn. * leden sonrann son ksm, akam zeri. * lm, mevt.

aslzde Asil-zade Asil-zdegn Asim Asime Asime-g Asime-sr sin sir Asir

asl kimsenin evlad. f. Sllesi ve ailesi grgl, temiz ve asil olan. (Asil-zde. C.) Asilzdeler, soylu kiiler. Gnahkr. Gnah ileyen. f. Aklsz, akn, sersem. f. Aklszlk, aknlk, sersemlik. f. Kafas kark. Pis kokulu. Bozulup kokan su. Aya kayan. Karmakark. * Bitiik komu.

176

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sre. zsu. * Bir maddenin sklm suyu. * Suyu alnmak iin sklm ey.

Asir(e) Asire Asre Asistan Asit

zm ve benzeri eyleri ra yapmak veya yan almak iin skan. (C.: Asirt) Hayvann ayann arasna taklan kstek. Cibre, posa. Fr. Profesr veya hekim yardmcs. Fr. Terkibindeki hidrojenin yerine element alarak tuz meydana gelmesine sebep olan ve mavi turnusol krmzya evirmek hsiyetinde hidrojenli birleik hamz.

sitan siven siy Asiy-bn Asiy-ger syne Asiy-seng siye

f. Kap eii. * Dergh. * Tekke. f. akn, sersem, akl dank. f. Su deirmeni. f. Deirmenci, deirmen sahibi. f. Deirmen yapan, deirmenci. isyanc gibi. f. Deirmenta. Kederli, hznl kadn. * Stun, kolon, direk. * Hz. Musa'y (A.S.) Nil nehrinden kararak bytp yetitiren kadn. Firavunun zevcesinin ismi.

Ask Ask' Aska' Askabe Askaln Askale Askar

Lzm olmak, lzumlu olmak. (Suk. C.) eme duvarlarnn blmeleri.* Blgeler. Atlarn ve kularn bann ortasnda beyazlk olan. * Kanarya kuu. Kk salkm. "am diyrnda bir ehrin ad. (""Ars- am"" da derler.)" Serap fazla olmak. zm ras.

177

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Askat Asker

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Uyduruka kelimedir.) (Bak: Vhid-i kyas) (C.: Asakir) Devlet ve memleketin muhafazas iin cretli veya cretsiz olarak veya kur'a ile toplanarak hazr bulundurulan ve resmi elbise giyen silahl adamlar topluluu. Er, leker, nefer.

Askere Asker-gh Asker Askul Asl esas Asl

iddet. * Asker hazrlamak. f. Asker kamp, askeriyeye ait kamp. Askere veya askerlie ait, askere mahsus. (C.: Askil) Beyaz, byk mantar. Gerek, doru. Temel, esas, kk. Bidyet. Mebde', dip, hakikat. Hlis, sfi. Haseb ve neseb. Soy sop. Zten, en ziyde.

Asla' Asla asla Aslb Asld

Bann tepesinde ve nnde kl olmayan. * Kk bal. Hibir zaman. olmas imknsz. (Sulb. C.) Sulbler, beller. Sert, kat ve dz. (akmak ta hakknda). Atesiz. * Cimri, hasis, pinti.

Aslah tarik aslh Aslah Aslahakellah Aslat Asleka Aslem Aslen Asl- meyyit

En selmetli tarz. En salih usul, yol. daha iyi, en stn. En slih. Daha slih. Allah seni slh etsin (melinde du). Koyu, sahin. Serabn fazla olmas. Kula kesik olan, kesik kulakl. "Kk veya soy bakmndan, aslnda, esasnda; temelden, kkten." Huk: len kimsenin babas, babasnn babas ve ilh...

178

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk asl Asl asliyet Asliyyet aslla ilgili, ze dair.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Asla aid ve mteallik. asllk, kkllk, soyluluk, gereklik. Asl'n hususiyeti ve hli. Hususilik, mmtaziyet, sekinlik. * Baka eyler karmam olan bir eyin ilk hali.

aslfasl asm Asm Asma Asm Asma' Asmah Asma Asman Asmane Asman-gn Asman hen Asman Asmar Asmende Asmha Asnm Aspiratr asr Asr

iin asl ve ayrntlar. " ""aleyhissaltvesselm"" duasnn ksa yazl." Sarg. * Krlm kemie balanan aa. Elleri veya bacaklar eri olan. n aya beyaz olan dii koyun. Uyank ve gz ak (adam) * Keskin (kln). ok cesur, pek kahraman. Araplarn hret bulmu airi. f. Gkyz, sema. f. Dam, tavan, kubbe. f. Gk mavisi. f. Yldrm. (C.: Asmniyn) f. Gkyzne, aya, gnee mensub. * Ak mavi. f. Mersin aac. akn, alk, dalgn. Hile ile kandran, hileci. (Smah. C.) Kulak kanallar. (Sanem. C.) Putlar. * Sevgililer. Fr. Hava emme cihaz. ikindi vakti. Muttali olmak. Gzclk etmek.

179

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Asra'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zor olan ey. G nesne. * Kanatlarnn ularnda beyazlklar olan tavancl kuu.

Asraf Asram Asran Asre Asrem

(Sarf. C.) Masraflar. * Deiiklikler. (Srm. C.) nsan topluluklar, insan kmeleri. * adr gruplar. (Asaran) ki devir. Gece ve gndz. * ki asr. * Gndzn zaman. (C.: Asert) Ayak kayma, srme, yanlma. Kula sakat, hasta. * Ailesini geindirmek iin sknt eken (kimse). * Blk blk.

Asreman Asr- hir Asr- cahiliyyet

Gece, gndz. Son asr, son devir. Cahiliyyet asr. Cahiliyyet devresi. * Arabistan'da slmiyet'ten nceki putperestlik ve vahet devri.

Asr- ehr Asr- evvel

Son asr. "lk asr. * Ist: Fey-i zevle ilveten, hereyin glgesi kendisinin bir misli daha uzad zamandan balayp, iki misli uzayncaya kadar sren ikindi vaktidir. (Fey-i zevl; gne tam ortada iken, glgenin uzunluudur.)"

Asr- hzr Asr- sadet

imdiki asr, yeni zaman. "Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) peygamber olarak dnyada bulunduu devir. (Bu sdk ve kizb; kfr ve iman kadar birbirinden uzak. Asr- Saadet'te sdk vstasyla Muhammed'in (A.S.M.) l-y illiyyine kmas ve o sdk anahtaryla hakaik- imaniye ve hakaik- kinat hazinesi almas srryla, itimaiyat- beeriye arsnda sdk, en reval bir mal ve satn alnacak en kymetli bir meta' hkmne gemi. Ve kizb vastasyla Mseylime-i Kezzbn emsli, esfel-i sfiline sukut etmi. Ve kizb o zamanda

180

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kfriyat ve hurafatn anahtar olduunu o inklb- azm gsterdiinden, kinat arsnda en fena, en pis bir mal olup; o mal satn almak deil; herkes nefret etmesi hkmne geen kizb ve yalana, elbette o inklb- azmin saff- evveli olan ve ftratlarnda en reval ve medr- iftihar eyleri almak ve en kymetli ve reval mallara mteri olmak ftratnda bulunan Sahabeler; elbette phesiz bilerek ellerini yalana uzatmazlar. Kizb ile kendilerini mlevves etmezler. Mseylime-i Kezzb'a kendilerini benzetemezler. Belki, btn kuvvetleriyle ve meyl-i ftriyeleriyle en reval mal ve en kymettar meta' ve hakikatlarn anahtar Muhammed'in (A.S.M.) l-y illiyyne kmasnn basama olan sdk ve dorulua mteri olup, mmkn olduu kadar sdktan ayrlmamaa altklarndan, ilm-i Hadisce ve ulema-i eriat iinde bir kaide-i mukarrere olan ""Sahabeler, daima doru sylerler. Onlardaki rivyet, tezkiyeye muhta deil. Peygamberden (A.S.M.) rivayet ettikleri Hadisler btn sahihtir."" diye ehl-i eriat ve ehl-i hadisin ittifakna kat' hccet bu mezkr hakikattr. H.)" Asr- sni "kinci asr. * Ist: Fey-i zevle ilveten, hereyin glgesi kendi boyunun iki misli daha uzad zamandan balayan ikindi vaktidir. (Fey-i zevl; gne tam ortada iken, glgenin uzunluudur.)" Asrsaadet asr Asr Peygamberimizin yaad saadetli zaman. aa uygun. Devre, modaya ve israfl fantaziyelere uyan. Takliti. Zamana uygun. Bir devreye, asra it ve mteallik. Asris Ass f. At koturulan meydan, hipodrom. Her nesnenin asl, her eyin esas.

181

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Assb Assl Assale Assubay pliki.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kovandan bal karan, bal satan, balc. Ar, bal ars. * Ar kovan, kovan. * Petek, bal petei. Ask: avu, st avu ve baavu diye rtbeleri olan, cret alan ve resmi elbise giyen askerdir.

Ast

Alt. * Birinin emri altnda olan kimse, mdun. * Askerlikte rtbe veya kdemce kk olan asker.

Astan Astane

f. Eik, atebe. * Dergh, tekye. f. Eik, atebe. * Paytaht. * Mnevi byklerin kabri. * Byk tekke. * Merkez. (Osmanl mparatorluunun merkezi olmas mnasebetiyle stanbul manasna da gelir.)

Astne-i sadet Astar Astin Astin-beride Astine Astin-efan Astin-malide Astronom

Saadet eii. Sultan saray, stanbul. (Satr. C.) Yaz satrlar. f. Esvap kolu, yen. f. Hazrlanan veya hazrlanm (adam). f. Yumurta. f. Yen silken. * Mc: Vazgeen. f. Hazrlanm, hazrlanan (adam). yun. Kozmorafya limi, felekiyat ile uraan, gk cisimleri hakknda bilgi edinmeye alan.

Astronomi

"yun. Kozmorafya. Gk ilmi. Felekiyat.Astronomi ilmi dnyann birgn hareketinin duracan; corafya, karalarn alalarak dnyann sularla kaplanacan, iklimin deierek canllar iin yaanmaz hle geleceini; fizik, gnein birgn sneceini, kinattaki enerjinin artk kullanlamaz, ie yaramaz hle geleceini, kinatn leceini aklamaktadr. nsanlarn yaanmaz hle gelecek dnya ve gne

182

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sisteminden baka sistemlere g edeceklerini hayl etsek bile, kinatn genel k karsnda kaacak yer bulamyacaklardr. Sonunda kyamet kopmas muhakkaktr ve Allah'n vaadi olan hiret, phesiz gelecektir." astronomi Astronot gkteki cisimleri inceleyen ilim. "yun. Feza yolculuu yapan vastalar kullanan kii. (Amerikada ve batda astronot; Rusyada ve komnist lkelerde kozmonot tbiri kullanlmaktadr.)" Asb Asde sde Asde-dil Asde-dil Asde-g Asde-hl Asde-niin Asuf Asul Asum Asuman suman Asuman sn sr Asr Bey, babu. Hakan. * Ar beyi. (Bak: Ya'sub) f. Rahat, huzur iinde. Din. Msterih. Skin. * Bir cins helva ad. sessiz, dingin, huzurlu. f. Ba din, huzuru yerinde, gnl rahat. f. Gnl rahatl. f. Huzur, rahat, asayi. f. Hli rahat, sknts olmayan. f. Rahata oturan. stirahat eden. (Asf. dan) ok zulm eden. ok zlim. Gururlu, mtekebbir, zlim kimse. Obur, agzl, arsz. f. Gkyz. Sem. * Felek. gkyz, sema. Beer olmayan. Semav olan. Ge it ve mteallik. (Asi. C.) syan edenler. Gnahkrlar. (C.: Avsir) Tuzak, a. * er. * iddet. Zorluk. Glk.

183

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ass

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yalnz yryp, otlayan deve. * Yanndan insanlar uzaklamaynca kendini sadrmayan deve. * Av arayan kimse.

Asd Asfte Asva Asvad Asvat asvt Asveb Asveb-i akvl Asvine Asy Asya Asyaf Asyar A Aa A'a

(Esed. C.) Arslanlar. * Yiitler. (Asgde) f. Atele islenmi. * Hazrlanm, hazr. Srtlan. * Yal kadn. (C.: Asvid) Byk emir. (Savt. C.) Sesler. savtlar, sesler. (Sib. den) En doru ve iyisi. ok isabetli. Kavillerin en muhkemi, szlerin en dorusu. (Sunvn. C.) Elbise koymaya yarayan dolaplar. Gardroplar. syan, itaatsizlik. Dnyadaki kt'alarn en by. * f. Deirmen. (Bak: As) (Sayf. C.) Yaz mevsimleri. Dayanmak. * Srmek. f. Muharrem aynda piirilen aure. * Yemek, taam. (C.: A-Av) Gece gzlerin grmeyip gndz grmesi. Gzleri dumanl olan adam. * eitli yzyllarda yaam olan birka Arap airinin ad. * Gece vakti gzleri grmeyen kimse.

A'ab Aabe Aair air Aak Aam Aamiden

(Ab. C.) Tze otlar. Ya otun ok olmas. (Airet. C.) Airetler. Kabileler. airetler, oymaklar. Sarmak. f. Yiyecek ve iecek. * en, iici manasna birleik kelimeler yaplr. f. ilebilen veya yenilebilen.

184

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk A'ar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(r. C.) rler. Arazi mahsllerinden alnan onda bir nisbetindeki vergiler. * Mahsl alan zengin mslmanlarn zektlar.

r A'ar Aavet

rler, toprak rnlerinin vergileri. Ondala it. r hesaplar nev'inden. On saylar. Ondalk. Gndz grp, gece grmeyen ve tavukkaras ad verilen gz hastal.

Aaya Ab Aebe

(Ai. C.) Akamlar, maribler. (C.: A'b) Ya ot. Zayflndan gvdesi kurumu olan yal kimse. * Byk az dii. * Kk adam.

Aem Aeme Aen Aennet Aenzer Aerat Aere aere Aere-i mbeere

Kuru ekmek. Kuru ekmek paras. * Byk az dii. Her nesnenin asl ve kk. * Sz kendi kanaatine gre sylemek. (C.: Anit) Yaramaz huylu kimse. Kat, salam nesne. (Aere. C.) On saylar. On. On rakam. on'lar, on saylar. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) kendilerine Cennetlik olduklarn mjdeledii sahabelerdir. Bu kiiler Allah'n emirlerine ballkta ve din hizmetindeki fedailikte Allah'n rzasn tam kazanmlardr. Bu zatlar unlardr: Hz. Ebu Bekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Ubeyde bin Cerrah, Hz. Said, Hz. Sa'd bin Ebi Vakkas, Hz. Talha, Hz. Zbeyr bn-l Avvam (R.Anhm).

Aereimbeere Aev

cennetle mjdelenmi on sahabe. Akam, akam vaktine dair.

185

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aevi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yoksullara parasz olarak yemek yedirilen veya datlan yer, ahane. * Para ile yemek yenilen yer, lokanta. * Dn gibi toplantlarda, yemekleri hazrlamak iin ireti mutfak olarak kullanlan yer. * Baz tekkelerde yemek piirilen yer.

Aevsec Aevzen(e) A-hane A

Byk karnl iri deve. Galiz, kat nesne. f. Aevi, mutfak. Bireyden alnp dier bireye aktarlan madde. * eitli tehlikeli hastalklarn nn almak iin alanan madde. * Yabani veya cinsi di bir aaca, cinsine yakn dier iyi bir aatan vurulan kalem veya yaprak as.

k k

ar seven, vurgun, tutkun. ok fazla seven. Mbtel. Birisine tutkun. * Saz airi. * (Cmledeki yerine gre) : Ahbab, hazret, ma'hut, seninki gibi mnlara gelir. (Mennesi: Aka)

kan k- didr- pk

(k C.) f. klar, tutkunlar. "Temiz yzn k. * Edb: Evvelce ordularda, klalarda, ky odalarnda ve mahalle kahvelerinde gerek kendinin, gerek bakalarnn szlerini sazla dile getiren kimse; halk iri."

Ai Aihe Ak ikr Aikr(e) ikre ikren

Akam. * Akam yemei. * Tavuk karasna tutulan kimse. f. Kineme. Fazla k, ok tutkun. ak, belli, meydanda. f. Belli, meydanda, ak. Bedihi. belli ederek, aka. aka.

186

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ina Aina

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bildik, tandk, bilen, tanyan. f. Mlumatl, haberli olan. Arif. Bilgili. Mlik. Tandk. Yabanc olmayan. * Yzc.

Aine Air

f. Yumurta. Onda bir. On ksma taksim edilen bir eyin herbir paras. * Kur'an- Kerimin on cz'nden herbiri veya on yetlik bir paras. * Dost, yardmc, yardak. * Koca. * Kabile. * Ktlkte yardmclk eden. * Sahip. * Toz. (Bak: Ar)

art ire Aire Airen iren Airet

aireler, onda birler. onda bir. Onuncu. Tsia'nn altmta biri. Onuncu olarak, onuncu derecede. onuncusu. Kabile, oymak, gebe halinde yayan ekseri bir soydan gelen cemaat. Yakn akraba, ile.

aret Airet-i galib Aiyan (e) iyn Aiyan- harb Aiyan-sz Aiyy Ak

kabile, oymak. Galip gelen airet. * Airetin ekseriyeti, okluu. f. Ku yuvas. * Mc: kmetgh. Ev, mesken. ku yuvas, sevimli ev. Yklm yuva, tahrib edilmi mesken. f. Yuva kuran, mesken yapan. Akam, akam zeri. "(Ik) ok ziyde sevgi. iddetli muhabbet. Sevd. Candan sevme. * ttib'. Alka.(nsann mahiyeti ulviye; ftrat, cmia olduundan; binler env- hct ile binbir esm-i lhiyyeye herbir ismin ok mertebelerine ftraten muhtatr. Muzaaf ihtiya, itiyaktr. Muzaaf

187

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

itiyak, muhabbettir. Muzaaf muhabbet dahi aktr. Ruhun tekemmltna gre mertib-i muhabbet, meratib-i esmya gre inkiaf eder. Btn esmya muhabbet dahi -nki o esm Zt- Zlcell'in nvanlar ve cilveleri olduundan- muhabbet-i ztiyyeye dner. S.)" ak Akar A-kre Akbaz Ak- efltun Ak- hakik Ak- kimyev iddetli sevgi, candan sevme. Koyu krmz. * Krmz sal adam. * Doru at. f. A. f. Ak oyunu. Sever grnmek. Ak- kzib. Maddeci olmayan ak. Hakiki ak. Allah iin sevmek. Allah sevgisi. "Ftr meyil ve alka. Kimyev unsurlar arasnda birbirlerine kar olan cazibe ve birleme meyelanlar ki; birer lhi emir ve kanunlardr.Franszcas: Affinite (afinite) dir. (Sani-i Hakm, havada iki unsur halk etmitir. Biri azot, biri mvellid-l humuza. Mvellid-l humuza ise: Nefes iinde kana temas ettii vakit, kan telvis eden karbon unsur-u kesifini kehribar gibi kendine eker. kisi imtizac eder. Buhar hmz- karbon denilen (semli havi) bir maddeye inklb ettirir. Hem hararet-i gariziyeyi te'min eder, hem kan tasfiye eder. nki: Sani-i Hakm, fenn-i kimyada, ak- kimyev tabir edilen bir mnasebet-i edideyi, mvellid-l humuza ile karbona vermi ki: O iki unsur, birbirine yakn olduu vakit, o kanun-u lh ile, o iki unsur imtizac ederler. Fennen sabittir ki: mtizacdan hararet hsl olur. nki imtizac, bir nevi ihtiraktr. u srrn hikmeti udur ki: O iki unsurun, her birisinin zerrelerinin ayr ayr hareketleri var. mtizac vaktinde her iki zerre, yani onun zerresi, bunun zerresiyle imtizac

188

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eder, bir tek hareketle hareket eder. Bir hareket muallk kalr. nk: mtizacdan evvel iki hareket idi. imdi iki zerre, bir oldu. Her iki zerre, bir zerre hkmnde bir hareket ald. Dier hareket, Sani-i Hakm'in bir kanunu ile hararete inklb eder. Zaten ""Hareket, harareti tevlid eder"" bir kanun-u mukarreredir. te bu srra binaen beden-i insandeki hararet-i gariziye, bu imtizac- kimyeviyye ile te'min edildii gibi, kandaki karbon alnd iin kan dahi sfi olur. te nefes dhile girdii vakit, vcudun hem b- hayatn temizliyor. Hem nr- hayat i'al ediyor. kt vakit, azda, mu'cizt- kudret-i lhiye olan kelime meyvelerini veriyor. S.)" Ak- lht Cenab- Hakk'a olan sevgi ve muhabbet. Ak- lh, ak- hakik, ak mnev gibi tbirler Cenab- Vacib-l Vcud'a dir iddetli muhabbet ve sevgiyi ifde eder. Ak- mecaz "Fni eylere olan ak. Nefis ve ehvet arzusuna dayanan ak. * Tas: Kmil bir ztn Cenab- Hakk'a dir iddetli muhabbetinden evvel fani, dnyev eylere dair olan ak.(Mahbublara olan ak- mecaz ak- hakikiye inklb ettii gibi, acaba ekser nasda bulunan dnyaya kar olan ak- mecaz dahi bir ak- hakikiye inklb edebilir mi?Elcevab: Evet, dnyann fni yzne kar olan ak- mecaz, eer o k, o yzn stndeki zeval ve fena irkinliini grp ondan yzn evirse, bki bir mahbub arasa, dnyann pek gzel ve yine-i esm-i lhiye ve mezraa-i hiret olan iki dier yzne bakmaa muvaffak olursa, o gayr-i meru mecaz ak, o vakit ak- hakikiye inklba yz tutar. Fakat bir art ile ki, kendinin zil ve hayatiyle bal kararsz dnyasn, haric dnyaya iltibas etmemektir. Eer ehl-i dallet ve gaflet gibi kendini unutup, faka dalp, umumi dnyay

189

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hususi dnyas zannedip ona k olsa, tabiat bataklna der boulur. Meer ki hrika olarak bir dest-i inayet onu kurtarsn. u hakikat tenvir iin u temsile bak. Mesel:u gzel zinetli odann drt duvarnda, drdmze ait drt endam yinesi bulunsa, o vakit be oda olur. Biri hakiki ve umumi, drd misli ve hususi... Herbirimiz kendi yinemiz vastasiyle, hususi odamzn eklini, hey'etini, rengini deitirebiliriz. Krmz boya vursak, krmz; yeil boyasak, yeil gsterir. Ve hkez... yinede tasarrufla ok vaziyetler verebiliriz; irkinletirir, gzelletirir, ok ekillere koyabiliriz. Fakat hrici ve umumi oday ise kolaylkla tasarruf ve tayir edemeyiz. Hususi oda ile umumi oda hakikatta birbirinin ayn iken, ahkmda ayrdrlar. Sen bir parmak ile odan harab edebilirsin, tekinin bir tan bile kmldatamazsn.te dnya ssl bir menzildir. Herbirimizin hayat, bir endam yinesidir. u dnyadan her birimize birer dnya var, birer lemimiz var. Fakat direi, merkezi, kaps, hayatmzdr. Belki o hususi dnyamz ve lemimiz, bir sahifedir. Hayatmz bir kalem... onunla sahife-i a'mlimize geecek ok eyler yazlyor. Eer dnyamz sevdikse, sonra grdk ki: Dnyamz hayatmz stnde bina edildii iin, hayatmz gibi zil, fni, kararszdr, hissedip bildik. Ona ait muhabbetimiz, o hususi dnyamz yine olduu ve temsil ettii gzel nuku-u esma-i lhiyeye dner; ondan, cilve-i esmya intikal eder. Hem o hususi dnyamz, hiret ve Cennet'in muvakkat bir fidanl olduunu derkedip, ona kar edit hrs ve taleb ve muhabbet gibi hissiyatmz onun neticesi ve semeresi ve snbl olan uhrev fevidine evirsek, o vakit o mecaz ak, hakik aka inklb eder. Yoksa $ srrna mazhar olup, nefsini unutup, hayatn zevlini

190

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnmeyerek, hususi, kararsz dnyasn, ayn umumi dnya gibi sabit bilip kendini lyemut farzederek dnyaya saplansa, edit hissiyat ile ona sarlsa, onda boulur gider. O muhabbet onun iin hadsiz bela ve azaptr. nki, o muhabbetten yetimne bir efkat, meyusne bir rikkat tevelld eder. Btn zihayatlara acr; hatta gzel ve zevle mruz btn mahlukata bir rikkat ve bir firkat hisseder; elinden bir ey gelmez, ye's-i mutlak iinde elem eker. Fakat gafletten kurtulan evvelki adam, o edit efkatin elemine kar ulvi bir tiryak bulur ki: Acd btn zihayatlarn mevt ve zevlinde bir Zt- Bki'nin bki esmsnn dimi cilvelerini temsil eden yine-i ervahlar bki grr; efkat, bir srura inklb eder. Hem zeval ve fenya mruz btn gzel mahlukatn arkasnda bir ceml-i mnezzeh ve hsn- mukaddes ihsas eden bir nak ve tahsin ve san'at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i dimyi grr. O zeval ve feny, tezyid-i hsn ve tecdid-i lezzet ve tehir-i san'at iin bir tazelendirmek eklinde grp, lezzetini ve evkini ve hayretini ziyadeletirir. M.)" aknme Aknma Ak Ana Anab Anager Anager Ana-yan A-pez ak anlatan yaz. f. Akn bildiren. Akn gsteren. "f. Tavan; kat, tabaka. * Gkyz. Gk." f. Yzc. * Yzme. * Tanyan, yabanc olmayan. (Bak: Aina) f. Yzen, yzc. f. Yzc. Yzge. f. Yzme, yzclk. (Anay. C.) f. Dostluklar, inalklar, haberdarlklar. f. Ah, a.

191

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Air) On. * On adetten birisini almak. On etmek. * Kur'n- Kerim'den on yet mikdar ksm.

ar Ara'

on says. Muharrem aynn onuncu gn. * On aylk vazife. * On aylk hmile deve.

Arefe Ar-i hir Ar-i miar A Aab

Bir cins misvak aac. Ist: Ramazan aynn son on gn. (Bak: r- miar) Zayf adam.* Az, kalil. * Ku yuvas. (Aeb. den) Nebatlar, bitkileri toplayarak ve misallerini kurutarak her biri zerinde ilm incelemeler yapan lim.

Aar Ae

A'ar tahsildarl yapm olan kimse. rc, ondalk. Yapra uzun ve ince olan hurma aac. * Zayf vcutlu, uzun boylu kadn.

At At-hre At-perver At-perverane At-sz At-sz Au Ab Ab-engiz Ab-gh Aug Aum

f. Barklk, sulh. f. Bar ziyafeti. f. Bar tarafls, sulh. f. Bar taraftarna yakacak ekilde. f. Sulhsever, sulh taraftar. Barsever, bar. f. Barseverlik, sulhseverlik. Kr olmak. Grmemek. * Mc: Grmemezlikten gelmek. f. Kartrc, kartran mnalarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. f. Karkla medar olan, kargaala sebebiyet veren. f. Grltl patrtl yer. Kargaalk ve karklk yeri. f. Bilinmiyen, mehul, yabanc. * Serseri. Bir ot cinsi.

192

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aure

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Aur) Arabi aylardan olan Muharrem aynn onuncu gn. Ayn gnde eitli hububat ve kuruyemiler katlarak yaplan tatl.

Afte Afte-dil Afte-dima Av Ava'

f. Sevgiden kendinden geen. ldrrcasna seven. * ffetsiz kadn. f. Gnl perian olmu. f. Akl perian. Kasdetmek. Geceleyin gz grmeyen kadn veya kz. * nne bakmayp her ne olursa basan deve.

Ave Avez

Akam karanl. * Akam yemei. (C.: Aviz) Salam yer. * Salam ve geirimsiz yerlerde oluan gl. * Salam, kuvvetli deve. * ok et.

Ay Ayan Ayere Azan Ata ender ata at Ata Atab Ata-bah Atabey Atad A'taf Ataim Atak(at)

Akam yemei. Akam yemei yiyen kii. Dayanmak. Srmek. Aya kesilmi gibi emekleyerek yrmek. Ltuf iinde ltuf, ihsan zerine ihsan. verme, ltuf, ihsan. Verme. Balama. Bahi. Ltuf. hsan. Mahvolma, lme. f. Bahi veren. (Atabek) Seluklular devrinde ehzadelere mrebbilik eden ahs, lala. e yarayan letlerin takm. * Byk kadeh. * Hazrlk. (Atf. C.) Meyiller. * Merhametler, efkatler, ltuflar, ihsanlar. (Atime. C.) Ocaklar. Azad, izin.

193

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Atal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C. A'tl) Vcudun rtsz yeri, bilhassa ense. * Bir kiinin gzellii. * Vcudun tamam. * Boyuna aslan gerdanl kaybetmek.

Atalet kanunu

"Fiz: Duran bir cisim, bir kuvvetin etkisi olmadan hareket edemez; ve hareket hlindeki bir cisim, bir kuvvetin etkisi olmadan hzn ve ynn deitiremez."

Atalet

(Utlet) Bo durma. Tembellik. sizlik. Hurma salkm.(En bedbaht, en muztarib, en skntl isiz adamdr. Zir, atlet, ademin birderzdesidir. Sa'y, vcudun hayat ve hayatn yakazasdr. M.)

atlet Atam Atan

isizlik, tembellik, durgunluk. (Utum. C.) Yksek binalar, kkler, hisarlar. (C.: Atn) Kovas el ile ekilen kuyu. * Kuyunun ve havuzun etrafnda deve ekip duracak yer. * Su kenar. * Kokmak. * Dibgat etmek.

Atanib Ataraksiya

(tnbe. C.) Ksa ipler. * Uzun ipler. Sicimler. * Syebanlar. yun. Tesirlere (etkilere) karlk gstermeme, durgunluk hli. * (Fels.) Ruhun skunete ulamas, arzu ve ihtiraslardan uzak kalma. Eski a felsefesi, hayatn gayesi, saadet olarak duygusuzluk halini gsteriyordu. nsan arzular sonsuz, dmanlar sonsuzdur, (mikroptan kuyruklu yldza kadar) ama iktidar hi denecek kadar az, zayf bir mahluktur. Allah' tanmaz ve Onun kudretine dayanmazsa ite byle samalklara der. Devekuu gibi ban kuma sokmakla kurtulacan umar. Kurtulu ise ancak slm'da ve Allah'a imandadr.

Atardamar

Tb: Kann, kalbden vcudun her tarafna (akcierlere de) gitmesine yarayan damar. iryan.

Ata Ataa

Susama. Hararet. (Atn. C.) Susam olanlar, susuzlar.

194

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Atae At'ata Atavil Ataya aty Ataya-y seniyye Atayb Atb Atba Atba' Atbak Atbal Atban tbin Atebat Atebe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Eliliklerde vazifeli memur. Birbiri ardnca armak. * Kavga etmek. (Atvel. C.) Sekin kimseler. * Uzun boylular. (Atiyye. C.) Bahiler. hsanlar. Ltuflar. armaanlar, ihsanlar. Padiahn hediye ve ihsanlar. (Atyeb. C.) En iyiler. ok ho olanlar. Hm etmek. * Fesad. * krah olunan, kerih grlen. (Taby. C.) Meme balar, ular. En pis. (Tabak. C.) Tabaklar. Kapaklar. (Tabl. C.) Davullar. Tek ayak stne sramak. * Davarn ayak stne yrmesi. f. Sz doru faziletli kimse. (Atebe. C.) Eikler, basamaklar.* ranllarn mukaddes ziyaret yeri. (C. Atebt) Basamak, eik.

Atebe-i felek-mertebe Osmanl Padiahlarnn saray. Ateh kabl-el mid ateh Ateh Atele Erken bunama. bunama, bunaklk. Bunama, bunaklk. (Ateh getirmi bir ihtiyar) (C.: Utl) Rende. * Kaln ve byk as. * Frisi yay. * Dourmam dii deve. Ateme Gecenin ilk te bir blm. Yats namaz vakti. * sizlik, tembellik, atalet, engelik. * Akam vaktine kadar hayvann memesinde bki kalan st.

195

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ater

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arap kadnlarnn misk ve baka gzel eylerle yourup, boyunlarna taktklar gerdanlk.

Ate

f. Odun vs. gibi maddelerin yanmasndan hasl olan hl. Od, nr. * Kzgnlk, hararet. * Hiddet, gazab, iddet. * Hayvann evik, hareketli ve oynak olmas. * Yangn. * Gzya. * Hastalk. * Harb, sava.(Ate unsuru, kinatn btn ksmlarn istil etmi pek byk bir unsurdur. Bir damar gibi kinatn yaratlndan balayarak her tarafa dalbudak salp gelen u ecere-i nriyeye nazar- hikmetle dikkat edilirse, bu ecerenin banda, yani sonunda byk bir meyvenin bulunduu anlalr. Evet, topran iinde byk ve uzun bir damar gren adam, o damarn banda kavun gibi bir meyvenin bulunduunu zannetmesi gibi, lemin her tarafnda damarlar bulunan u ecere-i nriyenin de Cehennem gibi bir meyvesinin bulunduuna bilhads yani sr'at-i intikal ile hkmedebilir. ..)

Ate-br Ate-bz Ate-beste Ate-dn Ate-dide

f. Ate yadran. f. Atele oynayan. Hokkabaz. f. Hlis altn, krmz altn. f. Mangal, ocak. f. Ate grm, ateten gemi. * Mc: Byk ztrab ekmi ve tecrbe geirmi adam.

Ate-dil Ate-efrz Ate-efn Ateek Ate-engiz Ate-fm

f. Sz dokunakl olan. * Her grd gzeli seven. * Pek zeki adam. f. Ate yakan, ate tututuran. f. Ate saan. f. Kk ate. * Ate bcei. * Frengi. * Berk, imek. f. Dalama aleti. * Mc: Fesat, ifsad yapan. f. Ate renkli, krmz.

196

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tegede Ate-gede Ate-gire Ate-gn Ate-hr Ate-hirm Ate-hz Ate-hulk Ate-i b-perver Ate-i bahar Ate-i beste Ate-i hecr Ate-i rum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

atee tapanlarn mabedi. f. Mecsilerin tapndklar yer. Mecusi mabedi. f. ra. * Maa. f. Ate gibi kpkrmz. f. Keklik. * Merhametsiz, efkatsiz ve zalim adam. f. Sratle yryen, hzl yryen. Ateliyen, ate veren. f. Sert tabiatl, huysuz. Mc: Haner, kama, kln. Lle. * Krmz renkli gl. Hlis krmz renkli altn. * Donmu ate. Firak atei, ayrlk acs. Eskiden kullanlan bir silh eitidir. Kara ve deniz muharebelerinde yangn kartmak iin kullanlrd.

Ate-i ter Ate te ten Aten Ate-kr Ate-mizac Ate-nk Ate-nisar Ate-nm Ate-p tepre

Krmz arap. "f. Hararetli, ateli; dokunakl. * Ate renginde. * Hiddetli, fkeli." atele ilgili. ateli, canl. f. Ateli, canl, ateten. * Mc: iddetli, hiddetli. f. Klhanc. * Mc: Aceleci, kzgn veya merhametsiz adam. f. Huysuz, geimsiz, sert tabiatl kimse. f. Ateli. f. Ate saan.* Mc: ok fkeli, ok kzgn. f. Ate gsteren. f. Ate gibi. * Mc: Atik, evik. ate paras.

197

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ate-pare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ate paras. Ate gibi. * Mc: ok zeki, ok akll. * Durup dinlenmeyen.

Ate-pa teperest Ate-perest Ate-reng Ate-suhan Ate-zebn Ate-zede Ate-zen atf Atf

f. Ate saan. atee tapan. Atee tapan. Mecusi, mrik. f. Ate renginde, kzl renkli. f. Dokunakl, kalb kracak ekilde ar sz syliyen. f. Ate dilli. ok dokunakl sz veya iir syleyen. f. Yaklm, yaklan. f. Ate yakmak iin kullanlan alet, akmak. atf, balama, verme, ykleme. Balama. Ba. Ekleme. * Meyletme. * efkat. Sevgi. * Eilme. * kiye bkme. ki kat eyleme. * evirme. * Geri dndrme.* Bir kimse zerine tekrar hamle eylemek. * Gr: Bir kelimeyi dier bir kelimeye harf-i atf vastasiyle ilhak eylemek. (Bak: Harf-i atf)

atfen Atfen Atfetmek Atf- beyan

birinin adna, birine ykleyerek. Birisinin adna. Birisine ykleyerek. Meyletmek. Sevgi beslemek. * Gr: Mny birbirine balamak. "Mkablini yni mtufun aleyhin mefhumunu izah ve te'kid iin atfolunan tbir. Mesel: ""Meseleyi izh ve terih eyledi"" cmlesindeki ""ve"" gibi."

Atf- nigh Atf- tefsir

Bakma, gz atma. "Bir mnada olup mcerred tasdik ve te'kid iin ""ve"" ile mteradifine (ayn mnadaki kelimeye) atfolunan kelime. Mesel: ""hsan ve kerem, hzn ve keder"" ifadesindeki ""ve"" ler gibi. Dier

198

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir ifade ile: Ayn olan ayr iki kelimenin birlikte kullanlmas. (""deli divne""de olduu gibi.)" Athal Athar tf Kl renginde. (Thir. C.) Kadnlarn ayba ve doumdan ktklar zamanlar. (Atf. dan) Yzn eviren, bakan. Meyleden, ynelen. * Bala. * efkat edici kimse. Merhametli, mfik. * Yar atlarnn altncs. * Gr: ki kelimeyi birbirine balayan harf veya kelime. atf tfet Atfet verme, ykleme, balama. karlksz sevgi, acyp esirgeme. Koruma, sevgi, Acma. efkat. Esirgeme. * Hsn- zan. Karlksz sevgi. Atfet-kr tk(a) f. Esirgeyip muhafaza eden, gzetip koruyan. Azad edilmi, Serbest braklm kimse. * Yal. * Gen kz.* Temiz soylu. * Eski. * Yavru ku. tl tl tm Atm (tla) lemez. Bo. Tenbel. * Bozulmu. tembel, durgun, ilemez. len, mahvolan. t. Ateli silahlarn boaltlmas, atlmas. * Kurun menzili, kurunun gidebildii, yetitii mesfe. * Silahn bir defa atlmas iin lzm gelen barut vesaire. Atr Ats t Ati Ati(ye) (Itr. dan) Gzel kokulu, trl. * Kokular seven kimse. afak. * Aksran. gelecek zaman, ilerisi. nat, muannid. Kaln kafal. (Utv. dan) syan eden, kafa tutan. Asi. Sert bal, serke.

199

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Atid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tedarik olunmu. Hazr ve mheyya. * Gnah ve sevablar yazan melek.

Atide Atih(e) Atik Atikyyat

Elbise sand. syan eden, kafa tutan, si olan. Berrak, saf, temiz, karmam, deerli. Eski eserler. Eski devirlerden kalma eserleri, - daha ziyade tarih ve san'at bakmndan- tetkik eden ilim. Arkeoloji.

Atil Ati-l-beyan Atim(e) Atime At'ime Atire

Para karl tutulan yardmc, asistan. Aada sz geen, aada zikredilen. Yava, sessiz, ar. "(C: Atim) Ate yaklan ocak; mangal." (Bak: Et'ime) "Receb aynda keferenin putlar iin boazladklar koyun ki, o puta ""itr"" derler."

ti Atit Atiy Atiye Atiyen Atiyyat atiyye Atiyye Atk Atl Atlab

(Atie) Susuz, susam. Gcrt. * Ses. (Utiy) Haddi tecavz etme. * ok ihtiyar olma. * Kibirlenme. Azgn. * Bkp bkp atan. Aada. * lerde, gelecekte. (Atiyye. C.) Hediyeler. hsanlar. * Byk bir kimsenin bahileri. hediye, ihsan. Hediye. Bahi. Ltf ve ihsan. Esiri serbest brakmak. Kleyi zat eylemek. (Bak: Itk) erir. Sert tabiatl. Yaramaz. * iddetle ekmek. "(Tlib. C.) Arayanlar, talibler; bilhassa talebeler.* (Tlb. C.) Kadn peinde dolaanlar, zamparalar."

200

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Atlal Atlas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Talel. C.) ekiller, biimler. pekten yaplm kuma. st ipek, alt pamuk kuma. * Dz tysz. * Byk harita. * Atlas Okyanusu.

atlas Atle

st ipek alt pamuk kuma. (C. Utl) Rende. * Youn byk as. * Byk ine demiri. Faris yay. * Dourmam dii deve.

Atles Atletizm

Eski, yrtk, ypranm, andrlm. yun. eviklik, atiklik, kuvvet gibi beden kabiliyetlerini inkiaf ettirmee yarayan ve kou, atlama, arlk kaldrma ve atma gibi, tek bana yaplan bedeni almalar.

Atliye Atm Atmar Atme Atmosfer

(Tl. C.) Merhemler. Geciktirmek, elendirmek. (Tmr. C.) Paavralar. Eski, ypranm elbiseler. Ate kayna, volkann tepesindeki lvn kt yer, krater. Dnyann evresini kuatan 100 km. kalnlnda, eitli gazlardan meydana gelen gaz tabakas. Baka gk cisimlerini kuatan gaz tabakalarna da atmosfer denir. * Bir yerdeki mnevi hava. * Basn birimi. 0 derecede 76 cm. ykseklikteki bir civa stununun 1 cm. karelik alan zerine yapt basnca 1 atmosfer denir. Bu basn 1.033 kilogramdr. Deniz seviyesinden ykseldike basn azalr.

Atnab Atol

(Tnb. C.) adr ipleri. * Aa kkleri. * Tb : Vcuttaki sinirler. Mercan adas. Mercan iskeletlerinin birikmesiyle meydana gelmi olan halka biiminde ve ortasnda bir gl bulunan adack.

Atom

yun. Maddenin blnemez en kk paras manasnda eski a felsefesinde kullanlan bir tbir, gnmze kadar gelmi ve ilm tabir olarak kalmtr. Atom, maddenin blnmez bir paras deil, kendisi

201

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

de daha kk paralardan yaratlm ok kk bir lemdir. Dnyada, kinatta ve atom leminde hep ayn nizam hkimdir. Bugn, dn olduu gibi maddeci felsefe, maddenin mahiyetini anlamaktan cizdir. Atr Atrab Atraf Atrak Atrar Atras Atrese Atre Atruk Ats Atse At Atn Att Attar attar Attas Attat Atb Atd Atf Atfet yi kokulu eyler srnmek. Oyunlar. Elenceler. enlik ve ferahlklar. (Tarf ve Taraf. C.) Gzler. * Taraflar. Kenarlar. (Trk. C.) Gecegelen seyyahlar. (Turra. C.) Kenarlar, ular. (Trs. C.) Yazlm sayfalar. iddetle ve zorla almak. * Gadap etmek. Sar, iitmeyen. (Tarik. C.) Tarikler, yollar. Aksrk. * afak skme. Aksrma, tek aksrk. Susuzluk. Susama. Susam, tene. Susuz. Sz tekrar tekrar sylemek. (Itr. dan) Gzel koku veya ine iplik gibi eyler satan. triyat dkkan, gzel koku satan adam. Devaml aksran. ok barp aran, grltc adam. nat, muannid. (C: Atedn) Bir yanda ve iyi beslenmi olak. ok acyan, pek merhametli. efkat. ok merhametli olu.

202

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ath Atm Ats Atv Atvad Atvak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mtuh. Bunak. uurunu kaybetmi ihtiyar. Akam vaktinin dnda stn vermeyen deve. Enfiye, aksrtc ey. El ile alp yiyip imek. (Tavd. C.) Dalar. (Tavk. C.) Tasmalar. Gerdanlklar, boyuna taklan mcevherler. * Tkatler, kuvvetler. * Boyundaki halka izgiler.

Atvel Atyan Atyeb Atyeb-i me'klt Atyer Atye Ava' v' Avabis Avacim Avad Avadanc Avadi Avah

(Tavil. den) ok uzun. (Tn. C.) amurlar, balklar. Pek gzel. Daha gzel. Yiyeceklerin en gzeli. En gzel yiyecekler. abuk uan. Derhal kaybolan. Gayet tez uar bir ku. Alak kimse. * Menazil-i kamerden bir menzildir ve be yldzldr. iddet. * Ktlk, kaht. Mdhi, etin gnler. * Yz abs kimseler. Diler. Ud alan kimse. Tar: Osmanl saraynda bir hademe snf. (Adiye. C.) Zulmedenler, zlimler. Eyvah, yazk! gibi teessf ifdeleri. * Rzk, ksmet, nasib. (Bak: Evvh)

Avaid Avaik

(ide. C.) ratlar, gelirler. Aidat. * Tahsist. (ika. C.) Mnialar. Engeller. Mkller. * Nuh (A.S.) Kavminin sonradan taptklar bir put ismi.

avik

maniler, engeller.

203

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk A'vak Avakb Avakb- ahvl Avakb- umur Avakr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Avk. C.) Mani olmalar. Alkoymalar, durdurmalar. Vazgeirmeler. (Akibet. C.) Encamlar. Akibetler. Sonlar. Durumlarn neticesi, hllerin sonu. lerin neticesi. (Akra. C.) Fakirler, yoksullar. * Ksrlar, verimsiz olanlar. * Kudurmu olanlar.

Aval Aval

Sersemlik derecesinde saf olma, bnlk. Byk ve sayl kimseler. Bykler. Yceler. * Medine etrafndaki semtler.

Avalim avlim Avam

(lem. C.) lemler. Cihanlar. lemler, dnyalar. Halktan ilmi irfan kt olan kimse. Okuyup yazmas az olan. Fakirler snfndan. * Tas : Hakikata tam erememi, tevhidin derin hakikatlarndan haberi olmayan. * Halkn ekseriyeti.

avam A'vam Avam-firib Avamil

ilimsiz, sradan kimse. Yllar. Seneler. f. Halkn houna gidecek tarzda hareket eden, halk avlyan, demagog. "(Amil. C.) Sebepler. * Ayaklar. * Valiler. Hkimler. * Gr: Arabada kelime sonlarnn okunuuna te'sir eden hususlar reten ilim ve ona dir kitab. * Birgivi Hazretlerinin ""Nahiv"" ilmine dir olan kitabnn ismi."

Avam-perestane

f. Avam kimselere yakr ekilde. * iddetli halk taraftar olan birine yakr srette.

Avam-pesend Avan A'van

f. Halk tarafndan beenilecek olan ey. Anlar. Zamanlar. Vakitler. Yardmclar. Etblar.

204

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vn Avane Avan- tekml Avani Avans Avar Avare avre Avareg Avareser avrz Avarz zamanlar, anlar. Uzun hurma aac.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tekml, olgunlama ve terakki zamanlar. "Kapkacak, yemek takmlar. * ""Beni koru, hfzeyle"" melinde dua." Fr. lerideki bir alacaa mahsuben nceden verilen para. Ayp, kusur, eksiklik. Fesad. f. Babo, serseri, bo gezen. siz gsz. isiz, akn, babo. f. Avarelik, serserilik, isiz gszlk, aylaklk. f. Babo. arzalar, aksaklklar, noksanlklar. Arzalar. Sonradan olan noksanlklar. * Girinti knt, noksanlk. * Mnialar. Engeller. * Fevkalde hallerde ve bilhassa harp sebebi ile geici olarak alnan vergi.

Avarz- divaniye

Tanzimat- Hayriye'den nce geerli olan kanunlara gre alnan vergiler.

Avarz- mktesebe

Cehil, sarholuk, hezel, sefeh, hata, ikrah gibi insann ibtiden dahli bulunan eyler.

Avarz- semaviye

Delilik, kklk, bunaklk, lm gibi kesb ve ihtiyar olmakszn insana rz olan eyler.

Avar Avarif Avasf Avasm Avatf

(Ariyyet. C.) dn verilen eyler. Mrifetler. * Arifler. ten anlar olanlar. * Gzel ahlk. (Asta. C.) Sert ve kuvvetli rzgrlar. Frtnalar. (Asme. C.) Temiz, ismetli kimseler. * Hudut ehirleri. (Atfet. C.) Atfetler. Hediyeler. hsanlar.

205

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Avatk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Atk. C.) Yallar. * Gen kzlar. * Hr ve serbest olanlar. * Yavru kular.

Av'ave vz A'vaz Avaz vaz Avaze vz- ra'd u sika Avazil Avca avchatt Avd Avdet avdet Avdet A'vec A'ved Avemen Aven Avend

Havlama, kpein havlamas. * Mc: Hezeyan, sama sapan konuma. f. Sad, Yksek ses. * hret. Karlklar. Bedeller. (Bak: vz) Nefret. krah. Bir eyi kerahetle yapma. Kerahet. ses, seda. f. Nam, hret, n. Yksek ses. Gk grlemesinin ve yldrmn vz, sesi. (zil. C.) Baa kakc kimseler. (Me.) Eri. a. * Yay. Kavs. * Ark, zayf deve. sava cephesi. Dnme, geri gelme. Aleyhine veya lehine dnme. Dn, geri gelme, dnme. Rcu'. geri gelme, dnme. Dnme. * Aslna, Mslmanla dnen. Eri br. Enok faydal. Deve veya at gidii. * Yzme. ok skin, en skin. f. Sicim, ip.* Senet, delil. * Kapkacak. * Taht, yksek mertebe. * Satran oyunu. * Evvel, nce, ilk.

Avene avene Avengn

Beraber olanlar. Yardm edenler.* Taraftarlar. yardmclar. f. Asl, sarkk. * engel. * ivi.

206

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Aver

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Averden ""getirmek"" fiilinin emir kkdr, kelime sonuna getirilerek; yapan, eden, olan, veren, gtren gibi manalara sebeb olur."

A'ver

"Tek gzl. Bir gz kr. Yek-em.(hirzamanda gelecek Sfyan adndaki bir zlimden ""Aver"" diye rivayetlerde bahsedilmesi, sadece dnyay grecek bir gz olduu ve hireti grecek imn gznn olmadndan kinayedir.)"

Averd Averde Averd-gh Averdide Avez A'vez Avhak Avhec Avi Avihte Avije Avijgan Avil Avind Avine Avineten Avie(n) Aviz

f. Harp, muhrebe, sava, cenk. f. Getirilmi nakl olunmu. f. Muharebe meydan, sava alan. f. Saldrlm, hcum edilmi. Fakirlik, yoksulluk. Sknt. Mns anlalmayan ey. * Anlalmas zor olan iir. Uzun nesne. * Kara karga. * Byk kara deve. Ylan. * Uzun boyunlu. * Dii deve. Uluyan. Hrlayan. f. Aslm ey, asl nesne. f. Has, hlis, hakiki, temiz. f. Mahremler, yaknlar. * Gzeller, genler. Yksek sesle alama. Acnma. Feryd. * Meyletme. f. lk, evvel, nce. (Evn. C.) Vakitler, zamanlar, anlar. Devirler. Ara sra, tesadfen. f. Kekik otu. * Sarlma, syrarak kma. Saldrma. f. Aslan, asl bulunan.

207

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Avize

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Lamba, fener, gaz veya mumlar havi olarak tavana aslan maden veya billurdan ss eyas.

vize Avize-i g Avk Avl Avlak Avle avn Avn Avn- ilh Avn Avniye

iinde ampul bulunan ve tavana aslan ss. Kpe. (C: A'vk) Mni olma, alkoyma, durdurma, vazgeirme, geciktirme. Feryat, sknt sebebi. Acnma. yun. Dere. Vadi, su cedveli. Barma, feryat. yardm. Yardm. mdd. * Mededkr. Yardm eden. Yardmc. Zahir. Cenab- Hakk'n yardm. Yardma it, yardma dir. Serasker Hseyin Avni Paa tarafndan ilk olarak, daha sonra da Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamannda giyilen kolsuz asker kaputu. * Bir nevi yamurluk.

Avr

Bir kimseyi kr etme. * A'ver klma. Bir eyi alp gtrmek. * Telef etme. * Gzszlk.

Avra

a. Kr kadn. Tek gzl. * Mc: Kr fikir. * irkin ve kabih sz. * Sdece dnyay dnp hireti unutan.

Avrat Avret

(Avert) (Avret. C.) Kadnlar. * Gizli yerler. * Mahrem zamanlar. "Eksik. Gedik. Gizlenmesi lzm gelen ey. Dinen rtlmesi vcib olan z, ud yeri. Utanlacak ve hay edilecek ey. Erkeklerde gbek ile diz kapa arasndaki ksm. * Kadn. Zevce. Nikhl. * Gece uykuya yataca vakit ve seherden evvel uykudan kalklacak saate de eriat rfnde ""avret"" denir. len ve le uykusu zamanna da kez ayn isim verilmitir. (nk o anlarda uyku ve sair sebepler

208

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dolaysyle insan ak sak bulunabilir. zinsiz, haber vermeden, kimse, bakasnn yanna bu vakitlerde girmemesi slm dbndan ve Kur'n emirlerindendir.) * Siper. Hududda pusu yeri. Harpte zarar gelecek yer. (Bak: Tesettr)" avret Avrupa gizlenmesi gereken ey. Dnyadaki ktalardan biri.(Avrupa ikidir. Birisi, sevilik din-i hakikisinden ald feyz ile hayat- itimaiye-i beeriyeye nfi sanatlar ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fnunlar takip eden bu birinci Avrupaya hitap etmiyorum. Belki felsefe-i tabiiyyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiatn mehsin zannederek, beeri sefahete ve dallete sevkeden bozulmu ikinci Avrupaya hitab ediyorum. L.) Avrupa Avrupallamak Avrupallara ait ve onlarla alkal Avrupallar gibi. Avrupallarn fikirlerini ve yaay tarzn benimsemek. Trkiye'de batllama olarak kullanlmaktadr. Avrupa zamanmzda ilim ve teknikte ilerlemi olmakla beraber inanlar, ahlklar, felsefeleri ve yaay tarz ile geri bir dn temsil eder. Avrupaya, batya zenmek, ekiyann gasbettii servetine zenmee benzer. Batnn, mazlum milletleri ezmek iin vasta ve silah olarak kulland ilim ve teknie sahip olmak, slm'n hakkdr. slm dnyas ilim ve teknie sahip olmakla hem batnn zulmne son verecek, hem de bunu insanln hayrna, bar iin ve insanln saadeti, mutluluu iin kullanacaktr. Amma batnn hayat felsefesi insanlk iin bir zehirdir ve onu reddeder. (Bak: Asr) Avrupaperest Avrupazde Avrupay taparcasna seven. f. Avrupa'dan doan. Avrupa te'siri ile olan. Avrupaly taklid eden.

209

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Avin Avukat f. Kekik otu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mahkemede cret mukabilinde taraflardan birinin mdafaasn ve davasn zerine alan hukuku. * Mc: Mdafaaya muktedir, eneli, cerbezeli.

Avunmak Avva Avvac Avz Avzen avzen Ay y

t. Oyalanmak, kendi kendini elendirmek. * nek vs. nin gebe kalmas. Bir yldz kmesi. Fildii satan. Fildii iisi. (Avez) (yz, meaz, meze) Snma. Snak. Melce. Snacak yer. (Zenav) (Krde) Sularn biriktii yer. Havuz, gl. havuz, gl. (Bak: Ayt) "(phe ve tereddt bildiren edt; hayret ve taaccb, soru ile beraber mid ifde eder) Acab. y, nasl oluyor. Hayret, sen bu ii nasl olur da yaparsn?.. der gibi.(Ey bu vatan genleri! Frenkleri taklide almaynz! y, Avrupa'nn size ettikleri hadsiz zulm ve adavetten sonra, hangi akl ile onlarn sefhet ve btl efkrlarna ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba deil; belki uursuz olarak onlarn safna iltihak edip kendi kendinizi ve kardelerinizi idam ediyorsunuz. gh olunuz ki, siz ahlkszcasna ittiba ettike, hamiyet davasnda yalanclk ediyorsunuz! nki u surette ittibanz, milliyetinize kar bir istihfaftr ve millete bir istihzdr! L.)"

y A'ya Ay A'yad

acaba, hayret! En kudretsiz, kabiliyetsiz. ktidar hi olmayan. Tedavisi mmkn deil, iyiletirilmez. * Kabiliyetsiz, kudretsiz. (d. C.) Bayramlar.

210

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ayal A'yan (Bak: Iyal)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ayn. C.) Gzler. * Bir yerin ileri gelenleri. * Meclis zalar. Senato zalar. * Muayyen ve mahhas olan eyler. * Altnlar. * Kaymakam.

Ayan

(yn) Aikr. Belli. Herkesin bilebilecei ve grebilecei. * ifti letlerinden olan saban okunun bilezii.

ayn yan aynen A'yan- sbite

belli, ak seik. sekinler, ileri gelenler. aka, besbelli. Tas: lm-i lhide eyann ezelden beri sbit olan sret ve hakikatlar. Mevcudat- ilmiye. (Bak: Adem-i hric)

aynsbite A'yar Ayar

varlklarn ilh ilimde ezelden beri bulunan hakikatlar. (Ayr. C.) Eekler. Altn ve gmten yaplm eylerin saflk ve hafiflik derecesi. *Saadete, mutlulua doru gitme.

Ayar-dan Ayasofya Ayastafanos muahedesi

f. lden anlar, deerbilir. imdi mze olan nemli bir cami. "3 Mart 1878 Rusya ile Osmanllar arasnda ilk olarak yaplan bir anlamadr. (28 Safer 1295) Tarihte buna ""Ayastafanos Mukaddemat- Sulhiyesi"" denir. Anlama maddeleri tatbik edilememitir."

Ayastafanos yt

stanbul'da Yeilky semtinin eski ad. (yet. C.) yetler. * Cenab- Hakk'n sft ve kudreti hakknda grlen ikr deliller, brhanlar. * Menziller. Meknlar.

yt yt- kibriy

yetler. Allah'n kibriyasn ve bykln gsteren yetler, deliller ve eserler.

211

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk yt- kur'niye yt- mensuha yt- muhkemt yt- nsih yt- tekviniye ayb Ayb Ayb-c Kur'nn yetleri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sbk olan, gemite olan hkmleri beyn eden yetler. Manas kat'i ve ak olan Kur'an yetleri. Sbk olan er'i hkmn kaldrldn beyan eden yetler. (Bak: Nesh) Tekvin yetler. (Bak: Tekvin) ayp, utanlacak kusur. Kusur. Leke. Utandracak hal. f. nsann ayplarn aratran, herkesin aybn, noksann meydana karmak isteyen.

Aybe Ayb-g Ayb-gy Ayb- hdis

(C.: yb) Heybe, deri anta. Fitneci, fitnekr, dedikoducu. f. Dedikoduculuk. Huk: Satlan eya mteri elinde iken rz olan ayb. (Mterinin satn ald kuma kesip bimesiyle meydana gelen hl gibi)

Ayb-nk Ayc

f. Noksan, kusurlu. Raz olmamak. * Tasdik edip inanmamak. * Menfaatlenmemek, faydalanmamak.

Aydan Aydane Ayde Aydn

(Uvd. C.) Uzun hurma aalar. Uzun hurma aac. Yaramaz huylu. "Aydnlk. * Ak, ikr, aka grnen. * Mbrek, mesut. Bilgili, okumu, grgl.Bugn baz evrelerde bat ilim ve felsefesini tahsil edip benimseyenlere de ""aydn"" denilmektedir. Akl gzne inmi, yani hereyi maddi llerle yorumlamaya alm, kalbi maddeci felsefe ile kararm insana aydn demek yanltr. Bylelerine

212

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""zulmetli mnevver"" yani kalbi ve akl kararm okumular demek daha doru olur." A'yen yen yende A'yes Ayes yet Byk ve iri gzl. * Baklan yer. * ok ak, pek belli, briz. f. Demir. (C.: yendegn) f. Gelen, geici. (C.: ys) Beyaz deve. Beyazlk, aklk. Eser. * Kimsenin inkr edemiyecei ak delil. Nin. Almet. aret. * Menzil, mekn. * Kur'n- Kerim'deki her bir cmle. Mnen uyanmaa, intibha sebeb olan hdise. (Kur'n- Kerim'de 6666 yet vardr.) yet yet-i mdyene Kurndaki her bir cmle, delil, bellik. Kur'an- Kerim'de (Sure-i Bakara, 281. yet) borlu ve alacakl hakkndaki yet. (Bu yet vasat olarak bir sahife uzunluundadr.) yetlkbra Ayfe Ayheka Ayhem Ayhm Ayklanma en byk yet. Hayret. * Tereddt. * renmek. Neat, sevin, nee, srur. * Bir ku ad. Kat, salam nesne. Aa kk. * Krmz sahtiyan. "t. (Biyolojide) evre artlarna en iyi uyabilen canllarn hayatta kalp oald, uyamyanlarn ld ve nesillerinin yok olduu, bylece canllardan tabii bir tekml (evrim) meydana geldiini savunanlarn ileri srd bir tbirdir. Ayklanma ile tekml gr tabiatta hereyin tesadfle meydana geldii pein hkmne dayanr. Hayat ve kinat tesadfle aklamak hem ilmi, hem akl inkrdan baka birey deildir. Canllarn bulunduu evre artlarna gre cihazlarla

213

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

donatlmas; onlarn Hlk'larnn, Rab'lerinin sonsuz merhametini, ilmini ve iradesini gsteren inkr edilemez delilleridir. Bunlar kr tesadfn, uursuz maddenin ileri deildir ve olamaz. Dnyaya bir yavru getiren annenin memelerinden st gelmesi ve yavrunun kimseden renmeden memeyi arayp st emmesini baarmas tesadf m, yoksa Allah'n sonsuz merhameti, ilmi ve iradesini gstermez mi? Bunu zerre kadar akl olan anlamaz m?" Ayn Arap alfabesinin onsekizinci ve Osmanl alfabesinin yirmibirinci harfi olup, ebced hesabnda yetmi saysna tekabl eder. Ayib Ayide Ayij Ayil(e) Dnp ekilen. Geri dnen. Tvbe eden. Fayda, menfaat. * Muhabbet, sevgi. f. Kvlcm, erre. Ailesi kalabalk olan. * Ailesini besleyen. * Ar. * Fakir. * Dengede olmayan terazi. yin "Mersim. Usl. Grenek. Din db. det, rf ve kanun. * Ziynet, ss.slm'da fkh lisn yin kelimesini kabul etmemitir. Baz vakflar, filn cmide herhangi bir tarikat yini icra iin te'sis yapacaklar zaman vaki olan mracaatlarnda fetvahne tarafndan verilen msaadelerde yin sz kullanmayp ""cra-y zikrullah"" tabiri kullanlrd. Sofiyede yin lfz muteberdir. Turuk-u liye tekkelerinde icra edilen ekil ve merasime yin tlak edilir. ""cra-y yin-i ehlullah"" tabirdendir. Bu sretle her tarikata mensub tekkelerde yaplan din merasime yin ismi verilmitir. Bu yinlerden herbirinin ayr ismi ve ekli vardr. Yaptklar yine Mevleviler: Sem; Kdirler: Devran; Rfailer ve Sa'diler: Zikr-i kyam; Halvetiler: Darb esm; Nakibendiler: Hatm-i hcegn isimlerini verirler. Dier

214

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

turuk-u liye de bu esaslardan mnaib olduuna gre yinleri bu esaslara baldr. (T..A.)" yin Ayine din tren. "f. Ayna. Mir't. Kendisine tecelli ve aksedeni gsteren veya bildiren ey. (Ayna, aksettirip gsterdiinden dolay esm-i lhiyeyi de bize gsteren ve Cenab- Hakk'n sfatlarna yinelik eden mevcudata da mecazen ""yine"" denilmektedir.) * Vasta ve mazhar mnasna da gelebilir." yine yinedar Ayinedar ayna. ayna olan. f. Ayna tutan. * Eskiden, bir byk adamn giyinirken aynasn tutmakla vazifeli hizmeti. * Berber. Ayine-i smn Ayine-i ehadiyet Gne. "Ehadiyetin ayinesi. Cenab- Hakk'n ekser isimlerinin tecellisine mazhar olan ey.(Hayat bireye girdii vakit, o cesedi bir lem hkmne getirir; cz ise kll gibi, cz'iye dahi klli gibi bir cmiiyyet verir. Evet hayatn yle bir cmiiyyeti var; deta umum kinata tecelli eden ekser Esm-i Hsnay kendinde gsteren bir cmi yine-i ehadiyettir. Bir cisme hayat girdii vakit, kk bir lem hkmne getirir, deta kinat eceresinin bir nevi fihristesini tayan bir nevi ekirdei hkmne geiyor. Nasl ki, bir ekirdek, onun aacn yapabilen bir kudretin eseri olabilir; yle de: En kk bir zihayat halkeden, elbette umum kinatn Hlkdr. L.)" Ayine-i ervah "Ruhlar yinesi. Esm-i lhiyenin tecellisine mazhar olan ruhlar.(... Muhabbetten yetimne bir efkat, me'yusne bir rikkat tevelld eder. Btn zihayatlara acr; hatta gzel ve zevle maruz btn mahlukata

215

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir rikkat ve bir firkat hisseder; elinden birey gelmez, ye's-i mutlak iinde elem eker. Fakat gafletten kurtulan evvelki adam o edit efkatin elemine kar ulvi bir tiryak bulur ki: Acd btn zihayatlarn mevt ve zevalinde bir Zt- Bki'nin bki esmsnn dimi cilvelerini temsil eden yine-i ervahlar bki grr; efkati, bir srura inklb eder. M.)" Ayine-i iskender Makedonya kral Byk skender'in aynas. Rivayetlere gre, bu ayna Aristo tarafndan yaplm ve skenderiye ehrinde ykseke bir yere konulmutur. Bu sayede skender, yz fersah uzaklktaki dmanlarn aynada grrm. Ayine-i ziuur Ayine-r Ayine-saz yin-han uur sahibi yine. (Yani: nsan, cin, melek) f. Yz ayna gibi parlyan. f. Aynac. f. Mevlevihne ve semhnelerde sema edilirken, yksek bir yerde bulunan ve mutribhne ad verilen mahfilde yin okuyan kimse. Ayir Ayis Ayi(e) Tereddtl kimse. (Bak: Sinn-i iys) Bolluk iinde rahat yaayan. * Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zevcesi ve m'minlerin vlidesi, Hz. Ebu Bekir'in (R.A.) kznn bir ismi. Aie-i Sddka diye de anlr. Hayret edilecek derecede takva, iffet ve zekvet sahibesi olup 2210 Hadis-i erif nakletmitir. Hicretin 57. ylnda vefat etmitir. (R.A.) Ayine Ayiz Ayiz(e) Ayk (Ayite) f. Casus, ajan. * Dalkavuk. (C.: Ayizt) Yeni dourmu hayvan. Mukabil olarak veren. Karlk olarak verilmi. Nhiye. * Kenar. * Taife.

216

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ayka Ayke Ayle Aylem Ayman Ayme Ayn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deniz kenar. * Ev ortas. Sk koruluk. Fakirlik. (C.: Aylim) Yumuak nesne.* Suyu ok olan kuyu. St imee itihas olan erkek. * Mal gitmi kii. St imee itihas olmak. * Maln iyisi. (C.: A'yan-A'yun-Uyn) Gz. * Pnar, kaynak. eme. * Tpks, t kendisi. * Zt. * Eyann hakikat. * Kavmin ereflisi. * Diz. * Altn. * Nazar deme. * Casus. * Her eyin en iyisi. * Muayene etmek.

ayn Ayna Aynan Ayn-el yakn

gz, asl, kendisi. (C.: n) Gz gzel ve iri olan. Akmak, seyelan. (Ayn-l yakn) Gz ile grr derecede grerek, mhede ederek bilmek. (Bak: Yakn)(man- tahkikde pek ok meratib var. O mertebelerden ilm-el yakn mertebesi ok brhanlarn kuvvetleriyle binler phelere kar dayanr. Halbuki taklid iman ise bir pheye kar bazan malup olur. Hem iman- tahkiknin bir mertebesi de, aynel yakn derecesidir ki, ok mertebeleri var. Belki Esma-i lhiye adedince tezahr dereceleri var. Btn kinat bir Kur'an gibi okuyabilecek derecesine gelir. Ve bir mertebesi de, hakk-al yakndir ki, onun da ok mertebeleri var. Byle imanl zatlara behat ordular hcum da etse, bir halt edemez. R.N.)

aynelhayt aynelyakn Aynen

hayatn kendisi. gz ile grmesine kesin bili. Bir eyin asl veya kendisi olarak. Tpksna, hi bir eyi deitirmeden, ayn olarak.

217

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk aynen Ayn-i vhid ayniyet Ayniyyat tpk, tpks. Tek gzl. ayn olma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ayniyye. C.) Kullanlmaya veya harcanmaya elverili olup tanabilen ve para eden eyler.

Ayniyye Ayniyyet Ayn-l hayat Ayn-l ktr Ayn-l lika Ayn-r rz Ayn-s sevr

Gz hastalklar klinii. * Pahada ar olan ve tanabilen eyler. Bir ey veya ahsn ayn veya kendisi olmas. Hayatn t kendisi. Bakr kayna. stenilen kavuma ve sevilenin t kendisi. Rza gz. Kusuru grmeden bakan muhabbet gz. Boa gz. * Koz: Semnn kuzey yarm kresinde bulunan boa burcunun en parlak yldz.

Ayn-s suht Ayr

Kzgnlk ile bak, hiddet gz. (C.: A'yr) Eek, himar. * Medine-i Mnevvere yaknnda bir da. * Uzun demir mh.

Ays Ayse Aysele Aysum Ay u iret Ay u tarab Ay n Ay Aye Aym

Cim etmek. * Meni denilen su. Yumuak yer. Gzsz, a'm, kr. Filin diisi. * Srtlan. * Byk deve. * Ssen iei. Yiyip ime. (Bak: ) Yeme ime, elence. Yiyip ime. (Bak: ) Yaay, yaama. Yiyip ime. Zevk u saf. * Dirilik. Hayat. Dirilik, hayat, yaama. Nebatattan bir ot.

218

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ayt Ayta' Aytel Aytems Uzun boyunlu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun boyunlu kadn. * Uzun boyunlu dii deve. Uzun boyunlu. (C.: Atms) Btn vcut organlar yerli yerince ve tam olarak yaratlm olan.

A'yn Ayyab Ayyan Ayyar Ayyar Ayya ayy Ayyil

(Ayn. C.) Gzler, aynlar. * emeler, pnarlar. Menba'lar. Kusur grc, ayb gren. Yorgun. Bitkin. * Ne yapacan bilmeyen. Hrsz. Hileci, dolandrc, hilebaz, dessas. * Zeki, kurnaz. f. Dolandrclk, hilecilik. Haram iki ien. arho. haram ikileri ok ien. (C.: yl) Nafakas lzm olan kii.AYYUK : Samanyolunun dima sa tarafnda olan ok parlak ve uzak bir yldzn ismi. * Mc: Gkyznn pek yksek yeri.

ayyuk Ayzan Ayzemr Aza A'za Aza' z Azab

gkyznn pek yksek yeri. Yaban eeinin erkei. Yk tayamyan byk ve yal deve. (C.: Uz) Kertenkele. (Uzv. C.) Bedenin her bir uzvu. * Bir cemiyete mensup kimse. Baa gelen musibete sabretmek. * Bir kimseyi babasna nisbet etmek. uzuvlar, organlar, yeler. Dnyada ilenen su ve kabahate karlk olarak hirette ekilecek ceza. * Eziyet. Byk sknt. iddetli elem.

azb Azab-engiz

eziyet, ikence. f. Azab verici, keder verici.

219

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azab- cehennem Azad zd Azade zde Azade-dil Azade-gn Azade-g Azade-htr Azade-hayat Azade-ser Azad Az'af Azah Azaim Azal Azalil Azam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cehennem azab. * Mc: Byk ztrab, sknt. Ksa ve sk olarak dikilmi. salverme, hr etme. f. Balardan kurtulmu. Serbest. Kaytsz. Hr. Slim. Mberr. hr, serbest, kendi bana. f. Gnl bir eye bal olmayan. f. (Azde. C.) Azadeler. Bamsz, serbest ve hr olanlar. f. Hrlk, zdelik, serbestlik. f. Ba din, gnl ho olan. f. Hayattan kurtulmu. lm. Ba bo. Hr. Serbestlik. Hrriyet. * kr. (Bak: Ez'af) (Bak: Adhi) Kt eyleri defetmek iin yazlan dular. (Ezel. C.) Ezeller. Balangc olmayan zamanlar. (Uzlle. C.) Yanllar, yanlmalar. Doru olmayanlar. (C: Azamt) Kin, husmet, advet, garaz, fena niyet. * fke, hiddet. * Kskanlk.

A'zam zam Azame azamet Azamet

ok byk. En byk. Daha byk. en byk. Eskiden, byk grnmesi iin kadnlarn baladklar arkalk. byklk. Byklk. Cenab- Hakk'n bykl. * Kibirlilik.(Beerin zihni ve fikri Cenab- Hakk'n azametine bir mikyas, kemaltna bir mizan, evsafnn muhakemesine bir vasta bulmak vs'atinde deildir. Ancak

220

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cem masnuatndan ve mecmu asarndan ve btn ef'linden tahassl ve tecelli eden bir vecihle baklabilir. Evet zerre, mir't olur, fakat mikyas olamaz. Bu meselelerden tebrz ettii vechile Cenab- Hakk'n mmkinata kyas edilmesi ve mmkinatn onun uuntna mikyas yaplmas en byk cehlet ve hamakattr. ..) Azamet-fr A'zam- esbab zam A'zam Azamim zamyet A'zamiyyet Azamt zamer Azan A'zar Azar zr Azar-dide Azarende Azr- dil Azar Kibirlenen. Byk grnmek isteyen. Sebeplerin en by. en byk, maksimum. En fazla, en ok, nihayet derecede. (Izmme. C.) Desteler, kmeler, topluluklar, zmreler. en byk olu. En fazla olu. En fazlalk. (Mbala sigas ile) Azamet. Kibriya. Allah'a mahsus olan byklk. byk ktlk. (zn. C.) Kulaklar. (zr. C.) zrler, mniler, bahaneler, engeller. f. ncitme. Tzib. Krlma. Tekdir. Zulm. Ukubet. kt szle incitme. f. Zulm grm. Kskn. f. Azarlyan, tekdir eden. * Kalb kran, inciten. Gnl krkl. f. Muzrlk. Kfrbazlk. * Fenalk grm, kalbi krlm, incitilmi olma. Azari Azar-mend Azar-mend f. ncitme, kalb krma. f. ncitilmi, zulmedilmi. f. ncitilmi, krlm olma.

221

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azarr Azar-reside Azaye A'za-y dhiliye Azaz Azze azzil Azazil Azb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zarar. dan) ok zararl. f. Zulm grm, krlm, incitilmi. (C.: Iz-Izy) Kertenkele. organlar. Bir tek lokma. Kuvvet. * Azamet, byklk. * iddet. * Azlk. * Glip olmak. eytan. eytan. (blisin bir ad) erlerin temsilcisi. Tatl, ltif, ho ve irin olan yiyilecek ve iilecek ey. * Fazla susuzluktan yemek yemei terketme. * Men'etme. * Feragat.

Azba' Azbe Azb Azbu Azd

(Zab'. C.) Kolun yukar ksm, dirsein st taraf. (C.: Uzeb-Azebt) Su iinde olan erp. * Her bir eyin ucu, taraf. Gzel ahlkl. (Zebu. C.) Srtlanlar. (Azid, azud) Kolun st ksm. * Destek. * Kuvvet, kudret. (Bak: Adud)

Azdad Azde Azeb A'zeb Azebe Azeh Azeka A'zel

(Bak: Ezdd) f. Boyal, boyanm. * Ucu sivri olan bir letle delinmi. Bekr. Mcerred. Evlenmemi. Zevcesi olmayan. ok tatl. Pek ho. Kocas olmayan kadn. f. Vcutta kan siil. Almet, nian, iret. Yalnz veya silhsz bulunan.

222

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ate. * ems senenin dokuzuncu ay. Kasm. Her ems ayn dokuzuncu gn. * Mecusilere gre gnee memur melein ad. * Hz. brahim'in (A.S.) babasnn veya amcasnn ismi.

Azerah Azerbayigan Azerd Azeret

f. Yldrm. f. Azerbeycan. Boya, renk. Yetiip kuvvetlenme. * Kalnlama. * Ekinin yetiip tanelerinin kmas. (Bak: Muzere)

Azer-gn Azerler Azerm Azerm-c Azerperest Azereb

f. Ate renginde olan, kzl, krmz. * Ay iei. Kafkasyann Azerbeycan blgesinde yaam Trk kavmi. f. efkat, merhamet. * Hamet, byklk, azamet. * Haya, utunma. f. Hayl, utanga. Terbiyeli, nzik. Atee tapan, mecsi. f. Batl bir inana gre ate iinde yaad sanlan ve semender denilen bir hayvan. * imek, berk.

Azf Azfar Azfendak Azgan Azgas Azha Azhar

Zhidlik. Nefsini bir eyden dndrmek. (Zufr. C.) Trnaklar. f. Gkkua. (Zgn. C.) Kinler, garazlar. (Bak: Adgas) (Zahve. C.) Su havuzlar. Gller. En zhir. En ak. Besbelli. Bedihi olan, ren. * Bir ibrenin en ak ve kat'i olan mnas.

azhar Azrra Azib

pek zahir, en ak. (Zarir. C.) Krler, mlar, gzleri grmiyenler. Susuzluktan yem ve yulaf yemeyen yorgun hayvan.

223

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azide Azif Azife Azig Azihe Azik Azil Azm zim zim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ucu sivri bir aletle delinmi olan. Sazc, algc. Yaklaan. Yaklamakta olan. * Kyamet. f. Nefret, kin, garaz. * renme, tiksinme. Yalan, iftira. Hoa giden. Islah edilmesi mmkn olmayan. Muannid, inat. Azimet eden. Gidici. azimli, kesin kararl. Bir yere gitmee karar veren. Bir i hakknda kat'i karar ve niyet sahibi.

azm Azimat Azime

byk. (Azime. C.) Ktlk yllar. (C.: Azim) Byk i, fevkalde ve ok mhim i. * Tlsm, efsun, sihir. * Sebat. Verilmi olan kararda kat'ilik. * Kasdetmek, yemin etmek.

zime azme azmet Azimet

Az dii. * Ktlk senesi. byk. din emirlere tam uyma. Takv ile amel etmek. Allah'n emirlerini en mkemmel ve eksiksiz yapmaa almak. * Kesin karar vermek. * Yola kmak, gitmek.

Azimet-rh azimkr azimkrne Azm- n azmn

Yola kma. azimli, kesin kararl. azmederek, kararl bir ekilde. n byk. Nam ok yce. an pek byk.

224

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kaide, kanun. * Ss, zinet, gzellik. * Yourttan ya karmak iin hususi olarak yaplm yayk.

zin zne Azr zr Azir

Kefil. Birinin yerine kefalet eden. * Kapc, perdeci. * zin veren. f. Cuma veya bayram gn. Biilmi olan ekinin tarlada satlmas. f. Iztrab, sknt. Ar, sz. * Azar, tekdir. zr dileyen, zrnn afvedilmesini isteyen. * zr. * Snnet dn.

zir Azire zire Azi Aziyy aziz Azz

Yara izi. (C.: Uzrt) n yan, n. Hayzl kadn. f. Tala, yonga, aa ve tahta kr. * Eik tahtas. (C.: Ezav) Deniz dalgas. Hristiyanlarn mbarek bildikleri bykleri. zzetli. ok izzetli. Sevgili. ok nurlu. * Dost. * erif. * Nadir. * Dini dnyaya let etmeyen. * Sireti temiz. * Ermi. Mnevi kudret ve kuvvet sahibi. * Malup edilmesi mmkn olmayan ve daima galib olan manasnda Cenab- Hakk'n bir ismidir. * Hristiyanlkta kuds kabul edilen daim reis.

Azizn Azize Azk Azka Azl azl Azla'

f. Azizler. (Me.) Aziz olan. * Hristiyanlkta kadn rahib. Rahibe. Hurma aac. * Nian, almet, iret. ri ynl koyun. (Azel) Levmetmek, knamak. Azarlamak. azil, atma, dkme, karma. (C.: zl) Krba az.

225

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azlaf Azlal Azlem Azm azm Azma(y) Azman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zlf. C.) Zool: atal trnakl olan hayvanlarn trnaklar. Toynaklar. (Zll . C.) Glgeler. ok zlim. Pek zlim. * ok karanlk. (Azim) Kasd, niyet. Salam ve kat'i karar. Sebt. kemik. f. Denemi. Cins ve nev'inin icabndan fazla bym, ok iri. * Melez. ki ayr cins hayvandan doma.

Azmayi

f. Deneme, snama, tecrbe. * Tar: Emekdar tirendzlarn kulland bir eit ok.

Azmen Azmend Azm-i acz Azm-i ades Azm-i adud Azm-i akab Azm-i enf Azm-i kasaba Azm-i kat' Azm-i kitf Azm-i ku'bere

Pek fazla eyler iine alabilen. * En ok gvenilen. f. Haris, agzl, tamahkr, cimri. Tb: Sar kemii. Kuyruk sokumu kemii. Tb: Mercimek kemii. Tb: Paz kemii. Tb: ke kemii. Tb: Burun kemii. Tb: Baldr kemii. Kesin karar, kat' azim. Tb: Krek kemii, omuz kemii. Tb: Kolumuzun n tarafnda bulunan nkol kemii. (nkol kemiinin arkasnda dirsek kemii bulunur).

Azm-i terkova Azm-i us'us Azm-i vecen Azm-i zend

Tb: Kprck kemii. Tb: Kuyruk kemii. Tb: Elmack kemii. Tb: Dirsek kemii.

226

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azm-i zfr Azm Azmde Azmdeg Azmn Azoik Azr Azra Tb: Trnaks kemik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kemikli, kemikten yaplm. f. Tecrbe etmi olan. Tecrbeli. * Tecrbe olunmu, denenmi. f. Tecrbe, deneme, imtihan. f. Tecrbe, deneme, imtihan. En eski jeolojik zaman. * inde fosil bulunmayan toprak. Snnet etmek. Medine-i Mnevvere'nin bir ismi. * Sevgili. Mahbbe. * Delinmemi inci. * zerinde yrnmemi kum. Kz olan kz. * Hz. Meryem'in bir vasf.

Azrail

"lm melei. Drt byk melekten biridir, lenlerin ruhlarn almak grevi vardr. Dier bir ismi de ""melek-l mevt: lm melei""dir. Yeryznde hayatn var olmas, insann yaratl tesadfle aklanamyaca gibi, lm de tesadfle aklanamaz. Hayat yaratan lm de yaratmtr. Hayat gibi lm de bir rahmettir. lm, meakkatli dnya hayatndan terhis olma ve ebed leme yolculuktur. nanmyanlarn lmden ok korkmalar ve hatrlarna getirmekten rkmeleri bundandr. Azrail (A.S.) mslmana gre ebediyet lemine yolculuun dvetisi; hastalk, kaza vs. sebepler, lm iin bahane ve sebeplerdir. Azrail (A.S.) bu sebeplerin arkasnda grevini yerine getirir.(Azrail Aleyhisselm Cenb- Hakk'a mnct edip demi: ""Kabz- ervah vazifesinde senin ibdn benden ksecekler, ekv edecekler."" Ona cevaben denilmi: ""Senin vazifene hastalklar ve musibetleri perde yapacam; t ibdmn ekvalar onlara gitsin, sana gelmesin."" Aynen bu perdeler gibi Azrail Aleyhisselm'n vazifesi de bir perdedir. T haksz ekvlar Cenb- Hakk'a gitmesin. nk;

227

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lmdeki hikmet ve rahmet ve gzellik ve maslahat cihetini herkes gremez. Zhire bakp itiraz eder, ekvaya balar. te bu haksz ekvlar Rahim-i Mutlaka gitmemek hikmetiyle Azrail Aleyhisselm perde olmu. Aynen bunun gibi btn meleklerin, belki btn esbab- zhiriyenin vazifeleri, izzet-i rububiyetin perdeleridir. T gzellikleri grnmeyen ve hikmetleri bilinmeyen eylerde kudret-i lhiyenin izzeti ve kudsiyeti ve rahmetinin ihatas muhafaza edilsin, itiraza hedef olmasn ve hasis ve ehemmiyetsiz ve merhametsiz eyler ile kudretin mbaereti nazar- zhirde grnmesin. .)" Azril Azrar Azrec Azref Azref-i zref Azreng Azf Azg Azk Azl Azmet Azn Azur Azurde Azz Azg Azrde can almakla grevli melek. (Zarar. C.) Zararlar, ziyanlar, kayplar. Seri, hafif nesne. Vhid, tek. ok zarif. Zariflerin zarifi. * ok zeki. Zariflerin zarifi. f. ok znt, meakkat, eziyet. * Son derece sert ve kat. Yiyecek, erzak. Azk. f. Kir, pas. i henz olmam fstk yemii. ok azarlayan, kan, paylyan. Elence. Neeli ve hoa vakit geirten ey. f. ylece, onun gibi, bunun gibi, bylece. (Azver) f. Agzl. Hrsl. Tamahkr. Cimri. Hasis. (Bak: Azrde) Isrc, sran. f. Hurma lifi. * Aa ve asma budants. f. Azar grm, incinmi, gcenmi. Kalbi krlm, zlm.

228

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Azrde-dil Azrde-g Azrde-htr Azrde-pt Azv Azva Azver Azv-i cinnet Azviyat Azy Azyak Azz Azza' Azze ensruh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalbi krk. Mteessir. f. Gcendirilmi, incitilmi olma. f. Gnl krlm, hatr krlm. f. Beli bklm ihtiyar.* Ykten srt berelenmi olan hayvan. ftira. Birisine bir ey isnad etme. Nisbet etme. (Zav ve Z. C.) Parltlar, klar, aydnlklar. (Bak: Azr) Delilik isnad. (Azv. C.) Yalanlar, iftiralar. Bir kimseyi bir kimseye veya bir eye nisbet etme. Daha dar, en dar. Galib olmak. * ok yamur yamak. iddet ve ktlk yl. Yardm ok olsun. (Bu tabir, padiahlara ait dua yerinde olup eski fermanlarda geer.)

Azze ve celle

Aziz ve Cell olsun, oldu... (melinde, Cenab- Hakkn isminden sonra hrmet maksad ile sylenir.)

azze Azze Azzet Azz-i benm B

aziz oldu, an yce oldu! Aziz ve n byk olsun, byk ve aziz oldu (melinde). Geyik buzas. Parmak srma. Arabaya gre harfinin okunuu. Ebced hesabnda iki saysn ifade eder. Mektup ve eski evraklarda Receb ayna iarettir.

Ba'

Kula. * Erime. * Yetme. * Kuvvet, kudret, beceriklilik. * eref, kerem. * Vergili, verimli olma.

Baad

Helk olmak.

229

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ba-anki Baas Ba-asam bsm Bab harc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

u sretle ki, o artla ki. (Bak: Ba's) Gnahlarla. gnahlarla. Mahkemelerde kadlarn, naiblerin, mal ve mukataa kalemlerinde bulunan memurlarn aldklar bir nevi har.

Bb bb Bab(a)

f. Lyk, uygun, mnasib, elverili. * Hayr, uur. kap, blm. f. Evlat sahibi erkek. Ata, ecdat. * Gemi halatlarnn baland yer. * naatta arlklarn bindirildii direk. * Mnevi rehber, eyh. * Bektai eyhi. * Hayrhah ve muhterem. * Daha ok zencilerde olan bir hastalk cinsi.Aile reisi babadr. Babann hayatta en byk eseri, yetitirecei hayrl evlttr. Evldn yapt hayr ve sevap ileri, onu yetitiren babann amel defterine de geer. Her baba ocuunu mslman olarak yetitirmekle grevlidir. Evld da dine aykr olmayan emirlerini sayg ile yerine getirmekle ykmldr. slm ailesinde baba-evlat ilikisi sadece bu dnya hayatyla snrl deildir. Ebedi lemde de devam edecei esasna gre olur.

Babacan Babayan Baba-y lem Baba-y atik Babayiit Ba-berat Babet Babeyn

Biraz kalender davranl, cana yakn. (Baba. C.) f. Tarikat babalar, eyhleri. Bektai eyhleri. Hz. Adem (A.S.) Babaeski. (Trakya'da bir ehir) Yetimi delikanl, tam beden kuvvetini alm gen. Cesur, yiit. Berat ile. f. Bent, frka. * Mnasip bir ey. Taalluk, mnasebet, alka, iliki. ki kap. * Mc: Dnya ve hiret.

230

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bb- lem Bb- l

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lemin kaps. Herkesin girip kt yer. Yksek kap. * Tanzimattan nce sadrazam kaplarnn, daha sonra da hkmet dairelerinin ounun iinde topland bina. * Mc: Osmanl Hkmeti.

Bb- saf Bb- fetva Bb- hne

Tar: Sadrazam kona. Eskiden eyhlislamlarn oturduu daire. Fetvalar burada verilirdi. f. Hrszlarn yeri. * Fuhuhane. * Tembeller yurdu.

Bb- hfz ve hafziyet Cenab- Hakk'n hereyi muhafaza edip varln devam ettirmesi bahsi. Bb- hikmet Bb- hkmet Bb- hmayun Bb- ihya ve imate Bb- saadet Bb- serasker Cenab- Hakk'n hereyi hikmetli ve maslahatl yaratmas bahsi. Hkmet dairesi, hkmet kaps. Topkap Saray'nn ilk kaps. ldrmek ve diriltmek bahsi ve mevzuu. Saadet kaps. * Sultann saray. * stanbul ehri. Serasker kaps. Eski Milli Mdafaa Vekleti. Milli Savunma Bakanl. imdiki stanbul niversitesi'nin kaps. Bb- erf Bbil kulesi Konya'da bulunan Mevlana trbesinin kaps. "Tevrat'n rivayetine gre Hz. Nuh'un (A.S.) oullar tarafndan gkyzne ulamak iin yaptrlm byk bir kuledir. Rabbimiz bu kulede almakta olanlarn dillerini deitirmi ve birbirlerini anlamaz hale getirmitir. Bundan dolay tamamlanamam ve 72 dil burada meydana gelmitir. (Buna ""tebelbl-i akvam"" denir.) Mslmanlkta, bu kuleyi Nemrud'un gkyzne ykselerek Allah'n ilerine karmak maksadyla yaptrm olduu rivayet edilir. Milttan nce yaam olan eski Yunan tarihisi Herodot, Bbil'deki Baal Ma'bedinin gayet yksek bir kule olduunu seyahatinde grerek

231

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

anlatmtr ki; Bbil ve Nemrut Kulesi denen eyin bu olmas ihtimali vardr. (T.L.)" Bbil "Asurlular devrinde Irak'ta kurulan ehirlerden biri. Badat'n aa tarafnda bulunan ve byclnden dolay, eski edebiyatmzda ""eh-i Bbil"" olarak yer alan ve birok dillerin meydana gelmesi bakmndan da ad geen ""Bbil Kulesi""nin bulunduu ilkadan kalma bir ehir." Bb-ul mendeb Babur Kzldeniz'de Hint Denizi yaknlarnda bulunan bir boazn ad. (Zahirddin Muhammed) Hindistan'da byk Mslman Trk devletinin kurucusu ve Timur'un beinci gbekten torunudur. Fergana Emiri olan babas mer eyh'in lmnden sonra tahta gemitir. (1494) Babur-name Babk Babzen Bc f. Bbur ah'n Vekayi ismindeki mehur hatra kitab. Ahmak, sersem adam. f. Aatan veya demirden yaplm olan kebap ii. f. Vergi. * Kudretli hkmdarn zayf olan hkmdardan ald vergi. * Eskiden halktan alnan r veya hara ve gmrk vergisi. * Renk. * eit. Ba'c Bc-bn Baceng Bc-gir Bc-gzar Bc- krtl Karna drtmek, karn yarmak. f. Gei vergisi tahsildar. Bac toplayan memur. f. Baca. * Ufak pencere. Tepe penceresi. f. Vergi toplayan kimse. Vergi toplama memuru. f. Vergi veren, hara veren. * Gei parasna tbi. Hayvanlardan alnan vergi.

232

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. ""Olsun, ola, olayd"" mnasna gelir ve kelimelerin sonuna getirilir. Mesel: Aferin bd $ : Aferin olsun. ok yaa. Afiyet bd $ : Afiyet olsun."

Bad' bd Ba'd Bad'a Ba-dad Badam Badame

Kesmek. Yarmak. * Suya kanmak. rzgr, nefes. Zaman zarfdr ve te'hir ifade eder. * Helk olmak mnsna mastardr. (C.: Bida') Et paras. f. Adaletli, dil, sdk, doru. f. Badem. f. pek kurdu. * Zincir halkas. * Et beni. * Nazarlk. * Ssl ey. * Eski hrka.

Bada Bad-ban Bad-baz Bad-bedest Bad-ber

f. Mkfat. f. Yelken. * Gemi sereni. f. Yelpaze. f. Elinde avucunda birey bulunmayan. flas etmi. f. Uurtma. * Daima kendini methettii halde elinden bir i gelmiyen kimse.

Bad-biz Badd Bad-dar

f. Yelpaze. Az az akmak. * Nazik deri. f. Marur, kibirli. * Divane, deli. * ri vcut, iman. * Hi bir ile alkas bulunmayan kii.

Ba'de bu'din Ba'de harab-il basra Bde

Hayli zaman getikten sonra, neden sonra. Basra harab olduktan sonra. * Mc: iten getikten sonra. f. arap, iki. Kadeh. (kinin her eiti haramdr, byk gnahtr. nsan salna zararlar ilm bir gerektir. Aile, cemiyet hayat ve ahlk iin de ykcdr. kiden ve ienlerden uzak durmak gerekir.)

233

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ba'de bde Bad-efra(h) Ba'deh, ba'deh bdeh Ba'dehum Bde-i ikbal Sonra. arap, iki.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mcazt, ceza. * Bir eit frldak. Bundan sonra. Ondan sonra. bundan sonra. Onlardan sonra. kbal arab. Yksek mevkide bulunmann verdii geici nee ve keyif.

Bdeke Ba'del eda Ba'del harb Ba'del ifa Ba'del mevt Ba'del milad

ki ien. (Ba'de-l ed) Yapldktan sonra. (Ba'de-l harb) Muharebeden, harpten sonra. (Ba'de-l if) Yapldktan, if edildikten sonra. (Ba'de-l mevt) lmden sonra. (Ba'de-l mild) Milddan sonra. Tarih balangc kabul ettikleri seneden sonra.

Ba'del muslaha Ba'del mtlaa Ba'del yevm bdelmemt bdelmevt Ba'dema bdem Bademcik Baden Ba'detteekkl Ba'deza

(Ba'de-l muslaha) Muslahadan, bartan sonra. (Ba'de-l mtlaa) Mtlaa ettikten sonra, okuduktan sonra. (Ba'de-l yevm) Bugnden sonra. lmnden sonra. lmden sonra. (Minba'd, fimba'd) Ondan sonra. Bundan sonra. Bundan byle. bundan sonra. Tb: Boazn iki tarafnda, badem biimindeki bezler. Semiz, iri gvdeli kimse. (Ba'de-t teekkl) Teekkl ettikten sonra, olutuktan sonra. (Ba'dezin) Bundan sonra.

234

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ba'dezzeval Ba'dezzuhr Bad-gn Bad-gne Bad-gerd Bad-gr Bad-herze Bd- bern Bd- cem Bd- cenub Bd- hazn Bd- hev Bd- prg Bd- sab Bd- semm Bd- subh Bd- imal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ba'de-z zevl) Zevalden sonra, sona erdikten sonra. (Ba'de-z zuhr) leden sonra. f. Beki, gzetici, gzeten. * Hazinedar. f. Kafesli pencere. f. Kasrga. f. Vantilatr. * Baca. * Semaver ve nargilenin bal. f. By, sihirbazlk. * Letfet, gzellik. Sabah rzgr. * Ltif hava. Hz. Sleyman Peygamberin hkmettii yel, rzgar. Gney rzgr. Sonbahar rzgr. Hev ve heves. Elence. Bedava. Bo. Devaml sesler karan, slk alan rzgar. Baharda esen hafif ve ho rzgar, seher yeli. lde, scakta gndz esen scak yel. Sam yeli. Zehirli rzgr. Sabah rzgr. f. Kuzey rzgr. * Nefes, soluk. * Ah sesi, ah ekme. * Allah'n inyeti. * Medih. * Sz. * Byklk taslama, kibirlilik. * arap.

Bd- tecelli bdhev Badi' Badi Bd bd Badia

Tecelli rzgr. * Kader. bou bouna, bedava. Deniz iinde olan ada. * Et. * Deri. f. Geici. * Havaya veya rzgra it. Rzgra ait. * Muvakkat. Geici. sebep, geici. Derisini ve etini yarp kanatm olan, fakat kan kmayp akmayan ba yaras.

235

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Badih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bdihe) Beklenmedik ziyaret. * Erkek ziyareti. * Birden bire gelen ilham. * Anszn, niden.

Badile Badin Badinc Badincan Badir

(C.: Bdil) Koltukla meme arasnda olan et. iman, bedeni byk, iri vcutlu. f. Hindistan cevizi. f. Patlcan. Hemen yapmak isteyen. * Birdenbire vuku bulan. * Dolunay. * Bym (ocuk). * Olgun (meyva).

bdire Badire

an felket, zor geit. Birdenbire meydana gelen hl. Felket. Musibet. * Kabahat. * Birden, zahmetsizce sylenen sz. * Klcn, namlunun veya her eit nebatn ucu. * Zor geit.

bdiye Bdiye Bdiyet--am

l, kr. f. Kr. Ova. * Sahr. l. Frat ve Dicle nehirlerinin birleip denize dkldkleri yerden, batya doru uzanan l.

Badk Bad-nma Bad-pa(y) Bad-per

Tkrmek. f. Rzgrn esme istikametini gsteren let. * Frldak. f. Aya abuk olan (at ve sire). f. Kattan yaplm olan uurtma. * Hodbin, kendini beenen ve ven kimse. * Kam topac.

Bad-peyma Bad-reftar Bad-sene Bad-ser Bad-seyr

f. Babo, bo gezen, vre, serseri. f. Rzgr gibi hzl yryen. abuk ve hzl koan, sr'atli. f. Kibirli, marur. Byklk taslyan. * Kt niyetli. f. Marur, kibirli. * Serke, isynkar, si. * Taassub ehli, mutaassb. f. Hzl yryen, rzgr gibi koan, ayana abuk.

236

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bad-svar Bad-zehr Bad-zen Bf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kou at, hzl yryen at. * Hzl giden atl. f. Panzehir. f. Yelpze. f. Dokuyan, dokuyucu mnsna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel:

Bagaj

Fr. Yolcu eyas. * Yolcu eyas koymaya mahsus yer, yolcu eyas vagonu.

Bagal Bagan Bagar

f. Koltuk. f. Baheler. Bostanlar. "Bir yakc hastalktr ki devede vki olur; suyu iip kanmaz ve sonunda ondan helk olur."

Bagare Bagat Bagaya Bagbaga Bag-ban Bag-ban Bag-e Bagda' Bagel

iddetle yaan yamur. (Ba. C.) Balar, zm balar. (Bagiyy. C.) Fahieler. Evmek, acele. f. Bahvan, bac. Bahe bekisi. f. Bahvanlk, baclk. Ba bekilii. f. Bahe. iddetli nefret, hi sevmemek. f. Ilk su. Scak ve souk olmayan, harareti ikisinin arasndaki bir sda olan su.

Baggal Bagi

(Bagl. dan) Katrc. steyen. * Zlim. * syan etmi. Asi. Yoldan sapm. * Fk: mm- Adile si olan.

Bagilik

Serkelik, silik.

237

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bagiyane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Allah'a isyan edenlere ve silere yakr surette. * Zlimlere yakr ekilde.

Bagiyy Bagiz Bagl Bagle Bagsa' Bage Bagt Bagteten Bag-van Bagy

(C.: Begy) Haddini tecavz eden. * Zina edici, zni. Adavet olunmu, dmanlk yaplm. Katr, ester. Dii katr. Ty siyahl beyazl olan ve yer yer de benler bulunan koyun. (C.: Bugu) isenti yamurdan biraz fazlaca olan yamur. Anszlk. Anszdan gafil iken gelmek. Anszn. Fc'eten. Birdenbire. Apansz. f. Bahvan, bac. Azgnlk. Zulm, syan. * stemek, talep etmek. * Haddini tecvz etmek. * Yarann imesi. * (Yamur) iddetle yamak.

Bagza Bag-zar Ba

iddetli nefret, hi sevmeme. f. Balk yer, ba, bostan. f. Byk bahe. Bostan. * zm asmalar bulunan yer. * zm asmas.

Ba-e Badad

Kk ba, bahe. Badad ehrine mensub. Badad ahalisinden olan. Badadl. * Dar, ensiz tahta pervazlarndan yaplm ve st svanm blme veya tavan.

b baistn Baistan biyne bay

azgn, yoldan km. balk bahelik yerler. f. Balk ve bahelik yer. azgnca. azgnlk.

238

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bah' Bah Bha Bah bah Bh Helk etme. ehvet. Ev ortas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kymet. Deer. Bedel. Pah. paha. Suyun derin yeri. * Ak meydanlk. Alan. * Bir evin evresindeki kapal avlu veya bahe.

B-haber B-haberan

Haberi olan, haberli. * Zeki, akll. * htiyatl, tedbirli. (B-haber. C.) Haberliler, haberi olanlar. Akll, zeki, ihtiyatl kimseler.

Baha-dar bahdar Bahadr bahdr Bahadrane Bahadr Bahaim Bahak Bahal Bahandat Bahane bahne Bahane-c Bahar Baharat Baharet

f. Pahal deerli, kymetli. pahal. f. Kahraman. Cesur. Yiit. Dilver. kahraman, yiit. f. Yiitesine, kahramana yakr surette. f. Yiitlik, bahadrlk, kahramanlk. (Bak: Bahayim) Gz patlama veya patlatma. Maln kimseye vermeyip saklamak. Gvdeli, besili kadn. f. Vesile. Sebeb. * Yalandan zr. * Kusur. Noksan. * Garaz. vesile, sebep, zr. f. Bahane arayan, frsat kollayan. Az kokusu. Karanfil, tarn, karabiber gibi sert kokulu eyler. Galip olmak.

239

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bahar- hayat Bahar- mr Bahar Baharistan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayatn bahar olan genlik a. mrn bahar, genlik. lkbahara it. lkbaharla ilgili. f. lkbaharn hkm srd zaman. * Yeil ve iekli yer. * Molla Cmi'nin eseri.

Bahariyye

Edb: Birini vmek iin yazlan ve bahar tasviriyle balayan kaside. * Tar : Yenieri aasndan itibaren padiah tarafndan Yenieri ktibiyle ocak aalarna verilen baharlk.

Bahas

Deve trna. * Ayak eti. * Parmak diplerinin ayak tarafndaki etleri. * Gzn stnde veya altnda beliren yumruca et.

Bahatir Bahayim

(Bhter. C.) Ksa boylu kadnlar, bodur kimseler. (Behaim) (Behime. C.) Suriye'de bir srada ismi. * Canavarlar. * Drt ayakl hayvanlar.

Bahbah Bahbaha

dlk, enlik. Devenin kkreyip ses karmas. * trdama. Mldama. * Deve armak.

Bahdele Bahe Bahek Ba-hem bhem Bahh Bahha' Bahhal Bahhar Bahhas

te abukluk gsterme. * Eilme, krlma. (Krek kemii iin). f. Kaplumbaa. f. kence, eziyet. "f. Birlikte. Beraber. (Arabadaki ""Maa"" mnasna)" birlikte, beraber. Ses kesilmek, boaz kslmak. Sesi kesilmi olan kadn. (Mz: Ebahh) (Buhl. dan) ok bahil, ok tamahkr, pek cimri. ok alak adam. (Bahr. den) Gemici, denizci. (Bahs. den) ok bahseden, bahsetmeyi seven.

240

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bah Bahice Bahik Bahika Bahil bahl Bahl Bahln Bahile Bahir bhir bahir Bhir Bahra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ehvete dir. ehvetle ilgili. Ses, savt, sad. Tek gz kr olan adam. Grmiyen, kr (gz). Avre, babo, serseri. * Yularsz deve. Deynei olmayan oban. cimri, eli sk. Hasis. Cimri. Tamahkr. Hayrl ilere maln (varsa bile) harcamayan. f. Bahiller, cimriler, tamhkrlar. Arap kabilelerinden birinin ismi. * Dul kadn. (Bak: Bahr) belli, ak. deniz, derya. Yalanc. Ahmak, serseri adam. * Krmz kan. "Sryni rahiblerindendir. Zamann ilim ve fenlerine vkf ve bilhassa hey'et ve ncumda ihtisas sahibiydi. Bu sebepten rahiblerin chilleri kendisinden holanmazlard. Hazret-i s'nn ulhiyetini ve Hz. Meryem'in mmullah olduunu inkr ve iln ettiinden, bulunduu manastrn reisi tarafndan kovulmu ve am yolu zerinde Busra civrnda bir manastr edinmiti.bn-i Hiam'n siretinde bn-i shak'tan rivyet olunarak: ""Bahra, kilise leminde bykten bye intikal edip gelen bir kitaba malik bulunuyordu. Resl-i Ekremin btn ahvl ve evsaf bu kitabda yazlyd."" deniliyor ki, bu kitab ""El-Enb"" nvnyla brakt rivyet olunan bir kitab olacaktr. Kitabn balca bahisleri, yaknda Arabistanda bir Nebi-i Zin kaca, tevhid itikadna dvet edecei ve putlara ibdetten nehyedecei mevzuu etrafnda toplanyordu.(Mehur Bahra-y

241

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rahib'in mehur kssasdr ki: Nbvvetten evvel, Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, amcas Ebu Tlib ve bir ksm Kurey ile beraber, am tarafna ticarete gidiyorlar. Bahira-y Rhib'in Kilisesi civarna geldikleri vakit oturdular. nsanlar ile ihtilt etmiyen mnzevi Bahira-y Rhib birden ka geldi. Kafile iinde Muhammed-l Emin'i (A.S.M.) grd. Kafileye dedi: ""u Seyyid-l-Alemndir ve Peygamber olacaktr."" Kureyler dediler: ""Neden biliyorsun?"" Mbarek Rhib dedi ki: Siz gelirken baktm ki, havada stnzde bir para bulut vard. Siz otururken, u Muhammed-l-Emin (A.S.M.) tarafna bulut meyletti, glge yapt. Hem gryordum ki: Ta, aa ona secde eder gibi bir vaziyet grdm. Bu ise, nebilere yaplr. M.)" bhire Bhire Bahire B-hired Bhis belli ve ak olan. Dikenli aa. * ok koan cins bir deve. Kula kesik deve. f. Akll, zeki. Anlatan. Bahseden. Aratran. Aratrc. * Bir eye dir bilgileri iine alan. Bir mes'eleye dair beyanat ihtiva eden. bahis Bahit Bhiz Bhiza Bahka' Bahl Bahr konu. Baht ve ikbalden vasftr. Tlii yaver olan adama denir. (Kamus'tan) Gsz, ciz. Meakkatli. Musibet. Bel. Gz km. Cimrilik. (C.: Bihr - Ebhr - Ebhur - Buhur) Deniz. * lim. ok bilen. * Byk gl veya nehir. * Yarmak, yrtmak. * ok yryen at. * yi kimse. * Deve hastal. * Aruzda asl bir vezinle ondan tevelld eden

242

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vezinler mecmuas. Bunlardan Arap nazm haricinde kullanlan bahirler unlardr:1- Hezec (Ne'eyle ark syleme):a) Mefln, mefln, mefln, mefln.b) Mefln, mefln, feln.c) Mefln, feln, mefln, feln.d) Mef'l, mefln, mef'l, mefln.e) Mef'l, mefl, mefl, feln.g) Mef'l, mefl, feln.2- Recez (Titrek):a) Mstef'iln, mstef'iln, mstef'iln, mstef'iln. b) Mfte'iln, mfte'iln, mfte'iln, mfte'iln.c) Mfte'iln mefiln, mfte'iln, mefiln.d) Mfte'iln, mfte'iln, filn.e) Mstef'iltn, mstef'iltn.f) Mefiln, mefiln, mefiln, mefiln.3- Remel (Koan):a) Filtn, filtn, filtn, filn.b) Filtn, filtn, filn.c) Filtn (feiltn) feiltn, feiltn, feiln (fa'ln).d) Filtn (feiltn), feiltn, feiln (fa'ln).4- Mnserih (Akc):a) Mfte'iln, filn, mfte'iln, filn.b) Mstef'iln, feln, mstef'iln, feln.5- Muzari' (Benziyen):a) Mef'l, filt, mefl, filn.b) Mef'l, filtn, mef'l, filtn.6- Mctes (Kopmu): a) Mefiln, feiltn, mefiln, feiltn.b) Mefiln, feiltn, mefiln, feiln (fa'ln).7- Seri' (abuk):a) Mfte'iln, mfte'iln, filn.8Hafif:a) Filtn (feiltn), mefiln, feiln (fa'ln)9- Mtekarib (Yakn):a) Feln, feln, feln, feln.b) Feln, feln, feln, fel.10 - Kmil:a) Mtefiln, mtefiln, mtefiln, mtefiln. b) Mtefiln, feln, mtefiln, feln. bahr Bahre Bahren Bahreyn deniz. Arz, belde. Denizden. Deniz yolu ile. ki deniz. (Basra Krfezi ile Hind Denizi veya Karadenizle Akdeniz. Yahut da Akdenizle Hind Denizi) * Basra Krfezi'nde bulunan bir

243

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

devlettir. 1971 ylnda ngilterenin krfezden ekilmesi zerine istiklliyetini iln etmitir. Bahreyn, Manama ve Muharrak Adalarndan mteekkildir. Halk, Arap ve Acemlerdir. (Yzolm 662 km2, nfusu 1972'de 216 078) * ki byk esas ve temel ey. Bahr-i ahdar Bahr-i ahmer Bahr-i bkern Bahr-i bpayan Bahr-i ebyaz Hint Okyanusu. Kzl deniz, ap Denizi. Hudutsuz, snrsz deniz. ok byk sonsuz deniz. """Beyaz Deniz"" skandinavya Yarmadasnn dousunda Kanin Yarmadasna kadar olan deniz." Bahr-i hazer Bahr-i lt Bahr-i muhit-i atlas Bahr-i muhit-i hava Bahr-i muhit-i hind Hazer Denizi. Filistinde seviyesi denizden aada olan apl bir gl. (Bahr- Muhit-i Garb) Atlas Okyanusu. Yldzlarn, seyyarelerin iinde dolat feza. Byk feza denizi. (Bahr-i Muhit-i ark) Hindistan Yarmadasnn dousunda kalan deniz. Bahr-i muhit-i kebir Bahr-i muhit-i imal (Bahr-i Muhit-i Mutedil) Byk Okyanus. Pasifik Okyanusu. skandinavya Yarmadasnn batsndan ngiliz Adalarna kadar uzanan deniz. Bahr-i mutavasst Akdeniz. Gney kutbunu eviren deniz. Gney Buz Denizi. Kuzey kutbunu eviren deniz. Kuzey Buz Denizi.

Bahr-i mncemid-i cenub Bahr-i mncemid-i imal Bahr-i recez Bahr-i rum Bahr-i siyah

(Bak: Bahr) (Bahr-i Sefid) Akdeniz. Karadeniz.

244

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bahr-i skn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lt Denizi) Sularnn kesif ve dalgaszlndan dolay bu isim verilmitir.

Bahr-i umman Bahr bahr bahrimuht bahriumman bahriye Bahriye Bahriyyun bahs Bahs

Arabistan ve ran'n gneyinde kalan deniz. Denize it, denize mensup, denizle alkal. denizle ilgili. okyanus. okyanus. denizci. Donanma ile ilgili iler. Devletin donanma ve deniz askerleri. Gemiciler ve kaptanlar gibi deniz ilerini bilen kimseler. bahis, konu Noksanlk. Azlk. Nks. Az. * Akarsu ile sulanmayp yamur suyu ile mahsl alnabilen tarla.* Zulm. kence. * Uzaklk. * Gmrk almak. * Gz karmak.

Bahsan Bahsere

f. Bozuk, soluk. * Salna salna yryen. * Kyafeti bozuk, pejmrde. Datma. * Gizli bir eyi aikr yapma, meydana karma. * Kesilerek tane tane olma.

Bahset Bahs bah Bah Bahayende Bahayi Bahende Bah- kalender

f. Uykuda arlk basma. * Uyurken olan horultu. (Bahs. den) Bahisle ilgili, bahse ait. ba, verme. f. Ba. Verme. hsan. f. Balayc, afvedici. f. Balay. hsan. hsan etmek. Afv. Atiyye. f. Balayan, ihsan eden. Afveden. Cmerte ihsan yapma, datma.

245

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bahi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ltfedip verilen para. Fazladan, iyilik olsun diye verilen. hsan. Hediye, mkfat.

Bahde Baht baht Bahtak Baht-aver Bahte Bahtek Bahter

f. Balanm, verilmi. * Afvedilmi. f. Kader. Tli. Uur. Aln yazs. Ksmet. kbal. * Saadet. Lezzet. talih, ksmet. f. Evvelce savalarda baa giyilen demirden yaplm balk. Mifer. f. Talihli, ansl, bahtl. Semiz, besili koyun. * Burulmu yanda ko. f. Uykuda iken arlk basma. * Fena tlih, kk ans. Salna salna yryen, yry gzel olan adam. * Marur, kibirli. Kendini beenmi.

Baht- bdd Bahtiyar

Kt ans, insafsz tlih. f. Bahtl, talihli, mes'ud, mutlu, ansl.(Elbette en bahtiyar odur ki: Dnya iin hireti unutmasn. hiretini dnyaya feda etmesin, hayat- ebediyesini hayat- dnyeviye iin bozmasn, mlyni eylerle mrn telef etmesin. Kendini misafir telkki edip misafirhane sahibinin emirlerine gre hareket etsin. Selmetle kabir kapsn ap saadet-i ebediyeye girsin. M.)(Bahtiyar odur ki: Kevser-i Kur'anden szlen tatl, byk bir havuzu kazanmak iin bir buz paras nev'indeki ahsiyetini ve enaniyetini o havuz iine atp eritendir. L.)

bahtiyr Bahtiyarane Bahtiyar

talihli, kutlu, mutlu. f. Bahtiyarcasna, mutlucasna, mesut olana yakacak ekilde. f. Bahtiyarlk, saadetlilik, mutluluk. * ran'da bulunan hretli bir kavim.

Bahur

ok scak. ok scaklk.

246

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bahr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Scakta yerden ykselen buhar. * Tts. Yaklarak gzel kokular elde edilen ot ve sir ey.

Bahrdn Bahusus bahusus Bahuzr Bahv Bahye Bahye-zen Bahz

f. inde tts yaklan kap. Hususiyle. En ok. Hele. zellikle. Huzur ile. Huzuru ile. Hurmann ya olan. f. Diki, teyel. f. Terzi, diki diken, dikii. Skntl olma, can skma. * Yk ar gelip hayvan kertme. * Bir adam enesinden, sakalndan tutup ekme.

Bahzec B-i cerre

Yaban srnn buzas. "Arabada kendinden sonraki kelimeyi ""esre"" okutan b. (Bismillhi'deki gibi)."

B-i kasem

"Arabada yemin maksad ile kelime bana getirilen b. $ ""Billhi"" gibi. * Farsada: B $ diye yazlrsa; ile, beraber, birlikte, ship mnalarna gelir. Arapadaki Z gibidir."

Baid bad Baid-l ihtiml Baika Baim Bain Bair Baire

(Bu'd. dan) Uzak. Irak. * Umulmadk. uzak, rak. htimalden uzak. (C.: Bevik) Bel, felket, musibet. Heykel, put, sanem. * Bn adam, chil kimse. Dibi geni olan bostan kuyusu. Geni dipli kuyu. (Bak: Byin) akn, arm. Perian durumlu. Srlmemi, ekilmemi, sert toprak.

247

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bais

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ba's. dan) Gnderen. Sebeb olan. cab ettiren. * Yeniden yaratan. lleri tekrar dirilten. * Peygamber gnderen (Allah C.C.)

Bis bais Bais-i meserret Bais-i sr'at Baj Baj-bn Ba-jurnal Bk Bak' Bak'

lleri diriltecek olan ve peygamber gnderen. sebep. Sevinmeye sebep olan, sevin sebebi. Hzl gitmesine, sr'atli olmasna sebeb olan. f. Hara. Gmrk paras. f. Hara, gmrk. Zabt varakas ile. f. Korku, havf, ekinme, saknma. Geni olmak, byk olmak. Siyah beyaz alacal koyun. * Belde ismi. * Ucuzluk ve biraz ktlk olan yl.

Bka Bakalorya

Tutam, demet, deste. * Tere ve sebzevat destesi. Fr. Lise tahsilinden sonra imtihan neticesi kazanlan olgunluk. Olgunluk imtihan ve diplomas.

Bakan Bakar

(Bak: Nzr) (C.: Bukur-Bikar) kz. Dana. Sr.(Bakr, yarmak demek olduundan, bu hayvan dahi topra srp yarmak iin kullanlmas itibariyle bu isim verilmitir. E.T.)

bakar Bakara sresi

sr, inek. Kur'an- Kerim'in 2. Sresi olup Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur. (Bu sre, Ms Aleyhisselm'n risleti ile o milletin seciyelerine girmi olan bakarperestlik mefkresini kesip ldrdn, bir bakarn zebhi ile anlatr ve u cz'i hadise ile beerin dnyev menfaatlarna en ok vesile olan eylere peresti etmesi gibi,

248

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gaflet ve dalletin kklerini kesecek bir klli dsturu, her vakit hem herkese gayet lzumlu bir ders-i hikmet olarak ulvi bir icaz ile beyan eder. Asrmzda hl inee tapanlarn mevcudiyyeti ve bu sureye ElBakara isminin verilmesi ne kadar mnidr olduunu akl sahiplerine bildirir, ihtar eder...) Bakara Bakar-perest nek. Dii sr. f. kz mbut yapan. kz ve emsalini put yapp ona ibdet eden sapknlar. Ehl-i dallet. bakarperest Bakaya inee tapan. Artklar, fazlalklar. * Ask: Son yoklamalar yapldktan sonra istenildiklerinde gelmeyen veya gelip de ktalarna varmadan savuanlar. (Bakayadan saylmak sutur.) bakay Bakbak Bakbaka Baka Bakl Bakr kalntlar. ok syleyici. ok konuan. Desti ve bardaktan kan ses. Dert, bel, musibet. Sakal belirmi kii. obanlar ile beraber olan sr srs. * Geni. * Aslan.* Gz damar. * Hz. Hseyn'in (R.A.) torunu mm- Bkr'n bir lkab. Bak' Bk Bki (C.: Buk'n) Medine ehrinde bir makbere yeri. Alayan. Ebed, dim. Sonu gelmez. lmez. * Sonsuz. * Cenab- Hak. * Artan. Geri kalan. * Bundan baka.(Madem beka, Bki-i Zlcell'e mahsustur ve mdem Bki'nin esmas bkiyedir ve mdem Bki'nin yineleri Bki'nin rengini, hkmn alr ve bir nevi bekaya mazhar olur. L.)

249

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bki' bk bkir Bkir Bakr Geni, vsi. sonsuz, kalc.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kullanlmam, bozulmam. Tze. El srlmemi. Bozulmam. * Erken. Yensiz gmlek. * Sr srs. * Karn yavrusundan dolay yarlan deve.

bkire Bkire bkiyne Bkiyne bkiyt Bkiyt Bkiyt- sliht

el dememi, kz. Kz. Kzl izale edilmemi. * El srlmemi. bakice, sonsuzca. f. Bki olana yakr surette. Ebediyyete yakr ekilde. Sonsuzca. baki olanlar, kalclar. Bakiler. Devam edenler. Geri kalanlar. nd-i lahde ecr-i sliha. Bki olan slih ameller. * Elhamdlillah, Sbhanallah ve Allahuekber gibi kuds kelmlar.

bkiye Bakiyye Bakiyye-i sr Bakiyyet-s-syf Bakka Bakkal Bakkar Bakl

kalc olan, kalan. Artk. Geri kalan. Artan. Eserlere it geri kalan izler. Eserlerin geri kalan. Kltan kurtulan kimseler. * Mc: Arta kalan kiiler. Sivrisinek. * Tahtabiti. Sebzevt satc. Sr oban, srtma. (C.: Bkl) Tere ve sebzevatn her birisi. * Sakal bitmek ve di kmak mnsna mastardr.

Bakla'

"Bakla. * ahtere dedikleri ota "" baklat-l melik"" derler. * Semizotu denilen bitki."

Bakr

Amak. * Geniletmek.

250

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bakteri tedavisi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Baz hastalklarn tedavisinde l veya canl bakterilerin kullanlmas ile yaplan tedavi.

Bakteri

Fr. Basit, ekirdeksiz, blnerek oalan tek hcreli canllara verilen addr. eitli ekilleri vardr: Krev (coccus), ubuk eklinde (basil), virgl eklinde (vibriyon), burmal (spiril).Bakteriler ya tek tek, ya da birka bir arada bulunmalarna gre de ayr adlar vardr. Havann oksijeni ile yaayabilenleri olduu gibi havasz yaayanlar da vardr. Faydal enzimler karanlar olduu gibi, boya maddeleri, gaz ve toksin (zehir) karanlar da vardr.

bakteri Bakteriyoloji

tek hcreli bir canl. yun. Bakterilerin ve umumiyetle mikroplarn biimlerini, hususiyetlerini inceleyen bilim.

Bakre Bakva Baky Ba'l

Turfanda yemi. * Evvel yetien. Bkilik, ebedilik, sonsuzluk. Bakmak, nazar. * Muntazr olup yol gzlemek. (C.: Bul) Cahiliyet devrine mahsus bir put. Gne Tanrs. * Karkocadan herbiri. * Ylda bir kez yamur yaan yksek yer. * Hayret. * Zaaf, zayflk.

Bl Bl bl Bl-blend Bldest Bldest Blhn Blhne

f. Kanat. * Kol, pazu. * Kol, cenah.* st, yukar. * Boybos, endam. f. Yksek. Yukar. Yce. Yksek kat. yksek, yce. f. Uzun boylu. f. Galip, eli stn. f. El stnl, galibiyet. * Zulm. f. Bireyi ifrat derecede yksek gsteren. f. at, evin en st taraf. Tavan aras.

251

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Blhn Blhimmet Blkamet Balam Balaniin Balapervaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bir eyi ar derecede yksek gsterme, abartma, iirme. f. Himmeti fazla olan kimse. f. Yksek boy. * Yksek eref. Sr. f. stte, yukarda oturan. Yksekten uan. * Kendini olduundan yksek makamda gsterip gururlanan.

Balapervazane blpervazne Balap Balarev Balast

Yksekten uar gibi. * ok yksek rtbelilere yakr ekilde. yksekten uarcasna. f. Palto, pardes, manto gibi ste giyilen eya. f. Yksekten giden. "ing. Demir yollarnda traverslerin altna; oselerde ise dzeltilmi toprak zerine denen ta paralar."

Balater Bl-y blend Ba'le Balgam

f. Pek yksek, daha yksek. Uzun boy. Erkein kars, zevce. Solunum yollar tarafndan salglanan ve azdan dar atlan smk, irin ve kan karm maddedir. * Eskiden bedende bulunduu sanlan drt unsurdan biri. (Bak: Ahlt)

Balgam- ciss Bal-g Balkhane kaps

Beyaz ve youn balgam. f. Kanat aan, uan. Topkap Saray'nn Marmara kysndadr. Padiahlarca cezandrlan vezirler burada idam edilir, srgn edileceklerse buradan gemilere bindirilirlerdi.

Bali Balide

Eski, khne. f. Gelimi, uzam, bym.

252

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bliga Bli bli Balimez

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Koyun ve kei aya. f. Boynuzdan yaplan kadeh. ulaan, olgunlam, yetimi, erimi. 16. ve 17. yy. larda Osmanllar tarafndan kara ve deniz savalarnda kullanlan uzun menzilli top. (Bak: Balyemez)

Balin Balina

f. Yastk. Koltuk. skemle yerine kullanlan yuvarlak yastk. Denizde yayan ve yaklak olarak 20 il 35 metre kadar uzunlukta olan memeli hayvan.

Balin-perest Balistik

Hizmeti, hdim, hademe. * Tenbel, uykucu. yun. Merminin atelendikten sonra hedefe varncaya kadar urad te'sirleri tedkik edip inceleyen ilim dal.

Bali Baliye Balkan Balkanlar

f. Yastk. * Altn. * Nakit. Zayf ve rm olan ey. Dou Avrupada batdan douya uzanan da sras. (Balkan Yarmadas) Yugoslavya'nn byk ksm ile Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan ve Trakya'y iine alan yarmada.

Balkar Balon

Kafkasya Trkleri'nin Kpak kolundan olan bir boy. Fr. Hava veya hafif gazlarla doldurulan kre. Bugnk uaklar balonculuun gelitirilmesiyle elde edilmitir. Zeplin ad verilen gdml balonlar hava ulamnda ve savata kullanlmtr.

Balotaj

Fr. Bir seimde herhangi bir adayn, oylarn ekseriyetini alamamas hali.

Bal-ikeste Bl Blat Balde

f. Kanad krk. f. Ana baba bir olan karde. * Siil, sivilce. Su dkecek ukur. * Lam kuyusu. f. Boy atm, bym.

253

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Balvane Balyemez Balyoz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Da krlangc. * Dar kuu. Osmanllarn bir zamanlar kullandklar uzun menzilli toplar. Fr. Vaktiyle Avrupa devletlerinin bykeli ve byk konsoloslaryla, general ve amiral gibi kiilerine verilen bir nvandr. * (Yunancadan) Kazk akmak, byk talar krmak iin kullanlan uzun sapl, iri ve ar eki.

Balzen Bam

f. Kanat vuran. Uan. Dam. * at. * Kubbe. * Kemer * Sakf. * Sabah vakti. * Telli sazlarda en kaln tel.

Bamdad(an) Bamdad Bame Bam-gah Bam- blend Bam- em Ban

f. Sabah, sabahleyin, seher vakti. Tan yeri. f. Seher vakti, erken. f. Sakal gr olan. * Sk, uzun ve kaba olan sakal. f. Seher vakti. * Seher vaktinde. Yksek at. * Gkyz, sema. Gzkapa. "Dam, at. * Sorgun aac. Bey sd. * yun. Sevgilinin boyu. Farsada kelime sonuna gelerek, Trkedeki ""ci, cu"" ekleri yerini tutan mnda kullanlr. Mesel: Baban: Bac."

Banbu

(Malezya dilinden) Scak ve yal blgelerde yayan bir bitki cinsi. Buday ailesinden olup ikiyzden fazla eiti vardr.

Bandra Bando Baneva Bang Bang-i nemaz bn

tl. Geminin hangi devlete ait oldunu gsteren bayrak. Askeri mzka takm. f. Zengin, mal, mlk sahibi. * Mehur, hret bulmu, nl, namdar. f. Ses, sad, haykrma, bir azdan alk. f. Ezan. bina eden, kuran, yapan.

254

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bani Banka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kurucu. Yapan. Yapc. Yaptrc. Bin eden. "tl. Faizle para alp veren, kredi, iskonto, kambiyo ilerini gren ticari kurulu.Faiz dinimizde gnahtr. Bankalar dar gelirlilerin paralarn faiz karl toplar, zenginlere daha yksek faizle verir. Bunlar dar gelirlilerin tasarruf ettikleri paralarla bir i yeri aar, bir mal retir ve bu maln fiatna, dedikleri faizi de ekliyerek parann asl sahibine satarlar. Bylece bankada faiz karl para yatran dar gelirliler, kendi paralaryla retilen bu mallar satn almakla kendi aldklar faizden daha fazlasn yani zenginin bankaya dedii faizi demi olurlar. Hem bankacy, hem banka ile i yapan ticaret erbabn kendi paralaryla almadan zengin etmi, fiatlarn ykseltmesine ve dar gelirlilerin zulme uramasna let olmu olurlar.slma uygun olan; i ortakldr. adam paralarn kulland insanlar, paralar lsnde iine ortak yapmal, krn da zararn da buna gre blmelidir. Byle olursa hem fiatlar ykselmez, hem de bir ksm insanlar zenginleirken, dierleri fakirlemez."

Banker Banket

Fr. ok zengin kimse. Byk sarraf. Bir otomobili utan uca kaplayan ve tek paradan ibaret olan oturacak yer. * Karayollarnda asfaltn her iki yanndaki balastl ksm.

Banknot Bankiz

(Banknot) ing. Kt para. Kutub blgelerinde deniz suyunun donmasyla meydana gelen buzlarn tamam. Bunlar enok Kuzey Buz Denizinde grlrler.

banknot Banliy Bant Bn

lira mnsnda para birimi. Fr. Bir ehrin yakn evresinde bulunan mahalle ve yerleme yerleri. (Band) Fr. Ensiz, uzun zarf. f. Kadn, hatun, hanm. * Gelin. * Glsuyu gibi eylerin ieleri.

255

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Banc Bn-yi msr Banyol f. Salncak. Zeliha.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bu kelime; zindan, hapishne mnlarnda kullanlrd. Buraya katiller, hrszlar ve beylik esirlerin sata yaramyanlar konurdu."

B-posta Br

Posta ederek, posta ile. "f. Ek olup ""saan, yadran, dken, k veren"" gibi mnda kelimeler tekil edilir. Mesel: Atebr : Ate saan. Ate yadran."

br Baraj Baraka Baraklit Brn tegerg Brn brn Brn

yk, pas. Fr. Bir akarsuyun akna mni olmak iin yaplan set. tl. Temelsiz kk yap. (Bak: Faraklit) Yamur ve dolu. f. Yamur. Rahmet. yamur. f. ivit mavisi renginde, Osmanllar zamannda Selnik'te dokunan bir cins uha. Yenieri ve Acemi olanlarna aralk ve ocak (erbain) aylarnda verilen yamurluk brniden yaplrd. Yamurluk, yamurdan muhafaza eden ey. * Yamurla ilgili.

Brn-riz Baras

f. Yamur saan, yamur dken. Tedavi edilmesi mmkn olmayan ve vcutta beyaz lekeler meydana getiren bir hastalk.

Barbakan

Fr. Emniyetle ate etmek iin sur duvarlarnda alan dar mazgal delii. Kale kaplarnn savunmas iin yaplan tahkimat.

Barbar

Lt. Eski Yunan, Roma ve daha sonra Hristiyanlara gre kendi kavimleri dnda kalan herkes. * Vahi, ilkel.

Barbarlk

Medeniyetsizlik, vahilik.

256

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Barbaros

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayreddin Paa: (Mi: 1466-1546) Tarihin en byk Denizcisi Hayreddin Paa, kardeleri ile slm lemini birletirmek, tek bir bayrak altnda muhteem imparatorluumuzun himayesinde toplamak iin alt. Sonunda mstakil devleti ile, Osmanl Devletine iltihak etti. Kaptan- Derya olarak Akdenizi bir gl halinde devlete kazandrd. Preveze'de, Hal donanmasn perian etti. Dinin hayrl evld Hayreddin Paa bir korsan deil, din yolunda muharebe eden mchid gazi idi... Beikta'taki evinde vefat etti ve oradaki trbesine defnedildi.

Bar-ber Bar-berdar Barbut altn

f. Hamal, yk tayan kimse. f. Sabrl, tahammll. * Yk kaldran. * Hamal. Tanzimattan nce Osmanllarda kullanlan bir eit altn sikke. Yzlk Mecidiye altn kymetinde ve ayarnda, iki krat arlnda idi.

Bar-dar Bare brekallah Barekallah brekte Barekte Barem

f. Yklenmi, ykl. * Gebe olan. f. At. * Zlf. * Kal'a, kale. * Def'a, kerre. Allah hayrl ve mbarek etsin. Allah mbarek etti. Allah mbarek etsin. Hayrl ve bereketli olsun. sen mbarek eyledin. Sen mbarek ve bereketli eyledin (melinde dua). Fr. Devlet memurlarnn aylklarn tasnif ve tanzim eden, miktarlarn gsteren sistem veya cetvel.

Barende Ba-reng Bargh

f. Yadran, yadrc. f. Renkli. f. zinle girilecek yer. Padiah divanhanesi. * Huzur-u Rabb-il lemin. Dua edilen yer.

brgh

izinle girilebilecek yce makam.

257

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bargam Bargir Barha Bar-hane Br- dil Br- girn Br- mihnet Br- sakil Bar brk Br Bari bri Bari' Baria Barid brid Baridane bridne brigh Barih Bariha Bark Barik Brika

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Levree benzer bir cins balk. Yk tayan. * Beygir. f. Def'alarca, zaman zaman, sk sk, devaml olarak. f. Yk yeri, yklk. * Yolcu eyas indirilecek ve saklanacak yer. Gnl yk, elem, keder, gam, hzn. Ar yk. Eziyet. * Elem yk. Ar yk. (Farsa: Br) Etraf surlarla evrilmi yer. yldrm, parlt. dzgn ve gzel yaratan Allah. f. Hususu ile. Hele. Hi olmazsa. Bir def'a. hi olmazsa, hele. Tam stn. Mkemmel. Yaknlarndan stn vasfl. Emsalinden stn. Tam ve mkemmel. Souk, brudetli. * Mc: Ho olmayan. souk. f. Souka. souka. izinle girilebilecek yce makam. (C.: Bevrih) Samyeli ad verilen scak ve iddetli bir eit rzgr. Dnk gece, evvelki gnn gecesi. * Dnk gn, dn. f. nce. Nrin. Dakik. imek. Ik. imekli bulut. Yldrm parlts. (C: Berik) zerine biraz ya dklm olan st. * (C.: Bevrk) Parlt. Parldayan.

258

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk brika brikas Brika-s Brika-i hakikat Barikat imek. imek gibi. imek gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakikatn parlts ve parlakl. Hakikat nuru. Fr. Bir yolu kapamak zere, ele geirilen her trl eyadan faydalanlarak meydana getirilen engel.

Barik-bn Barik-nma Barimetre Barimetri Bri Bariya Bariyy Bariz briz Bar-ke Barla Bar-mend Bar-name Barograf

f. nce gren, dikkatle inceleyen, bir eyi iyice gzden geiren. f. Ikl. Parlak. Fr. Grltnn iddetini lmee yaryan let. Fr. Beden lm yardmyla hayvanlarn arln tayin etme. f. Yamur. * Sanak. (C.: Bevri) Hasr. (C.: Bevri) Kaba hasr. Doan. Zhir ve ikar. Meydanda olan. Belli. Aka. meydanda, ak. f. Hamal, yk tayan. * Mtehammil, tahamml eden, sabrl. Nur Risalelerinin yazld belde. f. Yemi veren, yemili aa. f. Eya, yk pusulas. yun. Hava basncn len bir alet. (Bu alet vastasyla bir yerin ykseklii de llr.)

Barok

Klsik Rnesans devrinden sonra balayan bir mimari ve ssleme tarz.

Barometre Baroskop Barotaksi

Fr. Hava basncn gsterir let. Fr. Cisimler zerine havann yapt basnc gsteren let. Fr. Baz tek hcreli canllarn basnca gre hareketleri.

259

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Baroterapi Barr Bar-senc Br Barut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Baz hastalklarn basnl hava ile tedavisi. (C.: Berere) yilik ve ihsan edici, muhsin. f. Yk tartan, dirhem. f. Kale duvar, tabyann gezinti yeri, hisar burnu, sur. * Snak, siper. yun. Gherile ile kkrt ve kmrden mrekkeb, alev alc bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateli silahlarda ve ta krmak gibi ilerde kullanlr. * Mc: abuk kzan, iddet ve hiddete kaplan.

Bar-ver

f. Yemi veren, meyvedar, verimli, meyve verici. * Mc: Faydal, fayday mucib, iyi netice veren. Yararl.

Baryum Bas' Ba's

"yun. Kim: ""Ba"" sembol ile gsterilen bir element." Cem' etmek, toplamak. Gnderme, gnderilme. * Cenab- Hakk'n peygamber gndermesi. * Dirili. Yeniden diriltme. hy. * Uykudan uyandrma.

bs Ba-safa Basair

gnderme. yeniden dirilme. Safal. Safa ile. (Basiret. C.) Basiretler. bretli grler. Deliller. bretler. Hccet ve brhanlar. Gzler. * Kalb duygular.

Basal Basala Basal-i harif Ba-saman Basar

Bot: Soan ve benzeri gibi kkler. Tb: Vcudun her hangi bir yerinde yaradltan olan kabart. Ac soan. f. Varlkl, zengin. * Dzenli, tertipli, dzgn. "(C.: Ebsr) Grme duygusu. * Kalble hissetme. Kalb gz. * Gzn grmesi. * drak. Fikir. * lm-i Kelm'da: Kendi nna lyk bir vecih ile Cenab- Hakk'n ""grme sfat""dr. Kinatta hibir ey O'nun grmesinden hrite kalamaz."

260

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk basar Basaret Basark Basar Ba-savab Basbasa gz, grme hissi. (Bak: Besaret)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ulha tezghnn ayakl. * Piyano ayakl gibi ifte ayaklk. (Basar. dan) Grle ilgili olan, grmeye ait. Doruca, dorulukla. Dalkavuklarn nefret edilecek hlleri, tabasbuslar, yaltaklanmas. * Kpein, kuyruunu sallayarak sokulmas.

Ba'seret

Dikkatle tefti etme. * Keif ve istihrac etme. * Perkende edip datma. * nklb. Kartrma. Bulandrma. * Meydana kma. * Kirli leke.

Bask Baska Basm Basn

Eli ak. Cmert. Dolup taan. Beyaz ve sfi bulut. * fet, dhiye. * Makbul bir cins sar hurma. (Uydurma bir kelimedir) Matbaaclk. Tab'etme sanat. "Uydurma bir kelime olup ""matbuat"" yerine kullanlr. Gazete, mecmua gibi belli zamanlarda kan matbuatn hepsi."

Basn bsr Bsr bsra bst Bst

(Bak: Tazyik) gren. Gren. Dikkatli ve gz kuvveti ile gren. grme duyusu. aan, yayan, genileten. Aan. Yayan. Serici. * Ferahlk veren. * Diledii kulunun rzkn genilendiren Allah (C. C.). * Mcerred olup, mrekkep ve mellef olmayan. * Tb: Bir uzvu uzatp aan adele.

Bst-r-rzk Ba's-i enbiya Basi'

Allah. f. Peygamberlerin gnderilmesi. (C.: Busu') Ter.

261

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Basia Basik Basika Basil ok krmz dudak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gvde damar. (Dirsek iinde bulunan damarn aasnda olandr.) Su ile tamamen dolu olan kuyu. Kahraman, cesur, yiit kimse. * Fena, sert, krc, kt sz. * Haram olan ey. * Gzel olmayan, irkin kimse.

Basile Basim Basine Basir

Bir nevi soan. Bir soan eidi. (Besm. den) Gleryzl, en kimse. Ekincilerin saban. * Sanat ehlinin letleri. * Kaba uval. Basiret shibi ve anlayl olan. Hakikatlar anlayan. En iyi ve en ok anlayl. Kalb gz ile gren. * t, kpek, kelp.

Basr Basirane basrne bsire Basiret

her eyi gren Allah. f. Grerek. Bilerek. Basiret sahibine yakr halde. grerek. grme duyusu. Hakikat kalbiyle hissedip anlama. Kalbde eyann hakikatlarn bilen kuvve-i kudsiyye. Ferset. m'n- dikkat. * bret alnacak hidyet sebepleri. Beyyine. Hccet. * Bir evin iki tarafnn aras. * Yer stndeki kan. (Bak: Sveyd-i kalb)

basret Basiret-i kalb Basiret-kr Basiret-kr Basit kesir Basit

ileri gr, kuvvetli sezi. Gnl uyankl. Kalb basireti. f. Basiretli, fersetli, nceden gren. Basiretlilik, nceden grmeklik. Sreti (pay), mahrecinden (paydasndan) kk kesir. 2/5 gibi. Kymetsiz. * Geni * Yaygn olan. * Mcerred ve mnferid olup, mrekkeb ve mellef olmayan. * Ne'eli. Gleryzl. Dz, arzasz, engelsiz. * Edb: Aruz vezinlerinden biri.

262

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk basit Basita basitne Basite Bask

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sade, dz, blnmez. Uzak yer. basite. Ykseklik len yayvan gne saati. * Deme minder. * Dz yer. t. Basp skacak, tazyik edecek ey. Sk tazyik. * Basan, arlk veren ey. * Kalp, damga. * Bir eserin yeni basllarnn her seferi. * Bir basmann bir def'ada baslan miktarnn tamam. Mesel: Bu lgatn basks 25.000 dir.

Baskn

t. Ar, sakil. * Basp geen, galip, stn. * Anszn, birdenbire hcum.

Baskl

Fr. Byk arlklar, kk bir arlk yardmyla tartmay salamak zere birka kaldracn uygun bir tarzda birletirilmesiyle meydana getirilmi let.

Basra

"Yumuak kfki ta. (Bu sebepten Basra ehri, ""Basra"" diye isimlendirilmitir.)"

Basriyyun

Mildi 8. yy. da Basra'da yaam lisaniyat limlerinden bir grup.

Bast f makam-il-kalb Nefis makamnda ric mesabesindedir. Ltuf ve rahmeti, kurb ve ns kabule iarettir. Bast "Genilemek, amak, yaymak. * Bir eye el uzatmak. * Sevindirmek. * Bir mecliste haya sebebiyle olan sklmann gitmesiyle almak. * zr kabul etmek. * Kaplamak. * Tas: Allahn ceml tecellisiyle kalbin skn ve huzur iinde ferahlamas. (Mukabili: ""Kabz""dr.)(... Teellmt- ruhaniye ise; sabra, mcahedeye altrmak iin Rabbani bir kamdr. nki emn ve ye'sin vartasna dmemek hikmetiyle havf ve reca mvazenesinde sabr ve krde bulunmak iin kabz-bast

263

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

haletleri, Cell ve Ceml tecellisinden intibah ehline gelmesi, ehl-i hakikata medar- terakki bir dstur-u mehurdur. K.L.)" bast Bastn Bastn-ins Bast- dv Bast- makal Bast- mukaddemat Bast- zr etmek yayma, ama. f. Tarih. * Mazi, gemi zaman. * Eski. f. Gemi zaman, tarih. Dv ama. Sz ama. Asl maksada girmeden nce bir eyler syleme. Bir hata ileyerek bakalarna da nmune olmak, ayn hatay ilemelerine zemin hazrlamak. Bast- yed Bast- zaman Elini bir eye uzatmak. * Mc: Tasallut ve istil manasndadr. "Az zamanda ok uzun bir zaman yaam olmak.(Bu hakikata iareten Leyle-i Kadir gibi bir tek gece seksen ksur seneden ibaret olan bin ay hkmnde olduunu nass- Kur'n gsteriyor. Hem bu hakikata iaret eden ehl-i velyet ve hakikat beyninde bir dstur-u muhakkak olan ""bast- zaman"" srr ile ok seneler hkmnde olan birka dakikalk zaman- mirac, bu hakikatn vcudunu isbat eder ve bilfiil vukuunu gsteriyor. Mircn birka saat mddeti, binler seneler hkmnde vs'at ve ihtas ve uzunluu vardr. nk o mirac yolu ile, beka lemine girdi, beka leminin birka dakikas, u dnyann binler senesini tazammun etmitir. Hem u hakikata bina edilen beynel evliy kesretle vuku bulmu olan bast- zaman hdiseleridir. Bz evliya bir dakikada bir gnlk ii grm. Bzlar bir saatte bir sene vazifesini yapm. Bazlar bir dakikada bir hatme-i Kur'niyeyi okumu olduklarn rivyet edip ihbar ediyorlar. Byle ehl-i hak ve sdk, bilerek kizbe elbette tenezzl etmezler. Hem o derece hadsiz ve

264

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kesretli bir tevatrle bast- zaman hakikatn aynen mhede ettikleri medar- phe olamaz. u bast- zaman herkese musaddak bir nevi ryada grnyor. Bazan bir dakikada insann grd ryay, geirdii ahvali, konutuu szleri, grd lezzetleri veya ektii elemleri grmek iin yakaza leminde bir gn, belki gnler lzmdr. L.)" bastzaman Ba's-ul emvat Bsr zamann genilemesi, az zamanda normalden fazla yaama. lmlerin dirilmesi. (C.: Bevsir) Tb: Mayasl. Kaln barsakta ve makadn etrafndaki siyah kan damarlarnn imesi ve bazen iltihablanmas sebebiyle, makadn iinde ve dnda meydana gelen memeler yznden makaddan kan ve cerahat gelmesi hastal. Ba's- ba'd-el mevt basbadelmevt Ba Baalt ldkten sonra tekrar dirilmek, diriltmek. (Bak: Ahiret) lemden sonra dirili. t. Reis, birinci, evvel. Balca, en mhim. t. Gemilerin ba tarafnda tayfa ve er koular. * Yal grelerde ba'n altndaki derece. Baam Baame Babu f. Perde, rt. f. Kadnlarn rtndkleri yamak. Tlbent, barts. t. Osmanl devrinde babozuk veya aknc kuvvetlerinin kumandan. * Lider. Bae Baed Be-i felek Baeng f. Atmaca kuu. f. Olur, ola... Nesr-i Tir ve Vki ad verilen iki yldz. f. Tohumluk olmak iin saklanan sar, iri hyar, salatalk. * Asma zerindeki zm salkm.

265

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bagn Babozuk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Uursuz. * Ters, baaa. t. Bir harp ktnda orduya svari veya piyade olarak katlan gnll asker. Babozuk tbiri, geliigzel ve intizamsz idare tarzna da alem olmutur. Bir zamanlar bu tbir, asker olmayan siviller iin de kullanlmtr.

Bid Baik Bair Bakent

Van ilinde bir da. (C.: Bevk) Atmaca denilen ku. Mjdeci, mjde veren. * Mutlu, mesut. t. Baehir. Bir devletin idare merkezi olan ehir. Devlet merkezi. Payitaht.

Bakrdistan bakitbet Bamak bamurahhas Batina

Rusya'da halk Trk olan bir blge. bayazclk. Eskiden kullanlan bir eit ayakkab. batemsilci. Osmanl mparatorluu zamannda Balkanlarn baz yerlerinde devlet arazisinden tapu ve miras suretiyle geen tarla.

Bre baveklet bavekil Bataet Batalese Batalet

(C.: Bevir) Yeni yetimi, turfanda olan nesne. babakanlk. babakan. Tenbellik, yavalk. Arlk. Ptolemeos soyundan gelen hkmdarlar. Avarelik. sizlik. * Bo eyler sylemek. * Bahadrlk. Cesurluk. Cesret.

batlet Batanet

isizlik, durgunluk. Oburluk, ok yiyicilik. * imanlk.

266

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Batar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok kibirlenme, gururlanma. * Hakszlk etme. Bakasnn hakkn ineme. * ok sevinme.

Batarika batarya Batarya

(Batrik. C.) Patrikler. enerji kayna. tl. Elektrik elde etmek iin hazrlanm ieler takm. * Ask: Bir subayn emrine verilen belli saydaki ar silhlarla bunlarn hizmetinde bulunan insan, hayvan ve malzemenin hepsine birden verilen isim.

Batere Bath

f. Tef. (C.: Bitah) inde kum ve akl talar olan geni su aknts.* Yz zeri dme. * Serilip yatan adamn boyu. * Brakma.

Batha

akll, tal byk dere. * Da arasndaki dere. * Mekke-i Mkerreme'nin eski bir ismi. * Kamlk ve sazlk yer.

Bath Batl

Mekkenin eski bir ad. "Hakikatsz, hurafe. Hak ve doru olmayan, yalan. artlarn yapmamakla kabul olmayan ibadet ve mumele. Mesel: Bir zr bulunmakszn taharetsiz klnan namaz gibi. (Bak: Fasid)(Bir bayram akam, gkte ay ve hilli aryanlar iinde, ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gkteki hilli grmek iin btn kasd ve dikkatiyle nazarn ge tevcih edip, hilli aratrmakla megul iken, gznn kirpiklerinden uzanan ve gznn hadakas zerine eilen beyaz bir kl, naslsa gzne iliir. O zat, derhl : ""Hilli grdm.""der, ""te bu grdm aydr."" diye hkmeder.te sath ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara dtkleri gibi, yksek bir cevhere ve mkerrem bir mahiyete mlik olan insan, kasd ve dikkati ile daima hak ve hakikat ararken, bazan sath ve dikkatsiz bir nazarla btla bakar. O btl da;

267

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ihtiyarsz, talebsiz, davetsiz fikrine gelir. Fikri de, r nr alr saklar; yava yava kabul ve tasdikine mazhar olur. Fakat onun o btl kabul ve tasdiki, btn hikmetlerin mercii olan nizam- lemden gaflet etmesinden ve madde ile hareketinin ezeliyete zd olduuna krlk gsterdiinden ileri gelmitir ki, u garip naklar ve acib san'at eserlerini esbab- cmideye isnad etmek mecburiyetiyle o dalletlere dmlerdir. ..)" btl Btn batn Btnen btnen Btn- kalb bo, yalan, rk. btn varlklarn iini yaratan ve dahiline hkmeden Allah. i, i yz, gizli, sr. inden olarak. Dhilen, iyznde. iten, i bakmndan. "Kalbin ii. Kalbdeki hisler.(Dnyay ve ondaki mahlkat mna-y harfiyle sev. Mna-y ismiyle sevme. ""Ne kadar gzel yaplm"" de. ""Ne kadar gzeldir"" deme. Ve kalbin btnna, baka muhabbetlerin girmesine meydan verme. nki: Btn- kalb, yine-i Samed'dir ve O'na mahsustur. S.)" Btn- umr lerin, hdiselerin ve eyann iyz ve mahiyeti. Yani: Be duygu ile bilinemiyen melektiyet ve kanuniyet cihetleri. Batn e ait olan. D grne ve zhire dir olmayan. Btna mensub ve mteallik. Dhili ve manevi meselelere it. * Tas: Btiniyyeden olan. btn Batniyye ie ait, ile ilgili. "Kur'an- Kerim'deki yetlerin ve hadis-i eriflerin zhir ve ikr mnalarndan ayrlarak, uslsz ve yanl te'viller ile yet ve hadislerin gizli ve srl mnalarn bulmak iddiasnda olan sapk bir tarikat ve buna bal olanlar.Esasen yet ve hadislerin ince, derin ve

268

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kll mnalarn tefsir ve te'vil ile kefedip bulmak vardr. Fakat zhir mnalar ve bunlardan kan kat'i hkmleri esas almak ve bunlara aykr olmamak ve eriattaki ve tefsir ilmindeki usle uygun olmak gibi artlara riyet etmekle makbul olur.O.T.D. Szlnde bu hususta u malmat verilmitir: Btnlere, muhtelif vesileler ile verilmi olan isimler unlardr : 1- Karamta, 2- Saibiye, 3- smailiye, 4Mbarekiye, 5- Bbekiye.Bunlardan baka Btnlere; hakikatn, yalnz Msum mamn talimi ile renilebilecei iddialarndan dolay Talimiye; dini mahremata riayet etmedikleri iin bahiye vs. isimleri de verilmitir. Tohumu bni Sebe tarafndan atlm olup Abbasilerden Mutasm zamannda yayan Ehvaz'l Meymun tarafndan filizlendirilen Btniye mezhebine en evvel, takiyyeyi terk ile alenen davet eden Muhammed Ali Berka'dir. (Hicri : 255)" Btniyye Kurnn apak mnlarna itibar etmeyip gizli mnalar bulduklarna inanan sapk bir anlay. Btniyyn Kurnn ak mnlarn bir yana brakp gizli mnalar bulduklarna inanarak saptan kimseler. Bat Batih Batiha Batik Batin Batir Batir(e) Bati Bat-l hareke Ar hareketli. Ar. Yavatan. Zengin. Gani. Mldr. * Geni yer. (C.: Batyih) Kaml ve sazl dere. Keskin. Uzak yer. * iman. Hayvanlar nallayan kimse. (C.: Bevtir) Keskin kl. (Bat. dan) Sertlikle, iddetle hareket eden. Gl. Davran ve hareketi ar.

269

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bat-l hazm Batiye Batman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sindirimi g, hazmi zor. Byk anak. Eski arlk llerinden olup, iki okkadan sekiz okkaya kadar yeryer deiir. Ekseriya alt okkadr. Bu, hlen kullanlan sekiz kilo kadardr.

batman Batn

iki ile sekiz kilo arasnda deien arlk ls. , karn, insann ii. Mide. * Soy, nesil. * Birbirlerine hsml pek yakn olmayan kk kabile.

batn Batnen ba'de batnin Bat

karn, nesil. Nesilden nesile, soydan soya. iddetle tutup kapma. Kuvvet. iddet. * Hastalk getikten sonraki zayflk.

Batt Battal

Kaz. * Kaz eklinde yaplm olan srahi, su kab. Bo. Hkmsz. * siz. * Metrk. Kullanlmaz. olan. * Btl. Mensuh ve mefsuh. * Faydasz. * Pek byk. Hantal.

battal Battaliye

isiz, rk, kullanlmaz. (Battal. dan) Eskiden, ii bitmi olan resmi katlarn konduu torbaya denirdi.

Bada bada Ba-vehim bvehim Ba-vekar Baver B-vcud ki Bay u geda Bay

(Baza) Sivrisinek. Sinek. sivrisinek. Vehim ile, phe ile. vehimle, kuruntuyla. Ciddi, vakarl, arbal. f. Salam. Pek doru. * Tasdik, inanma. Raz olma. f. Bununla beraber, byle iken. Zengin ve fakir. f. Bey. Mir. Emir. Zengin.

270

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bay Bayeste Bayezid-i bistam zengin.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Lzumlu, gerekli, zaruri. (Hi: 188-261) Ehl-i Snnet ve Cematn byk limlerinden ve byk evliyadandr. ran'n Bistam ehrinde domutur. Knyesi, Ebu Yezid Tayfur bin sa El-Bistam'dir. Cafer-i Sdk Radyallah Anhu'dan krk sene sonra dnyaya gelmi ve ondan veys olarak feyz almtr. Mcerret bir hayat geirmitir. (K.Srruhu)

Baygan Bayndr

f. Muhafz, koruyucu, beki. Mamur, enlikli. * Bir Ouz oymann ve Akkoyunlu hanednnn ismi.

Bayr Bayz byi Bayi' Bayice Byiiyye

Az inili yer. Fazla yoku olmayan yer. (Beyz. dan) Yumurtlayc, yumurtlayan. satc. Satc. Mal satan. (C.: Bevyic) Bel, mihnet, zahmet, fet, dhiye. Eskiden pazar kurulan yerlere gnderilen mevad ve eyadan gmrk ihtisab vergisinin haricinde alnan ikinci vergi.

Byika Bayin byin Bayir Byiste Baykal Baykar Baykara

(C.: Bevyk) Bel ve er olan ey, dhiye. (Beyn. den) Aralayc. Ayran. Ayrc. aralayc, ayrc. Srlmemi, almam, sert, ham toprak. f. Zaruri, lzm, gerekli. Asya Trk lkelerinde bulunan yaban ksra. ulha, bez ve kuma dokuyan. Helk olma, mahvolma. * Bbrlene bbrlene sallanarak yrme. * Mal ok olma. * Yrtc bir ku.

271

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bayrak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devletin belirli almetlerini hvi ve belirli renklerde kare veya dikdrtgen eklinde yaplm olan bez. Sancak, alem.

bayrakdr Bayrakdar

bayrak tayan, lider. f. Alemdar, bayrak tayan asker. * Bir kabile veya cemaatn ba, reisi.

Bayram Bayramiyye

Bir dinde mbarek addolunan gn. Hac Bayram- Veli tarafndan 14. yzyln sonlarnda Ankara'da kurulan bir tarikattr.

Baysungur Baytar baytar Baytara Bayzar Baz

ahin cinsinden olan yrtc bir ku. Hayvan tedavicisi, veteriner. veteriner. Hayvan hekimlii, baytarlk. Svme, svp sayma. * Rahmin balangcndaki et paras. "f. Yeniden, tekrar oynatan, oynayan, geri ve arka tarafa doru... gibi manalara gelir. Kelimenin sonuna veya ba tarafna getirilerek kullanlan bir ""ek"" dir. Mesel: Atebz : Atele oynayan."

Ba'z Bz

Bir eyin bir ksm. Bir para. Bzs. Biraz. f. Doan. Yrtc ku. Av kuu. * Ak. * Ayrma. Temyiz etme. * ni.

bz Bazak Bazar

oynayan, yapan. zm sknts. (Kaynatp koyarlar ve kpklenir.) f. Al-veri. Ahz it. * Al-veri yeri. Pazar. st ak yer ki, hergn veya belirli gnlerde herkes satacan oraya karp pazarlkla veya ak artrmayla satar. * Fiat kararlatrlp al-verite uyumak iin yaplan konuma veya ekime, pazarlk.

Bz-ban

f. Kuu. Doanc.

272

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bz-dr Bzek Bazende Bazende-zeban Bzergn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kuu, avc, doanc. f. Kk doan (ku). f. Oynyan, oynayc. f. Bo boaz, geveze, ok konuan. f. Tccar, al veri eden esnaf. * Bezirgan.* Aa makamndaki yahudilere verilen isim.

Bzergan Baz-get

f. Tccarlk, tcirlik. f. Geri dnme. * Pimanlk, piman olma, nedamet. * Gerileme. k.

Bazgn(e) Baz-ga Baza Bazk Bzi Bzie bze Bzig Bazigh Bazigede Baziger Bazig Bazih Bazihane Bazil Bazile

f. Uursuz. * Ters, baaa. f. nsandaki ayrdetme kuvveti. Tb: Derisi kopmak zere olan yara. Zeki. Anlayl. * zmn sklm suyu. f. Oyun. Elence. f. Oyuncak, elence. Mel'abe. oyuncak, elence. Ortak, erik. f. Elence yeri, oyun yeri. f. Oyun yeri, elence yeri. f. Oynayan, rakseden, kek. f. Ltifeci, akac, en kimse. Byk. li. Yce. f. Oyun yeri, elence yeri. (Bezil. den) Bol bol veren, datan. Cmert. Tb: Gs veya karnn iinde husule gelen gaz veya su ilerinin mahfazasn delmeye mahsus ve boru iinde mahfuz bir mil.

273

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bazir Bazirgn bziyet Ba'ziyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekici, eken.* Dedikodu yapan, laf tayan. Geveze. Eskiden Musevi tccarlar hakknda kullanlan bir tabirdi. bazenlik, bazlk. Bazlarna it olu. Herkese it olmama. Herkesle alkal olmama. Bir eyin bir ksm ve bir miktar.

Bazmande Bazoka

f. Kafasz, ahmak, kabiliyetsiz. * Durmu, geri kalm. (Bazuka) Tanklara kar kullanlan bir eit silhtr. Soba borusuna benzer, omuza konarak nian alnp atelenir.

Bazpes Bzu

f. Tekrar, yeniden. * Geri. f. Kolun omuz ile dirsek arasnda kalan ksm, pazu. Adud. * Mc: G, kuvvet ve istidat.

Bzubend Bzudirz

f. Pazvand. Kola balanan dul kat. f. Kolu uzun olan. * Nfuzlu, sz geer. * Mdahaleci. * Zlim, zulmeden.

Bz-ul eheb be Be

Akdoan. * Abdulkadir-i Geylni Hazretlerinin bir nm. " ""de, den"" mnsnda n ek." "f. Kelime bana getirilerek, Trkedeki: ""de, da, den, dan, ile, iin"" mnalarnda kullanlr."

Beban Bebga Bebr

Tarz, yol, slup, metod. Papaan. f. Kaplana benzer, ondan daha byke ve pek yrtc bir canavar ki, Hindistanda ve Afrikada bulunur. Saldrd zaman derisindeki tyleri kabarp korkun bir manzara arzeder. Arslan bile korkutur bir hayvandr.

Bec n-bec Bec

f. Yerli yersiz. f. Yerinde, mnasip, lyk, uygun, yeste.

274

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Be-c Beca' becyi Becayi Becayi-i mekn Becbac Becbece Becc Bece Becel Becer Becidd Becil Becir Becra' Becrec Becrem bec Bee Bee-dar Bee-gn Bee-i hunin Bee-i tavus-u ulv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yerinde. Yerine. Uygun. Mnsib. Geni, bol. birini verip tekini alma, deime. f. Deime. Trampa. Birini verip tekini alma. f. Yer deitirme. Mekn deiiklii. Semiz, besili. * Zayf kimse. ocuk avutmak iin yaplan tuhaf hareketler, grlt. Yarmak. * Vurmak. ban, arpack, sivilce. ama, tuhafna gitme. * Yalan, iftira. Gbein kp imesi. * Suyu iip kanmayan koyun. f. Ciddi, gerek, hakikat. * Cidden, gerekten. Byk, itibarl, muhterem, hatr saylan kimse. * iman. Birok. Yksek yer, yksek tepe. * Gbei km kadn. Sr buzas. (C.: Becrim) Bel ve zahmet, dhiye. iste. (C.: Beegn) f. nsan veya hayvan yavrusu. f. Yavrusu olan, ocuu olan. * Gebe, hmile. (Bee. C.) f. ocuklar, yavrular. Kanl yavru. * Mc: Ac gzyalar. Gkteki tavusun yavrusu. * Kamer, ay. * Gne, ems. * Ate, nar.* Gndz.* Ykut.

Beek

f. Bir nevi kesici alet. * Kk silah.

275

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bed'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ebd-Bd') slm iinde kazlan kuyu. * Evvel, ibtid, balang. * Hisse, nasip. * Balama, balay, ilk.

Bed bed Beda

f. Fen. Kt. irkin. Yaramaz. er. eni'. kt, irkin. (Bedat) Hayret verici, yenilik ve iyiliklerde stnlk. Acib ve garib olma. Yeni zuhur etme.

Beda' bedat Bedd

Fikir, rey. * le kmak. gzellik, yenilik, zgnlk. Gzkme, zahir olmak. * Say, sayma. * Frka. * Savaacak akran. * Nasib, hisse, pay.

Beddn Bed-agaz Bedah Bedahat Bed-ahd Bedahet

Eyerin iki yan. f. Balangc fena, kt. Kt bir ekilde balanm. (C.: Bduh) Geni yer. (Bedih. C.) Delil ve isbata ihtiyac olmayan ekilde ikr olan eyler. f. Ahdinde, sznde durmayan, vefasz. Aklk. Zhir delil. Belli, ak, aikr. * Birdenbire, hazrlksz sz syleme. * Atn yrmesi. * Her eyin evveli, ncesi.

bedhet bedheten Bedaheten Bed-ahlak Bed-h Bedal Bed-amel Bed-muz Bedan

apaklk. apak biimde. Birdenbire, aniden, anszn. Dnmeksizin. Ak ve zhir olarak. f. Ahlk ve huyu kt olan kimse. f. Karakteri bozuk, huyu kt. Deime, deitirme, mbadele. Trampa. f. Hareketi ve ii fen olan. f. Ktlk, fenalk renmi. * Fenalk, ktlk reten. (Bed. C.) Ktler, fenalar. Yaramazlar. * irkinler.

276

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bedanet Bedarf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yal, besili olma. Semizlik. Muayyen bir gayenin gereklemesi iin zaruri olan vey zaruri grlen muayyen kalitede bir mal veya meta miktardr.

Bed-asl bedva Bedava

f. Asl kt, soyu fena. bele, parasz. f. Parasz, meccanen, karlksz. * Mc: ok ucuz. (Mesel: Bunu bu fiata bedava almsn, cmlesinde olduu gibi.)

Bedave(t) bedvet Bedayi' bedy bedbaht Bedbaht Bedbin

lde oturmak, Bedevilik. (Bak: Bedeviyet) bedevilik, gerlik. (Bida. C.) Sermayeler, anamallar. grlmedik gzellikte eyler. baht kara, talihsiz. f. Bahtsz, talihsiz, baht kara. "f. Kt grl. midsiz. Her eyin fena cihetini grmek isteyen. Bed ve fena grp, beenmez, istihsan etmez olan. $ srriyle $ kaidesinin srriyle $ gayet ksack bir meli: ""Szleri dinleyip en gzeline tbi olup fenasna bakmayanlar, hidyet-i lhiyeye mazhar akl sahibi onlardr"" melinde. Bizler iin imdi herey'in iyi tarafna ve gzel cihetine ve ferah verecek vechine bakmak lzmdr ki mnasz, lzumsuz, zararl, skntl, irkin, geici hller nazar- dikkatimizi celbedip kalbimizi megul etmesin. Sekizinci Sz'de, bir baheye iki adam, biri kar biri giriyor. Bahtiyar bahedeki ieklere, gzel eylere bakar, safa ile istirahat eder. Dier bedbaht, temizlemek elinden gelmedii hlde irkin, pis eylere hasr- nazar eder, midesini bulandrr. stirahata bedel sknt eker, kar gider. imdi hayat- itimaiye-i beeriyenin safhalar hususan Yusufiye

277

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Medresesi bir bahe hkmndedir. Hem irkin, hem gzel, hem kederli, hem ferahl eyler beraber bulunur. kl odur ki; ferahl ve gzel eylerle megul olup irkin, skntl eylere ehemmiyet vermez, ekva ve merak yerinde kreder, sevinir. .)" bedbn Bedbinne Bedbin Bed-bu Bed-buk Bed-cins Bed-cu Bed-em Bedda' Beddal Bedde Bed-dil Bed-dua beddu Bede' Beded Bed-eda Bedel ktmser, karamsar, mitsiz. f. Ktmser ekilde. mitsizce, bedbincesine. f. Bedbinlik, ktmserlik, mitsizlik, fen grrlk. f. Fena kokulu, pis kokan. f. Hin, korkak. f. Cinsi bozuk. f. Ktlk arayan. Ktlk dnen. f. Nazar deen, haset kimse. Gvdeli, iman kadn. Bakkal. Derman, takat, g, kuvvet. f. Korkak, yreksiz. (Beddu) f. Bir kimsenin ktl iin du. Kt du. birinin kt olmas iin edilen dua. Balay. Balama. Bir eyi bakasndan evvel ilemek. ki uyluk arasnn geni olmas. f. Terbiyesiz, nezketsiz ve kaba olan kimse. "(C.: Bedelt) Elde ve ayakta olan zahmet ve ar. * Karlk. Bir eyin yerine verilen ve yerini tutan ey. vaz. * Bakasnn adna hacca giden. * Gr: Sz esnsnda bir eyi sfat veya vasf ile beraber sylersek ve fakat kasdmz o eyin vasf veya sfat deil de zt olursa, zikredilen sfat veya vasfa "" bedel"" denir."" Kardein

278

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahmedi grdm"" derken, kasdedilen kardein deil Ahmet'in kendisidir. te bu szde ""kardein"" kelimesi ""Ahmet""in"" bedel'i olur." bedel Bedelen Bedeleyn Bedel-i ferag karlk. Mukabilinde, karlnda, yerine. vazl akidlerde iki tarafn yklendikleri karlk. Huk: Arazi-i emiriye ve icareteynli vakf gayr-i menkullerinin tasarruf haklarnn devredilmesi karl alnan bedeldir. Bedel-i icar Huk: Arazi hukukunda tasarruf hakk mukabilinde verilen emsline uygun pein para. Bedel-i msemma Bedel-i nakd Huk: Akidde belirlenen bedel. Eskiden fiili askerlik hizmeti yerine belli bir miktarda para verilmesi usl idi. Bedel-i nzl Tar: Osmanl mparatorluu devrinde askerlerin bir yere konaklamasnda yaplacak olan masraflar iin alnan vergi. Bedel-i r Huk: Arazi-i emiriye zerinde bina yaparak veya meyvesiz aa dikerek koru haline koyma sebebiyle re bedel alnan kira. Bedel-i rakabe Huk: Klenin sahibi tarafndan azad edilmesi iin, ahs yerine geen kymeti veya nefsi karlnda vermeyi kabullendii tk veya kitabet akesi. Beden (C.: Ebdn) Gvde, vcut, ten.* Vcudun kol, bacak ve ba gibi ayrca ksmlarndan baka dier merkezi ksm. * Aacn dal ve budaktan baka olan ksm, ktk. * Kale bedeni. Bed'en beden Bed-endam Balangta. lk nce, ilkin. gvde. f. Endm bozuk, biimsiz, arpk.

279

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bed-endi Bedene Bedenen Beder Bedergah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kt fikir sahibi, fena dnen. (C.: Bdn) Kurbanlk deve. Vcuta. Beden ile. f. Hari. Dar. Tara. f. Kapya kma. * Tar: eitli hizmetlerde kullanlmak zere, acemi ocana ve ocak dna verilen acemilerin, Yenieri Oca'na kayt edilmeleri.

bedestn Bedestan

ar. f. Deerli, kymetli kumalar, silhlar ve mcevherler vs. al-veriine mahsus st rtl ve mahfuz ar.

Bed'et Bedev

Balang. lde yaayan. Gebe. Medeni olmayan ve ehir hayat yaamyan. * Seyyid Ahmed-i Bedev nmndaki byk bir ztn tarikat ve onun mensubu olan. (Bak: Ahmed-i Bedev)

bedev Bedeviyane bedeviyne Bedeviyet bedeviyet Bed-fercam Bed-fial Bedg Bed-g Bedh Bed-hah bedhah

gebe, lde yaayan. f. Bedevilere uygun ekilde, lde yaayanlar gibi. gebe gibi. (Bedvet) Ger hayat yaay. Gebelik. Bedevilik. bedevilik, medeniyetten uzaklk. f. Sonu kt. Sonu korkulu ve lnetlenmi olan. Akibeti fena. f. Yapt ileri kt olan. Bulamak. f. Fitnekr, dedikoducu. Anszdan olmak. f. Fenalk isteyen. Herkesin ktln isteyen. Ktlk isteyen. ktlk isteyen.

280

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bed-hal bedhal Bed-hisal Bed-hu(y) Bedi'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kt ahlkl. Kt huylu. Hli dkn. Fakir olan. kt huylu. Hasletleri kt, fena huylu. f. Huysuz. Bed huylu, kt huylu. * Kt huy. (Bedia) Ei, benzeri olmayan. Hayret verici gzellikte olan. * Garib. Acib. * Benzeri olmayan eyleri vcuda getiren. Kimseye benzemeyen. cad edici olan. * Hlk ve Hallak- Cihan olan. * Beenilen. * Yeni bulunmu ve grlmedik tarzda olan. * Edb: Szn garib ve gzel olmas hli.

bed beda Bedia

benzersiz gzel, stn, zgn. benzersiz gzel olan. Ndide ve gzel, yeni icad edilmi ey. Beenilen ve takdir edilen ok yeni ey.

Bedia-i hayaliye Bedid Be-didar Bedih Bedihe

deal, lk, gaye, mefkre. Su az az akmak. f. Grnr olmak, kendini gstermek. Mehur. Namdar. an, erefi yce, yksek ve byk olan. Birdenbire ve dnmeden sylenilen gzel sz. Hazrcevaplk. * Balang.

Bedihe-g Bedih

f. Gzel ve ho sz syleyen. Tatl sz sylemeye alk olan kimse. Aikr, belli ve ak olma. * Anszn zuhur eden. * Delil ve isbata muhta olmayacak derecede aklk.

bedh Bedihiyyat

delilsiz bilinen ey, apak. "(Bedih. C.) Delil ve isbatna lzum olmayan sarih ve ak eyler.(Mister Karlayl yine diyor: ""En evvel kulak verilecek szlerin en lyk Muhammedin (A.S.M.) szdr. nk: Hakiki sz onun

281

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

szleridir."" Hem yine diyor ki: ""Eer hakikat- slmiyede phe etsen, bedihiyat ve zaruriyat- kat'iyyede itibah edersin. nki, en bedih ve zarur bir hakikat ise slmiyettir.""te bu mehur feylesof, slmiyet hakknda bu ehadetini eserinde mteferrik yerde yazm. H.)" bedhiyyt Bedihiyyet Bedih-l butlan delil ile ispat gerekmeyen apak eyler. Aklk. Kolayca anlalr ve grlr olmak. Btl olduu ikar surette belli. Btl, haksz bir hkm veya gr olduu herkese bilinen. Bed kraet Mantki kraet artlarna riyet ettikten baka rikkat mevkiinde sesini indirmek, iddet makamnda ykseltmek -acemi aktr tavr taknmakszn- mevzuu ses ve iaretle canlandrmaktr. Bedi-i pr-man Bed ok mnlar bulunup bedi' olan. ok mnalarn bedi' ve gzel oluu. Bedi' ve gzel olan. Ebed ve gzel olan. lah ve gzel eserlere mteallik bulunan. bed Bedil esiz gzellikte olan. Bir eyin mukabili, karl. * Tutuulan bir bahiste yenilen veya aldanann verecei ey. * (C.: Ebdl) Slih kii. bedir Bedi-l beyan bedlbeyn Bedi-z zaman Bedzzaman dolunay. fadesi ve beyan grlmedik gzellik ve gariplikte olan. grlmedik derecedeki gzel sz. (Bak: Bedizzaman) " ""zamann harikas ve en mkemmeli"" mnsnda Said Nurs Hazretlerinin nvan." Bedizzaman "Zamann bedi'i olan. Zamannda kendisi gibi grlmedik olan. Kimseye benzemiyen ve zamann garib ve acibi bulunan. (Bak: Said

282

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nurs)Bedizzaman hakknda Said Nurs kelimesinde bir derece izahat verildii iin burada sadece kronolojik hayat safhalarna ait bir liste ile sonunda ibretamiz bir vakay koymakla iktifa edildi.Bilinmeyen taraflariyle Bedizzaman Said Nurs isimli eserin kronolojik fihristinden semeler:1894 - 1895- Msbet ilimleri tetkik ve ksa zamanda her birisine vkf olmas.- ""Bedizzaman"" lkabnn verilmesi.- 80-90 cild kitab ayda bir defa ezberden tekrarlamas.1907- stanbul'a niversite atrmak niyetiyle gelmesi. ekerci Han'nn kapsna "" Her suale cevap verilir"" levhasn asp limleri sual sormaya dveti.- Sultan Abdlhamid'e arkta niversite almas iin mracaat.1909 - 31 Mart'ta Bedizzaman'n yattrcl.- syan etmi olan sekiz taburu itaate getirmesi Bedizzaman'n Divan- Harb'e verilii.- Divan- Harb'de beraet edii ve serbest braklmas.1911 - 1914- am'a gelii ve Cmi-i Emeviye'de muhteem bir hutbe irad etmesi.- Sultan Read'la beraber Rumeli seyahatine kmas. - Van'a gitmesi ve ark niversitesinin temelini attrmas.1915 - 1916- Milis Kumandan Bedizzaman, Pasinler cephesinde Ruslarla arpyor.- Bedizzaman'n Ruslara esir dmesi.1918-Bir bahar gn Bedizzaman'n Kosturma'dan firar edii.-17 Haziran 1918 : Bedizzaman'n Varova, Viyana ve Sofya tarikyla stanbul'a avdeti.- Enver Paa'nn vazife teklifini kabul etmeyen Bedizzaman'a Harbiye Nezareti ikramiye ve harb madalyas veriyor.-13 Austos 1918 : Ordu-yu Hmayun'un tavsiyesiyle Dr-l Hikmet'e z oluu.1920- ngiliz igaline kar ""Hutuvt- Sitte"" yi nerederek mcadele etmesi.1922- Bedizzaman gz mevsiminde stanbul'dan Ankara'ya geliyor.-9 Kasm 1922: Bedizzaman'a

283

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meclis'te homed yaplmas.1923 -19 Ocak 1923 : Bedizzaman Meclis'te mebuslara hitaben bir beyanname nerediyor.-17 Nisan 1923 : Ankara'da umduunu bulamayan Bedizzaman'n Van'a gitmek zere yola kmas.1925 - 1927-Bedizzaman'n Van'dan nefyi. Isparta'da bir mddet kalan Bedizzaman nce Eridir oradan da Barla'ya getiriliyor.- Risale-i Nur'lar te'lif edilmeye balanyor.1934 Yaz ortalarnda Barla'dan alnan Bedizzaman'n Isparta'ya getirilii.27 Nisan 1935 : Dahiliye Vekili kr Kaya ve Jandarma Umum Kumandan asker bir kt'a ile Isparta'ya geliyor ve Bedizzaman tevkif olunuyor.- Tevkif edilen Bedizzaman ve talebeleri, muhakeme edilmek zere Eskiehir'e gtrlyor.1936 -27 Mart 1936 : Tahliye edilen Bedizzaman, Kastamonu'da ikamete mecbur ediliyor.1943-20 Eyll 1943 : Bedizzaman'n tevkif edilerek ankr yoluyla Ankara'ya getirilmesi. 1944 - Denizli mahkemesinin balamas.- 15 Haziran 1944 : Denizli Ar Ceza Mahkemesi Bedizzaman'n beraetini iln ediyor.- Austos 1944 sonlarnda Ankara'dan gelen emirle Bedizzaman Emirda'da ikamete mecbur ediliyor.1948-23 Ocak 1948 : Emirda'da k ortasnda Bedizzaman ve talebelerinin tevkif edilii ve Afyon mahkemesine sevki.- 6 Aralk 1948 : Afyon Mahkemesinin mevhum ve mesnedsiz iddialarla Bedizzaman ve talebelerine mahkmiyet karar verii ve temyiz.1952- Ocak 1952 de stanbul'da mahkeme iin gelen Bedizzaman Sirkeci'de Akehir Palas Oteline yerleti.- 5 Mart 1952 Sal: Bedizzaman'n Genlik Rehberi dvasndan beraeti.1958- Nur Risalelerinin ve bu arada Tarihe-i Hayat'n matbaalarda neredilmesi.- 23 Mart 1960 aramba : Bedizzaman Ramazan'n 25. gn gece saat 03.00 civar Urfa'da bu

284

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fani leme veda etti.(Bedizzaman'n akllara hayret veren bir seciyesi)(Ehl-i Snnet Mecmuasnn 15 Terin-i evvel 1948 tarihli nshasnda neredilmitir. Ehl-i Snnet Gazetesi sahibi avukat bir ztn makalesidir.)Ben, Birinci Cihan Harbinde Bitlis mevkiinde yaral olarak esir olurken, Bedizzaman da o gn esir dmt. O Sibirya'ya gnderilmi, en byk esirler kampnda idi. Ben Bak'nn Nangn Adasnda idim. Gnn birinde esirleri teftie gelen ve kamp gezerken Bedizzaman'n nnden geen Nikola Nikolavi'e o hi ehemmiyet vermiyor ve yerinden kmldanmyor. Ba kumandann nazar- dikkatini ekiyor. Tekrar bir bahne ile nnden geiyor. Yine kmldanmyor. nc def'asnda nnde duruyor, tercman vastasyla aralarnda yle bir muhvere geiyor:- ""Beni tanmadlar m?- ""Evet tandm. Nikola Nikolavi, ar'n daysdr, Kafkas Cephesi bakumandandr.""- ""O halde ne iin hakaret ettiler?""""Hayr, afvetsinler ben kendilerine hakaret etmi deilim. Ben mukaddesatmn emrettiini yaptm.""- ""Mukaddesat ne emrediyormu?""- ""Ben mslman limiyim. Kalbimde iman vardr. Kendisinde iman olan bir ahs, iman olmayan ahstan efdaldir. Ben ona kyam etseydim, mukaddesatma hrmetsizlik yapm olurdum. Onun iin ben kyam etmedim.""- ""u halde, bana imansz demekle benim ahsm, hem ordumu, hem de milletimi ve ar tahkir etmi oluyor. Derhal divan- harb kurulunda isticvab edilsin.""Bu emir zerine divan- harb kuruluyor, kararghtaki Trk, Alman ve Avusturya zabitleri, ayr ayr Bedizzaman'a rica ederek bakumandana tarziye vermesi iin srar ediyorlar. Verdii cevab bu oluyor:- ""Ben hiret diyarna gmek ve huzur-u Reslullah'a varmak

285

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istiyorum. Bana bir pasaport lzmdr. Ben imanma muhalif hareket edemem.""Buna kar kimse sesini karmyor, neticeyi bekliyor. sticvab bitiyor. Rus arn ve Rus ordusunu tahkir maddesinden idam kararn veriyorlar. Karar infaz iin gelen bir manga askerin bandaki subaya keml-i etaretle: ""Msaade ediniz, onbe dakika vazifemi ifa edeyim."" diye abdest alp iki rek'at namaz klarken, Nikola Nikolavi geliyor, kendisine hitaben:- "" Beni affediniz! Sizin beni tahkir iin bu hareketi yaptnz zannediyordum. Hakknzda kanuni muamele yaptm. Fakat imdi anlyorum ki, siz bu hareketinizi imannzdan alyorsunuz. Hkmnz iptal edilmi, dini salhatinizden (slihliinizden) dolay yn- takdirsiniz; sizi rahatsz ettim; tekrar tekrar rica ediyorum beni afvediniz.""Btn mslmanlar iin yn- misl olan bu salbet-i diniye ve yksek seciyeyi, arkadalarndan bir yzba, mahedesine msteniden anlatyordu. Bunu duyduka, ihtiyarsz olarak gzlerim yala doldu. Abdurrahim) (.)" Bediy Bed-kr Bedligam ok ikr, gze arpan. * lde sahrada oturan. f. Kt i yapan. Fena hareketli kimse. Fiil ve ameli kabih olan. f. Serke at, gem almaz at.* syan eden, si, serke, sz dinlemiyen kimse. * Bedevi, l adam. Bed-lika Bedmaye bedmye Bedmest Bed-mihr Bednam Bed-nigah f. irkin yzl, kt yzl. f. Ahlksz. * Soysuz. St bozuk. mayas kt, soysuz. f. Kendinden gemi derecede sarho. f. yilik etmiyen, insniyetsiz. f. Kt tannm, ad ktye km olan. f. Kt bakl.

286

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bednihad Bedpesend f. Kt huylu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ktl beenen, ktl ven, medheden. * G beenir, mklpesend.

Bedpeyman Bedr muharebesi

f. Verdii szde durmayan. Sznn eri olmayan. Szn tutmayan. "Bedir, Mekke-i Mkerreme ile Medine-i Mnevvere arasnda bir yer olup; Hz. Peygamber Efendimizin hicretinin ikinci senesi orada Kureylere kar kazandklar muzafferiyetle mehurdur. Bedir, bir ovann kenarnda olup Mescid-l Gamame isminde bir cmi ve Bedir muharebesinde ehid olan sahabelerden 13 ztn trbeleri mevcuttur. Bedir harbi, Ramazanda Cuma gn vuku bulup Peygamber Efendimizin (A.S.M.) maiyetinde 320 kii vard. Bunlarn sekseni muhacirnden, gerisi ensardand. Kurey kervan ile am'dan dnen Eb Sfyan'n nne klm iken, Eb Sfyan haber alarak Mekke'den yardm istemi, Eb Cehil'in maiyetinde Mekke'den gelenlerle beraber Kureyliler 1000 kii kadar olmulard."

Bedr

(Bedir) Dolunay. Ayn en parlak olduu hli. * Mekke-i Mkerreme ile Medine-i Mnevvere arasnda bir yer ismi. * Bir eyin tamam olmas. * Sibk ve sr't etmek. * Bir iin anszn zhir olmas.* Tam ve mnasib olan z. * Dolu ey. * yi hizmet eden kle.

bedr Bed-rah Bedraka bedraka Bedraka-i efkr Bed-ram

bedir, dolunay. f. Kt yola sapan. f. Delil. Klavuz. Mrid. * Allah yolu. yol gsterici, klavuz. Fikirlerin mrid ve klavuzu. f. Ltif, ho, yakkl, ssl. * Sert bal at. * Dima, devaml.

287

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bedre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bider) Kuzu veya olak derisi. * i altun dolu olan kese. * Onbin dirhem.

Bed-reftar Bed-reg Bedreka Bed-reng Bedr Bedruc Bed-sigal Bed-siyret Bed-ter Bed-tynet

f. Gidii ve hareketi fen olan. f. Huysuz, asl kt olan hayvan veya insan. (Bak: Bedraka) f. Akla koyu arasnda kirli bir renk. Bedr'e ait ve onunla alkal. * Erkek ismidir. (Mennesi: Bedriye) Bir ot cinsidir ve baz yerlerde tere-i Horasani diye isimlendirilir. f. Kt dnceli, herkes hakknda kt syliyen. f. Ahlksz. Ahlk ve huyu kt olan. f. ok kt, daha kt, beter. f. Yaradl, ftrat, tabiat fena ve kt olan, soyu bozuk, baya adam.

Bedud Beduh

Suyu az olan kuyu. Eski yazda mektub zarflar zerine yazlmas ve zarfa baslan mhre kazdrlmas mtad ve asl mehul bir szdr.

Be-du Bed-slb Bedv

f. Omuza, omuzda. "f. slbu fena; tavr, gidii kt." Zihinde bir eyin peyda olmas. Bir ey zhir olma. * Balama. * Sahraya kma.

Bed-zeban Bedzehre Befm Bef Beftere Begaya

f. Kt sz syliyen, hicveden. Az pis, az bozuk. * Kt dil. f. Korkak, yreksiz, dlek kimse. f. Keder, tasa, i sknts, znt. f. Azamet, byklk, heybet, debdebe. f. Avclar tarafndan kullanlan ve hususi olarak altrlm ku. Askerin n karakol takm.

288

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Begaye Begayet Begend Begnek Begonya Begter begn Be-gn Beha Behacet behim Behak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Talep etmek, istemek. f. Son derece. Pek ziyde. f. Yuva. * Kmes, folluk. f. Kuyruu kesik hayvan. Fr. Etli ve gzel renkli yapraklar olan bir ss bitkisi. f. Eskiden kullanlan zrhl elbise. et! f. (Bak: Bikn tevbe) Gkek olmak, irin ve ltif olmak. Gzellik. Gzel yzl olma. hayvanlar. nsann derisinde pul pul beyazlk ve alaca bir renk peyda eden bir eik hastalk.

Behamin Behanet Behas Behatt Behbehan Behbeh Behbud Behc

f. Bahar mevsimi. Nefesi iyi ve ltif olan kadn. Susama. Stla, st lapas. Papaan, tti kuu. Etli ve gvdeli, kii. Bahadr, yiit, kahraman. f. Salk, shhat, salamlk, iyilik. Her zaman neeli olma. Birisini d ve mesrur etme, sevindirme. * Gzellik, hsn.

behcet Behcet Behdel Be-hem

gleryzllk, enlik, gzellik. Sevin. Gleryzllk. Gzellik, irinlik. Srtlan yavrusu. * Erkein memelerinin byk olmas. f. Hep. Beraber. Toplu. Bir yerde. Hep bir yere. (Bak: Bhem)

289

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Behem-ber-meden

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Toplanmak, cem olmak, birikme. * Mc: Kzmak, sinirlenmek, asabilemek, mteessir olmak. (""Behemmeden"" de denir.)"

Behemehal behemehl Behemzede Beher beher Beher-hal Behet

f. ster istemez. Mutlaka. Her halde. her halde, ister istemez. f. Topluluu datm, cemiyeti bozmu. f. Her, her bir, herbirisine. her bir. f. Mutlaka, her hlde. f. Stla. St lapas. * Pirin unu ile piirilen ve Me'muniye ad verilen helva.

Behetta Behi behc Behic Behice Behim Behimt behimt Behime Behim behim behimiyt Behimiyyet Behin

Pirin orbas. * Stl pirin yemei. irin, ltif, gkek. (Bak: Behiye) gleryzl, en, gzel. Gleryzl. Gzel. en. duman olan. en, gzel. Gler yzl kadn. Dz siyah ey. * Alacasz hayvan. * Dik, przsz ses. Hayvanlar. hayvanlar. (Bak: Behim) Hayvanca, hayvana mahsus ve mteallik. Hayvanlk. hayvanca. hayvans varlklar. Hayvanlk, canl olmakla beraber aklsz olu. (Bak: Bihin)BEHR(E) : Nefesi skp ok soluyan kimse. Nefesdarl olan. * Gsdarl hastal sebebiyle solumaktan yol yryemiyen kimse.

290

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk behit Behit Behit-hrm Behit-i gn cennet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cennet. Ahirette iyi kullarn gidecei mkfat yeri. Adn. Firdevs. f. Cennete gitmi. Cenab- Hak'tan baka hi kimseye minnet etmeden hsl olan saadet, cennet. Gna ve istinnn cenneti.

Behit Behit-niin Behit-zr Behite Behiye behiye Behkele Behken(e) Behkee Behl Behle Behlel Behll

f. Behitle ilgili, cennetlik. f. Cennette oturan. f. Cennet gibi yer. ftira etmek. * Kabile ismi. Gzel. gzel. Nrin vcutlu kz, sevgili. Nrin gzel ve gsterili vcudu olan kimse. Emir ve ide abukluk, bir ii acele yapma. "Az ey; az su. * Lnet, nefret, istememe." (Behli) f. Yrtc kularla uraanlarn giydii eldiven. Abes, bo bouna. Batl, beyhude. ok glen, ok glc. * Hayr sahibi, ok iyi adam. * Hrun-r Reid'in kardeinin ad olup meczbne ve hikmetli hareketleriyle mehur olmutur.

Behm Behman Behmar Behme

ok siyah olan ey. Rengi baka renkle kark olmayan nesne. f. Filn, filnca. f. ok, ziyade, fazla. "(C.: Bhm, bihm; Cem'ul Cem: Bihmt) Kuzu. Olak. Buza. * Kei otu."

Behnan (e)

Gler yzl, iyi huylu ve devaml olarak glen kimse.

291

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Behnane Behne Behneke Behnes Behr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Beyaz pide. * Maymun. Yumuak yer. Etli, byk, iman kadn. irkin, sakil ve kaba olan adam. Nasip. * Galip olmak. * Nefesi tutulmak. * midin boa kmas. * Felket, musibet. * Uzaklk, mesafe.

Behra Behram

f. Ondan dolay, ona binaen, onun iin. f. Eskiden bir ran padiahnn ad. * Bir pehlivan ismi. * Merih yldz.

Behrame Behramec Behramen

f. Yeil elbise. iei kokulu bir nevi st aac. * Her renkte olan leylk iei. f. Bir eit krmz yakut. * Kadnlarn kullandklar allk. * pekten dokunan gzel bir kuma. * Krmz gl, asfur iei.

Behre behre Behreber Behreber Behrec

f. Nasib, pay, hisse. * Tez tez solumak. * Vasat, orta. pay, ksmet, nasip. f. erik, ortak. f. Ortaklk, eriklik. Eksik veya ayar bozulmu para. * Arzuya, istee braklm ey, i. * Faydasz, ie yaramaz olan ey.

Behredar Behrek

Hisseli. Nimetlenmi. Faydalanm. f. Yaralardan kan iltihap. * ok almaktan dolay el ve ayak derilerinin sertlemesi, nasrlamas.

Behrem Behreme Behremend Behrever

Krmz gl. * Ksa boylu kimse. f. Burgu, matkab. f. Nasibi olan, hissedar. * Bilen, anlayan. f. Hisse ve nasibini alm, payn zimmetine geirmi.

292

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Behreyab behreyb Behs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Nasibi olan, hissesi olan. nasibi olan, pay bulunan. Nee ve gleryzle karlama. * Kahraman, yiit, mert adam. * Cr'etkrlk.

Behsale Behsus Beh beht Beht

(C.: Behsile) Etli, ksa boylu, tknaz kadn. Az miktar, az ey. Muki otunun ya. * Kara yz. aknlk, hayranlk. Yalan sylemek. * Anszn bir eyi almak. * Tenbellik galebe etmek. * aknlk. Hayranlk.

Behtere Behur Behut Be-hkm Behv

Yalan syleme. Tts. (Dilimizde buhur eklinde kullanlr) (C.: Bht) itenleri akna uratan iftira, yalan. Hkmiyle, hkmnce. (Behve) Misafir odas. * Yer altnda hayvan al. (Bu iki manann cem'i Ebh-Bhvv eklindedir) * Geni meydan, yer. * Gsn ii, boazdan mideye kadar olan aralk. * Rahim ile mahrecinin aras.

Behvet Behz

Sofa. * ardak. * Odalarn nne yaplan oda. Ben Selim kavminden bir cemaatin ad. * leri itme. * iddetle gse vurma.

Behzere Behzet Beis beis Bejend Bejman

(C.: Behzere) Semiz davar. Arlatrmak, meakkatli yapmak. * Zebn etmek. (Be's) Zarar. Kuvvet ve iddet. Zahmet. Zor. Fen. Bed. zarar, fenalk. f. Geim darl. Maiet derdi. f. Yrtk, dkk, pejmrde, dank. * Hznl, kederli, zgn, yasl.

293

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bek' Beka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbiri ardnca iddetle vurmak. * Karlayp istikbl etmek. "Devamllk. Evvelki hl zere kalma. Dim ve sbit olma. * lm-i Kelm'da : Varlnn asla sonu olmayan Cenab- Hakk'n bir sfatdr. * Bki olmak. Ebedlik.(... Beer bu asrda harplerin ve fenlerin ve dehetli hdiselerin ikazatyla uyanm ve insaniyetin cevherini ve cmi istiddn hissetmi. Ve insan, acib cemiyetli istiddiyle yalnz bu ksack, dadaal dnya hayat iin yaratlmam. Belki ebede meb'ustur ki, ebede uzanan arzular, mahiyetinde var. Ve bu dar, fni dnya insann nihayetsiz emel ve arzularna kfi gelmediini herkes bir derece hissetmee balam. Hatt insaniyetin bir kuvs ve hdimi olan kuvve-i hayliyeye denilse : ""Sana dnya saltanat ile beraber bir milyon sene mr olacak, fakat sonunda hi dirilmeyecek bir srette bir idam senin bana gelecek."" Elbette hakiki insaniyetini kaybetmiyen ve intibaha gelmi o insann hayli, sevin ve bearete bedel, derinden derine teessf ve eyvhlarla sadet-i ebediyenin bulunmamasna alayacak. H.)"

bek bekld Beka-i dnyev Beka-i nev'

devamllk, kalclk, sonsuzluk. kalclkla kark. Dnya hayatnda devamllk. Uzun mr. Nev'in devam. Mesel: nsan nev'inin, yani insanlarn devam edip bitmemesi, ocuklarn domas ile olduu gibi.

Bekale Bekam

Yala karm ke. * Kartrmak. f. steine, meramna kavuan, nail olan. Arzu ettiine erien. Mesut, bahtiyar.

Bekamet

Dilsizlik, dili olmamaklk.

294

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bekr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hi evlenmemi, zevcesi olmayan adam. * Taral olup, byk bir ehirde bir ile megul olarak, ailesiz yaayan adam. (Bak: Tecerrd, Mcahede)

Bekret Be-kavl Bekaya

Kzlk. Erkek grmemi kzn hali. f. Szne gre, dediine gre. Geride kalanlar, bakiyeler. * Maliye ilerinde tahsil olunmayan gelir, mebla.

bekya Bekbeke Be-kef Bekil Bekile Bekim Bekk Bekkn Bekke

geriye kalanlar. Depretmek, tahrik. f. Elde, avuta olan. Yakkl delikanl, gen. Yala karm ke. Dilsiz adam. Bir eyi kakmak. (Bk. dan) Alayanlar. Mekke-i Mkerreme'nin eski ismi. * Bir yerde toplanmak. Bir yere cem'olmak. * zdihamlk, kalabalk.

Bekl Bekr Bekre

Kartrmak, halt. Gen erkek deve. (Me: Bekre) Kuyu ve benzerlerinde kullanlan makara, krk, ark. * Mafsallarda bulunan makara eklindeki kemik.

Bekr bekt Bekta Bekt Bekta

Erken. Sabah. * kiye ok dkn. Sarho. arkada. f. Akrn. E. Arkada. Bektlik tarikatndan olan kimse. Hac Bekta- Veli tarikatna mensub olan kimse.

295

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bektlik Bektaiyn Bekr Bekriyyet Beksiste Bel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hac Bekta velnin kurduu tarikat. f. Bektiler. Yenieriler. lk evlat, ilk doan ocuk. lk evltlk. f. Kopuk, kopmu. Dk, dm. Gevek, zk. t. Geminin orta ksm. * Bedenin ortas. Gs ile karnn aras. * Yksek dan iki zirvesi arasndaki kavisli ksm veya alaka olan geit ve boaz.

bel' Bel' Bel

yutma, ortadan kaldrma. Yutma. Emme. * Belirsiz etme. Ortadan kaldrma. "(c.: Bely) Afet. Sknt. Tasa, kayg. Musibet. Mcazat. mtihan. Dhiye. * Yaramaz nesne. (Bak: Sadaka)(Ey insan! Mdem canavar sretinde bir hayvan, insanlarn hnesine misafir geldii vakit berekete medar oluyor; yle ise, mahlukatn en mkerremi olan insan; ve insanlarn en mkemmeli olan ehl-i iman; ve ehl-i imann en ziyade hrmet ve merhamete yan aceze, alil ihtiyareler; ve alil ihtiyarlarn iinde efkat ve hizmet ve muhabbete en ziyde lyk ve mstahak bulunan akrabalar; ve akrabalarn iinde dahi en hakiki dost ve en sadk muhib olan peder ve valide, ihtiyarlk hlinde bir hanede bulunsa, ne derece vesile-i bereket ve vasta-i rahmet ve $ srriyle yni: ""Beli bklm ihtiyarlarnz olmasa idi bellar sel gibi stnze dklecekti."" ne derece sebeb-i def'-i musibet olduklarn sen kyas eyle. M.)"

Bela

"Evet. (Nefiyden sonra isbat iin sylenir.) Mesel: Kur'n- Kerim'de mezkr; Cenab- Hakkn ruhlara kar, ""Ben Azman sizin rabbiniz deil miyim?"" diye sorduunda, ruhlar $ Yni: ""Evet sen

296

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bizim Rabbimizsin"" dediler. (Bak: Bezm-i Elest) * Farsada ""Bel"" diye sylenir." bel Belabil gam, tasa. musibet, afet. (Belbl - Belbele. C.) Vesveseler. Kederler. Tasalar. * (Blbl. C.) Blbller. Andelibler. belbil Bel-c Belad(e) Beladet Bel-dide Beladir bellar, tasalar, musibetler. Bel arayan. Belsn istiyen. Kt kimse. Mzevir, gnahkr. Fena ve kt ey. Ahmaklk, sersemlik, kalnkafallk. Budalalk. f. Bel grm, belya atm. f. Kadnlarn kullandklar altun, gm, zmrt, yakut, elmas gibi ss eyas. * Bely def etmek iin verilen sadaka. Bel-ender-bel Belg f. Bel stne bel. Zahmet iinde zahmet. Eritirme, yetitirme. * Maksada uyan gzel ifde. Kfi gelme, kifyet. Belgan m-belg Belgat Bol bol. ok kfi derecede. "Hitbettii kimselere gre uygun, tam yerinde, dzgn ve hakikatl gzel sz syleme san'at. Muktez-y hle mutbk sz sylemek. * Belgat, hem dzgn, hem yerinde sz sylemeyi reten ilmin de ad olur. Ve maani, beyan, bedi' diye ksma ayrlr. Bu gn Edebiyat denilen bilgiye, ilm-i belat denilir. (Edb. L.)(Arkada! Kelmlarn hsnn artran ve gzelliini fazlaca parlatan belgatn esaslarndan biri de udur ki: Bir havuzu doldurmak iin etrafndan szlen sular gibi, beli kelmlarda da zikredilen kelimelerin, kaytlarn, hey'etlerin tamamen o kelmn takib ettii esas maksada nzr olmakla onun takviyesine hizmet etmeleri, belgat mezhebinde lzmdr.... Belgat,

297

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

muktez-y hle mutabakattan ibarettir. Kur'ann muhatablar, muhtelif asrlarda mtefavit tabakalardr. Bu tabakalara mraten, muhavere ve mklemeyi o asrlara temil etmek zere, ok yerlerde ta'mim iin hazf yapyor; ok yerlerde, nazm- kelm mutlak brakyor ki; ehl-i belgat ve ulm-u Arabiyece gzel grnen vecihler, ihtimller oalsn ki, her asrda her tabaka, fehimlerine gre hissesini alsn. ..)" belgat Belgat-fru Belgat-perdz Belgat-pir belba Belah Belaha belhet Belahet Belak Bel'ak Belke Belakik Belal Bel'am szn gzel ve yerinde sylenmesi, bunu reten ilim. f. Belgat taslyan. f. Dzgn konuabilen, iyi sz syliyebilen. Belgata ss veren. Ssl ve belgatl konuan. kaynak, pnar. Byklenmek, kibir. Yetimemi hurma koruu. * Kurumak, yebs. * Yormak. ahmaklk, budalalk, dncesizlik. Ahmaklk. Dncesizlik. Ne yaptn iyi bilmemek. Ayaklar alacal at. Yal, zayf. * Bir hurma cinsi. f. Bel eken. Sknt iinde olan. (Blkka. C.) Sahralar, ller. Dzovalar. Islaklk. Islat. Su gibi slatan. Terbiyesiz, agzl, obur. * Hz. Musa (A.S.) hakknda, yalan ve fena syleyerek Beni-srail'i kandran Bel'am bin Baura adnda birinin ad. Bel'ame Belarek Bel'as Yutmak. f. yi su verilmi kl, elik. * Ok temreni, ok mahfazas. Byk karnl dii deve.

298

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Belat Belaya bely Bel-y ngh Bel-y siyh Bela-zede Belbal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Denmi ta. * Dzyer. * Ky ad. (Bel. C.) Musibetler. Afetler. Beliyyeler. Bellar. bellar. Anszn gelen musibet. Habersiz gelen bel. Kara bel. * Mc: Ac olan olaylar, kt hdiseler. f. Belaya uram, bana musibet gelmi olan. (Belbele) Vesvese. Tasa. Tel. Yrek yanmas. Iztrab. * Tehyic ve tahrik eylemek.

Belbed Belbel Belbele Belbs Belca' Beldah Beldaran

Aklsz ve ahmak kimse ki, ne ettiini bilmez. Tasa, kayg. Yrek yanmas. (C.: Belbil) Vesvese vermek, gamkin etmek, kuruntu vermek. f. Bir nevi haha. * Yabani soan. Da soan, sarmsak. Kalar aras ak olan kadn. (Mz: Eblec) Kiinin kendini yere vurmas. Geit yerleri muhafzlarnn ad. Tanzimattan sonra bunlara zaptiye denmitir. kinci Merutiyetten beri jandarma olarak adlandrlrlar.

belde Belde

memleket, byk ky. Memleket, ehir. * Byk ky. * Yer, arz. * Gs, sadr. * ki ka arasnda kl olmayp ak olmas.

Belde-i tayyibe Be-leb Belec Beled sresi

Gzel ve ho belde. Medine-i Mnevvere. f. Dudakta. Zhir ve ren olmak. Gzkmek. (El-beled) Kur'an- Kerim'de 90. sure olup Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur.

Beled

(Belde. C.) Beldeler. Memleketler.

299

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beled

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Beled. den) ehir veya kasaba ahalisinden olan, ehirli. * ehir ve kasabaya ait. * Belediye daresine mensub. * Mahall, yerli.

Belediye

Bir ehir veya kasabann temizlii, bayndrl ve nizamiyle ilgilenen daire.

Beleh Belel

Sersemlik, bnlk, ahmaklk, budalalk. Yalk, rutubet, slaklk. * Zafer, galibiyet.* Mihnet, keder, znt. * Mcadele, kavga. * Hastalkdan iyileen. * Dknlk.

Belem Belemun Belendah Belend Belensem Beles Bele Belet Belge Belgin Belh Belha'

zerinden yol geen tepe. akr dikeni. Bodur, iman kimse. Enli. Katran. ncire benzer bir yemitir ve Yemen'de ok olur. (Araba biley'den galattr) cretsiz, bedava. Kesilmek, inkt. (Bak: Vesika) Bel, zahmet, dhiye. Bazan, siv (gayri) manasn ifde eder. Bir gzne srme ekip, dier gzn unutan ve gmleini ters giyen aklsz kadn.

Belh Belham Bel'-i lokma bel Beli Belid

Gnl kibirli olan kadn. iftilikte kullanlan saban. ift srmee yarayan let. Lokmann yutulmas. evet. f. Evet. (Beldet. den) Ahmak, sersem, bn, budala.

300

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beligane bel Beli

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Belicesine, dzgn ve fasih olarak. dzgn ve adamna gre sylenmi sz. Edb: Belgatli kimse. Meramn tamamen, noksansz ve gzel szlerle anlatmaa muktedir olan. * Kfi derecede olan. Yeter olan.

belne Belil Belinograf

beli biimde. Islanm olan ey. * Serin ve yamurlu rzgr. Fr. Telefon hatlaryla fotoraf, ekil ve yazy uzak mesafeye nakleden cihaz.

Belita Beliyyat beliyyt Beliyye beliyye Belk Belka' Belkaa

Kam kap. (Beliyye. C.) Felketler. * Gamlar. Kederler. bellar. (C.: Beliyyt) Bel. Mkilt. Musibet. fet. Tasa. Keder. bel. Kap amak. * Ak ile kara alaca olma. * Byk terazi. Alaca. Alaca bacakl olan at. am vilyetinde bir yerin ad. * Kara ile ak alaca nesne. * Parlak nesne.

Belks

"Sleyman (A.S.) zamannda, Yemen'de Sebe ehrinde hkmet sren Himyerlerden bir melikedir. Sleyman (A.S.) bunu Filistin'e ard, geldi ve iman etti. (Bak: Taht- Belks)(Hz. Sleyman (A.S.) Taht- Belks yanna celb etmek iin, vezirlerinden bir lim-i ilm-i celb dedi: ""Gznz ap kapayncaya kadar sizin yannzda o taht hazr ederim"" olan hdise-i harikaya delalet eden u yet $ ilhir... aret ediyor ki: Uzak mesafelerden eyay aynen veya sreten ihzar etmek mmkndr. Hem vki'dir ki; risaletiyle berber saltanatla merref olan Hz. Sleyman (A.S.) hem msumiyetine, hem de adaletine medar

301

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olmak iin pek geni olan aktar- memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak ve raiyetinin ahvalini grmek ve dertlerini iitmek, bir mu'cize sretinde Cenab- Hak ihsan etmitir. Demek Cenab- Hakk'a itimad edip Sleyman'n (A.S.) lisan- ismetiyle istedii gibi, o da lisan- istidadiyle Cenab- Hak'tan istese ve kavanin-i detine ve inayetine tevfik-i hareket etse; ona dnya bir ehir hkmne geebilir. Demek taht- Belks Yemen'de iken am'da aynyla veyahud sretiyle hzr olmutur, grlmtr. Elbette taht etrafndaki adamlarn suretleriyle beraber sesleri de iitilmitir. te uzak mesafede, celb-i srete ve savta hametli bir srette iaret ediyor. S.)" belki Belki Bell Bellet Belma Belsek Belt Belta' Beltah Beltem Bel Belul Bels Belt Belv Belvaz phesiz, kesinlikle. Umulur, ihtimal, olabilir. * Hatt. * Kat'iyyetle. Dahi. phesiz. Ya etmek. Islatmak. * Ulatrmak. * Hastann salamlamas. (C.: Bilel) Cisimlerin yzeyinde olan yalk, slaklk. f. Faydasz, faydas olmayan. ri ve kaba ey. Elbise dediinde yapp ayrlmayan bir ot. Kesmek. Her hususta hazakati ve feraseti olan. Kii nefsini yere vurmak. Aklsz kimse. * Peltek adam. (Bel'. den) ok yiyici, obur. Kurtulma. Hastalkdan, marazdan kurtulma. Hals olma. f. Tevazu, mahviyet. Hileci. Hile, yalan, dolan. Bot: Mee aac. * Mee aacnn meyvesi olan palamut. (Belv) Dert, ile. Musibet. Zahmet. * mtihan, tecrbe. f. knt. Duvardan dar doru kan direin ucu.

302

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Belve Bely Belyad Belzi Bem Bembeyaz Ben Bel.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mahvolmak. * Belirsiz olmak. f. Naksz, sade kostm. Muhkem, gl, salam deve. Baz sfatlara katlarak mbalaa beyan eder. Her taraf beyaz, ok beyaz. "(Bak: Ene) t. Psk: uurlu kiiliimiz. Balangta ocuun benlii uurlu deildir. Kendisini bakasndan ayramaz. Fakat canl olarak ihtiya ve istekleri vardr. Benin bu uursuz haline ""alt ben"" denir. Kendisi ile bakas arasndaki fark anlamaya, mnasebetler kurmaya, dnmee balaynca uurlu kiilii, beni ortaya kar. Ben, kendi menfaatna grd, haz duyduu hereyi ister. steklerine kendisi iin tehlikeli, ac verici grd yerde, yani yine kendisi iin snr koyar. Bakalarn hesaba katmaz. Ahlk ve din terbiyesiyle ben, her istediini yapmamas gerektiini renir. Vicdan ve namus duygusuna sahip olur. Bylece ""st ben"" mertebesine ular. steklerini dizginlemesini renir. ""Alt ben""in had, snr tanmayan arzularyla din ve ahlkn benliimizdeki sesi durumunda olan ""st ben"" arasnda bir zddiyet ve atma vardr. Ben, bu ikisi arasnda ahenkle denge kurmaya alr. Bir su ve gnah ilediinde benlikte sululuk duygusu uyanr. Bundan kurtulmak iin en kk bahane ve phelere yapr. Ve ahlk ve din esaslar inkra ynelir. Bu sebeple her gnahta kfre giden bir yol alr. slm terbiyesi alan bir insann benlii meru snrlarda Allahn emir ve rzas dairesinde kalr. Gnah snrlarna varmaz. Benin mahiyeti hakknda felsef ve psikolojik muhtelif grler vardr. Henz benliin mahiyeti aklanamamtr.

303

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slm asndan bu mevzuda yazlan en esasl yaz Risale-i Nurlardan Ene ve Zerre Risalesi'dir." Benadk Benadir Be-nam (Bunduk. C.) Yuvarlak kurunlar. * Fndklar. (Bender. C.) Ticaret yerleri. Ticareti ilek limanlar. f. Mehur. Naml. Mtemayiz. Sekin. Mlum bir isimle tesmiye edilen. benm Benam Benan Benane Bent bent Bent- bi'se Bent-d dehr Bent-l arz Bent-r rde Bent-s sadr Benaver Benbel Benc naml, nl, sekin. Parmak ucu. Parmak ular. Parmaklar. (C: Benn-Bennt) Parmak ba. (Bint. C.) Kzlar. * Bebekler. kzlar. Musibetler, bellar, felketler, fetler. fetler. * Zahmetler. Pnarlar, rmaklar. Nikhl kadndan doan evlat. Endie. * Hayal. * Kederler. f. ri, byk ban. Kan ban. f. Eki ey. * Eki elma. "Trkede ""benek"" ad verilen bir ot cinsidir ve tohumuna ""bezr-l benec"" derler." Bencil Bencileyin bend Bend t. (Bak: Hodbin, Hodgm) t. Benim gibi. bent, balanm. f. Balanan. Balanm. * Ba. Boum. Mafsal. * Su bendi. Baraj. * Gam. Gussa. * Mekir. * Hile. * Mlhaza. Fkra. Madde. *

304

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aldatmak.* Birisini emri altna almak, bendetmek. * Edb: Batan sona kadar ayn vezinli bir ok paralardan meydana gelen ve ksm ksm gazel tarznda kafiyeleri deien manzmelerin her bir paras. (Bak: Terkib-i bend) bende Bende Bendegne Bendeg Bende-hirde Bende-i fermn Bende-i halka-beg Bendeka Bendene Bendenvaz Bendeperver Bender Benderek bal, esir, kle, hizmeti, kul. f. Balanm olan. Kle. Esir. Hizmeti. Hizmetkr. Kul. Hizmeti gibi. Balanmasna. Klelik. Hizmetilik. * Ubudiyyet, kulluk. Satn alnm kle. Emir kulu, ferman klesi. Kula halkal olan kle, esir. * Mc: taatli, muti'. Hiddetle bakma, sert bak. * Bir eyi fndk kadar ufak yapma. f. Esvabn, giyilecek eylerin baz yerlerine dikilen dme, kopa. f. Klesini iltifatlandran, adamn taltif eden. f. Kle besleyici, adam besleyici. (C.: Bendir) Ticaret yeri, ilek ticaret iskelesi, byk iskele. f. Kk iskele. * Boaz ve liman azlarnda yaplan kk kale. Mendirek. Bendergh Benderz Bendeyan Bende-zade f. lek iskele, liman, ehir. f. uvaldz. Hizmetiler. Kullar. * Mensuplar. f. Kle ocuu. * Mc: ocuunu onun klesi yerinde tutup mtevzi mumelede bulunan. Bend-i henin Bendide Bendime Demir ba. Demirden mnia. f. Esir, kle. * Bal, balanm. f. Elbise yakasna ve kollarna alan kk delik. * Dme, ilik.

305

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bendi Bend-rg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Altn ve gm zerine ilenilen nak. f. Tarla ve bostan kenarlarna suyun akntsn kesip havuz gibi birikmesi iin yaplan setli ukur.

Bene Benefsec Benef() Benefe Benefe-gn Benefe-zr Benek Benes

f. nce urgan, ip. Meneke. f. Meneke rengi, mor renk. f. Meneke denilen gzel kokulu, kk iek. * Mor. f. Meneke renkli, mor renkli. Gkyz. f. Meneke tarlas, meneke bahesi, menekelik. f. Atlas zemin zerine srma ilemeli bir eit kuma. Ktlkden, fenalkdan ve iyi olmayan eylerden ekinme ve kanma.

Benevre Beng

f. Temel, esas, asl. f. Bir bitki ve tohumu ki, afyon gibi uyuturan, keyf verici olarak da kullanlan bir madde. Esrar. * Atlas zerine ilenmi srma ilemeli bir eit kuma. * Kk itlenbik.

Bengah

f. Keeden yaplm olan Trkmen evi.* mirlere ve byk rtbeli ahslara ait adr.

Bengere

f. ocuklar uyutmak iin, ocuu uyutan kii tarafndan sylenen ninni.

Beng Ben dem Ben beer Ben isril Ben meyye Ben

f. Beng tiryakisi, esrarke. dem olu. nsan. dem oullar. nsanlar. sril oullar. Yahudiler. Yahudi. Emeviler. Oullar, evltlar, ocuklar. (Asl: Benn-Benn)

306

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ben bendem Benisril Benika Benimsemek oullar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ademoullar, insanlar. israiloullar, Yakub aleyhisselmn neslinden gelenler. (C.: Benyk) Elbisenin koltukalt paras. t. Sahip kmak, bir ey hakknda benimdir iddiasnda bulunmak. Kabullenmek.

Benn Beniyye Benk Benna Benna-g Benne Bens Ben Ben Ben(h) Benu-d dnya Benu-l allat Benu-l a'yan Benu-l gabra Benu-l mm Benn Benu-s sebil Ben-van Benzol Bepga

(bn. C.) Oullar, erkek ocuklar. * Akll, temkinli, tedbirli kimse. Kbe-i Muazzama. Her nesnenin asl. Mimar, usta, kalfa. Her trl bina yapan. Yapc. f. Kulan aa sarkan yumuak ksm ki, kpe aslan yerdir. (C.: Binn) Gzel, ho koku. Tehir etmek, geciktirmek. Tenbellik. hml. Oullar. f. Yn, kme, demet. Beni dem, insanlar. Baba bir karde. Baba ve ana bir karde. Derviler, urular. Ana bir karde. (Benn) (bn. C.) Oullar. Zdeler. Veledler. Misafirler. f. Harman, tarla, ekin bekisi. Benzin ve toluen karm bir akaryakt. f. Papaan.

307

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ber Ber

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" ""alan, dinleyen, yeden, gtren"" mnsnda son ek." "f. (Burden) ""Gtrmek"" mastarnn emir kkdr. Kelimenin sonuna getirilerek terkipler yaplr. Emirber $ : Emir dinleyen, emir gtren. Fermanber $ : Emir veren. Emir dinleyen... gibi."

Be'r

Kuyu kazmak.BER' : (Ber, Bur', Br') Yaratmak. Halketmek. * Hastann iyilemesi. Salamlk.

Bera' ber Beraa

Her ayn ilk ve son gn. iin, dolay. (Beria, Berua) lim ve fazilet ve cemalde stnlk (manasna fiil kk.)

berat Berat

gzellik, parlaklk, stnlk. Hamet, metanet. lim ve ecaatta, gzel vasflarda emslinden stnlk. Hsn ve cemlde tam olmak,emslinden stn olmak.

Berat-l istihll

Bir eserin iindekilerini gzel bir balangla ba tarafnda anlatmak. yi bir almet. Gzel bir balang. * Bir ibarede mradif ve mukni birka kelime bulunmas, hsn ve insicamdaki ibarenin vech-i mergub zere te'lif ve terkibi. * Maa, rtbe, nian iin hkmete bildirilen yaz gibi vesika.

beratlistihll

gzel bir balang. Herey berber sylyor, arpyor, konuuyor.

Beraber m-zenend her ey Beraber Beraber Beracim beret

f. Birlikte bulunan. * Msavi, eit. * Bir hizada olan. * Refakat, birlik. f. Eitlik, msavilik, beraberlik. (Brcume. C.) Boumlar, mafsallar. arnma, kurtulma.

308

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Temize kma. Temizlik, mnezzehiyet. Bulak ve giriftr olmama. ri olma. * Huk: Bir davnn neticesinde susuz olduu anlalma. (Bak: Ber')

Beret-i zimmet Beragis Berah Berahide Berahihte

Zimmetinde birey olmay, susuzluk. (Brgus. C.) Pireler. iddet. Ez ve meakkat. f. Yola karlm, gnderilmi. f. Daha ziyade silh hakknda kullanlan bir tbirdir. karlm, ekilmi mnlarna gelir.

Berhime Berahime Berahin berhin Berahin-i aleniyye Berahin-i kata Berahin-i kaviyye Berail

berehmenler, baz batl dinlerin nderleri. Berehmenler. Btl ve sapkn Hind ve Mecsi dinindekilerin reisleri. (Brhan. C.) Deliller. hidler. Brhanlar. brhanlar, kuvvetli deliller. Meydanda ve ak olan deliller. eksiz ve phesiz olan kat'i deliller, brhanlar. Salam deliller, kuvvetli brhanlar. Horozun, gvercinin ve dier kularn boynunda arpk bitmi olan yelek.

Berak Ber-akis Berarende Berari Beras Berasin Bera

(C.: Berkn) Gz kamamak. * Bir yandaki kuzu. f. Aksine, zddna, tersine. f. ste getiren, zerine karan. (Berriyye. C.) Sahralar, ller. Geni kumluklar. Leke hastal. (Brsn. C.) Yrtc hayvanlarn peneleri. Ekseri yzde olan kk kara noktalar.

309

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berat gecesi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Arabi ban aynn onbeinci gecesi. ban ay mbarek uhur-u selseden ( aylardan) olup, onbeinci gecesi mahlkatn rzklarna, mrlerine, amellerine dir taraf- lhden meleklere tlimat verildii hususunda rivyt- sahiha vardr.(Bu gelen gece olan ""Leyle-i Bert"" btn senede bir kuds ekirdek hkmnde ve mukaddert- beeriyenin program nev'inden olmas cihetiyle ""Leyle-i Kadr""in kudsiyetindedir. Herbir hasenenin Leyle-i Kadirde otuzbin olduu gibi, bu Leyle-i Beratta herbir amel-i salihin ve herbir harf-i Kur'ann sevab, yirmibine kar. Sair vakitte on ise, uhur-u selsede yze ve bine kar. Ve bu kuds leyli-i mehrede, onbinler yirmibin veya otuzbinlere kar. Bu geceler elli senelik bir ibadet hkmne geebilir. Onun iin elden geldii kadar Kur'anla ve istifar ve salvatla megul olmak byk bir krdr. .)"

bert Berat Berat- cibayet

nian, ayrcalk ferman. Nin. Rtbe. mtiyaz ve taltif iin verilen resmi kt. Vergi, icre ve resim gibi vakfa veyahut da hazineye ait olan paralar toplamak salhiyetini veren vesika.

Berat- hmayun Beratil Ber-aver Beraverde

Padiahlara mahsus ferman. (Birtl. C.) Hediyeler, rvetler. f. Yemi aac. f. ltimas ile korunarak ileri ekilmi adam. * Seilmi, ayrlm ey. * Yksee kaldrlm.

Bery

"f. in, dolay, binen. (Arabadaki ""Li, li ecli"" yerinde bir tbirdir.)"

Beraya

(Beriye. C.) Halk. Btn mahlkat. * Halkn kl kullanabilenleri ve vergi hrici tutulan mslman ksm.

310

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bery- istikbl Bery- malmat Bery- tenezzh Bery- ticret berymlmt Beraz Berazik Berbad berbd Berbar(e) Karlamak iin. Mlmat iin.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tenezzh iin, gezinti iin. Ticret iin. Ticret maksad ile. bilgi iin. Az olan ey, kalil. Blk, cemaat. f. Harap. Kt. Virne. Bozuk. Perian. Telef ve helk olmu. harap, pis, fena, kirli. f. Evin dam ksmnda bulunan oda. * ardak. * Kemeriye. * Tahtabo. Damn dz bir ksm ki, en ok amar sermeye yarar ve inko ile delidir.

Berbekan Ber-belend Ber-bend Berber Berbere Ber-ca Berced Berceste

Araplarn giydii bir elbise cinsi. f. ok yksek yer veya rtbe. f. Ufak ocuu annesinin srtna balamaa yaryan gs kua. f. Tra eden, sa kesen. * Afrika'nn kuzeyindeki bir kavim. Kzgnlk nnda sylenip armak barmak. f. Yerinde, mnsib. Kaln kilim. * Hal. f. Salam ve ltif. * Seme. * Edb: Zahmetsizce hatra geliveren ve fakat ok kymetli olan sz.

berceste Bercis Beride Berin berd

seme, iyi msra. Mteri denilen gezegen. * Bol st olan deve. f. Devirilmi, toplanm. f. Toplayc. souk.

311

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Souk. Soukluk. Soutmak. Noksan hararet. * lmek. * Souk su ile gusletmek. * Uyumak. * Sabit olmak. * Zayf olmak. * Bir eyi eelemek. * Srme ekmek. * Smek. * Tutya, inko. (L.R.)

Berdaht

f. Przn giderme. Przsz yapma. * Cillama, parlatma. * Dzleme, dzeltme.

Berdar

f. Aslm, yukar kaldrlm.* Tutucu. taat edici ve ettirici. * Meyveli. Meyve verici olan.

Berdate Berde Berdec Berdegi Berdeng berdevam Berdevam Berd-i beyz Berdi Berdis Berdiyy Ber-d Berd-l acz

f. Yksee kaldrlm, yukar karlm. Tb: Mide dolgunluu. Srmek. (Farisden muarrebtir). f. Esirlik, esaret, klelik. f. l ortasnda yer alan kk da ve tepe. devam eden, srp giden. f. Devam zere. Devaml srp giden. (Bak: Nr- beyz) Hasr yapmnda kullanlan bir ot cinsi. Habis kii, pis kimse. Suriye'de bulunan iki nehrin, bir kyn ve Hicaz'da da bir dan ad. f. Omuzda, omuz zerinde. Kocakar souu. (Rmi ubatn 26'snda balar ve 7 gn iddetle devm eder.)

Bere Bered Berede Berehmen

f. Kuzu. Koyun yavrusu. Daha ziyade frtnal havalarda yaan dolu. Dolu. * ok yemekten midenin dolmas. (Berhemen) f. Puta tapan. Ateperestlerin bilginleri ile puta tapan kimselerin papazlar.

312

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berehne Berehneg Berehrehe Berekt berekt Bereket f. plak. f. plaklk. Gzel, nzik kadn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bereket. C.) Bereketler. Bolluklar. bereketler. "Bolluk. okluk. Feyiz. Cenab- Hakk'n ltfu, ihsan. Uurluluk. Meymenet, saadet.(.. Kanaat- kat'iye verecek derecede tecrbeler vardr ki: Nasl ocuklarn aczlerine binen rahmet tarafndan rzklar hrika bir srette memeler musluklarndan gnderiliyor ve akttrlyor... yle de, msumiyet kesbeden imanl ihtiyarlarn rzklar da, bereket sretinde gnderiliyor. Hem bir hnenin bereket direi, o hanedeki ihtiyarlar olduu; hem bir hneyi bellardan muhafaza edici, iindeki beli bklm msum ihtiyarlar ve ihtiyareler bulunduu, Hadis-i erifin bir paras olan $ yani: ""Beli bklm ihtiyarlarnz olmasayd, bellar sel gibi zerinize dklecekti."" diye ferman etmekle, bu hakikat isbat ediyor. L.)"

bereket Berem

bolluk, okluk, feyiz. f. Asma ve kabak arda. * zm ubuklarnn altna konulan atal eklindeki aa. Herek.

Berencen Berend

f. Kadn bilezii. f. Nak olmayan ipek kuma. * Keskin olan haner, kl, pala v.b. letler. * Klcn suyu.

Berendahte Ber-endaz berendz

f. Yksee karlm, ste karlm. Yksee kaldrlm. f. Bir yana atan. Yukar kaldrp atan. kaldrp atan.

313

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Brr ve Berr. C.) Dindar ve temiz kimseler. Takv ehli olan, her eit gnahlardan saknanlar. ok hayr sahibi kimseler.

Berestk Bere'te Berevt

Krlang denilen deniz bal. Sen yarattn (melinde fiil). (Bak: Ber') (Berat. C.) Eskiden bir kimseye nian, rtbe veya imtiyaz verildiini bildiren fermanlar.

Bereze Berf Berf-b Berf-lud Berf-dn Berf-dr Berfend Berfin Berf-nak Berfk Berfz Berg

(Bak: Brz) f. Kar. f. Karl souk su. Kar suyu. f. Kar iinde, kara batm. Buzhane, buzluk, karlk. f. Karl. f. Asker, nefer, er. * Gzel ve ho sz. * Derin yer. f. Kar ile ilgili, kardan. f. K yaz devaml karl olan yer. f. eftali yemii. f. Azn d kenar, dudaklarn evresi. f. Sed, bend.BERG : f. Yaprak. * Azk. * Azm, kasd. * Hazrlk. Mal, mlk. * ntizam- hal. * Serencam.

Bergab Bergal Bergaman Bergamot

f. Su bendi. Suyun biriktirildii yer. Baraj. (C.: Beragil) Srtlan enii. f. Ejder. Byk ylan. Turungillerden bir aa ve bu aacn meyvesi. Meyvenin kabuundan gzel kokulu bir esans da karlr.

Berga Bergate

(C.: Bergi) Sivrisinek. * Tahta biti. f. Yz evirmi.

314

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bergerde Bergeide Bergete Bergete-hl Berg-i diraht Berg-i sebz Bergriften Berg-riz Bergzar bergzr Bergzide bergzde Berh Berhabe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hatrda tutulmu, ezberlenmi, hfzedilmi. f. Syrlm, ekilmi. * Tartlm. f. Tersine dnm. Yz evirmi. Mks. f. i bozulmu, geimi glemi, dkn. Aa yapra. Hediye. * Yeil yaprak. f. Ayrmak. Kaldrmak. Gidermek. f. Yaprak dken. Sonbahar, gz. f. Hatrlatmak iin armaan, hediye vermek. hatrlanmak iin hediye verme. f. Sekin. Seilmi. sekin, seilmi. iddet, eziyet, meakkat, zorluk, zahmet. Minder. Dek, yatak. * Ayn dek veya yatakda beraber yatlan kimse.

Berham Berhne Berhast(e) Berhava berhava Berhay Berhayat berhayat Berhe Berhem Berheme

Yahudi ismi. f. Eskiyip harap olmu konak. f. Ayaklanm, kalkm. (Berhev) f. Bo, faydasz. * Havaya uurulmu. Havaya gitmi. boa gitme. Yaramaz, haylaz. f. Yaayan. Hayat zere olan. yaayan. Mddet, an, zaman. f. Kark, aprak. * Toplu, birlikte, berber. Gzn kprdatmadan bir eye bakp durmak.

315

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berhemen Berhem-zede Berhem-zen Berhem-zened Ber-heva Berhihte Berhiz Berhd Berhudar berhudr Berhh Berhn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Berhemn) Hakm. * Efsun okuyucu. f. Karmakark, alt stne getirilmi. f. Karmakark eden, altn stne getiren. f. Birbirine arpyor. Beraber arpyor. Birlikte alyor. f. Kaybolmu, havaya gitmi. f. Silh ekilmi, hamle edilmi. f. Atlan, kalkan, srayan. Zorbalk eden. f. Samasapan sz, mnasz sz. f. Selmette. Mkfata erien. Nasibli. saadete erien. f. Sabun. f. ember, daire, ortas bo olan yuvarlak nesne. * Hisar, varo, duvar veya bostan kenarlarna ve tarla aralarna alrp ve diken ile yaplan it. * Kk ev, oda, hcre.

Berhr Berhz Ber

f. Pay, nasib, hisse. f. Torba, daarck. (Beret. den) Kurtulmu. Temiz. Kayt ve hkm altnda olmayan. Zimmeti bulunmayan adam. Hibir karklk, kusur ve noksan olmayan. Hastalktan slim olan. (Bak: Ber')

ber Beria

temiz, arnm, kurtulmu. Aklda gzellik, zekda ve kyasette emsalinden stn olan. (Bak: Beraa)

Beriberi

(Seylanca) Asya'nn gneydousu ile Okyanusya, Senegal ve Brezilya'nn yerli halklarnda grlen ve B vitamini eksikliinde vcuda gelen bir hastalk.

Bericen

f. erisinde ekmek piirilen ocak veya frn.

316

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berid Berid-i felek Berig Berik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Postac. Haberci. Eli. * Src. * Drt fersah mesfe. Satrn (Zhal) gezegeni. f. Set, bent. Yldrayc, ok parlak nesne. (Mblaas: Berrak) * Parlt, k, ziya.

Berike Berilyum

Yrtmak. Paralamak. * Un helvas. yun. Zmrt gibi baz talarn bileiminde bulunan bir elementtir. (Be) sembol ile gsterilir.

Berim

Siyah ve beyaz ipliklerden meydana getirilen ip. * Cemaat. * Etsiz yemek.

Berin Berisa' Berit Beriyye Berj Berk

f. Pek yksek, en yce. * Yark, yrtk, delik. Halk, insan topluluu. (C.: Beryt) Halk, beriyye. Halk. Mahlk. nsan. * Sahra. l. * Kr. f. Kuvvetli kasrga. Su girdab. imek akmas. Parlama.* Yldrm. * Zinetlenme, sslenme. * Tas: Tecelli-i lhiye ile kurbiyyete mazhariyyet. * Ahmak olmak.

berk Berka' Berkaa Berkan berkarar Berkarar Berk-asa berks Berk-s

imek. (Bak: Burku) Drt ayak stne durmak. Parldama. * Volkan. kararl. Kararl. Yerlemi. Devaml. f. imek gibi parlak. imek gibi. imek gibi. Berk gibi.

317

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berka(a) Berkata Berk-efan Ber-kemal Berkenar Berk-endaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Naketmek, naklamak. Birbirine yakn olan adm. f. imek saan. f. Mkemmel. f. Hiye. Kenara yazlan yaz. Kenarda. f. Parlayc, parldayc.BERKENDE : f. Koparlm, sklm, kknden karlp atlm.

Berkeide

f. Knndan karlm, syrlm, karlm.* Mc: lerletilmi, ekilip meydana getirilmi. BERKYYE : imek gibi. imee it. Elektrik. Telgraf.

Berk-i basar

Gzn imek akmas. * Birdenbire tepesinde akan imekten mruz olduu dehet ve iddet hlinden mecaz olarak, anszn bana gelen mhlik hdisenin iddetli lm ve ztrabyla dehet ve hayret iinde duyulan keskin intibah ifade eder. (E.T.)

Berk-i htf Berk-i syuf Berki' Berku' Berkuk Berm Bermah(e) Bermal Ber-mcib Bermurad Bermu'tad Berna

Kapp gtren veya gz kamatran imek. Kllarn imei, kl korkusu. Yedinci kat gk. Yz rts. Pee. eftali, kays, zerdali. f. Hfzetme, hatrda tutma, ezberleme. f. Burgu, matkab. f. Zirve, da tepesi. Dan st, en yksek yeri. f. Gereince, icabna gre. f. Emeline kavuan, arzusu yerine gelen, dileine eren. f. Her zamanki gibi. det olduu zere, alld gibi. f. Delikanl, yiit, gen.

318

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bername Bernik Berni Berniye Bernn Berpa Berr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mektub bal. * Zarfn zerindeki adres. * Fihrist. Su aygr. f. Romatizma ars, mafsal sancs. * Karn ars, sancs. (C.: Berni) Byk kp. * Kk horoz. * Bir hurma cinsi. f. nce tl. ok ince ipek kuma. f. Ayakta, ayak zerinde, dik. (C.: Ebrr) Va'dinde sdk. Sznde duran. Muhsin. Keremkr. * Nimetleri herkese, umuma ihsan eden. * Gereklik, sdk. * Susuz, kuru yerler. * Toprak. Yeryz, yer.

berr Berrade Berrah berrak Berrak Berran Berran

yer, toprak, kara. Suyu soutmaya ait kap, buzdolab, karlk. * Bardak asacak yer. Sahra, l. * Zeval, sona ermek. * Gitmek, zehab. duru, safi, ar. Nurlu, pek parlak. * Bulank olmayan, duru, ak, saf. f. Kesen, kesici, keskin. (Berr. den) Sahra ve kra ait. Yabani. * Hric, zhir. * er' hkmlere uymayan.

Berrat Berren Berr-i atik Berr-i cedid berr Berr berrye Berriye Berrd

Bk. * Trp. Karadan, kara yoluyla. Eski karalar. Asya, Avrupa ve Afrika. Yeni karalar. Amerika ve Avusturalya. karac, karada olan. Topraa ait, kara ile ilgili. karalara ait olan. Topraa it. * l. Beyaban. Sahra. * Kara askeri. Piyade. Tl aac.

319

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berrste

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Karpuz, kavun, kabak, imen gibi dalbudak salp da ykselmiyen nebat. * Mc: Alak, edepsiz, rezil kimse.

Bers Ber-sabk Bersak Berser-zeden Ber

(C.: Brs-Ebrs) ukur, yumuak yer. f. Eskisi gibi. Sevinmek, srur ve ferah. f. Baa kakmak, azarlamak. f. Afyon urubu, keten yapra ile yaplan bir nevi sarho edici mcun. * Arzu, gnl istei.

Bera' Berak Beran

Uzun boylu, iri gvdeli ahmak kimse. Ok atmak. f. mmet. Bir peygamberin tebli ettii dine ve kitaba iman eden cemaat.

Berem Bertal Bertam Bertame bertaraf Bertaraf Bertarum Berter Bertih Bertil Berd Bermend Bermend Berz

f. Kederin belli oluu. * Dikkatli nazar. Rvet almak. Duda kaln adam. Gadaptan mntefih olmak, hiddetlenmek. karlp bir yana atlan. f. Bir tarafa atlan, bir yana atlm, ortadan km, zil olmu. f. Kubbe zerinde. Dam stnde. f. Daha yksek, daha stte, l. Arma. (C.: Beratil) Uzun ta. * Uzun, salam demir. Soutucu. * Gze ekilen srme. f. Faydal, verimli. * Ter taze. * Nasibli, hisseli. f. Faydal, menfaatli olma. Zhir olmak, zuhur etmek, grnmek.

320

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bervar(e) Bervaze Ber-vech bervech Ber-vech-i ati Ber-vech-i bl Ber-vech-i itirk Ber-vech-i maktu' Ber-vech-i mtad Ber-vech-i yesir Ber-vech-i zir Berz berzah Berzah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sayfiye. * Havadar kk, mesken. * Evin kk, arka kaps. f. Gezinti iin hazrlanan yemek. f. Olduu gibi, aynen. eklinde, biiminde. f. Gelecek tarz zere. Aadaki gibi. Yukarda olduu gibi. Ortaklkla, itirak ederek. Muayyen bir bedel karl olarak. f. Adet olduu gibi. Kolaylkla, kolayca. f. Aadaki gibi. Gelecekte grlecei zere. f. Ziraat, ekim. dnya ile hiret arasndaki lem. ki lemin aras. Kabir. Dnya ile hiret aras. * Perde. * Skntl yer. * ki yer arasndaki geit. * Mani'a, engel, (Bak: Srat kprs). len insanlarn ruhlar kyamete kadar berzah leminde bulunurlar. Berzah byk ve mnevi bir lemdir. Dindar olup cennetlik olanlar, berzah leminde sevdikleri kimselerle ve iyi insanlarla grrler ve ok zevkli yaarlar. Kyamet kopunca Allah btn ruhlar hair meydannda cesetleri ile diriltip toplayacaktr.

berzah Berze

kabirle ilgili. f. pekli kuma * Yakkl, nzik. * Ekin, zirat. * Dal, budak. * Letfet, zerfet.

Berzede Berze-gav Berzen

f. Toplanlm, biriktirilmi, bir araya getirilmi. f. Tarla srecek kz, ift kz. f. Sahra, l. * Sokak, cadde. Mahalle. Keba.

321

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Berz-gar Be's f. Ekinci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Azab, iddet. Korku. * Zarar, ziyan. * Zorluk, meakkat, zahmet. * Fenalk. (Arapada: ""Savata iddetli harekette bulunmak veya sknt ve fakirlikten fen durumda olmak"" mnlarna gelir.)"

Bes bes Besa

f. Kfi. Yeter. Yetiir. (Allah bes, gayri heves) yeter, kfi. (Arnavuta) Arnavut yemini. * Kan gden hasmlar arasnda yeminle akdolunan anlama.

Bes Be'sa Besa' Besait besit Besalet Besamet Besare Besre-niin Besaret Besasa Besat bestet Besatet Besatin bestin Besatin-i cinan Besbas

f. Pek ok, hayli miktarda, nice nice. Fakirlik, muhtalk ve benzerleri. lfet, alma, nsiyet. (Basit. C.) Basit eyler. Mrekkeb ve memzu olmayanlar. basit eyler. Yiitlik. Bahadrlk. Yrek salaml. Gler yzllk. Mtebessimiyet. f. Sofa, salon. Divanhne. f. Sofada oturan, uak, hdim, hizmeti. Gz akl. Dikkatle bak. Gz, ayn. (Bist) Dz. * Denmi. * Geni. * Yayvan kab. * Dz ak yer. basitlik, sadelik, yalnlk. Basitlik. Dzgnlk. Sadelik. Dzlk. * Dilde dzgnlk. (Bostan. C.) Bostanlar. bostanlar. Cennet bostanlar. Cennet baheleri. f. Samasapan, mansz sz.

322

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Besbase Besbele Besbes Besbese Bir aa ad. Bakla.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Besbis) Herze. Mnasz, sama szler. Bir nesneyi ya etmek, bir eyi slatmak. * ok abuk yrme. Hzl yrme.

Besek

(Besdek) f. Esneme. * Harman yerinde toplanlarak demet yaplan arpa ve budaylar.

Besen Besend(e) Be-ser em Be-ser p Be-ser Besere-i habise

irin, ltif, gkek, hsn. f. Kfi, kifayet eder, tamam, yeter, yetiir. f. Bagz stne. f. Batan ayaa. f. Ba zerine. kt yeri kangren eden ve adna da kara kabarck denen ldrc bir hastalk.

Besfayic Besgy Bes Besic Besil Besile Besim Besin

Bir ot kk ki, iinde fsta benzer bir yemii olur. f. Geveze. ok konuan. f. okluk, fazlalk, ziyadelik. * Birok. f. Hazrlk. Sefer hazrl, yol hazrl. * Yol ve sefer az, harl. irkin yzl. Kap iinde kalm iki art. (Besm. den) Gleryzl kimse. t. Zihayat varlklarn yaama, gelime ve almalar iin gerekli olan eitli gda maddeleri.

Besir Besise

Ziyade, ok, birok. Bir eit yemek. * Ya ve undan yaplan bir eit bulama. * Ayrlk, nifak, iftira, ihtilaf.

323

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Besit(a) Besk Beskele Besl Besm Besman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Besit) Denmi nesne, yer yz. * Yalnz tek. * Geni yer. Yrtmak. * Yarmak ve ayrmak. f. Kap srgs, kap mandal. Helk etmek. * Men'etmek.* irkin yzl olmak. * Hell ve haram. Tebessm etmek. f. Bir muahededen, bir anlamadan sonra rehin olarak braklan ey. Kapora.

Besmele

$ in ksaltlm ismi. Mslman her iine Bismillah ile balar. Yani her ii Allah adna ve Allah iin yapar. Atomlardan yldzlara kadar her varlk da Allah adna ve Allah iin hareket eder. nsan da Bismillah diyemiyecei, yani Allah'n emri ve izni olmayan bir ii ve hareketi yapmamak, onun emri dairesinde kalmakla gerekten insan olur. Aksi halde hayvanlardan aa dereceye iner.

besmele Besmele-hn besmeleke Besne Besniyye

Bismillahirrahmanirrahim. f. Besmele eken. besmele eken. Yumuak yer. Alak ve yumuak yerde biten buday. * am diyarnda belli bir yerde yetien budaya da derler.

Besr Besrik Bess Bessam Bessase Best Besta

ok, kesir. (Bisrik) Hafif ve hzl yryl bir cins hecin devesi. Para para olmak, dalp serpilmek. Gler yzl olan adam. ok glen kimse. Mekke-i Mkerreme. f. Dm. Uzunluk, bolluk, genilik. Yaygn olmak.

324

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bestak Beste Hizmeti, hdim.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Balanm, bititirilmi, bal. * Kapal. Tutucu. Donmu. * Bir nevi ipek kuma. * Gr: ""Besten"" fiilinin ism-i mef'uldr. Kelimelerin bana veya sonuna getirilerek mrekkeb kelimeler (Birleik kelimeler) yaplr. * Mzikte: arknn makam ve hengi."

beste Beste-dehn Beste-dem Beste-g Beste-kr Beste-leb Beste-rahim Besr Bess Besv Beaat Beahe Beale Beam

balanm, ark ahengi. f. Dili bal. Az kapal, susan, skt eden. f. Nefesi tutulmu. f. Ballk. Kapallk. Besteliyen. Besteci. f. Duda kapal. f. ocuk douramayan, ksr kadn. (Besr. C.) Siiller, sivilceler, kk banlar. Okadka st veren deve. Yz ekitmek. Kabahat, su. * Yiyecek ve ieceklerdeki aclk. irkinlik. Harislik, hrsl olma. Hicaz'da yetien bir cins aatr ki, ho kokuludur ve dallarndan misvak yaplr.

Beanika Bearat bert Beare Bearet

Bonaklar. (Bearet. C.) Bearetler. (Bak: Bearet) bearetler, mjdeler. (C.: Beir) Hsn, gzellik, ceml. (Dorusu Birettir) Mjde. Sevindirici haber. Hayrl haber. * Mjdeye verilen ihsan. * Yeni kan acib ey.

325

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk beret Bearet-ver beretkr beretkrne Be-art- anki Bea Beet beet Bee Beel mjde.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bearet veren, mjdeci. mjdeci. mjdelercesine. f. Bu artla ki. u artla ki. (Bee, be) Ak yzl. Gler yzl. Gler yzllk. * Tazelik. gleryzllk. f. Atmaca kuu. "f. ki kimsenin birbiriyle tutumas. ki eyin birbirine sarlmas. * Beelden masdarndan emir ki; asl, sarl, mnlarna gelir."

Beem Been Beenc Beer

f. Kederli, hznl, yasl. * Hazm g olan ey. f. Uzun boy. * Beden, cisim. * Taraf, u, kenar. f. Yz gzellii, parlakl. "(Beere) nsan derisinin d yzleri. * nsan. dem.(Hem istikr-i tmme ile ve fenlerin tahkikatyla sabit olmu ki; mahlkat iinde en mkerrem, en ehemmiyetli beerdir. nki beer, hilkat- kinattaki zhiri esbab ve neticelerinin mabeynindeki basamaklar ve teselsl eden illetlerin ve sebeplerin mnsebetlerini aklyla kefedip san'at- lhiyeyi ve muntazam hikmetli icadt- Rabbaniyenin taklidini san'atcyla yapmak ve ef'l-i lhiyeyi anlamak iin ve san'at- lahiyeyi bilmek ve cz' ilmiyle ve san'atlaryla anlamak iin bir mizan bir mikyas, kendi cz-i ihtiyariyle iledii maddelerle Hlk- Zlcell'in kll, muhit ef'al ve sfatlarn bilerek kinatn en eref ve ekrem mahlku olduunu isbat ediyor.Hem slmiyetin kinata ve beere ait hakikatlarnn ehadetiyle, mkerrem beer iinde, en eref

326

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve en ls ehl-i hak ve hakikat olan ehl-i slmiyet, hem istikr-i tmme ile, tarihlerin ehadetiyle, en mkerrem beer iindeki en merref olan ehl-i hakkn iinde dahi bin mu'cizt ve ok yksek ahlknn ve slmiyet ve Kur'an hakikatlarnn ehadetiyle en efdal, en yksek olan Muhammed Aleyhissalt Vesselm'dr. H.)" beer Beer beer beeriyet Beeriyyet Beg Begen Bei' Beir insan. nsana ve insann ftr hallerine mensub ve mteallik. nsanla ilgili. insan, insanla ilgili. insanlk. nsann tab' ve hilkati ve ftr halleri. nsanlk. "f. Dolu; kar; iy, ebnem. * Naz, cilve, ive." (Bak: Muhammes) "Tad fena olan irkin ey; ac, eki." "Mjdeli haber veren. Mjde getiren. * Gler yzl. Hub. Cemil. * Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir vasf.(te o Zt bir saadet-i ebediyenin muhbiri, mjdecisi; bir rahmet-i binihayenin kifi ve ilncs; ve Saltanat- Rububiyetin mehasininin dellal, seyircisi; ve knz-u Esma-i lhiyenin keaf, gstericisi olduundan... S.)" ber Beie Bek mjdeci. Ak yzl olmak. Yalan sylemek. * leri yaramaz olmak. * Deve, sr'atle gitmek. * Elbise dikmek. Bem "f. Kra; iy. ebnem. * Taberistan ile Rey arasnda havas ok souk olan bir mevki. * Dinsiz, mezhebsiz." Beme f. Her ubuu ayr ayr be renkte olan yollu kuma. * lenmemi ham deri. * Gz ilc.

327

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ber

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski fetva metinlerinde erkei temsil eden isimlerden biri. (Bak: Zeyd)

Be Beak Betek Be be Bene Beyn Bet' Bet Beta' Be-tahsis Betain Betal(e) Betalet betlet Betan Betane Betar

Ak yzl olmak. Yalanc, kezzab. (Betk) f. Zarf. Vazo. Kap. Kse. iniden yaplm saks. (Bak: Bea) gleryzl. f. Gler yzlce. Ho olarak. f. Semiz, besili, yal. Boynu uzun olmak. * Aikre ve zhir olmak. Ak ve grnr olmak. f. (Bak: Bed) kamet. Bir yerde oturma. Hele, hususiyle. Astarlar.* Yatak yzleri. Bahdr, yiit, kahraman. (Bak: Batalet) isizlik, durgunluk. (C.: Bitnn) ukur yer. Byk karnl olmak. ok fazla sevinmek. * Hayret. * Dehet. * Tekebbrlenmek, gururlanmak.

Betare Betat Betatron Be-tekrar Beter

Eksiklik, noksanlk. Azk. Bir yolculukta gereken teberi. * Ev eyas. * Kesin, kat'i. yun. Fiz: Elektronlar hzlandran elektromanyetik bir let. f. Tekrar ile. (Bed-ter'in muhaffefi) Daha kt, daha fena.

328

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beti' Betiha Betik Betil Elenici, elenen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bith-Betyih) Ufak tal byk dere. * Kamlk ve sazlk yer. Kat'etmek, kesmek. * Yapp bir eyi ekmek. Hz. sa'nn (A.S.) anas olan Hz. Meryem'in lkab. * Salkmlar sarkm aa. * Nehirlerdeki akntlar. * Aacn gvdesinden veya ana aadan ayrlp baka kk salan fidan.

Betile Betin Betk Betki

(C.: Betil) Hurma fidan. Byk karnl. iman. * Irak, baid, uzak. Kesmek, kat'etmek. * Yapp bir eyi ekmek. f. Atlacak oklarn iine konulup omuza aslan mahfaza. Ok mahfazas, okluk.

Betl Betle Betonarme Betr Betra Betre Bett Bettr Bettat Bette Better Betk Betl

Kesmek, kat'etmek. Kesilmi, makt. Fr. skeleti demir ubuklardan yaplm olan beton. Kat', kesme. * Hatal, eksik brakma. (Mz: Ebter) ocuu olmayan. Ksr. * Kuyruu kesik dii hayvan. Dii eek. (C.: Bett) Kesmek, kat'. * Kilim. ok kesen, fazla keskin. Kilim satc. * Kesici. Kat'i. * Kesilmi, ayrlm, maktu'. * Tiftikten al. f. (Bed-ter) Daha kt. ok fena. f. Yuvarlak tabla, bakkal tablas ve sepeti. (Betl) Erkekten kanan nmuslu kadn. * Hz. Fatmatzzehra ve Hz. Meryem'in sfat.

betl

erkekten saknan namuslu kadn.

329

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Betv Betyab Betyar(e) Durmak, ikamet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mihnet, keder, dert, gam, kayg, elem. f. eytan, ifrit. * Dman, advv. * Grlmesi istenilmeyen ey.BE'V : Fahirlenmek, byklenmek, kibirlenmek.

Bev

Deve yavrusunun derisi. (Bunu samanla doldurup anasna gsterirler. t ki salmaktan kamasn diye.) BEV : Geri ekmek. * Lyk olmak. * krar etmek.

Bev' Beva'

Kula, kulalama. * Satama, musallat olma. * Kuytu yer. Benzer, beraber, e, denk. * Hazr etmek. * Dorulanmak. * Nzul etmek, inmek.

Bevabet Bevab Bevadi Bevadir Bevah Bevahe

Kapclk, kap bekilii. Kapclk, kap bekilii. (Bdiye. C.) Bdiyeler, sahralar, ller. (Bdire. C.) Bdireler, olagelen hdiseler. Aikr, meydanda, belli. Herkesin gzleri nnde. (Bhe. C.) Dii baykular. * akr doan kular. * Ahmak, ebleh adamlar.

Bevahen Bevahid Bevaik Bevaki Bevani Bevar

Belli olarak, ikar. Musibetler, felketler, fetler, bellar. (Bika. C.) Bellar, musibetler, felketler, fetler. (Bki, Bkiye. C.) Bkiler, kalanlar, daim olanlar. Kaburga kemikleri. * Deve ayaklar. Mahvolma, rme, yok olma. * Kadnn kocaya varmayp evde kalmas.

Bevari

(Briyye. C.) Hasrlar, ince kumatan rlm hasrlar.

330

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bevarid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Brid. C.) Soutulmu yemekler. * Omuzlarda boyun arasnda, gerdann yannda veya kulaklar arasnda ve ensede olan etler. * Sakat eyler.

Bevarih

(Brih. C.) iddetli scaklar ve iddetli rzgrlar ki, adna Samyeli denir.

Bevarik

(Brika. C.) imek ve yldrm parltlar. * Parltlar, gzleri kamatrc olan eyler.

Bevrik-i syuf Bevas Bevasir Bevae

Kllarn parltlar. f. Sknt, keder, mihnet, elem, dert, kayg, gam. * Yokluk. (Bsur. C.) Mayasllar, basurlar. iftilerin harman savurmakda kullandklar atal eklindeki tahta krek, yaba.

Bevatl Bevatn

(Btl. C.) Batllar, hurafeler. Hak olmayanlar, sahteler. (Btn. C.) Gizli ve kapal eyler. Aikr olmayan eyler. (Zdd: Zevahir'dir.)

Bevatir Bevb Bevbat Bevc Bev Bevd Beve' Bevg Bevga Bevh Bevi

(Btire. C.) Keskin, ok kesen kllar. Menetmek. Sahra, l, geni kumluk araziler. Berk, imek. * Yorulma. * Barma, haykrma. Azamet, byklk, heybet. Gsteri, ihtiam. * Zinet, ss, debdebe. Kuyu. Geri ekmek. * krar etmek. * Lyk olmak. stnlk, galibiyet, galib gelme. Yumuak toprak. Lnet etme, beddua etme, sme. * Haberli olma. * Dnme. f. Tahmin, farzetme.

331

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bevj Bevk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. iddetli kasrga, su evrintisi, girdap. Fenalk, dmanlk, keder ve bel meydana getirme. * Musibet, felket. * zinsiz ve habersiz olarak bir yere aniden kagelme. * alp rpma. * Yalan sz. * Boboaz (adam). * iddetli yamur.

Bevka' Bevl bevl Bevle Bevliye

Kargaalk, karklk. Sidik, idrar. sidik. ok ieyen adam. * Kz ocuu. Tb: drar yollar ve bbrek hastalklar. Bu hastalklarn tehis ve tedavisiyle uraan tp dal. (roloji)

Bevn Bevne Bevn-i baid Bevr

ki ey arasndaki mesafe. Uzaklk. * Fazilet, meziyet. Kk kz ocuu. ok aklk, uzak mesafe. Helk olma. Yok olma. * Snama, deneme. * Al-veri sknts. * Srlmemi yer.

Bevs Bev Bevt Bevva bevvb Bevvab Bevvaban Bevvab- mi'de Bevvabn Bevval

Bahsetmek. f. alm, gsteri, debdebe, ihtiam. Zengin iken fakir dme. Dknlk. Hindistan cevizi. kapc, men edici. Kapc. * Menedici. (Bevvb. C.) Kapclar. Mide kaps. (Bevvb. C.) Kapclar. ok bevl eden, ar derecede ieyen.

332

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bevvl-i eh-i zemzem Zemzem kuyusuna ieyen. * Mc: Yalnz hret kazanmak ve ad anlmak iin uygunsuz i yapan. Bevvan Bevvee Bevz (C.: Bven-Ebvine) adr direi. Hazrlad, yerletirdi, shib kld (melinde fiil). Devaml oturu. Daimi oturma. * illerin kaybolmasndan sonra yzn gzellemesi. Bevz(ek) f. Rutubetten dolay yiyecek ve giyeceklerde meydana gelen yeil renkte kf. * Aacn, kk ksmna yakn olan yerleri. * Eek ars. Bey' u ir Bey' u ira bey' Bey' Beya beybn Beyaban Beyad Beyadka Alm-satm. Al-veri. Alm-satm. Al-veri. (Bak: Bey') satma, sat. Satmak. * Fk: Bir mal dier bir mal ile deitirmek. f. Dolu, dolmu. * Kap, girilecek yer. l, kr. f. l. Sahra. * mar olunmam arazi. * Kr. Mahvolma, yok olma, hi olma. (Beyzka) (Beydak ve Beyzak. C.) Kk yapl, bodur boylu ve abuk yrl adamlar, paytaklar. * Satran oyununda paytaklar, piyadeler. Beyadir Beyah Beyan Harmanlar. (C.: Byh) Kk balk. "zah. Aklama. Anlatma. Ak syleme. * retme. * Fesahat ve belgat. * Edb: Belgat ilminin hakikat, mecaz, kinye, tebih, istire gibi bahislerini reten ksm. (Bak: Belgat) * Sz olsun, i olsun; vuk' bulan eyden murad ne olduunu o ey ile alkas ve mnsebeti bulunan bir szle veya bir fiil ile aklamaktr."

333

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk beyn Beyanat beynt Beyan- efkr Beyan- hl Beyan- ifhamiye Beyan- tefsir aklayp bildirme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Beyan. C.) Nutuklar, izahlar, aklamalar, beyanlar. aklayp bildirmeler. Fikirleri beyan etme, fikirleri syleme. Halini anlatma, durumunu bildirme. Bildirmek ve anlatabilmek iin yaplan aklama. Huk: Mcmel ve mbhem bir szden maksadn ne olduunu aklayan beyan.

Beyan- zaruret

Huk: Zaruri beyandr. Susmak suretiyle ifade edilen mna, beyan- zaruret kabilindendir.

beyn beyannme Beyanname Beyare

aklanp bildirilen. aklama yazs, bildiri. f. Durumu yaz ile bildiren aklama. f. Ksa boylu ve bodur olarak yerde yetien nebat, meyve ve sebze. Kavun, karpuz, kabak...gibi.

Beyari Bey'at Beyat Beyavar Beyaz

f. are. Tedbir. Deva, derman. l, tiryak. (Bak: Biat) Geceleyin alma, geceyi ile geirme. f. Meguliyet, megul olma, urama, i. "Aklk, beyazlk. * Aydnlk. * Yumurta ak. * Msveddenin temize ekilmesi.(Aynada sama baktka, beyaz kllar bana diyorlar: ""Dikkat et!"" te o beyaz kllarn ihtariyle vaziyet tavazzuh etti. Baktm ki; ok gvendiim ve ezvakna meftun olduum genlik elveda diyor ve muhabbetiyle pek ok alkadar olduum hayat- dnyeviye snmee balyor ve pekok alkadar ve deta k

334

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olduum dnya, bana ""Uurlar olsun"" deyip, misafirhneden gideceimi ihtar ediyor. L.)" Beyaz Beyd Beyda Aklk, beyazlk. * Uzunluuna alan yazma kitap. * Sr dili. Helk olmak. * Gayr, dier. Tehlikeli mevki. * Sahra, l. * Medine ile Mekke arasnda bulunan dz bir yer. Beydah Beydaha Beydak Beydane Beyde f. Sert bal, haar at. ri ve imanca kadn. Piyade dedikleri nesne. (Satran letlerindendir.) (C.: Beydnt) Yabani dii eek. "Gr: ""Enne"" lfz gibi, ""u kadar var ki, lkin"" mnsnda istisna edatlarndandr." Beyder beyder Beyder Beyddet Bey-gh Beygar(e) Beyhak f. Ekin harman. * Doru lgat. harman. Harmanc. Mahviyet, hilik, yok olma. f. Pazar yeri, pazar. f. Tekdir, azarlama, kma. Svme. "(Hi: 384-458) Byk hadis ve fkh limlerinden olup asl ad Ebubekir Ahmed bin Hseyn'dir. mam- fii mezhebinde sz sened yerine geen byk bir hadis limidir. Kendisi gibi daha birok faziletli limler yetitiren Beyhak blgesinin Hsrevcurd kyndendir. ""Kitab-n Nusus-u-afi"" ile ""Kitab-s-Snen Vel'sar"" ve ""Essnen-l-Kebir"" ve bir de ""Delil-n-Nbvve""gibi eserleri vardr. (K.S.)"

335

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beyhan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sr saklamyan, aklnda ve kalbinde olanlar syleyen kimse. Boboaz.

Beyho Beyhc beyhde Beyhde Beyhut Bey'-i bt Beyin

f. (Bih) akn. Aklsz. Deli. Serseri. Hyk. (Tarlada ve bostanda dikerler.) bouna, faydasz. f. Bouna. Bo yere. Faydasz. f. Kknden karlm, dibinden koparlm olan ey. Kat'i sat. t. Kafatasnn en byk ksmn kaplayan, kalnca ve dayankl zarla rtlm olan bir sinir merkezidir. Yumuak ve beyazms bir kitle olan beyin, duygu ve bilgi merkezidir. Ak ve boz maddeden yaplmtr ve iki yarm kre olarak yaratlmtr. Yarm krelerden birinde bir arza sebebiyle bu merkezin vazifesini yapamamas hlinde dier yarm kre o vazifeyi yapmaa devam etmek ve rzay telfi etmek zelliinde yaratlmtr. Mesel: Bir yarm kredeki grme merkezi bozulsa insan kr olmaz. Dier yarm kredeki merkez, bu vazifeyi devam ettirir.

Beyincik

Art kafa ukurunda beyin kknn st arka ksmnda bulunan merkezi sinir sisteminin bir organdr. Mhim bir grevi, hareketlerimizin henk iinde olmasn salamaktr.

Beyit Beykara Beykem Beykur Beylek Beylem

(Bak: Beyt) Kiinin ban sallayarak sr'atle gitmesi. f. Oda, salon, sofa. * Kasr, kk. Sr. f. Ferman, emir. Hccet, vesika. Rende. * Kazma.* Almam pamuk kozas.

336

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beylerbeyi beyn Beyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Sancak beylerinin ba. Osmanl eyalet umumi valisi. ara, arasnda. Aras, arasnda, aralk. ki eyin aras. kisinin ortas. Firkat. Ayrlk. * Burnu ve ayaklar uzun karga.

Beynamaz Beyne beyne Beynehma Beyn-el ahali Beyn-el akrn Beyn-el guzt Beyn-el milel Beyn-el ulem beynelenbiya beynelevliya beynelislm Beynelmilel beynelmilel beynelulema beynenns

(Bak: Bnamaz) kisinin ortas. kisinin arasnda. Mcerred. Ne iyi, ne kt. kisi arasnda. Halk arasnda, ahali arasnda. Akranlar arasnda. Gaziler arasnda. Milletler aras. (International) limler arasnda. peygamberler arasnda. evliyalar arasnda. mslmanlar arasnda. (Beyn-el milel) Milletler aras. Milletler arasnda. International. milletleraras. limler arasnda. insanlar arasnda.

Beyn-es sem ve-l arz Yer ile gk arasnda. Arz ile sema arasnda. Beyn-ez zevceyn Beyniye Kar-koca arasnda. Tecvidde: Harfler okunurken sesin mkemmelen akp akmama arasnda olmas, kaln ile yumuak aras okunmas. Bu durumda okunan harfler unlardr: (R, mim, ayn, nun, lm.) Beyn-nas nsanlar arasnda, halk beyninde.

337

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beynnet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fsla, iki ey arasndaki mesafe, aralk. * Fark, ihtilaf, muhalefet. Zddiyet, anlamazlk, terslik. * Ayrlmak, firkat.

Beyr Beyrem

Helk olmak. * Btl olmak. (C.: Beyrim) Marangoz rendesi. * Uzun ve sert ta.* Bir yeri kazmakta kullanlan kazma leti.

Beysan beyt Beyt Beytar Beytara Beyta Beyt-i atik

am hududunda bir yerin ad. beyit, iirde iki msra. Ev, oda,hane. * Geceyi bir ile geirmek. * Edb: ki satrlk manzume. Yarlmak. Yarlmak. * Hayvan hekimlii, baytarlk. (Bak: Bekta) Kbe-i Muazzama. (ok eskiden beri Cenab- Hak tarafndan her trl tehlikelerden korunduu ve kurtarld ve hibir kimsenin ona mlik olmayp aslnn hr olduundan kinaye olarak bu isim verilmitir.)

Beyt-i ma'mr Beyt-i murassa' Beytullah Beyttet

'mar edilmi ev. * Kbe'nin bir ismi. Edb: Msrlarn ikisi de kafiyeli olan beyit. Kbe, cmi, mescid gibi ibadet edilen yer. (Beyt. den) Gece kalma, geceleme. * Ayrmak, teferruk. * Gece baskn yapmak.

Beyt-l ankebt

"rmcek yuvas. * Mc: Derme atma yaplm ev. * Dayanksz ve kuvvetsiz ey.(nklb- siyas cihetiyle dininden havf eden adamn dinde hissesi; beyt-l ankebt gibi zayf dm cehalettir, onu korkutur... Takliddir, onu tela drttrr. Zira itimad- nefsin fkdan ve aczin vcudu cihetiyle, saadetini yalnz hkmetin cebinden zannettiinden; kalbini, akln da hkmetin kesesinden tahayyl eder, korkar. M.N.)"

338

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beyt-l arus Beyt-l gazel Beyt-l haram Gelin odas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: Gazelin en gzel olan beyti. (Beyt-l Haram) Kbe-i Muazzama'nn etrafnn bir ismi. Kfirlerin yaklamalar men' edildii, onlara haram olduu iin bu isimle alnr. (Bak: Kbe)

Beyt-l kasid Beyt-l makdis

Edb: Kasidenin seilmi en gzel beyti. Mukaddes ev. Beyt-l Mukaddes de denir. ok eskiden Peygamberlerin in ettikleri kuds mbet. Bir ismi de Mescid-l Aksdr. * nsann, Cenab- Hak'tan baka kimse ile tatmin olmayan kalbine de ayn isim verilir.

Beytlharam Beytlmakdis Beytlmal

Kbenin etraf. Kudsteki byk mabet. (Beyt-l ml) lk defa Hz. Muhammed (A.S.M.) tarafndan kurulan ve gelir kaynaklaryla sarfiyat yerleri er' olarak tayin edilmi slm devletinin mliye hazinesi.Gelir kaynaklar: 1- Zekt ve sadakalar. 2Ganimetler. 3- Fey=Zekt ve ganimet dnda kalan ve beyt-l male ait olan mallar.Beyt-l malden yaplan harcamalar u kimseleri ihtiva eder:1- Fakirler ve miskinler. 2- Zekt memurlar. 3- Borlular. 4Yolda kalm olanlar ve garipler. 5- Azat etmek zere kle satn alanlar. 6- Allah yolunda cihad edenler. 7- slma sndrmak ve yaknlatrmak iin gnl ho tutulmas gerekenler.

beytlmal Beyt-z ziff Bey Beyg Beygan

devletin hazinesi. Gelin odas. * Edb: Ayn vezinde iki msra'dan ibret sz. f. Gelin. f. Gelin. f. Dn.

339

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beyn Beys f. Afyon.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Arzu, istek, taleb. * mit. * Tamah. * Alak gnlllk. Mtevazilik.

Beyuz Beyya'

Yumurtlayan tavuk. (Bey'. den) Dellal. * Alp satan kimseler. * Perkende olarak sat yapan kk tccar.

Beyyab Beyyahe beyyin Beyyin(e)

Saka, sucu. Balk a. apak, kesin delil. Aikr. Aklanm. Gn gibi vzih delil. * Mteaddit noktalar beyan eden ve aklayan.* hid. sbat vastas. Kavi brhan.

Beyyinat beyyint Beyyine sresi

(Beyyine. C.) Beyyineler. Brhanlar. apak olanlar. "Kur'an- Kerim'in 98. suresi olup ""Kayyime, Mnfekkin, Beriyye, Lemyekn"" Sresi gibi isimlerle de sylenir."

beyyine Beyyine-i dile Beyyinen Beyz

apak, kesin delil. Huk: Adaletli kimselerin ehadetleri. Vzhan, aikr olarak, alenen, ak olarak. (C.: Byuz) Yumurta. * Kuun yumurtlamas. * Hayvanlarn bilhassa atn ayaklarnda kan yumurta iriliindeki iler.

Beyza' Beyza beyz Beyzade

(C.: Biyz) Kasaba, ky. * Gzel yzl kadn. (Mz: Ebyaz) (Me.) Parlak. Beyaz. Sefid. * Afet, dhiye, bel, musibet. beyaz, parlak. Osmanl Sultanlarnn oullar. * Bey olu. Babas reis veya mir olan. * Soylu, asil, necib.

Beyzah

ri yapl, etine dolgun, imanca adam.

340

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Beyzan Beyzar(e) Beyzare Beyzat-d dk Beyzat-l beled Beyzat-l harr Beyzat-l hdr Beyzat-l islam Beyazlar, aklar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geveze, ok konuan. Byk ve uzun sopa. Horoz yumurtas. * Mc: Bulunmaz ey. Devekuu yumurtas. * Mc: Aciz, zelil kimse. iddetli scaklk. Kapal, rtl gzel kadn. slm milleti. * slm'n yayld saha, slm lkesi. * slm'n hakiki merkezi.

Beyzav Beza Bezaat Bezad Bezaga Bezah Bezane Bezazet Bezbaz Bezbeze

(Beyz) Yumurta gibi. Yumurtaya benzer ekil. Konumada ak saklk. * Hayaszlk, utanmazlk. Sermaye. Mavimsi bir cins deerli ta. Kk yakut. f. Kertenkele, keler. Byklenmek. Kibir, gurur. f. Esici. Esen rzgr. Bezcilik. Manifaturaclk. f. Hindistan cevizinin kabuu. Galibiyet, zafer, galebe, stnlk. * Sklma, daralma. * Ksmet, nasib, pay. Hisse.

Beze Bezec Bezek Bezekr Bezekr Bezer

Bez. (C.: Bezect) Boyun ekmek. * Laf vurmak. * Kuzu, hamel. Zinet, ss, debdebe, gsteri. f. Sulu, gnahkr. f. Sululuk, gnahkrlk. Gevezelik, boboazlk, ok konumaklk.

341

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bezesten Bezeven Bezg Bezha' Bezi' Bezie Bezim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Deerli eyann satld kapalar. Sramak. Yarmak, akk. * Neter vurmak. Gs dar kp arkas ieri giren kadn. Uslu, akll, zarif ocuk. * Zarif. irkin, kabih. Otsuz yer. Kuvvetli, gl kii. * Hiddet ve kzgnln belli etmeyip soukkanl olarak hareket eden kii.

Bezir

Ekilecek tohum, tane. * Keten tohumundan karlan bir ya. Bu ya, yalboya yapmakta kullanlr.

Bezirgan

(Bzr-gn) f. Tacir, tccar, alveri eden esnaf. Efendi ve aa yerine Yahudiler iin sylenen nvandr.

bezirgn Be-ziyaret Beziyy Bezk Bezl Bezla' Bezle

tccar. (Ber-y ziyret) Ziyaret iin. Ziyaret maksad ile. Haysz, utanmaz kimse. Tkrmek. Bol. Bol bol verme. Esirgemeden vermek. Kavi, salam, muhkem. * yi fikir. f. Ltife, hoa giden kibar ve nzik sz. aka tarznda sylenen sz. * Ahenk ile okunan iir.

Bezle-bz bezletme Bezl-i can Bezl-i cehd Bezl-i nkud Bezm

f. akac, ltifeci. esirgemeden bol bol verme. Cann esirgemeden vermek. Gc yettii kadar alma. Paray bol verme, para dkme. f. Sohbet meclisi. Muhabbet yeri. Yiyip ime, u n. Meclis.

342

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bezm Bezme Bezmgh Bezm-i ak Bezm-i cihn Bezm-i elest sohbet meclisi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Muhabbet ve sohbet meclisinin bir kesi. f. Elence yeri. Ak meclisi. Dnya meclisi. Dnya. "Cenab- Hak ruhlar yarattnda ""Ben Rabbiniz deil miyim? melinde: $ diye sorduunda, ruhlar, $ ""Evet Rabbimizsin"" diye cevap vermeleri nna ""Elest meclisi"" veya ""Bezm-i elest"" tabir edilir."

Bezm-i gam Bezm-i hss Bezm-i saf Bezmielest

Gam meclisi. Hususi meclis. Saf meclisi, elence meclisi. " Allahn, ""Ben sizin Rabbiniz deil miyim?"" diye sorduu, ruhlarn da ""Evet,"" diye cevap verdikleri hdise."

Bezr Bezre Bezreka Bezr-ger Bezr-kr Bezv Bezyn Bezz Bezzaz Bezzazistan Bezze

f. Ziraat, ekim. Koltuk klnn az olmas. Yzk halkas. (Bak: Bedraka) f. ifti, ekinci. Tohum serpen. f. Ekinci, ifti. Tohum saan. Et ok olmak. * Aalar sk bitmek. Altn ilemesi atlas ki, adna snds denilir. * nce kuma. Keten veya pamuktan mamul dokuma. Bez satan. Manifaturac.* Muhaddislerden bir zatn nm. f. Esnaf ars. Bedestan. Hor ve hakir olmak.

343

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bd'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bd'a) Geceden bir ksm. * ten ona ve onikiden yirmiye varana kadar olan saylar. * Cima, nikah.

Bdaa(t) Bdada Bdgan Bga' Bgye Bgza Bhrit Bka Blgn Bngldak Branda Brtl

Bilgi. * Sermaye. Derinin nazik ve yumuak olmas. Sarmak otu. Zina etmek. Azgnlk. * Sramak. iddetli nefret. Hi sevmeyi. Mcerred ve hlis nesne. (Buka. C.) Topraklar, memleketler, lkeler. Musibet, bel, felket, fet. Yeni domu olan ocuun kafasnn st taraf. Bu ksm yumuaktr. Alm. Sava gemilerinde, askerlerin yatt asl yatak. (C.: Bertl) Rvet. * Meru olmayarak, kanunen bir i grdrmek iin vazifeli olan kimseye rvet olarak verilen ey ki, para vesair menfaatlardr.

Bta Btaka Btane

Ar davranma, gevek davranma, gecikme. (C.: Batik) Varaka, pusla kd. Gizlenilen hl. Gizli ey. Herkesin grp bilmesi istenilmeyen ve aikr olmayan ey. * Mahrem, srda. * Astar. * Bir ehrin ortas, merkezi.

Btn Btna

Zengin. * Bodur. * Obur. * akn. * Yalnz kendi nefsini dnen. Maln, parann ve servetin ziyadeliinden doan srur, sevin. * Mide dolgunluu.

Btr Btrik

Bir eyin bo yere zyi olmas. * nkr etmek. (C: Betrika) Reis. * Emir. * avu.

344

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Btta Bttih Bzr bi b Bi-

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ya koyduklar bardak. Karpuz. Kavun. Beyhde, bou bouna. " ""ile"" mnsnda n ek. " " ""siz, sz"" mnsnda n ek." "Bana eklendii kelimeyi ""e"" haline getirir. le, iin mnlarn vererek Farsadaki ""be"" edatyla ayn vazifeyi grr. Harf-i cerdir. Yni; kendinden sonraki kelimeyi esre ("""" diye) okutur. Yemin iin de kullanlr."

"f. Kelimenin bana getirilerek o kelime menfi yaplr.Mislleri iin, ""BA"" kelimesinden sonraki kelimelere baknz."

Bi Bia B-ab B-add B-adil baman B-aman B-ar Bias Biat

f. stek bildirmek iin emir sigasnn bana getirilr. Mesel: (C: Biy) Kilise. f. Susuz, kuru. * Donuk. * Rezil, utanmaz, hayasz. Saysz. Esiz. Ei olmayan. amansz. Amansz. Arsz, hayasz, utanmaz. Deprenmek, ztrab. Balln, itimadn bildirmek. Birisinin hakemliini veya hkmdarln kabul etmek. El tutarak balln alenen izhar etmek. Balln tazelemek. * Rey vermek.

biat Biat- rdvan

kabul etme, seme. Kur'an- Kerim'in 48. Sresi olan Fetih Sresinde zikri geen, Hz. Peygamber'e (A.S.M.) ballklarn bildiren sahabelerin biatlardr.

345

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

1400 veya daha fazla olduu bildirilir. Bu cemaata Ashab- Rdvan da denir. (R.A.) biaynelyakn B-baha bbah B-behre bbehre B-beka Biberon Bibi B-bidaat Bibliyograf bibliyografya Bibliyografya gzle grrcesine kesin bilerek. Bahasz, ok deerli. pahasz. Nasibsiz. Mahrum. nasipsiz. Bekasz, devamsz. Fr. Emzik. Hala, babann kzkardei. f. Sermayesiz. yun. Kitaplar zerinde geni bilgisi olan kii. kitaplar hakknda bilgi. yun. Kitaplar hakknda bilgi. Belirli mevzular zerindeki neriyatn tamam. Biblo Fr. Salonlarda, masalarn ve raflarn zerine ss iin konan vazo gibi kk eya. B-bnyad B-ca Bicad f. Esassz, temelsiz. f. Yersiz. Hz. Abdullah'n lkab. * izgili olarak yol yol dokunmu aba, kilim, hal. Bicade Bical B-can B-cier Bicik Alaca boncuk. Byk gvdeli ey. Azm. Cesm. f. Ruhsuz, cansz. f. Korkak, ciersiz, yreksiz. f. Bilgin, hakm. * Sere kuu.

346

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bicrit Bicu Temiz, hlis ey.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"( Custen : Aramak) mastarnn emir kkne ""bi"" eklenerek yaplmtr. Ara, bul mnasnda emirdir."

Bic

"(Custen: Aramak) mastarnn emir kkne ""bi"" eklenerek yaplmtr. Ara, bul melinde emirdir."

bre B-are B-aregn B-areg B-arevr Biik Biiz Birek B-n Bid Bid' Bida' bid Bidaa B-dad

aresiz. f. aresiz. Zavall. akn. f. Zavalllar. Biareler. f. Zavalllk, biarelik. f. Zavall gibi, biare gibi. f. Doktor, hekim. f. Pek kk ve deersiz ey. f. Kandrlp aldatlarak kendisiyle daima alay edilen kimse. f. Emsalsiz, esiz, ortaksz, benzersiz. * Sebep sorulmaz. (Allah C.C.) f. St aac. lim, ecaat ve erafette kmil ve yegne. * Yeni. (Bid'at. C.) Bid'atlar. Sonradan meydana kan eyler. (Bak: Bid'at) bidatlar, sonradan kan eyler. (Bidat) Sermaye, ana para. * Tahsil olunmu ilim. Zlimlik. Zulm. kence. Adaletsizlik.Ne mmkn zulm ile b-dd ile imh-y hakikat.al, kalbi kaldr muktedirsen demiyyetten.

B-dadger B-dadger B-dad Bidah bidkrne

f. Gaddar, zlim, hain. f. Gaddarlk, hainlik, zlimlik. Adaletsizlik. Zlimlik. f. Sert bal, huysuz at, aygr. dinde olmayan dine sokarcasna.

347

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bidal Bidanet Bdar Bdar-baht Bdar-dil Bidare B-dar Bid'at

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyi baka dier bir eyle deitirme, trampa etme. Semizlik, besililik, younluk. f. Uykusuz, uyumayan. Uyank. f. Mutlu. f. Uyank, aydn. f. Tutkun, k, dkn. Uyanklk. Dikkatlilik. "(Bid'a) Sonradan karlan detler. * Fk: Dinin aslnda olmad hlde, din namna sonradan km olan adetler. Mesel: Giyim ve kyafetlerde, cemiyet (toplum) hayatndaki ilikilerde, terbiye ve ahlk kurallarnda, ibadet hayatnda yani dinin hkmettii her sahada, dine uygun olmayan ekiller, tarzlar, kurallar, det ve alkanlklardr ki, insan sapkla gtrr. Din limleri tarafndan din namna beenilen ve dinle ilgili yeni icad ve hkmlere bid'a-y hasene; beenilmeyip tasvib grmeyenlere de bid'a-y seyyie denilmektedir. (Bak: Snnet, Fitne)(Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi: $ Yni $ srr ile: Kavaid-i eriat- Garra ve desatir-i Snnet-i Seniyye, tamam ve kemalini bulduktan sonra yeni icadlarla o dsturlar beenmemek veyahut h ve kell, nks grmek hissini veren bid'alar icad etmek, dallettir, atetir.Snnet-i Seniyyenin mertibi var. Bir ksm vcibdir, terkedilmez. O ksm, eriat- Garr'da tafsiltiyle beyan edilmi, onlar muhkemattr. Hibir cihette tebeddl etmez. Bir ksm da nevfil nev'indendir. Nevfil ksm da, iki ksmdr. Bir ksm, ibadete tbi Snnet-i Seniyye ksmlardr. Onlar dahi eriat kitablarnda beyan edilmi. Onlarn tayiri bid'attr. Dier ksm, ""db"" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitablarnda zikredilmi. Onlara muhalefete, bid'a

348

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

denilmez. Fakat, db- Nebeviyeye bir nevi muhalefettir ve onlarn nurundan ve o hakiki edebden istifade etmemektir. Bu ksm ise (rf ve dat) muamelt- ftriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn tevtrle mlum olan harektna ittiba etmektir. Mesel: Sylemek dbn gsteren ve yemek ve imek ve yatmak gibi hltn dbnn dsturlarn beyan eden ve muaerete taalluk eden ok Snnet-i Seniyyeler var. Bu nevi Snnetlere ""db"" tabir edilir. Fakat o dba ittiba eden, dtn ibadete evirir. O dbdan mhim bir feyz alr. En kk bir dbn mrat, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm tahattur ettiriyor; kalbe bir nur veriyor. Snnet-i Seniyyenin iinde en mhimmi, slmiyet almetleri olan ve eire de taalluk eden snnetlerdir. eir, adeta hukuk-u umumiye nev'inden cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasiyle o cemiyet ummen istifade ettii gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi eire riya giremez ve iln edilir. Nfile nev'inden de olsa, ahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir. L.)(Snnet-i Seniyyenin herbir nev'ine tamamen bilfiil ittiba etmek, ehass- havassa dahi ancak myesser olur. Ona bilfiil olmasa da, binniyyet, bilkasd tarafdarane ve iltizamkrane talib olmak, herkesin elinden gelir. Farz ve vcib ksmlara zaten ittibaa mecburiyet var. Ve ubdiyyetteki mstehab olan Snnet-i Seniyyenin terkinde gnah olmasa dahi, byk sevabn zyiat var. Tayirinde ise, byk hata vardr. Adat ve muamelttaki Snnet-i seniyye ise, ittiba ettike, o dt, ibadet olur. Etmese itab yok. Fakat, HABBULLAH'n db- hayatiyesinin nurundan istifadesi azalr. Ahkm- ubudiyette yeni icadlar, bid'attr. Bid'atlar ise, $ srrna mnafi olduu iin merduddur. Fakat, tarikatta evrad ve ezkr ve merebler nev'inden olsa

349

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve asllar Kitab ve Snnet'ten ahzedilmek artiyle ayr ayr tarzda, ayr ayr surette olmakla beraber, mukarrer olan usul ve essat- Snnet-i Seniyeye muhalefet ve tayir etmemek artiyle, bid'a deillerdir. Lkin bir ksm ehl-i ilim, bunlardan bir ksmn bid'aya dahil edip, fakat ""bid'a-i hasene"" namn vermi. mam- Rabbni Mceddid-i Elf-i Sni (R.A.) diyor ki: ""Ben seyr-i slk-u ruhanide gryordum ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdan mervi olan kelimat, nurludur. Snnet-i Seniyye ua ile parlyor. Ondan mervi olmayan parlak ve kuvvetli virdleri ve hlleri grdm vakit, stnde o nur yoktu. Bu ksmn en parla, evvelkinin en azna mukabil gelmiyordu. Bundan anladm ki: Snnet-i Seniyyenin ua, bir iksirdir. Hem o Snnet, nur isteyenlere kfidir, harite nur aramaa ihtiya yoktur."" L.)" bidt bidtkr Bid'at-z zaman bidtzzaman Bidayet mahkemesi bidyet Bidyet bidyeten Bidyeten Bidde Bdevlet Bidh B-dil dinde olmayp da dine sonradan giren detler. bidat, dinde olmayan dine sokan bozguncu. Zamann bid'as. Yeni kan harikulde ey. Zamann acib ve garibi. zamann grlmemi ve harika olan. Bu tbir eskiden Asliye Mahkemeleri iin kullanlrd. balang. Balang. lk nce. Evvel ve ibtida. lk olarak. balangta. lk olarak. Derman, tkat, g, kuvvet. f. Mutsuz, zavall. Geni ova. f. rkek, korkak. * k. * Kalbsiz, gnlsz. * Nktesiz.

350

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk B-dima B-din B-direng B-diri Bidistan bidyt Bid'iyyat Bidre Bidrd B-duht Bie B-edeb B-eman B-enbaz Bi-esrihi Biet B-fasal B-fetret bftr B-gah Bigal bgne B-gne f. Kafasz, aklsz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dinsiz. * Merhametsiz, acmasz. f. Durmyan, oyalanmayan, elenmeyen, abuk. f. Esirgemeyen, elinden geleni yapan. * Esirgenmeyen. f. Stlk. bidatlar, dine sonradan sokulanlar. (Bid'a. C.) Bid'alar. (Bak: Bid'a) Aa kurdu. f. Salk, salimlik, selmet. f. Kz olmyan. * Zhre Yldz. Yurt, konak. Edebsiz. Terbiyesiz. Emin olmamak. Emniyetsizlik. eriki ve benzeri ve ei olmayan, esiz. Allah (C.C.) Hep birlikte, hep bir arada. Bir menzile konma. * Hal, durum, nitelik, keyfiyet. (Krte) Frsat vermeyen, kocaman mahlk. (Bil-fetret) Dim, kesiksiz olarak. ftursuz, gevemeyen, ekinmeyen. f. Vakitsiz, zamansz. (Bagl. C.) Katrlar, esterler. ilgisiz. Kaytsz. Alkasz. * Aldrsz. Yabanc. Dnya ile alkay kesmi olan.

B-gneg B-garez

f. Yabanclk. f. Garezsiz. * Taraf tutmyan, tarafsz.

351

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk B-gayat B-gaye(t) B-geran B-g B-gman bgnah Bih B-haber bhaber Bihah(e) Bihak bihakkalyakn bihakkn Bi-hakkn Biham Bihan B-hanman Bihar bihr B-har B-hareket Bihaseb-il de B-hasl Bhaste Bihbud B-hemal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bi-gaye. C.) f. Sonu olmayanlar, sonsuzlar. Gayetsiz, sonsuz. * Gayesiz. f. Snrsz. f. Hilesiz, safi, karksz. * Samimi. f. eksiz, phesiz. gnahsz. f. Menba, kaynak. * Temel, asl, kk. f. Habersiz, bilgisiz. habersiz. Ses kskl. Gzsz etmek, kr etmek. yaayp bizzat tecrbe edercesine bir kesinlikle. hakkyle, tam olarak. Tamamyla, hakkyla. Dolu, meml. (Bih. C.) f. yiler, iyi adamlar. f. oluk ocuksuz, yersiz yurtsuz. (Bahr. C.) Denizler. Deryalar. * Mc: lmi ok olan limler. denizler. f. Dikensiz. f. Kmldamyan, hareketsiz. det kabilinden, det kabul ederek. f. Ebed, sonsuz, nihayetsiz, bki. * Verimsiz, faydasz. f. akn. Yorgun. Aciz. f. Salam, shhi vcud, iyi, sa. f. Benzersiz, esiz.

352

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bhemta B-hemta B-hengam B-hesab Bih-gzin Bihi B-hicab bhicap Bihim Bihima Bihin(e) Bih-ken Bihnane B-hod benzersiz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Esiz. Dengi olmayan. Benzersiz. f. Vakitsiz, zamansz. f. Saysz, hesapsz. f. Sarraf. * Bir eyin en gzelini seen. f. Ayva. Hicabsz, perdesiz, ikr olarak. perdesiz, gizlemeksizin. O, onlar, onlara, onlardan, onlarla mnlarna gelir ve zamirdir. O ikisi, o ikisine, o ikisinden, o ikisiyle mnlarna gelir ve zamirdir. f. En iyi, pek iyi, sekin. * Halla. f. Kknden karan, kk sken. f. Beyaz ve has ekmek. f. lgn, kendinden gemi olan, ne yaptnn farknda olmayan. * Baylm.

Bihr Bihram Bihred Bihte Bihter(ek) Bihterek Bihter Bihtern B-hude B-hu bh

Az kokusu. f. Savm, oru. Akll kimse. f. Kalburdan geirilmi, elenmi. f. En iyi, daha iyi. f. Farsllarca, 120 senede bir def'a 13 ay kabul edilen yln ismi. f. stnlk, en iyi ve stn olma. f. Pek iyi, en iyi. f. Bouna, beyhude, bou bouna. Aklsz. Sersem, bunak. akn, sersem.

353

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk B-huzur B-idad B-ihtiyar biilmelyakn B-insaf B-intiha B-irtiyab bitibah B-itibah Bi-iznillah biiznillah Bije Bijeng Bika' Bika B-kr bkarar B-karar B-kayd B-keran bkes B-kes B-kyas Bikle

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Rahatsz, huzursuz, tedirgin. Saysz. * Esiz, benzersiz. * Denksiz. htiyarsz. Elinde olmadan. phesiz ve kesin bir ilimle. f. Acmasz, insafsz. f. Sonsuz, nihyetsiz. f. phesiz. phesiz. phesiz. eksiz. Allah'n izni ile. Allahn izniyle. f. Safi, halis, katksz, sade, srf. * Hususiyle. f. Kap anahtar, miftah. (Buk'a. C.) lkeler, memleketler. Topraklar, yerler. Mercimek. f. Krsz, isiz kimse. Bekr kii. (Bekrlk, bikrlarn krdr. rt) kararsz, rahatsz. Kararsz. Kaytsz, artsz. *Alkasz, aldrmaz. (B-girn) f. Snrsz, sonsuz. * Kenarsz. * Hesabsz. kimsesiz. Kimsesiz. f. Kyassz, lsz. Ftrat, yaradl, tabiat. * Klk, kyafet. ekil, biim.

354

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bikr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bikir) Bozulmam. Temiz. * Bekr. El srlmemi. * Her eyin evveli. * Ei benzeri grlmemi, misli sebkat etmemi her amel ve vaziyet.

bikr Bikr-i fikir Bikr-i mazmun B-kusur Bi-kn tevbe Bi-knem bil bil Bil

bozulmam, temiz. f. lk olarak sylenen fikir. lk def'a sylenmi mazmun. (Bak: Mazmun) f. Eksiksiz, kusursuz, tam, mkemmel. Tevbe et. Yapaym. " ""ile"" mnsna n ek." " ""sz, siz"" mnsnda n ek." "Olmayarak, sahib olmyan ""...sz,...siz"" mnlar yerine kullanlan edattr. Kelimenin bana getirilerek menfi mn hasl olur."

Bil-addin bilbedel Bil-bedel Bilabil Bild bild Bilade Bild- mire Bild- cesime Bild- selse Bil-faiz bilfasla Bil-fasla

f. Saysz. Adetsiz. bedelsiz. Bedelsiz. cretsiz, meccanen. Elem, keder, tasa, dert, gam. * Tel. (Belde. C.) Beldeler. Diyarlar. Memleketler. ehirler. beldeler, memleketler. f. Mzevvir, fsid, fesat, ispiyon eden. mar edilmi, yaplm beldeler. * Devlet idaresindeki yerler. Byk lkeler. Eskiden stanbul, Edirne ve Bursa'nn ne birden verilen isim. Fizsiz. aralksz. Fslasz, aralksz, durmadan.

355

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bilhare Bi-l-ahire bilihtiyar Bil-istisna bilistisna Bil-kayd u art bilkaydart bilakis Bilakis Bilal Bilal-i habe sonra, sonradan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sonra, sonradan, sonunda. elinde olmayarak. stisnsz, ayrt etmeksizin. istisnasz. Kaytsz artsz. kaytsz artsz. aksine, tersine. Aksine. Tersine. Zddna. Siyah ve beyaz, yni kara ile ak olmak. (Bak: Belal) Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) mezzini idi. Sesi ok gzeldi. Ezan okurken oklar alard. Klelikten Hz. Ebu Bekir-i Sddk (R.A.) satn alp azd etmiti. Her gazada hazr bulunmutu. (Hi: 20) de dr- bekaya gt. (R.A.)

bilmbala bilmreccih Bilano

mbalaasz, abartmasz. tercih edici biri olmakszn. ing. Ticar bir messesenin muayyen bir devre sonunda alacak verecek durumunu gstermek zere meydana getirdii cetvel. * Mc: Herhangi bir ite belirli bir mddet sonundaki iyi ve kt neticelerin karlkl durumu.

bilno bilperva bilasle Bil'asale bilsebeb Bil-sebeb

toplam, zet. korkusuz. aracsz, vastasz. Bizzat. Kendisi. Eli ile. Bakasn vsta etmeden. Asleti ile. sebepsiz. Sebepsiz.

356

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bilek bilphe Bil-teemml biltefrik biltereddt biltebih biltevakkuf Bil-tevakkuf Bil-udul Bil-cret Bil-vasta Bil'ayan Bilaz Bilbedahe eksiz. phesiz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnmeden. Dnmeksizin. Dikkatli olmadan. ayrmakszn. tereddtsz. benzetmesiz. duraksamadan. Durmadan, tereddt etmeden. Dnmeden, sapmadan. Udul etmeden. Parasz, cretsiz. Vastasz. Araya biri girmeden, dorudan doruya. Ak olarak. Meydanda olarak. Kakn kimse. * Yemei doyana kadar yiyen. * Ksa boylu adam. "Aktan. Aikr olarak. Meydanda olarak. Besbelli.(...Hem u lemin Sni-i Zlcelal'i btn gzel masnuatiyle kendini ziuur olanlara tanttrmas ve kymetli nimetler ile kendini onlara sevdirmesi bizzarure onun mukabilinde, ziuur olanlara marziyat ve arzu-yu lhiyelerini bir eli vastasiyle bildirmesini istemesine mukabil; en l ve ekmel bir surette, Kur'an vastasyla o marziyat ve arzular beyan eden ve getiren yine bilbedahe O Zt'tr. M.)"

bilbedhe Bilcmle bilcmle Bildem Bilek Bilfarz

ak seik. Btn, hepsi. Umumiyetle. btn, toptan. Gs n. * Boaz. * Aklsz kimse. f. atal temrenli bir nevi ok. Olduunu kabul ederek. Farzolarak.

357

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bilfarz bilfiil Bilfiil varsaymakla. fiilen, alarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Srf kendisi. Kendi almas ile. Bakas karmadan.

Bil-guduvv-i ve-l-sl Sabah ve akam. Bilhads bilhads Bilhadsissdk bilhadsissdk Bil-hassa bilhassa Bil-hayr Bil-tlak Bil-icma bilicma bilihtiyar Bil-iltizam bililtizam bilman Bil-imtisal Bilin Hads ile. Son derece bir sr'at-i intikal ile. (Bak: Hads) hzl bir kavrayla. Doru bir hads ile. (Bak: Hads) doru bir sezgi ile. Hususi olarak, mahsus, zellikle. zellikle. Uurlu olarak, hayrla. Mutlak olarak. Hibir eye bal olmakszn. (Bak: Itlak) cma ile. (Bak: cma') stnde birlemekle, topluca. istemekle. Bile bile. Bir eyi doru ve lzumlu grp taraftar olmakla. taraftar olmakla. man ile. Uyarak, imtisal ederek. t. Psk: nsann kendi varlndan ve kendine tesir eden evresinde meydana gelen hadise ve deiikliklerin, bilgisine sahip olmas hali. uurun dereceleri vardr. Mesel: Dnyorum ve dndm biliyorum, yine dndm bildiimi de biliyorum ve hakeza. uurlu olma ruhun bir vasfdr. Maddede uur yoktur. Ve uurun maddi izah uursuzca bir izah olup batldr. (Bak: uur)

358

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bilinalt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. Psk: uur alt. Gemite yaadmz ve etkisi altnda kaldmz hdiselerden imdi hatrlayamadklarmz, u anda da varlmzda meydana gelen hadiselerden bilgisine sahip olmadklarmzn hepsi. nsan uurlu hareket ettii gibi uuralt etkilerle de hareket eder. nsan uuraltnn etkisiyle hareket ettii zaman bu hareketini uuruyla izah ederken bahane sebepler bulur. Ama bu sebepler hareketin mahiyetini izahtan uzak kalr.

Bilinemezcilik bilintikal bilirde Bilirkii Bi-lisan-il-arz bilistidad bilistihkak Bilistihkak Bil-istiklal Bil-itirak bilitiyak Bilittifak bilittifak bilkabul Bilkasd bilkasd bilkuvve Bilkuvve

(Bak: Ledriye) intikal etmekle, naklederek. iradeyle, istemekle. (Bak: Ehl-i vukuf) Arzn diliyle. Yeryznn lisn- hliyle. yetenekle. hak etmekle. Lykyla, liyakat olarak. Hakkyla. Hakl olarak. Balbana, istikll zere. Birleerek, ortaklaa. itiyakla, arzu etmekle. ttifak ile. Beraberce, birlikte, elbirliiyle. ittifakla, hep birlikte. kabul etmekle. Kasd ile, dnerek. Bilerek. kast ile, gaye edinerek. dnce halinde. Fiil mertebesine varmadan. Tasavvurda, tasavvur olarak. Dnce halinde. Kabiliyet ve istidat ile.

359

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bilklliye Bilklliye Bill billah Billahi Bille Billit Billiz billur Billur bilmecburiye bilmukabele Bilmukabele Bil-mnavebe Bilmahede bsbtn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tamam ile. Bsbtn. Btn ile. Tamamen. Mbah olan ey. billahi, Allah iin. Allah'a, Allah'tan. * (Yemin) maksad ile sylenir. Yalk, slaklk. iy dedikleri rutubet ki sabah vakitlerinde olur. Akll, hzk ve mhir kimse. Ksa boylu adam. * iman kadn. prl prl cam. effaf, parlak ta, elmas gibi kymetli. Cam gibi parlayan. mecburen. karlk vermekle. Karlkl. Karlk olarak. Mukabil olarak. Deierek, nbetlee. "Grmek suretiyle, grerek.(Hem Sni-i lem'in nihayet cemalde olan kemal-i san'at zerine enzar- dikkati celb etmek, tehir etmek istemesine mukabil, en yksek bir sada ile dellallk eden; yine bilmhede O Zat'tr... M.)"

bilmhede Bilsam Bil-umum bilumum Bilv bilvasta Bilvasta

ahit olmakla. f. Ztlcenb, akcier zar iltihab. Btn, tamam, hep. genel olarak, btn, hep. Bel. * Zahmet. * Tecrbe, imtihan. vasta ile. Vsta ile. Birisinin vsta olmas, aracl ile. * Edb: Terci' ve terkibi bentleri tekil eden paralar birbirine balayan beyit.(Bak: Musarra')

360

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bilyakn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyi eksiz ve phesiz olarak itikad- kavi ve sahih ile bilmek, derk etmek. (Bak: Yakin)

bilyakn Bilye Bim mid Bim Bimanend Bimar Bimare

kesin bir bilile. (C.: Belya) Bel, * Zahmet. * Tecrbe, imtihan. Korku ve mid. f. Korku, havf. * Tehlike. Esiz, nazirsiz. (C.: Bimrn) f. Mariz, hasta, alil. f. Hasta, alil. * Muharebeler veya aknlar esnasnda ele geirilen kadn esirlerin ayrldklar snflardan birinin ad.

Bimarhane Bimaristan B-meal B-mecal B-mekn B-mer Bim-i cn B-mihr Bim-nak B-mdam bimdn B-mdan bn Bn

Tmarhane. Akl hastahanesi. f. Tmarhane. * Hastahane. f. Hkmsz, mnasz, samasapan sz. f. Mecalsiz, halsiz, dermansz, zayf. f. Meknsz, yersiz, yurtsuz. * Serseri. f. Saysz, hesapsz. Can korkusu, lm korkusu. f. Sevgisiz, efkatsiz. f. Korkmu. Devamsz. esiz, benzersiz. Esiz. Denksiz. " ""gren"" mnsnda son ek." "f. Kelime sonuna ilve ile ""gren, grc"" mnalarna gelir. Mesel:"

bin

oul, olu.

361

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bina emini Bina' naat kontrol eden.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ebniye) Yap, ev. Yapma, kurma. * Gr: Mteaddi, lzm, mehul, mtavaat gibi fiillerin esasn mevzu yapan kitab.

bin Bina Binaberin Bina-dil Binen binen Binenalhaza binenalhz binaenaleyh Binenaleyh Binagu binimechl B-nam B-namaz

ev, yap. f. Gren, grc. * Gz. f. Bunun zerine, bu sebebe binen, bundan dolay. f. Basiretli. Kalbi hakikat kavrayan. ...den dolay, bu sebepten. Mebni ve mstenid olarak. Dayanarak. dayanarak, bu sebeple. Bundan dolay. Buna binaen. bunun zerine, bundan dolay. bundan dolay, bunun zerine. Bunun zerine, ondan dolay. f. Kulak tozu. * Kulak memesi. znesi belirsiz fiil. f. simsiz, nmsz. f. Namaz klmayan, namaz terkeden, namazsz. Beynamaz. (Bak: Trik-s salt) Namaz, slmn temel artlarndan biridir. Peygamberimiz (A.S.M.), namaz dinin direidir demitir. Namazn terkeden dininin direini ykm olur. Be vakit namaz iin bir saat yetmektedir. nsan bir gnn 24 saatinden bir saatini Allah'n huzuruna kmak demek olan namaza ayrmazsa byk ziyana uram olur. Namaz klan insan ktlkten korunur. Yapt iler de gzel bir niyetle ibadet hkmne geebilir.

bnamaz B-nasib

namazsz. f. Nasibsiz, tlihsiz.

362

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Binavend Bina-y mechul f. Mni, engel.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Fiilde filin, znenin mehul olmas hli. Mesel: ""Yazmak"" fiilinin bin-y mehul olan ""yazld"" kelimesinde olduu gibi. Fiilde filin belli olmas hlinde de ""bin-y malm"" denir. ""Nuri yazd"" gibi."

B-naz bnaz bnazr B-nazir Binba

f. Naz etmeden Nazsz. nazsz. benzersiz. f. Benzeri olmayan. Nasirsiz. "Ask: Bin kiiye yakn olan bir tabur askere kumanda eden subay; yarbayn bir alt, yzbann bir st derecesidir."

Binc Bincik Binefsihi binefsihi Binek B-nemek Binende B-neng B-neva Binevend Bin

Her nesnenin asl ve kk. f. ere kuu. Bizzat, kendisi, kendisi ile. kendisiyle. f. Gzbebei, hadeka. f. Lezzetsiz, tatsz, tuzsuz. f. Grc, gren. * Tedbirli, ilerisini dnen, akll. f. Rezil, namussuz. f. Zavall, nasibsiz, muhta, aresiz. f. Mni, engel. f. Burun. (nsan ve deniz iin kullanlr.) * Da tepesi. * Zirve, u nokta. * Yayn ele alnan ksmnn ucu. * Grrlk, grmeklik.

B-nihaye bnisyan Bini

f. Sonsuz, nihayetsiz, ebedi, bki, tkenmez. unutmazlk. f. Basiret, gr, grme kabiliyeti. * Mlkat.

363

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk B-niyaz Bi-n-nefs binnefs Binnetice binnetice Binnihaye Bi-n-nisbe binnisbe Binniyet binniyet binniyye Binsar f. Zenginlik. Kendi kendisi. nefsiyle.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Neticede, netice olarak. neticeyle. Sonuna kadar. Sonsuz. Nisbetle, bir dereceye kadar. oranla. Kastederek. Niyetle. niyetle. niyetle. (Binsr) Sere parmakla orta parmak arasndaki parmak. Yzk parma.

Bint

"Kz. Kz. ""Ftma bint-i Resl-i Ekrem (A.S.M.): Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) kz Ftma (R.A.)"""

bint Bint-i lebun Bint-i mehad Bint-l kerem Bint-l meniyye Bint-l-fikir B-nukat B-payan bpyan B-perva bperva

kz. yana girmi dii deve. ki yana girmi olan dii deve. arap, hamr. lm, vefat, mevt. Dnce mahsul. f. Ebced hesabnda noktasz harfler. (Bak: Mhmel) f. Sonsuz. Payansz. tkenmez. f. Korkusuz. Pervasz. korkusuz.

364

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bir gna Bi'r br Bira

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hibir suretle. Bir suretle. Bir trl. Kuyu. kuyu. (Felemenke) inde alkol bulunan ve bu sebeple haram olan bir cins iki.

Birabbi Birad Birader birder Biraderane Birader-i manev Birader-i rda Birader Biraderzade birderzde B-rhe Birak Biran(e) Biraste B-rayb Biraz Birbas Bircis B-reng Bire'sihi B-reyb

Rabbimle, Rabbime. f. htiyar, pir. Dermansz, gsz kimse. (Berder) f. Karde. karde. f. Dosta, kardee. Din veya hiret kardei. St kardei. f. Kardele ilgili. Kardelik. f. Karde olu. (Yeen: Kzkardein oludur.) karde olu. f. kmaz sokak. Sapa yer, yolu bulunmayan yer. Cennet merkeplerinden bir binein ad. f. Viran, harab, ykk, dkk, eski. f. Budanm aa. Fazla dallar kesilmi aa. (B-reyb) phesiz. eksiz. Kar karya kavga etme. Savaa atlma. Derin kuyu. Stl Deve. Mteri yldz. f.Renksiz . Taslak halinde resim. Kendi bana, bizzat. f. phesiz, eksiz.

365

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bi'r-i muattal Bi'r-i zemzem Birig Birinc Bir'is Birite Birka Birkl Birleme Birnas Birnis birr Birr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suyu kesilmi kuyu. Susuz kuyu. f. Zemzem kuyusu. f. zm salkm. f. Bir hububat cinsi olan pirin. * Pilav. * Pirin madeni. Stl deve. f. Kzartlm. (C.: Berk) Sereye benzer bir kk kuun ad. Tfek. * Zemberek ad verilen bir sava aleti. (Bak: Tevhid) Derin kuyu. f. At kestanesi. temizlik, iyilik. Temizlik. * Gnahtan ekinmek. * Takv. * n'm ve ihsan etme. * Amel-i slih, iyi amel. * Koyunu sevketmek. * Gnl, kalb. * Tilki yavrusu. * Fre.

Birs Birsa' Birsam

Pamuk. Uzun boylu, semiz. (Hallsinasyon) Akl hastalarnn, gerekten var olmayan bir eyi varm gibi yanl idrak etmeleri halidir. Mesel karnlarnda veya balarnn iinde ylan bulunduunu sylemeleri yahut bir canavarn azn ap kendilerine baktn sylemeleri birsam hlini gsterir.

Biram Birun Birunane B-ruy Biruz

Hiddetli nazar, kzgn bak. f. Dar, hrici, d. * Fazla. Haddini aarak. Haddini tecavz ederek. f. Yzszlk, edebsizlik, hayszlk. f. Deersiz, zmrte benzer yeil renkte bir ta.

366

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Biryan biryn Birzevn Birzin B-sman Bisat Bisat- arz Bi'se

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kebabn bir nev'i. Piran. Prn. kebap. "(C.: Berzin) Semer vurduklar at. (Farisde ""esb-i palan"" derler)" Aa marapa. f. Sermayesiz, parasz. (C.: Bst) Dek. * Deme, kilim, minder. Yeillik, imen. Ne fena, ne kt, ne irkin mnlarna gelir. Ve birleik kelimeler yaplr.

B-sebeb Biselamet-il-emr B-ser p B-ser Biser(e) Bi'set

f. Sebepsiz, bouna, yok yere. in kolaylkla ve zahmetsiz yaplmas. Sefil ve perian. f. Basz. f. Atmaca cinsinden, zaganos denilen bir nevi avc kuu. "Gnderilme. nsanlar hak ve doru yola sevk iin gnderilen Cenab Peygamberimiz Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) nbvvetinin balang zaman, nbvvetinin bidayeti.(Nasr ulem-y benmndan bn-l Al, bi'setten ve Peygamber'i grmeden evvel haber vermi. Sonra gelmi. Hz. Peygamber'i (A.S.M.) grm, demi: $ Yani: ""Ben senin sfatn ncil'de grdm. man ettim. bn-i Meryem, ncil'de senin geleceini mjde etmi."" M.)"

bset Bi'set-i nebeviye Bisinoz

gnderme, peygamberliin balangc. Allah tarafndan Peygamberin gnderilmesi. yun. Pamuk iilerinde grnen, pamuk tozlarnn sebebiyet verdii bir akcier hastal.

Bismark

nl bir devlet adam.

367

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bismihi Bismil Bismil-gh Bismillah Bismil-de Bisr Bisre bissavab Bissyf Bist Bistah Bistam Bistar Bister Bistuh Bistm B-sud B-skn Bisyar Bisyar Bi Biar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Onun ad ile, onun namna. * Allah'n adyla. f. Boazlanm, kesilmi. f. Hayvan kesilen yer, salhne. Allahn adyla. f. Boazlanm, kesilmi. Vcudu sivilceli olan kii. Sivilce, siil. doru olarak. Kllarla ve kuvvet ile. f. Yirmi. (20) f. Kstah, haysz, edepsiz, arsz, utanmaz adam. f. Kymetli bir cins ta olan mercan. f. arpk, eri. Gevek. f. Yatak, dek. f. Beceriksiz, ciz. zayf, clz kimse. Yirminci. f. Faydasz, bo, neticesiz. f. Skn bulmaz, durmaz, hareketli. f. Ziyade, ok , fazla. f. okluk. f. Artk, ziyade. Bldrcn otu denilen zehirli bir ot. f. Esir, kul, kle. Harpte teslim alnan kimse. * Altn, gm kakmal ilemeler. * Takatsiz, dermansz, halsiz.

Biaret Bi-baha Bie

(Bak: Beret) f. Pahal, fiat yksek, deerli, kymetli. f. Orman, meelik.

368

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bi-ek Bi-erm Bi Biing Biir Bikel f. phesiz, eksiz. f. Utanmaz. f. Fazlalk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Balyoz. Kazma. Ksk. Burgu. Talkat, gzel yzllk. f. Elem, keder, gam, tasa, kasavet. * Orak eklinde aa anahtar. * Kvrck sa.

Bikufe Bikuh Bikul Bipul Bir Bitam Bi-ter Bi-umar Bt Bit(e) Bita' B-tab B-tab B-tail Bitain Bitaka bitamm bitammiha Bitan

f. Kusma, istifra. * iek. f. ktidarl. Kuvvet sahibi. Muhterem ve saygdeer kimse. f. Becerikli, evik. * htiyatl, tedbirli. * Akll. * Kuvvet sahibi. f. Pejmurde, perian, dank. Sevin eseri. f. Snt, parazit, asalak. f. Daha ok, daha fazla. f. Saysz, pek ok. Kut. Gda. Bir gece yiyecek yemek. Bal erbeti. Yorgun, takatsiz, gsz. f. Halsizlik, tkatsizlik, btablk. f. Menfaatsiz, faydasz. e yaramaz, bouna. Astar. (Bak: Betin) Kk para. (zerinde kuman fiatn yazp kuma iine koyarlar.) bsbtn. tamamyle. Deve kolan. Karn tok kimse.

369

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bitane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Betyin) araf. * Kaftan astar. * Dostluk. * Hlis olmak. * Kuvvetli olmak.

btaraf B-taraf

tarafsz. Tarafsz. Hi bir taraf tutmayan.(Ehl-i ilhad ile ve bilhassa Avrupa mukallitleriyle mnzara ile itigal edenler byk bir tehlikeye mruzdurlar. nki, nefisleri tezkiyesiz ve emniyetsiz olmas ihtimaliyle tedricen hasmlarna malup olur ki, btarafane muhakeme denilen mnsifane mnazarada nefs-i emmareye emniyet edilemez. nki, insafl bir mnazr, hayal bir mnazara sahasnda, arasra hasmnn libasn giyer, ona bir dva vekili olarak onun lehinde mdafaada bulunur. Bu vaziyetin tekrariyle dimanda bir tenkit lekesinin husule geleceinden, zarar verir. Lkin niyeti hlis olur ve kuvvetine gvenirse, zarar yoktur! Byle vaziyete den bir adamn are-i necat, tazarru ve istifardr. Bu suretle o lekeyi izale edebilir. M.N.)

btarafne Bite(t) Bi-tevik Bitev Bitke Bitlab bittb bittab Bi-t-tafsil Bittahrik bittakdir

tarafszca. Geceleme, gece kalma. Kkrtarak, tevik ederek. (Biteviye) t. Srekli, durmadan. * Btn yekpare. Kesinti. * Kesilen bir nesnenin ufak paralar, cz'leri. f. Hurma ieinin tomurcuu. tabiatyla. tabiatyle. Tafsiltiyle, etrafiyle, uzun uzadya. Hareket ettirerek, oynatarak. * Kkrtarak, tevik ederek. takdirle.

370

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bit-tarik-il ula Bittasavvur Bi-t-tav' bittecrbe Bittedric Bitm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birinci usul veya yol ile. Elbetteki. Evleviyetle. Tasavvur ile, niyet ederek, dnerek. (Bak: Tasavvur) stek ile, isteyerek. tecrbeyle. Yava yava. Yerin altnda bulunup sv ve sarmtrak veyahut kat ve kara bir durum ve renkte olan maddedir ki, asfalt yol yaplrken kullanlr.

Bityar(e) Biza Biv Bivan Bivar B-vare B-vaye Bivaz Bive B-vefa bvefa Biveg B-vukuf Biya' Biyaet Biyah Biyan biyed

f. Elem, keder, tasa, sknt. Sivrisinek. f. Gve. adr direi. "f. ""Onbin"" says." f. ciz, fakir, miskin, zavall, kimsesiz, garib. f. Mahrum, nasipsiz. f. Yarasa kuu. Muvfakat, kabul. f. Dul kadn, kocasz kadn. f. Vefasz, dnek. vefasz. f. Dulluk. Kocasz kadnn hli. Vukufsuz, bhaber, malmatsz, habersiz. (Bia. C.) Kiliseler. (C.: Biyt) Satlk mal. (C.: Byh) Ufak balk. Gece. Gece ile gelen bel. elimi.

371

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Biyocorafya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Nebat ve hayvanlarn yer yznde daln ve sebebelerini tetkik eden ilim kolu. Hayat Corafya. Biyojeografi.

Biyoelektrik

Canl varlklarn vcutlarnda yaratlm olan elektrik. (Bu elektriin varl, hususi letlerle anlalr)

Biyofizik

Canllarn bnyelerindeki hdiselerin fizik cephesini inceleyen ilim kolu.

biyografi Biyorafi Biyokimya

bir kimsenin hayatn anlatan eser. ahslarn hayatlarn mevzu edinen yaz eitlerine verilen isim. Canllarn kimya ile ilgili yaplarn, tepkilerini, belirtilerini inceleyen bilim daldr. 19. Asrda balatlan bu almalarla proteinler, vitaminler, hormonlar anlalr duruma gelindi.

Biyolog Biyoloji

Biyoloji ilmiyle uraan lim. "yun. Canl varlklar inceliyen ilim. Hayvanlar inceleyen blmne zooloji; bitkileri inceleyen blmne botanik denir. Biyoloji, inceledii konulara gre eitli isimler alr. Canlnn d yapsn inceleyen: Morfoloji; dokular inceleyen; histoloji canllarn byyp gelimelerini: embriyoloji; hayat faaliyetleri inceleyen: fizyoloji; i salg bezlerin faaliyetlerini inceleyen: endrokrinoloji; hastalk hallerini inceleyen: patoloji; canllarn snflandrlmasn yapan: sistematik; bitki veya hayvan neslinin slah ile uraan: zootekni; mikroskobik canllar inceleyen: mikrobiyoloji'dir. yapsn inceleyen: anatomi; hcreleri inceleyen; sitolojidir."

Biyonik

Canllarn, yaadklar muhit iinde deien artlara uygun nasl hareket ettiklerini inceleyerek canllar model almak suretiyle benzer hareketleri yapabilecek makinelerin yaplmas iiyle uraan ilim ve fen.

372

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Biyoterapi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Baz hastalklarn tedavisinde canl varlklardan faydalanma usl.

Biyt Biyz Biza' bzr B-zar Bizare Biztihi

Kuvvet. (Bd) Parlak ve beyaz. Birisine kaba muamelede bulunma. * Faydasz, bo yaramaz sz. bkm. f. Bkm, usanm, ftur getirmi.* Bezginlik. f. Desise, hile, tuzak. Kendi kendine, aslnda, kendiliinden, esasnda, kendisi, yalnzca ztndan, aslndan.

biztihi Bizaz B-zer B-zeval bzeval Bizik Bizik Bizlah Bizle Bizr Bizz Bi-z-zarure bizzarure Bi-z-zat bizzt

kendiliinden. (Bak: Bezazet) f. Altnsz.* Cimri, hasis, pinti. f. Zevlsiz, sona ermez, bitmez, tkenmez. sona ermez. f. Tabib, hekim, doktor. f. Doktorluk, hekimlik, cerrahlk. Geveze, boboaz, enesi dk. Gndelik elbise. (C.: Bzr) Sebzevt. * Kuru ot tohumu. Amak, feth. Zarri olarak, ister istemez. zaruri olarak. Kendisi, aslnda. Kendi zat ile. Binefsihi. kendisi.

373

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Blok

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Birbirine bitiik yaplar. * Byk ve ar yn. * Resim katlar saklanan karton kap.

Blf

ing. Karsndakini yanltmak veya yldrmak iin asl olmayan eyleri gerekmi gibi gstermek.

Bobin Bodur bolevik Boleviklik

Fr. Tel veya iplik sarlmaya mahsus silindir eklinde makara. Enine gre boyu ksa ve tknaz olan. Rus komnisti, dinsiz. (Bolevizm) Rusya'da kanl komnizm ihtilalini yapan ve btn hr dnya milletlerinin de ayn ihtilal metotlaryla komnizmin hkimiyeti altna gireceini savunan Marksist Leninist siyas gr. Bu grn temsilcileri nce Rus halkn aldattlar, onlara en ok zledikleri eyleri va'dederek onlar aldatp kendilerine baladlar ve cinayetlerine ortak ettiler. Sonra da va'dettiklerinin tam tersini uygulyarak halk kleletirdiler. Daha sonra gereklerden habersiz baka milletlerin genlerini ve iilerini aldatarak memleketlerini komnizmin esaretine soktular. Bugn memleketimizde ve baka lkelerde anarizmin kayna bolevizm (Komnizm)dir. Allah', peygamberi, hireti inkr eden,vatan millet tanmayan, inansz ve acmasz, insanlar let olarak kullanarak milletleri iten ykmak ve sonra hkim olarak onlar smrmek isteyen bolevizme ve komnizme kar en byk silh Allah'a iman ve slmiyet'tir. Bolevizm ve komnizm gibi vey kardeleri olan kapitalizm ve faizm de insanla kan ve acdan baka birey vermemilerdir. Gafletten uyanan insanlar, slmiyet'in yegne kurtarc olduunu anlamaya balamlardr. stikbal slmndr ve slm'n olacaktr. (Bak: Komnizm)

374

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bolevizm Bombardman Bonkr Bono

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rus komnizmi, dinsizlik. Fr. Bomba, top gibi ar silahlarla yaplan hcum. Fr. Hulus-i kalb. Kalb temizlii. yilik. tl. Ticaret senedi. Muayyen bir va'denin sonunda belirli bir parann belli bir kimseye deneceini bildiren senet.

Bora Bor

yun. Birdenbire kan frtna. Pek iddetli rzgr. Geri verilmek niyetiyle ihtiya sahiplerine verilen para. Mslmanlkta faizle bor vermek haramdr, gnahtr. Borcunu diyemiyecek durumda onlarn borlarn balamak veya sonraya brakmak sevaptr. Borcunu deyebilecek durumda olanlar da borlarn zamannda demelidirler. deyemiyecek olanlar da zamanndan nce alacaklya durumlarn bildirmelidir ki, o da ilerini ona gre ayarlasn. slm'da devletin vazifelerinden biri de borlulara yardmc olmaktr.

Bornuz Borsa

Balkl ve kollu hamam havlusu. (Ticarette) Vasflar belli llere uyan yani standartlatrlabilen mallarn rnekleri zerinden alm satmnn yapld devlet kontrol altnda tekiltlanm pazar yeri.

Bostan

(Bustan) f. Aac, iei, yeillii ok olan yer, kokulu yer. Sebze bahesi. * Kavun, karpuz.

bostn Bostan- hud

sebze bahesi. "f. Huda'nn, Allah'n bostan melinde olup, lh gzellikleri ve tecelli-i lhnin aksettii yer mnsnda kullanlr. ""Vahidiyet mertebesi"" diye de sylenmitir."

Boanmak

t. Ei ile olan nikh ban bozmak. Einden ayrlmak.(Medeni kanun, boama yetkisini mahkemeye brakmtr. slm dini evlenmeyi

375

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n emirleri dahilinde karlkl rzaya bal hr bir szleme olarak grdnden kadnla erkek boanma yetkisinin kimde olacan da kararlatrabilirler. sterlerse mahkemeyi, isterlerse velilerini, isterlerse elerden birini yetkili klabilirler. Grlyor ki, slm dini insanlara medeni kanundan daha ok hak ve hrriyet tanmtr. slmiyet evleneceklerde denklii, (kfv) (din ve ahlkta denklik) art koar. Evlendikten sonra baz bakmlardan anlaamamazlklar karsa karlkl birbirine katlanmalarn ve sabrl olmalarn tavsiye eder. Boanma son aredir. Eer istek erkek tarafndan geliyorsa mehir denilen tazminat kadna demek zorundadr. Grlyor ki, slmiyet, kadn haklarnn korunmasn istemektedir.) (Bak: Aile) Boboaz "t. Yerli yersiz mutlaka bir ey sylemeden ii rahat etmiyen. Saklanmas gereken eyleri syleyiveren, sr saklamayan.(Eyada olan asvat, birer savt- vcuddur: ""Ben de varm"" derler. O kinat- skit birden sze balyor. ""Bizi cmid zannetme ey insn- boboaz!"" S.)" boboaz Botanik Boykot yerli yersiz konuan. Bitkileri inceleyen biyoloji ilmi. (Bak: Biyoloji) "(Boykotaj) Fr. Bir ahs veya devlete kar al-verii, mnasebetleri kesmek. Bir lkeyi, bir topluluu veya bir ahs zarara sokmak maksadyla onunla her trl ilgiyi kesme. * Bir iten geici olarak ekilme; ie, almaya hep birlikte katlmama." boykotaj Boylam boykot. t. Yer yznde bir yerin balang dairesine olan uzaklnn a cinsinden deeri. (Bak: Tul)

376

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bozkr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yal mevsimler de yeeren ot cinsinden bitkilerin ve baz bodur aalarn yetiebildii yar kurak yer.

Bozok Bn Bron

Bugnk Yozgat vilyetimizin Osmanllar devrindeki ad. Budala, ahmak, saf. yun. Tb: Nefes borusunun akcierlere giden iki kolundan her birinin ad.

Bu' Bu(y) Buak

Bir eyi kucaklayp ekmek. f. Koku, ryiha. iddetli sel. * iddetli ses, sad. Haykr. * Birden bire, anszn gelen yamur.

Bu'bab Bubrd(ek) Bud u nebud Bu'd

Cemaat, topluluk. f. Andelib, blbl. f. Var-yok. * Oldu-olmad. (C.: Eb'ad) Uzaklk. Baid olma. * Aralk. * Geo: Bir cismin uzunluk, genilik ve derinlii.

Bud bd Buda Budala Bu'dan Bude Budene Budha Bu'd-i mesafe bdiyet Budu'

f. Varlk. uzaklk. Budizmin kurucusu. Zekca geri, salak. (Baid. C.) Uzaklar, rak yerler. f. (Hindistan'da) Buda Dininden olan. f. Bldrcn kuu. Sha. Avlu, meydan. Gidilen yolun uzakl. uzaklk. Can sklmas. * drak etme, anlama.

377

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bug Bugas Bugat Bugra buz Buz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Elde omuzda, kucakta tanmak zere hazrlanm eya kn. Lele beslenen kular, le yiyen kular. (Bg. C.) Hakszlk edenler, siler, serke kimseler. f. Turna kuu veya turna kuu srsnn nnde uan turna horozu. sevmeme, nefret. Sevmeme. Birisi hakknda gizli ve kalbi dmanlk hissetme. Kin, husmet.

Buh Buh(e) Buhala' buhr Buhar Buhar

Zeker.* Nefis. Erkek bayku. * akr doan. (Bahil. C.) Tamahkrlar, cimriler. buu. Suyun buu haline gelmi ekli. * Seyyal, ltif cisim. (Hi: 194-256) Buhral. 600 bin hadisten seilen 7275 hadis ile en mu'teber ve en sahih Sahih-i Buhar ismi ile anlan hadis kitabnn mellifi. (Bak: Ktb- Sitte)(Buhar ve Mslim ki, Kur'andan sonra en sahih kitab olduklarn, ehl-i tahkik kabul etmi. M.)

Buhayra-i rahib Buhayre Buhbuha Buhha Buhl buhl Buhle Buhnuk

(Bak: Bahira) Gl. Kk deniz. Saha. Alan, orta yer. Boaz kslmak. Bahillik, eli dar olma, cimrilik, tamahkrlk, pintilik. cimrilik. f. Semizotu. "Kadnlarn balarna rtp iki ularn enesi altna baladklar bez. (Trke ""destr"" derler)"

buhrn

bunalm.

378

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Buhran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sknt. Darlk. Nbet. Kriz. Hastaln ar zaman. * Bir iin tehlikeli ve kark hl almas.

Buht Buhtec Buhter Buhtiyye Buhtu(r) Buhu Buhuh Buhul Buhur buhr Buhur-dn Bujene Buk Buk'a

f. Veled, oul, mahdum. Pimi. Her eyin esas, asl. * Ksa boylu. Melez dii develer. f. Ra'd, gk grlts. Mtevazi bir ekilde hakkn isteme. Ses kskl. Tamahkrlk, cimrilik. (Bahr. C.) Denizler. bahirler, denizler. f. Ttslk. f. Tomurcuk. * Henz almam iek. Ddk. Boru. Yer paras, lke. * Bo ve ssz yer. * Salam ve byk bina. * Benek leke.

bukalemun Bukalemun

bulunduu yerin rengine giren bir hayvan. f. Bulunduu yerin rengine giren, fare byklnde, bcek yiyen bir hayvan. * Mc: Sk sk fikir ve kanaat veya meslek deitiren.

Buket Bukkar Bukta

Fr. iek demeti. Musibet, bel, fet, felket. Perian, pejmurde, dank, dkk sak. * Cemaat, gruh, topluluk, kalabalk.

Bu'kuke Bukya

zdiham, kalabalk. Sonsuzluk, bkilik, ebedilik.

379

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bulvar Bum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Geni ve aal cadde. f. Yer, toprak, zemin, memleket, yurt.* Huy, haslet, tabiat. * Srlmemi tarla, arazi.

Bum(e) Bumbar

f. Zool: Bayku. f. Koyun ve benzeri gibi hayvanlarn kaln barsa. * ine kyma, pirin vs. doldurulmu barsakla yaplan bir cins yemek.

Bumehen Bun

(Bumehin) f. Deprem, zelzele, yer sarsnts. * Koyun barsa. f. Nihyet, dip. * Kolay, suhletli. * Rahim. * Temizlenmi olan koyun barsa.

Bunduk Bur' Bur Bura Buraha Burak burc Burc

Yuvarlak kk talar. * Yuvarlak kk kurun. * Fndk. (Bak: Ber') Hayrsz kii. * Ekine elverili olmayan tarla. (Bak: Bevr) iddet. Ez ve meakkat. Peygamberimizin mirata bindii binek. gnele dnya arasndaki hayl dilimlerin her biri. Muayyen bir ekil ve srete benzeyen sbit yldz kmesi. * Tek hisar kule, kale knts. * Dnyaya gre gnein dnd yerin onikide bir kadar.

Burcas Bu're Burhan Buriya Burjuva

Hedef. Yksek bir yerde bulunan niangh. ukur. * lde ukur tarznda yaplan ocak. (Bak: Brhan) f. Hasr. Fr. Orta halli olup, ne ok zengin ve ne de ok fakir olan halk. Eskiden Avrupa'da kyl ve asilzade olmayp ehirde yaayan halka

380

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

denirdi. Kendi bana ii ve mal olan, cretle almayan, ferde bal i hayatn gden snftan olan. burjuva Burjuvazi hayatn emek vererek kazanmayan zengin kimse. Fr. Burjuvalarn meydana getirdii itima (sosyal) snf. Avrupa'da burjuvazi, ticaret ve sanayi ile zenginleti. Soylular snf ile mcadele ederek Fransz htilali ile iktidara geldi. htilalde iilerin, kyllerin, fakir halk tabakalarnn desteini salad. Onlara eitlik, hrriyet, adalet vaad etti. ktidara gelince menfaatlerinin bu alan snflarnkiyle attn grerek vaadini yerine getirmedi. Buna karlk olarak iiler arasnda sosyalizm fikriyle tekiltlanma balad. Bu yeni hareket de yalan szlerle kyllerin desteini de salyarak Rusya'da 1917'de kanl bir ihtilalle iktidar ele geirdi. Burjuvaziyi ortadan kaldrd, o da vaatlerini yerine getirmedi. Burjuvazi, mlkiyeti, kiinin hakk sayd ve kii tahakkmn getirdi. Sosyalizm, mlkiyeti cemiyetin ortak hakk sayd ve cemiyet adna bir aznln elinde bulunan devlet tahakkmn getirdi. Siyasi, hukuki btn kuvvetleri elinde bulunduu iin devlet tahakkm ok daha iddetli, insafsz, zalim ve kanl olmutur. slm dini mlk sahibi olarak Allah' kabul ettii iin kii tahakkmn de, devlet tahakkmn de reddeder. Bu sebeple insanlk iin tek kurtulu yolu slm'dr. Burkat Burku' Sanem, heykel, put. (Berku') Kadnlarn yz rts, pee. * Kbe rts. * Yedinci kat gk. Burs Fr. Devlet veya baz messese yahut ahslarca tahsil veya ilm tetkik iin gerekli masraflara kullanmak zere verilen para.

381

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Buruc Burut Burzag Bus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Burc. C.) Burlar, hisarlar, kuleler. (Bak: Bruc) Byk. imanca, etine dolgun delikanl. * Delikanllk andaki nee. "f. ""pen"" mnasna gelerek birleik kelimeler yaplr. Mesel: Damen-bus $ : Etek pen."

Busa Busak Busat Busayr

Bir gemi cinsi. Az suyu. (Bisat. C.) Bisatlar, dekler, kilimler, minderler, kee yayglar. "(eref-d-din) (Mi: 1213-1295) Busayr'da dodu. Mehur Arap air ve hattatdr. ""Kaside-i Brde"" sahibidir. Esas ismi ""El-Kevakibd-Drriyye fi Medh-i Hayrilberiyye"" olan kasidesine; tutulmu olduu hastalktan, r'yasnda Reslullah'n hrkasn (brde) zerine rtp ifa bulmas sebebiyle ""Kaside-i Brde"" ismini vermitir."

Buse bse Buse-c Buse-in Buse-gh Busende Buseyla' Buse-zen Buside Busiden Bsi Bustan Bustan-bn

f. pme. pck. f. pecek yer. f. pck alan, pck toplayan. f. plecek yer. f. pen, pc. Pazu dedikleri ot. f. pen, pc. f. plm. f. pmek. f. aprtl p. f. iek ve gl kokularnn ok olduu yer, bahe. f. Bahvan.

382

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Busula Bu'susa Bu'sut Butakat Butha Buthan Butin butln Butlan Butlan- his Butm Butu' Butul Butule Butun Butv Buuc Buule Buulet Buus Buy Pusula. Kk canavar. Derenin ortas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bevatk) Pota dedikleri kap ki iinde maden eritirler. yi huy, gzel haslet. Msbet alkanlk. Medine-i Mnevvere'de bir derenin ad. Menazil-i Kamer'den yldz. batllk, temelsizlik, rklk. Hakszlk. Btl olma. Bo ve abes olmak. Hak olmamak. Ameliyat iin bir uzvun hissinin iptli, duyarsz hle getirilmesi. "itlenbik aac. (Yemiine ""habbet-l hadar"" derler.)" Ge kalma, gecikme. rklk, boluk, beyhudelik. ok kahraman ve bahadr olmak. (Batn. C.) Batnlar, karnlar, kucaklar. * Nesiller, soylar. Elenmek, ge gelmek. Karnda olan yaralar. Kadn e, zevce. Zevciyet. Karkocalk. * mtin ve red ve muhalefet etmek. Sefalet. Yokluk iinde olma. f. Koku. * mit, umma. * Sevgi, muhabbet. * Tamah.* Huy. Tabiat. * Ksmet, pay, nasib.

by Bya Byahya Bye

koku. Gzel kokulu. Azrail (A.S.) f. Sarmak (nebat)

383

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk By-dar Buye Buy-i ezhar Buyiden Buy-perest Buyrultu f. Kokulu. zleme, hasret. ieklerin kokusu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Koklamak, koku almak. f. Av kpei. t. Sadrazam, kaptan- derya, vezir, beylerbeyi gibi devlet erknnn yazl emirleri.

Buzak Buzine Buzra Bak B'b'

"Tkrk. (Azda ""buzak"", azdan ksa ""ryk"" denir.)" Maymun. st dudan ortasndan dar taan et paras. Yamuru iddetle yaan bulut. Her nesnenin asl. * zzet, kerem. * Zeyrek akll, zarif kii. * Hkim, seyyid. * Gzbebei. * Mc: ok kymetli ve deerli olan ey.

Bc Bcal Bcbha Bcc Bcdet Bceyr Bcr Bcriyy(e) Bcud Bcl B Bd Bdad

f. Kei. f. Ate koru. * Kmr. Bir yerin orta ksm. Orta yer. Ku yavrusu. lim, bilgi. Ashab. Etba'. alacak, taaccb edilecek ey. * er, kt, iyi olmayan. Musibet, bel, felket, fet. Bir yerde mukim olma, oturma. kamet. f. Tb: Topuk kemii. Ak kemii. f. Avurt. Azn i taraf. f. Ship. * Maa. Nasip, hisse, pay. * Nihayet, son.

384

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bdae Bdbdek Bdd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her eyin ncesi, evveli. f. bibik kuu, avu kuu, hdhd. Uzaklama. Birbirinden uzak dme. * Perkende etmek, datmak. Put, sanem. * Firak. * Tkat, kudret.

Bdde Bdn Bduh Bdur Bdn Bdv Bfe

Nasib, hisse, pay. * Nihayet, son. Youn gvdeli ve iman olmak. Yrmek, mey. * Esmullahdan bir isim. (Vedud mnsna) leri geme, hzla geme. (Bedene. C.) Kurbanlk develer. Grnr hle gelme. Aikr olma. Zhir hle gelme. Fr. inde sofra takm konulan dolap. * Davetlileri arlamak iin eitli yiyecek ve ieceklerin hazr bulundurulduu masa. * stasyon lokantas. * Sigara, kibrit, gazete, sandvi v.s. satlan yer.

Bga' Bgas Bgase Bgeyg Bgur Bgye Bh

stemek, talep etmek. (C.: Bgast-Ebgse) Ufak, kk kular. Ufak ku. Koyun. * Besili erkek geyik. * Semiz kei. * Bir yerin ad. Dmek, sukut. stenen ve kasdedilen ey. "Baykua benzer bir kutur, ondan kktr. Diisine bvh derler; ahmak, aklsz kimseyi ona benzetirler. * Puhu."

Bhar Bharise Bhat Bhbuha Bhht

Deniz balklarndan bir beyaz balk. Altn ve gmten kntar veya yz rtl. Bhtan edici, iftirac. Bir yerin ortas, orta yer. Haramzde, pi.

385

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bhlul Bhm Bhme Bhr Bhre Gzel yzl. Dikenli aa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bhm) Cemaat, topluluk.* Leker. * Bahdr, kahraman. Galip olmak. * Yrmekten nefesini tez tez verip solumak. Geni yer, byk mekn. * Kesik kesik soluyu. * Dere iindeki sazlk ve ayrlk.

Bhsul Bht bhtn Bhtan

ri gvdeli kimse. ftira, isnad edilen yalan. * Bir seyyarenin bir gnlk hareketi. iftira. ftira. Birisine yalandan bir ey isnad etme. Birisini sulu gsterme. * Dalgnlk. * Medh ve mtehayyir olma.

Bhtr(e) Bhur Bht Bhvv

Bodur, ksa boylu. Byk emir. (Beht. C.) itenleri hayrete drecek kadar olan iftira ve yalanlar. (Behv. C.) Misafirlere mahsus odalar. * Hayvanlar iin yerin altna yaplm ahrlar.

Bjhan Bjmeje Bjul Bk bk Bk-ld Bk-engiz Bkt Bk-yi srr Bkm

f. Gpta etme, imrenme. f. Kaya keleri, kertenkele. "f. Ak kemii; topuk kemii." Alama. alama. f. Alatc, gzya dktrc. f. Alatc. Gzya dktrc. Alayanlar. Sevinten dolay akan gzya. (Ebkem. C.) Dilsizler. Ebkemler.

386

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bkre Bkse Bky Bl'a Blg Bllet Blbl Blblan Blble Blbl-i nln Blbl-i zr Blblve Blcet Bldan Blega Erken. Sabah vakti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kiremit paras. * Saks. Alayclar, alyanlar. Deirmen tann tane dklecek yeri. f. Pnar, eme. Islaklk, nemlilik, yalk. (C: Belbil) Andelib. Gzel ten bir nevi ku. (Blbl. C.) Blbller. Andelibler. (C.: Belbil) Emzikli bardak. Alyan blbl. nleyen blbl. Blbl gibi. Genilik, vsat.* ki ka arasnda olan aklk. (Belde ve Beled. C.) Beldeler, ehirler, iller, memleketler. (Belig. C.) Beli olanlar, Belgat shipleri. Belgat ilmi mtehassslar. Edebiyatlar.

bleg Blehniye Blend blend Blend-vz Blend-himmet Blend Blend-pye Blga Bl-game

adamna gre gzel sz syleyenler. Maiet genilii. * Gani olmak, zenginlemek. f. Yksek, byk. yksek, yce. f. Haykrma, yksek ses. f. yi alr. f. Ykseklik, ycelik. f. Rtbesi yksek, pyesi blend olan. Maaa yetecek nesne. f. Hereye hevesli olan.

387

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Blgat Blheves Blka Blkut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geinmeye kfi gelecek kadar olan ey. f. Heves ve istei ok, maymun itahl. Ksa boylu. * Bir kuun ad. (C.: Belki) Bir hurma cinsi. * Ot ve su olmayan harap ve bo yer. * Yalan yere yemin etmek.

Bllet Bls Blsn

(C.: Bill) Hurmann slanp ya olmas. ine incir koyulan kilimden dokunmu byk uval. Mercimek mesabesinde hububattan bir habbe. (Bz yerde mercimek de derler.)

Blten

Fr. Halka bilgi veren, zet olarak yazlm resmi yaz. * Bir messesenin, kurumun faaliyetlerini tantan ve belli zaman aralklaryla yaynlanan mevkute.

Bluc Blud

Zhir olmak, gzkmek. Parlamak, ruen olmak. Mukim olmak, ikamet etmek, oturmak. * Khne olmak, eskimek. * Meclise ge gelmek.

bl Blu

erginlik. Erginlik. Olgunluk. ocukluk devresini tamamlayp ergenlie gei. Ergenlie ulaan gen, namaz klmak ve oru tutmak gibi farzlarla mkellef (ykml) olur. * Yaklap atma.

Bluh Bl'um Bm Bn Bndad Bndar

Beceriksiz, ciz. * e yaramama, yorgun ve bitkin olma. Grtlak, hanere. (C.: Ebvam) Bayku. Meziyyet, stnlk. f. Temel. Binann esas. * Destek, payanda. Duvar, set. f. Zengin, asil ve kibirli kii.

388

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bnduka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bnduk, Bendik) Fndk tanesi. * Kemankere ta. Kk yuvarlak ta.

Bn-i hisr Bniyye

Hisarn dibi. (C.: Bniyyat) Her nesnenin asl ve yaratlmas, ftrat. * Sazan bal. * Mehul yol.

Bnlad Bnn Bnud Bnvvet Bnyad Bnyamin bnyn Bnyan Bnyan- kav Bnyan- mersus Bnye bnye Bnye-hz Br'

f. Destek, payanda, duvar, set. * Temel. Esas, bina. Yemen kahvesi. (Bend. C.) Byk bayraklar, sancaklar. Evltlk, oulluk. f. Temel, esas. Yap, bin. Yakup Aleyhisselm'n en kk olu. yap. Yap. Bina. Duvar. Esas. Yap yapmak. Salam bina. Kaynam salam bina. Birbirine kurunla kenetlenmi salam yap. Bir eyin vcut yaps. Vcut, beden. Ftrat. * ekil, tarz, sret. yap. f. Vcudu canlandran, bnyeyi kaldran. (Bru') Hastann iyilemee balamas. * Kurtulmak. * Fazilette ve bilgide stnlk. (Bak: Ber')

Bra' Bra Brabe Brad Brade

Aa yongas. Trpden kan tala. Kamtan yaplan hasr. Kalem yongas, trpden kan tala. Souk. "Eeden kan tala ki, ""brde-i zeheb, brde-i fizza ve brde-i hadid"" denir."

389

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Braka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Btn gn yzn ssleyen kadn. * Yemek srasnda bir kimseye kzp, yemei kimseye vermeyip yalnz yiyen kadn.

Bram Braye Brbur Brc Brcas Brceme Brcd Brd Brda Brdbar Brdbar brde Brde Brdek Brd Bre

Kene dedikleri bcek. Yontulan aatan kan yonga. Bulgur. (Budaydan yaplr.) (C.: Brc-Ebrac) Hisar. * Yldz. Havada aa banda olan nian. (C: Bercem) Parmak boumu. Arap elbiselerinden bir nevi kaln elbise. f. Bilmece, bulmaca. Tb: Stma hastal. f. Arbal. Sabrl, mtehammil, uysal, tahammll kimse. f. Arballk, sabrllk. hrka. Hrka. stten giyilen libas, elbise. f. Kk bilmece. Hurmann iyisi. (C.: Brt-Br-Brin) Deve burnuna taklan halkalar. * Bilezik gibi olan halkalarn her birisi.

Breha Brehne Brehne-g Brehne-ser Bresa'

iddetli azab. Sknt. f. Ak, yaln plak. f. plaklk. f. Ba ak. Ns mnsna kullanlan bir isim.

390

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Breyde bin el-husayb el-eslem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Horasan diyarnda en son hicri 62 veya 63 ylnda vefat

eden sahabedir. (R.A.). Mslmanlarn ilk sancaktardr. 177 Hadis-i erif nakletmitir. 14 tanesi Buhar ve Mslim'de mezkrdur. Brgur Brgus Brhan Buza. (C.: Beragis) Pire. "Delil, hccet, isbat vastas. * Man: Yakn mukaddemelerden meydana gelen kyas. * Red ve inkr iin itiraz kabul edilmeyecek surette isbat- hakikat eden kavi hccet.(Bir brhan ile elde edilen netice-i tevhidi buz insanlar isti'zam ile dar zihinlerine sktramazlar. Veya bozuk hayalleri tahamml edemez. Bu hule kar o kat'i, sahih brhan reddetmek zere: ""Bu neticeyi, bu kadar azametiyle u brhan (onu) intac edemez."" diye bahaneler ile kabul etmez. O miskin bilmez mi ki, neticenin kayymu imandr. Brhan, ancak onu grmek iin bir menfezdir. Veya bir sprge gibi o neticeye konan vehimleri sprr. Maahza brhan bir deildir, bin deildir. Zerrat- lem adedince brhanlar vardr. M.N.)" brhan Brhan- akliyye Brhan- enfs kuvvetli delil. Akla dayanan brhan. nsann iinde ve hayatnda grnen brhan. Nefse ve ahsa ve ie ait brhan. Brhan- inn Hdiselerden kanunlarna, neticelerden sebeblerine ve eserden messire olan delil. Dumann atee delil olmas gibi. Brhan- kat' Kat', en salam ve eksiz delil. * Farsa bir lgat kitabnn ismi.(te u Zt (A.S.M.), u mevcdat Hliknn vahdaniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir brhan- ntk, bir delil-i sdk olduu gibi, harin ve saadet-i ebediyenin dahi bir brhan- kt, bir delil-i stdr. S.)

391

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Brhan- limm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kanunlardan hdiselerine, sebeblerden neticelerine ve messirden esere olan istidll. Yani eseri meydana getirenden esere olan delil. Kabl delil. Atein dumana delil olmas gibi.(Kelime-i ehdetin iki kelm birbirine ahiddir. Birincisi ikincisine brhan- limmdir, ikincisi birincisine brhan- inndir. M.) (Bak: Limm)

Brhan- mantk Brhan- ntk

Kesin kaziyelerden tekil ettirilen kyasa, brhana denir. "Konuan brhan. Mecaz olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M) kastedilir ki; btn hakikatlar isbat ve izhar etmitir."

Brhan- nbvvet

Peygamberliin hak olduunu isbat eden brhan ve delil. (Brhan- risalet de ayn mndadr.)

Brhan- risalet Brhan- st' brhan Brhan-t temn'

(Bak: Brhan- nbvvet) Aikr, eksiz ve phesiz, parlak delil. (Bak: St') delil cinsinden. "stiklliyet, ulhiyetin zt bir hassas ve zaruri bir lzm olduuna dair ve irkin butlann isbat eden delil ki; eyann yaradl mteaddit ellere ve esbaba verilse, lemdeki nizam bozulup karklklar kacan gsterir, isbat eder."

Brhe Brhin Brhun

Zaman, an, mddet. Zahmet, glk, zorluk. f. Duvar. Kemer. * ember, daire. * Hne, ev ve kale kaps. * Mni, engel, it. Avlu.

Brid Bride Bride-ser Brin Brka

Oniki mil. f. Kesilmi., f. Ba kesik. f. Dilim (Daha ok meyveler iin kullanlr.) (C.: Birak) Talk yer.

392

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Brka' Brkan Brke Brme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadnlarn rtndkleri yamak, pee. Yanarda, volkan, lavlar saan da. Mart. * Kurbaa. * Havuz. * Kk gl. (C.: Birem-Birm) mlek yapmnda kullanlan yumuak ta. * mlek. * Ba rts.

Brna(h) Brnak Brns Brokrasi

f. Yiit, delikanl, gen. f. Delikanl, yiit, gen. (C.: Bernis) Bir uzun takke. (btid-i slm'da ruhbanlar giyerlerdi.) "Fr. Hkmet dairelerinde ar krtasiyecilik, muamele okluu. lerin yrtlmesinde ekilciliin ve idar ilemlerin ar basmas hli. Devlet grevlilerinden meydana gelen zmre veya snf. Memurlar snf. Brokrasi, her eit rejimde tahakkm vastas olmaktadr. Oysa slmiyet'te devlet makamlar tahakkm deil, hizmet makamdr. Devlet grevlileri mslman halkn hizmetindedir, kendileri sayg beklemez, saygl davranr. Kimseye tahakkm edemez. nk Allah'n emirlerine uymak zorundadr. Hazreti mer (RA), devlet bakan olunca ""Allah'n emirlerinin dna karsam, beni kllarnzla dorultun"" demekle bunun rneini vermitir. Zulm ve tahakkm kaldrarak adaleti getirmitir. Gerek adalet ve hrriyet ancak slm'da vardr."

Brokrat

Fr. Memur snfndan olan. * Devlet ilerinde muamelelerde ekle ar ehemmiyet veren.

Brr Brran Brs Brsan

Buday. f. Keskin, kesici. Ard aacnn meyvesi. f. Ejderha, byk ylan.

393

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Brsute Brsn Tehlikeli yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Bersin) nsan eli. * Vahi hayvanlarn penesi. * Develere vurulan bir nevi damga.

Brt Brtule Bru'

Nebat ekeri. Zelil, aalk kimse. * Balta. (C.: Brtul) Kalpak dedikleri kee takke. * Rvet. Fazilet, ilim ve iyilikte benzerlerine olan stnlk. * (Hasta) iyilie yz tutma.

Bruc suresi

Kur'an- Kerim'in 85. suresi olup Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur.

Bruc

(Burc. C.) Bur, aslnda ikar ey mnasna gelir. Her bakann gzne arpacak eklide zhir olan yksek kk mnasna da kullanlmtr. * Bunlara tebihen veya zuhur mnsyla semdaki bir ksm yldzlara veya baz yldzlarn toplanmasndan meydana gelen ekillere ve farazi suretlere burc denilmitir. Bilindii gibi yldz kmelerini felekiyatlar muayyen bz suretlere benzeterek her mevsim ve ayda grndkleri ekillere gre isimlendirmilerdir.Bunlarn alts imal (kuzey) alts cenub (gney) cihetinde olarak oniki bur kabul edilmitir. Bu burlarn bulunduklar sahaya da mntkat-l burc ismi verilmitir. Burlarn isimleri Hamel, Sevr, Cevz, Seretan, Esed, Snble, Mizan, Akrep, Kavs, Cedi, Delv ve Hut'tur.

brc Brd brdet Brudet

burlar. Berd, souk. * ten souma, bkma. soukluk. Soukluk. Souk olmak. Hararetsizlik. * Mc: Mnasebetteki soukluk. Mnaferet. Muhasama.

394

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Brudet-i muamele Brufe Bruk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaplan muamelenin soukluu. f. Mendil. * Sark. * Kuak, bel kua. Forma. Un helvas, undan yaplan bir nevi helva. * Byk olu varken evlenen kadn. * Deve kmek (mnsna mastardr.)

Br'um Br'me Bruz Brzea

Almam gonca iek. (C.: Br'um - Berim) Almam tomurcuk gonca iek.* Gl glaf. Zhir olma, belirme, meydana kma. kmak. (C.: Berzi) Yuna dedikleri kee ki, eyer altna koyarlar, teelti de derler.

Brzu' B's Bsak Bsed Bsle Bslet Bsre

Dolu, dolmu, mmteli. Glk, zorluk. * Fakirlik. Tkrmek. Krmz boncuk. * Mercan. Efsuncuya verilen cret. Nam, hret, n, an. Hereyin ucu ve ba. * Hereyin tzesi. * Gen kz veya olan. * Hurma koruu. * Biraz bym olan eki ot.

Bssed Bstah Bste Bstka Bsuk Bsul Bsut Bsta B

Mercan ta. f. Edebsiz, kstah, utanmaz. f. Fndk. (C.: Bestik) Kk kp. Kpk. Bir kimsenin, akranna stn olmas. * Aacn uzamas. * Uzunluk. Beddua, lnet. Cmertlik, civanmertlik. El akl. Genilik. * Tekellfszlk. f. At yelesi. * Kahkl. * Noksan, eksik.

395

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Biy br Bra Bt Bte

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fakir ve evld ok olan kimse. mjde. Mjde. Sevinli, hayrl haber. * ncil'in bir ismi. f. Put, heykel. Sanem. Fr. Devletin veya dier kurulularn yllk gelir ve giderlerini (sarfiyat ve varidatlarn) gsteren ve bunlarla ilgili harcamalar tayin eden hesap ileri.

Bteka

(C.: Bevtk) Pota dedikleri lettir ve kuyumcular iinde altn ve gm eritirler.

Bteyra

Sonunda evld kalmayan. * Vitir namazn bir rekat klmak. * ems, gne. * Sabah.

Btlal Btperest Btiken Btu' Btul Btun Bre Bvan Byu' Byud Byun Byt Bytt

f. aa kalan, hayret eden, hayran olan. f. Putu mbut ittihaz eden. Heykellere ibdet eden. (Bak: Putperest) f. Put kran. Uzaklama. * Kesilme. Btl olmak. (Batn. C.) Batnlar, karnlar, kucaklar. * Soylar, nesiller. ukur kazmak. * ukur. (C: Ebvine) adr direi, direk. (Bey'. C.) Satlar. Satn almalar. Yok olma, hi olma, in'idam. Geni ve derin kuyu. * Mntkalar, blgeler, yerler. (Beyt. C.) Beytler, evler. (Byt. C.) Asilzde aileleri. * Asil kimseler, soylu kiiler. * Ev kmeleri.

Byz

(Beyz. C.) Yumurtalar.

396

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk By

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cin gibi manev varlklar aracl ile insan veya baka varlklar zerinde etki meydana getirme ii. Dinimiz byclerin errinden, ktlklerinden Allah'a snmamz emreder. Mslman byclk yapmaz.

Byklenmek

t. Kendini byk grmek, byklk taslamak. (Kt huylardan biridir, gnahtr.)

Bz Bza' Bzaa Bzak Bzare Bz-ban Bzbn Bzgale Bzie Bzm Bzr bzr Bz' Bzul Bzur bzr Bzuzet Bzzet-i hl Bzrg

Harap yer.* Fsid nesne. * Helk. Kibar, zarif. Kibarlk, incelik, zerafet. Salye, tkrk. st dudakta fazlalk olarak sarkk deri olmas. f. Kei oban. Altda bir, sds. f. Kei yavrusu, olak. f. Olak. Kk, yavru kei. Kesin karar ve tahamml. * Sertlik, kuvvet. * Doru rey. Herkesin szn dinleyen. Dinleyici. tohum. Domak, tul' etmek. Yarlmak, inikak. (Bezr. C.) Tohumlar, ekirdekler. tohumlar. Perianlk, kyafetsizlik, pejmrdelik, bezazet. Kyafet pejmrdelii, hl perianl. (C.: Bzrgn) f. Cesim, kebir, azm, byk, ulu. * Reis, ba, bakan, ef. * Trk musikisinde bir mrekkep makamn ad.

397

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Bzrgn Bzrgne Bzrg Bzrgmeni Bzrg-sal Bzrg-var Bzzaka C C Ca'ab Caadet Ca'am Caar Ca'b Cabe Ca'be Cabeca Ca'ber(e) Cabet Cbi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bzrg. C.) Bykler, azimler, cesimler, ulular. f. Byk, ulu bir kimseye yakacak srette. f. Azm olmak. Byklk. Ululuk. f. Yksek fikirli, fikirleri deerli olan. f. htiyar, yal. f. Byk, saygdeer, ulu (kimse). Kabuksuz smkl bcek. Arab aylarn ksaltmalarnda Cemaziyel Evvel aynn ksaltlm hali. f. Yer. Mekn. Mevki. Bileyci. Kvrcklk. Tama' etmek. Srtlan. Kazmak. * Atmak. Bir cevap. Ok torbas, sadak. f. Yer yer. Ara sra. Yerden yere. Baz yerlerde. (C.: Cebir) Ksa boylu kimse. Cevap vermek. (Cibyet. den) Eskiden Evkaf gelirlerini ve zektlar toplayan tahsildar.

Cbir

Cebredici, zorla yaptran.* Galib gelen. * efkatsiz, merhametsiz. * Tekebbr ve taazzm eden. * Aziz ve kavi olan. * Tb: Krk, kk. * Cebir ilminin ilk kurucusu olan mslman limi.

Cbir-l-ensar

Cbir Bin Abdullah El-Ensar (R.A.) da denir. Mehur sahabelerdendir. Bizzat Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) ilim ve feyiz

398

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

alm ve zamannda Medine-i Mnevvere'nin mfts olmutur. En ok hadis rivayetiyle mehur olan alt sahabeden biridir. 1540 hadis rivayet etmitir. 19 gazada hazr bulunmutur. Hicri 73 tarihinde 94 yanda Medine-i Mnevvere'de veft etmitir. Akabe biatinde bulunan 70 Ensar'dan Medine'de en son vefat eden bu zattr. Cabiye (C.: Cevbi) Cemaat. * inde su toplanan byk havuz. * am diyarnda bir ehir ad. Cablus Cablus Ca'ca' Ca'caa f. Dalkavukluk, yaltaklanma. * Dalkavukluk eden, yaltaklanan. f. Dalkavukluk, yaltaklanclk. (C.: Ceci) Tasz yer. * Zindan. Deirmen sesi. * steklerde zorluk vermek. * Devenin kermesi. * km deveyi kaldrmak. Ca'cere (C.: Cecir) Hamurdan eitli ekiller yapp, pekmez iinde piirip yerler. Cadd cadde Cadde Cadde-i kbra (Cdde) Ciddi, alkan, azimli.CA'D : Kvrck sa, a're. geni yol. Geni, ilek, byk yol. Anayol. ah-rah. Byk cadde. * Mc: En selmetli yol. Kur'an yolu. Sahabe ve Peygamber vrisi olan byk zatlarn, mtehidlerin yolu. Cad Avrupa'da putperestlik andan beri gelen bir inanca gre, eytann gcn kullanarak by yolu ile insanlara ktlk eden, felketler getiren kadn. Bu btl inan yznden birok yal masum kadn, cad diye Hristiyanlarn kurduu Engizisyon mahkemeleri kararyla yaklmtr. Cadi Cadib(e) f. Safran. Kusur grc. Bakalarnn noksan taraflarn gren.

399

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cadil Cadis(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grbz, kuvvetli, kavi, metin. Viran, harap, ykk. * orak, kurak, ilenmemi, ekilmemi toprak, gelir getirmeyen bo arazi.

Cadu

f. Byc, cad. * Hortlak, gulyabani. * Acuze, irkin kocakar. * ok gzel sz.

Cadu-fenn Cadu-ger Cadu-suhen Cafcaf

f. Byc, sihirbaz. f. Byc, sihirbaz. f. Sihirlercesine sz syleyen.CA'F : Atmak, yere vurmak. f. Ahlksz, iffetsiz kadn.CA'FER : Kk akarsu, ay.CA'FER : iilerden mam- Ca'fer-i Sdk Hazretlerine bal olduklarn iddia edenler.Btn mnsyla slmiyet'e bal olup eriatn emirlerine gre amel eden ve l-i Beyt'in byk bir din ahsiyeti olan mam- Ca'fer-i Sdk Hazretlerine ballk iddiasnn doru olmas iin, o zat gibi olmaa ve Hz. Muhammed'in (A.S.M.) snnetlerini yaamaa gayret gstermek lzmdr.

Ca'fer-i sdk Caf Cafil Cafn Cager Cah ch Cahan Cahar Cahb Cahcah

(Bak: mam- Cafer-i Sdk)CA'FERYYE : Cafer tarikat. Cefa eden, eziyet veren. Yrrken abuk olan kimse. Karpuz. f. Ku kursa. (Che) f. Makam, mansb. Kadr, itibar. makam. Yedii fayda etmeyip ge byyen ocuk. Kuyunun iinin geni olmas. (C.: Echibe) Ebcehil karpuzu. * Korkudan dolay kederli olmak. (C.: Cehcih) Ulu, erif kii.

400

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cahcaha Cahd Cahdel Cahdem Cahder

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gnlnde olan srrn gizlemek. * armak. * Su sesi. Bile bile inkr etme. Semiz. (C.: Cehdim) Ekin tarlas. Ksa boylu. "Arab gramerinde menf olan iki geni zaman sigas.

Cahd- mutlak, cahd- mstarak

Muzari fiillerinin bana (Lem; $ ) ve (Len $) getirilerek olur." Cahf Cahfel Cahfele Cahh Chz Cah Tekebbrlenmek, kibirlenmek, gururlanmak. Dudaklar kaln olan kimse. * Asker. * Zenginlik. (C.: Cehfil) At duda. Ayaklar uzun, yeil ekirge.* Adamn beli bklp eilmek. nl bir edebiyat. (Cahiye) Aikar, aleni, ak, meydanda ve herkesin gzleri nnde olan. chid Cahid din iin savaan. Mnen, kavlen, kalemen ve maddeten cihad eden. Mchid olan. Din dman ile elinden geldii kadar mnen, kavlen, kalemen ve maddeten cenkeden, vuruan. Mmkn olduu kadar gayretle alan. Kur'an ve man hakikatlarnn nerinde almak suretiyle mcahede eden. Cahif Uykusunda diini ttrmek. * ok fazla hafiflik zerine olmak. * Nefis, ruh. * nsann karnndan kan ses. * Ksa. * ok asker. chil Cahil bilgisiz. Tecrbesiz. Bilgisiz. Gen. Toy. * Allah' unutmu olan. Gafil. (Dnya ve kinatta Allah'n bunca eserleri sergilenip dururken

401

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bunlarn sanatkrn ve yaratcsn tanmamak cahilliin en aklszcasdr.) chilne Cahilane Cahile Cahil-i and Cahiliyyet bilgisizce. f. Chillikle, chilce, chil kimseye yakr ekilde. (C.: Cevhil) Deirmen ark. nat cahil. "Cahillie it. * slmiyet'ten nceki chiliye devrine it. Cahiliyet sadece slmiyet ncesine ait deildir. Bu gn ""tabiatlk, maddecilik"" gibi eitli adlarla eski puta tapclk daha da yobazlaarak devam ediyor. Allah' inkr ederken tabiat ve maddeyi onun yerine koyarak kendilerine yeni putlar dikiyor ve kendi yaptklar bu putlara kendileri tapyor. (Bak: Yobaz.)" cahm Cahim Cahim Cahiyen Cahiz Cahl cehennem. ok scak yer. Cehennem gibi. Aikr olarak, alenen. Cesur, cesaretli, yiit. ekirge gibi bir byk ar. * Byk krba. * Ters yuvarlayan bir bcek. Cahma' Cahme Cahmeri Cahre Cahreme Cahsuk Cah Gzleri byk ve ok krmz olan kadn. Nazar dediren gz. * Kat kat ve iddetli yanan ate. (C.: Cehmir) ok yal kadn. * Eek spas. iddet ve ktlk yl. * Yemek. Darlk. * Kt ahlk. f. Orak. (C.: Ciha-Cuh) Eek spas. * Kolan eeinin erkei.

402

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cahe Cahd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eek spasnn diisi. * obann eline dolayp eerdii ip. (Cahd. dan) srarla inkr eden. Muannidce, isnat edilen bir sz kabul etmeyen. * Yahudi.

Cahf Cahzem Caibe Cail cil Cair ciz Caiz

Marur, kibirli, kendini beenmi. Gzleri byk olan kimse. (C.: Cevib) Halkn aznda gezen haber. Ceveln eden. Yerinde durmayp hareket eden. yapan. Mni, engel. * Eri. * ok, kesr. * Eziyet eden. Cevreden. Zulmeden. dine uygun olan. Mmkn, olur, olabilir. * Fk: Yaplmas sahih ve mbah olan herhangi bir fiil veya akit.

Caize

(Cevaz. dan) (C.: Cevaiz) Azk, yol yiyecei. * Hediye, armaan, bahi. * Edb: Eskiden takdim olunan medhiyeli bir iire veya bir san'at eserine karlk olarak verilen para, hediye ve bahiler.

Caka

(Argo) Gsteri, alm. Caka, mal mlk, giyim, kuam, yahut hareket davran yoluyla olabilir. slm'da gsteriin her ekli haram ve gnahtr. Bugn baz kimseler ve aileler gsteri bels yznden madd skntlara dmekte, israfa srklenmektedir. ledikleri gnahn cezasn bu dnyada da ekiyorlar.

Ca'l

"Yaratmak, halk. * Almak. * ilemek. Yapmak. * Bu kelime Kur'n- Kerim'de on vecihle kullanlmtr:1- Tafak ve ahz (in ve ikbal) mnasna; bir ii ilemee mteveccih olup balamak ve iler olmak.2- Halketmek, yaratmak.3- Kavl ve irsal.4- Tehiyye ve tesviye (tanzim ve dzeltme).5- Takdir.6- Tebdil.7- Bir eyi bir eye dhil etmek.8- Bir eyi kalbe ilka ve lhm eylemek.9- tikat.10-

403

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tesmiye.11- Bir eyi dier bir eyden icad ve tekvin.12- Bir eyi bir sfat ve hletten dier bir sfat ve hlete dndrmek, klmak, tasyir.13Bir nesne zerine hkmeylemek gerek hak ve gerek btl olsun vaz'eylemek bir hususu bir kimse ile bir vecih zere artlamak ve azv ve nisbet eylemek ve hkm- er'i. (L.R.)" Cal' Cl cl Cal(i) Ca'le Cale (Cli') Terbiyesiz. Kt konuan. Akl. * Rey. * Kuyu duvar. yapma, klma. f. Tuzak, a. * Misvak aac. (C.: Cul) Kk hurma aac. f. Nehrin bir kenarndan dier kenarna geebilmek iin aatan, sazdan veya iirilmi tulumlardan yaplan sal. Cali' Ca'l cl clib Calib Clib-i dikkat Clib-i merhamet Calif Calife Calinos Calis Ca'liyyat Ca'liyyet Caliz Ak-sak kadn. Hayasz kadn. * Utanmaz, utanmas kt olan adam. Uydurma, samimi olmayan, sahte, dzme ve taklid. yapmacktan. ekici. ekici. Celbedici. Kendi tarafna ekip getirici olan. Dikkat eken. Merhamet eken. Deri soyan, kabuk soyan. Deri ile eti birlikte koparan yara. (Kalinos) yun. lk devirlerde yaam olan bir Yunan Filozofunun ad. (C.: Clls) Oturan, oturucu, cls eden. Tahta kan. Yapmack hareketler, sahte, dzme hller. Yapmack (olmak.) f. Sebze bahesi, bostan. Kavun karpuz tarlas.

404

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Calt Cam Ca'ma Came Camedar Came-duz Came-g (Bak: Y A.S.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cam, ie, bardak, sra. Yal deve. f. Evde giyilen bol elbise. Elbise, amar. Sevb, libas. f. Elbiseyi muhafaza eden kimse. * Vestiyer. Terzi, elbise diken. f. Hdim ve hizmetilere verilen cret ve elbise paras. * Tfek fitili. * Elbiselik kuma.* Hizmetkr, hademe, hdim.

Camehab Came-i fena Came-i hassa Came-i hayat Came-i d Came-i nevruz Camekn Cameuy Camger Camgl Camhane Cam- gevher Cam- meml Cam- seher Cam- sim Cam- teh Cam- zerrin

f. Yatak. Kefen. Tar: Osmanl padiahlarnn verdikleri elbiselik kumalar. Hayat elbisesi, mr. Bahar iekleri. Krmz renkli elbise. * Bayram elbisesi. Rengrenk elbise. * Bahar geldiinde aan eitli iekler. f. Elbise soyunulacak yer. * Camlk. (C.: Cmeuyn) f. amarc, amar ykayan. f. Cam yapan sanatkr, camc ustas. f. Klhanbeyi. f. Cam fabrikas. Billur kadeh. Dolu kadeh. Gne, ems. Sevgilinin enesi. Bo kadeh. f. Altn kadeh. * Tas: Allah knn kalbi. * Bir kasaba ad. * Bir arab ad.

405

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cami

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"slm mbedi. badet yeri olan bina. * Cem'edici, toplayc, iine alan. * Cem'etmi, toplam bulunan, hvi ve muhit olan. * Resl-i Ekrem Aleyhissaltu Vesselm btn evvel ve hir gzel isim ve ahlk kendisinde cem'ettiinden dolay ona verilen bir isimdir. * Ehl-i Hadis stlahnca da; Buhri Hadis kitablar gibi, bablarn sekizini birden cem' eden byk hadis kitablarna da Cmi denir veya Snen ismi verilir."

Cam

(Molla Cam) Hi: 817-898 Byk bir slm mellifidir. Asl ad: Abdurrahman'dr. Yze yakn eser vermitir.

Cm cmi cmia Camia Camid cmid cmidt cmidiyet Camih Cami-i emev Cami-i kebir Cami-i kur'an

byk bir lim ve yazar. toplayan. topluluk. Topluluk. Birlik. Ktle. * Dr-l fnn. (Cmide) Ruhsuz, sert, kat madde. Cansz. cansz, donuk. camidler, canszlar. canszlk. Ba sert hayvan. am ehrinde byk bir cmidir. Byk cami. Kur'an- Kerim'i toplayan mnsnda olup, Halife Hz. Osman (R.A.) kasdedilir.

cmiiyet Camiiyyet

toplayclk. "Cmi'lik, toplayclk. * ok eylerle alkallk. * Pek ziyde mnlar ve eyleri hvi olmak.(Evet hayatn yle bir cmiiyyeti var; deta umum kinata tecelli eden ekser Esm-i Hsn'y kendinde

406

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gsteren bir cmi yine-i ehadiyyettir. Bir cisme hayat girdii vakit, kk bir lem hkmne getirir; det kinat eceresinin bir nevi fihristesini tayan bir nevi ekirdei hkmne geiyor. Naslki bir ekirdek, onun aacn yapabilen bir kudretin eseri olabilir; yle de en kk bir zihayat halkeden, elbette umum kinatn Hlikdr. L.)" Camil Camis Camit obanla olan deve srs. Cansz, camid. * Letfeti gitmi olan elbise. Eski ve Ortaalarda Giresun ile Samsun arasnda kalan dalk mntkaya verilen ad. Osmanllar zamannda bu kelime Canik olarak kullanlmtr. Cami-l ezher Cami-l huruf Cami-l kelim Cami-l mehasin cmilkelm Ca'mus camus Camus Can Msr'daki en byk niversitenin ad. Kitap te'lif eden, mellif, yazar. Vecize. Ksa olup ok mnaya gelen sz. Gzel vasflar huylar kendinde toplam bulunan. zengin mnl sz. (C.: Cemis) Pis, necis. manda. Su sr. Manda. Km. "f. Yaay. Diride olan kudret, kuvvet. Hayat cevheri. Madde ilimleri, maddenin; hayat ilimleri (biyolojik ilimler) hayatn ne olduunu aklyamamlardr. Aslnda bunlarn konusu da madde, hayat ve ruhun kendisi deil, bunlarn tezahrleri yani olay haline gelen tesirleridir. Deney ilimlerinin vazifesi bu olaylar arasndaki ilikinin deimeyen tarafn bulmaktr. Bunun tesinde ilmin syleyecei bir sz yoktur. Buna ramen baz kendini bilmez cahiller, ilim adn ktye kullanarak ilmin sustuu yerde kendileri konuuyor ve hayat

407

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve ruhu madde ile aklamaya kalkyorlar. Oysa maddenin de ne olduunu biliyor deildirler. Biz mslmanlar madde gibi hayat ve ruhun da Allah'n kudretinin eserleri olduunu biliyor, birini dierinin yerine koymuyoruz. Allah grnen ve grnmeyen lemler yaratmtr. Onun kudretinin ve yaratmasnn snr yoktur. Madde, yarattklarnn sadece bir eitidir. Varl maddeden ibaret sanmak akl gzne inmi olan aklszlarn batl bir inancdr. * Mc: Sevgili, dost." cn Cana Can-aferin Canan cnn canavar Canavar Can-aver hayat, ruh, gnl. f. Ey sevgili! Ey can! f. Yaratc. f. Sevgili, gzel, shib-i ceml. * Canlar, ruhlar. sevgili. can alc. f. Can alc, kahredici. * Vahi, yrtc hayvan. Kurt. Zihayat, canl, yaayan. Hayatdar. * Domuz, canavar, hnzr. * Zararl hayvan. Can-azar Can-bah Canbaz f. Can yakan, can inciten, eziyet veren. Ac ektiren. f. Hayat balayan, can veren. Sevgili. Cenb- Hak. Allah. (C.: Canbazan) Can ile oynayan, cann tehlikeye koyan, canbaz. * Hayvan al-verii ile uraan kimse. * Aldatan, hilekr, hile yapan. * Eskiden atl fedai asker. Canbeleb Candade Candane lecek halde, can dudakta. f. Bir eye candan balanm. Can vermi, candan balanan. f. Tepe ile aln arasndaki yer, bngldak. Beyin.

408

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Candar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Diri, canl, zihayat, ziruh. * Silhl kimse. * Muhafz, koruyucu, emniyet memuru. * Yol yiyecei, azk.

Cane Can-efan Can-fersa Canfeza

f. Silah. f. Bir dv urunda cann veren, cann feda eden. f. Can dayanamyacak derecede. Gnle ferahlk veren, can artran. * Ayn 23. gnne verilen ad.CAN-GH $_ : f. Can evi. * Can azaltc.

Can-geza Can-gr Can-gzar Canhra cnhra Cani

f. Ruh skc, can skc. Tehlikeli olan, ldrc. f. Can skc, ruh skc. f. Cana dokunan, candan geer olan. f. Dayanamyacak derecede ac ve keder veren. tyler rpertici. "Cinayet ilemi olan. Birisini ldrm veya yaralam bulunan. Caniler nasl haksz yere insan ldryorlar ve onlarn hayatlarna son veriyorlarsa; kfirler, inkrclar, dinsizler de birer cani saylrlar. nk Allah'n eserleri olan canl ve cansz varlklar onun sonsuz kudretini, ilmini, iradesini, rahmetini iln edip dururlarken inkrclar bunlar tesadfn, maddenin, tabiatn ve sebeplerin eseri sayyor ve mnasz, gayesiz eylermi gibi gstererek onlar mnen ldryor, saysz cinayetler iliyorlar. Demek ki inkrclarn bu cinayetlerinin hesabn verecekleri bir mahkeme var ve olacaktr. (Bak: Ceza)"

cn Can Canib cnib Canibeyn

cinayet ileyen. f. Candan sevilen. f.Yan, yn. Cihet, taraf. Yksek taraf. yn, taraf, yan. ki taraf, iki cnib, iki yan.

409

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Canih(a) Caniha Caniin cniyne Cankurtaran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cnha. dan) Su ilemi, mcrim, cinayet ileyen. Bir tarafa meyleden veya bir cenah tutan. * Gs altndaki iyei. Birinin yerine geen, birinin yerine veklet eden. Vekil. canicesine. t. lm tehlikesinde olanlar kurtarmak iin kullanlan vasta. * Hasta ve yarallar hastahaneye tayan otomobil. Ambulans.

Cann

Ateten mahlk cinlerin babas olan. * Bir beyaz ylan cinsi. * Cin taifesi. nsanlardan evvel yaratlan bir nevi mahlklar, cinler. (Bak: Cinn)

cann Can-nisar Canperver Canrba Cansiper cansiperne Cansiperane Can-sitan Cansuz Canikf Canikr Can-iken car Car

cinler. f. Cann harcayan, cann fed eden. f. Kalbi ferahlandran. Ruha ho gelen. f. Gnl alan, gnl kapan dilber. (Cansupr): f. Cann feda eden. cann verircesine. f. Cann feda edercesine. f. Can karc, ruh alc. nsana bela olan. Gzel. f. Can yakc, yrek tututuran. f. Can yaralayc, can yrtc. f. ldrc. * Mc: Can avlayan veya ldren. Sevgili, mahbub. f. Azril (A.S.) Arapada bir edat. Faydasz barp armay ve gevezelii ifade eder ve ekseriya mkerrer kullanlr.

Cr Ca'r

Kadnlarn, elbisenin stnde rtndkleri araf. (Bak: araf) Yrtc kularn pislii.

410

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cr- zil kurb Cari Yakn komu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Akan, akc. * Gemekte olan. * nsanlar arasnda mer'i ve muteber ve mtedavil olan.

cr Carif Carih Cariha Carim

akan, yryen. Ykp harap etmek. Yaralayan. Yara aan. * Cerheden, rten. * Avc hayvan. (Me.) Yaralayan. * Kol, ayak gibi her bir vcud azs. Crm ve kabahat sahibi. Sulu. * Ailesinin maietini kazanan. * Kesen. * Hurma toplayan.

Carin Caris criye Cariye

Anm ve eskimi bez.* Belirsiz yol. * Ylan yavrusu. Yaygarac, geveze, terbiyesiz, gldrc. ala aldran. esir kadn. Geer olan, akc olan. Seyreden giden. * Gne, ems. * Gemi. * Cenab- Hakk'n in'm eyledii rzk ve nimet. * Gen ve iyi hizmet eden kadn. Muharebede slm dmanlarndan esir edilen kadn hizmeti.

Carr Carre Careb Car(b) Crb-zen Carud

eken, ekici. Srkleyici. * Harf- cer. Komu kadn. * Yularndan ekilen deve. f. araf, cilbab. f. Sprge. f. Sprc, p. Nasrani resasndan olup am'n da reislerindendi. Kitablarnda Hz. Peygamber'in (A.S.M.) vasflarn grp imn edenlerdendir. Asr- Sadetten nce yaamtr.

Carr Carre

Sel ark. Kap kesinin yeri.

411

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cr-l cnb Ca's Caselik Casim Casir Csiye suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yabanc kimse. Akrabadan olmayan. Pis, necis. Katolik. Bapiskopos, bapapaz, byk papaz, patrik. am diyarnda bir kyn ad. (Cesaret. den) Cesaret eden, cesur, cesaretli. Kur'an- Kerim'in 45. sresi olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur. eriat, Dehir Suresi de denir.

Casiye Caslik Cass Cassas Cast Casm Ca'ss csus Casus Cairiyye Caub Ca'v Cavers Cvid

Diz km.* Topluluk, cemaat. * Yn, ta yn. (Ceslik) Nasrniler hakmi. * okluk, kesret. Al ta. * Kire. Svac, kirei. f. zm teknesi. zmn skld yer. Korkulu r'ya, kbus. (C.: Cesis) Kt huylu, ksa boylu. ajan. Karpuz. Kuluk vakti yenen yemek. Kuluk yemei. Ksa adam. Deve ve koyun tersini toplamak. Budaylar arasnda biten bir cins sar dar. (Cvidn, cvidne, cvidn) f. Sermed, sonu olmayan, sonsuz, dim, lyemut.

cvid Cvidne cy Cy

devam eden. f. Cvidn, ebedi, sonsuza it, sonsuza mteallik. deer, layk. f. Yer, makam, mevki.

412

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cay-ba Cay-gh Cay-gir Cy- dikkat Cy- hayret Cy- karar Cy- mlhaza C-yi behit C-yi itibah C-yi mlahaza C-yi penah C-yi rahat Cayi' Cayid Cayfe Cayiha Cayir caymak Caymak Cay-mend Cay-niin Ca'z Ca'zer Cazgr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. kmet yeri, oda, ev. Yurt, mekn, mesken. f. Mevki, makam, rtbe. * Yer, mekn. f. Yerleen, yer tutan, yerlemi. Dikkat edilecek nokta. Dikkat edilecek yer veya ey. Hayret edilecek yer veya ey. Dinlenme, durma yeri. Dnlecek nokta, dnlecek yer. Cennet gibi yer. Tereddt edilecek nokta. Dnlecek nokta. Mlahaza edilecek mes'ele. Snlacak yer. Rahat edilecek yer. "(C.: Ciya') A, ackm; a olan." Cmert, sahi. Karn iine gemi olan yara. iddet. * Ktlk. * Yemie gelen fet. Cevir ve cef eden. Eziyet veren. kararndan dnmek. t. Vazgemek. Sznden dnmek. f. Yerinden kalkmayan, enen, tenbel. Rahatn bozmayan. f. Yer tutan. Birinin yerine geen. Youn, kaln nesne. Ksa boylu, galiz, sitemkr kimse. Yal grelerde pehlivanlar seyircilere takdim edip dualarn okuyarak onlar meydana karan kimse.

Cazi

Ayaklarn dikip parmaklar zerine oturan kii.

413

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cazi'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zm ardann zerinde enine konulan, zerine de zm ubuklar serilen aa.

Cazib czib Cazibe kanunu

ekici, cazibeli. * Ho grnl olup dikkati eken. ekici. "Madde leminde geerli olan Cenab- Hakk'n tekvini bir kanunudur. Bu kanuna gre iki madde birbirini aralarndaki mesafe ile ters orantl; ktle ve miktarlaryla orantl olarak eker."

czibe Cazibe

ekicilik. ekme kuvveti. * Mc: Letafet zaman. Hsn- cemal.(Hareket harareti, hararet kuvveti, kuvvet czibeyi tevlid eder gibi bir det-i lhiyye, bir kanun-u Rabbanidir. Mek.)

czibedr Cazibedar czibedarne czibekrane Cazim

ekici. f. ekici, czibeli. ekici bir biimde. ekici biri gibi. "Kat'i karar veren. * Gr: Cezmedici, cezmeden. Araba bir kelimenin bana gelen baz harfler o kelimenin sonunu skin okutur, o harfe de ""czim"" denir. Mesel ""Lem yezuk"" aslnda (Yezuku) idi. Bana ""lem"" harfi geldiinden "" Yezuk"" diye skin okundu.)"

Caziye Caz Cazz Ceb'

Dourduktan sonra st azalmaya balayan hayvan. f. Cad. Byc, sihirbaz. Semiz,iri gvdeli adam. (C.: Cebet) Kzl mantar.* (C.: Ecbu) Nakir dedikleri az dar kap ki, iine su koyarlar. * Tehir etmek, sonraya brakmak.

Ce'b

Kesbetmek, elde etmek, kazanmak. * Yaban eeinin by. * Krmz toprak boya. * Gbek.

414

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cebabire cebbire Cebae Ceban Cebanet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cebrediciler. Mtekebbirler. Zlimler. zorbalar. stnde birey dzeltilen aa. Korkak, rkek. Korkaklk, rkeklik. Korkulmayacak eylerden bile korkmak. (Bak: Srat- mstakim)

cebnet Cebb

korkaklk. Bir kimsenin zekerini ve hayasn kesip hadm etmek. * Devenin hrgcn kesmek.* Kknden kesmek.

Cebban Cebban(e) Cebbar

(C.: Cebbin) Peynirci. Sahr. Bayram namazn klacak yer. * Mezarlk. "(Sfat- lahiyedendir) stediini mutlak yapan, dilediine muktedir olan. Byklk, azamet ve kudret sahibi. mar eden Cenab- Hak. Kullarn slah edip tevbeye gtren Allah Tel Hz.leri (C.C.) * Zlim, gaddar, mstebid, mtemerrid insanlar da bu sfatla tavsif edilir. Mesel; Cengiz, cebbar ve gaddar bir devlet adam idi. * Koz: Gkyznn cenubunda bulunan bir yldz kmesi."

cebbar Cebbr Cebbarane cebbarne Cebbar Cebceb Cebe' Cebe

cebreden, zorba. istediini mutlaka yaptran Allah. Cebbarcasna. Cebbar olana yakacak tarzda. zorbaca. Cebbara mensub, cebbarlk, cebredicilik. Cebbarlk eden. ok hasta deve yavrusu. Kuyu iinden kan toprak ki, etrafna bek bek dkerler. Zincir veya halkadan rme zrh. Ceven.

415

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cebeci

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Eski Osmanl mparatorluunun ordusunun zrhl snfna mensub nefer.

Cebel

Da, yksek tepe. * Mc: Bir kavmin mehuru ve by, lim ve fzl kimse.

cebel Cebel-i arafat Cebelistan Cebel-n nur

da. Arafat Da. f. Dalk, dalk yer. Mekke dalarndan, Hira veya Hrra veya Harra Da. Peygamberimize (A.S.M.) ilk vahyin geldii da.

Cebe-p Ceber (ceberiye)

f. Zrh giyen. (Ceberiyyun) Cz'i iradeyi inkr eden bir frka-i dalle. Hak yolundan km, dallete dm bir frka. Bunlarn zdlar da Mu'tezile'dir.

Ceberut

Azametin daha dimsi ve btnsi. Byklk. Hkimlik. Kudret, celadet. Fart- kibir ve azamet.

cebert cebertiyet Cebha' Cebhane

zorla her istediini yaptrabilme kudreti. her dilediini yaptrabilme kudreti. Byk alnl kadn. f. Barut, kurun, glle, top, tfek ve benzerleri gibi levazmat- harbiye ve bunlarn bulunduu yer.

cebhe Cebhe

cephe, aln, yn, yz, sava blgesi. Yz, n taraf. Harp sahas. Muharebe edilen yer. * Aln. * Bir binann veya o cinsten bir eyin n taraf. * Gkteki ayn menzillerinden birisinin ismi olup arslan suretinin cephesidir, drt yldz arslan alnna benzetilmitir. * Bir kavmin ve cemaatin seyyidi.

Cebhe-s Cebin

Yz sren. (Cebn) Korkak. Cesaretsiz. * Aln.

416

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cebn Cebin-s(y) Cebir korkak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aln src, aln sren. Zabtetmek. Zor. Kuvvet. * Bir eyi slah ve tamir etmek, dzeltmek. * Btl bir frka. * Mat: Harflerle yaplan hesab. * Tb: Fevkalde ameliyat, krk kemii sarp btnlemek. Krk veya kk uzva sarlan tahtalar.

cebir Cebire Cebl cebr Cebrail

zor, zorlama. f. Halkn bir ie hazrlk yapmas. htira, ibda. Yoktan yaratma. cebir, zor, zorlama. (Cebril, Cibril) Cenab- Hakk'n emirlerini Peygamberlere (A.S.) bildiren byk melek. Peygamberimiz Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) Kur'n- Azimn' vahiyle getiren melek (A.S.).

Cebril Cebre cebren Cebren Cebr-i mfat Cebr-i noksn Cebr

Peygamberimize vahiy getiren byk bir melek. Kemik sarmakta kullanlan aa. * Tahta paralar. zorla. Zorla. Cebir ve kuvvet istimali ile. Kuvvet kullanarak. Kaybedilen bir eyin yerine baka bir ey bularak, onunla avunma. Noksan tamamlama, eksii ikml etme. Zorla icra olunan, rzas olmadan zorla yaptrlan. * Cebriye frkasndan olan.

cebr Cebriye Cebub Cebz

zorla, zorlamal. insandaki iradeyi inkr eden batl bir mezhep. Salam yer. Muhkem. * Yeryz. * Kat ve galiz yer. ekmek, cezb.

417

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ce'cee

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geri durdurmak. * Deveyi suya armak. * Eek boncuu denilen bir boncuk.

Ced' Ceda Ced'a Ceda' Cedale(t) Cedavi Cedavil cedvil Cedaye Cedb Cedced cedd Cedd

Burun, kulak, el kesmek. * Hapsetmek. Bol yamur, rahmet. * Hediye, ihsan. n'm. * Avantaj, kazan. Kestikten sonra geri kalan nesne. * Hapsetmek. Ktlk ve iddet senesi. Yer. Arz. Dnya. * Hurma koruu, ham hurma. f. Hizmeti ayl. (Cedvel. C.) Cedveller. * Su yollar. * Listeler. cedveller, kanallar, listeler. Geyik. Ksrlk. * Kusur. Pek dz yer. ata, dede. Babann babas veya anann babas. * Byklk, azimlik. * Kat'edip gemek. * Tli'li olmak. * Kesmek.

Cedda' Ceddat Cedde Cedde-i fside Cedde-i sahiha Cedd-i emced Ceded Cedef

Kk memeli kadn. * Susuz l. (Cedde. C.) Nineler. Byk anneler, anneanneler, babaanneler. (C.: Ceddt) Byk vlide. Annne, nine. * Yeni olmak. Anann anas, anneanne. Babann anas, babaanne. En byk cedd. En yal, en byk baba. Yass, dz yer. (C.: Ecdf) Makbere, kabir, mezar. * Yemen diyarndan gelir bir otun ad. (Bir kimse bu otu yese su imeye muhta olmaz.)

418

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cedel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Konumada kavga etme. Niza. Hakk bulmak iin olmayp, galib grnmek iin ekime. (Diyalektik) * Man: Mehur veya msellem mukaddemelerden terekkb eden kyastr.

cedel Cedel-gh Cedel Cedeme Ceder Cedes Cedgare Cedh Cedi

tartma, mnakaa. f. ekime yeri. * Mc: Dnya. Tartmaya, mnakaaya ait. Mnakaac. Tartmac. (C.: Cdem) Yaramaz dii koyun. * Ksa boylu erkek. Vcutta kan iek hastal. Kabir, mezar. f. Reyler, tedbirler, eit eit yol. Bir eyi baka bir eyle kartrmak. * St su ile kartrmak. Gne medarnn oniki burcundan birisi. Olak burcu. (Gnein cenuba doru iniinin en aa derecesini bildirir.) * Keinin erkek yavrusu, erkek olak.

Cedib Cedid cedd Cedidan Cedil Cedile Cedir Cediyye Cedl Cedr Cedd Cedva

Ktlk olan yer. Yeni, kullanlmam. yeni. Gece ile gndz. * Yenilenen iki ey. Yenilenenler. Devenin boynuna taktklar ip. Kabile. * Nhiye. * Ku kafesi. Lyk, mnasib, uygun. * Nihyet, son. * Etraf duvarl yer. (C.: Cedy) Gvdeye yapan kan. Yaratmak, halk. * Kuvvet. * Salam bkmek. * Az, organ, uzuv. (Cidr) Duvar. Hil, perde, zar. * Bir ot ad. (C.: Cedyid-Cdd) St ekilmi koyun. Bol yamur, rahmet. * Armaan hediye.

419

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cedvar cedvel Cedvel Cedy Cedye Ceey Ce'f Cef'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nebtattan zervende benzer bir ottur ve mcun yaplr. liste, kanal, cetvel. Liste. * Su kanal. Kanal. * Doru, dz izgiler izmee mahsus let. (C.: Cid-Ecd) Olak. * Bur ad. (C. Cedyt) Eyer altna konulan kee. Su imesi iin deveyi armak. Dmek. Kenara erp atmak. * Zyi ve btl olmak. * Koparmak. * Bir kab eip iindekini dkmek.

Cefa ender cefa cef Cefa Cefa-dide Cefaf cefkr Cefakar

Cefa iinde cefa. Azab iinde azab veya ayrlk. eziyet. Eziyet. Sknt. Zulm. * Bir ey yerinde durmayp bir tarafa ayrlmak. f. Cefa ekmi, cefa grm. Kuru olma, kuruma. eziyet eken. f. Eziyet eden, cefa eden. * Halk arasnda: Eziyet eken, cefa ekmi mnalarnda da kullanlr.

Cefa-ke Cefale Cefa-pie Cefaset Cefcaf Cefcef Ceff Ceffah Ceffar

f. Eziyete dayanan, cefa eken, acya katlanan. nsan topluluu. f. Gaddar, cebbar, zlim. * Sevgili, muk, sevilen. Hazmszlk ztrab, sindirim zorluu. f. Haysz, ahlksz kadn. Yce, yksek yer. * Kat yel. Kurumak. Mtekebbir kimse, gururlu kii. (Cefr. den) Cifirci. Cifir yapan kimse.

420

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ceffe Ceffe-l kalem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalabalk, ktle. * Kalabaln verdii uultu. Dnmeksizin, birden, hemen. * Kalemin yazs kurumu, silinmez. * Kat'i olan ey.

ceffelkalem Ceffet Cefh Cefif Cefir Cefl Cefla Cefn Cefnak Cefne cefne Cefr Cefv Cefve Cefvet Cehabize Cehad Cehadet cehlt Cehalet

dnmeksizin. Cemaat, topluluk, ok adet. Fahirlenmek, mtekebbirlenmek, gururlanmak, kibirlenmek. Kuru, kurumu. Ok koyulan kap, mahfaza. Yamuru yam bulut. Umumi ziyafet. Gz kapa. * Asma ubuu. * Bak ve kl kn. Gzleri byk, rengi sarya yakn bir kuun ad. (C.: Cifn) Su kab, tekne, tet. Byk anak. byk su kab. Drt aylk kei ola. * Geni ve rlmemi kuyu. (Bak: Cifr) Kaba mumele. Cefa, azar. Nezaketsizlik, kabalk, saygszlk. Hakikatlerden, gereklerden haberi olanlar. Nimet az olmak. * Ot uzamayp kalmak. * Su az olmak. Tezlik, acelecilik. cahillikler, bilgisizlikler. Bilmezlik, ndanlk, ilimden ve her nevi msbet mlmatdan habersiz olma. Cahillik.

cehlet cehletperver

cahillik, bilgisizlik. bilgisizlii seven.

421

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ceham Cehamet (chumet) Cehan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yamur vermeyen bulut. Yz prtmek, donuk yzl olmak. f. Cihn, dnya, kre-i arz, arz. * Srayan, frlayan, acele ve abuk hareket eden.

Ceharet Cehbez Cehcehe cehd Cehd

Sesin yksek olmas. Ses ykseklii. (C.: Cehbize) Basiretli, ileri grl kimse. armak. * Irak etmek, uzaklatrmak. aba, abalama. Fazla alma. G ve kuvvetini sarfetme. nsann nefsine hkim olmas. * Azim, gayret, fedakrlk.* Takat.

Cehele cehele Cehemiyye

(Cahil. C.) Chiller. limden mahrum olanlar. Bilmeyenler. Ndanlar. cahiller, bilgisizler. "Cebriye'den Cehm bin Safvan mezhebi zere ""Cennet ve Cehennem fnidir, iman mrifettir ve ikrar deildir"" diyen bir tife."

Cehende Cehende-g Cehennem

f. Frlyan, srayan. * Sram, frlam. f. Frlay, sray. "Allah yerine, tabiat, madde, sebepler vb. yaratlm eyleri ilh kabul eden; Allah'a kul olacaklarna, arzularna ve heveslerine, baka insanlara ve mahlukata kul olanlarn iledikleri crm ve sutan dolay lhi adaletle ceza grecekleri yer. Cehennem'in varln btn gemi peygamberler ve onlarn yolundan giden btn limler ve evliyalar kesin bir bilgi olarak bildirmilerdir. Esasen Allah'n adaleti cehennemi gerektirir. Ezenlerle ezilenler, hakllarla hakszlar, zlimlerle mazlumlar, iyilerle ktler, inananlarla inanmyanlar, Allah'a kul olanlarla kula kul olanlar eit olamaz. Allah'n adaleti iyilere mkfat, ktlere cezay gerektirir. nkarclar hayat mnasz

422

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bulmakla, lm de kendilerini ve btn sevdiklerini yok eden ebed bir idam saymakla daha hayatta iken cehennemin mjdecisi olan ruh bunalmn yayorlar. ki, kumar, zevk, elence, sefahet onlar ruh bunalmndan kurtaramyor. amz insannn huzursuzluu ve mutsuzluu, inanszlktan kaynaklanyor. Onlarn bu halleri, inanszln cezasnn Cehennem olacan gsteriyor.Cehennem'in yedi tabakasnn isimleri: Sair, Sakar, Cahim, Hutame, Lz, Hviye, Derk-i esfel.(Cehennem, azab yeri olan atein ism-i alemidir ve mennestir. Arabca ""cehnam"" kelimesinden me'huz, bu da cehm'den mtaktr. Cehm, galiz ve mstekreh olmak; cehnam, dibi grnmez derin kuyu demektir. E.T.)(Cehennem nerededir?Elcevap: $Cehennemin yeri, bz rivyatla ""Tahtel-Arz"" denilmitir. Baka yerlerde beyan ettiimiz gibi Kre-i Arz, hareket-i seneviyesiyle ileride mecma- hair olacak bir meydann etrafnda bir daire iziyor. Cehennem ise, Arzn o medar- senevisi altndadr demektir. Grnmemeleri ve hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ate olduu iindir. Kre-i Arzn seyahat ettii mesafe-i azimede pek ok mahlukat var ki, nursuz olduklar iin grnmezler. Kamer, nuru ekildike vcudunu kaybettii gibi, nursuz ok kreler, mahluklar gzmzn nnde olup gremiyoruz.Cehennem ikidir. Biri sura, biri kbrdr. leride sura, kbrya inklb edecei ve ekirdei hkmnde olduu gibi, ileride ondan bir menzil olur. Cehennem-i Sur, yerin altnda, yni merkezindedir. Krenin alt, merkezidir. lm-i Tabakat-l-Arz'ca malmdur ki: Ekseriya her otuz metre hafriyatta, bir derece-i hararet tezayd eder. Demek merkeze kadar nsf- kutr-u arz, alt bin ksur kilometre olduundan, ikiyz bin

423

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

derece-i harareti cmi; yni ikiyz def'a ate-i dnyeviden edit ve rivayet-i hadise muvfk bir ate bulunuyor. u Cehennem-i Sur, Cehennem-i Kbrya ait ok vezaifi, dnyada ve Alem-i Berzah'da grm ve ehdislerle iaret edilmitir. lem-i hirette, Kre-i Arz naslki sekenesini medar- senevisindeki meydn- hare dker; yle de: indeki Cehennem-i Sur'y dahi Cehennem-i Kbr'ya emr-i lhi ile teslim eder. Ehl-i tizl'in bz imamlar; ""Cehennem sonradan halkedilecektir"" demeleri, hl-i hzrda tamamiyle inbisat etmediinden ve sekenelerine tam mnasip bir tarzda inkiaf etmediinden galattr ve gabavettir. Hem perde-i gayb iindeki lem-i hirete ait menzilleri dnya gzmzle grmek ve gstermek iin, ya kinat kltp iki vilyet derecesine getirmeli, veyahut gzmz bytp yldzlar gibi gzlerimiz olmal ki yerlerini grp tyin edelim. $ hiret lemi'ne ait menziller, bu dnyevi gzmzle grlmez. Fakat bz rivytn iaretiyle hiretteki Cehennem bu dnyamzla mnasebetdardr. Yazn iddet-i hararetine $ denilmitir. Demek bu dnyevi kck ve snk akl gzyle o byk Cehennem grlmez. Fakat sm-i Hakim'in nuriyle bakabiliriz. yle ki: Arzn medr- senevisi altnda bulunan Cehennem-i Kbr, yerin merkezindeki Cehennem-i Sury gya tevkil ederek bz vazaifini grdrm. Kadir-i Zlcell'in mlk pek ok genitir, hikmet-i lhiye nereyi gstermi ise Cehennem-i Kbr oraya yerleir. Evet, bir Kadir-i Zlcell ve emr-i Knfeyekn'e mlik bir Hkim-i Zlkemal gzmzn nnde keml-i hikmet ve intizam ile Kamer'i Arz'a balam; azamet-i kudret ve intizam ile Arz Gne'e rabtetmi ve Gne'i seyyrtiyle beraber arzn sr'at-i seneviyesine yakn bir

424

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sr'at ile ve hamet-i rububiyetiyle, bir ihtimale gre ems- ms tarafna bir hareket vermi ve donanma elektrik lmbalar gibi yldzlar, saltanat- rububiyetine nurani hidler yapm; onunla saltanat- rububiyetini ve azamet-i kudretini gstermi bir Zt- Zlcell'in keml-i hikmetinden ve azamet-i kudretinden ve saltanat- rububiyetinden uzak deildir ki Cehennem-i Kbr'y elektrik lmbalarnn fabrikasnn kazan hkmne getirip hirete bakan semnn yldzlarn onunla i'al etsin; hararet ve kuvvet versin. Yni, lem-i nur olan Cennet'ten yldzlara nur verip, Cehennem'den nar ve hararet gndersin. Ayn halde o Cehennem'in bir ksmn ehl-i azba mesken ve mahbes yapsn. Hem bir Ftr- Hakim ki: Da gibi koca bir aac, trnak gibi bir ekirdekte saklar. Elbette o Zt- Zlcell'in kudret ve hikmetinden uzak deildir ki, Kre-i Arz'n kalbindeki Cehennem-i Sur ekirdeinde Cehennem-i Kbr'y saklasn.Elhasl: Cennet ve Cehennem, ecere-i hilkatten ebed tarafna uzanp eilerek giden bir daln iki meyvesidir. Meyvenin yeri ise, daln mntehasndadr. Hem u silsile-i kinatn iki neticesidir. Neticelerin mahalleri, silsilenin iki tarafndadr. Sflisi, sakili aa tarafnda; nuranisi, ulvisi yukar tarafndadr. Hem u seyl-i uunatn ve mahslat- mneviye-i arziyenin iki mahzenidir. Mahzenin mekn ise, mahsltn nev'ine gre, fenas altnda, iyisi stndedir. Hem ebede kar cereyan eden ve dalgalanan mevcudat- seyyalenin iki havzdr. Havzn yeri ise, seylin durduu ve tecemmu' ettii yerdedir. Yni habist ve muzahreft esfelde, tayyibt ve sfiyt ldadr. Hem ltuf ve kahrn, rahmet ve azametin iki tecellighdr. Tecellighn yeri ise, heryerde olabilir. Rahmn- Zlceml ve

425

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kahhr- Zlcell nerede isterse tecellighn aar.Amma Cennet ve Cehennem'in vcudlar ise, Onuncu ve Yirmisekizinci ve Yirmidokuzuncu Szlerde gayet kat'i bir surette isbat edilmitir. urada yalnz bu kadar deriz ki: Meyvenin vcudu dal kadar ve neticenin silsile kadar ve mahzenin mahsult kadar ve havzn rmak kadar ve tecellighn, rahmet ve kahrn vcudlar kadar kat'i ve yakndir. M.)" cehennem Cehennem-i sur cehennem cehennemnmun Cehennem-nmun Ceher cehil Cehir azgnlarn ldkten sonra gidecekleri ceza yeri. Kk cehennem. cehenneme zg. cehennemi hatrlatan. f. Cehennem gibi ok azab verici. "Gndzleyin bir eyi grememek. (O kimseye ""echer"" derler)" bilgisizlik. (Cehr. den) (C.: Cher) Yksek sesle, bararak ve ak olarak sylenen. * Gzel, dikkate deer. Cehir-s savt Cehi Cehiz cehl Cehl ok ve kuvvetli ses. Halktan uzak olan. Karnndan ocuk dren. bilgisizlik. Chillik, bilmemezlik, ilimden mahrum olmaklk, ndanlk, tecrbesizlik, genlik. Cehl-i basit Cehl-i mrekkeb cehlistn Cehlistan Bilmediini bilmek sretiyle olan chillik. Bilmemekle beraber, bilmediini de bilmemek. bilgisizlik yeri. f. Cehlet lemi. Cahilliin olduu yer.

426

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cehr Cehr aktan syleme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grnmek, zhir olmak. * Aktan ve yksek sesle olan sylemek veya okumak. * Tecvid'de: Harf hareke ile okunduu zaman, mahrete aralk kalmyarak nefesin akmayp, kllisi veya ekserisi hapsolmu bir ekilde sesin kmasna denir.

Cehre Cehren cehren Cehret Cehreten cehr Cehr Ceh (ch) Cehd Cehf cehl Cehl

Akta ve belli olan eyler. * Pamuk ve ipek sarlan masura. Aktan, alenen. aktan. Grnmek, zahir olmak. Aikr srette, aleni bir ekilde, aktan aa. ak sesle. Aleni ve yksek sesle vki olan ey. Medet edimek. Baka kimseye snp arkalanmak. Cft, yahudi. Kuyudan suyu alp yukar ekmeye mahsus kova. pek cahil. Pek ok chil. (nsan hayvanlarn aksine olarak hayata lzm her eye kar childir. Her eyi renmee mecburdur. Hadsiz eyaya muhta olduu iin sigay mbal ile cehldur. M.)

Cehlne Ceh Cehva' Cehve Cehvere Cehyer Cehzam

Pek chilcesine. Olan, sabi. Ak. nsann dbr yeri. Zhir olmak, grnmek. Dii ay. Ba byk, yuvarlak yzl kii. * Esed, arslan.

427

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cel'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gurbete dmek, memleketinden ayr olmak. ehrinden ve meskeninden kmak. * Bakalarn karmak. * Ak haber. * Ruen olmak, parlamak.

Cel Celab Cel'ab Cel'abe Celabib

Parlak, ruen. Zhir, ak. f. Salkm kpe. Medine yaknnda bir da. * Gz ok iyi grmek. ok kuvvetli dii deve. (Cilbb. C.) Kadnn btn vcudunu rten ve dtan giyilip bol olan araf nevi. Yamaklar. Ba ve yz rtleri, ferceler. (Bak: Tesettr)

Celacil Cel'ad celdet Celadet

(Clcl. C.) Kk anlar, ufak ngraklar. Youn gvdeli iman, kaba kimse. ululara kar gsterilen cesaret. Yiitlik. Bahadrlk. Kuvvet ve iddetlilik. Muhkemlik. Salbet, metnet.

Celafet Celah Celahiz Celail Celal

Kabalk, yontulmamlk. Ban iki tarafndan san dklmesi. * Devenin aa yemesi. Kaba, ar. (Celile. C.) Celiller, byk olanlar, yceler. "(Cellet) Nihyet derecede byklk. Azamet. Hiddetlilik, hm. * lm-i Kelm'da: Cenb- Hakk'n kahrnn ve azametinin tecellisi, Cenb- Hakk'n nev'deki tecellisi. Cenb- Hak, vahdaniyyetine delil olacak ok eyler yarattndan vey ihtadan li ve celil olduu veya hislerle idrk edilmekten celil olduundan Cell denir.(Arkada! Cenb- Hakk'n sft- ezeliyye leminde biri cell, dieri ceml iki trl tecellisi vardr. Cell ile Cemlin sft- ef'l leminde tecellisinden; ltuf ve kahr, hsn ve heybet tezhr eder. Ef'l

428

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lemine tecelli edince; tahliye $ ile tahliye $ (tezyin ile tenzih) doar. Asar ve a'mal leminden lem-i hirete intiba' edince; ltuf, cennet ve nur olarak; kahr da, cehennem ve nr olarak tecelli eder. Sonra lem-i zikre iniks edince; biri hamd, dieri tesbih olmak zere iki ksma ayrlr. Sonra lem-i kelmda tecelli edince, kelmn emir ve nehye taksimine sebep olur. Sonra lem-i irada intikal edince; irad tergib ve terhib, tebir ve inzra taksim eder. Sonra vicdana tecelli edince, rec ve havf husule gelir. Sonra irdn iktizsndandr ki, havf ile rec arasndaki muvzene devamla muhafaza edilsin ki, rec ile doru yollara slk edilsin, havf ile de eri yollara gidilmesin. Ne Allah'n (C.C.) rahmetinden me'yus, ne de azabndan emin olunsun. ..)" Cell Cela'la' celldarne sonsuz azamet ve kibriya, byklk ve ululuk. Kirpi. cellli bir biimde. "(Veft M.: 1231) Meng berdi (Allah verdi) ismi de verilir.

Celaleddin-i harzemah

Harzemah soyunun 7nci ve son hkmdardr. Tarihte cesaret ve irfan ile tannmtr. O zamann deccal olan Cengiz'in kahr ve iddeti karsnda rn ve Turn korku ve zillete dtnde Celleddin, Cengiz'in ordularn mteaddit defalar malub etmitir. Kendisine pederinden ehzadelikten baka bir ey kalmad halde Harzem'de, Hind'de, Irak'ta, Azerbeycan'da drt devletin meydana gelmesine muvaffak oldu. Kk kk kuvvetlerle milyon askere shib Tatar devletine kar yirmiden ziyade zafer kazand. Mool taarruzlarndan birisinde bir daa ekildii srada bir apulcu taifesi tarafndan srtndan hanerlenerek ehid edildi. (R. Aleyh)(Mehurdur ki: Bir zaman slm kahramanlarndan ve Cengiz'in ordusunu

429

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mteaddit defa malub eden Celaleddin-i Harzemah harbe giderken vzers ve etba ona demiler: ""Sen muzaffer olacaksn; Cenab- Hak seni galip edecek."" O demi: ""Ben Allah'n emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarm, Cenab- Hakk'n vazifesine karmam, muzaffer etmek veya malub etmek onun vazifesidir."" te o zt bu srr- teslimiyeti anlamasyla hrika bir surette ok defa muzaffer olmutur. M.N.)" Celaleddin-i syt (Hi: 849 - 911) Abdurrahman bin Ebu Bekir Muhammed ad ile de anlr. Hadis imam ve mctehid bir zattr. Msrldr. Syt ehrinde dodu. Msr'da vefat etti. Zamannn byk slm allmelerindendir. Asl ad: Eb Bekir olu Abdurrahman'dr. Tefsir, fkh, hadis ilmine dair eserleri vardr. Celaleddin Muhammed bin Ahmed Msr'nin, sr Sresine kadar yapt (Hi: 864'de vefat edince yarda brakt) tefsiri tamamlamtr ve Celaleyn Tefsiri denmitir. cellet cell Celal byklk, ululuk. byklkle ilgili. Celal ismine dir. lhi ve celale mteallik. Celal adl kimselerle alkal olan. * Hicri XI. Asrdan nce Anadolu'da ba gsteren ekiyaya verilen ad. * Sultan Celaleddin Melikah tarafndan hazrlanan ve Hicri 471 tarihinde balayan bir gne takvimi. Celalli Cel-y vatan Celaze Celb celb Celb-i kulb ok abuk kzan kimse. Doduu yerden ayrlma. Sazlarn perdeleri. Kendi tarafna ekmek. ekmek, gtrmek. kendine ekme, getirtme. Kalbleri ekme, kalbleri kazanma.

430

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Celb-i suret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Uzakta olan bir eyin sretini resmini yanna getirmek.(... Hz. Sleyman (A.S.) taht- Belks' yanna celbetmek iin vezirlerinden bir lim-i ilm-i celb dedi: ""Gzn ap kapayncaya kadar sizin yannzda o taht hazr ederim."" olan hdise-i hrikaya delalet eden u yet: $lahir iaret ediyor ki: Uzak mesafelerden eyay aynen veya sreten ihzar etmek mmkndr. Hem vakidir ki: Risaletiyle beraber saltanatla merref olan Hz. Sleyman (A.S.) hem masumiyetine, hem de adaletine medar olmak iin pek geni olan aktar- memleketine bizzat zahmetsiz muttali olmak iin ve raiyyetinin ahvlini grmek ve dertlerini iitmek, bir mu'cize suretinde Cenab- Hak ihsan etmitir. Demek, Cenab- Hakk'a itimad edip, Sleyman'n (A.S.) lisan- ismetiyle istedii gibi o da lisan- istidadyla Cenab- Hak'dan istese ve kavanin-i adetine ve inayetine tevfik-i hareket etse, ona dnya bir ehir hkmne geebilir. Demek, taht- Belks Yemende iken, amda aynyla veyahut suretiyle hazr olmutur, grlmtr. Elbette taht etrafndaki adamlarn suretleriyle beraber sesleri de iitilmitir. te, uzak mesafede celb-i surete ve savta hametli bir srette iaret ediyor ve mnen diyor: Ey ehl-i Saltanat! Adalet-i tmme yapmak isterseniz Sleymanvri, ruy-i zemini etrafyla grmeye ve anlamaya alnz. nki; Bir hakim-i adalet-pie, bir padiah- raiyetperver, aktar- memleketine her istedii vakit muttali olmak derecesine kmakla mes'uliyet-i mneviyeden kurtulur veya tam adalet yapabilir. Cenab- Hak, u ayetin lisan- remziyle mnen diyor ki: Ey beni-adem! Bir abdime geni bir mlk ve o geni mlknde adalet-i tmme yapmak iin, ahvl ve vukuat- zemine bizzat ttla veriyorum. Ve madem herbir insana, ftraten zemine bir halife olmak kabiliyetini vermiim.

431

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elbette o kabiliyete gre ruy-i zemini grecek ve bakacak, anlayacak istidadn dahi vermesini, hikmetim iktiza ettiinden vermiim. ahsen o noktaya yetimezse de, nev'en yetiebilir. Maddeten eriemezse de, ehl-i velyet misill manen eriebilir. yle ise, u azim nimetten istifade edebilirsiniz. Haydi greyim sizi, vazife-i ubudiyetinizi unutmamak artyla yle alnz ki: Ruy-i zemini, her taraf, herbirinize grlen ve her kesindeki sesleri size iittiren bir baheye eviriniz. S.)" Celbiz celbkrne celbnme Celbname Celb Celbb Celca' Celcele Celceltiye Celcelutiye f. Kement, ilmik. * Gammz, koucu, ara bozucu. kendine ekercesine. arma kad. f. Mahkemeye arma kad, celb kad. f. Nneye benzer bir ot, sebze. f. Sarmak (bitkisi.) Boynuzsuz koyun. an sesi. * Gk grlts. * Depretmek. * Gitmek. Hazreti Ali radyallahu anhn nemli bir eseri. "Peygamberimizin Resul-i Ekremin (A.S.M.) derslerine istinden, asl cifir ve ebced hesb ile alkal olarak Hz. Ali (R.A.) tarafndan te'lif edilen Srynice bir kasidedir. Esas mnas; bedi' demektir." Celd "Lgat mnas, deri zerine vurmaktr. * Fk: Muhsen olmayan mkellef zni veya zniyenin muayyen uzuvlarna vech-i mahsus zere denek veya kam ile vurmaktr. Bu ceza, mcrimin cildi yani derisi zerine tatbik edildii cihetle ""celde"" adn almtr." Celda Celde Sr'at. abukluk. * ecaat. Fk: Su ileyen birisine kam veya denekle bir vuru.

432

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cele Celeb Celece Celed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ban n tarafnn sa dklmek. f. Fahie. Orospu. * an. (C.: Clec) Kafa, ba. St ve yavrusu olmayan byk deve. * Muhkem yer. * Samanla doldurulup anas nne koyulan buza derisi.

Celef Celem Celenfea Celenza Celesat Celevat celevt Celevla' Celh Celhe cel Celi

Yerden balk kremek ve gidermek. Koyun krkmakta kullanlan byk makasn herbir yz. iman karnl byk deve. Arkas stne yatp ayaklarn kaldran kii. (Celse. C.) Meclisler, celseler. (Cilve. C.) Cilveler. Hsn- zuhrlar. cilveler, grnmler. Mekn ismi. Doldurmak, dolu olmak. (C.: Clhet) Gidermek. Yerinden ayrmak. * Nhiye. belli, ak. Parlak, ak, ikr, meydanda. * Kur'an harfleri ile yazlan bir eit yaz.

Celib

Satmak iin bir yerden toplanlan eyler. * Esir, kle, cariye. Satlk esir.

Celid cell Celil Celil--n Celis Celiyyat

Fazla celdetli, bahadr. * Rutbetli, kra, i. * Buz. byk, ulu. Cellet ve celdet shibi. Azm, mertebesi yksek. an ve erefi pek byk. Galiz, kaba nesne. Byk ve salam olan ey. (Celi. C.) Aikr, ak, aleni, meydandaki eyler.

433

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cell

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Cll) Yerden birey toplamak. * Gemi yelkeni.* Yal olmak. * Kadr ve mertebesi byk olmak. * Celil, byk, ulu.

Cellad

dama mahkm olanlar idam etmee vazifeli olan adam. * Mc: Merhametsiz.

celld Cellale celle Celle

lm cezas verilenleri ldren kii. Necaset yiyen sr. " ""yce ve aziz oldu"" mnsnda sylenir." """Celil oldu, celil olsun"" melinde ve Celle Celluhu diye, Allah sm-i Celali iitildii veya anld anda, tzim makamnda sylenir."

Celm Celmed Celse

Kesmek, kat'etmek. * Ululuk, byklk. Kaya. Ta. Bir meclis veya mahkeme hey'etinin toplanmalarndan ttile kadar olan mzakere mddeti. * Bir def'a akd-i meclis etmek. Oturu, bir def'a oturmak. * Fk: ki secde arasnda bir def'a $ diyecek kadar oturmak.

celse Celse-i aleniyye Celu Celvet

oturum. Ak oturum. f. akac, ltifeci kimse. * Kebap ii. Yerini, yurdunu terketme. * Tas: Abdin fenfillah olup halvetten ayrlmas.

Celvetiye Celz Cem'

Eskiden mevcud bir tarikat ismi. Seyretmek. (C.: Cmu) Hurmann iyi olmayan. Farkl eyleri bir yere getirmek mnasna mastar. * Az olarak cemaat iin isim olur. * Toplama. Bir yere getirme, biriktirme. Yma. * Gr: Arabada (ve tesniye olmayan dillerde) ikiden ok olan eylere dellet eden kelime. (Kitabn

434

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bandaki cemi' hakkndaki izahata baknz) * Tas: Btn eyay Cenab- Hak ile grerek kendi havl ve kuvvetinden teberri etmek. Cem Hkmdar, melik, ah. * Hz.Sleyman'n (A.S.) nm. * skender'in bir ismi. cem cemaat Cemaat toplama. gayeleri bir olan topluluk. Topluluk. Bir yere toplanm insanlar. Takm, blk. * Fk: Bir imama uyup namaz klan mslmanlarn heyeti. Bir mezhebe tbi bir heyet tekil eden ahali. * Aralarndaki mnasebetleri din, rf ve detlere gre tanzim eden, akrabalk, komuluk, hemehrilik gibi rabtalarla birbirine bal insan topluluu. Cemaat- mcellidn- hssa Tar: Saraydaki kitablar ciltlemekle vazifeli sanatkrlar. Cemaat-i ilingirn- hssa Tar: Saraydaki ilingirlik ilerini yapmakla muvazzaf

sanatkrlar zmresi. Cemaat-i hademe-i ehl-i hiref zmresi. cemd Cemad cansz cisim. Cansz ve kurumu olmak. * Yamur yamayan yer. * St olmayan deve. * Donmu, kat cisim. cemdt Cemadat Cemad cemdiyet Cemaet Cemahir cemhir cansz cisimler. Kat cisimler, canszlar. f. Ruhu olmayan, cansz madde. Cmid cisim. canszlk, donukluk. Her nesnenin ahs ve cssesi. (Cumhur. C.) Cumhuriyetler. cumhuriyetler. Tar: Saray ilerini yapmakla vazifelendirilmi sanatkrlar

435

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cemahir-i mttefika Cemahir-i mttehide ceml Cemal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbiriyle anlam, ittifak etmi devletler. Mttefik cumhuriyetler. Birlemi devletler. Mttehid cumhuriyetler. gzellik. Yz gzellii. Fertteki gzellik. * Cenb- Hakk'n ltuf ve ihsn ile tecellisi. * Hak ile sylenen doru sz. * Hsn. (... Bir cemal shibi, dima hsn cemalini grmek ve gstermek ister. Bu ise, hiretin vcudunu ister. nk dimi bir ceml, zil ve muvakkat bir mtaka raz olmaz. Onun da devamn ister. Bu da hireti ister. M.N.)

Cemal-i b-misal ceml cemlperest cemlperverne Cemalullah

Misli, benzeri olmayan gzellik. (Bak: Cell) gzellikle ilgili. gzellie dkn. gzellii severcesine. Allah'n cemli.CEMAM : Rahat olmak. Dinlenip yorgunluu gidermek. stirahat etmek.

Cemamih (cemh) Cem'an Cem'are Cema Cemaziyel ahir

Ba sert, yavuz at. Bir yere toplamak suretiyle, toplanm olarak. Galiz, kaba nesne. Yksek talar. * Kabile ismi. * Kk ku. Kadn ile oynaan kii. Arabi aylarn altncsdr. (Arabi aylar: Muharrem, Safer, Rabiyy-levvel, Rabiyy-l-hir, Cemaziyel-evvel, Cemaziyel-ahir, Receb, aban, Ramazan, evval, Zilkade, Zilhicce'dir)

Cemaziyel evvel Cemceme Cemd Cemder Cemed

Arabi aylarn beincisidir. * Bir kiinin mazisi, gemii. Sz gizli syleme, harfleri tne tne syleyip ak beyan edememe. Donmak. f. Bir cins bak veya kama. Dondurmak. * Buz, kar.

436

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cemed Cemel vak'as

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cemed. den) Buz gibi, ok souk, brid. "Mslmanlar arasnda vuku bulan elem verici ilk muharebedir. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Zevcesi Hz. Aie (R.A.) ile Aere-i Mbeereden Talha ve Zbeyr'in (R.A.) Hz. Ali'ye (R.A.) kar kyamlarndan domutur. Bu harpte Hz. Aie ile Talha ve Zbeyr'in maiyetinde otuzbin; ve Hz. Ali'nin refakatinde yirmibin kii olduu hlde kar karya gelinmi ve muhrebe sonunda her iki taraftan ilerinde sahabeden birok zatla beraber onbin kii ehid edilmitir. Bu muharebede Hz. Talha ve Zbeyr de ehdete nil olmulardr. Bu muhrebeye Cemel Vak'as denilmesinin sebebi: Hz. Aie'nin mahfelini bir deve zerine koydurarak ve kendisi ve bu mahfelde gayet mestre bir ekilde oturup harp yerine maiyetindeki sahabelerle beraber gittii iin ve harbin en iddetlisi bu devenin etrafnda meydana geldii iindir. (Bak: Sahabe)(Hazret-i Ali (R.A.) zamannda balayan muharebelerin mhiyeti nedir? Muhariblere ve o harpte len ve ldrenlere ne nam verebiliriz?Elcevap: Cemel Vak'as denilen Hazret-i Ali ile Hazret-i Talha ve Hazret-i Zbeyr ve Aie-i Sddka (Radyallah Tel Aleyhim Ecmain) arasnda olan muharebe; adlet-i mahz ile, adlet-i izfiyenin mcadelesidir. yle ki:Hazret-i Ali, adlet-i mahzy esas edip, eyheyn zamanndaki gibi o esas zerine gitmek iin itihad etmi. Murzlar ise: eyheyn zamanndaki safveti slmiye adlet-i mahzya msaid idi, fakat mrur-u zamanla slmiyetleri zaif muhtelif akvam hayat- itimaiye-i slmiye'ye girdikleri iin adlet-i mahznn tatbikat ok mkil olduundan, ""ehvenerri ihtiyar"" denilen adlet-i nisbiye esas zerine itihad ettiler. Mnkaa-i itihadiye siyasete girdii iin, muharebeyi inta

437

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

etmitir. Mdem srf ""Lillh"" iin ve slmiyet'in menfii iin itihad edilmi ve itihaddan muharebe tevelld etmi; elbette hem katil, hem maktl ikisi de ehl-i Cennettir. kisi de ehl-i sevaptr diyebiliriz. Her ne kadar Hz. Ali'nin itihad musib ve mukabilindekilerin hata ise de, yine azba mstahak deiller. nki: tihad eden hakk bulsa iki sevab var. Bulmazsa, bir nevi ibadet olan itihad sevab olarak bir sevab alr. Hatsndan mzurdur. Bizde gayet mehur ve sz hccet bir zt- muhakkik Krde demi ki: $Yni: Sahabelerin muharebesinde kyl kal etme. nki hem katil ve hem maktl ikisi de ehl-i Cennettir.Adlet-i mahz ile adlet-i izafiyenin izh udur ki: $yetin mna-y irisiyle; bir masumun hakk, btn halk iin dahi ibtal edilmez. Bir ferd dahi, umumun selmeti iin fed edilmez. Cenb- Hakk'n nazar- merhametinde hak haktr, kne byne baklmaz. Kk, byk iin ibtal edilmez. Bir cemaatin selmeti iin bir ferdin rzs bulunmadan hayat ve hakk fed edilmez. Hamiyet namna rzasyla olsa, o baka mes'eledir.Adlet-i izfiye ise, klln selmeti iin, cz' feda eder. Cemaat iin, ferdin hakkn nazara almaz. Ehven--er diye bir nevi adlet-i izafiyeyi yapmaa alr. Fakat, adlet-i mahz kabil-i tatbik ise, adlet-i izfiyeye gidilmez, gidilse zulmdr.te mam- Ali Radiyallah Anh, adlet-i mahzy eyheyn zamanndaki gibi kabil-i tatbiktir deyip, hilfet-i slmiyeyi o esas zerine bina ediyordu. Mukabilleri ve murzlar ise, ""Kabil-i tatbik deil, ok mkilt var."" diye adlet-i izfiye zerine itihad etmiler. Tarihin gsterdii sir esbab ise, hakiki sebep deiller, bahanelerdir. M.)" cemel deve

438

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cemel Cemen Cemerat Cemh Cem-i ezdad Cem-i mennes Erkek deve. bil. f. ardak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cemre. C.) Cemreler. ubat aynda azar azar artan scaklklar. Sr'at yapmak, hz yapmak. * Huru etmek, kmak. Birbirine zd eylerin bir arada bulunmas. "Gr: Mfredinin eklini bozmadan sonundaki mennes almeti olan (e ""t"") kaldrlp yerine (t) getirilir. Mslime(t) : Mslimt gibi."

Cem-i mennes-i slim Gr: Sonu ( $ t) eki ile biten cemi'ler. Mesel: Mmint: (Kadn m'minler, mmineler) Sdkt, Hafiyyt, Sliht gibi. Cem-i mkesser "Gr: Cemi yaplaca zaman mfredinin ekli bozularak yaplan cemi. Kaide d yaplan, kaideye uymadan yaplan cemi. Kitab; ktb, gibi." Cem-i mzekker Gr: Mfredinin eklini bozmadan sonuna (n, n) getirilerek yaplan cemi: Mslimn, mslimn gibi. Cem-i sahih (slim) Gr: Bu cemi yapld zaman mfredinin ekli bozulmaz. ki trldr. Cem-i mzekker, Cem-i mennes. * Mat: Toplama. Cem-i zddeyn Cem' cem Cemi' Cemian ceml Cemil Ceml cemlne cemle ki zddn birlikte bulunmas. (Bak: tima- zddeyn) (Cem'. den) Cemiyete mahsus, cemiyetle alkal. btn, hepsi. Cmle, hep, btn. * Gr: okluk bildiren kelime. oul. Btn, hep. gzel. Gzel. * Cenab- Hakk'n isimlerinden biri. sonsuz gzel olan ve btn gzelliklerin sahibi bulunan Allah. gzelce. gzel olan.

439

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cemile Cemilekr Cemil-i ale-l tlak Cemil-i zlcelal Cemir Cemi cemiyt cemiyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hoa gitmek iin yaplan hareket. f. yilik sever, gzel ahlk ve huy shibi olan. (Cemil-i aleltlak) Her cihetle ok gzel ve mkemmel. Celal shibi, cemil olan Cenab- Allah (C.C.) Zaman, dehr. Sa yolunmu. * Ot bitmeyen yer. cemiyetler, toplumlar. toplum.

Cem'iyet-i muhammed(Bak: ttihad- Muhammed Cemiyeti) Cem'iyyat Cem'iyyet (Cemiyet. C.) Cemiyetler. "(Cemiyet) Topluluk, birlik. Hey'et. * Bir yere cem' olma. * Mnevi birlik tekil eden cemaat. * Huk: Kazan paylamaktan baka bir maksadla, ikiden ziyade ahsn ilim ve mlumtlarn ve faaliyetlerini devaml bir ekilde birletirmek suretiyle bir esas nizamnameye msteniden ve hkm ahsiyyeti hiz olarak kurduklar teekkl. (T.H.L.) * Tas: Zihnin yalnz Cenab- Hak ile meguliyet hali. * Edb: Tenasb veya tezad dolaysyla birbirine uyan kelimeleri veya zd olan kelimeleri beraber ayn ifade iinde bulundurmak. (Edebiyat Lgat'ndan bir misal:Bir tir-i kudsyi uurdun yuvasndan.Bir lne-i sevday tebah eyledin ey mevt.Bir tde traba evirip cism-i latifin.Bir haclegehi hk-i siyah eyledin ey mevt.""Tair, uurdun, lne, tde, trab, hk"" lfzlar arasnda tenasb vardr.""Bir tde trab"" ile ""Cism-i latif"" ""haclegeh"" ile ""hk-i siyah"" arasnda tezad vardr. Buna, szn cem'iyyetli olmas denilir." cemiyyet Cem'iyyetgh cemiyet, toplum, genilik. f. Toplant yeri, toplanlacak yer.

440

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cem'iyyet-i akvm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Milletler Cemiyeti) Birinci Dnya Savandan sonra kurulan ilk Birlemi Milletler Cemiyetinin bizdeki addr.

Cem'iyyet-i hatr Cem'iyyet-i kelm Ceml cemm Cemm

Zihin ve fikrin dank olmayp toplu bulunmas. Hasr- fikir etmek. Kelmn cmi olmas. Mteaddid mnas bulunan kelm, sz. Ya eritmek. okluk. okluk. Mecmu. * Kuyuda biriken su. * Hrs ve tama ile mal biriktirmek.

Cemma Cemmal Cemmaz Cemmaz-svar Cemm-i gafir cemmigafir Cemr

Boynuzsuz koyun. Deveci, deve sren, deve srcs. Hzl giden. f. Hzl giden binee binen kimse. Byk cemat, insan kalabal. Ekseriyet. * Muhfzlar. ekseriyet, ounluk. nsanlarn bir araya toplanmas. * Atn srayarak yrmesi. * Ate ve kk ta vermek. * Bir kimseyi def etmek, kovmak.

Cemra Cemre

Kuvvetli dii deve. (C.: Cimr) iddetli karanlk. * Ateli kmr paras, kor. * lkbaharda suya, yere, havaya dt sylenen scaklk. * Haclarn Mina Vdisinde eytan talamalar.

cemre Cemre-i slise Cemre-i sniye Cemre-i ul Cemreviyye

s. nc cemre ki, topraa der. kinci cemre ki, suya der. Birinci cemre ki, havaya der. Divn airleri tarafndan bayramlar, baharlar gibi cemre sebebiyle, muasr olan byk makaml ve rtbeli kiiler iin yazlan iirler.

441

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cemr-l gada Cem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atei ok devam eden aacn ateinin koru. Sa yolmak veya tra etmek. * Gizli ses. * Parmaklarnn ular ile ekmek. * Gazel sylemek. * Oynamak.

Cemasb Cem-ul cevami'

f. Hz. Sleyman Peygamber. (A.S.) Eski medreselerde okutulan Drt Hak Mezhebin fkh usln iine alan, Usl-i Fkh'n en son kitab. Mellifi fi limlerinden bn-s Sbk'dir.

Cemum Cem-l cem

Yorga at. * Yrrken einen at. "Gr: Bir defa cemi'olan kelimenin tekrar bir defa daha cemi olmas. (Evliya; Evliyalar gibi.) * Tas: Vahdet-i vcuda dalmak. Bekabillah, Cenab- Hak'ta fni olmak."

Cena' Cena Cenab

Arka yumruluu. Kamburluk. Yemi toplamak. * Cem'etmek, toplamak. Byklk ifade etmek iin, hrmet maksad ile sylenir. Cenab- Hak, Cenab- Resl-i Kibriya (A.S.M.)... gibi.

cenb cenbet Cenabet Cenab- hakk Cenadif Cenah

sayg sz. cnp. Pis. Gusletmesi lzm gelen kimse. * Uzaklk. Allah. iman, ksa boylu kimse. Kanat, taraf, ksm. (Vicdann ziyas ulum-u diniyyedir. Akln nuru, fnun-u medeniyedir. kisinin imtizac ile hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. ftirak ettikleri vakit, birincisinde taassub, ikincisinde hile, phe tevelld eder. Mn.)

cenh Cenaheyn

kanat. (Cenah. dan) ki kanat, iki yan, iki cenah. * ki hususiyetli.

442

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cenheyn Cenah- tir Cenah- zbab Cenaib cenn Cenan Cenan iki kanat. Ku kanad. Sinek kanad.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cenayib) (Cenibe. C.) Yedek hayvanlar, yedek binekler. cennetler. Gnl. Ruh. Kalb. Can. "Kalbe it ve mteallik olan. Kalben duyulan. (Araba mfred, birinci ahs sigas ile ""kalbim"" mnasnadr.)"

Cenaze cenaze Cenb

(C.: Ceniz) nsan ls. henz gmlmeyen l. Yan taraf. Koltuk altnn aas. * Def'etmek, kovmak. * Mtak olmak. * Bir yere gitmek iin bir yere inmek. * Birisinin sevdiinden dolay kararsz ve muztarib bulunmak. * Byk ve ok olan. * Engin taraf. * etmetmek, smek. (L.R.)

Cenb Cenbiyye

Yan tarafa it. Araplarn kullandklar bir cins eri kamadr ki, yan taraflarna takarlar.

Cencene Cendel cendere Cendere

Sz burun iinden sylemek, genizden konumak. Nehirlerde bulunan ve byke olan kaya. bask aleti. yun. Tazyik. Bask, basn. * Dar dere, boaz. * Kaln oklava. * amar tlemeye mahsus iki aa stvaneden ibaret alet. * Mc: Sk ve dar yer.

Ceneb Cenedil Cenef

Susuzluktan br ciere yapmak. (C.: Cendil) Tal yer. * Yuvarlak ta. Hata ve cehilden dolay haktan meyletmek. * Zulmetmek.

443

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cenen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mezar, kabir.CENG $ (CENK) : f. Top, tfek ile harbetmek. Muharebe. Kavga. Harb. Sava.

Cengaver cengver Ceng-azmde Ceng-c Cengel Cengelistan Cengiz Cengiziyan Cenh Cen Cenib Cenibe Cenin

(C.: Cengvern ) f. Cenki. Yiit olan. Kahraman. yi harbeden. sava. f. Sava tecrbesi olan kii. f. Kavgac, dv, cenki. f. Orman. Aa topluluu. f. Sk aalk, orman, sazlk yer. zlim bir hkmdar. f. Cengiz soyundan gelenler, bunlara tbi olan kimseler. Kuun kanadn vurmas. Devirilmi, koparlm olan. Meyve toplanmas ve alnmas. Garip. * Hurmann iyisi. (C.: Cenib) Yedek hayvan. (Cenne. den) Ana karnndaki harekete balyan ocuk. * Gizli ve mestur, sakl olan ey.

cenin Ceniver Cenk cenk Cenk-ver Cenn

ana karnndaki ocuk. f. Srat kprs. (Bak: Ceng) sava. Harpi, fedakr. (Cnn) Bir eyi setretmek, gizlemek. * Ana karnndaki cenin, gizli olmak.

Cennn Cennt cennt

Bahvan. (Cennet. C.) Cennetler. cennetler.

444

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cennt- adn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Adn cennetleri. Huld zere ikamet ve temekkn edilen cennetler. (Kamus Tercmesi.)

Cennet

"Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve slmiyyet'e ihls ve sadkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-l Kur'n olarak mchidne bir srette hizmetkr olan mchidlerin, cihd- diniyye erlerinin hirette fazl-i lhi ile gidip ebediyyen iinde kalacaklar mekn ve mesken. Cennet'in varln btn peygamberler, onlarn yolundan giden limler ve ermi kiiler, evliyalar ittifakla haber vermilerdir. Esasen Allah'n adaleti, Cehennem gibi Cennet'in de varln gerektirir. nananlar, lmn; ebed bir hilik deil, lmszle gei, sevdikleriyle buluacaklar hiret lemine bir yolculuk olduuna inanyorlar ve bunalm iinde deil; mutluluk iindedirler. nananlarn ve iyilerin bu hlleri Cennet'in varln gsteren hayattaki belirtilerinden biridir.Cennetin tabakalar : Dr-lCell, Dr-s-Selm, Cennet-l Me'va, Cennet-l Huld, Cennet-n Naim, Cennet-l Firdevs, Cennet-l Adn, Cennet-l Vesile. (Bak: hiret)(Mhim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmi ki; Cennet'te bir adama be yz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl dnyeviyenin havsalasnda nasl yerleir?Elcevap: Naslki bu dnyada herkesin dnya kadar hususi ve muvakkat bir dnyas var. Ve o dnyann direi onun hayatdr. Ve zhir ve batn duygulariyle o dnyasndan istifade eder. Gne bir lmbam, yldzlar mumlarmdr der. Baka mahlukat ve zruhlar bulunmalar o adamn mlikiyetine mani olmadklar gibi bilkis onun husus dnyasn enlendiriyorlar, ziynetlendiriyorlar. Aynen yle de fakat binler derece yksek herbir m'min iin binler kasr ve hurileri ihtiv eden has bahesinden baka,

445

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

umum Cennet'ten beyz sene geniliinde birer husus Cennet'i vardr. Derecesi nisbetinde inkiaf eden hissiyatyla, duygularyla Cennet'e ve ebediyete lyk bir surette istifade eder. Bakalarn itiraki onun mlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve husus ve geni Cennetini ziynetlendiriyorlar. Evet bu dnyada bir adam, bir saatlik bir baheden ve bir gnlk bir seyranghtan ve bir aylk bir memleketten ve bir senelik bir mesireghta seyahatndan; azyla, kulayla, gzyle, zevkiyle, zikasyla, sair duygularyla istifade ettii gibi; aynen yle de, fakat bir saatlik bir baheden ancak istifade eden bu fni memleketteki kuvve-i mme ve kuvve-i zika o baki memlekette bir senelik baheden ayn istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesireghtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i basra ve kuvve-i smia orada, beyz senelik mesireghndaki seyahattan; o hametli, batan baa ziynetli memlekete lyk bir tarzda istifade eder. Her m'min derecesine ve dnyada kazand sevablar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkiaf eden duygularyla zevk alr, telezzz eder, mstefid olur. L.)" cennet inananlarn dnyadaki gzel amellerine mkafaten sonsuza kadar kalacaklar gzellikler lemi. cennets Cennet-s Cennetmekn cennet gibi. Cennet gibi. """Yeri cennet olas, makam cennet olan"" melinde olup, vefat eden makbul ve slih kimselere hrmeten sylenir." cennetmekn cennetmisl yeri cennet olas. cennet gibi.

446

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cennur Centilmen cenb Cenub Cenub cenb Cephane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arpa ve buday ddkleri yer. ing. Kibar erkek, elebi, grgl kii. gney. Gney. imalin zdd olan taraf. Cenuba it, gney tarafnda, cenba dair ve mteallik. gneydeki. (Asl: Cebehane'dir) Barut vesair yanc maddelerin konulup, muhafaza edildii yer. * Yanc maddeler levazm.

Ce'r (cur) Cer Cer' Cer'a Cera' Cerab Cerad Cerade cerhat Cerahat

Tazarru etmek, yalvarmak. * armak. f. Yark, atlak. Suyu yudumlayarak ime. Kumlu, otsuz yer. Suyu sora sora imek. Torba, daarck. ekirge. * Mc: Yamaclar grhu. (C.: Cerd) ekirge. irin, aknt. Yaradan akan irin. Yaral vcudda toplanan kandaki kreyvt- beyzdan (ak yuvarlardan) mrekkeb kan. Yaradan akan beyaz akc cisim.

Cerahor

Tar: Osmanllarda ordu hizmetlerinde kullanlan Hristiyanlara verilen isim.

Ceraid cerid Ceraid-i yevmiyye Ceraim

(Ceride. C.) Cerideler. Gazeteler. gazeteler. Gnlk gazeteler. (Cerime. C.) Cerimler, sular, kabahatlar, cinayetler.

447

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ceraim-i mtereke Cera'kuk (cera'kik) Ceram Cerame Ceramika Ceraye Cerayet Cerazet Cerba Cerban Cerbeya Cerbeze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mterek ilenen sular. Ortak kabahatlar. Eki yourt. Hurma ekirdei. * Kuru hurma. Gvdeli olmak. Vcudu iri olmak. * Cesmet. Musul yaknnda Acem asll bir kavmin ad. Vakf tarafndan verilen erzak ve yiyecek. Criyelik hli. Oburluk. Uyuz kadn. Uyuz hastalna tutulmu olan, uyuz. Marib ile iml arasnda esen yel. "Aldatc szlerle kurnazlk etme. Fazla szlerle aldatclk. Hakl ve haksz szlerle hakikat gizleme. * Beceriklilik, fetnet ile temyiz ve cesaret-i mutedile ve kuvvet-i idareden ibret olan sfat- zihniye.(Bu kelime, Arabada: Hilekrlk, kurnazlk gibi aalayc bir mnda kullanld halde; Trkede: Beceriklilik ve konuma kabiliyeti gibi medhedilir bir srette gemektedir.)(... Kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi, gabvettir ki, hi bir eyden haberi olmaz. frat mertebesi, cerbezedir ki; hakk btl, btl hak suretinde gsterecek kadar aldatc bir zekya malik olur. Vasat mertebesi ise, hikmettir ki hakk hak bilir, imtisal eder; btl btl bilir, itinab eder. ..)(... Cerbeze nedir?CMteferrik byk ilerde, yalnz kusurlar grmek cerbezeliktir; aldanr ve aldatr. Cerbezenin e'ni, bir seyyieyi smbllendirerek hasenata galib etmektir...Mesel: Bir airetin herbir ferdi, bir gnde att balgam, cerbeze ile vehmen tayy- mekn ederek birden bir ahsta o muhassal temsil edip, baka efrad ona kyas ederek, o nazar

448

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ile baksa...Veyahut bir sene zarfnda birisinden gelen rayiha-i keriheyi, cerbeze ile tayy-i zaman ederek, bir dakika-i vhidede, o ahs- hzrda sudurunu tasavvur etse acaba, evvelki adam ne derece mustakzer; ikinci adam ne derece mteaffin... Hatt hayal, gzn kapasa, vehim dahi burnunu tutsa maaralarndan kasalar, akl onlar tevbih etmee hakk olmayacaktr.te u cerbezenin tavr- acibi; zaman ve meknda mteferrik eyleri toplar, bir yapar. O siyah perde ile hereyi temaa der. Hakikaten cerbeze, envaiyle garibin makinesidir.Grlmyor mu ki, cerbeze-ld bir kn nazarnda, umum kinat, birbirine muhabbet ile mncezib, rakkasane hareket edip glyor... veyahut, ocuunun vefatyla matem tutan bir validenin cerbeze-ld me'yusiyeti nazarnda umum kinat, hznengizne alayor. Tulut)" cerbeze Cerbeze-ld Cerbiyye Cercar Cercer Cercere Cercis ssl szlerle aldatma. Cerbezeli. Cerbeze ile olan faaliyet. Uyuz bcekleri. Yaban maydanozu. (C.: Cercir) Kan. Deve sesi. (A.S.) : (Circis) Taberi tarihine gre: s Aleyhisselmdan sonra gelmi ve Filistinde yaam ve onun eriat ile amel etmi olan bir peygamberdir. Yedi sene iersinde teblide bulunarak ok ikencelere maruz kalm, mteaddid defalar ldrlm ve mu'cize ile dirilerek tekrar tebli vazifesine devam etmitir. Kendisine dmanlk eden kavim atele helk edilmitir. En sonunda yine Cercis Aleyhisselm ehid edilmitir.

449

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cercs Cerd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

byk eziyetlerle ehit edilen bir peygamber. Elbisesini karma, elbisesinden soyma, plak hle getirme. * Ot ve aa yetimeyen yer.

Cerda

Mahrum, plak. * Tysz, dazlak. * orak, verimsiz toprak, arazi. * Kartrlmam.

Cerdahl Cerdak(a) Cerea Cereb Cereb-nak Cerec

Byk gvdeli deve. * nsanlarn her iine itiraz eden. (C.: Cerdik) Yufka ekmei. (C.: Cere') Ot bitmeyen kumlu yer. Uyuz hastal, uyuzluk. f. Uyuz hastalna tutulmu kimse, uyuz kii. Yzn, parmaa geni olmas. * Tal, sert yer. * Muztarib. Iztrab ve ac eken.

Cerece Cered Ceref Cerem

Byk, geni yol. * Ulu yol. plak olma. Bir kimsenin, kederden dolay tkrn yutkunup durmas. Ayrlmak. * Gnh. Cinyet. * Hurma toplarken yere denleri yemek.

Cerenfe Cereng Ceres Ceres-dar Cere Cerevhak Cereyn

Yanlar etli ve byk olan kii. f. Kl veya topuzun arpmasndan kan ses. Zil veya an sesi. an. * Zindan, hapis yeri. * Hayvann boynuna aslan ngrak. f. ngrak tayan, ngrakl. Bir eyi iri dvme, iri tme. plik yuma. "Akma, ak, gidi. Hareket. Aknt. Gezme. Mrr. Vuku, vki olma. * Mc: Ayn fikir ve gaye etrafnda toplananlarn meydana getirdikleri

450

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

faaliyet ve hareket. Bu hareket; din, fikr veya siyas hareketler gibi birbirlerinden farkl sahalarda olabilir." cereyn Cereyn- hev Cerez (crz) Cerez Cerf akma, akm. Hava akm. Suyu kesik olan. * Otsuz yer. Davarn art sinirinde olan bir hastalk. Ahzetmek, almak. * Ykmak, harap etmek. * Yerden bel veya krekle bir ey atmak. Cergand Cerge Cerh f. Bumbar dolmas denen bir yemek eiti. * Ik. Ik konacak yer. f. Bir mevki'de bulunan insan topluluu. Yara. * Ba ve yzden baka uzuvlardan birisini yaralamak. * Bir kimseye smek. Taan etmek. Szle gnl incitmek. * Birisinin fikrini rtp kabul etmemek. * ahid, yalanc ve fsk olduundan dolay mahkemede hkimin hidin ehdetini reddetmesi. * Kesb u kr eylemek. Kazanmak. cerh Cerha cerhetmek Cerhetmek yaralama, rtme. Yaral, yaralanm. yaralamak, rtmek. Yaralamak. Herhangi bir meseleyi hak ve hakikatle rtmek. Yanl veya yalann bulup hurafe ve btl olduunu isbt edip herhangi bir kimsenin veya cereyann fikrini kabul etmemek. Cerh-i amd Ceri' Cerib Bir kimseyi her ne ile olursa olsun, haksz olarak kasden yaralamak. (Cr'et. den) Cesur, yiit, delikanl, gz pek, cesaretli, ylmayan. mparatorluk zamannda Arabistan lkelerinde kullanlan takriben 216 litrelik bir hacim ls. * Dnm. * Eni ve boyu 60 arn olan arazi ls.

451

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cerid Cerid(e) cerde Ceride Ceride-i havdis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ceryid) Hurma buda. * Yapra dklm olan hurma aac. orak ve verimsiz yer. gazete. Gazete. * Resmi direnin byk hesablarnn kaydedildii defter. 1840'da ril ismindeki bir ngiliz tarafndan karlan ilk husus gazete.

Cerih cerha Ceriha Ceriha-dr Cerim

(Cerh. den) Mecruh. Yaralanm, yaral. yara. Yara. rklk. f. Cerihal, yaral. Kabahatli, cni, su ilemi. * (C.: Cirm) Kuru hurma. * Hurma ekirdei.

Cerime Cerin Cerir Cerire Cerir-i taber Ceri Ceri'-l lisn Ceriz Cerm

Suludan alnan para cezas, cereme. * Gnah, zenb, su. (C.: Ecrn-Ecrine-Crn) Hurma kurutma yeri. (C.: Crr) Devenin boynuna taktklar ip. Kabahat, su. (Bak: Taber) ri bulgur. * ri dvlm tuz. Szn esirgemiyen, ekinmeden syliyen. Tasal kimse. Hznl, kederli olan kii. (C.: Crm) Bir cins Arap sandal. * Kat'. Kesme. * Gnahkr olma, gnah ileme. * Koyun krkma. * Scak, scaklk.

Cermen Cermze Cerr

Germen, Alman. f. Sefer ve misafirlik. Kendine doru ekmek. ekmek. Cezb. * Para almak. * Uurum. * Kale hendei.

452

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cerr cerrah Cerrah Cerrahhne para alma. operatr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaray ap tedavi eden, ameliyat yapan. Operatr. Osmanllarda ordu iin cerrah yetitiren messese. Yksek dereceli okul.

Cerrahhne-i mire

Geen asrda yeni usullerle cerrahlk yaplan Osmanl tp messesesi, cerrahhnesi.

Cerrah Cerrar

Tpta operatrlk. * Ameliyatla ilgili. Cer yapan, para toplayan. * Yava yava giden asker alay veya ordusu. Harp letleri ile cihazlanm ordu. * Desti satcs. * Ar ar giden. * Traktr.

cerrr Cerrare Cerre kma

tedirgin edici davranlarla para koparan. Sar renkte kk ve zehirli akrep. Eski zamanda medrese talebelerinin, mbarek aylar olan Receb, aban ve Ramazanda kylere dalp halka, ahaliye dini nasihatlarda bulunmak, namaz kldrmak veya mezzinlik etmek suretiyle para ve erzak toplamalar.

Cerre

(C.: Crr-Cirar) Topraktan yaplan desti ve bardak. * Aatan yaptklar su kab.

Cerr-i magnem Cers (cirs)

Menfaat celbetmek. Gizli ses. * Arnn aatan ve ieklerden emmesi. * Bir miktar zaman.

Cer Cerur Ceruz Cerv

Bir eyin kabuunu soyma, bir eyi kazma. ok miktar yemek. Obur, ok yiyen. Kk meyve. * Vahi hayvan yavrusu. Enik.

453

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cervel Cery Cerz Ta.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suyun ve dier svlarn akmas. Cereyan. Kat', kesme. * Yok etme, mevcudiyetini kaldrma. * Katletme, ldrme.

Cerze Ce's Cesa Cesale cesmet Cesamet Cesaret cesret Cesaret-i medeniye

(C.: Crz) Ya ot ba. Korkutmak, tahvif. Bir kimsenin elinin, almaktan dolay iri ve kat olmas. okluk, kesret. irilik. rilik. Byk olma, cesim olma. Cesurluk, yiitlik, korkusuzluk. yreklilik, korkusuzluk. Her trl basklara kar ekinmeden hakikat sylemek. Msbet harekette korkmamak. Hakl olduu bir mes'elede korku gstermemek. timai mnasebetlerde girikenlik.

Cesaset Cescas cesed Cesed Cesed-i misal

Tecesss, casusluk. Merak. Kl ok olan. * Bir otun ad. ceset, cansz vcut. Ten, gvde, vcut, beden. Ruhsuz vcud. Misal ve ltif bir cesed. Varl madd olmayan fakat cinsinin cesedine benzeyen beden.

Cesim cesm Cesis(e) Cesk Cesl

ri vcudlu. * Kebir. Ehemmiyetli. Byk. iri, kocaman. Hurma aacnn yeni kan buda. (Fesl-n-nahl derler). f. Mihnet, keder, elem, gam, tasa. * Musibet, bel, fet, felket. Kll kimse. * ok nesne, kesir.

454

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cesle Cesm Cesr(e) Cess Cessame cesss Cessas Cessase Cest Cestan Ceste ceste Ceste Cesten Cesur(e) cesurne Cesurne Ce Cea' Ceer Ceib Ceir Cei Ceie Cem Cen Kara karnca.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devam etmek, mlzemet. Byk deve. Aratrma, tahkik etme, soruturma. * El ile yoklama. * Yapmak. Sefer yapmam kii. Seyahat etmemi kimse. casusluk eden. Kire ile bina yapan. Badanac. Kruvazr, harp gemisi. f. Sray, atlay. f. Atlyan, srayan. Azar azar, para para, ksm ksm. f. Azar azar, bir para. * Sray, atlay. Hatve. f. Atlamak, sramak. Kamak, kurtulmak. Atlmak. (Cesret. den) Cesaretli, yiit. cesurca, korkusuzca. f. Yiitesine, cesaretli olarak, yreklice, cesaretle. f. Mavi boncuk. ok hrsl olmak. Davar otlamaya karmak. Kaba ve galiz nesne. Kir. Bulgur. Bulgur yemei. Meakkatli i buyurmak, zor bir i sylemek. f. Ziyafet, len. * d, bayram.

455

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ce

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dvmek. * Krmak. * Vurmak, darp. * Bir nesneyi pk etmek, temizlemek.

Cev Cev'a Ceva'

f. Arpa. Bir kere ackmak. Geni. * Hasta. * Kokmu su. * Aktan, gamdan veya tasadan dolay kalbin yanmas.

cevb Cevab

cevap, soruya verilen karlk. Sorulan eye sz veya yazyla verilen karlk. * Kabul etmemek. Reddetmek. * (Cbiye. C.) Havuzlar.

Cevabat

(Cevb. C.) Cevablar. Sorulan sorulara verilen karlklar. Mukabil szler.

cevben Cevaben Cevab- kat' Cevab- n-savab Cevab- red

cevap olarak. Karlk ve cevap olarak. Kesin ve kat'i sz, kesin cevap. Doru olmayan karlk. Yanl cevab. Red cevb verip kabul etmemek. Reddetmek. Kabul etmemek yolunda sylenen sz.

cevb Cevab Cevad cevd Cevadd Cevahir

cevapla ilgili. Karlk, cevap. * (Cbi. C.) Tahsildarlar, cbiler. (Cevvad) ok ok ihsan eden. ok cmert. ok cmert. (Cdde. C.) Caddeler, byk ve iler yollar, tarikler. (Cevher. C.) Cevherler. ok kymet verilen ve az bulunan eyler, ok kymetli mden veya talar. * Mc: ok kymetli sz veya faydal yazlar.

cevhir

deerli talar.

456

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cevahir-i ferd Cevahir-l-kelimat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cevher-i ferd. C.) Cevher-i ferdler. Zerreler, atomlar. emsi adndaki bir zat tarafndan Arapadan Trkeye kaleme alnan 108 sahifelik bir lgat kitabnn ad.

Cevaib Cevaiz cevm Cevmi' Cevamid cevmid Cevamis Cevmi-l kelim

Halk arasnda gezen haberler. (Cize. C.) Cizeler, verilen bahiler, armaanlar. toplayc olan eyler. Toplu olan eyler. * Cmi'ler. Mescidler. (Cmid. C.) Cansz, donmu eyler. canszlar. (Cmus. C.) Camuslar, mandalar, kmler, su srlar. Lfzlar az, mns ok kelmlar, szler, ibreler, fkralar. (Bak: Cmi-l kelim)

cevmilkelm Cev'an Cevanib cevnib Cevanib-i erbaa Cevari

zengin mnl szler. (Cu'. dan) Ackm, a, midesi bo. (Cnib. C.) Cnibler, yanlar, taraflar. yanlar, taraflar. Drt taraf. (Criye. C.) Akc ve cri olanlar. * Hizmeti kzlar. * Criyeler, kadnlar.

Cevarih

El, ayak gibi vcud azalar.(Cevrih, crihann cem'idir ki, esasen cerhden me'huz olup te'sir mnas mlhazasyla ksibe mnasna isim olmutur. Cevarih, kevasib demektir. Bunun iin el, ayak ve az gibi yaralayc let olan azaya cevarih denildii gibi, av tutan yrtc hayvanlara ve kulara dahi kevasib ve cevarih denilir ki, burada murad budur. E.T.)

cevrih

organlar.

457

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cevar-l knnes

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Seyyar yldzlar. (tarid, Zhre, Merih, Mteri, Zuhal.) (Bak: Hunnes)

Cevasis

(Casus. C.) Casuslar. Gizli eyleri aratranlar. Gizlilikleri renip bilenler.

cevsis cevaz Cevaz Cevaz- er' Cevazinc Cevb Cev-be-cev Cevca' Cevcem Cevder Cevdet

casuslar, ajanlar. izin. Msaadeli. Ruhsat, izin. Ciz olma. * Yol, tarik ve meslek. er'an ciz olma. eriata yasak olmayan husus. Nilfer iei. Kesmek. * Yrtmak. * Mesafe almak. f. Azar azar. Uzun ayakl adam. Kzl gl, verd-i ahmer. f. kz. yilik. Gzellik. Kusursuzluk. * Bir kimsenin, bakasnn iini gzelce ve kusursuz olarak yapmas. * Cmertlik. * Susuz olma.

Cevdet-i fehm Ce've Cevebe Cevef ceveln Ceveln cevelangh Cevelngh Ceveln- dem

Fehm ve anlay stnlk ve iyilii. (C.: C-Cev) mlek. * rt. (C.: Cveb) Bulut aral. * Da aral. Bolluk. dolama. Dolama. Kaynama. Yerinde durmayp gezme. dolama yeri. Gezip dolalan yer. Ceveln yeri. Tlim meydan. Kann vcudda dolamas.

458

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ce'vet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ktlk. * Bir eyin zerine rtlen. * zerine tencere konulan rt. * mlek.

cevf Cevf Cevf-i leyl Cevh Cevhan Cevher

boluk. Boluk. Oyuk. ukur. boluu. * Orta, yar. * Kof. Gece yars. Ulamak. * Bittih-i am denilen karpuz. Hurma kuruttuklar yer. "Bir eyin z, esas. * Kymetli ta. * elik zerindeki nak. * Edb: Noktal harf. * Yalnz noktal harflerin ebcedsi hesab edilerek yazlan manzum tarih. * Harflerin noktas. * Fls: Varl kendinden olan, var olmak iin kendi dnda baka bireye muhta olmayan varlk. Allah'a inanan filozoflar iki eit cevher kabul etmilerdir. Yaratc cevher, Allah. Yaratlm cevher, madde, ruh. Allah' cevher olarak vasflandrmak noksan bir anlaytr. nk cevher Allah'n sfatlarndan ""kyam- binefsihi: varl kendinden olan"" sfatn belirtebilir. Allah' sfatlar ve isimleriyle tanmak icab eder. Maddeci filozoflar cevher olarak yalnz maddeyi kubul ederler. Oysa madde Allah'n yaratt lemlerden sadece biridir. Fizik ilmi maddenin enerjiye ve enerjinin maddeye dntn gstermitir. Madde de enerji de belli kanunlara baldr. Kanun varsa kanun koyucu da vardr. Madde ve enerjiye hakim olan ve kanunlar koyan, madde ve enerjiyi yaratan Allah'dr."

cevher cevherbah

z, kymetli ta, atom. mcevher gibi deerli.

459

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cevher-dr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Elmasl. * Noktal harf. Mesel: Cim, n harfleri gibi. * Eskiden kullanlm tfeklerden birinin ismi. * Siyah ve beyaz dalgal, benekli kl.

Cevhere cevhere Cevher-i ferd Cevher-i ulv cevher Cevi Cevin(e) Cevir

Bir, tek cevher. tek cevher. Zerre, en kk cisim. Atom. Ate, nr. * En yksek cevher. * Ruh. cevherle ilgili. f. Akarsu, nehir, dere, ay. f. Arpadan yaplm ey. Arpa unu. (Cevr) Cefa, eziyet, sknt, znt. Zulm. * Tas: Tarikat adamnn ruhen ilerlemesine mni olan ey.

cevir Cevl Cevlan Cevle Cevn Cevreb Cevs Cevsak Cevse Cevsek Cev Ceven Ceven-i kebr

eziyet. Tavaf etme. am'da bir da. Dnmek. Ak, ebyaz, beyaz. * Kara, esved. (Ezdattandr) (C.: Cevrib, Cevribe) orap. Kaba, byk nesne. Kasr, kk, konak. Kk, kasr, konak. f. Dme. (C.: Cevin) Demir gmlek. * Gs. * Orta. " ""zrh"" mnsnda Peygamberimizin emsalsiz duas." Byk zrh. Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) vahiyle gelen en azm ve en mhim bir mnctn ismidir. Bu harika mnct,

460

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mrifetullahda terakki eden btn riflerin mnctnn fevkindedir. Bin hsiyeti olan ve bin Esm-i Hsn'y iine alan emsalsiz bir mnct- Peygamberiyedir. Ceven-p Cevenlkebr Cevir(e) cevv Cevv Cevvad Cevvd Cevval cevvl Cevvaz Cevv-i hev Cevv-i sem Cevv cevvifez cevvihava Cevz (cevzn) f. Zrhl, zrh giyen. Peygamberimize vahiy ile gelen byk bir dua. f. Arpa orbas. * ulha. atmosfer. Yer ile gk aras. Gk boluu. Fez. * Ev veya odann ii. (Bak: Cevd) snrsz cmertlik sahibi Allah. Dim hareket hlinde olan. pek hareketli. Mal toplayp hayr ve tasadduk etmeyen kimse. Hava boluu. Gkyz. Gk boluu. Fez. (Cevv-i suman da denir.) Gk boluuna it. Cevve dir. uzay. atmosfer. Mal toplayp kimseye hayr ve sadaka etmemek. * Sallana sallana yrmek. Cevz Cevza (C.: Ecvz-Cevzt) Ceviz. * Her nesnenin ortas. Astr: kizler burcu. Gkyznn kuzey yarm kresinde yer alan iki tane parlak yldzl bir burcdur. Gne, mays aynda bu burca girer. Cevzak Cevzeka Cevzek f. Kederlenme, elemlenme. (C.: Cevzek-Cevzik) Pamuk koza. Koza satcs.

461

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cevzel Cevzenic Cevz-i bevv Cevzine Ce'y Ceya' Ceyar Ceyb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Cevzil) Gvercin yavrusu. * ne delii. Cevizli helva. Hindistan cevizi. Cevizli helva. Isrmak. Yamur. Gadaptan ve alktan dolay gste olan hararet. (C.: Cyb) Cep. Gmlein (yar) akl. * Yaka. * Kalb.* Geo: Sins.

ceyb Ceyd Ceyder Cey'e Ceyean Ceyl

cep. (C.: Ecyed) Uzun boylu olmak. Ksa boylu. Gelmek. Kaynamak. * Hm etmek. (C.: Ecyl) nsan topluluu, zmre, kavim. * Nesil, batn, kuak. * Yenge.

Ceylan

Geyik eidinden kk, ince bacakl, pek hafif ve ok koucu bir kara hayvan, gazl.

cey Cey

asker, ordu. Asker, ordu. En az drtyz nefer svari ve piyadeden mteekkil bir askeri kt'a. * Dolup tamak. * Ses, sad.

Cey-l azm Ceyvad Ceyyid Ceyz Cez'

Byk ordu. Binikiyz kiilik askeri kuvvet. f. ttika', gnahtan saknma. yi, gzel, ho. Saf. Dndrmek. * Dar etmek. Dereyi enine kesmek.

462

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cez Cez'(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cezire, ada. Her taraf su ile evrilmi olan kara paras. Damarl akik. Gz boncuu ad verilen, kara alaca ve kymetli bir ss tadr.

Cez'a Ceza'

Az nesne. Hznle alayp szlanmak. Sabrszlk yznden tel ve teessr gstermek.

Ceza

Karlk, mukabil, ivaz. Crm veya gnh ileyenlere verilen azab. * Gr: art cmlelerinde ikinci ksm. (Bak: art)

cez Cezaen cezen Cezair

sua karlk verilen ac. Cez olarak. ceza olarak. (Cezyir) (Cezire. C.) Cezireler, adalar. * Kuzey Afrikada Fas ile Tunus arasnda olan lke ve bu lkenin merkezi olan ehir.

Cezir-i isn aer Cezalet

Ege Denizindeki oniki adalar. "Rekketsiz ifade. * Gzellik. * Mdebbirlik, aklllk. * Azim, byk. * Edb: Kelimeler, ince veya sert sylenilerine gre; elfz- cezle veya elfz- rakika diye ikiye ayrlr. Elfz- cezle: Sylenite tatll bulunan veya heybet, ululuk, arpma, korkutma, yldrma ifde etmee uygun kelimeler olarak ayrlr. Celdet, sadme, kazanfer, ekek, drahn gibi.. Bu eit kelimelerle, sylenen ve yazlan ifdelerde cezlet var, denir. (Edb. S.)"

cezlet Cezalet-i beyaniye Cezalet-i nazmiye

szde kelimelerin dzgn diziliinden doan gzellik. Beyan ilmine ait ve beyan sahasndaki cezlet. Kur'an- Kerim'deki kelime ve harflerin harika bir ahenk ve mnsebet ile nazm ve tertibindeki cezlet.

463

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ceza- art

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"artn cevab. Mesel: Zeyd ayaa kalkarsa, ben de kalkarm cmlesindeki, ""ben de kalkarm"" ifadesi, birinci cmlenin cevabdr."

Ceza-y amel Cezaze cezb Cezb cezbe Cezbe

Yaplan iin karl. Ekin bimek. * Hurma kesmek. * Kl ve yn krkmak. kendine ekme. Kendine doru ekme. * me. Allah sevgisiyle kendinden geme hli. Tas: Meczubiyet, istirak. Allah' hatrlayp Allah sevgisi ile kendinden geer bir hale gelme.

Cezbedar cezbedarne Cezbe-eda cezbekrne Cezbetmek Cezea

f. Cezbeli, ekici. Allah sevgisiyle kendinden geercesine. f. Cezbeli olmak. ekici olmak cezbeye tutulmuasna. ekmek, ikna etmek, sevdirmek. (C.: Cezat-Ciz) Be yana girmi deve. * ki yana girmi koyun. * yana girmi sr ve at.

Cezeb Cezebat Cezel Cezer Cezf (czf) Cezf Cezh Cezia Cezil

Adamn aznda tkr kesilmek. * Hayvann st az olmak. (Cezbe. C.) Cezbeler. (Bak: Cezbe) (C.: Cezlan) d olmak. Havu. * Aslann yedii et. Bir eyi lmeden tartmadan almak. Kesmek. * Srmek. * Evmek. Hediye, at, bahi vermek. (C.: Cezyi) Koyun srs. Bol. ok. * Edb: Peltek ve bozuk olmayan kelime.

464

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cezim Cezir cezre Cezire (Bak: Cezm) (Bak: Cezr) ada, yarmada.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ada. Drt taraf su ile evrilmi toprak paras.( taraf su ile evrili kara parasna yarmada denir.)

Ceziret-l arab Cezretlarb Cezl

Arabistan yarmadas. Arap Yarmadas. Kaln odun. Tomruk. * Salam. Metin. * Gzel ve muhkem fikir. * Rekik olmayp doru ve drst olan sz veya kelime. * Kmil, dirayet sahibi, akll ve olgun adam.

Cezlan Cezm (cizm) Cezm

Saadetli, mutlu, sevinli. Her nesnenin asl. * Aacn kk. * Kesmek, kat'. (Cezim) Kat' karar. Yemin. Kararlatrmak. * Kesmek. * Niyet. Tahmin. Takdir. * lzam. * cbe. * Gr: Arabada kelime sonundaki harfi skin okumak. Kur'n- Kerim okurken harfleri yerlerine vaz'edip mahrecinden karrken tne tne, fesahat, beyan ve teenni ve sknet zere okumak.

cezm Cezma Cezme Cezmen Cezm cezmiyet Cezr

kesin karar. Kula kesik koyun. * Kula delik koyun. Bir kere yemek. Kestirip atmak sretiyle. Kat' niyet ve karara ait. Cezm. kesin kararllk. "Kk, asl, temel. Bnyd. * Kesmek. * Mat: Kendi misline darbolunmakla (arplmakla) bir say meydana getiren rakam (Kare kk). , dokuzun cezri'dir. Dokuz, n meczuru'dur. (Bak: Meczur)

465

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

* Derya, deniz. * Ar kovanndan bal almak. * Ay ve gnein czibesi te'siri ile deniz ve rmak sularnn ekilip kabarmas. Buna ""med ve cezir"" hdisesi denir." Cezre Cezr-i veted cezr Cezr Cezu' Kasaplk koyun, kei gibi davar. * Semiz koyun. Kazk kk. Kazk gibi yere derinliine giden kk. (Havu gibi.) kkl. Kkl. Kat'. Kke it ve mteallik. ok szlanan, kvranan, feryad eden. Allah'tan gayrsndan imdad bekleyen. Cezur (C.: Czr) Boazlanacak deve. Hem erkee hem diiye denir. (Boazlanacak yere meczer derler. Boazlayan kimseye cezzar derler.) Cezz Cezzab Cezzaf Cezzar Chre Cranta Cvata Kesmek, bimek. Fazla ekici olan. Cezub. ok cezbeden. A ile balk tutan balk. Zlim. Gaddar. Kanl. * Deve kasab. (C.: Cihar-Echr) Bir kimseye snmak. yun. Polieyi, senedi devir ve havale eden ahs. Arkas iri bal ve ucu somun gemek zere yivli vida. Balca potrelleri, demir ve tahtalar birbirine balamaya yarar. Cial (C.: Cul) Ocaktan mlek ve tencere gibi scak eyleri tutup indirmekte kullanlan bez. Ciale (ca'yile) Ciar Rvet. Ucunu bir kaza balayp bir ucunu da beline balayp kuyuya inilen ip. Ciba Toplanm, birikmi su.

466

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cibab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Car dedikleri kaftan. * Aa alamak. (Ekseri hurma aacnda kullanlr.)

Cibah Cibal cibl Cibal-i mbha Cibal-i hika Cibave Cibayat Cibayet

(Cebhe. C.) Cebheler, alnlar. (Cebel. C.) Dalar. dalar. Huk: Hi bir kimsenin mlkiyeti altnda bulunmayan dalar. Yksek dalar. Toplamak. Cem'etmek. (Cibyet. C.) Vergi, cbilikler, gelir toplamalar. Vergilerin, devlet gelirlerinin tahsili. * Byk vakflarn ayr vazifeliler tarafndan idare edilen ksmlar.

Cibill Cibillen kesira Cibillet Cibill cibill cibilliyet Ciblet Cibr Cibrl Cibs Cibt Cibve Cid Cidad Cidal

(C.: Cibillt) Yaratlmak. * nsanlardan bir grup. ok insanlar. Huy, ftrat, yaradl, tabiat, cibilliyet. Cibilliyet. Yaratltan olan. Asl maya, huy, tabiat, tynet. yaradltan, mayadan, soydan. yaradl, maya, soyluluk. Yaratlmak. Az-ok, zorla olgunlamak, kemal bulmak. Cebrail aleyhisselm. Kansz, hissiz. Hayrsz, alak kimse. * Al ta, kire. Put, sanem, salib. Toplamak. Cem'etmek. Gerdan. Sslemeye lyk boyun. Gzel boyun. Hurma kesecek vakit. Szle mcadele. Ateli konuma. Niza. * Muharebe. Cenk. Kavga.

467

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cidl Cidalcu Cidale cidar Cidar Cidd cidden Cidden Cidd Ciddiyat Ciddiyet urama, sava. f. Harpi. Kavgac. (Bak: Cedalet) duvar, eper.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Duvar. * ki yeri birbirinden ayran zar, perde. almak. Ciddiyetle yapmak. gerekten. aka olmayarak. Gerekten. Ciddi olarak. Gerek. Hakikat. * Arbal, hlleri sakin olan kii. * Mhim. Hakiki szler. Ciddiyetler. Ciddlik. * Arballk, sakin hllilik. * Ehemmiyet.(Ahlk- liyeyi ve yksek huylar hakikata yaptran ve o ahlk daima yaattran, ciddiyet ile sdktr. Eer sdk kalkp araya kizb girerse, rzgrlara oyuncak olan yapraklar gibi, o adam da insanlara oyuncak olur. ..)

Cide

Bat Karadeniz blgesinde Kastamonu vilyetine bal bir ile.CF : ing. Bir maln fiyatna, nakliye ve sigorta cretinin de katlm olduunu gsteren bir ksaltma.

Cifan Cifar Cife cfe Cife-gh cifir Cifne

(Cefne. C.) anaklar. (Cefr. C.) Geni kuyular. Kokmu et, l hayvan, le. le. f. Le ile, le ile dolu olan yer.* Mc: Dnya. harflere verilen saylarla mnlar karma ilmi. (C.: Cifnn) On kii doyabilecek kadar byk anak ve byk tas. * Ba ubuu.

468

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cifr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cefr) Harflere verilen say kymeti ile, gelecee veya geen hdiselere, ibarelerden tarih veya isme dir iaretler karmak ilmidir. (Bak: Ebced, lm-i Cifir)

cifr Cier Cier-dr Cier-der Cier-dz Cier-fr Cier-ge Cier-hn cierpre Cier-pre ciersz Cier-sz cierikf Cier-kf Cihad

cifirle ilgili. f. Cier. Bar. * Keder, sknt, elem. * Avaz. f. Yrekli, cierli, cesretli. f. Cier sken, cier paralyan. f. Cieri delip geen. f. Cierci, cier satan. f. Evlt, yavru. * Sevgili. Muk. f. Cieri kanl. ok ackl. cier paras, sevgili yavru. f. Sevgili yavru, evld. cier yakan. f. ok ac. Cier yakar derecesindeki teessr. cier paralayan. f. Cier paralayan. ok ac veren. "(Cehd. den) Dman ile muharebe. lim ve imanla, szle, fiile, mal ve canla btn kuvvetini sarf etmek. Allah (C.C.) yolunda muharebe. Din iin almak. Erkn- imniye ve esast- diniyeyi muhafaza ve imn takviye iin cehd ve gayret etmek. eriat- Garr'nn ahkmn muhafaza, Kelimetullah' i'l, kfr- mutlakn ve kffarn (sfyan ve deccaln) fitnelerini def ile hkimiyet-i Hakk te'min eylemek. (Bu mcahede, zamanmzda klla deildir. Klla olan cihad, din hkmlerinin cri olduu dar- slmn hricinde yaplabilir. Bununla berber bu mezkur madd ve mnev cihad, deien artlara

469

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baldr.)Kur'an- Kerim'de 9. srenin 24. yetinin ok ksa bir meli yledir:""De ki: Eer babalarnz, ocuklarnz, kardeleriniz, zevceleriniz, akraba ve kabileniz, elinize geirdiiniz mallar, kesada uramasndan korktuunuz bir ticaret ve hounuza giden meskenleriniz, evleriniz size Allah ve Resulnden ve Allah yolunda cihaddan daha sevgili ise, artk Allahn emri (lyk olduunuz cezas ve felketi) gelinceye kadar bekleyin. Allah yle fsklar gruhunu hidyete erdirmez.""Cihada dair pekok yet-i kerimeler ve hadis-i erifler vardr.(Cihd- diniye farzdr; bu zamanda muzaaf farz- ayndr. M.)(Cihad, mertebe-i ehadetin merdivenidir. Lemet.)(Btn mmet iin ve bilhassa, slm ve Kur'an hizmetinde fedakr ve sebatkr alan mchidler iin dima tazeliini koruyan Tebk Seferindeki bir hdiseyi, baz ksmlarn aynen alyoruz.Bu hdisede, ok eitli ders ve ibretler vardr. Ezcmle: Maddi ve manevi cihadda, bir teksl ve ihmlin bilhassa kendi ahsi hayatna temyl gsterip zrsz olarak cihaddan geri kalmakla, mchid cemaatin cihad ruhuna ve fedakrne sebatna ftur getirmek ve kuvve-i mneviyeyi krmaa sebep olmak gibi byk mes'uliyetler bulunduundan, cihad ruhuna zararl den bu gibi fiil ve hareketler, cemaata ve bilhassa ileri gelen kimseler tarafndan takbih edilerek, bu tarz hissiyatlarn inkiafna meydan vermemek.Hem ihls ile ve sadece Allah rzas iin almann iddetli imtihanlarndan gemekle azami sadakat dersini vermek gibi ehemmiyetli ok hikmetleri ihtiv eder:(...Resulullah ile mslmanlar, gaza hazrlyla megul oldular. Ben de onlarla beraber yola hazrlanmak iin sabahleyin evden kp dolardm. Hibir i grmeden akam zeri dner gelirdim. Ve kendi kendime:

470

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""Hazrlanmaa kudretim, vaktim msaittir."" derdim. Bu ihmlcilik bende durmayp devam etmiti.Resulllah gazaya gittikten sonra arya, pazara ktm ve halk arasnda dolatm sra beni en fazla mahzun ve mkedder eden bir ey vard. O da halk arasnda (iman yerinde, vcudu zinde kimse) grmemekliim; ancak ya nasiyesine nifak damgas vurulmu kimselerden bir kii yahut da mll olup da Allah Tel'nn mazur grd bir m'min grrdm.Sonra Resulllah bir sabah Medine'ye terif buyurdu. Resulllah bir seferden geldiinde ilk i olarak mescide girmek ve orada iki rekt namaz klmak, sonra halkn: Ho geldiniz temennilerini kabul etmek iin oturmak itiyadnda idi. Bu defa da bu detini yerine getirip mescidde oturunca Tebk Seferi'ne gitmeyip arda kalanlar Resulllah'a gelerek zr dilemeye ve yemin ile zrlerini te'yid etmee baladlar. Bunlar seksen kadar er kiiydiler. Resulllah bunlarn hallerine gre zrlerini ve biatlerini kabul ve onlar iin istifar buyurdu. Ve bunlarn i yzn ve hakikatn Allah Teal'ya havale eyledi. Bu arada ben de huzura geldim. Ve Resulllah'a selm verince gazabl bir tebessmle glmsedi. Sonra bana: Gel dedi. Ben de yryp vardm, t nnde oturdum. Bana: ""Seni nasl bir mni geri brakt? Sen Akabe'de arkana biat alm deil mi idin?"" buyurdu. Ben de yle cevap verdim: ""Evet, vallahi, Ya Resulllah! Size nusret etmee sz verdim. Vallahi benim seferden tahallfm hakknda arzedecek hi zrm yoktur. Vallahi ben sizden geri kaldm zamanki kadar hibir vakit daha kuvvetli ve daha suhletli deildim."" Bu maruzatm zerine Resulllah (A.S.M.) ""Hakikaten bu, doru syledi. Ey Ka'b! Haydi kalk; Allah hakknda hkmedinceye kadar bekle!""

471

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

buyurdu.Resulllah, kendisinden seferde geri kalanlardan bizim ite u mzle konumaktan mslmanlar nehyetti. Halk da bizden ekindiler ve bize yzlerini ekittiler. Hatta bana yeryz yabanclat, bu hakidan benim bildiim toprak deildi. Bu hl zere elli gn kaldk. ki arkadam halktan ekildiler ve evlerinde oturup alamakla vakit geirdiler. Fakat, ben onlarn daha genci ve daha salbetlisi idim. Bu cihetle ben evimden kardm. Ve mescide gidip mslmanlarla beraber namazda hazr bulunurdum. Ve sokaklarda, arda dolardm. Halbuki hibir kimse bana sz sylemezdi. Namazdan sonra Resulllah'n meclisine varr ve kendine selm verirdim. Ve iimden: Acaba Resulllah selmma mukabele ederek dudaklarn oynatt m, yoksa oynatmad m? derdim. Sonra namaz Resulllah'n yaknnda klardm da gizlice onu gzetlerdim. Namazma yneldiim sra o bana doru dnerdi. Fakat ben onun tarafna baknca da yzn evirirdi. Nihayet halkn cefasndan ztrab ektiim bu hl uzaynca bir gn gittim. T Ebu Katde'nin bahe duvarndan atm. Ebu Katde, amcam olu ve halk arasnda beni en ok seven bir zat idi. Vardm, ona selm verdim. Vallahi selmm almad. Ben: ""Ey Ebu Katde! Allah adna and vererek sana sorarm: Benim Allah' ve Resulllah' sevdiimi bilir misin?"" dedim. Sustu, cevap vermedi. Tekrar and verdim. Allah akna sordum. Yine skut etti. nc bir daha Allah adna and verdim. Bu defa: ""Allah ve Resul daha iyi bilir!"" dedi. Bunun zerine gzlerimden ya boand. Artk dndm, duvardan atm.K'b bin Mlik rivayetine devam ederek der ki: Birgn Medine arsnda gidiyordum. Medine'ye zahire satmaa gelen am ahalisinden nebeti bir fellh, bir ekinci: ""Ka'b bin Malik'i bulmaa

472

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bana kim dellet eder?"" diye soruyordu. Bunun zerine halk ona beni gstermee baladlar. Nihayet nebeti kii bana geldi. Ve Gassan Meliki'nden bir mektup verdi. Baknca: (Emma ba'd) den sonra bu mektupta yle yazldn grdm: Haber aldma gre sahibin (Peygamber), sana cefa ve eza ediyormu. Allah seni hakaret grecek ve hakkn zayi olacak bir mevkide tahkir ve tezlil iin yaratmamtr. Orada durma, bize gel! Sana nna lyk bir surette hrmet ve ihsanda bulunuruz. Bu mektubu okuyunca, bu da brs gibi bir beldr, dedim. Hemen bu sayfay ocaa attm, ocakta yaktm.Nihayet bu elemli elli gnden krk gn getiinde bir gn baktm ki Resulllah'n gnderdii bir zat, (Huzeyme bin Sbit) bana geliyor. Huzeyme gelip, bana: ""Reslullah sana kadnndan ayrlman emrediyor!"" dedi. Ben de: ""Kadnm boayacak mym, yoksa ne yapacam?"" dedim. O da: ""Hayr, boama, yalnz ondan ayr bulun, kadnna yaklama."" dedi.Resulllah, Huzeyme ile iki arkadam Murar ile Hill'e de bunun gibi emir gndermiti. Bu emir zerine kadnma, haydi ehline (baban ailesi yanna) git, Allah bu i hakknda hkmedinceye kadar, onlarn yannda bulun! dedim.Bundan sonra on gn daha durdum. T ki Resulllah'n bizimle halk grmekten menettii tarihten itibaren elli gnmz dolmutu. Vakta ki ellinci gnn sabahnda sabah namazn kldm. Ve evlerimizden birinin dam zerinde bulunuyordum. yle bir hlde bulunuyordum ki, Allah Tellann (Tevbe sresinde) zikrettii vechile hayatm bana glemiti. Ve yeryz btn genilii ile bama dar gelmiti. te bu srada Sili da zerinde en yksek sesiyle: ""Ey Ka'b bin Mlik, mjde!."" diye olanca kuvvetiyle baran birisinin sesini iittim.

473

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hemen secdeye kapandm. Ve anladm ki darlk gitmi, genilik gelmitir. Ve Resulllah sabah namazn kld zaman Allah'n bizim zerimize tevbesini (nedametlerimizin kabuln) iln etmitir de, halk bize mjdelemee komutur. Arkadalarm tarafna da bir takm mjdeciler gitmilerdi. Bana da bir kii (Zbeyr bin Avvam) mjdelemek zere atn srmt. Ve Eslem kabilesinden bir mjdeci (Hamza bin Amr) da koup Sili dann stne kmt. Bunun sesi attan sr'atli idi. Sevimli sesini iittiim bu mjdeci bana gelince zerimdeki iki kat elbisemi hemen karp mjdelik olarak ona giydirdim. Vallahi o gn bundan baka elbisem yoktu. (Ebu Katade'den) ireti iki kat elbise alp giydim. Hemen Resulllah'a (A.S.M.) kotum. Ashab, beni takm takm karladlar. Tevbemin kabuln (gnahtan beraatimi) tebrik ediyorlar ve: Allahn, tevbeni kabul buyurmas sana kutlu olsun! diyorlard.Ka'b rivayetine devam ederek der ki: Nihayet mescide girdim. Resulllah oturmutu. Etrafnda ashab evrelenmiti. Hem Talha bin Ubeydullah kalkt, koarak geldi, musafaha etti, elimi skt ve beni tebrik etti. Vallahi muhacirlerden Talhadan baka kimse bana ayaa kalkmad. Talha'nn bu ltfunu unutmam.Ka'b der ki: Vaktaki Resulllah'a (A.S.M.) selm verdim. Mbrek yz meserretten imek akar gibi akr bir hlde bana: ""Bir gnn hayr ve sadeti ile mjde sana ey Ka'b ki, annen dourduu gnden beri yaadn gnlerin en hayrls!"" buyurdu. Ben: ""Y Resulallah! Bu tebir, tarafnzdan m, yoksa Allah tarafndan m?"" dedim. Resulullah: Hayr, benim tarafmdan deil, dorudan Allah tarafndan! buyurdu. Esasen Resul- Ekrem, taraf- lhiden tesrir buyurulduu zaman mbarek yz parlard, hatta o, bir

474

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ay parasna benzerdi. Biz de meserretli bir vahiy geldiini onun bu sevimli simasndan anlardk.Vaktaki Resulllah'n huzurunda oturdum. - Ya Resulallah, Allah ve Resulullah'n rzas iin halis sadaka olmak zere malmdan syrlp kmak ve malmn hepsini fukaraya datmak istiyorum. Bu istek, tevbemin kabul icabndandr dedim. Resulullah (A.S.M.): ""Hayr, malnn bir ksmn kendine alkoy. Bu senin iin daha hayrldr!"" buyurdu. Ben de ""u Hayber'deki hissemi alkorum"" dedim.) (S.B.M.)" cihad Cihad- asgar Cihad- ekber Cihad- manev din urunda sava. Kk sava. slm mdfaas iin silahla savama. Nefis ile mcadele. lim, fikir, istifar gibi manevi unsurlarla din dmanlarna kar koymak. Cihad (Cihadiyye) Cihada mensub, sava ileriyle alkal. * II. Sultan Mahmud devrinde harp masraflarna mukabil olmak zere kesilmi olan sikke. cihn Cihan Cihan-r cihnbah Cihan-bn Cihan-bin Cihan-cu(y) cihndeer Cihan-deer Cihan-dide dnya, lem. f. Dnya, kinat, lem. f. Cihan ssliyen, dnyay bezeyen. cihan deerinde. f. Cihann bekisi, dnyann koruyucusu olan. Allah. Hkmdar. f. Dnyay, cihan gren. Allah. * Gz. f. Dnyaya hkim olmaya alan sultan, hkmdar. dnya kymetinde. f. Cihan kymetinde. ok kymetli. f. Cihan grm. Tecrbeli. * Mehur, nmdar.

475

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cihan-efruz Cihan-fruz Cihan-gerd cihngr Cihan-gir Cihaniyan cihnkymet Cihan-nevred Cihan-nma

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cihan, dnyay aydnlatan. Cihan aydnlatan. f. Dnyay dolaan, cihan gezen. cihann byk bir ksmn elde eden sava. f. Mehur, cihan zabteden, ftih. f. Dnya ahalisi olan insanlar. dnya kadar deerli. f. Cihan gezen, dnyay dolaan. f. Dnyay gsteren harita veya corafya. * atnn zerinde her tarafa nezareti olan ak taraa. * Mehur Trk limi Ktib elebi'nin 1654 (Hicri: 1065) tarihinde izdii Asya Kt'asnn haritas.

Cihan-penah Cihan-pesend cihnpesendne Cihan-slr Cihan-sitan Cihan-sz cihnml Cihan-ml

Cihann koruyucusu olan. f. Cihana meydan okuyan. dnyann beenecei ekilde. f. Cihann bakan, by ve kumandan olan, padiah. f. Cihan zapteden. Padiah, hkmdar. f. Cihan yakan, gne. * Mc: ok zulmeden. dnya lsnde. f. Cihan vs'atinde, dnya apnda, cihan alkadar eden. Dnyay kaplayan.

Cihar cihr Ciharen Cihar- yar- gzin

(Cehr. den) Sesle, sad ile ve alenen syleme ve okuma. drt. (Cehr. den) Alenen, ak olarak. f. Drt halife: Hz. Ebu Bekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Ali (R.Anhm)

Cihas

Kalabalk, mzhame.

476

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ciht ciht Ciht- erbaa Ciht- selase Ciht- sitte Cihaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Cihet. C.) Cihetler, taraflar, ynler. yanlar, ynler. Drt cihet. uzunluk: En, boy, ykseklik. Alt cihet. Alt taraf. (leri, geri, sa, sol, yukar, aa taraflar.) let ve edevat.* Gelinin lzumlu eyleri. eyiz. * Cenazenin kaldrlmas iin lzm olan eya.

cihz Cihazat cihzt Cihet

aygt, eyiz. (Cehzt) (Cihz. C.) Cihazlar, madd manev letler, lzumlu edevat. aygtlar. (C: Ciht) Yan, yn, taraf. * Sebeb, mucib. * Vesile, bahane. * Evkafa olan vazife, maa. * Yer, mahl, semt.

cihet Cihet-i rchaniyet cihetiyet Cihet-l vahdet

yn, yan. stnlk ciheti. ynllk, yanllk. Birlik ciheti. Birlemenin birlik ciheti. Yani birletiren temel unsur.

Cihet-l vahdet-i ittihad

Birletiren ve birleilen esas. Cihnam Cil Cil Cil-bah Cilahik Cilanger Cilas Cilaz Derin kuyu. Cemaat, insan gruhu. Millet. Boy, airet, kuak. Parlaklk, parlatma, perdaht, lostura. Parlaklk veren, parlatan. Eskiden kemankere ile ve imdi de tfek ile atlan yuvarlak nesne. f. ilingir. Beraber oturma. Toz, gubr.

477

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cilbab Cilbend

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadn feracesi. araf. (Bak: Celbib, Tesettr) Byk czdan. Evrak koymaya mahsus birok gzlere ayrlm czdan eklinde anta ki, koltuk altna alnr.

cild Cild

deri, ten. Deri. * Mein. * Kitab kab. * (Masdar olarak) Kitabn dikilip kap geirilmesi. * Bir byk kitabn blnd ksmlarn her biri.

Cild-ger Cildiyye Cilen ba'de cilin Cilf

f. Cilti, mcellit. Cilt hastalklar blm. Devirden devire, asrdan asra. Bo kp.* Krlm, ufanm kpek esfeli. Ar kovan. * Kuru ekmek paras. Kuru ekmek kenar. * Yzlp karn km ve ba ile aya kesilmi koyun. * Her nesnenin paras. * Hoyrat, kaba. Ayak takmndan.

Cilfe Cilhabe Cill Cille Cillevez Cilm(e) Cilnar Cilse Cilt Cilvah Cilvaz Cilve

Kalem yongas. Byk olan ey, kebr. "Ekin biildikten sonra yerde kalan sap ki, ""anz"" derler." Byk, ulu nesne. Kebr ve azm. nce kabuklu, uzunca fndk. * Kknar. zm ubuundan kestikleri denek. (Cllenr) Glnar. Nar iei. Bir eit vurmak. (Bak: Cild) Geni ve dolu olan deve. (C.: Celvize) Kethud. Reis. Esm-i lhnin tecellisi. * Tecelli. * Gzellere yakr duru ve davran. Dilberne hareket. Naz ve ed. Hoa giden grn.

478

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cilve Cilvegh cilveger Cilveger Cilve-i irde

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

grnme, belirme, naz. (Cilve-geh) f. Cilve edilecek yer, cilve yeri. cilve eden. f. Cilve ve naz eden. Cilveli. * Tecelli eden. rde ve kasd gsteren tezahr ve tecelli. Cenab- Hakkn kendi bizzat istei ve iradesiyle yaptn gsteren olu ve intizam, mkemmeliyet. (nsann nasl ruhu btn cesedine zel bir mnasebeti var ki: Btn zsn ve eczasn birbirine yardm ettirir. Yani: rade-i lhiye cilvesi olan evmir-i tekviniyeye ve o emirden vcud-u haric giydirilmi bir kanun-u emr ve ltife-i Rabbaniye olan ruh onlarn idaresinde onlarn manev seslerini hissetmesinde ve hcatlarn grmesinde birbirine mni olmaz, ruhu artmaz. S.)

Cilvekr Cilveknn Cilvenm Cilvesaz Cilvezet Cilz Cilze Cim cim Cima' Cimah Cimal Cimam Cimar

f. Cilveli. Nzenin. f. Cilve yaparak. f. Cilve yapan, cilve gsteren, cilve eden. f. Cilveli. Nazl. Gnl alan. Mni olmak. Men'etmek. Sng demiri. * Kamnn ucundan tuttuklar yer. (C.: Cilz) Sert ve salam yer. ( harfinin arapa ad olup ebced hesabnda saysnn karldr. cins mnasebet. Cinsi mnsebet. iftlemek. * Zamm etmek. Binicisi zabtedemediinden, atn serke olup binicisini istememesi. (Cemel. C.) Erkek develer. Kuyu iinde suyun toplanmas ve oalmas. Toplu kabile. * Svari alay.

479

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cimnastik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Vcud organlarn altrp kuvvetlendirmek iin yaplan idman. Beden terbiyesi.

Cimri

f. Hasis, varyemez, pinti. Elindeki mal veya paray harcayamyan ve trl skntlara katlanarak daha ok biriktirmeye alan kimse. Cimrilik, msriflik (savurganlk) gibi slmda kt huy olarak bilinir. Cmertlik ve tutumluluk ise vnlen ahlk vasflardandr. Cmertlikte de ll olmak tavsiye edilir. Bakasna muhta duruma drecek cmertlik de doru deildir. (Bak: ktisad)

cimri Cimse Cin cin Cinab Cina Cinan cinn Cinan- ulm

kimseye bir ey vermeyen eli sk kimse. Rengi gkrek kzlla yakn kymetli bir ta. (Bak: Cinn) gz ile grlemeyen ruhani varlklar. Hayvanlara vurulan damga ve nian. (Ciniyye) Cinayetle alkal. (Cennet. C.) Cennetler. cennetler. lm-i Kur'n ve imn cennetleri. Maarif-i lhiye ve tahkik ve yakin imn derslerinin okunduu ulem-i slm ve talebe-i ulm meclisleri.

Cinare Cinas

Esterbd ile Crcn arasna derler. "Benzeyi, mnsebet. * Edb: Birok mnya gelebilen sz, imal, telmihli sz. telffuzu bir, mnas ayr olan kelimelerin bir szde bulunmas. Bunu yapmaya ""tecnis"" denir, o kelimelere de ""cinas"" denir."

cinas Cinas- muharref

birok mnya gelebilen sz. Edb: Yalnz harflerde beraberlik, harekelerde ayrlk bulunan cins. (merd, mrd gibi.)

480

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cinas- nks

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: Cinasl kelimelerin birinde veya birka harfin ziyade olmas suretiyle yaplan cinas. (dem, dem gibi.)

Cinas- tamm

"Edb: Lfzda, harekelerde ve harflerde eksiklik ve ziydelik bulunmayan cins. Kr (krmaktan emir), kr (l); yaz (yazmaktan emir), yaz (mevsim)."

Cinayat cinyet Cinayet Cinayet-kr Cinaze Cincin(e) Cinh Cinn sresi

(Cinayet. C.) Byk cezlar gerektiren sular. Cinayetler. adam ldrme, ar su. Adam ldrmek, katl. (Bak: Cni) f. Cinayet ileyen. Tabut. ine cenaze konulan sandk. (C: Cencin) Gs kemii. Gece karanl. Kur'n- Kerim'in 72. sresi olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Cinn

"Bir cins ateten yaratlm olup, dnyann insandan sonra en mhim sekenesidir. Akl ve uur shibi olup pekok er ve isyan yapabildikleri gibi ""Peygamberlerin ve semv kitablarn iradlaryla"" insana yetiememekle beraber terakki edip yksek kemlatlara kabilen mahluktur. nsanlar gibi dinin bir ksm emirlerini yapmakla ve baz yasaklarndan kanmakla ykmldrler. Kyamet ve hairden sonra cinlerden de dnya imtihann kazananlar Cennet'e, kaybedenler Cehennem'e girecektir. Kinat ve iindeki btn varlklar hakknda, en birinci sz syleme hakk; onlarn yaratcs ve mliki olanndr. nki ""Yapan bilir, yleyse bilen konuur"" bir kaidedir. Cinlerin varln da, evvel; Kur'an- Kerimden reniyoruz. Ayrca Peygamberimiz Resul- Ekrem'den

481

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A.S.M.) gelen sahih rivayetler ve ashabnn cinleri grmesi ve grmesi hdiseleri de pek oktur. Cinlerin pekok cinsleri vardr. Bunlar ltif yaratklar olduklar iin gayb haberler getirmekte kullanlabilirler. Fakat Hazret-i Peygamber'den (A.S.M.) sonra cinlerin gayb lemden haber hrszlamalar Cenab- Hak tarafndan menedilmitir.Cinlerin, ktle sevkedenlerine eytan- cinn de denilir. * Lgatta: Bir eyi hisseden, setretmek, gizlemek mnasna gelir." Cinnet cinnet cinn Cinn Cins cins Cins-i latif Cins cins Cinsiyet cinsiyet Cinun (cinan) Cinzab Cir Delilik. delilik. cinlerden olan. Cinn taifesinden olan. Nevi'. Boy, soy, kavim, kabile. Ayn eitten olmak. tr, eit. Ltif ve ho cins, nev. nsanlar nev'inde kadn. Cinsle ilgili, cinsle alkal. cinsle ilgili. Bir kavim ve kabileye mensub olma. * Bir cins ile alkal olma. cinslik, tr olma. Gece karanlk olmak. Yaban havucu. f. Aa, alt. * Eldiven, kay vs. gibi eyler yaplabilen tabaklanm deri. Cirab Ciraha Ciran (C.: Ecribe-Cireb Cerbn) Daarck. (C.: Cirh-Cirht) Yara. Komular. * Mteriler.

482

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ciranta Cirar Ciraye Cirban Cirbet Circir Circis Cire Cir'et Ciret Cirf Cir Ciris Ciri Cirit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Bir senedi ciro eden kimse. (Cerre. C.) Toprak testiler. Suyun ve dier svlarn durmadan akp gitmeleri. Yaka. Ekinlik, mezra. Maydanoz. Mhr yaplan mum. * Toprak. * Kk vez. f. rak, uak ve hizmetilere verilen yevmiye, yemek ve para. (Cer'et- Cr'et) Bahadrlk, kahramanlk, ecaat. * kdm etmek. Komuluk. Byk nesne. Ylan bal. (Friside mermahi derler.) Sazan bal. Ceset. Dmana atlmak zere yaplm ucu demirli, sert tahtadan ksa mzrak. Sulh zamanlarnda talim mahiyetinde yaplan karlamalara cirit oyunu denirdi. Trklerin makbul bir sporu idi.

Ciriyya cirm Cirm Cirman Ciro

Tabiat, mizac, ftrat, yaradl. * Huy, haslet.Adet, alkanlk. oylum, yldz. Vcud, ten, csse, hacim, byklk. * Cansz cisim. * Yldz. Organlarla birlikte vcut. ing. Bir senet veya havalenin alacakl tarafndan dieri namna evrilmesiyle zerine buna dair erh verilmesi.

Cirre Cirriyye Cirs

Devenin karnndan karp inedii gevi. * Yapa denilen yn. Kursak. Temel, kk, mene, kaynak, menba.

483

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cirsam Cirab Ciryal Cirye Cisad Cisim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Divanelik, delilik. * ldrc zehir. * Zatlcenb. Hasta olduktan sonra zayflayp gvdede ban kmak. Altnn krmzl. * Bir cins krmz boya. * Temiz renk. * arap. Suyun akmas ve rldamas. * Cereyan. Kan. Safran. (Cism) Varl bilinen, hayyiz olan, mekn, ciheti, uzunluu, genilii ve derinlii olan ey.

cisim cism Cisman

uzayda yer dolduran varlk. cisim. (Cismaniye) Bedene mensub, vcutla alkal. * Mnevi ve ruhani karl. Maddi ve cisimli olmak.

cisman Cismaniyet

cisimle ilgili. "Cismnilik. Maddi beden sahibi olmak hli.(Sual : Kusurlu, noksaniyetli, mtegayyir, kararsz, elemli cismaniyetin, ebediyetle ve cennetle ne alkas var? Madem, ruhun li lezizi vardr; ona kfidir. Lezaiz-i cismaniye iin bir har-i cismni neden icab ediyor?Elcevab : nki, nasl toprak suya, havaya, ziyaya nisbeten kesafetli, karanlkldr. Fakat, masnuat- lhiyenin btn envana mene ve medar olduundan btn ansr- sirenin mnen fevkine kt gibi; hem kesafetli olan nefs-i insaniye, srr- camiiyet itibariyle, tezekki etmek artyla btn letif-i insaniyenin fevkine kt gibi.. yle de cismaniyet, en cmi, en muhit, en zengin bir ayine-i tecelliyt- esm-i lhiyedir. Btn hazain-i rahmetin mddeharatn tartacak ve mizana ekecek letler, cismaniyettedir. Mesel: Dildeki kuvve-i zaika, rzk zevkinde, enva- mat'umat adedince mizanlara mene olmasayd, herbirini ayr ayr hissedip tanmazd; tadp tartamazd. Hem ekser

484

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

esm-i lhiyenin tecelliyatn hissedip bilmek, zevk edip tanmak cihazat, yine cismaniyettedir. Hem gayet mtenevvi ve nihayet derecede ayr ayr lezzetleri hissedecek istidatlar, yine cismaniyyettedir. S.)( $ yetinin sarahat- kat'iyesiyle: nsan, en ziyade nsiyet ettii ve dnyada numunesini tatm olduu cismani lezzetleri cennete lyk bir tarzda grecek, tadacak. Ve lisan, gz ve kulak gibi zalarn ettikleri hlis krler ve hususi ibadetlerin mkfatlar, o uzuvlara mahsus cismani lezzetler ile verilecektir. Kur'n- Mu'ciz-l Beyan o derece cismani lezzetleri sarih bir surette beyan eder ki, baka te'viller ile mna-y zhiriyi kabul etmemek imkn hricindedir. .)" cismaniyet Cismen cismen Cism-i ntk Cism-i nizr cismiyet Cisr Cisr-i muallk Civan civan Civanan Civan Civanmerd civanmert Civar civr cisim olma hli. Cisim itibariyle, cisim olarak. Vcuta, bedence. cisimce. Sz syleyen cisim. Konuan cisim. nsan. Zayf vcud. cisimlik. (C.: Csr-Ecsr) Kpr. Aatan olan kpr. Asma kpr. f. Cevan. Taze. Gen. yakkl gen. (Civn. C.) f. Genler. f. Genlik. Sznde salam. yilik sever. Kahraman. yce gnll, mert. evre, yre, etraf. * Yakn yer, yakn komu. yre, yakn yer.

485

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Civariyyet Cive Civelek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Komuluk, yaknlk, ayn civarda olu. f. Civa. (Hg) Tar: Yenieri Oca'nda bulunan ve aba maiyetinde yaver gibi kullanlan genler. * Canl, hareketli ve ne'eli deve yavrusu veya gen.

Ciya' Ciyadet Ciyef Ciyet Ciz' cz Cizal Ci'zare Cizaret Cize Cizfe Cizirman Cizl Cizle Cizme Cizmir Cizn Ciz'-un nahl cizye

(Cyi'. C.) Karnlar ackm olanlar, alar. Tazelik, yenilik. * yilik, gzellik. (Cife. C.) Leler, leler. Cifeler. Bozulmu, deimi olan su. Bir yere toplanp birikmi olan su. Derenin dar ve ksk yeri. hurma aacnn kk. Hurma toplama. Ksa boylu tknaz kimse. Deve kasapl. Dere kenar. Kk sr. "Hurma yaprann asl; yni dibi ki, yapra dklnce aata kalr." (C.: Czul-Eczl) Byk odun aacnn kk, tomruk. Bir byk yn hurma. Deve srs. * Koyun srs. Aa kt. Kk. * Aa kt. Hurma aacnn kk, kt. mslman olmayanlardan alnan vergi.

486

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cizye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vergi. Hara. Mslmanlarn fethettikleri yerlerde, mslman olmayanlardan alnan ve devlet teminat altnda bulunmann karl olan vergi. (Bak: Hara)

Cizyedr Corafya

f. Cizye ad verilen vergiyi toplyan memur, cizyeci. "Yeryznn imdiki hlini eitli cihetlerden inceleyen ilim. Blmlerinden olan Fizik Corafyada: Karalarla denizlerin durumlar ve iklimleri;ktisad Corafyada: Toprak mahsulleri, sanayi ve ticaret ileri;Siyas Corafyada: Irk, dil, millet hususiyetleri ve devlet snrlar anlatlr.Bunlardan baka; hayvanat, nebtt, ziraat, tarih, matematik gibi eitli mevzularla alkal corafya kollar da vardr."

Conta

Birbirinin zerine kapanan iki madeni para arasnda, aklk kalmamasn te'min etmek iin konulan karton, ksele, lstik vs. ey.

Cop Cmert Cu' Cu Cu'an Cu'bub Cu'bus Cuce Cud u kerem Cud u sehavet cd Cud

Polis ve polis grevlisi askerlerin tad, kauuktan yaplma sopa. Eli ak, ikramc, kerem sahibi. Alk. f. Akarsu, rmak, nehir, ay. (Cu'. dan) A olarak, ackm olarak. (C: Cebib) Fitil ucu. * irkin ve ksa boylu adam. Ebleh, ahmak. f. Civciv. Cmertlik, eli aklk. Cmertlik ve eli aklk, sahilik. cmertlik. Cmertlik. Sahilik. Eli ak olmak. Muhtalarn vaziyetlerini, durumlarn bildirmee meydan vermeksizin ltuf ve ihsanda bulunma hleti. Mcahede-i diniye ve ner-i hakaik- Kur'aniye ve imaniye

487

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hizmetinde mutemed ztlara lzumunda maddeten de itirak etmek fedakrl. Cdi Cudi bir da ad. Hz. Nuh'un (A.S.) tufandan sonra gemisi ile sahile kt dan ismi. * rnak linin 6 kilometre gneydousunda bulunan bir dan ad. Cudi-i islmiyet Her trl helket ve felketlerden slmiyetle necat bulunacan ifde eden bir tebihdir.Nasl ki Nuh tufannda Nuhun (A.S.) gemisi Cudi Danda karaya oturup kurtulduklar gibi. Cug Cugd Cuhaf f. kz boyunduruu. Bayku. Zarar ve ziyn edici, zarar verici nesne, muzr. * ok yemekten iip ishal olmak. * lmek, mevt. Cuhale Cuham Cuhdub Cuhfe Cuhr Cuhuz Cul ne delii. nsan zayflatan ve gzleri irinleten bir hastalk. (C.: Cehdib) Ayaklar uzun, yeil ekirge. Medine yaknnda bir yerin addr ve am ehli orada ihram giyerler. Yer delii. kmak, huru. (C.: Ecvl) Akl. * Rey. * Kuyu duvar. Aasndan yukarsna kadar kuyunun taraflarndan her bir taraf. Cu'l cret, mukabil, karlk. * Ayak kiras. * Padiahn etbndan ald mal. Culah Cum'a sresi cum f. rmcek, ankebut. * ulha, yni dokuyucu, nessc. Kur'an- Kerim'in 62. ve Medine-i Mnevvere'de nzil olan sresi. nemli bir namaz.

488

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cum'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toplanma. * Perembeden sonraki gn. Mslmanlarn kuds ttil gn olup, o gne mahsus namazla mkelleftirler. Memur ve iilerin cuma namaz vakti serbest braklmamalar din hrriyetine aykrdr. Yahudiler ve hristiyanlar haftalk din trenleri iin cumartesi ve pazar gn serbest olduklar halde, mslmanlara ayn hakkn tannmamas hakiki medeniyete zttr.

Cum'a-i atik

(Eski Cum'a) Osmanllar zamannda, Bulgaristan'da umnu ile Razgrat arasnda yer alan mehur bir blge.

Cum'a-i bl

(Yukar Cum'a) Osmanllar devrinde, Selnik Vilyetinin Serez sancandaki bir kaza merkezi.

Cum'at Cumeat Cumhur reisi Cumhur

(Cum'a. C.) Perembeden sonra gelen gnler. Cum'alar. (Cum'a. C.) Perembeden sonra gelen gnler. Cum'alar. Cumhuriyetle idre olunan memleketlerde Devlet Reisi. Halk topluluu. Hey'et, takm. Ayn karar veya hkm kabul edenler. * limlerin ou, ekseriyeti. * Seimle idare edilen devlet. * Bir yere toplanm kum, toprak.

cumhur cumhur cumhuriyet Cumhuriyet

topluluk. cumhuriyetle ilgili. devlet bakan ynetilenler tarafndan seilen ynetim biimi. Devlet reisi, millet veya Millet Meclisleri tarafndan seilen hkmet ekli. Demokraside temsili hkmet ekli. Halkn hr olarak setii temsilciler (Millet vekilleri ve senatrler) aracl ile egemenliini, (hkimiyetini) kullanmasna dayanan hkmet ekli. Cumhuriyetin birbirinden farkl tatbik ekli vardr.1- Parlementer hkmet: Hkmeti meclisler karsnda bamsz sayan ekil.2- Meclis hkmeti: Hkmeti meclise bal sayan ekil.3- Bakanlk hkmeti:

489

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devlet ve hkmet bakan ayn kiidir ve halk tarafndan seilir. Hkmeti bakan kurar, bakan deitirir. Bakan meclislere kar bamszdr. (Amerika'daki gibi.) (Orada benden sordular ki: Cumhuriyet hakknda fikrin nedir?Ben de dedim: Yal mahkeme reisinden baka daha siz dnyaya gelmeden ben dindar bir Cumhuriyeti olduumu elinizdeki tarihe-i hayatm isbat eder. Hlsas udur ki: O zaman imdiki gibi, hli bir trbe kubbesinde inzivada idim, bana orba geliyordu. Ben de tanelerini karncalara veriyordum, ekmeimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: Bu karnc ve ar milletleri Cumhuriyetidirler. Cumhuriyetperverliklerine hrmeten tanelerini karncalara veriyorum. Sonra dediler: Sen selef-i slihine muhalefet ediyorsun? Cevben diyordum: Hlef-i Ridn hem halife hem Reis-i cumhur idiler. Sddk- Ekber (R.A.) Aere-i Mbeereye ve Sahbe-i kirama elbette Reis-i Cumhur hkmnde idi. Fakat, mnsz isim ve resim deil, belki, hakikat- adaleti ve hrriyet-i er'iyeyi tayan mn-y dindar Cumhuriyetin reisleri idiler. .)(Cumhuriyet ki: Adalet ve meveret ve kanunda inhisar- kuvvetten ibarettir. H.) cumhuriyetperver Cumhuriyet-perver Cumhur-u avam cumhuriyeti seven. f. Cumhuriyeti, cumhurcu. Halk tabakas.

Cumhur-u muhaddisn Hadis alimleri snf. Cumhur-u m'minn Cumhur-u ns Cumhur-u ulem manllar snf. nsanlarn ekserisi, halk kalabal. limler cemaat. limler snf. (Bir fikre dvet cumhur-u ulemnn kabulne vbestedir, yoksa dvet bid'attr, reddedilir. Mek.)

490

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cumu' Cumuat Cu'mus Cun (cuni) Cne Cur Cur'a Cur'aten Curh Curnal Cu u huru c Cu Cuacu Cak Cuan C-aver Cuide Cuir(e) Cui cuhur Cu'um Cu'u Cuudet Cuur Cuy

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toplanmalar. Cemi'ler. (Cum'a. C.) Perembe gnnden sonra gelen gnler. Cum'alar. Pis, necis. Karn ve kanad kara olan bartlak kuu cinsinden bir ku. (C.: Cuven) Attarlarn kutusu ve tablas. Belde ismi. Tek yudum. Bir iimlik. Bir yudumluk. Bir yudumluk. (Curha) Yara. Yaralama. (Bak: Jurnal) f. Kaynayp tama. Ne'e ve henk. Coup tama. coma, kaynama. f. Comak, kaynamak. Tamak. Deprenmek. f. ok cokun, takn. Pek cokun ve takn bir srette. f. Kaynama. f. Coup kaynayan. f. Coturucu, comaya sebep olucu. f. Comu, kaynam. f. Dokumac. f. Kaynama, coma. coup tama. Galiz, ksa boylu adam. (C.: Cei) Kt huylu, ksa boylu. Kvrcklk. Hurmann gayet yaramaz, iyi olmayan. f. Nehir, akarsu, rmak, dere, ay.

491

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cuya(n) Cuybar Cuy-e Cuyem f. Arayan, arayc.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Akarsu, nehir, dere, ay, rmak. * Irmak kenar. f. Kk rmak. "f. (Csten, aramak mastarndan ""aryorum, ararm"" mnasnadr.) (Bak: C)"

cyem Cuyende Cba' Cbab Cbar Cbb

ararm. f. Arayc, aratrc, isteyen. Korkak. Devenin stnn stne gelen kp. Ziyan olmak. Heder olmak. * nc gn. Kuyu. * Kp. Kulpsuz desti. * Vaktiyle zindan gibi kullanlan ukur, susuz kuyu.

Cbbe

(C: Cbeb) eir-i slamiyeden olup, giyilmesi snnet olan d kyafetini tekil eden, bilhassa namazda giyilen uzun ve bolca bir libas.

cbbe Cbcbe

namazda giyilen bol elbise. (C.: Cebcib) Korkutmak. * Ya koymaa mahsus deri zenbil ve byk desti. * ok su. * Erimi ya.

Cbcbiyye

"kembe yemei. (Onu piirip satana ikembeci mnsna ""cbcb"" derler.)"

Cble Cbn Cbne Cbn Cbu' Cbll

Hrg. (Cbn) rkeklik. Korkaklk. Korkak olmak. * Peynir. Korkaklk. Peynirci. * Peynir hlinde olan ey. Tehir etmek, sonraya brakmak. * Ynelmek, rcu etmek. (C: Cbllt) Yaratlmak, hilkat. * Kesir, ok.

492

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cbn C'c' cd Cda Cda' Cdad Cdat Cdayi Cdcd Cdd Cddet Cded Cdera' Cdere Cder Cdran Cdube Cdr Cfaen Cfaf Cfafe Cfal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peynir. * (Cebin. C.) Alnlar. Gemi gs. Ku gs. ayr, ayrlm. f. Ayrlk. Ayrlm. lm. Mevt. * Hayvana muzr olan otlak, ayr. ulha yuma. * Eski kaftan. * Kk aa. (Cdi. C.) Dilenciler, siller. f. ftirak, ayrlk. (C.: Cedcid) Orak kuu derler bir byk bcek ki yaz aylarnda ter. Cem'etmek, toplamak. * Yol stnde olan kuyu. (C.: Cded) Da arasndaki yol. * ekil, tarz, iaret. * izgi. Da yollar. Yol gibi olan izler. * Bir rengi dier renkten ayran izgi. (Cedir. C.) Yakanlar. Lyk olanlar, liykat sahibi olanlar. (C: Cder) Ur dedikleri yumru. (nsan bedeninde kar) Kabarck denilen hastalk. * iek hastal. (Cedr. C.) Duvarlar. Ktlk. (Cidr. C.) nce deriler, zarlar. * Duvarlar, setler. Beyhude, boubouna, faydasz yere. Kurumu. Dalm kuru ot. Selin kenara att r p. * Davarn yn ve kl ok olmak. * Kll kimse. * Bol.

Cfale

Su kenarnda olan rp.

493

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cff

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

i bo olan ey. Kof. * Dimaa ilemi olan ba yar. * Hurma ieinin kabuu. * Cemaat, topluluk. * Yars kesilip kova olmu olan rk ve eski krba.

Cfre Cft Cfte

Bir eyin ortas. Mezar. * Boluk. ukur. * Gsn ierisi. Sadr. f. Tek olmayan. Ei olan. ift. f. Benzer, e, denk, msavi. * nsan veya hayvan sars. * Hayvan iftesi.

Cfur Chal Chd Chela chel Chera Chhal Chud

Zayf olmak. Zehir. Kuvvet, tkat. (Chil. C.) Cehele, chhl. Cahiller. Bilgisizler. bilgisizler. (Chir. C.) Yksek sesle ak olarak sylenenler. (Chil. C.) Bilgisizler, chiller. "Bilerek inkr etmek. Bildii hlde yanl sylemek. * Peygamberimiz Resul-i Ekremi (A.S.M.) bildikleri ve mukaddes kitablarnda O'nun evsfn okuduklar hlde inkr eden Yahudiler. (Trkedeki ""cft"" kelimesi bundan gelir.) * Bir kimseyi bahil bulmak."

chd Clab Clahek Clal Clale Claz

bilerek inkr etme. Glsuyu, cllb. * shal veren erbet, mshil. f. rmcek, ankebut. * Kk dokumac. (Celil) Ulu, byk nesne, azim. Byk dii deve. Kocaman ve kuvvetli. riyar. * Hdim, hademe, hizmetkr. * Kilise veya manastr ua. * Papaz veya kei.

Clb (cilb)

Su olmayan bulut.

494

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Clban Clbe Clcl Clcln Clcln- habee Clesa Clhab Clhub Cll Clla Cllab Cllah Cllas Clle Clmud Clmd Clube Clud Clul Clus cls Clusiyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burak dedikleri hububat cinsi. Yara iyi olduunda stnde olan ince deri. (C.: Celcil) Ufak ngrak, kk an. Susam. Beyaz haha. (Celis. C.) Beraber oturanlar. Dere, vdi. Dizleri byk olan kadn. (C.: Cill-Ecille) ul. * Gl. * Her nesnenin by ve muazzam. (C.: Cilel) Byk emir. f. Clb, glsuyu. ok sel. (Clis. C.) Clus edenler, oturanlar. Hurma koyduklar kap. * Hurma yk. Kaya. Sesi ok kan ve kuvvetli olan kimse. Baka yerden satmaya getirilen ey. (Cild. C.) Ciltler, hayvan derileri. Kiinin, yerinden baka yere kmas. Oturu. Oturma. * Padiahn taht'a oturmas. tahta kma. Taht'a kan hkmdarlar veya padihlar iin yazlm yaz veya sylenmi iir. * Hkmdarn tahta kt ilk gn verdii bahi.

Clus-u hmyun Clban Clnbak

Padiahn taht'a oturma mersimi. Sahtiyandan yaplan daarca benzer bir kap. Di gcrts. * Kap gcrts.

495

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Clza Cma' Cmde Cmd-el-hire Cmd-el-l Cmah Cmale Cmame Salam deve.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toplamak. Cem'etmek. Arabi aylarn beinci ve altncsnn ad. Arabi aylarn altncsnn ad. Arabi aylarn beincisi. Cemazi-yel-evvel. Kibirlenmek. (C.: Cmlt) Gemi urgan. (C.: Cmm) Yuvarlak inci. Kymetli ta. Gml boncuk. Byk inci tanesi. Gmten yaplp dizilen inci gibi toplar.

Cman Cmane Cmase Cmaz Cmb Cmcme

ri inci. Tek inci. Souk, berd. Gml boncuk. (Bak: Cnbi) (C.: Cemcim) Ba kemii, kafatas. * Aa anak. * Arabdan bir kabile.

Cmd Cmel

Ta. (Cmle. C.) Cmleler. Birden fazla anlama gelen szler. Mecmular. (Bak: Cmmel)

Cmhure Cmle kaps Cmle irn- cihn cmle Cmle Cmle-i asabiye

i bo kemik. Sarayn byk kaps. * D kap. f. Cihnn btn arslanlar. btn, hkm bildiren sz. Hep, btn, tam. * Gr: Tam mny ifade eden, kaideye uygun sz. Tb: Sinir sistemi.

496

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cmle-i ceziye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"art cmlesinin ikinci ksm. Misl: ""Eer lgat rehber edinirsen, kelimelerin mnasn anlarsn"" cmlesindeki ""kelimelerin mnasn anlarsn"" cmlesi, cmle-i ceziyedir."

Cmle-i fiiliye Cmle-i ihbriye

f. Fiil ile balayan araba cmle. Fiil cmlesi. "(Cmle-i haberiye de denir) Bir hdiseyi, bir nesneyi bildiren cmle. Bunun zdd: cmle-i iniyedir; emir ve nehiyleri bildirmek gibi."

Cmle-i ismiye Cmle-i mu'terize Cmle-i mste'nefe Cmle-i artiye Cmle-i tefsiriye

f. simle balayan araba cmle. sim cmlesi. Cmlenin mnasn aklamak iin parantez iine yazlan cmle. Kendinden nceki cmleden bamsz, mstakil cmle. (Bak: art) "(Cmle-i mfessire) ""Yni, mesel"" gibi szlerle balayp nceki cmleyi aklayan cmle."

Cmle-i l Cmleten Cmma' Cmmah

Birinci cmle. Evvelki cmle. Btn, hep, kffeten, cemian, hep birden. Bir araya gelerek toplanm ey, kme. Temrensiz, ucu yuvarlak ok. (Olancklar onunla ok atmay renirlerdi)

Cmmar

Hurma ya denilen beyaz bir maddedir ve hurma aacnn bandan kar ve araplar onu yerler.

Cmmel

(Cmel) Harflerin, say kymetine gre hesaplanmas. Ebced. (Bak: Ebced) * Bir ka urgann birletirilmesinden meydana gelmi olan ok kaln gemi halat.

Cmmet Cmmeyz Cmre Cmse

Suyun biriktii yer. * Bata toplanan sa. * Omuzlara inen sa. ncire benzer bir yemiin ad. Svari alay, bin atl cemaat. Hurma koruu.

497

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cmd Cmud cmdet cmdiye Cmudiye cmdiyet Cmud-u ayn Cmum Cms Cmza Cmzan Cmze Cnabe Cnaf Cnah cansz, donuk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Donuk. Kat. Sert. * Mc: Gayretsiz. * Soukluk. canszlk, donukluk. buzul. Byk buz da. Glsiye. Buzul. Aysberg. donukluk, katlk. Gz donukluu. Suyu ok olan kuyu. * Su kuyuda ok olmak (mnsna mastardr). Donmak. Seri davar. Hurma nevilerinden bir hurma. Toplanm hurma. f. kiz ocuk. Kuruluk. "Bir eyi basp meylettiren sklet demek olup, harec, sknt ve aleltlak ism-i vebal mnasna da gelir ki, ""gnah"" kelimesinin asl budur. (E.T.) (Bak: Gnah)"

Cnbn

"f. ""kmldanan, kmldatan, sallanan, oynayan, oynatan, hareket eden"" mnlarna gelir ve sfatlar yapar. Dnble-cnbn $ : Kuyruk sallayan."

Cnbide Cnbi Cnbi-geh Cnbi-i zemin Cnbuh Cnbde

f. Sallanm, kmldanm, hareket etmi. f. Kmldanma, hareket. * Zevk, elence, cnb. f. Cnb yeri, elence yeri. Deprem, zelzele, yer sarsnts. Kaln, uzun ve yksek nesne. * Byk bit. Kmbet, kubbe.

498

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cnb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zevk, elence. * Hareket, kmldanma. * Uta benzer bir alg. (Dorusu: Cnbi'tir).

Cnbz Cnd Cndeb Cnd Cnduh Cndb C'ne cneyd Cneyd Cneyd-i badad

Kemer, kubbe, kmbet. Er, asker. Ordu. * Bir kimsenin yardmclar. * ehir. (Cndb) Bir nevi ekirge. * Mc: Yamac. Svri, siphi, ata iyi binen, binici. Byk ekirge. (C.: Cendib) Bir nevi ekirge. Hokka. askercik. Kk asker. Askercik. (Hicri: 207-298) afii Hz.lerinin talebesinden ders almtr. Zamann kutbu saylmtr. 30 defa yaya olarak hacca gitmitir. Byk velilerdendir. (K.S.)

Cnh Cnha Cnnab Cnnar Cnnet Cnu' Cnud cnd cndullah Cnudullah

Koruma, esirgeme, himye ve muhafaza etme. Su, kabahat. Te'dib cezsna mstahak olann suu. Bitiik olan iki yemi. nar. rt, kadn barts. * Yaan. * Kalkan. Yz stne drmek. (Cnd. C.) Askerler. Ordu. askerler. Allahn askerleri. Allah'n ordu ve askerleri. (Zerrattan seyyarata kadar btn mahlukat, Allah'n emrine tabi birer ordu ve asker gibidir. Mukaddes Kur'an ve

499

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iman hizmetinde cansiperane ve ihls ve feragatla cehd gayret eden mslmanlar da Cnudullah nvanna mazhardrlar.) Cnuh Cnun cnn Cnb Yneli, meyil. Delilik, cinnet. Delirmek. * ok olmak. * Otun uzamas. delilik. Cenabetlik. er'an ykanp temizlenmeye mecburiyet hli. * Irak, uzak, baid. cnb Cr'a Crade Craf Crah Crahm Cr'a-riz Crae Craz Crbz Crcan gusletmesi gereken kimse. Bir yudumluk su. im, yudum. Soyulmu nesne. Sel yolu. Selin akt mecras. Yara. ri gvdeli davar. f. Damla damla dken.* Bir eit ibrik. Tuz dlrken etrafna den iri paralar. Polat. Demir. nsanlar arasnda fesdlk yapan gaddr kii. (Seyyid erif Ali Bin Muhammed) : (Hi: 760-830) Astarabad (Crcan) civarnda Tacu'da domutur. Msr'a giderek orada eitli limlerden ders okumutur. iraz'da mderrislik yapmtr. Sa'duddini Taftazan ile kapanan Mtekaddimn devrinden sonra alan Mteahhirn-i Ulem devrinin birincisi bu Seyyid erif Crcan'dir. (K.S.) Crce Crcur (C.: Crc) Heybeye benzer bir kap. Deve ba.

500

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Crd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tysz, klsz. * Cilt hastas (deve). * Tyleri ksa olan (at). * Bitki rts olmayan (arazi). * Piydesiz (svri).

Crdan Crde askeri Crde cret Cr'et cretkr Cr'etkr cretkrne Cr'et-yb Crez Crf

At ve eek zekeri. Eskiden hacca giden kafilelerin muhafzln yapan asker. orak blge. * plak vcut. * Atl asker. ataklk, kendini bilmezlik. Yiitlik, cesaret. Korkmayarak ileri atlmak. atak, kendini bilmez. f. Cesur, cesaretli, yiit, delikanl, atlgan, gzpek. ataka. f. Cesur, cesaretli, yiit, delikanl, atlgan, gzpek, cr'etkr. (C: Cirzn) Tarla faresi. Dere kenarnda selin, dibini yalayp oymu olduu bk zerinde kalan toprak veya amur kntsdr ki, her an iin yklp kmee hazr bir vaziyette bulunur. (E.T.) * Estiyan ad verilen bir ot.

Crf Crh Crha Crhm Crm crm Crmane Crm-nak Crmuk Crmuz Crm- mehud

Yanlar etli olan iman kimse. (C.: Cruh) Yara. Birtek yara. * ehadette yani ahidlikte bir tek hkmszlk sebebi. Yemende bir kabile. (Crm) Kabahat, kusur. Hat. syan. Gnah. Kanun hilfna hareket. su. f. Ceza, mczat. f. Sulu, kabahatli. (C.: Cermik) izme. Kk havuz. Su zerinde suluyu yakalamak. Grlen su. (Su st)

501

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk crmmehud Crn (cerin) Crre sust.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Cren) Hurma kurutulan ve harman yaplan yer. Cesur, cesaretli, cr'etkr, cr'et-yb, yiit, delikanl, gzpek, atlgan. * Uan her eit kuun erkei. * Bir zira' miktar aa. (Aacn banda bir kfe, ortasnda bir ipi olup onunla geyik avlarlar.)

Crre-baz Crsum Crsume

f. Atmaca kuu. * Erkek ahin veya akdoan. * Hzla uan ok. (C: Cersim) Her nesnenin asl. (Crsm) Kk, asl, temel. Bir tohumun z. lk hcrelik. * Grtlak kapa. * Karnca yuvas.

Crsume-i draht Crsun Cr Cru' Crub Cruh Crum Crn

Aacn kk. zerine bin yapmak iin duvardan dar uzattklar aa. Yemen diyarnda bir yerin ad. * Ba trnakla taramak. Byk karnl deve. Beddualar, bed ve kt dualar, fen szler. (Crh. C.) Yaralar. Scak, ukur yer. Bezin eskimesi. * Yumuak olmak. * Bir nesne anmak. * Alkanlk, itiyat.

Crf crm Crz Crvaz Cryaz Crz Crzum

Uurum, yar. su. Verimsiz orak yer. Karn byk olan kii. (C: Ceryz) Karn byk olan. (C: Cirzan) Kstebek. (C: Crzim) ok yiyen kii.

502

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Csacis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk deve. * Kllarn veya otlarn sk ve ok olup birbirine karmas.

Csad Csal Csale Csam Cses Cseym Cseymat Csman csse Csse Csse-dr Cst cu Cst Csu Csu' Csum

Karn ars. Tarla kuu. Sonbaharda dklen yapraklar. Uykuda gelen arlk, kbus. (Csse. C.) Csseler, gvdeler, bedenler, cisimler, kalplar, cesetler. Cisimcik. Kk cisim. (Cseym. C.) Kk cisimler, cisimcikler. Organlarla birlikte vcudun tamam. * Her nesnenin cismi ve cesedi. gvde, kalp, beden, Gvde, kalp, beden. f. ri yapl, csseli kimse, irikym kii. Arayp sorma, aratrma, arama. f. Aratrma, arama. Diz stnde kmek. Tamahkrlk, pintilik, harislik, cimrilik. Kuun, uyumas vaktinde gsn yere koyup melmesi. melip oturmak. * Uykuda gelen arlk. Kbus. * Oturmak.

Csur Csvv Csve Csy Ca' Cem Cre

(Cisr. C.) Kprler. Kurumak, yebs. * Donmak, cmud. Bir yere biriktirilmi ta. Diz stne kmek. ok yemekten dolay genirmek. Deve gs. ksrk. * Gs sertlii.

503

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cu' Cur C'u Cm Cvad Cval Cvalik Cvan Cvar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Durmak, kyam. * Huru etmek, kmak. * Hafif yay. Sabah yerinin aarmas. Gs. Sadr. Ksa boylu, tknaz kimse. Susamak. f. uval. (C.: Cevlik) uval. (Bak: Civn) (Civr) Yaknlk. Komuluk. * Himyet, korumak. * Riyet. * St emen deve yavrusu. * Karga sesi. * kz avaz.

Cveyre Cvvet Cyud Cyu cz Cz

Kk criye, criyecik. Krba yamas. * Bir para yer. * Siyaha yakn boz renk. * Demir pas. (Cid. C.) Gerdanlar, boyunlar. (Cey. C.) Ceyler, askerler, neferler, erler. Ordular. blm, para. Ksm, para. Bir eyin bir paras. * Kitab formas. * Klln mukabili. * Kur'n- Kerim'in otuzda bir paras. * Kanaat. ktif eylemek. * Dm salam yapmak. Bir eyi pekitirip muhkem klmak. * Kz evld.

Czae Czaf Czam

Bak sap. Gtr pazar. (Czzam) Hansel basilinin (mikrobunun) sebep olduu bulac bir deri hastal.

Czame Czare Czaz

Hasaddan sonra ekinden bki kalan ekin. Devenin etraf (ayaklar ve ba gibi.) Kesilmi ve paralanm olan ey.

504

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Czaze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Czzt) Pre pre etmek, ayrmak, kesmek. Aatan yemi drmek.

Czbend C'zer Czeyr Czeyre Czhan Cz-i asgar Cz-i ihtiyar

Bir eit czzam hastal. * Cilti. (C.: Czer) Geyik buzas. * Yaban srnn buzas. Kk dal, ince kk. Kk ada, adack. Etraf su ile evrili kk kara paras. f. Kur'n- Kerim czlerini okuyan kimse. En kk cz. En ufak para. "Diledii gibi hareket edebilme. Yani: Herhangi bir eyi yapmak veya yapmamak hususunda bir taraf tercih etmek iktidar ve serbestlii. Bu serbestlik ile, Cenab- Hak insanlar, iyilii veya ktl istemek cihetinde imtihan eder.(Halbuki; o cz-i ihtiyar denilen silh- insan hem ciz hem ksadr. Hem ayar noksandr. cad edemez. Kesbden baka hibir ey elinden gelmez. man o cz-i ihtiyaryi, Allah namna istimal ettirip hereye kar kfi getirir. Bir askerin cz' kuvvetini devlet hesabna istimal ettii vakit, binler kuvvetinden fazla iler grmesi gibi. S.)"

Cz-i irade Cz-i lyetecezz

radeden bir cz. Allah tarafndan insana verilen irade. (Bak: rde) Bir daha blnmeyen en kk para. En kk cisim paras. Tecezzisi kabil olmayan. Atom. Yani paralansa, maddlikten kp kanun-u lh ile bir nevi kuvvete inklb eder.

Cz'i

Azdan olan. Paraya it olan. Biraz. Pek az. Kymetsiz. Mhim olmayan. Esasa ait olmayan. Cz'e it olan. Klli olmayan.

cz cziihtiyar cziirde

pek az, ferdi. az bir seme hrriyeti. insann azck iradesi.

505

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Cz'iyyat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cz' olan eyler. Ufak tefek eyler. Mnas dnldnde zihinde ortaklk kabul etmeyen eyler. Mnas baka eylere mil olmayanlar.

cziyyt Cz'iyyet cziyyet Czur Cz- ferd

cziler. Azlk, cz' olu. azlk, kklk. (Cezr. C.) Kkler. Bir varlktan veya bir vcuddan bir para. * Atom. (Bak: Cz-i lyetecezz).

Cz- tamm

Btn. Bir eyin, temel vasflarnn tamamn toplayan paras. Paraland vakit ana vasfn ve asliyetini kaybeden ey.

Czve Czzam Czzet aba abk abk-hrmn abk-rev aaron aele ader-i kuhl a

(Cezve-Cizve) (C: Cezey-Cizey) Kaln aa paras. * Ate kz. (Bak: Czam) Kaftan. Cehd. Gayret, herhangi bir ii yapmak iin harcanan g. f. abuk, seri, aceleli, hzl, tez, hafif. f. Sr'atli yryen. abuk yryen. f. abuka giden. tl. ok konuan, enesi dk, geveze. f. Postal, ayakkab, ark, pabu. Sema, gk. * Karanlk gece. Zaman, vakit, esn, hengm, mevsim. * Ya. * Boy, kamet, tensb, lzumu derece semizlik.* Devir, tarih alar. (lka, Ortaa, Yenia, Yakna.)

aatay

Cengiz Han'n olu aatay Han'n ismine nisbetle Mvera-n Nehr taraflarnda oturan Dou Trklerine ve edeb lisan olarak kullandklar Dou Trkesine verilen isimdir.

506

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ada ad (Bak: Asr)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Askerlie alnma a dnda. * an fikirlerine felsefesine uymayan. Bu mnada baz kimselerin kelimeyi hakaret olarak kullanmalar dar grlln ve cehaletin neticesidir. nk an insanlk iin zararl yle fikirleri ve felsefeleri vardr ki, gelecek devirler bunu anladklar zaman imdi bunu benimseyenlerin zavalllklar da anlalm olacaktr. Krkrne an her dncesini benimsemek, mslmana yakmaz. (Bak: Asr)

ala alar

(aala) Badem, erik, kays gibi yemilerin yenebilen ham meyvesi. Kayalara veya setlere arparak, yerden kprerek den su. elle, alayan.

arm

"Psk: Bir idrakla kazanlan bir fikrin baka bir idrak (alg) ile kazanlan fikir arasnda bant kurulmas, birinin dierini hatra getirmesidir. Bu bant zaman ve meknda yaknlk, benzerlik ve zdlk sebebiyle kurulur. Sevap deyince gnahn; abdest deyince namazn; Cennet deyince Cehennem'in de akl gelmesi gibi..."

az

f. Kurbaa. * Korku, havf. * Kapand halde hl iinde cerahat bulunan yara. * Ah fizar. nilti.

h ah h- bn h- yusuf h- zemzem k ak akacak

(eh) f. Kuyu. ukur. kuyu, ukur. Kuyu dibi. Hz. Yusufun (A.S.) kardeleri tarafndan atlm olduu kuyu. Zemzem kuyusu. atlak, yark. f. yi, gzel, shhatli, iman. f. Silahl atmadan kan ses.

507

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk akaloz akak ker kerne ker akmakl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aklta atan bir nevi kk top. Para para, yrtk prtk. * Kl ve emsli eylerin sesleri. f. Kul, kle. f. Klecesine, kle gibi. f. Abd'e, kleye ait. * Klelik. Kulluk, abdlik, esirlik, cariyelik. Azdan dolan ve tetik yerinde bir cins akmakla ate alan eski tfek eitlerinden biri.

akr

nce kumatan yaplan uzun bir eit alvar. * Kularn ayandaki ty.

aku al al

f. eki. alnnda ve ayaklarnn stnde beyazlk bulunan hareketli at. simlere nden eklenip, onun daima hareket edip oynamakta olduuna iaret ve dellet eder. Mesel: al-at : Durduu yerde de hareket eden at. * Bir eyi iddetle kapmaya dellet eder. Mesel: al-yaka: Yakasndan kapmak, iddetle yakalamak.

ala

simlerden nce kullanlarak, devam ve iddetli ve pervasz kullanlmasn bildirir. Mesel: alakalem: abuk ve geliigzel ve ilmi olmayan yaz yazmak.

alab alab alk alak

ilh, Rab. t. lh. Mbud. Cenb- Hak, Rab. atik, abuk. f. Yerinde durmayan, abuk, oynak. Dima alan. Her bir hareketi abuk olan. * Akl ve ferseti ak.

alak al-at albus

f. eviklik, sratlilik, tezlik. Hareketli, yerinde duramayp ahlanan at. f. Dalkavuk, yaltak.

508

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk alene alg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. Durmayp konuan, geveze. Mzik leti. Mzik, alg. (slm limleri insanda maddi, hayvni hisler ve hevesler uyandran mziin haram olduunu bildirmilerdir.)

alm lik li

Tavr, eda. * Klcn keskin taraf, az. f. elik omak oyunu. f. Savata dmana kar gurur ve naz ile yrme. * Mukabil, kar durma. * Sava, muharebe, harp, ceng, mcadele. * Birleme.

am me me-gy amular amulari ane ap apar apkun aplus apl aplcu ar naar ar u yek ar r r ar

f. Erilme, bklme. * Salnma. f. iir ve gazel. Manzume. f. air. Himalaya dalarna bal bir da silsilesi. Himalaya dalarna bal bir da silsilesi. f. ene. f. Basma, bask, tab. Postac. Seri ve yorulmaz neviden iyi bir at cinsi. f. Dalkavuk, yaltak. f. Yama, saldr. Dman toprana atla hcum edip yama eden. Aknc, yamac. f. ster istemez, mecburiyetle. Drtte bir. (Slavca) Eski Rus maparatorlarnn nvanlar. * Bulgar kral. drt. f. Drt. Cihr. Rus imparatoru.

509

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk r-bli(t)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Evvelce padiahlarn ve makamca byk olanlarn zerlerine oturduklar drt katl ilte. * Drt unsur.

r-cihet r-em r-iz ar-deh re re

Drt cihet. Cihat- erbaa. Drt gz. Drt ey. f. Ondrt. kar yol, kurtulu yolu. f. Neticeye varmak zere manialar kaldrmak iin tutulmas icabeden kar yol. Kurtulu yolu. Tedbir, yardm, yol. * Hile. * Bir def'a. * Ayrlk.

ar-ebru re-cu are-i hals ar-erkn- cuvan

Drt ka. * By yeni gelmi delikanl. f. re aryan. Kurtulu aresi. Padiahn zel hizmetlerinde bulunan ve Enderun'un azamlarndan olan drt kii hakknda kullanlan bir tabirdir.

re-sz ar-gh

f. re bulan. "f. Drt taraf ki, bunlar; ark, garb, imal, cenub'dur. * Dnya, kre-i arz, cihan. * Trk musikisinde bir makam addr."

ar-gue arh arh

f. Drt ke. Drt taraf. Drt yn. ark, felek, talih. ark, tekerlek. * Felek, gk, sema. * Ok yay. * Elbisede yaka. * Tef.* Devreden, dnen. * akr doan. * Talih.

arha

f. Ordunun ilerisinde bulunan askerlerin yaptklar tlim. * krk gibi dnen yuvarlaka bir cins dolap.

arh- ahdar aryar

Gk kubbe. (Bak: aryr)

510

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk aryr arie arie ark ark drt byk halife.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Slavca) Rus mparatoriesinin nm. Rus imparatoriesi. dnen, felek, talih. f. (arh-erh) Dnen pervaneli tekerlek. * Vapur, deirmen ve dolap ark. * Bir makinenin dnen tekerlei, ok zaman bu tekerlek makineyi altrr. Her eit tekerlekli makine. * Dnerek ileyen let. * Koz: Birbiri iinde dnen feleklerden mrekkeb kinat, felek, eflk. * Baht. Talih. ans.

ark- felek

Bir makine veya dolaba benzetilen gkyz. * Mc: Tlih, baht. * Yakld zaman dnerek ateler pskrten bir eit donanma fiei. * Bir nevi sarmakl nebat iei.

armh

"f. (ar: Drt; Mh: ivi) Salib. Suluyu haa germek iin kurulmu, ha eklinde daraac. * Geminin direkleri bandan aaya inen kaln ipler."

armh arnar arpa arsu araf

suluyu balamak iin kurulmu ha eklinde aa. ister istemez. f. Eek, deve, koyun v.s. gibi drt ayakl hayvanlar. f. Drt taraf. Drt taraf olan ey. * ar, pazar. Yatan stne serilen veya yorgana kaplanan bez rt. * Kadnlarn kulland batan rtlen, pelerinli eteklikli sokak elbisesi. Kadnlarn rtnmesi farzdr. Bu maksatla araf ucuz, pratik, hafif olmas ve zengin fakir herkesin kolayca salyabilmesi bakmndan yaygn olarak kulanlagelmitir. eitli renklerde olabilir. araf kadar ucuz ve pratik slma uygun baka bir giyecek yaplmad iin, araf giyenleri knamak ok hakszlktr. araf zengin ve fakir ayrmn

511

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kaldrr. giyimi rtt iin ailelerin birbirine zenerek israfa dmelerini, gsterii, ekememezlikleri ve bundan doan huzursuzluklar nler. Ferce, car, cilbab denen rtler de, bu tarz rt eitlerindendir. (Bak: Tesettr) ar-eb ar-enbih arta(re) ar-tak rub rub-zen aru arm ar-yar f. Cilbab, ferace, araf. f. Haftann drdnc gn. aramba gn. f. Dnya, lem, kre-i arz. * Drt unsur. * Drt teli olan kemene. f. ardak. * Drt ke adr. f. Sprge. f. Sprc. f. ark. f. Drdnc. Drt dost. (Hz. Ebbekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Ali (R.A.) lerin nmlar.) Drt Halife, Hulef-i Erbaa veya Ashab- Gzin diye de ihtiramla anlrlar. ar-yar ar-yek f. ar-yra ait. Snnlik. f. eyrek, drtte bir. * Saatin drtte biri, onbe dakika. * Mecidiye denilen gm sikkenin drtte biri ki, be kuruluk bir gm sikkedir. ar-zeban a ait ani f. Geveze, enesi dk, lzumsuz olarak konuan. f. Tahl yn, hububat. Casus. eni, lezzet, tad. Yemein tadna bakmak iin aza alnan miktar, tadmlk. at avele f. Kuluk yemei. * Kuluk vakti. f. Gzel renkli bir cins gl. * Eri br, yamuk.

512

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk avu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vaktiyle divanlarda hkmdarlarn hizmetinde bulunan yaver veya muhzr gibi subaylara denilirdi. Tanzimattan evvelki Osmanl saray tekilatnda avular, padiahn yaverleri ve avuba mabeyn miri idi. * Onbadan stte ve assubaydan alttaki derecede olan asker. * ilerin balar, efleri.

e e eek eh ehan ehr ehr-deh ehr-gne ehr-p eharm ehre

(Bak: i) f. Hububat elenen kalbur. * Harman savurmakta kullanlan yaba. f. Gl. iek. * Gnl. * iek hastal. * Vcutda kan ben. f. Kuyu, ukur. f. Damlyan, damlayc. f. Drt, erbaa. f. Ondrt. f. Drt unsur. f. Drt ayakl hayvan. f. Drdnc. f. Vech, yz, surat. * Mc: Surat asmak, dargnlk. * Grn, ekil, zahir.

ehre ehre-nmud ehre-perdaz ek

yz. f.Yzn gsteren, yz gsterici. f. Ressam. "ekoslovakya, Bohemya ahalisinden olan ve ek'ce konuan kavim ki, Osmanl metinlerinde ""eh"" diye geer."

ekan eki

f. Damlam, damlyan. Odun gibi ar cisimleri tartmada kullanlan 250 kiloluk arlk ls.

513

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ekide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Grz ve topuz gibi eski zamanlarda kullanlan sava letleri. * Damlam.

ekimser ekre elebi

t. Taraf tutmayan. f. Kk su damlas. Su serpintisi. Efendi, kibar kimse. * Mevlna postniinine verilen nvan. * elebi, Sultan Mehmed devrine kadar padiah oullarna verilen nvan idi. * Mevln soyundan gelenlerle, mevlevilerin byklerine verilen nvan.

elebi ele-epe eleepe elenk

efendi. f. Saa sola. saa sola. f. Eskiden kadnlarn ss iin balarna taktklar mcevher veya madenlerden yaplm sorgu. Halka eklinde iek veya yaprakl dal demeti. (Cenazelere elenk gndermek slm deti deildir, israftr.)

elipa em

f. Ha, put, sanem. * Eik ve kvrk izgi. f. Naz ve eda ile salnarak yrme. * Ziynetli, ssl, dzgn. * Crm, kabahat, su. * Taam, yemek. * Mna. * Kazanlm, toplanlm.

ember emen emen

(Bak: enber) imen, yeillik. Yeil ve ksa otlarla kapl yer, imen. Aa ve iekleri olan yeillik, ayr. * Pastrmaya konulan bir eit ot.

emenistan emenzr emenzar enber

f. Bahe, imenlik. imenlik. f. Yeillik, ayr. f. Daire, def ve kalbur gibi eylerin tahtadan olan dairesi. * F ve tekerlek gibi eylere takviye edip, dalmalarn nlemek iin etrafn

514

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

evirecek tarzda geirilen demir veya tahta halka. * Baa ve boyna balanan yemeni. * Esirlik, ballk, klelik. * Geo: Bir dzlemde bulunan sabit noktadan ayn uzaklktaki noktalarn meydana getirdii geometrik ekil. end f. Ka tne? Ne kadar? * Birka. -be gibi adet. * Herhangi bir eyin yzde biri. endan endan end endin eneb eng engar engel engi f. Geri, her ne kadar. O kadar. Pek o kadar. geri. f. Bir mddet, biraz. f. Ka, kadar, ne kadar, bu kadar. f. Snnet. f. Pene. * El. * alg letlerinden bir saz eidi. * Eri br. f. Yenge. * Bakr pasndan yaplan yeil boya. f. Pene. * Bir ey asmaa yarayan alet. * Orman, aalk yer. Zil ve kak vurarak oynayan dansz ve rakkase ki, ekseriyetle ingene kzlarndandr. ep den ep rast ep epel ep-endaz eper era erag f. Solak olmak. * Mc: Doruluktan yz evirmek. Sa ve sol. f. Sol, yanl, falso. Kirli, bulak, kark, amurlu. f. Hileci,hilekr, hile yapan kii. Cidar, duvar. f. Niin, niye byle? * Mer'a. Otlak. f. Ik. kandil. Lmba. Mum. * Kutlu, mutlu. * Otlak. Mer'a. * Otlama. * Tekad. * Talebe. eragan f. Etraf aydnlatma, enlik. Kandil donanmas, raan.

515

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk erag-em era erakise eram era-zar erb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Evlat, ocuk, veled, insan yavrusu. ra, lamba. (erkes. C.) erkesler. Kafkasyada yerli bir kabilenin ad. f. Otlak. f. Otlak, ayr. f. Besili, semiz, yal. * Muvafk, mnasib, uygun. * Temayz, imtiyaz. Dierlerinden fazla ve stn olma.

erb-ahur erb-dest erb erb-pehlu eres

f. inde yemi bol olan ahr. * Bolluk iinde yayan kimse. f. Eli ie yatkn. Sr'atli, eli abuk. f. Tatllk, yumuaklk. f. Besili, semiz, gvdeli, yal. f. Zindan, hapishane. * Zulm, ikence. * Mer'a, otlak. * zm teknesi.

erh

f. ark. Dolap. * Felek. Talih. * Dingil zerine dnen. * Gk. * Def. * Zenberek. * Mancnk. * Elbise yakas. * Ok yay. * akr gzl doan kuu.

erhiden erkes erm espan espide e

f. Kendi etrafnda dnmek. Kafkas kavimlerinden biri. * Bu kavme mensub olan kimse. f. Hayvan ve insan derisi. Post. Lyk, uygun, mnasib, muvafk, yakr. f. Lyk, uygun mnasib, muvafk, yakr. "f. ""Deneyen, snayan, tadna bakan"" mnsna gelerek kelimelere eklenir."

ean eende eide

f. Topuz, grz. f. Tadc, tadan, tadna bakan. f. Tadm. Tadlm olan.

516

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eiden em em eman em-aina em-aviz em-dar em-deride eme em-i hu em-i bed em-i dil em-i gazub em-i giryn em-i ho-nigh em-i istikbl-bin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Lezzetine bakmak. Tadmak. f. Gz. Ayn. Dide. gz. (em. C.) emler, gzler. f. Gz ainal olan, tandk. f. Yz rts, pee. f. Bekliyen, gzliyen. f. Sklmaz, utanmaz, arsz. pnar. Ceyln gz. Kem gz. Basiret. Kalb gz. Kzgn bak. Alayan gz. Gzel bakl gz. Gelecek zaman, istikbli gren gz. Kuvve-i kudsiye ve ferset ve basiretle ileriyi bilen nazar.

em-i mest emidl emigiryn em-zahm en ete

Sarho gz, mest olmu gz. gnl gz. alayan gz. Nazar deme. (een) f. Bayram, d. * Dn. * Ziyafet, len. Blk, birlik, takm. Bir reisin idaresi altnda bulunan birlik. * Asker bl, mfreze. * apulcu ve aknc takm.

etin etr

Sert. * nat, dik bal. * Zor, g. f. Gece. * Glgelik, adr, emsiye.

517

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk etr-i anberin etr-i nur etu etuk evgan Karanlk gece. Gne, ems. f. Perde, rt. f. Sere kuu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cirit oyunlarnda atllarn birbirlerine attklar denek. * Baston, ucu eri denek.

evik alak evik evik evikalk eyrek ftlk r r

Tez, hareketli, alan. Yerinde durmayp hareket eden. abuk davranan. t. Tez hareketli. Oynak. abuk hareket edebilen. evik ve hzl. f. Drtte bir (Bak: r-yek) Yahudilik, Yahudi cinsiyet ve mezhebi. * Mnfklk. patika, ince yol. t. Yeni alan patika yolu. * Ayak izi ile karl yerde alan yol. * Bakalarnn da uyabilecei yeni bir tarz ve yol. * n at iz, yol.(... Hayat- itimaiye-i beeriyede bir r aan, eer kinattaki kanun-u ftrata muvafk hareket etmezse hayrl ilerde ve terakkide muvaffak olamaz. Btn hareketi er ve tahrib hesabna geer...L.)

mac i

Vapurda ve iskelede may atp tutmak vazifesiyle grevli tayfa. (e) f. Ne? Nasl? (Soru edat) * Taaccb ve hayret yerinde de kullanlr.

iekdanlk iekdr ide i-gune ihar

ieklik. iekli. f. Devirilmi, toplanm. f. Nasl, ne eit, ne trl. f. Drt. (Bak: r)

518

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ihil il ile

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Krk (say). * Mc: ok, ziyade, fazla. (ihil-ehl) f. Krk. * Mc: ok. f. Eziyet. Sknt. * plik. * Yay kirii. * Tas: Dervilerin kapal bir yere ekilerek ibadetle geirdikleri krk gn.

ile ilehane ilehne-i uzlet ileke ille

nefsi slah iin bir yere kapanp ibadet etmek. ile evi. ile ekilen yer. Yalnz bana ve ile iinde ibadet yaplan yer. ile ekmi. ile dolduran, dert eken. Farsa (40) rakamn gsteren (ihille) kelimesinin telaffuzunda ald ekildir. Daha ok (ile) eklinde sylenir. (Bak: ile)

im imengh in

f. Rutubetten hasl olan yosun.* Kesilmi imenli yerler. imenli yer. "f. ""Derleyen, toplayan"" mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr."

n ine inende in-i cebin in-i ebru in-i main nicebn inimain ipil irag

buruukluk. f. Ku yemi. f. Deviren, toplayan, toplayc. Aln buruuu. Aln kr. Ka atkl. in ve in'in gney ksm. aln buruuu. in ve inin gney ksm. Gzleri arl ve kirpikleri dklm kimse. * epel. f. Fitil, kandil, mum, lmba. * rak. * Talebe, renci, akird. * Tekad, emekli, emekliye ayrlm olan kii.

ire

f. Niin? er?

519

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ire-dest ireg irk irk-b irkf irkef irkin isan istan iz z iznk olpa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Becerikli, eli ie yatkn olan. f. Bahadrlk, kahramanlk, yiitlik. * Ustalk. Mhirlik. Kir, pas, pislik, murdarlk, necaset. * Yarada olan irin ve kan. f. Pis su. f. irkef. Pis su. Pis. * Terbiyesiz. Edebsiz. pis su. f. Gzel olmyan. * ok kirli. * Kanl, irinli ban veya yara. f. Ne gibi? Nasl? f. Bilmece. f. ey. Nesne. ey. dane. f. Bir aya sakat olan. * Yrrken ilk defa sol ayan atan. * Mc: Beceriksiz. Eli yakksz.

opra

Balk kl. * Sk allk veya sazlk. * Uzunca boylu olan tatl su bal.

orak mez

verimsiz toprak. Medresede talebeye ve mderrise hizmet ederek ilim renen kimse. Talebe yama.

ub uban ube ubek ug uha

f. Aa denek, sopa. * p. f. oban, srtma. f. Oklava. f. Denek, sopa. Davul tokma. f. Su ark. * Boyunduruk. sk dokunmu yn kuma.

520

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk uhadar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayak hizmetinde bulunan uha elbiseli yahut uhadan olan perdenin haricinde emre hazr bulunan hademe.

un ira un

f. Nasl ve niin. f. (Tlil edat) Ne zaman ki, nk, u sebepten ki, gibi, yet, zir, nasl, niin, er.. den beri mnalarna gelir.

unan unin uvaldz uval-duz n nan nbek nki st

f. yle byle. f. Byle. uval ve ona benzer ul vs. dikmeye mahsus byk ine. uval dikmeye yarayan ine. f. Gibi. * Zira, nki, madem ki. * Nasl, nice. f. Byle. Bu ekilde. Bunun gibi. f. Atlama, srama. f. Zira, undan dolay ki, una binaen ki, u sebebden ki. f. evik, abuk hareketli. Seri-l-hareke. * Dar, sk. * Muntazam, mkemmel, dzgn. Yakkl.

st Da' m keder D' Da' d Daa Daac Daak Daar (dare) Da'at daavt

f. Atiklik, eviklik, abukluk. Keder veren eyi brak. (C: Edv) Maraz, hastalk. * Meakkat, zahmet. Def'etmek, kovmak. Terketmek. hastalk. Telef etmek, ziyan etmek. Gzn ok siyah ve byk olmas. Davarn ayayla kazlm yer. Fsk. * Kapmak. * Yaramazlk. Horluk, zelillik. dualar.

521

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dab Dabar (dbr) Dabb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. an ve eref, haysiyet. (C: Debabir) Cemaat, topluluk. (C.: Dbb-Edubb) Keler, kertenkele. * Yaraya merhem srmek. * Akmak. * St samak. * Yere yapmak. * Dudakta olan bir hastalk (atlayp kan akar). * Hurma iei.

dbb Dabbe Dbbe dbbe Dbbe-svr Dbbet-l arz

kertenkele. (C.: Dbb) Dii kertenkele. * Kapya koyulan yass enli demir. Yryen mahluk. Debelenen. yryen yaratk. f. Hayvana binen, binici. "Hadis-i erifle hir zamanda olaca haber verilen ve hir zaman almetlerinden olan bir nevi mahluk. (Cenb- Hakk'a itat etmeyenleri ilerinden kemirecei ve yiyecei bildirilen dehetli bir mahluk tifesi.)(Kur'nda, gayet mcmel bir iaret ve lisn- hlinden ksack bir ifde, bir tekellm var. Tafsili ise; ben imdilik, baka mes'eleler gibi kat'i bir kanaatla bilemiyorum. Yalnz bu kadar diyebilirim: $ Nasl ki Kavm-i Fir'avne ""ekirge ft ve bit bels"" ve Kbe tahribine alan Kavm-i Ebrehe'ye ""Ebbil kular"" musallat olmular. yle de: Sfyan'n ve deccallarn fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuyana ve ""Ye'cc ve Me'cc""n anaristlii ile fesada ve canavarla giden ve dinsizlie, kfr ve kfrana den insanlarn akllarn balarna getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan kp musallat olacak, zir zeber edecek. Allahu a'lem, o dbbe bir nev'dir. nki gayet byk birtek ahs olsa, her yerde herkese yetimez. Demek dehetli bir tife-i hayvaniye olacak. Belki $ yetinin iaretiyle, o hayvan, dbbet-l arz denilen aa

522

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kurtlardr ki; insanlarn kemiklerini aa gibi kemirecek, insann cisminde diinden trnana kadar yerleecek. M'minler iman bereketiyle ve sefhet ve su-i istimlttan tecennbleriyle kurtulmasna ireten, yet, iman hususunda o hayvan konuturmu. .)" dbbetlarz Da'bel Dabent Dabgam Dabh hirzaman almeti olan bir yaratk. Kurbaa yumurtas. * Gl, kuvvetli deve. Gl, kuvvetli kimse. Arslan, esed. "Atlarn kou esnasndaki nefeslerinin sesleridir ki, sahil denilen kinemek deil, yemi ve sahibini grd zaman yapt gibi hamhame denilen sesi de deil; hzl nefes sesi olan bir harlt ve hohlamadr. Denilmitir ki: Dabh, bir at ve bir de kpek koarken olur. (E.T.)" Dabk Dabi Dabi' Dabib Dabie Dabir Dabire Dbiret-l insan Dbiret-t tuyur Dabk Dabn Dabr Bir yerin ad. Kl, ramd. Yere yapan, yere yapc. Akmak. Seyeln etmek. Kiinin oluk ocuu. Arka, kk, nihyet. Son, hir. * Bir niandan geen ok. Askerin bozulmas. nsann ke siniri. Kularn, ayaklar arasndaki parmak. Kendisiyle ku avlanan bir nesne. Dar nesne. Cemaat. * Yaban cevizi. * Sramak.

523

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dabrak Dabs Dabsem Dabt Dabuka Dabure Dabv Dac' $ (ducu') Dac Da'ca' Dacc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iman ve etli olmak. (C.: Ezbs) El ile tutmak. Arslan, esed. Hfzetmek. * Cem'etmek, toplamak. Pis. Necis. Yer yznde gezen hayvant. Piirmek. * Tayir etmek, deitirmek. Yan tarafn yere koyup yatmak. armak. Gz ok siyah ve byk olan kadn. (mz: Edac) Haclarn hizmetkr ve devecileri. * Haclar ile birlikte giden, fakat, hac maksudu olmayan bezirgn.

Dacce Da'cele Dacem Daci' Dacia Dacic Dacin dcin Dacir

Bir kere armak ve inlemek. Gitmekte ve gelmekte tereddtl olmak. Erilik. lerinde ksaltan. * Yatak arkada. ok fazla bulut. ar. * Sesi ykseltmek. (C.: Devcin) Evi renmi olan davar. bir nevi ku. Gamkin ve gnl dar kimse. * Bargan dii deve. * Kederlenmek, hznlenmek muztarib olmak.

Dacnan Dacr(e) Dacuc Dd u sited

Tehame vilyetinde bir da. Darlk, kalbin skntl olmas. aran. * nleyen. * Saarken incinen ve inleyen dii deve. Al veri.

524

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Adlet. Hak, doruluk. * nsaf. * Vergi, ihsan, atiyye. * mr. * Szlanma. (Adletle dd arasnda fark vardr; adlet, binefsihi adlet edip zulmetmemektir. Dd ise, bakasnn zulmn def ve izle eylemektir. L.R.)"

Da'd Dad dd Da'da'

Husumet, dmanlk. Oyun, lehv. vergi, ihsan. """Gzel dur"" mnasna gelir ve decek ve dayanacak yerde sylenir."

Da'da Dada Da'daa Dadan Dadar Dada Dd-ver Dd-bah Dde Dden Ddender Dder Dder-ender Ddgh Dd-ger Dadh Ddhah

Akl ve fikri olmayan kii. * Her nesnenin zayf. f. Halayk. ocuk bakc. Dad. Yakmak. Ykmak. * Hor ve zelil etmek. * Perkende etmek. Kesmez kl. * Fakir, muhta kii. f. Allah (C.C.) * Adaletli, dil, doru olan hkmdar. Delikanl, babayiit kimse. * Erkek karde. f. Doru, adaletli. f. Hakk yerine getiren, adaletli. f. Verilmi, vergi. f. Vermek. f. Erkek vey karde. f. Karnda, karde, birder. f. vey karde. Adliye. Hak yeri, adlet yeri. f. Doru, insafl. Yemen baklas. f. Adalet isteyen.

525

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dd- hak r kabiliyyet art nist Dd- hak ddezel ddhak Ddistan Ddrad Dd-res Daele (duule) Daf' Dafadi Da'fak Dafate

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cenab- Hakk'n ltf u ihsannda kabiliyyet art deildir.

Hak vergisi, Cenab- Hakk'n ltf u ihsan. Allah vergisi. Hak vergisi. f. Bir ite ortak olma. * Bir ie raz olma. f. Allah (C.C.), Cenab- Hak. f. Yardmc, yardma yetien. Zayf ve ince olmak. * Hor ve zayf olmak. Necis, pis. Kurbaa. Bol ve geni olan ey. Vsi. Ayaa giydikleri bir cins pabu. * Kiinin akl ve reyi zayf olmak. * Bir oyun eidi.

Dafef

oluk ocuun fazla oluu. * iddet. * Darlk. * Hcet. * Acele etmek.

Dafen Dafended Daff Daffat Daffata Daffe Dafi' dfi Dafia dfia Dafik

Ksa boylu, ahmak adam. * ri gvdeli ahmak kimse. iman, ahmak adam. Dar, zyk. Devesini kiraya veren deveci. Met ve kuma gtren deve. * okluk, cemaat. Yan, taraf. Def'eden, menedici. Ortadan engeli kaldran. * Cenb- Hak. (C.C.) defeden, savan. Def eden, muhafaza eden. defetme, savma. Atlarak dklen. Su ve emsali gibi akarak dklen.

526

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dafit Dafn Dafr Ahmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayakla tekme vurmak ve atmak. Sa ve ona benzer eyleri enlice rmek ve dokumak. * Vakarla yrmek. * Def'etmek, kovmak.

Dafuf Dafv Dg

St ok olan davar. Tamam olmak. * Maln ok olmas. f. Yank yaras. * nsan veya hayvan vcuduna kzgn demirle vurulan damga.

Dagal

f. Hile. * Gemez ake, kalp para. * Hileci, hile yapan, dolandrc. * erp.

Dagal-bz Dagas Dagb Dagbus Dagdaga

f. Hileci. ok yemekten dolay midenin dolmas. Harislik, hrsl olu. * Ovmak. (C.: Dagabis) Kk hyar. * Sirkeyle ve zeytin yayla yenen bir ot. Dii olmayan kadn. * Kurdun et yemesi. * Yemei iki ene arasnda geve geve yemek.

Dagf Dagfasa Dg- dil Dag(yye) Dagsa Dagi Dagib Dagga Dagit Dagm

Almak. Semizlik, imanlk, besililik, etlilik. * Bol geni nesne. Gnl yaras. Azgn, bakaldran, isyan eden, si, anarist. (C: Devgs) Diz stnde hareket eden yuvarlaka kemik. * Sfi su. (Bak: Tgi) Tavan sesi. Sv hamur. Yannda bir kuyu daha olduundan suyu ekilip kokan kuyu. Isrmak.

527

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dagma' Dagmire Dagn Dagr Dagre Dags Dag Dagt Dagul Dagv Dagve Dagz Dag-zen ddaa Dadaa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yznn rengi siyaha yakn olan dii koyun. Kartrmak, halt. Meyletmek, ynelmek. * Kin tutmak. iddetle def'etmek. * Bir yere girmek. Bir eyi kapp almak. (C.: Adgas) Ry karkl. * Kark olmak. Hcum etmek. Zahmet. Meakkat. * Bir eyi bir yere zorla sktrmak. Skmak. f. Dolandrc, hileci, hile yapan. Kedi veya tilki armak. (C.: Degavt-Degayt) Huyu yaramaz olmak, hulku irkin olmak. Yutmak. * Defetmek. * renmek. * Cim etmek. f. Damga vuran, nian koyan. * Kalb kran, gnl kran. grlt patrt. Grlt. Iztrab. Bo yere tel ve zorluklar. * Tereddt etmek, karar verememek. * Gcklamak.

Dadar

f. Pek ackl, zntl. * Gnl yaral. * Kzgn demirle nian vurulu. Damgal. (Milletimde ihtilf u tefrika endiesi Ke-i kabrimde hatt bi-karar eyler beni, ttihadken savlet-i a'dy def'a remiz, ittihad etmezse millet, dadar eyler beni.) Yavuz Sultan Selim Hn.

ddr Dadar- teessf Dastan

yank, yaral. ok ac olup, teessf edilen. f. Dalk yer. * Kafkasya'nn kuzeydousunda ve Hazer Denizi'nin bat kylarnda bulunan bir blgedir ki, eskiden buraya Albanya denirdi.

528

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Emin. * Nzr, bakan. * iddet veren. * zm toplamada kullanlan let.

davr Davari Dah

da gibi. f. Da gibi, da cesametinde. Da byklnde. Daa benzer surette. f. Hizmeti, uak, cariye. * On (10). Aer. * Korkak. Alak, aalk, di kimse.

Daha' Dahal Dahmet

Kaba kuluk vakti. Aldatmak, mekretmek. rilik, kocamanlk, kabalk, vcuta byk olmaklk. * Tb: Hipertrophie.

Dahmet-i kebed Dahamis Dahas Dahaya Dahb Dahc Dahd Dahdah Dahdaha

Tb: Karacier bymesi. Bahadr, kahraman. * Karayaz, iri yapl adam. Kaypancak nesne. (Dahiyye. C.) Kurbanlk hayvanlar. Bir eyi atete kzdrp piirmek. Gizlemek, rtmek. Kahretmek. (C.: Dahazh) Arzu, istek. Suyun dklp salmas. * Serabn uzaktan su gibi grnp parlamas.

Dahdar Dahh Dahhak

Beyaz bez. Bevlin uzamas. ok glen. ok glc. * ran'da eski tarihte yaam ok zlim bir hkmdarn ad.

Dahhas Dahk

(C.: Dehhis) Toprak iinde kaybolup bulunmayan kk bir bcek. Glen, glc.

529

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dahke Dahs Dahye Dahi dh Dahike Dahil dhil Dhil Dahl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Davhk) Glme nnda kan drt diin birisi. Trnak yaknnda olan bir verem hastal. Nhiye. Eine ender rastlanr, hrikulde zek, fatanet ve hikmet shibi. stn yetenekli. (C.: Davhik) Az dilerinden her biri. Hayrette kalan kimse. i, ieri, iinde. eri. . inde. eri girmi. Yabanc, snan, snm. Muhacir. * Birisinin iyz, niyet ve mezhebi. Dhil ve ierde. Birisinin btn gizli ve srl ilerine vkf olan dost ve hemdemi. * Evvel alkasz olup sonradan bir cemaate dhil olan. * Edb: Baka bir dilden olup, sonradan dier bir dile geen kelime. * Tb: Vcud zalarnda birbirine girmi ve sokulmu olan mafsallar.

dahl Dahile dahlek Dahilek Dahilen dhil Dahiliye nazr dhiliye Dahim Dahine Dahir

yabanc, snt. (C.: Devhil) Bir eyin ii, iyz. sana snrm. Yalvarrm, sana snrm, sana gvenirim (melinde.) ten, ierden, dhilden. ie ait, ile ilgili. ileri Bakan. ile ilgili olan, i ileri. f. Nasib ve rzk. (C.Devhin) Duman kan baca. Dere, vdi. * Da ba.

530

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dahis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mfsid, aray bozan. * Koyun yzerken deri ile etin arasna elini sokan. * Bir mehur atn ad.

dhiyne dahiye Dhiye

dahice, gayet zekice. felket, byk bel. Hrikulde zek ve fetanet sahibi. * fet, bel, musibet. Kaz. Emr-i azm. Byk i ve hdise.

Dhiye-i dehy Dhiye-i edeb Dhiye-i harb Dhiye-i hilkat Dahiyye Dahk Dahl (duhl) dahl Dahl

ok byk bel, musibet. Edebiyatta dhi olan, eine az rastlanan byk edib. ok becerikli byk kumandan. Yaradltan dhi olan. Hrika. Kurbanlk hayvan. Tere ya. * Bal. * Kar. * Az yarlm olan iek tomurcuu. (C.: Dihl-Edhl-Dahln) Pencere. * ukur yer. girme, etki. Karma, girme. * Nfuz, te'sir. * Vridat. * rd. tiraz, ta'riz. * Ayp, thmet.

Dahm Dahme Dahmes Dahn Dahna Dahr (duhur) Dahr Dahrece Dahs

iddetle def'etmek. * Cemaatn kuvvetli olmas. f. Mezar, kabir. trbe. * Donanma geceleri atlan hava fiei. Sirke tulumu. * Her nesnenin karas. Fesd. * Bulanklk. Boz renkli. Srmek. * Irak etmek, uzaklatrmak. * Horluk. Alalma. Klme. Hor ve hakir olma. (Dhrc) Yuvarlamak. Koyunun derisiyle eti arasna yzmek iin elini sokmak. * Fesad, ifsd.

531

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dahten Dahuk Dahul Dahl Dahv Dahve Dahy f. Bilmek. Geni yol.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geyik tuza. * Canavar tuza. f. Bostan korkuluu. Zhir olmak, grnmek. lk kuluk vakti. Gnein ufukta ilk ykselip yaylmaya balad an. (Dahv) Yayp demek. * Deve kuu yumurtas. (Bak: Udhiy) (968 hicri tarihinde vefat eden Ahter-i Kebir lugatnn Mellifi, Kur'an- Kerimdeki bu kelimeden dnyann bir elips eklinde, deve kuu yumurtas biiminde yuvarlak olduuna deta inanm. Bu gn bilinen bu hakikat bundan asr evvel ifa etmitir.) (H. Basri antay)

Dahya' Dahye Dai

Ren, parlak ve nurlu nesne. Kuluk vaktinde kesilen koyun. Dua eden, duac. * Sebep. * Davet eden. Muktazi. (Mesel: Yemek yemek, itihadan gelen bir lezzet, bir itiyaktr. Onu yemee sevk eder. Buna dai denir.) Resul- Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi de daidir. * aran. Mezzin.

d Dib Dibeyn Dail dil dim Daim Daima dima

duac, aran. det ve usulnde devam eden. (Bak: De'b) det ve usulnde devam eden iki ey. en. rib. * Mahvolan. * Zaif. saptm, azgn. devam eden, sren. Devam eden. (Daim, daima, daimen eklinde de sylenir.) (Devam. dan) Her vakit, bir dziye, daim suretde. devaml olarak.

532

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Daim daim Dain Dair

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Devam. dan) Srekli, devaml. devaml, srekli. (C.: Dan) Ynl olan koyun. Devreden. Dolaan. Dnen. Bir eyin etrafn kuatan. * Belli bir ey hakknda olan. Alkal, mteallik.

dir Daire

ilgili, devreden. Resmi hkmet makamlarndan her biri. * Yazhane. * Byk bir idare adamnn makam. * Ev veya apartman kat. * Bir manevi te'sirin hkm getii mahal. * Snr ii. * Bro, byk ev, konak. * ember, dz yuvarlak ekil. * Mat: Merkezden ayn uzaklktaki noktalarn evirdii dzlk paras. * Hezimet ve musibet. Beliye-i muhita. * Dnp dolap meydana gelen hdise ve inklb.

dire Daire-i fk Daire-i ehadiyet Daire-i esbab Daire-i esm Daire-i imkn

saha, alan, geometrik ekil, resmi kurum. Ufuklar dairesi. ok geni ve byk dire, kinat. Allah'n ehadiyetle tecelli ettii dire. (Bak: Ehadiyet) Sebepler diresi. Sebep ve kanunlarn bulunduu yer olan maddi lem. Cenab- Hakk'n isimlerinin sahas ve dairesi. Kinat. mkn lemi. Mkevvenat. Mmkn olan, artlarn msait olduu lem. (Daire-i mmkinat da ayn mnada kullanlr.)

Daire-i mmkinat Daire-i resmiye Daire-i vcub

(Bak: Daire-i imkn) Hkmet dairesi, resmi daire. Tebeddl ve tagayyr etmeyen ve mmkinat leminden olmayan lemler. Esm ve Sft- lhiyye gibi. (Bak: Vcub lemi)

Daire-i vcud direvr direv

Vcud ve varlk dairesi ve sahas. daire gibi. daire eklinde.

533

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dairev Dairezen Daiyan Diye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Daire eklinde. Daire gibi. Mehter takmnda def alan. (Di. C.) Dua edenler, duaclar. nsan bir eye candan balamaa srkleyen i duygusu. * Mcib ve sebep. * Bis olan husus, vakit ve zamann bir hleti. * Arzu, hrs. * Dava. * Bahane.

Diye-i tefevvuk Daiyy Da'k Daka' Dak'a Dakaik

stnlk iddias. "u kimseye derler ki, bir kii ona ""olumdur"" demi olsun." Ovmak. * Bir eyi yumuatmak. Fakirlik. Toprak. (Dakayk) (Dakik. C.) ncelikler. Anlalmas ok dikkat isteyen incelikler. ok ince. Anlalmas dikkat isteyen keyfiyetler.

Dakaik-aina

f. lm incelikleri bilen, anlalmas ve tefhimi mkl, yksek ve ince ilm mes'elelere vkf olan.

Dakaik- fenniye Dakaik-i umur

f. lm incelikler. Fennin ince ve g anlalan noktalar. f. zerinde gayet dikkatle durulmas lzm gelen ilerin ince ve mhim noktalar.

Dakal Dakdak Dakdaka Dakdake Da'ke Da'kese Dakik dakik

Hurmann iyi olmayan cinsi. * Gemi oku. * Boya. (C.: Dakdk) Ksa boylu ve kat yryen kii. Davarn trnann taa dokunup ses karmas. Tez tez yrmek, hzl yrmek. Deve srs. "Mecusiler oyunundan bir oyun. (""destibend"" de derler.)" (Ekseri mnevi mnalar iin) Pek ince. Nzik. Ufak. pek ince.

534

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dakika

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Dakaik) Zaman mikyas olarak bir saatin blnd altm paradan beheri. Altm saniyelik zaman. * nce fikir, mlhaza, nkte. * Daire dereceleriyle baka llerde her derecenin blnd paralar ki bunlar da saniyelere ayrlrlar.

dakika Dakika-bin Dakika-inas Dakis Dakk

pek ince olan, zaman birimi. f. ncelikleri bilen, ince noktalar gren. nce ileri ve nkteleri anlayan, bir iin incelikleriyle uraabilen. Bir kimsenin aksrdnda azndan salan tkrk. Vurmak. * ekmek. ok yemekten dolay vcudun arlamas. * Kap alma.

Dakk-l bb Dakm Dakr Dakva(n) Dal Da'l Dal' Dal(l)

Kap almak. Krmak, kesr. Vurmak, darb. St ok itiinden dolay bedeni arlaan kuzu. """Yaban sediri"" denen bir ot." mek, irb. Meyl. Erilik. Kuvvet. * Ar yk gtrmek. Kur'n ve imn yolundan sapan. Dallete giden, azan. * Azdrc, sapkn. * akn.

Dalaa dall Dalal Dalalet

Kuvvet. * Erilik. * iddet. sapklk, haktan ayrlk. Sapklk. * Sapmak. Dorudan, imn ve slmiyyet yolundan sapmak. "man ve slmiyetten ayrlmak. Azmak. Hak ve hakikatten, slmiyet yolundan sapmak. Allah'a isyankr olmak. * aknlk.(... Nevfil ksmnda, emr-i istihbab ile yine ehl-i iman mkelleftir. Fakat, terkinde azab ve ikab yoktur. Fiilinde ve ittibanda azm sevaplar var;

535

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve tayir ve tebdili, bid'a ve dallettir ve byk hatadr...... Snnete ittiba etmiyen, tenbellik eder ise, hasaret-i azme; ehemmiyetsiz grr ise, cinayet-i azme; tekzibini imam eden tenkid ise, dallet-i azmedir. L.)" dalalet dalaletld Dalaletpie sapknlk, islmdan ayrlma, aknlk. sapknlk kark. Sapkl tkibeden. Sapkla giden. slmiyetten baka yol tkib eden. dalaletpe Daldal(e) Dalgakran sapknlk yolunu tutmu. Tal sert yer. t. Bir limandaki tekneleri dalgalarn te'sirinden muhafaza etmek iin denizde yaplan set. Dalg t. Mercan, inci ve saire avlamak veya denizin dibine dm olan eyleri karmak iin denizin dibine dalmaya alk adam. Dal' Dalif Kavi, kuvvetli. * Muhkem, salam, sert. * Eri. (C.: Dllef) Niandan teye den ok. * Ar yk getirip admlarn birbirine yakn atan adam. Dalil Daliye Sert, salam, muhkem yer. * Yolu azm kii. "(C.: Devli) Hayvanla dndrlp su ekilen dolap. (Suyun dndrd dolaba ""nur"" derler.)" dalkavuk Dalkavuk menfaati iin ho grnmeye alan, yaclk ve soytarlk eden. t. Eline madd menfaatler, para vesaire geirmek iin yaltaklk ve soytarlk edip kendi vakar ve haysiyetini muhafaza etmeyen adam. Dall dll dall Azan. Azc, azdrc. Dalalette olan. delil olan, yol gsteren. sapan, saptan.

536

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dalle dalle Dll-i bi-l fehv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Evini bilmeyip baka yere giden davar. sapanlar, saptanlar. (Dllibilfehv) Fk: Sylenen szn veya ifdelerin hlsasndan kan mnaya gre delil ve iaret olmak.

Dll-i bi-l ibare

"(Dllibilibre) Fk: Bir ifade veya szden muayyen bir mnann ve hkmn anlalmas. Mesel: ""Zekt, mslmanlarn fakirlerine verilir, hibir zengine verilmez"" ibaresi zektn yalnz mslman fakirlere verileceine dellet-i mutabkyye ile delletidir. Zengin olan belli ahslara da verilemeyeceine dellet-i tazammuniye ile dellet eder. Zekt hususunda, zenginler ile fakirler arasnda fark bulunduuna da dellet-i iltizamiye ile dellet eder. (Ist. Fk. K.)"

Dll-i bi-l iktiza

"(Dllibiliktiza) ktizas ile dellet eden. * Ist: er'an muhtacun ileyh olan bir lzime dellet eden lfzdr. Baka bir tbir ile; vaz'olunduu mnadan mukaddem isbatna er'an lzum ve ihtiya mevcud olan bir medlule dellet eden ibaredir. Mesel: Bir kimse bir ahsa hitaben: ""Evini u kadar liraya benim nmma medrese yap"" deyip o ahs da evini medrese yapsa, o ev o kadar lira mukabilinde o kimse nmna medrese yaplm olur. nk bu sz ile: ""Evini u kadar liraya bana sat"" sonra ""onu benim nmma medrese yap"" denilmi olur. ""Evini medrese yap"" emri bir muktezdir. Evin satlmas da muktezdr. Bu muktez olmadka yle bir mnann emri hkmsz kalr. Artk yle bir emrin shhat iin evvelce bu mukteznn vcuduna lzum ve ihtiya vardr. Binenaleyh, o emir bu muktezaya bi-l iktiza dellet etmektedir."

Dall-i bi-l iare

"(Dllibilire) Szdeki mnann iretine gre delil olmak. nevi delletten biri ile sevkedildii mnann gayrisine yni; sylenince

537

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

maksud-u asli olmayan bir mnaya dellet eden lfzdr. Mesel: ""Cenab- Hak bey'i hell, riby haram klmtr."" ibresi, bey', yani al-veri ile rib (fiz) arasnda fark bulunduunu beyan iin sevk olunmutur. Bundan asl murad budur. O hlde bu ibre meru alverile faiz arasnda fark bulunduuna ""dellet-i mutabkyye"" ile dellet ettii gibi, bey'in hell, fizin haram olduuna da yine ""dellet-i mutabkyye"" ile ""bi-l ire"" dellet etmi olur. Yine bunun gibi bir maln abde verilmesini veya verilmemesini isteyen bir kimseye kar ""Bu mal hi bir ahsa vermem"" sz bu maln abde verilmeyeceine ""delalet-i tazammuniye ile"" ""bi-l iare"" dellet eder.)""Evldn nafakalar mevludn leh zerinedir"" ibresi de ocuklarn neseblerinin, babalarndan sbit olacana dellet-i iltizmiye ile bil-ire dellet eder. nk, babann mevldn leh olmas, nesebin kendisinden sbutunu mstelzimdir."" (st. Fk. K.)" Dalln (Dlln) Sapknlar. Mslmanlktan ayrlanlar. Kur'an hakikatlerinden ayrlp sapanlar. dalln dlliyet Dalliyet Dam' Dm dm Dama Damacana sapknlar. delil olma, yol gsterme. Delil olu. sbata vsta olmak. (C.: Dmu-Edmu) Helk olmak. * Gz ya. f. Tuzak. a, hile. tuzak, hile, tavan. Deniz, bahr. Su veya baka svlar tamaya mahsus dar azl, ikin gvdeli ou hasrla sarl veya sepetli byk ie. damar kan borusu, yaradl, huy.

538

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Damar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. stidad. Huy, tabiat, inat. * nsan bedeninde kann dolat yollar, iryan. * Irk. * Topran iindeki maden filizleri ve su tabakas. * Damar veya kke benzeyip bir cismin her tarafna uzanan yollar. * Mermer ve ona benzer dalgal eylerdeki izgiler.

Damd Damecmec Damed dmen Dmen Damen-bus Damene Damen-gir Dmen-i muall Damen Damen-ke Damga

Yarann stne bez balamak, merhem srmek. Kat, edid. * Uzun boylu bahil kimse. Hm etmek, fkelenmek, hiddetlenmek, kzmak. etek. f. Etek. Kenar. Taraf. Zeyl. Elbise veya da etei. f. Etek pen. f. Da etei, dan evresi. f. Etee yapan, etek tutan. * Dvac, hasm, ikyeti. Yksek erefli dmen, muall etek. * Mc: Yksek namus shibi. f. Eteklik. * Kadn barts. f. Feragat eden, eteini eken. Bir eyin zerine iaret veya almet koymak. * aret vurulan let. Mhr.

damga Damga-i vahdet Damhar Dm- ankebut Dm- bel Damz Damia Damic Damia

iaret, bellik. f. Birlik damgas. Cenab- Hakkn birliini gsteren delil. Mtekebbir, kibirli, terbiyesiz kimse. f. rmcek a. rmcek tuza. Bela tuza. Hayvan retmeye mahsus dam. Hayvan yetitirilecek ahr. Yava olarak ve damla damla kan szdran yara. Karanlk. Dimaa ilemi olan ba yar. (Bak: Amme)

539

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Damik Damime Damin Damine Damir Damise Damiye Damm Dammad Damping

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Devmik) Bel, musibet, dhiye. Meakkat, zahmet. (C.: Damyim) Sonradan yaptrlm ey. Kefil olan, tazminat veren. deyen. Kyde olan hurma. (C.: Damr) Kalb. * Niyyet. rten, setreden. Defneden. Tb: Kan akan yara. Yaptrmak. * Drmek. Hastalara efsun okuyan kimse. ing. Bir pazar elde etmek veya bir mal elden kartabilmek iin benzerlerinden ok dk fiyatla satma.

Damz Damzer

Susmak, skut etmek. (C.: Damazir) St az olan deve. * Salam ve sert yer. * iman kadn.

Dan

Arabca, Farsa veya baz Trke kelimelerin sonuna taklarak, let ismi veya sfat yaplr. Mesel: Ate-dan $ : Mangal. Cz-dan $ : Cz kab, anta.

dn Dn Dn-i b-mdan Dn-i yunan Dny Dane dne Danende Dang

bilgili, lim. f. Bilgili, bilen, malmatl, lim. Esiz lim. Zamannda emsali olmayan lim. Eflatun. f. limlik, bilicilik. f. Tohum, ekirdek. * Kurun, glle, tne. tane, tohum. f. Bilgin, bilen, Haberli. f. Bir dirhemin altda biri.

540

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dank

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Devnik) Bir dirhemin altda biri ve iki krt arl. (Her krat be arpa arldr.) * Zayf dkn davar.

Dantay Dani' Danik Danisten Dni Dni-gede Dni-ger Dani Danimend

(Bak: ur-y devlet) Hor, zelil. Nezle. f. Bilmek. f. Bilgi, ilim. Bili. niversite. f. Alim, bilgin. Alim, bilgin, bilgili. (C.: Dnimendn) f. Bilgili, ilimli. * Tanzimattan evvel, kadlarn yannda stajyer olarak alan kimseler iin kullanlan bir tbirdi.

Daniye Dank Danka' Dantela

Yaknda olan. (Dunuk) Darlk, dyk. Dar, sknt. Zararl, zarara sebeb olan. Fr. Tentene. Her nevi iplikle rlen, bir kuman kenarna ilenen trl biimde ince rg, dantel.

dantela Danu' Danv Dr gir Dar'

tentene, dantel. Evld ok olmak. Oul ve kz, veled. Kavga, sava, muharebe, harp, ceng. (C.: Dur-Duru) Davar emzii.DAR' : Men'etmek, engel olmak. * Anszn haberli olmak. * Erilik.

Dr

f. Shib, mlik, tutan (mnasndadr.) Mesel: Bayrakdr $ : Bayrak tutan.

dr

yer, ev, yurt.

541

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dar'a' Dara' Dara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba siyah, gvdesi beyaz olan davar. (Mz: Edr.) Dz yer. * Birbirine girmi olan sk bitmi aalar. f. Eski Fars hkmdarlarndan dokuzuncusu Keykubat'n bir ismi. * Hkmdar. * Cenab- Hakk'n bir ismi.

Daraa

Tevazu etmek, alak gnll olmak. * Emre uymak, muti olmak. * Zayf ve zelil olmak.

Darab Daraban Daraban- kalb Darabt Darabt- anife Darabine Darafe Daragm daraac Daraac Daraka

Koyu beyaz bal. Vurma, vuru. arp, arpnt, arpma. Kalb arpnts, kalbin vuruu. (Darbe. C.) Vurular. arpmalar. Vurmalar. iddetli vurular. Kap bekileri. okluk, kesret. (Drgam. C.) Arslanlar, esedler, drgamlar. idam sehpas. t. dama mahkm olanlarn asldklar sehpa. (C.: Derk- Edrk-Drk) Deriden yaplm olan kalkan. * Grtlan hanereyi meydana getiren kkrdaklarndan kalkan eklinde olan.

Darame Darare Daras Darat Daravet Daray

Ucu ateli kuru ot ve odun. Gzszlk. Eki yemekten dolay diin kamamas. f. Debdebe, tantana, an, gsteri, alm. Adet, alklk, alkanlk. f. Sahib, mlik olma. * Hkm srme, hkimiyet kurma. * Bir nevi kuma.

542

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Darb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Drub) Kap, bb. * Byk, geni sokak. * Dr- slmla dr- harp arasnda olan snr ve hudut.

darb Darbam Dar-baz Darbe darbe Darbeha Darbele Darben Darbhane darbhane Darb- hiym Darb- mesel

vurma, arpma. f. Direk, kiri. f. Canbaz. (C.: Darabt) Vuru, vurma, arpma. * Musibet, bel, fet, felket. tek vuru. Ban aa emek. * Muti olmak, itaat etmek, sz dinlemek. Bir yrme eidi. * Davul almak. Derek, vurarak. * arparak. Para baslan yer. para baslan yer. adr kurma. Misl olarak sylenen mehur sz. Bir hdiseye binaen sylenen hikmetli sz. Ata sz.

Darb- sikke Darb- unk darbmesel Darbz Darbum Darb-zen

Para basma. Boyun vurma. atasz. Rutubetli tarla, sulak yer. Bizansllar zamannda Eskiehir'in ismi. f. Mdeni levhalar zerine kabartma olarak naklar ileyen. * Kale dven.

Darc Dare Darende dreyn

Yarmak, akk. f. Vazife, grev, dev. f. Saklayan, tutan. * Ulatran, vsl eden, kavuturan, getiren. her iki dnya.

543

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dareyn Darh Dr- beka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her iki dnya. ki yurd. ki yer. Def'etmek, kovmak. Reddetmek. * Yer kazmak. f. hiret. Bki olan yer. (Mdem dnyada hayat var, elbette insanlardan hayatn srrn anlayanlar ve hayatn su-i istiml etmeyenler, Dr- Beka'da ve Cennet-i Bkiye'de hayat- bkiyeye mazhar olacaklardr. L.)

Dr- cinan Dr- dnya Dr- emn

f. Cennet yurtlar. Cennetler. f. Bu dnya memleketi. Dnya. (Dr- fen da denir.) Mslmanlarn zimmetini kabul eden veya mslmanlarla sulh halinde olan, gayr-i mslim bir ahalinin memleketi.

Dr- fen Dr- imtihan

Dnya. Bu dnya. "mtihan yeri. * Dnya. * Dar- mihnet, meydn- ibtil gibi tbirler de ayn mnada kullanlr. (Bak: mtihan)(Din bir imtihandr. Teklif-i lhi bir tecrbedir. T, ervh- liye ile ervh- sfile, msabaka meydannda, birbirinden ayrlsn. Naslki: Bir mdene ate veriliyor t, elmasla kmr, altnla toprak birbirinden ayrlsn. yle de, bu dr- imtihanda olan teklifat- lhiyye bir ibtildr ve bir msabakaya sevktir ki; istidad- beer madeninde olan cevhir-i liye ile mevadd- sfliyye, birbirinden tefrik edilsin. Mdem Kur'an, bu dr- imtihanda; bir tecrbe suretinde, bir msabaka meydannda, beerin tekemml iin nazil olmutur. Elbette u dnyevi ve herkese grnecek umur-u gaybiye-i istikbliyeye yalnz iaret edecek ve hccetini isbat edecek derecede akla kap aacak. Eer sarahaten zikretse; srr- teklif bozulur. S.)"

Dr- ridde

Aslnda Mslim iken sonradan irtidd eden veya bir zaman slmiyeti kabul etmi iken sonradan mrted olan ahslarn hkim bulunduklar

544

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yer.(Darrridde, yani: Mrtedlerden mteekkil bir taifenin istil ederek hakimiyetleri altna aldklar yerler, baz ahkm itibariyle dar- harbden ayrlr. Mesel: Dar- harb ahalisiyle musalha akdi caiz olduu hlde, darrridde ahalisiyle caiz olmaz. nk riddetin devamna cevaz verilemez. u kadar var ki, bunlar bir mddet dnmek iin mtareke talebinde bulunduklar takdirde baklr. Eer mslmanlarn hakknda hayrl grlrse bu mtarekeye muvafakat edilir. Ve eer harb edilmesi daha muvafk grlrse bu mtarekeye muvafakat edilmez.Mtreke kabul edildii takdirde mukabilinde bir bedel, bir hara alnamaz. Zir bu hlde mtareke, bir akd- zimmete mabih olur. Halbuki mrtedler, zimmete kabul edilemezler. Bu mtarekenin yle iki- gnlk, geici bir zaman iin olmas icab etmez. Buna lzumuna gre bir mhlet tayin edilir. (Ist. Fk. K.) Dr- ura-y asker 1296 ylnda lavolunan bu yksek askeri meclis 1253 ylnn muharrem aynda kurulmutu. 1259 tarihinde karlan kanun ile vazifesi tesbit edildi. Askeri ve mlki riclden onbir daimi, alt tane ise geici azas bulunan bu mecliste bir reis ve bir de mft yer alyordu. Dr- teklif Dnya. Allah'n teklif ve emirleri ile vazifeli olduumuz yer olan dnya. (u dr- dny meydn- imtihandr. Ve dr- tekliftir. Hizmet yeridir. Lezzet ve cret ve mkfat yeri deildir. S.) Dr- zimmet "Mslmanlarn, ahid ve emnn ve himayesini kabul etmi olduklar; gayr-i mslimlere mahsus yerler." drharb Dart dri sava yeri, dman lkesi. Yellenen, yellenici. ac bir bitki.

545

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dari' Dar Darib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Adm geni olan kii. Ot ve yem satan kii. * Evinden kmayan kimse. (Darb. dan) Stn saan kimseye vuran dii deve. * Aal yer. * Karanlk gece. * Vurucu, vuran. Darbeden, arpan. Dven.

drib Daribe Daric Darice Darih Darim Darin Darir

vuran, dven. Tabiat. * Klla vurulmu. * Erilmi yn. Kat, edid, iddetli. "Ay ve gne al. (Farsada ""hle"" denir.)" Kabir. Mezar. A. * Tavancl yavrusu. Bir yerin ad. (C.: Edirr) Kr, a'm. * Nefis. * Cismin bakiyyesi. * ri vcutlu fakir kii.

Daris Dari Dariyye

(Drus. dan) Yklm, mahvolmu. Siyaha boyanm kara deri. f. Divan airlerinin, dnyevi makamca byk olanlarn yaptrdklar kk ve konaklara dair yazdklar manzume.

Darm Darr Darra Darrab Darre Dars Dart Daru Daru-berd

iddetli alk. Oburluk. * Atein yakmas. St, leben. * Nzul. * Hayr ve amel okluu. iddet, mihnet. Bel. Naks. Ziyan. Sknt. Ktrmlk. Aka kesici, drp edici, para basan. Bir miktar st. Diiyle tutup srmak. Yellenmek. * Tez olmak. f. l, deva, tiryak. f. Debdebe, ihtiam.

546

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Daru-hane Dr-ul belv Dr-l amn Dr-l cihad Dr-l harb Darl harb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. l satlan yer, eczahane. Dnya, imtihan yeri. Bel ve musibet lemi. Snlacak, korunulacak yer. slm snrlarnn haricindeki lkeler. (Bak: Drlharb) (Dr-l harb) Harp yeri. Mslmanlarla gayr-i mslimler arasnda sulh akdedilmemi memleket. Kfirlerin ve onlarn gayr-i islmi hkmlerinin hkim olduu yer. (Bak: eair.)

Dr-l hicre Dr-l hikmet

Hicret edilen yer. Medine ehri. Hikmet yeri. Hikmetlerin hkmettii, hikmet beii dnya. * Osmanl devrinde eyh-l slmlk makamnn bir ismi.

Darl hikmetil islamiye

"(Dr-l Hikmet-il slmiye) Bu tekilt, son devirlerde gerek

imparatorluk ve gerekse slm Aleminde ortaya kan bir takm dini mes'elelerin halli ve slma yaplan hcumlarn slm ahkmna gre cevaplandrlmas iin 12 Austos 1334 (25 Austos 1918) tarihinde 5. Mehmed Reat ve eyhlislm Musa Kzm Efendi'nin zamanda kurulmutur.Ayrca halkn her trl dini ihtiyalarn, ilmi bir metodla yerine getirmek iin her trl neriyat ve beyannameleri ele almakta ve halkmz dahil ve haric tehlikelere kar tenvir etmekteydi. Ecnebilerin sorduklar suallere, komisyonlarda grlmek suretiyle resmen cevap verildii gibi; mracaat eden her mslmana da gerekli cevap veriliyordu.Osmanl mparatorluu'nun kark ve Avrupa hayranlnn devlet messeselerinin her kademesinde revata olduu bir zamada, ahlk ve iman elde tutmak, bu tekiltn en bata gelen vazifelerinden biri idi.Matbuatta slma yaplan hcumlara ve slm, hurafeler dini gibi gstermee alan yazarlara gerekli cevaplar

547

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

veriliyor ve cezalandrlmalar iin de Dahiliye Nezareti'ne resmen mracaat ediliyordu.Bu tekilta tyin olunan azalar azil, tyin, istif ve vefatlarla 28 kadardr. Aslnda, dokuz aza, bir reisten teekkl ediyordu. Bu ztlarn tyinleri gelii gzel olmad gibi, bu tekiltn iinde mevcut bulunan komisyondan birine (fkh, kelm ve ahlk) girebilecek ilm kariyere (meslek) sahip olmalar icab ediyordu.Bu messeseye ""slm Akademisi"" veya ""Yksek slm uras"" da diyebiliriz. Kuruluu ile son derece faydal ve o nisbette hizmetleri olmu bir tekilttr. Fakat kurulu tarihi olan 1918'den 1922'ye kadar devam etmekle, ancak drt senelik bir faaliyeti olmutur." Dr-l hilfe Hilfet Merkezi. Halifenin bulunduu yer. (Osmanllar devrinde stanbul idi ve bir ismi de Dersadet idi) Dr-l huld Dr-l ikab Dr-l islm Darl islam Dr-l karar Dar-l ktb Dr-l maarif Baki olan yer. Cennetin bir bahesi. Cennet. Cehennem. ok azab ekilen yer. (Bak: Drlislm) (Dr-l slm) slmiyet merkezi. Mslmanlarn hkim olduu yer. Kararl surette kalnan, kyametten sonraki yer. Cennet. Dr-l Beka. f. Ktbhne, kitab evi. Sultan Mecid zamannda Valide Sultan'n stanbul'da Sultan Mahmud trbesi civarnda yaptrm olduu mekteb. Dr-l mesai Dr-l mlk Dr-l ulm Dar-l-aceze drlfnn alma yeri. Mesai yeri. Atlye. Bakent, ba ehir. limler yurdu. Medrese. Ders grlen yer. Dknler, acizler evi. Yoksullar yurdu. fenler yeri, niversite.

548

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dar-l-fnun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

niversite. (1 Austos 1933'de stanbul Dr-ul Fnunu yerine niversite kurulmutur.)

drlharb Drlhikmet drlhizmet drlikab drlislm Dr-n nedve

sava yeri, dman lkesi. Osmanllar zamannda fetva ile vazifeli ilmi bir kurulu. hizmet yeri. azap yeri, cehennem. Mslmanlarn huzur iinde yaad yer. Mslmanlktan evvel, Kurey kabilesinin mnakaalar iin topland bir yerin ad olup, Kusey ibn-i Kilb tarafndan kurulmutur. (Sonradan Hz. Muhammed'e (A.S.M.) kar bulunanlarn toplanmalarndan dolay fesat ve mnafklarn toplandklar yer mnsna kullanlmaya balanmtr.)

Dr-s sade Dr-s saltana(t) Dr-s selm Dar-s selam Dr-s shha Drsselm Dr- if Dar--afaka Darvincilik

Sadet yeri, saray. Saltanat yeri. stanbul. Cennet. Selmet ve eminlik yeri. * Badatn eski ismi. Cennetin ikinci kat. * Cennet. Selmet yeri. Hastahne. kurtulu ve gven yeri, cennet. ifa yurdu, salk yurdu. * Tmarhne. stanbul'da yetim ve kszler iin kurulmu olan yatl lise. "19. yy.da yaam ngiliz dnr Darwin'in kurduu bir nazariye, gr. ""Evrim teorisi: Tekml nazariyesi"" adyla da anlan bu gre gre; insan dhil btn canllarn balangta tek hcreli canl olarak meydana geldiklerini, sonra tesadfen nesilden nesile farkllap bakalatn, bu tesadf deiikliklerden evre artlarna uygun olanlara sahip canllarn yaadn, dierlerinin yok olduunu,

549

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bylece canllarn gittike mkemmelleerek bugnk ekle girdiini, insann da maymun soyundan geldiini iddia eder. Bu iddiann ortaya atld zamanlarda canl hcrenin kimyasal ve genetik yaps bilinmiyordu. Hcre, canlnn basit bir yap ta zannediliyordu. Bugn elektromikroskoplar sayesinde canlnn kimyasal ve genetik yapsyla ilgili byk ve nemli keifler yapld. Canllarn sahip olduklar vasflarn hcre ekirdeinde yer alan ve genlerin yapsn meydana getiren DNA denilen protein molekllerinde nasl muhafaza edildii ve bunlarn nasl babadan oula getii aklanmtr. Gerek genlerin, gerek hcrenin yapsnda yer alan eitli protein moleklleri 20 eit amino asit ad verilen daha kk paracklarn eitli ekilde birlemesinden meydana gelmitir. Amino asitlerin meydana gelii bir yana DNA molekllerinin ve dier protein molekllerinin herbirinin tesadfen meydana gelip gelemiyecei matematik olarak hesaplanmtr. Bir hcredeki tek bir molekln meydana geli ihtimali 1 saysnn nne 240 tane sfr koyarak elde edilen say kadar molekl meydana gelse bunlardan yalnz biri ie yaryan bir molekl olabilirdi. Tesadfen bu kadar ok sayda kimyasal birleim olabilmesi iin kinatn mrnn trilyonlarca defa daha fazla zamann gemesi gerekir. Daha dorusu imknszdr. Canl hcrenin btn molekllerinin bu ekilde tesadfen bir araya gelip hcreyi meydana getirmelerini hayal etmek bile imkn dahilinde deildir.Tesadfen bir hcrenin meydana geliini aklamak imknsz olunca yer yzndeki bunca canlnn tesadfen meydana geldiini iddia etmek ise ilim ve akl d bir vehimden baka birey deildir. lim adamlarnn laboratuvarda yaptklar almalar sonunda bir canlnn deiip baka

550

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir canl haline gelemiyecei de ispatlanmtr. Sirke sinei zerinde yaplan deneyler sonunda sinekten daha mkemmel bir canl meydana gelmemi, aksine kesik kanatl, hastalkl, sakat bir yavru sinek domutur. Canllar ""mtasyon"" denilen bir kazaya uradklar zaman ancak sakat bir yavru meydana geliyor. Kazaya uryan bir araba, jet uana dnmez, sadece kazal bir araba meydana gelir. Tek hcreyi yaratan da insan yaratan da birdir. O da atomdan yldzlara kadar her varln yaratcs olan Allah'tr." Darzem Darzeme Ds Da's Da'sa Dasar Dasdasa Dase Da'sere Ds- zerrin dstn dstne Dsitn St az deve. * ok src olan ylan. ok srmak. f. Orak. * Tuzak. * Sedef otu. Titremek. * Zayf olmak, zayflamak. Yumuak yer. (Dstr) f. Tellal, simsar. Depretmek, tahrik. f. Orak. Ykmak. Altn orak. * Mc: Yeni ay. destan, mehur hikye. destan gibi olan. (Dstn) f. Destan, sergzet. Gemi hdiseleri anlatan nesir veya nazm halinde yaz. * hret. Dsitne-i ak Da Ak hikyesi ve destan. simlerin sonlarna eklenerek elik, refakat ve ortaklk bildirir. Mesel: Arka-da $ : Refik. Da'ere Ykmak.

551

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Date Daten

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Khne, harab olmu, eskimi, ypranm. * Mlik olmu. f. Tutmak, elde etmek, mlik olmak, zimmetine geirmek. * Zabtetmek, gasbetmek, almak. * Grp gzetlemek. * Eskimek, ypranmak, harab olmak, khnelemek.

dussl D-l-efrenc D-l-kalb D-s-sl Dav' Dava vekili

vatan hasreti. Frengi hastal. Tb: Kalb hastal, yrek arpmas. Sla hasreti. Vatan hasreti. Kavuma hasreti. Kayma alnm sr stnden yaplm eki yourt ve ayran. Baro tekilatnn olmad yerlerde kanun izin ile vekil sfat kazanan ve dava takibine salhiyeti olan kii.

dva Da'v

savunulan dnce, hak talebi, nemli mesele. Takib edilen fikir, iddia. * Bir kimsenin hakkn aramak zere mahkemeye mracaat etmesi. * Hakk olann iddia etmesi. Kendini hakl grp veya zannedip stn fikirlilik iddia etmek. * Mes'ele. * nat. Ayak diremek. * Cenab- Hak'tan hayr ve rahmet dilemek. * Bir kimseyi bir eye sevketmek. * Birisinin hkimin huzurunda baka birisinden hak istemesi.

Davac Davahi Davahi-s seb' Da'vat Davat Da'v-y halk

t. Dava aan. Memleket keleri. Yedi kat gk. (Du. C.) Dular, niyazlar, arlar. (Bak: Ed'iye) Devenin banda olan verem. Yaratmak iddiasnda bulunmak, halk etmeyi, yaratmay dva etmek. (Kinatta hibir kimse da'v-y halk ve iddia-y icad edemez. Halk eden ancak Cenab- Hak'tr.)(Arz ve btn ncum ve musu tesbih

552

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

taneleri gibi kaldracak ve evirecek kuvvetli bir ele mlik olmyan kimse, kinatta dva-y halk ve iddia-y icad edemez. Zira her ey, her eyle baldr. H.) Da'v-y nbvvet Davban Davc Davda' Dver Peygamberlik dava etmek. Peygamber olduunu iln etmek. Gl, byk deve. (C.: Edvc) ki eyin birbirine eilip ulamas. Me'ale. * nsan sesleri. Cenab- Hakk'n (C.C.) bir ismidir. * dil, insafl ve doru olan hkmdar, vezir veya hkim. Dverne f. Doruluk ve adaleti seven bir bye yakacak tarzda. * Hkim ve vezirle alkal olan. Dver f. Hkimlik, hkmdarlk. * Mahkeme ve dv. * Kt ile iyiyi birbirinden ayrt etme. * Kavga, mcadele. Da'vet arma. Ziyafet. Du. * Bir fikri kabul ettirmek iin deliller sylemek. dvet dvetname Davita ar. davet mektubu. Havuzun dibinde olan balk. * kklk. * Suyu ok olduundan elde durmayan sv hamur. Daviye Davkaa Davlumbaz Otsuz l. iman ve ahmak olan kimse. arklar yandan olan vapurlarda arklarn dndkleri yerleri rtmek iin vapurun iki tarafnda bulunan iki byk yarm daire. Davmeran Davr Davta Fesleen denilen iyi kokulu iek. Ziyan etmek, zarara girmek. Fakir.* Gvdeli, cesim.

553

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dvud (a.s.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kur'an- Kerim'de ismi geer ve Ben srail Peygamberlerindendir. Hz. Sleyman'n (A.S.) babasdr. Hem Peygamber, hem Sultand. branice Zebur kitab kendisine nzil olmutur. Sesi ok gzeldi. M.. 1010 da vefat ettii nakledilir. (Bak: Yua)(Telyin-i hadid, en byk bir ni'met-i lhiyyedir ki; byk bir peygamberinin fazln, onunla gsteriyor. Evet, telyin-i hadid, yni demiri hamur gibi yumuatmak ve nhs eritmek ve mdenleri bulmak, karmak; btn maddi sanyi-i beeriyyenin asl ve anasdr ve esas ve mdenidir. te u yet iaret ediyor ki: ""Byk bir Resule, byk bir Halife-i Zemine, byk bir mucize suretinde, byk bir ni'met olarak; telyin-i hadiddir ve demiri hamur gibi yumuatmak ve tel gibi inceltmek ve bakr eritmekle ekser sanyi-i umumiyeye medar olmaktr."" Mdem bir Resule; hem halife, yni hem mnevi hem maddi bir hkime, lisanna hikmet ve eline san'at vermi. Lisanndaki hikmete sarihan tevik eder. Elbette elindeki san'ata dahi tergib iareti var. Cenb- Hak, u yetin lisan- iaretiyle mnen diyor:""Ey beni-dem! Evmir-i teklifiyeme itat eden bir abdimin lisanna ve kalbine yle bir hikmet verdim ki; herey'i keml-i vuzuh ile fasledip hakikatn gsteriyor ve eline de yle bir san'at verdim ki; elinde balmumu gibi demiri her ekle evirir. Halifelik ve pdiahlna mhim kuvvet elde eder. Mdem bu mmkndr, veriliyor. Hem ehemmiyetlidir. Hem hayat- itimiyenizde ona ok muhtasnz. Siz de evmir-i tekviniyeme itat etseniz o hikmet ve o san'at, size de verilebilir. Mrur-u zamanla yetiir ve yanaabilirsiniz."" te beerin san'at cihetinde en ileri gitmesi ve maddi kuvvet cihetinde en mhim iktidar elde etmesi; telyin-i hadid iledir ve izbe-i nhas iledir. yette nhas ""ktr"" ile

554

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tbir edilmi. u yetler, umum nev-i beerin nazarn u hakikate eviriyor ve u hakikatn ne kadar ehemmiyetli olduunu takdir etmeyen eski zaman insanlarna ve imdiki tenbellerine iddetle ihtar ediyor... S.)" Dvd Davud Dvdvr Davve Davv Davy Davz Daye dye Dayet Dayf Dayfen (dayfn) Daygam Day byk bir peygamber. Hz. Davud'un (A.S.) sesini andran kaln gr ses. Davut alehisselm gibi. Ses, sad. Yurt tutmak. Arklk. * Zayflk. Zulmetmek, zulm yapmak. * inemek. ocuk hizmetisi. ocua st veren. Dad. Mrebbi. dad, ocuk bakcs. Yan, taraf, cenb. (C.: Ezyf-Zuyuf-Zayfn) Misafir. * Meyletmek, ynelmek. Misafiriyle gelen kii. Arslan, esed. * Isrmak. Tunus ve Cezayir'in, Osmanl idaresinde bulunduu sralarda buralar Osmanllara tbi olarak idare eden kimselere verilen nvan. * Annenin erkek kardei. Dayib Dayiban Dayic Dayin Dayine Dayis taat eden, vakarl ve ciddi kii. Gece ile gndz. Kovayla kuyudan su ekip havuza boaltan kimse. Bor veren. Alacakl. dn para veren. (Bak: Din). (C.: Davyin) Dii koyun. (C.: Dsse) Hrsz.

555

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Daym Dayyk Da'z Deaim Deavi De'b

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zulm. Sknt. htiya. Pek dar. Cim etmek. (Dme. C.) Destekler, payandalar, direkler. (Dav. C.) Dvalar, mes'eleler. Bir ide devam ve iltizamla emek ekip almak. * Adet, usul, tarz, kaide. * n. * Emir. * Kr. * Tardeylemek.

Deb' Debabic Debabis Debabud Debar Debat Debb Debbabe Debba Debbe

Vurmak, darb. (Dibc. C.) Dall, iekli ipek kumalar. (Debbus. C.) Topuzlar. ki rgala dokunan bir bez cinsi. Mahvolmak. Helk olmak. (C. Deb) Umayan ekirge. Hareket etmek. * Ar ar yrmek. Kale duvarlarn oymaya yarayan bir sava aleti. Tank. Derileri sepileyip mein, sahtiyan, ksele vesaire yapan. (C.: Debbt) Matara dedikleri su kab. * Ya. Bal ve macun koyacak kaplar.

Debbus Debdab debdebe Debdebe Deber Debe Debh De'b-i edeb

(C.: Debbis) Topuz. f. an, hret. Azamet, hamet, cesamet. gsteri grlts, grkem. Grlt, patrt. Gsteri iin yaplan grlt. Tantana. Hamet. Savarken askerin bozulmas, bozguna uramas. Evin esas. Belini bkp eildiinde, ban ne doru fazlaca emek. Edeb usul, kaide. Edeb kaidesi. Edebiyat deti, ekli, tarz.

556

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Debib Debir Debistan Debkel Debl Debr Debre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yrmek. * Harekete gemek. f. Mstear. * Ktib, yazc. f. Mekteb, okul. Bir araya toplanm mal. * Derisi kaln, irkin kimse. Kk eek. * Toplamak, cem'etmek. * Islah etmek. (C.: Dbur) Oul kz topluluu. * Bal ars. (C.: Debert-Dibr-Edbr) Savarken askerin bozulmas. * Bir evlek yer. * Vaktinden sonra gelmek.

debretmek Debretmek Debs (dibs) Debsa' Deb Debub Debur Debus Decac Decace Decc Deccal

kmldatmak. t. (Tepretmek) Kmldatmak, harekete getirmek, oynatmak. Dibekde buday dmek. ok fazla krmz olduundan, siyah gibi grnen ey. ekirgenin ot yemesi. Semizlik ve imanlndan dolay yryemeyen deve. Bat rzgr. * Frak, ayrlk. * Halef etmek. f. Topuz. (C.: Dcc) Tavuk. * Horoz, tavuk ve pili cinsi. (Dcce, dicce) Tavuk. Tavuu armak. "Hakk btl, btl hak olarak gsteren. (Deccal'n Cennet dedii Cehennem gibi, Cehennem dedii de Cennet gibi olaca rivyet edilir. Sahih hadislerin ihbar ve din byklerinin izah ve kabulleri ile, hirzamanda gelecek ve Rislet-i Ahmediyeyi inkr edip slmiyeti tahribe alacak ve dnyay fesda verecek ok erli ve kfr- mutlak yolunda olan dehetli bir ahstr. Bir hadis rivyetinde deccal, dierinde yirmiyedi deccal gelecei Peygamberimiz Aleyhissalt

557

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vesselm tarafndan bildirilmitir. lem-i slmda muhtelif zamanlarda km olan dehetli din dmanlarnn ve anariye hizmet edenlerin umumu da rivvetleri tasdik etmektedir. Bu din ykclnn hirzamanda daha dehetli olaca bildirilmektedir. u son asrda grlen ve dnyay tehdit eden ve Cenab- Hakk' inkra kadar cr'et edip medeniyet-i beeriyeyi tahribe alan dehetli cereyanlar bu gaybi ihbrn doruluunu tasdik etmektedir.) (Bak: Mehdi, Mesih, Mesih-d-Deccal, Sfyan)(Deccal'n ahs- sursi insan gibidir. Marur, fir'avunlam, Allah' unutmu olduundan; sur, cebbrne olan hkimiyetine, uluhiyet namn vermi bir eytan- ahmaktr ve bir insan- dessastr. Fakat ahs- mnevisi olan dinsizlik cereyan- azmi, pek cesimdir. Rivayetlerde Deccal'a ait tavsifat- mdhie ona iaret eder. Bir vakit Japonya'nn bakumandannn resmi, bir aya Bahr-i Muhit'te, dier aya on gnlk mesafedeki Port Artr Kal'asnda tasvir edilmi. O kk Japon Kumandannn bu surette tasviriyle, ordusunun ahs- mnevsi gsterilmi. M.)" deccl kyametten nce ortaya karak yandalaryla birlikte dini ykmaya alan azgn kimse. decclne deccliyet deccal gibi. din ykc deccaln ilkeleriyle hareket edenlerin oluturduu mnev ahsiyet. Decdece Dececan Decen "Tavua ""bilibili"" diye seslenmek." Arca, yab yab yrmek. ok yamur.

558

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Decl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"rtmek. * Devenin katranlanmas. * Kartrmak, yalan sylemek. Hakk btl; btl hak diye gstermek. Anari karmak. * Btl hak gsteren. * Mblgal fili; Deccaldr."

Decn

Bol yamur, rahmet. * Havann bulutlu olmas. * Bir yerde mukim olma. Bir yerde oturma.

Decran Decucat Decv Decye De'da Dedektif Deeb Def'

Neeli, sevinli, bahtiyar kimse. Ayaklar ksack dii deve. Nikh. * ok karanlk, zulmet. (C.: Dc) Karanlk, zulmet. Her ayn son gn. * aban'n son gn. * ok karanlk gece. Fr. Hususi aratrma yapan, tkib ve tarassudda bulunan polis. det, usul, kaide, an'ane. Ortadan kaldrmak, teye itmek. * Mni' olmak. Savmak. Savunmak. * Himaye etmek. * Fk: Bir dvay mdafaa iin baka bir dva amak.

def Def'a Defa def deft Defaat Defad' Def'a-i ul Defain defin deften

savma, savuturma. Bir kerre. Boynuz ve kanat uzunluu. * Bir eyin eilip ikiye bklmesi. kez, kere. defalar, kereler. Kerreler, def'alar. Mteaddid. (Dfda. C.) Kurbaalar. Birinci olarak, ilk defa. (Define. C.) Defineler. defineler. birdenbire.

559

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Def'aten Def'ateyn Defatir Defatir-i resmiyye Defenni Defer Deff Deffe Def-i cu' Def-i hcet Def-i er

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hemen, birdenbire ni olarak. Beklenmedik anda. Bir def'ada. ki kere, iki defa. (Defter. C.) Defterler. Not yazmaa mahsus kttan beyaz kitablar. Resmi defterler. Alaca renkli bir cins elbise. Koltuk kokusu gibi olan pis koku. * Yemee kurt dmesi. Yan, cenb. * Kolay. Yan, yz. * Kitab cildinin iki tarafndan herbiri. Al gidermek. Birey yemek. Abdest bozmak. "Ktl ve erri def'etmek.(Bu gnlerde, Kur'an- Hakm'in nazarnda, imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i slih esaslarn dndm. Takva, menhiyattan ve gnahlardan itinab etmek ve amel-i salih emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktr. Her zaman def'-i er, celb-i nef'a racih olmakla beraber; bu tahribat ve sefahet ve cazibedar hevesat zamannda bu takva olan, def'-i mefasid ve terk-i kebair ss-l esas olup, byk bir rhaniyet kesbetmi. K.L.)"

Def-i tabi

Bnyede ve ite olan eyi, ftr ve normal ekilde dar atmak.DEF' : (Def'-Defe) Scaklk.

def Def' Defi' Defif

bir anda. Hemen, bir anda. Kzgn olan nesne. Ar ar gitmek. * Kuun, ayaklar yerde iken kanatlarn salp hareket ettirmesi.

560

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Defin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Defn. den) Medfun, defnedilmi, topraa konulmu, gmlm, gml.

Define

Para veya altn gibi eskiden saklanm eylerin bulunduu yer. * Kymetli eya. Kymeti ve deeri yksek olan eyler veya kimse.

defne Defk Deflasyon defn Defn defnetmek Defn-i emvat Defn-i meyyit Defr Defter

yere gmlm kymetli eya. Atmak. Dkmek. Fr. Parann piyasada azalmasyla satn alma gcnn artmas. gmme. Gmmek, gmlmek. Cenazenin mezara gmlmesi. gmmek. llerin gmlmesi. lnn gmlmesi. Kokmak. (C.: Deftir) (Yunanca iki kanatl manasna gelen bir kelimeden alnmtr). Not yazmaa, ders iin veya ticari hesablara mahsus kattan beyaz kitab. Pusula. * Liste.

Defterdar

Defter tutan. Devletin gelir ve masraflarn tutan vazifeli memur. Eskiden Maliye Nzr bu nam ile anlrd. Bir vilayetin maliye ilerine bakan memur.

defterdr Defterdarlk

defterci, defter tutan. Eskiden maliye bakanl. * imdi vilyetlerin mali ilerine bakan daire.

Defter-i a'ml

nsanlarn amellerinin iyilik veya, ktlklerinin meleklerce kaydolunduu manev defter.( $ kelimesiyle ifade eder ki: Hairde herkesin btn a'mli bir sahife iinde yazl olarak nerediliyor. u mes'ele kendi kendine ok acib olduundan akl ona yol bulamaz.

561

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fakat, surenin iaret ettii gibi har-i bahride baka noktalarn naziresi olduu gibi, u ner-i suhuf naziresi pek zhirdir. nki her meyvedar aa ve iekli bir otun da amelleri var. Fiilleri var, vazifeleri var. Esm-i lhiyeyi ne ekilde gstererek tesbihat etmi ise ubudiyetleri var. te onun btn bu amelleri tarih-i hayatlaryla beraber umum ekirdeklerinde, tohumcuklarnda yazlp baka bir baharda, baka bir zeminde kar. Gsterdii ekil ve suret lisanyla gayet fasih bir surette analarnn ve asllarnn a'mlini zikrettii gibi dal, budak, yaprak, iek ve meyveleriyle sahife-i a'mlini nereder. S.) Defva Dega Boyu uzun aa. Uzun boyunlu kei.* Boynu uzun olan kadn. f. Hile, habislik, dolandrclk. * Hilekr, dolandrc, habis. * Kalp para, bozuk ake. Deh deh Deha Dehadar Dehaet Deha-i fenn Deha-i kuds f. On (10), aer. stn zek. Yaymak, demek. f. Uyanklk, zeki ve ok akll olu. Dahilik, deh sahibi olma. Zekilikte, anlayllkta ok yksek olma. Fen ve dnyevi ilimlerde ok ileri grllk ve harika zekl olmak. Dinin derin hakikatlarn anlamakta yksek mahareti olan deh. Din deh. Dehak Dehakn Dehal dehlet Dehalet Krmak, kesmek. * Ac ektirmek, azap etmek. (Dihkan. C.) Ky aalar. * Kyller, iftiler. Aldatmak, mekir ve hile etmek. girme, snma. Snmak, aman dilemek, medet, yardm isteyi.

562

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dehaliz Dehan dehn Dehane Dehanga Dehn- teng Dehar Deharir Deharis Dehaz Dehbel Dehdak Dehdan (dehdehn) Dehdehe Dehdeh Dehen Dehen-uy Dehhae Dehit Dehkel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Dehliz. C.) Dehlizler, holler, koridorlar. (Dhen- Dahen) f. Az, Fem. az. f. Kp, testi, frn ve bunlara benzer eylerin az. f. Syliyen, alm az, konuan az. Ufak az. Dar az. f. Maara, da maaras. Kovuk. atlak. Zamnn iddetleri. Bel. iddet. f. Feryat, figan. Barp arma. Yksek sad ile medet isteme. Yemekte lokmann byk olmas. * Bir ku ad. Kesmek. Kat'. Develerin bir yere toplanmas. Yuvarlamak, dndrmek. f. Hlis altun. f. Az. Az temizleme, az ykama. ok fazla derecede korkun, dehet verici. f. ttifak, ittihad, birlik. * Bir tarzda hareket, ayn ekilde hareket. Zahmet, meakkat. * iddetli ve meakkatli zaman.DEHKEM : Yal adam. htiyar adam.

Dehl Dehles Dehliz dehlz

Zamandan bir saat. * Azca nesne. Ksa boylu kimse. (C.: Dehliz) Hol, koridor. Ev ile kap aras. dar ve uzun geit.

563

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dehliz-i cinan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Revak- uhreviye mnasnda mecaz bir deyimdir. (Bak: Revk- uhreviye).

Dehm

(C.: Dhum) Anszdan gelmek. * ok fazla miktarda asker. * ok adet, kesret.

Dehma

Bel. Zahmet * mlek. * ok adet, kesret, say okluu. * Kadim, eski. * Halis krmz koyun. * Koyu kzl.

Dehmak Dehme Dehmece Dehmeka Dehmus Dehn

Kesmek, kat'. Yumuak yemek. htiyar kiinin ayanda kstek var gibi yab yab yrmesi. Yumuak ve gzel yemek. * Her nesnenin yumua. Cmert kii. Kerim kimse. Denekle vurmak. * Yamurun, yeri slatmas. * Bir eyi yalamak. * Bir kimseye mnfkane mumele etmek.

Dehna Dehnec Dehr suresi

Ova, sahr. l, geni veya susuz ova. * Bir yer ismi. Zmrt gibi bir kymetli ta. Kur'n- Kerim'in 76. suresi olup Sure-i nsan, Ebrar, Emac, Hel Et Suresi de denir.

Dehr dehr Dehre

Zaman, ok uzun zaman, ebedi. * Bin yllk zaman. * Dnya. zaman, devir. f. (Dahra) Testere gibi dili ve eri budama leti. Ba budamak iin kullanlan testere gibi dili olan bak.

Dehr-i fni Dehr

Fni dnya, geici dnya. Dehr ve zamana dair ve mteallik. DEHRYE : Devre ait. Zamana dair ve mteallik. * lemin ezel ve ebedliini iddia edip hirete inanmyan mnkir ve imansz bir frka.

dehr

zamanla ilgili, kyamete inanmayan mansz felsefeci.

564

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dehriyye Dehriyyun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnyann sonsuzluuna inanan felsefecilerin yolu. (Dehr. C.) Dehriye frkasndan olanlar.DEHS (Dehs) : ine ayak batan yumuak yer.

dehriyyn Deh-sal Deh-sale Deh Deh(e) Dehet dehet Dehet-efan Dehet-engiz dehetengiz Dehun Dehm Dehver Dehy (deh) Dehya Deh-yek dejenere Dejenere Dek

zaman tanrlatran mansz felsefeciler. f. Gezegen, seyyare, yldz. f. On yanda. On yllk. f. Bulanklk, karanlk. Zulmat. * Bir ie balama. Tenbel olmak. Korkup kalacak ey. rkmek, amak. Korku ve tel iinde olmak. ruhu birden kaplayan korku. f. Korkun, korku ve dehet saan, rktc. f. ok dehet verici. ok korkutucu. korku verici. f. Hatrlama, ezber okuma. f. Onuncu. Cem'etmek, toplamak. * Lokmay byk yapmak. Kiinin fikir ve fersetinin isabetli ve doru olmas. "Te'kid iin ""Dahiye"" lfzna sfat yaplr. ""Dhiye-i dehya"" gibi." f. r, onda bir. bozulma, soysuzlama. Fr. Bozulma, soysuzlama. f. Desise, hile, dolandrclk. * Sil, dilenci. * Dilencilik. * Salam, metin, muhkem. * atma, tokuma.

dek Deka'

hile, oyun. (C.: Dkk-Dkk-Dekvt) Hrgc arkasna dm dii deve.* Kaygan yer.

565

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dekaik dekaik Dekakin Dekametre Dekan Dekar Dek-baz Dekdak Dekdeke Dekele Dekik Dekk dekk Dekke Dekken Dekor Dekoratr Dekovil De'l Delab (Bak: Dakaik) incelikler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Dkkn. C.) Dkknlar. yun. On metrelik uzunluk birimi. Lt. niversitelerde bir fakltenin bakan. Lt. Bin metrekarelik l birimi. f. Hileci, hilekr, oyuncu, aldatc. (C.: Dekdik) Kum yn. Yerin deprenmesi. * Sancma. * Def etme, kovma. Sv balk. Kuvvetleriyle gururlanp sultann emrine uymayan kavim. Tam bir yl. (C.: Dekeke) Vurmak. * Dkmek. * Para para etmek. Delil. ufalanma. Ufalanmak. Pre pre olmak. * Vurmak, dmek. * Seki, sofa. Hurdaha olmak, yerle bir olma, ufalanmak, para, para olmak. Fr. Ss. Bir sahneyi mtenasib bir nizamla sslemek. Fr. Dekor ve dekorasyon yapan sanatkr. Fr. Ray aral 60 cm. yahut daha az olan kk demiryolu. Aldatmak. * Ahdi bozmak, sz tutmamak. (Dlb) (C.: Deglib) Bzs su ile ve bsz da hayvan ile dndrlen su ekmee mahsus ark.

Delail

"(Delil. C.) Deliller. Brhanlar. sbt vastalar.(... Cay- hayrettir ki; Resul- Ekrem'in (A.S.M.) mbalaasz binler vecihte, binler eit insan, herbiri bir tek mu'cizesiyle veya bir delil-i nbvvet ile veya bir kelm ile veya yzn grmesiyle ve hkez... birer almeti ile iman getirdikleri hlde, btn bu binler ayr ayr insanlar ve mdakkik ve

566

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mtefekkirleri imana getiren btn o binler delil-i Nbvveti nakl-i sahih ile ve sr- kat'iyye ile imdiki bedbaht bir ksm insanlara kfi gelmiyor gibi dallete sapyorlar. M.)" delil Delail-i fkiye Delail-i akliye Delail-i enfsiye deliller, kantlar. Afaka it deliller. Kinattaki deliller. Akl ile bulunan deliller. Akla id deliller. Kiinin kendi nefsinde olan deliller. Yani vcudun gerek maddi ve gerek (vicdan ve hisler gibi) mnevi yapsnda olan ve imana ait hkmleri isbat eden delillerdir. Delail-i kalbiye Delail-i nakliye Delail-i nbvvet Kalbe id deliller. Kalb ile bilinen deliller. Nakil yolu ile gelen deliller. (Bak: Delil-i nakl) "Peygamberliin hak olduuna dair olan deliller.(Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm iddi-y Nbvvet etmi; Kur'an- Azman gibi bir ferman gstermi ve ehl-i tahkikin yannda bine kadar mu'cizat- bhireyi gstermitir. O mu'cizt, hey'et-i mecmuasiyle, dv-y nbvvetin vukuu kadar vcudlar kat'idir. Kur'an- Hakm'in ok yerlerinde en muannid kfirlerden naklettii sihir isnad etmeleri gsteriyor ki; o muannid kfirler dahi mu'cizatn vcudlarn ve vukularn inkr edemiyorlar. Yalnz, kendilerini aldatmak veya etba'larn kandrmak iin, h sihir demiler.Evet, mu'cizat- Ahmediyenin (A.S.M.) yz tevatr kuvvetinde bir kat'iyeti vardr. Mu'cize ise; Hlik- Kinat tarafndan O'nun dvasna bir tasdiktir; $ hkmne geer. Naslki sen bir padiahn meclisinde ve daire-i nazarnda desen ki: ""Padiah beni filn ie me'mur etmi."" Senden o dvaya bir delil istenilse; padiah ""Evet"" dese, nasl seni tasdik eder. yle de: detini ve vaziyetini senin iltimasnla deitirirse; ""Evet""

567

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sznden daha kat'i, daha salam, senin dvan tasdik eder. yle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm dva etmi ki: ""Ben, u kinat Hlik'nn meb'usuyum. Delilim de udur ki: Mstemir detini, benim du ve iltimasmla deitirecek. te, parmaklarma baknz; be musluklu bir eme gibi akttryor. Kamere baknz; bir parmamn iaretiyle iki para ediyor. u aaca baknz; beni tasdik iin yanma geliyor, ehadet ediyor. u bir para taama baknz; iki - adama ancak kfi geldii halde; ite ikiyz - yz adam tok ediyor."" Ve hkez... yzer mu'cizat byle gstermitir.imdi, u Ztn delil-i sdk ve berhin-i nbvveti yalnz mu'cizatna mnhasr deildir. Belki, ehl-i dikkat iin, hemen umum harekt ve ef'li, ahvl ve akvli, ahlk ve etvr, siret ve sureti, sdkn ve ciddiyetini isbat eder. Hatt mehur ulem-i Beni sriliyeden Abdullah bn-i Selm gibi pek ok zatlar, yalnz o Zt- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n simasn grmekle: ""u simda yalan yok! u yzde hile olamaz!"" diyerek imana gelmiler.endan muhakkikn-i ulema, delail-i nbvveti ve mu'cizat bin kadar demiler; fakat binler, belki yzbinler delil-i nbvvet vardr. Ve yzbinler yol ile yzbinler muhtelif fikirli adamlar, o ztn nbvvetini tasdik etmiler. Yalnz Kur'an- Hakm'de krk vech-i i'cazdan baka, nbvvet-i Ahmediyenin (A.S.M.) bin brhann gsteriyor. M.)" Delail-i zhiriye Delak Delal Delalat dellat Ak olarak zhirde grnen deliller. Maddi deliller. Sansar. Cilve, naz, ive. nsana gzel ve sevimli grnecek hl, durum. (Dellet. C.) Delletler, almet olmalar,yol gstermeler, klavuzluklar. delletler, delil olmalar.

568

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dellet Delalet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

delil olma, yol gsterme. Delil olmak. Yol gstermek. Klavuzluk. Doru yolu bulmakta insanlara yardm etmek. * aret.

delleten Delalet-i selse

delil olarak, yol gstererek. " eit dellet. Bunlar da: Dellet-i mutabkye, dellet-i tazammuniye, dellet-i iltizamiyedir.1- Delalet-i mutabkye: Bir kelmn vaz'olunduu, yani kasdedilen mnann tamanna delletidir. Mesel: nsan lfz, insann tam mahiyeti olan, hayvan- natk, (yani, konuan hayat sahibi varlk) mnasna delleti gibi.2- Delalet-i tazammuniye: Bir lfzn vaz'olunduu mnann bir cz'ne delletidir.3- Delalet-i iltizamiye: Bir lfzn vaz'olunduu mnann lzmna yani o mna ile beraber bulunmas zaruri olan dier bir mnaya delletidir. Mezkur dellet-i selseye ait yle bir misal dahi verilir.""Zekt, mslmanlarn fakirlerine verilir, hi bir zengine verilmez."" baresi; zektn, yalnz Mslman fakirlere verileceine dellet-i mutabkye ile; zengin olan Ahmet, Mehmet gibi belli ahslara verilemiyeceine dellet-i tazammuniye ile; zekt hususunda zenginler ile fakirler arasnda fark bulunduuna da dellet-i iltizamiye ile dellet eder."

Delalet-i ztiye

Kendi zat ile, bizzat kendisini eserleri ile gstermek suretiyle olan dellet, ahidlik.

De'lan Del'as (del'ak) Delas Deldel Dele

Ar yk getirmi hayvann yab yab yrmesi. Byk, kuvvetli deve. Yumuak ve berrak ey. (Deldl) Deprenmek. (C.: Del) Kova.

569

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Delec Delef Delehmes

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gecenin evvelinden gitmek. Tekaddm etmek, ileri gemek. nde bulunmak. Arslan. * Bahdr, kahraman. * eri. * Kuvvetli kii. * ok karanlk olan gece.

Deles Delh Deli' Delif Delik Delil

Karanlk. * Yaz sonunda yapraklanr bir ot. * Bir eyi gizlemek. Heder olmak, boa ve faydasz olarak gitmek. san yol, kolay olan yol. Yava yrmek. f. Gl tohumu. Klavuz. Doru yolu gsteren. Mehl kefetmekte ve malumun shhatn isbat etmekte vasta ve let ittihaz olunan husus. * Beyyine. Brhan.

dell Delil-i akl

yol gsterici, kant. Akl yolu ile bulunan delil. Nakil yolu ile olmadan, dnlerek bulunan delil.

Delil-i ar ve sllem Eski mantkta Vahdaniyyet-i lhiyyeyi ve teselsln muhaliyyetini isbat bahislerinde geen delillerdendir. Delil-i ihtira' "Cenab- Hakk'n yeniden icad ederek yaratt eylerden meydana gelen, kendi ztna mahsus delil. Buna misl olarak birini zikredebiliriz:(Cenb- Hak hususi eserlerine mene ve kendisine lyk kemltna me'haz olmak zere her ferde ve her nev'e has ve mstakil bir vcud vermitir. Ezel cihetine sonsuz olarak uzanp giden, hibir nev' yoktur. nk btn enva'; imkndan vcub diresine kmamlardr. Ve teselsln de btl olduu meydandadr. Ve lemde grnen u tegayyr ve tebeddl ile bir ksm eyann hudusu, yani, yeni vcuda geldii de gz ile grnyor. Bir ksmnn da

570

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hudusu zaruret-i akliye ile sabittir. Demek, hibir eyin ezeliyyeti cihetine gidilemez.Ve keza, ilm-l hayvanat ve ilm-n nebatatta isbat edildii gibi, envn says iki yz bine blidir. Bu nev'ler iin birer dem ve birer evvel baba lzmdr. Bu evvel babalarn ve demlerin dire-i vcubda olmayp ancak mmkinattan olduklarna nazaran behemehl, vastasz, kudret-i lhiyyeden vcuda geldikleri zaruridir. nk, bu nev'lerin teselsl, yani, sonsuz uzanp gitmeleri btldr. Ve baz nev'lerin baka nev'lerden husule gelmeleri tevehhm de btldr. nk, iki nev'den doan nev, alelekser ya akimdir veya nesli inktaa urar. Tensl ile bir silsilenin ba olamaz.Hlsa: Beeriyet ve sir hayvanatn tekil ettikleri silsilelerin mebdei en bata bir babada kesildii gibi, en nihayeti de son bir oulda kesilip bitecektir. ..)" Delil-i imkni "mkna it olan delil. $yeti ile iaret edilmitir. Bu delilin hlsas: ""Kinatn ihtiva ettii zerrelerden her birisinin gerek ztnda, gerek sfatnda, gerek ahvlinde ve gerek vcudunda gayr-i mtenahi imknlar, ihtimller, mkltlar, yollar, kanunlar varken; birdenbire o zerre gayr-i mtenhi yollardan muayyen bir yola sluk eder. Ve gayr-i mahdut hllerden bir vaziyete girer. Ve gayr-i ma'dut sfatlardan bir sfatla vasflanr. Ve doru bir kanun zerine mukadder bir maksada, harekete balar ve vazife olarak uhdesine verilen herhangi bir hikmet ve bir maslahat derhal intac eder ki, o hikmet ve o maslahatn husule gelmesi ancak o zerrenin o eit hareketiyle olabilir. Acaba o kadar yollar ve ihtimaller arasnda o zerrenin mceras, lisan- hliyle, Sani'in kasd ve hikmetine dellet etmez mi?te her bir zerre, mstakillen kendi bayla Sni'in vcuduna

571

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dellet ettii gibi, kk byk herhangi bir teekkle girerse veya herhangi bir mrekkebe cz' olursa, girdii ve cz' olduu o makamlarda kazand nisbete gre Sni'ine olan delletini muhafaza eder. ..)" Delil-i inayet "Allah'n inyetinin tecellisinden gelen ve kinatta grlen hikmet ve maslahatlara uygun en mkemmel nizam ve tam esasl san'at; ve kinattaki eyalarn menfaat ve faydalarn bildiren yetler, bu inyet delilini gsteriyorlar.(Sniin vcud ve vahdetine iaret eden delillerden biri de nayet delili'dir. Bu delil; kinat ve kinatn eczasn ve envn ihtillden, ihtilftan, dalmaktan kurtarp btn husustn intizam altna almakla kinata hayat veren nizamdan ibarettir. Btn maslahatlarn, hikmetlerin, faidelerin, menfaatlerin menei, bu nizamdr. Menfaatlerden, maslahatlardan bahseden btn Ayt- Kur'aniye, bu nizam zerine yryor ve bu nizamn tecellisine mazhardr. Binaenaleyh, btn mesalihin, fevaidin ve menafiin mercii olan ve kinata hayat veren bir nizam; elbette ve elbette bir nzmn vcuduna dellet ettii gibi, O nzmn kasd ve hikmetine de dellet etmekle, kr tesadfn vehimlerini nefyeder.Ey insan! Eer senin fikrin, nazarn u yksek nizam bulmaktan ciz ise ve istikra-i tm ile, yani umumi bir aratrma ile de o nizam elde etmeye kadir deilsen, insanlarn telhuk-u efkr denilen fikirlerinin birlemesinden doan ve nev-i beerin havass (duygular) hkmnde olan fnun ile kinata bak ve sahifelerini oku ki, akllar hayrette brakan o yksek nizam gresin.Evet, kinatn herbir nev'ine dir bir fen teekkl etmi veya etmektedir. Fen ise kavaid-i klliyeden ibarettir. Kaidenin klliyeti ise, nizamn yksekliine ve gzelliine dellet eder. Zira

572

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nizam olmayann klliyeti olamaz. Mesel: Her limin banda beyaz bir imme var. Klliyetle sylenilen u hkm, ulema nev'inde intizamn bulunmasna bakar. yle ise, umumi bir tefti neticesinde fnun-u kevniyeden herbirisi, kaidelerinin klliyeti ile kinatta yksek bir nizamn bulunmasna bir delildir. Ve herbir fen nurlu bir brhan olup, mevcudatn silsilelerinde salkmlar gibi aslp sallanan maslahat semerelerini ve ahvalin deimesinde gizli olan faideleri gstermekle Sniin kasd ve hikmetini iln ediyorlar. Adeta vehim eytanlarn tardetmek iin herbir fen, birer necm-i skbdr. Yani, btl vehimleri delip yakan birer yldzdrlar.Ey arkada! O nizam bulmak iin umum kinat aratrmaktansa, u misale dikkat et, matlubun hasl olur.Gz ile grnmeyen bir mikrob, bir hayvanck, kklyle beraber pek ince ve garib bir makine-i lhiyeyi hvidir. O makine mmkinattan olduundan, vcud ve ademi, mtesavidir. lletsiz vcuda gelmesi muhaldir. O makinenin bir illetten vcuda geldii zaruridir. O illet ise, esbab- tabiiyye deildir. nki, o makinedeki ince nizam, bir ilim ve uurun eseridir. Esbab- tabiiyye ise; ilimsiz, uursuz, cmid eylerdir. Akllar hayrette brakan o ince makinenin esbab- tabiiyeden ne'et ettiini iddia eden adam, esbabn herbir zerresine Eflatun'un uurunu, Calinos'un hikmetini i'ta etmekle beraber; o zerrat arasnda bir muhaberenin de mevcut olmasn itikad etmelidir. Bu ise, yle bir safsata ve yle bir hurafedir ki, mehur sofestaiyi bile utandryor. Maahaza, esbab- maddiyede esas ittihaz edilen kuvve-i czibe ile kuvve-i dfiann, inksama kabiliyeti olmyan bir cz'de birlikte itimalar iltizam edilmitir. Halbuki bunlar birbirlerine zt olduklarndan, itimalar ciz deildir. Fakat, czibe ve dfia

573

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kanunlarndan maksat dtullah ile tbir edilen kavanin-i lhiyye ise ve tabiatla tesmiye edilen eriat- ftriyye ise, cizdir. Lkin kanunluktan tabiata, vcud-u zihnden vcud-u haricye, umur-u itibariyyeden umur-u hakikiyyeye, let olmaktan messir olmaya kmamak artiyle makbuldr. Aksi takdirde ciz deildir.Ey arkada! Misl olarak gsterdiim o kk hurdebini hayvancn yani mikrobun byk fabrikasndaki nizam ve intizam akln ile grdn takdirde ban kaldr, kinata bak! Emin ol ki, kinatn vuzuh ve zuhuru nisbetinde o yksek nizam, kinatn sahifelerinde pek zhir ve okunakl bir ekilde grp okuyacaksn.Ey arkada! Kinatn sahifelerinde ""Delil-l-naye"" ile anlan nizama ait yetleri okuyamad isen sfat- kelmdan gelen Kur'an- Azman'n yetlerine bak ki, insanlar tefekkre davet eden btn yetleri u delil-l-inaye'yi tavsiye ediyorlar. Ve ni'metleri ve faideleri sayan yetler dahi, delil-l inaye denilen o yksek nizamn semerelerinden bahsediyorlar. Ezcmle: Bahsinde bulunduumuz u yet $cmleleriyle o nizamn faidelerini ve nimetlerini koparp insanlara veriyorlar. ..)" Delil-i inn Delil-i nakl (Bak: Brhan- inn) Kur'an, Hadis-i erif veya dier mukaddes kitaplardaki verilen haberler ile olan delil. Delil-i sllem Delk Dell (dill) Dellak (Bak: Delil-i ar, Ar ve sllem) Outurmak. El srtmek. Omak. Naz. * Hey'et. * Gzel ahlk. (Delk. den) Hamamlarda mterileri keseleyip ykayan kimse, tellk.

574

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dellal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ln edici. Yksek sesle bildiren. * Mterileri eken. Davet eden. * Hakka davet eden.

delll Dels

yksek sesle ilan eden, duyuran. Karanlk, zulmet. * Bir eyi saklamak, gizlemek. * Sonbaharda yapraklanan bir ot eiti.

Delta

yun. Nehirlerin tad topraklarn (alvyonlar) akarsuyun, denize veya gle dkld yerde ylmasyla meydana gelen ksm.

Deluk

Dileri krlm ve ktelmi olan yal deve. * Knndan kmas kolay olan kl.

Delv

(Delve) Kova. Su koyulan ve kuyudan su ekilen bakra. * Oniki burtan birinin ad.

delv Delz Dem vurmak Dem'

kova burcu. Vurmak, darb. t. Bir eyden geliigzel bahsetmek. Gz ya. Srurdan veya keder sebebiyle alama neticesi gelen gz ya.

dem Dem Dem'a Dema

kan, zaman, konu, kvam. Kan. Bir damla gz ya. f. Her zaman. Vaktki. * Soluk. Nefes. Hastalk sebebiyle tez tez solumak. * rpermek. * Dem. An.

dem Demadem demdem Demagog demagoji

her zaman. f. Zaman zaman. An be an. Sk sk. Her vakit. zaman zaman. yun. Demagoji yapan kimse. gzel szlerle halk kandrma siyaseti.

575

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Demagoji

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Halk kendi menfaati iin okama siyseti. Halkn houna gidecek szlerle insanlarn sevgisini kazanarak kendi maksadn elde etmee almak. Halk avcl. Cerbeze.

Demak Demal Demame Deman

Tipi (K gnnde rzgrn kar her tarafa savurmasdr.) Ters. * Ekimi hurma. irkinlik. f. Heyecanl. Hiddetli, hiddete kaplm. * Vakit, zaman. An. * Barp arma, feryat, fign. * Heybetli, gl, kuvvetli, azametli, cesim. * Kkremi.

Dem'an Deman(i) Demanke Demar Demar-ver Dem'a-riz Dembedem dembedem Dem-beste Demc Demcele Demdem Demdeme

i iyice dolmu olan. Az aza dolu kap. Ters, terslik. f. Zaman, mddet, vakit, an. f. Helk, mahv, telef, lm, mevt. f. ntikam alan, mntakim. Helk eden. f. Alyan, gzya dken. f. Bazan. Vakit vakit. Arasra. zaman zaman. f. Sesi soluu kesilmi, susmu. Dhul etmek, girmek. * Mestur olmak, rtnmek. (C.: Demcil) iman kadn. * Huyu, hilkati gzel, iyi kadn. Yce, yksek yer. f. Hiddetli sz. Avz. Hoa gitmeyen sesler. * Sinek vzlts. * tmek. Srte srte ezmek. * Azab vermek, eziyet etmek. * Hile. * Davul. * hret, nam, n.

demdeme Deme

vzlt, ses. f. Ate kr.

576

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Demekmek Demendan Demende Demes Demek (dimek) Demev

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kat, edid. * ok kuvvetli kimse. f. Cehennem. * Ate, nar. f. Saldrp kkreyen. * fleyen. (C.: Dims) Yumuak kumlu yer. am ehri. * Yren kuvvetli, seri deve. Kana dir, kana mensub ve mteallik. * Mc: Asabi, sinirli. Kann okluu sebebi ile hsl olan miza.

Demg

Ba, dimaa eriinceye kadar yarmak. Dimaa vurmak. * Gnein scakl dimaa tesir etmek.

Dem-gzar Dem-i civn Demim(e) Demk Dem-ke

f. Yaayan, vakit geiren. Genlik a. irkin ve ksa boylu kimse. Hz. Sr'at. f. Nefes eken, soluk eken. * Devaml ten bir gvercin cinsi. * Kaval, ney gibi alglar devaml frenler. * Baz kularn, kbbl gibi uzun uzun tenleri. * arap ien.

Dem-keide Deml Demles Demma' Demne Demode demode Demokrasi

f. Kafadar, arkada. Yeri terslemek. * Yara, cerh. Kaba, galiz nesne. Mtekebbir gnll, gururlu kimse. f. Frn ve ocak bacas. Fr. Modas gemi, kimse kullanmaz hle gelmi olan. modas gemi. "yun. (Demos: Halk; Kratia: dare, iktidar) Halk iktidarna dayanan hkmet ekli. Devlet iktidarn elinde bulunduranlarn, halkn ounluunun iradesiyle seildii hkmet eklidir. Tatbikat

577

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ekildir:1- Vastasz hkmet ekli: Halk, devlet iktidar ve hkimiyetini vastasz olarak kullanr. Kanunlar kendisi yapar, sulular kendisi muhakeme eder, idareyi kendisi yrtr. Bu usl ancak kk cemiyetlerde tatbik imknna sahiptir. 2- Yar vastasz hkmet ekli: Halk re'yi ile temsilciler meclisi seilir. Meclisin kard kanunlarn tatbik edilebilmesi iin halkn re'yine ba vurulmas (referandum) arttr.3- Temsil hkmet ekli: Cumhuriyet. Halk seim yolu ile hakimiyet ve iktidar, belli bir zaman iin setii temsilciler meclisine devreder. ktidar halk adna meclisler kullanr.Demokrasinin temsil ekli olan cumhuriyetin de ayr tatbik ekli vardr. 1- Meclis hkmeti sistemi: Hkmet, meclis iradesiyle teekkl eder. Eer hkmet meclisin itimadn kaybederse meclis tarafndan drlr. 2- Parlementer hkmet sistemi: Hkmetle, meclis, belli ller iinde birbirine kar mstakildir. 3- Bakanlk hkmeti sistemi: Hkmet bakann halk seer. Bakan, hkmet yelerini kendisi tyin eder ve kendisi azleder.Demokrasi, hukuk devletine ve millet ekseriyetinin hakimiyetine dayal olup kii veya aznlk hkimiyetini reddeder.Demokrasinin temellerine aykr olmayan herhangi bir inan ve fikir sahibi olanlar, kendi inan ve fikrini halka kabul ettirmek iin zor kullanmak veya idareyi ele geirmek iin zorlama ve isyana teebbs veya aka tevik etmemek artyla her trl inan ve fikri; neir, tebli ve telkin etmek serbestliini kabul eden devlet eklidir." demokrasi Demokrat Demokratik yneticilerin halk tarafndan seildii idare ekli. Demokrasi taraftar. Fr. Demokrasiye uygun.

578

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Demrag Dems Dem-saz Dem-saz Deminas Demuk demvurmak Demy Den' Dena' Denaet ok krmz olan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rtmek. Defnetmek, gmmek. f. Arkada, refik, hem-dem, dost. Srda. f. Dostluk, arkadalk. Srdalk. f. Hikmetli davranan, akll. Sr'atli, seri, hzl. sz etmek. Kan, dem. Horluk, zelillik. Arkann yumru olmas, kamburluk. Alaklk, ok fena hareket. Zillet, kt mizac. * Aslszlk, asl olmamak.

denet Denaet-krne Denanir Denaset Denaset-i ahlk Denavet Denaya Dendane Dendene

alaklk. f. Alakasna, alaka. (Dinar. C.) Dinarlar. Kirlilik, pasllk, temiz olmayllk. Ahlk kirlilii, ahlkszlk. Yakn olmak, yaknlk. (Bak: Deniyyt) f. Di tanesi. * ark vesaire dii. f. Mrlt, homurdanma. Ar ar, dudak kprtsyla, yava yava sylenen sz.

Denef Denen

yilemeyen hastalk. Bir kiinin belinin bklp eri olmas. * Kollar ok ksa olmak. * Hayvanlarn ayaklar ksa ve gsleri yere yakn olmas.

Denes

(C.: Edns) Kir, pas, pislik, murdarlk, necaset.

579

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Deney Deneycilik (Bak: Tecrbe)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ampirizm) Fels: nsan zihninde mevcut her bilginin ve her dncenin kayna tecrbe (deney) olduunu iddia eden felsefi gr. Bu gr, tecrbenin ehemmiyetini belirtirken akln ve dinin roln inkr ediyor. Tecrbe maddi dnyay anlamak iin gerekli ama, yeterli deildir. Tecrbe grneni ve mahhas bize verir. Akl ise, mcerredi, umumiyi, kaide ve prensipleri verir. Din ise tecrbe ve akl ile beraber bunlarn alann aan hakikatleri verir. Hakikat, tecrbe ve aklla snrl deildir. slm akla ve tecrbeye yer verir fakat bunlarn snrlar iinde hapsolmaz. Mslman geni grldr, dar grl teorilere bal dnmez.

Deng

f. Hayran, akn, am olan, ahmak, ebleh, bn, sersem. * ki kat maddenin tokumasndan hasl olan ses. * Pergel noktas.

Deni

(C.: Deniyyt) Soysuz, alak, ahlksz. * Dnyaya it, fni ve geici. * Yakn, karib.

den Deni' Denie Denis deniye Deniyyat Deniyye Denn Depresyon depresyon der

alak. Hor, zelil. Eksik, noksan, nakise. Kirli, pasl. alak olan. (Denya) (Den. C.) Ahlkszlklar, aalk eyler. Kaftan dmesi, elbise dmesi. (C.: Denn) Kp. Fr. Maddi veya manevi knt. sknts. ruh knt. " ""iine, iinde"" mnsnda n ek."

580

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dera Derahim Derahis Der-akab derkab Der-amed Der-an Derare Derari derr Deraz Derb f. an, ngrak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Dirhem. C.) Dirhemler. Okkann drtyzde birleri. * Akeler, paralar. iddetler. f. Hemen, derhl, abuk, arkasndan, akabinde. hemen, derhl. f. Gelir. f. Derhl, o anda, hemen. Deyyus. Karsnn kt hllerini grmemezlikten gelen kii. f. (Drr. C.) Parlak yldzlar. * Renkli eyler. parlak yldzlar, renkli eyler. f. Uzun, tavil. (Drb) Bir eyi det edinmek. * Dadanmak, almak. * Haslet, cr'et. * Tecrbe etmek. * Denemek.

Der-ban Der-bar

f. Kapc, kapya bakan. f. Ev kaps.

Derbar- saadet-karar stanbul. (Osmanllar devrinde stanbul hilfet merkezi olduu iin saadet kaps diye tavsif edilirdi.) Der-beder Der-bend f. Serseri, kap kap dolaan. * Dank, perian. f. Dada ve tepede zahmetlerle geilen yer, dar geit, boaz. Hudut. Kale. * Anahtarsz kap. Der-bendi Der-best(e) derc Derc Kale veya hudut muhafz. f. Kapal kap. * Kapanm susmu. iine alma, sokma. ine almak. Katmak. * Kitaba koymak. * Nakl kt zerine yazlan yaz. * Hattatn yazlm kt tomar. Dercan etmek Can iine almak, hayatn ona vermek.

581

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dercn Dercan Derin resmi derd Derd Derda Derdab Derdak Derdar Derd-aina Derd-dest

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

canna sokma, iine alma. f. Can iinde. Kesilen hayvanlardan alnan bir cins vergi. dert, hastalk, znt, dilek, mesele. f. Tasa, keder, kayg. * Hastalk, illet. f. Yazk! Vah vah! Sad, ses. (C.: Derdik) Kk ocuklar. * Her eyin k. Servi aacndan bir snf. f. Dert grm, mihnet grm kii. Elde. Elde etmek, yakalamak, tutmak. Ahz. * Yaplmakta ve ryet edilmekte olan.

Derdebis Derd-i dil Derd-i maiet Derd-i ser derdmend Derdmend Derdnak Derdur Derebeyi

Bel. * Zahmet. * Boncuk. * Yal kii. Gnl tasas, gnl gam. Geinmek derdi ve zorluu. Maiet derdi. Sknt, ba derdi, baars. derdi olan. f. Tasal, kaygl, dertli. f. Dertli, kederli, kaygl, tasal. Su evrii, girdab. * Derin ukur yer. Ortaada kendi arazisi iindeki insanlara istedikleri gibi hkmeden, devaml olarak birbirleriyle savaan geni toprak sahiplerinden her biri. * Mc: Asi, zorba.

Derecat

(Derece. C.) Dereceler, basamaklar, kademeler, ykseklikler, mertebeler.

derect

dereceler, yukar katlar.

582

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Derecat- kurbiye Derecat- emsiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaknlk dereceleri. Allah'a manevi yaknlk mertebeleri. "Eski Kozmorafyaya gre; gnei dnd farzedilen direnin on iki burca tekabl eden ksmlar."

Derece

(C.: Derect) Yukarya kacak basamak. * Dairenin blnd dilim. 360 ksmn beheri ki, alar lmeye yarar. * Termometrenin blnd ksmlarn beheri. Mertebe, paye. * Miktar, rtbe.

derece Derece-i hararet Derece-i sllem Derece-i uhud

gitgide ykselen durumlarn her biri, kerte. Is derecesi. Merdiven basama. man ve mnevi hakikatlar, mnevi terakki yoluyla grmek seviyesinde olan iman mertebesi.

Dered Derek

Azda di olmamak. Urgan ucuna eklenip, kovann kulpuna balanan ip paras (urgan suya demesin diye) * Kiri ularnda olan halka (yayn balarna geirirler.)

Dereka derekab Derekt derekt Dereke

(C.: Deruk) Sr derisinden yaplan kalkan. hemen ardndan. Aalk dereceleri. En aa mertebeler. derekeler, aa katlar. Aa inen basamak. Aa mertebe. * Sfrn altndaki derece. Dklk.

dereke Dereke-i mirkat Derek Derem

gitgide alalan durumlarn her biri. Merdivenin en alt basama. Gerileme. Baldr etli olduundan dolay topuun grnmeyip belirsiz olmas ve sir kemiklerin etlilikten belirmeyip rtlmesi. * Azdan dilerin

583

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dklp yerini et bryp belirsiz olmas. * Davarn yava yryp admlarn birbirine yakn atmas. Dereman "Kiinin admlarnn birbirine yakn olmas. (O kimseye ""drim"" derler)." Derem-gzin Derem-sera Deren Derende Derer Deres Dergh f. Sarraf. f. Para baslan yer. Kir, vesah. f. Yrtan, yrtc. Kasdetmek. Niann belirsiz olmas. * Kaftann eskimesi. * Evin khne olmas. (Der-geh) f. Cenab- Hakk'a ibadet edilen yer. * Byk bir huzura girilecek kap. Kap. Padiahlarn kaps. * eyhlerin tekkesi. dergh Dergh- l Dergh- muall Dergi Derh Derhal Der-hast Der-hatr derhtr Derhem makam, tekke. Padiah kaps. Yksek dergh. Byk kap. * Mc: Saray. f. zdiham, ok kalabalk. * Bir zerdali cinsi. Men etmek, engel olmak. f. imdi, hemen, bu anda, vakit kaybetmeden. f. Arzu, taleb, istek, dilek. * Dileke, istida. Hatrda. hatrlama. f. Kark, karmakark. * Muztarib, skntl, ztrab eken. * ncinme. Derhite Derhor f. Cmertlik, sehavet. f. Lyk, mnasib, uygun, yakr, derhu, sez, yeste. (Derhurd da denir.)

584

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Derhu Deri

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Derhor, lyk, mnasip, muvafk, uygun, yakr, ayeste. "f. Farsann sahihi, fasih olan. (Kap demek olan ""der"" ismi Farsa olduu halde Arapa saylarak mennesi ""deriyye"" yaplmtr.) * Havas ho ve ltif. Yeillii bol olan da etei."

Derie Deride Derir Deris Deriyye derk Derk Derkaa Der-kr Der-kemin Der-kenar derketmek Derketmek Derk-i dekaik Derma'

f. Kk kap, oyma kap. Pencere. f. Yrtk, yrtlm. Yrgen davar. (C.: Dirsn) Eski kaftan, eski elbise. Avclarn gizlenip av gzledikleri yer. anlama, kavrama. En aa kat, her eyin dibi. Aa inen basamak. * Anlamak. Kamak, firar. f. Mlum, ikre olan. * inde olan. te bulunan. f. Pusu bekleyen, pusuda olan. Kenarda bulunan, hiye. Bir sahifenin kenarna karlan yaz. anlamak, kavramak. Bir eyin en esasn, dibini renmek, iyice anlamak. nce ve dakik eyleri iyice kavrama, anlama. Topuu belli olmayan, iman kadn. * Tavan. * Krmz yaprakl bir ac ot.

Derman dermn Dermande Dermek Dermeyan etmek Dermeyan

f. l, tiryak. * are-i necat, kurtulu sebebi. * Tkat, g, kuvvet. ila, are, g. (c.: Dermndegn) f. ciz, beceriksiz, biare, zavall. ok beyaz olan un. * Beyaz ekmek. Anlatmak, sylemek, iddia ve defi'de bulunmak. Beyn. leri srmek. (Der-miyn) f. Ortada olan ey, arada.

585

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dermeyn Dernek ortada, ortaya.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elence iin yaplan toplanma. * Dn. * Cemiyetler kanununa gre kurulmu cemiyet.

Der-niyam derpey Derpey Derpi Derr

f. Knna sokulmu, knnda, klfta. ard sra. f. Hemen, ard sra. f. nde olan, gz nnde bulunan. yi i. yilik. Mahz- hayr. * Zat, kimse. Hod. Nefs. Bir kimsenin zt. * Yzn tazeliinin, teravetinin hastalktan dolay gitmesinden sonra, iyi olup dzelmesi.

Derrace

Eskiden kullanlan bir eit harb letidir ki, st sr derisi ile rtl olup, tekerlekleri iinde dnerdi. * Bisiklet.

Derrak Derrar Ders

(Derk. den) ok dikkatli olan, abuk anlayan, anlayl, mdrik. Yn eerdikleri i. Tenbih, tlimat, vazife. Bir eyi renmek iin muallim veya o ii iyi bilen birisinden azar azar alnan vazife. * Akl.

Der-saadet Dersaadet Dersec Ders-han dershane Dershane Ders-i amm

f. Saadet kaps. stanbul'un eski ismi. istanbul. Mercimek. f. Ders okuyan, talebe, renci. ders okunan yer. f. Snf, ders verilen yer, ders yeri. Bir medreseyi bitirdikten sonra, tbi tutulan imtihan sonunda medrese talebelerine ders vermek salhiyetini kazanan. * Asistan. * Herkese ders vermee salhiyetli lim.

Ders-i ibret

bret dersi. Gz ve fikir aacak hdise.

586

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dersimm Der-tesbih Dert-mend Deruc Deruhde deruhte Derun dern Derun dern Derva(h)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

herkese ders verebilen hoca. Tesbihde, duda, zikirde. Dertli. Hzl esen rzgr, frtna. f. stne almak. Kendini vazifeli bilmek. * zerine alnan i. zerine alma, yklenme. f. taraf. Dhil. * Kalb. i, gnl. f. Gnlden, iten. ile ilgili, iten. f. akn, arm olan, hayran. * Baaa aslm. * Lzm, zaruri, lzumu olan, gerekli.

Dervah

f. Hastalktan yeni kurtulan, iyice kendisine gelemeyen kimse. * Salam, metin, muhkem. * Doru, asl, gerek. * Yiitlik, cesaret, cesur olmak, ecaat. * Ayp, utanma. * Sertlik, kabalk.

Dervaze Dervze-i nu Dervi

f. Kap. ehir. ehir kaps, kale kaps. Mc: Az. f. Gayet mtevazi ve kanaatkr olan. * Kimsesiz, fakir. * Mneviytla gnl zengin olan fakir. * Mrid veya eyh.

dervi Dervin Dervine

yaayn tarikatnn edeplerine uyduran kalender kimse. (Dervi. C.) f. Derviler. f. Dervie yakr halde, saflk ve kalenderlikle. Mstani ve fakir bir surette.

Dery derya Derya

Bilmek. deniz. f. Deniz, bahr.

587

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Deryab Derya-bend Deryae Derya-misal Deryan Derya-neverd Deryaniye Derya-nu Derya-y ahdar Derya-y ebyaz Derya-y esved Derya-y umman Deryuz Derzen Des' Des De's De'sa Desais desis Desais-i eytaniyye Desak Desatir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Akll, anlayl, mdrik. f. Liman. * Tersane. f. Gl, kk deniz. Deniz gibi ok olan, denizi andran. Bilmek, ilim. f. Denizde dolaan, denizde gezen. Hrgc ikiden fazla olan sr nevi. f. ok fazla iki ien. Yeil deniz. * Mc: Sema, gk. Akdeniz. Karadeniz. Ak deniz. Umman Denizi. Okyanus. f. Dilencilik. f. ne. Def'etmek kovmak. * Az dolusu kusmak. f. E, eit, msvi, benzer, denk. Yemek. Criye. (Desise. C.) Vesveseler, desiseler. Gizli hileler. desiseler, hileler, oyunlar. eytanca desiseler, hileler. Bir kabn dolduktan sonra tap dklmesi. "(Dstur. C.) Dsturlar, kaideler. (Desatir-i hikmet, nevamis-i hkmetle; kavanin-i hak, revabt- kuvvetle imtizac etmezse cumhuru avamda msmir olamaz. M.)"

destir

dsturlar, ilkeler.

588

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Desatir-i liye Desatir-i hikmet Destir-i ilmiye Destir-i islmiye Desem Desen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yksek ve ulvi dsturlar ve kaideler. Hikmet dsturlar. Hikmet ve maslahatn iktiza ettirdii kaideler. lmin dsturlar. lmin icab ettirdii kaideler. slma ait kaide ve dsturlar. (C.: Dsum) Ya. * Uyuz. Fr. Eyann, rengini gstermeden, yalnz eklinin bir sath zerine izilmii. * Bir kuma ssleyen ekiller.

Desfan Desi' Desia Desik Desimetre Desis Desise desse Desisekr Desisekrne Deskere Desma Desmere Despot Desr Dess Dessas dessas dessasne

(C.: Desfi) Bir eye tlip olan kii. ki omuz arasnda boyun batt yer. At, bahi, hediye. * Huy, hulk, tabiat. Dolu nesne. Fr. Metrenin onda birine eit uzunluk birimi. (C.: Desyis) Gizlenmi, gizli. Gizli hile, oyun. hile, oyun. f. Hileci, hile yapan. f. Hilekrcasna. Desise ve hile edene yakr surette. (C.: Deskir) Da banda olan harab kale. * Kk ky. Siyah olan nesne. (C.: Desmire) Da banda olan harap ykk kale. yun. Rum piskoposu. * Eskiden Bizansl ve Balkanl derebeyi. Def'etmek, kovmak. Yava yaan yamur. * Actc derecede dvmek. * Def'etmek. ok aldatc, ok desiseci. hileci, oyuncu, aldatc. hileci, aldatc gibi.

589

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Desse Dest p(y) Dest dest Destak Dest-alay Destan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toprak iinde gmlp yatan bir nevi ylan. El ve ayak. (C.: Dsut) Drt bucakl yastk ve elbise. * Hile. el. arabn beyazl ve dklmesi. f. Bulak el, bulam el. f. (Dest. C.) Eller. * Hikyeler, masallar. * Hile, tezvir, mekir. * Mehur Zlolu Rstem'in babasnn nm.

destan Destar Destarbend Destar-e Destar- hmayun destbedest Dest-be-dest Dest-beste Dest-bus Dest-brd Dest-diraz deste Deste Destec Deste-ub Deste-dad Deste-dad- teslim destek

kahramanlk hikyesi. f. Sark, imme, baa sarlan tlbent. f. Sark saran, sarkl. f. Mendil. Pdiah sar. el ele. f. Elden ele, el ele. * Pein sat. * Birbirine bitiik olan. f. El balam, eli bal. f. El pme. f. Kuvvet, kudret. * stnlk, zafer, muvaffakiyet. f. El uzatan, zulmeden. * Sarkntlk etme, el uzatma. demet, tutam. f. Tutam, ba, demet, kabza. * Muin, mededkr. * Sprge. * Kstah. Desti. * Kola taklan bilezik. f. Sopa, denek. f. El veren, yardm eden. f. Teslim elini veren, itaat eden, uyan. dayanak.

590

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Destek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bir eyin yklp devrilmemesi iin, o eye vurulan payanda, dayanak. * Kk el. * Yn ve pamuk gibi eyleri eirmeye yaryan let.

Dest-erre Dest-gh destgh Dest-gir Dest-ga Dest-gzar Dest-hu Dest-i gayb Dest-i istibdad Dest-i rast Desti Destine Dest-ke

El bks. Testere. f. yeri, tezgh. * ktidar, servet, kuvvet. tezgh, iyeri. f. Muavenet. Arka olmak. Tutucu, yardmc, muin. Zahir. f. Avu aan el aan. f. mdada yetien, yardm eden, yardmc. f. Oyuncak. f. Grnmez el, inyet-i lhi. * Mc: Allah'n yardm. stibdadn verdii azap, istibdadn eli. Sa el, sa taraf. f. Testi. f. Bilezik, el bilezii. f. Gzleri grmeyen bir kimseyi ellerinden tutup dolatran. * Kazan. Kr. * Yay gibi elde kolaylkla idare olunabilen ey. * Dilenci. * Bir iten vazgeen.

Dest-mal Dest-maye Dest-muze Dest-pak Dest-renc Dest-res Destroyer Dest-suze

f. Elbezi. f. Sermaye, elde olan ey. f. Armaan, hediye. f. Fakir, fukara. * Mendil. * Dindar. f. El emei. El ile yaplan i. * cret, kazan, kr. f. steine ulaan, elini yetitiren. * Kudret, zenginlik, iktidar. ing. ok sr'atli giden kk sava gemisi, torpido muhribi. f. Nianl kz.

591

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Destur (dstur) Destur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Asl. * Kanun. * Vezir-i azam, ba vezir. f. zin, msaade. erlilerden kurtulmak iin sylenen sz. * Allah'n inayeti.

destr Dest-vane

izin. f. Savata giyilen demirden yaplm eldiven. * Kadnlarn kollarna taktklar ss eyas, bilezik. * Meclisin ba ksm.

Dest-var(e) Dest-yar Dest-yar Dest-zen Deie Dene Dene-i subh

f. oban denei. Baston. * El bilezii. * Ele benzer, el gibi, el kadar. f. Yardmc, muin. Arka. f. Yardm, muavenet. f. Tutunma. * El uzatma. Bulgur. f. Haner. Tan yeri. (Bu tabir, tan yerinin ilknce haner eklinde grndnden kinaye olarak denmitir.)

Det Det-i hayat Det-i kpak Detektif Determinant

f. Bozkr, l, sahra. Kumluk ve nebatsz geni arazi. Hayat l. Dinyester ile rti arasnda bulunan geni step. (Bak: Dedektif) Fr. Denklemlerin zmlerini rahatlkla bulmaya yarayan matematiksel tablo.

dev Dev Deva na-pezir Deva dev Devabb

masallarda geen korkutucu varlk. eytan, ifrit, cin.DE'V : Aldatmak, hud'a. Devs bulunmaz hastalk. l, are. Hastaln iyi olmasna sebeb olan gda. ila. (Dabbe. C.) Binek hayvanlar. Hayvanlar. * Yryenler.

592

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Devac Devadar deven Devahi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ste rtnecek ey. Yorgan. f. Devl, dev verici, iyiletiren. ila olsun diye. (Dhiye. C.) Byk beller. Afetler. Kazlar. * ok stn zek sahipleri.

devh Devahil Devahin Devai Deva Devair devir Devair-i askeriye Devair-i devlet Devair-i mtedahile Devair-i resmiye Devalasyon Devam

byk bellar, stn zekllar. (Dhile. C.) ler, batnlar. (Dhine. C.) Duman karan bacalar. (Diye. C.) Batndan, iten gelen bir duyguyu tevik edici hlt. (Deviye) l cinsinden. lca it ve mteallik. Devaya dir. (Dire. C.) Daireler. Resm ilerin grld yerler. daireler, iyerleri. Asker daireler. Devlet daireleri. ie daireler. Resm daireler. Fr. Parann deerinin drlmesi. Bir halde bulunma, srekli olma, daimlik. * Bir ie veya bir memuriyete gidip gelme. * Sebat.

devam Devan Devanik Devar Devari' Deva-saz Devat

srp gitme. f. Hzl yryen, koan, seirten. (Dnk. C.) Bir dirhemin drtde birleri. Ba dnmesi hastal. (Dr. C.) Zrhlar. Zrhllar. Zrhl gemiler. f. re bulan, il tertip eden. (C.: Devyt) Divit.

593

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Devavin Devb Devbel Devdat Devder Devende devern Deveran Deveran- dem Deveran- dnya Devf Devh Devha Devir dairesi Devir ve teselsl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Divn. C.) Divnlar, eski airlerin iirlerini topladklar kitablar. Kt hl. Bir karar zere durup bymeyen kk eek. ocuklarn oyun oynad yer. Ksa boylu cariye. f. Seyyah. Seyahat eden, gezen, dolaan. dnme, dolam. Dn, dolamak. Tedavl. Yerinde durmamak. Devretmek. Kan dolam, kan deveran. Dnyann dnp devretmesi. Suda slamak. * Irak etmek, uzaklatrmak. * Misk ezmek. Hor, hakir olmak. Hor, hakir etmek. * Kahretmek. (C.: Devah-Devyih) Byk aa. Denizde geminin eitli hzla ve muhtelif dmen as ile izdii dire. Davann delile ve delilin davaya taalluk etmesiyle kaziyenin dnp dolap yine eski hline gelerek hallolunamamas.

Devir

(Devr) (C: Edvr) Nakil. Birisinin uhdesinden dierinin uhdesine geirmek. * Bir eyi sonuna kadar okuyup bitirmek. Gemi dersleri hatrlama. * Bir eyin evresinde dolamak. Dnme. * Seyahat. Bir memleketi dolamak. * Bir eyin kendi mihveri zerinde dnmesi. * Aktarma, bir eyin bir kaptan veya bir yerden dierine nakli. * Bir eyin dierine teslimi. * Bir blk veya takm askerin tefti veya emniyeti muhafaza iin dolamas. * Baz ehl-i tarikatn dnerek ettikleri zikir, sema. * Mzikte, her lye verilen isim olup, umumiyetle byk ller ve perevler iin kullanlr. * Tas: Dnyaya gelme (Nzul), geldii yere dnme hali (Uruc). * Dairev bir hareket.

594

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin dier bir ey etrafnda dnmesi. Dolamak. * Mddet. Zaman. a. * Bir eyi bakasna devretmek. * Biri birisini icad etmek. (Bak: Hudus) devir Devirli Deviye Deviyy Devk Devke (deveke) Devkes Devle (dvle) dnme, dolama, aktarma. Fiz: Msavi zaman aralklar ile tekrarlanan hareket. Periyodik. Otsuz sahr. Otu olmayan l Nerden geldii anlalamayan sesler, grltler, patrtlar. Dmek. * Karmak. Karmak, ihtilt. Arslan. * ok adet, ok miktar. """Devlet"" kelimesinin Arapa tabirlerde geen bir ekli. * ki asker muharebe ettiklerinde birinin dierine galip olmas. (Dvlet malda; devlet harpte ve mertebede kullanlr.)" Devlet ikbal Devlet Ulviyet ve iyi tlih. "Snrlar belli olan bir memleketin sahibi olan insanlarn kurduu siyas, hukuk, idar mahiyetteki merkez tekilt. Devlet, teekkl tarz, takip ettii esas siyaset, temsil ettii hkimiyet ve iktidarn mahiyeti bakmndan eitlere ayrlr:1- Kapitalist Devlet: ktisad siyasete, ahs mlkiyet, ahs teebbs ve serbest rekabete dayanan, iktidar ve hkimiyetin kapitalist snfn elinde bulunduu devlet eklidir.2- Sosyalist ve Komnist Devlet : ahs mlkiyeti ortadan kaldran, yerine ii snf adna devlet mlkiyetini ikame eden, ii snf hkimiyeti nam ile komnist partisi diktatrln getiren devlet eklidir.Bu iki devlet eklinin iktisad siyasetleri ile siyas iktidar ve hkimiyet anlaylar farkl olmakla beraber devlet idaresinde dine yer vermemekte birleirler.3- Faist Devlet: Menf

595

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

milliyet ve unsuriyet fikrini siyasette hkim klan, ahs teebbse msaade eden; fakat devletin vesayeti ve hkimiyeti altna alan, meslek zmreleri adna iktidar ve hkimiyeti tek parti ve efinin eline veren devlet eklidir.4- Teokratik Devlet: Hkimiyet ve iktidarn, ruhban snfnn elinde bulunduu bir devlet eklidir. Daha ok Hristiyan leminde asrlar boyunca bu devlet ekli cemiyet ve milletlere hkmetmi, fakat tahrif edilmi ncil'e shib olduklar ve lh iktidar ve hkimiyet yerine ruhban snfnn hkimiyet ve iktidarn ikame ettikleri iin, insann ftratndaki hakikat taharri ve hrriyet fikri galebe alarak bu devlet ve idare ekli Fransz ihtilliyle yklm, fakat ihtillciler ve muakibleri beeriyeti yeniden ztrablara dar eden kapitalist, sosyalist ve faist sistemlerden baka birey getirememilerdir. nki hareket ve istinad noktalar beer fikir ve ller olup materyalist (maddeci) dnya grlerinin zarur neticesi olarak teavn yerine cidal; hak yerine kuvvet; iktisat yerine ihtiyalar tezyid ve tahrik ettiklerinden beeriyetin huzur ve saadetlerini bozdular.5- slm Devleti: ktidar ve hkimiyeti milliyet ve unsuriyet, yahut itima snflarda veya ruhban snfnda deil; yalnz Allah'ta kabul eder. Halk veya siyas temsilcisi olan kiiyi yahut meclisleri, lh iktidar ve hkimiyetin tatbiki memurlar olarak kabul eder.(Zaman- sbkta revabt- itima ve levazm- taayy ve fevaid-i medeniyet o kadar tekessr ve tea'ub etmediinden, baz kalil adamlarn fikri, devletin idaresine yar kfi gibi idi. Amma bu zamanda revabt- itima o kadar tekessr etmi ve levazm- taayy o derece taaddt etmi ve semerat- medeniyet o kadar tefennn etmi ki, ancak yalnz kalb-i millet hkmnde olan meclis-i meb'usan ve

596

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fikr-i mmet makamnda olan meveret-i er' ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hrriyet-i efkr o devleti tayabilir ve idare ve terbiye edebilir. R.N.)" devlet Devlet-abad lkeyi ynetmek iin rgtlenmi siyas topluluk. f. Hindistan'n Devlet-bd ehrinde imal edilen ve gzel san'atlarda kullanlan bir eit kt. Devletilik Halk ilerinin, hususan byk sanayi ve ziraatin devlet vastas ile iletmesi usul. Cemiyetin umuma id olan ileri ve bu iler iin lzm gelen tekilt, messese ve sirelerini devlet eliyle yaplmasn kabul eden idre sistemi. * Halkn hususi teebbslerini veya byk messeselerini devlete devretmek fikri. (Bunun ifrat fertlere ve millete zulmdr ve dinsizlik rejimi olan komnizme giden bir usuldr.) Devlethane Devlet-i liye Devletli (devletl) f. Ev, kk, konak. Osmanl mparatorluu. f. Eskiden vezir ve mir gibi byk rtbeli kimselere verilen bir nvan. Devletl necbetl Devletl re'fetl Devletl semhatl Devletl utufetl Devlet-meab Devlet-medar devr Devr Devrak Osmanllar zamannda ehzdeler iin kullanlan bir tabirdir. Eskiden seraskerler iin kullanlan nvan. Zamannda eyh-l slmlara verilen bir nvan. Vezirlere, mirlere, padiah damatlarna verilen nvan. Devletin saadet ve ihtiamnn snaca yer, hkmdar. Byklk merkezi olan (hkmdar) devir, dnem, dnme, dolama, aktarma. f. Casus, hafiye. arap lei.

597

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Devran devran Devran Devre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devir, felek, zaman, deveran, dnya. felek, talih. Deverana it ve mteallik. (C.: Devrt) Dn dnme, dnem. * Birka yldan meydana gelen zaman sresi. * Elektrik devresi. zerinden elektrik akm gemekte olan bir iletken yolun tamam.

devre Devr-han Devr-i lem Devr-i btl

dnem. f. Kur'an- Kerim'i devaml okuyup devreden kii. Dnya seyahati, dnya gezisi, dnyay gezmek. Man: Ksr devir. Bir hkm ikinci bir hkm ile, bunu da birincisi ile isbatlamaya alma yolu.

Devr-i dil-r Devr-i ebvab Devr-i felek Devr-i kasr Devr-i lle Devr-i mihnet Devr-i sbk Devr-i tefrih Devr-i terakki Devr-i zaman Devriy

En ho devir. Gnl ho eden zaman. Kap kap gezip dolamak. (Bak: Devr-i zaman) (Devre-i kasire) Fiz: Ksa devre. Lle devri, lle mevsimi, lle zaman. Dnya, cihan, kre-i arz. Bir nceki hkmet. Gemi devir. Kuluka devri. lerleme devri. (Devr-i felek) Tali, kader. ans. (Devriyye) Geceleri gezen kol takm, gezici karakol. * Blbl, karatavuk, srck ve bu gibi kularn dahil olduu snf.

devriye Devriyye Devs

dnen, dolaan. Osmanl mparatorluu devrinde ilmiye snfna mahsus bir pye. Ziynet etmek, sslemek. * Bir eyi aya ile basp inemek.

598

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Devsere Dev Devv Devvar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk, semiz, kuvvetli deve. Fsid olmak. Otsuz l. Durmayp dnen, devreden. Devredip gezen. * Gerdn. * Kbe-i Muazzama'nn bir ad. * Haremden alp beraber tavaf edilen ta.

Devvare Deyabz Deyacir Deybub Deycuc Deycur Deydan Deyden Deydenet Deydenun Deyh Deyku' Deylem

Geo: Daireler izmeye yarayan bir let, pergel. ki rgala dokunan bez. (Deycr. C.) Karanlklar, zulmatlar. Koucu, dedikoducu. (C.: Deycic) Karanlk, zulmet. (C.: Deycir) Karanlk. Edep. * det. Edep. * det. det, usul. Toplamak. * Haslet, huy, det. * Oyun. (C.: Diyeha) Hor ve rezil olmak. Kat, edid. "Karncalarn ve kenelerin topland yer. * Bel. * Zahmet. * Dman. * Tra kuunun erkei. * Cemaat. * Bir kabile addr ve ehline ""Deylem"" derler."

Deymas Deymum Deymumet Deymum deyn Deyn

(C.: Deymis) Hamam. * Alak zemin. Devaml, berkarar, zevalsiz. Daimlik, devam, dimiyet. Devamllk, devam, dimiyet. bor. Bor. Verilmesi lzm gelen ey. * Fk: Zimmetinde sbit olan ey.

599

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Deyn-i hl Deyr Deyran Deyrhane Deysak Deysan Deysem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Herhangi bir vakte bal ve te'hir edilmeyen bor. (C.: Edyr) Kilise, manastr. * lem-i insaniyet, insanlk lemi. Manastr adam. f. Kilise, manastr. (C.: Deysik) Uzun yol. * Beyaz olan ey. Cmertlik. Kpekten olmu kurt enii. * Sultan brei denilen krmz iekli bir ot.

Deyseme Deyyan Deyyar Deyyas Deyyus De'z Da Dame Dayet Dbabe Db'an Dbatr D'bil Dbk

nci. herkesin hakkn en iyi bilen ve veren Allah. Bir kimse. Ehad. * Yurt sahibi birisi. * Manastr sahibi. Kaba, galiz olan kimse. Derare. Karsnn kt hllerine gz yuman ve ses karmayan adam. Bomak. * Bir eyi doldurmak. Rahat. (C.: Diam-Deyim) Evin direi. * Ulu, erif kii, seyyid. Dvet. Yumuak nesne. (C.: Dabin-Db) Erkek srtlan. Kat nesne. Bel. * Meakkat, glk. "Brc dedikleri nesne ki aata biter; yazda ve kta bitmez. * Aa posas."

Dbne Ddd D'f

Glmek. * Maymun sesi. (C.: Ezdad) Mugyir, aykr. * Dman. * Nazir, misil, benzer. (C.: Ez'f) Her nesnenin bir misli miktar.

600

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dfda' Dfd' (dfda') Dffe Dgs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Defd') Kurbaa. (C.: Dafdi) Kurbaa. Irmak ve kuyu kenar. (C.: Edgas) Ya ve kuru kark bir tutam ot. * Te'vili sahih olmayan kark rya.

Dham Dhas Dhh Dhk Dhk-ver Dhl Dhle Dhrac Dhrs Dhvenne Dhye D'l Dn D's Dkak Dks Dkk Dkka Dkrar

(Dahm. C.) Kaln ve iri olan eyler. ok, kesir. * Eskimeye yakn olan. Gne, ems. Glme. f. Gldren, gldrc. Ksa boylu, tknaz kimse. Bir kiinin her iine karan has adam. (Dahrece) Yuvarlama. (C.: Dehris) Terzilerin kulland tiriz denen cisim. Habis kimse. * Semiz ksa boylu, tknaz kii. Sahabeden bir ztn ad. (R.A.) lme yakn olan hasta deve. * Kurbaa yumurtas. Asl. * Maden. Sng ile ok vuran kimse. Hereyin ufalm, incesi, krnts. * irden ad verilen barsak. Aklsz kadn. Yufka gibi ince olan ey. * Bir nevi stma. (C.: Dkuk) Rzgrn savurduu toprak. * Uzaklam olan ey. (C.: Dekrir) Koucu, dedikoducu. * Bel. Zahmet. * Yalan sz. * Fuhiyt.

601

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dl'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Karpuz veya kavun dilimi. * Tb: Kaburga kemii. * Geo: Dik kenar. Kenar.

Dlamis Dl-azar Dl'-i kzib D'liye Dmad Dmar

Yumuak ve berrak olan ey. f. Gnl inciten, hatr kran. Tb: Gs kemiine dayal be adet kk kaburga kemii. Deve kuunun diisi. Yara stne yaplan yak ve balanan bez. Cehalet devrinde Arabistanda bir sanem (put) ismi. * Bir daha shibinin eline gemesi mid edilmeyen zil olmu mal. * Sonraya braklan vde. Mddeti hudutsuz bor. * Gizli.

Dmk Dmn Dms Dna Dnn(e) Dntar Dr' Drab Drahan drahan Draht Drak Dram

(Bak: Dimik) Her nesnenin aras. * Koltuk. Duvar temeli. zdihamlk, kalabalk, okluk. Bahillik. ok yaam kertenkele. (C.: Dr'- Duru') Ceven. Cenkte, muharebede giyilen zrh. Erkek diiye amak. * Kk dalar. f. Parlak. Parldayan. Parlaklk. Mnevver, ziydar. parlayan. f. Aa. ecer. (Daraka. C.) Deriden mmul kalkanlar. Atein alevlenmesi. * Atein alevi. * Odun paras, tahta paras (tezcek ate tutuup alevlenir.)

Drar Draz

Ziyn yetitirmek. f. Uzun.

602

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Draz-dest Draz Drefs Drga Drgam Drhami Drr Drre Drriz Drs Drv(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. El uzatan. El uzunluu. f. Uzunluk. pek. * Kat, salam nesne. * Byk iri yapl adam. * Byk deve. Sv, balk. (C.: Dargm) Arslan, esed, gazanfer, ir, leys, haydar. Bir dirhem. Avret zerine avret almak, evli iken bir daha evlenmek. (C.: Direr) Stn okluu. * Stn akan. * Turra. * Krba. Bahil kimse. * Ksa boylu, di kadn. (C.: Dersa-Edrs) Kertenkele, fare ve kedi gibi hayvanlarn enii. Av renmi olan kpek yavrusu. * Da aalarndan pelit aacna benzer bir aa.

D's D've Dya Dyk dyk D'zabe Di Diabe Diae Diam(et)

Kum. * Kumdan ylma yumuak tepe. Nesep dvs etmek. * Yalan dv etmek. Helak olmak, telef olmak. (Bak: Dk) darlk. Ksa boylu ve eti ok olan kimse. f. Dn, dnk gn, bugnden bir evvelki gn. Davet. ehadet parma. Binaya vurulan destek, direk, payanda. * leri gelen, makamca yksek olan ba bakan, reis, ef.

Dibac Dibace dibce

(C.: Debbic) Atlas dedikleri kymetli ipek bez. f. Mukaddeme, balang, nsz. nsz, balang.

603

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dibagat Dibare Dibbc Dibbh Dibg Dibl Dibr Dibre Dibs (dibis) Dibsa' (debs) Dicac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tabaklama. Deriyi kullanlr ve temiz hale koyma ii. (C.: Dibr) Bir evlek yer. Bir, ehad. Bir, ehad. Dibgat etmek. Arnp pk olmak. Bel ve zahmet. okluk. okluk. Pekmez. Hurma pekmezi. Bal. * ok cemaat. Dii ekirge. Ummanda yetien byk bir dikenli aacn suyudur ve sabun gibi kiri izle eder.

Dida' Didaktik Di'dan Didar

Devenin iddetle yelmesi ve sramas. * Ay sonu. yun. Mevzuu, hikmet ve nasihattan ibaret olan sz. retici. Devenin ok yelmesi. * Bir eyi rtmek. f. Mlkat, gr. * Grnme. * Yz. ehre. * Gr kuvveti, gz. * Ak, meydanda.

didar Didar- hrriyet Didar- pk Dide dde Dide-bn ddebn Dide-giryan

gz, grme, grnme. Hrriyetin gzel yz. Temiz yz. f. Gz, ayn, em. * Grmek. * Gzc. * Gz bebei. * Gz ucu. gz. Gzc, beki, nbeti. gzc, gzleyen. Teessrle alayan gz. Alayarak.

604

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Edf) ok hararet. * Derin duvar. * Deveden gelen fayda, menfaat.

Difaf Difl Difla Difnas

Hazrlandrmak. Zakkum aac. * Katran. Zift. Au aac denen ve ok ac olan nesne. Aklsz, ahmak kimse. (Me: Difnes) DG : f. Topraktan yaplm tencere, mlek.

Diger Diger-br Diger-bin Diger-gun Diger-km Diger-ruz Dih

f. Baka, dier, teki. f. Baka zaman, baka defa. f. Baka kiilerin faydalar iin fedakrlkta bulunan kii. f. Deimi, bakalam, bozuk. f. Bakalarn dnen. f. Dier gn, baka gn. "f. ""Veren, verici"" mnalarna gelir ve kelimelerle birleir. Mesel: rm-dih $ : Rahatlk veren."

Dihak Dihan Dihat Dihe Dihda Dih-dar Dih-gan Dih-hda Dih Dihim Dihi

Dolu bardak. Krmz deri, sahtiyan. * (Dhn. C.) Vcuda srnlecek yalar. (Dih. C.) f. Kyler, karyeler. f. Kk ky. * ifti, kyl. Yuvarlamak. Dndrmek. f. Ky aas. f. Ekinci, ifti, kyl. f. Ky khys, ky aas. Kyle ilgili, kyl, kye mensub. f. Ta. f. Verme, veri, balama, ihsan, atiyye.

605

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dihkan (dhkan)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Dehkin) Siphi. * Ky kethds. * Emirlerin tasarrufunda kuvvetli olan, sz geen adam. * Bezirgn. * Acem fellahlarnn maslahatgzar.

Dihlas Dihliz Dk Dik dk dikkat Dikkat Dikkat-i nazar Dikta

Arslan. * Yavuz, bahdr, kahraman, eri kimse. (C.: Dehliz) Ev ile kap aras. Darlk, sknt. Gam. Kalbe sknt veren. Horoz. ince, dar. duygu ve dnceyi bir noktada toplama, uyanklk, incelik. ncelik, dakik olu. Ehemmiyet ve kymet verme. nceden inceye dnme ve bakma. Bak incelii. Lt. Diktatrlerin davranlar. * Hi ses karmadan yerine getirilecek emir.

dikta diktatr Diktatr

zorbalk. " devleti keyfine gre idare eden ""ulu"" nder." Fr. Mevcut kanunlar ineyerek, rf ve adalet esaslarna aykr olarak, devleti keyfine gre idare eden devlet adam. Mstebid.

Dikte

Fr. Bakas tarafndan yazlmak zere syleyip yazdrma. * Kar koymayacak olan birisine, ar arzu ve isteklerini bildirip kabul ettirme.

Dk-ul elfaz

fade zorluu. Gayet ince ve derin ve ruhen hissedilen baz mnalarn ifade edilemeyii.

Dk-un nefes Dik-l efraf Dil

Nefes darl. atal ibikli horoz. "t. Lisan, zeban. * Azdaki tat alma duygusu ve konuma uzvu. * nsanlarn konutuklar lehelerin her birisi. Lgat. * Muhtelif lt ve

606

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edevtn uzunca ve yass, ekseriya oynak ksmlar. * Co: Denizin iine uzanm st dz mumluk, uzunca kara paras. * Mc: Gybet, mezemmet, dedi-kodu, ekitirme.(nsann yz cihazatndan birtek cihaz olan lisan; bir et paras iken, iki byk vazifesiyle yzer hikmetlere, neticelere, meyvelere, fidelere let oluyor.. Taamlarn zevkindeki vazifesi, ayr ayr btn tatlar bilerek cesede, mideye haber vermek ve rahmet-i lhiyyenin matbahlarna dikkatli bir mfetti olmak ve kelimeler vazifesinde kalbe ve ruha ve dimaa tam bir tercman ve santral olmak; elbette gayet parlak ve kat'i bir surette ihatal ilme dellet ve ehadet eder. Birtek dil, hikmetleri ve meyveleriyle byle dellet etse; hadsiz lisanlar ve hadsiz zihayatlar, nihayetsiz masnuat, gne zuhurunda ve gndz kat'iyetinde nihayetsiz bir ilme dellet ve ehadet ve Allm-l Guyub'un daire-i ilminden ve hikmetinden ve meietinden hari hibirey yoktur diye iln ederler. .)" dil Dil-gh Dilahis Dilalet Dil-r Dil-r(y) Dil-rm Dilas (delis) Dilas Dil-s Dil-asude gnl, kalb. f. Kalbi uyank. Akll, bilgili, grgl. Gnl anlar. Leker, asker. eri ba. Klavuzluk etmek. * Nazlanma. ve. * stnlk, galebe. Gnl avutan, gnl ssleyen. f. Kalbi ssleyen, gnl zinetlendiren. f. Gnl elendirici, kalbe rahatlk veren. Gnl okayan. Yumuak ve berrak olan nesne. (C.: Dles) Hzl, seri. f. Gnl rahatlandran, avutan. f. Kalbi rahat.

607

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dil-aub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kalbi skan, yree sknt veren, gnle eza veren. * Kalbi meftun eden gzel.

Dil-ver Dil-vern Dil-aviz Dil-azad Dil-azurde Dil-baz Dil-bend Dil-ber dilber Dil-beste Dil-cu(y) Dil-dade Dil-dar Dildil Dildil-knn Dil-duz Dil-dzd Dile Dil-efruz Dileke Dil-ferah Dil-figar Dil-firib Dil-germ

Gnl alc. (Dil-aver. C.) Dilaverler, yrekliler, yiitler. f. Czib, ekici, gnle aslan. Gnl asl tutan, dilber. f. Gnl rahat, gnl bir eyle ilgili olmyan. f. ncinmi. Gnl, kalbi krlm. f. Gzel konuan. Sz ve ii ho olan. Gnl elendiren. f. Gnl balyan, seven. f. Gnl alan, kalbi eken. Gzel, dilber. gnl alan gzel. f. Kalbi bal, k. f. Gnl eken, gnl aryan. f. Gnl vermi, k. f. Kalbi hkm altnda tutan. Sevgili, muk. f. Iztrab, ac, elem, sknt, azab. nilti. nleyenler, ac ekenler, ztrab ekenler. f. Kalbe batan, gnl delen. f. Gnl alan. f. Dil, gnl, kalb yrek. * Gnl sahibi. (Dilfiruz) f. Kalbi yakan, gnl parlatc. (Bak: stida) f. Sevinli, gnl rahat. f. Gnl yaral, k. f. Gnl aldatan, czibeli. f. fkelenmi hiddetlenmi, gnl kzm.

608

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dil-gir Dil-ga

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kalbe sknt veren gnl tutan. * Gcenmi olan, krgn. f. aan, gnl aan, kalbe ferah veren. * Trk musikisinde bir mrekkeb makam.

Dil-hah Dil-harab Dilhas (dlhis) Dil-hra Dil-hun Dil-hurrem Dil-hu Dil-i vre Dil-i derya Dil-i divane Dil-i pr-te Dil-i suzan Dil-i eb Dil-i viran Dil-i zr Dilir Dilirn Dilirne Dilir Dil-ke Dil-kub Dil-mrde Dil-niin

f. Gnl talebi, gnl arzusu. f. Gnl yklm, gnl krlm. Arslan. eri kimse. f. Yrek paralyan, trmalyan. f. Kalbi yaral, yrei kanl. Mkedder, mamum. f. Ne'eli, gnl sevinli. f. Yrei rahat, gnl ho. Serseri gnl. Denizin ortas. Divne gnl, deli gnl. Ateli gnl. Yank, ateli gnl. Gecenin ortas, gece yars. Harap gnl, ykk gnl. Zavall gnl. (C.: Dilirn ) Bahadr, cesur, cesaretli, yiit, yrekli. (Dilir. C.) Bahadrlar, cesurlar, cesaretliler, yiitler, yrekliler. f. Mertesine, yiitesine, bahadrcasna. f. Mertlik, yiitlik, yreklilik. f. Gnl eken, kalbi cezbedici. f. Gnl zedeliyen, vuran. f. Duygusuz, kalbi lm. f.Gnlde yer tutan. Ltif, ho.

609

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dil-nvaz Dil-ri Dil-rba Dil-saz Dil-sir Dil-sitan Dil-suz Dil-ad dild Dil-ikaf Dil-iken Dil-ikeste Dil-de Dil-kfte Dil-teng Dil-teng Dil-tene Dilviyum Dim Dima' Dima Dima Gnl okayan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dertli, kalbi yaral, gnl yaral. f. Gnl alan, gnl kapan. f. Gnl yapan. f. Gz gnl tok. f. Gnl alan. Gnl yakan. f. Sevinmi. Kalbi ho olmu. gnl ho olmu. f. Yrekleri delen, ok ackl, dokunakl. f. Can skc, kalb krc. f. Kalbi krk, gnl krlm olan. f. Gnl gitmi. k. f. Gnl alm, ferahlam. f. Skntl, kederli, gnl darda olan. f. Gnl darl, i sknts. f. Kalbi susam. Gnl ok istekli, ok zlemi. Jeo: Nehirlerin en eski alvyonlarna verilen isim. f. Yz, yanak, ehre, surat. (Dem. C.) Kanlar. f. (Bak: Dem) "Beyin. Kafann ii. (Bak: Kalb)(Dimada mertib var birbiriyle mltebis ahkmlar muhtelif. Evvel tahayyl olur sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz'an oluyor, sonra gelir iltizam sonra itikad gelir.tikadn bakadr, iltizamn bakadr. Herbirinden kar bir hlet; salbet itikaddan.Taassub iltizamdan,

610

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda.Tahayylde safsata hasl olur, mezcine eer olmaz muktedir.Btl eyleri gzel tasvir etmek, her demde, sfi olan zihinleri cerhdir, hem idlli...S.)" dima Dimam Dimar Dimase dimdik Dime beyin. ocuklarn yzlerine srlen il. * Sevap. Helk, mahv. Yumuak. * Asanlk, kolaylk. gaga. (C.: Diyem) Gndz veya gecenin te biri miktar ile tam gn kadar srebilen, grleme ve yldrm, olmayan yamur. Dimen Dimik Dimik Sprntlkler. Mezbele. Gbre. Fk. am ehri. Suriye'nin bakenti. am ehriyle alkal. am'a ait ve mteallik. * am'da yaplan ve gzel san'atlarda kullanlan bir nevi kt. Dimkis Dimmet Dimn Dimne Din briim. Deve ve koyun tersi. Deve ve koyun tersi.* Selin getirdii rp. (C.: Dimen) Ters. * Duvar temeli. * Kin, dmanlk. * Sprntlk. (Dyne) Fr. Fiz: Bir gramlk bir ktlenin hzn, saniyede bir santimetre artran kuvvet ls. din peygamberin bildirdii biimde kulluk grevlerini belirleyen ilh nizam. Dinak dinamik ri gvdeli, iman kadn. hareketli.

611

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dinamik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Cisimlerin hareketleriyle bunlar meydana getiren sebebler arasndaki alkay aratran mekanik ilminin bir kolu. * Hareket eden, durup dinlenmek bilmeyen, hareketli. * Fls: Sbitin zdd olarak bir kuvvet tesiriyle dim hareket halinde bulunan ve bulunduran, bir deimesi, bir oluu olan. Hareketle birlikte te'sirli kuvveti de olan.

Dinamo Dinan dinar Dinar Dindar

yun. Hareketi elektrik akmna evirmeye mahsus let. Kpler. eskiden kullanlan bir para. Lt. Eskiden kullanlan altn ve sikkeli para. f. Din kaidelere hakkyla riayet eden, dininin emirlerini yerine getiren, mtedeyyin.

Dindarane dindarne dinda Dinen Din-i ferid

Dindar bir kimseye yakacak tarzda. dindarca. ayn dinden olan. Din bakmndan, diyanet noktasndan, dince. "Tek ve benzersiz olan hak din. slm dini.(Bernard Shaw demi: ""Din-i Muhammed'nin (A.S.M.) en yksek makam- takdire kmasnn sebebi: Gayet acib ve salam bir hayat te'min etmesidir. Bana alan budur ki: O din; tek, yekt, emsalsiz bir din-i ferid olup, btn muhtelif ayr ayr hayatn etvarlarn ve eitlerini hazmettiriyor. Yni: Islah ve istihale tarznda tasfiye ve terakki ettiriyor. Hem Muhammed'in (A.S.M.) dini yle bir dindir ki, insann ayr ayr btn milletlerini kendine celbedebilir. Ben gryorum ve itikad ediyorum ki: Beere vcibdir ki desin: ""Muhammed (A.S.M.) insaniyetin halskrdr. Ve halskrlk nam, O'na verilmek lzmdr."" M.)"

612

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dinkas Dinnabe Dinname Dinneme dinperver Dinperver dinsizdrne Dinya diplomat Diplomat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fsad etmek, bozmak. Ksa boylu kimse. Ksa boylu. Ksa boylu. dini seven. f. Salam dindar, dine hizmet eden. Salabet-i diniye shibi. dinsizce. Emmi olu, amca olu. lkenin d ileriyle uraan memur. yun. Memleket hakknda siyasi sz shibi. D meseleler hakknda milletleraras ilerle uraan siyaset adam. * Becerikli, sz syliyebilen.

Dir' Dirah Dirahan Dirahende Diraht Diraht- meyvedr Dirak Diran Dirase

Zrh, demirden gmlek. * Kadn gmlei. f. Nur, ziya, parlt, parlama, k. f. Parlyan, parlak. f. Ikl, nurlu, ldayan, parldayan. f. Aa. ecer. Meyve veren, yemili aa. Tbi olmaklk, itaat etmeklik. (Dr. C.) Evler, hneler. Kitab okumak. * Elbiseyi eskitmek. * Gizli yol. * Harmanda buday dmek. * Uyuz olan deveyi katranlamak.

diryet Dirayet

yetenek, beceri, sezgi. Zek, bilgi. Kuvvetli tecrbe sahibi olmak. * Fetanet. Temkin ve tecrbeye dayanan akl.

Dirayetkr

f. Bilgili, diryetli, kavrayl.

613

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dirayetli Dir-baz Dirdih Dirdim Diref Direktif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kavrayl, zeki, bilgili, anlayl. f. Uzun zaman, uzun mddet, uzun. Yal, pir, ihtiyar kii. Aznda dileri krlm ve ktelmi yal deve. f. Alem, bayrak, sancak. Fr. st makamlardan, tutulacak yol zerine verilen emirlerin tm, hepsi. Talimat, emir. Nasl, ne ekil olacana alacana dair emir.

direktif Direktuvar

ynlendirici emir. Fr. Fransz ihtillinin nc ylnda Konvansiyon'un yerine geen idare ekli.

Direm

(Dirhem) f. Eskiden kullanlan bir arlk ls. imdiki gram arlk. Okka denen eski arlk lsnn (1/400) kadardr. er'an, orta byklkte yetmi tane arpa arl. * Eskiden kullanlan ve be kuru deerindeki gm para. Aka.

direm Direm-sera Direng

dirhem. f. Darbhne, para baslan yer. f. Gecikme, yavalk, teenni, teahhur. * Dinlenme, karar, istirahat, aram.

Direv Direv-ger Dirha Dirham Dirhem dirhem Dirhevs Diriga

f. Ekin bime, hasat. f. Ekin bien, orak. Sng ile oynadklar halka. (C.: Derhim) Kuru. (Bak: Direm) gramlk arlk ls. Kat, iddetli nesne, edid. f. Yazk, eyvahlar olsun!

614

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Diri Dirin(e) diritnavt Diritnot diritnot Dirkite Dirvas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Men'etmek, korumak, esirgemek. * Eyvh, yazk. f. Eski, kadim. diritnot. (Diritnavt) ing. Byk harp gemisi. byk sava gemisi. Acem diyarnda bir oyun addr. (Bir yere gelip raks ederler.) Byk deve. * Boynu kaln olan adam. * Arslan. * Kpek ve devenin st.

Diryak Dirz Disam

Tiryk, il. (C.: Duruz) Dnya nimetleri. * Lezzet. ie azna konulan tpa. * Yaraya balanan bez. * Kulak iine sokulan ey. * Yark ve delik tkamada kullanlan tka.

Disar Dise Disiplin

(C.: Dsr) Kenet, urgan, halat, perin, mismar. f. Kii, ahs, zt, fert. Fr. Uyulmas lzm gelen kaide ve yasaklar. * Nizam ve intizam te'mini iin zihn, ahlk, ruh, cisman tlim ve terbiye.

disiplin Diskalifiye Di-eb Div Divan durmak Divan

uyulmas gereken kurallarn tamam, sk dzen. Fr. Msabaka d braklm. Dn gece. f. Dev. * blis, eytan. * Cinn, ifrit. Huzurda hazr olarak beklemek. Eskiden yaam irlerin iirlerinin topland kitap. * Byk meclis. Byk ve idre ilerine bakan bilgili, nfuzlu kimselerin toplandklar yer.

divan Divane

iir kitab, yksek idare meclisi, mahkeme, sedir. f. Kafiye itibariyle harf sras tertibiyle yaplan kk iir mecmuas.

615

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk divne Divane divnece Divane-g Divane-rev Divanhane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akl tam olmayan, kak. f. Deli. Akl banda olmayan. divane gibi. f. Delilik, divnelik. f. lgn, delicesine davranan. f. Odalar arasndaki byk salon. Byk ev. Divan kurulacak byk oda. Saraylarda odalar hricinde olan byk salon.

divanhne

geni sofa, salon.

Divan- ahkm- adliye Huk: Kanunlara gre, baklacak dvalarla ilgilenmek zere 1284 ylnda kurulan ilk nizmiye mahkemesi. Divan- l Yce divn.

Divan- dev nezareti avubaln kaldrld 1836 (Hi: 1252) tarihinde bunun yerine kurulan daire. Fakat 1870 (Hi: 1287) tarihinde Adliye Nezareti'nin teekkl zerine kaldrlmtr. Divan- e'r Divan- harp iirler divan, iirler kitab. Harp divan. Yksek rtbeli askerlerin harp mes'eleleri veya harp sulular hakknda iler iin toplandklar meclis. Divan- hmyun "f. Halkn dva ve ikyetlerinin dinlenip halledildii, devlet meselelerinin grld padiah huzuru. Bu mecliste; sadrazam, eyhl slm, kazaskerler, defterdarlar ve sair byk devlet ricali bulunurdu." Divan- ilh Divan- nbvvet divnharb Divar Divr-ger hiretteki hesap gn. Hairde muhasebe gn. Peygamberler cemaati, peygamberler meclisi. askeri mahkeme. f. Duvar. f. Duvarc.

616

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Div-bad Div-bee Div-came Div-e

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. iddetli rzgr, kasrga, frtna. * Divanelik, delilik, cinnet. f. Deve yavrusu. f. Eskiden savalarda giyilen kaplan veya arslan postekisi. f. Slk. * Kadn tuzluu ad verilen bir bitki eiti. * Aa kurdu, gve. * Arka kaas.

Dive Divek Diver Divit

f. pek bcei. f. Aa kurdu, gve. f. Ev sahibi. Yaz yazmak iin kullanlan hokka ve kalemi bir arada ihtiva eden mahfaza.

Diyaf diynet Diyanet

Bir mevzi. dindarlk, din ileri. Dindarlk. Dinin hkmlerine riyet ve muktezasnca amel etmek. Din emirlerinin hsn- ihtiyar ile tatbiki. Din ileri.

diyneten Diyar diyar Diyar- har Diyar- gurbet Diyar- kfr Diyar- rum Diyas(e)

dindarlk bakmndan. (Dr. C.) Memleket. lke, yer. Baka, dier memleket. f. Gurbet diyar. Yabanc memleket. slm lkelerinden hari olan memleketler. f. Eskiden Osmanl lkesindeki Anadolu. Ekini davar aya ile bastrp inetmek. * Klc ruen etmek, klc parlatmak.

Diyat Diyeke Diyer

(Diyet. C.) Diyetler. (Bak: Diyet) (Dk. C.) Dkler, horozlar. (Dr. C.) Drlar, hneler, evler.

617

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk diyet Diyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kan bedeli, can pahas. Kan bedeli. Yaralanan veya ldrlen bir kimse iin en yakn vrisine denmesi er'an hkmolunan para veya mal. Can pahas. * Para, deer. Kymet.

Diyet-i kmile

Huk: ldrlen ahsn nefsine bedel olarak, cniden veya ailesinden alnan tam diyet olup, miktar ldrlen kiiye gre deiir.

diyk Diz Diz(e) Diza

darlk, skklk. f. Kal'a, sur. f. Levn, renk. Noksanlatrmak. * Eziyet vermek. * Ez etmek. * Hor ve hakir etmek.

Dizek Dizdar dogma dogmatizm Doa tesi Doa Doma Domatizm Dok

Dizleri muhafaza etmek iin muharebelerde kullanlan bir nevi zrh. f. Kale muhafz, kale aas. tartlmayan kesin fikir. baz fikirleri her zaman doru ve deimez kabul eden felsefe. (Bak: Metafizik) (Bak: Tabiat) yun. Fikir, rey. * Fls: Kat'i olarak ileri srlen fikir. (Bak: Nassiye) ing. Gemi tamir veya inasnda kullanlan st rtl havuz. * Ticari eya iin rhtmlarda yaplan byk depo.

doktrin Doktrin

bir sistem meydana getiren fikirlerin hepsi, reti. yun. Hatt- hareket. Hareket tarz. Dstur, tarik. Re'y. * Fls: Bir sistem meydana getiren fikir ve kanaatlerin hepsi. Bir felsefe veya edebiyat okulunun fikirlerinin tm.

618

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dolap

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Devlib) Kuyudan su karp baheleri sulamaya mahsus dner makine. * Her eit dner ark, krk. * ine eya vesaire konulan rafl veya rafsz gz. * Eskiden selmlk ile harem arasnda eya alp vermeye mahsus dner dolap ki, veren ile alan birbirlerini grmezlerdi. * lerin idaresi. * Mc: Hile, hile ile i grme.

Dolunay

t. Ayn yuvarlana kar gelen yarm kre yzeyinin tamamyla aydnlk grnmesi hli. Ayn 14 veya 15 nci gnleri. * Bedir.

Domani Dominyon

Kambur. Tmsekli, frlak. ing. Byk Britanya mparatorluu'nun, anavatanla ayn haklar olan deniz ar paralarndan beherine verilen isim.

donanma Dost

kendini donatma, deniz kuvveti, kl enlik. (C.: Dostn) f. Sevilen insan, muhib, yr. * Erkek veya kadn sevgili, muk, mahbub, muka, mahbube. * Hakiki dost ve klarn ve riflerin k olduklar Allah.

dost Dostan dostne Dostane Dost Doz

samimi arkada. (Dost. C.) Dostlar. arkadaa. f. Dosta, dostlukla. f. Dostluk. Kim: Bir maddenin bir karma girmesi gereken muayyen miktar. * Tb: Bir hastaya bir defada veya bir gnde verilecek il miktar. * l, miktar.

Dnm Dviz

919 m2 lik eski bir arazi ls. Fr. Yabanc devlet paras. * Yabanc lkelerde ecnebi paralarla denecek olan polie, ek gibi senetler.

619

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dram

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Korkun ve kanl tiyatro piyesi. * Mthi bir vaka. Musibet, felket. Heyecan uyandran hdise veya hareket.

Dramatik

yun. Drama benzer. Heyecan verici, ackl. * Temsil yaplmak zere yazlan heyecan verici veya ackl tiyatro eseri. Ackl olanna Trajedi, gln olanna da Komedi denir.

Du' Dua

(C.: Ezv-Zayn) Erkek bayku. "Allah'a (C.C.) kar rabet, niyaz, yalvar, tazarru. * Salt, namaz. * Cenab- Hak'tan hayr ve rahmet dilemek. Allah'n rzsn, hidayet ve istikamete muvaffakiyyeti dilemek, yalvarmak. * Peygamber'e (A.S.M.) salavat getirmek. * Birisini armak. * Birisini bir eye sevketmek. * Bir kimseyi bir isimle tesmiye etmek. * Sz, kelm. * Okumak.(... Du ubudiyyetin ruhudur ve hlis bir imann neticesidir. nk, du eden adam dus ile gsteriyor ki: Btn kinata hkmeden birisi var ki, en kk ilerime ttla var ve bilir; en uzak maksadlarm yapabilir; benim her halimi grr, sesimi iitir. yle ise, btn mevcudatn btn seslerini iitiyor ki benim sesimi de iitiyor, btn o eyleri O yapyor ki en kk ilerimi de Ondan bekliyorum, Ondan istiyorum...Dunn en gzel, en ltif, en leziz, en hazr meyvesi, neticesi udur ki: ""Du eden adam bilir ki; birisi var ki, onun sesini dinler; derdine derman yetitirir, ona merhamet eder; Onun kudret eli her eye yetiir. Bu byk dnya hannda o yalnz deil, bir Kerim Zt var; ona bakar, nsiyet verir... M.)(Du-y kavli-i ihtiyarnin makbuliyeti, iki cihetledir. Ya ayn matlubu ile makbul olur veyahud daha evls verilir.Mesel: Birisi kendine bir erkek evld ister. Cenb- Hak, Hazret-i Meryem gibi bir kz evldn veriyor. ""Dus kabul olunmad"" denilmez. ""Daha evl bir surette kabul

620

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edildi"" denilir. Hem bzan kendi dnyasnn sadeti iin du eder. Dus hiret iin kabul olunur. ""Dus reddedildi."" denilmez. Belki, ""Daha enfa bir srette kabul edildi."" denilir. Ve hkez... Mdem Cenb- Hak Hakim'dir, biz ondan isteriz, o da bize cevap verir. Fakat hikmetine gre bizimle muamele der. Hasta tabibin hikmetini ittiham etmemeli. Hasta bal ister; tabib-i hzk, stmas iin sulfato verir. ""Tabib beni dinlemedi."" denilmez. Belki h fizrn dinledi, iitti, cevap da verdi; maksudun iyisini yerine getirdi. M.) (M'minin m'mine en iyi dus nasl olmaldr?Elcevap : Esbb- kabul dairesinde olmal. nk, bz erait dahilinde du makbul olur, erait-i kabuln itima nisbetinde makbuliyeti ziyadeleir. Ezcmle: Du edilecei vakit, istifar ile mnevi temizlenmeli: sonra makbul bir du olan Salvat- erifeyi efaat gibi zikretmeli ve hirde yine Salvat getirmeli. nk, iki makbul dunn ortasnda bir du makbul olur. Hem $ yni ""Gyaben ona du etmek""; hem hadiste ve Kur'an'da gelen me'sur dularla du etmek. Mesel: $ $ gibi cmi dularla du etmek, hem hulus ve huu ve huzur-u kalb ile du etmek; hem namazn sonunda, bilhassa sabah namazndan sonra; hem mevki-i mbrekede, hususan mescidlerde, hem cum'ada, hususan saat-i icabede, hem uhur-u selsede, hususan leyali-i mehurede; hem Ramazan'da, hususan leyle-i Kadir'de du etmek kabule karin olmas rahmet-i lhiye'den kaviyyen me'muldr. O makbul dunn ya aynen dnyada eseri grnr; veyahut du olunann hiretine ve hayat- ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek ayn maksad yerine gelmezse, du kabul olmad denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmi denilir. M.)(Drdnc nevi ki; en mehurudur...Bizim

621

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

duamzdr. Bu da iki ksmdr: Biri, fiil ve hl; dieri, kalb ve kaldir. Mesel: Esbaba teebbs, bir dua-y fiildir. Esbabn itima, msebbebi icad etmek iin deil, belki lisan- hl ile msebbebi Cenab- Hak'tan istemek iin bir vaziyet-i marziye almaktr. Hatt ift srmek hazine-i rahmet kapsn almaktr. Bu nevi dua-y fiil, Cevad- Mutlak'n isim ve nvanna mteveccih olduundan, kabule mazhariyeti ekseriyet-i mutlakadr. kinci ksm: lisan ile, kalb ile dua etmektir. Eli yetimedii bir ksm metalibi istemektir. Bunun en mhim ciheti, en gzel gayesi, en tatl meyvesi, udur ki: ""Dua eden adam anlar ki: Birisi var; onun hatrt- kalbini iitir, herey'e eli yetiir, herbir arzusunu yerine getirebilir.. Aczine merhamet eder, fakrna medet eder.""te ey ciz insan ve ey fakir beer! Du gibi hazine-i rahmetin anahtar ve tkenmez bir kuvvetin medar olan bir vesileyi elden brakma. Ona yap l-y illiyyin-i insaniyete k, bir sultan gibi btn kinatn dualarn, kendi duan iine al. Bir abd-i kll ve bir vekil-i umum gibi $ de. Kinatn gzel bir takvimi ol!... S.)" du Dug Duat Du-y fiil Allaha yalvarma, yakar, isteme, dileme. (Duhn) f. Du okuyan. Du eden. (D. C.) Du edenler. Allah'a yalvaranlar. * Dvet edenler. Fiil ile yaplan dua. Yni: stenilen eyin sebeplerini yerine getirmeye almak. Du-y hayr Du-y kavl Du-y mstecab Duban Dubu' Hyrl dua, hayr isteyen dua. Szle yaplan dua ki bildiimiz mehur dulardr. Kabul olunan dua. Duman. Yapmak.

622

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Du'ce Ducret Ducret-ver Dar dar Dud Dud-alud Dude Dd-hne Dudhar Dud-i harir Dudman Dudu Dug Duga Duga' Dugab Dugaga Dugata Dugd Dugmeran Dugmus Dugn Dugta Duh duh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzn byk ve siyah olmas. Sknt, gnl darl, zahmet. Zaruret. f. Skntl. f. Yakalanm. atm. Mbtel. * Ulam. tutulmu, yakalanm. Kurt, bcek. f. Dumanl. Kurtcaz, kk solucan, bcek. f. Kabile, silsile, hnedan, soysop. f. Kelebek. * A, yemek piiren kimse. * Klhanc. pek bcei. f. Hanedn, slle, akarib, aile, kabile, kavim, airet. Hanm, kadn, hatun. f. Ayran. Aklsz kadn. Kedi miyavlamas. * Tilki sesi. * Zelil, hakaret grm kimsenin sesi. Tavan sesi. Ahmak, aklsz kii. Eri bir aa cinsi. f. Gelin, yeni evlenmi kz. Kara, esved. (C.: Degmis) Rengi siyaha yakn kk bir su canavar. Karanlk, zulmet. iddet. * Meakkat, zorluk. f. Kz, kerime, duhter. * Havai fiek. * Hasr otu, hasr saz. kuluk vakti.

623

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Duha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuluk vakti. * Gne. * Vuzuh ve beyan. * Kur'n- Kerim'in 93. Suresinin ad. Vedduh da denir.

Duhala duhan Duhan

(Dahil. C.) Yabanclar. Muhacirler. Snanlar. Dahilde olanlar. duman. Duman. Ttn. * Kur'an- Kerim'in 44. suresinin ad. * Mc: Gaflet ve dallet duman ki, hakikatlarn grnmesine mni olur. Arap lisannda galib olan erre, duhan tesmiye ederler. * Ktlk ve kuraklk.

Duhan- ate Duhan- mbin

Atein duman. "Aikre duman. (Bu duhan hakknda iki tefsir rivayet olunmaktadr. Birisi: bn-i Mesud Hazretlerinden mervi olduuna gre; iddetli alk ve kaht seneleridir. nk ok a olan kimseye, gerek gzlerinin za'fndan ve gerek ok kuraklk ve kahtlk senelerinde havann fenalndan, sem dumanl grnr. Bir de Arab, galib olan erre, duhan tesmiye eder. Nitekim dumanl hava tbirini biz de kullanrz.) (E.T.)"

Duhas

"Denizlerde ok olan byk bir canavar. (Arkasyla, boulan kimselere yardm edip kurtarr, ""dlfin"" de derler.)"

Duhh Duhl Duhmesan Duhn Duhne Duhruce

Ttn. (C.: Dehhil) Ufak kular. Kara yaz, iri yapl adam. * Aklsz adam. Dar. Tohum tnesi, tek tne. * Dar. (C.: Dehric) Yellengen bceinin yuvarlad ters. * Deve kuunun yavrusu.

Duhseman Duht

Kara yaz, iri vcutlu adam. f. Kz, kerime.

624

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Duhte Duht-ender Duhter Duhtere Duhter-i hind Duhter Duhuk Duhul huruc duhl Duhul Duhul-i muzafferne Duhuliye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Salm. * ne ile dikilmi. f. vey kz. * Eskiden kadn esirlerinin bir cinsi. f. Kz. f. Bekrlk, kzlk. Hindistanl kz. f. Kzlk, bekrlk. Dourduktan sonra rahmi kan dii deve. eri girip kma. girme. eri girme. eri dahil olu. Muzafferce giri. Eskiden, satlmak zere ehir ve kasabalara getirilen her cins ticaret malndan alnan vergi. * Bir yere girmek iin verilen para.

Duhur Duhus Duhye Du'k Duka Dukak Dull Du'ma Dumr Dumu' Dumur

Zillet, zelillik, hakirlik, aalk. Adilik. Btl olmak. Kuluk vakti kesilen kurban. Zayf adam. Eskiden Avrupa'ca pek yksek bir asalet nvan idi. (C.: Dekyk) nce nesne. * Un. * Zor, g. Helak.DUM $ (Devm) : Sbit ve skin olmak. Ulu yol. Zayflk. * Hafiflik. (Dem'. C.) Gz yalar. Bir uzvun maddi veya mnevi kabiliyetinin krelmesi. Gdaszlktan dolay bir uzvun kuruyup kalmas. Helk. Krelmek. * Bir yere izinsiz gitmek.

625

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dumr Du'mus Dumuz dn Dn Dunak Dune Dunehu hart-l katat krelme, kuruma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Demis) Rengi siyaha benzer bir kk su canavar. Susma, skut. aa. Gayr, dier, maad. Nezle. Hastalk. """Elini dikenli aa zerine ekmek, ondan daha kolay."" melinde bir tabirdir."

dnhimmet Dun-himmet Dn-perver

gayreti az. Gayretsizlik, himmetsizlik. (Bak: Himmet.) f. Kt kimseleri koruyan, alak kiileri muhafaza edip onlarn ilerlemelerine yardmc olan.

Dur diraz dr Dura-dur Durah Durat Dur-ba Durbe Dur-bin Dur-bin Durc Dur-dest Dure

Uzun uzadya. uzak. f. Uzaktan uzaa. Uzak uzak. Uzun uzadya. Gkte melike kbesi olan beyt-il mmur. Yellenme. "f. ""Uzak ol!"" anlamna gelen bir emir. * Denek, sopa, sa." det, haslet. * Cr'et. * Tecrbe. f. Uzak gren. Uza gsteren let. f. lerisini grrlk, uza grmeklik. ine inci ve altn konulan kk hokka. f. Ulalmas zor ey, eriilmesi g ey. Uzak, uzun. Hakir ve n kk olan adam.

626

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dur-endi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. nceden grp dnen. Tedbirli. Her eyin ilerisini evvelden mlhaza eden. lerisini dnen.

drendi drendine Dur Durit Dur-nma(y) Dur-nvis Durr Durre Duru' Durub Durub-u emsal durbuemsl Durus D azmak D

ilerisi iin kayglanan. ilerisi iin kayglanrcasna. f. Uzaklk. Kovmak, def etmek. f. Uza gsteren. f. Uza yazan. Telgraf. Zayflk. Hli yaramaz olmak. (C.: Dr-Drrt-Drer) nci. (Dr. C.) Savada giyilen zrhlar, cevenler, elik elbiseler. (Darb. C.) Dmeler, vurmalar, darblar. Mehur szler. Darb- meseller. Ata szleri. ataszleri. Kuyu rlen ta. Ryda iken kirlenmek, ihtilm olmak. f. Omuz. Ketif. * Dn gece. * lem-i menm, rya lemi. * Mtesadif ve mtelki olan.

d Duab db Duize Du'uka Duud(e) Duva Duz

omuz. f. Hurma ve zm pekmezi. Pekmez. pekmez. (C.: Duizegn) f. Kz, bkire. El dememi. Bir bcek cinsidir ve sahrlarda olur. Nezle olmak. Bayku sesi. f. Dikici, diken, dikmi.

627

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Duzah Duzah Duzah-mekn Duzene d Dabe D-lem D-bl Dbar Dbar(e) Dbb Dbba' Dbbe Dbb- asgar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cehennem. Tamu. * Mc: Keder. Klfet. f. Cehennem'e mahsus, cehennem, zebani. f. Makam Cehennem olan kfir, mnfk. f. Sivrisinek, ar gibi haeratn inesi. iki. Ltife etme, aka yapmak. * Oyun. ki dnya. Dnya ve hiret. f. ki kat. aramba gn. f. ki kat, ift kat, kat kat, katmerleme. Ay. Kabak. Yol, tarik. Kk ay denen ve Kutup yldz etrafnda devreden yedi tanelik yldz kmesi.

Dbb- ekber Dbeyt Dble Dbr

Byk ay tbir edilen, kutup yldz ile beraber etrafndaki yedi yldz. f. ki beyitten mteekkil rbainin dier ismi. Beyaz helva paras. * Byk lokma. (Dbr) K, mak'ad, sfre. * Bir iin nihayeti, sonu. * Bir eyin arkas, gerisi.

Dbse Dbsiyy D'bub

Siyaha benzeyen krmzlk. Kumruya benzer bir ku. Zayf nesne. * irkin huylu, ksa boylu kimse. * Kolay yol. * Uzun at. * Karnca nevinden bir nev. * Hububattan bir cins.

Dbul D'bus

Su ark. Ahmak.

628

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dca Dcac Dcace Dcale Dcce Dcce-i lcce Dci D-cihan Dcme Dcne Dcun Dcc Dcnne Zulmet, karanlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Galebe ile armak. * nlemek. * Aldatmak, kandrmak. (Bak: Decace) Katran. Fazla karanlk, ziyade zulmet. Denizin engin karanl. (Dcye. C.) Karanlklar, zulmat. ki cihan. Dnya ve hiret. Karanlk, zulmet. (C.: Dcen-Dcent) Kapal hava, karanlk. Bulutun g bryp rtmesi. (Decc. C.) Tavuklar. Tavuk, horoz ve pili cinsleri. (C.: Dcnnt) Bulut kat kat olma. * Karanlk, zulmet. * Yamur yama.

Dcye Dden D-dide D-dil Dello

(C.: Dc) Bal arsnn kovan. * Avclar kmesi. * Zulmet, karanlk. Co: Yerin altnda akan sularn oyup meydana getirdii derin kuyu. f. ki gz. f. Tereddt, kararszlk, neticeye varamamak. tl. Hakareti tamir iin iki kii arasnda hususan Avrupa'da ve hitler nnde yaplan silhl arpma.

dello Df Df'a Dfak Dffa' Dfn

ahitler nnde iki kiinin silahl arpmas. (C.: Dfuf) Def. (C.: Dif) ok abuk akan su. Bir eyin dolu olmas. Byk sel. Gmlm kuyu.

629

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dfuk D-gane D-giti Dhat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atlmak. * Dklmek. f. ki adet, iki tane, ikiz. ift. f. ki lem. Dnya ve hiret. Aklllar. Aklda ok ileri olanlar. Deh shibi. Son derece anlayl ve zek sahibi olanlar.

dht Dhdn Dhdr Dhme Dhn Dhriyy Dhr Dhl Dka' Dkas dkkn Dkne Dlake Dlbe Dlbent Dlce Dldl Dlfin dlger Dlke Dlu'

dahiler, stn zekallar. Btl nesne. Btl nesne. Siyahlk, karalk. Ot, yemi veya iekten karlan ya. Yal, ihtiyar, msinn. Devirler, zamanlar. Dnyalar. f. Davul. Deve ksr. Uyuklamak. teberi sat yeri. Siyha benzer bir renk. Davar emziinde kalan st bakiyesi. (C.: Dleb) nar aac. f. Tlbent. (Delce) Gece vakti bir yere gitmek. Peygamberimizin Hazreti Aliye hediye ettii binek hayvan. Denize denlere yardm edip, onlar kurtaran bir balk. marangoz. Kk bir canavar. Huru etmek, kmak.

630

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dluk Dluk-u ems D'lul Dm Dma Dma'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Batma, gne batmas. Gnein bat. (C.: Dlil) Bel, zahmet, dhiye. f. Kuyruk. (Dmye. C.) Suretler. Kk putuklar. Hastalk veya ihtiyarlk sebebiyle gzden akan ya. * Bahar gnlerinde zm ubuundan akan su.

Dmac Dman Dmasir Dm-bride Dm-e Dmdar

ok salam nesne. * Gizli rtl olan ey. Yemiin rkl olmas. * Ekine su dp, kesilmek. (Demser) nii yumuak olan yer. * Etli, byk deve. f. Kuyruu kesik. f. Ksa kuyruk, kuyrukuk. f. Askerlikte arttaki emniyeti te'minle vazifeli, geriden gelen ve askeri tkib eden birlik. Ordunun geriden emniyet kuvveti. * Mc: Son zamanlarda gelen byk evliyullah.

dmdr Dmel (dmmel) Dmluk Dmlus Dmlc Dmme Dmu' Dmuk Dmur Dmus D-muy

ordunun arkasnda giden gurup. Tb: Byk kan ban. Yass, yuvarlak ta. Berrak, yumuak nesne. Doan kuu. * Kan alacak yer. Arap oyunlarndan bir oyun ismi. * Yol, tarik. (Dem'. C.) Gzyalar. Anszn duhul etmek, birdenbire girmek. Destursuz olarak eve girmek. Geceleyin ok karanlk olmak. f. Sana sakalna kr dm adam.

631

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dmye Dnb(e) Dnbal(e) Dnbek D-nim(e) Dnu' Dnvv Dnya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Dm) Oyun. * Aatan yaplm nakl suret. Sanem. f. Kuyruk. f. Kuyruk. f. Beki davulu. * Dmbelek. f. ki para, ikiye yarlm, blnm ikiye ayrlm. Horluk, hakirlik. Ulamak, yakn olmak. "(Mz: Edn) (Denet veya dnvv. den) En yakn, en aa. * imdiki lemimiz. (Ahirete veya lme en yakn olmasndan bu isim verilmitir.) (Dny, hiretin tarlasdr. Bir kitab- Samedandir. Hem bir mezraadr. Hem birbiri arkasnda dim gelen geen yineler mecmuasdr. Hem seyyar bir ticaretghtr. Hem muvakkat bir seyranghtr. Hem bir misafirhnedir.)(Ehl-i dalletin vekili der ki, ehadisinizde dnya tel'in edilmi. ""Cife"" ismiyle ydedilmi. Hem btn ehl-i velyet ve ehl-i hakikat, dnyay tahkir ediyorlar. ""Fenadr, pistir"" diyorlar. Halbuki: Sen btn kemalt- lhiyyeye medar ve hccet, onu gsteriyorsun ve kane ondan bahsediyorsun?Elcevap : Dnyann yz var: Birinci Yz : Cenab- Hakk'n esmsna bakar. Onlarn nukuunu gsterir. Mna-y harfiyle, onlara ayinedarlk eder. Dnyann u yz, hadsiz mektubt- Samedaniyyedir. Bu yz gayet gzeldir. Nefrete deil, aka lyktr.kinci yz : hirete bakar. hiretin tarlasdr. Cennet'in mezraasdr. Rahmetin mezheresidir. u yz dahi, evvelki yz gibi gzeldir. Tahkire deil, muhabbete lyktr.nc yz: nsann hevesatna bakan ve gaflet perdesi olan ve ehl-i dnyann mel'abe-i hevest olan yzdr. u yz irkindir. nk: Fnidir; zildir,

632

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

elemlidir, aldatr. te hadiste varid olan tahkir ve ehl-i hakikatn ettii nefret bu yzdedir.Kur'n- Hakim'in kinattan ve mevcudattan ehemmiyetkrane, istihsankrane bahsi ise; evvelki iki yze bakar. Sahabelerin ve sair ehlullahn mergub dnyalar, evvelki iki yzdedir. imdi dnyay tahkir edenler drt snftr:Birincisi : Ehl-i mrifettir ki, Cenab- Hakk'n mrifetine ve muhabbet ve ibadetine sed ektii iin tahkir eder.kincisi : Ehl-i hirettir ki ya dnyann zaruri ileri onlar amel-i uhreviden men'ettii iin veyahut uhud derecesinde imn ile Cennetin kemalt ve mehsinine nisbeten dnyay irkin grr. Evet Hazret-i Yusuf Aleyhisselm'a gzel bir adam nisbet edilse yine irkin grnd gibi; dnyann ne kadar kymetdar mehsini varsa, Cennetin mehsinine nisbet edilse, hi hkmndedir.ncs : Dnyay tahkir eder. nk; eline gemez. u tahkir, dnyann nefretinden gelmiyor; muhabbetinden ileri geliyor.Drdncs : Dnyay tahkir eder. Zira dnya, eline geiyor. Fakat durmuyor gidiyor. O da kzyor. Teselli bulmak iin tahkir eder. ""Pistir"" der. u tahkir ise; o da, dnyann muhabbetinden ileri geliyor. Halbuki, makbul tahkir odur ki; hubb-u hiretten ve mrifetullah'n muhabbetinden ileri gelir.Demek makbul tahkir, evvelki iki ksmdr. Cenab- Hak, bizi onlardan yapsn. min. S.) (Bak: Alessevri velhut)" dny dnydr Dnyadr iinde yaadmz lem. dnyal. f. Dnya ileriyle uraan, mal ve mlk sahibi olan. Dnya hayatna fazla meyilli olan. Dnyalk t. Zenginlik, para ve mal.

633

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dnyaperest

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dnyaya tapacak derecede ehemmiyet verip hiretini dnmeyen. Maddiyat ok seven.

dnyperest Dnyev

taparcasna dnyaya ynelen. (Dnyeviye) Bu leme mensub ve mteallik. Dnyaya it ve dnya ile alkal.

dnyev D-pa Dr Drahis Dramih Drb Drbe drbn Drbn Drc(e)

dnya ile ilgili, dnyal. ki ayakl. (Bak: Drr) Kat nesne. * Gvdesi etli olan insan veya hayvan. Yrrken sallanan kii. (Bak: Derb) det. Haslet. * Cr'et ve mmareset. Tecrbe. drbn. Uzaktan gren, drbn. Kutu, kutucuk, kk kutu. * Mcevherat kutusu. * Hokka gibi olan az, biimli az.

Drc-i zer Drd(e) Drdaks Dr-dane Drd Drdr Drece

Altn kutusu. f. Tortu, knt, posa, ie yaramayan ksm. Bala boyun arasnda olan kemik. f. nci tanesi. * Mc: ok gzel ve sevimli ocuk. f. knt, tortu. Diin kk yeri. * ocuklarn dilerinin kp bittii yer. Sllem, merdiven. * Bartlak kuu. (Kanatlarnn ii siyah ve d boz olan bir ku.)

Drer drer

(Drr. C.) f. Byk inciler. inciler.

634

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Drer-br Drer-i semav Drhamin Drnuk Drr drr Drrace Drrae Drrat Drr-dane Drr-efan Drre-i beyz Drr-i cn Drr-i drahn Drr-i meknun Drr-i misl Drr-i nb Drr-i irab Drr-i yegne Drr-i yekta Drr-i yetim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nciler yadran. * Mc: ok kymetli ve gzel szler syleyen. Asl vahiy ile gelen, parlak hakikatl mnalar. Semvi inciler. Bel. Zahmet, meakkat. (C.: Dernik) Bir cins dek. (Drdne, drre) f. nci. nci tanesi. inci. (C.: Derrc) Trac denilen ku. (C.: Derri) Ferce, kaftan, elbise. (Drre. C.) Byk, iri inci taneleri. (Bak: Drdne) f. nci serpen. Syledii szler inci olan az. f. Parlak, byk inci. f. Cann incisi. ok sevgili. Parlak inci. Mahfazal parlak inci. f. Mislin incisi. nci mislinde, mislin parla. Beyaz, parlak inci. ri, byke inci. Ei ve benzeri bulunmayan tek inci. f. Benzeri olmayan, tek inci. * Mc: Hz. Peygamber (A.S.M.) f. Sadef iinde tek olan inci. * Mc: Hz. Peygamber Muhammed (A.S.M.)

Drr Drriyetim Dre Dru'

Drr'e mensub, inci ile ilgili. Peygamberimiz aleyhissalt vesselm. Hcet, ihtiya. (Dr'. C.) Zrh gmlekler.

635

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk D-ru Druc Drud Drug Drug-zen Drur Drus ki yzl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Drmek. * Gemek. * Koymak. f. Dua, medih, tahiyye, selm. * Ekin bime. * Yontmu aa, kereste. f. Yalan, Doru olmayan sz. f. Yalanc. nmek. * Akmak, seyeln. (Ders. C.) Dersler. * Mfret olarak: Bir eyin eseri mahv ve mzmahil olmak.

drs Drus-i nfia drst Drst Drst Drt Drt Drye Drzi

dersler. Faydal olan dersler. doru, dzgn. f. Shhati yerinde, sa, sahih, salim. * Doru, hatasz. * Btn, tam. f. Doruluk, dzgnlk, salamlk. f. Kat, kaln, yaun. * Kaba, sert. f. Kabalk, sertlik, katlk, kalnlk, younluk. Bilmek. (C.: Druz) Suriye'nin gneyi ile rdn ve sril'de yaayan ve sonradan Araplam olan bir kavimdir. Arapa konuurlar. Dallet frkalarndan en btl yolda olan bir frkadr.

Dsme Dsse Dstur

Toz bulam olan nesne. * Adi, alak kimse. Arap ocuklar arasnda mehur olan bir oyun. f. Umumi kaide. Kanun, nizam. * rnek, nmune * slub. zin, msaade. * Mu'teber ve mu'temed kimse. * Destur.

dstr Dsum D'sur

ilke, kural. (Desem. C.) Yalar. (C.: Desir) Yklm havuz.

636

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dsur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mahvolma. Eseri kalmama. Ortadan kalkma. Nian belirsiz olma. * Kaftan eskime. * Ev khne olma.

Dsr

(Disar. C.) Perinler, halatlar, kenetler. Geminin tahtalarn birbirine balayan rabtalar.

D Dab db D-ah(i)

f. (Bak: D) f. Pekmez. pekmez. f. atal aa. * Tomruk. * Eskiden sulunun boynuna taklan atal aa.

Denbih De de Din(e) Dnam Dvar dvr Dvar-ger Dvar D-ta Dvab Dval Dvam Dvar D-vazdeh Dvel dvel

f. Haftann ikinci gn, pazartesi. f. ki altlk. Tavla zarnda iki defa alt gelmesi. iki altlk. f. Dn gece. f. Svme, svp sayma, ta'n. f. Mkil. G. Zor. zor, g. f. Da. f. Zorluk, glk, suubet. ki kat. i birbirine ulatrmak. f. Tasma, kay. Sabit ve sakin olmak. Ba evrilme. f. Oniki. (Devlet. C.) Devletler. devletler.

637

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Dvel-i muazzama Dvel-i m'telife

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Byk devletler. Dvel-i muazzama-i slmiyye gibi. Anlam devletler. Birinci Cihan Harbinde: ngiltere, Fransa, Rusya ve talya.

Dvel-i mttefika Dvel D-vist Dvuk D-vm(in) Dvvac Dvvame Dyun dyn Dyunat Dzd Dzdan Dzdne Dzd D-zeban Dze Dzenbaz Dzine Dzlem Dztaban

f. ttifak etmi, birlik olmu, birlemi devletler. (Dveliyye) Devletlerle alkal. f. ki yz. Ahmaklk, hamkat. f. kinci, saniyen. Hkimlerin giydii bol kaftan. * Yorgan. * Tac. ocuklarn evirerek oynad bir frldak. (Deyn. C.) Borlar. borlar. (Dyun. C.) Borlar. (C.: Dzdn) f. Srk, hrsz. (Dzd. C.) f. Hrszlar, srrak. f. Hrsz gibi, hrsza yakr ekilde, hrszca. f. Hrszlk, sirkat. f. ki dilli. (Uydurma bir kelimedir.) (Bak: Tesviye leti) Hile yapan, aldatc. On iki paradan ibaret takm. (Uydurma bir kelimedir.) (Bak: Mstevi) t. Tb: Ayak taban dz olan kimse. Byle kiiler abuk yorulurlar ve hzl yryemezler.

"Gr: stifham, sorgu edat. (Ezehebe Nuri: Nuri gitti mi? derken Ezehebe'nin bandaki ""E"" harfi gibi) * Arapa kelimelerin sonuna

638

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""e"" gelerek onlar mennes yapmaya yarar. dil, dile... Emin, Emine... Kmil, Kmile... Nuri, Nuriye... gibi. (Bak: Mennes)" Ecib Ecib-i dehr Eacim Eadi Eali (U'cube. C.) ok tuhaf ve acaib, alacak eyler. Dnyann ve zamann ok alacak yerleri, eyleri. (Acem. C.) Yabanclar, Arap olmayanlar. ranllar. (Adv. C.) Dmanlar. Hasmlar. (A'l. C.) tibar ve erefi yksek ztlar. yiler. Gnahtan saknan temiz ve slih amel shibi kimseler. Eamm emm Earib Eariz Pek umull, daha umumi ve geni. pek umumi, en genel. (A'rab. C.) lde yaayan, gebe Arablar. (Aruz. C.) Aruzlar, iir vezinlerinden bahseden ses kalplar. iirde beytin birinci msrann son ksmlar. Earr Easir Ezm ezm Ezm- esm Hrgc kk deve. ('sr. C.) iddetli frtnalar, kasrgalar. (A'zam. C.) leri gelen bykler. Byk adamlar. bykler. inde ok isimlerin mnas bulunan, isimlerin en bykleri. Cenab- Hakk'a mahsus isimlerin en mhim ve bykleri. Ezm- millet Ezm- deb Eazz Eazz-i ahibb Eb eb E'ba Millet bykleri. Ediplerin, edebiyatlarn en bykleri. Galip. * Daha aziz, daha erefli, en erefli, azizler. Dostlarn en azizi. (Eb, Ebu, Ebi) Baba, peder. Ced. baba. Ykler, hamuleler, uvallar.

639

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebab Ebabil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir yere gitmek iin hazr olmak. "Da krlangc. Ku srs. Srler, blkler.(Hz. Resul- Ekrem'in (A.S.M.) doumundan evvel, Hristiyan Habeliler dinlerini yaymak iin San'ada bir mbed yaparak, Kbe yerine Arablar bu mbede ekmee altlar. Kbe-i Muazzama durduka buna muvaffak olamyacaklarn anladklar iin Kudsi Kbe'yi tahribe karar verdiler. Ebrehe kumandasndaki Habe Hristiyan Ordusu Mekke'ye kadar geldii srada Ebbil kularnn gkten ta yadrmalar zerine mahvoldular. Habe ordusunun nnde bir fil yrtld iin bu mehur irhsatdan olan tarihi hdiseye ""fil vak'as"" denir.) (B.O.L.) (endan veldet gecesinde deil, fakat veldete pek yakn olduu cihetle, o hdiseler de rhst- Ahmediye'dir ki (A.S.M.) Sure-i Elemtera Keyfe'de nass- kat'i ile beyan edilen ""Vaka-i Fil""dir ki; Kbe'yi tahrib etmek iin, Ebrehe nmnda Habe Meliki gelip, Fil-i Mahmudi namnda cesim bir fili ne srp gelmi. Mekke'ye yakn olduu vakit fil yrmemi. are bulamam, dnmler. Ebbil kular onlar malub etmi ve perian etmi; kamlar. Bu kssa-i acibe, tarih kitablarnda tafsilen mehurdur. te u hdise, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n delil-i nbvvetindendir. nki veldete pek yakn bir zamanda, kblesi ve mevlidi ve sevgili vatan olan Kbe-i Mkerreme, gaybi ve hrika bir surette Ebrehe'nin tahribinden kurtulmutur. M.) (Bak: Ebrehe)"

ebbil Eb'd ebd Eb'ad

bir ku tr. (Bu'd. C.) Mesafeler, uzaklklar. boyutlar, uzaklklar. ok uzak, en uzak, daha uzak.

640

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eb'd- bnihaye Eb'd- nmahdud Eb'd- selse Ebadid Ebaet Ebahh Ebahir Ebaid Ebalis Ebarik ebtl Ebatl Ebatih Ebatil Ebazer Ebazir Ebb Sonsuz uzaklklar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hudutsuz uzaklklar ve meknlar. uzaklk ki bunlar : En, boy, ykseklik (derinlik). Mteferrik, dank. (C.: Ab) Kamlk yer. * Kam. Sesi ksk olan kimse. Avaz tutkun kii. (Me: Buhh) Ku kanadnn nc mertebede olan yelekleri. (Eb'ad. C.) Yakn olmayan (hsm ve akraba.) * En uzak yerler. (Eblise) (blis. C.) blisler, eytanlar. Balkl, kumlu yer. * (Ebrak. C.) Alaca atlar. bo inanlar. Brler, yanlar. (Ebtah. C.) Kumlu dereler ve rmaklar. (Ubtule. C.) Beyhude, btl, hurfe, mantksz, hakikatsz eyler. (Bak: Ebu Zerr-i Gffar) (Ebzr. C.) Yemeklere katlan baharatlar, kurumu kekikler. (C.: Abb) Kuru ot. Taze ot. * Mer'a, otlak, ayr. * Kavga etmek veya bir yerden gitmek iin hazrlanmak.

Ebbal Ebbale Ebbar Ebbaz Ebbed-allah Ebced hesab

Deve oban. Bir yklk odun. * Bir ksm halk. Cemaat. Cemiyet. neci. ne yapan veya satan kimse. Kama, rkme. * Srayp atlayan karnca. (Allah ebed, dim eylesin!) mnasna bir dua. "Ebced harf tertibinde grld gibi, Kur'n- Kerim daha nzil olmadan harflere rakam deeri verilerek tarih yazlr ve hdiseler kaydedilirdi. Bundan byle Arab, Fars ve Trk Ebediyatnda

641

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hdiselerin tarihleri Ebced hesb ile yazlrd. Birok muharebe, zafer, byklerin doum ve lm, yksek mevkilere gei, cmi, kpr, eme yapl ve al tarihleri bu hesaba uyularak msralarla ifade edilirdi. te bu ebcede gre harflere say deerleri verilerek kuvve-i kudsiye shibi ve byk evliya ve allmelerden ve ehl-i snnet ve cemaat eshab birok mellifler, Kur'n- Kerim'den, yet ve hadis-i eriflerden de mnalar karmlardr. Ebced hesabnn Kur'n'a tatbikinden kan udur ki: Kur'n'n her kelimesi ve kelimelerdeki her harf bile Allah'n ilim ve iradesiyle bilhassa belli maksatlarla seilmitir. Her harfin bile yerine gre hususi bir vazifesi vardr.Mesel: Elmal Tefsiri sh: 3956'da Molla Cmi Merhumdan u tarih nakil vardr: Kur'n- Kerim'in 34'nc sure, 15'inci yetinde (Beldetn Tayyibetn: $ ""yi bir beldedir"" ifdesi ile stanbul kasdedilmitir ve stanbul'un fetih tarihi bu cmlenin ebcedi ile haber verilmitir.) diye gsteriliyor: Bu cmledeki harfleri sra ile hesab ederek u neticeyi grmekteyiz: 2 + 30 + 4 + 400 + 9 +10 + 2 + 400 = 857 hicri senesi oluyor. Bu tarih stanbul'un Sultan Fatih Mehmed Hazretleri zamannda mildi 1453 tarihinde fethine tevfuk etmektedir. (29. Mektub Rumuzt- Semaniyede : Kur'n- Kerim'in 108. Suresinde: $ ebced makam 857 olarak, aynen ""Beldetn Tayyibetn"" gibi stanbul'un slm eline gemesi olan 857 tarihine tevafuk etmekle iaret ediyor... Evet mdem Sure-i Kevser, Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) ihsan edilen ftuhat- azmeye dellet ediyor. Elbette stanbul'a dahi bakyor.)Bundan baka, Fetih Suresinde $ yetinin, Sultan Mehmed Ftih'in Uzun Hasan'a galib geldii tarih 878 olarak grlmektedir.Bundan baka Timurleng'in m- erif'i harab

642

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ettii tarihi hesab edecek olursak, Kur'n- Kerim'in 2'nci suresinin 114'nc yetindeki ""Harab"" $ kelimesinden ayn hesabla: 600 + 200 + 1 + 2 = 803 hicr tarihi kyor.Risale-i Nur Klliyatndan ular Mecmuasnda ve mm- Buhri Tarihinde Ebi Aliye bn-i Cerir ve bn-i Htem'den nakledilen ve Kad Beyzvi Tefsirinde de mezkur bulunan aadaki rivyet dahi Ebced Hesabnn Kur'n- Kerim ile olan eksiz alkasn isbat etmektedir: (Bir zaman Ben sril limlerinden bir ksm huzur-u Peygamberde surelerin balarndaki $ gibi mukattat- hurufiyyeyi iittikleri vakit, hesb- cifir ile dediler: ""Y Muhammed! Senin mmetinin mddeti azdr."" Hz. Resul- Ekrem onlara mukabil dedi: ""Az deil!"" Sir surelerin balarndaki mukattat okudu ve ferman etti. ""Daha var."" Onlar sustular. .)" Ebced Araba Eski Smi alfabesindeki harf srasnn say deerine gre tertiplenmesinden meydana gelen birinci kelime. Bu tertip brni ve Sryni Alfabesindeki harfleri iine alr. bredeki kelimelerin sras ve harflerin rakam deerleri u suretle gsterilmektedir. $(Ebced) $(Hevvez) $(Hutti) $(Kelemen) $(Sa'fes) $(Kareet) $(Sehaz) $(Dazig)Bu sekiz kelime btn huruf-u hec denen yirmi sekiz harfi iine alm ve sra ile eliften gayn harfine kadar, birden bine kadar her harfte aadaki sra ile gsterildii gibi deerler verilmitir. Elif: 1, B: 2, Cim: 3, Dal: 4, He: 5, Vav: 6, Ze: 7, Ha: 8, T: 9, Y: 10, Kef: 20, Lm: 30, Mim: 40, Nun: 50, Sin: 60, Ayn: 70, Fe: 80, Sad: 90, Kaf: 100 R: 200, n: 300, Te: 400, Se: 500 H: 600, Zel: 700, Dad: 800, Z: 900, Gayn: 1000 imdiki Arabcada alfabe bu sray tutmuyorsa da harflerin rakam gibi kullanld zaman, yine eski

643

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sraya uymak iin Ebced srasn da devam ettirmilerdir. Hem birbirine benzeyen harfler bu srada dizilmitir. Eskiden slmlarda matematik ve fizikte bu harflerin rakam yerine kullanldklarn biliyoruz. ebced Arap harflerinin dizili sras, bu harflerin rakam olarak deerlerinden yola klarak yaplan hesap. Ebcedhan ebced Ebcel f. Ebced okuyan. Mektebe yeni balayan, acemi. ebcedle ilgili. "Cssesi byk olan iri yapl adam. * Atta ve devede bulunan bir damar. (nsanda o damara, ""rk- ekhal"" derler.)" Ebda' ebd Ebdal (Bedi'. den) En bedi. Ziyade bedi' ve gzel. Daha ok dikkati eken. en gzel, en bedi. (Bedil veya Bedel. C.) Evliydan, ziyde nuraniyyet kazanm olanlar. Evliy zmresinden bir cemaat. Arapada halkn lzumlu ilerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Msiv alkasndan mcerret ve Cenab- Hakk'n muhabbetinde fni ve mstarak olan ztlar. O.S.) Ebdan Ebecc Ebed (Beden. C.) Bedenler. Tenler. Patlak gzl adam. "Ebedlik. Zevalsizlik. Sonu olmamak. (Bak: Beka)Akln bir hizmetkr ve tasvircisi olan ""kuvve-i hayliye""ye denilse ki: Sana bir milyon sene mr ile saltanat- dnya verilecek, fakat hirde mutlaka hi olacaksn. Tevehhm aldatmamak, nefis karmamak artyla ""Oh"" yerine ""Ah"" diyecek ve teessf edecek. Demek, en byk fni, en kk bir let ve cihazat- insaniyeyi doyuramyor. te bu istidattandr ki, insann ebede uzanm emelleri ve kinat ihta etmi efkrlar ve ebed saadetlerinin envana yaylm arzular

644

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gsterir ki: Bu insan ebed iin halk edilmi ve ebede gidecektir. Bu dnya ona bir misfirhanedir ve hiretine bir intizar salonudur. S.)(nsann ftrat- ziuuru olan vicdan saadet-i ebediyeye bakar, gsterir. Evet, kim, kendi uyank vicdann dinlerse, ""Ebed!... Ebed!"" sesini iitecektir. Btn kinat o vicdana verilse, ebede kar olan ihtiyacnn yerini dolduramaz. Demek o vicdan, o ebed iin mahluktur. Demek bu vicdan olan incizab ve cezbe, bir gaye-i hakikiyenin ve bir hakikat- czibedrn yalnz cezbi ile olabilir. S.)" ebed Ebedd sonsuz gelecek zaman. Gvdeli, iri csseli kimse. ki uyluunun aras geni ve etli olan kimse. Ebeden ebeden Ebedgh Ebedhane Ebed (Ebed) Devaml olarak. Kat' ve asl. Hibir vakit. sonsuza dek. f. Kabir, mezar. f. Kabir, mezar. Sonsuza ve ebediyete it. Ebediyete dir ve mteallik.(Kur'n bize bu lemin fni, geici olduunu, hereyin devaml deitiini ve takdir edilen bir zaman sonunda sona erdiini ve ereceini belirtiyor. Madde leminin bir balangc ve sonu olduunu bundan da anlyoruz. Kur'n, bize ebed lemin varln da haber veriyor, bu dnya hayatnn ebediyet lemine gei iin bir hazrlk, tekml ve gei dnemi olduunu, ebediyet lemindeki hayata uygun bir varlk olmak iin bu dnyada Allah'n emir ve kanunlarna uygun yaamak gereini hatrlatyor ve emrediyor.) ebed ebediyet sonsuzla ilgili. sonsuzluk.

645

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebediyyen ebediyyen ebedperest Ebed-l bidn ebedlbd Ebed-l-bd Ebelet Eben an-cedd Eben Eber Eberr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ebed olarak, ilel-ebed. * Hi bir vakit, hi bir zaman. sonsuza kadar. sonsuzluu sevip arzulayan. Ebediyyen, sonsuz olarak. sonsuzlar sonsuzu. Tkenmez, ebed hayat. Sonsuzluk. * Cennet. ok yemekten gelen arlk, hazmszlk. Babadan, dededen. Thmetli, kabahatli kii. * Advet, dmanlk. Hurmann budaklanmas ve slah edilmesi. * Akrep sokmas. ok faziletli, erefli. ok sdk ve dindar. ok iyilik sever. * enlikten uzak, bedevi.

Ebes ebeveyn Ebeveyn Ebgaz Ebh Ebhak Ebhal Ebhr Ebhar Ebhr- vsia Ebhas

ok st imekten dolay midede ve karnda meydana gelen i. $ ana ile baba. Ana ile baba. (Eb ile mm.) ok fazla buzedilen, hi sevilmeyen, nefret edilen. Unutulan eyi hatrlatmak. Bir gzl. (Buhl. den) En hasis, ok cimri, daha tamahkr. * Byk gzl. (Bahr. C.) Bahirler, deryalar, denizler. Nefesi ve az fena kokan adam. Geni denizler. Gzlerinin stnde veya altnda bir miktar yumruca et paras olan kii.

Ebhekan Ebhel

Kuzu kula ad verilen ot. Ard aacnn yemii. * Ard aacnn bir nevi

646

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebhem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sz sylemeye muktedir olmayan. Konumaya iktidar bulunmayan adam.

Ebher

En bhir, en ikr. En parlak, daha ok zhir. * Temiz kan yrekten bedene datan byk bir damar.

Ebhire Ebhur Eb-i mfik Ebi Ebib Ebih Ebi-l bent Ebil Ebil-l ebiln Ebiye Ebka Ebka' Ebkr Ebkr- efkr Ebkem ll Ebkem ebkem Ebkem Ebkemiyet Eblad Ebla ebla

(Buhr. C.) Dumanlar, buular. (Bahur. C.) Buharlar. Buular. efkatli baba, merhametli peder. (Bak: Ebu) ri taneli yamur. Yznden rty kaldrmayan tesettrl kadn. Kzlarn babas. Nasr rahibi ve ekbiri. sa Peygamber (Aleyhisselm) mtin edici, ekinen kadn. Alatt (mnasnda mzi fiili. Bak: bk) Alaca karga. (Bikr. C.) Bekrlar. * Mc: Evvelce kimsenin sylemedii szler. Evvelce sylenmemi olan fikirler. Cevapsz brakmak. Susmak. Dilsiz gibi skt etmek. (Bkm. den) Dilsiz. Konuamyan. dilsiz. f. Dilsizlik, dili olmamak. Dilsizlik. Konuamamazlk. Eser. En beli. Daha beli. Daha fasih. ok beli. yerinde adamna gre gzel sz sylemenin en stn.

647

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eblak Eblak-svar Eblec Ebled

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rengrenk. * Alaca bulaca. * Alacal at. f. Alaca ata binmi kii. * Mc: Sava, cenki yiit. Ak kal. * Mc: Nurlu, parlak, vuzuhlu. Ebleh, ahmak, bn. Sylenilen eylere akl hemen taalluk etmeyen kimse. * Ak kal. * iman gvdeli kii.

Ebleh ebleh eblehne Eblehne Ebleh Eblehiyyet Eblek Eblem Eblim Eblu Ebluk Ebn ebn Ebn-i dem Ebn-i beer Ebn-i cins Ebn-d dehaliz Ebn-y mazi Ebn-y sebil Ebn-y vatan ebnycins

Ahmak. Bn. Budala. alk, budala. alka, budalaca. f. Ahmakasna. Eblehesine. f. Ahmaklk, saflk, bnlk. Ahmaklk, eblehlik, bnlk, salaklk, saflk, kaln kafallk. f. Alacal renk. Kaln dudakl adam. Bal, asel. f. Ezilmi tozekeri. Nebat ekeri. f. Mnafk, iki yzl adam. * arlatan. (bn. C.) Oullar. ocuklar. Veledler. Ferzendeler. oullar. Adem oullar. nsanlar. nsan oullar. Kendi sllesinden gelenler. Ayn cinsten olanlar. Anas babas belli olmayp etrafa atlm, sokaa braklm ocuklar. Mzinin insanlar. Yolcular, seyahat edenler, seyyahlar. Vatan evltlar. ayn trden olanlar.

648

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebniye Ebniye-i atika Ebniye-i mrtefia Ebr Ebrac Ebrah Ebrak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bina. C.) Binalar. Yaplar. Eski binlar. Yksek binalar. rkmek. Kamak. Burlar, kaleler. Zor olmak, g olmak. Fazlaca parltl. * Tal, kumlu, balkl yer. * Alaca renkli at. * ki renkli lekeli bir ey.

Ebrr ebrr Ebrr- mmet Ebras

(Berr. C.) z sz doru olanlar, hamiyetliler. Sdklar. yiler. hayrllar, iyiler. mmetin iyileri. Hayrllar. nsann rengini degitiren alaca ve miskin eden ok fena bir maddi hastalk ismi.

Ebrec Ebred Ebrehe Ebrek Ebrencen Ebresim Ebresim Ebre Ebr-i bahar Ebr-i brn Ebr-i ihsan Ebric

Gznn ak ok olan gzel gzl kimse. (Berd. den) ok souk. Kbeyi ykmak isteyen kumandan. En bereketli. f. Bilezik. Kadnlarn kollarna taktklar altndan mmul zinet eyas. briim. briimci. Alaca benekli at. * Krmz ve beyazdan meydana gelen alaca renk. Bahar bulutu. Yamur bulutu. hsan, ltuf bulutu. Yayk ad verilen ve yourttan ya karlan nesne.

649

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebrkr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. akn, sersem, ne yapacan bilmeyen adam. (Ebr'in ""bulutun"" yerinde durmayp gezici olmasndan kinye olarak, bu mnay ald sanlmaktadr.)"

Ebru ebr Ebruferah Ebruvn Ebs Ebsar ebsr Ebtah Ebtal ebter Ebter

f. Ka. * Bir nevi dalgal kuma ve kgt ismi. ka, dalga dalga krmz yanak, bir ssleme sanat. f. Gler yzl. f. Kalar. St ok imekten dolay karn imek. (Basar. C.) Gzler. Dikkat sahipleri. Grcler. gzler. (C.: Ebtih) Kumlu rmak ve dere. (C.: Ebtil) nsann br. * En bo. Boubouna. ok btl. gdk, kesik. Kuyruu kesik hayvan. * Sonunda olu ve kz kalmayan insan. * lmnden sonra ad hatrlanp anlacak hayr ve ihsan kalmayan kii. * Eksik, tamamlanmam.

Ebtine

(Btn. C.) ukur yer, kuytu yer.

Ebu bekir-i sddk (r.a.)"Asl ad Abdullah, knyesi Ebu Bekir, lkab Sddk ve Atik. Erkekler ierisinde Resul-i Ekreme (A.S.M.) ilk iman eden; btn muharebelerde ona refakat eden; seferde, hazarda, btn tehlikeli anlarda Peygamber Efendimizle (A.S.M.) beraber alm ve onun en yakn Sahbesi. Onun sohbetinden feyz alm, nbvvet srlarnn en samimi mahremi. Her eyini, btn maln slmiyet uruna, Peygamberimize (A.S.M.) sadakati ile feda etmi, srf lillh iin alm, hi bir maa kabul etmeden hilfet makamnda bulunmu, slmn ilk Reis-i Cumhuru olmutu. Seimle baa gemi, zekt

650

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vermei kabul etmemek ve irtidad etmek gibi hareketlere kar mcadele etmiti. Kur'n- Kerimin Sure ve Ayetlerini ilk def'a cem' edip bir cilt halinde toplamt. Hilfeti zamannda Hz. Halid kumandasnda slm Ordusu Suriye ve am fethetmiti." Ebu cabir Ebu ca'de Ekmek. Kurt, zi'b.EBU CAFER $ Bin Abdullah Bin Cafer bin Eb Tlib (R.A.) : Resul-i Ekrem Aleyhissalat Vesselm'dan 25 Hadis rivayet etmitir. Kurey'in Haim kolundandr. 80 senesinde 80 yanda iken vefat etti. (R.A.) Ebu ca'fer Ebu cehl Sinek. """Cehalet babas"" demek olan bu kelime, Hazret-i Resul-i Ekrem (A.S.M.) zamannda, mu'cizeleri ve ok delilleri ve Peygamber Aleyhissalt Vesselm' grd halde iman etmeyen din dman puta tapan gururlu bir mrikin lkabdr. Bedir Gazasnda ldrld." Ebu cemil Ebu davud Ebu eyyub Ebu eyyub-il ensar Tere otu. (Bak: Ktb- Sitte) Deve, cemel. Sahabe-yi Kiramdan olup Halid bin Zeyd-i Hazrec diye de anlr. Hicretten sonra Peygamberimize (A.S.M.) ilk mihmandrl yapm idi. Hicretin 50. ylnda pir-i fni olduu halde teberrken Kostantiniyye'nin fethine azimet eden slm ordusu ile harbe itirak etmi, stanbul surlar dnda ehid olmutur. Sonradan ancak Sultan Mehmed Fatih'in Hocas Akemseddin Hazretleri tarafndan mezar kef edilmitir. 150 hadis-i erif nakletmitir. (R.A.) Ebu halid Ebu hanife Kpek, kelb. * Canavar. (Bak: mam- A'zam)

651

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebu hasan- azel Ebu humeyd Ebu hreyre (r.a.) (Bak: azel) Ay denilen canavar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamberimize (A.S.M.) btn gcyle hizmette bulunmu ve 'l-y kelimetullh yolunda Peygamber (A.S.M.) ile btn muharebelere itirak etmi, 5374 aded Hadis-i erif nakletmitir. Hicri 75 ylnda, Medine-i Mnevvere'de, 78 yanda iken dr- bekaya irtihl etmitir. (R.A.) (Bak: Ashab- Suffa)

Ebu ikrime

Gvercin kuu.

Ebu iyaz seleme bin amr bin el ekv (r.a.) Biat- Rdvanda hazr bulunan, gayet cesur, nianc, hamiyetperver bir sahabedir. 77 hadis-i erif rivayet etmitir. Hicr 74 tarihinde, 80 yanda iken Medine-i Mnevvere'de vefat etmitir. (R.A.) Ebu kalemun "Bir nevi kuma ki, gze trl trl grnr. Bzlar ""glistn- kemh"" derler." Ebu katade haris bin rib'iy (r.a.) Ensardan ve Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n

svarilerindendir. 170 Hadis-i erif rivayet etmitir. Uhud Gazvesinden itibaren btn muharebelere itirak etmi bir kahraman olup 74 tarihinde 80 yanda iken Medine'ye avdetinde vefat etmitir. (R.A.) Ebu kays Ebu leheb akal. "(Ebi Leheb) Asl ad: Abduluzza'dr. Gne gibi, lemleri aydnlatan Resul-i Ekrem Aleyhissalat Vesselm'n nurundan gzn kapad ve kfre hizmete alt, iman etmedi. Peygamberimizin amcas idi. Kars ve oullar srf dmanlk iin altlar. Ad ""Alev babas"" mnasnda olan ""Ebu Leheb"" kald." Ebu mansur-u matrid (Bak: Matrid)

652

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebu nafi' Ebu sabir Ebu said-il hudr Sirke. Tuz, milh.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ashab- Kirmn en mmtazlarndan ve Ensardandr. 1170 Hadis-i erif rivayet etmitir. Uzun mddet fetva vazifesinde bulunmu, Hicri 72'de 86 yanda iken Medine-i Mnevvere'de vefat etmitir. (R.A.)

Ebu sfyan

(Mi: 597 - 653) Kurey kabilesinin bir kolu olan Beni meyyenin Reisi ve Hz. Muviyenin (R.A.) babas.

Ebu sleyman

Horoz.

Ebu talha zeyd bin sehl (r.a.) Ashab- Kiram arasnda, sayl kahramanlardan ve atclardandr. Resul- Ekreme (A.S.M.) atlan oklara gsn germitir. 20 Hadis-i erif rivayet etmitir. Hicri 34 tarihinde vefat etmitir. Btn muharebelere katlm bir kahraman- slmdr. (R.A.) Ebu talib "(...-619) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) amcasdr. (Diyorsunuz ki: Amcas Ebu Tlib'in iman hakknda esahh nedir?Elcevap: Ehl-i Teeyyu, imanna kail; Ehl-i Snnet'in ekserisi, imanna kail deiller. Fakat benim kalbime gelen budur ki: Ebu Tlib, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n risaletini deil; ahsn, ztn gayet ciddi severdi. O'nun -o gayet ciddi- o ahs efkati ve muhabbeti, elbette zyie gitmeyecektir. Evet, ciddi bir surette Cenab- Hakk'n Habib-i Ekremini sevmi ve himaye etmi ve taraftarlk gstermi olan Ebu Tlib'in inkra ve inada deil, belki hicab ve asabiyet-i kavmiye gibi hissiyata binaen, makbul bir iman getirmemesi zerine Cehennem'e gitse de; yine Cehennem iinde bir nevi hususi Cennet'i onun hasenatna mkfaten halkedebilir. Kta baz yerde bahar halkettii ve zindanda -uyku vastasyla- baz

653

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

adamlara zindan saraya evirdii gibi, hususi Cehennem'i, hususi bir nevi Cennet'e evirebilir... M.)" Ebu tayyib el-mtenebbi (Hi: 915 - 965) Kfe'de dodu. Badat'ta ld. Byk airlerden

olup, divan vardr. Ebu za'fel Ebu zene Fil. "Maymun.EBU ZERR- GIFFAR $ Cndb bin Cnde (R.A.) : lk slm olanlarn beincisi olup ilimde bn-i Mes'ud hazretlerine msavi saylrd. Resl- Ekrem Aleyhissaltu Vesselmdan 281 Hadis-i erif nakletmitir. Hazreti Ali Kerremallahu Vechehu kendisine ""lim daarc"" lkabn vermitir. Hi: 31'de Hakkn rahmetine kavumutur. (R.A.)" Ebu ziyad Ebu zbab Ebu zr'a eb Ebu Ebu-d derda Eek, hmar. Fre. Domuz, hnzr. baba, ata. Peder, baba, ata, eb. "Uveymir ad ile de mehurdur. Ashab- kirmn lim ve hakmlerindendi. Peygamberimiz: ""Uveymir, mmetimin hakimlerindendir"" buyurmutur. Uhud'dan itibaren btn muharebelerde bulunmutur. 179 hadis rivyet etmitir. Hikmetli szlerinden birisi udur: ""lim olmaynca insan mttaki olamaz, bir lim mil olmad halde ilim shibi saylamaz.""" Ebuk Ebu-l ala-i maarr Kam kle. (Mi: 973 - 1057) Kr olmasna ramen hafzasnn fevkaldelii ile tannm byk Arap airlerinden biridir ki, kasideleriyle mehurdur. Ebu-l avn Hurma.

654

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebu-l emin Ebu-l fadl Ebu-l haris Ebu-l husayn Ebu-l iber Ebu-l ka'ka' Ebu-l meymun Ebu-l mireh Ebu-l muhtal Ebu-l vakt ebuley Ebu-la-ey Ebu-n naci' Ebu-n necm Ebu-t-turab Tokluk, iba'. Altun. Arslan. Tilki.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Utanmaz, edepsiz, hayasz adam. Kuzgun. Bal, asel. eytan. Katr, baal. Vakit ve hlin te'siri altnda kalmyanlar. hibir eyi olmayan. Hibir eyin babas. Hi bir eyi olmayan. Helva. Tilki. Hz. Alinin (R.A.) bir lkab.(Bu isim Hz. Ali Radiyallahu anh, toprak zerine oturduu veya yattndan dolay tevzuuna iareten Peygamber Efendimiz (A.S.M.) tarafndan verilmitir.)

Eb

"""krar ederim, snrm, itiraf ederim, tvbe ederim"" mnasna fiildir."

Ebu-z zeheb Ebva'

ok zengin olan adam, altn babas. Medine-i Mnevvere'ye bal olup, Mekke-i Mkerreme yolunda bir kyn addr. Medine'ye yirmi mil uzaklktadr. Kyn stnde dik ve kuru bir dan ad da Ebv'dr. Bu ky iki ey ile mehurdur. Biri: Peygamberimizin annesi Hz. Amine'nin kabri orada bulunmaktadr. kincisi ise: Hicretin birinci senesinde birinci defa olarak yaplan gazann orada olmasdr.

655

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebvb ebvb Ebvb- mzehheb Ebvb- rahmet Ebvb- sem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bab. C.) Kaplar. * Ksmlar. Bahisler. Paralar. kaplar, blmler. Yaldzl kaplar. Rahmet kaplar. "Sem kaplar, gk kaplar.(78. surenin 18. ve 19. yetlerinin tefsirinden bir ksmdr:""O fasl gn o gndr ki, sura frlr. Yani sur frlnce siz ller uykudan uyanr gibi uyanr kalkarsnz da, (sure: 17, yet: 71 mantukunca) her mmet imamyla arlarak derhal alay alay, mmet mmet, cemaat cemaat mahere gelirsiniz ve o srada, sem almtr. Nizm- lem deimi; bugn kapal, salam bir bina olan sem fethedilmi; (sure : 69, yet: 16 mazmununca inikak edip yer yer almtr da hep kaplar olmutur. Her taraf kaplardan ibaret gibi kd edilmitir."" E.T.)(7. surenin 40. yetinin melinden bir para: ""phe yok o kimselere ki, kfre dtler ve bizim vzh yetlerimizi tekzib ettiler, onlarn birer yet-i lhiye olduunu kabul etmediler ve onlara kar tekebbrde bulundular, onlara imandan ve muktezasyla amel etmekten kandlar. Onlar iin gk kaplar almaz, onlarn dualar, amelleri kabul edilmez veya onlarn ruhlar oralara ykselemez. Ve deve, inenin deliine girinceye kadar; yle byk bir cisim, o kadar dar bir yere girinceye kadar; yle mmkn olmayan bir hdisenin vukuuna dein, yani hibir zaman cennete giremiyeceklerdir. Onlarn Cennet'e girmeleri, byle vukuu muhl bireye muallaktr, onlar ebediyyen Cehennem'de muazzeb olup duracaklardr."" mer Nasuhi Bilmen)"

Ebyan

Cmert, eli ak, muhtalara ve yoksullara yardm eden kimse. * Yemekten tiksinen kii.

656

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ebyat ebyt Ebyaz ebyz Ebz Ebza Ebzah Ebzar Ebzer Ebzn Ecahil E'cam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Beyt. C.) Beyitler. ki msradan mteekkil ksmlar. beyitler. Beyaz. Aka. Parlak. Daha parlak. Sefid olan. en beyaz, parlak. rkme, korkma. Kama, ka. * Aniden, birdenbire lmek. Gs kk. Gs kk. (Bezr. C.) Yemeklere konulan baharat. st dudanda sarkk derisi olan. Kvet, banyo. * inde ykanlabilinen kk havuz. (Echel. C.) En cahil, daha bilgisiz olanlar. (Acem. C.) Arab olmayanlar. Gzel arabi bilmeyenler. Gzel ve fasih konuamyanlar. * Acemiler.

Ecamire Ecanib ecnib Ecbe Ecc Ecce Ecda' Ecdad ecdd Ecdas Ecdel Ecder Ecebe

Taifeler, kabileler, kavimler. (Ecnebi. C.) Ecnebiler. Yabanclar. yabanclar. Aln geni olan adam. (C.: cc) Devekuu seirtmek. (C.: cc) Scak fazla olmak. * Karmak. Burnu kesik olan kimse. * Kula, eli ve duda kesik kimse. (Cedd. C.) Dedeler. Babalar. Byk babalar. atalar, dedeler. (Cedes. C.) Kabirler. Mezarlar. (C.: Ecdil) akr doan kuu. (Cedir. den) Daha byk. Pek mnasib. Byk alnl. Aln geni olan kimse.

657

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ecel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her mahlukun ve canlnn Allah tarafndan takdir edilen lm vakti. hirete g etmek. * leride olaca phesiz olan. * Allah'n takdir ettii mr.

ecel Ecel-i ftr

mrn sonu, vade. Her mahlukun yaradl itibariyle Cenab- Allah (C.C.) tarafndan tayin olunan vasati mr. * Biyolojik mr.

Ecel-i kaz Ecel-i mev'ud Ecel-i muallak

(Bak: Ecel-i mbrem.) Mukadder olan lm. phesiz gelecek olan lm. Levh-i Mahv sbat'ta mukadder olarak yazl, bz artlarla mukayyed olan ecel. Ecel-i msemma.

Ecel-i mbrem Ecel-i msemma Ecel-i n-gehan Eceliyyet Ecell ecell Ecell-i mahlukt Ecem Eceme Ecemm Ecen Ecerran Ece Ecfan Echam Echel

Elinden kurtulunmas mmkn olmayan, kanlmaz olan ecel. f. Muayyen bir zamana kadar, Allah'n takdir ettii lm. Anszn gelen ecel. Birdenbire ni lm, vefat. Sonradan vukuu phesiz olan hdise. (Celil. den.) ok gzel. ok byk. En stn. ok celil. en byk. Mahluklarn en stn. nsan. (C.: Acm) ok fazla scak. (C.: Acm-Ecemt - Ecem-cm) Meelik. * Kamlk. Mzraksz adam. * Boynuzsuz koyun. * Etli kemik. * Bacasz ev. Suyun tad ve rengi deiik olmak. ns ve cinn. Gr sesli. (Cefn. C.) Gz kapaklar. * Asma ubuklar. * Kirpikler. Gz byk ve krmz olan. * (Me: Cahm) ok chil. ok bilgisiz. En chil.

658

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk echel echeliyet Echeliyyet Ecic Ecil en cahil. ar bilgisizlik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok bilgisizlik. ok chil olu. Ate parlamas. ini geriye brakan, geciktiren. * Geciktirilen, geriye braklan ey. * Bir yerde birikip toplanm su.

Ecille

(Celil. C.) Fazilet, ilim ve rtbe itibariyle daha yksek olanlar. Bykler.

Ecim

Bir eye ok devam etmekten usan gelme. * Suyun necis olup bozulmas. * Birini istemedii hle koymak.

Ecinne Ecinn ecinn ecir Ecir

(Cenin C.) Ceninler. Ana karnndaki ocuklar. Cin taifesinden bir fert. (Bak: Cinn) tek cin. cret, karlk. cretle alan, nefsini kiraya veren. Gndeliki.(Devletler, milletler muharebesi tabakat- nev-i beer muharebesine terk-i mevki ediyor. Zir, beer esir olmak istemedii gibi, ecir olmak da istemez. S.)

ecr Ecirlik Ecirn ecirn Ecirni ecirn Ecl

cretle alan. t. cretle alma, hizmetkrlk. (cret. den) Bizi hfzeyle, muhafaza eyle (melinde.) bizi koru. (cret. den) Beni hfzeyle, beni koru (melinde). beni koru. "llet, sebeb, cihet. in, dolay... den. Arabada ""Li"" ilve ederek kullanlr. Mesel: Li-eclillh $ : Allah iin, Allah rzas iin."

Ecla'

Dudaklar ksa olup dilerini tamamen rtmeyen.

659

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ecl Ecla en parlak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Pek ikr, pek belli. Pek parlak, ziyade gzel. * Banda kl bitmeyen kel.

Eclad Eclah

(Cild. C.) Hayvan derileri. Devenin veya st dz olan arabalarn zerlerine yaplan ufak kulbe. * Ba kel olan adam.

Eclec Eclef Eclel Ecliyet ecliyet ecm Ecma' Ecma Ecmain ecmin Ecmal Ecmat Ecme Ecmel ecmel Ecnab Ecnad Ecns ecns Ecns- muhtelife

Yumru ve geni alnl. (Cilf. den) ok edepsiz, pek hayasz. Ulu ve byk kimse. * Azam. Cihetiyet, sebebiyet. Sebeb olu. sebeplik. en toplu. En toplu. Birikmi. Ziyade birlemi. st ak ev. Hepsi, cmlesi. hepsi, cmlesi. (Cemel. C.) Develer. * Cmleler. * Yeknler. (Ecme. C.) Ormanlar, sk aal yerler. (C.: cem-Ecmt) Orman, sk aal yer. (Cemil. den) ok gzel, en yakkl. Daha gzel. en gzel. (Cenb. C.) Yanlar. Yan taraflar. (Cnd. C.) Cndler, askerler, erler, neferler, taburlar. (Cins. C.) eitler, neviler, trler. cinsler, trler. eitli, trl cinsler.

660

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ecneb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muti ve mnkad olmayan. taatkr olmayan. * Garib, yabanc, ecnebi. *Sert bal at.

ecneb Ecnebi Ecnebiyyet Ecnef

yabanc. Yabanc. Garip. Almam. Baka milletten olan. Ecnebilik, yabanclk, gariblik. Haktan, doruluktan, adaletten uzaklaan, ayrlan adam. * Beli eri, kambur olan adam.

Ecniha Ecr

(Cenah. C.) Kanatlar. Cenahlar. Taraflar. (C.: cur) Bir i, bir hizmet mukabilinde verilen ey. * Ahirete aid mkfat, hayr ceza. * cret, mukabil, karlk. Sevab. * Tb: Krlan bir uzvun sarlmas.

ecr Ecra' Ecram ecrm Ecram- semaviye Ecram- ulviye Ecras Ecreb Ecred

cret, karlk. (C.: Ecri) Bir ey yetimeyen kumlu yer. (Cirm. C.) Ruhsuz byk varlklar. Cirmler. Yldzlar. cansz varlklar. Gk cisimleri, yldzlar. Ulvi yldzlar. Byk cirimler. (Ceres. C.) Byk ngraklar, anlar. Uyuz hayvan veya insan. Tysz adam, kse. Gen. * orak, otsuz yer. Bir ey yetimeyen arazi. * Ty yumuak ve ksa olan at.

Ecr-i msemm Ecribe Ecsad ecsd Ecsam

Mukavele ve pazarlkla kararlatrlan cret. (Cirb. C.) Daarcklar, mein veya bezden yaplm olan antalar. (Cesed. C.) Cesedler. Cisimler. Tenler. Vcudlar. cesetler. (Cisim. C.) Cisimler.

661

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ecsm Ecsam- nmiye Ecsam- ulviye Ecsel Ecsem E'cube Ecuc Ecme Ecvad Ecvaf Ecved Ecved-i mensucat Ecved-n ns Ecvef cisimler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byyp yetien cisimler. Nebat gibi byyenler. Ulvi cisimler. Karn byk olan kii. Cesim, pek iri, gvdesi byk olan. ri yar kii. (Bak: U'cube) Ik veren, parlayan. Parlak nesne. * Suyun tuzlu ve ac olmas. Havuz. (Cevad. C.) Sahiler. Cmertler. Eli aklar. (Cevf. C.) ler. Kovuklar. En cmert. En sahi. Daha iyi. Dokumalarn en iyisi. nsanlarn en iyisi olan Hz. Peygamber (A.S.M.) Ortas bo. Kof. * Mc: Bo kafal. ok cahil. * Gr: Ortasnda harf-i illet saylan elif, vav, y harfleri bulunan fiil kk.

Ecvibe ecvibe Ecvibe-i mskite Ecyad Ecyaf Ecyal Ecyed Ecyem Ecz

(Cevab. C.) Cevaplar. cevaplar. Susturucu cevaplar. (Cd. C.) Uzun boyunlar. (Cife. C.) Kokmu etler. Cifeler. (Cl. C.) Soylar. Tifeler. Kavimler. Nesiller. Uzun boyunlu (adam.) Gz byk ve krmz olan. (Me: Ceym) (Cz. C.) Eczaclkta kullanlan eitli maddeler. * Ciltlenmemi kitab ve saire. * Cz'ler, paralar, ksmlar. * Bir kimyevi terkible vcuda gelip yanma hassas gibi byle bir kuvvet ve te'siri haiz bulunan ey.

662

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ecz Eczahane eczhne Ecz-i asliye Ecz-i unsuriyye Ecz-i zide Eczal Ecz-y erife Eczeb Eczem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

czler, paralar, kimyevi madde. f. Eczac dkkan. Ecza dolab. la satlan maaza. ila yaplp satlan iyeri. Vcudda temel tekil eden paralar ve ksmlar, unsurlar. Esas tekil eden paralar. Fazladan olan ksmlar, paralar. (Cizl. C.) Aa kkleri, tomruklar. Kur'n- Kerim'i meydana getiren otuz cz. Suyu geirmeyen salam zemin. (Czm. dan) Czaml, miskinlik illetine uram olan. * Parmaklar veya eli kesik olan adam.

Ed'

"Yerine getirmek. demek. Borcunu vermek. Vazifesini yapmak. * Tarz. slub. * ive. * Tekebbr. * Fk: Namaz vaktinde klmaa ""Eda"" ve vakit getikten sonra klnan namaza da ""Kaza"" denir. (Bak: Kaza)"

ed Ed'ac Eda-i feriz

yapma, deme, davran, anlatm yolu. Gzleri kara renkte ve byke olan. * Pek siyah ey. Allah'n (C.C.) farz olarak emrettiklerini yerine getirmek. Farz vazifelerini ifa etmek.

Edakk Edakk- umur Edall Edmallah Edani

En dakik, pek ince, ok mhim. lerin en mhimmi. (Bak: Adall) Allah (C.C.) dim eylesin (mealinde du.) (Edn. C.) Ednlar, en deniler, en alaklar. Alak, pek baya ve aalk kimseler.

edat

" ""hem, iin"" gibi kendi bana mns olmayan yardmc kelime."

663

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Edat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sebep. let. Avadanlk. * Gr: Kendi bana mna ifade etmeyip, kelime veya fiillerle birlikte mna ifade eden kelime veya harf. sim ile fiilden gayri kelime.

Eda-y deyn Eda-y salt Edb Edbar

Bor deme. Namaz vaktinde klma. Ziyafet verip, halka yemek yedirmek. (Dbr ve Dbr. C.) Ard ve arka taraflar. Herhangi bir eyin sonlar ve akibetleri.

Edbar-n ncum Edbar-s scud Edbes Edd Eddai

Fecirden evvel klnan iki rek'at nafile namaz. Akam namazndan sonra klnan iki rek'at nafile namaz. Rengi ne kzl, ne siyah olan hayvan. (C.: dd) Kuvvet. * Yetimek. * Ric'at etmek. """Mlum bir duc. Ducnz. Hayrnz isteyen"" melinde imza yerine yazlan bir tbir."

edd Edeb

belli bir duac, duacnz. "Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara ltuf ile muamele etmek. Gzel ahlk. Usluluk. Hay. * Ist: Snnet-i Resul'e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanlacak eylerden insan koruyan meleke; kuvve-i rsiha-i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim.(Kur'ann edebi ise: yle bir hzn verir ki, kane hzndr. Yetimne deildir. Firak-ul ahbabdan gelir. Fakd-l ahbabdan gelmez. Lemeat)"

edeb Edeb-amuz Edeb-i kelm

terbiye, gzel ahlak, haya. Edeb reten. Sz gzellii, sz zariflii. * Edb: fade arasnda baya ve irkin tabirlerin bulunmamas. fadenin gzel oluu.

Edeb-i mueret

(Bak: db- muaeret)

664

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Edeb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edebe dir. Gzel sylenmi yaz. Edebiyata it. Ehl-i edebe, terbiyeli, ahlkl ve edebli olanlara dir ve edebe mensup ve mteallik.

edeb Edebiyat yapmak Edebiyat

edeple ilgili, gzel sz ve yaz. Mc: Gzel ve uzun uzun szlerle mevzu dna karak konumak. "Dnce, duygu veya herhangi bir hakikat veya herhangi bir fikri yaz veya szle, manzum veya nesir halinde gzel ekilde ifde san'at. Bu san'atla uraan ilim kolu. * Edebiyata it yazlar toplayan kitap.Edebiyatn szlk anlamndan biri de edebe, yani terbiyeye uygun sz sylemektir. Demek ki edebiyat edepli olmal, edepsizce sz ve yazlar edebiyat olamaz.(Edebiyatta vardr meydan- ceveln; onlar iinde gezer, haricine kamaz: Ya akla hsndr, ya hamset ve ehmet, ya tasvir-i hakikat. te yabani edebse hamset noktasnda hakperestlii etmez.Belki zlim nev-i beerin gaddarlklarn alklamakla kuvvet-perestlik hissini telkin eder. Hsn ve ak noktasnda, ak- hakiki bilmez.ehvet-engiz bir zevki nefislere de zerkeder. Tasvir-i hakikat maddesinde, kinata san'at-i lh suretinde bakmaz;Bir sbga-i Rahman suretinde gremez. Belki tabiat noktasnda tutar, tasvir ediyor; hem ondan da kamaz.Onun iin telkini ak- tabiat olur. Maddeperestlik hissi, kalbe de yerletirir; ondan ucuzca kendini kurtaramaz.Yine ondan gelen, dalletten ne'et eden ruhun ztrabatna, o edepsizlemi edeb (msekkin, hem mnevvim); hakiki fayda vermez. S.)"

edebiyat Edebiyat- cedide

gzel ve etkili biimde konuma ve yazma sanat. 1896 - 1901 tarihleri arasnda Avrupa te'siri ile meydana gelen edebiyat cereyanna verilen isim. Yeni edebiyat. Servet-i Fnun Edebiyatna verilen ad.

665

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk edebiyyn Edebiyyun Edeme Edevat edebiyatlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edebiyatlar. Edebiyatla uraanlar. "Derinin i yz. (D yzne ""beere"" derler.)" (Edat. C.) Aletler. Takmlar, paralar. * Gr. Fiil veya isimlere eklenen kk kelime veya harfler. Edatlar.

edevt Edevat- kitabet Edeyan Edfa

letler. Yaz vastalar. f. ok koan hayvan. (Edfk) Beli kamburlap bklm kimse. * Uzun boynuzlu kei. * Kanad uzun ku.

Edfer Edgam Edhak Edhan Edhar Edhem Edhine Edi edb Edib

renilen, tiksinilen, nefret edilen ey. Yz ve dudaklarnn etraf siyah olup, sir bedeni baka renk olan at. Daha uzak, daha rak. (Dhn. C.) Srlecek gzel kokulu yalar. Eb'ad ve erzel kimse. (C.: Dhem-Edhim) Karayaz at. (Duhn. C.) Duhanlar, dumanlar, sisler. * Ttnler. Kk ve erir (adam). * Kk kap. edebiyat, edepli, terbiyeli. Edebiyat. Gzel ve san'atl sz syleyen veya yazan. * Edebli, terbiyeli.(Edibler edebli olmal, hem de edeb-i slmiye ile mteeddib olmal. Ve onlarn szleri, kalb-i umumi-i mterek-i milletten bitarafane kmal. Ve matbuat nizamnamesini, vicdannzdaki hiss-i diynet ve niyet-i hlisa tanzim etmeli. k. M.)

edbne Edibne

edebiyat gibi, edeplice, terbiyelice. f. Edibe yakr, terbiyeli bir surette. Edebiyat gibi.

666

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Edib-i b-mdan Edille edille Edille-i akliye Edille-i asliye Edille-i erbaa Esiz edebiyat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Delil. C.) Deliller, iaretler. Almetler. Rehberler. sbat vastalar. deliller, kantlar. Akl ile bulunan isbat vstalar, akli deliler. (Bak: Edille-i erbaa) (Edille-i er'iye) Fk: Fkh ilminin istinad ettii deliller: Kitab (yani Kur'an- Kerim'deki deliller), snnet, icma- mmet ve kyas- fukaha. (Usul- erbaa ve edille-i asliye tabirleri de ayn mnada kullanlr.)

Edille-i kat'a Edille-i kaviyye Edille-i er'iye Edille-i tliye

tiraz edilmeyecek derecede kat' ve salam deliller. Salam deliller. (Bak: Edille-i erbaa) Huk: rf, det, teml, istishab, asl ve amel, maslahat- mrsele, kaide-i klliye, sr- sahabe ve sr- kibar- tabin gibi deliller.

Edim Edim-i arz Edimme Ed'iye Ed'iye-i hayriye Ed'iye-i me'sure

Sahtiyan, tabaklanm deri. * Sath, yz, zemin. Yer yz. Derinin ikinci tabakas. (Du. C.) Dular. Hayrl dualar. Peygamberimiz (A.S.M.) ile, sahabelerden naklolunan te'sirli ve makbul dular.

Ediyye Edken Edlem Edm Edmas

Az, kalil. Bulank, * Rengi siyaha yakn olan. Karayaz, siyah adam. * Kara eek. * Uzun yanakl. * Uzun boylu. ns tutmak. * ttifak etmek, birlemek. * Islh etmek. "Kalarnn ksm ince ve dipleri kaln; bann kllar ise az olan kimse."

667

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Edmen Edmiga Edmu' Edna edn Ednan Ednas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hlis ve katksz misk. (Dima. C.) Beyinler, dimalar. Gz yalar. Aberat. Pek aa, en alak. Pek az, pek cz'i. * ok yakn. pek aa. (Denvet. den) Beni yaklatrd (melindedir.) (Denes. C.) Pislikler, necisler, kirler. * En aalar, di ve baya kiiler.

Ednef Ednik Edra' Edred Edrem Edreng Edsak Edsem Edser Edv Edva Edvar edvr Edvar- hamse

Burnu ksa olan adam. engel. Vcudu beyaz, ba siyah olan at. * Hecin. Disiz, dii kmam veya dklm kimse. f. Eerin altna konulan kee. f. Sknt, idarl. Musibet, bel, felket, fet. Az byk olan adam. ok yal (ey.) Gaflette bulunan, gafil adam. Aldatmak, hud'a. (Da'. C.) lletler, hastalklar. (Devr. C.) Devirler, zamanlar. devirler, dnemler. "Be devir, be vakit.(Beer esirlii paralad gibi ecirlii de paralayacaktr: Bir r'yada demitim: Devletler milletlerin hafif muharebesi; tabakat- beerin edid olan harbine terk-i mevki ediyor. Zira beer, edvarda esirlik istemedi, kanyla paralad. imdi ecir olmutur; onun ykn eker, onu da paralyor. Beerin ba ihtiyar;

668

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edvar- hamsesi var. Vahet ve bedeviyet, memlukiyet, esaret, imdi dahi ecirdir, balamtr geiyor. S.)" Edvar- sbka Edvar- seb'a Geen zamanlar. Yedi devreler. Dnyann yaradlndan beri geirdii devreler ki, nazariye olarak sylenir. Edvar-perdaz Edvek Devirleri dile getiren. Devirleri terennm eden. Devenin, misvak aacn yemesi. * Bir yerde skin olmak. * Yarann veremi sakin olmak. Edve Edviye edviye Edviye-i messire Edyak Edyan edyn Edyan- btla Edyan- mefsuha Gz dumanl adam. (Dev. C.) llar, devlar. devalar, ilalar. Te'sirli ilalar. (Dk. C.) Dkler, horozlar. (Din. C.) Dinler. dinler. Btl dinler. Bozuk, hkm hakikatten ayrlm olan dinler. Hkm kaldrlm eski dinler. Hristiyanlk, Yahudilik gibi. (Bak: Mensuh.) Edyan- semaviye Edyar Ef'a Efadl efdl Efahim Efahis Efai Allah tarafndan gnderilmi hak dinler. (Deyr. C.) Manastrlar, kilisler. Hristiyanlarn ibadethneleri. Engerek ylan. * Mc: Fena huylu, tabiat kt olan adam. (Efzl) Faziletliler, iyiliksever ve temiz kimseler. stn nitelikli kimseler. (Efhm. C.) Byk zatlar. Pek byk, muhterem kimseler. (Ufhus. C.) Talarn aralarnda veya kayalkta bulunan ku yuvalar. (Ef'a. C.) Engerek ylanlar.

669

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efaik Efaim Efakil Ef'l efl Ef'l-i hasene Ef'l-i ihtiyariyye Ef'l-i mkellefn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Efike. C.) Yalanlar, dolanlar, dzme szler. ftiralar. Vsi olmak, geni olmak, bol olmak. (Efkel. C.) Titrekler, titreyenler. (Fiil. C.) Fiiller, iler, ameller. fiiller, iler. yi ve gzel ameller, fiiller, iler. Kiinin kendi isteiyle yapt iler, Kiinin kendi ihtiyr fiilleri. "Mkellef olanlarn (yani; Cenb- Hakk'n teklif ve emirlerini kabul ve vazifeli kimselerin) yaptklar amel ve iler. Bunlar u isim altnda sralanr: Farz, vcip, snnet, mstehab, mbah, mekruh, haram, sahih btl, fsid, hell."

Ef'l-i seyyie Efanin

Kt ve irkin ameller, fiiller ve iler. (fnn. C.) Deiiklikler. * ler, artlar, hller. * Sarmak gibi birbirine sarlm sk aa dallar.

Efarit

(frit. C.) frit gibi, ifrite benzer adamlar. Hilekrlar, kurnazlar, cretliler. * Pek hain cinler. * eytanlar, iblisler.

Efatih Efavic Efavik Efaviye Efayik Efzl Efzl- ukal

Mantar ve ona benzer bitkiler. (Efvc. C.) Blkler, takmlar, ksmlar. (Fuvk. C.) Hkrklar. Yemeklere konulan kokulu baharat. (Efike. C.) Uydurma, dzme, aslsz, yalan szler. ftiralar. (Efdal. C.) Fzllar, faziletliler. Mmtaz ve ok bilgili kimseler. Aklllarn en ileri gelenleri. Byk vekillerin bilgilileri.

Efzl- vkel-y fihm Efda' Efdah

Eli ve aya erilmi. (Fadih. den) ok rezil, daha rezil.

670

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efdal efdal Efdalan Efdaliyet Efder

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Daha faziletli, daha lyk, daha iyi. daha stn. Emn ile adlet. Fazilete stnlk. Fazileti, iyilii ziyde olmak. (Evder) f. Amca. Babann erkek kardeleri. * Yeen. Amca, hala, teyze ocuklar.

Efek Efekk Efektif Efell Efendi

Sarfetmek, harcamak. Zayflktan dolay omuzu mafsaldan ayrlm olan kimse. Fr. Nakit para, elde bulunan para. Gdk kl. (Rumcadan) Sahib, mlik, mevl. Aa. er' hkim, kad, molla. (Sayg ve nezket mbalaas olarak kullanlr. Eskiden byklere ve yn- hrmet ztlara Efendimiz denildii gibi, her zaman iin Hz. Peygamber Aleyhissaltu Vesselm'a da, m'minler Efendimiz diyerek hrmet ve sevgilerini ifade ederler.)

efendi Eferr Effaf

sahip, saygn, terbiyeli. ok koan, pek ok kaan. ok of! eken. Skntl, muztarib ve kederli kimse. Elemli, gaml, tasal adam.

Effak Efgan efgan Efgar Efgen Efgende

Ticaret iin btn dnyay dolap gezen tccar adam. f. Ac ile barp armalar. Feryatlar ve istimdat. figanlar, inlemeler. (Figr) f. Yaral, ktrm, sakat, cerih. (Figen) f. Dren, yere atan, ykan, yere atc, drc, ykc. f. Yere atlm, drlm. Yklm, ykk. Bozulmu, tahrib edilmi. * Biare, zavall, dkn.

671

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk efhm Efham Efhas Efhaz Efhem Efid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

anlamalar, en iyi anlayan. Anlaylar, zihinler, anlamalar. (Fahs. C.) Her eyin ileri, boluklar. (Fahz. C.) Akrabalar, yakn hsmlar. Anlayl, kolay anlayan. (Eftid) : f. Medhedici, ven, sena eden. * Hayret edilecek, alacak, taaccb edilecek ey.

Ef'ide Ef'ide-i hlise Efih Efik Efika Efike Efil(e) Efin Efjl Efk Efkam Efkr efkr Efkar Efkr- liye Efkr- mme Efkar- fukara Efkr- sibe Efkr- umumiye

(Fud. C.) Kalbler. Gnller. Temiz ve saf kalbler. Bozulmam, tahrib edilmemi kalbler, gnller. Bir adamn beynine vurmak. Dibgat tamam olmam deri. Fen, ho olmayan, irkin ve kt ey. (C.: Efik) Yalan, dolan, iftira. (C. Afl-Efil) Gen kk deve. rk ceviz. * Zayf fikirli ahmak kimse. f. Kandrma. * Kkrtma, tahrik etme. * Dank, perkende. (Ufuk) Yalan syleme. * Kamak. Bir iten sapmak. Eri. (Fikir. C.) Fikirler. Dnceler. fikirler. Pek fakir, ok fakir. Yksek dnceler, fikirler. Halkn dncesi ve fikirleri. Fakirlerin en fakiri, ok fakir. Maksada uygun fikirler, doru szler. (Bak: Efkr- mme)

672

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk efkrmme Efkel Efl Eflah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

umumun fikirleri, halkn dnceleri. (C.: Efkil) Titremek. Gurub etmek, batmak. ok felah bulan, kurtulan, selmete kan. Taleb ettii eye, arzusuna vasl olan.

Eflk eflk Eflak

(Felek. C.) Felekler, gkler. Dnyalar, lemler. Asumanlar. gkler. Osmanl mparatorluu zamannda, Romanya'y meydana getiren asl lke (Merkezi Bkre'tir.)

Efltun Eflatun

eski bir filozof Plton. (M.. 429 - 347) Aristo'nun stad, Sokrat'n talebesi, eski Yunan filozofudur.

Eflatun Eflatuniye

Leylak ile ergvan arasnda, hafif mor kark renk. Efltuna gre olan felsefe, dn (Pltonizm). ok ileri veya parlak devir.

Eflec

(Felc. den) Seyrek, sk olmayan di. Bazlar dklm olan di. * Geni omuzlu, kollarnn aras ak olan adam. * Nzul hastalna tutulmu olan kimse.

Eflec-l esnn Efles Eflud Efn Efnad Efnan

Seyrek dili. ok mflis, ifls etmi, zrt. Yetikin, grbz (ocuk). Noksan etmek. mek. * Samak. * Davarn st az olmak. (Fened. C.) Bunaklar, yalarnn ilerlemesinden bunam olanlar. (Fen. C.) Neviler, eitler. * (Fenen. den) nce dallar. * slublar, ubeler.

Efnan- elvan

Renk eitleri.

673

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efniye Efra' (Fin. C.) Avlular.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

i gc olmayan adam. Bo dolaan kii. * Kuruntulu, vesveseli adam. * Bann sa tamam olan kimse. (Me: Fr')

Efrad efrd Efrad- adde Efrah Efrahte Efrak Efran Efras Efrate Efraz Efrenc

(Ferd. C.) Fertler. Askerler. bireyler, insan tekleri. ok kalabalk fertler. Ferahlamalar. almalar. Sevinmeler. f. Yukar kaldrlm, ykseltilmi, ykselmi. Ayrlm. * atal ibikli horoz. Ne'eli, keyifli, sevinli olan kimse. Mesrur. (Fers. C.) Atlar. Beygirler. f. Ykseltilmi, yukar kaldrlm. f. Kaldrma. Ykseltme. Yksek. Yukar. Blend. (Fr: Franc. dan) Bu kelime, Ortaada teekkl ederek, o sralarda Franklarn ve bilhassa Charlemagne'in hkm altnda bulunanlara ve zamanla genileyerek btn Avrupallara denmitir. Frenk. Avrupal ve hasseten Fransz.

Efrenc (efrenciyye)

Frenklere yani Avrupallara mahsus ve aid. * Frengi hastalyla alkal ve mnasebetdar.

Efrend Efrez Efrug Efruhte

f. Debdebe, gsteri, ss, bezek. Arkas kambur gibi olan (adam.) f. u'le, nur, ziya, k. f. u'lelenmi, parlam, ziyalanm, nurlanm, klanm, aydnlanm. * Yanm, tutumu.

Efrue

f. Un helvas.

674

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efruz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. (Efruhten: Tututurmak, ziyalandrmak mastarnn emir kk) ule. Aydnlatc. Parlt.

Efsa efsah Efsah Efsah- fseh Efsak Efsal Efsane efsne Efsane-cuy Efsane-gu(y) Efsane-perdaz Efsar Efsed Efser Efsun

f. Sihirbaz. Efsuncu. nsan teshir edici. daha dzgn anlatm. Daha fasih. En fasih. Pek ok gzel ifade. Fasih ve gzel konuanlarn en fasihi ve gzeli. En fsk, ok edepsiz. (Fesl. C.) Alak, di ve aalk kiiler. Masal. Uydurulmu yalan hikye. uydurulmu hikye, mitoloji. f. Masal, efsane arayclk. Masal syleyen, efsane anlatan. f. Hikye yazan, masal uyduran, meddah, romanc. f. Yular. Pek fena, ok bozuk, fazlaca kt. f. Tc. Padiah tc. f. Sihir, by, frk. Sihirbazlarn tuza. Hile ile yaplan kt iler. (Efsun slmiyete men'edilmi ve byk gnhlardan saylmtr.)

efsn Efsunger Efsus Efsrde Efsrde-dil Efsrde-dimag Efsrde-gn Efsrde-mizac

sihir, by. f. Byc, sihir yapan. Efsun yapan kimse. f. Yazk! Hay! Eyvah! gibi bir teessr edat. f. Soluk, donmu, hissizlemi. f. Kalbi hissizlemi. Donuk gibi olmu kalb. f. Beyni donmu. * Mc: Kabiliyetsiz. (Efsrde. C.) Duygusuz, gayretsiz adamlar. f. Kan souk, souk kanl, mizc souk adam.

675

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efal efan Efan Efar Efe Efrde Efre Efre-i engr Eftah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Feil. C.) Korkaklar, cesaretsizler. " ""saan"" mnsnda son ek." f. Datan, saan, serpen. f. imdikleme. * Sklm, skma (meyve suyu gibi.) f. Bulgur. f. Sklm, posas kartlm (ey.) f. Lbb, hlasa, z, usre. zm suyu. Parmaklarnn boumu yass ve yumuak olan. * Trnaklarnn boumlar yumuak olan ku.

Eftan Eftar Eftel Efuk Efur Efvac Efvaf Efvag Efvah Efvah- nriyye Efvah Efveh Efvek Efyal Efyun Efyun-ke

f. Derek. Den. (Fitr. C.) Ba ile ehdet parmaklarnn aralar. (C. Ftul) n ayaklarnn aras geni olan at. Gezi ufanm ok. Srayp seirtme. (Fevc. C.) Cemaatler, takmlar, ksmlar, blkler, grublar. Nzik, ince kumalar. Az byk olan adam. Menfezler, azlar, delikler. * Mc: Yemee lezzet iin konan baharat. Ateli silhlar. (Top, tfek gibi.) f. Avam sz, halk kelm, ehemmiyetsiz. Az byk ve n dileri uzun olan adam. Yalanc, yalan syleyen. (Fil. C.) Filler. f. Hahatan karlan uyutucu madde. Afyon. f. Afyon kullanmaya alm olan. Afyon tiryakisi.

676

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk efz Efza' Efza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" ""artran"" mnsnda son ek." (Fez. C.) Korku ile barp armalar. f. (Sonlarna eklenen kelimelere) Artran, oaltan mnasn verir. Mesel: Hayret-efz $ : Hayret verici, hayret artran.

Efzar

f. Ayakkab, kundura. * Gemi yelkeni. * Yemeklere koku ve tad vermesi iin konulan baharat. * San'atkrlarn kullandklar san'at letleri.

Efzayi Efzd Efzun efzn Efzun Efzun-yi mr Efzunter Egalit Egamm Egani Egann Egare Egarib Egarr

f. Artma, oalma, tezayd, tekessr. f. oalan, artan, tekessr eden, tezayd eden. f. Fazla, ok ziyade. fazla, ok. f. Kesret, okluk, fazlalk, ziyadelik. mrn okluu, mrn uzun olmas. f. Daha fazla, daha ok. (Uglute. C.) nsan yanltacak hatal szler, yanl kelmlar. Salar yzne ve ensesine sarkan ve ok olan kimse. (Ugniyye. C.) Nameler, arklar, trkler, henkler. Sz burnu iinden syleyen, burnundan konuan. * Otlu dere. f. Kandrma, kkrtma, tevik etme. Firak an, ayrl zaman. Sava n. ok parlak ve kymetli. Beyaz ey. * i gzel ve hatrl olan kimse, aziz ve erefli. (Mennesi daha ok msta'meldir: eriat- Garr gibi.)

Egbiya Egdiye Eglak

(Gabi. den) Gabiler. Aklszlar. Anlay kt olanlar. (Gd. C.) Gdalar. (Galak. C.) Kilitler, kilitli eyler. Mc: Anlalmas zor olan ifadeler.

677

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eglal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Gull. C.) Halkalar. Kelepeler. Mahkemenin cezaya mstehak klp mahkum ettii kimselerin boyun ve ayaklarna vurulan zincirler. * (Galel. C.) Aalar arasnda korulukta akan sular.

Egleb Egmak Egmis Egnam Egni Egniya ego Ego Egoist Egoizm

(Bak: Aleb) (Bak: A'mak) (Gams. dan) Batr, daldr (melinde). Koyunlar. f. na etme, bina yapma. Yap meydana getirme. (Gani. C.) Zenginler. ben, ene. Lt. Ben. Ene. Bencil, hodpesent, hodbin, kendini beenmi, menfaatperest. Fr. Bencillik. Kendi menfaatn n plna alma. Her ii ve davranta kendini dnme. Bencillik, hem ahlk, hem de dinde reddedilen kt bir huydur. Bencillikten kurtulmann aresi, slm terbiyesidir.

Egosantrizm

Fr. Psk: Benmerkezcilik. Zihn gelimenin ilk ocukluk safhas. Bebek byyp kendi varl ile baka varlklar ayrmaya balad zamanlarda kendine has bir dnce tarz ile dnr. Sanki dnyada en nemli varlk kendisi, herey onun emrine ve isteine hazr olmal. Annesi, babas, dier insanlar ve eya, istei gibi kendisine davranmasa alamaya balar. Hereyin merkezi olduu hissini tar.nansz insanlar, bu ocuktan farkl m dnyor? Her varlk kendi nefsine maliktir. Kendisi iin alr, kendi zevki iin abalar, gayesi yaamak ve varlan devam ettirmektir diyen ve benliklerini dnyann merkezi yapan, kendilerini firavun gibi tanr sanan bu insanlar, egosantrik dnten daha aa seviyede deiller mi?

678

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Egraz Egsan Egiye Egtaa Egtiye Egul Egval

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Garaz. C.) Garazlar. (Bak: Asn) (Bak: Aiye) Karart. (Bak: Atiye) f. Hiddet ve fke ile yan yan bakma. (Gul. C.) Byk felketler, fetler, musibetler, bellar. * eytanlar. * Gulyabaniler.

Egvar Egzost

(Gavr. C.) Dipler, ukurlar, kuyular. Sonlar, ular. ing. ten yanmal motorlarda yanm akaryakt gaz. Bu gazn boaltlmas tertibat.

Ee Eeri eeri elenceperest Ehabb Ehabb- ehibba Ehabb- emval Ehacc Ehac Ehad

Maden vesaire yontmaya mahsus ince dili let. Trp. (Eerend) f. ...ise de, her ne kadar, ...olsa da. geri. elenceye pek dkn. ok sevgili. En sevgili. Dostlarn, ahbablarn en sevgilisi. Mallarn ok sevileni. Pek kat, ok sert ey. (Uhcvve. C.) Bilmeceler, bulmacalar, yanltmacalar. Bir. Tek. nfiradla muttasf sft- kmileyi cami' olan. (Bak: Ehadiyyet)

Ehadd Ehadd-i syuf Ehadid

(Hadd. den) ok keskin. Kllarn en keskini. (Bak: Ahadid)

679

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehadis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hadisler. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) szleri, hareketleri ve emirlerini bildiren hakikatler. (Bak: Hadis)

ehds Ehadis-i kudsiye Ehadis-i merfua Ehadis-i mevzua Ehadis-i mrsele Ehadis-i sahiha ehadiyet Ehadiyyet

Peygamberimizin szleri. (Bak: Hadis-i Kuds) (Bak: Hadis-i Mrsel) (Bak: Hadis-i Mevzu') (Bak: Hadis-i Mrsel) (Bak: Hadis-i Sahih) Allahn her bir eserindeki birlik tecellisi. (Ahadiyet) Allah'n (C.C.) her bir eyde kendine it birlik tecellisi. (Ehadiyyet, her bir eyde Halik- Klli ey'in ekser esms tecelli ediyor demektir. Mesel: Gnein ziyas, btn zemin yzn ihata ettii haysiyeti ile vahidiyyet mislini gsterir ve her bir effaf cz'de ve su katrelerinde, gnein ziyas ve harareti ve ziyasndaki yedi rengi ve bir nevi glgesi bulunmas ehadiyyet mislini gsterir. Ve her bir eyde, hususan zi-hayatta ve bilhassa her bir insanda o Sani'in ekser esmas onda tecelli ettii cihetle ehadiyeti gsterir. M.) (Bak: Rahmaniyyet)

Ehad hma Ehad-l-hd Ehaff ehaff Ehaff-i mczt ehak

Onlardan biri. Her ikisinden biri. Esiz, tek, emsalsiz. Teklerin teki, bir tek. ok hafif. pek hafif. Cezlarn en hafif olan. en hak, daha gerek.

680

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehakk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Daha hakl, pek hakl. Daha dorusu. En hakiki.(Ey talib-i hakikat, madem hakta ittifak, ehakta ihtilaftr. Bazan hak, ehaktan ehaktr. Hem de olur hasen, ahsenden ahsen. S.)

Ehali

(Ehl. C.) Bir memleket, ehir, kasaba ky veya semt veyahut da mahallede yerleip oturanlar. * Avam, halk umum.

Ehamm Ehann Ehasin Ehasin-i ahlk

Yakn. * Kara, esved. Genzinden konuan kimse, hmhm. Pek gzel, en gzel olan eyler. Ahlkn en iyisi, en gzeli. Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) ahlk gibi olan ahlk.

ehass Ehass Ehass- ml Ehass-l havs

en has. Sa dklm kii. Emellerin en has. En hlisin hlisi. uhudi imn sahibleri olan evliyalar. Cenab- Hakk'a yaknlk kazananlarn en hlisi olan enbiy ve evliya. Efdallerin efdali, slihlerin slihi.

Ehatt Ehaveyn Ehbar ehbr Ehdb Ehdb- mhtezze Ehdaf

En ucuz, daha ucuz. * Daha cill. ki karde. (Habr. C.) limler. Yahudi limleri. * Srurlu anlar. limler. (Hdb. C.) Kirpikler. Titrek kirpikler. (Hedef. C.) Hedefler, nian alnan yerler. * Yksek yerler. * Meramlar, talebler, arzular, istekler, gayeler, maksadlar, kastlar.

Ehdak Ehdam

(Bak: Ahdk) nce belli.

681

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehdeb Ehder Ehemm ehemm Ehemmiyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kirpikleri sk ve uzun olan adam. Sarkk dudakl. ok mhim olma, daha mhim. ok kymetli, ok lzumlu. en nemli. Mhim olma, arlk, deerlilik, dikkate deer olma, dikkat ve ihtimam, kymet, nazar- dikkati ekme.

ehemmiyet ehemmiyetkrne Ehevat ehevt

nem. nem verircesine. (Uht. C.) Kz kardeler. * Kadn arkadalar. * Benzer eyler. kardeler.

Ehevatnn ma-fi'z-zamirleri Kardelerinin iinde gizli olan eyler. Ehibba ehibb Ehil ehil Ehilla Ehille Ehir Ehl (Habib. C.) Habibler, dostlar, sevgililer. ahbaplar, sevilenler. (Bak: Ehl) dost, sahip, usta. Dostlar, kardeler. (Bak: Ahill) (Hill. C.) Hilller. Yeni hill eklinde olanlar. (Bak: Ahr) (Ehil) Yabanc olmayan, alk olduumuz. * Dost, sahip, mensup. Evld, iyal. Kavm, mteallikat. Usta, muktedir ve becerikli anlamyla ehil ve ehliyet slmiyette nemli bir husustur. Dinimiz, bize ileri ehline vermemizi emreder. Cemiyette iler, mevkiler, makamlar, grevler, ehline verilirse iler dzgn gider, sonutan herkes memnun olur. Eer slma aykr olarak ehliyet yerine e, dost, adam kayrma, parti menfaati vs. baya, hasis dncelere yer verilirse ve iler ehliyetsizlere terkedilirse bundan herkes zarar grr.

682

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehleb Ehlen ve sehlen ehlen-sehlen Ehl-i lem Ehl-i arz Ehl-i beyt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuyruu kll olan at. Ho geldiniz, saf geldiniz (melinde sylenir.) ho geldiniz. lemin ehli olan insanlar. Dnyadakiler. Yerdekiler. Ev ehli, evdeki oluk ocuk. Daha ziyade Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) evine mensub olanlar bu isimle anlrlar. (Bak: l-i Ab)

Ehl-i bid'a

"(Bak: Bid'at)(Ehl-i bid'a, ecnebi inklbclarndan byle me'um bir fikir aldlar ki: Avrupa, Katolik Mezhebini beenmeyerek bata ihtillciler, inklbclar ve feylesoflar olarak, Katolik Mezhebine gre ehl-i bid'a ve Mu'tezile telkki edilen Protestanlk Mezhebini iltizam edip, Franszlarn htill-i Kebirinden istifade ederek, Katolik Mezhebini ksmen tahrip edip, Protestanl iln ettiler.te, kr krne taklidcilie alan buradaki hamiyet-frular diyorlar ki: ""Mdem Hristiyan dininde byle bir inklb oldu, bidyette inklplara mrted denildi, sonra Hristiyan olarak yine kabul edildi. yle ise slmiyette de byle din bir inklb olabilir?..""Elcevap : Din-i sevde, yalnz esasat- diniye Hazret-i s Aleyhisselm'dan alnd. Hayat- itimaiyeye ve frut- er'iyeye dair ekser ahkmlar, Havariyyun ve sir res-y ruhaniye tarafndan tekil edildi. Ksm- a'zam, ktb- sbka-i mukaddeseden alnd. Hazret-i s Aleyhisselm, dnyaca hkim ve sultan olmadndan ve kavnin-i umumiye-i itimaiyeye merci' olmadndan; esst- diniyesi, hariten bir libas giydirilmi gibi, eriat- Hristiyaniye nmna rfi kanunlar, medeni dsturlar alnm, baka bir suret verilmi. Bu suret tebdil edilse, o libas deitirilse, yine Hazret-i s Aleyhisselm'n

683

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

esas dini bki kalabilir, Hazret-i s Aleyhisselm inkr ve tekzib kmaz. Halbuki : Din ve eriat- slmiyenin sahibi olan Fahr-i lem Aleyhissalt Vesselm iki cihann sultan, ark ve garb ve Endls ve Hind, birer taht- saltanat olduundan, Din-i slmn esasatn bizzat kendisi gsterdii gibi, o dinin teferruatn ve sir ahkmn, hatt en cz'i dbn dahi bizzat o getiriyor. O haber veriyor, O emir veriyor. Demek, fruat- slmiye deimeye kabil bir libas hkmnde deil ki; onlar tebdil edilse, esas din bki kalabilsin. Belki; ess- dine bir ceseddir, lakal bir cilddir. Onunla imtiza ve iltiham etmi; kabil-i tefrik deildir. Onlar tebdil etmek, dorudan doruya shib-i eriat inkr ve tekzib etmek kar.Mezhibin ihtilf ise: Shib-i eriatn gsterdii nazari dsturlarn tarz- tefehhmnden ileri gelmitir. ""Zaruriyat- diniye"" denilen ve kabil-i te'vil olmyan ve ""muhkemat"" denilen dsturlar ise, hibir cihette kabil-i tebdil deildir ve medr- itihad olamaz. Onlar tebdil eden, ban dinden karyor. M.)" Ehl-i cebr Ehl-i cehl Ehl-i dallet Ehl-i dikkat Ehl-i dil Cebriyye, cebriyye frkasndan olan. (Bak: Ceberiye) Bilgisizler, chiller. Dallette olanlar. Dikkatliler, dikkat sahipleri. (Ehl-i kalb) Kalbi uyank, basireti ziyade olan. Gnl ehli. Mneviyata ok kymet veren, kalben Cenab- Hakk'a ok yaknlk hissedip ok hikmetlerden anlayan zt. Ehl-i diynet Ehl-i dny Ehl-i ebed Din ilerinden anlayanlar. Dindarlar. Dnyaya haddinden ziyade kymet veren, maddeci kimse. Ebed olanlar, ebedler.

684

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehl-i emsar Ehl-i gaflet Ehl-i garet Ehl-i hadaret Ehl-i hak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ehir halk, kasaba halk. Gafletde olanlar. Gafiller. Yamac, apulcu. ehirlerde yaayan. Medeni. f. mn, slmiyet ve Hak yolunda olan. Hak mezhebde olan. Hakka, hakikata vsl olmu olan.

Ehl-i hl

f. Hlden anlayp, duruma gre idre eden kimse. lhi tecellilere ve mnevi feyze mazhar olan.

Ehl-i hibre Ehl-i hidayet Ehl-i hikmet Ehl-i hkmet Ehl-i rz

f. Ehl-i vukuf. Bilirkii. Meselenin knhne vkf mtehasss zt. Hidyette ve doru yolda olanlar. Hidyete erimi kimseler. Hikmet ehli, hikmet bilen. Hkmete mensup kimseler, milleti idare edenler. Yz akl ve an, itibar sahibi olan, namuslu kimse. erefli ve temiz olan. Namuslu, iffetli ve ismetli. Irz ehli.

Ehl-i ihtisas

htisas sahibi olan kimseler. Bu kiiler yalnz kendi meslekleriyle urarlar, eitli meslek ve meselelerle fikirlerini datmazlar. (Bak: htisas)

Ehl-i ilhad

f. Doru meslek ve dinden, Hak yolundan kp btl yola sapan, imanszlar, dinsizler.

Ehl-i islm Ehl-i istirak Ehl-i i'tizal Ehl-i kalb Ehl-i kelm Ehl-i kef

slm topluluu. Mslmanlar. Manevi bir cokunlukla kendinden gemi hle giren zatlar. Mu'tezile'den olan. (Bak: Mu'tezile) (Bak: Ehl-i dil) (Bak: Mtekellimn) f. Perdeli olan ve zhir hislerle bilinmeyen hakikatlar, Cenab- Hak'kn ltf u ihsan ile bilen veliler.

685

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehl-i kef-il kubur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kabir leminde olanlar bilen, kabirdeki lnn ahvlini kefedip doru olarak haber veren veli, evliya.(Ehl-i kef-il kuburun mahedesiyle mteaddid vkatla, tahsil-i ulum nnda vefat eden baz mtak ve ciddi bir talebe-i ulum, ehidler gibi kendini hayatta ve kendi dersiyle megul gryor. Hatt mehur bir ehl-i kef-il kubur, vefat eden ve lm-i Sarf ve Nahv okuyan bir talebenin kabrinde Mnker, Nekir'e nasl cevap verecek diye murakabe etmi ve mahede edip iitmi ki; melek-i sual, ondan sordu: $ ""Senin Rabbin kimdir?"" dedii zaman, o Nahv dersiyle itigal ederken vefat eden talebe, o melein cevabnda demi:"" mbteddr, onun haberidir."" Nahiv ilmince cevab vermi, kendini medresede zannetmi. .)"

Ehl-i kble Ehl-i kitab

Mslman, kble ehli. "f. Allah'n gnderdii kitaplara inanan. * Mslman, Hristiyan veya Yahudi olan. (Hakiki Hristiyanlk veya Yahudilikten kmam bulunan.)(Kur'an- Kerim, o cmlede ehl-i kitab imana tevik etmekle, onlara bir nsiyet, bir shulet gsteriyor. yle ki:Ey ehl-i kitab! slmiyeti kabul etmekte size bir meakkat yoktur. Size ar gelmesin! Zira, size btn btn dininizi terketmenizi emretmiyor. Ancak, itikadatnz ikmal ve yannzda bulunan esasat- diniye zerine bina ediniz; diye teklifte bulunuyor. Zira Kur'n, btn ktb slifenin gzelliklerini ve eski eriatlarnn kavaid-i esasiyelerini cem'etmi olduundan, usulde muaddil ve mkemmildir. Yni ta'dil ve tekmil edicidir. Yalnz, zaman ve meknn tegayyr etmesi tesiriyle tahavvl ve tebeddle maruz olan fruat ksmnda messistir. Bunda akl ve mantk olmayan bir cihet yoktur. Evet, mevasim-i erbaada giyecek, yiyecek ve sair illarn tebeddlne lzum ve ihtiya hasl

686

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olduu gibi, bir ahsn yaay devrelerinde, talim ve terbiye keyfiyeti tebeddl eder. Kezalik, hikmet ve maslahatn iktizas zerine, mr- beerin mertebelerine gre ahkm- fer'iyede tebeddl vardr. nk, fer' hkmlerden biri, bir zamanda maslahat iken, dier bir zamana gre mazarrat olur. Veya bir il, bir ahsa deva iken, ahs- here d' olur. Bu srdandr ki, Kur'n, fer' hkmlerden bir ksmn nesh etmitir. Yni vakitleri bitti, nbet baka hkmlere geldi, diye hkmetmitir. ..)" Ehl-i kubur Ehl-i kura Ehl-i meder Ehl-i namus Ehl-i nr Ehl-i nefiy Ehl-i nbvvet Ehl-i rum Kabir ehli. ller. Kylerde, kasabalarda yaayan. Evde oturan. Medeni. Namuslu kimse, namus ehli. Cehennemlik olan. Cehennem ehli. Nefyedenler, aksini veya olmadn iddia edenler. Peygamberler. f. Osmanl. Eskiden Anadolu'da yaayanlarn bir ismi. nk: Osmanllar Romallarn (Rumlarn) ok bulunduu memleketlerini fethedip yerletiler. Ehl-i salh Ehl-i salib Huk: Hli mestur, nmuslu, doru, adaletli olan kimse. Slih kimseler. f. Bayranda salib (ha) bulunanlar. Hristiyanlar. * Osmanllardan 209 sene evvelki tarihte Hal Seferlerine katlan Hristiyan Ordusu. Ehl-i sekr f. Akl ile hareket edemeyip hissi ve zevki ile hareket eden, sarho. * Tas: lh bir tecelli ile istirak halinde olann kendinden gemesi hali. Ehl-i sevahil Ehl-i suffa Ehl-i sk f. Sahilde, deniz veya gl kenarnda yaayanlar. (Bak: Ashab- Suffa) f. ar halk, esnaf.

687

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehl-i snnet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) sz ve hareketlerine phesiz, kat'i ve salam delillerle uyan. Sahabe ve onlara tbi' olanlarn mezhebi ve o mezhepte olan. Bunlarn muhaliflerine ""ehl-i bid'a"" veya ""frak- dlle"" denir."

Ehl-i ekavet Ehl-i ia Ehl-i uhud

slmiyetin msade etmedii eitli rezlet ileyen bedbaht. ia ehli. (Bak: ia) f. Kinatta tevhid delillerini aynen seyreden, lhi ve gizli srlarn Hakkn izni ile gren uhud ehli. Veli. * Grecek derecede kat'i kanaat shibi olan enbiy ve evliyalar.

Ehl-i tahkik Ehl-i takib Ehl-i teeyyu' Ehl-i tevhid

Hakikatleri delilleri ile bilen limler. * Tahkik ehli. Takip edenler, peinden gidenler. iilik iddia edenler. (Bak: ia) Cenab- Hakk'n birliini bilip inanan ve sadece bir Allah'a balanp ibadet eden kimse. (Bak: Tevhid)

Ehl-i ukul

Aklllar, akl shibleri.

Ehl-i veber ve bdiye adrda oturan bedevi Arab, l ahalisi. Ehl-i vifak Ehl-i vukuf Beenilen ilerde birbirine muvafakat edip uyanlar, anlaanlar. Bir mes'ele hakknda bilgi sahibi olan salhiyetli kimseler. Vukuf ehli. Bilirkii. Ehl-i zevk Zevklenenler, lezzet alanlar. * Tas: Cenab- Hakk'a yaknlkla, kurbiyetle veya uyank kalble iman ve Kur'an hakikatlarndan zevk alanlar. Ehl-i zimmet slm Devletinin tbiiyetinden olan Hristiyanlar. slm Devleti tarafndan korunan mslmandan baka kimse. Zimmi. ehl Ehl alk olan, evcil. Munis, alk. Yabanc olmayan. Kendisi ile nsiyet edilen.

688

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehlibeyt ehlibid ehlidalalet ehlidny ehlifelsefe ehlifen ehligaflet ehlihak ehlihakkat ehlihl ehlihidyet ehliman ehliinsaf ehliislm ehlikalb ehlikeif ehlikitab ehlikubr ehlikfr ehlinecat ehlisefhet ehlisuffa ehlisnnet ehliirk ehlitakva ehlitarik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamberimizin neslinden olan. dine aykr olan dine sokanlar. islmdan sapanlar, sapknlar. dnya adam, hireti dnmeyen. felsefeciler, felsefeye nem veren kimseler. fen ilimleriyle uraanlar. gaflette olanlar, kul olduunu hatrlamadan yaayanlar. hak yolda olan. hakikat bulan kimseler. inandklar mnlar hlleriyle yaayanlar. man yoluna erenler, mminler. manllar. insafllar. mslmanlar. kalben ileri gidenler. perdeli olan bilen vel. ilh kitaplardan birine inanan. kabirdeki ller. kfirler. kurtulanlar. gnahlara dalanlar. Peygamberimizin mescidinde kalan sahabeler. Peygamberimizin hak yolunda yryenler. Allaha ortak koanlar. Allahtan korkup gnahtan saknan kimseler. tarikat adam.

689

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ehlitarikat ehlitevhid ehlivelyet ehlivukuf ehliyyet Ehliyyet tarikata bal olan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allahn birliine inananlar. veller, erenler, kalbi nurlanm mminler. iyi bilenler, bilirkiiler. yeterlik, ustalk, yetki. Yeterlik. Bir iin ehli olduuna dir vesika. ktidar. Liykat. stihkak. Meharet ve mensubiyet.

ehlullah Ehlullah

Allah adam, evliya, ermi. Allah'a itaat edip, O'nun sevgisi ile O'na yaklam olan Veli. Allah'n sevgisine mazhar olan Evliya.

Ehme Ehname ehram Ehram Ehramen Ehram- mrebba Ehram- mselles Ehras Ehre Ehred Ehriman

f. Eksik, nks noksan. * Bulunu. f. Ak, muhabbet, sevda. * Kendine ekidzen verme. firavun mezar. Msr'da Firavunlarn piramit eklindeki mezarlar. f. eytan, iblis. * Dev. Drtgen piramit. Drt keli ehram. gen piramit. Dilsiz. (Bak: Ahras) Byk azl. Yrtk ey. (stba hakknda kullanlr.) (Ehrimen, Ehremen) f. Ateperestlerin er ilhnn ismi. Btl bir ilh ismi.

Ehsa Ehss Ehss- rakika Eha

am, aa kalm, hayret etmi ve taaccbne gitmi olan kimse. (Hiss. C.) Hisler, duygular. nce hisler, ince duygular. Karndaki i uzuvlar. Karnda olan.

690

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehtat Ehtem Ehun ehlacib Ehva ehva Ehval ehvl Ehval-i muhavvifane Ehvar Ehvec Ehvek Ehvel Ehven ehven Ehveniyet Ehven- er Bir blk cemaat. n dii gedik olan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Toprakta meydana gelen delik, yark. acayip eylerin kardei. (Havv. dan) Siyah. Kararm olan. nefis arzular, bo istekler. (Hevl. C.) Korkular. Korkulacak hller. Fenalklar. korkular. Dehetli korkular. f. akn, arm kimse. Alk, sersem adam. Uzun boylu ahmak adam. Ahmak kimse. Korkun nesne. Daha aa. Daha ucuz. Baya. Adi. * Zarar az olan. En zararsz. en zararsz, pek ucuz. Ucuzluk, ehvenlik, daha hafif, daha zararszlk. Ehven-i erreyn de denir. ki erli iin veya eyin daha az zararls. (Bak: Adalet-i izafiye)

ehvenerreyn Ehver Ehya ehya Ehyan Ehyeb Ehyef Ehyemin

iki erden daha az zararl olan. f. Sevgili, muk. (Bak: Ahy) ucuzluk, bolluk. (Hn. C.) Zamanlar. (Bak: Ahyn) Daha heybetli, daha byk. nce belli ve yakkl gen. * elimli at. (Heyeman. C.) k olmalar, aknlklar.

691

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehyun Ehza' Ehzab Eimme eimme Eimme-i lan rmcek, ankebut.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ok mahfazas iinde sona kalan ok. (Bak: Ahzab) (mam. C.) mamlar. (Bak: mam) imamlar, ncler. ok yksek mertebesi ve byk kymeti olan imamlar. mam- A'zam, mam- fi gibi.

Eimme-i din Eimme-i ehl-i beyt

Din imamlar, mtehidler, mceddidler. Ehl-i Beyt'ten yetien, saltanata bilfiil girmeyen ve karmayan en salhiyetli, mnevi nfuz ve ilim ve riyaset sahibi imamlar.

Eimme-i erbaa

Drt imm. Mslmanlarn en byk ve yksek limleri ve mctehidlerinden hak mezheb messisleri olan ve ehl-i imna rehberlik eden byk immlar. simleri yle sralanabilir: mm A'zam Ebu Hanife, mm- fii, mm- Mlik, mm- Ahmed ibn-i Hanbel. (R.A.)

Eimme-i isn aer

On iki imm. Silsile-i sdttan olup mceddit olan immlar hakkndaki bir tbirdir. Bu ztlar esast- slmiye ve hakaik-i Kur'niye ve imniyenin, dini esaslarn ve eriatn muhafazasna alan, saltanat ilerine karmayan mnevi riyset ve ilim sahibi ahsiyetlerdir.

Eimme-i selse

" imm. Fkh kitablarnda ekseriyetle mm- A'zam, mm- fi'i, mm- Malik iin sylenir. Hanefi Mezhebine dir mes'elelerin bahsolduu kitablarda ""Eimme-i Selse""den maksad; mm- A'zam ile iki talebesi olan mm- Muhammed ve mm- Ebu Yusuf'dur."

Eimme-i verese

Vris olan imamlar. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mnevi vrisi olan byk ztlar, mridler, imamlar.

692

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Einne Eizze Ejah Ejder ejder ejderha Ejgan Ejhan Ejir Ekabb Ekbir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(nn. C.) Yularlar. Dizginler. (Aziz. C.) Azizler. f. Vcutta ve bilhassa ellerde kan ufak urlar, siil, sivilce. (Ejderha) f. Byk canavar. Byk ylan. byk ylan. iri ylan. (Ejgehn) : f. Tenbel, miskin, i yapmaktan holanmayan. f. Tenbel. f. Akll, uyank, ak gz. nce belli. (Ekber. C.) En bykler. Pek bykler. Devlet ricali. Rtbece byk olanlar.

ekbir Ekbir-i ulem

bykler. En byk limler, en byk slm limleri. limlerin en ileri derecede olanlar.

Ekadih Ekahi Ekalim Ekalim-i bride Ekalim-i hrre Ekalim-i seb'a Ekall ekall Ekall-i kalil Ekalliyet

(Kdh. C.) Kdhlar, oklar. (Ukhuvan. C.) Papatyalar, papatya iekleri. (klim. C.) klimler, memleketler, mntkalar. Souk iklimler, souk memleketler. Scak iklimler, lkeler. Yedi iklim. * Yedi kt'a. Daha az, en az, pek az. En kk. (Bak: Akall) en az. Azn az, pek az, en az. (Akalliyet) Bir hkmetin tebaiyyeti altnda yaayan, yabanc din ve milliyete mensub olup, ekseriyeti tekil etmeyen halk. Azlk. Aznlk.

693

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ekalliyet Ekam Ekanim eknim Ekanim-i selse Ekarib Ekarim Ekasr Ekasi Ekasi-i bild Ekasim Ekasire Ekasis Ekati Ekavil Ekavil-i btla Ekavil-i kzibe Ekazib Ekazz Ekba' Ekbad Ekber ekber Ekber-l kebir azlk, aznlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ekme. C.) Tepeler, bayrlar. (Uknum. C.) Asllar, rknler, zatlar. asllar, rknler. unsur. (Bak: Teslis) Akrabalar. Yakn hsmlar. (Kerim. C.) Kerem shibi olanlar. (Akser. C.) En ksalar, pek ksalar. (Aks. C.) En uzaklar, pek uzaklar. Uzak beldeler, en uzak ehirler. (Aksam. C.) Aksamlar, paylar, ksmetler. (Kisr. C.) Kisralar, ahlar. Eski Acem padiahlar. (Kssa. C.) Kssalar, ibretli hikye ve dersler. (Kati. C.) Srler, koyun srleri. (Akvl. C.) Kaviller, szler. Btl szler, doru olmayan szler. Uydurma ve yalan szler. Yalanlar, kizbler, yalan ve uydurma szler, aslsz kelmlar. Yeleksiz ok. (Kib. C.) Sprntler. (Kebed ve Kebid. C.) Kebedler, cierler. Daha byk, en byk. en byk. Kebirin kebiri. Byklerin en by. Byk gnahlarn en by. (Bak: Mubikat- seb'a)

Ekbes

Aln yumru ve ba byk kimse.

694

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ekdr lm Ekdr ekdr Ekdas Ekder Ekele Ekeme Ekerat Ekess Ekfa' Kederler, aclar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Keder. C.) Kederler, aclar, zntler. kederler, zntler. (Kds. C.) Kdsler. Hurmalar. Bulank. * Bozrenkli. (kil. C.) ok yiyenler, oburlar, pisboazlar. Bayr, yksekte olan talk tepe. Ziraat ve imar iin, sahiblerinin renberlere verdikleri arazi. Ufak dili, kt dili. (Kfv. C.) Eler, benzerler, denkler, eitler, uygunlar, msaviler, muadiller.

Ekfal Ekfan Ekhal Ekheb Ekhel Ekid(e)

(Bak: Akfl) (Kefen. C.) Kefenler, llerin sarldklar bezler. (Khl. C.) Gze ekilen srmeler. Gk renkli, mavi renkli. Gz srmeli.* Ba ve gvde damar. Salam, metin, muhkem. * Sarih, kesin, ak, kat'i, muhakkak. Kuvvetli, te'kidli.

Ekiden

Metin, muhkem ve salam ekilde. * Ak ve kesin olarak. Sarahaten ve kat'iyyen. * Mkerreren, tekrar olarak.

Ekile Ekinoks Ekir Ekkaf Ekkal Ekke

Yenmi, yenilmi yemek. Fr. Alt aylk faslalarla gece ve gndzn eit oluu. (C.: Ekere) Ekinci. Eerci, semerci. ok yeyici, obur. Pek scak gn.

695

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ekl rb ekl Ekl Ekle Eklef Eklektizm Yeyip ime. yeme. Yemek yeme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kere doyana kadar yemek. Yz illi olan adam. * Koyu renkli arslan. yun. Fls: Birbirinden farkl grlerin baz ortak taraflarn bulup uzlatrc bir gr ileri srme.

Ekliptik

Gnein dnya etrafnda yapm olduu zahir hareketinde iziyor gibi grnd yol.

Ekmam Ekme Ekmeh Ekmehiyyet ekmel Ekmel Ekmelne Ekmel-i enbiya Ekmel-i mahlukat

(Kimm. C.) Tomurcuklar. Aa ieklerinin kapklar. (C.: Ekemt-km) Yksek yer. Anadan doma kr. * Tepe,bayr, yksek yer. Ekmehlik, anadan doma krlk. en mkemmel. Mkemmel, en kmil, eksii olmayan, en mkemmel. Ekmel olana yakacak ekilde. Nebilerin en mkemmeli, Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Yaradlmlarn en mkemmeli, Hz. Muhammed (A.S.M.) (Bak: Mefhar-i Kinat)

Ekmeliyyet

Pek mkemmel ve kusursuz olann hli. Kusursuzluk, mkemmellik, noksanszlk, eksiksizlik.

Eknan Eknun Ekol

(Kinn. C.) Mahfazalar, perdeler. * Evler, odalar, hcreler. adrlar. f. imdi, el'an, hl. (Fr. Ecole) Fikir zerinde ileyen bir nevi mekteb. * Bir stadn talebeleri. Bir stadn meslei, tarz.

ekol

bir fikir zerine kurulu okul, meslek.

696

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ekolali

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Psk: Sesleri taklit etme, yanstma. ocuk dnyaya geldii zaman evresinde konuulan dilin seslerini karamaz. Kendine mahsus sesleri karr. evrede konuulan dilleri dinleye dinleye evredeki sesleri taklid etmeye balar, bu taklid edebildii sesleri sk sk tekrar eder. Mesel: ba, ba, ba gibi. Bu dilin gelimesinde psikolojik bir safhadr. slm terbiyesinde dnyada ocuun duyaca ilk ses olarak ezan okunur. ocuk bununla braklmamal, Kur'an sesine kkten itibaren altrmal, anadili gibi kendine yakn bulmaldr.

Ekoloji

yun. Canl varlklarla evreleri arasndaki mnasebetleri aratran biyoloji kolu.

Ekonomi

"yun. ktisad. Tutum. Geliri gideri hesaplyarak lzumsuz masraf brakp artrmaa almak. ll ve idreli harcamak. nsanlarn snrsz olan ihtiyalaryla bunlar salamaya yarayacak snrl imkn ve vastalar arasnda mmkn olan azami uygunluu temin iin (salamak iin) yaplan alma ve faaliyetler. Bu faaliyetlere hkim olan kaideleri inceleyen ilim.ktisad hdiseler istihsal (retim), istihlk (tketim), mbadele (deiim) ve tevzi (blm, datm) olmak zere drt eite ayrlr. ktisat ilmi bu hdiselerin birbirleriyle olan ilikileri, mvazeneleri (dengeleimleri), tekiltlanma ve idaresi bakmlarndan ekillerini inceletmekte ve hdiselerin matematik olarak mmkn modellerini bulmaya almaktadr. Gnmzde iktisat politikalar byk bir ehemmiyet kazanmtr. ktisad politikalar, bugnk dnyamzda iki ana sisteme ayrlmtr. 1Kapitalizm; 2- Sosyalizm. Bunlar arasnda zikredilen ""karma ekonomi"" ekli esas itibariyle bunlardan birine dhil edilmektedir. slm iktisat sistemi bunlardan esastan ayrlmaktadr. Bu iki sistem,

697

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnya hayatn esas alan maddeci sistemlerdir.Kapitalist sistem, emei ferd sermayeye sosyalist sistem, emei devlet tahakkmne balar. Kapitalist sistemde sermaye sahipleri, sosyalist sistemde devlet ve toplum adna bir grup hakim olur. Her iki sistem istismar ""smrme"" ve tahakkme dayand iin cemiyet hayatnda anariyi ve ihtillleri dourmakta, insanlk, bar, huzur ve saadete ulaamamaktadr.slmiyet ise kapitalizmin ferdin istismarn; sosyalizmin kollektif tahakkm ve istismarn ortadan kaldrr. Herkesin kazanc, emeine gre olur." Ekpek-l kpeka Ekra' Ekrad Ekram Ekran Ekreh Ekreh-i mahlukat Ekrem Kpeklerin en kpei. * ok dilik ve alaklk. (Bak: Ker') Krtler. Kk burunlu. * Kk boylu. zerine bir cismin hayalinin aksettirildii saydam olmayan dz sath. ok iren, en kerih. Mahluklarn en kerihi, en irenci. ok cmert, daha kerim, en kerim.(Arkada! u Zat- Nurni (A.S.M.) mrid-i imni, Resul-i Ekrem (A.S.M.) bak nasl nerettii hakikatn nuriyle, Hakkn ziyasyla, nev-i beerin gecesini gndze, kn bahara evirerek, lemde yapt inklb ile lemin eklini deitirerek nurni bir ekle sokmutur. M.N.) ekrem Ekremane daha kerim, en iyi. Ekremce, ekrem olana yakacak ekilde. ok elaklyle, cmertlikle. Ekremiyyet Ekrem-l ekremn Ekremlik, ekrem olma hli. Ekremlerin en ekremi. Cenab- Hak (C.C.)

698

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eksa Eksantrik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stste pek ok giyinen (adam.) Lt. Merkezden uzakta kurulmu. * Mat: ie olduu hlde merkezleri ayr olan daireler. * Mstesna, taaccb edilip alacak, hayret verici.

Ekseh Ekselans

Aksak kimse. Fr. Eskiden bakanlar, eliler ve cumhurbakanlar iin kullanlan bir nvan.

Eksem ekser Ekser ekser Ekseri Ekseriya

Byk karnl, iman adam. daha ok. Pek fazla. Daha ok. Kesrette olan. En ok. ounlukla. f. ou zaman, ok defa, ekseriyetle. (Ekseriyya) Pek ok zaman, en ziyade, sk sk, ekseriyet zere, alelekser.

ekseriya Ekseriyet

ekseriyetle, ounlukla. (Ekseriyyet) En byk ksm, okluk.* Bir topluluk ve hey'etin yarsndan fazlas. * Bir mecliste yelerin verdikleri rey'lerin byk ksm ve bunlarn stnl.

ekseriyet Ekseriyet-i mutlaka Ekseriyet-i slsan

ounluk. f. Yarmn bir fazlasyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet. Ekseriyet kazanacak tarafn en az mevcudun slsn (te ikisi) miktarnda olmas artyla olan ekseriyet.

ekseriyetle Ekseriyetle Eksibe

ounlukla. Daha ziydesiyle. oklukla. (Kesib. C.) Byk llerde ve sahralarda, rzgrn biriktirdikleri kum ynlar.

699

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eksiyye Eksper f. Boza.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Uzun tecrbe neticesi bir sahada ihtisas kazanan, meleke sahibi olan kimse.

Ekspres

ing. Seyahat esnasnda ancak byk duraklarda duran ve ok hzl giden vasta.

Ekef Ekem

Ak nesne. * Savata kalkan olmayan kimse. Doutan kusurlu olan. Burnu, kula kesik veya noksan doan (adam). * Pars denilen vahi hayvan.

Ektad

Cemaatler, topluluklar, kalabalklar, blkler, takmlar. * Misaller, temsiller, rnekler.

Ektaf Ektar

(Ketif. C.) Omuzlar. Omuz kemikleri, krek kemikleri. (Keter. C.) Haysiyetler, onurlar, erefler, anlar, nvanlar, soylar. Nesebler, dereceler, mertebeler.

Ektem

ok sr saklayan, esrar gizleyen kimse. * Byk karnl ve iman olan adam.

Ekul Ekulne Ekul Ekul kem kle Ekul Ekva ekva Ekva' Ekvab Ekvah Ekvan

(Ekl. den) ok fazla yiyen, obur, pisboaz. f. Oburcasna. Oburluk. Onun syledii gibi sylerim (melinde.) Ben derim, ben sylyorum (melinde.) Daha kuvvetli, en kuvvetli. daha kuvvetli. Eli eri olan. Kpler, kadehler. Sralar. (Kh. C.) Kamtan yaplan penceresiz ufak kulbeler. (Kevn. C.) Alemler. Mahluklar. Varlklar. Olular.

700

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ekvan ekvan Ekvar Ekvas ekvator Ekvator yaratlanlar. yaratlanlarla ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kvre. C.) Petek. Ar kovanlar. (Kevs. C.) Yamaklar. dnyay ikiye ayran hayl izgi. Fr. Hatt- istiv. Dnyay kuzey ve gney diye msavi iki yarm kreye ayrarak, ikisinin arasndan getii farzedilen ember eklindeki byk izgi. * Yer yuvarlann tam ortasnda farzedilen ve dnyay iki msavi ksma ayran (ve krk bin kilometre olan) ember.

Ekvaz Ekyal Ekyas Ekyes Ekzeb Ekzef

(Kz. C.) Kseler, bardaklar, kadehller. (Keyl. C.) Keyller, kileler, hububat lleri, lekler. (Kis. C.) Kisler, para keseleri. Torbalar. * (Keys. C.) Akll kimseler. Pek kiysetli, zeki, zekvetli kii. Mhir, maharetli, becerikli adam. Byk iftira, byk yalan, uydurma. (Kazf. den) ok iftira eden. Bakas hakknda ok aleyhde yalan syleyen.

El

Arabada sze balarken kullanlr. stiftah harfi tbir edilir. Be vecih zere bulunur: 1 - Tevbih ve tenbih, 2 - nkr, 3 - stifham- aninnefiy, 4 - Arz, 5 - Tevik ve rabet ettirme, makamlarnda.

Ela' El-aceb El-aks-l mstev

Grn gzel, tad ac olan bir aa. Acayip, alacak ey. Tuhaf ey. "Man: Mevzuu mahmul ve mahmul de mevzu klmak. ""nsan hayvandr"" kaziyesinde her iki kelimenin yerlerini deitirerek ""Baz hayvan insandr"" dediimiz eklindeki kaziyenin addr."

El-l el-amn

Cenb- Hakkn ltuf ve ihsanlar. Ni'metler. aman diliyorum!

701

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk El-aman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meded, aman, imdd (mnasna olup yardm ve ikyet edt olarak kullanlr).

eln El-an El'as Elass elstik Elastik Elastikiyyet Elb Elbab El-bab-l evvel Elbette

imdi, hl. imdi. Hl. Hl-i hazrda. Gk dudakl. Sk dili. * enesi kulaklarna yakn olup boynu ksa olan. esnek. Fr. Esnek, toplanp ekilir, uzayp ksalan. Fr. Esneklik. Elstiklik. Srmek. Reddetmek. * Cem'etmek, toplamak. (Lbb. C.) Akllar. Birinci ksm. lk cz. Birinci kap. "(Te'kid edt) Kat'i veya kat'iye yakn hkmlerde kullanlr. Yazl szlerde daha ok ""elbet"" eklinde geer."

elbette El-buzu fillah

kesinlikle. "Allah iin buzetmek. Btn iddet, adavet ve dmanlk Cenab- Hakk'n (C.C.) rzas dairesindedir. hls kracak, hiss hareketten saknmaktr.(Cay- ibret bir hdise: Bir vakit mam- Ali (R.A.) bir kfiri yere atm. Klcn ekip kesecei zaman, o kfir ona tkrm. O kfiri brakm, kesmemi. O kfir ona demi ki: - Neden beni kesmedin? Dedi:- Seni Allah iin kesecektim. Fakat bana tkrdn, hiddete geldim, nefsimin hissesi kart iin ihlsm zedelendi, onun iin seni kesmedim. O kfir ona dedi: ""Beni abuk kesmen iin seni hiddete getirmekti. Madem dininiz bu derece safi ve hlistir, o din haktr."" dedi. M.)"

702

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Elbrz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kafkas sradalarnn en yksei. * Hakknda trl trl hurafeler ve masallar anlatlan Kaf Da. * Uzun boylu ve yakkl kimse.

elcevab Elcezire

cevab u. Mezopotamya. Dicle ve Frat nehirleri arasnda bulunan yerin ad. Bugn Irak'n topraklar arasndadr.

Elcime El-cz'

(Licm. C.) Hayvanlarn azlarna taklan gemler. Man: Mnas, mefhumu bakalarna mil olmayan, yani tek mlum ferde id olan kelime.

Eledd Elektrik-i mudi Elektroliz Elektron Elem

Sert arpan kimse. Metin. * Hakk kabul etmeyen, inat adam. (Elektrik-i muzi) Parlak k veren, parlayan lmba. Fiz: Birleik bir cismi elektrik vastasyla elemanlarna ayrma ii. yun. Atomda negatif ykl zerrecik. (Bak: Delil-i inayet) "Ar. Ac. Keder. Sanc. Dert. Gam. Kayg.(Ey arkada! Btn lezzetler imanda olduu gibi, btn elemler de dallettedir. Bunun izah ise; bir ahs, kudret-i ezeliye tarafndan adem zulmatndan u korkun dnya sahrasna atlrken gzn aar, bakar. Bir ltuf bekledii zaman, birdenbire dmanlar gibi hastalklar, elemler, bellar hcum etmeye balarlar. Bir meded bir yardm iin msterhimane tabiata ve ansra bakt vakit, kasavet-i kalble, merhametsizlikle karlar. Ecram- semaviyeden istimdat etmek zere ban havaya kaldrr. O ecram, atom bombalar gibi dehetli ve heybetli halleriyle gzne grnr. Hemen gzn yumar, ban eer, dnmeye balar. Bakar ki, hayat hcetleri barp armaya balarlar. Btn btn tevahhu ederek hemen kulaklarn tkar, vicdanna iltica eder; bakar ki: vicdan binler ml (emeller) ve eman ile dolu grltlerinden cinnet getirecek bir hale gelir. Acaba, hibir

703

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cihetten hibir teselli aresini bulamayan o zavall ahs, mebde ile medi, Sni' ile hari itikad etmezse, onun o vaziyetinden Cehennem daha serin olmaz m?.. ..)" elem Eleman ac. (Lt: Element) Unsur. Bileik bir eyi meydana getiren basit eylerden biri. Bir btnn paralar. eleman Elem-i dembedem Elem-i ye's elemkrne elemnk Elem-nak Elem-nmud Elem-zede Elemzede-gn Elendes Eleng Eles El-esirre Elest bir btnn paralar. Vakit vakit gelen elem. Ara sra gelen ac. midsizlik elemi, yeisten gelen sknt. acl bir biimde. ac verici, acl. Elem verici. Elem gsteren, elemli. f. Acl. Kederli. Dertli. (Elemzede. C.) f. Elemliler, kederliler, dertliler. iddetli sava eden kimse. f. Sur, duvar, siper. * Kale ve istihkm askeri. Hinlik yapmak. Hyanet etmek. * Mecnun olmak. Taht. Bilinen bir makam sandalyesi. Krs. $ Rabbiniz deil miyim? (melinde olan yet-i kerimenin ksaltlm iaretidir.) (Bak: Bezm-i elest, Kalubel) Elet Elett El-evvel El-eys Elezz Noksanlatrmak. Eksiltmek. * Hapsetmek. * Yemin vermek. Dii kknden kp dm olan kii. btidas olmayp, herey zerine sbk olan. Vcud. Varlk. Byk cisim. (Bak: Leys, Eys) (Leziz. den) ok lezzetli, en leziz.

704

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Elezz-i et'ime Elf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yemeklerin en lezzetli olan. 1000 Bin saysnn ismi. Bin adet ey vermek ve nsiyet eylemek (mnlarna gelir).

elf Elfaf elftiha El-fatiha

bin says. Lifler. Lif lif. Sarma dola. * Cemaatler, taifeler. Fatiha sresi. Kur'n- Kerim'in birinci suresinin ad olup bu sureyi okumaya iret iin sylenir. (Bak: Ftiha)

Elfaz elfaz Elfaz- cemile Elf-i evvel Elf-i sni Elfirak Elfiye (elfiyye) Elf-elfi Elga Elgaf Elgaz Elgbta Elh Elha

(Lafz. C.) Lafzlar. Szler. Lgatlar. lafzlar, szler. Gzel szler. Peygamberimizin hicretinden sonra geen bin yl. kinci bin. Ayrlma, ayrlk sz. Edb: Bin beyitli kaside. Bin kere bin. Dolak. * Boynuzluluk. Sk otlar ve aalar. (Lgaz. C.) Lgazlar. Bilmeceler, bulmacalar, yanltmacalar. Gpta olunur, gpta ederim. badet. Malyni ve bo konuan. * Dizlerinden biri dierinden byk olan deve. * Karn sarkk olan. (Mennesi: Lahva)

Elhaf elhak

Kirli, pis. hakikaten, dorusu.

705

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk El-hak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakkn ta kendisi. Tam dorusu. Tam gerekten. * Hakk, hakk ile izhar ve beyan eden. * Varl hi deimeyen, ibadete lyk ve her hakkn sahibi, Allah (C.C.) dil-i Mutlak ve Vacib-i liztihi.

El-hakku ya'l

Hak glib ve yksektir, melindedir. Bu mna, bir Hadis-i erife iaret eder.

Elhal El-halim

imdi, hl, henz, imdiki hlde. Sulularn cezalarn derhal vermek iktidarnda olduu halde sonraya brakan ve yumuak muamele eden, ok halim. (Allah (C.C.)

Elhamd-lillah

"Ksaca meali: Her ne kadar hamd ve kr varsa, ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah'a mahsustur. man, kr, hamd, memnuniyet ifde eden bir deyimdir. (Bak: Hamd, Sbhanallah)(Leziz taamlara, ho meyvelere kirane muhabbet-i meruann uhrevi neticesi, Kur'ann nassiyle, Cennet'e lyk bir tarzda leziz taamlar, gzel meyveleridir. Ve o taamlara ve o meyvelere mtehiyane bir muhabbettir. Hatt dnyada yediin meyve stnde sylediin ""Elhamdlillah"" kelimesi, Cennet meyvesi olarak tecessm ettirilip sana takdim edilir. Burada meyve yersin. Orada ""Elhamdlillah"" yersin. Ve ni'mette ve taam iinde in'm- lhiyi ve iltifat- Rahmni'yi grdnden o lezzetli kr- mnevi, Cennet'te gayet leziz bir taam suretinde sana verilecei, hadisin nassiyle, Kur'an'n irtiyle ve hikmet ve rahmetin iktizasiyle sabittir. S.)"

elhamdlillh Elhan Elhan- ita elhannas

Allaha hamdolsun. (Lahn. C.) Lhnlar, nameler, besteler, ezgiler. Cenab ahbeddin'in hret bulmu olan bir k iiri. K nameleri. sinsice aldatan eytan.

706

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Elhasl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hasl, szn z, kelmn lbb, neticesi, ksas, ksacas. Hlasa-i kelm, netice-i kelm, filcmle.

elhsl El-hayy

ksacas, zetle. Diri ve devaml hayat shibi. Zt hayat ile mnferid, her eyi bilen ve her eye gc yeten Allah (C.C.)

Elhaz El-hazer Elhubbu-lillah

(Lahz. C.) Gz ucu ile baklar. Sakn! Saknnz! (manasnadr) Allah iin sevmek. Muhabbet, dostluk, sevgi srf Allah iindir. Ho geim, insanlara olan muhabbet Cenab- Hakk'n rzas iindir. (Bak: Mana-y harf)

elhubbulillh Elhkm-li-l ekser elhkmlilekser Elhkm-lillah Elibab Elibba' elf Elif El-ihsan ale-l ihsan Elil Elim elm elmne elme El-insaf

sevgi Allah iindir. oklua, ekseriyete gre karar verilir. Hkm ekseriyete gredir. hkm eksere gre verilir. Hkm Allah'ndr. Durdurmak. Lzm olmak. (Lebib. C.) Aklllar, kmiller, kemalt sahipleri, olgun kimseler. alan, alkn. Munis, sahip, dost. hsan zerine ihsan, ltuf zerine ltuf. nlemek, enin. (Elime) Ac veren, actan, artan. ok iddetli ar veren. ac veren, acl. acl biimde. acl hl. nsaf edilsin, insaf edilmeli, insaf edelim.

707

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Elips

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Odaklar ad verilen sabit iki noktasndan uzaklklar toplam sabit olan noktalarn gsterdii kapal eridir. Eri ve kapal bir geometrik ekildir. Karlkl iki tarafndan genilemi bir emberi andrr.

El-iyaz-billah

Allah'a snr, Allah'a iltica ederiz. Allah korusun, Allah saklasn (melinde du).

elyzbillh Eliyy Eliz Elkab

Allaha snrz. ok yemin eden adam. f. Srama. * ifte, tekme. (Lakab. C.) Lakablar, namlar. Rtbe ve makam sahiblerinin derecelerine gre sylenen ve ok zaman hrmet ifde eden isimler.

elkab El-karia El-ksib habibullah

lkaplar. Kymet. Cenab- Hakk'n (C.C.) ma'rifetini ve rzsn kazanan onun habibidir, sevgili kuludur. (Hadis meli)

Elken Elkssa Ell

Dilinde tutukluk olan, kekeme, peltek. Szn ksas, szden anlaldna gre, hlsa. Hastann inlemesi. * Harbe ile vurmak. * Srmek. Sfi. * Sr'at etmek, hz yapmak.

Elleys Ellezi

Mutlak hilik. Adem-i srf. Mnas kendinden sonra gelen cmle ile tamamlanan bir kelimedir. (Bak: Mevsule)

Elma' Elma El-macid Elmah(i)

(Elma) ok zeki, zekveti kuvvetli, idrak derecesi stn olan kimse. Karamtl dudakl. * ok koyu glge. Allah (C.C.) Her grd eyi aratrmaa ve tedkik etmee merakl olan kii.

708

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Elmas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok kymetli, beyaz, effaf mden. Cevher. Kymetli ta. (En saf karbondur.)

elmas Elmas-pare Elmas-rize Elmas-tra Elmaz El-mecid El-minnet lillah El-mheymin Elsa'

deerli bir ta. Elmas paras. * Mc: ok gzel. Elmas krnts, dknts. Elmas gibi yontulmu olan makbul bir cam, kristal. Yalnz st duda beyaz olup, burnu bile ak olmayan at. Esm-i lhiyedendir. "Minnet ancak Allah'ndr. ""Ancak Allah'a minnet edilir.""" Her eye dikkat edip koruyan ve emin eden (Allah C.C.) "Sk dili. * Sin telffuz edecek yerde s telffuz eden. R yerine y telffuz eden (mesel ""er"" diyecek yerde ""ey"" demek gibi.)"

Elsen Elsine elsine Elsine-i enam Elsine-i garbiyye Elsine-i muhtelife Elsine-i selse Elsine-i arkiye Elsine-i terkibiye

Fasih ve dzgn konuan. (Lisan. C.) Diller. Lisanlar. lisanlar, diller. Mahlukatn dilleri. Halkn dilleri. Bat dilleri, garb lisanlar. eitli ve birbirinden farkl diller. lisan. Trke, Arapa ve Farsa. Dou dilleri. "Birbirine eklenen kelimelerle konuulan diller. Terkibli ifdesi ok olan, Arabaya uymayan lisanlarn hususiyeti. (Arab Lisanna ""Tasrif"" denilir. nk ayn kkten kelimeler rahatlkla yaplmaktadr. Arabaya bu hususta yetien baka bir lisan yoktur.)"

Elt Elta'

Noksanlatrmak. Hapsetmek. * Yemin vermek. Boz dudakl. Dilerinin rengi deimi olan.

709

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eltaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lutf. C.) Ltuflar, iyi muameleler, iyilikler, iyilikseverlikler. Nezaketler, nazik davranmalar. Okamalar.

eltf Elti

ltuflar, en latf, en ho. t. ki karde zevcelerinin her birine nisbetle dieri. Bir kadnn kaynnn zevcesi.

Eluf Eluh Eluk Eluke Elule Elvah elvah Elvah- lem Elvah- mahfuza El-vali Elvan elvan Elvan- ibadet

lfeti fazla, herkesle konuup grmeye alk olan kimse. Kasem, and, yemin. Sefir, byk eli. Risalet. Semiz, besili koyun. (Levha. C.) Levhalar. Tablolar. levhalar, tablolar. lemin grn, manzara ve levhalar. (Bak: Hafiziyyet, Levh-i Mahfuz) Her eye mlik ve shib olan Allah (C.C.) (Levn. C.) Renkler. Muhtelif grnler. renkler. badet renkleri. * Mc: badet eitleri.(Naslki insan, u lem-i kebirin bir misal-i musaggardr ve Ftiha-i erife, u Kur'an- Azman'n bir timsal-i mnevveridir. Namaz dahi btn ibadatn envn mil bir fihriste-i nuraniyedir ve btn esnaf- mahlukatn elvan- ibadetlerine iaret eden bir harita-i kudsiyedir. S.)

Elvan- seb'a elvanseba Elve Elveda

Yedi renk. yedi renk. Yemin etmek, kasem. Allah'a emnet olun. Allah'a smarladk (yerine sylenen bir ta'birdir).

710

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk elved El-vehhab Elves Elviye u ayrlk! Allah (C.C.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zayf kimse. * Ahmak kimse. (Liv. C.) Livlar, sancaklar, bayraklar.

Elviye-i mtemevvice Dalgalanan bayraklar. Elyaf elyak Elyak Elyasa (a.s.) (Lif. C.) Lifler. daha lyk. Daha mnsib. Daha lyk. "Ben srail Peygamberlerindendir. Ben srail ise; gnden gne Kitabullah' dinlemez olmutu. Cenab- Hak Asuriye Devleti'ni onlara musallat eyledi. Sonra Yunus (A.S.) Asuriye iinde Ninova ehrinde Peygamber oldu." Elye (C.: Eleyt) Koyun kuyruu. * Baparman ve dizin aa yanlarnda olan kabaca etler. Elyel Elyes elyevm Elyevm elzem Elzem elzemiyet Elzemiyyet ok karanlk gece. Bahadr, yiit. bugn. Bugn. Hl. (Bak: Yevm) daha gerekli. Daha lzm. ok lzm. Ziyade mucib. * Kk parmakl. daha gereklilik. Pek lzumlu ve gerekli olan bir eyin hli. Son derecede lzum, gereklilik. Em "Soru sorma mnasnda atf edatdr. stifham elifi mnasna da gelir. ""Yahut, belki, yoksa"" kelimeleriyle tercme edilebilir." Em' (Mi. C.) Barsaklar.

711

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emacid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Emced. C.) Emcedler, en anllar, en erefliler, erefler, en fazla haysiyet ve onur sahibi olan kimseler.

Em'-i galiza Em'-i rakika Em'ak Emak Emkin

Kaln barsaklar. nce barsaklar. (Meak. C.) Gz pnarlar. Uzun, tavil. (Mekn. C.) Yerler. Meknlar.

Emkin-i mukaddese Mukaddes yerler, kutsal meknlar. Emale Emalic Emalis Emam emam eman Eman Emanat emnt Emanet (Bak: mle) (mluc. C.) Fidanlar, yapraklar, uzun yaprakl otlar. "(mlis""e"". C.) Otsuz ve susuz sahralar, ller." Bir eyin n taraf. n taraf. gven, gvenlik. Korkusuzluk. * Af ve yardm dileme. Eminlik. (Bak: Aman) (Emanet. C.) Emanetler. emanetler. "Eminlik. stikamet zere bulunmak. * Birisine korumas iin teslim edilen ey. Birisine bir eyi korumas iin teslim edilen ey. Birisine bir eyi korumas iin brakma. Emniyet edilip inanlan ey. * Bakasnn hukuku emniyet edilip, inanlabilen. * Osmanllar Devrinde baz devlet dairelerine verilen isim. ehr emneti, Rusumat emneti gibi...(Dinimiz, emaneti ehline brakmamz emreder. dare makamlar da birer emanettir. Hz. mer (R.A.) halifelik makamna getirilince yle demitir: ""Ey insanlar! Ben Allah ve Peygamberimize itaat ettiim srece, siz de bana uyun ve itaat edin.

712

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Doru yoldan saparsam, kllarnzla beni dorultun."" Demek ki mslman hata ve hakszlk karsnda pasif kalamaz.)" emnet Emanetdar Emanetdar emneten Emaneten sonra alnmak zere verilen ey. f. Kendisine birey emanet edilen kimse, emaneti. f. Emanetilik. emanet olarak. Emanet yoluyla, emanet olarak. * Bir resm daire tarafndan bizzat, ihale eklinde ve iltizam suretiyle olmayarak. Eman-hah Emani f. Eman isteyen, eman diliyen, aman diyen. Emniyetler. Niyetler, gayeler, istekler. Arzular, dilekler. * f. Eminlik, korkusuzluk. emni Emani-i mahsusa emrt Emarat Emarat- hasene Emare gvenlik. Hususi arzular, zel maksatlar. emareler, belirtiler. Emareler, nianlar, iaretler, ip ular. yi almetler. Almet, iaret, nian, iz, ip ucu, belirti.(Gizli olan umura eriat emarelere gre hkmeder. ..) emre emret Emaret Emarid Emasil Em'at iz, belirti, bellik. beylik. Emirlik. Bir emir veya bey veya prensin idaresinde olan memleket. (Emred. C.) Byklar terlememi genler. (Emsel. C.) Benzerler, eler, akranlar, msaviler. * tibarl kimseler. "Gvdesinde kl olmayan kimse. * Ty dklen kurda ""zi'b-i em'at"" derler." Em'az (C.: Emz) Sert, salam, tal yer.

713

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emazir Embel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mezir. C.) Kuvvetli ve azamet sahibi olanlar. Klc ve silah olmayan. * Eyer stnde doru oturamayan. * Boynu eri olan.

Embriyoloji

"yun. Biy: Canllarn balangtan itibaren gelimesini inceliyen biyoloji ilminin bir blm. kiye ayrlr: 1- Ontogonez: Yumurtadan yavrularn meydana geliini inceler. 2 - Flogenez: Canllarn ilk yaratl ile bugnk ekli arasnda meydana gelen deimeleri inceler. Dnyada balangtan bugne kadar iklim, fizik ve kimyevi artlar, beslenme artlarnda deimeler olmutur. Allah, yarattklarna kar ok merhametli ve ltufkr olduu iin zor artlarda canllarn yok olmamas iin vcutlarnda gerekli deiikliklerle donatmtr. Mesel: Kutup tilkisinin kn karl ortama uymas iin tyleri beyaz, baharda ve yazn ise boz olur. D.D.T. gibi kimyevi ilalarla bceklerin tamamen imh olmamas iin bir mddet sonra bcekler bir mufiyet ""baklk"" kazanyorlar. Bunun gibi, canllar leminde rahmet eseri saysz hikmetli hdiseler var. Bu, hdiselere ""gd"" ""Mtasyon"", ""evrim"" gibi bir takm isimler takp tesadfle izah etmek imkn yoktur."

Emcad Emced Emced-i emcid Emcer Emde Eme Emed Emedd

(Mecid. C.) eref, onur ve haysiyet sahibleri. (Mecid. den) Pek byk, daha byk, erefi n ok olan. ereflilerin ereflisi, en erefli. Karn byk kimse. Elinin sinirlerinde rahvet olup eti az olan kimse. (C.: m-mt) Criye, kadn kle. Son, nihayet. Gayet. Encam, intih. (Medd. den) Daha uzun, pek uzun, daha tavil.

714

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emedd-i a'mr Emek-dar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mrlerin en uzun olan. f. Emei gemi, kdem ve mkafta hak kazanm memur, hizmeti. Eski ve sadk hizmeti.

Emel

Ric, mid, iddetli istek. Ummak. * Gaye. (nsanlar canlandran emeldir, ldren ye'istir. M.)

emel Emene Emere Emerr Emess Emevi devleti

mit, arzu. Emn, emniyet, eminlik. (C.: mer) llerde tatan belirlemek iin yaplan almetler. Pek ac. ok fazla tems eden, dokunan. En ok messeden. "Drt halife devrinden sonra devlet idaresi Beni meyye hanedanna gemitir. Buna nisbetle bu devlete ""Emevi Devleti"" ad verilmitir. (Mi: 661-750) seneleri aras Emevi Devletinin saltanat devresidir. Muviye bin Ebi Sfyan'dan balamak zere 14 halife gelip gemitir. Son halife Muhammed bin Mervan (2. Mervan) dr. Bu devirde kavmiyetilik slmiyete ok zararlar vermitir. Yine bu devirde Din-i Mbinin aktar- slmda yayldn unutmamak icab eder. Douda Trkistan ve Endonezya, kuzeyde Kafkasya, batda Anadolunun yars, spanya ve Kuzey Afrika Emevi topraklarna katld. Emevi hkmdarlarnn Ehl-i Beyt'e ettikleri zulm ve akttklar kan sebebiyle kan isyanlar devleti zayflatt. Abbsi taraftarlar ile kavi bir ekseriyet Abbasi tarafna geti. Horasan'l Ebu Mslim, Emevi Devletini bir muharebede Abbasilere devretti. Bylece Emeviler tarihe karm oldu. (Bak: Endls, Muaviye)"

Emevler

bir islm devleti.

715

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emgaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Krmz, kzl nesne, ahmer. * Akar at. * Koyunu sadklarnda st ile birlikte kan ksa ""emgazeti' t"" derler."

Emhak Emhal

Donuk beyaz. (Mehl. C.) Mehiller, mhletler, vdeler, zamanlar, bir i veya vazifenin yaplmas iin verilen fazla zamanlar.

Emhar

(Mehr. C.) Mehrler, nikh bedelleri. Zevceynin ayrlmalar halinde kadna verilecek olan ve nikhta kararlatrlan para ve sair eyalar. * (Mhr. C.) Taylar, at yavrular.

Emihe Emime emn Emin

Koyunlarda meydana gelen uyuzluk. Bir cins ot. * Demirci ekici. gvenilir. Kalbinde korku ve endiesi olmayp rahatta olan. Korkusuz. * Kendisinden korkulmayan. * Kendine inanlan. timat edilen. * nanan, gvenen. * ok iyi bilen, phe etmeyen.

Emir emr Emirane emirber Emirber Emirkulu

(Bak: Emr) bey, bakan. f. Emredene yakr bir surette. Emir gibi. emir dinleyen. f. Subaylarn kt'a ve daire dnda emirlerinde bulunan erler. Ald emri yapmaa mecbur olan, verilen emri yerine getirmekle grevli kimse.

emirnme Emirname Emir-l cey Emir-l ma'

emir yazs. f. mirin emri yazl olan kat. st makamdan verilen emir kad. Serasker, serdar, bakumandan. Amiral. Deniz kuvvetlerinde albaydan byk rtbede bulunan subaylar.

716

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emir-l m'minn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mminlerin, slmlarn ilerinde emir ve tedbir eden reis. Halife. slm Devlet Reisi.

Emkine Emkine-i cedide Emla'

(Mekn. C.) Meknlar, hneler, evler, mahaller, mevkiler, yerler. Yeni evler. (Mele'. C.) Topluluklar, mele'ler, cemaatler, cemiyetler, blkler, kalabalklar.

Emlah Emlak emlk Emled Emles Emlet Emm Emm Emm-ba'd

(Melih. den) Pek melih, en melhatli, ok gzel. (Mlk. C.) Mlkler. nsann tasarrufunda bulunan yerler. * Melekler. tanmaz mallar. En gen, ok krpe ve nazik vcut veya dal (Mennesi: Meld) Avu ii gibi dz ve yumuak olan. Mlk etmek. iftlendirmek, tezvic. Kasdetmek. "(art edtdr) ""Lkin, ancak u kadar var ki"" melinde." """Bundan sonra"" manasna olup bir balang hitabndan sonra sylenir. Buna fasl- hitab denir."

emmbd emmre Emmare Emn syi Emn emn Emn emnet emn Emn

bundan sonra. emreden, zorlayan. Emreden. Zorlayan. Cebreden. Eminlik ve rahatlk, korkusuzluk, tehlikesizlik, gvenlik. Korkusuzluk ve emniyet hli. Emniyet ve eminlik. eminlik, gvenlik. Eminlik. Korkusuzluk. Emniyet. Bir eye itimad etmek. nsanda doruluk ve imandan ileri gelen yksek bir meleke ve kabiliyet. Rahatlk.

717

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emniyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Emniyyet) : Eminlik, emin olma hli, korkusuzluk, tehlikesizlik. * timad, gvenme, inanma. * Polis ve zabta tekilt.

emniyet Emniyet-i tmme emperyalizm Emperyalizm

gven, gvenlik. Tam bir emniyet ve korkusuzluk. bir lkenin snrlarn geniletme politikas. Fr. Bir devletin, snrlarn geniletme politikas. Snrlar geniletmekteki gaye, baka memleketlerin zenginlik kaynaklarn ele geirme ve insanlarn kendi hesaplarna altrmaktr. Bu maksat iin ok defa silhl harp, hem masrafl, hem de hrriyet fikriyle badamadndan zamanmzda daha sinsi ve maskeli bir emperyalizm ekline bavurulmaktadr. Modern emperyalizm denilen bu ekil iktisadi ve kltr hayat bakmndan bir lkeyi kendine balamak suretiyle menfaat (yarar) salamaktadr. Gelimi lkeler, az gelimi lkeleri bu yolla kendilerine baml hle getirmektedir. nsanlarn kendi kltr ve ideolojileriyle yetitirdikleri iin felsefe, siyasi gr ve yaay bakmndan kendilerinden ayrlamaz hle getirmek isterler.

emr Emr Emran Emraz emrz Emraz- akliye Emraz- asabiye Emraz- ayniyye Emraz- dahiliye

emir, buyruk. buyurma. * Buyurulan ey. * Madde, husus, hdise. (Mern. C.) Krkler, mernler, hayvan derileri, postlar. (Maraz. C.) Hastalklar. Marazlar. marazlar, hastalklar. Akl hastalklar. Sinir hastalklar. Gz hastalklar. Dahil hastalklar, i hastalklar.

718

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emraz- efrenciye Emraz- intaniyye Emraz- kalbiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Frengi hastalklar, efrenci marazlar. Mikroplu ve ateli hastalklar. Kalb hastalklar.(Arkada! Kalb ile ruhun hastal nisbetinde felsefe ilimlerine meyil ve muhabbet ziyade olur. O hastalk maraz da ulumu akliyeye tevaggul etmek nisbetindedir. Demek mnevi olan hastalklar, insanlar akl ilimlere tevik ve sevkeder. Ve akliyat ile itigal eden, emraz- kalbiyeye mbtel olur!.. M.N.)

Emraz- nisaiye Emraz- sriye Emre Emred Emre Emret Emr-i adem

Kadn hastalklar. Geici, bulac, sri hastalklar. Ak gzl, beyaz gzl. Henz ty bitmemi, sakal gelmemi olan gen. erli, kt kimse. Kann kl dklm kimse. * Yeleksiz ok. Olmas mmkn olan bireyin sebeblerinden bir veya birkan yapmamakla o eyin olmamasna sebep olmak.

Emr-i bi-l-maruf, nehy-i anil-mnker

Dinin emirlerini, Kur'ni ve slmi hakikatleri

neretmek ve bildirmek, men'edilen eyleri de yaptrmamak. yilii, slmi hususlar emretmek ve tevik etmek, ktl men'edip yaptrmamaa sevketmek. (Fakat bu kudsi vazifeyi dabna itaat ve riyet ederek if etmek lzmdr, zir bu itaat da dinimizin emirlerindendir.) Emr-i hak Emr-i hs Emr-i ilah Hakk'n emri, Allah'n emri. lm. Hususi emir. Belli bir ahsa verilen emir. zel ve belli bir i. "Allah'n emri. Mc: lm.(Ubudiyet, emr-i lahye ve rza-y lahye bakar. Ubudiyetin disi, emr-i lah ve neticesi rza-y Hak'tr. Semerat ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiyye olmamak, hem

719

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kasden istenilmemek artyla, dnyaya ait faideler ve kendi kendine terettp eden ve istenilmiyerek verilen semereler, ubudiyete mnafi olmaz. Belki zaifler iin mevvik ve mreccih hkmne geerler. Eer o dnyaya it fideler ve menfaatlar, o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cz' olsa, o ubudiyeti ksmen ibtal eder. Belki o hsiyetli virdi akim brakr, netice vermez. te bu srr anlamyanlar, mesel yz hsiyeti ve fidesi bulunan Evrd- Kudsiyei h- Nakibend'yi veya bin hsiyeti bulunan Ceven-l Kebir'i, o fidelerin bazlarn maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O fideleri gremiyorlar ve gremiyecekler ve grmeye de haklar yoktur. nki, o fideler o evrdlarn illeti olamaz; ve ondan, onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. nki onlar fazl bir surette o hlis virde talebsiz terettb eder. Onlar niyet etse, ihls bir derece bozulur. Belki ubudiyetten kar ve kymetten der. Yalnz bu kadar var ki; byle hsiyetli evrad okumak iin, zaif insanlar bir mevvik ve mreccihe muhtatrlar. O fideleri dnp, evke gelip, evrd srf rza-y lah iin, hiret iin okusa zarar vermez. Hem de makbuldr. Bu hikmet anlalmadndan, oklar, aktabdan ve selef-i salihnden merv olan faideleri grmediklerinden pheye der, hatta inkr da eder. M.N.)" Emr-i istihbab Mstehab veya snnet olan vazife.* Sevdirmek iin verilen emir. * Muhabbetin gerei olarak yaplmas gereken i. Emr-i i't Emr-i itibr Verme emri. Verilme emri. Hakikatta, harite vcudu olmayp, var kabul edilen emir, i. (nsann fiilleri, kesbi gibi.) (Bak: tibri) Emr-i kfr manszla ait bir i ve bir husus.

720

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emr-i kn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Kn"" emri. Cenb- Hakk'n verdii ""Ol"" mnasna gelen ""Kn"" emri. Allah (C.C.) bir eye ""Ol"" diye emretse, (Yani, ""Kn"" dese) o ey derhal olur. (Yni, ""Fe Yekun"")"

Emr-i maa Emr-i mkil Emr-i nisb

Geinme ii ve hususu. Hayat ihtiyalar. Zor i, mkil emir. Kyas ile olan emir. ncekilerine veya dierlerine gre olan i veya emir veya hdise. llet-i tmme istemiyen ve vcud-u haricisi bulunmayan emir.

Emr-i tekvin

Yaradla ait lhi kanun ve nizam. Tekvine dair iler, hdiseler, maddeler. Ftri kanunlar ve detullahn tazammun ettii emirler. (Mesel ilmin i'ts, mnen ameli emrediyor. Zeknn i'tas ilmi emrediyor. stidadn bulunmas zeky, akln verilmesi ma'rifetullah, kudretin verilmesi almay, cesaretin verilmesi cihad mnen ve tekvinen emrediyor. ..)

Emr-i vki'

Beklenilmeyen i, srpriz. Zorlayc bir bask ile bir ii yapmaya mecbur etmek.

Emr Ems Emsah Emsal

(Emriye) Emirle ilgili, emre ait. Dnk gn. Yrrken uyluklarn birbirine srtmesi. (Misl. C.) Denk. Benzer. Yalar birbiriyle ayn olanlar. * Mat: Kat say. * (Mesel. C.) Kssalar, hikyeler, romanlar, masallar, destanlar.

emsl Emsar Emsel

misaller, eler, benzerler. (Msr. C.) Byk ehirler, beldeler, memleketler, kasabalar. (Misil. C.) mtisale ayan olan. Tam benzer. Efdal, ekrem ve eref olan.

Emsen

Bevlin akmas.

721

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emsile emsile Emsiye Emac emac Emak Emt Emtar emtar Emten Emtia Emtia-i ecnebiye Emtia-i ticariyye Emumiyye Emun Emvc emvc Emvc-l bihr Emvah Emval emvl Emval-i btna

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Misl. C.) Misaller. rnekler. * Arapada fiil tasrifini gsteren kitap. misaller, rnekler. (Mes. C.) Akamlar, akam vakitleri. Gnn son zamanlar. (Mec. C.) Nutfenin vasf. Kark. Dank. nutfe, dank. Yrrken uyluklarn birbirine srtmesi Yksek yer. Kck tepecikler. * Doldurma. (Matar. C.) Yamurlar. yamurlar. Pek metin, ok dayankl, en salam, fazlaca muhkem. (Meta'. C.) Ticaret mallar. Yabanc memleket mallar. Tccar mallar. Analk. Kuvvetli, dayankl deve. (Mevc. C..) Dalgalar. dalgalar. Denizlerin dalgalar. (Ma'. C.) Sular. (Mal. C.) Mallar. mallar. Nakit paralarla, evlerde, maazalarda bulunan ticaret mallar. Bir yerden baka yere tanamyan, sabit olan mallar. (Dkkan,

Emval-i gayr-i menkule

ev, tarla...gibi.) Emval-i menkule Bir yerden baka yere tanabilir, gtrlebilir eya ve mallar. (Masa, karyola, perde, ak... gibi.)

722

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Emval-i metruke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sahipleri olmayan, sahipleri kaybolmu, sahipsiz mallar. Terkedilmi mallar.

Emval-i zhire

Sime denilen hayvanlar ile bir ksm arazi mahsult ve madenleri ile yer altndaki hazineler ve gmrklere urayan ticaret mallaryla, nakitler.

Emvat emvt Emya(n) Emyal Emyal-i bahriyye

(Meyyit. C.) Meyyitler. ller. ller. f. Para kesesi, iine para konulan torba, anta. (Mil. C.) Miller. (Bak: Mil) Deniz milleri. 6080 kadem, yani 1852 metreden ibaret olan deniz mesafesi.

Emyus

"Anason dedikleri ot. * Kendisinden tuz meydana getirilen ta ki, Trke ona ""tuz ta"" derler."

Emza Emzah Emzer Emzice emzice Ena' Ena Enabib

ok te'sirli olan, ok messir. * Hkm ok geen. * Kat'i, phesiz. Yrrken uyluklar birbirine sry. Kat gnll, kat kalbli kimse. (Mezc. den) Mizaclar, tabiatlar, huylar, merebler. mizalar, huylar. Elenmek. Ermek, idrak. * Saat. (nbube. C.) Kam gibi boum, boum olan eyler. i bo olan fen letleri, borular.

Enabik Enacil Enadid Enaet

(nbik. C.) nbikler. (ncil. C.) nciller. Perian, salm, dalm, pejmrde eyler. Perakende. Acele etmeyip teenni zere olmak. Yava hareket.

723

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Enafis Enahid Enak En'am

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Enfes. C.) En nefis olan eyler. f. Vens gezegeni. Zhre seyyaresi. Ferahl, srurlu, ne'eli, sevinli. Deve, sr, koyun gibi hayvanlar. * Kur'n- Kerimin altnc Suresinin ad ve bir ksm Kur'n yetlerinden ve Surelerinden mteekkil dua kitab.

Enam enam Enamil En'amte Enaniyet

Halk. Btn mahlukat. yaratklar, varlklar. (Enmele. den) Parmak ular. Sen nimet verdin, in'm ettin (melinde). "(Enniyyet) Benlik. Kendine gvenmek, gurur. Hodbinlik. Sadece kendine taraftarlk. Her yapt ii kendinden bilmek.(Gk, zemin, da, tahammlnden ekindii ve korktuu emanetin mteaddit vcuhundan bir ferdi, bir vechi, ""Ene"" dir. Evet ""Ene"" , zaman- dem'den imdiye kadar lem-i insaniyetin etrafna dal budak salan nurani bir ecere-i tuba ile, mthi bir ecere-i zakkumun ekirdeidir. u azm hakikata girimeden evvel, o hakikatn fehmini teshil edecek bir mukaddime beyan ederiz. yle ki:Ene, knuz-u mahfiye olan esm-i lhiyyenin anahtar olduu gibi, kinatn tlsm- mulaknn dahi anahtar olarak bir muamma-y mkilkadr, bir tlsm- hayretfezadr. O ene, mahiyetinin bilinmesiyle, o garib muamma, o acib tlsm olan ene alr ve kinat tlsmn ve lem-i vcubun knuzunu dahi aar. u mes'eleye dair ""emme"" isminde bir risale-i Arabiyemde yle bahsetmiiz ki:lemin miftah insann elindedir ve nefsine taklmtr. Kinat kaplar zhiren ak grnrken, hakikaten kapaldr. Cenab- Hak, emanet cihetiyle, insana ene namnda yle bir

724

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

miftah vermi ki; lemin btn kaplarn aar ve yle tlsml bir enaniyet vermi ki; Hallk- Kinat'n knuz-u mahfiyesini onun ile kefeder. Fakat ene, kendisi de gayet mulak bir muamma ve almas mkil bir tlsmdr. Eer onun hakiki mahiyeti ve srr- hilkati bilinse; kendisi ald gibi kinat dahi alr. yle ki:Sni-i Hakm, insann eline emanet olarak Rububiyyetinin sft ve uunatnn hakikatlarn gsterecek iaret ve nmuneleri cmi' bir ene vermitir. T ki; o ene, bir vhid-i kysi olup, evsaf- rububiyyet ve uunat- Uluhiyyet bilinsin. Fakat vhid-i kysi, bir mevcud-u hakiki olmak lzm deil. Belki, hendesedeki farazi hatlar gibi, farz ve tevehhmle bir vhid-i kyas tekil edilebilir. lim ve tahakkukla hakiki vcudu lzm deildir.Sual : Niin Cenab- Hakk'n sft ve esmsnn mrifeti, enaniyete baldr?Elcevab: nki mutlak ve muhit bir ey'in hududu ve nihayeti olmad iin, ona bir ekil verilmez ve stne bir suret ve bir taayyn vermek iin hkmedilmez, mahiyeti ne olduu anlalmaz. Mesel: Zulmetsiz daim bir ziya, bilinmez ve hissedilmez. Ne vakit hakiki veya vehm bir karanlk ile bir hat ekilse, o vakit bilinir. te Cenab- Hakk'n, ilim ve kudret, Hakm ve Rahim gibi sft ve esms; muhit, hudutsuz, eriksiz olduu iin onlara hkmedilmez ve ne olduklar bilinmez ve hissolunmaz. yle ise, hakiki nihayet ve hadleri olmadndan faraz ve vehm bir haddi izmek lzm geliyor. Onu da enaniyet yapar. Kendinde bir rububiyyet-i mevhume, bir mlikiyet, bir kudret, bir ilim tasavvur eder; bir had izer. Onun ile muhit sfatlara bir hadd-i mevhum vaz'eder. ""Buraya kadar benim, ondan sonra O'nundur"" diye bir taksimat yapar. Kendindeki lckler ile, onlarn mahiyetini yava yava anlar. Mesel: Daire-i mlknde mevhum

725

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rububiyetiyle, daire-i mmkinatta Hliknn rububiyyetini anlar ve zhir mlikiyyetiyle, Hlknn hakiki mlikiyyetini fehmeder ve ""Bu haneye mlik olduum gibi, Hlk da u kinatn malikidir."" der ve cz'i ilmiyle O'nun ilmini fehmeder ve kesb san'atyla O Sni-i Zlcell'in ibd-i san'atn anlar. Mesel: ""Ben u evi nasl yaptm ve tanzim ettim. yle de u dnya hanesini birisi yapm ve tanzim etmi"" der. Ve hkez... Btn sft ve uunat- lhiyyeyi bir derece bildirecek, gsterecek binler esrarl ahval ve sft ve hissiyat, enede mnderitir. Demek ene, yine-misl ve vhid-i kyas ve alet-i inkiaf ve mna-y harf gibi; mnas kendinde olmayan ve bakasnn mnasn gsteren, vcud-u insniyetin kaln ipinden uurlu bir tel ve mhiyet-i beeriyenin hullesinden ince bir ip ve ahsiyet-i demiyyetin kitabndan bir eliftir ki, o elifin ""ki yz"" var. Biri, hayra ve vcuda bakar. O yz ile yalnz feyze kabildir. Vereni kabul eder: Kendi icad edemez. O yzde fil deil; cattan eli ksadr. Bir yz de erre bakar ve ademe gider. u yzde o fildir, fiil sahibidir. Hem, onun mahiyeti, harfiyedir; bakasnn mnasn gsterir. Rububiyeti hayliyedir. Vcudu o kadar zaif ve incedir ki; bizzat kendinde hibir ey'e tahamml edemez ve yklenemez. Belki, eyann derecat ve miktarlarn bildiren mizn-l-hararet ve mizn-l-hava gibi mizanlar nev'inden bir mizandr ki, Vcib-l Vcud'un mutlak ve muhit ve hudutsuz sftn bildiren bir mizandr.te, mahiyetini u tarzda bilen ve iz'an eden ve ona gre hareket eden $ bearetinde dhil olur. Emaneti bihakkn ed eder ve o ene'nin drbniyle, kinat ne olduunu ve ne vazife grdn grr ve fki malmat nefse geldii vakit, ene'de bir musaddk grr. O ulum, nur ve hikmet olarak

726

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kalr. Zulmet ve abesiyete inklb etmez. Vaktki ene, vazifesini u suretle ifa etti; vhid-i kysi olan mevhum rububiyetini ve farazi mlikiyetini terkeder. Hakiki ubudiyetini taknr. Makam- ""ahsen-i takvim""e kar.Eer o ene, hikmet-i hilkatini unutup, vazife-i ftriyesini terkederek kendine mna-y ismiyle baksa kendini mlik itikad etse; o vakit emanete hiynet eder. $ altnda dhil olur. te btn irkleri ve erleri ve dalletleri tevlid eden enaniyetin u cihetindendir ki, semvat ve arz ve cibal, tedehh etmiler; farazi bir irkten korkmular. Evet ene ince bir elif, bir tel, faraz bir hat iken, mahiyeti bilinmezse, tesettr topra altnda nevnema bulur; gittike kalnlar. Vcud-u insann her tarafna yaylr. Koca bir ejderha gibi, vcud-u insan bel'eder. Btn o insan, btn letifiyle deta ene olur. Sonra nev'in enaniyeti de bir asabiyet-i nev'iye ve milliye cihetiyle o enaniyete kuvvet verip, o ene, o enaniyet-i nev'iyeye istinad ederek, eytan gibi, Sni-i Zlcell'in evamirine kar mbareze eder. Sonra kyas- binnefs suretiyle herkesi, hatt hereyi kendine kyas edip, Cenab- Hakk'n mlkn onlara ve esbaba taksim eder. Gayet azm bir irke der...Evet, nasl mir malndan krk paray alan bir adam, btn hzr arkadalarna birer dirhem almasn kabul ile hazmedebilir. yle de: ""Kendime mlikim"" diyen adam, ""Herey kendine mliktir"" demeye ve itikad etmiye mecburdur.te, ene, u hinne vaziyetinde iken; cehl-i mutlaktadr. Binler fnunu bilse de, cehl-i mrekkeble bir echeldir. nki duygular, efkrlar; kinatn envr- mrifetini getirdii vakit, nefsinde onu tasdik edecek, klandracak ve idame edecek bir madde bulmad iin, snerler. Gelen herey, nefsindeki renkler ile boyalanr. Mahz- hikmet gelse;

727

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nefsinde, abesiyet-i mutlaka suretini alr. nki u haldeki ene'nin rengi, irk ve ta'tildir, Allah' inkrdr. Btn kinat parlak yetlerle dolsa; o ene'deki karanlkl bir nokta, onlar nazarda sndrr; gstermez. S.)" enniyet Enar Enase Enasi Enasiya Enb Enbahun Enban(e) Enbar benlik, gurur. f. Nar meyvesi. Demirin yumuak olmas. (Ensiye) (nsan. C.) nsanlar. * Basar, gz. Bir mrekkeb il. Horlamak, tahkir etmek. Ayplamak. f. Salam, metin, muhkem, tahkim edilmi yer. * Hisar, kale. f. Yiyecek antas, heybe. Daarck ad verilen deri anta. (Nibr. C.) Anbarlar, nibrler. inde eitli mallar saklanan kapal mahfaza, oda. Enbate Enbaz Enbaz Enbel Enber Enberut Enbeste f. Yklm, dalm. * Tkanm. f. Ortak, erik, e. f. eriklik, ortaklk. En erefli. Kadn tuzluu ad verilen ufack kara yemi. f. Armut. f. Koyulam, katlam, svln kaybetmi. * Uyumu, miskinlemi insan. Enbeste-dem Enbir Enbire f. Miskin, uyuuk kii. Tenbel, gayretsiz kimse. f. Ya ve kuru amur. f. zeri toprakla sval olan damlarda svann altna konulan al, saz, tala gibi eyler.

728

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Enbiya suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'n- Kerim'in 21.suresi olup Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur.

Enbiya

"(Nebi. C.) Nebiler. Peygamberler (Aleyhimsselm.)(Eer sul etseniz ki: Bi'set-i enbiya ile beraber eytanlarn vcudundan ekser insanlar kfir oluyor, kfre gidiyor, zarar gryor. ""El hkm lilekser"" kaidesince, ekser ondan er grse, o vakit halk- er, erdir; hatt bi'set-i enbiya dahi rahmet deil denilebilir?Elcevab: Kemiyetin, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti yok. Asl ekseriyet, keyfiyete bakar. Mesel: Yz hurma ekirdei bulunsa... toprak altna konup su verilmezse ve muamele-i kimyeviye grmezse ve bir mcahede-i hayatiyeye mazhar olmazsa, yz para kymetinde yz ekirdek olur. Fakat su verildii ve mchede-i hayatiyeye mruz kald vakit, su-i mizcndan sekseni bozulsa; yirmisi, meyvedar yirmi hurma aac olsa, diyebilir misin ki: ""Suyu vermek er oldu, ekserisini bozdu?"" Elbette diyemezsin. nki o yirmi, yirmi bin hkmne geti. Sekseni kaybeden, yirmi bini kazanan, zarar etmez; er olmaz. Hem mesel : Tavus kuunun yz yumurtas bulunsa, yumurta itibariyle beyz kuru eder. Fakat o yz yumurta stnde tavus oturtulsa, sekseni bozulsa; yirmisi, yirmi tavus kuu olsa, denilebilir mi ki: ""ok zarar oldu, bu muamele er oldu, bu kulukaya kapanmak irkin oldu, er oldu?"" Hayr yle deil, belki hayrdr. nk o tavus milleti ve o yumurta taifesi, drtyz kuru fiatnda bulunan seksen yumurtay kaybedip, seksen lira kymetinde yirmi tavus kuu kazand.te nev'-i beer bi'set-i enbiya ile, srr- teklif ile, mchede ile, eytanlarla muharebe ile kazandklar yzbinlerle enbiya... ve milyonlarla evliya... ve milyarlarla asfiy gibi lem-i insaniyetin gneleri, aylar ve

729

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yldzlar mukabilinde, kemiyete kesretli, keyfiyete ehemmiyetsiz hayvanat- muzrra nev'inden olan kffar ve mnafklar kaybetti. M.)" enbiy Enbub Enbude Enbuh nebler, peygamberler. f. Minder, dek, yatak. Deme. f. stif edilmi, katlanm, nizamlanm, nizama konmu, devirilmi. f. Ziyade, ok, kalabalk. * okluk, ziyadelik, cemaat, izdiham. * Meclis, kurultay. * Kaln, youn. * Duvarn yklp dklmesi. Enbue Enby Enbuzen Enbr Enbre Patates gibi yerden karlan eyler. * Aa kkleri. f. Koklama, koku alma. f. Asl, esas, madde. f. Ate veya oca kartrmaa mahsus let. f. Dere, ay. * Ty dklm olan hayvan. * Dolap beygiri. * kembe. Encad Encm encam Encm- kr Encas Encere Encin Encir(e) Encuh Encm Encmen encmen (Necd. C.) Yksek yerler, yce meknlar. Son, nihayet, netice. son. in neticesi, amelin sonu. (Necis. C.) Pisler. Necis eyler. Gemi lengeri. f. Tane tane, ufak ufak, para para. * Svac. f. ncir meyvesi. (Encug) f. Kvrm. * Burumu, solmu meyve. (Necm. C.) Yldzlar. Necmler. f. Cemiyet. ura. Meclis. Komisyon. meclis, komisyon.

730

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Encmen-gh Encmen-i dni Enda' Endad ezdad Endad f. Cemiyet, meclis.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Akademi. lim encmeni. Yksek, yce, l. * (Ned. C.) Nedlar, iler, ebnemler. Benzerler ve ztlar. "(Nidd. C.) Benzerler. Emsller. * Misiller. erikler, eler.(Vahdaniyet ve kudret-i lhiye bu kadar yt- fiiliye ve kavliyesiyle zhir ve bhir iken, buna kar insanlardan bazlar vardr ki, Allah'a kar denkler, nazirler tutarlar ki onlar Allah gibi severler. Emirlerine, yasaklarna, arzularna itaat ederler de Allah'a isyan ederler. bhe yok ki byle yapmak gerek Allah' inkr ederek olsun ve gerek olmasn, mna-y uluhiyette onlar Allaha ortak yapmaktr. Bunlarn bir ksm bu irki aa vururlar. Firavunlara, nemrutlara yapld gibi onlara aktan aa ilh, mbud nmn vermekten ekinmezler, Rabbimiz, tanrmz derler. Ve hatta lhlarnn tevelld ve tevldne kail olarak onlara ayn cinsten, mbud payesinde oullar, kzlar tasavvur ve isnad ederler. Dier bir ksm da tasrih etmeden ayn muameleyi yaparlar, onlar Allah sever gibi severler, veliyy-i nimet tanrlar, onlarn muhabbetini mebde-i hareket ittihaz ederler. Allah'a yaplacak eyleri onlara yaparlar. Allah rzasn dnmeden onlarn rzalarn kazanmaa alrlar. Allah'a isyan olan eylerde bile onlara itaat ederler.nsanlar tarafndan byle muhabbet ile mbud pyesi verilen endd o kadar eitlidir ki; bir ta, bir mden parasndan, bir ot, bir aatan tut, t, yldzlara, ruhlara, meleklere kadar kar.Filvaki servet, hamet, kuvvet, ch u ikbl, gzellik, hsn gibi herhangi bir mide sebep saylan dilberler, kahramanlar, hkmdarlar gibi insanlar, Allah gibi seven ve onun urunda hereyi gze alan nice kimseler vardr ki

731

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bu nokta-i irkin putperestlik esasn, beeriyetin en byk yarasn tekil eder.Hasl, reislerini ve byklerini Allah sever gibi sevenler ve onlar, Allahn emirlerine muhalif olan emirlerini dinliyerek Allah'a isyan edenler; bunlar Allah'a nazir ve emsl kabul etmi olurlar ki, btn putperestlik esas, bu muhabbet tarzndadr. E.T.) (Bak: Put, Sanemperest)" endad Endaht Endahte endm Endam benzerler, misiller. (Endhten. den) f. Atmak. lka etmek. * Silh boaltmak. f. Terkedilmi, bir tarafa atlm. Braklm. beden, boy. f. Beden. Vcud. * Vcudun tenasb. Vcudun grn. * Letafet. ntizam ve slub. Endam- mevzun Endam Endar Endave Endayi Endayiger endaz Endaz Dzgn endam, dzgn beden. f. Vcuda uygun, bedene mnasib, biimli. f. Batan geen bir olay, vaka, sergzet, hikye, kssa. f. Svac malas. * ikyet. f. Yaldzlama, svama. f. Yaldzc, svac. " ""atan, atc"" mnsnda son ek." f. Atan, atm, atc mnasnda birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dehet-endaz $ : Dehet verici, korkutucu. Endaze f. l, mikyas. * Arnn bez, basma vesire lmee mahsus kk cinsi. (60 cm.dir) * Tahmin, takdir. * Derece, mertebe. * Mc: Hesap. End-bend Endek Endeme f. Utanm, mahcub. * Boum boum, ksm ksm, para para. f. Az, kalil. * Ya kk, kk yal. f. Mazideki skntlar hatrlama, gemideki ztrablar tahattur etme.

732

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ender ender Enderez Ender Enderun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zarfiyet edatdr) f. inde. Derununda. Dahilinde. pek az bulunan. f. Nasihat, t, vasiyet. * Mektub. Kaln ip, halat. * am yaknnda bir kyn ad. * Bir da ad. , dhil. * Kalb, iyz, gnl. * Vaktiyle Osmanl Saraynn i tekilt.

Endi

Dnen, mlhaza eden, ll davranan mnasnda sfat terkiblerinde kullanlr. Mesel: Akibet-endi $ : Her iin sonunu dnen.

Endie ende Endie-i istikbal

f. Korku. Dnce. Merak, keder, kuruntu. kayg. Gelecek zaman dnmekten gelen merak, znt, keder. Gelecei dnmek.

Endie-i mevt Endinak Endiye Enduh Enduh-gsar Enduh-nk Enduhte

lm endiesi. lm korkusu. f. Endieli, kederli, meyus, skntl, dnceli. (Neda. C.) iyler, ebnemler. (Endh) : f. Keder, elem, gam, gussa, kayg, sknt, ztrab, znt. f. Kederi yok eden. Gam, sknty gideren. f. Kederli, skntl, gaml, zntl. f. Biriktirmi, biriktirilmi. Kazanm, kazanlm, Hazrlanm. * denmi.

Enduz

f. Kazanan, elde eden, biriktiren, toplyan mnalarna gelir ve kelimeleri sfat yapar.

Endls Endstri

bir islm devleti. Fr. Sanayi, imalt, sanatlar. Hammaddeyi mmul eya hline getirme. Bu da ikiye ayrlr. 1- Kk sanayi: Ev ve atlyelerde basit let ve

733

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

makinelerle eya imaltdr. 2- Byk sanayi: Su buhar, akaryakt, elektrik, atom enerjisi gibi byk apta enerji kaynaklarndan faydalanlarak fabrikalarda seri hlde ve ok miktarda yaplan imalttr. ene Ene Enerji enerji Enes ibn-i malik ben, benlik. Ben. * Gr: Birinci ahs zamiri. (Bak: Enaniyet) Fr. Kuvvet. G. Fiziki kuvvet. * Gcn harcama istei ve iktidar. g. Ensardan ve Ashb- Kiram'n fakihlerindendir. Hicretin ibtidasndan itibaren on sene Resul-i Ekrem Efendimizin (A.S.M.) hizmetinde bulunmakla eref kazanmtr.Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) 2630 Hadis-i erif rivyet etmitir. 100 yana kadar yaam, hicri 92 veya 94 senelerinde Basra'da ebed hayata kavumutur. En son vefat eden sahabe, Hazret-i Enes'tir. (R.A.) Enes Enf ns mnasna kullanlr ve vahetin zdddr. Burun. Koku ve teneffse mahsus z. * Bir eyin ucu veya evveli veya en iddetlisi. * Bir eyin sivri yeri. * Bir eyin en erefli olan yeri. enf Enfa' Enfal suresi Enfal Enfar daha faydal. Daha nfi. Daha menfaatli. Pek faydal. Kur'n- Kerim'in 8. suresidir. Ganimetler. Dmandan alnan mallar. (Nefir. C.) Cemaatler, topluluklar, cemiyetler. Halk, ahali, kalabalklar, izdihamlar. Enfas (Nefes. C.) Nefesler. Soluklar. * Ruhlar. Canlar. * Cevherler. * Dular.

734

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk enfs Enfas- hayriyye Enfas- ma'dude Enfes enfes Enfes-i sr Enfez Enf Enfiye Enflasyon nefesler. Hayrl nefesler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sayl nefesler. nsan hayat. Miktar muayyen olan mr dakikalar. Daha ho. ok ho. Daha iyi. Pek nefis. pek nefis, ok ho. Eserlerin en nefisi, eserler iinde en deerli olan. En nfuzlu, daha tesirli. Burunla ilgili. Buruna ekilen rtlm ttn tozu. Fr. Piyasaya gerektiinden fazla kt para kartmaktan dolay parann deeri dp fiyatlarn ykselmesi.

enfs Enfs Enfs

nefisler, ruhlar. (Nefs. C.) Nefsler, ruhlar, canlar. Yaayanlar. "Bir kimseye mahsus gr ve dn. Nefse, kendi hayatna aid, dhile aid. (Subjektif) (Objektifin zdd)('lem eyyh-el-aziz! Afaki mlumat, yni; hriten, uzaklardan alnan mlumat, evham ve vesveselerden hli olamyor. Amma bizzat vicdni bir uura mahal olan enfsi ve dhili mlmat ise evham ve ihtimallerden temizdir. Binaenaleyh merkezden muhite, dhilden hrice bakmak lzmdr. M.N.)"

enfs Engam Engame

nefisle ilgili, insanlarnn kendi i lemlerine ait. f. Vakit, zaman, an. Mevsim. (Asl: Encam'dr.) f. Topluluk, cemaat, kalabalk, izdiham. Toplanma yeri, meclis. * Muharebe yeri, ceng meydan. * Oyuncular dernei.

Engar

f. Sanma, zan, tasavvur. phelenme. * Tamamlanmayan, eksik kalan i.

735

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Engare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tamamlanmayan, eksik kalan i, nak veya taslak. * Hikye, efsne, roman, kssa. * Badan geen bir olay tekrarlama. * Hesap defteri. * Utanarak geri geri ekilme.

Engaz Engel Engihte Engit Engital engiz Engiz Engizisyon

f. San'atkrlarn kullandklar san'at letleri. t. (Bak: Mni') f. Ykseltilmi, kartrlm, oynatlm, koparlm. f. Kmr. f. Hasta ve zayf kimse. Dermansz, b-derman kii. " ""koparan, veren"" mnsnda son ek." f. Koparan, kartran, tahrib eden. Fr. XVI. ve XVII. asrlarda Hristiyan Katolik Mezhebine it kiliselerden alkay kesen veya Papa'ya kar gelenlere yaplan insanlar arslanlara paralatmak, frnda yakmak gibi- dehetli ikenceler veya onlar bu azaba mahkm eden mahkemelere verilen isim. * ok ar ve ok zlimce cezya hkmeden mahkeme. * ok ar ikence.

engizisyon Engr Engrek Engbin Engj

kiliselerin ikenceci mahkemeleri. f. zm. f. Gzbebei. f. Bal. f. Filcilerin fili idare etmekte kullandklar ucu eriltilmi demir karga burnu.

Engrus Engt haiden

Macar. * Macaristan. f. Yok farzetmek, bir an iin olmadn kabul etmek. * Mahvetmek. * Parmakla gstermek.

Engt

f. Parmak.

736

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Engtane Engte Engt-i kihin Engt-i muhann Engt-i nil Engt-i strg Enha f. Diki yks.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ekincilerin harman savurduklar let, yaba. Sere parmak. Knal parmak. Fakirlik, fukaralk. Ba parmak. (Nahv. C.) Nahvlar, taraflar, canibler, cihetler, yanlar. * Yollar, tarikler.

Enhar enhr Enhar- amka Enhas Enhr Enid Enik(a) Enin enn Enindr enndr Enir ens Enis(e)

(Nehr. C.) Nehirler, aylar, rmaklar. (Bak: Enhr) nehirler, rmaklar. Derin olan nehirler. En uursuz, pek uursuz. E'em. (Nehr. C.) Nehirler, rmaklar, aylar, akarsular. (Bak: Enhar) Ham. * Henz olmam nesne. * Deiik olmak. Gzel, ince. Latif ey. Ahsen. Ac ve szdan inleyi. inilti. f. nleyen, enin eden. inleyen. irkin huy, fena tabiat, kt mizac. dost, arkada. "(ns. den) Dost, arkada, nsiyet edilmi olan. Allm, kendisi ile lfet edilmi olan. Sevgili. * Sulu ve aal yerlerde bulunan ve sesi gayet ho bir ku. eitli namelerde ter, kh deve gibi kkrer ve at gibi kiner; insana alr. * Yaban horozu."

Enisan

f. Bo ve mnasz yalan sz.

737

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Enise Enis-i dil Enisun Enie Ate, nar, od. Gnl dostu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Trkede hafifleterek ""anason"" derler." f. Hafiye, gizli polis. * Casus. Gizli haberler renerek veya srlar zerek dmanlara haber veren kimse. * Dalkavuk, yaltak.

Enit Enka Enkad Enkal

Hased etmek. Daha temiz, en pk. Bir alaca kuun ad. kence letleri. Bukalar, kayt ve kelepeler. * Nefsin cismani alkalara ve bedeni lezzetlere balanp kalmas.

Enkas Enkaz enkaz Enkaz- remime

En noksan, ok noksan, pek eksik. Yknt, yklm eyin artklar. Harabenin paralar. yknt. Kazaya uram ve esasl taraflar tahrib olmu gemi veya tekne enkaz.

Enkaz- mmid Enkeb

mit yknts, ye'se dme. Omuzunda yk olduu iin eilip yryen. * Yannda oku ve yay olmayan kii.

Enker Enlem

(Neker. den) ok kt, ok nefret edilen. Menfur. Mstekreh. (Arz dairesi) t. Yer yznde herhangi bir noktann ekvatora olan uzaklnn a cinsinden deeri. Dnyann bykl X. yy. balarnda Sincar sahrasnda ve Kfe civarnda bir meridyenin uzunluunu lmek suretiyle bulan Musa Oullar nmyla tannan Muhammed, Ahmed ve Hasan isimlerindeki karde slm limidir. Avrupa'da bu lme, 800 yl sonra 1736 ylnda yaplmtr.

Enma

(Nmuv. den) En ok, en ziyade bereketli ve bym olmak.

738

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Enmar Enmas Enmele Enmuzec enmzec Ennane Enne En-nur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nimr. C.) Nimrler, kaplanlar. Kann kllar az olan kii. (C.: Enmil) Parmak ucu. Nmune, misl, rnek. nmune, rnek, model. ok inleyen ve ok ikyeti olan kadn. ok inleyen. Cenab- Hakk'n her eit nurun Halik' olmas ve onlara nur vermesi dolaysyla bir ismi.

Ensa Ensab ensb Ensac ensac Ensaf ensf Ensal ensl Ensar

(Nesy. C.) Unutmalar, nesyler. (Nasb. C.) Dikili talar. Mriklerin, yannda kurban kestikleri putlar. soylar, nesepler. (Nesc. C.) Nesicler. (Bak: Nesc) dokumalar. (Nsf. C.) Nsflar, yarmlar. yarmlar. (Nesl. C.) Nesiller. Soylar. Zrriyetler. Slleler. nesiller, kuaklar. "(Nsr. C.) Yardmclar. Mdfiler. * Peygamberimiz Resul- Ekrem (A.S.M.) Mekke'den Medine'ye hicretinde Onun mcadelesine itirak edip ona yardmc, mdfi, muhafz vaziyetini alan ve Cenb- Hak'tan ve Hz. Peygamber'den (A.S.M.) yardm ve nusret dileyen Sahabe-i Kiram hazerat. Bu Zevat- Kirm Medine'deki ""Evs ve Hazre"" kabilesindendirler. (R.Anhm) Ensrullah da denir. (Bak: Ashab)"

ensr

yardmclar, Medineli sahabeler.

739

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Enseb enseb Enat Entak ente Ente Entellektel Enteresan Enterne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

En lyk, ok mnasib, tam yerinde. en uygun. Kovas, bir defa ekmekte kan, dibi yakn kuyu. (Nutk. dan) ok gzel sz syliyen, ok iyi nutuk veren. sen. Sen. (Bak: ahs zamiri) Fr. (Bak: Mnevver) Aydn. Akl ve zihinle ilgili. Fr. Alka ekici, dikkate lyk, nazar celbedici. Clib-i dikkat. Fr. Belirli bir yerde oturmaa mecbur edilen yahut gzaltna alnan kimse.

Entimem

yun. Man: Mantkta ksaltlm kyas ekli. ncl veya had denilen ve bilinen kaziyelerden biri sylenmeden sonuca varmak. rnek: (Orucu bozdu, o halde 61 gn keffareten oru tutmas gerekir.) Burada hadlerden biri (Orucu bozan, 61 gn keffareten oru tutar), kaziyesi biliniyor kabul edilerek sylenmitir ve yalnz (Orucu bozdu) kaziyesinden hareket edilerek sonu karlmtr.

entrika Entrika Enuk Enua

hile, dzen. tl. Hile, gizli tedbir ve dolap. Kartal kuu. f. Mecusi mezhebi. * Sevin, srur, ne'e. * Adalet, dillik, doruluk, hakdan ayrlmamaklk.

Enue Enk En'm

f. Ho, mes'ut, saadetli. * Gen padiah. * arab, iki. Kurun. (Ni'met. C.) Nimetler, iyilikler, ltuflar, ihsanlar. * Medine-i Mnevverede bir mevki ismi.

Enva'

(Nev'. C.) Neviler, eitler, trler.

740

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk env enven Envah neviler, trler. trler olarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nevh. C.) Nevhler, lm olan bir kiinin arkasndan alayan kadnlar, matem tutan hanmlar, at yakanlar.

Enva'- kesire Envar

ok eitler, ok neviler. (Nur. C.) Nurlar, klar, aydnlklar. Maddi veya mnevi karanlktan kurtarmaya vsta olanlar.

envr Envek Enver enver Enyab Enza' Enzad

nurlar. (C.: Nevk) Ahmak. En nurlu, daha nurlu, ok parlak. pek nurlu. enenin yan tarafndaki kesici veya az dileri. Klsz, tysz kimse. (Nazad. C.) anl, erefli, naml ve tertibli kimseler. * Toprak tabakalar.

Enzal Enzam Enzar enzr Enzar- dikkat Epik Epsan Eprnak Er Erabet E'rac

(Nezl ve Nizil. C.) Soysuzlar, alaklar, di ve aalk adamlar. Balklarn karnlarnda peyd olan yumurta dizileri. (Nazar. C.) Baklar, grler. Seyr. nazarlar, baklar. Dikkatli baklar, dikkatli grler. Fr. Mevzuu kahramanca olan yazlarn frenke ismi. f. Bilei ta. f. Delikanl, gen yiit, bahadr. Erken, ge deil. Akll, zeyrek ve uslu olma. Anadan doma topal, aksak.

741

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eracif ve ekzib ercif Eracif Eracih Eraciz Eradn Erahh Eraik Erak Erakk erakk Erakk- hissiyat Eramil(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yalan ve uydurma szler. uydurma szler. Uydurma, yalan szler. (Bak: Recefe) (Urcuha. C.) Salncaklar. (rcuze. C.) Msralar kafiyeli, ksa vezinli iirler, kasideler. (Arz. C.) Yerler. Arzlar, dnyalar. Trna yass ve geni olan hayvan. (Erike. C.) Tahtlar. Koltuklar. Uykusuzluk. ok ince, ziyade rakik, ince ve yumuak. pek ince. Duygularn en inceleri. Gizli hisler, ince duygular. (Ermele. C.) Bekrlar. Dul kadnlar. Kocalar lm veya boanm kadnlar.

Er'an

Ahmak, bn, salak, ebleh. * Deli, lgn. * akn, arm, taaccb etmi. * Uzun boylu, aklsz kii. * Leker. * Da. (Me: Ra'n)

Eranib Eras Er'as Erass Eravend Erayis Erazil Erbaa erbaa Erbab

(Erneb. C.) Tavanlar. Ba byk olan kimse. Zayflndan veya yorulduundan dolay yab yab yryen kii. Sk dili. f. evk, arzu, istek, taleb. * an, nam, hret, mehur olma. (Eris. C.) iftiler, ekinciler. (Erzel. C.) Reziller, namussuzlar, yzszler. Drt. drt. f. Ulu, ulvi, l. * Reis, bakan, ef.

742

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk erbb Erbab- denet Erbab- garaz Erbab- siyer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sahipler, becerikliler, terbiyeciler. Alak ve rezil kimseler. f. Garaz sahibleri, kt niyetliler. Tarihiler. Peygamberimiz Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) hayatn bilenler.

Erbah erbin Erbain Erbaiyyet erbiyyet Erba Erbaun Erbed Erc Erca Ercaf Ercah Ercal Ercan Ercel Ercen Ercil Erciye Ercmend Ercuze Ercze

(Ribh. C.) Ribhler, faydalar, kazanlar, krlar, gelirler. * Faizler. krk. Krk. Krk gn devam eden kara k. Drt olmak. drt olmak. Ask: Subay ve assubaylarn dnda kalan rtbeli asker. Krk says. Boz renkli. Uzunluuna yaplan ev. ok rica edilen, pek fazla taleb edilen, ok istenilen. (C.: Eracif) Yalan haber. Daha stn, daha rcih. (Ricl. C.) Ayaklar. Fars diyarnda bir yerin ad. Byk ayakl kii. * Ayaklar siilli olan at. Dbrnde zahmeti olan deve. bot.: Ceviz-i hindi. Hindistan cevizi. Arkaya, sonraya braklan ey. f. Haysiyetli, erefli, itibarl, muhterem. (Bak: Kaside-i Ercuze) Hazreti Alinin mehur bir kasidesi.

743

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ercl Ercmend Ercvan Erd Erda Erde Erdeb Erdem Erden Erdiye Erd-ir Ereb Erec Ereda Er'ef Erek Eren Erendan Erendiz Er'es Eres Erett Erfa' Erfa'- derect Erfak Erfe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ricl. C.) Ricller, ayaklar. f. Muhterem, erefli. Muazzez. Erguvan iei. * Krmz kadife. * Krmz ey. f. fke, kahr, kzgnlk, hiddet. * Un. Aa kurdu. rk nesne. f. Muharebe, ceng, cidl, kavga. Usta gemici. Bir nevi kuma. (Rd. C.) Ba rtleri. f. Eski ran hkmdarlarndan bazlarnn addr. Hcet, ihtiya. San'at. Gzel ve ho koku. Misk anber ve tr gibi eylerin gzel kokusu. (C.: Erad-Erdt) Aa kurdu. Gve. Daha rauf, ok efkatli. Misvak aacn ok yediinden dolay devenin karn incinmek. Sevinmek, srur. "f. ""H"" mnasna inkr ifade eden bir kelimedir." Mteri gezegeni. Jpiter yldz. Ba byk, kocakafa. iftilik, ifti olma. Peltek adam, kekeme kimse. Daha yksek, ok ulvi, en yce. Derecelerin en yksei. En ziyade yumuak. * Arkada, refik olmaya en ok lyk, elyak. Nefs isteklerine dkn olan. * Kulaklar uzun ve kaba (adam).

744

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Erga(b)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ergav) : f. Irmak, dere, ay, nehir, akarsu. * Su aktmak iin alan yol, ark.

Ergad Ergal Ergan Ergande Ergavan Ergen

Maiete daha ferahlk. Geni maiet. Snnet olmam kii. Sz dinlemek. f. Hrsl, fkeli. * kiye dkn olan sarho. Bir krmz iek. Ercvn denilen krmz iekli aa. (Bli) ocukluk andan genlik ana gemi olan, akl ermee balam, bli.Erginlik ana gelen mslman gen, namaz klmak, oru tutmak, zekat vermek gibi Allah'n farz kld emirlerini yerine getirmee mkellef (ykml) olur. Kk yatan itibaren derece derece gerekli dini bilgiyi renir. Ve iyi alkanlklar edinirse ergenlik anda bunlara daha kolay uyar.

Ergide Ergide-nigh Ergimek Ergun Ergvan Erha Erhab Erham erhm erham Erham-r rhimn Erhamrrahimn Erhas

f. Hiddetlenmi, kzm, fkelenmi, asabilemi. f. fkeli, hiddetli bak. (Bak: Zeveban etmek) f. Sert bal at. Hzl ve oynak olarak giden at. Gzel ve parlak kzl renkli bir iek. (Garbda ercuvan denilir.) (Reh. C.) El deirmenleri. Vsi, geni, ak. Ba beyaz olan at. dl yataklar, rahimler. en merhametli. Merhametlilerin en merhametlisi. * Allah'n (C.C.) sfatlarndandr. merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allah. (Rahis. den) Pek ucuz.

745

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eric Erid Erih erke Erike Erike-r Erike-niin Erike-pir Eris Eris() Eri Erk Erka Erkab Erkaban Erkah Erkam Erkam- aere Erkam- cmel Erkn erkn Erkan Erkn- askeriye Erkn- devlet Erkn- harb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzel koku. Misk, anber ve tr gibi ho ve ltif olan eylerin kokusu. Besili, semiz. Ryiha-i tayyibe. Temiz ve gzel koku. koltuk, taht. Taht. Padiahn taht. * Oturulacak yer. Koltuk. f. Taht gzelletiren, ssleyen (Padiah.) f. Tahtta oturan. f. Taht ssleyen, pdiah. f. Zeki, akll, uyank, zeyrek, uslu. ifti, ift sren, ekinci. f. Bilek. * Arn, endaze. Kuvvet, kudret, g, iktidar, nfuz. Ziyade ykselen. ok ykselen. Boynu kaln olan adam veya arslan. Uzun boyunlu. (Rkh. C.) Rkhler, snlacak yerler, snaklar, siperler. Rakamlar. Say iaretleri. * Yazlar. Sfr da dahil olduu birden dokuza kadar olan saylar. Ebced hesab. (Rkn. C.) Rknler. Esaslar. Temeller. leri gelen kimseler. esaslar, rknler. Sarlk denilen bir hastalk eidi. * Ekini ifsd eden fet. Yksek rtbeli askerler. Zabitler, subaylar. Devletin ileri gelenleri, dnyevi makamca ileri olanlar. Harb iin yetimi zbit. Kurmay subay. * Harb ilerini idare eden kumandanlar. Harb erkn.

746

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Erkn- islmiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmiyetin esaslar, temelleri, rknleri. (ehdet getirmek, Namaz klmak, Oru tutmak, Zekt vermek ve Hacca gitmek.)

Erkn- salt Erkn- seb'a Erka Erkat(a)

Namazn rknleri. Yedi rkn. (C.: Eraki) Siyahl-beyazl alaca ylan. (C.: Erkt) Akl karal alaca ylan. * Yer yer beyazl olan her kara nesne.

Erke

Misvak aac. Bu aa scak memleketlerde ve bilhassa Yemende yetiir.

Erkeb

Byk dizli. Dizleri byk olan kimse. * Bir dizi dierinden byk olan deve.

Erm Ermagan

Bkmek. f. Armaan, hediye. Bir kimseye bir iteki muvaffakiyetinden dolay verilen hediye.

Ermah

(Remh. C.) Remhler, darbeler, vurular. * (Rumh. C.) Rumhlar, sngler, mzraklar.

Ermam Erman Erman-hr Ermas Ermed Ermeda Ermel Ermele Ermeni

(Rimme. C.) rk kemikler. f. Arzu, istek, taleb. * Pimanlk, piman olmak, nedamet. f. Piman olan, nedamet eden. Gz apakl kii. Kl rengi, gri. Boz renkli nesne. * Gz aryan adam. Ate kl. (C.: Ermil) Ayaklar siyah olan koyun. * Kadn olmayan erkek. (C.: Ermil) Erkei olmayan kadn. Eskiden bat Asya'nn kuzey ksmnda ve Avrupa'nn Asya'ya komu olan baz yerlerinde dank ekilde yaayan bir milletti ki, ranllar ve

747

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Romallar tarafndan birok defa malub edilmeleri zerine eitli yerlere dalmlardr. Ve bu dalma sonucunda byk ehirlere de yerleerek san'at, kuyumculuk ve ticaret gibi ileri elde etmilerdir. Ermeniler nerede varsa, bugn kendi dillerini konumaktadrlar. Anadolu'da yaayanlarn bir ksm Trke ve Krteyi de iyi bilirler. Ermida' Ermiye Ermun Erneb Ernebe Errac Errahim Kl. (Remi. C.) Remiler, kasrga bulutlar ki, bu bulutlardan dolu yaar. f. Gndelikiye verilen pein cret. Tavan. * Kadn ziynetlerinden biri. * ri fare. (C.: Eranib) Burun ucu. Fesat, mzevir, yalanc adam, sahtekr. En merhametli, byk nimetler veren, verdii nimetleri iyi kullananlar daha byk ve ebedi nimetler vermek suretiyle mkfatlandran Allah (C.C.) Erre f. Tahta kesecek dili let, bk. (Kne verilen testere ismi bundan gelir.) Erre-hne Erre-ke Errezzak f. Bk yeri, hzar. f. Bkc. Btn rzklar ve faydalanacak eyleri yaratan ve ihsan eden Allah (C.C.) Ers Ersad Ersah Ersem Ersen f. Gzya. (Rasad. C.) Rasadlar, gzlemler, gzetlemeler, gzlemeler. Uyluklar etsiz, zayf (adam). * Kurt. st duda beyaz olan at. f. Meclis, kongre, cemiyet.

748

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ersusa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eair-i slmiyeden olan ve Osmanl mparatorluu zamannda kullanlan kavuk, byk sark.

Er

Fesat, niza, ihtilaf, rvet. * Fkrmak. * Trmalamak. * Fk: Yaralanan veya kesilen bir uzuvdan dolay verilmesi lzm gelen diyet.

Erah Ered Erem

Cin fikirli adam. Her hali daha iyi olan. * Doru yola dierlerinden daha yakn olan. Yemein kokusundan itah gelep karn ackan (adam). * Vcuduna ine batrp ivit ile ekil veya resim yapan adam.

Erta Ertel Erume Erva'

Bir aa cinsidir ve yaprayla debbalar sahtiyan boyarlar. Peltek adam. (C.: Erum) Kk, anakk. Asl, menba. * Aacn ve boynuzun kkleri. ok gzel olan gen. * Son derece yiit, cesur ve bahadr adam. * Korkmak.

Ervah

Halk iinde yrrken at zerindeymi gibi grnen uzun boylu kimse. * Admlar birbirine yakn olan.

ervh Ervah- habise Ervah- tayyibe Ervak

ruhlar, canlar. Habis, kt ruhlar. Allah'a isyan eden, itaati sevmeyen anarist ruhlar. yi ruhlar, iyi kimselerin ruhlar. (Revk. C.) Revkler, perdeler, rtler. * adrlar, muvakkat olarak bezden yaplan odalar.

Ervam

(Rumi. C.) Romallar, Roma imparatorluu halkndan olanlar, rumlar. * Rumiler, Arap diyarnn haricinde bulunanlar.

Erveb Ervec Ervenan

Yourt. Halk iinde ok geen ey. Dik ses, sad. * Iztrabl, skntl, zntl gn.

749

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ervend

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tecrbe, deneme, snama. * eref, an, hret, nam ve itibar, haysiyet.

Eryaf Erz erzil Erzak

(Rif. C.) Verimli, mamur, dz ve ekini bol olan yerler. f. Kymet, baha, deer. Kadir ve itibar. reziller, alaklar. (Rzk. C) Rzklar. Azklar. Yiyecek iecek maddeler. htiyalar. Maddi, mnevi muhta olduumuz eyler.

erzk Erzak- askeriyye Erzal erzl Erzan

rzklar, yiyecekler. Askere verilen erzak. (Rezil. C.) Reziller. Kepzeler. Herkesten hakaret ve nefret grenler. reziller. f. Ucuz, deeri dk, pahal olmayan. * Lyk, mnsib, muvafk, elyk, yn, mstehak, uygun, yerinde.

erzan Erzan Erzani Erze Erze-ger erzel Erzel Erzel-i ns Erzel-i mr Erzen

pek ucuz. f. Ucuzluk. * Lyklk, liyakat, mnasiblik, muvafakat, uygunluk. f. Hayr ve iyilikler. f. Samanl sva amuru. * amdan karlan zift. f. Svac. daha rezil. Daha rezil. ok fena. Pek kt. En rezil. nsanlarn en rezili, en fenas. htiyarln sonlar, bunaklk gnleri. Kendisinden sopa ve baston yaplan bir cins salam aa. * am dars denen beyaz ve iri cins dar.

Erzenn

f. Dar ekmei.

750

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Erzide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Pahas kesilmi, kymeti kararlatrlm, deeri belli edilmi olan ey.

Erziz Es Esa' Esa Es'ab Esabe Es'ab- umur Esabi' Esab' Es'ab esbi Esabi-l kadem Es'ad esd Esadd esdekmullah Esafil

f. Kalay. Koyuna iys iys demek. Atmak. Merhem, tiryak, il. (Sa'b. dan) Pek zor, ok zor. (C.: Esib) Bir nevi aa. lerin en zor olan. (sbi'. C.) Parmaklar. (sbu'. C.) Haftalar, yedi gnlk zamanlar. Gayet gzel ve beyaz gz. parmaklar. Ayak parmaklar. Daha mes'ud, en bahtiyar. Daha said olan. En mes'ud. daha mutlu. Menedici. Allah saadet versin. (Esfel. C.) Esfeller. Seflet ekenler. Pek adi ve baya kimseler. ok alak olanlar.

esahh Esahh Esakf Esakif Esakk Es'al

daha doru. En sahih. ok doru. llet ve kusurdan ok uzak ve beri olan $ (skuf. C.) Piskoposlar, bapapazlar, metropolitler. (Eskef. C.) Eskiciler, kunduraclar. Yrrken dizlerini birbirine vuran. Diinin yannda zid bir di daha biten kimse.

751

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esal Esale Esalib eslib Esam Esame Esami esam Esamm Esanid Esans

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tzim etmek, vp medhetmek. Uzun yzl olmak. Sarkk olmak. (slub. C.) slublar. Tarzlar. Cihetler. slplar, tarzlar. Gnah. * Gnah iin olan cez. Askerlerin. ve bilhassa Yenierilerin kayd, ulfe defteri. simler, adlar. isimler. (C.: Summun) Kula sar olan. * Kat ta. snadlar. Senedler. eitli yollarla bitkilerden elde edilen veya suni olarak yaplan, kokulu ve uucu sv.

Es'ar Esar esret Esaret

(S'r. C.) Narhlar. Satlan eylerin bilinen ve deimeyen fiatlar. Esirlerin ellerini baladklar ince kay. esirlik, tutsaklk. Esirlik. Klelik. Kullara kendini teslim etmi olmak. Baka milletten olanlara boyun emek.

Esaret-i hayvan

Hayvanlara yakr bir esirlik. Zulm, ikence ve hakszlk iinde hayat geirmek.

Esarir Esas esas Esasat esast Esase Esasen

Gizli srlar. * Yz ve avutaki izgiler. Ev eyas. Eve it lzumlu eyler. * Mal. Rzk. temel, kk. (Esas. C.) Esaslar. Temeller, kkler. temeller, esaslar. f. Gzucu ile bakma. Kendiliinden, aslndan, temelinden.

752

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esasiyye Esatn Esatir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aslla temelle alkal. Esasa ait ve mteallik. Stunlar. stvaneler. Direkler. * Mc: leri gelen kimseler. lk zamanlara ait uydurma hikyeler. Masallar. Mitoloji. * Saflar. Sralar.

estir Esatir-l evveln Esatz

uydurulmu hikyeler, mitoloji. lk zamanlara ait efsneler. (Estze) : (staz. C.) Usta balar. Bir iin tedbirinde, retilmesinde nderlik edenler.

Esatt Esavid Esb Esbab

(C.: Sitt) Kse. (Sevd. C.) Sevadlar, karanlklar, siyahlklar. At, beygir, feres. "(Sebeb. C.) Sebebler. Bir eye vsta olanlar. Sebeb olanlar. (Evet, izzet ve azamet ister ki; esbab, perdedar- dest-i kudret ola akln nazarnda. Tevhid ve Cell ister ki; esbab, ellerini eksinler te'sir-i hakikiden. M. N.)(Cenab- Hak, msebbebat esbaba balamakla, intizam, temin eden bir nizam kinatta vaz'etmi. Ve her eyi, o nizama mraat etmee ve o nizamla kalmaya tevcih etmitir. Ve bilhasa insan da, o daire-i esbaba mrat ve merbutiyet etmee mkellef klmtr. Her ne kadar dnyada, daire-i esbab, daire-i itikada galip ise de; Ahirette hakaik-i itikadiye tamamen tecelli etmekle, daire-i esbaba galebe edecektir. Buna binaen, bu dairelerin herbirisi iin ayr ayr makamlar, ayr ayr hkmler vardr. Ve her makamn iktiza ettii hkme gre hareket lzmdr. Aksi takdirde daire-i esbabda iken; tabiatiyle, vehmiyle, hayaliyle daire-i itikada bakan; Mu'tezile olur ki, te'siri esbaba verir. Ve keza, daire-i itikadda iken, ruhuyle, imaniyle daire-i esbaba bakan da, esbaba kymet vermeyerek

753

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cebriye mezhebi gibi tenbelcesine bir tevekkl ile nizm- leme muhalefet eder. ..)" esbb Esbab- feshiyye Esbab- hakikiye Esbab- mcibe Esbab- muhaffife sebepler, vastalar, vesileler, aralar. Huk: Bir i'lmn istinaf suretiyle bozulmasn icabettiren sebepler. Gerek sebepler, hakiki sebepler. Gerektiren sebebler. cab eden sebepler. (Esbb- mazeret) Yaplan bir crmn ve kabahatn cezasn hafifletici sebebler. Esbab- mcbire Esbab- meddide cbar eden, cebreden, zorlayan sebepler. "Kuvvetlendiren, artran sebepler. Cez hukukunda; cezy arlatran kanuni veya takdiri sebepler. (Esbb- muhaffifenin zdddr.)" Esbab- nakziyye Bir hkmn daha yksek bir merci tarafndan bozulmasn icb ettiren sebepler. Bozma sebepleri. Esbab- nzul nmesinin sebebleri. * Kur'an- Kerim yetlerinin gelmesine (Cebrail Aleyhisselm vastas ile indirilmesine) sebeb olan hdiseler. Esbab- sahiha Esbab- sbutiye Esbab- tabiye Esbabperest Doru ve sahih sebepler. sbata yaryan sebepler. Sbut delilleri. Tabiattaki sebepler. (Bak: Delil-i nyet) "Allah' unutarak sebeblere haddinden ziyade deer veren. Her eyi bir sebebe balayp, Allah'n fil ve her eyin hkimi olduunu inkr eden veya ona kymet vermek istemeyen.(Arkada! Esbab ve vesaiti, insan, kucana alp yaprsa, zillet ve hakarete sebep olur. Mesel kelb, btn hayvanlar ierisinde birka sfat- hasene ile muttasftr ve o sfatlar ile itihar etmitir. Hatta sadkat ve vefdarl darb- mesel olmutur. Bu gzel ahlkna binen, insanlar arasnda kendisine, mbarek bir hayvan nazaryla baklmaa lyk iken, maalesef insanlar

754

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

arasnda mbarekiyet deil necis-l-ayn addedilmitir.Tavuk, inek, kedi gibi sair hayvanlarda, insanlarn onlara yaptklar ihsanlara kar kran hissi olmad halde, insanlarca aziz ve mbarek addedilmektedirler. Bunun esbab ise, kelpte hrs maraz fazla olduundan esbab- zhiriyeye yle bir derece ihtimam ile yapr ki; Mn'im-i Hakiki'den btn btn gafletine sebep olur. Binaenaleyh, vastay messir bilerek Messir-i Hakiki'den yapt gaflete ceza olarak necis hkmn almtr ki thir olsun. nki hkmler, hadler, gnahlar afveder; ve beyn-en-nas tahkir darbesini, gaflete keffret olarak yemitir.teki hayvanlar ise vesaiti bilmiyorlar ve esbaba o kadar kymet vermiyorlar. Mesel, kedi seni sever, tazarru' eder (senden ihsan alncaya kadar). hsan aldktan sonra yle bir tavr alr ki; sanki aranzda murefe yokmu ve kendilerinde, sana kar kran hissi de yoktur. Ancak Mn'im-i Hakiki'ye kran hisleri vardr. nki, ftratlar Snii bilir ve lisan- halleriyle ibadetini yaparlar. uur olsun olmasn...Evet kedinin ""mr! mr! lar ""Y Rahim! Y Rahim! Y Rahim!"" dir. M.N.)" esbbperest esbak Esbak Esban sebepleri yaratc sanan. daha nceki. Geenki, geen, evvelki, nceki. Daha nce gemi olan. Evvel gelen. Kadnlarn balarn rttkleri gzel ve ince bir rt. * Kadnlarn, yzlerini rtkleri pee, tl. Esbat (Sbt. C.) Torunlar. ocuunun ocuklar. Olunun oullar. * Beni sril kabileleri. esbt Esbel torunlar. Byklar uzun olan adam.

755

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esb-i sab-refter Esb-i tzi Esbil Esbran Esbriz Esbsvar Esbtaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Rzgr gibi giden at. Arap at. f. At hrsz, at alan. f. At sren, svri, at koturan. (Esb-riz) f. At kousu. * Sava meydan. (Esb-svr) f. Ata binmi. f. At koturucu, at koturan. * At koturacak meydan, saha. * Her ems ayn onsekizinci gn.

Esca'

(Sec'. C.) Edb: Nesirde fkra sonlarnn kafiye tarznda olan uygunluklar, vezinli nesirler.

Escal Escer esdf Esdaf

(Secel. C.) i su dolu kovalar. Krmz gzl kimse. * Su biriken yer. sadefler, inci kabuklar. Sadefler, inci kabuklar. * Midye ve isridye gibi deniz mahluklarnn effaf, parlak kabuklar.

Esdak Esdika esdik Esed esed Esedd Esed Esedullah Esef

(Sdk. dan) ok sadk, doru ve emniyetli kimse. Sdklar, sdk olanlar. sadklar. Arslan, ir. aslan. Salam, kavi, muhkem. Arslana aid. * zerinde arslan resmi bulunan mdeni para. Allah'n arslan. * Hz. Ali'nin (R.A.) bir nm, lkab. Hzn, gam, nedamet, pimanlk. Daralmak. Elden kan bir ey iin hsl olan znt.

esef

tasa, znt, gam.

756

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esefa esef Esef-han Esef-nak Esekk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

V esef! Eyvah, yazk! yazk! f. Acyan, merhamet eden, efkat eden, esef eden. f. Hznl, ackl, esefli. Tavan. * Kula kesik olan. * Kk kulakl. * Kula iitmeyen. Sar.

Esele Es'elke Esenn Eser eser Eser-i cedid Eser-i dest Eser-i hayat Eser-i san'at Esfa Esfad Esfar

(C. Eselt) Dil ucu. * Urgan ucu. Uzun sng. Senden isterim (melinde). Daha yal, en yal. htiyar. Sere kuu. Usfur. * Gbeinde illeti olan. yap, iz, kitap. Eskiden iml edilen kt cinslerinden birinin ad idi. El eseri, kendi kuvvet ve kudretinin eseri. Hayat almeti, hayat eseri, hayat belirtisi. San'at eseri. San'at deeri olan eser. Aln dar at. * Tez yryl katr. (Safd. C.) Atiyye ve ihsanlar. (Sefer. C.) Seferler, yolculuklar, yola gidiler. * Dmana kar gidiler, aknlar. * (Sifr. C.) Byk kitaplar, ciltler.

Esfar- bahriyye Esfar- bade Esfat esfel Esfel Esfel-i sfiln

Deniz yolculuklar. Deniz seferleri. Yolculuklar, uzak seferler. (Sefet. C.) Sepetler. en aa. En sefil, ok sefil, en alak, en aa, ok fen. Sefillerin en sefili. Cehennem'in en aa tabakasndakiler.

Esfel-i sfiln-i hsset Alakln en aa derecesi.

757

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk esfelisfiln Esfeliyyet Esha Esha' Eshab eshb Eshal Esham esham Esham- umumiye aalarn en aas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aalk, dilik, alaklk. (Sahi. den) ok cmert, fazla eli ak, pek sahi kimse. Trl trl, gn gn, rengrenk. (Bak: Ashb) sahipler. Misvak aac. (Sehm. C.) Oklar. * Nasibler, hisseler. hisseler, paylar. Tanzimat devrinde devletin, halka bor karl olarak verdii hisse bedelleri.

Eshar

Seher vakitleri, seherler. Gece yarsndan sonra ve tan yeri almazdan evvelki vakitler.

Eshar- bahar Eshed Eshel eshel Eshel-i tarik Eshel-i umur Esher Eshiya Esi Esid Esif Esihha'

Bahar sabahlar. Becerikli, maharetli, mahir, akgz, uyank olan kii. ok kolay, daha kolay, asan. daha kolay. En kar yol. En kolay ve kestirme olan yol. lerin en kolay. Uyank kimse. (Sahi. C.) Cmertler, sahiler. (C: Est) la yapmak. Ev n. * Balanm kap. Kederli, esefli, tasal, gaml. (Sahih. C.) zrsz olanlar, shhati yerinde ve vcudu shhatte olan kimseler.

758

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Asal-Esail-Usul) kindi sonrasndan akama kadar olan vakit. * Kavi, muhkem, salam.

Es'ile esle Es'ile-i sitte

(Sual. C.) Sualler. Bir ey istemeler. Sorular. sorular, sualler. Alt sul. * Risale-i Nur Klliyatndan Mektubat Mecmuasnda bir kk rislenin ad.

Esim

(sm. den) Gnahkr, gnah ilemi, kabahatl, crml, sulu, yalanc kii.

Esinne esr Esir esir Esirne Esire Esir-i harb Esir Esirre Esis Eskab Eskaf Eskal Eskam Eskef Eskefe Eski Said Eskimo

(Sinn. C.) Kllar, seyfler. * Sngler. * Bilei talar. alemi kaplayan incecik madde. Kul, kle. Harpte teslim alnan dman. Teslim olan. savata teslim alnan kimse. f. Esirce, klece. Sekin, gzide. * lim bakiyyesi. Harp esiri, harpte esir edilmi olan. Esir ile alkal. Uacak gibi hafif. Tahtlar, oturulacak yerler. * Milletin belli bal ileri gelenleri. ok olan ey, kesir. Delmek. * Ate yakmak. Uzun boylu, iri kimse. (Sekal. C.) Ar ykler, ar eyler. Kalabalk, arlk. (Sakam. C.) lletler, hastalklar, dertler. (C: Eskif) Kundurac, eskici. Kap basama, eik. Bedizaman Hazretlerinin hayatnda birinci dnem ismi. Grnland, Alaska ve Kuzey Kanada'da yaayan bir kavmin ad.

759

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esl Eslf eslf Eslf- izm eslh Eslah Eslahakallah Eslak Eslas Esleb Karalgn aac.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Selef. C.) Selefler, evvelkiler, gemiler. selefler, ncekiler. Evvelce gelmi olan byk ztlar. (mm- A'zam, mm- fii gibi) en iyi, en slih. En slih, en iyi. (Bak: Aslah) Allah seni slh etsin. Aa, ecer. (Sls. C.) Slsler, de birler, de bir paralar. nsann vcudunda veya yznde bulunan ben, nokta. * Sprnt, moloz.

Eslem eslem Eslem-i tarik Esliha esliha Esliha-i atika Esliha-i criha

Daha salam, en selmetli, en slim. en salam, en emin. Yolun en selmetlisi. En selmetli yol. (Silh. C.) Silhlar. Muharebe ve cenk let ve edevt. silahlar. Eski silhlar, eski tip silhlar. Yaralayc, cerh edici silhlar. (Kl, kama, haner, bak... gibi silahlardr).

Esliha-i cedide Esliha-i nriyye Esliha-i sakile Esma' esm Esmah

Yeni silhlar. Ateli silhlar. Top gibi ar silhlar. Adlar. Nmlar. simler. isimler. ok cmert, pek eli ak, en semahatli.

760

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esma-i ilhiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Allah'n isimleri.(Hereyden Cenab- Hakk'a kar pencereler hkmnde ok vecihler var. Btn mevcudatn hakaik, btn kinatn hakikat, esma-i lhiyeye istinad eder. Her bir eyin hakikat, bir isme veyahut ok esmya istinad eder. Eyadaki san'atlar dahi, herbiri birer isme dayanyor. Hatt hakiki fenn-i hikmet, ""Hakm"" ismine ve hakikatl fenn-i tb ""afi"" ismine ve fenn-i hendese, ""Mukaddir' ismine ve hkez.. Herbir fen, bir isme dayand ve onda nihayet bulduu gibi, btn fnun ve kemalt- beeriye ve tabakat- kmmeln-i insaniyenin hakikatlar, esma-i lhiyeye istinad der. Hatt muhakkkin-i evliyann bir ksm demiler: ""Hakiki hakaik-i ey, esma-i lhiyedir. Mhiyet-i eya ise, o hakaikn glgeleridir. Hatt birtek zihayat eyde, yalnz zhir olarak yirmi kadar esma-i lhiyenin cilve-i nak grnebilir. S.)"

Esma-i mevsule Esma-i mbheme

Vasleden isimler. (Bak: sm-i mevsule) Tek bana bir mna ifade etmeyen isimler. Arabcada: (Ellezine) gibi kelimeler esma-i mbhemeden olduundan onu tayin ve temyiz eden yalnz slasdr. Demek btn kymet slasna aittir.

Esma-i ztiye

"Zta ait isimler. * Allah'n ztna ait isimleri.(Zt- Vcib-lVcud'un bin bir esmasndan bir ksmna ""Esma-i Ztiye"" denilir ki, her cihetle Zt- Akdes'i gsterir. Onun ad ve onun nvandr. ""Allah, Ehad, Samed, Vcib-l-Vcud"" gibi ok esm var. Bir ksmna da ""Esm-i Fiiliye"" tbir edilir ki, ok nevileri var. Mesel: ""Gaffr, Rezzak, Muhyi, Mmit, Mn'im, Muhsin"" R.N.)"

Esma-i zruf

Gr: Zarf olan isimler. Bir eyin bir zamanda veya meknda veya dier bir ey ile beraber veya ondan evvel veya sonra vuku' bulduunu ifade

761

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eden kelimelerdir. Bunlar Arapada (maa, kabl, ba'd, ind) gibi kelimelerdir. esma Esmak Esman isimlerle ilgili. (Semek. C.) Semekler, balklar. (Smn-Semen. C.) Her eyin pahas, tutarlar, semenleri. * Sekizde birler. Esmar esmar Esmat (Semer. C.) Meyveler, Yemiler. meyveler. (C.: Smut) Sann ve sakalnn karas beyazyla karp ikisi beraber olmak. Esma-l hsna "Allah'n isimleri. Cenab- Hakk'n gzel isim ve sfatlar. Aadaki fkrada Esma-i Hsna'dan bazlar zikrediliyor:(... Hem alkadar olduun ve perianiyetlerinden mteessir olduun; senin bir nevi hnen ve iindeki mevcudat, senin o hnenin nsiyetli levazmat ve sevimli mzeyyenat hkmnde olan dnyay ve iindeki mahlukat keml-i hikmet ile tanzim ve tedbir ve terbiye eden Ztn, Hakm ismine ve Mrebbi nvanna senin ruhun ne kadar muhta, ne kadar mtak olduunu dikkat etsen anlarsn. Hem btn alkadar olduun ve zevalleriyle mteellim olduun insanlar, mevtleri hengmnda adem zulmatndan kurtarp u dnyadan daha gzel bir yerde yerletiren bir Ztn Vris, Bis isimlerine, ""Bki, Kerim, Muhyi ve Muhsin"" nvanlarna ne kadar ruhun muhta olduunu dikkat etsen anlarsn.Cenab- Hakk'n adl ve hikmet iindeki ism-i Hak ve Rahmnirrahim'in cilvesini grmek istersen, bahar mevsiminde zeminin yznde adrlar kurulmu, muhteem drt yzbin milletten mrekkeb nebatat ve hayvanat ordusuna bak ki; btn o milletler, o

762

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

taifeler, birbiri iinde olduklar halde, herbirinin libs ayr, erzak ayr, silh ayr, tarz- hayat ayr, talimat ayr, terhisat ayr olduklar halde ve o hctlarn tedarik edecek iktidarlar ve o metlibi isteyecek dilleri olmad halde, daire-i hikmet ve adl iinde, mizan ve intizam ile Hak ve Rahman, Rezzak ve Rahim, Kerim nvanlarn seyret, gr. Nasl hibirini armyarak unutmyarak, iltibas etmiyerek terbiye ve tedbir ve idare eder...te byle hayret verici muhit bir intizam ve mizan ile yaplan bir ie, bakalarnn parmaklar karabilir mi? Vhid-i Ehad, Hkim-i Mutlak, Kdir-i Klli ey'den baka bu san'ata, bu tedbire, bu rububiyete, bu tedvire hangi ey elini uzatabilir? Hangi sebeb mdahale edebilir? S.)" Esmalhsn esmer Esmer esn Esna' Esna esnf Esnaf Esnah Esna-i harb Esna-i tesadm Esnam esnam Esnamperest Allahn gzel isimleri. rengi karaya alan. Siyaha, karaya alan kumral renk. ara, vakit, sra. Blent, yksek, yce, ulvi. Daha parlak. En parlak. snflar, alm satmc. Snflar. Sralar. Trller, menbalar, mene'ler, asllar, esaslar. (Sinh. C.) Kkler, menbalar, mene'ler, asllar, esaslar. Ask: Sava an, harb sras, ceng zaman, muharebe esns. Ask: arpma an, msademe zaman, vuruma esnas. (Sanem. C.) Putlar. Taplan heykeller. Suretler. Sanemler. sanemler, putlar. Puta tapan, putperest.

763

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esnan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sinn. C.) Diler. * Yalar. nsann doduu andan lmne kadar uzv sretinde birbirini takibeden muhtelif zamanlar. (Yni: Tufuliyet, Sabavet, ebabet, Khlet ve eyhuhet denilen zamanlar.)

Esniye Esr

(Sen. C.) vmeler. Senlar. Medhetmeler. Esir etmek. * Muhkem balamak. * Takviye etmek. (Bak: Esir) * Gbeinde illeti olan.

Esra'

Daha abuk. Pek abuk. ok sr'atli. ok seri. * (C.: Esri) Asma filizi. * Ba krmz, gvdesi beyaz olup, kum iinde bulunan bir bcek.

esr Esrar

pek abuk. (Sr. C.) Srlar. Gizli hikmetler ve mnalar. Bilinmeyen eyler. * Keyif veren zehir. Uyuturucu madde. * Elinde ve el ayasnda olan hatlar.

esrr Esrar-engiz esrrengiz Esrar- hafiyye Esrar- hsn n esrarke Esrar-ke Esrem Esrik

srlar, gizli mnlar. f. Esrarl, gizli, rperti verici. gizli ve srl olan. Gizli ve sakl srlar. Gzelliin srlar. esrar eken. f. Esrar denen zehiri kullanan kimse. Esrar ien. Krk dili, dileri krlm veya dklm olan kii. Sarho, mest. * Azgn, kzgn. * Zayf, hasta, hlsiz, dermansz, tkatsiz.

Esrm Ess

Dii dkk olan kimse. Otun vaya san ok ve sk olup birbirine dolamas.

764

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Essalavat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamberimiz Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm Efendimize veya Cenab- Hakk'a (C.C.) kar hamd, kr ve teekkr ifade eden dua, selm ve salvtlar. (Bak: Salvat)

Essebeb kelfail

(Essebeb ke-l fil) Bir ie sebeb olan, o eyi yapan fil gibidir (mealinde). (Hizmet-i Kur'niye ve imniyenin yaplmasna sebeb olanlar, bu mukaddes hizmeti yapm gibi mes'ud ve me'cur olurlar, hayrlara, ecir ve sevablara nil olmak nimet-i uzmasna eriirler.)

essebebkelfil Est Esta' estafirullah Estafirullah

sebep olan yapan gibidir. Ayaklar uzun olan. (Sat. dan) Uzun boyunlu. Boynu uzun olan insan veya hayvan. Allah kusurumu affetsin. Cenb- Hak'tan kusurumun rtlmesini dilerim. Allah (C.C.) kusurumu efvetsin (mealinde, kusurunu anlayan bir mslmann dus. Hrmet veya ikramlara kar tevzu maksad ile de sylenmektedir.) (Bak: stifar)

Estan(e) Estar Esteh Esten

f. stirahat edilecek ve uyunacak rahat yer. (Satr. C.) Yaz dizileri, satrlar. f. ekirdek. * Kemik. Vcud iskeletini meydana getiren nesne. Yardm isterim, istine ederim (melinde fiil olup, mfred birinci ahstr.)

Ester ester Esterven Estine Esf

Katr. katr. f. ocuk dourmayan, ksr kadn. f. Yumurta. Fazlaca eseflenen, pek zlen, ok kederlenen, ok fazla acyan, yufka yrekli.

765

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Esuk Esum Esus Esva' Esvab esvb Esvaf Esvak Esvar Esvat esvt Esve' Esved esved Esvedeyn Esved-l-kalb Esvel Esvide Deli koyun.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok yalanc, iftirac, kabahatli ve gnahkr olan adam. Kat, salam, muhkem nesne. (S'. C.) Kuyular, ukur yerler. * lekler. (Sevb. C.) Sevbler, giyecekler, giyimler. giyecekler. (Suf. C.) Suflar, koyun ynleri. Uzun incikli. (Sur. C.) Surlar, hisarlar, kaleler, kal'alar. * Ziyafetler, lenler. (Savt. C.) Sesler. Savtlar. sesler. Yaramaz nesne. ok siyah. kara renkli olan. siyah, kara. ki siyah mnsna gelen bu kelime, ylanla akreb iin kullanlr. (Bak: Sveyd) Karn sarkk olan erkek. (Me: Sevl) (Sevd. C.) Sevdlar, karanlklar, siyahlklar. Karaltlar. * ok mallar, fazla mlkler.

Esy Esyaf Esyah Esyan Ea Eaim

Tasa, keder, hzn. (Seyf. C.) Seyfler, kllar. (Seyh. C.) Nehirler, akarsular. * izgili elbiseler. Kederli, gaml, tasal, kaygl, hznl, zntl. (C.: ) Hurma aacnn k. (E'em. C.) En omlar, en uursuzlar.

766

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eaire

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(E'ari. C.) Dinde mehur imam Eb-ul-Hasan-l-E'ar'ye bal olan snnet ehlinin bir ksm.

Eakk E'al Eam E'ar

Meakkatli, zahmetli. Kuyruu beyaz olan at. f. lmiyecek kadar az olan yiyecek ve iecek eyler, kut-i lyemut. (a'r. C.) Kllar. Tyler. Tyckler. * (iir. C.) iirler, manzum ve gzel yazlar.

er E'ar

iirler. E'ar mezhebi veya o mezhepte olan. Asl ad Eb-ul Hasan-l-E'ar olan mam- E'ar, Ehl-i Snnet itikadn yetlere, hadislere gre izah ve erh ederek tesbit etmitir. Ehl-i Snnet Mezhebi itikadna tercmanlk ederek slmiyet'e byk hizmet etmitir. (Hi. 260-324) tikada dir meydana koyduu hakikatlar kabul edenlere E'ar ve Mezhebine de E'ariye denir.

Er E'as Eaviz Ebah

itikad bir hak mezhep kuran limin nam. Sa dank olan. * Sa dklm kii. Halk. Millet. Ns. (ebh. C.) ahslar, cisimler, vcudlar. * Byk kaplar. * Uzaktan grnen karaltlar, hayller. * Renk, levn.

ebah Ebal Ebeh Eb Eca' ec

benzeyenler. (ibl. C.) Arslan yavrular. Daha ok benzeyen. Pek benzeyen. f. Odunluk, kmrlk. Kmr ve odun konulacak yer. Daha yiit, pek kahraman. En ecaatli. * Parmak ardlarnn sinirleri. daha yiit.

767

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ecan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(ecen. C.) ecenler, elemler, gamlar, kederler, tasalar, skntlar, ztrablar.

Ecar ecr Ecar- ba Ecar- msmire Edak Eebb Eedd eedd Eedd-i ihtiy Eedd-i mczt Eedd-i zulm Eeff

(ecer. C.) Aalar. aalar. Bahenin, ban aalar. Meyve aalar. Doru konuan. Yalan sylemeyen. Sdk. * Byk azl. Arasndan gemek mmkn olmayan aacn skl. Daha iddetli. ok fazla iddetli. Pek fazla iddetli. pek iddetli. En iddetli ihtiya. En iddetli ceza. Zulmn en iddetlisi. ok parlak. Daha effaf. I daha iyi geiren. * Suyu kendine ok fazla eken.

eeff Eekk eekk Eell E'em Eemm Een Eerr

en saydam. ok ek ve phe sahibi. Tereddtte ileri giden. pek pheci. olak. Kolu sakat olan. * Eli dima hareketli olan kimse. (C: Eim) En uursuz, pek om. Burnu kuvvetli koku duyan. f. Karpuz ve kavun ham, kelek. * Ters giyilmi elbise. ok fazla sevinmek. * Tekebbrlk etmek, gururlanmak. * ok erli. En kt ve erli.

Eerr-i ns efa

nsanlarn en erlisi, nasn en kts. en ok efaat eden.

768

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Efa' Efa ef efak Efak Efar Egal egal Egal-i mhimme Eha Ehad Ehar Ehas ehas Ehas- ma'rufe Eheb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

En ok efaat eden. En afi. Hastal def'e ok faydal, ifa-bah olan. pek ifal. ok efkatli. Daha fazla efkatli. ok efkatli. (fr. C.) Gz kapann kenarlar, kirpik yerleri. (ugl. C.) ler. Meguliyetler. iler, meguliyetler. Ehemmiyetli ve mhim iler. efkat. evhidler. hitler. (Bak: Al-rus-il ehd) f. Kalye ta denilen radyom hamz. * Niadr. (ehs. C.) ahslar. Kiiler. ahslar, kiiler. Tannm kiiler, bilinen ahslar. Kr (at). Kr, il renkte olan aslan. * G i. * Souk gn. * Bir nesnenin kenar.

Ehel Eher ehr Ehr Ehr-l hurum

Krmz ile kark koyu mavi, el. * El gzl adam. (ehir. den) ok mehur, pek fazla tannm, en hretli olan. aylar. (ehr. C.) Aylar. slmiyetten evvel Arab kabileleri arasnda vurumann ve muharebenin haram klnd Zilka'de, Zilhicce, Muharrem ve Receb aylar.

769

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ehr-l-hacc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hac aylar mnsna gelen bu kelime; slmiyetten evvel Kbenin tavaf edildii; evval ve Zilka'de ile Zilhicce ayndan da alnan 10 gnle cem'an 70 gnlk zamana verilen addr."

Ei'a Eidda Eiha Eir Eirra eirr E'iya

(u. C.) ualar. Aydnlklar. ok iddetli sert olanlar. Pek iddetli davrananlar. f. At kinemesi. Pek sevinli, ok mesrur. * Kibirli, mtekebbir kimse. ok erliler. ok kt insanlar. ok erli mahluklar. erliler, ktler. (A.S.) Beni-srail peygamberlerindendir. (M.. 759-700) tarihlerine kadar Beni-srail arasnda peygamberlik yapm, birok mucizeler gstermitir. Zamannn padiah tarafndan takib ettirilerek bir aa oyuunda gizli olduu halde, aala beraber biki ile kesilerek ehid edilmitir. 66 babdan ibaret kitabnda sa'nn (A.S.) geleceini mjdelediinden hristiyanlar arasnda E'iyann ncili diye hret bulmutur. (K. A'lm)

Eya Ek ek Eka Ekah Ekl ekl Ekl-i hayat Ekl-i zeman Ek-alud

bir peygamber. f. Gzya. Dem. gzya. En aki, haydut, ekiya, kat-t tarik. Krmz yzl (adam). al renkli (at). (ekil. C.) ekiller, klk. ekiller. Hayatn ekilleri. Zamann ekilleri. * Ahmet Rasim'in bir roman. f. Gz yal.

770

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ekar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mavi gzl ve sar tenli kimse. * Yelesi ve kuyruu krmz olan sar at.

Ek-bar Ek-efan Ekel Ekele eky Ek-i di Ek-i tarab Ek-i teessr Ekil Ekiya

f. ok alayan. ok gzya dken. f. ok alayan, gzya dken. Gzlerinin ak krmzl olan adam. * Beyaz koyun. Hcet. yol kesenler. Sevinle alay. Sevinten dklen gzya. Sevinten dolay akan gzya. Teessrden dolay akan gzya. Yaban soan. akiler. Yol kesenler. Asiler. Allah'a veya kanunlara isyan edip ktlk yapanlar. Haydutlar, anaristler, siler. Hak ve kanunlara ba kaldranlar, Allahn emirlerine kar gelenler.

Ek-rz Eku Eku(b) Ek-ver Emat Eme emel Emel Ena' Ena Ene en

f. Gzya dken, alayan. (ek. dan) ikyet ediyorum (mealindedir). f. Tavan. * Tabaka, kat, derece, mertebe. f. Alayan, gzya dken. Sa ve sakallarna kr dm olan. Kumsal yerde kaynayan pnar. ok kaplayc. Daha mil. ok eyleri iine alan. Daha ok kaplam. Daha eni. ok irkin ve fena. f. Yzc, yzge. * Kymeti byk olan mcevher. Aa yosunu. en kt.

771

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eneb Eraf erf Eraf- belde Erak err Erar Erat ert Erat- saat ertsaat eref Eref Eref-i mahlukat Eref-i saat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dileri inci gibi beyaz olan adam. (erif. C.) erefliler. leri gelen bykler. erefliler, ileri gelenler. Memleketin ileri gelenleri. Ortaklar. erikler. erliler, ktler. Tahribiler. Ktlk edenler. * Kt eyler. erliler. Nianlar. Almetler. artlar. artlar, belirtiler. Kymet almetleri. (Bak: Kymet). kyamet almetleri. en erefli. En erefli. Daha erefli. En iyi, en gzel. Mahlukatn en erefi, yaradlmlarn en ereflisi. nsan. Saatlerin ereflisi. Uurlu ve ilerin rast gittii, dua ve dileklerin kabul edildii an.

erefimahlkt Erem Ere Eria Eribe eehr ekrlillah Etat

yaratlanlarn en ereflisi. Burnu yirik. * st duda yark olan. Muhalefet eden, kar gelen. (ir. C.) Yelkenler. (erb. dan) ilecek eyler, erablar. mehur, nl, tannm. kr Allahadr. (etit. C.) Takmlar, frkalar, blmler. Esnaf, snflar. eitler, cinsler, neviler.

Etat- ulum

limlerin nevi'leri, eitleri.

772

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eter Edd Evak evk Evat Yrtlak gzl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Blua gelmek mertebesi. (evk. C.) iddetli arzular, istekler, neveler. evkler, ar istekler. (avt. C.) Sraylar, zplamalar, komalar, koumalar. * Kbe-i Muazzama'y yedi defa tavaf etme, etrafn dolama.

Eve Eve Eya

Gz deen kii. Gz ucuyla bakan kii. * Yksek bina. (ey. C.) (Bu kelime, Trkede mfret gibi kullanlr.) Ev demeye mahsus hal, dolap v.s. * Elbise, yatak, amar gibi malzemeler. * Yk, yk eyas.

Ey'

(ia. C.) Blkler, blmler, ksmlar, neviler, frkalar, tabakalar, cinsler, eitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. * Yardmclar.

eya Eyah Eyeb Eyem Eta Etajer Etan

nesneler, eyler. (eyh. C.) eyhler, ihtiyarlar, yallar, pir-i fniler. (eyb. den) Sa sakal aarm, yalanm olan kii. htiyar. Yznde ve vcudunda ok beni olan adam. Kavak aac. Fr. Kapaksz ve raflar olan tanabilir dolap. "f. Dii eek. * Bir ksm havada, bir ksm suyun iinde kalan kaya; yosunlu ta. * Kuyu kenarnda stne oturup su imeye mahsus ta."

Etave Etba'

Gelmi, gemi, gelen, misafir, garib, gariban, kimsesiz, biare. Tbi olanlar, bal olanlar, emri altnda bulunanlar. (Cenb- Hakka ve Resul- Ekreme (A.S.M.) tbi ve muti olan veli bir stdn ve bir mrid-i ekmelin gsterdii Hak ve hakikat, iman ve Kur'n yolunda gidenler, ona tbi' olanlar.)

773

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk etb Etbak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tb olanlar, ballar. (Tabak ve Tabaka. C.) Yemek tepsileri, sofralar. Byk sahanlar. * Tabakalar, dereceler, mertebeler, katlar. * Kabileler, kavimler, airetler.

Etelan etemm Etemm Etenan Etene

Adm birbirine yakn olmak. en tam, noksansz. Tam, en mkemmel, hi noksansz. Adm birbirine yakn olmak. Hayvanlarda ana ile cenin arasndaki kan al-veriini temin eden organ. * Bitkilerde yumurtacklarn yumurtala yapk bulunduklar doku.

Eteyemmen

(Teyemmn. den) Ben kendimi teyemmn ediyorum (melindedir). (Bak: Teyemmn)

Etfal etfl Etfal-i ba Etfal-i mektib Etfaliyet Ethal etbb Eti Etibba Etibba-i hassa Etiket

(Tfl. C.) ocuklar, tfllar. tfllar, ocuklar. Yeni yetien krpe hlindeki fidanlar. Mekteb ocuklar, okul talebeleri. ocukluklar. ocukluk halleri. Kbe-i erif yaknnda bir dan ad. * Bulank su veya erbet. tabipler, doktorlar. Bir kiinin bir yere su iletmek iin yapt ark. * Sel. Tabibler, tb ilmini bilenler, doktorlar. Saray hekimleri, saray doktorlar. Fr. Bir eyin cinsini, miktarn veya fiyatn belli etmek iin zerine konan kk yafta. * Terifat, grg.

Etime

(C.: Etyim) Ate yakacak yer.

774

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Et'ime etme Et'ime-i lezize Etir Etka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Taam. dan) Yemekler, taamlar, yenecek eyler. yemekler. Lezzetli yemekler. Gnah. (Taki. den) Allah korkusu ile gnahtan ok fazla ekinen. Haram veya hell olduunu iyice bilmedii pheli eyleri yapmayan. Gnah ilemeyen. Her eyde Cenab- Hakk'n rzasn gaye ve maksad edinen.

etka Etkya

gnah ilemekten ok ekinen. (Taki. C.) ok takv shibi olanlar. Takiler. Takvda ok ileri giden mes'ud kimseler.

etky Etla' Etlad

ok takvallar. Uzun boylu. Evde doan criyeler. * Eski mal. * Damzlk denilen dourucu hayvan.

Etmeseh Etnab Etnik

Karanlk, sessiz gece. (Tnb. C.) adr ipleri. * Aacn kk damarlar. * Vcudun sinirleri. yun. Bir kavim, bir rkla ilgili olan. slmiyet, kavmiyeti ve rkl reddeder. Etnik blcle kar en kuvvetli siper, slm uuru ve kardeliidir.

Etnografya

(Etnografi) yun. Kavmiyyat. Kavimlerin, milletlerin gelimesini, terakkisini ve has vasflarn inceleyen, onlarn kltrlerinden bahseden ilim kolu.

Etnoloji

yun. Kavimleri, ayr dil ve rktan toplumlarn hayat ve zelliklerini inceleyen ilim. nce hristiyan misyonerleri dinlerini yaymak iin kavimlerin zelliklerini renme ihtiyacn duymular ve onlarn zayf

775

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

damarlarndan faydalanmay dnmlerdir. 19.yy.dan itibaren ilm gaye ile aratrmalar yaplmtr. Bugn siyas ideolojiler yaylmak amac ile, etnik, kavm hususiyetler ve zaaflardan istifade ederler. Etra Etrab Etrad Etraf etrf Etraf- erbaa Etrah Dere gibi akan su. (Trb. C.) Hep bir yat olanlar, akranlar. Kalar klsz olan kimse. (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, ynler, ular, kylar. yanlar, taraflar. Drt taraf. (Sa, sol, n, arka.) (Terah. C.) Tasalar, kederler, elemler, gamlar, zntler, skntlar, ztrablar. Etrak Etrk Etras Etribe Etrika (Trk. C.) Trkler. Trkler. (Trs. C.) Trsler, harpde kullanlan kalkanlar. (Turab. C.) Topraklar. (Tarik. C.) Tarikler, yollar, caddeler. * Sebepler, vesileler, vastalar. * Maieti te'min etmek iin tutulan meslekler, geinmek iin yaplan iler. Ett Et-tahiyyat Galip olmak. Btn mahlukatn hayatlar, kal ve hl dilleri ile Hlklar olan Allah'a (C.C.) kar yaptklar hamdler, krler, mnevi hayat hediyeleri. (Bak: Tahiyye) Ettar Et-tevvab Kasnak. Tevbeleri kabul edici olan Allah. Kendine tevbe ve rcu' eden kullar ok. Tevbeyi kabulde ok belidir. Tevbe edeni hi gnah yapmam gibi afv u rahmeti ile bahtiyar eder.

776

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ettun Etum Etd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ettin) Hamam klhan. Su kaplumbaas. Fr. nceleme, tetkik etmek. * Musikide didaktik maksatla bestelenmi eser.

Etvak Etvar etvr Etvar- n-lyka Etvas Etyab Ev

(Tavk. C.) Kadn gerdanlklar. * Hindistan cevizinin st. (Tavr. C.) Tavrlar, haller, davranlar. tavrlar, davranlar. Uygunsuz ve mnasebetsiz hareketler. (Tus. C.) Tavus kular. (Bak: Atyeb) "ek, tahayyr, ibham, istisn, art, teb'iz iin kullanlan harf-i atf. ""yahut, veya, meer ki, bel, belki ister"" gibi kelimelerle trkeye terceme edilebilir."

Evabid Ev'ac Evagi

(Abide. C.) Abideler. (Bak: Abide) Geni, vsi. (Agye. C.) Bahe, tarla ve bostanlar sulamak iin alan arklar, su aktlacak yerler.

Evahir evhir Evahir-i ramazan Evail evil Evali E'vam Evam Evamir

Ahirler, ayn son gnleri, sonlar. hirler, sonlar. Ramazan aynn sonlar, son gnleri. Balanglar, nler, evveller, eskiler. balanglar. ok iyi ve mnsib olanlar. Evllar. (Bak: A'vam) f. dn, bor. * Renk, levn. Emirler, emredilenler, vazifeler. (Bak: Emr)

777

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk evmir Evamir-i tekviniye emirler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Tekvine it emirler.(Ftrat yalan sylemez. Bir ekirdekteki meyeln nmuv der: ""Ben snblleneceim, meyve vereceim"", doru syler. Yumurtada bir meyeln- hayat var. Der: ""Pili olacam"", Biiznillh olur, doru syler. Bir avu su, meyeln- incimad ile der: ""Fazla yer tutacam"", metin demir onu yalan karamaz, sznn doruluu demiri paralar. u meyelnlar iradeden gelen evmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.) (Bak: Emr-i tekvin)"

Evan Evani evn Evar(e) Evarin Evast evst Evavin Evb Evbar Evba

(Bak: Avn) Kapkacaklar, kaplar. kaplar. f. Hkmet dairelerine ait defterler, resm defterler. * maret. f. Gzel olmayan, irkin. (Evst. C.) Vasatlar, orta hal ve vaziyetler. vasatlar, orta hlli olanlar. (yvan. C.) Byk salonlar, sofalar, holler. Kasrlar, kkler. Dnlmesi lzm gelen yere dnmek. * Kasd. stikamet. f. Yutma, yutu. Mahalle apkn. ahslarn rezilleri. * Muhtelif yerlerden gelmi, toplanm bir cemaat, bir blk.

Evbaan

(Evba. C.) Aalk kimseler, di kiiler, alak ve rezil insanlar. Ayak takmlar.

Evbe Evc

Rucu etmek. Geri ekilmek, dnmek. Bir eyin en yksek derecesi, en yksek noktas. Zirve. * Koz: Seyyare mahreklerinin merkezden en uzak noktalar.

evc

doruk, yce.

778

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evca' Evca-i batn Evca-i edide Evcar Evceb Evceb-i vecib Evcedethu-l esbab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Veca. C.) Arlar. Aclar. Szlar. Karn arlar. iddetli arlar. inde gizlenmek iin avclar tarafndan yaplan siperler, ukurlar. ok vacib. ok gerekli. ok lzumlu. Lzumlularn en lzumlusu, en ok lzumlu olan ey. "(cad. dan) ""Onu sebepler icadediyor. Sebepler bu eyi icadediyor."" mnasnda dinsizlii ima eden bir sz."

Evceh Evceh-i akvl Evcel Evcer Evc-gir Evc-i bl Evc-i rif'at Evc-pervaz Evcmend

En vecihli, ok uygun, en mnsebetli. Szlerin en uygunu, kavillerin en mnasebetlisi. ok korkak adam. Cesaretsiz kii. ok ekingen, utanga kimse. f. Ykselen, yksee kan. En yksek nokta. Yksekliin son noktas, zirvesi, tepesi. f. Yksekte uan. f. Top, kme, yn, toplanma. * Toplu, idareli, evini muntazam tutan. Hanesini iyi ve tertipli bir hlde bulunduran.

Evda Evdad Evdiye Eved Evend Evfa

Edn. (Vedid. C.) Sevgililer, sevilenler. (Vdi. C.) Vdiler. Dereler. Kuvvet. Ar yk gtrmek. * Erilik. f. Kap. Kabkacak. ok vefal. ok sadakatli. Ahdine vefas kuvvetli. * En ok. Pek tamam. * Tam yetimek.

Evfad

eitli frkalar.

779

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evfak evfak Evfer Evgad Evgenc Evhad Evhal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Daha muvafk. En uygun. En muvafk. en uygun. (Vfir. den) ok. Bol. (Vagd. C.) Ahmaklar, eblehler, salaklar, bnler, aklszlar. f. Nedmet, pimanlk, piman olma hli. Vahid. Tek. (Vahal. C.) Svalar, balklar, amurlar. * Meknlar, hneler, evler, durulacak veya oturulacak yerler.

Evham

Olmayan bir eyi olur zann ile meraklanma. znt. Vehimler. Kuruntular. Zarar ihtimli ok az olan bir eyden meraklanma ve zlme.

evhm Evhamn mdafaas Evham-sz Evha Evhen Evidda Evil Evind Eviy Ev'iye

vehimler, kuruntular. Vehimlerin def'edilmesi, kuruntularn kovulmas. f. Evham veren. Daha vahi. En vahi. En gevek, ok zayf, pek dayanksz, kuvvetsiz tkat kalmam. Ahbablar. Hlis ve sdk dostlar. Siyaset. f. Hud'a, hile, aldatma, oyun. Yerleme. Yerine gelme. Koruma. (Vi. C.) Mahfazalar, kaplar, gizlemeye veya saklamaya yarayan eyler. * Damarlar.

Ev'iye-i a'riyye

Tb: Siyah ve krmz kan damarlar arasndaki gayetle ince olan damarlar.

Ev'iye-i veridiyye Evk

Tb: Siyah kan damarlar. (C: Evk) Arlk, yk. * inde su biriken ukur yer.

780

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evkaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vakf. C.) Allah yoluna hizmet iin verilip devaml braklan eyler. Sahibi tarafndan eriata uygun olarak bir hayr i ve hasenata tahsis olunmu mlk veya mallar. (Bak: Vakf)Osmanl devletini asrlar boyu kuvvetli bir devlet olarak ayakta tutan kurululardan biri de vakftr. Osmanl tarihini inceleyen bat tarihileri vakf kurulularna hayran kalmlar ve kendi lkelerinde bunun rneklerini kurmaya balamlardr. Amerika'da kurulmu nemli vakflar hlen vardr. Vakf messesesini komnizme kar ok mhim bir set olarak grmektedirler. Atalarmzn bu hayr kurulularnn bugn memleketimizde takdir edilmesi ve ihml edilmemesi gereklidir.

evkaf Evkaf- hmayun Evkaf- mazbute Evkar Evkas Evka Evkat evkat Evkat- hamse

vakflar. Tar: Padiahlarn ve onlara mensub olan kiilerin braktklar vakflar. daresi Evkaf Nezareti'ne ait olan vakflar. (Vekr. ve Vekre. C.) Ku yuvalar. Boynu ksa olan. Ayak takm. Terbiyesiz, ahlaksz, adi ve alak kimse. (Vakit. C.) Vakitler. vakitler. Be vakit. Sabah, le, ikindi, akam ve yats namazlarnn klnd vakitler.

Evkat- muayyene Evkat- salt Evked Ev-kema kal

Belli vakitler, belli zamanlar. Namaz vakitleri. Pek te'kitli, ok kuvvetli, en kavi. "Syledii gibi. Sylendii gibi. * Hadis-i erifi lfz ile aynen nakletmekte bir hata olmusa, mes'uliyetten kurtulmak iin bu kelm sylenir. ""Bu naklettiim hadisin metninde yanlm varsa

781

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamber (A.S.M.) aslnda nasl sylemi ise aynen onu kastediyorum"" demektir." evkemkal Evkes Evl Evla evl Evlad yal Evld evld Evld- vatan Evld- zkur Evladiyet Evladiyye Evlak Evleviyet sylendii gibi. Pinti ve soysuz kii. (Bak: Te'vil) Daha iyi, birincisi, bata gelmesi lzm geleni. daha iyi. oluk ocuk. Evldlar ve kars. (Veled. C.) Veledler. ocuklar. veledler, ocuklar. Vatan ocuklar. Erkek ocuklar. Evlda mahsus, evladlk, bnvvet. Evlatlk, evlada mahsus. * Mc: ok salam ve dayankl ev veya eya. Delilik, cnun. Daha ncelik. Bata gelir olmak. Daha beenilir. Daha mnsip olmak. evleviyet Evliya elebi ncelik. "Ktahya'l olup, Mi: 25 Mart 1611'de domutur. Mehur eseri; Seyahatnme'sidir." Evliya (Veli. C.) Veliler. Nefsine deil, dim Cenab- Hakk'n rzsna tbi olmaa alan, ibdet ve taatta, takv ve riyzatda ok yksek mertebelere ulap Allahn (C.C.) mahbubu ve karibi olan byk ve ender ztlar. (Bak: Veli) evliy Evliya-i izm kalbi nurlu mminler, erenler, veller. Byk evliya.

782

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evliya-i umur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" banda bulunanlar, ileri idreye vazifeli olanlar.(Ey evliya-i umur! Tevfik isterseniz, kavnin-i detullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlik ile cevab- red alacaksnz. Zira, mruf umum Enbiyann memlik-i slmiye ve Osmaniyeden zuhuru, Kader-i lhinin bir iaret ve remzidir ki; bu memleket insanlarnn makine-i tekemmltnn buhar diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika tarlasnn ve Rumeli bostannn iekleri, ziya-y slmiyet ile nev nema bulacaktr. H.)"

evliyullah Evn

Allahn velleri, sevgili kullar. Yab yab yrmek. * Vakarl, sessiz ve ciddi olmak. * Heybenin bir gz. * Denk.

Evra evrd Evrad Evrak evrak Evrak- havdis Evrak- nakdiyye Evram Evran Evre Evrek Evrencen Evrend

f. Hisar, kal'a, kale. devaml okunan dualar, zikirler. Virdler. (Bak: Vird) (Vakar C.) Sahifeler. Yapraklar. yapraklar, katlar, belgeler. Cerideler, gazeteler. Kat paralar. (Verem. C.) Veremler, vcudda hasl olan yumrular, iler. Bime, l, mikyas, tahmin, keif, biim, endam, tenasb. Ahmak kimse. f. ocuklarn aaca ip takmak suretiyle yaptklar salncak. f. Kadn bilezii. f. Hile, aldatma, hud'a, oyun. * Nam, an, eref. * Serir, erike, taht.

783

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evreng

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Taht, evrend. * an, eref, nm. * Zinet, ss. * Akl, irfan. * Aa kurdu. * Ho hllilik, hlin holuu. * Hile, desise, hud'a, aldatma, oyun. * Yakkllk.

Evreng-niin Evreng-zib Evride

f. Tahtta oturan, hkmdar. f. Taht ssleyen. Hkmdar, padiah. "(Verid. C.) Vcudun her tarafndan kalbe kann gitmesini temin eden damarlar. Siyah kan damarlar.(Sni-i Hakm, beden-i insan, gayet muntazam bir ehir hkmnde halketmitir. Damarlarn bir ksm telgraf ve telefon vazifesini grr. Bir ksm da, emelerin borular hkmnde, b- hayat olan kann cevelnna medardrlar. Kan ise; iinde iki ksm kreyvt halkedilmi. Bir ksm kreyvt- hamr tbir edilir ki, bedenin hceyrelerine erzak datyor. Ve bir kanun-i lah ile hceyrelere erzak yetitiriyor. (Tccar ve erzak memurlar gibi). Dier ksm kreyvt- beyzdrlar ki; tekilere nisbeten ekalliyettedirler. Vazifeleri, hastalk gibi dmanlara kar asker gibi mdafaadr ki, ne vakit mdafaaya girseler Mevlevi gibi iki hareket-i devriyye ile, sr'atli bir vaziyet-i acibe alrlar. Kann hey'et-i mecmuas ise: ki vazife-i umumiyyesi var. Biri: Bedendeki hceyratn tahribatn tmir etmek. Dieri; hceyratn enkazlarn toplayp, bedeni temizlemektir. Evride ve erayin namnda iki ksm damarlar var ki: Biri sfi kan getirir; datr, sfi kann mecralardr. Dier ksm enkaz toplayan bulank kann mecrasdr ki, u ikinci ise kan, ""Ree"" denilen nefesin geldii yere getirirler.Sni-i Hakm, havada iki unsur halketmitir. Biri azot, biri mvellid-l-humuza. Mvellid-l-humuza ise: Nefes iinde kana temas ettii vakit, kan telvis eden karbon unsur-u kesifini kehribar gibi kendine eker, ikisi

784

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

imtiza eder. Buhari hmz- karbon denilen (Semli hava) bir maddeye inklb ettirir. Hem hararet-i gariziyyeyi te'min eder, hem kan tasfiye eder. nki: Sni-i Hakm fenn-i kimyada ak- kimyevi tbir edilen bir mnasebet-i edideyi, mvellid-l-humuza ile karbona vermi ki: O iki unsur birbirine yakn olduu vakit, o kanun-u lh ile, o iki unsur imtiza ederler. Fennen sabittir ki: mtizatan hararet hsl olur. nki imtiza, bir nevi ihtiraktr. u srrn hikmeti udur ki: O iki unsurun, herbirisinin zerrelerinin ayr ayr hareketleri var. mtiza vaktinde her iki zerre, yni onun zerresi, bunun zerresiyle imtiza eder, birtek hareketle hareket eder. Bir hareket muallk kalr. nki imtizatan evvel iki hareket idi. imdi iki zerre, bir oldu. Her iki zerre, bir zerre hkmnde bir hareket ald. Dier hareket, Sni-i Hakm'in bir kanunu ile hararete inklb eder. Zaten ""hareket, harareti tevlid eder"" bir kanun-u mukarreredir. te bu srra binaen beden-i insandeki hararet-i gariziyye, bu imtizac- kimyeviyye ile temin edildii gibi, kandaki karbon alnd iin kan dahi sfi olur. te nefes dahile girdii vakit, vcudun hem b- hayatn temizliyor. Hem nr- hayat ial ediyor. kt vakit, azda, mucizat- kudret-i lhiyye olan kelime meyvelerini veriyor. $ S.)" evride Evs Evsa' Evsf evsf Evsf- cemile toplardamar. Bahi vermek. * Kurt. Daha geni. ok vasi'. (Vasf. C.) Vasflar, sfatlar. vasflar, zellikler. Gzel vasflar. yi hasletler.

785

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evsf- nisbiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. l ve kyasa gre olan vasflar. (Scaklk, souklukla bilindii, karanlk derecesi aydnlkla grld gibi.)

Evsah Evsak Evsal Evsam Evsan Evst evsat Evsat Evst- mufassal

(Vesah. C.) Pislikler, murdarlklar, kirler. En ok inanlan, ziyade salam. Daha ok vsuk sahibi. (Vasl. C.) Vcuttaki mafsallar, oynaklar. (Vasm. C.) Arlar, haylar, utanmalar. (Vesen. C.) Putlar. Sanemler. (Vasat. C.) Ortalar. Vasatlar. orta, orta hl. Ortada olmak. * Vasatta olan. Orta. Orta hlli. Kur'n- Kerimin 86. suresi olan Tark Suresinden 98. sure olan Beyyine Suresinin sonuna kadar olan surelerdir.

Evab Eval

Aalk kimse, di ve rezil kii. Ayak takm. (Vel. C.) Damla damla akan su. * Birbiri ardnca katar gibi pepee gelen kimseler.

Evaz

Yardmclar, tarafdarlar. Aalk ve ayak takm olan kiiler. * Vcuttaki mafsallar, oynak yerler.

Even Eveng Evtad evtd Evtad-l arz Evtaf Evtan

Yaltak, dalkavuk. f. Sicim. nce ip. (Veted. C.) Direkler. Kazklar. * Riclullahtan birine verilen isim. direkler, kazklar. Tepeler. Dalar. Arzn direkleri. Kirpikleri uzun ve ka kll olan kimse. (Vatan. C.) Vatanlar, insann doup byd ve sevdii memleketler, hatta urunda can verilen topraklar.

Evtar

(Vatar. C.) htiyalar.

786

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk evtr Evtar- cile Evtas tek, esiz. Acil ihtiyalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arap Yarmadasnda, Hevzn ilinde bir derenin ismi olup, Peygamberimizin (A.S.M.) Huneyn Vak'as bu vdide vuku bulmutur.

Evvab

(Evb. den) Rcu' eden. Geri dnen. * Gnahlardan tevbe edip hakk kabul eden.

Evvabn evvbin Evvah

Tevbe edip gnahlardan dnenler. tevbe edip gnahtan dnenler. Kusurunu bilerek, ah, vh ederek yalvarmak. * ok h edip du eden. * Merhametli. Salam imanl. Yakin ilim sahibi. Dinde ok lim olan. Hz. brahim Aleyhisselmn bir vasf.

Evvel

hereyden nce var olan ve yaratklarn nceki hllerine de hkmeden Allah.

evvel evvel Evvela evvelbaba Evvel-bahar Evvel-be-evvel Evvel-emirde Evvelen evvelen Evveln hirn Evveln evveln

ilk, nce, birinci. birincisi, nce. lknce, birinci olarak, hereyden nce. ilk baba, her trn bir anda yaratlan ilk ferdi. Nevbahar. lkbahar. Hereyden nce, ilk, evvel. in balangcnda, hereyden nce. Evvel, birinci, ilk olarak. ilk olarak. lkler ve sonlar. Evvelkiler ve sonrakiler. Evvelkiler, ilkler. ncekiler.

787

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Evveliyat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Balanglar. Mukaddemat. lk ndekiler. btidaki cihetler. * Her akllnn tereddtsz tasdik ve kabul edecei hususlar. * Man: Mcerred mevzu ve mahmulleri arasndaki nisbet tasavvur edilince akln kat'iyyetle teslim ve tasdik ettii kaziyeler.

Evveliyet Evvel-l-evil Evy Evza' evzh Evzah Evza- garibe Evzak Evzan Evzan- aruziyye Evzar

Evvel olu. (Bak: Mecaz) Evvellerin evveli. * Hdiselerin balangc. Bir nesne yerine gelmek. (Vaz'. C.) Haller. Durumlar. daha ak. Daha ak. Pek ikr. En vzh. Garip haller. inde su veya baka birey biriken ukur yer. (Vezin. C.) Vezinler. Tartlar. Edb: Aruz vezinleri. (Vizr. C.) Arlklar. Ykler. * Mc: Gnahlar. * (Vezer. C.) Kal'alar, kaleler, hisarlar, snlacak yerler. * stnlkler, galebeler. * Dalar.

Evzayi Ey

f. oal, art. "(Arabada) ""Bak, dinle, dikkat et, yahut, demektir ki"" mnalarna gelir. Bir ibareyi tefsir iin kulanlr. Trkede: Yakn nid iindir."

ey Eya

hitap sz. "f. Acaba mnasna niddr. ""Hey, ey"" gibi arma, nid, seslenme edat olarak da kullanlr."

Eyadi eydi Eyadi-i kesire Eyalat

(Eydi) (Yed. C.) Eller. * Mc: Sebepler. Nimetler. eller. ok eller. ok sebebler. (Eylet. C.) Valilerin idareleri altnda olan memleketler, vilyetler.

788

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eyalet Eyama Eyamin Eyazi Eybe Eyd Eyda' Eydi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Eylt) Vilyet. Bir vlinin idaresinde olan memleket, ehir. (Eyyim. C.) Bekrlar, evli olmayanlar. (Eymen. C.) Pek hayrl, uurlu olanlar. En ymnl. f. Kadnlarn yzlerine rttkleri pee, rt. Rcu' etmek. * Gurub etmek, batmak. Kuvvet. Za'feran. (Yed. C.) Eller. * Mc: Kuvvetler. (Daha ok Eydi eklinde kullanlr.)

Eydiye Eyhem Eyheman Eyhukan Eyid Eyir Eyke

(Yed. C.) Nimet. * Eller. Sar. * Bahadr. Ate ve sel. Maydanoz otu. Kuvvetli, iddetli kimse. Scak yel. Sk ve birbirine karm aa. * Yumuak. * Aa bitiren bataklk. (Bak: Ashab- Eyke)

Eyker Eym Eyman

l yaplan bir ot. (C: yum) Ylan. (Eymn) (Yemin. C.) Andlar. Yeminler. Kasemler. * Fk: Zevcesi lm er. * Sa taraflar. Salar.

Eyman- sdka Eymen vdisi Eymen Eyne

Doru yeminler. Musa'nn (A.S.) tecelliye mazhar olduu Tr Da'ndaki vadi. En meymenetli. En uurlu. Sa taraf. Nere? Nerede? Nereye? (mnasna sual iin sylenir ve zarf- mekndr). * Zaman. An. * Yorgunluk (mnsnda da kullanlmtr.)

789

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eyne Eynel mefer nereye, nerede?

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Eyn-el mefer) Nereye gidilebilir? Nereye kalabilir? Kaacak yer var m?

eynelmefer

nereye kamal? (mknszlk bildiren bir tbirdir ki) Yer nerede, Sreyy

Eynessera-min-es-sreyya

nerede?.. Sreyy ile yer bir olur mu? (melindedir ve birbirlerine zt ve uzak olan eyler iin sylenir.) eynesserminessreyyayer nerede, Sreyya nerede? Eyniyet Eys Meknda bulunmas sebebiyle bireye rz olan hlet. Varlk. Vcud. Mevcud. * Kahir. Zulm. * Zarar, ziyan. * midsiz olmak. Ye'se dmek. (Bak: Leys) Eysar Eyser Eytal Eytam ve ermil Eytam eytam Eyum Eyvah Eyvallah adr eteini kaza balamakta kullanlan ksa ipler. * Ot. Sol taraf. Soldaki. * Pek kolay. (C: Eyatil) Bo brl. Yetimler ve dullar. (Yetim. C.) Yetimler. Babalar lm ocuklar. yetimler, babalar lm ocuklar. Erkeksiz kadn (ki, nce ere varm olsun-olmasn). f. Heyht, yazk. "Bir ksm mslmanlar arasnda tasdik iareti veya yemin ifade eden bir tbirdir. Bazan Allaha smarladk yerine syliyenler de vardr. Fakat makbul olan; ayrlrken de buluurken de selmlamaktr ve bu snnet-i seniyyedir." eyvallah Eyvan eyvan peki, yle olsun. f. Kk. Byk salon. Byk sofa. Divanhne. kk, saray.

790

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Eyvan- kisra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dicle Nehri kenarnda sol tarafta Medyin ehrinde ykntlar bulunan eski ran (Acem) Padiahna mahsus bir saray. Bu saray, Peygamberimizin (A.S.M.) doduu gece atlamtr.

Eyyam eyym Eyyam- diyye Eyyam- bahur Eyyam- bz Eyyam- cem' Eyyam- kur'aniye

(Yevm. C.) Devirler. Gnler. * G, iktidar, nfuz. gnler. Ttil gnlerinin haricindeki gnler. Austos aynn ilk yedi gn. (Eyym-l bz) Her arab ayn 12, 13, 14, 15'inci gnleri. Hac mevsiminde Arafat ve Mina'da geen drt gn. "Kur'an- Kerim'e gre olan gnler (...Semavatta herhangi bir krenin kendi etrafnda bir defa dnmesi ile gn; mensub olduu seyyarenin etrafnda bir defa dnmesi ile de senesi meydana gelir. Her yldzn kendine gre bir gn ve senesi vardr. Mesel: ems--umusun bir gn ellibin sene ve i'ra yldznn bir gn bin senedir.)"

Eyyam- maziyye Eyyam- resmiyye Eyyam- terik

Gemi gnler. Resmi gnler. "Kurban bayramnn birinci gnnden sonraki dier gne verilen isimdir. Zilhiccenin 11, 12 ve 13 nc gnleridir. Birinci gnne ""yevm-i nahr"" (kurban gn) denir."

Eyyamn ma'dudat

Kurban bayramnn son gn. * Saylan gnler. * Ramazan- Mbrekin sayl gnleri.

Eyyan Eyyid

Vakit, zaman. Kuvvetlendir, teyid et, devam ettir (melinde).

Eyyid-allahu mlkehu Allah'm onun mlkn devaml kl, kuvvet ver (melinde du.) Eyyim "Bekr, dul. Eyyim; gerek bikir, gerek seyyib olsun zevci olmayan kadna ve zevcesi olmyan erkee denir ki, buna bekr denir. Bundan

791

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baka eyyim; hr kadna ve bir kimsenin kz, hemiresi, teyzesi gibi yakn hsmna da tlak edilir. (E.T.)" Eyyb Eyyb-l ensar eyy Eyy Eyyhel-ihvan eyyhelmnfk Eyzan eyzan Ez n cmle Ez kaza Ez ser-i nev ez Ez Eza hastalna sabretmesiyle mehur bir peygamber. (Bak: Ebu Eyyub-l Ensar) " ""ya, ey"" mnsnda hitap edat." "Sual sormak iin ""Hangi? Ne? Ne vakit?"" mnalarna kullanlr." Ey kardeler, ey ihvn (melinde hitab). ey mnafk, ey mmin grnen kfir! Bylece, kez, bunun gibi, yine byle, bu da byle. nceki gibi. O cmleden olarak. f. Kaz olarak, tevfuk olarak. Beklenmedik nda. Yeni batan. " ""den, dan"" mnsnda n ek." f. ...den, ...den. Ticarette kaybetme, zarar etme. * Kibir ve gururunu braktrma. * Sknt, eziyet, zulm, cevr, sitem, renc, incinmek. nsann kerih grp mahzun olduu ey. * Hayr ve sadaka yoluyla mal vermede gururlanmak. Tetavl etmek. ez Ez'af Ez'af- muzafa Ez'af- ns Ez'af-l ibad Ezahir ezahir zme, incitme. (Z'f. C.) Bir eyi iki kat yapan fazlalklar. Katlar. Pek ok, kat kat. nsanlarn en zayf olan. Kullarn en zayf olan. iekler, kufeler. iekler.

792

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ezahir-i efkr Ez'ak Ezame Ezamim ezan Ezan Fikir iekleri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksa boylu ve kt olan adam. Ktlk yapan kimse. (C.: Ezamt) Hm ve gadap etmek. Kzmak, hiddetlenmek. (zmme. C.) Cematler, topluluklar. namaza davet iin edilen nida. Namaza dvet ve vahdaniyet-i lhiyyeyi ve hakaik- slmiyyeyi leme, kinata iln etmek iin minare ve emsali mahallerde edilen nid. Kamet getirmek. * Bildirmek.(Ezan, Mslmanln mhim bir irdr. Ezan esnasnda konumamak, hatt Kur'an okumay brakp dinlemek efdaldir. B...) (Bak: Taabbd)

Ezan saat

Ezann kendine gre ayarland saat. Her hangi bir yerde gnein tam gurub ettii andan, sonraki gn ayn vakte kadar, 24 saat olmak zere ayarlanm saat.

Ezan E'zar Ez'ar Ezat Ezb Ezbad ezber Ez-cmle ezcmle Ezdad

Ezan ile alkal. zrler. Kusurlar. Bahaneler. Sa az olan kimse. * Otu az olan yer. * Zlim ve kt huylu kimse. (C.: z-Ezy) inde su birikmi ukur yer. Anasndan yeni domu hayvan. (Zebed. C.) Paslar. * Drtte birler, eyrekler. * Kpkler. zihinde tutma. f. Bu cmleden, mesel, bunun gibi. mesel, bunun gibi. "Zdlar. Mukabil ve muhalif olan eyler. Birbirinin tersi veya zdd olanlar.(u kinata dikkat edilse grnyor ki: inde iki unsur var ki, her tarafa uzanm, kk atm: Hayr er, gzel irkin, nef zarar, keml noksan, ziya zulmet, hidayet dallet, nur nr, imn kfr, tat isyan,

793

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

havf muhabbet gibi srlariyle, meyveleriyle u kinatta ezdad, birbiriyle arpyor. Daima tagayyr ve tebeddlta mazhar oluyor. Baka bir lemin mahsultnn tezgh hkmnde arklar dnyor. Elbette o iki unsurun birbirine zd olan dallar ve neticeleri, ebede gidecek; temerkz edip birbirinden ayrlacak. O vakit, Cennet Cehennem suretinde tezahr edecektir. Madem lem-i beka, u lem-i fendan yaplacaktr. Elbette anasr- esasiyesi, bekaya ve ebede gidecektir. Evet, Cennet - Cehennem; ecere-i hilkatten ebed tarafna uzanp eilerek giden dalnn iki meyvesidir ve u silsile-i kinatn iki neticesidir ve u seyl-i uunatn iki mahzenidir, ve ebede kar cereyan eden ve dalgalanan mevcudatn iki havzdr ve ltuf ve kahrn iki tecellighdr ki; dest-i kudret bir hareket-i edide ile kinat alkalad vakit, o iki havuz, mnasip maddelerle dolacaktr.u remizli nktenin srr udur ki:Hakm-i Ezeli, inayet-i sermediyye ve hikmet-i ezeliyyenin iktizas ile, u dnyay, tecrbeye mahal ve imtihana meydan ve esm-i hsnsna yine ve kalem-i kader ve kudretine sahife olmak iin yaratm. Ve tecrbe ve imtihan ise nevnemaya sebeptir. O nevnema ise, istidatlarn inkiafna sebeptir. O inkiaf ise, kabiliyetlerin tezahrne sebeptir. O kabiliyetlerin tezahr ise, hakaik- nisbiyenin zuhuruna sebeptir. Hakaik- nisbiyyenin zuhuru ise, Sni-i Zlcell'in esm-i hsnsnn nuku-u tecelliyatn gstermesine ve kinat mektubat- Samedaniyye suretine evirmesine sebeptir. te u srr- imtihan ve srr- teklif iledir ki: Ervh- liyenin elmas gibi cevherleri, ervh- sfilenin kmr gibi maddelerinden tasaffi eder, ayrlr.te, bu mezkur srlar gibi daha bilmediimiz ok ince, li hikmetler iin, lemi bu surette

794

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

irade ettiinden u lemin tegayyr ve tahavvln dahi o hikmetler iin irade etti. Tahavvl ve tegayyr iin ztlar birbirine hikmetle kartrd ve kar karya getirdi. Zararlar menfaatlara mezcederek, erleri hayrlara idhal ederek, irkinlikleri gzelliklerle cem ederek, hamur gibi yourarak u kinat tebeddl ve tagayyr kanununa ve tehavvl ve tekml dsturuna tbi kld. Vaktaki meclis-i imtihan kapand. Tecrbe vakti bitti, esm-i hsn hkmn icra etti. Kalem-i kader, mektubatn tamamiyle yazd. Kudret, nuku-u san'atn tekmil etti. Mevcudat, vezaifini ifa etti. Mahlukat, hizmetlerini bitirdi. Herey, mnasn ifade etti. Dnya hiret fidanlarn yetitirdi. Zemin, Sni-i Kadirin btn mu'cizat- kudretini, umum havarik- san'atn tehir edip gsterdi. u lem-i fena, sermedi manzaralar tekil eden levhalar zaman eridine takt. O Sni-i Zlcell'in hikmet-i sermediyyesi ve inayet-i ezeliyyesi; o imtihan neticelerini, o tecrbenin neticelerini, o esm-i hsnnn tecellilerinin hakaikn, o kalem-i kader mektubtnn hakaikn, o nmne-misl nuku-u san'atnn asllarn, o vezaif-i mevcudatn faidelerini, gayelerini, o hidemat- mahlukatn cretlerini ve o kelimat- kitab- kinatn ifade ettikleri mnalarn hakikatlarn ve istidat ekirdeklerinin snbllenmesini ve bir mahkeme-i kbra amasn ve dnyadan alnm misali manzaralarn gstermesini ve esbab- zhiriyenin perdesinin yrtmasn ve herey dorudan doruya Hlk- Zlcelline teslim etmesi gibi hakikatlar iktiza etti ve o mezkur hakikatlar iktiza ettii iin, kinat dadaa-i tagayyr ve fenadan tahavvl ve zevalden kurtarmak ve ebediletirmek iin o ztlarn tasfiyesini istedi ve tegayyrn esbabn ve ihtilfatn maddelerini tefrik etmek istedi.

795

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elbette kymeti koparacak ve o neticeler iin tasfiye edecek. te u tasfiyenin neticesinde cehennem, ebed ve dehetli bir suret alp, taifeleri $ tehdidine mazhar olacak. Cennet ebed, hametli bir suret giyerek ehil ve ashab $ hitabna mazhar olacak. Hakm-i Ezel, u iki hanenin sekenelerine, kudret-i kmilesiyle ebedi ve sabit bir vcut verir ki; hi inhill ve tagayyre ve ihtiyarla ve inkraza mruz kalmazlar. nki inkraza sebebiyet veren tagayyrn esbab bulunmaz. S.)" ezdd Ezder Ez-dil Ezdili can Ezeb Ezebb Ezec Ezecc ezel Ezel ezel Ezel ztlar. f. Mnsib, muvfk, yarar, lyk. Gnlden. (Ez-dil-i cn) Candan ve gnlden. Leim kimse. * Ksa boylu. f. Salar uzun ve kalarnn kllar ok olan adam. (C.: Azec) Sleyman Aleyhisselm'n yapt bir bina ad. Uzun ve ince kal. balangc olmama, ncesizlik. btidas ve balangc olmayan, her zaman var olan. balangc olmayan. Ezele mensub ve mteallik. Devaml var olup varlnn balangc olmayan. ezeliyet Ezeliyye varlnn balangc olmama. "Ezele mensub, ezel ile ilgili, ezellik.(S - Btn silsilelerin Hlik'n vcub-u vcuduna kat'i ehadetleri gz nnde olduu halde, baz insanlarn madde ile maddenin hareketinin ezeliyeti cihetine zhib olmakla dallete dtklerinin esbab nedendir?C - Kasd ve dikkatle

796

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

deil, sathi ve dikkatsiz bir nazarla, muhal ve btla, mmkin nazaryla baklabilir. Mesel:Bir bayram akam, gkte ay ve hilli arayanlar iinde ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gkteki hilli grmek iin btn kasd ve dikkatiyle nazarn ge tevcih edip hilli aratrmakla megul iken, gznn kirpiklerinden uzanan ve gznn hadekas zerine eilen beyaz bir kl naslsa gzne iliir. O zat derhal ""Hilli grdm."" der. ""te bu grdm Ay'dr."" diye hkmeder.te sath ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara dtkleri gibi, yksek bir cevhere ve mkerrem bir mahiyete mlik olan insan, kasd ve dikkati ile daima hak ve hakikat ararken, bazan sath ve dikkatsiz bir nazarla batla bakar. O batl da; ihtiyarsz, talebsiz, dvetsiz fikrine gelir. Fikri de, ar-naar alr saklar, yava yava kabul ve tasdikine de mazhar olur. Fakat onun o batl kabul ve tasdiki, btn hikmetlerin mercii olan nizm- lemden gaflet etmesinden ve madde ile hareketinin ezeliyete zt olduuna krlk gsterdiinden ileri gelmitir ki, u garip naklar ve acib san'at eserlerini esbab- cmideye isnad etmek mecburiyetiyle o dalletlere dmlerdir. ..)" Ezell Kurtla srtlandan doan hayvan. * Oturak yerinin iki yanlar ark ve yeyni olan. Ezell-i ns Ezem nsanlar iinde en rezil ve aalk olan adam. Azn yumup oturmak. * Sabretmek. * Yemekten ve imekten men'etmek. * Isrmak. * Gayret etmek. * Bkmek. Ezfar Trnaklar. * Trnakbahuru denilen tbbi bir koku. * imal kutbunda bulunan kk yldzlar. Ezfel Ezfer Cemaat- kalile. Az cemaat. Ufak topluluk. Uzun trnakl.

797

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ezfile Ezfir Ezgehan Ezhab ezhn Ezhan Ezhar (azhr) Ezhar ezhr Ezhar- nev-bahr Ezhar- rebi Ezhel Ezher ezher Ezheran Ezher-l vech Ezib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cemaat, topluluk, gruh, blk. ok iyi kokulu nesne. f. Tembel adam. i gc olmayan kimse. (Zeheb. C.) Yumurta sarlar. * Altunlar. zihinler. Zihinler. Mdrikler. Anlamay meydana getiren duygular. (Zahr. C.) Sathlar, yzler. * Srtlar, arkalar. Binek hayvannn srtlar. (Zehre. C.) iekler. Zehreler. ukufeler. iekler. Bahar iekleri. Bahar iekleri. Gafil kimse. Gaflette bulunan kii. * Pek dalgn. Msrda bulunan byk bir niversite. pek parlak. (Ezhereyn) Ay ile gne. Yz nurlu olan. Rezil, di ve aalk kimse. * Kble rzgar. * Riyh-u cenub ile Sb arasnda esen yel. * Sevinmek, ferah ve neat.

Ezikka Ezille Ezimme Ezimme-i umur Ezin Ezir eziyet Eziyet

(Zukak. C.) Yollar, sokaklar. Zeliller, alaklar. (Zimam. C.) Yularlar. Balar. lerin idresi. Kefil. f. Haykrma, barma. byk sknt, incinme. ncinme. Sknt ekme.

798

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ezka Ez-kadim Ezkan Ezkar ezkr Ezkat ezkaza Ezker Ezkiya ezkiy ezkiya Ezl Ezla Ezlak Ezlam Ezlef Ezlem ezlem Ezm ezman Ezman Ezmr Ezmr- etrk Ezmayi Ezme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

En anlayl. En zeki. f. Eskiden, nceleri. (Zakn. C.) eneler. (Zikr. C.) Zikirler. zikirler, Allah anmalar. f. Kt dnceli kii. kaza olarak. Maharetli duvar ustas. (Zeki. C.) abuk ve gzel anlayl kimseler. Keskin zekllar. temiz ve iyi insanlar. zekiler. Glk. * Darlk. * Hapsetmek. Uzunca ve iri olan ey. Aleyhte sz syleyen adam. * Keskin olan ey. (Zelm. C.) Oklar. Kumar oklar. (C: Zelef) Burnunun ucu uzun ve ince olan. (Bak: Azlem) en zlim. Yemek, ekl. zamanlar. Zamanlar. Vakitler. Mddetler. (Zimr. C.) Kahramanlar, yiitler, bahadrlar. Trk kahramanlar. Tahtadan yaplm demir temrenli bir cins ok. Ktlk, kaht. * iddet. * Darlk. * Bir kere yemek.

799

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ezmel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hareket etmek. * Muzdarib olmak, ac ekmek. * Savt, sad, ses. * Gl.

Ez-men Ezmine ezmine Ezmine-i kadime Ezmine-i mziyye

f. Benden. (Zaman. C.) Zamanlar. zamanlar. Eski zamanlar. Gemi zamanlar.

Ezmine-i mstakbele Gelecek zamanlar, mstakbel zamanlar. Eznab Eznem Ez-nev Ez-on sebeb ezost Ez-ost Ezr Ezra Ezrab Ezrak Ezrar Ezreb Ez-tu Ezc Ezum Ezuz Ezvac ezvc (Zenb. C.) Sular, gnahlar. * Kuyruklar. Kulaklar ucunda sarkk uzun kllar olan kei. f. Yeni batan, yeniden. O sebepten. ondan. Ondan. (C.: Uzur) Arka ve srt. * Kuvvet. Kula beyaz, gvdesi siyah olan davar. Di kk. Saf ve temiz su. * Gk renkli, mvi. (Zirr. C.) Elbise dmeleri. Azerbeycan'n Arapa ad. Senden. Haysz ve edebsiz adam. * Sert bal at. Isrc, sran. Pek keskin olan kln veya haner. iftler. Zevceler. Nikhl karlar. * Kocalar. eler.

800

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ezvac- thirat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hz. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) ismetli ve iffetli, pk zevce-i muhteremeleri (R.A.) ""M'minlerin anneleri"" diye bilinen ve Peygamberimize (A.S.M.) ilelik etmek erefine ermi mbrek hanmlar.(Zt- Risaletin akvli gibi, ef'al ve ahvli ve etvr ve harekt dahi menabi-i din ve eriattr ve ahkmn mehazleridir. kk- zhirsine Sahabeler hamele olduklar gibi, hususi dairesindeki mahf ahvaltndan tezhr eden esrar- din ve ahkm- eriatn hameleleri ve rvileri de Ezvac- Thirat'tr ve bilfiil o vazifeyi ifa etmilerdir. Esrar ve ahkm- dinin hemen yars, belki onlardan geliyor. Demek bu azm vazifeye, bir ok ve merebce muhtelif Ezvac- Thirat lzmdr. M.)"

ezvcthirt Ezvah ezvak Ezvak Ezver Ezvet Ezyaf Ez-yah Ezyak Ezyal ezyl Ezyed Ezz ))) Fa

Peygamberimizin iffetli hanmlar. Mnkabz olmak. * Yaknlk. zevkler. Zevkler. Keyfler. Elenceler. Boynu eri olan kimse. Kk yanakl. (Zyf. C.) Misafirler. Mihmanlar. "f. ""Buzdan souk"" mnasna gelir." (Zk. dan) Pek dar ve skntl. ok zor. (Zeyl. C.) Ekler. lveler. Zeyiller. zeyiller, ekler. ok ziyade. Daha fazla. En ziyade. Depretmek ve koparmak. * Kandrmak, aldatmak.

Osmanlca alfabenin 23'nc harfi olup ebced deeri 80'dir.

801

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fa'al

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mbalgal ism-i fil) ok ileyen ve alan. Durmayp ileyen. alkan. Devaml i yapan.

Fa'aliyet Fa'alne Fa'aln lima-yrid

grmek, almak. Bo durmay. f. Hi durmazcasna alarak. Daima alr surette. """Kayyumiyet srryla ve faaliyet-i daimesiyle her an istediini istedii gibi yapar."" melinde bir yettir."

Fa'fa' Fa'faa Fa'fa Fa'l Fa'm Fa-l fiil Faal faal Faale(t) faaliyet Faaliyet-i rububiyet

Kasap. * oban. Hafif kimse. "obann koyunu armas. arp ""ff"" demek." Koyun oban. lemek mnsna mastar. Dolu. Gr: Bir fiilin asl harflerinden birinci harfi. Balta sap. * Kerem. alkan, ileyen. (Fil. C.) Filler, zneler, i yapanlar. alkanlk, alma. "Allah'n rububiyet faaliyeti ve icraat.(Hlik- Zlcell hayret-nm, dehet-engiz bir surette bir faaliyet-i Rububiyetiyle, mevcudat mtemadiyen tebdil ve tecdit ettiinin bir hikmeti budur: Naslki mahlukatta faaliyet ve hareket; bir itiha, bir itiyak, bir lezzetten, bir muhabbetten ileri geliyor. Hatt denilebilir ki: Herbir faaliyette, bir lezzet nev'i vardr; belki herbir faaliyet, bir eit lezzettir. Ve lezzet dahi, bir kemle mteveccihtir; belki bir nevi kemldir. Mdem faaliyet; bir keml, bir lezzet, bir cemle iaret eder. Ve mdem keml-i mutlak ve Kmil-i Zlcell olan Vcib-l-Vcud, zt ve sft ve ef'linde, btn enva- kemlta cmi'dir; elbette o Zt- Vcib-l

802

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcud'un vcub-u vcuduna ve kudsiyetine lyk bir tarzda ve istini ztisine ve gna-i mutlakna muvafk bir surette ve keml-i mutlakna ve tenezzh- ztisine mnasip bir ekilde; hadsiz bir efkat-i mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i mnezzehesi vardr. Elbette o efkat-i mukaddesen ve o muhabbet-i mnezzeheden gelen hadsiz bir evk-i mukaddes vardr. Ve o evk-i mukaddesten gelen hadsiz bir srur-u mukaddes vardr. Ve o srur-u mukaddesten gelen, tbiri ciz ise, hadsiz bir lezzet-i mukaddese vardr. Ve elbette o lezzet-i mukaddese ile beraber; hadsiz onun merhameti cihetiyle faaliyet-i kudreti iinde, mahlukatnn istidatlar kuvveden fiile kmasndan ve tekemml etmesinden ne'et eden, o mahlukatn memnuniyetlerinden ve kemallerinden gelen Zt- Rahman ve Rahim'e ait, tbiri ciz ise, hadsiz memnuniyet-i mukaddese ve hadsiz iftihar- mukaddes vardr ki; hadsiz bir surette, hadsiz bir faaliyeti iktiza ediyor. Ve o hadsiz faaliyet dahi, hadsiz bir tebdil ve tayir ve tahvil ve tahribi dahi iktiza ediyor ve o hadsiz tayir ve tebdil dahi; mevt ve ademi, zeval ve firak iktiza ediyor.Bir zaman, hikmet-i beeriyenin masnutn gayelerine dir gsterdii faideler nazarmda ok ehemmiyetsiz grnd. Ve ondan bildim ki, o hikmet abesiyete gider. Onun iin feylesoflarn ileri gidenleri, ya tabiat dalletine der veya Sofestai olur veya ihtiyar ve ilm-i Sni'i inkr eder veya Halika ""mcib-i bizzat"" der. M.)" faalne Faalnlimyrd Fabrika Faci' Faciat alkanca. her istediini yapabilen Allah. Sanayi mmllerinin byk lde imal edildii yer. (Fcia) Byk bel. Musibet. Ackl. Elem verici hdise. (Dram) Fcialar, bellar, musibetler.

803

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Facir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haktan sapan. Haram ve gnaha dalm kt insan. Gnah ileyen. (Bak: Fecir)

Facire Fadl Fadr Fagosit Fagr Fagre Fahamet

Kt hayata alm, ahlksz kadn. Gnahkr. (Bak: Fzl) (C: Fdr) Zayf. * ciz, gsz. * Yal da keisi. yun. Organik yahut inorganik maddeleri alp sindirebilen hcre. Amak. Hind nilferi denilen bitkinin kk. (Fehmet) Byklk. Kadr n yksek. (Eskiden byk zatlara veya sadrazamlara kar kullanlan hitab ekli idi. Fehametli Sultnm... gibi)

Fahamet-l

Osmanl mparatorluu devrinde sadrazama, prenslere ve Msr Hidivi'ne verilen bir nvan.

Fahamet-penah Faheka Fahh Fahh-ul fr Fahham Fahhar Fahhare Fahhar Fahha Fahim Fahimne

f. Yegne mracaat edilecek en byk makam. Vurulduu yerden kan kartan kl ve neter paras. A, kapan, tuzak. Fare kapan. Kmrc. ok nen. ok iftihar eden. Fahur. * anak, mlek. Toprak testi. Aa kap. anak, mlek, testi ve bardak yapan kimse. Her cins fenalk ve ktlkleri ahsnda toplam olan kimse. (Fahm. dan) tibr ve nfuz shibi olan, byk zt. f. tibar ve nfuz sahibi kimseye yakr ekilde, fahim olana yakacak surette.

804

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fahir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fhire) ftihar eden. Kendi amelini ve kendini beenen. vnen. * a'aal. Ar. Parlak. anl. * Byk ve iyi nesne. * Koruu byk ekirdeksiz hurma. * Memeleri byk deve.

Fahite Fahi

(C: Fevhit) Yabani gvercin. Ahlka uymaz ve terbiyesiz olan. * Haddi tecavz eden. Mbalal. * ok bahil. Nekir ve yaramaz ey.

Fahie

Ahlksz ve haysz kadn. Namusunu korumayan kadn. * Allah'n menettii ey. * Zniye. Kahbe.

Fahl fahl Fahm fahm Fahm-i hayvan Fahm-i ma'den Fahm-i nebat Fahmiyyet Fahm Fahr

Yavalk, hilm. ileri gelen, stn. Byk, kebir, ulu. kmr, karbon. Hayvan kemikleri yaklarak elde edilen hayvan kmr. Mden kmr. Bitkisel kmr. Karbonat. Kmrlemi olan ey. (Fahmiyye) Kmrms, kmrle alkal. vnme. Yaptn sayarak vnme. vlmeye sebeb olacak kimse. Fazilet. Byklk. eref.

fahr Fahr-i kinat

vnme, iftihar etme. (Fahr-i lem, Zbde-i Kinat, Seyyid-i Kinat) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) nmlar. Btn lemin kendisi ile eref bulduu, iftihar ettii Hz. Muhammed (A.S.M.). (Bak: Mefhar)

Fahreddin-i raz

(Mildi 1149-1209) Byk bir mfessir-i Kur'andr. Fizik, matematik ve tb hakknda eserleri de vardr.

Fahrikinat

kinatn vnc olan Peygamberimiz.

805

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fahriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin kendini medih iin syledii sz veya iir. Fahre mensub ve mteallik olan.

fahriye Fahriyyen

vnme. Gnlden isteyerek. Karlksz olarak.FAHRUL SLAM $ (Pezdev): Mavera-n Nehir'deki Hanef fukahasnn mehurlarndandr. Hicri 482 tarihinde Semerkant'ta vefat etmitir.

Fahrilem Fahr fahr fahrddevern Fahs

lemin kendisiyle vnd Peygamberimiz. Karlksz olarak. Parasz olarak. * ftiharla. vnerek. karlksz, parasz. devirlerin vnc. Bir eyin iyzn aratrma, asln tetkik etme. * Ayrtmak. * Bahsetmek. * Seyirtmek. * Sramak.

Fahur Fahurane Fahz

Bir feslien cinsi. f. Kendini beenerek. Kendini medhederek. ok vnerek. Uyluk. Kala. Bacan kaladan dize kadar olan ksm. * Bir kimsenin en yakn airetinden olan cemaat.

fahmet fahr Faha

anlayllk. ok vnen. Byk gnahlar. irkinlikler. Zina gibi ehevta tbi olmakta ifrat ile alkadar olan gnahlardr ki, lisanmzda fuhiyat tbir olunur. Ve bunlar, insanlarn en irkin hlleridir.

fah Faih Faikiyyet Faite

byk gnahlar. (C.: Fevih) Meyve ve iek kokusu. stnlk. Kymetlilik. Geen. Fevt olan. * Vaktinde klnmam olan namaz.

806

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Faiz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"dn verilen para iin alnan ve er'an haram olan kr. Faizin i hayatndaki mnas, ""sen al, ben yiyeyim""dir. Kk tasarruf sahiplerinin paralar bankalarda toplanp, byk yeknlere ular. Banka bu paray aldndan daha byk faizle i sahiplerine kredi olarak verir. stihsl edilen (retilen) mallarn fiatna masraf olarak bu faiz eklenir. Bylece mallarn fiat faiz yznden %50 civarnda veya daha fazla artar. Bu mal satn alanlar, dedikleri fiatla birlikte vaktiyle yatrmcnn dedii faizi kendileri demi olurlar. Bylece tasarruf sahipleri bankadan aldklar faizden ok daha fazlasn bu mal satn almakla geri demi olurlar. Ayrca fiatlarn ykselmesiyle dar gelirlilerin haklarna tecavz etmi olurlar. almadan para alp vermekle zenginleen bir zmrenin tremesine de sebep olurlar. slm, faizi haram klmakla bu hakszlklar nler. (Bak: Riba) * Taan, dolan."

Faj (fje) Fak Fak' (fk') Fak'e Fakad Fakahat Fakahet

f. Esneme. Yalanm, ihtiyar kimse. (C: Fka) Bir cins beyaz yumuak mantar. Uyumak. Be parmak dedikleri otun tohumu. El ayas. eriat bilgisinde limlik. Fkh bilgisinde mtehassslk. Anlayl olmak. (Bak: Fkh)

Fakahetl Fakaka Fakak'

Evvelce mftler hakknda kullanlm olan resm bir lkab. Ahmak adam. Su stnde olan kabarcklar.

807

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fakam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin azn yumduunda alt dilerinin ne kp, st dileriyle stste gelmesi. * Dolmak, imtil olmak.

Fakare Fakat

(C: Fikar) Omurga kemii. "(""Fa"" ile ""kat"" dan mteekkil) Hemen, yalnz, ancak, yeter, bes, geri, her ne kadar, lkin, amm."

fakat Fakd

ama. Bulunmamak, bir eyi kaybetmek. Belirsiz olmak. * Talebetmek, istemek.

fakd Fakd-l ahbab Fakd- nakd fakdlahbb Fake Fakfaka Fakfon Fakha Fakid Fakih

bulunmay. Ahbabszlk, dostsuzluk. Ahbabn bulunmay. Para yokluu. sevilenlerin bulunmamas. Fakirlik. Kpein korkudan rmesi. Kim: inko, nikel ve bakrdan yaplan gm grnnde bir halita. Her nebatn yeni am iei. * Bir yldz ad. * Dbr halkas. Az rastlanan ey. Ndir bulunabilen nesne. (Fkihe) Ya meyve, yemi, ya hurma aac. * enlendiren, sevindiren.

Fakihe Fakihet-l cennet Fakihet- ita Fakihiyy (fkihan) Fakir

(C: Fevkih) Yemi, ya meyve. Cennet meyvesi. K meyvesi. * Mc: Ate. Yemi satan kimse. Bire, muhta, yoksul. slm dini, ev kiras, yiyecek, iecek, giyecek, ila, yakacak gibi zorunlu ihtiyalar karlandktan sonra ylda 96 gram altn alabilecek kadar geliri olmayanlar fakir sayar. Fakirlerden

808

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vergi alnmaz, slm devleti zorunlu ihtiyalarn karlamada, tedavi, tahsil (renim), yolculuk gibi durumlarda fakirlere yardm eder. amzda insanlarn ounun yoksun olduu sosyal gvenlie kavuturur. Bu sebeple de fakir-zengin arasnda dmanlk, zddiyet, gerginlik, atma olmaz. Toplumda denge, huzur, mutluluk, skun ve sosyal adalet salanr. (nsanlardan istina ederek kendini ibadet ve tata, Kur'an ve iman ve slmiyet hizmetine vakfeden ztlara da mnen zengin mnasna fakir denildii de grlmtr.) Fakirhne Fakirne Fakkah Fakleyun Fakr Mtevazilikle sz syleyen kiinin evi. f. Fakir bir kimseye yakacak surette. Fakircesine. Ezhar otunun iei. Semizotuna benzer bir ot. "htiya, yoksulluk. * Azlk, muhtalk. * Cenab- Hakk'a kar fakrn, ihtiyacn hissetmek. * Tas: Kendisindeki btn her eyin Allah'a it olduunu bilmek.(Gecede zulmat, nasl nuru gsterir. yle de: nsan, zaaf ve acziyle, fakr ve hctiyle, naks ve kusuru ile, bir Kadir-i Zlcell'in kudretini, kuvvetini, gnsn, rahmetini bildiriyor ve hkez.. Pekok evsf- lhiyyeye bu suretle yinedarlk ediyor. Hatt hadsiz aczinde ve nihayetsiz za'fnda, hadsiz a'dasna kar bir nokta-i istinad aramakla, vicdan daima Vcib-l Vcud'a bakar. Hem nihayetsiz fakrnda, nihayetsiz hct iinde, nihayetsiz maksadlara kar bir nokta-i istimdat aramaa mecbur olduundan vicdan daima o noktadan bir Ganiyy-i Rahim'in derghna dayanr; dua ile el aar. Demek her vicdanda u nokta-i istinat ve nokta-i istimdat cihetinde iki kk pencere, Kadir-i Rahim'in brigh-i rahmetine alr, her vakit onunla bakabilir. S.)"

809

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fakr Fakr-pie Fakr-d dem Fakr- hl Fakr- mutlak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yoksulluk, muhtalk. f. Fakirlie alm, fakirlik iinde, muhtalk iinde. Kanszlk. Fakirlik hli. Mutlak fakirlik. M'min bir kulun Cenb- Hakka kar mutlak muhta halde olduunu bilii. Nihayetsiz muhta olduu Allaha (C.C.) ve emirlerine tam teslimiyyetle snmas hleti.

fakrpe fakruzarret fakrhl fakrmutlak Faks Faks (fekus) Faktr faktr Fakus fakr fakrne fakrlhl Faks Faklte

fakirlik yolunda. fakirlik ve yoksulluk. fakir hllilik. tam ve snrsz fakirlik. Krmak, kesr. lmek. * fsat etmek. Fr. Bir neticeyi meydana getiren unsurlardan her birisi. Amil. bir sonucu oluturan unsurlardan her birisi. Hyar. * Kavun. muhta, yoksul. fakirce. fakir hlde. iftilerin kulland letlerden halka gibi bir demir. (Fr. Faculty) niversitelerin, ihtisas mevzuu bakmndan ayrlm kollarndan her biri. * Hassa, meleke, iktidar. Kabiliyet, kuvvet.

faklte Faka Fakd

meleke, niversitenin blmlerinden her biri. Zahmet, meakkat. Olunu veya eini kaybetmi kadn.

810

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fakra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk musibet, zahmet, meakkat. Dhiye. Belleri krp paralayan iddet.

Fal Fal-i hayr Falak Falaka Falic

Uur. Baht. Tali'. (Bak: Tefe'l) yi almet ve iaret. Uur. Tomruk. * Falaka. * Sabah aydnl. ki ucunda bir ipin iki ular bal, bir srktan ibaret olan ceza leti. Felce uram. * Vcudun bir ksmn veya her tarafn tutmaz hale koyan hastalk. * sabeti ok olan ok.

Falih Fals Falt (felt) Fal Falz Familya

steine kavuan. Kurtulan. Felh bulan. * Toprak sren. ifti. Hals etmek, kurtarmak. Anszlk. Falc kimse. (C: Fevliz) Bostan. Fr. Aile. Soy. Zevce. Kadn. E. * Ayn cinsten olan nebat grubu. Ayn soydan veya cinsten olan. Aralarnda benzerlik bulunan grup.

familya Famiyy Fanatik fanatik Fani

aile, soy. Yemi satc, meyve satan kimse. Fr. Bir dinin veya mezhebin ok ar taraftar olan. ar taraftar. "Muvakkat, kaybolan, gelip geici, devaml olmayan, misfir. (nsan hangi bir eye tevecch ederse, onunla balanr ve onda fni olur. ..)(Ey insanlar! Fni, ksa, fidesiz mrnz; bki, uzun, fideli, meyvedr yapmak ister misiniz? Madem istemek, insaniyetin iktizasdr. Bki-i Hakiki'nin yoluna sarfediniz. nk: Bkiye mteveccih olan ey, bekann cilvesine mazhar olur. Madem, her insan gayet iddetli bir surette uzun bir mr ister, bekaya ktr ve

811

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mdem bu fni mr baki mre tebdil eden bir are var ve mnen ok uzun bir mr hkmne geirmek mmkndr. Elbette insaniyeti sukut etmemi bir insan o areyi arayacak ve o imkn bilfiile evirmee alacak ve tevfik-i hareket edecek. te o re budur: ""Allah iin ileyiniz. Allah iin grnz. Allah iin alnz. Lillh, Livechillh Lieclillh rzs diresinde hareket ediniz. O vakit sizin mrnzn dakikalar seneler hkmne geer. L.)" Fanid Faniyyet Fantaziye Bayat eker. Fnilik, lmllk. "yun. Yalandan gsteri, bo debdebe. Zhir ss ve zinet. Lzumlu ihtiyatan olmayan ve zevk iin kullanlan pahal eya.(Sefahet ve dallette bozulmu ve sevi dininden uzaklam Avrupa! Deccal gibi birtek gz tayan kr dehan ile ruh-u beere Cehennem hleti hediye ettin! Sonra anladn ki, bu yle ilsz bir illettir ki, insan ly illiyynden, esfel-i sfilne atar. Hayvanatn en bedbaht derecesine indirir. Bu illete kar bulduun il, muvakkaten ibtal-i his hizmeti gren cazibedar oyuncaklarn ve uyutucu hevesat ve fantaziyelerindir. Senin bu ilcn, senin ban yesin ve yiyecek!......Bedbahttr o kadn ki; zevcinin fskna bakar, onu baka bir surette taklid eder. Veyl o zevc ve zevceye ki; birbirini atee atmakta yardm eder. Yni; medeniyet fantaziyelerine birbirini tevik eder. L.)" Fantezi yun. eitli ve ssl. Msrifane ss isteinden doan hayal hareketi ile yaplm ssl eya veya sslenmek. Arbal olmayan. fantezi fantziye hayl rn, ar ss. yalandan gsteri, bo debdebe.

812

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fanus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Fener. Sbit ve ssl fener. * Kim: Baz eylerin stne kapatmak iin camdan yaplm kapak.

fanus Far

ssl fener. Fr. Otomobil, kamyon gibi nakil vastalarnn nndeki kuvvetli lmbalar.

Far' Farab

Budak ve aa ba. * Her eyin als. yisi. * Her kavmin ereflisi. "(Mi: 870-950) Aristo felsefesinin slm leminde yaylmasna yol am bir filozoftur. Aristo'dan sonra gelen mnasna, kendisine Muallim-i Sni nm verilmitir. Eserlerinin bn-i Sina zerinde byk te'siri vardr. ""Kanun"" denilen bir alg letinin mucididir. Asl ad Ebu Nsr Muhammed'dir."

Faraklit Faran

Peygamberimizin incildeki ismi. ncil'de Mekke dalarna verilen isim. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) Faran dalarnda zuhur edecei ncil'de haber verilmitir.

Farat

ne kan, geen. * Issz yerlerde konan nian ve iaret. * Kervan halkndan nce su yerine varp sakalk eden kimse.

Faraza

(Esas: Farz) Mesel, yle sayalm ki, farzedelim ki, ola ki, tutalm ki.

Faraziye

(Fr: Hipotez) Var sayma, kabul. Bir hdiseyi, bir olay aklamak, bir dnceyi isbat etmek iin isbat yaplmam baka dnceleri dayanak olarak alma. Msbet ilimlerde aratrmann bir merhalesini meydana getirir. ncelenen hdiseyi aklamas muhtemel olan faraziyeler dnlr. Faraziyenin doruluu hakknda bundan karlacak mantk dnceler belirlenir, bu sonularn hakikatta var olup olmad grme ve deneme yoluyla kontrol edilir. Buna da tahkik (dorulama) denir. Netice dorulanrsa faraziyenin doruluu

813

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

isbatlanm olur ve faraziye kanunlar.Baz cahiller, ilimde tahkik edilmemi faraziyeleri doru hkm zanneder. Faraziyenin doruluu hakknda ileri srlen fikirleri de isbat zanneder. Oysa bu isbat deil, iddiadr. Doruluun mahede ve deneme ile isbatlanmas gerekir. Msbet ilimlerde durum budur. faraziye faraz Faraz faraz Fara ispat edilmemi dnce, varsaym. diyelim ki. (Bak: Farz) farzedilen, varsaylan. (Ferae. den galat) Sprntleri toplamaa ait kulplu kutu, krekik. Sprge. (Bak: Ferra) fara Farfara farfara Fari' Faric Farig sprnt toplama aleti. Hafif mereblik. Grltl. Grltye bomak. * Aklszlk. grltc, vngen. Yce nesne. (Ferec. den) Keder ve tasadan kurtaran. ini bitirmi, bo kalm, alkasn kesmi, rahat, vazgemi, ekilmi. * Fk: Tasarrufu altnda olan mlkn kullanma ve tasarruf hakkn bakasna devreden. Farig-l hal Farih Faris Hali rahat, hali vakti iyi olan. (C: Fevrih-Freh) Gayretli davar. * Akll kii. ran. ranl. * Binici, svri. * Ferasetli, anlayl. * randaki iraz vilyeti. Farisan (Fris. C.) Osmanl mparatorluunun kurulu devrelerinde eyletlerde hudutlardaki muhafz askerler. Farisiyyat Fars edebiyat, ranllarn edebiyat.

814

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Faris

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Acemce, Farsa. ran'la alkal ve ona mteallik. ran dili veya halk ile alkal olan.

Fariz Farizyy (ferazyy) Fark

Yal. Feraiz bilen kii. Ayrlk, bakalk. Ayrma, ayrlma, seilme, * Ban tepesi, bataki san ikiye ayrld yer.

fark Fark- fhi Fark- tmm

ayrlk, bakalk. ok fazla, haddini ok aan fark. Tas: Dnya ile olan alkalar tamamen terkederek, ehadiyyet derghna tam bir tevecchle istirak haleti.

Farkadan Farmason farmason Fars Fart

(Bak: Ferkadan) Fr. Mason. Dinsiz, imansz. (Bak: Mason) mason, islm dman. iranl. frat, ok ar olmak. Arlk. * Acele etmek ve anszn gelmek. * Yollara alamet olarak konulan iret.

fart Fart- gayret Fart- muhabbet Fart- zek

aarlk. Gayrette arlk. Muhabbet ve sevgide arlk. detin stnde, ok ileri zeki olmak. Emsli bulunmayan zekvette olu.

Faruk

Hak ile btl birbirinden ayran. Hakly haksz ayrmakta ok mhir olan. (Hak ile btl birbirinden tam ayrarak slmiyeti kabul ettii ve islm nurunu izhar ettii ve imn ve kfrn arasn fark ve faslettii iin Hz. Peygamber (A.S.M.) tarafndan Hz. mer'e (R.A.) bu isim verilmitir.)

815

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Faruk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. mer (R.A.) soyuna veya adletine mensub olan. Hz. mer'e mensub ve mteallik. mam- Rabban'nin bir lakab.

Faryab

f. Dere ve rmak suyu ile sulanan yer. * Eski Horasan'da Belh'e yakn bir ehrin ad.

Farz

"Bir kimseyi bir vazifeye tayin etmek veya maa balamak. Bir kimsenin kendi nefsine id iken bakasna hibe ettii muayyen bir ey. (Bunun zdd ""karz""dr.) * Takdir veya beyan eylemek. * Bir eyi delmek, gedik amak. * Bir dvaya mevzu ve rkn klnan husus. * Addetmek, saymak, tutmak. * Fk: Din hususunda icras vcib, terki msiyet olan Hkm- lh. Kur'an- Kerim veya Hadis-i erifle sbit olan Cenab- Hakk'n kat'i emri: irk komamak, iman etmek, namaz klmak, yalan sylememek gibi..."

farz Farz- ayn

her mslmann ahsen yapmakla ykml bulunduu ilh emir. Herkesin yapmaya mecbur olduu farz. Namaz klmak, yalan sylememek, imn etmek, oru tutmak gibi.

Farz- kifaye

Bir ksm mslmanlarn yapmas ile dierlerinin gnahtan kurtulduklar farz. Cenze namaz klmak gibi.

Farz- muhal

Olmas imknsz olup, var gibi kabul edilen. Olmayacak eyi, olmu gibi dnmek.

Farz- nebev Farz- zann

(Bak: Snnet) Mtehidlerce kat'i bir delile yakn derecede kuvvetli grlen, zanni bir delil ile sbit olan vazifedir ki, amel hususunda farz- kat' kuvvetinde bulunur. Buna farz- amel de denir. Mesel: Abdestte mutlaka ba meshetmek bir farz- kat'dir. Ban drtte birini meshetmek bir farz- ameldir.

Farza

Diyelim ki, farzedelim ki, yle kabul edelim ki, ola ki.

816

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Farzen (farzan)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Farzedelim ki, kabul edelim ki, diyelim ki. * Farz olarak. Farziyyeti kabul edilerek.

farzetme Farziye

sayma, tutma. (C.: Farziyyt) Bazlarna gre kabul edilir saylan. Mevhum ve itibar olan. Asl isbat edilmemi hkm.

farziyet Farz

farz olu. Farzedilene, tahmin olunana dair. Takdir ve tahmin usulne dayanan ve ona mteallik.

farzayn farzkifye farzmuhl Farb Farza

her mminin mutlaka yapmas gereken vazife. baz mminlerin yapmasyla sorumluluktan kurtulunan vazife. imknsz bir an mmkn sayma. Aristonun tesirinde kalan bir filozof. Bor, vazife. Allah'n ak emri olup, yaplmas art olan vazife. * Fk: len bir kimsenin mirasndan miraslara den hisse, pay.

farza Farza-i zimmet Fart Fas' Fasafs Fasaha Fasahat

kanlmaz dev, boyun borcu. Yaplmas mutlaka boynumuza bor olan vazife. Gemi, nceki, nde bulunan. Sbk, mukaddem. Hurmann kabuunu soymak. Beyaz st dedikleri aa. Ruen olmak, parlamak. * Hlis olmak. "Doru ve dzgn syleyi. Ak ve gzel ifadeli konuma.Fashat: Szn; lfz, mna ve henk itibariyle kusursuz olmasdr. Dier tbirle, lfzlarn syleniinin tatl, mnasnn da sylenirken hemen zihne girmesidir. Bu keyfiyetlerin birincisi, kelime ve cmle hengi ile, ikincisi de kullanan kimsenin kelime hazinesi ve seme kudreti ile alkaldr. Fashatin daha yksek derecesine belgat denir ki; fasih bir

817

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

szn, yerine ve adamna gre sylenmesidir. Her beli sz, yerine gre denmemise, beli olamaz. (Edb. S.)Kelimenin asl: ""Stn kp gidip hlis kalmas"" mnasna idi. Sonra bir eyin sfi ve aibelerden, phelerden hlis olmasnda kullanlmtr. Bir eyin belli ve ikr olmas. (L.R.)(Lfzndaki fesahat- harikasdr. Evet Kur'an mnen slub-u beyan cihetiyle fevkalde beli olduu gibi lfznda gayet selis bir fesahati vardr. Fesahatin kat'i vcuduna, usandrmamas delildir ve fesahatin hikmetine, fenn-i beyan ve maaninin dhi ulemasnn ehadetleri bir brhn- bhirdir. Evet, binler defa tekrar edilse usandrmyor. Belki lezzet veriyor. Kk basit bir ocuun hfzasna ar gelmiyor; hfzedebilir. En hastalkl, az bir szden mteezzi olan bir kulaa nho gelmiyor, ho geliyor. Sekeratta olann damana erbet gibi oluyor. Zemzeme-i Kur'an onun kulanda ve dimanda aynen aznda ve damanda m-i zemzem gibi leziz geliyor. Usandrmamasnn srr- hikmeti udur ki: Kur'an, kulube kut ve gda ve ukule kuvvet ve gndr ve ruha m ve ziy ve nfusa dev ve if olduundan usandrmaz. Hergn ekmek yeriz, usanmayz. Fakat en gzel bir meyveyi hergn yesek, usandracak. Demek Kur'an hak ve hakikat ve sdk ve hidayet ve hrika bir fesahat olduundandr ki, usandrmyor, daima genliini muhafaza ettii gibi tarvetini, halvetini de muhafaza ediyor. Hatt Kureyin ressndan mdakkik bir beli, mrikler tarafndan, Kur'an dinlemek iin gitmi. Dinlemi, dnm, demi ki: ""u kelmn yle bir halveti ve tarveti var ki kelm- beere benzemez. Ben airleri, khinleri biliyorum. Bu onlarn hi szlerine benzemez. Olsa olsa etbmz

818

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kandrmak iin sihir demeliyiz."" te Kur'an- Hakm'in en muannid dmanlar bile fesahatinden hayran oluyorlar. S.)" Fasahat-perdz Fasal Fasd Fasda' Fasete Fasika Fasikl Fasit daire Fasl f. Gzel ve ak konuan. Fasih konuan. Ek. Bilek. Kan alma, hacamet. * Damar kesmek. """Fe"" takip edatndan sonra fiilinin emr-i hzr." Fr. Tra olunmu elmasn yzlerinden her biri. Fre. Fr. Bir kitabn ayr bir kapak iinde satlan blmlerinden her biri. (Bak: Fsid daire) "(Fasl) ki ey arasndaki ek yeri. Mafsal. * Hak sz. Hak ile btln arasn fark ve temyiz ile olan hkm ve kaza. (Buna ""Faysal"" da denir) Halletmek. Ayrlma. zme. * Blm. * Mevsim. * Ayn makamda alnan ark. * ocuu memeden kesmek. * Birini zemmetmek. Gybet." fasl Fasl- bahar Fasl- gl Fasl- harif Fasl- hazn Fasl- hitb blm, mevsim. lkbahar. Gl mevsimi, ilkbahar. Gz mevsimi. Sonbahar, gz. ki sz arasn ayran kelime veya isimlerden biri. nszden sonra asl maksada giri. * Fk: ahitlerin gsterdii delil veya yeminlerinden sonra hkimin hkmetmesi. * Hakk btldan ayrarak, niza ayrt edip kesmek ve halletmek. Hereyi kemal-i vzuh ile fasledip hakikatn gstermek.

819

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fasl- zamann sahife-i selsesi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gemi, imdiki ve gelecek zaman. * Asr- saadetten

evvelki devir, Asr- saadet ve ondan sonraki zamanlar. Fasl- it Fasm Fass K mevsimi. Bir eyi tam kesmeyip iliik brakmak. Yzk ta. * Kemiin oynak yeri. * Meyve ii. Lb. * Kitabn bend ve mebhas. * Mektup ve emslinin mhrn amak. * Mc: Gzbebei. Fassad Fassal (Fasd. dan) Kan alc, kan alan. * Cerrah. Dedikoducu. Herkesin kusurunu sayp dken. * nsanlar medh sena eden kimse. Fassas Fasur Fasye Fash fash Fashane Fasl Yzk ta yapan kimse. Gm tabak. Darlktan ve beldan kurtulmak. Fasahat shibi. Hatasz olarak syleyen. Ak ve gzel konuan. dzgn ve gzel konuan. f. Fasahatli, fasih olana yakr tarzda. Aklkla. (C: Fisl-Fusln) * Hkim. * Kale duvarndan ksa duvar. * Deve yavrusu. Fasle (C.: Fesil) Anababa, ebeveyn, ile. * Familya, bir cinsten olan bitkilerin hepsi. Fass fasl Fat'e Fatanet Seyelan etmek, akmak. mevsim, blm. Vurmak. * Yarmak. * Cim etmek. * Yere vurmak. (Fetnet) Zihin akl. abuk kavray ve anlay. Salam anlay. Ftnetlik. * Mteyakkz olu. * Peygamberlerin sfatlarndan biridir. Fath Yass ve enli olmak.

820

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fatik Fatik(e) Fatim Fatin Fatin(e) Fatin-l asr Fatir Fatk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Fitk) eri ve nc olan kimse. (C.: Futtk-Fevatik) Eline frsat getike adam ldren kimse. Stten kesilmi ocuk. (Fitne. den) Fitne karan. Dinden karp azdran. fl eden. (Ftnat. dan) Anlayl, akll, zeki, uyank. Asrn en zeki, anlayl ve aklls. Durgun, fturlu, gevek. * Ilk, az scak. "Krma, ayrma, yarma, atlatma. * ""Kask yar"" denilen bir hastalk. * Elbisenin dikilerini skmek."

Fatm Fatr

Kesmek. Bir eye balamak. * cab eylemek. * Yark, atlak. * Yarmak. * Yaratmak. * Oru tutann orucunu amas.

Fatur Fatv Fatr Fatmat-z zehra

Oru bozacak ey. Bir eye el ile vurmak. * Cim etmek. Tze ey. * Mayalanm hamur. Hz. Resul-i Ekremin (A.S.M.), Hz. Hatice'den doma kz. Hicretten 18 yl nce domu, Hz. Ali ile evlenmi ve Hz. Hasan ve Hseyin'in vlideleri olmutur. Peygamberimizden (A.S.M.) 6 ay sonra dr- bekaya gmtr. (Radyallah anha)

Fatm

(Ftmiyye) Hz. Fatma Sllesinden olmak iddiasnda bulunan, nce kuzey Afrika, sonra Msrda hkmet sren slleye mensub meliklerin takndklar isimdir. (Mi: 910-1171) smiliye nmnda btl frkadandrlar. Salhaddin-i Eyyub, ordusu ile, Ftmlerin hkimiyetine son verdi.

Fatn

(Ftnat. dan) Ftnat sahibi, zihni ak, uyank. leri derecede aklllk.

821

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Favori

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Sakaln kulak hizasndan yanaa doru inen ksm. * Bir msabakay kazanaca tahmin edilen ahs, takm veya hayvan.

Favna

"Ud-us salib dedikleri nesne ki iki snftr; biri erkek olup uzundur, biri diidir ki ondan ksa olur ve ikisi de kafaszdr."

Fay

Fr. Arazide meydana gelen ve bir taraf yksek, bir taraf alak olan byk yark.

Fayih Fayiha Faysal faysal fayton Fayk Faz Faz' (feza) Faza Faza' Fazah Fazahat Fazail Fazail-i ahlk Fazail-i liye Fazail-simat Fazalat Fazayih

Kendiliinden dalan gzel koku. (C.: Fevyh) Meyve ve iek kokusu. * Gzel kokulu nesne. Karar. Hkm. Fasl. Hall. (Bak: Fasl) hakk batldan ayran. at ile ekilen binek arabas. Yce, li. Fr. Ard ardna gelen deiikliklerin her biri. Safha. iddet. * Miktarndan tecvz etmek, lsn amak. Rezillik etmek. Kark. Skmak. * karmak. * Almak. Boz renkli olmak. (C.: Fazyih) Alaklk, edepsizlik, hayszlk. Faziletler. (Bak: Fazl - Fazilet) Ahlk faziletleri. Yksek faziletler. Almet ve iaretleri faziletten ibaret olan. Necasetler, kazuratlar, murdarlklar, pislikler. (Fazih. C.) Ayplar, rezaletler. Sr kabilinden olan kt hasletlerin alp f edilmesi.

Fazazet

Sertlik, kabalk, kt szllk.

822

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fazc Faze Fazfaz Fazfaza (fazfza) Fazh Fazilet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yarmak. * Sa dibinin terlemesi. Kk adr. Geni ve bol nesne. Elbisenin ok geni ve bol olmas. (Faziha-Fazha) Rsvaylk, rezillik. * Yarmak. "Deer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibar ile olan yksek derece. Din ve ahlk vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hner cihetiyle olan yksek derece. Bir eyin baka eylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle stnl, mreccah olmasna sebep olan keyfiyet. (Zta mahsus hasletin cem'i ""fazil"" dir. ecaat, in'am ve ihsan gibi, mteaddid meziyete dair faziletlerin cem'i ""fevzl""dr.)"

Faziletfru Faziletmend Faziletmeb Faziletperver Fazir Faziz Fazl

f. Kendini faziletli gstermee alan. Fazilet satan. f. Faziletli, iyi huylu. f. Faziletin sna olan kimse, yni ok faziletli. f. Fazilet sahibi, faziletsever. Krmz, byk karnca. * Geni, bol nesne. Tatl su. "limlere yakr olgunluk. * mn, cmertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, stnlk, hner, tefvt, inayet. * Artmak. * Artk, (bunun zdd naks'tr). Bir eyden bakiye kalmak. (man ile hikmet, adlet, ecat ve iffet sfatlarna ""fezil-i asliye"" tabir edilmitir. nk bu sfatlar ile birok faziletler doar. Onun iin bunlara, temel ve esas olan faziletler denilmitir).('lem Eyyhel - Aziz! Cenab- Hakk'n gnahkrlar afvetmesi fazldr, tzib etmesi adldr. Evet zehiri iin adam, detullaha nazaran hastala, lme kesb-i istihkak eder. Sonra hasta olursa, adldir. nki cezasn eker. Hasta olmad takdirde,

823

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n fazlna mazhar olur. Msiyet ile azab arasnda kavi bir mnasebet vardr. Hatt Ehl-i 'tizal, msiyet hakknda, doru yoldan udl ile msiyeti, erri Allah'a isnad etmedikleri gibi, msiyet zerine tzibin de vcib olduuna zehab etmilerdir. errin azab istilzam ettii, rahmet-i lhiyeye mnfi deildir. nki er, nizam- lemin kanununa muhaliftir. M.N.)" fazl Fazla stnlk, ltuf. ok ziyde, artk, artan. * leri. *Gereksiz, lzumsuz. * (C: Fazalt) Kazurat, pislik. fazl Fazu' Fazz fazil Faz' Fazh Fazh(a) Fazha fazlet fazletfuru fazletkr fazletmeab fazletperver Fazz Fazl Fazle iyilik olsun diye. ocuklar korkutmak iin yaplan ok korkun suret. Krmak. Datmak. * Fethetmek, amak. faziletler, stnlkler. Korkulu nesne. Hurma koruundan yaplan arap. irkin, fena. * Utanmaz, rezil. (C: Fazayh) Alakl, edebsizlii gerektiren i veya ey. stn nitelik, meziyet. stnlk taslayan. faziletli, stn nitelikli. stn nitelikleri olan. stn nitelikleri seven. Meni denilen sv. (Fdl) Fazilet shibi. stn kimse. (C: Fevzl) nsandan bakalarna da geebilen huy, haslet.

824

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fafur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yar effaf in porseleni. ok kymetli porselenden yaplan yemek kab. in yaps. * Eskiden in mparatoruna verilen isim.

Fa Faist faist Faiye

Meydana km. Yaylm. * Anlalm olan. Fr. Faizm taraftar. rka dayal bask rejimine taraftar olan kimse. (C: Fevi) Koyun, deve ve benzeri hayvanat gibi dourup oalan mal cinsi.

Faizm Fe (fa)

Fr. Irkla dayanan diktatrlk rejimi. "(Buna ta'kib edt denir) ""Sonra, hemen"" mnalarn ifde iin fiillerin bana getirilen edt harfi. (Bak: Harf-i atf) Bazan mecaz olarak vav yerinde de kullanlr."

Fe'd Fe'fe'

Kebap yapmak. * Kl iinde ekmek piirmek. "Bir sz sylerken, dile ""fe"" harfi gelip, her kelimenin bana ""fe"" getirerek sylemek."

Fe'fee Fe's Fe'v (fe'y) Fe-bih Fe-emma Fe-illa Fe-keyfe Fe-sbhanallah

"Dilini ""fe"" lfzna dndrmek." ki yzl balta. * Balta ile vurmak. Yarmak. * Koparmak. * ki da aral. Daha iyi, bu halde, pek a'l, ne a'l. Buna gelince, kald ki. Amm... (mnasna asl sze balama edtdr.) Eer olmazsa. Olmad takdirde (gibi mnalara gelir.) """Nasl?"" anlamna kullanlan eski bir tabir." "Allah (C.C.) ne gzel yaratm; Allah Sbhndr, btn noksanlklardan mnezzehtir; Her ey kendine tesbih eder (anlamnda olup hayret ve taaccb ifde iin sylenir.) (Bak: Sbhn)"

Feame (feume) febiha

Dolu olmak. ne l.

825

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fec'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin, musibetten dolay elemli olmas. * ncinmek. * Tasal olmak, kederli ve hznl olu.

Fec'et Feca Fecaat Fecace (ficce) Fecayi' Fecc Feccac Fecere fecere fecet Fecfac (fecfic) Fecir fecir Fecm Fecr

Birdenbire. Kirii km yay. (Fecet) Merak edilecek hl, kederlenecek kt durum. Felket. ilik, hamlk. (Feca. C.) Bellar, musibetler, felaketler. (C.: Ficc) Ak yer. ki da arasndaki geni yol. Tarik-i vsi'. Dek deten. * Erkek, zevc. (Facir. C.) Gnah ileyenler, gnahkrlar, zinakrlar, fcirler. gnah ileyenler. ackl hl. ok syleyen. (Bak: Fecr) havann aarma zaman. Geni. * Bevletmek, iemek. Tan yerinin aarmas. afak. Sabah vakti, gne domadan evvel arkta hsl olan kzllk. * Bir eyi genie ikiye ayrmak. * Gnah ilemek. Fcur ve fsk ilemek. Yalan sylemek. * Tekzib eylemek. * syan ve muhalefet eylemek. * Haktan sapmak. Meyletmek. * Smek. * Bhtan eylemek. * Su akp gitmek. * Karmak. (L.R.)

fecr Fecr suresi Fecr-i kzib Fecr-i sdk

fecir, tan. Kur'an- Kerim'in 89. suresi. (Bak: Fecr-i sdk) Sabaha kar ark ufkunda yaylmaya balayan beyaz bir aydnlk. Bunun mukabili birinci fecirdir ki, bir aydnlktan sonra tekrar

826

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aydnlk gider. Bu birinci aydnla fecr-i kzib denir. Sabah namaznn vakti, fecr-i sdkta balar. Fecr-i t Gelecekteki fecr. 1908 merutiyet inklbndan sonra Servet-i Fnun mecmuas etrafndan toplanan bir ksm genlerin kurmak istedikleri ekoln (cemiyetin) addr. fecrikzib fecrisdk Fecs Fecva Fecve fecat fec Fec' Feca Fed'a Feda' Fedakil Fedakr Fedakrane yalanc fecir. gerek fecir. Byklenmek, ululanmak, kibirlenmek. Kirii km ve ayrlm olan yay. Avlu. * Genilik. ackl durum. ok ackl. ok ac veren, ackl. (C.: Fecyi') Bel, felket, fet, musibet, fcia. El ve aya eri olan kadn. (Mz: Efd) El ve ayan eilmesi. Emirlerin bykleri. f. Her trl zahmetlere gs gererek dvas uruna sebat eden. f. Cann ve hereyini feda eder derecesinde. Her trl eziyet ve zahmetlere gs gererek, dvas uruna sebat edene yakacak surette. Fedame (fedume) Fedaviyye Feda Feddad Yorgunluk. * Tembellik. Fedailer. Fedai takm, serdengetiler. Dvas ve gayesi uruna hereyini ekinmeden feda edebilen. iddetli ses. Ekinci. * oban.

827

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feddan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Feddin) Bir ift kz. * Bir gnde bir ift kzle srlebilen arazi. * Daha ok msrda yer llerinde kullanlan bir kelime.

Fedek Federal Federasyon

Irak diyarnda bir beldenin ad. Fr. Bir devletler federasyonu ile alkal, yahut ona ait. Fr. Bir ka devletin bir devlet meydana getirecek ekilde birlemesi. * Ayn eitten bir ok kurullarn meydana getirdii birlik.

Fedevkes Fedfed

Arslan, esed. (C: Fedfid) Dz yer. * Byk sahr. * Yaban. * Yksek mekn. * Sr buzas.

Fedg Fedgam Fedh Fedir Fedk Fedm

Ba yarmak. (C: Fedgm) Gzel, gkek kii. Bir kimseyi borca sokmak. * Ar ie giriftar etmek. Aklsz, ahmak kimse. * Zayf ve ciz kimse. Atmak. * Tezyin etmek, sslemek. Ahmak, bn, kaln kafal, budala. * Yaamak. * Yalanmak, ihtiyarlamak. * Yorulmu, sakil kimse.

Fedn fed Fed-y cn fedkr fedkrne fed Fedd Feel Fega Fegak

Ksaltmak. deerli nesi varsa verme. Cann verme, cann fed etme, kendini kurban etme. fedac. fedakrca. feda eden, kendini adayan. Ses, savt, sada. (C: Fuul) Fal tutmak. Budayn rmesi. * Hurma koruunun rmesi ve r. Haremini yabanclardan saknmayan, kaltaban.

828

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fegam Fegane Fegv Feha Haris olmak. f. Dk (ocuk). Kna iei.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Efh) orbaya katlan veya dvp yemek zerine ekilen bir ot. * Soan.

Fehahe Fehale Fehame Fehava Fehc

Yorulmak. * Aciz olmak, gszlemek. Erkeklik, aygrlk. Ululuk, byklk. (Fehavi) (Fehv. C.) Mefhumlar, kavramlar, anlamlar, mnlar. (C: Efhac-Fahc) nsann veya hayvann iki baldrnn aras birbirine yakn olmas.

Fehca' Fehd

Rz olmak. (C: Fhud) Pars denilen canavar. * Semer ortasndaki mh. * Gafil olmak.

Fehek Feheka Fehem Fehh Fehha Fehhad Fehham Fehhe Fehim fehim Fehlel Fehm

Dolu olmak. (C: Fihk) Buza ba. (Fehim - Fehm) Anlay. Zihnen kavray. Yorulmu ciz kii. Uyku iinde horlamak. * armak. Parsa av reten. ok anlayl, pek zeki, en ok anlayan. Zillet, horluk. * Yaramaz sz. (Bak: Fehem) anlama. Btl. Ulu kii.

829

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fehm Fehme fehmen fehmetmek Fehs Feht Fehur Fehva fehva Fehz Fehc Fehl Fehm Fehre Fek' (fku) anlay.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Fuhem-Fuhum) Kmr. * Karanlk. anlama bakmndan. anlamak. Diliyle elini yalamak. Ay aydnl, ay . Fahirlenen, vnen. * Nazlanan. * Byk nesne. * Byk deve. (C.: Fehvi) Mefhum, kavram, anlam, mn. mn, kavram. (C: Efhz) Kiinin gayet yakn olan kabilesi. * Uyluk. Ylan sesi. Kerim, cmert adam. Ulu ve kuvvetli kimse. Kmr. ine kzm talar brakarak kaynatlan ve zerine un konulan ayran. znt veya kzgnlktan dolay ban aa eip, nereye gittiini bilmeden gitmek.

Fekahe Fekahet fekahet Fekih Fekk

Latife etmek, aka yapmak. * Gururlanmak, tekebbrlenmek. Ltifecilik, akaclk. fkh ilminde limlik, anlayllk. Mtekebbir, gururlu ve erli kimse. Amak. Ayrmak. * Krmak. * Kaldrmak. * Kesmek. * El ve bilek, yerinden burkulup kmak. * Rehin verilen eyi kurtarp karmak. * Kle azadetmek. * Pir-i fni olmak.

fekk Fekk-i izafet Fekk-i mhr

ama, ayrma. (Bak: zafet-i maktu') Mhr bozma.

830

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fekk-i rehn Fekk-i rbta Fekkeyn Fekn Fekr Fel' Fela (felat) Felah Felah-yab Felahan Felahat Felak Rehini kurtarma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Alkay kesme. Ba koparma. ki ene. Alt ve st ene. Ndim olmak, pimanlk duymak. Etraflca dnme. Yarmak. (C: Felevt) Sahra, l. f. Balang, mebde'. btida. f. Kurtulan, kurtulua eren, felah bulan. f. Sapan. Ta atmaya mahsus let. iftilik, ekincilik, ziraat, haraset. (Bak: Filahet) Tan zaman, subh, fecir. * ki tepe arasndaki dzlk. * Btn mahlukat. * Sulunun ayana vurulan tomruk, falaka. * Cehennem.

Felak suresi

"Kur'an- Kerim'de 113. suredir. Ns Suresiyle beraber ikisine Muavvezeyn; hls suresi ile beraber olursa ne Muavvezt ad verilir. (Bak: Muavvezetan)"

Felaket Felaketdide Felaketzede Felan Felasife

Bel, musibet, fet, dhiye. Bedbahtlk. Felakete dm. Felket grm olan. f. Belya uram, bir musibete dm, acnacak hale gelmi olan. nsanlar iinde alem isimlerden kinye bir isim. Felsefeciler. Filozoflar, felsefe ile uraanlar. * Dncesiz, kaygsz, rahat yaayanlar. * Dinsizler.

Felasife-i yunan Felat

Yunan feylesoflar. Sahr, l. enliksiz yer.

831

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Felc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nzul, inme. Vcudda bir ksmn veya ok ksmlarn hareket etmekten ciz kal. * ki ksma yarlmak. * Kk nehir. * Fevz, zafer.

Felces Felec Felehdem Felek

Haris kimse. * Baldr ve mak'ad zayf olan kadn. Kk nehir. * Dilerin seyrek olmas. * El erilii. Byk deniz. * Hafif nesne. Gk, gk kat, devir. * Tli', baht. * Byk ve direvi olan ey. * Her gk seyyaresinin gezdii lem. * Dny, lem, * Bir zilli let. * Yuvarlak ktk, kzak.(Felek her trl esbab- cefasn toplasn gelsin Dnersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten. N. Kemal)

felek Felek-i eflk Felek-l a'zam Felekiyyat Felekiyyun felekiyyt felekiyyn Felekmereb

gk, talih. Gn en son kat. (Bak: Ar) (Bak: Felek-i eflk) Gklerin ilmi. (Kozmorafya, Astronomi) Gk ilmi ile uraanlar. (Astronomlar, Kozmorafyaclar) gk ilmi. gk ilimcileri. Mc: Sznde durmaz, verdii sz tutmaz. * Kimine yr olur, kimine olmaz.

Felekseyr Felekzede Felek Felence

f. Hareketleri ve gidii sratli olan. f. Felein kahrna uram, tlihsiz. (Felekiyye) Felee mensub. Felekle ilgili. * Astronomik. Ho kokulu sar renkli bir tohumdur. Yemen'den gelir. * Besbse yapra.

Feletat

Lisann dkntleri, iradesiz azdan kan sz veya kelime. * Anszlk. * Her ayn son geceleri. (Bak: Hey'atin felett)

832

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk felett Felevat Felfak Felfel Felfele Felh Felha Felhem Felihaza felillhilhamd Felizalik Felk Felkam Felke Fell srmeler, falsolar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Felt. C.) Susuz ller, sahralar. Aa dibinden kan budan yapra. ri gvdeli, semiz adam. Yemee biber katmak. (C: Fluh) Yarmak, akk. * Kesmek. (C: Eflh-Felh) Alt dudakta yark olmas. ulha mekii. (Fe-li-zlik) Bunun iin, unun iin, imdi (mnasnda.) Allaha hamdolsun. (Bak: Felihz) Yarmak, akk. Geni, vsi'. Ayn dolunay ekli. (C: Fll - Efll) Gedik, rahne. * Yaralamak. * Cenkte askeri bozmak. Harbdeki askerin bozulmas. * Kln yzndeki alan gedik. * Susuz kr yer. * Gruh, cemaat. * Muvakkat delilik.

Fellah Fellaz Felluce fellh Fels fels Felsefe

Ekinci, ifti, ziraatle uraan arab. * Zenci, siyah arab. Bostanc. (C: Fellic) Ziraate msait yer. ekinci, tarmc. (Fls) (C: Fls) Pul, Bakr para. * Balk pulu. bakr para, pul. "Yunanca (Philosophos)dan Arapalam. Feylesoflarn meslei. * lm-i hikmet. * Maddeyi, hayat ve bunlarn eitli tezhrlerini, sebeblerini, ilk unsurlar ve gaye cihetinden inceleyen fikri alma ve

833

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bu almalarn neticelerini toplayan ilim. * Herkesin hususi fikri. Mantk. * Bir ilmin prensipleri. * Marifet ve hikmet sevgisi. * Mehur bir feylesofa gre olan hususi prensipler, nazariyeler. * Tabiat, huy ve miza sakinlii; rahatlk. (Bak: Hikmet, Nokta-i nazar)(Hikmet-i felsefe ile hikmet-i Kur'aniyenin hayat- itimaiye-i beeriyeye verdii terbiyeler: Amma hikmet-i felsefe ise hayat- itimaiyede nokta-i istinad, ""kuvvet"" kabul eder. Hedefi, ""menfaat"" bilir. Dstur-u hayat, cidal tanr. Cemaatlerin rbtasn ""Unsuriyet, menfi milliyeti"" tutar, Semert ise, ""Hevest- nefsaniyeyi tatmin ve hct- beeriyeyi tezyid""dir. Halbuki: Kuvvetin e'ni, ""Tecavz"" dr. Menfaatn e'ni, her arzuya kfi gelmediinden stnde ""Boumaktr."" Dstur-u cidlin e'ni, ""arpmaktr."" Unsuriyetin e'ni, bakasn yutmakla beslenmek olduundan; ""Tecavz""dr. te bu hikmettendir ki; beerin saadeti selb olmutur.Amma hikmet-i Kur'aniye ise, nokta-i istinad, kuvvete bedel ""hakk"" kabul eder. Gayede menfaate bedel, ""fazilet ve rz-y lh""yi kabul eder. Hayatta dstur-u cidal yerine, ""dstur-u teavn"" esas tutar. Cemaatlerin rabtalarnda: unsuriyet, milliyet yerine ""rbta-i din ve snf ve vatan"" kabul eder. Gayt, hevest- nefsaniyenin tecavztna sed ekip, ruhu maaliyta tevik ve hissiyt ulviyesini tatmin eder ve insan kemlt- insaniyeye sevkedip insan eder... Hakkn e'ni, ""ittifak""tr. Faziletin e'ni, ""tesant""tr. Dstur-u teavnn e'ni, ""birbirinin imdadna yetimek""tir. Dinin e'ni, ""uhuvvet"" tir, ""incizab"" dr. Nefsi gemlemekle balamak, ruhu kemlta kamlamakla serbest brakmann e'ni, ""saadet-i

834

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dreyn"" dir... S.)(Dinsiz felsefe, hakikatsz bir safsatadr ve kinata bir tahkirdir. S.)" felsefe Felsefe-i beyan " akl yoluyla ""niin"" sorusuna cevap arayan ilim." Beyan lmindeki kaidelerin vaz'edili sebeb ve gayelerinin aklanmas. Felsefe-i tarihiyye Felsefiyyat Felsef felsef Felte Feltut Fely Trih felsefesi. Felsefe ile ilgili bilgi ve dnceler, hikmet bilgileri. Felsefeye mensub ve felsefe ile alkal. felsefeyle ilgili. Anszlk. * Darlk. * Her ayn son gecesi. Kklnden dolay iki taraf gelip birlemiyen elbise. Bit toplamak. * iirin ince mnlarn karmak. * Kesmek. * Kl ile vurmak. Felyun Fel Fel cerem Felh Ermeni kili. yleyse. O zaman. O halde... (gibi mnalara gelir.) phesiz. Muhakkak. * Dndrc deil. Selmet. Saadet. Kurtulu. Hayr ve ni'metlerde refah, rahatta dim olmak. Fevz ve zafer. Necat ve beka. * Sahur yemei. * akketmek. felh Felh- vatan tam kurtulu. Vatann kurtuluu. Vatann selmeti. * Tar: 10 ubat 1920'de stanbul Mebuslar Meclisi'nde teekkl etmi olan bir grup. felhat felket felketzede felsife fel tarmclk. byk zararlar veren olay. felkete uram. felsefeciler, felsefeler. inme.

835

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Felce Fell Felmun Felvv(e) Fem fem Fem-i nehr Fem Fen fen Fen'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaftan ve bez paras. Bir yere toplanm kl. * Devenin azs. ebrem denilen ot. (C: Efl-Felv) Atn yavrusu. Tay. "Az. Dihen. (Kelimenin asl: ""Feveh"" veya ""Fh"" dr.)" az. Nehir az. Azla alkal. Aza it. (Bak: Fenn) madd ilim, bilim, hner. Maln ok olmas. * Misk kokusunun etrafa yaylmas. * Bir kimsenin iyiliini ve ihsann syleyip methetmek.

Fena

(Beka'nn zdd) Yokluk. Yok olma. * Geici dnya. * Geip gitme. * Tas: Kendi varlndan gemek. * Kt. * Devaml olmayan. * ok kocam olmak.

Fenafilihvan

"(Fen fi-l-ihvn) Tefni. Yani; kardelerin birbirinde fni olmas; kendi hissiyat- nefsaniyesini unutup, kardelerinin meziyyt ve hissiyt ile fikren yaamas. Samimi ihls zerine messes en yakn dostluk, en fedakr ve en civanmert kardelik."

Fenafillah

(Fen fillh) Tas: Abdin zt ve sftnn, Hakk'n zt ve sftnda fni olmas. Baka bir ifade ile: Dnya alkalarn klliyen kat' ve ehadiyet derghna tam bir tevecchle istirak haletidir. Sofi, bu maksada erebilmek iin her eyi terk eder.

Fenafirresul

(Fen fir-resul) Tas: Btn varln Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) manev ahsiyetinde yok etmek mnasna gelir. Hassaten, snn olan tarikat mensubuna gre Hz. Peygamber'in (A.S.M.) rivayet yolu ile

836

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nakledilen hadisleri ile beraber hareketlerini benimsemek ve O'na en kk mes'elede aykr harekette bulunmamak asldr. Fenafieyh (Fen fi-eyh) Tas: Btn maneviyatn eyhin manev ahsiyetinden, feyzinden almak manasna gelen bir tabirdir. Fenagh Fenapezr Fenat Fence Fend Fened Fenek Fenen Feng Fenh Fenh (fnuh) Fenhar Fenik Fenk Fenn f. Fnilik yeri olan bu dnya. f. Fena bulan, yok olan. Fenayb da ayn mnada kullanlr. (C: Fenevt) Tilki zm. * Vahi sr. Bir nevi toprak anak. Byk da. Yalan sz. * htiyarlktan dolay akln zayflamas. Kursak. * Krk yaplan ey. (C: Efnn-Efnn) Budak. * slup. f. Ac hyar, ebucehil karpuzu. Kahretmek. Zelil kepaze etmek. Su ierken tamamen kanmadan vaz gemek. Byk ta. (C. Finak-Efnk) Gayet kerim ve necip olan. nat. "Hner. Mrifet. * San'at. * Tecrbe. * lim. * Nevi, snf, eit, tabaka. * Trl. * Fizik, kimya, biyoloji, matematik ilimlerinin umumi ad. * Tatbikat ve isbat ile meydana gelen ilim. * Birisini muamelede aldatmak. * Fend. * Borlunun deme zamann uzatma. (uur-u insan vastasyla kefolunan yzer fenlerden herbir fen, Hakem isminin, bir nevide bir cilvesini trif ediyor. Mesel Tb Fenninden sual olsa: ""Bu kinat nedir?"" Elbette diyecek ki: ""Gayet muntazam ve mkemmel bir eczahne-i kbradr. inde herbir ila gzelce ihzar

837

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve istif edilmitir."" Fenn-i Kimya'dan sorulsa: ""Bu Kre-i Arz nedir?"" Diyecek: ""Gayet muntazam ve mkemmel bir kimyahanedir."" Fenn-i Makine diyecek: ""Hibir kusuru olmyan gayet mkemmel bir fabrikadr. ""Fenn-i Ziraat"" diyecek: "" Nihayet derecede mahsuldar, her nevi hububu vaktinde yetitiren muntazam bir tarladr ve mkemmel bir bahedir."" Fenn-i Ticaret diyecek: ""Gayet muntazam bir sergi ve ok intizaml bir pazar ve mallar ok san'atl bir dkkndr."" Fenn-i e diyecek: ""Gayet muntazam, btn erzakn envn cmi bir ambardr."" Fenn-i Rzk diyecek: ""Yzbinler leziz taamlar beraber, kemal-i intizam ile iinde piirilen bir matbah- Rabbni ve kazan- Rahmnidir."" Fenn-i Askeriye diyecek ki: ""Arz bir ordughtr. Her bahar mevsiminde yeni taht- silha alnm ve zemin yznde adrlar kurulmu drtyz bin muhtelif milletler o orduda bulunduu halde, ayr ayr erzaklar.. ayr ayr libaslar, silhlar...ayr ayr tlimatlar, terhisatlar; kemal-i intizamla hibirini unutmyarak ve armyarak, birtek Kumandan- Azamn emriyle, kuvvetiyle, merhametiyle, hazinesiyle gayet muntazam yaplp, idare ediliyor."" Ve Fenn-i Elektrik'ten sorulsa, elbette diyecek: ""Bu muhteem saray- kinatn dam, gayet intizaml, mizanl hadsiz elektrik lambalariyle tezyin edilmitir. Fakat o kadar harika bir intizam ve mizan iledir ki: Bata Gne olarak, Kre-i Arz'dan bin defa byk o semav lambalar, mtemadiyen yandklar halde mvazenelerini bozmuyorlar, patlak vermiyorlar, yangn karmyorlar. Sarfiyatlar hadsiz olduu halde, vridatlar ve gazyalar ve madde-i itialleri nereden geliyor? Neden tkenmiyor?. Neden yanmak mvazenesi bozulmuyor? Kk bir lmba dahi

838

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

muntazam baklmazsa, sner. Kozmorafyaca Kre-i Arz'dan bir milyondan ziyade byk ve bir milyon seneden ziyade yayan Gnei... kmrsz, yasz yandran; sndrmiyen Hakim-i Zlcellin hikmetine, kudretine bak. ""Sbhanallah"" de. Gnein mddet-i mrnde geen dakikalarnn irt adedince ""Mallah, Brekallah, L ilahe illa Hu"" syle. Demek bu semavi lmbalarda gayet harika bir intizam var. Ve onlara ok dikkatle baklyor. Gya o pek byk ve pek ok kitle-i nriyelerin ve gayet ok kandil-i nuriyelerin buhar kazan ise, harareti tkenmez bir Cehennem'dir ki, onlara nursuz hararet veriyor. Ve o elektrik lmbalarnn makinesi ve merkezi fabrikas, daim bir Cennet'tir ki, onlara nur ve k veriyor. sm-i Hakem ve Hakimin cilve-i zamiyle, intizamla yanmalar devam ediyor. Ve hkez... Bunlara kyasen yzer fennin herbirisinin kat'i ehadetiyle, noksansz bir intizam- ekmel iinde hadsiz hikmetler, maslahatlarla bu kinat tezyin edilmitir. Ve o harika ve ihtal hikmetle, mecmu-u kinata verdii intizam ve hikmetleri, en kk bir zihayat ve bir ekirdekte kk bir mikyasta dercetmitir. Ve mlum ve bedihidir ki; intizam ile gayeleri ve hikmetleri ve faideleri takip etmek; ihtiyar ile, irade ile, kasd ile, meiet ile olabilir; baka olamaz. htiyarsz, iradesiz, kasdsz, uursuz esbab ve tabiatn ii olmad gibi, mdahaleleri dahi olamaz. Demek bu kinatn btn mevcudatndaki hadsiz intizamat ve hikmetleriyle iktiza ettikleri ve gsterdikleri bir Fil-i Muhtar', bir Sni-i Hakim'i bilmemek veya inkr etmek, ne kadar acib bir cehlet ve divnelik olduu trif edilmez. Evet, dnyada en ziyde hayret edilecek bir ey varsa, o da bu inkrdr. nki kinatn mevcudtndaki hadsiz intizmt ve

839

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hikmetleriyle vcud ve vahdetine ahidler bulunduu halde, Onu grmemek, bilmemek, ne derece krlk ve cehalet olduunu, en kr cahil de anlar. Hatt diyebilirim ki; ehl-i kfrn iinde, kinatn vcudunu inkr ettiklerinden ahmak zannedilen Sofestiler, en aklllardr. nki; kinatn vcudunu kabul etmekle Allah'a ve Hlikna inanmamak, kabil ve mmkn olmadndan, kinat inkra baladlar..." Fenn-i bedi' Fenn-i beyan Fenn-i hikmet (Bak: lm-i bedi') (Bak: lm-i beyan) Felsefe bilgisi. (Bak: Hikmet)

Fenn-i hikmet-l eya Tabiat bilgisi. Eyadaki intizam, mkemmellik ve insanlara olan faydalar ve onlardan faydalanmak hakknda bilgi veren ilim kolu. Fenn-i ina Fenn-i ie Yaz yazma san'at. (Bak: na) nsanlar ve hayvanlarn besleni ve yaaylar hakknda bilgi veren ilim dal. Fenn-i kimya Fenn-i kitabet Fenn-i kraat Kimya ilmi. eitli yaz usl ve ekillerini reten ilim. Okuma bilgisi. Okumann eitli usllerini reten ilim dal. (Bak: Kraat) Fenn-i makina eitli makineler ve onlarn ksmlarnn ileyileri hakknda bilgi veren ilimler. Mihanikiyet. Fenn-i menafi-l a'za Bedendeki zlarn, uzuvlarn faydalarn anlatan ilim. (Bak: Anatomi) Fenn-i men Fenn-i mnazara Gzel sz sylemeyi ve gzel yazmay reten, edebiyatn bir ubesi. leri srlen delilleri ve fikirleri tetkik ederek fikirlerin mnasebet ve adem-i mnasebetini gstererek cevap vermek san'at.

840

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fenn-i sarf Fenn-i tabakat-l arz Fenn-i terih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gramer. Sarf bilgisi. (Bak: Sarf) Jeoloji ilmi. tb: Bir cesedin, canl vcudunun i yapsn renme bilgisi. (Anatomi)

Fenn-i tb

Tabiblik, doktorluk. Maddi hastalklara il ve ifa bulmaa alan ilim.

Fenn-i zirat

Ekin ekme ve ime hususunda olan bilgi ve tecrbeye dayanan bu husustaki ilim kolu.

Fennen fennen Fenniyat fenn fen fenfilihvan fenfillh fenfirresl fenfieyh Fenh Fenk Fenn Fer fer Fer'

Fence, fenne uygun olarak, fen vstas ile. fence. Teknik bilgiler. (Teknoloji) fenle ilgili. yokluk, geicilik, kt. kardelerin varlnda erime. dnyay kalben terkedip tamamen Allaha ynelmek. kendi isteklerini terkedip peygamberde fani olmak. eyhinde fani olmak. Kahrolmu. ki enenin bititii yer. * ki uyluun bititii yer. Erkek deve. (Ferr) Geri ekilme, kama, firar. k, parlt, ss. ube, kol. kinci derecede olan. Dal budak. * Bir asln neticesi. * Bir cemaatn erefli ve daha mehuru. * Kazanc olan mukayyed mal. Hzr ve muhfaza altnda olan. * Yksee kmak ve iki nizal olann arasna girip slah etmek. * Asl mes'eleden kollara ayrlm olan

841

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mesele. (L.R.) * ki oku tarafndan atlan oklardan, bir fazla ok isabet ettirilmesi yerinde kullanlr bir tabirdir. Ok atanlar, baz defa iki kii deil, herbiri birkaar kiiden terekkb etmek zere iki taraf olduu surette, taraflardan birinin fazla isabet ettirmesine de fer' denilirdi. (O.T.D.S.) fer' Fer'a Fer' Fer-i devlet Fera' ikinci derecede olan, kol, dal. (C: Furu') Bit. * Yksek yer. (Fer'iyye) Esasa it olmayan. Kollara ve u'belere it ve mteallik. Devletin kuvveti, devletin nfuzu. "Devenin ilk dourduu yavru. (Cahiliyet zamannda kefere putlarna kurban ederlerdi ve ""anasnn st bereketlenir; oalr"" derlerdi.)" Ferace rtnecek gibi olan ve giyilen bol elbise, cbbe. * Kadnlarn zerlerine rttkleri rt. Btn vcudu kaplayan geni rt. (Bak: Cilbb) Ferads Ferag Ferag intikal Ferag- bl Ferag- kat' Feraga(t) (Firdevs. C.) Cennetler, firdevsler. * Baheler. Vaz gemek. Hi bir eyle megul olmayp dinlenmek. * Boaltma. Alm satmda tapu mumeleleri. Gnl rahat. Kaytsz artsz yaplan ferag. Tok gzllk. Hakkndan vaz gemek, bir ey istememek. ahs dvasndan vaz gemek. * Boalmak, hl olmak. Ferah ferah Ferah-aver Ferah-bah Ferah-dehen f. Bol, geni, vsi'. Fazla, ziyade. Ak. geni, i ac, tasasz. f. Sevin getiren, sevindiren, ferah getiren. f. Sevin veren, sevindiren. Ferah balayan. f. Geveze, boboaz. * Geni azl, az byk.

842

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ferah-dest Ferah-ebru Ferah-efza Ferah-efan Ferah-engiz Ferah-gm Ferah-na Ferah-nak Ferah-rev Ferahe Ferahem Ferahet Ferahur Ferah Feraine Ferak Feramu Feramn Ferancemek Feraset Feratk Feravvuc Ferae f. Eli ak, cmert.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sevimli, gler yzl. (Ferah-fez) f. Sevin artran, ferah artran, safal, i ac. (Ferah-fen) f. Sevin veren, ferah saan. f. Mehur bir cins lle. f. Bahtiyar, mes'ut, mutlu, saadetli. f. Geni yer. Byk saha. * Bolluk, bereket. Genilik. f. Ne'eli, sevinli. f. Acele acele ve geni admlarla yryen. Zeyreklik. ok aklllk. Davarn gayretli olmas. f. Toplu, devirli. * Birikme, ylma, toplanma. f. an ve eref. f. Uygun, lyk, mnasib. f. Genilik, bolluk. Ucuzluk. (Fir'avn. C.) Fir'avunlar. Mtekebbirler. manszlar. (C: Efrk) Korku. * Byk lek. f. Unutma, hatrdan karma. (Fermn. C.) Buyruklar, fermanlar. Reyhan karanfili. (Bak: Firset) Anlayllk, abuk sezi. (Asl firsettir) iradan ve pekmezden yaplan pestil. Kk olan gmlei. Pervane denilen kelebek. * Kilit dama. * Su gittikten sonra yer stnde kalp kuruyan balk. * Az su. * Hafif kimse.

Feraet Ferbal(e)

Sprclk ve deyicilik. Kbe-i erifeyi sprenin hizmeti. f. ardak. Etraf pencerelerle kapl yazlk kk.

843

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ferbih Ferbih Ferc ferc Fercam Fercam-gh Fercar Ferce f. Etli, besili, semiz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Semizlik, topluluk, etlilik. f. Kadir, kymet, mertebe. yark, dii tenasl uzvu. f. Son, u. f. Son mekn, kibet yeri. * Mc: Kabir, mezar. Pergel. Gamdan ve tasadan kurtulmak. * Kurtulu. * iddetten kurtulmak. * Yark, ak. * Girecek yer, medhal. * Aklk, ferahlk.

Ferd

"Tek, bir, yekta. Ei, benzeri olmayan. Bhemta olan.(Kinatn lemleri, envlar ve unsurlar yle birbiri iine girift olarak girmitir ki, kinatn hey'et-i mecmuasna mlik olmayan bir sebeb hibir nev'ine, hibir unsuruna hakiki tasarruf edemez. Adeta sm-i Ferd'in cilve-i vahdeti, btn kinat bir vahdet iine alm; herey o vahdeti iln ediyor. Mesel: Bu kinatn lmbas olan Gnein bir olmas, umum kinat, birinin olmasna iaret ettii gibi; zihayatlarn evik ve alak hizmetileri olan hava unsuru bir olmas.. ve alar olan ate bir olmas.. ve zemin bahesini sulayan bulut sngeri bir olmas.. ve umum zihayatn imdadna yetien yamur bir olmas ve her yere yetimesi.. ve ekser hayvanat ve nebatat taifelerinin herbiri umum zemin yznde serbest yaylmalar, vahdet-i nev'iyeleri ve meskenleri bir bulunmas; gayet kat'i bir surette iaretler, ehadetlerdir ki; meskenleri ile beraber umum o mevcudat, bir tek Zatn mal olduuna dellet ederler. te buna kyasen, btn kinatn byle birbirine girift olan envlar mecmu kinat yle bir kll hkmne getirmitir ki, icad cihetiyle tecezzi kabul etmez. Umum kinata hkm gemiyen bir

844

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sebeb, Rububiyet cihetiyle ve icad keyfiyetiyle hibir eye hkmedemez ve bir tek zerreye Rububiyetini dinlettiremez. L.)" ferd Ferd-a-ferd Ferd-i ferd fert, birey, tek, benzersiz. f. Tek tek, ferd ferd. Benzeri daha hi gelmemi. * Hz. Muhammed (A.S.M.) * Asrn en yksek ve en deerli Zt. Asrda bir gelen byk veli. Ferd-i ferde Ferd-l ferd Ferda Ferdaniyet ferdaniyet Ferden-ferda ferdiferd Ferdiyet Hi kimse. kiye blnemiyen say. f. Yarn. Bugnden sonraki gn. * Arabada: Bir olarak. Tek olarak. Yalnzlk, teklik. Ferdlik. Yektlk. teklik, birlik, benzersizlik. Tek tek, fert fert. benzeri grlmemi, esiz. Cenb- Hakk'n birlii. Vahdetle btn kinata birden tasarruf eden Allah'n (C.C.) sfat. (Bak: Tevhid.)Ferdiyet mnas insanlara isnad edilirse: Sadece bir olup, benzeri dnyada bulunmayan kimsenin sfat olur. Sadece Kur'andan ders alarak iradda bulunabilen byk velilik. Hibir ahs merci yapmadan dorudan doruya Kur'andan ders alan ve ders veren byk ztn makamdr. ferdiyet ferd Ferd-y kymet Ferd ferd Ferec birlik, teklik, esiz ve benzersiz olu. yarn. Kymetten sonra. (Ferdiye) Tek ey, bir tek. * Fertle ilgisi olan. ahs. Skntdan kurtulmak, zafer, inirah, kederden kurtulmak. Genilik, ferahlk, ftuhat. * Girecek yerler.

845

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ferec Ferek Ferengs Feres Ferfah Ferfar Ferfere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ferahlk, genilik, rahatlk. Kulan sarkk ve slpk olmas. f. Zhre yldz, Vens gezegeni, oban yldz. At, ksrak. Semizotu. Geveze, farfara, alene. Farfara, aklszlk, hafif mereplik. * Patrtc, grltc, az kalabalk.

Ferg Fergand(e) Ferh ferh Ferhal Ferhan ferhan Ferhat Ferha Ferhenk

Gnden yaplan kovann dikii arasnda su szan yer. f. Fena koku, kokmu. * Sarld aac kurutan bir cins sarmak. Civciv. Tavuk veya ku yavrusu. * Nebatlarn diplerinde kan filiz. yavru. f. Kark ve kvrck olmayan uzun sa. (C.: Ferh) Ferahl. Sevinli. dan. Mesrur. sevinli, rahat. Rahatlk. Sevin. Meserret. Srur. f. Kavga, sava, muharebe, dv. f. Edeb. yi terbiye. * Hner. Hikmet. Azamet. Mrifet. Bilgi. * Lgat kitab.

Ferhest Ferhud Ferhunde Ferhunde-p(y) Ferhunde-tli' Ferhundeg Feribot

f. By, sihir, sihirbazlk. Da keisinin diisi. f. Mes'ut, saadetli, mutlu, mbarek. Uurlu. f. Aya uurlu olan. f. ansl talihi yaver. Mes'ut, mutlu, saadetli. f. Mes'utluk, mutluluk, mbareklik, kutluluk. Uurluluk. ing. Araba vapuru.

846

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ferid(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Benzeri pek ndir bulunan. Benzeri bulunmayan, yekt. * Dorudan doruya Kur'andan ders alp ders veren ve kuvve-i kudsiye sahibi olan Evliyaullah. Yalnz ve mnferid. * Zamannda eine rastlanmyan. Akran ve emsali yok. * Dizilmi inci. * Bir tane, nefis ve mntehab kymetli cevher. * Kendi reyi ile hareket eden marur kimse.

Ferid-i te'lif Ferid-l-asr Feride Ferig Ferih Ferih fahur Ferihan ferik ferikiyet feriyye Ferite ferite Ferk Ferkaa Ferkadan

Edb: Bir cmledeki tertibin mna kmayacak derecede kark oluu. Asrn bir tanesi, zamann esizi. f. Kendi ihtiyariyle hareket eden, gururlu, kibirli kimse. Yorga at. Sevinli, ferahl. Fahur. Ferhan. Sevinli olarak, iftihar ederek. (Frihan) Sevinli olarak, iftihar ederek. general. generallik. ayrntlar. (Feriteh) f. Melek. Gnahsz. Masum. Yumuak huylu. melek. El ile bir eyi ovmak. * Buz ve advet etmek, dmanlk yapmak. Parmak tlatmak. iml kutbuna yakn parlak ve kk ay kmesine tbi ve gece istikamet bulmaa yarayan, sk sk kar karya gelen iki yldz (kizler mnasna).

Ferkade Ferla Ferma Ferman

Sergerde kimse. (C: Ferala) Krba az. f. Buyurucu. Emredici. mir. f. Emir. Tebli.

847

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ferman Ferman-ber Ferman-berdar Ferman-dih Ferman-ferma Ferman-reva Ferman- ilh Fermayi Fermend Fermene

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kesin emir, hkm, bildiri. taatli ve muti olan. Hakknda emir karlan. Fermanl. f. Fermana uyan, emre uyan. f. Hkm geen, verdii emri dinlenen. Hkm sren, emir veren, emir buyuran, hkm ferm. f. Pdiah, hkmdar. * Emri kabul edilen. Allah'n ferman. f. Emretmek. Buyurmak. f. an eref ve mevki sahibi olan kii. lemeli dar ve yuvarlak yanl yelek. * Eskiden esnaf tabakasna mahsus elbise.

Fermude ferm Fernas Ferneb Fernud Fernun Ferr Ferra Ferra

f. Buyruk. Emir. Kumanda. buyurucu. f. akn, dalgn, gafil. * aknlk, gaflet, dalgnlk. Fre. f. Hccet, delil, brhan. Kanbel otu. Kamak. Firar etmek. * Davarn yan anlamak iin diini grmek. Krk kimse. "Cami, mescid, imaret gibi messeselerin temizliini salamak; ve kilim, hal ve hasr gibi mefruatn yayma hizmetleriyle vazifeli olan kiiler hakknda kullanlr bir tbirdir. Ferra; arapada, yayc, hizmeti, deyici anlamlarna gelir. Yenieri tekiltnda bu ii grenlerle, Kbe'yi sprenler hakknda stlah olarak da kullanlr. (O.T.D.S.)""Her ruham- fersi bir yine-i lemnma Her gezen ferra bir skender-i kitisitan."" (Nef')"

848

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ferrain Ferruc Ferruh Ferruh-fl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Douda byk bir ova. (C: Ferric) Tavuk pilici. f. Mbarek, kutlu, uurlu. f. Baht ak, ansl, talihli, uurlu.Ferruh : f. Mbareklik, uurluluk, meymenet.

Ferruh-zd Fers

f. Mbarek evlt, uurlu ocuk. * Hayrl, kutlu, mbarek. Datmak. Samak. * Cier paralamak. * Hurma ekirdeinin kabuunu soymak. * Atn pislii. Fk.

Fersa

f. Mahveden, yoran, andran manasna kelimelere bitiir. Mesel: Tahamml-fersa $ : Tahamml brakmayan. Tkat-fersa $ : Tkatsz dren, tkat brakmayan.

Fersah

Uzunluk ls birimidir, iki eittir: Deniz fersah: 5555 m. Kara fersah: 4444 m. * ki ey arasndaki aklk. * Skun ve hareket arasndaki vakit. * Zaman. Saat. * Dim ve ok olup asl kesilmeyen ey.

fersah Fersah fersah Fersan Ferse

be kilometrelik mesafe. (Uzaklk iin) ok ok. ok fazlaca uzak. f. Derisi krk yapmnda kullanlan bir sansar cinsi. nsann boynunda ve arkasnda olan ve gittike zaaf verip boynunu ve belini eip, helk eden yel.

Fersendac Ferseng Fersud(e) Fersude-g Fertut(e)

f. mmet. (Bak: Fersah) f. Eskimi, ypranm. * Eski, yrtk. f. Eskilik, ypran, fersudelik. f. Pir, ok ihtiyar. * Bunak, kocam.

849

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fertute

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadn esirler hakknda kullanlan tbirlerdendir. Esir edilen kadnlar hakkndaki dier tbirler unlardr: Mriye, mmlveled, acuze, duhter, yekdest, yekem, myube. (O.T.D.S.)

Fertut Feruka Ferve Fery

f. htiyarlk, pirlik, bunamlk, bunaklk. Brn ya. * Korkak kii. f. Baz hayvanlarn makbul olan derileri. Krk. yi i ilemek. * Mein dikmek. * Yaramaz i. Bir nesneyi slah iin kesmek.

Feryad Feryad-baha Feryad-han Feryad-res Feryad- andelib feryd ferydfzar Ferz Ferza' Ferzah Ferzan Ferzane

f. Barp arma. Yksek sesle medet istemek. Figan. f. Feryd ettiren, barttran. f. Yardm isteyen. f. Feryd edenin imddna koan, yardmna gelen. Blbln feryd, tmesi. * Yirmiiki martta olan bir frtna. yksek sesle yardm isteme. yksek sesle yardm isteme ve yalvarma. ukur yer. * Dz yer. * Ayrmak. Pamuk ekirdei. Akrep isimlerinden bir isim. lim ve hikmet. f. Bilgili kimse. Hakm, feylesof. * Tas: Nefsan alkalardan syrlm kimse.

Ferzane-g Ferzend Ferzendne ferzendne ferce

f. stnlk, rhaniyet. * Bilgi. (C.: Ferzendn) f. Yavru. ocuk. Veled. Evld gibi. Evlda yakr surette. evlat gibi. btn vcudu kaplayan bir cins elbise.

850

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fergat Feriz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hakk olan bile istememe. (Farze. C.) Allah'n farz kld ibadetler, yaplmas mecburi olan din emirleri. * eriatn hkmleriyle miraslar arasnda mal taksimi bilgisi. slmn miras hukuku.

feriz Feriz-i diniyye ferset fer Ferd ferd Ferk

farzlar, yaplmas mecburi olan din emirler. Dinin farzlar. anlay. ayrntlarla ilgili. f. Katlam ey, donmu nesne. * Avc ku. ei ve benzeri bulunmayan, yekta. Tmen (Frka) kumandan. Korgeneral. * nsan kalabal. Byk insan bl.

Ferka Ferkayn Fers Fersa Ferz Fer Fer

Koyun srs. * By dedikleri ot. ki mukabil taraf, iki askeri frka. (C: Fers) Aa halka, enber. * Yaral. Maktul. (C: Feris-Feryis) Bo br ile krek arasndaki et. Takdir edici. * Hkmedici. * Yal, ihtiyar. Yaknda dourmu hayvan. Yer. Yeryz. * Deme. Deyi. Yaymak. Yaylmak. Denmi ey. * Kk develer.

fer Fereha Fes'e Fesa Fesad

yer, deme. ki ayak arasn amak. Skin olmak, skin etmek. Bak. "Bozuk ve fenalk. Karklk. Haddi tecavz edip zulmetmek. (Zdd: Salh'tr.)( $ Evet fskla bozulan bir adam, batakla dp kamayan

851

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir ahs gibi oklarn da o batakla dmelerini istiyor ki, maruz kald o dehetli hlet, bir para hafif olsun. nk musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir ahsn kalbinde bir ihtilal, bir fenalk hissi uyanrsa; yksek hissiyat, kemalt sukut etmeye balar; kalbinde tahribata, fenala bir meyil, bir zevk peyda olur. Yava yava o meyil kalbinde byr; sonra o ahs; btn lezzetini, zevkini tahribatta, fenalkta bulur. te o vakit, o ahs, tam mnasiyle arzda yrtc bir hayvan, ihtilali karp byten bir bel, fesad durmayp kartran bir fet kesilir. ..)" Fesad-amiz Fesad-engiz Fesad- ahlk Fesad- dima Fesad- mi'de Fesad- te'lif f. Oyunbozanlk eden, fesat kartran. Fesad koparan. Fesad karan. Karklk karan. Ahlk bozukluu. Akl bozukluu, delilik. Mide fesad, mide bozukluu. Edb: Bir cmlede yaplan tertibin mna kmayacak derecede bozuk ve kark oluu. Fesadat Fesafis Fesahat Fesak (Fesad. C.) Bozukluklar. Ktlkler. Karklklar. Kesmez kl. (Bak: Fasahat) (Fskyye. C.) Fskiyeler. * ocuklarn oynadklar su pskrten oyuncaklar. Fesale Fesane Fesar Fesc Fesda' (Fsule) Alak ve aslsz olmak. f. Aslsz hikye. Masal. (Bak: Efsane) f. Yular. Her nesnenin bou. (Bak: Sada')

852

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feseka Fesh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fsk. C.) Fsklar. (Bak: Fsk) Bozmak. Hkmsz brakmak. Kaldrmak. * Zayf olmak. * Bilmemek. Cehil. * Re'y ve tedbiri ifsad eylemek. * Zaif-l akl. Zaifl beden. * Tembellik yznden gayesine eriemeyen. * Unutmak. * Tb: Beden zalarnn mafsallarn yerinden karp ayrmak.

fesh Fesh-i mukavele Fesil Fesk fesl Fesr Fess Festat Festemi'

bozma, kaldrma. Mukavelenin bozulmas, anlamann feshedilmesi. (C: Efsl-Fisl) Adi, yaramaz kimse. * Ba ubuklar dikmek. Yola gitmek. * Kan dkp adam ldrmek. ek yeri, hak sz. Beyan etmek, aklamak. * Tabibin suya bakmas. Ktlk gnlerinde tohumundan ekmek yaplan bir ot. (Bak: Fustt) (Fe-istemi') Dinle, iit (anlamnda bir kelimedir.) (Fe) ile (stemi') emr-i hazrndan ibarettir.

Festival Fesv fesd fesdt feshat Fesh Fesl

Fr. eitli sebeplerle yaplan ve birka gn sren enlik. (Fesvv) Yellenmek. fesat, bozukluk, karklk. fesatlar, bozukluklar, karklklar. dzgn ve gzel sz syleme. (Fshat. den) Ak, geni. (C: Fsln) Hurma aalarnn k. * Her nesnenin kemi ve yaramaz.

Fest fesbhanallah Fet'e

Trnak kesintisi, trnak paras. Allah btn noksanlklardan uzaktr. Zikretmek.

853

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feta Fetah Fetak Fetake Fetanet Fetase Fetat fetebrekallah Fetehat Fetel Feteva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Fitye, Fityan veya feteyn) Gen. Delikanl. * Cmert. Yumuak. Ftk. Kas imi olan kimse. Gadretmek, ldrmek. (Bak: Fatnet) Yass kk burunlu olmak. * Byk boncuk. Kuvvetli, gen kadn. Allah mbarek etsin. (Fetha. C.) Fethalar, arapadaki stn iaretinin ad. Devenin iki kollarnn, yanlarndan uzak olmas. (Fetva. C.) Fetvalar. Ehliyet shibi bir din liminin bir mes'ele hakknda msbet veya menf haber ve malmatlar. (Bak: Fetva)

fetev Feth

fetvalar. "Ama, balama. * Zaptetme. Ele geirme. Zafer. Nusret. * Faydal eyleri elde etmek iin yollar amak. Mulak eyleri amak. Bu iki suretle olur. Biri, basr ile idrk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. kinci de: ki nevi olup birincisi; dnya ilerinde olur. Srur vermekle gam izle etmek, bir deerli ey vermekle fakirlii kaldrmak gibi. kincisi; kapal, mulak bilgilerin keif ve izharnda kullanlr. Bu da iki trldr; Birisi; zhir ve msbet ilimleri oaltmak ve mnalarn tahkik etmekle olur. Dieri; ilm-i ledn lemine dalmakla olur. (L.R.)"

feth Feth-i bab Feth-i bilad Feth-i islm

ama, fetih. Kap amak. Beldelerin istils, ehirlerin zabt. Tuna nehri zerinde Kladova kasabas yaknlarndaki bir kalenin ad. * slmlarn fethetmesi.

854

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feth-i kelm Feth-i kostantiniyye Feth-i meyyit Sze balama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stanbul'un Fatih Sultan Mehmed Han tarafndan fethi. lm sebebini anlamak iin cesedin alarak muyene edilmesi, otopsi.

Feth-i mbin

"Ak ve parlak zafer. Hakk, btln tahakkmnden kurtaran veya birbirine zd olan hak ile batln karkln ayrarak hakk galip klan feth ve zafer Bu zafer, harp ile olabilecei gibi harpsiz de olur. (Hakikatn ve ilmin galebesi gibi.)Fetih suresinin birinci yetinde geen ""Feth-i mbin""in ifade ettii manlardan biri: Sahih-i Buhar muhtasarnn beyanna gre ok slm fetihlerin mebdei olan Hudeybiye sulhudur. Ulemann ekserisine gre ise; Biat- Rdvan'dr.Kur'ann hitab umum asrlara bakt iin, bu gibi fetih ve zafer manlarndan her asrdaki lem-i slm hissedardr."

Feth-i suver

Suretlerin meydana k. Her mahlkun Allah'n ilim, irade ve kudretiyle en mnasib ekilde suretlerinin al.

Fetha Fetha (fetaha)

Gr. Arabada harfleri (E, A) diye okutan iret, stn. (C.: Fteh-Ftuh-Fetht) Ka olmayan halka yzk. * Byk yzk. * Tavancl kuu.

Feth Fetih fetih Fetih suresi Fetik Fetiyle Fetiizm

Fetih ile alkal. Fethe it. * Ferahlk verici. (Bak: Feth) ama, ele geirme. Kur'an- Kerim'in 48. suresi. Dlger. * Sabah. * Parlayc nesne, parlak olan ey. Yanm fitil ucu. * Bklm ince sicim. * ki parmak arasndaki kir. Fr. Kk putlara ve heykellere tapma deti. Putuluk. Kadn resimlerine veya heykellere fazlaca sevgi beslemek hastal.

855

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fetiizm Fetk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baz eyalar putlatrp ar dknlk gsterme. ak etme. Ayrma. Yarma. Yarlma. * Tb: Dikilmi bir eyi skp ayrmak. * Kask yar, kask zarnn yarlmas ile barsaklarn torba iine dolmasndan ibaret sakatlk. Ftk hastal. * afak skmesi. Fecir aarmas. * Paralanp birbirine dm cemaat.

fetk Fetkeln Fetl Fetn Fetret

ayrma, yarma. Bel. Zahmet. Bkmek. * Yz dndrmek. Yakmak, ihrak etmek. "Uyuukluk, zayflk. * Vahy ve semav hkmlerin skn zaman olduu iin, iki peygamber-i zian devirleri arasndaki zaman. * Vukuu det halinde olan eyin kesilme zaman veya kesilmesi. * ki vaka arasndaki geen zaman. Terakki ve teli devirleri arasndaki hareketsiz, sknetli geen devir. * Tb: ki ateli hastalk arasndaki geen zaman.(Sul ediyorsunuz ki: Zaman- fetrette, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n ecdad bir din ile mtedeyyin mi idiler?Elcevab: Hazret-i brahim Aleyhisselm'n, bilhare gaflet ve mnevi zulmat perdeleri altnda kalan ve hususi bz insanlarda cereyan eden bakye-i dini ile mtedeyyin olduuna rivyt vardr. Elbette Hazret-i brahim Aleyhisselm'dan gelen ve Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm' netice veren bir silsile-i nuraniyeyi tekil eden efrad, elbette, din-i hak nurundan lkayd kalmamlar ve zulmat- kfre malub olmamlar. Bil'ittifak, teferruattaki htiatlarndan muhezeleri yoktur. mam- fi ve mam- E'arce, kfre de girse, usul-i imande bulunmazsa, yine ehl-i necattr. nki teklif-i lah irsal ile olur ve irsal dahi, ttla' ile teklif takarrur eder.

856

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mdem gaflet ve mrur-u zaman, enbiya-i slifenin dinlerini setretmi; o ehl-i fetret zamanna hccet olamaz. taat etse sevab grr, etmezse azab grmez. nki mahf kald iin hccet olamaz. M.)" fetret Fett Fettah iki peygamber arasndaki bulank zaman. Krmak, kesr. (Fetih. den) En iyi, en ok fetheden. Darlktan kurtaran. Her eyi en iyi cihetten aan. Her eyi aan. Zabteden Allah (C.C.) Fettahiyyet Fethedicilik. Her eye lyk bir ekil amak ve suret vermek sfat. (Yni, Fettah isminin tecellisi ile basit bir maddeden ayr ayr eit eit, hadsiz muntazam suretlerin, beraber, her tarafta bir nda, bir fiil ile almasdr. .) Fettak Fettan (Fetk. den) Kanl katil, ok sayda insan ldrm kimse. Fitneci. Kurnaz. Fitne karan. Kartran. * Hrsz. * eytan. * Altn eriten kuyumcu. Fettane Fette Fetth Fetthiyet Fetur Fetut Fetva Mehenk ta. Altun ve gm muyeneye yaryan ta. Amak. * Yardm. * Hkm. her eyi grlmedik biimlerde aan Allah. hereyi uygun ekilde ama fiili. Oru aacak nesne. * Yaratmak. * Yarmak. * ki parmayla kamak. Ekmek paralar. Bir hdise, bir mumele hakkndaki hkm- er'yi ehli olann haber vermesi ve o hkme dair verilen mlumat, bilgi. Fetva emini eyhlislm kapsndaki Fetvahane'nin banda bulunan zata verilen nvandr. eyhlislma sorulan er'i meselelerin fetvalarn hazrlamak, istida ile vukubulan suallere cevap vermek ve er'iyye

857

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mahkemelerinden verilen ilmlar tetkik etmek vazifeleriyle mkellefti. Maiyyetinde Fetvaemini muavini, lmat mdr ve mmeyyizi, bamsevvit, msevvit gibi ulema ve fukahadan mteaddit memurlar vard.Fetva eminleri, en yksek ilim sahipleriyle beraber memuriyetlerinin unvanlarna mnasib olarak emin, fakih ve mteerri' kimseler arasndan seilirlerdi. Fetva eminlerinden, eyhlislm olanlar da vardr.Fetva eminlii Kanuni Sultan Sleyman'n saltanatndan sonra ihdas edilmitir. stanbul'un fethinden evvel, Bursa Kadlar bu ii grdkleri gibi, stanbulun fethinden sonra stanbul Kads olan Hzr Bey, fetva eminlii vazifesini grrd. Bu messese Osmanl saltanatnn sonuna kadar devam etmitir. (O.T.D.S.) Fetva-penah fetv fetnet Fetl(e) Fetr Fets Fett Fet Fevahi Fevaih Fevait Fevak (fvk) """Fetvaya snan"" eyhlislm." bir meseleyle ilgili din hkm. zihin akl, abuk kavray. Yaralara konulan tiftik. * Lmba fitili. * Deriden kan kir. * rg. Taze nesne. * Cvk hamur. * Acele anlalan. Byk eki. Terit altna konulan ekmek paralar. Sorup aratmak. (Fhi. C.) Fhi iler. Bozuk iler. Kt ve haram olan iler, ameller. (Fih. C.) Meyve ve iek kokular. (Fevt. C.) Fevt olmu eyler. * Vaktinde klnmam namazlar. ki sam arasnda devenin memesinde stn birikmesi. * Rahat. * Rcu. * Uzun boyunlu bir nevi su kuu. Fevakih (Fkihe. C.) Meyveler, yemiler, fkiheler.

858

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fevaris Fevasl Fevatih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fris. C.) Atllar, biniciler. (Fsla. C.) Fslalar. (Bak: Fsla) (Ftiha. C.) Ftihalar. Balanglar. * Son vermeler. * Bir kitabn mukaddemeleri.

Fevazl Fevc

(Fzla. C.) (Bak: Fzl) Dalga. Blk. nsan kalabal. Cemaat. Takm. * Komak. Sr'at etmek. * yi kokunun dalp yaylmas.

fevc Fevc fevc Fevc--fevc Fevd Fevdec Fevehan Fevehat Fevern

gurup, topluluk. Dalga dalga, ksm ksm, takm takm, akn akn, cemaat cemaat. Akn akn, takm takm. Tavancl kuunun kanad. * lmek. * Canip, taraf, yn. (C: Fevdic) Mahfe. (Fevh. C.) Gzel kokular. (Fevha. C.) Gzel kokular. Maddi ve manevi kaynayp fkrmak. * Kprmek. * Comak. * Kokunun etrafa yaylmas. * Depremek. * iddet.

fevern Fevern- dem Fevern- b Fevg Fevga' Fevh

fkrma, hzla kma. Kan fkrmas. Suyun fkrmas. iman olmak. ri vcutlu, iman kadn. Yaradan kan fkrmas. * Bolluk, genilik. * Gzel kokunun yaylmas. * Kaynamak.

Fevha Fevhed Fevk

(C.: Feveht) Gzel koku. Semiz olan, iman ocuk. st. st taraf. Yksek derece. Yukar.

859

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fevk Fevkalbeer fevkalbeer Fevkalgaye Fevkalhad fevkalhad Fevkalkanun fevkalkanun fevkalkl Fevkalkll Fevkalme'mul st.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fevk-al beer) nsan gcnn stnde, insanst. insanst. Son derecede. (Fevk-al had) Huduttan ileride. Snrsz. Hudutsuz. snrn stnde. Kanun st. Kanunun kabul etmedii. Kanunun karmad. kanun st. hepsinin st. (Fevk-al kl) Hepsinin fevkinde. Btnnn stnde. (Fevk-al me'mul) midin fevkinde, Umulandan ziyade. mid edilmedik ekilde. Beklenmedik bir anda.

Fevkalmu'td fevkalmmul fevkalzaman Fevkalde

(Fevk-al mu'td) Her zamankinden stn. detin fevkinde. umulann stnde. zaman st. detin fevkinde. Ayrca, hususi surette. Bilinenlerin stnde. Mstesna ve yksek bir surette.

fevkalde fevkaniyet Fevkan Fevkattahamml

olaanst. stnlk. st, st tarafta, stteki. (Fevk-at tahamml) Tahammln stnde, tahamml edilmez, dayanlmaz, dayanlmas imknsz.

Fevr

Hemen. Birdenbire. Acele. Sr'at. * Bir adamn geldii semt ve cihet. * Suyun kaynayp fkrmas.

Fevren Fevres

Birdenbire, sr'atle, arabuk. Buday, hnta.

860

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fevr Fevr (fevriyye) Fevt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hemen, dnmeden. Dnmeden ve ni olarak yaplan hareket. lm, mevt. * Kaybetme. Elden karma. Karma. Bir eyin bir daha ele gemiyecek ekilde elden kmas.

fevt Fevt-i fursat

yitme, lme. Frsat karma. Frsat deerlendirememe. Ele geen bir imkn kullanamama.

Fevvare Fevz Fevzaiye Fevza

Fskye, su fkrtan ey. Kurtulu. Zafer. Necat. Muvaffakiyet. Selmet. Fls: Anarik. Kanun ve nizam tanmayan hal ve hareket. Anarist. Hi bir din ve nizam tanmayan. * Kargaalk ve anari ile alkal.

Fevziye

Yenieri Oca'nn kaldrlmas zerine II.Sultan Mahmud tarafndan eski odalar mevkiine verilen isimdir. Yenieri Oca'nn kaldrlmas esnasnda, yeni odalar Kara Cehennem'in att yal paavralarla yanm, eski odalar da ocan ilgasndan birka gn sonra yktrlmtr. Gerek yanan ve gerekse yklan yerlerin vaziyetlerinin tyini hakknda Sadrazam Selim Mehmed Paa'nn, Padiaha arzettii telhis zerine, Sultan Mahmud, yeni odalarn bulunduu yere Ahmediye, eski odalar mevkiine de Fevziye adnn verilmesini emretti (O.T.D.S.)

Fevz fevz Fevz-y r Fevz Fevid

Kargaalk. Anari. * Karm, muhtelit. kargaa. Fikirlerin karmakark olmas. Fikre ait anari. Fikr anari. Kurtulua, fevze it ve mteallik. (Fayda. C.) Faydalar. Faydal eyler.

861

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fevid Fevid-i me'mule fevsl fevtih Fey' faydalar. Umulan faydalar. fasllar, blmler. balanglar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ganimet. Harbde elde edilen mal. * Rcu'. * Hara. * Zeval vaktinden sonraki glge. (Bak: Fey-i zeval)

Fey' (fey'a) Fey-i zeval

Her nesnenin evveli. Gnein garba doru dnmesinin balamas, Gne tam ortada gibiyken yerde dikili olan eylerin glgeleri batdan douya dnp ksalmakta son bulduu zamandr. Bundan sonra le namaz vakti balar.

Feya feya feyaacaba Feyac Feyaf Feyalilaceb feyalilaceb Feyayih Feyc Feycen Feyd Feydum Feyezan feyezn Feyfa'

Yahu... gibi mnaya gelir, hayret ifade eder. ey! hayret dorusu! Sz, kelam. (Feyf. C.) ller, sahralar. (Fe-y lil'aceb) Hayret ve taaccb ifdesi iin sylenir. hayret ifadesi. (Feyh. C.) Genilikler, enginlikler, boluklar. (C: Fyuc-Feycn) Haber getiren peyk. Sedef dedikleri ot. Sallanmak. Bir nevi mcun. f. Suyun ok olup tamas, omas. * Bolluk, fazlalk, feyiz. su takn. (C.: Feyfi) Byk l, sahra.

862

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feyfa-neverd Feyh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. l yolcusu. llerde yol alp ilerliyen. Scan iddetlenmesi. * Koku yaylmak. * Kazan kaynamak. * Yara kanamak.

Feyha Feyhak Feyhec feyiz feyizdr feyizkr feyizyb Feyk Feyl Feylak

Geni ve byk olan. Engin. Geni nesne. ki llen bardak. arab. Hamr. Bde. bolluk, bereket, mnev gda. feyizli. feyizli. feyiz alma, manen istifade etme. Tavuun gdaklamas. * Uzun boylu erkek. * yi olmak. Hamile kadnn st. Byk adam. * ok asker. Kolordu. * (C: Feylik) pek bcei ve kozas.

Feylekun Feylekus Feylem Feyleman Feylesof

Kandra dedikleri hasr otu. Fil kula dedikleri byk yass yaprakl ot. Geni, byk nesne. Cssesi byk olan. "Felsefe ile uraan, felsefeci. (lm-i hikmetle megul olan mtefennin. Dinle mnasebeti olmayan gayr- mslim. L.R.) (Bak: Hkem)('lem Eyyhel-Aziz! Bir eyden uzak olan bir kimse, yakn olan adam kadar o eyi gremez. Ne kadar zeki olursa olsun o eyin ahvli hakknda ihtilflar olduu zaman yakn olann sz muteberdir. Binaenaleyh, avrupa feylesoflar, maddiyatta iddet-i tevaggulden dolay iman, slm ve Kur'ann hakaikndan pek uzak mesafelerde kalmlardr. Onlarn en by, yakndan hakaik-

863

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmiyeye vukufu olan mi bir adam gibi de deildir. Ben yle grdm; nefs-l emir de benim grdm tasdik eder. Binaenaleyh imek, buhar gibi fenni meseleleri kefeden feylesoflar, hakkn esrrn, Kur'an nurlarn da kefedebilir diyemezsin. Zira onun akl gzndedir. Gz, kalb ve ruhun grdklerini gremez. nki kalblerinde can kalmamtr. Gaflet, o kalbleri tabiat bataklnda rtmtr. M.N.)" feylesof feylesofne Feylule filozof, felsefe ile uraan kii. filizofa. kindiden akama kadar olan ve mekruh addedilen uyku. (Bak: Kaylule) feylle Feynan Feyne Feyruzec Feytek Feyyad Feyyal Feyyaz Feyyaz- mutlak ikindiden akama kadar olan mekruh uyku. Gzel uzun sal kii. Zaman. Saat. Piruze dedikleri kymetli ta. Dlger. Erkek bayku. * ok yiyen adam. Fil oban. File bakan kimse. ok feyz veren. ok bereket ve bolluk veren. (Bak: Feyz) Mutlak ve sonsuz feyiz ve bolluk sahibi. Allah.(Kader hereye bir miktar ve o miktara gre bir kalp vermitir. Feyyaz- Mutlak'tan ald feyze olan kabiliyeti, o kalba gredir. M.N.) Feyyaz- mtel Feyyih Feyyil feyyz ok feyz ve bereket veren. Mtel olan Allah (C.C.) iddetli adam. Zayf hkm. ok feyiz veren.

864

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feyz feyz Feyz rif'at Feyz-aver Feyz-bah Feyz-dar Feyz-efza Feyz-i saf Feyz-nak Feyz-resan Feyz-yab Feyza feyz Feyz Feye (feyele) Feza lmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bolluk, bereket, mnev gda. lerleme, bolluk ve ykseklik. f. Feyz getiren. Feyiz veren. * Bolluk veren. f. Feyiz ve bereket veren, feyiz balayan. f. Feyizli, bol, bereketli, gr. f. Feyiz artran, bollatran. Neenin feyzi, safnn bolluu. f. Feyizli, bereketli, bol. f. Bolluk ve bereket getiren, feyiz baheden. f. Bollaan, feyiz bulan. Feyze nil olan. Feyiz ile dolu, bol. Bolluk ve berekete ait ve mteallik. Feyze mensub. (C: Feyil-Fiye-Fiy) Zeker ba. Yldzlar arasndaki geni boluk. Gkyz. * Yer geni olmak. * Ak sahra. * Saha. * Yerde akan su.

feza Feza'

artran, oaltan. Korku. Havf. * Snma, dehalet. * Uykuda iddetli korku ile uyanmak.

Feza-neverd Fezaa Fezail Fezaze Feza Fezd

f. Fezda dolaan, bolukta giden. Yolda ve tarlada yaplan ve hyk denilen suret. (Bak: Fazil) Ahlk kaba ve kerih olmak. Gkle alkal. Ge it. Geni sahaya it. Fezaya it ve mteallik. Kan aldrmak.

865

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fezleke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hlsa. Netice. z. cml. * Hesap listesinde netice.(S - Gerek Kur'an- Kerim olsun, gerek tefsiri olan Hadis-i erif olsun; her fenden, her ilimden birer fezleke almlardr. Bir kitab veya bir ahsn yalnz fezlekeleri ihata etmekle harika olmas lzm gelmez. Bir ahs, pek ok fezlekeleri ihata edebilir?C - Bahsettiimiz fezleke, sellemehsselm fezlekeler deildir. Ancak, hsn- isabetle mnasib bir mevkide ve mnbit bir yerde, iitilmemi ok iaretleri tazammun etmekle istimal ve zer' edilen fezlekelerdir. Kur'an veya Hadisin aldklar fezlekeler, bu kabil fezlekelerdir. Bu kabil fezlekeler tam bir meleke ve ttladan sonra hsl olabilir ki, herbir fezleke, me'haz olan fen veya ilmin hkmnde olur. Bu ise, bir ahsda olamaz. ..)"

fezleke Fezr

zet. Yarmak. * Ayrmak. * Bozup feshetmek.FEZZ : Yalnz ey. Bir kimsenin yalnz kendi bana olmas. * Udl. * Geri dnmek. * Buza. * Hafif.

fez Fez-y feyz Fez-y tlk fezil Fezz Fe' Feafe Feak Fean Fear Fec

uzay. Feyiz sahas, feyzin fezas. Hudutsuz gkyz. Nihayetsiz feza. faziletler, stn nitelikler. Seyeln etmek, akmak. Brtlen aacna benzer bir aa. f. Hlt. * Atlan okun, havada giderken kard ses. Srur, nee, sevin, neat. f. Sama. Neretme. * Yayc. Serpici olan. f. Skc. Skan. Skp suyunu karan. Ayan ayrp apmak.

866

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Feel Fefa Fefee Feg Fega Feh Feil Fek fen Fe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Efl) Korkak olmak. Yass kl. Uykudan uyandrmak. Datmak. * Vurmak. Pamuk paras. Bana el ile vurmak. (C.: Efl) Korkak, cesaretsiz, yreksiz. Krmak. " ""saan"" mnsnda son ek." Eritmek. * St samak. * karmak. * Yabani olan keiboynuzu aacnn yemii.

Fi aman-illah Fi'l-i basit

Allahn muhafaza, siynet ve hfznda. Gr: Basit fiil, tek kkten yaplan fiil. Mesel: Gitmek, gelmek, olmak gibi.

Fi'l-i hikye

Gr: Gemi zamanda olmu fakat konuan kimsenin grm olduu bir ii anlatan fiil. Mesel: Okumu idi, yazm idi, vurdu gibi.

Fi'l-i kyas Fi'l-i ma'lum Fi'l-i mechul

"Gr: Kurall ve kaideli fiil. ('ten: ilemek; ateten: Atelemek gibi)" Etken fiil. znesi yani, faili belli olan fiil. Gr: Faili yani znesi bilinmeyen fiil. Edilgen fiil. Mesela: Yazlmak, iilmek, vurulmak gibi.

Fi'l-i mezid Fi'l-i mezmum Fi'l-i mutvaat

Fiilin aslna harf ilve edilen fiil. Kt, fen i. Livta ve zina. Mlum sigasnda olduu halde mteaddi bir fiilin mechul gibi mnas olan fiildir. (Sevinmek, dvnmek gibi)

Fi'l-i mn'akis

Organizmann bir uyarmaya kar birdenbire ald vaziyet, refleks.

867

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fi'l-i mrekkeb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gr: Yardmc bir fiille birleerek tek kelime hkmne geen fiil. Birleik fiil. (Vurabilmek, yazabilmek, okuyabilmek gibi.)

Fi'l-i msbet Fi'l-i vcub Fi'l-i art Fi'l-i eni'

Gr: Msbet fiil. Kendinde nefiy edat bulunmayan fiil. Yaplmas gereken, lzm olan fiil. art fiili. (Bak: art) Irza vuku bulan tasallut hakknda kullanlan bir tabirdir. Bununla birlikte, mutlaka cima' mansna deildir.

Fi'liyat Fi-maba'd Fial

olarak yaplan eyler, iler, fiiller. Bundan byle, bundan sonra, bundan itibaren, bir daha. "ocuk oyunudur. (Bir eyi toprak iinde gizleyip sonra taksim edip ""hangimizin hissesinde kar"" diye ararlar.)"

Fiam Fiat Fica Ficac Ficacen sbl Ficc Fida

ok kalabalk olan erkekler topluluu. (F. C.) Kymetler, deerler, bahalar. Birdenbire, anszn. ki da arasnda geni yol. (Bak: Fecc) Turuk-u vsia, geni yollar. am karpuzu. * Tam olmam olan meyve. Datmak. * At etmek. Hediye veya bahi olarak vermek. * Bedel vermek.

Fidam

(Feddm) : Su kabnn zerine koyduklar szge. * Mecusilerin azlarn balamakta kullandklar bez.

fidda Fidre Fidye

gm. Et paras. Herhangi bir farzndan birini yerine getirmeye gc olmayan bir kimsenin Cenb- Hak'tan zr dilemek kasd ile, verdii para veya

868

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sadaka. * Esir veya klelikten kurtulmak iin verilen para. * Fk: Fakirin sabahl akaml bir gnlk yiyecei. fidye Fidye-i necat bir sutan veya esirlikten kurtulu paras. Bir kimsenin esirlikten veya bana gelen bir beldan kurtulmak iin, kendisi veya kendi namna bakas tarafndan mecburen verilen para vesaire hakknda kullanlan bir tabirdir. Tabirin karl, can kurtarma akas demektir. Fie figan Figen Figende Fign Fign-perver Fign-tiz Figr Kalabalk, topluluk, cemaat. lk, inilti. f. Ykc, drc, atc. f. Ykk, yklm, dkn. f. Alayp szlama, barp arma. f. Feryad ettiren, bartan. Yksek feryad. f. Ceriha, yara. * ncinmi, yaral, mteessir manalarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dil-figr $ : Yrei yaral. Figr figr Fihal Fiham Fihhr Fihr Fihris Fr. Oyuncunun hareketi. * Resim, ekil, canl resim. * Mecaz. ekil. (Fahl. C.) tibarl, sekin ve stn kimseler. (Fahm ve fahm. C.) tibar ve nfuz sahibi kiiler, ulu kimseler. ok gururlanp fahirlenen kimse. (C: Efhr) Destesenk dedikleri ta. * Ta. (Fihrist) Bir dkknda veya bir kitabn ierisinde ne bulunduunu sra ile gsteren liste. (Katalo) * (C: Fehris) Her nesnenin asl. * Kanun. fihrist fihriste iindekiler listesi. kitabn konularn gsteren liste.

869

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fihristevr Fiil fihrist gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(Fi'l) Messirin te'siri. Amel, i. *Gr: Hdiseye veya zamana dellet eden kelime. (Sarf bilgisinde geni izah vardr.) Trkede; gelme, gitme, yazma, okuma, gezme gibi kelimelere de fiil denir. (Fi'l diye de yazlr.)"

fiil Fiilen fiilen fiiliyt fiil Fikak (fekk) fikir Fikr fikr Fikr-i fsid Fikr-i infirad

i, eylem, yklem. Gerekten, ileyerek, hakikatte. fiille, i ile. fiiller, iler. fiille ilgili. Halas, kurtulma. * Bir eyin karlnda verilen ey. dnce. (Fikir) Akl. * Re'y, istek, dnce. fikir, dnce. Bozuk fikir, fsid fikir. Tek bana olmak fikri, istiresiz i yapmak. Bir eyi sde kendine mal etmek fikri, hodgmlk. (Bak: Himmet)

Fikr-i muzmer Fikr-i ta'kib Fikr-i vatan Fikr-i miyane Fikren fikren Fikret fikret Fikret-i beyza

Gizli kalm ve dar vurulmam fikir. Sona erdirme, peini brakmama. Vatan dncesi, vatan fikri. Baya fikir, alelde dnce. Zihnen, fikir ile, dnerek. fikirce. Dnme, tefekkr, teemml, fikir, Dnlen ey. dnme. Mnevver fikir. Parlak fikir.

870

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fikretmek Fikriyyat Fikr fikr Fil dnmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fikir ve dnce ile olan iler. (Fikriye) Fikir cinsinden, fikirle alkal. Fikre it ve mteallik. fikirle ilgili. (C.: Efyal-Fyul) Daha ziyade Hindistan ve Asya gibi yerlerde bulunan iri vcudlu, hortumlu bir hayvan.

Fil suresi

Kur'an- Kerim'de 105. sure olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Fil vak'as Filahet Filasl filasl Filcmle filcmle Filhakika filhakka Filhal Filiz

(Bak: Ebrehe) iftilik, tarla ileri, renberlik, ift srmek. (Fi-l-asl) Aslnda olduu gibi. asl zere. (Fi-l-cmle) Ezcmle, minelcmle. Bir hayli. Emsalinden beri. genellikle, btnyle. (Fi-l-hakika) Hakikatte, esasnda, hakikaten, dorusu. gerekten. (Fi-l-hl) imdi, hemen. * Bu halde. * Hadd-i ztnda. Aa ve iek fidan, taze srgn. * Eritilip temizlenmemi olan altun, gm,demir, bakr gibi kle, ham maden. * Erimi bakr.

Filk Fill fillah Filmedine(ti) Filmesel Filo

Zahmet, meakkat. * Acib emir. * Para. Yamur yamayp ot bitmeyen yer, otsuz yer. Allah iin. (Fi-l-Medine(ti)) : Medine ehrinde. Misaldeki gibi, mesel. Birka sava gemisinden mrekkep donanma paras. Donanmann bir ksm ve bl.

871

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Filozof Fils Filus filvaki Filvaki' Filze Find Finhan Fintse Fin Fin-i belde Fir'avn (Bak: Feylesof) Put, sanem. (Bak: Flus) olduu gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vki hle gre. Vakide olduu gibi. (C: Flz-Eflz) Para, kt'a. Da burnu. Leen dedikleri kap. Kurt ve ku az. Evin n. Civar. Beldenin civar. Msr'da, hususan Hazret-i Musa (A.S.) zamannda Allah'a isyan edip ilhlk dvasnda bulunan, Musa Peygamber'e inanmayan hkmdar. * lhlk iddia eden dinsiz, azgn ve akn insan. (Bak: Enaniyet, Mumya)

Fir'avniyyet

Firavun gibi olu, isyankrlk ile Allah' tanmay. nat ile Allah'a isyan edip halk sapk yollara, dallete ve dinsizlie sevke almak.

Fir'avn Firad Firak Firar Firar Firas Firaset

f. Firavunluk. Firavun ile ilgili. (Ferd. C.) Fertler, kiiler. Ayrlk. Ayrlmak. Hicran. Kamak. Ka. Kakn, kaak. ok fazla krmz nesne. Zihin uyankl. Bir eyi abuka anlay kabiliyeti. Bir kimsenin ahlk ve istidadn yznden anlamak. Firasetin bir nev'i, sebebini anlamadan ve ilham eseri olarak vcuda gelen sezitir. Dier nev'i ise

872

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kesbdir. Muhtelif huy ve tabiatlar bilmek neticesinde hsl olur. (L.R.) * Yiitlik. * Binicilik. Firavan Firaz Firaz Fira Fira- istirahat Fira- kav f. Bol, ok, ziyade, ar, fazla. Geni, vsi. * Irmak az. * Sokak az. * Elbise. f. Yukarlk, ykseklik. Dek. Yatak. Yere serilen ey. Minder. ilte. Rahat dei. Fk: Evli kadnn fira mnsna gelir bir tabirdir. (Bununla bildavet neseb sabit olup, nefy ile neseb nefy olunmayp, lkin laan ile nefy olunur.) (O.T.D.S.) Fira- mtevasst Fk: mm veledin fira mnsna gelen bir tabirdir. Fira- mtevasstta bil davet neseb sahih olmaz. Fira- sahih Fk: Nikh ve mlk-i yemine mstenid bulunan istifra. Mlk-i yemin, bir kimsenin temellknde bulunan cariye demektir. Binaenaleyh bu iki arta dayanan istifratan, meydana gelecek ocuk, varis addolunur. Ancak, cariyeyi istifrata husule gelen ocuun kendisinden olduunu mstefriin sylemesi lzm gelirdi. (O.T.D.S.) Fira- zaif Firaiyet Firbar Firc Firdevs Firdevs firenk firenkmereb Fireun Fk: Cariyenin fira. (Bununla neseb sbit olur) (O.T.D.S.) Karlk. * Fk: Birisinin kars olu. Zevciyet. Ululuk, azamet. * Ardnca gelicilik, peinden gelmek. Sr saklamayan kii. cennette bir tabaka. cennet gibi. Batl. Batllarn yolunda giden. Hat, minyatr, tezhib gibi gzel san'atlarda kullanlan bir kt cinsi.

873

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Firezdek Firfis Firfr Firib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Ferzk) Hamur yuvarla, hamur paras. Yaban sinei. Meneke. f. Aldatc, aldatan, kandran manasnda birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dil-firib $ : Gnl aldatan. Nazar-firib $ : Gz aldatan.

Firibende Firifte Firifte-dil Firistade Firite

f. Kaplm, aldanm. f. Kandrlm, aldanm, aldatlm. f. Gnl aldanm. (C.: Firistdegn) f. Eli, gnderilmi. * Peygamber. (C.: Firitegn) f. Msum, susuz, gnahsz. * Melek. * Mc: yi huylu kimse.

Firite-sfat Firk Firkat

f. yi huylu kimse, huy ve tabiata melek gibi olan. Koyun srs. * Para. (Frkat) ftirak. Dostlardan ve sir sevdii eylerden ayrl. Firak. Mfarakat.

firkat Firkateyn

ayrlk. Buharn icadndan evvel kullanlan harp gemilerindendir. Bu gemiler, gvertelerinin altnda bir batarya topu hvi olup hzl giderlerdi. Bu gemilerin direkleri vard ve ilerinde mrettebatnn binbeyz bulanlar da vard.

Firma Firnas (frnis) Firs Firsa Firsad Firsek

ing. Tescil edilmi ticar messese. (C: Fernis) Boynu kaln arslan. * Kyl reisi. Bir nevi ot. (C: Firs) hayz bezi. Krmz dut. * Brtlen. (C: Fersik) ekirdeinden ayrlmayan eftali.

874

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Firudest

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Birka hnendenin hep bir azdan uslne uygun olarak syledikleri name.

Firuz Firuz abad

Said, hurrem, saadetli, uurlu, muzaffer, mansur. (Mecdddin Muhammed) (Hi: 729 - 817) ran'n iraz Eyletinde Firuzbad isimli beldenin Kzrun kasabasnda domutur. Byk limlerdendir. Yedi yanda Kur'an hfzetmilerdi. ok seyahat etmitir. Bursa'ya geldiinde Yldrm Bayezid Han tarafndan kendisine fevkalde ikrm olundu. En mehur eseri olan altm ciltten mteekkil El-Lmi lgat kitabndan hlsa ettii Kamus'tur. Yemen'de kad iken vefat etmitir. (R. Aleyh)

Firuz-baht Firuz-mend Firuze Firuze-fam Firuze-rivak Firuzende Firye Firzah Firzan Firze Firzel firk firr firr firset Firvn

f. ansl, uurlu. f. Galebe, zafer. Niabur'da kan ak mavi renkli ve kymetli bir ta. Ak mavi renkli, gk renkli. Gkyz, sema. f. Mehur bir cins lle. Yalan, kizb. Gs geni, etli kimse. (C: Ferzine) Arif. * Fen sahibi kimse. Para. Demircilerin demir kestikleri alet. Kayt. ayrlk. kama. kaak. hzl kavray. Firavun.

875

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Firvun Firvuncuk Firvuniyet Firvunmereb Firvunne fir Firat(a) Fisal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ilhlk davas gden nl bir ulu nder. kk bir Firavun. Firavunluk. Firavunun yolunda olan. Firavun gibi. dek, yayg. Genilik, vs'at. * ki ayann arasn ayrp geniletmek. (Fasl. C.) Ayrlm olanlar. * Yavrunun stten kesilmesi. * Ksa duvar. * nsanlarn lehinde veya aleyhinde sz syleyerek para toplyan. * Ana stnden kesilmi hayvan yavrusu (Fslan, fislan eklinde de olur.)

Fisfise Fisk Fiskil Fisl Fissk Fistan

Yonca otu. (Bak: Fsk) Yar atlarndan cemeleden sonra geleni. Ahmak. Fsk dim olan. Kadnlarn bellerinden aa giydikleri geni ve uzun elbise. Ayrca Arnavutlarla Rumlarn, dizlerine kadar giydikleri krmal elbiseye de bu ad verilir. * Direklerin gverte skaalarn sudan muhafaza iin zerine kaln brandadan evrilen klf. (O.T.D.S.)

fistan fisl Fitam Fitan Fiten fiten

hanm elbisesi. ayrlmlar. ocuu stten kesmek. Eyer rts. (Fitne. C.) Fitneler. fitneler.

876

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fitil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Eskiden arlk ls olarak kullanlan dirhemin kesirlerinden biri. Dirhemin drtte birine: denk; dengin drtte birine: Krat; Kratn drtte birine: Fitil denilir. * Eski Fitilli tfeklerin namlusundaki baruta ate vermek iin kullanlan kkrtl ip veya kaytan paras. * Topa veya lma ate vermek iin baruta slak batrlp gnete kurutulmu bkme. (O.T.D.S.)"

Fitne

"nsann akl ve kalbini dorudan doruya, hak ve hakikatten saptracak ey. * Muhrebe. * Azdrma. * Karklk. Ara bozmak. Dedikodu. * Kfr. Fikir ihtilf. * ikak. Kavga. * Delilik. * Mihnet ve beliye. * Mal ve evld. * Potada altn ve gm eritmek. * mtihan ve tecrbe etmek.(Mbarek slmiyet ve nurani Asr- Saadetin bana gelen o dehetli kanl fitnenin hikmeti ve vech-i rahmeti nedir? nki onlar, kahra lyk deil idiler?Elcevab: Naslki baharda dehetli yamurlu bir frtna, her tife-i nebatatn, tohumlarn, aalarn istidatlarn tahrik eder, inkiaf ettirir; herbiri kendine mahsus iek aar; ftri birer vazife bana geer... yle de: Sahabe ve Tbinin bana gelen fitne dahi, ekirdekler hkmndeki muhtelif ayr ayr istidatlar tahrik edip kamlad; ""slmiyet tehlikededir, yangn var!"" diye her tifeyi korkuttu. slmiyetin hfzna koturdu. Her biri, kendi istidadna gre, cmia- slmiyetin kesretli ve muhtelif vazifelerinden bir vazifeyi omuzuna ald, keml-i ciddiyetle alt. Bir ksm hadislerin muhafazasna, bir ksm, eriatn muhafazasna, bir ksm hakaik- imniyenin muhafazasna, bir ksm Kur'ann muhafazasna alt ve hkeza... herbir tife bir hizmete girdi. Vezaifi slmiyette hummal bir surette sa'yettiler. Muhtelif renklerde ok iekler ald. Pek geni olan lem-i slmiyetin aktrna, o frtna ile

877

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tohumlar atld; yar yeri glistana evirdi. Fakat, maatteessf o gller ve glistan iinde ehl-i bid'a frkalarnn dikenleri dahi kt.Gya dest-i kudret, cell ile o asr alkalad, iddetle tahrik edip evirdi, ehli himmeti gayrete getirip elektriklendirdi. O hareketten gelen bir kuvve-i anil-merkeziye ile pek ok mnevver mtehidleri ve nurani muhaddisleri, kudsi hfzlar, asfiylar, aktablar lem-i slmn aktarna uurdu, hicret ettirdi. arktan garba kadar ehl-i slm heyecana getirip, Kur'an'n hazinelerinden istifade iin gzlerini atrd... M.)" fitne Fitne-cihan Fitne-cu Fitne-engiz Fitne-i hirzaman kargaa, karklk. f. Fitne koparan, fesat kartran, bozgunculuk yapan. f. Fesat arayan. f. Fitne karan. "hirzamandaki fitne. Deccal fitnesi.(Rivayette var ki: ""Fitne-i hirzaman o kadar dehetlidir ki, kimse nefsine hkim olmaz. "" Bunun iin binyz sene zarfnda emr-i Peygamberyle btn mmet o fitneden istiaze etmi, azb- kabirden sonra $ vird-i mmet olmu. Allahu a'lem bissavab, bunun bir te'vili udur ki: O fitneler nefisleri kendilerine eker, meftun eder. nsanlar ihtiyarlaryla, belki zevkle irtikb ederler. Mesel: Rusya'da hamamlarda, kadn erkek beraber plak girerler ve kadn kendi gzelliklerini gstermee ftraten ok meyyal olmasndan seve seve o fitneye atlr, batan kar ve ftraten cemalperest erkekler dahi, nefsine malup olup o atee sarhoane bir srur ile der, yanar. te dans ve tiyatro gibi o zamann lehviyatlar ve kebirleri ve bid'alar, birer czibedarlk ile pervane gibi

878

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nefisperestleri etrafna toplar, sersem eder. Yoksa cebr-i mutlak ile olsa ihtiyar kalmaz, gnah dahi olmaz. .)" Fitne-kr f. Ortal bozmaa alan. Fitneci. Fesd verici. Fitne karmak isteyen. Fitne-miz fitneengiz Fitnet-d dehma Fitrak Fitre Fitret Fityan Fitye Fizar Fizr Fizyoloji f. Fitne karan, fesat kartran. fitne sesebi olan. (Fitnetddehm) Kfrde olmak, kara fitne. Rezil olmak. f. Atn terkisi, terki kay, eyerin ardndaki tasma. mtihan. * Bel, musibet. (Bak: Fetret) (Fet. C.) Delikanllar, yiitler, bahadrlar, genler, mertler. (Fet. C.) Genler. Gen yiitler. f. Alayp inlemek. Sesli alamak. Koyun srs. * Yal, ihtiyar kimse. Doku ve organlarn vazifelerini ve bu grevlerin nasl yapldn inceleyen ilim kolu. Flama Flandra Mzrak ve sng ucuna taklan, gemi direine ekilen ince bayrak. Harp gemilerinin ve bilumum beylik gemilerin grandi direklerine ekilen ensiz ve uzun erit sancaklar. Fobi (Fobya) Fr. Bz hal veya eylere kar duyulan hastalk halindeki korku. fobi Fonoraf fonoraf Forma baz eylere kar duyulan korku. Fr. Gramofonun ilk ekli. Ses cihz. Sesi alp tekrar veren let. teyp. Fr. Cz. Ksm. Para. * ekil. Biim. Askeri nian. Rtbe iareti. * Bklnce 8, 16, 32 sayfa olan kitap dizgisi.

879

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk forma Formalite Forsa blm, elbise.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Resmi ilerin gerektirdii muameleler. Buharl gemilerin icadndan evvel yelkenli gemilerde krek ekmee mahkum harp esirleri. Bunlar, kamamalar iin birer ayaklar gvertelere akl bulunurlard. Ayaklarndan bal olmalar mnasebetiyle bunlara payzen nam da verilirdi. Bununla birlikte payzen tabiri, daha ok crm ve cinayet erbabndan kree mahkum olanlar hakknda kullanlrd. Harp esirlerinin genleri ve ocuklar, saraylara ve acemi olanlar klalarna verilir, yirmi yandan yukar olanlar da kree konulmak zere tersaneye gnderilirdi. Gemilerde harp esirlerine krek ektirmek deti 15 ve 16. yzyllarda ok reva bulmutu. Venedik, Ceneviz, Barselona, Cezayir, Malta ve Osmanl kaptanlar, harp esirlerine, hatta mensub olduklar milletlere kar vuku bulan muharebelerde bile zorla krek ektirerek, bu tarik ile harbi kazanmaa alrlard. (O.T.D.S.)

Fosil

"Fr. Eski jeolojik devirlerde topraa gmlerek kalm bitki, hayvan; bunlarn paralar veya izleri."

Foya

tl. Gizli oyun, hile. Gz boyacl, sahtekrlk. * Elmaslarn yuvalarnda yatana konulan ince madeni yaprak.

foya Fotna Frengistan Frengistn Freng Frenk

aldatc ss, hile. Eskiden Tuna nehrinden istifade edenlerden alnan su resmi. f. Avrupa, garb lemi, bat memleketleri. Bat lkeleri. Bat dili, Bat ile ilgili. Avrupal. Fransz. (Ey bu vatan genleri! Frenkleri taklide almaynz!... Ay Avrupa'nn size ettikleri hadsiz zulm ve

880

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

adavetden sonra, hangi akl ile onlarn sefahet ve btl efkrlarna ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba deil, belki uursuz olarak onlarn safna iltihak edip kendi kendinizi ve kardelerinizi idam ediyorsunuz. gh olunuz ki!... siz ahlkszcasna ittiba ettike, hamiyet davasnda yalanclk ediyorsunuz!... nki u surette ittibanz, milliyetinize kar bir istihfaftr ve millete bir istihzdr! L.) Frenk sakal Eskiden frenkleri taklid suretiyle braklan sakal hakknda kullanlan bir tabirdi. eneye gelen ksm uzunca braklp, yukar taraflar ksa kesilen veya tra edilen sakal demektir. Frenkmereb Frenkvri Fua Fuad Fuad Fuak Fuala Fudala fudal Fuhul Batllarn izinde giden. f. Frenk gibi. Keler, kertenkele. * Her nesnenin evveli. * iddetli koku. Gzel koku. Kalb, gnl, yrek. Gnl ve kalble alkal. Can ekime. * Midenin ekilip toplanmas. * Hkrk. (Fil. C.) Filler, zneler, ii yapm olanlar. (Fazl. C.) Faziletliler. Fzllar. stn nitelikli kimseler. (Fahl. C.) Byk limlerin ileri gelenleri. Emsalinden stn olanlar. (Bak: Fahl) Fuhul-i mfessirn Fuhul-i ulema Fuhul-i uara fuhu fuhl Tefsircilerin en ileri gelenleri, mfessirlerin en nde olanlar. lim ve fazilete emsallerinden stn olan limler. irlerin en stnleri. zina, haram fiil, gnahl i. bykler, ileri gelenler.

881

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edeb ve terbiyeye uymayan hareket. * Haddini amak. irkin, kt. ve szde taknlk. Haram. * ok gnah ve ok fena bir fiil olan zina.

fuh Fuhiyyat fuhiyt Fukaha fukah Fukara Fukara-perver Fukara-y sbirn fukar Fukka'

edebe aykr hareket, haram, zina. (Fuh. C.) ok irkin iler, gnahlar. irkin iler, gnahlar. (Fakih. C.) Fakihler. Fkh limleri. (Bak: Fkh) islm hukuku limleri. (Fakir. C.) Yoksullar, fakirler. f. Fakire bakan. Fukaray koruyan. Sabreden ve avu amayan fakirler. fakirler. Ekseriya erbet iilen kap. * Yamur suyunun stnde olan kabarck ve kpk.

Fukm Fuku' Fukve Ful Fulad Fum Funduk Furag Furkan

(Fukum) ene. (C: Faki) ok sar olmak. * Safi olmak. (C: Fuk) Ok gezi. Bakla. Fasulye. elik. Buday. Fndk. * Misafirhane, han. Otel. f. Ik, ziya, parlt. "Hak ile btl birbirinden ayran. yi ile kty, doru ile yanl farkedip ayran. * Kur'an- Kerim. * Kur'an- Kerim'in 25. suresinin ismi.(Furkan; ayrmak, ayrd etmek mnalarndan masdardr. Ekseriyetle fark ma'kultta, tefrik mahsusatta kullanlr. Sonra furkan, frk veya mefruk mnasna da gelir. Bu suretle mhim davalar hall

882

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fasleden kat'i brhanlara, mu'cizelere furkan tlak olunur. Bu mna ile Kur'an- Kerim'in bir ismi de ""El-Furkan'dr. E.T.)" Furkn Fursa Fursat hak ile batl ayran Kurn. (C: Furus) mek, irb. * Nbet. Msait an, elverili durum, uygun zaman, elden karlmayacak faydal hl veya vakit. Nbet. Fursat-c Fursat-yb Furude f. Frsat bekleyen, frsat aryan. f. Eline frsat geen, frsat bulan. f. Alaklk, dilik, hasislik. * Kavrulmu, yanm. * Alak, di, deni, hasis. Fus'ul Fusaha Akrep. Yaramaz, kt kimse. (Fasih. C.) Fasih kimseler. Gzel ve usule uygun konuabilenler. Gzel sz syleme kabiliyetinde olanlar. fusah Fussilet Fussilet suresi dzgn ve gzel kanuanlar. (Fasl. dan) Ayrd edilmi, izh ve tafsil edilmi. Kur'an- Kerim'in 41. suresidir. Mekk'dir. Secde, Sure-i Akvat ve Mesabih Suresi de denir. Fustat (Fistat) Gebelerin kldan yaplan adr. Byk adr. * Kapya aslan perde. * Cemaat. fustat Fusul Fusul- erbaa Fusus fusl Futa Futr kldan yaplan byk adr. (Fasl. C.) Fasllar. Mevsimler. Blkler. Ksmlar. Drt fasl olan, ilkbahar, yaz, sonbahar, k mevsimleri. (Fass. C.) Yzk talar. (Bak: Fass) fasllar, mevsimler, ksmlar. f. Hamamlarda kullanlan bir kuma cinsi. * Petemal. Havlu. (Fitre) Yaratmak, halk.

883

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Futunc Futur Fuzala Fuzaz Fuzla fuzl Fuzuh Fuzul Fuzulat Fuzulen Fuzul Yarpuz denilen ot.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fatr. C.) Yarklar. atlaklar. (Bak: Fudala) Ayrlm ve dalm nesne. (Me.) Daha, en faziletli. ok faziletli. en faziletli. Gizli ilerin zahir olup aa kmas. (Fazl. C.) Fazla ey. Lzumsuz sz. Ziyade olup ie yaramayan eyler. Fazlalklar. Yersiz, usulsz, haksz olarak. Fazladan olup bou bouna sylenen sz. e yaramayan. Bou bouna. * Boboaz. Ahmak. Vazifesinden hari lzumsuz eye teebbs eden. * Haksz olarak fiile karlan i. * Fk: er' izin olmad halde dier bir kimsenin hakknda tasarruf eden kimse. * Byk bir ir ismidir. Trk Divan Edebiyat'nn birok sahalarnda kuvvetli te'sir ve nfuz shibi olan bu byk ir, Azeri-Osmanl edebiyat kurucularndandr. Trke, Araba, Farsa manzum ve mensur birok eserler yazmtr. Leyl ile Mecnun mesnevisi mehurdur. Mildi 16. asrda yam ve tundan 1555'de vefat etmitir. Asl ad Mehmed'dir.

Fuzl fuzl fuzlyne fud fcia Fcia-engiz

byk bir divan airi. gereksiz, fazlalk. gereksiz ve fazlalk olarak. kalb, gnl. ackl olay. Fcial. ok ackl.

884

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fcia-nvis fcir fcire fdl fhim fhir fhi fhie fhiehne Fide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ackl ve hazin tiyatro roman yazan kimse. gnah ileyen. gnahkr kadn. stn nitelikli. anlayl. vnen, iftihar eden. ahlksz, ar. byk gnahlar ileyen iffetsiz kadn. genelev. (C.: Fevaid) Kazan, kr, nef', menfaat. stifadeye sebeb. Yararllk, ie yarama.

fide Fide-mend Fik

fayda, yarar. f. Krl, faydalanan, menfaat elde eden. stn, stnde. Dierinden daha deerli ve stn. Her eyin gzide ve a'ls. li. * Ban boyun ile bititii yer.

fik Fik-l akrn fikiyet Fil

stn. Akranlarndan daha stn. stnlk. i yapan. Fiili ileyen. * Gr: Masdarn mnasn meydana getirene denir.

fil Fil-i hakik Fil-i hayr Fil-i muhtar

i yapan, zne. Bir ite hakiki te'sir sahibi. Onu hakk ile yapan (Allah C.C.) Hayr ileyen, hayr sahibi. Re'yinde mstakil olan. stediini yapmakta serbest olan (Cenab- Hak).

Fil-i mbair

Huk: Bir eyi bizzat yapan kimse.

885

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fil-i mterek Filiyyet fiz Fka(t) Fka-i edide fkat fkih fkihe fl flihayr Flk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: lenmi olan bir suta parma olan. Su orta. leyicilik. Messir olmak. File mensub ve mteallik olu. parann haram olan kr. Zaruret, ihtiya. Yoksulluk, fakirlik. iddetli ihtiya. yokluk, bulunmama. islm hukukunu bilen. ya meyve, yemi. fal, belirti, uur. iyilik belirtisi. bymesi iin tohumu atlatan Allah.

Flk-l habbi vennev Tohum ve ekirdekleri aarak byten (Allah C.C.) Fm fniyt fn Fr frika Fris Fris fri Frn Frk Frk f. Renk, levn. faniler, gelip geiciler. geici, lml. Fre, san. ayrc zellik. iranl. iran dili, iranla ilgili. devreden, geiren, ekilen. Mekke dalarnn incildeki ad. " ""hak ile batl ayran"" mnsnda Hazreti merin lkab." (Frka) Tefrik eden, farkeden, ayran. Ayrlmasna, farkolunmasna sebeb olan almet. Frkat Fsic Farkedenler, ayranlar, farkediciler. Ksr, semiz davar.

886

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fsid Fsid daire bozuk, yanl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Man: A y B ile, B yi A ile ispat etmek. Bir dnceyi isbat etmek iin isbat edilmemi baka bir dnceyi delil olarak kullanmak ve bunu da isbat iin isbat istenen ilk dnceyi doru sayp buna delil diye kullanmak. Yani isbat edilen ile isbat edeni birbirine delil saymak olup isabetsizdir.

Fsid(e)

Bozguncu. * Doru olmayan. Bozuk. Mfsid. * Yanl olan. * Fk: Aslen sahih olup, vasfen sahih olmayan. Yani, kendi nefsinde meru' iken gayr-i meru' bir eye yaknl sebebiyle meru'iyyetten kan eydir. badet hususunda fsid ile btl ayn eydir. Mehul bir eyi satmak gibi. (Bak: Btl)

Fsid-l mizac Fsih fsih Fsih-i irket Fsk

Ahlk ve iyi huylar ifsad eden. (Fesh. den) Vazgeen. Datc. Bozguncu. Fesheden. * rten. fesheden, bozan, irketi fesheden. "(Fsk. dan) Gnahkr. Hak yolundan hri olan. Allah'n emirlerine kar zt hareket eden. Byk gnah ileyen veya kk gnahta srar eden kimse.(Ey bedbaht fsk adam! Fsklarn kesretine bakp aldanma ve ""ekseriyetin efkr benimle beraberdir"" deme! nki fsk adam, fsk istiyerek ve bizzat taleb edip girmemi; belki iine dm kamyor... Hi bir fsk yoktur ki, slih olmasn temenni etmesin ve mirini ve reisini mtedeyyin grmek istemesin. ll ki, Eliyzbillh! irtidat ile vicdan tefessh edip, ylan gibi zehirlemekten lezzet alsn.) (R.N.)"

fsk Fsk- mahrum

gnahkr. Gnah ilemeye hazr olduu halde frsat bulamayan.

887

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fsk- mtechir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aktan aa kimseden sklmadan gnah ileyen. ledii gnah ile vnen gnahkr kimse. (Bylelerin aleyhinde konumak gybet saylmaz.)

fskmtechir Fsl fsl Fsla fsla Fsla-i saltanat

aka gnah ilemekten utanmayan. Fasllara ayran. Ksm ksm eden. ayran, blen. Bend. Ksm. Blk. Durak. * Mevsim. * Mebhas. ara, durak. Yldrm Bayezid'in Ankara savanda Timur'a esir dmesinden, elebi Mehmed'in pdiah olmasna kadar geen zaman.

fslasz Ftih

aralksz. Aan, fetheden. Teshir eden, zapteden. * Kaplar selmet zere aan, Cenab- Hak.

ftih

aan, fetheden. "(1432 - 1481) En mehur Osmanl Padiahlarndandr. ll. Murat

Ftih sultan mehmed han

Han'n olu ve ll. Bayezid Han'n babas ve 7. pdiahtr. Edirne'de domu ve Gebze'de vefat etmitir. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) medhine mazhar olmutur. Peygamberimiz ""stanbul mutlak fetholunacaktr."" mjdesini vermiti ve onu feth eden kumandan ve askerlerini medh sen etmiti. Drt-be lisan bilen Sultan Ftih, saltanat boyunca bykl kkl 17 devleti ald gibi 29 Mays 1453 Sal gn stanbul'u fethederek slma kazandrd ve orta aa son verdi. En eski ve byk Bizans Kilisesi olan Ayasofya'y putlardan temizledi ve orasn sdece Cenab- Hakk'a ibadet edilen camiye evirdi ve kyamete kadar cmi' kalmasn yazl vasiyet ile vakfeyledi, Mslman Trk milletine brakt. (R. Aleyh)(Mehur

888

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slm seyyah ve tarihisi Evliya elebi, Seyahatnme'sinde diyor ki: ""lk stanbul kads (hkimi) olan Hzr Bey elebi'nin huzurunda, hametli padiah Ftih ile bir Rum mimar arasnda yle bir muhakeme cereyan eder:Byk bir bidenin inasnda kullanlacak iki mermer stunu Ftih, bir Rum mimarna teslim eder. Mimar da, Ftih'in arzusunun hilfna olarak, bu stunlar er arn kesip ksaltr. Ftih, cezaen Rum mimarnn elini kestirir. Rum mimar da, Ftih aleyhine dva aar. Bunun zerine mahkemeye celb edilen Byk Padiah, ba keye gemek istemi. Birden bire, hkimin u ihtariyle karlam: - Oturma Beyim! Hasmnla mrafaa-i er'i olacaksn; ayakta beraber dur!Hzr Bey elebi; bu koca anl padiah maznuna, haksz el kestirdii iin, kendisinin de ksasa tbi olduunu ve elinin kesileceni bildirir.Fakat mimar ksas istemedii iin, Byk Ftih gnde on altun tazminata mahkm olur; ve hatta ksastan kurtulduu iin bu tazminat kendiliinden yirmi altuna karr."" slm mahkemesinin adletinin anl misallerinden biri olan u misal, bize en hametli hkmdarlarla en ciz ferdlerin huzur-u mahakimde msavi olduunu gsteriyor. ..)" Ftiha Bir eyin balangc, ibtidas. * Mbaeret. Balamak. * Karar vermek. * Bir dunn sonunda veya duya balarken Ftiha Suresini okumay hatrlatan ifade. * Kur'an- Kerim'in birinci suresi. (Bak: Seb'ul mesni) ftiha Ftiha-i kelm ftihne ftinlasr balang, birinci sre. Szn balangc. fatihe. asrn en aklls.

889

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ftr Ftr suresi Ftr-s semvt fzl f F

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

benzeri bulunmayan eserleri yaratan Allah. Kur'an- Kerim'in 35. suresi. Melike Suresi de denir. Mekkdir. Gkleri yaratan, Allah. faziletli, stn. ortaya km. "Arabada harf-i cerrdir. Mekna ve zamana idiyyeti bildirir. Ta'lil iin, isti'l iin ve yine harf-i cerr olan ""b, il, min, maa"" harflerinin yerine kullanlr. Geen mef'ul ile gelecek fasl arasnda geer. Te'kid mnas da vard. (L.R.)Baka bir ifade ile ksaca (f) : ""inde, iine, hakknda, hususunda, zere, dir, mtedair, beherine ve herbirine"" mnalarna gelir. Kelimenin bana yazlr ve o kelimeyi ""i"" diye okuttuu iin ona harf-i cerr denir. Farsada ""Der"", ""F"" yerinde kullanlr."

f F-i cr F-i maktu' F-zamanina Ff Fh Fhi nazar(un)

iinde, iine, hakknda, zere, dair. Geer deer, muteber fiat. Biilmi kymet, kararlatrlm deer. Devrimizde. Zamanmzda. (C: Efyf- Fyuf) Dz yer. (F-h) Onda, onun hakknda. "phe edilen bir mes'ele hakknda sylenir. ""Ona bir bakmak, tetkik etmek lzmdr"" demektir."

fhinazarun Fka Fsebilillah fseblillh fzr

bir bakmak lzm! (C Efavk-Efvak) ki defa st samak arasnda biriken st. Allah yolunda. Allah iin. sadece Allah iin. inilti, inleme.

890

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fc'e Fc'eten Fccar fccr Fcle Fcre Fcur Anszn, birdenbire.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Apanszn. Birdenbire. Anszn. Hi beklenmedik anda. (Fcir. C.) Gnahkrlar. Aktan gnah ileyenler. gnahkrlar. Turp. Suyun kp akt yer. Gnah. Zina. Namuslar py-ml etmek gibi eytan itiha. Dinsiz ve ahlkszlarn durumu.(Fcur, haktan udul etmek, hak yolunu yarp nizamndan karak fsk u isyana dmektir. Bilhassa zina etmek, yalan sylemek, edebsizlik etmek mnasna isimlendirilir. E.T.)

fcten fcr Fds Ffs Fgen Fkahet Fkuk Flc Flfl Flfl-i tavil Flgur Flk Flleyk Fls Fls-i ahmer Flus

birdenbire. gnah, zina, sapma. (C.: Fedese) rmcek. Krman dalarnda bulunan bir taife. f. Ykc, atc, drc. (C.: Fkht) Hoa giden sz, ltife, aka, mizah. Yaamak. * Kocalmak, ihtiyarlamak. * Ayrlmak. (C: Fluc) Fevz ve zafer. * Yark. (C: Felfil) Karabiber. Uzun biber. Kuzukula dedikleri ot. Gemi, sandal, kayk. Bir eftali cinsi. (Fels) Mangr, aka, pul. Bakr sikke, kzl mangr. (Fels. C.) Bakr paralar. * Balk pulu.

891

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fl' fls Fndak Fnuk Fnun Fnun-u ekvn Fnun-u kevniye fnn Fr'al Frade Frafr Fraga Fraks Frat Frayk Frce frce Frfur Frhd Frkan Frkat Frraa Frre Frs Frsiyyat Frtum Yarklar. bakr paralar. Hesap defteri. nat etmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fen. C.) Fenler, ilimler. (Bak: Fenn) Kinata dair fenler. lemlere, vcudlara, keyfiyetlere dair olan fenler. Kevne (kinattaki fizik, kimyev ve hayat hdiselere) dair fenler. fenler, ilimler, hnerler. Srtlan enii. Yalnzlk. Kula yrtk kii. Nutfe, meni. Galiz ve iddetli nesne. Tatl su. * Frat Nehri. (C: Feryk) Yumuak bedenli gzel yiit. Medhal, girecek yer, boluk, aklk, atlaklk. girecek yer, yark. Semiz, besili ko. * Bir kuun ad. Arslan enii. * Yz gzel olan. * Kaba i. (Bak: Furkan) (Firk) Ayrlk. Kalem silmekte kullanlan bez. Katlk, iddet. * Evvel. dou kavimleri. Fars dili ve edebiyat bilgisi. Pabu burnu.

892

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Frtuse Fru Hnzr burnu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aada. ciz. Beceriksiz. Geride kalm... mnalar ifade eder, kelimenin nne veya sonuna getirilerek ek olarak kullanlr.

Fru'

(Feri'. C.) Bir kkten ayrlm ksmlar. Dallar. Budaklar. * Bir slleden gelmi torunlar. ocuklar. * Fk: Cz' hkm ve kaideler. Ahkm- cz'iyye.

Fru-berde Fru-mande

f. ne eilmi, aa eilmi. f. Yorgun. bitkin. * akn, arm. * ciz, beceriksiz. * Aada, geride kalm olan.

Fru-mandeg Fru-maye Fru-nihade Fruat

f. Yorgunluk, bitkinlik. Beceriksizlik. Soyu alak. Kt soylu. St bozuk. f. ndirilmi, tenzil edilmi. Kkten ayrlan ksmlar. Fru'lar. Esastan olmayp geni bilgide ortaya kan mes'eleler.

Fruc Frug Frug-efan Fruht Fruhtar Fruk Frun Frus Frut Fruz Fruzan Fru

atlaklk, yark. * Geit, kap. * Boluk. * Ayp, kusur. Ik. Ziya. Aydnlk. Nur. f. Ik saan. f. Satm. Sat. f. Satc. (Fark. C.) Farklar. Ayrma vasflar. Almetler. Ekmeki frn. f. yi binici, ata iyi binen. (C: Efrt) Haddini tecavz eden. * sraf. * Zayi. * Yksek mevzi. f. Parlatan. Nurlandran. f. Parlak, parlayc, parlayan. f. Satan. Satc.

893

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fru Frza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" ""satan, taslayan"" mnsnda son ek." Irmak kenarndan baka yere su gitmesi iin alan gedik. Deniz kenarnda gemilerin durmasna mahsus yer. Liman.

Frzel Frzum

Srtlan enii. Yuvarlak aatan yaplp, stnde bir ey yontmaa mahsus dlgerler rs.

fr frat fr Fsa Fsafis Fsat

dallar, kollar, ocuklar, torunlar. ayrntlar. demeler, yayglar. Yellenmek. Keneye benzer murdar kokulu bir bcek. * Tahta kurusu. (Fstt) Kl. Byk adr. * Kapya aslan perde. * Cemaat. * Msr'da bir mahallin ad.

Fseha fseh Fseyfisa

(Bak: Fusaha) gzel ve dzgn konuanlar. Kk boncuk taneleriyle veya ta ve cam paralaryla sslenmi sath.

Fsham Fshat Fshat-kede Fshat-sery Fshat-zr Fsuk

Gs geni olan. Vs'at, genilik, aklk. f. Geni yer. f. Geni yer, geni saray. f. Geni yer. (Fsk. dan) Yalanclk. Doruluk ve itatten ayrlmak. Sdk u taatten huruc.

Fsul Fsun

(Bak: Fusul) f. artc, hayret verici ve kendine cezbedici bir gzellik. * By.

894

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fsunger Fsunkr Fsunperver Fsunsz Fsus fsk fsn fsnkr Fsrde f. Sihirbaz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Byleyici. Cezb ve celbedici. Hayranlk verici. f. Byleyici, hayranlk verici, cezbedici, celbedici. f. Byleyici, czibedr. Nkte, maskaralk. haktan sapma, dorudan ayrlma. byleyici gzellik. byleyici. f. Donmu, sertlemi. Mncemid. Kalbi donmu. Hissiz. Kalbi katlam.

Fsrde dil (efsrde dil) Ftade

(C.: Ftdegn) f. Mbtel, tutkun. * Biare, zavall. * Dkn, dm.

Ftaha Ftan Ftar Ftat Ftl Fttak Ftuh

Hkmetmek. f. Den, derek. Kesmez kl. Paralanm ve dalm olan ey. * Her nesnenin ufa, paras. (Eftel. C.) Kollar gsnden uzak olan kimseler. (Ftik. C.) Frsat bulduka adam ldrenler. (Feth. C.) Fetihler. * (C: Ftuht) Almak. * Yardm. * Ltf-u lhye ulamak. * Zafer. Galibiyet. * Aklk. Gnl ferahlklar.

Ftuhat Ftun

(Ftuh. C.) Fetihler, zaferler, galibiyetler. mtihan ve tecrbe etmek. * Birbiri ardnca mihnete ve iddete dmek.

Ftur ftur ftht

Yeis. midsizlik. Usan. * Zaaf. * Keder, gam. * Geveklik. bezginlik, geveklik. fetihler, amalar.

895

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ftvvet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dostlara afv ve safh ile muamele. * Yiitlik. Cmertlik. Ltuf ve ihsankrlk. * Kerem ve seha. * Soy temizlii.

ftvvet Ftvvet-mend Fus Fvak Fveysika Fvfe

iyi geim, ihsan. f. Elaklk, cmertlik. (Fe's. C.) ki yzl baltalar. (C: Efvk) Hkrk. Fare. (C: Fvek) Pamuk. * Trnakta olan beyazlk. * Hurma ekirdei iinde olan beyaz tane. (Hurma aac ondan biter). * ekirdek iinde olan yufka kabuk. * ey.

Fvh Fvk Fvle Fvm Fvr Fvve Fvvehe Fyak Fyul Fyuz

(C: Efvh) Ho koku. (C: Efvk) Ok gezi. * Rum meliklerinden birinin ad. (C: Fvel) Bakla. * Srtlan enii. Buday. Hnta. Geyik. Kzl boya dedikleri damarlar. Irmak az. * Sokak az. Su kularndan uzun boyunlu bir ku. (Fil. C.) Filler. (Feyz. C.) Feyizler. nyetler. Keremler. * Suyun oalp tamas. * nsann iindeki gizli eyleri saklamayp izhar etmesi. * Bir haberin f ve ayi' olmas.

Fyuzat fyz fyzt

Feyizler. nayetler. Fyuzlar. Mnevi tecelliler. feyizler, mnev ihsanlar. feyizler, mnev gdalar.

896

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fzud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. oaltan, ziyadeletiren, artran. Muhabbet-fzud $ : Muhabbet artran, sevgi artran.

Fzul Fzulat Fzun Fzun-ter Fzun fzlt Fag Fv Frde Frde-kadem Fdda Fdda-i hlise Fkart

(Fazl. C.) Ganimetten artp taksimi mmkn olmayan ey. (Bak: Fuzult) (Efzun. dan) f. ok. Fazla. f. Pek fazla, pek ok. f. Fazlalk, arlk, ziyadelik, okluk. gereksiz ve faydasz eyler. Sarmak otu. Aikre ve zhir olmak. Grnmek. f. Direnen, inad eden, srar eden. f. Ayak direyen, inad eden, srar eden. Gm. Hlis ve saf gm. (Fkra. C.) Kssalar, fkralar, kk hikyeler. * Fasllar, blmler, ksmlar. * Cmleler, pararaflar. * Omurga kemiklerindeki boumlar.

Fkart- anife Fkart- kataniye Fkart- latife Fkart- mntehabe Fkart- rakabiye Fkdan fkdan Fkdan-l ahbab Fkdan- akl Fkdan- imkn

Mezkur cmleler, yukarda gemi olan cmleler. Tb: Bel omurlar. Ho ve ltif hikyeler. Sekin hikyeler. Tb: Boyun omurlar. Yokluk. * Bir eyin belirsiz olmas. Yitirmek. yokluk, bulunmama. Ahbab yokluu. Ahbabszlk. Akl azl, salaklk, ahmaklk. mkn azl, imknszlk.

897

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fkdan- nukud Fkh- ekber

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Para darl, paraszlk. Yksek fkh. Din bilgilerin en mhim olan. mana dair ilim. * mam- Azam hazretlerinin mehur eserinin ismi.

Fkra

Yazda bir bahis. * Pararaf. * Kanun maddelerinden her bir ksm. * Ksa haber. * Kk hikye. * Omurga kemiklerinin her biri. * Bend. * Kssa. * Gazetelerde gndelik hdiselerin ksaca yazlm ekli.

fkra Fkra-hn Fkh

ksa yaz, kk hikye, nkteli hikyecik. f. Hikye syliyen, fkra anlatan. "(Fkh) Derin ve ince anlay. Bir eyi, hakk ile, knh ile bilmek. nsanlar arasndaki ilikilerle ilgili olarak din hkmleri ayrntl delilleriyle bilmek. Mslmanlar, mslman olmalar itibariyle Allah'n emirlerine tbidirler, uyarlar. Fkh ilmi, hangi artlarda Allah'n hangi emrinin nasl uygulanacan inceler. * Bilmek, anlamak. * Kapal bir eyin hakikatna nazar infaz edebilmek. * Kendisine hkm taalluk eden hafi bir mnaya muttali' olmak. * Ist: slm Hukuku. * nsann amel ciheti ile lehine ve aleyhine olan er'i hkmleri bir meleke halinde bilmesi. Dier bir ta'rif ile: Ameliyata; yni, ibadet, ukubat ve muamelta it er' hkmleri mufassal delilleri ile bilmek. Bu ahkm bilmee ""Fakahet"" ve bu ahkm bylece bilen zata da ""Fakih"" denir. Cem'i ""fukah""dr. Fkh ilmini tahsil etmee de ""tefekkuh"" denir... (Ist. Fk. K. Cilt:1, sh: 20)"

fkh Frak

ince anlay, islm hukuku. (Frka. C.) Frkalar, partiler. * Alaylar, blkler. * Cennetler. * Ehl-i Snnet cemaatndan ayrlan mezhebler.

Frak- dlle

Dallete gitmi frkalar. Dallette kalm cemaatler.

898

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Frak- siyasiye Frat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Siyas frkalar, siyas partiler. n Asya'nn en byk nehridir. Diyadin civarnda kar, Anadolu'nun dou taraflarna kadar gelip Mezopotamya'y dolatktan sonra Irak'ta Dicle ile birleerek Basra Krfezi'ne dklr.

Frfra frfra Frka frka Frka-i askeriye Frka-i nciye

Topa. topa. Parti. nsan grubu. Ksm olmak ve ayrlmak. Blk. * Tmen. parti, blk. Asker frka, tmen. Kur'an- Kerim'e ve Snnet-i Seniyeye sk skya bal olup Ehl-i Snnet ve Cemaat yolundan ayrlmayan mslmanlar. Bunlar kyamete kadar ltf-u lah ile devam eder.

Frka-i siyasiye Frsat Frtna

Siyas parti. (Bak: Fursat) iddetli rzgrla denizin dalgalanp karmas. * Rzgrn ok iddetli esmesi.

frtna frk Frka

iddetli rzgr, korkutucu dalgalanma. frkalar, partiler, blkler. Btn yelkenleri camadana vurmakszn kullanabilmee mnasib olan rzgr hakknda sylenilen bir tabirdir. Bu rzgrn, saniyedeki sr'ati 5-12 metredir.

Fsad Fsal Fsfsa Fsh

Kan alma, hacamet. (Bak: Fisl) (C: Fsfs-Fesfs) Ya yonca. Nasr bayram.

899

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Fsk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Haddini tecavz. Gnah. Haktan ayrlmak. * Fk: Allah'n emirlerini terk ve O'na isyan etmek ve doru yoldan sapp kmak. Byle olanlara eriat dilinde ""fsk"" denir.(Fsk; haktan udul, ayrlmak; hadden tecavz, hayat- ebediyeden kp terketmektir. Fskn menei; kuvve-i akliye, kuvve-i gazabiye, kuvve-i eheviye denilen kuvvetin ifrat ve tefritinden ne'et eder. Evet ifrat veya tefrit, delillere kar bir isyandr. Yani sahife-i lemde yaratlan delil, uhud-u ilhiyye hkmndedir. O delile muhalefet eden, Cenab- Hak'la ftraten yapm olduu ahdini bozmu olur. Ve keza ifrat ve tefrit, hayat- nefsiye ve ruhiyenin maraz ve hastaln intac eden esbabdandr. Buna, fskn birinci sfat olan $ cmlesiyle iaret edilmitir. Ve keza, ifrat ve tefrit, hayat- itimaiyeye kar isyan ateini yakan iki mildir. Evet, bu miller Hayat- itimaiyeyi nizam ve intizam altna alan rbtalar, kanunlar keser atar. Evet ehvet veya gazab, haddini aarsa, rz ve namuslar pay-mal olur, masumlar mahvolur. Buna da, fskn ikinci sfat olan $ cmlesiyle iaret edilmitir. Ve keza, dnya nizamnn bozulmasn intac edip fesad ve ihtille sebebiyet veren iki ihtillcidirler. Buna dahi fskn nc sfat olan $ cmlesiyle iaret edilmitir. Evet fsk olan kimsenin kuvve-i akliye ve fikriyesi i'tidali kaybedip safsatalara derse, itikadta ait rbtalar kesmekle, hayat- ebediyesini yrtar atar. Ve keza, kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasat tecavz ederse, hayat- itimaiyenin hem yzn, hem astarn yrtar, altst eder. Ve keza, kuvve-i eheviyesi haddi aarsa, heva-i nefse tbi olur, kalbinden efkat-i cinsiye zil olur, kendisi berbad olaca gibi bakalarn da berbad edecektir. Bu itibarla, fsklar hem nev'inin zararna, hem arzn

900

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fesadna alm olur. ..)(er'an fskn mertebesi vardr: Birincisi, gnah irkin addetmekle beraber ara sra irtikb etmek; kincisi, zerine derek inhimak ile yapmak; ncs, irkinliini inkr ederek yapmaktr. Bu nc tabaka kfr mertebesidir. Fsk bu hle gelmedike ehl-i snnet mezhebinde m'min nam kendisinden selbolunmaz. Binaenaleyh fsk vasf iinde kfirler bulunabilecei gibi, imann zayi etmemi olanlar da bulunabilir. E.T.)" fsk Fsk u fcur Fskye gnah, haktan sapma. Allah'a isyan iinde olmak, gnah ilemek. Suyu muhtelif ekillerde yukarya doru fkrtan ve ekseriya havuzlarn ortasnda yaplan borunun zerindeki aletin addr. Buna, Arapas olan fevvare denildii gibi, Trke olan fkrak da denilir. Fssa Ftam Fthl Ftnat Yonca dedikleri ot. ocuu veya yavruyu stten kesme. dem Aleyhisselm'n yaratlndan evvel olan zaman. Cibill ve ftr ve ni anlamak ve idrak etmek. * Hikmet. * Zekvet, basiret, tedbir, fatnet, zeyreklik. Ftnet diye de okunur. (Zdd: Gabvet'tir.) ftnat Ftne Ftr Ftra ftra Ftrat ftrat yaradltan gelen iyi anlama kabiliyeti. Aklllk. drak ve anlay kuvvetli olmak. (Bak: Ftnat) Oru amak, iftar etmek. (Fitre) Ftrat sadakas, yaradl atiyyesi. fitre, her zenginin vermesi gereken sadaka. Yaradl, tynet, hilkat. (Bak: Evamir-i tekviniye) yaradl.

901

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ftrat- ilhiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"San'at- Rabbaniye ve kudret-i lhiyenin dima deien bir defteri olan ve yanl olarak ""Tabiat"" nam verilen Cenab- Hak'n ftrat kanunlar ve mahlukatn yaradl."

Ftrat- selime

Selim ftrat. Kusursuz salam huy. * Ahlk, din. Haram ve irkin ilerden uzak ahlk. * Noksansz yaradl.

Ftraten ftraten Ftr

Yaradltan, ftr olarak. yaradltan. "Doutan, yaradltan, ftrata it ve mteallik. Hayat kanunlarna uygun.(Evet Hz. Muhammed'in (A.S.M.) getirdii eriatn hakaik, ftratn kanunlarndaki mvazeneyi muhafaza etmitir. timaiyatn rbtalarna lzm gelen mnasebetleri ihll etmemitir. Zaman uzadka aralarnda ittisal peyda olmutur. Bundan anlalr ki; slmiyet nev'-i beer iin ftr bir dindir. Ve itimaiyat tezelzlden vikaye eden yegne bir mildir. S.)"

ftr Ftk Fzza Fk fk Gabane Gabari Gabavet gabvet

yaradlla ilgili. (Bak: Fetk) Gm. Pislik. r p. Fazladan olan. Hayvan gbresi. pislik, hayvan gbresi. Kiinin fikir ve tedbirinin zayf ve eksik olmas. Fr. Kara nakil vastalarndaki ykn ykseklik ls. Ahmaklk, anlayszlk, bnlk, kaln kafallk. (Ftnetin zdd) anlayszlk, kaln kafallk.

Gabavet-i mcesseme Byk ahmaklk. Gabb Gabe Stmann gn ar tutmas. Sk ormanlar, balta girmemi koru orman.

902

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gaben Gaber Gabere Gabes Gabe Gabgab gab Gab Gabbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rey ve tedbirin zayf ve eksik olmas. Byk meakkat. Aalk yer. * Bir ey zerine km toz. Karanlk gece. * Biraz bulank renkte olan beyazlk. (C.: Agb) Gecenin sonu. (C.: Gebgb) ifte gerdan ene alt. akak. anlay kt. Anlaysz, ahmak, bn. Sabah salan koyun stnn zerine akam yine sap, ertesi gne bekletilip ekiyen st.

Gabin Gabir Gabse Gabt

Aldatc, hilekr, alverite hile eden. stikbal. * Gr: Gelecek zaman. * Kalan. Ke ile kartrlm ya. (C: Gubut) ukur yer. * Bir dere ismi. * stne mhfe balanan ok kuvvetli hayvan.

Gabiyy Gabn gabn Gabn- fhi

Zeks az olan. Geri zekl. Alverite hile ile ok kazanmak. Haram olan alveri. hileli alveri. Bir alveride veyahut ticari anlamada taraflardan birisinin nisbetsiz ekilde fazla aldanmas.

Gabr Gabra

Bki olmak, ebedi olmak. * Memede kalan st bakiyyesi. Yeryz, toprak, arz. * Nebat envndan bir nev'i. * Kuraklk, ktlk. * ok tuzlu. * Toprak rengi.

Gabs Gabt Gabta

Kartrmak. """Koyun semiz mi"" diye el ile yoklamak." (Bak: Gbta)

903

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gabye Gad Gada Gadab gadab gadabiye Gadair Gadak Gadarf Gadat gaddr Gaddar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk taneli olan iddetli yaan yamur. Gelen, gelici. le yemei. (Bak: Gda) (Bak: Gazab) fke, gazap. fkeyle ilgili. (Gadire. C.) Sa rgleri. ok fazla, bol, kesir. (Gudruf. C.) Kkrdak kemikleri, kkrdaklar. Sabahn erken zaman. Sabah vakti. acmasz. Kahredici, ldrc. Ahdine vef etmeyip hynet eden. Hin, zlim, ok zulmeden.

gaddrne Gaddarane Gaddare Gade Gaden Gadir Gadr gadir Gadre Gadir-i nefs Gadir Gadiyye

acmaszca. f. Acmadan, merhametsizcesine, zulmedercesine. Araplarn cenbiyesine benzer pala nev'inden bir silh. Bedeni yumuak olan kadn. Yarn, yarnki gn. (A, uzun okunur) Gadreden, fenalk eden, zulmeden, hyanet eden. Durgun su, glck, sel suyu birikintisi. hakszlk etme. (C: Gadir) Sa rgs. * ulha ukuru. Nefse fenalk eden. (Gadiriyye) Glde yaayan hayvan veya bitki. (C.: Gadiyyt) Tan aarmasyla gne domas aras, sabahn erken saatleri.

904

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gadn Gadr gadr Gadrdde Gadr- mutlak Gadve Gaf Gafa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sarkk ve slpk olmak. Hinlik, vefszlk, merhametsizlik. Mumelede aldatmak. hakszlk. f. Gadir grm, kendisine hakszlk edilmi olan. Mutlak gadr, zulm. Sabahtan le vaktine kadar yrmek. Aa cinslerinden bir nevi. Her eyin kemi ve yaramaz. * Toza benzer bir fet. (Hurma koruunun stne gelip olgunluktan men'eder ve lezzetini bozar.)

Gafak

Yamurun yava yava yamas.GAFER (Gufr) : Kadnn baldrnda, alnnda veya baka yerinde olan kl.

Gaffar

(Gufran. dan) Gnahlar rten, gnahlar balayc. Mafireti ok. * Kullarnn gnahlarn afveden Cenb- Hak (C.C.)

Gaffr Gaffar-z-znub Gaf Gafil

gnahlar affeden ve balayan Allah. Gnahlar rten, affeden Allah (C.C.) Her eyin kemi, yaramaz, kts. Dikkatsiz, iyi dnmeyen, uyank olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsz, bana gelecei nceden dnmeyen. Allah' unutan. Kendi gayr- meru zevkine dalan. (Gnde bir ta bin-y mrmn dt yere,Can yatar gafil, binas oldu viran bhaber. (Niyazi-i Msr)

gafil Gafilne Gafilen Gafr

habersiz, kul olduunu hatrlamadan yaayan. f. Kr krne, ihtiyatszca, dalgnlkla. Gafilcesine. Habersizce, gafil olarak. ok fazla, saysz, kalabalk. * rten, etrafn eviren. * Umumi. * Boyun, boaz ve kafada olan tyler.

gafr

kalabalk.

905

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gafir Gafir-z zenb Gafis Gafk Gaflet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mafiret eden, kusurlar rten, afveden Allah (C.C.) f. Gnahlar rtp afveden, sular balayan Cenab- Hak (C.C.) Kara aa. Hcum etmek, vurmak. * Birbiri ardnca cima etmek. Dikkatsizlik, endiesizlik, vurdumduymazlk. En mhim vazifeyi dnmeyip, Cenab- Hakk'a itaat gibi ileri bilmeyip, baka kymetsiz eylerle uramak. Nefsine ve hevestna tbi olarak Allah ve emirlerini unutmak.

gaflet Gafleten gafletkrne Gafr Gaful (gafle) Gafur

olup biteni sezmeme, kul olduunu unutma hli. Dalgnlkla, gaflet eseri olarak. gaflet edercesine. rtmek, setr etmek. * Menazil-i kamerden kk yldz. Aldanmak. * Terk etmek. * Belirsiz ve idraksiz olmak. (Gaffar ile ayn mnadadr.) ok mafiret ve merhamet eden, sular en ok afveden. Cenab- Hak (C.C.)

Gafr Gafur-ur rahim

gnahlar daima ve pek ok affeden, Allah. Kusurlar rten, adletle en ziyade merhamet eden Cenab- Hak (C.C.). M'minlerin kusurlarn affederek muhafaza eden.

Gafve Gh b-gh

Azck uyumak. f. Zaman zaman.

Gh bed gh nebed Baz olur, baz da olmaz. Gh b-gh Gh na-gh Gh gh Gaheb Sral srasz, vakitli vakitsiz. Vakitli vakitsiz, zamanl zamansz. "(Geh) f. Yer. (Yer ve zaman bildiren ""ek"" dir.)" arasra, bazan. Gaflet.

906

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gh Gahvare gaib Gaib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Geh) Arasra, zaman zaman. f. Beik. grnmeyen. Gz nnde bulunmayan, hazrda olmayan. Kaybolmu olan. Grnmeyen lem. * Gr: nc ahs, hazrda olmayan kimse.

Gaibne gaibne Gaile gaile Gaile-i zile Gair Gait gait Gaiyye

f. Hazrda grnmeksizin, yzyze olmadan. Gizliden. grnmeksizin. Dert, sknt, ba bels. Tasa, zor i. * Dnce. znt veren belal i. Sona eren sknt, ard kesilen elem. Gayret. * nsan topluluu. Necaset, neces, insan pislii. * ukur yer. Dz ve geni yer. pislik. Bir eyin sebeb ve neticesini ileri sren felsefe meslei. * Maksad ve gayeye it. Son ile alkal. Gaye, maksad ve neticeye mensup ve mteallik. (Fr.: Finalizm)

gaiyye Gaiz Gaiza

gayeye ait. Kzgn, fkeli, gayzl. Yere batan sular, eksilen su. * Bir maln deerinin eksilmesi, azalmas.

Gak Gakfeka Gal Gala (galeyn) gal Gala

Karga sesi. Doan sesi. (Gle) f. Uzak, baid, rak. Kaynamak. pahallk. Yksek kymet, pahallk. * Bir eyin haddini amas.

907

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Galak Galaka Galal Galan Galat galat Galatat galatt Galat-g Galat- basar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Alak) Kap kilidi. Deri dibgat aac. (Gll) (Galle. C.) Zahireler. Mahsuller. * Akart kiralar. ok susayan, ok susam olan. Hata. Yanl. * Kaideye uymaz sz. yanl. Galatlar, hatalar, yanllar. yanllar. f. Yalan yanl syleyen. Grme duyusunun yanlmas. (Mesel: Su iine batrlm olan bir ubuun, krlm gibi grnmesi.)

Galat- mehur Galat- r'yet

Yanl olduu hlde herkes tarafndan kullanlan kelime veya terkib. Renk krl. Bir rengi, aslndan baka renkte grme. *Grme bozukluu.

Galat- tahakkm

"Bir kelimenin gerek lfz ve gerekse mnas itibariyle herkesin kulland gibi kullanlmamas.Bu, balca eyden olur:1- Nazmda vezne uydurmak iin bir kelimenin telffuzunu deitirmek, hecesini uzatmak ve ksaltmak yahut harfini gizlemek.2- eitli mnlar olan bir kelimeyi mehur olmayan bir mnda kullanmak.3- Gramere ait kaide hatas yapmak. Mesel: Zen merde, civn pre, keman trine muhtaEcz-y cihn cmle biri brine muhtabeytindeki ""br"" kelimesinin hecesi uzatlarak galat- tahakkm yaplmtr."

Galat-nvis Galba Galc

f. Yalan yanl yazan, yanl tesbit eden. Aalar gr ve sk olan koruluk, bahe. * Pek yksek ve byk tepe. Azgnlk. * Su itikten sonra dil ile yalanmak. * Atn yelmeyip bir tarzda yrmesi.

908

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Galeb Galebe almak Galebe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Galb) stnlk. Yeinlik. Galib olmak, stn gelmek. stn gelmek. Yenmek. Bozmak. okluk. * Bastrmak. * Yein olmak.

galebe Galel Galeri

yenme, stn gelme. (C.: Ell) Koruluktan akan su. * Susuzluk. Fr. San'at eserinin sergilendii salon veya koridor. * Tiyatroda seyircilere ait balkon. * st rtl uzun yer. * Yer altnda alm uzun, dar yol.

galeri Gales Galet galeyan Galeyan Galeyan- efkr Galeyan- m' Galfak

sanat eserlerinin sergi yeri. Gecenin sonunda olan karanlk. Hesapta yanlmak. kaynama, coma. Kaynay. oup tamak. Yerinde duramamak. * Tuyan ve azgnlk. Fikirlerin galeyan. Fikirlerin comas. Suyun kaynamas. Geni, vsi. * Yumuak. * Su iinde yetien yass yaprakl bir ot. * Kurbaa yosunu.

Galgale gal Gal glib Galib galib Galiba Galibane

Sr'atle gitmek. * Gecenin gitmesi. * Haber vermek. kymetli. Pahal. Kymetli. Ar. * Haddini tecvz eden, haddini aan. galip, stn, yenen. stn. Yenen. Malub eden. Ekser. sanlr ki. Tahminen. ok zaman. Her halde. Galiben, ekseriyetle. f. Muzaffer ve galib olana yakacak ekil ve surette.

909

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk galibne galiben Galiben Galib-i mutlak galibiyet Galibiyyet Galif Galil galip ekilde.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok zaman, stn olarak. Ekseriya. ok zaman. stn olarak. Tahmin olduu zere. Tam olarak galip. Kaytsz artsz hkimiyet sahibi. stnlk, yenme. stnlk. Yenmek. Malub etmek. Gn ve deri dibgat etmekte kullanlan bir ot. (C: Gll) Gnein harareti. * Susuzluk harareti. * Kin, hased. * Devenin yulafna kartrp yedirdikleri hurma ekirdei.

Gals (gals) Galis Galiye

Kenger otu. Arpa ve buday karmndan yaplan ekmek. Galeyan eden. * Deerinden ok pahal. * Misk ve amberden yaplm mehur koku. * Ho kokulu kymetli madde.

Galiye-br Galiye-dn Galiye-gun Galiyun galz Galz(e) Galk Gall

f. Gzel kokulu ey saan. f. Gzel kokulu eylerin muhafaza edildii kap, mahfaza. f. Gzel siyah renkli. oban mayas. irkin. irkin. * Terbiye d. * Youn. Kaba. * Kokmu madde. Kapy kapamak, kapy kilitlemek. Girmek, sokmak, akmak. * Boynunu, elini zincir ile balamak. * Hinlik yapmak. Hyanet etmek. * Ganimet malndan hrszlk etmek.

Gallat

(Galle. C.) Mahsuller, zahireler. * El emekleri, almann semereleri. * Ev kiras gelirleri.

Galle

Mahsul geliri. Ekin, irat, gelir. * Akart kiras. * Hammaliye kiras. * Susamak.

910

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Galle-dan Galle-fru Galle-i vakf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tahl anbar, zahire deposu. f. Zahireci, zahire ve hububat satan. Vakfn faide ve mahsul. Bununla vakfn tabi ve hukuk semereleri anlalr. Vakf paralarn ticareti ve vakf akarlarn kiras, vakf bahelerin sebze ve meyveleri bu kabildendir.

Gals Galsame

Kartrmak. * Lzm olmak. * Cr'et etmek. Solunga. Suda yayan hayvanlarn nefes alma organlar. * Grtlak az, hanere. * Boaz deliinin balangc.

Galtan Galtde Galuta Galva' Galve Galyot Gam gam Gama' (gm) Gama Gamaim

f. Yuvarlanan, tekerlenen. f. Tekerlenmi, yuvarlanm. (C: Gulutt) Kiiyi zora dren meseleler. Yiitliin balangc. * Genlik sr'ati. (C: Galevt) Bir okatm miktar yer. Ba ve arka taraflar birbirinin ayn olan eski cins bir gemi. f. Ky, karye. * Hatve, adm. * Ayak, kadem. tasa, kayg. Ev rts, at. rtmek, setretmek. (Gmme. C.) Hayvanlarn, yem yemelerini veya srmalarn nlemek gayesiyle azlarna taklan torba gibi eyler.

Gamak Gamam(e) Gamare Gamas Gamaza (gumuza)

Rutubet, slaklk. Rutubetli hava. Bulut. Beyaz bulut. * rtmek. Bnlk, ahmaklk, bilmezlik. Gz pnarndan akan irin ve apak. ukur, ukurluk. * Szn anlalmasn zorlatrmak.

911

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gamc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suyu sora sora imek. * Deve yavrusunun anasnn karn ve ayaklarnn altna gelmesi.

Gamce (gumce) Gamd Gamem Gamet Gamez gamgama Gamgama

Kabn dibinde kalan su. Zarf, mahfaza. Kn. San, aln ve ba rtmesi. Cinsiyet hcresi. Maln ve davarn kemi ve k. haykrma. Haykrma. Muharebe edenlerin barts. * Kalb dinlendiinde iitilen ses. * Sz, belirsiz sylemek. * Kalbin bulunduu yer.

gamgn Gam-gn Gamz

gaml, kaygl. Gaml, kederli. Anlalmaz, anlalmas g. * Kapal ve kark sz. * ukur yer. * Zayf kii.

gamz Gamza

derin ve gizli olan. Kolay anlalmayan ince mes'ele. Derin. * Mruf ve mtebeyyin olmayan hesab.

gamza Gamic Gamide Gaml Gamm Gamn Gamir Gams

kolay anlalmayan, derin. Huy ve tabiat doru ve istikametli olmayan. Yemen'de bir kabilenin ad. Ty gitmi yumuak deri. Yourt yapmak iin kaynatlan st. * Yourt. Yumuak. Kurumam yeil ot. st kuru, alt ya olan ot. * Aa ve otlarn arasnda olan kk su arklar.

912

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gamze Gaml Gamm Gamm-abad Gamm-alud Gammaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Akl zayfl, ahmaklk, geri zekllk. Tyn yolmak iin deriyi drp gmmek. Keder, tasa, dert, elem, kayg. f. Keder ve hzn bol. Gaml. f. Kederli, gaml, hznl, kayg veren. Birisine iftira ederek zarar veren. Mnafk, fitneci. * Adamn ayplarn arayp gizli ikyet eden. * Tersane kethdalarna mahsus alt ifte kayk.

gammaz Gammazane Gammaziyyet Gamm-dde Gamm-feza Gamm-gn Gamm-gsar Gamm-gsr Gamm-hane Gamm-har Gamm- firkat Gamm-nak Gamm-nisar Gamm-penah Gamm-perver Gamm-zede Gamn gamnk

sz tayc. f. Fitnecilikle, gammazlkla, kouculukla. Kouculuk, fitnecilik, gammazlk. Kederli, tasal, gaml, hznl. f. Kederi artran, hzn oaltan. f. Kederli, hznl, gaml. f. Teselli veren, gam ve kederi defeden dert orta. Arkada. f. Teselli veren, hzn ve kederi defeden. f. Hzn ve tasa yeri. * Mc: Dnya. f. Kederlenen, hznlenen, tasalanan. Uzaklk gam, ayrlk derdi. Gaml, kederli. f. Hzn veren, kederli eden. f. Tasal yer, kederli yer. Kederin, tasann snd yer. f. Keder veren, hznlendiren, gam artran. f. Kederli, hznl, gaml, tasal. Yumuaklk. gaml, tasal.

913

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gamr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Derinlik, suyun derinlii. ok su, byk deniz. * Uzun, geni libas. * Cehalet, gaflet. * iddet.

Gamre

(C.: Gamert) Tecrbesizlik, grgszlk, anlayszlk. * zdiham, kalabalk. * Fenala dalmak. * iddet. * Zahmet.

Gams Gamt Gamta Gamus

Yldz kaymas. * Suya dalmak. Minnetsiz ve krsz olmak. * Horlamak, hakir grmek. Gz zayf gren. iddetli emir. * Sng ile vurup, ucunu dier taraftan karmak. * Karnndaki yavrusu belli olmayan deve.

Gamuz Gamz

tham olunan, thmet altnda braklan. * inden kan giden dii deve. (C.: Gamuz) Gz yummak, gizli olmak, yumuak muamele etmek. * Kolay grerek ihmal etmek. * ukur yer.

gamz gamze Gamze Gamze-figen Gamze-i cdu Gamze-i celld Gamze-i dil-duz Gamze-i fettn Gamze-i hunhar Gn

szgn bak. ene veya yanak ukuru. Szgn bak. f. Gamze saan, szgn szgn bakan. Byleyen gamze. Szgn bak. Cana kyan yan bak. Gnl delen szgn bak. Czibedar ve szgn bak. Kan ien yan bak. "f. Cemi' yapmak iin, sonu ""e"" sesi ile biten kelimenin sonuna gelir bir ""ek"" tir. Mesel: Bendegn $ : f. Hizmetiler, bendeler."

Gana Ganaim ganim

Kifayet, kfi gelme. * Menfaat, fayda. (Ganimet. C.) Harpte ele geen mallar. Ganimetler. savata elde edilen mallar.

914

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ganaim-i bahriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Harbte ele geirilen dman gemileriyle, bunlara ait her trl levzm ve eylar.

Ganaim-i harbiye

Harbde dmandan alnan top, tfek, gemi, vasta, yiyecek, iecek vs. gibi ganimetler.

Ganbot

Yaps kk olmakla beraber, nisbeten ar toplarla mcehhez harp gemisi.

Gne

"f. Baz saylarn sonlarna eklenerek ""lik"" halinde sfatlar yaplr. (Mesel: Cihr-gne: f. Drtlk.)"

Ganec Ganem Ganes Gang gangren Gan Ganim Ganimen Ganimet ganmet Ganimn

Koca. * eyh. Koyun. Su itikten sonra teneffs etmek. ing. Haydut etesi. bulunduu organ kullanlmaz hle getiren bir hastalk. sonsuz zengin olan Allah. Ganimet alan. Ganimet alm olarak. Harpte dmandan alnan mal. * almakszn ele geen nimet. savata elde edilen mal. Harbe bizzat itirak edip, ganimet almaa hak kazanan muzaffer mcahidler.

Ganiye Gani-yi mutlak

ok ho, ok ltif. * Kadn arkc. * Zengin kadn veya kz. (Gani-yi ale-l tlak) Cenab- Hak. Her eye sahip ve hi kimseye hibir cihetle ihtiyac olmayan gani.

Ganm Gannac Ganyan

Kabile ismi. (Gunc. dan) ok iveli, ok nzik. Fr. At yarnda birinci gelen.

915

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gr gar Gar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" ""yapan, yapc"" mnsnda son ek." maara. Maara. n. Kehf. * Defne aac. * Gayret. * Fesad. * Tren istasyonu. * Tb: Beden zalarnda olan cep gibi ukur yer.

garbet Garabet

gariplik. Yabanclk. Gariblik. * Tuhaflk. * cizlik, beceriksizlik. * Gizli olmak. Hilaf- det olmak. * Iraklk. * Edb: Ne demek olduu herkese anlalmayacak kelime ve tabirlerin sz arasnda kullanlmas.

Garabet-cu Garabet-nma Garabb Garabil Garabin Garaib garib Garaibat

f. Tuhaf eylere merakl olan, garip eyler arayan. f. Yabanclk eken. Garip, tuhaf. Kat, siyah ey. * Koyu renkli. (Grbl. C.) Delikleri iri olan elekler, kalburlar. (Grbn. C.) Kargalar. (Garib. C.) Acaib eyler. Hayret edilecek eyler. Tuhaflklar. garip eyler. (Garib. C.) Garib ve alacak eyler. Allmadk, tuhaf ve acaib nesneler.

Garaibperest garibperest Garak garm Garam Garamet Garameten Garan

f. Garib, tuhaf eylere ok dkn olan ve ok seven. garip eylere pek dkn. Suya batmak. canl duygu, arzu. Helk. Mahv. * Ak. Sevd. iddetli arzu. * Hedef. (C.: Garmt) Diyet ve bor gibi eyleri deme. Resim, vergi. Herkese eit olarak, taksim ederek, paylatrarak, hakkna gre. Tavancl kuunun erkei. * Alk. * Zayflk.

916

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Garare Garat grt Garayir Garaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Garyir) Byk kl uval, harar. * Gafil olmak. (Gret. C.) Yamalar. apulculuklar. yamalar. (Garre. C.) Byk kl uvallar, hararlar. (C: Araz) Maksat, niyet, gaye, kast. Kt niyet. Kin. * Ok atlan nian. * Izdrab. Ac. * Zelillik.

garaz Garaz-alud Garazen Garaz- asl Garaz-kr garazkr Garazkrane garazkrane Garb

gaye, kt niyet. f. Garezi, hususi bir maksad olan. Dmanlkla, garez ederek. Asl gaye, esas maksad. f. Dmanlkla, eden, hased eden, kin gden. garazc. f. Hased ve dmanlkla. garaz edercesine. (C: Gurub) Gnein batt taraf. Bat. * Sr derisinden yaplan byk kova. * Sakalarn su koyduklar byk tulum. * Atldktan sonra bulunmayan ok. * Yrgen at. * Nasr acs (gzde olur). * Gz ya. * Gz yann geldii damar. * Kenar.

garb Garben Garb- cenub Garb- imal Garb (garbiyye) Garbiyyun Garde Gardiyan

bat. Batdan, garb cihetinden, bat tarafndan. Gney bat. Kuzey bat. Bat ile alkadar, Avrupa'ya mensub. * Aa Msr'n bat ksmlar. Garpllar, Avrupallar. Bat memleketleri ahalisi. (C: Megrid) Mantar. Fr. Kolcu, nbeti, muhafz.

917

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gardiyan Gare Gareb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hapistekileri bekleyen grevli. (C: Grt) Bkmek. Gm kadeh. * Kavak aac. * Havuzla kuyu arasna dklen su. * Bir nevi koyun hastal.

Gared Gareng Garer Gares Garet

Gzel ses. f. lk, feryat. Sonu mlum olmayan, neticesi bilinmeyen. Alk. (A, uzun okunur) Yamaclk. Dmann maln yama etmek. * Gbek.

garet Garetger Garet-ger Garetgern garetgr garetkr Gareyn gareyn Garez Garf Gargara

yama, talan, apul. (A, uzun okunur) f. Yamac. apulcu. Yamac. apulcu. f. Yamaclar, apulcular. yamac. apulcu. (A, uzun okunur) Alt ve st ene, yni az. * ki gar. alt ve st ene, yani az. Kaytan yaplan zengi. * Aa zengi. (C: Guref-Agrf) Kurtarmak. * El ile su almak. * Bir eyi kesmek. Suyu, iilen ilc veya baka bir svy, boazda oynatp alkalama. * Tavuk ve gvercinin tmesi. * Can boaza gelip tereddt etmek. * mlein kaynayp fkrdamas. * oban koyuna haykrp armas.

Gar Garib

f. Kararsz, sebatsz. (A, uzun okunur) Batan. Gurub eden. * ki omuz aras. * Devenin hrgcyle boynu aras.

918

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk garib garb Garib(e) Garibane garbane garbe garbem Garib-nvaz batan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

garip, yabanc, kimsesiz, yd ellere dm, yadrganan ey. Hayret verici. Tuhaf. * Kimsesiz. Zavall. * Gurbette olan. f. Garip gibi, garip kimselere yakr ekilde, garipesine. garipe. garip ey. garibim. f. Kimsesizlere ve gariplere yardm eden. Biareleri ve zavalllar koruyan.

Garib-d diyr garbzzaman Garf gark Garik Garikun garm Garm

Memleketin yabancs. zamann garibi, yaad zamanla uyumlu olmayan. (C: Guruf) Birbirine girmi sk ve ok aa. batm, boulmu. Suda boulmu. Katran kp. alacakl. Alacakl. * Hasm. Rakib. Borlu veya zerinde bortan baka haklar olan kimse.

Garn

Havuz dibinde olan balkl su. * Her nesnenin kap dibinde kalan k, tortusu.

Garr Garse Gariyy Gariz Garze garze

Kefil. * Gzel ahlk. * Durumdan veya iten anlamyan. Yeni dikilmi fidan. Cemil, gzel, hsn. Taze nesne. Asl. Yaratltan olan. Sevk-i lhi. Huy. yaradltan olan.

919

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Garziye gark Gark Garka Gark-ab Garkad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Yaratla it. Yaamaya it. Doutan. Normal. batma, boulma. Batmak, suda boulmak. Bir iim miktar st. * Suya batm. f. Suya batm olan, boulmu. "Bir dikenli aa. * Medine-i Mnevvere'de olan kabristana ""Baki-ul Garkad"" denir."

Garkan Garm garnizon Garnizon

Batarak, boularak. ekmek. asker birliklerin bulunduu yer. Fr. Bir ehir veya mstahkem mevkideki birliklerin tamam. * Askeri birliklerin bulunduu ehir.

Garr garra Garra

Beyhude ve btl ey. * Gafil adam. * Aldatan. * Kuyu kazan. parlak. Parlak. Beyaz. Gzel. a'aal. * Kur'an'n kudsi nurlarnn parlad Medine-i Mnevvere'nin bir ismidir.

Garran Garre Garrende Gars gars Garsan Gars- ecar Gars- yemin

f. Kkreyen, haykran. Homurdanan. Gafil kii, gaflette bulunan kimse. f. Kkreyerek vahileen arslan ve benzeri yrtc hayvan. Aa fidan dikmek. * Dikilmi fidan. fidan dikme. Karn a kimse. Aa dikimi. Sa el ile dikilen fidan. * Bir kimsenin yanndan, fidan gibi ayrlmayan kii.

920

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Garur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnyada insana gurur veren herhangi bir ey. * Aldatc. * Allah unutturan.

Garv Garz Gasa Gasags Gasak

Acip. Doldurmak. * Noksan etmek, noksanlatrmak. Uzunluk. Arslan, esed. (Gusuk-Gasekan) lk koyu karanlk. * Kfrn karanl. * Gzn dumanlanp, seemez olmas. * Gz kararmas. * Herhangi bir eyin akmas, dklmesi. * ok souk ve fena kokan iki veya su. * Kuvvei eheviyye. * Seyeln.

Gasak-ul leyl Gasas Gasase

Gecenin ilk karanl. Dolu olma. * Yedii ve itii eyin boazda durmas. (Gasis-Gususe) Davarn zayf olmas. * Szn bo ve faydasz olmas. * Yaradan irinin akmas.

Gasb

Bakasna it bir eyi zorla, rzas olmadan almak. Zorla almak. * Zorla alnan ey.

gasb Gasben anh Gasben ank Gasben Gasb- emval Gasb- nukud Gasem Gaser Gaseyan Gasgase

hakk olmayan zorla alma. Ona ramen. Sana ramen. (Gasb. dan) Cebren alarak, zorla gasbederek. Mallarn gasbedilmesi, zorla alnmas. Paralarn cebren alnmas. Gecenin sonunda olan karanlk. Rzgrn ukur yere getirip yd. Mide bulants. Kusmak. Silahsz savamak.

921

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gasb gasb gasbane Gasb-l gasb Gask Gasl Gasme Gasre gasl Gasl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gasbeden, zorla alan. zorla alan. zorla alrcasna. Gasbedilmi mal gasbdan gasbeden. Gecenin ilk karanl. Gece. Karanlk. * Ay domak. Ykanm. ekirgeli yemek. Cemaat, topluluk. ykama, gusl. Ykama. Gusl. artlarna uygun eklide boy abdesti almak. (Bak: Gusl) * Birisini dp vcudunu actmak.

Gaslak Gasl-i meyyit Gasm Gasn Gasr (gasr) Gass semin Gass Gassak

Pimemi ve tuzlanmam olan ey. lnn ykanmas. Karanlk, zulmet. Kesmek. Aslsz, alak kimseler. Fakir ve zengin. Zayf ve semiz. ncelik, zavalllk. * Biare, zavall. * Tatsz, yavan. Ehl-i cehennemin vcudundan akan irin. * ok souk ve fen kokulu iilmez ey.

Gassal Gassan Gasuk Gasul Gaam Gaan

(Gasl. den) l ykayc. Dolu, mmteli. Karanlk olmak. Su. Bir ey ykamakta kullanlan su. (C: Gum) Mblaa ile zulmeden. (Gaayn) Gnl dnmek. * Akl gidip, biho olmak.

922

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gaemem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ecaatinden kimseye ba emeyen. * Ban dndrp yabana iltifat etmeyen. * Zulmedici. * Methi istedii gibi yapamamak.

Gaeyan Gaiye suresi gaiye Gaiye

Kendinden gemek. Kendini kaybetmek. Baylmak. Gayolmak. Kur'an- Kerim'de 88. suredir. Mekkdir. perde, kyamet, bir sre. Perde. rt. * Kyamet. * Dilenci ve cerrar. * Ziyrete gelen dostlar gurubu.

Gaiye-dr Gam Gamere Ga Gaum Gave Gay gay Gay-ver Gayet Gayet-i mevt Gayolma Gata Gatamtam Gatarif(e)

f. At ua, seyis. Zulm etmek, zulm yapmak. Ynelmek. rtmek, setretmek. Zlim, gaddar. * Muannid, inat. (Gve-Guve) Perde, hicap, rt. * Gz kararmak. Baylma, kendinden geme. kendinden geme. f. Baygnlk veren, bayltan. Kendinden geme, baylma. * rtmek. * Hayret. Koma hali. Kendinden geme. Kendini bilemez hale gelmek. (Gt) (C: Agtye) Perde, rt. ok su. (Gtrf. C.) Bakanlar, balar, reisler, nderler. * Soylu ve asaletli kimseler, itibarl ve sekin kiiler.

Gata Gatata Gataye

(C: Agta) Karanlk. * Devaml su akan gzdeki zayflk. (C: Gtt) Bartlak cinsinden bir ku. Kertenkeleden byk bir hayvan.

923

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gatfan Gatgata Gatit Gatrafe Gats Gatt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ev iinde su dkmek iin yaplan yer. * Erkek ismi. mlein kuruyup kaynamas. Horlamak. Byklenmek, ululanmak, kibirlenmek. Batrlma, daldrlma. * Batrma, daldrma. Birbirine tbi olmak. * Gizlemek. * Mkedder etmek, zmek. * Suya dalmak.

Gv Gava Gavad Gavafil Gavail

f. kz, sr, bakara. Yoldan km. Yolunu arm. Azgn. Sabah bulutu. (Gafile. C.) Gafiller, gaflette bulunanlar. (Gaile. C.) Musibetler, bellar. * Dertler, skntlar, kederler, hznler. * Felketler, fetler.GAVAL $ (Galiye. C.) Gzel kokular.

Gavamz gavmz Gavan Gava Gava Gavaya Gavayet Gavayet-i nefs Gv-ban Gavc Gavelan Gavga Gv- det

(Gamz. C.) Anlalmas zor hakikatler. nce ve derin mes'eleler. anlalmas zor bilmeceler. (Ganiye. C) Zenginler. * Kadn arkclar. (Gaiye. C.) rtc, rten. (Gaiye. C.) Kyametler. * rt. At takmndan saylan bir nevi rt. (Gaviyye. C.) Sapmlar, saptmlar. Dallete dme, hak yoldan sapma. * Azgnlk. Nefsin azgnl. f. Sr oban, srtma. Enli ve yass olmak. * Muzdarip olmak, ac ekmek. Ac bir ot. ekirge. * nsanlarn rezilleri. Adi, aalk olan kimseler. Yaban sr.

924

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gav gav Gaviyy Gavl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A, uzun okunur) ok azgn. ok sapkn. Yoldan ap aztan zlim. ok azgn. Azgn. Zlim. * Tek bana kalan. (C: Gavyil) Helk etmek. * Kin tutmak. * ok miktar toprak. * Feyizden uzaklk.

Gavr

Bir eyin dibi. ukur. * Batmak. * Derinlik, nihayet. Kk, esas, temel. * Tefekkr, teemml. * Dolanmak. * Hakikat.

gavr Gavr- amk Gavr- in'idam Gavr- mes'ele gavs Gavs

ukurun dibi. Derin dip. Yokluk ukurunun dibi. Mes'elenin esas, mevzuun knh. byk evliya. arma. Nida. Medet istemek. * Yardm edici. Medet verici. * Kurtulu. (Bak: Aktb)

gavsiyet Gavsiyyet

byk evliyalk. Evliyaullahn ba olmak. Velyet mertebelerinden yksek bir makam sahibi olmak. (Bak: Aktab)

Gavs-l a'zam

"Abdlkadir-i Geylan (K.S.) Hazretlerinin nm. En byk Gavs. Evliyullahn by. Gavs-i Ekber de denir. (Bak: Geylan)(Bir zaman Hazret-i Gavs- Azam eyh Geylni'nin (K.S.) terbiyesinde, nazdar ve ihtiyre bir hanmn bir tek evld bulunuyormu. O muhterem ihtiyare gitmi olunun hcresine, bakyor ki, olu bir para kuru ve siyah ekmek yiyor. O riyazattan za'fiyetiyle vlidesinin efkatini celbetmi... Ona acm. Sonra Hazret-i Gavs'n yanna ekva iin gitmi. Bakm ki, Hazret-i Gavs kzartlm bir tavuk yiyor. Nazdarlndan demi: ""Ya stad! Benim olum alktan lyor. Sen

925

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tavuk yersin!"" Hazret-i Gavs tavua demi: ""Kum Biiznillh"" O pimi tavuun kemikleri toplanp, tavuk olarak yemek kabndan dar atldn mutemed ve mevsuk ok zatlardan Hazret-i Gavs gibi kermt- hrikaya mazhariyeti dnyaca mehur bir zatn bir kermeti olarak mnevi tevatrle nakledilmi. Hazret-i Gavs demi: ""Ne vakit senin olun da bu dereceye gelirse, o zaman, o da tavuk yesin."" te Hazret-i Gavs'n bu emrinin mns udur ki: Ne vakit senin olun da, ruhu cesedine, kalbi nefsine, akl midesine hkim olsa ve lezzeti kr iin istese, o vakit leziz eyleri yiyebilir... L.)" Gavt Gavta Gavta-baz Gavta-baz Gavta-gh Gavta-har Gavun Derin ukur. * Bir eyin iine girme, batma, garkolma. Aalk, sulak yer. * Toprakta ukurluk. f. Dalg. f. Dalglk. f. Dalma yeri. f. Dalan, batan. (Gavi. C.) Azgnlar, azmlar, doru yoldan kp dallete dm olanlar. gvur Gvur Gavvas gavvas Gayahib Gayat gyt Gayb kfir, mansz. Kfir. Merhametsiz, inat. ok gayretli. alkan. * Suya dalan. * nci arayan dalg. dalg. (Gayheb. C.) Gece karanlklar. alg. gayeler. Gizli olan. Grnmeyen. Belirsiz. * Gman. Hislerle veya akl ile bilinmeyen ey. (Bak: Ahbar- gayb)(Demek Cenab- Hakk'n gayet

926

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

byk ve mkemmel bir rahmeti, re'feti ve efkati, gayb bildirmemektedir. Bilhassa masum hayvanlar hakknda daha tamdr. Demek sefihane lezzette sen hayvanlara yetiemezsin. Binler derece aa dersin! nki, hayvana nisbeten gaybi olan eyleri senin akln gryor. Elemini alyor. Setr-i gaybda bulunan istirahat- tammeden bilklliye mahrumsun. S.) gayb Gayb-aina gizli, grnmeyen, belirsiz. f. Gayb bilen. Gaybdan haberi olan. Gelecekten veya hiretten haberi olan. gaybin Gayb-bn gayb bilen. f. Gayb gren. Herkesin bilemedii gelecei feraseti ile hissedip bilen. stikbalden haber veren. gaybbn Gayb-dan Gaybet gayb gren. f. Gayb bilen. Baka yerde bulunmak. Hazrda olmamak. Gybet. Bir eyin dier bir ey iinde gaib olmas. (Bak: Gybet) gaybet gayb Gayb orada bulunmama. grnmeyenle ilgili. Hazrda olmayan. Grnmeyenlere it. Hazr olmayanlara it. Baka lemdekilere it. hirete it. Gayba it ve mteallik. gaybyne gaybyt gaybye Gaybubet gaybbet grnmeyenle ilgili olarak. grnmeyenler. grnmeyen. Gayplk, hazrda olmayp baka yerde olma. grnmeme, orada bulunmama.

927

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayb-l gayb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalbde olmayan ey. Hi ortada eseri, varlnn, geleceinin izi ve nian olmayan. Gaybn gayb olan.

Gayda Gaydak

(C: Guyed) Nazik ve yumuak tenli gen kadn. (Mz.: Agyed) Geni. * Yumuak. * Kerim kii. yi huylu kimse. * Keler yavrusu. * Blu ana varmam ocuk.

Gaye

"Maksad, kasdedilen, netice, sonu.(Her eyin vcudunun mteaddit gayeleri ve hayatnn mteaddit neticeleri vardr. Ehl-i dalletin tevehhm ettikleri gibi dnyaya, nefislerine bakan gayelere mnhasr deildir. T, abesiyyet ve hikmetsizlik iine girebilsin. Belki her eyin gayt- vcudu ve netaic-i hayat ksmdr. Birincisi ve en ulvisi Sani'ine bakar ki; o eye takt hrika-i san'at murassaatn, hid-i Ezel'nin nazarna resm-i geit tarznda arzetmektir ki, o nazara bir n seyyale yaamak kfi gelir. Belki, vcuda gelmeden, bilkuvve niyyet hkmnde olan istidad yine kfidir. te, seriz-zeval ltif masnut ve vcuda gelmeyen, yni snbl vermeyen birer hrika-i san'at olan ekirdekler, tohumlar u gayeyi bitemamiha verir. Faidesizlik ve abesiyyet onlara gelmez. Demek her ey; hayatiyle, vcudiyle Saniinin mu'cizat- kudretini ve sr- san'atn tehir edip, Sultan- Zlcell'in nazarna arzetmek birinci gayesidir...kinci ksm: Gaye-i vcut ve netice-i hayat: Ziuura bakar. Yni, herey Sni-i Zlcellin birer mektub-u hakaik-nma, birer kaside-i letafetnma, birer kelime-i hikmet-ed hkmndedir ki; melike ve cin ve hayvann ve insann enzrna arzeder.. mtalaya dvet eder. Demek, ona bakan her ziuura ibretnma bir mtalaghdr.nc ksm: Gaye-i vcut ve netice-i hayat: O eyin nefsine bakar ki; telezzz ve tenezzh ve beka ve rahatlkla yaamak gibi cz' neticelerdir. Mesel: Azm bir sefine-i

928

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sultaniyyede bir hizmetkrn dmencilik ettiinin gayesi: Sefine itibariyle yzde birisi kendisine, cret-i cz'iyyesine ait.. doksandokuzu Sultana ait olduu gibi; hereyin nefsine ve dnyaya ait gayesi bir ise, Sni'ine ait doksandokuzdur. te bu teaddd- gayattandr ki; birbirine zt ve mnfi grnen hikmet ve iktisad, cud ve seh ve bilhassa nihayetsiz seha ile srr- tevfiki udur ki: Birer gaye nokta-i nazarnda cud ve seha hkmeder. sm-i Cevvad tecelli eder. Meyveler, hubublar; O tek gaye nokta-i nazarnda bigayr-i hisbdr. Nihayetsiz cdu gsteriyor. Fakat, umum gayeler nokta-i nazarnda; hikmet hkmeder. sm-i Hakm tecelli eder.. Bir aacn ne kadar meyveleri var, belki her meyvenin o kadar gayeleri vardr ki; beyan ettiimiz ksma tefrik edilir. u umum gayeler, nihayetsiz bir hikmeti ve iktisad gsteriyor. Zt gibi grnen nihayetsiz hikmet, nihayetsiz cud ile seha ile itima ediyor. Mesel: Asker ordusunun bir gayesi, te'min-i syitir. Bu gayeye gre ne kadar asker istersen var ve hem pek fazladr. Fakat, hfz- hudut ve mcahede-i a'd gibi sair vazifeler iin, bu mevcut ancak kfi gelir. Keml-i hikmetle muvazenededir. te hkmetin hikmeti, hamet ile itima ediyor. O halde, o askerlikte fazlalk yoktur denilebilir... S.)" gaye Gayed Gaye-i hayal eriilmek istenen sonu. Nazik ve yumuak tenli olmak. Hayalde tasavvur edilen ve ona varlmas istenen gaye ve maksat. deal. Gayet gayet Gayeten ok, pek ok. * Nihayet. Gaye. Encam. pek ok. Son derece, ok fazla olarak.

929

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayetsiz gayetsiz Gayet-l-gaye Gayf Gayheb Gayt Gayir Gayk Gayl Nihayetsiz, sonsuz. snrsz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gayenin esas, en son derece. (Bak: Vicdan) Eilmek, meyl. (C.: Gayhib) Gece karanl. (C: Gaytn-Agvt) ukur yer. * Kenef. Irak, baid, uzak. (Gayuk) Fikri kark olmak. Irmak, nehir. * Aa, ecer. * Cima etmek. * Kadnn hmile iken ocuuna st emzirmesi.

Gayle Gaylem

iman kadn. Kul, cariye. * Kablumbaann erkei. * Mevzi ismi. * Mugayln aac.

gaylle Gaym Gayme Gayn Gayna Gayne Gayr

sabah uykusu. Bulut. * Sisli bulut tabakas. * Pek susayp hararetlenmek. ok fazla susama, susuzluk. "Susuzluk. * Arapada ""ayn"" harfinden sonra gelen harfin ad." Yapraklar ok olan ya aa. Aralarndan su akamayan birbirine girmi ve dolam aalar. Dier, bakas, mad, her, yabanc. (stisn edtdr. Balarna getirildii kelimeyi nefy yapar.)

gayr Gayr-end gayret

dier, bakas. f. Bakalarn dnen, efkatli ve cmert kimse. aba, alma arzusu, kskanma duygusu.

930

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dikkatle ve sebatla almak. * Kskanmak, ekememek. * Hareketli ve temiz hislerle almak. * Dine, imana, namus gibi kymetlere tecavz edenlere kar mdafaa iin harekete gelmek.

Gayret-i btla Gayret-i chiliye

Faydasz ve bou bouna urama. Kr krne uramak. Allah'n raz olmad lzumsuz eylere kymet vererek didinmek.

Gayret-i diniyye Gayret-i merdane Gayretke Gayret-mend Gayret-iar gayretullah Gayr- kabil Gayr- mahdud Gayr- mahsur Gayr- ma'kul Gayr- mebzul Gayr- meczuz Gayr- me'luf Gayr- memnun Gayr- me'mul Gayr- men hve leh Gayr- menkul Gayr- mer' Gayr- meskun

Din iin gayret etme. Mertesine gayret. alkan, abalayc. * Bir taraf tutan, taraftar. * Kskan. f. Gayretli, alkan. f. Gayretli. alkan. Allahn gayreti, hakk koruma sfat. Mmkn ve kabil deil, imknsz. Mmkn olmayan, olamaz. Hudutsuz, usuz bucaksz, sonsuz. Hasrolunmam. Snrsz. Akl ii olmayan, akln kabul etmedii. ok kullanlmayan. Az bulunan ey. Devaml, kesilmeden. Allmam, lfet edilmemi. Devaml. Kesiksiz. * Minnetsiz, srekli. Umulmadk. Beklenmedik. Birdenbire. Shibinden gayrs. Naklolunamayan, tanamayan (tarla,ba, ev gibi) mallar. Grnr olmayan, grnmeyen. inde oturulmayan yer. Kimsesiz yer.

931

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayr- meru'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n rzsna uymayan, eriat hrici, kanunsuz i.(Tark- gayr- meru' ile bir maksad tkibeden galiben maksudunun zdd ile ceza grr. -Avrupa muhabbeti gibi.- Gayr- meru' muhabbetin kbetinin mkfat, mahbubun gaddarane adavetidir. M.)

Gayr- me'ur Gayr- mutabk Gayr- mutemed Gayr- mekkede

Duyulmayan, hissedilmeyen. (Bak: Taht-e uur) Uygun gelmeyen, uymayan. Kendine itimad edilmeyen. Tekrarlanmam ve takviye edilmemi. * Zann ve kat' delil ile sbit olmayp, Peygamberimizin (A.S.M.) bazan devam buyurduklar i veya amel.

Gayr- mmkin Gayr- mnbit Gayr- mnfekk Gayr- mnif Gayr- mnkat' Gayr- mslim Gayr- msmir Gayr- mtecezz Gayr- mtenah

Mmkn olmayan, imknsz. yi ve bol yetitirmeyen. Mnbit olmayan. Bitiik, ayrlmaz. Mnif olmayan. (Bak: Mnif) Devaml, faslasz, kesiksiz. Mslman olmayanlar. slmiyete girmeyenler. Verimsiz, faydasz, meyvesiz. (Bak: Destir) Ayrlamayan, blnemeyen. Sonsuz, nihayet bulmaz, bitmez.(Bir noktay tam yerinde icad etmek iin, btn kinat icad edecek bir kudret-i gayr- mtenah lzmdr. Zira, u kitab- kebir-i kinatn her bir harfinin, bhusus zihayat her bir harfinin, her bir cmlesine mteveccih birer yz, nzr birer gz vardr. M.)

Gayr- uur Gayr- uzv Gayr- zarur

uursuz, uurun dnda. Cansz. Uzv olmayan. (norganik) Zarur ve mecbur olmayan.

932

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayr gayrimer gayrimslim gayrimtenh gayriresm Gayriyet gayrullah Gays Gaysan Gays- nfi' Gaytale Gayub Gayur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakas, dieri. Artk. (Bak: Gayr) hell olmayan, yasak. mslman olmayan. sonu olmayan. resm olmayan, sivil. Ayrlk. Gayrlk. Allahtan bakas, yaratlanlar. mdad. Yardm. * Yamur. * Yamurla meydana kan ayr. Genlik iddeti. Faydal yamur. (C: Gytal) Sk bitmi olan aa. * Seslerin karmas. (Gayb-Gaybe) Kaybolmak. "Hamiyetli. ok alkan. Dayankl. ok gayretli. * Kskan. (""Gayyur"" diye yazlmas yanltr.)"

Gayuran Gayurane Gayy gayy Gayya

(Gayur. C.) alkanlar, gayretkeler, gayretliler. f. Gayretli olan kimseye yakr ekilde, alkan kimseler gibi. Akln istikametini, yolun dorusunu kaybetmek. Rdn zdd. cehennem kuyusu. Cehennemin beinci tabakasndaki ok korkun bir kuyunun ad. ine denin kolay kolay kurtulamyaca korkun yer.

Gayyir gayyur Gayz gazab Gayz

(Gayyr) Gayretli kimse. gayretli, alkan. Kzgnlk ve hiddet. Bir eyin pahas eksilmek. Hilkati noksan olma. Kymetten dk ey. * Suyun eksilip azalmas, yere ekilmesi.

gayz

hn, fke.

933

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gayza Gayz-efan Gayzeran Gaz Gaza Meelik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hiddetli, fkeli, kzgn. tburnu. f. Isrma, dile tutma. * Di. (C.: Gazevt) Din urunda kfirlerle yaplan mcadele, muhrebe, dmana kasdetmek. Cenketmek.

gaz gazab Gazab Gazaben Gazab- ilah Gazab-nak Gazal

din uruna sava. gazap, fke, kzgnlk. Hiddet, fke, dargnlk, kzgnlk. Gazabla, hiddetle, fkeyle. Allah'n gazab. Bel, musibet. f. fkeli, hiddetli, kzgn. Dargn. (C: Gazale-Gazeln) Ceyln. Geyik, hu. Geyik yavrusu. * arkc, mzkac. *Gzel gz.

Gazale Gazl Gazal Gazamir gazanfer Gazanfer Gazanferne Gazanfer-i gazub Gazar Gazat Gazt gzt

Dii geyik. * Gnein ykselmesi. byk bir islm limi. Onyedinci asrda iirleri ile tannan Bursa'l bir irin addr. Mal ok olan, zengin. kahraman, iri aslan. Kahraman. * ri arslan. f. Arslancasna, arslan gibi. Kkremi arslan. Bir cins gvercin. * ok, fazla. (C: Guz) Da armudunun aac. * Dikenli aa. * Seksek aac. Gazlar. gazlar.

934

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gazt- muzrra Gaza-y ekber Gazaza Gazb Gazban Gazbe Gaze Gazefe gazel Gazel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zararl gazlar. Zehirli gazlar. Din urunda kfirlerle yaplan byk muhrebe. Eksiklik. Kzl boya, krmz renkli boya. (Gadbn) Dargn, kzgn. Salam, sert ta. f. Kadnlarn yzlerine srdkleri dzgn allk. Bartlak kuu. bir iir tr. Tek kiinin zel bir ahenkle okuduu manzume. (Ak ve nefis gibi hislere ait olup, anlam dine aykr olursa ve kadn sesi ile ciz deildir.) * Edb: Klsik ark iirlerinin en ok kullanlan ve (5-15) beyitlik ekil. * Sonbaharda aa zerinde kuruyan yapraklar. * Ceyln. * Ltif ey. * Gzel kadnlarn bahsi ve medhi. * Kadnlar sohbetini sevmek. * Kpein, geyiin sesinden rkmesi.

Gazel-han Gazel-han Gazeliyyat Gazel-nvis Gazel-sera Gazem Gazete

f. Gazel okuyan. f. Gazel okuyuculuk. Gazel tarznda yazlm iirler. f. Gazel yazan. f. Nazm ekilleri arasnda gazel meydana getiren. Bir ot cinsi. Fr. Genellikle gnlk kan ve byk boy olan neriyat organ. (Bak: Mrcif)

Gazevan Gazevat gazevt

Hzl giden iyi at. (Gazve. C.) Din urunda yaplan harbler. gazalar.

935

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gazf Gazgaza Gazf Gazr Gazye Gazi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kulan sarkk olmas. * Krmak. * Geceleyin karanlk olmak. Zillet, aalk. * Eksik, noksan. Yumuak, geni. yi dibgat olunmam deri. ok karanlk olan yer. * Byk nurlu ey. Din urunda harbeden. Cihadda yaralanm veya harbetmi olan kimse. Harpte ordunun bana geen kumandan. Muzaffer olan ve harpten sa dnen.

gaz Gazid Gazme Gazr Gazir(e) Gaziyy Gazz Gazl Gazm Gazn Gazr

gaza eden. Kat sesli. * Yumuak ot. Gazem denilen otun yetitii yer. Bol, ok, kesretli, ziyade, fazla. Mlyim, yumuak. Nzik, uysal. (C: Gaz) Yeni domu kuzu. Glfndan yeni kan iek. * Taze. plik eirmek, bkmek. Gle ve iddetle yemek. * Defetmek, kovmak. Hapsetmek. * Krmak. (Gazre) (C: Gazyir) Men etmek, engel olmak. * Hapsetmek. * Geim kolayl, maiet genilii. * Byk anak.

Gazra Gazreme Gazruf Gazub

Ucuzluk. * Hayr. * zl balk. (C. Gazarim) lsz, tartsz bir eyi satmak. (C.: Gazrif) Kkrdak. (Gazab. dan) fkeli, kzgn, hiddetli. Kkremi. * Byk ylan. * Abus deve.

Gazv

Seyeln etmek, akmak. * Mnkat' olmak, kesilmek.

936

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gazva Gazve

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Maln ve davarn kts. Din dman olan cephenin zerine taarruz. Muharebe. Cenk. Sefer. Din muharebesi. Gazve, gazivden alnm olup cenk ve ktal manasnadr. Dmanla vurumak demektir. Siyer stlahnda Gaza ve gazve tbirleri Peygamber Efendimizin bizzat hazr bulunduu muharebeye denir. Peygamber Efendimizin bizzat bulunmad mfrezelere Seriye denilir.

gazve Gazve-i bedir

sava. Bedir Gazvesi. Bedir Muharebesi.(Melikelerin, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'a hizmeti ve grnmesi ve cinnlerin O'na imn ve itati, mtevatirdir. Nass- Kur'an ve ok yatla musarrahtr. Gazve-i Bedir'de bebin melike, - nass- Kur'an ile - nde, sahbeler gibi ona hizmet edip, asker olmular. Hatt o melekler, melikeler iinde, ashb- Bedir gibi eref kazanmlar. M.)

Gazver Gazz

Bir ot cinsi. (Gadd) Utancndan dolay nne bakmak. * Bir eyin miktarn eksiltmek. * Hurmann tomurcuu. * Zerafet shibi. * Yeni buza.

Gazzal Gazze

Erilen iplik. am'n dousunda bir yerin ad. (Resullulah Efendimizin ceddi Him'in kabri ordadr.)

Gebe Gebe Gebr Gec Gecbaz Geckr

(Bak: Hmile) Koyunun erkei. Ko. * Mc: Aklsz, ahmak adam. f. Atee tapan, mecusi. f. Kire, al, har. Oyunda hile yapan, hileci. (Gecger) f. Kirele badana yapan. Kire svacs.

937

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Geer aka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. Rayi para yerine kullanlr bir tabirdir. Bu tabir, eskiden halk arasnda yaplan senetlerde, hkmet tarafndan akdolunan mukavelelerde kullanlrd.

Ged Geda ged Geda-em Geda-emane Gedayan Gedayane Geday Gedikli

(Gedbe) f. Yoksul, dilenci, fakir, dilenen. * Dilencilik. f. Fakir. Kimsesiz. Dilenci. fakir, kimsesiz. f. Dilenci gzl, yoksul gzl. * Mc: A gzl, gz doymaz. f. Agzllkle, agzlcesine. f. Fakirler. Kimsesizler. Gedlar. f. Dilencilikle. f. Dilencilik. t. Tar: Yenieri efrad arasnda eskilikleri dolaysyla imtiyazl olanlar. Bunlar dier yenierilerden ayrlmak iin bellerine seraser denilen kumatan kuak sararlard. * Ykk, entikli ve dk yeri olan. * Mlk olduu halde vakfa ait bir taraf olan. * Deniz assubay ki, eskiden ykselerek subay olabilirdi.

Geh (gh) Geh() Gehan Gehvare Gehvare-ger Gehvare-niin Gele Geleban Gelu Gelu-gir

f. Kelimenin sonuna eklenerek yer veya zaman ifade eder. f. Ara sra. Bazan. f. Zaman, an, vakit. f. Beik. f. Beiki. f. Beikteki ocuk. f. Sr, koyun ve kei srs. * Sr. f. Srtma, oban. f. Boaz. f. Da armudu. Ahlat. * Boazdan gemesi zor olan ey.

938

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gem vurmak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mecaz yoluyla mni olmak, zabtetmek, balamak yerinde kullanlan bir tabirdir.

gem Genc (gencine) genc Genc-i nihan Gencur Gend Genda(y) Gendeme Gendide Gendm Gendm-gun Gendmnma Gensoru Ger

idare etmek iin atn azna taklan demir. f. Define, hazine. Gml hazine. Kenz. hazine, define. Gizli hazine. f. Hazine muhafz, hazinedar. f. Pis koku, fen koku. f. Kokmu, fen kokulu. f. Siil. Kokmu. f. Buday. f. Buday renkli. f. Yze glp aldatan. Hilekr. (Bak: stizah) "f. Trkedeki ""eer"" kelimesinin ksaltlm ekli. Eer, ayet mnasndadr."

ger Geri geri Gerd Gerd-gird Gerd-ld Gerd-lde

eer. f. yle ise de, her ne kadar. her ne kadar. f. Baht, talih. Fayda. * Toz, toprak. * Hzn, keder, gam, tasa. f. Frdolay. f. Toz toprak iinde. f. Toza topraa bulam, tozlu toprakl. * Mc: Maddiyat olan kimse, paral, zengin.

gerdn

boyunla gs aras.

939

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gerdn Gerde Gerden Gerdena

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dnen, dnc. eviren. (Bak: Gerden) "f. simlere eklenerek; etmi, yapm, eylemi gibi mef'uller yaplr." f. Dnen. Dnc. * Boyun. * eci'. Bahadr. Pehlivan. f. Ku veya kuzu evirmesi. * Yrmeye yeni balayan ocuklar, yrmeye altrmak iin yaplm bir cins araba. * Kebap ii. * Frldak, topa.

Gerden-bend Gerden-beste Gerden-dde gerdendde Gerden-efraz Gerden-ke Gerdde Gerdi Gerdi-i zemn Gerdun Gerdune Gerdune-i iclal Gerdun-mna Gerdun-sirit

f. Boyuna balanan nesne, boyun ba. * Gerdanlk. f. Boynu bal. tatli. Boyun emi. (Bak: Gerdenbeste) boyun eme. (Gerden-firz) f. Kibirli, gururlu. Boyun kaldran, ba yukarda. f. si, serke, isyankr. * Marur, kibirli. * nat, muannid. f. Tavr ve hlleri deimi. f. Dnme, dn. evrilme, dolama. Zamnn dn. f. Dny, felek. * Dnen, dnc, devreden, evrilen. f. Araba, otomobil. Saltanat arabas. f. Gk, sema, asuman. f. Marur, gururlu, kibirli kimse. * Zlim, gaddar, kan dkc. * Tenbel, uyuuk.

Gergedan gergedan Gerilla

Burnu zerinde boynuzu bulunan ve file benzeyen vahi bir hayvan. vahi bir hayvan. (spanyolca) Byk bir kuvvete kar, dank kk kuvvetler tarafndan yaplan ete harbi.

Gerk

f. Uyuz hayvan.

940

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Germ serd Germ

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Scak ve souk. * Darlk genilik, iyilik ktlk, ac tatl. f. Scak. Kzgn. * abuk fkelenen. * Gayretli, hamiyetli. Tez mereb.

germ Germa Germabe Germa-germ Germa-peyma Germ Germiyyet Germ-mend Germ-ran Germ-lfet Gerzi Gest Ge Get gzr Get Gete

scak, kzgn. f. Scak. f. Scak su hamam. Kaynarca, kaplca, lca. f. Pek kzm, kzp snm. * Sca scana. f. Scaklk lei. Termometre. f. Hararet, scaklk, kzgnlk. Scaklk, hararet. Ateli ve hzl alma. f. Acele eden, aceleci. f. At ok sren, hzl at sren. f. Grmesi hararetli olan, hararetli ve sk-fk gren. f. Zulmden ikyet etme. f. irkinlik. Ed ve naz yaparak yrme. * Ltif, ho, gzel. Gezip tozma, gezme. Seyretme, dolama, gezme, tenezzh. * Geme. "f. ""Gezmi, dolam, dnm"" anlamlarna gelerek birleik kelimeler yaplr. Mesel: Ber-gete $ : Altst olmu. Ser-gete $ : Ba dnm."

Gev Gevah Gevah Gevan Gevar

(C.: Gevn) f. Yiit, bahadr, kahraman. (Bak: Gvah) (Bak: Gvah) (Gev. C.) Kahramanlar, yiitler. t. Ark. Baheleri sulamak iin ayrdan ufak bir arkla alnn kol.

941

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gevare Gev Gev-ah Gevden geven Geven gevher Gevher (Gehvre) Beik. f. Aa zamk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dibi grnebilen pek derin olmayan alak kuyu. f. Sersem, ahmak, akn, anlaysz. dikenli bir bitki. t. al. Dikenli ve bir kar kadar boyunda bir nebat. Asl Gevn'dr. akl, edep, asl, cevher. f. Akl ve edeb. * Asl ve neseb. * Elmas, cevher, mcevher. nci. * Bir eyin knh ve esas. Hakikat. * Noktal olan harf.

Gevher-bar Gevher-efan Gevher-fru Gevher-i pend Gevher Gevhern Gevher-nisar Gevher-niin Gevher-pa Gevher-inas Gevher-tab Gevsale Gevz Geyln Geylan

f. Cevher yadran. f. Cevher saan. f. Cevherci, kuyumcu, sarraf. Nasihat kpesi. f. Kuyumcu, cevherci. f. Mcevher gibi. * Mcevherli. f. Cevher serpen. * Mc: Dzgn konuan, gzel sz syleyen. f. Cevherlerle sslenmi. f. Mcevher saan. * Mc: ok gzel ve dzgn konuan. f. Cevherden anlyan, cevherci, kuyumcu. f. Altun ve mcevherlerle ilenmi kadn earb. f. Bir yana girmi sr yavrusu. f. Ceviz. kerametleriyle nl byk bir vel. Seyyid Abdulkadir-i Geylan, Gavs-l A'zam, Gavs, Kutub gibi meczi nm ile bilinen bu zt (Hi: 470-561) yllar arasnda yaam ve Kadir Tarikatnn messisidir. Mteaddid mridlerinden bir ou

942

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sonradan veli olarak mehurdurlar. Derslerinin te'siriyle birok Hristiyan ve Museviler Mslman olmular, ruhni feyze ermilerdir. Aktab- Erbaa'dan saylr. (R.A.) Gez f. Arn, endaze. * lgn aac. * Okun entii. * Tlim iin yaplm ksa ok. Geza Gezend Gezide Gbb f. Isrc, sran. f. Musibet, bel, felket, fet. * Elem, keder, hzn. * Zarar, ziyan. f. Isrlm, dilenmi. Nihayet, son, netice. * ki gnde bir. Gn ar. * -den, -dan, sonra mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Gbb-ed du Gbben Gbb-e ehde Gbb-et tahkik gbta Gbta Dudan sonra. Ndiren, seyrek, arasra. hitlikten sonra. Tahkik ettikten sonra. imrenme. mrenme. Ayn iyi hli isteme. iddetle bakasnn gzel bir halinin kendisinde de olmasn arzu etme. Gbta-ver Gbta-ferm Gbta-ke Gbta-res gd Gda f. Gbta ettiren, imrendiren. f. Gpta verici, imrendirici. f. mrenen, gpta eden. f. mrendirici, gpta ettirici. besin. Besleyici madde. Vcuda lzm olan yenecek ve iilecek eyler. * Kuluk vakti yenen yemek. * Zihni ve kalbi olgunlatracak Kur'an ve iman ilmi ve Allah'a ibadet ve taat. Gda Gda olabilen. Gda cinsinden.

943

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gda-y ruh Gfare Glab glf Glaf Glaf- latif Glaf- seyf Glal Glale Glaz Glbt Gldrg Ruhun gdas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kat kat bulut. * Baa rtlen bez paras. * Yama. Birbirine galip olmasn dilemek. klf, kn. Kn. Klcn klf. Bir eyin zerinin rts. Ltif rt. Kl kn. (Bak: Gall) (C: Galyil) Zrh altna giyilen ksa gmlek. * Kk kaftan zbn. (Galiz. C.) edid. Sert. Kaln ve kaba eyler. Tasz yer. Mcellit stlahlarndandr. Kitaplarn kenarlarn kesmee mahsus, rende biiminde bir lettir.

Glk Gll u g

Acip ve garip. * Zahmet, meakkat, glk. Akln muhtelif fikirler zerinde kararszl. * Gnl darl. * Kin ve hile. Hyanet ve adavet.

Gll Gllim gllug Glman cevar Glman

Dmanlk, garaz ve adavet, gizli kin ve haset. Cim iddetle arzu eden. karar verememe, gnl sknts. Kleler ve cariyeler. (Gulm. C.) By yeni bitmi genler. * Cennet'te hizmet gren delikanllar. * Kleler, esirler.

glman Glman- enderun

cennet genci. Tar: Topkap Saray (Yenisaray) i olanlar hakknda kullanlan bir tabirdir. Bunlar derece ve hizmet itibariyle baka baka odalara ayrlmlard.

944

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Glman- hassa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Tar: Padiahlarn hususi kleleri. Bunlara ilk zamanlarda "" olanlar"", daha sonlar da "" aalar"" da denilirdi. Bunlar, ""Enderun-u Hmayun"" denilen ve sarayn Babussaade'den ieride bulunan ksmnda hizmet ederler; derece ve hizmet itibariyle baka baka odalarda otururlard. Bu odalar; Byk ve Kk Odalar, Doanc Kouu, Seferli Odas, Kiler Odas, Hazine Odas adlarn tarlard."

Glme Glt Glzet Glzet-i mizac Gmar

(Gulm. C.) Delikanllar, genler. * Esirler, kleler. Akdolunan pazarl bozmak. Kabalk, sertlik. * Kalnlk, galizlik. Huy ve mizac sertlii. (Gamr. C.) Gaflet. Cehalet. iddetler. ok su. Byk denizler. * (Gmr. C.) ok susuzluk. * Kin tutma.

Gmd

(C.: Agmd) Klf, kn, mahfaza. * Bakla, bezelye, fasulya ve benzerleri gibi eylerin kabuu.

gn Gna

zenginlik. Zenginlik. Yeterlik. * Tok gzllk. * Mlki olmak. Bir kimseye dostluunda devaml olmak. * Bkma, usan. * ark sylemek. Teganni etmek.

gpta gptakrne Gra Grajova atei

imrenme. imrenircesine. (Garr) Tutkal. Tar: Eskiden kale mdafaalarnda hcum edenlere kar ve deniz savalarnda dman gemilerini tututurmak iin kullanlan ve su ile snmeyen bir cins ate. Balmumu, kkrt, ispirto, kfuru karmasndan

945

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ibarettir. Bu ya dorudan doruya tututurulur veya buna batrlm yuvarlak yn paralar atelenerek atlrd. Grandi direi Geminin ortasndaki en byk direk. Bu yekpre olmayp st ste drt direkten mrekkepti. Grar Devenin stnn azalmas. * Az uyku. * Miktar. * Cihet, Misl. * Yol. * Birbiri ardnca olmak. * Her nesnenin kenar. * Byk kl uval. Gras Grbal Grban Grbn Grbil Aa buda. * Aa dikecek vakit. (C.: Garbil) ri delikleri olan elek, kalbur. (Gurb. C.) Kargalar. Selin getirdii amur. Havuzun dibinde kalan balkl su. * Bardak ve ienin dibinde olan tortu. Grgra Grz Grv Grk Grk Grnevk (C.: Gargr) Yaban tavuu. (Bak: Gariziye) f. Barma, feryat etme, lk atma, barma. ok, kesir. Yumurta kabuu. (C: Garnik-Garnika) Su kularndan boynu uzun bir ku. Telli turna. Kuu kuu. Grr Grre ten anlamayan ahmak kii. Gaflet. Bo bir eye aldanan. * Tevbeyi sonraya brakp, aldanan. vnen, gururlu. Gfil. e yaramaz. Grs Gsln (C: Egrs) Dikilmi aa. * ocukla birlikte anadan kan ince deri. Yara ykandnda iinden kan irinli ve kanl su. * Cehennem ehlinin etleri ve kanlarnn ykand nesne.

946

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ga Ga Gavet gvet Ga-y tabl G

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rt, perde. * Zar. Deri. Kabuk. * st tabaka. * Zarf. Mahfaza. Az, kalil. * Evmek, acele. Gz kararmak. * Krlk yapan perde. Kabuk. * Ba rts. gz perdesi. Tb: Kulak zar. Hynet etmek, hinlik yapmak. * Yaramaz olmak. * Saf olmayp kark olmak.

Gyan gt Gta Gtarres Gta-y basar Gta-y rakik Gtrif Gyab

Brnmek, rtnmek. * Cimdan kinye olur. rt, perde. rt. rtnecek ey. Perde. (C: Gatris) Zlim, mtekebbir, kibirli kimse. Gz perdesi. nce rt. (C.: Gatrif) Bakan, reis. * Asil ve itibarl kimse. Soylu kii. Grnmemek. Gz nnde olmamak. * Hazrda bulunmamak. * Bilinmeyen eyler. * Arka. Arkasndan.

gyb Gyabe Gyaben

gz nnde bulunmama. Derinlik, dip. Bulunmad halde. Mevcut ve hazr olmakszn. * Mahkeme veya durumada olmadan.

gyben Gyab

grmeyerek. Arkasndan olarak. Kendi hazr olmad halde arkasndan. Gayba it. Gayba mensup ve mteallik.

gyb Gyar Gyas

grmeziye. Kee. * Ehl-i zimmetin nian. Medetkr. Yardmc. Nusrete yetien. * Meded. Yardm.

947

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gys Gyasa Gyas-d din Gybet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yardm isteyene yardm eden. Suya dalmak. Dinin intiar etmesine yardm dokunan kimse. "Arkadan ekitirmek. Hazr olmayan birisinin aleyhine konumak. Birisinin gyabnda houna gitmeyen bir eyi sylemek. (Gybet odur ki: Gybet edilen adam hazr olsa idi ve iitse idi, kerhet edip darlacakt. Eer doru dese; zten gybettir. Eer yalan dese; hem gybet, hem iftiradr. ki katl irkin bir gnahtr. M.)(Gybet, mahsus birka maddede ciz olabilir:Birisi: ekva suretinde bir vazifedar adama der, t yardm edip o mnkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkn ondan alsn.Birisi de: Bir adam onunla terik-i mesi etmek ister. Senin ile meveret eder. Sen de srf maslahat iin garazsz olarak, meveretin hakkn ed etmek iin desen: ""Onun ile terik-i mesi etme. nki zarar greceksin.""Birisi de: Maksad, tahkir ve tehir deil, belki maksad, trif ve tanttrmak iin dese"" ""O topal ve serseri adam filn yere gitti.""Birisi de: O gybet edilen adam fsk mtecahirdir. Yni fenalktan sklmyor, belki iledii seyyiatla iftihar ediyor; zulm ile telezzz ediyor; sklmyarak ikre bir surette iliyor.te bu mahsus maddelerde garazsz ve srf hak ve maslahat iin gybet ciz olabilir. Yoksa gybet, nasl ate odunu yer bitirir; gybet dahi a'ml-i slihay yer bitirir.Eer gybet etti veyahut istiyerek dinledi; o vakit $ demeli, sonra gybet edilen adam ne vakit rast gelse: ""Beni hell et."" demeli... M.)"

gybet

orada bulunmayan biri hakknda onun houna gitmeyecek eyler syleyip ileri geri konuma.

Gyer

Halden hale dnmek.

948

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gza gidit Gl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gda, besin. (Bak: Gda) gidiler, ilerin yry. (C: Guyul) Meelik ve allk yer. * Arslan yata. Arslanlarn bulunduu yer.

Gil Gle Giliger Gille-mend Gil-zar Gin Gne gr Gr

f. Su ile slanm toprak, balk. Lleci amuru, kil. Bir kimseyi aldatp bir yere gtrp ldrmek. f. Duvarc, svac. * amurcu. f. ikyet eden, halinden memnun olmayan. f. amurlu yer. "f. Trkedeki ""li, lu, l"" eklerinin karldr." Leten akan murdar sar su. " ""yapan, tutan"" mnsnda son ek." "f. (Giriften) ""Tutmak, yakalamak"" mastarnn emir kkdr. Trkedeki: yapan, tutan, tutucu, dalan, yaylan gibi mnalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir."

Gra Gra-gir Giram grn Giran

f. Messir, te'sir eden, tutucu. f. Tutan tutana. f. Muhterem, aziz, hrmete deer. * Ulu, byk. ar, bktrc. f. Pahal. Tarts ar olan. Ar. Dolu. * Sert. Kat. * Bktrc. Usandrc.

Giran-baha Giran-bar

f. Kymet ve pahas ok olan. f. Meyvesi ok olan aa. * Ar ykl. * Gebe insan veya hayvan. * Zengin, gani.

Giran-can Giran-can

f. Ar kanl, ar hareketli, can skc (adam). f. Can skclk.

949

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Giran-dest Giran-destmaye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Girandestn) f. ini ar yapan kimse. Eli ar kii. f. Zengin, gani. Sermayesi ve mal mlk ok olan. * Mrifetli, mahretli, hnerli.

Giran-dud Giran-gu Giran-gune Giran-hab Giran-har Giran-hatr Giran-huy Giran Giran-kadr Giran-kse Giran-maye Giran-rikab Giran-saye Giran-seng Giran-ser Giran-ser Giran-seyr Giran-sirit Gird Girdab

f. Duman, sis. * Kara bulut. (C.: Girangun) f. Sar, kula ar iiten. f. Sarcasna. f. Uykusu ar olan adam. f. Obur, ok yiyen. f. Can sklm, gcenmi. f. Fena mizal. Kt huylu. f. Arlk, sklet. f. Kadr u itibar sahibi. Hrmet edilen kimse. f. Cimri, hasis, pinti. f. Kymetli ve deerli olan ey. f. Ciddi ve vakur kimse. * Harpte dmana saldran, azimli kii. f. Yksek makam ve mevki sahibi. * Ordu kumandan. f. Ar bal kii. Ciddi ve vakar sahibi kimse. * Sabrl, kanaatkr. (C.: Giransern) f. Marur, kibirli, gururlu, kendini beenmi. f. Kibirlilik, marurluk, enaniyetli olu, kendini beenmilik. (C.: Giranseyrn) f. Hareketleri ve yry ar olan. (C: Giransiritn) f. Tembel, ar tabiatl, ar kanl. f. Yuvarlak. f. Sularn dnerek ukurlat yer. * Tehlikeli yer. Mhlike. Tehlikeli yer ve zaman.

girdab Girda-gird

sularn dnerek akt tehlikeli yer. f. Frdolay, epeevre.

950

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gird-alud Girdar Girde

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Toz toprak iinde kalm, toza bulanm. f. Megale, meguliyet. * Tarz, det, yry. f. Yuvarlak, deirmi. * Evvelce yahudilerin, mslmanlardan ayrd edilebilmeleri iin, omuzlarna diktikleri sar renkte bir para. * Alm yufka. * Yuvarlak yastk. * Gr: Btn, hepsi, tamam.

Girdeban Gird-gr

f. Gzc, gzetici. f. Allah.Yaratc. Kudret sahibi. (Bak: Kird-gr) GRDBAD $ : (Gird-bd) f. Kasrga. Yel evrintisi. Tehlike. Girdap.

Girdu Gire Girgin

f. Ceviz. (C: Guyer) Diyet. Her yere sokulan, herkesle gren, sokulgan. * Mensub, alkal, mteallik.

Girban Girban-k Girban-gir Girban Girift

f. Elbise yakas. f. Yakas yrtk. * Mc: Kederli, hznl, zntl. f. Yaka tutan. f. Bir eit gmlek. "f. Yakalama, tutma. * Dolak. Birbiri iine girik. Girintili kntl, kark. * Motifleri birbirine girik ve iie geme olan tezyinat tarz. Buna ayn zamanda arabesk de denilir. * Trk musikisinin nefesli sazlarndan olup, bugn unutulmak zeredir. Ney'e benzer. Girift alana ""Giriftzen"" denilir."

girift Giriftar giriftr Girifte

kark, giriik, aprak. f. Tutulmu. Yakalanm. tutulmu. f. Yakalanm, tutulmu. * Bir hastala mruz kalm, hastala yakalanm. * Esir.

951

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Girifte-dem Girifte-g Girifte-htr Girifte-leb Girifte-ser Girifte-zeban Girih Girih-bend Girih-br Girihe Girih-gr Girih-ka f. Nefesi tutulmu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tutkunluk. * Hastalk hali. * Esirlik. f. Gcenik, krgn. (C: Giriftelebn) f. Duda tutulmu. * Mc: Sessiz, sakin (kimse). f. Akl fikri dalm kimse. Dalgn kii. Kekeme, dili tutuk. f. Ba, dm. f. Bac, dmc. * Ukur. "f. ""Dm kesen"". Yankesici." f. Kk dm, dmck. f. Dml, dolak. f. Dm aan, ba zen. * Mc: Mkltlar yenen, zorluklar halleden.

Giris(e) Girime Girit madalyas

f. Oyun, hile, dalavere. f. ve, naz, cilve. Gzle kala iaret. Tar: Biri Sultan Aziz dieri Sultan II.Abdlhamid devrinde olmak zere ihdas olunan madalyalar. Her ikisinin de altun ve gm olmak zere iki trls vard. Girit iinde hizmeti grnen devlet ricaline altun, ikinci derecedeki memurlarla halka, gm olan verilirdi. (O.T.D.S.)

Girive

(Girve) f. kmaz yol. kmaz sokak. * inden klmas mkl olan durum.

girive Girizgh girizgh Giriziye

iinden klmaz kark durum. (Bak: Grizgh) giri yeri. (Bak: Gariziye)

952

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Grudar giryn Giryan Girye girye Girye-bar Girye-dar Girye-engz Girye-fean Girye-feza Girye-i d Girye-knan Girye-mehun Girye-nak Giryende Girye-nmud Girye-pa Girye-perverd Girye-rz Girye-zar Gsu Gsu-bend Gi Gie

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sava, muharebe, cenk, cidl, kavga. alayan. f. Gzya dken. Alayan. f. Gzya. gzya. f. Gzya dken, alayan. f. Alam, gz ya dkm. f. Alatacak sebep, alamaya sebep olan. f. Ackl ackl alayan, gzya saan. f. ok alatan, alamay artran. Sevinten dolay olan alama. Sevin gzya. f. Gzya dkerek, alayarak. f. Gzya ile dolu. f. Alayan, gzya dken. Alayc. f. Alayan, gzya dken. f. Alar gibi grnen, alama benziyen. f. Alayan, gzya dken. f. Alatc, gzya dktren, alamay getiren. f. Gzya dken, alayan. f. Oturup alanlan, gzya dklen yer. f. Uzun sa, omuza dklen sa. f. Sa rgs, sa ba. * Altundan yaplm kadn tara. f. Kalb, yrek. Fr. Tren istasyonu, vapur iskelesi ve maaza gibi yerlerde bilet veya parann alnp verildii yer.

Gt

f. lem, dnya.

953

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gt-ban Gt-frz Gt-neverd Gt-nma Gt-sitan Giya(h) Giya-zar Giyotin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hkmdar, padiah. Dnyay aydnlatan. f. Dnyay gezen, dnyay dolaan. f. Dnyay gsteren, cihan gsteren. f. Dnyay zapteden, cihangir. f. Nebat, bitki. f. ayr, imenlik, otluk. Fr. Eskiden Fransa'da idam cezalarnn infaz iin kullanlan, kafa kesmeye yarar let.

Gizlik

f. Uzun sapl kalemtra. * Bak, ak, kl gibi eylerin keskin olan taraf.

Gladyatr

Eskiden Roma sirklerinde vahi hayvanlarla veya birbirleriyle bouan kimse.

Goethe Golfstrim

Almanlarn nl airi. ing. Atlas Okyanusunda, Meksika Krfezinden balayarak Norve kylarndan Avrupa Rusyas'nn kuzey kylarna kadar gelen lk bir deniz aknts.

Gonce gonce Gonce-i b Gden Gkdelen Gn Gnder

f. Gonca. Tomurcuk. iein almam durumu. tomurcuk. Yamur yaarken suyun yznde meydana gelen kabarck. Kaln barsan son ksm. t. Yirmi veya daha ok katl bina. Tabaklanm deri, her eit mein, sahtiyan vesaire. Tar: Seferde ordunun ve ileri gelen vezir ve dier devlet ricalinin atlarna bakmak ve sair zamanlarda ise has ahr ve ayr hizmetlerinde kullanlmak zere gayr- mslimlerden ve hasseten Bulgarlardan tertip

954

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edilmi bir snf olan voynuklarn her mntkada iki, ve drd hakknda kullanlr bir tbirdir. * Ucuna birey taklan uzun sopa veya srk. Kullan ekline gre isim alr: Bayrak, sancak gnderi. * ift srerken kzleri drtmekte kullanlan ucu ineli uzun sopa. * Sancak ekmek iin geminin k tarafndaki diree gnder denildii gibi, mavnay yrtmek iin kyya veya suyun dibine dayatlan sra da gnder ad verilir. grenek Gtr Gynk Gz boyamak Gzda grp zenme. Tart veya l ile olmayarak, toptan ve kesin olan. Arpa torbas. * Ufak st kab. * Kldan yaplm yourt torbas. t. Mc: Aldatmak, hileye drmek. t. Mc: Birini istenilen yola getirmek iin samimi olmayan iddet gsterileriyle korkutmak ve tehdit etmek. Grafik yun. Bir hdisenin gidiatn gstermek, birka ey arasnda karlatrma yapmak iin izgi ve ekillerle yaplan rakaml cetvel. gramer Gramer dilbilgisi. Fr. Cmlelerin, kelimelerin, hecelerin ve harflerin hallerinden bahseden ilim. Dil bilgisi. granit Granit Grev bir eit sert ta. Fr. Jeo: Muhtelif renklerde ok sert bir eit ta. "Fr. ilerin isteklerini iverene kabul ettirmek iin, ilerini hep birlikte brakmalar.slmiyette ii haklar ok ciddi korunmakla beraber, grev ve benzeri hareketlere bavurulmas istenmez. nki grev, mill gelire zarar verdii gibi, sosyal gruplar dourmakla boumalarna ve dolaysyla da mill huzura zarar getirir. Grev, daha ok kapitalist sistemlerin ""Hak, kuvvettedir"" eklinde ifade edilen

955

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Avrupa'nn medeniyetindeki olumsuz dsturlarnn bir sonucudur. Ve bir iinin iverenle iktisad msabaka edemediinden, iiler birlii kurulmasyla iverene kar gl olmasna kapitalist sistem itiyor. Halbuki slmda kii, kendi kk gcyle babaa braklmamtr. nki ""hak kuvvettedir"" kaidesinin yerine; slm, ""kuvvet haktadr"" der. i hakl ise, devletin gc iinin yannda olur. Bununla beraber slm, msbet msabaka prensibini de kaldrmaz. Ancak taraflar arasnda hukuk ve adaletle nezaret eder." Gu(y) """Diyen, syleyen"" mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Rast-gu $ : Doru syleyen. Suhan-gu $ : Sz syleyen, konuan." Gubar gubr Gubar-lud Gubare Gubar Toz. toz. f. Tozlanm, toza bulanm. tozlu. f. Sr al, mandra. * Sr srs. Eski harflerle yazlan bir eit ince yaz. Bu isim Arapa toz demek olan gubardan alnmtr. Yaz, toz gibi ince yazld iin bu ad almtr. Eski Trk devletlerinde gvercin postalaryla gnderilen mektuplar bu yaz ile yazlrd. (O.T.D.S.) Gubbe Gubeyra Gubre Gube Gucme Gudaf Gudat Tavancl kuunun yavrusu. Yaban idesi. * Habe vilyetinde dardan yaplan bir cins arap. Toprak renkli olmak. Toprak renkli omak. Kabn dibinde kalan su. (C.: Gudfn) Kuzgun. Ayp, zillet, noksanlk. * Ter u taze olmak.

956

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gudde Gudde bez.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Bez. Vcudun muhtelif yerlerinde, hususan boyunda bir nevi vcuda lazm su karan depocuk. i.

Gudde-i arakyye Gudde-i lubiye Gudde-i mideviye Gudde-i nekfiyye

Ter bezi. Tkrk bezi. Mide bezi. Tb: Kulak memesinden eneye kadar olan ksmda bazan ufak ufak meydana gelen bezler.

Gudde-i taht-el lisan Gudek Gudekne Gudruf Gudruf-u halkav Gudvv Gudve Gufl Gufr

Dilalt bezi. f. ocuk, tfl. ocukasna. (C.: Gadrf) Kkrdak, kkrdak kemii. Tb: Kkrdak halka. Sabah vakti. * Sabahleyin bir eye balamak. (C: Gudevt) Sabah namaz vakti ile gnein douu aras. Belirsiz, iaretsiz. (C: Egfr) Da keisinin ola. * Hastann iyi olduktan sonra yine zlp hasta olmas.

gufrn Gufran Guful Gugird Guh Guk Gul

af. Cenab- Hakk'n gnahlar affedip rtmesi, rahmeti. Dikkatsizlikten veya armaktan dolay bir ite hata yapma. f. Kkrt. f. Pislik, necset. f. Kurbaa. Bo ve virane yerlerde bulunan ve helk edici olan bir cin tifesi. frit, hortlak. * lm. * Bel.

957

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gulam gulm Gulame (gulme) Gulamiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gen, delikanl. By henz bitmemi gen. * Esir, hizmeti, kle. gen, esir, ocuk. Cima arzusu. Tar: Cizye ve dier vergileri tahsil edenlerin topladklar paralarn hazine veznesine teslim edilii esnasnda cizye veya vergi har pusulalarnn her biri iin kendilerine verilen tahsil idat.

Gulampare Gulan Gulane Gulat

Dost, sevgili, mahbup. (Halk aznda kulampara eklinde kullanlr.) Tad eki olan illar. f. stn bir gayretle. Yksek bir himmetle. (Gali. C.) Dinde, mezhebte ok ileri salbet gsterenler. * Galeyn edenler.

gult Gulaz Gulet Gulf Gulfe Gulgul(e)

comalar, taknlklar. Kaln, kaba. Fr. ki direkli ve yan yelkenli gemi. (C.: Eglaf) Klf. Kr, kabuk. Zekerin snnet edilecek derisi. Barp arma. amata, grlt. Velvele. * Az taraf dar olan bir kabdan akan suyun kard ses.

Gulgule-i etfal Gull Gullet Gulul

ocuklarn grlts, ocuklarn barp armalar. Kelepe. Sulunun boynuna veya ayaklarna taklan zincir, pranga. Scaklk. * Susuzluk harareti. Ganimet malnda hyanet etmek.(Gull, ml ganimetten gizli birey armak, emanete hyanet etmektir ki, ekseriyetle devlet mallarnda sui istiml de bu trdendir. Resulullah, gulul kebairden saymtr. E.T.)

Gulumiyye gulv

Cimaa ehveti olan kimse. taknlk.

958

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gulf Gulvv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Glf. C.) Knlar, mahfazalar, klflar. Ayaklanma. Taknlk. * me. Hcum. Saldr. * Edb: Mbalaann son derecesi. e ayrlan mbalaann dier iki derecesinden biri tebli, teki iraktr. Aadaki parada mbalaa gulv derecesindedir: Gkler grldese, imekler aksa Volkanlar fkrsa, lvlar aksa,Kysz denizler kabarsa, cosa,Cokun dalgalar birden tutusa, Yerden gkyzne alevler asa,Gkten yeryzne yldzlar yasa,Arzn iindeki ate patlasa,Kreler yarlsa, feza atlasa,Bir yrek bulunur, korkudan beri,Anladn m kimdir o? Trk Askeri.

Gulvv-i mm Gulv

Genel ayaklanma, umumi isyan. Haddini tecavz etmek, haddini amak. * Yiitlik zamannn evveli ve sr'ati.

Gulyabani glyabn Guma Gumgume Gumme

nsan felkete attna itikad edilen vahi bir mahluk ismi. masallarda sz edilen hayl varlk, umac, dev. Hava bulutlu olduundan ayn grnmemesi. Nra. * Avaz, ses. Tasa, keder. * Krba, tuluk gibi eylerin derinlii. * Belirsiz mhim nesne.

Gumr Gumre Gumum Gumuz Gun gnagn Guna-gun

(C: Agmr) Bn, ahmak kii. Gafil kimse. Kadnlarn yzlerine rttkleri krmz bez. * Kk kadeh. (Gamm. C.) Tasalar, kederler, dertler, kayglar, hznler. Szn kapal ve kark oluu. f. Tarz, gidi, sfat. * Renk. eit eit. f. Trl trl, renk renk. Alaca.

959

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gunc Gune gune Gune Gunm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eda, naz, krtma, cilve. f. Trl trl, eit eit, renk renk. f. Tarz, gidi, yol, tarz. Sfat. Bir eye meakkatsiz nil olmak veya dmandan doyumluk almak mnalarna gelir ve alnan doyumlua da isim olarak tlak olunur ki ganimet de, her iki mnada byledir. eriatta ise ganimet, kffardan anveten, yani harben alnan maldr. Binaenaleyh, velevse harbin neticesi olsun bir sulh ve ahd ile alnan mallara ganimet denilmez. (E.T.)

Gunne

Genizden sylemek, sesi burnundan karr gibi okumak. Burundan gelen ses.(Tecvidde harfin vasflarndandr) (Bak: dgam)

Gunya Gunyan Gunyat Gunyet Gunz Gur

f. Geometride kullanlan bir let. Gnye. Kimseye ihtiyac olmayp mstani olmak. Kudret, zenginlik. Zenginlik. Tasa, keder. * Zahmet, meakkat. Kabir, mezar. * Mehur pehlivan Rstem-i raninin lkab. * Yaban eei.

Gurab Gurabe Gurab-l beyn Guraf Gurbet gurbet Gurbet-zede gurbetzede

(C: Garbn-Egribe) Karga. f. Kubbeli trbe. Alaca karga. Byk lek. Gariblik, yabanclk. Yabanc bir memleket. Yabanc yer. Yd el. yabanc memleket, yd el. f. Memleketinden baka yerde bulunan, gurbete dm olan. gurbete den.

960

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gureba gureb Gureba-i yemin (Garib. C.) Garibler. garipler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"brahim paa, Galata ve Edirne saraylarndan kanlarla, harpte fevkalde yararlk gsteren yabanclar ve yeni Mslman olmulardan tekil olunan iki svari blnden birinin ismidir. Bu iki ble birden ""Gureba-i Yemin ve Yesar Blkleri"" denildii gibi ""Garip ve Yiitler Blkleri"" veya ""Aa Blkler"" de denilirdi. Gureba-i Yemin'in bayraklar sar ile beyaz idi. (O.T.D.S.)"

Guref Gurema gurem Gurer Gurfe Gurfe-i liye Gurgure Gur-hane Guristan Gur-ken Gurl Gurle Gurm

(Gurfe. C.) Kkler, kasrlar, ardaklar. (Gerim C.) Dmanlar, advler, hasmlar, rakibler. * Alacakllar. alacakllar. Her ayn ilk gecesi. Yksek, li bina. * Yksek derece. * Cennet kkleri. Yksek ardak. Yksek kk. * Balkon, cumba. Atn alnnda olan beyazlk. * Ulu, erif kimse. f. Trbe. f. Mezarlk, trbe. Kabristan. f. Mezarc, mezar kazan. Snnet olmam kimse. Snnet olunacak deri. Bir kimse zerine eda edilmesi, yerine getirilmesi lzmgelen ey. Bor ve diyet gibi. (Garmet de olur)

Gurmul Gurr Gurran

(C: Garmil) Erkek eek. * At zekeri. Beyaz leke. f. Haykran, grleyen, homurdayan.

961

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gurre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Parlaklk. Her eyin balangc. Bu cihetle, kameri aylarn ilk gnlerine gurre-i ehr denilmitir. Kleye, cariyeye ve mallarn en gzidelerine, gurret-l emval denir. Gzel parlak yze, vech-i agarr; ak ve nurani alna, cebhe-i garra denir ki, ayn asldan mtaktrlar. * Fk: skat edilen (drlen) bir ceninden dolay verilmesi icab eden mal bir tazminattr. Haneflerce 500, afilerce 600 dirhem gmtr."

gurre Gurre-i garra Gurre-i muharrem Gurrende Gurub

ldama. Bir gnlk hill. Arabi aylardan olan Muharrem aynn birinci gn ve gecesi. f. Hiddetle baran, iddetle grliyen. Batma, bat. Batda grnmez olma. Gzden kaybolmak. * Uzaklamak. Irak olmak.

gurb Gurub-u ems gurr Gurur

batma. Gnein batmas. kendini beenme duygusu, bbrlenme. Kibir. Bo yere gvenmek. * Kymetsiz eylere gvenip marur olmak.(Evet, gurur ile insan maddi ve mnevi kemalt ve mehsinden mahrum kalr. Eer gurur saikasyla bakalarn kemaltna tenezzl etmeyip, kendi kemltn kfi ve yksek grrse, o insan nkstr. Byle insanlar, malumat ve kefiyatlarn daha yksek grmekle, eslf- izamn irdat ve kefiyatlarndan mahrum kalrlar. Ve evhama mruz kalarak btn btn izgiden karlar. Halbuki eslf- izmn krk gnde yaptklar bir kefiyat, bunlar krk senede bulamazlar. M.N.)

gurrkrne

gururlu bir biimde.

962

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gurve Gurz (gurza) Gurze Gurzuf Gusa' Gusale Gusas Gusfend Gusl Gusn gusn Gusne Gusn-i meksur Gusn-i ecer Guspend Guspend-gn Gusre Guss Gussa Gussadr Gussank gusse gussedr Gusun gusl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burnun ucundaki kkrdaktan yaplm yumuak ksm. (C: Guruz-Araz-Guraz) Su taksim olunan yer. * Eyer kolan. (C.: Guruz) Pamuklu elbisede kullanlan kaba diki. Kkrdak. * Yumuak olan kemik. Sel kpklerine karm rk aa yapraklar tortusu, kp. f. Dana, buza. Sr yavrusu. * Ksele. (Gussa. C.) Kederler, hznler, kayglar, tasalar. f. Koyun. (Bak: Guspend) (Bak: Gusl) Aa dal. Budak. * Tb: Damar ve sinir gibi ayrlan bedenin czleri. dal, budak. Tek dal. Krlm dal. Aa dal. f. Koyun, ganem. f. Kurban bayram. Yeile benzer bozrak renk. Lem, zayf adam. * Bir eyi beenmeyip ayplamak. Keder. Tasa. *Gam. * Boaza taklan yemek. * Aa, diken. f. Kederli, tasal. Kaygl. Gussal. f. Kederli, hznl, tasal, kaygl. znt, tasa, gam. gusseli, tasal. (Gusn. C.) Filizler, aa dallar. bedenin her yerini ykamak biimindeki temizlik.

963

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gusl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Boy abdesti. Temizlenmek. Maddi, manevi temizlik iin artlar dahilinde ykanmak. Taharet-i Kbr da denir.

Gusv Gu Guab Guane Gu-asb Gu-dar Gue Gue-bend Gue-gr Gue-i dehan Gue-i uzlet Gue-niin Guetmek Gu-hurde Gu-i can Gu-i hu Gu-i kabul-i can Gui Gumal Gut Gutin Gu-var Gu-zed Gutat

Zulmet, karanlk. f. Kulak. * Mc: itmek. f. Pekmez. Drlm hurma. * Hurma aac altna dp toplanan hurma. f. Rya. * htilam. Uyurken cenabet olmak. "f. ""Kulak tutan."" Sz tam mnasyla dinleyen, kulak veren." f. Ke, kenar, bucak. f. Kebent. * Ciltli kitaplarda kapan drt kesine yaplan ssleme. f. Bir keye ekilen. Azn iki taraf. Tenha ve ssz ke. f. Keye ekilen, mnzevi, insanlardan uzaklaan. itmek. Dinlemek, kulak vermek, mesmu' olmak. f. Kula bklm, terbiye edilmi. Can kula. Akl kula. Can kula. Candan kabul ile dinlemek. f. abalama, urama, alma. f. Yola getirme, te'dib etme, kulak bkme, ihtar etme. f. Et, lahm. f. Etten, etten ibret, etten meydana gelmi. f. Kpe, kadnlarn kulaklarna taktklar mcevher. f. Kulaa arpan, iitilen. Sabahn erken saatleri.

964

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gute Gute-hr Gutguta Gutme Guvas Guvat Guvl Guvr Guvta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Su iine bir defa dalp kma, suya dalma. (Gute-hor) f. Suya dalan. (C: Gatgt) Yeni domu kuzu. Pelteklik, kekemelik. "Feryd edip, ""imdat!"" diye barmak." (Gavi. C.) Azgnlar, sapknlar. (C: Agvl-Gayln) Cinden bir tife. Bir lek. (12 senc miktardr: Senc: 24 batmandr.) am diyarnda suyu ok olan aalk bir yer.GUY : f. Syleyen, konuan, syleyici. * Kelm, sz. Acemlere mahsus bir cins oyun topu. * Bayku.

gyem Guy Guyub guyb Guyum Guyus Guzame Guzat guzt Guzbe Guze Guzn Guzr Guzruf Guzuza

diyorum. f. Syleyi, syleme. (Gayb. C.) Hazrda olmayanlar. Kayplar. grnmeyenler, gizliler. (Gaym. C.) Bulutlar. (Gays. C.) Yamurlar. Bir miktar st. (Bak: Gudat) gaziler, din iin savaanlar. Tez gadaplanan, abuk kzan. f. Koza. (C.: Guzun) Derinin bklm. okluk, kesret. * Devenin stnn ok olmas. (C.: Gazrif) Kulak kemii. * Kkrdak. Taze olmak.

965

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Guzz Gck Gdahte Gdaz Ouz Trkleri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuvvetsiz, zayf, gevek. f. Erimi. f. Mahveden, yakan, eriten mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Takat-gdaz $ : Takati mahveden.

Gdazende Gdazi Gft gu Gft end Gft Gftar Gfte

f. Eriten, eritici. f. Yaklma, yanma. Dedi kodu. Kl kal. itilen eyler, duyulan eyler. f. Dedi, syledi. * Sz, kelm. f. Szler, lkrdlar. "Her hangi bir makama gre bestelenen manzume. * Farsa ""sylemek"" demek olan ""gften"" mastarndan gelen bu tabirin mnas, sylenmi sz demektir."

gfte gftg Gherile Gher-fru Gher-pare Gher-rz Gl

ark sz. dedikodu. Barut yapmaya yaryan bir madde. f. Mcevher satan. f. Mcevher paras. f. Cevher dken, cevher saan. f. Kk ve dikenli bir aata olup eklinin ve kokusunun gzellii ile mehurdur. airlere gre blbln sevgilisidir. Pek ok cinsi vardr.

Glab Glabdan

Glsuyu. ine glsuyu konularak mevlt gibi toplantlarda serpmeye mahsus kap. Bu, iniden, gmten veya altundan yaplrd. Buhurdanlar ile birlikte bir takm tekil ederdi.

966

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gl-ba Glbank glbank

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gl bahesi, glistan. (Glbang) f. Bir cemaat tarafndan birlikte sylenen du, ilhi, tekbir. topluluka sylenen dua ve tekbir. Ezan.

Glbank-i muhammed (a.s.m.) Glbeden Glbiz Glbn Gle Glehre Glin Gldan Gldehan Gldeste gldeste Gle Glefan Glendam Glfam Gl-fm Glfean Glget Glgonce Glgun Glgune

f. Vcudu gl gibi nzik ve ltif olan. Gl serpen. f. Gl yetien yer, gl kk. (Gl-e) f. Kk gl, glck, iekik. ehresi gl gibi ltif olan, ehresi gl gibi olan. f. Gl deviren, gl toplayan. f. Vazo, iine iek konan kap, gl mahfazas. (Gldehen) f. Az gl gibi gzel ve ltif olan. ok gzel eylerden bir tutam. * Gl demeti. * Mzikte makam ad. gl demeti, seme. f. Zlf. Bklm ve kvrlm sa. (Gl-efn) f. Gl saan. f. Gzel endml, boyu gl gibi nzik ve ltif olan. f. Rengi gl gibi krmz olan, gl renkli. Gl renkli. f. Gl saan, gl datan. (Gl-get) f. Gl gezintisi, gl seyri. f. Henz almam gl. f. Pembe, ak krmz. Gl renkli. f. Gl renkli. * Gl yanakl. * Kadnlarn kullandklar gl rengindeki dzgn.

967

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Glhane hatt- hmayunu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Glhanede okunan hatt- hmayun mnasebetiyle meydana

gelmi bir tabirdir. Osmanl mparatorluu'nun bir zamanlar dnyay titreten kuvvet ve kudreti, eitli sebep ve te'sirlerle byk bir zaafa uram ve en nihyet devlet, bir vilyet hkmnde olan Msr'n idaresini ele geiren Mehmed Ali Paa'nn elinde zebun olacak bir dereceye dmt. Memleketin bu halini gren ve Avrupa'da eliliklerde bulunmas itibariyle Avrupa devletlerinin memleket hakkndaki fikirleriyle zamann cereyanlarn yakndan mahede eden Sadrazam Mustafa Reit Paa, memleketin selmeti ancak idare usulnn slahnda ve tebaaya salhiyet ve hukuk verilip mes'uliyet esasnn te'sisinde olduunu iddia ederek yeni padiah olan Abdlmecid'e 3 Kasm 1839 Pazar gnnde bir hatt- hmayun sudur ettirdi. Reit Paa'nn bu hat'la at devir, tarihte Tanzimat namyla anlmaktadr. Bu fermana gre memlekette bundan sonra herkes mal, can ve rz emniyetine sahib olacak, vergiler ve asker toplanmas belirli nizamlara balanacak, memuriyetlere lyk olanlar getirilecek ve memurlara muayyen bir maa tyin olunacak, rvet alnmayacak, bir mahkeme karar olmadan kimse mahkum edilmeyecek, btn Osmanl tebaas ayn kanun ve hukuk haklara sahip olacaklard. Bu ferman, bilhassa Hristiyan tebaa iin te'min ettii eit haklar yznden Avrupa'da ok iyi karlanmtr. (O.T.D.S.) Glhane stanbulda Sarayburnu'ndan Topkap Saray'nn duvarlarna ve bir taraftan izme Kaps hizasna kadar devam eden saha. Bunun deniz tarafnda, imdiki hat boyunun batsnda vaktiyle sra ile gl baheleri bulunduundan bu isim verilmitir. Glhz f. Gl yetitiren.

968

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gl-i hamr Gl-i ruhsar Gl-i zemin Gl Glistan glistn Glizar Gllabici Krmz gl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gl yanakl. * Mc: Mnevi ok gzellik sahibi. ok sevilen. Meveret meclisi. f. Gl renkli. Gl gibi. (Glsitn) Glyeri, gl bahesi. gl bahesi, gller lkesi. f. Gl yanakl, alyanakl. Tar: Akl hastahanelerindeki gardiyanlar. Bunlar ellerinde kam olduu halde deliler arasnda dolap azgn delileri dverek uslandrmak vazifesiyle mkellef olduklarndan, darda bu trl tavr taknanlara da mecaz yoliyle gllbici denilirdi.

glle Glle

top mermisi. Top mermisi. (Vaktiyle demirden veya tatan yuvarlak olarak yaplrd. imdi elikten, silindir biiminde ve ucu sivri olarak yaplmaktadr.)

Glnahl Glnak Glnar Glnefes Glnihal Gl-nikab Glpu Glreng Glrz Glru(y) Glruh

f. Gl fidan. f. Hisar ve kale. f. Nariei. f. Ltif ve ho szllk. * Gzel kokulu olmak. f. Gl fidan. f. Yz glle rtl, pembe yzl. f. Gl rtl, pembe yzl. (Gl-reng) f. Gl renkli, pembe renkli. f. Gl serpen, gl saan. * Mehur bir cins lle. f. Yz gl gibi gzel ve kzl renkli olan. Al yanakl. (Gl-ruhsar) f. Gzel yanakl gzel, yanaklar pembe olan gzel.

969

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Glsitan Glen glen Glen-r Glen-gh Glten Glu Glubend Glugr (Bak: Glistan)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gl bahesi. Gllk. gl bahesi. f. Gl bahesini ssleyen. f. Gl bahesi. f. Gl gibi ltif ve nzik vcutlu. f. nsan veya hayvan boaz. f. Boyna sarlan sarg, boaz sargs. f. Boazda kalan, boazdan zor geen (ey). * Ahlat armudu.

Gl- muhammed (a.s.m.) "Krmz renkte bir gl eitidir. (""Kefl Hafa"" isimli hads kitabnn 1, cilt, 302. Sahifesinde, mezkur gl hakkndaki rivayetlerin shhatleri zerinde durulmaktadr.)" Glve Gl-vend Glzar glzr Gm Gman gman Gmate Gmget Gmkerde f. Frn bacas. f. En ok ceviz, incir, fstk gibi eylerden yaplan hediye, armaan. f. Gl bahesi. Gl tarlas. gl tarlas. f. Yitik, kayp, zyi. f. Zan. Tahmin. Sanmak. phe. zan, phe. (C.: Gmategn) f. Vekil, vezir. f. Kaybolmu, yitirilmi. (Gmkerdepey) f. zi kalmam, ad san kaybolmu, unutulmu. * Yapt ii kimseye sezdirmeyen. Gmnam Gmrah gmrah f. Eseri kalmam, ad san kaybolmu, unutulmu. f. Yolunu arm. Doru yoldan sapm. * Bol, gr. gnahkr, gr, bol.

970

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gmrah Gmde Gm kozak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Saptma, doru yoldan km olma. f. Telef olmu, zyi olmu, kaybolmu. Tar: Eskiden hkmdarlara gnderilen nme-i hmayunlarn konulduu mahfaza. Nameler atlas keseye konur, sonra da kozaya geirilirdi. Kozaklarn gmten yaplm olanlar olduu gibi altundan, imirden de yaplanlar vard. Altundan olanlar imparatorlara, gmten olanlar da kk devlet reislerine gnderilen nme-i hmayunlara mahsustu. (O.T.D.S.)

Gna gn gnh Gnah

f. Trl. eitli nevilerde olan. eit eit. Renk renk. dince su olan ey. f. Cezay gerektiren amel. Dine aykr i. Allah'n emirlerine uymayan hareket. (Bak: Kebir-Cnha)(Evet gnah kalbe ileyip siyahlandra siyahlandra t nur-u iman karncaya kadar katlatryor. Her bir gnah iinde kfre gidecek bir yol var. O gnah istifar ile abuk imha edilmezse kurt deil belki kk bir manevi ylan olarak kalbi sryor. Mesel: Utandracak bir gnah gizli iliyen bir adam, bakasnn ttlandan ok hicab ettii zaman melike ve ruhaniyatn vcudu ona ok ar geliyor. Kk bir emare ile onlar inkr etmek arzu ediyor. L.)

Gnahkr Gnahkr Gnahpie Gnahpiegn Gnar

f. Gnah ileyen, gnahl. f. Gnahkrlk. (C: Gnahpiegn) Gnah ilemeyi det haline getiren. f. Gnah ilemeyi det haline getirenler. t. ki gnde bir. Bir gn olup ertesi gn olmayarak ve bylece srp giderek.

Gnbed

f. Kmbet, kubbe, st taraf yuvarlak ekilde olan bina veya knt.

971

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gnbed-i b Gnbed-i azrak Gnbed-i ekvar Gnbed-i hadra Gnc Gncayi Gncde Gncden Gncik Gng Gngrmek Gngrm Graz Grbe Grbe-i det Grbz Su kabarc. Gkyz. Gkyz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeil kubbe. * Mc: Gkyz, sema. f. Hazine. Ke. Zviye. f. Sma, sma. f. Bir ey veya zarf iine sm olan. Sktrlm. f. Smak, girmek. f. Sere kuu, usfur. Dilsiz. Mc: kbal, refah, saadet, mutlu olarak yaamak. Tecrbeli, iyi gnler yaam. f. Azgn erkek domuz. f. Kedi. Yaban kedisi. f. Yandan fazla gsterili, serpilmi, vcutlu, gen irisi. * Cerbezeli. * Anlayl. drakli. * Kahraman, yiit.

Grc (grc)

Gney Kafkasya'nn Grcistan ahalisinden olan ve Grcce konuan kimse.

Grd Grdas Grde Grg Grgzade Grihte Grisne

f. Cesur, kahraman, yiit, bahadr. f. Gaddar, zalim. f. Bbrek. (C.: Grgn) f. Canavar, kurt, zi'b. f. Kurt yavrusu. f. Kakn, kam, kaak. (C.: Grisnegn) f. A, fukara, fakir.

972

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Grisneem Grisne-gn Grisneg Griz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Pinti, cimri, hasis. A gzl. (Grisne. C.) f. Alar, fakirler, yoksullar. f. Alk, sefalet. f. Kama. * Kaan. * Edb: Kasidelerde mevzuya girmeden evvel sylenen beyit.

Grizan Grizende Grizgh

f. Kaan, kac. (C: Grizendegn) f. Kaan, kac. (Girizgh) f. Kaacak yer. * Edb: Bir bahisten dier bahse, mukaddimeden maksada intikal iin bir mnasebet te'sis eden sz. Nedim'in:Bu ehr-i stanbul ki, bmisl behadrBir sengine yekpre Acem mlk fedadrmatla'l kasidesindeki:stanbul'un evsafn mmkn m beyan hi Maksad hemen sadr- keremkre duadr.Beyti gibi. * Kast olunan eye mnasebet peyda eden sz.

Grmih Grs Gruh grh Gruh-i ekiya grlthne Grz

f. ivi. * Hayvan balanan byk kazk. f. Kir, leke, pas. Alk, seflet. * Zlf, khkl. f. Blk. Cemaat. Takm. Ksm. * Fevc. topluluk. Ekiya takm, haydut gruhu. grltl yer. "Silhn icadndan evvel kullanlan bir harp leti. Grz, yekpare veya yalnz ba taraf demir ve bakrdan, sap ise aa ve demirden olan bir nevi topuzdur. Grzn Trkesi ""bozdoan"" dr. Bozdoan bir cins yrtc kutur. Grz, bozdoann kafasna benzedii iin bu adla anlmtr. Grzn ba ksm ivili veya dz olurdu. Alt yzl olanlara ""eper"" denilirdi."

973

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gsar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yiyen, yiyici. en, iici manalarna birleik kelimeler yaplr. Mesel: Gam-gsar $ : Dert orta, arkada.

Gsiste Gsiste-mehar Gsn(e) Gstah Gsterde Ga

f. Kopmu, krlm. * Sklm, zlm, gevemi. (Gsisteinan) Yular kopmu. * Mc: Kaytsz, mes'uliyetsiz, babo. f. Alk, sefalet. f. Arsz, edepsiz, kstah, saygsz. f. Denmi, yaylm. f. Ac, aan mnsna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dilga $ : Gnle ferahlk veren. Gnl aan.

Gad Gade Gade-dest Gade-destn Gade-dil Gade-ebru Gade-hatr Gad- dil Gadname Gayende Gayi Gayi-i htr Gayi-i hev Gta Gude Gva Gvah

f. Al, alma, ama. * Bir cins ok atma ekli. f. Ferah, en, Alm, ak. (C: Gadedestn) f. Civanmert, cmert, eli ak. (Gadedest. C.) f. Cmertler, civanmertler, eli aklar. f. Gnl en. f. Gler yzl. Mtebessim. en. f. Gnl rahat. Gnl almas. Gnln refaha kavumas. f. Padiah ferman. * Boanma vesikas. f. Aan, ac. f. Aklk, al, alma. Gnl ferahl, i akl. Havann akl. f. Cennet, firdevs. f. Alm. f. ahit, delil. f. ahit. Gren. Bilen. Tanyan.

974

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gvah Gvar (gvara) Gvara Gvarende Gvari Gva(e) Gve Gverte Gya gy Gyan Gyem Gyende Gz gz gzf Gzaf Gzar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ahitlik. ahitlik etmek. Hazm kolay olan ve zaikaya ho gelen, nefsin meylettii ey. Tatllk, hoa gitme. f. Hazmedilmesi kolay. f. Sindirime yaryan eyler, hazme yardm olan eyler. f. Boya, renk. Yemek piirmeye mahsus toprak kap. Geminin anbar veya kamaralarnn st, gezilecek ksm. f. Sanki. Ke-ennehu. Syle. Tut. Farzet. * Syleyen. sanki. f. Syleyen. f. Sylerim (mnsna fiil). f. Syleyici. Syleyen. Kail olan. Sonbahar. sonbahar. bo sz. f. Bo, bhude. Lzumsuz. f. Gei, geme. * Beceren, halleden, yapan. * Geiren, geirici mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dem-gzar $ : Zaman geiren, vakit ldren.

Gzare Gzarende Gzar- b-itab Gzari Gzate Gzer

f. Ry tbir etme, d yorma. f. Geen, geici. Geiren, geirici. Hzla gei. f. Gei, geme. f. Gemi, gemi olan. Gei, geme. * Geici, geen.

975

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Gzeran gzern Gzergh gzergh Gzername Gzet Gzete gzete Gzete-gn Gzde gzde Gzde-gn Gzden Gzde-suhen Gzn Gzni Gzr Ha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Geen, geici. * Geme. Gei. geme, gei. f. Geit yeri. Geilecek yer. geilecek yer. f. Gei tezkeresi. f. Geme, gei. Geen. f. Geen. Gemi. Gemi olan. geen, gemi. (Gzete. C.) nden gelmi olanlar, gemiler. (Gzin) f. Seilmi. ntihab edilmi. Beenilmi. sekin, seilmi. (Gzide. C.) f. Sekinler, beenilmiler, seilmi olanlar. f. Semek. ntihab etmek. f. Beenilmi sz syleyen, sekin szler konuan. (Bak: Gzde) f. Sei, seme. f. Derman, are, deva. "harfinin ismidir. Ebcede gre be saysna dellet eden ( ) harfi, mehmusedendir. Bazan baka harfe yni ""y"" veya ""hemze"" veya ""elif""e kalbolur. Bir kelimenin evveline ve hirine ilve edilebilir. Arabada be vecih zere mstameldir:1- Zamir olarak, nasb ve cerr yerlerinde kullanlr.2- Gaib harfi olur. Mcerret gaib mnasna gelir: ( Ebhu: Onun babas) kelimesinde olduu gibi.3- Sekte ""H""sdr. Kelimenin sonunda olan harekeyi veya harfi beyan iin dierine eklenir. ( M-hiye) ve ( H-hn) da olduu gibi.4- Soru hemzesinden deimi olan ""h"" dr.5- Mennes iareti olan ""h"" dr."

976

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ha(y)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ineyen mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: eker-h : eker ineyen. * Mc: Tatl szl, gzel ve dokunmaz szler syleyen.

Hab (hbe) Hab Hab' Habab Habaib Habaik Habail Habail-i mevt Habail- eytan Habais habis Habak Habal

Gnah. Su. f. Uyku. R'y. Gizli, sakl, hafi. * Gizlemek, rtmek, setretmek. (Habbe) Son derece muhabbet. * Su zerindeki hava kabarc. (Habibe. C.) Habibeler, sevgili kadnlar. (Habike. C.) Kehkeanlar, samanyollar. * izgiler. (Hibale. C.) A, tuzak, ba, kement. lmn sebepleri. eytann tuzaklar. * Kadnlar. (Habise. C.) Ktlkler. Murdar ve pis eyler. pislikler, ktlkler. f. Mandra, al. * Drt yan bir duvar veya set ile evrilmi yer, avlu. Bozulma, dzensizlik. Karma karklk. * Sknt, hzn, keder, znt.

Habala Habaleyat Hab-alud Habar Habarat Habarr Habaset habset

(Hubl. C.) Gebeler. (Habl. C.) Hmileler, gebeler. Uykulu. Uyku kark. (C.: Habrt) mz. Mhr, damga. (Habr. C.) mzlar. * Damgalar. (Hbrr. C.) Daiekleri. Dada yetien iekler. (Hubs) Murdarlk, pislik, ktlk. pislik, pislik, ktlk.

977

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Habat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcuttaki bir yara iyiletikten veya vcuda bir sopa ile vurulduktan sonra bedende kalan iz. * Davarn ok yemekten dolay karnnn imesi.

Habaya Habaz Habb

Gizli iler, gizli eyler. * Defineler. Hareket. * Btl olmak. * Eksilmek. Aldatc, kurnaz, hileci, hilekr. * Denizin kabarmas, denizde dalga olmas.

habb Habbal Habbar Habbas Habbat Habbaz Habbaz Habbe (hubbe) Habbe habbe habbecik Habbet-l kalb Habbet-s sevda

tohum, dane. (Habl. dan) Urgan ve ip satan kimse. Terzi. * Mrekkepi. Zindanc, gardiyan, hapseden. (Habbe. C.) Habbeler, tohumlar, tneler. * Haplar. (Hubz. dan) Ekmeki. Ekmek yapan veya satan kimse. Ekmekilikle ilgili. Yol, tarik. Gammazlk yapan kadn. (Mz: Habb) tohum, dane. tohumcuk. (Bak: Sveyd) rek otu. Deeri olmayan bir eye ok fazla ehemmiyet vermek. Zihinde

Habbeyi kubbe yapmak

bytmek. Habbeza Habbl blu """Ne gzel, ne sevimli, ne ho"" mnsnda bir takdir edatdr." (Habb-l blu) Erginlik andaki erkek ve kz ocuklarn yzlerinde ve alnlarnda kan sivilceler. Habc Devenin ot yemekten dolay karnnn imesi. * Vurmak.

978

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Habcame Hab-dide Habe Habeb Habek Habel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gecelik ve pijama gibi gece uyurken giyilen elbise. "f. ""Rya grm."" Blua ermi gen." Zarara ziyana urad (mnsna fiil). Aldatma, kandrma. Hile, kurnazlk. f. zlme, sknt yapma. * Sklma, bunalma. Ana rahmindeki ocuk, cenin. * Gebelik, gebe olma zaman. * Fls: Musallat fikir.

Habele Habellak Haben

zm ubuu. Kk olup bymeyen koyun. "Ksaltma, azaltma, kasma. * Edb: Aruzda ""filtn"" den ""t"" hecesini atarak, nazm ""filn"" veznine sokma."

Habendat Habenneka Habenta' Haber haber Haberdar haberdr Haber-i kzib Haber-i mehur

iman kadn. (Bak: Hebenneka) Ksa boylu, tknaz kii. Berelenme, yaralanma. rme. yeni duyulan bilgi. Haberli, vkf, bir mes'eleden haberi olan. haberli. Yalan haber. Bidayette rvisi mahdut iken sonraki devirlerde, yalan zere ittifaklar muhal olan bir cemaat tarafndan nakledilegelen makbul hadistir. (Ist. Fk.K.)

Haber-i mtevatir Haber-i sdk Haber-i vhid

Birok kimselerin oklar vastas ile rivyet ettikleri hadis. Doru haber. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) sz. Hadis. Bir sahabeden, bir kiiden veya bir koldan gelen sahih hadis. (Bak: Mtevatir)

979

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haber

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Haberiyye) Haberle ilgili. Haberden ibaret olan. * Gr: Yklemle ilgili.

Haberkas Haberpijuh Habes(e)

Kk deve. * Kk adam. f. Haber almaya alan. Haber aratran, haber toplayan. (Habis. C.) Ktler. Alaklar. Pisler. * Necaset denilen ve maddeten pis eyler (Necis veya necaset-i hakikiye de denir.)

Habe

Afrika'nn Kzldeniz shili gneyinde mstakil bir memleket. Bu memleket ahalisinden olan. * Beyaz ve siyah arasnda koyu esmer adam.

Habe

Habe memleketi ahalisinden olan. Habe'e mensub ve mteallik olan. * Koyu esmer renkli adam. * Hat, tezhib, minyatr gibi gzel san'atlarda kullanlan bir cins kt.

Habetktk Habevkera Habgah Hab-gzar Habhab Habhabe Habhab Habt Habi Habib habb habbiyet Habib-ullah

Atn trna taa dokunduunda kan ses. Bel, mihnet. f. Yatak odas. * Uyunacak yer. f. Uyuyan, uyuyucu. (C: Habhb) Ksa boylu adam. Yumuaklk, rahavet. * Muzdarip olmak, ac ekmek. siz gsz bo olarak dolaan adamlar. Susturucu. * Batl klan. ptal ettiren. * Deersizleen. Srnp emekleyen ufak ocuk. (Hubb. dan) Sevilen. Sevgili. Seven. Dost. sevgili, sevilen. sevgililik. "(Habib-i Hud) Allah'n sevgilisi. Hz. Muhammed (A.S.M.) (Eer Allah'a muhabbetiniz varsa Habibullah'a ittiba edilecek. ttiba

980

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edilmezse netice veriyor ki; Allah'a muhabbetiniz yoktur. Muhabbetullah varsa netice verir ki; Habibullah'n snnet-i seniyesine ittiba intac eder. L.)(Sni-i lem'in; srn ehadetiyle nihayetsiz ceml ve kemli vardr. Ceml, hem keml, ikisi de mahbub-u liztihidirler. Yni bizzat sevilirler. yle ise, o ceml ve keml sahibinin ceml ve kemline nihayetsiz bir muhabbeti vardr. O nihayetsiz muhabbeti, masnuatnda ok tarzlarda tezahr ediyor. Masnuatn sever, nki, masnuatnn iinde cemlini, kemlini grr. Masnuat iinde en sevimli ve en l, zihayattr. Zihayatlar iinde en sevimli ve li, ziuurdur. Ve ziuurun iinde cmiiyet itibariyle en sevimli, insanlar iinde bulunur. nsanlar iinde istidad tamamiyle inkiaf eden, btn masnuatta mnteir ve mtecelli, kemltn nmunelerini gsteren fert, en sevimlidir... te: Sni-i Mevcudat, btn mevcudatta intiar eden tecelli-i muhabbetin btn envan; bir noktada, bir yinede grmek ve btn enva- cemlini, Ehadiyyet srriyle gstermek iin ecere-i hilkatten bir meyve-i mnevver derecesinde ve kalbi, o ecerenin hakaik- esasiyyesini istiab edecek bir ekirdek hkmnde olan bir zt, o mebde'-i evvel olan ekirdekten t mnteha olan meyveye kadar bir hayt- ittisal hkmnde olan bir Mi'rac ile, o ferdin, kinat nmna mahbubiyyetini gstermek ve huzuruna celbetmek ve r'yet-i cemline merref etmek ve ondaki hlet-i kudsiyyeyi bakasna sirayet ettirmek iin kelmiyle taltif edip, fermaniyle tavzif etmektir... S.)" Habbullah Habib-l bekkn Habde Allahn sevgili kulu. Alayanlarn sevgilisi. Alayanlarn habibi. (C.: Hbidegn) f. Uyuya kalm, uykuya dalm, uyumu.

981

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Habe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grlmemi, daha henz kefedilmemi. * Gze grlmeyen ey. * Kesilmi, para para olmu.

Habih Habke

Aala vurmak. * Blmek. (C.: Habik) Kehkean, samanyolu. * izgi. * (C.: Hubk) Dikkat ve itina ile, salam ve san'atl dokunmu, yol yol hreli gzel kuma.

Habil Habl Habile Habn habr Habir

lk insan Hz. Adem'in (A.S.) oullarndan birinin ismi. Yiit, bahadr, gen, delikanl. * Tuzak, a. Gebe, hmile, ykl. Zakkum aac. haberli. Haberli. Haberdar. Agh. lim. Arif-i billh. * Hereyi bilen Allah (C.C.)

Habr Habirne Habs Habis habs Habis(a) habst Habistan Habt Habiye Habk Habl Habl-i mevhum

her eyden haberi olan Allah. f. Bilgili ve haberdar olana yakr ekilde. (Hubs. dan) Fesadc. Hilekr. Alak tabiatl. Kt. Pis. Hapseden. Tutan. Hapishneye atan. pis, kt. Un helvas. pisler, ktler. f. Yatakhane, yatak odas. Fsid, yaramaz, bozuk. (C: Havbi) Kp. * Kk havuz. * Kuyu. Bkmek. * Salam yapmak. * yi dokumak. p. Urgan. Halat. * Tb: Vcudda ip gibi olan zalar. Mc: Daima olacak gibi grnp de gittike uzaklaan istek, gaye. Mevhum ip.

982

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hablullah Hablullah Allahn ipi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n ipi. Kur'an- Kerim. Allah'a kavuma vastas. hls. taat. Cemaat.

Habl-l mesakn Habl-l metin Habl-l verid habllmetn habllverd Habn Habna' Habnadide

Sarmak bitkisi. Salam ip. * Mc: slamiyet. Kur'an- Kerim. ah damar. Atar damar. salam ip. ahdamar. Eteini kaldrmak. * Bir eyi kabzetmek, almak. banlar olan kadn. (Hb-ndide) f. Blua ermemi ocuk. Erginlik ana gelmemi erkek veya kz.

Hab-nak Habname Habr

f. Uykusu gelmi kimse, uykulu kii. f. Rya kitab. (C.: Ehbr) Alim ve slih kimse. Bilgili. Ehl-i ilim. * Ferahlk. * Nimet, vs'at. * Refah, srur. (Bak: Hibr) * Tb: Dilerin beyazna rz olan sarlk.

habr Habra' Habrek Habrence Habrr Habr-l mmet habrlmmet Habs Habs-i bevl

lim, bilgili. (C: Habri-Habert) Sedir aac biten dz yer. Yumuak yer. Kene bcei. Gzel yemek. * Yumuak. ey mnsna gelir bir isim. mmetin limi, mehur lim. mmetin limi. Bir ka eyi birden kartrmak. drarn tutma.

983

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Habs-i dm' Habs-i mnferid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Metanet gsterip gzyalarn zaptetme. Tek bana olan hapis. Hapishanede bir kiilik hcre. * Ehl-i dallet iin olan lm ve kabir.

Hab Habt u hata habt Habt

Cemetmek, toplamak. Dzensizlik, yanl, hata. iddetli vurma, battal etme, unutma. iddetli vurmak. nn grmeyerek krcesine basp yrmek. * Yanlmak, unutmak, hat etmek. * Fesada vermek. * Hi umulmayan birisinden yardm istemek. * Cin arpmak.

Habt-i a'ml

rtidad eden, yni dinden kan bir kimsenin, dindar iken yapm olduu ibadetlerinin ibtl olup sevapsz kalmas.HABTER : Ksa boylu.

Habul Habus Haby Habz

Hurma aacna karken kullanlan urgan. Galip kimse. (C.: Hby) rtmek. * Gizli olan. Ekmek piirmek. * Ekmek vermek. * Sz birbiri ardnca syleyip yrmek. * Devenin ayan yere vurmas.

Hac Haca' Haca Hacac (hicc) Hacace haclet Hacalet Hacalet-ver hacletver

f. Put, ha. (C.: Ahc) Akl. * Nahiye. Haris olmak. * Akll. Ka kemii. (C.: Hcc) Su stnde olan yamur kabarc. utanma. Utanma. Utan. f. Utandrc. Utan veren. utandrc.

984

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hacamat Hacamet Hacat Hacb Hacb-i hirmn Hacb-i noksan Hacc suresi hacc Hacc kan aldrma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hacamat) Tb: Vcudun bir tarafndan kan aldrmak. (Hacet. C.) Hcetler. htiyalar. Men'etme. Mahrum etme. Huk: Bir vrisi mirastan tamamen mahrum etme. Bir vrisi mirastan ksmen mahrum etme. Kur'an- Kerim'in 22. suresidir. Kbeyi ziyaret ibadeti. Kasdetmek. Murazada delil ve brhan ile galip olmak. * Bir yere ok tereddtle varp gelme. * yan- tzim bir eye tevecch. * Bir eyden feragat etmek. * Fk: slmn artlarndan ve hli vakti msait olan her mslmana farz olan, Mekke-i Mkerreme'deki Kbe-i erif'i usulne uygun olarak Arabi Zilhicce ay, Kurban Bayram gnlerinde bir defa ziyaret etmek.Farz olan hacca, Hacc- Ekber denildii gibi, umreye de Hacc- Asgar denilir. Maamafih arefe gn cumaya tesadf eden bir hacca da Hacc- Ekber denilir.

Haccac

ok eskiden Irakta vlilik yapan fakat, Hz. Resul- Ekremin (A.S.M.) soyundan gelenlere ve onlara taraftar olanlara ok zulmeden, haddini am bir zlimin nvn. Asl ismi Yusuf bin Sakafi'dir. Haccac- Zlim diye de anlr.

Haccal Haccam Haccar Hacce

atafatl, debdebeli, gsterili. Hacamat eden, kan alan. Ta iisi, ta iinde alan, ta. Cadde.

985

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hacc- ifrad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Umreye niyet etmeksizin yalnz bana yaplan farz, vcib veya nfile hacdr ki, ihrama girerken yalnz hacca niyet edilmi olur. Bunu yapana ""mfrid"" denir."

Hacc- kran

"Hac aylarndan nce veya hac aylarnda hac ile umrenin ikisi iin birden ihrama girilip umre yapldktan sonra usul dairesinde ifa edilen hacca denir. Bunu yapan kimseye ""karin"" denir."

Hacc- temettu'

"Hac mevsiminde evvel umre iin ihrama girilip umre yapldktan sonra; ayn mevsimde daha yurda, aile ocana dnlmeden tekrar ihrama girilerek usul dairesinde yaplan hacdr. Bunu yapan kimseye ""mtemetti"" denir."

Haceb Hacebe

Grtlak. "(Hcib. C.) Perdeciler, kapclar. * nsann oturak yeri olan uzvu, kala. (kisine ""hacebetan"" derler)"

Haceg Hacel hacel Hacelan Hacele

f. Tccar, ticaretle megul olan kimse. * Efendilik, hocalk. (Hacl) Utanma, sklma, hayllk. utanma. Ayanda kstek olan kiinin yrmesi. * Bir ayak stne yrmek. (C.: Hacel-Haceln-Hacl) Dii keklik. * eitli elbiselerle ssl gelin evi.

Hacen hacer Hacer Hacerat Hacereyn Hacer-i semav

Erilik. ta, kaya. Ta, kaya. * smail Peygamber'in anasnn ismi. (Hacer. C.) Talar, kayalar. ki ta. * Mc: Altun ile gm. Gkten den ta. * Gk ta.

986

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hacer-l esved

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(El-Hacer-l Esved) Kbe'de bulunan mehur siyah ta. Rengi siyah olduundan ""Esved"" denmektedir. (slm Ansiklopedisi'ne gre: Kbe'nin ark kesinde olup, yerden bir buuk metre ykseklikte kapya yakn bir yerde yerletirilmi, byk ve bir ka tane de kk paradan mteekkil ve gm bir halka ile evrili ve bir ad da El-Ruh-ul Esved denilen tatr.)Rivayetlere gre; bu semavi bir ta olup Hz.brahim Aleyhisselm'a Cebrail Aleyhisselm tarafndan getirildi. Daha evvel Ebu Kubeys Da'nda muhafaza ediliyordu.Hz. mer Radiyallahu anhu, Hacer-i Esved'e yaklap pm ve demitir ki; ""ok iyi bilirim ki, sen zarar ve menfaat olmayan bir ta parassn. Eer Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm seni takbil ettiini grmese idim, asl seni takbil etmezdim."" (Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Tercemesi) Kbe'nin ark kesinde ve yine yerden bir buuk metre yksekte dier bir ta, El-Hacer-l Es'ad (Mes'ud) da vardr ki; tavaf esnasnda buna yalnz el ile temas edilir."

Hacerlesved Hacevca' Haceze Hacfe Hachace Hac Hacyatmaz

Kbede bulunan nl kara ta. Uzun ayakl adam. * Uzun adam. Zlimler. (C.: Hucuf) Sade demirden olan kalkan. Korkudan melul olmak. * Srrn demek isteyip yine dememek. (C.: Hccc) Hacc farizasn yerine getirmi olan mslman. Dibindeki arlktan dolay yere ne ekilde braklrsa braklsn, dik bir durum alan oyuncak. * Mc: Zor durumlarda kendisini abucak toparlamay beceren kii.

Hac Hacc

(Hicv. den) Hiciv yazan, hicveden, yeren. (Hcc. C.) Haclar.

987

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hacid Hacif hacil Hacil Hacim hacim Hacin Hacir Hacire Uyuyucu, uyuyan. Karn gurultusu. utanm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Utanm. Utanan. Utanmaktan yz kzaran. (Bak: Hacm) oylum, bir cismin uzayda doldurduu boluk. Kk hayvan. * Bludan nce evlenmi olan kz. Hicret eden. Bir yerden bire yere gen. * Sayklyan. (C.: Hcirt) Terbiye snrlarna smayan kt sz ve hezeyan. * (C.: Hevcir) Gnn en scak anlar.

Hacir Hacis

Yapc, kurucu. Tasa, keder, hzn, gam. * Htra. Kalb ve hissin en derin ve gizli sesleri.

Hacise Haciyan Haciz

(C.: Hevcis) Merak, kalbe gelen endie. (Hc. C.) Haclar, hacc farizasn yerine getirmi olan mslmanlar. Ayran. Blen. * Vcudun iindeki baz uzuvlar ayran karn zar gibi zarlarn ad. * Haczeden. Borcunu deyemeyenin dier mallarna el koyan. * Tb: Bdemin iindeki baz oyuklar ayran blme zarlarna denir. (Bak: Hicab)

Hacl (hicl) Hacla' Hacle Haclet Haclet-ver Haclet-dih Haclet-engiz

(C.: Ahcl-Hucul) Kstek. * Buka. * Kk deve yavrular. Ayaklar beyaz olan koyun. (Haclegh) f. Gelin odas. Gerdek odas. arma, acaibine gitme, taaccb. * Utanma, arlanma. f. Utan verici, utandrc. f. Utan verici, utandrc. f. Utandrc, skltc.

988

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hacm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hacim) Bir cismin kaplad yer. Cirm. Csse. * Emmek. Massetmek.

Hacmen Hacm-i istiab Hacr

Byklke. Hacim bakmndan. Bir eyin iine alabildii miktar. (Hicr) Men'etmek. Birisine bir eyi yasak etmek. Maln kullanmaktan men'etmek. * Kucak. Au.

Hacra' Hacren Hacuc Hacun Hacur hacz Hacz

Ta gibi kat ve sert olan ey. Maln kullanmaktan menetmek suretiyle. iddetli esen rzgr. Erilik. * Uzak. * Mekke'de bir da. (C.: Hucert) Dere kenar. engelleme, el koyma, ayrma. Men'etmek. Mni olmak. * ki eyin arasn ayrmak. * Alacakl, borludan alacan alabilmesi iin borlunun malna el konulmak.

Had' had Had

Ba aa emek. * Tevzu etmek. bir nevi ceza. f. aylak kuu.HAD' (Hd') : Aldatmak. * Dhul etmek, girmek. * Kurumak.

Had'a Hadaa Hadacir Hadad Hadade Hadae Hadafil Hadai'

Kamdan kan ses. (Hd'. C.) Hileciler, hilekrlar, aldatclar, dalavereciler. Srtlan. Kk, beyaz boncuk. Hamkat, ahmaklk. ki yzl balta. Eski kaftanlar, eski elbiseler. (Hada. C.) Hileler, dalavereler, aldatmalar, yalanlar.

989

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadaic Hadaid Hadaik Hadaik- hssa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hidce. C.) Deveye yklenen ykler. (Hadd. C.) Demirden yaplm eyler. Sert eyler. (Hadka. C.) Baheler. "Saray baheleri. Bunlar biri saray iinde, dieri saray dnda olmak zere iki ksmd. Saray iindeki bahe ve bostan ileriyle megul olanlara ""Has Bahe Bostanclar""; saray dndakilere ise ""Hassa Bostanclar"" denilirdi. Saray d bahe ve bostanlarn bazlar unlard: Kadky ba, Davut Paa bahesi, Beikta bahesi, Dolmabahe, Paa bahei, Florya, Fenerbahe, Alibeyky, Hasky baheleri ve daha birok bahe ve bostanlar. (O.T.D.S.)"

Hadak Hadaka

Patlcan. Elmas. * Her grp beendiini aldrmak iin kocasna teklif eden kadn.

Hadalet Hadan Hadane Hadar Hadaret

Baldr ve kolu etli olma. Necid'de bir da. ocuk beslemek. abuk yetien ot. Bir eyin yannda bulunmak. * Huzur. Yaknda olmak. * Hazr etmek. Hazr olmak. * Medeniyet.

hadret Hadaset Hadb

genlik, tazelik. Genlik. Yenilik. Tazelik. Yeniden olu. Bir eyin evveli, ibtidas. Vurmak, darb etmek. * Deriyi etiyle ayrmak. * Isrmak. * Yalan sylemek. * Uzunluk.

Hadba' Hadbe Hadc

Uzun boylu aklsz kadn. * Yumuak gnlllk. Arka yumruluu, kamburluk. Deve palan.

990

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grltl bir sesle aran. * Denizden gelen grltl dalga sesi. * Grlt ile yklan.

hadd Hadda' Hadda Haddad

snr, izgi. (Hud'a. dan) Aldatc, hilekr, dalavereci. Deve oban. Demir ileri yapan usta, demirci, ilingir. * Muhfz, beki, gardiyan. * Kapc.

Haddad Haddam

Demircilik. Muvaffakiyetli kii. * lerinde baarl ve becerikli kimse. * alkan ve gayretli olan. * Hademe, hizmeti.

Haddan Haddas Hadde Hadde-i tedkik Hadd-i asgar Hadd-i blu

ki yanak. (Hads. den) Anlayl, zeki, abuk kavrayan. Erimi madeni dkp tel yapmaa mahsus delikli maden levha. nceden inceye aratrmak. Man: Bir hkmn veya neticenin mevzuu. Kk kaziye. Blua erme ya. Teklif-i lhnin balad, namaz ve oru gibi din emirleri ifaya balanlan ya.

Hadd-i ekber

Man: Bir hkmn veya neticenin mahmul, yani sfat veya hali, oluu. Byk kaziye.

Hadd-i evsat

"Man: Hadd-i asgar ile hadd-i ekberden kartlan dier bir hkm veya netice. Mesel: lem hdistir. Bunu, bu dvay isbat iin: ""nk: lem mtegayyerdir ve her mtegayyer hdistir"" dediimizde: lem, ""hadd-i asgar""; hdis, ""hadd-i ekber"", mtegayyer, ""hadd-i evsat"" olur."

Hadd-i i'caz Hadd-i imkn

Edb: Fasahatn mu'cize eklinde olan. (Bak: 'caz) Mmknn son haddi. Olabilirlilik. mkn nisbetinde olan.

991

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadd-i ittisal Hadd-i kat'-i tark Hadd-i kazif Hadd-i kemal Hadd-i kifaye Hadd-i kusva Hadd-i ma'ruf Hadd-i mnteha Hadd-i mterek Hadd-i sekr Bitime noktas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Yolkesenlere verilecek ceza. Nmuslu bir kadna zina isnad edene kar verilen er' ceza. Olgunluk hli. Kemalt haddi. Kifyet derecesi, yeterlik derecesi. Son derece. Son had. eriata bilinen, makbul olan had. Emredilen, msaade edilen hudud. Son nokta. Ortak derece. Fk: arap haricindeki dier ikilerin bil'ihtiyar iilmesinden hsl olan sarholuun icab ettirdii ceza.

Hadd-i er' Hadd-i rb

eriat kanunlaryla verilen ceza. Fk: Az veya ok miktarda arap (alkoll iki) iilmesinden dolay uygulanacak ceza.

Hadd-i te'dib

Bir su ileyeni bakalarna rnek olacak ekilde cezalandrmak. Darp ve ta'zir gibi.

Hadd-i ztnda Hadd-i zina haddibl haddizt Hadd-na-inas Hadeb Hadebe Hadebiyyet Haded hadeka

Aslnda. Yaradlnda. Zin suu ileyene verilen ceza. ergenlik snr. asl, kendisi. f. Haddini bilmez. Kambur olma, kamburluk. Kambur, yumru. * Vcuttaki kamburluk. Yumruluk, kamburluk. Engel, mni, set. gzbebei.

992

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadeka Hadeka-i ayn hademt Hademat hademe Hademe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzn siyahl, gzbebei. Gz gllesi, gz hadakas. hademeler. Hademeler. Hizmetiler. hizmeti. Hizmetiler, hdimler. * (C.: Hdm) Halhal. * Devenin ayan baladklar kay.

Hadeng Hader Hader-i umum Hadernak Hades

(Hadenk) f. Kayn aac. * Kayn aacndan yaplm ok. Uyuma. Btn vcudu kaplayan uyuukluk. rmcek. (Hads) Sr'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir szn mna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve slubunda baka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)

hades Hadesan Hadesat Hades-i asgar

yeni, sonradan, abdest bozan bir hl. ansszlk, ksmetsizlik, talihsizlik. * Kaza. (Hades. C.) Hadesler. Pislikler. (Bak: Hades) Fk: Taharet-i sura ile, yani yalnz abdest ile giden taharetsizlik hali. Bevletmek, kan gelmek sebebi ile hasl olan hades gibi.

Hades-i ekber

Fk: Taharet-i kbra ile, yani gusl abdesti ile giderilen taharetsizlik halidir.

Hadeyan Hadf Had' Hadl Hadm aas

Yelmek. Yrme hz. Alaltc. * Gnl alakl ve huzu ile muttasf. Yumuak taze ot. * Islanm, nemlenmi. (Bak: Hdim aas)

993

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadne Hadr Hadyd St nine.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tembel, uyuuk, uyumu. (Hazz) Oturakl, mtemekkin, yer. * Da etei. Zir. Alak yer. * Koz: Ayn veya baka bir seyyarenin mahreki zerinde dnyaya en yakn bir mesafede bulunan nokta. Dnya ile dier seyyarelerin gnein merkezinden en uzak olduklar bir nokta.

Had aer Had Hadi' Hada Hadine Hadb Hadic(e) Hadid suresi Hadd

Onbirinci. Birinci. * Mazluma yardm eden. * Deveyi ark syleyerek sren. Hileci, aldatc. * Bozuk, fena. Davarn karnndan gelen ses. f. Hile ile, hile yaparak. Knal, kna yaplm. * Boyal, boyanm. Vaktinden evvel doan erkek veya kz ocuu. Kur'an- Kerim'in 57. suresi. Da etei. * inde yamur suyu biriken alak ukur. * Arz, yer, dnya.

Hadid

Demir, elik. Sert, kavi olan. * abuk kavrayl, keskin, fkeli, hiddetli, titiz. * Hudut ve snr komusu.

hadd Hadid-l basar Hadid-l mizc Hadid-n nazar hadika Hadka Hadka-y ferahfeza Hadle

demir. Gz keskin. fkeli, abuk kzan. Gr keskin olan. bahe. Etraf duvarla evrilmi bahe. Sulu, aal bahe. aan bahe. Gnle ferahlk veren bahe. ayr, imen.

994

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadim aas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Erkeklii yok edilmi olan. Byle kimselere ""Tavai"" de denilirdi. Bu gibiler, yabanc erkekler iin mahrem saylan harem dairesine girip ktklar ve muhafaza ile beraber harem hizmetini de grdkleri iin kendilerine ""Hdim Aas"" ad verilirdi. (O.T.D.S.)"

Hadime Hadme Hadn Hadin

(Hdim. den) Kadn hizmeti. Su iinde eriyince pimi olan buday. (C.: Huden) Sdk dost, vefadar arkada. Bir ku cinsidir. (Hi doymak bilmez, yediini hemen hazmedip yine yemek ister, yksek yerleri sever, deme yer stne konmaz, aa balarna konup btn yemiini yer, yemileri kalmazsa baka yerlere gider.)

Hadn-i kadm Hadir Hadre Hads

Eski dost. Gevek, tembel, uyuuk. Kalabalk olmayan topluluk. * Yarann iinde toplanan kan ve irin. Her syleniinde yeni haber gibi dinlenmee lyk. Peygamberimizin (A.S.M.) sz, emri ve hareketi. Snnet-i Nebeviyye. Hadisten bahseden ilim. (Bak: Tevtr)

hads Hads-i bi-l ma'na Hads-i kuds

Peygamberimizin sz. Kelm itibar ile deil de mnaca doru olan hadis. Mnas Peygamberimiz'e (A.S.M.) vahy veya ilham edilen, kelimesi kendisinden sudur eden kuds kelm.

Hads-i mehur Hads-i mevzu'

(Bak: Mehur) Bakas tarafndan sylendii hlde Peygamberimize (A.S.M.) isnad edilen hadis. Muan'an veya senedlerle tesbit edilmemi hadistir. Manas yanl demek deildir.

995

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hads-i muallak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Senedinin yalnz ibtidasndan bir veya birka ravisi hazf edilmi olan hadistir. Mesel: Bir zat kendi eyhini ve eyhinin eyhini zikr etmeksizin onlarn fevkindeki rvilerden itibaren senedi zikr etse ta'likte bulunmu olur. (Ist. Fk.K.)

Hads-i mrsel Hads-i mtevatir

Peygamberimiz'den (A.S.M.) iitildii bildirilen hadis-i erif. "Kizb zerine ittifaklar aklen tecviz olunmayan cemaatlerin birbirinden ve ilk cemaatin de bizzat Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselmdan rivyet ettii Hadis-i eriftir. (lm-i yakni ifade eder. ""Bu hadis-i erif Peygamber'den (A.S.M.) sdr olmu mu?"" demee imkn kalmaz)."

Hads-i sahh

Hakknda phe edilemiyen ve doru senetlere ve rvilere isnad edilerek msbet olarak kat'i bilinen hadis-i nebevidir.

Hads-i eyheyn

En muteber ve byk hadis limlerinden mam- Buhar ve mam- Mslim'den rivayet edilen hadis-i erif.

hadsibilmn hadsikuds hadsierf Hadl Hadleka Hadm Hadma' Hadme Hadr

anlam bakmndan doru hads. mns ilh sz peygamber olan hads. Peygamberimizin erefli sz. Meyletmek, ynelmek. iddetle bakmak. Bireyi azna koyup, bir lokmada ineyip yemek. Beyaz koyun. Ate grlts. Evmek, acele etmek. * Vcutta bir organn iip yumrulamas. * Men etmek, engel olmak. * Saak bkmek.

Hadra hadra

(Mennestir) Yeillik. * Sebze. En yeil. Pek yeil. yeillik, yeil.

996

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hadravat hadravat Hadre Hadreban Hadrece hads Hads

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hadrevt) (Hadr. C.) Yeillikler, yeillik. yeillikler. Yz yze olmak. Feryad iddetli olan, ok fazla baran. Bkmek. * Salam yapmak, salamlatrmak. birdenbire sezilen bilgi. Uzun dnce ve delile ihtiya kalmadan hsl olan ilim. Sr'at-i intikal. Ani ve doru idrk. Delilden neticeye abuk varmak.(Akl ttil-i egal etse de, nazarn ihmal etse, vicdan Snii unutamaz. Kendi nefsini inkr etse de onu grr. Onu dnr. Ona mteveccihtir. Hads ki, imek gibi sr'at-i intikaldir, dima onu tahrik eder. Hadsin muzaf olan ilham, onu dima tenvir eder. Meyelnn muzaf olan arzu ve onun muzaf olan itiyak ve onun muzaf olan ak- lhi, onu dima mrifet-i Zlcelle sevkeder. u ftrattaki incizab ve cezbe, bir hakikat- czibedarn cezbiyledir. M.N.)(.... Hem hi mmkn mdr ki: O hads-i kat', o yakn-i uhud hadsiz emarelerden ve o emareler, hadsiz mahedat vak'alarndan ve o mahedat vak'alar, eksiz ve phesiz mebdi-i zaruriyeye istinad etmesin. yle ise, u ehl-i edyandaki bu itikadt- umumiyenin sebebi ve senedi, tevatr- mnevi kuvvetini ifade eden pek ok kerrat ile melike mahedelerinden ve ruhanilerin r'yetlerinden hsl olan mebdi-i zaruriyedir, esasat- kat'iyyedir. S.)

hadsen Hadsen Hads-i sdk hads

birdenbire sezmekle. Sezmekle. Sr'atle intikal ve idrk etmekle. Tam, doru ve phesiz idrk etme ve bilme. birdenbire sezilen.

997

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hads Hadsiyyat Hadsiz hadsiz Had Hade Hade-aver Hade-i derun Hade-nisar Hadun Hadur Hadu Hadv Hady Hafa (hafye) Hafa haf Hafa' Hafaf Hafagh Hafair Hafak (hafakan) Hafakan hafakan Hafat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hadsle. Hadse dir ve mteallik. Mmkn olan eyler. Olmas ihtimali olan nesneler. Mmkinat. Hesapsz, saysz. Belirli olmayan, ok. snrsz. Kamak. * Trmalamak. (C.: Hadet) Vesvese, kuruntu, merak, ye's, znt, hzn. f. Rahatszlk veren, insan skntya koyan. sknts, gnl znts. f. Merak veren, vesvese. Memesinden biri dierinden uzun olan koyun. ni. * Alak yer. Pire. Sinek. Srmek. Evmek, acele etmek. * Rzgrn esmesi. ok yrmekten adamn ayann ve davarn trnann anmas. Berdi denilen otun beyaz ve ya olan kk. gizlilik. Yaln ayak yrmek. (Huff. C.) Yarasa kular. f. Gizlenilecek yer, gizlenme yeri, siper. (Hafr. C.) Oyuklar, delikler, ukurlar. Muzdarib olmak, ac ekmek. * Deprenmek. Sknt. Kalb arpnts. Iztrab. yrek oynamas, sknt. (Hfe. C.) Sahiller, deniz kenarlar, kylar.

998

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hafave

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimseyi mblga ile sormak. * efaat etmek. * kramda ve iltifatta mblaa etmek.

Hafaya hafy Hafaya-y umr Hafaza hafaza Hafc Hafcag Hafd Hafe Hafede Hafef Hafelleh Hafender Hafer Hafe Hafet Haff Haffaf Haffane Haffar haffr Haffe Hafhafa Hafk

(Hafi. C.) Gizli eyler. Srlar. srlar. lerin gizli taraf. (Hfz. C.) Muhafzlar. Muhafz melekler. koruyucu. Titremek. * Ayan eri basan. Tatar beyi. (Asl: Kpak) Evmek, sr'at. ine bal konulan sahtiyan tuluk. (Hafid. C.) Yardmclar, hdimler. Fakirlik. Darlk. * iddet. Ayaklarnn u ksm birbirine yakn olup, keleri uzak olan. Maln gzel tedbirlerle oaltan mal sahibi. ukurdan kartlan toprak. * Diin rm ksm veya kiri. (C.: Ahf) ne ve iplik koyacak kap. * Sel. Islkl ylan. Alaca renkli at. Ayakkab, terlik vb. gibi eyler yapan ve satan. Kavaf. (C.: Haffn) Deve kuu yavrusu. * Hizmet. * Maiyyet. ukur kazan, kuyu kazan. kazc. (C.: Hff) ulhalarn bez sardklar aa. (C.: Hafhf) Kpein, yemek yerken ses karmas. * Srtlan sesi. Ufkun nihayeti. ark veya garb taraf. * Vuran, arpan, rpnan.

999

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hafkan haf Haf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hfkeyn) Marib ile mark. ark ile garb. Dou ile bat. gizli, sakl. Gizli. Akta olmayan. Sakl. * Fk: Sigasndan dolay deil, bir rzadan dolay mnas kapal kalan lafz.

Hafi

Yaln ayak yryen veya koan. * ok ikram eden insan. nsan gler yzle karlayan.

Hafd hafd Hafde Hafif Haff

Evld. Oul. Torun. torun, oul. Kz torun. Ar olmayan. Hafif. Yeni. Ku uarken, at koarken veya rzgr eserken meydana gelen hrt, hlama.

Hafif-i kebuter Hafif-l mizac Hafif-r ruh Hafir Hafr Hafire Hafie Hafiy

Gvercinin uarken kard ses. Kararsz, hoppa, temkinsiz. Ruhu hafif olan, hosohbet. (C.: Havfir) Davar trna. Kazlm yer. ukur. Mezar. Evvelki hline ve evvelki yerine dnmek. Sel yolu. Her eyi arayp bilmi olan lim. * Bir eyi mblaa ile arayp bilen kimse.

Hafiye (hfiyye)

(C.: Havfi) nsan bedeninde gizli olan can. * Ku kanadnda ebhirden sonra olan drt ksack yeleklerin her birisi. * Gizli, mestur.

hafiye Hafiye Hafiyen

biri hakknda gizlice bilgi toplayan kimse. Sakl ve gizli eyleri aratran. * Casus. * Polis. kram ederek. * Yalnayak olarak.

1000

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hafiyy cel Hafiyyat Hafiyyat- umr Hafiyyen Hafiyyeten Hafz hafz Hafizallah hafzne hafziyet Hafziyyet Gizli ve ikr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizli eyler. Gizlilikler. lerin sakl taraflar, gizli ksmlar. Gizlice, sakl olarak, gizliden. Aikr olmyarak. Gizlice, gizli ve sakl olarak. her eyi koruyan ve saklayan Allah. koruyan. Allah korusun. Allah muhafaza etsin, Allah saklasn (anlamndadr). hafzce. hafzlik, koruyuculuk. "Muhafaza edicilik, koruyup esirgeyicilik. * Cenb- Hakk'n, btn tohum ve ekideklerde olduu gibi, bir mahlkun bana gelecek vaziyetleri ve bandan geenleri muhafaza edici sfat. Cenab- Hakk'n muhafaza edicilii.(sm-i Hafz'in tecelli-i etemmine iaret eden: yetidir. Kur'an- Hakm'in bu hakikatna delil istersen: Kitab- Mbin'in mistar stnde yazlan u kinat kitabnn sahifelerine baksan, ism-i Hafz'in cilve-i azamn ve bu yet-i kerimenin bir hakikat- kbrasnn naziresini ok cihetlerle grebilirsin. Ezcmle: Aa, iek ve otlarn muhtelif tohumlarndan bir kabza al. O muhtelif ve birbirine muhalif tohumlarn cinsleri birbirinden ayr, nevileri birbirinden baka olan iek ve aa ve otlarn sandukalar hkmnde olan o kabzay karanlkta ve karanlk ve basit ve cmid bir toprak iinde defnet, serp. Sonra mizansz ve eyay farketmeyen ve nereye yzn evirsen oraya giden basit su ile sula. Sonra senev harin meydan olan bahar mevsiminde gel, bak! srfil-vri melek-i ra'd; baharda, nefh-i Sur nev'inden yamura barmas, yer altnda

1001

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

defnedilen ekirdeklere nefh-i ruhla mjdelemesi zamanna dikkat et ki, o nihayet derece kark ve karm ve birbirine benziyen o tohumcuklar, ism-i Hafz'in tecellisi altnda kemal-i imtisal ile hatasz olarak Ftr- Hakm'den gelen evamir-i tekviniyeyi imtisal ediyorlar. Ve yle tevfik-i hareket ediyorlar ki: Onlarn o hareketlerinde bir uur, bir basiret, bir kasd, bir irade, bir ilim, bir kemal, bir hikmet parlad grnyor. nki gryorsun ki: O birbirine benzeyen tohumcuklar, birbirinden temayz ediyor, ayrlyor. Mesel bu tohumcuk, bir incir aac oldu. Ftr- Hakimin nimetlerini balarmz stnde nere balad. Serpiyor, dallarnn elleri ile bizlere uzatyor. te bu, ona sureten benziyen bu iki tohumcuk ise, gn k namndaki iek ile, herci meneke gibi iekleri verdi. Bizler iin sslendi. Yzmze glyorlar; kendilerini bizlere sevdiriyorlar. Daha buradaki bir ksm tohumcuklar, bu gzel meyveleri verdi. Ve snbl ve aa oldular. Gzel tad ve koku ve ekilleri ile itihamz ap, kendi nefislerine bizim nefislerimizi davet ediyorlar. Ve kendilerini mterilerine feda ediyorlar. T nebat hayat mertebesinden, hayvan hayat mertebesine terakki etsinler. Ve hkeza... kyas et. yle bir surette o tohumcuklar inkiaf ettiler ki, o tek kabza, muhtelif aalarla ve mtenevvi ieklerle dolu bir bahe hkmne geti. inde hibir galat, kusur yok. srrn gsterir. Herbir tohum, ismi-i Hafz'in cilvesiyle ve ihsaniyle ona pederinin ve aslnn malndan verdii irsiyeti; iltibassz, noksansz muhafaza edip gsteriyor. te bu hadsiz harika muhafazay yapan Zt- Hafz, kyamet ve hairde, hafziyyetin tecelli-i ekberini gstereceine kat'i bir iarettir. Evet bu ehemmiyetsiz, zil, fni tavrlarda bu derece kusursuz, galatsz hafziyyet cilvesi bir hccet-i

1002

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

katadr ki; ebedi te'siri ve azim ehemmiyeti bulunan emanet-i kbra hamelesi ve arzn halifesi olan insanlarn ef'al ve sr ve akvlleri ve hasenat ve seyyiatlar, kemal-i dikkatle muhafaza edilir ve muhasebesi grlecek. y bu insan zanneder mi ki, babo kalacak. H!... Belki insan, ebede meb'ustur ve saadet-i ebediyeye ve ekavet-i daimeye namzeddir. Kk-byk, az-ok her amelinden muhasebe grecek. Ya taltif veya tokat yiyecek. te hafziyyetin cilve-i kbrasna ve mezkr yetin hakikatna hidler had ve hesaba gelmez. Bu mes'eledeki gsterdiimiz ahid; denizden bir katre, dadan bir zerredir. L.)" Hafk Hafl Hafne Hafr hafriyt Hafriyat Hafs Hafsa Naldan kan ses. Kederlenme, hznlenme, tasalanma. * Toplant, toplanma. (C.: Hafent) ki avu dolusu olan ey. Kazmak ve ukur etmek. kazlar. Yeri kazp derinletirmeler. Kazlar. Her nesnenin bou. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) zevcelerinden biri ve Hz. mer'in (R.A.) kz. Haf Haft Hafta Haftan "Tb: ""Tavuk karas"" ad verilen bir gz hastal." Skin olmak. * Sz gizli sylemek. f. Yedi gnden ibaret mddet. Yedi gnlk mddet. Eskiden savalarda zrh zerine giyilen bir cins pamuklu elbise. * Kaftan. Hafud Hafur Karnndaki yavrusunu zas belirmeden dren deve. Bir ot cinsi.

1003

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hafv Hafy

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Men etmek, mni olmak, engel olmak. Gizlemek. * Setretmek, rtmek. * zhar etmek, grnmek. * Parlamak, yldramak.

Hafz

"Ar olmama hali. * Refah ve ferahlk. Huzur ve rahat. * Yava yava mlayim yry, itidal. Alak. * Kelimenin son harfini esre, yni ""i"" diye okumak. * Sz boaz iinden sylemek."

Hah na-hah Hah

f. ster istemez. "f. (Hasten : ""stemek"" mastarndan yaplmtr.) Kelimenin sonuna getirilerek isteyen, ister mnasnda terkib yaplr. Mesel: Bed-hah : Ktlk isteyen."

Haham hahamba Hahan Hahem Haher Haher Haher-zade Haib Haiben Haibn

Msevilerin din reisi, rhibi, limi. Musevlerin din lideri. f. stekli, arzulu, tlib. "(Hsten) mastarndan, ""sterim"" mnasna fiildir." f. Kzkarde. Hemire. f. Hemirelik, kzkardelik. f. Hemirezade, kzkarde ocuu. Yeen. (Heybet. den) Kokan, Utanan. Utanga. Muvaffakiyetsiz olarak. Mahrum olarak. (Hib. C.) Zarar ve ziyna urayanlar. * Mahrum olanlar. * Me'yus olanlar, zlenler.

Haic Haid Haif Haifane Haifen

(Hyic) Cokun, heyecanl. Piman, nedamet eden, tvbekr, ndim. (Havf. dan) Korkan. Korkmu olan. Korkakcasna, dlekesine. Korkarak, korkakasna.

1004

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haik Hail Haile Haim Hain Hainane Hair Hair-i bair Hait Haiz Haiz-i ehemmiyet Hak hak Hakaid Hakaik hakik hakikin Hakaik- nisbiye (C.: Hayyak) ulha.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Perde. Mnia. ki ey arasn ayran. Neticesi fcial tiyatro piyesi. Trajedi. (Bak: Dram) (Hyim) Hayrette kalan. Mtehayyir. Sersem. Emanete hyanet eden. yilie kar ktlk eden. Hincesine, hin bir kiiye yakr ekil ve surette. Hayrette kalm, mtehayyir. arm, taaccb etmi. akn, saptm. * Akln kaybederek ne yapacan bilemiyen. Bir yeri evreleyen duvar. Tahta perde. it. (Bak: Hayz) Ehemmiyetli, mhim, nemli. (Bak: Hakk) adalet, pay, doruluk, emek, cret, doru. (Hakd. C.) Kinler, garezler, hasedler. (Hakayk) (Hakikat. C.) Hakikatler. hakikatlar, gerekler. hakikatlere alk. Nisbete, lye gre olan hakikatlar.(Hakaik- nisbiye denilen eyler, kinatn eczas arasnda bulunan rabtalardr. Ve kinattaki nizam, ancak hakaik- nisbiyeden domutur. Ve hakaik- nisbiyeden kinatn envana bir vcud-u vahid in'ikas etmitir. Hakaik- nisbiye, byk bir lde hakaik-i hakikiyeden oktur. Hatt bir zatn hakaik- hakikiyesi yedi ise, hakaik- nisbiyesi yediyzdr. Binaenaleyh kubuh ve erde, er varsa da, kalildir. ..)

hakiknm Hakalled

hakikatlar gsteren. Dar gnll, bahil kimse.

1005

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hakan Hakan- mafur Hakan hakaret Hakaret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski Trklerde hkmdar mnasnadr. lm hkmdar. Hkan ile ilgili, hkana mensub. kklk, kk grme. Kklk. tibarszlk. Hor ve hakir grmek. Kmseme. Kk grme. Tzimsizlik.

Hakaret-miz hakaretmiz hakaretkrne Hakayk Hakayk- nisbiye Hakayk- seb'a

f. Hakaretle kark. Hakaretle beraber. hakaretle kark. hakaret edercesine. (Bak: Hakaik) (Bak: Hakaik- nisbiye) Yedi hakikat. Fatiha suresinin yedi yeti. mann alt art ve slmiyet ile yedi olan mhim hakikatlar. Kur'an- Kerim'in yedi vechile hrika olmas gibi hakikatlar.

Hakayk-l vekayi' Hakb Hakba' Hak-bn hakbn Hakbz Hakd Hakdan Hakek Hakem Hakeme

Hdiselerin hakikatlar. Devenin semerini karnna balamakta kullanlan ip. * Tutulmak. Yaban eeinin diisi. f. Hakk gren. Hak veren. Hakka imn eden. Hakka inanan. hakk gren. f. Toprak kalburu. Kin tutmak. Advetini gizlemek. (Bak: hnet) f. Dnya, arz, yer. Yumuak beyaz ta. hakl ile haksz ayran Allah. (C.: Hakemt) Damak geminin halkas.

1006

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hakemeyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ki hakem. * Tar: Sffn Vak'asnda Hz. Ali (R.A.) ile Hz. Muaviye (R.A.) arasnda hakem seilen Amr bn-l As ile Ebu Muse-l E'ar.

Hak-endi hakendi Hakesar hakeza Hakeza Hak-g Hakhah Hakhaka Hakb Hakl Hakn Hakne Hak Hak' Hakbe Hakk Hakikat

f. Hakk dnen. Hakk arayan, doruluk iin endie eden. hak iin kayglanan. f. Perianlk, dknlk. bunun gibi. ylece. Bunun gibi. Byle. f. Doru ve hak syleyen. Gecenin ilk saatlerinde gitmek. Zahmetli ve meakkatli yolculuk yapmak. Karn guruldayan kii. * Necaseti edit kii. Erkek fre. Sidik zorluu olan kimse. Boaz altndaki ukurcuk. f. Toprak rengi. Toprakla alkal. Kra. Heybe. Hakl, hak sahibi olan. * Mstehak, lyk, mnasib. "(C.: Hakaik) Bir eyin asl ve ess. Mahiyeti. Gerek. Doru. Sahih. Knh. Sbit ve vki. * Kadirbilirlik. Sadkat, doruluk. Kinat ve tabiat ve uluhiyet hakknda btn tebih ve mecazlardan ri ve zhir olan gerek. * ""Mecz"" karl, esas olarak kullanlan kelime. * Edb: Bir kelime neyi anlatmak iin konulmu ise, bu kelimenin o mnada kullanlmas; gz kelimesinin, ayn o bilinen uzuv mnasnda kullanlmas gibi. (Bak: Mahiyet, Mecaz)"

hakkat

z, asl, gerek.

1007

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hakikat-bn hakkatbn hakkatdr Hakikaten hakkatfen Hakikat-gu Hakikat- hriciye Hakikat- sbite hakkatmedr Hakikat-perest hakkatperest hakkatperestne hakkatiken Hakikat-inas Hakikat-inasne hakk Hakik Hakle Hakim ebu abdullah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hakikat gren, hakikat anlayan. Hakikatinas. Hakikata inanan. hakikat gren. hakikatl. Dorusu, gerekten, hakikat olarak. hakikat saan. f. Doru szl. Doru konuan. Hayat gibi lem-i ehadete gelmi varlk. f. Sbit, deimez hakikat. hakikatn kayna. f. Hakk ve hakikat seven, hakikata inanan. Drst, hakikat . hakikata pek dkn. hakikata dkncesine. hakikat kran. f. Hakikat doru tanyan, bilen. Hakikata imn eden. f. Gerei, hakikat tanyana yakacak surette. gerek, asl, z. Gerek. Hakikate mensub. Shici, doru. Uzun buday. * Barsak iinde olan su. Muhammed bin Abdullah ibn-i Beyyi' (Hi: 321-405) Smniye Devleti Niabur Kadlnda bulunmu byk muhaddislerden, afi fakihlerinden, asrnn en byk din limi diye bilinen bir zattr. Bir ok eser te'lif etmitir. Balcalar: El Mstedrek Ale-s Sahihayn, Kitab-l lel, El-klil, El-Emali, Teracm- yuh, El Medhal il lm-is Sahih, Fazil-l mam- afi, Tarih-i Ulem-i Niabur, Marifet-l Hadis nvanlarndadr.

1008

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hakm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hikmetle muttasf olan ve mevcudatn hakikatna vkf olan. Hikmet mtehasss. lm-i hikmette mtebahhir ve mtehasss olan. ve emirleri hikmetli ve yanlsz olan. * Tabib, doktor.

Hakmane hakmne Hakm-i lokman Hakm-i mutlak hakmiyet Hak-nihad hakr Hakir Hakirne Hakister Hakiyan hakk Hakk Hakka

f. Hikmetli olarak. Hakm olana yakr surette. hikmetlice. (Bak: Lokman) Tam hikmet sahibi olan. Cenab- Hak (C.C.) hakmlik. f. Mtevazi, kibirsiz, alak gnll. aa, kk, nemsiz. Kk. Ehemmiyetsiz. Kymetsiz. tibarsz. Kudretsiz. f. Hakircesine. Hakir bir kimseye yakacak tarz ve ekilde. f. Kl, ate kl. (Hki. C.) nsanlar, nev'-i beer, dnya halk. doru, gerek, pay, adalet, din. Kazma. Oyma. Maden zerine yaz ilemek. (Hakkan) Doru olarak. Gerek. Hakikat olarak. Lzm ve sbit klmak.

Hakkk Hakkak Hakkk hakkalyakn hakkan Hakkan Hakkan hakkaniyet

Hakkeden. Mhr vesair kazyan. Hokkac, kutucu. Mhr ve saire kazma, hakkklk. kendisi yaamcasna en yksek seviyede bilme. gerekten, dorusu. Hakikaten, dorusu. Hak ve adalete uygun. Haklla uyar ve yakr. gereklik ve doruluk.

1009

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hakkaniyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haktan ve doruluktan ayrlmamak. Adalet zere bulunmak. Adalet ve insaf ile lzm olan icra etmek.

Hakk-bnane Hakk-bn Hakk-cu Hakke Hakketmek Hakk-gzar Hakk- miriyyet Hakk- ihtitab Hakkyet Hakk-i mhr Hakk-i sehv Hakk-inas Hakk-ul yakn

f. Hakk tanyana gre. f. Hakk grme, hakk tanma. f. Hak aryan. Arka yk. * Di. Oyarak veya kazyarak ilemek, yazmak. f. Haktan ayrlmayan, hakk tanyan. mirlik hakk. Ormana yakn olan kimselerin ormandan odun kesmek hakk. Hakllk. Mhr kazma. Yanl kazma. f. Hakka riayet eden. Hakk tanyan. Hak ile amel eden. (Hakk-al yakn) Mrifet mertebesinin en yksei. En yakn bir surette hakikat mahede edip yaamak hali. Atein yakc olduunu btn hislerimizle yakndan duyup yaadmz gibi. (Bak: Yakn)

Hakl Hakle Hakm Hakn

Ziraate uygun yer. (C.: Hkl) inde bin ve aac olmayan mezrea. Atn azna gem vurmak. St tuluma koyup toplamak ve saldka zerine koymak. * Men etmek, engel olmak.

haknm Hak-perest

hakk gsteren. "f. Doruluktan ayrlmayan, doruluu ciddi ve samimi seven. Hakka iman eden ve hak zere mil olan.(Fenn-i db ve ilm-i mnazarann lemas mabeynindeki hakperestlik ve insaf dsturu olan u: ""Eer

1010

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir mes'elenin mnazarasnda kendi sznn hakl ktna taraftar olup ve kendi hakl ktna sevinse; ve hasmnn haksz ve yanl olduuna memnun olsa, insafszdr."" Hem zarar eder. nki: Hakl kt vakit o mnazarada bilmedii bir eyi renmiyor; belki gurur ihtimali ile zarar edebilir. Eer hak hasmnn elinde ksa; zararsz, bilmedii bir mes'eleyi renip, menfaattar olur; nefsin gururundan kurtulur. Demek insafl hakperest, hakkn hatr iin nefsin hatrn kryor. Hasmnn elinde hakk grse, yine rza ile kabul edip, taraftar kar; memnun olur. L.)" hakperest hakperestne Hakr Hak-sever hakinas Hakud Hakv Hakve Hal' (hule) hakka pek dkn. hakka pek dkn biri gibi. Hor grmek. Adaletle hareket eden, doru bildii eyden ayrlmayan, drst. hakk tanyan. ok kin gden, haseti. (C.: Ahk-Hukka) Fota. Don. * Br. Yrek ars. Debblarn dibgat ettikleri derinin kaznts. * Vurmak. * Men etmek, engel olmak. * Hediye vermek, at etmek. * Cima etmek. Hal' edilme Hkmdarn tahttan indirilmesi. * Boanm olmak. * Kovulmu olmak. Hal' Kaldrma. Kal' etme. * Hkmdar tahttan indirmek. Azletmek. * Mansb ve mesnetten ihra etmek. * Elbise gibi eyleri soymak. * Bir eyi izle edip ayrmak ve terketmek. * Karsn boamak. Evldn evldlktan reddetmek. Hal Kk Hindistan cevizi.

1011

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hal Hala

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yapp bitirme, indirme. (C.: Hlt) Babann kz kardei, hala. Arapada: Anann kzkardei. Teyze.

Hal Hal' Hala' Hala(t)

(Harf-i cerrdir) stisnaya dellet eder. Bo, hli. * Ayak yolu, abdesthane. * Devenin kmesi. Koparmak. * Pimi et. Yzszlk, utanmazlk, hayszlk. * Ktlnden dolay ailesi ve cemaat kendisinden ayrlan kimse.

Halab Halaca Halafet Halahil

f. amur, bataklk. Bataklk arzi. f. Ayak yolu, abdesthane. Ahmaklk, hamkat, budalalk. (Halhal. C.) Arap kadnlarnn ss olarak ayak bileklerine taktklar halkalar. Bunlar altun veya gmten yaplr.

Halaif Halaik Halail Halak Halaka Halakat Halak Halakim Halal Halal(et) Hala'la' Halale Halalu

Halifeler. (Halayk) (Halk. C.) Mahlukat. Yaratlmlar. * Huylar. Tabiatlar. (Halile. C.) Nikhl kadnlar, zevceler, karlar. Nasib, hisse. (Hlik. C.) Berberler. Halukluk, gzel ahlkllk, iyi huyluluk. * Dzlk, dmdzlk. Paavrac. (Hulkum. C.) nsan ve hayvanlarda boazlar. Dostluk, ahbaplk. * ki ey arasnda aklk olma. ki eyin aras ak olmak. * Dostluk. Samimi dostluk. Erkek srtlan. Kadn e. Halile, zevce. f. Kavga, d, amata, grlt.

1012

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Halas hals halskr Halae Hal-aina Halat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kurtulma, kurtulu. Selmete ermek. kurtulu. kurtarc. f. Gemi dmeni. * rp. f. Hl ve durumdan anlayan. (Hle. C.) Halalar. Babann kz kardeleri. Arabada: Anann kz kardeleri. Teyzeler.

halvet Halavet Halavetbah Halavet-i kelm Halavetyab Halayk halyk Halb Halba Halbe

tatllk, irinlik. Tatllk. irin olmak. f. Zevk veren, hlvet veren. Szn gzellii ve akcl. f. Zevk bulan, halvet bulan. Cariye, hizmeti. hizmeti. St samak. Ahmak. akn. * Aldatc, hilekr, sahtekr. (C.: Halbib) Bir yar yapmak veya bir eye yardm etmek iin toplanan atllar grubu.

Halbes

(C.: Halbis) Bahadr, kahraman. Bir eye smsk balanp ayrlmayan kii.

Halbuki Halbus Halc Halce Halcem Hald

(Hl bu ki) Hakikat ve dorusu udur ki, yle iken. Sereden kk bir ku. ekmek. * Hareket etmek. Uzak, rak yer, baid. Uzun, tavil. Devamllk. Sreklilik. Dimi. Bki.

1013

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hal-dar Hale f. Benli, benekli.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Annenin kz kardei. Teyze. Trkede babann kz kardeine hala denir. Arabada dayya ""Hl"" denir."

Haleb Halebe Haleb Halec halecn Halecan Halecan- kalb Haled Haledar Halede Halef an-selef

St sama. Salm st. (Hlib. C.) Kandranlar, aldatanlar, hile yapanlar. Halepli, Halep ahalisinden olan. almaktan, yrmekten veya ibadetten kemiklerin armas. kalbin arpnts. Titreme. Kalb arpnts. Heyecan. Kalb arpnts. Kalb. Haleli, halelenmi. Parlak daireli. Kpe. Seleften halefe geme. Geen ve gidenden, gelene kalma. Babadan evlda geme.

halef Halef Halefen Halefiyyet Halek halel Halel

birinin yerine geen. Birinin yerine sonradan geen kimse. Babadan sonra kalan oul. Arkadan gelerek. Haleflik, birinin yerine gemi olma. Kara, siyah. bozukluk, zarar. Bozukluk. Eksiklik. * Bakas tarafndan verilen zarar. * ki eyin aral. Boluk. Aklk.

haleldr Haleldr Halelpezr

bozulmu, zarar grm. f. Bozma. Bozulma. Bozulmu. f. Bozulan, Halel bulan. Eksik. Fesad kabul eden. Bozuk.

1014

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Halem Halemat Haleme Halen Halenbus Halenc Halesa Halevar Halevat Halezon Half half Half(e) Halfe Half- imm Half Halhal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Helk olmak. * Dibgat yaparken derinin kurtlanmas. (Halme. C.) Meme ular, meme balar. (C.: Halem-Halemt) Meme ba. * Byk kene. * Bir ot cinsi. u anda, henz, imdiki hlde. Sere renginde, ondan kk bir ku. (C.: Halnic) Aa, ecer. (Hlis. C.) Hlis, sfi. f. Ay eklinde olan, hill gibi olan. (Hal. C.) Halvetler, boluklar. * Yalnz bulunulacak yerler. Smkl bcek kabuu. Kabuklu smkl bcek. Ard. Arka. Kendinden sonra gelen. Arka taraf. arka. Yemin etmek. Andimek. Kasem etmek. Andime, yemin etme. mmn ard, arkas. Arka, ard ile alkal olan. Eskiden kadnlarn ss iin ayaklarnn topuklariyle baldrlar arasna yani ayak bileklerine taktklar altundan veya gmten yaplm halka. Ayak bilezii.

Halhale Halk

Esneklik, elstikiyet. (C.: Huluk-Havlk) Byk da. * Aaca dolam olan zm ubuu. * St ile dolu olan koyun memesi. * Tra eden. Berber.

Halkyyet Hal'

Yaratclk. Halk edicilik. cad ve takdir. Ailesinden ayrlan kimse. * Kurt.

1015

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hali'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Boanm erkek, zevcesini er'an terketmi adam. (Mennesi: Hlia'dr.) * taatsz, isyan eden, utanmaz, kaytsz, hayasz. * Kovulmu. * Soyulmu.

Hal Hali Halib Halb halc Halc

Gamsz, kedersiz, gailesiz, dertsiz. * Evlenmemi erkek, bekr adam. Tenh. Bo. Sahipsiz. Issz. inde bir ey olmama. St, st satan kimse. * Sidik borusu. Taze st. liman, koy. Liman. Boaz. Kanal. Krfez. Koy. Denizin kara iine nehir gibi uzanm ksm. * Irmak. * Byk anak. * p. * Deve az.

Halic(e) Halce Halice Halc-i fris Hali halie Halie Halid bin sinan

Hareket ettirme. Sarsma, oynatma. inde hurma slanm st. * zm sknts. Pamuk eiren. Basra krfezi. (Bak: Halc) kk hal. Kk hal. Kilim. Seccde. (Kalie de yazlr.) "Ben Abes kabilesinin Bin-Bagis'ten ehl-i tevhid bir zat olup; Hz. Peygamber Efendimiz, bu zat hakknda: ""O bir nebi idi, fakat onun kavmi onu zyi etti"" buyurmulardr. Kendisi Peygamberimizin zamanna yetiememi ise de kz Nezd, Hz. Peygamberimize geldiinde, o srada Peygamberimizin yetini okuduunu iitince: ""Bunu, babam da okurdu"" demi olduu rivyet edilir."

Halid bin velid

"Chiliye devrinde Kurey erafndand. Hudeybiye muahedesinden sonra Mslman oldu. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, kendisine Seyfullah namn vermitir. ok kahraman bir gazi idi.

1016

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suriye, Filistin, am gibi yerler onun himmeti ile feth olunmutur. 18 Hadis-i erif nakletmitir.Hicri 21 senesinde Suriye'de dar- bekaya gerken: ""Bunca muharebelerde bulunup bu kadar yaralar alm olduum halde, hi birinde vefat etmeyip akbet yatakta ldme kederleniyorum."" melinde konumu, atn ve silhlarn fisebilillah vakfetmitir. (R.A.)" Halid Halidat Halide Halif Halife halfe Halife-i evvel (Hulud. dan) Sonsuz, ebedi. Daimi. (Hlide. C.) Srp gidenler, devam edenler. Hlid'in mennesidir. (Bak: Hlid) Yemin ederek szleenlerden herbirisi. "(C.: Halef) Su iinde biten bir ot. (Trkede ""kandra"" derler.)" ncekinin yerine geen, Peygamberimizin vekili. "Devlet dairelerinde yaz ilerinde alanlar. Tanzimattan evvel kalem tekilt; halife, halife-i sni, halife-i evvel olmak zere derece idi. Ondan sonra bir ksm dairelerde bunun yerine ba ktib, bazlarnda da mmeyyiz-i evvel denilmitir." Halife-i mslimn Yavuz Sultan Selim Han'dan sonraki Osmanl Padiahlar hakknda kullanlm bir tabirdir. Mslmanlarn halifesi demektir. Halife-i ruy-i zemin Yeryznn halifesi mnsna gelen bu tabir, Yavuz Sultan Selim Han'dan sonra Osmanl Padiahlar hakknda kullanlmtr. Halik Halika Halike Halik Halil (halile) hall Helk olan. Mahv olan. Fenaya giden. Fni. Zil. (C.: Halayk) Tabiat, mahlukt. ok hrsl, haris olan nefis. Demirci. Zevc, koca. Nikhl kar. Zevce. samimi dost.

1017

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Halil halliye Haliliyye Hallullah Halilullah Halil-r rahman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Samimi dost. Sdk dost. * Nahif ve fakir kimse. (L.R.) dostane mnasebet ve samimi kardelik. Samimi dostluk ve kardelik. " ""Allahn dostu"" mnsnda ibrahim aleyhisselmn nam." Allah'n dostu, Hz. brahim (A.S.). Allah'tan bakasndan hibir zaman yardm dilemeyip, O'nun dostluunu ihtiyar eden Hz. brahim'in (A.S.) lkabdr.

halm Halm Halmne halme Halme

yumuak huylu, kzmayan. Yumuak huylu. Ho muamele yapan. (Bak: Elhalm) f. Yumuak surette. Yumuak huylulara yakr bir tarzda. yumuak huylu kadn, Peygamberimizin st annesi. Yumuak huylu kadn. * Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n st anasnn ismi. Beni Sa'd bin Bekr kabilesindendir. Halime-i Sa'diye diye de anlr. (R.A.)

Halin Halis Hals Halt Halita

Ahmak. Bahadr ve haris kimse. Karm, muhtelif. * Siyah ile beyaz karm sa. * Tel. Buz. Kra. Dolu. Kark halde olan. Karma. ki veya muhtelif maddelerden yaplm. * Madenlerin birbirleriyle birlemelerinden hsl olan mrekkep madde.

halita Halita-i dima

kark olan, karma. f. Akldaki muhtelif mes'ele ve fikirler. Dimadaki kark, muhtelif bilgiler.

Hal-l-izar Haliye Haliyen

Yz yrtk. * Mc: Edepsiz, ahlksz, utanmaz. (C.: Havl) Kendini ssleyen kadn. (Hli. den) Bo olarak, bo olduu hlde.

1018

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haliyyat Haliyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Haliye C.) Bekr kadnlar, evlenmemi kzlar. Bandan boanm deve. * Yabanc bir yavru emziren deve. * Byk gemi. * Ar kovan. * Ahlktan kinyedir. * (C.: Haliyyt) Bekr kadn, evlenmemi kz.

halk Halk

insan topluluu. nsan topluluu. nsanlar. * Yaratmak. cad. rnei ve benzeri olmayan bir eyi yaratmak, ibd' eylemek. * Bir eyi yumuatp dzletirmek. (Bak: na, bda')(Sivrisinein gzn halkeden, gnei dahi O halketmitir. M.)(Kinat elinde tutamayan, zerreyi halkedemez. M.)(Hem semvat ve arz halkeden, semvat ve arzn meyvesi olan insann hayat ve memtndan ciz kalr m? S.)

halka Halka Halkabegu Halkabend Halka-i b-gn Halka-i drr Halka-i zikir Halkan Halkav Halkazen Halk- cedid

daire, ember. Ortas bo yuvarlak ekil. * Dire eklinde olan ey. f. Kula kpeli, kula halkal. * Mc: Kle, esir. f. Toplanp yuvarlak meydana gelecek ekilde oturma. Gkyz, sem. nci dizisi. Tasavvufta, zikir esnasnda daire eklinde oturmak. Yaradla, hilkata. Halka eklinde. f. Kap alan, kap halkasn vuran. Ba's bade-l mevt, yeniden yaratl. Yeniden yeniye tekrren yaratlma. Ana karnndaki ocuun, insan suretine inklb ettii devre.

Halk- d cihan Halk- ef'l

ki cihann halk. * llerle diriler. "Mu'tezile frkasnn bir tabiridir. Hayvan ve insanlarn, kendi fiillerinin hakiki messiri olduunu iddia etmelerine verilen isimdir.

1019

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bu iddilarn Ehl-i Snnet ulems msbet delillerle reddetmitir.)(Ehl-i dallet ve bid'at frkalarndan bir ksm zatlar, mmet nazarnda makbul oluyorlar. Aynen onlar gibi zatlar var; zhiri hibir fark yokken, mmet reddediyor. Bunda hayret ediyordum. Mesel: Mu'tezile mezhebinde Zemaher gibi, 'tizalde en mteassb bir ferd olduu halde, muhakkkn-i Ehl-i Snnet, onun o edit itirztna kar; onu tekfir ve tadlil etmiyorlar, belki bir rah- necat onun iin aryorlar. Zemaher'nin derece-i iddetinden ok aa Ebu Ali Cbba gibi Mu'tezile imamlarn, merdut ve matrud sayyorlar. ok zaman bu sr benim merakma dokunuyordu. Sonra ltf-u lh ile anladm ki: Zemaheri'nin Ehl-i Snnet'e itirzt, hak zannettii mesleindeki muhabbet-i haktan ileri geliyordu. Yni, mesel: Tenzih-i hakiki; onun nazarnda, hayvanlar kendi ef'line hlik olmasiyle oluyor. Onun iin, Cenab- Hakk' tenzih muhabbetinden, Ehl-i Snnet'in halk- ef'l mes'elesinde dsturunu kabul etmiyor. Merdut olan sir Mu'tezile imamlar muhabbet-i haktan ziyade, Ehl-i Snnet'in yksek dsturlarna ksa akllar yetiemediinden ve geni kavnin-i Ehl-i Snnet, onlarn dar fikirlerine yerleemediinden, inkr ettiklerinden merdutturlar. M.)" Halk- ezdad Birbirine zd halleri bir eyde yaratmak. Mesel: Bir zerrede hem def edici hem de cezb edici (ekici) kuvvetin bulunmasn yaratmak. Halk- er "errin yaradl.(te Mu'tezile bu srr anlamadklar iin ""Halk- er erdir ve irkinin icad irkindir."" diye Cenab- Hakk' takdis iin errin icadn ona vermemiler, dallete dmler. M.)" halker kty yaratma.

1020

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hall akd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zme ve dmleme. dame etme. Mkl mes'eleleri ve ileri halledip neticeye balama.

Hall fasl

zme ve ayrma. Aklayarak bitirme. Bir mes'eleyi msbet bir neticeye balama.

Hall

Salamlatrmak. * Dostluk, sadkat. * Fakir, hastalkl, nahif insan. * Sirke.

hallc Hallac Hallac- mansur

pamuu didik didik eden. Pamuk atan. Pamuu didik didik eden. Asl ad Hseyin olan bu zat, tasavvuf mesleinde mehurdur. Manevi istirak hallerinde hissettiklerini, eriata zhiren zd den ifadelerle syledii iin, Hicri 306 senesinde idam edilmitir.

Hallaf Hallak

ok fazla yemin eden kimse. Yaratan, her eyi halkeden, Kadir-i Zlcelal, Allah Teala Hazretleri (C.C.)

Hallk hallkiyet Halll Hallal Halll- mkilt Halll-l ukad Hallas Hallat Halle Halledallah Haller Hall-i mes'ele

yaratan. yaratclk. Halleden, are bulan, zen. Sirkeci, sirke yapan kimse. Zorluklar yenen, mklt halleden kimse. Dmleri zen. * Mc: Zorluklar yenen. Yakalyan, tutan kimse. Yersiz ve mnsebetsiz szler konuan. * Ortal kartran. Fakirlik. * Hcet, ihtiya.* Kum iindeki yol ve gedik. Allah dim ve bki eylesin (melinde du). Bakla. Mes'elenin halledilmesi.

1021

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hall-i mkilt Halli Hallisn hallisn hallakd hallfasl Hallsinasyon hallsinasyon Halme Hals

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mkiltn yenilmesi, zorluklarn zlmesi. (Halliye) Sirke ile ilgili. Bizi hals eyle, bizi kurtar (melinde du.) bizi kurtar. zme ve dmleme. zme ve ayrma. Lt. Tb: Hakikatte olmayan bir eyi varm gibi grme ve iitme. olmayan varm gibi hissetme. Meme ba, meme tepesi. Bir eyi soymak. almak. Kapmak. * Dibinden taze yetien ayrla kark olan kuru imen.

Halsan halt Halt

Kiinin dostu, sevgilisi ve yri. kartrma, hata. Kartrmak. Mnasebetsiz sz sylemek. Bir eyi bir eye kartrmak. Hat etmek.

Halta Haltyyat Halub(e) Haluf halk Haluk Halum halvet Halvet Halvetgh

Kpeklere taklan boyun halkas. Tasma. Yersiz ve mnasebetsiz szler. Salan ey. Stn veya yemein bozulmas. iyi huylu. yi huylu. Gzel ahlkl. slma yakr ahlkta olan. nsniyyetli. Ya peynir gibi olan koyu yourt. tenha yerde yalnz kalmak. Yalnzlk. Tek bana kalmak. Tenhaya ekilme. * Gizlilik. f. Tek bana oturup ibadetle vakit geirilen yer. * Halvet yeri. Gizli olarak grlecek yer.

1022

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Halvetgzide Halvethane halvethne Halvet-i fside Halvet-i sahiha Halvet Halvetniin Haly Halz Ham' (hm') Ham' (humu') Ham madde Ham

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Halvetgzin) f. Halveti, tenha bir yeri semi olan kimse. f. Gizli ibadet yeri. * Gizli konuup grmeye mahsus yer. yalnz kalnan yer. Kar-kocann aralarnda er' mni olmasna ramen birlemeleri. Kar-kocann aralarnda er' mni bulunmamas halinde birlemeleri. gizlilie nem veren bir tarikatn mensubu. Yalnz bana bir yere ekilip ibadetle megul olanlar. (C.: Huliy) Altndan ve gmten olan ss eylar. Kabuunu karmak, derisini soymak. (C.: Ahm') : Kaynata. Zevc tarafndan olan kimseler. Erilik, aksaklk. Bir eyin meydana getirilmesi iin ilenilen ana maddelerden her biri. f. Olmam, pimemi, i. * Nfile, beyhude, boubouna. * lenmemi, zerinde allmam. * Acemi kimse, tecrbesiz. Terbiye grmemi kii.

Hama Hama' Hamaid Hamail

Hfzetmek, korumak. * Kovmak, defetmek. Kara balk. (Hamde. C.) Bir kimsenin medhedilmee lyk olan ileri. (Himle. C.) Tlsm, muska. * Kl kay, klc bele balamaya yarayan kay.

Hamaim Hamak hamkat Hamakat Hamale Hamam(e)

(Hamme. C.) Gvercinler. ki aa veya direk arasna aslarak iine yatlan ayatak. ahmaklk, bnlk. Ahmaklk. Budalalk. Bnlk. Anlayszlk. Bir mala kefil olma. (C.: Hamim) Gvercin kuu.

1023

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamber Hz. Musa (A.S.) zamanndaki Msr Fir'avununun vezirinin ismi.

Hamarat Hamas hamset Hamaset Hamas Hamasiyyat Hamat Hamata Ham-be-ham Hamd sena Hamd

Becerikli, elinden i gelir, cerbezeli. Verem. * Yumuaklkla ve kolaylkla bir eyi karmak. kahramanlk. Yaradltan olan cesret. Bahadrlk. Cesurluk. Kahramanlk. Yiitlik. Hamsetle alkal. Ftr cesarete it ve mteallik. Kahramanlk destanlar. Kaynana. Katlk. * Yanmak. * Boaz ars. * Dar saman. * Kalbin ortas. f. Kvrm kvrm. Bklm bklm. Cenab- Hakk'a hamd ve O'nu isimleriyle medhetmek. "Medih, vmek.Cenab- Hakk'a kar kullarn memnuniyet ve sevinlerini ve O'na hamd ve kr ile medihlerini bildirmeleri, sen etmeleri. (Bak: Elhamdlillah) (Hamd'in en mehur mnas; sfat- kemaliyeyi izhar etmektir. yle ki: Cenab- Hak insan, kinata cmi' bir nsha ve onsekizbin lemi hvi u byk alemin kitabna bir fihriste olarak yaratmtr. Ve Esm-i Hsn'dan her birisinin tecelligah olan her bir lemden bir rnek, bir nmune insann cevherinde vedia brakmtr. Eer insan, maddi ve manevi her bir uzvunu Allah'n emrettii yere sarfetmekle hamdin ubelerinden olan ""kr- rfi""yi if ve eriata imtisal ederse, insann cevherinde vedi'a braklan o rneklerin her birisi kendi lemine bir pencere olur. nsan o pencereden o leme bakar. Ve o leme tecelli eden sfatla, o lemden tezahr eden isme bir mir'at ve bir yine olur. O vakit insan; ruhu ile, cismi ile, lem-i ehadet ve lem-i gayba bir hlsa olur. Ve

1024

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

her iki leme tecelli eden, insana da tecelli eder. te bu cihetle insan, sfat- kemaliye-i lhiyyeye hem mazhar olur, hem mzhir olur. ..)(Hamd sen, medih ve minnet O'na mahsustur, O'na lyktr. Demek nimetler O'nundur ve O'nun hazinesinden kar. Hazine ise dimdir. M.)" hamd Hamde Hamdele medih ve kr. Ate grlts. """Elhamdlillah"" demenin ksaca ismi. Bu szn masdar haline getirilip ksaltlmas." hamdele hamdsen Hame' Hame Elhamdlillah sz. medih, kr ve vg. Uzun mddet su ile yumuayp deimi cvk ve kokar amur. Balk. Ya ot demeti, taze ekin destesi, bir sap zere bitmi taze ekin. * Havas bozuk hastalkl yer. Hamec Hamek Hamel Zayflk. Her eyin kkleri. * Siyah bulut. Kuzu. * Ast: Burlardan birinin addr. Bu burcu tekil eden yldzlar kuzuya benzedii iin arapa kuzu demek olan hamel denilmitir. Gne bu burca 21 Mart'ta girer ve gece ile gndz bir olur. Hamelat Hamele hamele Hamele-i ar Hamele-i hccet Hamele-i kur'an Hamele-i mmtesil (Hamle. C.) Saldrlar, saldrmalar. * Atlmalar, atllar. Tayanlar, yklenenler, kaldranlar. tayanlar, yklenenler. srfil, Cebril, Mikil, Azril (A.S.)lar. Gnah ve sevablar yazan melekler. Hfzlar. Kur'an ezbere okuyup ilmi ile amel eden mes'ud kimseler. Ald emri imtisal edip yklenen, mes'uliyeti zerine alan.

1025

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ham-ender-ham Hamer Hame-zen Hamh Hamhama Ham- zlf Ham Hamid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kvrm kvrm, bklm bklm. Davarn arpa yemekten dolay iinin ve aznn kokmas. f. zerinde kalem kesilecek let. Fahirlenmek, byklenmek, kibirlenmek. Atn yulaf ve su grdnde kard ses. Sa llesinin kvrm. f. Geveklik, hamlk. Alevi snen ate. * l, lm. Snm. idrksiz. Skit ve sessiz. l gibi halsiz olan.

Hamd

Sena edilmee, medhedilmee elyak olan. Dnya ve hirette hamd kendisine mahsus olan Allah (C.C.) * Isparta Vilyetinin Osmanllar devrindeki ad.

Hamide Hamideg Hamie Haml Hamil Hamle

f. Kambur, erilmi, kemerli. f. Kamburluk, eri br olmaklk. Hararetli, amurlu, volkanl, alevli, dumanl. Kefil. * Baka yerden getirilen olan. Kt tannm olan kimse. Sklndan dolay birbirine girmi olan aalar. * Aa ve ot bitmi kumlu yer. * Dek araf.

Hamilen Hamim Hamme Haminne Hamr Hamr(e) Hamre

Hmil olarak. Tayarak, gtrerek. * Hmil olduu halde. Scak ve kzgn su. * Yakn hsm, soy sop. * Samimi arkada. (C.: Hamyim) Her nesnenin iyisi. Hanm nine sznn bozulmu ekli, byk anne. (Hmr. C.) Eekler. Hmarlar. Eyer yapmada kullanlan tysz beyaz deri. Hamur iine katlan maya.

1026

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hamr-gr Hamr-i mye Hams Hami Hamit (hmit) Hamit Hamiye hamiyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hamurcu, hamur yourucu. Mayann hamuru. Beinci. Hamis gn. Perembe gn. Mektubun altna sonradan yazlan szler. Hiye. Yanm ve prsm st. iddetli, salam. * zerinde kl olmyan ya tulumu. Trnak kenar. * Kzm, kzgn. din ve millet gibi nemli deerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusu.

Hamiyet

Gayret. * Nmustan gelen gayretle utanma veya kzma. * stinkf etmek. * Mukaddesat ve milletin haklarn, mmus ve haysiyeti korumak hususlarnda gsterilen gayret ve ihtimam hasleti. man ve slmiyeti ve Hz. Peygamber'in (A.S.M.) Snnet-i Seniyyesini ve din ve mcahede kardelerini muhafaza ve mdafaa etmek gayreti.

hamiyetfur Hamiyet-fru

hamiyetlilik taslayan. f. Kendini beenip hamiyetli olduunu iddia eden. Hamiyetli olduunu gstermee alan.

Hamiyet-i chiliye

f. Chillikten gelen rklk gibi btl inanlar koruma gayreti. * Cenab- Hakk'n ve Resul- Ekrem'in (A.S.M.) nehyettii ve hak dine uymayan eski ve kt inanlar muhafaza gayreti.

Hamiyet-kr hamiyetkr Hamiyet-mend Hamiyet-mendne

f. Hamiyetli. Haysiyet ve eref sahibi. hamiyetli. (C.: Hamiyyet-mendn) f. Hamiyetli. f. Hamiyetlicesine. Hamiyetli olan bir kimseye yakacak ekil ve surette.

Hamiyet-mend

f. Hamiyetlilik, hamiyetli olu.

1027

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hamiyetperver Hamka Hamke haml Haml hamiyetsever.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahmak ve budala kadn. (C.: Humuk) Bit. yk, yklenme, ykleme. Yk. * Srtna yk alp getirmek. * Kadnn karnndaki ocuk. * snad. Yklenme.

Hamle hamle Hamlec hamletme Hamletmek Hamm Hammadun Hammal

Hcum etme. Atl, saldr. Savlet. yklenme, saldrma. Bkmek. ykleme. Yklemek, zannetmek. Kuyuyu temizlemek. * Evi sprmek. * Etin kokmas. ok hamdedenler. ok ok kr ve du edenler. (Haml. den) Bir cret karlnda eliyle veya srtyla yk tayan adam. * Mc: Kaba, grgsz, terbiyesiz.

Hammaliyye Hammam Hammam Hammamiyye

Hamal creti. Banyo, hamam. Hamam idare eden adam veya kadn. Hamamc. Edb: Divan Edebiyatnda giri ksm hamam elencesi tasvirine tahsis olunan kaside.

Hammar

(Hamr. den) arap yapan veya satan kimse. Meyhaneci, arapc. * Tas: Mc: Mrid, eyh, klavuz.

Hamme

(C.: Humm) Kaplcann scak suyu. * Kuyruk yann kkrda. * Kzdrmak mnasna mastar da olur.

Hammurabi Hamnane

(Bak: Nemrud) Kene.

1028

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hamr Hamr Hamra arap. Yzmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mennes) ok krmz, kzl renk. * iddet ve meakkatli geen yl. * iddetle olan lm. * Arap olmayan cinsten. * Yz kzarm kadn.

hamr Hams(e) Hamse hamse Hamse-i l-i ab Hamsenvs

krmz. Alk. * Yaradaki iin inmesi. Be (says). be. (Bak: l-i Ab) f. Hamseci, hamse yazan. Mesnevi tarzyla be kitabdan ibret bir takm yazan kimse.

Hamsn

Elli. * Erban denen krk gnlk kara ktan sonra gelen elli gnlk k.

Hamsun Ham Hamek Hamde Hamt

Elli says. Kamak. * Trmalamak. Mestin stne vurulan para. f. Bklm, erilmi. iddetli ve zahmetli olmak. * rmek. * Mtegayyer olmak, deimek.

Hamta Hamtar Hamul Hamulane Hamule hamle Hamul

zm ieinin kokusu. Dolu krba. * Yay kirii. (Haml. den) Sabrl, metanetli, tahammll, dayankl kimse. f. Tahammll kimseye yakr ekilde. f. Yk. Yk tayan nakil vastalarnn yk. yk. Tahammlllk, sabrllk, dayankllk.

1029

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hamum Hamun Hamus Hamu ham Hamuan ya.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bozkr. Byk sahra, dz ova. Skin olmak, susmak. Sivrisinek. susmu. Mevlevi tbirlerindendir. Konya'da Mevlna'nn trbesi haricinde ve kble cihetindeki byk kabristana verilen isimdir. * Sessizler, susmu olanlar, uykuda olanlar.

Hamuane Hamu Hamv Hamyaze Hamye Hamz Hamza (r.a.)

f. Sessizce, ses karmadan. Sessizlii andrr bir ekilde. f. Susma, skut etme. Sessizlik, skunet. Scaklk. f. Esnek, elstik, esneme. * Kt hareket, fen i. ine ya ve zeytin konulan kap. Ekilik. Kekrelik. Abdulmuttalib'in olu olup, Resulllah'n (A.S.M.) amcasdr. nceleri, slm dinine kar olanlarla beraberdi. Ebucehil'in slm dmanln ok ileri gtrmesi karsnda, imana girip Ebucehil ve din dmanlarna kar kt ve slm'a byk hizmetleri oldu. Uhud Gazas'nda 57 yanda iken ehid edildi.

Hamza Hamze Han u man han Han

stemek. Arzu etmek. * Eki olan her ota derler. Baklaya benzer bir bitki. (Hanmn) Ev. Bark. Ocak. Ehil ve iyal. eski zaman oteli. f. Okuyan, okuyucu, aran manasna gelir. Mesel: Du-hn : (Niyaz ve tazarrukrane bir tezelll ile) du okuyan.

Hana

Yaramaz ve bo szler konumak.

1030

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hanacr Hanadk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hancere. C.) Grtlaklar, hanereler. (Handek. C.) Hendekler. Bir meknn etrafna kazlan geni ve derin ukurlar.

Hanadr Hanadis Hanak Hanan Hanasr Hanasire Hanat Hanazr Hanbel Hancer

Grme kabiliyeti kuvvetli olan. (Hnds. C.) Musibetler. * Karanlk geceler. * iddetli hller. (C.: Hnk) Hiddetlenme, kzma. Merhamet, efkat, acma. Helk olmak. Hynet ehli, hinler. (Hn. C.) Dkknlar, meyhaneler. (Hnzr. C.) Hnzrlar, domuzlar. bir mezhep, bu mezhepten olan kimse. Ucu sivri, iki taraf keskin byk bak. Halk dilinde haner eklinde kullanlr. Divan edebiyatnda irler, gzellerin kalarn hancere benzetirlerdi.

Hancer-i brran Hanere hanere Haner-i halide Handa hand

Keskin haner. Grtlak, boaz. grtlak. Saplanm haner. f. Devaml glme, srekli olarak glme. * Devaml glen, srekli glen.

Handan handn Handan-ru(y) Hande hande

f. Glen, glc, mesrur. glen. f. Gler yzl, gle, mtebessim. f. Glme, gl. gl.

1031

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Handebaha Handebar Handeferma Handefean Handehari Hande-i ftb Hande-i gl Handek gazvesi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gldrc, tebessm ettirici. f. Gldren, gldrc. f. Gldrc, gldren. f. Glmsemeler datan, glmeler saan. f. Bir kimseye alay tarznda glme. Gnein glmesi. Gnein domas. Gln amas. Peygamberimizin (A.S.M.) byk muharebelerinden birisi olup, hicretin beinci senesinde evval aynda vuku bulmutur. Asl muharebeyi uyandranlar Beni Nadir kabilesi olup bunlar Kurey ve Gatfan kabilelerini de davet etmekle hepsi birden Medine-i Mnevvere'ye hcuma getikleri vakit, Hz. Resullulah Efendimiz Selman- Fris'nin (R.A.) reyiyle Medine'nin etrafna hendek kazlmasn emretti. Bu mnasebetle Gazve-i Handek denmekle mehur oldu. Muharebe bir ay kadar devam edip, nihayet Yahudilerle Kurey arasna nifak dm ve kfirler iddetli bir frtnaya tutulup perian bir halde dnmlerdir.

Handek

Kale ve tarla gibi yerlerin etrafna kazlan geni ve derin ukur. Hendek.

Handekr Handeknan Handemehun Handemu'tad Handen Handenma Handeris

f. Glen, tebessm eden, glc. f. Glerek, gle gle. f. Devaml glen. ok glen. f. Devaml glmeye alm olan, her zaman glme alkanl olan. f. Okumak. f. Glen. Eski arap.

1032

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Handeriz Handeruy Handezen Handistan Hane ber-du Hane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Glp duran, devaml glen. f. Mtebessim, gler yzl. f. Glen. f. aka, ltife. Evi omuzunda. Avare. Serseri. "f. Ev, mesken, beyt. * Mat: Basamak, blm, gz. * Baz kelimelerle birletirilip mrekkep isim yaplan bir ""ek"" tir. ""Hasta-hane, eczahane, yaz-hane, kraat-hane"" gibi."

Haneberendaz Hanedan Hanef Hanef Hane-fru Hane-g Hane-gir Hane-harab

(Hne ber-endaz) f. Ev ykc. f. Soyca dindar ve asil ile. * Peygamber (A.S.M.) sllesi. stikamet, doruluk. * Ayak erilii. * Erilik, udl. bir mezhep, bu mezhepten olan kimse. f. Ev komisyoncusu, ev telll. f. Evcil, evde beslenen. Evde bulunanlardan, evdekilerden. f. Bir yeri mekn sayan kimse. f. Chil, bilgisiz. * Evi yklm, evsiz barksz kalm. * Hli perian olmu kimse. * Mc: Mflis, zrt, sefil.

Hane-huda Hane-i avarz

f. Ev sahibi, sahib-l beyt. Avarz ve bedel-i nzul ve buna benzer vergiler ve teklifin toplanmasnda tutulan l. Buradaki hanenin, lgat mnas olan evle mnasebeti yoktur. Kasabalar, kyler nfuslarna ve emlk ve arazilerinin miktar ve hslatlarna gre hane itibar edilir ve mahall masraflarla sair vergiler ona gre tanzim edilirdi. Bu usul Tanzimat- Hayriyeye kadar devam etmitir. (O.T.D.S.)

Hane-i yine Hane-i devvar

Her yan birbirinin ayn olan oda, salon veya kk. Dim dnen, devreden hane. * Mc: Yldz.

1033

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hane-i ferda Hane-i huda Hanek Hane-k Hanen Hanes Ahiret. Beytullah, Kbe.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azn tavan, damak. f. Mirasyedi, sefih. evk. * Nefsin cima arzusu. Burnun u tarafnn biraz yksek olup geri ksmnn bask olmas. * Sr burnu.

Hane-suz

f. Ev yakc. * Mc: Gz darda olan, kendi ilesini dnmeyen kimse.

Hane Hanev Hanez Hane-zad Hanfec Hanfes Hangah

(C.: Ahn) Avlanan haere veya ku. * Ylan. Emek. * Davar ksnemesi. Mtegayyer olmak, deimek. * Kokmak. f. Efendisinin evinde dnyaya gelmi olan kle veya cariye ocuu. iman, etli kii. (C.: Hanfis) Yellengen bcei. * Pislik yuvarlayan bcek. f. Allah rzas iin ve misafirleri minnet altnda brakmamak ihls ile fakir ve dervilere ve talebe-i uluma yemek verilen ve misafir edilen yer.

hangh Hangar

tekke. Fr. Eyay muhafaza etmek iin yaplan st rtl, yanlar ak yer. * Uaklar barndrmaya mahsus garaj.

Hanhana Hank Hanm sultan

Sz burun iinden sylemek. Hmhmlk. Bomak. "Tar: Osmanl hanedannda ""sultan"" nm verilen mparatorluk prenseslerinin kzlarna verilen resmi nvan."

Hani'

Karsn boam koca veya kocasndan boanm kadn.

1034

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hanif hanf Hanife Hanifen mslimen hann Hann Hanin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gururlu, marur, kibirli. * Dargn, kskn. islmdan nce eski dinlerin kalntlaryla kulluk eden kimse. Bir kabile ismi. Mslim ve hanif olarak. arzudan gelen inleme, szlanma. Burun iinden alamak. * Burun iinden glmek. Fazla istekten dolay inleyi, iddetli alay. Szlanmak. * evk ve arzu.

Hanin-i hazin Hanin-l ciz'

Ackl szlanma. "Kuru direin inleyip alay. Hurma ktnn inlemesi.(Mescid-i erifte hurma aacndan olan kuru direk (Resul- Ekrem (A.S.M.) hutbe okurken, ona dayanyordu) sonra minber-i erif yapld vakit Resul- Ekrem (A.S.M.) minbere kp hutbeye balad. Okurken, direk deve gibi enin edip alad; btn cemaat iitti. T Resul- Ekrem (A.S.M.) yanna geldi, elini stne koydu, onunla konutu, teselli verdi, sonra durdu. u mu'cize-i Ahmediye (A.S.M.) pek ok tariklerle tevatr derecesinde nakledilmitir. M.)"

Hanre

(C.: Hanyir) Parmak balarndaki boum. * Kadnlarn yn ve pamuk attklar yay. * Kirii olmayan yay.

Hanis Hans hans Haniye Hank Hankah hankh

ki kat olmu kimse.HANS : Zayflk, geveklik. Kebap olmu nesne. yemini bozan. arap. * Erkei ldkten sonra evlenmeyip, ocuuna bakan kadn. (Hnk) Bomak. Boazn skp ldrmek. Boaz sklp boulmak. (Bak: Hangh) tekke.

1035

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hankan Hann Hannak Hannn Hannan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bomak suretiyle, boarak. Yalvarmak. * nlemek. * Esirgemek. Boan, boucu. " ""ok acyan, pek acyc"" mnsnda ilh isim." Rahmetlerin en ltif cilvesini gsteren, Rahman ve Rahm olan ve ok merhametli olan Allah (C.C.)

Hannas

(El-Hanns) (Hunus. dan) Geri ekilerek veya bzlerek, sinerek frsat bulunca vesvese vermek iin dnp gelen. Sinsi eytan. Besmeleyi iitince kaan, gaflete dalnca musallat olan eytan. (Bak: Hunnes)

hanns Hannas Hansa Han-salar Hansir

eytan. eytanla alkal. Srtlan. f. Kilerci, sofracba. (C.: Hansir) Yaramaz, bo, faydasz. * Bir yerden tanan veya gen kimseler, eya ve elbiselerini ykletip gittiklerinde yerde kalan kymetsiz eyler.

Hanefir Hanu Hantal Hantem hanumn Hanun Hanut Hanve Hanya' Hanz

Bela, zahmet. Bakiyye, artan. Kaba, byk ve ar. (C.: Hantim) Kara bulut. * Desti. * brik. * Topraktan yaplan kap. ev, ocak. Gmleyerek esen rzgr. (C.: Havnit) Meyhane, iki iilen yer. * Dkkn. Gzel kokulu bir ot. Beli bklm kadn. Kebap yapmak.

1036

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hanzal(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zakkum. Zakkum aac. Ebu Cehil karpuzu denilen portakal byklnde mevyesi ok ac bir nebat. Karga kaba diye de adlandrlr.

hanzale Hapis haps har Har' Har Hara Hara' harb Harab Harab-abad Harabat Harabe Har'abe harbe harbegh Harabeniin Harabezar harbezr Harabiyet harbiyet harac

meyvesi ac bir bitki. (Bak: Habs) hapis. diken. Yarmak. Yklm, hedmolmu. Deve kuu yumurtasnn yeri. * Ev ortas. Sstlk, zayflk. harap, ykk. Viran. Issz. Ykk. Perian. f. Harabiyetle dolu olan yer. Tam harabe. Harabeler. Viraneler. Meyhneler. Harab yer. ehir veya ev yknts. Perian yerler. nce kemikli, gen ve gzel kadn. * Uzun. * Yeil zm ubuu. yknt. yknt yeri. f. Viranelerde, harabelerde oturan. f. Viranelik. Yknt yeri. yklm yer. (Harab) Yklma. Ykl. Paralanp dal. Zillet ve sefalet iinde haraplk. mslman olmayanlardan alnan vergi.

1037

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Harac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vaktiyle mslman olmayan vatandalardan alnan vergiye denirdi. Arazi haslatndan veya alanlarn emeinden elde edilirdi. Reit ve vcudu salam olan gayr- mslim erkek verirdi. Buna harac- rus veya cizye denirdi. Topraktan alnan vergiye de harac- araziye denilirdi.

Harac-gzar Harac- mukasseme

f. Hara verici. Arazinin hslatndan yerin tahammlne gre alnacak bir vergidir. bu harac, hslata taallk eder. Bir sene iinde hslat tekerrr ederse bu harac da tekerrr der. Fakat mahsult mevcud olmaynca bu vergi de alnmazd.

Harac- muvazzaf

"Tar: Arazi zerine her dnm bana senevi maktuan muayyen bir miktar mebla olarak alnacak bir vergidir. Buna ""harac- vazife"" ad da verilir. Bu vergi, zimmete taalluk eder ve araziden yalnz bilfi'l intifa edilmekle deil, intifaa temekkn ile de tahakkuk eder. Binaenaleyh, byle bir araziyi sahibi kasden muattal brakacak olsa, vergisini yine vermek mecburiyetindedir. (O.T. D.S.)"

Harafe Harafet Harahir

Akln bozulmas. Delilik. Hararetiyle dili yakan tad. (Harhara. C.) Tb: Akcierden gelen hrltlar. * Uykuda iken horlamalar.

Haraib Haraid Haraif Harait Harak harm

(Harbe. C.) Bir kimsenin geinecei eyler. (Harde. C.) Kzlar, bkireler. * Delinmemi inciler. (Harife. C.) Ev iin yaplan gz hazrlklar. Haritalar. Korkudan veya utanmaktan dolay dehet iinde kalmak. dince yasak edilmi ey.

1038

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haram

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hell olmayan, slmiyete ve dince nehyedilen eyler ve ameller. Allah'n izin vermedii, men'ettii eyler. Hellin zdd olan ey.

harm Harami Haramilik

haydut, yolkesen. Kat-t tarik, yol kesen. Haydut. "Tar: Aknc kumandannn itirak etmedii ufak kuvvetler tarafndan dman memleketlerine yaplan aknlar. Bu aknlara yz ve daha fazla aknc itirak ederdi. Aknc kuvvetleri yzden az olduu takdirde ""ete"" ismini alrlard. Byk aknlarda olduu gibi haramilik suretiyle yaplan aknlarda da alnan esirlerden ""pencik"" denilen betebir vergi alnd halde, eteden bu vergi alnmazd."

harmiyet Haram-zade harrt harret Hararet Hararet-bin Hararet-i garziye

haramlk, yasaklk. Gayr- meru mnasebetten domu ocuk. Pi. hararetler, scaklklar. scaklk, s. Scaklk. f. Termometre. Scaklk derecesini gsteren let. Vcudun normal harareti. nsanda ehvan ve nefsan hislerin galeyanda

Hararet-i gariziyyenin iltihab zaman olduu devresi. Hararet-i hev Haras Hars Haraset Hars- harb Hara

Havann harareti. Havann scakl. f. Dilsizlik, dilsiz olma. f. Hayvanla dndrlen deirmen. ift srme. * Srlen yer. Tarla. * Ekincilik, iftilik. Harap olmu deirmen. * Mc: Dnya. f. Hayvan ile dndrlen deirmen.

1039

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haraif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Haref. C.) Balk pullar. Pul pul olan eyler. * Yapraklar balk puluna benzeyen bitkiler.

Harat

Davarn memesinde olan bir hastalk. (Stn para para, ufanm gibi kmasna sebep olur)

Haratn-i hassa

Osmanllar zamannda Topkap Saray'ndaki bir snf san'atkrn ad idi. Bunlar demir ve aa eyay tesviye ederlerdi. Bugnk tbirle tornac demekti. Bileziklerden arklara ve silh yivlerine kadar her eit ey yaparlard. (O.T.D.S.)

Haraz Harazet Harb

Tasadan veya aktan dolay zayflayan. Hastaln uzamas, derdin mzminlemesi. ki veya daha ok devletin birbirleriyle siyasi alkalar keserek silahl kuvvetlerle arpmalar, vurumalar.

harb Harba' Harbak Har-ban Harbat

sava. Kula delik koyun. Yarmak. * Kat'etmek, kesmek. * fsad etmek, bozmak. * Deva, il. f. Eeki. f. Ahmak, bn, ebleh. * ri yapl kaz. * Kalp ve kyafeti yerinde olduu halde ahmak olan kimse.

Harbcu Harbe

Kavga karmaya istekli olan, sava arzu eden. "Tar: Ksa mzrak tarznda bir nevi silhn addr. Eskiden ""Kyl"" ad verilen yangn habercisinin tad ucu demirli denee de harbe denilirdi. Eski tfekleri doldurmaa mahsus demirden yaplm lete de ""tfek harbisi"" ad verilirdi. (O.T.D.S.)"

Harbele Harben

f. Kuyulardan su ekmee mahsus dolap. Bostan dolab. Savaarak, harbederek, derek. Muharebe etmek suretiyle.

1040

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Har-bende

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Seyis. Eek ve katr gibi yk hayvanlarna bakan kimse. * Tar: Saray katrclar.

Harbes Harbesisa Harbe Harb-gh Harb-gir Harb-i umum

Bir ot cinsi. """ey"" mnasna kullanlan bir isimdir." Fesd vermek, ifsad etmek, bozmak. f. Harp meydan, sava alan, muharebe yeri. f. Harp yapan. Harpi. Genel harp, umum sava. 1914 senesinde balayan Birinci Cihan Harbi.

Harb

Dr-l harbde bulunan ve mslim olmayan kimse. Arada anlama yaplmam dman. * Harbe mensub ve mteallik. * Tfek temizlii iin kullanlan demir ubuk.

harb Harbiye nazr

dman. "Askerlik ileriyle alkal dairenin banda bulunan memura verilen nvandr. Kuva-y Milliyenin Anadolu'da kurduu hkmette ""Milli Mdafaa Vekili"" adn tayan bu nvan, Osmanl Hkmetine 1908 Temmuz inklb arifesinde kurulan Said Paa kabinesiyle girmitir. Ondan evvel ""Serasker"" adn tayordu. Harbiye Nazr'nn banda bulunduu daireye ""Harbiye Nezareti"" denilirdi. (O.T.D.S.)"

Harbiye harbiye Harb Harbz(e) Harbze-fru Harbze-i rubah Harbze-zar

Harb ilerine ait. Harb okulunun ad. Harbiye mektebi. harble ilgili, askeri okul. Yrtc bir ku. * Alaca ylan. f. Karpuz, kavun. f. Karpuz kavun satan adam. Ebucehil karpuzu. Karpuz kavun bostan.

1041

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Harc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gider, sarfiyat, bir i iin kullanlan madde. * Vergi. * kmak. * Yeni kan bulut. * Yemme vilayetinde bir yer. * Ecir. * Buday. (Dinimizde lzumsuz harcamak, israf haramdr. Zillet ve fakirlie sebeptir.)

harc Harca' Harce Harcef Harc- lem Harc- rah Hardal

gider, vergi. Ayaklar beline varana kadar beyaz olan koyun. (C.: Hurc-Haract) Deve srs. * Sk bitmi aa. Souk rzgr. Herkese elverili, her keseye mnasib. Yol harc, yol paras. Yol masraf, yol iin verilen para. ok kk tohumlar olan ve yapraklar yenen bir nebat ismi. Dlerek macun haline getirilir ve sofrada itah amak iin kullanlr.

hardal hardale Hardale Hardan Hare Harec harec Hared Harekt harekt Harekt- harbiye Harekt- mtereke

tohumlar kk bir bitki. hardal tanesi. Hardal tanesi. * Nesneyi ufak edip kesmek. Kzgn, hiddetli, gadapl. * Kast ve men'edici, engel olan. f. Kaya, sert ta. * Bir cins dalgal kuma. Darlk, zorluk, sknt. * Dar yer, sk aal yer. * Gnh. zorluk, sknt. Hm etmek. * Menetmek, engel olmak. (Hareket. C.) Hareketler. hareketler. Harp harekt. Mterek hareketler, beraber davranlar.

1042

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hareke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Arapa harflerin u, e, i eklinde okunacan gsteren iaretler. (Zamme ""tre"" fetha ""stn"" kesre ""esre"" (gibi) * Hareket lafznn Arapa terkibde ald ekil."

hareke hareket Hareket

Kurn harflerinin okunuunu belirleyen iaretler. kmldanma, davranma. Kmldanma. Davran. Yola kmak. Bir cismin sabit bir noktaya gre yerinin veya durumunun deimesi. Sarsnt.

Hareket-i arz Hareket-i dhil

Zelzele, deprem, yer sarsnts. Tar: Kanuni Sultan Sleyman zamannda Sleymaniye medreselerinin binasndan sonra onikiye karlan tarik-i tedris (okutma yolu) silsilesinin drdnc mertebesindeki mderrislerine verilen bir nvandr.

Hareket-i mer'iyye Hareket-i mihveriye

Gerekte olmad halde, var imi gibi grnen hareket. Mihver, eksen etrafndaki muntazam hareket.(ems, hareket-i mihveriyesi ile silkinse, meyveleri dmez, silkinmezse yemileri olan seyyarat dp dalacaktr. M.)

Hareket-i mstakime Harem

Fiz: Doru bir izgi zerinde olan hareket. "Herkesin girmesine msaade edilmeyen yer. Kadnlara mahsus oda. (Misafirlere ve erkeklerin girmesine msaade edilen yere de""selmlk"" denir.)(Tesettr kadnlar iin ftrdir ve ftratlar iktiza ediyor. nk, kadnlar hilkaten zaife ve nzik olduklarndan kendilerini ve hayatndan ziyade sevdii yavrularn himaye edecek bir erkein himaye ve yardmna muhta bulunduundan; kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mruz kalmamak iin ftr bir meyli var. L.)"

harem

herkesin giremeyecei yer, aile, e.

1043

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haremeyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ki mukaddes harem. Mrik ve kfirlere yasak olan mukaddes Mekke-i Mkerreme ve Medine-i Mnevvere.

Haremeyn-i erifeyn Harem-i erif

Mekke'deki Kbe ile Medine'deki Ravza-i Mutahhara. Kfir ve mriklerin girmesi yasak olan ve canl mahlukun ldrlmesi men'edilen Mukaddes Kbe ve civr.

Haremierf Harem-seray

kfirlerin giremeyecei Kbe ve civar. "Saraylarn kadnlara mahsus olan ksmlar. Buna ""Harem-i Hmayun"" da denilir. * Cmi ii."

Hares Haree Har'et Harez Hareze Harf be harf harf Harf Harf-aina Harfece Harf-endaz Harf-gir Harf-i b-dr Harf-i asl

Dilsizlik, ebkemiyyet. Sinek. Terslemek. (C.: Ehrz) ocuklarn oynadklar ceviz. (C.: Harez-Harezt) Boncuk. Aynen, asl gibi, olduu gibi. alfabenin kendi bana bir mns olmayan her iareti. Yemi toplama. Harfleri birbirinden ayrdedebilen. * Mc: Szden anlayan. Gzel gda. "Sz atan; dokunakl, haysiyete ilien sz syleyen." f. Her ite ayp ve noksan arayan. Gzel ve mnidar sz. Gr: Araba bir kelimenin kkn tekil eden harften olan. (Ekserisi harften ibaret olur.)

Harf-i atf

Gr: ki kelime veya cmleyi birbirine balayan harf. Vav ve fe gibi. Arabada on ekilde harf-i atf unlardr: Bunlar bir kelimeyi veya cmleyi dier bir kelime veya cmle zerine atf ve rabtederler. Bu

1044

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

harflerden evvelkine: ma'tufun aleyh, sonrakine ise, ma'tuf denir. (Bak: Atf) Harf-i cerr Gr: Kelimenin sonunu esre ile (i diye) okutan harf. Bunlar arabada u ekil altnda toplanmtr. (Vav- kasem), (Ta-y kasem) Harf-i illet Harf-i masdar Harf-i medd Gr: Elif, vav, ya harfleri. Fiil mnasnda olan bir kelimeyi, masdar mnsna eviren harf. "Kendinden evvel gelen harflerin uzun sesli okunmasna vesile olan ""elif, vav, y"" harfleri." Harf-i mezid "Arabada masdar olan kelimeye harf ilvesi ile baka masdar yaplr. Bu ilve edilen harflere ""Harf-i mezid"" denir. Mesel: kelimesinde harf-i asl tr. (mktebe) dendii zaman, ""Mfale masdar ekline gre, mim ve elif harfleri, harf-i meziddendir"" denir." Harf-i nsb Muzari fiilinin sonunu stn (e, a diye) okutan harf. (Bak: Huruf-i nsibe) Harf-i nid' Harf-i trif Ya, ey, gibi harflerle arlann ismine eklenen harf. nlem. Arabada, elif lm harflerinin ismin bana gelmesi hali. (Bak: Lm- ta'rif) Harf-i zid Gr: Kelimenin baz tasrifinde den harf. Fazla, zid harf. Te'kid iin yazlan harf. Sonradan ilve olan harf. Harf Harfe it. * Sahibi tantmak iin olan. * Bakasnn mnas iin yazlan. (Bak: Mna-y harf) harfiye Harfiye harf gibi olan eyler. Kendi bana mstakilen bir mnas ve te'siri olmad halde, kendi cinsinden bir topluluun iinde olduu zaman ancak bir vazife gren eylere denir. Harfiyen (harfiyyen) Harfi harfine. Hibir deiiklik yapmadan.

1045

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hargh Hargar(e) Hargele Hargu Harhar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ota. Byk adr. f. Hakaret eden, hakaret edici. f. Eek srs. * Terbiyesiz, grgsz ve azl kimseler. Tavan. f. Devaml arzu, srekli istek. * Gnl znts, i sknts. * Devaml kant.

Harhara Harhie Hark Hars Harsa

Uykuda horlamak. * Kedinin mrlday. * ki dere arasndaki dzlk. f. Kavga, grlt, patrt. Yakan, yakc. Yanan, tutumu. Ate, od. Hrsl olan, haris. nsann banda veya yznde kan kmakszn yalnz deri yrtlm olarak peyda olan yara.

Har-i det Har Har' Harb Harib Harbe Harc Haric Harice temessl

Yaban eei. f. Hakirlik, horluk. Kimseden ekinmeyen, fcire kadn. * ok glen, glegen. Yama olunmu, soyulmu, talan edilmi. Ykan, harab eden. * Haydut. (C.: Harib) Bir kimsenin geinecei ey. Dar, ensiz. * Kuatlm. Gnahkr, gnah ilemi. Allahn emrini dinlememi olan. Zihn olan kelmn hric lemdeki kanunlara uygun ekilde tanzim edilii.

Haricen haricen haric

Dardan, dtan. Hariten. dardan. da ait, d ile ilgili.

1046

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haric

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darya it olan. eriye it olmayan. D ile alkal. Ecnebiye it. * Zorba ve si olan. * Seyyid olmad halde seyyidlik iddia eden. * Vaktiyle Hazret-i Ali Kerremallh veche'ye si olan frka-i dlle ashabndan herbiri. (Bak: Havaric Vak'as)

Haricler hariciye Hariciyye

islm tarihindeki asi ve sapk topluluklardan biri. dileri. Harile alkal. D ileri. * Ameliyatla tedavi edilebilen hastalklar. * Haricilik. (Bak: Havric vak'as)

Harid Hard Harid(e) Haridar Haride Harif

Satn alma. Tek, ayr. (C.: Harid) Kz, evlenmemi kz. * Delinmemi inci. Satn alc, satn alan. Satn alnm. (Hrfet. den) Meslekda, san'at arkada. Teklifsiz dost. * Herif, di insan.

Harifane

f. Esnafa. Herkes kendi masrafn, hissesine deni vermek suretiyle, ortaklkla yaplan.

Harife Harif Harik Hark Harka Hark- kebir harikyet Hark-zede

(C.: Harif) Ev iin sonbahar hazrl. Sonbaharla alkal. Omuz kreklerinin aras. Yangn, ate. Ac, sz. * Bulma. Yulaf lpas. Byk yangn. * Byk Cihan Harbi. harikalk. (C.: Harikzedegn) f. Yangndan zarar grm kii. Evi ve eyalar yanm kimse.

1047

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Harm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Herkesin giremiyecei, dokunmyaca ey. Haram dairesi. * erik. * Bir kiinin olup, bakasnn duhul ve taarruzundan masun yer. * Haclarn Mekke-i Mkerreme'de giydikleri libas.

harm Harme Harm-i hss Harm-i ismet Harir Harr Harir

herkesin girmesi yasak yer, harem. Bir kimsenin, istedii gibi kulanabilecek hakka sahib olduu mal. Byk bir kimsenin kendi dairesi. Namus oca, mukaddes ocak. Kudsi ile yuvas. pek. pekten yaplm. * Harretli. Scak. Su akarken alamak. * Yel eserken fldamak. * Horuldamak. "(Kasm bin Ali) (Mi: 1054-1122) Irak'ta dodu. nhitat (k) devrinin ediblerindendir. ""Makamat"" adl eseriyle hret bulmutur. Bedizzaman- Hemedan'nin Makamlar misal alnarak yazlm elli makameyi (nutuklar) ihtiva eder."

Harr Haririye hars Hars Haris Harsa (hrisa)

Makamt adl eseri yazan nl edibin nvan. Un ve st ile yaplan bulama. ar hrsl. Bir eye fazlas ile dkn. Hrsl. Sng demiri. * Souk olan ey. Yamuruyla yer yzn sprp gideren bulut. * Kan kmayan azck ba yar.

Harsane Harset Hars-i ch Hars-i hret Haristan

f. Hrslcasna. ok haris olarak. Hrsllara mahsus bir tavrla. (C.: Haryis) Zayf deve. Mevki, makam ve rtbe dkn. hret ve nam dkn. f. allk, dikenlik.

1048

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Harsun aleykm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tevbe Suresi'nin bir yetinde geen bu ifade, birinci derecede Peygamberimiz (A.S.M.) hakknda olup mmetini ve btn insanlar doru yola iradda ylmadan, byk bir sebat ve azim ve gayretle devam etmesine iaret edilerek bylece tavsif edilmitir.

Har Hari harita Harita

Bir cins ylan. f. Kanma, kama. bir yerin coraf durumunu bildiren izgiler. yun. Yeryznn veya bir parasnn belli bir lye gre kltlerek muvafk bir yere izilen tasla. * Daarck, kulplu kese.

Hariye Harz Harizme

Yavuz bir ylan. Mahfuz, hfzolunmu, saklanlm. Azgn hayvanlarn azna ve aynn dudann stne geirilen demir halka.

Hark ve iltiyam hark Hark Harka' Harkafa Harkahe Harkeket Hark- kebir Harkrre Harm

Yarmak ve yaptrmak. Yrtlmak ve iyilemek. yakma. Yarma. Yrtma. * Su akacak yark yer. Kula delik koyun. * eitli ynlerden esen rzgr. (C.: Harkf) Kala kemii. Uyluk kemiinin ba taraf. Koyuncularn kara evi. (C.: Harkk) Uyluk ba. Byk yangn. * Cihan Harbi. (daha ziyade ihrak olarak kullanlr) f. Eek yavrusu, spa. Muhkem etmek, salamlatrmak. * Davara yk vurmak. * inde abuk abuk olmak. * Udul etmek. * Kat'etmek.

Harmed Harmel

Kokusu ve rengi deien. * Kara balk. zerlik otu.

1049

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Har-meni Harme Harnub Harp Har-pt Harpte Harr Harr(e) Harra Harraka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Eek huylu, eek tabiatl. fsad etmek, bozmak. Keiboynuzu ad verilen bir cins yemi. (Bak: Harb) f. Diken srtl. * Mc: Kirpi. f. Balksrt eklinde olan, harputa. Hararet, scaklk. Scak. Hararetli. Kzgn. ok scak. Yakc. (Hurur) Yksekten aa dmek. Eskiden dman gemilerini veya dman ehirlerini atelemek iin, yakc letlerle donatlm olan harp gemisi.

Harran Harrare Harras Harrat Harraz Harre Harr- edid Harrub hars Hars Harsa' Harsek Hars- rk Harsin Har

Susuz. Grleyerek, alayarak akan su. Yalanc. Doramac, krk. Tornac. Terzi. (C.: Hrr-Hrrt-Harrun) Kara tal yer. iddetli hararet, fazla scaklk. """Keiboynuzu"" ad verilen bir yemi cinsi." srme, koruma, ekme, kazanma. Yarmak, yrtmak. Dilsiz kadn. * Grlemeyen bulut. * Bel. (Mz: Ahrs) Kk cisim. Milli maarif, rk hars. Tun. Avlamak. * Kamak.

1050

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hara Haref Haruf Hart Hartav Bir cins ot.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Harif) Kalkan bal. * Balk pulu. * Enginar bitkisi. Enginar bitkisi. Kat kat ovmak. * Davarn yulaf yerken kard ses. Tar: Sipahilerin yenieri keesine mmasil olarak giydikleri toparlak kee klh.

Hartuc Haruf Harun Harun Harur Harus Harut ve marut Harut Harva Har-var Hary Harz Har-zar Harze Harzem (harezm) Has ahur Has lafzlar

f. Topa merminin ardndan srlen barut kesesi. Kk kuzu, hamel. * Tze et. lerleyecei yerde duran veya geri giden hayvan. Hayvann ilerlemeyip durmas veya gerilemesi. Hayvann huysuzluu. Yksekten dmek. * Akla gelmedik cihetten hcum etmek. St az olan kadn. * Evlenip hmile olan kz. Kur'an- Kerim'de ismi geen iki melein ismidir. Mukaddes kimse. * pini sahibi elinden ekip kaan davar. Byk kumlu tepe. * Yce, yksek. * Bir dan ad. f. Eek yk. Noksan etmek, noksanlatrmak, eksiltmek. Dikmek. f. allk, dikenlik. Yaban algam. Trkistan'da Aral glnn gneyindeki delta ve evresindeki lke. Tar: Hkmdarn hayvanlarna mahsus ahr. Bir mnaya mahsus olan lafzdr. Hasan, Mehmed, insan, erkek lafzlar gibi.

Has' Hasa'

Reddetme. * Uzak olmak. Uzaklatrmak. Saman paras. * Hurma kab.

1051

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasa Hasab Hasad Hasadet Hasafe Hasafet Hasail Hasais Hasak Hasal Toprak samak. Odun.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekin bimek. Ekin bime mevsimi. Hasedcilik, kskanlk. ekememezlik. (C.: Hasif) Hurma yaprandan rlen kap. * Hurma yapra. Rey salaml. Hkmde kuvvet ve olgunluk. (Haslet. C.) Hasletler. (Bak: Haslet) (Hasse. C.) Kt huylar, fena tabiatlar. Byk bir kuun ad. (in'de, Babil'de ve Trk vilyetlerinde olur.) Aacn, zeminde yanlara sarkm ular. * Bir ite ortaya konulan dl.

Has'am Hasan Hasanet

Yemen diyarnda bir kabilenin ad. Peygamber Efendimizin byk torunu. Bir yerin ok salam ve korunulacak tarzda olmas. * Kadnn kendisini haramdan korumas.

Hasan- basri

(Hi: 21-110) En ileri Tbinden olup hadis ve fkhta byk limlerdendir. Basra'da medfundur. Mezheb sahibi bir mtehiddir. Sahabe-i Kiram'dan 130 zat ile grm, Buhar, Mslim, Ebu Davud, Tirmiz, Nese, bn-i Mace kendisinden hadis nakletmilerdir.

Hasar Hasarat Hasar-dide Hasaret

(C.: Hasret) Ziyan, zarar. (Hasret. C.) Ziyan ve zararlar. Hasaretler. f. Zarara uram, hasar grm. Cvk ve sulu eyin koyulap katlamas. * Dahmet peyda etme, irileme.

Hasas

Bata san az olmas.

1052

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasasa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hass) Fakirlik. * Hali yaramaz olmak. * Kk delik. * ki kiinin arasndaki aklk.

Hasase(t) Hasaset

Tamahkrlk. Cimrilik. Alaklk. Hasislik. htiya. Yoksulluk. Zrtlk. * Rahne. * Kalbur ve elek gibi eylerdeki kk delik, gedik.

Hasb

(Haseb) Birisinin sllesi cihetinden iftihar yolu ile sayd iyilik. Mal, din, millet. Kerem, fiil ve amelde yksek eref, iyi i, slih amel. eref, asalet, an, kadr ve haysiyet. * Dolay, cihetiyle, gereince.

hasb Hasba

gre, dolay, iin, cihetiyle. "Hafif tahkir yerinde kullanlan bir tabirdir. Halk dilinde ""haspa"" eklinde kullanlr."

Hasba' Hasbe Hasb-el beeriyye Hasbel hamiyye Hasbel icab

(C.: Hasub) Ufak ta. "Re'y. Tedbir. (Asl: Ecir ve sevab mnasna gelen ""hisbe"" dir)" nsanlk hali olarak, insanlk dolaysyla. (Hasb-el hamiyye) Hamiyet icab, hamiyet iin. (Hasb-el icb) Durum icab olarak, hl ve durum iktiza ettii iin, durum dolaysyla.

Hasbel iktiza Hasb-el kader Hasbel kader Hasb-el lzum Hasbel mevsim hasbelbeeriyye hasbelkader Hasbeten lillah hasbetenlillah

(Hasb-el iktiz) ktiza ettii iin, gerektiinden dolay. (Bak: HASBEL KADER) (Hasb-el kader) Kader cihetiyle. cabettii iin. (Hasb-el mevsim) Mevsime gre. insanlk dolaysyla. kaderden dolay. Allah rzas iin. Allah yoluna. Karlk istemeksizin. Allah iin.

1053

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasb-i hal Hasb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Halleme. Grp konuma. "Karlksz. Allah rzas iin. (Hakiki mrid lim, koyun olur; ku olmaz. Hasb verir ilmini. Koyun verir kuzusuna hazmolmu musaff stn. Ku veriyor ferhine lb-lud kayyn. S.)"

hasb hasbihl hasbiye Hasbiye hasbn Hasbna Hasda' Haseb haseb Hasebe Hased

karlk beklemeyen. grp konuma. " ""hasbnallah ve nmel vekil"" sz." yetinin ksaca ismidir. bize yeter. Bize yeter. Bize kfidir (melinde). Yapra ok olan aa. (Bak: Hasb) dolay, sebebi, gerei. Hurmas ok olan hurma aac. "Bakasnn iyi hallerini veya zenginliini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginlie kavumasn istemek. ekememezlik. Kskanlk. Kskanmak.(Hasedin aresi: Hsid adam, hased ettii eylerin kbetini dnsn. T anlasn ki, rakibinde olan dnyevi hsn ve kuvvet ve mertebe ve servet; fnidir, muvakkattr. Faidesi az; zahmeti oktur. Eer, uhrevi meziyetler ise; zten onlarda hased olamaz. Eer onlarda dahi hased yapsa, ya kendisi riyakrdr; hiret maln dnyada mahvetmek ister. Veyahut mahsudu riyakr zanneder, hakszlk eder zulmeder.Hem ona gelen musibetlerden memnun ve ni'metlerden mahzun olup kader ve rahmet-i lhiyeye onun hakknda ettii iyiliklerden ksyor. Adeta kaderi tenkid ve rahmete itiraz

1054

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ediyor. Kaderi tenkid eden ban rse vurur krar. Rahmete itiraz eden rahmetten mahrum kalr. M.)" hased Hasede Hasek haset, kskanlk. (Hsid. C.) Kskananlar, hased edenler, ekememezlik edenler. Kin, adavet, hased. * Sava letlerinden, keli diken eklinde bir silh. Haseke "(C.: Husek) Kin tutmak, adavet etmek. * Demir dikeni denilen keli diken. * Demirden yaplan keli ""btrak"" denilen harp letleri." Haseki Hasele Hasem hasen Hasen hasent Hasenat Tar: Vaktiyle sarayda grevli baz subaylara verilen isim. Tb: Karnn gbek ile kask arasndaki ksm. Burnun yass ve geni olmas. gzel, gzellik. Gzel. Hsnl. Gzellik. * Gzel olmak. gzel eyler. "Gzellikler. yi ameller. yilikler. (Hasent da ya kalb ile olur veya kalb ve beden ile olur; veyahut mal ile olur. A'ml-i kalbinin emsi imndr. A'mal-i bedeniyenin fihristesi namazdr. A'ml-i mliyenin kutbu zekttr. ..)" hasene Hasene gzel ey, sevap. yilik. Gzellik. Hayrl amel. Allah rzasna ok uygun i. * Eski altun paralardan biri. Hasen-l hulk Hasen-s savt Haser hasf Huyu ve tabiat gzel. Gzel sesli. Gzn tam grmemesi, gz nurunun zayf olmas. ay tutulmas.

1055

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasf Hasfolmak Hashas Hashasa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ay tutulmas. * I snmek. Parlakl gitmek. Zhir olma, ak ve ikr olma, grnme. "Ak ve ikr olma. * Bir eyi dier bir ey iinde ""iyice birlemesi iin"" kartrp sallama."

Hashase Hasib Hasis Hasis(e)

Anlalmayan ses. * Hnzr avaz. Hesab eden, hesab edici. Gizli ses. Ate grlts. * Fitil. (Hisset. den) Kt huy, fena tabiat. * Ufak, deersiz. * Tamahkr, cimri.

Hasisa

Bir eye mahsus hal. Kendine mahsus olup bakasnda bulunmayan keyfiyet, karakter.

Hasiyy Hasiyyet Hasl Hasle haslet Haslet Haslet-i cemile Haslet-i hamide Haslet-i hamr

Hayas karlm, hadm edilmi, burulmu (insan veya hayvan). (Hassiyet) Hususi fayda, kuvvet ve menfaat, tesir, keyfiyet. Zayflk. Gbekle kask aras. huy, nitelik. Huy. Ahlk. Yaradltan olan tabiat. Gzel ve iyi huy. Medih ve sen edilmee, vlmee lyk olan gzel ahlk ve haslet. Hamiyet, gayret veya mahcubiyetten gelen ve yz kzarmas suretinde grnen gzel haslet.

Hasm

(Hasm) Muhlif. Kar taraf. Dman.(Eer hasmn malub etmek istersen, fenalna kar iyilikle mukabele et. nk, eer fenalkla mukabele edersen, husumet tezayd eder, zhiren malub bile olsa,

1056

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kalben kin balar, adaveti idame eder. Eer iyilikle mukabele etsen nedmet eder, sana dost olur. M.) hasm hasmne Hasmane Hasme Hasmen Hasm- baman Hasm- ca'l dman, muhalif. dmanca. f. Dmancasna. Dman gibi. Hasma mahsus halde. Krmz mee. Bir mes'eleyi kesin bir karar ile halledip bitirmek suretiyle. Amansz dman. Merhamet bilmeyen dman. Huk: Hakikatta hasm olmad halde, hasm imi gibi hkim nnde husumeti kabul eden kimse. Hasm- da'v Hasm- ekber Hasm- eledd Hasm- mtevar Hasm Hasn Dvnn halledilmesi. En byk dman olan eytan. nat dman, muannid hasm. Huk: Mahkemeye gelmekten ve vekil gndermekten ekinen kimse. Dmanlk, husumet, adavet. ok fazlasyla kendini haramdan saklayan kadn. ok iffetli, ok nmuslu kadn. hasn Hasna Hasn-y hsn Haspu Haspu Hasr hasr Hasreme hasret gzel kadn. Gzel kadn. Hsn ve cemal shibesi. Hem gzel ve hem de namuslu olan kadn. f. Hilekr, hileci, iki yzl, mrai. Hile, riy. Gz kapanda sivilce kmak. yalnz biri iin ayrma. st dudan alt dudak zerine tamas. zleyi.

1057

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zleyi. ekme. Bir eyi ok isteyip, arzulayp ona kavuamamaktan gelen znt. (Bak: Husr)

Hasret-fiken Hasret-ke Hasret-keane Hasretmek Hasret-name

f. Hasret dren, hasret dken. f. zlemi, zleyen, hasret eken. f. Hasret ekene yakr surette. zleyenler gibi. Ksaltmak. Sadece bir eye mahsus klmak. Bir ey iin vakfetmek. Edb: Ayrlk mnasebetiyle yazlan mektub. Hasreti belirten yaz, hasret mektubu.

Hasret-zede Hasr- fikir

(C.: Hasret-zedegn) f. Hasrete dm, hasrete uram. Bir eye btn fikrini vermek ve baka eyle megul olmamak tarz ve dsturu ile o eyde veya meslekte mtehasss ve muvaffak olmaya almak. Btn fikri almay bir ey zerinde toplamak.

Hasr- itigal Hasr- nazar

Btn almalar bir eye hasretme. Sadece bir eye bakp dikkat etmek. * Yalnz bir mevzu veya meslek zerinde alp onda mtehasss ve muvaffak olmaya almak.

Hasr- rf Hass Hassa Hassa' hassa Hassad Hassa-i farika Hassas blgeler

Herkese bilinen belli bir ey. Byle mehur bir eye mahsus olmak. Alak, baya, di. * Marul. Fil gz. Hayrsz kadn. zellik, duygu. Orak, ekin bien. Ayrc zellik. Vasf- frk. Bir eyi dierinden ayran hususiyet. t. Sivil savunmada dmann hedef tutaca blgeler. Her hassas blgenin ehemmiyeti ayn deildir. Hava savunmas bakmndan eldeki imkanlar ve hassas blgeler arasnda ncelik tesbitine ihtiya vardr. Hassas blgeler, srasyla:1) Atomik vurucu slerin bulunduu

1058

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

blgeler.2) Yzeyden yzeye fze sleri.3) Darbe karargahlar.4) zel cephane depolar.5) Uaksavar birlikleri.6) Radar mevzileri'dir. hasss Hassas duyarl. Duygulu, ili. * Alngan. ok ve abuk hisseden. Hissi galib olan kimse. Hassasane hassse Hassase hasssiyet Hassasiyet hasse Hasseten Hassiyet Haste Haste-gn Haste-g Hasub rak rka rk rz rza skat slh slht slhhne f. Hassas ve duygulu olana yakacak ekil ve surette. duyma melekesi. Hissedici kuvve. Hisseden, duyan. duyarllk. Hassaslk. Duygulu olmak. htimamllk. Dikkatlilik. duyu, duygu. Hususi olarak, zellikle. Yalnz, ayrca. (Bak: Hsiyyet) f. Uzanm. * Ayaa kalkm. (Haste. C.) f. Hastalar, rahatszlar, marizlar. f. Rahatszlk, hastalk, maraz, illet. Kiriini atan yay. uzak. aktma. kk, soy. namus, iffet. raz etme. drme. iyiletirme. iyiletirmeler. slahevi.

1059

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk srar stf stlh stlht tlk tnab tr triyyat ttl ttrad ydet yl yaz zdrabat zrar ztrb ztrr ztrren ztrr a' ab ad ade ayak direme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ayklanma, saflama. bir kelimenin belli bir ilim dalnda kazand anlam, terim. stlahlar, terimler. snrlandrmama, salverme. sz uzatma. tr, gzel koku. gzel kokular. bilgi, bilme. dzenli gidi. hastay ziyaret edip hatrn sormak. bir kimsenin geindirmek zorunda olduu kiiler. snma. zdraplar, aclar, darlklar, skntlar. zarar verme. ac, darlk, sknt. zorda kalma. zorda kalarak. mecburi. Koyun srmek, koyun gtmek. Kknden koparmak. Korkutmak, tehdit etmek. Vaidde bulunmak. "Geri vermek. Eski haline getirme. * Mukabilini yapma. Karln yapma. * Avdet ettirmek. * Edb: Bir msran veya beytin son kelimesini, kendisinden sonra gelen msra veya beytin ilk kelimesi olarak kullanma sanat. ade'li iire ""mud"" da denmektedir.Ey

1060

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vcud-u kmilin esrar- hikmet masdarMasdar zatn olan ey sfatn mazharMazhar her hikmetin sensin ki kilk-i kudretinSafha-i eflke naketmi hutut- ahteriAhteri mes'ud olan oldur ki tb- pkinin Kabil-i feyz ola nutkundan saf-y cevheriCevheri ma'yub olan nks benim kim muttaslSadedir hattn hayalinden zamirim defteriDefter-i a'malimin hatt hatadandr siyhKan dker emim hayl ettike hevl-i maheriMaheri ekim verir seylba ger ruz-i cezaOlmasa makbul-i derghn sirikin gevheri Gevheridir k bahrinin Fuzul ab- emLiyk bir gevher ki Ltf-u Hak nadr mteri.Fuzul gazelinde olduu gibi." ade-i fiyet ade-i itibar Hastalktan sonra fiyetin iadesi. yileme. Ticarette iflstan kurtulma. * Kaybedilen itibar tekrar kazanma. erefini kurtarma. ade-i mcrimn ade-i ziyaret adeten ale Sulularn kendi memleketlerine iade edilmesi. Ziyarete gelenin ziyaretine gitmek. Geri vermek zere. oluk ocuun nafakasn te'min etme. Evld u iylin maietini tedarik etme. * yali oalmak, oluk ocuu artmak. anat ane ane-i askeriye (ne. C.) aneler. Yardm. mdat. Yardm iin istenen, toplanan ey. "Tanzimattan sonra cizye yerine Hristiyan tebeadan alnan vergi. Bu vergi sonradan ""bedel-i asker"" adn alm ve 1908 Temmuz inklbna kadar devam etmitir." ane-i cihadiye "Muharebe zamannda harbin icab ettirdii fazla masraflar karlamak ve yardm olmak iin halktan alnan paralar. Miktar, her mahallin iktidar derecesine gre kaza ve liva zerine merkezden tertib ve

1061

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""tevzi defterleri""ne maktu' miktar olarak konulurdu. Bu eit vergi ve ianeler Tanzimat'tan sonra kaldrlmtr." anet aneten are (Avn. dan) Yardm. ane suretiyle, yardm olmak zere. Emaneten vermek. Bir maln kullanlmasndan karlk istemiyerek meccanen bakasna vermek. are-i mukayyede are-i mutlaka Bir mlkn kayd ve artlarla birine dn olarak verilmesi. Bir mlkn, bir eyann shibi tarafndan hi bir art ve kayda bal kalmayarak baka birine dn verilmesi. areten ae az aza aze ba' are olarak. Emaneten. Geindirmek. Beslemek. Yaatmak. Diriltmek. aret etmek. (vaz. dan) Bedel ve karlk vermek. Bedel vermek. Sndrmak. Muhafaza etmek. ltica. ekinmek. Tiksinmek. * Kabul etmemek, bir ie raz olmamak. * Doymadan yemekten ekilmek. 'ba' ba' babe 'bad bad b'ad badat bade badet Hazrlk. Tiksindirmek, irenme. Yol, tarik. Kul etmek, kle yapmak. Tb: Bacaklarda diz mafsalnn i ksmndaki byk damar. Uzaklatrmak. Srmek. Kovmak. (bdet. C.) bdetler. Helk etmek. "Allah'n (C.C.) emirlerini yerine getirmek ve nehiylerinden kamak. Yaplmasnda sevab olup, ihlsla yaplan herhangi bir amel. eriatta

1062

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bildirildii gibi Allah'a kulluk etmek. Kinatn ve dolaysyla insanlarn hilkatindeki hikmet ve gaye. (Bak: Trik-s-salt)(... badet'in ruhu ihlstr. hls ise yaplan ibadetin yalnz emredildii iin yaplmasdr. Eer baka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gsterilse o ibadet btldr. Faydalar, hikmetler yalnz mreccih olabilirler, illet olamazlar. ..)(badetin mnas udur ki: Dergh- lhde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrn grp kemal-i rububiyyetin ve kudret-i Samedaniyyenin ve rahmet-i lhiyyenin nnde hayret ve muhabbetle secde etmektir. Yni, rububiyetin saltanat, naslki ubudiyeti ve itaati ister; rububiyetin kudsiyeti, pkl dahi ister ki: Abd, kendi kusurunu grp istifar ile ve Rabbini btn nekaisten pk ve mberra ve ehl-i dalletin efkr- btlasndan mnezzeh ve muall ve kinatn btn kusuratndan mukaddes ve muarr olduunu, tesbih ile Sbhanallah ile iln etsin.Hem de rububiyetin kemal-i kudreti dahi ister ki: Abd, kendi za'fn ve mahlukatn aczini grmekle kudret-i Samedaniyyenin azamet-i srna kar istihsan ve hayret iinde Allahu Ekber deyip huzu ile rkua gidip O'na iltica ve tevekkl etsin.Hem rububiyetin nihayetsiz hazine-i rahmeti de ister ki: Abd, kendi ihtiyacn ve btn mahlukatn fakr ve ihtiyctn sual ve dua lisaniyle izhar ve Rabbinin ihsan ve in'matn, kr ve sena ile ve Elhamdlillh ile iln etsin. Demek, namazn ef'l ve akvli, bu mnalar tazammun ediyor ve bunlar iin taraf- lhden vaz'edilmiler. S.)" badetgh f. Kanunlarla tannm bir dine, bir mezhebe ait ibadetlerin icrasna tahsis olunan yerler. Mabet, ibadethane. badethane f. badetgh. Allah'a ibadet edilen yer.

1063

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk badetkr badullah baet bag bah baha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. badet yapan. badete dkn. Allah'n kullar. Bir eyi dier bir eye irc etme. Helk etmek. tibar etmek, ehemmiyet vermek. Hrmet etmek. (bahe) Sevab veya gnah olmamak. Bir eyin yasak ve haram olmaktan kmas. * zin vermek. Mbah ve hell klmak. * Bir eyi izhr etmek.

bahat bah bahiyye

(bhe. C.) Mbahlar. Gnah ve sevab olmayan iler. Hereyi mbah sayan. Sevab veya gnah olduunu kabul etmeyen btl ve dallete saparak dinden kan bir frka veya bu frkadan olan kimse.

bahiyyun bak

baheciler. Her eyi mbah sayan btl bir zmre. Bir esirin, bir kle veya criyenin sebepsiz olarak, sahibini brakp kamas.

bale

Kuyu bilezii. * Hayvanlar muhafaza etme. * Kk ocuklara def-i hacet ettirme. * Devenin hallerini ve huylarn iyi bilmek.

bane bar barat baratna ett bare

Irak etmek, uzaklatrmak. * Ayrmak. * zhar etmek, gstermek. Eritilmi kurun. * (bre. C.) neler, ibreler. (bare. C.) bareler. Bir ifadeyi meydana getiren kelime ve cmleler. Bizim ibarelerimiz eit eittir, muhteliftir, danktr. Bir fikri anlatan bir veya birka cmlelik yaz. Pararaf. * bretli ders veren sz. (Bak: baret)

bare-senc

f. Dzgn konuan, akc sz syleyen.

1064

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk baret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meydana gelmi, toplanm. Bir eyden teekkl etmi. Bir eyin ayn. Bir eyin iindekini ve asln beyan. Bir halden bir hale tecavz eylemek. * Rya tabir etmek.

bas b'as base bat bate ve iae bate bavet bb bbn bbn-l fkihe bcal

Kurutmak. Yeniden yaratmak, gndermek. Hayat vermek. Tedkik ve tefti etme. (bt. den) Boha, koltuun altna alnan ey. Paket. Barndrma ve besleme. Bir yerde barndrma. Gece yatrma. Yabanc bir adamn bir ocua baba gibi olmas, babalk yapmas. Zyi ve telef etmek. Uygun zaman, vakit. Her eyin mevsimi. Meyva mevsimi. Byk sayg, tzim ve tekrim. (Bu mnlarda kullanlrsa da tebcil eklinde kullanlmas dorudur.)

bcam bda'

Huzur ve rahatn bozma. Rahatsz etme. zhar etmek. Bir yerden dier bir yere kmak. * Yaratmak. Nmunesiz ey yapmak.

bdad bda- san'at

Uzaklatrma, teb'id. * Bir eyi uzatma. Benzeri olmayan mkemmellikte san'at eseri. bda' yapabilene mbdi', eserlerine bedi'a denir.

bdal

Deitirmek. Tebdil ve tahvil eylemek. Birinin yerine dierini getirmek.

bdan bek ber

Ksrak. * Criye, kz veya kadn esir. f. Put, sanem, ha. (bret. C.) bretler, ders alnacak eyler.

1065

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bgaz bha bhac bhah bhak bhal bham

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Buz. dan) Buzetme, nefret etme, holanmama, sevmeme. Kesilme, inkt'. Sevindirme, srur ve sevin verme. Sesini bouk bir ekilde karma. Gzn karma, kr etme. Kendi hline brakma, salverme. Mbhem, kapal brakmak. Belirsiz olmak. Muayyen olmayan. * Edb: Szn kolayca anlalmayacak ekilde kapal olmas, vzh olmay. * Ba parmak.

bhamat

(bham. C.) Mbhem eyler, aklanmayan mes'eleler, st kapal szler.

bhamvar

f. Belli etmeyerek, ikr surette tantmyarak, gizli bir ekilde, mbhem olarak.

bhar bhirar bibik bik bil bi bka ferman

(Bahr. dan) Deniz yolculuu. Gece yars olma. avukuu, hdhd. Horozun bandaki krmzms bir renkte uzanm et paras. (Bak: bl) Hmbl, salak. * Orta oyunu ve kukladaki ahslardan biri. Tyinleri bir sene mddetle yaplan memurlarn vazifelerinde devam edeceklerine dir gnderilen ferman.

bka

Bkiletirmek. Devaml etmek. Azletmeyip yerinde brakmak. Yerinde devaml etmek. * Tayinleri her sene, bir sene mddetle yaplan memurlardan bu mddet bitmeden evvel hizmetleri beenilenlerin yeniden bir sene iin yerlerinde kalmalarna msaade edilmesi. * Mc: Snfta brakmak.(... Madem her ey elimizden

1066

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kacak, fni olup kaybolacak. Acaba bkiye tebdil edip ibka etmek aresi yok mu? deyip, dnrken birden semav sad-y Kur'an iitiliyor... S.) bkaen ta'yin bkaen bkal bkar bl bla' blag blak blan blas bl blim blis inden ayrlan bir memuru tekrar eski iine getirme. bka suretiyle. Yerde ot bitmesi. Ramis ad verilen otun yeermesi. Fecirden kulua kadar olan vakit. * Tehir etmek, sonraya brakmak. (bil) Dii deve. * Deve srs. Yutturma, emdirme. Bildirmek. Yetitirmek. Haberdar etmek. Gndermek. Alaca olmak. Kap amak. ki sr deve. Mahzun olmak, mitsiz olmak. Deveci. Anber. * Bal. nsanlar Allah yolundan karmaa alan eytan. (Bak: Hannas, eytan) blisane bn bne bn-i abbas bn-i arz bn-i cerir-i taber bn-i cevz eytanca. blisesine, mfsidane. Oul. Kz ocuu. Veya teenns eden olan. (Bak: Abdullah bn-i Abbas) Garip, gurbette bulunan. (Bak: Taber) (Hi: 508-597) El-Muni isimli Kur'an- Kerim tefsiri vardr. Hanbel fkh ve tarih bilgilerde muhakkik limlerdendir. Ebu-l Ferec bn-i Cevz diye de mehurdur.

1067

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bn-i dehaliz Hrsz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bn-i hacer-i askalan (Hi: 773-852) Byk hadis limidir. afi mezhebinin mehur fukahasndan olup hadis zerine ok eserleri vardr. bn-i hurre bn-i hmam Drst, doru ve namuslu insan. (Hi: 788-861) Hanef fukahasndan mehur bir zattr. er' ilimlerde, edebiyatta mtehasss idi. bn-i rs bn-i ishak (C: Bent- rs) Gelincik dedikleri kk hayvan. (Ebu Abdullah Muhammed) Medine'de bymtr. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) hayatna dair vak'alar derin bir alka ile toplamaa balad. Daha sonra Msr'a, oradan da Irak'a gitti. Hi: 151 veya 152 tarihinde Badat'ta vefat etti. Siyere dair iki eser vcuda getirmitir.1. Kitab-l Mbted ve Kss-ul Enbiya. 2. Kitab-l Magazi. bn-i mes'ud "Ebu Abdurrahman Abdullah Bin Mes'ud da denir. (R.A.)eref-i slm ile merref olanlarn altncsdr. Btn gazvelere itirak etmitir. Dim surette huzur-u Risalette bulunduundan Kur'an- Kerim'i herkesten iyi rendii gibi, pekok hadis de iitmi ve ezberlemiti. Kur'an- Kerim'i en evvel Mekke'de Kurey'e duyuran, Makam- brahim'de ""Rahman"" Suresini aktan okuyan, bu zttr. Ashab- Kiramn byk fakih ve mtehidlerindendir. Bnyesi ok zayft. Resul-i Ekrem (A.S.M.) bir gn Ashab- Kirama hitaben: ""Siz bn-i Mes'ud'un vcudca zayf olduuna bakmaynz. Mizanda hepinizden ardr."" buyurmulardr.Bir gn kendisine: Hangi ilim mu'teberdir diye sormular. ""Kur'an- Kerim ve Hadis-i erif ilmini ok severim"" cevabn vermitir. Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) 840 hadis

1068

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rivayet etmitir. Hicri 32 tarihinde 60 yan mtecaviz olduu halde ebed hayata kavumutur." bn-i mikraz bn-i mer bn-i rd Sansar. (Bak: Abdullah bn-i mer) (Kad Muhammed Bin Ahmed) (Hi: 514-595) Endls Devleti zamannda yetien bir filozoftur. Kurtuba'da domutur.(Kur'an vahiy olmakla beraber delil-i akliye ile te'yid ve tahkim edilmi. Evet kmil ukalnn ittifak buna hiddir. Bata ulema-i ilm-i Kelmn allmeleri ve bn-i Sina, bn-i Rd gibi felsefenin dhileri mttefikan esasat- Kur'aniyeyi usulleriyle, delilleriyle isbat etmiler. M.) bn-i sebil bn-i sina Yolcu. Seyyah. (Hi: 370-428) Buhara'l olup zamannn en byk limi, doktor ve filozofudur. Avrupa'da, Avicenna diye tannmtr. bn-i teymiye (Hi: 661-728) Dier ad Ahmed bin Abdlhalim Harran'dir. Hanbel fkh ve hadis limi olarak bilinir. Baz mes'elelerde ifrata kaydndan cumhur-u ulemaca hsn- kabul grmemitir. bn-i uyeyne (Hi: 107-198) Ebu Muhammed Sfyan bin Uyeyne, ikinci derecede tbiinden olup aslen Kufeli olduu hlde Mekke-i Mkerreme'de kalmtr. Hadisde, tefsirde ve bilhassa Hadis-i erifleri tefsir etmede derin lim olup yedi bin Hadis-i erif nakletmiti. Zhid, mttaki ve slih bir zt olup kuru arpa ekmei ile beslendii mehurdur. (Rahmetullahi aleyh) bn-i sbuayn bn-i vakt ok gzel gen. * Ayn ondrd. Zamann uyarna giden, vaktin icaplarna gre hareket eden kii. Zamane adam. * Miza ve tabiata gre sz syleyen kimse. bn-i verdn Hamam iinde olan kara ekirge.

1069

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bn-i zk bn-il cell bn-l betl bn-l habbe bn-l m' bn-l ns bn-s-sebil bn-z zaman bn-z zin br brad brahim (a.s.) Sabah.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mehur kii. Naml ve hretli adam. Hz. s (A.S.). Hz. Meryem'in olu. (Bak: Betl) Ekmek. Su kuu. Dost. Misfir. Zamann ocuu. Devrin adam. Zin sonucu meydana gelen ocuk. Pi. (Ber'. den) Temize karmak. Bortan kurtarmak. Salamlatrmak. Gszletirme, ciz brakma. * Soutma. Halilullah ve Halil-r Rahman da denir. Peygamberlerden shak ve smil'in (A.S.) babasdr. Yirmi sahifelik kitap kendisine nzil olmutur. Sryanice konuurdu. Peygamberimizin de (A.S.V.) ceddi idi. Urfa'da doduu da rivayet edilir. Zamann kral Nemrud tarafndan atee atlmak istendi, mu'cize olarak ate onu yakmad. En iddetli zamanda dahi Allah'tan baka kimsenin dostluunu kabul etmediinden, sadece ondan meded beklediinden kendisine Halilullah denilmitir. Sonra Msr'a ve Kenan iline gitti. Olu smail (A.S.) ile birlikte Kbe-i Muazzama'y yeniden ina' ettiler. Kuds'te medfun'dur.( $ Ayet-i Kerimesinin delletine gre, Hazret-i brahim atee atld zaman, atein harareti burudete inklb etmesi, beerin kefettii yakc olmayan mertebe-i nriyeye rnek ve me'hazdr. ..)(Hazret-i brahim Aleyhisselm'n Nemrud'a kar imate ve ihyda Gne'in tulu' ve gurubuna intikali, cz' imate ve ihyadan kll imate ve ihyya intikaldir ve bir terakkidir. O delilin en parlak ve en geni

1070

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dairesini gstermektir. Yoksa bir ksm ehl-i tefsirin dedikleri gibi, haf delili brakp, zhir delile kmak deildir. M.) brahim bin edhem Babas Belh ehrinin Pdiah idi. Hicri 2. asrda yetimi byk bir veliyullahtr. Bir ok kerametleri grlm, Allah rzas yolunda dnya saltanatn terk ederek fakirlii kabul etmi ve btn mrn ibadet ve taat ile geirmitir. Kerametleri dillere destandr. brahim desuk Byk lim ve mutasavvflardan olup byk makam shibi bir ztdr. Pek mehur ve ok gzel szleri ve mev'izalar vardr. 676 tarihinde 43 yanda am'da vefat etmitir. (K.S.) brahim hakk (K.S.) : Hi: 12. asrda yaam byk lim ve mutasavvftr. Hasankale'li olup en son Tillo'da yaamtr. Marifetname isimli mehur eseri vardr. brahim "brahim kelimesi, branicede baba anlamna gelen ""eb""; ve cumhur demek olan ""reham"" kelimelerinden meydana gelmitir. ""Ebu-l cumhur"" ise; cumhurun babas demektir. Bu ismi meydana getiren kelimelerin ikisinin de hareke veya telaffuzlarn az bir deiiklik yapmakla yine bu mnalar Arapada vardr. Bu da branilerle Araplarn yaknlklarna delildir." brahim-vari f. brhim (A.S.) gibi. Fani, gelip geici eylere kalbini balamamak sureti ile. br-i mm Huk: Bir kimsenin zimmetini btn haklardan, dvlardan temize karmak. br-i hs Huk: Bir kimsenin zimmetini belirli bir haktan, hususi bir dvdan veya bir ksm haklardan beri klmaktr. br-i skat Huk: Bir kimsenin dier bir kimsedeki hakkn, tamamen veya ksmen terketmesi.

1071

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk br-i istifa brak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin, baka birisindeki hakkn aldna dair ikrar etmesi. Av hayvanlarn rktp korkutmak. * Koyun kurban etmek. * imek akmak.

bram

Israrla rica etmek. Usandrncaya kadar zerine dmek. * Usandrmak, yldrmak. * pi salam bkmek. * Muhkem klmak.

bramat braname

(bram. C.) Yalvarmalar, srar etmeler, rica etmeler, zorlamalar. Alacakl kimse tarafndan alacak ve verecek kalmadna dair verilen kt. br senedi.

brani brar braz braz- fazl u hner bre

Eski Yahudi Sllesi veya o soydan olan. Yaplan yeminin doru olduu tasdik edilme. Gstermek. Meydana koymak. Hner ve fazilet gsterme. nce ine gibi let. * Saatlerde veya pusuladaki rakamlara iret eden ince let. * am gibi aalarn yapra.

bre-i hayyat

Kendi ilerini brakp bakasnn ilerini halledip dzeltmeye alan adam. * Terzi inesi.

bret

Uyankla sebeb olan ders. * ok irkin ve dndrc. * Tuhaf, acyip.

bretamiz bretbah bretbin breten bretfean bret-i lem iin bretnma bretnmun

(bret-miz) f. bret reten. Ders verici hdise. f. bret veren, ibreti iktiza eden. f. bret alm, ders alm. bret olmak zere, intibah ve ibret vesilesi olmak iin. f. bret datan, ok mhim ders verici hdise. Btn leme ibret olsun diye. Herkese ibret olsun iin. f. bret gsteren. bret veren. f. bret olan, ders olan.

1072

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk br bric brik Yahudi, brani.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yourdu yayp ayran yapmaa yarayan let. Yayk. (C.: Ebrik) Topraktan, tenekeden, hatt bakrdan, gmten, altundan yaplan emzikli su kab. * Abdest almaa, ay, kahve v.s. yapmaa yarayan ayr ayr ve trl trl kaplar. * yi ve parlak kl.

brikdar

Eskiden sarayda byk devlet adamlarnn konaklarnda su dken ve leen ibrik ilerine bakan kimse.

brin brinak briim briye briyy briyyun briz bs bsal bsan bsar bsas bsi'rar bar

Yz ok parlak ve gzel olan sevgili. Aata iek amak. pek iplii, bklm ipek. * briimden yaplm. Ba kona. ne yapc veya satc. Yahudiler, braniler. Halis altun, saf altun. Sevinmek, ferah. Bir eyi sipari etme. * Men etme. Bir kimsenin huyunun veya yznn gzel olmas. Dikkatle bakmak, tetkik etmek. Srr aklama. * Yayma, datma. At yarlarnda kouma. (Br. den) (C.: bart) Mjdeleme, tebir etme, sevinli bir haber bildirme.

barat

(br. C.) Mjdelemeler, tebir etmeler, sevin verici haber bildirmeler.

bas bta'

Baz bitkilerin veya ieklerin birbirine sarlp karmas. Gecikme, geciktirme. * Ar hareket.

1073

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk btal btale btal-i hiss

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Battal etmek. rtmek. Hkmsz brakmak. Btl ve bo ey. Duygusunu battal etmek ve uyuturmak.(Evet, u elim elemi ve dehetli mnevi azab hissetmemek iin ehl-i dallet, ibtl-i his nev'inden gaflet sarholuu ile muvakkaten hissetmez. Fakat hissedecei zaman kabre yakn olduu vakit birden hisseder. nki, Cenab- Hakka hakiki abd olmazsa kendi kendine mlik zannedecek. S.)

btaliyyat btar

e yaramyan, bo szler. ama, tuhafna gitme, hayrette kalma. * Alabilecei miktardan fazla yk ykletme.

bta btat btiar btias btida btida' btidad btidaen btida-i clus btida-i dhil btida

iddetle tutma, kavrama. Kesmek. Kat'etmek. Kuyu kazma. Gnderme, ba's etme. Ba taraf. Evvel. Balang. En nce, bata. Benzeri olmayan bir ey yaratmak. (Bak: bd') ki kiinin bir eyi bir tarafndan tutup kavramas. nceden, ilk ve balang olarak. Hkmdarln balangc. Tahta kn ilk zamanlar. Tar: Medreselerden orta tahsili verenler. "Balangca ait, en nce olarak. lk, evvel. * Ham, ilenmemi. * lk tahsil veren okul. (Daha da evvel bunun yerine ""Sbyan Mektebi"" tabiri kullanlrd.)"

btidiyyt btidar

Balangta olanlara retilen bilgiler. * Bu derslere ait kitaplar. Bir ie sr'atle balama.

1074

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk btida-degan btiga btiga-i te'vil btihac btihal btihar btihas btika' btikar btil f. Stajyer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Maksad, gaye. Taleb, arzu, istek. Te'vil maksadyla. Te'vil ederek izahta bulunma. Bolluk, bereket, mebzuliyet. Halktan alkay keserek Allaha tazarru' ve niyazda bulunmak. ki para olma, ikiye blnme. Bir eyin doruluunu renmek iin soruturma, tetkik etme. Bir eyin renginin ftri olarak deiiklie uramas. Sabahleyin erkenden kalkma. Belya uramak. Musibete dmek. yi veya kt eye dknlk, tiryakilik. * nsann iyiliini, ktln ve keml derecesini meydana karan imtihan, tecrbe.

btila' btilac btilal btil-yi edid btilaz btina'

Zorlukla yutmak. * Gelini gerdee koymak. Meydana kma, zuhur etme, grnme. Islanmak. iddetli tiryakilik. Alma. (Bin. dan) Bir eyin zerine bina etme. Bir dava veya bahiste bir eye istinad etme.

btinaen btira' btirad

btin ederek, mbteni olarak, dayanarak. Aa yontma. Du yapma, souk su ile banyo yapma. * Serinlemek iin souk su ime.

btisam btisar btiak

Tebessm etmek. nce ve hafif glmsemek. (Basar. dan) Kalb gzyle grme. Basiret. * Grp hakikatna varma. Haysiyet ve nmusa dokunma. * Yalan syleme.

1075

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk btita' btitar btiya' btiyar Kesilme, inkta'.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tbi olma, uyma, ittiba etme. Satn alma, mbyaa etme. Seip kabul etme. * Kavga yapma, dv etme. * Gsz, zaif ve kuvvetsiz olma.

btiyaz btiza' btizal

Biriktirip yma. Birey meydanda ve ak olma. okluu sebebiyle bir nimetin kymetini bilmeyip, hor kullanmak. * Devaml eklide bir eyi kullanmak. * Edb: Herkesin bildii bir sz tekrar etmek. (Mmtziyetin zdddr.)

btizar btizaz byizaz bza' bzal bzaz ca' caa cab

Cebren ve zorla alma. Soygunculuk yapma. htiyacdan dolay zillet ve hakaretlere tahamml etme. Beyazlama, aarma. Bir kimseyi sknt ve kedere boma. Mahvetme. Esirgemeyip bol sarfetme, bol kullanma. Yalanma, imanlama, semirme. (Veca. dan) Artma, veca verme. (Cu. dan) Yemek imek iin hibir ey vermiyerek a brakma. "Lzm. Gerekli. Lzum. Sebeb olmak. * Ist: Akitlerde ilk sylenen sz. Bir mal sahibinin mteriye kar, ""Bu malm sana u kadar paraya sattm"" demesidir. Mterinin de kabul etmesine dair olan szne ""kabul"" denir. er'i stlahta buna ""icb ve kabul"" denir."

cb 'cab

lzum, gerek. artmak. Hayran etmek. Hayrete drmek. * Hodpesendlik. Kendini beenmilik.

cbt

gerekler, cevap vermeler.

1076

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cabat cabe(t)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cablar. Gerekenler. Lzum edenler. Kabul olmak. Kabul etmek. * Rz olma, rz gsterme, muvafakat etme.

cabe-i du

Dunn kabul olmas. Duya cevap verilmesi. Muvafakat edilmesi. (Bak: Dua)

cabetgh cab cad

f. Kabul etme yeri. Msbet. caba it, icaba dair. * Lzm, gerekli, zarurete mteallik. "Vcuda getirmek. Yeniden bir ey meydana getirmek. Yoktan var etmek. (Bak: bda')(u zamanda ok ileri giden feylesoflar diyorlar ki: ""Hiten, hibirey icad edilmiyor ve hibirey idam edilmiyor; yalnz bir terkip bir tahlildir ki, Kinat fabrikasn ilettiriyor.""Elcevap : Nur-u Kur'an ile mevcudata bakmayan feylesoflarn en ileri gidenleri bakmlar ki, tabiat ve esbab vastasiyle bu mevcudatn teekklt ve vcudlarn -sabkan isbat ettiimiz tarzda- imtina derecesinde mkiltl grdklerinden, iki ksma ayrldlar.Bir ksm, Sofesta olup, insann hassas olan akldan istifa ederek, ahmak hayvanlardan daha aa derek, Kinatn vcudunu inkr etmeyi; hatta kendilerinin vcudlarn dahi inkr etmesini.. dallet mesleinde esbab ve tabiatn icad sahibi olmalarndan daha ziyade kolay grdklerinden; hem kendilerini, hem Kinat inkr edip, cehl-i mutlaka dmler.kinci gruh bakmlar ki; dallette esbab ve tabiat mucid olmak noktasnda, bir sinek ve bir ekirdein icad, hadsiz mkilt var. Ve tavr- akln haricinde bir iktidar iktiza ediyor. Onun iin bilmecburiye icad inkr ediyorlar, ""yoktan var olmaz"" diyorlar ve idam da muhal gryorlar, ""var yok olmaz"" hkmediyorlar. Yalnz, harekt- zerrt ile, tesadf rzgrlariyle bir terkib ve tahlil ve

1077

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dalmak ve toplanmak suretinde bir vaziyet-i i'tibariye tahayyl ediyorlar... te sen gel, ahmakln ve cehaletin en aa derecesinde, en yksek akll kendini zanneden adamlar gr; ve dallet, insan ne kadar maskara ve sfli ve echel yaptn bil; ibret al! Acaba her senede, drt yzbin env birden zemin yznde icad eden ve Semavat ve Arz alt gnde halkeden ve alt haftada, her baharda, kinattan daha san'atl, hikmetli zihayat bir kinat ina eden bir Kudret-i Ezeliye, bir lm-i Ezel'nin dairesinde, plnlar ve mikdarlar taayyn eden mevcudat- ilmiyeyi gze gstermiyen bir ecza ile yazlan ve grnmeyen bir yazy gstermek iin srlen bir ecza misill, gayet kolay o mdumt- hriciye olan mevcudat- ilmiyeye vcud-u hrici vermei o Kudret-i Ezeliyeden uzak grmek ve icad inkr etmek; evvelki gruh olan Sofestilerden daha ziyade ahmakane ve cahilnedir. Bu bedbahtlar, ciz-i mutlak ve yalnz bir cz-i ihtiyariden baka ellerinde olmayan; firavunlam kendi nefisleri, hibir eyi idam ve yok edemediklerinden ve hibir zerreyi, bir maddeyi, hiten, yoktan icad edemediklerinden ve gvendikleri esbab ve tabiatn ellerinde hiten icad gelmedii cihetle, ahmaklklarndan diyorlar: ""Yoktan var olmaz, var da yok olmaz"" deyip, bu btl ve hat dsturu, Kadir-i Mutlak'a temil etmek istiyorlar. Evet, Kadir-i Zlcell'in iki tarzda icad var. Biri; ihtira ve ibda' iledir. Yni; hiten, yoktan vcud veriyor; ve ona lzm her ey'i de hiten icad edip eline veriyor. Dieri; in ile, san'at iledir. Yni; kemal-i hikmetini ve ok esmasnn cilvelerini gstermek gibi, ok dakik hikmetler iin, kinatn anasrndan bir ksm mevcudat ina ediyor. Her emrine tbi olan zerratlar ve maddeleri, Rezzakyet kanunuyla onlara gnderir ve

1078

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

onlarda altrr. Evet Kadir-i Mutlak'n, iki tarzda; hem ibda' hem in suretinde icad var. Var yok etmek ve you var etmek; en kolay, en shuletli, belki daim, umum bir kanunudur. Bir baharda, yz bin env-i zihayat mahlukatn ekillerini, sfatlarn, belki zerratlarndan baka btn keyfiyat ve ahvallerini hiten var eden bir kudrete kar, ""you var edemez!"" diyen adam, yok olmal!...L.)(Eer desen: ""Delil-i htira i't-i vcuddur. 't-i vcud ise; i'dam- mevcudun refikidir. Halbuki: Adem-i srftan vcudu ve vcud-u mahzdan adem-i srf- aklmz tasavvur etemiyor."" Cevaben derim: Yahu!. Sizin bu istis'bnz ve u mes'elenin tasavvurundaki istirabnz, bir kyas- hdi'in netice-i vahimesidir. Zira icad ve ibda-i lhiyi, abdin san'at ve kesbine kyas edersiniz. Halbuki abdin elinden bir zerreyi imate veyahut icad etmek gelmez. Belki yalnz umur-u itibariye ve terkibiyede bir san'at ve kesbi vardr. Evet, bu kyas aldatcdr, insan kendini ondan kurtaramyor.Elhasl : nsan kinatta mmkinatn yle bir kuvvet ve kudretini grmemi ki, icad- srf ve i'dam- mahz etsin. Halbuki hkm-i aklsi de daima ss-l-esas, mahedattan ne'et eder. Demek sr- lhiyeye mmkinat tarafndan bakyor. Halbuki: Hayret-efza sryla msbet olan kudret-i Sni'in canibinden temaa etmek gerektir. Demek ibadn ve kinatn umur-u itibariyeden baka tesiri olmayan kuvvet ve kudretlerin cinsinden olan bir kudret-i mevhume iinde Snii farz ederek o noktadan u mes'eleye temaa ediyor. Halbuki Vacib'l-vcud'un canibinden, kudret-i tmmesi nokta-i nazarndan bu mes'eleye temaa etmek gerektir. R.N.)" cad yoktan yaratma.

1079

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cade cadgerde cad 'caf c'af cah 'cal cal cale cale-i esb calet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yi yapma, iyi ileme. f. cad olunmu. yaratmayla ilgili. Devaml olarak hastaya bakma. * Zayflatmak. Yere drme, ykma. rt, perde. Acele ettirme, abuk yaptrma. * ne geme. Korkutmak. (Cevelan. dan) Dolatrma, cevelan ettirme. At dolatrma. El kitab. Lzum etttii zaman mracaat olunup faydalanlan, cepte ve elde tanabilir kk kitap. * Acele ile ve derhal yaplan i.

caleten cam 'cam

Hemen, acele olarak, seri bir ekilde. (Eceme. C.) Arslan yataklar. * allklar, aalklar, meelikler. Harflere, yazya nokta koymak. * steini aklkla bildiremeyip, maksad belirsiz, mulak sylemek.

can cane cr car carat cre care

Boyun, unk. (C: Ecanin) Hamam ta. * inde bez ve kaftan ykanlan kap. kiralama. Kiralamak. Kiraya vermek. * Kira paras. Kirann gelirleri. Gelirler. kira, gelir. Kira. Gelir, ird. cret. * Fk: Belli bir menfaati belli bir karlk ile satmak.

care-i akar

Ev, dkkn, arsa gibi yerlerin kiras.

1080

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk care-i fside

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

n'ikad artlarn cmi' olduu halde shhat artlarn tamamen veya ksmen cami olmayan icaredir. Bu, aslen meru olduu hlde vasfen meru bulunmam olur. Binaenaleyh byle bir icareyi mucir ile mstecirden herhangi biri fesh edebilir.

care-i gayr-i mn'akide

"n'ikad artlarn tamamen veya ksmen cmi' olmayan icaredir

ki, buna ""care-i batla"" da denir." care-i mevkufe Bakasnn hakk taalluk edip icazeti lahk olmadka nfiz olmayan icaredir. care-i meccele care-i mn'akide care-i mnecceze Sonradan alnacak kir. Bey'ide olduu gibi in'ikad artlarn tamamen cmi' olan icaredir. Bir eyi akd-i icare nndan itibaren kiraya vermektir. Akd zamannda kirann balangc sylenmezse kira, bir icare-yi mneccezeye haml olunur. care-i msanehe Yllk olarak yaplan icaredir. Bir hanenin bir yl mddetle kiraya verilmesi gibi. care-i mahere Aylk olarak yaplan icaredir. Bir haneyi bir aylna kiraya vermek gibi. care-i mzafe Bir eyi gelecek muayyen bir vakitten itibaren kiraya vermektir. Mesel: Bir hneyi gelecek falan ayn birinden itibaren bir sene mddetle u kadar bin liraya kiraya vermek, bir icare-i mzafedir. care-i sahiha n'ikad ve shhat artlarn tamamen cmi' olan icaredir ki, uyu' asilden ve art mufsidden hli olmak zere malum bir menfaat, malum bir bedel mukabilinde temlik etmekten ibarettir. caret careteyn cr, cret. Kiraya vermek. * Kurtarmak, yardm etmek. Meccel ve muaccel icarelerle kiralanan vakf emlk. Hem derhal alnan, hem ileride alnacak kiras olan vakf bina.

1081

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cas 'caz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gnlne korku drmek. "ciz brakmak. Acze drmek, artmak. * Edb: Mu'cize derecesinde dzgn ve icazl sz sylemek. Benzerini yapmada herkesi acze drmek. Gzel sz sylemekte insanlarn muktedir olmadklar derece. * Mu'cizelik olan ey.(Kur'an 1350 senedir btn hakaikn kinat arsnda ap tehir ettii halde herkes, her millet, her memleket onun cevahirinden, hakaikndan almtr ve alyorlar. Halbuki, ne o lfet, ne o mebzuliyet, ne o mrur-u zaman, ne o byk tahavvltlar onun kymettar hakaikna, onun gzel slublarna halel vermemi, ihtiyarlatmam, kurutmam, hsnn sndrmemi; u hl tek ba ile bir i'czdr. M.)"

cz caz cazet vermek

benzerini yapmakta insan ciz brakan. Kadn earb. Ba rt. "Medrese usulne gre okuttuu dersi bitiren talebeye hocas tarafndan izin verilmesi. Bu tasdikan verilen mhrl kda ""icazetname"", icazet vermi olan mderrise de ""muciz"" denilirdi."

cazet

"zin. Msaade. ehadetname. Diploma. ""Olur"" demek. Destur vermek. lm ehliyet. Reva grmek."

cazet-i fiiliye

Bir kimseden izin ve ruhsata delalet eden bir fiil ve hareketin sudr etmesi.

cazet-i kavliye cazet-i kll

"Bir kimsenin bir ey hakknda ""izin verdim"" demesi." Vaktiyle Osmanl serdarlarna ve sefirlerine mslaha, muahede akdi ve sair iler hakknda verilen mezuniyet. Tam salhiyet demektir. Bu salhiyeti alan kumandan veya sefir, zerine ald ii merkezden sormaya ihtiya kalmadan maslahatn icabettirdii ve kendi aklnn erdii vechile yapp bitirirdi.

1082

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cazet-i lhika

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin nce izni olmad halde, yapldktan sonra bir eyi tasdik edip kabul etmesi.

cazetname caz- bittakdir

f. ehadetname. Diploma. ehadet kd. Maksad az szle ifade etmekle beraber fazla olan etrafl mnalarn zuhurudur.

caz- hasr caz- hazf

Lafzan hibir hazf olmad halde, ibrenin mnaca zengin olmasdr. Mnya halel gelmemek art ile ve lfz veya akl karine delleti ile cmleyi tamamlayanlardan birinin hazfdr.

caz- makbul caz- muhill

Tazammun ve hazf ile olan icaz. Szn istenilen mnay ifadeye kifayet etmemesi yznden mnann bozulmas halidir.

caz cz cazkr 'cazkr czkrne 'cazkrane 'caznma

caza dair, icaza ait ve mteallik. Veciz bir tarzda. icazla ilgili, mcize olan. f. cazl, ksa ifadelerle ok ey anlatmak halinde olan. f. Mu'cizeli olmak. Bakalarn acze drecek derecede olmak. benzerini yapmakta insan ciz brakrcasna. f. Herkesi yarmada ciz brakacak yolda. Mu'cize gsterir derecede. Mu'cize derecesinde eser gstermek. ciz brakmay gstermek.

czvr cba' cbar cbar- nefs ccar ccas cdaf

mcize gibi. Ekilen ekini henz olgunlamadan satmak. Zor. Zorlama. Cebretmek. Kendini zorlama, nefsini icbar etme. (C: Eccir) Dam, at. Erik. * Zerdli. * Armut. Barp arma.

1083

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cdan cfa' cfal cfil cha' chad chaf cham char

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sonradan zengin olma. Koparmak. Gidermek. * Devekuu seirtmek. Yal kadn, ihtiyar kadn. * Korkak adam. Ayaz kma. Eziyet ekme, elem ve skntya mruz braklma. * Gayret etme. Zulm etme, gaddarlk. * Gidermek. * Noksan etmek, eksiltmek. Men'etmek, engel olmak. (Cehr. den) Sesle okuma. * Ortaya karma, zuhur ettirme, meydana karma, aklama.

cha chaz c cl cl

Bir kimseden yardm ve medet istemek. Hazrlandrmak. f. Atmaca. * Hkmdar vekili. Dana. Sr yavrusu. (Cil. dan) Srme, nefyetme, srgn etme. Evinden barkndan ayrma. * Sr'atle seirtme. * Cillama, parlatma.

clab

"Cem'etmek, toplamak. * Yoldalk etmek. * Ardndan armak. * ""Gitsin"" diye haykrmak."

clal

Arlama. kram. Tekrim eylemek. Bykln kabul edip hrmet etmek. Byklk. Azamet.

clalen clas cl-yi vatan cle clet

Byk sayarak, sayg ve hrmet gstererek. Oturtmak. Tahta kartmak. Padiah tahta oturtmak. Yerinden yurdundan srgn etme, baka tarafa nefyetme. Dve, dii buza. (C: Ucul) Dii buza. * Bir cins ot. * Krba.

1084

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cl-i samir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Musa (A.S.) zamannda Samir'nin yapt buza heykeli. (Bak: Samir)

clihmam clinbab cma'

Toplanmak, cem'olmak. Yan yatmak. Toplanma. Dank eyleri toplamak. * Hazrlamak. * Azm ve kasdeylemek. * Topluluk. Fikir birlii. Bir mes'eleden limlerin ittihad etmesi. * Fk: Sahabe-i Gzin Hazretlerinin (R.A.) ittifaklar zere akaid hkmne gemi umur-u diniyenin tamam.

cmad cmad- m cmaen cma-i mmet

Dondurma, cmidletirme. Suyun dondurulmas. Suyun buz haline getirilmesi. Toplu olarak, hep birlikte. cma-i mmet olarak. Ist: Ayn asrda yaam olan slm limlerinden mctehid olanlarn, eriatn bir mes'elesi hakknda verilen hkmde birlemeleridir.

cmal

Hlsa etmek. Ksaltmak, bir araya toplamak. Ksa anlatmak. Biriktirmek. * Uzun bir hesaptan karlan hlsa, netice.

cmalen cmal iman

Ksaca. zlce. cmali ve hlsa olarak. man esaslarn ksaca bilmek. Allah'a ve Peygamberine imn ettiini sylemek ve tasdik etmek. (Bak: man- icmal)

cmal-i senev

Senelik gelir ve giderleri yahut yalnz giderleri toplu ve ksaltm olarak gsteren cetveller.

cmal-i ehr

Aylk gelir ve giderleri, yahut yalnz giderleri toplu ve ksaltlm olarak gsteren cetveller.

cmal cmam

Ksaca, toplu olarak, tafsilatsz. Muhtasaran. At soluklandrma, dinlendirme. * Biriktirme.

1085

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk cmar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir araya toplamak. * Sratle yrmek. * Atn srayarak yrmesi. * Bir eyin umumi olmas. Atee d aac koymak. * Bir eyi buhurlamak. Tahmini hesab yapmak. * Yeni ayn grnmesi.

cnaf cnan cne cnis cra hey'eti cra kuvveti cra memuru

Doruluktan ayrlma. Sadakattan uzaklama. Deli etme, divane eyleme. * Bir eyi rtme. Tb : Yanak kemii. Tembel ve uyuuk adam. Mahkeme kararn tatbike memur olan heyet. cra memurlar heyeti. Memleketi idre eden, kanunlar tatbik eden kuvvet. Mahkeme kararn tatbik ile borludan borcunu alp alacaklya vermekle vazifeli olan adliye memuru.

cra vekilleri hey'eti

Vekiller heyeti. Bavekilin riyaset ettii bakanlardan meydana gelen hey'et.

cra

Bir ii yrtmek. * Yerine getirmek. Yapma. Tatbik etme. * Vekil gndermek. * Mahkeme kararn yerine getirmek. * Suyu aktmak. * Huk: Borlunun alacaklya kar demekle mkellef olduu bir borcu, adl bir teekkl vstasyla detme.

craat craat- celiliye

(cr. C.) Meydana getirilen iler. Yaplan iler. * Ameliyat. Tatbikat. Allah (C.C.)n celal sfatna yani, kibriya ve azametine dellet eden, kudret-i hakk ile hsl olan icraat.

cram cra-y icab cra-y lu'biyyat csa' cam ca

Kabahat yapma, crm ileme. Lzum eden muamelenin yerine getirilmesi. Oyun icra etme, sahnede oyun oynama. Dizst getirme. kertme. Teklif etmek. Bir eyi dverek ufaltma, kltme.

1086

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ctiba

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Semek. htiyar ve intihb etmek. Sekin bir eyi almak. * Tahsildarn para ve vergi toplamas.

ctibaz ctihad

Mknatstaki kendine ekme hasiyeti. "Kudret ve kuvvetini tam kullanarak almak. Gayret etmek. almak. * Anlay. * Kanaat. * Fk: eriatn fer' mes'elelerine it hkmleri, slm mtehidlerinin, usulne uygun olarak, Kur'an ve Hadis-i eriflerden karmalar ve bunun iin tam gayret etmi olmalar. Byle itihad eden ztlara Mtehid denir.(Mesail-i diniyeden olan itihad kaps, aktr. Fakat, u zamanda oraya girmee alt mni vardr:Birincisi : Naslki, kta frtnalarn iddetli olduu bir vakitte, dar delikler dahi seddedilir; yeni kaplar amak hi bir cihetle kr- akl deil. Hem naslki, byk bir selin hcumunda tmir iin duvarlarda delikler amak gark olmaa vesiledir. yle de: u mnkerat zamannda ve dt- ecnibin istils nnda ve bid'alarn kesreti vaktinde ve dalletin tahribat hengmnda, itihad namyla kasr- slmiyetten yeni kaplar ap, duvarlarnda muharriplerin girmesine vesile olacak olan delikler amak slmiyete cinyettir...kincisi : Dinin zaruriyat ki itihad onlara giremez. nki kat'i ve muayyendirler. Hem o zaruriyat, kut ve gda hkmndedirler, u zamanda terke uruyorlar ve tezelzldedirler. Ve btn himmet ve gayreti onlarn ikamesine ve ihysna sarfetmek lzm gelirken, slmiyetin nazariyat ksmnda ve selefin itihadat- sfiyne ve hlisnesiyle btn zamanlarn hacatna dar gelmeyen efkrlar olduu halde, onlar brakp, heveskrane yeni itihadlar yapmak bid'atkrne bir hynettir.ncs : Her zamann insanlarnca kymetli addedilerek efkr celbeden czibedar bir met merguptur. Mesel: Bu

1087

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zamanda en rabetli, en iftiharl, siysetle itigal ve dnya hayatn te'min etmektir. Selef-i slihin asrnda ve o zaman arsnda en mergup met, Hlik- semvat ve arzn marziyatlarn ve bizden arzularn kelmndan istinbat etmek ve nur-u Nbvvet ve Kur'an ile kapatlmayacak derecede alan hiret lemindeki saadet-i ebediyeyi kazandrmak ve vesilini elde etmek idi. Bu itibarla, o zamanlarda btn fikirler, kalbler, ruhlar marziyat- lhiyeyi bilmek ve renmee mteveccih idi. Bunun iin istidat ve iktidar olanlar o zamanlarda vukua gelen btn ahvl ve vukuat ve muhverattan ders almakla, itihadlara zemin tekil eden yksek istidatlar vcuda gelirdi.imdi ise, fikir ve kalblerin teettt, inyet ve himmetlerin zfiyeti, insanlarn siyaset ve felsefeye iptil ve rabetleri yznden btn istidatlar fnun-u hzra ve hayat- dnyeviyeye mteveccihtir. Ahkm- diniyeye sarfedilecek mstakim bir itihad yoktur.Drdncs : tihad kapsndan slmiyete girip mesilini genilendirmee meyleden adamn maksad, zaruriyata imtisal ile takva ve kemale mazhariyet ise gzeldir. Amma zaruriyat terk ve hayat- dnyeviyeyi, hayat- uhreviyeye tercih eden adam ise, onun itihada meyli, meyl-t-tahribdir. Tekliften kp kamak iin bir yol bulmaktr.Beincisi : Her eyin, her hkmn vcuda gelmesi bir illete binaen olduu gibi, bir maslahata dahi tbidir. Fakat maslahat illet deildir. Ancak tercih edici bir hikmettir. Bu zamann efkr, bizzat saadet-i dnyaya mteveccihtir. eriatn nazar ise, bizzat saadet-i uhreviyeye mteveccih olup, bittabi dnyaya da nzrdr. nki, dnya hirete vesiledir.Umumi bir beliyye olan ve nsn ona mptel olduu ok iler vardr ki zaruriyattan olmutur. O gibi iler su-i

1088

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ihtiyar ile gayr-i meru meyillerden domu olduklarndan, mahzurat ibhe eden zaruriyattan deildir. Ve ruhsat ve msaade-i er'iyenin mulne dhil olamazlar. Mesel: Bir adam su-i ihtiyriyle haram bir tarzda kendini sarho etse, hl-i sekirde yapt tasarrufatta mzur olamaz. Bu zamanda bu gibi itihadlar, semav deil ancak arz itihadlardr. Bu gibi itihadlar ile Hlik- Semavat ve Arz'n hkmlerinde yaplan tasarrufat merduttur.Mesel : Baz gafiller, hutbenin Trke okunmasn istihsan ediyorlar ki, halkn bilhassa siyas ahvalden haberleri olsun. Halbuki bu gibi ahval-i siyasiye yalandan, hileden, eytani fikirlerden hli deildir. Hutbe makam ise, ahkm- lhiyenin teblii iin ittihaz edilmi bir makamdr.Sual : Avm- ns Arabiden haberdar deildir, fehmedemez?Cevap : Avm- ns, zaruriyat ve msellemat- diniyeye muhtatr. Ve hutbe makam da bu gibi hkmlerin teblii iindir. Bu hkmler kisve-i Arabiye iinde tafsilen deilse de icmalen avm- nsa mlum ve mruftur. Maahaza lisan- Arabda bulunan ehamet, ykseklik, meziyet, satvet dier lisanlarda yoktur... M.N.)" ctihadt ctihad ctihaf ctihah ctihar ctilab ctilal ctima' ctimaat (ctihad. C.) tihadlar. tihada mteallik. tihada dair. tihada ait. Bir eyden ok ey almak. * parmakla yemek. Kadnn veya dii hayvanlarn hmile olmas. Askeri oaltma. * Meydanda ve gzkr olma. Aikr olma. Celbetmek, ekmek. Bir eye bakmak. Toplant. Toplanmak. Bir araya gelmek. Kavumak. timalar. Toplanmalar.

1089

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ctima-i a'zam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ast: Bir ok gezegenin bur mntkalarnn ayn noktasna tesadf etmi gibi grnmeleri.

ctima-i neyyireyn ctima-i skineyn

Gne ile Ay'n bir istiva zerine gelmeleri. ki sessiz harfin yanyana bulunmas. * Ast: ki gezegenin yan yana gelmesi.

ctima-i zddeyn

"ki zt eyin bir arada, beraber olmas.(Bir ey zt olsa onun zdd o zta rz olamaz. nk ""ictima-i zddeyn"" olur, o da muhldir. te bu srra binaen madem Kudret-i lhiyye ztiyedir ve Zt- Akdes'in lzm- zarursidir. Elbette o kudretin zdd olan acz, O Zt- Kadir'e rz olmas mmkn olmaz. .)"

ctima

Toplulua ait, birlikte yaayanlara dair. Cemiyet hayatna ait ve mteallik. Sosyal.

ctimaiyyat ctimaiyyun

tima ilimler. Topluluk hayatna dair ilimler. Sosyoloji. tima hayat en gzel ekilde idareyi dnen ve ona alan. tima mes'elelere dair ilimlerle uraan kimseler. Sosyologlar.

ctimar ctina ctinab ctinah

Ttslenme, buhurlanma. Meyve toplamak. Meyve devirmek. Bir yere toplamak. * Aldanmak. ekinmek. Saknmak. Uzak olmak. Bir yana eilme, meyletme. * Secde etme. * (Hayvan) bir tarafa meyilli koma.

ctinan ctira' ctirah ctiram ctirar ctiraz

Gizlenmek. (Cr'et. den) Cesaret etme, cr'et etme, yeltenme, atlma. El emei ile kazanlan para ile geinme. Kabahat yapma, crm ileme. leri ve geri ekme, ekilme. * Hayvann gevi getirmesi. Devenin gevi getirmesi.

1090

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ctisar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cr'et ve cesret gstermek. * l ap gitmek. * Denizde geminin geip gitmesi.

ctisas ctia' ctiva' ctivar ctiyab ctiyah ctiyal ctiyas ctiyaz ctiza' ctizab ctizal ctizaz ctizaz- agnam cyam czab czal czam cebehane

Hayvann, az ile ayr aratrarak otlamas. Yer uygun olmama. renme, tiksinme. (Civar. dan) Komu olma, muhit yapma. Gmlek giyme. * Yrtma. * Kuyu kazma. ldrme. Doru yoldan dndrme. Yama iin dolanma. * Taleb etmek, istemek. Gemek, mrur. Aa veya dal kesme. (Cezb. den) ekip uzatma. * Etrafna toplanma. Sevinme, mesrur olma. Yn krkma. * ayr ve ot bime. Koyun krkma. Men'etmek, engel olmak. Koparmak. Semerin, devenin boynunu yara etmesi. El kesme. * Hzl yrme. "t. imdiki asker mzeye eskiden verilen addr. cebehne tbiri bilahare ""Hazine-i esliha"", nc Sultan Ahmed devrinde ""Dr-l esliha"", daha sonralar da ""Harbiye ambar"" olarak deitirilmi, en sonunda ""asker mze"" eklini almtr."

ezan

"t. Cuma gnleri hatib minberde iken mezzin tarafndan mahfilde okunan ezan. Dier namazlarda yalnz minarede ezan okunurken,

1091

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cuma gnleri le vaktinde hem minarede, hem de caminin iinde mezzin mahfilinde ezan okunur. kinci ezan caminin iinde okunduu iin buna ""i ezan"" denilir." hazine t. Osmanl mparatorluu zamannda sarayda muhafaza edilen bir ksm paralar. il mderrisleri t. stanbul, Edirne ve Bursa'da ve bunlara bal yerlerde 150'er aka ve daha fazla yevmiyeleri olan medrese mderrisleri. kale "t. Kale duvarlaryla evrilmi ehir ve kasabalarn bazlarnn ortasnda ve en yksek yerinde yaplan kk kaleler. Bu eit kalelere ""bl hisr"" da denilirdi. Bu i kaleler, dmann, surlar gemesi hlinde veya ehirde bir isyn kt zaman, hkmdar veya kumandann ekilip kendini mdafaa etmesi iin yaplrd." olan t. Saray hizmetine alnp devletin eitli makamlarna namzed olarak yetitirilen genler. olan, Yldrm Bayezid zamannda yeni teekkle balayan saray hizmetlerinde bulunmak zere yenierilik iin toplanan devirmelerden ayrlmak suretiyle meydana getirilmi ve bu usl sonradan yaplan kanunla devam edip gitmitir. erlek gvey t. Dip, kuytu yer. kmaz. * Daha geride, daha ieride bulunan. t. (gveyi, igveysi) Kaynpederinin evine alnan dmat. Kars tarafnn evinde oturan dmat. li t. i dolu. * abuk mteessir olan, hassas duygulu. * Kin tutan, haset eden. tihad tima tinab (Bak: ctihad) (Bak: ctima) (Bak: ctinab)

1092

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk d

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bayram gn. Bayram. (Gidip tekrar gelen, bir kimsede det olup allan ey. Bayram tekrar geldii iin d denilmitir. L.R.)

d 'da'

bayram. Dman etmek. * Sratmak. * Geri getirmek. * Muavenet etmek, yardm etmek.

da'

Emanet brakmak. Vedia koymak. * Huk: Kendi malnn muhafazasn bakasna havale etme.

da da-i vakt dab

Zyi etmek. Bouna harcamak. Vaktini boa geirmek. Vaktini zyi etmek. Herkesi ziyafete davet etme. Sofras herkese ak olma. * Doruluunu ve hak olduunu herkese bildirme.

dabe dad dd 'dad d'ad dade dd ddiye 'dadiye

Edeblilik, terbiyeli olu. (ded) stnlk, galibiyet, zafer. * Kuvvet, zor. hazrlama. Hazrlama. Yetitirme. Gelitirme. Korkutmak. Kol ba. hazrlklk devresi. hazrlamayla ilgili, eskiden lise seviyesindeki okul. Hazrla ait. Hazrla mahsus. * Orta tahsili veren okullar. Vaktiyle rdiyeden sonra gidilip yksek mekteblere girebilmek iin lzm gelen bilgileri reten okul. Sultaniyelerden aa olan mekteb.

daha dak 'dal dale

Muti olmak, itaat etmek. Davarn ksneyip aygr istemesi. G olmak, zor olmak. Bir eyin elden ele gemesi.

1093

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk d'am dam 'dam dam dame 'dam- nefs dane daneten dare fitili Direk vurmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Islah etmek. Muvafk klmak, uygun yapmak. Vcudu ortadan kaldrmak. Yok etmek. ldrmek. yok etme, ldrme. Devam ettirmek. Dim ve bki klmak. ntihar. Kendi kendini ldrmek. (Deyn. den) Bor, dn verme, ikrz. Bor olarak, dn olarak, idane suretiyle. Eskiden geceleyin yatak odalarn aydnlatmak iin zeytinya konmu kk bir taban iinde yaklan bir eit fitilin addr. Kk petrol lmbalarna da idre denildii iin bunlarn fitillerine de bu ad verilir.

dare kandili

Yatak odalarn aydnlatmaa ve elde gezdirmee mahsus kk, az lmba.

dare darehane

Devrettirmek. ekip evirmek. Dndrmek. Kullanmak. Becermek. f. Bir ie bakan hey'etin veya bir ii idare edenlerin toplanarak i grdkleri yer ve dire. * Dergi, gazete vs. gibi yaynlarn yaz ilerine baklan dire.

dare-i askeriye dare-i ekvan dare-i mahsusa dare-i maslahat dare-i meruta dare-i mutlaka

Askerlik ileriyle megul olan idare. Kevnlerin, lemlerin idaresi, tasarrufu. "lk ad ""dare-i Aziziye"" olan devlet vapur iletme dairesi." Bir ii mmkn mertebe iyi-kt yrtmek. Merutiyet idaresi, merutiyetle idare. Bir hkmdarla idare. Bir hkmdarn idare ve ynetimi altnda bulunan devlet. Mutlakiyet idaresi.

dare-i mstebide

stibdat idaresi.

1094

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dare-i rfiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cabnda devletin bir yerde mlki idareye ait nizamlar tatil ile kanunen kurduu asker idare. rfi idre, skynetim.

dare-i umr dareten

lerin grlmesi. dare iin. Kanun ile deil, iin geliine gre yaparak. dare yoluyla, ii idare ederek.

dar d'as dave db dbak

dare. * dare ile alkal. Tepelemek. (C: Edv) Deriden yaplm su kab. Asker mataras. Acib i. Ulatrmak. Yaptrmak. * Tecvidde: Harf okunduu zaman dilin st damaa yapmasna denir. Bu sfatn harfleri. Sad, dad, t, z'dr. simlerine mdbaka denir. (Bak: tbak)

dbar

Geriye gitmek. Geri dnmek. * lerin ters gitmesi. * Talihsizlik. * Bir gezegenin dier oniki burcun tertibine zt olarak hareketi. (Asl tertibe gre gitmesine de ikbal denir.)

dbisas dcan

Ne krmz, ne siyah olmak. * Ot bitmek. (dcican) Gkyz yamur bulutlaryla rtlme. * Hava ok sisli ve dumanl olma.

dd dde ddet

Byk, acib ey. * Bel, dhiye. * Yalan. Mddet. Zaman. Vakit. * Kfv. Hemta. Arkada. Bekleme mddeti. * Saylm. Madud. * Cemaat. * Hfz. * Fk: Kocasndan ayrlan kadnn, bakas ile evlenebilmesi iin, defa hayz grp temiz oluncaya kadar geen zaman. (Kocasndan boanrsa 100 gn, kocas lrse 130 gn.)

ddet-i ehr

Ay hesabyla iddet beklemek. Boanma tarihinden itibaren hr ise ay, cariye ise birbuuk ay bekler.

1095

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ddet-i haml

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fk: ocuk dourmakla biten iddet. Kocas len veya boanan gebe kadnn, ocuun domasn beklemesi demektir.

ddet-i hayz ddet-i vefat

(Bak: Hayz) Fk: lm neticesinde icab eden iddet. Kocas len kadn hr ise 130 gn, cariye ise 65 gn iddet bekler.

ddia

Bir eyin msbet veya menfiliini srarla sylemek. leri srlen fikir. Dva etmek. Israr etmek. nat etmek. Hakl veya haksz bir dvaya kalkmak.(Arz ve btn ncum ve musu tesbih taneleri gibi kaldracak ve evirecek kuvvetli bir ele mlik olmayan kimse, kinatta dva-y halk ve iddi-y icad edemez. Zira her ey, her eyle baldr. M.)

ddiaen ddia ddiaiyyat ddiam ddianame

ddia ederek. Doru olduunu syleyerek. ddia ile alkal. ahitsiz, delilsiz ve bo sz. (ddia. C.) ddia ile ilgili. ahidi olmayan szler. (Diam. dan) Payanda dayamak. Mddei umuminin (savcnn), iddialarn toplad ve soruturma sonunda mahkemede okuduu yaz. (Ceza ilerinde hazrlk tahkikatnn neticesi, davasnn almas iin kfi olduu anlalrsa savc bu dvay, ya ilk tahkikatn almas hakknda sorgu hakimine bir talepname veya dorudan doruya mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle aar. Savcnn bu suretle davay atn bildiren yazsna iddianame denir. (O.T.D.S.)

ddifa' ddifan ddifa-y m' ddihal

Isnma, stma. Klenin, efendisinin yanndan kamas. Suyun snmas. Girme, duhul etme, dahil olma.

1096

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ddihan ddihar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Dhn. den) Gzel kokular srnme. Biriktirmek, toplamak, ymak. * Ktlk zamannda yksek fiatla satmak zere zahire toplayp saklama.

ddilac ddimac ddira'

Gecenin ge vaktinde gitmek. Bir eyin iine girmek. Bir yere girip gizlenmek. Anlama, derketme, kavrama, fehmetme. * Hile ile aldatma. * (Kadn) san tarayp salverme.

ddirak

Akl etme, idrak etme, anlama, fehmetme. * Bir yere toplanmak. * Birbirine yetimek.

ddisar ddiyan deal

Zengin olma, ok mal mlk sahibi olma. Bir eye brnme. Borlanma, borca girme. Fr. Fikre ve dnceye ait. Tasavvuri, hayali. * Mefkre. Emel. Gaye. Hayalde tasavvur edilen kemal. Fevkalde, mkemmel kimse veya ey. (Bak: lk)

dealist dealizm

Fr. deal ve mefkre sahibi. * dealizm felsefesine bal kimse. Fr. Bilgide temel olarak dnceyi alan ve eyann mstakil mevcudiyetlerini inkr edip fikren mevcudiyetlerini kabul eden yanl bir felsefe doktrini.

deoloji

Fr. nsanlarn dnce ve hareketlerine muayyen bir istikamet vererek, siyas veya ictima bir doktrin meydana getirmek isteyen fikir sistemi.

dfa' dfan dgh dgam

Souktan saknp giyinmek. * Istmak. Gmme. Defnetme. (dgeh) f. Bayram yeri. "Gizlemek. * Bir eyi bir yere koymak. * Tecvidde: Ayn cinsten olan harfleri birbirine katarak iki def'a okumak. eddeli okumak veya yazlmak.(Genizden gelen sese gunne dendii gibi, harfleri iddetli

1097

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

okumaa idgam deniyor. Konuurken kk dil genize ekilerek kan ses gunnedir. Gunnenin, baz kimselerce harf saylmas mecazdr. nk idgm ikiye ayrlr.Gunnesiz idgam ki; tenvin veya skin nun, lm ve r harflerine idgam olunursa gunnesiz okunur. ( $ Mirrabbi $Millednh gibi)Gunneli idgam: Tenvin veya sakin nun (Ya, mim, nun, vav) harflerinden birine idgam olunursa gunne ile okunur. (Vav ile y) ya idgam edilirse gunne yarm olur.)" dhac dhad dhal dhalt dhan dhar dha dhimam d-i adh d-i ekber d-i ftr d dil diyye Silah taknmak. ptal etmek, hkmsz brakmak. Dhil etmek. ine almak. Sokmak. (dhal. C.) Memleket haricinden eya ve mal getirmek. (Duhn. dan) Ttme. Yanarak duman kma. Hakir grme, tahkir etme, aalatma, hor grme. Korkutma, dehet verme, dehetlendirme. Siyah olmak. * Ekinin susuzluktan dolay siyah grnmesi. Kurban Bayram. Arefesi Cuma gnne raslayan Kurban Bayram. Ramazan Bayram. Bayramla alkal. Fr. Kr hayatn mevzu yapan nazm veya nesir yaz. Bayramlk. * Divan Edebiyat airlerinin bayram vesilesiyle byklerin medhine dair yazdklar kasideler. * Bayram kutlamas. dkak dla' dlac dlal (Dekik. den) Ezme, ufaltma, kltme. Delil gsterme. * Kovay suya sarktmak. Gecenin ilk saatlerinden ge vakte kadar gitmek. (Bak: Idlal)

1098

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk dlliyyt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nsan doru yoldan saptracak fikirler, azdracak mevzular. Kur'nla muaraza eden safsata ve btl felsefi nazariyeler.

dliham dli'mam dlivla' dma' dmac dmag dman

Galip olmak. * hta edip kaplamak. Kararmak. Evmek, acele. Kan alma. * Kanatma. Bir eyi bir eyin iine koymak. * Sktrmak. Bir eye muhta ve muztar eylemek. Altrmak. Bir eyde meleke kazanmak iin tekrar tekrar hareket yapmak. * Beden terbiyesi. Jimnastik.

dman- beden dna' dra drab

Beden idman, jimnastik. Yakn etmek, yaklatrmak. Def etmek. * Bildirmek. Bildirilmek. (Darb. dan) Rc'u etmek, vaz gemek. Bir eyi yapmaktan yz evirmek. Mukim olmak. * Bir kimse zerine kra yamak. * Scak yel eserek yerdeki suyu kurutmak. * Ekmein pimesi. (Kamus'tan alnmtr.)

drac drak

Dercetmek. Drmek. * Bir yazy bir yere koydurmak. Anlay. Kavray. Akl erdirmek. Fehim. Yetitirmek.(Maalesef insanlar tevn srrn idrak edememiler, hi olmazsa talar arasndaki yardm vaziyetinden ders alsnlar! ..)

drakat drak-i dakik drak-i mal drar drarat

(drak. C.) Anlaylar, kavraylar, idrak etmeler. nce idrak. Byk mes'eleleri ve srlar kavramak, akl erdirmek. Sidik. Bevl. * oka aktmak. * Devaml vermek. (Derr. C.) Gelirler. Vridat. Tahsilat.

1099

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk drihmam drik drimac dris (a.s.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

htiyarlktan dolay zayflayp i yapamamak. Dalarda ok olan bir yemi. Bir yere girip gizlenmek. Hz. Adem'in (A.S.) evldlarndan ve Kur'anda ismi zikredilen, ilk yaz yazan, terzilik yapan peygamber (A.S.) (Bak: Meratib-i hayat)

f fa' 'fa' f fa

Vakit. ocuun bymesi. oaltmak. * Terketmek. deme, yerine getirme. demek. Yerine getirmek. Sz verdiini veya vazife bildiini yerine getirmek. Klmak. Yapmak.

fad fadat fadat- lzime fade fade-i cebriyye fade-i meram fade-i ifahiyye fade-i tahririye faha fahe fakat

Bir kimseyi elilik (sefirlik) vazifesiyle gnderme. (fde. C.) Anlatmalar. fadeler. Gerekli ifadeler. Anlatmak. Sylemek. * Fayda vermek, fayda tutmak. Zoraki ifade. * Mat: Cebir iaretleri ile maksadn anlatma. Dilek ve maksadn anlatmak. Azdan syleyerek, ifah olarak ifade ederek. Yaz ile anlat. Yellenmek. Kan fkrtma. * Kanatma. (Fevk. den) yileme, hastalktan kalkma. Hastalktan kurtulup tamamen iyileinceye kadar aradan geen zaman. * Aylma. Sarholuk veya baygnlktan kurtulma.

fakat-pezir fakat-yb

f. yilemesi mmkn, iyileebilir. f. fakat bulucu, iyileen.

1100

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fakat-yaft fal fasa fate fate-i frsat fate-i vakt fave fa-yi vazife faza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Shhat bulan, iyileen, hastalktan kalkan. Sr'atle gitmek, hzla gitmek. * Uzaklamak, rak olmak. Yumuak sylemek. * Aikre sylemek. Ak ak konumak. (Fevt. den) Kaybetme, karma, elden karma. Frsat karma. Frsat deerlendirememe. Vakit kaybetme, zaman harcama. orbann iyisi. * mlek kaynarken yzne kan kpk. Grevini yapma, vazifesini yerine getirme. (Feyz. den) Bereketlendirmek. Feyz vermek. Bol bol datmak ve aktmak. Tap yaylmak.

faza-bah faze

f. Feyizlendiren, feyiz aldran. (Fevz. den) Maksada erdirmek. Merama kavumak. Zaferyb eylemek.

fca' fcac fcac- tuyur fcar fcas fda' fdah

Geimini geniletme. Ku cvldamas, ku tmesi. Kularn cvlday. Fecir vaktine girme. * Bir kimseyi fcir sayma. Mnsz ve mnasebetsiz eylerle kibirlenme. Sahraya kmak, le kmak. (Fadih. den) Ktl aa vurma. Kusur ve ayplar meydana karma.

fdal ffet

(Fadl. dan) Ltuf ve ba. hsan. Namus. Temizlik. Perhizkrlk. Nefsi behim temayllerden men etmek. Hella raz olup haramdan kanmak.

ffet-fru

f. Namus ve iffetten sz eden. Namusluluk taslayan.

1101

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ffetli

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(ffetl) Namus, hay ve iffet sahibi kadn. * Doru, rvet yemez, haram yemez, istikametli kimse. * Eskiden kadnlara yazlan mektub hitab.

fha' fhac fhah fhak fham

Unutmak. Davarn ayaklarn ayrp samak. ciz brakma. Doldurmak. kna edip skt ettirmek. Delil gstermekle ve isbat etmekle galip gelmek.

fhar fha fk fka' fkad fkah fkar' fla' flah

ereflendirmek. eref vermek. Fahirlendirmek. (Fuh. dan) Kt ve fena syleme. Bhtan. Bir suu birisine yklemek. ftira. Fakir ve kt durumda bulunma. Kaybettirme, kazandrmama. retme. Fakir drme, fakirletirme. * Hayvan kirya verme. Stten ayrma, memeden kesme. * Yabana kama. Mbarek ve muvaffakiyetli olmak. Selmete kmak. Felha kavumak. * Nimette dim ve kararl olmak. (Bak: Felah)

flak flal flas flat flilak fna'

iir okurken fesahat zerine olmak. * Mna ve kelime icad etme. Gidermek. * Yamur gelmeyen yere yetimek. Syrlp kurtulmak. Kement veya badan kurtulup kama. Yer yzn bulut kaplamak. Mahvetmek. Tketmek. Kymetini kaybetmek. ok zarar etmek. Yok etmek.

1102

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fna-yi beden fna-yi hayat fna-yi mal fra' frac frac-l bhire frad frag

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcudu yok etme, ldrme. Hayatn sarf edip bitirmek. Hayatn yok etmek. Maln sarfetme, maln ifn etme. Kesmek. * Yarmak. Alma. * Ayrlmak. * Geniletmek. * Amak. Geminin kydan veya iskeleden almas. Tek olarak sylemek. * Ayrmak. * Gndermek. Yollamak. Bir halden baka bir hale sokma. Kalba dkmek. ekil vermek. * Boaltmak. Aktmak. Dkmek. Cri klmak.

frah

Belirsiz bir eyi belirtme. * bhe ve tereddt giderme. * (Ku) yavrulama. * (Tohum) yeerme.

fram frar fras fra frat tefrit frat

Doldurma, doldurulma. Karmak. Karlmak. Firara mecbur etmek. Frsat ele geme. Zemmetme, ktleme, ekitirme. * Serip detme. Birbirine tamamyla ters olan iki u. ok fazla ve ok az. Haddinden gemek. Pek ileri gitmek. * Takatinden ziyade i vermek. (Tefrit'in zdd)

frat- neat fratkr fraz hazinesi

Sevin cokunluu, sevinten dolay oma. f. Pek ileri giden. Haddini aan. "Tar: Kullanlmayan kymetli eyann sakland yer. Bu gibi kymetli eylerden ikinci dereceden olanlarn muhafaza olunduu yere de ""Bodrum Hazinesi"" denilirdi."

fraz frazat

Vazifeye tayin etmek. * Farzedip vermek. Vcuddan kan, bedenden ayrlan kan, irin, balgam gibi eyler.

1103

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk frazciyan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gm ve bakr madenlerini para haline getirdikleri iin bu tabir meydana gelmitir.

frinka' frit

Parmak trdatma. * Gidermek. * Ayrmak. Cin taifesinden ok muzr, erir ve korkun bir cins. * Mc: Korkun, kzgn ve fkeli insan.

friz fsad fsadat fsad- mi'de fsah fsam

Dam saa. Bozmak. Azdrmak. Fesada uratmak. Fitne salmak. Kartrmak. (fsad. C.) fsadlar, kargaalklar, fesada uratmalar. Mideyi bozma. Unutmak. Akldan karmak. hmal etmek. Hastann ateinin dmesi. * Kesilip bitme, tkenme. * Yamurdan sonra hava alma.

fa

(C.: ft) Duyurmak. Fetmek. Meydana karmak. Gizli bir eyi herkese duyurmak.

faat fa-yi raz fta ftah ftal ftam ftan ftar ftariyye

(fa. C.) fa etmeler, fetmeler, meydana karmalar, duyurmalar. Srr aklama. Fetva vermek. (Bak: Fetva) Amak. Fethetmek. (Bak: Feth) f. Dank. * Yrtk, aralk, yark. Memeden ayrma, stten kesme. Fitneye drme. * Ayartma. Oru amak. Oru alrken yenen yemek. (Zdd: msak) ftarlk. ftar iin hususi olarak hazrlanm nevale. Bunlar oru bozulduktan sonra yemek yenmeden evvel yendii iin bu ad verilmitir. * Osmanl mparatorluu zamannda padiah saraynda,

1104

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vzera, eraf ve yn konaklarnda, davetlilere iftardan sonra di kiras namyle verilen bahi, para. ftial ftiat ftica' ftida' ftidah ftiham ftihar madalyas Fal tutma, fala bakma. Baa tlbent sarmak. Birdenbire, anszn olma. (Fidye. den) Fidye vererek esirlikten kurtulma. (Fadhat. den) Krma, krp ufalama. * Maskara olma, rezil olma. (Fehm. den) Kavrama, anlama. Fehmetme. "Padiaha sadakat gsterenlere, tarm ve san'atn ilerlemesine alanlara, yangn ve sri hastalk annda devlet ve millete byk hizmetleri dokunanlara verilmek zere II. Abdlhamid'in irade-i seniyesiyle altn ve gmten olmak zere karlan madalya. (1886 ve 1887) Madalyann n yznde yukar ksmnda ualar iinde tura ve alt ksmnda Osmanl armas; dier yznde defne dal arasnda bir bo saha vardr. Buraya, madalyann sahibi olacak ahsn ad yazlrd. Krmz renkli kurdele ile gsn sol tarafna taklrd. Sahibinin lmnde vereseye intikal etmez, hkmete geri verilirdi." ftihar vnmek. Kendini beenircesine kendinden ve yaptklarndan bahsetmek. * Bakasnn iyi bir hali ile sevinmek. (Bak: Tahdis-i ni'met) ftihariyyat ftihas ftihar yoluyla sylenen szler. Gerei ve hakikatn dikkatle aratrma. yzn iyice tetkik etme. * mtihan etme, deneme. ftikad ftikak Arayp sormak. * Kaybolmak. (Fekk. den) Rehinden kurtarma, rehinden karma.

1105

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ftikal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok alma, bir ite ok fazla emek harcama, pek fazla gayret sarfetme.

ftikar

Yoksulluunu, fakirliini aa vurmak. * ok ihtiyac olmak. * Tevazu'. Alak gnlllk.

ftila' ftilak ftilal ftilat ftilaz ftinan

Otlatma. Taaccb etmek, armak. Bklme. * (Asker) muharebeden ylma. Anszn bir ie girime. * Hatra gelivererek iir veya sz syleme. Kesmek, kat'. * Bir kimsenin bir para maln almak. Trl trl ve birbirini tutmayan dzensiz sz syleme. * Fitneye dmek. * k olmak.

ftira

Birinin zerine su atmak. Bhtan. fk. Yalan yere birisini sulu gstermek.

ftiraat ftirak ftirakat ftirak- izam ftirar ftiras ftira

(ftira. C.) ftiralar, aslsz isnatlar, asl esas olmayan su yklemeler. Perian olmak. * Ayrlmak, dalmak. Hicran. Ayrlklar. ftiraklar. Paralanmalar. Kemiklerin dalmas. Glmek. Frsat gzlemek. Frsat ganimet bilmek. zine uyma. * Namusa dokunur sz syleme. * Yaylma. * Cima. * Demek.

ftiraz ftisad ftisal ftitah tekbiri

Farz klma, vacib klma. Neter ile kan aldrma. Stten kesilme, memeden ayrlma. * Fidan karp baka yere dikme. Namaza balarken alnan tekbir. Namaz, her nevi dnya meguliyetinden alkay keserek klnd iin, Allah Ekber diye

1106

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iftitah tekbirini alarak namaza baladktan sonra ibadet esnasnda dnya ii haram olup namaz bozar. Bu mna iin bu tekbire, tahrime ad da verilir. ftitah ftitan ftiyak ftiyal ftiyat ftizah fza' fzah g gal game gare (Fetih. den) Amak, balamak, fethetmek. Zabtetmek. (Fitne. den) Fitneye urama. * Aldatmak. * Azdrmak. Fakirlemek, yoksullamak. Fal tutma. Dnmeden bir ie balama. * Bir ey kaybolup gitme. (Bak: ftidh) Korkutmak. * G olmak. (Fazih. den) Kusuru, ktl, ayb aa vurma. Koku, rayiha. Acele ile bir kimseyi bir yere sokma. * Uzaklara gitme. Havann bulutlu olmas. Yama etmek, hcum etmek. * Tevik etmek. Gayrete getirmek. Acele etmek. gase gaza gbab gbirar gdab gdidan gdin gfa' gfal mdada yetimek, yardm etmek. Kzdrma, darltma. Korkmak. * Bir gn grp bir gn terketmek. Krlmak. Gcenmek. * Toz ile paslanmak. * Boz benizli olmak. Gadablandrmak, kzdrmak, fkelendirmek. Sa uzamak. * Ot yeermek. Bozulmu, kokmu, clk (yumurta). Uyuklamak. (C.: gfalt) Dikkatsizlikle terkettirmek. * Gaflette brakmak. * Kandrmak. Aldatmak.

1107

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gfalat gfaliyyat gla' glaf glak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(gfal. C.) fal etmeler, kandrmalar, aldatmalar. Yanltp aldatmak iin sylenen szler. Pahalandrma, fiatn ykseltme. * Kaynatma. (Glaf. dan) Knna sokma, klfa koyma. Kartrmak. Kapamak. Mulak yapmak. Anlalmaz hle koymak. * Zorla i yaptrmak. * Edb: Sz kark ve anlalmaz surette syleme.

glakat glat glaz glazat glinta' glivvat gma' gmad gmad- seyf gmam

(glak. C.) Mulak yapmalar. * Kark ve anlalmaz szler. (Galat. dan) Yanla gtrme. (Galiz. den) Kaba ve fen syleme. (glaz. C.) Kaba ve galiz syleme. Vurmakla ve svmekle stn gelip galebe etmek. Lzm olmak, icab etmek. Baylma, baygnlk, kendinden geme. Knna sokma, klfna koyma. * Birok eyleri bir yere tkma. Klc knna sokma. Kederlendirmek. Gamlandrmak. Hznlendirmek. * Gkyznn bulutlu olmas.

gmar gmaz gmaz- ayn gna' gnan gra grab grad

Batrmak. Ayplamak. Knamak. Tahkir etmek. Gz yummak. Aldrmamak, grmemezlikten gelmek. Ganiletirmek. Zengin etmek. * Kifyet edip bir eyin yerini tutmak. Ot ok olmak. Rabetlendirmek. Tevik etmek. Hrsn tahrik etmek. Uzak yerlere yolculuk etme. * Garb (bat) tarafna gitme. Yksek ve gzel sesle ark syleme.

1108

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk grak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suya batrmak, bomak. * Kab doldurmak. * Edb: mknsz bulunan mbala.

grakat grakiyyat gram grar gras graz grik griz gsas ga ga gta' gta gtibak gtibat gtifar gtila' gtilaf gtilaf- seyf gtilal

(grak. C.) Mbalalar, iraklar, ar byltmeler. Ar byltmelerle ve mblalarla sylenen szler. Bor detme. Batrmak. Aa dikmek. Topraa gmmek. Doldurmak. * Taze hamurdan ekmek yapp misafire yedirme. ok barp bren (hayvan). Kabuundan henz kan iek. Gzel yemekler yedirme. rtmek. Brmek. Kapamak. Perdelemek. Acele ettirme. * Kkrtma, tahrik etme. Aacn dallar uzayarak yerlere srnme. * (Asma) yeerme. Karanlk olmak. Akam vaktinde arap imek. Refahl, srurlu ve zengin olmay temenni etmek. Mafiret olunma. * yu' bulma. Hzl ve sr'atli yrme. abuk yrme. Klf iine girme, glaflanma. Klcn knna girmesi. Hayvann ok susamas. * Elbiseleri st ste giyme. * me. * yi salmad iin (koyun) hastalanma.

gtilam gtimad gtimam

Hrs ve ehvetin galip gelmesi. * Muzdarib olmak, ac ekmek. (Gamd. dan) (Kl) klfna girme. * Karanlkta grnmez olmak. Tasalanmak. Kederli olmak.

1109

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gtimas gtimaz gtina' gtinam gtinam- frsat gtirab Suya dalma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birini ekitirme, bir kimsenin aleyhinde bulunma. (Gn. dan) Zenginleme, zengin olma. Yama etmek. Frsat ganimet bilmek. Frsat yakalama, frsattan istifade etme. (Gurbet. den) Gurbete gitme. * (Gne, Ay vb. seyyareler) batma. * Gz nnden kaybolma.

gtiraf gtirak

Avula su ime, eliyle su alma. (Gark. dan) Suya batma, gark olma, suda boulma. * Soluu kuvvetle ie ekme.

gtiram gtirar

Bor, diyet veya cerime verme. (Gurur. dan) Aldanma, ifl olunma. * Gururlanma. Kibirlenme, bbrlenme. Gvenilmeyecek eye gvenme. * Gaflette olma, gafil bulunma.

gtiraren gtisab gtisabat gtisal gtia

Gvenerek, marur olarak. Gasb etmek. Bakasnn maln zorla elinden almak. (gtisab. C.) Gasbetmeler, bakasnn maln elinden zorla almalar. Ykanmak. Gusletmek. (Bak: Gusl) Karklk. Kargaalk. Karmakark olmak. * Birisinin fena telkinini kabul etmek.

gtiyab gtiyal gtiyar gtiyaz gtiza gtizab

Gybet etmek. Zemmetmek. Yermek. Baskn yapp ldrme. Faydalanma, istifde etme. * Azk edinme. Gazaba gelme, kzma, fkelenme. (Gz. dan) Beslenme, gdalanma. Gcenme, kzma, gazaba gelme, darlma.

1110

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk gva' gyal gyam gza' gzab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayartmak. Azdrmak. Batan karmak. Hmile kadnn stn vermesi. Havann bulutlu olmas. Grmemezlie gelme. (Gazab. dan) Gazaba getirme, hiddetlendirme, kzdrma, fkelendirme.

gzaf gzal de di

Gece ok karanlk olmak. Eirmek. Kzlca benzer bir meyve ve bu meyveyi veren aa ve iei. f. Burulmu, enenmi hayvan. Erkeklik bezleri (hayalar) karlm at. Melez.

erin nedan nelemek

Karar veremeyen, mtereddit, kukulu. ne koymaa mahsus kk kutu. t. ne ile delmek. * Kalbn almak iin kenarlarn ine ile delerek iaretlemek. * Mc: Szle hrpalamak. Dokunakl konumak.

neli f reti

Mc: Eziyetli ve usandrc i. nsana eziyet veren ve rahatsz eden yer. t. dn, bor, kendi mal olmayan. Yerli ve sabit olmayan, muallak gibi duran. * Muvakkat, bal bulunmayan, geici. * Ftr olmayan, sahte, sun'.

tiaat tita' tizal ha hab hafe hake

(gtia. C.) Karklklar, kargaalklar, fenlklar. rtnme, bir eye sarnma. plik eirme. Sevketme, gnderme. Ham deri. Korkutmak. Havf ettirmek. Te'sir etme. * Kesme.

1111

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir ii birisinin zerine brakmak. Bir hlden dier hle dnmek. * Artrma veya eksiltmeye karlan bir ii en mnsib bulunan bir istekliye vermek. * Zayf addetmek. * Muhal sz sylemek.

haleten hm ham

hale ederek, ihale suretiyle. vehme drme. Vehme drmek, vehimlendirmek. * Edb: ki mnaya gelen bir kelimeden en az kullanlan mnay bilerek kullanmak.

hame ham- kabih

adr kurma. Edeb ve terbiye d anlam bilerek kullanma. Sz edeb ve terbiyeye aykr bir mecaz mnya getirme.

han hanet hase ha hae hata

(hnet. C.) Kzgnlklar, fkeler, gazablar, dargnlklar. Helk etmek. ldrmek. Mahvetmek. Topra kazarak bir eyler arama. Bir kimsenin namusuna dokunma, namusunu lekeleme. Av, tuzaa drebilmek iin srp gtrme. Etrafndan evirmek, kuatmak, iine almak. Kuatlmak, sarlmak. * Geni bilgi ile anlamak, tam kavramak.

hatav haze hba' hbab hbak hbal hbar hbarat

hata edecek ekilde. Kaplayp iine alacak yolda. Kalkann elle tutulacak olan yeri. * Timar. Hkmdarn verdii arazi. rtmek, saklamak, gizlemek. * Atei basp sndrmek. Muhabbet etmek. Sevgisini gstermek. Boyun eme, inkyd, yumuaklkla sz dinleme. Gebe koyma, hmile yapma. * iekler dklp meyve tutma. Haber vermek. Haber almak. Alnan haber. Anlatmak. (Bak: Ahbr) Bildirilen haberler. hbarlar. Bildirilen hadis-i erifler.

1112

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hbar- gayb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gaybdan verilen haber. Gemi zamandan veya gelecekten verilen haber. (Bak: Ahbar)

hbar

Haberle alkal. Haber vermee dair. * Gr: Bir iin ne zaman olacan bildiren fiil.

hbariyyat hbariyye

Haberle alkal, habere it cmleler. Haber vermek ii. * Kaak veya kayp eyay haber verene mkfat olarak verilen para.

hbarname

f. Yazl haber. Yaz ile haber vermek. * Belirli hadiselere dair bilgi olarak, alkal olduu yere verilen yaz. * Bir parann denmesi veya baka bir muamelenin yaplmas lzumuna dair resmi bir daireden gnderilen ihtarnme.

hbas hbat hcac

Birinin hakkn yeme. Huu ve tevazu etmek. "Hac vazifesi iin bedel vermek veya nib tutmak. Nib tutana ""mir, menub veya mahcucun anh"" da denir."

hcaf hcal hcam hda aer hda

Noksanlk, eksiklik, kusurluluk. (Hacl. den) Utandrma. Bir eyden korkarak vaz geme, dnme. cayma. Men olunma. Onbir. man ve slmiyet yolunu gstermek. Hidayete eritirmek. Doru yola gtrmek. Allah rzasna uyan yola girmesine vesile olmak. * Hediye etmek. Armaan yollamak.

hdad hdaf hdaiyye hdal

Keskinletirme. Gelip atmak. Karsna dikilip durmak. Hedef olmak. Hediye etme vesilesiyle yazlan yaz. Islatma.

1113

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hadr. dan) Tb : Bir organn hissini iptal etme, uyuturma. * Kz yamaklandrma, ferace giydirme.

hdar- dem

Huk: Maktuln (ldrlm olan kimsenin) diyetini katilden (ldrenden) aldrmamak.

hdas

Yeniden bir ey yapmak. Ortaya koymak. Meydana koymak. (Bak: bda', Hudus)

hevat

(hve. C.) Samimi ve sdk arkadalar. Candan dostlar. * Tarikat arkadalar.

hfa

Saklamak. Gizlemek. Ketmetmek. Gizlenilmek. * Tecvidde: Harflerden birisini sylerken gizli ve zayf sylemek.

hfaf hfik

Hafifletmek. Birinin erefine dokunacak ekilde konumak. Yer sarsnts ve zelzeleler neticesinde meydana gelen yarklar, atlaklklar.

hfik-l arz hhikak

Yer yar. Krdm olma. * Mc: Skp kalma. Halledilmeyip zlmez hale gelme.

hkab hkad hkak

Arkas kesilme. Baka bir kimsede garaz ve kin uyandrma. Mazlumun hakkn zlimden almak. Hakk yerine getirmek. Hak ile hasmna galib olmak.

hkak- hak hkm

Haklya hakkn vermek. Hakk, usl dairesinde yerine getirmek. Manen tahkim etmek. Salamlatrma. Muhafaza ile fesaddan menetmek.

hkar hla' hla

Rezil ve rsvay etme. (Hulv. den) Tatllandrma. Bo brakma. Boaltmak, hli klmak.

1114

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hlaf hla-i sebil hlak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yemin vermek. Yemin etmek. * Yok etmek. Telef etmek. Yolunu ak brakma. (Helk. dan) Harcama, tketme, bitirme. * Yok etme, helk etme, ldrme.

hlal

(Halel. den) Sakatlamak. Bozmak. Halel vermek. * Birini ihtiya iinde brakmak. * Dmann haklarna vefa etmeyip gadretmek.

hlas suresi

Kur'an- Kerim'de irkin ve kfrn envn reddedip, tevhidi iln eden $ diye balayan 112. Sure.Bu sureye: Esas, Tevhid, Tefrid, Tecrid, Necat, Velyet, Marifet, Samed, Muavvize, Mazhar, Bere, Nur, man suresi de denilmektedir. Mani, Mzekkire gibi isimleri de vardr. (E.T.)

hlas hlas-mend hlas-mendane hlas-mend hlas-perver hlas-perverane hlas-perver hlil

Mteriyi aldatmak. Mflis olmak. f. hlasl, ihlas sahibi, temiz kalbli. f. Temiz yrekli kimseye yakr ekilde, ihlasl kiiye uygun tarzda. f. hlasllk, temiz kalblilik. f. hlas sahibi, temiz kalbli. f. Temiz yrekli, ihlas sahibi bir kimseye yakacak surette. f. Temiz yrekli, ihlas shibi olma. Erkek tenasl organnn delii, sidik yolu. Sidik delii. * Kadnlarda memede stn akt yer.

hma hmad hmal

Bir eyi atete kzdrma. Atein alevini sndrmek. Ehemmiyet vermemek. Yaplmas lzm bir ii sonraya brakma. Dikkatsizlik. Balayp brakmak. Terk etmek.

hmalci hmalkr

t. Dikkat etmeyen, dikkatsiz, msamahac. f. hmalci, iine dikkat etmeyen.

1115

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hmam hmirar hn hna' hnac hnak hnet hra' hrab hrac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kederlendirmek. Mahzun etmek. * htiyarlatmak. Kzarmak. Kzllk. * Kzl hastal. Yn. Renkli yn, renkli kuma. Acma, merhamet etme, efkat etme. Bir eyi bir yana eme. (Hunk. dan) Kin balama. Gazaplandrma. Gazap, fke. Hiddet. * Kalb katl. * Kin balamak. Eksiltme, azaltma, noksanlatrma. Kama zorunda brakma. * alma, azmetme, didinme. karmak. Dar atmak. Fazla mal baka memlekete gndermek. stifade iin meydana koymak.

hracat

(hrc. C.) Memleketteki fazla mal baka memlekete gndermek, satmak. * karmalar. hra etmeler.

hrak bi-n-nar hrak hrakan hrak- dmu' hram

Atete yakma. Aktma, dkme. Yakmak suretiyle. Gzya aktma, alama. Haclarn rtndkleri dikisiz elbise. * Yn yayg. Byk yn araf. * Fk: Hac veya umreyi yada her ikisini eda etmek iin mbah olan eylerden bazlarn nefsine menetmek ve onlardan saknmak.

hras hraz

Dilsiz olmak. Dilsiz kalmak. Nail olmak. Erimek. * Kazanmak. Kesbetmek. * Birisini gzel bir surette korumak.

hriz

Bitkin, dermansz. Kmldanmaa ve bir ey yapmaa hli ve mecli olmayan.

1116

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hsa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Saymak. Saylmak. statistik, saym. * Kandrmak, aldatmak. * Zaptetmek. * Ezber etmek. * Fehmetmek. drk eylemek.

hsa'

Yalnz bir ilim ve san'at dalyla megul olup, o hususda ihtisas yapp terakki etme. Husyelerini karma, idi etme, eneme, erkekliini giderme.

hsab hsad hsa hsaiyat hsan

Ucuzlama, fiattaki azalma. Ekin veya ot bime veya bitirme. Hasd etme. Saym ile alkal. statistie ait. statistik. statistie ait mlumat toplama ilmi. yilik, ltuf, balamak. * Sahilik etmek, cmertlik yapmak. * Allah' grr gibi ibadet etmek. * Gzel bilmek. Gzel eylemek.

hsanat hsandide

(hsan. C.) hsanlar, ltuflar. (C.: hsandidegn) f. hsan grm, ba alm. Birinin ltfunu grm, minnettar.

hsan-didegn

(hsandide. C.) yilik grm olanlar, bahi alm kimseler, minnettar bulunanlar.

hsanen hsanname hsanperver

hsan suretiyle. Balayarak, ltuf ve iyilik ederek. f. Edb: ltifat mektubu. ltifat ve tahsini hvi yazlan mektub. f. hsan edici. yilii ok sever.(hsan ihsandr, eer nev'e olsa veya muhtaca ve fakire olsa. Sehavet o vakit tam sehavettir, eer millet iin olsa, yahut milleti tazammun eden bir ferde olsa gzeldir. ayet muhta olmayan ahsa olsa, ahs tembel eder. ingenelie altrr. Elhasl, millet bkidir, fert fni!) (Mnazarat)

hsar

"(Hasr. dan) Birisini iinden alkoymak. * Fk: Hac iin ihrama girmi bir ztn, Arafat'ta durmakla ziyaret tavafndan; ve umre iin ihrama

1117

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

girmi bir kimsenin de tavaftan men edilmesi. Byle men edilen zta ""muhsar"" denir. * Ksaltma, ksalma. * Sktrma." hsas hsas- ganaim hsas hsasiyye Kandrmak, tergib, tevik etmek. Dmandan ele geirilen ganimet mallarn paylama. Hisse ait ve mteallik. Duygu ile alkal. Tecrbeden ve hissedilenden gayrsn kabul etmeyen. Hissiyyun ve maddiyyun frkasndan olanlar. manszlk. Dinsizlik. ha' had ham hta' htar Tevazu ve alak gnlllkle zorlama. (Halk) Birikme, toplanma, cem' olma. Utandrma, kzdrma. Yanlma veya yanltma. * Hatya drme veya drlme. Hatrlatmak. Dikkati ekmek. Tenbih. Uyarma. Kalbe gelen dou, ilham.(... Fakat din olmayan musibetler hakikat noktasnda musibet deildirler. Bir ksm ihtar- Rahmandir. Nasl ki, oban gayrn tarlasna tecavz eden koyunlarna ta atp, onlar o tatan hissederler ki zararl iten kurtarmak iin bir ihtardr.L.) htarat htiba' htibak htibal htibar htibas htibas- bevl htica' hticab (htar. C.) htarlar, hatrlatmalar. * Dikkati ekmeler, tenbihler. (Hab. dan) yice saklayp gizleme. Kuma ve bez dokuma. (Habl. den) pten yaplm a ile tuzak kurma. Yoklama. Deneme. Snama. Tecrbe. (Habs. den) Tutulma, tutukluk. * Hapsolunma, hapsetme. drar tutukluu, zorluu. Karlkl olarak birbirini hicvetme. rtnme. Saklanma. Gizlenme. Perdelenme. * Doumun belirli zamanndan fazla uzamas.

1118

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hticac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: hticacat) Delil, vesika, ahit gstermek. Mnzaa ve mrfaada hccet ve delil gstermek. Bir mes'elenin phesizliini delillerle isbat etmek.

hticacat hticacen hticam htican htida' htida

(hticac. C.) Delil, ahit gstermeler. Delil, ahit ve vesika gsterme yoluyla. (Hacamet. den) Hacamet olma, kan aldrma. Bir yerin etrafna duvar yapma, it ekme. Aldatmak. Hile yapmak. Oyun etmek. Hidayete ermek. Dellet ve irad kabul edip doru yola girmek. Allah'a ve Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm Efendimize iman etmek. * Bakasna tekaddm etmek.

htidab htidad htidar htifa' htifa htifad htifaf htifal htifalat htifar htifaz

Kna ile sa ve sakal boyama. * Boyanma, renklenme. Keskinlemek. * Hzlanmak. * Azmak. * Hiddetlenmek. rtlenme, perdelenme, perde tutma. plak ayakla yrme. Gizlenme. Saklanma. Acele yapma, sr'atle ve abuk olarak ileme. Kuatma, etrafn evirme. * Yzdeki kllar giderme, tra etme. Hrmet ve sayg iin byk cemaat ile yaplan merasim. Cenaze alay. (htifal. C.) Trenler, merasimler. * Cenaze alaylar. (Hafr. dan) Kazma veya kazlma. Darlma, ksme. * Bir eyi nefsine hasretme. * Kendini saknma, muhafaza etme.

htika'

Bir eyin salaml, muhkemlii. * Dima heyecan.

1119

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk htikak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakkn istemek. Niza' etmek. Birbirine husumet etmek. Hapseylemek. * Fk: ki taraftan her birinin hakl olduunu iddia etmesi.

htikan

Kan toplanmas. Bir uzva kan birikmesi sebebi ile orann iip kabarmas. * rnga kullanma.

htikan- dem htikr

Vcudun bir tarafna kann hcum etmesi. Bir eyi kymetlensin diye saklamak. * Ist: nsanlarn veya ehl hayvanlarn yiyeceklerine it eylerin sat kymetleri ykselsin diye krk gn kadar saklamak. Byle yapan kimseye muhtekir denir. * Vurgunculuk, bozgunculuk. (Bak: Muhtekir)

htikar htikren htila' htilab htilac

Hor ve hakir grmek. Hakarete katlanmak. htikr suretiyle, vurgunculukla. Tenha yere veya halvete ekilme. * Taze ot koparma, bime. St sama. Seirtme. * arpnt, arpma. * Etler geveyip bzlme. * Havale nbeti.

htilacat htilacat- asabiye htilaf

(htilc. C.) htilaclar, arpntlar, seirtmeler. Asab arpntlar. "(Hulf. den) Anlamazlk, uyumazlk, karklk, ikilik. * Birisinin halifesi olmak.(Eer denilse: Hadiste $ denilmi. htilaf ise, tarafgirlii iktiza ediyor. Hem tarafgirlik maraz; mazlum avm, zlim havassn errinden kurtaryor. nki: Bir kasabann ve bir kyn havass ittifak etseler, mazlum avm ezerler. Tarafgirlik olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarr. Hem, tesadm- efkrdan ve tehlf- ukulden hakikat tamamiyle tezahr eder?Elcevab : Birinci suale deriz ki: Hadisteki ihtilaf ise, msbet

1120

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ihtilaftr. Yni: Herbiri kendi mesleinin tamir ve revacna sa'yeder. Bakasnn tahrip ve ibtaline deil, belki tekmil ve slahna alr. Amma menfi ihtilaf ise ki; garazkrane, adavetkrane birbirinin tahribine almaktr. Hadisin nazarnda merduttur. nki birbiriyle bouanlar, msbet hareket edemezler...kinci suale deriz ki: Tarafgirlik eer Hak namna olsa, hakllara melce' olabilir. Fakat imdiki gibi garazkrne, nefis hesabna olan tarafgirlik, hakszlara melce'dir ki; onlara nokta-i istinad tekil eder. nki garazkrane tarafgirlik eden bir adama eytan gelse, onun fikrine yardm edip taraftarlk gsterse, o adam o eytana rahmet okuyacak. Eer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona h lnet okuyacak derecede bir hakszlk gsterecek.nc suale deriz ki : Hak namna, hakikat hesabna olan tesadm- efkr ise; meksatta ve esasta ittifak ile beraber, vesailde ihtilaf eder. Hakikatn her kesini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet eder. Fakat, tarafgirane ve garazkrane firavunlam nefs-i emmare hesabna hodfuruluk, hretperverane bir tarzdaki tesadm- efkrdan brika-i hakikat deil, belki fitne ateleri kyor. nki maksatta ittifak lzm gelirken, ylelerin efkrnn Kre-i Arz'da dahi nokta-i telkisi bulunmaz. Hak namna olmad iin, nihayetsiz mfritane gider. Kabil-i iltiyam olmayan inikaklara sebebiyet verir. Hl-i lem buna ahittir... M.)" htilafat htilaf-dar Anlamazlklar, uyumazlklar. htilaflar. f. Huk: Miras ile miras brakann ayr ayr memleketler halkndan olmas. htilaf- dr Huk: Miras brakan ile vristen her birinin baka baka lkeler ahlisinden olmas.

1121

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk htilaf- din

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Biri mslim, dieri gayr- mslim olmak gibi ayr dinde bulunmak. Din ayrl miras almaa mnidir. Binaenaleyh gayr-i mslim, mslimin; mslim de gayr-i mslimin mirasna nil olamaz. Fakat mslim olmayan milletler arasnda din ayrl miras almaa mani deildir."

htilaf- metali' htilaf- re'y htilaf- re'y-i mmet htilak htilaken htilakyyat htilal

Gne, ay gibi gk cisimlerinin ufukta doduklar yerin farkl oluu. Fikir ihtilaf, fikirlerin baka baka olmas. mmetin re'y ayrl. Halkn fikirlerinin baka baka olmas. Huy ve tabiat edinme. * Yalan uydurma. htilak suretiyle, yalan uydurarak. Yalanlar, asl olmayan szler. Uydurma szler. (C.: htilalt) Ayaklanma, devlete isyan. Bozukluk, karklk. * erre almak, dzensizlik.

htilalat

"(htill. C.) Ayaklanmalar, isyan etmeler, ihtilaller.(Btn ihtilalt ve fesadn asl ve mdeni ve btn ahlk- rezilenin muharrik ve menba tek iki kelimedir. O iki kelimenin imtizacndan bomba gibi kre-i arz patlad. Ve izdivacndan medeni insanlardan canavarlar dodu.Birinci kelime : ""Ben tok olsam, bakas alktan lse bana ne!.""kinci kelime: ""stirahatm iin zahmet ek; sen al, ben yiyeyim.""Merhametsiz nefis-perest olan birinci kelime-i gaddredir ki, lem-i insan zelzeleye getirip kyameti kopmak zeredir. u kelimenin rkn kesecek tek bir devas var ki; o da zekttr ve zektn mkemmili olan sadakadr. Ve onun mtemmimi olan karz- hasendir.Haris, hodgm, zalim olan ikinci kelimedir ki, beerin terakkiyatn yle sarsyor ki, herc merc ateine atmak zeredir. u dahiye-i dehynn tek bir devas var. O da hrmet-i ribadr ve faizin

1122

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

btn vesailini hayat- itimaiyeden ref' etmektir... Adalet-i Kur'aniye lem kapsnda durup ribaya: ""Yasaktr, girmee hakkn yoktur"" der. Beer bu emri dinlemedi, byk bir sille yedi, daha mthiini yemeden dinlemeli!.. M.)" htilal-i nizam htilal-i umr htilam htilas Nizamn bozukluu. lerin karkl, ilerin bozukluu. Uyurken cenabet olmak, d azmak. Ergenlik. (C.: htilast) alma, sirkat, hrszlk. * Usulca ve elabukluu ile arma. * Bir eit ok atma tavr. htilasat htilas-i vakt htilaskr htilaskran htilaskrane htilat htilatgh htima' (htilas. C.) Hrszlklar, almalar, sirkatler. lerin arasnda vakit bulabilme. f. alan, aran, hrszlk yapan. (htilaskr. C.) alanlar, aranlar, ihtilas edenler. f. alp aranlara yakacak ekilde, hrszlar gibi. Karmak, karp grmek. f. htilat yeri. (Himye. den) Perhiz. * Kanma, ictinb etme. * Snma, himyesine girme. htimal (Haml. den) Mmkn olma, belki. Olmas mmkn grnmek. * Kabul eylemek. * Ykselip gtrmek. * hsana mukabil kretmek. * Kzma ve hiddetlenmekten dolay yznn rengi deimek. htimalat htimalat- baide htimalat- karibe htimalat- kesire htimal-i zat (htimal. C.) htimaller. Olmas mmkn olan eyler. Uzak ihtimaller. Yakn ihtimaller. Pek ok ihtimaller. (Bak: mkn- zat)

1123

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk htimam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elem ve kederden uyuyamamak. * Perhizkrlk etmek, riyazette bulunmak.

htimam- beyt htimar htinac htinak

Evi sprme, temizleme. (Hamr. dan) Mayalanma, ekiyip mayalanma. Meyletme, bir tarafa ynelme, dnme. (Hank. dan) Boazn sklp tkanmasndan dolay nefes alamama. Boulma.

htink- rahm

Eskiden, rahmin tkanmasndan dolay olduu sanlan ve kadnlarda grlen asab bir hal ve hastalk.

htinan htira'

Snnet olma. Evvelce kefolunmam, bilinmeyen bir eyi kefetmek. cad etmek. * Edb: Hi kimse tarafndan kullanlmam tabirler ve mazmunlar kullanma. (Bak: Delil-i ihtira', bda')

htirab htira htirak

Savama, muharebe etme. (C.: htiraiyyat) cad ve ihtira ile alkal. Yanmak, tutumak, yanp kl olmak. * Koz: Bir gezegenin gnee yaklamas.

htira'-kerde htiram htiramat htiramen htiramkr htiras htirasat htiras htiraz

f. Eine rastlanmayan keif. * Yaratlmam olmak. Hrmet olunmak, tazim olunmak, hrmet, sayg. (htiram. C.) htiramlar, hrmetler, sayglar. Hrmet ederek, sayg gstererek. f. Saygl, hrmetkr. Ekme. (htiras. C.) iddetli arzu ve istekler. htiraslar. Korunma, muhafaza olunma, kendini gzetme. Saknmak, ekinmek, kanmak.

1124

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk htirazen htiraz htisab resmi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korunarak, saknarak, muhafaza olunarak. ekinmeye ait, saknmayla alkal. Eskiden belediye varidat olarak damga, tart, l, panayr ve pazar vergisi ad altnda alnan vergiler ile, hile yapan esnaftan alnan para cezalarnn umumi ad.

htisab

Hesab sorma, mes'uliyet. * htisab diresinin ald vergi. * Emr-i bilma'ruf nehy-i an-ilmnker vazifesi, * Ceza. * Eskiden belediye ilerine bakan memurun ii ve diresi.

htisabiyye htisad htisad- mezruat htisam htisar

htisaba (belediyeye) ait vergi. Hasad etme, bime. Ekinlerin biilmesi. (Husumet. den) Dmanlk, husumet, muhsame. cml etmek. Szn ksaltlmas. Ksaltmak. * Mat: Sadeletirme, basitletirme. Hesapta bir tenasb en kk haddine indirme.

htisaren htisas htisasiyyun htisat htia' htiad htiam htiar htia htitab htitaf htital

htisar suretiyle, muhtasar olarak, ksaltarak, tafsiltsz, ksaca. Hissetmek. Sezmek. Duymak. Duygulanmak. Hislenmek. htisas shibi kimseler, mtehassslar. tibar gsterme, rabet etme. Tam olarak dolma. * Yastk veya dek gibi bir ey edinme. Toplanmak, birikmek, ylmak. Debdebe. anl grn. * Etb dairesi ve takmnn kalabal. Byk kafal olma, koca bal olma. * Toplanma, cem' olma. Kuru ot veya saman gibi hayvan yemi biriktirme. Nikhla kadn veya kz istemek. (Hatf. dan) Gz kamatrma. * Kapp gtrme, kapma. Gizli sylenen sz dinleme. Kulak kabartma.

1125

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk htitam htitan htitat htiva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hitam bulma, sona erme, i bitme. (Hitan. dan) Snnet ettirme. Yukardan aa indirme. inde bulundurmak, iine almak, hvi olmak, mil olmak. Bir eyi toplamak ve korumak.

htiyac

aresiz kalp istemek. Muhabbetle meyletmek. Acz, fakr ve yoksulluk. Zaruret hali.

htiyacat htiyacat- zaruriye htiyac- mbrem htiyal htiyalat htiyan htiyar elden gitmek

(htiyac. C.) htiyalar. Lzumlu olan eyler. Zaruri ihtiyalar. (Ev, yeme, ime, yakma, giyinme v.s. gibi) Elzem ve zaruri olan ihtiya. (Hile. den) Hile yapma, aldatma, dzen, oyun etme. (htiyal. C.) Dzenler, hileler, aldatmalar, oyunlar. Szde durmama, emanete hiyanet etme. Mc: Kendini zaptedememek, hiddet ve gazaba gelmek, irdeyi kaybetmek.

htiyar

Yalanm kimse. Yal. * Ist: stek, arzu. Raz olmak. Katlanmak. Semek. Tensib etmek. Seilmek. (Bak: rade)

htiyar- cz'

(htiyar- cz'iye) nsann kck ihtiyar, iradesi. Pek az, zayf ihtiyar. (Bak: Cz'-i ihtiyar)

htiyar- klfet htiyar- zahmet htiyar htiyariyat htiyat hazinesi

Klfete katlanma. Zahmet ve meakkate katlanma. Mecburi olmayan. stee bal. Bir kimsenin isteine braklm olan. Yaplmas insann kendi elinde olan eyler. "Tar: Sava ve dier fevkalde masraflara karlk olmak zere sarayda biriktirilen paralar. Gelirleri havass- hmayun hslat,

1126

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ganimetlerin bete biri ve baka hkmdarlardan gelen hediyelerdi. Buna ""i hazine"" veya ""enderun hazinesi"" de denilirdi." htiyat Saknmak. leri iyi dnmek. Tedbirlilik. lerde basiret zere bulunmak. Yedek. htiyaten htiyat htiyatkr htiyatkrane htiza htiza' htizab htizam htizan htizar htizaz htiyat ederek, ilerisini dnerek. htiyatla alkal. Gelecek zamana ait olan. f. htiyatl, ilerisini dnen. f. htiyatla, saknganlkla. Ate yakp alevlendirme. Tevazu. Gnl alakl. Alak gnlllk. (Sa, sakal v.s.yi) boyama. Kemer takma, kuak balama. Birisini iinden alkoyma. * ocuu besleme. Hazer etmek. Korunmak. Saknmak. Hafif titremek. Deprenmek. * evk ile meyil ve hareket. Harekete geme. * Sallanma, srayp oynama. htizaz hvan htizaza ait. Titremekle alkal. ( kelimesinin cem'i) Kardeler. E, dost. * Sdk arkadalar. * Ayn mezheb veya tarikata mensub olanlar. hvan- bsafa Mevlevi tabirlerindendir. Saf, yani kalbinde gll u g bulunmayan kardeler mnsnadr. hvaniyat hve hya Arkadalar, e dost mektublar. Kardeler. Arkadalar. "Diriltmek. Yeniden hayata kavuturmak. Canlandrmak. enlendirmek. Uyandrmak. * Gece de uyumayp almak veya ibdetle vakit geirmek.(nsan der: ""rm kemikleri kim

1127

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

diriltecek?"" Sen, de: ""Kim onlar bidayeten in edip hayat vermi ise o diriltecek."" S.) (Bak: Hayat)" hya-kerde hyanen hya-yi emvat hya-yi leyl hya-yi mevat hza' hzak hzal hzan hzar f. hya edilmi. Lutfedilmi. Yeniden ina edilmi. (Bak: Ahyanen) lleri diriltmek. Geceyi ibadetle geirmek. lenmemi topra, ekin iin elverili bir hle getirme. Rezil ve rsvay etme. Kepze etme. Kahkaha ile glme. ok glme. aka ve alay ile ok urama. Mahzun etme, hznlendirme, keder verme. Hazr etmek. Hazrlamak. * Huzura getirmek. Derpi etmek. * Mahkemeye gelmeyenleri cebren getirme mzekkeresi. hzarat hzaren (hzar. C.) Hazrlklar, hazrlanmalar. Huzura getirerek. Birini mahkemeye dvet ederek. * Hazrlayarak, ihzar ederek. hzar hzariye Hazrlk mahiyetinde olan. Hazrlayan. Aleyhine alan dva mnasebetiyle getirilen ahslardan, gnderilen mbair veya muhzirin masraf karl olarak tahsil edilen para. hzariyeye mbair ve muhzirin at ve araba masrafndan baka yemek, imek gibi ahs masraflar da ilve edilirdi. * Birinin mahkemeye arlmas iin yazlan yaz. hzaz jek ka' Rahatlandrmak. Haz duymak. Nasipli olmak. Bahtl. f. Kvlcm, erare. (Vuku'. dan) Vuku buldurmak. Fena bir ey yapmak. Meydana getirmek. Yetitirmek. Drmek.

1128

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk k' ka kat kab k'ad 'kad kad kad- kanadil kae kaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dayanma, istinad etme. * Dayanacak bir ey verme. yapma, etme. yapp etmeler. iddetli azab, eziyet, ceza. Bir hkmdarn tahta oturtulmas. Oturtmak. Dmlemek. Balamak. Bend etmek. Kuvvetlendirme, salam klma. Kandillerin yaklmas. Kusturma, istifra ettirme. Kusturulma. (Vakf. dan) Vakfetme, maln vakf ekline koyma. * Bir iten vaz geme, durdurma.

kahe kal kale

Dmana stn gelme, galibiyet. Ayak ba, ayak kstegi. * Ba, bend. "Pazarl bozma. Her iki tarafn isteiyle alveri mukavelesini bozma. Bir hukuki muamele ile meydana gelen vaziyetin dier bir hukuki muamele ile eski haline getirilmesi. * Demedii halde ""Dedin"" diye iddia etme."

kam kame

Ksrlar, akamete urayanlar. Oturtmak. Mukim olmak. Yerletirmek. skn eylemek. Bulundurmak. Meydana koymak. Vcuda getirmek. Dva amak. Ayaa kaldrmak. Kyam etmek.

kame-i beyyine kame-i da'va kamet kametgh

hid getirme. Dv ama. Bir yerde kalmak. Oturmak. * Mezzinin kamet getirmesi. f. Ev, hane. * kamet yeri.

1129

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yi ve yaknen bilmek. * Salam bir i. * Yakin hasl etmek ve edilmek suretiyle bilmek.

kan k'ar kar 'kar k'ar- br k'ar- enhar kaz kaz kazt kazkr kaznme kbab

kesin bili. Derinletme, derinletirme. Doldurma, doldurulma. Kadnn dlyatan sakatlama. Kuyularn derinletirilmesi. Nehirlerin derinletirilmesi. Uyandrmak. Gafletten kurtarmak. Tenbih. uyar. uyarlar. uyarc. uyarma yazs. Yzst dme, kapanma. * Bir eyin stne fazla dme. Olmas iin ar derecede alma.

kbah kbal

(Kubh. dan) Fenalk yapma, ktlk etme. Bir eye ynelmek. Tevecch etmek. Reddetmeyip kabul etmek. Bir eyi birinin nne gtrmek. Baht akl. Talih. Refah. * stemek. (Bak: dbar)

kbalcu kbal-i beer kbalmend

f. kbal ve byklk arayan. Onlarn peinde olan. nsann saadeti. f. Bahtiyar, mutlu, saadetli, talihli. * Refaha, byk bir makama erien.

kbalperest kbar kbar- meyyit

f. Bir mevki ve makam iin hrsl olan. kbale ok hrs duyan. Ulu grme, byk grme veya grlme. lnn kabre konulmas. Mevtann gmlmesi.

1130

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kdam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gayret ve sebat ile almak. lerlemeye gayret etmek. Devaml almak. lerlemek.

kdamat kdar

(kdam. C.) lerlemeler. Srekli almalar. (Kudret. den) Kudret verme, kuvvetletirme, g kazandrma. Geimini salama. * Birini kayrma.

kdirar kdirar- m' kfa' kfal kfar khat

Bulanma, bulank olma. Suyun bulanmas. Edb: Sesleri birbirine yakn olan harflerle kafiye yapmak. Kilitlenmek, kilitlemek, kilit takmak. Birisine kfir demek, kfir denilmek. Kurakla uratma, ktla uratma.

ki dirhem bir ekirdek "Mc: ""Pek ssl"" yerine kullanlr bir tabirdir. Osmanl altn iki dirhem bir ekirdek arlnda olduu iin bu tbir meydana gelmitir." ki eli yakasnda olmak Mecaz yoluyla hiret gnnde birinden hakkn aramak. kiifte kilik t. Drt krekli kayk. t. ki kuru kymetindeki eski gm para. * ki ksmdan meydana gelmi. * Ayrlk, ihtilf, ikiye blnme, iki taraf olma. kindi divan t. Tanzimattan evvel sadrazamlarn kendi konaklarnda yaptklar divanlar. Bu divan ikindi namazndan sonra topland iin bu ad almt. Bb- l tekiltnn ilk ekli olarak Divan- Hmayun, muayyen gnlerde topland zaman, vezir-i azamlar da divanda bitirilemeyen veya arza lzum grlmeyen ileri kendi konaklarnda sal ve perembenin haricindeki gnlerde hallederlerdi. Sadrazamdan baka hibir vezir, ikindi divan aktedemezdi. (O.T.D.S.) klab Tersine evrilme, evirmek. Tersine dndrmek.

1131

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk klal klil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kllet. den) Azaltma, miktarn indirme. * Az bulma, az grme. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) Zebur'da geen bir ismidir. Mzeyyen t mansna da gelir.

klim kmah

(Bak: Iklim) Buday un yapma. Buday yetitirme. * Kafa tutmak, kibir ve azametle kar gelmek.

kmal kmal-i nevaks kmal-i nsah kmam

Tamamlamak. Bitirmek. Mkemmelletirmek. Eksiklikleri tamamlamak. Btn sahifeleri tamam etmek, okuyup bitirmek. Aalarn tomurcuklanmas. iek tomurcuu grnmesi. * Elbiseye yen yapmak.

kman kna'

Gizleme, saklama, rtme. Kanaat vermek. Rz etmek. Rz edilmek. nandrmak. nandrlmak. * Ayakta iki tarafa bakmadan durmak.

knaiyyat knaiyyat- hitabiyye

kn etmek veya rz etmek iin sylenilen szler. Kelm ilmine ait bir stlahtr. Zann olan akl delil demektir. Brhann aa mertebesidir. Akl, muhalif fikirlerle karmam ve brhan anlayamayacak kimseler iin kullanlr. sbattan ok ikna vasf tar.

knan kra'

rtme, saklama, gizleme. "Okutmak. ""Oku"" diye emretmek. * Selm gndermek. Yakn gelmek. Ziyafet istemek."

kra krab krah

Kiraya verme. Kederlendirme, hzn verme. renmek. Tiksinmek. Bir ii istemiyerek yapmak. * Birine zorla i yaptrmak veya muamele yapmak.

krahen

stemiyerek, tiksinerek. Zorlanarak.

1132

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk krah- gayr-i mlc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: Eskiden dme ve hapis gibi yalnz keder ve elemi icab ettiren eylerle vuku bulan ikrah.

krah- mlc

Huk: lm veya bir uzvun kesilmesi veya bunlara sebep olacak iddetli dme ile olan ikrah.

krah- nks

Huk: Dayak ve hapis gibi keder ve elemi gerektiren eylerden meydana gelen mecburiyet.

kram

Arlamak. Hrmet etmek. Sayg gstermek. * ltifat olarak bir eyler vermek. * Ba. * Hesap d verilen ey veya yaplan indirme, tenzilt. * Allah'n ltfu ve ihsan.(kramn izhar, yani Allah'n ltfu ve ihsan olan ikramn izhar tahdis-i nimettir. nsann nefsi, Allah'n ltfunu kendine isnad etmez. nk kesbinin medhali yoktur.)

kramat kramen kramiye

(kram. C.) kramlar, hrmetler, balar. kram olarak. Arlama suretiyle. Hrmet, tazim ve sayg iin. Hrmet ve mkfat iin verilen para veya hediye. * Memurlara maa haricinde ve her sene belli bir zamanda verilen para. * Yaplan iyilik karl olarak verilen hediye veya para. * Satc tarafndan pazarln hricinde olarak mteriye yahut arada vasta olana verilen ey. * Baz teekkl ve messeselerin belirli zamanlarda, hisse sahiplerine kur'a ekerek dattklar para.

krar bi-l kitabe

Bir kimsenin dier bir kimseye olan borcunu kitabetle yani yaz ile tasdik etmesi. Tabirin mnas yaz ile ikrar'dr.

krar

Aktan sylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakk itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer klmak. * Fk: Bir kimseye dierinin kendisinde olan hakkn haber vermek.

krar- mariz kraz

lm nnda iken edilen ikrar. Vasiyetname. dn vermek. Bor vermek. * Kesip ayrmak.

1133

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk krazat ksa ksa' ksad ksal ksam ksar ksar- kelm ksat ksa-yi eytam ksa-yi kalb ksir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Borlar. Bor vermeler. Giydirmek. Giyecek vermek. Kasvet. Sknt vermek. Sknt verilmek. (Kesad. dan) Kesada drme, kesatlandrma. (Kesel. den) Bezginlik ve bkknlk verme. Kasem etme, yemin etme, and ime. Bir eyi yapmak imkn varken yapmama. ok syleme, sz uzatma, gevezelik etme. Doruluk ve hakkaniyet gsterme. Yetimlerin giydirilmesi. Gnl sknts, i darl. ok te'sirli, her derde dev saylan mevhum cisim. Bir eyin olmasna veya hastann iyilemesine sebeb olan ehemmiyetli madde. * Tb: Olduka ekerli ve kolayca alnabilen bir il. * Eski kimyada: (Bazlarnn sylediine gre) kymetsiz madenleri ve sair eyleri altuna tebdile ve btn hastalklar gidermeye vesile olan ve yle te'sirli farzedilen il.

ki'rar

rperme. rkmeden dolay tylerin diken diken kalkmas ve derinin ine ine kabarmas.

ktab ktam ktan ktat ktfa ktibas

(Ketb. den) Yazdrma, dikte ettirme. (Ketm. den) Gizleme, saklama. Yaptrma veya yaptrlma. Alak sesle kulaa fsldama. Arkasndan gitme, ardna dme, takib. Bir sz veya yazy olduu gibi veya ksaltarak almak. Birisinden ilmen istifade etmek. stifade suretiyle almak, alnmak. * Sz arasnda

1134

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerimden veya Hadis-i eriftden veya baka makbul eserlerden bir cmlenin kmilen veya ksmen az tasarruf ile veya tasarrufsuz alnmas. * Ate almak. * dn almak. ktibasat ktibasen ktida (ktibas. C.) ktibaslar, aktarmalar. ktibas suretiyle. Faydalanma yoluyla alarak. Para alarak. Uymak, tbi olmak. Birinin hareketini rnek alarak ona benzemeye almak. ttiba etmek. ktidab "Bir eyi kendisi iin kesmek. * Henz retilmemi deveye binmek. * rticlen sz sylemek. * Edb: ir, kasidesinden tebihi keserek maksadna, yani medhettiinin medhine gemek. Hsn-i tahallus (yani: Bir eyin meydana gelmesine hayali ve gzel bir sebeb gstermek ile olan intikal), en uygunu ve en ltifi olur. Melliflerin Emm ba'd, ""Bundan sonra"" kelimesine iktidab demeleri hamdeleden inkitaa binaendir. Edb. S.)" ktidaen ktidar ktidar- kmin ktidar ktifa ktihal ktiham Uyarak, tbi' olarak. G, takat. Kudret. G yetmek. Yapabilmek. Gizli g. G ve iktidarla alkal ve mensub. Fazla istemeyi. Yeter bulmak. Kfi grmek. Var olan yeter saymak. htiyarlama, yallanma, kocama. * Sa ve sakala kr dme. Hcum ve istil eylemek. * Dayanmak. Tahamml etmek. Katlanmak. Glkleri yenmek. * Mlhazasz bir ie balamak. * Bir eyi hakir addetmek. ktihamat (ktihm. C.) ktihamlar, hcumlar, saldrlar. * Tahamml etmeler, gs germeler. ktihan Kr sal ve sakall olma.

1135

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ktila' ktiman ktiman- srk ktina'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kapp alma, koparma. Gizlenme, saklanma. Hrszn gizlenmesi. Knyelenme. * Anlalmayacak ekilde syleme. * Gizlenme, saklanma.

ktinaf ktinah

Bir eyin etrafn kuatmak. * Deve iin al edinmek. (Knh. den) Bir iin essn, knhn, kkn ve gereini anlama. yzne, derinliine varma.

ktinan ktinan- nisvan ktinas ktira' ktirab ktirab- saat ktirac ktiraf ktirah

Saklanma, gizlenme. Kadnlarn rtnmesi. Tuzak kurup avlanma. (Kir. dan) Kiralama, kira ile tutma. (Kurb. dan) Yanama, yaklama, takarrb. Kyamet vaktinin yaklamas. Paslanma, kflenme. Emek ekerek kesb kr eylemek, kazanmak. * Gnah kazanmak. (C.: ktirahat) (Karh. dan) Evvelden hazrlamadan dzgn bir ekilde ve ie doduu gibi (iir veya nutuk) syleme.

ktiran

"Ulamak. Mukarin olmak. Yaklamak. Yetimek. * ki eyin bir arada gelmesi. ki nimetin ayn anda bulunmas gibi... (ktiran tbirinden anlalan: Bir eyin zahir sebebiyle o eyin beraber grnmesidir. Mesel bir baheye su vermek zahir sebebi ile nebatlarn bymesi; veya bir mridin iradiyle hidayete ermenin bir zaman iinde beraber bulunmalar ki, hem zahir sebeplerin, hem de neticelerin hakiki sahibi ve messiri ancak Cenab- Hak'tr.)(Esbab- zhiriyeyi peresti edenleri aldatan; iki eyin beraber gelmesi veya

1136

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bulunmasdr ki, ""iktiran"" tabir edilir, birbirine illet zannetmeleridir. Hem bir eyin ademi, bir nimetin mdum olmasna illet olduundan, tevehhm eder ki: O eyin vcudu dahi, o nimetin vcuduna illettir. krn, minnettarln o eye verir, hataya der. nki bir nimetin vcudu, o nimetin umum mukaddematna ve eritine terettb eder. Halbuki o nimetin ademi, birtek artn ademiyle oluyor. Mesel: Bir baheyi sulayan cedvelin deliini amyan adam, o bahenin kurumasna ve o nimetlerin ademine sebeb ve illet oluyor. Fakat o bahenin nimetlerinin vcudu, o adamn hizmetinden baka yzer eraitin vcuduna tevakkufla beraber, illet-i hakiki olan kudret ve irade-i Rabbaniye ile vcuda gelir: te bu malatann ne kadar hats zhir olduunu anla ve esbabperestlerin de ne kadar hat ettiklerini bil! L.)" ktiran- kevakib Ast: ki gezegenin zhiren birbirine yakn bir mevziye gelmeleri veya ayn burta bulunmalar. ktiran kyas "Man: Neticenin ayn veya nakiz, mukaddemelerinin birisinde bilfiil zikredilmeyen kyastr. Mesel: ""Her cisim muhdestir"". Ve nakiz olan: ""Baz cisimler muhdes deildir"" kaziyeleri, ne birinci ve ne de ikinci mukaddemede hey'et-i mecmuas ile zikredilmi olmadndan iktirnidir." ktiras Bir ie ehemmiyet verme, bir eyi mhimseme. * Kederli ve hznl olma. ktiraz ktisa ktisab ktisabat (Karz. dan) Bor alma. Giyinmek, giymek. Kazanmak. Tahsil etmek. Elde etmek. (ktisab. C.): ktisablar, kazanmalar, elde etmeler ve edinmeler.

1137

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ktisab- an hret ktisad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

an ve hret kazanma, mehur olma. "Tutum, biriktirme. Her hususta itidal zere bulunmak. Lzumundan fazla veya noksan sarfiyattan kanmak. * Edb: Beyit veya kasideyi birbirine vasl ile uzatmak.(ktisad ve hssetin ok fark var. Tevzu, nasl ki ahlk- seyyieden olan tezelllden mnen ayr ve sureten benzer bir haslet-i memduhadr. Ve vakar, nasl ki kt hasletlerden olan tekebbrden mnen ayr ve sureten benzer bir haslet-i memduhadr. yle de: Ahlk- liye-i Peygamberiyeden olan ve belki kinattaki nizm- hikmet-i lhiyye'nin medarlarndan olan iktisad ise, sefillik ve bahillik ve tama'krlk ve hrsn bir halitas olan hsset ile hi mnasebeti yok. Yalnz, sureten bir benzeyi var. Bu hakikat te'yid eden bir vka:Sahabenin abdile-i seb'a-y mehuresinden olan Abdullah bn-i mer Hazretleri ki: Halife-i Resulullah olan Fruk-u Azam Hazret-i mer'in (R.A.) en mhim ve byk mahdumu ve sahabe limlerinin iinde en mmtazlarndan olan o zat- mbrek ar iinde, al verite, krk paralk bir meseleden iktisad iin ve ticaretin medar olan emniyet ve istikameti muhafaza iin iddetli mnakaa etmi. Bir sahabe ona bakm. Ruy-i zeminin Halife-i Zin olan Hazret-i mer'in mahdumunun krk para iin mnakaasn acip bir hsset tevehhm ederek o imamn arkasna dp, ahvlini anlamak ister. Bakt ki Hazret-i Abdullah hne-i mbrekine girdi. Kapda bir fakir adam grd. Bir para elendi; ayrld, gitti. Sonra hanesinin ikinci kapsndan kt, dier bir fakiri orada da grd. Onun yannda da bir para elendi; ayrld, gitti. Uzaktan bakan o sahabe merak etti. Gitti o fakirlere sordu: ""mam sizin yannzda durdu, ne yapt?"" Herbirisi dedi: ""Bana bir altn

1138

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

verdi."" O sahabe dedi: ""Fesbhnallah... ar iinde krk para iin byle mnakaa etsin de, sonra hanesinde ikiyz kuruu kimseye sezdirmeden keml-i rza-y nefisle versin!"" diye dnd, gitti, Hazret-i Abdullah bn-i mer'i grd. Dedi: ""Ya mam! Bu mklm hallet. Sen arda byle yaptn, hanende de yle yapmsn."" Ona cevaben dedi ki: ""ardaki vaziyet iktisattan ve keml-i akldan ve alveriin esas ve ruhu olan emniyetin, sadkatn muhafazasndan gelmi bir hlettir; hsset deildir. Hnemdeki vaziyet kalbin efkatinden ve ruhun kemalinden gelmi bir hlettir. Ne o hssettir ve ne de bu israftr.""mam- Azam, bu srra iaret olarak: ""L isrfe fi-l hayri kem l hayre fi-l isrfi"" demi. Yani: ""Hayrda ve ihsanda (fakat mstahak olanlara) israf olmad gibi, israfta da hibir hayr yoktur..."" L.)(ktisad, lgatta ""amelde i'tidal"" demektir ki, kasddan me'huzdur. nk matlubunu iyi tanyan bir kimse, onu hi eilip bklmeden istikamet zere kasdeder. Maksudunun mevzi ve mevkiini bilemiyen ise tahayyr iinde kalr. frat veya tefrit ile kh saa, kh sola bocalar, abalar durur. te bu sebeple iktisad, maksada meddi olan amel demek olmutur. Umur-u maliyedeki iktisadn da esas budur.) (E.T.)" ktisad ktisadiyat ktisa-i nukud ktisam ktisar ktisas ktita' ktisada ait, tutumla alkal. Ekonomik. ktisad bilgisi. ktisad ve tutumla alkal olan iler. Para biriktirme. (Ksm. dan) Blmek, paylamak. (Kesir. den) Paralamak. Krlmak. ekip koparma veya koparlma. Almak. Bir eyin bir ksmn koparp almak.

1139

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ktitab ktitaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yazlm olan bir eyin kopyasn karma, suretini alma. Edb: Szn zn almak. * Aatan meyve toplamak. Toplanma. Toplama. * Bir urama sonucunda faydalanma.

ktitaf- esmar ktital ktitam ktiva' ktiyad ktiyal ktiyas ktiza ktiza-yi hal ktizaz kval kza 'la

Meyve toplama. Birbirini ldrme. (Ketm. den) Ketmetme, gizleme, saklama. * Sararma. Kuvvetlenme. Tutup gtrme veya gtrlme. Kile veya lek ile lme. Benzerini bulma. * lme, kyas tutma. Lzm gelme, gerekme. * Lzm, ihtiya. Gerek. * e yarama. Halin ve durumun gsterdii lzum. Bozulup buruma. Bir kimsenin, sylemedii halde bir sz syledi diye iddia etme. Azarlama, svme, hakaret etme. (Ulv. den) Ykseltmek. Bir eyin yukarsna kmak. Yukar kaldrmak. nn yceltmek. hretini artrmak.

la' la

ok istekli ve tlib klma, haris etme. Son, nihyet, dek, dein,...ye,...ye kadar (mnlarna gelir, harf-i cerdir.)

l l-hir l'ab lac n-pezir lac lac-pezir

yceltme, yayma. Sona kadar, dierleri de byledir ve bakalar... (manalarna gelir.) Oynatma, oynatlma. f. Tedavisi mmkn olmayan, il kabul etmeyen. * mknsz, aresiz. eri sokma, idhal etme, girdirme. f. aresi bulunabilen. * Tedavi edilebilen, il kabul eden.

1140

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lad 'laf laf lah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Veladet. den) Dourma, tevlid etme. * Dourtma. (Alef. den) Hayvana yem verme. lfet etmek. Altrmak. lfet ettirmek. * Bir adedi bine karmak. "Kendine ibadet edilen, Allah (C.C.) Her eyden ok sevilen, tzim ve tesbih edilen Allah Tel ve Tekaddes Hazretleri.(Eer her ey Cenab Hakk'a isnad edilmezse, bir an- vhidde, gayr- mtenah ilahlarn isbat lzm gelir; ve btn zerrat- kinattan daha ok olan u ilahlarn herbirisi, btn ilahlara hem zd hem misil olmas lzm geliyor. Ve ayn zamanda, herbirisi, btn kinata elini uzatm tasarrufatta bulunuyor gibi bir vaziyet almas lzm gelir. Mesel: Bal arsnn bir ferdini yaratan bir kudretin hkm btn kinata cri ve nfiz olmas lzmdr. Zira o bal ars, kinatn unsurlarna nmunedir; eczasn kinattan alyor. Halbuki, vcud sahasnda mahal ve makam, yalnz ve yalnz Vacib-l Ehad'a mahsustur. Eer eya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lzmdr. Mesel: Ayasofya'nn bnisi inkr edildii takdirde, herbir ta bir Mimar Sinan olmas lzm geliyor. yle ise, kinatn Snia olan delleti, kendi nefsine olan delletinden daha vzh, daha zhir, daha evldr. M.N.)"

lahe lah

Mriklerin kadn heykeli eklindeki putlar. Btl mbud. Cenb- Hak ile alkal, Allah'a dir. Cenab- Hakk'a aid ve mteallik. * Ey Allahm, ey lhm! (melinde du iinde sylenir). * Edb: Tasavvuf airler tarafndan din ve lh fikirleri havi olmak zere yazlm olan ve makamla okunan iirler.

lahiyat

Hikmet ilminin dinden ve sadece Cenab- Hak'tan bahseden ksm. Filozoflarca fikir olarak ileri srlen dine dir nazariyeler, dnceler.

1141

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lahiyyun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lhiyatlar. * Fls: Sadece Allah'n varlndan bahseden filozoflar. Sadece akllarna gvenerek Cenab- Hak'tan bahseden bir ksm filozoflar. (Bak: Feylesof)

'lak 'lal

(Alak. dan) Slk yaptrmak. Harf-i illetlerin kolaylk iin baka harfe deitirilmesine denir. ( ) nin ( ) olduu gibi.

lallah-il mteka lm 'lam

ikyet Allah'adr. Allaha ikyet edilir. bildirme. Bildirmek. Belli etmek. Anlatmak. * Mahkeme hkmn bildiren resmi karar yazs.

lam 'lamat

Elem vermek. Rencide etmek. * Dn yemei. ('lam. C.) Bir dvnn mahkemece nasl bir hkme balandn gsteren resm vesikalar.

'lamat- nizamiye

Huk: Nizamiye mahkemelerinden kan ilmlar.

'lamat- er'iye mmeyyizi "eyh-l slm kapsndaki fetvahanenin kaleminden biri olan ""lmat Odas""nn bandaki memurun nvan idi. Kadlar tarafndan verilen ilmlar tetkik vazifesiyle mkellef olduu iin, bu memuriyete, ulemadan tannm olanlar tyin edilirdi. (O.T.D.S.)" 'lamat- er'iye Huk: er'iye mahkemelerinden nafaka, nikh vs. ye dir verilen i'lmlar. lmnme 'lan (iln) bildirme yazs. Belli etmek. Yaymak. Herkese duyurmak. * Gazetelerde veya sokaklarda duvarlara kt yaptrarak ticari bir i, bir adres veya baka bir eyi herkese bildirme. * Aa vurma, yayma, meydana karma. 'lanat lnlar.

1142

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lane 'lanen ln- harb ln- ifls Yumuatmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ln ederek, iln yoluyla. Sava ama. Harb iln etme. Tccarn iinde gszln yani ifls ettiini resm olarak syleyip aa vurmas.

ln- tekvin

Umumi fetler ve gk talar dmesi gibi Cenab- Hakk'n tekvin yetleri ve ibretli hdiseleri ile hakaik ve hikmet-i lhiyesini iln edip bildirmesi.

la-nihaye 'lanname

Sona kadar, nihayete kadar. Bylece devam eder. f. inde iln yazl olan kt. * Bir hususun herkese iln edilmesi iin hkmete hazrlanp bastrlan resmi kt.

las lavat lave

Kinyeli ve ineleyici szler syleme. (lve. C.) lveler, ekler, katmalar. (C.: lvt) Katma, ek yapma, arttrma, zam. * Bir kitabn sonuna gerek yazar ve gerek bakas tarafndan sonradan eklenen ksm. Zeyil. * Bir gazetenin kard saydan baka ona ek olarak ve ayrca kard say. * mzadan sonra mektubun altna yazlan ey.

lveten la-yevm-il kyame 'la-y kelimetullah

lve olarak, ekliyerek, katarak, arttrarak. Kyamete kadar. "Allah kelmnn, slmiyetin ulviyetini ve hakikatlarnn kymetini bildirmek ve yaymak. Hakaik- Kur'niye ve imniyenin neir ve tmimine cehd ile almak.(Bu zamanda her bir m'min i'l-y Kelimetullah ile mkelleftir. H.)(Eskiden beri i'l-y Kelimetullah ve beka-y istiklliyet-i slm iin farz- kifye-i cihad deruhde ile, kendini yek-vcud olan Alem-i slma fedaya vazifedr ve hilfete bayrakdar grm olan bu devlet-i slmiyenin felketi; Alem-i

1143

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmn sadet-i mstakbelesiyle telfi edilecektir. Zira u musibet, mye-i hayatmz ve b- hayatmz olan uhuvvet-i slmiyenin inkiaf ve ihtizazn harikulde ta'cil etti. R.N.)" lykelimetullah lbad lbas lbas- hrka Allah kelmn yayma. Yamama, yrtklar kapatma. * Yaptrma veya yaptrlma. Durdurma, mni olma, alkoyma. "Bir tarikata intisab ile mutad olan menzilleri geerek irad mertebesine ykselenlere, eyhlerinden grdkleri yolda bakalarn irad ile izin verme salhiyetini ihtiva eden ""cazetname: hilfetname"" verme." lbas- hil'at "Hil'at giydirmek. (st elbisesi demek olan hil'at; padiahlar ile sadrazam ve vezirler tarafndan memurlarla, yn ve erfa, taltif makamnda giydirilirdi. Sonradan bunun yerine rtbe ve nian verilmee balanmtr.) (O.T.D.S.)" lca' lcaat lcaat- zaman Mecbur etme. Zorlama. Muztar klma. * Tefviz eyleme. Zorlamalar. * Lzumlu eyler. Zamann zorlamalar ve mecburiyetleri. Yaanlan zaman iinde meydana gelmi baz sebeplerin neticesi olarak karlanan mecburiyetler. lcac lcam le lel emraz lel Feryad etme, barma. Gemleme, gem takma. Gemlenme. t. dar bakmdan vilyetten sonra gelen yer. Kaza. Kaymakamlk. Hastalklar ve sakatlklar. (llet. C.) lletler. Esaslar. Temeller. Sebebler. * Sakatlklar. Hastalklar. le-l-an imdiye kadar, bu na kadar.

1144

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk le-l-ebed lel-i muhtelife lel-i mstevliye lel-i mteselsile lel-i sriye 'lem lem lemeyyhelazz leyh leyha leyhim leyhima leyhinne lga lgaz lh lha' lhab lhad lhaf lhah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ebede kadar. Nihayetsiz. Trl illetler ve sebepler, eitli hastalklar. Tb: Salgn hastalklar. Zincir gibi birbirine bal olup devam eden sebepler, illetler. Tb: Bulac hastalklar. Sri illetler. "( $ masdarndan emirdir.) ""Bil!"" mnasna gelir." bil! bil ey azz! Ona. (Erkek olan tek kimse iin) Ona. (Kadn olan tek kimse iin) Onlara. (Erkek olan ok kii iin sylenir.) Onlara. (Erkek olan iki kii iin sylenir) Onlara. (Kadn olan ok kii iin sylenir.) Kaldrmak. Hkmsz brakmak. Lavetmek. Btl eylemek. (Lugaz. dan) Szde maksad gizleme. """l hir"" sznn ksaltlm." Bo eylerle megul etmek. Gaflet. Tututurma, alevlendirme. * ltihaplandrma, iirip kzartma. Zulm yapma, eziyet etme. stemekle srar etme, zorlama. Zorlamak. Israr etmek. Bir eyin kabul iin son derece stne dmek.

lhahat lhak lham lhamat

(lhah. C.) Direnmeler, zorlamalar. lve etmek, eklemek. Katmak. Sverek ve hakaret ederek onur krma. lhamlar. Allah tarafndan kalbe gelen mnalar.

1145

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lham lhan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lham ile elde edilen ve nil olunan. lham ile alkal. * Erkek ad. Tar: Cengizlilerin ran kolunun Hlgu hanedannn hkmdarlarna verilen nvan.

lhan

lhanlk. lhanla alkal. lhann idare ettii devlet ekli, imparatorluk. Bu idareye bal memleketler. lhan olma hli.

lhanllar

lhanllar hanedan ve bu hanedann idare ettii XIII. asrn sonu ve XIV. asrn ilk yarsnda yaayan bir yakndou imparatorluu.

lhaz lik

Yan bakla bakma. t. Elbisenin dme gemeye mahsus delii. * Kemiin iinde bulunan madde.

lim lka' lkaat lkah

(Bak: lm) Koymak, brakmak. Terk etmek. ne atmak. Zararl szlerle artmak. * Brakmalar, terk etmeler. Dllenmek. Dllemek. Gebe brakmak. Alamak. * Tb: ki ayr cins hcrenin birlemesi.

lkahat lkam lkan lkbahar lke lkel lkterin ll

(lkah. C.) lkahlar, dllemeler, gebe brakmalar. Yutturma, boazndan geirtme. abuk ezberleme. t. Mart, nisan ve mays aylarn iine alan mevsim. (Bak: Unsur - Umde - Mebde') (Bak: btidi) Ekim ay. Terin-i evvel. "Keskinlik veya parlaklk mnasndan alnm olup; feryat, yemin, ahid ve karbet mnalarna gelir. brnice ""il"", ilh demek olduu da sylenmitir. (E.T.)"

1146

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ll

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(stisn edatdr) Maad, olmad suretle, alel-husus, mutlaka, ill, meer, aksi hlde, ne olursa olsun, bhusus, ancak (gibi mnalara gelir).

llhu lle

Ancak O. Allah (C.C.) (llet) Esas sebeb. Vesile. * Hastalk, maraz, dert, sakatlk. Mcib, maksad, gaye.(...Gz ile grnmeyen bir mikrob, bir hayvanck, kklyle beraber pek ince ve garib bir makine-i lhiyeyi hvidir. O makina mmkinattan olduundan vcud ve ademi mtesavidir. lletsiz vcuda gelmesi muhaldir. O makinenin bir illetten vcuda geldii zaruridir. ..)

lle-i gaiye

Elde edilmesi iin allan gaye, maksad ve netice. Vazifeye terettb eden maslahat, fayda, semere, i.

lle-i ztrar llet-i tmme

Kabul edilmesi mecburi grlen sebeb. Herhangi bir eyin var olmas iin lzm gelen sebeblerin tamam. Bu sebebler var olunca neticesinin vcuda gelmesi bizzarure ve bilvcub iktiza eder.

ll lliyet lliyye lliyyun

Sebebe ait. Neden ve sebeple alkal. Sebeb ile alkal. Esas sebeble alkadarlk. Sebeb aray. (Ulliyye) En erefli, yksek. (lliyyn) (Aliyyu. C.) Cennetin en yksek tabakas. Ahirete giden tam kmil m'minlerin yeri. Hafaza meleklerinin divanlar ismidir ki, salihlerin amelleri oraya ykseltilir. Ahirette yksek dereceye, dergh rzya en yakn olan derecedir.

llizyon lm

Lt. Cisimleri yanl idrak etme. Mesel su borusunu ylan gibi grme. "(lim) Okumakla veya grmek ve dinlemekle veya ihsan- Hak'la elde edilen malumat. Bilmek. drak etmek.(lim, hakikat bilmekten

1147

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ibarettir. lim, marifetten daha umumidir. Marifet, tefekkrle bilmek mnasna olmakla beraber, Cenab- Hakk'a nisbeti ciz olmaz. Gerek huzur olsun (ilm-i lh gibi) ve gerek husul olsun (ilm-i ibad gibi) ve vech-i dikkat zere bilmeye de denir. uur, ftnat gibi. lmin zdd ""cehil""dir. Marifetin zdd ise ""inkr""dr.) * lm-i Kelm'da: lim; bilmek, idrak etmek sfatdr. Cenab- Hak ilim sfat ile de muttasftr. O'nun ilmi, mahlukatn ilmi gibi basit ve mahdut olmayp, btn kinat muhittir. Hi bir ey onun ilminden gizlenemez ve haricinde kalamaz. Allah'n ilmi mutlaktr. Allah, Alm-i Mutlak'tr.lim mluma tbidir. Yani: lim sfat varlklar icad etmez ve hdiseleri meydana getirmez. Belki, varlklar ve hdiseleri bilmekle ilim olur.Cenab- Hak ilmi ile, olmu ve olacak hereyi ezel ve ebed olarak bilir. Bylece o eya, ilm-i lhde bilinmesiyle vcud-u ilmye mazhardr. Fakat madd vcutlarnn icad, kudret-i lhiyeye istinad eder. Yani mahlukatn madd vcudunu ilim icad etmez, kudret icad eder. Bu itibarla malumun yani mahlukun icad, ilme deil, kudrete tbidir. (Bak: rfan, Ulum)" lma lma' lmah alma, hrszlama, sirkat. Parlatma. * aret etme. Hemen gsterip abucak yok etme. * Bir eyi parlatma. * Gzel simal bir kadn veya kz, yzn gsterip hemen ekilme. lmam lm-i db ki ey birbirine yaklama. * Kk gnah ileme. Yemek, imek, yatp kalkmak, giyinmek, sefer gibi hllere dair hadisler iin, ilm-i hadis istlhnda kullanlan tbirdir. lm-i ahbr lm-i ahlk (Bak: lm-i hadis) Ahlk bilgisi.

1148

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lm-i ahvl-i cevv lm-i arz lm-i sr lm-i beden lm-i bedi' Meteoroloji.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(lm-l arz) Yer bilimi. Jeoloji. (Bak: lm-i hadis) (lm-l ebdn) Hekimlik bilgisi, tabbet. lm-i beynn blmnden nc blmdr ki, bediiyat da denir. Muktez-y hle uygun bir kelmn lfz ve mn bakmndan daha da gzelletirilmesinin kaidelerinden bahseder. Bu kaidelere Edeb San'atlar da denir.Her eyin gzellik cihetlerinden bilhassa Arabi terkiblerden bahseder, kelmn gzelliini ve muktez-y hle mutabakatn ve vuzuh-u delletini iitmee ve ruha mlyim ve ho gelecek surette intisak, insicam, tertib ve intizamn bildiren usul ve kaidelerin ilmidir. Cemi olarak hepsine ulum-u bedi'a dendii gibi, lm-i bedi' diye de sylenir. ki ksma ayrlr.1- Muhassnt- mneviye : Kelmn mnsna ait san'atlar. Tevriye, hsn- ta'lil, slub-u hakim..gibi.2- Muhassnt- lfziyye : Kelmn lfzna ait san'atlar. Seci', cinas gibi. (Bak: Bedi')

lm-i belgat

Edb: Gzel sz syleme veya yazmay reten ilim. Edebiyatn bir ubesi.

lm-i beyan

Belgat ilminin, yni edebiyatn, hakikat, tebih, istire, mecaz, kinaye ksmlarndan bahseden ilim daldr.

lm-i cifir

Harflerin say deerlerinden mn kararak elde edilen ilim. (Bak: Ebced)

lm-i fiten

Asr- saadetten sonra zuhur eden hdiselere, fitnelere dir olan hadis-i eriflere, ehl-i hadis stlahnda lm-i Fiten denilmektedir.

lm-i hadis

"(lm-i Rivayet - lm-i Ahbr - lm-i sr) Resulllah'n (A.S.M.) akvli (szleri), ef'ali ve hallerine dir ilimdir. Ehl-i hadis stlahnda;

1149

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tarihe ve siyere dir hadis-i eriflere bazan lm-i Hadis-l Halk, bazan da Sre (Sret) tabir edilir. (Bak: Hadis)" lm-i hl lm-i hesab lm-i hey'et lm-i huruf badet usullerini, din kaidelerini bildiren kitap. Hesap bilgisi, aritmetik, matematik. Gkler ve yldzlar ilmi. Astronomi. Gr: Harflerden mna karp tefsir etmek ilmi. (Ebced hesabnda olduu gibi) lm-i ictima lm-i kelm tima hayat ilmi. Toplu yaay ve cemiyet bilgisi. Sosyoloji. "Cenab- Hakk'n zt ve sfatlarndan ve nbvvet ve itikada ait mes'elelerinden slm esaslar dairesinde bahseden ilim. Usul-d din de denir. Bu hususlara alan slm allmelerine ""Mtekellimn"" denir." lm-i kraat Usul ve kaidesine uygun olarak Kur'an- Kerimin okunmas ilmi. Bak: (Kraat) ve (Kraat- seb'a) ve (Fenn-i kraat) lm-i ledn lm-i mevalid (Bak: Ledn) Tabiat, eya ilmi. Hayvanat, nebatt ve maddelerine ait ilim. lm-i Ahkm- Ncum da denir. Yldzlarn ahvalinden,

lm-i ncum (ilm-i tencim)

hareketlerinden mna karmaa almak ve aratrmak ilmidir. lm-i rivayet lm-i ruh lm-i tabakat-l arz lm-i tevhid (Bak: lm-i Hadis) Ruh ilmi. Psikoloji. Arzn tabakalarndan bahseden ilim. Jeoloji. Allah'n varl ve birliini isbat ve izah etme ilmi. * Akaide mteallik hadis-i eriflere ehl-i hadis stlahnda lm-i Tevhid tabir edilir. lm-i usul Delillerden hkm nasl karldn reten ilim. (Usul- fkh, Usul eri'at veya hikmet-i teriiye de denir.) lm-i usul-d din (Bak: lm-i Kelm)

1150

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

limle, bilgi ile alkal. lme ait ve mteallik. Chilce ve tetkiksizce olmayan.

lmiye kyafeti

"lmiye mensublarnn giyini tarzlar. lmiye kyafeti; alvar, cbbe ve sarkt. Bununla birlikte ilmiye mensublarnn kyafetlerinde baz deiiklikler de vard. Orta derecedekiler cbbe ile sokaa ktklar halde st tabakay tekil eden ricl ksm, lata yahut bini giyerlerdi. Ayrca ilmiyenin, ""lmiye"" maddesinde yazl, resmi gnlere mahsus kyafetleri de vard. (O.T.D.S.)"

lmiye ricali

"lmiye tarikinin yksek tabakasna verilen addr. Bunun yerine ""ricl-i ilmiye"" tabiri de kullanlrd. lmiye mensublar cbbe ile sokaa ktklar halde ilmiye ricali lata yahut bini giyerlerdi."

lmiye rtbeleri

lmiye denilen ulema snfna mahsus rtbeler. Rtbeler, aadan ste doru yle idi: Mderrislik, kibar- mderrisn, mahre mevleviyeti, bild- hamse mevleviyeti, Haremeyn-i erifeyn mevleviyeti, stanbul kadl, Anadolu ve Rumeli kazaskerlii.

lmiye

Fkh ve eriat ilimleri, iman ve Kur'an hakikatlar ve tahkiki iman dersleri ile itigal eden zatlarn mensub olduklar yol. Alimlerin meslei.

lmhaber

(lm-i haber) Resmi bir daireye verilmek zere hazrlanan ve bir adamn ahvli hakknda bilgileri ihtiva eden kt. Resmi vesika. * Para, evrak vs. teslim olunduunu gsteren ve bunlar getiren adamn eline verilen pusula.

lsak ltiab ltiak ltian

Yapmak. Bitimek. Ulamak. Yaptrlma. Kavuturulmak. Oynama. Oyun oynama. Rengi bozulma, rengi deime. (Bak: Lian)

1151

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ltibas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine benzeyen eyleri arp birbirine kartrmak. Yanllk. Karklk. * Tereddt. phe.

ltica lticac lticagh ltida' ltifaf ltifat

Snmak. Melce' ve penaha varmak. Birinden himye istemek. Kark olma, karma. * Snma. ltica etme. f. Snlacak yer. Snacak ey. Snak. Yalvarma. rtnme, sarnma. * ieklerin katmerlemesi. Gzel szle samimi olarak okamak. Yz gstermek. Tevecch etmek. yilik etmek. Ltfetmek. * Dikkat, itina. * Edb: Bir mevzu anlatlrken, o anda kalbe doan bir ilham cokunluu ile -mevzu dna kmadan- szn ve hitabn ynn deitirme san'atdr. Mesel: (Asm'n nesli... Diyordum ya... Nesilmi gerek: te inetmedi namusunu, inetmeyecekheda gvdesi, bir baksana, dalar talar.O, rku olmasa, dnyada eilmez balar.Vurulup tertemiz alnndan uzanm yatyor,Bir hill uruna ya Rab ne gneler batyor! Ey bu topraklar iin topraa dm asker,Gkten ecdad inerek pse o pk aln deer.Mehmed Akif Ersoy)

ltifatat ltifatkr ltifatkrane ltifatperver ltiha' ltihab

ltifatlar. ltifat eden, mltefit. Hal hatr sorup gnl alan. f. ltifat edene yakr ekilde. f. ltifat eden, iltifatkr, mltefit. (Lihye. den) Sakal brakma. * Kabuk soyma. Alevlenmek. Yanmak. * Tb: Bir uzuvda olan hararet, yanma. Cerahat toplanp yarann hararetlenmesi.

ltihabat ltihab- a'ver

(ltihab. C.) ltihablar, alevlenmeler. Tb: Krbarsan iltihab.

1152

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ltihab- edeme ltihab- kebed ltihab ltihaf ltihak ltiham

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Cildin iltihablanarak katlamas. Tb: Karacier iltihab. ltihabla alkal. Parlama, yanma. Karmak. Katlmak. Yetimek. Bitimek. Yarann iyi olup aznn kapanmas, etlenerek iyilemesi. * Muharebenin kzmas.

ltihap ltihas ltihat ltika' ltika ltikam ltikat

(Bak: ltihab) Alk veya susuzluktan dolay soluma. fkelenme, kzma, gazaba gelme, hiddet etme. nsann rengi deimek. Benzi sararmak. Rast gelmek. Bulumak. Kavumak. * Kavuturulmak. (Lokma. dan) Lokma etme, yutma. Yere den eyi almak. * Toplamak. eitli kitaplardan bilgi toplamak. (Bak: Lkata)

ltima' ltima ltimah ltima-i kevakib ltimam ltimas

Parldamak. Ildamak. * Kapp almak. Sararp solmak. Renk deitirmek. (Lemh. den) Bir eye akn akn baknma. Yldzlarn parldamas. Bir kimseyi ziyaret etme. * Konma, konup durma. Tavsiye. Rica. stirham. * Kayrmak, tutmak, haksz olarak yardmda bulunmak. * Yaplmasn isteme.

ltimasat ltimasgerde ltimasname ltisak

(ltimas. C.) ltimaslar, tavsiyeler, ricalar. * Kayrmalar, tutmalar. f. ltimas edilen, kayrlan. f. ltimas mektubu. Kayrma yaplmas iin yazlan mektub. Rutubetlenmek, slanmak.

1153

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ltisak- ecfan ltisak ltisam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb : Ar ve szdan dolay gzkapaklarnn birbirine bitimesi. ltisakla alkal. * Yapan, birleen. Kavuan, bitien. rtnmek, yamaklanmak, azn rtmek. * pmek, takbil eylemek, plmek.

ltisam- nisvan ltitam ltiva

Kadnlarn rtnmeleri. Dalgalanma, temevvc. Burulmak. * Kvrlmak, bklmek. * Sarlp birbirine dolamak. * Dalgalanma. * Eri durma. * Nehrin dolakl bir yata olma.

ltiva-yi em' ltiya' ltiyah

Tb: Barsan kendi zerine helezoni biimde kvrlmas. Heyecanlanmak, i alevlenmesi. * sknts ekme, dertlenme. Vcudun gneten yanmas. * Susama. * imek akma. * Yldzn parlts.

ltiyak ltiyam

Sk fk dost olma, candan arkada olma. Yarann kapanp iyi olmas. * Cem' olmak. * Zemmolunmak.(Hayatn yaras iltiyam bulur. zzet-i slmiyenin ve namusun ve izzet-i milliyenin yaralar pek derindir. M.)

ltiyam-npezir ltiyam-pezir ltizak ltizak- esabi' ltizam

f. yi olmaz, kapanmaz yara. f. yi olabilir, kapanabilir yara. Yapma, birleme. Parmaklarn yapmas. "Kendine lzm klma. crasna cehdettii eyi kendi zerine vcib klma. Mlzemet etme. Gerekli bulma. * Tarafgirlik etme, birinin tarafn tutma. * Onyedinci y.y. dan itibren devlete gelir getiren kaynaklar, yava yava belirli bedel karlnda ahslara verilmee baland. Bu usuln ad iltizamd. ltizam zerine alan kimseler, yani mltezimler; geliri devlete pein olarak derler, sonra bunu halktan

1154

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tahsil ederlerdi. (Bak: Mltezim)(Dimada mertib var, birbiriyle mltebis, ahkmlar muhtelif. Evvel tahayyl olur, sonra tasavvur gelir.Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor sonra iz'an oluyor.Sonra gelir iltizam, sonra i'tikad gelir.i'tikadn bakadr, iltizamn bakadr. Her birinden kar bir hlet: Salbet i'tikaddan.Taassub iltizamdan, imtisal iz'andan, tasdikten iltizam, taakkulde bitaraf, bibehre tasavvurda. Tahayylde safsata hasl olur, mezcine eer olmaz muktedir.Btl eyleri gzel tasvir etmek her demde.Sfi olan zihinleri cerhdir, hem idlli. S.)" ltizamen ltizamiye ltizaz ltizazat lva ltizam yoluyla, iltizam suretiyle. Bilerek yaplm olan ve iltizama mteallik. (Lezzet. den) Lezzet duyma, ho ve ltif bulma. (ltizaz. C.) ltizazlar, lezzet duymalar. evirmek. Ba emek. Ba eilmek. * Bakasnn szn maksad olmayan baka tarafa evirmek. * Birinin hakkn inkr eylemek. * Bayra kaldrmak. Sancak dikmek. lvinan lyas (aleyhisselm) Renklenme, televvn. "Ben srail peygamberlerinden olup, Kur'an- Kerim'de ismi geen ve Tevrat'ta ""Ella"" diye mezkr olan bir Peygamberin ism-i mbarekidir. M.. 9. asrda yaam olup ondan sonra Elyesa (A.S.) Peygamber olmutur. lys (A.S.), zamannn hkmdaryla ok mcadele etmi, ok zaman maaralarda yaam, ok mu'cizeler gstermitir. (Bak: Mertib-i hayat)" lyasn "lyas demektir. Baz kraetlerde ""l yasin"" okunduundan, her iki kraete de mutabk olmak iin imls, ""el yasin"" suretinde yazlr.Yasin, lyas Aleyhisselm'n babas olmakla l-i Yasin, yine

1155

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lyas demek olur. Yasin bir de Resul-i Ekrem'in isimlerinden olduuna gre, bazlar l-i Yasin'den murad; mmet-i Muhammed (A.S.M.) olduunu sylemilerdir. (E.T.)" lye lyeteyn lzak lzam Sar, but. Kalann st ksm. Kaba etler. Sa ve sol butlar. (Lazk. dan) Yaptrma. Muaraza veya muhakemede delil gstererek muhalifini susturmak, iskt etmek. Sz ve fikirde galibiyet. ltizam ettirmek. snad ve isbat etmek. lzamiyat ma' m ma 'ma maat 'mad mad Bir kimseyi ilzam edip susturmak iin sylenen szler. (Emen. C.) Criyeler, kadn esirler. dolaysyle anlatma. aret etmek. aretle anlatmak. aret. Kr etme, m yapma. (m. C.) aretler. mlar. Direk dikme. Direk, kolon. * Temel, esas. * Kuvvet. * Bir kavmin reisi ve bata geleni. * Yksek bina. mad-d din men maen m 'mak 'mak- bi'r ml Dinin direi. ima ederek. aret vererek. aret ederek. ima eklinde. Derinletirme. Bir eyin derinliine varma. Kuyunun derinletirilmesi. yapma, yapm.

1156

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'mal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yapmak. lemek. hdas eylemek. * Kullanmak. * Zabt, idare ve hkimlik etmek. * Fk: Sz mhmel brakmayp bir mna ile mukayyed ve ykl eylemek.

malat 'malat mlt male

(male. C.) maleler. Meylettirmeler. Emeler. Bir memlekette veya bir fabrikada yaplan iler ve eserler. yapmalar, yapmlar. Bir tarafa meylettirmek. Bir tarafa emek. * Benzetmek. * Mal vermek. * Edb: Bir heceyi vezne uydurmak iin uzatarak okumak.

'malgh mam

f. Fabrika, atlye. ne gemek. * nde ve ileride olan. Delil ve rehber. * Cemaate namaz kldran. * tihad sahibi zat. Mezheb sahibi olan. * Bir mahallenin lzumlu ilerine ve itima vazifelerine nezaret eden. * Mslmanlarn imam olan halife ve askerlerin ba. Sultan. Hkim. Reis. * mmetin reisi. slm hkmetlerinde Devlet Reisi. * Hz. Ali (R.A.) neslinden gelen zt. * Dershanede gnlk talim ve dersler iin talebelerin nlerine konan tahtalar. * Kble taraf.

mame

slma mahsus ba kisvesi olan sark. Zrhl klh. * ubuk ve sigaraln bana taklan azlk. * Tesbihin bandaki ve ipin iki ucu iinden geen uzunca tane.

mamet

mamlk. Namazda cemaati idare eden ztn hal ve sfat. * Halifelik.mamet iki ksma ayrlr:1- mamet-i sura: Namazda cemaate yaplan imamlk.2- mamet-i kbra : Emir-l m'minn olmak. Yani mslmanlar arasnda riyaset-i mmeyi hiz bulunmaktr.

mamevi

t. Eskiden kadnlara mahsus hapishane.

1157

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mameyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"ki mam. * Fk: Ekseriyetle Hanef kitaplarnda ""mameyn"" dendii zaman ""mam- Ebu Yusuf ile mam- Muhammed"" anlalr. Bazan da mam- A'zam ile mam- fi Hz.lerine sylenir."

mam- ali (r.a.) mam- ali naki

(Bak: Ali-l Murtaza) (Hi: 212-254) Eimme-i sn Aer'den onuncu zt olup, manevi byk nfuz ve takva sahibi, ehl-i kemal bir zttr. Ali bn-i Muhammed Hdi diye de bilinir. (R.A.)

mam- ali rza

"(Hi: 153 de Medine-i Mnevvere'de domutur.) Eimme-i sn Aer'in yedincisidir. mam- Musa Kzm'n oludur. Tus; yani Mehed'de medfun olup kabri ziyaretghtr. (R.A.)"

mam- a'zam

(Hi: 80-150) Hanefi Mezhebinin imam. Asl ismi: Ebu Hanife Nu'man bin Sbit'tir. Badatl olup Abbasiler devrinde yaamtr. Fkh ilminin en ileri geleni olup, bu ilmin tedvin ve tervicinde ok byk hizmet etmitir. Byle ztlarn vicdan- umumiye nezdinde idareyi, hak ve adalette selmet iin, mnevi mrakabeleri ok ehemmiyetli bir husus olduundan, teklif edilen Kadlk Makamn, hapse ve ikencelere mruz kald halde kabul etmemitir. Kudsi vazifesi, siyasete muhtelif dnen mslmanlarn hepsine mil olmas sebebi ile bilfiil siyasete girmemitir. (K.S.)

mam- beyhak mam- buhar mam- busir

(Bak: Beyhaki) (Bak: Buhari.) "(Mi: 1213-1295) mam- Muhammed bin Said ""Busayr"" diye bilinir. Kaside-i Br'e ve Hemziyesi ile mehur stn bir slm iridir."

mam- ca'fer-i sdk

"(Hi: 83-148) Hazret-i Ali'nin (R.A.) torununun torunudur. Medine-i Mnevvere'de yaamtr. Annesi, Hazret-i Ebu Bekir'in soyundandr.

1158

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mnevi nfuzu ok ileri idi, dine byk hizmetleri grld. Demitir ki: ""Kim nefsi iin nefsi ile mchede ederse, keramete kavuur, kim de Allah iin nefsi ile mchede ederse, Allah'a kavuur."" Eimme-i sn Aerin altncsdr. (K.S.)" mam- ebu yusuf "(Hi: 113-182) mam- A'zam'n fkha dair eserlerini te'lif etmitir. Fkh sahasnn byk imamlarndandr. Dedesi Sahabe-i Kiramdan Sa'd'dr. (R.A.) mam- Muhammed'le ikisine Fkh kitablarnda ""mameyn"" denir. (K.S.)" mam- gazal "Ahirete irtihli Hi: 505 dir. ""Hccet-l slm mam- Muhammed Gazal"" diye anlr. O zamann felsefesinin btl akidelerini red ve cerh ederek Kur'ann esizliini ve hakkaniyet ve mu'cizeliini isbat etmi pek ok eserler vermitir. (K.S.)" mam- hanbel (Hi: 164-241) (Ahmed bn-i Muhammed bn-i Hanbel) Hanbel Mezhebinin imam olup ezberinde bir milyon hadis vard. Msned adl kitabnda otuzbin hadis mevcuttur. Zhd ve takvas ok ileri idi. (K.S.) mam- mlik "(Hi: 93-179) Medine-i Mnevvere'de dodu. mm Mlik bin Enes diye anlr. Mlik Mezhebinin imam. El-Muvatta isimli eseri, ""Ktb- Sitte""ye dahil olacak kymettedir. Mezhebinin mensublar, Afrika ve Endls'te ok yaylmtr. Bu mezhepte olana ""Malik"" denir." mam- matrid (Bak: Matrid) (Hi: 75-117) Hz. mam Zeynelbidin'in olu, Hz. mam-

mam- muhammed bkr

Hseyin'in torundur. Hz. mam- Ca'fer-i Sadk'n babasdr. On iki imamn beincisidir. Byk bir lim ve en mehur velilerdendir (K.S) mam- muhammed (Hi: 135-189) Kufe'de yetiti. 99 kitab te'lif etmitir. mm- Mlik'ten hadis okudu. En mehur Hanef fakihlerindendir. (K.S.)

1159

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mam- mbin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"lim ve emr-i lhnin bir nev'ine bir nvandr ki, lem-i ehadetten ziyade lem-i gayba bakyor. Yani, zaman- halden ziyade mazi ve mstakbele nazar eder. Yani, her eyin vcud-u zahirsinden ziyade aslna, nesline ve kklerine ve tohumlarna bakar.(...Evet, u mam- Mbin, bir nevi ilim ve emr-i lhnin bir nvandr. Yani, eyann mebadileri ve kkleri ve asllar kemal-i intizam ile eyann vcudlarn gayet san'atkrane intac etmesi cihetiyle elbette desatir-i ilm-i lhnin bir defteri ile tanzim edildiini gsteriyorlar. Ve eyann neticeleri, nesilleri, tohumlar; ileride gelecek mevcudatn programlarn, fihristelerini tazammun ettiklerinden elbette evamir-i lhiyenin bir kk mecmuas olduunu bildiriyorlar. Mesel; bir ekirdek btn aacn tekilatn tanzim edecek olan programlar ve fihristeleri ve o fihriste ve programlar tyin eden o evamir-i tekviniyyenin kck bir mcessemi hkmnde denilebilir...u mnadaki mam- Mbin, kader-i lhnin bir defteri, bir mecmua-i destiridir. O destirin imls ile ve hkm ile, zerrat, vcud-u eyadaki hidemtna ve harektna sevkedilir. Amma Kitab- Mbin ise; lem-i gaybdan ziyade lem-i ehadete bakar. Yani, mazi ve mstakbelden ziyade zaman- hzra nazar eder. Ve ilim ve emirden ziyade kudret ve irde-i lhiyenin bir nvan, bir defteri, bir kitabdr. mam- Mbin kader defteri ise, Kitab- Mbin kudret defteridir. Yani, her ey vcudunda, mahiyetinde ve sfat ve uuntnda kemal-i san'at ve intizamlar gsteriyor ki; bir kudret-i kmilenin desatiri ile ve bir irade-i nfizenin kavanini ile vcud giydiriliyor. Suretleri tayin, tehis edilip, birer mikdar- muayyen, birer ekl-i mahsus veriliyor. Demek o kudret ve iradenin kll ve umum bir mecmua-i kavanini, bir defter-i

1160

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ekberi vardr ki; her bir eyin husus vcudlar ve mahsus suretleri ona gre biilir, dikilir, giydirilir. S.)" mam- rabban "(Bak: Ahmed-i Faruk)(Silsile-i Naki'nin kahraman ve bir gnei olan mam- Rabban (R.A.) Mektubat'nda demi ki: ""Hakaik- imaniyeden bir mes'elenin inkiafn, binler ezvak ve mevcid ve keramata tercih ederim.""Hem demi ki: ""Btn tariklerin nokta-i mntehas, hakaik- imaniyenin vuzuh ve inkiafdr.""Hem demi ki: ""Velyet ksmdr: Biri velyet-i sura ki, mehur velyettir, biri velyet-i vusta, biri velyet-i kbradr. Velyet-i kbr ise; verset-i nbvvet yoluyla, tasavvuf berzahna girmeden dorudan doruya hakikata yol amaktr.""Hem demi ki: ""Tarik- Nakide iki kanad ile slk edilir."" Yni: ""Hakaik- imaniyeye salam bir surette itikad etmek ve feraiz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur varsa, o yolda gidilmez."" yle ise tarik- Nakinin perdesi var: Birisi ve en birincisi ve en by: Dorudan doruya hakaik- imaniyeye hizmettir ki, mam- Rabban de (R.A.) hir zamannda ona slk etmitir. kincisi : Feraiz-i diniyeye ve Snnet-i Seniyyeye tarikat perdesi altnda hizmettir.ncs : Tasavvuf yoliyle emrz- kalbiyenin izalesine almak, kalb ayayle slk etmektir. Birincisi Farz, ikinci Vcib, bu ncs ise Snnet hkmndedir.Madem hakikat byledir, ben tahmin ediyorum ki: Eer eyh Abdlkadir-i Geylan (R.A.) ve h- Nakibend (R.A.) ve mam- Rabban (R.A.) gibi zatlar bu zamanda olsaydlar, btn himmetlerini, hakaik- imaniyenin ve akaid-i slmiyenin takviyesine sarfedeceklerdi. nk saadet-i ebediyenin medar onlardr. Onlarda kusur edilse, ekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. mansz Cennet'e gidemez, fakat

1161

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tasavvufsuz Cennet'e giden pek oktur. Ekmeksiz insan yaayamaz, fakat meyvesiz yaayabilir. Tasavvuf meyvedir, hakaik- slmiye gdadr. M.)" mam- reml mam- fi (Bak: Reml) (Hi: 150-204) mam- Abdullah bin Muhammed diye de anlr. nc ceddi olan fi, hayatnda Resulllh' (A.S.M.) grd iin o isimle anlr. Nesebi, Abd-i Menaf'da Peygamberimiz (A.S.M.) ile birleir. Genliinde ok fakir bir hayat yaad. ok ileri muhaddis ve mfessir-i Kur'andr. Usul- Hadis ve Fkha dair te'lifat vardr. fi Mezhebinin imamdr. Tb, iir ve edebiyatta da ok ileridir. (K.S.) mam- taberan (Sleyman bin Ahmed Taberan) Hadis limidir. am'da Taberiyye'de domu ve orada vefat etmitir. (260-360) Kebir, Evsat ve Sagir hadis kitablarn yazmak iin 33 sene Irak, Hicaz, Yemen, Msr ve baka yerleri dolamtr. mamzade man mam olu. Babas imam veya imam nvann hiz olan adam. "nanmak. tikad. Hakk kabul, tasdik ve iz'n etmek. slmiyeti kabul edip amel etmek. Dini btn hakikatleri kabul edip gereini yerine getirmek. ""Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) tebli ettii zaruriyat- diniyeyi tafsilen ve zaruriyatn gayrsn icmlen tasdik etmekten hasl olan bir nurdur.""(yle ise iman, ems-i Ezelden vicdan- beere ihsan edilen bir nur ve bir uadr ki; vicdann i yzn tamamiyle klandrr ve bu syede, btn kinat ile bir nsiyet, bir emniyet peyda olur. Ve her eyle kesb-i muarafe eder. Ve insann kalbinde yle bir kuvvet-i maneviye husule gelir ki; insan o kuvvet ile her musibete, her hdiseye kar mukavemet edebilir ve yle bir vs'at ve genilik verir ki; insan o vs'atle gemi ve gelecek zamanlar yutabilir. ..)(Ey

1162

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

arkada! Btn lezzetler imanda olduu gibi, btn elemler de dallettedir. Bunun izah ise; bir ahs, kudret-i ezeliye tarafndan, adem zulmatndan u korkun dnya sahrasna atlrken gzn aar, bakar. Bir ltuf bekledii zaman, birdenbire dmanlar, hastalklar, elemler, bellar hcum etmee balarlar. Bir meded, bir yardm iin msterhimane tabiata ve anasra bakt vakit, kasavet-i kalble, merhametsizlikle karlar. Ecram- semviyeden istimdat etmek zere ban havaya kaldrr. O ecram, atom bombalar gibi dehetli ve heybetli hlleriyle gzne grnr. Hemen gzn yumar, ban eer, dnmee balar. Bakar ki, hayati hcetleri barp armaya balarlar. Btn btn tevahhu ederek hemen kulaklarn tkar, vicdanna iltica eder; bakar ki; vicdan, binler ml (emeller) ve emn ile dolu grltlerinden cinnet getirecek bir hle gelir. Acaba, hibir cihetten hibir teselli aresini bulamayan o zavall ahs, mebde ile medi, Sni' ile hari itikad etmezse, onun o vaziyetinden Cehennem daha serin olmaz m? ..)" m'an Fazla dikkat ve ihtimam. Bir eyde ok ileri gitmek. * Bir adamn hakkn ikrar eylemek. * Pek uzaa komak ve bir hususta hakk mtecaviz olmak zere, mbala ve itihad etmek. mn man- bil-hiret inanma. "hirete, ldkten sonra dirileceine, hair ve nere, Cennet ve Cehennem'e inanmak.(Evet, subut bir emri ihbar etmenin kolayl ve inkr ve nefyetmenin gayet mkl olduu bu temsilden grlr. yle ki:Biri dese: St konserveleri olan gayet hrika bir bahe, kre-i arz zerinde vardr. Dieri dese: Yoktur. sbat eden, yalnz onun yerini veyahut baz meyvelerini gstermekle kolayca dvasn isbat

1163

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eder. nkr eden adam, nefyini isbat etmek iin kre-i arz btn grmek ve gstermekle dvasn isbat edebilir. Aynen yle de: Cennet'i ihbar edenler yzbinler tereuhtn, meyvelerini, asrn gsterdiklerinden kat'- nazar, iki hid-i sdkn sbutuna ehadetleri kfi gelirken; onu inkr eden, hadsiz bir kinat ve hadsiz ebed zaman temaa etmek ve grmek ve eledikten sonra inkrn isbat edebilir; ademini gsterebilir. S.)" man- billh man- icmal Allah'a ve O'nun sfatlarna inanmak. "cmal iman, yani; taraf- Nebevden tebli buyurulan eylerin hey'eti mecmualarna inanmak, yni; ""Her ne tebli buyruldu ise; cmlesi haktr"" diye tasdik etmektir." man- makbul man- merdud m'an- nazar man- tahkik M'minlerin iman. Mnafk olan kimselerin iman. "Bir ii dikkatle dnmek; inceden inceye bakmak ve tedkik etmek." mana aid btn mes'eleleri yakn surette tedkik ile bilmek ve yaamak ve tahkik iman derslerini veren ve taklid iman tahkike tebdil eden eserleri sadakatla okumak neticesinde hsl olan salam, sarslmaz iman. (M'minin kalbi tasdik nuru ile o derece mnevver olmasdr ki, o nur btn letaif-i insaniyyeye nfuz eder.) man- taklid Az phelere malup olabilen, bakalarn takliden olan iman. Tahkik ehline ait olmayan, chillere mahsus iman. man- ye's mn mnperver mar aresiz kalan, hayatndan midsiz olan bir kimsenin iman. manla ilgili. man seven. yapma, onarma, enlendirme.

1164

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'mar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yapmak. Tmir etmek. enlendirmek. Mmur klmak. Harabilik ve sszlktan kurtarmak.

marat mart maret kemeri

(maret. C.) maretler, genel aevleri. imarlar, yapmalar, onarmalar. Eskiden medresenin en gl, kuvvetli, kdemli ve sz dinlenen talebesi hakknda kullanlr bir tabirdi. Ayrca bu tabir, medrese talebelerinden iae ilerine bakmak zere bir sene mddetle seilenler hakknda da kullanlrd. Bunlar, bellerine kemer taktklar iin bu isim verilmiti.

maret

Mmur etmek, enlendirmek. Mmurluk. * Hayrat iin fakirlere yemek verilen yer. (Bak: Amir)

markrne mata mate mate-i vakt mbik mdad

imar edercesine. Uzaklatrma yahut uzaklatrlma. l hale getirmek. ldrmek. Fena etmek. Vakit ldrme. Bou bouna zaman harcama. (Bak: nbik) "Yardm. Yardma yetimek. ""Yetiin, kurtarn"" mnasnda da kullanlr. * Yardma gnderilen kuvvet. * Vdeyi uzatmak. Mhlet vermek."

mdadiye

"Sava zamanlarnda harp masrafn karlamak, sulh vaktinde de bte an kapatmak iin halktan alnan rfi vergi. Harp iin alnana ""imdadiye-i seferiye"", a kapatmak gayesiyle alnana da ""imdadiye-i hazariye"" denilirdi."

mece

Kyn umumi ilerinde veya kylnn kendi ilerinde ky halknn mtereken almas. Beraberce birok kimsenin toplanp elbirliiyle bir kiinin iini halletmesi ve herkesin iinin sra ile bitirilmesi.

1165

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mha mhak mhal mhar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Keskinletme, bileme. Kararma. * Bereketsiz. Mhlet verme. Sonraya kalmasna msaade etme. Htun iin mehr tayin etmek. Evlenecei kz veya kadn iin mehr tayin etmek.

mhaz mkn mknat

Dorulukla yapma. Mmkn olmak. Olacak hlde bulunmak. (Bak: Hudus) Varl da yokluu da mmkn olanlar. Ademle vcudu msavi olanlar. Var olmasnda bakasna muhta bulunan eyler.

mkn- d

Ztnda dima mmkn olan. Her zaman olabilen. Olmasnda bir mnia bulunmayan.

mkn- akl mkn- rf mkn- vehm mkn- zt mkn- zihn

Man: Aklen mmkn bilinen. * Aklen mmkn olma. Emsaline pek az rastlanan hrika bir det veya keramet gibi. Vehimle bir eyi mmkn grmek, zannetmek. Vukuu mmkn olan i. Bir eyin, aslnda mmkn olmas. "Bir eyin mmkn olabileceini zihinle dnmek.(Vesveseli adam imkn- zt ile imkn- zihnyi birbiriyle iltibas eder. Yani, bir eyi ztnda mmkn grse, o eyi zihnen dahi mmkn ve aklen mekuk tevehhm eder. Halbuki, lm-i Kelm'n kaidelerindendir ki; imkn- zt ise, yakn-i ilmye mnfi deil ve zaruret-i zihniyyeye zddiyyeti yoktur. Mesel: u dakikada Karadeniz'in yere batmas ztnda mmkndr ve o imkn- zt ile muhtemeldir. Halbuki yaknen o denizin yerinde olduunu hkmediyoruz. phesiz biliyoruz ve o ihtiml-i imkn ve o imkn- zt bize ek vermez, bir phe getirmez, yaknimizi bozmaz. Mesel: u gne zatnda mmkndr ki, bugn gurub etmesin veya yarn tulu' etmesin. Halbuki bu imkn,

1166

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yaknimize zarar vermez, phe getirmez. te bunun gibi, mesel: Hakaik- imniyeden olan hayat- dnyeviyenin gurubuna ve hayat- uhreviyyenin tuluuna, imkn- zt cihetinde gelen vehimler, yakn-i imanye zarar vermez. Hem ""l ibrete li-l-ihtimali-l-gayri-n-ni an delilin"" yani: ""Bir delilden ne'et etmeyen bir ihtimalin hi ehemmiyeti yoktur"" olan kaide-i mehure, hem usul-d din, hem usul- fkhn kaide-i mukarreresindendir. S.)" mla Doldurma, doldurulma. * Yaz yazma. (Dikte) * Bir dildeki kelime ve szleri doru yazma bilgisi. * Mddeti mhlet vererek uzatma. mlak mlal mlas mlise mlis mma Mlk sahibi olmak. * Bey etmek. * Evlendirmek. (Mell. den) Usandrma veya usandrlma. Karanlk. * Karma. * Koyunun ty dklme. l, sahra. Hrsz, srk. "(Terdid edatdr) ""Ya, veya"" diye tercme edilir.. ek, phe, ibahe, balamak, hayret vermek mnlarn da ifade eder." mmisar (mtisar ile ayn mndadr) St samak. * Bir eyi incelemek. * Az olmak. * Dalmak. * Hil, perde. mparator Lt. Byk kral. Birka devlete hkmn geiren byk hkmdar. Tahta kan kadn olursa ona imparatorie denir. mrac mran mrar Ahde vefa etmeme, szden cayma. * Hayvan ayra salverme. Hz. Meryemin babas. (Bak: l-i mran) Geirmek. Mrur ettirmek. * pi salam bkmek. * Actmak. Ac olmak. mrar- evkat mraz Vakitleri geirmek. llet sahibi olmak. Hasta etmek. Bir kimseyi hasta bulmak.

1167

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mree(t) mruz msa msak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadn. Htun. Avrat. f. Bugn. Akama kalma. * Bozma. Kendini tutmak. Bir eyden el ekme. * Oruca balama zaman. * Hapsetmek. * er'an mftirat denen eylerden (orucu bozan eylerden) nefsi hakikaten veya hkmen men' etmek. * Yemez imez adamn hli. Cimrilik, hasislik, pintilik.

msakiye msal

Ramazanda imsak vakitlerini gsteren cetvel. Boubouna sarfetme, lzumsuz yere harcama. Har vurup harman savurma.

msas meb mtar mtar- ahcr mtar- matar mtidad

Dedirmek. Elle tutmak. Meshetmek. f. Bu gece. Yadrma veya yadrlma. Ta yadrma. Yamur yadrma. Uzanmak. Uzayp gitmek. Gerilip ve ekilip uzanmak. * Boy. Tul. Uzunluk. * Feza, uzay.

mtidah mtiha' mtihak mtihan mtiha-yi seyf mtihaz mtikr mtila' mtila-i mide

Ama, tama. Bileme veya bilenilme, yahut da bilenme. Bozulma. Hor ve zelil klmak. Klcn bilenmesi, keskinletirilmesi. Hlis, katksz ve saf olma. Durulanma. (Mekr. den) Oyuna kanma, aldanma. Dolma. Dolgunluk. * Tb: Kan durma, kan toplanma. Mide dolgunluu.

1168

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtilal mtina' Bir millete karma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Feragat edip geri durma. * Muvafakat etmeme. ekinme. stememe. Yapmama. * mknszlk, mmkn olmay.

mtina-i di mtina-i hakiki

Bir eyin olmas deta mmkn olmamak. "Bir eyin mmkn olmamasnn aklen zaruri olmas. (Mesel: Bir kimse kendinden ya bakmndan byk olan baka bir kimse hakknda: ""Bu benim olumdur"" diye iddia etse, dvs dinlenmez. nk, kendinden yaa byk bir adamn, kendisinin neslen olu olmas aklen muhaldir.)"

mtinan

Minnet. Kendine minnet etmek. Birisine yapt ihsan ve iyilii bana kakmak. * Memnun olmak. * Birisinin ok iftiharla sevdii ve mlik olduu eye nil olmak.

mtira'

karma, ihrac etme, dar atma. * phelenme, kukulanma. * Tereddt, mtereddidlik, kararszlk.

mtiras mtiras- himar mtisal

Srtnme, kanma. Eein srtnp kanmas. Nmune kabul etme. * Uymak. Ayrlmamak zere inkyad etme. * Mesel ve kssa syleme. * Bir eyin suretine girme. * Muvafakat ve mutabakat etme. * Katili ksas etme. (Bak: Dima)

mtisalen mtisar mtisas

Bal olarak, imtisal ederek, uyarak, tbi olarak. (Bak: mmisar) Emerek ekilmek, emmek, emilmek. Hazmolunmu olan maddelerin, damarlar tarafndan emilmesi.

mtiat mtiyaz madalyas

Tarama. Sa veya sakal tarama. "2. Abdlhamid'in 11/10/1885 tarihli emriyle devlet ve memleket yararna hizmet edenlere, vazifeyle gnderildikleri yerde baar

1169

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gsterenlere verilmek zere karlan madalya. Altun ve gmten olmak zere iki eit olan bu madalyalarn n yznde II. Abdlhamid'in ""Elgazi"" turas, bunun altnda saltanat armas yer alr. Arka yznde: ""Devlet-i Osmaniye urunda fevkalde ibraz- sadakat ve ecaat edenlere mahsus madalyadr"" yazs altnda madalyay alacak olann adnn yazlaca bo bir blm vardr. En altta 1300 rakam okunmaktadr." mtiyaz Dierlerinden ayrlmak. Farkl olmak, benzerlerinden ayrlmak. * Resmi veya hususi izin. * Masrafl veya mes'uliyetli bir iin bakalar yapmamak zere bir ahs veya irket yahut da bir hey'ete tahsis edilmesi. mtiyazat mtizac (mtiyz. C.) mtiyzlar, izinler, msadeler. Muvafk ve mutabk olmak. Mezcolmak, uyumak. yi geinmek. Karmak. mtizacat mtizac- elvan mtizackr mza (mtizac. C.) mtizaclar. Renklerin uygunluu. f. Uyuarak, anlaarak, kararak. Kaynamaa msait surette. Kendi ismini veya kendine ait bir iareti, kendisinin kabullenerek yazmas. * cra ve tamam eylemek. mza-i kaza mza-yi padiah Huk: Verilen hkm infaz edip yerine getirme. Padiahn imzas. Osmanl Padiahlar tarafndan vaktiyle hkmdarlara yazlan name-i hmayunlarn kenarlarna altun yaldzla imza konurdu. Bunlara imza-y padiah denilirdi. n ri ve gzel gzller.N : Yabani hayvanlarn barna, yuvas. Maara. na Uzaklatrma.

1170

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk na' 'na nabe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yemi toplama zaman gelme. Zahmete uramak. Gnahlar terk ile Hakka dn. Hakka tbi bir mride balanmak. (Hakk'a ikbal tevecch ve yt- hakk teemml ile tevbedir ki, asl- hakikat hayr nbetine girmek demektir.) (E.T.)

'nac 'nad nad naden nadiye naf 'naf naha nak

Hayvan k st kertmek. (Omurga kemii) arma. Dinmeden akma. * ekime. Israr, muannidlik, ayak direme, dediinden vazgememe. nad olsun diye. Tersine olarak. Eyann hakikatlarn, varln inkr eden bir zmre. (Bak: Sofizm) Bir kimseyi, bir eyden vazgeirmee almak. Sertlik etme. (Deve) kerme. Szne inanlr, itimat edilebilir, mutemed.* Mstear, mavir. * stiare, re'y.

naka n'al nale

Ar gzellii ve czibedarl ile hayret verme. Nallama veya nallama. Kavuturma, vsl etme, nil etme, ulatrma. * Yemin, kasem, and. * hsanda bulunma, bata bulunma.

n'am

Nimet vermek. hsan etmek. * Doruya sevketmek, hidyete ulatrmak. * yilik etmek, bahi vermek. * Tar: Osmanl mparatorluu zamannda yenierilerin aylklarna yaplan zam. (Bak: Nimet)

n'amat n'amat- klliye

(n'am. C.) Yardm ve inayetler, meded vermeler. Nimetlendirmeler. Btn in'amlar. Cenab- Hakk'n mahlukata, hususan insanlara hadsiz nimetler ihsan etmesi.

1171

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk name name-i etfal n'amperver 'nan nan nangerdan nangir nanke nanriz nantab nare nas n'a 'nat Uyutma. * Ktlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ocuklarn uyutulmas. f. Nimetlerle bezeyen, ok nimet veren. Tehlikelerden slim klan. By ile balanma. Dizgin. * dare etme, yrtme. f. Dizgin evirme, geri dnme. f. Dizgin yakalama. Dizgin tutma. f. Dizgin eken, hasapl giden. f. Dizgin brakm, koturan. f. Dizgin evirip dnen. (Nur. dan) Nurlandrma, aydnlatma, klandrma. (ns. den) Altrma, nsiyet ettirme. * Grme, bilme. Harekete getirme, canllk kazandrma. Yukar kaldrma. Zahmete uratma, meakkate maruz brakma. * Edb: Mukayyed kafiye ve mukayyed seci' san'at.

nayat nayet delili nayet

(nayet. C.) nayetler, iyilikler, ltuflar, ihsanlar. (Bak: Delil-i inayet) Yardm, ltuf meded etmek. * Mhim bir ile karlap onunla megul olmak.

nayeten nayethah nayet-i rabbaniye nayet-i mile nayetkr nayetkrne

nayet, yardm ve iyilik olarak. f. nayet isteyen, meded bekleyen. Allah'n inayeti. f. Herkese ait umumi inayet ve yardm. f. Yardm ve iyilik eden. Ltuf ve inayette bulunan. f. nayet edene yakr surette. Yardm ve iyilikte bulunan kimseye yakacak ekilde.

1172

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nba nbac nbah nbat nbias nbiga nbihar nbik nbika nbisas nbisat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haber verme. hbar eyleme. Tebli etme. Mnasebetsiz ve lzumsuz konuma. Uyandrma, uyarma. * Kmldatma, harekete getirme. Su arama. Gnderilme, yollanma. * leri gelme, meydana kma. Liykat, lyklk, beenilme. Yorgunluktan dolay nefes kesilip soluk solua kalma. Szme leti. Akc maddelerin szgeten geirilmesine mahsus let. (Bk. dan) Alama, gz ya dkme. Yaylp dalma. Genileme. Yaylma. * Ak yzl olma. d, mesrur ve mahzuz olma. * Gnl akl. Kalb ferahl. * Fiz: Scakln etkisiyle maden cisimlerin enine, boyuna byyp uzamas. Genleme.

nca' ncah ncal ncam ncas ncaz ncaz-i va'd nce donanma

Kurtarma, necata erdirme, selmete karma. i tamamlama, ii bitirme. * stee erme, arzu edilen eye ulalma. Davar imene salma, yeillie brakma. Meydana karma. * (Yamur) dinme. (Necis. den) Pisleme, necisleme. (C.: nczt) Yerine getirme. Verilen sz tutma. Va'dini yerine getirme. Verdii szn tutma. "Tar: Hafif gemilerden meydana gelen donanma. Bunun yerine ""Hafif Donanma"" da denilir. Bunlarn en mehurlar: Uurma, varna, be ifteleri, karamrsel, aktarma, stak, iftekay, brolik, celiyye, amlca, ktk, at kay, kancaba, yaska, ikampaviya, ahtur, ekelve, krlang, firkate, kalite, pergandi, mavna, grp, kadrga, batarde vb. dir.Buharn icadndan ve zrhl harp gemileri

1173

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yapldktan sonra hafif kruvazr ve gambotlardan teekkl eden deniz kuvvetine ""nce Donanma"" denmee balanmtr. (O.T.D.S.)" ncibar ncifaf ncil Krlm olan kemiin balanp tekrar kaynamas. (Ceff. den) Kurumak. Drt byk kitabdan birisi. Hristiyanlarn mukaddes kitab olup, Hazret-i sa'ya (A.S.) gelen kitab. * Bearet, mjde. ncila ncilab ncimad ncirad ncirar ncirar- kelm nciza' ncizab Cillanma. Parlama. * Grnme, belli olmak, alma. Celbedilme. ekilme. Srlp gtrlme. Donma. Buzlanma. Sertleme. Mcerred olma, tecrid edilme, soyunma. ekilip uzanma. ekilme. Bir neticeye doru ekilerek sona erme. Sz gelii. (Denek) Krlma. * (p) Kopma. Cezbedilme, ekilme.(Ftrat- zuur olan vicdandaki incizab ve cezbe, bir hakikat- czibedarn cezbesiyledir. M.) ncizam (Kemik) Krlma. * Gr: Meczum olma. Kelimenin son harfi harekesiz olarak telffuz olunma. ncizaz ncu nd Kesilme. f. nci, l'l', drr. Arapada zaman veya mekn ismi yerine kullanlr. Hiss ve manev mekn. Madd ve manev huzura dellet eder. Nezd, huzur, yan, vakt, taraf gibi mnlara gelir. Gayr- mtemekkindir. Yani harekeleri deimez. zafete gre zaman ifade eder (Min) harf-i cerriyle birleebilir. Bazan da zarf olmaz. Bazan kalb ve ma'kul irade olunur. Yani, bazan huzur-u kalbye dellet eder ki, itikad mnasna kullanlr. Bazan mkuledeki hissi huzura zarf olduu gibi, huzur-u manevye de

1174

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zarf olur. Bzan onunla fiil emir olur. Hkm, fazl, ihsan, tevik ve tergib etmek mnalarna gelir. nda' ndab ndallah ndeke ndelba'z ndelhace ndelicab ndettahkik nd-i ilh nd ndibag ndifa Cmertlik etme. (Nedeb. den) Yara iyileip kabuk balama. Allah yannda. Allah indinde. Senin yannda. Sana gre. (nd-el ba'z) Bazlarna gre. htiyaca gre. htiya vaktinde. (nd-el icab) cab ettii zaman, gerekince, iktiza ettiinde. (nd-et tahkik) Tahkik sonunda, aratrma neticesinde. Allah'n indinde. Allah'n nazarnda. ahsi. Keyfi. Zati. Kendine gre. * Bana gre. Bence. Deri tabaklama. Def olma. * Meydana kma. Yerden fkrma. * Sze girime. * Geri ekilme. * Balama. * Tevecch eyleme. * Yer yer ba gsterme. ndifa-i brkan ndifa ndifak ndifak- nehr ndiha ndimac ndimal ndimam ndimizde ndira' Volkan pskr, yanardadan kan lvlar. Pskrme ile alkal. * Pskrk. (Su) birdenbire ve iddetle dklme. Nehrin iddetle dklmesi. ok korkma, dehete dme. Kenetlenme. Drlp birbirine geme. Yara iyi olma, kapanma. Piman olma. t. Bize gre, bizce, yanmzda. Bir ie girime, bir eye teebbs etme. * ne geme. * Buluttan kurtulma.

1175

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ndirac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dahil olma. eri girme, katlma. * Nesil tamamen tkenip halefi kalmama.

ndira-i m' ndiras ndisas ndiyal ndiyyat

Suyun dalp yaylmas. Zail olma, eseri kalmama, mahvolma. Bozulma. Toprak altna gmme. ok ishl olma. i srme. (nd. C.) Birinin kendince uydurduu eyler. Bir kimsenin kendi gr ve inanna gre syledii szleri.

neb nebe neb nfad nfak

zm. zm tanesi. * Tb: Gz kenarnda kan sivilce, arpack. zm biiminde, zms. Bitirme, tketme. * Kuyunun suyu tkenme. Nafaka verme. Besleme. Geindirme. * Harcayp tketme. * Fakir olma.

nfak- muhtacn nfal nfar nfaz

Muhtalar, yoksullar besleme. Ganimetten mal ayrp verme. rktme, rktlme. Szn geirme. Bir hkm yerine getirme. * Ald emre gre birisini ldrme. * te tarafa geirme.

nfaz- ferman nfial

Hkmn geirme, emrini dinletme. Gcenme. Darlma. * Can sklma. Teessr. * Hareketlenme. Harici bir sebeb ve te'sirle hsl olan hl, te'sir ve hareket. * Harici te'sire kabil olmak. * Ruhun kabul ettii tahavvlt. (Bir eser, messirine nisbetle fiildir. Zuhur ettii yere nisbetle infialdir.)

nfialat

(nfial. C.) nfialler. Gcenmeler. Aksi te'sirler. Teessrler. * Hareketlenmeler. Teessr ve hareketler.

1176

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nficar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tan yeri aarma. Fecir skme. * Tohumun yerde atlamas. * Suyun, yerden kaynayp kmas.

nfidad nfiham nfihan nfikak nfilak nfilal nfilal-i seyf nfirac nfirad nfirag nfirag- cz' nfirah nfirak nfirak- turuk nfiraz nfisad nfisah nfisal

(nfadda) Bir eyin krlp dalmas. Para para olma. (Fehm. den) Anlalma, fehmedilme. iman adam. Yerini terk etme. Yerinden ayrlma. * Ayr dme. * zlme. Alma. Yarlma. Patlama. nikak etme. Delinme, delik alma. * Keskinlii kaybolma, krlenme, krleme. Klcn keskinliinin gitmesi, krlenmesi. Gam ve gussadan kurtulma, alma. Tek bana kalma. Yalnzlk hli. Boalma. Bir svnn ksmen boaltlmas. Ferahlanma. Ferahlk duyma. (Fark. dan) Ayrlma. Yollarn ayrlmas. Bulunmama, kalmama, mnferiz olma. (Fesad. dan) Bozulma, fesada urama. Hkmsz kalma, fesholma. Bozulma. Olduu yerden ayrlma. Yeni bir fasla geme. * Yerini brakp gitme. * Azledilme.

nfisalat nfisam nfitah

(nfisal. C.) Yerinden ayrlmalar. * Azledilmeler. Krlma. * Kesilme. * Yrtlma. * zlme. * Kopma. Alma. Boalma. Tkanan bir eyin al. * Tecvidde: Harf okunduu zaman dil ile st ene birbirinden ayrlp, aralarndan nefes kmas. nfitah harfleri ise unlardr: (Min, Nun, Elif, H, Zel, Vav,

1177

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cim, Dal, Sin, Ayn, Te, Fe, Ze, Kef, Lem, Ha, Se, Kaf, He, n, Ra, Be, Gayn, Ya.) nfitah- ebvab nfitah- ezhar nfitahiyyet Kaplarn almas. ieklerin almas. Kapalln alp inkiaf etmesi. (Tohumlarn alarak nebt hline gelmesi gibi olan hl.) nfitak nfitam nfitar nfitat nfizac nfizaz ngas ngmam ngmas ngmaz ngsas ngtat ngva nha nha' nhac Yarlma, sklme. Kesilme. * Stten kesilme. * Menedilen bir eyden uzaklama. Yarlma, alma. Paralanma, krlma. Scaklk verme, s verme. * Buharlama. * Terleme. (Bak: nfidad) (Tengis) Keder verme. Rahatn bozma. Kayglanma, gamlanma, tasalanma. Suya dalma. Gz yumulma. Suya dalma. Suya dalma. Dallete dme, saptma, yoldan kma. f. Bu eyler. (aret zamiridir.) Vazgeme. * Yneltme, tevcih etme. Meydanda, zhir, ak. Belli etme. * Hayvan yorarak solutma. * Esvab eskitme. nhaf nhak nhibas nceltme, zayflatma. ok eziyet etme. ok fazla sknt verme. Vakf namna mal hapsetme. * Nefes tutulma.

1178

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nhibat nhicaf nhicam nhida' nhidab nhidad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yukardan aa inme. Yalvarp yakarma. (Bina) kp yklma. (Hud'a. dan) Aldanmak, hileye dme. (Hadeb. den) Kamburlama, yumrulama. * Kamburluk, yumruluk. (Hadde. den) Keskinleme, incelme, sivri olma. * Baslp ezilme, haddeden geme.

nhidam nhidar nhidar- nisvan nhida nhifa nhifaz nhikak nhila' nhilak nhilal nhilal-pezir nhima nhimad nhimak nhimal

kme, yklma. Viran olma. nie inme. * Vurmakla derinin imesi. Kadnlarn rtnmesi. Dalama, hrlama (kpek). Gizlenip saklanma. Aalanma, alaklanma. * kknlk. Kanma. Def'olunma, karlma, kovulma. Kendini tehlikeye atma. zlp ayrlma. Dalma. * Erime. * Mnhal olma. f. nhilali mmkn olan. Dalabilen. zlebilen. Eriyebilen. Mahv olma. Atei snmeyip alevi geme. Bir eye fazla dkn olma. hmal etme, nem vermeme. * Mhlet alma. * Gz ya dkme. * Ciddi bir ekilde alma, urama.

nhimam nhimaz nhina

htiyarlama, yalanma. Ekilenme. Eilme, mnhani olma, yay biimine girme, kavislenme.

1179

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nhinak nhiraf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Boulma. * Bunalma, nefesi kesilme. Doru yoldan sapma. * Dnme. * Bozulma. Deime. * Krklk. * Tecvidde: Harf okunduu zaman o harfde, dil ucuna veya dil arkasna doru bir meyli bulunmasna denir. nhirf sfatnn harfleri Lm ve Ra harfleridir. Bunlara Mnharif denir.

nhirak nhirat

Yrtlma. Bilmedii bir ie danmadan girime. * Zarar verme, ziyana sokma. * plie boncuk dizme. * Beden elimsizlenip zayflama. * Bir yola sluk etme, girme.

nhisaf

Ay tutulmas. Husufa uramak. Ay'n, dnyann glgesi altna girmesi veya o ekildeki glgelenmek.

nhisaf- ayn nhisam nhisam- da'va nhisar

Kr olma. (Hasm. dan) Kesip bitirme, halletme. Dvnn halledilmesi. Hasr olunma. * Tecavz etmeme. * Bir i veya maln idresinin bir kiiye, bir ele braklmas. Bir elden idre. Bir eye mahsus olup, baka eye mul olmama. Yalnz bir eye veya bir ahsa hasrolunma.(Zihniyet-i inhisr, hubb-u nefisten geliyor, sonra maraz oluyor, niz ondan kyor. S.)

nhia nhia- esliha nhia- evrak nhitak nhitam nhitat

(C.: nhit) Birbirine dokunup hrdama, hrt. akrt, akrdama. Silhlarn akrts. Yapraklarn hrts. Bozulma, yrtlma. * Bekrln bozulmas. Kzl bozulma. Krlma, ezilme, ufalanma. Aalanma, aa inme. * htiyarlama, yalya yz tutma. * Kuvvetten dme. * Bir iin inmesi. * Dme, inme.

1180

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nhiva nhiya nhizal nhizam n'idal n'idam n'ikad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yukardan aa dme. Ezilip bzlme, sklma, ekinme. Beli krlm gibi ar yrme. * Soruya karlk verme. Yemek hazmolunma. Yemeklerin midede erimesi. (Udul. den) Doru yoldan kma, sapma, dallete dme. dama gitme. Mahvolma. Yok olma. Akdetme. Balanma. * Fk: cab ve kabuln taraflarca eseri zhir olup, meru ballk ve alkadarlk. * Kurulma. Toplanma.

n'ikas

Aksetme, tersine evrilme. * Ik veya sesin bir eye arpp geri gelmesi. * Aynada parlak eyde eyann temessl.

n'ira n'isab n'isam n'isan n'isar n'itaf

Diin (etleri ekilip) kk kma. Zorlama. Muhafaza etme, koruma. Emin ve muhafazal bulunma. Ezip skma, sktrma, suyunu karma. ki kat olma, bklme, katlanma. * Bir tarafa dnme, temyl. Meyletme.

n'izal nka' nkh nkr

Bir tarafa ekilme, tek bana kalma. Suda slatma. (Nikh. dan) Nikh etme veya edilme. Bilmeme, tanmama. Yaptn ve sylediini gizleme. * Yapmadm deme ve ayak direme. * Reddetme. (Bak: Nefy)

nkr nkas nka-y kalb

nkrla alkal. Eksilme, eksiltme. Kalb temizlii, gnl temizlii.

1181

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nkaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Krma ve bozma. * Tuhaf sesler karma. Kk bir hayvann veya bcein kendine mahsus ses karmas. * Vcuttaki oynak yerlerden kan ses.

nkbaz

Bzlme. ekilip toplanma. * Sknt. Gaml olmak. * Kabzlk. Tutukluk.

nkbaz nkdad nkhal nkham nkla' nklb ale-l a'kb

nkbazla ilgili. Yklma. * Perakende olup dalma. * Ku havadan szlp inme. Bsbtn zayf ve gsz dme. Dnmeden bir ie girime. (Kal'. den) (Aa) kknden koparlma. keler zerine dnmek demektir ki, asker yrynde olduu gibi, tam sadan veya soldan geri dnmektir. ki keyi birden yerinde evirmek suretiyle inklb ale-l a'kb, ayaklar aprazlatrdndan yrmeyi imknsz brakr. Kur'an'da bu tbir ya harbde firardan kinaye veya dinde irtidaddan mecaz olmak zere iki mnya muhtemildir. (E.T.)

nklb

Baka tarza deime. Bir hlden dier hle geme. Baka trl olma. * Altst olma.

nklbt nklb- hakaik

nklblar, deimeler. Hakikatlerin tam zddna dnmesi (ki, byle bir ey mmkn deildir.) (Bak: tima- zdden) (nklb- hakaik ittifken muhaldir. Ve inklb- hakaik iinde muhal ender muhal, bir zd, kendi zddna inklbdr. Ve bu inklb- ezdd iinde bilbedahe bin derece muhl udur ki: Zd kendi mhiyetinde kalmakla beraber, kendi zddnn ayn olsun. S.)

1182

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nklb- sayf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lkbaharn bitip, yaz mevsiminin balay. Gn dnm. (21 hazirana rastlar.)

nklb- itev

Sonbaharn bitip, k mevsiminin balay. (Aralk aynn 21'ine rastlar.)

nkma' nkraz nksam nksar nka' nkar nkta' nkt-i tams nkyad nkyaden nkza' nkzaf nkza-yi mddet nkzaz nkibab nkidam nkidar nkilal nkilis nkima nkisaf nkisar

Kk kesilme. Kkszleme. Snme. Zeval bulma. Krlp ayrlma. Paralanma. Ksalma, ksa olma. Mnilerin gidip havann almas. Ayazlama. Bir eyin derisinin veya kabuunun soyulmas. Tkenme. Kesilme. Arkas gelmeme. (Kadn) detten kesilme. Boyun eme. Muti olma. Teslim olma. taat etme. mtisal. nkyad suretiyle. Teslim olarak. taat ederek, boyun eerek. (Kaz. dan) Sonu gelip bitme. Tamam olma. Mhleti sona erme. Kovulma, def olunma, atlma, uzaklatrlma. Mddetin bitmesi, zamann sona ermesi. atlama. * (Ku) havadan yere doru szlerek inme. Yzst dme, yere kapanma. Vcudun bir taraf berelenme veya kzarma. Hzl yrme. * Dme ve salma. Yavaa glme, tebessm etme. * Krlenme, kesmez hle gelme. Ylan bal. Acele etme. abuk i grme. (Ksuf. tan) Parlakl snme. Gne tutulmas. Krlma. Gcenme. * Beddua ve lnet okuma. * ikeste olma.

1183

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nkiaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Alma. Meydana kma. * Yetime. * Terakki etme, ilerleme. * Gizli srlarn bilinmesi.

nkitam nma' nme nn

Gizli tutulma, sakl tutulma. (Nem. dan) Arttrma, nemlandrma. t. Nzul, tenezzl. * Nzul, fel, sekte. (nne ile Na zamirinin birlemesi ile meydana gelmitir) phesiz biz (melindedir.)

nne

"Gr : Tahkik edatdr. Kat'iyyet ifade eder. $ gibi baz harf ve fiiller vardr ki, bana geldikleri isim cmlesinin kimi mbtedasna, kimi haberine te'sir ederek onlarn adn ve i'rabn deitirirler. Bunun iin bunlara ""neshedenler, baka hle getirip deitirenler"" mnsna ""nevsih"" denir. u alt edat (harf), bana geldikleri isim cmlesinin mbtedasn merfu' iken mensub klarlar. Sra ile bu harflere ""inne ve ehavtih"" (inne ve kardeleri) ismi verilir ve unlardr: $"

nne-m

Ancak edat ile, beyan olunan ey hakkndaki hkm, maadsndan nefy etmek iin kullanlr.

nn nnin norganik

Tecrbe ile edinilen, olaylardan karlan netice. Cinsi mnsebete muktedir olamyan, cinsi iktidar olmayan. Ksr. Fr. Mden cinsinden olan, cansz maddelerden bulunan. Organik olmayan. Hayvan ve insan gibi vcud yapsna ait olmayan.

ns cann ns cinn ns nsa nsaf nsafkr

nsan ve cin taifesi. nsan ve cin. nsan. Unutma. Unutturma. * Te'hir eylemek. * Veresiye verme. Yaprak yaprak olma, lime lime olup dalma. nsafl, insaf sahibi, hakszlk yapmayan.

1184

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nsak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nesak. dan) Dzenli yaz yazma. * Kfiyeli, secili ve akc bir tarzda sz syleme.

nsak- kelm nsal nsan suresi

Sz dzgnl, kelmn akcl. (Nesl. den) Nesil oaltma. Dl peyda etme, dllenme. "Kur'an- Kerim'in 76. Suresi olup ""Dehr, Ebrar, Emac, Hel-et Suresi"" de denir."

nsan

"(Bu kelimenin asl, lugat limlerince ""ins"" den geldii sylenir. Kamusta da kfiun'a gre ""Nisyan"" kelimesinden geldii zikredilmektedir.)Akl, uur ve imn ile dier canllardan ayr, Cenab Hakk'n en mkerrem yaratt mahluku olup, Rabban ni'metleri unutkanl dolaysyla insan denilmi. * Huy ve ahlk yksek. Terbiyeli.(nsan binler eit elemler ile mteellim ve binler nev'i lezzetler ile mtelezziz olacak bir zihayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddi, mnevi dmanlar ve nihayetsiz fakriyle beraber hadsiz zhir ve btn ihtiyalar bulunan ve mtemadiyen zeval ve firak tokatlarn yiyen bir biare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle byle bir Padiah- Zlcelle intisap edip btn dmanlarna kar bir nokta-i istinad ve btn hctna medar bir nokta-i istimdad bularak, herkes mensup olduu efendisinin erefiyle, makamiyle iftihar ettii gibi, o da byle nihayetsiz Kadir ve Rahim bir Padiaha iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilnn kendi hakknda terhis tezkeresine evirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar mteekkirane iftihar edebilir, kyas ediniz. S.)(nsann bu ehemmiyetli cmiiyetidir ki: Zt Hayy- Kayyum, insana, btn Esmsn ihsas etmek ve btn env- ihsanatn tattrmak iin yle itihal bir mide vermi ki o midenin

1185

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

geni sofrasn hadsiz env-i mat'umatiyle kerimane doldurmu. Hem bu maddi mide gibi hayat da bir mide yapm. O hayat midesine duygular, eller hkmnde gayet geni bir sofra-i nimet am. O hayat ise duygular vastasiyle o sofra-i nimetten her eid istifadeler ile teekkratn her nev'ini yapar. Ve bu hayat midesinden sonra bir insaniyet midesini vermi ki, o mide, hayattan daha geni bir dairede rzk ve nimet ister. Akl ve fikir ve hayal, o midenin elleri hkmnde, semavat ve zemin geniliinde, o sofra-i rahmetten istifade edip kreder. Ve insaniyet midesinden sonra hadsiz geni dier bir sofra-i nimet amak iin, slmiyet ve iman akidelerini, ok rzk ister bir mnevi mide hkmne getirip, onun rzk sofrasnn dairesini mmkinat dairesinin hricinde geniletip, Esm-i lhiyyeyi de iine alr klmtr ki, o mide ile sm-i Rahmn ve sm-i Hakimi en byk bir zevk-i rzk ile hisseder. ""Elhamdlillahi alRahmaniyetihi ve al Hakmiyetihi"" der ve hkeza.. Bu mnevi mide-i kbra ile hadsiz nimet-i lhiyyeden istifade edebilir; ve bilhassa o midedeki muhabbet-i lhiyye zevkinin daha baka bir dairesi var...L.)(S - nsan, Arza nisbeten bir zerredir; Arz da, kinata nazaran bir zerredir; ve keza insann bir ferdi, nev'ine nisbeten bir zerredir; nev'i de, sir ortaklar bulunan enva' iinde bir zerre gibidir. Ve keza, akln dnebildii gayeler, faideler hikmet-i ezeliye ve ilm-i lhideki faidelere nisbeten bir zerreden daha aadr. Binaenaleyh, byle bir lemin insann istifadesi iin yaratlm olduu akla giremez?C - Evet, zhire baklrsa insan bir zerre hkmndedir. Fakat, insann tad ruha, kafasna takt akla, kalbinde besledii istidatlara nazaran bu lem-i ehadet dardr, istiab edemez. Ancak o ruhun arzularn ve o

1186

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akln fikirlerini ve o istidatlarn meyillerini tatmin ve te'min edecek lem-i hirettir. Ve keza, istifade hususunda mzahame, mmanea ve tecezzi yoktur; bir kllnin cz'iyatna nisbeti gibidir. Nasl ki bir kll btn cz'iyatnda mevcud olduu halde, ne o kllde tecezzi ve inksam olur ve ne de cz'iyatnda mzahame ve mdafaa olur. Kre-i Arzdan da binlerce mstefid olsa, ne aralarnda bir mzahame olur ve ne Kre-i Arzda bir noksaniyet peyda olur. Yalnz insann indallah kerameti olduu iin, lem-i ehadetin yaratlnda insan, ille-i gaiye menzilesinde gsterilmitir. Ve insann hatr iin, btn enva bir umumi ziyafet verilmitir. Bu ise, btn lemin fideleri insana mnhasr olup bakalara hibir faidesi yoktur demek deildir. ..)" nsan- kmil nsan nsaniye nsaniyet nsaniyet-i kbra Gzel huy, ahlk ve yksek fazilet sahibi olan kimse. nsana ait, insanla alkal. nsanlar, insan cinsi, beeriyet. nsanlk, vicdanllk. nsana yakr hl ve durum. Byk ve en makbul olan insnlk, yni, slmiyet.(Ey Nefis! Hayr- mahz olan vcudu sana giydiren Hlik- Zlcell, sana itihal bir mide verdiinden Rezzak ismi ile btn mat'umat bir sofra-i nimet iinde senin nne koymutur. Sonra sana hassasiyetli bir hayat verdiinden, o hayat dahi bir mide gibi rzk ister. Gz, kulak gibi btn duygularn, eller gibidir ki, ruy-u zemin kadar geni bir sofra-i ni'meti o ellerin nne koymutur. Sonra mnevi ok rzk ve ni'metler isteyen insniyeti sana verdiinden lem-i mlk ve melekut gibi geni bir sofra-i ni'met, o mide-i insniyetin nne ve akln eli yetiecek nisbette sana amtr. Sonra nihyetsiz ni'metleri isteyen ve hadsiz rahmetin meyveleri ile tegaddi eden ve insniyet-i kbr olan

1187

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmiyeti ve imn sana verdiinden dire-i mmkinat ile beraber Esm-i Hsn ve sft- mukaddesenin diresine mil bir sofra-i ni'met ve saadet ve lezzet sana fethetmi. Sonra imann bir nuru olan muhabbeti sana vermekle gayr- mtenhi bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana ihsan etmitir. S.) nsaniyetkr nsaniyetkr nsaniyetperver nsan-l ayn nsat f. Vicdanl ve iyi adam, insaniyetli. Vicdanllk, insaniyetlilik. nsanl seven, iyi insan. Gzbebei. (nsiyat) Susup dinleme, susma. * Gizlenerek gitme. * nfial vezninde, nid eden kimseye icabet etme. * Beli bklenin beli dorulmas. * Mehur olma. nsa-y mazi nsbab nsba nsdam nsraf Gemii unutturma. (Bak: nsibab) (Sbg. dan) Boya tutma, boyanma. * Temizlenme. (Sadme. den) Patlama. Tazyik ile bir ey atma. ekilip gitme, ekilme, geri dnme. * Gr: simlerin kaide ve kurallara gre ekilebilmesi. nsraf nsrah nsram ns nsibab ekilip gitme ile ilgili. (Sarahat. den) Aa kma, zhir olma, sarahat bulma. Kesilme, kesilip ayrlma. nsana it ve mteallik. nsan cinsinden. Dklme. Aktlma. * Cereyan etme. * Baka suya karma. * Tb: Ahlat- erbaadan birisinin vcudun bir tarafnda nesicler (dokular) arasnda toplanmas.

1188

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nsibag

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Boyalanma. Maddi veya mnevi rengi ile renklenme. Boya tutma. * Temizlenme.(Sohbet-i Nebeviye yle bir iksirdir ki, bir dakikada ona mazhar bir zat, senelerle seyr-i sluka mukabil, hakikatn envarna mazhar olur. nk, sohbette insibag ve in'iks vardr. Malumdur ki, in'iks ve tebiyetle, o nur-u a'zam- nbvvetle beraber en azim bir mertebeye kabilir. Nasl ki; bir sultann hizmetkr ve onun tebaiyeti ile, yle bir mevkiye kar ki, bir ah kamaz. S.)"

nsical nsicam

ekilme. * Dklme. Suyun dklp devaml ak. Dzgnlk. Salam ve ttrad ile rzasz tertib zere olmak. * Devaml yamur yamak. * Edb: Dzgn, tertibli, przsz sz. Kitabn ifadesi gzelce ve dzgn tertib zere olmak.

nsidad nsidad- em' nsidad- halime nsidal nsifa'

(Sedd. den) Tkanma, kapanma. Tb: Barsaklarn birbirine dolanmas neticesinde tkanmas. Tb: Meme balarnn tkanmas. Dk olma, sarkma, prsme. (Nsf. dan) Bir eyin ortas. * Bir eyin yarsn alma. * Gndzn ortas. * Hakka hizmet. * Adaletle mukabele etmek. Mazluma yardm edip zlimden hakkn almak.

nsifar nsihak nsihal nsikab nsikab- l'l' nsilab

nkiaf etme, alma. Dlp ezilme. Ezilip yumuamak. Dzgn sz syleme. * Kabuu soyulma. Delinme. ncinin delinmesi. (Selb. den) Kaldrlma, selb olunma, giderilme. Kalmama. Mahvedilme. Soyulma, soyulmu olma.

1189

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nsilah nsilak nsilal nsimag nsina nsina-y kadem nsiram nsitah nsiyab nsiyag nsiyak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Silhlanma. Silh ile techiz olma. (Silk. den) Yola girme, sluk etme, yol tutma. Bir yere toplanma, me, hcum etme. Yere dp ezilme, yaralanp berelenme. Bklme, burkulma, burulma. Ayan burkulmas. Diin krlmas. Yaylp arka st yatma. * Sathl olma. Szlp akma. abuk akp gitme. Kalba dklp dzelme. Mnen sevk olunma. lhi ve mnevi sevk. Gnderilmek, bir kuvvetin te'siriyle ekilip gitmek. Ard sra gitmek.

nsiyak na

nsiyak ile alkal. nsiyak, lh sevk ve his ile alkadar. "Yapma. Vcuda getirme. Terkib etme. Bir ey peyda etmek. * Yaratma. * Edb: Yaz dersi. Nesir yazmak. * Gzel nesir halinde yaz yazmak veya gzel yazlm nesir halindeki yaz.eitli mektuplama ve gzel yazma iin mektup, tezkere, istida (dileke), tebrik, tziyenme, sened v.s. rneklerini iinde toplayan kitaba da in veya in rehberi denir.(""n ve terkib"" tabir edilen mevcud olan anasr ve eyadan toplamak suretiyle ona vcud vermektir. Eer cilve-i ferdiyete ve Srr- ehadiyete gre olsa, hadsiz derece bir shulet belki vcub derecesinde bir kolaylk olur. Eer ferdiyete verilmezse, hadsiz derece mkl ve gayr- mkul, belki imtin derecesinde bir suubet olacak. Halbuki; kinattaki mevcudat nihyet derecede klfetsiz olarak ve suhuletle ve kolaylkla gayet mkemmel bir surette vcuda gelmeleri cilve-i ferdiyyeti bilbedahe gsteriyor ve her ey dorudan

1190

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

doruya Zt- Ferd-i Zlcellin sanat olduunu isbat ediyor. L.) (Bak: Halk)" naallah naat nab nad Allah izin verirse. Allah nasibederse (melindedir). (Bak: Tabii) Yapmak, ina etmek. * Yap. Bina ve gemi yapmyla alkal iler. Trnak batrma, trnak bastrma. Edb: iir okuma. iiri kaidesine uygun ahenk ile okuma. Sesini ykseltme. * Arayp soruturma. * Birisini hicvetme. * Kayp olan bir eyi haber verme. n-ae na naiyyat naiyye Eer isterse, istedii gibi... naya, yapya dir ve mteallik. * Gzel yazmaa dir. (ni. C.) itilmemi ve duyulmam szlerden yaplan cmleler. nt ileriyle uraanlar. Bina ve gemi yapma ileriyle megul olanlar. nak Koklatma. Buruna kokulu bir ey ektirme. * Tuzaa veya aa ilitirme. nar ly diriltme. (Bu fiil, Allah'a mahsus olmak kaydiyle: nar- emvat denir.) nat naz niab Ferahlandrma. Ne'elendirme. Srurlandrma. Ykseltme. ubelendirme. Ayrma. ubelere ayrlma. * Blk blk olma. * Dalbudak verme. nial nibab nibak nihab nihab- dem Alevlenme, ulelenme. Genleme, delikanl olma. ebeke eklinde olma. * Balk a gibi birbirine geme. Fkrma. Kann fkrmas.

1191

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nikak suresi nikak nikak- as

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerim'in 84. Suresi olup nakkat suresi de denir. Mekk'dir. kiye ayrlma. atlama. Yarlma. Denein krlmas. * Mc: htilaf, karklk, ikilik. Birliin bozulmas.

nikak- kamer

"Ay'n paralanmas. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalt vesselmn mu'cizesi eseri olarak gkte ay'n en parlak olduu bir zamanda ikiye ayrlmas. (...Hem Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) mtevatir ve kat'i bir mu'cize-i kbras ""akk- Kamer"" dir. Evet, u ""nikak- Kamer"" ok tariklerle mtevatir bir surette, bn-i Mes'ud, bn-i Abbas, bn-i mer, mm- Ali, Enes, Huzeyfe gibi pek ok ezm- sahbeden mteaddid tariklerle haber verilmekle beraber, Nass- Kur'an ile $ yeti, o mu'cize-i kbry leme iln etmitir. O zamann inat Kurey mrikleri, u yetin verdii habere kar inkr ile mukabele etmemiler, belki yalnz ""sihirdir"" demiler. Demek kfirlerce dahi Kamerin inikak kat'idir. M.)"

nilal

iddetle dklerek akma. * (Su) uurumdan dklerek elle meydana getirme.

nimar ninac ninac- vech nirah suresi nirah nirah- derun nirak niram niras

Sallana sallana yrme. Buruma. Derinin burumas. Yz burumas. Kur'an- Kerimin 94. Suresidir. Ferahlanmak, mesrur olmak. almas, ferahlama. atlama, yarlma, ayrlma. Yark olma. Parlama. Yark yark olma. (Souktan dolay) el atlama.

1192

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nitat nta' ntac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dalmak. Dank olmak. Perakende olmak. ok fazla terlemek. Kusma, istifra etme. Neticelenme. Husule getirme. Sona erdirme. Dourma, meydana getirme.

ntaf ntak

Kabahat ykleme. Edb: Sylemee kabiliyeti olmayan syletmek. Onun nmna konumak. Nutka getirmek, syletilmek. Dile getirmek.

ntak- bi-l hak

Hakk'n syletmesi. Cenab- Hakk'n konuturmas. nayet-i Hak ile hakikat olduu gibi dile getirmek.

ntan ntan ntaniye nta ntba'

Pis kokma. Fen kokma. * Mikrobun sebebiyet verdii ey, hastalk. Mikroplu, mikroptan meydana gelen. Fena koku ve mikroplulua dir, mikroplu hastalkla alkal. (Tohum) toprakta imlenme. Gr ve anlay. Kalb ve ruhta hsl olan te'sir. * Matbu' olmak, tab' olmak, baslmak.

ntbaat ntbah ntbah- taam ntbak

(ntiba'. C.) Edinilen intibalar. Pimek, piirilmek. Yemein pimesi. (Tbk. dan) Uygun olmak, muvfakat. Mutabk, mmsil ve muvfk olmak.

ntbakat ntlak ntmas ntrak ntva ntya'

(ntbak. C.) Uygun ve mnasib gelmeler. Mutabk gelmeler. Koyverip gitme. Salverme, yollama. * Sevinme. Kaybolma, belirsiz olma. Grleme. Patlama. Drlmek ve cem' olmak. Bklmek ve katlanp sarlmak. taat etme, muti olma, sz dinleme.

1193

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ntia

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yorgunluktan sonra canllk hissetme. Canllk. * Hastalktan sonra iyileip kalkma. * Geinme. * (Yklan adam) dorulup kalkma.

ntiaz ntibac ntibah

Kuvvetlenme, kvama gelme. * Kalkma. Hastalktan dolay vcutta hsl olan ikinlik. Uyanklk, gz akl. Hassasiyet. Agh ve mnebbih olmak. Hakikat ve hakk anlayp yanltan, fenadan dnmek. * Sinirlerin uyanmas. Uzuvlarn harekete gelmesi.

ntibak ntibar nticam nticas ntidam ntifa' ntifah- rie ntifad ntifah

(Bak: ntbak) Kabarma, ime. Sona erme, nihayet bulma. Tamamlanma, tamam olma. Bulama, murdar olma. Kolayca ele geme. Kolay bir ekilde elde etme. Fayda te'min etmek. Menfaatlanmak. Akcierin imesi. Huk: Bir eyi tamamen alma. Tkenme, bitme. ikinlik. imek. Kabarmak. * Vcud organlarndan birinin bymesi.

ntifah- batn ntifal ntiha ntihab ntihabat ntihab ntihac ntiha

Karnn, gazlarn birikmesinden dolay imesi. Nafile namaz klma. Son, nihayet, u.NTHA' : Eilme. Dayanma, yaslanma. Kapmak. Yama suretiyle mal almak. (ntihab. C.) Seilmeler, semeler. * Seimler. ntihabla alkal, seim ve seme ilerine ait. Yol bulma, varma, ulama. (ntihaiyye) Sona ve nihayete ait. Bitme ile alkal.

1194

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ntihak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zayflatma, gcn azaltma, kuvvetsizlendirme. * e yaramaz bir hale sokma.

ntihal

alma. Bakasnn maln kendisinin gibi iddia etme. * Edb: Bakasnn yazsn kendisinin gibi gstermek. Onu benimsemek. Byle iire, sirkat iir de denir.

ntiha-pezir ntihar ntihaz

f. Sona eren, nihyet bulan. Kendi kendisini ldrmek. dm- nefs. Ayaklanmak. Depreni. Kalkmak. * Yola veya sefere kmak. ru eylemek.

ntika ntikad

Bir eyi seme, ayrdetme. yi bilineni ktlemek. * Seip ayrdetmek. * Kalp paray gereinden ayrmak. * Tenkid. * Fenni veya edebi eserlerin tarafsz bir nazarla incelenmesi sonunda fikir ileri srlmesi.

ntikah ntikal

yi bir haber veya sz iitip sevinme. * Zayflama, kuvvetsizleme. Bir yerden bir yere nakletmek. Tebdil-i mekn etmek. * Gmek, gemek. * Siryet. Bulamak. * Bir eyin miras olarak kalmas. * Bir mes'eleden dier bir hususu veya neticeyi anlamak.

ntikalen ntikal ntikam ntikamat ntikamc ntiks ntikas ntika

ntikal suretiyle. ntikal ile ilgili. almak. Hn ve ac karmak. (ntikam. C.) ntikamlar, almalar. ntikam almaa alan, almak isteyen. ntikam aryan. (Nks. den) Baaa dnme veya dme. Eksilme. * stibr iin erkeklik organna su serpme. Naklanmak. Menku olmak.

1195

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ntikaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bozulma. * zlme, battal edilme.NTMA' : Birine mensub olma, intisb etme. Bir kimseye balanma. * (Ku) bir yerden uup, baka bir yere konma.

ntisab

(Nasb. dan) Dikilip durmak. * Yksee kaldrmak. * Bir mansaba tayin olunmak. * Gr: Kelimenin mansub olmas (Bak: Mansub)

ntisac

(Nesc. den) Doku peyda eylemek. Doku, nesic hsl olmak. * Mensucat gibi iki taraftan izgili ve dokumal olma.

ntisaf

Hakkn tam olarak alma, haklama. * Zaman, yar olma. Vakit, yary bulma.

ntisaf- ramazan ntisah ntisak ntisar ntia' ntiab ntiak ntiar

Ramazan aynn ortas. Verilen t dinleme, edilen nasihat tutma. Sra ile dzgn olma, intizaml olu. Yardm etmek. * Hakkn tamamen almak. * c ve intikam almak. Ne'et etme, gelime, yetime, nev nem bulma. Odun veya mal biriktirme. * Tutulup kalma. Burna bir ey ekmek. Dalmak. Yaylmak. remek. * Tb: Yorgunluktan damar iip kabarmak. Umumilemek.

ntiar- arzan

Hedefin sa veya sol taraflarna den mermilerle, hedef arasnda kalan mesafe.

ntitak ntiyah ntiyat

Kemer veya kuak balama. Alama, gz ya dkme. Kendi reyi ile davranma, kendi istek ve iradesi ile hareket etme. * Asl kalma.

ntiza'

Koparp alma, ekip koparma.

1196

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ntizac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok alama, fazlaca gz ya dkme. * Tb: bann olgun hle gelmesi.

ntizah

Su ve kabahattan syrlma. Temize kma. * Def-i hcet yaptktan sonra temizlenme. Tahretlenme.

ntizam ntizamn ilca ntizamperver ntizar nza' nzac nzal

Tertib, dzen, dzgnlak ve nizam zere olmak. ntizamn zorlamas, mecbur etmesi, muztar klmas. f. Her eyi tertib ve dzenli yapan. ntizm ok seven. Adamak, nezretmek. ekip karmak. * Soyunmak. * Zorla ekip karmak. * Feragat. yice piirip kvamn buldurma. (Nzul. dan) ndirme. ndirilme. Nzul ettirme. * Tenasl letinden meninin kmas.

nzal-i ktb nzar

Cenab- Hakk'n vahiy ile peygamberlere kitab gndermesi. (C.: nzrt) (Nezr. den) Neticenin kt olacan bildirerek fenalktan sakndrmak. Azab ve ceza va'detmek.

nzarat nzlam nzmam

(nzar. C.) htarlar, tenbihler. Zlimin zulmne boyun eme. (Zamm. dan) Bir birine ilve olunmak, katlmak. Yapmak. Birbiri ile alkal olu.

nziac

Yerinden koparma, sklme. * Tas: Allah'a tam tevecch ederek dnyev emelleri brakmak.

nzibat

Asayi, dzen ve rahatlk. Umumi emniyetin iyi ve yolunda olmas. * Salamlamak. * Polis vazifesini gren asker, ordu mensubu.

nzibat nzicar nzimam

Emniyet ve asyie dair. nzibata mteallik. nzibatla alkal. ekilmek, vazgemek. Balanma. * Yular ile balanma.

1197

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nziva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Feragat edip bir tarafa ekilmek. Bir ie karmamak. Dnya ilerini brakmak. Sfli ve hevesi ileri brakp ilm-i Kur'an ve imanla, ibadet ve taatla, Kur'n ve imana hizmetle vakit geirmek.

nziva-gerde p paras plikhane

f. nzivaya ekilen. Mc: Bely savmak iin verilen ey. Eskiden su ilemi kimselerin hapsedilip altrldklar yere verilen addr. * Gemilere lzumlu halatlarla yelken bezini yapan eski bir deniz messesenin ad idi.

pnotizma

(Fr: Hypnotisme) Telkin ile kabiliyetli bir kimsenin zerinde, sz ve bak ile elde edilen bir eit uyku hli. * Uyuukluk. radesizlik hli ve bu hle ait vaziyetler.

potek

Fr. Bir borcun denecei zamana kadar borlunun alacaklya vermi olduu deerli ey. Rehin.

ptida pucu ra 'ra r' 'rab

(Bak: btida) Mc: Emare, iaret, almet, delil, vesika. Ba yapma, iyilikte bulunma. * akmaktan ate karma. Parlama. plak brakma, soyma. Otlatma. Dzgn konumak ve hakikat aklamak. * Gr: Kelime ve fiillerin sonunda bulunan harf veya harekelerin deimesi ve bu deiiklii ve sebeblerini reten ilim.

rb rabe rabet rad masraf rd

dzgn sz syleme. phelendirme, pheye drme. Akl, anlay, kavray. Gelir ve gider. syleme, dile getirme.

1198

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk r'ad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tehdid etmek, korkutmak. Muztarib etmek. * Kl parlatmak. * Kadn yzn kendisi amak.

rad

Varid klmak. Getirmek. Sylemek. * Gelir. Kazan. Bir mal veya mlkn getirdii kazan.

radat rade

(rade. C.) stemeler, buyruklar, iradeler, emirler, fermanlar. "stek, arzu. Dilemek. Emir. Ferman. * Bir eyi yapmak veya yapmamak iin olan iktidar, g.(rade, ihtiyardan daha genitir, umumidir. htiyar, taraflardan birini dierine tafdil ile beraber tercihtir. rade; yalnz tercihtir. Mtekellimler bazan iradeyi ihtiyar mnasnda kullanmlardr. radenin zdd kerhet; ihtiyarn zdd icb ve ztrardr. rade, hakikatte dima ma'duma taalluk eder. nk, bir emrin husl ve vcudu iin o, tahsis ve takdir eder.) * Fk: Cenab- Hak irade sfat ile muttasftr ve iradesi ezeldir. Yarataca eyleri bu irade sfat ile kendi hikmeti ile birer veche tahsis buyurur ve onun irade buyurduu mutlak olur.(detullah zerine irade-i klliye-i lhiye, abdin irade-i cz'iyesine bakar. Yani, bunun bir fiile taallukundan sonra o taalluk eder. yle ise cebir yoktur. ..) (Bak: Vicdan)"

rade-i aliye

"Tar: Sadrazam tarafndan verilen emir. Bu emir yazl olduu gibi, ifhi de olurdu. Yazl olana ""i'arat- liye"" de denilirdi."

rade-i cz'iyye

Allah tarafndan insann kendi salhiyetinde brakt istek, arzu. nsann herhangi bir tarafa meyletme kuvveti ve istei. Az ve zayf irade.

rade-i ilhiye rade-i klliye

Klli irade. Allah'n emri ve istei. Klli irade. Allah'n her eye mil olan emri ve iradesi.

1199

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rade-i seniyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Padiahn, bir iin yaplmas veya yaplmamas hakknda verdii emir. rade eskiden ifah, yani azdan emir vermek, yahut kendi el yazs ile yazmak suretiyle verilirdi. Sonradan iradeler mabeyn ba ktibinin imzasn tayan yazl ktla bildirilmee balamtr. * ok yksek ve mhim yerden gelen emir.

rade-i hane rade-i ztiye radet rad- kelm rad- mesel rad- nutk rad rae rae-i tarik raga rahe raka raka-i dem ran ras r'as ras- ftur rat r'-yi agnam rz 'raz

Padiahn emri, ferman, buyruu. Bir adamn kendi arzu ve istei. rade, istek, dileme. * Gnl istei. Sz irad etme, sz syleme. Edb: Bir fikri isbat iin misal getirme. Buna rsal-i mesel de denir. Nutuk iradetme. Nutuk syleme. rade ile alkal, iradeye dir. Gstermek, gstererek retmek. * Gz nne koymak. * Gsteri. Yol gsterme. Klavuzluk etme. steme, irade etme. (Rahat. dan) Rahatlandrma, rahat ettirme. Dkmek, aktmak. Kan aktmak. nsan ldrmek. Fars memleketi. (Aa) yapraklanma. * Yosun olma. ekerek sarsma. Bkknlk verme. Tehlikeye, vartaya drmek. Koyunlar otlatma. yz evirme. Yz evirmek. Baka tarafa dnmek. ctinab, ekinmek.

1200

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk raza rb rba'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kandrmak, kandrlmak. Rz etmek. (reb) Akl. Zihin, zek. * Aklllk. (Rib. dan) oaltma, artrma, fazlalatrma. * Faize verip artrma. (Haramdr)

rbab rbah rba rbe rbiyan rca'

Bir yerde mukim olma. Bir mevkide devaml olarak kalma. (Ribh. den) Fayda ve kazan elde etme. * Fize para verme. Aacn yeillenip yapraklanmas. Aklllk, zek. * Hile, oyun. Teke, istakoz gibi deniz hayvanlar. Geri evirmek, geri dndrmek. * Alverii faydal klmak. * Musibet vaktinde Allah'a sndn yet okuyarak ifade etmek.

rca rcaf rca-i inan rca-i kelm rca-i nazar rcal rda' rdaf rdafen reb rem ren rfad rfah rfak

Sonraya brakmak. * Kuyuya kenar yapmak. (Bak: Recefe) Atn dizginini evirme, baka tarafa yneltme. Sz yine maksada evirme ve getirme. Bak gerilere evirme, mziye bakma. Birini yayan olarak yrtme. Helk etme, aa drme. Ardsra yrtme, yrtlme. Ardsra yrterek. (Bak: rb) Kurun veya ok atlan nian tahtas. Alt dudak. Yardm etme, bata bulunma. Hediye verme. Refaha ulatrma, rahata kavuturma. Fayda vermek, ie yaramak. Kolaylk ve mlyemetle tutmak.

1201

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rfal rfan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elleri sallyarak yrme. * Etei sarktma. "Bilmek, anlay, tecrbe ve zekdan ileri gelen zihn kemal. * krar. * Mcazat. * Fk: Esrar- lhiyeye, iman ve Kur'an hakikatlarna vukufiyet. (lim ile irfan ve ma'rifet arasnda fark vardr: lim, vech-i kll ile, yani her vechesiyle bilmektir. rfan ve marifet ise; vech-i cz' ile bilmektir. Bu cihetle Cenab- Hakk'a irfan ve marifet isnad olunmaz. Ftr istidat eseri olarak inceleyerek tefekkr edip bilmektir. Buna ""lm-i Ledn"" ve lm-i Rabban"" de denir.) (Bak: rif)"

rfa rfitat rgab rgaf rgam

Yeme ime ile urama. * Bir yerde daimi oturma. Ufak ufak yapma, ufalama. Rabet ettirme. Hrsla bakma. * Hzl yrme. Aalatma. Hor, hakir klma. * Burunu krma. * Yere srtme. * Galip olma. * Kahretme.

rgan rgandi rha'

Bir ii kolaylatrma. Yerinde oynama, sallanma, kmldama. Gevetme, aa salverme ve sarktma. Koyverme, salverme. * Dilmek, dilim dilim etmek.

rha

Tatllkla ve kibarca hareket etme, yumuak davranma, tatl mumele etme.

rhab rhaf rha-i imame rha-i inan rha-i lisan rhak

Bollanma, bol olma. Genileme. Bileme. Keskinletirme. """Sar gevetme"" Kaygsz, endiesiz olma." Dizginleri salverme. * ine devam etme. Azna geleni syleme. Sknt ve eziyet etme. * Zorlama, skma.

1202

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rhan rhas rhasat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rehin koyma veya konulma. Hayrl iler yapmak. * Israr etmek. * Duvar yapmak. * Salam ey. Hayrl ilerle uramak. * Salam ey. * Ist: Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) nbvvetinden evvel zuhur eden hrikulde haller ki, bunlar peygamberliine delil tekil eden hdiselerdendir.

rhem yareb rin ris

Tb: Barsak tkanmas veya dolanmas. (Bak: Cerahat) yun. Gzmzn saydam tabakasnn arkasnda olup, delii, n az veya ok miktarda olmasna gre genileyip bzlen tabaka. Kuzahiye.RK' : Geciktirme. * ftira etme.

rka' rkb

Akan kan veya gz yan silme, dindirme. (Rkb. dan) Bindirme. * Binilecek hayvan verme. * Araba veya gemi gibi bir vastaya bindirme.

rkab

Huk: ldkten sonra kanun miraslarndan baka bir kimseye de miras brakma.

rkben rkad rkh rkak rkal rkan

Bindirerek, irkb suretiyle. Uyutma veya uyutulma. nanma, itimad etme, gvenme. * Sndrma, dayandrma. Kle edinme. Cariye veya kle satn alma. * nciltme. Hzl yrme. Kna yakma, kna srme. * Safran aac, kzlaa. * Tb: Sarlk hastal.

rkas rma' rmad

Oynatma, raksettirmek. Atma, frlatma. Fakir dme. Sefil olma. * Gz aartma.

1203

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Arzu, taleb, istek. * Dalkavuk. * Nedmet, pimanlk. * Dvet edilmeden bir yere giden kimse.

rmegan rmik

f. Saadet. kbal, mutluluk, uurluluk. * Terbiye eden, mrebbi. Buday gibi hububatdan elde edilen ve helva, orba yapmnda kullanlan iri taneli un.

rs

Vefat eden kimsenin vsi olup maln almak. * len yakn akrabadan kalan mal, miras, mlk. * Bir eyin art. Fsla nianlar.

rsa' rsad

Mzrak gibi sivri bir eyle drtme. "Gzetlemek. * Hzr ve mde eylemek. * Mkfat vermek. * Edb: Secili ve kfiyeli bir cmlede ses uyumundaki ana sesi nce tantp, ondan sonra gelecek kelimeyi tantma sanatdr. Mesel:Elemin Kays'a kyas etme din-i mahzunun, Yok idi akl ne derdi var idi Mecnunun.(Baki)Birinci msrada ""Kays"" isminin gemesi, ikinci msrada ise ""Yok idi akl, ne derdi var idi."" denmesi szn sonunun ""Mecnun"" olacan hemen akla getirmektedir."

rsah rsal

Yerinde tutma, durdurma. Bir eyi salamlatrma. (Resul. den) Gndermek, gnderilmek, yollamak. * Havale klma. * Salvermek. Kendi haline koymak. * Sr sahibi olmak. * Eli gnderme.

rsalat rsal-i lihye rsal-i mesel

(rsal. C.) Gndermeler. Gnderilen eyler. Salak brakma. "Konuurken mehur hikmetli szleri kullanmak.""Hakir olduysa millet, anna noksan gelir sanmaYere dmekle cevher skt olmaz kadr kymetten.""""Muini zlimin dnyada erbab- denettir.Kpektir zevk alan sayyad- bi-insfa hizmetten.""(Namk Kemal)"

1204

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rsal-i rsl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cenab- Hakk'n insanlara her hususta ve hususen Allah'a itaatte rehber olacak peygamberler gndermesi.

rsaliye rsan rsas rsas- libas rsen rs rsiyet ra' rad

Makbuz. * Her hangi bir yere gnderilen eya veya mallarn listesi. Muhkem ve salam klma, rasanet verme. Eskitme, ypratma. Eskitilme, ypratlma. Elbisenin ypranmas, eskitilmesi. Miras olarak, anadan, babadan gemek yolu ile. Miras ile alkal, irse it ve mteallik. Verset. Aile ve soydan geen benzerlik. Rvet verme. Doru yolu gstermek. Akli ve kalbi, mukni ve te'sirli eserler veya szlerle gafletten uyandrp hidyet yolunu gstermek. Cadde-i krbay Kur'aniye yolunda selmetle devam ettirmek. Allah'a ibadet ve itaata kavuturmak. Veli bir ztn, bir kimsenin hidyete ermesine vesile olmas. * Ist: Hak ve hakikat arayan kimselere bir mrid-i ekmelin Kur'n ve slm eserleriyle veya szyle Srat- Mstakim olan slmiyet yolunu tantmas ve tarif etmesi. man kuvvetlendiren ve inkiaf ettiren tahkik ve yakn delillerle hak ve hakikat talim ve tedris etmesi. (Bak: Mrid)

radat

(rad. C.) radlar. Hak ve hakikat ve doru yolu bildirmeler. kazlar. (Bak: rad)

raf rak rta' rtab

Suyu yava yava ve yudum yudum ime. Bir eye dik bakma. Dosdoru etme. Zoraki ve istemeyerek glme. Dikme veya dikilme.

1205

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rtac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin szn kesme, konuturmama. * Devaml yamur ve kar yama. * Kapy rtme, kapama. * Ktlk her tarafa yaylma.

rtam rtat rtecek rtia' rtiab rtiad rtiaf rtias rtia rtia- mest rtiba' rtibab

Hatrlamak iin parmaa iplik balama. Tenbellik etme. Yerinden kmldamama. f. imek, berk. Dnmek, istikbali dnme. (Ru'b. dan) rkme, korkma. (Ra'd ve Ri'd. den) Iztrabl ve skntl olmak. * Deprenme. Titreme. leri geme, ilerleme. Kpe takma. Ra'eye tutulma, titreme, sarslma. Sarho ve baygn titreyi. Bahar mevsiminde gzel bir yerde oturma. Kokulu eyler yapma. * Bir ocuu blu ana varncaya kadar besleme.

rtibah rtibak

Ykselme, yksee kma. Kark ve aprak bir ie girime. * Karaca, geyik gibi hayvanlarn tuzaa dmeleri. * Bir kazya urama.

rtibal rtibas rtibat

Bir mal oaltma. Bereketlendirme. Perian ve zor durumda kalma. * Pek kark ve skk olma. Balanmak, raptedilmek. Muhabbet, dostluk ve alkadarlk. * Dmana kar cenk iin hudutta at sahibi olmak.

rtica rticac rticac- dery rticaf

Ummak, midetmek, rica etmek. alkanmak. Heyecana gelme. * Sarsnt. Muztaribane hareket etmek. Denizin kabarmas, dalgalanmas. (Recfe. den) Sarsma, sarsnt, alkalama. Tahrik.

1206

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rtica rtical(en)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(rticaiye) rtica ile alkal. Hazr cevapllk. Dnmeden ve birdenbire aka gzel sz veya iir sylemek.

rticaliyyat rticam rtican rticas rticaz rtida rtida' rtidad

Dnmeden, iinden doarak sylenen szler. Birey stste katlanma. Adamn ii gc bozulma. Gk grleme. * Top brnme. Ksaltma, ihtisr. (Rid. dan) rtnme, brnme. Dinin yasak ettii eyleri yapmama, geri durma. Din deitirmekle mrted olmak. slmiyetten karak dinsiz olmak. * Geri dnmek. (Bak: Mrted)

rtidaf rtifa almak

(Redif. den) Ardndan gitme, ardna dme, peinden koma. le vakti, gnein yksekliini lerek zaman belirlemek. * Ykselmek.

rtifa' rtifad rtifaen rtifak

Ykseklik. * Yukar kalkmak. Kaldrmak. Terakki. Kazanma, kesbetme, kazanp kr etme. Ykseklike, ykseklik bakmndan. Bir yere dayanma. * (Kap) dolma. * htiya duyma. * Arkadalk etme. * Tb: ki kemiin hareketsiz kalmak zere mafsallanmas.

rtifas rtigab rtiha' rtihal rtihal-i dr- bek rtihan

Fiatlarn ykselmesi, pahallk. (Rabet. den) Heveslendirme, isteklendirme, rabet ettirme. Katlma, karma. Bir yerden baka yere gmek, gitmek. Nakl-i mekn etmek. * lmek. Dr- bekaya gme. lme. (Rehn. den) Bir eyi rehin olarak alma veya alnma.

1207

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rtihas rtiha rtihaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ucuz saymak veya saylmak. Rahatsz olma, huzuru kama. Sknt ve ztrb iinde bulunma. Rezil rsvay olma. Kepaze olma.RTKA' : Ykselme, yukar kma. * Daha yksek yerlere ve mevkilere erime. Yksek derecelere ulama.

rtik' rtikab rtikb

Gvenme, dayanma. Bekleme, gzleme. * mit etme, umma. Bir ie girimek. * Kt bir i ilemek. Rvet almak gibi irkin bir ey yapmak. * Bir makam let ederek, hakk olmayan para veya mal hile ile almak.

rtikak rtikam rtikas rtika rtikaz rtima' rtimas rtimaz rtisa'

Sz gc olan kimsenin, sz sylemekten ciz kalmas. Ylma, st ste birikme. Ba aa olmak. * Bir hdiseye yakalanmak. Harpte askerlerin birbirine karmas. (Rekz. den) Dikilme. * Balanma. * Tb: Nabz atma. Birbirine atma. Suya dalma, dalp gitme. Dalglk. Yerinden kaldrp sratma. * Birini koruma, himye etme. Diler sk olma. * ki ey, birbirine bitiik olma. * Taneleri, iki ta arasnda dp paralama.

rtisad rtisam

stif etme. Birbiri stne dzgn bir ekilde yerletirme. Resmedilmek, resmi kmak, resimli ve nianl olmak. * Emrolunan eye imtisl etmek. * Cenb- Hakk tekbir ve O'na iltic etmek.

rtisas rtia'

Yaylma, mehur olma, yu bulma, yi olma. Rvetilik. Rvet almak.

1208

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rtiaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Emerek ve azar azar ime. * Tb: Vcudun her hangi bir yerinde toplanan suyun, dar atlmas.

rtiah rtitac rtiva'

(Reha. dan) Szma, terleme. Konuurken kekelemeye balama, dili tutulma. Suya ierek kanma. * Tb: Vcuttaki organ ve eklemlerin kuvvetlenip kalnlamas.

rtivah rtiya' rtiyab rtiyad rtiyah

Nbetle alma. rkme, korkma. Duraklama, phelenme, tereddt. Bir kimseden bir ey isteme. (Rh. den) Genileme, ferahlama, feraha erme. * Rzgrlanp rahatlama.

rtiyaz rtiza'

Riyzet yapma, nefsine eziyet etme. (Rza. dan) Raz olma, rza gsterme, uygun ve mnasib bulma. Kabul etme. * Beenme, seme.

rtizah rtiza-i sabi rtizak rva ve iska rva

Biraz bahi alma. * zr dileme. ocuun st emmesi. (Rzk. dan) Rzk alma, rzklanma. Sulama, suya kandrma. Bolca sulamak. Suya kandrmak. * Birisine hadis veya iir rivayet ettirmek.

rza rza' rzak rza-yi tarafeyn rziz

ayrlk. Otluk yer. Meme vermek, st emzirmek veya emzirilmek. Rzklandrmak, maddi veya mnevi ihtiyacn vermek. ki taraf anlatrma, rz etme. Dik ses. * Titreme. * Dolu tnesi.

1209

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk s sa (a.s.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dumandan hasl olan siyah madde. Kurum. "Drt byk peygamberden birisidir. Hakiki Hristiyanlk dininin peygamberidir. Kur'an- Kerim'de meziyet ve senas gemektedir. ncil, mukaddes kitabdr. Vahiy ile kendine gnderilmitir. Ancak kendisinden sonra Havarileri tarafndan yazlmtr.(ncil'in bir yerinde sa (A.S.) demi: ""Ben gideceim; t dnyann reisi gelsin."" Acaba Hz. sa (A.S.)'dan sonra dnyann reisi olacak ve hak ve btl fark ve temyiz edip Hz. sa'nn (A.S.) yerinde insanlar irad edecek, Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) baka kim gelmitir? Demek Hz. sa (A.S.), mmetine dima mjde ediyor ve haber veriyor ki: Birisi gelecek; bana ihtiya kalmayacak, ben onun bir mukaddemesiyim ve mjdecisiyim. M.)"

sa' sabet sabet-i ayn sabet-i re'y sabetkr s'ad saet saf

Zenginletirme veya zenginletirilme. * Geniletme. Ecir, mkft, karlk vermek. * Doldurmak. Gz demesi, nazar demesi. Fikir doruluu. sabetli ve yerinde bir dnce. f. Doru rastlayan. sabetli. Ykseltmek, yukar karmak. * Mekke-i Mkerremeye gitmek. Bir ite ihmal ile zarar verme. Asr- saadetten evvelki chiliyet devrinde Mekke putlarndan birinin ad.

s'af sf saga saga-i taam sah

Birisinin arzusunu, istediini kabul etmek ve yerine getirmek. yardma koma. Kolaylkla ve rahatlkla yutulma. Yemein kolaylkla yutulmas. (Vesah. dan) Kirletme veya kirletilme.

1210

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk saka sal sale sale-i dmu' sam sar 'sar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aktma. * Arkadan srme. Sevk etme. Ulatrmak, vsl etmek. Yetitirmek. Aktmak, dkmek. * Seyyal klmak. Cereyan ettirmek. Gzyalar dkme, alama. (sm. den) Ceza. Bir kabahat veya suun gerektirdii netice, karlk. "Zengin, maldr olmak; gani olmak." kindi zamannda bulunmak. * Kzn gelinlik ana gelmesi. * Kasrga.

sr s'ar sare sas sase save sb sbah sbal sbat

kendisi muhta olduu hlde bakasna verme ahlk. Narh koyma, fiat veya pah bime. Esir etmek ve gezdirmek. * Ba, bend. ok sk ve uzun sa veya bitki. Zenginlik, servet. * Gz ucuyla bakma. * Cemiyet, topluluk. Gammazlk, az karal. Kask ty. (Sebh. den) Yzdrme, suda yzdrlme. (Sebl. den) Yollama, gnderme veya gnderilme. Doruyu delil gstererek meydana koymak. Delil ve hitle bir fikrin shhatn gstermek. tiraf, ikrar ve tasdik etmek. * Sabit ve muhkem klmak. * Bki ve pyidar eylemek. * Delil. Brhan. hit. (Bak: man- bil-hiret)

sbat- hner sbat- vcud sbatiyecilik

Maharet ve hner gsterme. Hazr bulunma. Varln gsterme. (Fr: Pozitivizm) Fls: Bu felsefe nazariyesine gre, isbat yolu ile yakn, phesiz bilginin elde edilebilmesi, tecrbelerle mahadelerle ve vakalara istinaden mmkn olaca iddia edilir. sbat eklini ve

1211

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sahasn daraltp sadece maddiyata mnhasr klan bu anlay yalnz maddiyata ait mes'eleler iin dorudur.(Bir eyden uzak olan bir kimse yakn olan adam kadar o eyi gremez. Ne kadar zeki olursa olsun, o eyin ahvali hakknda ihtilflar olduu zaman yakn olann sz muteberdir. Binaenaleyh Avrupa feylesoflar maddiyatta iddet-i tevaggulden dolay imn, slm ve Kur'n'n hakaikndan pek uzak mesafelerde kalmlardr. Onlarn en by yakndan hakaik- slmiyeye vukufu olan mi bir adam gibi de deildir. Ben byle grdm, nefs-l emir de benim grdm tasdik eder. Binaenaleyh imek, buhar gibi fenni meseleleri kefeden feylesoflar Hakk'n esrarn Kur'n nurlarn da kefedebilir diyemezsin. Zira, onun akl gzndedir. Gz, kalb ve ruhun grdklerini gremez. nk kalblerinde can kalmamtr. Gaflet o kalbleri tabiat bataklnda rtmtr. M.N.) (Bak: Rasyonalizm) sbi' (C.: Esbi) Parmak. * l parma, arnn yirmidrtte biri. (Trkede: $ telaffuz edilir.) sev seviyyet sfar sfenc sfence sfenciye sfend sfendan sfid sfirar Hz. sa'nn (A.S.) dininden olan. Nasrani. Hristiyan. Hristiyanlk. Sabah namaznn ortalk aydnlanrken kln. Snger. (sfenc) Sngere benzer, snger biiminde, sngerimsi. Sngerler. arap. f. Beyaz biber tohumu. * Akaaa. f. Beyaz, ak. (Bak: Isfirar)

1212

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sga shab (Bak: Sagat)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok sylemek. * Trl eylerden renk deitirmek. * Bir eye fazla tama' etmek. * Kuyu kazp suyu bulamamak. * Zehirlenme veya hastalktan dolay renk deimesi. * Kuzu, anasn emmek. * Duvar ba bo salvermek.

shak (a.s.)

Kur'n- Kerim'de ad geen peygamberlerdendir. brahim (A.S.)n oludur. Yakub (A.S.)n babasdr.

shakiyye kk

Sadrazam shak Paa tarafndan Sultan kinci Bayezid iin, Topkap surlar dahilinde yaptrlm olan kkn addr. Bnisinin ismine nisbetle bu ad almtr. (O.T.D.S.)

shal

Mlyim ve dz bir yere varmak. * Tb: Barsaklarn iltihabndan souk algnlndan hsl olan srgn, i srme.

shan

"Aslnda kalnlk demek olan sihan ve sehnetten kalnlatrmak demektir. Siklet de sehanetin lzm olmak itibariyle: ""Falan kimseyi, hastal veya yaras arlatrd, yerinden kmldatmaz etti."" mnsna ""shanehl maraz evilcerh"" denilir. Harbde dmann esasl kuvvetlerini iyiden iyiye vurarak, ordusunu derin ve geni bir suretde yaralayp, kmldanamyacak bir hle koyacak derecede kat'iyyen malub etmee de ishan tbir edilir."

shan- ayn shar shat sik simlik

Alatma. Gz kzartma. Uyundrma. * Gece uyutmayp, uyank durdurma. Darltma, gcendirme. ukurluk, engebelik. ukurlu. Tar: Sarayllar tarafndan gnderilen hediyelik eylerin kimin tarafndan gnderildiini belirten adres pusulas.

ska

Su vermek, sulamak.

1213

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk skab skal skalarya skn skandil Ate yakma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ar bir ey yklemek. ing. armklarn halat basamaklar. Yerletirmek. Bir yeri mesken yapp oturmak. * Skin. ing. Denizin derinliini lmee yarayan ve gemilerde kullanlan bir let. * Bir eyin hakikatn anlamaa alma. Yoklama, deneme, tecrbe etme.

skn- muhacirn skar skarlat

Gmenleri yerletirme. (Sekir. den) Sekir verme, sarho etme. "tl. Eski devirlerde Venedik mensucatndan, boyas has ve kuma dayankl bir nevi uhann ad idi ve arkta pek makbuld. Yenieri Oca ileri gelen aalarna, sekbanbaya ve yenieri ktibine her sene bu uhadan verilir veya bedeli para olarak tahsis olunurdu. Bu paraya da ""skarlat bedeli"" denirdi. (Ta. L.)"

skarmoz

Gemilerin kaburgalarn tekil eden eri aalar. * Kayklarda krek taklp ekilen aa iviye de bu ad verilir.

skarpin

Fr. Konsuz veya yarm konlu zarif ayakkab. Alafranga hafif kundura.

skat skt

(Bak: Iskat) Skt ettirmek. Cevap veremiyecek hle getirmek. Susturmak. * Kandrmak, rz etmek.

skele

Binada yksek yerleri yapabilmek iin kurulan geici sal. * Deniz nakil vastalarnn yanaabilmeleri iin deniz kysnda yaplan yer. * Deniz kenarnda ve deniz vastalarnn yanamasna elverili kasaba. * Bir memleketin deniz yolu ile yaplan ticaretine vasta olan liman. * Geminin sol yan.

1214

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk skelet skendan skender

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Vcudun kemik ats. f. Kilit. (M. . 356-323) Aristo'dan ders alm bir imparatordu. skender-i Rumi de denir. Bundan baka ismi geen bir de skender-i Zlkarneyn vardr. (Bak: Zlkarneyn)

skerek skete skiz

f. Hkrk. Gzel ve ok ten sar kanatl bir cins kk ku. (skize) f. Hayvann srayp k atmas. * Hayvann rkerek att ifte.

skolastik skona

(Bak: Skolastik) tl. Buharl gemilerin icadndan evvel kullanlan iki direkli yelkenli harp gemilerine verilen add.

skonto sla' slab slac slaf slah slak

(Bak: Tenzilt) Teselli verme, avutma. Giderme, selbetme. Kapp gtrme. Kara tutulma. Karl olma. Para pein, mal veresiye olan bir alveri. * Tarlay aktarmak. (Bak: Islah) (Silk. den) Dzenleme, sraya koyma. * Yola getirme. * Diziye geirme. * Meslee sokma, sokulma.

slal slm

(Sell. den) Klc syrp karma. * Verem etme, verem uratma. "(Selm. dan) taat, inkyad, bir eye teslimiyet. Din. * Ist: Hz. Muhammed'in (A.S.M.), Allah'n emriyle insanlara bildirdii din. (slmlkta, Allah'a itaat etmek, Peygambere tbi' olmak ve din namna ne bildirilmise, kalb ile dil ile tasdik ve onunla amel etmek arttr. slm'n be art vardr: Kelime-i ehadet getirmek, namaz

1215

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

klmak, zekt vermek, hacca gitmek ve Ramazan- erif orucunu tutmaktr.)(Ulema-i slm ortasnda, ""slm"" ve ""man""n farklar ok medr- bahsolmu. Bir ksm, ""kisi birdir"", dier ksm, ""kisi bir deil, fakat biri birisiz olmaz"" demiler ve bunun gibi ok muhtelif fikirler beyan etmiler. Ben yle bir fark anladm ki:slmiyet, iltizamdr. man, iz'andr. Tabir-i dierle: slmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkyaddr; iman ise, hakk kabul ve tasdiktir. Eskide baz dinsizleri grdm ki: Ahkm- Kur'aniyeye iddetli tarafgirlik gsteriyorlard. Demek o dinsiz, bir cihette hakkn iltizamiyle slmiyete mazhard; ""dinsiz bir mslman"" denilirdi. Sonra baz m'minleri grdm ki; ahkm- Kur'aniyeye tarafgirlik gstermiyorlar, iltizam etmiyorlar, ""gayr- mslim bir m'min"" tabirine mazhar oluyorlar.Acaba slmiyetsiz iman, medar- necat olabilir mi?Elcevab: mansz slmiyet, sebeb-i necat olmad gibi; slmiyetsiz iman da medar- necat olamaz. M.)" slambol Eskiden stanbul yerine kullanlan bir tabir idi. Ulema takm yakn zamana kadar zarflarn zerine stanbul yerine slmbol yazarlard. slam slamiyan slamiyet slm dinine mensub, slm ile alkal. f. slmlar. "slmlk. * slm olu. Teslimiyet, inkyad, ballk, hakka tarafgirlik ve iltizamdr.(slmiyet gne gibidir, flemekle snmez; gndz gibidir, gz yummakla gece olmaz. Gzn kapayan yalnz kendine gece yapar. Mnazarat)" slas e blme. aded yapma.

1216

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk slav

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Rus, Ukran, Beyaz Rus, ek, Slovak, Leh, Sloven, Srp, Hrvat ve Bulgar gibi milletlere, lisanlarndaki yaknlk dolaysyla verilen ortak isim.

slim sm

(Bak: stim) (sim) Ad, nm. * Ist: Bilinen veya bilinmeyen, hissedilen veya hissedilmeyen herhangi bir eyi birbirinden ayrmak, tanmak veyahut zihne getirmek iin kullanlan sz veya lfz. * Man: Tam mnal ve hem mevzu, hem mahmul olabilen lfzdr.

sma' sma smah smail (a.s.)

ittirmek, sesini duyurmak, bir sz istenilen yere ulatrmak. Ykseltmek. * sim koymak. Cmert ve eli ak olma. * tatli ve bal etme. Peygamberlerdendir. brahim'in (A.S.) oludur. Kkken brahim'e (A.S.), olunu Allah iin kurban etmesi emredildi. Halilullah olan brahim, smail'i (A.S.) kurban etmek isterken Cenab- Hak ko gnderdi. Mu'cize zhir oldu. Bak smail'i kesmedi, yerine ko kurban edildi. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) de ceddi olan brahim ve smail (A.S.)lar Kbe'yi yeniden in ettiler. (Bak: Kbe, brahim (A.S.) )

smam smar smat

Sona erdirme, bitirme, tamamlama. (Semere. den) Meyve ve semere vermek, fayda vermek. "Susturma, skut ettirme. * Men'etmek. * Tecvidde : Harfi sylerken lisana ar geldiinden, kendilerinden yalnz asl rb olanlar ile, hmasi olanlarn terkibi men' edilmiti. smt sfatnn harfleri; izlk sfatnn harfleri olan on alt harf ile harf-i meddin maadas olan on dokuz harfdir. (Bak: Musmit)"

smen

Sadece isimle, gerekten olmayan.

1217

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk smet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Gnahszlk, msumluk. Gnahlardan kanmak melekesine shib olmak. Susuzluk. * Peygamberlik vasflarndan birisidir. Peygamberler (A.S.), hi bir zaman gizli, ikr herhangi bir ma'siyete yaklamazlar; btn kusur ve hatlardan ve ibelerden mberrdrlar."

smetl

Tar: Derece bakmndan yksek kimselere, sultan ve ehzdelerin hanmlaryla kzlarna verilen bir nvan idi.

smetmeb smetpenah sm-i a'zam

smetl. Gnahsz. Haramdan ve nmusa dokunur hllerden ekinen. smetl, ismetmeb. "Allah'n (C.C.) Kur'n ve Hadis-i eriflerde zikredilen yz isminin mnca en cmi' olandr. sm-i A'zam, dier isimlerin de mnlarn iinde toplar. Her ism-i lhiyenin de, her mahlukun da bir a'zamlk mertebesi vardr.(sm-i A'zam herkes iin bir olmaz, belki ayr ayr oluyor. Mesel: mm- Ali (R.A.) hakknda: ""Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddus"" alt isimdir. Ve mm- A'zamn sm-i a'zam, ""Hakem, Adil"" iki isimdir. Ve Gavs- A'zamn sm-i a'zam, ""Y Hayy'dr."" Ve mm- Rabbninin sm-i a'zam. "" Kayyum"" ve hkeza.. pek ok zatlar daha baka isimleri ism-i A'zam grmlerdir. L.) (Bak: Esma-i Hsna)"

sm-i cins

Gr: Cins isim. Bir cinsten, bir nev'den olan eylerin hepsine verilen bir ad. Vilyet, karpuz, kedi gibi.

sm-i fil sm-i hss

Gr: Kendisinden fiil, i kan kimsenin sfat. Fil, hdim, ktib gibi. Gr: Yalnz bir kimse, bir hayvan veya bir eye hs olan isim. Hz. Muhammed (A.S.M.), Medine-i Mnevvere gibi.

sm-i iaret

"Gr: Kendisiyle muayyen bir eye iaret olunan kelime. ""Bu, u o"" gibi."

1218

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sm-i mef'ul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gr: Filin fiili kendi zerine geen kelime. Mektub, mazlum, madur gibi.

sm-i mensub

"Gr: Kelimenin sonuna Trkede ""Li"", Araba ve Farsada kelime sessiz harfle bitiyorsa, bir """", sesli harfle bitiyorsa; yerine gre sesli harf atlarak veya atlmayarak """" veya ""v"" harfi getirilerek yaplan, nereli ve nereye mensub olduunu ifade eden isimdir. stanbullu, stanbul; Mekkeli, Mekk; Konyal, Konev; Badatl, Badad... gibi.)"

sm-i merre

Def'a, kerre gibi bir hareketin bir defa olduunu bildiren fiil'den yaplan isim. (Darbe: Bir defa vuru. Lem'a: Bir parlay gibi.)

sm-i mevsule

"O ey ki, o kimse ki, mnlarnn yerine kullanlan, ""M, Men, Ellezi"" gibi kelimelerdir. ki kelimeyi veya mny birbirine birletiren, mns kendinden sonra gelen bir cmle ile tamamlann bir kelimedir."

sm-i tafdil

"Renge, ekil ve vasfa dir (ef'al) vezninde olan mutlak ve uzuv noksanlna dellet etmemek zere mukyeseli stnlk ifde eden sfatlardr. Daha byk, en byk, daha kk, en kk, en gzel, daha gzel gibi mnlara gelir. (Kebir kelimesinin ism-i tafdili: Ekber; sair kelimesinin ism-i tafdili: Asgar; sa'b kelimesinin de Es'ab'dr.)"

sm-i tasgir

Kltme ismi. Kklk veya azla dellet eden isimdir. Arapada ekseri (Fueyl) veya (Fuayil) vezninde, Trkede kelime sonuna cik, ck, caz, ceiz gibi ekler getirerek yaplr. Abd: Kul, Ubeyd: Kulcaz, kulcuk gibi.

sm ve sfat

sme ve sfata ait.

1219

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(smiyye) sme mensub, isimle alkal. smen olup aslen olmayan, varl isimden ibret olan. sim cinsinden. * Arabadan iki isimden, yani; msned ile msned-i ileyhten mrekkep cmle."

smid

Srme ta. * Cenab- Peygamber'in kulland ve tavsiye ettii bir cins krmz srme.

smirar smiyyet sna aer sna

(Semr. dan) Esmerleme, kara olma, kararma. sim olma hli, isimlilik. Oniki. Yukar kaldrmak, ykseltmek. * Deerini ykseltme. * Ate alevinin ykselmesi. * Bir sene bir yerde kalmak.

snad

Bir sz veya haberi birisine nisbet etmek. * Peygamberimiz'in (A.S.M.) szlerini sras ile kimlerden nakledildiini bildirmek. * Bir nesneye, bir eye dayanmak. * Birisi iin, bir eyi yapt demek. ftira etmek.

snadat snad- efike snad snadiyyat

(snad. C.) snadlar. Bir kimseye ykletilenler, nisbet edilenler. Yalan isnad etme. ftira atma. snad etmekle alkal. snad ile ilgili dnceler. * Asl esas olmad halde birisine isnad edilen szler.

snaf snak snam snan snev

Yel ve toz savurma. Mal, mlk, servet ve makamn, insan azdrmas. Atein alevi byme. * Duman ve toz havaya kma. ki. * Pazartesi. ki ile alkal. * Pazartesi gn ile alkal. * Her pazartesi gnleri oru tutan kimse.

sneyn

ki. (2) * Pazartesi gn.

1220

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sneyniyyet spah spanyol hastal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kilik, ikiden ibaret olma. (speh) f. Asker, nefer, er. Grip, nezle. Paavra hastal. (lk nce spanya'da farkna varld iin bu isimle mehur olmutur.)

spanyol sparene

spanyal. tl. Halatn zerine sarlan kendir ve ip. * Halat meydana getiren boy bkmenin beheri.

spehbed spenah sper spergam sperhem sperlos spid spidkr spir

f. Babu, hkmdar, hkan, kaan. f. Ispanak. f. Sava letlerinden kalkan. f. Fesleen iei. * Gl. * Yeillik. f. Fesleen. f. Saray, konak, kne. f. Ak, beyaz. f. Kalayc. Arabac. Arabacnn yannda bulunan at ua. * Zabta memuru. * Beyaz doan kuu.

spiralya

tl. Gemi gvertelerinde kamaralar aydnlatmak iin alan kk kaporta.

spirtizma

Fr. llerin ruhlaryla baz artlar altnda haberlemenin mmkn bulunduuna inanan gr ve bu maksatla yaplan tecrbeler.(te eski zaman khinleri gibi imde de medyumlar suretinde yine bir nevi khinlik Avrupa'da ispirtizmaclarn ilerinde ba gstermi. M.)

sr

Almet. Niane. * Ayak izi. * Yol. Meslek. * Balamak ve azimet etmek.

sr suresi

Kur'an- Kerim'de 17. Suredir. Mekkidir.

1221

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sra' sr srac sraf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hzlandrmak. Sr'atlendirmek. * Geri dndrmek. Gndermek. Yrtmek, gndermek. * Gece seferi yapmak. * rsl etmek. (Sirac. dan) Yakma, yandrma. "Lzumsuz yere harcamak. Mal ve paray lzumsuz yere sarf etmek. htiyacndan fazla istihlk etmek ve harcamak. * En lzumlu asl vazifeleri brakp en lzumsuz veya zararl eylerle megul olarak mrn veya genliini bo yere harcamak.(Hlik- Rahim, nev-i beere verdii nimetlerin mukabilinde kr istiyor. sraf ise; kre zttr, nimete kar hasretli bir istihfaftr. ktisad ise: nimete kar ticaretli bir ihtiramdr. L.)(Bir lokma krk paraya, dier bir lokma on kurua... Aza girmeden ve boazdan getikten sonra birdirler. Yalnz, birka saniye azda bir fark var. Mfetti ve kapc olan kuvve-i zikay taltif ve memnun etmek iin birden ona gitmek, israfn en sefihidir. M.)"

srafat srafil

(srf. C.) srflar, lzumsuz yere harcamalar. Drt byk melekten biri olup Kyamet gn cesedlere nefh-i ruh etmee ve Sur'u frmee vazifelidir. (Bak: Melike)

srail

Hz. Yakub'un (A.S.) lkab olup sonradan btn o soydan gelenlere Ben srail denmitir. srail oullar, Yahudiler.

srailiyat

"Zamanla hurafeye inklb etmi, Yahudilikten kalma haberler, hikyeler. srail oullarna mahsus hikyeler, hdiseler.(srailiyyatn bir tifesi ve hikmet-i Yunaniyyenin bir ksm, daire-i slmiyete duhul etmeleriyle, din ssyle grnerek, efkr ihtille verdiler. yle ki: O necib kavm-i Arab, zaman- cahiliyette bir mmet-i mmiyye idi. Vakta ki ilerinden hak tecelli edip istidad- hissiyatlar uyand da meydanda yol aan din-i mbini grdklerinden umum

1222

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

raabat ve meyilleri, yalnz dinin mrifetine inhisar eylediler. Fakat kinata olan nazarlar terihat- hikemiyye nazaryla deil, belki istitraden yalnz istidll iin idi. Onlarn o hassas zevk-i tabiilerine ilham eden yalnz onlarn ftratlarna mnasib olan geni ve ulvi muhitleri; ve safi ve mstaid olan ftrat- asliyeleri tlim ve terbiye eden yalnz Kur'an idi. Bundan sonra kavm-i Arab, sair akvam bel' ettii gibi milel-i sairenin mlumatlar dahi Mslman olmaya baladndan, muharrefe olan srailiyat ise: Vehb, Ka'b gibi ulema-i ehl-i kitabn slmiyetlerinin cihetiyle Araplarn hazain-i hayaltna bir mecra ve menfez bularak o efkr- safiyeye kartlar. Hem sonra da ihtiram dahi grdler. Zira ulema-i ehl-i kitaptan slmiyete gelenler, slmiyet erefiyle gayet cellet ve tekemml ettiklerinden, mlumat- mzahrefe-i sbkalar makbule ve mselleme gibi oldular.. reddedilmedi. nki slmiyetin usulne musadim olmadndan hikyat gibi rivayet olunur iken ehemmiyetsizlii iin tenkitsiz dinlenirler idi. Fakat hayf! Sonra hak olarak kabul edildiler. ok beh ve kukta sebebiyet verdiler.Hem de vaktaki u srailiyat, kitap ve snnetin baz imaatlarna merci ve baz mefahimlerine bir mnasebetle me'haz olabilirler idi. Fakat yt ve hadisin mnlar deil. Belki faraza doru olsalar idi, msadak ve efradndan olmalar mmkn olduundan; su'-i ihtiyarlaryla baka bir me'haz bulmayan veya atf- nazar etmeyen zahirperestler, baz yt ve ehdisi o hikyat srailiyyeye tatbik ederek tefsir eylediler. Halbuki Kur'an tefsir edecek yine Kur'an ve hadis-i sahihtir. Yoksa; ahkm, mensuh olduu gibi ksas dahi muharrefe olan ncil ve Tevrat deildir. Evet, msadak ile mn ayrdrlar. Halbuki: Msadak olmaya mmkn olan ey,

1223

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mn yerine ikame olundu. ok da imknt vukuata kartrld... R.N.)" srar srar- esrar stade stah stanbul efendisi (Bak: Israr) Srlarn gizlenmesi. f. Ayakta durmu. f. Budak, taze filiz. stanbul kadlar (hkimleri). Bu tabir hicri 1000 tarihinden sonra kullanlmaa balanm ve daha sonralar terkolunmutur. stanbul "Trkiye'nin en byk ehri ve Osmanl mparatorluu'nun taht ehri (1453-1922). slm halifeliinin son merkezi (1516-1924). Trklerden nce Bizans ""Dou Roma"" mparatorluu'nun taht ehri idi (3951453). * stanbul ismi, Rumca ehre veya ehirde demek olan (stin polin) tabirinden galat olup, bu ismin Osmanllar tarafndan fetih esnasnda verilmi olduu rivayet ediliyorsa da, Osmanllardan evvel ehrin bu isimle yd olunmakta bulunmu olduu muhakkak olup, hatt yedinci hicri yzyln ortalarnda yani fetihten iki asr nce yazlm olan ""Yakut-u Hamev'nin Mu'cem-l Bldan'nda bu isim yazlmtr. Bununla beraber Osmanllar yannda dahi Edebiyat lisannda ekseriya ""Kostantiniyye"" ismi kullanlmtr; hatt bazan ""slmbol"" eklinde yazlmtr." star Yzletme, astar ekme. * (C.: Estir) Altbuuk dirhem arlnda (19.5 gr.) bir l. * Drt tane. * Drt veya drt buuk miskal. stare stasyon Perde, zar. Fr. Demiryolu dura.

1224

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk statistik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Bir neticeye varmak veya bir hkm karmak iin metodlu olarak mevcud lzumlu eyleri toplayp say hlinde gstermek ii ve bu ile megul olan ilim.

stebrak

pekten mmul ve srma ile ilenmi bir eit kuma. Kaln ipek kuma.

stel stem stenbe stksar stksas stktab

f. Gl. Zulm ve sitem. f. Cesur, yiit, bahadr, kahraman. * irkin. * Kbus. (Kasr. dan) Ksma. Bir eyin ksaltlmasn isteme. (Ksas. dan) Ksas isteme. Bir katilin eriata ldrlmesini isteme. (Kutb. dan) Kutuplama, bir kutubun etrafnda toplanma, bir kutuba balanma.

stktar strab stslah stsna'

Damla damla aktma, damlatma. (Bak: Iztrab) Bir eyi iyi olarak grmek isteme. Bir eyin iyi olmasn isteme. San'atl olarak yapmak. * Bir ey yapmak iin san'atkrla anlama yapmak.

sttla'

(C.: sttlt) (Tulu'. dan) Anlamaa ve bilmee alma. renmee gayret etme.

sttlak sttrab stiab

srgn olma. Amel olma, ishal olma. * Boanmay isteme. Nee arama, elence isteme. ine almak. * Kaplamak. Toplamak. Tamam etmek. * Tutulmak. Zapteylemek.

stiade

Bir eyin iade edilip geri gnderilmesini isteme. * Yeniden canlanma. * det edinme.

stianat

(stiane. C.) stianeler, yalvarmalar.

1225

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stiane stiare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Du. Yardm istemek. ane istemek. "Ariyet istemek. dn almak. Birinden ireti bir ey almak. * Edb: Bir kelimenin mnasn muvakkaten baka mnada kullanmak; veya herhangi bir varla, ya da mefhuma asl adn deil de, benzedii baka bir varln adn verme san'atna istiare denir.Cesur ve kuvvetli bir insana ""arslan, kurnaz bir kimseye ""tilki"" demekle istiare yapm oluruz."

stiare-i mekniye

"(Kapal istiare) Tebihin temel unsurlarndan yalnz benzetilenle yaplan istiare. Mesel: Merhum Mehmed Akif'in:u karmzda maher kudursa, ldrsa,Denizler ordu, bulutlar donanma yadrsa,Deil mi ortada bir sine arpyor, ylmaz.Cihan yklsa, emin ol bu cephe sarslmaz...beyitlerinde dman kalabal evvel mahere benzetilerek ak istire yapm, sonra o maher bir kpee tebih edilerek, fakat mebbehn bih'i (kendisine benzetileni) zikredilmeyerek onun levzmatndan olan ""ldrsa"" ve ""kudursa"" kelimeleri irad olunarak bir kapal istiare yaplmtr."

stiare-i musarraha

"(Ak istiare) Tebihin iki temel unsurundan yalnz kendisine benzetilen ile yaplan istiare.Mesel: Byk limlere; ayakl ktphane veya yal kimselere hayatnn son baharnda denilmesi gibi."

stiare-i mutlaka

"(Temlihiye veya tehekkmiye) Edb: aka, ltife veya alay iine alan bir istiaredir. Mesel: Tilkinin eee ""gelsem olmaz m huzura, a benim aslanm"" demesi gibi... (Edb.S.)"

stiaza stiaze stibaa

Karlk olarak, ivaz olarak bir ey istemek. """Euz besmele"" okuyarak Allah'a snmak." Bir eyi kendine sattrmaa urama.

1226

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sti'bad stib'ad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kle edinmek, esir almak. Uzaklama. Uzak grme, ihtimal vermeyi, olmayacak sanma, akldan uzak grme. * Yaktrmay.

stibaha(t)

Mbah ve hell sayma. * Bir ok kimsenin kann dkmee izin verme.

stibak stibal stib'al stibane sti'bar stibar stibda

Yar etme, yarma. Havann fenal ve skc olmas. * (Kendine) idrar dktrme. Kadn nikh ile alma. Aklama, belli olma. Meydanda ve ikr olma. bret alma, ders alma. * Rya tabir ettirme. Yoklama, muayene etme. (stibra') Ayrmak. Uzak etmek. * Kk abdest bozduktan sonra idrardan temizlenmek, sidik eserinin tammen kesilmesini beklemek. * Nikhla alnan dul bir kadnn gebe olmadna kanaat getirmek iin, kadn bir det grnceye kadar beklemek.

stibda' stibdad

Bedi' ve gzel bulma. Bal bana olmak. Keyf idare sistemi. * Zulm ve tahakkm. daresi altndakilerin istemedii eyleri yalnz kendi keyfine gre zorla ve zulmle yaptrmaya almak. Kanun ve nizamlara bal olmayarak, ok defa da kanun namna kanunsuzluk yaparak, keyfi hkmn icra ettirmek. Kimseyi tanmadan kendi dediini ve keyfi emirlerini kuvvet ve cebir kullanmak suretiyle yaptrmaya almak. Allah' ve adaletini unutarak dinsizdarane bir zulmle hkm ve idare etmek.

stibdadkrane

f. stibdad idaresi gibi. Kendi kendine, kanunlar ve kimseyi tanmadan idare eder surette.

1227

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stibdal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bidl ve Bedel. den) Deitirmek, deitirilmek. * Bir vakf mlk ile mbadele etmek. * Birey verip yerine baka ey istemek. * Askerlii biten erlere tezkere verip yenilerini almak.

stibdal-i mseccel stibga' stibhac stibhal stibham stibhar stibhas

Lzumuna hkmolunduundan dolay nakz caiz olmayan istibdal. iin yardm isteme. (Behcet. den) Yz glme, sevinme, mesrur olma. Azad etme. Azad olma, serbest braklma. Kark ve belirsiz olma. * Ses karmama, susma. ok geni bilgiye sahib olma. * Deniz gibi byk ve geni olma. Bir eyin doruluk ve hakkniyetini anlayabilmek iin, iyice aratrp tahkik etme.

stibk stibka

Alatmak. Alamay istemek. Devmn istemek. Bki ve dim klmak.

stibka-yi tevecchleri Tevecchlerinizin srp gitmesi ve devam... (Eskiden mektublarn sonlarnda kullanlrd.) stibra stibraz stibsar (Bak: stibda) Meydana karmak, aa vurmak. Basiretli olmak. Dnceli, hesapl ve dikkatli i yapmak ve hareket etmek. stibsas stibar Bir haberin doru olup olmadn anlamaa alma. Mjde almak. Hayrl, iyi haber iyi sevinmek.STBTA' : Ar ar hareket etme. * Gecikme, ge kalma. stibtan stibvar sti'cab sticab Gizlilie, bir kimsenin i ilerine vakf olmak. Hrslanma, hiddetlenme, kzma, fkelenme. (Aceb. den) ama, taaccb etme, hayrette kalma. Vcib olmak. Hak etmek.

1228

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sticabe sticade sti'cal stical sticar sticare sticaze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(sticbet) Dunn Allah tarafndan kabul olunmas. hsan ve bahi isteme. Acele olmasn istemek. Acele etmek. Sonraya braklmasn istemek. Kiralamak. Kiraya vermek. (Cevr. den) Yardm ve korunma isteme. * Snak isteme. (Cevaz. dan) zin ve cevz isteme. * Sunulan bir manzume iin cize, yani para isteme.

sticbar sticdad stichal sticlab

(Cebr. den) Zorlama, cebretme. Bask yapma. Zoraki yaptrma. Yenileme. Yeniden yapma. (Cehl. den) Chil sayma. (Celb. den) ekme, celbetme. ekmeye vaya getirmee sebep olma. * Fls: Uyandrma.

sticnas sticvab

(Cins. den) Cinsine benzetme. Cevab istemek. Sorguya ekmek. * Mahkemede ahidlerin ifadelerini almak. Syletmek.

sticvabname stida' sti'da stid'a

f. ahidlerin ve maznunun ifadelerinin yazl olduu kt. El uzatma. Medet, yardm istemek. Rica ile istemek. Davet etmek. * Bir ii iin resm bir daireye verilen ve istek bildiren kt. Dileke.

stidad sti'dad

Alma, nsiyet etme. * Dorulma. Bir eyin kabulne ve kazanlmasna olan ftr meyil. * Kabiliyet. Aklllk. Anlayllk. Allah Tel Hazretlerinin (C.C.) insanlara ve sir mahluklara tevdi buyurduu kabiliyet kuvveleri.

sti'dadat

(sti'dad. C.) stidadlar, kabiliyetler, yetenekler.

1229

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stidad- yed sti'dad-ure stidame Elin almas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Verimsiz istidad. orak yerin kabiliyeti. (Devam. dan) Bir halin devamn isteme. Bir eyin devamn arzu etme.

stid'a-name stidane stidare stidar stidbar

f. Resm bir makama dileke olarak yazlan pullu, damgal yaz. (Deyn. den) Bor alma, alnma. dn alma. (Devr. den) Dnme, dolama. * Daire biimine girme, yuvarlak olma. Dnerek ve bir daire meydana getirecek olan. (dbar. dan) Yz evirmek. Arka dnmek. * Geri geri gitmek. * Bir kimsenin peinden gitmek.

stidhak stidkak stidlal

(Dhk. den) Alaya alma, elenme. ncelemek, dakik olmak. "Delil getirmek. Bir delile dayanarak netice kartmak. Delile nazar etmek. Muhakeme. Mlahaza ve anlama kudreti. Delil ile anlamak. Zihnin eserden messire veya messirden esere intikali.(Atein dumana olan delleti gibi messirden esere yaplan istidlle ""brhan- limm"" denildii gibi, dumann atee olan delleti gibi eserden messire olan istidlale de ""brhan- inn"" denir. Brhan- inn, phelerden daha salimdir. ..)(Kur'anda delil-i akliyeye ve fennin kefiyatna muhalif baz yetler vardr dedikleri nc phelerine cevap: Kur'an- Kerim'de takib edilen maksad- asl; isbat- Sni', nbvvet, hair, adalet ile ibadet esaslarna cumhur-u ns irad ve sal etmektir. Binaenaleyh, Kur'an- Kerim'in kinattan yapt bahis tebeidir; kasdi deildir. Yani ligayrihidir, lizatihi deildir. Yani Kur'an- Kerim, Cenab- Hakk'n vcud, vahdet ve azametine istidlal suretiyle kinattan bahsetmitir. Yoksa, kinatn bizzat keyfiyetini

1230

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

izah etmek iin deildir. nk Kur'an- Kerim; corafya, kozmorafya gibi kasden kinatn keyfiyetinden mn-y ismiyle bahseden bir fen, bir kitab deildir. Ancak, kinat sahifesinde yazlan san'at- lhiyyenin naklar ve yaratlan kudretin mu'cizeleri ve kozmorafyaclar hayrette brakan nizam ve intizamla, mn-y harfiyle Sni ve Nazzam- Hakik'ye istidlal keyfiyetini retmek iin nzil olan bir kitabdr. Binaenaleyh san'at, kasd, nizam; kinatn her zerresinde bulunur, matlub hsl olur; teekkl nasl olursa olsun bizim matlubumuza taalluku yoktur. Febinaen al zlik, madem ki Kur'ann kinattan bahsi istidlal iindir ve delilin de mddeadan evvel ma'lum olmas arttr ve delilin muhatablarca vuzuhu mstahsendir; baz yetlerin onlarn hissiyatna ve edeb ma'lumatlarna imale etmesi ve benzetmesi, mukteza-y belgat ve irad olmaz m? Fakat bu yetlerin, hissiyatlarna imale etmesi mes'elesi o hissiyata kasden dellet etmek iin deildir. Ancak, kinaye kabilinden o hissiyat okamak iindir. Maahaza, hakikata ehl-i tahkiki sal iin, karine ve emareler vaz'edilmitir. Mesel: Eer Kur'an- Kerim, makam- istidlalde ylece demi olsa idi ki: ""Ey insanlar! Gnein zhir hareketiyle hakik sknuna ve Arzn zhir sknuyla hakik hareketine ve yldzlar arasnda czibe-i umumiyenin garibelerine ve elektriin acibelerine ve yetmi unsur arasnda hsl olan imtizacata ve bir avu su iinde binler mikrobun bulunmasna dikkat ediniz ki, bu gibi hrika eylerden Cenab- Hakk'n hereye kadir olduunu anlayasnz."" deseydi, delil mddedan binlerce derece daha haf, daha mkl olurdu. Halbuki delilin mddedan daha haf olmas, makam- istidlale uymaz. ..)"

1231

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stidlalat stidlalen stidrac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(stidlal. C.) stidlaller. Muhakemeler. stidlal suretiyle, delil ile. Derece derece ykselmeyi isteyi. * Ist: Hakk ve hakiki deeri olmad halde ve kabiliyetsizliine ramen bir kimsenin kesret-i nimete mazhar olmas ve bu sebeple kfr ve isyana devam etmesi ile azab ve gazab- lhiyeye yaklamas.(Neuz billah, bu yle bir idir ki: Hikmet-i lhiye ile baz kfirlerin murad zuhur eder, istedii hrika bir surette olur. Ve bunlarn kfrleri, Allah'a isyanlar da bylece ziyadeleir.)(... Keramet ile merref olan bir ahs, bilerek harika bir emre mazhar olursa, o halde eer nefs-i emmaresi baki ise, kendine gvenmek ve nefsine ve kefine itimat etmek ve gurura dmek cihetinde istidrac olabilir. M.)(Keramet ile istidrac manen birbirine mbayindir. Zira keramet, mu'cize gibi Allah'n fiilidir. Ve o keramet shibi de kerametin Allah'tan olduunu bilir ve Allah'n kendisine hmi ve rakib olduunu da bilir. Tevekkl yakni de fazlalar. Lkin, bazan Allah'n izniyle kerametilerine uuru olur, bazan olmaz. Evl ve eslemi de bu ksmdr.stidrac ise, gaflet iinde iken eya-y gaybiyenin inkiafndan ve garip fiilleri izhar etmekten ibarettir. Fakat, bu istidrac sahibi, nefsine istinad ve iktidarna isnad etmekle enaniyeti, gururu yle fazlalar ki okumaya balar. Lkin o inkiaf, tasfiye-i nefs ve tenevvr- kalb neticesi olduu takdirde, ehli istidrac ile ehl-i keramet arasnda tabaka-i ulada fark yoktur. Tam mnasiyle fenaya mazhar olanlar ise, onlara da Allahn izniyle eya-y gaybiye inkiaf eder. Ve onlar da, o eyay Fenfillh olan havaslariyle grrler. Bunun istidracdan fark pek zhirdir. Zira,

1232

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zhire kan btnlarnn nuraniyeti, mrilerin zulmatiyle iltibas olmaz. M.N.) stidrac stidrak stidraca ait, istidrac cinsinden. Nil olmak, ulamak, varmak. * Anlamak. * Gr: Bir kelimeyi, evvelki szden ne'et eden bir tevehhm kaldrmak iin kullanmak. stif sti'fa tl. Muntazam yn. Sralanm eya. Yma. Nizam. Sra. Dizi. Affn, azlini, balanmasn istemek. * Kendisinin memuriyetten affn taleb etmek. stifa stifade Alacan borludan tamam olarak almak. * Kabz- ruh etmek. Faydalanmak. Faydalanmaa almak. * Anlayp renmek. * Tahsil etmek. sti'faf stifaka stifale Kt eylerden ekilmek. * ffetlilik iddia etmek. Hastalktan kurtulup iyileme. * Sarholuktan aylma. "Tecvidde: Bir harfin, okunduu zaman aa ene tarafna dp st damaa ykselmesi. Bu hlde azdan kan harfler: ""Msta'liye"" harflerinin zdddr. Bu harfler: ""Elif, Be, Te, Se, Cim, Ha, Dal, Zel, R, Ze, Sin, n, Ayn, Fe, Kaf, Kef, Lm, Mim, Nun, Vav, He, Y"" dr." stifaname stifa-y ksas f. Bir yerden ayrlp ekilmeyi bildiren yaz. Ksas hakknn bilfiil yerine getirilmesi. Cni hakknda ksas cezasnn tatbik edilmi olmas. sti'fa-y kusur stifaza zr dileme. Feyz alma, feyz bulma, feyizlenme. lim, irfan ve mnevi zenginlik kazanma. stifham edatlar Gr: Arabada: E, men, keyfe, ma.

1233

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stifham

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sual sorup anlamak. Anlamak iin sormak. * Edb: Cevap istemek iin deil, daha ok dikkati ekmek, hisleri kuvvetlerdirmek maksadyla soru eklinde sylemek san'atdr. efkat, sevgi, hayret, kin ve nefret gibi duygularn te'siri altnda vuku bulur. Mesel:(Nerde Erturul'u koynunda bytm obalar?Hani Osman gibi Orhan gibi grbz babalar?Hani bir anl Sleyman Paa, bir kanl Selim?Ah bir Yldrm olsun gremezsin ne elim!Hani cndileri ahin gibi ceylan kovalarKprr, dalgalanr, yemyeil, engin ovalar?Hani tarihi sorulduka, mefahir syler,Kahramanlar yetien topra zengin kyler?Hani orman gibi fk deen mzraklar?Hani atlar gibi sahray deen ksraklar?Mehmed Akif Ersoy)

stifhamat stifham- aninnefy

(stifham. C.) stifhamlar, sualler, sormalar. Nefyi olmayan sual sormak. Mesel: Cenab- Hakk'n ruhlara: Ben Rabbiniz deil miyim? diye sormas gibi. Buna istifham- takrir de denir. (Bak: Bezm)

stifham- inkr

"Gr: Menf cihetle sual sormak. (nkr ettiini bildirir ekilde ""Olmaz"" diyen birisine kar, ""Olur mu? diye sormak gibi.)"

stifham stifkad stiflah stifna stifnan stifra' stifrad stifrag stifrak

stifhama ait, sormaa dair. (Fakd. den) Kaybolmu olan bir eyi aratrp soruturma. Felah bulma, kurtulma. Maksada ulama. Fenaya gitmek. Yoklua karmak. Cins cins ayrma. Mhirane blme. Balama. Ayrma, tek tek yapma. * Yalnz tek bana. (Ferag. dan) Kusma. Kay. * Mmkn olan sarfetmek. Farkettirmek, ayrdetmei istemek.

1234

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stifrar stifra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Firar etme, gizlice kama, savuma. Yataklk yapma. Odalk alma. Yataa alp beraber yatma. * Haremi ile beraber yatma.

stifraz stifsad stifsar stifsar- htr stifta

Ayrp tefrik etme. (Fesd. dan) Bir eyin bozulmasn arzulama, fesdn isteme. fade isteme. Sorma. Sorup anlama. Hal hatr sorma. Fetva istemek. eriata ait bir mes'ele hakknda salhiyetli zatlardan hakikati renmek. (Bak: Fetva)

stiftah stifzal stigase stigbar stiglab stiglak stiglal

Siftah etmek. Balamak. Amak. Artrma, oaltma, ziyadeletirme. Medet isteyi. Yardm istemek. (Gubar. dan) Tozlama. Kemle erme, olgunlama, gelime. Szde durma. Kesin olarak pazarlk etme. (Galle. den) Kiras veya mahsul borca mukabil verilmek zere bir mlkn rehine verilmesi.

stiglaz stigmam stigna

Bir eyi galiz saymak, galiz bilmek. * Satn almaktan vazgemek. Sarmak, sarlmak. Cenab- Hak'tan baka kimsenin minneti altna girmemek. * Gnl tokluu. Elindekini kfi bulmak. Zenginlik istememek. Muhta olmayp zengin olmak. * Nazlanmak. * Azamet ve tekebbr etmek.

stignam stigrab stigrak

Ganimet aratrmak, ganimet isteklisi olmak. armak, garib bulmak, taaccb etmek, tahayyr. "Gark olmak, dalmak. * Dalgnlk. * Ist: Seraba kaplmak. Manev bir hal ile hayret ve taaccbden baylmak derecesine gelmek. * Tas:

1235

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dalgnlkla, zihni btn btn megul olmak. Ak- lh ile dnyay unutup kendinden gemek. * Gr: ""El"" harf-i ta'rifinin, isimleri umumi hale koymas. * Edb: Fazla mbala. (Bak: Lm- istirak)" stigrakkr stiga' stiga stigzab stifar f. Kendinden geen, dalgn, mstarak. Dalgn halde olan. Brnme, rtnme. Nasihat edip t veren ve doru syleyen kimseyi dman sanmak. fkelendirme, kzdrma, gazaba getirme, hiddet ettirme. "(Gufran. dan) Afv dilemek. Cenab- Hak'tan kusurlarnn affedilmesini, gnahlarnn balanmasn dilemek. Tevbe etmek. Yalvarmak. "" Estafirullh"" demek.(Cehennem azabn inta eden byk bir gnah ileyen bir adam, Cehennem'in tehdidatn iittike istifar ile ona kar siper almazsa btn ruhiyle Cehennem'in ademini arzu ettiinden kk bir emare ve bir phe Cehennem'in inkrna cesaret veriyor. L.)(eytann mhim bir desisesi: nsana kusurunu itiraf ettirmemektir. T ki, istifar ve istiaze yolunu kapasn. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, t ki, nefis kendini avukat gibi mdafaa etsin; deta taksiratdan takdis etsin. Evet eytan dinleyen bir nefis, kusurunu grmek istemez; grse de, yz te'vil ile te'vil ettirir. $ srriyle: Nefsine nazar- rza ile bakt iin aybn grmez. Aybn grmedii iin itiraf etmez, istifar etmez, istiaze etmez; eytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi bir Peygamber-i Alian, $ dedii halde, nasl nefse itimad edilebilir. Nefsini ittiham eden, kusurunu grr. Kusurunu itiraf eden, istifar eder. stifar eden, istiaze eder. stiaze eden, eytann errinden kurtulur. Kusurunu grmemek, o kusurdan daha byk bir kusurdur.

1236

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ve kusurunu itiraf etmemek, byk bir noksanlktr. Ve kusurunu grse, o kusur kusurluktan kar; itiraf etse, afva mstahak olur. L.)" stilalen stiha' stihab stihal stihalat stihale Gayrimenkul rehine koymak suretiyle. Tra etme veya ettirme. (Hibe. den) Hibe ve hediye olarak isteme. Ba olarak arzulama. Mstehak olmak, bir eye ehil olmak. * Kolaylk elde etmek. (stihale. C.) Deimeler, bakalamalar. Bir eyin terkib ve asl eklinin baka hle deimesi. Bakalamak. * Mmkn olmay, imknszlk. stiham stihane stihar stihare Ok ile fala bakma. Hor ve hakir grme. Geri braklma, geri kalma. Tefe'l. Sual sorup cevap istemek. * Hayrl olmay istemek. * Hayran olmak, amak, taaccb etmek. * Bir iin hayrl olup olmyaca niyetiyle abdest alp, dua edip rya grmek zere uykuya yatma. stihase Organik maddelerin, ekillerini muhafaza ederek zamanla ta hline gemesi. Fosilleme. stihaza "Kadn det grrken fazla kan gelmesi. (Rahimden deil de hastalktan dolay bir damardan gelip, tensl cihaz yolu ile akan kokusuz bir kandr. Buna ""istihza veya zr kan"" dendii gibi, byle bir kadna da ""mstahza"" denir.)" stihbab Bir eyi iyi ve gzel addetmek. * Dost edinme. * Mstehab etmek ve olmak. stihbaben stihbar stihbarat Bir eyi gzel ve iyi kabul ederek, mstehab olarak. Haber sormak, haber almay istemek. Duyulup renilenler. Alnan haberler. * Haber toplama merkezi.

1237

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stihbarat- mevsuka stihcan stihda'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salam ve inanlr doru haberler. (Hcnet. den) Kt grme, irkin sayma, ayplama. (Hd. dan) rad ve hidyet istemek. Hak, hakikat, imn ve slmiyet yolunu istemek.

stihdaf

Hedef edinmek, hedef saymak. * Hedef gibi karda durmak. * Eriilmek istenilen netice ve gaye.

stihdam

"Bir hizmette kullanmak, hizmete almak, hizmet ettirmek. * Edb: Bir ok mns olan bir kelimenin her mnsna muvfk kelime sylemek. Mesel: ""Avcnzn att da, szleri de sama idi"" cmlesinde olduu gibi."

stihdar stihdas stihfa' stihfaf stihfafkr

(stihzar) Hazrlama. Bir eyi sonradan ve yeniden elde etmek. Gizlenme, saklanma. Kk ve aa grmek, kmsemek, tahkir ve tahfif etmek. f. Ehemmiyet vermeyerek. Kmsemek suretiyle. Tahfif ve tahkir ederek.

stihfafkrane

f. Kmseyerek, kk grerek, hafifseyerek, ehemmiyet vermeyerek.

stihfaz

Hfzetmek. Korumak. Muhafaza etmek. Bir eyin muhafaza olunmasn birisinden rica etmek.

stihkak stihkak- hars stihkm

Kazanlan ey, hak edilen. * Hakkn almak. Hakkn istemek. Huk: Bir yerde ziraatlk yapma hakkna sahib olma. Salamlk. Metin olmak. Kuvvetli ve dayankl olmak. * Askerlikte: Dmana kar, hcumlarn savmak iin hazrlanm bulunan siper, askeri yaplar. stihkm ii ile uraan asker snf. * Kuvvet ve metanet vermek.

1238

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stihkmat stihkmat- dhiliye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(stihkm. C.) stihkmlar. * Siperler. Bir istihkmn i tarafnda, icab ettii zaman yaplan mstakil snaklar.

stihkmat- hafife

Harbde ksa zamanda yaplan snaklar.

stihkmt- muttasla Bir birine bitiik ve bal olarak yaplm olan snaklar olup, daha ziyade ehirlerin ve mhim mevkilerin etrafna yaplr. stihkar stihla stihlab stihlaf Hakaret etmek. Kk grmek. * Hakir grlmek. Hor baklmak. Tatl olmak. * Tatllk istemek. Trmalama. Halef brakmak. Birisini kendi yerine geirmek. Kendi yerine bakasn tayin etmek. Kuyudan su ekmek. stihlk Bo yere harcamak. * Yeyip bitirmek. * Mstahsilin yapt istihsali alp kullanmak. stihlkat stihlkat- dhiliye stihlal stihlas (stihlk. C.) Yenilip iilen eyler. * Harcamalar. Dhil sarfiyat. Memleket ii harcamalar. Hell saymak. Helllamay istemek. (Hulus. dan) Bir eyi elde etmee alma. * Kurtarma veya kurtarlma. stihma' stihmak stihmal stihmam stihrab stihrac Himye isteme, korunma arzulama. Ahmaklk gsterme, salaklk yapma. Havle etme, havle edilme. * Ykleme, ykletme. Hamama girme, ykanma. Bir musibet sebebi ile perian olma, mahrum olma. Bir eyin iinden bir ey karmak. Bir mny istidll etmek. Meydana ve harice karmak. Bz emareleri beliren eylerden ileriye it olacak eyleri karmak. stidll etmek. (Bak: Tahric)

1239

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stihracat stihsad stihsal stihsalat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(stihrac. C.) stihraclar. Ekinlerin hasad (biilme) zaman gelme. Hasl etmek. Husule getirmek. Elde etmek. retmek. (stihsal. C.) retilen eyler. Bir memleketin veya fabrika gibi faaliyet merkezlerinin kard, yetitirdii eyler.

stihsan

"Beenmek, gzel bulmak. Bir eyin iyi olduu kanaatnda bulunmak. Beenilmek. * Fk: Kyas terkedip, nassa, yani, yet ve hadis-i eriflerin hkmlerine en uygun olan almak. eriatta; zorlatrmayan hkmle, rcih delil ile amel etmektir.(te masnut yaldzlayan mezy ve mehasine ve mevcudat klandran letaif ve kemlta kar Sbhnallah, Mallah, Allah Ekber diyerek semvt nlattran ve Kur'an'n naamtiyle kinat velveleye verdiren istihsan ve takdir ile, tefekkr ve tehir ile, zikir ve tevhid ile, berr ve bahri cezbeye getiren, yine bilmhede O Zttr. S.)"

stihsanen stihsar stiha stihva stihvaz stihya stihza' stihza

Beenerek, istihsan ederek. Usanmak, ftur getirmek, bkmak. Zevklenme, elenme. arp kalmak. Divane olmak. Hev ve hevesi ho grmek. Zafer kazanma, muzaffer ve muvaffak olma, galib gelme. Utanma, haya etme. * Diriltme, yaatma. (stihd') Alak gnlllk gstermek, kendisini aa tutmak. Alay etmek, birisi ile elenmek. * Birisini gln duruma drmek, maskara etmek.

stihzar

Huzura gelme, hazr etme, huzura dvet etme. * Hazrlama, bir eyi hatra getirme. * Konferans verecek olan hatiplerin okumak ve aratrmak suretiyle evvelce hazrlanmas.

1240

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stihzarat stika'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(stihzr. C.) Hazrlklar. (Saky. den) Su isteme. mek iin su alma. * Kendini zorlyarak ve sun'i olarak kusma.

sti'kab stikad stikade sti'kaf stikak stikamet

Birisinin kusurlarn, ayplarn arratrmak. Yakma, atei tututurma. Adam ldrm olan katilin ksasn isteme. Bir yere kapanma. Bir yerde kendini hapsetme. Bitkilerin sk ve ok olmalarndan dolay birbirine dolak olmalar. Hatt- hareketi doru olmak. Doruluk, nmuslu hareket. Her ite itidal zere bulunmak. Adletten, doruluktan ayrlmayp, diynet ve akl iinde yrmek. * Allah'a kulluk etmek. * Bir eyin bir tarafa doru olarak uzanmas. * Yn, cihet.

stikan stikne

phesiz ve zansz olmak. (stiknet) Alaklk etmek. * Zillet ve meskenet gstermek. * Tevazu gstermek.

stikre stikaz stikbah stikbal stikbal-bn stikbalen stikbal-i kble stikbal stikbaliyye

Hzl hzl yrme. * Ykleri srtna ykleyip gtrme. Uykudan uyanmak. (Kabih. den) irkin grme, ayplama, kabih sayma. Ati, gelecek zaman. * Karlay, gelen bir kimseyi karlamak. f. Gelecei bilen ve gren. Karlayarak, karlamak zere. * Gelecek zamanda, ilerde. Kbleye, Kbe istikametine ynelmek. Gelecek zamanla alkal. stikbale mensub. Edb: Yeni gelen bir kimsenin karlanmas sebebiyle yazlan manzume.

1241

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stikbar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kibr. den) nemseme, ehemmiyet verme. * Kibir, gurur, enaniyet. Kendini byk grme, marurluk.

stikdam

nde bulunma, ne geme. * ok ayakl olma. Ayaklarnn adedi fazla olma.

stikdar stikfa stikfaf

Cenab- Allah'dan (C.C.) hayrl eylerin olmasn isteme. Bir kimsenin bana veya ensesine sopa ile vurma. (Kiff. dan) Kanaat etme, az eyi yeter bulup rz olma. * Yetime. * Dilenci gibi el uzatma.

stikfal stikla

(Keflet. den) Kefil olma, kefillii kabul etme. Te'hir etme. Sonraya brakma. * Alkoyma, mni olma, engel olma. * Veresiye alma, bor olarak alma.

stikll

(Kllet. den) Kendi bana olmak, kimseye bal olmay, mstakil olu. * Az bulma, kfi grmeme. * Rey sahibi olup keyfi i grme ve bakasnn emrine ve fikrine tbi olmaktan uzak kalma.

stikllcu stiklliyet

f. stikll arayan. Mstakil olmak, hr olmak iin alan. stikll zere bulunma. Hr ve mstakil olma. Bal bana buyruk olma.

stikmal

Bir eyin olgunlua, kemale erdirilmesi. kmal etmek. Eksiksiz ve tam olu, tam ve kmil olmak.

stiknah stiknan stikra' stikrab stikrah

(Knh. den) Bir eyin hakikatn ve knhn aratrma. Gizlenme, saklanma. Kiralamak, kiraya vermek. Yaklatrma, yaknlatrma. * Akraba olma. Bir eyi kt ve kerih grmek. Beenmemek, nefret etmek. Bir eyi cebir ve ikrah ile ilemek.

stikra

Man: stikraya ait ve mteallik. stikra' yolu ile.

1242

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stikram stikrar stikraz stikrazat stiksa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kerem ve ltuf isteme. (Tekrar. dan) Tekrarlatmak. Borlanmak. dn almak. Bor almak. (stikraz. C.) dn para almalar, borlanmalar. Bir eyi inceden inceye aratrma, knhne varmaya alma. * Tb: Bir dahili hastal iyi tehis edebilmek iin let kullanma.

stiksab stiksam stiksar

Kazanma, kesbetme. Yemin teklif etme. * Blme, taksim etme, paylama. (Kesret. den) ok grme, ok grnme. oumsama, oumsanma. * okluu isteme.

stikaf

(C: stikft) (Kef. den) Kefetmee alma. * Ne olup bittiini renip anlamak iin aratrma yapma.

stiktab

Syleyip yazdrma. Dikte ettirme. * Yazsn kontrol etmek iin bir kimseye bir ka satr yaz yazdrma.

stiktal

lmden korkmayarak kendini tehlikeye atma. Tehlikeli ilere yiite atlma.

stiktam stiktar stikvas stikya stikzar sti'la

Gizlemee alma. Saklamak iin urama. (Katr. den) Damtma. Damla damla aktma. Kavislenme, kvrlma, yay gibi eilme. (Kayy. den) Kusma, istifra etme. irkin, pis ve kt grmek. (Ulv. den) Ykselmek. ste kmak. Yce olmak. Terfi' eylemek. Galib olmak. * Gr: Bir eyin bir ey zerine kmas. * Tecvidde: Harf okunduu zaman dilin, st damaa kalkmasna denir. (Bak: Msta'liye)

1243

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stila

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vely. den) Kaplamak, yaylmak. * Ele geirmek. gal etmek. * Meydann sonuna erimek. * Basmak. Galebe etmek.

stilab sti'lac stilac stilad stilad stilal stilal-i seyf sti'lam

(Selb. den) Kapma, kapp alma, selbetme. (lc. dan) la isteme. ilecek eylerden pek ok ime. Dourtma. ocuk isteme. Dourtucu. Syrp karma. Syrlp karlma. Klc knndan syrp karma. (lm. den) Bilgi edinmek iin yksek bir makamdan alt makama sorulma. * Yaz ile bilgi isteme.

stilam

pmek veya el srmek. Selm vermeyi isteme. * Kbeyi tavaf esnasnda Hacer-l Esvede el srmek, el sremese el iareti ile per gibi yapmak, okamak.

sti'lan stilane stilbas stilhak stilka' stilzam stilzaz stim

(ln. dan) lnn isteme. Bir eyi mlyim grmek, mlyim bulmak. Ge kalma, gecikme. lhk olmaa, katmaa alma. Arka st yatarak uyuma. Lzumlu olmak. Gerektirmek. Lzm addetmek. cbettirmek. Hoa gitmek, lezzet almak. Buharla ileyen makinalarn kazannda birikip makinay ileten buu, buhar.

stima' stima stimaha

(Sem'. den) Dinlemek. Kulak vermek. Dinleyip kabul etmek. itmek. Birisinin ziyaretine gitmek. Birisinden hayr ummak. yilik ve efaat beklemek.

1244

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sti'mal sti'malat stimale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Amel. den) Kullanmak. Faydalanmak. (sti'mal. C.) Kullanlar. Kullanmalar. Avutmak. Meylettirmek. Cezbettirmek. * Gnl almak. ok mal sahibi olmak.

stiman sti'mar

Aman dilemek, himaye istemek. * Teslim olmak. Bir yeri imar etmek. Bir yerin mmurluunu istemek. * Mstemleke yapmak, smrgeletirmek. stimlak etmek.

stimare stimaze stimbat stimbot stimdad stimhal stimla stimlak

ing. Gmrk'e ticar mallara deer takdiri. * Baha bime. Ayrlma, ayr durma, akta bulunma. (Bak: stinbat) ing. Kk vapur, atana. Medet ve yardm istemek. (Mehl. den) Zaman isteme, mhlet isteme. Bir ey yazlmasn istemek. Birisine birey yazdrmak. cra karar alma salhiyetini hiz bir amme hkm ahs (Vilyet, Belediye v.s.) tarafndan bir maln, halkn faydas iin karl verilip alnarak umumun istifadesine arzedilmesi. * Mlk satn almak. * Mlk sahibi olmak.

stimlal stimnan stimrar stimrar stimsak stimsal stimta' stimtar

(Mell. den) Can sklp usanma, mell getirme. hsan isteme. Devam. Srp gitmek. * Kavi ve dim olmak. stimrara ait ve mteallik. Devamllk, srp gidi. (msak. dan) Nefsine hkim olma, kendini tutma. Misal edinmek. rnek tutmak. (Temett. den) Faydalanma, menfaati olma. Yamur dileme.

1245

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stimzac

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uyumak. Beraber karmak. * Birisinin mizacn, huyunu renmee almak. * Yoklamak. Fikrini, re'yini sormak.

stinaa stinabe

Yryte bir kimseyi geme. Niyabet istemek. * Huk: Baka bir tarafta grlen bir muhakeme iin, ahid veya maznunun yazl ifadesinin alnmas. Muhakemenin icab ettirdii muameleleri yapmas iin bir mahkeme tarafndan baka bir mahkemeye veya kendi zsndan birisine salhiyet verilmesi.

stinad sti'nad stinaden stinadgh stinadgerde stinad stinaf

Dayanma. Gvenme. * Sened veya delil sylemek, gstermek. natlama, inat yapma. Muannidlik. stinad ederek. Dayanarak, gvenerek. f. Dayanacak yer. Gvenecek yer veya kimse. stinad edilmi. Kendine gvenilmi veya dayanlm. stinad etmekle alkal. Batan balamak. Yeniden balamak. * Gr: Szn balangc. * Huk: Dv Mahkemesinin verdii hkm beenmeyip bozulmasn daha st mahkemeden istemek. Dv mahkemeleri ile Temyiz Mahkemesi arasndaki bir derece yksek mahkemeye verilen isim.

stinafen stinahe stiname stinan

stinaf yolu ile. Yaygaray basma. * Alamak isteme. * Kurdun ulumas. Uyur gibi grnme. Yalandan uyuma. Misvk kullanma. Dileri temizleme. (Misvk kullanmak, snnet-i seniyyedendir.)

stinare stinas stinase stinba

Parlatmak. Parlak ve aydnlkl olmak. * Ate istemek. Almak. nsiyetli olmak. Vahiliin gitmesi. rkekliin kalkmas. Bir kimseyi beraber gtrme. * Depretme. Haber sormak. Haber istemek. * Vkf olmak. Bilmek.

1246

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stinbat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir sz veya bir iten gizli bir mny meydana koymak. * Mtehid veya byk bir limin gizli bir mny itihad ile meydana karmas. * Bir mes'eleyi derin tetkik ile meydana karmas. * Bir mes'eleyi derin tetkik neticesinde kaynaklarndan glkle anlamak.

stinca

"Birisinden maksadn istihsal etmek. * lm-i Hlde: Pislikten temizlenmek. Abdest bozduktan sonra veya abdest almadan evvel; kan, sidik, meni' gibi eylerin ktklar yeri temizlemek."

stincad stincah stincas stinfad stinfak stinfar stinfaz

Yardm isteme. inin olmasn isteme. Bulama veya bulatrma. Bir eyden bkknlk gelme, usanma. * Bir eyi tketme, harcama. Mal harcyarak tketme. * Nafaka peyd etme. rkp dalma. Bir yerin btn her tarafn iyice renebilmek iin dikkatle bakma, inceleme.

stinga

tl. Yelkenlerin yukar kaldrlp toplanmas ve bu iin yerine getirilmesi iin verilen kumanda.

stinhac stinhas stinhaz stinka

Bir kimsenin dediine uyma. Sylediini yapma. Yoluna gitme. Haberi iyice inceleme. Bir kimseye bir i iin kmldamamasn emretme. Pk olmasn istemek. stincadan sonra hi bir pislik eseri brakmamak.

stinkf

Kabul etmemek. ekimser kalmak.(te ey insan! Eer yalnz O'na abd olsan, btn mahlukat stnde bir mevki kazanrsn. Eer ubudiyetten istinkf etsen, ciz mahlukata zelil bir abd olursun! S.)

stinkh

(Nikh. dan) Bir kadn nikhla alma, nikhlamak isteme.

1247

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stinkr stinkas stinka stinsa' stinsab stinsaf stinsah stinsar stinsaren stina stinad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bilmemezlikten gelmek. * nkr etmek. * Bilmedii bir eyi sormak. Bir eyin fiatn drmeye alma, ucuzlatmaa urama. Naketme, nakedilmesini isteme. Veresiye isteme. * Borcunu deyebilmek iin mhlet isteme. (Neseb. den) Soyu bildirme. Soy dvs gtme. Alacan alma. Hakkn tammen alma, deme. (Nush. dan) Nasihat alma. t isteme. (Nasr. dan) Yardm isteme. Arka karak. * Yardm mid ederek. Gzel koku koklama. * Haber, havdis aratrma. (Ned. den) Bir kimseden iir okumasn isteme. * Birine manzume okutma.

stinak

Abdest vey gusl esnsnda burun'a ( defa) su ekmek. * iddetle koklamak, koklatmak.

stintac stintak

Netice almak. Netice karmak. Syletmek. * Huk: Sorguya ekmek. Maznundan iledii fiile dir ifade almak.

stintaknme stinzal stira'

Huk: Sorguya ekilen kimsenin ifdesinin yazld kt. Tenzil etmek. ndirmek. * nmesini istemek. ki tne odun parasn birbirine srte srte tututurma. * akmak tanda ate kartma.

stir'a sti'rab stirabe stirahat stirak

Riyet isteme. Sonradan Araplara dhil olmak, araplamak. Bir kimsenin hlinden pheye dme, kukulanma. Dinlenmek. Rahatlamak. Sirkat etmek. almak. Hrszlk etmek.

1248

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sti'rak stirak- sem' stirbah stirca stirca'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Terlemek iin yatma. Haber almak, kulak hrszl. (Rbh. den) Fize para yatrma, fazla faizle verme. (Rec. dan) Yalvarma, dileme, rica etme. Geri dnmek. Dnmei arzulamak. * lm-i Hlde: Bir cenaze grd zaman: $ diye sylemek.

stirda' stirdad stirdaf stirfa' stirfad stirfah

ocuk emzirtme. Geri almak. Geri almay istemek. Beraber olmay istemek, beraber gitmei arzu etmek. (Ref'. den) Yaplmasn arzulama. * Yukar kaldrlmasn isteme. Yardm isteme. (Refh. den) Refah, rahatlk ve bolluk isteme. * Rahatlk ve bolluk iinde bulunma.

stirha' stirhab stirham stirhamat stirhamname stirhan stirhas stirha-y a'sb stirha-yi adelt stirkab stirkak

(Rehavet. den) Geveme, uyuma, tembelleme, rehavet gelme. Korkutma veya korkutulma. Merhamet istemek. Yalvarmak. * zin istemek. Rica etmek. (stirhm. C.) stirhm etmeler, yalvarmalar, ric etmeler. f. Bir rica veya arzu maksadyla yazlan mektub. (Rehn. den) Rehin alma veya rehin alnma. Bir eyi ucuz grme, ucuz sayma. Sinirlerin gevemesi. Adalelerin, kaslarn gevemesi. (Rekabet. den) ekememe, rekabet yapma. (Rkk. dan) Harbde dman tarafndan esir alma. * Kle edinme, bir kimseyi kendine kle olarak alma.

stira'

Bir ii yapmak iin bir ey isteme. * Rvet isteme.

1249

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stirad stirvah stirzak stirzal sti'sa' stisa' sti'sab stis'ab stisabe stis'ad stisak stisal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Read. dan) Hak yoluna gitmek isteme. Rahatlama, istirahat etme. * iddetle koklama. (Rzk. dan) Rzk ve nafaka elde etmek iin alma. (Rezalet. den) Rezil sayma. Kepaze, baya ve aalk grme. (syan. dan) syan etme. Anaristlik ve zorbalk yapma. Bollama, bollanma, genileme. renme, tiksinme. Zor addetmek. G saymak. * Glk ekmek. Sevap kazanmak isteme. (Sa'd. dan) Uurlu sayma. Mes'ud nazaryla bakma. Bir kimseden itimad edilir bir vesika veya senet alma. (Asl. dan) Kkten koparp karmak. * Tb: Bedenden kesilmesi veya koparlmas istenen bir paray, uru kknden koparmak.

stis'al sti'sam

(Sul. den) Soruturma, tahkik etme, aratrma. smetli olmay istemek. Temizlik istemek. Gnah ve ayplardan temiz olmak.

sti'sar stisar stisare

Bir iin g olmasn arzulama. Kolaylamak, kolay olmak. Toz savurma, tozutmak, toz kaldrma. * Fesatlk ve fitnecilik yapmak.

stisbat stisdad stisfa stisgar stishab stishaben

(Sebt. den) Acele etmeyip tedbirli ve hesapl davranma. (Sedad. dan) Doruluk, drstlk. Madeni eritip tasfiye etmek, hlisini almak. Kmsemek. Kk grmek. Kerih grmek. (Sohbet. den) Yanna alma. Birlikte gtrme, beraber gtrme. Beraber gtrerek, yanna alarak.

1250

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stishal stishar stiska'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kolay saymak. Bir eyi kolay addetmek. Alay etme, zevklenme, elenme. (Saky. den) Su isteme. Susama. * Yamur duasna kma. * Vcudun baz yerlerinde su toplanmas hastal.

stiskal

Ar bulup holanmadn anlatmak. Souk muamele ederek sevmediini bildirmek.

stislaf stislal stislam

(Selef. den) Birinin yerine geme. Selef olma. ekip karma, syrma. Uyma, tabi olma. * Mslmanl kabul etme. slm olma. * Yolun ortasndan gitme.

stismar stisna

Menfaatine let etmek. letmek. * Kymetlendirmek. Smrmek. Ayrmak. Kaide d brakmak. Mstesna klmak. * Arapada istisn kelimeleri unlardr: $

stisnaat stisna stisnan stisra' stisrar stisvab stisvaben stisvabgerde sti'a sti'ar sti'arat stiarat stiare

(stisna. C.) stisnalar, mstesna klmalar, ayrmalar. stisnaya it. Ayrmayla alkal. htiyarlama, ya ilerleme, yallanma. (Sr'at. den) Sr'atlendirme, hzlandrma, abuklatrma. Odalk alma. (Savab. dan) Doru bulma, mkul grme, beenme. Beenerek, doru bularak, mkul grerek. f. Beenilmi. Doru bulunmu, tasvib olunmu, mkul grlm. Ate yla yol yrme. Bir mes'elenin yazlp bildirilmesini istemek. * Kullanmak. * rkmek. (sti'ar. C.) Yaz ile bildirilmesini istemeler. (stiare. C.) stiareler, danmalar, meveret etmeler. Meveret etmek. Fikir danmak. Mverede bulunmak.

1251

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stiat(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(att. dan) ok kzma, fkelenme, gazaba gelme. * Coma, tama. * (Ku) hzla uma.

stifa' stifa stifaen stifaf stihad

Birisinin yardmn istemek, efat dilemek. ifa istemek. Hastalktan kurtulup iyi olmay arzulamak. Derdine derman aramak gayesiyle. ifa istemek suretiyle. (effaf. dan) effaf ve saydam olma. Birisinin hidliini istemek. hid gstermek. Delil olarak ileri srmek. * ehid olmak.

stihadat

(stihad. C.) hid gstermeler, delil olarak misl gstermeler. * ehid olmalar.

stihaden stihar stikal stimam

hid gstererek, hid getirerek. hret sahibi olmak. hret kazanmak. Zorlatrma, gletirme, mklt verme. Koklamak. Kokusunu almak. * Hissetmek, sezmek, dolays ile anlamak. * Uzaktan haber almak.

stira stirab stiraf sti'ta stitaat sti'tab stitabe stitaf sti'taf sti'tafkrane

Satn alma. Satn almak isteme. m ederek ve kapal olarak anlatmak isteme. * mek isteme. Ellerini gne na siper etme. (At. dan) Bahi istemek. Atiyye istemek. (Tav'. dan) Tkat getirmek. Kudreti ve gc yeter olmak. Kendinden raz, honut etme. Tvbe ettirme. Tvbe teklif etme. Kaplama, ihtiva etme. Yardm taleb etme. * Acmay isteme. f. efkat, merhamet isteyene yakr halde.

1252

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stital

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzyalar inci gibi dklme. * Birbiri ardnca kma. Birbirinin peinden kma.

stitale

Uzanmak. Uzant. Uzayp gitmek. * Birisi zerine faziletlilik dvasnda bulunmak. * Tecvidde: Harf okunduunda sesin imtidadna, uzamasna denir. Bu harfe mstatl harfi de denir. Bu sfat Dad harfine aittir. * Tb: Vcutta baz organlarn uzamas.

stit'am stitan stitar stitare stitba' stitbab

Yemek isteme. Yiyecek eyler taleb etme. Vatan edinme, bir yerde yerleme, yurt edinme. Kapanmak, rtnmek. rtlecek, perdelenecek ey. Tbi olmay istemek. Peinden srklemek. (Tbb. dan) Doktora bavurma, kendini hekime gsterme. * l arama. * are isteme, derdine dev arama.

stitmam

(Tamam. dan) Tamamlama, tamamlamaa alma. Tamamlamasn isteme. Bitirmek iin urama.

stitrab stitrab stitrad stitraden

Sevinmeyi, sruru istemek. Srur ve sevinmeyi istemee dir. Edb: Bir sz sylerken o fkra iinde baka bir bahis nakletmek. Edb: Bir bahis anlatrken, sz gelimi, baka bir mes'eleyi de anlatvermek suretiyle.

stitrad stitradiyat stitraf

stitrad ile alkal. Asl mevzudan olmayan. (stitrad. C.) stitrad eklinde sylenen szler. (Turfe. den) Hi grlmemi bir ey sayma. * ubelendirme, dallandrma.

1253

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stiva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Msavi olu. Temasl. * 'tidal, istikamet ve karar. * Kemalin sbit olmas. * Kaba kuluk zaman. * Ykselmek, yksek olmak. stn olmak. * stila eylemek.

stiva-yi sinn stivfa stiya' stiyak stiyas stiza' sti'zab stizade stizae stiz'af stizah

Krk yalarna gelme. Vefa istemek. Kt davranma. Fena muamelede bulunma. Misvk kullanma. (Ye's. den) Ye'se dme, mitsizlenme. Iklanma, aydnlanma. Bireyi tatl bulmak, tatl saymak. Tatl su istemek. (Ziyade. den) Arttrlmasn arzulama, oaltlmasn isteme. (Ziya. dan) Iklanma, aydnlanma, ziyalanma, nurlanma. (Za'f. dan) Zayf ve di grme, kmseme. Belirsiz ve mbhem bir ey hakknda ak sylenmesini istemek. zah istemek. * Gensoru. Bir mes'ele hakknda mebuslar tarafndan babakana veya bakanlardan birine alan ve sonunda soruturma yaplmas istenilen sual.

stizahen stizale sti'zam stizan sti'zar stizare stizhan stizhar

Bir eyin aklanmasn isteyerek. (zale. den) Yok edilme, izale olma. Byk tutmak ve byk tanmak. * Gururlanmak. Kibirlenmek. Bir hususta izin istemek. zin iin danmak. zr ve afv dileme. Ziyaretine gelinmesini isteme veya ziyarete gelmesi istenilme. Akl etmek, dnmek. Dayanmak. Gvenmek. Arka vermek. * Yardm istemek. Zahr istemek. * Ezberlemek. * Aikr etmek.

1254

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stizkr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zikr. den) Hatra getirme, hatrlama. Tahattur etme. * Ezberleme, ezber etme.

stizlal stizmam stizmar

(Zelle. den) Ayan kaydrmak istemek. Zemmetme, yerme, tenkid etme. * Kt ve beenilmeyen iler yapma. (Zamir. den) Dncelerini renme, fikrini yoklama. Maksad ve niyetini anlamaa alma.

stizraf stuh svidad svidad- cild syan u n a a' 'a' 'a' aa

(Zerafet. den) Zarif grnme, incelik gsterme. Zerafet gsterme. f. ciz, gsz, kuvvetsiz. Perian, mahzun, biare. Kararma, kara olma, esmerleme. Siyahlanma. Cildin kararmas, esmerlemesi. taatsizlik. Emre kar gelmek. Ayaklanmak. Yiyip ime. Sefahet. ret ve elence. (Aa) iek ama. (Bak: Ia) Akam yemei verme. Gne, n datma. ulanma. Bir haberi yaymak, duyurmak. Bir eyin uyuuna, yaylmasna sebeb olmak.

aat aat- kzibane 'ab abe ade

(a. C.) Haber yaymalar. Kt niyetlerle yalan haberler yayma. lme, irtihal etme. Sa ve sakal aartma, beyazlatma. Gen yata sa ve sakal aarmas. armak. Sesini ykseltmek. * Dnyevi matluba yetimek. * Binay ykseltmek.

aeyn aha

(Bak: n) Misvk kullanma.

1255

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk a'-i ecar 'al

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aalarn iek amas. ulelendirmek. Yaymak, alevlendirmek. Tututurmak. Parlatmak. iddetlendirmek.

ar 'ar 'arat arat

Birlikte geinmek, mueret etmek. Ho geinmek. Yaz ile haber vermek. Anlatmak, bildirmek. ('ar. C.) Tebliler, bildirmeler. aretler. caz zannolunan yerlerdeki i'caza iaretler. * Risale-i Nur

arat-l i'caz fi mezan-il caz

Klliyatndan bir kitap ismidir. arat-l i'cz aret 'caza dair iaretler. Bir eyi bir vasta ile (el, gz, ka veya parmakla) gstererek bildirmek. * Nian, almet, belli bir iz. * Ist: Dorudan doruya olmadan, hatrlatma suretiyle verilen emir. (Mnasebat- tevafukiye eer taaddt etse ve ayr ayr cihetinden bir hdiseye muvafk gelse, hem bilhassa makama mutabk, hem bilhassa kelmn mnsna muvafk ve meyyid olsa, o muvafakat o vakit iaret derecesine kar. Evet muzaaf mnasebet, iarettir. M.) aret-i liye Tar: eyh-l islm, defterdar ve yenieri aas gibi maiyyet memurlarndan biri tarafndan yazlan takrir veya ilam zerine sadrazamn kabul veya red eklinde yazd yaz. * Sadaret makamndan kan emirler. ba' Doyurmak, al gidermek. Doymak. * Fiz: Bir svnn iinde, belli bir cisimden eriyebilecek en ok miktarn erimi bulunmas. * Edb: Arap nazmnda, kafiye veya vezin zaruretinden dolay kelimeye bir harf ilve etme. ba t. Bir ite alanlarn ba, reisi. * e balama saati.

1256

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bu ca' car caz e fa' te bu. Bu, u.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yenme, ezme. * Kederlendirme, hzn verme, zme. (ecer. den) Aa yetitirme. Aalandrma. Kederlendirme, zme, hzn ve gam verme. f. Orman, sk aalk. * Csus, hafiye. (if. dan) Hastaya ifal eyler verme. Hastann iyilemesi iin eitli arelere bavurma.

faf fak

stn tutma. Acyarak saknma. efkat ve inayet etme. * Sevme. * Saknma ve korkma. * Azaltma. * Ltfetme, ba, ihsan.

gal

Zabtetme, istil etme. * Birisini iten alkoyma, baka eyle megul etme, oyalama, uratrp kendi iine mni olma.

gene gere gerf guh g gfe gzar

f. hiyarlktan veya kzgnlktan dolay yzde hsl olan buruukluk. f. hin, atmaca ve doan gibi av iin kullanlan terbiye grm ku. f. Dayankl, salam, kaln. * an, nam, n, eref. f. Yere ykl, yz st kapan. t. Meguliyet, vazife, memuriyet. f. stifra, kusma. * iek. f. Becerikli, alkan. * Kendini gstermek iin gerekmezken ie karan.

ha' had

Az ama, azn ama. Delil getirme, delil olarak gsterme. ehadet ettirme, hid gsterme. * ehid olma.

har

n alma, mehur olma, hret kazanma. * Kadn, doum yapaca aya girme.

has

Gitme zaman gelip atma. * Tedirgin ve rahatsz etme.

1257

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk haz haz- seyf ka' kl kampaviya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Keskinletirme, bileme. Kln bileme. aki ve bedbaht eylemek. Gletirme, mkilletirme. * Zorlatrma. * pheli ve kark olma. tl. Harp gemilerinden asker naklinde kullanlan en byk filika. kampaviya'lar sandal byklnde, yalnz ondan daha geni ve yksekti. Karaya asker sevkiyatnda, gemiye erzak ve levzm alnmasnda kullanld gibi eskiden donanmaya su alnaca zaman su ile doldurulur, dier bir filika yedeinde geminin bordasna gtrlerek geminin tulumbasyla iindeki su nakledilirdi. (O.T.D.S.)

kr kembe kence keste kil

f. Av. * Avlama. f. Gevi getiren hayvanlarn midesinin en byk ksm. * Karn. F. Eziyet, azab. f. Krk, bitik. Krlm. f. phe, vesvese. Vehimlenmek. * Hile, tezvir. * Sa n aya ve sol arka aya beyaz olan at.

kfe knc lek mam

f. iek. f. imdik. t. ok iler, fazlaca ilenen. * Tecrbeli, idmanl, alk. Hafif olarak duyurmak, koklatmak. Hissettirmek. * Kibirden dolay ba dik yrmek. * Tecvidde: Bir harfe zamme veya kesre vermek ve bunu hafife hissettirmek. Harfin sesini genizden hissettirmek, biraz duyurmak, harfi tlatmak.

mar mi'zaz nue

Gz krpma, iaret. Can skma, zlme, yzn ekitme. * Titreyip rperme. f. Aksrk.

1258

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk pihte porta rab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Su sznts. * Yaylm, salm. (Arnavuta) Seyyar satc tezgah. * Yayvan yemi sepeti. (rb. den) irme veya iirilme. * Bir maksad aktan deil de, dolaysyla gsterme. Kapal surette anlatma.

raf

Yksek bir yere kma. Yksek bir yerden bakp anlama. * (Hasta) lm deinde olma.

rak

Gne domak. Iklandrmak. Parlatmak. * Gnelik yere dahil olmak. * Mc: Kalbe mnalarn domas.

rak

Btl rakiye felsefesine mensub. rakiyyunun dalletten ve irkten ibaret btl ve hurafe fikirleri.

rakiyye rakiyyun

rakiyyunlarn btl ve hurafe meslei. (Bak: Akl- evvel) rakiyye felsefesi ile itigal eden ve ehl-i irk olan feylesoflar. (Bak: Akl- evvel)

ret retgh rethane retkede retsaz rn rirak sa tat tek tial tialt

ki. Alkoll merubat. * ki ime. Alkoll iki kullanma. f. ret edip iki iilecek yer. f. ret yapmaya mahsus yer. Meyhane. * Mc: Bu dnya. f. ret yeri. rethane. f. ret eden, iki ien. (rn) Yirmi. (20) Alaya alaya boulma derecesine gelme. (Tesi') Ayakkabsna tasma takma, kay geirme. Datma veya datlma. f. ocuk kunda. Tutuma. Parlama. Alevlenme. * Mc: iddetlenme. (tial. C.) Parlamalar, alevlenmeler, yanmalar, tutumalar. * Mc: iddetlenmeler.

1259

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tibah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

phelenmek. phe etmek. * Kolay fark olunmaz derecede benzemek.

tibak

(ebeke. den) rlmek. rglenmek. * Karlkl birbirine gemek. * Perianlk. * Zhir olmak. * Koz: Gne battktan sonra gkte kum taneleri gibi grnen kark yldzlar.

ticar tidad

Zdlama. * Elini enesine koyarak, dirseinin zerine dayanma. (iddet. den) iddetlenme. * Sertleme, katlama. * Byme. Artma, oalma, ziydeleme.

tifa' tigal tigalat tiha

yi olma, ifa bulma. Bir i ilemek. Uramak. almak. Megul olmak. (tigal. C.) Meguliyetler, almalar, uramalar. Meyil. Haz. Fazla istek. Arzu. * Alktan gelen yemee kar fazla isteklilik.

tihab tiha-engiz tihar tik' tikak

Aarma, beyazlama, krlama. f. tiha ac, itah verici. Mehur olma. Tannma. n alma. (ekva. dan) ikyet etme, ekvada bulunma. Tremek. Bir kkten ayrlan kelimelerin asllar ve birbirleri ile olan mnsebetleri, meydana gelileri. * atallamak. Yarlm bir eyin bir kkn almak. * Edb: Ayn kkten tremi olan birka kelimeyi bir araya getirme sanat. Misaller:(Edipler edepli olmal, hem de edeb-i slmiye ile mteeddib olmal. k.M.)(Zulm alklayamam, zlimi asla sevemem. Mehmed Akif)

timal timam tin

ine almak, kaplamak. evirmek, ihata etmek. mil olmak. Gerei gibi koklamak. Koku duymak. Toprak kandil.

1260

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tira tirak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Satn almak. Mbayaa etmek. "Ortak olmak. Ortaklk etmek. Bir ide yer almak. Hissedr olmak. * Bir lfzda ok mnalar mterek olmas. Mesel: ""Ayn"" kelimesi. Hem gz, hem de kaynak mnasna gelir."

tirak- lisan tirak tirakiyye tirakiyyun tirat titat tiva' tiva-y lahm tiyak

Lisan ortakl. Ayn dili konuma keyfiyeti. Ortakla ait, ortaklkla alkal. * Komnist. Komnistlerin bir nazariyesi olan sosyalistlik. Komnist sosyalistler. (art. dan) arta balama, arttlama. Zulmetme. Hakszlk etme. Hkmde ve sair ilerde eziyet etme. Kzarma, piip yenecek duruma gelme. Etin kzarmas. Fazla arzu ve evk. Tahassr. Hasret ekmek. zlemek. Grecei gelmek.

ve vebaz ta ta 'ta taat

Gzellerin gnl eken naz ve eds. Gnl ekici tavr. f. Naz edici, ed yapan, cilveli. * Mehur bir cins lle. Edb: Kafiyenin bir mnada olarak aynen tekrar edilmesi. verme. Vermek. Bahetmek. hsan etmek. Alnan emre uymak. Sz dinlemek. nkyad etmek. Boyun emek. mirin meru emirlerini dinleyip ona gre hareket etmek.

'tab

ikyeti kendisinden def' ile raz ve honud etmek. Holandrmak. * Hm etmek.

tab

Tekdir etmek. iddetle hitab etmek. Azarlamak. Terslemek. Paylamak. Rencide etmek. Darlmak.

t'ab

Yormak. Yorgunluk vermek. Sknt vermek.

1261

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tabname tad taha 'tak tale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Azarlama mektubu. nekten st saarken, hayvann ayana geirilen ip. Bir eyi tamamlama, yapp bitirme, hazr etme. Esir, kle veya cariyeyi serbest brakma. Uzatmak. Sz uzun etmek. Tatvil-i kelm etmek. * Birini zemmetmek, ayplamak.

tale-i dest tale-i lisn talik t'am t'amiyye

El uzatma, hynet etme. Dil uzatma, kt eyler syleme. Fr. stten saa doru yatk matbaa harfi. kiz dourma. Baz vakf messeselerinde fakirlerin doyurulmas iin ayrlan tahsisat.

tan tar(e) tare

Vatan sayma, yurt kabul etme. Bir eyin peini brakmayp tkib etme. * Dikkat ve hiddetle bakma. (Tayern. dan) Uurma veya uurulma. * Hzla gnderme, yollama. * Otomobil tekeri.

tare-i kebuter tare-i name t'as ta tat tave 'ta-y ma'lumat tba'

Gvercin kuu uurma. Sr'atle ve hevesli bir ekilde mektub yollama. ldrme, katletme. (At. dan) Susuz brakma, susuz olma. Dmanlk, ztlk, adavet, muhasame. (C.: Etv) Rvet verme. Malumat verme. Bilgi verme. Tbi' klmak. Ardna katmak. * Gr: Bir kelimenin sonuna ilve edilen tekerleme nev'inden mnasz sz. (Yazmak mazmak, Okumak mokumak gibi.)

1262

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tbak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Itbak) Kaplamak. Kapamak. Kapaklamak. * ttifak etmek. * Tecvidde: Harf okunduunda, dilin st damaa kapanmas. (Bu halde okunan harfler sad, dt, t, z harfleridir. (Bak: dbak)

tbal tdan tfa'

Kederlenme, kederlendirme. Derde, hzne ve kedere drme. Islanma veya slatma. Sndrme. Bastrma. Dindirme. * Bir borcu deyerek bitirme. * Fizikte: ntizaml ve eit zamanlarla sallanan bir hareketin yava yava azalarak sfra inmesi.

tfaiyye tfal tfa-yi harik thaf

Yangn sndrme birlii, tekilt. nsan vcudunun fen bir ekilde kokmas. Yangnn sndrlmesi. Hediye etmek. Armaan vermek. * Edb: Birisinin nmna eser yazmak.

thafname tham

f. Bir eserin bir kimse adna olduunu gsteren yaz. Kabahatli grmek. Su isnad etmek. Thmetlendirmek. Kabahatli grnmek. Thmetli olmak.

tham thamname ti 'tibar

thamla ilgili. f. ddianame. Keskin, kesen. * Mc: Sert, ac. (tibr) Ehemmiyet vermek. Hrmet, riyet ve hatr saymak. Kulak asmak. bret alp uyank olmak. Birisini veya szn makbul farzetmek. * Taaccb etmek. * eref, haysiyet. * Bir eyin gerek deil, kararlatrlan deeri. * Ticarette sz veya imzaya olan itimad.

tibar 'tibarat

saygnlk. ('tibar. C.) 'tibarlar, eref ve haysiyetler. * Var saylan eyler, faraziyeler.

1263

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'tibaren 'tibar- suret 'tibar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

...den beri, ... balyarak, ... den balyarak, ...den (yerinde kullanlr.) Surete itibar etme, grne deer verme. (tibar) Hakiki kymeti olmayp kymeti var kabul edilme. Faraz ve izaf olan. Varl, baka eylere nisbet edilmesi halinde bilinen.

tibar 'tida 'tidad 'tidal

var saylan. Sesini ykseltmek. * Zulmetmek. * Haddinden gemek. Yardm isteme. mdt isteme. * Bir eyi kol zerine alma. Bir eyde veya halde ifrat veya tefrite dmemek. Vasat derece olmak. * Yumuaklk. Uygunluk. * Gndz ve gecenin birbirine denk, eit olmas. * Miktar ve keyfiyyet hususunda iki hlet arasnda mutavasst olmak.

tidl 'tidal-i dem

orta hllilik. Soukkanl davran. Heyecanlanmadan, acele etmeden, dne dne ve tedbirli hareket.

tidlidem 'tifa' 'tifar 'tikab

soukkanllk. Ba dileme, afvedilmesini isteme. Yere vurma. Kavrayp yere arpma. zerine atlp kavrama. Veresiye vermeme. Bir mal bor olarak satmama. Parasn almadka mal teslim etmeme.

tikd 'tikad

gnlden inanma. nanmak. nan. Sdk ve doruluuna kalben kararl olmak. Gnlden tasdik ederek inanmak. Dinin temelini meydana getiren eylere inanmak. (Bak: ltizam)

'tikadt tikdt 'tikadt- btla

('tikad. C.) nanlar. Balanlar ve inanlar. inanmalar. Btl, hak olmayan, aslsz eylere inanlar.

1264

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tikden 'tikad- fsid tikd 'tikad 'tikadiyat 'tikf inanma bakmndan. Bozuk inan. inanmakla ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tikad ve inanla alkal. tikada ait mes'eleler. "Bir eye devam etmek. * Ist: Bir yere ekilip yalnz ibadetle meguliyet. Hususan Ramazann son on gnnde, mescidlerde ve buna benzer yerlerde kalp, ibadet, ilm-i iman ve Kur'an, evrad ve ezkr gibi ibadetlerle megul olmak. Byle bir kimseye ""Mu'tekif"" denir."

tikaf 'tikl

bir yere ekilip ibadet etmek. (Ekl. den) Kemirme, kemirerek yeme. * Dalgalarn, deniz kenarlarndaki karalar derek andrmas. * Tb: Yarann, vcudu yemesi. Yarann bymesi.

'tikal

Samak iin koyunun ayaklarn iki baca arasna alma. * Devenin dizini bkp balama. * Gre yaparken rakibini sarmaya getirip ykma.

'tikl-i sevhil 'tikam 'tikar 'tikas 'tila til tilf tilaf 'tilaf

Kylarn anmas. Biriktirme, yma. Birbirine karp saylamama. Tersine dnme, akislenme. (Ulv. den) Ykselmek. Yukar kmak. * Yksek rtbelere kmak. ykselme. anlama. Anlamak. Grmek. Uyumak. Muvafakat. * Cem' olmak, birikmek. Yem yeme.

1265

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'tilafat 'tilak 'tilal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

('tilaf. C.) Uyumalar, anlamalar. k olma, birinin sevgi ve muhabbetine tutulma. (llet. den) Hasta olma. * Hastalanma. * Bahane etme. * Her eyden vazgeip tek bir eyle megul olma.

'tilam 'tilan

renme, bilme. Aikr ve meydanda olma. ln olunma, meydana kma. * Doum esnsnda ocuun grnmesi.

'timad

(timad) Gvenerek balanmak. Emniyet etmek. Bir eye kalben gvenip dayanmak.

timd timden 'timaden 'timad- kav 'timadname 'timad-d devle 'timak 'timam

gvenme. gvenerek. timad ederek, dayanarak, gvenerek. Salam itimad, kavi gveni. f. timad yazs, itimad bildiren yaz. Devletin itimad, gveni. * Tar: Safev sadrazamlarna verilen nvan. Derinine varma, derinliine inme. (timam) Bana sark sarmak. * Ortalk yeillenmek. * Mifer giymek.

'timan 'tina tin 'tinak

Emniyet etme, emin bulunma. (tin) ok dikkat etmek. zenmek. zen. (Unk. dan) Birbirlerinin boyunlarna sarlma. * Kucaklama. * Skca kavrayp alma.

'tinan 'tiraf

Bir kimsenin iyz meydana kma. * nsann nne durma. (tiraf) Kabahatini saklamamak. Suunu sylemei kabul etmek. Gizleyip sylemek istemedii eyi aklamak.

1266

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tiraf 'tiraf- crm 'tiraf- kusur 'tiraz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

saklamayp syleme. Maznunun yapt suu sylemesi, itiraf etmesi. Kusurunu syleme, itiraf etme. (tiraz) Kabul etmediini bildirmek. Bir fikir veya iin olmasn kabul etmemek. * Men' eylemek. Men' olmak.

tiraz tirazt tiraziye 'tiraziye

kar kma, kar sz. itirazlar. cmlede ara sz tiraza, kabul etmediine dair yaz. * Edb: Cmlenin esasndan olmayp yalnz bir husus hakknda sylenen ibare. (Bak: Cmle-i mu'terize)

tirazkrne tiraznme 'tisa 'tisab tisaf 'tisaf 'tisam 'tisar 'tisas 'tia' 'titaf 'tiva 'tiyad tiyad 'tiyak

itiraz edercesine. itiraz yazs. Asya dayanma, baston kullanma. Sinirlenme, asabileme. * Kanaat etme. hakszlk. Zulm ve hakszlk etmek. Doru yoldan ayrlmak. Hakszlk. stediini vermek. Zorluk, glk, meakkat. Gece gezip dolama, devriye vazifesini grme. Akam vakti yola kma. Bir eye rtnme, brnme. Bkme veya bklme. (tiyat) Alkanlk. Huy. det. det edinmek. alkanlk. Alkoymak, engel olmak, mani olmak.

1267

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'tiyan 'tiya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dik dik bakma, gzn dikme. * Yardm etme. Geinme. dareli yaama.'TZA' : Bir kavim veya kimseye bal bulunma.

'tizad

Yardm etme. Muavenette bulunma. * Yardm ve imdat isteme. * Bir eyi kol zerine alma.

tizl 'tizal

ayrlma, sapma. Ehl-i Snnet olan hak mezhebden ayrlp hakka aykr baka yola sapmak. Mu'tezile olmak. (Bak: Mutezile)

'tizam 'tizar

(tizam) Byklk kazanmak. Azametlenmek. Byklenmek. Kusurunu bilerek zr dilemek. Kusurunu beyan edip ve anlayp af dilemek. (Takdire ayan gzel bir haslettir.)

tizr 'tizaz tk'

zr bildirme. Kendini aziz, izzetli saymak. Koltuk altna yastk veya dayak koyma. Dayanacak bir ey kullanma. * Yaslanma.

tkan

Przsz yapmak veya yaplmak. Salamlatrmak. Hakikata yakndan vakf olmak, delileriyle bilmek, inanmak. Bilerek emin olmak. Muhkem klmak, muhkem yapmak. Sbit klmak.

tkan- muhkem

Btn aklyla bilerek salam yapmak.(...Ve u kinatta bir itkan- muhkem, bir insicam- ahkem grnyor. Mdem u biare, perian kremiz, sergerdan zeminimiz bu kadar hadd hesaba gelmez zevilhayat ile, zevil-ervah ile ve zevil-idrak ile dolmutur. Elbette sdk bir hads ile ve kat'i bir yakn ile hkmolunur ki: u kusr-u semaviye ve u brc-u smiyenin dahi kendilerine mnasib zihayat, ziuur sekeneleri vardr. S.)

tkan- san'at

San'atn salam, mkemmel ve przszl.

1268

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tla' tlaf tlal tmam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakasn geme. * Te'hir etme. Ziyan etmek. Telef etmek. Bozmak. * ldrmek. Hayvan yedeinde gtrme. * Damlatma. "Tamamlamak. Bitirmek. kmal etmek. Tekmil etmek(...Ticaret ve memuriyet iin, mhim vazifelerle bu dr- imtihan olan dnyaya gnderilen insanlar; ticaretlerini yapp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini itmm ettikten sonra; yine onlar gnderen Hlik- Zlcelline dnecekler ve Mevl-y Kerimlerine kavuacaklar!... M.)"

tminan tminan- kalb tminankrane tnab tnan tra' trab trak traz ttiad ttias ttiaz ttiba'

Emniyet iinde olmak. nanmak. Mutlak olarak bilmek. Kararllk. Kalbden ve gnlden inanma. f. tminan gstermek suretiyle. (Bak: Itnab) (ocuk) hastalkdan dolay geliememe. Doldurma. Toprak serpme. Topraklama. Brakma, vazgeme, terkettirme. Kurutma veya kurutulma. Randevu verme. ldrme, helk etme. (Va'z. dan) Nasihat ve t dinleme. Tabi' olma. Arkasndan gitme. taat etme. Tebaiyyet ve imtisal etme.(Mariz bir asrn, hasta bir unsurun, alil bir uzun reetesi: ttiba- Kur'andr! M.)(Muhabbetullah, Snnet-i Seniyyenin ittiban istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Snnet-i Seniyyeye ittibandan hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Snnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor! L.)(Eer Allah'a muhabbetiniz varsa,

1269

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Habibullah'a ittiba' edilecek. ttiba' edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur! L.) ttibaen tticah tticar Tbi olarak, ittiba ederek, uyarak. Bir cihete gitmek, ynelmek. Tevecch etmek. Ticaret yapma. * l kullanma.TTFAK : Beraber hareket iin szlemek. ttihad ve muvafakat etmek. Sz birlii etmek. Anlamak. (Bak: htilaf, Ehakk)(ttifak hddadr, hevda ve heveste deil.) ttifaka ttifakan ttifakat ttifak Rast gelme. Birleerek, anlaarak. (ttifak. C.) ttifaklar, szlemeler, ittihadlar. (ttifakiyye) Birlemeye, szlemeye, ittifaka veya uyumaya ait. Tesadfle, rastgele. ttifakiyyat ttifakpezir ttihab ttihad ve terakki Tesadfle olan eyler. f. ttifak ve ittihad kabul eden. (Hibe. den) Karlksz olarak verilen bir ba kabul etme. 1918 tarihine kadar devam eden ve Osmanl Devletinin son zamanlarnda mhim rol oynam bir siyas parti. (Bak: Tanzimat) ttihad Birlemek. Birlik zere mil olmak. Birlik. Ayn fikirde olmak. (Bak: htilaf) ttihad- r ttihad- islm Rey ve fikir birlii. "slm birlii. (Azametli bahtsz bir kt'ann, anl tli'siz bir devletin, deerli shibsiz bir kavmin reetesi; ittihad- slmdr. M.)ttihad- slmn varl ve devam iin:1- slm milliyetini esas alp, menfi unsuriyet fikrini brakmak.2- slm dnyasndaki dini cemaatler, gayede ve din esaslarda ittifak edip teferruat meseleleri medar- niza

1270

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

etmemek.3- slm devletleri arasnda meveret-i er'iyeyi yapmak.Bunlar en ehemmiyetli sebeplerinden tanesidir." ttihad- menafi' Menfaatlerin bir ve ortak oluu. birlii. Sheyl Paa, Mehmed Sadk, Ferik Rza Paa, Dervi

ttihad- muhammed cemiyeti

Vahdeti ve arkadalar tarafndan stanbul'da 5 nisan 1909 tarihinde kurulan bir cemiyettir. ttihad- umum ttiham Umumi ittihad. Btn insanlarn birlemesi. Su altnda bulunmak. Sulamak. Thmet altnda olmak. Sulandrmak. (tham yerine de kullanlr) ttihaz ttik' ttika "Edinmek. Kabullenmek. ""yle"" diye bakmak. Kabul etmek." Dayanmak. Yaslanmak. * Oturmak. Saknmak. ekinmek. Gnahlardan ve btn ktlklerden kendini ekmek. Takv ile amel etmek. (Bak: Amel-i salih) ttikl ttikan ttikar ttira' ttirad ttisa ttisaf ttisafkrane ttisah ttisak Allah'a tevekkl etme, gvenme, dayanma. Muhkem yaplmak. Esasl ve phesiz yakndan bilmek. Vakar, gurur ve byklk gelme. Dolma, nemalanma. * Solma. (Bak: Ittrad) Bollamak. Genilik kazanmak. Genilemek. Vs'at. Vasflanmak. Muttasf olmak. Sfat sahibi olmak. Bir hl taknmak. f. Vasflar belli olur surette. Bir hal taknarak. Paslanma, kirlenme. Dizilmek. Bir nizam dahilinde sralanmak. * Beraber olmak. * Tamam olmak. Toplanmak. ttisal Ulamak. Bitimek. * Birbirine dokunmak. Yaknlk. Ballk. Kavumak.

1271

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ttisam ttitan ttiza'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vesm. den) Damga ve nian vurma. * Dalama, ssleme. Bir memlekette veya bir ehirde yerleme. Vatan edinme. Alak gnlllk, tevazu, mtevazilik. * Devenin, boynuna basarak stne binebilmek iin, ban aa eme.

ttizah ttizah- delil ttizan tyan

Vazh olmak. Ak olmak. Aikr olmak. Delilin ak, vazh ve aikr olmas. ll olmak. Vezne girmek. Delil getirmek. * Gelmek. * Vermek. * Vsul, vasl. * Vrid olmak. * Zikir ve isbat ve takrir eylemek.

va' vad 'var var vaz vazan vec

Barndrma, kondurma. Yerletirme, oturtma, iskn ettirme. lk iine dnme. * det edinme. Bir gzn kr etme, tek gz brakma. kindi vakti, ikindi zaman. f. Hazrlanm, dzlm. Karlk olarak, mukabilinde, karlnda. Erilik, arpklk, yanllk. * Hakk ve hakikat eri br heveslerle tahrif etmek, gayr-i mstakim ekle getirmek.

vedi vezze vgen 'vicac

Aceleci, savruk. abuk. (C.: vezz) Kaz. rdek. * Gvdesi bodur olan. Bodur gvdeli olan. Koan, acele eden. Doru davranmamak, eri br olmak. Hamlk. * Hakk btl, btl hak gstermek.

vicc vicct vz yab zehab

erilik. erilikler. rdek. Kaz. * Gvdesi bodur olan kimse. Gidi - geli.

1272

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk yab y'ad yad yadet yal yalet yan yan yan yas yase yaz yd yd yn z (izin)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Avdet eylemek, geri dnmek. (Bak: 'd) Kuvvetlendirme, takviye etme. * Takviye eden let. (Bak: Iydet) (Bak: Iyl) dare etme, valilik yapma. * Bir valinin idare ettii belde. * Vadi. (Bak: Ayn) Ayn olana ait, ikr ve belli olana dair. grnen. Yeis hali. midsizlik ve kederli olu. Ye'se drme. (Bak: Iyz) (Bak: d) bayram. (Bak: n) """Hem, vakt, yevm, hn"" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanlr. Mesel: Hneizin: O vakit ki. Yevmeizin: O gn ki, kelimelerinde olduu gibi. * Mzi fiillerinden evvel ""iz"" gelirse: zknt muallimen: Muallim olduum zaman mnasna geliyor. (iz) Yazlmasa mnas, muallim idim olur."

za

"Araba kelimelerin banda kullanlrsa; birdenbire, bir de baklr ki, gibi mnalara gelir. sim cmlesinin evvelinde bulunur."

za' zaa zaa-i esrar zaat

yilie, iyilikle mukabele etme. * Korkma, havfetme. (Bak : Izaa) Gizli srlar aa vurma, aklama. ln etmek, aa vurmak. Sesle neriyat yapmak.

1273

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'zab zabe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suyu temizleme. * Vazgeme. * Azaba drme veya drlme. Eritmek, eritilmek. Su gibi akc hale koymak. Yumuatmak. Islah etmek.

zabe-i nhas z'ac zade zae z'af

Bakrn eritilmesi. Rahatsz etmek. Bunaltmak. * Yerinden koparp ayrmak. Ailesini korumas iin bir kimseye yardm etme. (zet) (Z. dan) Ik verme, aydnlatma, ziya verme. (Bak: Izaet) Zayflatmak, kuvvetsiz hale getirmek. * ki kat etmek. ki misline karmak.

zafat

(zfet. C.) zafetler, isim taklar, isim tamlamalar. * Gr: Zincirleme isim tamlamas.

zafe(t)

Bir eyi bir kimseye veya bir eye nisbet etmek, yakn etmek. snd etmek. Katmak, kattrmak. * Bir ey zerine meylettirmek, havale olmak, balanmak. * Mal etmek. * Gr: ki isimden meydana gelen ballk tamlamas.

zafeten zafet-i maklub

snad etmek suretiyle, isnad ederek, ona balyarak. "Ters evrilmi terkib. Muzaf-un ileyh ile muzafn yer deitirmesi olup, bylece birleik isim ve sfatlar yaplr. Bu terkibler semidir; iitilmekle renilir, bir kaideye bal deildir. Her terkib bu ekle sokulmaz. Mesel: Tb- meh: Meh-tb: Ay . em-i hu: Ahuem: Ceyln gzl. Nazar- haram: Haram- nazar... gibi.)"

zafet-i maktu'

Kesik tamlama. Terkib-i izafet-i maktu'da denir. Esre'yi kaldrmaa da fekk-i izafet denir. Yani izafetin kaldrlmas demektir. Mesel: Cmehb $ : Yatak. Cme-i hb $ : Uyku elbisesi. Ser-rite $ : p ucu, vesile, tutamak. Ser-i rite $ : pin ucu.

1274

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zafetle alkal, izafete dir. Ona balamak suretiyle. Alkal gstererek.

zafiyye zafiyyet zh zah zaha zahat zht zahe zhen zahen zaka zale

Mnasebet. Bal olu. Alkallk. Alka mahiyeti. Ballk. aklama. Aklamak. Bir eyi anlalr hlde sylemek veya yazmak. Bir eyin evresini dolama. (zah. C.) zahlar, aklamalar. aklamalar. Bir eyi ayrma. * Kurtulma. * Yok etme. aklama ile. Aklayarak, izah ederek. (Zevk. den) Tattrma veya tattrlma. Lezzet ve zevk hissettirme. Halsiz brakma. * Uzun etekli elbise. * Kadn yaman ama. * Sarn ucunu uzatma.

zale-i yu' zam zm 'zam za-ma

Ortakl giderme. (Azim. C.) Bykler. Byk kimseler. * (Azm. C.) Kemikler. bytme. Gndermek. Yollamak. "Gr: Zaman zarf olan ""iz""ya msavidir. Mzari fiilinden evvel gelirse onu cezm eder."

zam- remime z'an

rm kemikler. Basiret. Anlay. * Teslim olup itaat etmek. * Akl. Zek. nan. drak. Bilmek. (Bak: Dima)

zan

Bildirmek. * Ezan okumak.

1275

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk z'an-rba

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Anlay artan. Akl oynatan. ok hayret ve taaccb veren. Akl alan.

z'an-rba-i kinat zar

Kinatn akl alan vechesi, herkese hayret ve aknlk veren yz. Petemal. Futa. Gsten aa rtlen elbiseler. * smet, iffet. * Zevce.

zare zz 'zaz 'zazen zbad zbar zbe zca' zdicar zdiham zdira' zdirad zdiram

Bir kimseyi kukulandrp vesveseye drme. arlama. Hrmet etmek. Arlamak. kram etmek. Aziz klmak. Galip gelmek. kram ederek, arlayarak. Kpklenme. * (Aa) iek ama. Yazma. Yazma ile bildirme. Kuytu. Lo. Pis ve nemli yer. Defetme, kovma. Nasihat dinleyip kabul etme. Sylenen sz dinleyip tutma. Kalabalk bir yerde halkn ok birikmesinden meydana gelen sknt. Ekin ekme, zirat yapma. Yutma. Lokmay iri iri yutma.ZDVAC : ift olmak, birbirine e olmak. Meru nikhla evlenmek.

zdiyad zdiyal zdiyan zdiyar zem zen zfaf

Ziyadelemek. oalmak. Artmak. Kaybetme, yok etme. Sslenme, bezenme. Ziyret etme, gidip grme. Byklk. Gr: O halde, o takdirde, yleyse. (Bak: Huruf-u nasibe) Gelin gnderme.

1276

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zhab zhac zhaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gnderme. * Giydirme veya giydirilme. * Altun kaplama. Oturma, ikamet etme. Yalan syleme. * Hyanet etme, verdii szn tutmama. * Hayrette brakma, artma.

zhak zhal zhar zhar- belgat zhar- hak zhar- tecelld zhar- teessr zin zinname

Yok etme, mahvetme. * ldrme. * Oku, niandan ayrma. Hatrdan karma, unutma. Toplayp biriktirme. Belgat gsterme. Hakk izhar etmek. Hakk aklama. nad edip kafa tutma, yalandan cesaretlilik gsterme. Teessr gsterme. (Bak: zn) f. Eskiden bir nikhn kylabilmesi iin kad tarafndan verilen izin kd.

zk zkm zkr zlaf zlak zlal zlam zmam zmar zmihlal zmihrar zmil

Aa dal. * Hurma salkm. Zkm hastalna yani nezleye uratma. Hatra getirmek, andrmak, hatrlatmak. Yakn etmek. Toplamak, cem' etmek. (Bak: Zelka) (Zll. den) Alaltmak. Haysiyetsiz ve hakir etmek. Karanlk olmak. Zulme giriftar olmak. Zulme tutulmak. Bir kimseden sz alma. * Bir insan ktlenecek bir halde bulma. (Bak: Izmar) Bozulup gitmek. Perian olmak. Yok olmak. Grnmez hale gelmek. Surat asma. * (Yldz) parldama. * K mevsiminin iddetli olmas. Keskin demir. * eki. * Deri kesmekte kullanlan bak.

1277

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(zin) Yasa kaldrmak. Bir eye ruhsat vermek. Yol vermek. Hizmetten karmak.

znab zn-i mm

Gnah ileme. Gnahkr olma. * Kuyruk takma. Herkese msaadeli olan. * Ist: Cum'a namaz klnan cami kapsnn kaytsz artsz her mslmana ak olmas.

znillh zra' zyan zz erefle zz zzet

Allah'n (C.C.) msaadesi, izni. Arnlama, lme. Sslenme, donatlma. Gle gle, uurlar olsun. Kymet. Deer. Gl olu. Alikadir olmak. Kavi. erif. Azim. Bir kimse zelil iken kavi ve kudret sahibi olmak. Ziydelik ve stnlk. * Deer, kymet. Kuvvet. Muhterem ve mu'teber olmak. * Bulunmaz derecede az olan ey.

zzet-i islmiye

slmi izzet. Mslman olann her hususta daha erefli, daha alkan, daha izzetli olmas hleti. Dier dinlerdekilerden ve dinsizlerden izzetli ve erefli olmalar hleti.

zzet-i nefis

Zillete dmiyerek eref ve haysiyeti muhafazaya almak. Vakar.(Gybet, ehl-i advet ve hased ve inadn en ok istimal ettikleri alak bir silhtr. zzet-i nefis shibi, bu pis silha tenezzl edip istimal etmez. M.)

zzetl

eref ve itibar sahibi. * Eskiden belirli bir mevki ve rtbe sahiblerine verilen nvan.

zz zz-d-devle

Tahammll, sabrl kimse. Tar: Mslman hkmdarlar tarafndan sk sk kullanlan ve devlete deer veren, devletin deeri mnsna gelen bir nvan.

1278

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zz-d-din

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Dilimizde ""zzettin"" eklinde isim olarak kullanlan bu kelime; ""Dinin kymeti, ulviyet ve kudreti"" anlamna gelir."

hb Hb- adem Hb- cvid Hb- gaflet Hb- giran Hb- hargu Hb- nuin Hb- rahat hct Hcc Hcce

uyku. lm uykusu. Ebed uyku, lm. Gaflet uykusu. Ar uyku. Tavan uykusu. pheli ve hafif uyku. * Yalan, hile. Tatl uyku. stirahat iin uyku. ihtiyalar. (C.: Hccac) Hacca gitmi kimse. Hac. (C.: Havcc) Hacca giden, usulne uygun olarak Kbe'yi ziyaret ederek hac vazifesini yerine getiren kadn veya kz. * (C.: Hcc) Bir cins diken.

Hcc-l haremeyn

Usulne uygun surette, Mekke-i Mkerreme'yi ve Medine-i Mnevvere'yi ziyaret eden.

Hce hce Hcegn

f. Hoca, efendi, shib, muallim, ile reisi. hoca. (Hce. C.) f. Hocalar. * Eskiden yzba rtbesi karlnda sivil rtbe. * Bb- li kalemleri efendilerinden hususi bir rtbe tayan adam.

hcegn

Naklerin bir nvan.

Hcegn- divan- hmayun Eskiden devlet dairelerindeki yaz ilerinin banda ve bir takm mhim memuriyetlerde bulunanlar hakknda kullanlan bir tbirdi.

1279

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kinci Mahmud zamannda yenilikler yaplp memuriyete mahsus rtbeler ihdas olunurken hcegnlk da rtbe saylm ve bunlara ait nianla, resmi gnlerde giyecekleri elbise de tyin olunmutu. Bu suretle hcegn- divn- hmyun tbiri de tarihe karmt. (O.T.D.S.) Hce-i lem (Hce-i Kinat) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir nvan. Hce-i evvel Milletin ilmen ve fikren terakki etmesi iin, eitli bilgileri, halkn rahatlkla anlayabilecei bir lisan ile yayan kimse. Hce-sera Hcet hcet Hceta Hcetmend Hcet-mendne Hcet-mend Hcetreva Hcib f. Haremaas, hadmaas. (C.: Hct) htiya, lzum, muhtalk. ihtiya, lzum. f. Eskiden bir efendinin mteaddit klelerinden her biri. f. htiya sahibi, muhta. f. Muhtacasna, ihtiyal olarak. f. Muhtalk, ihtiyal olma. htiyac gideren, ihtiya olan bir eyi te'min eden. Perde. * Perdeci. Kapc. * Eskiden Osmanl mparatorluu zamannda Devlet Reisinin en yakn me'muru. Vezirler veya mirler. * Ka. Hcibeyn Hcib-i bri Hcib-i yemin Hcib-i yesar Ha h ki ka. Cebrail (A.S.) Sa ka. Sol ka. (Ermeniceden) Put. Ha. stavroz. Hristiyanlarn sembol olan ekil.

1280

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hao hd Hd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ermeni isimlerinden biri. hidayete ermi, mrit. Hidayete ermi. Mrid. Rehber, delil. Hidayet yolunu gsteren. Hidayete, dorulua eritiren. nde giden.

Hdife Hdil

Halktan bir ksm. (Hadl. den) Aaya sarktlm. * Gzlerinde ve aznda ban olan deve yavrusu.

hdim Hdim Hdim-l fukara

hizmet eden. Ykc olan, ykan, tahrib eden. Fakirlere hizmet eden. "Hilfeti haiz olmalar hasebiyle Osmanl Padiahlarna

Hdim-l haremeyn-i erifeyn

verilen nvandr. Haremeyn; Mekke ile Medine'ye denilir. slm leminin bu iki ehre hrmet-i mahsusalar sebebiyle ve daha fazla tzim kasdiyle erif sfatn da ilve ederek ""Haremeyn-i erifeyn"" denilmitir. Haremeyn'in Hdimi mnasna gelen bu tbir ise ilk evvel Yavuz Sultan Selim hakknda kullanlm, daha sonra btn padiahlar hakknda istimal olunmutur. Yavuz Sultan Selim Han Halep'i fethettii haftann ilk cum'a namazn Melik Zhir camiinde eda ederken, hatib hutbede ""Malik-l Haremeyn-i erifeyn"" eklinde adn anar anmaz, Yavuz Selim derhal yerinden kalkarak: ""Haremeyn'in maliki olmak ne haddimdir. Ben Haremeyn'in hizmetkr olmakla iftihar ederim."" demek suretiyle tevazu gstermi ve bu tabir ondan sonra, hutbelerde o suretle sylenmitir." Hdim-l lezzat hdimllezzt hdis Lezzetleri mahveden, ykan. (lm) lezzetleri bozan. sonradan var olan.

1281

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hdis Hdisat hdist Hdise hdise Hdis-s sinn Hdie Hdiye Hdiy-t tarik Hfe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni. Sonradan olan ey. Deien. Hudus eden. (Hdise. C.) Yeni olan eyler. Hdiseler. olaylar. (C.: Hdisat, Havadis) Vka, olay. Yeni bir ey, ilk defa olan. Haber. olay. Ya taze. Gen delikanl. Derisi paraland halde kan kmayan yara. Denek, as, sopa. * Su iinden sivrilerek ykselen kaya. Hidayet yoluna sevkeden, mrid. Doru yolda giden. (C.: Hft) Shil, ky, deniz kenar. * ki veya daha fazla sathn, bir a tekil ederek birlemesinden meydana gelen uzunlamasna keskinlik.

Hfe-i nehr Hfe-i tark Hfz hfz hfza Hfza Hfza-pir Hfz- hakik Hfz- ktb Hfz- iraz Hfil Hfir

Nehir kenar. Yol kenar. Alaltc. * nsana haddini bildiren. * Rahatta olan. Kurn ezberlemi kimse. ezberleme yetenei. Muhafaza eden. Ezberleme kuvvesi. Kuvve-i hfza. f. Hafzay ssleyen. * Uur saylarak ezberlenen ey. Hakiki ve tam muhafaza eden. (Allah) Kitablar hfzeden, saklayan. Ktphane me'muru, ktphaneci. (Bak: Sa'd- iraz) Dolu, mmteli. Kazan, kazc, hafriyat yapan. Yerde ukur aan.(Essen kazc mnasna sfat olmakla beraber, atn trnana isim olmutur. Ve o

1282

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mnasebetle trnann kazd ukura, yani izine ve o suretle alan ra dahi merdiyye mnasna rdiye tlak olunur. E.T.) Hfir-i bi'r Hfir-i kabr hhem Hhi hhi Hhiger (hhiker) hhiger Kuyu kazan. Mezar kazan, mezarc. isterim. f. Fazla arzu, isteyi. fazla arzu. f. Arzulayan. steyen. stekli. arzulayan. f. Hhigerler, istekliler, tlibler.

Hhigeran (hhikern) Hhi-i vicdan hib hif hil hin hinne hiz hize Hk ile yeksan hk Hk Hk-i mezar Hk-i pk Hk-i vatan hk

Vicdan isteyi ve arzu. nasipsiz, mitsiz, utanan. korkan, korkak. perde. emanete hyanet eden. haince. sahip, iine alan. sahip olan. Yerle bir. toprak. Vasat. Vasat. Orta. Mezar topra. Temiz toprak. Vatan topra. toprakla ilgili.

1283

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hkim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Galib. Hakl ve haksz ayrp hak ve adalet zere hkmeden. Bakasn mdahale ettirmeden idare eden, Allah (C.C.) * Memleketi idare eden. * Mahkeme reisi. (Hkim-i Hakik, Hkim-i Ezel, Hkimi Mutlak, Hkim-i Zlcell, Hkim-i Lemyezel... gibi isimlerle, Cenab- Hakk'a it olan Hkim sfat Kur'n- Kerim'de 86 def'a zikredilir.)

hkimne Hkimane Hkime hkimiyet Hkimiyyet

hkmedercesine. Hkmederek, hkim olarak. Hkime yakr tarzda. Kadn hkim. hkimlik. "Hkim olu. Hkmedi. mirlik. stnlk. Mdahale ve rakibi kabul etmemek hali.(... Evet, bu kinata geni bir dikkat ile bakan; kinat gayet hametli ve gayet faaliyetli bir memleket, belki idresi gayet hikmetli ve hkimiyyeti gayet kuvvetli bir ehir hkmnde grr, her eyi ve her nev'i birer vazife ile musahharne megul bulur. yetinin askerlik mnasn ihsas eden temsiline gre; zerrat ordusundan ve nebatat frkalarndan ve hayvanat taburlarndan, ta yldzlar ordusuna kadar olan cnud-u Rabbaniyeden, o kk me'murlarda ve bu pek byk askerlerde, hkimne tekvin emirlerin, mirne hkmlerin, hne kanunlarn cereyanlar, bedahetle bir hkimiyyet-i mutlakann ve bir miriyyet-i klliyenin vcuduna dellet ederler. .)"

Hkim- er'

Kadlar (hkimler) iin kullanlan bir tbirdir. Kadlar davalar er' hkmler dairesinde hall faslettikleri iin bu tbir meydana gelmitir. eriat hkimi demektir.

hkk Hkka suresi

kazma, oyma. Kur'an- Kerim'in 69. suresi olup Mekkdir.

1284

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hkka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kyamet gn. * fet. Devaml musibet. (Herkesin ve her kavmin amellerini isbat ve izhar eylediinden kyamet gnne bu isim verilmitir) (L.R.)

Hk-niin Hk-niin

f. Dilenci, sil, fakir. f. Dilencilik, yoksulluk, fakirlik, seflet.HK-PA(Y) f. Ayan tozu, ayan topra. Ayan bat toprak.

Hk-rah Hk-rub Hk-sar Hksar Hl hl Hl hl hlt hle hledr hlen hlet Hlet

f. Yol topra. f. Sprge. f. Toz toprak iinde kalm. Perian hlli. Perianlk, dknlk, rezillik. Day. * Vcudda hususan yzde grnen siyah benek, ben. durum, grn, nitelik, imdi, tkat. (Hlen) imdi. Henz. imdiye kadar. Eln. imdi, henz. hller. ay evresinde grlen parlak daire, ayla. hleli. durumca, imdi de. hl, durum. Suret. Hl. Keyfiyet. Cehennem gibi ok azab verici hal.

Hlet-i cehennem-nmun Hlet-i gay Hlet-i nez' Hlet-i ruhiye

Kendini bilmeyecek derecede baygnlk. lm hleti. Can verme zaman. Sekerat vakti. nsann ruh hleti, manevi ve i durumu.

1285

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hlet-i uhud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

uhud hali, mnen veya misalen seyretme hleti.(...Fakat ihatasz olan hlet-i uhudda ve r'ya gibi r'yetlerini tbirde verdikleri hkmlerinde haklar olmad iin ksmen yanltr. M.)

hletinezi Hlk Hlkyet Hl-i hzr Hl-i ihtizar Hl-i intizar Hl-i sahv

can ekime. yaratc. yaratclk. imdiki zaman, bu anki durum. Can ekime, lm n. Bekleme hli. Arzi veya dimi sebeplerle, uurunu kaybetmi bir kimsenin, muvakkaten uurunun yerine gelmesi hli.

Hl-i siyah hl hlid hlif hlihzr hlik Hlis

Siyah ben. bo, tenha. sonsuz. yeminli, szleen. imdiki durum. helk olan, yklan, bozulan, silinen. Hilesiz. Katksz. Saf. Duru. Saffetli. * Pek beyaz. * Evvelce kark iken kusuru zil olan. * Her ameli, yalnz Allah rzas iin ileyen. (Bak: hls) (Mennesi: Hlise'dir)

hlis Hlisane

saf, duru, katksz. f. Hlise yakr bir surette. Hlis kimselere mahsus bir niyet ve fiil ile.

hlisne hlisen Hlisen

halise. halis olarak. Halis ve katksz olduu halde. Hilesizce, doru olarak.

1286

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hliset hlisiyet Hlisiyyet Hlis-d dem hliyet Hmn Hme v emir Hme hme Hmegzar Hme-i edeb Hme-i ekv Hme-i zerrin Hme-rn Hmz Hmzat Hmzat- ahmiye Hmz- fahim Hmz- hall Hmz- karbon hmzkarbon Hmziyyet hm Hmid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: barenin dzgn ve akc olmas. halislik, saflk, duruluk. Doruluk, hlislik, hilesizlik. Ar kan, safkan. hl olu. Firavunun veziri. Kalem ve kl. f. Yontulmu kalem. kalem. f. Kalemle yazlm. Edebiyat kalemi. ikyet kalemi. ikyet yazan kalem. Altn kalem, altndan yaplm kalem. f. Kalem yrten, yazan. Sirke gibi eki olan. Ekilii fazla olan, asit. (Hmz. C.) Asitler. Sirke gibi eki olan eyler. Ya asitleri. Kim: Karbonik asit. Kim: Sirke asidi. Kim: Karbonik asit. karbondioksit. Ekilik, kekrelik. himaye edici, koruyucu. Cenab- Hakk'a hamd sena eden. Allah'a kreden. * Hz. Peygamber'in (A.S.M.) isimlerindendir.

hmd

hamdeden.

1287

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hmide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun mddet gemesi sebebi ile rengine tegayyr ve siyahlk gelip eskimi olan. * Nebatsz kuru yer. * Yanm kl olmu.

Hmidn Hmidn hmie Hmil

(Hmid. C.) Hamdedenler, hmidler. (Hmid. C.) Hamdedenler, hmidler. amurlu, dumanl. (Hmile) Ykl yklenmi. * Gebe. * Tayan, gtren. * Hiz. * Mlik, sahib. * Uhdesinde bir polie bulunan.

hmil hmile Hmil-i vahy Hmisen hmisen Hmme hn Hne Hne-i zer hne hnedn Hnende hnende Hnende-gn Hnende-g Hnmn Hnmn-sz Hr Hr- firkat

yklenen. ykl, gebe. Vahyi Peygamberimize (A.S.M.) getiren Cebrail (A.S.) Beinci olarak, beinci olmak zere. beinci olarak. (C.: Hevmm) Haert- muzrra, zararl bcekler. * Binek hayvan. hkmdar. f. Kk tepsi, ufak sini. Kk altn tepsi. * Mc: Gne. ev. asil ve kkl aile. f. Okuyan, ark syleyen. arkc. f. (Hnende. C.) Hnendeler, ark syleyenler, arkclar. f. arkclk, hnendelik. f. Ev-bark, ocak. f. Ocak yakc, ev-bark yakan. f. Diken. Ayrlk acs.

1288

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hrk Hrk- de Hric hric Hric-i vatan Hrika hrika Hrika-i sevd hrikanm Hrika-pie hrikape Hrikat yakc, yakan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

deti yrtan, detin darsnda, hrikulde. Bir eyin veya mahallin veya memleketin dnda kalan. * Ecnebi. d, dar, dardan. Vatann harici. Ate, nr, od. normalin stnde olup hayret uyandran ey. Ak atei. harika gsteren. f. Hrikal. Hrika iler yapan. harika eserler yapan. (Hrika. C.) alacak eyler, hrikalar. nsanda hayret uyandran eyler.

Hrikav Hrikulde

Harika cinsinden, harika gibi. Fevkalde, detin hricinde bulunan ey, eser. Grlmedik derecede. Son derece kymet ve ehemmiyeti hiz olan ey.

hrikulde Hrim hris Hris Hris-i gayur Hris-i vatan hrre Hrn Hrt hs

olaanst. Fakir. ekici. Muhafz. Beki. * Gzc. Himaye eden. Bekleyen. alkan ve gayretli ifti. Vatann koruyucusu, vatann bekisi. ok scak. Musa aleyhisselmn kardei olan peygamber. sihir belleten iki melekten birinin ismi. zel.

1289

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hasd hasil Hasis hasis Hasis-i insniyye hasrt hasret hasset Hast Hast- bevliyye Hast- mesane Hasb Hasd Hasf Hask hsl Hsl Hslat hslt Hslat- sfiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hasat, rn kaldrma. hasletler, huylar, nitelikler. Bir eye, birine has olan keyfiyetler. hasseler, nitelikler. nsanlk hassalar. zararlar. zarar, ziyan. yoksulluk, dknlk. Kk ta paras. akl. * Tb: Sidik yolunda ta peyda olmak. Tb: Sidik yollarnda ve bbreklerde meydana gelen ta. Tb: Sidik kesesinde meydana gelen ta. Tipi. Ortal toza topraa boan iddetli rzgr. Ekin bien. Zayf. Sng demiri. ortaya kan, rn. Peyda olan. Husule gelen. kan, meydana gelen. Gelirler. Kazanlar. Elde edilenler. Kr. Mahsul. rad. rn, gelir. Sfi kazan. Net kr. Btn masraflar ktktan sonra kazan olarak geri kalan hslat.

Hslat- seneviyye Hsl- bilmasdar

Senelik kazanlar, yllk gelirler. "Hakiki messirden hsl olan fiildir. Kendi sebeb ve artlarndan meydana gelen ey. Mesel: Bir eye vurmak, masdardr; o vurmaktan hsl olan ses kmak, hsl- bilmasdr'dr. Tfek atarak bir adam

1290

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ldrmekte tfek atmak fiili, masdar: adamn lmesi ve tfein sesi kmas da hsl- bilmasdar'dr." Hsl- cem' Mat: Toplam. Bir ka saynn birlikte toplanmasndan meydana gelen yekn. Hsl- darb Mat: arpm. arpmak iinin neticesi. 5 says 2 saysyla arplrsa, kan 10 says, hsl- darbdr. Hsl kelm hslbilmasdar Hasm hasm Hasn(e) Hasr Hasralt etmek (Hsl- kelm) Szn ksacas, szn ksas. masdarla oluan fiilin uygulanmasndan kan sonu. (Bak: Hasm) dman, muhalif. (C.: Hsnt) ffetli, namuslu ve erefli kadn. (Hasr. dan) Muhsara eden, etrafn eviren, hasreden. Ist: Unutmak, saklamak, gizlemek, tervi etmemek manasnda kulanlan bir tbirdir. Hasr, eskiden hal ve kilim yerinde kullanld ve onun altnda kalan eyler unutulup gittii iin bu tbir meydana gelmitir. Has Hasb Hasd Hsid hsid Hsidane Hsif Hasf Hasfane Hasfe (Has'. den) Herkes tarafndan kovulan. Srlp tardedilen. Cmert kimse. Hayr sahibi ve eli ak adam. * Bolluk yer, ucuzluk. (C.: Hasyd) Tarlada kalan ekin. Hased eden, kskanan. haset eden, kskanan. f. Kskanarak, kskanlkla. Hased edercesine. (Husuf. dan) Sararm. Rengi, parlakl kalmam. Husufa uram. Akl banda, kmil ve olgun adam. Akl banda ve olgun olan bir adama yakacak suretde. Gizlenen kin, hased ve dmanlk.

1291

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hasl Hasl(e) Hasle Hasm Hsim hasn Hasn Hsir Hasr Ot. Sr buzas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yei arasnda olan et. Hasm olan, husumet eden, dmanlk eden. Kat'eden, hasmeden, kesip atan. salam. Salam. Metin. Mustahkem. * Salam muhafaza eden. Hasarete urayan. Zarara, ziyana urayan. Hsranda olan. Saptan, dallete giden. Azgn. * Eli bo. Mdafaasz. aresiz.

hasr Hsiren Hsirn Hsirun hass hsiyet Hss mm Hss

zarara urayan. Ziyana urayarak, zarar grd halde. (Hsir. C.) Zarar grm olanlar, ziyana uram kimseler. Zarar ve ziyana urayanlar. Eli bo kalanlar. basit, ufak, kt. zellik, zel fayda. Herkes, btn herkes. (C.: Havass) Hususi. Hlis. Kymetli ve ileri gelen mhim yaknlarn topluluu. * Bir eyde bulunup bakasnda bulunmayan. Umumi olmayp mahsus olan. * Tam ayar olan, yabanc maddelerle kark olmayan ve iinde bozuk bulunmayan. Tek, mnferid. * Saf. * Tar: Osmanl mparatorluunun ilk zamanlarnda, devletin byklerine ayrlan yllk geliri yzbin akadan fazla olan arazi.

hss hssaten Hsse

zel. zellikle. Duygu uzvu. Bir eye mahsus kuvvet. Hl. (Bak: Kuvve)

1292

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsse-i lems Hsse-i r'yet Hsse-i sem' Hsse-i emm Hss-l hss Hst-gr Hst-gr Hasud hasd Hasudane hasdne Hasud Hasun Hasur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elle dokunma kuvveti. Dokunma duyusu. Grme kuvveti. itme kuvveti, duyma duygusu. Koklama duygusu. En gzel, en has. f. steyen, talep eden, isteyici. f. Tliplik, isteyicilik. ok hased eden. kskanan. f. Kskanlkla, hasetilikle, hasud olan kimseye benzer surette. kskanrcasna. Kskanlk, ekememezlik, hasetilik. Sere gibi kk ve alaca renkli bir ku. Mnevi mcahededen dolay kadnlara yaklamaya rabet etmeyen. * Sr saklayan. Keder ve zntden gnl daralan, tasadan ii sklan. * ok bahil kimse. (Halkla yer ve ier, birey vermez) * Olu ve kz olmayan. * Avrete cim edemeyen. * hlili dar olan deve.

Hasus Hasv Hasva' Hasve Ha Ha' h H Haafet

Kat, edid, iddetli. Men etmek, engel olmak. Toprak paras. (C.: Husvt) Yudum yudum, azar azar ime. f. Sprnt, krnt, dknt. * Kzgnlk, hiddet. (C.: Eh) Nefes tutukluu. * Nefesin tutulmas. * Nhiye. * Kalb. asla. Asl. Kat'iyyen. yle deil. Allah korusun...(mnasna sylenir.) Kin ve dmanlk, haset ve adavet.

1293

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haahi Ha-i batn Haai Haak Haan Haar Haas Hab Haba' Haeb Haebe Haebiyet Haeb-pare Haed Haef

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hah. C.) Hahalar. Barsaklar. (Hai. C.) Kuru otlar. f. Sprnt, p. Yonga. Kokmu tuluk. Yaramaz, rahat durmaz, hrn. Arz haereleri. Hayrszlk. * Hainlik. Kuru, ybis. Kereste imlinde kullanlan kaln ve kuru aa. (C.: Haebt) Odun, aa. Yonga. Odunluk, odun nitelii. f. Tahta paras. Yonga. nsan topluluu, cemaat. Hurmann yaramaz. * Eski elbise diken. * Devenin stnn ok olmas.

Haefe

(C.: Haef-Haeft) Snnet mevziine varana kadar olan zeker ba. * Yalanm kuru kadn. * Kuru hamur. * Yumuak ta.

Hael

Bayalama, rezil olma. Bayalk, rezillik, dilik. * Her nesnenin kts.

Haem

Burun iinde olan bir illettir ve kokuyu deitirir. * Genzin tkanp burnun koku almamas.* Etin kokmas.

Haeme Haem-niin Haene

(C.: Haem) Kol. Kolluku. Hizmetkr. f. Gebe. (Hain. C.) Sert, kat ve kalb krc olanlar.

1294

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haerat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Haere. C.) Kk zararl bcek, akrep ve ylan gibi hayvanlar. * Mc: Zararl ve kymetsiz kimseler.

haert haere Haere Haha

bcekler. bcek. Yabani ar, bcek, akrep ve ylan gibi zararl mahluk. "Kapsllerinden uyuturucu bir madde olan afyon; tohumlarndan da ya karlan bir bitki. * Hazrlkl. * Silhl ve zrhl topluluk."

haha Hahaa Har Hai'

bir bitki tr. Silah sesi, yksek ses. * Silh. * Kuru ot. * Yeni kaftan. Toplayan, cem'eden, hareden. Huu iinde olan, alak gnlllk eden. * Kusurlarn dnerek, rpererek Cenb- Hakka niyz edip yalvaran.

h Hai Hian Hiane Haib Haibe Haif Haife Hain Haim Haime Haim

hulu. Kuru, ybis. Tevazu ve mahviyetle. Alakgnlllk gstererek. f. Hi' olarak. Youn, kaln. * Tam dzelmemi olan kl. * Ssl, zinetli. Tabiat, miza, huy. Keskin kl. * Damdan aa aslm olan karpuz. Advet, dmanlk, kin. Huu' iinde olanlar. Hametli, gsterili, muhteem. Kemii krlm olan ba yar. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) kabilesinden, O'nun sllesinden gelen. * Bir tarikat ubesinde olan.

Him

Peygamberimizin sllesinden.

1295

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hain han Hir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Krc, kalb krc. Sert, kat. krc, kat. Hareden, toplayan. Cem'eden. * Hz. Peygamber'in (A.S.M.) bir ismi. Hair meydannda btn insanlar mbarek izlerinde har olup toplanacaklarndan Delil-i Hayrat'ta bu isimle mezkurdur. (Bak: Har)

hair hir Hai Haie Haiv Haiye

lmden sonra dirilip toplanma. toplayan, hareden. "Esrar ad verilen ""Hint keneviri""nin yapra. * Kuru ot." Ot. (Bak: Hav) Sahife kenarna veya altna yazlan izah. Bir kitabn izah ve erhini yapan yaz. Kenar, pervaz.

hiye Haiyy Haiyye Hal Ham Hamet

sayfann altndaki aklama yazs. Kuru, ybis. (C.: Hay) i dolmu dek. * Nihal ad verilen sofra alt. Hereyin disi, bayas. ncitmek. * Gadaplandrmak, hiddetlendirmek. "(Hmet) Kendisine tabi olanlardan dolay, ""haem"" den olan, byklk ve heybet. Tantana-i azamet. Hrmetten gelen ekinme. * Hiddet, kzgnlk. * Alak gnlllk."

hamet hametkrne Hametli

byklk, ihtiam, grkem. hametlice. (Hametl) Tar: Hamet shibi mnsna gelir ve ecnebi hkmdarlarna verilen bir nvandr.

1296

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hametmeab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hametli, hamet sahibi mnlarna gelir ve eskiden padiahlara kar hrmet bildirmek iin kullanlrd.

hametnm Hana' Har suresi

hamet gsteren. Saliha kadn. Kur'an- Kerim'in 59. suresi olup Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur.

Har u ner Har

Toplanp dalmak, yaylmak. "(Hair) Toplanmak, bir yere birikmek. * Toplama, cem'etmek. * Kyametten sonra btn insanlarn bir yere toplanmalar. Allahn, lleri diriltip mahere karmas. Kyamet. * Bir tohumun iinden byk aalar kt gibi, her bir insann acb-z zeneb denilen bir nevi ekirdeinden diriltilerek btn insanlarn Hair Meydannda toplanmalar. (Bak: Acb-z Zeneb)(Surenin banda, kffar, Hari inkr ettiklerinden Kur'n onlar Harin kabulne mecbur etmek iin ylece bast- mukaddemt eder; der: ""Ay, stnzdeki semya bakmyor musunuz ki: Biz ne keyfiyyette, ne kadar muntazam, muhteem bir surette bina etmiiz. Hem grmyor musunuz ki; nasl yldzlarla, Ay ve Gne ile tezyin etmiiz, hi bir kusur ve noksaniyet brakmamz. Hem grmyor musunuz ki; zemini size ne keyfiyyette sermiiz, ne kadar hikmetle tefri etmiiz. O yerde dalar tesbit etmiiz, denizin istilsndan muhafaza etmiiz. Hem grmyor musunuz o yerde ne kadar gzel, reng-renk her bir cinsten ift hadrevt, nebtt halkettik. Yerin her tarafn o gzellerle gzelletirdik. Hem grmyor musunuz, ne keyfiyyette sema cnibinden bereketli bir suyu gnderiyoruz. O su ile ba ve bostanlar, hububat, yksek leziz meyveli hurma gibi aalar halkedip ibdma

1297

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rzk onunla gnderiyorum, yetitiriyorum. Hem grmyor musunuz, o su ile, lm memleketi ihya ediyorum. Binler dnyev hairleri icad ediyorum. Nasl bu nebtat, kudretimle bu lm memleketten karyorum; sizin hairdeki hurucunuz da byledir. Kyamette arz lp, siz sa olarak kacaksnz."" te u yetin isbat- hairde gsterdii cezalet-i beyaniye-ki, binden birisine ancak iaret edebildik - nerede, insanlarn bir dva iin serdettikleri kelimat nerede? S.) (Bak: Hudus)" har Harece Harem Har-i a'zam Har-i cisman lmden sonra dirilip toplanma. lm annda can ekimekte olan bir kimsenin kard hrlt. Kire ta. * Alak da. * Ar. Kyamet koptuktan sonraki en byk hair, itim. "Cisimle, cesedle dirilme. Bedenlerin ve vcudlarn hari. (Sual: Kusurlu, noksaniyetli, mtegayyir, kararsz, elemli cismaniyetin ebediyetle ve cennetle ne alkas var? Madem, ruhun li lezaizi vardr; ona kfidir. Lezaiz-i cismaniyye iin bir har- cisman neden icabediyor?Elcevab: nki: Nasl, toprak; suya, havaya, ziyaya nisbeten kesafetli, karanlkldr... fakat, masnuat- lhiyyenin btn envana mene' ve medar olduundan btn ansr- sairenin mnen fevkine kt gibi.. hem kesafetli olan nefs-i insaniyye: srr- cmiiyyet itibariyle, tezekki etmek artiyle btn letif-i insaniyyenin fevkine kt gibi.. yle de, cismaniyyet en cmi', en muhit, en zengin bir yine-i tecelliyat- Esm-i lhiyyedir. Btn hazin-i rahmetin mddeharatn tartacak ve mizana ekecek letler, cismaniyettedir. Mesel: Dildeki kuvve-i zika, rzk zevkinde env-i mat'umat adedince mizanlara mene' olmasayd; herbirini ayr ayr

1298

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hissedip tanmazd, tadp tartamazd. Hem, ekser Esm-i lhiyyenin tecelliyatn hissedip bilmek, zevkedip tanmak cihazat, yine cismaniyettedir. Hem, gayet mtenevvi ve nihayet derecede ayr ayr lezzetleri hissedecek istidatlar, yine cismaniyettedir. Madem u kainatn Snii, u kinatta btn hazin-i rahmetini tanttrmak ve btn tecelliyat- esmsn bildirmek ve btn enva- ihsnatn tattrmak istediini; kinatn gidiatndan ve insann cmiiyyetinden, Onbirinci Sz'de isbat edildii gibi kat'i anlalyor. Elbette u seyl-i kinatn bir havz- ekberi ve bu kinat tezghnn iledii mahsultn bir meher- a'zam ve u mezraa-i dnyann bir mahzen-i ebedisi olan dar- saadet, u kinata bir derece benziyecektir. Hem cisman, hem ruhan btn esasatn muhafaza edecektir. Ve O Sni-i Hakm ve o dil-i Rahim; elbette cisman letlerin vezaifine cret olarak ve hidematna mkfat olarak ve ibadat- mahsusalarna sevab olarak, onlara lyk lezaizi verecektir. Yoksa hikmet ve adalet ve rahmetine zt bir hlet olur ki, hi bir cihetle Onun cemal-i rahmetine ve kemal-i adaletine uygun deildir; kabil-i tevfik olamaz. S.)" Har-i emvt Har haruner Ha lenlerin dirilerek bir araya toplanmalar. Hare it. ldkten sonraki dirilie ve toplanmaya dair. dirilip toplanma ve yaylma. Kat'etmek, kesmek. * Toplamak, cem'etmek. * Davara ot vermek. * Ate yakmak. Haab Haak Haa Haur Aatan anlayan. * Aa satan. Bir nehir ismi. Esrar, eroin gibi uyuturucu maddeler kullanan. Esrarc, esrar ien. Her maln deerini bilip aldanmayan tcir.

1299

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hau hav Hav Hav-i kabih Hav-i melih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Abdesthane, hel, tuvalet. fazladan sz, haiv. Hurmann kts. Edb: Sze irkinlik veren kelime fazlal. Sz arasnda ikinci bir kelime veya cmle ile ikinci derecede bir mna ifade etmek.

Hav-i mfsid

Edb: barede yalnz kalabalk etmekle kalmayp mny da anlalmaz hale getiren sz.

Hav Haviyyat Hayet hayet Hayeten lillah Hayeten Hayetullah Hat hat Hata ender hata Hata savab cetveli

Mnsz szler syleyen, sama sapan konuan. * Have benziyen. Sz arasnda, lzumsuz, fazladan olan szler. Korku ve dehet. sevgiyle kark korku. Allah iin korku. rkerek, korku ile. Allah korkusu. f. aylak kuu. yaz, izgi, snr. Kusur iinde kusur. Hat iinde hata. "Baslm bir kitabn mrettib yanllarn gstermek iin sonuna ilve edilen cetvel. (Hat: Yanl; savab: Doru demektir.)"

Hata' hat Hata Hatab

Saak bkmek. yanl, yanllk. Yanllk. Yanlma. * Su. Gnah. "(Hatb) Odun. * Kinaye olarak ""Dedikodu, nemime"" ye de odun denilir."

hatab

odun.

1300

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hatabah Hataen hatender Hatai

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kabahatleri affeden, kusurlar balayan. Hat olarak, yanllkla. hata iinde. Tezhib stlahlarndandr. Resim gibi tabiat taklid ederek yaplmayp, san'atkrlar arasnda kabul edilen eitli gl ekli gibi irili ufakl yaplan ekiller. * Trkistan'da Hatay ehrinde imal edilen bir cins dayankl kt.

Hatair Hataiyyat Hatakr hatkr hatkrne Hatal Hata-pu Hatar

(Hatire. C.) Mhim iler, ehemmiyetli ve nemli ameller. Yanllklar, yanllar. f. Yanllk yapan, hat eden, yanlan. hatal. hata edercesine. Bo ve yaramaz sz. f. Kabahatleri rtbas eden, sular rten, hatalar gstermeyen. Bir eyin etrafn evreleyen ember nev'inden eyler. * adrn eteklerine balanan para.

hatar Hatarat Hat'are Hatare Hatargh Hatari Hatarkr Hatarnk Hatat Hatatif

tehlike, uurum. Tehlikeler. Akla gelen fikirler. Bir hl zerine karar etmeyip devaml deimek. Hrmetli ve izzetli olmak. f. Tehlikeli yer, tehlikeli saha, tehlike yeri. Deprenmek. f. Hatarl, korkulu. f. Korkun, korkulu, tehlikeli. Barma, arma, feryd etme. (Huttf. C.) Krlanglar.

1301

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hatavat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hatvt - Hatuvt - Hutuvt olarak da yazlr) (Hatve. C.) Admlar, hatveler. (Bak: Hutuvt)

Hataya haty Hata-y adl Hatayi Hatb Hatba' Hatd Hateb Hatel Hatem hatem Htem

(Hat. C.) Hatlar. Yanlmalar. hatalar. f. Adalet dairesine it hata, yanllk. (Bak: Hati) Odun toplamak. Arkasnda siyah izgiler olan dii eek. (Mz: Ahtab) Durdurmak. kmet. (C.: Ahtb) Odun. * Kouculuk. Kahretmek. * Ahdini bozmak. * Aldatmak. Krlm olan ey.* Hayvann ok yaamaktan dolay zayf olmas. mhr, son. Mhr. zerinde yaz olan ve mhr yerine kullanlan yzk. * Son. En son.(...Sath- arzda alt ay zarfnda beerin harini temsil eden o saysz hair ve neirlerde grnen rububiyetin o tasarruf-u aziminde pek yksek, byk ve ince nakl bir htemi vardr. Mahlukatn icadnda grnen u intizamlar, suhuletler, sr'atler, imtiyazlar hep o htemin parltsndan meydana geliyorlar. Evet her bahar mevsiminde pek hakimane, basirane, kerimane faaliyetler balar ve hrikulde san'atlar yaplr. M.N.)

Hatemane Hatemat Hateme Htem-i mahsus

f. Htem'e yakacak ekil ve surette. Cmertesine. (Hatme. C.) Hatim etmeler. Sona erdirmeler. """Allah, sona erdirsin."" melinde bir dua." Hususi mhr. Bir kimseye it damga, mhr.

1302

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Htem-i sadaret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Padiahn sadrazamlarda bulunan mhr. Buna ""htem-i veklet"", ""htem-i erif"" veya ""mhr-i hmayun"" da denilirdi. lk zamanlar yzk eklinde idi ve parmaa taklrd. Sonralar zincire bal olarak sadrazamlar, boyunlarna asarlard. Bundan ayrlmak, vazifeden azledilmek demek olduu iin; mhr hamamda bile boyunlarnda tayan sadrazamlar vard. (O.T.D.S.)"

Hatem-i ta

(Ebu Adi bin Abdullah bin Said) Arab kabile reislerinin byklerinden ve airlerinden olup, cmertlii ile mehurdur. Ad, cmertlik ve keremde darb- mesel halini almtr. Baz iirleri toplanarak bir divan yaplm ve Londra'da bastrlmtr. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zamanna yetimi ise, de, bi'setten evvel vefat etmitir.

Hatemi hatemiyet Hatemkr

Mhr kazyan, mhr yapan. Mhrle alkal. hatemlik. "Bir sathn ""yzeyin"" zerine ss ekilleri oyarak meydana getirilen boluklar, o satha benzeyen baka bir madde veya mdenle doldurmak suretiyle yaplan tezyint."

Htem-l enbiya Htem-l htem Htemlenbiy Htem-r rsl Haten

Peygamberlerin en sonuncusu Hz. Muhammed (A.S.M.) Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Tevrat'taki ismi. nebilerin sonuncusu olan Peygamberimiz. Peygamberlerin sonuncusu, son resul, Hazret-i Muhammed (A.S.M.) (C.: Ahtn) Kadn tarafndan olan kimseler. (Baba, karde ve emmi gibi) * Araplar, damat mnasna kullanrlar.

Hatenat Hatene Hat'et

(Hatene. C.) Kaynanalar. (C.: Hatent) Kaynana. Vurmak, darb. * Drmek. * Cima etmek.

1303

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hatf Hatf Hatb gz kamatrma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kapmak. * imek gibi gz kamatrmak. * Sr'atli olmak. (Hatab. dan) Oduncu, odun toplayan. * yiyi kty ayrd edemeyen kimse.

Hatb- leyl

Geceleyin odun toplayan kimse. * Mc: Mnsz ve samasapan szler konuan adam.

htf Hatf Hatl

gz kamatran. Sratli kapp gtrc. * Gz kamatrc imek. Ta duvar takviye etmek iin her bir-iki metrede ekilen tula veya kereste tabakas.

Hatm htr Hatr htr Hatra

(C.: Havtim) Yzk. akl, zihin, hl, gnl, deer. Zihin. Fikir. Gnl. Kalb. Hal. Tedbir. Vesvese. an, aklda kalan. Hatra gelen. Hatrda kalan ey. * Bir kimseyi veya bir hdiseyi hatrlatmas iin yazlan veya saklanan veya birisine verilen ey.

Hatr-afte Hatrat

f. Gnl perian olan. "(Htra. C.) Htralar. Hatrda kalan eyler. * Edb: Bir adamn yaad zamana, bulunduu ilere, grt kimselere dair dncelerini ve duygularn hvi olmak zere yazd eser.(... Acaba Hlk- Semavat ve Arz'dan baka hangi sebeb var ki; en ince ve en gizli htrat- kalbimizi bilecek ve bizim iin istikbali, hiretin icadyla klandracak ve dnyann yzbin boucu emvacndan kurtaracak, h; Zat- Vacib-l Vcud'dan baka hibir ey, hibir cihette Onun izni ve iradesi olmadan imdat edemez ve halaskr olamaz. L.)"

htrt

hatralar.

1304

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hatrat- kalb Hatr-azar Hatr-azrde Hatr-ga Hatr- n-d Hatr- nefsan Hatr- rahman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalbe gelen hatralar ve mnlar. f. Hatr kran. f. Hatr krlm. f. Gnle ferahlk veren. aan. Tasal ve kederli gnl. Tas: Dnya ve nefis muhabbetinin cisman kuvvete galebesi. Tasavvuf ehlinin kalbinde, Allah'n cemal-i vahdetinin tecellisiyle tam bir sknet olmas. Buna muhabbetullah da denir.

Hatr- eytan

Tas: Nefsin zevklerine muhabbet yznden, ma'siyet ve gnahlara dmek.

Hatr-mande Hatr-nevaz Hatr-nian Hatr-niin Hatr-saz Hatr-iken Hatr-inas Hatr-zad Hat Hat' hati Hata hatiat Hatib

f. Gcenmi, kalbi incinmi, hatr krlm. f. Gnle okayan, hatrnaz. f. Hatrda kalan, aklda duran. f. Aklda kalan, hatrda kalan. Hatr yapan, gnl alan. f. Gnl inciten, kalb kran, hatr kran. f. Gnl alc, hatr alc. f. Akla gelen, hatra doan. Fakir kavutu. Yaramaz kimse. hata, yanl. Ok atan kimselerin, ba parmaklarna geirdikleri deri. hatalar, yanllar. Hitbeden. Sz syleyen. Cemaate, toplulua kar gzel sz syleyen kimse. * Cmi'de mslmanlara dini nasihatlar ve gzel szlerle hitbeden vazifeli zat.

1305

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hatb Hatb Hatibane konumac, hatip.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Odunu ok olan kimse. f. Hatibcesine. Gzel ve akc sz syleyenlere yakrcasna. Nutuk atarcasna.

Hatbe Hatce

Ormanlk, aalk yer. * Odunluk. (Hadce) Vakitsiz ve erken doan kz ocuu. * Fetva metinlerinde kadn temsil eden umumi isimlerden birisi. (tekiler: Hind, Ftma ve Zeyneb'dir.)

Hatce-i kbra

Peygamberimizin (A.S.M.) ilk zevcesi ve m'minlerin annesi. Yirmidrt sene btn varlyla ve mlkyle Peygamber Efendimize hizmet etmi ve Ona ilk olarak iman etmitir. (Radyallahu Anha)

Hate Hatif

Hat. Gnah. Kabahat. Su. Gayptan haber veren cinn. * Sesi iitilen ve kendisi grlmeyen, seslenici. Ses verici, arc.

htif Hatfe Hatil Hatim Hatm htime Hatime Hatime-ke Hatin hatip Hatir Hatt

sesi iitilen grnmez varlk. Unu st ile yourup piirerek yaplan yemek. Yorgun. * Devaml yaan yamur. Hitma erdiren. Bitiren. * Mhr basan. Kbe-i Muazzama'nn imal tarafndaki ta. Duvar gibi olan sur. son, son sz. Son. Nihayet. Son sz. f. Son veren, htime eken, bitiren, sona erdiren. Snnet eden. konuan, hitap eden. Muhtaral, tehlikeli, korkulacak durum. Byk ve erefli kimse. Hasis kimse.

1306

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hatita Hatk (hatkn)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir maln deerinden indirilen tenzilt, iskonto. Yrrken admlarn birbirine yakn olmas. * Ynelmek, tevecch etmek.

Hatla' hatm Hatm

Kulaklar sarkk olan kadn. (Mz: Ahtal) bitirme. Hitma erdirmek, bitirmek. Kur'an- Kerim'i veya herhangi bir eyi sonuna kadar okuyup bitirmek. * Mhrleme. Mhrlenme.

Hatme

Batan aa (btn Kur'n- Kerimi) okuyup bitirmek. * Bir arada muayyen bir eyi okuyup bitirmek.

hatme Hatme-i enfs Hatme-i hcegn

batan sona okuyup bitirme. Nefesleri tkenmek. lmek. f. Naki tarikat mensublarnn fikri ve nazar msivadan tecerrd ederek, topluca muayyen dua ve zikirlerini sonuna kadar okumalar.

Hatme-i mahsusa

Hususi hatme. Kur'andan veya hadisten alnan muayyen dualar okuyup bitirmek.

Hatn (htn) Hatn Hatne Hatr Hatra Hatre Hatrebe Hatreme Hatree Hatrib hatt

Beraberlik, misil, denk olma, eitlik. Damat. * Snnet etme. Kaynana. At etmek, hediye vermek. * Salamlatrmak. Nehirlerde ileyen vapurlarn iskandil direi. Bir kere emmek. (Hatribe) Dar gelirli olmak. * Maa sknts. * Gevezelik etmek. Stl bulama. ekirgenin bir eyi yerken kard ses. Daima beyhude ve mnasz konuan. snr, izgi, yaz, yol.

1307

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hatt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Snr. izgi. Hudud. * Yaz. El yazs. * Nme. Mektup. * Genlerde yeni kan byk veya sakal. * izgi gibi uzanan belirsiz hafif yol. * Deniz yals. * Gemilerin hareketteki istikameti. * Parman onikide biri olan bir l. * Ferman, buyruk. Padiah emri. * Geo: Sadece uzunluu olan.

hatt Hatta

bile, hem, stelik. Harf-i atftr, gaye bildirir. Ve (fazla olarak, kadar, bile, dahi, hem de...) mnalarna gelir.

hattab Hattab Hattaf Hattan Hattar Hattat hattat Hatt-aver Hatt- bl

oduncu. Oduncu. Odun satan. Krlang kuu. * Kapp karan, kapp aran. Snneti. Sng vuran. ok gzel yaz yazan san'atkr. gzel yaz yazan kimse. Sakallar yeni kmaya balayan gen. f. Tepelerin en yksek noktalarndan getii itibar edilen izgi. Zirvelerden geen hat.

Hatt- butlan Hatt- dest Hatt- fsl Hatt- hareket Hatt- hmayun Hatt- ictima-i miyh Hatt- istiv

ptal etmek gayesiyle bir kaydn veya knyenin zerine ekilen izgi. f. El yazs. Ayrc izgi, fasledici izgi. Davran. Davranma tarz. Hareket tarz. f. Padiann el yazs. Padiahn emri. Sularn topland hat. Dere, ay, nehir. f. Dnyann kuzey ve gney kutuplarna ayn uzaklkta olduu ve dnyay iki msavi paraya bld farzedilen dire izgisi. *

1308

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekvator. * Mevlevi semahnesinde, eyhin oturduu post ile meydan kaps ortasnda farzolunan izgi. Hatt- mevhum Hatt- mismar Hatt- muvsala Hayal izgi. ivi yazs. f. Erime ve vsl olma yolu. Birbirine kavuup buluma ve birleme yeri. Birbirine mnasebet kurabilme yolu. Hatt- mdfaa Hatt- mnhan Hatt- mnkesir Hatt- mstakim Hatt- nsf-n nehar Hatt- akul Savunma hatt, mdafaa hatt. f. Eri izgi. Eilen hat. Geo: Krk izgi. f. Doru izgi. * Doru yol. Doruluk zere olan ey. Meridyen. Ekvatora dik olarak getii farzedilen dairelerin her biri. ekl dorultusu. Yer ekimi istikametinde, dnyann merkezine doru. Hatt- ehriyar "Tar: Padiahn yazs mansna gelen bir kelimedir. Eskiden padiahlar ""hatt- hmayun"" ""hatt- erif"" ad verilen emirleri kendi el yazlaryla yazdklar gibi, bakalarna yazdrdklarnn bana da imzalarn koyarlard. te bu trl vesikalardaki padiahlarn el yazlarna ""hatt- ehriyar"" denilirdi." Hatt- ufk Hatt- vst f. Dz hat. Ufki hat. Geo: Kenarortay. genin kelerinin her birini kar kenarn orta noktasna birletiren doru paralar. Hatt- zerendud Hattiyye Hatt-inas Hatun Altunla yazlm celi yazlar. (C.: Hatyt) Can, kymeti yce olmak. * Kk ok. f. Yaz uzman, yazdan anlayan. (C.: Havtn) Kadn. Hanm. * Tar: Yksek ahsiyetli kadnlara veya hakan elerine verilen nvan.

1309

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Htun-u kyamet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) kz Hz. Fatma'ya mecaz yoluyla sylenen bir tabirdir.

Hatut Hatv Hatve

Tez yryl yedek at. Adm adm yrmek, adm atmak. (Hutve) Adm. Bir adm atta iki ayak arasndaki mesafe. Bir adm atmak.

hatve Hatve-endaz Hatve-endaz Hatve-i tekarrb Hatve-mar Hav

adm, blm. f. Adm atan. f. Adm atclk. Yaklama adm. f. Adm sayan. * ekinerek ve ihtiyatla yryen. uha ve buna benzer kumalarn ters yzlerinde bulunan ty. * eftli gibi baz meyvelerin zerlerinde bulunan ince ty.

Hava

(Hev) Hava. Dnyay eviren atmosfer. Cevv. Yer ile gk aras. * Hafif yel. * Bir binann zerine kat kma hakk. * Bir yerin hli ve shhat bakmndan durumu. * Mzikte ezgili ses, sad.

Hava' Havabat Havacib Havadis

Hli olmak, bo olmak. * Dmek, skt olmak. (Bak: Havbvt) Hicablar, perdeler, rtler. (Hdise. C.) Yeni hdiseler, yeni szler. * Alka ile karlanan haberler.

havdis Havafi Havafir Havagaz Hava-i nesim

hdiseler, olaylar, haber. Ku kanadnda ebhir yeleklerinden sonra olan drt ksack yelekler. (Hfir. C.) Kazanlar, yeri kazclar. * Hayvan, dbbe trnaklar. t. Is veya k temin etmek maksadyla yaklarak kullanlan bir gaz. Sabahki hava. Temiz hava.

1310

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hava

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Haviyt) Havaya it ve mteallik. Hava ile alkal. * Heves ve nefis hesabna olan, bouna veya irkin. Gnahl i. Nefsni hl ve hareketler.

hava Havaic havic Havaic-i asliye

hava ile ilgili. (Havyic) htiyalar. Hcetler. Gerekli ve lzumlu eyler. ihtiyalar. "Fk: Mesken ile, eve lzumlu eyadan ve klk, yazlk elbise ile lzumlu silhtan, letten, kitaptan ve binek (hayvan) ile hizmeti ve bir aylk - sahih grlen dier bir kavle gre; bir senelik - nafakaya mahsus erzaktan ibrettir."

Havaic-i zaruriyye Havaiyyat Havak (havka') Havakn Havale

Zaruri ihtiyalar. Giderilmesi lzumlu olan ihtiyalar. Havi eyler ve szler. Geni yer, vsi. (Hkan. C.) Hkmdarlar, hakanlar, padiahlar, babular. Bir ii veya bir eyi baka birine brakma. Ismarlama. * Grmeyi nleyen duvar gibi perde. * Tb: Kk ocuklarda veya gebe kadnlarda bazan meydana gelen, baygnlk veren bir hastalk. * Postadan gelen emanet kd.

havle Havale-i muaccele

iin grlmesini baka birine brakma. Huk: Havale konusunun, behemehal denmesi lzm geldii ekilde yaplan havale.

Havale-i mbheme

Huk: Havale konusunun, ta'cil veya te'cili beyan olunmadan yaplan havale.

Havale-i meccele

Huk: Havale edilen eyin vadesi geldiinde denmesi eklinde yaplan havale.

Havalename

f. Posta gibi vastalarla para gndermek zere yazlan havale mektubu.

1311

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Havaleten Havali havl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Havale suretiyle, havale olarak. evre, civar, etraf, yre. yre, taraf. "Tar: Sleymaniye Medresesini tekil eden medreselerden

Havamis-i sleymaniye

beinin mderrisine verilen nvan. lk zamanlarda havamis nam altnda be medrese ve be aded de mderris bulunurken daha sonralar mderrislerin saylar arttrlm ve bundan dolay ""havamis"" kelimesi de ""hamise""ye kalbolunmutur. Havamis medreseleri sonralar ""Hmise-i Sleymaniye"" ismini almtr." Havan inde eitli eylerin dvlp ufaland aa, mden veya tatan yaplm ukurca kap. * Ttn kesmekte kullanlan makine. * Bakalarna destek olacak gc bulunmad halde, yardaklk eden kimse. * Elektrik bir boalmann s deerini gsteren let. * ine ukur delikler oyulmu byk aa kt. (XlX. yy.dan nce bu deliklerin iinde, kara barutun bileimine giren maddeler tokmak vastasyla dvlerek ufalanrd.) * Ask: Namlusu apna oranla ksa olan ve arma at yapmak iin kullanlan top cinsinden bir ateli silh. Havank Havanit Havare Havark (Hnkah. C.) Tekkeler. (Hnut. C.) Dkknlar. * Meyhaneler, irethneler. f. Yiyecek, azk. (Hrika. C.) Acib ve garip olan hdise. nsanda hayret ve hayranlk uyandran eyler. * Okun nian delerek br tarafndan kp gitmesi. havrk Havark- de havr harikalar. Fevkalde olaylar, hrika hdiseler. isa aleyhisselmn yardmcs.

1312

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Havari

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yardmc. * Hz. sa'nn (A.S.) yardmc ve sahabeleri olan 12 zttan her biri.

Havaric

(Hric ve Hrice. C.) Asiler, zorbalar, isyankrlar. * Hricler. Hrite kalanlar. (Bak: Hric)

Havric Havariyyun

sapk bir anlayn sahibi olan Haricler. Hz. sa'nn (A.S.) yardmc ve sahabeleri olan 12 kiinin hepsine birden verilen isim. Bunlar: sa'nn (A.S.) Petrus adn verdii Yunus'un olu Simun, kardei Andreas, Yakub, Zebedi'nin olu Yuhanna, Filipus ve Bartholomaeus, Matta ve Tomas, Alte'nin olu Kk Yakub, Gayur Simdeu, Yakub'un olu Yahuda, hain Yahuda skariyot'tur.

Havas havas Havasb Havasn Havss u avm Havss

(C.: Ahvs) ukur ve ksk gzl olmak. sekinler. (Hsb. C.) iddetli rzgrlar, frtnalar. (Hsna. C.) Namuslu kadnlar. leri gelen kimseler ve halk. (Hss - Hssa. C.) Hslar. Hssalar. Keyfiyetler. Hususlar. * Dindarlk ve doruluu ile, ilmiyle mil olup mneviyat mertebelerinde ykselmekle makbul ve muteber olan zatlar. * Zenginler snf. * Kur'an ve manev srlara ve hususlara vkf bulunan, ilim, ibadet, tat ve takva yolunda ykselerek mmtaz olan Evliyullah. Herkesin hrmet ettii byk zevt. * Manev te'sir iin okunan dular.

Havass havss

(Hasse. C.) Hasseler. Duygular. duyular, duygular.

1313

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Havass- (hamse-i) btna

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalbe bal be duyu: Hiss-i mterek (hayl kuvveti), mdrike

(akl), vehim (vhime), hfza, mutasarrfa (meydana getirici hayal kuvveti). Havass- (hamse-i) zhire Zhir be duygu: Tatmak, grmek, iitmek, koklamak, dokunup

duymak. Havss- hmayun "Tar: Osmanl mparatorluunun ftuhat devirlerinde (ykselme devri) fethedilen araziden devlet hazinesine ayrlan ksm. Her yer zaptedildike, arazi: timar, zeamet ve has namyla snfa ayrlrd. Mesel 250 kyden mteekkil bir sancan 100-150 ky ikier er ky olarak 40-50 tmara ayrlr, harpte baar gsteren askerlere datlrd. Kalan zeamet ve has itibar edilerek bundan vezirlere, sancak beylerine, beylerbeyilere ve sir devlet byklerine hisse ifraz edildikten sonra geri kalan ksm, ""Hass- Hmyun"" namyle devlete braklrd. (O.T.D.S.)" Havss- refia Tar: Eyp Kadl eskiden atalca'ya kadar uzanr ve atalca'da kadnn bir vekili bulunurdu. kinci merutiyete kadar btn mahkeme ileri, kadnn tayin ettii bir naib tarafndan idare edilirdi. Merutiyet devrinde dier kadlara yapld gibi, Eyp Kadlna da maa baland. er' ve nizam mahkemeler birletirilince havss- refia ortadan kaldrld. Havai (Hiye. C.) Bir yaznn kenarna eklenen not veya aklamalar. Hiyeler, derkenarlar. * Maiyet adamlar. Havat havtf Havatf havtr Tavancl kanadnn fslts. * Ses, sad. gz kamatran eyler. Gz kamatrc eyler. (Bak: Htf) hatralar.

1314

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Havatr Havatr- rabbaniye Havatr- eytaniye Havatim Havatm havtim Havtim-i resmiyye Havatin Havayic Havaz Havaze Havb Havba' Havbavat Havbet Havc Havceb Havcele Havceme Havd Hav'eb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Htralar. Fikirler. Dnceler. Rabban telkinler. lh ilhamlar. eytan vesvese ve dnceler. (Htem. C.) Mhrler, htemler. (Hatime. C.) Sonlar, nihayetler. mhrler, sonlar. Resm mhrler. (Htun. C.) erefli kadnlar, htunlar. (Bak: Havic) Kalbde olan gam ve tasa. (C.: Havzt) Ziyafet. Fakir ve muhta olmak. Zt, nefs. Nefsler. Ztlar. (Havb) Alk, hcet, meskenet. * ayr, otla olmayan kr yer. (Havc') Hcet, ihtiya. (C.: Havcib) Krmz gl. Az byk, kendisi kk ie. (C.: Havcim) Krmz gl. Gzel ahlk. * Gzel ve yumuak vcutlu criye. Basra yaknnda bir mevkinin ad. * eme. * Geni dere. * Pek byk kova.

Havebe Havel Haveln Havelan-l havl

Zayf adam. Mlk. * Hamet. Dnme, dolama. * Deime. Senenin gemesi. Senenin deimesi.

1315

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haveme Havene Haver Byk, ulu, yce.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hin. C.) Hinler, hynet edenler. Zayf olmak. * Yumuak, ukur yer. * Denize suyun akp dkld yer.

Haveran Havernak

f. Dou ile bat. ark ile garp. Irak'ta bulunan Numn- Ekber denen biri tarafndan bin edilmi olan bir kk.

Haverver Havf ve reca

ey mnasna gelir bir isim. Korku ve mid. (Hem yaama midi, hem de lm korkusu. Yahut, affedilmesi midi veya cehenneme gitmek korkusu.) (Bak: Cell)

Havf havf Havfen Havfezan Havf- r Havf- bri Havfnak havfullah Havt Hav Havi hv Havil havriyyn hviye Haviye

Kavim, kabile. korku. ekinerek, korkarak, havf ederek, korku ile. Tarhun otu. Utanma korkusu. Allah korkusu. f. Korkulu, korkutan, korkun. Allah korkusu. Deve semeri. Devenin hrgcne taklan kk semer. ekirge. ine alan, ihtiva eden, kaplayan. Cmi'. * Biriktirici. * Kuatan. kapsayan. (C.: Huvel) Hizmetkr. havariler. cehennem. enliksiz olan yer. Harabe. Issz, bo yer. * Skt. Gk, kk.

1316

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Haviyye Havk Havkale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Havy) Yal barsak. * Barsak. * Deve palan. """Halka"" denilen yuvarlak." (C.: Havkl) htiyar, zayf, kuvvetsiz ve elimsiz adam. * Hzl yrme.

Havl

G. Kuvvet. * Muhit, etraf. * Yl, sene. * Tahavvl, inklb. * Gemek. * Bir hlden bir hle dnmek. * Rcu etmek. * Sramak. * Hile.

havl Havla' Havle (havl) Havleka Havl-i haveln Havl Havm Havmane Havme Havn Havr Havra Havran Havrem Havreme Havs Havsa Havsa' Havsal

kuvvet, korku. Gz a olan kadn. (Mz: Ahvel) ok fazla dndrmek veya dnmek. """La havle vel kuvvete ill billah"" demek." "Zektn lzumu iin; bir mal zerinden, bir sene gemi olmas." Bir yllk. Deve srs. * Devretmek. (C.: Havmin) ok salam yer. Tasarruf diresi. Hyanet etmek, hinlik yapmak. Rcu etmek, dnmek. * Eksiltmek, noksan etmek. Yahudi mbedi, sinagog. * Mc: Pek grltl yer. am diyarndan bir yerin ad. * Balkesir'in bir ilesi. Ayak ovup kir gidermekte kullanlan, krmz renkli delikli ta. Burun ucu. Geceleyin istemek. Bar. * Barn yanndakiler. Karn sarkk olan kadn. (Mz: Ahves) Havuzun kenarnda suyun durulduu yer.

1317

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk havsala Havsala kavrama kabiliyeti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zihnin bir eyi kavrama derecesi. Anlay. Akl. * Tb: Ku kursa. Karn boluu. Cevf. * Mide.

Havsala-suz Havsere Haveb Havta' Havtek() Havtel Havv (huvv) Havva

f. Takati kaldran, tahamml mahveden. Araptan bir kabile. Kstek yeri. Tavan yavrusu. * Bir nevi sinek. * Delil. (C.: Havtik) Ksa boylu. Blua eren olan. * Bartlak yavrusu. Bal, asel. Hz. Adem'in (A.S.) muhterem zevcesi, ei. * Rengi esmere mil kadn. * Yalanc, kezzab.

Havvas

Hurma yapra satan kii. * Hurma yaprandan zenbil yapp satan kii.

Havvat Havya

Bahadr, eri, kahraman, nc. Madenlerle yaplan kaynak ilerinde, lehimin eritilmesinde kullanlan let. Lehimi eritebilmesi iin scak olarak kullanlmas gereken bu havyalarn ou elektrikle stlr.

Havyar

Balk yumurtas. Mersin bal yumurtasndan yaplan siyah, mugaddi ve leziz bir madde.

Havye Havz havz Havza

Tb: Yarann etrafndaki kabark etler. (C.: Hyz) Hususi suretle yaplan su havuzu. havuz. Co: Ak ve dz deniz kys. Kenar. * Memleket. * Taraf. * Snr iin: Bir eyin evresi iinde olan.

havza

snrl blge.

1318

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Havzaa Havzan Havze Havzer Havz- hayal Havz- kebir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kumluktan alnm bir miktar kum. Sar iekli, gzel kokulu bir iek. Nilfer iei. * Tarhun otu. Nhiye. * Cemaat, topluluk. Birbirinden ayrlmay istemek. Hayal havuzu. Fk: Bykl 45 - 50 metre kare geniliinde olan akmayan, durgun su bulunan havuzdur. Genilii bu lden kk olursa ona havz- sagir denilir.

Havz- kevser Hay hay Haya Hayadar Hayadid Haya-huy Hayal

Kevser havuzu. (Bak: Kevser) f. Eyvah! Vay! utanma hissi. Yamur. * Ucuzluk. f. Utanga, ekingen, mahcub. (Haydud. C.) Haydutlar, ekiyalar. f. lk, vveyla. * alp elenmeden kan grlt, ses. (C.: Haylt) Zihnen tasarlanan ey. Hakikat bilinmeyip aklla tasarlanan veya glgeli grnen ey. * Asl olmayan ve akldan geen fikir.

hayl Hay'al haylld Hayalt haylt Hayalt- liyye haylen Hayalen

insann kafasnda tasarlad ey. Yakasz gmlek. haylle kark. (Hayal. C.) Hayaller, hlyalar. hayller. Yksek ve li hayaller. hayl olarak. Hayal olarak. Zihinde tasarlayp canlandrarak.

1319

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk haylet Hayalet Hayal-i beer Hayal-i fener

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gerek olmayan grnt. Gze grnen hayal, karalt. nsan hayali. Sihirbaz feneri denilen ve resimli camlar olan ve bu resimleri duvara aksettiren fenere benzer bir let. * Mc: Son derece vcuta zayf olan kimseler iin kullanlr.

Hayal-i hil Hayal-i sefid Hayal

Korku ve dehet veren hayal. f. Beyaz hayal. "Hayale it. Hayale mensub ve mteallik. * Hayal, yahut halk dili ile ""Karagz"" oynatanlar."

hayl Hayaliyyun mezhebi

hayl rn olan. Asl olmayan ve hayalde tasavvur edilen eyleri, gerek olduunu vehm edenlerin meslei.

Hayaliyyun hayliyyn Hayal-perest

(Hayal. C.) Romantik irler, hayal yazarlar. hayl edilen eyleri gerek kabul edenler. f. Hayal eylerle ok uraan. ok hayal kuran. Dalgn. Olmayacak eylerle avunan.

haylperest Hayal-perestlik

hayl peinde koan. Kelmda hakikat rencide edecek ekilde lzumsuz hayallere yer vermek.

Hayal-perver Hay'ame hayat Hayat

f. Hayale dkn. Yaramaz huylu, kt mizal. dirilik, canllk. Kasaba ve ky evlerinde st kapal, bir, iki veya taraf ak sofa. * Avlu.

hayatld

hayatla kark.

1320

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hayat-bah hayatdr Hayat-engiz hayatfen Hayat-feza (efza) Hayat- alil Hayat- askeriyye Hayat- hususiyye Hayat- insan Hayat- takdiriyye Hayat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hayat balayan, hayat veren, zindelik veren. hayatl. f. Yaamaya zorlayan, yaatan. hayat saan. f. Hayat artrc, hayat bahedici. (Bak: Fez) Hasta mr, hastalkl hayat. Askerlik hayat. Hususi hayat, zel hayat. ahsa ait hayat. nsana ait hayat. Huk: Ana rahminde bulunan ocuun hayat. Hayata ve yaamaa ait. Hayatla alkal. Hayat iin mecburi olan. * Mc: ok nemli bir eyin bal bulunduu baka bir ey. Temel.

hayat hayatiyet Hayatiyet Hayatiyyun hayatkrne hayatperest hayatperverne Hayaviye Hayber

hayatla ilgili, nemli. canllk. Canllk. Hayat iaretinin, almetinin grnr olmas. Biyoloji limleri. hayatl bir ekilde. yaamaya pek dkn olan. hayat severcesine. Hayatla alkal za. (Hayeviye diye de okunur) "Arap Yarmadasnda Hicaz blgesinin dou snrnda ve Medine-i Mnevvere'nin 170 km. kuzeyinde bir kasabadr. Evleri, yksek bir kayann zerinde kurulmu olan bir kalenin etrafnda bulunur. Hicretin yedinci senesinde vuku bulan Hayber Gazas ile mehur olmutur. Ayn sene iinde Hz. Resulullah Efendimiz, Hudeybiyeden dndkten sonra binikiyz piyde ve ikiyz svari ile Hayberin

1321

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fethine gitmitir.Hayberin eski ahalisi yahudi olup, fetihten sonra haraca balanarak vatanlarnda braklmlar ise de, Hz. mer (R.A.) Peygamberimizin son hastalklarnda ""Arap Yarmadasnda iki din birleemez."" dediini iittiinden, daha sonra halifelii zamannda bu hadise istinaden btn yahudileri karp am'a naklettirmitir." haybet Haybet Haybet-zede Hayd Hayda' haydar Haydar elde edememe, mahrumluk. Mahrumiyyet. steine erememek. Me'yus ve mahrum olmak. f. Skntya urayan, kedere den, kederli olan. (C.: Hayud-Ahyd) Uzanm byk da burnu. Scak gnlerde uzaktan grenin su sand serap. cesur, yiit, Hazreti Ali. Yiit, cesur, kahraman. * Hz. Ali'nin (R.A.) bir nm, * Arslan, gazanfer. Haydarane Haydar- kerrr Haydar f. Hz. Ali gibi. Kahramanca, yiite, cesurca. Hz. Ali. * Kahramanca dne dne dmana saldran. Kahramanlk, cesurluk, yiitlik. Arslanlk. * Eskiden baz esnaf ve kyllerin giydikleri kolsuz aba, hrka. Haydariyye Hayde Haydeb Haydo Haydud haydt Haye Hayed Hayende Hrkann altna giyilen ksa ve kolsuz elbise. Meyletmek, ynelmek, eilmek. * Hakdan ve doru yoldan ayrlmak. Ulu ve yce yol. (Krdede ism-i tasgirdir) Haydar demektir. (Ali'ye Alo denmesi gibi) (Haydut) Yol kesici. Da hrsz. Ekiya. yol kesici. f. Yumurta. * Haya, husye. Glgesinden rken eek. f. Azda ineyen.

1322

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hayesan Hayevan Hayev Hayf hayf Hayfane Hayfes hayhay Hayhay

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Doru yoldan dnmek, udul etmek. * Nefret etmek. (Bak: Hayvan) Canl. (Bak: Hayaviye) Gzn birisi birine muhalif olmak. yazk! (C: Hayfn) Alacal ekirge. * Ayaklar uzun olan at. Ksa adam. ba stne. t. Ba stne, seve seve yaparm, yle ya!, phesiz, elbette (gibi mnlara gelir.)

Hayflanmak Hayr hayrhh Hayrsever hayz

Acnmak, zlmek. Esef etmek. Hayrette kalan, mtehayyir. aran. * Birikmi su. iyiliki. yilik ve yardm etmesini seven. kadnlarda her ayn belirli gnlerinde kanama ile kendini gsteren zel bir hl, det hli, hayz.

Hayia Hayic Hayide Hayide-g Hayih Hayil Hayim Hayir Hayi Hayize

iddetli ses. k, hayran. * Mest olmu deve. f. inenmi. * Azdan aza dolam, bayat sz. f. Deersiz szler syleyen kimse. * Deersiz iirler yazan kimse. Lzm olduu halde mevcud olmayan nesne. Ksr olan hayvan. * Engel, mni. * Hicb. Suyu, tahmin ettii yerlerde arayp bulamamak. * Susuz, atn. Mtehayyir kimse. * Toplanm su. Sk bitmi olan hurma aalar. Aybas olan kadn. (Bak: Hayz)

1323

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hayk Haykan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sallanmak. * Dokumak. * Tesir etmek, etkilemek. Byk ve kaln olan. * Ksa boylu bir kimsenin yrmesi. * Omuzunu oynatmak.

Haykatan Hayl Hayla' haylaz Hayle Hayl-i adv Hayli hayli hayllet Haylulet Haylulet-i arz

Trra kuunun erkei. At. At srs. * Atl srs. * Zmre, gruh. * Dnmek, hfzetmek. Cin taifesinden bir nesne. * Srtlan. * Korku. yaramaz, aylak. Zannetmek, sanmak. Dman srs, dman gruhu. f. Olduka. Epeyce. ok. Bir takm. Kesir. Bol. olduka. araya girip perde olma, kapama. Yolu kapamak. * Araya girme. ki ey arasna girip hicab olmak. Ay tutulmas. Dnyann gnele ay arasna girerek gne na perde olmas.

Haym Haymana

Yaramazlk yapmak. Babo hayvanlar haylayp salverdikleri ayrlk yer. * Ankara'nn bir kazas.

Hayme hayme Hayme-gh Hayme-i kebud haymenin Hayme-niin Haym Haymume

adr. adr. (Haymegeh) f. adr kurulan yer. Mavi adr. * Mc: Sema, gk. adrda oturan. adrda oturan. Gebe. adr biiminde olan. Korkaklk, cbn.

1324

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hayn Haynunet hayr Hayr hayrn Hayran Helk olmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yakn olmak, yaklamak. iyilik. Saknmak. * Byk avlu. ok beenmi, ap kalm. Takdirkrlndan dolay aa kalm. ok takdir etmi. ok beenmi.

Hayrat

"(Hayr. C.) Sevap iin Allah rzs yolunda yaplan iyilikler. Haseneler.Hayr iki eittir. Birincisi: Mutlak hayrdr; her halde, herkes iin rabet edilir ve sevilir, herkes iin iyidir. kincisi: Mukayyed olan hayrdr; birisinin yannda hayr olan, bakas iin er olabilir. sraf ve sefhette kullanlan ok mal gibi.lm, iman, din, manev ve madd ok hayr ve menfaat verenlere de ehl-i hayr denir."

hayrt Hayre Hayr-endi Hayret

hayrlar, iyilikler. (C.: Hayrt) yilik, kerem. * Her nesnenin iyisi. f. yilik dnen, hayrl i dnen. Hibir cihete tevecch edemeyip kalmak. aknlk. Ne yapacan bilememek.

hayret hayretld Hayret-bah Hayret-bah hayretbah hayretefz Hayret-engiz hayretengiz

ama. hayretle kark. f. Hayret veren, artan. f. Hayret veren, aknlk veren, hayrete dren. hayret veren. hayret artran. f. Hayret veren. Hayret iinde brakan. hayret veren.

1325

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hayret-fez hayretfez Hayret-i srfe hayretkr hayretkrne Hayret-nm hayretnm hayretnmn Hayret-zede Hayr-hah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hayret veren, hayreti artran. hayret artran. Tam bir aknlk. hayretli. hayret edercesine. f. Hayret gsteren, hayret veren. hayret iinde brakan. hayret veren, artan. f. Hayrete dm ve arm olan. f. Hayr shibi. Herkesin manev ve madd iyiliini isteyen. Allah rzas iin ilm-i Kur'an ve imanla, manen ve maddeten hayrl hizmetler etmeyi ve hayrl iler ilemeyi seven.

Hayr-hah Hayr-i mukayyed

f. yilikseverlik, hayrhahlk. Bir kimseye hayrl olduu halde, dier bir kimseye gre zararl ve er olan ey.

Hayri hayriyet Hayriyet Hayr-ul beriyye Hayr-ul beer Hayr-ul enam Hayr-ul fsiln Hayr-ul halef Hayr-ul umur Hayr-ul vera

(Hayriye) Hayra it. Hayrla alkadar. hayrllk, iyilik. Hayrllk. Hayrl olmak. Halkn hayrls. Hz. Muhammed (A.S.M.) nsanlarn en hayrls olan Hz. Muhammed (A.S.M.) (Bak: Hayr-l Vera) dil olanlarn, hkimlerin en hayrls. Hayrl evld. Babasn hayrla andracak evld. lerin en hayrls. (Hayr-l Enam) Halkn hayrls. Mahlukatn en hayrls olan Hz. Muhammed (A.S.M.)

1326

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hayrlhalef Hays Haysal Hayse Hayse-beyse

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

braklan yeri dolduran hayrl kimse. Darlk. * Udl etmek, doru yoldan kmak. Patlcan. Hurmay yala ve kele kartrmak. leri gidip geri gelmek, bir halde durmak. * Karklk. * iddet ve darlk.

haysebeyse Haysefuce haysiyet Haysiyet haysiyetiyle Haysiyet-iken Hays lye'ur Hays hayslyer Hay Haye Hayum

kararszlk, karklk, darlk. Gemi dmeni. deer, saygnlk. tibar. eref. Deer. Kymet. Derece. Ch. Mesned. Mertebe. bakmndan. f. Haysiyet kran. Hissedilmeksizin. Bilinmedik, duyulmadk cihetten. tibariyle, bakmndan. * Hangi yerde? Hangi? hissedilmeksizin. Nefret etmek. (C.: Huyu) Yaramaz keten ipliinden dokunmu bez. Geniz (burun) kovuu. Nunlu sesler, gunne buradan kar. (Tecvidde bahsedilmitir.)

Hayum hayt Hayt

Genizden gelen. ip, ba. p. Kaln ip. * plik. Ba. * ki eyi birbirine balayan. * Diki dikmek. * Tanyeri aarmas.

Hayta

"Serseri, serke kimse. * Ask: Osmanllarda grevli bir snf askere verilen ad. Hayta birlikleri, stn sava kabiliyeti olan askerlerden kurulur, lzumunda dman topraklarna akn yapmak iin de

1327

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kullanlrd. Sonralar dzenleri bozulduunda ekiyala baladlar; bundan dolay ""hayta"" kelimesi haydut ve haylaz anlamnda kullanld." Hayta' Haytel Hayteur Deve kularnn uzun boyunlu olan. Kedi. Bir vaziyette durmayan. * Arslan. * Kurt. * Bel. * Cin tifesinden bir nesne. * Bir su bcei. Hayt- nuran Hayt Hayt-ul ebyaz Hayt-ul esved Hayu Hayunet Hayvan Nurlu balant. Nurni rbta. Tel eklinde olan. Fecir zuhurunda ufukta ip eklinde grlen beyazlk. Gne battktan sonra ufakta grlen siyahlk. f. Salya, tkrk. Vakit yaklama. "Canl ey, insanla beraber her canl. * nsan olmayan idraksiz canl yaratk. * Yk kaldran, araba eken ve binilen hayvan, beygir, katr v.s. * Mc: Aklsz ve idraksz insan, ahmak. (Asl ""Hayevan""dr)" hayvn Hayvanat hayvnt Hayvanat- bahriyye Hayvanat- berriyye Hayvanat- ehliyye Hayvanat- vahiyye Hayvan- berr Hayvan- ntk Hayvan hayatl, canl, diri. (Hayvan. C.) Hayvanlar. hayvanlar, canllar. Deniz hayvanlar, denizde yaayan hayvanlar. Kara hayvanlar, karada yayan hayvanlar. nsanlara alk olan hayvanlar, evcil hayvanlar. Vahi hayvanlar, yabani hayvanlar. Karada yaayan hayvan. Konuan hayvan. (nsan) Hayvana, diriye it ve ona mteallik.

1328

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hayvn hayvniyet Hayvaniyyet hayy Hayy Hayykallah hayvanla ilgili. hayvanlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayvanlk, canllk, zihayat olmak. Akl ve idrakten mahrumiyet. diri, canl. ezelden beri hayat sahibi olan Allah. Allah seni yaatsn. Allah mrn uzun etsin, melinde ve dua makamnda sylenen bir tbirdir.

Hayyal Hayyale Hayyam Hayyat Hayyat- mhir Hayyatn Hayye hayye Hayye-alel-felah

Dalavereci, hileci, hilekr. Fikir sahipleri. adrc. Terzi. Diki diken sanatkr. Usta terzi. Terzi ustas. (Hayyat. C.) Terziler, dikiciler. (C.: Hayyt) Ylan. gel, haydi! Felaha gelin. Toplann hayr ve ni'metlere, ebedi selmete... Allah huzuruna gel. Refah ve itmi'nana mucib olacak namaza yeti. (Bak: Felah)

hayyealelfelh Hayyehele Hayyen meyyiten Hayyen Hayy- meyyit

tam bir kurtulua gelin! Acele et (mnasnadr). l ve diri olarak. Diri olarak. Diri, canl olarak canl olduu halde. l halinde canl. * Mc: Hibir ie yaramayan, hakiki vazifelerini yapmayan insan.

Hayyir

(C.: Ahyr) ok hayrl. * Her zaman iyilik yapan kimse. Hayrsever, iyiliksever.

1329

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hayyiz Hayyiz Hayyut Hayy-l kayyum yer, yn, hacim.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yer. * Cihet, yn. * Mekn. Vs'at. (Cismin kaplad hacim) Erkek ylan. Varl, dirilii her an iin olup, gkleri, yerleri her an iin tutan, daim her eye her hususta iktidar yeten Allah (C.C.) (Bak: sm-i A'zam)

Hayz

"(C.: Hiyaz) Kadnlara mahsus ayba. Kadnn det hli. Byle bir kadna hayize denir. (Kadn dl yata denen rahminden, bir hastalk veya ocuk dourma sebebi olmakszn, muayyen mddetlerde kan gelmesine o kadnn ""aybas"" denir. Buna ve kan geldii mddete de hayz mddeti denir. slmiyete, bu halde bulunan bir kadn, namaz klamaz, oru tutamaz ve cins mnasebette bulunamaz, haramdr.)"

hayz Hayza Hayzeran

hayz. Tb: Kolera denilen hastalk. Halk dilinde hezren denilen bir cins scak iklim kam ki, sandalye vs. yapmnda kullanlr.

Hayzerane Hayzer (hayzel) Hayzeyun Hayzum Haz' hz Haza Haza' Hazab

Gemi durak yeri, iskele, liman. Dura dura yrmek. Yal, acz, ihtiyar. (C.: Hayazim) Gs tahtas. Muhalefet etmek. * Taksim etmek, blmek, paylatrmak. bu, u, o. Bu. u. O. * Gr: aret zamiri. Kesme, yarma, ameliyat. Odun. * Yakacak nesne.

1330

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazab Hazad Hazafir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hizb. C.) Arzal topraklar, engebeli yerler. Ya aatan kesilmi budak ve diken. (Hizfr - Hazfur. C.) Cnibler. * Bir kavmin mehurlar, ileri gelenleri, ereflileri. * Hepsi. Tm. Mecmu'u.

Hazain hazin Hazain-i medfune Hazair

(Hazine. C.) Hazineler. hazineler. Gml hazineler. (Hazire. C.) Duvar veya itle evrilmi al. * Etraf duvarla evrili olan mezarlklar.

Hazakat

htisas. Meharet peyda etmek. stad olmak. Bir san'atta, hususan tbda gerei gibi renip mhir ve mtehasss olmak.

hazkat Hazal Hazalan Hazam Hazama' Hazami hzminfadlrabb Hazan hazn Hazandide Hazane Hazangh Hazan Hazanistan Hazanlika

ustalk, uzmanlk. Selem aacnn kknden kan bir nesne ki, suda slatp yerler. (Bak: Hizln) Sr'atle yrmek, hzla yrmek. Kula enine yarlm kei. Gzel kokulu bir ot. bu Rabbimin fazlndandr. Gz. Sonbahar. * Solgun. sonbahar, gz. f. Gz mevsimini grm, yapraklar sararm solmu. Mc: Gnl, kalb, yrek. f. Hazan yeri. * Dnya. Gecek lem. f. Sonbahar ile alkal, gz mevsimine ait. f. Sonbahar grm, sararp solmu yer. f. Soluk yzl, sararm, solmu. Hazn yzl.

1331

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazannma Hazanreside Hazar ve sefer hazar Hazar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sonbahar grnl. * Mc: Hzn ve keder verici. f. Sonbahara erimi, solup sararm. Bar ve muharebe zaman. * Evde mukim olma ve yolculuk. bar zaman. Sulh zaman. Bar zaman. * Bir kimsenin huzuru, yakn. * Mukim olmak. Yolcu olmamak.

Hazaret Hazar

(Bak: Hadret) Kyde ve kasabalarda yaayanlarn yaay ekli ve tarzlarna ait. ehirli. * Sulh ve asyi, skun ve istirahat zamanlarna mensub ve mteallik. Bar ve gvenle alkal.

Hazaz Hazaze

Yosun. Tb: Bulac, mzmin bir cilt hastal olup sonradan barsaklara geerse ldrc olur.

Hazb Hazbaz Hazd

Boyamak. Sinek. * Bir ot ad. Aatan diken koparmak. * Aacn kabuunu soymak. * ok hzl ve iddetle yemek yemek.

Hazef

Eski yazda hepsi noktasz harflerden mteekkil olarak yazlan iirler ve nesirler. Hner gstermek iin bu ekilde yz beyitlik kasideler yazan airler vard.

Hazefe Hazef Hazefiyye Hazef-pare Hazef-rze Hazel

(C.: Huzef) Hicaz vilayetinde olan siyah renkli bir cins kk koyun. anak mlek ile alkal. anak mlek gibi topraktan yaplan eyler ve bunlar yapma san'at. f. anak mlek paras, kr. f. anak mlek paras. Gayret. * Men etmek, engel olmak.

1332

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazelan Hazelat Hazele Hazem Hazeme Hazen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kzgn kimsenin yrmesi. (Hazele. C.) Alaklar, diler, kalleler. (Hzil. C.) Alaklar, kalleler, yzszler. Gs kemii. * Davarn karnnn ve brnn dolu olmas. (C.: Huzem) Kabuundan ip ve urgan yaplan bir aa cinsi. (C: Hzn) Etin kokmas. * Toplamak, cem'edip ymak. * Gizlemek, saklamak.

hazer Hazer Hazerat hazerat Hazevan Hazevver Hazf

ekinme. Vahi hayvanlarn yedii et. (Hazret. C.) (Bak: Hazret) bykler. Eti birbiri stne ylp cem'olmu olan etli nesne. Ksa boylu kimse. Aradan karma, karlma. Yok etme, silme, ortadan kaldrma, giderme, drme. * Selm ve tahiyyat uzatmayp ksa kesmek. * Mahvetmek. * Vurmak. * Atmak.

hazf Hazhaz Hazhaza Hz' Hzne Hazk hzk Hzk Hazkane

karma, silme. Kavi, salam. Sallama, el ile harekete getirme. (Huzu. dan) Alak gnll, mtevzi olan. Mtevzi olarak, alak gnlllkle. (C: Havzik) Mesti dar olan. * Cnip, taraf. iini iyi bilen, uzman. Mehretli, iinin ehli, mtehasss. (Bak: Hazkat) Mhirne, mhir ve usta olan bir kimseye yakacak ekil ve surette.

1333

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hzk- mtedeyyin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dindar ve iyi mtehasss. (Dindar ve iyi mtehasss doktor iin sylenir).

Hazkyyet Hzm Hazm hzm Hzmne Hazml Hazna Hazr bi-l-meclis Hazr u nazr

Mhirlik, ehillik, ustalk, hzklk. htiyatl, akll, iinde gz ak olan. Kesici, kesen. sindirici. htiyatl davranan adama yakr ekilde. Mc: Tahammll, msamahal, tolerans sahibi. Emzirici, emziren. Dad. Mecliste hazr olan adam. Her yerde hazr olup, bilen ve gren, yardm eden veya herkese lyk cezasn veren Allah (C.C.)

hzr Hazr

hazrda, huzurda olan. Huzurda olan, gz nnde olan. Amade ve mheyya olan. Gaib olmayan. * Mstaid olan.

Hazra hzrne Hazrbah Hazrcevap Hazrlp

ehirli, medeni. * Bir yerde mukim olmu, bir yere yerlemi. orada gibi. f. Hazrlanm, hazr olmu. * Hazr ol! emri. Her sze derhal ve dnmeden mnasib cevap veren kimse. Kabuu iinde suda piip katlam yumurta. * Mc: Emek sarfetmeden elde edilen kazan.

Hazrn hzrn Haz Hazk Hazil

Meydanda olanlar, gznnde olanlar. Mevcut ve hazr olanlar. orada olanlar. Ate yakmak. Kesilmi olan. Yzsz, alak, di, dnek, kalle.

1334

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazile Hazm Hazim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kenarlarnda kirpik bulunmayan krmzms gzkapa. Sarho. ki iip akli mvazenesini kaybetmi olan. Sr'atle kesen. * ok abuk yeyip bitiren. * Dman hezimete uratan.

Hazimane Hazin hazn Hazn haznne Hazine kethudas

f. Tedbirli ve basiretli hareket eden. (Hzane. den) Hazine nzr. Beki. hznl, znt verici. Hznl. Keder meydana getiren. Ac uyandran. hznl bir hlde. Tar: Yavuz Sultan Selim Han zamannda kurulan hazine kethudl, saraya girip kan demirba eyann korunup saklanmasyla mes'ul idi. Bu messesenin banda bulunan memura da hazine kethuds denilirdi.

hazne Hazine Hazinedar haznedr Hazinedar Hazine-i mire

altn, para ve mcevher gibi kymetli eylerin sakland yer. Define. * Kymetli eyleri saklayacak salam yer. f. Mal muhafazaya me'mur olan. hazine grevlisi. f. Hazinedarlk. "Tar: Para ilerini ynetmek zere kurulmu olan messeselerden birinin ad. Osmanl Devleti'nin kurulu devrelerinde para ileri ""Beytlmal"" denilen ve ""Defterdar"" ad verilen bir memurun idaresinde iken, sonralar tekil olunan yeni idarelere gre eitli adlar verilmitir. Hazine-i mire, devlet kasas yerinde de kullanlrd."

Hazine-i devlet Hazine-i emiriye Hazine-i evrak

Devlet hazinesi. Maliye idaresi. Maliye dairesi. Evrak hazinesi. Ariv.

1335

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazine-i hssa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Osmanl mparatorluu zamannda devlet btesinden padiaha maa salayan ve saraya ait gelirlerin topland mal bir messese.

Hazine-i hmayun

Hazine-i Hmayun'da bulunan sava eyasndan bir ksmnn manev deeri bykt. Dier ksmnn ise madd deeri fazla idi. (Savalarda ele geirilen kymetli ganimet, padiahlardan kalm olan deerli eyalar gibi.) (O.T.D.S.)

Hazine-i millet Hazine-i teceddd Hazine-mnde

Millet hazinesi. * Maliye idaresi. Yenilik hazinesi. ok yeniliklere sebeb olan. f. ahs zerinden kayd silinerek devlet hazinesine kalan mal veya para.

Hazr Hazir Hazre

Su sesi, su rlts. Takdir eden. * Ekimi st. "Eti ufak ufak dorayp, ok su ile mlek iinde piirip erimeye yakn olduu anda zerine un koyup kartrarak yaplan yemek. (inde et olmaynca ""aside"" derler.)"

Hazret-l kuds Hazirn Haziyy Haziz Hazz Hazk Hazka Hazl hazm Hazm

Cennet bahesi. Peygamber ve evliyann ruhlarnn topland yer. (Hzr. C.) Meydanda, gznnde olanlar, huzurda bulunanlar. Mertebeli, deerli kii. * Yar atlarnn sekizincisi. (Bak: Hadyd) Bahtiyar. Mes'ud. Sadetli. Nasibi olan. Balamak. Mahret, ustalk, mhirlik. Kat'etmek, kesmek. dnceli hareket, sabr, sindirme. Kat etmek, kesmek. * Yab yab yrmek. * Hzlandrmak.

1336

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hazm- nefs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tahamml etmek. Nefsini krmak. Meydana gelen kendi ile alkal grd bir kusuru kendi zerine almak. Sabreylemek. Sindirmek.

hazmnefs Hazn Hazne Hazr

kendi adna sabretme, iine sindirme. Salam yer. * Kabile ismi. * Arap beldeleri. Hazine. * Depo. Bir eyi takdir ve tahmin etmek, nazar ile tahmin etmek. * ehresini ekitip irkin olmak.

Hazra' hazravt Hazrec Hazreka Hazret

Kk ve dar gzl kadn. (Mz: Ahzer) yeillikler. Sert rzgr. * Gney rzgr. Darlk. "(Huzur. dan) n. Kurb. Pigh. * Hrmet maksad ile byklere verilen nvan; ""Hazret-i Kur'an, Hazret-i Peygamber, Hazret-i stad, Paa Hazretleri"" gibi."

hazret Hazret-i risalet Hazrevat Hazuf Hazul Hazume Hazun Hazur Hazv Hazva' Hazve Hazy

sayg ifadesi. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. (Hadravat, Hadr) Yeillik. * Gkyz, felek. Asuman. Sr'atle yrdnden aya altndan talar atlan eek. Kimsesiz. Yardmsz olarak her eyden mahrum srnmek. Sr, bakar. Yaramaz huylu kimse. (Hazer. den) ok dikkatli, ok ekingen. Sarkk olmak. Sarkk kulakl eek. (C: Hazavt-Hz) Kk ok. Kat'etmek, kesmek.

1337

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hazz Hazz Hazza' Hazzaf Hazzal Hazzetmek Heb heb Heba haz, holanma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kesme. Ksaltma. * Kazmak. * Yrtmak. * Silmek. Nlin yapc, nalc. anak mlek yapan veya satan. Ehline ve ailesine sarfedecek birey bulamayan fakir. Holanmak, zevk ve lezzet almak. (Vehb. den) Bala, lutfet (mnasna emir, du) boa gitme. nce toz. * Bo. Beyhude. Nfile. Faydasz. sraf. Ziyan. * Akl az olan.

Hebaen mensura hebenmensr Hebal Hebb Hebbar Hebbe Hebbih Hebbur Hebc Hebec Hebenka Hebenneka Hebeta Hebh Hebhab Hebhebe

Bouna olarak. Faydasz yere dalm. boubouna. Avc, sayyad. Uykudan uyanmak. * Gib olmak. ok fazla kl olan srtlan veya maymun. Vak'a. * Zamandan bir asr. Sallana sallana yryen kii. Ufak inci. Vurmak. * Arlk. Devenin memesinde olan verem. Ayak parmaklarn dikip kesi zerine oturmak. ahmakl ile tannm bir adam. ukur yer. Sallanmak. Serap. Dvet.

1338

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hebheb Hebb Hebid Hebiha Hebir Hebit Hebl Heb-len Hebr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oban. * Hizmete koan yiit. Rzgr, yel. Hanzal otu tohumu. Yrrken sallanan kadn. ukur yer. Zayf, ince deve. lm, mevt. * Taaccb makamnda kullanlr. Bize lutfet. Bize ihsan et, bala. (C.: Hbur) ukur yer. * Kesmek. * ki da arasnda olan dz yer. * Etli, semiz olmak.

Hebra Hebrak Hebre Hebreme Hebs Heb Hebt Hebul Hebut Hebv Hebve Heby (hebye) Hebz Heca

iman kadn. Demirci. * Yabani kz. (C.: Hebert) Et paras. Obur. Yemee dkn. * Geveze. Hareket. Cem'etmek, toplamak. * Kazanmak, kesbetmek. Birbiri ardnca vurmak. Yavrusu kalmayan deve. ni yer. Atein snmesi. Toz. * Tozlu yol. Kk criye. Sr'at yapmak, hz yapmak. (Hece) Dilin ve azn bir hareketi ile kan bir veya birka harf. Harflerin sesi. Harflerin seslendirilmesi. * Elif-b srasna gre dizili

1339

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

harfler. Bir sz harfleri ile sylemek. * ekil. Kyfet. * Yemek. * Skut etmek, susmak. hec Hecace Hecag ses artran harfler, harflerin dizilii. (C.: Hecct) Kurbaa. f. Nazm veya nesir yoluyla birinin aleyhinde bulunan. Birini zemmeden, bir kimseyi hicveden. hec Heccav heccv Hece vezni heca ile ilgili. ok hicveden. Hiciv syleyen. (Bak: Hicv) hicveden, yeren. "Trklerin eskiden kullandklar nazm hengi lsdr ki, buna ""parmak hesab"" da denir. Parmak hesab, Trk edebiyatnn balangcndan XI. yy. a, yani Trklerin aruz veznini renmelerine kadar Trk nazmnn yegne hengi idi. Aruz vezni kabul edilmekle beraber, hece vezni terkedilmeyerek yine halk edebiyatnda kullanlagelmitir. Hece vezninin 3 den 16 ya kadar muhtelif heceli lleri vardr. En ok kullanlanlar 7, 8, 11 ve 14 l hecelerdir." Hece (Hec) Bir defada sylenebilen, bir veya birka harfden meydana gelen szck. * Harfleri birer birer syleyerek okuma. Hecef Hecemat Hecenna' Yal devekuu. * Ar ve bo kimse. Hamleler, taarruzlar, hcumlar. Uzun ve iman gvdeli kimse. * Ba dazlak, yal kimse. * Ba dazlak olan devekuu. Heces Hechece Heci' Hecil Gnle den hatralar. armak. Yer yar. * Derin dere. ki da arasndaki ukurca ksm. Vdi.

1340

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hecime

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tulukta biriktirilip ekitildikten sonra iilen ve kremez denilen st. * Yourt.

Hecin

Pek hzl yryen bir cins deve. * Arap at ile dier cins attan domu melez at.

Hecir

Yaz mevsiminde le vaktindeki scaklk. * Otun kurumas. * Byk havuz.

Hecl Hecm Hecme Hecmec Hecmet--it Hecr

ki da arasndaki ukur ve dz yer. * Atmak. Hamle etmek. Saldrmak. * Byk kadeh. iddet, sertlik. Ko. Kn iddeti. Souun sertlii. Ayrlk, firak. * Tb: Sayklamak. Hezeyan. (Bak: Hicr) * ok scak gnlerde le vakti.

Hecr-i cemil

Kalben ve fikren onlardan uzak durup fiillerinde onlara uymamakla beraber, ktlklerine karlk vermee kalkmayp msamaha, idare ve gzel ahlk ile hsn-i muhalefet etmek. (E.T.)

Hecs Hecv

Gnle den htralar. (Hicv) Medh sennn zdd. Ktleme. Birisi hakknda ktlemek iin sylenen sz veya manzume. (Bak: Heccv)

Heda Hedad Hedahd Hedaya hedy Hedb Hedbe

Sakin olmak. Yemen'de bir kabile. (Hdhd. C.) Hdhdler, avu kular, ibibikler. (Hediye. C.) Hediyeler. Ltuf ve ihsanlar. Balar. hediyeler. Meyve toplamak. * Davar samak. Ufak tesbih bcei.

1341

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hedcan Hedd Yava yry.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Binay grltyle ykp grmek. ok ihtiyarlayp dkn hle gelmek. * Zayf ve korkak.

Heddam Hedde Hedeb hedef Hedef

ok keskin kl. Duvarn yklmasndan kan grlt. Ensiz, uzun ve ince yaprak. * Servi yapra. gaye, nian tahtas. Nian noktas. * Emel. Varlmak istenen gaye. * Yksek, blend. * ri vcudlu adam. * Bir ie yaramayan, tembel ve uykucu olan. (L.R.)

Hedef-i ml Hedel Hedem heder Heder Hedhed Hedhede Hed Hedl Hedr hediye Hediye Hediye-i dendn Hediyeten Hediyy Hedk Hedlak

Gaye-i hayl. Ulamak istenilen hedef. Devenin dudann sarkk olmas. * Bir eyi aa indirmek. Binadan yklan ta ve kerpi. boa gitme. Boa gitme. Yok yere faydasz giden. * lme giden. Sul etmek, sormak. * tmek. * ocuk sallamak. Barma, tme. * Devenin barmas, kuun tmesi. (C.: Hevd) Mrid. * Boyun. Erkek gvercin. Gvercin sesi. Gvercin kularnn tmesi. * Aygrn kinemesi. armaan. Parasz verilen, balanan ey. Armaan. Di kiras. Armaan olarak, hediye olarak. (Hediye. C.) Atiyyeler, hediyeler. Krmak. Dudaklar sarkk olan.

1342

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hedm (hidm) Hedm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ehdm) Eski elbiseler. Ykmak, harab etmek. Paralamak, mahvetmek. * Birisine vurup belini krmak. (Rgib, dmann aldanma tevazularna.Seyl, divrn ayan perek hedmeyler.)(Rgp Paa)

hedm Hedmele Hedn Hedne Hedr Heds Heduc Hedy

ykmak. (C.: Hedmelt) Aac ok olan kumlu yer. Vakar, ciddiyet. Skun, sessizlik, durgunluk. Galeyan etmek. * Ot bymek. * Gvercin tmek. Srmek. * Reddetmek. * Haykrp barmak. Eserken gmleyen rzgr. Cenab- Hakk'n rzas iin veya ihramda iken yaplmas yasak olan herhangi bir fiili ilemekten dolay kusurunu affettirmek ricasiyle, keffaret olarak Harem-i erif'e gtrlen veya kendisi veya paras gnderilen kurban.

Hefaf Hefafe Hefevat

Hafif berrak nesne. Parlamak. (Hefve. C) Yanllklar, yanlmalar. * Ayak kaymas. Srmeler, kaymalar.

Heffat Hefhaf Hefhefe Heff Heft Heftd Heft-ahter

Ahmak. Yeynicek, hafif mizal kimse. nce belli olmak. Sr'atli seyir. f. Yedi says. f. Yetmi. 70 f. Yedi gezegen. Yedi seyyre.

1343

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heftan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zrhn altna giyilen pamuklu elbise. * stten giyilen krk biiminde ssl elbise. Kaftan. (Eskiden ekseriyetle taltif iin, byk kimseler tarafndan liykat sahiplerine giydirilir veya stlerine atlrd.)

Heft-asman Heft-dane Heft-derya

Yedi kat gk. Aure ad verilen bir cins tatly yapmakta kullanlan yedi eit tahl. Yedi deniz. Pasifik okyanusu, Atlas okyanusu, Karadeniz, Akdeniz, Taberiye, Aral ve Hazer.

Hefte Heft-elvan Heft-endam Heft-gne Heft-hun Heft-kalem Heft-kr Heft-merd Heft-reng Heftm Hefv Hefvan Hefve hegemonya Hegemonya

Yedi gnlk mddet olan hafta. Yedi renk. * Trl yemei. Vcudumuzda yedi organ. f. Yedi trl olan. Yedi tane. f. Cehennemin yedi tabakas. Yedi eit yaz. Tlik, sls, tevki, muhfak, reyhan, rik'a ve nesih. f. Yedi trl iplikle dokunmu kuma. f. Yedi bykler. (Kutub, gavs, ebdl, ahyr, evtd, nceb, nukab) f. Yedi renk. f. Yedinci. Alk. Yanlma, yanllk. * Sratle gitme, hzla gitme. * Ayak kayp srme. (C.: Hefevt) Srme, ayak kaymas. * Mc: Hata, yanlma. Zelle. stnlk ve bask. yun. Kuvvetle ve kymetli vasflarla olan stnlk. * Bir devletin baka bir devlet zerindeki siyasi stnl ve basks.

Hehca' He'he' He'hee

Kerim, cmert kimse. Deveyi yulafa armak. * Glegen adam. Deveyi yulafna arp hey hey demek.

1344

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hejdeh Hek'a Hekheka Hekim hekm Hekir Hekk Hekm Hekr Hektar Hektometre Hekur Hel' (hil') Hel min mezid Hel f. Onsekiz says.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Menazil-i Kamer'den bir yldz. * Atn gs stndeki dire. Az birey verme. * iddetli seyir. (Bak: Hakm) doktor, hikmet sahibi. Taaccp eden, aran. iddetli yamur. * Klla vurmak. Halka erle taarruz etmek. Taaccp etmek, armak. Fr. Yz ar deerinde l birimi. Fr. Yz metrelik uzunluk l birimi. Uzun, tavil. Olak. (Me: Hel'a) Daha yok mu? Daha olmayacak m? mnlarnda kullanlr. "Arapada soru cmlesinin bana gelen bir harf olup; em bel kad edatlar yerinde ve ceza mnasna emri ve bazan isbat, bazan da nehiy iin kullanlr."

Hela' Helahil

Korku. * Feryad. * Hrs. (Hlhl. C.) Tesiri pek kuvvetli ve ldrc zehir. Panzehiri olmayan au.

Helahil-riz helk Helak

f. ldrc zehir saan. mahvolma, yklma. Yklma, bitme, mahvolma. * Harislik ve pek dknlk. * Azab. Korku, havf. * Fakr.

helket Helaket

helk olma, yklma. Yklma. mahvolma. Felket.

1345

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Helal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n msaade ettii ey. Haram olmayan. Din bakmdan kullanlmasnda, yenilip iilmesinde, dinlenmesi veya baklmasnda yahut dokunulmasnda nehiy olmayan. * hramdan kan hac.

hell Helal

dinin izin verdii ey. Brnck ve pamuk karmndan yaplan bir cins yeli bez. * Yaldzl bakrdan vaya tahtadan mahfazas olan eski sistem saat. * Hell ile alkal olan.

Helall Helal-zade

Zevce, kar, menkuha. Nikhl kadn. Hell domu, meru ve nikhl ana-babadan dnyaya gelmi ocuk. * yi adam, fenalk yapmaktan ekinen. Slih, afif, nmuskr.

Helc He'le (hle) Helecan Helek Heleke Helel Helesaya kmak

timat etmeyecek sz sylemek. (C.: Hlt) Ay al, dire-i kamer. (Bak: Halecan) ki dan aras. Helk. * Den. rmcek a. * Korku. * Yamur evveli. Eskiden ramazanlarda iftardan sonra para toplamak iin ocuklar tarafndan tekil edilen algl heyetlere katlanlar tarafndan nakarat makamnda sylenen bir tabirdir. Dilenciliin kibarcalarndan saylr.

helezon Helezon

gittike daralan i ie daireler. Saat zenberei gibi gittike daralan daire ekli. Smkl bcek kabuu eklinde olan.

Helezon

Helezon eklinde olan. Smkl bcek kabuu eklinde olan, gittike darlar daire biiminde olan.

Helhel

Seyrek, ince, dakik ey. * ldrc zehir.

1346

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Helhele

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Okuyucunun tesirli nameyi tekrar etmesi. * Unu seyrek elekten elemek. * Teenni ile encamn beklemek. * Bir eye pek yaklap atmak.

Helce Helikopter

Saakl seccade. Fr. Pervanesi tepesinde bulunan ve olduu yerde durabilen, dikine kalk ve ini yapabilen bir uak.

Helle Helme

Tb: Tohumlar tbda mshil olarak kullanlan bir bitki. Buday ve pirin gibi baz hububatn kaynamasyla hsl olan koyu ve yapkanl su.

Helkam Helkes Hellab (hellbe) Helle Hellm helminmezd Hels Helsas Heltat Helt Helu'

Yal kadn, acuze. Alak adam. Yamurlu souk rzgr. (C.: Hill) Azck sesi ykseltmek. Beri gel (mnasna gelir.) daha yok mu? ok hayr. * Gizlemek, saklamak. Cemaat, topluluk. Cemaat, topluluk. Bir ot cinsi. Sabr az, hrs ok olan. Sabrsz olup her halini halka ikyet eden insan.

Heluk Helmm Helmme cerra

Helk olucu, helk olan. * Fcire kadn. Kt hayata alm kadn. """Tez getir"" mnasna gelir." "(Helmme cerren) ""Var kyas eyle... ek beri getir."" gibi kinye iin sylenen bir tabirdir."

helmmecerr

ek beri getir, var kyas eyle!

1347

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Helva sohbetleri

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eskiden k mevsiminin balca elencelerinden biriydi. Bu elenceler, her snf halk arasnda rabetteydi. Devlet erkn, vkel, zengin konak sahibleri ve orta halli halk kendi imknlar lsnde helva sohbetleri dzenler, e ve ahbabna ziyafetler verirdi. Vkelnn dzenledii sohbetler tantanal ve hayli masrafl olurdu. Bu sohbetlere zamann airleri, edebiyatlar, nkte ve sohbetleriyle mehur olmu kiiler, sazende ve hanendeler davet edilirdi. Kn en souk krk gn olan erbain'i sa ve salkl olarak geirenler kurbanlar keser ve helva sohbetleri bundan sonra dzenlenirdi. Sohbetin en renkli elencesi keten helvas yapmyd. (O.T.D.S.)

Helva' Helva-ger Helva-hane

Hzl yryl davar. f. Helvac. f. inde helva piirilen genie ve derinlii az tencere. * Tar: Saray iin her trl tatl yiyeceklerin yaplmasna yarayan saray mutfann bir blm.

Helvay Helyostat

Helva satan. Helvac. Yansyan gne nlarn, belli bir dorultuya yneltmee ve bu dorultuda tutmaya yarayan bir ayna ile bir ayar sisteminden meydana gelen tertibat.

Helyoterapi Hem (hemm)

Fr. Gnele tedavi. Gaile, mkl i. * Tasa, gam, keder, hzn.

Hem sulu hem gl Sulu olduu hlde suunu bilmez ve susuz olduunu iddia eder kimse hakknda kullanlan bir tbirdir. hem Hem Hem-aheng ayn, birlikte. f. Birlikte, beraber olmak mnasn ifade eder. f. Uygun, mnasib, denk.

1348

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hemahim Hemal Hemalu Heman (humn) Heman Hemana Hem-an-dem Hemanend Hem-an-gh Hem-arami Hemare Hem-asl Hem-asr Hem-aiyan Hem-aver Hem-averd Hem-aviz Hem-ayar Hemaz Hem-bar Hem-ber Hem-bu Hem-ca(y) Hem-cenah Hem-cenb Hem-cins

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hemheme. C.) zntler, kederler, dertler, tasalar. f. erik, ortak, e, benzer, nazir. Kara balk. nce zayf sng. * Huysuz ve kt insan. f. Derhl, hemen, acele olarak, arabuk, o anda. f. Sanki, gya. * Aynen, tpk, tamamen. f. Hemen, derakab, derhal, o anda, arabuk. f. Benzer, gibi. f. Hemen, o anda. f. Birlikte dinlenen, beraber istirahat eden. Her zaman, her an, dima. f. Ayn asldan. Ayn asrda olan. Bir asrda beraber olanlar. f. Bir yerde beraber bulunan, bir yuvada birlikte olan. f. Efendileri ayn olan kleler. * Arkada, refik. f. Savaan iki kiiden herbiri. f. Harpte karlaan iki kiiden biri. f. Eit, denk, msavi. Sr'at, hz. f. Ayn yk yklenmi olan, ayn yk tayan. f. Beraber olan, birlikte oturan. f. Kokusu bir, ayn kokuda. * Mc: det ve tarzlar ayn. f. Ayn yerde oturan. Hemehri. f. Denk, eit, msvi. f. Akran. Ayn cinsten olan.

1349

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hemcins Hem-civar Hem- Hem-nan Hem-daman Hemde Hem-dem Hem-derd ayn cinsten.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayn yerde oturan, komu. f. Onun gibi. f. Bylece. f. Bacanak. lmle hair aras. f. Cancier arkada. f. Dert yolda, dert arkada. Ayn dert ve kedere dar olanlarn beheri.

Hem-dest hemdest Hem-dest-i vifak

(C.: Hemdestn) f. Birlikte alan, mttefik, arkada. * Ortak, erik. el ele, birlikte. Bir fikir ve mes'elede anlaarak elele vermek, hep birden ayn sz sylemek.

Hem-dest Hem-dih Hem-dil

f. Berberlik, birlik. * Ortaklk, eriklik. f. Kyleri ayn olan. Ayn kyden olan. f. Fikirleri, dnceleri ayn olanlarn her biri. Bir maksad ve istekte bulunanlar beheri.

Hem-du Heme ez ost Heme ost Heme hemec Hemec Hemece hemeezost Hemegan

f. Omuz omuza gelen, eit olan, msavi olan. Herey ondandr. Hepsi odur. f. Cmle. Hep. Btn. at sinei. Kymetsiz, deersiz. * akn. * vez (denen at sinei). Zayf koyun. hepsi ondandr. f. Cmlesi, tamam, btn, hepsi.

1350

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hemel hemeost Hemercel Hemeyan Hemezat Hemeze Hem-fikr Hem-fira Hemgme-i azab Hemger Hem-ginan Hem-gue Hem-hah Hem-hal Hem-hane Hemheme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oban olmayan deve. hepsi odur. Yorga at. Akmak, seyeln etmek. (Hemeze. C.) Kuruntular, vesveseler, pheler, tereddtler. Vesvese. eytann desisesi. Kuruntu. f. Ayn dncede ve ayn fikirde olan. Kafadar. f. Zevce. Kar. Azab zaman. f. ulha dokuyucu. f. Btn insanlar, btn nev'-i beer. f. Komu. f. Arzu ve talebleri ayn olan, ayn istekleri olan. f. Ayn halde olan. kisi beraber. f. Bir evde oturanlarn beheri. Arkada, refik. Rzgrn esmesi ile aa yapraklarndan kan sesler. * Aslan barmas. * Deve sesi.

hemheme Hem-hudud

rzgrn tesiriyle kan yaprak sesi. f. Hudutlar bir olan, snrlar birbirine bitiik olan memleket veya arazi.

Hem-huy Hem Hem' Hemicek Hemm Hemme

f. Bir ahlk ve tabiatda bulunan. Huylar bir olan. f. Tpk bu, bu bile. lm, mevt. ehre kyden yeni gelip bir ey bilmez akn ve kaba adam. Ar ar gitmek. * Otun tazeliinden dolay parlamas. Yumuak rzgr. * Ufak taneli yamur.

1351

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hemsa' Heme Hemk Kuvvetli adam.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dima. Her zaman. Bir kimseyi bir ile megul etme. Birini bir ie daldrma. * nat etmek. * Sa'y etmek, almak. * Cr'et etmek.

Hem-kadd Hem-kr Hem-kran Hem-kymet Hem-kitab Hem-kn Heml (hemeln) Hemla' Hemlece (himlc) Hemm Hemmame Hemmas Hem-matla'

f. Boylar birbirine eit olan, uzunluklar ayn olan. f. Ayn ii yapan, ayn ite olan. f. Ayn yata olan, yat. * Kuvvette msavi olan. f. Ayn kymette olan, kymetleri eit olan. f. Ayn dersi gren, talebe, renci. * Ayn dinde olan, din kardei. f. Ayn cins ite alan, ileri ve meslekleri ayn olan. Meslekd. Gzden ya akmak. Seri. * Kurt (canavar.) Atn yorga olmas. Gam, keder, tasa, hzn. Zehirli hayvan. Akrep. Yavuz arslan. Gne ve ay gibi gk cisimlerinin ufakta doduklar yerin veya zamanlarn ayn oluu. Ayn meridyen zerinde olup ay ve gnei ayn saatlerde gren lkeler.

Hemmaz Hem-nam Hem-neberd Hem-nefes Hem-nesl Hem-pa Hem-paye

Koucu. f. simleri ayn olan, ada. f. Sava arkada, muharebe arkada. * Rakib. f. Arkada, mushib. f. Ayn slle ve soydan, ayn nesilden, soyda. f. Ayakda. Arkada. Yolda. (C.: Hempyegn) f. Bir pye ve rtbede olanlarn beheri.

1352

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hemr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Su dkmek. * Gz ya aktmak. * St samak. * At etmek, hediye vermek.

Hemrace Hem-rad Hem-rah Hem-raz Hem-reng Hem-rev Hem-ri Hems

Kartrmak. f. Kahramanlk ve cmertlikte msavi olan kimseler. (C.: Hem-rhn) f. Yol arkada, yolda. f. Srda. En yakn arkada. f. Rengi bir olan, ayn renkte olan. * Mc: Huylar bir olan. f. Yol arkada, beraber giden, yolda. f. Bacanak. ki kzkardele evlenen erkekler. Gizli ses. ok gizli. Sesi gizlemek. * Az amadan lokma inemek. * Ftursuz olarak geceleyin yola gitmek. * Pee. * Skmak. * Krmak.

Hem-sabak Hem-saz Hemsen Hem-seng Hem-ser Hem-sfat Hem-sohbet Hem-sufre Hem hemehri Hemehri Hem-err Hem-ikem Hemime Hemire

f. Ders arkada. Ayn dersi okuyanlarn beheri. f. Uyan, uygun, muvafk, mnsib. * Arkada, refik, arkadalk. Gizli sesle. Gizli ses. Savt- hafi. Ayn lde, ayn mizanda, bir tartda. f. Arkada, Kar kocadan her biri. Ayn vasf ve nitelikte olan. f. Birbiriyle konuan, sohbet eden, arkada. f. Ayn sofraya oturan, sofra arkada. Ameli seri olan, hzl, hareketleri abuk olan. ayn ehirden. f. Ayn ehirden. Ayn memleketli olan. f. Ktlkte beraber olan, ktl birlikte yapan. f. kiz ocuk. Kuru odun. Kurumaa yz tutmu aa. Aalar kurumu yer. f. Ayn st emen kzkarde. Abla, bac. * Hastabakc kadn veya kz.

1353

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hemre Hemire-zde Hemt hemt Hemta Hemu' Hem-vare Hem-var Hemyan Hemz kz karde, bac. f. Kzkarde ocuu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kartrmak. Deerini anlamadan almak. e, benzer. f. E denk. Benzer. Gz ya akmak. f. Her zaman, dima. f. Dzlk, dzolma. f. Kese, torba, anta, daarck. Drtme, kakma. * Parmaklarla skma. * Yere alma, vurma. * Isrma, dileme.

Hem-zanu Hemze

f. Diz dize oturup konuan, yan yana oturan. "( ) Elif veya elif yerine kullanlan iaret. Elif, vav, ya, he zerine konulan ve ""e"" diye okutan iaret. * Parmakla skma, drtme, sktrma."

hemze Hem-zeban Hem-zeman

elif harfi. Ayn dili konuan, lisanlar ayn olan. f. Ayn zamanda ileyen. * ada, musr. Ayn ada yaayan insan veya geen hdiselerin her biri.

Hem-zen Hemzend Hen'a

f. Beraber vuran. Birlikte olan. f. Beraber olanlar. Beraber alanlar. Devenin boynunun altna konan iaret. * Menazil-i Kamer'den bir menzil.

Henabik Henae Henazr

Halka nasihat edip, dediini kendi yapmayan kimse. Yemein sindirilip hazmolmas. Hnzrlar, domuzlar.

1354

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Henb Henbele Henber Henbert Hencam Hencar Hend Hendek hendek Hendeln Hendeme Hendese Vehamet. * Arlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Topal srtlann yrmesi. Ksa boylu kimse. Srf yalan. f. Elinden i gelmeyen, beceriksiz kimse. f. Kaide, kural, yol, usul. msak etmek. (Bak: Handek) kazlan uzun ve derin ukur. Sz ok olan kimse. Bir eyi yerli yerince yapmak. Geo: ekil bilgisi. * Mat: izgi, yzey ve hacim olarak bu eklin zelliklerini ve llerini inceleyen matematik kolu.

hendese Hendesehane

geometri, mhendislik. f. Eskiden mhendis mektebi, teknik niversitesi. * Bayndrlk ve belediye gibi dairelerin mhendislere mahsus ubesi.

Hendesehane-i bahr

"Bahriye Mektebinin ilk addr. Abdlhamid zamannda miladi 1773 ylnda Cezayirli Hasan Paa'nn teebbsyle Tersane iinde almtr. Okulun ilk ba muallimi, Trk riyaziyecisi Gelenbevi smail Efendi'dir.imdiki ismiyle ""Gemi na Mhendislii"" olan Bahriye Mektebi, 1795 senesinde daha muntazam ve mkemmel halde yeniden almtr."

Hendese-i mlkiye mektebi Osmanl mparatorluu devrinde mhendis yetitirmek gayesiyle alan mekteb. XIX. yy. sonlarna kadar memlekette belediye ve mimar ilerde vazife alacak mhendis bulunmuyordu. Nafia Nezareti bu ihtiyac nazar- itibara alarak bir mhendis mektebi

1355

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kurulmasnn lzumlu olduunu ileri srnce, padiahn emriyle 1884 ylnda mekteb ald. Ve ilk mezunlarn1888 ylnda verdi. 1909 tarihinde ise okulun ad, Mhendislik Mektebi olarak deitirildi. hendesevr hendes Hendes geometrik. geometri ile ilgili. Muntazam ekli ile alkal ve hendeseye dir. Geometrik ekle dir. * Geometri ile alkal ve mteallik. Henene Henf hengm Hengm Hengme Bir cins kirpi. Sr'at yapmak, hz yapmak. an, sra, zaman. f. Zaman, devir, a,sra, vakit, mevsim. f. Seslerin birbirine karmasndan kan grlt. Kavga, grlt. amata. hengme Hengme-gir grlt patrt. f. Meddah, oyuncu. Hikye syleyici, hokkabaz. * Di macunu, leke tozu gibi eyler satan rtkanlar. * Kavgac, grltc. Hengm- bahar Hengm- sabavet Hengm- ebab Hengm- ita Hen Hene Henen lekm Henen henenlekm Henn Bahar mevsimi. ocukluk zaman. Genlik zaman, delikanllk a. K mevsimi. Hazm kolay olan, faydal ve shhate uygun. iddetli emir. Size fiyet olsun, ifa olsun. Hell olsun. * Tebrik ederiz. Shhat ve afiyet olsun. afiyet olsun, hell olsun, tebrik ederim. Alamak.

1356

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heniyye Henk Henme Henn Henne Hent Henz Hepten Her dem taze Kolaylk, shulet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darlk. Glk zorluk. Gizli ses. Alamak. * Ayptan kinayedir. Kiinin kendi kars. Bir nevi kirpi. * Gz iinde olan ya. f. Daha, yeni, imdiye kadar, ancak. Btnyle, tamamyla. Parlaklk ve tazeliini dima muhafaza eden. * Mc: Daima gen grlen, genlie heveskr.

Her dem Her Her' Her'a

f. Her zaman, her dakika. Dim. f. Btn, hep, tamamen. iddet. * Etin iyi pimesi. Kk bir canavar. * Erkeiyle muhalata ettiinde evkinin iddetinden hemen inzal eden kadn.

Herab Heras Herave (hirave) Her-ayine Her-bar Herc merc Herc Her-ca Herca

Kamak, firar etmek. Dikenli aa. Ar, youn as (baston). f. Mutlaka, elbette. Behemehal, zaruri, herhalde. f. Her defa, her kere. f. Darmadank. Karmakark. Allak bullak. f. Karklk. f. Her yer. (Hercy) Her yerde bulunur, kendine mahsus belirli bir yeri bulunmayan. Serseri, derbeder. * Kararsz, sebatsz, vefasz, dnek, mtelevvin.

1357

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk herc Hercan Hercy meneke Hercele hercmerc Her Her-end Heri bad abad heribdbd Herd herdem Hereb Herec Herek yanar dner, gelge.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun ve kaln olan ey. * Hayvann yab yab yrmesi. Bir cins meneke. Kark yrmek. karmakark. Karklk, grlt. Nizamszlk. f. Her ne kadar. Her ne zaman. f. Her ne olursa olsun. ster istemez. her ne olursa olsun. Deve kuunun diisi. * Yarmak. * Kat'etmek, kesmek. her zaman. Kama, firar. * iddetli znt, keder. Scakln fazlalndan devenin gznn kararmas. Asmalar, fidanlar, fasulye gibi trmanc nebatlar balamak iin yanlarna dikilen srk, denek.

Herem

Kocamak, yalanmak, ihtiyar olmak. * Msr'da firavunlar zamanndan kalm piramit eklindeki mezarlarn beheri. * Geo: Mahrut ekil, piramit.

Heremdde Herf Hergh Hergele

f. Yalanm, kocam, ihtiyarlam. Acele. Sr'at, hz Hezeyan. f. Her vakit, her an, her zaman. Binilmek ve yk tamak iin altrlmam at, ksrak, beygir veya merkep srs. * Byle bir srye dahil olan hayvan. * Mc: Terbiye ve grgden bsbtn mahrum adam. * Bir ie yaramaz ii kalabal.

Hergiz

f. Asl, kat'iyyen. Hibir suretle.

1358

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Herhere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Su alts. * Koyunu armak. * Aktnda sesi ve alts iitilecek kadar ok olan su.

Herhr Heri' Herif herf Herifiolu Herim Herime Herr Herise Hert Herkele Herkl burcu

Bir nevi ylan. Acele, sr'at. * Akc kan. * Korkak kimse. * Zayf kimse. (Bak: Harif) di adam. Kzlan kimse hakknda zamir gibi kullanlan argo bir tabirdir. ok ihtiyarlam ve kocam kimse. Dii arslan. Kpek ulumas. * Kpek hrlamas. Kekek yemei. Az byk kii. * Ferciyle dbr bir olan kadn. ncelik, nezafet, holuk, letfet. * nce, zarif, ltif, ho. Gk kresi kuzey cihetinde isim verilen bir takm yldz kmesi. (Bak: Bruc)(...Hem emse kendi mihveri stnde cazibe denilen manev ipleri yumak yaptrmak iin dolap ve krk hkmnde olan gnei, bir Kadir-i Zlcelal'in emriyle dndrp, o seyyarat o manev iplerle balayp tanzim etmek ve gnei btn seyyaratyla saniyede be saatlik bir mesafeyi kestirecek kadar bir sr'atle, bir tahmine gre Herkl Burcu tarafna veya ems- mus cnibine sevk etmek, elbette ezel ve ebed sultan olan Zt- Zlcelal'in kudretiyle ve emriyledir. S.)

Herkl

yun. Cesaretiyle mehur olup, efsanelemi bir Yunanlnn ad. (Onlarda kuvvet semboldr)

Herm Hermele

Bir ot cinsi. Yolmak.

1359

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Herna' Herr Herru Ufak bit.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kpek ulumas, kpek hrlamas. """Ne olursa olsun. Ya batar ya kar."" mnsndaki ""ya herr ya merr tbirinde geer."

Hers Herseme Her (her) Herebe Herefe

Ufak kurt. Arslan, gazanfer, esed, haydar. * Burun. Yrtmak. * ekimek. Yal kuru kadn. Bez veya aba paras. (Su az olduu zamanda yerden onunla yamur suyunu alp bir kabn iine skarlar.) * ok yaam, ihtiyar, kuru kadn. * ok eski olan kova.

Hert

Dokunakl syleme, ineleyici bir ekilde konuma. * Yrtma. * Drtme.

Herus Herv Hervele Herya' Herz herze Herze Herzederay Herzeg herzeg Herzehay Herzeka Herzekr

Eski elbise. Dvme, sopalama. * Piirme. * Afganistan'da bir ehrin ad. Yry. * Koma. Aa hrts. Yrtmak. bo sz. f. Bo sz. Samasapan sz. Bo lkrd. f. Mnsz ve samasapan szler konuan. f. Sama sapan konuan. Lzumsuz ve mnasz sz syleyen. samasapan konuan. f. Mnsz konuma, samasapan syleme. irkin glmek. f. Sama sapan konuan, mnasz szler syleyen.

1360

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Herzekrane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sama sapan konuarak. Bo ve lzumsuzca uydurmalarla, abuk sabuka.

herzekrne Herze-lay Herzevat Herzevekil

samasapan konuarak. Herze syleyen, samalayan. (Herze. C.) Herzeler, mnsz ve bo szler. f. Kendine vazife olmayan eylere karan. Fodul, boboaz. Her eye burnunu sokan.

hesbt Hesar (hesur) Hesb Heshese Hesis Hesm

hesaplar. Arslan. eref. * Kifayet. Karp grme. Gizli ses, gizli kelm. * Ezilmi, ufalanm nesne. Kaba yemek. Btn btn yutmak. * Kesmek. * Toplamak, cem'etmek.

Hesmele Hesr Hess Hest Hea (heu)

Gizli sz. ki kat edip emek. * Krmak. Skmak. f. Varlk. Var olma. Mevcudiyet. Ak yzl en yeynicek kii. * Saan kimseye sevip stn veren koyun.

Heae(t) Heeme Hehee Hele Hem Hem

dlk, hafiflik, irtiyah. * Gevreklik. (C.: Heemt) Da keisinin ola. dlk etmek, neeli olmak. Sahibinin izni olmayarak bir adamn bindii deve. Ufalanmak. Krlm, ufalanm olmak. * Krlm, ufalanm kuru ot. Krmak veya kesmek.

1361

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk He Het Hetad Hetm Het' Hetalan Hetalla' Hetepete Heterojen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gevrek, kolayca krlabilir olan. * Keyifli, en. f. Sekiz. f. Seksen. f. Sekizinci. Dikkatle bakmak. Acele etmek. Akmak. * Gz ya ve yamur pespee gelmek. Uzun ve iri vcutlu erkek. Kekeleme. Konuurken arp tereddd etme. yun. Kim: Cinsi ayr olan. Trl zellikteki taneciklerden yaplan maddelerdir.

Hetf Hetl Hett Hetk Hetk-i hicab- ismet Hetl Hetlan Hetm Hetma' Hetme Hetmele Hetn (htun) Hetr Hett Hettak Hettal

Bir eyi gizlice hatrlatmak. Seslenmek. Fsldamak. Akc, akan. Birbiri ardnca tez tez gitmek. Yrtma Yarma. Perdeyi yrtmak. Rezil olmak. Rezil etmek. Namus perdesini yrtma. Ulatrmak. * (Yamur) ok yamak. Srekli yaan hafif yamur. n dileri kknden krmak. Disiz olup kurban edilemeyen hayvan. ok kelm, ok sz. Gizli kelm, gizli sz. Yamur yamak. Aala vurmak. Yrtmak. * kiye bkp krmak. * Dkmek. Yrtp paralayan, parampara eden. Da ismi.

1362

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hettan Hetul Hev' Heva v heves Heva hev Hevaci' Hevacir Hafif kimse. ok miktar akmak. Kt hrs.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zevk ve ehvetler. Bo ve geici eyler. (Bak: Hava) nefsin istekleri, kt arzular, hava. Geyik. (Hcire. C.) Gnlerin en scak olan anlar. * Genler, g yapanlar, hicret edenler. * (Hcr. C.) Hezeler, hezeyanlar, bo ve mnasz szler.

Hevacis Hevadar Hevade

(Hcise. C.) Vesveseler, kuruntular. Akla gelen kt dnceler. f. Heval. Nefsine uymu. Kstah. * Etraf ak, haval yer. Yavalk. * Yumuaklk. * Kavmin iinde salah ve muvfakata sebep olmas mmkn olan kimse.

Hevad

(Hd. C.) Rehberler, deliller, klavuzlar. * Hidayet edenler, istikametli ve selmetli yolu gsterenler.

Hevadic

(Hevdec. C.) Kadnlarn binip oturmalar iin devenin zerine konulan kk mahfeler.

Hevahah Hevahat Hevah Heva-i nesim Heva

f. Sevilen, muhib, dost. Ahmak adam. Btl nesne. f. Gzel, ltif, ho hava. Ltif mnevi gda. * Hava (Atmosfer.) f. Ciddi eylerle alkasz. Nefsine dkn. Nefsine ve ehvetine malub. Hev ve hevese it ve mteallik.

hev Hevaiye

uar, nefsine dkn, sorumsuz. Hava gibi hafif ve ltif karakterde olan eyler.

1363

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk heviye Hevakr Hevamm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hava gibi olan ltif eyler. f. Gnahl ilere hevesli. Hev ve hevesine bal. Bcekler, haereler. Pire, tahta kurusu, bit, rmcek, ylan gibi, kn gizlenip yazn meydana kan, insan ve hayvann vcudundan beslenerek yaayan, insana zarar dokunan (parazit yaayan) kk canllr.

hevmm Hevan Hevaperest

bcekler. Hakaret, zillet, alaklk, zelillik, aalk, horluk. f. Sadece gayr- meru lezzet ve hevesinin peinde. Cenab- Hakk', dinin emirlerini unutmu, nefsine iddetle muhabbet eden. Nefsine tapnr derecede Haktan gafil.

hevperest hevperestne Hevas Hevatif hevtif Hevaya Hevb Hevber Hevc Hevcele

yasak arzular peinde koan. yasak arzularn peinde koarcasna. ok yiyen kii. (Htif. C.) Htifler. Gayptan iitilen sesler. * Nid eden melekler. seslenen grnmez cinler. Zayflk. Yol, tarik. * Ate alevi. * Kark szl kimse. Krmz gl. (C.: Hvc) Uzun boylu ve aklsz olmak. * Rzgrn sert esmesi. Hibir iaret ve almet olmayan ev veya sahr. * Yrgen deve. * Uzun boylu, ahmak erkek.

Hevd Hevda' Hevde

Tevbe etmek. Deve kuunun erkei. Bartlak kuu.

1364

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hevdec

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hevdic) Kadnlarn binmesi iin devenin srtna konulan ufak mahfel.

Hevek heves Heves

Ahmaklk. gelip geici istek, arzu. Gelip geici istek. Nefsin houna gitmek. Devran edip gezmek. Akl ile olmayp nefis ile olan istek.

Hevesat

f. Arzu ve nefsni emeller. Bo, btl ve gnahl eylere dir olan istekler. Hevesler.

hevest Hevest- nefsniye Hevesdar heves Heveskr heveskr Heveskrn heveskrne Heveskr Hevesnk Hevesnkn Hevesperver hevesperverne Heve Hevheve hevheve

hevesler, geici arzular, yasak istekler. Nefsin hevesleri, arzular ve kt istekleri. f. Hevesli. hevesle ilgili. f. Hevesli istekli, arzulu. Meyli ve arzusu olan, heves eden. hevesli. (Heveskr. C.) stekliler, hevesliler. heves edercesine. f. Heveskrlk, heveslilik. f. Hevesli, heves edici, istekli. (Hevesnk. C.) Hevesliler, heves edenler. f. Hevesli, heveskr. hevesine dkn bir biimde. (Karn) Gk olmak. f. Aacn yapraklarnn rzgr esmesi ile kard sesler. yapraklarn sesleri.

1365

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hevl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korku. Korku verici. * rkmek. Dehet. Ylgnlk. htill- dima (beyindeki bozukluk) sebebi ile bz hayli suretler tevehhm ederek ondan korkmak.

Hevl-ver Hevl-engiz Hevl-nk Hevlul Hevm Hevn

f. Korkun, korku getiren, korku veren. f. Korkun korkulu. f. Korkulu, korkun. Hafif adam. Uyuklayp ban her tarafa emek. Kolaylk, shulet. * Vakar. Teenni. * Skunet. Sekine. Rfk. * Ufak ey. Hor ve zelil olmak.

Hevr

Birisini itham etmek, thmet. Zan. Takdir ve tahmin etmek. * Binay ykmak, yklmak. * Sulu, aal yer. * Koyun srs.

Hevre Hevs

Dvmek. * ok fazla yemek. Bir eyi vurarak krmak. * fsad etmek. * Dolamak. * Davar yavaa ileri srmek.

Hev Hevte Hevzeb Hevzele Hey' Hey'a heykil Heyakil Heykil-i kadme Heyam

ok miktar. Suya gidecek yol. Yal deve. Depretmek, hareket. Gnl dnmek. * Yaramaz gnll olmak. * Korkak olmak. Yere dklen bireyin akmas. * Korkutucu ses. heykeller, putlar. Heykeller. Eski heykeller. Hayranlk hli. * ok yumuak kum.

1366

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heyamola

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Eskiden ramazanlarda para toplamak gayesiyle mahalle ocuklar tarafndan tekil edilen bir nevi dilenci alaylarnda sylenen bir tbirdir. * Eskiden gemiciler gemi demirini ekerken veyahut bir amele inaatta ar bir ey kaldrrken yahut da ahmerdan yukar ekerken kuvvetbirliini salamak iin hep bir azdan ""hayemola, yelesa, heyamo heyamo"" diye barrlard."

Hey'are heyt Hey'at Hey'atn felett

Bir yerde karar etmeyen kadn. biimler, grnler, topluluklar. Hey'etler. Ayr ayr mnalar. Ksmlar. Birini taklit eden kimsenin taklitiliini gsterip iln eden srmeleri, falsolar. Kemalt- ruhiye veya mkemmelliin iktizas olan umum ahvaldeki ftrlik ve mvazeneyi o seviyede olmayann sun' taklitteki gayr- ftrlii.

Heyatile Heyban Heybe Heybet

Hind taifesinden bir kavim. Korkun, korku getiren. * ok utanga ekingen. * Korkak. * oban. Eya koymaya mahsus iki tarafl kk torba. Hrmetle beraber koruk hissini veren hal. Saknp korkulacak hal. Azamet.

heybet Heybub Heyc Heyca Heycagh Heycemane Heyd Heydeb

hrmetle kark korku uyandran hl. Korkak. Heyecan, tela. * Galeyan, tahrik. * Kavga, harp, sava, cenk. Cenk, cidal, vuruma, birbirini ldrme, ktal. f. Muharebe meydan, sava yeri. Byk inci. Depretmek. * Zahmetli olmak. Yere yakn olan bulut.

1367

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heydeb Heyecan heyecn heyecnt Heyef Heyelan heyeln Heyeman heyt Hey'et

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atn bir eit yrmesi. Birden bire iddetle hislenme. rperme. * Cokunluk. Comak. cokunluk, iddetli hislenme. heyecanlar. nce belli olmak. Toprak kaymas. toprak kaymas. (Heym) aknlk. Tutkun olmak, klk. ekil, duru, grn, topluluk, gk ilmi. ekil. Suret. Grn. * Birlik tekil eden ahslarn mecmuu. * Gk ve yldz ilmi. Astronomi. * Duru, vaziyet, keyfiyet. Tabiat ve cibilliyet. Bir eyin cibilli vaziyeti.

Hey'et-i asliye Hey'et-i a'yn Hey'et-i hkime Hey'et-i itimaiye Hey'et-i mecmua

Aslndaki ekil ve suret. Senato. * Mertebesi yksek ve itibar edilenlerin heyeti. Hkimler hey'eti. tima heyet. Toplulua it heyet. Toplant heyeti. Bir eyin teferruatna ve cz'lerine baklmakszn btnnn gsterdii hal ve manzara.

Hey'et-i temsiliye

Temsil hey'eti. * Tar: Erzurum Kongresinde ark Anadolu Mdafaa-i Hukuk Cemiyeti ismini alan cemiyetin nizamnamesi iktizasnca seilen ahslardan teekkl etmi olan hey'et. (6 Austos 1919)

Hey'et-i umumiye

Umumi hey'et. Bir eyin teferruatlar nazara alnmadan olan umumi durumu.

Hey'et-i vekile

Vekiller hey'eti, icra vekileri hey'eti. Bakanlar Kurulu. Babakann riyaset ettii heyet.

Hey'etinas

f. Astronomi bilgini. Sema ve ecramn ahvline vkf olan.

1368

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heyf Heyg Heyha Heyhat Scak rzgr. oaltmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deveyi yulafa armak. "Teneffr ve tehassr ifde eder; ""sakn, savul, yazklar olsun, uzak ol"" mnalarna geldii gibi, daha ziyade; Eyvah, yazk, ne yazk, ne kadar uzak... gibi mnalar iin sylenir."

heyht Hey Heykel

yazk, ne yazk! f. Varlk, madde. Ta, tun, kil ve al gibi maddelerden yontularak, kalba dklerek veya yourulup, piirilerek yaplan insan, hayvan vs. ekli. * Byk bina, ant, byk ve yksek yap, bide. * Mc: Souk ve duygusuz kimse. * Gzel ve yakkl kii.

heykeltra Heykeltra Heyl Heylele Heyleman Heylulet heyllet Heym Heymere Heyn Heyne Heyneme Heyr Heyra'

heykel yapan. Heykel yapan kimse. Dkmek. * Bir eyi lsz def'etmek. """L ilhe illllah"" demek." ok, kesir. (Bak: Haylulet) araya girme, perdeleme, kapama. (Heyemn) aknlk. * k olma, tutkun olma. * Yz yere koymak. Koca avret. htiyar kadn. (Heyyin) Kolay. Rahat. * Vakar. Skunet. Tb: Kolera hastal. (C.: Heynem) Gizli ses. Rzgr ad. * Salam ve sert ta. Korkak, ahmak kimse.

1369

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heyrea Heyrun Heys Heysam Heysar Heysem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oban dd. * Meyyitin kabrine toprak dkmek. Bir nevi hurma. Yrmek. Arslan. * Ksa boylu kii. Arslan. Toy kuunun yavrusu. * Tavancl yavrusu. * Akbaba yavrusu. * Kurt enii.

Hey Heye Heyer Heyur Heytal Heytale Heytelek Hey'ua Heyub heyla Heyula

Hareket. * Davar samak. * Fitne. * Iztrab, ac. (C.: Heyt) Husumet, hasmlk. * ekimek, niz etmek. Ot. * Aa. Ot. * Aa. Tilki. (C.: Heytl) Helva kazan. """Gel"" mnasnadr." Kusmak, kay. * Yavalk. Azametli, heybetli, gsterili. korkutucu hayl, felsefede eyann asl kabul edilen ey. Zihinde tasarlanan korkun hayal. * Gsteri ve irilii olduu halde hibir te'siri ve deeri olmayan ey. * Eski felsefede: Eyann asl ve gerek olan ksm. Madde. (Bak: Esir)

Heyulniyyun Hey'urur Heyyin Heyz Heyza

Maddeciler. Meakkat, zahmet. Kolay, shuletli. Krk kemik sarlp ovulduktan sonra tekrar krmak. Fazlaca kusma, istifra etme. * Tb: Kolera hastal.

1370

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Heyzale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nsan sesleri. * Cemaat, topluluk. * ok asker. * Byk deve. * Belinden aas iman olan kadn.

Heyzam Heyzm Heyzm-pre Hez Hez' Hezabir hezr Hezar hezrn Hezaran Hezardasten Hezaren

Bahdr, kahraman. f. Kuru odun. f. Odun paras. Elence. Ciddi olmayan sz. Krmak. (Hizebr. C.) Arslanlar, esedler. * Yiitler, kahramanlar. bin. f. Bin. (1000) * Pek ok. * Blbl. binler. f. Binler. Binlerce. Pek ok. * Blbller. (Hezrdestn) f. Blbl. "Scak memleketlerde yetien; ve baston, sandalye gibi eyler yapmakta kullanlan bir cins kam."

Hezarfenn

f. ok bilen, bir ok san'at birden ok yksek derecede yapabilen. * Minre ustas.

Hezarmh Hezarpa Hezarpare Hezartabe Hezaryar Hezazk Hezb Hezbe

f. Bin yerinden yamal dervi hrkas. * ok ssl. * Gk yzl. f. ok ayakl, bin ayakl. * Krkayak. f. Bin para, ok ufak. f. Gne, ems. f. Bin defa. Bin kerre. Sratle kat'etmek, ok abuk kesmek. (C.: Hizb-Ehazb) Yamur damlas birbiri ardnca damlamak. (C.: Hzub-Hizb Hizabt) ri katreli yamur. * Otu az olan yksek tepe.

1371

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hezec Hezecat hezect Hezeliyat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gk grlts. * Gzel sesle ark sylemek. (Hezec. C.) Yamur isiltisi. Yamur sesi. ezgiler. (Hezl. C.) Ciddi olmayan szler. Sama sapan konumalar. Deli samas.

hezeliyt Hezeyan hezeyan Hezeyanat hezeyanvr Hezf Hezhaz Hezheze Hez Hezc Hezl Hezm hezmet Hezmet Hezz Hezk Hezl

ciddi olmayan szler. Kt szler. Souk akalar. * Sayklama. Sama sapan konuma. samalk, samalama. (Hezeyan. C.) Sayklamalar. * Sama sapan ve mnsz konumalar. samalarcasna. Yal devekuu. Keskin kl. Cisimlerin, hava yahut baka bir ey dokunmasiyle titremesi. Ahmak. * Vakit, saat. Ahmak kimse. * Sratle yryen kimse. Zayf, ark. Bitkin. Saanakl yamur. * Gk grlts. * Koarken kineyen at. bozgun. Bozgunluk, malubiyet. Deprenmek. iddetli gk grlts. * Uurmak. * Yuvarlamak. Ciddi olmayan sz. Sama, uydurma, yalan konumak. * Edb: Mehur bir manzumeye ltife tarzndan nazm yapmak. Bu tarzda yaplan nazm.

hezl Hezlmiz

sama, uydurma. aka ile kark sz. Mizahl kelm.

1372

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hezl-g Hezliyt Hezm Hezme Hezmele Hezr Hezra Hezreme Hezz Hezza Hezzam Hezzar Hezzuz H

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akac. Ltifeci, mizahl sz syleyen. (Hezl. C.) Mizah ve akayla ilgili sz veya iirler. ok abuk kesmek. * Sr'atle yemek. Elle basldnda veya skldnda oluan ukur. Bir cins yry. Samasapan, bo ve mnsz sz. (C.: Hezrt) Vurmak. Sr'atle okumak. Sr'atli kelm. Vurmak, dvmek. * Isrmak. nsan topluluu, hayvan srs. Keskin. Devaml samalayan adam. Keskin. Araba alfabede dokuzuncu harftir. Ebced hesabna gre 600 saysna iaret eder.

Hba' Hba Hbab Hbale Hbat

At, bahi, hediye. Yamurdan korunmak iin kurulan adr. Tente. Sevimek, muhabbet. Kement. Yzde olan da ve nin. * Davarn ayanda ve uyluunda yaplan iret.

Hbazet Hbb Hbbe Hbher Hbk

Ekmek yapma meslei, ekmekilik. Bahadrlk, kahramanlk. * Gammazlk. Hmhm otunun tohumu. Galiz, kaba. Uzun, tavil. * Hzl yryl at.

1373

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hbk Hbne Hbrak Hbre (habre) Hbre Hbse Hbte Hbve (hubve) Yellenmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hben) Byk ban. Yellenme. (C.: Hber-Hbert) Yemeni, alaca renkli bez. Tecrbe etmek, denemek, snamak. Yaramaz, habis nesne. Azck st. * Bir iim su. (C.: Hub) Gkyzne yaylm byk bulut. * Dizlerini bkp, mak'ad zerine oturup, elleri dizleri altndan balamak. * Bele taklan ey.

Hcce Hkrk

(C.: Hcec) Bir kere haccetmek. * Snnet. t. Fazla yemekten ve asabi sebeplerden diyaframn kaslmas ve akcierlerdeki havann iddetli ve grltl bir ekilde dar atlmas. * Boaz tkanacak surette ve derinden i ekerek alama.

Hda' Hdac Hdane Hdare Hdeb Hdemat Hdemm Hdv

Hile. Eksik, noksan. (Bak: Hzane) Oturma, ikamet. iman gvdeli kimse. (Bak: Hidemat) Bahii ok olan kimse. f. Vezir, saf. * Kral nibi. * Osmanl Padiah Abdlaziz zamannda (1861 - 1876) Msr valilerine verilen nvan. Sultan Abdlaziz, hdv nvann Byk Fuad Paa'nn arzusu zerine ilk olarak Kavalal Mehmed Ali Paa'nn torunu olan smail Paa'ya verdi. (8/6/1867) smail Paadan sonra olu Tevfik Paa, daha sonra da Abbas Hilmi

1374

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Paa, Msr Hdvi oldular. Msr hdvleri protokol bakmndan eyhlislm ve sadrazam ile ayn derecede idiler. Hdvne Hdk Hdn f. Bir vezire veya Msr hdvine yakr ekil ve surette. Kesmek. * hta etmek, kaplamak, iine almak. Koltuk altndan yan bana varana kadar, kucak. * Nahiye. * Canip, taraf. Hdr Hdrellez Mni, engel. * Perde, hil. (Hdrellez) Rumi Nisan aynn 23. gnne verilen addr. Bu tarih 6 Mays'a tekabl eder. Dorusu Hzr ve lyas'tr. Hfa' Hfaf Hfaz Hff Hffe Hfr Hf Hfy(e) hfz Hfz Her eyin rts ve perdesi. * Krba rts. Yeyni, hafif. Gayret. * Vefallk. Hafif, zayf nesne. Yeynilik.Hafiflik, zayflk. Bir otun ad. Kk ev. Yaln ayak yrmek. saklama, koruma, ezber. Saklama. Koruma. Siyanet. Muhafaza. * Ezber etmek. Hatrda tutmak. Kur'an' ezberde tutmak. Hfze Hfz- bilad u ibad Hfz- emanet Hfz- hukuk Hfz- kur'an (C.: Hafyiz) Gadap etmek, hiddetlenmek, kzmak. * Gayret etmek. ehirlerin ve ehir ahalisinin korunmas. Can muhafaza etme. * Braklan emaneti koruma. Hak ve hukuklar muhafaza etme. Kur'an- Kerim'i tamamyla ezberleme.

1375

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hfzsshha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hfz-s shha) Salkl yaamak iin dorudan doruya kii ve iinde bulunan evrenin salkla alkal artlarn tetkik edip inceleyen, gerekli tedbirleri olan ve bu eit almalardan bahseden hekimlik kolu veya salk bilgisi. * Shhatini korumak. Saln muhafaza etmek.

Hfz-l lisan

Dili, gnah ve lzumsuz olan szlerden korumak. Kt ve fena szlerden dilini muhafaza etmek. (htiyatan fazla sz sylememek mendubdur.)

Hkab

Arap kadnlarna mahsus bir nevi kumatr, onu bellerine kuanp sslerini ve zinetlerini ona takarlar.

Hkb Hkbe Hkd hkd Hkf Hkk(a) Hkmk etmek

(C.: Ahkb) Uzun zaman, dehr. (C.: Hkeb) Yl, sene. * Seksen yl. Kin, buz, advet. * ntikam almak iin frsat beklemek. kin, intikam arzusu. Kumun bir yere toplanp ylarak tepe gibi olmas. (C.: Hukuk - Hkk) yan tamamlayp drdne girmi deve. t. Bir iten veyahut bir suale cevap vermekten kanmak iin esassz bahaneler ileri srmeye almak. Tereddtl davranmak.

Hla' Hlab Hlabe Hlace Hlaf Hlal Hlas Hlb

Gze ekilen srme. Yrtc hayvan veya yrtc ku penesi. Aldatmak, hud'a. Hallalk. (C.: Ahlf) St aac. * Muhalefet etmek, kar gelmek. (C.: Ahlle) Di arasn ayklamakta kullanlan nesne. Dostluk. Her nesnenin dibine ken arl. Kalble karn arasnda olan perde.

1376

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hlbid Hlf Hlfe Kk deve. Meme ba.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muhalefet etmek, kar gelmek. * Biri gidip dieri geriye gelmek. * Biildikten veya yandktan sonra biten ot. * Sonra biten yemi.

Hlk Hlkd Hlk Hll Hlle hllet Hllf Hlm Hls

Hkmdar mhr. * ok mal. Kt ahlkl ve ar ruhlu kimse. (Bak: Hilk) Hell. * Kbe ile mikat aras. Kl gedii. candan arkadalk. Bir kimseyi yerine brakmak. Dost. (C.: Ahls) Ynden veya kldan yaplan ve palas denilen dek. * Byk ve kuvvetli olan dii deve.

Hlt

Bir eye kark, karm bulunan. * Eski tbda: Ahlt- erbaa (Kan, salya, safra, dalak) dan birisi. * Soyu, nesebi kark kimse.

Hlta Hlt- mahmud Hlt- red

ret. * Muaeret. Vcudun salam ve salkl oluu. Vcudun hastalanmasna sebebiyet veren madde. * Bir eye karm olan ey.

Hlye

Gzel sfatlar, iyi hasletler. * Ss, zinet. * Peygamberimiz Hz.Muhammed'in (A.S.M.) evsaf ve bundan bahseden kitab.

Hm' Hma

Kurt. * Hrsz. Kimsenin giremedii mahfuz otlak. * Sultan iin korunup hfz edilen ayr.

Hmam

lm, mevt.

1377

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hmar Hmare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Humr-Humur) Kadnlarn balarna sardklar bez. (C.: Hamyir) Ayak st. * Havuzun etrafna koyduklar ta. * Avclarn av vurmak iin evrelerine ev gibi dizdikleri talar.

Hmas Hmasa Hmbl Hmdd Hmhm

Karn a kimseler. nce bellilik. Budala ve miskin. Havuz dibinde olan deme. Burundan konuan. Sesleri burnundan kararak konuan kimse. * Burnundan kan ses gibi bouk. * Arap diyarnda biten bir ot. * ok siyah.

Hmlak Hmre Hms

(C.: Hamlik) Gzn etraf. Bir eyin bozulup ekil deitirmesi. gn deveyi susuz brakp, drdnc gn su vermek. * Alaca yemeni bez.

Hmtat Hmve Hmye

Ot arasnda olur bir nakl bcek. Hastann yemek yememesi. Tb: Hastann, hekim tarafndan verilen ilalarla kanaat edip ve tavsiyelerine uyup o hududun dna kmamas.

Hmyet Hna (hnn) Hnaf

Yemek yememek. Perhiz yapmak. Kna. Devenin yulardan burnunu zmesi. * Deve bileinde olan yumuaklk.

Hna Hnak Hnas

Kna satan, knac. (Hanak. C.) Kzmalar, darlmalar, kin tutmalar, haset etmeler. (Hns. C.) Kendisinde hem erkeklik ve hem de diilik zellii tayanlar.

1378

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hnat Hnata Hnaye Hnc Hncahn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hnta. C.) Budaylar. Buday satmak. Burun ucu. Her nesnenin asl. * Meyl ettirmek, emek, yneltmek. Azna kadar ve tka basa dolu. Dopdolu. (Bu tabir bir yer veya tat iin kullanlr.)

Hncer Hndelis Hndis Hnezkar Hnn Hnna

(C.: Hancir) Haner. Ar yryl deve. (C.: Handis) Kat karanlk. Ksa boylu kii. Cinden bir tife. Kna. Saa, sakala veya kadnlarn, parmaklarnn ularna srdkleri sarmtrak pembe boya ve bunun esas olan toz.

Hnnab Hnnus Hns

Uzun boylu. (C.: Hannis) Hnzr enii. Btldan hakka veya haktan btla meyletmek. Yeminini bozmak. Gnah.

Hns- yemin Hnsr hnsyemn Hnsr Hnta Hntar Hnye Hnzab Hnzb (hunzeb)

Yemininde durmayp bozmak. Nakz- ahd da denir. Kk parmak. Sere parmak. yemin bozma. Alak, soysuz, di. Buday. ok ackmak. Yay. Ksa boylu. * Yaban havucu. Kokmu et paras. Bir lkap.

1379

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hnzr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hanzr) Domuz. (Beenilmeyen birisine hakaret iin mecazen sylenir.) * Pis ve kat kalbli kimse.

hnzr Hnziman Hnzre Hnziyan Hnzz Hr Hra

domuz. Cemaat, topluluk. * Taife. (C.: Hnzrt) Hileci ve fitnekr kadn. * Dii domuz. Faydasz ve mnasz szler konuan. (C.: Hanzz) Enenmemi veya enenmi erkek davar. Hrlt. * Kavga, dv. Mekke-i Mkerreme'nin civarnda bulunan ve Hz. Peygamber'e (A.S.M.) ilk vahyin geldii maarann ismidir. Bu maarann bulunduu daa Hr da denildii gibi, Harr veya Cebel-i Nur da denilmektedir.

Hr Hrabe Hrafe Hrak Hram Hraman Hraset Hra

Peygamberimize ilk vahyin geldii maara, Hira. Deve hrszl yapmak. Aclk. * Tezlik. Hareket. f. Sallanma, salna salna naz ve ed ile yrme. f. Salnarak naz ve ed yaparak yryen. Koruma. * Bekleme, bekilik etme, muhafaza etme. "f. ""Trmalayan, kazyan"" anlamyla bileik sfatlar yapar. Mesel: Dil-hra : Gnl trmalayan, inciten. Samia-hr : Kulak trmalayc."

Hrba

Bukalemun ad verilen keler cinsi. * Gnein bulutlara aksetmesinden hasl olan renkler.

Hrbak

"Sahabeden bir kimsenin ad ki, ona ""Zlyedeyn"" de derlerdi. * Def'etmek, kovmak. * Yellenmek."

Hrba

Fesd vermek. * Ac bir ot.

1380

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hrbre Hrn Hrdavat Kavun. Pek inat, titiz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ehemmiyetsiz eyler, teberi. * Demirden mmul eski let. (Bak: Hurdevat)

Hred Hred-muz Hred-ub Hred-fersa Hred-mend Hred-mend Hred-pesend Hred-suz Hrfet Hrfu' Hrzma Hrd Hrdar Hrde Hristiyanlk Hrk (hrrk) Hrk

f. Akl, fikir, zihin. nsandaki dnce ve anlay kuvvesi. reten, retici, muallim. f. Akl datan. f. Akl yorucu. (C.: Hredmendn) f. Akll, anlayl. Aklllk. Akll, zakl, dnen. f. artc, akl yakc. Geinmee medar (sebeb) olan i, san'at. Devaml megul olunan i. Pamuk. Azgn hayvanlarn azna veya aynn burnuna taklan demir halka. f. Satn alma. f. Alc, mteri, tlib. f. Satn alnan, satn alnm. (Bak: sev) Cmert, kerim. Trplemek. * Kzgnlktan dolay diini gcrdatmak. * Bir eyi drtmek.

Hrka

Bez paras. Bezden mmul elbise. * Tas: Mnen dnya zevk u safsndan ekilip kendini ibadete verenlerin elbisesine hrka-i tecrd denir.

hrka

kalnca kumatan yaplm elbise.

1381

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hrka-i saadet dairesi "stanbul'da Topkap Saray'nda ""mukaddes emanetlerin"" bulunduu yer. Burada yzyllardan beri, bata Peygamberimiz Hz.Muhammed'in (A.S.M.) hrkalar olmak zere slm nitelikte birok mukaddes eya saklanmaktadr. Bu eya Osmanl Padiah Yavuz Sultan Selim tarafndan, Msr'n fethinden (1517) sonra stanbul'a getirilmitir." Hrka-i saadet Cenab- Peygamber'in (A.S.M.) stanbul'da Topkap Saray'nda gm sandk iinde muhafaza edilen hrkasdr. Msr'n fethi zerine Mekke erifi tarafndan dier emanat- mbareke ile beraber Yavuz Sultan Selim Han'a hediye edilmitir. Hrka-i erif de denir. (O.T.D.S.) Hrka-i erif Hrkapu Hrkapuane Hrkapu Hrkat hrkat Hrman Hrmele Hrnk Hrpadak (Bak: Hrka-i Saadet) f. Hrka giyen, dervi. f. Fakircesine, derviesine. f. Fakirlik, dervilik. Hararet, scaklk, yanma. yanma. Mahrumluk, mahrumiyet. * mitsizlik, ye's. Aklsz kadn. (C.: Harnik) Tavan yavrusu. * Bir ire kadn. Birdenbire, hemencecik. * Uygun bir ekilde, mnsib bir tarzda. Tpatp. Hrpan Hrran Hrre Hrrc Hrrf Hrrik f. Derbeder, perian klkl, pejmrde. Boyun een, itaat eden, muti. Susuzluk. Bir kimsenin kard nesne. Aclndan dili actan nesne. (C.: Ehrak - Hurrak - Huruk) Cmerd, kerim. Zarif.

1382

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hrrit Hrs hrs Hrs-bee Hrsek Hrseme Hrs- cah Hrsiye Hra' Hrt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Harrit) Delil. * Hzk. * Mhir, maharetli. (Hurs) Takdir, kyas. * Altn veya gmten halka. a gzllk, ar dknlk. Ay yavrusu. f. Ay yavrusu. Ayakkabnn ba. Makam ve rtbe hrs. Geceleyin alnan koyun. Ylan derisi. * Yumurtann st kabuu. Erkek keklik. * Hastalktan dolay, kesilmi gibi para para olan bulak st.

Hrtit Hrtopoz Hrvan

Kereviz. (Argo) Anlaysz, kaba, ahmak kimse. Tar: Dz yakal n ilikli bir eit elbisedir. ehzade Abdlmecid'in okumaa balamasndan dolay yaplan trende, yaknlarnn bu elbiseyi giymeleri istenmi ve bu husus, devletin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi'de tebli edilmiti.

Hrvat Hrvat hrz Hrz

Hrvatistan halkndan veya bu halkn neslinden olan kii. Tar: Sipahilerin balarna giydikleri klh tarzndaki balk. koruma, saklama. Melce'. Snlacak yer. * Tlsm. Cenab- Hakk'n muhafaza etmesine dair yazl du. * Fk: Bir maln det zere muhafazasna mahsus yer. * Muhafaza etmek.

Hrz- bigayrih

Aslnda eya saklamaya mahsus olmayan, izin almadan girilebilen ve konacak mallarn yannda muhafz olan yer. (Yol, mescid, meydan gibi)

1383

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hrz- binefsih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

erisinde mal ve eya saklamak iin yaplm, hazrlanm ve iine izinsiz girilemiyen ev, dkkn, adr, depo vs. gibi mahaller. (Kasa, sandk, dolap, uval da bu hkmdedir.)

Hrz- can

Barna basp can gibi korumak. Can koruyan. Cann teslim ederek snmak.

hrzcn Hsa Hsa' Hsal hsl Hsal-i hamde

can gibi koruma. (C.: Ahs) Sr tersi. Hayvann hayalarn karma, eneme, burma. * nsan hadm etme. (Haslet. C.) Hasletler, huylar, tabiatlar. Ahlk. gzel huylar. "Medhe ve vlmee lyk gzel huylar, gzel hasletler.(...Dost ve dmann ittifak ile ahlk- hasenenin, ahsnda en yksek derecede; ve btn muameltnn ehadetiyle secy-y smiye, vazifesinde ve tebligatnda en l bir derecede ve din-i slmdaki mehasin-i ahlkn ehadetiyle, eriatnda en l hsal-i hamde, en mkemmel derecede bulunduuna ehl-i insaf ve dikkat tereddd etmez. S.)"

Hsam Hsan Hsane hss Hsas Hsase (hsse) Hsb Hsm

Dmanlk, ekimek, kavga, mcdele. Mmtaz kimseler, sekin kiiler. Berklik, salamlk, sertlik, muhkemlik. hisseler, paylar. Hisseler. Paylar. Nasipler. * Kssadan alnan dersler. Kabahat. * Alaklk, denet. Ucuzluk, bolluk. Soyca ve evlenme neticesinde aralarnda ba bulunanlarn beheri. Akraba.

hsn

kale, snak.

1384

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsn Hsn- hasn Hsrem Hsreme Hss Hssa Hssan Hsset hsset Hsss Hsssa Hsve (hsye) H'a Ha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kale. Hisar. Snmaa, korunmaa mahsus salam yer. ok kuvvetli, en salam korunma. Koruk. * Bahil kimse. st dudan derisinin sarkk olmas. Noksan, eksik. (Bak: Hisse) Mmtaz ve belirli kimseler. Tannm iyi kimseler. Ekbirler. (Bak: Hisset) dklk, adilik, kklk. Hslk. Bir kimseye, bir eye mahsus olan hl. (C.: Haseyt) ki avu dolusu. * Azeryun otu. Doum annda len annenin karn yarlarak karlan ocuk. Ba kk adam. * Kk bal ylan. * Devenin burnuna geirdikleri burunduruk. * Kulardan, dima olmayan. * uval. * Cnip, taraf. * Sinir.

Hf Hr

Geyik yavrusu. Kavun ve karpuzun kabuk ksm. * Olgunlamam kavun. * Kt bir tabaklama neticesinde, baz ksmlar sert kalan deri. * Mc: Kaba, grgsz ve salak kimse.

Hm hm Hm-lud Hm-gn Hm-nk

f. fke, hiddet, gazap, kzgnlk. fke, hiddet. (Hm-gn, Hmn, Hm-nk) Kzgn, fkeli. f. Dargn, fkeli, kzgn, darlm, gcenmi. f. Kzgn, fkeli, hiddetli, hml.

1385

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ht

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk mzrak eklinde, ortasnda ipten rtl bir halka olan ve orta parmaa geirilerek atlan eski bir sava leti. * Kerpi. * Tula.

Htek Ht- ham Ht- puhte Ht-tabe Ht-zen Hv Ht' Htab

f. Kk kerpi. Ham kerpi. Tam pimemi kerpi. Gnete kurutulan kerpi. Frnda piirilmi tula. f. Tula oca. f. Kerpi veya tula yapan kimse. Geyik buzas. Su, gnah. Gnah ilemek. Sz ikre ve yzne sylemek. * Seninle gayrin arasnda olan kelm.

Htabet Htabiyye Htam Htan(e) Htar Htat Htban Htbe

Hatiplik etmek. Rafiz taifesinden bir blk cemaat. (C.: Hutum) Dizgin, yular. Snnet etmek. (Hatar. C.) Tehlikeler, hatalar. (Htta. C.) lkeler, memleketler, diyarlar. Ebucehil karpuzu. "Huk: Bir kadnn nikhna talib olmaktr. Evlenmeyi taleb eden erkee: ""htb"", evlenmesi taleb edilen kadna da ""mahtube"" denir."

Htr Htre Htta

(C.: Ahtr) Boya otu. * ok miktar deve. * Suyu ok olan st. Azck vergi. Gnahlardan istifar etmek. * Bakasnn zerinden sululuu kaldrmak. * (C.: Htat) Diyar, lke, memleket.

Htta-i cesime

Byk lke.

1386

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hva' Hvan Hvar Hvel Hvkal Hyaban

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ahviye) Suya yakn toplanm evler. * Kaplayp, toplayc olan. (C.: Huvn) Sofra. Cevap vermek. Zeval. * Bir yerden baka yere intikal, tahavvl etmek. Zayf olmak, zayflamak. f. Cadde. ki taraf aa dikili yol. Bahe yolu. ki taraf aal muntazam yol. * Ortasndan su akan aalk yer. * Tahrn'da byk bir caddenin ad.

hybn Hyabe Hyake Hyal Hyam Hyanat hynet Hyanet

iki taraf aalk yol. mitsiz ve mahrum olmak. Dokumak. Hayvann ksr olmas. (Hayme. C.) adrlar. (Hyanet. C.) Hyanetler, hinlikler, kahpelikler. hainlik. Hinlik. Vefaszlk. timad ktye kullanmak. Sznde durmayp oyun etmek.

Hyaneten Hyanet-i vatan Hyanetkr Hyar

Ktlkte bulunarak, hyanet ederek. Vatan hainlii. Vatana hyanet etme. Hyanet eden. Hin. Hayrllar. * (C.: Hyrt) Huk: Bir ii yapp yapmamada serbestlik. Genel olarak bir anlamadan vaz geme. Hususi bir szlemenin fesh veya tasdiki. Muhayyerlik. Kendisinde byle muhayyerlik bulunan kimse, yapt bir akdi dier tarafn rzasna hcet kalmakszn bozabilir.

1387

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hyarat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hyr. C.) slm hukukunda alveri meselelerine ait muhayyerlik hususlar.

Hyare Hyar- ayb

Otsuz, otu olmayan yer. Bir eyde mevcud olan bir kusurun akitten sonra meydana kmasndan dolay kitlerden biri iin sabit olan muhayyerliktir.

Hyar- r'yet

Bir ey hakknda grlmeden yaplan bir akitten dolay, kitlerden biri iin grld zaman sabit olan muhayyerliktir.

Hyar- art

kitlerden birinin veya herbirinin akdi, muayyen bir mddet iinde fesh veya icazetle infaz edebilmek hususunda muhayyer olmasdr.

Hyar- tarir

kitlerden birinin dier taraftan aldatlarak bir mal gabn- fhi ile satmasndan veya satn almasndan dolay sat muamelesini fesh hususunda muhayyer olmasdr.

Hyar- vasf

Bir akitte vcudu art klnan veya rfen mehud bulunan mergub bir vasfn mevcud olmamas sebebiyle kitlerden biri iin sabit olan muhayyerliktir. (Salr diye satlan bir inein, stten kesilmi olmas gibi.)

Hyasa Hyat Hyata (hyatet)

Kulak halkas. * Dar etmek, darlatrmak. * Dikmek. (Hit. C.) Perdeler. Mnialar. Terzilik, diki dikme ii. * Tb: Ameliyat esnasnda kesilip yarlan yerin tekrar kaynamas iin dikilmesi. * Ameliyatta diki iin kullanlan barsak ve benzeri eylerden yaplan iplik.

Hyata Hyatet-hane Hyaz Hyaz(a) Hyazet

Hfzetmek, korumak, muhafaza etmek. f. Dikimevi, dikievi, terzihane. (El-hyaz) Havuzlar. * Kadnlarda aybalar, hayz kanlar. Suya dalmak. lve etmek, toplamak.

1388

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hyere Hyere-i ns Hyfet Hyre Hyre-bah Hyre-em

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kfe yaknnda bir ehrin ad. Sekin kimseler, mmtaz kiiler. Korku. Gizlilik ve havf. f. Fersiz ve donuk gz. f. Gz kamatran, akl durduran. f. Kamak ve donuk gzl. * Cesur, atlgan. * nat, muannid. * Utanmaz, haysz, arsz.

Hyre-dest Hyre-g Hyre-k Hyre-re'y Hyre-ser Hyre-serane Hyre-ser Hz Hzab Hzac Hzad Hzak hzn Hzane

f. Ald ii bozar olan (kimse.). Eli sakar kii. f. Kamaklk, donukluk (gz hakknda). aknlk. f. Sevilen, mahbub, sevgili. * Haksz yere adam ldren. f. Reyi zararl olan, kt reyli. f. Sersem, alk. f. Alkasna, sersemcesine. f. Alklk, sersemlik. Sr'at, abukluk.* Gayret, evk. * Fiz: Alnan yolun zamana oran. Bireyi boyamak iin hazrlanm terkib. Byk tuluk. Dikensiz aa. (Hzka. C.) Ynlar, kalabalklar. hazine. Bir eyi bir eye ilve etmek. * Fk: Hak ve salhiyeti haiz olan kimsenin belirli mddet zarfnda ocuunu besleyip bytmek ve terbiye etmek zere yannda bulundurmas. * Bir eyi kucana almak.

Hzar Hzb Hzc

Bahe evresine yaplan duvar veya it. (C. Ehzb) Erkek ylan. * Ok atarken yaydan kan ses. (C.: Ehzc) Devenin itii havuzun dibinde kalan su. * Ate yakmak.

1389

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hzecr Hzf Hzr (a.s.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hazcir) Karn byk kii. (Bak: Hazf) kinci tabaka-i hayat mertebesine mazhar olan ve Kur'an- Kerim tefsirlerinde ismi zikredilen bir zt- kerim. (Bak: Meratib-i hayat)

Hzr Hzk (hizak) Hzk Hzka Hzlan hzln Hzve Hzy Hzzet Hiba Hibab Hibak Hibal Hibale Hibale-i izdivac Hibale-i telbisat Hibas Hibat Hibb Hibban Hibbe Hibe

Kurnda ad geen mbarek bir zatn ismi. Zeyreklik, aklllk. * Ustalk, mahret. Kuun terslemesi. Yn, kalabalk. Mflis olmak. flas etmek. zarar, rahmetten mahrumiyet. Kadnn, kocas yannda hrmetli, izzetli ve mertebeli olmas. Hor ve zelil olmak. * Rsvay olmak. Mertebe, menzile, derece. Bahi. * Kadna kocasndan kalan hisse. * Vergi. Neat, sevin, srur. Yarpuz otu. * Yelmek. (Habl. C.) Urganlar. pler, halatlar. (C.: Habil) Maddi ve manevi eylerde tuzak, a. * Kement, ba. Evlilik ba. Gizli, kamufleli tuzak. Su bendi. (Hibe. C.) Balar, hibeler. Kurnaz, aldatc, hileci kimse. (Hibb. C.) Mahbublar, sevgililer. (C.: Hibeb) Yrtk ve eski kuma paras. Paavra. (C.: Hbeb-Hbb) Yaban otlarnn tohumu.

1390

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hibe Hibeb Hibek ba.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hibbe. C.) Paavralar. Kesilmi bez veya kuma paralar. "(C.: Hubk) Rzgrn ltif estii zaman denizde veya kumda meydana getirdii yol yol krntlar ve dalgacklar. Salarn kvrcklndan hsl olan dalgalanmalar. Kelimenin asl olan ""habk"" sk balayp muhkem klmak; ve kuma sk, salam ve zerinde san'at eseri zahir olacak vecihle gzel bir zemin zere dokumak mnasna gelir. (E.T.)"

Hibe-name Hibl Hibla' Hibr

f. Bir kimseye birey hibe edip balamak zere yazlan kt. Yal, ihtiyar. * Uzun boylu kimse. * Byk deve. Yeyici, yiyen. * t, kpek, kelb. (C.: Ahbr - Hubur) Yahudi limi. * Salih lim. * Srur. * Ni'met. * Mrekkeb. * Eser, nine.

Hibre Hibrir Hibriyye Hibriziyy Hibs Hibt Hc Hca Hica Hica' hicb

(Hibret) Bir eyin i yzn hakk ile bilmek. (C.: Habrr) Da iei. Kepek. Acem askerlerinden anl bir svrinin ad. Suyun akt yne konan ve iinde su biriken aa veya ta. (Bak: Hebt) Deveyi azarlama ve zecir sesi. (Bak: Heyc) Akll. * Mnasib, lyk. Hicvetme, yerme. Birisi hakknda alay eder tarzda yazlar yazma. perde, utanma.

1391

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hicab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Perde. rt. Hil. * Utanma. Kendini kusurlu bilip insanlar arasndan ekilmek. * Men'etmek. * Allah ile kul arasndaki perde. * Setretmek. Gizlemek.

Hicabat Hicab-aver Hicabet

(Hicab. C.) Perdeler. * Tlsmlar. f. Hicab verici, utandrc. Kapclk. Perdecilik. * Terifatlk, mabeyncilerin meslei. Saray memurluu. * Ortaa islm devletlerinde vezirlik. * Kbe perdecilii.

Hicab- ihre Hicab- ebr Hicab- hciz

Yz rts. Bulut perdesi. (Hicab- sadr) Tb: Gs ile karn uzuvlarn birbirinden ayran perde, zar. Diyafram.

Hicab- kalb Hicab- meim Hicab- mstabtn Hicab

Kalbin boluklar arasndaki zarlarn her biri. Rahim zar. Ana rahminde cenini saran zar. Tb: Plevra. Zar ve perde ile alkal ve ona mteallik. Perde ve rtye it. * Mahcub. Utanga.

Hicac

Hccet, delil, senet gstererek muaraza ve mbahase eylemek. * Tb: Gz ukuru ve ka kemii.

Hical Hicam Hicame Hican Hicar

(Hecl. C.) Uurumlar, derinlikler, yarlar, ukurlar. Hayvanlara taklan azlk. Deve azna srmasn diye taklan azlk. yi, kerim kimse. * Gzel ve beyaz deve. Aygr atn n ayan arka ayann birisine salamak. * Devenin ayan bileinden semer aacna baladklar ip.

Hicare

(C.: Hcer) Su stnde olan kabarck. * Ta.

1392

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hicaz demiryolu madalyas "am-Hicaz demiryolunun yapm iin para yardm bulunanlarla, demiryoluna ait ilerde hizmetleri grlenlere verilmek zere II.Abdlhamid tarafndan kartlan ayr madalya. 16.9.1902 tarihli nizamname ile karlan bu madalyann bir tarafnda ""Hamidiye Hicaz demiryoluna hizmet eden hamiyyetmendna mahsus madalyadr."" ibaresi; dier yznde defne dalnda bir elenk iinde Abdlhamid II'in ""El-gazi"" turas, altta ise lokomotif ekli vard. Bu madalyalar: Altun, gm ve nikel olmak zere eitti." Hicaz demiryolu am'dan Hayfa'ya kadar uzanan demiryolu. Yapmna 1900'de balanan bu demiryolunun uzunluu 1465 km, genilii ise 1050 m. idi. Balca zellii tamamyla slm dnyasnn yardm ile yaplm olmasdr. II.Abdlhamid zamannda yaplan bu demiryolu 1908 ylnda tamamlanmtr. Hicaz Arabistan'da Mekke-i Mkerreme ile Medine-i Mnevvere'nin bulunduu mntka. Hicaz Hicce Hiccet-l ved' (Hicaziyye) Hicaza mensub. Hicazla alkal. * Hicazl Arap. Bir defa hacca gitmek. Hz. Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n dr- hirete terifinden bir sene evvelki son vedlama hacc. Hiccra Hiccira' Hiccire Hicer Hichic Hicir det, usul, kaide. n. * Zt. * det. det. * Halk. Her nesnenin kenar. Tatl su. * Erkek koyun. Bakalarndan stn ve faziletli olan. Bir kimsenin sireti ve meslei. Huy, det, tabiat.

1393

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hiciv Hicr suresi Hicr hicrn Hicran (Bak: Hicv)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerim'in 15. suresidir. Ayrlk. * Bakalarndan ayr fzl ve stn kimse. * Sayklama. ayrlk, ayrlk acs. Uzaklama. Ayrlk. Ayrlktan gelen keder, sz, ac. Dostluu ve lfeti kesmek.

Hicran- l yezal Hicran-meal Hicran-zede Hicret

Sonsuz ayrlk. Ayrlktan gelen sonu gelmez znt. Hicran bildiren, hicran anlatan. Ayrlm, zntl, hicrna uram. "Bir yerden bir yere g etmek. Kendi memleketini brakp baka memlekete tanmak. * Hz. Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n Mekke'den Medine'ye hicret etmesi. slmiyetin ilk zuhurunda, eref ve izzetleri zedelenen Mekke'deki putperest mrikler daima Hz. Peygamber'e su-i kastlar tertipliyorlard. Bu yzden Peygamber Efendimiz (A.S.M.) Mekke'yi brakp Medinelilerin dvetini kabul ederek Hz. Ebu Bekir (R.A.) ile birlikte 622 senesinde hicrete mecbur oldu. Bu seneye Hicret senesi denildi. slm takvimlerinde ""tarih"", bu seneden balar ve buna hicret yl veya hicr yl denir. (Bak: Takvim-i Arab)"

hicret Hicret-i nebeviye

g, Peygamberimizin Medineye g. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Mekke'den 622 ylnda Medine'ye hicret etmesi.

Hicr tarih

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Mekkeden Medine'ye hicret ettii gn balang olarak alan tarih. Mildi ve Rumi tarihler gibi oniki ay esasna dayanan hicri sene, Muharrem ad verilen ayla balar, zilhicce ile sona erer. Oniki ayn adlar unlardr: Muharrem,

1394

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

safer, rebil-evvel, rebil-hir, cemaziyel-evvel, cemaziyel-hir, receb, aban, ramazan, evval, zilkade, zilhicce.Kamer aylar yirmidokuzla otuz gnleri arasnda deitii iin hicri tarih ile mildi tarih arasnda on gnden biraz fazla fark vardr. Hicri yahut kameri yl mildi yla evirmek iin yle bir forml kullanlr. Eldeki hicri yl saysnn % 3' karlr. Bulunan sayya 622 says ilve edilir. Bylece mesel hicri 1000 ylnn yzde 30 eder. Geriye 970 kalr. Bu sayya 622 daha ilve edilince karl olarak mildi 1592 yl bulunmaktadr. Hicr Hicri' Hicris Hicv Hicretle balayan takvime gre. Uzun boylu ahmak erkek. * Taz, kpek, kelp. Tilki enii. (Hiciv) Birini iir ile zemmetmek, onu gln hale koymak. Bu ekilde yazlan iir veya manzume. * Alay etmek. (Bak: Hecv) hicv Hicv hiciv, yerme, talama. Hicivle alkal. Hiciv denilen tarz- zemme ait ve mteallik olan eyler. Hicviyyt Hicviyye hi Hi hihi Hiahi Hi Hikre Hikes (Hicviyye. C.) Edb: Hicivle ilgili manzume ve iirler. (C.: Hicviyyt) Hiciv tarznda yazlm manzume. bo, deersiz. f.Deersiz, kymetsiz. Yok olan, yok denecek kadar az olan. bombo. f. Hi. Yok. Bombo. f. Hilik. Yokluk. f. i rast gitmeyen. f. Hi kimse.

1395

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hid'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Koyunlar rkp daldklarnda, onlar durdurmak iin sylenen bir kelimedir.

Hida' Hidab Hidac Hidace Hidad Hidadet Hidae Hidafe Hidak Hidam

Hile. Dzen kurmak. Aldatmak iin yaplan oyun. (Hadeb. c.) Kamburluklar, tmsekler, yumruluklar. Yaplan ibadette kusur, noksan, eksiklik. (C.: Hadic) Devenin srtna yklenen yk. Dul olan bir kadnn mtem tutup ssten vazgemesi. Demircilik. (C.: Hd') Dlenge kuu. * Sarfetmek, harcamak. Etlilik, imanlk. (Hadeka. C.) Gz bebekleri, hadekalar. (Hizmet. C.) Hizmetler. Vazifeler. * (Hademe. C.) Devenin ayaklarna balanan halkalar, kaylar. Ayak bilezikleri, ayak kstekleri.

Hidan Hidas Hidase Hida Hidat Hidaye Hidayet

Ahmak, salak. Nihayet, son, netice, bitim. Pk etmek, temizlemek. * Kahramanlk, yiitlik. * Abdest bozmak. Trmalama. (Hd. C.) Hidayeti ve doru yolu gsterenler. aylak kuu. Doruluk. slmlk. Hakk hak, btl da btl olarak grp doru yola girmek. Dalletten ve btl yoldan uzaklamak.

hidyet hidyetbah Hidayet-ed hidyeted Hidb

islm yolu. hidayet veren. f. Hidayete sebeb olan. Hidayet verici. hidayet verici. Arkas yumru kimse, kambur.

1396

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hidbar (hidbr) Hidc hiddet Hiddet Hiddet-i basar Hiddet-i havs Hiddet-i seyf Hiddet-i zek Hidds Hidemat hidemt Hidemat- mme Hidemat- imaniye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hadbir) Zayflndan arkasnda eti kurumu deve. (C.: Ahdac-Huduc) Yk. * Deveye konulan mahfel. fke. fke. Kzgnlk. Gadab. Dargnlk. Hm. * Keskinlik. Gr keskinlii. Duygularn keskinlii. Kl keskinlii. Akl stnl, zek keskinlii. ok szl, ok konuan. (Hizmet. C.) Hizmetler. Vazifeler. Hizmetliler. hizmetler. Umuma ait vazifeler. Kamu grevleri. Millete fayda veren hizmetler. "mni hizmetler. (Kur'an- Kerim'i ve mnsn renmee vesile olmak; imni phelerin giderilmesine almak; slmiyetin, hak din olduunu isbat etmek veya isbta vesile olmak gibi.) Grlen hizmetler. Eyann ve mahlukatn lisan- hl ile esm-i lhiyeye ait yaptklar tesbih ve ibadetleri."

Hidemat- akka

Ta tamak, toprak kazmak gibi, mahkmlara yaptrlan ar hizmetler.

Hidfe Hidmel Hidmet

nsan cemaati, insan topluluu. Eski kaftan, eski elbise. (Bak: Hizmet)

Hidroelektrik santral Su gcn kullanarak elektrik reten fabrika veya merkez. Hidroelektrik Hidrofil Hidrojen Fr. Su gcn kullanarak elde edilen elektrik. Fr. Suyu kolayca emen madde. Fr. (Bak: Mvellid-l ma')

1397

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hidsan Hifaf Hiff

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sonradan olmu nesne. Tavaf etmek. * Ziynet vermek. * Yan, taraf. Yamurunu dkp hafiflemi bulut. * Biilmediinden tanesi dalm ekin. * Bir nevi balk.

hiffet Hiffet

hafiflik. Hafiflik. * Mc: Onurlu ve vakarl olmamak. Temkinsizlik. Aklszlk. Hoppalk.

Hiffet-i mizac Hi'ha' Hk Hikal Hikayat hikyt Hikye hikye Hikye-nvis Hikye-perdz hikyet Hke Hikem hikem Hikem hikemiyt Hikemiyyat

Hafifmereblik. Hoppalk. Bir sap kara ot. Tulum.HK (Heykal-Heykam) : Devekuunun erkei. * nce uzun. Zayflk, sstlk. Hikyeler. hikyeler. (Hikyet) Bir hdiseyi anlatmak. Anlatma. * Olmu bir hdise. yk. f. Hikye ve roman yazar. Hikyeci, romanc. f. Hikye anlatan, hikye ve roman syleyen. hikye. f. Kk tulum. (Hikmet. C.) Hikmetler. hikmetler. Hikmet ve dnceye ait. hikmetler, hikmetli szler. Hikmet ve felsefeye it sz ve dnceler. Yeni yeni bilgiler veren kssalar, ibret verici hdiseler bildiren yazlar, szler.

Hikka

Drt yana basan dii deve.

1398

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hikkab Hikke hikmet Hikmet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun boylu, byk karnl kii. (C.: Hikek) Kant. gaye, felsefe, gizli sebep, faydal sz, bilgi. nsann, mevcudatn hakikatlerini bilip hayrl ileri yapmak sfat. Hakmlik. Eyann ahvlinden, hrici ve btini keyfiyetlerinden bahseden ilim. (Buna lm-i Hikmet deniyor) * Herkesin bilmedii gizli sebeb. Kinattaki ve yaradltaki lh gaye. * Ahlka ve hakikata faydal ksa sz. * Sr. * Bilinmeyen nokta. lim, adlet ve hilimin birlemesinden doan deerli sfat. * Kuvve-i akliyenin vasat mertebesidir. Hakk hak bilip imtisal etmek, batl batl bilip itinab etmektir. * Allah'a itaat, fkh ve slih amel. * Akl, sz ve hareketteki uygunluk. * Hak emre uymak. * Allah'n yarattklarnda tefekkr. (Bak: Felsefe)

Hikmet-amiz Hikmet-amuz hikmetdrne Hikmet-eda hikmeted Hikmet-enduz Hikmet-fean hikmetfen Hikmet-fru Hikmet-i ameliye Hikmet-i mme

f. Hikmetli, hikmetle kark, hikmeti iine alan. f. Hikmetli. * Hikmet reten. hikmetlice. f. Hikmetli. hikmetli. Hikmet kazanan. f. Hikmet nereden, hikmet yayan. hikmet saan. f. Hikmet bildiini iddia eden, hikmet satan. Pratik bilgi. Her eyin alakl olduu lh gaye. Her eyi kanun ve nizamna itaat ettiren umumi faydalar. Yaratltaki, kinattaki umumi ve ilhi gaye.

Hikmet-i atika

Eski hikmet.

1399

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hikmet-i bedayi' Hikmet-i efgan Hikmet-i ilhiye Hikmet-i kur'aniye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gzel sanat bilgisi. Gzel san'at sevme (estetik). f. Alayp szlamann hikmeti. Feryadn, inleyiin gizli sebebi. Allah'n hikmeti. Mahlkatn yaratlnda Allah'n gayeleri. "Kur'an'a mahsus hikmet. (Amma Hikmet-i Kur'niye ise; nokta-i istinad, kuvvete bedel hakk kabul eder. Gyede menfaate bedel fazilet ve rz-y lhyi kabul eder. Hayatta dstur-u cidal yerine dstur-u tevn esas tutar. Cemaatlerin rbtalarnda; unsuriyet, milliyet yerine rbta-i din ve snf, ve vatan kabul eder. Gayt, hevest- nefsniyenin tecavzatna sed ekip ruhu maliyata tevik ve hissiyat- ulviyyesini tatmin eder ve insan kemlt- insaniyeye sevk edip insan eder... Hakkn e'ni, ittifaktr. Faziletin e'ni, tesanddr. Dstur-u tevnn e'ni, birbirinin imdadna yetimektir. Dinin e'ni, uhuvvettir, incizabdr. Nefsi gemlemekle balamak, ruhu kemlta kamlamakla serbest brakmann e'ni saadet-i dreyndir. S.)"

Hikmet-i madde

in hikmeti.

Hikmet-i samedniye Samed olan Allah'n hikmeti. Hikmet-i tabiiye Hikmet-i tecrbiye Hikmet-i teri' Fizik bilgisi. Tecrbeye dayanan hikmet ve ilim. (Hikmet-i teriiye) eriata dayanan kanun yapma ilmi. er' ve Rabban kanunlarn hikmeti. hikmetmedar Hikmet-nma hikmetnm hikmetperverne Hikmet-inas hikmet kayna. f. Hikmet gsteren. hikmet gsteren. hikmetsevercesine. f. Hikmet bilen.

1400

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hikmet-l eya Hila'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eyann hikmetleri. Fizik, kimya, botanik gibi ilimler. (Hil'at. C.) Hkmdar veya vezirler tarafndan bir kimseye mkfat olarak giydirilen kaftanlar, hil'atlar.

Hilab hilf Hilaf Hilafen Hilafet

ine st salan kab. kar, zt, aykr. Ters, kar, zd. Kar koymak. Muhalefet etmek. Zd olarak. Hilaf olarak. "Bir kimseye halef olmak ve onun yerine gemek. * Din ve dnya ilerinde umumi reislik. mam-l M'minn olan zt, er' hkmlerin icrasnda Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) halef olduu iin hilafet vazifesini alana Halife denmitir. Buna mamet-i Kbra da denir.Hilafet, 1517 (Hi: 923) tarihinde Abbasilerden Osmanllara intikal etmekle, hilafet ve saltanat birlemi oldu. Hilafeti Sultan Selim Han'a terkeden Msr'da son Abbasi Halifesi El-Mtevekkil idi.(slmiyetin himayesi ve i'ls, er' hkmlerin ve cezalarn icra ve ikamesi, askerin techizi, r ve zektn toplanmas ve emsli mumelt iin mmet zerine imm tyini farzdr. Halife er' hkmlerle idare ve hareket etmekle mukayyettir. Bizzat kendi arzusuna gre hareket edemez ve eriata muhalif bulunamaz. Bu itibarla da halife, hukuk nizam ile kaytldr ve seimle baa geldii iin bir ""slm Cumhuriyetinin Reisi"" olmutur. slm limleri, ilim, adlet, kifyet ve rey' ve ilmin shhati iin a'za ve havassa it selmet olmak zere drt artn bulunmasn icmen art klmlardr. slm diyaneti ve siyasetinde Hkim, ancak Cenab- Hak'tr. Hilafet makam lh ahkm tatbik ve halk iyi idare ile muvazzaftr.) (Bak: Halife)(Eer desen: Hilafet-i slmiye noktasnda mam- Ali'nin

1401

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fevkalde iktidar, hrikulde zeks ve yksek liyakatiyle beraber seleflerine nisbeten muvaffakiyetsizlii nedendir?Elcevab : O mbrek zt, siyaset ve saltanattan ziyade, daha ok mhim baka vazifelere lyk idi. Eer tam muvaffakiyet-i siyasiye ve tamam saltanat olsayd, ""h- Velyet"" nvan- mnidarn bihakkn kazanamyacakt. Halbuki zhir ve siyas hilafetin pek ok fevkinde manev bir saltanat kazand ve stad- Kll hkmne geti; hatt kyamete kadar saltanat- manevsi bki kald. M.)" hilfet Hilafet-i seniyye Hilafetname halifelik, Peygamberimizin mnev miras. Byk, yce hilafet. Osmanl Devleti hilafeti. Tarikata intisab ile usul dairesinde belirli mevkilere karak irad mertebesine ykselenlerden isteklilerin irad ve terbiyesine ruhsat ve izni mutazammn eyhi tarafndan verilen mhrl vesika. Hilafetpenah f. Hilafetin dayanak yeri. Halifelii haiz bulunan, hilafeti koruyan kimse. Halife, padiah. Hilafgir (C: Hilfgirn) f. Zt dncede olan, kar fikirde bulunan, aleyhinde olan. Hilaf-gir Hilaf- de Hilaf- hakikat Hilafna Hilaf hilf hilfiye Hilaf-l-de hill f. Muhalif taraftan olma, kar taraf tutma. Hilafgirlik. det ve kaidenin aksine. Kaide ve nizama aykr. Hakikata muhalif. Geree ve hakikata zt. Zddna, tersine, aksine. Hilafa, ihtilafa sebeb olana dair. ihtilaf sebebi olan. ihtilaf konular. Kaide ve usule kar. ara, aralk.

1402

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hilal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sfi ve halis. * Sdk ile dostluk etmek. * Ara. Aralk. * Zaman ve vakit. * ki ey arasna sokulmu olan. * Buluttan yamurun kt yer. * Gr: Bir kelimenin asln ve ondan treyenleri gsteren tertip. * Kulak ve di kartrmak gibi eylerde kullanlan ucu sivri nesne.

Hill

Yeni ay ekli. Yeni ay. * Fk: Yay eklinde grlen her yeni aya ve her ayn nc gecesine kadar aya hill denir. 26 ve 27 nci gecelerdeki aya da hill, onda sonrakileri kamer denir. * Cami kubbeleri ve minre klhlar tepesine konulan alemlerin hill eklinde olan u ksm.

Hille Hill-ebru Hilalet Hill-i ahdar Hill-i ahmer Hill-i d Hilal saat

Ay al, hle. f. Ka ay gibi olan. Hill kal. Yeni ay gibi ka olan. Samimi dostluk. Yeilay. Krmz ay. Kzlay'n nceki ismi. Bayram hilali. Bayram edileceinin anlalmasna sebeb olan hill. Kalb gm olmayp bakr veya tombak olan eski saatlere verilen addr.

Hill-i savm Hilal-i stur Hilal Hilas Hila hilt Hil'at

Oru hilli. Ramazann geldii kendisi grnmekle bilinen hill. Satrlarn aral. Satrlar ortas. Yeni ay eklinde olan. * Bir yaz stili. (Hilsiyye) Zenci ile beyaz melezi. f. Grlt, kavga, patrt, amata. ssl elbise, kaftan. Yksek makamdaki zatlarn beendii kimseye ve takdir edilen zevata giydirdii kymetli, ssl elbise. Kaftan.

Hil'at-duz

f. Kaftan diken, terzi.

1403

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hil'at- ved

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Osmanllar zamannda saraya misafir edilen kimselere ayrldklar zaman giydirilen hil'at.

Hil'at- vcud Hil'at-i fhire Hil'at-i hass-l has

Vcud elbisesi. Ruhun,iinde bulunduu ten elbisesi. Cesed. ok kymetli ve deerli olan kaftan. Tar: En deerli kumatan yaplan hil'atler iin kullanlan bir tbirdir. Bu trl kaftanlar eyh-l slm, sadrazam ve Mekke erifi gibi en yksek derecedeki devlet memurlarna giydirilirdi.

Hilb Hilbace Hilbilab Hilbise Hilbus Hilcab hle Hile

Asma yapra. * Cier. * Trnak. * Tarp bitkisi * Zampara gen. Ahmak. Sarmak. ey. Ahmak. Byk mlek. dzen, aldatma. Sed. Hil. * are. * Maslahat ve hayrl ilerde tedbirli ve tecrbeli olmak. * Aldatacak tarz ve tedbir. Fend. Mekir. Dabara. * Zeval ve intikal. * Sahtekrlk, yalanclk, dzenbazlk.

Hilebaz hlebz Hile-i er'iye

f. Hileci, yalanc, dzenbaz, oyuncu. hile yapan. Mkl bir mes'eleyi, er'i esaslar zeri, hazakatla hall ve izah etmek ve er'an muahaze ve mes'uliyeti mucib olmayacak surette te'vilini bulmaktr. Bu tabir kanuna, yani eriata kar irtikb edilen, hile, oyun, aldatma veya er' bir hkm bertaraf etmek mnasna olmayp, ancak kark bir durumun ve mes'elenin kanuni ve er'i hal aresini bulmak demektir. Buna, mahls- er'i (er'i kurtulu) da denir. (O.S.)

Hilekr

f. Hileci, hilebz.

1404

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hlekr Hilekrane hlekrne Hilekr Hileperdaz Hilesaz Hilf hileci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hilekrcasna, hile yapanlar gibi. hile edercesine. f. Hilekrlk. f. Hile yapan, hileci. f. Oyuncu, dzenbaz, hileci. (C.: Ahlf) Szleme, sz verme. * Yardmlama, dayanma. Birlik maksadyla ittifak.

Hilhal Hiltec Hilkam Hilkat hilkat hilkaten Hilkaten Hilkyyat Hilkyyet Hilk hill Hill

(C.: Helhil) Hallacn bezi iyi dokumas. * Seyrek kalbur. Hindistan erii. Arslan, esed. *ri yapl, csseli, iman. Doutan gelen vasf. Yaratma. Yaratl. yaradl. yaradla. Yaratltan. Doutan. Yaratlla alkal, hilkatte olan evsaf. Yaratlta olma, hilk olma. Hilkate it, yaratltan. Yaratla dir. Yaratlta. * Zti. hell. Hell. Yaplmas gnah olmayan. * Harem-i Kbe ile mikat aras, hac zamannda Mekke-i Mkerreme dnda ihrama girilen yerin haricinde bulunan saha.

Hille Hillet

stasyon, durak. (C.: Hillel - Hill) Samimi ve cn- gnlden olan dostluk. En gzel takdir edici ve samimi arkadalk. * Kln gedii. * Nakl deri. * Azda bki kalan diler. * Diler arasnda kalan yemek art.

1405

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hillevf Hilm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kocam, ihtiyarlam. * Yalanc, hilekr. Doutan olan huy yumuakl. iddete tahamml. Nefsini heyecandan korumak. * Vakar. Skn.

hilm Hilman Hilm-i himar Hilm Hilmiyyet Hilv Hilya' hilye Hilye

yumuaklk, kzmama. ok, kesir. frat derecede yavalk, yumuak huyluluk. Hilm'e ait ve hilm'e bal. Yumuaklk, yavalk, yumuak huyluluk. Bo olu. Boluk. (Bak: Hulv) Yrtc hayvanlarn k. gzel sfatlar, Peygamberimizi tasvir eden yazlar. Gzel sfatlar. Ss. Zinet. Cevher. Gzel yz. * Klcn sapndaki veya knndaki zinet. * Suret. Hey'et. Grn.

Hilye-i erif

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) mbarek vasflarn anlatan manzum veya nesir halindeki yaz.

Hilyun Him Himal Himale Himan himar Himar Himar himye Himaye himyegerde

Maropa denilen ot. Huy, mizac, tabiat. Yk getirmek, yk tamak. (C.: Hamayil). Kl kay. Susuz, susam. eek. Merkep. Eek. Himarla alkal. * Eek gibi. koruma. Koruma. Korunma. Muzr eylerden muhafaza etme. korunmu.

1406

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Himaye-i etfal cemiyeti himyet himyetkr himayetkrne Himaze Hme Himem himem Himl Himlac Himl-i cesim Himm Himmet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ocuk Esirgeme Kurumu.

koruma. koruyucu. korurcasna. Katlk, iddet. f. Ktk, odun, kereste. (Himmet. C.) Himmetler. himmetler. Yk. Tanan arlk. Kuyumcular kr. Ar yk. Suyu ok olan kuyu. Kalbin btn kuvveti ile Cenab- Hakk'a ve sir mukaddesata ynelmesi. Kalb istei ile gsterilen ciddi gayret. * Allah indinde makbul ve mbrek bir kimsenin mnevi yardm ile birisini korumas, yardm etmesi. * Tabi evk ve meyil ve heves. * Ltuf, yardm. (Bak: Mahiyet)Himmet kelimesinin ok getii bir ders:(S - Zindan- atalete dtmzn sebebi nedir?C - Hayat bir faaliyet ve harekettir. evk ise matiyyesidir. te himmetiniz evke binip mbareze-i hayat meydanna kt vakit, en evvel dman- edid olan ye's rast gelir. Kuvve-i maneviyesini krar. Siz o dmana kar klcn istimal ediniz. Sonra mzahametsiz olan hakkn hizmetinin yerini zapt eden meylttefevvuk istibdad hcuma balar. Himmetin bana vurur, atndan drttrr. Siz hakikatn o dmana gnderiniz. Sonra da ilel-i mteselsiledeki terettb atlamakla mevve eden aculiyet kar, himmetin ayan kaydrr. Siz yu siper ediniz. Sonra da,

1407

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

medeni-i bittab' olduundan ebn-y cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkn onlar iinde aramaa mkellef olan insann mlini datan fikr-i infirad ve tasavvur-u ahs kar kar. Siz de: olan mcahid-i li-himmeti mbarezesine karnz. Sonra bakasnn tekslnden grenek frsat bulup, hcum edip belini krar. Siz de: olan hsn- hasni himmete melce' ediniz. Sonra da acz ve nefsin itimadszlndan ne'et eden ve ii birbirine brakmak olan dman- gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Size de: olan hakikat- hikay zerine karnz. T o dmann eli o himmetin dmenine yetimesin. Sonra Allah'n vazifesine mdahale eden dinsiz dman gelir. Himmetin yzn tokatlar, gzn kr eder. Siz de: olan kr-in ve vazife-inas olan hakikat gnderiniz. T onun haddini bildirsin. Sonra umum meakkatin anas ve umum rezaletin yuvas olan meylrrahat geliyor. Himmeti kaydeder, zindan- sefalete atar. Siz de: olan mcahid-i li-cenab, o celld- sehhara gnderiniz. Evet size meakkatta byk rahat var. Zira ftrat mteheyyi olan insann rahat yalnz sa'y ve cidaldedir.)(Mnazarat) (Velilerin himmetleri, imdatlar, manev fiilleriyle feyiz vermeleri, hl veya fiil bir duadr. Hd, Mugs, Mun ancak Allah'dr. Fakat insanda yle bir ltife, yle bir hlet vardr ki, o ltife lisaniyle her ne sual edilirse velev ki fsk da olsun Cenab- Hak o ltifeye hrmeten o matlubu yerine getirir. O ltife pek uzaktan bana grnd ise de tehis edemedim. M.N.) himmet Himyan Himyata kayrma, yardm, emek. Dirhem koyduklar kap ve kemer. (Sryanicedir ve Tevrat'ta geer.) Resul- Ekrem Hz. Muhammed'in (A.S.M.) branice bir ismidir.

1408

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Himye Himyev Hn hn Hna ki hn ki Hna Hina' Hina Hin-ger Hinas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Perhiz. Yiyecek ve iecekte shhat iin gsterilen ihtimam ve dikkat. Perhiz ile alkal. An, zaman, vakit. Sra. a. * Kyamet. zaman, vakit. Vakta ki, ne zaman ki. vakta ki, ne zaman ki. f. ark syleme. Hayvann ksneyip erkek istemesi. Hurma salkm. * Bir eit katran. f. arkc, ark syleyen. (Hns. C.) Kendilerinde hem erkeklik, hem de kadnlk almetleri bulunan kimseler.

Hinber Hind

(C.: Henbir) Eek spas. Hindistan'n ksa ad. * Bir kadn ad. (Asr- saadette Hazret-i Hamza'nn cierlerini yiyen kadn, Ebu Sfyan'n kars.) * Fetva metinlerinde kadn temsil etmek zere kullanlan umumi isimlerden birisi. Dierleri: Fatma, Hatice, Zeyneb.

Hindeb Hind

(Hindeb-Hindebe) Hindib, gndnd iei. Hind'e ait. * Hind ahalisinden olan, Hindli. * Bugn konuulan Hind dillerinin en yaygn ve tannm olan. * Gzel sanatlarda kullanlan ve Hind'de yapld iin de bu ismi alan bir kat cinsi.

Hindu

f. Satrn (Zhal) gezegeni. * Benek, ben. * Hind'in Brahman ahalisinden olan. * Hindliler gibi pek esmer adam.

Hindubar Hinduvane Hinduvan

f. Yaz hokkas. f. Kavun, karpuz. Hind kl.

1409

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hne Hine Hneizin Hnen Hn-i hcet Hn-i hacette Hn-i sefer Hink Hinme Hinna' Hinne Hinolu Bir vakit.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Onurlu olma hli, gururluluk. (Zaman zarf) o zaman, o sra. Zamanca, vakta, vakite, zaman olarak. htiyaca gre, ihtiya vakti. Lzumlu zamannda, ihtiya olduu vakit. Yolculuk. * lm zaman. Sefer zaman. Kr at. Boncuk ad. Kanat. Cinnet, cnun, delilik. Zamann adam, akgz, hilekr kimse. blis, eytan, zamane, cin fikirli.

Hins Hinsare Hinv Hipnotizma Hipodrom Hipotens

(C: Ahns) Gnah. * Yemin. * Ahdi bozmak. * Ar yk. Kk ve ksa. Eyer aac. * yei kemiinin erice ucu. (Bak: pnotizma) Fr. At yarlarnn yapld alan. Fr. Mat: Bir dik gende dik ann karsnda bulunan kenar. (Dier kenarlarn her birerlerinden byk, toplamlarndan kktr.)

Hipotez Hir Hir Hirabe

(Bak: Faraziye) Bir eit iek. Peygamberimize ilk vahyin geldii maara. ehir dndaki yerlerde yaplan ekiyalklara katlma. Dalarda yaplan haydutluklarda bulunma.

Hiraka

Su dkmek.

1410

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hirakl Hiram Hiramis (hirmis) Hiran Hiras Hirasan Hirase Hiraset Hirave Hirba Hirbiz Hirc Bir Rum padiah.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Herem. C.) Piramitler, ehramlar. nsann stne srayp hamle eden arslan ve kaplan enii. Yavuzluk etmek. * Muti olmamak, itaat etmemek. f. Korku. arp bozulmak, rkp ekinmek. f. Korkak, rkek, korkan, ekinen. f. Bostan korkuluu. Korkutacak ey. (Bak: Harset) Denek, as. Bukalemun denen bir hayvan. * Mc: Devaml fikir deitiren kimse. (C.: Harbize) Mecusilerin ateinin hizmetkr. (C.: Ahrc) Ylan ba dedikleri ufak beyaz boncuk. * Gnah. * Gz kamamak.

Hircab Hircas Hirdebe Hre Hired-amuz Hiref Hirek

Uzun. * Byk mlek. Gvdeli, iri vcutlu, cesim. Korkak, ihtiyar, yal kimse. (Bak: Hyre) f. retmen, muallim. (Hirfet. C.) Meslekler, san'atlar. Karaman koyunundan daha kk yapda, yass ve geni kuyruklu bir koyun cinsi.

Hirfet Hirman Hirmas Hirmen Hirmet

(C.: Hiref) Meslek, san'at. Mahrum olmak, mahrum kalmak. (Asl, mahrum etmektir) Arslan, esed. f. Harman. Cima ehveti.

1411

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hirr Hirre Hirsa Hirsyan Hiremm Hirta Hirtal Hirval Hirzun Hs Hisa Hisab Hisaba ekmek Hisab- amel Hisab- nazar Hisab Hisal Hisan Hisar eri Hisar hisr Hisarl Kedi. Dii kedi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azck derisi yarlan ba yar. Karn derisinin ii. * Fil derisinin ii. Yumuak ta. (C.: Hr) Zayf dii koyun. Uzun, tavil. (Hervele) Yrmek ile komak arasnda bir nevi yrytr. Bir kk canavar. rkmek. * Kamak, firar. (C.: Ahs) Kumlu yerde olan dibi yakn kuyu. (C.: Hisbt) Hesap, aritmetik. Hesap sormak, hesap aramak. Mat: Pratik hesap, aritmetik. Mat: Teorik hesap. Hesabn iyi bilen. * Mc: Tamahkr, cimri, hasis, eli sk. (Bak: Hsal) Aygr, damzlk erkek at. Kale muhafz. (Hasr. dan) Etrafn alma, kuatma. * Kale. Etraf istihkml yer. kale. "Hisarla evrili yer. * Hisarda oturan, kalede mukim. * Ask: Snrlarda bulunan ehir ve kalelerde topuya ait hizmetlerde kullanlan bir snf asker. Bunlara stanbul'dan gnderilen ""topuaas"" kumanda ederdi. Hisarllar, blk ve ortalara ayrlmamt. Saylar snrl ve sabit deildi."

1412

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hisban Hisbe Zan. * tikat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ecir, sevap. * slm hukukunda, devlet muhasebesi. Muhasebe dairesi. * Huk: Hisbe, daha sonraki alarda zabta, ar zabtas, ahlk zabtas gibi deiik messeselerin ad oldu.

Hisl Hiskil Hisl Hisreme hiss Hiss

Da aalarndan bir cins. * Ksa boylu adam. (C.: Haskil) Her canavarn yavrular iinde kk olan. (C.: Husul) Yumurtasndan yeni km olan kertenkele yavrusu. st dudan ortasnda olan daire. duygu. Duymak. Farkna varmak. Duygu. * Bir kimsenin haline acyp rikkat ve efkat eylemek. * Bir eyi idrak edip uur hsl eylemek. Bedendeki his uzuvlarndan birisini mteessir eden bir eyin mevcudiyetini idrak eylemek.

Hisse senedi

Sermayesi paylara blnebilen ticaret irketlerinde, ortalkdan doan haklar ve sermaye payn temsil eden deerli evrak.

hisse Hisse Hissein Hissedar hissedr Hisse-i mfreze

pay. Pay. Nasip. Ksmete den ksm. Vrise intikal eden ksm. f. Hisse alma, pay alma. Hisse shibi, hissesi olan. hisseci, pay alan. Fk: Bir topran taksiminde vrislerden her birisinin hissesine isabet eden yer.

Hisse-i yia

"Fk: Mterek bir maln her bir cz'ne sirayet eden hisse, pay. * Ortaklar arasnda taksim edilmemi olan mterek mal. Mesel: Bir kitaba, bir ka kii ortak ve taksim de mmkn deil ise; her hissedarn kitabn umumuna sahip olmas."

1413

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hissemend hissen Hissen Hisset hissetmek Hisseyab Hiss-i kabl-el vuku' Hiss-i sdis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hisseli olan. Pay alan, nasipli. * Ders alan. duygu bakmndan. His itibariyle, duygulanarak, hislenerek. Cimrilik. Bahillik. Tamahkrlk. * Alaklk. sezmek. f. Hisselenen. Faydalanan. Hisse alan. Bir eyi vukuundan nce hissetmek. Altnc hiss, altnc duygu.(Kalb ile vicdan, mahall-i iman. Hads ile ilham, delil-i iman. Bir hiss-i sdis, tarik- iman. Fikr ile dima, bekii iman) (Lemaat. dan)

Hiss-i selim

Selim his. Her eit zarar verebilecek olan, msbet olmayan ve erre giden eylerden kendini koruma hissi. * Salam ve insan yanltmayan his.

Hiss

Duyguya ait, hisse mteallik. Ruhen ve kalben anlalan. Akl muhakeme ile olmayp his ile olan.

hiss hissikablelvuk Hissiyat

hisle ilgili, hissedilen. nsezi. "Duygular. Hisler.(nsanda binlerle hissiyat var. Herbirisinin ak gibi iki mertebesi var. Biri meczi, biri hakiki. Mesel: Endie-i istikbal hissi herkeste var; iddetli bir surette endie ettii vakit bakar ki, o endie ettii istikbale yetimek iin elinde senet yok. Hem rzk cihetinde bir taahhd altnda ve ksa olan bir istikbal, o iddetli endieye demiyor. Ondan yzn evirip, kabirden sonra hakiki ve uzun ve gafiller hakknda taahhd altna alnmam bir istikbale tevecch eder. Hem mala ve cha kar iddetli bir hrs gsterir, bakar ki: Muvakkaten onun nezaretine verilmi o fni mal ve fetli hret ve

1414

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tehlikeli ve riyya medr olan ch, o iddetli hrsa demiyor. Ondan, hakiki ch olan meratib-i maneviyeye ve derecat- kurbiyeye ve zd- hirete ve hakiki mal olan a'ml-i slihaya tevecch eder. Fena haslet olan hrs- mecaz ise, l bir haslet olan hrs- hakikiye inklb eder.Hem mesel: iddetli bir inad ile; ehemmiyetsiz, zil, fni umurlara kar hissiyatn sarfeder. Bakar ki, bir dakika inada demiyen bir ey'e, bir sene inad ediyor. Hem zararl, zehirli bir ey'e inad namna sebat eder. Bakar ki, bu kuvvetli his, byle eyler iin verilmemi. Onu onlara sarfetmek, hikmet ve hakikata mnfidir. O iddetli inad, o lzumsuz umur-u zileye vermeyip, li ve bki olan hakaik-i imaniyeye ve esasat- slmiyeye ve hidemat- uhreviyeye sarfeder. O haslet-i rezile olan inad- mecaz, gzel ve l bir haslet olan hakiki inada, yni hakta iddetli sebata inklb eder.te u misal gibi, insanlar, insana verilen cihazat- maneviyeyi, eer nefsin ve dnyann hesabiyle istimal etse ve dnyada ebed kalacak gibi gafilane davransa, ahlk- rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. Eer hafiflerini dnya umuruna ve iddetlilerini vezaif-i uhreviyeye ve maneviyeye sarfetse, ahlk- hamdeye mene,' hikmet ve hakikata muvafk olarak saadet-i dreyne medar olur.te tahmin ederim ki, nsihlerin nasihatlar u zamanda te'sirsiz kaldnn bir sebebi udur ki: Ahlksz insanlara derler: ""Hased etme! Hrs gsterme! Adavet etme! nad etme! Dnyay sevme!"" Yni, ftratn deitir gibi zahiren onlarca mlyutak bir teklifte bulunurlar. Eer deseler ki : ""Bunlarn yzlerini hayrl eylere eviriniz, mecralarn deitiriniz. ""Hem nasihat te'sir eder, hem daire-i ihtiyarlarnda bir emr-i teklif olur.M.)"

1415

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hissiyt Hissiyat- hafiyye duygular.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizli hisler, duygular.(Ehl-i imana hcum eden ehl-i dallet, bu asr cemaat zaman olduu cihetle, cemiyet ve komitecilik myesiyle bir ahs- manev ve bir ruh-u habis olmu. Mslman lemindeki vicdan umum ve kalb-i kllyi bozuyor ve avamn taklid olan itikadlarn himaye eden slm perde-i ulviyeyi yrtyor ve hayat- imaniyeyi yaatan an'ane ile gelen hissiyat- mtevariseyi yandryor. R.N.)

Hissiyat- mtevarise Gemi ecdaddan yeni nesle intikal edip gelen hisler. (Hrmet ve hay hisleri gibi) Hissiyat- ulviye Hissiyet H Hiam Han Hia Havend Havendn Hidar Hiin Himet Yksek hisler, ulvi duygular. Duygululuk, hisslik. (C.: Hin) f. Akraba. Ayn soydan olan. Krmak. * Kesmek. (H. C.) f. Akrabalar. Ayn slleden olanlar. inde ot olan uval. f. Akraba, soysop. (Hvend. C.) f. Akrabalar, soysoplar. f. Temizlik kurallarna ok sadk olan ve riayet eden adam. Kokmu tuluk. Hrmet. Heybet ve utanmak, istihy. Bozulup kalmak. * Gadap ve iddet. Hiddet. Hine Hit Kin tutmak. * irkin ve pis kokmak. Eskiden kullanlan, ksa el mzrana benzer bir sava leti. Daha ziyade Osmanl ordularnda bulunan bu silh, zellikle hassa birliklerine verilirdi. Hten f. Kendi.

1416

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Htendar Hive Ht hitb Hitab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kendine iyi bakan, saln koruyan. Yaramaz kimse. * ok rezil kimse. Devekuu srs. hitap, konuma. Sz syleme. Toplulua veya birisine kar konuma. (Bak: Fasl- hitab)

hitbt hitbe Hitabe(t)

konumalar. konuma. Cemaate, toplulua veya birisine kar sz sylemek. Gzel ve faideli sz konumakla halka dinletmek. Gzel sz syleme san'at. Hutbe okuma. Nutuk irdetmek. * Man: Makbul ve zann mukaddemelerden terekkb eden kyas.

Hitaben

Birinin yzne syleyerek, ona hitab ederek. Tevcih-i kelm eyleyerek. Birine doru hitab ederek.

hitben Hitabet berat

konumakla. Eskiden vazifeli cami hatiblerine, hatiblie tayin olduklarna dair verilen vesika. (Osmanl mparatorluu zamannda yan zamanda halife olan padiah temsil eden, cuma ve bayram hutbelerine kan bu hatiblere pek fazla ehemmiyet verilirdi. Hitabet berat olmayan hatibler, cuma ve bayramlarda hutbe okuyamazlard.)

hitbet Hitabiyyat Hitafe Hitam

konuma, nutuk. Hitabolunarak sylenen szler. armak. Son, nihayet. * Bir eye mhr basmak. Yaznn veya istidann sonunu mhrlemek.

hitam

son.

1417

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hitampezir Hitamuhu miskn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Biten, hitm bulun, sona eren, nihayet eren. Onun mhr (sonu) misktir, melinde Mutaffifn Suresi'nin 26. yetinden bir ksmdr. Onda Cennet nimetlerinden bahsedildii gibi, bu kelm tatbikatta szn, sohbetin sonunu ho ve gzel szle bitirmee denilir. dersin veya sohbetin sonunda okunmas ile sze nihayet verilmesi gibi.

Htan Hitan Hitanet hitap Hitar Hitl (hetl)

(Hit. C.) Duvarlar. Mnialar, hiller, engeller. * Avlular. Erkek ocuun snnet edilmesi. * Tenasl uzvunun snnet yeri. Snnetilik. konuma. Sama sz, mnsz kelm. Yorgun deve. * Yamurun aralksz olarak yamas. * Srekli olarak gzya akmak.

Hitr Hitraf Hiyab

Faydasz ve mnsz sz, bo lf, yalan. Demirci. * Kuyumcu. (Hiybet) Kabahat, su, gnah. * Kt bir durumun balangc. * Yokluk.

Hiyac

Vuruma, ktal. * Mteheyyi olmak. Muztarib olmak. * Otun kurumas.

Hiyade Hiyaket Hiyal Hiyam Hiyamiyye nezareti

Evmek. * Tevbe etmek. Dokumaclk. Taraf, yan, cnib. Hiz. * Bir hayvann ksr olma hli. (Himn. C.) Susayanlar, suya ihtiyac olanlar. Tar: 1826 senesinde Yenieri Oca'nn ilgas zerine kaldrlan adr Mehterleri yerine kurulan daire.

Hiyan

Zaman, devre.

1418

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hiyanet Hiyaset Hiyat Hiyata Hiyaz Hiyazet Hiyel Hiyela Hiyem Hiyerari (Bak: Hynet) Dikmek. armak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hiyatet) Terzilik. Diki yapmak. (Hayz. C.) Kadnlarda meydana gelen ayba halleri. Toplama, bir araya getirme. * Bir eyi kendine mal etme. (Hile. C.) Aldatmacalar, hileler, sahtekrlklar. Kibir, gurur, enaniyet, kendini beenmilik. (Hayme. C.) adrlar. Fr. Mevkilerin, salhiyeterin ve rtbelerin nem sras. * Sra gzetilerek yaplan herhangi bir tasnif. * Huk: Ayn tekilta bal kiiler arasnda yukardan aaya bir kontrol imkn veren ve bu suretle ast ste balayan alka.

Hiyeroglif Hiyman Hiyne Hz Hiza

Fr. Eski Msrllar'n yazs. Susuz. Vakar, ciddiyet. f. Atlan, kalkan, srayan. Bir eyin kars, mukabili. Bir doru izginin devam ile hsl olan cihet, dzlk, sra. * Devenin ve atn ayaklar altnda yere bast yerler. * Nalin. * Taraf.

hiz Hizab Hizab() Hzab-engiz Hizam Hizame

sra, dzlk. f. Rzgrn etkisiyle deniz suyunda meydana gelen hareket, dalga. Ksa boylu bodur kimse. f. Dalga kaldran. Kolan ve bardak denilen nesne. (Beikte ocuklara balarlar.) (C.: Hazyim) Yular burunluu.

1419

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hzan Hizane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kalkan, srayan. * Bitlis vilyetine bal bir kaza ismi. (Hiznet) Hazine, kymetli mcevheratn sakland yer. * Hazinedarlk. * Mc: Kalb, gnl, hatr.

Hizaya gelmek Hizb

Yola gelmek, dzelmek. Cemaat. * Takn, ksm, frka. Parti. * lim ve slih bir ztn re'yine tbi olup onunla bir gaye urunda beraber alanlar.

hizb Hizba Hizber

parti, topluluk, gurup. (C.: Hazb) Engebeli arazi, rzal toprak. (Hizebr) (C.: Hezbir) f. Aslan, gazanfer. * Mc: Cesur, yiit, kahraman, yrekli adam.

Hizbullah

"Allah iin din urunda ciddi gayret shibi olan ve din dmanlaryla asl hakiki dost olmayan mcahid cemaat. ""Hizb-l Kur'an"" tabiri de ayn mnada kullanlr. (Kur'an- Kerim'de 5:56 ve 58:22 yetlerinde zikredilir.)"

hizbullah Hizb-l kur'an

Allaha man eden topluluk. Kur'an Cemaat. Kur'an'a ciddi ve samimi olarak balanp, ona hizmet iin mcahidane bir surette alan ve fenlklardan korunan mslmanlarn topluluu ve cereyan. * Kur'an'n bir cz'nn drtte biri. * Zikir ve dua iin Kur'an'dan alnm bir ksm yetler.

Hizb- eytan

eytana ve nefislerine tbi olanlarn grubu. Allah'n kanun ve nizamna tbi olmadan kafalarna gvenerek ve nefsan arzularna uyarak gitmek isteyenler. Milleti, memleketi ve mukaddesat ykmaa alan ve ahlkszla altranlarn ve dinsizlerin topluluu ve cereyan.

hizbeytan Hizebr

eytana uyan topluluk. (Bak: Hizber)

1420

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hizebran Hzem Hzemke Hzende Hizfer (hizfr) Hizip gl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hizebr. C.) f. Aslanlar. f. Yakacak odun. Yakt olarak kullanlan odun. f. Odun yaran veya tayan kyl. f. Srayc, frlayc. (C.: Hazfr) Taraf. Nhiye. Tezhib stlahlarndandr. Yazma mushaflarda hizblerin bana konulan iaretlere verilen addr.

Hizlan

(Hezlan) Yalnz bana kalp zelil olmak, yardmcsz kalmak. * Muhafaza ve rahmet-i lhiyeden mahrumiyet.

hizln Hizmet

ilh rahmetten mahrum kalmak. Birinin iini grme. Bir kimsenin hesabna veya menfaatna i grme, bu suretle yaplan i, vazife. Memuriyet. * Bir insan, hayvan veya nebatn muhta olduu iler ve takayydat.

hizmet Hizmetgzar Hizmet-i askeriye Hizmet-i imaniye

emir dinleyip i grme. f. Komisyoncu. * unun bunun iini grveren. Askerlik hizmeti. Askerlik vazifesi. "mana ait hizmet. man ve Kur'an hakikatlarnn mukni ve ilmi delillerle anlalmasna hizmet etmek; nerinde, tebliinde almak."

hizmetkr Hizmetkr Hizriyye Hizve Hizy Hizye Hizze Hizzeb

hizmet eden. Hizmet yapan kimse. Hizmeti. (C.: Hzari) Salam, sert yer. Ganimet maln vermek. * Yan. Horluk, hakirlik. Zll. Srr f olmu, rsvay olmu kimse. Uzun kesilmi et paras. Srur, sevin, nee, neat. Soylu at.

1421

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hobi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ing. Her zamanki almalarn haricinde yer alan dinlendirici bir merak veya ilem. Severek yaplan i, vakit geirme yolu.

Hoca tahsin efendi (filt)

(Vefat: Mi. 1880) Yanya civarndan (Filtl) olup Osmanl

Alimlerinin sonuncularndandr. Tarih-i Tekvin ve Esas- lm-i Hayat gibi eserleri vardr. Hoca hoca Hoca-i dn Hoca-i kinat hocavr Hoca-vri Hod hod Hodara Hod-be-hod hodbn Hodbin f. Muallim. Efendi. Muteber ve byk zt. ilim reten kimse. limlerin hocas, ok byk lim kimse. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir nm. hoca gibi. Hocaya benzer surette. f. Kendi. * Mifer, ba zrh. kendi. (Hod-r) f. Kendini ssleyen, kendini medheden, ven. f. Kendi bana, kendi kendine. bencil, kendini gren. f. Bakasna hak tanmayp, kendi lezzet ve menfaatn tkib eden. Bencil. Enaniyetli. Kibirli. hodbnne Hodbin Hodendi hodbince, bencilce. f. Hodbinlik. Kendi menfaat ve lezzetini dnmek. (Hod-endi) f. Kendini dnen. Kendi iin endie eden. Bakasnn iine yaramayan. hodendi hodfikir Hodfuru hodfur kendini dnen. kendi fikrini beenen. f. Kendini beendirmee alan. vnen. kendini ven.

1422

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hodfurne Hodgm hodgm Hodgete Hodk Hodnma Hodperest hodperest Hodpesend hodpesend hodpesendne Hodrey Hodri meydan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kendini vp beendirmeye alarak. (Hodkm) f. Kendi keyfini dnen. Kendini beenmi. kendini beenmi, bencil. f. Kendine dikkat etmeyen. f. Kendini ldren, intihar eden. f. Gsteri merakls. Gsterie merakl olan kimse. f. Marur. Kendini ok beenen. Kibirli. kendine dkn. f. Kendini beenen. Marur. kendini beenen. kendini beenmicesine. f. Kendi bildiine giden. Kendi rey ve fikriyle i gren. """Kendine gvenen meydana ksn!"" mnsnda meydan okuma, kafa tutma."

Hodru Hodser Hodserne Hodsita(y) Hoke Hokka

f. Kendiliinden. f. Dikbal, si, serke. * Kendi kendine giden, mstakil. f. Dik ballkla, serkecesine. Kimseyi dinlemeden. f. Kendini ven, medheden. Burulmu erkek kuzu. Cam, seramik veya metalden yaplm kk kutu biimindeki kap. (Bilhassa iine mrekkep konulur.)

hokka Hokkabaz

mrekkep kab. Elabukluu ile birtakm artc oyunlar gstermeyi kendine meslek edinmi kii. * Mc: Bakalarn aldatarak yalan ve hile ile i eviren kimse.

Hokka-i bmaz

Aklsz ahmak kimse.

1423

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hokka-i mina Hol Holding Sema, gk yz. ing. Sofa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ing. Bir irketin dier bir irkete, onun idaresine hkim olacak oranda itirak etmesini ifade eden hukuki alka.

Homogen

Fr. Btn elemanlar ayn yapda veya ayn keyfiyette olan. * Kim: Ayn cinsten olan. eitli elementlerin birlemesiyle meydana gelmelerine ramen, btn ktlelerinde ayn zellikleri gsteren maddelerdir.

Hona Hoppa

Erkek geyik. Hereye girien hafif mizal ocuk tabiatnda olan kimse. Yersiz davranlarda bulunan, dilediince davranan kii. Delimen, mark.

hor Hor

deersiz, adi. f. Kymetsiz, ehemmiyetsiz. Adi. * Gne, k, aydnlk. * Yiyen, yiyici anlamnda olup, birleik kelimeler yaplr. Mesel: Miras-hor : Miras yiyen.

Horanta Horasan

f. Ayn at altnda yaayan kiiler, ev halk. f. ran'n dousunda bir memleket ad. * Erzurum vilyetine bal bir kasaba ad. * Tula tozu ile kireten yaplan bir nevi salam har ismi. * Kelime mnas: Doan gne.

Horasan

f. Horasana ait. Horasanl. * Sarktan daha byk grnen hoca kavuu.

Horata Horda Horhor Horluk Hormon

(Rumca) aka, elence, ltife, mizah. Fr. Gebe ve ilkel olarak yaayan, yamaclk eden insan topluluu. Bedizzaman Hazretlerinin medreselerinden biri. Hakaret, zillet. yun. Salg bezlerinden kp kana katlan maddelerin genel ad.

1424

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hornito

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sp. Kk frn. * Jeo: Genellikle patlamalar neticesinde meydana gelen, lv fkrmalarnn volkan selleri yzeyinde meydana getirdii kabarck.

Horos

Tar: Eskiden stanbul'da ekmeki, francalac ve uncu deirmenlerinde mevcut st ve alt talarnn bulunduu ve etrafndan hayvann dnd yere, esnaf arasnda verilen addr.

Horst

Alm. Jeo: Bir ukur veya hendein, tersine, faylar arasnda ykselmi kesimi.

Hortlak

Bazlarn hakikatsz ve batl inanna gre mezarda dirilip geceleri karak dolat tevehhm edilen l. Cad, vampir.

Hospodar

Osmanl mparatorluunca XV. yy.dan 1866-1881'e kadar Bodan ve Eflak' ynetmekle vazifelendirilen Romen prenslerinin nvan.

Hostes

ing. Umumi tatlarda, daha ziyade uaklarda yolcular arlayan kz veya kadn.

Ho ho Hoa Hoab

f. yi, gzel. * Tatl. * Tuhaf, garip. gnl okayan. f. Ne gzel, ne iyi, ne ho. f. Suyu, havas iyi olan yer. Parlak, berrak. Elmas, inci gibi eylerin parlakl. * Hoaf.

Hoafn ya kesilmek Ist: Bozulmak, bir cevap bulamamak, mahcup olmak. Ho-alef f. ok fazla yiyen hayvan. * Mc: Hell haram demeden her eyi yiyen kimse. Homed g Homed Homed homed f. Ho geldin, diye syleyen. f. Ho geldi. Ho geldin demek, ho geldine gitmek. hogeldin.

1425

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hoane Hoavaz Hoayende Hobe f. Gzel, iyi, ltif.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sesi gzel olan. Gzel sesli. (C.: Hoyendegn) f. Hoa giden, holanlan, beenilen. Selmsabah, hatr sorma, birbirine rastlayan iki ahbab arasnda sylenilen ilk szler.

Hobu Hobude Hobuy Hodil Hoe-in Hoeda Hoelhan Hoendam Hog Hogvar Hogzete Hohal Hohan Hohram Hokadem Hokalem Hokm Homanzar

f. Gzel kokulu, ho kokan. f. yi oldu, iyi olurdu. f. yi kokulu olmak, gzel kokmak. f. Memnun, neeli. Gnl ho. (Bak: Huein) f. Hareket ve davran ho ve gzel olan. f. Gzel ve ho makale okuyan. f. Boyu bosu gzel ve dzgn olan. f. Ho konuan, tatl dilli. Konumalar krc olmayan. f. Hazm kolay, tatl, ho, sindirici. f. Ho gemi tatl zaman. f. Hali vakti iyi, bahtiyar, mes'ud. f. Okuyuu gzel f. Gzel yryl, gzel gidili. f. Uurlu aya olan, aya uurlu. f. Ktip. yi yaz yazan. * Hilekr, hileci. f. Memnun, rahat, arzu ve isteklerine ulam. f. Manzaras gzel. Gzel grnen. * Mc: Gzel yzl. Simas gzel olan.

Homeni Homereb

f. Huyu, tabiat iyi. Gzel huylar olan. f. Sevimli, gzel huylu.

1426

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Honeva Honigh Honihad Honiin Honud honud Honudluk Honma Horeftar Horu(y) Hosohbet hosohbet Hoter Hotoz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sesi gzel olan. Gzel sesli. f. Gzel bakl. f. yi yaradll, gzel huylu. (C.: Ho-niinn) f. Gebe. * Rahat yerlemi. f. Memnun, rz, gnl ho edilmi. memnun. Memnuniyet, rzlk. f. Gzel grnen. f. Gidii, yry gzel. Gzel gidili. f. Tatl yzl, sevimli. f. Konumas tatl, sohbeti gzel. sohbeti tatl. f. Daha ltif, daha ho. Eski zamanda kadnlarn balarna giydikleri ssl serpu. * Hayvan, ku ve tavuk tepesi. * Yaplarn ve eyalarn zerine konulan tepelik.

Hov

Av kuuyla yaplan av. * Av kuunu, yanna celbetmeye mahsus bir kelime-i beynelmileldir.

Hovarda

Sefih, apkn. Maln mlkn zevk u safa yolunda harcayan, sefhette sarfeden.

Hdk Hl Hrg Hyk Hu

Kaba, nezaketsiz. Gabi, acemi, vurdumduymaz. Yalk, nem, rutubet. Devenin srtndaki tmsek. Kazldnda iinden eski eserler kan alaka toprak tepe. """O"" mnasna zamir olup, Kur'an- Kerim'de, bir Allah'tan baka ilh olmadn ifade eden ve kelime-i tevhid olan bu lfznda eklinde

1427

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

26 defa zikredilmitir. Mstakil olarak ""hve"" diye okunur. (Bak: Hve)" h Hub hubb Hubab o, Allah. f. Ho, gzel, iyi. daneler, tohumlar. Muhabbet. * Mahbub, sevgili olan. * Su zerinde olan kabarck ki, habab-l m' derler. Hubahib Hubak Huban Hubanname Yldz bcei. * Bahil bir kimsenin ad. (C.: Hubek) Suya ve kuma rzgrn etkisiyle yol yol grnen yerler. f. Gzeller, iyiler. "Edb: Gzel ve yakkl genler hakknda yazlan kitap. (Gzel kadnlar hakknda yazlanlara ise ""zenanname"" denilir.)" Hubar Hubara Hubas Hubase Huba'sen Hubat Hub-avaz Hubb Tal, yumuak yer. (C.: Hubrt) Toy kuu. Deirmen unluu. Selin derede kazp ykt yerler. (C.: Huba'sent) Youn ve kat nesne. Cinnete benzer bir sefahet. f. Gzel sesli, sesi gzel olan. (Hibb - Hibb - Mehabbet) Sevgi, muhabbet, ballk, dostluk. Bir eyi birisine sevdirmek. * Hulus, lzum ve sbut. * Muhafaza ve imsk. hubb Hubban Hubbaz Hubbe sevgi. Habbeler, tneler, tohumlar. (Hibeb de ayn meldedir). Ebegmeci. Dostluk.

1428

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hubb-u cah Hubb-u ehl-i beyt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Makam ve mansb sevgisi. f. Ehl-i Beyt'e olan sevgi ve ballk. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) neslinden gelenleri, onun izinden gidenleri ve onun yolunda sdk olup sebat edenleri sevmek.

hubbuch Hubb-ul vatan Hubeb

makam sevgisi. Vatan sevgisi. (Habbe. C.) Buday, msr, arpa gibi ufak ve yuvarlak nebatatn taneleri.

Hubesa

(Habis. C.) Habisler, pis eyler. * Abdestsiz, guslsz gezen pis kfirler.

Hubeyb Hubeybat Hub Hubla Huble Hubne Hubr Hubre Hubru(y) Hubs Hubse Hub Hubter Hubu' Hubub hubb

(Hubeybe) (C.: Hubeybt) Kk tane, ufak tane, tanecik. (Hubeybe. C.) Kk tanecikler. f. Gzellik. Gebe, hmile. Boyuna taklan ss eyas. Koltuk altna koyup getirilen ey. * Kaftan etei. * Don. Bilme, ilim. * Snamak, tecrbe. Etten ve balktan aldklar hisse. (C.: Hubruyn) Yz gzel olan. Gzel yz. Ktlk, fenalk, yaramazlk. Tutuk mnsna bir isim. Sesi gzel olan bir ku. (Hub-terin) f. En gzel, pek gzel. ocuun alamaktan dolay sesinin kesilmesi. (Hubb) (Habb. C.) Su zerinde kabarcklar. tohumlar.

1429

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hububt hubbt Hubul Hubur Hubut Hubk Hubs Hubz Hubze Hubz- ar Hubz-i hnta Huc Hucee Huceste Huceste-hisal Huceste-re'y Huc-i hurus Huc-i hdhd Hucne Hucre Hucub Hucurat suresi Hucurat Hucze Hud suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Habbeler, tneli nebatlar, taneler. tohumlar, tahl. (Habl. C.) Urganlar, ipler, halatlar. Sevin, srur, gnl ferahl. adman olmak. * limler. Aaya inme, dme. (Habke ve Hibak. C.) Habkeler ve hibaklar. (Bak: Habke) Necaset, irkinlik. Ekmek. Ekmek paras. Bir para ekmek. * Kl pidesi. Arpa ekmei. Buday ekmei. f. Horoz ibii. * Ku tac, ibik. * Ko. * Horoz ibii adl bir iek. ok nikh ve ok cima eden erkek. * iman ve ar kimse. f. Sadetli, mutlu. Hayrl, uurlu, meymenetli. f. Gzel huylu, tabiat uurlu. Reyi, fikri ve dncesi isabetli ve uurlu. Horoz ibii. bibik ibii, hdhd kuunun ibii. Kuak. (Bak: Hcre) (Hicab. C.) Perdeler, hicablar, hiller. Kur'an- Kerim'de 49. suredir. Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur. (Hcre. C.) Hcreler, odacklar. (C.: Hucez) Kuak yeri. * Ateli odun paras. Kur'an- Kerim'de 11. sure olup Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

1430

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hd Hud Huda hud Hud'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ad kavminin peygamberi. f. Mifer, ba zrh. f. Rabb. Shib. Cenab- Hak. Hlk. hile, dzen. Hile, oyun. Aldatma. Dzen. Mekir. * Bir kere aldanmak. * Herkese aldanan. Safdil.

Hud Hudbn Hudabin Hudadad Hudahan Hud'akr Hud'akr Hudanegerde Hudaperest Hudperest Hudapesend Hudara Hudare Hudaret Hudar Hudari' Hudariyye Hudainas Hudavend Hudavend

Rab, Allah. hakk gren, Allah tanyan. Hakk ve hakikat gren. Cenb- Hakk' tanyan. f. Allah vergisi. Mevhibe-i lh. f. ehdet parma. f. Oyuncu, dzenbaz, hilekr. f. Dzenbazlk, hilekrlk, oyunculuk. f. Allah gstermesin. Allah'a ibadet eden. Dindar. Allaha tapan. f. Allah'n beenecei ey. f. Allah iin, Allah akna. Deniz. Yeillik. Sebze. Ar kuu. Bahil kimse. Tavancl kuu. * Karanlk gece. f. Allah' tanyan, Allah'a iman eden. f. Allah, Hlk, Rabb. * Shib, malik, efendi. * Hkmdar, hkim. f. Hudavendilik, shiplik, hkmdarlk.

1431

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hudavendigr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hkmdar, mir, efendi, sahib. * Osmanl padiahlarndan 1. Murad Han Gazi'nin (1362 - 1389) lkabdr ve bu sebeple, ehzadeliinde valilik yapt Bursa vilyetine de Cumhuriyete kadar bu nam verilmiti.

Hudaver Huday Hudaygn Huday Hudayinabit

Sahip, mlik. * Bey, hkim, efendi. f. Allah, Rabb. f. Byk hkmdar, yce sultan, ulu pdiah. f. Hudlk, uluhiyyet. Allah'lk. * Allah'a mensub. Ekilmeden biten ot veya aa. * Hi bir talim ve terbiye grmemi adam.

huddam Huddam Hudde Hudena Huder Hudeybiye

hizmeti, hizmet eden cin. Hizmette bulunanlar. Hizmetiler. * Cin taifesinden olan hizmeti. ukur. (Hadn. C.) Sdk dostlar, vefakr arkadalar. Kk derin olan ot. "Mekke-i Mkerreme'den Medine-i Mnevvere'ye giden yolun zerinde ve Mekke'den bir merhale uzaklkta kk bir ky olup, yaknnda bir kuyu ve bir aa vardr ki, bu aacn altnda Hz. Fahr-i Kinat Efendimize (A.S.M.) beinci hicri senede eshab tarafndan biat olunmutur. Hicretten be sene on ay getiinde Hz. Peygamber, maiyetindeki Muhacirn ve Ensar'dan 1400 kii bulunduu halde umre niyetiyle Kbe-i erife'yi ziyaret maksadyla gidip bu yere vardklarnda Kurey'in harp iin kar ktklarn haber almas zerine, harp niyetiyle gelmeyip ancak sla-i rahm ve Beytullah' ziyaret niyetiyle geldiklerini beyan buyurmularsa da, Kurey o sene Hz. Peygamber'le mslmanlarn Mekke'ye girmelerine raz olmayp

1432

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ertesi sene kabul edecekleri artyla ve dier baz artlarla muahede akd etmilerdir. Bunun zerine mezkur sahabeler Hudeybiye'nin yaknnda bulunan aacn altnda Hz. Peygamber Efendimize biat ettikten sonra Medine-i Mnevvere'ye dnmlerdir.( ifade ediyor ki: Sulh-u Hudeybiye, endan zahiri slm aleyhinde grlm ve Kureyliler bir derece galip grnm olduu halde mnen Sulh-u Hudeybiye, manev byk bir fetih hkmnde olacak ve sair ftuhatn da anahtar olacak diye ihbar ediyor. Filhakika, Sulh-u Hudeybiye ile endan maddi kln, klfna muvakkaten konuldu. Fakat Kur'an- Hakm'in brika-sa elmas klnc kt, kalbleri akllar fethetti. Muslaha mnasebetiyle birbiriyle ihtilt etiler. Mehsin-i slmiyet, envr- Kur'aniye, inad ve taassubat- kavmiye perdelerini yrtarak, hkmn icra ettiler. Mesel: Bir dhiye-i harp olan Halid Bin Velid ve bir dhiye-i siyaset olan Amr bn-l As gibi, malubiyeti kabul etmiyen zatlar, Sulh-u Hudeybiyye ile cilvesini gsteren seyf-i Kur'an, onlar malup edip, Medine-i Mnevvere'ye kemal-i inkyad ile slmiyete gerdendade-i teslim olduktan sonra, Hazret-i Halid bir ""Seyfulah"" ekline girdi ve ftuhat- slmiyenin bir klnc oldu.Mhim bir sual: Fahr-l lemn ve Habib-i Rabb-l lemn Hazret-i Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n sahabelerinin, mrikne kar Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidayetinde malubiyetinin hikmeti nedir?Elcevab: Mrikler iinde o zamanda saff- sahabede bulunan ekbir-i sahabeye istikbalde mukabil gelecek Hazret-i Halid gibi ok zatlar bulunduundan anl ve erefli olan istikballeri nokta-i nazarnda btn btn izzetlerini krmamak iin, hikmet-i lahiyye, hasenat- istikbaliyelerinin bir mkfat- muaccelesi

1433

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olarak mazide onlara vermi, btn btn izzetlerini krmam. Demek mazideki sahabeler, mstakbeldeki sahabelere kar malup olmular. T o mstakbel sahabeler, berk-i syuf korkusuyla deil, belki brikai hakikat sevkiyle slmiyet'e girsin ve o ehamet-i ftriyeleri ok zillet ekmesin. L.)" Hudy Hudir Hudm Hudme Hudr hudr Hudra Hudre Hudret Hudr Hudu' Hudud Da eteinde olan ta. Yumuak taze ot. Her nesnenin kk. abuk kaynayan mlek. Sramak. Seirtmek. yeillik. (Bak: Hadr) Gz kapann iinde kan ban. Yeillik. * Yeil renklilik. Kara eek. Alaklk etmek. (Hadd. C.) Snrlar, hudutlar. * Ular. Bucaklar. * eriatn cez hkmlerinin tatbiki. hudd Hududname snr. f. Memleket snrn belirleyen vesika. Harp veya dier bir ihtilaf sonunda iki taraf murahhaslarnca yerinde tetkik edilerek tanzim olunan harita ve rapor. * Memleket dahilindeki bir iftlik veya arazinin snrlarn gstermek zere yaplm olan vesika. Hudud-u memalik Hudud-u er'iyye Hudumme Memleket hudutlar. lkenin snrlar. er'i hadler. Muayyen sulara karlk tatbik edilen er'i cezlar. Kollar kaln olan. * Byk emir.

1434

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hudur Hudus ve imkn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aa indirmek. * Bir yeri imek. "Usul-d din ve lm-i kelmn dhi ulemsnn ve Hkem-i slmiyyenin grdkleri ve hadsiz brhanlar ile isbat ettikleri hudus ve imkn hakikatlar.(Onlar demiler ki: Mdem lemde ve her eyde tegayyr ve tebeddl var, elbette fnidir, hdistir, kadim olmaz. Mdem hdistir elbette onu ihds eden bir Sni' var. Ve mdem her eyin ztnda vcudu ve ademi, bir sebep bulunmazsa msvidir. Elbette vcib ve ezeli olamaz. Ve mdem muhal ve btl olan devir ve teselsl ile birbirini icdetmek mmkn olmad kat'i brhanlarla isbat edilmi. Elbette yle bir Vcib-l Vcudun mevcudiyeti lzmdr ki, naziri mmteni, misli muhal ve btn mads mmkin ve msivs mahluku olacak. Evet hudus hakikat, kinat istil etmi. ounu gz gryor. Dier ksmn akl gryor. nk; gzmzn nnde her sene gz mevsiminde yle bir lem veft eder ki, her birisinin hadsiz efrad bulunan ve her biri zihayat bir kinat hkmnde olan yzbin nevi nebatt ve kck hayvanat o lem ile beraber veft ederler. Fakat o kadar intizamla bir vefattr ki; hair ve neirlerine medar olan ve rahmet ve hikmetin mu'cizeleri, kudret ve ilmin harikalar bulunan ekirdekleri ve tohumlar ve yumurtacklar baharda yerlerinde brakp, defter-i a'mllerini ve grdkleri vazifelerin programlarn onlarn ellerine vererek, Hafiz-i Zlcellin himayesi altnda hikmetine emnet eder. Sonra vefat ederler. Ve bahar mevsiminde har-i a'zamn yzbin misli ve nmune ve delilleri hkmnde olarak o vefat eden aalar ve kkler ve bir ksm hayvancklar, aynen ihya ve diriliyorlar. Ve bir ksmnn dahi kendi yerlerinde emsalleri ve aynen onlara benzeyenleri icad ve ihya

1435

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olunuyor ve geen baharn mevcudat, iledikleri amellerin ve vazifelerin sahifelerini ilnat gibi neredip yetinin bir misalini gsteriyorlar. Hem hey'et-i mecmua cihetinde her gzde ve her baharda byk bir lem vefat eder ve tze bir lem vcuda gelir. Ve o vefat ve hudus o kadar muntazam cereyan ediyor ve o vefat ve hudusda gayet intizam ve mizanla o kadar nevilerin vefiyatlar ve huduslar oluyor ki; gya dnya yle bir misafirhnedir ki, zihayat kinatlar ona misfir olurlar ve seyyah lemler ve seyyar dnylar ona gelirler, vazifelerini grrler, giderler. te bu dnyada byle hayatdar dnylar ve vazifedar kinatlar keml-i ilim ve hikmet ve mizanla ve mvzene ve intizam ve nizamla ihds ve icad edip, Rabban maksadlarda ve lh gayelerde ve Rahman hizmetlerde kadirne istimal ve rahimane istihdam eden bir Zt- Zlcell'in vcub-u vcudu ve hadsiz kudreti ve nihayetsiz hikmeti bilbedahe, gne gibi akllara grnyor. .)(Gelelim imkn bahsine: Mtekellimn demiler ki:mkn mtesviyy-t-tarafeyn'dir. Yni, adem ve vcud ikisi de msvi olsa, bir tahsis edici, bir tercih edici, bir mucid lzmdr. nk, mmkinat birbirini icd edip teselsl edemez. Yhut, o onu, o da onu icad edip devir suretinde dahi olamaz. yle ise, bir Vcib-l Vcud vardr ki, bunlar icad ediyor. S.)(mkn ciheti ise; o da kinat istil ve ihta etmi. nk gryoruz ki, herey, klli ve cz'i bulunsun, byk ve kk olsun, artan fere, zerratdan seyyrta kadar her mevcud, mahsus bir zat ve muayyen bir suret ve mmtaz bir ahsiyet ve has sfatlar ve hikmetli keyfiyetler ve maslahatl cihazlar ile dnyaya gnderiliyor. Halbuki, o mahsus zta ve o mhiyete, hadsiz imknat iinde o hususiyeti vermek, hem suretler adedince

1436

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

imknlar ve ihtimller iinde o nakl ve frikal ve mnsib o muayyen sureti giydirmek; hem hemcinsinden olan ehsn mikdarnca imknlar iinde alkanan o mevcuda o lyk ahsiyeti imtiyazla tahsis etmek; hem sfatlarn nev'leri ve mertebeleri saysnca imknlar ve ihtimaller iinde ekilsiz ve mtereddid bulunan o masnua, o has ve muvafk maslahatl sfatlar yerletirmek, hem hadsiz yollar ve tarzlarda bulunmas mmkn olmas noktasndan, hadsiz imknat ve ihtimalt iinde mtehayyir, sergerdan, hedefsiz o mahluka, o hikmetli keyfiyetleri ve inyetli cihazlar takmak ve techiz etmek, elbette klli ve cz'i btn mmkinat adedince ve her mmkinin mezkur mhiyet ve hviyet, hey'et ve suret, sft ve vaziyetinin imknat adedince, tahsis edici, tercih edici, tyin edici, ihdas edici bir Vacib-l Vcud'un vcub-u vcuduna ve hadsiz kudretine ve nihyetsiz hikmetine ve hibir ey ve hibir e'n O'ndan gizlenmediine ve hibir ey O'na ar gelmediine ve en byk bir ey en kk bir ey gibi O'na kolay geldiine; ve bir bahar bir aa kadar ve bir aac bir ekirdek kadar shuletle icad edebildiine iaretler ve delletler ve ehadetler, imkn hakikatinden kp, kinatn bu byk ehadetinin bir kanadn tekil ederler. .)" huds Hudus sonradan var olma. Yeniden meydana gelme. Sonradan peyda olma. Yok iken vcuda gelme. Hudu Hufal Kamaktan ve trmalamaktan dolay olan yara. ok.

1437

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hufale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arpa, buday ve pirin kabuundan salan. * Her kabuklunun arnp pk olan. * Her nesnenin kemi ve yaramaz. * Ya tortusu. * ra sknts ve kepei.

Hufare Hufas Hufdud Huff

Ahd. * cret. * Hay iddeti. Isrd yer acmayp zarar vermeyen ylan. Bir ku ismi. Abdest alnrken zerine meshedilebilen mest vs. gibi ayakkab. * Deve taban isimli bir nebat.

huffa Huffa Huffaz huffz Hufne hufre Hufre Hufreteyn Hufreteyn-i enf Hufte Hufte-gn Hufte-g Hufuf Hufuk Hufut Hufve Hufye Huh

yarasa. Yarasa. Gece kuu. (Hfz. C.) Hfzlar. hafzlar. (C.: Hufn) ukur. ukur. Kazlm ukur. Oyuk. ki ukur. ki delik. Burun delikleri. (C.: Huftegn) Yatm, uyumu. (Hufte. C.) f. Yatm olanlar, yatp uyumu olan kiiler. f. Yatp uyuma. Maiet iddeti, geim zorluu. * Darlk. Dolanmak. Skin olmak. Atein snmesi. * Sesin kesilmesi. Yaln ayak olmak. Saklanma, gizlenme. * Etraf herhangi bir eyle ihata edilen ey. (C.: Huvht) eftali. * Duvardaki k girecek delik.

1438

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huk Hukb Huk-ban Hukerde Hukean f. Domuz, hnzr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ahkb) Seksen yl. f. Domuz oban. f. Terlemi. "f. Tar: Hac Bekta eyhinin Yenieri Oca nezdindeki vekiline mahsus doksandokuzuncu ortaya 1591 senesinde tyin olunan Bektai mritleri hakknda kullanlr bir tbirdi. Yenieri ocandan yiyip ien ve yenieri odalarnda yatp kalkan bu duaclarn vazifeleri sabah akam ordunun selmet ve muvaffakiyetine dua etmekti. Bunun haricinde merasim esnasnda bunlardan sekiz tanesi, yenieri aasnn atnn nnde yeil uha st elbiseleriyle iki yumruunu mideleri stne bastrarak yrrlerdi. Bu sekiz bektaiden en kdemlisi yksek sesle ""Kerim Allah"" der, dierleri de ""Hu"" diye mukabele ederlerdi. Bundan dolay bunlara Hukean denilmitir. (O.T.D.S.)"

Hukk Hukka Hukne Hukuk

(C.: Hukuk-Hkk) Hokka. (C.: Hukuk) Kk kutu. Hokka. Tb: rnga. * rnga edilen il. "(Hakk. C.) Haklar. * nsann cemiyet hayatnda riyet etmesi lzm gelen kaideler, esaslar, yni; er'i ve adli hkmler. Hakly hakszdan ayran kaideler. * eriat kitablarnda yazl olan haklar, kanunlar ve kaideler. * niversitenin hukuk tahsili yaptran ksm. * Hukuk Fakltesi."

hukuk Hukuku

haklar, haklarla ilgili ilim. "Hukuk mtehasss. Hukuku meslek edinen kimse. Avukat, mdde-i umumi ""savc"" ve hkim."

Hukuk

(Hukukiyye) Hukuka ait, hukuk ileriyle alkal.

1439

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hukuk Hukukiyyat hukukiyyn Hukukperver Hukukinas Hukuk-u cezaiyye hukukla ilgili. Hukuk bilgisi. hukukular.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gemii unutmayan, haklara hrmetkr kimse. Vefal ve sdk dost. Hukuku, hukuk ilmini bilen. * Vefl kimse. Sdk dost. Ceza hukuku. Kanunlarda mevcud olmayan rf det ve teml kabilinden

Hukuk-u gayr-i mektube

olan haklar. Hukuk-u ibad Fk: Akidler ve muamelelerle alkal hukuk. nsanlarla olan muamelelerimizdeki haklar. Ferde ait olan hususi haklar. (Bak: Musibet-i amme) Hukuk-u islmiye "slm hukuku.(1937 senesinde ""Lhey""de ikinci defa olarak toplanan bir hukuk konferansna vaki olan dvete mebni Msr Camil Ezher'i heyet-i ilmiyesi nmna, iki slm limi de itirak etmi idi. Ezher mmessilleri, bu konferansta iki esasl mevzu hakknda mtalaada bulunmutur. Bu mevzulardan biri: ""eriat- slmiye: slm hukuku nazarnda meden ve cina mes'uliyetler""; dieri de ""slm hukukuyla Roma kanunlar arasnda bir alka olup olmamas ve slm hukukunun Roma kanunlarndan mteessir olduuna dair baz msteriklerin zuumlarn red mes'elesi"" idi.Ezher mmessillerinin mtalaalar, slm hukukunun ykseklii ve itima hayat en mkemmel bir surette mtekeffil bulunmas hususunda konferanstaki Avrupa'l zann takdirlerini celb etmi, bunun neticesinde konferansn btn zas, rey birliiyle aadaki maddeleri karar altna almlardr:1- eriat- slmiye (slm Hukuku), umumi hukukun (mukayeseli hukukun) kaynaklarndan biridir.2- slm

1440

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hukuku canldr, tekmle salihtir.3- slm hukuku, bizatih kaimdir, bakalarndan alnm deildir.4- Birinci mevzu (Yani: slm hukukundaki mes'uliyet bahsi) Konferansn siciline Arapa ile tescil edilecektir. Bu, kendisine mracaat edilmek iin hazrlanan mecmua-i ilmiyede de nazara alnacaktr.5- Arapa, konferansta istiml edilecek ve mstakbel devrelerde de buna devam edilmesi tavsiye olunacaktr.Velhasl: slm hukukunun bu mstakil, yksek mahiyeti; onu gzelce tetkik eden zatlar tarafndan her zaman itiraf edilmektedir. Ancak unu da ilve edelim ki: slm hukuku, kudsi ve istisnai bir mahiyeti haizdir; bunun baka hukuk messeselerinden istifade etmi olmas dnlemez. Fakat Avrupa hukuku, ale-l-tlak slm fkhndan ve bilhassa Endlsde ve Afrikada ziyade intiar cihetiyle Maliki fkhndan pek ok mstefid olmutur. (Ist. Fk. K.)" Hukuk-u meden Umumi mnada: Temel hak ve hrriyetler ve medeni haklar. Avrupa mnada ise: Lik hukuk sistemi, medeni hukuk. Hukuk-u mektube Hukuk-u mevzua Hukuk-u milel Hukuk-u siysiyye Kanunlarda yazl olan haklar. Konulmu kanunlarn meydana getirdii hukuk. Beynelmilel hukuk. Milletleraras hukuk. Siyasi haklar. Memleket idresini ve halkn hakkn tanyan hkmlerin tamam. Hukuk-u tabiiyye nsann ftratnda bilkuvve mevcut olup, hak ile btl, iyi ve fenay bildiren ve insanlarn toplu bir eklide yaamalarn mmkn klan hkmler. Hukuk-u teamliyye Hukuk-u umumiyye Memleketin ahlkn ve datn bildiren rf mnasnda kullanlr. Cemiyetin btn fertlerine mil olan haklar. (Mlkiyet hakk, itirak hakk vs. gibi.)

1441

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hukuk-u zevciye Hukukullah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kar ile kocann birbirlerine kar hiz olduu haklar. Aile hukuku. "Fk: badetler ve lh cezalar, ukubetlerle alkal haklar. * Hukukullah umuma taalluk edip, yalnz bir ahsa id olmayan ahkm demektir. Bunlar hukuk-u umumiyeden ibarettir. Cenab- Hakk'a izafesi, tazim ve ehemmiyetine iaret iindir (T.H.L.)(Nasl ""Hukuku ahsiye"" ve bir nevi ""Hukukullah"" saylan ""Hukuk-u Umumiye"" namiyle iki nevi hukuk var. yle de: Mesail-i er'iyede bir ksm mesil, ehasa taalluk eder; bir ksm, umuma, umumiyet itibariyle taalluk eder ki; onlara ""eir-i slmiye"" tabir edilir. Bu eirin umuma taalluku cihetiyle umum onda, hissedardr. Umumun rzas olmazsa; onlara ilimek, umumun hukukuna tecavzdr. O eirin en cz'isi (snnet kabilinden bir mes'elesi) en byk bir mes'ele hkmnde nazar- ehemmiyettedir. Dorudan doruya umum lem-i slma taalluk ettii gibi, Asr- Sadetten imdiye kadar btn ezm- slm'n baland o nurani zincirleri koparmaa, tahrib ve tahrif etmeye alanlar ve yardm edenler, dnsnler ki, ne kadar dehetli bir hatya dyorlar. Ve zerre miktar uurlar varsa, titresinler!... M.)"

hukukullah Hul Hula' Hulabis Hulak Hulalet Hulam (hulln) Hulasa

Allahn haklar. (Hyil. C.) Bela. Zahmet. * Mukabele etmek, karlk vermek. Byk emir (i). nce ses. Boaz ars. Samimi dostluk arkadalk. Kurban olmayan kk olak. Bir eyin, bir bahsin z. Ksaca esas.

1442

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hulsa Hulasa-i kelm Hulasaten hulsaten Hulasat-l hulasa zet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Szn hlsas. Szn z. Ksaca, zet olarak, hlsa olarak, muhtasaran. zetle. Hulsann hulsas. znn z. * Ayet-l Kbr Rislesinin hlsas.

hulsatlhulsa Hulave Hulb Hulbe Hulc Huld Hulde Huldzar Huleb

zetin zeti. (C.: Halvi) Kafann ortas. Domuz kl. Kaln kl. Yele kl. * Kldan yaplm kalem, kl fra. Hububattan olan by. Kk gemi. Ebedilik. Sonu olmayan. Sonu olmamak. Kstebek. f. Cennet. "Bozrak bir ot ki, yer zerine yaylr, sap olmaz; yapran koparsalar st akar ve ekseriy geyik yer."

Hulef hulef Hulef-i aklm Hulef-i erbaa Hulef-i mehdiyyn

(Halife. C.) Halifeler. (Bak: Halife) halifeler. Kalem memurlar. (Hulefa-i Ridn) (Bak: r-yr) Mehdi olan halifeler. Yani hir zamanda gelen byk mehdinin baz vsflarna sahib olan halifeler. (Bak: Mehdi)(Hz. Mehdi'ye dair muhtelif rivayetler var. Tafsilat ve tasvirat baka bakadr... Resul-i Ekrem (A.S.M.) vahye istinaden herbir asrda kuvve-i mneviye-i ehli iman muhafaza etmek iin, hem dehetli hadiselerde ye'se dmemek iin, hem lem-i islmiyetin bir silsile-i nuraniyesi olan Al-

1443

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

i Beytine ehl-i iman manevi rabt etmek iin Mehdi'yi haber vermi. Ahirzamanda gelen Mehdi gibi her bir asr, l-i Beyt'ten bir nevi mehdi belki mehdiler bulmu. Hatt l-i Beyt'ten ma'dud olan Abbasiye hulefasndan Byk Mehdi'nin ok evsafna cami' bir Mehdi bulmu. te Byk Mehdi'den evvel gelen emsalleri nmuneleri olan hulefa-i mehdiyyn ve aktb- mehdiyyn evsaflar, asl mehdinin evsafna karm ve ondan rivayetler ihtilafa dm. M.) Hulef-i selse Huleke Hulel hulel Hulel-i fhire Huleyfe Huleyka' Huleyme halife: Hz. Ebu Bekir, Hz. mer, Hz. Osman (R.Anhm) Kum iinde olan kk bir hayvan. (Hulle. C.) Elbiseler. hulleler, gzel elbiseler. Kymetli, aaal, parlak elbiseler. Medine ehlinin ihramland yer. At burnu. (C.: Huleymt) Memecik. * Ciltte, bilhassa dil zerinde bulunan kk kabarcklarn beheri. Hulf hulf Hulfetmek Ahdinde durmamak. Ahdini bozmak. Szde durmamak. * Nakz. dnme, aykrlk. Sznde durmamak.HULYY : (C.: Huliyyt) Altun, gm, elmas, zmrt, vs. gibi ss eyas. Mcevher. Hulf-l va'd Hulf-l vad Ahdinden dnmek. Verdii sz yerine getirmemek. Va'dedilmi azab yapmamak, cezy yerine getirmemek. (Cenb- Hak kendine isyan edenlerin, gnahta devam edenlerin cehenneme gideceklerini beyan ediyor, tehdid ediyor, vaid ile beyanda bulunuyor. Affetmedii takdirde bu vaidinden dnmesi, asl adletine yakmaz, muhldir.)

1444

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hulflvaad hulk Hulk szden dnme. huy, tabiat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huy. Ahlk. Tabiat. Yaratltan olan haslet. Seciyye. Cibilliyet. * nsann doutan veya sonradan kazand ruh ve zihn hller.

Hulkan Hulk hulk Hulkum Hull (hill) Hullan Hulle hulle Hulleb Hullebaf Hulledallah Hullet Hulliyyat Hulm Hulse Hulta Hulu Huluc huld Hulud hulk Huluk

Huy ve tabiata. Ahlk cihetiyle. Huy ile, hulk ile alkal ve hulka mteallik. yaradlla ilgili, yaradltan gelen. nsan veya hayvan boaz. Azdan mideye giden yol. Dost. (Halil. C.) Sdk dostlar, arkadalar. (C.: Hll) Dostluk. deerli elbise. Yamursuz bulut. f. Terzi. Allah dim ve bki etsin. (C.: Hulel) ten, samimi sevgi. Dostluk. Muhabbet. Haslet. (Hulliyy. C.) Prlanta, altun, gm gibi ss eyalar. Rya, hlya. * htilm olmak. Ak sak rya. * Akl. Kapmak. * Karmak. * Frsat. Ortaklk, irket. Hali olmak. Ayrlmak. * ekilmek. * Yavrusu ayrldnda st az olan deve. ebedlik, lmezlik. Ebedilik. Devam zere olmak. Bir ey asl hleti zere dim olmak. ahlklar, ahlak zellikler. Huy. Tabiat. Ahlk.

1445

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huluka Huluk-i azm hull Hulul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ahlk-Halkn) Eski olmak. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) mbarek huylar. girme, geme. Girme. Dhil olma. ine gizlice giri. * Birinin veya birka kimsenin sevgi veya itimadn kazanmak, ilerine onlardan grnp girmek. * Halletmek. * Vuku' bulmak. Zuhur etmek. * Gelip atmak. * Bir menzile inmek. * Kim: Baz akc cisimlerin vcud mesmtndan kolaylkla geebilmesi ve bu essa dayanan kimya tahlil usul. * Fiz: Mesamat olan bir perde ile ayrlan iki akc cisimde mevcut baz maddelerin birinden dierine gemesi hdisesi ki, barsaklarda olan imtisas bu tarzdadr.

Hulule Hulul-i ramazan Hulul-i ita huls Hulus

Dostluk. Ramazan aynn gelmesi. K mevsiminin gelmesi. halislik, saflk, arlk. Hlislik. Saflk. * Samimiyet. Hlis dostluk. den davranmak. Her hayrl ii ve ameli Allah rzsn niyet ederek yapmak.

Hulus-i kalb Hulus-i niyet Hulusi hulsiyet Hulusiyyet Huluskr

Kalbden, gnlden, iten samimiyet. Niyetin hlis olmas. Samimi, candan. Hlis ve ii temiz olan. halislik, samimilik, temizlik. Hlislik. Samimi dostluk. f. Bir insana kar samimi muhabbeti olan. * Dalkavuk. Menfaati iin sevgi ve iyi muamele gsteren.

Huluskrne

f. Samimi muhabbet ve sevgi ile. * kiyzllkle, dalkavuklukla.

1446

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hulusname

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yalnz muhabbet, alka ve ball gstermek zere sunulan mektub.

Huluvv

Bo olmak, hl olu. Boluk. Bota olmak. * Huk: Taraflarn anlaarak evlilik hayatlarna son vermeleri. * Huk: Bir gayr-i menkuln, muayyen bir bedel ile kiralanm olmasndan doan kiraclk hakk ve menfaati. * Hava paras adyla verilen mebla.

Hulc Hulm

ok yeyici, fazla yiyen. "(C.: Ahlm) D, ry. (Ry tbiri iyilerinde; hlm tbiri ktlerinde kullanlr.) * htilam olmak. * Akl."

Hulv Hulvan

Tatl. * Ho ve gzel. yi. Bir kimsenin hizmeti karlnda, cretinin haricinde verilen ey. * Kzn mihrinden, kiinin kendisi iin ald miktar. * Vermek, bahetmek. * Bir belde ismi.

Hulviyyat Hulya

Tatl yemekler. ekerlemeler. Tatl eyler. f. Kuruntu. Hayal. Vehim. Olmyan bir eyi dnerek yaamak. Akldan geen ve matmah- nazar olan husus.

huly Hulya-yi hazin Hum Humahin Humak Humaka Humak Humal Humame Humanizm

hlya, kuruntu, hayl. Hazin hlya. f. Kp. * arap kp. ine arap doldurulan kp. Yzk yaplan bir cins siyah ta. Kabarck gibi bir eydir ve insana rz olur. Akl azl, ahmaklk. (Ahmak. C.) Ahmaklar, salaklar. Aksaklk. Sprnt. (Bak: Hmanizm)

1447

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Humar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sarholuk veren ve haram olan ikiden sonra gelen ba ars. * Sersemlik. * Bir eyin acs burnundan gelmesi.

Humar-lud humar Humaris Humas

f. Szgn ve baygn gz. * Kendinden gemi, akn. sarholuktan gelen sersemlik hli. Salam, iddetli, kat. Arabada: Asl harfleri, yani kk harfleri be adet olan kelime. * Bee mensub. * Beli.

Humae Humat Humayun Humaz Humbara

Diyeti bilinmeyen cinayet. (Hm. C.) Himaye edenler, koruyanlar. (Bak: Hmyun) Krmz iei olan bir bitki eidi. * Kuzu kula. f. Kk kp. * Ask: Demir veya tuntan dklm, ii bo ve yuvarlak olarak yaplan ve iine patlayc maddeler doldurularak havan topu veya elle atlan harp aleti. Havan topu ile atlana havan humbaras, elle atlana da el humbaras denirdi. * Para biriktirmek iin kullanlan toprak veya madenden yaplan, bir tarafnda para sacak kadar yar bulunan kap. Kumbara.

Humbarac

Ask: Yenieri tekilt zamanndaki topu eri. Bu tekiltn mensublar havan toplaryla humbara attklar iin bu ad almlard.

Humbarahane Hume Humeka Humeme Humev Humeyya Humhane

Humbara yaplan beylik fabrika. * Tar: Humbaraclar klas. f. Kk kp. (Hamik. C.) Ahmak, sersem. (C.: Humem) Kmr. * Kara kl. * Her atete yanan nesne. Tb : Stmaya ait. iddet. f. Meyhane. * arap kplerinin konulduu yer. * Tas: n kalbi.

1448

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk humk Humk Huml Humma humma Hummal Hummaz Humme Hummere Hummisa Hummus Humran Humre ahmaklk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahmaklk. Bn olmak. Akl az olmak. Kamak. * Korkmak. Ateli hastalk. Stma. bir ateli hastalk. Ateli, kzgn. * ok faaliyetli. Hararetli. Kuzu kula. Tamam oldu (melinde fiil). (C.: Hummer) Kaya kuu denilen ba kzlca sere gibi bir ku. (C.: Hummis) Nohut. Nohut. (Ahmer. C.) Krmzlar. (C.: Humur) Kk seccade. * Namaz klacak yer. * Kk hasr paras. * Gzellemek iin kadnlarn yzlerine srdkleri ey.

humret Humret Humret-i hicb Humret-i afak Hums hums Humsa Humse Hums-i r Humtane

krmzlk. Krmzlk. Kzllk. Masumane efkat. Haydan, utanmaktan hsl olan krmzlk. afak krmzl, afak kzll. Be blkten birisi. Bete bir. bete bir. Bo brl ve ince karnl olmak. Hrmet. Onda birin bete biri. Yani, bir eyin ellide biri. Kadnn kaynanas.

1449

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Humud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dme. Zayflama. * Skin olmak. Soumak. Ate snmiyerek alevi azalmak. * Baylmak ve kendini kaybetmek. * Ne helle, ne de harama itihas olmamak.

humd Humul Humuza Humuzat Humuzet Humuziyet Humve Hun Hun'a Hun-ab(e) Hunabis(e) Hunak Hun-alud(e) Hunan Hun-aam Hunat'e Hunayis Hunbaha Hunbar Huncur Hunegn Hundure Hunefa

ehvet yokluu, soukluk, isteksizlik. Bir kimsenin ad san batma, n nvan kaybolma. Ekilik. Eki eyler. Ekilik. Kekrelik. Ekilik. Kekrelik. iddet. * Suret. f. Kan, dem. * , intikam, ldrme. ekk, phe, zan. * Thmet. f. Sulu kan, kanl su, su ile kark kan. * Mc: Kanl gzya. Arslan. * Zlim ve kt kimse. (C.: Havnik) Boazda olan i. f. Kana bulanm. Kularn boaznda olan bir hastalk. f. Kan iici, kan ien. Kaln, yass nesne. irkin. f. Kan bahas, diyet. f. Kan yadran, kan yadrc. (C.: Hancir) Stl deve. f. Kendisinden kan akan. Gz bebei. (Hanf. C.) Allahn birliine inananlar. (Bak: Hanf.)

1450

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hunefan Huneyn vak'as

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kan saan, kan serpen. "Hicretin sekizinci senesinde irkten kurtulmam baz Arap kabileleri Mekkeyi geri almak maksadyla hcum ettikleri zaman burada mslman askerlere kar gelerek balangta galip gibi grnmlerse de daha sonra galebe ve zafer, slm askerlerine nasib olmutur. Bu muhrebede Sahabe-i kiramdan birok zatlar ehid olmulardr. (Bak: Uhud)(Eer denilirse: Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm, madem Habib- Rabb-il-lemin'dir. Hem elindeki hak ve lisanndaki hakikattr. Ve ordusundaki askerlerin bir ksm melikedir. Ve bir avu su ile bir orduyu sular. Ve drt avu buday ve bir olan etiyle bin adam doyuracak bir ziyafet verir. Ve kffar ordusunun gzlerine bir avu toprak atmakla o bir avu topraktan her kffrn gzne bir avu toprak girmesiyle onlar karr. Ve daha bunun gibi bin mu'cizat sahibi olan bir Kumandan- Rabbni, nasl oluyor Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidayetinde malup oluyor?Elcevab: Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm, nev-i beere mukteda ve imam ve rehber olarak gnderilmitir. T ki, o nev-i insan, hayat- itimaiye ve ahsiyedeki dsturlar ondan rensin ve Hakim-i Zlkemlin kavnin-i meietine itaate alsnlar ve destir-i hikmetine tevfik-i hareket etsinler. Eer Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm, hayat- itimaiye ve ahsiyesinde daima harikuldelere ve mu'cizelere istinad etseydi, o vakit mam- Mutlak ve Rehber-i Ekber olamazd.te bu sr iindir ki, yalnz davasn tasdik ettirmek iin arasra indel-hce, mnkirlerin inkrn krmak iin mu'cizeler gsterirdi. Sair vakitlerde naslki herkesten ziyade evmir-i lhiyyeye itaat etmitir. yle de: Hikmet-i Rabbaniye ile ve meiet-i Sbhaniye

1451

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ile te'sis edilen detullah kavaninine herkesten ziyade mraat ve itaat ederdi. Dmana kar zrh giyerdi, ""Sipere giriniz!"" emrederdi. Yara alrd, zahmet ekerdi. T tamamiyle hikmet-i lhiyye kanununa ve kinattaki eriat- ftriye-i kbrya mraat ve itaati gstersin. L.)" Huneyn Mekke-i Mkerremeye mil mesafede ve Mekke ile Taif arasnda bir vdinin ad. Hunfean Hunhah Hunhar hunhr Hunharane Hun-i cn Huni f. Kan saan, kan serpen. f. ntikam alc, alc, kan isteyen. f. Kan iici. Zlim. Kan aktan. ldren, ldrc. kan dkc. f. Kan iercesine. ok zlimce. ldrerek. arap. "yun. Dar azl kaplara sv dkmeye yarayan; ve yukar ksm genie, aa ksm dar olan let." Hun Hunn Hunkr Hunke Hunnak Hunne Hunnes-knnes f. Kanl, kan dkmeye meyilli. f. Kana bulanm, kanl. f. (Bak: Hnkr) Tecrbe etmek, denemek, snamak. Tb: Boaz hastalklar. Sz burun iinden sylemek. "Hunnes, Hnis'in; Knnes de Knis'in ouludur. Knis, spren mnasnadr. Umumiyetle, akp akp yuvalarna giden veya ayn yollarnda gidip gelen yldzlar demektir. Bazlarnca gndz gaib, gece zhir olan yldzlara denir. Ekseriyetle yedi seyyar yldzlara denmitir. (Zuhal, Mteri, Merih, Zhre, Utarid, Urans, Neptn)" hunnes-knnes bir ksm yldzlar.

1452

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hunpa Hunrz Hunsa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kan dken, kan saan. f. Kan dkc, kan dken, kan aktan. Hem erkek, hem de dii olan. * Erkeklik ve diilik almetlerini birlikte tayan bitki.

Huntuf Hunu' Hunus

Sakaln yolan. Horluk, zelillik, alaklk. Rcu etmek, vazgemek, geri dnmek. * rtl olmak. * Tehir etmek, sonraya brakmak.

Hunut

Mumyalama. * Bir lnn uzun zaman ryp kokmamas iin kullanlan eczalar.

Hunuz Hunk Huny Hunyger Hunzub Hunzul Hunzuvane Hunzb Hunzba' Hur' Hur Hura' Hurac Hurace Hurafat

Kokup fen olmak. f. Ne gzel! Ne ho! Ne mutlu! f. ark syleme. f. ark syleyen, arkc. iman gvdeli, bo konuan kadn. Uzun boynuz. * Uzun zeker. Kin tutmak. * Byklenmek, kibirlenmek. (C.: Hanzb) Erkek ekirge. Kuru. * Yellengen bcei. (C.: Hur') Ku tersi, necis. f. Gne, ems. Devenin delirmesi. Tb: Bedenin eitli yerlerinde kan banlar. ban. * rinlenme. (Hurafe. C.) Asl esas olmayan, btl rivayetler. Btl inanlar. Hurafeler.

1453

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hurft Hurafe hurfe hurfetkrne Hurafe-var hurfevr Hurak(a) Huran Hurae Hurbe Hurc hurafeler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uydurma, btl inan. Masal. Efsane. Yalan hikye. uydurma. hurafeli gibi. f. Hurafeye benzer. Hurafe gibi uydurulmu. hurafe gibi. Kav dedikleri nesne. * Tuzluk. (Hur. C.) f. ri gzl. * Cennet kzlar. Ufak para, kk ey. (C.: Hureb) Kala kemiinin delii. * Her yuvarlak delik. Meinden veya adr bezi gibi eylerden yaplm byk heybe ve sandk. Meinden yaplan bu heybe ve sandklar arka taraflarndaki mein kollarla hayvanlarn semerine balanr ve iki hurc bir hayvana yklenirdi. Eski zamann uzun yolculuklarnda kullanlrd. Eskiden stanbulun mehur yangnlarnda en lzumlu eyay ilerine doldurup pencereden atmak suretiyle kurtarma ilerinde kullanlmak zere konaklarda da bulundurulurdu. (O.T.D.S.)

Hurcl Hurd u hb Hurd mrd Hurd Hurda Hurde tezyinat Hurde Hurdebn

Uzun. Yiyecek ve uyku. f. Para para. Ufak tefek kimse. f. Kk. Ufak. nce. * Krk. * Ehemmiyetsiz, nemsiz. (Bak: Hurde) Tezhibde kk ssleme motiflerine verilen genel isim. f. Yenilmi. (Hurde-bn) Mikroskop. ok kk, ufak eyleri, mikroplar gsteren let.

1454

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hurdebn Hurde-bnane Hurde-bn mikroskop.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nceden inceye. Kl krk yararak. "Gzle grlmeyecek derecede kk. Mikroskopik.(Gzle grlmeyen hurdebin bir hayvann ne kadar keskin duygular var ki, arkadann sesini iitir, rzkn grr, gayet hassas ve keskin hisleri vardr. u hl gsteriyor ki; maddenin klp incelemesi nisbetinde sar- hayat tezayd ediyor, nur-u ruh teeddd ediyor. Gya madde inceletike, bizim maddiyatmzdan uzaklatka ruh lemine, hayat lemine, uur lemine yaklayor gibi hararet-i ruh, nur-u hayat daha iddetli tecelli ediyor. te hi mmkn mdr ki; bu madde perdesinde bu kadar hayat ve uur ve ruhun tereuhat bulunsun; o perde altnda olan lem-i btn ziruh ve ziuurlarla dolu olmasn...S.)"

hurdebn Hurdedan Hurdedan Hurdefuru Hurdegir Hurde-h Hurdengh Hurden Hurdeinas Hurdevat Hurdsal Hurf Hurfe hurfe

mikroskobik. f. Nkteleri ve incelikleri anlayan, bilen. f. Nkte ve incelii anlyan, dikkatli kimse. f. Ufak tefek eyler satan kimse. f. Szn iinde tenkid edilecek noksan arayan. f. Param para, krk dkk. f. Yemek odas. f. Yiyecek ey. f. Dikkatli. ncelikleri ve nkteleri anlayan. f. Krk dkk, eski psk eyler, teberi. Hrdavat. f. Gen. Ya kk. zerlik tohumu. Bir yere toplanm yemi. * Baklet-l hamk otu. mahrumluk.

1455

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hurfet-l cennet Hur-i n Huri Cennet bahesi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cennet'te hu gzl ok gzel kzlar. (Bak: Huri) "(Ahver ve Havr kelimelerinin C.) Ahu gzller. Gzlerinin ak karasndan ok olan, pek gzel ve gzellikleri tarif ve tavsif edilemiyecek derecede gzel olan Cennet kzlar. (Bak: Hur - Hur-i n) (Sual: Ehadiste denilmi: ""Huriler yetmi hulleyi giydikleri halde, bacaklarnn kemiklerindeki ilikleri grnyor."" Bu ne demektir? Ne mnas var? Nasl gzelliktir?Elcevab: Mnas pek gzeldir ve gzellii pek irindir. yle ki: u irkin, l, cmid ve ou kr olan dnyada; hsn ve cemal, yalnz gze gzel grnp, lfete mni olmazsa, yeter. Halbuki: Gzel, hayatdar, revnakdar, btn krsz lb ve kabuksuz i olan cennette; gz gibi btn insann duygular, ltifeleri cins-i ltif olan hurilerden ve huriler gibi ve daha gzel, dnyadan gelme, Cennet'teki nis-i dnyeviyeden ayr ayr hisse-i zevklerini, eit eit lezzetlerini almak isterler. Demek, en yukar hullenin gzelliinden tut, t kemik iindeki iliklere kadar, birer hissin birer ltifenin medar- zevki olduunu hadis iaret ediyor. Evet, ""Hurilerin yetmi hulleyi giymeleri ve bacaklarndaki kemiklerin ilikleri grnmesi"" tbiriyle hadis-i erif iaret ediyor ki: nsann her ne kadar hsn perver ve zevk-perest ve zinete meftun ve cemale mtak duygular ve hassalar ve kuvalar ve ltifeleri varsa, umumunu memnun edip doyuracak ve herbirisini ayr ayr okayp mes'ud edecek, maddi ve mnevi her nevi zinet ve hsn- cemale huriler cmidirler. Demek, huriler Cennet'in aksam- zinetinden yetmi tarzn, bir tek cinsten olmadndan birbirini setretmiyecek surette giydikleri gibi; kendi vcudlarndan ve nefis ve cisimlerinden,

1456

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

belki yetmi mertebeden ziyade ayr ayr hsn ve cemalin aksamn gsteriyorlar. S.)" hr hrilyn Huriye Hurk Hurka Hurkat Hurkuf Hurkus Hurlika Hurma Hurmat cennet kz. tarifsiz gzellikte cennet kz. Huri gibi. Aklsz, bilmezlik. * Dehet, iddet. Yanmak. * Hararet. * Yank ban. Yangn. Yanma. Yanklk. * Bir nevi ban. Zayf davar. Pire gibi bir bcek (Az olarak kanatlanr uar). f. ok gzel, huri yzl. f. Bir scak iklim meyvesi. * Hurma eklinde yaplan hamur tatls. (Huremt - Hurumt) Haramlar. Dinin, yaplmasn menettii eyler. lenmesi gnah olan iler. Hurmet hurmet hurmetirib Hurnub Hurpeyker Hurras Hurre Hurrem Hurremgh Hurrem Hurs (hrs) (Bak: Hrmet) haramlk, yasaklk. faizin haram olmas. Keiboynuzu dedikleri yemi. f. Huri yzl. (Hris. C.) Muhafzlar, bekiler, nbetiler. (C.: Haryir) yi. * Criye olmayan kadn. f. Sevinli. Mesrur. en. Ferahlk veren. Taze ve ho. Gler yzl. f. Kalbi ferahlandran yer. f. Mesruriyet, sevin, srurlu ve sevinli olma. (C.: Hursn) Altndan ve gmten olan halka. * Kulaa taktklar kk halka.

1457

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hurs(a) Hurs(e) Hursend Hursendane Hursend Hurs Hurss Hurd hrd Hurun Hurt Hurtum Huru' Hurub Huruc alessultan hurc Huruc Huruc-i bisun'ihi Huruc-i fhi Huruf hurf Hurufat hurft Hurufiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hurma buda. * ey. ocuk douunda yaplan yemek. f. Ksmetine rz olan, kanaatkr, tokgzl. f. Kanaatkrne, tokgzllkle. f. Tokgzllk, kanaat edicilik. Gz tokluu. Ev eyas. * Her nesnenin fens. Met, mal. Kuma. f. Gne. Afitab. Hur. Mihr. ems. gne. (C.: Harn) Ufack btrak. (Davarlarn tyne yapr.) (C.: Hurut-Ahrt) Balta. ne delii, balta delii, kulak delii. (C.: Hartim) Burun. * arap. Tanelerinden hintya kartlan aa. * Stleen otu. * Yumuak ot. Keiboynuzu ad verilen yemi. Meru hkmete kar kyam ve isyan etme. kma, k. kma. Dar kma, k. * Ayaklanma, isyan etmek. Namazdan kendi istei ile kmak. Haddini amak. * Byk isyan hareketinde bulunmak. (Harf. C.) Harfler. sim ve fiil olmayan kelimeler. (Bak: Harf) harfler. (Harf. C.) Harfler. Matbaada kullanlan dkme harfler. harfler. Fazlullah- Hurufi adnda birinin kurduu btl bir meslektir. Harflerden kendilerince manalar karp, dine aykr iddialar olan bir dallet frkasdr.

1458

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huruf-u liyat Huruf-u asliye Huruf-u czime

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tas: Gayb ve gayblikte olan Cenab- Hakka mahsus uunat. (Bak: Harf-i asl) Cezmeden harfler: lem, lemm, lm-l-emir, l-n-nhiye (nehyeden l edat). art edatlar da czimdir. (Bak: Czim)

Huruf-u cerre Huruf-u halk Huruf-u hec

(Bak: Harf-i Cer) Sesi boazdan kan harfler. (H, h, ayn, gayn, he, hemze gibi) Alfabe srasna gre dizili harfler. * Kelimelerdeki harflere ayrca ses katan elif, vav, he, y harfleri.

Huruf-u iml Huruf-u itbak Huruf-u kameriye

Gr: Sesli harfler. (A, E, I, , O, , U, , harfleri.) Gr: tbak harfleri. (Bak: tbak) "Gr: Arapada kelimenin banda harf-i tarif olduu vakit, harf-i tarifin lm okunan harfler. Mesel: El-Kamer, El-nsn, El-Bedi' kelimelerinde olduu gibi. Burada kelime banda ""kaf, elif, b"" harfleri kameriyeden olduu iin aynen okunuyor. (Bunlar: Elif, b, cim, h, h, ayn, gayn, fe, kaf, kef, mim, vav, he, y harfleridir.)"

Huruf-u leyyin Huruf-u mechure

"""Vav, ayn ve elif"" harfleri. (Bak: Ln)" Cehr ile okunan harfler. (Z, lm, kaf, vav, ra, b, dad, hemze, zel, gayn, ze, elif, cim, nun, dal, mim, t, y, ayn.)

Huruf-u mu'ceme (menkuta) Gr: Kur'an- Kerim harflerindeki noktal harfler. Huruf-u munfasla Gr: Kendisinden sonra gelen harflere bitimeyen (vav, r, dal, hemze, ze, zel) gibi harfler. Huruf-u muttasla Huruf-u msta'liye Gr: Kendisinden sonra gelen harflerle bitiip yazlan harfler. "Tecvidde: Harf azdan karken dilin st damaa yapmas halinde veya st damaa doru gitmesiyle kan harfler: Kaf, t, z, dat, h, sad, ayn, gayn, Bu harflerin mukabili ""istifle"" harfleridir."

1459

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huruf-u nsibe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gr: Muzari (geni zaman) fiilinin bana getirildiinde o fiili nasbeden harfler. (En), (Len), (zen), (Key) harfleri gibi.

Huruf-u artiye Huruf-u edide Huruf-u efe Huruf-u emsiye

(Bak: art edatlar) (Bak: iddet) "Dudaktan kan harfler. ""Be, Fe, Mim"" gibi." "Gr: ""El"" harf-i tarifinin ""lm"" harfi ile yan yana geldiinde, kendisi okunmayp ""Lm"" harfine kalboluyorsa, o harflere ""huruf-u emsiye"" harfleri denir. (Te, se, dal, zel, r, ze, sin, n, sad, dat, t, z, lem, nun harfleri) Mesel: El-turab yazlyor, etturab okunuyor. Elems yazlyor, eems okunuyor. El-Du, Eddu okunuyor."

Huruf-ul mukattaa

Gr: Kur'an- Kerim'de sure balarnda bulunan, kesik kesik, ikisi birleik veya tek bana yazl hafler. Elif Lm Mim, Y Sin, Elif Lm R... gibi. Bunlar lah birer ifre olup, mnalarn anlayanlar Resul- Ekrem (A.S.M.) ve O'nun vrisleridir.

hurfumukattaa Hurum Hurur Hurus hur Huru hurn Huruan Hury Hurz Hurze Hus

sre balarndaki ifreli harfler. hram. Dmek, sukut. f. Horoz. coma, barma. f. Coma. Grlt. amata. Tel. comalar, amatalar. f. alyarak, coarak, * Coan, alayan. Deirmen delii. Oranlamak, yni tahminle bir eyin miktarn sylemek. (C.: Hurez) Diki. Dikmek. * Darlk vermek. * ki eyi bir araya getirmek.

1460

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Husa Husaf Husafe Husake Husale Husam Husame Husare Hurma yapra.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hasad, hasad mevsimi. * Ekin bime. Dmanlk, adavet. Gizli kin, hased. Dmanlk, adavet. Hased, gizli kin. Harman yerinde arta kalan tane. Keskin kl. Keskinlik. Arpa, buday ve pirin gibi hububtn kabuundan den paralar. * Her kabuklu nesnenin, kabuundan ayrlp temizlenmesi. * ir sknts. * Her nesnenin fens.

Husas Husban Husema' Husf Hushus Huslet Husm Husn Husr Husran Husrev Huss Hussad Husser Husuf

Sr'atle gitmek, seirtmek, komak. Hesab. * Azab. * Sknt. * er. * Koltuk yast. (Hasm. C.) Muhalifler, kar taraflar, hasmlar. * Advler, dmanlar. Her bir eyin ii. Mblaa ile kandrmak. Kldan bklm nesne. (C.: Ahsam) uval ve heybe buca. Perhizkrlk, iffet. Tb: Peklik, kabzlk, inkbaz. * drar tutulmas. Mahrumiyet. Kayp. ok byk ziyan. f. Hkmdar, ah. Za'feran. * Hurma yapra. * Erelti otu. Hased edenler. Kskananlar. Cbbesi ve zrh olmayanlar. plak kimseler. Ay tutulmas. Perdelenmek. Dnya glgesinin ay zerine gelmesi. * Bir eyin nuru ve gitmesi.

1461

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk husf husft Husuf-i cz' Husuf-i kll husul Husul Husul-pezir husulpezr Husul-yfte Husum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

perdelenme, ay tutulmas. perdelenmeler, ay tutulmalar. Ayn bir ksmnn tutulmas. Ayn tamamen tutulmas. olma, olu. Peyd olma. Hasl olma. Meydana gelmek. remek, tremek. Hsl olmu, meydana gelmi. meydana gelen. f. Husule gelmi, meydana km, hsl olmu. (Hasim. C.) Uursuzluk. * dman. Birbiri ardnca devam zere olmak. * Bir eyi kknden kesip dalayanlar. * Frtna.

husmet Husumet husmetefz husmetkrne Husun Husun-i refa Husur Husure huss Husus

dmanlk. Dmanlk. Hasmlk. Kincilik. Zddiyet. ekimek. Dvac olmak. dmanlk saan. dmanca. (Hsn. C.) Kaleler. Korunacak salam yerler. Yksek kaleler. Yorulmak. * ncinmek. Younluk, kalnlk. Stn yourt olmas. i, konu, zellik. . Mevzu. Yol. Usul. Keyfiyet. Madde. ey. Bir eyin sairlerinden ayrldn ve temyizini bildiren cihet ve keyfiyet.

Hususa hususan Hususat

Ayrca, hususen, bakaca. hususca, zellikle. (Husus. C.) Hususlar, bakmlar, iler. Tarzlar, ekiller. Mes'eleler. Maddeler.

1462

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk husust Hususen hususen Husus husus Hususiyat Hususiyet hususiyet Husve Husye Husyetan Husyet-s semek Hu hususlar, konular.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bilhassa. Ayrca. Bakaca. Buna mahsus olarak. zellikle. Bir eye aid olan. Herkese id olmayan. zel. Hususi olan eyler. Hususiyyetler. Ahbaplk, tanklk, yaknlk. * Hususilik. zellik. Toprakl yer. Erkeklik bezi. Haya. Erkein yumurtal. f. Hayalar, ift haya. Erkeklik bezlerinin her ikisi. Balk yumurtas. f. Akl, fikir, zek, iyi ile kty ayrma hissi. * Ruh, can. * lm, * Zehir.

Hu'a Huam Huar Huare Hudar Hue n Hue Hue-in Huef Hue-i engur Hue-i hurma Huenk

Alak kk tepe. Kaln burunlu. * Uzun da burnu. Avaz, ses. Bir yere giderken braklan faydasz eyler. * Her eyin kts. f. Akll, uslu. f. Baak toplayan. Salkm toplayan. f. Salkm. * Baak, smbl. Baak toplayan. Yeil sinek. zm salkm. Hurma salkm. f. drak, akl, iz'an.

1463

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huk u ter Huk Hukar Hukcan Huk Hukleb Hukmaz Huksal Hukser Humend Humendn Humendne Hune Hurba Hurbude Hu Hua' Huaf Huu' Kuru ve ya.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kuru, ybis. * Kaba, souk. ri tlm un. O undan olan ekmek. f. Kaln kafal, chil kimse. f. Kuruluk, yubuset. f. Duda kurumu, susam. f. Bokafal, chil. f. Kuraklk ve ktlk yl. f. Ahmak, salak. (C: Humendn) f. Akll, akl banda. (Hu-mend. C.) Akl banda olanlar, akl shipleri. f. Akllca, akl banda olarak. Hainlik. f. Akl kapan, akl batan alan. f. Akl kaplm, akl bandan gitmi. "(C.: Huu) Hcet mevzii; hel, tuvlet. * Necset mahreci." Kulak ardndaki yumruca kemik. Yarasa kuu. Alak gnlllk. Hay etmek ve mtevazi olmak. Korku ile kark sevgiden gelen edebli bir hl. Yksek ve heybetli bir huzurda duyulan alak gnlllk. Skun ve tezelll.

hu Huuf hunet Huunet Huunet-i mizc

sevgiyle kark korku. (C.: Huef) Seri, eli abuk, hzl. * Geceleyin yola giden deve. kabalk, krclk. Kabalk, sertlik, inatlk. Mizc sertlii, huy ve tabiat sertlii.

1464

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huunet-i tab' Huyar ht Hut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tabiat ve huy kabal. (Bak: Hyar) balk. Balk. Byk balk. * ubat ay iinde gnein girdii ve semann cenub yarsndaki burcun ismi.

Hutab Hutaf Hutm hutame Hutame

(Hutbe. C.) Hutbeler.HUTAE : (C.: Hatit) Ksa boylu kimse. (C.: Hattif) Demir engel. * Makarann iki tarafnda olan eri demir. Kuru cisim krnts. * Yumurta kabuu. * erp. cehennem. Cehennemin beinci tabakas. nat mnkirlerin yeri olup, Gayya Kuyusunun bulunduu ksm.

Hutm- dnya Hutat hutbe Hutbe

Bu fani dnyann muvakkat ve bo mal mlk. Dklm ve salm olan ey. din konuma. lhi emir ve nehiyleri cemaate beyan ve ihtar etmek. Cuma veya bayram namazlarnda mslmanlara hatibin lhi ve er'i emirleri hatrlatan szleri. (Hatib, bu hutbeyi sylemeye Halife veya slm Devlet Reisinden vazife ve salhiyet almtr.)

Hutbehan Huteb huteb Huteb-i umum Hutm

f. Hutbe okuyan, hatib. Hutbe okuyanlar. Hatibler. konumaclar. f. Herkese hitbeden, umuma ders verenler. Her kuun gagasna, her davarn burnunun ucuna ve aznn nne derler.

Hutre Hutru

Bina iin verilen yemek. * Tatmak. Ksa.

1465

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hutt Hutta Huttaf Hutu' Hutub Hutuf Hutun Hutur etmek Hutur hutr Hutut hutut Hutut-u emsiye Hutuvat Emir. * Kssa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darp, vurmak. * Zor i. * Ban nnde olan sa rgs. (C.: Hattf) Krlang kuu. Gitmek. Erkek ekirge. (Hatf. C.) lmler, vefatlar. (Hutunet) Evlenme, tezevvc, teehhl. * Damatlk, damat olma. Hatra gelmek. Akla gelmek. Hatrlamak. hatrlama. (Hatt. C.) Yazlar. izgiler * Yollar. izgiler, yazlar. Ikl gne yolu. (Hutvt-Hutevat) (Hutve. C.) Admlar. zler. Yollar. Eserler. * eytann aldatmalar.

hutuvt Hutuvat- sitte

admlar. "Alt adm. (Kur'an- Kerim'deki ""Hutuvat- eytan"" tabirinden istifaze ile, eytanlarn ve onlarn ins mmessilleri olan erir insanlarn fitnekr ve dallete sevkedici admlar, izleri ve desiseleri gibi mnalarla alkal olarak ""bir mhim eser""e verilen isim) eytann alt desisesi."

Hutve Huule Huva Huvaka Huvar

Adm atld zaman iki ayak arasndaki mesafe. * z. (Bak: Hatve) Daylk. Tembel olmak. Sprnt. Bar, lk, sayha, avaz.

1466

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huvase Huvela'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Huvst) Kark cemaat. ocuk anasndan doduunda beraber kan ince nzik deri. (Onda yeil ve kzl hatlar olur.)

Huveyn Huveynat huveynt huveyne Huveysal Huveyza Huvta Huvvan Huvvara Huvve Huy huy Huyela' Huygerde Huy-i bed Huyul

Hayvanck. ok kk canl. ok kk hayvancklar. Mikroplar. hayvancklar, mikroplar. hayvanck, mikrop. (C.: Huveysalat) Tb: Ciltte peyda olan bir takm kabarck. shal, i srgn. Arpa, buday gibi hububat iin yaplan avlu veya anbar. (Hin. C.) Hyanet edenler, hinler. Aartlm yemek. Karalk. Siyahlk. f. Mizac, tabiat, ahlk, det. * Ter. insandaki yerlemi zellik. Kibir, ucub. f. Terlemi. * Adet edinmi, huy hline getirmi, alm. Fen huy. (Hayl. C.) Atl alaylar. * Atlar. * Ktlerin meydana getirdii kalabalk.

Huyut Huyut-i rakka Huz bi-yed

(Hayt. C.) pler. plikler. Lifler. Teller. nce iplikler. Elimi al, elimden tut, bana yardm et (mnasnda). """Saf olan al, keder vereni brak"", ""Allahn msaadesi olan

Huz m saf, da'm keder

ve neticesi saf veren eyi al, sonu keder vereni brak"", ""yisini al, ktsn brak"" melindedir."

1467

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk huz Huz Huz' Huza'bl Huzafe Huzahz Huzaka Huzakiyy Huzale Huzam Huzane Huze Huzem Huzene al, tut.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Al. (Ahz: Almak mastarndan) Al emri. Alaklk yapmak. (C.: Huz'a) Batl eyler. Halk gldrecek bo eyler, nesneler. Sahtiyan krpnts. * Bez krpntlar. Suyu ve aac ok olan yer. * iman kimse. Kymetsiz ve rabetsiz olan ey. Lisan fasih, konumas ak olan kimse. * Eek spas. Saman ufa. Lavanta iei. Kendileri sebebinden gam ve tasa ekilen oluk ocuk. Mifer. (Huzme. C.) Demetler, desteler, huzmeler. Kulak.

huzmsafdmkeder safa vereni al keder vereni brak. Huzme Demet. Deste. Bir kucak ey. * Fiz: Bir k kaynandan kan stun halindeki ua. huzme Huzne Huzre Huzret Huzruf Huzu' k demeti. (C.: Huzen) Salam ve sert olan. Arka zahmeti. Yeillik. Ter tazelik. (C.: Hazrif) Frldak. * Deirmen arknn birisi. * Pervne. Mahviyet ve tevazu hali, alak gnll olmak. Allah'n azametini, celal ve cemalini, bykln tahattur ve tefekkrden hsl olan, insandaki huzur ve huu' hli. huz tevazu hli.

1468

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huzub(e) Huzuk Huzuka Huzunet Huzur hab Huzur skun huzr Huzur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Semiz olmak, besili olmak. Admlar birbirine yakn olan ksa boylu kimse. Ekilik. (C.: Huzen) Salamlk. Kabalk, sertlik. Rahat ve uyku. Rahatlk ve eminlik. birinin yannda bulunma, rahatlk. Hazr olmak. Mevcud bulunmak. * Hrmet edilmesi lzm gelen kimsenin yannda olmak. * badet neticesi hsl olan rahatlk, gnl ferahl.

Huzur-aver huzr huzrkrne Huzur-u kalb Huzuz huzz Huzuzt huzzt Huzuzt- nefsniye Huzva Huzvane Huzve Huzya Huzye Huzzk

f. Huzur ve rahatlk verici, skunet veren. huzurda olarak. huzurda gibi, huzur duyarak. Kalb huzuru, gnl rahatl. (C.: Hzzn) Erkek tavan. hazlar. (Huzuz. C.) nsann houna giden eyler. hazlar, hoa giden eyler. Nefse ho gelen eyler. Bir yere toplanp tepe gibi olan kum yn. Byklenmek, kibirlenmek. Para. Ganimet malndan vermek. (C.: Huzyt) Kk ok. (Hzk. C.) inin ehli olanlar, ustalar, mtehassslar. Hazkatli kimseler.

1469

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Huzzk- etibb Huzzn Huzzr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Doktorlar iinde en ehil olanlar. (Hzin. C.) Hazine muhafzlar, hazinedarlar. (Hzr. C.) Hazr olanlar, hazr bulunanlar, huzurda ve gznnde olanlar.

Huzzr- meclis Hbae Hbel Hbu'

Mecliste hazr bulunanlar. (C.: Hbt) Kesbetmek, kazanmak, almak. Cahiliyet devrinde Kureylilerin en byk putu. (C.: Hebt) Doum vaktinin sonunda domu deve yavrusu. * Devenin boynunu uzatarak yrmesi.

Hbub Hbub-i riyh Hbur Hbut Hbut-u dem Hbk Hbvv Hccab hccet Hccet

Esme. frme. Rzgrn hafif hafif esmesi. Rzgrlarn esmesi. ukur. * Byk tas. Aa inme. nmek. (Suudun zdd) * Uyuma, anlama. Hz. dem'in (A.S.) Cennet'ten dnyaya inmesi. (Habike. C.) Samanyollar. * izgiler. Atein snmesi. (Hcib. C.) Perdeciler. * Kapclar. senet, belge, delil. Senet. Vesika. Delil. Bir iddinn doruluunu isbat iin gsterilen resmi vesika. * hid.

Hccet-i dfia Hccet-i kasra Hccet-i kata Hccet-i msbite Hccet-i mteaddiye

Bir eyi isbata deil, ancak taleb ve iddiay defetmee yaryan hccet. ahsa mahsus olup bakasna talluk etmeyen hccet. f. Kat'i delil. Bir eyin doruluunu eksiz, phesiz isbata vesile olan. Bir eyin isbatnda delil olan hccet. Taraflara mnhasr olmayp bakalarn da alkalandran delil.

1470

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hccet-i zahriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kenarnda sebebi yazl bulunan hkmn tasdikli suretini ihtiva eden hccet.

Hccet-l islm Hccetlislam hcciyet Hcciyet Hcec Hcec-i hattiye

slmn delili, hcceti. (Bak: mm- Gazli) " ""islmn delili"" mnsnda Gazalnin nam." hccetlik. hticaca salih olma. Delil saylabilme, salam delil kabul edilir olma. (Hccet. C.) Deliller, senedler, vesikalar. Huk: Yazl deliller. Bunlar tezvir ve tasni phesinden slim olduundan onunla amel edilebilir, yani hkme medar olur, baka vech ile sbuta ihtiya kalmaz. (Beraetler, mahkeme kararlar, tescil edilen vakriye gibi.)

Hcerat Hceste Hceyrat hceyrt hceyre Hceyre

(Hcrat-Hcrt) Hcreler. Hceyreler. Gzler, odacklar. f. Uurlu, mbrek, mes'ud. Hceyreler. Hcrecikler. Kk odacklar. hcreler. hcre. Hcrecik. Canl varlklarn veya nebtatn vcudunu tekil eden kk kk odack halinde ve ii vcuda lzumlu madde ile dolu hcrecik. En kk canl para. * Kk delik ve oyuk.

Hcnet

Kusur, noksan, ayp. * Bayalk, karklk, soysuzluk. * Szdeki ayp.

Hcr Hcrat Hcre hcre Hcre-i sadet

(C.: Hevacir) Fuh, hezeyan, kt szler. (Hcre. C.) Hcreler, gzler, odacklar. Medine-i Mnevvere'nin ismi. odack, canllarn en kk yaps. Sadetli oda. Fahr-i Kinat Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) odas.

1471

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hcrev Hcu' Hcu Hcud Hcul hcm Hcum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hcre gibi, hcre ile alkal, hcreye dir. Az uyku. Gece uykusu. Zemmetmek, ekitirmek, ktlemek. Uykusuz kalma. Geceleyin az uyuma. (Hecl. C.) Uurumlar, ukurlar, derinlikler, yaralar. saldr. Saldrma. Hamle ile ileri atlmak. * Sert szle birine atmak, kar kmak.

hcumt Hcumt- sitte Hcb Hcrat Hd' Hda

saldrlar. Alt Hcum. Alt maddelik bir mdafaa (olan bir eser ismi). (Hicb. C.) Perdeler, hicablar. (Hcre. C.) Hcreler, odacklar, gzler. Skin olmak. Doru yol gstermek. * Doruluk. Hidyet. * Kur'n- Kerimin bir ismi.

Hdafet Hdam Hdat Hdb Hdbe Hdbd Hddab hddam Hdhd Hdlul Hdn

Semizlik, besililik, etlilik. Deniz tutmas. (Hdi. C.) Hidyet edenler. (C.: Ehdb) Kirpik. * Mendil. * Testere evresinde olan saak. (C.: Hdeb) Hamle yapmak. Stn koyu ve yourt olmas. Ensiz, ince, uzun yaprak. hizmet edenler, hizmet eden cin. Sleyman aleyhisselmn haberci kuu. Kurt. (Canavar) Bar, sulh, musalaha.

1472

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hdu' Hdb Kamburluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ehdb) Sark. * Kirpik, mjgn. * Havlu, el silmeye mahsus pamuklu bez. * Minder kenarnda olan pskl.

Hdd

ok yal ihtiyar. htiyar ve zayf olmak. * Bir binay grltyle ykp grmek. (Bak: Tehdid)

Hfat Hffel Hk' Hkake Hkea Hkem

Nazar etmek, bakmak. Memesi st ile dolu olan koyun. ksrk. Kazlan eyin kaznts, tala veya yongas. Ahmak kimse. "(Hakm. C.) limler. ok bilgili kimseler. (Bak: Feylesof)(Enbiyann ekseri arkta ve hkemann alebi garpta gelmesi kader-i ezelnin bir remzidir ki; ark ayaa kaldracak din ve kalbdir; akl ve felsefe deil. ark intibaha getirdiniz, ftratna muvafk bir cereyan veriniz. Yoksa sa'yiniz ya heben gider veya muvakkat, sath kalr. M.N.)"

hkem

hakmler, dnrler.

Hkem-i irakiyyun rakiyye mesleindeki feylesoflar. (Bak: rkiyyun) Hkem-i kadime Eski filozoflar.

Hkem-i meaiyyun Aristo felsefesi yolunda olan ve derslerini gezerek veren meaiyyun filozoflar. (Bak: Meiyyun) Hkkm hkkm Hkkm- adliyye Hkl Hkle (Hkim. C.) Hkimler. hkimler, sz sahipleri, devlet adamlar. Adliye hkimleri. Karnca gibi sesi iitilmeyen hayvan. Dil tutukluu, kekemelik.

1473

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hkm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hkm) Karar. Emir. Kuvvet. Hkimlik. Amirlik. * rade. Kumanda. Nfuz. * Kadlk etmek. * Tesir. Cari olmak. * Makam. * Bir dvann veya bir meselenin tedkik edilmesinden sonra varlan karar. * Man: Fikirler ve tasavvurlar arasndaki rbtay tasdik veya inkr etmek.

hkm Hkmberdar Hkmen Hkm-i dil Hkm-i gyab Hkm-i karaku

hkm, yarg. f. Hkme muti olan, itaat eden, boyun een. Hkm yoluyla, hkmnde ve deerinde olarak. Huk: Adalet zere verilmi olan hkm. Huk: Taraflardan biri hazr olmad halde verilen hkm. Karaku hkm. * Mc: Hesaba kitaba gelmiyen, manta uymayan hkm.

Hkm-i kaza Hkm ahs

Allah tarafndan evvelce verilmi olan hkm. ahs gibi muamele gren cemiyet, irket gibi birlik tekil eden messese.

Hkm-i er'

Kur'an- Kerim'e ve Din-i slm'a uygun kanun ile verilen karar. eriatn hkm.

Hkm-i tecrb Hkm-i vicah

Tecrbe ile elde edilen hkm. * Tecrbe neticesi hsl olan karar. Huk: Taraflarn her ikisinin de veya vekillerinin hazr bulunduklar hlde verilen hkm.

Hkm-i vicdan Hkm-i yezdan Hkm-i zmn

Vicdana ait hkm. Vicdan kanaatla verilen hkm. Cenab- Hakk'n hkm. Allah'a mahsus kanun. "Fk: Zmnen vaki olan hkm. (Bir kimse dier bir kimse aleyhine; ""Benim filn ahs zimmetinde sbit olacak u kadar lira alacama onun emriyle kefil olmu idin"" diye dva ve o kimse kefleti ikrar ve borcu inkr etmekle mddei, borcu isbat ederek hkim dahi hkmetse

1474

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bu hkm kefil aleyhine sarheten ve asl gaib aleyhine zmnen hkmolunur)." Hkm Hkmke Hkre Hkme dair. Hkme it ve mteallik. Bir karara dayanan, itibri olan. Emre itaat eden, hkme boyun een. Cem'olmak, toplanmak, birikmek. * Yiyecek maddelerini, pahalanacak diye saklamak. * Azlndan bir yerde toplanan su. Hku' Hkmat Hkmet kona Skin olmak. (Hkmet. C.) Hkmetler. "Devlet memurlarnn bulunduu bina. Bunun yerine: ""Bab- hkmet, daire-i hkmet"" tabirleri de kullanlrd." Hkmet Hkmet-i dile Hkmet-i adl Bir memleketi idare edenler. Vekiller hey'eti. Devlet. dil hkmet. Huk: Miktar er'an muayyen olmayp ehl-i vukufun (bilirkiinin) usul dairesinde takdir ve tayin edecei diyettir. Buna hkm- adl de denir. Hkmet-i cumhuriye Cumhuriyet hkmeti. Hkmet-i gayr-i mstakille stiklliyet ve hkimiyet haklarn tamamen haiz olmayp, dier bir devletin boyunduruu altnda bulunan hkmet. Hkmet-i meruta Merutiyetle idare olunan hkmet.

Hkmet-i mstakille stiklliyet ve hkimiyet ve haklarn tammen hiz olan hkmet. Hkmet-i mstebidde stibdatla idare olunan hkmet. hkm Hkmdar hkmdr Hkmdaran Hkmdarane yarg, egemenlik. f. Padiah, hkm shibi. En yksek reis. mparator. hkm sahibi, devlet bakan. (Hkmdr. C.) Hkmdarlar, Padiahlar. Hkmdar gibi, hkmdara yakr bir surette.

1475

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hkmdar hkmet Hkmferma hkmferm Hkml Hkmname

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hkmdarlk, padiahlk, ahlk. hkmetme, lkeyi idare eden kimseler topluluu. f. Hkmrn, hkm sren. Hkimiyetle idre eden. hkm sren. Bir hkm ve emri bildiren. * Mahkemece hkm giymi kimse. f. Bir mahkeme veya hey'etin hkm ve kararn hvi vesika. Hkm ihtiva eden kt.

Hkmran hkmrn Hlag Hlgu

Hkim, hkmdar. Hkm ve saltanat sren. Hkmferm. hkmeden, sz geen. kan dkc bir hkmdar. Mi: 1258' de Badad zaptederek halkn kltan geirmi, Abbasi Halifesi Musta'sm ve btn ile efradn ldrtmtr. Cengiz Hann torunu, Tlay Hann oludur. Tarihde en ok kan dken hkmdar olarak bilinir. Abbasi Devletini ykan Mool Bakumandandr.

Hlam Hlas Hlasa Hlb Hlbe Hlef Hlef-y raidn Hlhal Hlhl Hlk (hlke) Hllas Hlya

Sirke ile pien sr eti. Zayf davar. (Bak: Hulsa) Kl fra, kl kalem. * Kaln kl kuyruk, yele kl. iddet. (Halife. C.) Halifeler. En ileri sahabeden ilk drt halife. (Bak: ryr) Saf su. (C.: Helhil) ldrc zehir. Yok olmak. Fsid olmak. * Dmek. nsana rz olan geveklik. (Bak: Hulya)

1476

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hly Hm Hm kuu hayl, kuruntu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Onlar. (Bak: ahs zamiri) Devlet kuu. (Hikyede: Glgesi kimin bana derse o padiah olurmu, derler. Hmyun da buradan gelmitir. Tayr- hmyun, tlih kuu, uur kuu gibi isimlerle sylenir.)

Hma hm Hm Hmam

(ki kiiye iaret olan zamir) O ikisi. devlet kuu, saadet. f. Devlet kuu. * Saadet. Mutluluk. Himmetli. Bir ie sk skya sarlp o ii bitiren. Sahi ve civanmerd. * Aslan. * Byk ve salam.

hmanizm Hmanizm

insanclk iddiasyla insan tanrlatran sapk bir felsefe. Lt. Edb: slmiyete mugayir ve aykr eski Yunan ve Ltin edebiyat ve felsefesi taraftarl hareketi. * Fls: nsan menfaatn hayatta deer ls kabul eden ve dine tbi olmayan, insana ar hkimiyet tanmak isteyen ve maddeperest, dinsiz, imansz bir cereyan, bir fikir ve btl bir nazariye.

Hmapaye Hmapervaz Hmat Hm-yi ikbal Hmayun

f. ok yksek dereceli. f. Hm gibi ykseklerde uan. * Mc: Yksek himmetli. (Bak: Humat) Devlet kuu. * Mc: Yksek talih, iyi uur. f. Padiaha ait. * Mbarek. Kutlu. Uurlu. l. * Kuvvetli. (Bak: Hm kuu)

hmyun Hmayunname Hmeyra Hmeze suresi

kutlu, mutlu. f. Padiah tarafndan bir hkmdara gnderilen mektub. Pembecik. Kur'an- Kerim'in 104. suresi olup Mekkdir.

1477

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hmeze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hemz. den) Drttrc, krc, src, skc. * El ve ka iretleri ile ayplama. * Bir kiinin ardndan ayplarn syleyen. Gammaz.

Hmluc Hmma

Demirciler kr. (C.: Hmmeyt) Hastalktan dolay vcudda meydana gelen harret. * Nbetli hastalk. * Stma.

Hmme Hmmeyat

Kara. * Di eti kararmak. (Hmm. C.) Hastalktan dolay vcutta meydana gelen iddetli hararetler, ateler. * Stmalar. * Nbetli hastalklar.

Hmud Hmum Hmumet Hnane Hnba' Hnbl Hner hner Hnermend Hnermend Hnerpie Hnerver hnerver Hnervern Hneyhe Hnkr mahfili

(Bak: Humud) Tasalar, kayglar, kederler, gamlar, gussalar. Pek fazla ihtiyarlk, ok yallk. ya. Ar ve irkin kadn. Ksa boylu. Krk. f. Mrifet. Bilgililik. Ustalk, mahret. ustalk, beceri. f. Hner sahibi, hnerli, marifetli. f. Hnerlilik, mrifetlilik. f. Mahretli, mrifetli, hnerli. f. ok ustalkl. Becerikli. Usta. Mahret sahibi. hnerli. (Hnerver. C.) Mrifetli, hnerli kimseler. Saat. * Kymet. Eskiden camilerde padiahlar iin yaplm olan yerler. Bu mahfiller camilerin zemininden yksek olarak yaplr ve caminin i ksmn

1478

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

grmek iin kafes konulurdu. Bunun haricinde kafesin birka yerinde 20-30 cm. en ve boyunda alabilir kk pencereler de bulunurdu. Hnkr hnkr hns Hnsa f. Hkmdar. Padiah. Sultan. padiah. cinsiyeti belli olmayan. Erkek veya kadn olduu belirsiz olan. * Ayn iekte dii veya erkeklik uzvunun bulunmas. Hnsaiyyet Hnu' Hnud Hr' Hrar Hrer Hreyre Hri' Hrman Hrmet Ayn kimsede ve ayn zamanda hem erkeklik hem diilik. Sindirip hazmetmek. Hindliler. Fsid kelm, irkin sz. Devede olan bir zahmet. (Hirre. C.) Dii kediler. Kedi yavrusu. Bit. Akl. "Riyet. htiram. * Haysiyet. eref. * Haram olma. Haramlk. * Irz, nmus gibi bakasna hell olmayan husus. (nsann hayat- itimaiyesini ifsad eden bir desise-i eytaniye udur ki: Bir m'minin bir tek seyyiesiyle btn hasenatn rter. eytann bu desisesini dinleyen insafszlar, m'mine adavet ederler. Halbuki: Cenab- Hak hairde adlet-i mutlaka ile mizan- ekberinde a'ml-i mkellefini tartt zaman, hasenat seyyiata galibiyeti, malubiyeti noktasnda hkmeyler. Hem seyyiatn esbab ok ve vcudlar kolay olduundan, bazen bir tek hasene ile ok seyyiatn rter. Demek bu dnyada, o adalet-i lhiyye noktasnda muamele gerektir. Eer bir adamn

1479

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iyilikleri fenlklarna kemmiyeten veya keyfiyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve hrmete mstehaktr. Belki, kymetdar bir tek hasene ile, ok seyyiatna nazar- afv ile bakmak lzmdr. Halbuki: nsan, ftratndaki zulm damariyle, eytann telkiniyle, bir zatn yz hasenatn bir tek seyyie yznden unutur, m'min kardeine advet eder, gnahlara girer. Nasl, bir sinek kanad gz stne braklsa; bir da setreder, gstermez. yle de; insan garaz damariyle, sinek kanad kadar bir seyyie ile da gibi hasenat rter, unutur, m'min kardeine adavet eder. nsanlarn hayat- itimaiyesinde bir fesad leti olur. L.)" hrmet Hrmeten hrmeten Hrmet-i msahere sayg, haramlk. "Hrmet olsun diye; hrmet, sayg ve ikram maksadyla." sayg duyarak. "Shriyyet sebebi ile hsl olan haramlk. Yni evlenmek sebebi ile meydana gelen akrabalk dolaysyle hsl olan haramlktr. Bu shriyyetin haramlk meydana getirmesi, ister meru' nikhla olsun, ister gayr- meru' olsun ""hrmet-i msahere"" meydana gelir.Mesel: Hanefi mezhebinde, bir kimse kendisiyle gayr-i meru' suretle mukarenette bulunmu veya bir uzvunu hilsiz ehvetle tutmu veya pm veya tenasl cihazna ehvetle bakm olduu bir kadnn neseb veya st itibar ile onun anasn, ninesini, kzn, torunu asl nikhlayamaz ve onlarla hibir surette evlilik teesss edemez. Bunlar arasnda ebed bir haramiyet mevcuttur. Buna hrmet-i msahere deniyor." Hrmet-i riba Hrmetkr hrmetkr Ribann yani faizin haram oluu. (Bak: Riba) f. Hrmet eden, saygl. saygl.

1480

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hrmetkrne Hrmz hrmet edercesine.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hrmzd) Eski ran takviminde, gne ylnn ilk gn. * Zerdtlerin btl bir inanlar olan hayr tanrs. * Jpiter (Mteri) yldz.

Hrnu' hrr Hrr

Kk canavar. hr, serbest. Kimsenin basks, zorlamas olmadan meru' dairede istedii gibi yaayabilen. * Esir veya kle olmayan. Serbest.

Hrre Hrre-i mkellefe

Esir veya criye olmayan hr kadn. Fk: Akl ve bli olan hrre kadn. Sevap ve gnahtan mes'ul olan kadn.

Hrriyet

"Serbestlik, hr olu. * Adalet kanununda ve te'dibte, baka hi kimse, kimseye taarruz ve tahakkm etmemesi ve herkesin hukukunun meru' olarak korunmas, herkesin meru' hareketlerinde tam serbest olmas.(nsana kar hrriyet, Allah'a kar ubudiyeti intac eder.Rabta-i iman ile Sultan- Kinat'a hizmetkr olan adam, bakasna tezelll ile tenezzl etmeye ve bakasnn tahakkm ve istibdad altna girmeye, o adamn izzet ve ehamet-i imaniyesi brakmad gibi; bakasnn hrriyet ve hukukuna tecavz etmesi dahi o adamn efkat-i imaniyesi brakmaz. Evet, bir pdiahn doru bir hizmetkr, bir obann tahakkmne tenezzl etmez. Bir biareye tahakkme dahi, o hizmetkr tenezzl etmez. Demek, iman ne kadar mkemmel olursa, o derece hrriyet parlar. te Asr- Saadet!... ) (Mnazarat)"

hrriyet

hrlk.

1481

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hrriyet-i diniye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Din hrriyeti. Herhangi bir kimsenin mensub olduu dinin emirlerini ve icablarn yapmakta asayie ve bakasnn haklarna dokunmamak artiyle serbest olmas.

Hrriyet-i hayvan Hrriyet-i vicdan

Hayvancasna serbestlik. Hayvanlara yakan bir serbestiyet. "Amme hukuku ile ferd hukuka tecavz etmemek artyla herhangi bir kimsenin her hangi bir fikir veya dini kabul etmekte veya kabul etmemekte serbest olmas. Ancak, slmiyeti kabul etmi olan bir kimse, slmn esaslarn ksmen de olsa, inkr ve reddetmekte serbest deildir; slm hukukunda mrted muamelesini grr. (Bak: Mrted)Din vazifeleri, dinin emirlerini yapmakta ve nerinde serbestlik ise, din hrriyetidir.(Mlumdur ki, her hkmette muhalifler bulunur. Asayie, emniyete dokunmamak artyla, hi kimse vicdaniyle, kalbiyle kabul ettii bir fikirden, bir metoddan dolay mes'ul olmaz. Bu, hukuk bir mtearifedir.Hz. mer, hilafeti zamannda, di bir hristiyan ile mahkemede birlikte muhakeme olundular. Halbuki o hristiyan, slm hkmetinin mukaddes rejimlerine, dinlerine, kanunlara muhalif iken, mahkemede onun o hli nazara alnmamas aka gsterir ki, adalet messesesi hibir cereyana kaplmaz, hibir tarafgirlie kaymaz. Bu, din ve vicdan hrriyetinin bir ana umdesidir ki; komnist olmayan arkta, garbda, btn dnya adalet messeselerinde cri ve hkimdir. R.N.)"

hrriyetperver hrriyetiken Hrriyet-iken Hsam Hsameddin

hrriyetsever. hrriyet krc. Hrriyeti bozan, hrriyeti kran. Keskin kl. Dinin keskin klc.

1482

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsban Hsbane Hseyin Hseyin-i cisr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azap. * Yldrm. * ekirge. * Saymak. Kk ok. * Kk yastk. Peygamberimizin torunu. "(Hi: 1261- 1327) Suriye ulemasndandr. Baba ve annesi Ehl-i Beyt'tendir. Cmi-l Ezher'de tahsil grm ve zamannn din, edeb ve felsef ilimleriyle itigal etmitir. En mehur eseri ""Risale-i Hamidiye""sidir. Trkeye ve Orducaya tercme edilmitir. 1307 senesinde Tercman- Hakikat gazetesi, kitap olarak neretmitir."

Hseyn Hsn ak Hsn kubh Hsn

(Bak: Hseyin) Gzellik ve muhabbet: * eyh Galib'in manzum hikyesi. Gzellik ve irkinlik. "(Hsn) Gzellik. yilik. Eksiksizlik. Cemal ile kemal. (Bak: Celal, Cemal)(Evet mevcudatta sebeb-i muhabbet olan hsn ve ihsan ve kemal, Bki-i Hakiki'nin hsn ve ihsan ve kemaltnn iarat ve ok perdelerden gemi zaif glgeleridir; belki cilve-i esm-i hsnnn glgelerinin glgeleridir. S.)"

hsn Hsna

gzellik. (Ahsen'in mennesidir) yi zan. En gzel. Amel-i slih. Pek gzel. * Cennet. * yi amel ve haslet. Cenab- Hakk' grmek ve Ona iman ve ubudiyetle ereflenmek. * Dman zerine fevz ve zafer bulmak, ehidlik.

Hsn-aver Hsn-i ta'bir

f. Gzellii oaltan. Gzellik veren. Mstehcen veya souk bir eyin gzel ve edebe uygun bir tarzda ifade edilmesi.

Hsn Hsniyyat

Gzellie dir. Gzellie it ve mteallik. Gzel olan hususlar.

1483

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsn- db Hsn- ahlk Hsn- kibet Hsn- beyan Hsn- bi-bahane Hsn- bilgayr Hsn- bizzat Hsn- dellet Hsn- endam Hsn- hal Hsn- hareket Hsn- htime

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hsn-i db) Gzel ve iyi edeblilik. Gzel terbiye. slmi terbiye. Ahlk gzellii. yi netice. Akc ve gzel anlat. Kusursuz gzellik. Gnahsz msum gzellik. Dolays ile, neticeleri ciheti ile gzel olan. Kendisi bizzat gzel olan. Hayrl. yi bir balangca dellet. Vcut gzellii. yi hal. Gzel ahlk. Gzel muamele yapma, iyi muamelede bulunma. Neticeyi iyi bir halde bitirme. * man ile hirete gitmek. Kelime-i ehadet syleyerek lmek.

Hsn- hayr Hsn- hulk Hsn- ibtida Hsn- idare Hsn- imtizac Hsn- isti'mal Hsn- kabul Hsn- mahf Hsn- makta'

Hayrn gzellii (Hsn-i hulk) Ahlk gzellii. Gzel ahlk. Mevzuya mnasib bir ifade ile sze balama. yi idare etme. yi geinme. yi ve gzel kullanma. yi karlamak. Gzellikle kabul etmek. (Hsn-i mahf) Gizli gzellik. * Kalb ve ruh gzellik. "Edb: Bir manzumenin, bilhassa gazellerin son beyti demek olan ""makta"" dan evvelki beyit."

Hsn- ma'nev Hsn- matla' Hsn- muamele

(Hsn-i ma'nev) Manev gzellik. gzellii. Edb: Bir gazelin ikinci beyti. (Hsn-i mumele) yi mumele. Gzel hatt- hareket.

1484

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsn- mcerred

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gayr olsun olmasn bizzat gzel olan ey. Baz za veya izgilerin mtenasib terkib ve tertibiyle hsl olan hsn, hsn- mcerred deildir. artlar zil olsa, hsn de zil olur. Fakat, vcud, hayat, iman gibi varlklar hsn- mcerreddir ve bizzat gzeldirler. Gzellikleri baka eylere bal deildir. * Harite maddi vcudu olmayan, ancak aklen mevsufsuz dnlebilen hsn ve zihnen anlalan gzellik.

Hsn- niyet Hsn- ta'lil

(Hsn-i niyet) yi niyet. Temiz kalblilik. Edb: Herhangi bir hdisenin hakiki sebebini saklayarak, gzel ve hayal bir sebep gstermeye hsn- ta'lil denir. Bu gsterilen sebep hakiki olmamal, fakat gzel olmaldr.Ba- lemde yzn menendi bir gl isteyp.Cst cu idp gezer glzar blbl ah ah.(Fatih Sultan Mehmed)Blbln, gl bahesini daldan dala gezmesinin sebebi, lem banda sevgilinin yzne benzer bir gl aramasdr.

Hsn- tedbir

yi dnlerek tutulan yol. Tefekkr ile tasmim etmek, ihtiyar olunacak meslek ve harekete karar vermek. * Bir kimseden bir haberi nakil ve rivyet eylemek. * Bir eye iyi muvaffak olmak iin o ie muvafk ve hesapl hareket etmek.

Hsn- telakki

(Hsn-i telakki) yi anlay. yi kabul edi. Gzel telkki etmek. Anlay gsterip iyi niyetle kabul etmek.

Hsn- tevecch Hsn- zann

Sevgi ile kark medih ve takdir. yi karlanmak ve alka grmek. (Hsn-i Zan) Bir kimsenin veya bir hdisenin iyilii hakkndaki vicdni ve iyi kanaat. yi fikirde bulunup, iyi olacan dnmek.

hsnniyet hsnzn Hsr

gzel niyet. gzel sanma. Ziyan, kayp, zarar.

1485

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hsran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mit edilenin elde edilememesinden duyulan elem. Mahrumiyet acs. * Zarar, ziyan, kayp.

hsrn Hsrev hsf hsn hsnperest hsniken Had Hdar Hyar

zarar, umduunu bulamama acs. (Bak: Husrev) ay tutulmas, snme. gzellik. gzellik dkn. gzellik bozucu. Suyu emmeyen sert arzi. (Bak: Hudar) Uyank, akll, zeki. Ayk. Uslu.(...stikbal karanl iinde saadet-i ebediyyeye giden nuran yolu olan srat- mstakime hidayeti istemek.. hem imdi yatm nebatat, hayvanat gibi gizlenmi gneler, hyar yldzlar, birer nefer misill emrine msahhar ve bu misafirhane-i lemde birer lmbas ve hizmetkr olan Zt- Zlcelal'in kibriyasn dnp Allah Ekber deyip rkua varmak... S.)

hyr Hyarane Hyar Htaf Htame Htke Htr Httak Htu' Htul

uyank. f. Akllcasna. f. Hyarlk, aklllk. arma, seslenme. Kesinti, krpnt. Para. Perde yrtlp rezil olmak. Ahmaklk, hamkat, budalalk. (Htik. C.) Bozanlar. * Yrtanlar. Boyun uzatmak. * ok nazar etmek, ok bakmak. Srekli yamur yama.

1486

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Htun Hv' Hval hvallah Hvam Hve ahsen Hve hakk(un) Hve hasen(n) Hve hvesine

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Srekli yamur yama. Kusmak. Kundura kalbnn yukar ksmn geniletmek iin kullanlan takoz. o Allahtr. Hayranlk hli. O daha gzeldir, en gzeldir. O da haktr. O da bir haktr. (Bak: Ehakk) O bir gzeldir, hasendir. (Trke bir tabirdir) Noktas noktasna, hi deiiklik yapmadan, aynen.

Hve hve hvehvesine Hve-l ahsen Hve-l bak Hve-l ehad Hve-l hakku Hve-l hasen hvelbk Hveyda Hveyna Hvf hviyet Hviyyet

Arabada: O (mnasna iret zamiri) o, Allah. aynen. Sadece ve yalnz en gzel O'dur. Bk ancak O'dur. Allah (C.C.) O Allah birdir. (Bak: Ehad) Hak sadece O'dur. Sadece, yalnz o gzeldir. baki olan Allahtr. f. Aikr. Zhir. Belli. Apak. Kolaylk, shulet. Souk rzgr. z, kimlik. Asl. Mhiyyet. Birisinin kimlii, kim olduu, kk, esas ve ne olduu. * Cenab- Hakkn varlk sfat. * Hamiyyet ve istikametten, ulvv- cenbdan ibret olan sft- hamide.

1487

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Hvve Hyam Hyu' Hyyam Hzahiz Hzal Hzeyfe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Hevvt) Derinlii geniliinden ok olan ukur yer. Azgnlk. Korkaklk. (Him. C.) Sevgiden dolay arm olanlar. Bargan deve. * Keskin kl. * ok su. * Fitne. Zayflk, bitkinlik. Ensar- Kiramdandr. Hzeyfe-i Yeman de denir. Hz. Muhammmed (A.S.M.) ona mnafklar bildirdiinden dolay, Hz. mer (R.A.) onunla istiare eder ve Onun, namazn klmad kimselerin namaznda bulunmazd. ok takval ve istina shibi bir zat idi. ran'n fethinde bulundu. (Hi: 35) de Dr- Beka'ya g etmitir (R.A.)

Hzhz Hz Hzlul Hzn hzn Hzn-alud Hzn-amiz Hzn-aver Hzn-efza Hzn-engiz hznengiz hznengizne Hzn-gh Hzul hzn

Hafif ve zarif kimse. Kedi yavrusu. (C.: Hezlil) Kk da veya tepe. * Hafif adam. (Hzn) Gaml olmak. Keder Sknt. znt. f. Kederli. Hznl. Gaml. f. Gam, keder ve hznle kark. f. Keder veren. Gam veren. Hzn verici. f. Keder ve hzn arttran. f. Hzn veren. Keder verici. hzn veren, zen. znt veren bir hlde. Hzn ve keder vakti. Arklk, bitkinlik, zayflk. znt.

1488

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hzngh Hzv Hzzam Hzzet Hzz' (hze) Hz. Hasan hzn yeri. Maskaralk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mzikte bir makam ismidir. Boyun. Maskarala almak. "Hz. Ali'nin (R.A.) oludur. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) sevgili torunudur. Cennet'le tebir olunmutur. Hz. Peygamber (A.S.M.) kendisi iin cennet genlerinin seyyidi buyurmutur. (Hi: 349)(Hazret-i Hasan ve Hseyin'in Emevilere kar mcadeleleri ise, din ile milliyet muharebesi idi. Yni, Emeviler, Devlet-i slmiyeyi, Arab milliyeti zerine istinad ettirip rbta-i slmiyeti, rbta-i milliyetten geri braktklarndan, iki cihetle zarar verdiler:Birisi: Milel-i sireyi rencide ederek tevhi ettiler. Dieri : Unsuriyet ve milliyet esaslar, adleti ve hakk tkip etmediinden zulmeder. Adalet zerine gitmez. nki: Unsuriyet-perver bir hkim, milletdan tercih eder, adalet edemez. ferman- kat'isiyle: Rbta-i diniye yerine rbta-i milliye ikame edilmez; edilse, adalet edilmez; hakkaniyet gider.te Hazret-i Hseyin, rbta-i diniyeyi esas tutup muhik olarak onlara kar mcadele etmi, t makam- ehadeti ihraz etmi. M.)"

Ibare Ibb Iblk Ibt Ican Icaz Icre

Beyan etmek, aklamak. (C.: E'b) Yk dengi, ar yk. Erkek. (Ibt) Koltuk. Omuzun alt ve i taraf. Kubl ile dbr aras. * Ahmak kimse. nat etmek. Bana tlbent sarmak. * Besili ve semiz olmak.

1489

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Icrim Ida' Idaa Idad Idae Id'af

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksa boylu bodur adam. Bir eyi birbiri ardnca yapmak. (Bak: daa) Isrmak. * Geinmekte darlk, maiet zorluu. Parlamak veya parlatmak. Ruen etmek veya ruen olmak. Zayf etmek, zayflamak. * Muzaaf etmek, fazlalatrmak. ki kat yapmak.

Idafe Idaka Idat Idbab Idca' Idcac Idcar Idd

Misafir edinmek. * Ulatrmak. * Tbi olmak, uymak. Darlk vermek. (Bak: Izat) Ya olmak, slanmak. * Kin tutmak. Yatrmak. armak, artmak. Gnl krmak. Iztrab vermek. Darltmak. (C.: Adt) Pnar ve kuyu sular gibi aktka kesilmeyen, devam gelen su. * okluk, kesret.

Idfe Idgan Idgas Idha' Idhak Idhiyan Idin Idk Idl Idla'

Ondan elliye varana kadar olan erkekler. * Kt'a. * Akam vakti. Kalbinde bir kimseye kin ve adavet olmak. Kartrmak. * Otu eliyle tutamlamak. Kuluk vaktine girmek. Gldrmek. Gldrlmek. Nurlu, ruen, parlak. Dalm, perkende olmu. (C.: Adk-Uduk) Hurma salkm. Yk dengi, misil, eit. ok yemekten dolay midenin dolmas ve hasta olmak.

1490

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Idlal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(dll) Hak dinden, imn ve islmiyetten saptrmak. Dorudan, Hak ve hakikat caddesinden ayrmak. Azdrmak.

Idmame Idna' Idrar

(C.: Ezmim) Cemaat, topluluk. Hastaln hastay zayflatmas. Zarar vermek. * Avret stne avret almak, evli iken bir daha evlenmek.

Idric Idtba'

briim kilim. Haclarn ihramlarn sa koltuklar altndan karp sol omuzlarna rtmeleri.

Idtca' Idtgan Idthad Idtla' Idtmar Idtrab Idtram Idva' Idve Ifa' Ifas Ifdac Iflk Ifrat Ilak Iraz Iva

Yan yatmak. Ayayla kendi kendine vurmak. Zulmetmek, cef vermek. Kuvvetlendirmek. nce belli, karnsz olmak. Deprettirmek, hareket ettirmek. Izdrap. Ate yaklmak. * ule vermek, klandrmak. Azk yapmak. (C.: Udt) Yksek yer. * Dere kenar. Devekuunun yelei. * Devenin yknn ok olmas. ie ve divit azn kapatmakta kullanlan deri. (C.: Ufzic) Semiz, besili hayvan. * Yumuak nesne. Eski alglardan birinin addr. Davarn aln sa. * nsann ense sa. (Bak: lk) (Bak: raz) (Bak: va)

1491

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deveyi kertmek iin kullanlr sestir. * Yorgunluk ve heyecanla hzl nefes vermei tasvir eder.

Ihafe Ihaze

Korkutmak. (C.: hzt-hz) Su birikip toplanacak yer. * Bir kimsenin kendisi veya sultan iin hfzedip gzledii yer.

Ihbas Ihbat Ihdac Ihdar Ihd Ihdlal Ihdrar Ihfak

fsad etmek. Bozmak. * Yaramazlk retmek. Huu ve tevazu' etmek, alak gnlllk yapmak. Doan ocuun bir yerinin eksik olmas. Kendini gzlemek. * Bir yerde durmak, ikmet. Deve kt. Ya olmak, slanmak. * Aacn budak ve yapraklarnn ok olmas. Yeillik. Gazda ganimet malndan pay almamak. * Avclarn av yakalayamamas.

Ihfas Ihla' Ihlad

irkin olmak. karmak. Meyletmek, ynelmek, eilmek. * Sonsuzlatrmak, ebedi klmak. * Ge ihtiyarlamak.

Ihlaf Ihlak Ihlal Ihlamak

Su aramak. Yerine halef etmek. * Kl karmak iin elini uzatmak. Elbise eskimek veya eskitmek. Terketmek. Ih diyerek deveyi kertmek. * Ih diyerek yorgunluk ve heyecanla hzl nefes vermek.

Ihlamur

Kerestesi marangozlukta kullanlan ve iei halanp ay gibi iilen aa. * Ihlamur aacndan yaplm.

Ihlivlak

Eskimek. * Bulutun gkyzn kaplamas.

1492

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ihmad Ihmal Ihmar Ihn Ihna' Ihn-i menfu Ihrab Ihrvvat Ihrinmas Ihrit Ihsa' Ihsar Ihsas Ihan Ihta' Ihtiba' Ihtibar Ihtidab Ihtidad Ihtidam Ihtila' Ihtilab Ihtilac Ihtilak Ihtilal Ihtilas Atei sndrmek. Saak yapmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizli etmek, saklamak. Boyal sof kuma. * Renkli yn. fsad etmek, bozmak. * Yaramaz sz sylemek. Didilmi kuma. Hallac edilip atlm renkli yn. Viran etmek, harabe haline getirmek. Uzamak. Skut etmek, susmak. smi iitilmeyen bitki. Haya karmak. Noksanlatrmak, eksiltmek. Yaramaz i yapmak. Kabal, inatl ve katl fazla olmak. Hat etmek, yanlmak. Gizlenmek, rtnmek. mtihan ve tecrbe etmek. Boyamak. Otu kkyle birlikte bimek. Hizmet etmek. Ot bimek. Aldatmak. Seirtmek, komak. * Hareket etmek. Yalan olmak. * Muhta olmak. (htilal) Halel vermek, zarar vermek. * Muhta olmak. Hrszlk iin gelip bir ey alp kamak.

1493

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ihtimam Ihtimar Ihtinas Ihtira' Ihtiraf Ihtirak Ihtiram Ihtirat Ihtisam Ihtisar Ihtitaf Ihtitan Ihtitat Ihtiva' Ihtiza' Ihtizal Ihtizan Ihve-i mteferrikn Ev sprmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mtegayyer olmak, bozulmak, deimek. Krlmak. * kiye bklmek, iki kat olmak. Vcud vermek, icad. Cem'etmek, toplamak. Kat'etmek, kesmek. Eksilmek, noksanlamak. * Kesilmek. Kl ekme. Husumet etmek, dmanlk yapmak. Elini brne koymak. * Muhtasar yapmak. Sr'atle ahzetmek, ok hzl almak. Snnet olmak. Sakal bitmek. Yer tutmak. * Hatla iaret koymak. Kendini a brakmak. Para para edip taksim etmek. * Kat'etmek, kesmek. Kesilmek. * Ayrlmak. Srr gizlemek. "Ana baba bir veya yalnz ana bir yahut da yalnz baba bir erkek kardeler. (Mennesi: ""Ahavat- mteferrikat'tr)"

Ikab Ik'ad Ikak Ikal

Azap, mihnet. Yksek bir yere karmak. * Oturtmak. Trnakl hayvanlarn gebeleri. kl, ba, bend. * Daha ziyade Arablarn balarna koyup sardklar ba, agel. (Bak: Shib-t tac)

Ikam Ik'ar

iddetli harpler. * Yaramaz huylu. Derinletmek, derinletirmek.

1494

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ikd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nci. Gerdanlk. Mcevher, boyuna taklan dizilmi kymetli ey. * nci dizecek iplik. * Hurma salkm.

Ikfal Ikhr Ikhr- dmen Ikka Iklab Iklal Ikld Iklim

Kilitlemek. Kahr etme, kahr edilme, kahr edilmi olma. Dmann kahrolmas. ocuklarn doduklarnda mevcut olan sa. Aksine dndrmek. Tersine evirmek veya evrilmek. Azaltlma, azaltma. (C.: Akald) Anahtar, miftah. Bir yerin hava artlar. Memleket. Kre-i arzn kt'a ve her bir memleketi.

Ikma' Ikmah Ikmar Ikmas Iknas Iknat

Gelen bir kimseyi geri dndrme. * Birisini aalama. Enaniyet ve azametle kafa tutma. Ayn domasn bekleme. Suya daldrp karma. Adi ve rezil bir kimse iken asaletlilik iddiasnda bulunma. Allah'a dua etme. Aczini ve fakrn anlayarak Allah'a yalvarma. * Namazda kyam uzatma. * nkisar etmek.

Iks Iksam Iksar Iksat Iks-y ml Ikta'

Uzaklatrlma. Uzaklatrma. Kasem etme, and ime, yemin etme. Yapabilecei ve elinden geldii halde ihml etme. Hakkniyet, doruluk gsterme. Emel ve isteklerinden uzaklatrma. (Kat.'dan) Delil gstererek susturma. * Mlkiyeti devlete ait olan bir arazinin menfaatinin hazinede istihkak bulunan kimseye padiah tarafndan verilmesi. * Maktuan ihle.

1495

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Iktaat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ikt. C.) Sahibi olmayan ve zerinde imaret eseri olmyan yerlerden olup, ullemr tarafndan istihkak sahibine imar ve ina etmesi iin tahsis olunan arazi.

Iktar Iktda Iktdaen Iktifa' Iktifaen Ikva'

Damlatma, damlatlma. Tbi olma. Uyma. Uyarak, ktda ederek, tbi olarak. (Kafa. dan) Arkasndan gitme, izinden gitme. zinden giderek, rnek tutarak, misal kabul ederek. Ev boalmak. * Azk tamam olmak. irin iirin kafiyesini eitli yapmas.

Ikval Ikvliyyt

Bir kimsenin sylemedii bir sz, syledi diye iddia etmek. Sylenmedii hlde sylendi diye iddi edilen szler. Lzumsuz iddialar.

Iky Ikyan Ilab Ilac Ilakye Ilat Ilba' Ilc

Yemek yemezden evvel ocuun karnndan kan necisi. Halis iyi altn. * nci paras. Boyunda olan uzun nian. Bir eyi yerinden alp gidermek. Aikrelik, aklk, meydanda olu. (C.: Alt) Devenin boynuna taklan ip. (C.: Alb) Boyun siniri. (C.: Uluc-Aluc-Ilce) Kervan. * Yabani eek. * Acem kffarndan bir erkein ad.

Ilgam

Scak mevsimlerde l veya ovalarda buharn yaylmasyla uzaktan su gibi gren yer. Serap, pusark.

Ilgamak

At babo olarak drtnala komas.

1496

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ilgar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dman topraklarna anszn yaplan hcum, akn. * Babo hayvann drtnala komas.

Ilgarc Ilgdr

Aknc. Bir metre kadar uzunluunda, ularna birer kar kadar iki ivi sokulmu aatan yaplma bir l letidir.

Ilgmsalgm

Scak mevsimlerde l veya ovalarda, buharn yaylmasyla uzaktan su gibi grnen yer. Serap, pusark.

Ilhiz Ilca

Byk kene. "Scak pnar suyu. Bunlarn yerden kaynayanna kaynarca; zerine bina veya kubbe yaplm olanna ise kaplca denir."

Ilk Ilk Ilka Ilkid Imya (miyy) Inak Inan Inas

Ne scak ne souk. Az snm veya scakl krlm. Sakz. * Azda inenen ey. Kiinin gbeine dek olan gmlek. iman, ksa boylu, hakir ve hayr az olan kadn. * Kat yourt. Grmeyerek, dnmeyerek. Kucaklap sarlma, munaka. (C.: Anne) Atn dizgini. Kzn blu ana vardktan sonra evlerinde evlenmeden ok durmas.

Iniz Innn Intfa Intfa-y harik Intiyan Ir Ira

Cima kadir olmayan erkek. * Cimdan safl olmayan avret. ktidarsz, gsz, ciz. Snme. Yanarken snme. Ortadan kalkma. Yangnn snmesi. Yiitlik evveli. t. Name, ezgi, basit trk. * Ahenk, terne. Karakter, seciye.

1497

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ira' Irab Irabet Irafet Irk Mknats. Taz. * Ykrek at.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaramaz szler sylemek, fuhiyyat. Kethdlk, reislik. Ululuk, ereflilik. Dicle nehrinden aa Basra'ya kadar at Suyu'nun iki taraf olan memleket. * Su kenar. * Kkler, asllar, bnyadlar. * Uzak.

Iraka Irk- acem

(Bak: rka) (Acem Irak) Tar: Irak'n Dicle nehrinden balayarak ran snrndaki yksek dalk mntkaya kadar uzanan blgesine Osmanllarca verilen ad.

Irk- arab

Arap Irak. Frat ve Dicle nehirleri arasnda kalan ve Badat'n kuzeyine kadar uzanan topraklara Osmanl mparatorluu zamannda verilen isim.

Irak Iran Iras Irda' Irdam Irem

(Irkiyye) Irak halkndan, Irakl. * Irak'a ait. Evin uzak olmas. * Mh, ivi. * Mzrak. Sng. Devenin ban ayana baladklar ip. (Bak: Irz') zm veya hurma salkm olan budak. "Irmak kenar. ""* Su bendi. * Dere, vdi. * Sert yaan ve taneleri iri olan yamur. * Gzsz kstebek. * Kemikten etin suyunu almak."

Irgaf Irgat

Hzla yrme, hrsla bakma. (Rumca) Renber, ii. * Yap iisi. Amele. * Gemilerde demir zincirini toplamak iin ve binalarda baz ar eyleri kaldrmak iin zincirlerle evrilmi, ufki bucurgat.

Irp Irk

Balk tutmak iin atlan byk a. Nesil. Zrriyet. Slle. * Soy. Kk. Damar.

1498

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Irk- ahmer Irk- esved Irky Irkl Irk-z-zeheb Irmak Irmis Irnn Irris Irs Irs Irtr Irv Irz Kzl derili. Siyah derili, zenci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Irkyye) Irkla ilgili, rka it. Bel. Zahmet, meakkt. * ok g nesne. Altnkk denilen bir nebat. Byk akarsu, dorudan doruya denize dklen nehir. Byk ta. * Kuvvetli ve dayankl deve. Ka tarafnda burun ucu. * Her nesnenin evveli. Arslan yata. Koca ile kardan her biri. * Nmus. Gelincik dedikleri hayvann rengine benzer bir renk. Yerinden ayrlmak. (C.: Ar) Cemaat, topluluk. Namus. Temizlik. Cins haysiyet. * Ehil ve yal. nsann korumaa mkellef olduu nefsi, hasebi, erefi ve mahremleri, zemmedilecek veya medhedilebilecek durumlar.

Irza Irz' Irz-i etfal Irz-i gayr-i mder Irz-i mder Irzal

ayrlk, imenlik. Otu bol olan yer. Emzirmek veya emzirilmek. ocuklarn emzirilmesi. ocuu hayvan style besleme. ocuu ana style besleme. Baclarn arslan korkusundan dolay aalarn zerinde yaptklar yatak. * Avclarn, yatanda topladklar kuru ot.

Irzim Is

Salam, sert ve dayankl. * iddetli toplayc. (Iss) t. Bayndrlk, mmuriyet. enlik. * Ses. * Shib. Mlik. * Efendi.

1499

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Is'ab Isabe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

G. etin bulmak. Gletirmek. Zorlatrmak. (C.: Asib) Cemaat, topluluk. * Tb: Yaralar sarmakta kullanlan ba, yara bant. * Baa sarlan ve eir-i slmiyeden olan sark.

Is'ad

Yukar karmak. Ykseltmek. * Mekke-i Mkerreme'ye gitmek. * nbikten geirmek.

Isadet Isaga Isaha Isalet Isam I'sar Is'ar Isare Isaret Is'as

Avlatmak. Kuyumculuk yapma. * Eritilmi maddeleri kalba dkme. Kulak verip dinleme. Hamle yapmak. * Ulamak. Gze ekilen srme. * Krba ba. * Krba rts. Ayan kaydrp yere ykmak. Enaniyet ve kibirle surat asma. adr kaz. * adr ipi. Meylettirmek, emek. Gece karanl balamak, karanlk basmak. * Karanln almas. * Bulutun yere yakn olmas. * Peinden gitmek.

Isata Isba' Isbah Isbar Isb' Isda'

Seslenme, ses karma. Tulu etmek, meyletmek. Seher vakti. Sabah vakti. * Gafil olmamak. Uyanklk. Sabrettirmek. (Usbu'-Asba'-Asbi') Parmak. (Sad. dan) Yank. Aks-i sada. Sesin bir yere arpp dnmesiyle duyulan ikinci ses.

Isdad Isdak

Men'etmek, engel olmak, geri dndrmek. Verilecek paray kadnn nikhnda tesbit edip kararlatrma.

1500

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Isdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sudur. dan) karma, karlma, sudur ettirme. * Deveyi sudan geri dndrmek. * Rcu ettirmek, geri dndrmek, vazgeirmek.

Isfa' Isfak Isfirar Isfirar- ayn Isfirar- evrak Isfirar- ems Isga'

Arndrlmak. Hli olmak. Kapy rtmek. * El ile bir nesneye erimek. Sararmak. Sar olmak. Gzn sararmas. Yapraklarn sararmas. Gnein sararm gibi grn. Sylenilen bir sz dinleyip kabul etme ve yapma. * Sylenilen bir sz kulak verip dinleme. * Meyl etmek. * Eksiltmek.

Isgar Isha' Ishab Isham Ishar

(Sagir. den) Hakir ve hor grme. * Kltme. Gkyznn ak ve bulutsuz olmas. Yoldalk yapmak. Biim vakti yetimek, hasat zamannn gelmesi. (Shriyyet. den) Akrabalk, yaknlk, kurbiyet, shriyet. Damat olma. Damat edinme. * Ulamak. * Erimek.

Ishrar Iska Iskaa Iskalara

Ot kurumak. (Bak: ska) Gemi direinin ayakl. Gemi armas merdiveni. * Harp gemilerinin sol taraflarndaki merasim merdiveni.

Iskalariya

Geminin st ksmna kabilmek iin iskele, yani merdiven tekil etmek zere armhlara aykr ve kazk ba ile balanm ince halatlar.

Iskaparma Iskara

tl. Bir gemiyi toptan kiralama. tl. Geminin yknn pek sk olarak istif edilmesi.

1501

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Iskarmoz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kayk ve sandallarda krek taklmak zere yan kenarlara dikine sokulmu tahta iviler. * Bir cins kk balk.

Iskarso

tl. Yelkenleri doldurur dik rzgr. * Geminin gtr olarak kiralanmas.

Iskarta Iskat

Herhangi bir sebepten dolay deerini kaybetmi mal. Drmek. Drlmek. Aa atmak. Hkmsz brakmak. * Silmek. * lnn azaptan kurtulmas midi ile len kimse nmna datlan sadaka.

Iskat- cenin Iskat- salt

Kadnn ocuk drmesi. lm bir kimsenin klmad namazlar yznden hsl olan gnahn giderir midi ile verilen sadaka.

Iskota Iskuna Isla' Islah

tl. Byk yelkenleri kullanmaya yarayan ip. ing. ki direkli bir nevi yelkenli gemi. Atete kzdrmak. Atete yakmak. yiletirmek. Dzeltmek. Kusurlar gidermek. (Nefsini slah etmeyen bakasn slah edemez. S.)

Islahat Islahat- adliye Islahat- askeriye Islahat- mlkiye Islahatperver Islahen Islahhane Islah- hl Islah- zt-l beyn Islah

Kusurlar ve eksiklikleri gidermek iin yaplan iler ve dzeltmeler. Adli slahat. Askerlikte yaplan slahatlar. Asker slahat. darede yaplan dzeltmeler, yenilikler. Islahat taraftar, slahat seven. Islah ederek, dzelterek. Tar: San'at mekteblerine nceleri verilen isim. * Islah evi. Kendi halini slah etme, dzeltme. Aralarndaki krgnl kaldrarak iki kiiyi bartrma. (Islahiyye) Islah etmeye ve dzeltmee dair. Dzeltme ile alkal.

1502

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Islahpezir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Islah edilebilir olan. Dzeltme ve tmir kabul eden, slaha kabiliyeti olan.

Isl' Islihmam Islt Ismam Ismarlama

Boynu ince ve ba fndk gibi yumruca olan ylan. Ayak stne durmak. Zinetli kl, zeri sslenmi kl. ienin azn tkama. * Sarlatrma, duymaz hle getirme. Sipari verme, emanet etme. Hususi siparile yaptrlm, hazr alnmayan.

Ismat Ismi'lal Isna' Isnakat Isnan

Susturma, susturulma, skut ettirme. Muhkem olmak, salam olmak. * Otlarn birbirine dolamalar. Yardm etme, yardmda bulunma. El darl. * Men'etmek, engel olmak. Israr etme, inat etme, ayak direme. * Gcenme, darlma. * Gururlanma, kibirlenme.

Isparana

Halatn zerine sarlm olan ip. * Halatn yapld bkmelerin herbiri.

Isparmaca Ispavli Ispazmoz Isr

Deniz iinde birka zincirin birbirine karmas. Eskiden gemilerde kullanlan bir eit kaln sicim. Sinirlerde beliren gerginlik ve titreme. Ahd. Szleme. Yemin. * Kulakta kpe delii. * iddetli ahkm ve teklifler. * Altndakini yerinde tutan arlk, ba.

Israh Isram Israr

Medet yetimek, yardm gelmek. Dervi olmak. Bir fikir veya meru dvadan dnmemek. Direnmek, sebat etmek. Hayrl bir hl zere sadakatla kalmay istemek.

Istabl

Ahr.

1503

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Istabl- mire Istabl- hs Istafln Istahar Istam Istad Istbab Istbag Istbar Istdam Istfa Saray ahr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Padiahn atlarna mahsus ahr. Havu. Havuz, kk gl. Su birikintisi. Kepe. Yksee kma, terfi etme. Dklme. * Damardan kan fkrmas. Boyanma. Sabretmek. * Ksas almak. ki eyin birbirine iddetli arpmas. Bir eyin iyisini seip ayklamak. * Bir eyi slh edip sfiletirmek. * Semek. Ayklamak.

Istfaf Istfa-gerde Isthab Istham Istkak Istla Istlah

Dizilme. Sralanma. Saf balama. f. Seilen. Seilmi bulunan. Saklama, gizleme. * Dostluk kurma. * Konuma, mushabe etme. Ayak stne dikili durmak. Tokumak. Atete snma. Tabir, deyim. Belirli bir topluluun, bir lafz lgat mnasndan kararak baka bir mnada kullanmalar. * Bir ilim veya meslee id kelime. Terim. Erbab- ilim arasndaki ve herkesin anlamad kelime. * Muvafakat. Uygunluk. Barmak. ttifak.

Istlahat Istlah Istlam Istna'

Istlahlar. lm tabirler. Istlaha dair. Istlaha id ve mteallik. Kesme, koparma. Seme, intihab, ayrma. * Adam seme. * yilik etmek. * iletmek.

1504

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Istna-i sddk Istrah Istram Istyad Istyaf Isva' Isvede I' Sdk dost seme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yardm isteme, istimdat. Hrmet etme, sayg gsterme. Avlamak. Vahi hayvan ele geirmek. Yaz mevsimini geirmek, bir yerde yazlamak. Kuruma, yal ve rutubeti kaybolma. Kk bir bcek ad. * Kuvvetli. Yats zaman. Akam ile yats namaz arasndaki vakit. * Gne batmasndan ertesi gn fecre kadar olan zaman.

In Iaeyn Iar Iaya Iir Ik Ika Ik Itn Itabe Itaf Itak Itaka Itak-t tayr It'am Itam

Akam ile yats. Akam ile yats zaman. (Aer. C.) On aylk hamile develer. (I. C.) Akam ezanndan yats ezanna kadar geen zamanlar. (C.: Ar) anak mlek paralar. (Bak: Ak) Sarmak ad verilen bir bitki. ki ucu sapl eri baktr ve deri ve tahta kazmakta kullanlr. Toprak kandili. yi etmek. * Ho kokulu etmek. Kaftan. Hrriyet. * Kuvvet. * iddet. G etmek, zorlatrmak. Yrtc kular. (Bak: t'm) drar zorluu, idrar tutukluu.

1505

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Itar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Utur) Dudak kenar. * Elin kasna. * Dierlerini ihta eden nesne.

Itare Ita Itbak Iteh Iter Itf Itfa' Itfak Itfal Itfet Itga Itk al mal

Uurma, uurulma. (Atn. C.) Susam olanlar. rtnmek. * Yrmek. * Deitirmek. * (Bak: tbak) Ahmaklk, bunaklk. (Itret. C.) Nesiller, akrabalar, zrriyetler, ayn soydan gelenler. Omuzba. Sndrmek. Maksadna eritirme, gayesine vardrma. Kadnn olann getirmesi. efkat, merhamet. * Boncuk. Azdrma, azdrlma. "Bir kle veya cariyenin kitabet suretiyle olmakszn cins ve miktar malum bir mal veya muayyen bir hizmet mukabilinde azad edilmesidir. Buna ""Itk al cu'l"" da denir. (Ist. Fk. K.)"

Itk

Azad edilmek. Hrlk. Esir veya kle olann serbest edilmesi. Azad olmak. * Kerem ve hsn- ceml. Aslet ve necbet. eref, an ve kdem. Kuvvet.

Itkan Itk- muallak

(Bak: tkan) "Bir arta talik suretiyle vuku bulan tkdr. Bir kimsenin klesine ""u ii yaparsan hrsn"" demesi gibi ki, kle o ii yapnca azad olur. (Ist. Fk. K.)"

Itk- muzaf

"Bir zamana, bir vaktin girmesine veya kmasna izafe edilen tkdr. ""Sen gelecek ayn banda hrsn."" denilmesi gibi ki, o ayn banda tk hadisesi vcuda gelir. (Ist. Fk. K.)"

1506

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Itk- mneccez

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bir arta muallak veya bir zamana muzaf olmakszn derhal vuku bulan tkdr. Bir kimsenin memlukne hitaben ""seni azad ettim."" demesi gibi ki, onunla kle derhal hrriyetine kavuur. (Ist. Fk. K.)"

Itk- mterek

ki veya daha fazla kimsenin, mlik olduklar bir kleyi azad etmeleridir.

Itkname

Azad edilmi olan kle veya cariyeye azad edildiklerini bildirmek zere verilen vesika.

Itl Itla' Itlak

(C.: Atl) Br. Tulu ettirmek, zuhur ettirmek, dodurmak. Salvermek. Brakmak. Koyuvermek. Serbest brakmak. Serbest olup her tarafta bulunmak. Cezadan kurtarmak. * Boama. Boanma. Afvetmek.(...Elbette mutlak ve muhit olan o ef'lde itirak muhaldir. mkn yoktur. Evet, tlakn mahiyeti itirake zddr. nk, tlakn mnas, hatta mtenahi ve maddi ve mahdut bir eyde dahi olsa, yine istilkrane ve istiklldarane etrafa, her yere yaylr, intiar eder. Mesel: Hava ve ziya ve nur ve hararet, hatta su, tlaka mazhar olsalar, her tarafa yaylrlar. .)

Itlak- inan Itlak- lisan Itlak- yed Itlal

Dizginini salverme. Babo brakma. Azna geleni sylemek. ok serbest ve kolay konumak. Hayr ileme. Havle olma, birey zerine yklenme. * Bou bouna zaman geirme, vakit ldrme.

Itlhah Itlnsa Itmah Itmal

Gzden ya akma, alama. ok fazla terleme. Yukar bakma, gz yukar dikme. Mahvetme, perian etme.

1507

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Itmas Itna' Itnab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eye geriden uzaktan bakmak. Helk etmek. Slim olmak, salam ve shhatli olmak. Edb: Konuurken, fazla tafsilt vermek. Lzumundan fazla sz uzatmak. (cazn zdd)

Itnabe Itnab- makbul Itnab- mmille Itnan Itr

Glgelik, syeban. * Keman teli, keman kirii. Bahsi iyice anlatmak iin lzumlu olan szn uzatlmas. Lzumsuz olarak sz uzatmak, usan verecek ekilde uzatmak. nlatma. Madeni bir ses kartma. Ho ve gzel koku. Gzel kokulu ey. * Yapraklar gzel kokulu bir bitki.

Itra' Itrab Itrad Itrah Itrak Itrar Itret Itr

Bir kimseyi mbalaa ile medhetmek. En gzel ekilde sena etmek. (Tarab. dan) evke getirme, keyiflendirme. Bir kimseyle birlikte bahse girime. (Tarh. dan) karma, tarhetme, dar atma. Skt etmek, susmak. Gzn yere dikip bakp durmak. Kandrmak, igra. Zrriyet. Nesil. Ehl-i beyt. * Gerdanlk. * Gzel kokulu ey. Itra mensub, tr gibi kokan. * Mzik ilminde bir staddr. Asl ad Mustafa'dr. Bayramlarda okunan tekbirin ilhi ve kuvvetli bestesi onundur. Bestelere id Segh, Ayin-i erif gibi 25 eseri olduu sylenir. Osmanl padiah IV. Mehmed'in nedimlik ve esirler kethdalnda bulunmutur. Vefat Mi: 1711'dir. stanbul'ludur. * Tezhib stlahlarndandr. Bir cins yaprak ekli. Bu ekil tr yaprana benzedii iin bu ismi almtr.

Itrif Itrh

Habis, hilekr, kt, pis. Devenin hrgc.

1508

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Itrs Itriyyat Itriyye Itrnak Ittla'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hiddetli, cebbar kimse. * Kuvvetli, dayankl deve. (Itr. C.) Gzel kokulu ya, esans gibi maddeler. Erite a. f. Gzel ve ho kokulu. (Tulu. dan) Haberli olmak. renmek. Haberi, malumat bulunma. * Yukardan aa bakmak.

Ittla Ittlaat Ittlak Ittrad

Kokulu eyler srnme. (Ittl'. C.) Bilmeler, ttllar, renmeler, haberli olmalar. nirahl olma, ferahl ve sevinli olma. ntizaml, uygun ekilde. Saat gibi intizaml hareket. Sra ile birbirini takib eden. Ritmik.

Itval Itya' Ivaz Ivec Iyadet Iyadeten Iyaf

Uzatmak. Uzatlmak. Avdet etmek, dnmek. (Bak: vaz) (Bak: vec) Hastay ziyaret edip hatrn sormak, gidip grmek. Hastaya hatr sorarak. Gnl dnmek. * Mtereddit olmak, kararszlk, tereddt etmek. * Tiksinmek, irenmek.

Iyal

Fk : Bir adamn zerine nafakasn vermek vacip olan, kendilerini geindirdii kimseler.

Iyalullah Iyan Iyaz Iyazen Iyd

Halk, insanlar. (Bak: Ayn) Snma. ltica. Snarak. (Bak: d)

1509

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Iy Iz Iza Izaa (Bak: )

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Uzuz-A'zz) ok zekl kt adam. * Dikenli aalarn k. Nasihat, t, vaaz. Bir eyi zyi etmek. Zyi olmak. Kaybetmek. Mahvetmek, mahvedilmek.

Izaet Iz'af Izahet Izam Izat Izaz Izazat Izbandut

Parlatmak. Itmak. Ikl olmak. Aydnlk etmek. Bir eyin stne bir misli koyma. * Zayflama. (C.: Izt) Dikenli byk aa. * Yalan, sihir, bhtan. (Bak: zm) Yalan. Sihir. Bhtan. * Dikenli byk aa. Berk muhkem yer. Noksanlk. Eskiden Rum korsanlarna verilen addr. * Haydut, yolkesen, aki, ekiya. * ri vcutlu, korkun.

Izca' Izfar Izn

Yrtma. * Yatarken vcudun yan taraf zerine yatma. Biri tarafndan trnaklanma. Bir kimseyi trnaklama. (ze. C.) Her biri bir frkaya mensub. Para para, frka frka. Mteferrik hlde.

Izk Izlak Izlak- akdm Izlal Izlam Izmame Izmar Izmar- gayz

(C. Azk) Hurma salkm. Strp kaydrma. Ayaklarn srp kaymas. (Bak: Idll) Karanlk, zulmet. * Zulmetme, karanlkta brakma. (C.: Ezmim) Cemaat, topluluk. (zmr) Kalbde gizlemek, saklamak. Belli etmemek. Kin saklama.

1510

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Izmar- kabl-ez zikr Iznan Izra' Izraf Izram Izrar Izrat Iztca'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: Bir kelimenin zikrinden nce ona it zamiri kullanmak. Bir kimseyi kabahatl karma. Zelil etmek, hor hakir etmek, alaltmak. Zarflamak. Zarfa koymak. Atei tututurma, atei alevlendirme. Zarar vermek. Zarara uratmak. Yellendirmek. Namaz klarken secdede koltuklar skarak gs yere dedirme. * Yan stne yatma.

Iztlam Iztmar

Koparmak. Kat'etmek, kesmek. At, idman yaptrarak yola dayanabilecek ekilde kuvvetlendirme. * nce belli olma.

Iztna' Iztrab Iztrabat Iztrab-ver Iztram Iztrar Iztrar

Sklma, utanma, kzarma. Ac, elem, sknt, vesvese, azab. (Iztrb. C.) Elemler, aclar, skntlar, azablar. Vesveseler. f. Iztrab veren, elem ektiren. Sa ve sakala kr dme. * Alevlenme. resiz olmak. Mecburiyet. htiya. "aresizlik iinde olu. Mecburiyet.(Lisan- ztrariyle bir dudr ki; muztar kalan her bir ziruh kat'i bir iltica ile du eder, bir hmi-i mechulne iltica eder. Belki Rabb-i Rahimine tevecch eder. S.)"

Iztrariyat

(Iztrar. C.) Mecburi olarak yaplan eyler, mecburiyetler.A' $ Bir nesneyi kab iine koyup saklamak.

ide ideten int

geri verme. geri vererek. yardmlar.

1511

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ine ie ib ibd ibdt ibdet ibdetgh ibdethne ibdetkr ibdullah ibht ibhe ibhiyye ibrt ibre ibret ibd ibhm ibk ibl iblis iblisne ibn ibnullah ibnzzaman ibr yardm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

geindirme, besleme. ekinme. kullar. ibadetler. Allahn emirlerini yerine getirmek. ibadet yeri. ibadet evi. ibadetli, ibadet eden. Allahn kullar. haram olmayanlar. hell klma. haram hell sayan sapknlar. ibareler, metinler, yazlar. metin, yaz. meydana gelmi, kadar. yoktan rneksiz yaratma. kapal brakma, aklamama. srekli klma, bakiletirme. ulatrma. eytan. eytanca. oul, olu. " ""Allahn olu"" mnsnda sapknlk ifade eden bir tabir." zamann olu, devrin adam. temize karma.

1512

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ibrhimvr ibrn ibrz ibre ibret ibretmiz ibretfen ibretnm ibrik ibriim ibtl ibtlihis ibtid ibtid ibtil ibtizl icbet icb icz iczt iczdrne iczet iczetnme iczkr icbr icl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ibrahim aleyhisselm gibi. Yahudi slalesi, o slaleden olan kimse. gsterme. l aletlerindeki ine. bir hdiseden alnan ders. ibret reten. ibret saan. ibret gsteren. bir su kab. ipekten yaplm iplik. bozma, boa karma, uyuturma. duygular uyuturma, anestezi. balang. ilkel. tiryakilik, dknlk. okluktan dolay deer kayb. cevap verme. icapla ilgili, gerekli. az szle ok mn anlatma. izinler, diplomalar. az szle ok mn anlatrcasna. izin. diploma. icazl, sz az mns ok. zorlama. dana.

1513

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk icl icll icls icm icmen icmkrne icml icmlen icml icr icrt ictihd ictihdt ictihd ictihdye ictim ictimt ictim ictimiyyt ictimiyyn ictin ictinb idme idre idbr iddet cilalama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sayg gstermek, byklk. oturtma, tahta karma. toplama, byk limlerin bir mesele zerinde birlemeleri. topluca, birleerek. topluca. zetleme. ksaca, zetle. ksa, zl. uygulama, yapma. uygulamalar, yapmalar. yet ve hadslerden hkm karma, itihat. hkm karmalar. itihatla ilgili. itihatla ilgili olan. toplanma, itima. toplanmalar. toplumla ilgili. sosyoloji, toplumbilim. toplumbilimciler. meyve toplama. itinap, saknma, kanma. devam ettirme. ynetme, ynetim. dknlk. kocas len kadnn bekleme sresi.

1514

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk iddia iddiaen iddianme iddihr iddihrt idel ideoloji idgam idhl idhlt idlal idman idrk idrr idris ifdt ifde ifkat ifza iffet ifhm ifk iflh ifls ifn ifra tez, direnme. iddia ederek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iddialarn topland yaz, metin. biriktirme. biriktirmeler. gaye, lk. fikir sistemi. gizleme. ieri alma, ithal. dardan almlar, ithalat. saptrma, sapma. altrma. kavray. sidik. ilk elbiseyi diken peygamber. anlatmlar. anlatm. iyileme. feyizlendirme. namusluluk. anlatma. iftira. kurtulma. fakirleme. yok etme. dntrme.

1515

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ifrat ifratld ifratkr ifratkrane ifratperver ifratperverne ifrz ifrzt ifrit ifsd ifsdt if ift iftihar iftiharkrane iftikar iftikarat iftira iftirak iftiraname iftiras iftitah ibirar idab idi ifal arlk. arlkla kark. ar giden. ar gidercesine. arl seven. arl severcesine.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ayrlma, akma, salg. akntlar, salglar. tehlikeli cin. bozma. bozmalar. gizli olan aklama. ifalar. vnme, kvanma. vnrcesine. fakirliini bilip gsterme. fakirliini bilip gstermeler. birine asl olmayan bir su ykleme. ayrlma. iftira yazs. paralama. namaza balarken alnan tekbir. krlma, gcenme. fkelendirme. burulmu. aldatma, ayartma.

1516

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ifalt ilak itinam itia iva ihafe ihle ihnet ihnetkr ihnetkrne ihta ihtt ihbar ihbart ihd ihds ihfa ihkak ihkakhak ihkm ihlf ihlk ihll ihls ihml ihrc ifaller, aldatmalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kapallk, anlalmazlk. yamalama. karklk. azdrma, batan karma. korkutma. ii uygun olana verme. hainlik. ihaneti, hain. ihanet edercesine. evirme, kuatma, kavray. ihatalar, kuatmalar, kavraylar. haber verme. haber vermeler. man yolunu gsterme, hediye etme. yeni bir ey ortaya karma. gizleme. hakk yerine getirme. hakk sahibine vermek. salamlatrma. yemin ettirme. helk etme, yok etme. bozma, sakatlama. her ii Allah iin yapmak. bolama, savsaklama. ihra, karma, dar atma.

1517

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ihrct ihrak ihram ihrz ihs ihsan ihsant ihsanperver ihss ihtar ihtart ihticc ihtid ihtif ihtifl ihtiflt ihtikr ihtilc ihtilf ihtilfat ihtilf ihtill ihtillt ihtillkrne ihtilm ihtilt darya mal satma. yakma. haclarn elbisesi. kazanma, erime. sayma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gzelce verme, iyilik. ihsanlar. ihsan etmeyi seven. hissetme, hissettirme. hatrlatma. hatrlatmalar. delil gsterme. man yoluna girme. gizlenme. tren. trenler. mal kymetlensin diye saklama. rpnma, seirme. anlamazlk, uyumazlk, ayrlk. anlamazlklar, ayrlklar. anlamazlk konusu. ayaklanma, kargaalk. ihtilller, ayaklanmalar. ihtill yaparcasna. uyurken cenabet olma. karma, grme.

1518

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ihtiltat ihtimal ihtimalat ihtimam ihtimamt ihtimamkr ihtimamkrne ihtir ihtiram ihtiras ihtirast ihtiraz ihtisar ihtisaren ihtisas ihtisasat ihtiam ihtiva ihtiyac ihtiyact ihtiyar ihtiyare ihtiyarem ihtiyaren ihtiyar ihtiyarsz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

karmalar, grmeler. olabilirlik. ihtimaller. zen, zenme. ihtimamlar, zenmeler. ihtimamc, zen gsteren. ihtimam gsterircesine, zenerek. yepyeni bir ey ortaya karma. hrmet etme. ar istek. ihtiraslar, ar istekler. ekinme. ksaltma. ksaltarak. uzmanlk. uzmanlklar. grkem, etkileyici grn. iine alma, kapsama. gerek duyma, gerek duyulan ey. ihtiyalar. seme, isteme, yal kimse. ihtiyar hanm. ihtiyarm, yalym. seerek, isteyerek. istee bal, istemekle. istek d, istemeden.

1519

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ihtiyat ihtiyaten ihtiyat ihtiyatkr ihtiyatkrane ihtizr ihtizaz ihtizazt ihvn ihvn ihvet ihy ihzr ihzrt ihzriye ikab ikame ikamet ikametgh ikbl iklim ikml ikn ikra ikrh ikrm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ilerisini dnerek davranma. ilerisini dnerek. ihtiyatla ilgili. ihtiyatl. ihtiyatl bir biimde. ekinme, saknma. titreme, holanma. titremeler, holanmalar. kardeler. kardelikle ilgili. kardeim. canlandrma. hazrlama. hazrlamalar. hazrlama. azap, eziyet, ceza. yerine koyma. oturma, yerleme. oturulan yer, adres. ynelme, talihlilik, saadet. bir yerin hava durumu. tamamlama. inandrma. oku! zorlama, tiksinme. arlama.

1520

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ikrmt ikrmiye ikrr ikrz iksir iktibas iktibasen iktid iktiden iktidar iktifa iktifaen iktiham iktiran iktisa iktisb iktisd iktisar iktiza il ilhir ilhirilyet ilh ilhe ilh ilhiyat ikramlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

armaan olarak verilen para. syleme, dile getirme. bor verme. ok tesirli ila. alnt, sz nakletme. alnt yaparak. uyma. uyarak. gllk. yetinme. yetinerek. dayanma, katlanma. iki eyin bir arada gelmesi, yaknlk. giyinme. kazanma, edinme. tutum, harcamada arya kamama, ekonomi. ksaltma. gerekme, gereklik. " ""kadar"" mnsnda n ek." sonuna kadar. yetin sonuna kadar. tanr. tanra. Allaha dair. Allahtan bahseden ilim.

1521

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk iln ilnt ilnihaye ilnnme ilve ilveten ilbs ilca ilcat ilel ilelebed ileyh ilga ilhd ilhh ilhak ilhm ilhmt ilhmen ilhm ilka ilkat ilkah ill illallah ille duyurma, duyuru. ilanlar, duyurular. sona kadar. duyurma yazs. ek. ek olarak. giydirme. gereklilik, zorlama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gereklilikler, zorlamalar. sebepler, hastalklar. sonsuza kadar. ona. kaldrma. dinsizlik. zorlama. katma, ekleme. Allah tarafndan kalbe gelen mn. ilhamlar, kalbe gelen mnlar. ilham olarak. ilhamla ilgili. ekme, brakma. ilkalar, ekmeler. dlleme, alama. ille, ne olursa olsun, zellikle. Allahdan baka. sebep, illa.

1522

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk illet illiyet illiyyn illzyon ilm ilmelyakn ilm ilmihl hastalk. sebeplik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cennetin en yksek yeri. cisimleri yanl idrak etmek. ilim. ilim yoluyla kesin bili. ilimle ilgili, ilme uygun. " ""hl ilmi"" mnsnda herkese gerekli olan din hkmleri bildirmek maksadyla yazlan kitaplara verilen isim."

ilmiye ilsk iltibas iltic ilticgh iltickrne iltift iltiftt iltiftkrne iltihb iltihak iltihm iltika iltimas iltisak iltiym iltizam

limler yolu. yapma, bitime. kartrma, ayramama. snma. snak. snrcasna. ltfetme, gnl alma, gzel szle okama. iltifatlar, gnl almalar, ltfetmeler. iltifat edercesine. yanma, kzma. katlma. kaynama. kavuma. kayrma. kavuma. kaynama. kayrma, taraf tutma, gerekli bulma.

1523

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk iltizamkrne iltizamperverne ilys ilzm imd imle imam imame imamet imammbn imn imret imte imbik imdd imddt imdi imha imhl imkn imknt imkn iml imrn imrr imsk taraf tutarcasna.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

taraf tutmay severcesine. Kuranda ad geen bir peygamber. susturma, szle stn gelme, yenme. direk. meylettirme, uzun okuma. namaz kldran kimse, byk lim, nder. sark, tesbih ba. imamlk, nderlik. bir nevi kader defteri. ok dikkatli olma. bayndrlk, fakirlere yemek verilen yer. ldrme. szme aleti. imdat, yardm. yardmlar. imdi. bozma, ykma, yok etme. erteleme. olabilirlik. imknlar, olabilmeler. olabilen. doldurma, yazma bilgisi. Hazreti Meryemin babas. geirme. el ekme, oruca balama zaman.

1524

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk imtidd imtihan imtihant imtin imtinn imtisl imtislen imtiyaz imtiyazt imtizc imtizct imtizckr imtizckrne inbe ind ind inm inmt inmperver ins ina inyt inyet inyethh inyetkr inyetkrne uzama. snama. snamalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ekinme, yanamama, imknsz olma. minnet etme. misal edinme, benzemeye alma. misal edinerek, uyarak. ayrcalk. ayrcalklar. uyuma, kaynama. kaynamalar, uyumalar. uyuan, kaynaan. kaynaarak, uyuarak. gnah terkedip hakka ynelme. ayak direme, inat. inada dayanan. nimetlendirme. nimetlendirmeler. nimetlendirmeyi seven. kadnlar. hareketlendirme. yardmlar. yardm. yardm isteyen. yardm eden. yardm edercesine.

1525

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk inyetnme inyetperver inbt inbik inbist incil incil incilb incimad incirar incizb incizbt incizr ind indallah indelblea indelhce ind indif indima indiras ineb infk infz infil infilt yardm yazs. yardmsever.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

otun bitmesini salama. imbik, szme leti. genileme. drt byk ilh kitaptan biri. cillanma, parlama. celbedilme, ekilme. donma, katlama. ekilme, sona erme. cezbedilme, ekilme. cezbedilmeler, ekilmeler. ekilme. yan, kat. Allah katnda. adamna gre gzel sz syleyenler yannda. gerek duyulduunda. kendince, keyf. def olma, pskrme. kenetlenme. bozulma, silinme. zm. nafaka verme. yerine getirme. hareketlenme, kzma. infialler.

1526

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk inficr infikk infilk infirad infisah infisal infitar inhidam inhill inhimak inhin inhirf inhisaf inhisar inhitat inhizam indam inkad inkas inkr inkr inkbz inklb inklbt inklbvr inkraz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tan yerinin aarmas, tohumun atlamas. ayrlma, ayrma. patlama. teklik, benzersizlik. bozulma, dalma. ayrlma. yarlma. yklma. ayrma, dalma. kaplma, dknlk. bklme, erilme. sapma. tutulma. bir eyin sadece bir kiiye verilmesi, tekel. dme, kme. bozulma, dalma, yenilme. yok olma. kurulma, gerekleme, balanma. yansma. inanmama. inkrla ilgili. tutukluk. inklp, deime, dnme. deimeler. inklp gibi. snme, tkenme.

1527

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk inksam inksar inksart inkt inkyd inkza inkisar inkisarat inki inkiaf inkiafat inn ins ins insf insfkrne insaniyet insaniyeten insaniyetkrne insaniyetperver ins insibab insiba insicm insilh insiyak blnme. ksalma. inksarlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kesilme, tkenme, tkanma. boyun eme, balanma. olup bitme. krlma. krlmalar. alma. alma, gelime. almalar, gelimeler. eserlerden eser sahibine gtren delil. insan. unutma. merhamete dayal adalet. insaflca. insanlk. insanlk bakmndan. insanla yakrcasna, insanca. insanlksever. insanla ilgili, insan cinsinden. dklme, katlma. boyanma. dzgnlk. soyulma, syrlma. sevkedilme.

1528

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk in inallah ind int inib inikak inirh intc intk intkbilhak intniye intia intib intibh intibhkrne intibak intif intih intihb intihal intikal intikamkrne intisab intir intirt intizam yapma, kurma. Allah dilerse. iir okuma. ferahlandrma. blmlenme. yarlma. ferahlanma, alma. netice verme. konuturma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allahn konuturmas. mikrobik. dinlenip canlanma. izlenim. uyanma. uyanmasna. uyma. faydalanma. son, sona erme. seme. alma. geme, anlama. intikam alrcasna. balanma, kaplanma. yaylma. yaylmalar. dzgnlk, dzen, yerli yerindelik.

1529

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk intizamt intizamkrne intizamperver intizamperverne intizar intizaren inzl inzr inzibt inzimm inziv inzivgh ipnotizma ird irde irdet ird ire irs irc irfn irhst irs irs irsl irslt intizamlar. dzgnce. dzensever. dzensevercesine. bekleme, gzleme. bekleyerek. indirme, inme. korkutma. sk dzen. eklenme. bir keye ekilme. inziva yeri telkinle uyutma. gelir, kazan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

seme ve isteme kabiliyeti. irade. iradeyle ilgili, istemekle. gsterme. verme, miras brakma. indirme, dndrme. bilme, anlama, zihni olgunluk. Efendimizin peygamberlikten nceki harika hlleri. miras, kaltm. salamlatrma. gnderilme. gndermeler.

1530

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk irsiyet ird irdt irdgh ird irdkr irdkrne irtibt irtic irticc irtickrne irticlen irticl irtidd irtiddkr irtif irtihl irtikb irtisam irti irz irzk isa isbet isbetiayn isd kaltm. hak yolu gsterme. iratlar. irat yeri. iratla ilgili. irat. irat edercesine. ballk, ilgi. geri dnclk. alkalanma. geri dnercesine. hazrlksz syleme. hazrlksz konuma. dinden dnme. dininden dnen. ykseklik. gme, lme. ileme. resmedilme. rvetilik. raz etme. rzk verme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

drt byk peygamberden biri. yerini bulma, rast gelme. gz demesi. ykseltme, mesut etme.

1531

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk iset isle isbt isev isevlik iska iskn iskt iskender islm islmiyet ism ismar ismet ismizam ismifil ismullah isnaer isnd isndt ispirtizma isr isrf isrft isrfil isrfilmisl kt i ileme. aktma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

delil gstererek hakikat ortaya koyma. isa aleyhisselmn dininden olan kimse. isa aleyhisselmn dini. sulama. yerletirme. susturma. saysz beldeler fethetmi bir hkmdar. Hazreti Muhammed aleyhisalt vesselmn getirdii din. islmlk. gnah, su. meyve verme. masumluk, temizlik. en byk ilh isim. kimin i yaptn bildiren isim, zne. Allah ad. on iki. dayandrma. dayandrmalar. cinlerle konuup da ruhlarla konutuklarn sananlarn fikri. geceleyin gtrme. gereksiz yere harcama. gereksiz harcamalar. sur borusunu flemekle grevli byk bir melek. israfil gibi.

1532

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk isrfilvr isril isriliyyat istahrabat istasyon istatistik istib istint istine istire istize istibd istibdad istibdadt istibka istibr istibr istibrkrne istcl isticvb istd istidad istidadat istidad istidll istidrc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

israfil aleyhisselm gibi. Hazreti Yakubun lkab. Yahudilikten kalma bilgiler. atee tapanlarn nl atelerinin bulunduu yer. demiryollarnda durak. hkm karmak iin bilgi toplama ve snflandrma ilmi. iine alma, kaplama. yardm istemeler. yardm isteme. bir kelimeyi baka anlamda kullanma. snma. akldan uzak grme. baskc ynetim. basklar. kalc klma. kk abdestten sonra idrarn iyice kesilmesini beklemek. mjdeleme. mjdelercesine. acele etme. sorup cevap isteme. dileke. istidat, yetenek. yetenekler. yetenekle ilgili. delil getirme, delile dayanarak hkm karma. derece derece ykselme, hayrsz baar.

1533

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk istidrc istidrd istif istif istifde istifdeten istifza istifzaten istifhm istifra istifsr istifta istigase istifar istina istirb istirbkrne istirk istirk istirkkrne istihl istihle istihre istidracla ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baka konu anlatlrken arada sylenen sz. yma. iten ayrlma. faydalanma. faydalanma bakmnda. feyizlenme, manen gdalanma. feyizlenme bakmndan. soru, sorma. kusma. anlamak iin soru sorma. bir meselede dinin hkmn sorma. yardm isteme. Allahtan af dileme. gnl tokluu, nazlanma, uzak durma. yadrgama, garipseme. yadrgarcasna. ilh aka dalp coarak kendinden geme, esrime. istirakla ilgili. kendinden geercesine. temizleme. bakalama. bir iin iyi olup olmadn anlamak iin rya grmek niyetiyle uykuya yatma.

istihza istihbb

det kan. gzel sayma.

1534

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk istihbr istihbrt istihdf istihdm istihff istihkak istihkm istihkr istihlk istihrc istihrct istihsl istihsn istihsan istihsnt istihsnkrane istihy istihz istihzkrne istihzar istihzart istikamet istikbl istikblbn istikbl istikbliyt haber alma. haber almalar. hedef edinme. hizmet ettirme. hafife alma. hak etme. salamlk, siper. hor grme. tketim. karma, karm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

karmalar, karmlar. retim. gzel sayma. korunma. gzel saymalar. beenircesine. haya etme, utanma. ince alay. alay edercesine. hazrlama. hazrlamalar. dorultu, yn. gelecek zaman, ynelme. gelecei gren. gelecekle ilgili. gelecek zamanda olacaklar.

1535

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk istikll istiklldrne istiklliyet istikml istikr istikren istikrah istikrr istikrz istikzr istil istilkrne istilhak istilzm istilzz istim istiml istimdd istimddgh istimddkrne istimlk istimrr istimsl istimzc istinbe istinad bamszlk. bamszca. bamszlk. tamamlama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ayr ayr olaylardan genel bir hkm karma. istikra bakmndan. tiksinme. karar klma, yerleme. borlanma. pis grme. kaplama. kaplarcasna. kendine alma. gerektirme. lezzet alma. dinleme. kullanma. yardm isteme. yardm isteme yeri. yardm istercesine. kamulatrma. devamllk. rnek alma. kaynama, karma. baka yerde bulunan ahidin ifadesinin alnmas. dayanma.

1536

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk istinaden istinadgh istinaf istins istinbt istinc istinkf istinkr istinsh istintak istirht istirhtgh istirhthne istirk istirdd istirhm istirhmnme istsb istsal istiskal istismr istisn istire istif istihd istimm dayanarak. dayanak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

balang, mahkeme. alma, snma. bir szden gizli bir mn karma. helada temizlenme. ekinme, katlmama. inkr etme. sayfalar yazarak oaltma. konuturma. dinlenme. dinlenme yeri. dinlenme evi. hrszlk. geri alma. merhamet dilenme. merhamet dilenme yazs. g sayma. kkn kazma. yz vermeyerek kovma. menfaatine alet etme. ayrlk, kural d. danma, konuma. ifa isteme. ahit gsterme. koklama.

1537

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk istitafkrane istitar istitrad istiv istizh istizm istizn istizhr isyn isynkrne ia il ir irt irtlcz iret ireten ir ib igal igzar ihd ikl ikembe ikil imm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

merhamet isteyen gibi. rtnme. ara sz. dzelme, gnein tepeye gelmesi. aklama istemek. bytme. izin isteme. birinden yardmc olmasn isteme. ayaklanma, bakaldrma. bakaldrrcasna. haber yayma. alevlendirme. sezdirme. iaretler. mcizelik iaretleri. anlaml davran, belirti. iaret ederek. iaretle ilgili. doyurma. oyalama, alma. alkan. ahit gsterme. gletirme, etinletirme. hayvan midesi. vesvese, kuku. koklatma.

1538

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk imar irak irk irkiyye irkiyyn iret itil itibh itibk itigal itih itihar itikak itira itirak itiyak itiyakt itiyakver itiyakengiz itat itatkrne itb itm itfa ithaf ithm anlaml iaret. Allaha ortak koma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

klandrma, parlatma. batl bir felsefe. irkiyyeciler. ikili toplant. alevlenme. phelenme, benzerlik. ebekelenme, rglenme. urama. itah. nlenme. treme. satn alma. ortaklk, katlma. iddetli istek. iddetli istekler. pek istekli. istek veren. sz dinleme. sz dinleyerek. azarlama. yemek yedirme. sndrme. yazlan kitapta birinin adn anma. sulama.

1539

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ithmnme itkan itlf itlak itmm itminn itminnbah itminnkrne ittib ittiben ittifk ittifken ittifk ittifkkrne ittihd ittihdislm ittihm ittihmkrne ittihmnme ittihz ittika ittikan ittisf ittisfkrne ittisk ittisl sulama yazs. salam yapma. ldrme. balama, asma. tamamlama. tatmin olma. tatmin eden. tatmin olurcasna. tabi olma, uyma. tabi olarak, uyarak. birleme. birleerek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

birlemeye dair, stnde birleilen. birleircesine. birlik. Mslmanlarn birlik olmas. sulanma. sulanarak. sulanma yazs. alma, sayma. saknma. salamlk. sfatlanma. sfatlanrcasna. dzenli dizili. bitime.

1540

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ittizh ittizn ityn ivaz iz izbe izc izct ize izfe izf izle izm izn izn izr izbe izdihm izdivc izdiyad izhr izinnme izmihll izn izzet izzetld aklk. lllk. belirleme. karlk. birdenbire. eritmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

taciz etme, rahatsz etme. taciz etmeler. aydnlatma. balama, ykleme. greli, greceli. giderme. bykler. anlay. anlayla ilgili. elbise. kuytu. yma. evlenme. artma. gsterme. izin belgesi. bozulma. izin. stnlk, galibiyet. izzetle kark.

1541

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk izzetinefis J

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

insann kendine saygs. "Osmanl alfabesinin ondrdnc harfi olup, ebced hesabnda """" harfi gibi, 7 saysna tekabl eder."

Jaje Jajha Jajhayan Jajhay Jajhor Jaj Jaketatay

f. Btl, edebsizce olan sz. f. Sama sapan syliyen. Mnsz ve bo konuan. f. Sama sapan sz syleyenler. Mnsz ve bo konuanlar. f. Mnsz syleyicilik. f. Mnsz ve mlyani eyler konuan. f. Tereya ile kark peynirin tuluma konan ekli. Fr. Arkas yrtmal, etekleri uzun ve n keleri yuvarlaka kesilmi olan resmi ceket.

jle Jale Jaledar Jale-i ek Jaleriz jandarma Jandarma

iy, ebnem, kra. f. i. Kra. (Bak: ebnem) f. zerine i dm, kralanm. Gzya jlesi. Kra tnesine benziyen gzya. f. i saan, kra saan. asayile grevli asker. Fr. Yurt iinde asayii salamak gayesiyle meydana getirilen ve orduya mensup silhl kuvvet. Ve bu kuvvette yer alan asker.

Jar Jardiniyer

Zaif, takatsiz, bitkin. Fr. Salonlara ss iin konulan ve iine iek ekilmek zere bir sand bulunan bir mobilya.

Jartiyer Jean Jegale Jegand

Fr. orap ba. Dev. Gayet byk. Dev csseli. f. lk, nra. * Dar ekmei. f. Salamlk, metanet. * Vahi ve yrtc hayvanlarn korkun sesi.

1542

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Jegar Jeh Jelatin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kf, kir, pas. * Yksek ses, nra. f. Siil, sivilce. Fr. Tbda ve fotoraflkta kullanlan effaf, renksiz ve kokusuz bir cisim. Hayvanlarn kemik ve kkrdak gibi ksmlarndan elde edilir. * Bir cins kt.

jelatin Jende Jendepu Jeng Jeng-lud Jengar Jengar Jeng-bar Jeng-beste Jengdan Jeng-dar Jengele Jeng-pezir Jeng-yab Jenk jeolog Jeolo jeoloji Jeoloji Jerd Jerf (jerfa)

kokusuz bir madde, bir cins kat. f. Yamal, eski. * Eski-psk. Pejmrde. f. Yamal hrka giyen kimse. Fakir. f. Pas, kf, kir. Pasl. f. Kir, kf, pas. * Bakr pas. f. Bakr yeili. Bakr pas renginde olan boya. f. Pas saan. f. Pasl, kirli, kfl, pas tutmu. f. an. ngrak. f. Kfl, pasl, kirli. f. atal trnakl hayvan. * Hayvanda bulunan atal trnak. Pasl, kfl, kirli. f. Pasl, kfl, kirli. Yzde hsl olan buruukluk. yeryz ilmi ile uraan kimse. yun. Yer (Arz) ilmi ile uraan. yeryznn yapsn inceleyen ilim. yun. Yerin (Arzn) yap ktlelerini inceleyen ilim kolu. f. ok yiyen, obur. f. Derin. Suyun derin yeri.

1543

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Jerfbn Jerf Jerfin jest Jest Jeton

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dikkat shibi, dikkatli. f. Derinlik. f. Kap srmesi. Kapnn ardna konulan dayak. anlaml beden hareketleri. Fr. alm. Mnl ve gsterili hareket. Fr. Para yerine kullanlan marka. * Telefonlarda veya garsonlarn kasa ile hasaplamasnda kullanlr.

Jey Jyan Jik Jikase Jile Jimnastik Jimnaz

f. Gl. * Irmak. f. Kkremi, kzgn. (Ey yreli ir-i jiyan, bu hb- gafletten uyan.) f. Yamur damlas. * Kirpi. f. Kirpi. Yelek. (Bak: Cimnastik) Baz memleketlerde orta tahsil messeselerine verilen isim. dad mektebi.

Jir Jirnet Jive Jiyan

f. Gl. Havuz. Frldak. Rzgrn istikametini gsteren let. f. Civa. f. Kzgn, kkremi, hml. (Bu tabir, ekseriyetle arslanlar hakknda kullanlr.)

jiyn Jn trk

kkremi. Fr. Gen Trk. 1868'den sonra, Avrupa'daki gibi, gya yenilik ve terakki isteyen Gen Osmanllara Avrupallarca taklan isim.

Jntrk Jun

Osmanllarn son dneminde yaayan yenilik sevdals genler. f. Sanem, put.

1544

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Jurnal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Fr. lk nce gazete ve rapor mnasna kullanlrken sonradan ""hkmete ihbar"" gibi olan hdiselere denilmee baland. hbar, ikyet, polis raporu. nsan ktleyerek verilen haber veya rapor."

jurnal Jgal Jlide jlde jri Jri

gnlk, ispiyon. f. Kmr. Maden kmr. f. Dank, perian, karma kark. perian, dank. bir mesele hakknda hkm vermek iin toplanan heyet. ing. Herhangi bir mes'ele iin hkm vermek zere toplanan hey'et, cemaat.

Osmanl alfabesinin yirmidrdnc harfi olan kaf ile, yirmibeinci harfi olan kef harfini karlar.

Ka' Kaa' Kaa Kaak' Kaan Kaaret Kaaret-i dery Kaas Kaat

(C.: Akva') Dz yer. Ac su. Ev avlusu. Birbiri ardnca meydana gelen gk grlemesi. Hkmdar, hkan. Derinlik. Denizin derinlii. Boynu gse girmek. Gadap, hiddet, fke. * Darlk. * Yal koyun. * Davar memesi. * Barma ve lk iddeti.

Kab

"ok eski devir silhlarndan olan yayn kabzas (tutacak yeri) ile kesi arasndaki mesafe, her ""yay"" da ""iki kab"" olan miktar."

Ka'b

(lm: Hi: 32) Yahudi limlerinden olup srailiyat slmiyet'e en ok aktaranlardan biridir. Hz. Ebubekir devrinde Mslman olmutur.

1545

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sa'lebi ve Kisai gibi slm tarihileri ondan ok rivayetlerde bulunmulardr. Kab' Seyahat edip gezmek. * Nefesi tutulmak. * Atn burnu iinden kan hrlt. Kaba' Kabae Kabaday (C.: Akbiye) ste giyilen elbise. Kaftan, cbbe. f. Entari. Hafif giyecek. Mc: Cesur, kahraman, cengver. Eskiden kabadaylar arbal, fenalktan kanr, iyilii sever insanlar olduklar iin muhitlerinde hrmet grrlerdi. (O.T.D.S.) * Kimseden korkmaz grnerek una buna meydan okuyan kimse, yiit tasla. Kabaht Kabahat kabahat Kabaih kabaih Kabail kabil Kabail-i arab Kabakulak Kabale (Kabahat. C.) Kusurlar, kabahatler. Sular, irkin hareketler. Kusur, irkin i, tekdir edilmee mstehak hareket. kusur, su. (Kabayih) (Kabiha. C.) Kabahatlar. irkin iler, kabih haller. kabahatlar. (Kabile. C.) Kabileler. Bir soydan tremi cemaatler, silsileler. kabileler. Arap kabileleri. Tb: Daha ziyade tkrk bezlerini iiren bulac ve ateli bir hastalk. Kad'nn (hkimin) verdii hccet. * Toptan, gtr ile yaplan sat. * Yahudilerin kendi cemaatlarna verdikleri vergi. Kabas Kaba'ser Cier hastal. * Yksek ve kaln. * Hafiflik. * Neat, sevin. (C.: Kabis) Byk, kuvvetli, salam. Zayf deve yavrusu. * Deniz canavarlarndan bir canavar. Kabat Kaba-y henin (Kbt. C.) ingeneler. Demirden yaplm elbise. Zrh.

1546

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabaza Kabb Hz. Sr'at.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nce belli olmak. * Gnln elendii gnl elencesi. * Makara ortasndaki aa.

Kabba Kabban Kbbe Kabbe Kabce K'be

nce belli, zayf kadn. (Mz : Akbeb) Byk terazi, baskl. Hznden ve gamdan dolay, hali kt ve kalbi krk olmak. Yamur damlas. * Gk grlemesi. (C.: Kubec-Kibc) Keklik kuu. "(Kbe) Dnyann en kudsi ma'bedi. Beytullah, Beyt-l Ma'mur, Beytl Atik. Btn m'minlerin ibdet esnsnda yneldikleri merkez. Drt ke olduu iin Kbe denir. Bu mukaddes makamn etrafna Mescidl Haram ismi verilir. inde bir ksm olarak Makam- brahim mevcuddur. Buras brahim Aleyhisselm'n Kbe'yi bina ederken, yahut insanlar hacca davet ederken, zerine kt tan bulunduu yerdir. Tavaf namaz burada klnr. Kbe'nin ilk inas Hz. dem (A.S.) tarafndan olduuna dair rivayetler vardr. Bedahetle malm olan ise; Sahih-i Buhar Tercmesine ve ok kymetli delillere binaen brahim ve smail Aleyhisselmlar ina etmilerdir. Bu husus yet-i kerime ile de sbittir.(Beyt-l Muazzam'n mir-i inas: Allah- Zlcelil; mbellii ve mhendisi: Cibril; ilk bnisi: brahim Halil, muavini de smail olduu en sahih rivayet olarak kabul edilmek icabeder... diye Sahih-i Buhar Tercmesinde Hfz bn-u Kesir'den nakledilmitir.) Kbe kbleghtr. zerine farz olan mslmanlarn, hacc zamannda gidip ziyaret etmeleri icabeden en mhim ve en byk mabedimiz."

Kbe

namaz iin yneldiimiz mukaddes mabet.

1547

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabe K'be-i kemalt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Usanmak, bkmak. * Krlmak. Kemlt kbesi. Yni herkesin tevecch etmesi gereken en yksek kemalt merkezi.

Kabele Ka'ber

(C.: Kbel) Gz boncuu. Ailesine, arkadana, yoldana, kabilesine ve halkna katlk eden, kt ahlkl kii.

Kabes Kabet K'beteyn

Ate paras. * Ate ulesi. * retmek. * renmek. Kederli ve ztrabl olma. ki Kbe. Mekke-i Mkerreme'deki Kbe-i Muazzama ile, Kuds'teki Mescid-i Aks.

K'bet-l ml K'bet-l uly Kab- kavseyn

steklerin ve emellerin ynelmi olduu yer. erefi ve kudsiyyeti pek yksek Kbe. "mkn ve vcub ortasnda bir makam. * ki yay uzakl mesafesi.(... te mevcudatn en erefi olan zihayat; ve zihayat iinde en eref olan ziuur; ve ziuur iinde en eref olan hakiki insan; ve hakiki insan iinde gemi vezaifi en azam bir derecede, en ekmel bir surette ifa eden zt, elbette o mi'rac- azm ile Kab- Kavseyn'e kacak, Saadet-i Ebediye kapsn alacak, hazine-i Rahmetini aacak, imann hakaik- gaybiyesini grecek, yine o olacaktr. S.)"

Kabkavseyn Kabna smamak Kabz kbz Kabz- ervah Kabz- ml Kbi'

Peygamberimizin mrata ulat son nokta. t. Sabrszlk, acelecilik. * imanlamak. Kabzeden, tutan. tutan, skan, kavrayan. Ruhlar kabzeden Hz. Azrail. Tahsildar. Dolu kap.

1548

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabia Kabih kabh Kabiha Kabih-l vech Kabil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kl kabzasnn banda olan gm veya demir. (Kabiha) irkin, fena, kt, yakksz, ayp. irkin. (C.: Kabih) irkin davran, ayp i. Fena muamele. irkin yzl. Surat, simas gzel olmayan. Gibi, trl, biraz evvel, az nce. Aikr. leri gelen. Kabul eden. * Snf, nevi, soy. * Kefil. * Birbirine muhalif kavimden be kii.

kabil kable Kabile Kabil-i emnet

olabilir, gibi, trl. ayn soydan olup beraber yaayan insanlar. Kadn ebe. * Kabul edici. * Ses alc. nsan.

Kabil-i gayr-i telakkuh Gebelii mmkn olmayan. Kabil-i hitab Kabil-i inkisar Kabil-i kyas Kabil-i nesh Kabil-i temyiz Kabiliyet Szden anlar. Kendisi ile konuulabilir olan kimse. Kolaylkla krlabilir eyler, krlmas kolay olan nesneler. Dnlebilen, llebilen, kabul edilebilir olan. Kaldrlmas, iptal edilmesi mmkn olan. Huk: Temyiz mahkemesinde grlebilecek olan dvalar. Dtan gelen te'sirleri alabilme gc. * stidat, anlay, kabul edebilirlilik. Kabul edici yksek bir kuvvete mlik olmak, olabilirlilik. kabilyet Kabin kabine Kabine yetenek, etkilenebilirlik. f. Gveinin geline verdii arlk, eya, para. bakanlar kurulu. Fr. Vekiller hey'eti. Bakanlar kurulu. * Kk oda. * Doktorun muyene yeri. Kabir kabir (Bak: Kabr) mezar.

1549

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabis Kabisa Kbise Kabise Kabkab Kabkaba Kabkaba-i ibil Kabkaba-i ir kabl Kabl Kabl-el blu Kabl-el mild Kabl-el vuku' Kabl-el vcud kablelbl kablelvuk kablelvcd Kabl-et taam Kabl-et telaki Kabl-ez zeval Kabl-ez zuhr Kabl-ez zuhur Kabl Kablo

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hzl giden at. Sratli at. Parmak ucuyla yenen ey. Ucu stne eri ve kvrk olan burun. veyik kuu. Karn, batn. Haykrma, kkreme. (Deve ve arslan hakknda kullanlan bir tbirdir.) Devenin barmas. Arslann kkremesi. nce. nce. Evvel. leride. Evvelki. Bludan evvel. sa'dan (A.S.) nce, milddan evvel. Vuku'dan evvel. Olmadan evvel. Gelmeden nce. ergenlikten nce. olmadan nce. var olmadan nce. Yemekten nce. Bulumazdan nce. leden nce. leden evvel. Zuhurundan ve meydana kmadan evvel. lke ve ncelie it. Hibir tecrbeye dayanmadan. Yalnz akl ile. Fr. : Telgraf, telefon hatlarnda veya elektrik akm iletmede kullanlan izole edilmi tellerin btn.

Kabotaj

Fr. Bir lkenin kendi limanlar arasnda gemi iletme ii.

1550

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kabir) Mezar. Merkad. lnn topraa gmld yer. (Bak: lem-i berzah)

kabr Kabr-i hmu Kabristan kabristn Kabs Kabsa Kabt Kabtar Kabuk

kabir, mezar. Sessiz mezar. f. Mezarlk. mezarlk. Her eyin esas, asl. * Tlim etmek. Ba byk ve sivri olan kadn. El ile bir ey toplamak. Ynden dokunan bir elbise. Bir eyin dndaki sert rt, kr. * Baz hayvanlarn kat mahfazalar.

Kbuk Kbul Kabul Kabulgh Kabul-i adem

f. Yuva. Ku yuvas. Avclarn kemendi. Bir mal satn almak iin kabul ettiini bildiren szdr. (Bak: cab) f. Kabul yeri. Kalben ademi kabul etmektir. Hakk inkr etmek, hatal bir hkm ve itikattr. Hak meslei kabul etmeyip indi ve ahsi grn ileri srerek baka bir yolda gitmektir, bir iltizamdr. mnn zddna ahsi grne tbi olmak, btl kabul etmektir.

kabladem Kaburga

yokluk kabul. Gs kemiklerinin beheri. Gs kemiklerinin bel kemiine balanmak suretiyle meydana getirdikleri eklin btn. * Gemi, sandal, kayk gibi deniz nakil vastalarnn hayvan kaburgasna benzeyen ve omurga zerine kaldrlan eri aalar.

kbus

korkulu rya.

1551

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kabus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uykuda arlk basmas. Korkulu ve insanda hareket brakmayan rya. Karabasan.

Kabz u bast

Ruhen sknt. Daralma ve genileme. Sknt ve ferahlk. * Birini dieri zerine tercih etme. * Mnkabz bir adama ferahlk ve srurluluk vermek, sevindirmek. * Beyan ve ifde etmek. * Uzun uzun ve etraflca anlatmak.

kabz Kabz

tutma, alma, tutukluk. Tutmak. Ele almak. Kavramak. Almak. * Tahsil etmek. Teslim almak. * Amelde zorluk ekmek. * Kuun sratle umas. * Mlk.

Kabza

Kln gibi eylerin tutacak yeri. Sap. * El, pene. * Bir tutam, bir avu ey.

kabza Kabza-i tg Kabz- ruh kabzervah Kabzmal kabzruh Kc Ka'd Kd Kad

sap, el, avu. Klncn kabzas, sap. Ruhun alnmas. lmek. ruhlarn alnmas. Meyve ve sebze yetitiricileriyle, satc arasndaki arac. ruhun alnmas. f. Kk bir eit am. uval. f. Hrs, tamahkrlk. Gr : smiyye veya harfiyye olan bir kelimedir. smiyye olduunda iki vecihle kullanlr. yerine muzari olur. Yetiir, kifayet eder mnasnadr. Yahut kelimesine mradif isim olur. Harfiyye olduunda dhil olduu fiil, tahkik, mid, rica, intizar, yaknlk, azlk veya okluk ifade edebilir.

Kad'

Men etmek, engel olmak.

1552

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kadah Kadana Kadastro

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mlek iinde pien yemein kokusu. Forsalarn ayana vurulan zincir. Fr. Bir lkedeki arazi ve mlklerin alann, snrlarn ve yerini belirtip plnlama ii.

Kadd kamet Kadd Kadda' Kaddah

Boy bos. Boy, bos. iddetli. Kadeh yapan. Kadeh yapc. * Zemmeden. Gybet eden. Hicveden, yeren.

Kaddahe Kaddesallah

akmak ta. Allah mbarek ve mukaddes eylesin.

kaddesallahesrarehmAllah onlarn srlarn mukaddes klsn. Kaddese Takdis etti, takdis eder, takdis etsin, mutlu olsun (gibi mnada en mbarek bir eyin kudsiliini, kusur ve noksanlktan uzakln, mberra olduunu bildirir fiil.) Kadd-i bl Kadd-i blend Kadd-i mevzun Kadd-i mstesna Ka'de f. Yksek, uzun boy. f. Uzun, yksek boy. Mevzun boy, biimli boy. Mstesna boy. Gzellikte emsalsiz ve benzeri olmayan endam. Bir defa oturu. Oturma. * Ist: Namazdaki bir defa oturu. Teehhd iin, Ettahiyyt dusn okumak maksad ile olan oturu. Birinci oturua Ka'de-i ul, ikinciye de Ka'de-i hire denir. Kade Gr: Yardmc fiillerdendir. Cmlede ifade edilen hkmn yaklatn bildirmek iin sylenir. Mbted ile haberin bana gelerek, birincisini isim ad ile merfu' klar, haberini de mansub eder. Bu gibi fiillerin haberi muzri olur.

1553

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kade Ka'del kadem Kadem namazda oturu. Yahane sepeti. ayak, adm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayak. Adm. Metrenin te biri kadar olan uzunluk. Oniki parmak uzunluu, yarm arn. * Uur.

Kadem-bus Kademe kademe kademe Kademe Kademe-i ulda Kadem Kademiyye

f. Ayak pen. Basamak basamak, derece derece. derece, sra. Derece, sra. * Merdiven basama. lk basamakta. Balangta. Ayakla alkal. Ayaa mensub. Ayak bast paras. * Eskiden hkmete ait bir davetiye veya emri tebli etmek iin gnderilen memura, masraflar karl olarak verilen cret.

Kademke Kademnih Kademnihade Kademran Kademrence Kader

f. Ayan eken. Yanamayan, gitmeyen. f. Ayak basc. f. Gelmi, ayak basm olan. f. Adm atan, ilerliyen. f. Ltfen kabul, tenezzl. "Cenb- Hakk'n kinatta olmu ve olacak her eyin evsafn ve havassn ve sir geleceini ve gemiini ezelden bilip, levh-i mahfuzunda takdiri ve yazmas. Takdir-i lh. * Ezel ksmet. * Tali'. Baht. ans.(Kader ve cz-i ihtiyar, slmiyetin ve imann nihayet hududunu gsteren, hal ve vicdan bir imann cz'lerindendir. Yoksa ilm ve nazar deillerdir. Yni, m'min her eyi, hatt fiilini, nefsini Cenab- Hakk'a vere vere, t nihayette teklif ve mes'uliyetten

1554

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kurtulmamak iin ""cz-i ihtiyar"" nne kyor. Ona: ""Mes'ul ve mkellefsin"" der. Sonra ondan sudur eden iyilikler ve kemlt ile marur olmamak iin ""kader"" karsna geliyor. Der: ""Haddini bil, yapan sen deilsin."" S.)(... Eer kader ve cz-i ihtiyarden bahseden adam, ehl-i huzur ve kemal-i iman sahibi ise; kinat ve nefsini Cenab Hakk'a verir, Onun tasarrufunda bilir. O vakit hakk var, kaderden ve cz-i ihtiyarden bahsetsin. nk, madem nefsini ve her eyi Cenab- Hak'tan bilir, o vakit cz-i ihtiyarye istinad ederek mes'uliyeti deruhde eder, seyyiata merciiyyeti kabul edip, Rabbini takdis eder, daire-i ubudiyyette kalp teklif-i lhiyyeyi zimmetine alr. S.)(rade-i cz'iye-i insaniye ve cz'-i ihtiyariyesi; endan zaiftir, bir emr-i itibardir, fakat, Cenab- Hak ve Hakm-i Mutlak, o zaif, cz' iradeyi, irade-i klliyesinin taallukuna bir art- di yapmtr. Yni, mnen der: ""Ey abdim; ihtiyarnla hangi yolu istersen, seni o yolda gtrrm. yle ise mes'uliyet sana aittir!"" Tebihte hat olmasn, sen bir iktidarsz ocuu omuzuna alsan. O'nu muhayyer brakp ""Nereyi istersen seni oraya gtreceim"" desen. O ocuk, yksek bir da istedi, gtrdn. ocuk d yahut dt. Elbette ""Sen istedin"" diyerek itab edip stnde bir tokat vuracaksn. te Cenab- Hak, Ahkem-l-Hkimn, nihayet zaafta olan abdin iradesini, bir art- di yapp irade-i klliyesi ona nazar eder. S.)" kader Kader-i ilh Kader Kaderiye Allahn hereyi ezelden bilip takdir etmesi. Allah'n takdiri. Kader ile alkal. Kader, tali' nev'inden olan. " ""kul fiilin yaratcsdr"" diyen sapk mezhep."

1555

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kadh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zemmetme, ekitirme. Bir kimsenin ayb ve kusurlarn syleyerek gybet etme. * Men'etmek, engel olmak. * akmak tan akmak. * Bir kimsenin iine halel vermek.

Kadm(a) Kadrga

Kemirici hayvan. Buharl gemilerin icadndan evvel kullanlan harp gemilerinden biri. Krek ve yelkenle kullanlrd. Kadrgalar 25 oturakl idi ve her krei drder adam tarafndan ekilirdi. (O.T.D.S.)

Kadz Kad iyaz

Hep olduu yerde kalan byk f. Lkab: Ebu-l Fadl bin Musa el Yahsab'dir. Muhaddislerin mehurlarndan ve edebiyatlardan olup, 476 hicr tarihinde Site kasabasnda domu, sonra Endlse geerek Kurtuba'da ve dier ilim merkezlerinde ilim tahsili yapmtr. Daha sonra Site kasabasnda uzun bir zaman durmu, bir ara Garnata ehrinde kadlk yapp, son mrn geirdii Meraki ehrine gidip hicri 544 tarihinde vefat etmitir. Te'lifat pek oktur. Kitab-l kml, Envr-l Merik, Ettenbihat kitaplar hadis ilminde mehurdur.

Kad naibi Kad

Kadlarn (hkimlerin), gitmedikleri yerlere gnderdikleri vekiller. Hkim. Peygamber (A.S.M.) nmna suluyu ve susuzu ayrp eriatla hkmeden hkim. * Kaza eden.

kad Kadb kadb Kadd

kad, hkim. (C.: Kdbn) nce ve dz fidan, dal veya ubuk. * Erkeklik leti. kl. Kurutulmu et. * Pek zayf, kuru ve elimsiz insan. * Etleri dklm olup yalnz kemikten ibaret olan gvde. skelet.

Kadh

Tencere dibinde arta kalan.

1556

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kadih(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kadh. dan) Bir kimse hakknda kt sz syleyen. Zemmedici, ekitirici, ktleyici.

Kadi-l kudat

Kadlarn kads. En byk kad. Kazasker veya eyhl islm makamnda bulunan kimse.

Kadim

(A, uzun okunur) Ayak basan. Ulaan. Varan. * Azann mukaddemesi olan insann ba.

kadm Kadm

eski zaman. Eski zaman. * Balangc olmayan. Uzun zamandan beri var olan. * Evveli bilinmeyen hl ve keyfiyet.

Kadime

Ordunun ileri karakolu. * Kuun kanadnn n tarafndaki uzun tyleri.

Kadmen Kadm Kadir alay

Eskiden beri. Kadim olarak. Eskiden beri var olan. Eski. Tar: Kadir gecesi padiahlarn saraydan kp, civardaki camilerden birinde namaz klmalar mnsebetiyle yaplan mersim.

Kadir gecesi Kadir

(Bak: Leyle-i Kadir) Bir ii yapmaya gc yeten. Kudret shibi ve hereye kudreti yeten. (Allah C.C.)

Kadr kadrne Kadir-aina Kadirdan kadirdanlk Kadir-danlk

gl. gl olarak. Deer ve kadir bilen. f. Kadirbilir. Deerbilir. deerbilirlik. Kadirbilirlik. Herkesin mertebesini bilip ona gre muamele yapan. Kadir ve kymet bilen.

Kadir-endaz

f. yi ok atan ve att her oku hedefe isbet ettiren kimse.

1557

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kadir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Abdlkadir-i Geylan Hazretlerinin yolunda olan, onun tarikatna mensub. olan. (Bak: Geylan)

kadriyet kadirins Kadir-inas Kad-l hct Kadlhct Kadiye Kdiye Kadkeide Kadr suresi Kadr

gllk. deerbilir. f. Kymet ve deerden anlayan. Deerli kimseleri tanyabilen. Btn ihtiyalar yerine getiren Hkim. Allah (C.C.) ihtiyalar veren, Allah. Azlk. Az cemaat. Souk. * Afet, bel. f. Boy atm, uzam. Boyu uzam. Kur'an- Kerim'de 97. sure olup nna Enzelna diye de sylenir. tibar. Deer, kymet. Haysiyet. Derece miktar. Miktar. Mebla. Takat. Takdir, rzk taksim eylemek. Gna.

kadr Kadro

kadir, kymet, deer. ing. Bir iin yrtlebilmesi iin icab eden bir cinsten eylerin, bilhassa insanlarn tamam veya btn.

Kadr-inas Kadum Kadv Kady Kaf suresi Ka'f

(Bak: Kadir-inas) (C.: Kudm) Keser. * am yaknnda bir kyn ad. Yemein kokusu iyi olmak. Yemein kokusu gzel olmak. Kur'an- Kerim'in 50. suresidir. Bsikat ismi de verilir. Mekkdir. (C.: Kf) Aya sert olarak basmak. * Ayak ile topra yerinden koparp kremek. * Kap iindeki suyun tamamn imek. * Koparmak.

Kaf Kafa

hayl bir da. (C.: Akf) Ba. Kafa. * Ense, arka. * Akl, zek, anlay.

1558

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaf'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaclar tokma. * Hurma kabuundan yaplan, zenbile benzer kulpsuz bir nesne.

Kafadar

f. Arkas sra giden, peinden ayrlmayan. * Kafalar birbirine uyan, kafaca birbirine denk olan arkada.

Kafar Kafave Kafav Kafd Kafder Kafedan Kafender Kafer Kafes

Katksz ekmek. Stten yaplan azk. Kafa ile alkal. Bilein eri olmas. irkin yzl, kat bal kimse. Attarlarn ecz koyduklar kese veya torba. irkin yzl, kat bal kimse. Zayf ve etsiz olmak. Tel, ince demir veya aa ubuklarndan yaplan ve iine ku ve saire konulan ey. * Dardan ierisi grnmesin diye, ince tahta ubuklarndan yaplp harem pencerelerine taklan siper, * Ahap bir binann kaplama ve svas olmakszn direklerden ibaret tasla.

Kaff Kaffaf Kaffal Kaffan kffe Kffe Kffe-i ef'al Kffe-i efrd Kffeten Kafh (kfh)

Parmak arasna birey gizlemek. * Ot kurutmak. Parmaklar arasnda birey gizleyip alan kimse. ilingir. Anahtarc. Byk terazi. btn. Hep. Btn. Cmle. Btn iler. Btn fertler. Btn. Hepsi birden. Baa vurmak. * i bo olan eyi vurmak.

1559

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaf Kfi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birine uyup peinden giden. Kifayet eden. Vfi, baka eye ihtiya brakmayan. Yeten, yetien, elveren.

kfi Kfil kfil Kafl Kafile kafile Kafile-slr Kafne Kfir

yeter. Birinin yerine demeyi kabul eden. Kefil olan. kefil olan. Kuru aa. * Para para olmu ot. * Kam. Bir otun ad. (A, uzun okunur) Birlikte sefere kanlarn cemaat. Kervan. yolculuk eden topluluk. f. Kafile reisi. Kafile ba. Kafasndan kesilen koyun. "Hakk grmeyen ve rten. yilik bilmeyen. Allah' inkr eden. Dinsiz. mann esaslarna veya bunlardan birine inanmayan. Mlhid.(Arkada! man, btn eya arasnda hakiki bir uhuvveti, irtibat, ittisali ve ittihad rabtalarn te'sis eder.Kfr ise, brudet gibi btn eyay birbirinden ayr gsterir ve birbirine ecnebi nazaryla baktrr. Bunun iindir ki, m'minin ruhunda adavet, kin, vahet yoktur. En byk bir dmaniyle bir nevi kardelii vardr. Kfirin ruhunda hrs, adavet olduu gibi nefsini iltizam ve nefsine itimad vardr. Bu srra binaendir ki, dnya hayatnda bazan galebe kfirlerde olur. Ve keza kfir, dnyada hasenatnn mkfatn (filcmle) grr. M'min ise, seyyiatnn cezasn grr.Bunun iin dnya kfire Cennet (yani hirete nisbeten), m'mine Cehennemdir. (Yani saadet-i ebediyesine nisbeten). Yoksa dnyada dahi m'min yz derece ziyade mes'uttur, denilmitir.Ve keza iman, insan ebediyyete, Cennet'e lyk bir cevhere kalbeder. Kfr ise ruhu, kalbi sndrr. Zulmetler iinde

1560

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

brakr. nk, iman, kabuunun ierisindeki ""lbb"" gsterir. Kfr ise, lbb ile kabuu tefrik etmez. Kabuu aynen ""lbb"" bilir ve insan cevherlik derecesinden kmr derecesine indirir. M.N.)" Kafr kfir Kfirane kfirne Kfir-i ni'met Kfirn suresi Kfirn kafiye Kafiye Hayvan tersi. mansz. f. Kfire yakr ekilde, kfir gibi. kfirce. Nankr. Nimeti inkr eden. Kur'an- Kerim'de 109. sure olup El-Kfirn da denilir. Kfirler. msra sonralarnda ses bezerlikleri. Tbi olan ey. * Hereyin son taraf. *Edb: Manzum yazlan satrlarn ses bakmndan sonlarnn ayn olmas. (Yaman, duman, saman... gibi.) Kafiyeperdz kafiyeperest Kafiyeperestlik f. Kafiye uyduran. air, nzm. ar kafiye dkn. Kafiye iin safiyeyi feda edecek derecede kafiyeye ehemmiyet vermek. Birinci derecede kafiyeyi dnp, mnay arka plana atmak. Kafiyesenc Kafiz Kafkaf Kafkafe Kafn Kf-nun tezgh f. Kafiye dizen. Nzm, air. (C: Kufzn-Akfize) lek. ahtere otu. Titremek, titretmek. Kafa. "(Risale-i Nur Klliyatnda geen bir tabirdir) Allah'n Kn emriyle her iin olmas. (Kn ) ""Ol"" emri olan bu kelime ""Kf"" ve ""Nun"" harfleri ile yazldndan byle denilmitir."

1561

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kafr Kafs Arz. l. Beyban.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sramak. * Hafiflik. * Sevin, neat. * Hayvann ayaklarn balamak.

Kafsal Kaf

Arslan. Yemekten lezzet alma, fazla yemek yemek. * Pabu. * Cem'etmek, toplamak.

Kafelil Kafta Kaftan

Kepe. Cima etmek. Ekseriya mkfat ve taltif olarak giydirilen ssl stlk elbise. Hil'at, esvab.

Kafur (kufur) Kfur

Hurma ieinin klf. Beyaz ve yar effaf, kolaylkla paralanan bir madde. Sert, gzel kokulu, kat ve yal bir madde. * Cennette bir kaynak ismi.

kfr Kafv

bir madde ismi, cennette bir kaynak. Bir kimsenin ardna dp ittib etmek, ona tbi olup uyma.KAFY : Uymak. * Kafasna vurmak.

Kafz (kafazn) Kafzea Kgaz Kagar Kathane

Sramak. (C: Kafzi) Ban evre yanlarnn sa. f. Kt. Yklmak zere. Yklp harabolmaya yz tutmu. Kt fabrikas. * stanbul'da vaktiyle byle bir fabrikann bulunduu yerdeki mesire.

Kan kan kh Kh

(Kal) ki tekerleri dingille sbit kz arabas. kz arabas. bazen. f. Kk, kasr. * Tek oda. Bir gzl oda. * Yksek bin.

1562

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kah Kaha Kahal Kahame Kahb Sultan. Ev ortas, saha.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Koyunlarn derisini kurutan bir hastalk. lerlemi yallk. Yal, ihtiyar. * Byk da.

Kahba (kahbe-kuhbe) Krmzs ok olan beyaz nesne. Khban Kahbe f. Harman bekisi. Namussuz kadn. Fhie. * Mc: Hilekr, kalle ve sznde durmaz adam. Kahd Khdan Kahde Kahf Khgil Kahhar Koyunun beyaz kuzusu. * Almam nergis. f. Samanlk. ine saman doldurulan oda. (C.: Khd) Devenin hrgc dibi. Kap iindeki suyun tamamn ime. f. Samanl sva amuru. Galib-i Mutlak ve her an kahretmee muktedir olan Allah (C.C.) Hak Celle ve A'l'nn esm ve sftndandr. Kahhr Kahharane kahhrne kahr Kahif khil Khil Khilane Khin kahreden. Kahharcasna. Kahredercesine. kahredercesine. derin znt. iddetli yamur. erikin. Sana ak dm adam. Yal, ihtiyar. Tembel. f. Tembelce, tembelcesine, tembel olana yakr surette. "Kark ve tahmini szlerle gaibden haber verdii sylenen kimse. Haberci. Falc. * lim.(Khinlere gaybi haberleri getirmek iin

1563

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eytanlar, t semavata kp kulak veriyorlar, yarm yamalak yanl haberler getiriyorlar diye tefsirlerdeki ifadelerin bir hakikat u olmak gerektir ki; semavat memleketinin pyitahtna kadar gidip o cz'i haberi almak deildir. Belki cevv-i havaya dahi umul bulunan semavat memleketinin (tebihte hata yok) karakol haneleri hkmnde baz mevkileri var ki, o mevkilerde Arz memleketi ile mnasebetdarlk oluyor, cz'i hadiseler iin, o cz'i makamlardan kulak hrszl yapyorlar. Hatta kalb-i insani dahi o makamlardan birisidir ki, melek-i ilham ile eytn- hususi, o mevkide mbareze ediyorlar. Ve hakaik- imaniye ve Kur'aniye ve hadisat- Muhammediye (A.S.M.) ise, ne kadar cz'i de olsa, en byk, en klli bir hadise-i mhimme hkmnde en klli bir daire olan Ar- Azamda ve daire-i semavatta (temsilde hata olmasn) mukadderat- kinatn mnevi ceridelerinde nerolunuyor gibi her kede medr- bahsoluyor, diye beyan ile beraber, kalb-i Muhammediden (A.S.M.) t daire-i Ara varncaya kadar ise, hibir cihetle mdahale imkn olmadndan, semavat dinlemekten baka, eytanlarn aresi kalmadn ifade ile, Vahy-i Kur'ani ve Nbvvet-i Ahmediye (A.S.M.) ne derece yksek bir derece-i hakkaniyette olduunu ve hi bir cihetle hilf ve yanl vahy ile ona yanamak mmkn olmadn, gayet beliane, belki mu'cizane iln etmek ve gstermektir... L.)" khin Khinane falc. f. Khin gibi ve ona benzer eklide haberler veren. Bir nevi zan ile gaibden haber verir gibi. Khine Kadn khin.

1564

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kahir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A, uzun okunur) stn gelen. Yenen. Galip gelen. * Zorlayan. Mecbur eden.

kahir Kahir-l err Kahir-s smum Kahit Kahiz Kahkaha' Kahkaha Kahkahazen Kahkar Kahkara Kahkar

stn gelen. erleri ve ktlkleri ortadan kaldrp yok eden. Haydutlar kahreden. Panzehir. iddetli ktlk olan sene. Mkil, zor nesne. ldrc bir ylan. Yksek sesle ve oka glme. f. Kahkaha atan, fazlaca yksek sesle glen. Kat, sert, salam ta. Geri geriye gelme, dverek ekilme. Birdenbire geri dnme, aniden arkaya dnme. * Geri ekilmekle ilgili, geri dnmekle ilgili.

Kahkariye Kahl (kuhul) Kahl Kahlese Kahm Kahpe Kahr kahr Kahraman

Geri dnme. Rcu'. Kurumak. Gze srme ekmek. Yuvarlak ba. (Kuhum) : Dnmeden kendini bir i iine atmak. (Bak: Kahbe) Yal, ihtiyar kii. * Yal at. * Yal deve. zorlama, mahvetme, ezme. (C.: Kahramanan) f. Yiit, cesur, bahadr. * Fars mitolojisinde Rstem'in yendii kii. * buyuran, hkm shibi.

kahraman Kahramanan

byk iler baarm kii. (Kahraman. C.) f. Kahramanlar. Cesur kimseler, yiitler.

1565

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kahramanane kahramanne Kahraman Kahreban Kahren Kahr- dehr Kahr- hiddet Kaht gal kaht Kaht Kaht- recul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kahramanca, yiite, cesurane. kahramanca. f. Yiitlik, kahramanlk, cesurluk. Kehribar. Kahr ile, zorla. Ezerek, cebren. Dnynn ve zamann kahr. Hiddetin ve kzgnln ykc galebesi. Yokluk. Ktlk. Fakirlik. * Pahallk. ktlk. Ktlk. Kuraklk. Kuraklktan dolay mahsuln yetimemesi. (Kaht- rical) Adam ktl. Deerli devlet ve siyaset adamlarnn yokluu.

kahtricl kahtgal Kahus Kahvalt Kahve

adam ktl. yokluk ve ktlk. Uzun boylu erkek. t. Sabah ve ikindi vakitleri yenilen hafif yemek. arap. * Hlis st. * Kahve. * Gzel koku. * Bolluk, bereket. * Kahvehane.

Khya

Byk konaklarda ev ilerini idare eden kimselerle san'at ve ticaret sahiplerinin ilerine bakmak zere hkmet tarafndan seilen kimselere eskiden verilen addr.

Kahz (khz) Kahz Kaf Kale Kaib

briim karkl beyaz bez. (Ok atmak. * Sramak. * Yarmak. Yeri kazp gtren, topra srkleyen yamur. (C.: Kavil) Da ba. (C.: Kevib) Tomurcuk memeli kz.

1566

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaibe Kad Kaid kaid Kaidan Kaide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hzn ve gamdan perian olmak. (C.: Kavayid) ekirge. * Ulu, yce kii. (Kuud. dan) Oturan, oturucu, oturmu. lider, kumandan. (Kaid. C.) Kumandanlar, komutanlar, seraskerler. Esas. Temel. Dstur. Nizam. Yol. Ayaklk. * Dip taraf. * Bir eyin meydana gelmesine art ve dstur olan husus. * Bir ilim ve fennin dsturlarndan her biri. * Fk: Hayzdan ve ocuktan kesilmi kadn.

kaide Kaide-i klliye

kural. Ak ve sarih olan kaide ve hkm. Herey hakknda tatbik edilebilen, umumi kaide.

Kaide-i rabt Kaiden Kaideiken Kaideikenne

Balama kaidesi, balama cmlesi. Oturarak, oturduu hlde. f. Kaide ve usullere uymayarak. Kurallar iniyerek. f. Usul ve kaideye riayet etmeyerek, kurallar ineyerek, kaideyi bozarak.

Kaideten kaideten Kaidev Kaid-l cebel Kaid-l cey kail Kail

Kaide ve hkmlere gre. Kurala uygun olarak. kural olarak. Kaide ve kural ile alkal. * Mat: Tabana ait. Dan knts, burnu. Orduyu, askeri idare ve sevkeden. Kumandan. Serasker. inanm. Syleyen. Anlatan. Nakleden. Sz sahibi. nanm. * Boyun emi. Rza gstermi, raz olmu.

kaim Kaim

ayakta duran. Ayakta duran. Mevcut. Baki. * Vaktini ibadetle geiren.

1567

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kaime Kaime Kaimen Kaim-makam para.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun bir kda yazlan ferman. * Kitap yapra. * Kt para. Ayakta durarak. Yklmam. * Canl olarak. Birinin yerine geen. Kaymakam. Bir kazay (le) idre eden memur. Osmanllarda, binba ile miralay arasndaki askeri rtbe. Yarbay.

kin Kin kinat Kinat Kinat-efruz Kinat- nime Kar Kas Kj Ka'k Kak Ka'ka' Ka'ka Ka'kaa

olan. Olan. Var olan. Bulunan. Mevcut. evren. Var edilen eylerin hepsi. Yaratlanlar. Mevcudat. lemler. f. Kinat ssleyen, cihan donatan. Uyuyan kinat. Daha derin, ok derin. ok yamur. f. Eri, bklm. * a. Kuru ekmek. Peksimet. Uzun, tavil. * Alaca karga. Korkak, zayf kii. Kuru, ybis. Meakkatli yol. * Yemame'den Kfe'ye giden geni yol. Silh atrts. Kln veya sng gibi silhlarn birbirine arpmasndan kan ses.

Ka'kea Kakum Kakunc Kakuze Kakl Kal u kl

Men'etmek, engel olmak. * Hapsetmek. Krk makbul bir cins kedi. Kanbel otu. (t zmnn bir nevidir.) (C.: Kavkiz) Bo marapa. (Kgl) f. Alnn zerine sarktlan ksa kesilmi sa. """Dedi denildi"" eklindeki nakiller."

1568

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kal Kal'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A, uzun okunur) Sz. Bir eyi kknden ekip koparmak. * Kendisinden iyi kalay kan maden. * Azletmek. Bir tarafa ayrmak.(... te bak: u cezire-i vasiada vahi ve detlerine mutaassb ve inadc muhtelif akvam ne abuk dt ve ahlk- seyyie-yi vahiyanelerini def'aten kal' u ref' ederek btn ahlk- hasene ile tehiz edip btn leme muallim ve medeni meme stad eyledi... M.N.)

kal kal' Kala Kla kal Kal'a

konuma. koparma. Buz, advet. f. Kuma. * Ev eyas, giyim eyas. * Sermaye, anamal. kale. Kale. Eskiden yaplan byk merkezlerin ve ehirlerin bulunduu etraf duvarlarla evrili ve dmann hcumundan muhafaza edilen yksek yerlerde ina edilmi yap. * obann antas. * Hurma aacnn dibinden kesilen taze fidan.

Kal'a-bend Kal'a-dr kalade Kalafat Kal'a-gir Kalah Kalaid Kalail Kalak kalk

f. Bir kale iinde yaamaa mahkm olmu olan. Kal'aya balanm. f. Kale koruyucusu, kal'a muhafz. Dizdar. gerdanlk. Vaktiyle Yenieri Aasnn giydii krmz bir balk. f. Kale tutan. Di sarl. * Sark uzunluu. (Klde. C.) Gerdanlklar. * Akarsular. (Kalil. C.) Az eyler, kaliller. Can sknts. Gnl darl. Kararszlk. * Zahmet. Meakkat. gnl sknts.

1569

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kal'a-ka Kalalib f. Kale zapteden.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kullb. C.) engeller, kancalar. Ular eri olup bir eyler asmaa yarayan demirler.

Kalnis Kalnis Kal'a-niin

Takkeler, klhlar. Takkeci. f. Kalede oturan.

Kalansuve (kulensiye) (C.: Kalnis-Kalnis-Kls) Takke, klh, kavuk. (Bak: Kalensve) Kalantor Kalar Kalavra Kalaye Kalb Zenginliini gstermeye zenen kellifelli ve iman adam. f. Byk sel yarnts. Eskimi mein eya veya yamal ayakkab. Kilise odas. "Vcudun kan dolam merkezi. Yrek. * Gnl. * Hereyin ortas. * Bir halden dier bir hale evirme. Deitirme. *mann mahalli. * Fud, skt-l ilim, tbut-l ilim, beyt-l hikmet, via-i ilim de denilir. (Dima deitii ve hareket halinde olduu iin kalb ismi verilmitir.) Bir eyi geri dndrmek ve evirmek. * Yree vurmak veya dokunmak. Gnle dokunmak. * Bir eyin iini dna ve dn iine evirmek. * Aks ve tahvil.(Ehl-i tahkik indinde; am kozala eklindeki cisman et parasna taalluk eden letaif-i Rabbaniyedir. Btn kuvvetin mebdeidir. Dima ise; btn hislerin mebdeidir.)(Kalb, imann mahalli olduu gibi, en evvel Sni'i arayan ve isteyen ve Sni'in vcudunu delili ile iln eden, kalb ile vicdandr. Zira kalb, hayat malzemesini dnrken, en byk bir acze mruz kaldn hisseder etmez, derhal bir nokta-i istinad; kezalik, emellerin tenmiyesi (nemlandrmak) iin bir are ararken, derhal bir nokta-i istimdad aramaa balar. Bu noktalar ise, iman ile elde edilebilir.

1570

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Demek, kalbin sem' ve basara hakk- takaddm vardr.Kalbden maksad; sanevber (am kozala) gibi bir et paras deildir. Ancak, bir latife-i Rabbaniyyedir ki, mazhar- hissiyat, vicdan; ma'kes-i efkr, dimadr. Binaenaleyh, o latife-i Rabbaniyyeyi tazammun eden o et parasna kalb tabirinden yle bir letafet kyor ki; o latife-i Rabbaniyenin insann maneviyatna yapt hizmet, cism-i sanevbernin cesede yapt hizmet gibidir. Evet, nasl ki btn aktar- bedene m-l hayat nereden o cism-i sanevber bir makine-i hayattr; ve madd hayat onun ilemesi ile kaimdir. Sekteye urad zaman cesed de sukuta urar. Kezalik o latife-i Rabbaniye a'ml ve ahvl ve mneviyatn hey'et-i mecmuasn hakik bir nur-u hayat ile canlandrr, klandrr; nur-u imann snmesi ile mhiyeti, meyyit-i gayr-i mteharrik gibi bir heykelden ibaret kalr. ..) (Bak: Hiss-i sdis)" kalb kalben Kalben kalbetme Kalbgh Kalb-i henin Kalb-i habide Kalb-i harb Kalb-i mecruh Kalb-i metruk Kalb-i muntazam duygularn sultan, gnl. gnlle. ten, kalbden, yrekten, gnlden. Samimi olarak. Kendi kendine. dntrme. f. Ordunun sa ve sol kanadlarnn ortas. Merkez blm. * Canevi. Demir gibi metin ve salam olan kalb. Uyumu kalb. Harab olmu gnl. Yaral kalb. Terkedilmi kalb, braklm gnl. "Edb: Harfleri ters okunduu zamanda da bir mna kan kelimedir. Mesel: ""Reat, taer"" gibi." Kalb-i muztarib Iztrab eken kalb.

1571

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kalb-i n-d Kalb-i selim kalb Kalb kalbolma Kalbolma Klbd Kalbzen Kald kale kle Kale kale Kaleb Kalebe Kalehzem Kale-kle Kalem suresi Kalem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hznl gnl, kederli kalb. Temiz gnl. gnlden. ten. Yrekten. Kalbe ait ve mtellik. Samimiyetle. Riyszca. dnme. t. Baka hle gelme. Deime. f. Kalp, ekil. * Gvde, beden, insan veya hayvan cesedi. f. Kalpazan. Sahte para basan. * Yalanc. Gm bilezik. dedi denildi. (A, uzun okunur) Dedi. O syledi. dedi. Dudak darya sarkmak. Hastalk. llet. Yeyni, hafif. * Suyu ok olan byk deniz. Dedi-denildi eklindeki nakiller. Kur'an- Kerim'in 68. suresinin ismidir. Mekkdir. (C.: Aklm) Kam. Yaz iin ucu inceltilen bir nevi ince ve sert kam. * Yaz yazmak iin kullanlan her trl let. * fde. slub. * Mden, ta ve tahta zerinde oymak iin ucu sivri elik let. * nce boya, fras. * Yaz enva'. * Resim. Nak. * Resmi direlerde ktiplerin altklar oda. * Aac alamak iin kullanlan ucu kalem gibi yontulmu ince p. * iek ve sir hastalklara kar kullanlan ay hvi ufak ie. * Ok.

Kalemdan Kalemen

f. Kalem kutusu, kalemlik. Yaz ile, kalem ile. * Sayca, say bakmndan.

1572

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kalemgir Kalem Kalemiyye Kalemkr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yaz yazarken kalemin kda taklmadan rahatlkla kaymas. (Kalemiyye) Kalemle alkal. Kalemle mnsebet ve alkas olan. Eskiden kalemlerde yaz karl olarak alnan para. f. Tlbent veya ince kuma zerine fra ile ekiller yapan yazmac. * Maden zerine kazarak ekiller yapan kimse. * Duvar veya tavanlara ss yapan, nakka.

Kalemkr Kalemke Kalemrev Kalemzede Kalemzen Kalen kalen Kalender

f. Resimcilik, ince nakkalk. * nce nakkan elinden km. f. Yazan, yazc, yazar, mellif. * izen. * Yazda silinti yapan. f. Bir hkmdar veya hkmetin hkmnn getii yer. f. Yazlm, kaleme alnm. f. Yazan, yazc, ktib. (A, uzun okunur) Sylemek suretiyle. Syleyerek. konuarak. f. Dnyay terkederek elini ekip Allah yolunda giden kimse. * Dnydan elini ekip hereyi ho gren kimse. * Dnya alkalarndan uzak, alyie aldanmaz hakikat adam. Filozof.

Kalenderne Kalender

f. Kalenderce. Kalender olan bir kimseye yakr surette. "f. Feylesofluk; kalenderlik; dervilik; serserilik. * Edb: Halk edebiyat tbirlerindendir. Halk irleri ""mef'ul, mefal, mefal, feln"" vezninde tanzim ettikleri gazele bu ad verirler."

Kalensve Kales Kalet

zerine sark sarlarak baa giyilen klh. * Mantarn bal, tablas. Kusuntu. (C.: Klt) Helk olmak. * Dalarda, iinde su biriken ukur. * Gz ukuru. * Ba parman dibinde olan ukur.

Kalfa

"Sarayla konaklardaki cariyeler hakknda kullanlan bir tbir idi. Konaklarda bu tbir, daha ok bunlarn eskileri ve yallar haknda

1573

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kullanlrd. Genlerine ""kz"" denilir ve adlaryla arlrlard. * Eski tarz mekteblerde retmen yardmcs. * Bir san'atta usta ile rak arasndaki ii." Kalgay Kalh Kalheban Kalhebe Kalb Eskiden Krm Hanl'nn veliahtlerine verilen nvan. Ferc. Uzun, tavil. Beyaz bulut. (Ka, uzun okunur) Hususi bir biim, bir ekil almas istenen baz eylerin konmasna mahsus ara. (Buz kalb, izme kalb gibi) * Hususi surette dklmesi istenen eylere mahsus zarf. * Beden, vcut, gvde. * ekil ve suret nmunesi, rnek. * Bir kalba dklm veya kalptan km ey. Kal'-i ecar Kali' Kal Aalarn sklmesi. (Kal. dan) Kkten skp atan. Kknden karan. Dedikoducu, gybet eden, ekitirici. * Sylemekle. Sylenmi. Sz olarak. Sze dair ve mteallik. Kali kal Kl Klib (kelib) Kalb Kalie Kalf Kalif Kalifiye Klih f. Hal. konumakla. Veresiye satmak. t tutan kimse. Kpee av tlim ettiren kimse. Kuyu, ok eski zamandan kalm kuyu. f. Kk hal. Hurma kabuu. Snnet olmam kimse. Fr. Yetimi usta, ii vs. Kat, iddetli, edid.

1574

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kall Kalil Kalilen Kalil-l bida Kalita Kalite Kaliyye Kalizem Kalkadis Kalkal Kalkale az. Az. * Bodur kimse. Az olarak. Sermayesi az.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ing. Eskiden kalyon cinsinden yk gemisi. Fr. Vasf. Tava kebab. * Kavrulmu. Kuyu. * Suyu ok olan deniz. Siyah boya. Deprenmi, hareket etmi. Bir eyi titretmek. * Tecvidde: Okurken harflerin zerinde birden durarak harfi, mahrecinden kar kmaz kesmek suretiyle bu harfleri tekrar okumak. Kalkale ile okunan harfler unlardr: Kaf, t, ba, cim, dal. (Hakk kelimesinde okunduu gibi)

kalkale Kalla'

okurken harfi iki kere seslendirme. Beylere kouculuk yapan yalanc. * Halk iinde tannmak iin kendine bir almet yapan kimse.

Kallab Kallas Kalla Kallav Kalle Kalleys Kalli Kallidn Kalm

(Kalb. den) Dzenbaz, hilekr. * Kalpazan. Sahte para basan kimse. Takke dikici, takke diken. Kalle. Hileci, dnek. Vaktiyle vezirlerin giydikleri bir cins kavuk. Az olmak. San'a ehrinde bir kilise. t. Szl. Dil ile. Boynumuza geir, tak (mansndadr). Kesmek.

1575

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kalmes kalori Kalori Ulu kii, seyyid.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gdalarn vcuda s vermesi bakmndan deeri. Lat. Bir kilogram suyu bir derece stmak iin lzm olan s miktar. * Gdalarn vcuda yarayl olmas ve hararet vermesi bakmndan deeri.

kalp Kalp

sahte. t. Hileli. Sahte. Taklit. * Yalandan cesaret satan korkak adam. * Yalanc. Kendisine gvenilmez olan.

Kaltaban Kal bel

f. Namussuz. Pezevenk. "Cenab- Hak ruhlar yaratp, onlara Rabbiniz deil miyim, melinde: ""Elest Bi-Rabbikm"" buyurduunda, ruhlar: ""Evet Rabbimizsin"" melindeki Kalu Bel diye cevap verdiklerini bildiren Kur'andaki bir tbirdir. (Bak: Bezm-i elest)"

Kal Kalbel

(A, uzun okunur) Dediler. Onlar sylediler (melinde fiil). " Allahn ""Ben sizin Rabbiniz deil miyim?"" diye sormas ve ruhlarn ""evet"" demeleri olay."

Kluc Kalus

f. Kk parmak. * Gvercin kuu. (C.: Kulus-Kalys) Ayaklar uzun gen deve. * Yksek. * Murdarlklar akan ay. Kirli rmak.

Klus Klusane Kalue Kaly Kalyan Kalyon

f. Ahmak, ebleh, aklsz. f. Aklszcasna, ahmakasna. f. mlek. * Tencere. Et ve buday kavurmak. * Buz, adavet, dmanlk. f. Nargile. Buharl gemilerin icadndan evvel kullanlan yelkenli ve krekli harp gemilerinden biri.

1576

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Km na km Km u nkm Ka'm f. ster istemez.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elbette, ister istemez. (C.: Kim) Devenin azn baladklar ey. * inde silah saklanan kap. * Balamak. * pmek.

km Km

dilek, arzu. f. stek. Arzu. Maksad. Murad. Dilek. Lezzet. * Azn st. Damak. * Koyun, sr al. * Aa kilit.

Kam'

Kahretmek. Zelil etmek. * Zabtetmek. Ezmek. Krmak. * Hasta etmek. * Bana vurmak. * Bir sese kulak verip dinlemek. * Az dar olan bir eyin iine huni ile akc maddeyi koymak. * Huni.

Kama

ki taraf keskin, ucu sivri ve enli bak. * Duvara veya keresteye aklan byk tahta ivi. * Aa, ktk ve sireyi yarmak iin kullanlan ucu ince, arka taraf kaln aa veya demir takoz.

Kamakm

(Kumkuma. C.) lerine mrekkep, zemzem gibi eyler konulan yuvarlak testiler.

Kamame Kamara

Sprntlk. Vapurlarda mevki saylan odalar ve salonlar. * Gemide kaptan gibi erkna mahsus odalar. * Buday ve arpa gibi mahsul demetlerinden harman yerinde yaplan kme. * Avrupa devletlerinde millet meclisi.

Kamar Kamarot Kamatr (kamtarir) Kmbah Kamber Kmbin Km-binan

(Kumriye. C.) Dii kumrular. Vapurlarda kamaralarn hizmetini gren adam. Kat, salam. f. Herkesin isteini yerine getiren. * Ba, ihsan edici. (Bak: Kanber) f. Mermna erdiren. steine kavuturan. (Km-bin. C.) f. Bahtiyarlar, mesutlar, mutlu kimseler.

1577

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Km-bin Kamcere Kmcu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bahtiyarlk, saadet, mutluluk. Islah etmek. f. steini ve meramn aryan. Maksadna ve gayesine ulamak isteyen.

Kame Kme Kamea

(C.: Kumme) Ban sudan kaldran davar. f. Arzu, istek, meram, gaye, maksad.KAM'E $ (Kumu') : Hakaret. (C.: Kam) Byk gk sinek. * Gzn kirpikleri diplerinde kan sivilceler.

Kamed Kamel Kamen Kamencer Kamer suresi

Binann temeli. Bitli kii. * Karnn byk olmas. Lyk. Yayc, kavvas. Kur'an- Kerim'in 54. Suresinin ismi olup ktarabet Suresi de denir. Mekkdir.

kamer Kamer Kamer sene Kamer Kameriyye

ay. Gkteki ay. Hill. * Ay nda uyumayp uyank durmak. Arabi aylara gre olan yl. Senesi 360 gn olan yl. (Bak: Hicret) Ay ile alkal. ardak. Bahelerde, mehtapl gecelerde oturmak zere yaplp, etrf sarmak v.s. ieklerle rtl bulunan yer. Kk kk.

kamervr Kamervari Kames Kamet almak Kamet

ay gibi. f. Ay gibi, kamere benzercesine. Suya daldrmak ve batrmak. * Hareket edip ac ekmek. Namaza balamak iin, hususen farz namazndan nce ezan okumak. (A, uzun okunur) Namaza balama ireti, namaz klmak iin okunan ezan. * Boy. Boy-bos. Endam.

1578

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kamet Kamet-i bl Kamet-i kymet Kamet-i mevzun Kamet-i nmiye Kamet-i mr Kamez Kmgzar Kamh boy. Uzun boy.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kymet ve deerinin mertebesi. Manev byklk. Dzgn ve yakkl boy. Gelime ve byme kabiliyetinde olan endam, boy. mr boyu. Btn hayat mddetince. Menfaatsiz, hor hakir nesne. f. steini elde edebilen. Arzusuna kavuabilen. Yemee itihs az olmak. * Suya dalmak. * Davarn ban sudan kaldrmas.

Kamha Kamh

Kasap merhemi ad verilen ila. Kam' eden, ezip kran, mahveden, perian eden. Kahreden, yok eden. Alaltan, zelil eden.

Kmil

(Kemal. den) Btn, tam, olgun, eksiksiz, kemalde olan, kusursuz. Kemal ve fazilet shibi. * Resul-i Ekrem'in de (A.S.M.) bir vasfdr. * Yan ban alm, terbiyeli ve grgl kimse. * lim, bilgin kii. * Bir aruz kalb ismi.(Byk grnme klrsn...Kmillerde, byklk mikyasdr kklk, Nkslarda kklk mizandr byklk. S.)

kmil kmilne Kmilen

yetkin, erikin, olgun, tam. kmilce. Noksansz, eksiksiz olarak. Tam olarak. Kmil olarak. Btn ile. Tamamen.

kmilen Kmil-i ukal kmiln

tamamen. Kemalde olan mkemmel akl shibleri. Akllarn kmili. kmiller.

1579

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kamim Kmin(e) Kminun Kamis Tere otunun kurusu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sakl. Gizli. Belirsiz. Pusuda duran. (Kmin. C.) Sakl ve gizli olanlar. Gmlek. * Dl yatan kaplayan ince deri. * Bz nebatlardaki ince zar.

Kamit Kamkam

Balanm. * Tam olgun, kmil. (C.: Kumkm) Ulu, erif kimse. *yi, keskin kl. * Byk deniz. * ok adet. * Sa dibine den yavak. * Kk kene.

Kamkame Kmkr

(C.: Kamkm) Byk, derin deniz. f. steine ulam. Matlubunu elde etmi. Hedef ve gayesine varm. * Mutlu, bahtiyar, mes'ud.

Kmkrane Kmkr Kaml(e) Kamlul Kamm Kammas Kamma Kamme Kamp

f. Mutlu olan bir kimseye yakr ekilde, mutlulukla. f. Mutluluk, sadet, bahtiyarlk. Murada ermeklik. Bit, kehle. Yabni hyar. Evi sprmek. Suya dalan. Klhanc. Sprmek. Karargh. Krda asker, izci veya talebelerin kurduklar karargh. * Esirler karargh.

Kampanya

Sk bir i ve alma devresi. * Maksatl urama. Bir maksad iin faaliyete geme.

Km-perver Kamr Kamra

(C.: Kmpervern) Emel besleyici. Gz kamamak. Ay olan gece.

1580

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kmran Kmran Kmreva Kams (kms) Kam Kamt kamtarir Kamtarir Kamu kamu Kamuflaj

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Arzusuna nil olan, bahtiyar, mes'ud. f. Mutluluk, kmranlk. steine, arzusuna kavumu olma. f. steine erien. Arsuzuna kavuan. Gayesine ulaan. Hareket ettirmek. * Davar nne sramak. Bir eyi undan bundan toplamak. Ku, diisine cima etmek. * Doan ocuu beze sarmak. atk kal. atk suratl. (Kamu) t. Hep, btn, tamamen. halkn hepsi. Fr. Gizlenme, rtme. Aldatma gayesiyle yaplan tertibat. Daha ziyade harp zamanlarnda aralar ile insanlarn, bulunduklar mekna gre kla girmeleri.

Kmuran kams Kamus Kamus-i arab Kamus-i osman Kamus-i trk

(Bak: Kmran) byk szlk. Deniz. Derya. * Denizin ortas, derin yeri. * Byk Lgat Kitab. Arapa lgat kitab, Arapa szlk. Osmanlca szlk. Trke lgat kitab, Trke szlk. * emseddin Smi'nin yaynlad Trke lgat.

Kmver

f. steine kavumu. Gaye ve maksadna vsl olmu. Mutlu, bahtiyar.

Kmvern Kmyab Kn Kana

(Kmver. C.) f. Mutlular, bahtiyarlar, arzularna kavumu olanlar. steine kavumu. Murdna ermi olan. f. Ahmak, ebleh. Chil. draksiz, dncesiz. Sngler.

1581

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kanaat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

A gzl olmayp hrs gstermemek. Ksmetinden fazlasna gz dikmemek. Hell ile yetinip haram istememek. Az eyi de olsa ksmetine raz olmak.(Semere-i sa'yine ve ksmetine rza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dnhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)

kanat Kanaatbah kanatbah Kanaatkr Kanaatkrane kanatkrne Kanadil kandil Kanafiz Kanah Kan'ar Kanas Kanat

ksmetine raz olma, kabullenme. f. Kanaat verici, inandrc. kanaat veren. f. Kanaat shibi. Kanaat edip az eyle iktif eden. f. Kanaat shibi bir kimseye yakr tarzda. kanaat edercesine. (Kandil. C.) Kandiller. kandiller. (Kunfuz. C.) Kirpiler. * Da fareleri. (C.: Kanevt-Kn-Kna) Yer altnda olan su yolu. * Kendir aac. Byk, kaba budakl aa. Av yeri. (C.: Kanavt) Yeraltna denmi olan knk. Kk kanal, su borusu. * Sopa, mzrak.

Kanata

ing. Bol azl su testisi. * Sv koymaya mahsus kap. * Bazan l gibi de kullanlr.

Kanatir Kanavat

(Kantara. C.) Tatan yaplan kemerli byk kprler. Kantarlar. (Kant. C.) Yeraltna denmi olan knkler. Su yollar. * Mzraklar, sopalar.

Kanaz'

(Kunzua. C.) Uzam sa. * Ba tra edilirken yer yer braklan sa.

1582

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kanber

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. Ali'nin (R.A.) sdk, vefakr ve sevgili klesinin ad. * Mc: Bir evin gediklisi. * Hereye burnunu sokan, her dn ve elencede bulunan bir adamdan kinye olarak kullanlr.

Kand Kandal Kandave Kandefir Kand kandil Kne kne Kanef Kaneme Kanevere Kanfa Kanfa Kanfese kangren Kangren

eker, eker kamnn donmu suyu. Byk bal. Yaramaz huylu. * Gdas olmayan taam. * Byk iri. Yal kimse, acuz. ekerimsi, ekerle ilgili, ekerden. idare lmbas. (Kevn. den) di, oldu...mnasnda, fiilin gemi zaman. oldu. Kulan kk ve kaln olmas. Kir. * Yadan gelen pis koku. Hayz grmez kadn. Kulaklar kk ve kaba olan kadn. (Mz: Aknef) Yal, ihtiyar. Tesbih bcei. hcrelerin lmesiyle oluan bir hastalk. Yun: Canl vcudun belirli bir ksmnda hcrelerin lmesiyle meydana gelen bir hastalk.

Kanh Kn- kerem Kn- merhamet Kans Kant

Suyu iip kandktan sonra ban kaldrmak. Kerem, ltuf ve ihsan menba. Merhamet kayna. Avc. midi tamamen snm. Ye'se dm, mitsiz, kederli, hznl.

1583

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kani'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A, uzun okunur) Kanaat eden. Kendinde olan hella raz olup, bakasnn hibir eyine gz dikmeyen. * Kanm. nanm. Tatmin olmu.

Kni kan Kanib Kanif Knif Kanisa Kanit

(Kinaye. den) Dokunakl ve ineli sz syleyen. Kinayeli konuan. kanaat eden, inanm. nsan topluluu. nsan cemaati. * ok yamur ve bulut. * Geceden bir para. Udul eden, dnen, yoldan kan. (C.: Kavns) Talk denilen ve kularda olan bir organ. (A, uzun okunur) (Kunut. dan) Kunut ve du eden. * taatl. * Skt eden.

Kanitn Kniz Kankal Kankane Kankaris Knken Kannad Kannas Kannis Kannur Kans Kansa Kantar

Kunut ve du edenler. Allah'a itaat ve ibadet edenler. Defneden, gmen. Byk kile. Yol gstermek. Brek. f. Madenci. Maden kazcs. eker yapan, ekerci. Avc, seyyad. Avc, av. Ba byk kii. Av. Av avlama. (Kularda) Kursak. Arlk ls leti. * Binikiyz dinar, onikibin okiyye, yz okiyye gibi hudutsuz bir vezindir. * Krk okka.

kantar

tart aleti.

1584

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kantara Kantara Kantariyye Kantin Kanu' Kanun kpr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tatan yaplan, kemerli byk kpr. Kantar creti. Tartma paras. Fr. Kla, fabrika, mekteb gibi yerlerde bakkal veya ac dkkn. Kanaat shibi. Kanaatkr, kanaatli. Hakkna raz olan. (C.: Kavnin) Herkesin uymas iin devletin teri kuvveti tarafndan konulan her trl meru nizam, kaide, emir, nehiy ve yasaklar. * Kaziye-i klliye. Kinatta Allah'n koyduu deimez nizam.

Knun

Ocak. Ate yanan yer. Zaman. * K mevsimi. * Sakil, ar adam. * K mevsiminin ilk iki ay. * Mangal. Soba.

kanun Kanunen kanunen Kanuni

uyulmas gereken kesin kural. Kanuna gre. Kanunca. Kanuna uyarak. Kanun yolu ile. kanunca. Kanuna dir. Kanuna ait. * Avrupavri kanuna vesile olan Osmanl Padiah Sultan Sleyman'n bir nm. (Bak: Sultan Sleyman Han)

kanun kanuniyet Kanuniyet Kanunname kanunnme kanunperest Kanuninas Kanun-u asker Knun-u deha Kanun-u esas

kanuna gre, uygun. kanunluk. Kanunluluk. Kanun haline gelmek. f. Kanun kitab. Anayasa. kanun yazs. kanun dkn. f. Kanun ve nizam koyan, kanunun inceliklerini bilen. Askerlik kanunu. Deh kayna. Deh oca, akl, zek kayna. Temel kanun. Temel ve esasa ait kanun. Bir bnyenin asln ve mahiyetini tekil eden kanun. (Bak: Tekilt- esasiye)

1585

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Knun-u evvel, knun-u sni Aralk, Ocak. Kanun-u kadim Kanva' Kanzaa Kapasite Kapak Eski det.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk burunlu kadn. bik. Fr. ine alma, ihtiva etme kabiliyeti. * Kabiliyet, bilgi. Tar: Eski zaman muharebelerinde muhasara edilen kalelerin duvarlarna trmanmak iin kullanlan byk engel.

Kapkulu

Osmanl devletinin daimi ordusunu tekil eden yaya ve atl askerlerin btnne verilen addr.

Kaplca Kapora Kapris Kaptan- derya Kaput

stne bina yaplm scak maden suyu, st rtl kaynarca, lca. (Kaparo) Pey olarak verilen para. Geici heves. Maymun itahllk. nsann zayf taraf. Evham. Vaktiyle bahriye nzr. Deniz kuvvetleri komutan. Fr. Askerlerin stlk elbisesi, yamurluu. * Otomobillerin motor ksmn rten kapak.

Kar' (kur') Kar

(C.: Ekr) Cem'etmek, toplamak. * Okumak, kraat. (C.: Kur-Kirn) Zift, kara boya. * Deve. Da keisi. * Ses kmasn diye ayan kenaryla yrmek. * Kk tepe. * Kara tal yer. * Kara byk ta.

Ka'r

Derinlik. Dip. Her eyin dibi. Nihyet. * Yemei dipten yemek. * almak. koparmak.

Kr kr Kar'

f. . G. Amel. Fiil. Temett'. * Kazan. para kazanc. Vurmak. akmak. Kap almak. * Savt. Avz. Ses. * Kabak. * Glsuyu kab. * Eti soyulmu kemik.

1586

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ekry-Karvt) Bahe ve bostan iindeki su ark. * Su ile karm st.

Kara' Karabasan

(Kar'. C.) Su kabaklar. * Glsuyu kaplar. t. Kbus. Skntl ve korkun rya. * Bir kimsenin iine dt pek skntl ruh durumu.

Karabe Kara'belane Karabet karbet Karabet-i kalb Karabet-i nesebiyye Karabet-i shriyye Karabin

Krba. Byk testi. Karn byk, yass bir bcek. Soyca yaknlk. Hsmlk. Akrabalk. yaknlk. Kalb yaknl, gnl yaknl. Ayn soydan gelmek suretiyle olan asli hsm ve akrabalk. Kz alp vermekle meydana gelen akrabalk, yaknlk, hsmlk. (Kurban. C.) Kurbanlar. Allah iin kesilen koyun, sr ve deve gibi hayvanlar.

Karaborsa Karafi

Piyasadan ekilen eyann, yksek fiatla satld gizli pazar. (ihbddin Ahmed El-Karafi) Maliki Mezhebi'nin byk limlerindendir. Mildi 1285 de vefat etmitir.

Kr-gh Kr-gh Karah Karaib Karain karakter Karakter

f. bilir, uyank. f. Uyanklk, i bilirlik. (C.: Akriha) Bina ve aa olmayan arazi. (Karib. C.) Yaknlar, hsmlar. Akraba. (Karine. C.) Karineler, ip ular. temel zellik. yun. Huy. Mizac. Seciye. Bir eyi benzerlerinden ayrdetmee yarayan temel hususiyet.

Karamil

rlp ucu sarktlan sa ba.

1587

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Karan Karanful (karanfl) Mekke arz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yapra, iei ve kokusu gzel ve uzun olan budakl bir nebat. Karanfil.

Karanits Karantina

Kiiyi sersem eden dima dolgunluu. tl. Bulac bir hastaln yaygn olduu bir lkeden gelen kiileri, gemileri veya mallar geici olarak tecrit etme eklinde alnan tedbir. * Hastahanede yatmas gereken hastalarn kayt ve kabul ilerinin yapld yer. * Bir bulac hastaln yaylmasn nlemek zere hasta olup olmad bilinmeyen insan ve hayvanlarla temasn menedilmesi.

Karar

Deimez hle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne ok olan tam l. lllk. * Gitmeyip kalmak. * Oturakl yer. Skin olacak yer. * Anlalan ve sabit hle gelen son karar sz. * Mahkemece verilen son sz ve neticeye balama. * Dolanmak. * Ayaklar ksa ve irkin yzl bir cins koyun.

karar karardde Karardde Kararet Karargh

hkm, are, dzenlilik, lllk, tahmin. dzelmi. f. Durgun hle gelmi. * stikrar bulmu. Kararlam. Karar verilmi. Ksa ayakl ve irkin yzl bir cins koyun. * Dz yuvarlak yer. f. Karar verilen yer. Karar yeri. * Asker birlikte kurmay heyetinin topland yer. Merkez.

karargh Karargir Karar- kat' Karar- seri Kararit

karar yeri, askeriyede kurmaylarn yeri. f. Karara balanm. Karar verilmi. Dvy neticelendiren kesin karar. Acele karar, seri karar. (Krat. C.) Kuyumcu tartlar. Kratlar.

1588

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kararname

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bakanlar Kurulu'ndan kan resm emirler. * Verilen karr bildiren yaz.

kararnme Kararyab Karaime karaina Kr-aina Karatis Karavana

kararlarn yazs. f. Karar bulan. * Bir yerde oturup dinlenen. Maymunlarn gece kp yatt bir aa. i bilir. bilir. ten anlar. (Krts. C.) Ktlar, sahifeler. Kt tabakalar. Bakrdan yayvan yemek kab. * Kla, okul, hastahane gibi messeselerde tevzi edilecek yemei iine koyduklar kap. * nce ve yass elmas. * Atta hedefe vuramama.

karavana Karavol Krazma Kr-zmay Kr-azmude Krban Krban-saray

byk yemek kab. f. Karakol. f. Grgl, tecrbeli. f. Grgllk, i bilirlik, tecrbeli olu. f. Grgl, tecrbeli, grm geirmi. f. Kervan. f. Kervansaray. ehirlerde veya yol zerlerinde kervanlarn ve yolcularn gecelemelerine mahsus byk han.

karbon Karbon

bir element, kmr. Lt. Basit olup kmrlemi hlde bulunan bir temel unsur. Kmr. Billurlam halde kmrlemi cisim.

Karbonik Karbus Krd Krdan

Fr. Bir karbonla, iki oksijenin birlemesi ile meydana gelen gaz. (C.: Karbis) Eerin n ve arka ka. * Sa. f. Bak. f. ten anlar, i bilir.

1589

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kr-dan Krdar Kr-daran Karded kardeane Krdide Kardinal Kare Kre Karef Kareh Karem Karen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Uyanklk, i bilirlik. f. i elinde tutan. (Krdar. C.) i elinde tutanlar, i tutanlar. Kaba mekan. Dz arz. kardece. (C.: Kr-didegn) f. Uyank, tecrbeli, i bilir, grgl. Fr. Katolik mezhebinde en byk pye. (C.: Kr-Kur) Dii ay. * Mee. * Yksek yer. * Kabile ismi. Arka yk. Hastalara yakn olmak. Kiinin gvdesi kirli olmak. Vcut kirlilii. Et arzu etmek. * Deniz iinde biten nar aacna benzer bir aa. "(C.: Akrn) Ok mahfazas. * Kl. * Ok. * ki deveyi biribirine attklar ip. Baka deveye atlm deve. * atk kal olmak. * ""Yaknlk"" mnsna mastar. * Necid ahlisinin mikt olan mevzi."

Karenba Karf

Ayaklar uzun bir bcek. Thmet etmek, ayplamak. * Ayp isnad etmek. * Dibgat olunmu deriden yaplan daarck gibi bir kap.

Krferma Krgh Krger Krgil Krgir krgir Kargzar

f. Amir, i buyuran. f. Fabrika, i yeri. Atlye. f. yapan, ileyen. * Etki yapan, tesir eden, nfuzlu. f. Kerpiten yaplm bina. f. Ta veya harla yaplm olan. * tutan, i yapan. ta yap. f. Becerikli. yapabilen. Elinden i gelen.

1590

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Karh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaralama. * Hasta olmak. * Bedende kan yara. * Su olmayan yerde kuyu kazmak. * Yanl ve yalanla hakk deitirmek ve battal etmek.

Karha Karha-i kile Krhane Karheb Kr- akl Kr- kadim Ka'r- n-yb Kr- rev krakl Kark karnda Kars Karsa Kari Kari'

(C.: Kuruh) Yara, ceriha. lser. Tb: Etrfn yiyip, genileyerek byyen yara. f. yeri, i yaplan yer. * St satlan yer. St fabrikas. Yal, ihtiyar. * Yal kz. * ok kll kei. * Ulu ve erefli kii. Akln kabul edecei i. Akllca i. Eski zaman ii. Dibi bulunmayacak derecede derin olan. e yarar, kullanlabilir. akla uygun. Dz yer. karde. Eki yourt. (C. Kavris) ncitici sz. (A, uzun okunur) Kyde skin olan, kyl. (Kari'e) (A, uzun okunur) Okuyucu. Okuyan. * bid ve zhid olan. * Kur'an tecvide gre okuyan.

kar Karia suresi Karia

okuyucu. Kur'an- Kerim' in 101. Suresidir ve Mekkdir. (A, uzun okunur) Anszn gelen bel. Kymet. * Bel ve musibetten hfz- lhiye dir okunan dua ve yetler. * Peygamberimiz'in (A.S.M.) dman zerine sald asker grubu. * Pek iddetli rzgr.

Kariat Karib (kareb) Karib

(Karie. C.) Okuyan kadnlar. Kraat eden kadnlar. (C.: Kavarib-Ekrub) Gemi sandal. ok yakn. Yerce ve meknca uzak olmayan. * Yakn hsm.

1591

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk karb Kriban Kariben yakn. f. Kervan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir zaman sonra, yakn vakitte. ok zaman gemeden. * Sllece ve soyca yakn olan.

karben Karib-l ahd Karie Karih karha Kariha

yaknda. Yakn zamanda. (C.: Karit) Okuyan kadn. Krat eden kadn. Yaral, cerihal. * banl. dnme melekesi. Fikir kabiliyeti. Zihin kudreti. Dnme istidad. * Akldan hsl olan fikirler. Her eyin evveli. * Kuyudan karlan ilk su.

Kariha-zd Karikatr

f. Karihadan doan, karihadan meydana gelen. Bir insann veya bir eyin gln bir tarzda yaplan resmi. * Kaba, di ve mizahi resim.

Karin karn karne Karine

Klc ve oku olan. * Hacla umreyi birlikte yapan. yan yana, yakn. belirti. Bilinmeyen bir eyin anlalmasna yarayan ip ucu. Anlalmas zor olan hususun hak ve hakikatna dir cz'i delil olan ey. aret.

Karine-i mnia Karine-i mecaz

(Bak: Karine-i mecaz) Mecaza ait iaret. Kelimenin mecaz olmasn gerektiren, hakiki mnasnda alnmasna mni olan kayt. Buna Karine-i mnia da denir.

Karine-i taayyn Karin-i evvel Karir Karir-l ayn

Belli edici ve tyine yardm eden iz, iret, delil. Ba mbeynci. Mesrur, sevinmi, memnun. Beret ve mjde sebebi ile parlayan gz. Memnun, mesrur, gz aydn.

1592

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Karis Kariye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Donmu, cmid. * Pht. Sirke ile pimi balk. (C: Kavri) Uzun burunlu, ksa ayakl, arkas yeil bir ku. * Sng demirinin keskin yeri. * Klcn ve ona benzer eylerin keskin yeri.

Kariyer

Fr. Bir insann kendisini hasretmi olduu meslek. * Bir meslekte alnan merhalelerin btn.

Kark Karkaf Karkal Karkar Karkara

Tavuk gdaklamas. arap, hamr. (C: Karkl) Kadn gmlei. * Yeleksiz elbise. (C: Karkr) Dz ak yer. Karn gurultusu. * Kumru kuunun tmesi. * Kahkaha ile glmek. * Su ierken bardan guruldayp tmesi.

Karkisyun (karkisya) Kebbe dedikleri dev. Karlayl Karm Karmele Karmee Karn nl bir tarihi. (C.: Kurum) Deerli insan. Kymetli insan. Yapraksz kk aa. Cem'etmek, toplamak. "Zaman, devre. * Bir insann ortalama mr olan altm sene. * Yz yllk zaman. Asr. * Boynuz. Hayvanda ban boynuz yerleri, boynuz yerinden sarkan sa.(Karn, iki mnaya gelir. Birisi, zamandan bir mddete mukterin olan mmet, bir zaman ahalisi olan hey'et-i itimaiye ki, ""hayrul kuruni karni"" hadis-i erifi bu mnayadr. Bunda sivrilmek veya mukarenet etmek manas vardr. Bu mukarenet veya efradn yekdierine mukareneti veya bir peygamber, bir lim, bir reis gibi byk bir ahsiyete mukareneti mlhaza olunur.Dieri de mddet-i zamann kendisine denir ki, asr gibi ekseriyetle yz sene takdir edilmitir.) (E.T.)"

1593

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk karn Karnabit Krname devre, asr. Karnbahar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Usta kacak kiilerin ustalklarn gstermek iin yaptklar i rnei.

Krnedate Karnesa Karneyn Karn- evvel Karn- zaby Kr-nma

f. bilmez, acemi, iten anlamaz. Doan kuunun, avnn ardna dmesi. ki boynuz. Hicretin birinci asr. Geyiin bandaki atal boynuz. f. Menfaat gsteren. * Usta kacak olan raklarn, ustalklarn gstermek iin yaptklar rneklik i.

Krperdaz Krperverd Karr Karra' Karra Karraun Karre Kars Karsa (karis) Karsa' Karsaa Krsaz Karsel Kar Karame

f. dzenliyen. * Konsolos, ehbender. f. Becerikli, i yapan, elinden bir i gelen. Durma. * Karar verme. * Su dkmek. * Kulana sylemek. * Mahfe. (C.: Karrun) Gzel okuyan. Bir kimsenin kulana sylemek. * Souk su dkmek. (Karr. C.) Gzel okuyanlar. Soukluk, souk. Kk ibrik. Bir hurma cinsi. Deve kuunun erkei. Buruup bzlmek. * Yazy sk yazmak. f. Becerikli, elinden i gelen. Ksa boylu adam. (Me: Karsele) Kesbetmek, kazanmak. * Toplamak, cem'etmek. Atmaca kuu.

1594

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krinas Kart Karta'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ten anlar, i bilir. Tazelii gemi, katlam. * Genlii gemi, gekin, yaa byk. Gznn birisine srme ekip dierini unutan ve gmleini ters giyen budala kadn.

Kartaban Kartabus Kartak Kartale Kar'-ul as

Kars ile nmahrem kimseyi grd hlde aldr etmeyen. Zahmet, meakkat. (C: Kartit) Kadife. * Terlik. * Etekli kaftan. Eek yknn dengi. Doktorun, hastann bedenine vurup muyene etmesi. * Mc: Hatay hatrlatmak iin iaret vermek ve ikaz etmek.

karuls Karun

doktorun bedene vurarak muayene etmesi. (A, uzun okunur) Peygamber Mus (A.S.) devrinde yaam, mal ile marur olarak haddini am ve Cenab- Hakkn zekt emrini dinlemediinden Musa'nn (A.S.) dusndan sonra mal ile birlikte yere batm olan dnya zengini. Cenab- Hakkn ltuf ve ihsann kendine mlederek nankrlk ve enaniyetinden dolay bu fena sfat ile mehur olmutur.

Karn Karur Karure Kar'u Karv

azaba uram nl bir zengin. Du yaplacak souk su. (C.: Kavrir) Gz bebei. Gzn siyah ksm. * ie. ki hrgl deve. * Arslan enii. Aa kadeh. * Kpek yala. * Hurma aacnn kk. * Uzun havuz. * Hayann derisi inip bymek. * Kast. * Etraflca aratrmak, tetebbu. * Bir kimsenin mesleine girmek, onun yoluna sluk etmek.

Karva Karvah

Uzun hrgl deve. Uzun aa. * Uzun deve.

1595

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krvan Karya karye Karye Karyeteyn Karyet-l ensr Karyet-n nahl Karz karz Kr-zr Kr-zrgh Karzen karzen Karz- hasen karzhasen Kas' f. (Bak: Kervan)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski alarda Bursa ve Balkesir blgesinin ad. belde. Ky. Nhiyeden kk olan, insanlarla meskun yer. Mekke ile Taif ehirleri. Medine-i Mnevvere ehri. Kovan. Ar yuvas. Bor, dn. Kesmek, kat'etmek. * iir sylemek. dn. (Kr zr) f. Kavga, cenk, sava, harp, muharebe. f. Sava meydan. Harp alan. Muharebe sahas. Bor, dn olarak. dn olarak. Sadece Allah rzs iin verilen dn. Faizsiz verilen bor. Allah iin verilen bor. Bir eye el ayas ile vurmak. * Gidermek. * Tahkir etmek, kmsemek.

Ka's Kas'a Ka'sa

irkin kokulu toprak. (C.: Ks') anak, kse. * Yemek kab. Devaml olarak yerinde sabit olan kadn. * Arkas ierisine girdiinden arkasn yere koyamayan kadn.

Kasa Kasab

Kabalk. * iddet. * Katlk. Saz, kam. * Parmak kemikleri. * Nefes borusu, bron. * nce keten bezi.

1596

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kasaba

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Kasabt) Akcierdeki nefes borularndan herbiri. Bron. * Kk ehir. ars olan byk ky. * Ahalisi be-on bin raddelerinde olan mmure.

Kasabat Kasabe Kasab- msr Kasab-l enf Kasab-l fris Kasab-l habib Kasah Kasaid kasid Kasal Kas'a-lis Kasam Kasame

(Kasaba. C.) Bronlar. * Kasabalar. Kt hurma. Msrda dokunmu keten bezi. Burun kemii. Kalem kam. eker kam. Srtlan. (Kaside. C.) Kasideler. kasideler, vg iin yazlan iirler. Buday iinde olan siyah taneler. Dalkavuk. anak yalayc. iddetli scaklk. * Gzellik. (Kasem. den) Katili bilinmeyen kimsenin bulunduu, phelenildii mntka halkndan elli kiiye yemin ettirme.

Kasa'nine Kasar

Kat olmak. * Byk olmak. enme, tembellik etme. * G ve kuvvetin son snr. * Boaz tutup nefes aldrmayan bir zahmet.

Kasara

(C: Kasr-Kasart) Boyun kk. * Youn aa. * Gemilerin ba ve arka taraflarnda gverteden daha yksek yaplan gverte.

Kasaret Kasas suresi Kasas kasas

Ksalk. Ksa olma. Kur'an- Kerim'in 28. Suresidir. Mekkdir. (Ksas da denir.) Arslan. kssalar, hikyeler.

1597

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ksat Kasat Kasatura

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ke's. C.) Kadehler, ke'sler. Davarn arka ayaklarnn dik ve doru olmas. Askerlerin, bellerine balayp tadklar ve sng gibi kullandklar dz ve ksa kl.

Kasavet kasvet Kasavise Kasb Kasba Kasd

Kalb katl, gaflet. * Kayg, tasa, znt, keder. (Bak: Kasvet) katlk. (Kssis. C.) Papazlar, ruhbnlar, keiler. Kat'etmek, kesmek. Kam. Kamlk. Bir ii bile bile yapmak. * steyerek. Niyet ederek. * Niyet. Tasavvur. * stikamet. Yolu doru olmak.

kasd Kasden kasden Kasd kasd Kse

niyet, istek. Bile bile, isteyerek. niyet ederek. stiyerek, kastederek, niyetle ve bile bile yaplan. kastl olarak, kastla ilgili. f. Tas veya anak. Kse gibi olan ukurluk. * Ba kaplayan ve ban stndeki kemik.

kse Ka'seb Kse-bend Kased Kse-ger Kseha Kse-i em Kse-i fafur

tas, anak. Byk karnl, kaln. f. atlam, krlm. * Kse gibi eyleri tamir eden kimse. ahyar dedikleri nesne. f. Kseci, kse yapan. (Kse. C.) Kseler. Gz ukuru. f. in porseleni. in porseleninden yaplan kse.

1598

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kse-i ser Ka'sele Kse-lis Kafatas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yrrken bir ayan yere sryp tozutmak. (Kselis) f. anak yalayc. ok yiyen, obur. Hrsl. * Dalkavukluk. Alak huylu kimse. * Dilenci.

ksels Kse-lisan kasem Kasem Kasemt kasemt Kasemt- kur'aniye Ka'sere (ka'ser) Kases Kasf Kasfe

anak yalayc. (Kselis. C.) Dalkavuklar, anak yalayclar. yemin. Yemin. Ahdetme. Ahdler, yeminler. yeminler. Kur'andaki ahitler, yeminler. Youn, salam, kaln, kat. Hidayet edici delil. Krmak. * Oyun, elence. * Devenin di gcrdatmas. (C.: Kasf-Kaseft) Deve sesi. * Merdiven aya. * Bir para kum yn.

Kash Kashab Kas'a

Kuruluk, katlk. Kaln, youn, byk. Yaban fresinin ini. Yuvas ve bu yuvadaki iki deliinden ikr olandr. Dieri gizlidir. (Bak: Nfka)

Kasb Kasd kasd Kasf Kask Kasm

Ddk alan. Kasd eden, niyet eden, isteyen. kasteden, niyetli. Deve avaz. * Aacn ince ve kuru olmas. * Krlmas kolay olan ey. t. Karnn alt taraf. (A, uzun okunur) Taksim eden, ayran, blen.

1599

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kasr kasr Kasrane Kasrat-t tarf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A, uzun okunur) Zorla ileten, yaptran. ksa. cizane, beceriksizcesine. Kocasndan bakasna asl bakmayan. (Cennet kadnlarnn bir vasf) Huriler.

Kasrga

evrintili rzgr. Tozu ve topra birbirine katarak, aalar skerek bir an esip kesilen rzgr.

Kasr-ul akl Kasr-l basar Kasr-l fehm Kasr-l yed Kastn

Dncesi noksan, ksa akll. Gr ksa. * Ksa grl, dar dnceli. Anlay noksan, ksa anlayl. Anlaysz. Eli ksa. ciz, iten anlamaz, beceriksiz. (A, uzun okunur) Zulmeden ve haktan sapanlar. * Hakl olanlar. * Ksmlara blenler.

Kas kas Kasi' Kasib

(Kasiye) Duygusuz. Kat, hissiz, ta gibi kat. kat. Yaramaz huylu, yal ve boyu ksa olan kimse. (C.: Kasyib) Kadnlarn yzleri stne braktklar kvrck sa. Kkl.

Ksib ksib Kasid Ksid kasid Kaside

Kazan sahibi. Kazanmak iin alan. Kesbeden. Marifet iin alan. kazanmaya alan. Kaside. Kesat olan, eksik olan, verimsiz olan. kesat olan, srm olmayan. (C.: Kasid) Onbe beyitten az olmamak zere, her beyit kafiyeli olarak, byk kimseleri veya herhangi bir eyi medh sen eden,

1600

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ven manzume ekli. Byk zatlar ve daha ok Cenb- Hakk' veya Peygamberi (A.S.M.) medheden manzume. kasde Kaside-g kasdehn Kaside-i brde vg iiri. f. Kaside yazan, kaside syliyen. kaside okuyan. Hazret-i Peygamber (A.S.M.) nnde mehur Arab iri Ka'b bin Zheyr'in okuduu kasidenin ad olup, bu kasideyi Peygamber Aleyhissalt vesselm beenmi, mkfat ve iltifat eseri olarak da kendi hrkasn ona giydirdiinden bu isimle mehur olmutur. Kaside-i ercuze "(rcuze) Hz. mam- Ali (R.A.) tarafndan bahr- recez vezni zere yazlan ve istikbalden haber veren mehur kasidenin ad.(Mecmuat-l Ahzab'n 582. sahifesinden 597. sahifesine kadar o Ercuzedir. O Ercuzenin mevzuu ve iindeki maksad- asl; smi A'zam tazammun eden alt ismin ehemmiyetini beyan etmek, hem o mnsebetle istikbaldeki bir ksm umur-u gaybiyeye ve te'sis-i slmiyette bir ksm mchedtn iret etmektir. Evet, Hz. mm std olan Habibullah'dan (A.S.M.) ald dersin bir ksmn iar bir surette zikrediyor... L.)" Kaside-perdaz Kaside-ser Kasf Kasl f. Kaside yazan, kaside dzenliyen. f. Kaside syliyen, kaside yazan. Kuru ince aa. * Gk grlts. * Deniz sesi, dalga sesi. Hayvanlara vermek iin vaktinden evvel biilen yeil ot. * Kesilmi nesne. Kasm Kasme Kasr Gzel kimse. * Taksim eden, blen. (C.: Kasim) Dikenden baka ot bitmeyen kumlu yer. (Kasr. dan) Ksa, boynuz, ufak boylu.

1601

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ksir kasir Kasire Kasr-l akl Kasr-l b' Kasr-l basar Ksir-l esnam Kasr-l himme Kasr-l kame kasirnnazar Kasis Kasisa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok olan, kesir, bol olan. ksa. Evinde hapsedilip dar kartlmayan kadn. Akl ksa, akl ermez. Ksa boylu, beceriksiz, zavall. Dar grl, basireti ksa. * Miyop. Putlar kran. (Hz. brahim'in A.S. lkabdr) Himmeti az veya ksa olan. Ksa boylu. Boyu ksa olan. nazar ksa. Fr. Bir yolu, bir tarafndan dier tarafna kadar kesen su ark. (C.: Kasis) Devecilerin, azklarn ve elbiselerini yklettikleri deve. * Bir ot.

Kasiyy (ksiyy) Kasiyy kasyye Kaskas

Souk gece. * Kas ad verilen mahlde yaplan ibriimli bir elbise. Uzak, baid. Irak. katlk. Alk. * Sr'at yapan, hzla giden. * Yol gsterici. * Devenin yedii bir ot.

Kaskase Kasl Kasm Kasma Kasme Kasmel

"Yol gstermek. * Kpei ""kuu kuu"" diye armak." Kesmek. Blmek. * Ayrmak. * Bahsetmek. * Kesmek. Ufak boynuzlu dii koyun. Yz, ehre, vech. Arslan, esed.

1602

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kasr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksa olmak. Ksa kesmek. * Birisini bir hususa, bir ie tahsis etmek. * Bir ite tembellik etmek. * Akamlamak. * Hapseylemek. * Yekpre ta. * Beyazlatmak. * Gevetmek. * Noksanlatrmak.

kasr Kasr- cennet Kasr- meyyed Kasr- salt

ksalk, saray. Cennet kk. Tahkim edilmi, salam yaplm byk bina. Byk apartman. Seferde olan bir kimsenin, drt rektl farz namazlar ikier rekt klmas. Namaz ksaltmak.

Kasr- yed Kasr Kasriyyet Kasr-l kelm Kass Kassa Kassab Kassabiyye Kassam

El ekmek, fergat etme, vazgeme. Zorla, cebren. Zorlama hli. Sz az etmek. Ksa konumak. Talep etmek, istemek. * Nemime, sz gtrmek, lf tamak. Kire. Ddk. * Kesici. * Paralayc. Hayvan kesme creti, kasaplk creti. Huk: Vrisler arasnda miras maln taksim eden ve kklerin hakkn koruyan eriat memuru. * Taksim eden.

Kassar Kass Kast Kasta' Kastal Kastalan

Leke karan. * rpc, ykayc. Gsle alkal. Sadr. f. Noksan, eksik, kusur. Ayaklarnn siniri bzlp kurumu olan deve. eker tozu. (Hi: 851-923) (mam- Ahmed bn-i Muhammed) Byk afi limlerindendir. ok eser yazmtr. En mehur eseri Mevahib-l Ledniyye'dir. Msr'da vefat etmitir.

1603

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kastar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Kastra) Hzk, basiretli, mahretli kimse. * Parann sahtesini seip karan kimse.

Kstar Kste

f. Yalanc, hilekr. f. Eksik, noksan, eksilmi, azalm.KASUB : Mestler.KASUS : Yalnz otlayan deve.KASV : Deve kulann kenar.

Kasva Kasvere Kasvet kasvet Kasvet-bah Kasvet-efza Kasvet-engiz Kasvet-nk Ka'

Kulann drtte biri kesik olan koyun veya deve. Yaa byk olmak. * ecaatli, kuvvetli. * Aslan. * Bir nebat ismi. Katlk. * Sknt. sknts. * Kalb katl. (Bak: Kasavet) sknt, katlk. f. Kasvet ve sknt veren. f. Kasvet ve i sknts veren. f. Kasvet ve i sknts veren. f. skan, sknt veren. (C.: Kuu) Aacn ban ekip emek. * Cem etmek, toplamak. * Kadnlarn bindii merkep.

Ka'

(K') akn ve ahmak adam. Zayf adam. * Amak. * Gidermek. Datmak. * Kuru deri. Deriden olan adr. * Hamam pislii. * Deriden yaplm dek. * Balgam.

K Kaa

f. ok istek, arzu, zleme. Hayvanlar kayp tozlarn drmee mahsus let. * htiyar kimselerin, srtlarn kamak iin kullandklar, aatan uzun sapl ve bir ucundaki levhas dili bir let.

Kne

f. Byk, ssl ve gsterili ev. Saray. Klk, rahat ve mkemmel ev, oda.

kne Kne-i mrgn

gsterili ev. Ku yuvas.

1604

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ka'arire Kab Kabe Kae Kaem Kaer Ka Kai' Kaib kif Kif rpermek, titremek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kartrmak. * Zehir iirmek. * Yaramazlkla hatrlamak. * ncitmek. Hasis kii. * Maymunun diisi. Mhr, imza. * Bir nevi kuma. Yetimeden yenen beyaz hurma koruu. ok fazla krmzlk. Ziyde kzllk. f. ran'n K ehrinde yaplan bir eit ini. Karar ve sebt olmayan kii. * Dalm, mteferrik. (C.: Kub) Yeni veya eski. kefeden. Kefedici. Kefeden. Gizli bir eyi meydana karp, izah eden. Aklayan. * Msr'da nhiye veya kaza idarecilerine verilen ad.

Kiger Kih Kaire

f. inici, ini yapan san'atkr. Dmanln gizleyip izhar etmeyen. * Dalp uzaklaan kimse. Derisi yarlm olan ba yar. * Yerin yzn kazp gtrm olan yamur.

Kakaa

Bir eyin kabuunu soymak. * Hasta iyi olmak. * Hals etmek, kurtarmak. * Uyandrmak.

Kaki Kam Kame Kar Ka Kat Kaur Kav

"f. ""Keke, ne olurdu"" gibi, zleme veya pimanlk ifade eder." Yemek. * Alk. * Cem'etmek, toplamak. Ku zm. Bir eyin kabuunu soyma. Yarann iyilemesi. * Hasta iyi olmak. * Evmek. Deri yzmek. * Amak. * Koparmak. (C.: Kaurt) Yar atlarnn en sonra geleni. Kabuu soyulmu olan.

1605

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kavan Kat' Zayf erkek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kesme, ayrma. * Geme. Yol almak. Yzerek gemek. * Delil ve brhan ile ilzam etmek. * Edb: Szn te'sirini arttrmak ve dinleyenin anlayna brakmak iin sz bitmeden kesivermek.""mtihan geliyor. aln, yoksa...""Grmyor gittii yanl yolu zannm ounuz Size rehberlik eden haydudu artk kounuz.Bunu benden duyunuz, ben ki, evet Arnavud'um!..Baka bir ey diyemem... te perian yurdum!...Mehmed Akif"

kat Ka't Kat'a kat Katade Kataif Katalog

kesme, geme. Ksa boylu kimse. Asl, hibir zaman. asla. (C.: Kutad) Dikenli ot. Mugaylan dikeni. "(Katife. C.) Saakl, tyl havlular; ehramlar. * Kadayf tatls." Fr. Kitaplk halinde, yahut neriyata tabi bulunan bir eye ait etrafl geni liste, eya listesi.

Katam Kat'an Katan Katane Katar

Cim arzulamak. * Et arzulamak. Hibir zaman, asl, katiyyen. Kularn kuyruu dibi. * Da ismi. Az yemeklik. Arabistan yarmadasnda mstakil bir devlettir. stikllini 1/1/1971 de iln etmitir. Hkmet merkezi Doha ehridir. yan denizle evrilidir. Halk mslmandr. Resmi lisan Arapadr.

Katarat katart Katarat- brn

(Katre. C.) Katreler, su damlalar. damlalar. Yamur damlalar. Yamur katreleri.

1606

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Katarat- semine Katarat- ad Katarat- uyun Katare Katat Katb Kymetli damlalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sevin damlalar. Sevinten dolay akan gzyalar. Gz yalar. Kuyudan veya baka bir yerden damlayan su. Ksa, kvrck sa. (Katub) Daim atk ehreli, eki yz. * Bir kimseyi darltmak, gcendirmek. * Birikmek, biriktirmek, doldurmak. * Dolu uval tamak, gtrmek iin hazrlamak. * Arslan.

Katea Kateb Kated Katedral Kategori

(C.: Kut) Gve. *Aa kurdu. (C.: Aktb) Deve palan. (C.: Aktd-Kutud) Semer aac. Piskoposluk kilisesi. Bir ehrin byk kilisesi. Aralarnda herhangi bir bakmdan alka veya benzerlik bulunan eylerin hepsi. * Zmre, grup.

Katel Katele Kater Katere

Nefs. Cismin bakiyyesi. (Katil. C.) Katiller. nsan ldrm kimseler. (Katre. C.) Katreler, damlalar. Bir ey zerine km toz. * s gibi bir karanlk. * Toz. * Kebap yapmak. * Pimi eyin kokmas.

Katf

Atn veya dier davarn admn ge atmas. * Trmalamak. * zm kesmek. * Aatan meyve devirme. * Devirme mevsimi.

Kat'- alka Kat'- da'v Kat'- hayt Kat'- merhil Kat'- meratib

Alkay kesme. Dvy halletme. Hayatn kesilmesi. lm, mevt. Merhaleleri, durak yerlerini geme. Yol alma, ilerleme. Mertebeleri ap geme.

1607

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kat'- mnsebet Kat'- nazar Kat'- tarik Kat'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mnasebeti ve ahbapl kesme. Bakmamak. tibar etmemek. * Alkay kesmek. Yol kesicilik. (Kat'. dan) Kesen, Kat' eden. Durduran, mni olan. * Keskin ve iyi bileylenmi kl.

Kat'a kata Katbe Katbeten Katn Kat-ut tarik katttark Kat' delalet Kati' kat Kat' Katia

Kesen, kesici. kesin olan. (A, uzun okunur) Hepsi, tamam. Cmleten. * Btn hllerde. Tamamyla, btnyle, cmleten, hepsi. * Hibir zaman, asl. (C.: Kuttn) Oturan, yerli. Ev halk. Yol kesen, ekiya. yol kesen. phesiz, kat'i delil. (C.: Ekti-Akt-Kutn) Kam. * Deve ve koyun srleri. kesin. Mutlak. phesiz. Tereddtsz. (C.: Kati') Kesme, kat etme. * Krlma. * Alkay kesme. Ahbapl kesme. * Vergi. * Arazi.

Ktib ktib Ktibane ktibne ktibe Ktib-i adl Ktib-i ezel

Yazan, yazc, kitbet eden. Usta yazc. yazc. Kitbet kaidesine gre, ktipcesine. yazc gibi. yazc kadn. Noter. Her eyin hayatnn mukadderatn ezelden bilip yazan Cenab- Hak (C.C.)

1608

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ktib-i husus Ktib-i srr Ktib-i vahy ktibn Katife katil Katil Katile Katil-i ma'fuv Katil-i mteammid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk bir kimsenin kulland zel ktip, hususi ktib. Gizli eyler yazdrlan ktip, sr ktibi. Kur'an- Kerim yetlerini yazan. Vahy ktibi. insann amelini yazan melekler. (C.: Katif) Kadife. ldren. ldrlm, vurulmu. Maktul. Su silmede kullanlan bez paras. Can ve rzn korumak iin, tecavze kalkan ldren kimse. Her ne sebeple olursa olsun, birini ldrmeyi evvelce zihninde tasavvur ederek ldren kimse.

Ktim Katim Ktim-i esrar Katin Katir katye katyet Kat'iyyen katyyen Kat'iyyet Kat'iyy-d delale

(Ketm. den) Ketmeden, saklyan, tutan. Sr saklayan. Toz okluundan karanlk olan. Sr saklyan. Kene. * Az yiyen kimse. * Testi. htiyarlk, sa aarmak. * Perin yaplan ivi ular. kesin. kesinlik. Kat'i ve kesin olarak. * Asl, hibir zaman. kesinlikle. Kesinlik, kat'ilik. Bir ibrenin ifde ettii mnaya veya hkme delletinin kat'i ve eksiz olmas. Delilin kat'i, phesiz oluu.

Kat'iyy-l metin Katl katl

Metnin, ibrenin kat'i ve phesiz oluu. (Ayet gibi) (C.: Mektl) Kesmek. ldrme.

1609

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Katl Katlgh Katl-i m

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Katl. C.) ldrlm kimseler. f. ldrme yeri. Cinayet mahalli. Bir yerde oklarnn ldrlmesi. Herkesi kltan geirme. Toptan imha.

Katl-i amd Katl-i nefs Katl-i nfus katlim Katm katmer Katmer

Huk: Kasden ve bile bile ldrme. ntihar. Kendi kendini ldrme. Adam ldrme. herkesi ldrme. Kesmek. Isrmak. * Tatmak, zevk. * Devenin kkremesi. kat kat olu. t. Bir eyin kat kat olmas. * ok yaprakl oluu. (Gln, iein, brein, elbisenin kat kat olduu gibi.)

Katne Katolik Katr Katran

Krkbayr. * Bo. Hristiyanlkta bir mezhep. Darlk. (Katran) Siyah, sert kokulu, sretle yanan, hararetli, keskin ve suda erimeyen bir madde.

katran katre Katre Katrecu Katred (katrid) Katrefean Katre-i brn Katre-i gevher

siyah bir madde. damla. Damla. Su damlas. * Bir damla olan ey. f. Bir damla aryan. Koyunu ve kuzusu ok olan kii. f. Damla saan. Yamur damlas. Cevher damlas. nci tanesi. * Pek kymetli ey.

1610

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Katt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuru yonca. * Kouculuk etmek, yalan sylemek, dedikodu yapmak. * Zeytin yan feslien ile kokutmak.

Katta' Kattal Kattan Kattat Katub Katube katuf Katuf Katv Kaud Kaur

ok kat'eden, adah ok kesen. (Katl. den) ok ldren, ok katleden. Pamuk satan. Hokkalar yapan, krk. (Bak: Katb) Arkasnda semeri olan deve. tembel hayvan. Tenbel. * Yava yryl davar, yava olan hayvan. Hizmet. Yava giden at. ok derin. * llerde, rzgrlarn esmeleri sebebiyle ylan kum tepeleri. Kumullar.

Kaus Kav'

Yal, koca, ihtiyar. (C.: Akv) Erkek diiye amak. * stne hurma ve buday dktkleri dz yer.

Ka'va' Kava'

ncikleri ince olan kadn. Kimse olmalan ssz yer. * ki tarafna yamur yap ona yamayan yer.

Kavabil Kavad Kavadih

(Kabile. C.) Ebeler. * (Kabiliyet. C.) Kabiliyetler veya kabiliyetliler. Katili maktul yerine ksas etmek. (Kadiha. C.) ekitirenler, zemmediciler, ktleyiciler. * ekitirilecek ve zemmedilecek eyler.

Kavadim Kavaf

(Kadime. C.) Kuyruklar. * Kularn kanatlarnn n tyleri. Kundura ve terlik gibi ayakkablar hazr olarak satan.

1611

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kavaf Kavafil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kafiye. C.) Kafiyeler. (Kafile. C.) Kafileler. Birlikte yolculuk eden topluluklar. * Sra sra ve takm takm gnderilen eyler.

Kavaid

(Kaide. C.) Kaideler. Hareket porgaramlar. Dil reten bir kitaptaki kaideler. Arab lisanndaki kaidelerin dercedildii gramer kitab.

kavid Kavaid-i esasiye Kavaim Kavakiz Kavalib Kavam Kavanin

kurallar. Esas tekil eden temel kaideler. (Kaime. C.) Kaimeler. (Kakuze. C.) Bo marapalar. (Kalb. C.) Kalplar. Adlet. * Gzel ve uzun boy. (Kanun. C.) Kanunlar. Devlet idare kaideleri. eriatn her bir mes'elesi.

kavnin Kavanin-i askeriye Kavanin-i cezaiye Kavanin-i hadsiye Kavanin-i ilhiye Kavari'

kanunlar. Askeri kanunlar. Ceza kanunlar. Hadse it dstur ve kanunlar. (Bak: Destir) lh kanunlar. eriat. (Bak: eriat) (Karia. C.) nsan lecei zaman, halet-i nezi'de okunan yet-i kerime. * iddetli esen rzgrlar. * Anszn Allah tarafndan gnderilen bel ve musibetler.

Kavarir

(Karure. C.) Gzbebekleri. * ieler.KAVAS : Eskiden vezirlerin maiyetlerinde kullandklar silhl adamlar.

Kavasf Kavasm Kavayim

(Kasf. C.) iddetli esen rzgrlar. Frtnalar. (Kasm. C.) Ezici, krc ve ufaltc eyler. Davarn ayaklar. * Evin direkleri.

1612

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kavb Kavd Kavda Ka've Kaveme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kesmek. * ukur kazmak. Boy uzunluu. * At srs. (C.: Kud) Uzun boyunlu kadn.* Alt dilerin uzun bals. Evin ortas. "(Kavme) Namazda, rkudan kyama kalkp, bir kere ""Sbhne Rabbiyel Azim"" diyecek kadar durmak."

Kavf Kv kav Kavi

Bir kimsenin peinden gitmek. * Ense sa. (Key. den) f. Yakan, yakc. Dalayan. Demirci. kuvvetli. Salam, metin, zorlu, kuvvetli, gl. * Varlkl, zengin, slih, emin, mutemed.

kavil Kavim kavim kavis Kavisname Kvi Kviger Kaviyyen me'mul Kaviyyen kaviyyen Kviyyet Kaviyy-l bnye Kaviyy-l iktidar Kavkaa Kavkah

sz, szleme. (Bak: Kavm) ayn rka mensub olanlarn oluturduu topluluk. yay, eri. f. Okular ve okuluk hakknda yazlan eser. f. Eme, kazma. f. Kazc, eici, kazan. ok kuvvetle mid edilen. Kuvvetle, kat'i olarak. phesiz olarak. kuvvetle. Yakclk, dalayclk. Bnyesi salam olan. Salam vcutlu. ktidar kuvvetli. Salyangoz, midye gibi hayvanlarn sert kabuu. Tavuk gdaklamas, tavuk sesi.

1613

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kavkal Kavl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bartlak kuunun erkei. * Keklik. * Tura kuu. Anlama. Szleme. * Konuulan sz. Sz cmlesi. * tikad, dellet. * Tarif. * lham.

kavl Kavlen kavlen Kavl-i leyyin Kavl-i mcerred Kavl-i rcih Kavl-i resul Kavl-i rih Kavl kavlircih Kavliyyat Kavm

sz. Syleyerek. Sz ile. Anlaarak. szle. Yumuak sz. Sert olmayan sz. Enniyetli olmayan sz. Delilsiz sz. Daha makbul ve daha nde olan sz, kanaat, fikir. Hadis. Mnasn aklayan sz. erheden sz. Tarif. erhedenin sz. Szle alkal. Sz niteliinde. stn bulunan sz. Kaviller, kuru lflar, bo szler. (Kavim) Bir peygambere tbi ve bal insan topluluu. Aralarnda dil, det, rf, kltr birlii olan cemat, topluluk. Millet. Bir ie balamak. * Pazar kurmak. * Mteri ile anlamak.

kavm Kavm-i mahsur Kavm Kavmiyet kavmiyet kavmiyetilik Kavmiyetilik

kavim, ayn rka mensub olanlarn oluturduu topluluk. Nfusu yz kiiden az olan ky halk. Kavme it, kavimle alkal. Kavimcilik. Milliyetilik. Bir kavmin hususiyetleri. kavimlik. rklk, olumsuz milliyetilik. slmiyetin yet-i kerime ve hadis-i erifle men'ettii, soy sop stnl ileri srerek, kendi kavminden olmayanlardan ayrlmak ve onlar hakir grmek. (Bak: Asabiyet-i chiliye)

1614

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kavmiyeten Kavnes Kavra kavs Kavs Kavsaf Kavsarra Kavseyn kavseyn Kavs- kuzah kavskuzeh Kavs Kavs-pare Kavt Kavvad kavvd Kavval

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kavim olma bakmndan. (C.: Kavnis) Atn iki kula aras. * Baa giyilen miferin tepesi. Geni yer. yay, eri. Yay. * Eri, yay biiminde olan ey. * Dokuzuncu burcun ad. Kadife. Kamtan yaplan hurma sepeti. * eker yk. ki yay. iki yay. (Kavs-i kuzeh) Gk kua. Alim-i sem. Ebem kua. gkkua. Yay biiminde olan, yay gibi olan. f. Kk yay, kk kavs. htiya miktar yemek vermek. Arsz, pezevenk, deyyus, kaltaban, gayretsiz. gnaha vasta olan. (Kavl. den) Geveze, ok konuan, ok syliyen. * Sz yerinde syliyen. Lf ebesi.

Kavvam

Nezaret ve muhafaza eden kimse. lerin mes'uliyetini zerine alp iyi idare eden.

Kavvas Kavz Kay' kay Kay Kay'am

(Kavs. dan) Oklu asker. * Ok iml eden kimse. Oku. Bozmak. Ykmak. Kedi, sinnevr. kusuntu. Yamurlu hava. (C.: Kaym) Kedi.

1615

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kayane Kayasire Demircilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kayser. C.) Kayserler. Eski Bizans ve Roma mparatorlarnn lkaplar.

Kayd

Kelepe, ba. * Balamak. * Bir eyi bir yere yazmak. * Deftere geirmek. * Snrlamak. * art.

kayd Kaydahr Kaydehur Kaydetmek Kayd- hayat Kaydiyye Kaydum Kayh Kayd

yazma, ba. Halkn her iine kar gelen. * ri gvdeli deve. Yaramaz huylu. Yazmak. * Balamak. * lgilenmek, alkalanmak. mr boyunca, yaad mddete. Deftere kaydetme creti. Her nesnenin n. (C.: Kuyuh) rin. "(C.: Kvd-Kde-Kavyid) ekici, eken. * avu. * Koyunlarn nnde yryen ""ksem"" dedikleri koyun."

Kayf Kaym Kayn Kayno Kaysa kayt Kayile Kayka' Kaykaban Kayl

Ferasetle bir kimsenin nesebini bilen kii. Durucu, duran. * Kl kabzas. Kadnn veya kocann erkek kardei. Kayn. Kaynbirader. (C.: Kavsi) Derenin son bulduu yer. yazma, ba. (Bak: Kaylule) Tavuk avaz, tavuk sesi. de yemii gibi aka yemii olan bir aa. (C.: Akyl) Ulu erif kimse. * le vakti arap imek.

1616

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaylule

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kerhet vakti olmayan kuluk vakti uykusu, le uykusu.(Re'fet, $ yet-i celilesindeki $ kelimesinin mnasn merak edip sormas mnasebetiyle ve hapiste sabah namazndan sonra sairler gibi yatmasndan gelen rehavet dolaysyla, elmas gibi kalemini atlete uratmamak iin yazlmtr. Uyku nevidir:Birincisi: Gayluledir ki, ""fecirden sonra t vakt-i kerahet bitinceye kadardr."" Bu uyku, rzkn noksaniyetine ve bereketsizliine Hadise sebebiyet verdii iin, hilf Snnettir. nk; Rzk iin sa'yetmenin mukaddematn ihzar etmenin en mnasip zaman, serinlik vaktidir. Bu vakit getikten sonra bir rehavet rz olur. O gnk sa'ye ve dolaysyla da rzka zarar verdii gibi, bereketsizlie de sebebiyet verdii, ok tecrbelerle sabit olmutur.kincisi : Feyluledir ki, ""kindi namazndan sonra maribe kadardr."" Bu uyku mrn noksaniyetine, yni uykudan gelen sersemlik cihetiyle o gnk mr nevm-lud, yar uyku, ksack bir ekil aldndan maddi bir noksaniyet gsterdii gibi, mnevi cihetiyle de o gn hayatnn maddi ve manev neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahr ettiinden, o vakti uyku ile geirmek, o neticeyi grmemek hkmne getiinden, gya o gn yaamam gibi oluyor.ncs: Kayluledir ki, bu uyku Snnet-i Seniyyedir. Duha vaktinden, leden biraz sonraya kadardr. Bu uyku, gece kyamna sebebiyet verdii iin Snnet olmakla beraber, Ceziret-l-Arabta vakt-z-zuhr denilen iddet-i hararet zamannda bir ttil-i egal, det-i kavmiye ve muhitiye olduundan, o Snnet-i Seniyyeyi daha ziyade kuvvetlendirmitir. Bu uyku, hem mr, hem rzk tezyide medardr. nk: Yarm saat kaylule, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek, mrne hergn bir buuk saat ilve ediyor. Rzk iin almak mddetine, yine bir

1617

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

buuk saati lmn kardei olan uykunun elinden kurtarp yaatyor ve almak zamanna ilve ediyor. L.)" kaylle Kayn Kaynan Kaynata Kays kayser Kayser Kayser Kaysum Kaytas Kaytun Kaytus Kayy Kayym le uykusu. (C.: Kuyun) Demirci, haddad, * Kul, kle. At ve deve ayaklarnn ip balanacak ve buka vuracak yeri. Kar ve kocaya gre birbirlerinin babas. * Kaynpeder. Dmek, sukut. Bizans imparatorunun lkab. Eski Roma ve Bizans mparatorlarnn lkab. f. Hkmdarlk, imparatorluk, kayserlik. Marsama denilen ot. Balina bal. * Kadrga bal. (C.: Kaytin) Hazine. Kiler. Ziyfethne. Bir yldz kmesi. Fakirlik. "nsanlar birbirine kardelikte ve sevgide bir araya toplayp dnya ve hirette necat ve iyilikler yolunda cem' edici olduundan; btn iyilikleri haseneleri toplayc ve muhtalara ok ihsan edici mnasnda Peygamberimiz Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) verilen bir isim." Kayyime Kayyum Mstakim, dil. ok deerli. "Balang, nihayet ve yeniden olu gibi hallerden mnezzeh ve ezelden ebede kaim, dim ve var olan Allah (C.C.). Btn eyann ancak kendisi ile kaim olduu Cenab- Hak.(... Srr- kayyumiyetin cilvesine bu noktadan baknz ki; btn mevcudat ademden karp, herbirisini bu nihayetsiz fezada $ srryla durdurup, kyam ve beka verip, umumunu byle srr- kayyumiyetin tecellisine mazhar eyliyor.

1618

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eer bu nokta-i istinad olmazsa; hibir ey kendi bayla durmaz. Hadsiz bir bolukta yuvarlanp ademe sukut edecek.Hem nasl ki btn mevcudat, vcudlar ve kyamlar ve bekalar cihetinde Kayyum-u Zlcell'e dayanyorlar; kyamlar onunladr... yle de, mevcudatn keyfiyat ve ahvalinde binler silsilelerin; (temsilde hata olmasn) telefon, telgraf silsilelerinin merkezi ve santral direi hkmnde olan srr- kayyumiyette $ srriyle, ular baldr. Eer o nurani nokta-i istinada dayanmazlarsa, ehl-i aklca muhl ve btl olan binler devirler ve teselsller lzm gelecek; belki, mevcudat adedince btl olan devirler ve teselsller lzm gelir. Mesel: Bu ey (hfz veya nur veya vcud veya rzk gibi) bir cihette buna dayanr; bu da tekine; o da ona... gitgide herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak.te btn byle silsilelerin mntehlar; elbette srr- kayyumiyettir. Srr- kayyumiyet anlaldktan sonra, o mevhum silsilelerde birbirine dayanmak rabtas ve mns kalmaz, kalkar; herey dorudan doruya srr- kayyumiyete bakar. L.)" kayyum Kayym Kayyumiyet toplayp ihsan eden. yarattklarn varlk leminde tutan Allah. Allah'n ezel ve ebed oluu, dim mevcudiyeti, bkilii. (Bak: Kayyum) Kayymiyet Kayz Kz Ka'z Kaz' Kayyumluk. Yaz mevsiminin en scak zamanlar. (Gz) f. Makas. Kei ve srn, aacn ban ekip kendine emesi. Kesmek. * Kahretmek. * inemek. * Fuhiyat sylemek. Svmek.

1619

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Birdenbire olan musibet. Beklenmedik bel. * Vaktinde klnmayan namaz sonradan klmak. * Allah'n takdirinin ve emrinin yerine gelmesi. * Hkimlik, hkimin hkm. * stemeden yaplan zarar. * Hkmeylemek, hkm. * Bir eyi birbirine lzm klmak. * Beyan eylemek. * Ahdini yerine getirmek. * demek, ed etmek. * cab. * lm. (L.R.) * eriat hkimi olan Kad'nn hkmetinin hududu olan memleket. (Yni, eskiden bir hkimin eriat eriat namna da'valara bakt memlekete ""kaza merkezi"" denirdi.)Fk: nsanlar arasnda vuku bulan dva ve muhasamay er' hkmler dairesinde fasletmek, halletmek.(Fetvann kazadan fark, mevzuu mdr; gayr-i muayyendir, hem mlzim deil. Kaza ise; muayyen ve mlzimdir.)"

Kaza' kaz Kazaa Kazab Kazabe Kazaen

ocuklarn ban tra edip, baz yerlerinde ksm ksm sa brakmak. zarar veren olay. Bulut paras. Katlk, iddet. Kesinti. Ba aacndan ve dier aatan kesilen paralar. Kaza olarak, tesadfen. stemiyerek. Bilerek deil. Beklenmedik halde.

Kazaet Kazaha Kaza-i hcet Kaza-i ehvet

Ayp, r. * Fesad. (Kaz. dan) Kazalar. leler. Kaymakamlk idareleri. htiyacn gidermek. * Byk abdest bozmak. ehvet ihtiyacn gidermek. Cins mnasebet (ki, insanlar arasnda nikh olmadka haramdr.)

Kaza Kazak

Kaza ile alkal. Hkm vermee ait. Her kavmin askerlie, akn ve apula ayrlm efrad. * arlk Rusyasnda ayrca bir snf tekil eden sipahiye benzer svari askeri.

1620

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kazal Kazam Kazan (kevzn) Kazan kaldrmak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Kuzul-Akzile) Ban arka taraf. ey. Semiz iman kimse. t. Yenierilerin isyan mnasebetiyle kullanlan bir tabirdi. Yenieriler isyan ettikleri zaman yemek piirilen kazanlarn da, toplandklar At Meydan'na getirdikleri iin bu tabir meydana gelmitir. Sonradan da devlete kar koymaa kalkanlar hakknda kullanlrd. (O.T.D.S.)

Kazanfer Kazar Kazara kazr Kazaret Kazasker

(Bak: Gazanfer) Kirlenme, pislenme. f. Kaz olarak. Rastlayarak. kaza olarak. Murdarlk, necset, pislik, pis olma hli. "lmiye mesleinin en yksek mertebelerinden biri. Lgat mnas asker kads, ordu kads demektir. Osmanllarda Kazaskerliin ihdas Sultan I.Murat zamanndadr. lk Kazasker de ""andarl Kara Halil""dir."

kazasker Kazaya kazy Kazaya-y makbule Kazaz kazzede Kaza-zede Kazb Kazbe Kze

ilimde bir rtbe. (Kaziye. C.) Kaziyeler. Hkmler. kaziyeler, hkmler. (Bak: Kaziye-i makbule) Ufak ta. * Dek stnde olan toprak. * Toz toprak bulamaz nesne. kazaya uram Kazaya uram, bana felket gelmi. ok nikh. (C: Kuzub) Yonca otu. Uyluk dibi.

1621

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kazef Kazein Kazel Kazem Kazer Kazez Kazf (kazfe) Kazf Irak, baid, uzak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Stte bulunan albminli maddeler. ok fazla aksaklk. (Me: Kazln) Btn btn yutmak. * Aslszlk. Nezafetsizlik, temiz olmamak. Pire. (C.: Kzf) ncelik, zayflk. "Atmak. ftira atmak. Ehl-i namus bir kadna zina isnad etmek. Buna ""kazf- muhsenat"" da denir. (Bak: Kebair)"

kazf Kazh Kazb Kzm kzm Kazm(a) Kzme

namuslu kadna iftira. Atmak, samak. (C.: Kavzb-Kzb) Kesici, kesen. fkesini yenen, meydana vurmayan. fkesini yenen. Kemirici hayvan. (C.: Kezyim) Yannda bir kuyu daha olup bundan ona, ondan buna su geen kuyu. * Byk ehir.

Kzmn-el gayz Kzmn (kzmn) Kazye Kazi

fkesini yenenler. fkesini yenenler. Hrsn yenenler. lm. (A, uzun okunur) Dvalara hkm ve kaza eden. eriat kanunlarna gre dvalara bakan hkim. Kad. * Yapan, yerine getiren.

Kazib kzib Kzib(e) Kazife

Karada ve denizde ticarete hrsl olan kimse. yalanc. Yalanc. Yalan syleyen. Svdkleri sz. * Attklar nesne.

1622

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kazim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Kazmn-Kazam) Gm. * Yaz yazmada kullanlan beyaz deri. * Davara verdikleri arpa.

Kazime Kaziye (kaziyye)

(Bak: Kzme) Man: Hkm. Bir hkm ifde eden kelm. * Karar. Fikir. fde. * Hak veya btl mna ifade eden sz. * Hkmeylemek. * Hkmet.

kaziye Kaziye-i bedihiyye

hkm. "Man: Delil ile isbata muhta olmakszn, akln cezmen hkm ve tasdik eyledii hkm. Bu iki ksma ayrlr:1- Kaziye-i bedihiyye-i akliyye: Akln hrice danmayarak ve havassn (hislerin) tavassut ve yardmna muhta olmayarak tasdik eyledii kaziyeye denilir ki; akl mcerret mevzu ve mahmuln tasavvur edince beyinlerindeki nisbeti hkmiyeyi cezmen tasdik ediverir ve bunlara Ulum-u mterife denir. Bu da ya evveliye veya ftriyye olur.2- Kaziye-i bedihiyye-i akliyye-i evveliye: Akln mcerret tarafeyni tasavvur ile beynindeki nisbet-i hkmiyeyi cezmen tasdik ettii kaziyyeye denir. (L.R.)"

Kaziye-i bedihiyye-i ftriyye Man: Akln tarafeyni tasavvur ederken zihinde hzr olan bir hadd- vasat vstas ile nisbet-i hkmiyyeyi cezmen tasdik eylemesinden ibaret olan kaziyyeye denir. Kaziye-i cehliyye Kaziye-i cziyye Man: Esas cehl zere mebni olan btl kaziyyedir. (L.R.) "Man: Hkm, mevzuun baz efradna amil olan kaziye. ""Baz eyler serttir."" gibi." Kaziye-i hamliyye "Man : Mahmuln (yni, haberin), mevzua (yani mbtedaya) sbut veya nef'i ile hkm hvi olan kaziyye. Tabir-i dierle: Mahmuln mevzua kaytsz ve artsz olarak isnad olunduu kaziyyeye denir. ""Dnya fnidir"" gibi."

1623

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaziye-i ihtimaliyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Man: Bir eyin olmas veya olmamas mmkn olmak ihtimli zerine bina olunan kaziyye.

Kaziye-i klliye

"Man: Hkm mevzuunun cemi efradna mil olan kaziyye. ""nsanlarn cmlesi ntktr"" gibi."

Kaziye-i ma'dule

"Man: Selb, ya mevzuundan ya mahmlnden ikisinden cz' olan, yni kendinde hem isbat ve hem de nefiy kaziyyelerdir. ""Nefs-i ntka gayr-i mrekkebdir"" gibi."

Kaziye-i mahkmun bih Kaziye-i mahsusa

(Bak: Kaziye-i muhkeme)

"Man: Mevzuu yalnz bir fertten ibaret olup da hkm onun zerine olan kaziyyedir. Buna Kaziye-i ahsiyye dahi denir. ""stanbul en byk ehirlerin birincisidir"" gibi."

Kaziye-i makbule

Kabule mazhar olmu hkm ve iddia. timad edilir ztlarn syledikleri ve bu itimada binen kabul edilen kaziyye.

Kaziye-i mehure Kaziye-i mevhume

Man: Herkesce sbit olduu hasebiyle hkmolunan kaziyye. Man: Mkul iler zerine kuvve-i vhimenin hkmeyledii kzib kaziyyedir.

Kaziye-i muhayyele

Man: Kizb olduu mlum iken nefsin ya mnbasit ya mnkabz olduu kaziyye. Hayali olan hkm.

Kaziye-i muhkeme

"Tam, salam hkm. Temyizin tasdikinden gemi, deimez hle gelmi mahkeme karar ki, byle bir karara mazhar olan herhangi birey hakknda tekrar dava alamaz; dva mevzuu yaplamaz. Aksi takdirde kanun namna kanunsuzluk yaplm olur. Buna ""Kaziye-i mahkumun bih"" da denir. (Bak: Muhkem kaziyye)"

Kaziye-i mutlaka

Man: Hibir ihtiml gsterilmeyip, bir eyin yle olduuna veya olmadna aktan aa hkmolunan kaziyye'dir.

1624

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaziye-i mmkine

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mmkn olan hkm, kaziyye.(Mesel: Kim iki rekt namaz filan vakitte klsa, bir hac kadardr. te iki rekt namaz baz vakitte bir hacca mukabil geldii hakikattr. Herbir iki rekt namazda bu mna klliyet ile mmkndr. Demek u nevideki rivayetler vukuu bilfiil dimi ve klli deil, zira kabuln madem artlar vardr. Klliyet ve daimilikten kar. Belki ya bilfiil muvakkattr, mutlaktr, veyahut mmkinedir, klliyedir. Demek u nevi ehadisteki klliyet ise, imkn itibariyledir... S.)

Kaziye-i nazariyye

Man: Akln bir delil ile tasdik eyledii kaziyye. Delilinin mukaddemat yakiniyyattan ise, yakiniyye'dir ve ill zanniye olur.

Kaziye-i slibe

"Man: Mevzuun mahmulnden selbiyle hkmolunan, yni; bir eye nefi ile hkmeyleyen kaziyye'dir. ""Kamerin ziyas kendinden deildir"" gibi."

Kaziye-i artiyye

"Man: ki cmleden ibret, fakat bunlardan birinde olan hkm dierinde gsterilen arta mtevakkf olan, yni; aralarnda mlzemet ve irtibat bulunan kaziyedir."

Kaziye-i artiyye-i muttasla Man: Mevzu ile mahmul birer cmle olmakla, birinde bir eyin zerine olunan hkm, dierinde gsterilen arta mtevakkf olan kaziyyedir. (Eer bir cisim ar ise, bir yere yerletirilmedike der gibi.) Kaziye-i artiyye-i mnfasla Man: Mahmul birden fazla olmakla bu mahmulllerin biri elbette mevzua isnad olunmak lzm geldiine hkmolunan kaziyyedir. (Adet ya tektir, ya ifttir) gibi. Kaziye-i taklidiyye Kaziye-i yakniyye Man: Mcerred. Bakasndan duymakla hkmolunan kaziyye. Man: Yakni ifade eden kaziyyeye denir. Ya bedihiyye veya nazariyye olur.

1625

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kaziye-i zanniye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Man: Karineler ve emrelerden alnm olan kaziyyeye denir ki; akl galip zan ile hkm eylerse de, onun nakzn dahi tecviz eder, bu cihetle zanniyatn cmlesi nazaridir."

Kaziye-i zaruriyye

Man: Tasdikat- akliyyeden olmakla zdd mmkn olamyacak surette kat'i olan bir nevi kaziyyedir.

Kazi-yl hct Kaziz Kazkaz Kazkaza Kazm Kazr Kazuf (kazif) Kazulet Kazur Kazurat kazurt Kazure Kazuze Kazz Kazzabe Kazzafe Kazzan Kazzaz Kazze Ke

Btn ihtiyalar yerine getiren Allah (C.C.) Ufak talar, ta paralar. * Topluluk, cemaat. Arslann, kemii para para etmesi. * Yavuz arslan. Kemii paralamak. Kuru eyler yemek. * Dilerin etrafyla bir eyi srp yemek. Bir kimsenin peinden gitmek. Irak, uzak, baid. Kocaman. Temiz olmayan eylerden saknan kimse. Pislikler, sprntler, insan pislii. pislikler. (C.: Kazurt) Pislik. * Mezbele, sprntlk. Marapa. Byk ta. * Toprakl olan. * Topluluk, cemaat. ok keskin. Sapan. Pire. peki. pek yapan veya satan kimse. (C.: Kuz) Su stndeki rp. * Gze den p. * Gzn apa. "f. Farsada kltme edatdr. Kelimelerin sonlarna gelir. (Mesel: ""Merdm: Adam; merdmek: Adamcaz"" gibi.)"

1626

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keb' Kebab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Men'etmek, mni olmak, engellemek. * Dinar. Dirhem. Atete piirilen et. * Atete kavrularak veya alazlanarak piirilen her trl yiyecek.

Kebabe Kebad Kebade Kebade-ke

Bir ot ismi. ri limon. f. Tlim yay. f. Ok atma tlimi yapan veya ok atmaya hevesli olan. Tlim yayn eken.

Kebade-ke Kebair

f. Ok atmaya hevesli olma, tlim yayn ekme. "(Kebire. C.) Byk eyler, byk gnahlar. Kebairin sralan:Allah' inkr etmek.-Allah'a irk komak.-Kat'iyyen sbit olan dini bir hkme inanmamak.-Allah'n rahmetinden midini kesmek.-Allah'n cezasndan, mekrinden ve azabndan emin olmak.-Gnah zerinde srar etmek. Yni, herhangi bir gnah devaml ileyip durmak.Namaz, orucu terketmek. Allah yolunda cihaddan kamak.-Anaya, babaya si olmak. Yalan yere ehadet veya yemin etmek.-Bir kimseyi haksz yere ldrmek. Bir kimsenin bir uzvunu haksz yere kesmek veya muattal bir hale koymak.-ffetli kadnlara fuhu isnad etmek. Nemmamlk etmek.-Ribda (fizde) ve hrszlkta bulunmak. Rvet almak.-Yetim mal yemek.-Zina ve livata denilen gnahlar ilemek. Bu saylan gnahlar hlsa edilse, ""yedi kebair""i ifade eder. Bata el-iyz billah kfrdr. Sonrakiler ise, zerine lh ceza terettb edip, hadd-i er'yi icab ettiren, aka ve kat'i olarak nehyedilmi bulunan byk gnahlardr. (Bak: Mubikat- seb'a)"

kebir Kebas (kebes)

byk gnahlar. Misvak aacnn yemii. * Bir eyin kokup bozulmas.

1627

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kebb Kebbah Kebban Kebbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hor ve zelil etmek, yz stne brakmak, helk etmek. Gnden bardak ve matara diken kimse. Byk terzi. Kantar. zdihamlk, kalabalk. * Cenk ve ktal iinde sr'at etmek. Savata acele hareket etmek.

Kebc Kebe Kebed

Davar durdurmak iin dizginini ekmek. obanlarn ve kyllerin giydikleri ynden bir nevi aba. Cier ars. * Kara cier. * Meakkat. iddet. Mihnet. * Karnn imesi.

Kebel Kebg Kebib Kebicek Kebir kebr Kebire kebre Kebise

Ksa. f. Keklik. Dar. K otu. Byk, li, yce. byk. (Me.) Bykler. Byk gnahlar. (Bak: Kebair) byk gnahlar. Drt senede bir takarrur eden ve bir gn fazlas olan sene. ubatn 29 gn olduu sene.

Kebit Kebkeb(e) Kebkebe Kebl Kebn

Deve avaz. Sr avaz. f. Ayak patrts. Yz stne drme. * ukur bir yere dne dne dme. Balamak. * Kovann azn iki kat edip dikmek. Kova azn iki kat edip dikmek. * Udul etmek, dnmek, vazgemek. * Besili ve semiz olmak. * Kaybetmek.

Kebs

ukur bir yeri doldurup dzeltme. * Bir cins hurma. * Misk hokkas.

1628

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kebse Keb Kebt Kebud Kebudfm Kebud Kebuter Kebutern Kebuter-bz Kebuter-i name-ber Kebv (kebve)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Beraberlik, eitlik, msavat. * Ebucehil karpuzu. (C.: Kib) Erkek koyun. Ko. Zelil etmek, hor hakir etmek. * Sarfetmek, harcamak. f. Mavi. Gk rengi. f. Gk renginde olan. Mavi renkli. f. Mvilik. f. Gvercin. (Kebuter. C.) Gvercinler. f. Gvercin besleyen, yetitiren, satan kimse. Posta gvercini. Mektup gtren gvercin. Davarn, ban vcuduna srmesi. * akmak ngelip atei kmaz olmak. * Grmek. * Kabn iindekini dkmek. * Atei kl bryp rtmek.

Kec Kecabe Kecave Kecbaz Kecbin Kecem Kecfehm Kechulk Kecklah Kecmizac Kecnazar Kecnigh Kecnihad

f. Eri, arpk. f. Devenin stne konan oturulacak bir eit tahtrevan. f. Deve stne konulan bir cins tahtlrevan. f. Oyunda hile yapan. f. a. * Eri gren. * Yanl ve ters dren. f. a gzl. Gz a olan. f. Yanl anlyan. Kt huylu kimse. Huyu kt olan kii. f. Eri klhl, klh eri olan. * Mc: Hoppa. f. Miza ve tabiat ho olmyan. Huysuz. f. Kskan, hasetci. * Eri bakl. f. Eri bakl. Baklar eri olan kimse. f. Aksi ve ters huylu olan.

1629

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kecreftar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ters yryen. Gidii eri.KECREV : f. Eri giden. * Tuttuu yol sakat ve yanl olan.

Kecre'y Kectab' Keel Keeli Ked Keda' Keda Kedad

f. Reyi, sakat, dncesi ters olan. f. Mizac, tabiat ters olan kimse, aksi. f. Ba kel olan kii. Banda sa olmayan kimse. Tar: Yenierilerden keeklh giyenler. f. Ev, hne, mesken. Defetmek, kovmak. Mekke-i Mkerreme stnde, Mekbir yaknnda bir yolun ad. "Araplar arasnda mruf bir erkek eein ad. (Ona nisbet edip ""benat-ul kedad"" derler.)"

Kedb Ked-banu Kedd Keddere Kedd-i yemin Kede

Tze kan. f. Bir daireyi idare eden khya kadn. Emek. . alma, urama, abalama. Bulandrd (melinde fiil). El emei. "f. ""Mahal, ev, yer"" anlamna gelir ve birleik isimler eklinde kullanlr. Mesel: Atekede, btkede, meykede... gibi."

Kedeme Keden Keder keder Kederefz Kederengiz Kedernk Kedeven

Hareket. Toprak suyu ekip, yerinde bulanklk kalmak. Tasa, kayg, can sknts. Bulant. Gam. znt. f. Keder ve sknt veren. Keder verici. f. znt, keder ve sknt meydana getiren. Keder verici, kederli. Palan at.

1630

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kedh Kedhda Kedid Kedin Kedir (kedir) Kedkede Kedm Kedme Keds Ked Kedu Keduh Kedum Keduret Ke-en lem yekn Ke-enne keennehu Kef Kefa Kefa' kefet Kefaet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Amel, cehd. Sa'y. * Isrma veya yrtma ile hasl olan iz. f. Khya. Davar trnayla didilmi ve yumuam olan yumuak yer. Etli ve yal kii. inde hurma slanm st. Ar ar seirtmek. * Kat bir cisme dokunmaktan kan ses. Isrma. Yara izi, bere. Tez tez yrtmek. iddetle srmek. * Yrtmak. * Kazanmak. f. Kabak. * Mc: Kafatas. Amel ve sa'yedici, alan. Adam sran eek. Bulanklk. * Gam, tasa, keder. Gy olmad. Sanki olmad. (Ke-ennehu) (Tebih edatdr) Sanki, gy, yle gibi. (Bak: nne) sanki o. Elin i taraf. Avu. * Ayan alt, taban. * Avu dolusu. f. Sknt, meakkat, mihnet. Kab baaa etmek, ters evirmek. denklik. Denklik. Denk olmak. Beraberlik. Bir eye yeterlik. Kfv olu. * Fk: Evlenen erkein, alaca kadna neseb, diyanet, hrriyet ve mal hususlarnda msvi ve daha stn olmas hususu. (Bunun en mhimmi de diynet noktasndadr.)

Kefaf

Ancak yaayabilecek kadar olan rzk. * Misil, miktar. * Berberlik.

1631

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kefaf- nefs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin lmeyecek kadar olan nafakas.KEFALET : Kefillik. Bir kimse kendine id bir ii yapamad veya borcunu deyemedii takdirde, yerine onun iini greceini kabul etmek. * Birine kefil olmak. ini zerine almak.

keflet Kefalet-bit-teslim Kefaleten Kefalet-i bil-mal Kefalet-i binnefs Kefalet-i mutlaka Kefalet-i muvakkata Kefalet-i nakdiye Kefaletname Kefaret Kefc Kefe Kefe kefe Kefef Kefel Kefenbedu Kefenpu Kefere kefere Kefe Kefeteyn

kefillik. Bir maln teslimine kefil olma. Kefil olarak. Kefillik suretiyle. Fk: Bir mal iin kefil olma. Birinin ahsna kefil olma. Huk: Bir kayt ile bal olmyan kefalet. Geici bir zaman iin kefil olma. Bir hususu te'min iin depozite yatrmak suretiyle kefil olma. f. Kefillik kd, kefalet senedi. (Bak: Keffaret) f. Azdan gelen kpk. f. Kepe. (Keffe) Terazinin bir gz. terazinin bir gz. (Keffe. C.) Kefeler. Terazinin tablalar. Dip, ard, k. (Kefenberdu) f. Kefeni srtnda. lm gze alm. f. Kefene sarlm. Kefenlenmi. (Kfir. C.) Kfirler. kfirler. (Bak: Kaf) Terzinin iki taraf.

1632

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keff

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vaz geme, el ekme, ekinmek, men'etme, imtin etmek, skit olmak. * Avu, el, avu ii. * Nimet.

Keffaret

"(Masdar gibi kullanlyorsa da ""keffr"" mbala isminin mennesi olup, asl mnas: rtc ve imh edici demektir.) Bir mecburiyet altnda veya yanllkla ilenmi gnah affettirmek midiyle eriata uygun olarak verilen sadaka veya tutulan oru. * Gnahtan arnma."

keffret keffreten Keffaret-i halk

dini suun aff midiyle dnyada ekilen ceza. kefaret olarak. Hac iin ihrama girip de bir zre mebni salarn vaktinden evvel tra ettiren kimsenin tutaca gnlk orutan ibrettir.

Keffaret-i katl

"Bir mslman veya bir zmmiyi amden deil de bir hata neticesi olarak ldren bir mslmana lzm gelen keffrettir ki; muktedir ise, bir m'min kle zad etmekten; buna muktedir deilse, iki ay muttasl oru tutmaktan ibrettir."

Keffaret-i savm

"Ramazan- erifte zr bulunmakszn muayyen artlar dhilinde orucunu bozan bir mkellefin, mslim veya gayr-i mslim bir kle veya criye azd etmesinden; buna muktedir deilse, iki ay muttasl oru tutmasndan; buna da muktedir deilse, altm fakire yemek yedirmesinden ibrettir."

Keffaret-i yemin

"Yapt bir yemine sadk kalmayp bozan bir mslmana lzm gelen keffret demektir ki: Muktedir ise, mslim veya gayr-i mslim bir kle veya criye azad etmekten; muktedir deil ise, on fakiri akaml sabahl doyurmaktan veya on fakire birer para libas giydirmekten; bu eyden birine muktedir olamayana da gn muttasl oru tutmaktan ibrettir."

1633

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keffaret-i zhar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Zhar keffareti.Keffret-i zharn vcib olmasnn art kudrettir. Muktedir olan, kle azad eder; deilse iki ay oru tutar, buna da gc yetmezse altm fakire yemek verir. (Bak: Zhr)"

Keffaret-z znub

Gnahlarn keffareti. M'min insanlarn eitli hastalk ve musibetlerine denir. nk gnahlarndan afvna vesile olabilir. (Huk. slmiye ve Ist. Fk. K.)

keffretzznb Keffe Keff-i yed Kefgir Kefh Kefi Kefil bi-t-teslim kefl Kefil

gnahlarn kefareti. (C.: Kifef) Terazi kefesi. * Her yuvarlak cisim. * (C.: kef) El ayas. El ekme. Karmama. f. Kpk tutan. * Kevgir, delikli kap. Kar karya savama. Nazir, misil, benzer, denk, e. Bir maln teslimine kefil olan kimse. " ""borcunu demezse ben deyeceim"" diyen." (Keflet. den) Birisinin bir borcu ifs lzm gelirken, if etmedii takdirde, o borcu ify kendi zerine alan kimse. Keflet eden kimse.

Kefit Kefiye

Seri yry, hzl yry. * Kuvvet. Baa sarlan ve omuzlarn zerine kadar gelen, ular pskll ince ipek rtl kuma.

Kefkefe Kefl Kefn kef-nn Kefr Kef

Men'etmek, engel olmak. Okamak. * Kefil olmak. * Yaramaz gnll olan. Yn eirmek. " Allahn ""ol"" yani ""kn"" emrindeki harfler." (C.: Kfur) rtme, sarma, * Ky, karye. (Bak: Kaf)

1634

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keft

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cem'etmek, toplamak. * Sarfetmek, harcamak. * Evmek. * Kat kat srmek.

Keftar Kefter Kefur Keh Keha Kehail Keham (kihm)

f. Srtlan. f. Gvercin, kebuter. Hakk gizleyici, doruyu gizleyen. f. Saman. Saman p. f. Mahcub, utanga. (Kehil. C.) Srmeli gzler. Srme ekilmi gzler. "Yal, ihtiyar. (Kesmez klca ""seyf-i kihm""; peltek lisana ""lisan- kihm""; ar yryl ata ""feres-i kihm"" derler.)"

Kehanet

Gaibden haber vermek. Falclk. Khinlik etmek. (lhi ihbrt- gaybiyyeye istinad etmeden, gaybdan haber vermek ve falclk ve khinlik etmek dinen kat'iyyetle haramdr.)

kehnet kehnetfur Kehat Kehb Kehd Kehdel Kehene Kehf suresi

gelecekten haber verme. gelecei bilirim diyen sahtekr. Byk, semiz dii deve. Koruk. Aya yere vurmak. Gen htun. * Yal htun, acuze. (Ezdattandr) (Khin. C.) Khinler, falclar. Kur'an- Kerim'in 18. suresidir. Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Kehf

Maara, in. Snacak yer alt. * Tb: Verem hastalnda akcierde alan oyuk.

kehf kehfmisl

maara. maara gibi.

1635

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kehf-misal Kehhal Kehib Kehil Kehila Kehire Kehkah kehke Kehkean

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Maaraya benzer ekilde, maara gibi sesi aksettiren. Gzlere srme sren. * Gz doktoru. Patlcan. (Kehile) Srme ekilmi gz. Srmeli gz. Gzleri yaradltan srmeli olan kadn. Ksa boylu kadn. Zayf erkek. samanyolu. f. Samanyolu. Saman urusu. (Gkte sk yldz klaryla hasl olan yol biimi uzayp giden kl manzara.)

kehkean Kehl Kehl(e) Kehl' Kehm Kehmel Kehmes Kehr (khrre) Kehreba Kehribar kehribar Kehrba

samanyolu. Gze srme ekme. * Ktlk yl. (Bak: Kahl) Otuz yan gemi, sana aklk karm kimse. (Bak: Khulet) * Bit. Srmeli kadn. * Srdili dedikleri ot. Men'etmek, engel olmak. * Kaldrmak. Ar ve kaba. Boyu ksa olan. Yz prtrmek. * Men'etmek, engel olmak. Bir effaf zamk ismi. Cevher saan. * Gzel szler syleyen. ekme zellii olan bir madde. "f. Saman kapan. * Bir yere hzlca srld zaman, hafif eyleri kendine eken bergmi ta. (Trkede tahrif edilerek ""Kehribr"" denilir.)"

kehrb Kehrba

kehribar. Kehribar gibi, cezbedici, elektrikli olan.

1636

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kehs Kehulet Kehvare Keib Kej Kejem Kejdm Kejdm Ke'kee Kekeme Kekre Kela Kelab Kelacu Ke-l-adem Kelaet Kelah kell Kell Kell-ver Kell-bah Kellet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyi eliyle almak. (Bak: Khulet) f. Beik. Mahzun, hznl, mnkesir ve kt halli olan kii. (Me: Keibe) f. arpk, eri. Kumral. Tyl kei. f. a, eri bakl. f. Akrep. f. Akrep gibi, akreple ilgili. Zorla reddetmek, def'etmek. t. Harfleri serbest syliyemeyip tekrarlayan. Dilinde tutukluk olan. t. Eki, acmtrak. Yeil ot. Tb: Kudurma. Kuduz hastal. f. Kadeh. Yok. Yokmu gibi. (Bak: Kilaet) Ktlk olan yl, ktlk yl. bitkinlik. Yorgunluk. Bitkinlik. Usan. * Gz nuru zayf olmak, yorgun olmak. f. Yorgunluk ve bkknlk veren. Skc, yorucu. f. Skc, yorucu. Yorgunluk getiren. Yorgunluk. Bitkinlik. Usanlk. * Bak ve kl gibi eylerin kesmez olmas. * Akrabal uzak olanlar. (Amcazdeler topluluu gibi). * Kr ve kesmez olan.

Kell-i dil Kellib

Gnl yorgunluu. (Kllb. C.) engeller, kancalar, ular eri olan demirler.

1637

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kelm Kelm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sz, ilh sfatlardan biri. Sz. Bir mnay ifde eden, bir maksad anlatan ifde. * Allah'a mahsus bir sfat. * Fk: Allah (C.C.) Kelm sfatn da hizdir. Onun kelm harften ve savttan (sesden) mnezzehtir, ezelidir, ebedidir. * Ist: Hikmet ve mantk esaslaryla Allah'n (C.C.) varl, birlii, slmiyetin doruluu ve hakkaniyetinden bahseden ilim. (Bak: lm-i kelm ve Kelmullh)

Kelm- ahsar Kelm- kadim Kelm- kibr

En ksa ve veciz sz. Kur'an- Kerim, Kadim kelm. Byk, akll, veli ve mehur ztlarn gzel, veciz ve ok kymetdr olan szleri ve kelm.

Kelm- mahrem Kelm- mensur Kelm- mudar

Gizli kelm. Mahrem sz. Nesir sz. Arab kabilelerinden Mudar Kabilesinin konutuu Arapa. Kur'an- Kerim bu lehe zerine nzil olmutur. En fasih Arapa'dr.

Kelm- nefs Kelm- resul Kelm- tnd

Cenab- Hakk'n lfz, harf ve ses olmayan zt kelm. ten konuma. Hadis. Peygamberimizin sz. f. Sert sz. Kelmn klln meydana getiren harf, kelime gibi

Kelmn kuyudat ve keyfiyat

paralaryla, bunlarn sarf ve nahiv ynnden hususiyetleri. Mesel: Mzekkerlik - menneslik, mrifelik - nekrelik, mbted - haber, sfat - mevsuf gibi. Kelm Kelmiyyun Kelmullah Sz ve kelma ait. Szle alkal. Kelmclar. lm-i kelm limleri. (Bak: Mtekellimn) "Allah kelm, Kur'n- Kerim. (Bak: Kur'n)(Kur'n baka kelmlarla kabil-i kyas olamaz. nk, kelmn tabakalar, ulviyet ve kuvvet ve

1638

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hsn- ceml cihetinden drt menba var. Biri mtekellim, biri muhtab, biri maksad, biri makamdr. Ediblerin yanl olarak, yalnz makam gsterdikleri gibi deildir. yle ise, szde ""Kim sylemi? Kime sylemi? Ne iin sylemi? Ne makamda sylemi?"" ise bak. Yalnz sze bakp durma.Madem kelm kuvvetini, hsnn bu drt menba'dan alr. Kur'nn menbana dikkat edilse, Kur'n'n derece-i belagat, ulviyet ve hsn anlalr. Evet, madem kelm mtekellime bakyor; eer o kelm emir ve nehiy ise; mtekellimin derecesine gre irde ve kudreti de tazammun eder. O vakit sz mukavemetsz olur, maddi elektrik gibi te'sir eder. Kelmn ulviyet ve kuvveti o nisbette tezyd eder. S.)" kelmullah Kelan Keln Kelanter Kelaseng Kelave Kelb Allah sz. f. ri, csseli, byk. Heybetli.* Geni, enli. * Ba. (Kilet. den) Saklad ve beni muhafaza etti veya eder, (melinde). f. ok iri. Daha byk. f. Sapan. pek veya iplik saracak ark. (C.: Eklib-Eklb-Kilb) Kpek, it. * Mehur bir yldz. * ki adm arasna koyarak dikilen kay. * Yolcularn, yk stnde azklarn astklar demir engel. * iddet. * Hrs. kelb Kelbetan Kelb-i akur Kelb kpek. f. Kerpeten. Azgn, saldrgan kpek. Kpee ait, kpekle alkal. Kpek cinsinden olan ve kpee mteallik. kelbiyet kpeklik.

1639

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kelbiyyn Kelbiyyun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnyadan el ekmeyi ilke edinen felsefeciler. Kalenderane yaamay alkanlk haline getiren mehur Diyojenin de iinde bulunduu bir frka. Bunlara Kelbiye tifesi veya Melmiyyun da denir.

Kelb-l m' Kelce Kelde Kele' Kele Keleb Kelebe

f. Kpek bal. * Kunduz. Kile, mikyl. (C.: Klud) Bir para kaba yer. Ayakta olan yarklar. * Kir. f. Yanak. (C.: Kellib) t srs. * ncitip eza etmek. Yakalanan sulularn iki bileine birden taklan demir halka. Demir bilezik.

Kelef Kelendi Kelepe Kelepir keler Kelfa Kelh Kelif Kelil(e)

Yzdeki benek. * iddetli sevgi. Bir para. * Salam ve sert yer. (Bak: Kelebe) ok ucuz ele geen. Zahmetsiz, cretsiz. * vey evlt. Evltlk. kertenkele. Yznde iitli olan kadn. (Mz: Eklef) Kat yzllk. Haris kimse. Krlemi. * Az gren, donuk gren gz. Uza veya yakn iyi gremiyen gz. Miyop veya hipermetrop gz. * Kesmez olan let. * akal. * Yorulmu kii, yorgun kimse.

kelle Kelim kelm

az gren, akal. (Kelime. C.) Kelimeler, kelmlar, lkrdlar. kendisine sz sylenen.

1640

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kelimat kelimt Kelimat- nahviye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kelime. C.) Kelimeler, kelmlar, szler. kelimeler. Nahv ilmine it kelimeler. Cmle tekilinde mnya tesir eden harfler ve kelimeler.

Kelimat- takdiriyye Kelim-dest Kelime

Takdir edici szler. f. Olgun kimse. "Gr: Mnas olan en kk sz veya cmlenin yapsn tekil eden unsurlardan birisidir. Kelime, isim, fiil ve harf olmak zere dilbilgisinde ksma ayrlmtr. ""Bir tek sze"" kelime denir."

kelime Kelime-i hamka Kelime-i menhute

szck. Ahmaka sz. "Asl iki kelime olan bir tbirin bir kelime ile sylenii: ""El Hamdllilh"" yerine ""Hamdele"" sylenmesi gibi. ""Bismillh"" yerine ""Besmele"" denmesi gibi."

Kelime-i ehdet

ehdet ifdesini hlsa eden (Ehed en L ilhe illllah ve ehed enne Muhammeden abduhu ve Resuluh) cmlesi.

Kelime-i tayyibe

Allah ve Resulullah kelm. Dua, niyaz ve salvatlar gibi kelmlar. Mesel (Sbhnallah velhamdlillah ve Lilhe illllah vallah Ekber) kelime-i tayyibedir.

Kelime-i tevhid

"Tevhid-i lahyi ifade eden ""Lilahe illallah Muhammedr Resulullah"" cmle-i kudsiyesidir. (Bak: Tevhid)(Btn esm-i hsnnn ifde ettii mnalar ile btn sft- kemaliyeye, Lfza-i Cell olan ""Allah"" bil'iltizam dellet eder. Sair ism-i haslar yalnz msemmlarna dellet eder. Sfatlara delletleri yoktur. nki sfatlar msemmlarna cz olmad gibi aralarnda lzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizamen sfatlara delletleri

1641

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yoktur. Amma Lfza-i Cell bil'mutbakat Zt- Akdese dellet eder. Zt- Akdes ile sft- kemaliyye arasnda lzum-u beyyin olduundan, sfatlara da bil'iltizam dellet eder. Ve keza, Uluhiyet nvan sft- kemaliyeyi istilzam etmesi ism-i has olan ""Allah""n da o sft istilzam ettiini istilzam ediyor. Ve keza, ""Allah"" kelimesi de, nefiyden sonra sfatlar ile beraber dnlr. Binaenaleyh ""Lilhe illllah"" kelm, esm-i hsnnn adedince kelmlar tazammun ediyor. Bu itibarla, u kelime-i tevhid kelm, dellet ettii sfatlar itibariyle bin kelm iken bir kelm oluyor. ""L Hlika llallah"", ""L Ftra, L Rzka, L Kayyume llllah"" gibi... Binaenaleyh, terakki etmi olan zkir bir zt, bu kelm sylerken iindeki binlerce kelmlar sylemi oluyor. M.N.)" kelimetullah Kelimullah Allah sz. """Cenab- Hakk'n hitab eyledii zat"" (melindedir). Hazret-i Musa'nn (A.S.) bir nvandr. nk O, Tur-u Sina'da Cenab- Hakk'n kelmn, hitabn duymak mazhariyetine erimitir. * Resul-i Ekrem (A.S.M.) mi'rac- erifinde Cenab- Hak ile tekellme mazhar olduundan bir ismi de Kelimullah'tr." Keling Kelk Kelkhya Kelkel (kelkl) Kell f. a. f. Koltuk (insanda). Mc: Vazifesi olmayan eylerle alkadar olan. Her eye karan. (C.: Kelkil) Gs, sadr. (C.: Klul) Arlk. * Yorgunluk. * Ufak taneli yamur. * Yetim. * Semizlik, besililik. * Cibinlik dedikleri ince rt. Kella kell Geminin durup demirledii yer. hayr, asla!

1642

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kell Kellab Kelle Kellepu Kellit (killit) Kellub Kelm Kels Kelseme Kelt Kelul (kell-kelle) yle deil. Asl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t tutan kimse. Kpee av tlim eden kimse. f. Kafa, ba. * Ekinlerde baak. * Ba gibi yuvarlak olan nesne. f. Baa giyilen ey. * Bir cins barts. Srtlann yatakland inin azn kapattklar ta. (C.: Kellib) Kerpeten. * engel. (C.: Klum-Kilm) Cerhat. Hamle etmek. Cr'et etmek. Cem'olmak, toplanmak. Ahmaklk. * Toplamak. Ktelip kesmez olmak. * Gz nuru zayf olmak. * ocuu ve anas olmayan ahs.

Kelz Kem gz Kem kem Kem bi Kem fi-l-evvel Kem fi-s-sbk Kem hiye hakkuh Kem hiye Kem hve-l-mutad

Cem'etmek, toplamak. Kt niyetle bakan gz. f. Az, noksan, eksik. * Kt. Fen. Ayar bozuk. * Fakir, hakir. kt. f. Aa yukar. Takriben. Evvelki gibi. Eskisi gibi. Gerei gibi. (Kem hve) Onun gibi, nitekim, olduu gibi. Mutad olduu ve alld zere.

Kem kne fi-s-sbk Eskisi gibi, eskisindeki gibi. Kem kne Kema yenbag Kem Eskiden olduu gibi, eski tarzda. cabettii gibi, uygun olduu zere, lyk gibi. "(Ke ile M edatlarndan mrekkebdir) ""Gibi"" mnsna gelir."

1643

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kemafissbk Kem-hve Kemain Kemakl Kemal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

daha nce getii gibi. (Bak: Kem hiye) (Kemin. C.) Pusuya gizlenmi adamlar. (Kem-akl) Akl kt. Ahmak, ebleh. Kmillik, olgunluk. Olgunlama. Erginlik. Btn gzel sfatlarla muttasf olmak. Fazilet. * Deer, baha. * Fazlalk. * Sdk ile yaplan gzel i.

keml Kemalt

olgunluk, erginlik, tamlk. "(Kemal. C.) Faziletler, iyilikler, mkemmellikler. Ahlk ve huy gzellikleri. Terbiyelilik, edeblilik.(Mdem mevcudat, zeminin yznde byk bir nehir gibi, kemaltn lem'alariyle parlar geer; o nehir, gnein cilveleriyle parlad gibi, u seyl-i mevcudt dahi, hsn ve cemal ve kemalin lem'alaryla muvakkaten parlar gider. Arkalarndan gelenler ayn parlamay, ayn lem'alar gsterdiklerinden anlalyor ki: Cereyan eden suyun kabarcklarndaki cilveler, gzellikler, nasl kendilerinden deil; belki bir gnein ziyasnn gzellikleri, cilveleridir. yle de u seyl-i kinattaki muvakkat parlayan mehasin ve kemalt, bir ems-i Sermed'nin lemaat- cemal-i esmasdr... S.)"

kemlt Kemalt-perver Kemal-i dirayet Kemal-i ihtimam Kemal-i metanet Kemal-i rahmet Kemal-i vsuk

kemller, olgunluklar. f. Kmil ve olgun insan. Kemalt sahibi. Dirayetin son derecesi. Son derece dikkat ve ihtimm. Tam salamlkla, sarslmadan. Rahmet ve merhametin nihayet kemalde olmas. Tam bir itimad ve inan.

1644

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk keml Keman Keman-dr Kemane Keman-ebru Keman-ger Keman Keman-ke Kem-asl Kem-ayar Kem-baha Kem-baht Kem-bidaa Kemc (kemh) Kem'e Kemed Kemenan Kemene kemlle ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yay. Kavis. * Yay andrr her ey. * Keman. f. Yay tutan, yay tutucu. f. Keman veya kemene yay. * Grete bir eit oyun. Kalar yay gibi olan. Keman kal. f. Yay yapan san'atkr. f. Kemanc. Keman alan algc. f. Keman alan. * Ok atmakta usta olan. Yay eken. f. Asl ve nesli bozuk. f. Ayr doru olmayp bozuk olan. Hileli, kalp. f. Kymetsiz, deersiz, di. f. Tlihsiz, bahtsz, ansz. f. Sermayesi az. * Bilgisi zayf, chil. Az okumu. At dizgini ile durdurmak. Yer mantar. Gam, tasa. (Kemin. C.) Pusuya gizlenmi askerler. * Pusular. f. iftilerin tarlalara kimyevi gbre atmak iin kullandklar bir nevi let. * Trna tellerine dedirmekle ses karan kemana benzer kk bir alg leti.

Kemend

f. Eskiden idam iin boyna geirilen yal kay. * Uzakta bulunan herhangi bir nesneyi yakalayp ekmek iin zerine atlan ucu ilmekli uzunca ip. * Geyik ve benzeri hayvanlarn yular. * Gzelin sa.

Kemer

f. Yay gibi eik olan yap. * Bele balanan kuak. * amarn bele rastlayan ksm.

kemer

kavisli yap, kuak.

1645

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kemerbend Kemerbeste kemerbeste

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kemer ba. * Kemeri taklm. Belinde kemer olan. * Mc: Dervi. f. Kuak balam, hazr olmu. Hazr olup emri bekler hlde olan. kuak balam, hazrlanm.

Kemerbeste-i ubudiyet Cenab- Hakkn huzuruna kp, kollarn nden balar ekilde, emre hazr vaziyette bekleyip, kulluunu ifde ve iln etmek. (Namazdaki gibi) Kemerdece Kemergh Kem-fehm Kemg Kem-gftar Kemh Kemha Kem-harf Kem-havsala Kem Kemi' Kemin Kemine Kemingh Keminga Keminsaz Kemi Kemie Kem-iyar Kemiyet Yab yab yrmek. f. Kemer taklan yer. Bel. Anlay kt. drki az. f. Az konuan. Az syleyen. f. Az konuan. Az syliyen. Gzszlk. f. Bir cins ipek kuma. f. Az syliyen kimse, az konuan kii. f. Tahamml az olan kii, tahammlsz kimse. (C.: Kmt) Yiit, kahraman, bahadr. Sava, cengver. Bir yerde ve bir dekte beraber yatan kii. * Dz yer. f. Pek kk, ok ufak. ok az. Hakir. Aa. Dn. ciz. Noksan. Eksik. f. Pusu yeri. Tuzak kurulan yer. Pusu kuran. Tuzak kuran. f. Pusu tutmu olan. Tuzak kurmu olan. Tez yryl at. * Zekeri kk at. * Memesi kk koyun. Kk emzikli deve. f. Ayar bozuk. Hileli. Kalp altun veya gm. (Bak: Kemmiyet)

1646

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kemiyet kemiyeten Kemiyy Kemkadr Kemkaim Kemkm nicelik. nicelik bakmndan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bahadr kii. * Kahraman, uc. f. tibar ve kymeti dk. Adi, baya. f. Anlaysz. drakten ciz. Kat yzl, kaba ve tknaz kimse. * Pelit aacna benzer bir aacn zamk veya kabuu.

Kemkymet Kemlul Kemmen Kemm

f. Deersiz, kymetsiz. Yabni hyar. Sayca azlk veya okluk cihetiyle. Sayca. Azlk veya oklua dair. Kemmiyete it ve mteallik. Cesur. Yiit. Silhl.

Kemmiyat Kemmiyet Kemmun Kemn Kemnam Kemne Kempaye Kemra Kemre Kemsal Kemsere Kemsuhan Kem kemter

(Kemmiyet. C.) Kemiyetler. (Kemiyet) Miktar, say, nice olu. Az veya ok olu. Kimyon. Gizlemek, gizlenmek. f. Ad san belirsiz. Namsz, hretsiz. Tb: Karasu ad verilen bir gz hastal. f. Rtbe ve derecesi dk. Pyesi dk olan. f. Mandra, al. Gbre. * Pul pul kalkm deri. f. Gen. Ya kk. Cem'olmak, toplanmak. * Bazs bazsna girmek. * Yab yab yrmek. f. Az konuan. Az syleyen. Kesmek. ciz, fakir, hakir.

1647

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kemter

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aciz. Fakir. tibarsz. * Baka eylere gre daha az olan. Pek aa. * Noksan, eksik.

kemterne Kemterane Kemtern

acizce, aaca. f. Fakirce. Acizce. ok kk nisbette. f. Pek ciz ve gsz. ok hakir. * En kk, en a. Pek ok noksan veya eksik.

Kemy Kemyab Kemzeban Kemzede Kemzen Ken

Gizlemek, ketmetmek. Az bulunan. Ndir. Bulunmayacak kadar az olan. f. Az konuan kimse. Az syleyen kii. f. Tlihsiz, anssz, bahtsz. f. Tlihsiz, anssz. "f. ""Kazan, kazc, koparan, ykan, sken."" anlamlarna gelir ve kelimelere katlr. Mesel: (Kuh-ken: Da deviren, tnel aan) gibi."

Ken'

(C.: Kn'n) Tilki enii. * Cem'etmek, toplamak. * Yakn olmak. * Mlyemet. * Alaklk yapmak. * Firar, kamak.

Kena' Ken'ad Kenain Kenais Kenak Ken'an Kenane (kinne) Kenar

Parmaklarn sinirleri ekilip yumulmak. (C.: Kend) Balk kl. (Kinne. C.) Ok klflar, okluklar, sadaklar. Keniseler, kiliseler. f. Karn ars. Buruntu. Filistin. Hz. Ykub'un (A.S.) memleketi. (C.: Kenyin) ine ok ve yay konulan ve beylik ad verilen kap. f. evre, ky, Shil, deniz kys. * Ke, u. * Son, nihyet. * ember. * Etrf evrilen ey. * Kucaklama. Kucaa alma.

Kenare Kenar-gir

f. Ky, kenar. * Kucak. * Kasap engeli. Kay aslan engel. f. F emberi.

1648

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kenar- smn Ken'at Kenaz Kenb Kenbur Kend Ufuk. Bir balk cinsi. Zahire vakti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yapmaktan ellerin iri iri olmas. (Kenbure) f. Yalan, hile. Kesmek, kat'etmek. * Bir kimsenin nimetini ve iyiliini bilmeyip inkr etmek.

Kende Kende-hye Kende Kendide Kendu Kenduc Kendure Kendm Kene Kenef

f. Hendek, ukur. * Biilmi, kesilmi. * Kokmu, ar kokulu. "f. ""Hayas kesilmi: Hadm aas." Bir nevi dev. f. Kokmu. f. Epey genie toprak. Yer altnda giyecek eya koymak iin yaplan oda. f. Pekir. * Deriden yaplm byk sofra. f. Buday. Hayvann etine yapp kann emen kk bir bcek. (C.: Eknf) Yn, taraf. * Snlacak yer. Korunulacak mekn. * Tuvlet, hel, ayakyolu.

Kenehbl Kenehver Kenet

Bir cins aa. Byk beyaz bulut. (Ess: Kinet) ki sert cismi birbirine balamak iin aklan iki ucu kvrk madeni para.

Kenf Kenfile (kenfelik) Kenif

Hfzetmek. * rtmek, setretmek. Kaba ve uzun sakal. (C.: Knf) Hfzedici, koruyan. * rtc. * Kalkan. * Deve al. * Ayakyolu, tuvalet.

1649

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kenin Kenisa Keniz Kenizek Kenker Kenn Kennas Kenne Kenn Kens Kenta Kental Kenud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rtl, gizli, mahfuz. (Kenise) (C.: Kenis) Kilise. f. Esir kadn. Hayalk, criye. f. Kk cariye. Enginar. rtlp gizlenme. Sprgeci. (C.: Knt-Kenyin-Kennin) Bir kimsenin gelini, olunun hanm. (C.: Ekniy) Lkabda kimse, isimleri ayn olan. Sprge ile sprme. Bir ot cinsi. Fr. Yz kilogram arlnda bir tart birimi. ok kfran- nimet eden kimse. ok levm ve kfreden cahud. * Birey yetitirilemiyen verimsiz arazi. * Kocasnn hukukuna ve iyiliklerine kfran eden nankr kadn. * Yemeini misafirden saknarak yalnzca yiyen cimri. * Klesini, uan ok dven kimse. (E.T.)

Kenz suresi Kenz

Ftiha Suresi. Define, hazine. Yer altnda sakl kalm kymetli eya, para veya altn gibi eyler.

kenz Kenz-i mahf Kenzlar Kepade-ke Kepan

hazine, define. Gizli hazine. nemli bir bir dua. f. Okulua yeni balyan. f. Byk terazi.

1650

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kepaze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tibarsz, di, mbtezel, kymetsiz kimse. Haysiyetsiz, erefsiz, rezil. Hrmet ve saygya mstahak olmyan. * Tlim iin kullanlr yay.

Kepenek

f. obanlarn giydii kolsuz ve dikisiz, keeden dvlerek yaplan giyecek.

Ker'

(C.: Kru') Suyu yerinden az ile imek. * Yamur suyu. * (Kz) erkek istemek.

Ker

f. Sar, iitmez. * Kudret, kuvvet. * Maksad ve meram.KERA' : Baldrlar ince olmak. * Yamur suyu.

Ker'a Kera Kerabis Kerad(e) Kerahe Kerahet vakti kerhet Kerahet

ocuk seven kadn. Uyku, nevm. (Kirbs. C.) Kumalar. Bezler. f. Yrtk ve eski elbise. (Kerhiye) Meakkat, zahmet, iddet. Gnein dou, bat ve zeval vakti. irkinlik. renme, irenlik, mekruh olu. slmiyete iyi saylmayan ey. * stenmiyerek, zorla. *Fk: er'an yaplmamas sevabl ve hayrl olan bir eyin terk edilmeyip yaplmas. (Bak: Mekruh)

Keraheten Kerahiyyet Keraih Keraker Keramat kermt Kerame Keramend

Kerahet olarak, makbul olmayarak, istenmiyerek. Mekruh olu. Kerih ve irkin olan iin hli. (Kerihe. C.) Nefret edilecek ve iren eyler. f. Kuzgun. * Karga. (Keramet. C.) Kerametler. kerametler. zzet, eref. Kp azna koyduklar tabak. f. Mnasib, muvafk, lyk, uygun, ayeste.

1651

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keramet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah (C.C.) indinde makbul bir veli abdin (yni, di beeriyyetten bir derece tecerrd edebilen zatlarn) ltf-u lh ile gsterdii byk mrifet. Velyet mertebelerinde ykselen bir abdin hilaf- det hli. * Ba, kerem. * kram, arlama.

kermet

Allahn izniyle vellerin gsterdikleri harikalar.

Keramet-i aleviye (r.a.)Hz. Ali Efendimize id keramet. (Bak: Kaside-i Ercuze) Keramet-i ilmiye ktisab suretiyle olmayp, vehbi yani Cenab- Hakk'n atiyyesi olarak geni bir ilme mazhariyyetten hsl olan ilmi keramet. *lim tahsili ile ok byk ilim shibi olan bir allmeden ok daha yksek vsi' ve hrikulde bir ilme mazhar bulunan, hem ilm dehs ve fart- zeks tecrbelerle ve harika eserleri ile sbit ve msellem olarak bir ferd-i ferid-i zaman hlinde zuhur ve itihar eden ender evliyullahtan vcuda gelen ve zuhur eden, nur-efn, hikmetfean ilmi kermet, ilm harika. (Z. Gndzalp)(Velilerde zuhur eden kerametler de Peygamber'in (A.S.M.) Hak olduuna bir delildir. nk bu veliler ona tabi' olmakla byle harika hllere mazhar olurlar. .) Keramet-i kevniye "Kudret-i Rabbaniyenin ihsan ile letfet kesbedip havada umak, uzun yolu ksa zamanda gitmek, bir m'minin bir sknts hlinde Cenab- Hakk'a dua edip ind-i lhde makbul bir zttan yardm istemekle, o zatn, izn-i lhi ile o muztar kimsenin imdadna yetimesi, kale gibi muhkem bir yerde zerinden kilitli muhkem bir hcresinde hapis olan bir zatn, orada ibadet ve taatla megul olduu bir zamanda grld halde, ayn zat ayn zamanda arda halk arasnda veya cmide grlmesi ve bir zta iddetli ve kesretli zehirlemelerle su-i kasdlar yapld halde, ona zehir tesir etmemesi ve ona dmanlar tarafndan kurun isbet ettirilememesi ve tayy-

1652

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mekn ve bast- zaman gibi hrika hallere mazhar olmas gibi hadiselere o zatn ""keramet-i kevniyesi"" denilmektedir. Bu gibi hrika haller Cenab- Hak indinde ve Resul- Ekrem (A.S.M.) yannda makbul ve mahbub olan ender velilerde zuhur eder. (Z. Gndzalp)" kermetkrne kermetvr Keran t keran Keran Kerar Keraris kerametli bir ekilde. keramet gibi. Bir utan bir uca. f. Kenar, u, hir, son, nihayet. Arap kadnlarnn takndklar boncuk. (Krrse. C.) El yazmas kitaplarn sekiz sahifeden ibret olan formalar. Keras Keraste Kerb Hilyon ve marulca dedikleri ot. f. Kereste. (C.: Kurub-Kreb) Yeri srp aktarmak. * Dar etmek. * Yakn olmak. * Gam, tasa, keder, endie. Kerbe (krbe) Kerbel Kerbela Gam, tasa, endie. Hazreti Hseyinin ehit edildii yer. Irakta Seyyid- hed Hz. mam- Hseyin Efendimizin (R.A.) mehed-i mbrekleri olan yer.(Cibril var haber ver Sultn- Enbiyya.Dd Hseyin atndan sahra-y Kerbelya) (Kzm) Kerbele Ayaklarda olan geveklik. Yrdnde balk iinde yrr gibi yrmek. * Buday ve arpa gibi hububatn kalburlanmas. Kerd Kerdem Kerdeme Kerdese Srmek. * Def'etmek, kovmak. * Boyun. iman ve ksa boylu olan adam. Ksa dman. Ba, kayd. * Aya bal olan kimsenin yry.

1653

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kereb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kova baladklar ip. * Suyu yatp azla imek. * Hurma aacnn kk.

Kerebbe Kerebe Kerefs Kerem etmek Kerem

Yaz gnlerinde kumlu yerlerde biten bir aa ad. (C.: Kirb) Suyun akt yer. Kereviz otu. Msade etmek, lutfetmek. Raz olmak. "Nefaset, izzet, eref. Al-i-cenbne ihsan, inyet. * Kymetli eyleri kemal-i rza-i nefisle verme. * Mecd ve eref. *Cenab- Hakk'a atfolunursa eltaf ve ihsan- lh kasdedilmi olur. * nsan hakknda vasf sureti ile zikrolunursa; mehasin-i ahlk ve ef'l kasdolunur."

kerem Keremgster Keremkr keremkr keremkrne keremnmdr Kerempe burnu

iyilik, ltuf, ikram, deer. f. Cmert, mkrim, kerem shibi. f. Kerem eden, ikram eden. Cmert, eli ak olan, balayan. keremli. keremlice. keremiyle tannan. Bat Karadeniz kysnda Cide Kazasnn snrlar iinde kalan kara knts.

Kerempe

Yun. Denize doru uzanan kayalk knt. * Dan en yksek yeri, tepesi. * Geminin ba taraf.

Keremperver Kerev Kerevet

f. Kerem shibi. Eli ak, cmert. Mkrim. f. rmcek, ankebut. Tahtadan yaplan ve zerine yatak veya minder konularak yatmaa ve oturmaa yarayan ykseke yer.

Kerf Kerh

Hmarn, bevlini koklayp ban yukar kaldrmas. Badat ehrinde bir mevziin ad.

1654

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kerhen Kerhen Ker Keribe Kerih istemeyerek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stemiyerek, tiksinerek, zoraki. f. rmcek a. * Sarlk, duymazlk, iitmezlik. (C.: Keryib) Kat, sert. ren, tiksindirici. * Muharebe ve cenkte olan iddet. * Pis, irkin, fena ey. * Nefse kerahetlik vercek kabahat.

kerh Kerihe Kerihet Kerih-l manzar Kerih-n nefes Kerim

tiksindirici. (C.: Kerih) Nefret edilecek, iren ey. Harpte iddet. * Zahmetli ve meakkatli olan. Grn ve manzaras irkin ve iren. Nefesi ve az pis kokan. "Her eyin iyisi, faydals. Kerem ile muttasf olan, ihsan ve inayet shibi. erefli ve izzetli. Muhterem, cmert, msamahakr. (Kur'an- Kerim tbirindeki kerim; muazzez, mkerrem mnsnadr. Kur'an- Kerim'de bu kelime 27 defa geer ve ancak iki defa Cenab- Hak hakknda kullanlmtr.)"

kerm Kerimane kermne Kerime

kerem sahibi. f. Kerim olana mahsus hlde. Lutfederek. Kerime hs bir suretde. kerimce. Kz evld. * Kendine ikram edilmi kimse. erefli. * Gzide, sekin, kymetli ey. * Vcudun kymettar yerlerinden her biri.

kerime kermiyet Kerir Keri Keriyy

kz evlat. kermlik. Boulmu ses gibi bir ses. (C.: Kru) kembe. Kiraya veren veya kiraya alan. (ikisine de tlak olunur.)

1655

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keriz Kerke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yourtan yaplan ke. Eskiden muhasara olunan kaleleri tazyik etmek ve top ve tfekle dvmek iin darsna yaplan kule ve tabyalar.

Kerker Kerkere Kerkes Kerkese Kerkz Kerm Kermarik Kerme Kernaf

Karnda sr. Tavua armak. * Rzgrn bulutu toplayp datmas. f. Akbaba (ku). Tereddt etmek, karar verememek. f. Delil, iret, almet. (C.: Krum) Ba kt. Asma, zm ubuu. Ilgn aacnn koruu. Etli ve yuvarlak olan uyluk ba. (C.: Kernif) Hurma aacnn budaklarnn asl. (Kesildikten sonra aacnda bki kalr.)

Kernafe Kernebe

(C.: Krnf) Dibinden kesilmi olan hurma aacnn budaklar. Zengin kadn.KERR : ekilerek yeniden hcum etmek. * Bireyden vazgetikten sonra tekrar ona, o ie ynelmek. * Devlet. * Gemi halat. * Hurma aacna kmakta kullanlan urgan.

Kerr u ferr Kerram Kerrar kerrt Kerrat Kerraz Kerre kerre kerremallahuveche

Muharebede geri ekilerek tekrar hcum etmek. Bac. Harpte, ekilip tekrar saldrmak. Dne dne saldrmak. defalar. Kerreler. Defalar. arpm cetveli. obann torbasn veya daarcn tayan kuvvetli boynuzsuz ko. Bir defa. Bir adet. Bir. defa. Allah yzn ak etsin.

1656

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kerremallahu-vechehu Allah vechini mkerrem klsn, melinde dua olup Hz. Ali (R.A.) hi putlara secde ve ibadet etmedii ve ocukluktan beri Allah'a secde ettiinden, onun ismi anldnda hrmeten sylenir. (Bak: Aliyy-l Murtaza) Kerretan kerrb Kerrub Kerrubiyyun Sabah ve akam. byk melek. Meleklerin by. (Mukarrebn) Sadece ibadetle megul olan melekler. Allah'a en yakn olan melekler. Byk melekler. Kerubiyyun yalnz hamele-i artr diyenler olduu gibi, Kerrubiyyun diyenler de olmutur. Asl Kerubiyun'dur. kerrbiyyn Kerrus kerrfer Kers Ker byk melekler. Byk bal. ekilip yeniden saldrma. Kadnn hayz grmesi. * Cebretmek, zorlamak. Karn. * kembe. * Topluluk, cemaat. * Kiinin oluk ocuu veya kk evld. Kera Kereb Karn byk kadn. * Parmaklar ksa dz taban. Yal, ihtiyar. * Hali kt olan kimse. * Kaln ve uzun nesne. * Arslan. * ok yiyen, obur. Kerub Kerubiyyun Kerv Kervan kervn Allah'a en yakn olan melekler. (Bak: Kerrubiyyun) Top oynamak. * Kap iini ta ile rmek. (C: Kirvn-Kervin) Balkl kuu. topluca yolculuk edenler kafilesi.

1657

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kervansaray

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk yollarda kervanlarn konaklamalarna mahsus byk hanlar. (Seluklular ve Osmanllar devrinde hayr eseri olarak yaptrlmlard.)

Kery Keryan Kerye Ke's Kes kes Kes' Kesad kesd Kesafet

Kazmak. Uyuyan kii, nim. Tam olmak, tamam olmak. anak. * Kadeh. Dolu kadeh. f. nsan. Kii. kimse. Uzun olmak. * ok olmak. Al veri durgunluu. Ktlk. Eksiklik. Verimsizlik. durgunluk. Bulanklk. Kir. Ak veya berrak olmamak. * Kalnlk, younluk, kesiflik, koyuluk. effaf olmamak.

kesfet Kesafet-i nfus keslet Kesalet Kes'am Kesan kesn Kesane Kesb

younluk. Nfus okluu, nfus younluu, nfus kalabal. tembellik, uyuukluk. Tembellik. enmek. Uyuukluk. Rehvet. Pars (canavar). f. Adamlar. nsanlar. Kiiler. kimseler. f. nsan gibi. nsana yakr ekil ve surette. Kazan. almak. Sa'y ve amel ile kazanmak. Elde etmek. Edinmek. Kazan yolu. * Fk: Bir insann kendi kudret ve iktidarn bir ie sarfetmesi.

kesb

kazanma, edinme, ileme.

1658

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kesb-i kudret Kesb-i murefe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kudret ve kuvvet kazanma. Bir mevzuda alarak ihtisas sahibi olmak. Birbinini tanmak ve almak.

Kesb-i servet Kesb-i er Kesb-i vukuf Kesb

Para kazanma. erli bir ii ilemek veya o ie let olmak yahut da tarafdar olmak. Haberi olma. Vukuf sahibi olma. Bilgi edinme. almakla kazanlan. Sonradan elde edilen. Doutan olmayan. Vehb olmayan.

kesb Kesd Kes'e Kese

kesble ilgili. Davar parmakla samak. * Bir eyi diiyle kesmek. Bitmek. * Yksek olmak. Ksa yol, kestirme yol. * Mc: Mali iktidar, servet. (Para kesesi manasnda olan kelime iin Bak: Kise)

kese Keseb kesel Kesel Keselan Ke'sen dihak Keser Keses Kesf

ksa yol, para torbac. Yaknlk, kurbiyet. tembel. Tembellik. Uyuukluk. * Yorgunluk. * Arlk. Tembellik. Yorgunluk. Uyuukluk. (Kulpsuz) dolu kadehler. Hurma iei. Alt dileri enesiyle kmak. * Dileri ksa olmak. (Gne veya Ay) n kesme. * Grnmez olma. * Kesmek. * Yaramaz olmak.

Kesh Kes-i bkesan Kes

Aksaklk. Kimsesizlerin yardmcs. f. Bir kimse.

1659

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kesib Kesid kesf Kesif Kesil (kesln) Kesir kesr kesir Kesir-l ahbb Kesir-l evld Kesir-l ml Kesir-l vuku' Kesis Kesisa Keskese Kum tepesi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Srmsz, gemez, aranmaz. Baya, aa. kat, youn, mat. Koyu. ok sk ve sert. effaf olmayan. (C.: Ksl) Tenbel kimse. (C: Kesr) Paralanm, datlm. Krlm. ok, bol. krlm. Tandklar, bildikleri ok olan. ocuklar ok olan. Evld kesir olan. Mal mlk ok olan. Serveti fazla olan. Zengin. Sk sk olan, ok vuku bulan. Titremek. Deprenmek. * Erilik. Avclarn tuza. Sylerken sin'i kef'e tebdil edip sin yerine kef okumak. * abuk kesmek.

Keslan Kesm kesr Kesr

Uyuuk, tembel, gevek. Yorgun. (C: Eksim) Bir eyi eliyle parmaklamak. * ok miktar atlar. krma. Krmak. Paralamak. Paralara ayrmak. * Mat: Bir btnn paralarndan her biri.

Kesra Kesre

(C: Eksire) Acem meliklerinin lkab. "Kur'an- Kerim yazsnda harfin altna konarak, o harfi """" veya ""I"" diye okutan ve bir ad da ""esre"" olan iret."

Kesre-i hafife Kesre-i sakile

""""" diye okunan kesre." """I"" diye okunan kesre."

1660

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kesret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"okluk, sklk. * Bir eyin ekserisi ve muazzam. Bolluk. (Bunun zdd kllettir)(Hayat, kesrette bir eit tecelli-i vahdettir. Onun iin ittihada sevkeder. Hayat, bir eyi her eye mlik eder. M.)(...Hem btn lemlerin Rabbi kesret tabakatnda vahdaniyeti iln etmek istemesine mukabil; en azam bir derecede btn mertib-i tevhidi iln eden, yine bizzarure O Zttr. S.) (Bak: Tefekkr)"

kesret Kesret-i etba' Kesret-i nukud Kesr-i di Kesr-i ri

okluk, bolluk. Tbi olanlarn okluu. Tarafdarlarn kesretli oluu. Para okluu. Ondalk olmayan kesir. Baya kesir. Mesel: 3/8, 7/20 gibi. Ondalk kesir. Mahreci (paydas) 10 veya 10'un her hangi bir kuvvetinden ibaret olan kesir. Mesel: 0,15 - 0,007 gibi.

Kesr-i htr Kess Kessare Kestel Kesub ke Ke

Hatr krma. Sakal kllarnn sk ve kvrck olmas. oaltan. Artran. itl. Kk kale. Hisarck. ok kazanan ve kesbeden. " ""eken"" mnsnda son ek." f. (Keiden) ekmek fiilinin emir kk. Birleik kelimeler de yaplr. Mesel: Cef-ke $ : Cef eken. Esrar-ke $ : Esrar eken, esrar ien serseri.

Ke' Keah Keake

Kalb skntsna urayp huzursuz olmak. Bir hastalk. (nsann brne vki olur da dalarlar.) f. Mnkaa, ekime. * Keder, hzn, tasa, gam.* Sknt, felket, ztrab. * Tereddt, kararszlk. * Pehlivanlarn birbirleriyle

1661

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mcdeleleri. * ki kiinin, bir eyi birer ularndan tutup, her birinin kendine doru ekmesi. Kean ber kean Kean kean Kean Keaverz Kee' Keef Keende eke eke, zorla srkleye srkleye gtrerek. f. Srkleye srkleye, zorla ekerek gtrerek. (Ke. C.) f. ekenler, ekiciler. * eken, ekerek. eke eke. f. Ekinci, ifti. Ekinlik. Kebap yapmak. * Yemek. * ok dolu olmak. Aln sann ve kkln dire eklinde yukar doru devrik olmas. "f. ""eken, ekici"" mnalarna gelir ve birleik kelimeler yapmakta kullanlr. Mesel: (Mihnet-keende: Mihnet eken.) * Dayanan, tahamml eden, mtehammil." kef Kef ama, bulma. Amak. * Olacak bir eyi evvelden anlamak. Gizli kalm bir eyin Cenab- Hak tarafndan birisine ilham olunmas ile o gizli eyin meydana karlmas. kefelkubr Kef-i rz lnn kabirdeki durumunu bilme. f. Gizli bir eyi meydana karmak, aklamak. * Sr toplamak, casusluk etmek. Kef kefirz Kefiyat Keifle alkal. srr ortaya karma. "(Kef. C.) Keifler. Bulup meydana karlan eyler. * Cenb- Hakkn ihsan ve ilham ile evliyullahn, hususan evliya- izm hazeratnn ve hasseten Kur'n- Hakimin irad ile ve feyzi ile Res-i Evliy ve Server-i Kinat olan Peygamberimiz Resul-i Ekrem (A.S.M.) Efendimizin dersi ile ferd-i ferid-i a'zam makamnn zirve-i lisine ykselen byk hdinin vkf olduklar mziye, hle, istikbale

1662

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mteallik, kevni, mnevi srlar, keifler. (Z. Gndzalp)(S ""Kefiyat- fenniye ve fnun-u hzra eski insanlara mehul ve gayr-i me'luf olduundan, onlar onlara ders vermek hatadr."" diyorsun. Bilhassa hirete ait ahval gibi mstakbeldeki nazariyat da byle deil midir? Onlar da bize mehul ve gayr-i me'lufdurlar. Onlardan bahsetmek ne iin hata olmuyor?C - Mstakbeldeki nazariyat, bilhassa hirete ait ahvale hi bir cihetle hiss-i zhiri taalluk etmemitir ki, o hissin hilfn sylemek artma olsun. Binaenaleyh, o gibi eyler, dire-i imkndadrlar. yle ise, onlara itikad ve onlar ile itmi'nan peyda etmek mmkndr. yle ise, o gibi eylerin hakk- sarihi, onlar tasrih etmektir. Lkin kefiyat- fenniye; eski insanlara gre, imkn ve ihtimal dairesinden kp, muhal ve imtina derecesine girmilerdir. nk gzleriyle grdkleri eyler, onlarca bedahet derecesine girmekle, onun hilf onlarca muhaldir. yle ise, onlarn hissiyatna hrmeten, o gibi mes'elelerde belgatn iktizas, ibham ve tlaktr ki, onlara bir artma olmasn. Fakat Kur'n- Kerim, iradn noksan brakmamtr. Bu zamann fencilerini de istifadeden mahrum etmemek zere, ok karine ve emareleri vaz'iyle, hakikatlara iaretler yapmtr.Ey insafsz! Seni insafa davet ediyorum. Bir kere $ olan mehur dsturu nazara almakla, zamanlariyle muhitlerinin msaadesizliini dnerek, telhuk eden binlerce efkrn neticelerinden doan u kefiyat- fenniyeyi o zamanlardaki insanlarn kafa mideleri alp hazmedemediklerine dikkat edersen anlayacaksn ki; Kur'an- Kerim'in o gibi meselelerde ihtiyar ettii ibham ve tlak yolu, ayn- belgat olduu gibi, yksek i'cazn da isbata ikr bir delil olduunu gzn kr deilse greceksin. ..)"

1663

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kefiyt Kefiyat- fenniye Kef-l kubur keifler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fen ve ilmin keifleri. (Telefon, radyo, uak gibi.) Kabirdeki lnn hlinden anlamak. lnn azab ekip ekmedii ve sair baz hususlarn bz veli kimselerce bilinmesi.

Kehan (kihn) keide Keide

Deyyus. ekilmi. f. ekilen, ekilmi. ekmek. * Tartlm. Dizilmi. Tertibedilmi. Yazlm.

Keide-kamet keif Keih

f. Uzun boylu. ama, bulma. (C: Kuh) Perkende olmak, para para dalmak. * Br. * Cnip, taraf.

Kei kei Kein Keine Keihne Kek

f. Papaz. Manastr rahibi. (Arabas: Kssis) papaz. (Kei. C.) Papazlar, manastr rahibleri. f. Keie yakr yolda. Papaza uygun ekil ve surette. f. Kilise, manastr. Kavi, kuvvetli, salam. * Kabuu km arpa. * Arpa suyu. * Yourt kei.

Kekek Kekee Kemeke kemeke Keni Ker keaf

Halandktan sonra kurutulmu buday. in harfini kef gibi okumak. * Ylan t. f. Kararszlk. Karklk. Tereddd. Kavga. ekime. karklk. f. Koruluk, orman. Glnce dilerin grnmesi. kefeden, aan, bulan.

1664

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kefeden. Gizli eyleri bulup meydana karan. * Mehur bir tefsir ismi. * zci.

Ket Ket Ketban Ketgh Ketger Ket-i gam Ketniin Ketite Ketaib Ketb Ketd (kitd) Ketebe

Seyir ve tem etmek. Gezmek. * Hanzale. f. Gemi, sefine. f. Gemici, kaptan. f. Liman. Gemilerin barnd yer. f. Gemi yapan veya tamir eden kimse. Gam gemisi. * Mc: Bu dnya. f. Gemide oturan. Gemide bulunan kimse. Yuvarlak karpuz. (Ketibe. C.) Askerler, neferler, erler. Alaylar, birlikler. Yazma. * Toplama, cem'etme. * Dikme. Bir yldz ad. * Omuzlar ile srt aras. "Ktibler. Yazclar. * Bir hattatn yazd eserinde imza yerinde ""Ketebehu; Onu yazd"" mnasnda kulllanlr."

ketebe Keter ketf Ketf Keth Ketib Ketibe

yazclar. (C: Ektr) Kadr, mertebe, derece. omuz. Omuz. Omuz kemii. * Para para kesmek ve balamak. Kesbetmek. almak, kazanmak. Amel ve sa'yetmek. Dikici, diken. Asker bl. Ordudan ayrlm toplu alay. Dmana apul eden birkayz kiilik svari kolu.

Ketibeperver Ketif Ketife

f. Askeri koruyan ve seven. Asker yetitiren. (Kitf-Ketef) (C.: Ektf) Omuz. * Krek kemii, omuz krei. Hased. * Kapya aklan yass byk demir kilit.

1665

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ketit Ketite Ketiz Ketkat Ketkete ketm Ketm ketmetmek Ketm-i esrr Ketm-i nfus Ketn Kett Kettan ketm Ketum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deve avaz. * Sr avaz. Sinir. Yemei ok yeyip karnn iyice dolduran kii. Kelm ok olan, sz ok olan, fazla konuan. Kahkaha derecesinden azca glmek. * Toy kuunun sesi. gizleme. Saklamak. Gizlemek. Sr tutmak. Sylememek. gizlemek. Srlar saklama. Kendini gstermeme. Saklama. Kir, pas. Zayf vcutlu kimse. * Mal kazanp yan. Keten. sr saklayabilen. Sr saklayan. Herkese her eyi konumayp srrn belli etmiyen. * Her eyi gizleyen.

Ketumane

f. Ketum olup az sk olan, hereyi sylemiyen kimseye yakr surette.

Ketumiyyet Keu' Ked Kev' Keva' Kev'a Kevahil Kevahin

Ketumluk. Az skl. Sr vermemeklik. Korkak olmak. Meakkatli sarp yoku. Vurmak. * Korkmak. Bilein kmas. * Bilek kemii. Eli bileinden eri olan kadn. (Mz: Ekv) (Khil. C.) Srtlar, arkalar. * Gayretsizler, uyuuklar, tembeller. (Khin. C.) Khinler. Falclar. Gaibten haber verenler. * Alimler.

1666

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kevahin Kevaib Kevakib kevakib Kevakib-ins Kevalik Kevar(e) khinler, falclar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kib. C.) Yeni yetimi turun memeli kzlar. (Kevkeb. C.) Yldzlar. yldzlar. f. Mneccim. Ksa boylu. f. Meyve veya zm kfesi. * Bal ars gmeci, petek. * Geceleri havada peyda olan bulut. Sis.

Kevd Kevden Kevh kevkeb Kevkeb Kevkebe Kevkeb-i derr Kevkeb Kevlan Kevlem Kevma Kevmah Kevme Kevn fesd Kevn mekn Kevn kevn kevneyn

Yakn olmak. (C.: Kevdn) Semerli at. * Aklsz, ahmak, dncesiz. Glip olmak. yldz. Yldz. * Parldamak. f. Fevkalde tantana. htiam, debdebe, hret. Parlak yldz. Yldza ait, yldzla ilgili. Kandra ad verilen ot. Flfl denilen karabiber cinsi. Byk keli dii deve. Dbr byk kimse. Kme. Var olup sonra bozulmak. Kinat, lem, dnya. Hudus. Varlk, var olmak. Vcud, lem, kinat. Mevcudiyet. yaratlan, lem. iki lem.

1667

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kevneyn Kevn kevn kevniye Kevniyyat Kevr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ki lem. Dnya ve Ahiret. Olua ait ve mteallik. Kinat ilmine dair. Varlkla alkal. yaratlanlarla ilgili. yaratlanlarla ilgili olan. Kinat ilmi, kozmoloji. * Mevcudat, varlklar. Vcuda gelmeler. Devretmek, dnmek. * Sark sarmak. Tlbend sarmak. * Bir yerde toplanm olan develer. * okluk, bolluk, ziyadelik. * Mukl dedikleri dar cinsi.

Kevs Kevsec Kevsel Kevser suresi kevser Kevser

(C.: Ekvs) Pabu. Kse kii. * Testere gibi hortumu olan bir balk cinsi. Geminin k taraf. Kur'an- Kerim'in 108. Suresi. cennette bir havuz. Kyamete kadar gelecek l, Ashb, Etb' ve onlarn iyilikleri, hayrlar. * Bereket. * Kesretten mblaa. okluun gayesine varan ey. Gayet ok ey. * Pek ok hayr. Hikmet, ilim. Kur'an, slm, tevhid. lm-i Ledn. Ma'rifetullah. * Cennet rmaklarnn kaynaklar. * Cennet'te bir havuz veya nehir.

Kevter Key

Flfl dedikleri karabiber cinsi. "Arapada muzari fiilini nasbeden (son harfini stn okutan) ve ""in, t ki, hangi, nasl?"" yerinde kullanlan harf. (Bak: Huruf-i nsibe)"

Key' Keyan Keyan keyd

Yaramaz gnll olmak. (Key. C.) f. ahlar, hkmdarlar, keyler, hakanlar. f. aha ait. Hkmdarla alkal. hile, dzen.

1668

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keyd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tuzak. Ktlk, hile. * Men'etmek. * Kusmak. * akman tezce atei kmayp gemek. * Cenk etmek, dvmek. * Kargann tmesi.

Keyf

Afiyet, salk, shhat. * Memnunluk, holanma. * Ne'e, sevin, srur. * Miza, tabiat. * stek, taleb, arzu, heves.* Gnl akl.

Keyfe hlk Keyfe mettefak Keyfe

Hlin nasl? Naslsn? Hangisi olursa. Nasl rast gelirse. "Arabada sual cmlesinin bana gelir. ""Nasl? Nice?"" mnalarnadr."

keyfe Keyfem ye' Keyfem keyfemye keyfen Keyfer Keyf (keyfiyye) keyf keyfiyt keyfiyet keyfiyeten Keyfiyyet

nasl? Nasl isterse, istedii gibi. Her nasl? can nasl isterse. nitelike. f. Karlk, mukabil. * Mkfat veya ceza. Keyfe, arzuya bal. stee id ve mteallik. keyfince. zellikler, nitelikler, durumlar. nitelik, zellik, durum. nitelik bakmndan. Bir eyin ess ve i yz. Nasl olduu ciheti. * Kalite. Madde. (Kemmiyetin zdddr.)

Keyhan keyif Keyl Keylekan Keyl

f. Dnya, arz. ho hl. lme. * Kile. Hububat ls. lek. Bir prasa cinsi. Kile ile llen eyler.

1669

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Keylus Keymus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hazm kolay olan gda. yun. Yiyecek ve iecek maddelerin midede hazmolunup erimesinden hsl olan bir svdr ve kana karr.

Keynunet Keys Keysan Keysaniyye Keysum Keyt Keyul Keyvan Keyy (keyye) Keyyal Keyyefe

Varlk, var olma. Yaramaz huylu kii. Ayakla bir kimsenin dbrne vurmak. * zr, mzeret. Revfiz tifesinden bir snf. ok miktar olan kuru ot. (Keyte) yle, ylece, kez. Muharebe gnnde dizilen saflarn son saf. f. Satrn (Zuhal) gezegeni. Adama veya davara yaplan nian. * Yaray dalama. Kile ile len kimse. Kileci. (Tekyif. den mzi fiili) nceleyip i yzn bildi, idrak etti manasnadr.

Keyyis Keza kez kezlik Kezalik Kezame

(Keyyise) Akll, anlayl, kiyasetli, idrakli, zeki. * Zarif. Byle, bylece. Bu dahi yle. bunun gibi. bu da yle. Bunun gibi. Bylece. Bu da byle. (C.: Kezyim) ki kuyu arasndaki yarklar ve delikler. (Su birinden birene akar). * Terazi iplerinin kendinde topland halka.

Kezan Kezaz

Kfeki ta. (Kezazet) Hadden tecavz etmek, haddini amak. * Tb: Nefes alamyacak derecede mide dolgunluu.

Kezaze

Kuruluk, mnkabz olmak, kabzlk.

1670

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kezb Kezbere Kezeb Kezm Kezkaz Kezkez Kezkeza Kezkeze Kezm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Trnakta grnen beyazca yer. Kanbel otu. * Baldrkara otu. (Kezub. C.) Yalanclar. fke ve kzgnln yenen. Tez tez yrmek, hzl hzl gitmek. Kenger otu zamk. Krbann dolu olmas. ok fazla krmzlk. Bir eyi azna alp n diiyle krmak. * Burnun ksa ve yksek olmas. * Parmaklar ksack olmak. * Atn dudaklarnn kaba ve ksa olmas.

Kezma

Parmaklar ksack olan kadn.

Kezmazic (kezmzil) lgn aacnn koruu. Kezub Kezum Kezv Kezz kezzb Kezzab Kezzab- b-hicab Kezze Kbab Kbah Kbal ok yalanc, aldatc. Daima yalan syleyen. Skut etmek. Susmak. ok olmak. Boazna kana kadar yemek. * ok yemekten dolay arlamak. yalanc. Yalanc. ok yalan syleyen. Utanmaz ve hay etmez yalanc. Kat sesli. * Ksa. (Kubbe. C.) Kubbeler. Tepesi yarm kre eklinde olan bin damlar. (Kabih. C.) irkinler, kabihler. (Bir yazy) karlatrma, mukabele etme. * Pabucun ayak stne gelen yeri. Kbal(e) Ebelik bilgisi ve ii.

1671

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kbb Kbbe Kbel Kble

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kiinin arkasnda yumrulanan kemik. (C.: Kbbt) Krkbayr ad verilen karn. Yan, taraf, yn, cihet, cnib. Kbe-i Muazzamann bulunduu Mekke-i Mkerreme ciheti. Kble taraf, gney. * Cenubdan esen rzgr.

kble Kblegh kblegh kblename Kblenma

Kbenin bulunduu taraf. f. Kble taraf. Kblenin bulunduu yer. kble yeri. kbleyi gsteren yaz. (Kblenme) f. Kblenin tyinine yarayan pusula. Cihet ve yn gsteren let.

kblenm Kbs Kbt Kbt Kbtiyan Kdad Kdah Kdd Kdde K'de Kdem

kbleyi gsteren. ok adet, ok miktar. Msr'n eski yerli halk. (C.: Kabti) Kbt soyundan olan. ingene. * ingene ile alkal. (Kbti. C.) Kbtiler, ingeneler. Perkende olup dalmak. Temrensiz ok. Kay. Tarikat. * Blk. Hal. * Bir oturma tarz. "ncelik ve eskilik. * Evveli bulunmamak. Ezeli olmak. * Bakasndan daha nce olmak. Zamanca daha evvelki olmak. Rtbece daha yksek olmak. * Cenab- Hakkn ""Kdem"" sfat, yni; ebed ve ezel oluu."

kdem

ncelik, ncesizlik.

1672

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kdemen Kdn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kdemce, kdem yoluyla. Havan. * Kadnn mahfe iinde kendisi iin koyup saklad giyim eyas.

Kdr

(C.: Kudur) mlek, tencere ve kazan gibi, yemek piirmeye mahsus kaplar.

Kdve

limde ileri olup kendisine uyulan. Kendine itimad edilip ardnca gidilecek olan.

Kfar Kfve Khf Kl kal Kl' Kla' Klaa Klade Klafet Kl-i rasine Klavuz

ller. Susuz, otsuz yerler. Kuyruk. * Fuhu szle iftira etmek. (C.: Akhf) Kafatas. Beynin, iinde bulunduu kafa kemii. (I ve A, uzun okunur) Dedikodu. (C.: Kl) Gemi kanad. * Eyerde oturmayan kimse. (Kal'a. C.) Surlar, kaleler, hisarlar. Yelken. Gerdanlk. Boyna taklan kymetli ey. * Akarsu. Gemi ziftleme san'at. Kalafatlk. Salam kaleler. Muhkem surlar. Yol gsteren, rehber. * Vapurlara yol gsteren. * Baz hayvan katarlarnn nne dp, onlar sevkeden hayvan. * Eskiden evlenme ilerine vastalk eden kadnlar. * Dman hakknda mlumt edinmek iin ordu hizmetinde kullanlan kiiler. * Okuluk msabakalarnda ilk atlan ok.

Klde Klevb Klhm

Ya tortusu. Kurt, zi'b. Yal hayvan.

1673

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Klbk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Karsnn sznden kmayan erkek. Karsnn basks altnda olan adam.

Klkal Klkl Klle(t)

Hareket ettirmek. Siyah tohumlu bir ot. Titremee benzer bir hlet ki hiddet vaktinde rz olur. * Azlk. Ndirlik. Ktlk.

kllet Kllet-i nukud Kllb Kls

azlk. Para darl. Para sknts. Eski kuyu. * Kurt. (C.: Kulus) ftira etmek. * Atmak. * Liften yaplm kaln ip. * Kusmak. * Kap dolup dklmek.

Klv Klyan Kmah Kmar Kmat

Yeyni eek. * elik oyunu oynamak. Beyaz nohut. Sudan ban kaldrmak. Kumr. rt, sarg. Sarlacak bez. Beik barda. * Keserken koyunun ayan balamada kullanlan ip.

Kmatr Kmcar Kmz Kmkm Kmme

Eya veya kitab saklanan yer. Kitaplk. Bak kn. Ekimi ksrak st. yi cins olmyan kuru hurma. (C.: Kumem) Boy, kamet. * Beden. * Ban tepesi. * Da tepesi. * Her eyin yksei. * nsan cemaati, topluluk.

Kmt Kna'

Kamtan yaplan evlerin kamlarn baladklar ip. Barts, earp. rt, yamak, pee, nikb. * inde hediye gnderilen tabak.

1674

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kna Knaf Kn'ar Kn'as Kndd Knkn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rz olmak, kabul etmek. Byk burunlu kii. Da keisinin semiz ve byk olan. Byk deve. arap, hamr. Yol gsterici, klavuz. * Bir cins ekirge. * Yer altndaki suyun miktarn bilip kazan kimse.

Knn Knnare Knne

(C.: Aknn-Aknne) Kle. Mezbaha. (C.: Kinen) Hurma lifinden yaplan urgann salam ve dayankl olmas. * Dne adr dedikleri ot. * Bir nevi dev.

Knneb Knnesrin Knnne Kns Kntar Knve (kunve) Kpti

Kendir otu. * Knnap. nce sicim. am diyrnda bir mekn ad. Byk ie. * arap kab. Her nesnenin asl ve bitecek yeri. Bel, meakkat, zahmet. Koyunu dl iin saklamak. Avrupann baz cihetlerine Hintten gelerek yerleen ingenelere verilmi isim. ingene.

Kra' Kra Kraat (kraet)

Cim etmek. * Salam, muhkem. * iddetli. Konaklk etmek. * hsan etmek. Okuma. Dzgn ve abuk okuma. * Okuma kitab. * Fk: Namazda Kur'an- Kerim'den bir miktar okumak.nsan bir yazy ya kendi kendine yahut bakasna dinletmek zere okur. Hususi mtlaa nasl olsa olur. Fakat dinletmekten maksad, anlatmak olduu iin o yolda okumann dikkat edilecek bz noktalar vardr.Bir eser mensur ise

1675

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

onu okumaa Kret, manzum ise ind denir. Gerek kret, gerek ind: Mihnik, mantk, bedi diye e ayrlr. (Bak: Bedi kraet, nad, Mantk kraet, Mihanik kraet) kraat kraaten Kraathane okuma. okumakla. Mterilerine gazete, mecmua ve kitap gibi eyleri bulunduran geni ve ii denmi kahvehane. Kraat- seb'a "Kur'an- Kerim'i yedi trl okuma tarz. Mna deimemek zere Kur'an- Kerim Kurey, Huzeyl, Havzin, Kinane, Sakif, Temim ve Yemen leheleriyle ""srat, mlik, cibril"" gibi kelimelerin yedi trl okunmasna denir. * Yedi trl okuma." Krab Kraf Kra Kram Kran Kl veya bak kn. Cima etmek. * Karmak. (Bak: ebnem) Nakl perde. * Duvara tutulan rt. * araf. (C.: Krnt) Yaknlk, mukarenet. * Ayr iki eyin birlemesi. * ki gezegenin bir burta bulunmas. Krar Krat krav Kr'av Krba Davarn yan anlamak iin diine bakmak. Dirhemin onaltda birini ifade eden eski bir arlk ls. orak tarla. orak tarla. (C.: Kreb-Krebat) Saka tulumu. Deriden su kab. * Tb: ocuklarda karn imesi. * St tulumuna da krba denir. * 13 bin dirhemlik veya 32 okyyelik bir kab. krba Krban deri su kab. Yaknlk. * Cimadan kinye olur.

1676

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krd Krf Krfe Krgz Kritik Krkanbar Krkbayr Krks Krla

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atlm yn andran bulut. * Maymun. Kabuk. Thmet. * Aa kabuu. * Darn. Trk kavimlerden biri. (Bak: Kritik) inde ok eitli eyler bulunan yer veya kap. * ok eyler bilen kii. Gevi getiren hayvanlarn midelerinin bir blm. Kk vez.* Kpei armak. * Yzk yaplan zl balk. "Bir ku cinsidir ve sulardan balk avlar; derler ki su iine girdiinde bir gzyle stn gzler, bir gzyle su iinde avn gzler. Gayet korkak bir kutur."

Krm Krmaz Krmeta Krmd Krmil Krn Krnak Krnas Krra Krrs Krib

(C.: Kurum) Ulu erif, erefli kii. Beyaz ekmek. Kitapla satrlarn veya yrrken admlarn birbirine yaknl. (C.: Karmid) Pimi kiremit. (C.: Karmil) Azgn devenin yavrusu. * ki hrgl deve. Korkak. Halayk, cariye, esir kadn. Doan kuunun, avnn ardnca gitmesi. Souk, berd. * ok fazla susuzluk. * Aklllk. Sazan bal. Yal davar. * Arslan. ok yiyen, obur. * Uzun boylu kimse. * Kt ahlkl.

Krtab Krta'be Krtale

Kafas stne ykmak. Bez paras. (C.: Krtl) Yemi toplamakta kullanlan sepet.

1677

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krtas Krtasiye Krtbiyy Krtt Krvan Krzab Krzam Krzn (kirzin) Ks

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Kartis) Kt. Kt tabakas, sahife. * Kt. Kt ileri. Ktla alkal. Onunla yaplan mumeleler. Bir nevi oyun. Zahmet meakkat. Kafile, kervan. * Dnyann her taraf. Dou ve bat. (C.: Karzbe) Keskin kl. * Hrsz. Sama sapan eyler konuan. Mansz szler syliyen kimse. (C.: Kerzin) Byk balta. """Kyas et, buna benzet, bununla l!"" mnalarna gelir ve baz tbirlerde geer. Mesel: (Ve ks ala hz: Bunun zerine kyas et.)"

Ksa' Ksabe Ksar Ksar- mufassal

(Kas'a. C.) Tabaklar, anaklar, mlekler. Kesicilik, kasaplk. (Kasir. C.) Ksalar. Kasr olanlar. Kur'an- Kerim'de 99. sure olan Zilzal suresinden 114. olan Nas suresine kadar olan surelerdir.

ksas Ksas kss kssen Ksasen Ksde Ksm

kssalar, hikyeler. Kssalar. Fkralar. Hikyeler. ldreni ldrme cezas. ksas olarak. Ksas yoluyla. ldren veya yaralayan eit ekilde cezalandrarak. (C.: Kusad) Bir ey krldnda herbir paras. (Ksm) Bir para, blk, takm, kesim. * Kapal avucunun alabildii miktar.

ksm Ksr

blm. ocuu olmaz, dourmaz. * Mnbit olmayan ve mahsul alnamayan verimsiz toprak.

1678

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ksl Kslam ksm Ksmal Ksme ksmen Ksmen Ksmet Zayf kii. Isrc hayvan. blm. Kesmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Krk paras. * Misvak paras. bir blm. Bir ksm olarak. Bir para olarak. Blmek ve ayrmak. Bahetmek. Taksim etmek. * Fk: Hisse-i yiay, yani, taksim olunmam maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir.

ksmet Ksm- sni Ksm Ksra (kusre)

nasip. kinci ksm. Bir ksm, bir para, bir blm. Ekincilerin kesmik dedikleri baakta kalan buday. Buday alkandnda kalbur iinde kalan kaba buday balar.

Kss Kssa kssa Kssag Kssagzr Kssahn Kssaperdz Ksst ksst ksss Kssis

Nasra tifesinin ulusu, reisi ve danimendi. * Bir yerin ad. Fkra. Hikye. bret verici hikye. Vak'a. Mcer. Rivyet. ibretli hikye. f. Hikye ve kssa anlatan. f. Hikye anlatan kimse, masal syliyen kii. f. Hikye syliyen, kssa ve masal anlatan. f. Hikye dzen kii. Kssac, masalc. (Kssa. C.) Kssalar. Hikyeler. kssalar, hikyeler. kei, papaz. Kei. Papaz. Hristiyan din adam.

1679

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kst

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Pay. Hisse. Nasib. Ksm. Mizan. Rzk. Ksm ksm verilen bir hediyenin, borcun her defada verilen bir paras. Tart ve lde doruluk. Adalet etmek.

Kstas

Mizan, l. Byk terazi. Kyamet gnndeki byk terazi. * Mnevi deer ve kymet ls. * En doru tartan. * Taksit. Taksit ile denen ey.

kstas Kst-el yevm

l. Bir aylk maan bir gne isbet eden miktr. * allmayan gnler iin kesilen para.

Ksteyn Ksved K' Ka' K'a K'ame Kbar Kde kr Kla Klak Km Kr (kr) kr Kr- arz Kr- ecer

ki hisse, iki pay. ki l, iki para. Kuvvetli, boynu kaln olan kii. (Bak: Ka') (C.: Kuu) Hamam sprnts. * Kuru deri. * Deriden olan ev. Bulut alp daldktan sonra havada geri kalan para. Fak dedikleri nesne. * Kk ar. * Kene. Aa paras. Yan tortusu. * Maymunun diisi. kabuk. Askerlerin barnmalarna mahsus bina veya yer. Kn, otundan ve suyundan istifade edilen arazi. Et. * ya. Kabuk. D taraf. * Libs. kabuk. Yer kabuu. Aa kabuu.

1680

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kra, kabua dair. D yce ait ve mteallik. Yznden. Derinden ve esastan olmayan. Knh ve esas olmayan.

Kebe Kt'

Dii maymun enii. * Cssesi kk olan kz. (C.: Akt-Aktu) Deve palas. * Yk stne rttkleri palas. * Gecenin bir miktar. * Yass ve byk olan ok temreni.

Kt'a

(C.: Ktat) Dnyann kara paralarndan her biri. * Memleket. lke. * Mat: Bir dairenin bir yay ile onun ap arasndaki ksm. * Tb: Kesik organn vcudda kalan paras. * Ask: ok kalabalk olmayan asker kuvvet. * Edb: En az iki beyitten yaplm manzume paras. * Bir dnm araziden az olan yer. * Para, cz. Blk, ksm. * Taraf.

kt Kta' Ktaat

kara paras, iir paras. Kesme, paralama, kat etme. * Haram olan ey. (Kt'a. C.) Blmler, czler, paralar. * Byk kara paralar. * Askeri birlikler. * lkeler, memleketler.

Ktab (kutub) Ktade Ktaf Kt'a-i cesime ktal Ktal Ktar Ktb (ktbe) Ktf Ktfir Ktkt Ktl

Kartrmak. * Yzn prtrmek. * Kalarn bir yere toplayan. Geven, dikenli ot. Badan zm kesecek ve aatan yemi devirecek vakit. Byk para. birbirini ldrme. Muharebe. Kavga. ldresiye yaplan karlkl harp. (C.: Kutur-Kuturt) Deve katar. (C.: Aktb) Barsak. zm salkm. Salkm. * Toplanm yemi. Zeliha'nn kocas olan Msr azizinin ismi. Ufak taneli yamur. (C.: Aktl) Dman, advv. * Misil, benzer, e.

1681

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ktlk Ktmir Kahtlk. (Bak: Kaht)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ashab- Kehf'in kpeinin ad. * Hurma ile ekirdeinin arasndaki ince zar. ekirdein arasndaki ince prz. * Hakir ve kk olan eylerde mesel olmutur.

Ktmr Ktr ktr Ktt Ktta Kttav Kvam

Ashabkehfin kpei. Erimi bakr. erimi bakr. (C.: Kutut) Nasib, hisse. * Kitab ve kt. * Erkek kedi. Dii kedi. Kedi. Olgunluk derecesi. Her eyin en uygun hali. * Myi bir eyin koyulam hali. * Tav. * Durma. * a. * Bir eyin nizam. * Dorular. Dikler. Dik ve doru izgiler.

kvm Kvam- din Kvra' Ky'a Kya' Kyad (kyde) Kyadet Kyafet

olgunluk, tav, dik, direk. Dinin direi. Horozlarn birbiriyle dmesi. Dz yer, arz- mstevi. Erkek diiye amak. * Hurma ve buday dktkleri dz yer. ekmek. Kumandanlk, seraskerlik. Kumanda. Bir eyin d grn, zhiri. * Bir kimsenin giydiklerinin btn. * Heyet, ekil, suret. * Feraset. * Bir kimsenin ardnca olmak.

kym Kyam

ayakta durma, ayaklanma. Ayakta durmak. Ayaa kalkmak. * Ayaklanmak. syan. * lmden sonra tekrar dirilmek. * Bir ie balamak, devam etmek. * Satlan bir mal hakknda mteri ile anlap kararlama. * Canlanmak. * Kymet

1682

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gn (mnsna da gelir). * Namazn iftitah tekbiriyle rku arasndaki ayakta durma ksm. Kyamet suresi "Kur'an- Kerim'in 75. Suresi olup ""L Uksimu"" Suresi de denir. Mekkidir." Kyamet "Dnyann yklp harab olmas. Her eyin mahvolmas. Dnyann sonu ve maher meydanna btn insanlarn dirilip toplanaca zaman. * Mc: Byk bel. * Fazla sknt. (Bak: Har)(Yevm ve sene vesire gibi her nevde bir kyamet-i mkerrere vardr. Ve keza beerdeki istidad kyamete bir remizdir. ..)(Mevt-i dnyann vuku bulmasdr. u mes'eleye delil: Btn Edyan- Semviyyenin icmdr ve btn ftrat- selimenin ehadetidir ve u kinatn btn tahavvlt ve tebeddlt ve tagayyrtnn iaretidir. Hem asrlar, seneler adedince zihayat dnyalarn ve seyyar lemlerin, u dnya misafirhanesinde mevtleriyle, asl dnyann da onlar gibi lmesine ehadetleridir.u dnyann sekeratn, yt- Kur'aniyyenin iaret ettii surette tahayyl etmek istersen, bak, u kinatn eczalar, dakik, ulvi bir nizam ile birbirine balanm. Hafi, nzik, ltif bir rabta ile tutunmu ve o derece bir intizam iindedir ki; eer ecram- ulviyyeden tek bir cirm, ""Kn"" emrine veya ""Mihverinden k"" hitabna mazhar olunca, u dnya sekerata balar. Yldzlar arpacak, ecramlar dalgalanacak, nihayetsiz feza-y lemde milyonlar glleleri kreler gibi byk toplarn mthi sadalar gibi vveylya balar. Birbirine arparak kvlcmlar saarak, dalar uarak, denizler yanarak, yeryz dzlenecek. te, u mevt ve sekerat ile Kadir-i Ezeli, kinat alkalar; kinat tasfiye edip, cehennem ve cehennemin maddeleri bir tarafa, cennet ve cennetin mevadd- mnasibeleri baka tarafa ekilir, lem-i

1683

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hiret tezhr eder. S.)(Kyametin hdisatndan ervh- bkiye mteesir olacaklar m?Elcevab: Derecatlarna gre mteessir olacaklar. Melikelerin tecelliyat- kahriyede kendilerine gre mteessir olduklar gibi mteessir olurlar. Naslki bir insan, scak bir yerde iken, harite kar ve tipi iinde titriyenleri grse akl ve vicdan itibariyle mteessir olur. yle de; ziuur olan ervh- bkiye, kinatla alkadar olduklar iin, kinatn hdisat- azmesinden derecelerine gre mteessir olmalarn; ehl-i azb ise, elemkrne, ehl-i saadet ise, hayretkrane, istirabkrane belki bir cihette istibarkrne teessratlar bulunmasn, iarat- Kur'aniye gsteriyor. Zira Kur'an- Hakim, her zaman kyametin acibini tehdit suretinde zikrediyor. ""Greceksiniz..."" diyor. Halbuki cism-i insani ile onu grenler, kyamete yetienlerdir. Demek, kabirde cesetleri ryen ervahlarn da o tehdid-i Kur'aniyeden hisseleri var. M.)" kymet Kyam- binefsih dnyann yklp son bulmas. "(Kym- biztih) : Fk: Varl, durmas kendi zt ile olmak mnasnda bir sfat- lhdir. yle ki: Hak Tel'nn ezel ve ebed olan varl kendi zt ile kaimdir. Kendi varl, kendi hviyetinin, kendi mukaddes ztnn muktezasdr. Asl bakasnn deildir. Bunun iin, Allah Tel'ya ""Vcib-l Vcud"" denir. (Bak: Vcud)" Kyas Benzetmek, karlatrmak, mukyese. ki eyi birbiri ile karlatrmak. Benzeterek hkm ve muhkeme etmek. * Man: Doru kabul edilen iki hkmden bir nc hkm karmak. * Fk: ki belli eyden birinin mahsus olan hkmn, yni, bu hkmn mislini, aralarndaki mttehid illetten dolay, dierinde de ictihad ile izhr etmektir.

1684

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kys kyst Kyasen kysen Kyas- akm Kyas- binnefs karlatrma. karlatrmalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kyas yoluyla, benzeterek, kaideye tatbik ederek. kyasla. Man: Neticesiz veya doru netice vermeyen kyas. Nefsini misal alarak, nefsine kyaslayarak. Bir eyin bizzat kendini kyas ederek yaplan kyas.

Kyas- fukaha

"Hakknda aka yet ve hadis bulunmayan mes'elelere dir; ilim ve irfanda allme ve mtebahhir, ilmi ile amelde ve Snnet-i Seniyyeye ittiba ve imtisalde, ibadet ve taatta, takva ve verada, zht, azimet ve riyazetle, terakki ve tali eden mctehid fukaha tarafndan kyas ile verilen hkm."

Kyas- hdi' Kyas- hafiyye

Man: Aldatc kyas. Man: Sebebi gizli olan,zihne birden gelmeyen kyas. * Fk: Te'siri kavi olan kyastr. Veyahut shhati zhir, fesad gizli olan kyastr.

Kyas- istisna

"Bir hkmn neticesinin ayn veya nakz, mukaddemelerinden birinde bilfiil zikredilirse, ona kys- istisni denilir. Baka bir tbirle: Neticesi veya zdd bizzat kendisinde zikredilen kyas. ""Eer bu cisim ise, mutlaka bir yer tutar"" gibi. Veya ""Gne domu ise, gndz olmutur"" gibi."

Kyas- maalfrk

Birbirine benzemiyen eyler arasnda yaplan kyas. Yani, doru olmayan ve hakikata uymayan mukayese.

Kyas- mukassim

"Man: ki kk bulunan ve her iki kkn neticesi ayn olan kyas. (Sultan Mehmed Fatihin, babasna gnderdii u haber buna gzel bir numunedir. ""Padian sen isen ordunun bana ge; yok padiah ben isem, sana emrediyorum ordunun bana ge."")"

1685

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kyas- mrekkeb Kyas- temsil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Man: kiden fazla mukaddemeden mrekkeb kyas. "Temsil tarznda yaplan mukayese.(Diyorsunuz ki: ""Sen szlerde kys- temsili ok istimal ediyorsun. Halbuki fenn-i mantka, kyas- temsili, yakini ifade etmiyor. Mesil-i yakiniyede brhan- mantki lzmdr. Kyas- temsil, usul-i fkh ulemasnca zann- galib kfi olan metalibde istimal edilir. Hem de sen, temsilt baz hikyeler suretinde zikrediyorsun. Hikye hayal olur, hakiki olmaz. Vka muhalif olur?""Elcevab: lm-i Mantka, endan ""Kyas- temsil, yakn-i kat'i ifade etmiyor."" denilmi. Fakat kyas- temsilnin bir nev'i var ki, mantkn yakn brhanndan ok kuvvetlidir. Ve mantkn birinci eklinin birinci darbndan daha yakndr. O ksm da udur ki: Bir temsil-i cz' vastasyla bir hakikat- kllnin ucunu gsterip, hkm o hakikate bina ediyor. O hakikatn kanununu, bir husus maddede gsteriyor. T o hakikat- uzma bilinsin ve cz' maddeler, ona irca' edilsin. Mesel: ""Gne, nuraniyyet vastasyla, birtek zt iken; her parlak ey'in yannda bulunuyor temsiliyle bir kanun-u hakikat gsteriliyor ki, nur ve nurani iin kayd olamaz. Uzak ve yakn bir olur. Az ve ok msavi olur. Mekn onu zaptedemez.Hem mesel: ""Aacn meyveleri, yapraklar; bir anda, bir tarzda kolaylkla ve mkemmel olarak birtek merkezde, bir kanun-u emr ile tekili ve tasviri"" bir temsildir ki, muazzam bir hakikatn ve kll bir kanunun ucunu gsterir. O hakikat ve o hakikatn kanununu gayet kat'i bir surette isbat eder ki, o koca kinat dahi u aa gibi o kanun-u hakikatn ve o srr- Ehadiyyetin bir mazhardr, bir meydan- cevelandr.te btn Szlerdeki kyasat- temsiliyyeler bu eittirler ki brhan- kat'i-yi mantkden daha kuvvetli, daha yakndirler. S.)"

1686

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kysmalfrk Kyas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

birbirine benzemeyenlerin karlatrlmas. (Kysiyye) Benzetme ile olan. * Genel kaideye uygun ve muvafk olan.

Kyasiyyat

(Kysi. C.) Benzetme veya tatbik ile olanlar. * Umumi kurallara uygun olanlar.

Kyate Kyem Kyem Kyemiyyat Kyfal Kymet kymet Kymet-agh Kymet-dr kymetdr Kymet-i hakikiye Kymet-n-ins kymetins Kymet-inas Kytas kyye Kyye

Azk vermek. (Kymet. C.) Kymetler, deerler. (C.: Kyemiyyt) Az bulunan pahal ey. (Kyem. C.) Deerli nesneler, az bulunan pahal eyler. Ba damar. Deer, baha, semen, bedel. deer. f. Kymetten anlar, deer bilir. f. Deerli, kymetli, pahal. kymetli, deerli. Hakiki ve gerek deer. f. Deer takdir edemiyen, kymet bilemiyen. deerbilir. f. Kymet bilir. nsaniyetli, deer bilir. Balina bal, kadrga bal. okka,1282 gram arlk. Okka. Eskiden kullanlan bir arlk ls. Kyye-i atika da denir. imdiki 1282 gram. (Bak: Okyye)

Kyye-i ri Kyye-i atika Kza

Kilo. Bin gram olan arlk ls. Okka. Yumuak yerlerde biten bir ot cinsi.

1687

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kzaf Kzan Kzban Kzl tehlike kzl Kzl kzlba Kzlba kzlelma Kzlelma Kzlha Kzm Kzr Kzze Kiba Kibar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sr'atle gitmek, hzla gitmek. Olan, erkek ocuk. * Delikanl, cesur ve silhl kyl gen. (Kadib. C.) nce dz fidanlar, ubuklar, dallar. Dinsizlik, anaristlik ve komnistlik tehlikesi. krmz. t. Krmz, alrenk. * Kldan yaplan ip. * Ar, mfrit. Alevilere verilen bir isim. Rfizlere verilen bir isim. eski Roma. Tar: Osmanl Trkleri tarafndan Roma'ya verilen addr. (O.T.D.S.) Hristiyan lkelerde Kzlay karl olan yardm tekilt. Kat, iddetli, edit. Pak olmayan nesne. * Temiz olmayan ey. Ufak ta. * Tal ukur yer. * Kzlk dedikleri hlet. Sprnt. (Kebir. C.) nce ve nrin yapl. Terbiyeli ve nezaket sahibi. Hassas. * Kebirler. Byk rtbeliler. Bykler.

kibr kibar Kibarane Kibare Kibase Kiba Kiber Kiber-i sinn

bykler. ince, nazik. f. Byk adamlara, nzik ve grgl kimselere yakr ekil ve surette. Ululuk, byklk. Btn olan hurma salkm. (Keb. C.) Erkek koyunlar, kolar. Ululuk. Byklk. Yallk. Yallk, ihtiyar olmak, ya bykl.

1688

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kibir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kibr) Kendisini byk gsteri. Byklk. Kendisini, bakalarndan stn olmad hlde stn grme ve tutma hastal. * eref ve an. * Bir eyin muazzam. Byk.

kibir Kibrit Kibrit-i ahmer

byklk, byklenme, byklk taslama. Kkrt. * Krmz, yakut, altun. * Ucu kibritlenmi yakacak madde. Krmz kibrit. * Cisimleri altun hline koyacak derecede te'sirli olduu sylenen ey. ksir. * Tas: Mrid. Kymeti ok yksek olan.

Kibrit Kibritiyet Kibriya kibriy Kibs Kibt Kic Kidne Kifa

Kkrtle alkal. * Kkrt renginde olan. Ak sar rengi. Kkrt nitelii. Azamet. Cenab- Allah'n azameti ve kudreti, her cihetle bykl. byklk. Menzil, mekn. f. Bal ars, nahl. Dan yksek ve yce yeri. Et. * Ya. Bir para veya iki bez (ki birbirine dikip adr eteini yaparlar.) * Eitlik, beraberlik, msvt.

Kifaf

(Asl: Kefaf) Yetecek kadar olma. htiyaca yetecek kadar azk. * Bir eyin gzide ve hayrls. * (Keffe. C.) Terazi kefeleri.

Kifaf- nefs

(Asl: kefaf- nefs) Yalnz kendisi iin yetecek kadar. * lmeyecek kadar olan rzk, gda.

Kifah Kifat

Din iin muharebe. Cem'olmu, toplanm, biriktirilmi. * inde birey toplanp biriktirilen yer. * Hzl umak, gitmek. * (Kfv. C.) Kfvler, benzerler, eler, denkler.

1689

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kifayet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lzumlu kadar olmak. Yetimek. Bir ie yetecek kadar olmak. ktidar. Liykat. Yararlk.

kifyet Kiffe Kifl Kifr Kift Kig Kih Kihal

yeterlik. (C.: Kifef) A. Tuzak. * Terazi kefesi. * Her yuvarlak nesne. Nazir, benzer. * Nasib, ecir. * Oturma yeri. Byk da. (C.: Kift) Kk mlek. * uval ve buna benzer kap. f. Gz apa. rin, cerahat. (Kehl. C.) Kemlini bulmu kimseler. Kmil insanlar. Olgunluk anda bulunanlar.

Kihalet

Gz iin srme yapma. Srmecilik. * Gz doktorluu. Gz hastalklar bilgisi.

Kihan mihan Kihan Kihanet Kihin Kihter Kihter Kik Kl u kal Kl Kil Kil' Kilb Kilb- ehliye

Kkler ve bykler. (Kih. C.) Kkler. (Bak: Kehnet) f. Kk, sagir. f. Yaa en kk olan. f. Yaa kklk. Uzun ve dar sandal. Dedikodu. Sz, kelm, denilen. Her ikisi, her iki (mnalarnda olup dima izfet olur). Saklamak, korumak. (Kelb. C.) Kpekler. Ehl kpekler. Ev, oban ve av kpekleri.

1690

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kilaet Kilar Kilaz Kile kile kle Kilece Kilem Kiler

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korumak. Gzlemek. Muhafaza. f. Kiler. Bodur, tknaz kimse. (C.: Kilel) nce tlbendden yaplan cibinlik. 40 litrelik tahl ls. denildi. (C.: Kilect-Keyalic) Arpa. * Kile, mikyal. (Kelime. C.) Kelimeler, kelmlar, szler. Erzak koymaa mahsus dolap. Yiyecek, iecek eyler koyulan mahzen, anbar veya oda. (Bak: Kilar)

Kilisa Kilise Kilk kilk Kille Kils Kils Kilte klkal Kilvaz Kilye Kilyeteyn Kilyev Kimad Kimam Kimn

f. Kilise. Hristiyanlarn mbedi. Hristiyan mezhebi. f. Kalem. Kam kalem. * Kamtan ok. kalem. Kesmez olmak. * Yorulmak. Msterh. Kire, kireta. Kireta yapsnda olan. Deste, demet. dedikodu. Tevrat'n mukaddes sand. Bbrek. ki bbrek. Bbrek eklinde olan. Bbrekle ilgili. Scak bez ile zy kzdrmak. (Kimm. C.) Tomurcuklar. * Hayvan azl. Boyunduruk. Saman.

1691

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kimya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Basit cisimlerin hususiyetlerini, bu cisimlerin birbirlerine olan tesirlerini ve bundan ileri gelen birlemeyi inceleyen ilim. Basit maddelerdeki deiiklii anlamaa alan ilim kolu. * Edb: Ak. * l. * Tas: Mevcud olana kanaat ve elde edilmesi mmkn olmayana ait arzuyu terk etmek.

kimy Kimyager kimyger kimyhne Kimya-y avam

bir ilim kolu, ila. Kimyac. kimyac. deneyevi. Dnyann kymetsiz ve fni olan eylerini hiret metalarna feda etmek.

Kimya-y havas Kimya-y saadet

Kendinden geip Allaha tam teslim olmak ve dnmek. Rezaletlerden saknp nefsi tehzib ve tezkiye ve faziletleri kazanmak sureti ile nefsi tahliye etmek, sslemek, tezyin etmek. * mm- Gazalinin bir eserinin ismi.

Kimyev Kin kin Kinaiyyat

Kimy ile alkal f. Gizli dmanlk. Garaz. Buz. Advet. gizli dmanlk. "(Kinye. C.) Temsillerle anlatlan imal ve dokunakl szler.(Mlumdur ki, fenn-i belagatta bir lfzn, bir kelmn mn-y hakikisi, baka bir maksud mnaya srf bir let-i mlahaza olsa, ona ""lfz- kini"" denilir. Ve ""kini"" tabir edilen bir kelmn mn-y aslisi, medar- sdk ve kizb deildir. belki kini mnasdr ki, medar- sdk ve kizb olur. Eer o kini mna doru ise; o kelm, sadktr. Mna-y asli kzib dahi olsa sdkn bozmaz. Eer mna-y kini, doru deilse, mna-y aslisi doru olsa, o kelm kzibdir. Mesel:

1692

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kini misllerinden: (filnun tavil-n-necad) denilir. Yni: ""Klcnn kay, bendi uzundur."" u kelm, o adamn kametinin uzunluuna kinayedir. Eer o adam uzun ise, klnc ve kay ve bendi olmasa da,yine bu kelm sdktr, dorudur. Eer o adamn boyu uzun olmazsa; endan, uzun bir klnc ve uzun bir kay ve uzun bir bendi bulunsa, yine bu kelm kzibdir. nki, mna-y aslisi maksud deil. S.)" kiniyyt Kinan Kinane Kinas Kinaye kinayeler. (C.: Eknan-Ekinne) Perde, rt. (C.: Kenin) Okluk, sadak, ok kuburu. (C.: Kns) Geyik yata. Dolays ile dokunakl sz. Maksad dolays ile anlatan sz. st rtl dokunakl sz. Aktan olmayp hakiki mny baka ifde ile dokunakl konumak. kinye kinyeten Kincer Kindar mny dolaysyla anlatan sz, st rtl dokunakl sz. kinaye bakmndan. f. Byk fil. f. Kin tutan. inde kin ve garez besliyen. c ve intikam almaa dkn. kindr Kindarane Kindare Kindir Kine Kinecu Kinedr kinci. f. Kinci olarak, kindarcasna. Arkasnda deve hrgc gibi, hrgc olan bir cins balk. Kaba eek. f. Kin, garaz. Kalbde beslenen dmanlk. f. c almaa uraan, intikam almak iin alan. f. Kindr, kin gden, dmanlk besliyen.

1693

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kinedr Kinegh Kinehh Kine-i peleng Kineke Kinemehun Kinetik Kinever Kinf Kinfire Kin-i muzmer Kinn Kinnar Kinnarat Kinne Kr Kira'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gizli dmanlk besleyen. f. Sava meydan, muharebe alan, harp sahas. f. ntikam ve c almak istiyen. Mntakim, kinci. """Kaplan kini"" : Kolay kolay skunet bulmayan kin." f. Dmandan c ve intikam alan. f. Kinle, intikamla dolu. Fr. Hareketle alkal. Hareket dolaysyla meydana gelen, hareketli. f. Kin besleyen, hased eden, kinci. Zenbil. * oban daarc. Burun ucu. Gizli kin. (C.: Eknn) Perde, rt. Bez ve keten paras. Bir nevi elbise. * alglar, defler. Erkek grm kadn. Katran, zift. Kir. Bir eya veya yerin, geici bir zaman kullanlmak zere para ile bir kimseye verilmesi. * Byle bir ey karl alnan para.

Kirab

(Kerbe. C.) Yeri srp aktarmak. * Yeri sprmek. * Suyun akt yerler.

Kirabe Kiram

Yeri srp aktarmak. Benzetmeli, kinyeli. * (Kerim. C.) Kerimler, erefliler. * Eli ak cmert kimseler.

kirm Kiramen ktibn

ulular, cmertler, kerimler. nsanlarn iki tarafnda bulunup, sevablarn ve gnahlarn yazan meleklerin ad.

1694

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kirmenktibn Kirar Kiraren Kiraz Kirbal Kirban Kirbas Kirbas Kirdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gnahlar ve sevaplar yazan melekler. Bir daha, tekrar. Tekerrr. Tekrar tekrar, ok sefer, tekrar suretiyle. Rahmin, kabul ettikten sonra yine dar dkt meni. (C.: Kerbil) Halla yay. * Kalbur. Dolu kap. (C.: Kerbis) Bez. Kuma, keten veya pamuk bez. Bez satc kimse. Bir kimse, tasarruf ettii yerin bir zir veya iki zir topran almak iin bakasna satmak. * Bina. * Aa.

Kirdide

(C.: Kerdid) Bir miktar toplanm hurma. * Sepet dibinde geri kalan hurma.

Kirdikr Krfam Kirf

f. Sni. Yapan Allah (C.C.). f. Simsiyah, katran renginde. Bazs bazsnn stne yalm olan yksek bulutlar. * Yumurtann d kabuu.

Kiris Kiriek Kirite Kirkire Kirm Kirm-i ebriim Kirpas Kirpik

f. Yaltaklanma. * Aldatma, kandrma, hile yapma. f. Sava, cengver, muharib. f. erp. (C.: Kerkir) ecaat. * Deve gs. f. Bcek kurdu. pekbcei. f. Padiah veya vezir konaklarndaki divanhne. Gz kapann kenarndaki kllar. * Bir nevi ta. * Hayvan ve nebatlarn beden yapsnda bz kk ve ince uzantlar.

1695

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kirpik-i akl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Mc: Akl gznn kirpii. Akln, hakikatleri anlamasna engel olan ey.(Mehurdur ki: din hilline bakard cemaat-i kesire. Kimse bir ey grmedi.Zevli bir ihtiyar yemin etti ki; ""Grdm"". Hlbuki grd kirpiinin takavvs etmi beyaz bir kl idi.O kl oldu onun hilli. O mukavves kl nerede? Hill olmu kamer nerede? Ger anladn u remzi:Zerrattaki harekt, kirpik-i akln olmu birer kl- zulmettar, kr etmi maddi gz.Tekil-i cmle env filini gremez, der bana dall.O hareket nerede? Nazzam- kevn nerede? Onu ona vehm etmek muhal-ender muhal. S.)"

Kirs

(C.: Ekrs-Ekris) Her nesnenin asl. * Bir araya getirilmi beytler. * Biri biri stne ylm kalm davar tersi.

Kir Kirzim Kis

kembe. Gevi getiren hayvanlarn midesi. * Karn, mide. (C.: Kerzim) Yksek burunlu kimse. * Byk balta. (C.: Ekys) Cepte tanr kk para kesesi. * Rahimde dl yata. * Bedendeki bz svlarn topland kese biimindeki oyuklar.

Kisa Kisal Kisb kr Kisb kisb kisb Kisb Kise

Hal, seccde. Ynden yaplan elbise. Bir yerde oturup kalan ve gidecei yere ge giden. Kazan, i g. (Bak: Kesb) ileme, edinme, kazanma. edinmeyle ilgili. Kazanlm, kesbedilmi. Kesb ile alkal. (Kis-Kese) f. Kk-byk torba kab. * Para kesesi. Kumatan anta biiminde torba kab. * Yourt kesesi. * Para. Para hesab. z para. * Kestirme yol.

kse

kese.

1696

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kisebr Kisedar Kisef Kisfe Kiskis Kisr kisr Kisra f.Yankesici, hrsz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Paray toplyan, para hesabn tutan kimse. Vekilhar. (Kisf. C.) Kt'alar, paralar, ksmlar. (C.: Kisef) Ksm, cz, para, blm. Tan ve topran ufa. stnde eti ok olmayan kemik. * adr etei. eski iran hkmdar. Husrevden muarreb veya galat olan bu isim Sa'sniler sllesinden olan Eski ran padiahlarna ve bilhassa Nevirvan'den sonrakilere verilmi olup, Rum imparatorlarna Kayser, in hkmdarlarna Fafur ve Hakan denildii gibi, bunlara da Kisra denilirdi.

Kisre Kist Kisve kisve Kisve-i ilmiye Kisvet

(C: Kiser) Ekmek paras. * Paralanm olan eyin bir paras. f. Kimdir? (mnsna soru edt) Elbise. Klk. Hususi kyafet. Ksve. Kisbet. klk, elbise. lim adamlarna, hocalara it elbise. Elbise. * zel kyfet. * Yal gre yapan pehlivanlarn giydikleri, meinden ve dar paal olan pantolon. Kisbet.

Ki Kiaf (kf)

f. Din, mezheb. * Keten kuma. * Ok kuburu, sadak. * imir. Bir ka yl stne yk vurulmayan deve yavrusu. * Dii deve hmile iken erkek devenin ona cim etmesi.

Kiah Kimi Kini Kire Kit

Davarn brne yaplan iaret. f. ekirdeksiz ok kk tneli zm. Gzel kokulu bir tohum olan karakimyon. Yzne glmek. f. Ekin. * Tarla.

1697

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kitkr Kitzar Kiver Kivergir Kiverga Kiverhda Kiverka Kitab kitb Kitabe f. ifti, ekinci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ekinlik, ekin tarlas, tarla. f. Memleket, lke. * klim. f. lke tutan. Pdiah, hkmdar. f. lke aan, cihangir. f. Hkmdar, pdiah. Memleket fetheden. Kitab. * Levh-i mahfuz. * Kur'n. kitap. Kabartlarak veya oyularak sert levhalar zerine yazlan yaz. Levha olarak yazlan manzum olmayan nesir halinde levha yazma ilmi. * Mezarta yazs.

kitbe

yazl levha.

Kitabe-i seng-i mezar Mezar ta yazs. kitbet Kitabet kitbeten Kitabet-i ftriye Kitab-hane Kitab- mbin Kitbmbn Kitab yazma ii. Yazmak. Ktiblik. Usulne gre bir eyi yazmak. yazmakla. Ftri olan yazlm eyler. * Kinat sahifelerinin kitab gibi oluu. f. Kitabevi, ktphane. Kitap okunan veya satlan yer. (Bak: mam- Mbin) apak kitap, kaderin bir tr, Kurn. Kitaba dair ve mteallik. Kitaba tabi olan. Kitaba uygun. Kur'an, ncil, Tevrat kitablarndan birine inanan. Semav kitaplardan birine inanan. kitb kitbullah Kitaf kitaba uygun, kitapla ilgili, ilh kitaplardan birine inanan. Allahn kitab, Kurn. p.

1698

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kitbe Kte Kitfeyn Kiti kitle Kitle Kitman Kitr Kivare Kiyae Kiyah Kiyahbeste Kiyan Kiyane kiyset Kiyaset Kiyfe (kife) Kiyr Kiyya Kiyye Kz Kiza Kizb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kitabe yazmak. Zam ve cem'etmek. Artrmak ve biriktirmek. Bir gn veya bir gece yenecek yemek. ki omuz krei. (Giti) f. Dnya. Yer. Cihan. lem. ktle, yn, bek. Ktle. Yn. Kme. * Mden, ta gibi eylerden toplu ey. Sr saklama. Kimseye sr amama hli. Nian oku. * blisin ismi. Petek. Zayflk. * Korkaklk. f. Ot. f. Ot bitmi, ot yetimi. f. Merkez. * Yldz, seyyre. Keflet, kefil olma. aklllk. Zeki. * Uyanklk. Zek. Ferset. Zeyreklik. Bez paras. Demirciler kr. * Da, cebel. Sakz. Sakz. Kk kap. Yemei ok yemekten dolay basan arlk. "Yalan. Yalan syleme. (Sdkn zdd)(Kizb, kfrn esasdr. Kizb, nifkn birinci almetidir. Kizb, Kudret-i lhiyyeye bir iftiradr. Kizb, Hikmet-i Rabbaniyyeye zddr. Ahlk- liyeyi tahrib eden kizbtir. lem-i slm zehirlendiren, ancak kizbtir. lem-i beerin ahvalini

1699

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fesada veren, kizbtir. Nev-i beeri kemalttan geri brakan, kizbtir. Mseylime-i kezzab ile emsalini lemde rezil ve rsva eden, kizbdir. te bu sebeblerden dolaydr ki; btn cinayetler iinde tel'ine, tehdide tahsis edilen, kizbdir...Sual: Bir maslahata binaen kizbin ciz olduu sylenilmektedir...yle midir?Cevab : Evet, kat'i ve zaruri bir maslahat iin bir mesa- er'i vardr. Fakat hakikate baklrsa, maslahat dedikleri ey btl bir zrdr. Zira usul- eriatta tekarrur ettii vechile, mazbut ve miktar muayyen olmyan bir ey hkmlere illet ve medar olamaz; nki, mikdar bir had altna alnmadndan su-i istimale urar. Maahza, bir eyin zarar menfaatna galebe ederse, o ey mensuh ve gayr-i muteber olur. Maslahat, o eyi terk etmekte olur. Evet, lemde grnen bu kadar inklblar ve karklklar, zararn zr telkki edilen maslahata galebe etmesine bir hiddir. Fakat kinaye veya ta'riz suretiyle yani gayr-i sarih bir kelime ile sylenilen yalan, kizbden saylmaz. ..)" kizb Kizbere Kizir Kizyun Klasik yalan. Baldrkara ad verilen ot. Ky muhtarnn yama hkmnde olan adam. Ky khyas. Toprak paras. Fr. ok eskiden yazld hlde deerini kaybetmeyen eser veya san'at eseri. * det hline gelmi usul. klsik Klasr zamann deerini yitirmeyen, sanatta kuralc, allm. Fr. Tasnif ilerinde kullanlan, gzlere ayrlm dolap veya ekmece. * Geni mukavva dosya. klinik Klinik hastaya baklan yer. yun. Hastaya baklan yer. * Ders gsterilen hastahane kouu.

1700

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Klie

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Matbaada tipografik baskda kullanlan kabartma resim veya yazlar karlm madeni levha.

Klp

ing. Elenerek bo olarak vakit geirmek yahut okumak, konumak zere yelere mahsus toplant veya elence yeri.

Koalisyon Ko yiit Kokar Kodaman

ing. Bir maksad iin birleen kuvvetler yahut partiler topluluu. Gl kuvvetli, bahadr, gzn budaktan saknmaz, cengver. Dv iin terbiye olunmu iri ko. leri gelen. Servet veya mevki sahibi kimseler hakknda alay yollu sylenir.

Kodes kof Kof Kokona Kolaas Kolon Koloni

Tavuk yeri, kmes. * Hapishane. ii bo. i bo. Kovuk. * Akl ve ilmi olmayan. Chil. Yal rum kadn. t. Eskiden mevcud olan yzba ile binba arasndaki rtbe. Fr. Stun. * Matbaaclkta, dizilen yaz stunu. Fr. Bir lkenin, snrlar dnda igal ettii ve ynettii lkeye sk balarla bal arazi. * Baka bir memlekete yerlemee giden gmen topluluu veya bir topluluun yerletii yer. * Bir memlekette bulunan yabanclar topluluu.

kolordu Kolordu

ordunun bir blm. t. Ekseriyetle tmen ve dier tamamlayc birliklerden kurulan askeri birlik.

Komando

(Portekizce) Ask: Mstakil olarak alan ve baskn, sabotaj v.b. gibi zel vazifeler yapan, az sayda askerlerden kurulu birlik, ete.

Kombinezon kombinezon

Fr. Tertib, dzenlemek. * are. * Kadn i gmlei. tertip, dzenleme.

1701

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Komedi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Cemiyetin gln ve kusurlu hllerini ortaya koyan tiyatro eseri. * Uydurma, yapmack hareket veya sz. * Glnecek hareketler.

Komediyen

ki yzl, riyakrlk gsteren. * Komedi oynayan tiyatro oyuncusu. Maskara.

Komiser

Fr. Emniyet tekiltnn meslek dereceleri iinde yer alan ve en az lise tahsilini yapm, polis enstitsnn orta ve yksek ksmn tamamlam niformal veya sivil memur.

Komisyon

Fr. Meclis ubesi. Hususi surette tekil olunan meclis. * Ticarette vastalk etme, dellllk creti.

komisyon Komita

zel bir maksad iin kurulan heyet. (Slavca) Maksadna ulamak iin ekser silah kullanan, siyas, gizli ihtilaki cemiyet. Ekiya.

komita Komitac

siyasi bir maksat iin bir araya gelenlerin gizli cemiyeti. Siyasi bir gayeye ulamak iin, silhl mcadele yapan gizli bir topluluk veya tekiltn mensubu olan kimse.

komite Komite

bir i iin toplanan heyet. Fr. Bir komisyon arasndan seilmi zas bulunan, bir i iin toplanan hey'et. Meclis ubesi. Hey'et.

Kompartman

Fr. Yolcu trenlerinde vagonlarn blmlerle ayrlm ksmlarndan her biri.

Kompetan Kompleks

Fr. Bir ii iyi bilen. Bir ey hakknda yerinde kararlar alabilen kimse. Fr. Bir anda kavranamyacak ekilde eitli sebeblerden, unsurlardan meydana gelmi. * Basit olmayan. Mrekkep. * nsanlarn davranlarna, ruh hllerine yn veren birbirine bal uuralt hayallerinin btn.

kompleks

karmak, uur d meyillerin tm.

1702

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk komplo Komplo Komprime komprime Komnizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir kimse aleyhine alnan gizli karar. Fr. Bir kiiye kar toplu olarak alnan karar. Tuzak. Suikast. Fr. Toz halinde iken sktrlp ufak hap haline getirilmi ila. hap. Fr. Cemiyet iinde fertlerin her trl mlkiyet haklarn ve aile hayatn ve dini kaldrp materyalizmi esas alan ve btn mlkiyeti devlete mal eden btl bir nazariye.(imalde koca bir devlet, genlik hevesatn elde ederek, bu asr frtnalaryla sarsyor. nki: Akibeti grmiyen kr hissiyatla hareket eden genlere, ehl-i namusun gzel kzlarn ibahe eder. Belki hamamlarnda erkek kadn beraber plak olarak girmeleri ve izin vermeleri cihetinde bu fuhiyat tevik eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarn hell eder ki: Btn beer, bu musibete kar titriyor. S.)(Evet harite iki cereyana kar bu kahraman millet, Kur'an kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa kfr- mutlak, istibdad- mutlak, sefahet-i mutlak ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini let ederek, dehetli bir kuvvetle gelen bir cereyan durduracak, ancak, slmiyet hakikatyla mezcolmu, ittihad etmi ve btn mzideki erefini slmiyette bulmu olan bu milletteki din kuvveti ve iman btnldr...imldeki dehetli anarilik tohumunu saan ve nesil ve milleti mahveden ve herkesin ocuklarn kendine alp karabet ve milliyeti izale eden ve medeniyet-i beeriyeyi ve hayat- itimaiyeyi btn btn bozmaa yol aan kzl tehlike... R.N.) (Bak: Anarizm)

Konak

Menzil, yolculukta gece vakti inilen yer. * Yolculukta bir yerde durma, dinlenme. ki menzil arasndaki yol. * Byk ev, zengin ve mkellef ikmetgh. * Resmi dire.

1703

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kondktr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Klavuz, memur, mdr. * Trenlerde vagon ve bilet ilerine bakan vazifeli kimse.

Konferans

Fr. Dinleyicilere herhangi bir mevzu hakknda bilgi vermek gayesiyle yaplan konuma.

Kongre

Fr. eitli memleketlerden yneticilerin, elilerin ve delegelerin katlmasyla yaplan toplant.

Konsey

Fr. dare vazifesi yklenmi kiilerin topluluu. * Mzakere hlinde bulunan kimselerin meydana getirdii kurul. * Bu tarz bir toplantnn yapld yer.

Konsolit

(Konsolide) Fr. Ana sermayenin deme tarihi belli olmayan ve yalnz faizi denen devlet tahvili.

Konsolos

tl. Yabanc lkelerde yurttalarnn haklarn korumak ve bal bulunduu hkmete siyas ve ticar bilgileri vermekle vazifeli hariciye memuru.

Konstantiniyye Kontenjan kontenjan Konvoy

istanbul. Fr. Alkallarn her birine den miktar veya yer. Pay miktar. ilgililerin her birine den pay ls. ing. Ayn yere giden nakil vastalar topluluu. * Ayn yere nakledilen insan grubu. * Harb gemilerinin himayesinde sefer yapan yk gemileri katar.

Kopil Kor

Kk Rum ocuu. * apkn, klhani. t. Her taraf iyice yanp iine kadar ate hline gelmi kmr veya odun paras. * Askeriyede kolordu.

kordon

zincir.

1704

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Korsan gemisi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deniz hrszl ve korsanlk yapan gemiler. Dman gemilerini basarak mallarn alan bir devletin donanma gemilerine de ayn ad verilirdi.

Korsan

itl. Deniz haydutu. Deniz ekiyas. * Bakalarn haklarn zor kullanarak yiyen kimse. * Bir hakk izinsiz olarak kullanan.

Kostantniyye Kotra Koy

slm dnyasnda stanbul iin kullanlm isimlerden biri. ing. Tek direkli, yelkenli, narin kk gemi. Kk krfez. Karann iine girmi, rzgrdan sakl deniz paras. Deniz koyuna benzer, evresi mahfuz yer. Ke, bucak.

kozmorafya Kozmorafya

uzay ilmi. yun. Yldzlarn yerlerinden ve hareketlerinden bahseden ilim. Felekiyyat. lm-i hey'et.

Kozmopolit

Fr. Her yabanc eye kar alka gsteren, milliyet duygularndan mahrum kimse. * eitli milletlerden insanlar iine alan.

Kozmoz kozmoz Kftehor Khne Khnebahar kle Kle

(Kozmos) yun. Kinat. Btn gkler. lem, kinat. (Bak: Kuftehar) f. Eski, eskimi. * Zaman gemi. Demode olmu. Sonbahar. esir, alnp satlan insan. t. Btn tarih devirlerde baka milletlerden, yabanclardan zorla karlp hrriyetten mahrum hale getirilerek hizmette kullanlan erkek. (slmiyet klelii en dil usullerle kaldrmaa alm ve Resul-i Ekrem (A.S.M.), insanlar klelikten kurtarmay ibadet olarak iln etmitir.)

1705

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atei havalandrmak iin yaplm bir let. * Hava ile alan baz alglarn hava vermee mahsus ksm.

Ke Keli parantez Kramp Krater kritik Kritik

(Bak: Kue) "t. Cmleden tamamyla ayr ""haiye"" gibi bir sz iine alr." Fr. Adalenin kaslmas. (Bak: Atmiye) tenkit, skk durum. yun. Tenkid. Skk durum, skntl. * Tb: Hastaln en kt zaman.KRUVAZR : Fr. Daha ziyade toplarla mcehhez ak denizlerde emniyeti te'min etmek ve konvoylar korumakla vazifeli sratli harp gemisi.

Kual Kuas Kub

zm iei. Bir hastalk (ki gs tutar.) "f. ""Vuran, vurucu, dven"" mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: (Leked-kub: Tekme vuran)"

Kuba' Kubaa Kubakb Kubale Kuban

Hnzr avaz. * Byk lek. Sere gibi kk bir alaca kuun ad. * Avclarn giydii hrka. Acele eden kimse, aceleci.* Bir yldan sonra olan yl. Mukabele. * Kap n. (Kub. C.) f. Vurucular, dvcler. * Vurarak, dverek mnlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr.

Kubb Kubbe alt

Krk. Tar: Topkap Saray'nda bata sadrazam olmak zere devlet adamlarnn ve vezirlerin toplanp devlet ilerini grtkleri yer.

kubbe Kubbe

yarm kre eklinde bina dam. Yarm kre eklinde yaplan bina dam.

1706

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kubbe-i liye Kubbe-i hadr Kubbe-i kanek Kubbe-i mina Kubbe-i uly Kubbe-i zerrin Kubbe-niin Yksek kubbe. Yeil kubbe.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azn tavan. Damak. Gkyz. Gk kubbesi. Sema, gkyz. Gne, ems. f. stanbulda Topkap Saray'nda Kubbealt denen yerde toplanan kabine yeleri denebilecek toplantya katlan vezirlerin herbiri.

Kubbere

(C: Kubber-Kabbere) Turgay dedikleri kk ku. * Bacaksz, ksa boylu kimse.

Kubbet-l islm Kubbit Kubeb

slmn kubbesi. * Belh ehrinin baka bir ad. Beyaz helva satan kimse. (Kubbe. C.) Kubbeler, kemerler. Tepesi yuvarlak, yarm kre eklinde yaplan bin damlar.

Ku'bere kubh Kubh

Bilei meydana getiren iki kemiin k. irkinlik. Gnah ve irkin hareket. Kabahat. Su. * Fk: Aklen ve er'an mstehcen olup dnyada zemme, hirette azaba ve itaba mahal olan ey.

Kubhiyyat Kubkuba Kuble Kubtiyye (kbtyye) Kubu'

(Kubh. C.) irkin hareketler ve iler. Gnah ve irkin eyler. Acele etmek. pme. (C: Kubti) Msrda yaplr parlak ince keten bezi. Kirpinin bzlp ban derisine ekmesi. * Bir kimsenin ban yakasna ekmesi.

Kubub

Kuruluk.

1707

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kubul Kubun Kubur kubr Kubus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Erlerin ve kadnlarn n. * Evvel, nce, ilk. Gitmek. (Kabr. C.) Kabirler, mezarlar, trbeler. kabirler, mezarlar. Sr'atle yrdnden yere trnann ucundan baka yeri demeyen at.

Kubza (kabza) Kue Kudahis Kudam Kudar Kudas Kudat Kuddam Kuddam Kuddise srruhu

(C: Kubzt) Bir tutam nesne. f. Dar sokak, kk sokak. * Pazar, ar. Bahdr, kahraman, uc. f. Hangisi? Hangileri? (mnasna sorudur) Byk ylan. * A, tabbah. Deve boazlayc, deve kasab. Gm boncuk. (Kad. C.) Kadlar. eriat kanunlaryla hkimlik edenler. n taraf. leri taraf. n. """Srr ve hakikat muazzez ve merref olsun"" melinde bir hrmet ifadesidir.(S- Sahabe-i Kiram Hazeratna Radyallahu Anh denildiine binaen, bakalara da bu mnada sylemek muvafk mdr?Elcevap: Evet, denilir. nk Resul-i Ekrem'in bir iar olan Aleyhissalt Vesselm kelm gibi Radyallahu Anh terkibi, sahabeye mahsus bir iar deil, belki sahabe gibi Veraset-i Nbvvet denilen Velyet-i Kbrada bulunan ve makam- rzaya yetien Eimme-i Erbaa, h- Geylni, mam- Rabbani, mam- Gazali gibi zatlara denilmeli. Fakat rf- ulemada Sahabeye, Radyallahu Anh; Tbiin ve Tebe-i Tbiine, Rahimehullah; onlardan sonrakilere, Gaferehullah; ve Evliyaya, Kuddise Srruhu denilir. M.)"

1708

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuddise

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Mbarek, kudsi ve mukaddes olsun."" anlamna gelen bir kelimedir."

kuddsesrruhu Kudds Kuddus

srr mukaddes olsun! " ""temiz olan ve temizlikleri yaratan"" mnsnda ilh isim." "Kusur ve noksanlklardan mberr olan, en mukaddes. Hi eksii olmayan, pk, temiz. Cenab- Hakk'n sfatlarndandr. * Mbarekliin hadsiz derecesini ifde eder. ""En mukaddes"" gibi."

Kuddus

Cenab- Hakk'n Kuddus sfatna dair ve mteallik. Kusursuz olan Cenab- Hakk'a ait. * Kudsi ve temiz olana ait ve ona mteallik.

Kudeg Kudek Kudek-meni Kudema

f. ocukluk. (C.: Kudegn) f. ocuk, sabi. f. ocuk tabiatl. ocuk mizacl. (Kadim. C.) Kadimler. Eski bykler. Eski adamlar. leri gelen bykler. Eski zamanda gelmi olanlar.

kudem Kudeyh Kudmus Kudret

kadimler, eskiler, bykler. Kk kadeh, kadehcik. Kadim nesne, eski. "G. Takat. * Her yeri kaplayan kudretullah. * Varlk. Ehliyet. Becerebilme. * Zenginlik. * Kabiliyet. * lm-i kelmda: Allah Tel'ya mahsus ezel ve ebed ve btn kinatta tasarruf eden sfattr.(Arkada bir kelime-i vhidenin iitilmesinde; bir adam, bin adam birdir. Yaratl hususunda da Kudret-i Ezeliyeye nisbeten bir ey, bin ey birdir. Nev ile fert arasnda fark yoktur. M.N.)"

kudret Kudret-i ilhiye

g. "Allah'n kudreti.(Cenab- Hakk'n kudret, ilim, iradesi; emsin ziys gibi btn mevcudata mm ve mil olup, hibir eyle mvazene

1709

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edilemez; Ar- Azama taalluk ettikleri gibi, zerrelere de taalluk ederler. Cenab- Hak, ems ve kameri halkettii gibi, sinein gzn de O halketmitir. Cenab- Hak; kinatta vaz'ettii yksek mizan gibi, hurdebin hayvanlarn barsaklarnda da pek ince ve ltif bir nizam vaz'etmitir. Semadaki ecram birbiriyle rabteden czibe-i umum kanunu gibi, cevahir-i ferdi de, yani zerrat da o kanunun bir misliyle nazmetmitir. Sanki bu zerrat lemi, o semav leme kk bir misaldir. Hlsa, aczin mdahalesi ile, kudret mertebeleri ayrlr. Aczi mmteni' olan kudrete; byk, kk birdir.Kudret-i Ezeliye, en evvel eyann melekt, yani iyzne taalluk eder. bu yz ise, alelumum gzel ve effaftr. Evet, ems ve kamerin yzleri parlak olduu gibi, gecenin ve bulutlarn da i yzleri ziyadardr. ..)" Kudret-i klliye Kudretyb Kuds Kuds kuds Kudsiyan kudsiye Kudsiyet kudsiyet Kudsman Kudum Cenab- Hakk'n kll ve mutlak olan kudreti. f. Gc yetebilen, yapabilen, kuvvet ve kudreti olan. Mbareklik. Kudsilik. Nezafet. Pk olmak. Noksanlardan uzak olmak. (Kuds. dan) Mukaddes, kutsal, muazzez. kutsal, temiz, arnm, yce. Kudsiler. * Melekler. Melike taifesi. kutsal. Kudsilik, mukaddeslik, azizlik. * Temizlik, paklk. kutsallk, ycelik, temizlik. Erkek rmcek. Uzak ve uzun bir yoldan gelmek. * Ayak basmak. * leri gemek. lerilik. kudm uzaktan gelme, ayak basma.

1710

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kudumiyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzak yoldan gelen bir byk zta, orann halk tarafndan takdim edilen hediye. * Edb: Byle bir vaziyetten dolay yazlan kaside.

Kudur Kudur

(Kdr. C.) mlekler, tencereler. Yemek piirilen kaplar. (Hi: 362 - 428) Badadldr. Ahmed bn-i Muhammed Baddi diye de anlr. Hanefi fkh limlerindendir. Bu zatn, fkha dir mehur kitabnn ismi de Kudur'dir.

Kudve Kuf Kufahir (kufhir) Kufa Kufan Kufar Kfe

Halkn uyup tbi olduklar kimse. f. Bayku denen bir ku cinsi. Byk ve iri csseli kimse. Burnu scaktan kavlar kzl kimse. Zahmet, meakkat. * Kufe dedikleri beldenin ad. (Kafr. C.) Issz ve susuz yerler. ller, sahralar. "Kzl kum. * Kzl kumlu bir yerin ad ki o sebebten ""Kfe"" diye isim verilmitir."

Kuff Kuffaz Kuffe

Yksek yer. Kadnlarn ellerine ve ayaklarna taktklar bir ss eyas. * Eldiven. (C: Kff) Pamuk sepeti. * ine kuma konan nesne. * Yksek yer. * Kurumu. * rk aa.

Kuf Kufl Kfte Kuftehar

Kfe ehrine mensub. Bu ehirle alkal. (C.: Akfl) Kilit, srg. f. Kylp ezilmi veya dvlm et, kfte. f. Kfte yiyen. * Geveze, enesi dk. * arlatan. Kendini beenmi. * apkn.

Kufuf Kuful Kh

Kiinin korkudan ty rperip kalkmak. (Kufl. C.) Kilitler. * Seferden veya yolculuktan dnme. f. Da.

1711

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuhab Kuhamun Kuhan Kuhariye Kuhaz Kuhbeden Kuhcier Kuhe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

At ve deve ksr. f. Tepesi dz olan da. f. Kambur. * Eyer, at eyeri. * Sr veya deve hrgc. Yal kadn. * Yal hayvan. Koyunlara rz olan bir hastalk. f. Da gibi iri vcutlu kimse. ri yar kii. f. Da yrekli, kahraman, bahdr, yiit. f. Da. * Hcum, saldrma. * Da tepesi gibi kubbeli ve sivri olan ey. * Deve hrgc. * At eyeri.

Kuhh Kuh Kuhistan Kuhken Kuhkub

Halis, saf, katksz. f. Daa mensub. * Dala alkal. * Dal. f. Dalk blge, dalk yer. f. Da kazan, da deviren. f. Da vurucu. Da yerinden oynatan. * Kuvvetli at veya katr. * Kale veya sur dven top.

Kuhl Kuhl Kuhme Kuhnmun Kuhpare Kuhpaye Kuhpt Kuhsar Kh-u kaf Kh-u tur Kuhut

Gz ilc. * Gze ekilen srme. Srme gibi siyah olan. Dnmeden bir ie girime. * iddet. * Ktlk senesi. * Zor i. f. Heybetli, azametli. Da gibi grnen. f. Kuvvetli at. * Da paras. f. Dalk arazi. f. Kanbur. f. Da tepesi. * Dalk yer. Efsnelerde geen Kafda. Tur da, Sina da. Ktlktan sknt ve eziyet ekme.

1712

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuknas Ku'ku' Kul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hindistan'da olan bir cins beyaz ku. Alaca renkli, uzun gagal bir byk ku. "De, syle, bildir (melinde emirdir)(""Kul"" kelimesi Kur'ann ok yerlerinde mezkr veya mukadderdir. ""Kul"" emri risalet ve nbvvete iarettir. ..)Trkede ""Kul"", emir dinleyen hizmetkr, Allah'n mahlku, Allah'a itaat ve ibadet eden veya kle mnasndadr."

kul Kula' Kul'a(t) Kulaa Kulab Kulafe Kulakl Kulal Kulame Kulameteyn Kulb Kule Kulel Kulel-i seb'a Kulfe Kulis faaliyeti

insan. Az ars. (C: Kulu') dn mal. Yurt edinmeye msait olmayan yer. Suyu emip yarlm ve yerden koparlm balk. * Byk ta. f. Byk dalga. * Gl, byk havuz. Klf, kn, kabuk. Zarf. hls ve Muavvezeteyn sureleri. Az, kalil. Trnak kesintisi. Kesinti. ki trnak kesintisi. Parantez. ( ) Bilezik. * Bir ylan cinsi. (C: Kulul-Kll) ocuklarn oynadklar bir oyun. (Kulle. C.) Kuleler. * Da tepeleri. stanbul'daki yedi tepe. Zeker ucundaki snnet edilecek deri. Toplant yaplan yerlerde, toplant haricinde eitli gruplarn yapt gizli alma.

Kulkalan

Bir nevi ot.

1713

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kulkul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

en, evik, atik. * Bir eyin deprenmesiyle kan ses. * Byk, derin deniz. * Hzl giden at.

Kulkulani Kullab Kullam Kulle

veyik kuuna benzer bir ku. (C.: Kalalib) engel, kanca. Ucu eri nesne. ene benzer bir otun ad. (C.: Kulel) Doruk, da tepesi, zirve. * Kule. * Baz harp gemilerinin gvertelerinde bulunan ve makine ile hareket eden ar top.

Kulmuh Kulub kulb Kuluce kulun Kulun Kulzm Kum (kumi) Kumame kumandan Kumanya

Bir ot. (Kalb. C.) Kalbler, gnller. kalbler. Ekin ekmek iin yeri slah etmek. ac veren bir hastalk. Tb: iddetli barsak ars. Omuzlarda ve vcutta bir ar. Deniz, bahr. * Kzldeniz. (Kavm. den) Kalk (mnasna emir). (C: Kumm) Cemaat, topluluk. * Sprnt. komutan. ing. Bir gemi iinde bulunan kimselerin beslenmeleri iin gemiye doldurulan erzak. Gemi zahiresi. * Eskiden piyade kaynn arka ksmndaki dolapk. * Gemi kileri. Geminin erzak koymaa mahsus yeri.

Kumar

"Para vs. karlnda oynanlan oyun. Meru bir ihtiyacn karlanmas iin bir alma sonucu olmadan piyango ve ans oyunlar gibi haram yollarla kazan elde etmektir. Dinimizde byle oyunlarn her trls haramdr. Bir mslman kendi menfaatini isteyip zararn istemedii gibi; dier bir mslmann da karn

1714

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gzetip ktln isteyemez. Halbuki kumara katlan herkes, kar tarafn zarariyle kendi karlarn dnmektedir.Eer byle bir menfaat ve zarar oyunda konulmamsa ve dince yasaklanan maksadlar da yoksa, yine de her insan iin en kymetli mal olan zamann bo yere harcamak olur ki bu da zarardr.Maksatsz, fikirsiz ve dnyaya ne iin geldiini bilmeyen basit bir insan byle yollara der ve gittike perian olur. Halbuki insan, sonsuz ve yksek gye sahibi, yksek ahsiyetli ve nizaml bir hayat yaamaldr. (Bak: Meysir)" Kumarbaz Kumar-hane kumbiiznillah Kume Kumistan kumistn Kumkuma Kumar oynayan. Kumarc. f. Devaml olarak kumar oynanan yer. Allahn izniyle kalk! Bir yere toplanm olan eyler. * Yksek, yce yer. f. Kumluk l veya arzi. kumluk yer, l. (C: Kamkm) ine mrekkep, zemzem gibi eyler konulan yuvarlak testi. * Bakr ie, bakr ibrik. Kumme Kummehan Kummele Kumpanya Kumr Arslann, az ile ald ey. Za'fern. * arap kp. (C: Kummel) Kene cinsinden bir bcek. Fr. irket. * Mc: Cemaat, zmre. "(C: Kamri) Kumru. Diisine ""kumriye"", erkeine ""sakhar"" derler." Kumudd Kumus Kumze Salamak, sert, kat. * Uzun, tavil. Suya batp kaybolmak. Toplanm hurma.

1715

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kn Kunabe Kunah Kunais Kunan Kunbua Kunbul(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuyruk sokumu blgesi. Arka, mak'ad, k. Toplu yapraklar (Budayn ba onun iinde olur.) omak. (C: Kans) Byk csseli, iri vcutlu kii. Koltuk kokusu. * Gmlek yeni. (C: Kanbi) Kestikten sonra yine iinde kalan nesne (Ot kk gibi) (C.: Kanbil) Kaln vcudlu kimse. Sinirli ve hiddetli olan. * 30 il 40 ya arasndaki kimse. * At. * Bomba.

Kunbura Kunbuza Kundak sokmak

(C: Kanbir) kk kuu. (C: Kunbuzt) Ksa boylu kadn. (Mz: Kunbuz) Mc: Ara bozacak bir sz sylemek veya byle bir harekette bulunmak. * Yangn karmak.

kundak Kundak

bebek sargs, yangn karan ate paras. Kk ocuklar sk balamaya yaryan bezler takm. * Yangn karmak iin bir yere sokulan, tututurulmu yal bez ks.

Kunefhar Kunfuz(e)

Byk csseli, iri vcutlu. (C: Kanfiz) Kirpi. * Fare. * Devenin, kulaklar ardnda terleyen ve teri akan yerleri. * Otlar dolak yer.

Kunn Kunne(t) Kunneb Kunnebit Kunta Kunu' Kunut

Gmlek yeni. (C.: Kanan-Kunen-Knan) Da ba. Kendir. Kenevir. (C.: Kannbit) Lahana cinsinden bir bitki. Karalk. Kanaat etme, kfi bulma. * Sul ve tezelll. midsizlik. Ye'se kaplma.

1716

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kunv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Knn-Knyn-Akn) zerinde hurmas olan hurma salkmnn p.

Kunyan (knyn) Kunye (knye) Kunzua

Kiinin nefsi iin saklayp elden karmad mal. Kiinin nefsi iin saklayp elden karmad mal. (C: Kanz') akl ta. * Tra edilmi ban stnde braklan bir tutam sa.

Kpal Kr Kura kur Kura' Kur'a Kuraa Kurab Krabe Kurad Kurakr Kurn Krn Kur'an

f. Grz. Demir topuz. (C.: Krn) f. Kr, m. (Karye. C.) Karyeler, kyler, kasabalar. ad ekme. bdet eden. Talih denemek maksad ile ekilen kapal pusla veya fal ama. Kalem kesintisi. Kalem yongas. (Kurbet. C.) Yaknlar, akrabalar. f. Kubbeli mezar, trbe. (C: Krdn-Ekride) Kene ad verilen bcek. Gzel sesli kimse. " ""okunan"" mnsnda ilh kitabmzn ad." (Kur. C.) f. Krler. mlar. Allah (C.C.) tarafndan Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselma Cebril Aleyhisselm vstas ile (yni vahiyle) gnderilen ve beeriyetin btn saadet dsturlarn hvi en mukaddes ve en son kitb- semvidir. Din ve dnyann nizmn en iyi ekilde bildirir, kinatn neden ve niin yaratldn ve hikmetlerini beyan eder. Baboluk ve serserilikten kurtarp ibdet ve taata, emniyet ve nizma ve saadete sevkeder ve insann ebedi selametine vesile olur. * Lugat

1717

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mnasna gre Kur'n: Tilvet, okumak, cem' ve zammolunmu, okunmu mnlarna gelir. Frkan, Zikir, Hd, Hitab, Kitab, Mushaf, Nur, Necm, Hd, Mev'iza, Aziz, Besir, Brhan...gibi elli be kadar isimle de anlr. (Bak: Kelmullah) Krne Kur'an- hakm f. Krcesine. Hakim olan Kur'an- Kerim. Hakim: Hikmetli, hikmet shibi, yahut ok hkim ve muhkem mnalarna gelir. Kur'an- mu'ciz-l beyan "Beyan ve ifadesi mu'cize olan Kur'an.(Kur'an: u kitb- kebir-i

kinatn bir tercme-i ezeliyesi.. ve yt- tekviniyeyi okuyan mtenevvi dillerinin tercman- ebedisi.. ve u lem-i gayb ve ehadet kitabnn mfessiri... ve zeminde ve gkde gizli Esm-i lhiyenin mnevi hazinelerinin kef.. ve sutur-u hdisatn altnda muzmer hakaikn miftah.. ve lem-i ehdette lem-i gaybn lisan... S.)(Kur'an- Kerim-, btn mebhis-i esasiyeyi ve mhimmeyi yle bir tarzda beyan eder ki, o beyan, btn kinat bir saray gibi idare eden ve dnyy ve hireti iki oda gibi ap kapayan; ve zemin bir bahe; ve sem, misbahlariyle sslendirilmi bir dam gibi tasarruf eden; ve mzi ve mstakbel, bir gece ve gndz gibi nazarna kar hazr iki sahife hkmnde temaa eden; ve ezel ve ebed, dn ve bugn gibi silsile-i uunatn iki taraf birlemi, ittisal peyda etmi bir surette, bir zaman- hzr gibi onlara bakan bir Zt- Zlcelle yakr bir tarz- beyandr.Nasl bir usta, bina ettii ve idare ettii iki haneden bahseder, proramn ve ilerinin liste ve fihristesini yapar; Kur'an dahi, u kinat yapan ve idre eden ve ilerinin listesini ve fihristesini tabir ciz ise, proramn yazan, gsteren bir Ztn beyanna yakr bir tarzdadr. Hi bir cihetle eser-i tasannu ve tekellf grnmyor. Hi

1718

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir ibe-i taklid vey bakasnn hesbna ve onun yerinde kendini farzedip konumu gibi bir hud'ann emaresi olmad gibi, btn ciddiyetiyle, btn safvetiyle, btn hulusiyle sfi, berrak, parlak beyn, nasl gndzn ziys, ""Gneten geldim"" der. Kur'n dahi,"" Ben Hlk- lem'in beyanym ve kelmym"" der. Evet u dnyy antika san'atlarla sslendiren ve lezzetli nimetlerle dolduran ve san'atperverne ve nimetperverane u derece san'atnn acibeleriyle u derece kymettar nimetlerini dnyann yzne serpen, sravri tanzim eden ve zeminin yznde seren, gzelce dizen bir Sni', bir Mn'imden baka u velvele-i takdir ve istihsanla ve zemzeme-i hamd ve kranla dnyy dolduran ve zemini bir zikirhne, bir mescid, bir temaagh- san'at- lhiyeye eviren Kur'an- Mu'ciz-l Beyan kime yakr ve kimin kelm olabilir? Ondan baka kim ona shib kabilir? Ondan baka kimin sz olabilir? Dnyay klandran ziya, gneten baka hangi eye yakr? Tlsm- kinat kefedip lemi klandran beyan- Kur'an, ems-i Ezel'den baka kimin nuru olabilir? Kimin haddine dm ki ona nazire getirsin? Onun taklidini yapsn?Elhak, bu dnyay san'atlaryla zinetlendiren bir san'atkrn, san'atn istihsan eden insanla konumamas muhaldr. Mdem ki, yapar ve bilir, elbette konuur. Mdem konuur, elbette konumasna yakan Kur'andr. Bir iein tanziminden lkayd kalmayan bir Mlik-l Mlk, btn mlkn velveleye veren bir kelma kar nasl lkayd kalr? Hi bakasna mal edip hie indirir mi? S.)(Kur'an- Hakim yirmi sene mtemadiyen damarlara dokunduracak ve inad tahrik edecek bir tarzda meydan okudu ve der idi ki: ""u Kur'ann Muhammed-l Emin gibi bir mmiden nazirini yapnz ve gsteriniz.

1719

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haydi bunu yapamyorsunuz, o zt mmi olmasn, gayet lim ve ktip olsun. Haydi bunu da getiremiyorsunuz; bir tek zt olmasn, btn limleriniz, belileriniz toplansn, birbirine yardm etsin, hatt gvendiiniz liheleriniz size yardm etsin. Haydi bununla da yapamyacaksnz, eskiden yazlm beli eserlerden de istifade edip, hatt gelecekleri de yardma arp, Kur'ann nazirini gsteriniz, yapnz. Haydi bunu da yapamyorsunuz; Kur'ann mecmuuna olmasn da, yalnz on Suresinin nazirini getiriniz. Haydi on Suresine mukabil hakiki doru olarak bir nazire getiremiyorsunuz; haydi hikyelerden aslsz kssalardan terkib ediniz. Yalnz nazmna ve belgatna nazire olsun getiriniz. Haydi bunu da yapamyorsunuz, bir tek suresinin nazirini getiriniz. Haydi Sure uzun olmasn, ksa bir Sure olsun, nazirini getiriniz. Yoksa, din, can, mal, iyalleriniz; dnyada da hirette de tehlikeye decektir..."" M.)(Amerikal Filozof Karlayl (Carlyle) yle diyor: Kur'an bir kerre dikkatle okursanz, O'nun hususiyetlerini izhara baladn grrsnz. Kur'ann gzellii dier btn edeb eserlerin gzelliklerinden kabil-i temyizdir. Kur'ann balca hususiyyetlerinden biri, (O'nun asliyyetidir. Benim fikir ve kanaatma gre Kur'an serpa samimiyet ve hakkaniyetle doludur. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) cihana tebli ettii dvet, hak ve hakikattr. ..)" Kurn Kurare Kurnla ilgili, ait. mlek iindeki yemek pitikten sonra yanmasn diye iine konulan su. Kurat Kur-y mtecvire Fitil ucundan yanm yer. Komu kyler.

1720

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuraz (kariza) Kuraze kurb Kurb Isrgan otu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Altun ve gm krnts. * Kuma paralar. yaknlk. Yaknlk. Yaknda olu. Yakn olmak. Yaknlk kazanmak. (Zamanda, meknda, nisbette, hatvede ve kuvvette kullanlr.) * Tb: Br. Karnn yumuaklna kadar olan yer.

Kurban

Allah'n rzasn kazanmaa sebep olan ey. * Etleri, fakirlere parasz olarak datlmak niyetiyle farz, vcib veya snnet olarak kesilen koyun, kei, deve, sr.. gibi hayvan. * Bir maksad urunda feda olma. * Beylerin ve meliklerin yaknlarndan olan kimse.

Kurbet Kurb-i derece Kurb-i hd Kurb-i mesfe kurbiyet Kurbiyyet

Yaknlk. * Fk: Allah'a manev yaknla sebeb olan amel-i slih. len bir kimseye yaknlk derecesi. Allah'a manev yaknlk. Yer, mekn yaknl. yaknlk. "Yaknlk kazanmak. Yaknlk. Bir eye kendi gayretiyle yaknlamak. (Bak: Akrebiyyet)(Sahabelerin kurbiyet-i lhiyye noktasndaki makamlarna velyet ayayla yetiilmez. nki: Cenb- Hak bize akrebdir ve hereyden daha ziyade yakndr. Biz ise, ondan nihayetsiz uzaz. O'nun kurbiyetini kazanmak iki surette olur.Birisi: Akrebiyetin inkiafiyledir ki, nbvvetteki kurbiyet ona bakar ve nbvvet veraseti ve sohbeti cihetiyle sahabeler o srra mazhardrlar.kinci Suret: Bu'diyetimiz noktasnda kat- meratib edip bir derece kurbiyete merref olmaktr ki, ekser seyr-i slk-u velyet ona gre ve seyr-i enfs ve seyr-i fk bu suretle cereyan ediyor. te, birinci suret srf vehbdir, kesb deil, incizabdr, cezb-i Rahmnidir ve mahbubiyettir.

1721

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yol ksadr, fakat ok metin ve ok yksektir ve ok hlistir ve glgesizdir. Dieri kesbdir, uzundur, glgelidir. Acaib hrikalar ok ise de, kymete, kurbiyyete evvelkisine yetiemez. Mesel: Nasl ki dnk gne bugn yetimek iin iki yol var. Birincisi: Zamann cereyanna tbi olmyarak, bir kuvvet-i kudsiye ile, fevkaz-zaman kp, dn bugn gibi hazr grmektir. kincisi: Bir sene kat'- mesafe edip, dnp dolap, dne gelmektir; fakat, yine dn elde tutamyor; onu brakp gidiyor. yle de, zhirden hakikata gemek iki suretledir. Biri: Dorudan doruya hakikatn incizabna kaplp, tarikat berzahna girmeden, hakikat, ayn- zhir iinde bulmaktr. kincisi: ok mertibden seyr-i sluk suretiyle gemektir. Ehl-i velyet, endan fena-i nefse muvaffak olurlar, nefs-i emmareyi ldrrler. Yine sahabeye yetiemiyorlar. nki, sahabelerin nefisleri tezkiye ve tathir edildiinden; nefsin mahiyetindeki cihazat- kesire ile, ubudiyetin envna ve kr ve hamdin aksamna daha ziyade mazhardrlar. Fena-i nefisten sonra, ubudiyet-i evliya besatet peyda eder. S.)" Kr-boaz Kurbuk Kurdah Krdil Kurduh Kre Kurena f. Obur, krboaz. Mevzi ismi. * Yardm. * Dkkn. Maymun. f. Chil. Gnl kr. Maymun. * Kk karnca. f. Demirci oca. Kuyumcu oca. * Kre. Bir padihn yaknnda bulunan ve onun sohbetine itirak edenler. Yaknlar. Arkadalar. Kureng Kurev f. Al at. (Kur. dan) Kyl. Kye it, kye dir.

1722

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kurey suresi Kurey Kurey Kureyza Kurfusa (karfesa)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerim'in 106. Suresidir. Liilfi Suresi de denir. Mekkdir. Peygamberimizin kabilesi. Kurey kabilesinden olan. Kurey'e mensub. Medine-i Mnevvere yaknnda Yahudi taifesinden bir kavim. Mak'ad stne oturup dizlerini karnna yaptrp iki kolunu baldrlar stne kavuturmak.

Kurha Kurhane Kr Kurkube Kurkul Kurkur Kurkus Kurmay

(C: Kuruh) Silh yaras. * ban. (C: Kurhn) Bir cins mantar. f. Krlk, mlk. Et, lahm. ekirge. Byk gemi. Geni, bol, vsi. Ordunun muharebeye hazrlanmasnda ve sava srasndaki sevk ve idaresi iin hususi tarzda yetitirilmi subay. * Mc: Becerikli.

Kurme

aret iin devenin burnundan bir miktar deri kesip tam ayrlmadan yine burnu stne yaptrmak.

Kurmud Kurmus

Da keisinin erkei. (C: Karms) Avclarn dada olan kulbesi veya souktan sakndklar kk ukur yer.

Kurnas Kurne Kurneve Kurnuk Kurr

Dan burnu. Sivri veya tmsek ey. * Hamam kurnas. Kurna. Boya otu. Yumuak bedenli delikanl. Karar. * Soukluk.

1723

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kurra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kari'. C.) Okuyucular. Kur'n- Kerimi usul ve tecvidine gre okuyanlar. Dindar ve slih kimse.

kurr Kurrasa Kurre

Kurn okuyucular. (C: Krs) Papatya iei. Parlaklk. Tzelik. Gzn parlak ve nurlu olmas. * Alamaktan sonraki serinlik. * Dild olmak. * Bir atmlk ey. * Kurbaa.

Kurret-l a'yun Kurs (kursa) Kurs-u ems Kurum (krm) Kurt(a) Kurtan Kurtat Kurtub Kurtum Kuruh Kurultay Kurum Kurun kurn Kurune Kurun-u hire

Gzlerin nuru. * ok sevilen ve gz aydnlna sebeb olanlar. Kelepe. * evrik nesne. * Yuvarlak. Tekerlek eklinde olan. Gne yuvarla. Byk kene. (C.: Krta-Krat) Kpe. At'n arkasna vurduklar kee. Eyer altna konan bir nesne. * Boyun. Kl. Halid bin Velid'in klc. Mestin burnu. (Kurha. C.) Yaralar. (Bak: Meclis) (Karm. C.) Deerli insanlar. Kymetli ve deeri byk kiiler. (Karn. C.) Asrlar. Devirler. alar. alar, asrlar, devreler. Nefis. Son asrlar. stanbul'un Fatih Sultan Mehmed tarafndan zaptedildiinden sonraki zaman. Hicri 857, Mi. 1453 ylndan sonraki devir.

Kurun-u slife

Gemi asrlar.

1724

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kurun-u ul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski Roma Devleti'nin ikiye ayrlmas zamanna kadar olan eski devir. lk a.

Kurun-u vust

Eski Roma Devleti'nin ikiye ayrlmasndan, stanbul'un Mslmanlar tarafndan zabtedildii tarihe kadar olan zamandr. Orta asrlar.

Kurur Kurut Kuruz Kurzub Kurzum

Gzn parlak olmas. Kuruluk. (Karz. C.) Borlar. dn olarak verilen paralar. Fakir kimse. Kavaflarn ve kunduraclarn zerinde gn ve sahtiyan kesip dzelttikleri yuvarlak tahtalar.

Kurzl

Kadnlarn bana rttkleri nesne. * Kayt. * Kt kimse. * At ismi. * Bel, sulb.

Ks

f. Ks. Eskiden muharebelerde deve veya araba stnde tanarak alnan byk davul.

Kusa Kusaks Kusale Kusame Kusara Kusare Kusas Kusasa Kusb Kusbe Kuse Kusec

Zayflk. * Nhiye. ok ac olan sarmsak. Buday ve arpa kesmii. Kassamlara verilen taksim creti. stein ve arzunun son derecesi. Hususi hcre. * Gemilerde gvertelerin en stndeki yarm gverte. San nnde ve ardnda nihayeti. Trnak krpnts. * Az miktar, az ey. (C: Aksb) Gden barsak denilen byk barsak. (C: Kuseb) Gden barsak. f. Kse. f. Kse.

1725

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuseybe Kuseyra Kusfend Ks-i gaza Kuskus (kuskusa) Kuslub Kusre Kuss ibn-i saide Broncuk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yei kemiklerinin altndaki kemik. f. Koyun. Sava davulu. Muharebe ks'. (C: Kuss) Kaba, ksa boylu erkek. Kuvvetli, dayankl, salam. Yakn, karib. slmiyetten nce Arabistan'da yaam yd Kabilesinin ileri gelenlerinden, mhim hakikatl bir irdir. Crud gibi hakperesttir. Henz Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm gen iken Suk- Ukaz panayrndaki hitabeti ile mehurdur. Hitabesinde bir Hak Peygamber geleceini ve onun en gzel bir din zere olacan mjdelemitir. (K. En. Sh. 61)

Kussa Kussabe Kussas Kust Kustar (kstr)

Aln sa. (C: Ksb) Kam boumu. * Ddk. Bir demir madeninin ad. Topalak dedikleri ot. Kesedar. Sarraf. * Tccar, tcir. * Mizan, l. * Bir ehre veya bir beldeye vli olan kimse.

Kustas Kusu Kus'ul Kusur

Byk terazi. Uzaklk, rak olmaklk. * Son olmaklk. Yaramaz, leim, lnet edilen kimse. * Kurt enii. "Noksanlk. Eksiklik. Noksan ve cizlik. hmal. Tedbirsizlik. * Cem' olmalar. * Pahalanmak. *Eksilmek. * iddetli olan eyin yavalayp skin olmas. * Bereketlenmek. * mtina', ciz olmak. * Bir hesabn st. Artan ksm. * (Kasr. C.) Kasrlar. Saraylar. Kkler.(eytann

1726

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mhim bir desisesi : nsana kusurunu itiraf ettirmemektir. T ki, istifar ve istize yolunu kapasn. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, t ki, nefis kendini avukat gibi mdafaa etsin; deta taksiratdan takdis etsin. Evet eytan dinliyen bir nefis, kusurunu grmek istemez; grse de, yz te'vil ile te'vil ettirir. $ srriyle, nefsine nazar- rza ile bakt iin aybn grmez. Aybn grmedii iin itiraf etmez, istifar etmez, istiaze etmez; eytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi bir Peygamber-i Alian , $ dedii halde, nasl nefse itimad edilebilir. Nefsini ittiham eden, kusurunu grr. Kusurunu itiraf eden, istifar eder. stifar eden, istiaze eder. stiaze eden, eytann errinden kurtulur. Kusurunu grmemek, o kusurdan daha byk bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, byk bir noksanlktr. Ve kusurunu grse, o kusur kusurluktan kar; itiraf etse, afva mstahak olur. L.)" kusr kusrt Kusure Kusur-i cinan kusriyet Kusut eksiklik, prz, zr, kabahat. kusurlar. Acizlik, gszlk. Cennet'teki kkler. kusurluluk. Haktan sapmakla cevr ve zulmetmek. * Bireyi ksmlara ayrmak, tefrik etmek. Kusva Son derecede bulunan. * Son, nihayet. * Son snr. Eriilecek olan en son nokta. Kuam (kume) Ku'am Sofrada artan yemekler. (C: Kam) Yal ihtiyar, koca kimse. * Bel. * Arslan. * Srtlan. * rmcek. * Karnca yuvas.

1727

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ku'aman Ku'ar Kua'rire Kue ke Kue-i ferag Kue-i nisyan Kui Kuur Kuur-i ecar Kuuta kut Kut Kuta' (kutu') Kuta' Kut'a Kutaa Kutafe Ktah Ktah-stin Ktah-bn Ktahter Ktah-terin Kutar Kutb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk erkek akbaba. Hyar. Titreme. * Tavuk derisi gibi rperip kabarm deri. Ke. ke. nsann, hereyden feragat edip ekildii ke. Unutma kesi, nisyan kesi. f. alma, abalama, gayret sarfetme, urama. (Kr. C.) Kabuklar, krlar. Aa kabuklar. Burnun kk ve yass olmas. gda, azk. Yaatacak gda, rzk. * Kuvvetlendirmek. D yormak, rya tbir etme. * Su kesilmek.* Baka yere gitmek. (C: Kut-Kutevt) Atn arkalaacak yeri. * Bartlak kuu. Bir hurma cinsi. Bir eyin kesintisi ve krnts. Toplarken dp dklen zm ve yemi dknts. (Kuteh) Ksa, boysuz. f. Aslnda kt olduu hlde iyi gibi grnen kimse. f. Neticeyi gremiyen, basiretsiz, ksa grl. f. Pek ksa, ok ufak. f. En ok ksa. Kebap kokusu. Ot kokusu. (Kutub) Dnyann iml veya cenub ular. (Gney ve kuzey taraflarnn son ksmlar.) * Elektrik cereynn meydana getiren veya

1728

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mknatsn ularndan her biri. * Dini bir meslek veya grubun ba. Bir ok mslmanlarn kendisine balandklar azim ve byk evliyaullahtan zamann en byk mridi. kutb Kutbe Kutbeyn Kutb Kutbiye Kutbiyet kutbiyet Kutb-u cenub Kutb-u devran Kutb-u risalet Kutb-u imal kutbuzam Kutb-ud din Kutb-ul aktab byk evliya. Nian okunun temreni. * Erkek ismi. * Nianlara atlan ufak ok. ki kutub. imal ve cenub kutbu. Kuzey ve gney kutublar. (Kutbiye) Dnya kutuplarna ait. Onlarla alkal. Deve ve koyun stnn birbirine karmas. (Bak: Kutb-ul aktab) byk evliyalk. Gney kutbu. Halife ve bu sfat alan Osmanl padiah. Risaletin ba. * Hz. Muhammed (A.S.M.) Kuzey kutbu. en byk kutub, zamann en byk velsi. Dinin kutbu. Kutublarn ba. Hilafet-i mneviye-i Muhammediye (A.S.M.). Velyet-i mneviye makamlarnn en yksei, nbvvet-i Muhammediyeye (A.S.M.) veraset makam olup, bu makama ancak Cenb- Hakkn bir atiyyesi olarak nil olunur. Bu makamda bulunan zt, Hakikat- Muhammediyenin (A.S.M.) mazhar ve Esm-i lhiyenin cmi'idir. Her asrda bir tane bulunan bu zatlarn sonuncusu mezkur sfatlarn en ekmeline mazhardr. Bu makam hakknda Gavs ve Kutbiyyet-i Kbr tbirleri de kullanlr. Kutb-ul rifn Ariflerin en ileri geleni, en by. Maddi, mnevi ve lhi ilim sahiblerinin ba. Ariflerin kutbu. (Bak: Aktb)

1729

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kutb-uz zaman Kteh Ktehbl Ktehbn Ktehdest Ktehendi Kutela' Kut- l-yemut Kut- mesih Kt Kutile Kutme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zamann en ileri gelen ve en byk rif ve mridi. (Bak: Aktb) (Kuth) f. Ksa, boysuz. f. Ksa boylu. f. Ksa grl. leriyi gremez. f. Ksa elli. Elli ksa olan. * Mc: Hasis, cimri, tamahkr, keremsiz. f. Sonunu ve istikbali dnmeyen. Ksa grl. (Katil. C.) ldrlm kimseler, maktuller. lmeyecek kadar olan rzk, yiyecek. Hurma. * arap. Ksa boylu adam. (Katil. den) Katledildi, kahroldu veya kahrolas melindedir. "Bozluk ve kzllk olan renk. (O renkte olana ""aktem"" derler.) (Me: Katm)"

Kutn Kutne Kutniye Kutr (kutur)

(C: Aktn) Pamuk. Gevi getiren hayvanlarn midelerinin bir blm. irden. Aure tatls. Taraf. Canib. * Nahiye. Mahal. Arzn veya semnn bir ciheti. * ap. * Blk. Blge. * Geo: Dairenin merkezinden geip onu iki msavi ksma blen doru paras, ap.

kutr Kutre Kutren Kutr-u dire Kutrub Kutrut Kutta'

ap. Avclar kmesi. Kutur itibariyle, ap olarak. Geo: Dairenin kutru. ap. Bir ku. Ksa boylu kk adam. (Kat'. C.) Kesiciler, kat' ediciler, kesenler.

1730

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kutta-i tarik Kuttal Kuttan Kutu' Kutub kutub kutulyemt Kutur Ktval Kuud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yol kesenler, ekiyalar, haydutlar. (Katil. C.) Katiller, ldrcler, ldrenler. Katledenler. (Katn. C.) Yerliler, oturanlar, skinler. Zelil olmak. Hakarete uramak. (Kutb. C.) Kutublar. byk evliya. lmeyecek kadar yiyecek. Pintiliinden dolay ailesini sknt iinde brakan adam. f. Kale muhafz. Dizdar. * Belediye reisi. ehir aas. Clus. Oturmak. * Namazn oturarak klnan ksm. Secdede iken kalkp oturmak.

Kuule Kuur Kuv

Ayann arkasyla yerden toprak samak. (Ka'r. C.) Dipler, derinlikler. Nihyetler. (Kuvvet. C.) Gler. Kuvvetler. * Hisler. Hasseler. Takatler. * eriatn birer hkm.

Kuva' kuv Kuv-i diniye Kuv-i hamse Kuvam Kuvare

Erkek tavan. kuvveler. Din kuvvetler. Be duygu. Koyunun ayaklarn tutan bir hastalk. Yuvarlak para (ki gmlek yakasndan veya kavun, karpuz bandan keserler.)

Kuv-y milliye

Milli kuvvetler. Bir milletin sahib olduu kuvvetleri. * stikll harbinde Anadoluda kurulan hkmet ve bu hkmetin askeri kuvvetleri.

Kuv-y selse

kuvvet. (Kuvve-i eheviye, kuvve-i gadabiye ve kuvve-i akliye.)

1731

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuv-y umumiye Kuvb Kuvvad kuvve Kuvve Umumi kuvvetler. Yavru.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kumandanlar, seraskerler, komutanlar. kuvvet, dnce, duygu, yetenek. Kuvvet. G. * Salhiyyet. ktidar. * Fikir. Niyet. * Hasse. His. Duygu. Meleke. * Kabiliyyet. (Za'fiyyetin zdd)

Kuvve-i an-il-merkeziye

Merkezka kuvvet. Cisimlerin kendi mihveri zerine hareketi

zamannda merkezinde hsl olan kuvvete denilir. Merkezde dnen bir tekerlein etrafnda yapk veyahut stnde tad cisimlerin etrafa yaylp dalmasyla bu kuvvetin mevcudiyyeti anlalr. Kuvve-i azm f. Azim kuvveti. Emele muvaffak olmak iin gsterilen azim, cehd kuvveti. Kuvve-i bsra Kuvve-i czibe Kuvve-i dfia Kuvve-i galibe Kuvve-i hfza f. Grme duygusu, grme kuvveti. Kendine ekici kuvvet. Dnyann czibe, yani ekme kuvveti. Zararl eyleri men'etme ve onlardan korunma hissi. tme kuvveti. stn ve ezici kuvvet. f. Zihinde hfzetme, belleme kuvveti.

Kuvve-i hamse-i btnateki be his, be duygu. (Bak: Havs) Kuvve-i ile-l merkeziye Muhitten (etraftan) merkeze doru gelen ekme kuvveti.

(Kuvve-i anil-merkeziyenin zdddr.) Kuvve-i istinad Kuvve-i kudsiye Dayanma ve istinad etme kuvveti. Evliy kuvveti. Cenab- Hakk'n yardmna mazhar olan kuvvet. Hakaik- imniye ve Kur'aniyeyi gayet ince ve derin bir firaset ve dirayetle anlayabilme kuvveti. Kuvve-i lmise Dokunma ve hissetme duygusu. Sertlii ve yumuakl anlama duygusu.

1732

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuvve-i muhassala Kuvve-i musavvire

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muhtelif kuvvetlerin arlk merkezi. Cenb- Hakkn izni ve kanunu ile maddiyatn ekil ve suretini alma kabiliyeti (Bak: Madde-i musavvire)

Kuvve-i mutasarrfa Kuvve-i mdrike Kuvve-i mmeyyize

Mtehayyile vastasyla zihinde hazrlanan eyleri tertib kuvveti. drak kuvveti. Be duygunun, hissin zihinde duyulmas, anlalmas. nsann i leminde hissedilenleri birbirinden ayrdetme kudreti. * Hayr ve erri anlayp ayran bir duygu ve kuvvet.

Kuvve-i mtehayyile Hissolunan eyin gyabnda resim ve tasvir kuvveti. Hayl kuvveti. Kuvve-i mvellide Kuvve-i ntka Kuvve-i sebuiye Tevlid edici kuvve, meydana getirci kuvvet. Konuma, gzel ifade etmek kudreti. nsanda bakalarna hcum ve zararlar defetmek kuvvesi.

Kuvve-i sebuiye-i gadabiye Zararl eyleri def'e sevkeden his ve kuvvet. Kuvve-i mme Kuvve-i eheviye Koku alma, koklama duygusu. Burun. Cinsi istek kudreti. Yemek, imek, konumak, uyumak gibi kabiliyetler. Kuvve-i teriiye Kanun vaz'etme kuvveti. eriata uyan dsturlar yapma kuvveti. * Byk Millet Meclisi. Kuvve-i vhime Kuvve-i zahriye Kuvve-i zika Vehim ve hayl duygusu. Kuruntu hssesi. Yardmc ve imdat kuvvet. "Dildeki tad alma duygusu. (Bak: Dil)(Azdaki kuvve-i zika bir kapcdr; mide, cesedin idresi noktasnda bir efendi ve bir hkimdir. O saraya veyahut o ehre gelen ve sarayn hkimine verilen hediyenin yz derece kymeti varsa, kapcya bahi nev'inden ancak be derecesi muvafk olur.. fazla olamaz. T ki; kapc gururlanp, batan kp, vazifeyi unutup, fazla bahi veren ihtillcileri saray dahiline sokmasn. te bu srra binen, imdi iki lokma farzediyoruz. Bir

1733

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lokma, peynir ve yumurta gibi mugaddi maddeden krk para; dier lokma, en l baklavadan on kuru olsa.. bu iki lokma aza girmeden, beden itibariyle farklar yoktur, msvidirler; boazdan getikten sonra, cesed beslemesinde yine msvidirler. Belki, bazan krk paralk peynir, daha iyi besler. Yalnz, azdaki kuvve-i zikay okamak noktasnda yarm dakika bir fark var. Yarm dakika hatr iin krk paradan on kurua kmak, ne kadar mnsz ve zararl bir israf olduu kyas edilsin. imdi, saray hkimine gelen hediye krk para olmakla beraber, kapcya dokuz defa fazla bahi vermek, kapcy batan karr, ""hkim benim"" der. Kim fazla bahi ve lezzet verse; onu ieriye sokacak. htill verecek, yangn karacak, ""Aman doktor gelsin, hararetimi teskin etsin, ateimi sndrsn."" dedirmeye mecbur edecek. te, iktisad ve kanaat, hikmet-i lhiyyeye tevfik- harekettir. Kuvve-i zikay kapc hkmnde tutup, ona gre bahi verir. sraf ise; o hikmete zt hareket ettii iin abuk tokat yer, mideyi kartrr, itiha-y hakikiyi kaybeder. Tenevv- et'imeden gelen sun'i bir itihay kzibe ile yedirir, hazmszla sebebiyet verir, hasta eder. L.)" Kuvve-i zkire kuvvet Kuvvet Hafza. Ezberleme kuvveti. Ezber edici kuvvet. g. Skunette bulunan cisimleri harekete, hareket ettikleri skunete getirmee muktedir olan sebeb. (Kuvvet, te'sir ettii cisimlerin hricindedir.) Kuvvet-i devlet Kuvvet-z zahr Devletin kuvveti. Arka veren kuvvet. Yardmc, imdadc kuvvet. Geriden gelen yardmc. * cabnda arkadan yardmc olacak asker kuvveti. mdda hazr asker.

1734

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kuvvetzzahr Kuy Kuya Kuyda Kuyud yardm kuvveti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Karye, mahalle, sokak. * Yol. Semt. ok kusmak. f. Ayn kyden olanlar. Kyleri ayn olan kimseler. (Kayd. C.) Kaytlar. Resmi mumelelerin veya her hangi bir eyin kaytlar, deftere geirilmeleri, yazlmalar.

kuyd Kuyudat Kuyudat- atika Kuyud-u ihtiraziyye

kaytlar, balar. Kaytlar. Eski kaytlar. Korunmak iin ilerisine id tedbir kaytlar. Baz haklar kullanabilme art.

Kuz Kuza' Kuzah Kuzakz Kuza'mel Kuza'mele Kuzat Kuzazat Kuze Kuze-ger kuzeh Kuzeh Kuzehiye Kuzfe Kuzha

Bardak, kadeh. * Tas, anak. Az ars. Mevzi ismi. * eytan ismi. (Bak: Kuzeh) Yrtc ve paralayc yavuz arslan. Byk iman deve. Kt huylu, ksa boylu kadn. * ey. eriat nmna hkmeden hkimler. Kadlar. (Bak: Kudt) Ok yelei krpnts. * Altn paralar. f. Su testisi. f. mleki, bardak. renk renk izgiler. Renk renk izgiler. * Bulutlar idreye me'mur bir melek ismi. Gzn renkli olan tabakas. ris. (C.: Kuzuf-Kuzeft) Yksek yer. (C: Kuzeh) Yol, tarik.

1735

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kuzu' Kuzz Kuzze Kayt Kbab Kbad Kbas Kbbe Kbbene Kbera Kbera-y mmet Kbkbe Kbr Kbra Evmek, acele. Yeleksiz oklar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Kuzze) Ok yelei. * Pire, brgus. (C: Ki'tn) Blbl. Bir yere toplanm kum. Tb: Karacier iltihab. Ba byk olan erkek. (C: Kbb) At srs. * plik yuma. Bahil kii. (Kebir. C.) Bykler. Ulular. mmetin ulular, bykleri. nsan topluluu. * At srs. Yaknlk. (Ekber'in mennesi) Byk, daha byk, en byk. * Man: kinci kaziye (kinci nerme). Yni, hadd-i ekberin bulunduu cmle (Bak: Hadd-i ekber).

kbra Kbud Kca Kda Kdade Kdame Kdas Kds Kdu'

en byk. (Kebed. C.) Karacierler. f. Nereye? Nasl? Mekke-i Mkerreme'de Bb- Umre'nin yolu. mlek dibinde kalan yemek. Her nesnenin bakiyyesi. Hayvan aksr. Dvlmemi harman. Souun bitkilere zarar vermesi.KDUR : (Keder. C.) Kederler, hznler, zntler, skntlar, ztrablar.

1736

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kd Kduret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yerin otu ge bitmek. (Keder. den) Bulanklk. * Koyuluk, kesiflik. * Kayg. Tasa. Kederlilik.

kdret Kdrr Kdye Kf

koyuluk, kederlilik. Azs ok imi olan yiit. Kazlmas g olan sert yer. Yetitii sathta kimyev deiikliklere sebep olan kk boylu mantarlara verilen umumi ad. * Maddelerin oksitlenme neticesinde d tarafn kaplayan tabaka. Pas.

Kfae Kfale Kfat Kfe

Davarn bir yllk dl, st, yourdu, yn ve yapas. Zammetmek, artrmak. * Boynuna almak. (Kfv. C.) Eitler. * Denkler, msaviler. f. Taze dallardan veya kamtan rlm, derin ve eitli boyda kaba sepet.

Kffar kffr Kffe Kfiyyun

(Kfir. C.) Gvurlar. Hak din olan slmiyeti inkr edenler. Kfirler. kfirler. (C: Kft) Kaftan nigendesi, kaftan zencifi. Eski araba limlerinin ayrld iki byk ubeden biri olup dierine Basriyyun denirdi. (O.L.)

Kfne Kfr dalal Kfr

Aa, ecer. Kafirlik ve sapklk. Dinsizlik. "rtmek mnsnadr. Kalbe it bir sfattr. Hak dini inkr edip, hakk inkr edene ve gizleyene ""kfir"" denilir. Kfirliin sfat kfrdr. * Allaha inanmamak. Hakk grmemek. manszlk. * Allaha (C.C.) yakmyan sfatlar uydurmak. Mslmanla uymayan eylere

1737

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inanmak. * Nankrlk, dinsizlik, gnah, kaba ve ayp sz. (Bak: Kebir - Kfir)" kfr kfrn Kfran manszlk. manszlk, nankrlk. Nankrlk etmek. Allah'n ihsan ve inayetine mukabil teekkr etmeyip fiilen veya kavlen inkr etmek. Kfran- ni'met "Cenb- Hakkn ihsan ettii ni'metleri bilmemek ve hrmetsizlikte bulunmak. (Bak: Tahdis-i ni'met)(Bazan tevzu, kfrn- ni'meti istilzm ediyor; belki kfrn- ni'met olur. Bazan da tahdis-i ni'met iftihar olur. kisi de zarardr. Bunun are-i yegnesi ki, ne kfrn- ni'met ksn ne de iftihar olsun. Meziyyet ve kemaltlar ikrr edip, fakat temellk etmiyerek, Mn'im-i Hakikinin eser-i in'm olarak gstermektir. M.)" Kfr-i cuhud Kfr-i inad Kalb ve dil ile ikrar etmemektir. (eytan gibi) nad dinsizlik, inad kfr. Hakikat isbat edildii halde yine imana gelmemek. Bilip de kabul etmez olmak. Kfr-i inkr "Asl Cenab- Hakk' tanmayp, slmiyet hakikatlarn ikrar ve tasdik etmemektir. (Evet kfr, mevcudatn kymetini skat ve mnaszlkla ittiham ettiinden; btn kinata kar bir tahkir ve mevcudat yinelerinde cilve-i esmay inkr olduundan; btn esm-i lhiyeye kar bir tezyif ve mevcudatn vahdaniyete olan ehadetlerini reddettiinden; btn mahlukata kar bir tekzib olduundan; istidad- insniyi yle ifsad eder ki: Salh ve hayr kabule liyakati kalmaz. Hem, bir zulm- azimdir ki: Umum mahlukatn ve btn esm-i lhiyenin hukukuna bir tecavzdr. te u hukukun muhafazas ve nefs-i kfir hayra kabiliyetsizlii; kfrn adem-i afvn iktiza eder.

1738

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

S.)(Deniliyor : Deve kuuna demiler : ""Kanatlarn var, u!"" O da kanatlarn ksp, ""Ben deveyim"" demi, umam. Fakat avcnn tuzana dm. Avc beni grmesin diye ban kuma sokmu. Halbuki koca gvdesini darda brakm, avcya hedef etmi. Sonra ona demiler; ""Mdem deveyim diyorsun, yk gtr!"" O zaman kanatlarn avermi. ""Ben kuum"" demi, ykn zahmetinden kurtulmu... Fakat hmisiz ve yemsiz olarak avclarn hcumuna hedef olmu. Aynen onun gibi; kfir, Kur'ann semvi ilnatna kar kfr- mutlak brakp mekuk bir kfre inmi. Ona denilse: ""Madem mevt ve zevali, bir idam- ebedi biliyorsun; kendini asacak olan daraac gz nnde... Ona her vakit bakan, nasl yaar? Nasl lezzet alr?"" O adam, Kur'ann umumi vech-i rahmet ve mull nurundan ald bir hisse ile der: ""Mevt idam deil, ihtimal beka var."" Veyahud, deve kuu gibi ban gaflet kumuna sokar, t ki ecel onu grmesin ve kabir ona bakmasn ve zeval-i eya ona ok atmasn!.Elhasl : O mekuk kfr vastasiyle deve kuu gibi mevt ve zevali, idam mnsnda grd vakit, Kur'an ve semvi kitablarn iman- bil'hiret'e dair kat'i ihbarat ona bir ihtimal verir. O kfir, o ihtimale yapr, o dehetli elemi zerine almaz. O vakit ona denilse: ""Mdem bki bir leme gidilecek; o lemde gzel yaamak iin teklif-i diniyye meakkatini ekmek gerektir!"" O adam ekk-i kfri cihetiyle der: ""Belki yoktur; yok iin neden alaym."" Yni: Vakt ki o hkm- Kur'ann verdii ihtimal-i beka cihetiyle idam- ebedi lmndan kurtulur ve mekuk kfrn verdii ihtiml-i adem cihetiyle teklif-i diniyye meakkati ona mteveccih olur; ona kar kfr ihtimaline yapr, o zahmetten kurtulur. Demek bu nokta-i nazarda, m'minden ziyade bu hayatta

1739

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lezzet alr, zannediyor. nki; teklif-i diniyyenin zahmetinden ihtiml-i kfri ile kurtuluyor ve lm- ebediyeden, ihtiml-i iman cihetiyle kendi zerine almaz. Halbuki bu malta-i eytaniyenin hkm, gayet sathi ve faidesiz ve muvakkattr. L.)" Kfr-i mekuk Kfr-i mutlak Kfrde ve itikatszlkta pheli olma. "Hi bir imni hkm olmamak, dine it hi bir hakikat, Allah'n varlna it hi bir delili kabul etmemek. hsan ve inayet-i lhiyyeye kar kr etmiyerek fiilen ve kavlen inkr etmek. (""Neuz billh"" dine smek gibi) Kfr- icabettiren baz irkin szlere de ""kfr"" denilmitir.(Bir mslman bir hakikat- imaniyeyi inkr etse, kfr- mutlaka der. nk baka dinlerin icmallerine mukabil slmiyette tam izahat verilmi. Rknler birbiriyle zincirlenmi. Muhammed Aleyhissalt Vesselm tanmayan, tasdik etmeyen bir mslman, Allah da (sfatyla) daha tanmaz ve hireti bilmez. Bir mslmann iman o kadar kuvvetli ve sarslmaz hadsiz hccetlere dayanyor ki, inkrda hibir zr kalmyor. Adeta akl, kabulde mecbur oluyor. S.)" Kfr-i nifak kfr kfriyt Kfriyyat Kfuf kfr Kfrbaz kfrbaz Kfv (kfv) kfv Dil ile iman ikrar edip kalb ile itikad etmemektir. kfrle ilgili. kfrle ilgili eyler. Kfre sebep olan iler ve szler. (Keff. C.) Avular, el ayalar. manszlk. f. Kfr sz syleyen. Ahlksz. Kfr det edinmi olan. kfredici. erik. Nazir, akran, denk, e, benzer, misil. Hemt. (Bak: Kefet) denk, e.

1740

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kfye Kh Khbe Khen Khenpir Khensl Kheylan Khhan Khistan Khkm Khl Khle Kh-sar Khuf Khul khlet Khulet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ancak geinebilecek kadar olan yiyecek. (Bak: Kh) Krmzla yakn olan beyaz renk. f. Eski, zaman gemi. Demode olmu. Ypranm. f. Ya ilerlemi. ok yal, ihtiyar. f. Yalanm, ihtiyarlam, kocam. Eskimi. Cins arab at. (Gz srmelidir.) (Khin. C.) Khinler, falclar. f. Dalk yer, da ok olan mevki. Oturak yeri kemii. Srme. Gz iin srme boyas. Srdili denilen ot. f. Da tepesi. Dalk. (Kehf. C.) Maaralar. (Kehl. C.) Orta yal kiiler. Olgun kimseler. erginlik. Orta yallk. (35-40 ya aras) Olgunluk a. Bazlarna gre: Yirmibir ile altm yaa kadar olan insann hayat devresi. Veya otuz ile elli aras.

Khure Kl'a Kla Klae Klah

Yzn prtrmek. Devenin arkasnda olur bir hastalk. * Koyun srs. Ku kanadnn sonunda olan drt telek. Tehir etmek, sonraya brakmak. Takke. Kalpak. Ba rts. * Kazklarn topraa girmesini kolaylatrmak iin ularna geirilen huni eklindeki demir gmlek.

klh

tepesi sivri balk.

1741

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Klale Klam Klbe Klbe(t)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. iek demeti. * Kvrm kvrm olan sa. Kvrck sa. Bukle. Kaba, muhkem ve salam yer. f. Kulbe. Sknt, zorluk, ztrab. iddet. * ki sahtiyan arasna konup dikilen krmz kay.

Kle

Eritilip tasfiye olunmam veya topraktan kartld gibi bulunan maden. * Byk para eklinde dklm maden.

Klef Kleng klfet Klfet

(Klfet. C.) Klfetler, zahmetler, skntlar, zorluklar. * Mersimler. f. Turna kuu. yk, zahmet, zorluk. Zahmet. Sknt. Yorgunluk. Zahmetli i. Adetten ve lzumundan ok yorularak almakla i yapmak. * Mersim.

Klhan klhn Klhani Klie Klie-i nhas Klkl (klkl) kll Kll

f. Hamam oca. Hamamda su stmak iin ate yaklan yer. hamam oca. f. Serseri, apkn, vre. f. Kle. Bakr klesi. Ksa boylu bodur adam. btn. Hep, tm, btn. ok. Cz'lerden meydana gelen.Btn czlerin umul ve istirak zere ifadeleri. (L.R.)

Kllab Klle yevm Klle Kll-i a'zam

(C.: Kellib) engel, kanca. Ucu eri demir. Her gn. f. Topuk. * Khkl. En byk btn. En byk kll.

1742

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kll

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Klle mensub. Cz'iyat ve ferdlerden meydana gelmi olan. Umumi, btn. * ok, ziyade, fazla. * Man: nsan dediimiz zaman kll' ve kllyi ifade etmi oluyoruz. nsann eli, aya, kolu, gz dersek cz' ve cz'yi ifade etmi oluruz. Dnya denilirse kll; dnyann karalar, kt'alar veyahut denizleri dediimiz zaman kll'n eczasn ifade etmi oluyoruz. Kll, cz'lerden meydana geliyor."

kll Klliyat

btn fertleri ihtiva eden genel kavram, genel, kapsaml. (Klliyet. C.) Btn. Hepsi. Hepsi birden. * Bir mellifin btn eserleri.

klliyat Klliye

hepsi, bir yazarn btn eserleri. (Klliyet) Btnlk, umumilik, genellik. * Bolluk, okluk, ziyadelik. * Tar: Osmanl mparatorluu zamannda Arap vilyetlerinde baz medreselere, niversite karl verilen ad.

klliye klliyen Klliyen

btnlk, ilgili btn ksmlarn bir arada bulunduu yap. btnyle. Kmilen, tamamen. Cz' olmamak zere. Bsbtn. Tamamyla, toptan, kffesi.

klliyet Kll amm Kll dain Kls Klse Klsum

btnlk, genellik, kapsamllk. Her sene, btn sene. Btn hastalklar. Btn dertler. Kire. (C.: Ekles) Kire renginde olmak. Yuvarlak yzl. * Yana ve yz etli olan.KLTR : Fr. Her trl fikir, san'at ve det varlklarnn hepsi. * Bir kimsenin umumi bilgi seviyesi. * Terbiye. * Ziraat. * Tb: Tecrbe veya il yapmak iin mikrop besleme ve oaltma.

1743

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kltr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir milletin madd ve mnev varlklar, yaay ve davran ekli, kazanlan genel bilgi.

Kluh Klng Klve

Kat yzllk. f. Ta kazmas. (C: Klu-Klliyt) Daarck altna epeevre diktikleri deri. * Tire dedikleri kay.

Km' Kmahe Kman Kmae Kmat Kmdet Kmeyt Kmm Kmme Kmmel

Ev, beyt. f. Nazarlk. f. (Bak: Gmn) Srat, hz. (Kemi. C.) Yiitler, kahramanlar, savalar. Renk deitirme. Koyu doru at. * Krmz arap. (C: Ekmm-Ekmime) Gmlek yeni. Kavuk. (Kmil. C.) Kmiller. Olgunlar. lmen, dinen ve mnen kmil olan byk zatlar. Byk mneviyat ve fazilet sahibi insanlar.

Kmmeln Kmm Kmserat Kmte Kmter Kmun

(Kmil ve kmmel. C.) Kmiller. Konik. Koni biiminde olan. (C.: Kmsereyt) Armut. Kzllk, krmzlk, humret. (C: Kemtir) Ksa boylu kaba adam. * Yabani eek. Vahi hmar. "Pusulanp gizlenmek. * Tb: Gzde ""gmne"" denilen bir dumanl hastalk grnmesi."

Kmze Kn feyekn

Bir yere toplanm hurma. (Bak: Emr-i kn)

1744

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kn Kn " ""ol"" emri."

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Ol"" mnasnda emirdir. Allah (C.C.) bir eye Kn dese; o ey olur."

Kna Knam Knan

f. Arzi. Tarla. Etraf evrilerek ekilen yer. f. Ku yuvas. * Hayvan ini. * nsann rahat edip dinlenecei yer. "f. ""Ederek, yaparak, eden, yapan"" manlarna gelerek kelimelere eklenir. Mesel: (Hande-knn: Glerek)"

Knasat Knase Knat Knbed Knbl Knc Knc-i kanaat Knc-i mihen Kncd Knd

(Knse. C.) Knseler, sprntler. Sprnt, zibil, p. (Kni. C.) Kinyeciler. Kinye syliyenler. f. Kubbe. Salam, dayankl, sert, kat. (Gnc) f. Ke. Bucak. Bodrum. Kanaat kesi. Mihnet, sknt ve ztrab kesi. f. Susam. Biimsiz, yakksz, ksa. * Kesmez, kr. * Yiit, cesaretli, cesur. * Anlaysz. Fehim ve idraki ksa.

Knde

f. Sulu bir kimsenin ayaklarna geirilen tomruk. * Kaln ve yksek aa.

Kndekr Kndg Kndr

f. Sedefi. Kymetli aalar ileyen. Marangoz. f. Sar, iitmez. "(C: Kenadir) ""Gnlk"" denilen nesne. * iman ve ksa boylu kimse. * Vahi hmar, yabani eek. * Byk uval."

Knds Knende

Saksaan kuu. "f. ""Edici, yapc"" mnlarna gelerek kelimelere eklenir."

1745

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kngn kngn Kngre knh Knh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Toprak ve imento gibi eylerle yaplan su borusu, su yolu. su borusu. f. Kubbenin en yksek yeri, tepesi. asl, z, kk. Bir eyin asl, cevheri, mikdar. Dip. Kk. z, nihyeti, vechi. * Vakit, zaman.

Kni(t) Knnae Knne Knnes

f. Mecusi tapna. * Yahudi havras. (C.: Knnt) Kk. Ev kaps stne yaplan sundurma. (Knis. C.) Yuvasnda ve yatanda olan geyikler. * Gndzn gizlenen, gece grnen seyyar yldzlar. (Bak: Hunnes knnes)

knnes Kntan Knu' Knud Knun Knuz knz Knuzt Knbdr Knye

gece grnen yldzlar. Ksa boylu. Yakn olmak. Nankrlk. Nimeti inkr etmeklik. Bireyi gizleme, sakl tutma. (Kenz. C.) Hazineler. Defineler. hazineler. Kenzler. Hazineler. Kaba nesne. Bir kimsenin nereden ve kimden olduunu bildiren ve hviyeti yazl olan kt.

knye Kpete

kimlik. Geminin kenarlarndaki tahta siper. * Parmakln zerindeki dz ve kaln tahta.

1746

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kra'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(C: Ekru-Ekri) nsanda boyundan aas; hayvanda topuktan aas. * Koyun ve sr baldr."

Krabe Krayy Kran Krat Kraz Krbak Krbe Krbet Krbet-i gurbet Krdabe Krde Krdevs Krd Krdistan Kre kre Kre-i arz

Aa dibine den hurmalar toplamak. Paa satan. f. Al renkli at. (Kre. C.) Kreler. Yuvarlak olan nesneler. Az dar bardak. Dkkn. f. Dkkn. (Kerb. den) Sknt. Tasa. Keder. * Bel. Musibet. Gurbetten dolay olan keder. Byk su iinde olan rnt. (C: Krd) Srlm tarla. (C: Kerdis) Kemik ba. * At srs. Krdistnl. Krdlerin oturduklar blge. * ran'n Ardeln eyaletinin eski ad. f. Toprak ocak. Mdenci oca. yuvarlak. "Dnya. (Yuvarlak olduundan dolay bu isim verilmitir.)(Kre-i arz, kklyle beraber semvata kar gelebilir. nki naslki ""Dimi bir eme, varidatsz byk bir glden daha byk"" denilebilir. Hem, bir lek ile bir ey lerek baka yere nakledilen ve onun elinden gemi ve ona girmi km bir mahsultla, zhiren binler def'a lekten byk ve da gibi bir cisimle o lek muvzeneye kabilir. Aynen yle de: Kre-i arz, Cenb- Hak onu san'atna bir meher ve icadna bir maher ve hikmetine medar ve kudretine mazhar ve

1747

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rahmetine mezher ve Cennetine mezraa ve hadsiz kinata ve mahlukat lemlerine lek ve mzi denizlerine ve gayb lemine akacak bir eme hkmnde icad etmi. Her sene kat kat ve katmerli yzbin tarzda, masnuattan dokunmu gmleklerini deitirdii ve ok def'a dolup mziye boaltarak gayb lemine dkt btn o mteceddid lemleri ve arzn mteaddit gmleklerini nazara al; yani btn mazisini hazr farzet; sonra yeknesak ve bir derece basit semavata kar muvazene et. Greceksin ki: Arz, ziyade gelmezse, noksan da kalmaz. te $ srrn anla. S.)" Kre-i ayn Kre-i hk Kre-i hava Kre-i kamer Kre-i zemin kreiarz Krek cezas Tb: Gz yuvarla. Yeryz. * Zemin yz. Dnyay kaplayan hava tabakas. Atmosfer. Ay. Dnya, kre-i arz. yer yuvarla, dnya. Tanzimattan nce ve yelkencilik devrinde iledikleri ar crmden dolay harp gemilerinden krek ekmek zere gemi hizmetine verilen kimseler. Bu gibiler, gemilerde krek ektikleri iin bu tbir meydana gelmitir. Krema Krend krev Krev Kreviyat kreviyet Kreviyet (Kerim. C.) Kerimler. (Kreng) f. Al at. yuvarlak. Yuvarlak. Kre eklinde. (Kreviyet. C.) Kre gibi olular. Kreler. Yuvarlaklklar. yuvarlaklk. Yuvarlaklk. Kre gibi olu.

1748

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kreyc Kreyvat kreyvt Kreyvat- beyza Dkkn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kandaki kk yuvarlak cisimler. Kk kreler. krecikler. Kandaki beyaz renkte ve ok kk krecikler. Kan ve lenf gibi vcud myilerinde bulunan ekirdekli ve yuvarlak hcreler. Krmz kreciklere nisbetle azdrlar. Vazifeleri hastalk gibi dmanlara kar asker gibi mdafaadr. Ne zaman mdafaaya girseler Mevlevi gibi iki hareket-i devriye ile sr'atl bir vaziyet-i acibe alrlar.

Kreyvat- hamra

Krmz kan krecikleri. Kana krmz rengini veren, ekirdeksiz, yuvarlak, kk hcrecikler olup kann her mm.kpnde be milyon kadar bulunurlar, beden hcrelerine erzak datrlar ve bir kanun-u lh ile hcrelere erzak yetitirirler. (Tccar ve erzak memurlar gibi)

kreyvtbeyz kreyvthamr Kreyve Krh Kriz Kriz Krk Krk Krmih Krnb Krr Krras Krrase

akyuvarlar. alyuvarlar. (C.: Kreyvt) Kk yuvarlak. Sknt, meakkat, zahmet. f. Hizmetkr, hdim, hademe. f. Beli bkk ve sefil ihtiyar. Kzl, krmz, ahmer. (C: Krki) Turna kuu. f. ivi, mh. Kelem dedikleri lahana. (C: Ekrr) Yediyz bin krksekiz dirhem. * lek. Prasa. (C: Kerris) Elyazma kitaplarn sekiz sahifeden meydana gelen formas.

1749

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Krre Krrec Krre-i har Krrez Krs Krsi (Bak: Kre) Top. Eek yavrusu. Spa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ki yana girmi doan kuu. * Kt ve hzk kimse. ar azamn altndaki makam. Oturulacak ykseke yer. Cmilerde vizin, medreselerde mderrisin oturduu yer. * Taht, serir. Erike. Koltuk. * Kaide. * Merkez. * Vazife. * Saltanat, kudret ve mlk. * Bakent, hkmet merkezi. * Mnevi makam. * Ar'n altna bir sem tabakas. (Bak: Ar)

Krsi-niin Krsu' Krsb Krsf Krt Krtaj

f. Tahtta oturan hkmdar, pdiah. * Vli. * Cmide vaaz eden. Bilek kemiinin ucunun sere parmak tarafnda olan yumruca ksm. Kesbetmek, kazanmak, almak. * Sert ve salam aa. (C: Kersif) Pamuk. Mslman bir kavim, o kavimden olan kii. Dlyata (rahim) veya kemik apsesi boluklar iinde bulunan yabanc cisim veya hasta organlar zel bir letle karp almak ilemi. Rahmin temizlenmesi ameliyesi.

Krub Krum Krur Krur-u a'vam Kru Kruz

(Kerb. C.) Kederler, tasalar, kayglar, gamlar. (Kerm. C.) zm ktkleri. Ba ktkleri. Bir eyin tekrarlanmas. * Geri ekmek. * Menetmek, engel olmak. Senelerin birbirini takib etmesi. Yllarn ard arda gemesi. (Keri. C.) kembeler. Dhul etmek, girmek, dhil olmak. * Bir kimseye iltic etmek, snmak.

Krk Krz

f. Deve yavrusu. (C: Karaze) an. * Daarck, torba.

1750

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ks' Ksaha Ksbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tbi olmak, ittiba etmek, uymak. Sprnt. Bir para st ve hurma. * Taamdan veya baka eyden az iken oalp toplanan nesne.

Ksbre Kseyra Kseyre Ksfre Ksiste Ksr Kssab Kssar(e) Ksse Ksterde Kstic Ksud Ksuf

Kanbel otu. Bir dikenli aacn zamk. Hurma koruu. Kanbel otunun tohumu. (Gsiste) f. Gevek, uyuuk, tembel. * Kopuk, kopmu. ok mal. Kk ok. Krlan eyin paralar. Kaba sakal. f. Denmi, yaylm. (C.: Kestict) Mecusiler kua. Az nesne. "Gne tutulmas. Ay'n, dnya ile gne arasna gelerek dnya zerinde glge yapmas. * Mc: Birisinin felketli hlinde ok teessr gstermesi hli.(Gnein ve ayn tutulmalar, ksuf ve husuf namazlar denilen iki ibdet-i mahsusann vakitleridir. Yni gece ve gndzn nurani yetlerinin nikaplanmasyla bir azamet-i lhiyeyi ilna medar olduundan, Cenb- Hak ibdn o vakitte bir nevi ibdete davet eder. Yoksa o namaz, (Almas ve ne kadar devam etmesi, mneccim hesabiyle muayyen olan) ay ve gnein husuf ve ksuflarnn inkiaflar iin deildir. Ayn onun gibi, yamursuzluk dahi, yamur namaznn vaktidir. Ve beliyyelerin istils ve muzr

1751

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eylerin tasallutu, baz dualarn evkat- mahsusalardr ki; insan o vakitlerde aczini anlar, dua ile, niyaz ile Kadir-i Mutlakn derghna iltica eder... Eer dua, ok edildii halde, beliyyeler def olunmazsa; denilmiyecek ki: ""Dua kabul olmad."" Belki denilecek ki: ""Duann vakti, kaza olmad."" Eer Cenb- Hak, fazl ve keremiyle bely ref etse; nurun al nur.. o vakit dua vakti biter, kaz olur. Demek dua, bir srr- ubudiyettir. S.)" ksf ksft Ksuf-u cz' Ksuf-u kll Ksul Ksur ksr Ksurt ksrt Ksv Ksve K kararma, gne tutulmas. kararmalar, gne tutulmalar. Gnein bir ksmnn tutulmas. Gnein tamamnn tutulmas. Tembel, uyuuk, gevek. (Kesir. C.) Artan paralar, geri kalan adetler. Artk. artk. (Ksur. C.) Artan ksmlar, ksurlar, artklar. ksurlar, artklar. Bir yere ylm ve toplanm nesne. * Az, kalil. Az, kalil. "f. ""ldren, ldrc"" mnalarna gelerek tamlama yapmada kullanlr. Mesel: Dman-k: Dman ldren." Ka "f. ""Aan, ac"" mnlarna gelerek tamlama yapmnda kullanlr. Mesel: Dil-k : Gnl aan, gnl ac, ferahlk veren." k Kad aan. (Kt) f. A. lk al merasimi. * Ama, fethetme. * Yeni yaplan resmi bir yapnn ilk defa olarak almas. kd ama.

1752

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kade kde Kadetmek kyi Kayi Kende Ki Kle Ktar Kte Ktegn Ktegn- zinde Kten Ktere Kt Ktgir Ktgir Kud kf Kta' Ktale Ktar Ktbe Kteh Ktfane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kude) Ak. Alm. Ferahl. alm. Amak. A mersimi. aklk. f. Aklk. Ferahlk. f. ldren, katil, ldrc. f. ldrme, ldr. Katletme. Hind vilyetinde yetien zehirli bir ot kk. f. Kesilmi veya kurban edilmi koyun. * Et. (C.: Ktegn) f. ldrlm, maktul. (Kte. C.) ldrlmler, ldrlm olanlar. ehitler. ehid olmu kimseler. f. ldrmek. f. Uzun dlger rendesi. f. Pehlivanlk, greme. f. Pehlivan, grei. f. Pehlivanlk. Memesi kk davar. keifler, amalar, bulmalar. (C.: Kt'n) Tilki enii. * Kt adam. * Tamamlanmak, toplanmak. Arlk, sklet. Kereviz. Diki. (Kutah) f. Ksa. (C.: Ktfn-Ketyif) ekirgenin evvel kanatlanp uan.

1753

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ktle

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kitle) Bir cismi terkib ve tekil eden ksmlarn btn hey'etine denir. Toplu ey. Deste. Yn. Kle.

ktle Ktt Kttab

yn, bek. Mal kazanp yan kimse. (Ktib. C.) Ktipler. * Mektep, okul. * Ba yuvarlak kk ok. (Olancklar onunla ok atmay renirler.)

kttb Ktb ktb Ktbhane

ktipler. (Kitb. C.) Kitablar. kitaplar. Kitaplarn bulunduu salon veya bina. * Belli bir kaideye gre tasnif edilmi kitaplardan meydana gelen btn. * Kitap koymaa yarayan blmeli dolap.

Ktbhane-i umumiye Umumi ktbhne. Ktb- mensuha-i semaviyye slma ve btn beeriyyete gnderilen Kur'an-

Kerim'den evvel eski peygamberlere gelen -Tevrat, ncil, Zeburnamlarndaki imdi hkm kalkm olan mukaddes kitablar. Ktb- mukaddese Ktb- mnzele Mukaddes kitablar. "Vahiy ile Cenb- Hak tarafndan indirilmi, ihsan edilmi mukaddes kitaplar.(... Kur'an nzil eden Zt- Zlcell, Mu'cizat- Ahmediye (A.S.M.) ile, Kur'an vahiy olduunu gsterir; isbat eder. Ve nzil olan Kur'n dahi stndeki i'caz ile gsterir ki; Artan geliyor. Ve mnzel-i aleyh olan Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) bidayet-i vahiydeki tela ve nzul-i vahy vaktindeki vaziyet-i bihuu ve herkesten ziyade Kur'ana kar ihls ve hrmeti gsteriyor ki; vahiy olup ezelden geliyor, O'na misafir oluyor. M.)" Ktb- slife Gemiteki eski mukaddes kitaplar.

1754

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ktb- semviyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mukaddes kitaplar. Tevrat, Zebur, ncil ve Kur'an. "Hadise dair alt Kitab. Bu eserler en ok tetkik edilmi, en

Ktb- sitte-i hadisiyye

sahih, en doru ve mu'teber hadis kitablardr.1- Sahih-i Buhri. Mellifi: Hfz Ebu Abdullah Muhammed bn-i Cfii-i Buhar'dir. Sahih hadisleri tesbit iin slm ilim merkezlerini dolam, hadis limlerinden istifade etmitir. Cumhurun telkkisine gre Kur'an- Kerim'den sonra en sahih kitab ve ilim menbadr. Hicri 256'da vefat etmi olup bu mezkur kitabnda 7395 adet hadis nakletmitir.2- Sahihi Mslim. Mellifi: mam- Mslim bin El-Haccac. (Hi: 204-261) Kitab-s-sahihini yzbin hadisten semi ve onbe senede vcuda getirmitir. Mezkr eserinde 2775 hadis nakletmitir.3- bn-u Mce (Snen-i bn-i Mce). Mellifi: Ebu Abdullah Muhammed Yezidi Kazvin'dir. Vefat: Hicri 273 senesidir.4- Ebu Dvud (Snen-i Ebu Dvud 4800 hadisi muhtevidir) Mellifi : Ebu Davud Sleyman EsSicistn'dir. Hicri 275'e kadar yaamtr. Cmi-s-Snen isimli kitab mehurdur. 500 bin hadis hfzetmitir. slm hukukular arasnda ok mhim yeri vardr.5- Tirmiz: (Snen-i Tirmiz). Mellifi: Hfz Ebu sa et-Tirmiz olup, hicri 275 de vefat etmitir.6- Nesa: (Snen-i Nesa) Mcteb da denir. Mellifi Hfz Ebu Nesa olup Hicri 303 tarihine kadar yaamtr.Buhar ile Mslim Hadis Kitablarna: ""Sahihn""; dier drt Hadis kitabna da: ""Snen"" tabir edilir." Ktb- tevarih Ktbsitte ktk Ktm Tarih kitablar. gvenilir olan alt hads kitab. btn adlarn yazld byk defter. "Bir otun yapra. (Mersin yaprana benzer; kna ile kartrp boya yaparlar.)"

1755

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kub Kul Kus Kv' Kvar kvar Kvb Kvbe Kvet Kvh Kvm Kvr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kubet) Kzn memesinin bymesi. spirto. Alkol. (Ke's. C.) Kaplar, anaklar, mlekler. * kadehler. Bardaklar. Bilein baparmak taraf. (Kivar) f. Petek, bal petei, kiler. (Bak: Kevare) petek, kovan. (C.: Ekvb) Kulpsuz bardak. Kp. Tavla oyunu. * Dmbelek. Fr. Leen olarak kullanlan kaplarn umumi ad. (C.: Ekvh) Penceresiz ev. Bir yere toplanm olan bir miktar deve. * Ykseklik, ycelik. (C.: Ekvr-Ekvr-Kirn) Deve palan. * z. * Ate yakacak yer. * Ar kovan.

Kvre Kvs Kvsiyy Kvvare Kvve (kivve) Kvviret suresi

(C.: Kvr-Kirn) Ate yakacak yer. * Dz nhiye. * ehir. G vakitlerinde alnan mehur bir byk sazn ad. Kk yrgen at. (C: Kvvrt) Ar kovan. (C.: Kiv) Evin duvarna alan delik. Pencere. Kur'an- Kerim'de 81. Suredir. zeems Kvviret veya Tekvir Suresi de denir. Mekke-i Mkerreme'de nzil olmutur.

Kvviret Kvz Kyy Kzaz Kzaze Kzb

(Tekvir. den) Topland, drld. (C: Ekvz-Kizn-Kize) Bardak. Pencere. Tb: Tetanos. Sinir gerilmesi. Souun iddetinden olan bir hastalk. Ksbe.

1756

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Kzebzib Kzinyak Kzr Kzum L ve neam ok yalanc.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bez ykayanlarn tokma. Yay gezi. Aznda dii olmayan yal deve. Hayr ve evet. (Daha ok, hibir fikir beyan edilmedii zamanlar kullanlr.)

L yezal L

Zevalsiz olana ait, sonu olmayanla ilgili. "Arabada kelimenin banda nefy edat'dr. Cevap yerine veya yersiz inkrda kullanlr. ""Yoktur, deildir"" gibi. Mzi fiilinin evvelinde bulunan L, duiye olur. L zle shhatehu: ""Shhati zil olmasn"" szndeki gibi. * Harf-i atf da olur. Ve mba'dn makabline nefyen rabt eder ve irab da ona tbi klar. $ ""eref edeb iledir, neseb ile deildir"" szndeki gibi. * Vav edatyla beraber olursa, atf edat vav olur, l da nefyi te'kid eder."

La' l Laahlk lakal Laakall

Korkak. yoktur, hayr. Ahlk d. Terbiye hrici. en azndan. "En az. Hi olmazsa.(Ey nefis! Bil ki, dnk gn senin elinden kt, yarn ise; senin elinde sened yok ki, ona mliksin. yle ise; hakiki mrn bulunduun gn bil. Lakall gnn bir saatini ihtiyat akesi gibi hakiki istikbal iin tekil olunan bir sanduka-i uhreviyye olan bir mescide veya bir seccadeye at. S.) Yani be vakit namaz kl."

lalettyin Laalettayin Laalgun

geliigzel. Geliigzel. Ayrd etmeksizin. Rastgele. f. Krmz renkte. Al renkte.

1757

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Laalik Laalle

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dorulukla kalkp durmak. Arabada olmas mmkn eyler iin kullanlr. Ola ki, umulur, mid edilir, umulur ki mnlarnadr. mide veya endieye dellet eder. (Bak: nne)

Laanallah Laane Laas La'b La'be Labe

Allah lnet etsin. Lnet etti. (mnsna fiil.) Dudan rengi ak siyha yakn olmak. Azdan salya akmak. Bir kere oynamak. f. Yalvarma, yaltaklanma, dalkavukluk etme. Acz gsterme. * Bu yolda sylenen sz.

Labe's Labirent

Beis yok, zararsz. Fr. Bir defa iine girildiinde k yolu ok glkle bulunabilen bina. * ok kark ve birbirini kesen yol.

lbis Labis Labiartn

giyinmi. Giyinmi. Giyen. (L biartn) Kaytsz artsz. Bir arta dayanmakszn.LABORATUVAR : Fr. lm ve sna alma ve aratrmalar yapmak iin eitli cihaz ve malzemelerin bulunduu yer.

lbd Labdd

phesiz, kesin. ok lzm. Elzem. Gerekli. * Her halde. Mutlaka. Muhakkak. * Ayrlk yok.

La'c

(C.: Levc) Halecan etmek. * Ac vermek, elem vermek. * Yakmak. * Muhabbet ve aktan dolay yrekte hsl olan hararet.

Lac Lacerem

f. plak. phesiz, elbette, besbelli. * Nar, zaruri.

1758

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lacevab Laceverd Laceverd Lac Lacin La Lad Lade Laden Ladine ldin Ladin Laedr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cevapsz. Cevapd. Lacivert. * Koyu mavi renkte deerli bir ss ta. f. Lacivert renkte. Muslih, slah eden, terbiye eden. Aatan dklen yaprak. * Aatan yaprak indirme. f. Oyun etme, aldatma, hile yapma. f. Duvar. f. Ahmak, aklsz, ebleh. f. amdan karlan zift gibi siyah ve kokulu zamk. f. Kendir. din d, dinsiz. Dinle alkas olmayan. Dinsiz. Din d. (Bak: Lik) Bilmiyorum. (Eski zamanda pheci olup hi bir eye inanamyan sofestailere L edriye denirdi. Septisizm. (Bak: Sofizm)

ledr Laf Lafahr Laf- gzaf lfgzf lfz Lafiyun Lafk Lafz (lafz) lfz Lafza Lafza-i cell

kendi varlndan bile phe eden felsefeci. f. Konuma, tekellm. * Sz, lkrd. Fahirsiz. ftiharsz. ftihar etmeksizin. * Fahrolmasn. f. Bo yere sz. Bo lkrd. bo sz. sz. Stleen cinsinden bir ot. ki eyi birbirine arpma. Azdan kan sz, kelime. * Bir eyi atmak. sz. Bir tek sz veya kelime. sm-i Cell, Allah lfz.

1759

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lfzaicell Lafzan Lafzen lfzen " ""Allah"" lafz."

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lafz itibariyle. Sz olarak. Syleyerek. Yazl olmyarak. f. Geveze, ok konuan. * vnen, kendini medheden. szle.

Lafz- allah (lafzullah) Allah isminin lfz. Lafz- m Gayr- mahsur, yani saysz msemmalar ihata ve ayn cinsten bir ok fertlere birden dellet eyliyen lfzdr. Kavim, cemaat, nisa.. gibi. Lafz- has Bir mnya mnferiden bal bana vaz' olunan lfzdr. Hasan, Hseyin, insan, erkek, kadn lfzlar gibi. Lafz- kll "Man: Mns umumi ve herkese mterek olan lfz. ""nsan"" gibi." Lafz- muhtemel "Huk: ki veya daha ziyade mnya hamli mmkn bulunan szdr ki, hangi mnnn kast olunduu mcerred rey ile deil; deliller ve karineler ile tayin olunur." Lafz- murad Lafz- mfesser Mns iin olmayp lafz iin sylenen kelime, sz. Huk: Tahsis ve te'vile ihtiml brakmyacak derecede ak olan szdr ki, onunla amel vcib olur. Lafz- mrekkeb Man: Mrekkeb lafz. Czlerden biri, mnsnn czlerinden birine dellet eden lafz. Lafz- mebbi' Lafz- mterek Doyurucu, tatmin edici sz. Huk: Birok msemmas bulunan lafzdr ki, hangi mn kasdolunduu taayyn etmedii surette mnasz addolunur, onunla amel olunmaz. Lafz- vhid Tek sz.

1760

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lafz- zhir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

baresi iitilmekle ancak bilinen, yni syleyenin maksad dnlmeye muhta olmadan derhal mns anlalan szdr. Bunun zddna hafi denir.

Lafz

Lafza ait ve mteallik. * Gr: Kelimenin syleniine ve yapsna aid, onlarla alkal.

lfz Lafziye lfziye Lafz-perdazane lfzullah Lafzullah

szle ilgili. Szde ve yazda grlen ve ok defa tasannua kaan kelime ssleri. szle ilgili olan. f. eitli ve ok syleyerek. " ""Allah"" lafz." "Allah lfz. (Bu kelime Kur'n- Kerimde 2806 defa zikredilmitir. Bu lfz btn ""sfat- kemliyeyi"" tazammun eden bir sadeftir.)"

Lag Lagar Lagar Lagb (lgb) Lagb Lagiye Laglaga

f. Ltife, aka. * Oyun. f. Clz ve zayf hayvan. f. Clzlk, zayflk. Zahmet, meakkat. * Gve yemi ku kanad. * Zayf adam. Ackm ve yorulmu kii. Edebe aykr ve fena sz. (C.: Laglag) rdekten kk bir gzel kutur, banda az miktar beyaz ty vardr. Trk diyrnda yavrusunu karp k gnlerinde Msr'a gider.

Lagm Lagt Lagv

nanmayacak sz sylemek. * Bulamak. Hafif hafif ses karma. Mrldanma. Faydasz irkin sz. * Kpein rkmesi. * Deve avaz. * Rabet olunmayan nesne. * Hkmsz. * Kaldrmak. * Hata etmek. * btl etmek.

1761

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lagviyyat Lagy Lagz Lagzan Lagzide Lagzide-p(y) Lagzi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lagv. C.) Lavlar. Bo szler. Avaz, ses, savt. * Yaramaz fuhu szler. Kayma, srme. f. Kayan, sren. f. Kaym, srm. f. Aya kaym. Aya srm. "f. Srme, kayma. * Kay, sr.-LAH : f. Kelimenin sonuna ilve olunarak ""yer"" mnsn verir. Mesel: (Senglh: Talk yer.)"

Lam

"Kaleleri drmek iin gedik amak veya dman ordughna zarar yapmak maksadyla alan ve barut konulup atlan yerler. Bu ii yapanlara ""lmc"" denilirdi. Sonradan bu trl ilere ""stihkm"" denilmi ve o ad altnda askeri tekilt yaplmtr. * Kazurat ve irkef sularnn akmasna mahsus rtl yol."

lav Lah' Laha

geersiz, bo. (Gvde) slpk ve sarkk olmak. Bo ve faydasz szler konumak. * Ekmei slatp yemek. * Gda. * Aldatp kandrmak. * Karnn sarkk ve slpk olmas.

Lahamet Lahan Lhavle

Semizlik, etlilik, imanlk. Bozulup kokmak. "(Lhavle ve lkuvvete ill billhil-aliyyil azim"" cmlesinin ksaltlm ki, ""Kuvvet ve kudret ancak Cenab- Allah'tadr."" melinde olup bir bel ve tehlike esnasnda veya sabrn tkendiini aklamak iin sylenir."

Lhayr Lhayre fih Lahb

Uursuz, hayrsz. Bu ite hayr ve uur yok. Sr'atle gitmek. * Eti kemikten ayrp soymak.

1762

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lahc Lahd (luhd)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dar olmak. * Bir nesne, kabnda paslanp kmamak. (C.: Lhud) Mezar. st ykseltilerek yaplan mezar. * Eilmek. * Bir tarafna meyilli olan ukur.

lahd Lahe Lahf Lahh Lahham lhk Lhk

mezar. f. Yama. rtmek, setr etmek. Gz yann ok olmas. Kaz gibi byk, ba kzl, kanad kara bir ku. Vezega dedikleri keler. ulaan, eklenen. Yetien, ulaan, erien. Eklenen, katlan. * Fk: Namaz balangcnda imama uymuken ayrlarak tekrar namaz bitmeden imama uyan.

Lhka Lahi Lah Lahib Lahif Lahik

Ek, ilve, katlan ey. Zeyl. Sonradan ilve edilen, eklenen. (Bak: Lah') Oyuncu. * Bouna ve mnasz elenen. Oyalayan. Ak yol. Zulm grm, ztrab ve sknt ekmi. Yetien, vsl olan, ulaan. * lve olan, eklenen. * Sonradan tyin edilen, yenisi. (Bak: Lhk)

lhika Lahike Lahim Lahm Lahime Lahin Lahs Lahis

eklenen, katlan. (C.: Levhik) Gr: Ek, ilve. (Bak: Lhka) Et yediren. * Devaml olarak et yiyen. Semiz, etli, iman. Et yiyen hayvan. Telffuz esnasnda hususan Kur'n okurken yanllk yapan. Dar nesne. Susuzluk veya scaktan dolay dilini kararak soluyan kpek.

1763

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lahiyane ta'zib Lahz Lahiz Lahk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Oyun olsun diye zahmet vermek. Oynarcasna azab vermek. Benzer, misil, nazir. f. Sel suyu. (Lehak) Geriden yetimek, ardndan yetitirilmek. * Alvyon. Li. Akarsularn tamasyla gelen maddeler.

Lahlaha

Gzel kokularn karmasndan meydana gelen koku. * Gzel kokularla yaplan bir nevi macun.

Lahlahaniye Lahm ahm lahm Lahm

Pelteklik, kekemelik. Et ve ya. et. Et. Her eyin ii ve zeri. * Bir ii salam klmak. * Krk eyi kuyumcunun yaptrmas. Lehimlemek. * Bir yerde iliip kalmak.

Lahme lahn Lahn

Et paras. gzel ses, kuralsz okuyu. Gzel ve kaideli ses. * Name. * Kaideye uymayan yanl okuyu. * Usulne uygun okumak. * Sadece muhatabn anlyaca ekilde remizle sz sylemek. * Meyl. * Fehmeylemek. * Lisan. * Lgat. Fetva. Mn. Mefhum.

Lahs (lihs) Lahs Laht Laht- cier Lahus lhut Lahut lhut

Darlk. * iddet. * Meakkat, zahmet. Gzn st kapann etli olmas. ri csseli kimse. Cierden kopma. Uursuz, me'um. ilh lem. lh lem. Uluhiyet lemi. Ruhan, manev alem. ilh lemle ilgili.

1764

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lahut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uluhiyet lemine mensub ve mteallik olan. Sr lemi. Gayb leme ait. Ruhan lemle alkal.

Lahutiyan Lahv Lahva Lahy Lahz lahza Lahza

Uluhiyet lemine girebilen melekler. Kabuunu soymak. Abes, btl szleri ok syleyen, bo konuan kadn. (Mz: Elh) Sakaln bittii yer. Ahlk yaramaz kimse. an, en ksa zaman. Gz ap kapayacak kadar ksa zaman. Bir an. En ksa zaman. Gz ucu ile bir bak. Zaman.

Laic(e) Laiha Laik

(C.: Levaic) Kalbini ak atei saran kimse. (Bak: Lyha) "Fr. Dine istinad etmeyen. Ruhan olmayan kimse. Dini olmayan ey. Din olmayan fikir, din olmayan messese, sistem veya prensip. Devleti din esas ve hkmler ile idare etmeyen sistem. Temel esaslarn ve kanunlarn meneini ve teri'de (kanun yapmakta) hareket noktasn ve deer lsn dine isnad etmeyip insann ve cemiyetin sadece dnyevi menfaat ve anlay lsne terkeden; dier tbirle: lhi kanunu terkeden, beeri nizamla cemiyeti idareye alan sistem. (...Btaraf kalmak, yni: Hrriyet-i vicdan dsturuyla, dinsizlere ve sefahetilere iliilmedii gibi, dindarlara ve takvaclara da ilimez bir hkmet... .)"

lik Lila Lim Lime

dini olmayan, din d. resiz, dermansz, imknsz. (Lime) ekitiren. Levmeden. Bakasn ktleyen. (C.: Levim) ekitirme, levmetme, knama.

1765

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lin Lin Lan lan Lajverd Lak' Lak La'k Laka' Lakab lnet eden.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lnet eden. Lnetleyen. * Herkesin knad. Lnetlenmi, kovulmu, merdud. Allahn rahmetinden mahrum. lnetli. f. Lciverd. Atmak. f. Hakir, zelil, aa. * Tahta kadeh. Yalamak. (C.: Elk) Kymetsiz hakir nesne. Asl isminden baka sonradan taklan ad. Mehur olan birinin sonradanki ad.

lkab Lakaf Lakane Lakank Lakat

lkap, takma ad. Duvar yklmak. Zeki ve seri anlayl olmak. Sucuk gibi ii doldurulmu olan ey. Yabandan toplanan nesne. * Mdende bulunan gm ve altn paralar.

lkayd Lkayd

kaytsz, ilgisiz. Kaytsz. Alkasz. Karmayan. Kymet ve ehemmiyet vermeyen. Aldr etmeyen.

Lkaydane lkaydane Lkayd Lkelm Lakf Lakh (lakh)

Kaytsz ve alkaszca. Mhimsemiyerek. kaytszca, ilgisizce. Kaytszlk, ilgisizlik, alkaszlk. Hibir diyecek yok. Yutmak, bel etmek. Davar ykl olmak.

1766

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lkh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Levkh) Aaca su yrten rzgr. * Yamur yadran rzgr. * Karnnda yavrusu olan hamile deve.

Lks Lak Lakm lkin Lkin Lkinne

Ktleyici ve ayplayc kimse. (Lky) tibarsz ve deersiz, zelil kimse. * nemsiz ve kymetsiz ey. Yontulmu veya yonulmu. ama, fakat. Amma. Fakat. Ancak. u kadar var ki. stidrak edatdr. drak istemek, anlamak istemek edatdr ve bulunduu kelimede bir eyin anlamak istendiini bildirir. Evvelki szden ne'et eden bir tevehhm kaldrmak iin kullanlr. (Bak: nne)

Lkie Lakt(a)

Tutma a. Yerden kaldrp alnm ve sahipsiz kalm bir ey. Sokakta bulunan mal, para. * Sokaa atlm yeni domu ocuk. (Bak: Lukata) * zerine anszn gelinen kuyu.

lkita Lakk Laklak Laklaka

buluntu. Vurmak. (C.: Leklik) Leylek. Leylek sesi. * Hareketten ve ztraptan dolay kan ses. * iddetli ses ve galebe ile armak. * Bo ve mnasz sz.

Laklakyyat Lakm Lakn Lakpte Laks Lakt

"(Laklaka. C.) Faydasz, bo lkrdlar; mnsz szler." abuk abuk yemek yemek. Yutmak. * Seddetmek. Anlamak. Fehmetmek. abuk kavramak. f. Kaplumbaa. Lkab takmak. * Ayplamak. * Yaramaz olmak. Dermek, toplamak, cem'etmek. * Anszdan bir nesneye yetimek.

1767

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lakve Ll ebkem ll Ll La'l Lala Az arplmas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aa kalm. Skuta mecbur olmu. Susmu. dilsiz. f. Dilsiz. Sz syleyemiyen. Krmz. Al renk. * Dudak. Krmz ve kymetli bir ss ta. "f. Osmanl mparatorluu zamannda sadrazamlar hakknda ""Atabek"" karl olarak kullanlan bir tbir olduu gibi, ehzdelerin mrebbilerine de bu ad verilirdi. * Saraya alnan acemilerin terbiyesine memur edilenler. * Eskiden byk memurlarla zenginler de ocuklarnn terbiyesine bakmak zere ""lla"" istihdam ederlerdi. Lla, grnte hizmetkr vaziyetde idiyse de, terbiyesi kendisine havale olunan ocua kar mir yerinde bulunur; esasen yal ve kmil insanlardan seildikleri iin ocuklar da kendisine bir mrebbi, bir hoca gibi tzim ve hrmet ederlerdi."

La'laa Lale

Krmak. Lle denen mehur iek. * Vaktiyle sulularn ve delilerin boynuna taklan halka. * ncir koparmak iin ucu atall denek.

Lalefam Lalegun Lalehadd Lalek Lalerenk Laleruh Laleruhsar Lalesar Laleve

f. Lle renginde. Rengi llenin rengine benzeyen. f. Lle renkli. Pembe. f. Lle yanakl. Yanaklar pembe renkte olan. (Llek) f. Ta. * Papu, ayakkab. * Horoz ibii. f. Lle renginde olan. Lle renkli. Pembe. f. Lle yanakl. Yana lle gibi pembe olan. f. Lle yanakl, al yanakl. f. Llelik. Llebahesi. * Srck kuu. f. Lleye benziyen. Lle gibi.

1768

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lalezar llezr La'l-fam La'l-gun La'l-reng La'lus Lm Lmehale Lmeru lmer Lm- cer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Lle bahesi. Llelik. lle bahesi. f. Krmz renkli, al. f. Al renkli. Krmz renkli. f. Krmz renkli. Al renkte. Kurt, zi'b. Kur'n alfabesinde yirmialtnc harf olup, ebcedi deeri otuzdur. Hilesiz. * aresiz, imknsz, ister istemez. Meru olmayan, eriata uymayan, umumi nizam harici. yasak. "Kelimeyi cerreden lm harfi. Kelimenin sonunu ""i"" diye okutur. Lillhi, Lieclillhi'de olduu gibi. stihkak ve ihtisas, has ve mstehak ve zarfiyyet, illet mnsn verir."

Lm- ta'rif veya lm- istirak

"Kelimenin mnsn umuma temil ettii iin, istirak

mns verilir. El-i istirak veya harf-i ta'rif de denir. Mesel: Hamd kelimesi herhangi bir hamdi ifde ettii halde; El-Hamd dediimiz zaman her ne kadar hamd varsa, btn hamd ve senlar mnsna gelir. Bu, harf-i ta'rif ile olur. Harf-i ta'rif bir kelimeyi belirsiz halden belirli hle koyar. Muayyeniyyet mnsn verir. Bunlar elif ve lm harflerinden teekkl eder. El-Mekteb'de olduu gibi. Mekteb herhangi bir mektebdir. El-Mekteb dendiinde bizce muayyen, belli olan bir mekteb mnsn ifade eder. Bana harf-i ta'rif gelen kelimeden tenvin kalkar. Nekre iken ma'rife olur." Lmi' Lmia Lmih Parlak. Parlayan. Parlak. Parlayan. Parldayan. (Lmiha) (Lemh. den) Parlyan, parldyan. Parlak.

1769

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lmis lmise Lmise

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

El ile tutup yoklayan. Dokunan. Temas eden. dokunma duyusu. Dokunma hissi, duygusu. El ile olan his. Bir eyin cesmetini anlama duygusu.

Lmi-n nur Lamme Lm-ul kbet Lm-ut-takviye Lm-ut-ta'lil Lm-uz-zarfiye Lmdrik Lmsellim

Nur saarak parlyan. Cin arpmas. arpklk. * Yaramaz nesne. Neticeyi, kibeti bildiren lm. Takviye lam'. Bu harf Arabada ve yerine ve mnsna da kullanlr. llet ve sebeb bildiren lm'dr. Zaman bildiren lm. Anlamayan. draksiz. drak etmeyen. Hayr! Hi teslim etmem! Ait olma ve shib bulunmay bildirir. (Bak: Li)

Lm-t-tahsis ve temellk Ln La'n Lnazr Lando

f. Hakikatszlk, vefaszlk. Lnet etme. Lnetleme. Esiz, nazirsiz, benzersiz. Ei ve benzeri olmyan. "Fr. st nden ve arkadan alp kapanr, krkl, geni araba nevilerinden biridir. Halk arasnda ""Landon"" eklinde telffuz edilen bu araba, fayton ve kupalara nazaran daha ar ve gsterili idi."

Lne Lnegir Lne-i harab Lne-i nermin Lne-i peder La'net

f. Yuva, ev. f. Yuva tutan. Bozulmu yuva. Scak ve yumuak yuva. Baba yuvas. Peder evi. "Nefret. Tiksinti. Allah'n rahmetinden mahrumiyyet.(Ehl-i Snnet'in ve lm-i Kelm'n azm imamlarndan mehur ""Sa'deddin-i

1770

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Teftezan"", Yezid ve Velid hakknda tel'in ve tadlile cevaz vermesine mukabil ""Seyyid-i erif-i Crcan"" gibi Ehl-i Snnet Velcemaat'in allmeleri demiler: ""Geri Yezid ve Velid, zalim ve gaddar ve fcirdirler; fakat sekeratta imansz gittikleri gaybidir. Ve kat'i bir derecede bilinmedii iin, o ahslarn nass- kat'i ve delil-i kat'i bulunmad vakit, imanla gitmesi ihtimali ve tevbe etmek ihtimli olduundan, yle hususi ahsa lnet edilmez. Belki $ gibi umumi bir nvan ile lnet caiz olabilir. Yoksa zararl, lzumsuzdur."" diye ""Sa'deddin-i Teftezan""ye mukabele etmiler. R.N.)" lnet La'netullah La'netullahi aleyh Lrayb Lraybe fih Lark Las La'sa Lasaf nefret, fke. """Allah lnet eylesin"" mnsnda beddua." Allah'n lneti onun zerine olsun. phesiz, eksiz, tereddtsz. Onda hibir phe yoktur. Keiboynuzu. f. Kpek, kelb. * Adi ipek. * Dii hayvan. Dudann rengi az siyha yakn olan kadn. (Mz: El'as) Bir cins hurma. * Gbre otunun diplerinde biter hyar gibi bir nesne. * Yapmak. * Kurumak. * Parlamak. Lasaga Lsani Lasb Lasg (lsug) Lasb Lask Lasf Hindib denilen ot. Tek, vhid. kincisi olmayan. Yapmak. * Dar olmak. Kemik stndeki derinin zayflktan kurumas. (C.: Levsb) Yapkan. * Dar ve derin kuyu. Yapk, yapm olan. Yapc, yapkan. Parlayan, parldayan. Parlayc.

1771

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lasiyyema lsiyyema Lask Lass Lasta Lasv (lasy) La

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bhusus. Hususan. Buna gelince. Hereyden ziyade. Enok. zellikle. Yapmak. Yapk olmak. Ulamak. (C.: Lsus-Elss) Hrsz, srk. ing. Bir geminin alabildii yk. Svmek, etm etmek. f. Hakir ve aalk kimse. Adi, zelil, itibarsz ve alak kii. * apul, yama.

Lae

Cife. Kokmu et paras. * Fk: Karada yaayp boazlanmakszn len veya er-i erife uygun olmayan ekilde kesilen kanl hayvan ve bunlarn tabaklanmam (dibagat edilmemi) derileri. * Yenilmesi er'an haram olan lm hayvan. * Zayf ve clz hayvan. * Mc: Kyda kalm kayk veya gemi teknesi.

le Lehr Lek lek ley Ley Lat' (lut') Lt La't Lat' Lata' Lat'a Latafe

le. f. Le yiyen. ek ve phe yok. phesiz. Elbette. phesiz. bir ey deil. Bir ey deil. Deersiz. Yapmak. * Ulamak, varmak. slmdan nce Araplarn Kbe'de bulunan putlarndan biri. Saknmak, sakndrmak. Yalamak. * Ayayla bir kimsenin belinden aasna vurmak. Dudak iinde olan beyazlk. Dudaklarnn ii beyaz olan kadn. * ok yaam, ihtiyar kadn. Hediye, armaan.

1772

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ltail Ltaknetu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bo, faydasz, abes, mnsz. Ayet-i Kerimeden bir ksm olup: midinizi kesmeyiniz (melindedir.)

ltaknet Lat'e Latenahi ltenh ltebih Latebih Lath Latha Ltif Latif

kesmeyiniz. Aln, cebhe. Nihayetsiz. Sonsuz. Bitip tkenmeyen. sonsuz. benzetmek gibi olmasn! Benzetmeksizin. Benzetmek olmasn. Her eyin az. * Bulamak ve karmak. * Birine iftira atmak. Leke. ltfedici. Mlyim. Yumuak. Nzik. Mtenasip. * Gzel. irin. Kk ve hoa giden. * Cisimle alkas olmayan. Gze grnmeyen. * ok lutf edici. * Derin, gizli.

ltif ltifane Latife

yumuak, gzel, irin, ince. ltife. Ho sz. aka. Mizah. Sz ile iltifat. nsann ok ince ve hassas olup kalbe bal bir duygusu. (Mukabili ciddiyettir) (Bak: Letif)

ltife Latifegu Latife-i rabbaniye

ince duygu, ho sz, nazik aka. f. Ltifeci, akac. Ltife syliyen. nsann kalbine bal ve btn duygularnn sultan olan ince bir duygudur ki, lh hakikatlar onunla hissedilip zevkedilir.

Latifeperdaz Latifeperdazan

f. akac, ltifeci. Ltife yapan. (Ltifeperdz. C.) f. akaclar, ltifeciler.

1773

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Latm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Babas ve annesi olmayan kii. * Yznn bir taraf beyaz olan at. * Yar atlarnn dokuzuncusu.

Latme

(C: Letyim) Misk. * Gzel kokular konulan kap. *Attarlar pazar. * Gzel kokulu nesneleri gtren deve.

Latin

Eski Roma civarnda iken sonradan genileyen ve devlet kuran eski bir kavim ismidir. * Eski Roma. * arkta Katolik mezhebinden olann ismi.

Latince

Eski Roma'da konuulan ve bugnk Franszca, spanyolca, talyanca gibi dilleri dourmu olan ana dil ki, Hint-Avrupa dil ilesinin nemli bir kolu olan talik grubundandr.

Latm Latma Latmahr Lats Latt

Kartrmak. Yaptrmak. * Tokat vurmak. amar, tokat. f. Tokat yiyen. amar atlan kimse. Dvmek. * iddetle basmak. (C: Litt) Gerdanlk. * Lzm olmak. * nkr etmek. * Sarktmak. * rtmek.

Ltuhsa Lubali

Saysz. Sayya gelmez. Hesaplanmaz. "Alkasz, kaytsz, hrmetsiz, dikkatsiz. Senli benli. (""L"" harfi ile"" Ubli"" muzari fiilinden mteekkildir.)"

lubl Lubaliyane

senli benli, saygsz, ilgisiz, umursamaz. f. Lubalilikle. Kaytsz, alkasz, saygsz ve dikkatsiz bir ekilde. Senli benli olarak.

lublyne Lauk La'v

saygszca, ilgisizce. Yalanm nesne. * Az, kalil. Ahlk yaramaz kii. * Haris adam.

1774

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lav

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Yanardalarn ve volkanlarn azlarndan pskrp souyunca donan madde.

Lvallah Lavanta Lay Lya'kl L-ya'ni Lyebgyan

Vallahi hayr. eitli iek ve bitkilerden alnan esanslarla yaplan gzel kokulu sv. f. Syleyen, syleyici. Akl banda olmyan, dalgn, bho. Yaptn bilmez. Mnasz, bo. Biri tekine tecavz edip karmaz ve hsiyetini bozamaz (melinde olup, nefyedilmi muzari fiilidir.)

Lyecuz Lyefhem Lyefna Lyemut lyemt lyemtne Lyenbag Lyenfekk Lyenkat' lyenkat lyetecezz Lyetecezza lyetefellel Lyetegayyer lyetenah Lyetenah Lyetenahiyet

Ciz deil, olamaz, msaade verilmez. Anlaysz, idrakten ciz. Bitmez, tkenmez. Fenaya gitmez. Yok olmaz. lmez. Mahvolmaz. Hayat sona ermez. lmsz. lmsz gibi. Lyk olmaz. Yakmaz. Uymaz. Blnemez, ayrlamaz. Paralanamaz. Aralksz. Kesilmeksizin. kesilmeksizin, aralksz. blnmez. Blnmez. Paralanmaz. Ayrlmaz. Tecezzi kabul etmez. krlmaz, krelmez. Deimez, bozulmaz. sonsuz. Sonsuz. Nihayetsiz. Lyetenahilik, sonsuzluk, nihayetsizlik.

1775

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk lyetezelzel Layetezelzel sarslmaz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sarslmaz. Tezelzl etmez.(Tahkik iman shibleri, lyetezelzel bir itikada shibdirler.)

lyezl Lyezal lyezl Lyh (lyih) Lyha lyha Lyha-i kanuniye Lyk lyk Lyim Lyuad lyuad L-yugleb Lyuhsa lyuhs Lyuht lyuht Lyu'kal Lyu'la Lyu'ref lyutak Lyutak Lyuzal

yok olmaz. Zeval bulmaz. Yok olmaz. yok olmayan. Parlak. Meydanda. Aikr. Hatra gelen. Dnlen veya tasavvur edilen bir eyin yazlmas. Tasar. tasar. Huk: Henz tasdik edilmemi kanun tasars. (Liyakat. den) Yakr ve yarar. Uygun, mnasib ve muvafk. uygun, yarar. Azarlayan. Adedi belli olmayan. Saysz. Pek ok. saysz. Yenilmez, malup olmaz. Hesaba gelmez. Hesabsz. Pek ok. hesapsz. Hatsz, hat ilemez. Yanlmaz. hatasz. Anlalmaz, akl ermez. Akl ile idrak olunmaz. stne klmaz, ok yksek. * Galip ve stn gelinemez. Bilinmez. Tarif edilmez. g yetmez. G yetmez. Dayanlmaz. Takat yetmez. ekilmez. zale edilmez, tkenmez, zeval bulmaz.

1776

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lyfhem Lyfna Lylhhi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Anlalmaz. Fehmedilmez. Tketilmez, yok edilmez. (lh. dan) Ona gaflet vermez. Onu bo eyler megul etmez. Bouna i yapmaz.

Lys'el lysel Laz

Mes'uliyetsiz. Mes'ul tutulamaz. Sorumsuz. sorumsuz. Dou Karadeniz blgesinde, bilhassa Rize dolaylarnda yaayan bir kavim. * Bu kavimden olan kimse.

Laza Lzle liyen Lzle Lzeval Lzk

Ate. Alev. * Cehennem'in altnc kat. Yce ve li olsun. (Lzlet) Zeval bulmasn, zil ve eksik olmasn. * Olsun! Zevalsiz. Sonu gelmez. Zeval bulmaz. Yapkan, yapc. Yapm olan.

Lzm fiil (fiil-i lzm) Filin ztnda kalan fiil. (Geldi, gitti, gld gibi) lzm Lzm gerekli. Lzumlu, gerekli. * Bir eyden asl ayrlmayan. Bir ite beraber bulunmasna ve vcuduna ihtiya olan ey. * Gr: Mteaddi olmayan. Lzm-med r-iz Lzm-amed lzmmed lzme Lzm- beyyin Drt ey lzm geldi. f. Lzm gelir, lzum eder. Lzm geldi. lzm gelir. gerekli olan. "Bu tabirin masdariyet ekli ""Lzum-u beyyin"" olup ikisi ayn mnaya gelir. Herhangi bir ey hatra gelince hi bir delil ve emareye ihtiya olmadan o eyle beraber dnlmesi zaruri olan dier bir ey. Mesel: nsan denildii zaman, kabiliyet-i ilim ve san'at akla gelmesi gibi..."

1777

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lzm- gayr- mfark Ayrlmas mmkn olmayan, terki ciz olmayan, ziyade gerekli, ok lzumlu. Lzm- melzum Biri birisinden asl ayrlmaz, birisi olunca dierinin de olmas art olan. Lzm- zat Laz Lazib Lazistan Kendisine ait icab eden hal. Kendisine has vaziyet. (Bak: Laz) Sbit olan, yapan. Lazlar'n oturduu blge olan Rize dolaylar. Osmanl mparatorluu zamannda Rize sancana verilen ad. Lazlaz Lazlaza Lazuk Lazz Leal Leali Leali-fean Lealle Leamet leb Leb Lebab Lebabe(t) Lebae Lebad(e) Lebaleb lebleb Yol gsterici, klavuz. Ylann deprenmesi. Yapkan nesne. * Yapkan balk. Devaml yaan yamur. * Men'etmek, engel olmak. nci. (Lel. C.) nciler. L'ller. f. nciler saan. (Bak: Laalle-nne) Alaklk, dilik, zillet, denaet, aalk. dudak. f. Dudak. efe. * Kenar. * Sahil. Ky. Sahralarda ve ayrlarda az miktar olan ya ot. Aklllk, zeyreklik. Akl sahibi olma. f. n ak elbise. Hrka. f. Yamurluk. Azna kadar dopdolu. * Azdan aza. dopdolu.

1778

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Leban Lebb Lebban Lebbe Gs.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lzm olmak. * Akll olmak. St. Gsn gerdanlk taklan yeri. * Devenin ve srn, gsnden boazladklar yeri. * Evldn ve erkeini seven kadn.

Lebbeleb Lebbeste lebbeyk Lebbeyk

(Leb-beleb) f. Dudak dudaa. (Leb-beste) f. Az bal. Susan, konumayan. buyurunuz. Buyurunuz. Emredersiniz. * Benim muhabbet ve incizbm dim sanadr, bakasna deildir, sdk ve ubudiyyetim dim sanadr (gibi mnlar ifde eder.)

lebbeykzen Lebbeyk-zen Lebc Lebcnban Lebdemez

" ""buyurunuz"" diyen." f. Lebbeyk diye syleyen. Emre hzr olan. Rz olan. Gremek. * Sar'a tutup dmek. f. Dudak oynatan. Sz syliyen, konuan. "t. Dudak demez. * Edb: Dudaktan kan harflerden olan ""B-F-M-PV"" sessizlerinin iinde bulunmad manzumeler."

Lebeb

(C: Elbb) Gste gerdanlk taklan yer. * Atn gsne yaplan sinebend. * Devenin ve sir davarn gsne baladklar nesne. * Da eteinde olan azck yumuak kum.

Lebed Lebeke Leben Leben Lebeniyyt Lebga

Ynden yaplan kee. * Bir yerde mukim olmak. * Bir eye yapmak. erit paras. St. * Boyun ars. (Bak: Lib') (Lebeniyye) Stle alkal. Stl. (Lebeniyye. C.) Stl nesneler. f. Duda ak. Syleyen, konuan.

1779

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lebh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bir byk aacn ad. (Bir kimse kabuunu yarsa filhl o kiiye uyuukluk gelir; o aatan tahtalar biip gemi yaparlar. Rivyet olunur ki, iki tahtasn birbirine bititirip bir yl su iinde dursa ikisi bir olup yekpre olur, Msr'da yetiir. Ahter-i Kebir'den)"

Leb-i ftb Leb-i cuy-br Leb-i derya Leb-i hadra Leb Lebid Lebd Lebik Lebine (libne) Lebk (lebka)

Glge. Su kenar. Denizin duda. Deniz kenar, ky, shil. Ufuk. f. Dilim. Ekmek, kavun, karpuz vs. dilimi. Kk uval. nl bir air. Tatl szl. Yumuak konuan. * Zeki, anlayl, akll. (C.: Lebin) Kerpi. Akll olmak. * Islah etmek, terbiye etmek. * Kartrmak. * Yumuak etmek, yumuatmak.

Lebkus Lebka Leblab Leblebe Lebn Lebriz Lebs Lebsan Lebt Lebtene Lebun

Mrr denilen ac Yemen zamknn ad. f. Duda ak. Konuan, syleyen. Sarmak denen bir bitki. Esirgemek. * Oula ve kza ok fazla dkn olmak. Vurmak. f. Taacak kadar. Aza kadar. Takn. Bir yerde elenip durma. Vakit geirme. Hardala benzer bir ot. * Yabani hardal. Gremek. (C.: Lebtenegn) f. Susam. Stl hayvan. St bol olan hayvan.

1780

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lebus Lebve Lebz Lec Leca' Leca Lecac Lecc Leccac Lecce Leceb Lecebe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her giyecek ve rtnecek nesne. Dii arslan. Vurmak. * Yemek. f. Tepme. Snmak. * Saklanmak, gizlenmek. * Zaruret. Su boas. (Leccet) ekime, inad etme, ayak direme (dmanlkta). Taannd. Dar ey. * Dmanlkta ve husumette inad edip ayak direme. natlk. Muannidlik. * nat, inad edip ayak direten. Muannid. Avaz, ses, savt. Avaz, ses, savt. (C.: Elcb-Licb-Lecebt) Dourduktan drt ay sonra st ekilmi davar.

Lecem Lecen Lecin Leclac

Cemaat, topluluk. Bir eye musallat olmak, ilimek. Aatan yaprak dkmek. Sz tutuk syliyen. * Satran oyununun icats. * Bir harfi iki kere syliyen.

Leclec Leclece

Tereddt olunan. (Szde) karaszlk, tereddt. * Lokmay azda dndrmek ve inemek.

Lecm Lecn Lecne Lecun Lecc

ahmed-l arzdan byk bir tepenin ad. Yalamak. * Deve iin yem yapmak. Bir mes'ele iin toplanan cemaat. Halsiz, yal davar. Pek inad ve hasm olan. * Suyu ok olan yer.

1781

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lecz Le Leda (lede)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ulamak, varmak. * Yapmak. f. Yanak. * Yz. Srasnda, yapldnda (mnsna kullanlr). * Yan, nezd. (Bak: Ledn)

Leda Ledd Leddam Leded Lede-l havale Lede-l-hce Lede-l-ihtiya Lede-l-iktiza Lede-l-mtalaa Lede-l-mzakere Ledem Lede-s-sul Lede-t-tahkik Ledeyk Ledg

Beden. Dmana galip olmak. * Husumet etmek, dmanlk yapmak. Eski elbiseleri yamalyan. Kat husumet, iddetli dmanlk. Havale olunduu zaman. htiya grld zaman. Hacet nnda. htiya halinde. Hacet nnda. ktiza edip gerektii zaman. Mtlaa edilip okunduktan sonra. Mzakere annda, konuma srasnda. Akrabadan nikh haram olan. Soruldukta, sorulduu anda. Tahkik olundukta. Senin yannda. Senin indinde. (Teldag) Ylan veya akrep sokmas. * Mc: Szle birini incitmek. * Ekilik.

Ledd Ledg Ledm Leds Ledm

Derenin iki taraf. Ylan veya akrep gibi hayvanlar tarafndan sokulmu kimse. Yamanm eski elbise. Tenbel kimse. Ta tala vurmak. * Yere den tatan kan ses. * Kaftana yama vurmak. * Defetmek, kovmak.

1782

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ledn Leds Ledd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Lidn-Ledun) Taze ve yumuak olan aa buda. Yalamak. * Davarn ayana nal vurmak. * Yrtk dikmek. (C.: Elidde) Hastann azna dklen il. * ok husumet, iddetli dmanlk.

Ledn

"nd kelimesi gibi, zaman ve mekn zarfdr.Hel-i istifhmiye mnasna geldii de vaki'dir. Kamus Mellifine gre ledn ile leda, ayn eydir. Bakalar ise tefrik etmilerdir. Demilerdir ki: Ledn kelimesi zaman ve meknn evvel ve ibtidasndan muteberdir. Onun iin ekseri harf-i cer olan ""min"" kelimesine mukarin olur. ""Led"" kelimesinde ise, ibtid mnas lzm deildir. Ve ""inde"" kelimesinin ""min"" yerinde tasarrufu daha umumidir. ""Ledn"" kelimesi mba'dn izfetle cerr eder. (L.R.)"

ledn Lednn

gizli ilim, marifetullah. (lm-i lednn) Garib bir ilim ismidir. Ona vakf olan, mesturat ve hafyay, gizlilikleri mnkeif bir halde grecei gibi, esrar- lhiyyeye de ttla' kesbeder. Bu ilm-i erifin hocas ve sultan Fahr-i Kinat Aleyhi Ekmelttahiyyt vessalvt Efendimiz Hz. leridir. Bu ilmin ehli ise, Enbiy- izm (A.S.) ve Ehlullh-i Kiram Efendilerimiz Hazretleridir.

Lednn Lednniyat

Lednn ilmine mensub ve mteallik. Lednne dair ve ait. (Lednn. C.) Allah Tel Hazretleri tarafndan hususi vecih zere btnan ihsan olunanlar. (L.R.)

lednniyt Lef' Lefa Lefaif

Allah vergisi olan gizli ilimler. rtmek, setr etmek. * mil olmak. Vurmak. * Soymak. (Lifafe. C.) Sarglar, rtler. Zarflar.

1783

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lefaz Lefc Lef'e Lefef

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dinleyenin anlayamad belirsiz sesler. (Lefce) Kaln dudak. Kemiksiz et. Pelteklik, kekemelik. * Yorgunluk. * Besililik, semizlik.LEFEHAN : Vurmak.

Leff ner

"Edb: Bir yaz veya iirde sz simetrisi yapma san'atdr. nce iki veya daha fazla kelimeyi sralamak, sonra da onlarla alkal eyleri sylemek. ki eidi vardr;1- Leff Ner-i Mretteb (Dzenli leff neir) : Birinci cmlede sralanan kelimelerle ikinci cmlede sylenen kelimelerin ayn sray takib etmesidir. Misl:(Bu kark mevcudat, dr- fniden dr- bekya akp gidiyor. Elbette nasl ki; hayr, lezzet, k, gzellik, iman gibi eyler Cennet'e akar. yle de: er, elem, karanlk, irkinlik, kfr gibi zararl maddeler Cehennem'e yaar. Ve bu mtemadiyen alkanan kinatn selleri o iki havuza girer, durur)2Leff Ner-i gayr-i Mretteb (Dzensiz leff neir) : Birinci cmlede sylenen eylerle, ikinci cmlede sylenen eylerin ters olarak sralanmasdr. Misl:(Cevr-i dilber, ta'n- dman, suz-i firkat, za'f-dil Drl drl dert iin halketmi Allah'm beni.)Avni (Fatih)"

Leff Leffaf Leffat Leffen leffen Lefh

Sarma. Drme. ine toplama. litirme. Rabtetme. ok konuan, ok lf eden. Pek fazla syliyen. Can skan. Yaramaz huylu, ahmak adam. Beraber sararak. litirilmi olarak. Rabtedilmi olarak. ekli, bitiik. Yakmak. * Vurmak. * Fakirlik, fakir. * flas. * Tavancl kuu. * Karga.

1784

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lefif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Sarlm, drlm. * Gr: Kk harfli olduunda iki harfi ""elif"" veya ""y"" nn yan yana olduu kelime."

Lefif-i makrun Lefif-i mefruk Lefk Left Leftiye Left

"Kkndeki ""elif"" veya ""ya"" nn yan yana olduu kelime." Harf-i illetin aralarnda baka bir harfin bulunduu kelime. Giymek. * rtnmek. * ki paray birbiri stne koyup dikmek. Yz dndrmek. algam. Evvelki kocasndan ocuu olan ve daima ocuuna iltifat eden evli kadn.

Lefz Legabe Legat Legorn Legub Leh (lehu) Leha Lehaa Lehak Lehame Lehan Lehas Lehat Lehaz Lehaza Lehban Lehbet

(C.: Elfz) Atmak. * Sz. Hamkat, ahmaklk. * Zayflk, zaaf. Sesler kelmla kark olmak. ing. ok yumurtlayan bir tavuk cinsi. Fikri, re'yi zayf olan. Ahmak. Hakknda, onun iin, onun faydasna veya zararna. (Lehu. nun mennesidir) Hakknda. O kadn iin. Zayflktan dolay zlarn slpk ve sarkk olmas. ok beyaz olan. Etlilik, semizlik. Aklllk. Susuz kii. (C.: Leh ve Lehevat) Kk dil. Gzucu. Gzucu ile bir eye dikkatlice bakmak. Susuz kii. (Me: Lehb) Susuzluk.

1785

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lehc Lehce lehce Lehcem Lehd Leheb suresi Haris olmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir beldenin konuma ekli, dil. Konuma tarz. bir beldenin konuma tarz. Geni yol. * Byk kadeh. Def'etmek, kovmak. * Ar etmek, arlatrmak. "Kur'an- Kerim'in 111. suresi olup ""Tebbet, Mesed"" Suresi de denir. Mekkdir."

leheb Leheb Leheban Leheb-n nr Lehef Lehesan Lehevat Lehf Lehfan Lehhan Lehib Lehb Lehd Lehde Lehf Lehinde lehine Lehre

ate alevi. Atein alevlenmesi. Ate alevi. Havaya ykselen toz. Atein alevlenmesi. Atein alevi. Kaybolan bir eyden dolay mteessir olup zlme. Susuzluk. (Leht. C.) Kk diller. Yok olan ey iin hasret ekip zlmek. Kalbi yank, hasret eken. zleyen. Okurken ok yanllk yapan kimse. Ak yol. Eti az deve, zayf deve. Gtrd yk ar olduundan eziyet eken deve. Koyu olan bulama. (Lehfn) Mahzun, hznl, zntl, kederli. t. Onun faydasna, aleyhinde olmadan. Onun iin, iyiliine. onun faydasna. Ksa boylu kt huylu kadn.

1786

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lehiv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lehv) Gnahl, ehevi, nefsni meguliyet. Kadnla yabanc erkein oynamas. * Elence, oyun.

lehiv Lehk Lehle

gnahl elence. iddet. * Meakkat, zahmet. * Birbiri iine girmek. Sst ve zayf nesne. * Seyrek dokunmu bez. * Fusaha indinde makbul olmayan iir ve sz.

Lehm Lehs Lehsan Leht Leht-i cier Lehu Lehum lehlhamd Lehm Lehma lehviyt Lehviyyat

Bir eyi hemen yutma. Nefesi kesilip dili dar karma. Susuz. Bir nevi yry. Cierden kopma para. (Bak: Leh) Obur, ok yiyici. Allaha hamdolsun. Onlar iin. Onlara. (Tesniye) O ikisi iin. kisi hakknda.LEHV : (Bak: Lehiv) gnahl elenceler. f. (Lehv. C.) Lehivler, kadnl erkekli haram elenceler, oyunlar. Nefsan gayr-i meru oyun ve elenceler.

Lehz Leim leim Leiman Leimane Lein Lek (leke)

Vurmak. * Drtmek. * Kartrmak. Alak, deni, rezil, zelil, levm edilen. Cimri. * Mayas bozuk ve kt. alak, kt. (Leim. C.) Alak, zelil ve aalk kimseler. Pinti ve cimri insanlar. Alaka. Zelilane bir tarzda. Vallahi eer. Sana, senin iin, senin hakknda.

1787

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ahmak, ebleh, sersem. * Yzbin. * Krmz boya karmaya yarayan bir maden.

Lek' Leka' Lekalik Lekanet Leke Leked Lekedar lekedr Lekedhar Lekedkub Lekedzede Lekedzen Leken Leki' Lekf Lekk Lekta Lekleke Lekm Lekz Lem

Isrmak. * Yapmak. * Kir. (Lek') : Yaramaz, hakire kadn. (Laklak. C.) Leylekler. Zeki ve anlayl olma. t. Benek. Kir izi. * Kusur. f. ifte, tepme. f. Lekeli, ayplanm. * Pislenmi. * ttiham edilmi. lekeli. f. ifte yiyen. f. ifte yiyen. Hayvanlarn ayaklar altnda ezilen. f. ifte yiyen. f. Tepme veya ifte vuran. ifte atan. (C.: Elkn) Leen. Hor ve hakir kimse. Dolu havuz. (C.: Likk) Zayf aa. * Kemik aralarnda olan et. (Bak: Lakita) Youn gvdeli ve iman olmak, etli olmak. Yumrukla vurmak. Vurmak. "(Arabada cezm harfidir) Muzari fiilinin bana getirilirse, nefyeder, cezmeder, skin okutur. ""Gelir"" fiilini ""gelmedi"" yapt gibi. (Bak: Lem-yezel)"

Lem'

Parldama, parlama. Parlay.

1788

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lem'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Lemat) Parlamak. imek gibi akmak. Gne ve yldz gibi parlamak. * El ile veya elbise gibi bir eyle iaret etmek.

lema Lem'a-nisar Lem'a-pa Lem'a-riz lemen Lemean Lemeat lemet Lemeat- i'caziye

parlt. Parlaklk saan. f. Parldayan, parlayan. f. Parlayan, parldayan. parldama. Parlama, parldama. (Lem'a. C.) Parlaylar, parltlar. parltlar. 'caza dair lem'alar. 'caz, insanlar ciz brakma, hayrete drme parltlar.

Lemeat- mteferrika Muhtelif, para para olan parlaylar. Lemeat- ems Lemehat Lemem Gnein parltlar. (Lemha. C.) Bir defa gz atmalar. * Parltlar, akmalar. Gnaha yakn olmak. * Kk gnahlar. * Delilik, cnun. * Musibete yakn olmak. Lemh Lemha lemha Lemha-i basar Lemh-i basar Gz atma, bir defa bak. * Parlama, parlt. Bir gz atmak. * imein bir defa ak. gz atma. Pek az bir zaman. Gz ap kapayncaya kadar geen zaman. (Lemhat-l basar) Gz atma. Bakma. abuk bir bak. * ok az bir zaman. Lems Lemk Lemleme Criye ismi. Yazmak. * Bozmak, mahvetmek. * Vurmak. Bir eyi evvel yapmak.

1789

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lemm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Para para eyleri toplamak, cem' etmek. * Islh etmek. * Bulduu eyi, haram hell demeyip yemek. * iddet ve meakkat. * Az ey. * Konmak. Nzil olmak.

Lemma

"(Harf-i cerdendir) Vaktki, o zaman (mnsndadr.) stisna iin: ""ll"" yerinde de olur."

Lemme Lems Lemsa Lems Lemsiyet Lemy lemyezel Lem-yezel Lem-yezel Lemz Lemze Len

(C.: Lemmt) iddet. Meakkat, zorluk. * Az ey. Yalamak. Przsz, dz. Hissedilmee, dokunma ile duymaa ait ve mteallik. Bir cisme veya bir mdene parmakla dokunmaktan gelen his. Dudak iinde olan siyahlk. yok olmaz, devaml. Zil olmaz, bki, zeval bulmaz. Daim olan. Devamllk, bkilik, zeval bulmazlk. Azda olan yemek artn dil ile aratrmak. Gz veya kala iaret etmek. "Gr: (Muzri fiilini nasbeden edatlardan birisi). Bir iin asl olamyacan ifade eder: $ cmlesinde; kfirler asl Cennete giremezler, derken olduu gibi. (Bak: Huruf-u nsibe)"

Lenc Lenf

f. Ed, naz ve cilve ile salnma. "(Lenf) Tb: nce damarlarn iinde dolaan beyaz kan. Kann esasn tekil eden sv. * Eski tbba gre; ahlt- erbaa'dan birisi. (Bak: Hlt)"

lenf lenfism Lenfisam

beyaz kan. asla krlmaz ve kopmaz. Asl krlmaz, kopmaz.

1790

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Leng

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Topal, aksak. Yolcularn bir yerde iki gn kalmas. * Tenasl organ.

Lengne lenger Lenger

f. Topalcasna. Topallyarak. demir apa. f. Gemiyi yerinde sbit klmak iin denize atlan zincir ucundaki byk demir apa. * Bakrdan yayvan ve kenarlar genie sahan veya tepsi.

lengerendz Lenger-endaz Lenger-hane Lenger Leng-fahte Leng Len-teran lentern Lerzan lerzn Lerze lerze Lerzebah Lerzedr Lerzenk Lerzende Lerzeresan Lerzi Les'

demir atan gemi. f. Lenger atan, demir atan. Demir atm olan gemi. f. Lenger yaplan yer. Lenger imal edilen yer. f. Byk bakr sahan, lenger. f. Topal gvercin. f. Aksaklk, topallk. Beni asl gremezsin (melinde). beni asla gremezsin! f. Titrek, titreyerek. titrek. f. Titreme, titreyi. Sallant. titreme. f. Titreme veren, titreten. f. Titrek, titreyici. f. Titrek, titreyici. Titremee tutulmu. f. Titreyen, titrek. f. Titreme veren, titreten. f. Titreme, titreyi. Ylan ve akrep gibi hayvanlarn sokmas.

1791

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lesa Lesa' Lesak Lesas Lesaset Lesb Lesd Lesen Lesin Lesk Leslese Lesm Lesme Less Lest Lesu' Lesus leker Leker Lekergh Leker-i aramrem Leker Lekeriyan Lekerke Lekerikf Lekeriken

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Islak ayakla bir eye basmak. * Ya olmak, slanmak. Kolayca ocuk dourmak. Yalk, slaklk. Hrszlk yapma. Sirkat. Hrszlk. Vurmak. * Yalamak. * Yapmak. Cem'etmek, toplamak. Yalamak. Emmek. Feshat. Dzgn, gzel ve akc konuma. lfet, alkanlk. Yapmak. Men'etmek, engel olmak. Azn rtmek. * pmek. * Krmak. Yzrts, pee. Yemek. * Yalamak. f. Gzel, ho, iyi. Kuvvetli, kavi. (Akrep veya ylan gibi hayvanlar) sokmu. (Lesusiyet) Hrszlk, sirkat. Hrszlk yapmak. asker. f. Asker. f. Ordu yeri. ok asker. f. Askere ait. Askerle alkal. (Leker. C.) f. Askerler, lekerler. f. Asker eken. Askerleri idare eden. Kumandan. f. Dman askerini kran. f. Dman askerini kran.

1792

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lekerkf Let' Let Letac letfet Letafet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dman askerini kran. Atmak. * Dourmak. * Cima etmek. f. Dayak, ktek. * Dvme, vurma. * iddetle arpma. Vahi sr, yabani sr. holuk, gzellik, incelik, yumuaklk. Holuk, ltiflik. * Cisimden alkay kesip bir nevi nurniyet kesbetmek. * Gzellik, nezaket, yumuaklk, hafiflik.

Letaif

"Ltif duygular. (man yalnz ilim ile deil, imanda ok letaifin hisseleri var. Nasl ki; bir yemek muhtelif sba, muhtelif bir surette inkisam edip tevzi olunuyor. lim ile gelen mesil-i imniye dahi akl midesine girdikten sonra, derecta gre ruh, kalb, sr, nefis ve hakeza.. letaif kendine gre birer hisse alr, masseder. Eer onlarn hissesi olmazsa, noksandr. M.)"

letif Letaif-i aere

ince duygular, incelikler, gzellikler. "On ltif duygu. On adet ltifeler.(Letaif-i aere; mam- Rabbani, kalb, ruh, sr, hafi, ahfa, insanda anasr- erbaann herbir unsurdan o unsura mnasib bir ltife-i insaniye tabir ederek, seyr slukta her mertebede bir ltifenin terakkiyat ve ahvalinden icmalen bahsetmi. Ben kendimce gryorum ki, insann mahiyet-i camlasnda ve istidad hayatiyesinde ok letaif var. Onlardan on tanesi itihar etmi. Hatta hkema ve ulema-i zahiri dahi o letaif-i aerenin pencereleri veyahut nmuneleri olan havass- hamse-i zahire, havass- hamse-i batna diye o letaif-i aereyi baka bir surette hikmetlerine esas tutmular. Hatta avam ve havas beyninde taarf etmi olan insann letif-i aeresi, ehl-i tarikin letaif-i aeresi ile mnasebettardr. Mesel vicdan, a'sab, his, akl, heva, kuvve-i eheviye, kuvve-i gadabiye gibi letaifi kalb, ruh ve

1793

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

srra ilve edilse letaif-i aereyi baka bir surette gsterir. Daha bu letaifden baka saika, aika ve hiss-i kabl-el vuku gibi ok letaif var. R.N.)" Letb Leteyya Letf Lethan Lethurde Letm Letre Lett Gitmek. * Devretmek. * Bir eyden ayrlmayp, ona balanmak. Byk emir. Sk olmak. * Bahede aalarn sk bitmesi. * Yarakl olmak. Karn a olan kii. f. Dayak yemi, dvlm, ktek yemi. Davarn boazlanacak yerine bak almak. f. Para para. Parampara. * Eski, yrtk. Balama. * Kartrma. * Vurma, dvme, dayak atma. * Yanama, yaklama. Letta Leus Lem (leim) Lev Byk emir. ok yeyici kii, obur. (C.: Lim) Asl alak yaramaz kii. "Gr: (art edt) Dah ziyade, olsa bile (mansna gelir.) ""nne"" gibi mzi mnsn muzariye evirmeyip aksine muzriyi de mziye evirir. Temenni edt ve vasl edt olur. Mesel : Lev-ce Aliyyun leraeythu: Ali gelse idi, elbette grrdm." Lev' Lev'a Leva Le'va Levahk Lev'a-i kalb Levaic Yanma. * Yakma. (C.: Levet) Gnl acs, kalb acs. Yrek yankl. Bulgar paras. iddet. * Maiet darl, geim zorluu. (Lhk. Lhka. C.) lveler, ekler. Lhkalar. yankl, gnl acs. (Lice. C.) Kalbleri ak ateiyle yananlar.

1794

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Levaih Levaim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Levyih) (Lyiha. C.) Lyihalar. (Lime. C.) Bir kimsenin yzne kar ekitirmeler, levmetmeler. Zemmetmeler. Baa kakmalar.

Levami' levzm Levazm

(Lmia. C.) Parldayan eyler, nurlar, parldamalar. gerekli olanlar. htiya maddeleri. Lzumlu madde. * Ask: Silhl kuvvetlerin yiyecek ve giyecek maddelerini, silh ve cephane dnda kalan eitli ara ve ihtiyalarn ifade etmek zere kullanlan umumi tabirdir.

Levazmat levzmt Levban Levc Levca' Leveat

(Levazm. C.) Lzumlu maddeler. gerekli eyler. Siyah tal yer. Az iinde lokma veya baka bir eyi dndrp evirme. Hcet, ihtiya. (Lev'a. C.) Sevgiden ve mecaz aktan gelen i yanklklar. Yrekten gelen aclar.

Levend

(Levent) f. Yenieri devrinde deniz erlerine verilen bir isim. Asker. * Mc: Boylu boslu, yakkl, evik kimse.

Levendn Levendne levent Levg Levh

(Levend. C.) f. Leventler, askerler. f. Leventesine, hzla, sratle. denizci asker, yakkl. Azda bir cismi ineyip sonra dar tkrmek. * Yalamak. Grnen ibretli manzara. * zerinde yaz veya ekil izilebilir dzlk. * Seyredilen yerin izili sureti. * Ayet, hadis veya byklerin ders verici szleri. Yazl ey. * imek akmak. * Susamak. * Zhir olmak. * alp almak.

levh

levha, yaz, resim, manzara.

1795

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk levha Levha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

manzara, yaz, resim. zerinde yaz veya resim bulunan, duvara aslacak kt. * Bir sayfann zerindeki kaln yaz.

Levh-i htr Levh-i kaz ve kader

Hfza. "Kader ve kazann levhas, yani: Olmu ve olacak her bir eyin ilm-i lhdeki vcudlar; yani, ilmen mevcudiyyetleri.(Alem-i gaybdan saylan gemi ve gelecek mevcudatn dahi mnen hayatdar bir vcudu mnevileri ve ruhlu birer sbut-u ilmleri vardr ki, levh-i kaza ve kader vastas ile o mnevi hayatn eseri, mukaddert nm ile grnr, tezahr eder. L.)"

Levh-i mahfuz

Her eyin hayatnn ind-i lhde yazlmas. lm-i lhnin bir nvan.

Levh-i mahv ve isbat "Bir tabirdir. Levh: Grnen ve ibret verici bir vaziyeti ifade eder. Mahv ise; o vaziyetin birden ortadan kalkmas, mahvolmasn ifade eder. Gkyz bulutlarla kapl, imek akar, yamur yaar bir levha halinde iken birden hava alr, hi bir ey yokmu gibi, eski manzaray mahvolmu hlde grrz. Bu hale mahv diyoruz. Kudret-i lh ile tekrar ayn eski hale gelmesi, havann yamurlu, bulutlu, imekli manzarasna dnmesi keyfiyyetine de sbt diyoruz. Cenb- Hakk'n tekrar mahlukat dirilteceine bir iret olarak bu vaziyete de sbat deniyor, Cenab- Hak levhay yazyor, bozuyor.(...Hem zihayatlarn yaamasna en lzumlu rzk ve istifadece en kolay ve nefesleri vermek ve nfuslar rahatlandrmak gibi ok vazifeler ile tavzif edilen rzgrlar dahi; cevvi, det bir hikmete binen ""levh-i mahv ve isbat"" ve yazar, ifde eder, sonra bozar tahtas"" suretine evirmekle, Senin faaliyyet-i kudretine iret ve Senin vcuduna ehadet ettii gibi, Senin merhametinle bulutlardan sap zihayatlara

1796

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gnderilen rahmet dahi; mevzun, muntazam katreleri, kelimeleriyle, Senin vs'at- rahmetine ve geni efkatine ehadet eder!... .)" Levh-i mahv Mahvolma levhas, bir eyin harab oluu ve ykln gsteren manzara. Levhimahfz olmu ve olacaklarla ilgili btn bilgilerin yazl bulunduu kader levhas. Levhimahv Lev'-i garm Levid Levse Leviyye Levk Levka Levlake varlklarn yazlp silindii levha. Ak ile, sevgi ile yanma. f. ok byk tencere. Kazan. eitli topluluklardan bir yere toplanm olan kimseler. Bir kimse iin ayrlp saklanan yiyecek. inemek. Ceviz aac. "Eer sen olmasaydn (melindedir).( $ beyannda ""Bu hitab zhiren Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'a mteveccih ise de, zmnen hayata ve zevilhayata rcidir."" fkras, ta'dile muhtatr. nk: Kll hakikat- Muhammediye (A.S.M.) hem hayatn hayat, hem kinatn hayat, hem ism-i zamn tecelli-i zamnn mazhar ve btn ziruhlarn nuru ve kinatn ekirdek-i aslsi ve gaye-i hilkati ve meyve-i ekmeli olmasndan, o hitab, dorudan doruya ona bakar. Sonra hayata ve uura ve ubudiyete onun hesabna nazar eder. R.N.)" Levleb Levm Makara deliine soktuklar ip. ekitirmek. Birisinin yzne kar kt sz sylemek. Zemmetmek. Paylamak. Baa kakmak. levm Levma knama. (C.: Levyim) Azarlama.

1797

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Levme Levn levn Levs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Knanmaya ve ekitirilmee sebep olacak ey. Renk, boya. Sfat, nev', eit, tr. Bir eyi dierinden ayran almet. renk. Pislik, murdarlk. Kir. * Zor. Kuvvet. * Tam olmayan, zayf beyyine. * Bir eyi azda te beri gevelemek. * Deprenmek. * Bulatrmak ve kartrmak. Bulaklk. * Cerhet, yara.

levs Levs-i fni Levsiyyt Levs-l katl

pislik. Gelip geici murdarlk, pislik. Dnyann fni, faydasz elenceleri. Kirli ve pis eyler. Birisini katletmekle mttehem olan ahsta, katlin ninesi veyahut maktul ile aralarnda zhir bir dmanlk bulunmas gibi almet ve karineler.

Leveb Levt Levv (lvv) Levvah Levvam

Kurt, zi'b. Gizlemek, saklamak. * Sorduklarn deil de bakasn haber vermek. """Mrr"" dedikleri ac Yemen zamk." Yakc ve bozucu. (Levvme) Levm ve itbedici. Zemmeden, ekitiren, dedikodu yapan. Serzenite bulunan. Baa kakan, paylayan.

levvme Levy Levz Levza Levze Levzetn Levzeteyn Levzne

knayan. Bkmek. * Emek, meylettirmek. * Karn ars. * Mide fesad. Snma, himyesine girme.LEVZ : Bdem. Akll, zarif kimse. Bir tek bdem. * Tb: Bdemcik. ki bdemcik, bdemcikler. Bdemcikler, iki bdemcik. f. Bdemli helva. * Bdem helvas.

1798

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Levznec Levziyyat Ley Leyail Leyal leyl Leyal-i ar Leyal-i hasret Leyan Leyg Leyh Leyk Leykin Leyl suresi Leyl nehar leyl Leyl Leyla Bdemli helva.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bademle yaplm tatllar. f. Kab, zarf, mahfaza. * amur. (Leyl. C.) Geceler. (Leyli-Leyil) (Leyl. C.) Geceler. geceler. Arabi aylardan Zilhiccenin ilk on gecesi. On geceler. Hasret geceleri. f. Parlyan, parldyan. Parlayc. yi huylu olmak. * Sz ak ve fasih syleyememek. rtnmek, brnmek. f. Amm, lkin, fakat. f. Lkin, amm, fakat. Kur'an- Kerim'in 92. Suresinin ismidir. Gece ve gndz. gece. Gece. (Bak: Leyle) ok karanlk gece. * Arabi aylarn son gecesi. * Leyl ile Mecnun hikyesinin kadn kahramn.

Leylak Leylak Leyle Leyle-i bedr Leyle-i berat Leyle-i erbaa

Salkm eklinde mor ve beyaz renkli iekleri olan bir nebat ad. f. Leylak renginde olan. Mor renk. Bir tek gece, bir gece. * Gece. (Bak: Leyl) Ayn ondrdnc gecesi. (Bak: Berat gecesi) Haftann drdnc gecesi olan aramba gecesi.

1799

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Leyle-i kadr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ramazn- mbrekin ve senenin en kudsi ve kymetli gecesi. Kur'n yetlerinin ilk defa vahiy ile gelmeye balad gece. (Bak: Ramazan)

Leyle-i mi'rac Leyle-i regaib Leyle-i sveyda Leylen Leyl-i dima Leyl-i mnevver Leyl-i serd Leyl-i trk leyl Leyl Leym

Mirac gecesi. (Bak: Mi'rac) (Bak: Regaib gecesi) Gece karanl. Geceye benzeyen siyahlk. Geceleyin, gece vakti. Diman bozukluu. Zihnin iyi almamas. Gndze benzeyen gece. Nurlanm gece. Souk gece. Karanlk gece. gececi. Gececi. Geceleyin kalan. Yatl. Geceye it. Geceye mensub. nsanlar arasnda sulh etmek, bar yapmak. * Salh. * Bir nrenciye meyvesi.

Leymun Leynet Leys (lyis)

(Leymon) Limon. Yumuak koltuk yast. (C.: Lyus) Arslan. * Sinek avlayan rmcek. * Arasnda ya ot bitmi olan kuru ot. * Birbirine girmi ot. * Semiz ve iman kimse.

Leys

"Adem. Yokluk. Gayr- mevcud. (Bunun asl ""lyese"" idi. Y'y tahfif iin ""leyse"" oldu.) Hkemlar arasnda ""eys"" vcud, ""leys"" adem mnsnda kullanlmtr. (L.R.) * Gaflet. * Bahdrlk, kahramanlk. * Yk ekici olmak."

leys

yokluk.

Leyse kemislihi ey'n Ne ztnda, ne sftnda, ne de ef'linde naziri yoktur, ebihi olamaz!. Leyse leyse Olmad (melinde fiil-i mebbehtir) olmad.

1800

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Leyt Leytan Leyte

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sarfetmek, harcamak. * Hapsetmek. eytan. """Keke olsa idi. Ne olayd"" melinde olan huruf-u mebbeh bir fiildir. simlerini nasbeder, (yni, stn okutur), haberini ref'eder (yni tre okutur). (Bak: nne)"

leyte Leyy

keke. Def'etmek, kovmak. * Harcamak, sarfetmek. * la yapmak. * Aciz olmak. * Bir nesneyi drp boazna tkmak.

Leyya Leyyan leyyin Leyyin Leyyin-l cnib Lez' Leza Lezaiz

Sudan uzak olan yer. Def'etmek, kovmak. * Sonraya brakmak, tehir etmek. yumuak. Yumuak. Mlyim. Hafif. Yava olan. Grlmesi kolay, mtevzi, kibirsiz kimse. Kan scak insan. Davar iyi gtmek. (Bak: Laz) "Lezzetler. Zevk duyulan, elendirici, hoa giden eyler.(Lezaiz ardka, ""Sanki yedim"" demeli, ""Sanki yedim""i dstur yapan sanki yedim namndaki bir mescidi yiyebilirdi; yemedi. M.)"

leziz Lezaiz-i dnyeviye Lezam Lezbe Lezc (lzuce) Lezc Lezen

lezzetler. Dny lezzetleri ve zevkleri. Lzm ve gerekli olma. * Hi ayrlmama. (C: Lezbt) iddet. * Ktlk. Kaypak olmak. * ekilip uzamak. Yaptrma. Yapmak. Svanp yapmak. iddet. * Darlk. * Halkn kuyu veya rmak kenarnda kalabalk meydana getirmesi.

1801

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lezez Lezim Lezr Leziz Yapmak. (Bak: Lizm) f. Akll, zeki.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lezize) Lezzetli. Tatl, ho. Tad ho ve gzel. (Lezzet umumidir, hlavet ise hususidir.)

lezz lezzne Lezk Lezlaz Lezn Lezz

lezzetli. lezzetlice. Bir eyin dier bir eye vasl olmas. Kurt. (Canavar) Darlk. iddet. Sknt. Uyku, nevm. * Sz gzel olan, tatl konuan kii. * Tatl, leziz, lezzetli.

Lezzat lezzt Lezzaz(e) Lezzet

(Lezzet. C.) Tatllklar. Lezzetler. Tad ho ve gzel olan eyler. lezzetler. Lezzetli, tatl, leziz. (C.: Lezzt) Tad, eni. Ho ve gzel olan ey.(Dnyann kbeti ne olursa olsun, lezaizi terketmek evldr. nki, kbetin ya saadettir, saadet ise u fni lezaizin terkiyle olur. Veya ekavettir. lm ve idam intizarnda bulunan bir adam, sehpann tezyin ve sslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi? Dnyasnn kbetini kfr sikasiyle adem-i mutlak olduunu tevehhm eden adam iin de terk-i lezaiz evldr. nki, o lezaizin zevaliyle vukua gelen hususi ve mukayyed ademlerden adem-i mutlakn elm elemleri her dakikada hissediliyor. Bu gibi lezzetler, o elemlere galebe edemez. M.N.)

lezzet Lezzet-i ilm

tad. lmin lezzeti.

1802

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lezzet-inas Lezzet-yb Lkf Lks Lkve Lsb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tad alan, lezzet alan. f. Lezzet bulan, tad bulan, lezzetlenen. Kuyu ve havuz kenarlar. Boazna dkn, obur. * Lokma sezdii yere can atan kimse. Cimann evvelinde gebe olan kadn. * Tez ykl olan deve. * Kova. Kk kaya yar. * Derenin dar yeri. Dar olan her cins madde. * i zorla kan ceviz.

Lss Lst Li

(C.: Lsus-Elss) Hrsz. Hrsz. "Gr: Lm harfinin esre ile okunuu. Bir kelimenin bana geldiinde, ""iin, dolay, tr, yznden, sebebinden"" gibi mnlara gelir. Kendinden sonraki isimleri cerreder. Yerine gre muhtelif isimler alr. Lm-t-tahsis ve temellk gibi."

Liab Liam Liame lin Lian

(Bak: Lb) (Leim. C.) Alak, aalk ve zelil kimseler. Pinti ve cimri insanlar. (C.: Liem-Lum) Kadn gmlei. lnetleme. Lnetlemek. ki kiinin birbirini lnetlemesi. * Fk: Zevc ile zevcenin hkim huzurunda er'i usulne uygun olarak drder defa ahitlikte bulunduktan sonra, nefislerine lnet ve gadab okumak suretiyle olan yeminleri. Buna: Mlene, telun, iltin da denir.

Li-aynih haram Li-aynih

Fk: Aslnda herkes iin haram olan ey. Kendisi ile bir. Ayn ile. * Allah tarafndan emrolunan bir eydeki gzellik, ya li-aynihi bir hsndr veya li-gayrihi bir hsndr. Ya kendi zatndaki bir gzellikten dolay hasendir veya bakasnda sabit bir gzellikten dolay bir hasendir. Mesel: Biz iman ile me'muruz.

1803

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mandaki hsn, bir hsn- ztidir. Bu hsn bakasndan alnm deildir. yle ise iman biztihi hasen olan bir durumdur. Biz cihad ile de me'muruz. Cihad hadd-i zatnda insanlar tazib, beldeleri tahribe sebeb olaca iin li-zatihi gzel deildir. Belki dini ihyaya, slm yurdunu muhafazaya vesile olduu iin gzeldir. Binaenaleyh cihad li-aynihi deil, li-gayrihi gzeldir, hasen'dir. (Ist.Fk.K.) liaynih Liba' Libab Libae Liban libas Libas kendisiyle. Hayvan dourduktan sonra gelen st. Avuz (Auz) (Lebib. C.) Aklllar, zeki kimseler. f. Elbise, libs. Kadn st, insan st. * St emzirme. elbise. Giyilecek ey. Elbise. * Kar ve koca. * Mc: ctima'. * bhe kabul eden sz. Libas- fersude Libas- takva Libd Lib'e Eskimi elbise. Takva elbisesi. Slih ameller. (C.: Lbud) Yn. * Kee. (C: Lib) Auz denilen koyu st. (Her dii davar dourduunda nce olur.) Liberal Fr. Ferd hrriyet lehinde, hrriyete elverili. Ferd teebbs ve hrriyet haklarn korumak iin en iyi vasta, devletin salhiyyetlerini mmkn olduu kadar tahdid etmek fikri. Rusya'daki dinsiz sosyalistliin zdd. (Bak: Sosyalizm) liberal Libs Libse kii hrriyetine nem veren. Kbe-i Muazzama'ya rtlen rt. Elbise giyme. Giyi.

1804

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Licac Licaf Licam Lidad Lidam Lider Li-eb Li-ebeveyn Li-ecli Li-eclillah lieclillah Li-ecl-il-maslaha Li-ecl-it-tahsil Lif Lifa' Lifafe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nat ve dmanl devam ettirme. Hasml srdrme. Kapnn st eii. (Ligm) f. Dizgin. Gem. Husumet etme. Dvac olma. Eski elbiseye yaplan yama. ef. Bakan. Siyasi bir topluluun ba. Baba bir (kardeler). Ana ve babalar bir olan kardeler. ...iin, meram ve maksad ile. Allah iin, Allah rzas iin. Allah rzas dairesinde. yalnz Allah iin. icab, maslahat iin. Okumak iin, tahsil yapmak iin. Hurma p. rtnecek nesne. Yorgan. (C.: Lefif) Sarg. * Kefen. lnn sarld bez katlarnn herbiri. * Baz ieklerin etrafn eviren deiik yapraklar.

Lifam Liff Lift Ligam Ligat Ligayrih haram

Eskiden kadnlarn burun rts. (C: Elff) Sklndan yanndaki aaca girmi ve dolam olan aa. algam. * Para, blk. f. Dizgin, gem. Ses, sed. Aslnda hell olup, bakasnn hakk olduu iin veya neticeleri itibar ile haram olan ey. Mesel cuma namaz esnasnda ticaret yapmak gibi.

ligayrihi

bakalaryla.

1805

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Liha' Liha Lihaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Leht. C.) Kk diller. (Lihye. C.) Lihyeler, sakallar. (C.: Lhuf) rtnecek ve sarnlacak ey. * Yorgan. Sarg. * Kabuk, zar.

Lihak Liham Lihat (leht) Lihaz

Yetiip ulama. Erime. Vsl olma. Lehimleme. * Lehim. * (Lahm. C.) Etler. (C: Leh-Lehevt-Leheyt-Lih') Boaz aznda olan dilcik. Dnme, mlhaza etme. * Riyet etme, uyma. Sylenen sz kabul edip yerine getirme.

Lihaza Lihev Lihikmetin Lihyan Lihye lihye Lihyedr Lihye-i erif

Bundan dolay, buna binaen, bunun iin. Lihye ile alkal. Sakala ait, sakalla alkal. Bir hikmete mebni olarak. Bir hikmetten dolay. Uzun ve kaba sakall olan. Sakal. sakal. f. Sakall. "Peygamberimiz Hz. Muhammed'e (A.S.M.) it sakaldan bazlar. Sakal- erif.(Lihye-i erife hakkndaki suali mnasebetiyle diyorum ki: Hadise sabittir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n Lihye-i Saadetinden den salarn taneleri mahduttur. Otuz krk tane veya elli altm tane gibi az bir miktarda iken, binler yerde Lihye-i Saadetin salar bulunmas, beni bir zaman ok dndrd. O vakit hatrma gelmi ki: Lihye-i Saadet, yalnz Lihye-i erif'in salarndan ibaret deil, belki re's-i mbarekinin tra olduka hibir eyini kaybetmiyen Sahabeler, o nurlu ve mbarek ve daim yaayacak salar muhafaza etmiler. Onlar binlerdir. imdiki mevcuda msavi

1806

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelebilirler. Yine o vakit htrma geldi ki: Acaba her cmide bulunan, sened-i sahih ile bu sa Hazret-i Risalet'in sa olduu sabit midir ki, ona kar ziyaret mkul olabilsin? Birden htra geldi ki: O salarn ziyareti, vesiledir. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'a kar salvat getirmeye sebeb ve bir hrmet ve muhabbete medardr. Vesilelik ciheti o eyin ztna bakmaz, vesilelik cihetine bakar. Onun iin eer bir sa hakiki olarak Lihye-i Saadet'ten olmazsa, madem zhir hale gre yle telkki edilmi ve o vesilelik vazifesini yapyor ve hrmete ve tevecche ve salvata vesile oluyor; kat'i sened ile o san ztn tehis ve tyin lzm deildir. Yalnz, aksine kat'i delil olmasn, yeter. nki: Telkkiyat- mme ve kabul- mmet, bir nevi hccet hkmne geer. Baz ehl-i takva byle ilerde, ya takva veya ihtiyat veya azimet noktasnda iliseler de, hususi iliirler. Bid'a da deseler, bid'a-i hasene nev'inde dhildir. nki: Vesile-i salvattr. L.)" Lin Lk Lka lika Lika Bostanlarda dikilen ve hyk denilen suret. f. Lkin, amma, ancak, fakat. Eskiden mrekkep hokkalarna konulan ham ipek. kavuma. Kavumak. Rast gelip bulumak. Grmek. Yalnz grmek. * Yz, sima, ehre. Likaf Likah Li-kailih Likam Likat Likaullah Semer, palan. (Lkuh. C.) St veren dii develer. Sz syleyenin. f. Hayvann azna taklan gem. Dizgin. Tarlada kalan baaklar toplama. * Hizada olma. Allah'a kavumak. * Kyamet gn, Cennet'te Allah' grmek.

1807

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lika-y fk Likha Lkin Li-klli lillah lillh Lillahi Lillhi-l hamd Sema. Gkyz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni dourmu ve salr deve. f. Lkin, eer, amma, fakat. Hepsi. Tamam. Hepsi iin. Allah iin. Allah iin. Allah iin. Allah yoluna. Allah akna. Ne kadar hamd ve krler varsa ve olmusa, cmlesi Allaha mahsustur, ona gider, ona ittir. (Bak: Hamd)

lillhilhamd Lil-mttekn Li-maslahatin Lima-yrid Lime lime Lime lime Limited Limm

hamd Allaha mahsustur. Mttekiler iin. Maslahat iin. icb. (Bak: Fa'al) Para para. Niin? para. Mes'uliyetleri, koyduklar sermayeye gre hudutlu olan ortaklk. "(limmiye - lmmi) (Niin mnsndaki ""lime"" den) Aleni. Ak. * Nazari. Akla dayanan. (Bak: Brhan)"

limm limmyet Lmu Li-mellifih Ln

aklk. aklk. f. Limon. Mellifi tarafndan, yazar tarafndan. Yumuaklk ve mlayim olmak. * Tecvidde: Bu sfata sahib olan vav, ye harfleridir.

Lin

Halk tarafndan ldrlme. Halkn bir suluyu tutup derhal ldrmesi.

1808

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lne Lnet Lirik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Lun-Elvan) Hurma aac. (Liynet) Mlyimlik, yumuaklk. Heyecan ve ahenge fazla ehemmiyet verilen iir. * Bu tarzda iir yazan air.

Lis

f. Yalayc, yalayan. Birleik kelimeler yaplr. Mesel: Kse-lis $ : anak yalayc. Dalkavuk.

Lisam lisan Lisan Lisan-n lisanen Lisanen Lisan- edeb Lisan- gayb

Yz rts, yamak. Nikab. dil. Dil. Konuma dili. Lehe. (Bak: Dil) f. Lisan bilir. Yabanc dil bilen. dil ile. Konuarak. Dil ile. Sz syleyerek. Edeb ve edebiyt dili, lisn. "Gaybn haberlerini bildiren dil. Ahiret ahvalini veya bizce bilinmeyen gayb hkmndeki haberleri syleyen. ""Kur'an- Kerim"""

Lisan- hal

"Hal dili. Bir eyin grn ile bir mn ifade etmesi (Bak: Hal)(Akllar gzlerinde olan avama ders veren fiildir, lisan- haldir.)(Btn mevcudat, her birisi birer mahsus tesbih ve birer hususi ibadet, birer hs secde ettikleri gibi, btn kinattan Dergh- lhiyeye giden bir dudr. Ya, istidad lisaniyledir: Btn nebatat ve hayvanatn dular gibi ki; her biri lisan- istidad ile Feyyaz- Mutlak'tan bir suret taleb ediyorlar. Ve Esmsna bir mazhariyet-i mnkeife istiyorlar. S.)"

Lisan- kal Lisan- mder-zd

Sz ile anlatlan mna. Konuma dili. Ana dili.

1809

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lisan- nahv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Arapann bir vasf; intizam ve kaidelere, dsturlara bal belgatl dil.(...Amma nazariyat- diniyelerin mahfazalar olan elfazlar ise deitirilmeye lzum kalmaz. nk nasihat ile ve sair tedris ve talim ve va'z ile o ihtiya mndefi' olur. Lisan- nahvi olan lisan- Arabnin camiiyyeti ve elfaz- Kur'aniyenin i'caz yle bir tarzdadr ki, kabil-i tercme deildir. Belki muhaldir diyebilirim. Kimin phesi varsa i'cza dair Yirmibeinci Sz'e mracaat etsin. M.)"

lisanhl Lisan Lisans

hl dili, meramn durum ve grnmyle anlatma. Lisanla ilgili, dile ait. Fr. Herhangi bir mevzuda verilen izin. Msaade belgesi. * niversite tahsili tamamlannca alnan diploma. * Bir sporcunun resmi yarmalara katlabilmesi iin spor federasyonu tarafndan kendisine verilen kayt fii veya kimlik kart. * thal veya ihrac serbest braklmayarak muayyen bir nizama balanm mallarn ithal veya ihrac iin idare tarafndan verilen msaade.

Lisanullah Lisan-n-nr Lisat Lise Li-sebebin Lisev Lisme Lisse Lt Lta Litaf

Allahn lisn. Kur'an- Kerim. Atein alevi, atein parlts. (Lise. C.) Tb: Di etleri. (C.: List) Di eti. Bir sebebe mebni olarak. Bir sebepten dolay. Di etleriyle ilgili, di etlerine ait. Azarlamak, paylamak. (C.: Lis-List) Di diplerinin eti. Boyunun bir taraf. * Boyun. * Ba. (C.: Lit) Kam kabuu. * Karnn darsndaki derisi. (Latif. C.) Yumuaklklar.

1810

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Litam Litat Litlit Litosfer Litre Li-m Li-mmin Liv Liva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tokat atma. Elin ayas ile vurma. Dan sivri ve yksek olan yeri. Kokar rk di. * Yal kadn. yun. Yeryznn kat ksmna verilen ad. Takre. tl. Akc maddelerin, svlarn l birimi. Ana bir (kardeler). Ana cihetinden. f. Gne, ems. Bayrak. Sancak. * Eskiden kazadan byk, vilyetten kk yerleme merkezlerine denirdi. Tugay. * Hz. Peygambere (A.S.M.) it sancak.

liv Livae Livata Liva-l hamd

sancak. Sancak, lem. Lutilik. * Erkekler arasndaki cinsi sapklk. (Bak: Kebair) Hz. Peygamber'in (A.S.M.) bayra. Ona inananlar kymetten sonra bu bayran altnda toplanacaklardr.

Livaz Lve Li-vechillah

Snma, iltica etme. * Birbirinin arkasna gizlenme. f. Aldatc, dolandrc. * akac, ltifeci. * evik, atlgan. Allah iin. Allah nmna, Allah akna.(Allah iin ileyiniz, Allah iin grnz, Allah iin alnz, Lillh, Livechillh, Lieclillh rzs diresinde hareket ediniz, o zaman sizin mrnzn dakikalar, seneler hkmne geer. L.)

livechillah Liyakat liykat Liyakatmend Liyakatmendn

Allah namna. ktidar. Ehliyet. Hner. Lyk olmak. Fazilet. Kymetlilik. layklk, uygunluk. (C.: Liykatmendn) f. Deerli, liykatli. * Faziletli. (Liykatmend. C.) f. Deerli, liykatli kimseler, faziletli kiiler.

1811

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Liyan Li-zalik Lizam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mlyene) Mlayemetle, yumuaklkla muamele etmek. Bundan dolay. Bundan tr. (Lezm) Lazm olmak. cbetmek. Lzumluluk. * lm. * Kyamet gn hesab.

Li-zatih lizatih Lizaz Loca

Kendisi. Bizzat. Kendiliinden. kendisiyle. Kap ardna konulan aa srg. tl. Baz toplant yerlerinde bir veya birka seyirciye mahsus hususi odacklar. * Hcre, kk blme. * Masonlarn toplandklar yeri.

Loa

Geminin ba tarafnda ve iki yanda demir zincirin gemesine mahsus delikler.

Lodos Lohusa lohusa Lojistik

Gneyden esen lk yel, rzgr. (Bak: Lhusa) yeni doum yapan kadn. Ask: Askerlik san'atnn ve seferi ordularn iae, muhabere ve sevkiyat artlar, hareket ve harb kabiliyeti bakmndan en etkili durumda bulundurulmas iin lzm gelen almalara aid ksm.

Lokavt

ing. Bir iverenin, isteklerini kabul ettirmek gayesiyle iyerini kapamas.

Lokman hekm

Kur'an- Kerim'de ismi geen byk zatlardan olup tleri ve ahlk, tbb szleri ile tannmtr. Peygamber Davud (A.S.) zamannda yaad rivayet edilmektedir. Peygamber veya veli olduu hususunda ihtilaf vardr.

Lokman suresi

Kur'an- Kerim'in 31. Suresi olup Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur.

Lokman

Kurnda ad geen tp bilgisiyle nl bir zat.

1812

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lombar Luaa lb Lu'b Lu'bbazn Lu'be Lu'bet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ing. Harp gemisinin topun az nndeki delii. Yumuak ya ot. oyun elence. Oyun. Elence. (Bak: Sefhet) f. Oyuncular. Oyuncu. Oynayan veya oynatlan ey. Oyuncak. * Herkesi hayrette brakp artacak ey.

Lu'betbz Lu'betgh Lu'b Lu'biyyt Lu Lugat lgat Lugatnvis Lugatinas Lugav

f. Hayl oyunu veya kukla oynatan. Oyuncu. f. Oyun yeri. Sefih kimselerin elence yeri. Oyun ile ilgili olan. Oyunlar, elenceler. f. a. (A, uzun okunur) (Lgat. C.) Lgatlar, kelimeler. * Lgat kitaplar. lgat, szlk, kelimelerin anlamlarn ksaca bildiren kitap. f. Lgat yazan. f. yi lgat bilen. Lgata mensup. Lgata, kelimeye it. Lgattan anlayan. Mecaz olmayp hakiki bir mnaya dellet eden kelimeye it olan.

Lugaviyyun Luhud Luk Luka

Lgatlar, kelimelerden anlayan limler. (Bak: Lhud) f. Ksa tyl yk devesi. Mehur olmu drt ncil kitabndan birisidir. Hz. sa Aleyhisselm'dan sonra mhim Hristiyan doktorlarndan birisi olan Luka adndaki zatn yazd ncil'dir. Bu Ztn (Mi: 70) ylnda veft ettii yazldr.

Lukme

Yutmak. * Bir yudum taam, lokma.

1813

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lukme-mar Lukta Lul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Herkesin lokmasn sayan. * Mc: Pinti, hasis, cimri. Yerden toplanan ey. (Luli) f. Utanmaz, hayasz ve namussuz kadn. * Nzik ve zarif. * ark syleyip oynayan fahie kadn.

Lule

f. eme, musluk gibi eylere taklan kk boru. * Lle. Halka gibi drlm ey.

Lu'lu' Lu'muz Lur Luss Lut (a.s.)

Serap. * Bir mevzi ismi. * Kurt. ok yiyen kii, obur. f. Czzm veya miskinlik denilen hastalk. * Fare avlyan bir ku. (C.: Lsus-Elss) Hrsz, srk. Hz. brahim'in kardei Harran olu Lut (A.S.) onunla beraber Bbil diyarnda am yakasna gemiti. Sodom nahiyesine peygamber oldu. Bu nhiyenin ahalisi ehl-i kfr ve fcur idi. Yolsuz giderlerdi ve hibir kavmin yapmad fuhiyat yapalard. Hz. Lut, onlar doru yola dvet etti, dinlemediler ve ok nasihat etti, kabul etmediler. Cenab- Hak da onlarn bana ta yadrd ve zelzele ile kylerinin altn stne getirdi. Cmlesi helk oldu. Yalnz Lut (A.S.) ehl-i beytiyle geceleyin ilerinden kp kurtuldu. (Ksas- Enbiya'dan)

Lut Lt Lu'ta Lut'e Lutf Lab Lab-lud Lab- ankebut

f. Tatl yemekler. Lezzetli yiyecekler. * plak. Sodom halkna gnderilen bir peygamber. Koyunun boynunda olan karalk. * Siyah hat. Tutma a. (Bak: Ltuf) (Lib) Salya. Tkrk. Hazmolmam, azdan geri gelen gda. Salya, tkrk kark. rmcek a.

1814

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lab- srur Lab Lane lb Lbab Lbade Lbahye Lban Lbane Lbata Lbb Lbb Lbce Lbde (libde) Lbed Sevin tkr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tkrk ve salya ile alkal. * Salya gibi yapkan. Halka ok lnet eden kii. i, z. Her nesnenin iyisi, gzidesi, sekini. Yamur iin giydikleri kepenk. Mkemmel hilkatli kadn. Kendir. (C.: Lbnt) Hcet, ihtiya. * nemli ve ehemmiyetli i. Kepenk. . z. Her eyin iyisi, hlsas. * Akl, ili eyin ii. z ile alkal. Lbbe ait. atal demir. okluk. * Kartrmak. * Ykamak. ok mal mnasnadr ki sanki birbiri stne yla yla kee gibi birbirine gemitir.

Lbna Lbs Lbse Lbub Lbud Lbus Lcc(e) Lcc Lcec Lceyn

Bal gibi yapkanl st olan bir aa. Giyme. Szn karkl. (Lbb. C.) Her eyin hlisleri. zler. Kuun gs stne kp yatmas. * Yapmak. (Libs. C.) Esvaplar, elbiseler. * Sava elbisesi. Engin sular. * Gm. * Ayna. * Kalabalk cemaat. Byk deniz. (Lcce. C.) Engin denizler. * Kalabalk topluluklar, cemaatler. Gm.

1815

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lcme Lcube Lcm L Ldane Ldd Ldune Lfaze Lffah Lffan Lga Lgat Lgaz Irmak az.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Davarn stnn ekilip azalmas. (Licm. C.) Gemler, at dizginleri. f. plak. Yumuaklk. uval. Yumuaklk. Deirmenin tt un. * Azdan kan sz. Kokulu geni yaprakl bir ot. Eki nar. (C.: Lg) Ses, sad. Kelm, sz. (Bak: Lugat) (C.: Elgz) Meyletmek, eilmek, ynelmek. * Yaban fresinin delikleri. * Yolcuya zahmet veren aprak yol. * Bilmece.

Lgd (lgdud) Lgeyza

ene ile boyun arasnda olan et. Kertenkelenin bir yeri kazp giderken bir tarafn da kazp eri aprak yollar yapmas.

Lgnun Lgub Lha Lhab

(C.: Leganin) ene ile boyun arasndaki et. Yorgunluk, alk, meakkat. Ta'b. Gm. * Bahi, at, hediye. Ate alevlenmek. * Iklanmak, ule vermek. * Atei yakp tututurmak.

Lham Lhaza Lhbe Lhce

Her eyi yutan. * ok miktar asker. (Bak: Lehza) St azalm davar. Kuluk vaktinde yenen yemek.

1816

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lheym Lhkuk Lhle Lhm Zahmet, meakkat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Lehkik) Yer yar. (C.: Lehalih) Serap grnen geni l. Kevsec dedikleri balk. * Yemen diyrnda bir kabile. * Etli ve kaba olmak.

Lhme Lhmum

Bez rgac. * Hsmlk, yaknlk. (C.: Lehmim) nsanlardan ve atlardan iyi ve cevvd olanlar. * St ok olan deve.

Lhne

Misafire seferden geldiinde verilen hediye ve armaan. * Sava gnnde baa giyilen tolga. Az ey. * Kahvalt.

Lhud Lhud-i hed Lhuf Lhuk Lhum Lhum-u lezize Lhusa

(Lahd. C.) ukurlar, kabirler, mezarlar. ehitlik. ehitler mezarl. (Lihf. C.) rtler, sarglar. rtnecek eyler. Ulamak. Yaklamak. Sonradan yetimek. (Lahm. C.) Etler. Lezzetli etler. Yeni dourmu kadn. Henz yataktan kalkmam kadn. Bu hl 9 il 40 gn kadar devam eder.

Lhve

(C.: Lh-Lht) Deirmencinin, eliyle deirmenin azna dkt tane. (Daha ok hediye, at ve hibe mnasna kullanlmtr.)

Lk Lka' L'ka Lkaa Lkat

f. Kaln ve youn ey. * Krmz boya. Hor ve hakir kimse. * Ufak ocuk. * At. Kakla alnan ey. Zahmet, meakkat. * Ahmak, aklsz kii. Yabana dklm ve salm nesne.

1817

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lkata

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fk: Shibi belli olmayan sokakta bulunan ey. Bu mal yerden kaldrmaa ltikat, yerden kaldrana da Mltekit denir.

Lkata-in Lkk

f. Deersiz ve artk eyleri toplyan. Nar aacna benzer bir hindi aacnn zamk. * Kl ve bak saplarn berkitmekte kullanlan mehur bir nesne.

Lkkaa Lkkah Lkkam Lknet Lknunet Lks

Hazrcevap olan. Ho kokulu bir ot. am diyrnda yksek bir dan ad. Pelteklik, dil tutukluu, kekeleme. Kekeleme, pelteklik, dildeki tutukluk. Lt: Ar ss. * Ik l birimi. * Kuvvetli k veren bir nevi petrol lmbas.

lks Lkunet Lkya (lkyne) Lkzuf ll L'l' L'l'-br L'l'-fean L'l-i ll L'l-i meskub L'l-i ehvr L'l'-p Lm'a

atafat, ar ss. Dildeki tutukluk, pelteklik, kekeleme. Birbirini grmek. zm p. inci. nci. * Parlak. Ziyal. Kymetli. f. nci yamuru. nci yadran. f. nci saan, inci datan. Parlak inci. Delinmi inci. ri inci. f. nci datan, inci saan. (C: Lim') El ayas miktar. * nsan topluluu. * Kurumas gelmi olan bir para ot.

1818

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lmah (limh) Lmaze Lmey'a lmey Lmeze Lmme Tokatla vurmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azda geri kalan nesne. Kk prlt. Kk kck. Parltck. parltck. Bir kimsenin arkasndan ayplarn syliyen. Gybet eden. Nian. Almet. Damga. Nokta. * Vesvese, kuruntu. * ok cemaat, ok kalabalk.(nsan kk bir lem olduu gibi, lem dahi byk bir insandr. Bu kk insan o byk insann bir fihristesi ve hulsasdr. nsanda bulunan nmunelerin byk asllar, insan- ekberde bizzarure bulunacaktr. Mesel: Naslki insanda kuvve-i hfzann vcudu, lemde Levh-i Mahfuz'un vcuduna kat'i delildir. yle de: nsanda kalbin bir kesinde lmme-i eytaniye denilen bir let-i vesvese ve kuvve-i vhimenin telkinatiyle konuan bir eytani lisan ve ifsat edilen kuvve-i vhime, kk bir eytan hkmne getiini ve sahiplerinin ihtiyarna zd ve arzusuna muhalif hareket ettiklerini hissen ve hadsen herkes nefsinde grmesi, lemde byk eytanlarn vcuduna kat'i bir delildir.Ve bu lmme-i eytaniye ve u kuvve-i vhime, bir kulak ve bir dil olduklarndan, ona flyen ve bunu konuturan haric bir ahs- erirenin vcudunu ihsas ederler. L.)

lmme Lmme-i eytniye Lmm Lmmiyet Lmta Lmza Lnc

vesvese, nokta. eytann vesvesesi. eytann verdii kuruntu. Toplanmaya dir. * Nazar ve akl delil. (Bak: Limm) (Limmiyet) llet ve sebebiyet. iddet. Mihnet. Bir para yiyecek. * Beyaz nokta. * Atn alt dudanda olan beyazlk. f. Azn ii. * Dudak. * olak.

1819

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Lsat Lseyn Lsga Lsn Lss (liss) Lsub (lesb) Lsuk Lsus Lsuset Lsusiyyet Lsn ltf ltfen Ltn Di etleri. Kk dil. Dilcik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Sylerken r'y gayn'a veya lm'a; ve sin'i te'ye kalbetmek." (Lisn. C.) Diller, lisanlar. (C.: Lsus) Hrsz. Yapmak. Yapma, bitiik olma. Yapp tutma. * Ulama, vsl olma, erime. (Luss. C.) Hrszlar, srklar. (Lsusiyet) Hrszlk, sirkat. Hrszlk yapma, sirkat. (Lisn. C.) Lisnlar, diller. ltuf. ltuf ile. Adam boyu miktar bir aacn ad. (Bakla yapra gibi yapra olur, hurnup gibi dallar olur, iinde kk taneleri olur.)

Ltne Ltre

Kirpi. f. Ancak konuanlarn anlyabilecei, bakalarnn anlyamyaca ekilde grlen uydurma dil, kudili. * Boboaz.

ltuf Ltuf

iyilik. Rfk ve nevzi. ltifatla mlyemet zere mumele eylemek. Allah (C.C.) Hazretlerinin kullarn rfk ve shuletle murdna muvaffak eylemesi. * Gzellik, holuk. * yilik, iyi mumele.

Ltuf-dide ltufkr ltufkrane ltufnme

Ltuf grm. ltuf eden. ltuf edercesine. ltuf mektubu.

1820

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ltut Luka Lme Lse Lvab (lvab) Lvam Lvase Lvb Lvbe Lvbiya Lvka Lvse Lzk Lzub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sbit ve lzm olmak, gerekmek. Sr'at, hz. kz. * iftilikte kullanlan baz letler. Uyku arl. Susamak. * Kulpsuz bardak. Melmetlik, rsvaylk, rezil kepaze olmaklk. Bir lokma yiyecek. okluk, kalabalk, izdihamlk. (C.: Leb-Lub) Kara tal yer. Brlce. Kaymak, zbde. * Yapmak. Zayflk. * Elenmek. * sabet etmek. (Lzk) Yapmak. * Ulamak varmak. Yaptrma, yapma. Birbirine kafes gibi girdirip yaptrma. * Sbit olma.

Lzucet Lzuc Lzuciyyet lzum Lzum

Yapkanlk. Yapan, uzayan eyin hali. Yapkan. * Kopmadan uzayan. ekilip uzay. gereklilik. Lzm olmak. Bir ey bir eyden asl ayr olmayp onunla sbit ve dim olmak. Gereklilik.

Lzum-u beyyin

"sbata ihtiyac olmayan ey. Cehil, ilimsizlie lzum olmas gibi. Ve yine mesel: Kr olmak, grmemezlie delildir. (Lzum-u beyyin'in zdd: ""Lzum-u gayr- beyyin""dir. sbata ihtiyac olan ey demektir.)"

Lzum-u gayr-i mnfek

Ayrlmazlk.

1821

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk M

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Biz mnasnadr. (Bak: ahs zamiri) * Mim ile elif harfinden ibret ""M"". Arabada muhtelif isimleri vardr. Ve eitli mnalara gelir. Cansz eylere iaret eder. ""u nesne, o ey ki..."" mnlarna gelerek kelimelerle birleir. Mesel: (M-ba'd: Sondaki, alttaki.)"

ma M' Ma' maa Maa

su. Su. Ab. Yer yzne yaylp denmek. " ""beraber, birlikte"" mnsnda n ek." (Beraber) mnasnda bir kelime olup, iki trl kullanlr:1- zafetle (tamlama hlinde):a) Zarf olarak: (Celest maa zeydin: Zeyd ile beraber oturdum)b) Sla (cmlecik) olarak: (Musaddkan lima maakm: Sizdekini tasdik ederek)c) Haber olarak: (Vehve maahm: O, onlarla beraberdir.)2- zafetsiz: Bu takdirde tenvinlenir ve hl olarak bulunur: (Ca maan: Beraber geldiler.)

Maab Maabd Maabid

Ayp, eksiklik. * Ayp ey, utanlacak nesne, ayp yeri. (Ma'bud. C.) Ma'budlar. (Mebid) (Mabed. C.) badet edilen yerler. Mbetler. * (Abd. C.) Hizmetiler. Kullar.

maabid Maabid-i islmiye Maabir Maacil Maacn Maad

mabetler, tapnaklar. slm mbetleri. Mescid ve cmiler. (Ma'ber. C.) Kprler, geitler, kemerler. (Ma'cel. C.) Yollar, (Ma'cun. C.) Macunlar. Hamur kvamndaki yourulmu eyler. (Med) (Avdet. den) hiret. Dnlp gidilecek yer. * Dn. * Ahiret ileri. Uhrevi iler.

mad

hiret.

1822

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mad Maada Maadin maadin Maafir maahaz Maa-haza Maahid Maahu Maak Maakat Maakd baka.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Baka. Fazla. Bundan gayr. (Bak: Ad) (stisn kelimesidir) (Maden. C.) Madenler. madenler, metaller. Hemedan'da bir kabilenin ad. bununla beraber. Bununla beraber. Bununla birlikte. (Ma'hed. C.) Buluma yerleri. Anlama yaplan ve szleilen yerler. Onunla beraber. Onunla. Meslek, mezheb. * Snacak yer. Derinlik. (Ma'kad. C.) Ma'kadlar, akdedilecek yerler. Toplant yerleri. * Dmler. Dm yerleri veya noktalar.

Maakl Maakm Maakka Maal Maalcemaa Maalem maalesef Maal-esef Maal-fark Maal-farz Maal-gayr maalgayr Maal

(Ma'kl, Ma'kale ve Ma'kule. C.) Snacak yerler. * Kan pahalar. (Ma'km. C.) Eklemler, eklemeler. ocuun, anababaya isyan etmesi. Veledin valideyne itaatsizlii. Ykseklik. lerilik. ereflilik. (Maa-l-ceme) Cemaatle beraber, cemaatle birlikte. z. Eser. Nin. * Din mes'ele. yazk ki. Yazk ki. Maalesef. Yanl olarak. Farkl olarak. Farkl olmakla beraber. Farzedilerek. Doruluu kabul edilmekle. Kabul edilmi saylmakla. Bakas ile birlikte. Gayrs ile. bakasyla birlikte. erefler. Ykseklikler. * Yksek fikirler. * erefli vazifeler.

1823

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk maali Maalif maaliftihar Maal-iftihar Maalim ycelikler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ma'lef. C.) Ot, saman gibi yem konan yerler. Samanlklar. iftiharla, seve seve. ftiharla. Sevinerek. Kemal-i evk ile. (Ma'lem. C.) Din inanlara, itikadlara dair mes'eleler. * zler. Nianlar. Eserler.

Maaliyat

nsan aklnn yetiemedii veya zor yetitii yksek fikir ve derin bilgiler.

maaliyat maalkerhe Maal-kerahe

yce bilgiler, yksek mertebeler. kerahetle, irkinlikle. Kerih, irkin, kt olmakla beraber. Kerahetle beraber. Mekruh olarak.

Maal-kifaye maalkifaye maalmemnuniye Maal-memnuniyye maamfih Maami' Maan Maan

Kfi olmakla, yetmekle beraber. yeterli olmakla birlikte. memnuniyetle. Memnun olmak suretiyle. steyerek. Gnl rzas ile. Memnuniyetle. mamfih, bununla beraber. (Ma'maa. C.) Ate atrtlar. Menzil, mekn. (Mna. C.) Mnalar. * Belgatn ubesinden biri. Lafzn muktezy hl ve makama uygunluuna mahsus bir ilim ad. (Bak: Belgat)

man Maan-i kudsiyye Maan-i medlule Maan-i mukaddese Maan-i mtezahime

mnlar, anlamlar. Kudsi mnlar. Anlalan mnlar. Mukaddes mnlar. Bir kelimenin ok mnaya gelip birbiri ile yarma hli.

1824

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maan-i snevi Maan-i l Maar Maarz (meriz)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kinci derecedeki mnlar. ar, mecaz, remz mnlar gibi. Evvelki mnlar, vesileler. Ar ve hayya sebep olacak eyler. (Muarraz. C.) Bir sz syleyip baka bir ey murad etme ve cem' olmak, toplamak itibariyle ma'razlar, ta'rizler, adem-i tasrihler, sarahatsizlikler.

Maar Maarc marif Maarif

nsann daima plak kalan organ veya azas. (Mi'rac. C.) Merdivenler. marifetler, ilimler, tanmalar, eitim. Tahsil ile elde edilen ilim, malmat, bilgi. * Meharet. stadlk. Hner. * Marifetler. Mruflar. Kltrler. * ehrenin manzarada zhir olan yerleri. * Bir memleketin okullarn ve tahsil ihtiyacn idre ve te'mine alan bakanlk.

Maarif-i mtenevvia

eit eit bilgiler. Maarif vekleti. Milli Eitim Bakanl.

Maarif-i umumiye nezareti Maarif-mend Maarif-mendn marifperver Maarif-perver

(C.: Maarifmendn) f. Bilgili, bilgi sahibi. Kltrl. (Maarifmend. C.) Bilgi sahibi kimseler, bilgililer. eitimi seven. f. Maarifin yaylp intiar etmesine alan. Marife ait eyleri muhafaza eden.

Maarik

(Ma'rek ve Ma'reke. C.) Sava meydanlar, muharebe alanlar. Harp sahalar.

Maarz

(Mi'raz. C.) Kapal mnlar. * Edb: Birden fazla mnas olan bir kelimenin, en uzak mnasn kasdetmeler.

mariz

szn gizli mnlar.

1825

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maarz-l kelm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kelmda irad olunan kapal mnlar. Bir szn asl mnsndan baka mny istemeler.

Maas Maasr Maas masi maa Maa Maaat

Ayan siniri ekilip bzlmek. * Ayan eri olmas. (Ma'sara. C.) zm, susam gibi eylerin skld yerler. (Ma'siyyet. C.) Gnahlar. * syanlar. gnahlar, isyanlar. geinilecek ey, yaay, aylk para. Geinilecek ey. Yaay. Aylk para. (Ma. C.) Maalar. Memur, emekli, dul, yetim vs. gibi kimselere verilen aylklar.

Maaen maaen Maair Maatf Maatr maatteessf Maa-t-teessf Maavil Maavin mayib Maayib Maayir Maayi Maaz Maazalik maazallah

Yaay bakmndan. yaay ve geim bakmndan. (Ma'er. C.) (Bak: Ma'er - ltic - Melce'). (Ma'tf ve M'taf. C.) Gzlenilecek veya baklacak yerler. (M'tr. C.) Devaml gzel koku srnenler. zlerek, yazk ki. Yazk ki. Esefle. Teessfle beraber. (Mi'vel. C.) Ta, kaya paralamakta kullanlan sivri kazmalar. (Maunet. C.) Yardmlar, muvenetler. * Yol yiyecekleri. Azklar. ayplar. Ayplar. Lekeler. Kusurlar. Ayplanm. (Maiet. C.) Geinmek iin gerekli eyler. Snacak yer. Penah. u var ki. Bununla berber. Allah korusun.

1826

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maazallah Maazm Maazir Maaziyadetin Ma-ba'd mbd Ma-ba'dettabia

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allaha sndk. Allah korusun. (Mu'zam. C.) Bir eyde en byk ksmlar. (Bak: Mezir) Fazlasyla, ziyadesiyle, ok miktarda, bol bol. Sonra. Gelecekteki. sonras. (Mba'de-t tabia) Metafizik. Be duygu ile bilinmeyen varlklar hakknda fikr aratrma yapan felsefe kolu. Bu felsefe ile alkal olan.

mbdettabiye Maba'di Mabaki Ma'bed mbed Ma'bed-i fersude Ma-beka Ma'ber Mabeyn

fizik tesi, metafizik. (Mbadi) Sonras. Bundan sonras. Geri kalan, kalan, artan. (Mbet) (sm-i mekn) badet edilen yer. (Mescid, cmi gibi) mabet, ibadet yeri. f. Eskimi, ypranm mbed. Arta kalan, bkiye, geri kalan. (C.: Mabir) (Ubur. dan) Geit, kemer, kpr. * Geilecek yer. Ara. Aradaki ey. ki eyin aras. * Haremle selmlk arasndaki oda. * Padiah yaknlarnn bulunduu oda.

mbeyn Mabguz Ma-bihi-l-hayat Ma-bihi-l-iftihar mbihiliftihar Ma-bihi-l-imtiyaz Ma-bihi-l-istihkak Ma-bihi-l-i'timad

aras. (Bugz. dan) Nefret ve buzedilmi. Sevilmemi. Yaamaya sebep olan, hayata vesile olan. Kendi ile ve onunla iftihar edilecek ey. kendisiyle iftihar olunan. Kendisi ile imtiyaz kazanlan ey. Hak etme sebebi. timada vesile ve sebep olan ey.

1827

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mabsara Mabtaha Ma'bud Mbd Ma'bude Mbdiyet Ma'budiyyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bedih ve zhir olan hususlar. Ak ve meydanda olan hususlar. (C: Mebth) Kavun karpuz ekecek yer. (Mbud) Kendine ibadet edilen Allah (C.C.) kendisine ibadet edilen Allah. irk, evham ve putperestlikten doan kadn heykeli ve emsali put. Mabutluk. "Mbud olu. Kendine ibdet edilmee lyk olan, ki bu sfat ancak Allah'a mahsustur. Uluhiyyet.(te u vaziyette bir insana hakiki ma'bud olacak; yalnz, her eyin dizgini elinde, her eyin hazinesi yannda, her eyin yannda nzr, her meknda hzr, mekndan mnezzeh, aczden mberra, kusurdan mukaddes, nakstan muall bir Kadir-i Zlcell, bir Rahim-i Zlceml, bir Hakm-i Zlkeml olabilir. nk, nihayetsiz hcat- insaniyyeyi ifa edecek ancak nihayetsiz bir kudret ve muhit bir ilim shibi olabilir. yle ise mabudiyete lyk yalnz Odur. S.) (Bak: Taabbd)"

Ma'bud-u bi-l hak Ma'bud-u hakik Ma'c Mac Macc Ma'cel Ma'ceme Macera mcer Maceraperest Ma'ces

Hak olan ma'bud. Hakkyla ibadete lyk olan Allah (C.C.) Hakiki ma'bud olan Cenab- Hak (C.C.) Sratle gitmek, hzl gitmek. * Yrrken dolamak. Tuzlu su. Azndan sular akan yal deve. (C.: Macil) Yol. Menzile ulatran yol. Sabrl, tahammll kimse. Olup geen ey. Batan geen hadise. serven. f. Macerac. Macera merakls. Yay kabzas.

1828

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'cez Macid mcid Macin Macun mcun Macuun Ma Main

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

almaktan ve maietten ciz olduklar yer. ok li. erif. Yce. Kerim. * Ho. Nzik mereb. yce, erefli. (C: Micn) Her dileini yapan kimse. * Hile yolunu reten. Hamur kvamndaki il. * Hamur gibi yourulmu ey. maddelerin ezilmi hli. Gemi, sefine. * Boyanm elbise. f. p. "in'e tbi, Dou Trkistan tarafndaki llerde ve Trim nehrinin gneybatsndaki dalarda oturan Trk milletinden bir kavimdir ve simaca Mool ile Ary cinslerinden mrekkeb olduklar anlalyor. lerinde sar sal ve mavi gzl adamlar dahi bulunuyorsa da lisan bakmndan Dou Trkistan'n ahalisinden farklar yoktur. aatay dili konuurlar. Kendileri ok tembel; ve zevk ve elenceye ok dkndrler. Ziraat vs. ileri kadnlar tarafndan yaplr. Tamam mslman ve snndirler."

Ma'd

Taze hurma. * Taze ot. * Yumuak. * Younluk, glzat. * Gitmek. * ekmek.

Mad Madahik Madak Madalle madalya Madalya

Yumuak taze ot. (Madhek. C.) Gldrc ve komik kimseler. Soytarlar. Sknt, darlk. Yolun kaybolduu yer. baarl kimselere taklan madeni nian. tl. Byk ilerde muvaffak olanlara veya byk fedakrlk ve kahramanlk gsterenlere hediye ve hatra olarak verilen ve ok defa

1829

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yuvarlak biimde, gse taklacak ekilde olan kymetli madeni para. madalyon M-dm M-dm-el melevan Madarib Madca' madde Madde boyuna taklan ss eyas. nk. Mdem. Bylece olunca. Dim ve bki olduka. Gece gndzn devam mddetince. (Madrab. C.) Darbedilecek, dvlecek yerler. Yatlan yer. * Kabir. Mezar. uzayda yer dolduran varlk. Zahir duygularla hissedilen, ruhni olmayp, arl olan, cismni bulunan. * Asl, esas, cevher, mye. * Bend, fkra, ksm. * lm-i Kelmda: His zmz zerine bir takm muayyen ihtisst husule getiren veya getirebilen, her ey. * Tb: bann iinde hasl olan yara. Madde-i aciniye Madde-i musavvire Hamur gibi yourulmu cisim. Tb: Kann kreciklerinden baka gda maddesinden olup, azot ve sair maddeleri iine alan sulu cisim. Canl hcrelerin vcudunu tekil eden ve iinde ounun ekirdek bulunan albminli madde. Protoplazma. Madde-i uly maddeperest maddeperver Maddeten Kymetli cevher maddesi, yksek madde. ok kymetli ey. maddeye taparcasna dkn olan. maddeyi seven. Cismen. Madde ve cisim olarak. * olarak, i ile. * Gzle grlr ve elle tutulur ekilde. maddeten Madd maddece, madde bakmndan. (Maddiye) Cismni. Madde ile alkal olan. Maddeye ait. * Paraca ve malca. * Paraya ve mala fazlaca ehemmiyet veren. * Dokunma, koklama, grme, iitme, tatma ile hissedilip duyulan eyler. madd madde ile ilgili, maddece.

1830

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maddiyat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Maddiyet. C.) Maddi ve cismni eyler. Gzle grlp elle tutulur cinsten eyler.

maddyt maddye Maddiyet Maddiyunluk

madd eyler. madde olan. (C.: Maddiyt) Gzle grlp elle tutulan ey. Cismni. "Maddiyunlarn meslei. Maddecilik. Hibir msbet delile dayanmyan ve sadece maddeye istinad eden ve ruhniyat ve mneviyat inkr edenlerin btl akideleri.(Maddiyunluk, mnevi tundur ki, beere mthi stmay tutturdu; gazab- lhiye arptrd. Telkin ve tenkid kabiliyeti tevess' ettike o tun da tevess' eder. M.)(Her eyi maddede arayanlarn akllar gzlerindedir, gz ise, mneviyatta krdr. M.)"

Maddiyyun

"(Maddiyun) Maddeciler. Her eyin esas madde olduunu iddia edip, ruhaniyat inkr eden dinsizler. Her eyi madde ile lenler. Masnut- lhiye olan mahlukat ve zerrelerin muntazam hareketini, tesadf eseri gibi kabul ve tevehhm edip dinsizlie yol amaa alanlar.(Maddiyyun denilen bir ksm ehl-i dallet, zerrattaki tahavvlt- muntazama iinde Hallkiyet-i lhiyyenin ve kudret-i Rabbniyenin bir cilve-i zamn hissettiklerinden ve o cilvenin nereden geldiini bilemediklerinden ve o kudret-i Samedniyenin cilvesinden gelen umumi kuvvetin nereden idare edildiini anlyamadklarndan, madde ve kuvveti ezeli tevehhm ederek, zerrelere ve hareketlerine sr- lhiyyeyi isnad etmeye balamlar. Fesbhanallah! nsanlarda bu derece hadsiz cehalet olabilir mi ki, mekndan mnezzeh olmakla beraber herbir yerde herbir eyin icadnda hereyi grecek, bilecek, idare edecek bir tarzda bulunur bir

1831

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vaziyetle yapt fiilleri ve eserleri; cmid, kr, uursuz, iradesiz, mizansz ve tesadf frtnalar iinden alkanan zerrta ve harektna vermek, ne kadar chilne ve hurafetkrne bir fikir olduunu, zerre kadar akl bulunanlarn bilmesi gerektir. Evet bu herifler vahdet-i mutlakadan vazgetikleri iin, hadsiz ve nihayetsiz bir kesret-i mutlakaya dmler; yni; bir tek lh kabul etmedikleri iin, nihayetsiz lhlar kabul etmeye mecbur oluyorlar. Yni; bir tek Zt- Akdesin hassas ve lzm- ztisi olan Ezeliyeti ve Hlikyeti, bozulmu akllarna stramadklarndan; o hadsiz, nihayetsiz cmid zerrelerin ezeliyetlerini, belki Uluhiyetlerini kabul etmeye mesleklerince mecbur oluyorlar... L.)" maddiyyun maddiyyunluk maddeciler, mneviyata inanmayanlar mansz felsefeciler. maddecilik, materyalizm, maddeden baka her eyi inkr eden dinsiz felsefeciler. Made mdele Ma'dele(t) Ma'dele-i uly f. Dii. Erkein zdd. adalet yeri. (Ma'dilet) Adalet eylemek. Hak ile hkmeylemek. * Adalet yeri. Byk adalet yeri, yksek adaletle herkesin muhakemesi grlen yer. Huzur-u lhiyedeki adlet. mdelet Ma'deletgster Ma'deletkr Ma'deletperver mdem adalet etmek. f. nsafl, adaletli, vicdanl ve doru kimse. f. dil, adaletli. f. Doru, insafl, adaletli ve vicdanl kimse. byle olunca.

1832

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'den

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Maden. * Bir haslet veya hususiyetin kayna. * Hereyin asl mekn, menb ve me'haz olan yer. * Toprak, ta, kum gibi maddelerle kark demir vesairelerin vaziyetlerine de maden denir.

mden Ma'den Ma'deniyat mdeniyat mder Mder Mderane Mderender Mder Mderzd Madg Madgare Madhek Madih Ma'dil Ma'din Madiyan Madreb (madrb) Madrebe madrb Madrub

metal, kaynak. Madenden yaplm. * Madenle alkal. Maden olular. Madenler. Madenden kan eyler. Maden ilmi. madenler, metaller. ana. f. Ana. ocuu douran. mm. f. Annece. Anaya yakr surette. f. vey ana. f. Analk. Annelik. f. Anadan doma. Anadan doduu gibi. ineme. Azda ineyi. Mukabil iki tarafn iddetli hcumlar ile meydanda gelen sava. Maskara. Glnecek ey. Soytar. Komik. (Medh. den) ven, medheden. Saplacak yer. Ma'dul. (C: Medin) Hak Tel'nn yerde halk ettii. * kamet ettikleri mevzi. f. Dii at. Ksrak. (C.: Madarib) Darb edilecek, vurulacak yer. * Kakma, akma yeri. Klncn az. vurulmu, dvlm. Vurulmu. Dlm. arplm. Darbolunmu. * Damgalanm. * Mat: Darbedilen (arplan) say.

Madrubeyn

Mat: Birbirine arplan iki saydan herbiri.

1833

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Madrus Ma'dud mdd Ma'dudat Ma'dum mdm mdmt Ma'dumat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rlerek yaplm. rlm ey. Hesabedilen. Saylan. Addedilen. * Muayyen. Belli. saylan. Yumurta gibi say ile satlp alnan eyler. Mevcut olmayan. Yok olan. Yok. yok olan. yok olanlar. Yok olanlar. Yokluklar.

Ma'dumat- hriciyye lm-i lhide olup, maddi vcudu olmayan eyler. Ma'dumat- mmkine Var olaca ilm-i lhde mlum olup, henz mevcud olmayan hdisat. mdmiyet Ma'dumiyet Ma'dum-l cisim mdn Ma-dun Ma-fat mft mfevk Ma-fevk mfih Ma-fi-ha Ma-fi-l bal Ma-fi-l yed yok olma, yokluk. Yokluk, ma'dumluk, yok olma. Cismi olmayan. alt taraf. Aa. Alt. Alt derece. Kaybolan. Fevt olan. Elden kan ey. Kaybedilen. telef olan, yiten. st. stn. stn olan. * Bir eyin st, st taraf. Ba. iindekiler. indekiler. O eyin iinde olanlar. Gnlde olan maksad ve meram. (M-fi-z zamir de denilir.) Fk: Bir terekenin taksimi yaplmadan varislerden biri veya birka lrse, bunlarn terekelerinden varislerine den kendi mikdarlar. Ma-fi-l-bab Ma-fi-z zamir Kap iinde. Bir kitabn iindeki blmde (babda) olan ey. Kalbde ve gnlde olan.

1834

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mafsal Mafsal Mafsal- mteharrik Maftur Ma'fuc Ma'fun mfvv Ma'fvv eklem.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tb: Vcuddaki kemiklerin ekli olan oynak yerleri. Eklem. Tb: Oynar eklem. (Ftrat. dan) Yaradlta olan. Ftratta bulunan. * Yaradlm. Dbrne vurulmu. Bozulmu ve rm ey. * Kokmu et. balanm. Suu afvedilmi. Balanm. * stisn edilmi, mstesn klnm, ayr tutulmu.

Magabbe Magabt Magabin Magafir Magak Magake Magale Magalb Magalk Magamiz Magani Maganim Magarat Magare Magarib Magarim Magaris

Akbet, son, netice. mrenilme. Gpta edilme. (Magben. C.) Kasklar, uyluk kemikleri. irkin kokulu bir zamk. f. ukur. f. Kk ukur. ukurcuk. er, kt. stn gelen, galebe eden. (Malak. C.) Kilitler, srmeler. (Magmaz. C.) Karanlk yerler. Karanlk ve ukur yerler. (Magni. C.) Evler, hneler, menziller. (Magnem. C.) Ganimetler. Dmandan ele geirilen mallar. (Magare. C.) Maaralar. (C.: Magart) Maara. (Magrib. C.) Batlar, magribler, garplar. * Akamlar. (Magrem. C.) Diyetler. * denecek borlar. (Magris. C.) Fidanlklar, fidan baheleri.

1835

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Magas Magasil Magavir Magazi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Emgs) Kymetli iyi deve. (Magsel ve Magsil. C.) Guslhneler, ykanlacak yerler. (Mugvir. C.) Ktal eden, harbeden, arpan. Muharebeye it hikyeler. Gaz hikyeleri. * Savalar, muharebeler, gazalar.

Magazin Magbat Magben Magbun Magbuniyet Magbut Magd Magdub

eitli mevzulardan bahseden resimli mecmua. (C.: Magabit) Gpta edilecek ve imrenilecek yer. (C.: Magabin) Uyluk kemii. Kask. (Gabn. dan) Alverite aldanm olan. * akn. arm. aknlk. (C.: Magabit) mrenilmi, gpta edilmi. Kurutan otu. * Yer otu. Hiddet ve gadaba uram. Doru ve hak dini tanyamam ve rahmetten mahrum kalm. Ltf-u lhden mahrum olmu. * Fk: Gasbolan mal.

Magduben Magdubun minh Magdur Magdure Magduriyyet Magfele Magfiret

(Gadab. dan) fke ve hiddet ile. Gadap ile. Fk: Mal gasbolan kimse. (Madur) Gadre, hakszla uram ve gadir grm. Madur kadn. Hakszla uram ve gadir grm kadn veya kz. Madurluk. Gadre uram kimsenin hali. Dudak altnda biten kllarn evresi. (Mafiret) Cenab- Hakk'n kullarnn gnahlarn rtmesi, affetmesi, rahmeti ile ltfu.

Magfiret-i ilhiye Magfur

Allah'n mafireti, affetmesi. (Mafur) Rahmetlik olmu. Gnahlarnn afv iin kendine dua edilmi olan. Allah'n, kendisini aff iin dua edilen lm kimse.

1836

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Magib Magin Magiz Magl Maglak Maglata Kaybolma. Mazaryon otu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inde aa bitmi olan su birikintisi. Yrek ars, kalp ars. Kilitlenecek yer. Mugalata. Bo ve mnasz sz. Zihin yanltmak iin sylenen sama sapan sz.

Maglata-i eytaniye

nsanlar aldatmak ve yoldan karmak iin sylenen kartrc szler. eytann insan kalbine vesvese vermesi.

Maglata-i vehmiyye Magle Maglub Maglubane Maglubiyyet Magluk Maglul

Vehmin, insan yanltmak iin yanl doru gstermesi. Ylda iki kez douran koyun ve kei. (Malub) Yenilmi. Kendisine galib gelinmi. Yenilen kimse. f. Malub olana yakr surette. Yenilmi bir kimseye uygun ekilde. Yenilme. Bir kuvvetlinin idaresi altnda bulunu. Kapal. Kilitli. Susuz kalm. Su skntsnda bulunan. * Eli bal. Zincirle balanm kimse. * Hapsedilmi olan.

Maglul-l yed Magma Magmag Magmaga Magmas Magmum Magmumne Magmumiyet Magmur

Eli bal. yun. Jeo: Yanardalardan kan hamur kvamndaki youn madde. Boaz dd. * Yemei yal yapmak. Karmak, ihtilat. (C: Megms) ok fazla ukur olan yer. Gaml. Kederli. Tasal. Skntl. * Bulutlu. Kapal. Kederlice. Gaml olarak. * Mbhem olarak. Kederli, gaml olma. * Hava bulutlu ve kapal olma. hretsiz. Ad san silinmi olan. * Harap. Ykk.

1837

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Magmuriyet Magmuz Magn Magna Magnats Magnem Magnetik Magre Magrefe Magrem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mamurluk, viranlk, haraplk. * Ad san kaybolmu. Kabhatli, sulu. (C: Megn) Menzil. Durmak. Mknats. (C.: Maganim) Ganimet. Harpte dmandan ele geirilen mal. yun. (Manyetik) Mknats gibi ekici kuvveti olan. (C: Migrt) A dedikleri krmz balk. Geni yer. Bir eye ok dkn, haris kimse. Tutkun. Ak. * Borlu. * Zarar, ziyan. * Crm, cinayet.

Magres Magrib

Fidan bahesi. Fidanlk. (Marib) Bat taraf. Garb. Gnein batt cihet. Akam vakti. Afrikann iml taraf. Trkiye'ye nisbetle garbda bulunan Fas, Tunus, Cezayir ve spanya taraf.

Magruk Magrukn Magrur

Gark olmu. Suda batm olan. (Maruk. C.) Suda Boulanlar. (Marur) Gururlu. Bo bir eye gvenen. Fni ve faydasz eylere gvenip kendini aldatan. Mtekebbir. Kibirli kimse. Mteazzm.

Magrurane

"f. Gururlanarak. Kendini beenircesine. Kibirlenerek. Gvenilmesi bo olan eye gvenip kendini aldatrcasna. (Sen ey marur nefsim! zm aacna benzersin, fahirlenme; salkmlar o aa kendi takmam, bakas onlar ona takm. S.)"

Magruren Magruriyet

Gururlanarak. Gvenerek, itimad ederek. * Aldanarak. Gururluluk, kibirlilik. * Bir eye itimad edip, gvenip aldanma. * Kibirlenme, gurulanma, vnme, tefahhur, tekebbr.

1838

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Magrus(e) Magruz Mags Magsel Magsub(e) Magsul Magi Magiyane Magiyy Magiyyen Magiyyn aleyh Magu Mague Maguiyyet Magt Magtus Magtu Maguse Magv Magz Magza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Gars. dan) Topraa dikilmi. Taze. Bayatlamam ve bozulmam. Barsak ars. (C.: Magasil) (Gasl. den) Guslhne. l ykanan yer. (Gasb. dan) Zorla ve cebren alnm. Gasbolunmu. Gaslolmu. Ykanm. Gusletmi. (Gay. den) Baygn. Gayolmu. Kendinden gemi. f. Baylm gibi, baygncasna. Akl gitmi hayran kimse. Baylm olarak, baygn bir halde. Baylm, baygn. Katk. Kark. Saf olmayan. Gm ve bakr kar ake. Halis ve saf olmay. Karklk. ekmek. Su, gaz veya hava gibi eylerin iine batrlm. Karanlk yer. Medet gelmek, yardm gelmek. Kedi miyavlamas. Beyin. * z. . Lb. lik. * Dima. Maksad, gaye, meram, istek, arzu. * (C.: Magazi) Harb hikyeleri. Muharebe ve gazaya ait hikayeler. * Sava, muharebe, gaza, harb.

Magzab Magzebe Magzub maaz

Gazap edecek yer. Hiddetlenme, fkelenme, kzma. * Hiddet ve gazab icb ettiren ey. (Bak: Magdub) gaza hikyeleri.

1839

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk madb madur mafiret mafr malata malb malbane malbiyet mamm mamre marib marur marurne maruren maz Mah be mah Mah gazaba uram. hakszla uram. Allahn aff. affedilen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kafa kartran aldatc sz. yenilmi, malup. yenilmi bir hlde. yenilgi. gaml, tasal, bulutlu. ad san silinmi, yerinde yeller esen. bat, akam. gururlu. gururluca. gururlanarak. z, i. Aydan aya. (Meh) f. Senenin onikide birisi. Yirmisekiz, yirmidokuz, otuz veya otuzbir gnlk zaman. * Gkteki ay. Kamer.

mah Mahabib Mahabir Mahabis Mahabiz Mahacce Mahacir Mahadim

ay. (Mahbub. C.) Sevilen ve muhabbet edilenler. Mahbublar. (Mahber. C.) Mrekkep hokkalar. (Mahbes. C.) Ceza evleri, zindanlar. Hapishaneler. (Mahbeze. C.) Ekmeki frnlar. Geni yol. (Mahcer. C.) Gz ukurlar. (Mahdum. C.) Mahdumlar, oullar.

1840

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahafet Mahafetullah Mahaffe Korku. Korkmak. Allah korkusu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mahfe. Deve veya katr zerine konan ve iinde iki kii oturabilecek yeri olan kapal mahmil.

Mahafil

(Mahfil. C.) Mahfiller. * Toplant yerleri. Oturulup grlecek yerler. * Byk cmilerde eskiden hkmdarlara veya mezzinlere ayrlm ve etraf parmaklklarla evrilmi olan yerler.

Mahafir Mahak Mahakim Mahakim-i adliye Mahakim-i askeriye Mahakim-i er'iye Mahakk mahal Ma-hala

(Mihfer. C.) Beller, kazmalar. Her arab ayn son gecesi. Mahkemeler. Adliye mahkemeleri. Asker mahkemeler. er' mahkemeler. eriat mahkemeleri. Mehenk. Ayar ta. yer. (Bir istisn edatdr) Mad mnasna gelir, kendinden sonraki kelimeyi nasb eder. $ (Allah'tan baka herey fnidir) cmlesinde olduu gibi.

Ma-halakallah Mahale Mahalib Mahll Mahall Mahalle Mahalletan Mahall-i sadaka

Allah'n (C.C.) yaratt ve halkettii her ey. * Kalabalk, izdiham. are, tedbir. * Hile. (Mahleb. C.) Yrtc hayvanlarn trnaklar, engelli peneleri. (Mahall. C.) Yerler. Meknlar. Yer. Mekn. Cy. (C.: Mahallt) ehir ve kasabalarn blnd paralardan herbiri. mlek ve deirmen. Sadaka olarak verilen mal veya paray er'an almaa ehil olan kimse.

1841

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahall-i tevard Mahall Mahamid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vsl olunan yer. * Birisine yetiilen mahal. Bir yere mahsus. Yerli. (Mahmedet. C.) yi ve gzel huylar. yi hasletler. * krler, senlar, medihler. kr edilmee deer davranlar.

Mahamil

Deve zerine konan oturulacak sepetler. Mahmiller. * Kln ba asklar. * htimller.

Mahane Maharet maharet Maharib Maharic Maharic-i huruf Maharim maharim Maharit Mahas Mhasal Mhasal- mr

f. Aylk maa. (Bak: Mehret) ustalk, beceri. (Mihrb. C.) Mihrblar. kacak yerler. Huruc edecek yerler. Gr: Azda harflerin kt yerler. (Mahrem. C.) Mahrem olanlar. Haram olan eyler. mahremler, yasaklar, gizliler. (Mahrut. C.) Mahruti ekilller. Koniler. Udul etmek, dnmek. Hsl olan, meydana gelen. * Netice, sonu. Evlt. ocuk. * Hayat boyunca allarak vcuda getirilen eser veya elde edilen ey.

Mahasin

(Mehsin) yilikler. yi ahlklar. * nsann vcudunda hsn ve cemal yerleri. * Gzel tavrlar. * nsann yzne gzellik veren byk ve sakal.(te u kinat hadsiz mehasin-i maddiyesiyle bir ma'nev ve ilm mehasinin tereuhtdr. Ve o ilm ve ma'nev mehasin ve kemalt, elbette hadsiz bir sermed hsn cemalin ve kemalin cilveleridir. S.)

Mahasin-i ahlk Mahae

Ahlk ve huy gzellii. K, dbr, makad.

1842

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahatim Mahatt Mahatta Mahavif Mahavir Mahayil Mahaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mahtum. C.) Balanm ve kilitlenmi eyler. * Mhrlenmi eyler. Konak, menzil. Yolculuk esnsnda inilip durulacak yer. stasyon. (Mahuf. C.) Tehlikeli ve korkulu yerler. (Mihver. C.) Mihverler, eksenler. Almet, iaret. * (Mahile. C.) Hayl eserleri. Su akacak yer. * Tb: Doum ars. Doum esnalarnda gelen sanc.

Mhz kelm-l-beerBu, insan sz, beer kelm deildir. Mhz Mhazar Mahazr Mahazi Mahazil Mahazin Mahazir Mahazz Mahba Mahbel Mahber mahbes Mahbes Mahbez Mahbub mahbub mahbubne mahbubt Bu nedir? * Bu deil. Daha evvelden hazr olan. Hazr olarak ne varsa. (Mahzar. C.) Mahzarlar, mrcaatlar. Umumi istidatlar. Rezalet ve kepazelik sebebi olan kt huylar. (Mahzul. C.) Rezil ve kepaze olmu kimseler. (Mahzen. C.) Mahzenler, snaklar, bodrumlar. (Mahzur. C.) Korkulacak ve saknlacak eyler. Maniler, engeller. Kat'edecek, kesecek yer. (C: Mehbi) Elbise saklayacak mevzi. Kiler. Hayvann gebelik zaman. (Mahbere) Mrekkep hokkas. Divit. hapishane. Hapishane. Hapsedilen yer. Cezaevi. (C.: Mahbiz) Ekmeki dkkn. Ekmeki frn. Muhabbet edilen. Sevilen. sevgili. sevilerek. sevgililer.

1843

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahbubat Mahbube

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sevilenler. Sevgililer. (Hubb. dan) Sevilmi veya sevilen kadn. Muhabbet edilen kadn veya kz. * Vaktiyle ok kymetli ve pahal olan lle cinsinden bir iek.

Mahbubetn li-ztih Zt iin sevilen. Kendi ztnda sevgili olan. mahbubiyet Mahbubiyyet sevilirlik. "Sevilen olmak. Mahbub olmaklk. Sevilecek hlde bulunu. (Cenab- Hakk'n kullarn her eit nimetler ile besleyip yetitirmesi ve ihtiyalarna cevap vermesi; onlar sevdiini ve mahbubiyyetini gsteriyor.)" Mahbub-u hd Mahbub-u ligayrih Mahbuk Mahbun Mahbus mahbus Mahbushane Mahbusn mahbusn Mahbusiyet mahbusiyet Mahc Mahcah Mahcer Mahcir Allah'n sevgilisi. Hz. Muhammed Mustafa (A.S.M.) Faydalarndan veya bakas sebebi ile sevilen. Dolays ile sevilen. Kat, iddetli, edid. Ktlk iin saklanan ey. * Edb: kinci harfi drlm vezin. Hapsedilmi olan. hapsedilmi. f. Cezaevi, hapishne, zindan. (Mahbus. C.) Hapsolunmu kimseler. Bir yere kapatlm olanlar. hapsedilenler. Hapislik, mahbusluk. Hapis kalnan mddet. hapsedilmilik. Cima etmek. * Kovay azck ekip yine dolsun diye suya vurmak. Lyk olacak mevzi. Ev, hane. Hususi yer. * Gz ukuru. (C: Mehcir) Gz ukuru. * Gzn evre yan. Yzde perde varken gzden ve etrafndan grnen yerler. * Bahe.

1844

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahcub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Utanan. Utanga. * Perdeli, rtl. Kapal. * A'ma. * Yamak veya perde ile mestur olan.

mahcb Mahcubne Mahcube

utanga, sklgan. f. Utanarak, utanm bir hlde. Sklganlkla. Namuslu ve utanga kadn veya kz. Sklgan kadn. * Kap ardna konulan aa.

Mahcubiyet mahcbiyet Mahcuc

Utangalk, sklganlk, mahcubluk. utangalk. Kasdolunmu olan. * ok gidilip gelinen. * Delil ve brhanla isbat edilmi olan. * Mekke-i Mkerreme'nin bir ad. * Kendi yerine hacca gidilmi olan.

Mahcucun anh Mahcur

(Bak: hcac) (Hacr. den) Huk: Hacir altna alnm, maln kullanmaktan men' edilmi, hacredilmi.

mahcr Mahcuz

kstl. (Hacz. den) Huk: Hacz edilmi. Mahkeme kararyla rehin altna alnm.

Mahe Mahehre Mahdem Mahdu'

f. Minare, kubbe, sancak gibi eylerin bana konulan hill. f. Ay yzl. (Asl: Mhihre'dir.) Baldrn kstek takacak yeri. Hileye aldanm olan. Kandrlm kimse. * Boyun damar kesilmi kii.

Mahdud mahdd mahddiyet Mahdudiyet

Dikeni kesilmi aa. snrl. snrllk. Snrllk. Darlk.

1845

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mahdum Mahdum Mahdumiyet mahdumiyet Mahdure Mahdu Mahe Ma'hed Mahfas Mahfaza mahfaza Mahfed Mahfel mahfel Mahf mahf Mahfil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oul, kendisine hizmet edilen. Oul. Evld. * Kendisine hizmet olunan. Efendi. Mahdumluk, oulluk, evltlk. * Efendilik. mahdumluk. rtl ve kapal kadn veya kz. Vesveselendirilmi, kukulandrlm. * Trmalanm. f. Matkap, burgu. (C.: Mahid) Szleilen ve antlama yaplan yer. Buluma yeri. Yuva. (Hfz. dan) Kk kutu, kap. Zarf. koryucu kap. (C: Mehfid) kamet yeri. Oturulan yer. * Bir renk cinsi. (C: Mehfil) Dernek yeri. kapal yer, camilerde yksek yer. Gizli, sakl. gizli. (C.: Mahfil) Toplanlacak yer. Toplant ve grme yeri. * Byk cmilerde eskiden pdiahlara veya mezzinlere ayrlm olan etrf parmaklklarla evrilmi ykseke yer.

mahfyt Mahfiyyen Mahfuf Mahfuk Mahfur Mahfuz liman

gizlilikler, gizli olanlar. Gizlice. Gizli ve sakl olarak. Zarar gelmesin diye etraf evrili, kuatlm. Hafakanl, ikide bir yrei oynyan. Kazlm toprak. Hafriyat olunmu. Btn rzgarlara kapal olan ve her trl hllerde emniyet ile barnmaa msit bulunan limanlar.

1846

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahfuz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hfz. dan) Hfzolunmu, saklanlm. * Ezberlenmi. Hafzaya alnm. * Korunup gzetilmi. * Gizlenmi, saklanm.

mahfz Mahfuzat

korunmu. (Mahfuz. C.) Mahfuz olunmu, gizlenilmi eyler. * Hfzedilip ezberlenmi eyler.

mahfzt Mahfuzen mahfziyet Mahh Mahciyy Mahk Mahz Mah-i tbn mh Mahi Mahic Mahidan Mahifru Mahigir Mahihar Mahi-i emraz Mahile Mahin Mahir mhir Mahirane

hafzadakiler, korunanlar. Polis veya jandarma gibi resmi bir muhafaza altnda olarak. korunurluk. Yumurtann ak. Palan vurduklar at. (Mahk. dan) Yok eden. Silen. Ortadan kaldran. (C: Muhaz) Ars tutmu hmile kadn. (Meh-i tbn) Parlayan ay. Parlak ay. balk. f. Balk. Semek. Sfi, saf, katksz. f. Balk havuzu. f. Balk satan. Balk. f. Balk tutan. Balk yakalayan. Balk avlayan. f. Balk yiyen. Balk avlayan, balkl. Hastalklar yok eden. (C.: Mahyil) Dnmee sebebiyet veren iaret, almet. (C.: Mihne-Mihan) Hizmetkr. Becerikli, hnerli, san'atkr. maharetli, becerikli. f. Ustaca, ustalkla, maharetle.

1847

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mhirne Mahs Mahiyan Mahiyane Mahiyat Ma-hiye Mahiyet ustaca, beceriklice.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaacak yer. Kaamak. * Kurtulmak. (Mh. C.) Aylar. * (Mh. C.) Balklar, semekler. f. Ay hesabyla verilen cret. Aylk. Mahiyetler. Esaslar. Hakikatlar. yzleri. O ey ki. Bir eyin iyz, asl, esas. Bir eyin neden ibret olduu, knh, esas, hakikat. (Mhiyet, hakikatten daha umumidir. Hakikat, mevcudatta, mahiyet ise, hem mevcudat hem ma'dumatta mstameldir.) (L.N.)(nsann kymetini tayin eden, mahiyetidir. Mahiyetin deeri ise, himmeti nisbetindedir. Himmet ise, hedef ittihaz ettii maksadn derece-i ehemmiyetine bakar. ..)

mahiyet Mahiyet-i cmia mahiyyat Mahiyye Mahz Mahza Mahk Mahkede Mahkeme

z, nitelik, kendilik. ok vasflar iinde toplayan mahiyet. (Bak: Himmet) mahiyetler, zler. Aylk. Hayz hali zaman. (Bak: Hayz) (C: Mehyz) Hayz bezi. nat etmek. * Birbirini tutup ekmek. kamet mevzii, oturulan yer. (Hkm. den) Dvalarn grlp hkme, karara baland yer. cra-y adalet iin alan resm daire.

mahkeme Mahkeme-i evkaf

davalarn grlp hkme baland yer. kinci merutiyetin ilnndan sonra evkaf mfettilii dairesine verilen ad.

1848

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahkeme-i kbra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ldkten sonra, hiretteki ve Allah (C.C.) huzurundaki mahkeme. Btn insanlarn muhakemesinin huzur-u lhiyede yaplaca yer.

Mahkeme-i nizamiye Adliye mahkemeleri. Temyiz mahkemeleri ile hukuk ve ceza mahkemeleri. Mahkeme-i er'iyye Mahkeme-i temyiz eriat mahkemesi. eriat hkmlerine gre dvalara bakan mahkeme. Adliye mahkemelerince verilen karar ve hkmlerin son inceleme ve tahkik mercii olan yksek mahkeme. Mahkeme-i uzma mahk Mahk mahkanh Mahkiyyun anh Mahkud Mahkuk Mahkm Byk mahkeme. Mahkeme-i Kbra. hikye olunan. Hikye olunmu. Anlatlm. Rivayet olunmu olan. kendisinden bahsedilen. Kendisinden bahsedilen, kendisinden anlatlan. Hased edilen, hased olunan. Hakkedilmi. Sert bir ey zerine sert kalemle kazlarak yazlm. Aleyhinde hkm verilmi olan. Dvay kaybedip cezalanan. * Birisinin hkm altnda bulunan. * Zorunda ve mecburiyetinde olma. Katlanma. mahkm mahkmiyet Mahkmun-aleyh Mahkmun-bih Mahkmun-leh Mahkun Mahkun-ud-dem Mahkur Mahl hkml, cezal, mecbur. mahkmluk. Kendi aleyhinde hkm verilmi olan. Kendisi hakknda hkm verilmi olan. Dvay kazanm olan. Lehine hkmolunan. Susuz, masum. Fk: Katli lzm olmayan kimse. (Bak: Muhakkar) Ktlk, kaht.

1849

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahlas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nm. Lkab. Baz muharrirlerde olduu gibi, isme ilve edilen baka bir isim. * Hals olacak, kurtulacak yer.

mahls Mahlasname

yazarn takma ad. iir sylemeye yeni balayan bir ire, usta ir tarafndan mahlas verildiine dair yazlan manzume.

Mahleb Mahlece Mahlefe Mahlu Mahlub Mahluc Mahluce Mahluf Mahluf-n aleyh Mahluk mahlk Mahluka Mahlukat

(C: Mahlib) Kedi, arslan gibi hayvanlarn penesi. (C: Mehlic) Hallalarn yn ve pamuk attklar yer. Stlk. Hal' edilmi. Tahtndan indirilmi padiah. * Reddedilmi olan. Salm hayvan. (Pamuk gibi) Atlm, hallalanm. Rey ve fikri doru olmak. Yemin etme, and ime, kasem etme. Hakknda yemin edilen husus. Tra olmu. yaratk. Bakasnn olup da benimsenen manzum para. (Mahluk. C.) Yaratlmlar. Mahluklar. Allah'n yaratt eyler.(u mahlukat, zn-i lhi ile, zaman nehrinde mtemadiyen akyor. Alem-i gaybdan gnderiliyor, lem-i ehadette vcud-u zhiri giydiriliyor. Sonra lem-i gayba muntazaman yayor. niyor. M.)

mahlkat mahlkiyet Mahlul

yaratklar. yaratlmlk. zlm, dalm. Hallolmu, erimi. * Murisi len sahipsiz mal. Mirass bulunmayp hkmete kalan miras.

Mahlulat

Mirass olmad iin evkfa veya hkmete kalan miraslar.

1850

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahluliyet Mahlul-u mufassal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mahlul olma hali, mahlulluk. Tapu usulne ait bir tbir olup, kyler ve mezarlar tmaryd. Berat ile verilirdi.

Mahlul-u srf

Fk: Hakk- intikal ve hakk- tapu sahibi brakmakszn mutasarrfnn vefatiyle mahlul kalan arazi.

Mahlut Mahluta Mahmasa Mahmel Mahmi Mahmidet Mahmidetsz mahmil Mahmil

(Halt. dan) Kartrlm. Katlm. Kark. Bulgurla kark mercimek orbas. Azlk. * Alktan zayf dme. zerine yk konulan ey. Korunan, himaye gren. Hfzolan. (C.: Mahmid) vme, sen etme, medhetme. f. Sen ve medheden. deve stndeki sepet, bir sze yklenen mn. Harameyne hac kafilesi ile birlikte gnderilen hediyeler. * Deve zerine konulan sepet. Mahfe. Srre. * Bir ibareye hamledilen mna ihtimllerinden her birisi.

Mahmil-i erif

Mekke ve Medine'ye, srre namiyle gnderilen hediye ve paralarn yklendii vasta.

Mahmiye

(Himye. den) Bir eyi koruma, muhafaza ve himye etme. * (Muhfazal) byk ehir.

Mahmud

Medh olmaya mstehak, medhe lyk. lm, medh sen olunmu. * Peygamberimizin isimlerindendir. * Tar: Ebrehe'nin Kbeyi ykmak iin getirdii filin ad.

mahmd Mahmudiye

vlm. Sultan 2. Mahmud adna yaplan ve kalyon byklnde olan eski bir harp gemisi. * Sultan 1. Mahmud zamannda baslan 23 ayar altn.

1851

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

* Sultan 2. Mahmud zamannda baslan ve yirmibe gm kuru deerinde olan ince altn sikke. Mahmud-u bil-tlak "Her cihetle ve btn hallerde medhe ve hamde elyak olan Cenab- Hak.(Hi mmkn mdr ki: Bir bahar halk edemiyen ve btn meyveleri icad edemiyen ve yeryznde sikkeleri bir olan btn elmalar ina edemeyen; onlarn bir misal-i musaggar olan bir elmay halk edip o elmay ni'met olarak birisine yedirsin, krn kazansn, Mahmud-u Biltlak'a hamd noktasnda itirak etsin. H! M.)" Mahmud-l hisl Mahmud- iyem yi ahlk sahibi. Medhedilecek huylara shib olan. Beenilen ve takdir edilen hasletler kendinde bulunan. Mahmul "Yklenilmi. Hamlolunmu. Bir ey arkasna yklenmi olan. zerine alnm. * Gr: Bir cmlede file ykletilen ii, oluu veya hli gsteren fiil. * Man: Msned, haber. ""nsan ntk"" cmlesinde ""nsan"" mevzu, ""ntk"" mahmuldur." mahml mahmle Mahmule Mahmulen Mahmum yklenilen. yk. Yk. Hamule. Mahmul olarak, ykl olarak. Hummaya, stmaya tutulmu. Stmal olan. Ateli olan. Mecnun. Sama sapan konuan. Mahmumane Mahmur f. Sayklarcasna, sayklyarak. * Ateler iinde, ateli olarak. (Hamr. dan) Sarholuun verdii sersemlik. * Uyku basm arlam gz. Baygn gz. mahmr Mahmurane baygn gz. f. Baygn bir ekilde. Mahmurcasna.

1852

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahmuz Mahn Mahnak Mahniye Mahnuk Mahnukan Mahnun Mahpare Mahperver Mahpeyker Mahr (muhur) Mahra Mahrab Mahrec

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oksitlenmi, hamzlanm. Kuyudan su karmak. * mtihan etmek. * Bahi vermek. * Vurmak. Boazn boacak yeri. (C: Mehni) Derenin dar ve ksk yeri. Boulmu. Boaz sklm. Bouk. Boaz sklarak, boulmu olarak. Sar'al. Cin taifesi dokunmu hasta. Mecnun. f. Pek gzel kimse. * Ay paras. f. Mehtapl. (Bak: Mehpeyker) (C: Mevhr) Yarmak. * Ykseltmek. * Rzgrn kard grlt. Deerli ve itibarl insan. * Uygun, mnsib ve elverili ey. (C: Mehrib) Cenk edecek, dvlecek yer. kacak yer. * Ses ve harflerin azdan ktklar yer. * Mat: Baya kesirde izginin altndaki say. (Payda) * Hususi bir meslek iin adam yetitirmee mahsus mekteb ve dire. (Mesel: Mekteb-i fnun-u harbiye zbit mahrecidir.) * Tarik-i ilmiyede byk bir pyeye vesile-i irtika addolunan bir rtbe. * Mevleviyet. * Dahilde karlan mahsult ve emtiann sarf iin hari memlekette bulunan mahal.

mahrec Mahref Mahrefe Mahrek mahrek Mahrek-i senev

k yeri. Bostan. Hurmalk. * Yemi sepeti. Yol. (Mahrak) Yaklacak yer. Bir eyin yand yer. yrnge. Bir seyyarenin, bal olduu krenin etrafnda dnmesiyle hsl olan faraz daire.

1853

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mahrem Mahrem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gizli, yasak, bakasna haram olan, evlenilmesi haram olan akraba. Gizli. * Dince ve er'an msaade olunmayan. * Birisinin hususi hllerine ait gizli sr. * Nikh dmeyen, evlenilmesi haram olan yakn akraba. (Baba, dede, anne, nine, erkek ve kzkarde, amca, day, hala ve teyzeler arasnda bir neseb yaknl, bir ebed mahremiyet vardr. Bunlar arasnda nikh asla caiz deildir.) * ok samimi ve ili-dl olan kimse.

Mahreman Mahremane mahremne Mahrem-i esrar mahremiyet Mahremiyyet Mahru Mahrub Mahruf Mahruk Mahrukat mahrkat Mahrukat- myia Mahruk-ul fuad Mahrum

(Mahrem. C.) Srlar. Gizli eyler. Esrar. * Srdalar. f. Gizli ve sakl olarak. Mahrem bir tarzda. mahremce, gizlice. Gizli srlara vakf olan ok yakn kimse. Gizli sr syleyen kimse. mahremlik, gizlilik, yasaklk. Gizlilik. Mahrem olma hali. (C.: Mhruyn) f. Ay yzl. Yz ay gibi parlak olan. Gzel. Mahrum edilmi. Elinden var you alnm. Bombo braklm. Toplanlm devirilmi meyve. Yanan. Yanm. Yaklacak madde. Yanan eyler. yaktlar. Akaryakt. Yrei yank. Maddi veya manevi nimetlerden uzak kalmak. * Mal bereket bulmaz olan bedbaht. Felhtan nasibsiz olan. * ffetinden dolay zengin zannedildiinden sadakadan mahrum olan.

mahrm Mahrumane

yoksun. Mahrumcasna. Bahtsz ve nasipsizcesine.

1854

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mahrmiyet Mahrumiyyet Mahrur Mahrurne Mahrus Mahrusa Mahrut mahrt mahrt Mahrut yoksunluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elde edemeyi. Yokluk. Mahrumluk. stediini elde edememe. Hararetli. Ateli. i hararetli olan. f. Ateli ateli. Hararetli bir surette. Himye edilen. Korunan. Gzetilen. Byk ehir. Kasn denilen zamkn aac. koni. konik. Mahrut eklinde olan. Alt daire ve st sivrilerek bir noktada birleen, huni eklinde olan. Konik.

Mahrutiyyet Mahruyan

Mahrutilik, konik olma hli. f. Gzeller, ay yzller. * Mc: Veliler. Allah'a itaatten ayrlmayan manev gzellik shibi kimseler.

Mahruz Mahs Mahsad Mahsebe Mahser mahsub Mahsub Mahsubt Mahsuben Mahsubiyet Mahsud mahsd

Kepze, rezil, rsvay, aalk, di. tibarsz. Hayalar karlm. di edilmi. Ekini biilmi yer. phe etme, phelenme, sanma. Huy, tabiat. hesaplanm. Kzamk karm kii. (Mahsub. C.) Hesab edilmi olanlar. Hesaba dahil edilmiler. Hesaplanarak. Hesapl olarak. Hesabna kaydedilerek. Mahsubluk, mensubluk. Biilmi ekin. * Ekini biilmi tarla. kskanlan.

1855

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahsuf Mahsul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Husufa uram. Glgelenmi. Perdelenmi. Husul bulan. Hsl olan. * Elde edilen eyler. * Toprak ve hayvanlardan elde edilen ey.

mahsl Mahsult

rn. (Mahsul. C.) Mahsuller. Hslat. Tarladan, baheden veya hayvanlardan elde edilen gda maddeleri.

mahslt Mahsult- arziye Mahsult- sniye Mahsuldar mahsldr Mahsun Mahsur

rnler. Toprak mahsulleri. Endstri mahsulleri. f. Verimli, bereketli. Mahsul veren. rnl. stihkml. Kuvvetlendirilmi. Sarp, salam ve metin klnm. Etraf evrilmi. Muhasara altna alnm. Hasrolunmu. Hududlanm. Kuatlm.

mahsr Mahsus

kuatlm. Ayrlm, tyin edilmi. * Herkese it olmayp bazlara it olmu olan. Yalnz birine id olan. Hususilemi. Mstakil. * Bile bile, istiyerek. * Yalandan, akadan, ltife olarak.

mahss Mahsusa Mahsusat mahsst Mahsusen mahssiyet Mahsusiyet Mah

hissedilmi, birine ayrlm, bile bile. Mahsus, hususi. Gzle grlen, hisle anlalan eyler. (Ma'kult'n zdd) mahsuslar. Ayrca, bile bile, mahsus olarak. mahsusluk. Mahsusluk. Hususi olma hli. Yakmak.

1856

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk maher Maher

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

llerin dirilip toplanacaklar yer. Toplanma yeri. Kyametten sonra insanlarn tekrar dirilip toplanmalar ve toplandklar yer. Hair meydan. * ok kalabalk.

Maher-i acib

Herkesi hayrete sevkeden toplanma. Veya toplanma yeri. * Hayret edilecek harika eylerin bulunduu yer.

mahernm Mahub Mahud Mahur Mahu

maheri andran. Kesilmeye elverili olmadan kesilen aa. Toplanm. Ylm. Toplanm. (Hae. den) ine girilmi. * Buzedilmi. * Gizlice bir ey verilmi. * Karalanm.

mah Mahv Maht Mahtab Mahtam Mahtelef-el melevan Mahtid Mahtube Mahtum mahtmne Mahtumane Mahtun Mahtur Mahtut mhud

iine girilmi, lekelenmi. Fazla. * i doldurulmu. karmak. * ekmek. (C: Mehtb) Odun yacak yer, odunluk. (C: Mehtm) Burun. Gece ve gndzn ihtilf ve deimesi mddetince. Kiinin durduu mekn. Evlenmek iin istenilen kadn. Mhrlenmi. Damgalanm. * Kilitlenmi. * Balanm. bitirircesine, bir kitab bitirince verilen ziyafet gibi. f. Bir kitab hatmettikten sonra verilen ziyafet. Snnet olunmu. Hitan edilmi. (Hatar. dan) Hatara, tehlikeye yakn. * Dnme. Fikir ve endie. (Mahtute) izilmi. izgilenmi. Yazlm. bilinen, sz edilen.

1857

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'hud(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vaad edilen. Sz verilen. Belli olan. * Mezkur, sz geen. * Mc: Fena bilinen kadn.

Mahudane mhudiyet Ma'hudiyyet mahuf Mahuf Mahule Mahur Mahuza Mahv ve sekir

Bir ot ad. bilinirlik. (Ahd. den) Sz verilmi olma. Ahdedilmi bulunma. Belli olma. korkulu. Korkulu. Tehlikeli. Kocas lm kadn. f. Kumarhne. Meyhne. Temiz. tibarl, erefli, asil. * Saf, hlis, katksz. Fenafillh makamnda kendi varln hi grmek ve bu mnevi hlin zevk ve te'sirinden ruhi bir cokunlukla kendinden geme hli.

mahv Mahv

benlik bakmndan silinme. Harab olma. Yklma. Ortadan kalkma. kme. Bozulma. * Tas: Beeri noksanlklardan kurtulu hli.

Mahva Mahvar Mahvare Mahve Mahve mahvetme mahviyet mahviyetkr mahviyetkrane Mahviyyet

Secdede karnn uyluklarndan ekip ayran kimse. f. Ay gibi. f. Aylk maa. Kuzey rzgr. f. Ay gibi. silme. silinme hli. benliini silen. benliini silercesine. Alak gnlllk. Tevzu. Kendi kusurunu bilip kendine haddinden fazla kymet vermemek. Tevzu iinde olmak.

1858

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahy Mahya Mahyane Mahyere mahz Mahz Gidermek. Hayat. Canllk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aylk. Aydan aya verilen maa. Muhayyerlik, beenip semede serbestlik. sadelik. Safi ve hlis. Katksz. Srf. Hs. Hulus ile muhabbet. * T kendisi. * Sadece. * Su katlmam hlis st.

Mahza mahz Mahzan mahzn Mahzane Mahzar

Ancak. Yalnz. Tek. * Sde. Hlis. Katksz. Tam. sade. Ancak. Yalnz. Sadece. Tek. sadece. Gvercinlik. (Huzur. dan) Hazr olma. Gsteri, grn. * Huzur yeri. Byk bir insann n. * Birok kimse tarafndan imzal dileke. * Mahkeme sicili.

Mahzem mahzen Mahzen

(C.: Mehazim) Atn kolan yeri. hazine odas. Hazine ve define gibi eyleri koyacak yer. * Erzak yeri. * Bodrum. Yeralt.

mahzeniyet Mahz- edeb Mahz- hikem Mahz- keramet Mahz

mahzenlik. Edebin ta kendisi. Srf terbiye ve edeb. Akllln ve filozofluun ta kendisi. Hikmetlerin ta kendisi. Tam bir keramet gibi. Kerametin ta kendisi. Kepzelik ve rsvayla sebep olan huy. Rezil olmaa sebebiyet veren kt huy.

Mahzu'

Boyun emi.

1859

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mahzub Mahzud Boyanm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mahdud) Silinmi, tesviye edilmi. * Dzgn. * Meyvesinin okluundan dallar basp bklm.

mahzf Mahzuf

karlan, kaldrlan. Silinmi. * Yerinden drlm. Kaldrlm. Hazfolunmu. * Edb: Noktasz harflerle yazlm olan. (Bak: Mcerred)

Mahzul Mahzulen Mahzum Mahzun mahzn Mahzunane mahznne Mahzuniyet Mahzur

Hakir. Kymetsiz. Perian. Hor. Rsvay. Hakir, kepaze, rezil ve rsvay olarak. Burnunun halkasyla tutulan sr ve deve. * Her delinmi nesne. Hazinede saklanan ey. zgn. f. Kederlice, dnceli, zgnce. zgnce. Mahzunluk. Kederli ve kaygl olu. zntl olma. Hazer edilecek ey. zr. Korkulacak ey. Msaade olmayan. Mni. ekinilecek ey.

mahzr Mahzurat mahzrt Mahzure mahzz Mahzuz Mahzuzt mahzzt Mahzuziyet Maz

saknca. Hazer edilip korunulacak eyler. Yasak olanlar. Engeller. sakncalar. ekinme, saknma, itinb etme. * Cidl, muharebe. holanan. Memnun. Honud. Zevkli. Holanm. Hazzetmi. Hoa giden eyler. Hazlar. holanlan eyler. Mahzuzluk, holanma, hoa gitme. (C.: Mevz) Kei.

1860

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk M-i cri M-i istifhamiyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Akarsu. (ay ve rmak sular gibi.) Sual iin kullanlan kelimenin banda gelir. (Mhz: Bu nedir? Mindek: Yanndaki nedir?) suallerinde olduu gibi.

M-i leziz M-i magsul M-i masdariye M-i mevsufe

Lezzetli ve tatl su. (M-i msta'mel) Kullanlm su. Banda bulunduu cmleyi masdar mnasna ve hkmne sokar. ey mnasnda nekre olup bir sfattan evvel kullanlr. $ (Nazartu il m mu'cebin leke: Sana ho gelen eye baktm) cmlesindeki gibi...Bazan da sfatsz olur. $(Ni'me-m: Ne gzeldir) $ (Meselen-m: Bir misl olarak) kelimelerinde grdmz gibi.

M-i mevsule

Buna ism-i mevsul de denir. Kendinden sonra gelecek kk cmleyi daha nce geen cmleye balar. $ (Ketebtu m kult: Sylediimi yazdm, ne syledimse yazdm) cmlesinde olduu gibi.

M-i mukattar M-i mukayyed

nbikten geirilmi (damtlm), saf su. Herhangi bir maddenin karmas ile yaratlm olduklar hlden km ve hususi bir ad alm sulardr. (Gl, iek, zm, asma, et sular gibi.)

M-i mutlak

Yaratld vasf zere duran su. (Yamur, kar, deniz, gl, rmak, pnar, kuyu sulardr).

M-i mkedder M-i mnhemir M-i mstamel M-i nfiyye M-i rkid M-i artiye

Bulank su. Akp giden su. Temiz olduu halde temizleyici olmayan, kullanlm olan sulardr. $(Ben kmil deilim) mislinde olduu gibi mnay nefyeder. Durgun su. ki muzariyi cezmeder, art ve cez mnasn ifade eder. $(Ne yazarsan, yazarm) misalinde olduu gibi.

1861

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma-i tesnim M-i zide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cennet rmaklarndan biri. Baz edat ve fiillerin sonuna fazladan olarak gelir. $ kelimelerinde olduu gibi.

M-i zerrin ma Ma

Altun suyu. su cinsinden, su ile ilgili, mavi. Su cinsinden. Akc, su renginde, mvi. Kat ve sert olmayp su gibi, akc olan.

Mab Maic mide Maide

(C.: Mayib) Kusur, eksiklik, noksanlk. Leke. * Ayplanm. Dalgal deniz. sofra. Yemek sofras. zerinde nimetler bulunan sofra. Ziyafet. * Kur'an'n 5. Suresinin addr ve Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur.

Maide-i seniyye Maideslr Maika Mil

Pdiah ziyfeti. f. Sofrac ba. Derin, amik. Eik. Bir tarafa eilmi. Eri. * Meyilli. Hevesli. stekli. * Dkn. * Benzer.

mil Mal Mile

eilmi, meyilli, istekli, andrr, yrnge. Ehil, iyal, oluk ocuk. Co: Dalarn bir yana doru alalp giden taraflarndan her biri. * Eri, eilmi.

mile Mil-i inhidm Mil-i kamer milikamer Miliyyet

eri, eik. Yklmaa yz tutmu. Ayn dnya etrafnda dolat dire. Ayn mahreki, yrngesi. ayn yrngesi. Eiklik. Meyillik.

1862

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Main mehin Main

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zayf, hakir su. * Meni. Saf, akar su. * Gz nnde akan su. * Cennet erbeti. * Zhir, grnen. * Gz demi, nazar demi.

Mais Maiet

Aalar sk bitmi olan yer. (Ay. dan) Yaay. Yaama. mr. * Yaamaya lzumlu bulunan maddeler.

maet Maietgh Maiyyet

yaay, geim. f. Maiet yeri. Geim te'min edilen yer. Beraberlik. Arkadalk. * Yksek rtbeli bir kimsenin emri altnda bulunan hey'et. * Yan. Nezd.

maiyyet Maiyyet-i seniyye Maiz Majskl Mak Ma'k Mak' Maka Makabih Makabir makabir mkabl Ma-kabl Ma'kad makad Mak'ad

yanndakiler. Pdihn maiyyeti. Pdiahn yaknnda bulunanlar. Kei. * Az miktar kei. Ufak kei srs. Byklk bakmndan dierlerinden biraz daha farkl olan harfler. (C: Amk-Emk) Gz pnar. (C: Emk-Emik) Derinlik. * Sahradan bir taraf. Atmak. * Emmek. Hyarenber denilen nebat. (Makbaha. C.) irkin ve yakksz davranlar. (Kabr. C.) Kabirler. Mezarlar. mezarlar. ncesi. ndeki. stteki. Gemiteki. Ahidnme yaplan, anlama akdedilen yer. oturak yeri, arka. Oturulacak yer. Minder. * Oturulduunda bedene temel olan z. K.

1863

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makade Mak'ade Makadim Makadir Ma'kal Makal Makalat makalt Makale Davar yedmek. Kurbaa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Makdem. C.) Geri gelmeler. Dnp gelmeler. (Ka, uzun okunur) Kuvvetler. Kudretler. (C: Mekl) Snacak ve saklanacak yer. * Kale. Sz. Lkrd. Kavl. Syleyi. (Makale. C.) Makaleler. Sz ve yazlar. Bahisler. makaleler. Sylenen sz. Syleme. Syleyi. Kelm. Nutuk. * Bir bahsin kaleme aln.

makale Makalid makalid Makalid-i inkyad Makalim Makam

sz, gazete yazs. (Ka, uzun okunur) Hazineler. * Kilitler. Anahtarlar. kilitli yerler. nkyad, ballk kilitleri. (Maklem. C.) Ucu budanm ve sivrilmi eyler. Durulacak yer. * Rtbeli yer. * Ch. Mesned. Mansab. * Musikide usul. Tempo.

makam Makamat

yer, mertebe, mzikte usul. (Makam ve makame. C.) Makamlar, mertebeler. * Cemaatler, cemiyetler, kalabalklar, topluluklar.

makamt Makamat- liye Makame

makamlar. Yksek erefli mevkiler, makamlar. Yce makamlar. (C: Makamt) Meclis. * Topluluk, cemaat, cemiyet, kalabalk. * Nutuk tarznda sylenen szler.

Makam- l

Yce ve li makam. Eskiden bu tabir, bakanlklar hakknda kullanlrd.

1864

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makam- cifr Makam- hitab Makam- hizmet Makam- ibrahim Makam- mahmud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cifir hesabna gre olan netice, say deeri. Zanni delil ile iktifa edilen makam. Hizmet makam. grme yeri. (Bak: Kbe) "(efaat- Uzm) En yksek efaat makam. Peygamberimizin (A.S.M.) kavuaca, Allah tarafndan vaad edilen makam. $ Cenab- Hak va'dettii halde, her ezan ve kametten sonra edilen merv duada $ deniliyor; btn mmet o va'di ifa etmek iin dua ederler. Bunun srr- hikmeti nedir?Bu kadar tekrar ile kat'i verilecek olan bir eyin vermesini istemesinin srr- hikmeti udur: stenilen ey, mesel Makam- Mahmud bir utur. Pek byk ve binler Makam- Mahmud gibi mhim hakikatlar ihtiva eden bir hakikat- zamn bir daldr. Ve hilkat- kinatn en byk neticesinin bir meyvesidir. Ve ucu ve dal ve o meyveyi du ile istemek ise; dolaysiyle o hakikat- umumiye-i uzmann tahakkukunu ve vcud bulmasn ve o ecere-i hilkatn en byk dal olan lem-i bkinin gelmesini ve tahakkukunu ve kinatn en byk neticesi olan hair ve kyametin tahakkukunu ve dr- saadetin almasn istemektir. Ve o istemekle, dr- saadetin ve Cennet'in en mhim bir sebeb-i vcudu olan ubudiyet-i beeriyeye ve daavt- insaniyyeye kendisi dahi itirak etmektir. Ve bu kadar hadsiz derecede azim bir maksad iin, bu hadsiz dular dahi azdr. Hem Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm'a Makam- Mahmud verilmesi, umum mmete efaat- kbrasna iarettir. Hem o, btn mmetinin saadetiyle alkadardr. Onun iin hadsiz salvat ve rahmet dularn btn mmetten istemesi ayn-i hikmettir. .)"

Makmmahmd

Peygamberimize verilen yksek makam.

1865

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makami' makamperest Makani' Makariz Makarr makarr Makarr- hkmet Makarr- idare Makarr- saltanat Makasd makasd Makasd- aks Makasd- insniyet Makasim Makasir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mikmaa. C.) Grzler, topuzlar. makam dkn. (Mkna' ve Mknaa. C.) Bartleri, earplar. (Mikrz. C.) Makaslar, kesecek letler. (Karar. dan) Karar yeri. Karargh. Kararl yer. Merkez. Pyitaht. karar yeri, durulan yer. Hkmet merkezi. Pyitaht. dare merkezi. Pyitaht. Hkmet merkezi. Saltanat merkezi. Hkmetin idare edildii ba ehir. Maksadlar, istekler, gayeler. Niyetler. maksatlar, gayeler. En uzak, en son ve en byk maksadlar. nsanlk maksadlar. nsanln gayeleri. (Maksim. C.) Su taksim edilen yer. (Maksure. C.) Bir hnedeki en mahrem taraflar. Bir evin en mahrem taraflar. * Cmilerde etrf parmaklklarla evrili yksek yer.

Makass Makat'

Makas. (Ka, uzun okunur) Kesmeler. Kesimeler. Kesien yerler. * (Kat'. C.) Szdeki veya nazmdaki durak yerleri. Heceler.

Makatil

(Maktel. C.) Katlin yapld yerler, ldrme fiilinin getii yerler, makteller.

Makatir Makavid Makavil Makazz Makbah

(Maktar. C.) Damlalar, katreler. (Mekud. C.) Yularlar. Szler. Kaviller. Lisnlar. Diller. Ban arka tarafndan iki kulan aras. (C: Mekbih) irkin olmak. irkin olacak yer.

1866

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makbaha makber Makber(e) Makbere-i hed makberistn Makbz Makbuh Makbuha Makbul makbl Makbuliyet makbliyet Makbul- ahde Makbur Makbuz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Makabih) Kabih, yakksz ve irkin hareket. mezar. (C.: Mekabir) Mezar. Kabir. ehidlerin mezar. ehidlik. mezarlk. Klcn ve yayn kabzas. Beenilmeyen. irkin ve kabih grlen. Kabih olan ve hoa gitmeyip beenilmeyen hl veya i. Aya bal olan. kabul edilen, geerli. Beenilmilik, makbullk. kabul edilebilirlik, geerlilik. ahdeti kabul edilen. ahidlii kabul edilmi olan. (Kabr. den) Gmlm, defnedilmi, kabre konulmu. (Kabz. dan) Alnm, kabzolunmu. Alnan. * Daraltlm, sklm. * Bir eyin alndna kar verilen imzl ve mhrl kt.

Makbuzat

(Makbuz. C.) Alnan paralar. Sattan veya borlulardan toplanan paralar.

Makdem Makdem-i behr Makderet makdis Makdis Makdud Makduh(e) Makdunis

(C.: Makadim) (Kudum. dan) Dnp gelme. Gelme. Baharn gelmesi. (Kudret. den) Kuvvet, kudret, g, zor. kutsal yer. Mukaddes yer. Uzun boylu kii. (Kadh. den) Beenilmemi, ayp. Maydanoz.

1867

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makdur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

G. Kuvvet. Kudret. * Takdir olunmu. Allah'n takdiri. Daha evvelden takdir olunmu.

Makdurat

(Makdur. C.) Takdir-i lhi olanlar. G ve kuvvet. Elden gelenler. Takdir edilenler.

makdrat Makdur-i beer Makdur-t teslim Ma'ked Ma'kes mkes Maket Makh Makhur

takdir edilenler, kudret eserleri. nsann yapabilecei ey. Ele geirilmesi mmkn olan. (C: Mekd) Akdedecek yer. Akis yeri. Akseden yer. (Ayna gnein ma'kesi olduu gibi.) yansma yeri, ayna. Fr. Bina, ehir gibi eserlerin, belirli bir lde kltlm modeli. Sr'at, hz. (Kahr. dan) Kahredilmi. Mahvedilmi. Bozguna uratlm. Malub. Mahkum. Allah'n (C.C.) gazabna uram. Yenilmi. Hakaret grm.

makhr Makhurane

kahredilmi, ezilmi. Kahr ve gazaba uram hlde. Gazaba uram olanlara benzer ekilde.

Makhuriyet

Kahrolmuluk, ezilmilik, bitkinlik. Allah'n kahr ve gazabna urama.

Makhur-u kahr-i ilh Allah'n gazabna uram. Allah'n kahryla kahrolmu. Ma'kl Makt Maki Ma'kid Makid Melce'. Snacak yer. Dar yer. Co: al ve kk aalarla kapl arazi. Dm yeri. Ba. Akdedilecek yer. Kesilmeyen ve daimi olan.

1868

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Makl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

le uykusuna yatlacak yer. Kaylule yeri. Rahat edecek yer. Kuluk uykusu.

Makinist Makir Maks mkis Makis Makt Makiyan Makk Makl Makleb

Makine ustas. Makineyi altrmakla vazifeli kii. Hile yapan. Mekreden. (Kyas. dan) Kyas edilebilen. Benzetilebilen. karlatrma. r ve vergi toplayan kimse. Buz edilmi. Mebuz. Nefret edilmi, sevilmemi, menfur. f. Tavuk. Yarmak. Suya batrmak. * Nazar etmek, bakmak. Kalbetme. Bir eyin altn stne evirme. * Kalbedilecek, evrilecek veya deiecek yer.

Maklete Maklu' Makluan Maklub

Helk olacak yer. Sklm, kknden karlm, kal' olunmu. Sklerek, kknden karlm olarak. (Kalb. den) Alt stne evrilmi, kalbolunmu. Ters dndrlm. Baka ekle sokulmu. * Harfleri tersinden okunduu zaman yine ayn olan kelime veya cmle. (Anastas mum satsana cmlesi gibi)

Maklubiyet Maklud Maklum Makluv (makliyy) Makmaka Makmene Makna'

Ters dndrlmlk, alt stne getirilmilik. Maklub olma hli. Fitil gibi bklm olan. Yontulmu ve kesilmi olan. Piirilmi kebap. Sz boaz iinden sylemek. Lyk ve mnsip olacak yer. Kanaat edip rz olacak yer. * hid, adlet hidi.

1869

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maknat Maknee (makneut) Makr Makrebe Makreme makr Makru' Makruf Makruh Makrun mit kesecek yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gne grmeyen yer. ok ac olmak. Hsmlk, yaknlk. Karbet. (Bak: Mikrame) okunan. Okunan. Okunmu olan. Thmetli kimse. * Yabana atlm nesne. Yaralanm, kahredilmi. Mecruh. (Karn. dan) Ulam. Kavumu. Yakn. * Msaadeye mazhar. * atk kal olmak.

makrn Makruniyet Makrun-u msade Makrun-u shhat Makrut Makruz Maks

yakn, ulam. Yaklama. Yaknlk. zin alm, izne kavumu. Shhat ve hakikata yakn. Doruluk derecesi fazla. Selem aacnn yaprayla dibgat olan gn ve sahtiyan. (Karz. dan) dn verilmi. kraz edilmi. Bor olarak verilmi. Suya dalmak. Daldrmak.

Maksad ve mstekarrn temeyyz Kelmn maksadnn ve karar kld yerin ak olarak belli olmas. Maksad maksad Maksal Maksar Maksara Maksebe (C.: Makasd) (Kasd. den) Kasdolunan ve istenilen ey. Merm, gye. istenen. Mahsul ekilen yer. Nihyet, son, netice. (C: Meksr-Meksir) Kk, kasr. Sazlk, kamlk.

1870

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maksee Maksim Hyar tarlas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Makasim) Taksim edilecek, datlacak yer. * Suyun kollara ayrlma yeri. Masluk, savak.

maksd Maksud maksm Maksum Maksur

istenen ey. Kasdedilmi. Kasdedilen. * stenilen ey. stek. Arzu. Gye. blnm. Taksim edilmi, ayrlm, blnm. * Ksmet, nasib. "(Kasr. dan) Kasrolunmu, ksaltlm, kaslm, alkonulmu. * Mahbus. * Kasrolunmu nesne. * Gelinin zerine tutulan duvak. * Gr: Bir ksm arapa kelimelerin sonunda y eklinde yazlan, fakat elif gibi okunan harf. ( : D'v) kelimesinde olduu gibi. Buna, ""Elif-i maksura"" denir."

maksr Maksure

ksaltlm. (C.: Makasir) Cmilerde etraf parmaklkla evrilmi biraz ykseke yer.

Maksus Maksuv (maksyy) Makse Makur Makuvv Makt Makta'

Kesilmi, krplm. Kulann ucu kesilmi deve veya koyun. Hyar tarlas. Soyulmu, kabuu karlm. Men' ve kahrolmu. Tab'ndan karlm. Vurmak. "Kesilen yer, kat'edilen yer, kesinti yeri. * Uzun bir cismin enliine kesildii yerin grn. * Edb: Her manzumenin, hususen gazellerin ve kasidelerin ilk beytine matla', son beytine makta' denir; makta'da irin ismi bulunur."

makta

kesit.

1871

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maktaa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eskiden zerinde kam kalemin ucu kesilerek dzeltilen kemikten vey mdenden yaplm let.

Maktane Maktar Maktel maktel Maktem Maktu'

Pamuk tarlas. Damla, katre. Birinin ldrld yer. Bir katlin yapld yer. ldrlen yer. Tozlu yer. (Maktua) (C.: Makati') Kesilmi, kat olunmu. * Pazarlksz, deeri ve pahas biilmi. * Gtr.

Maktuan Maktul maktl Maktulen Maktuln

Gtr olarak, toptan. ldrlm, katledilmi olan. ldrlm. ldrlerek, katledilerek. (Maktul. C.) ldrlm insanlar. Vurulmu veya katledilmi kimseler.

Maktur Ma'kud mkd Makul mkl Ma'kul mklne Ma'kulat

Katranl. Katran srlm. (U, uzun okunur) Akdolunmu, balanm, dml, bal. bal. (Kavl. den) Denilmi, sylenilmi. * Sylenilen sz. akla uygun. Akla yakn, akln kabul edecei. akla uygun biimde. (Ma'kul. C.) Akln uygun bulduu, ancak akl ile bilinir ve nakle mstenid olmayan meseleler ve ilimler. (Bak: Akliyat)

Makulat mklt

(Makule. C.) eitler, takmlar. Kategoriler. akla uygun olanlar, aklla ilgili bulunanlar.

1872

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mkle Ma'kule Makule Ma'kuliyet mkliyet Ma'kul-l-ma'na akla uygun olan. Diyet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Takm, eit. Kategori. Akla uygunluk, mantki olu. * Menkul olmay. akla uygunluk. Bir sebebe, illete ve maslahata dayanan er'i mesele. (Fakat, hakiki sebeb ise emr-i lhidir.) Bir hikmete ve bir maslahata binen tercih edilmi veya o hkmn teriine mreccih olmu olan er'i mes'ele. (Bak: Taabbdi)

Ma'kum mks Ma'kus(e) mkse Ma'kusen mtenasib

Kapal. ters. Tersine dnm, aksetmi, baaa evrilmi, zdd. * Uursuz. tersine evrilmi. Mat: Tersine olan mvzene. Yni, birbirine nisbet edilen iki eyden, biri oald oranda dierinin eksilmesi veya birinin azald nisbetinde dierinin oalmas. Ters orantl.

mksen mtensib Ma'kusen maksen Ma'kusiyet Makv Makya Makye Makzaba Makz

ters orantl. Ters olarak, aksine, zddna olarak. tersine olarak. Terslik, zdlk, aksilik. Cil yapmak. * Ykamak. * Saklamak. Kusmak. * Kusma yeri. Duracak yer, konak yeri. Yonca ekilen yer. "Kaza olunmu, denmi, te'diye olunmu olan. mid edildii zere tamam ve ikml edici olan. deyici. Shib-i mucib ve muris. * Fk:

1873

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kendi irade ve kesbimizin neticesi olmak zere Cenab- Hakk'n (C.C.) yaratp vcuda getirdii baz eyler vardr ki, bunlar Allah'n rzasna muhalif olduundan, bunlar irtikb etmesi caiz deildir. Bu usul- kaideye, ""makz"" denilmektedir." makz Makzuf kaza olunan, denen. (Kazf. den) ftira edilmi. Namusu hakknda lf edilmi. * Hazfolunmu. Atlm. Mal mdr Mal Kaz mliye memuru. "f. ""Sren, srlen, sarlan, taklan"" anlamlaryla terkibler yaplmada kullanlr. (Mesel: Pymal: Ayak altnda inenen)" ml Ma'l Malak Malakelam Malamal mlmal Malanihaye Malarya Ma'lat Malaya'ni bir kimsenin eli altnda bulunan deerli ey. Evmek, acele etmek, tez tez gitmek. * Alp kamak. Manda yavrusu. Buza. Diyecek yok. Sz gtrmez. ok dolu, lebleb, azna kadar dolu. dopdolu. Sonsuz, nihyetsiz. Usuz bucaksz. ing. Stma. (C.: Mali) Derin ve yksek fikir. * Ululuk, eref, itibar. (Mlyni) Mnasz, faydasz, bo sz.(Elbette en bahtiyar odur ki, dnya iin hireti unutmasn, hiretini dnyaya feda etmesin, hayat- ebediyesini hayat- dnyeviye iin bozmasn, mlyani eylerle mrn telef etmesin. Kendini misafir telkki edip misafirhane sahibinin emirlerine gre hareket etsin. Selmetle kabir kapsn ap sadet-i ebediyeye girsin. M.) mlyan faydasz, bo, sama.

1874

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mlyanyt Mlya'niyyt mlyutak Malayutak Malaz Maldar Maldar Male Ma'leb Ma'lef Ma'lem Malemyekn Malezim Mal-i cizye Mal-i gayb Mal-i hulya Mal-i karun Mal-i mazmun Mal-i menkul Mal-i mir Mal-i mtekavvim faydasz eyler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Faydasz bo szler, bo konumalar, faydaszlk. dayanlmaz, g yetmez. Tkat getirilmez, g yetmez, dayanlmaz. Srlm toprak. * Sular altnda kalm tarla. f. Mal mlk ok olan. Zengin. Zenginlik, servet. f. Duvarc malas. (C.: Melib) Oyun yeri. (C.: Malif) Ot ve saman gibi hayvan yemi konan yer. Samanlk. (C.: Malim) Eser, iz, nian, almet. Szden ibret. (Mlezime) Lzumlu ve gerekli ey. Malzeme. Araziden alnan hara. Bulunmu ve sahibi kmam mal. f. Vesvese, kara sevd, kuruntu, bo hayaller. Mc: ok zengin. Emnet olmayan mal. Tanabilen ve nakledilebilen mal. (Arzi ve binann haricindekiler) Miri mal. Hkmete veya devlete ait mal. Huk: ki mnada kullanlr: Birisi, intif mbah olan eydir. Dieri, ml-i mhrez demektir. Mesel, denizde iken balk gayr-i mtekavvim olup, tutmak ile ihraz olundukta, ml-i mtekavvim olur. ntif mbah olmayan mal veya elde edilmemi olan mal gayr- mtekavvimdir. ir ile intifa' mbah olduundan, ml-i mtekavvimdir. (Ist.F.K.)

1875

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mal-i ntk Mal-i uhrev Mal-i zmar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Canl mal. (At, deve, koyun gibi) hiret iin kazanlan sevap. Uhrev mal. "Bir kimsenin mlik olduu halde, onlardan faydalanmas kabil olmayan; baka tabir ile, elinden kp galib-i hale nazaran bir daha eline girmeleri umulmayan mallar."

Mal Malide Malih Malihulya mlihly mlik Malik

(Maliye) Mala ve paraya mensub. Mal ve para cinsinden. Mala ait. f. Srlm, srm. Tuzlu. (Bak: Ml-i hulya) bo hayller, kara sevda. mlkn sahibi. Shib. Mal elinde bulunduran. Bir eyin mlkiyetini elinde tutan. * Her eyin shibi olan Allah. * Cehennem zebnilerine hkim ve onlar idare eden melein ad.

Malikane

"f. Byk ve gsterili kk. * Tar: Bir kimseye, gelirinden hayat boyunca istifade etmek; fakat satamamak ve miras brakamamak artyla verilen beylik arazi."

mlikne Malik-i yevmiddin

byk ev, sahip gibi. Herkesin dnyda yaptnn mkfat ve cezasn grecei yer olan hiretin, din gnnn, mliki, sahibi olan Allah (C.C.)

Malik Mlik Malikiyet mlikiyet Malik-l mlk Mali

(Bak: mam- Mlik) drt hak mezhepten biri. Malik ve sahib olma. sahiplik. Btn mlkn hakiki mliki olan Allah (C.C.) f. Srme, srtrme.

1876

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maligh Maliger Maliyat Maliye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yz srlecek yer. f. Srtc, oucu. * Tellak. Maliye ileriyle alkal. Maliye bilgisi. Devletin gelir ve masraflarnn idaresi. * Gelir gider hesablarna bakan resmi dire.

mliye Maliyet Maliyyun Malizme Malko

mal ile ilgili olan. Kymet. Mlolma deeri. Maliyeci. Eskiden yirmi sayfadan meydana gelen cz, bror. Osmanl mparatorluu devrinde aknclarn ba. * Aknc beylerinden mehur bir hnedan.

Malperest Ma'lufe mll Ma'lul Ma'lulen Ma'luln mlliyet Ma'luliyet mlm Ma'lum

f. Mal, mlk ve paray ok seven. Mala dkn olan. Yulaf verilen davar. hasta. lletli, hasta, sakat, ktrm. * Harpte bir uzvunu kaybetmi gazi. Mlul olarak, sakat olarak. (Ma'lul. C.) Sakatlar. Hastalkl ve illetli kimseler. hasta olma. Hastalkl olma, illetlilik. bilinen. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) bir nmdr. Onun gelecei, melekler, resuller ve nebiler tarafndan mlum olduundan ve dnyaya teriflerinden evvel kendilerinin ta'zim edilmesi ve ona intisab dileklerinden dolay bu isim verilmitir. * Bilinen, belli olan.

Ma'lumat mlmt

Bilinen eyler, bilinenler. Bir i veya mevzu hakkndaki bilgiler. bilinenler.

1877

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'lumatfru Ma'lumat- cz'iye Ma'lumat- zaruriye mlmiyet Ma'lumiyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mlumat ve bilgi satan. Bilgilik taslyan. Az ve hafif bilgi. Cz'i mlumt. Lzumlu ve zaruri mlumat. bilinirlik. Ma'lumluk. Bilinme, belli olma. * Bilinen ve belli olan eyin hl ve sft.

Ma'ma' Ma'maa

Kimseye birey vermeyen kadn. (C: Memi) Acele etmek. * Ateten kan ses. * Bahdrlarn cenk iindeki haykrmalar.

mamfih Ma'mafih Ma'mean Mamelek

bununla beraber. yle olmakla beraber. ok fazla scaklk. Elinde bulunan eyler, shib olduu eyler. Nesi var ise, hepsi. * Huk: Bir ahsn alacak ve borlarnn hepsi.

mmelek Ma'mer Mameza Mamhuran Mamisa Mamizan Ma'mul mml Ma'mult mmlt Ma'mult- dhiliye Ma'muln bih

olanca mal. Geni menzil. Geen veya gemi ey. Gemi zaman. Mazi. bir airet ismi. Bir ot cinsi. Vers denilen ot. (Amel. den) Yaplm, ilenmi. * Gr: Avamil'in ikinci bb. yaplm. mal edilmi, yaplm eyler. Makine veya elle ilenmi eya. yaplm eyler. Dhil mamulat. Memlekette yerli olarak yaplan eyler. Kendisi ile amel olunan. (Hukuk, nizam, program kaidesi)

1878

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mmr Ma'mur Ma'mure Ma'muriyet Ma'n Mana mertebeleri bayndr, enlikli.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

'mar edilen, tamir edilmi. nsanlarn bulunduu bayndr yer. Ma'mur olan yer. ehir, kasaba. Bayndrlk, ma'murluk. Az miktar. * Kolay. Kur'an- Kerim'deki yetlerin anlalmasnda bilinen muhtelif ma'nlar. Zhir, btn, sarih, harf, ism, iar, remz, mecaz, mefhum, riyaz mnlar gibi.

Ma'na

(Mn) , iyz. Bir szden veya bireyden anlalan. Lfzn dellet ettii ey. * Rya, d. * Dilemek, irade.

mn Manahn fh

anlam, z. zerinde durduumuz, bahsini ettiimiz mes'ele. Hakknda konutuumuz.

Ma'nat Ma'na-y harf

Dilemek, iradet. * Kasdolunmu nesne. Kendisini deil de bakasn veya sahibini, ustasn, ktibini anlatan, bildiren, tarif eden mn.

Mn-y ism

"sme dair mn. Bir eyin sadece kendisini bilip tanmak. Bir ey baka eyleri tantt, bildirdii veya sevdirdii iin olan mnya da mn-y harf denir. Bir aac glgesinden, zahir grnnden, bize verdii meyvesinden dolay alka gsterir ve seversek mn-y ism ile seviyoruz demektir. Aac grmek ve tanmakla ve meyvelerini almakla Rahmet-i lhiyeyi tanyor, Cenab- Hakk'a sevgi ve krmz arttryor ve O'nun emri dairesinde aaca Rabbimizin iltifat, rahmeti olarak alka gsteriyor isek; bu mnya da mn-y harf deniyor.(...Dnyay ve ondaki mahlukat mn-y harf ile sev. Mn-y ism ile sevme! "" Ne kadar gzel yaplmlar"" de. "" Ne

1879

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kadar gzeldir"" deme ve kalbin btnna, baka muhabbetlerin girmesine meydan verme. nk, btn- kalb, yine-i Samed'dir ve O'na mahsustur. Mesel; nasl ki bir pdih- li, sana bir elmay ihsan etse, o elmaya iki muhabbet ve onda iki lezzet var: Biri; elma, elma olduu iin sevilir ve elmaya mahsus ve elma kadar bir lezzet var. u muhabbet pdiaha ait deil. Belki, huzurunda o elmay azna atp yiyen adam, padiah deil, elmay sever ve nefsine muhabbet eder. Bazan olur ki, padiah o nefisperverne olan muhabbeti beenmez, ondan nefret eder. Hem elma lezzeti dahi cz'idir. Hem zeval bulur, elmay yedikten sonra o lezzet dahi gider, bir teessf kalr. kinci muhabbet ise; elma iindeki elma ile gsterilen iltiftt- hnedir. Gy o elma, iltift- hnenin nmunesi ve mcessemidir, diye bana koyan adam, padiah sevdiini izhar eder. Hem iltifatn glf olan o meyvede yle bir lezzet var ki, bin elma lezzetinin fevkindedir. te u lezzet ayn- krandr. u muhabbet, padiaha kar hrmetli bir muhabbettir!.. S.)(Aynen onun gibi, btn nimetlere, meyvelere, zatlar iin muhabbet edilse, yalnz madd lezzetleri ile gafilne telezzz etse, o muhabbet nefsandir. O lezzetler de geici ve elemlidir. Eer Cenab- Hakk'n iltiftt- rahmeti ve ihsntnn meyveleri cihetiyle sevse ve o ihsan ve iltifttn derece-i ltuflarn takdir etmek suretinde keml-i itiha ile lezzet alsa; hem mnev bir kr, hem elemsiz bir lezzettir... S.)" mancnk Mancnk eski bir silah, ta atma aleti. Eskiden kale kuatmalarnda ar talar frlatmak iin kullanlan, bir ucunda bir kepe, br ucunda da bir kar arlk bulunan kaldra biiminde eski bir sava leti.

1880

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Manur Manurya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Asyada yaayan bir kavim. "(Manu memleketi) Asya'nn kuzeydou tarafnda byk bir memleket olup, son zamana kadar kuzeyde Ohurcuk Denizine ve Sahalin Adasn ayran Tataristan Boaz'na kadar uzand halde; doudan Japon Deniziyle snrlanm iken, sonralar kuzey ve kuzeydou taraflar Ruslar tarafndan zaptedilerek Sibirya'ya katlmtr. Bir ksm da Amur ismiyle bir eyalet halinde kalm ve dier bir ksm da sahiller eyaletine eklenerek o taraflardan Manurya'nn sahili kalmam ve kuzeyde Amur Irma ve douda Usuri Nehri Manurya'nn hududunu tekil etmitir. imdiki siyas corafyada Manurya ismi, bu memleketin sadece in'e tbi olan ksmna verilmektedir."

Manda

Fr. Kendini idare edemeyen bir memleket ahalisini baka bir yabanc devletin idare etmesi. * t. Camz denen hayvan. Km.

manda Mande mnde Mandra

smrge, camz. f. Kalm, gitmemi olan. kalm, yaramaz. "yun. St ve st rnlerinin elde edildii; st veren hayvanlarn barnd yer."

Ma'ne mnen Manen

Ekmek. * Az olan akc su. * ey. mnca, anlamca. Mnca. Mn cihetiyle. Ruhca. Esasca. Btnen. varlk bakmndan.

mnend Manend Manend-bd

benzer, e. f. Benzer. Denk. E. Gibi. lmle kyamet arasnda geen zaman.

1881

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Manende Manend-i bmisal Manev mnev mnevyt mnevye Maneviyyat Benzeyen, mmsil.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Misilsiz, benzersiz olan. (Ma'nevi) Mnaya it. Madd olmayan. Mcerred. Ruhani. madd olmayan, ruhan. madde st hller. mn ile ilgili. Maddi olmayan kuvvet. Mn lemine it olanlar. Dinden, imndan, mukaddest ve imndan gelen kuvvet (Her eyi maddede arayanlarn akllar gzlerindedir. Gz ise, mneviyatta krdr. H.)

Maneviyyun Manevra

Allah'a, dine, mukaddesata inanm olanlar. Fr. Bir makinenin, bir cihazn ileyiini dzenleme veya idare etme ii ve ekli. * Ask: Muharebede dmann sava gcn yok etmek maksadyla eldeki asker kuvvetlerin en te'sirli bir biimde dzenlenmesini te'min eden btn hareketler. * Bar zamannda kt'alara ve kurmay hey'etlerine harptekilere benzer artlar iinde eitim salamak iin yaptrlan hareket.

manevra Manga

hareket kabiliyeti, harp oyunu. Ask. Tek bir kumandann kolaylkla sevk ve idare edebilecei kadar erden kurulu kk asker birlik. (Yaklak olarak on erden kurulabilecek olan mangada birka makinal tfek veya tabanca ile avc erleri bulunur.) * Sava gemilerinde erlerin yatt kou.

mn Mni' mn Mnia

engel. Men'eden. Geri brakan. Esirgeyen. Engel. zr. engel olan. Men'eden ey. Engel. zr. Zorluk.

1882

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'nidar (mnidar)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Bir mny mutazammn olan. * Nkteli, ince mnl. Bir mna ifade eden. Bir mnay mil olan. (Farsa bir ifade olup, mn; ma'ni diye okunmutur.)"

mnidr mnidrne Ma'nidarane Mni-i er' Manivela

anlaml. anlamlca. f. Mnl ekilde. eriata kabule engel olan, mni' olan hl. Ar eyleri ekmek ve kaldrmak iin vastann dnen merkezine bir ucu taklp dndrlen kol.

Manken

Fr. Elbiseleri prova veya tehir etmek iin terzilerin ve hazr elbise satclarnn kulland tahtadan, kartondan, madenden vb. insan ekli.

Mansab Mansb mansb Mansbdr mansub Mansub

(Mnsab) Rtbe. (Bak: Mansb) (Nasb. dan) Devlet hizmeti. * Memuriyet. * Bnyad. Merci'. makam. f. Mansbda bulunan. atanan. Nasbolunmu, me'muriyete konulmu. * Konulmu, dikilmi. * Gr: Sonu fetha (stn) klnm kelime. Meftuh olan.

Mansubn Mansur mansr Mansuriyyet manss Mansus

(Mansub. C.) Memuriyette bulunanlar. Hizmette olanlar. Yardm edilen, yardm grm. * Glib, muzaffer. (Bak: Mensur) yardm grm, zafere ulam. Allah'n (C.C.) yardmyla muvaffak ve muzaffer olma, baarma. iyice kesinlemi, yetle sabit. Nass ile sbit klnm. yetle tesbit edilmi. zhar ve beyan edilmi. * Kur'anda aka anlatlm.

1883

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Manet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Bir gazetede ilk sayfann en st ksmndaki byk puntolu balk. * Bir gmlein kol ksmna geirilen ve elbisenin kolundan dar kan kuma paras.

Mantk

(ntak. dan) Konuturan, syleten. * Doru muhakeme ve doru dnceyi reten ilim. Akl kaidesi. * Akl, nutuk, sz.

mantk Mantkan Mantk kret

dnen akla kurallaryla yol gsteren ilim. Manta gre. Mantka. Acele etmeyerek fakat iml kaidelerine dikkat ederek, yni virgllerde biraz, noktal virgllerde biraz daha durmak, tecb ve istifhamlar anlatmak, muhaverelerde konuanlarn szlerini ayrmak suretiyle okumaktr.

Mantk

Mantka dir. Akl ve msbet olan dnce, fikir. Mantk kaidelerine uygun.

mantk Mantkiyyt Mantkiyyun Mantuh Mantuk

mantkla ilgili, mantkl. Mantkla alkal mes'eleler. Mantkla uraanlar. Mantk limleri. Boynuzlu hayvan tarafndan yaralanan veya ldrlen. "Bir lfzn nutuk hlinde, sz sahasnda zerine dellet ettii ey. "" u kitab satn aldm"", sznde bu lfzn mantuku, o kitabn satn alnm olmasdr. * Sz, nukut, mn, mefhum."

Manyatizma

Birisinin bz hareketleri ile bakas zerinde uyuukluk verici te'sir. (Bak: pnotizma)

Manyetik manyetizma Manzam Manzar

(Bak: Magnetik) baka zerinde uyuukluk verici tesir. (C.: Menzm) Sra, dizi. (Manzara) (Nazar. dan) Baklan yer, grlen yer. Grn.

1884

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk manzar Manzara manzara Manzaran Manzar- l bak yeri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dary grecek pencere. grn. Gsterili ve gzel adam. En yksek bak yeri. Kudsi ve en yksek manzara. Cennet manzaras, ar- azam.

Manzar- em Manzar Manzud manzm Manzum

Gzbebei. Gzel, gsterili ve yakkl adam. Sk yetimi aa. * stste istif edilmi. nazml, dizili, dzenli, iir. ll, mizanl, tertibli. * Vezni ve kafiyesi olan sz. Edebi ls olan szler. (Kaside ve iirler gibi). * Dizilmi, sralanm, dzenlenmi.

Manzumat manzme Manzume

Manzumeler. iir, sistem. Tertibli, ll yaz, iir. Vezinli ve kafiyeli olan sz. * Sra, dizi. Sistem.

Manzume-i emsiye

"Gne sistemi, gne ve etrafnda dnen seyyreler topluluu.(u kinatn lmbas olan gne, kinat Snii'nin vcuduna ve vahdniyyetine gne gibi parlak ve nurani bir penceredir. Evet, manzume-i emsiye denilen kremizle beraber oniki seyyare: Cirmleri, kklk - byklk itibariyle pekok muhtelif ve mevkileri, uzaklk - yaknlk noktasnda pek ok mtefvit ve sr'at-i hareketleri, ok mtenevvi' olduu halde kemal-i intizam ve hikmet ile ve kemal-i mizan ile ve bir saniye kadar armyarak hareketleri ve deveranlar ve gne ile, czibe kanunu tbir edilen bir kanun-u lhi

1885

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ile balanmalar, yni onlar imamlarna iktidalar, byk bir mikyasta bir azamet-i kudret-i lhiyyeyi ve Vahdniyyet-i Rabbniyyeyi gsterir. nki: O cmid cirmleri, o uursuz byk ktleleri, nihayet derecede intizam ve mizan- hikmet iinde muhtelif ekillerde ve muhtelif mesafelerde ve muhtelif hareketlerde dndrmek, istihdam etmek, ne derece bir kudreti ve bir hikmeti isbat ettiini kyas et. Bu byk ve ar ie zerre miktar tesadf karsa, yle bir patlay verecek ki, kinat datacak. nki: Bir dakika, tesadf birisini tevkif etse, mihverinden kmasna sebebiyet verir, bakalar ile msademe etmesine yol aar. Kre-i arzdan bin def'a byk cirmlerle msademenin ne derece dehetli olduunu kyas edebilirsin.Manzume-i emsiyenin, yni emsin me'mumlar ve meyveleri olan oniki seyyarenin acibini ilm-i muhit-i lhiye havale edip, yalnz gzmzn nnde seyyaremiz bulunan arza bakyoruz. Gryoruz ki: Bu seyyaremiz bir azamet-i evket-i Rububiyyeti ve hamet-i saltanat- Uluhiyyeti ve keml-i rahmeti ve hikmeti gsterir bir surette Gnein etrafnda, emr-i Rabbni ile - nc Mektupta beyan edildii gibi - pek byk bir hizmet iin bir uzun seyr ve seyahat, ona ettiriliyor. Bir sefine-i Rabbniye olarak acib-i masnut lhiye ile doldurulmu ve ziuur ibdullaha seyrangh gibi bir mesken-i seyyar vaziyeti verilmi. Ve evkat ve hesab bildirecek saat akrebi gibi, Kamer dahi dakik hesaplarla azim hikmetlerle ona taklm ve o Kamere baka menzillerde ayr seyr ve seyahat verilmi. te bu mbarek seyyaremizin u halleri, kre-i arz kuvvetinde bir ehadetle, bir Kadir-i Mutlak'n vcub-u vcudunu ve vahdetini isbat eder. Mdem u seyyaremiz byledir. Manzume-i emsiyeyi ona kyas

1886

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edebilirsin. Hem emse, kendi mihveri stnde cazibe denilen mnevi ipleri yumak yaptrmak iin dolap ve krk hkmnde olan gnei, bir Kadir-i Zlcell'in emriyle dndrp, o seyyarat o mnevi iplerle balayp tanzim etmek ve gnei btn seyyarat ile saniyede be saatlik bir mesafeyi kestirecek kadar bir sr'atle, bir tahmine gre ""Herkl Burcu"" tarafna veya ems--mus cnibine sevk etmek, elbette ezel ve ebed Sultan olan Zt- Zlcell'in kudretiyle ve emriyledir. Gya hamet-i Rububiyyetini gstermek iin, bu emirber neferleri hkmnde olan manzume-i emsiye ordusu ile bir manevra yaptrr. S.)" manzmeiemsiye Manzur Manzure gne sistemi. Grlen, baklan, nazar edilen. * Beenilen. Bel, musibet, felket, fet. * Noksan ve kusuru olan, ayplanacak kadn. Mar mr Ma'ra Maran Maraton f. Ylan. ylan. Vcudun ok zaman plak olan yeri. (Mr. C.) f. Ylanlar. yun. Krk kilometreden uzun bir yolda mukavemet iin yaplan hz kousu. Ma'raz (Ma'rez-Ma'riz) Bir eyin arzolunduu yer. Grnd yer. Sergi, meher. Maraz maraz mraz Ma'razgh Hastalk, illet, dert. Bel. hastalk. sergi. Arzolunan yer, sergi.

1887

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'raz- acib Maraz- mstevl Maraz- sr Maraz Maraziyyt Ma'rec Ma'ref Ma'refe Mar-efsa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aciblerin tehir olunduu yer. Salgn hastalk. Tb: Bulac hastalk. (Maraz. dan) Hastalkla alkal. Hastala ait. Hastalkl. Hastalklar ilmi, patoloji. kacak yer, merdiven. Yzn, devaml olarak ak grnen yeri. Atn yelesi bittii yer. f. Ylan tutan, ylan efsuncusu. * Ylan sokmu kimseyi tedvi eden kii.

mreke Ma'reke Mareal Ma'ret mrez Mar-gir Marhic Marhuk Mark mrk Marn

arpma yeri, arpma. Muhrebe meydan, arpma yeri. * arpma. Ktal. Cenk. Fr. (Bak: Mir) Kabahat, su, ayp, gnah. sergi. f. Ylan tutan, ylan tutucu. Ylan bal. Kukonmaz bitkisi. Dinsiz, mrted, hak dinden kan. dinsiz. (Mrna) ekile dvlerek almaa msait olan. * Kireta. * eitli renklerde olan bir eit toprak.

Ma'rz

(Ma'raz. dan) Bir eyin grnp kt yer. Bir eyin bildirildii, arzolunduu makam.

Marz Maric

Hasta, alil, mariz. Dumansz ate, alev. * Dumansz barut.

1888

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'ric Marid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Merdiven, ykseli yeri. Azgn, sapkn. nad ve isyanda benzerlerinden ok ileri gitmi olan. Kibir, inad ve dinsizlikle tannm olan. Mtemerrid.

Ma'rife

"Gr: Arabada mbhem olmayan "" "" harf-i ta'rifi ile bildirilen kelime. Byle bir kelimeden tenvin kalkar, kelime belirli olur. (Bak: Lm- ta'rif)"

mrife Ma'rifet mertebeleri Ma'rifet

belli, bilinen. (Bak: Yakin) Bilme, bir eyi cz'i vecihle bilmek. * Hner. stadlk. San'at. * Tuhaflk, garib hareket. * Vasta, tavassut. * lim ve fenlerle tahsil olunan mlumat. rfan kazanmak. (Bak: rfn)

mrifet mrifetin mrifetnme Ma'rifetperver Ma'rifetullah

ilim, hner, tanma. marifetin yabancs olmayan. marifet yazs. f. Hnerli, marifetli. "Masnuat- lhiyeyi ve Kur'ni hakikatleri tefekkr ve tahsil ile veya ltf-i lhi ile kalbi inkif ve basirete shib olmak. Esm-i lhiyyeyi tanmak. lhi hakikatlara vukufiyet. Her ite Allah rzsna en uygun hareket tarzn bilip amel etmek. (Ma'rifetin zdd; inkrdr. lmin zdd ise; cehildir.) (Bak: Vicdan-rfn)(Muhyiddin-i Arabi, Fahreddin-i Rzi'ye mektubunda demi: ""Allah' bilmek, varln bilmenin gayrdr."" Bu ne demektir? Maksad nedir soruyor?Usul-ddin imamlar ve ulema-i ilm-i Kelmn akaide dair ve vcud-u Vcibl-Vcud ve Tevhid-i lhiye dair beyanatlar, Muhyiddin-i Arabi'nin nazarnda kfi gelmedii iin, lm-i Kelm'n imamlarndan Fahreddin-i Rzi'ye yle demi.Evet, lm-i Kelm vastasiyle

1889

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kazanlan Mrifet-i lhiye, mrifet-i kmile ve huzur-u tam vermiyor. Kur'an- Mu'ciz-il Beyan'n tarznda olduu vakit, hem mrifet-i tmmeyi verir; hem huzur-u etemmi kazandrr ki, inallah, Risale-i Nur'un btn eczalar, o Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n cadde-i nurnisinde birer elektrik lmbas hizmetini gryorlar.Hem, Muhyiddin-i Arabi'nin nazarna, Fahreddin-i Rzi'nin lm-i Kelm vstasiyle ald mrifetullah ne kadar noksan grlyor; yle de; tasavvuf mesleiyle alnan mrifet dahi, Kur'an- Hakim'den dorudan doruya veraset-i Nbvvet srriyle alnan mrifete nisbeten o kadar noksandr. nki: Muhyiddin-i Arabi meslei, huzur-u dimiyi kazanmak iin $ deyip, kinatn vcudunu inkr edecek bir tarza kadar gelmi. Ve sirleri ise, yine huzur-u dimiyi kazanmak iin $ deyip, kinat nisyan- mutlak altna almak gibi, acib bir tarza girmiler. Kur'an- Hakim'den alnan mrifet ise, huzur-u dimiyi vermekle beraber, ne kinat mahkum-u adem eder, ne de nisyan- mutlakta hapseder. Belki, babozukluktan karp, Cenb- Hak nmna istihdam eder. Herey mir'at- mrifet olur. Sa'di-i irazi'nin dedii gibi: $ Hereyde Cenb- Hakk'n mrifetine bir pencere aar.Bz Szlerde ulema-i lm-i Kelm'n mesleiyle, Kur'andan alnan minhc- hakikinin farklar hakknda yle bir temsil sylemiiz ki; mesel: Bir su getirmek iin, bzlar kngn (su borusu) ile uzak yerden, dalar altnda kazar, su getirir. Bir ksm da, her yerde kuyu kazar, su karr. Birinci ksm ok zahmetlidir; tkanr, kesilir. Fakat her yerde kuyular kazp su karmaa ehil olanlar, zahmetsiz herbir yerde suyu bulduklar gibi, aynen yle de: Ulema-i lm-i Kelm, esbab, nihayet-i lemde teselsl ve devrin muhliyeti ile kesip, sonra

1890

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcib-l Vcud'un vcudunu onunla isbat ediyorlar. Uzun bir yolda gidiliyor. Amma Kur'an- Hakim'in minhc- hakikisi ise, her yerde suyu buluyor, karyor. Her bir yeti, birer As-y Mus gibi nereye vursa b- hayat fkrtyor. $ dsturunu, hereye okutturuyor.Hem imn yalnz ilim ile deil, imnda ok letifin hisseleri var. Naslki: Bir yemek mideye girse, o yemek muhtelif sba, muhtelif bir surette inksam edip tevzi olunuyor. lim ile gelen mesil-i imniye dahi, akl midesine girdikten sonra derecata gre ruh, kalb, sr, nefis ve hkez.. letif, kendine gre birer hisse alr, masseder. Eer onlarn hissesi olmazsa, noksandr. te Muhyiddin-i Arabi, Fahreddin-i Rziye bu noktay ihtar ediyor. M.)" mrifetullah Marin Maristan Mariz marz Marizane Mrr Mrre Mrrin birn Mrrn Mrr-l beyan Mrr-z zikr Marsus Martulos Allah bilme, tanma. Burun ucunda olan yumuak kemiksiz yer. f. Hastahne. (Maraz. dan) Hasta. lletli. Dertli. hasta. f. Hasta olarak. Geen, gemi, yryen. Fk: Herkesin gittii umumi yoldan yryen. Gelip geenler. Gelen giden. (Mr. dan) Geenler. Beyn yukarda gemi olan. Yukarda zikri gemi olan, yukarda bahsedilmi olan. (Bak: Mersus) (Martoloz) Osmanl Devletinin teekkl sralarnda ve yenieri tekiltndan nce, Hristiyanlardan, ordunun geri hizmetlerinde

1891

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

alm olan teekkllerden biridir. Silhlanm kii mnasnda Rumca bir kelimedir. * Eskiden Tuna gemicileri, korsan mnasnda da kullanlmtr. mruf Ma'ruf bilinen, gzel. Bilinen, tannm. Belli, mehur. * eriatn makbul kld veya emrettii. * Adl, ihsan, cud, tatl dil, iyi muamele. (Bak: Emr-i bi-l ma'ruf) Ma'rufat Ma'ruf-i cihn mrufiyet Ma'rufiyet Ma'rur Ma'ru Mrt mruz Ma'ruz Bilinen eyler. eriatn emrettii hususlar. Dnyaca tannan ve mehur. Cihnn bildii. bilinirlik. Ma'rufluk. nllk, mehurluk, tannmlk. Uyuz. st ardak eklinde yapl bina. sihir belleten iki melekten biri. arzolunan, verilen, anlatlan, kar karya kalan. Bir eyin etkisine uramak veya uratmak. * Arzolunmu, arzolunan. * Serilmi, yaylm. * Verilmi, sunulmu. * Anlatlm. * Bir eye kar siper alan. Ma'ruzt (Ma'ruz. C.) Arz olunanlar. Arzedilenler, takdim edilenler. Kkten bye bildirilenler. mruzt Marzat marz Marz Marz-i ilh Marziyat anlatlanlar. Rz. Memnuniyet, honudluk. arzu edilen, raz olunan. Raz olmaa dir. * Kabul edecei, raz olaca. Cenab- Hakk'n rzasna uygun iler. Raz olunacak eyler. Allah'n rzasna dair olanlar.

1892

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk marzyt Marziye Mas' Ma's Mas Masa' Masabak Mas'ad Masad Masadak raz olunan eyler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Raz olma, honud olma, memnuniyet. Davarn kuyruunu salmas. * Vurmak. * Parlamak. Ovmak. * Drtmek. Yeyni, hafif kimse. Klla vurumak. (Bak: Masebak) (C.: Masid) Yukar klacak yer. Suud yeri. (C: Musdn-Emside) Dan yksek ve yce yeri. "Bir sz veya hkm tasdik eden husus. ""Sylendii gibi, denildii ekilde, doru, sdk, olduu gibi, muvfktr, mutbktr, tpks"" gibi mnlara gelir. Mnnn fertlerine de msadak denilebilir."

msadak Masadr Masaff Masaha Masaib Masaid Masaif Masak Masal Masale Masam Masame Masan Masani'

bir sz onaylayan, dorulayan. (Masdar. C.) Masdarlar. Sava, muhrebe, harp, cidl yeri. Shhat mevzii. * Kamer, ay. (Bak: Mesaib) (Mas'ad. C.) Yukar kacak yerler. (Masif. C.) Sayfiyeler, yazlklar. Yaz mevsiminde oturulacak yerler. Darlk. Az miktar olan ey. Sznt. Duracak yer. Duracak yer. Eya saklanacak yer. (Masna. C.) Sarnlar. Su mahzenleri.

1893

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'sara Masari' Masarif masrif Masarifat masrift Masarif-i umumiye Masarn Masbah Masbu' Masbug Masd Masda' Masdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(zm ve susam gibi eylerin) skld yer. (Msr'. C.) Msrlar. * (Masra'. C.) Gre meydanlar. (Masraf. C.) Sarfiyatlar, masraflar. (Masrift da denir.) masraflar, giderler. (Masrif. C.) Masraflar, giderler. Harcanan paralar. masraflar. Umumi masraflar. Barsaklar. Doacak zaman ve yer. Kibirli, gururlu, marur. Kendini beenmi. (C.: Mesbig) Boyal, boyanm. Mlevven. Cima etmek. * Emmek. Talk yerlerden geen dz yol. "Bir eyin sudur ettii (kt) menba. * Gr: Fiilin ahsa ve zamana bal olmayan ekli, fiil kk. Okumak, yazmak, kitabet, kraat, ahz, almak... gibi. Masdar kelimesi.; ism-i mekndr, sudur etmek mnasna gelir. Fiilin mna ve lfz ciheti ile mebde' ve me'hazidir."

masdar Masdar- ca'l

kk, kaynak. (Mec'ul) yapma olan masdar. Arapada, baz isim ve sfatlarn sonlarna (-iyyet) ilve edilerek yaplr. Mesel: nsan: nsaniyyet, ir: iriyyet. Chil: Chiliyyet. Merbut: Merbutiyyet gibi.Arapa veya Farsa kelimenin sonuna (-den) eki getirilerek yaplr. Mesel: Cenk. den, Cengden: Cenk etmek. Fehm. den, Fehmden: Anlamak.Taleb. den, Talebden: istemek.

Masdar- merre

"Fiilin bir defa yapldn belli eden masdar. Merre, kerre, lem'a, darbe gibi, ""fa'le"" vezninden gelen masdarlardr."

1894

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Masdar- mim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Banda mim harfi bulunan masdar. (Ketb: Yazmak) masdarnn mimisi (mekteb) olduu gibi.

masdariyet Masdu' Masduk masdk Masduka Masdum Masdur Masebak Maselef Ma'sere Masfuf Mash (musuh) Mash Mashara Mashara-i lem Mashub Mashuben Mas' Masr Mas Masif Masik Masile

masdarlk. Ba arsna tutulmu olan. Ba aryan. Doruluu kabul edilmi, tasdik edilmi. tasdiklenen. (C.: Masdukat) Doru sz. Hakikat ve gerek olan kelm. arplm. Kendisine vurulmu. Gnderilmi, yollanm olan. * Gs incinmi veya arm olan. Geen, gemi olan, gemiteki. Evvelki, gemi. (Ma'seret) Zorluk, glk. (Masfufe) Saf balam, dizilmi. Sra ile dizilmi. Sbit olma. * Mahvolup belirsiz olmak. * Ksa olmak. Tutmak. * ekmek. (C: Meshr) Byk tal yer. lemin maskaras. Kepaze, rezil. (C.: Meshib) Beraber alnp gtrlm. Kucaklanm. Beraberce, birlikte olduu halde. Yannda bulunarak. Salam vcutlu kimse. Mni, engel. f. Pervasz, korkusuz. (C.: Mesif) (Sayf. dan) Yazlk. Yazn oturulacak yer. Sayfiye yeri. Yapkan. * Zapteden, istil eden, tutan. zerinde mum veya fitil yaklan ra ve amdan.

1895

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Masr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Masyi) (Sayruret. den) Srp giden. * Karargh. * Suyun akt yer. * Rcu etmek, dnp gitmek. * Dnp varlacak yer.

Masit Masiva

Ac su. * Bir ot cinsi. "Ondan gayrs. (Allah'tan) baka her ey hakknda kullanlan tbirdir) Dnya ile alkal eyler. (Bak: Taabbd)(...Ey insan! Kur'ann destirindendir ki; Cenab- Hakkn msivasndan hibir eyi ona taabbd edecek bir derecede kendinden byk zannetme. Hem sen kendini hibir eyden tekebbr edecek derecede byk tutma. nk mahlukat ma'budiyetten uzaklk noktasnda msavi olduklar gibi mahlukiyet nisbetinde de birdirler. M.N.)"

msiv msivullah msiyet Ma'siyyet

yaratklar. Allahn yarattklar. isyan, gnah. taatsizlik, gnah, isyan.(Msiyetin mhiyetinde, bilhassa devam ederse, kfr tohumu vardr. nki, o msiyete devam eden lfet peyda eder. Sonra ona k ve mbtel olur. Terkine imkn bulamyacak dereceye gelir. Sonra o msiyetinin ikaba mucib olmadn temenniye balar. Bu hal bylece devam ettike kfr tohumu yeillenmeye balar. En nihyet, gerek ikab ve gerek dr-likab inkra sebeb olur.Ve keza, msiyete terettp eden hacletten dolay, o msiyetin msiyet olmadn iddia etmekle o msiyete muttali olan melekleri bile inkr eder. Hatt iddet-i hacletten yevm-i hesabn gelmiyeceini temenni eder.ayet yevm-i hesab nefyeden edn bir vehmi bulursa, o vehmi kocaman bir brhan addeder. En nihayet nedmet edip terketmiyenlerin kalbi ksufa tutulur, mahvolur gider. El-iyaz Billh! M.N.)

1896

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mask maskara maskarald maskat Maskat Maskat- re's Masku' Maskul Masl Maslahat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muhkem, salam. (Me: Maske) kendisine glnen. maskaral. dlen yer, doum yeri. Dlen yer. Doum yeri. Vatan. Bir kimsenin doduu yer. Kra dm yer. Cillanm, saykal vurulmu. Mcell. Tarhana. * Yourt ve st iinde bulunan yeilimsi su. ", mes'ele. * Sulh yolu. * Fayda, maksad, keyfiyet. (Zdd; mefsedettir)"

maslahat Maslahatbn maslahatdr maslahaten Maslahatgzr Maslahat- mrsele

fayda, i. f. yapabilen. grmesini bilen. faydal. faydaca. f. bilir. * Eli vekili. Eli namna ileri tkible vazifeli kimse. eriat tarafndan ne itibar ve ne de ibtl ve ilg edildii mlum olmayan bir mes'elenin maslahat zere fakihler tarafndan hkmlendirilmesi.

maslahatkr Maslahatkrne maslahatkrne Maslahatins Maslak

faydal. f. Maslahata, ie ve maksada uygun surette. faydal biimde. f. ten anlyan, i bilen. Su yolu zerinde bulunan su haznesi. * Dima akan su borusu. * Byk yalak.

Masliye

Tarhana orbas. * Koruk a.

1897

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Maslub Masluben Masl-d dem Masmasa Masna'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salbolmu, aslm. Aslarak idam edilmi. Aslarak, aslm olduu hlde. Aslma suretiyle. Kann sulu ksm. Azn n. (Masnaa) Su mahzeni. Sarn. * imdiki Arapada: Fabrika. * Bucak, ke.

Masnea Masnu' masn Masnuat masnt Masnuat- sayfiyye masniyet Masnuk Masnu-u vhid mason

ine yamur suyu toplanan byk havuz. (Sun'. dan) San'atla yaplan, yaplm. Yapma, yapmack. sanatla yaplm eser. San'atkrne yaplan eyler. Yaplanlar. sanatl yaplm eserler. Cenab- Hakk'n yaz mevsiminde yaratt san'atl gzel eserler. sanat eseri olma hli. Nezleli kimse. Cenab- Hakk'n (C.C.) (bir tek olan) san'at eseri. " ""masonluk"" denilen kk darda gizli ve tehlikeli bir rgtn yesi, islm dman."

Mason

Fr. Duvarc mnasna bir kelimeden alnm isimdir. Dinsiz, imnsz mnsna kullanlr. Fermeson veya farmason da denir.

Masr

Parmak ularyla st samak. * Bir eyi incelemek. * Az olmak. * Dalmak. (mtisar veya immisar ile ayn manadadr.)

Masra' masraf Masraf Masrif Masru'

arpma, lme. * Gre meydan. gider, harcama. Sarfedilen, harcanan. Gider. (Sarf. dan) Sarfetme ve harcama mahalli. Sar'a hastalna tutulmu, sar'al.

1898

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Masruan masrf Masruf Mass mass Massa Massetmek Mast Mastaba Mastaki Mastihi Mastub Mastur Masube Masug Ma'sum msum Ma'sumne msumne Ma'sume msume Ma'sumiyet msumiyet Masun msn Masuniyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sar'al olarak, sar'a hastalna tutulmu olarak. harcanm. Sarfolunmu, harcanlm olan. (Mssa) Emici, massedici. emme. Maraz, hastalk. * Zahmet. Emmek, emerek imek. f. Yourt. (C.: Mastb) Sedir, peyke. Sakz. Kbrs ve Sakz adalarnda yetien bir aacn ad. Damarlardan tam kan. (Satr. dan) izilmi, yazlm. sbet etmi (felket, musibet, bel, fet). Kalba dklm. * rnee uygun. * Dz. Gnahsz, susuz. gnahsz, susuz. Gnahszcasna, susuz olarak. masumca. Susuz kadn veya kz. susuz kadn veya kz. Ma'sumluk, kabahatsizlik, susuzluk. masumluk. Korunan, mahfuz, emin, muhafaza olunan. * Slim, salam. korunan. Eminlik, salamlk, muhafaza altnda bulunmak, dokunulmazlk.

1899

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk msniyet Masur Ma'sur Masus Masvat Masver Masyef korunurluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine katlm ey. Mmtezic. Sklm. Suyu veya ya karlm. Sirke ile pimi gvercin. ok baran. Stsz kei. * St zor kan deve. (C.: Mesyf) Yaz gnnde oturulacak yer. * Su yolunun eri br yeri.

mallah Maaallah

Allah korusun! Allah'n istedii gibi. * Allah korusun, Allah saklasn (melinde dudr.)

Mae Ma'eb Ma'er

f. Maa. Otlu yer. Cemat, mttehid cemat. Birinin ehil veya iyli. ns ve cin cemaat. * Blk, topluluk.

mer Ma'er mer Mata Ma Maiye

topluluk. Cemiyete it. Toplulua it. Ortaklaa. Pek ok. topluluun olan. (Meta) Ba tarayan. (Miyye) (C.: Mt) (Mey. den) Yryen, yryc. (C.: Mevi) Koyun ve kei gibi hayvan. * Olu ve kz ok olan kadn.

Maiyen maraba Mark mark

Yaya olarak, yryerek. su kab. (Bak: Merk) dou.

1900

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mk Ma'uk(a) mka Ma'ukiyet Ma'u Mata Ma'tab Matabi' Matabih Matabh Mataf sevilen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ak ile sevilen, sevgili. sevilen kadn. Sevilme hli. Sevilen bir kimsenin hli. Zayf ve clz adam. (C.: Emt) Arka. (C: Metb) Helk olacak yer. (Matbaa. C.) Matbaalar, basmevleri. (Matbah. C.) Mutfaklar. Yemek piirilen yerler. (Matbuh. C.) (Tabh. dan) Tabholunmu yani piirilmi eyler. (C.: Matif) (Tavf. dan) Tavf edilecek, etrf ziyaret edilip dolalacak yer.

Matahir

(Mathare. C.) Mataralar, su kaplar. * Guslhneler. inde ykanlp temizlenilecek yerler.

Mataif

(Matf. C.) (Tavaf. dan) Tavaf edilecek, etrf ziyaret edilip dolalacak yerler.

Mataim Matam

(Mat'am. C.) Yemek yenilecek yerler. Yemek odalar. (Mt'm. C.) Oburlar, doymakbilmez kimseler. * Bakalarn beslemeler.

Matain Matan Matalil Mat'am Matamih Matamr

(Matin. C.) Balkla svanm yerler. (Mt'n. C.) Mzrakla yaralamakta mhir ve usta olan. (Matlul. C.) Nemli, slak ve ya eyler. (C.: Matim) Yemek yenilecek yer. Yemek odas. (Matmah. C.) Gz dikilen eyler. Gz dikilen yerler. (Matmure. C.) Mezarlar, kabirler. * Baz eyleri saklamak iin kullanlan toprakalt yerler.

1901

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Matar Matara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Emtr) Yamur. Askerlerin kulland zeri aba ve eitli kumalarla kapl madeni su iesi veya yolculukta kullanlan deriden yaplm su kab.

Matare Matark Matarid Matarih Matavi Mataya Matbaa

Kuu ok olan yer. (Mtrak ve Mtraka. C.) Demirci ekileri. (Mtred. C.) Mzraklar, zpknlar. (Matrah. C.) Bir ey atlan yerler. * Tarhedilecek yerler. (Matvi. C.) Kvrmlar. Bklm eyler. (Matiyye. C.) Binek hayvanlar. (Tab'. dan) Tab'edilen yer. Kitab, gazete ve sir yazlarn basld yerler. Basmevi.

matbaa Matbaa-i mire matbah Matbah(a) Matbaha-i kudret

basmevi. Devlet matbaas. mutfak. Mutbah. Yemek piirilen yer. Cenab- Hakk'n ikr kuvvet ve kudreti ile bahe, ba, tarla ve bostan gibi yerlerde pimi gibi hazr gda maddelerinin yetitii yer. Kudret mutbah.

Matbah- mire matb Matbu'

Saray mutfa. baslm. Tab' olunmu. baslm, kitap veya gazete haline gelmi. Baslp matbaadan km olan.

matbt Matbuat Matbuh

basn, baslanlar. Tab' edilmi neriyat. Baslm eyler. (Kitap ve gazeteler gibi) (C.: Matbih) (Tabh. dan) Kaynatlm veya halanm (il). * Piirilmi yemek.

1902

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Matbuhat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Matbuh. C.) Kaynatlm veya halanm illar. * Piirilmi yemekler.

Mate Mateahhar Ma'tebe Matekaddem Mtem

ld. (M-teahhar) Sonra gelen. Sonradan gelen. Kzgnlk ve hiddetle hitabetmek. (Mtekaddem) Gemi zaman, mzi. * Sbk. Geen ey. * nceleri. "Alama. znt veya kederden alayp szlama. Kederinden yas tutma.(...Bak! yle bir ziya-y hakikat nereder ki, eer O'nun o nurni daire-i hakikat- iradndan hari bir surette kinata baksan, elbette kinatn eklini bir matemhne-i umumi hkmnde ve mevcudat birbirine ecnebi, belki dman ve cmidat dehetli cenzeler ve btn zevil-hayat zevl ve firakn sillesiyle alayan yetimler hkmnde grrsn. imdi bak; O'nun nerettii nur ile o matemhne-i umumi evk-i cezbe iinde bir zikirhneye inklb etti. O ecnebi dman mevcudat, birer dost ve karde ekline girdi. S.)"

mtem mtemld Mtemdr Mtemengiz Mtemfez Mtemhane mtemhne Mtem Mtemknn Mtemzede Materyal

yas. yasla kark. f. Mtemli, acl, yasl. f. Mtemi ve yas iktiza eden. f. Yas ve mtemi ziyadeletirip arttran. f. Alanlan, yas tutulan yer. yas evi. Yasl, mtemli, zntl. f. Yas tutup mtem ederek. Mtemli. Yasl. Fr. Bir iin meydana kmas iin lzm gelen eyler.

1903

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Materyalist materyalist Materyalizm materyalizm Matfa Math Mathare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Maddeci. Her eyi madde ile kymetlendiren. (Bak: Maddiyyun) maddeci, sadece maddeye inanan mansz. Fr. Maneviyat ve Allah' inkr eden maddiyyunlarn meslei. maddecilik, maddeden baka varlk tanmayan mansz felsefe. (tf. dan) Sndrlm. El ile vurmak. * Yalamak. * Birbiri ardnca sulamak. (C.: Mathir) Guslhne. inde ykanlp temizlenilecek yer. * Su kab, matara.

Mathum Matr Mati' Matn Matr Matrat Matta Matiyye matiyye Matiyye-rn Matl Matla'

Dolu, dolmu. (Matar. dan) Yaan, yac. Uzun, tavil. * Her nesnenin iyisi. (C: Metyn) Balkl yer. Yamurlu gn. Tehlikeli yerler. (C: Metyt) Havuz dibinde kalan balkl bulank su. Binek hayvan. Binek. * Gerinip sevinerek yryen. binek. Bindii hayvan yola sren. Atlatma, geirme, defetme. * ekme. Gne veya yldzlarn doduklar yer, ufuktan ktklar yer. * Yldz veya gnein zuhur etmesi. * Edb: Kaside ve gazelin kafiyeli olan ilk beyti. (Bak: Musarra')

matl Matlab matlab Matlab- dil-hah

gnein doduu yer. stek, istenilen ey. * Hallolunacak mesele. Mebhas. * Kaziye. istenen. Gnln istei, arzu, maksad.

1904

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Matlub matlb Matlubat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stek, istenilen ey. * Alacak. dn verilmi. istenilen. (Matlub. C.) stenilen, talebedilen ve aranlan eyler. * Alacaklar. dn olarak verilmi olan eyler.

matlbt Matlul Matma' matmah Matmah Matmah- cihan Matmah- nazar Matmazel Matmu' Matmur Matmure Matmus Matneb Matrah

istenilenler. (C.: Matlil) Ya, slk. * Islanm, nemlenmi. Tam edilecek ey. ok istenilecek ey. tamah ile baklan. Tamh olunan ey, hrsla gz dikilerek baklan ey veya yer. Btn herkese ait tamah olunan ve byk istekle zerine baklan ey. Hrsla baklan ey. Fr. Evli olmayan gayr- mslim kz. (Tama'. dan) Tama' olunmu. Hrsla istenen ey. Gmlm, defnedilmi. Toprak altna konulmu. Toprak altnda baz eyleri saklamaa mahsus yer. * Kabir, mezar. Gz doutan deil de, sonradan kr olmu adam. (C: Metnib) Omuz. * Omuzla boyun aras. (C: Matrih) (Tarh. dan) Mahal, yer. * Tarh olunacak ey, tarh edilecek nesne. * Bir ey atlan yer.

Matran Matred(e) Matris

Ta giymi piskopos. Irak eden, uzaklatran. Fr. Dizilmi harflerin hususi bir mukavva zerine alnan kalb. * Dizme makinelerinde harf kalb.

matrd Matrud Matrudn

kovulan. Kovulmu. Tardedilmi. Uzaklatrlm olan. Kovulmu olanlar. Kovulmular.

1905

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Matruh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tarh edilmi, karlm. * Belirtilmi, konulmu (vergi) * Temeli atlm (Bin).

Matruk

Gevek ve uyuuk adam. * Kuruduktan sonra yine yamurla tazelenmi.

Matru Matt Matta

Tra olmu. Sakalsz. * Sar kimse. ekmek. ncil kitaplarndan birisinin ad. Tahrif edilmi drt yz muhtelif ncil iinden seilen biri. (Bak: Havari)

Mattal Matte Ma'tuf

(Mattle) Devaml olarak borcunu ileri atp geciktiren. Vesile, sebep. Ait ve rci' olan. * Bir tarafa meyletmi. Mil olan. * snadedilen. Yneltilmi.

mtf Ma'tufun aleyh Ma'tuh(e) Ma'tuhane Ma'tuk(a) Mat'um Mat'umat

yneltilen. f. Bir rabt edat ile kendisine bal olan kelime (Bak: Harf-i atf) (Ateh. den) Bunam, bunak. * Sakat, ktrm. Amelmnde. Bunakasna, bunamasna. (C.: Matik) (Atk. dan) Azat olunmu. Azatl. (C.: Mat'umat) Yenecek yemek. Taam. "(Taam. dan) Yemekler. Taamlar. Yenecek eyler.(""Hem hi mmkn mdr ki: Ftr- Kerim, Halik- Rahim, kk midenin cz'i arzusunu ve muvakkat bir beka iin lisan- hal ile duasn hadsiz enva mat'umat- lezizenin icadiyle kabul etsin de, umum nev-i beerin pek byk bir ihtiyc- ftriden gelen pek iddetli bir arzusunu ve klli ve daimi ve hakl ve hakikatl, kalli, halli bekaya dir gayet kuvvetli dusn kabul etmesin? H.. yzbin defa h.."" L.)"

matmt

yemekler.

1906

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mat'un

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tun. dan) Belya tutulmu. Musibet ve tuna giriftar olmu. * (Ta'n. dan) Ayplanm.

Mat'unen Maturid

Vebya tutularak. Mturidi Mezhebi ve bu mezhebden olan. Semerkand ehrinin Mturid kynden olan Ebu Mansur-u Mturidi'yi (Hicri: 280-332) itikadda imam olarak kabul edenler. Amelde Hanefi Mezhebinden olanlar, itikadda Maturidi mezhebindendir. nk bu Zt, Ehl-i Snnet itikadna muhalif grleri, eserleri ile reddederek slh etmitir.

Ma'tut Mtrid Matv Matv matv Matviyy Matviyyt

Malup, yenilmi. itikadda hak mezhep imam olan lim. ekmek. Bkl, drlm, kvrlm ey. drlen, iine tklan. Drlm nesne. Drlm ve bklm olanlar. Kitap sahifeleri gibi toplanm olanlar.

Matviyyen Mauk Ma-ul hayat Ma-ul verd Maul Mun suresi Maun

Sarl olduu halde. Drlerek. Kvrlarak. er, yaramaz. Mc: Haysiyyet. eref, yz suyu. * Hayat suyu. (Bak: Ab- hayat.) Gl suyu. stn gelinmi. "Kur'an- Kerim'in 107. Suresidir. ""Eraeyte Suresi"" de denir." Eve lzm eyler. Ev eyas. * Maln zekt. * Ufak tefek ihtiyalar. * Nefaseti sebebi ile (nefsin ok houna gittiinden) kimseye verilmek istenmeyen ey.

1907

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk man Maune Maunet yardm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mavna. Yk tayan byk kayk. Yardm. mdat. * Azk. Yol yiyecei. * Cenab- Hakk'n salih kullarna olan imdad, inayeti. * Huk: Masarif.

manet M-l bahr M-l hayat Ma'v Ma-vakaa Ma-veka' Ma'vel Ma-vera mver M-vera Mavera-n nehr

yardmlar. Deniz suyu. Hayat suyu. (Bak: Ab- hayat) Olmu taze hurma. * Ses, avaz. Vaki' olan. Hdise. Sergzet. (M-Vaka') Vki olan, olup biten. At edecek yer. Bir eyin gerisinde, arkasnda veya tesinde bulunanlar. perde arkas. teye mensub ve id. * Dier lemle alkal. Ceyhun rmann dousunda kalan lkelere mslman corafyaclarn verdii ad. Trklerin yaadklar bu lkeler, Ceyhun ve Seyhun rmaklarnn havzalarn ihtiva ediyordu. * Dicle ile Frat aras.

Maviye Mavna

Billur ta. Limanlarda, amandralara bal olarak ykleme ve boaltma yapan gemilerden, kylara rmorkr yedeinde yk gtrp getiren tekne.

Mavtn

(C.: Mevtn) (Vatan. dan) Vatan. Yurt edinilen ve yerleip oturulan yer.

mvudieleh Mavzer

varlk gayesine uygunluk. Alm. Mavzer adnda bir Alman'n yapt apl harp tfei. Askerlikte kullanlan bir silh.

1908

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mavzer Ma'y Maye bir eit tfek. Su ark. Su mecrs.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Damzlk. * Esas. Temel. * Bir eyin mayalanmas ve ekimesi (tahammr) iin konulan madde. * Para, mal. ktidar. G. * lim. * Dii deve.

mye Mayedar Maye-i eb Mayho Mayh

maya, z. f. Kudretli, paral. Gece karanl. f. Biraz ekice lezzetli tatl. (C: Mha) Kova doldurmak iin kuyu iine inen kii. * Bahi veren, at eden.

Mayn

ing. Karada ve denizde, daha ok gizlendirilerek konulan ve temas edilince patlayan bomba.

Myi' my Myit Myi'-i nr Myiiyyet Mayir Ma'yub Ma'yubat Ma'yuben Mayuhdes Mayu'kal Mayu'ref Maz'

Akc. Akc madde. sv. (Myi'. C.) Akc cisimler. Su halinde bulunan, akan eyler. Ate halinde su veya buhar. Myilik, akclk, svlk. (C: Miyr) Taamlandran, yiyecek veren. Ayplanm. Ayplanan. Bir kusuru ve eksii olan. (Ma'yube. C.) Ayplanacak eyler. Eksiklikler, noksanlklar, kusurlar. Kusur ve ayp saylarak. Ayplanarak. Sonradan olan. Anlalr. Bilinmez. * Minder altnda saklanan ey. Gn yalamak. * Aa kabuunu soymayp stnde brakmak.

1909

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ma'z Maza ma maza Maza Maz'a Mazac' Mazacir Ma'zad Maza Mazahir Kei. Karaca.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Olan oldu. Geen geti. (Mez) Geti (mnasna fiil). Her nesnenin bakiyyesi, art. (Mazca. C.) Kabirler, mezrlar. (Mazcer. C.) Gnl daralacak ve skntl yerler. Alemi, giyen kiinin pazusuna gelen alemli elbise. inenecek veya inedikleri yemek. (Mazhar. C.) Mazharlar. Eyann grld, kt yerler. * Nil olmalar. * ereflenmeler.

mazhir Mazak Mazalim Mazalle Mazalleniin Mazamn

grnme ve ortaya kma yerleri. Darlk. (Mazleme. C.) Hakszlk ve adaletsizlikler. Zulmler. * Adlet diresi. Yol aranlan yer. f. Glgelikte oturan. (Mazmun. C.) Mnlar, mefhumlar, kavramlar. * denmesi gereken eyler. * Cinasl, nkteli szler.

Mazanne mazanne Mazanne-i hayr Mazanne-i su' Mazarr Mazarra mazarrt Mazarrat Mazayk

(Maznne) Zannolunduu yer. Zan gtren. * Ermi sanlan. zanl yer veya kimse Kendisinden yalnz iyilik umulan kimse. Kendisinden ancak ktlk beklenen kimse. Zararlar, ziyanlar. Mazarrt. Meakkat, zahmet. * Ziyn. zararlar. Zararlar. Ziyanlar. Mazrr. (Mazk. C.) Zor g iler. * Skntl ve dar yerler.

1910

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mazaz Mazbata mazbata mazbt Mazbut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Musibet, felket ve bel acs. * Acma, zlme, kederlenme. Bir toplantda konuulanlarn neticesinin yazl ekli. Kararnme. tutanak. tutulan, derli toplu. Zabtolunmu, elegeirilmi. * Salam. * Yazlm. Kaydedilmi. Hatrda tutulmu. Derli toplu. * Muhfazal. Korunmu. * Belli, belirtilmi.

Mazbutt

"(Mazbut. C.) Ele geirilmi; kaydedilmi; hatrda tutulmu eyler. Mazbut olan eyler."

Mazca' Mazcer Ma'zel Mazem Ma'zeret

(Madca) Yatlacak yer. Mezar, kabir. (C.: Mazcir) Gnl daralacak ve skntl yerler. (C: Mezil) Irak, uzak, baid. ki da arasnda olan dar yol. * Dar olan her yer. Elde olmadan su, kabahat ileme. * Mcbir sebeblerini syleyerek yardm dileme. zr dileme.

mzeret Ma'zeretcu Ma'zerethh Ma'zeretmend Mazfuf Mazg Mazgal

elde olmayan zr. f. zr aryan. f. zr dileyen. Afvedilmesini isteyen. f. zrl, kusurlu. Mazeretli. Yannda olan eyleri tamamen tkenmi olan kimse. Azda ineme. yun. Eskiden kale, hisar, sur veya ato duvarlarnda alan i yan geni, d yan dar gzleme siperi.

Mazhak mazhar

(C: Mezhk) Gln kimse. ortaya kma ve grnme yeri.

1911

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mazhar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sahib olma, nil olma. ereflenme. * Bir eyin grnd, izhar olunduu yer. kt yer.

Mazhar- esm

"ok sfatlara ve isimlere mensub hller kendinde grnen. simlere, isimlerinin zerinde te'sirlerine mazhar (shib) olan. * Cenab- Hakkn isimlerinin tecellisine mazhar ve yine olmu olan.(Cenab- Hak insana giydirdii vcud libasn san'atna mazhar ediyor. nsan bir model yapm. O vcud libasn o model stnde keser, bier, tebdil eder, tayir eder; muhtelif esmasnn cilvesini gsterir. L.)"

Mazhar- ilhm

Kendine ilhm olunan. (Ar, hayvan ve insanlara olduu gibi) Kalbine ilhm gelen zt.

Mazhariyet mazhariyet Mazg Maznne Mazr Mazi

Mazhar ve nil olma. Elde etme. Muvaffakiyet. mazharlk. ineyen, ineyici. (C: Meznin) inde bir ey olduu tahmin olunan yer. Eki, hmz. "Gemi zaman. Geen, gemi olan. * Gr: Bir iin geen zamanda yapldn bildiren fiil. Fiil-i mzi. Mazi sigas.(O Kadir-i Mutlak, btn istikbaldeki acaib-i imknata muktedirdir. Dn getiren, yarn getirdii gibi; maziyi icad eten O Zt- Kadir, istikbali dahi icad eder. Dnyay yapan o Sani-i Hakim hireti de yapar... M.)"

mzi Mazif

gemi zaman. Herkese sofras ak olan ev. Kaps ak, misafir sever ev. Misafirperver olan hne.

Mazife Mazi-i nakl Mazi-i d

zfe olunmu. * Keder, hzn, tasa, gam. "Yalnz iitilen bir eyi anlatan fiil sigas. ""Nuri gelmi"" gibi." Ne'eli, sevinli mzi.

1912

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mazi-i uhud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Gzle grnen veya grm gibi bilinen bir eyi anlatan fiil sigas, kipi. ""Nuri geldi"" gibi."

Mazk Ma'zil Mazille Mazm Mazin Mazr Ma'zire Mazre Maziryun Maziyan mziyt Maziyat Maziye Mazz Mazleme mazlm Mazlum mazlmne Mazlumane mazlmen mazlmn Mazlumn mazlmiyet Mazlumiyyet

Dar yer. Ayr. Ayr bir yer. * Uzak. Baid. Kldan yaplma byk adr. Mazlum. Karnca yumurtas. * Bir kabilenin ad. Eki, hmz. (C: Mezir) zr etmek. Ayran. ahtere otu. Kendisinden kk arklara ayrlan byk su ark. gemi zamanlar. Gemiler. Geen zamanlar. arap, hamr. * Beyaz iyi bal. * Beyaz ince yumuak gmlek. Musibet ve belya uram. Felket acsna giriftar olmu. (C.: Mezlim) Zulm ve adaletsizlik. Hakszlk. Can yakma. zulm grm, sessiz. Zulm grm. Kendine zulmedilmi. * Halim, selim, sakin, sessiz. zulm grmcesine. Zulm grme yarar surette. * Sessizce. Sessizlikle. zulmedilerek. zulmedilenler. Zulm grm kimseler. zulme uramlk. Mazlumluk. Zulm grmlk. * Sessizlik, yavalk.

1913

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mazmaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(branice) Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Suhuf-u brahim ve Tevrat'taki ismi.

mazmaza Mazmaza

abdestte az ykamak. Gusl veya abdest alrken, elleri ykadktan sonra kere az dolusu su alp azda alkalamak.

Mazmi Mazmum

Sulanan ekin. (Zamm. dan) Zammolunmu. lve olunmu. * Yapm. * Zamme ile okunan.

mazmm mazmun Mazmun

eklenmi. ince anlaml sz. Mel. Mna. Mefhum. * Nkteli, san'atl, ince sz. * denmesi lzm olan. * Fk: Gasb, telef veya zulm sebebi ile denmesi lzum etmi ey.

Maznuk Maznun

Nezle olmu. Nezleli. (Zann. dan) Zannolunmu. Zan altnda bulunan, kendisinden phe edilen. * Huk: Bir su dolays ile sorguya ekilen kimse. Sank.

maznun Maznunn Mazra Mazrac Mazrah Mazreb Mazrub

zanl, sank. (Maznun. C.) Zan altnda bulunanlar. pheli kimseler. Ayran. Bir nevi yemek. (C: Mezaric) Eski elbise. Akbaba. * Ulu, erefli kimse. * Her beyaz nesne. Vuracak yer. * likli kemik. (Zarb. dan) Zarbolunmu. arplm. Dvlm. * Baslm, damgalanm. * Mat: arplan. (Bak: Madrub)

Mazrubeyn mazrf

Birbirine arplan iki saydan herbiri. zarfa konan.

1914

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mazruf Mazruft Mazrufen Mazrur Mazrus Ma'zub Maz'uf Mazufe Ma'zul Ma'zulen Ma'zuln Ma'zuliyet mzr Ma'zur mzriyet Ma'zuriyyet Ma'zuz Mazz Meab meb Meabid Mead med Meadib Meadin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zarflanan. Sarlp muhafaza edilen. Zarfa konan. (Mazruf. C.) Zarfl olanlar. Zarf iinde olarak. Zarfl surette. Zarar etmi. Ziyan grm. rlm, rlerek yaplm. Di takm. Ktrm kimse. Zayf ve clz. Zayflam. zfe olunmu. (Azl. den) inden karlm, kovulmu, azledilmi. Azledilmi olarak. inden karlm olarak. (Ma'zul. C.) inden karlm olan kimseler. Azledilmiler. Azledilme hli. Akta kaln. zrl. zrl. zr olan. zrllk. Ma'zurluk. zrllk. Kat, iddetli, edid. Nar. Dnlecek yer. Snlacak yer. Melce'. snak, dn yeri. (Bak: Mabid) Ahiret. (Bak: Mad) varlacak yer, hiret. (Me'debe. C.) Ziyfetler. (Bak: Madin)

1915

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meahiz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Me'haz. C.) Me'hazler. Bir eyin kt veya alnd yerler. Kaynaklar.

Meakil Mel

(Me'kele. C.) Yenilecek eyler. Yemekler. Erzk. "(Geri dnmek ve rcu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum. * Mnas. Ksaca mnas. * Kaymak. * Husul yeri, peyda olunacak yer. * Son, sonu.(Mel, te'vilin me'hazi olan ""evl"" mnasna masdar- mimdir. Bir eyin varaca gye mnasna ism-i mekn da olur ki, te'vilin hasl demektir. Bundan baka mel, bir eyi eksiltmek mnasna da gelir. Onun iin rfte bir kelmn mnasn her vechile aynen deil de, biraz noksaniyle haslna gre ifade etmee de mel denilmitir. E.T.)"

mel Melen

szn ksaca anlam. Mnca ayns olmadan eksii ile anlalan neticesi. Mnaya gre. (Bak: Te'vil)

Mel-i icmal Meal Mel Mealim Mealperver Men men Meann Mear Mearib Mearic suresi

Ksaca hlsas, ksaca mns. cmal mel. (Bak: Mal) Ksaca mnasna ait. (Bak: Maalim) f. Mnl. * Mna anlatan. Mekn, menzil. anlamlar. Enli, geni. * iman gvdeli kimse. * Hatip. Sa ve sakaln dklmesi. htiyalar, hcetler, lzumlu ve istenen eyler. stekler. Kur'an- Kerim'in 70. Suresi olup Seele veya Mevaki Suresi de denir ve Mekkdir.

1916

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mearic mearic Mearre Measi mesi Measim Measir Measir-i bergzide Meass meyib Meayib Meaz Meazib Meazif Meazin Meazir Mebad Mebadi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mi'rac. C.) Mi'raclar. Merdivenler. klacak yerler. klacak yerler. Keffaret, diyet. * Elem, meakkat, dert, gnah. (Bak: Masi) isyanlar, gnahlar. Gnahlar. * Gnah ilenecek yerler. (Me'sere. den) Gzel eserler. Nianlar. zler. Seme gzel eserler, izler, nianlar. ok cr'etli. Hi ekinmeyen. ayplar. Kusurlar, ayblar, lekeler. (Bak: Mayib) (Bak: Maz) (Mi'zab. C.) Oluklar. Su yollar. Sazlar. alglar. Saz letleri. (Me'zene. C.) Ezan okunan yerler. (Mi'zer. C.) Petemallar. (Mebd) f. Sakn, olmaya ki... (Mebde. C.) Mebdeler, balanglar, ilk unsurlar. * ekirdekler. * Prensipler.

mebdi Mebadi-i zaruriyye

balanglar. Bir hakikat tam bilinmeden nceki isbat edici zaruri emreler, balanglar, hazrlklar. (Bak: Hads)

Mebahis mebhis Mebahis-i ilmiye Mebal

Bahisler. Mebhaslar. * Aratrma yerleri. konular. lmi bahisler. (Bevl. den) Sidiin kt yer.

1917

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mebali Mebani Mebani-i kelm Meb'as Meb'at Me'baz Mebde' mebde Mebde-i sukut Mebdeiyet Me'bele Meberrat Meberre Meberret Mebga Mebguz mebuz mebhas Mebhas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mebl. C.) Paralar, akeler. Temeller. Esaslar. * Yaplar. Binlar. Szn essn tekil eden eyler. (C.: Mebis) Yollanma, gnderilme. Yaban srnn yata. * Davar ve deve yata. * Mekn, menzil. (C: Mebiz) Diz altndaki ukur. Ba taraf. Balang. Balama. * Kaynak. Kk. Temel. Esas. balang. Sukutun balangc. Dn mebdei. Balang olma ii. Deve duracak yer. * Devesi ok olan yer. (Meberre. C.) Sevab iin, hayr kazanmak iin yaplan iler. (C.: Meberrt) Sevab iin, hayr kazanmak iin yaplan i. Nbet ekeri. Talep mevzii, isteme yeri. Sevilmemi. Buzedilmi. Nefret edilmi. sevilmeyen. blm. Ksm. Bahis. Fasl. Bir mes'eleye id sz. * Arama, aratrma yeri. * Bir eyin arand yer.

Mebhur Mebhus Mebhus-n anh Mebhut mebht Mebi'

Nefes darlna mbtel olan, hrhr soluyan. Bahsolunan. Bahsolunmu. Evvelce bahsi gemi. Sz gemi ey. Bahsolunan ey. Hayretle, akn, mtehayyir. Sersem. akn. (Bey'. den) Satlm ey.

1918

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mebit Mebiz Mebkale Mebla mebla Meblevle (mibvele) Meblu' Meblul Mebna mebn Mebni

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Beyt. den) Geceleyin kalnacak yer. Geceliyecek yer. (C.: Mebyiz) Tb: Yumurtalk. (C: Mebkl) Sebzevat yetitirilen yer. Para, mevcud para miktar. * Yetimek. tutar, miktar. ine bevledilen kap. (Bel'. den) Yutulmu. Nemli, ya. Islak, slanm. Temel. Yap yeri. * ss-l esas. Asl ve esas. kurulan, dayanan. Yaplm. Kurulmu. * Bir eye dayanan. Nazar ve itibr ve isnad olunarak. * ... den dolay... e binen. * Gr: Son harfi harekesi deimeyen kelime. Tasrife tbi olmayan (fiil ekimine uramyan) kelime.

Mebrade Mebrez Mebrud Mebruk Mebrur Mebruz Mebsem Mebsus Mebsut

Soukluk. * Soukluk verecek zaman ve mekan. Abdesthne. Souk, soumu. Tebrike yeste kimse. Tebrike deer nesne. Hayrl. Makbul. Beenilmi. Sadk olmakla makbule gemi olan. Gsterilmi, ibraz olunmu. * Alm mektub. (C: Mebsim) Tebessm etmek, hafif glmsemek. Dalm. Yaylm. Herkese duyulmu. ayi' olmu. Alm. Yaylm. Serilmi. * Mufassal. Etraflca beyan olunan. Bast olunmu. Uzun uzadya anlatlm.

mebst

genileyen.

1919

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mebsuten mtenasib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Birbirlerine nisbetli olan iki eyden birinin artmasyla, dierinin de ayn nisbetle artmas; veya eksilmesiyle dierinin de eksilmesidir. Doru orantl."

mebsten Mebsuten Mebure Mebu Mebtun Mebtu Mebtut Mebtute Meb'uc mebs Meb'us

genileterek. Mebsut olarak. Yz ve vcudu gzel yaratlm kadn. (C.: Mebi) Silinmi. zi eseri kalmam. Karn hasta olan kimse. Tutulmu. * Hm olunmu. Kesilmi ve ayrlm. Fk: talak ile boanm olan kadn. Karn delinmi. gnderilen, milletvekili. Gnderilen. Ba's edilen. * Halk arasndan seilerek Millet Meclisine z edilen. * Allah tarafndan gnderilmi olan. * ldkten sonra diriltilen.

Meb'usn mebsn Meb'usiyet Mebyet mebzl Mebzul Mebzul mebzliyet Mebzuliyyet Mebzuliyyet-i elvan

f. Meb'uslar. Milletvekilleri. mebuslar, milletvekilleri. Mebusluk. Milletvekillii vazifesi. Geceliyecek yer. Gece vakti kalnacak yer. bol, ok, ucuz. Bol. ok sarf olunan. Ucuz. Bolluk, okluk, kesret. bolluk, okluk, ucuzluk. Ucuzluk. Bolluk. Renk bolluu.

1920

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mec' Meca' Mecaa Mecadif Mecadil Mecae mecl Mecal Mecal meclis Mecalis Mecami' Mecamir Mecane Mecanik Mecanin Mecar Mecaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hurmay stle slatp yemek. Alk. Hilebazlk etmek, hile yapmak. (Micdf. C.) Kayk veya sandal krekleri. (Micdel. C.) Kkler, kasrlar. (Mecet) Alk. Ackma. tkat. Tkat. G. Kuvvet. * ktidar. mkn. * Frsat. (Mecl. C.) Aynalar. meclisler. Meclisler. Toplantlar. Toplant yerleri. (Mecmua. C.) Mecmualar. Dergiler. (Micmer. C) lerinde tts yaklan kaplar, buhurdanlar. Ne bulursa saknmadan yapmak. Mecnunluk. (Mencenik. C.) Mancnklar. (Bak: Mancnk) Mecnunlar. Deliler. (Mecr. C.) Mecralar. Su yollar. Su yataklar. "Yerinden ve haddinden tecavz etmek. Hududunu amak. * (Cevaz. dan) Geecek yer. Yol. * Edb: Hakiki mns ile deil de ona benzer baka bir mn ile veya istenileni hatrlatr bir kelime ile konumak. stenilene benzer bir mna ifadesi. Mesel: Baz Hadis-i eriflerde dnyaya nezret eden iki melikenin kze ve bala benzetildii gibi.Edebiyat: Lgat'nn, ""Mecaz"" Maddesinde u tafsilt vardr: Bir kelime, kendi mnasnda kullanlrsa; hakikat olur. Eer bir mnasebetle asl mnasndan baka bir mnada istiml edilir ve kendi mnasnda kullanlmasnda ""karine-i mnia"" bulunursa mecaz'dr.

1921

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mesel; tahta kelimesi aatan sath mnasna olduu halde hakikattr. Fakat yaz levhas mnsna kullanlr. Faraza, Muallim tarafndan talebeye ""tahta bana ge"" denilirse, mecaz'dr. nk, levhann tahtadan yaplm olmas mnasebeti ile, bir de bana geilecek tahtann ancak yaz tahtas olup deme ve tavan tahtalarnn bana geilemiyecei karine-i mnias ile, o kelime hakikat mnsndan mecz mnsna naklolunmutur.Nakildeki mnasebete alka denilir. Alkas tebih olan mecazlar istire, baka trl alkas bulunanlar da mecaz- mrsel'dir. Mecaz- mrselin alkalar tebihten bakadr ve en mehurlar unlardr:1- Hulul : Hakikat ve mecaz mnalarnda birinin tekine mahal olmasdr. (Derse girildi) denildii vakit, hl olan dersin sylenip onun mahalli bulunan dershnenin kasdedilmesi. (Yemekhneye indi) denilince de, mahal bulunan yemekhnenin zikrolunup yemee inildi, denilmek istenmesi gibi.Mnca cz'i bir fark ile buna, zarfiyyet, mazrufiyyet alkas da diyebiliriz.2Sebebiyyet, msebbebiyyet : Hakiki ve mecazi mnlardan birinin dierine sebeb msebbeb olmasdr. ""Bir muharrir, kalemiyle geinir"" cmlesinde sebeb olan kalemin zikredilip msebbeb olan yaz cretinin kasdedilmesi; kar yaarken sylenilen ""bereket yayor"" cmlesindeki msebbeb olan bereketin zikredilip, sebeb olan karn murad edilmesi gibi.3- Cz'iyyet, klliyet : Hakikat ve mecaz mnlarndan biri, dierinin cz' olmasdr. Dier bir tabir ile; bir eyin btn kasdedilmesidir. ""Marmaradan her yelkenUar gibi ne'eli""beytindeki yelken kelimesi gibi. (ki, onun zikriyle btn sylenip paras, yahut paras sylenip btn bulunan kayk murad edilmitir).4- Itlk ve takyid : Hakikat ve mecaz mnlarndan birinin

1922

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mutlak yni umuma; o birinin mukayyed, yni hususa dellet eder olmasdr. Hayvan kelimesindeki mn umumidir. Hayvan deyip de mesel ""At"" murad etmek onu mukayyed bir mnda kullanmak demek olacandan ""Mecaz"" olur.5- Kevniyyet : Bir eye eski hlinin ismini vermektir. Bir vlidenin, yetimi oluna; ""bizim ocuk"" demesi gibi.6- Evveliyyet : Bir eyi sonra olaca isim ile zikretmektir. Tbbiye ve deniz mekteblerine yeni girmi talebeye ""Doktor ve Kaptan"" denilmesi gibi.(Mecaz ilmin elinden cehlin eline derse, hakikate inklb eder, hurfata kap aar. S.)" mecz Mecaze Mecazen Mecaz- mrsel szn baka mnda kullanlmas. Cevizlik yer. Mecaz olarak. Gerek deil de mecaz yoliyle. Edb: Kelimenin asl mnsyla mecaz mns arasnda benzerlik bulunmasndan baka bir alka bulunmasyla olan mecazdr. Mecaz mecz Mecazib Mecbe Mecbee Mecbub Mecbul(e) Mecbur Mecazla ilgili. mecazl. (Meczub. C.) Meczublar. Cezbeye tutulmu olanlar. Geni ve ilek yol. Mantar yetien yer. Hayas ve zekeri kesilmi. (Cibillet. den) Yaratlm. Yaratlnda bir hl veya sfat bulunan. Zor grm. Zorla bir ie girimi. cbar grm. * Hatr alnm, gnl yaplm. (Hakiki manas: Krldktan sonra btnlenmi.) mecbr Mecburen Mecbur zorlanm, zorunlu. ster istemez. Cebirle. Zaruret icb. Zorla. Zor altnda, ister istemez, yapma mecburiyetinde.

1923

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mecbriyet Mecburiyet Mecc Meccan meccnen Meccanen Meccan Meccaniyet Mecd Mecdere Mecdeye Mecdud Mecdul mecburluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zora tutulma. Mecburluk. Azla su pskrmek. * Sulu eyler atmak ve samak. Parasz, karlksz, cretsiz, bedva, meccnen. bedava, parasz. cretsiz, parasz. Bedavac. Parasz. cretsizlik, meccanilik. Byklk. Azamet. * eref, itibar. Lyk olacak mekn. Ktlk yeri. Rzk bol, nasibli, bahtiyar. * Kesilmi, maktu. Salam ve muhkem ey. * Salam yapl ve kemikli kimse. * Bklm.

Mecdur Me'cel Mecellat mecelle Mecelle

Tb: iek karm kimse. (C: Mecil) Su toplanan yer. (Mecelle. C.) Mecmualar, kitaplar, dergiler. dergi, kanun dergisi. Mecmua. Fikir topluluu. Risale. Kitab. Hikmetli sahife. * Fkh kitabnn mumelt ksmnn toplu bir parcas. * slm Hukukuna dir bir mecmua.

Mecenne Mecer

Kalkan, siper. * Delilik, mecnunluk, divanelik. Koyunun karnndaki kuzu bydke durmaya kadir olmamas. * Byk asker. * Susuzluk.

Mecerre

(Mecerret-s Sema) Kehkean, Samanyolu denilen byk, parlak yldz kmesi.

1924

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mecfer Mechel Mechele Mechud Beli kaln olan at.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mechil) Belirtisiz, iaretsiz, niansz. * Yolu ve izi olmayan l. Birini chillie sevkeden ey. (Cehd. den) alm uram, didinmi, cehdetmi. * Kuvvet, kudret, g.

mechul Mechul Mechulat Mechuliyet Mechul-l ahval Mechul-n neseb Mechure

bilinmeyen, mehul. Bilinmeyen. Belli olmayan. (Mechul. C.) Mechul olan ve bilinmeyen eyler. Bilinmezlik, mechullk. Kimin nesi olduu bilinmeyen kimse. Kimin ocuu olduu bilinmeyen kii. Harf, hareke ile okunduu vakit, nefesin hapsolunup sesin ikr olmasnda okunan harfler. Bu harfler nefesi kendileri ile cereyandan men'ederler.

mechure Mechuriye Meci Mecid mecid Mecidiye

nefesin tutulup sesin karlmasyla okunan harfler. Aikre olunmu, aklanm, meydana konulmu. (Meciyyen) Gelme, geli. Azametli. erefli. Glib. * Esm-i lhiyedendir. yce, erefli. Sultan Abdlmecid zamannda 1840'da baslm 20 kuru deerinde gm para.

Mecl

Elin kabarmas. * Balta gibi bir nesne tutmaktan veya almaktan dolay elin kabarp nasrlanmas.

Mecla

(C.: Mecli) Ayna, mir'at. * kma ve grnme yeri. * Ban tepesinde kl bitmeyen yer.

1925

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mecleb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Beyaz iekli bir otun ad. (Adam boyu uzar ve yapra zerdaliye benzer.)

meclis Meclis

bir mesele iin toplanm insan topluluu. Oturulacak, toplanlacak yer. * Grlecek bir mes'ele iin bir araya gelmi insan topluluu. * Devlet ilerini grmek zere Millet Vekillerinin toplandklar byk bina.

Meclis-ara Meclis-r Meclis-efruz Meclis-fruz Meclis-i a'yn

f. Meclisi ssleyen. Meclisi ssleyen. f. Meclisi parlatan. Meclisi aydnlatan. f. Meclisi parlatan. Meclisi aydnlatan. Osmanl mparatorluu zamannda hkmet tarafndan seilmi olan meclis. (Bunun karl, zamanmzda, senato meclisidir.)

Meclis-i mebusan Meclis-i lfet Meclis-i vkel Meclis Meclisiyan Meclub

Halk tarafndan seilen meb'uslarn meclisi. Millet Meclisi. Konuma meclisi. Kabine toplants. Bakanlar kurulu toplants. Meclisle alkal. Meclise ait. Meclis ehli. Mecliste bulunan zlar. Celbolunmu. ekilmi. Kaplm. * Tarafdarl kazanlm kimse. * Ak. Tutkun.

meclb Meclubiyet Meclvv Mecma' mecm Mecma- ekber Mecma- hakaik

ekilen, celbolunan. Tutkunluk, meclubluk. Parlak, cill. Mcell. Toplanlacak yer. Kavuulan yer. toplanlan yer. En byk toplanma yeri. Maher. Hakikatlerin topland yer. Hakikatlerin merkezi.

1926

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mecma-i aleyh Mecma-l ezdd Mecma-l kll Mecmece

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakknda toplanlan, ittifak edilen, birleilen ey. Ztlarn topland yer. * Mutlak hrriyet. Hepsinin topland yer. Yaznn kark olmas. * Kalbinde olan demek isteyip, yine demeyip gizlemek.

Mecmede Mecmu'

Buzluk, karlk. Btn, hepsi. Topluca. Ylm. Cem' olunmu. Bir araya getirilmi ey.

mecm Mecmua

toplam. Toplanp biriktirilmi, tertip ve tanzim edilmi eylerin hepsi. * Seilmi yazlardan meydana getirilen kitap. Risle. * Kolleksiyon.

mecmua Mecmuan Mecmuat-l ahzab

yazlar topluluu, dergi. Toptan, birden, toplu olarak. eyh Ahmed Ziyaeddin-i Gmhanev'nin ciltlik bir du mecmuas.

Mecmuiyyet Mecneb Mecnub mecnn Mecnun

Topluluk. Btnlk. Tamlk. ok ey. Gney rzgr yetien kii. * Akcier zar iltihab olan kii. deli, lgn. Deli. lgn. * nsanlara ok hususta uymayan. * Birini ok fazla sevip akln karan. k.

Mecnunane Mecnuniyet Mecr

f. Delice, divanece. Mecnunlara ve delilere yakr surette. Delilik. Mecnunluk. Bir nesneyi devenin karnndaki yavrusuna bey'etmek. Devenin karnndaki yavrusunu bir malla deitirmek. * okluk asker. * Akl.

mecr

su yolu, kanal.

1927

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mecra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Suyun akt yol. Su yolu. Kanal. * Cereyan eden yer. * Bir haberin yaylma yolu. * Bir eyin dolat yer.

mecrh Mecruh Mecruhn mecrr Mecrur

yaral. Yaral. Yaralanm. * Huk: nandrc szlerle rtlm fikir, dav. (Mecruh. C.) Yarallar. Yaralanm olanlar. son harfi esre olan kelime. Srklenmi. * Gr: Banda harf-i cer bulunan kelime. zafet halinde son kelime. Cerr'li okunan kelime. (i, diye okunan kelime, yani esreli)

Mecs Mecube mcul Mec'ul Me'cur mcur Mecus Mecusi

Ovmak. Dibagat etmek. Cevap. yaplm. Yaplm. Meydana karlm. kame ve ihdas olunmu olan. Karlk almaya, mkfata hak kazanm kimse. * Kiraya verilen. cretlenme. Kulaklar kk olan adam. * Atee tapan kii. "ok eskiden yaam, kula kk olan birisinin addr. Ateperestlik yinine sebeb olduundan ""Ateperestlere"" bu isim verilmitir. * Eski ran dini olan Mecusilikten olan kimse."

mecs Mecusiyn Mecusiyet Mecved Meczir Meczub

atee tapan. (Mecusi. C.) Mecusiler. Atee tapanlar. Mecusilik. Doymaya yakn olmak. * Yamur taneleri demi cisim. (C: Meczir) Deve boazlayacak yer. "Bakasnn te'siri ile hareket hlinde olan. Cezbedilmi. Akl gitmi olan. Ak- lah ile kendinden gemi. * Deli. Divane.

1928

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mecnun.(Sultan Mehmed Fatih'in zamannda hikye edilen mehur ve mnidar ""Cibli Baba kssas"" nev'inden olarak bir ksm ehl-i velyet, zhiren muhakemeli ve kl grnrken, meczubdurlar. Ve bir ksm dahi; bzan sahvede ve daire-i aklda grnr, bzan akln ve muhakemenin haricinde bir hle girer. u ksmdan bir snf; ehl-i iltibastr, tefrik etmiyor. Sekir hlinde grd bir mes'eleyi hlet-i sahvede tatbik eder, hat eder ve hat ettiini bilmez. Meczublarn bir ksm ise; indallah mahfuzdur, dallete sluk etmez. Dier bir ksm ise, mahfuz deiller; bid'at ve dallet frkalarnda bulunabilirler. Hatt, kfirler iinde bulunabilecei ihtimal verilmi.te; muvakkat veya dimi meczub olduklarndan, mnen '""mbarek mecnun"" hkmnde oluyorlar. Ve mbarek ve serbest mecnun hkmnde olduklar iin, mkellef deiller. Ve mkellef olmadklar iin muahaze olunmuyorlar. Kendi velyet-i meczubaneleri bki kalmakla beraber, ehl-i dallete ve ehl-i bid'aya tarafdar karlar, mesleklerine bir derece reva verip, bir ksm ehl-i imn ve ehl-i hakk, o meslee girmeye me'umane bir sebebiyet verirler. M.)" meczb meczbane Meczubn Meczum Meczur cezbeli, kendini kaptrm, bakasnn etkisiyle davranan. cezbeye kaplmcasna. (Meczub. C.) Meczublar. Deliler, mecnunlar. Cezbeye gelmi olanlar. (Czam. dan) Czam hastalna tutulmu kimse. Cezr olunmu, kare kk alnm say. (On says yz saysnn meczurudur, yani kare kkdr.) Meczuz Me Kesilmi, mnkat'. Ateli silahlarn icadndan evvel kullanlan harp letlerinden biri. Keskin olmayan tlim klc, uzun ve ince kl.

1929

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Med

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzatma, ekme. Yayma ve deme. * oaltmak. * Bir eye dikkatlice bakmak. * Nihayet, son. * Snmek. Bir eyi sndrmek. * Yardm etmek, mhlet vermek. * Yr ve yver olmak. * Tarlaya fk ve gbre dkmek. * Sel suyu.

Me'd Meda Medaci' Medafi' Medafin Medahek Medahil Medaih Medain

Yumuak taze ot. * Titremek. * Sallanmak. Mesafe, nihyet. Son. Yatacak yerler. (Bak: Madc') (Medfa. C.) Ask: Toplar. (Medfen. C.) Mezarlar, kabirler. Gmlecek, defnolunulacak yerler. (Bak: Madhek-Mudhike) (Medhal. C.) Giriler. Girilecek yerler. Medhetmeler. vmeler. Medhediler. (Medayin) ehirler, medineler. Byk memleketler. * imdi harabe olup slmiyyetten evvel yaam Kisrallarn Nuirevan zamannda kurduklar merkez-i hkmetleri olan byk ehir. Peygamber Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselm'n doduu gece bu ehirdeki byk sarayn eyvanlar yklmt.

Medak Medami' Medami'-i hicran Medar

Bir eyi ezmekte kullanlan yass ta. Gz yalar. * Gzler. Hicran gzyalar. Ayrlk gzyalar. Sebeb, vesile. * Bir eyin etrafnda dnecei nokta. Bir eyin devredecei, zerinde hareket edecei yer. * Gezegenlerin gezerken hareket noktalarnn izdii dire. (Dnya, gne etrafnda seyrederken medar- senevsi bir direyi andrr.)

medr Medare

sebep, vesile, kaynak, yrnge. Kova gibi dikip su ekmekte kullanlan deri.

1930

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Medar- fahr Medar- ibret Medar- maiet Medar- senev Medar- taayy Medaric medris Medaris

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ftihara sebeb olan. vmee vesile. bret almaa yaryan. Geim vastas. Dnya, gne etrafnda seyrederken izdii farazi dire. Maiet tedarikine sebeb olan, geim vesilesi. (Medrec ve Medrece. C.) Merdivenler. * Meslekler, yollar. medreseler. Medreseler. Ders okunan yerler. Talebe-i ulumun ikametghlar. Din, imn, ahlk dersi ve fenni ilim okutulan ve ayn zamanda talebenin ikamet ettii mektebler.

Medar-l ayn Medas Medase Medayih medayih Medayih-i bhire Medayin Medbee (medbe) Medbug Medbur Medcen Medd iareti

Gz ukuru. Harman yeri. Harman yeri. Medhe lyk iler ve hareketler. vgler. ok aktan birisini veya bir eyi vmek, medhetmek. (Midyn. C.) Dima borlanan kimseler. Kabaklk, kaba ok olan yer. * Kul, abd. Dibgat olunmu, tabaklanm. Zengin. Mal mlk ve serveti ok olan. * Yaral, mecruh. Bulutlu gn. Harekenin uzun okunacan gsteren iaretin ad. * Hemze ile elifin birlemesi.

Medd cezir medd

Co: Deniz sularnn kabarmas ve tekrar geriye ekilmesi. kabarma, uzatma.

1931

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meddah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mbalga ile) ok ok medheden, sena eden. * Edb: Taklidli hikyelerle halk elendiren hikyeci.

meddh medde Medd-i bisat Medd-i nazar Medd-i yed Meded meded Mededcu Mededcuyane Mede-d-dhur Mededhh Mededhh Mededkr mededkr Mededkrane Mededkr Mededres mededres Mededresan Mede-l-basar Mede-l-eyyam Medeni

ven. uzatma iareti. Kilim yayma, hal serme. Uzaa bakma. Gzn grebildii kadar gz alm. El uzatma. nayet, yardm, imdad, eman. Eyvah. yardm. f. Meded isteyen, yardm arayan. f. Medet isteyene, yardm arayana yakacak surette. Dnyann sonuna kadar. f. Meded isteyen, yardm bekleyen. f. Meded arayclk, yardm isteyicilik. f. Yardmc, muin, nsr. Nusret veren. yardm eden. f. Medet ve yardm edercesine. f. Yardmclk. f. Yardmc. nyet eden. Yardm eden. Mededresn da denir. yardmc. Yardmclk. Yardm ve inyet edicilik. Gzn grebildii kadar. Gnlerin sonuna kadar. Faziletli, terbiyeli, kibr. * Medineli. ehirli. * Kur'an- Kerimin Medine ehrinde nzil olan yet ve sureleri.

meden

terbiyeli, kibar, ehirli.

1932

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Medeni-i bittab'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Doutan, yaradltan huylar ile medeni olu. * Cenab- Hakkn yaratmas ile tab'an iyi huylu, kibar, faziletli kimse.

Medeniyet

"Adaletseverlik, insanca iyi ve ferah yaay. ehirlilik. Yaayta, itima mnsebetlerde, ilim, fenn ve san'atta tekml etmi cemiyetlerin hli. * slmiyetin emirlerine gre, usul diresinde yaay.(Kre-i arz bir ky ekline sokan u medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalnlamtr. Tdili, byk bir himmete muhtatr. Ve keza, beeriyet ruhundan dnyaya nzr pek ok menfezler amtr. Bunlarn kapatlmas ancak Allah'n lutfuna mazhar olanlara myesser olur. M.N.)(Sual: Sen eskiden arktaki bedevi airde seyahat ettiin vakit, onlar medeniyet ve terakkiyata ok tevik ediyordun. Neden, krk seneye yakndr, medeniyet-i hzradan ""mimsiz"" diyerek hayat- itimaiyeden ekildin, inzivya sokuldun?Elcevab: Medeniyet-i hzra-i Garbiye, semvi kanun-u esasilere muhalif olarak hareket ettii iin seyyiat hasenatna; hatlar, zararlar, fidelerine rcih geldi. Medeniyetteki maksud-u hakiki olan istirahat- umumiye ve saadet-i hayat- dnyeviye bozuldu. ktisad, kanaat yerine israf ve sefahet.. ve sa'y ve hizmet yerine tenbellik ve istirahat meyli galebe aldndan, bire beeri hem gayet fakir, hem gyet tenbel eyledi. Semvi Kur'ann kanun-u esasisi $_ $_ $ ferman- esasisiyle: ""Beerin saadet-i hayatiyesi, iktisad ve sa'ye gayrette olduunu ve onunla beerin havas, avm tabakas birbiriyle barabilir."" diye Risale-i Nur bu esas izaha binaen ksa bir-iki nkte syleyeceim:Birincisi : Bedevilikte beer -drt ey'e muhta oluyordu. O -drt hcatn tedarik etmiyen on adette ancak ikisi idi. imdiki garb medeniyet-i zlime-i hzras su'i-i istimlt ve

1933

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

israfat ve hevesat tehyic ve havic-i gayr-i zaruriyeyi, zaruri hcatlar hkmne getirip grenek ve tiryakilik cihetiyle imdiki o medeni insann tam muhta olduu drt hct yerine, yirmi ey'e bu zamanda muhta oluyor. O yirmi hcat tam hell bir tarzda tedarik edecek yirmiden ancak ikisi olabilir. Onsekizi muhta hkmnde kalr. Demek bu medeniyet-i hazra insan ok fakir ediyor. O ihtiya cihetinde beeri zulme, baka haram kazanmaa sevk etmi. Bire avm ve havas tabakasn dima mbarezeye tevik etmi. Kur'ann kanun-u esasisi olan ""vcub-u zekt, hurmet-i riba"" vastasiyle avmn havassa kar itatini ve havassn avma kar efkatini te'min eden o kudsi kanunu brakp burjuvalar zulme, fukaralar isyana sevk etmee mecbur etmi. stirahat- beeriyeyi zir zeber etti!..kinci Nkte : Bu medeniyet-i hzrann hrikalar, beere birer ni'met-i Rabbaniye olmasndan, hakiki bir kr ve menfaat- beerde istimli iktiza ettii halde, imdi gryoruz ki: Ehemmiyetli bir ksm insan tenbellie ve sefahete ve sa'yi ve almay brakp istirahat iinde hevesat dinlemek meylini verdii iin sa'yin evkini kryor. Ve kanaatsizlik ve iktisadszlk yoluyla sefahete, israfa, zulme, harama sevkediyor. Mesel Risale-i Nurdaki ""Nur Anahtar""nn dedii gibi: Radyo byk bir ni'met iken, maslahat- beeriyeye sarf edilmek ile bir mnevi kr iktiza ettii halde, bete drd hevesata, lzumsuz malyani eylere sarf edildiinden; tenbellie, radyo dinlemekle heveslenmee sevk edip, sa'yin evkini kryor. Vazife-i hakikiyesini brakyor. Hatt ok menfaatli olan bir ksm hrika vesait, sa'y ve amel ve hakiki maslahat- ihtiyac- beeriyeye istimli lzm gelirken, ben kendim grdm; ondan bir-ikisi zaruri ihtiycata sarf edilmee

1934

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mukabil, ondan sekizi keyf, hevesat, tenezzh, tenbellie mecbur ediyor. Bu iki cz'i misle binler misller var.Elhsl : Medeniyet-i garbiye-i hzra, semvi dinleri tam dinlemedii iin, beeri hem fakir edip ihtiyacat ziyadeletirmi... ktisad ve kanaat esasn bozup israf ve hrs ve tama' ziyadeletirmee; zulm ve harama yol am. Hem beeri vesait-i sefahete tevik etmekle o biare muhta beeri tam tenbellie atm. Sa'y ve amelin evkini kryor! Hevesata, sefahete sevk edip mrn faidesiz zyi ediyor.Hem o muhta ve tenbellemi beeri, hasta etmi. Su'-i istiml ve israfat ile yz nevi hastaln sirayetine, intiarna vesile olmu.Hem iddetli ihtiya ve meyl-i sefahet ve lm her vakit htra getiren kesretli hastalklar ve dinsizlik cereyanlarnn o medeniyetin ilerine yaylmasiyle intibaha gelip uyanm beerin gz nnde lm idam- ebedi suretinde gsterip, her vakit beeri tehdid ediyor. Bir nevi cehennem azb veriyor...te bu dehetli musibet-i beeriyeye kar Kur'an- Hakim'in drtyz milyon talebesinin intibahiyle ve iinde semvi, kudsi kanunu esasileriyle bin yz sene evvel gsterdii gibi, yine bu drtyz milyonun kendi kudsi esasi kanunlariyle beerin bu dehetli yarasn tedavi etmesini; ve eer yaknda kyamet kopmazsa, beerin hem sadet-i hayat- dnyeviyesini, hem saadet-i hayat- uhreviyesini kazandracan; ve lm, idam- ebediden karp lem-i nura bir terhis tezkeresi gstermesini ve ondan kan medeniyetin mehasini, seyyiatna tam galebe edeceini ve imdiye kadar olduu gibi; dinin bir ksmn, medeniyetin bir ksmn kazanmak iin rvet vermek deil, belki medeniyeti ona, o semav kanunlara bir hizmetkr, bir yardmc edeceini Kur'an- Mu'ciz-il-Beyan'n iarat ve rumuzundan

1935

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

anlald gibi, Rahmet-i lhiyeden imdiki uyanm beer bekliyor, yalvaryor, aryor!. R.N.)" medeniyet medeniyetperest medeniyetperver Medenk meder Meder dzenli ve ileri hayat seviyesi, ehirlilik. medeniyete ar dkn olan. medeniyeti seven. f. Kap srgs. Kilit. akl ta. Tezek, toprak tezei. * akl. Kuru amur. Kuru balk. * Ky, mahalle. Medfa' Medfee medfen Medfen Medfu' (C.: Medfi') Ask: Top. Deve srs. ok miktar deve. mezar. Mezar. Defnedilen, gmlen yer. Dar karlm, def olunmu, kovulmu. * Verilmi, vezneden karlm. Medfuat (Medfu'. C.) Defedilip dar karlm olanlar. * Sarfedilmi ve verilmi paralar. Harcanan veya kasadan kan paralarn, hesap defterinde kaydedildii hne. Medfun medfn Medh medh Medha Medhal Defnedilmi. Gmlm. gmlm, defnedilmi. Birisinin iyiliini, iyi vasflarn sylemek. vmek. medih, vme. Deve kuunun yumurtlad yer. Girilecek taraf. Dahil olacak yer. * Giri. Esere balang. nsz. Mukaddeme. medhal giri, etki.

1936

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Medhaldar Medhaza Medhene Medhiyat Medhiye Medhul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bir ite parma olan. Bir ie karm olan. (C: Medhz) Ayak kayacak yer. Yahne. (Medhiye. C.) Medh etmeler, vmeler. Birini medhetmek iin yazlan yaz. (Dahl. den) Ayplanacak kusuru olan. * Dile dm. * Kendisine birey girmi olan.

Medhun Medhur Medhu Medhune Medi Med' Medibb Medid Medh medih Mediha medha Medihag Medihasenc Medn Medine

f. Tabaklanm deri. Uzaklatrlm veya kovulmu olan. Tardedilmi olan. Dehete uram. arm. Korkmu. rkm gibi. rkm bir hlde. (C: Emdiye) Bir yerde birikip toplanm su. Dvet edilmi, davetli. arlm. Selin akt yer. Devaml. ok uzun sren. * Uzatlm. ekilmi. (Medh. den) vmeye ve medhetmeye sebeb olan ey. vme mevzuu. vme. Medih iin yazlan kaside, vme. vg. f. Medheden, ven. f. Medihnme yazan, vc yazlar yazan. Borlu. * Kul, kle, abd. "ehir. * Hicazda Hz. Peygamberin (A.S.M.) trbesi bulunan ehirdir. Burann slmiyyetten evvel ismi ""Yesrib"" idi."

medne Medine-i mnevvere

ehir. Nurlu, nurlanm ehir.

1937

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Medine-i selm Medinet-n nebi Badat ehri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski ismi Yesrib olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammedin (A.S.M.) trbesinin bulunduu Medine ehri.

Medkuk Medl Medlebe Medlul

Dlm, toz hline getirilmi. Zayf, yeyni kimse. narlk. Dellet olunan. Gsterilen. * Mn. Mel. Mefhum. Delil getirilen ey. Bir kelime veya bir iretten anlalan.

medll medlliyet Medluliyyet Medma' Medmec Medmum Medn Medr Medraa Medrec(e)

kendisine delil getirilen, mn, anlatlan. kendisine delil getirilme. ret ve delil olma hli. (C.: Medmi') Gz. Ayn. * Gzya. Kadeh. Krmz renkli olan. * Dolu, dolmu. Durmak, ikamet. Havuzun iini svamak. * Dzmek. Ferce, kaftan, araf. (C.: Medric) Basamakl yol. Merdiven. * Meslek. * Tarikat. * Dar yol. Da yolu.

Medrese

(Ders. den) Ders grlen yer. Ders okutulan yer. slmi ilimleri okuyan talebelerin yatp kalktklar ve tahsil iin altklar vakf odalarnn bulunduu bin.

medrese Medrese-i yusufiye

dershane, okul. Hz. Yusuf'un (A.S.) iftira, hakszlk ve zulm ile hapiste kalmasndan kinye olarak, mn ve Kur'an hizmetinden dolay tevkif edilenlerin hapsedildii yere verilen isim.

1938

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Medreseniin Medresetzzehra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Medreseli. Medresede oturan. "(Medreset-z Zehra) 1914'de Birinci Cihan Harbinden evvel Van'da; stad Bedizzaman Said Nurs'nin almas iin teebbse getii ve Artemit'te (Edremit) temelini att ark niversitesi'nin bir ad.(Mnazarat Risalesi'nin ruhu ve esas hkmnde olan, htimesindeki Medreset-z Zehra hakikat ise, istikbalde kacak olan Risale-i Nur'a bir beik, bir zemin ihzar etmek idi ki; bilmedii, ihtiyarsz olarak ona sevkolunuyordu. Bir hiss-i kablelvuku ile o nurani hakikat, bir madd surette aryordu. Sonra o hakikatn madd ciheti dahi vcuda gelmeye balad. Sultan Read 19 bin altun liray Van'da temeli atlan o Medreset-z Zehra'ya verdi. Temel atld, fakat sbk harb-i umumi kt, geri kald. Be-alt sene sonra Ankara'ya gittim, yine o hakikata altm. 200 meb'ustan 163 meb'usun imzalaryla o medresemiz -150 bin banknota ibla ederek- o tahsisat kabul edildi. Fakat binler teessf medreseler kapand. Onlar ile uyuamadm, yine geri kald. Fakat Cenab- Erhamrrhimn o medresenin manev hviyetini Isparta vilayetinde tesis eyledi. Risale-i Nur'u tecessm ettirdi. nallah istikbalde Risale-i Nur akirdleri o l hakikatn madd suretini de tesis etmeye muvaffak olacaklar. K.L.)"

Medresetzzehr Medruk Medrus Medsus Med Meduf Med'uv

parlak medrese. Anlalm, derk olunmu. Eskimi elbise. * Deli, mecnun. * Ders olarak okunmu. Gmlerek saklanm olan. Gizli bulunan. * ine desise karm ey. Elin zayf olmas. Elin eti az ve siniri sarkm olmas. Islanm. * Dvlm. Davet olunan. arlm. Davetli.

1939

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Med'uvven Med'uvvn Me'dbe Medyum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

arlarak, davetli olarak, davet olunarak. (Med'uvv. C.) Davetliler, davet olunmular, arlm olanlar. Ziyafet. Dn. "(Medyom) Lt. spirtizmaclk iin vastalk eden.(Nurlarla iddetli alkas bulunan birka has kardeimizin nazarn, fikrini baka tarafa evirmek veya zevkli ve ruhani bir mereb ile megul edip, hizmet-i imaniyeye kar zaifletirmek iin bz ahslar ispirtizma denilen llerle muhabere nm altnda cinnilerle muhabere etmek gibi hatt bz byk evliyalarla, hatt peygamberlerle gya bir nevi konumak gibi eski zamanda khinlik denilen.. imdi de medyumluk nm verilen bu mes'ele ile bz kardelerimizi megul ediyorlar. Halbuki:Bu mes'ele, felsefeden ve ecnebiden geldii iin ehl-i imana ok zararlar olabilir. Ve ok su'-i istimalta mene' olmakla beraber iinde bir doru olsa on yalan karyor. nki, doruyu ve yalan tefrik edecek bir mehenk, bir mikyas olmadndan ervah- habise ve eytana yardm eden cinnilerin bu vesile ile hem onun ile megul olann kalbine ve hem de slmiyete zarar vermek ihtimali var. nki: Mneviyat nmna hakaik- slmiyeye ve akide-i umumiyeye muhalif ihbarat oluyor. Ervh- habise iken kendilerini, ervah- tayyibe zannettirip belki kendilerine bz byk veliler nmn verip slmiyetin esasatna muhalif szlerle zarar vermeye alabilirler. Hakikat tayir edip, safdilleri tam aldatabilirler.Mesel: Naslki gne, bir kk cam parasnda ziyasiyle, hararetiyle, ekliyle grnyor. Fakat, o kck camn iindeki gnein o kck timsali, kendi nmna eer konusa ve dese: Benim ziyam dnyay istil ediyor. Benim hararetim hereyi styor. Ve kre-i arzdan bir

1940

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

milyon defadan daha bym dese, ne derece hilf- hakikat olduu anlalr. Aynen bu misal gibi; bir peygamber, gne gibi hakiki makamnda iken o ispirtizmann veyahut medyumluun cam paras hkmndeki istidadna gre bir cilvesinin tezahr, o hakikat nmna konuamaz. Eer konusa yz derece muhalif olur. spirtizmann veya medyumluun o mazhardaki cz'i cilvesi, vahyin mazhar olan o mnevi gnein kudsi mahiyetine hibir cihetle kyas olamaz. nki: Esfel-i sfilindeki bir cam paras mnen a'l-y illiyyinde olan o mnevi gnein hakikatn yanna getiremez. Getirmeye almak da hrmetsizlikten baka birey deildir. Ancak onun makamna karib olmak iin, Celleddin-i Syuti ve bir ksm evliyalar gibi seyr sluk ile terakki ederek o mnevi gnein sohbetine mazhar olunur. Fakat byle terakki, Risale-i Nurun isbat ettii gibi, peygamberin velyetiyle bir nevi sohbeti.. kendi derecelerine gre ve kendi istidatlar derecesinde olur.Fakat Nbvvet hakikat, velyetten ne derece yksek ise, ispirtizma vastasiyle veyahut terakkiyat- ruhiyye cihetiyle mazhar olunan sohbet ve muhabere dahi hibir cihette hakiki peygamberle muhabereye yetiemiyeceinden yeni ahkm- er'iyyeye medar- ahkm olamaz.Evet, dinden gelmeyen, belki felsefenin hassasiyetinden gelen celb-i ervah da; hem hilf- hakikat, hem hilf- edeb bir harekettir. nki a'l-y illiyyinde ve kudsi makamlarda olanlar esfel-i sfilin hkmndeki masasna ve yalanlarn yeri olan oyuncak tahtasna getirmek tam bir ihanettir ve bir hrmetsizliktir. Adet bir padiah kulbeciine arp getirmek gibidir. Belki ayn- hakikat ve edeb ve hrmet ve istifade odur ki, Celleddin-i Syuti, Celleddin-i Rumi ve mam- Rabbni gibi ztlarn seyr sluk-u

1941

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ruhanileri gibi seyr sluk ile ykselerek o kudsi ztlara yanamak ve istifade etmektir.R'ya-y sdkada ervah- habise ve eytan peygamber suretinde temessl edemez. Fakat celb-i ervahta; ervah- habise, belki peygamberin lisanen ismini kendine takp; Snnet-i Seniyyeye ve ahkm- er'iyyeye muhalif olarak konuabilir. Eer bu konumas eriatn ahkmna ve Snnet-i Seniyyeye muhalif ise, tam delildir ki, o konuan ervah- tayyibe deildir. M'min ve mslman cinni de deildir. Ervah- habisedir. Bu ekilde taklid ediyor. R.N.) (Bak: spirtizma)"

medyum Medyun medyun Meeka Meenne Mefad Mefafun mefhim Mefahim Mefahir mefhir Mefahis Mefail Mefaka Mefalis

cinci. Borlu. Verecei bulunan. verecekli. Alamaktan rz olan hkrk. * Gayretlenmek, gayrete gelmek. Almet, nian, iaret. Fayda vermek. Akl ve fikri zayf olan. mefhumlar, kavramlar. Mefhumlar. Anlalan eyler. Anlalan mn ve mefhumlar. ftihar edilecek, vnlecek eyler. Mefharetler. vnlecek eyler. (Mefhas. C.) Ku yuvalar. (Mef'ul. C.) lenmi ve yaplm iler. Anszn tutmak. (Mflis. C.) Mflisler. fls edenler.

1942

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mefarik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mefrak ve Mefrik. C.) Ban tepe ksmlar. Bata san ikiye ayrld noktalar.

Mefari Mefasl Mefasid mefsid Mefat Mef'at Mefatr Mefatih mefatih Mefatih-l gayb Mefatir Mefaviz Mefaz Mefaze Mefdere Mef'em Meferr Mefhar mefhar Mefharet Mefhar- kinat

(Mefru. C.) Kadn eler. (Mafsal. C.) Mafsallar. Vcuttaki oynak yerleri, eklenti yerleri. (Mefsedet. C.) Fesadlklar. Bozgunculuklar. Mnafklklar. bozguncular. (Bak: Mfad) Ylanl yer. Yaradltan olan huylar. Ftri olan huylar. (Miftah. C.) Anahtarlar. anahtarlar. (Bak: Mugayyebat- hamse) mam- Razi'nin bir tefsiri. (Muftr. C.) Oru aanlar, iftar edenler. (Mefze. C.) Sahralar, ller. Feyz, hals, zafer. * Korkulardan, aclardan kurtulup murada ermek. (C.: Mefviz) l, sahra. Da keisinin dura. Karn geni olan kii. Kalacak yer. ftihara, vnmee, sevinmee sebeb olan. ftihara vesile olan ey. vnme sebebi. Birine eref veren ey. ftihar edilecek, vnlecek ey. "(Mefhar-i Mevcudat) Kinatn, kendisi ile iftihar ettii zat mnsna Hz. Muhammed'e (A.S.M.) alem olmu bir tbirdir.Bu tbirin kavranabilmesi iin nurni bir bahsi naklediyoruz: ""Bak, hrika bir surette hsn-i suretle hsn-i sireti cem'eden O Mrid-i Umumi, O

1943

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hatib-i Kudsi; cevhir dolu bir Kitab- Mu'ciz-l Beyan eline alarak, btn insanlara mele-i a'ldan nzil olan bir hutbe-i ezeliyeyi okuyor ve btn beni demi ve cinleri ve mevcudat dinletiyor. Evet, pek byk bir emirden haber veriyor. Hilkat- lemin acib muammasn ayor. Kinatn srr- hikmetine dir tlsm ayor. Felsefe ve fenn-i hikmetin, nev-i beere: ""Siz kimlersiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?"" diye ird ettii, akllar acz ve hayrette brakan sule cevap veriyor...Arkada! u Zt- Nurni (A.S.M.) Mrid-i mni Resul- Ekrem, bak; nasl nerettii hakikatn nuriyle, Hakkn ziyas ile, nev-i beerin gecesini gndze, kn bahara evirerek, lemde yapt inklb ile lemin eklini deitirerek nurni bir ekle sokmutur. Evet, O Ztn nurni gzellii ile kinata baklmazsa, kinat bir mtem-i umumi iinde grnecekti. Btn mevcudat birbirine kar ecnebi ve dman durumunda bulunacakt. Cemdat, birer cenaze suretini gsterecekti. Hayvan ve insanlar, eytam gibi zevl ve firakn korkusundan vveyllara deceklerdi. Ve kinata, harektiyle, tenevv ile ve tagayyratiyle, nukuiyle tesadfe bal bir oyuncak nazar ile baklacakt. Bilhassa insanlar, hayvanlardan daha aa, zelil ve hakir olacaklard. te, O Ztn telkin ettii imn nazar ile kinata baklmad takdirde, kinat byle korkun, zulmatl bir ekilde grlecekti. Fakat O Mrid-i Kmil'in gz ile ve imn gzl ile baklrsa; her taraf nurlu, ziyadar, canl, hayatl, sevimli, sevgili bir vaziyette arz- didar edecektir. Evet, kinat iman nuru ile mtem-i umumi yeri olmaktan kp mescid-i zikir ve kr olmutur. Birbirine dman telkki edilen mevcudat, birbirine ahbab ve karde olmulardr. Cenze ve l eklini gsteren cemdt,

1944

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nsiyyetli birer hayattar ve lisan- hliyle hlknn ytn ntk birer msahhar me'muru ekline giriyorlar. Alayan mteekki ve eytm kyafetinde grnen insan; ibdetinde zkir, Hlikna kir sfatn taknyor. Ve kinatn harekt, tenevvt, tagayyrt ve nukuu, abesiyyetten kurtuluyor. Rabbni mektublar, Ayat- tekviniyyeye sahifeler, Esm-i lhiyyeye yineler suretine inklb ederler.Hlsa: man nuriyle lem yle terakki eder ki: ""Hikmet-i Samedniye Kitab"" nmn alyor. Ve insan zelil ve fakir ve ciz hayvanlarn srasndan kar. Za'fnn kuvvetiyle, aczinin kudreti ile, ubudiyyetinin evketi ile, kalbinin u ile, aklnn hamet-i mniyyesi ile hilfet ve hkimiyyetin zirvesine ykselmitir. Hatt, acz, fakr, ihtiya ve akl onun sukutuna esbb iken, suud ve ykselmesine sebeb olurlar. Zulmetli, karanlkl bir mezar- ekber suretinde grnen zaman- mzi, enbiya ve evliyann ziys ile ziydar ve nurni grnmee balar. Karanlkl gece eklinde olan istikbal, Kur'nn ziyas ile tenevvr eder. Cennetin bostanlar ekline girer. Buna binen, O Zt- Nurni olmasa idi; kinat da, insan da, her ey de adem hkmnde kalr; ne kymeti olur ve ne ehemmiyeti kalrd.Binaenaleyh bu kadar garib, acib, gzel kinat iin byle trifat ve terifat bir Mrid-i Harika lzmdr! ""Eer bu Zt (A.S.M.) olmasa idi kinat da olmazd"" melinde $ olan Hadis-i Kudsi u hakikat tenvir ediyor."" M.N.)" Mefhas mefhum Mefhum Mefs Mefkad (C.: Mefhis) Ku yuvas. kavram. Kmrlemi olan. Kaacak yer. Kaybolacak yer.

1945

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mefkaret mefkud Mefkud htiya, zaruret. bulunmayan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaybolmu. Olmayan. Yok. Gayr- mevcud. * Fk: l veya diri olduu bilinmeyen, kayp kimse.

Mefkudiyet Mefkuk Mefkur Mefkure mefkre Mefluc meflc Meflucen Mefluk Meflul Mefrah Mefrak

Mefkudluk. Bulunmama, kayplk, yokluk. (C: Mefakik) Ayrlm olan. * Sklm, karlm. (C.: Mefkir) Omurga kemikleri krlm olan hayvan veya insan. (Fikir. den) Gye. Gye olan ey. Tasavvur hlindeki gye. del. lk. Felc olmu. nmeli. Kmldayamaz hle gelmi. felli, inmeli. Felce uram olarak. Mefluc olarak. Yoksul, zavall, biare, miskin. Knnda bulunan kln. * Kapal, kilitli. Kuluka karma yeri. Folluk. (C.: Mefrik) Ban tepesi. Tepe ksm. Ban stnde, salarn ikiye blnd yer.

Mefrat Mefred Mefre

ok byk. ok byk, kocaman, ar derecede iri. Eskiden g srasnda yatak ve ilte tamada kullanlan meinden veya adr bezinden yaplm harar.

Mefrug Mefrugn bih Mefrugn leh Mefruk mefr

(C.: Mefrig) (Fera. dan) Bakasna braklm, feragat edilmi. Bir kimseye braklan ey. Kendisine bir eyin mlkiyeti ve tasarruf hakk braklm olan kimse. Blnm, ayrlm tefrik edilmi. deli.

1946

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mefru Mefruat Mefruat- beytiye Mefruz Mefruz-l ed Mefsah Mefsaka Mefsedet mefsedet Mefsil Mefsud mefsh Mefsuh Mefsuhiyet Meftah Meftuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Denmi, fer olunmu, serilmi. * Nikhl kar. (Fer. ten) Ev demee yarayan eyler. Kilim, hal v.s. Ev eyas. ftira olunmu, ayrlm, blnm. Ed edilmesi, denmesi farz olmu. Bozma. * Feshedecek, bozacak yer. (Fsk. dan) Gnah ilenen yer. Bozukluk, fenlk, fesatlk. Mnfklk. fesatlk, bozukluk. (C: Mefsl) Her zada olan ek yerleri. Mafsal. Kendinden kan alnm kimse. hkm kaldrlan. Hkmsz braklm. Yrrlkten kaldrlm. Battal edilmi. Mefsuhluk. Yrrlkten kaldrlma hli. Hkmszlk. Hazine. Alm. Fethedilmi. * Ele geirilmi, zabtedilmi. * Gr: Fethal (stnl) okunan harf.

Meftuhane

f. Balang iin verilen ziyfet. Bir kitab okumaya veya yeni bir derse balarken, talebelere hocas tarafndan verilen balama ziyafeti.

Meftuk Meftul Meftum Meftun meftn Meftunane

Ftkl. (Fetl. den) Bklm, kvrlm. Fitil hline getirilmi. Stten ve memeden kesilmi ocuk. Fitne ve belya tutulmu olan. k. Mecnun. * Cnun. Fitne. tutkun, vurgun. Meftuncasna, kendinden gemi olarak, tutkuncasna. aarak, hayrancasna.

1947

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meftniyet Meftuniyet meftr Meftur Mefturane Mefturiyet Meftut Mef'ul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tutkunluk, vurgunluk. Tutkunluk. Aklk. bezgin. Fturlu, kederli, zgn, bezgin. f. Bitkin bir halde, bezmicesine. Bkknlk, bitkinlik, bezginlik. Ufalanm, para para edilmi, paralanm. "Yaplan i. Filin eseri. * Gr: Filin fiilinin te'sir ettii ey. ""Nuri kitab okudu"" cmlesinde, kitab mef'uldr."

mefl mefliyet Mef'ul- sarih

fiilden etkilenen. fiilden etkilenmilik. "Dorudan doruya mef'ul demektir. Bir harf-i cerle ifde olunmaz. ""Nuri dal krd"" cmlesinde ""dal"" mef'ul- sarihtir. ""Nuri daldan dt"" dersek, bunu arapa ifde iin (min) harf-i cerri ile syleyebiliriz. te byle harf-i cerle sylenen mef'ullere, ""mef'ul- gayr-i sarih"" denir. Bunlar mef'uldeki harf-i cerlerin adna gre isim alrlar. Mesel: Mef'ul- maa, mef'ul- fih, mef'ul- leh gibi."

Mefza' Mefzaha Mefzul Mefzur Megad

Korku. Korku yeri. * Snacak yer. Rezillie ve kepzelie sebebiyet veren ey. stn gelen. Fazla gelmi olan. Eskimi. * Paralanm. "Bir ot cinsidir, aaca sarmar kar; zm ubuundan ince olur ve yapra uzun olur."

Megafir

(Mifer. C.) Miferler. Eskiden muharebelerde baa giyilen demir balklar.

Megafon

Sesi ykseltip byten alet.

1948

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Megak Meganim Megavil Meger Meges Megesgir Meges-i engbin Megesran Megesvar Meglul Megmum Megs Megz meh Meh Mehab Mehabb Mehabbet mehbet Mehabet Mehabil Mehacim Mehafet mehfet mehfetullah Mehah Mezar, kabir, ukur.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ganimet mallar. Harbde alnan mallar. (Migvel. C.) Hanerler. Ufak ve ince klnlar. f. Meer, halbuki, ancak, oysa ki, u kadar ki. f. Sinek. f. rmcek a. Bal sinei. Ar. Nahl. f. Yelpze. f. Sinek gibi. Sinek eklinde. (Bak: Maglul) (Bak: Magmum) (Bak: Meges) (Bak: Magz) ay. f. Ay. Kamer. (Bak: Mah) * Senenin onikide biri. Ay. Dehetli ve heybetli yer. (Mehebb. C.) Rzgrn estii yerler. (Bak: Muhabbet) heybet, byklk. Heybet. * Hrmetle kark korku. * htiram. Azamet. Byklk. (Mehbil. C.) Tb: Rahim yollar. (Mihcem. C.) Hacamat ieleri. * ekip emmeye yarayan letler. (Bak: Mahafet) korku. Allah korkusu. Tazelik, gzellik.

1949

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mehail Mehak Mehakim Mehal Mehalik mehlik Mehamid Mehamil Mehamm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mehil. C.) Tehlikeli ve korkun yerler. Durgun suyun yeillii. (Bak: Mahkim) Sre, mhlet, vde. * Korku yeri. (Mehleke. C.) Tehlikeler. Tehlikeli iler. Korkulan yerler. tehlikeler. kr ve hamdler. Medihler. Sebeb-i kr ve hamd olan hasletler. Mahmiller. * htimaller. (Bak: Mahmil) (Mhim. C.) Mhim eyler. Kymetli iler. Umur-u azime. * Dndrc eyler.

Mehammins Mehan Mehane Mehanen Mehanet

f. inin ehli. den anlyan. (Bak: Mhan) Hakaret. Kmsenerek, hafifsenerek. Kltme. Kk grlme. * Hor ve zelil olmak. Zayf ve zebun olmak. * Tedbiri azca olmak.

Mehanne Mehar Meharet

Burun. Noksan, eksik. * Merci. Ustalk, beceriklilik, stadlk. Meleke ve mmrese. * Kur'anda meharet: Hfzn kuvvetiyle harflerin mahrelerine riyettir.

Meharic Meharic-i huruf Mehasin mehsin Meha

(Mahrec. C.) Mahreler. Dar kacak eyler. Tecvidde: Azda harf seslerinin kt yerler. (Bak: Mahasin) gzellikler. Ev eyas. Mal, mlk, met.

1950

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mehat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Meh-Mehevt) Billur ta. * Gne. * Da sr. * Tazelik. * Gzellik.

Mehatt Mehave Mehavi Mehavif mhaz Me'haz

Menzil, konak. Doru. * nce olmak. (Mehva. C.) ller, sahralar. * Vdiler. * ki yksein aras. Korkulu yerler. kaynak. Menba'. Bir eyin alnd, karld yer. Bir eyin aslnn alnd kaynak.(Cumhur-u avm, brhandan ziyde me'hazdaki kudsiyet imtisle sevkeder. M.)

Mehaz

Su akacak yer, su mecras. * Gebe kadnn arsnn tutmas. * Gebe deve.

Mehaza Me'haz Mehazin Mehbel Mehbil Mehbit

lek yol. Me'hazle ilgili. Bir eyin aslnn alnd kaynakla ilgili. Mahzenler. Hazineler. Mal doldurulan yerler. Rahim sonu. (Veled yata derler) * Veled yolu. (C.: Mehbil) Rahim yolu. * Rahim, dl yata. Bir eyin indii yer. nilecek yer. Yukardan aa inilecek yer. Dlen yer.

mehbt Mehbit-i vahy Mehbut mehbt Mehc Mehcebin Mehcenet

inilen yer. Vahyin indii kimse. Vahyin inecei yer. Mnzel-i aleyh. Hastalk veya bir illetten zayf nahif olmu olan. korkudan aran. Cmert, eli ak. f. Ay alnl. Aln ay gibi parlak olan. Kk hurma aac.

1951

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mehcr Mehcur(e) ayrlm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hicr. den) Uzaklam, uzakta kalm, ayr dm. Braklm, metruk, unutulmu, gayr-i mstmel. * Sama sapan, hezeyan. Amel edilmeyen. Kullanlmaz olmu. Ayrlm.

Mehcuriyet Mehcv Meh-e mehd Mehd

Uzaklk, ayrlk. * Braklp unutulma, metrukiyet. Hicvolunmu. Zemmolunmu. Ktl iln ile zevklenilmi. Minre, kubbe ve bayrak direinin stne konulan kk hill, ay. beik. Beik. Beslenilecek, byyecek yer. * Yeryz. * Yayp demek. * Kr kazanmak. * Hazrlanmak.

Mehd-ara Mehded Mehd-i uhuvvet Mehdi

f. Beik ssleyen. Hindib otu. * Ac marul. Uhuvvet beii. Kardelik kazanlan yer. "Hidyete eren veya hidayete vesile olan. Shib-z-zaman. ""Hususi ve ahsi bir tarzda Allah'n hidayetine mazhar olan, kendisine Cenb- Hak tarafndan yol gsterilen"" mnasnadr. Bu kelime ihtida etmi olanlar iin de kullanlmtr. Mehdi-yi Resul, Mehdi-yi muntazr da denir. Ahir zamanda gelip btn mslmanlar Hakaik- imniye ve Kur'niyeyi cmi' eserleri ile uyandracak, dinlerini takviye ve imnlarn tecdit edecek olan ve Peygamberimizin (A.S.M.) Al'inden bir Zttr. Hz. Peygamberimizin Mehdi hakkndaki tavsiflerinden anlalyor ki; ""Cenab- Hak keml-i kereminden Din-i Muhammedinin (A.S.M.) ebediyyetine bir almet olarak her asrda, her fitne zamannda Mehdi mnsnda bir zt gnderip onunla Din-i slm te'yid buyurmutur."" Mehdi-misl ztlar gelmilerdir. Deccl ismiyle tbir edilen dehetli bir ahsn, Mslmanlar slmiyetten

1952

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

uzaklatrmak ve sefhet ve dallete ve dinsizlie sevk etmee almasna kar, slmiyyeti, Kur'n eserleriyle mdafaa eden ve Kur'nn ve imnn hakikatlarn izah ve isbat ile mslmanlarn imnlarn kuvvetlendiren, taklidi imnlar tahkiki imn kuvvetine tebdil eden ve ehl-i imn ikz edip uyandran ve her hliyle Hz. Peygambere (A.S.M.) tbi olan evliyaullahtan, mchid, ferid ve cadde-i Kbra-i Kur'niye yolunda giden ve bu cadde-i kbray gsteren rehber-i zaman, yksek bir zttr. (Bak: Deccl)(Sul : Ahir zamanda Hz. Mehdi geleceine ve fesada girmi lemi slh edeceine dir mteaddid rivyt- sahiha var. Halbuki, u zaman, cemaat zamandr; ahs zaman deil. ahs ne kadar dhi ve hatt yz dhi derecesinde olsa bir cemaatin mmessili olmazsa, bir cemaatin ahs- mnevisini temsil etmezse; muhalif bir cemaatin ahs- mnevisine kar malubdur. u zamanda kuvvet-i velyeti ne kadar yksek olursa olsun byle bir cemaat-i beeriyenin ifsdat- azimesi iinde nasl slh eder? Eer Mehdinin btn ileri harika olsa, u dnyada Hikmet-i lhiyyeye ve Kavnin-i Adetullha muhalif der. Bu Mehdi mes'elesinin srrn anlamak istiyoruz?Elcevab: Cenb- Hak, keml-i rahmetinden, eriat- slmiyyenin ebediyyetine bir eser-i himyet olarak, her bir fesd- mmet zamannda bir mslih veya bir mceddid veya bir halife-i zin veya bir kutb-u a'zm veya bir mrid-i ekmel veyahud bir nevi Mehdi hkmnde mbrek ztlar gndermi, fesad izle edip milleti slh etmi. Din-i Ahmediyi (A.S.M.) muhafaza etmi. Mdem deti yle cereyan ediyor; hir zamann en byk fesad zamannda; elbette en byk bir mctehid, hem en byk bir mceddid, hem hkim, hem mhdi, hem mrid,

1953

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hem kutb-u a'zm olarak bir zt- nurniyi gnderecek; ve o zt da Ehl-i Beyt-i Nebeviden olacaktr. Cenb- Hak, bir dakika zarfnda beynes-sem ve-l arz lemini bulutlarla doldurup boaltt gibi, bir saniyede denizin frtnalarn teskin eder ve bahar iinde bir saatte yaz mevsiminin nmunesini ve yazda bir saatte k frtnasn icad eden Kadir-i Zlcell, Mehdi ile de Alem-i slmn zulumatn databilir ve vdetmitir, vdini elbette yapacaktr. Kudret-i lhiyye noktasnda baklsa, gyet kolaydr. Eer dire-i esbb ve Hikmet-i Rabbniye noktasnda dnlse, yine o kadar ma'kul ve vuku'a lyktr ki; ""Eer Muhbir-i Sdktan rivyet olmazsa dahi, her hlde yle olmak lzm gelir ve olacaktr"", diye ehl-i tefekkr hkmeder. M.)" Mehd hidayete eren ve hidayete vesile olan, hirzamanda eserleri ve talebeleriyle mana hizmet ederek yeryzn nurlandran byk ve nuran lim. Mehdi-i muntazr Mehdmisl Mehdi-misal Mehdi-yi abbas (iilerin itikadna gre) Kyameti bekleyen mehdi. Mehd gibi. Mehdiye benzer surette. Mehdi gibi hidayete vesile olan. (Hi: 120-163) Abbsi Halifesidir. Ebu Abdullah Muhammed diye de anlr. Halife Mansurun oludur. Mehur ve iyilii ile umumi kabul gren bir zat olup hususan sulh zamannda imparatorluun inkiaf iin ok almtr. Yeni yollar yaptrm, postay slh etmi ve Abbsi Sllesinin en iyi hkmdar olarak tannmtr. Mehdiyye Mehdiye it ve mensub olan. Mehdiye dir ve mteallik. * Hediye. Armaan. Mehdum(e) Mehdur (Hedm. den) Yklm, hedmolunmu, ykk. (Hedr. den) Yazk edilmi, ziyan edilmi. Bo yere gitmi.

1954

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mehebb Mehel mehenk Mehenk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mehbb) Rzgrn estii yer. (C: Mhul-Emhl) Yava yapmak. * Sonraya brakmak, te'hir etmek. l ta. l. Miyar. * Altn ve gm ayarn anlamaya mahsus ta. zerinde altn tecrbe edilen siyah ta.

Mehere

(Mhir. C.) Mhirler, ustalar, stadlar. Hner sahibi ve elinden i gelen kimseler.

Mehfak Mehb

Bol nesne. nsann kendisinden korktuu. Heybetli, azametli, korkun kimse. * Arslan, esed, gazanfer.

mehb Mehl Mehn

korkulan. Korkulu yer. Korkun ve tehlikeli yer. Hor ve hakir. Zayf. Zebun. * Az ey. * Rey', fikir ve tedbirde temyizi zayf, ahmak.

Mehr Mehre Mehist Mehz Mehk Mehl Mehleke Mehlika Mehma-emken mehmemken Mehme

f. Ay, kamer. Usta, mhir, hnerli. * Hr olan kadn. * Nikh bedeli ok olan kadn. f. Ar, sakil. Ayran. * Ya alnm yourt. Suyun rengi yeil olmak. Vakit verme. Vde. Mhlet. Bir ii belli bir zamana kadar te'hir etme. (C.: Mehlik) Tehlikeli yer veya i. f. Gzel. Ay yzl. Olabildii kadar. Mmkn mertebe. olabildiince. (C.: Mehme) Irak, uzak. * Isszlk. * Korkun sahr. Byk l.

1955

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mehmed akif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(1873-1936) iir ve manzumeyi srf slmiyete hizmet iin yazd. lk Trkiye Byk Millet Meclisinde stikll Mar manzumesi kabul edilerek milletin mneviyatna byk faydalar salad. anakkale ehidlerine hitaben yazd manzumesi de ayn mahiyettedir. Bu slm mcahidinin iirleri Safaht isimli yedi ksmdan ibret bir kitabda toplanmtr. (R. Aleyh)

Mehmed

Muhammed isminin Trkede mehur olmu deiik eklidir. Resul-i Ekrem Efendimize verilen ve sadece ona lyk bulunan Muhammed (A.S.M.) ismine hrmeten bu deiiklik det olmutur.

Mehmedcik Mehmum Mehmuse

Kahraman ve mcahid mnasnda Trk askerine verilen nvandr. Endieli. Dnceli. "Gizli. Gizlenmi eya. * rtlm. * Tecvidde: Gizli okunan harfler. Fslt ile okunan harfler. $ sz, bu harfleri toplamtr. Bunun zdd ""Huruf-u mechure"" dir."

mehmse Mehmusen Mehmuz Mehmuz-ul ayn

fsltyla okunan harfler. Gizli olarak. Gr: Hemzeli kelime. Harfin kknde hemze varsa o kelimeye denir. "Kelime kkndeki ikinci harf ""hemze"" olursa, o kelimeye denir. Birinci harfi ""hemze"" olursa ona: Mehmuz-ul f; nc harf hemzeli olur ise ona da: Mehmuz-l lm denir."

Mehn (mihn) Mehpare Mehpeyker Mehr

Hizmet. * Mbtezellik, deersizlik. f. Ay paras. * ok gzel kimse. Nurlu, ay yzl. Yz ay gibi parlak ve gzel olan. Ak, efkat, muhabbet. * Gne. * Huk: Mihr. Evlenme muamelesinde erkek tarafndan kadna verilen nikh bedeli.

mehr

mehir, erkein kadna verdii evlenme bedeli.

1956

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mehrak Mehreb Mehrec Mehrecan Mehr-i muaccel Mehr-i meccel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Mehrik) Sahife, sayfa. Snlacak yer. * rkp kama. (Bak: Mahrec) Eyll aynn onaltnc gn. Nikhta erkek tarafndan kz tarafna verilen arlk, para. Boanma veya lm halinde, kz tarafna verilmesi nikhta kararlatrlm olan para.

Mehr-i msemma Meh-ru Mehru' Meh-ruyan

ki tarafn rzas ile nikh bedeli olarak kararlatrlan para. (C: Mehruyn) f. Ay yzl, gzel. Sar'al kimse. Sar'a hastal olan kii. f. Ay yzller. Ay gibi parlak olanlar. * Mc: Manev gzellik. Ahlk sahibi ve dindar olanlar.

Meh-id Mehtab mehtb Mehter

f. Ay, kamer. * Ay , mehtb. f. Mhtb. Ay . mehtap, ay . (Mih-ter) f. Daha byk. * Reis. * Seyis. Osmanl askeri mzkas ve buna mensub mzikiler. * Vaktiyle Bb- li avuu. * Rtbe, nian veya vazife alanlarn evlerine mjde gtrenler. * Tanzimattan nce Pdiah adrn kurmaa vazifeli asker. * At ua.

mehter Mehtern Mehterhane

Osmanllarda asker mzik takm. (Mehter. C.) Mehterler. f. Tar: Zurna, nakkare, nefir, zil, davul ve ksden kurulu askeri mzka takm.

Mehtuk Mehub Mehul

(Hetk. den) Bozulmu, yrtlm, hetkolunmu. Heybetli. Azametli. Korkun. * Arslan. Benli, benekli.

1957

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Me'hul Me'huz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ma'mur, imar edilmi. Ahzolunmu. karlm. Alnm. * dn olarak baka bir yerden alnm.

Me'huzt Mehv Mehva

Alnm olanlar. Alnan paralar ve bu paralarn defterde yazl ksm. nce kl. * Sulu st. (C: Mehv) Sahr, l, * Uurum, yar. * ki da aras. * ki eyin aras.

Mehvare Mehvat Mehve Mehyum Mehzul Mehzum Mek Mein Mejeng

f. Ay gibi. * Aylk maa. Aylk cret. l, sahra. * ki eyin aras. f. Ay gibi. * Mc: Gzel. am, hayrette kalm, arm. * Sevgi ve akdan serseme dnm. Dkn. Zayf. Ark. Hezimete uram. Malub olmu olan. Gayretli kii. * Hiddeti galip kimse. Alanacak ve inlenecek yer. f. Keder, hzn, tasa, gam. * Hoa gitmeyen, beenilmeyen, nefret edilen, irenilen.

Me'k (m'k) Meka

(Amk-Emk) Gz pnar. (C: Emk) Tilki, tavan ve bunlara benzer hayvanlar. * Canavarlarn inleri ve yataklar.

Mekabir Mekad(e) Mekadir mekdir Mekahil Mekaid

(Bak: Makabir) Yakn olmak, yaknlk. (Bak: Makadir) miktarlar. (Mikhal, mikhel ve mkhle. C.) Gze srme ekecek letler, miller. (Mekide. C.) Hileler, aldatmalar, dzenler, dalavereler.

1958

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekal Mekamin Mekn mekn Mekne Meknen Meknet Mekn- bad (Bak: Makal)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mekmen. C.) Gizlenilecek yerler, pusular. (Kevn. den) Yer. Durulan yer. Ev, hane, mesken. Mahal. yer, ev. (C: Emkine-Emkin) Kudret, kuvvet, g. Mahal ve yer bakmndan. Ar ballk. * Kuvvet. G. Uzak mekn, uzay yer. (Mekn- bad, yni: mann faide verecei teklif zaman, teklif dnyas getikten, azab gelip attktan sonra iman, iman- yeis faydaszdr. E.T.)

mekn mekanik Mekanik

meknla ilgili. hareket ilmi. Lt. Cisimlerin hareketleriyle alkal hdiseleri inceleyen ilim. Mihanikiyetten bahseden kitap. * Makina. Makina aksamnn hey'et-i mecmuas. * Kafa yormakszn el veya makina ile yaplan.

Meknis Mekanizma mekanizma Mekre

(Miknese. C.) Sprgeler. Lt. Bir eyin makina ksm. * Mc: Olu ve ileyi. Meydana k. makine ksm, ileyi. Eskiden kira ile tutulan yk hayvan. * Tar: Osmanl ordusunda tama ilerinde kullanlan hayvanlara verilen ad. (Mekre denilen at, katr, deve gibi hayvanlar, harp zamanlarnda halktan satn alnrd. Bazen geici bir zaman iin, sava blgesindeki halktan hayvan toplanr ve belirli miktar cret denirdi.)

Mekrib Mekrih

(Mikreb. C.) ift srlen sabanlar. (Mekrehe. C.) nsana tiksinti veren eyler. * Skntlar, dertler.

1959

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekrim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kerem. C.) Keremler. yilikler. * Gzel ahlk sahibi olmak. * Ahlk- hamide, Cenb- Hakk'n sevdii, beendii gzel ahlk.

mekrim Mekrim-i ahlk

iyilikler. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) ahlkna ve onun snnet-i seniyesine ittiba ve imtisl edenlerin ahlk.

Mekrimkr Mekars Meksib

f. Cmert, eliak. Kerem shibi. (Mkrs. C.) Makaslar, kesecek aletler. (Mekseb ve Meksib. C.) Kazanlar. Kazan yer ve aralar. Kesbedilen ve kazanlan yerler.

mekat Mektib Mektb mektib Mektib-i liye Mektib-i hususiye Mektib-i ibtidiyye Mektib-i i'ddiyye

duraklar. (Mekteb. C.) Mektebler, okullar. (Mektub. C.) Mektublar. okullar. Yksek mektebler. Yksek okullar. niversite ayarndaki mektebler. Hususi mektebler. zel okullar. lk mektebler, ilk okullar. Yksek mekteblere talebeyi hazrlayan, rtiyeden sonra gidilen mektebler. Liseler.

Mektib-i leyliyye Mektib-i rdiyye

Yatl mektebler. Orta mekteb derecesinde ve alt snflk olan Osmanl Devleti devrindeki mektebler.

Mekyid Mekyil Mekays mekyis Mekza

(Mekide. C.) Hileler, dzenler, aldatmalar. (Mikyl. C.) lekler, tahl lekleri, kileler. Mikyaslar. ller. * Mukayeseler. ltler. iddetli mmrese. Alkanlk.

1960

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekbir Mekbud Mekbut Mekd Mekdur Me'kel mkel Me'kele Mekene Meker Mekerr Mekfere Mekfuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

htiyarlama, yalanma. Cierinde hastalk olan. Mahzun kii. Hznl, zntl kimse. Azlk. * kamet, oturmak. Kederlenmi, kederli. (Ekl. den) Yemek yenecek yer. Geim yeri. * Yemek. yemek yenilen yer. (C.: Mekil) Yenilecek, eklolunacak ey. Kertenkele yumurtas. (C.: Mkur) Bir aa cinsi. Cenk edecek yer, sava meydan. rtecek, sertredecek yer. Kulplarndan skca balanp heybe gibi aslm. * Kilitlenmi. * Heybe. * Drlm, toplanm. * Men olunmu. Yasak edilmi.

Mekfuf-l ayn Mekful Mekful-n anh Mekful-n bih Mekhul(e) Mekd Mekde Mekdet mekk Mekl Meklt mekn

Gz keffolmu. Kr, m. (Keflet. den) Kefil olmu veya kefil olunmu. Kendisine kefillik edilen kimse. Keflet olunan kimse veya ey. (Kuhl. dan) Srme ekilmi, srmeli. Tuzaa den veya decek olan. (C.: Mekid) Hile, aldatma, dzen, dalavere. Dzen, hile, fesat. bir dokuma leti. lmek. * Kilo ile llen ey. (Mekl. C.) Buday, arpa gibi kile ile llen eyler. sakin, vakarl, saygn.

1961

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yksek rtbe shibi. Vakarl. Temkinli. Nfuz ve iktidar sahibi. * Yerlemi. Oturmu. Skin, Muhkem.

Meknet Mekir

Onur, vakar, ciddiyet, arballk. (Mekr) Hile. Aldatma. Oyun. Dzen. (Birisinin kt veya iyi hllerini renmek veya ktle sevketmek ya da gayesinden alkoymak iin yaplr.)

Meks Mekk mekkr Mekkr Mekkr Mekke

Vakarl. Onur sahibi. Ciddi ve arbal kimse. Emmek. * Helk etmek. * Noksan etmek, eksiltmek. hileci, dzenci. Hilekr. Dzenbaz. ok aldatc. Mekir yapan. Mekkrlk, hile, dzen. Hilekrlk. Hicaz'da Kbe'nin bulunduu en mukaddes ehrin ismidir. Ayn zamanda Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) doduu ehirdir.

Mekke-i mkerreme

lk ismi Mekke olan bu ehire, Hz. Peygamber'in (A.S.M.) gelmesi ve Mukaddes Kbe'nin putlardan temizlenmesi ile Mkerrem Mekke mnsnda bu isim verilmitir.

Mekk

Mekke'den olan. Mekke'ye dir ve mensub. * Mekke'de nzil olan yet veya sure.

Mekkuk Mekla' Meklum Mekmen Mekmene Mekmun Mekn Meknan

(C.: Mekkik) Birbuuk sa' alr kile. Otlu yer. Yaral, mecruh. Yaralanm. (C.: Mekmin) Gizlenilip pusu kurulan yer. Pusu yeri. Pusu, gizlenilecek yer. * Define, hazine. Gizli. Sakl. Kudret, kuvvet, g. Bir ot cinsi.

1962

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekne Mekniyyat meknun Meknun Meknus meknz Meknuz Mekr Mekre mekreme Mekreme Mekreme-i uzm Mekremet-gster Mekrub Mekrubiyet Mekruh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Miken-Mekent) Ku yuvas. (Mekniyye. C.) Kinayeli cmleler. rtl, gizli. rtl, gizli. Sakl. * Dizilmi. Dizili. Manzum. Sprlm. gizli define. Gml define, rtl, gizli. Hfzedilmi, mahfuz. (Bak: Mekir) (C: Mekrih) iddet. * Bkknlk. * Kerahet, irenlik. ikram yeri. zzet, ikram yeri. Seha, cud, eref. Cmertlik. Byk ikrm, izzet yeri. Merhamet datan, merhamet yayan. Kederlenmi. Musibete uram. Tasal, gaml insan. Kederli, hznl ve tasal olma. ren, naho grlen ey. * Fk: eriatn haram etmedii, fakat zaruret olmadan yaplmasna izin vermedii, zanna dayanan delil ile ilenmesi caiz olmayan i. * Mihnet. iddet.

mekruh Mekruha Mekruhat Mekruhiyet Mekrume Meks

kt, irkin. Keder, mihnet. iddet. (Mekruh. C.) Mekruh olan eyler. renlik, mekruhluk. (Bak: Mekreme) (C.: Mkus) Bir eyin pahas noksan olma. * r. Vergi. Vergi almak.

1963

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekseb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Meksib) (Kisb. den) Kazan, gelir. * Kazan yeri. Kazan vastas.

Meksefe meksb Meksub(e)

(Bak: Miksefe) kazanlm. Kesbolunmu. Kazanlm. * Sonradan tahsil olunmu, elde edilmi. * Yksekten dklen. * alayan.

meksbe Meksuf Meksur

kazanlan. Ksufa uram, ziys, aydnl tutulmu. Kararm. "(Kesr. den) Krlm, kesrolunmu. * Gr: """" eklinde kesreli okunan harf."

mekf Mekuf Mekuf-l avre Mekuf-r re's Mekteb mekteb Mekteb-i l Mekteb-i harbiye Mekteb-i husus Mekteb-i ibtida Mekteb-i i'dad

kefedilen, alan. Kefolunmu, meydana karlm. Ak. Belli. Grnmemesi icab eden yeri ak olan kimse. Ba ak. (C.: Mektib) Yaz yazacak yer. * Okul. mektep, okul. Yksek mekteb, yksek okul. Harp okulu. zel okul, hususi mekteb. lk mekteb, ilk okul. Osmanllar devrindeki rtiyeden, yani eski orta mektebden sonra gelen ve talebeyi yksek mektebe hazrlayan tahsil devresi. Lise.

Mekteb-i leyl Mekteb-i sultan mektb Mektub

Yatl mekteb, yatl okul. stanbul'da Galatasaray Lisesi. mektup, yazlan. Yazl, yazlm kt.

1964

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mektubat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mektublar. Yazl ktlar. * Baz mehur ve mhim kitaplarn ismi. * Bir yerden baka bir yerdeki ahsa gnderilen yazl ktlar. * Risalei Nur Klliyatndan bir mecmuann ismi.

mektbt mektbe Mektub-u samedan

mektuplar. yazlm. Hi bir eye muhta olmayan Allah'n eserleri. Yeryz. nsanlar, aalar, iekler, ekirdekler, dalar, denizler gibi ok hakikatl mna ifde eden Allah'n mektuplar.

Mektub-u sm Mektuf mektm Mektum Mektumat

Babakanlk (sadaret) makamndan yazlan resmi mektublar. ki eli arkasna balanm olan. gizli, sakl. Gizli. Sakl. Gizli kalm. * Hkmetten gizli tutulan. (Mektume. C.) Hkmetten karlarak gizlenmi ve yazdrlmam nfus, mal veya gelir.

Me'kul Me'kult mklt Mek'um Me'kum Mekur Mekyes Mekyul Mekzebe Mekzube Mekzum Mel'

Ekl olunmu, yenmi ey, yiyecek. (Me'kul. C.) Yenilecek gd maddeleri. yiyecekler. Az bal deve. Tilki ve tavan ini ve yata. Hileci, yalanc, dolandrc. Aklllk ve fersetle bilinen kimse. Kile ile llm. Yalan sz, doru olmayan kelm. Palavra. Palavra, yalan sz. Kederli, hznl, tasal, zntl, gaml. Seri seyr.

1965

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mela

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Eml) Ova, sahra. * Vakit. * Scak kl.MELA' : Meveret. * Cemaat. Gruh. * Bir kavmin ileri gelen mes'uliyetli ahslar. * Huy, ahlk. (Bak: Mele') * Doldurmak.

Mela' Mel'ab Melab melb Mel'abe melbe Mel'abegh melbegh Mel'abe-i sbyn Melabis Melace Melaci' Melagm Melah Melaha (mluha) melhat Melahat Melahi Melahide Melahif Melahim melhim Melaib

Otu olmayan yer. (La'b. dan) Elence yeri. Oyun yeri. Bir cins gzel koku. oyun yeri. (La'b. dan) Oyun. Elence vastas. Oyuncak. oyun yeri. f. Oyun oynanan yer. Mel'abe yeri. oyun oynanan yer. ocuk oyunca. Elbiseler. Giyecek eyler. Husumeti uzatmak, dmanl oaltmak. (Melce. C.) ltic edilecek ve snlacak yerler. Az evresi. f. ekirge. Tatszlk, tuzsuzluk. yz gzellii. Yz gzellii. Cemal. * Tuzluluk. Tuzlu su. Oyunlar, elenceler. Cmbler. Mlhidler. Dinsizler. mnszlar. (Milhaf ve Milhafe. C.) Sarnacak veya brnecek eyler. Yorganlar. Muharebe ve cenk yerleri. (Bak: Melhame) sava yerleri. (Mel'ab-Mel'abe. C.) Oyuncaklar. Oyun oynanacak yerler.

1966

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk melib Melaik melik Melaik(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oyunlar, oyun yerleri. (Mil'aka. C.) Tahta kaklar. melekler. (Melek. C.) Melekler. Nurdan yaratlm, ftratlar sfi, makamlar sabit, kendileri ma'sum mahluklar.

melike Melaike-i kiram

melekler. "Byk meleklerin bykleri: Cebril, Mikil, srfil, Azril (A.S.)(... Melike, bir mmet-i azimedir ki; sfat- iradeden gelen ve eriat- ftriyye denilen evamir-i tekviniyesinin hamelesi ve mmessili ve mtemessilleridirler. S.)(... Hem mesel kre-i arz, kre-i arzn nevileri adedince balar ve o nevilerin ferdleri saysnca diller ve o fertlerin a'za ve yaprak ve meyveleri mikdarnca tesbihatlar yapt iin elbette o hametli ve uursuz ubudiyyet-i ftriyeyi bilerek, uurdrne temsil edip Dergh- lhiyeye takdim etmek iin krk bin bal ve her ba krk bin dil ile ve her bir dil ile krk bin tesbihat yapan bir melek-i mekkeli bulunacak ki, ayn-i hakikat olarak Muhbir-i Sdk haber vermi ve hilkat- kinatn en ehemmiyetli neticesi olan insanlarla mnasebt- Rabbniyeyi tebli ve izhr eden Cebril (A.S.) ve zihayat leminde en hametli ve en dehetli olan diriltmek ve hayat vermek ve lmle terhis etmekteki Halika mahsus olan icraat- lhiyeyi, yalnz temsil edip ubudiyetkrne nezret eden srafil (A.S.) ve Azril (A.S.) ve hayat diresinde rahmetin en cemiyetli, en geni, en zevkli olan rzktaki ihsnt- Rahmniyeye nezretle berber uursuz krleri uur ile temsil eden Mikil (A.S.) gibi meleklerin pek acib mhiyette olarak bulunmalar ve vcudlar ve ruhlarn bekalar, saltanat ve hamet-i Rububiyyetin muktezasdr.

1967

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Onlarn ve her birinin mahsus tifelerinin vcudlar, kinatta gne gibi grnen saltanat ve hametin vcudu derecesinde kat'idir ve phesizdir. Melikeye id baka maddeler bunlara kyas edilsin. .)" meliketullah Melain Melak mell Melal Melal-aver Melam melmet Melamet Melametzede Allahn melekleri. (Mel'ane. C.) Lnet edilecek i ve hareketler. Ltuf, muhabbet, sevgi. can sknts. Can sknts. Usan. Gamllk. Zaaf ve ftur. f. Usan verici, usandran, skan. Knanm. * Rezillik. Hakirlik. Kymetsizlik. knanmlk. Knanmlk. tab ve serzenilik. Rezillik ve rsvaylk. (C.: Melametzedegn) f. Melamete uram, ayplanm, azarlanm, knanm. Melamet-zedegn (Melametzede. C.) f. Ayplanm, knanm kimseler, azarlanm olanlar. Melami' Melam (Lem'a. C.) Parltlar. Aydnlklar. Knanm ve ayplanmlardan olan. * Hkema-i Kelbiyyun. (Bak: Kelbiyyun) * Melami adndaki tarikata mensub olan. melm Melamih knanm, melamilik tarikatndan olan. (Lemha. C.) Lemhalar. Bir eyin baka bir eye benzeme noktalar. Gzellik ve irkinlik eserleri. Melmlik Melamiyyun Mel'an melne kendini knamay esas alan bir tarikat. (Melam. C.) Melam tarikatndan olanlar. Dolu olan, takn. lnete lyk olan.

1968

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mel'ane(t)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(La'n. dan) Lnete sebeb olan. Lnete mstehak i. * Yol ayrm ve insan menzili.

Mel'anetkrane Mel'anet-pi Melas Melaset Melassa Melavet Melaz Melaze Melazib Melazz Melbes me'kel Melbes Melbus melbst Melbust Melc(e) melc Melce' Meld Melda Meldug Mele'

f. Lnete mstehak surette. f. Mel'unluktan baka ii olmayan. i gc mel'unluktan ibaret olan. Kaypaka olmak. Yumuaklk. (Zdd: Huunet) Hrsz ve haydut yata. Vakit, zaman. Snlacak yer. Melce'. f. Kk dil. (Milzb. C.) ok tamahkr ve cimri olanlar. Yalanc, kezzab. (Melzuz. C.) Leziz nesneler, lezzetli eyler. Giyecek ve yiyecek. Giyecek ey. Elbise. Giyilen. Giyilmi olan. * Giyinmi. Elbise giymi. giyecekler. Giyilecek eyler. Elbiseler. Emmek. snak. Snlacak yer. Halas olacak, kurtulacak yer. Yumuak olmak. ok gen ve krpe vcud veya dal. nce ve nzik bedenli kz. (Ledg. den) Zehirli bir hayvan tarafndan srlarak sokulmu. (C.: Eml) Bir cematin ileri gelenleri. * Hrs, tama'. * Zan. * Gzellik. * Fls: Kinatta hilik eklinde boluk olmadn, her yerin

1969

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dolu olduunu ifade eden bir tabirdir. * Dolu mekn. * Kalabalk, gruh, cemaat, topluluk. Halk. Me'le Meled Mele-i a'l (C: Mil) Hazrlanmak. * iman kadn, semiz avret. * Bahe. Tazelik, krpelik, nziklik, genlik. Kerrubiyyun ve melike cemaati. En yksek hey'et. Melekler lemi. Felekler ve unsurlar. meleil melek Melek byk meleklerin lemi. nurdan yaratlm masum varlk. Nurdan yaratlm, ftratlar sfi, masum mahluk. * Gzel huylu ve gzel olan kimse. (Bak: Melike) Meleka Melekt Dz kayacak nesne. (Meleke. C.) Melekeler. Tecrbe neticesi elde edilen allm bilgiler. sti'datlar. melekt Melekt- akliyye Meleke melekeler. Tecrbe neticesi aklen bilinen kolaylk, tecrbeden doan bilgililik. Tekrar tekrar yaplan bir i veya tecrbeden sonra hasl olan bilgi ve mehret. * Mmrese. meleke zihnin anlama, kavrama, hatrlama gibi zellikleri, tekrar tekrar yapmaktan dolay kazanlan beceri. Melek-i mekkel Melek-i siynet Melek Muayyen bir ile tavzif edilmi melek. (Bak: Melike) Allah'n emri ile insanlar koruyan, muhafaza eden melek. (Melekiye) Melee mensub, melekle alkal. * Paklk, temizlik, ismet. * Hkmdara, melike it. Melikle alkal. melek melekiyet meleksim melekle ilgili, melek gibi. meleklik. melek yzl.

1970

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk melekt Melekut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

melekler lemi, varlklarn ilh isimlere bakan i yz. Tam bir hkimiyyetle, Saltanat- lhiyyenin messiriyyet ve idresinin esrar. Her eyin kendi mertebesinde, o mertebeye mnsib ruhu, can, hakikat. Bir eyin i yz, i ciheti. * Hkmdarlk. Saltanat. * Ruhlar lemi. (Bak: Ar)(nsan mlk ciheti ile kalbe zarf olur, melekut cihetiyle de mazruf olur. M.N.)

melekt Melekutiyn melektyet Melek-l bihar Melek-l cibl Melek-l emtr Melek-l mevt meleklmevt Melek-zad Melel Mel'em (mil'em) Melem Mel'eme

melekutla ilgili. Melekut leminden olanlar. melekutluk. Denizlere nezaret eden melek. Dalara nezret eden melek. Yamurla vazifeli olan melek. nsanlarn ruhlarn kabzeden Azril. (A.S.) lm melei. Melekten olmu gibi, ok gzel. Bkma, usanma, bezme. lsnde cimrilik yapan. Yaramaz tenbel kimse. Cem'etmek, toplamak. * Terbiye etmek, dzeltmek, slh etmek. * Yara yrtn balamak.

Melevan Melez

Gece ve gndz. (Meles) ki rkn karmas neticesi hsl olan yeni bir nesil. Ayr iki cinsten domu olan. * Aydnlkla karanlk aras, alaca karanlk.

melez melff Melfuf

rk kark. paketlenip gnderilen. Sarl. Bir mektup veya bir ey iine konulmu olan.

1971

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Melfufat melfft Melfufen Melfuha Melfuz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Melfuf. C.) Zarf iinde veya tezkereye iliik yazlar. paketlenip gnderilenler. Sarl olarak. Melfuf olarak. Leffen, ekli olan ey. (C: Melfih) Ana karnndaki erkek ocuk. (Lfz. dan) Telffuz olunmu, okunmu olan. Sylenmi. * Azdan kan sz, hece, kelime veya harf.

melfz Melfuzt Melh Melhame Melhame-i kbr Melhec Melhed Melhem Melhez Melhub Melhud

sylenmi. (Melfuz. C.) Konuulan eyler. Kibirlenmek, gururlanmak. * iddetli seyir. Kanl harb. * Byk muharebe sahas. Byk ve kanl sava, harp. (C: Melhic) Darlk. Kabrin ukur alacak yeri. Hurma aac ok olan yer. (C: Melhz) Darlk ekecek yer. (Lehb. den) Alevli, alevlenmi. (Lahd. dan) Mezara sokulmu, kabre konulmu. Lhid iine konulmu.

Melhuf Melhufn

Hasrette kalan. * Kederli, tasal. * mdad bekleyen. (Melhuf. C.) Kederliler, tasallar, kaygllar, zntller. * Hasrette kalanlar.

Melhufn Melhuk melhz Melhuz

Hasrette kalp yardm isteyenler. Karm, kavumu. ltihak etmi. dnlebilen. Mlhaza ve tefekkr olunmu olan veya olunabilen. Dnlebilen. Akla gelebilen. Olabilir.

1972

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Melhuzt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Melhuz ve Melhuze. C.) Olabilir eyler. Hatra gelen eyler. htimller.

Meli' Melh melh Melk

Otu olmayan yer. (C.: Milh-Emlh) Gzel, irin. Shib-i melhat. * Tuzlu. gzel, irin. Hkim-i Mutlak. Hkmdar. Sultan. Memleket sahibi. Padiah. Kadir. (Daim sfattr.)

melk Melik

hkmdar. Mlk ve melekut shibi. Padiah. Mutasarrf. * Bir kavmin ba. Mlik. (simdir)

Melkne melke Melke Mell (melile)

f. Hkmdar ve melike mensub. Onunla alkal. kadn hkmdar. Kadn hkmdar. Hkmdar kars. Kralie. Kl iinde piirilen ekmek. * Hararet, scaklk. * zgn, kederli. Melul.

mell Mels Melt Meliyy Melk

zgn. iman ve tenbel olan kii. Cenin. Uzun zaman. * Zengin. Varlkl. Maldr. Gani. Eraf. Dalkavukluk. * Yumuaklk yapmak. * Mahvetmek. * Ykamak. * Emmek. * Vurmak.

Melkean Melkeme Melkuha Melkut

Kt, yaramaz kimse. El ile vurulan yerin yaras. (C: Melakih) Anasnn karnnda olan ocuk. Yerden kaldrlp alnan ey. * Sokaa, virnelie, cmi veya kilise kapsna braklm ocuk.

1973

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mell

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksmek, darlmak. * Yorgunluk. * Kakma, drtmek. * Mahzun olmak, kederli olmak. * Hamuru kln iinde piirmek.

Mella Mellah Mellaha Mellahan Mellahe Mellahn Mellase Melle Melmus Melmusat Mels Melsa' melsk Melsuk Melsun Meltafa Meltem Meltut Mel'ub mlf Me'luf Me'lufiyet Me'luk mell

Zengin kimse. (C.: Mellhn-Mellhin-Mellhun) Gemici. Kaptan. Denizci. Tuz kan yer. (Mellh. C.) Kaptanlar, denizciler, gemiciler. Tuzla. (Mellh. C.) Denizciler, gemiciler, kaptanlar. Yeri dzeltmede kullanlan let, srg. ukur. (C.: Melmis) (Lems. den) El ile dokunulmu. (Melmus. C.) El ile dokunmalar. El ile temas etmeler. Yalan vde, yalan sz. * Gzellik, hsn. Przsz ve dz yer. * arap. yaptrlm. Yaptrlm. Bititirilmi. (C.: Melsin) Yalanc, kezzb. Gzellik, ltiflik yeri olan ey veya vasf. Yaz mevsiminde karadan denize doru esen rzgr. Karm, mahlut. Salyal az. allm. Allm. nsiyyet edilmi. * Alk. Huy edinmi. Alklk, nsiyet. Deli. Divne. usanm.

1974

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Melul Melulne Melum Me'lum Mel'un meln melnne Melvan Melyene Melze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Usanm. Bkm. Bezmi. * Mahzun. Ackl ve mahzun bir hlde. Azarlanm, tahkir edilmi, levmolunmu. Kederli. Eleme, derde tutulmu. Lnetlenmi. Lnete lyk. * Kovulmu, tard olunmu. lnetli. melunca. Gece ve gndz. Yumuaklk. At seirtirken koltuklarn uzatmak. * Sng ile veya gayr nesne ile ta'n eylemek.

melzum Melzum

lzumlu. Mevcud bir eyle birbirinden ayrlmayan. Mevcud bir eyle beraber bulunmas lzm gelen. Lzumlu olmu olan. Lzumlu klnm.

Melzumiyet Memalik Memalk memlik Memalik-i hrre Memalik-i osmaniye memt Memat Memdud Memdude Memdud memduh

Lzumlu klma. Melzumluk. (Memleket. C.) Memleketler. (Memluk. C.) Kleler. kullar. memleketler. Scak memleketler. klimi ok scak olan mntkalar. Osmanl memleketi. Osmanllara aid memleketler. lm. lm. Ahirete g etmek. (Bak: Mevt) (Medd. den) Uzatlm, yaylm olan. ekilmi. Balkl ve kesekli yer. Tel eken. vlm.

1975

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Memduh(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Beenilmi. Medholunmu. vlm. * Fk: Peygamberimizin (A.S.M.) sevmi olduu hareket, i.

memduha Memduhat

vlm. (Memduh ve Memduha. C.) Medhedilecek ve vlecek eyler. vlmee deer eyler.

Memduhiyyet Memedd Me'men memer Memerr Memerr-i ns Memerr-l mahlukat Memhur Memhure Memhus Memhuvv Memhuz Meml Memkr Memkure Memkre Memkut Memlaha Memleket

Makbul olu. Makbullk. Beenilmi olu. (Masdar- mim ve mekn ismi) Bir eyin uzand, serildii yer. Salam. Gvenilir. Emin yer. geit. Geilecek yer. Cadde, sokak. Geit yeri. Herkesin getii yol. Geit. Mahlukatn getii yer. Dnya. Mhrlenmi. Damgalanm. Nikh bedeli verilmi olan kadn. Parlatlm, cillanm. * Etli, iman, dolgun insan veya hayvan. (Mahv. dan) Mahvolmu, perian olmu. Ya alnm yourt. Meyletme, bir yana eilme, temyl etme. (C: Memkir) Av kanyla kirlenmi. * Kzla boyanm. Sirkeli ve sarmsakl balk. Uysal, yakkl. Dmanlk edilen, hased edilen. (Milh. den) Tuz karlan yer. Tuzla. (C.: Memlik) Bir devletin topra, lke, yurt. * ehir. l, kasaba. * Bir insann doup byd yer.

Memlu

Doldurulmu. Dolu.

1976

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meml Memluh Memluhat memlk Memluk Memlukne dolu. Tuzlanm. Tuzlu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Memluh. C.) Tuzlanm eyler. Tuzlu eyler. kle. Kle. Kul. Esir. Bende. Hizmetkr. * Birinin mal olan. f. Kleye yakr hlde. Klece. * Eskiden ok defa bir bye sunulan yazlarda, kendinden bahsederken kullanlrd.

Memlukiyyet Memlul memn Memnu' Memnuat Memnuiyyet Memnun

Esirlik. Hizmetkrlk. Kulluk. Klelik. (Memlule) Usanm, usanlm, bklm, bezilmi. yasak. Yasak. Menedilmi. Mni olunmu. (Memnu ve Memnua. C.) Yasak eyler. Yasaklk. Haram veya yasak olu. (Minnet. den) Honud. Raz. Minnet altnda bulunan. yilie nil klnm. ok muteber olan ey. ok beenilen. ll ve hesapl olan. * Kesilmi.

memnn memnnne Memnunen memnniyet Memnuniyyet Memru' Memsud Memsude Memsuh

honut. memnunca. Sevinerek, memnun olarak. memnunluk. Mesrur olu. dlk. Mesruriyet. Otlu yer. Vcudu kuvvetli ve salam yapl olan. Devrik yzl, mnkabz kimse. Surat, daha irkin ekle sokulmu. Biimsiz ve irkin surete girmi olan.

1977

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Memsun Memsus Mema Memuk Memtul Memtur Mem'ud mml Me'mul Me'mum Me'mume mmn Me'mun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mesne hastalna tutulmu kimse. Massolunmu, emilmi. * Baldr, incik. (Mey. den) Ayak yolu. zerine basp yrdkleri yer. Yazlm olan, mekolunmu. * Uzun boylu zayf at. ekile dlerek ilenmi. zerine yamur yam. Yamur yaarak slanm. Midesinde hastalk olan. umulan. Umulan. mid edilen. Beklenilen. mama uyan kimse. lerdekine uyan. Beyine ulaan yara. emin, korkusuz. Emin. Mahfuz. Korkusuz. Emniyyet verilmi. Salam. Tehlikeden azde olan. * Abbasi halifelerinden Hrun Reid'in kendisinden ve kardei Eminden sonra hkmdar olan olunun ad.

Mmn Me'mun-l kibe mmr Me'mur

felsefe kitaplarn tercme ettirmesiyle mehur bir halife. Akibetinden emin. Sonu emin, korkusuz. emir altnda olan. Emir ile hareket eden. Emir altnda olan. Vazifeli. Kendi istedii gibi olmayp baka emre gre alan. Bir emir alan. Bir ie tyin olunmu adam.

Me'muren Me'murn mmrn mmriyet Me'muriyet

Me'mur olarak, memurlukla. Bir i ile vazifelendirerek. (Me'mur. C.) Devlet hizmetinde bulunan kimseler. Me'murlar. memurlar. memurluk. Me'murluk. Vazife, grev, hizmet.

1978

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Me'muriyet-i asliye Me'mur-n bih Memut Memzuc Asl me'murluk. Emrolunan ey. Meyyit. lm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bitiik. Kark. Karm. Birlik olmu. Birbirine mezc olmu. * akalamak. * Oynamak.

memzc Men dakka dukka

kark. """Kap alann kaps alnr."" Yni, kim birisine bir ktlk yahut iyilik yaparsa ona o ey yaplr. Mesel: ""Su-i zan eden su-i zanna mruz olur."""

Men ene Men hve Men lehl hakk

Ben kimim? O kimdir? Fk: Hak sahibi olan kimse. "Tatmayan bilemez. Kim ki tatmam; o, tadn bilemez."

Men lem yezuk lem yedri Men

"(sm-i Mevsuldr) ahsa dellet eder. ""O kimse ki, yahut, kimi, kim, kim ki"" gibi mnlara gelir. stifham iin olur, yerine gre tesniye (Menn) eklinde ve cemi (Menun) gibi okunabilir. Akl sahibleri hakknda kullanlr. Mevsule, artiye, nekre-i tmme, nekre-i mevsule olur."

Me'n Men'

(C: Mn-Me'nt) Br. * Yer kazmakta kullanlan ucu demirli aa. Yasak etmek. Durdurmak. Brakmamak. Bir eyi diri etmek, esirgemek.

men Mena Men'a Menaat Menaat- mevkiiye

yasaklama. ki rtl. (kiyz altm dirhem) lm haberi. Vefat haberi. Sarplk, etinlik, kavilik, glk. Arazi sarpl.

1979

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menab Men'ab Menabi'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birinin yerini tutmak, nib olmak. Birisine vekil olmak. Vekillik yeri. Cmert. * Hzl yryen. (Menba'. C.) Kaynaklar. Pnarlar. Neben eden yerler. * Her eyin zhir olduu yerler. * Servetlerin kt yerler.

menb Menabi-i aere Menabi-i servet Menabik Menabir

kaynaklar. On menba. Zenginlik kaynaklar. Batman. (Minber. C.) Minberler. Camilerde hatiblerin hutbe okumalarna mahsus krsler.

Menabit Menacil Menacim Menadif Menadil Men'af Menafi' menf Menafih Menafi-i umumiye Menafiz menfiz Menah Menahe Menahi menh

(Menbet ve Menbit. C.) ayrlar, otlaklar. (Mincel. C.) Ekin oraklar. (Mencem. C.) Terzi kollar. (Mindef. C.) Halla yaylar. (Mendil. C.) Mendiller. Kk havlular, peeteler. (C.: Menif) Dan sivri tepesi. (Menfaat. C.) Menfaatler. Faydalar. menfaatler. (Minfh. C.) Krkler. Umumi menfaatler, umumi faydalar. (Menfez. C.) Delikler. Menfezler. * Nfuz edecek yerler. delikler. f. Geni, bol, ferh. * Dar. (C.: Menih) (Nevha. dan) l iin alanacak yer. Mtemhne. (Nehi. C.) Menedilmi eyler. er'an yasak edilmi olan eyler. yasaklananlar.

1980

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menahic menhic Menahic-i hkem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Minhac-Menhec. C.) Ak ve geni yollar. Bilinen byk yollar. metodlar. Hakmlerin, ilm-i kelm limlerinin meslekleri ve gittikleri mnevi yollar.

Menahil

(Menhel. C.) Durak yerleri. Durulacak sulak yerler. * Hayvan sulanan yerler.

Menahir

(Menhar. C.) Hayvan kesilecek yerler. Hayvan boazlyacak yerler. Mezbahaneler.

Menahis Menahit Menahiz Mena Menaif Menaih Menair Menakb menkb Menakib Menakr

(Minhas. C.) Uursuz eyler. (Minhat. C.) (Tahta veya ta) yontma letleri. (Minhaz. C.) Burun delikleri. (Men'. C.) lm haberleri. Vefat haberleri. Kt haberler. Dalarn sivri tepeleri. (Menhe. C.) l iin alanacak yerler. Mtemhneler. (Menvir) Minreler. * Nur yerleri. * Almet. (Menkbe. C.) Menkbeler. Hayat hikyeleri. hayat hikyeleri. (Menkeb. C.) Yollar. * Omuzlar. (Minkar. C.) Minkarlar, gagalar. Yrtc kularn gagalar. Ta kalemleri.

Menakir Menal

(Mnker. C.) Gnah ve kt eyler. Yetitirme, nil olma, kavuma. * Ele geirilen ey. Nil ve sahib olunan ey.

menm Menam Mename

uyku. Uyku. Uyku zaman. * Rya. D. * Uyunacak yer, yatak odas. Yatak, dek.

1981

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk menmen Menamen menr Menar Menare Menas Menas' Menasb Menasb- seyfiye mensk Menasik uykudayken.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uyuyarak. Uykuda olarak. k tutucu. Nur yeri. Fener kulesi. * Cmi minresi. * Yol iaretleri. (C: Menr-Menvir) Almet, iaret. * Kandil. * Minare. Snacak yer. Melce'. Penah. * Deprenmek. * Fevt. (Minsa'. C.) Medine-i Mnevvere'nin dnda mehur bir yer. (Mansb. C.) Devletin balca hizmetleri. Makamlar, rtbeler, pyeler. Askerlik hizmetleri. ibadet yerleri. (Mensek. C.) bdet edecek yerler. bdet ederken lzum eden usul, yol ve tarz.

Menasik-l hac

Hac olmak iin Mekke-i Mkerreme'ye gidenlerin Kbe'yi ziyaret etme, Arafat'ta vakfeye durma, kurban kesme, ihram giyme, muayyen bir yerden bir yere kadar yrme gibi yaplan ibadet rknleri. (Bak: Sa'y)

Menasim

(Mensim. C.) Yollar, tarikler, meslekler. * Almetler, izler, eserler, ninlar.

Menasir Menassa Menair

(Minser. C.) Yrtc kularn gagalar. * Ta kalemleri. eyiz odas. * Yksek yer, ardak. (Minr. C.) Testereler. * (Menur. C.) Tar: Padihn verdii vezirlik veya mirlik fermanlar. * Mat: Prizmalar.

Menat Men'at Menatk mentk

bir putun ad. lm haberi. Mntkalar, blgeler. mntkalar, blgeler.

1982

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menatk- bade

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzak mntkalar. Uzak blgeler.

Menatk- duize-i tahayyl Tahayyln bkir mntkalar. Menavir Menaya Menazm menzr Menazr Menazi' Menazil menzil menb Menba' (Minare. C.) Minareler. (Meniyye. C.) lmler. * Maksatlar. Gyeler. (Manzam. C.) Sralar, diziler. manzaralar. Manzaralar. Seyredilecek, grlecek gzel yerler. Gzel grnler. (Menze'. C.) Niza ve kavga edilecek yerler. (Menzil. C.) Menziller. necek yollar. Duralar. Konak yerleri. inilen yerler. kaynak. Kaynak. Nimetin veya herhangi bir eyin kt yer. Suyun kt yer. Pnar. Menbat Menbel Menber Menbic Menbit Menbu Menbuz Suyun kt yer. Menba'. Tembel, uyuuk. (C: Menbir) Yksek olacak yer. "Mevzi ismi. (Oraya nisbetle ""menbicni"" derler.)" Otlu yer, otlak, ayr. Alm, soyulmu. Pi. Veled-i zin. * Hemen domasn mteakib bir yere atlm ocuk. Menca Mencat Mence menc Menced (Bak: Mence') Kurtulma, nect bulma. Hals olma. (Menc) Kurtulacak yer. Necat bulacak yer. * Necat bulma. Kurtulma. kurtulu yeri. (C: Mencid) nci ve altndan olan gerdanlk.

1983

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mencem Mencenik Mencenun Mencnk Mencub Mencud Mencuk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mencim) Terazi kolu. * Maden. (Bak: Mancnk) (C: Mencin) Srn dndrd dolap. * Srlarn ektii kan. (C: Mencnkt) Mancnk. Dibgat olunmu deri. * Geni kadeh. Kederli, tasal, gaml. f. Bayrak direkleri ve minre bana taklan kk ay. * Sancak, bayrak. * emsiye.

Mend Mendeb Mendeme Mendil mendb Mendub

"f. Kelimelerin sonuna getirilerek ""sahip"" mnasna edattr." Tehlike. lm. * Grlt ve amata ile alama. Piman olma. Nedmet etmek. * Piman olacak yer. (Mindl) (C: Mendl) Mendil. * Kk havlu, peete. emredilmedii hlde yaplan gzel amel, i. Yaplmas beenilen i. eriatn yasak etmedii veya emretmedii i olmakla beraber yaplmasnda sevab ve mendubiyet olan amel. Mstehab. * yilikleri anlatlarak arkasndan gzya dkp alanan l.

mendbiyet Mendud Menduf Menduha Me'ne Men'e Menea

mendupluk. Meyvesi aadan yukarya yl, istifli. Didilmi, atlm. Genilik. * Kifyet, kfi gelmek. * Mahlas. Br, hsra. Dibgat iin sladklar deri. (Mni. C.) Engeller, mniler, zrler. * Engel olanlar, mni olanlar, geri brakanlar. * Kuvvet ve cemat.

Menend

(Mnende-Mnend) f. Nazir. E. Benzer. ebih. Mabih.

1984

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk menend Menfa menf menfaat Menfaat Menfaatbah Menfaatdr Menfaatperest e, benzer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nefyolunan yer. Birinin srld yer. Nefiy yeri. srgn yeri. fayda, kar. Fayda. Kr. Gelir. htiya karl olan ey. f. Faydal, yararl. Menfaat ve fayda veren. f. Menfaat ve fayda gren. f. Yapt iin sadece faydasn dnen. Sadece nefsine ait krlar, faydalar dnerek alan. Allah rzasn esas gaye yapmayan kimse.

menfaatperest menfaattar Menfed Menfer Menfes menfez Menfez Menf

menfaatna ok dkn. menfaatli. Tkenmek, yok olup gitmek. Geri kalacak yer. Nefret edilecek, sevilmeyecek yer. (Nefes. den) Nefes delii. Nefes alacak yer. delik, gzenek. Nfuz edecek delik, pencere. Delik. Az. Yark. Girilecek yer. Msbetin zdd. Msbet olmayan. * Nefyedilmi, srgn edilmi. Srgn. * Bir eyin olmayacak cihetini dnen. * Hakikatn aksini iddia eden. * Gr: Banda nefiy edat bulunan kelime veya cmle. * Nks. Negatif, olumsuz.

menf Menfiyyen Menfuh Menfur menfr Menfus

olumsuz, srgn. Srgn olarak. frlm. * Byk karnl. Nefholunmu. Kendisinden nefret edilen, sevilmeyen. ren. * Mebguz. nefret edilen. Yeni domu ocuk.

1985

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menfu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Pamuk veya yn gibi) atlm ve didilmi. Dalm, didik didik edilmi.

Mengene Mengu Menh Menhar

Tazyik veya sktrma iin kullanlan demir veya tahta let. f. Kpe. Verme, ihsan etme. (C.: Menhir) Hayvan kesilecek yer. Hayvan boazlanan yer. Mezbaha.

Menhat Menheb Menhec Menhec-i sedd Menhel

Mni, nehyedici, engel. Yama etmek. Yama edecek yer. (C.: Menhic) Geni, ak yol. Doruluk yolu. Srt- mstakim. (C.: Menhil) Hayvan sulanan yer. * Menzil, durak. Konaklanacak yer.

Menhere Menh menh Menhir menhiyat Menhiyyat

(C: Menhir) Mahalle arasndaki sprntlk. er'an yaplmas yasak olan, haram olan ey. yasaklanan. (C.: Menhir) Burun delii. yasaklananlar. er'an haram edilenler. Yasak edilmi, lhi emirle men'edilmi olanlar. Nehyedilenler. Yasak olanlar.

Menhub Menhub(e) Menhum

Korkak adam. * Muhtar, mntehab, sekin. (Nehb. den) Talan edilmi, yama edilmi. Nasl yerse yesin karn doymaz kimse. * Bir eye ok hrs gsteren kii.

menhs Menhus

uursuz. Zayf, etsiz.

1986

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menhu Menhut Men-i muhakeme meni Meni Men Meni' Menie Meniha Menin Meni Meniyye Menka' Menkab (menkabe)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ylan, akrep cinsinden bir hayvan tarafndan sokulmu. Yontulmu. Tra edilmi. Yontulmu aa. Muhakemeyi durdurmak, muhakemeye lzum grmeyip menetmek. dl suyu. Erkek veya diinin bel suyu. Dl suyu. Nutfe. Sperma. f. Benlik. Benlik iddias. Hodbinlik. Sarp. etin. Zor. El erimez. Zabt zor. lm, mevt. Hediye, armaan, bahi. Toz. * Zayf kii. * Zayf ip. f. Tabiat, huy, mizac. lm, mevt. * Takdir olunmu olan. Su toplanan ukur. (C: Menkb) Da arasnda olan yol. * Dar yol. * Gzel hareket ve fiil. * Delik alacak yer.

Menkabe

Mehur kimselerin ahvline dair hayat hikyesi. Kssa. Hikye. Menkbe.

Menkal Menkase Menkel menkbe Menkib Menku' Menkub

Nakledecek mekn. Eksiklik, noksanlk. Ayak bilezii. Ss olarak kadnlarn ayak bileklerine taktklar bilezik. hayat hikayesi. (C.: Menkib) Omuzba. Omuz ile kol kemiinin birletii yer. (Menkua) Halanm. Suda kaynatlm. (Nekbet. den) Dert ve meakkatlere mruz kalm olan. * Rtbe ve haysiyyetten dm olan.

menkha

nikhl kadn.

1987

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menkuha menkul Menkul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nikhl kar. Nikhlanm olan kadn. anlatlan, tanabilen. Nakledilen. Akli olmayp mukaddes kitapla bildirilen. * Bir yerden baka yere tanm olan. Tanabilen. * Anlatlan.

Menkulat

Nesilden nesile veya azdan aza yaylp duyulan. Nakle dayanan bilgiler. Nakledilenler. (Bak: Mrtecel)

menkult menkr Menkur Menkus menks Menku

tananlar, anlatlanlar. inkr edilen. nkr olunmu. (Naks. dan) Noksanlatrlm. Eksik olan. tersine evrilmi. (Nak. dan) Nakolunmu. lenmi. Nak yaplm. Boya ile sslenmi.

menku Menkue Menkut menkuz Menkuz Menmul Menn

nakl. Nakolunmu, ilenmi. * Kemik km olan ba yar. (Nokta. dan) Noktalanm. Noktal. bozulmu. Nakzedilmi. Bozulmu. Hkmsz braklm. (Neml. den) zerine karnca m olan ey. Nimet vermek. yilik etmek. * Minnet. * Rza. * Esiri fidye almadan, cretsiz salvermek. * Kesmek. * Zayf etmek. * Ettii iyilii baa kakmak. * ki batman arlk. * Kudret helvas.

Menn' Mennac Mennan Mennn

(Men'. den) Alkoyan, mni olan, yaptrmayan. * nleyici, men'edici. ok bahi veren. hsan eden. hsan bol. ok ok ihsan eden. En ok nimet veren. (Allah) kullarna bol nimet ve ihsanlarda bulunan Allah.

1988

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mennane Menn-ul hayr Mensaf Mensea Mensec

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mal, mlk, serveti iin kendisiyle evlenilen kadn. Hayr ve iyilie mni olan. Hayr nleyen. (C: Mensf) Her eyin yars. (C: Mensi') Otu tez biten yer. (Nesc. den) Bez, ulha vs. dokunan yer. rc iyeri. Trikotaj atelyesi.

Mensek

(C.: Mensik) bdet yeri. bdetgh. * bdet yapma usul. * Kurban kesecek yer.

Mensb Mens Mensic (mensec) Mensik (mensek)

(C: Mensb) Demir sayacak. * Asl. * Mertebe, derece. (Mensiyye) (Nisyan. dan) Unutulmu, hatrdan km. (C: Mensic) Bez dokuyacak yer. * Boyun ile krek aras. (C: Mensik) badet edecek yer. * Kurban kesilecek yer. * Kesilmi kurban.

Mensim

(C.: Mensim) Almet, iaret, nin, iz, eser. * Yol, tarik. * Deve trna.

Mensiyat Mensiyet Mensiyy mensub Mensub

(Mensi. C.) Hatrdan kp unutulmu eyler. Unutulma, hatrdan kma. Unutma yeri. * Hi bahsedilmeyen terkedilmi nesne. bal, ait, ilgili. Bir eye veya kimseye nisbeti olan, alkas bulunan. Bir eyle ilgili olan.

Mensubt mensubt Mensubn

(Mensub. C.) Bir yere mensub olanlar. Bir yerin adamlar. ballar, ilgililer. (Mensub. C.) Mensublar. Mensub ve alkadar olanlar. Bir daire veya yerin adamlar.

mensubiyet

ballk, aitlik.

1989

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mensubiyyet Mensuc mensc Mensuct

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mensubluluk, ilgili, bal olu. Alkal bulunu. (Nesc. den) Dokunmu, dokunulmu, dokunulan. rlm. lenmi. dokunmu. Bez veya kuma gibi dokumak suretiyle yaplan tezgh veya fabrika mahsul mallar.

mensct Mensuct- haririyye Mensuh mensh Mensuk Mensur

dokunanlar. pek dokumalar. (Nesh. den) Hkm kaldrlm. Nesholunmu. Hkmsz braklm. hkm kaldrlm. (Nesk. den) Dzgn olarak dizilmi olan. "(Nesr. den) Dalm. Salm. * Gece vaktinde gzel kokan bir iek. * Edb: Manzum olmayan nesir halindeki yaz. Bunun mnaca ok gzel ve iir gibi ahenkli yazlm olanna ""mensur iir"" denir."

mensur Mensus menss Menar Menat Mene'

nesirli. (Bak: Mansus) yet ve hads gibi kesin delillerle tesbit edilmi olan. Yayp datacak yer. * ldkten sonra dirilecek yer. (C: Ment) Neat, srur, nee. (Ne'et. den) Esas. Kk. Bir eyin kt, ne'et ettii yer. Beslenip yetiilen yer.

men Mened Menele Mener Menud

esas, kk, kaynak. steme, talebetme. Kk parman yzk taklan yeri. Neredilip datlan yer. Matlup, istenen ey.

1990

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ner. den) Nerolunmu. Datlm. Yaylm. Herkese iln edilmi. * leri dank. Perian. * Sultann emri, mhrsz mektubu, ferman. * Bayrak. * Mat: Alt ve st tabanlar birbirine msavi ve mvzi (eit ve paralel), kenarlar da msvi ve mvzi olup yzleri birbirine benzeyen ekil. Prizma.

menr Menur-u mukaddes Mentec Menuat Me'nub Menuc Me'nuf Menun

yaylm. Mukaddes ferman. (Kelime-i ehadet kastedilmektedir) Douracak vakit. Men'etmeler. Yasaklar. (Bak: hcc) St dier develerden sonra ekilen deve. Burunda hastal olup koku alamayan. (Menn. den) Kesmek. * Vakit, zaman, mr ve sireyi kesen mnsnadr.

mns Me'nus Me'nuse Me'nusiyet Men'u

allm. Allm. Alk. nsiyet edilmi. * Beenilmi. Mergub. Ate. Allm olma. Allma. nsiyet edilmi olma. Hayr ile ydedilen l. * Yukar kaldrlm. * Fakir olduktan sonra sevindirilmi. * Tabuta konulmu.

Menut

Asl, muallk. * Bal. Mtevakkf. Merbut. Vbeste. * Bir milletten olmayp sonradan o millete dahil olmu olan.

Me'nut Men'ut Menv menv

Hased olunmu kii, mahsud. Medhedilmi. yilii, gzellii sylenilmi olan. Kasdedilen. * Niyet. Maksad. Meram. niyetlenen.

1991

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Menv-i zamir Meny Menzam Menzehe menzil Menzil Menzilet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

indeki niyet ve maksat. Meniyi dar getirmek. * Takdir etmek. * Okumak. * Hkmetmek. (C: Menzm) eitli eyleri bir yere dizmek. Gezinti yeri. inilen yer. nilen yer. Konulacak yer. * Yer. Dnya. Ev. * Mesafe. Derece, pye, rtbe, mertebe. Ykseklik derecesi. * Konak yeri, inecek yer. Hane, ev.

Menzilgh menzilgh Menzilhane Menzil-i kamer

f. Konak. Yer. Ev. Bir mddet durulan yer. inme yeri. f. Konak yeri. Hayvan deitirilen yer. Koz: Ayn dnya etrafndaki mahreki. Bu mahrekte ayn noktaya tekrar gelmek iin geen zaman.

Menzil-i kll Menzilniin Menzu' Menzuf

Mahrekin en son noktasna kadar olan mesfe. f. Yerinde oturan. (Nez. den) Nez olunmu, koparlm. Susuzluktan dolay dili kurumu kimse. * Kan kaybndan dolay dermansz ve gsz kalm olan insan.

Menzul Menzur

(Nzul. den) Nzll, inmeli. (Nezr. den) Adanm, nezrolunmu, va'dedilmi. Adak olarak belirtilmi.

Menzut Mer Me'r Mer' Mera

Haris kimse. f. Elli (Says). Hamsin. (50) Kat, iddetli, edid. * Fesad. Ot ok olmak. (C: Mery) St ok olan dii deve.

1992

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mer'a Me-ra mer Meraa Mer'abe Merabi' Aynalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Beni. Benim. Bana. otlak. Ucuzluk. Anszn olarak birdenbire korkutmak. * Tenha ve korkun yer. (Mrabba. C.) Mrabbalar, kareler. * (Merba. C.) lkbaharda oturulan evler.

Merabih Meraci'

(Ribh. den) Ticretten elde edilen kazanlar. (Merci. C.) Rcu edilecek ve dnlecek yerler. * Mrcaat edilerek bavurulacak kimse veya yerler.

Merad Meradet Merae Merafk Merag Merah

Boaz. * Talep mevzii, isteme yeri. Kuvvetlilik, kavilik. Salbet. Hazmetmek. * Gzel manzara. (Mirfak. C.) Dirsekler. * Ev kilerleri. * Mutfaklar. Davar ananmak ve topraa yuvarlanmak. Yer. Mekn. * Sevin. * Rahat edilecek yer. * Mehur bir nahiv kitabnn ismi.

Merahil Merahil-i bade Merahilpeyma Merahim Mera Merak

(Merhale. C.) Menziller, merhaleler, konaklar, duraklar. Uzak konaklar. Uzak menziller. f. Seyyah, yolcu. Seyahat eden kimse. (Merhamet. C.) Acmalar, merhametler. (Mir'at. C.) Aynalar, mir'atlar. Bir eyi renmek istemek. ok iddetli arzu. Heves. Dknlk. * Dalgnlk. Kara sevd. * Kuruntu, tel. sknts. darl.(... Merak, hastal ziyade ettii gibi hikmet-i lhiyeyi ittiham ve

1993

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rahmet-i lhiyeyi tenkid ve Hlik- Rahiminden ekva hkmnde olduu iin aksi maksadiyle tokad yer, hastal ziyadeleir. L.) merak Merakver merakver Merak-ver Merakm Merak renme istei. f. Merak verici. Dndrc. Meraklandrc. merak verici. Merak verici. Merak veren. (Mirkam. C.) Kalemler. Yazma iinde kullanlan letler. Vesvese ve kuruntu iinde bulunan kimse. * (Mirkat. C.) Merdivenler, basamaklar. Merakib merkib Merakib-i bahriye Merakib-i berriye Merakid Merakiz Meral Meram merm Merambah Merami Meramir Meranet (Merkibe) (Araba, at, kayk, vapur gibi) binecek vastalar. Merkebler. binekler. Vapur, gemi, tekne, kayk vs. gibi deniz nakil vstalar. Araba, otomobil, kamyon, at vs. gibi kara nakil vastalar. (Merkad. C.) Merkadlar, kabirler, mezarlar. Merkezler. Kararghlar. Karar yerleri. (Asl, marl'dr) Ceylan, karaca, dii geyik. Maksad. Niyet. Arzu. stek. ten tasarlanan. maksat, niyet, istek. f. Bir kimseye isteyip arzulad eyi veren. (Mermi. C.) Mermi atma yeri. Mermiler. * Nian oklar. ok etli, iman kii. Yumuaklk. * Bir mdenin eki vastas ile dvldnde yaylmas vasf. Merare Meraret Meraret-i esaret (C: Merir) d kesesi. Aclk. Tatszlk. Esirliin acl.

1994

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meraset Meras Merasid Merasim iddet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mers. C.) Limanlar. Gemilerin snp barndklar yerler. (Mersad. C.) Gzetleme yerleri, rasat yerleri. (Mersem. C.) Resmi merasimler. det hkmndeki gsteriler. Resmi muameleler. * iveler. detler.

mersim Meraid Merati' mertib Meratib Meratib-i hayat

tren. (Mered. C.) Gaye ve maksada ulatran doru yollar. (Merta. C.) ayrlklar, mer'alar, otlaklar. mertebeler. Mertebeler. Basamaklar. Kademeler. Dereceler. "Hayat mertebeleri.(Birinci sual: Hz. Hzr (A.S.) hayatta mdr? Hayatta ise niin baz mhim ulema hayatn kabul etmiyorlar?Elcevap : Hayattadr, fakat mertib-i hayat be'tir. O, ikinci mertebededir. Bu sebepten baz ulem, hayatnda phe etmiler.Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayatmzdr ki, ok kaytlarla mukayyeddir.kinci Tabaka-i Hayat : Hz. Hzr ve lyas Aleyhimesselmn hayatlardr ki, bir derece serbesttir. Yni bir vakitte pekok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi beeriyet levzmatiyle daimi mukayyed deillerdir. Bazan istedikleri vakit bizim gibi yerler, ierler; fakat bizim gibi mecbur deillerdir. Tevatr derecesinde ehl-i uhud ve keif olan evliynn, Hazret-i Hzr ile maceralar, bu tabaka-i hayat tenvir ve isbat eder. Hatt makamat- velyette bir makam vardr ki, ""Makam- Hzr"" tbir edilir. O makama gelen bir veli, Hzrdan ders alr ve Hzr ile grr. Fakat bzan o makam sahibi yanl olarak, ayn- Hzr telkki olunur.nc Tabaka-i Hayat : Hazret-i dris ve sa

1995

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aleyhimesselmn tabaka-i hayatlardr ki, beeriyet levazmatndan tecerrd ile, melek hayat gibi bir hayata girerek nuran bir letafet kesbederler. Adeta beden-i misali letfetinde ve cesed-i necmi nuraniyetinde olan cism-i dnyevileriyle semavatta bulunurlar. Ahirzamanda Hazret-i s Aleyhisselm gelecek, eriat- Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek melindeki hadisin srr udur ki: Ahirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdii cereyan- kfriye ve inkr- Uluhiyete kar sevilik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrd edip slmiyete inklab edecei bir srada, nasl ki isevilik ahs- mnevisi, Vahy-i Semvi klnciyle o mthi dinsizliin ahs- mnevisini ldrr; yle de: Hazret-i s Aleyhisselm, sevilik ahs- mnevisini temsil ederek, dinsizliin ahs- mnevisini temsil eden deccal ldrr... yni inkr- Uluhiyet fikrini ldrecek.Drdnc Tabaka-i Hayat : heda hayatdr. Nass- Kur'anla hedann, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i hayatlar vardr. Evet, heda, hayat- dnyevilerini tarik- hakta feda ettikleri iin, Cenb- Hak keml-i kereminden onlara hayat- dnyeviyeye benzer, fakat kedersiz, zahmetsiz bir hayat Alem-i Berzahta onlara ihsan eder. Onlar kendilerini lm bilmiyorlar.. yalnz kendilerinin daha iyi bir leme gittiklerini biliyorlar.. kemal-i saadetle mtelezziz oluyorlar.. lmdeki firak acln hissetmiyorlar. Ehl-i kuburun endan ruhlar bkidir, fakat kendilerini lm biliyorlar. Berzahta aldklar lezzet ve sadet, hedann lezzetine yetimez. Nasl ki iki adam bir r'yada Cennet gibi bir gzel saraya girerler. Birisi r'yada olduunu bilir. Ald keyf ve lezzet pek noksandr. ""Ben uyansam u lezzet kaacak"" diye dnr. Dieri r'yada olduunu bilmiyor, hakiki

1996

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lezzet ile hakiki sadete mazhar olur.te Alem-i Berzahtaki emvt ve hedann hayat- berzahiyyeden istifadeleri, yle farkldr. Hadsiz vkatla ve rivyatla hedann bu tarz- hayata mazhariyetleri ve kendilerini sa bildikleri sbit ve kat'idir. Hatt Seyyidheda olan Hazret-i Hamza Radyallah Anh, mkerrer vkatla kendine iltica eden adamlar muhafaza etmesi ve dnyevi ilerini grmesi ve grdrmesi gibi ok vkatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve isbat edilmi. Hatta ben kendim Ubeyd isminde bir yeenim ve talebem vard. Benim yanmda ve benim yerime ehid olduktan sonra, aylk mesafede esarette bulunduum zaman, mahall-i defnini bilmediim halde, bence bir r'ya-y sdkada, taht-el-Arz bir menzil suretindeki kabrine girmiim. Onu heda tabaka-i hayatnda grdm. O, beni lm biliyormu. Benim iin ok aladn syledi. Kendisini hayatta biliyor; fakat, Rus'un istilsndan ekindii iin, yer altnda kendine gzel bir menzil yapm. te bu cz'i r'ya, bz erait ve emrtla, geen hakikata, bana uhud derecesinde bir kanaat vermitir.Beinci Tabaka-i Hayat : Ehl-i kuburun hayat- ruhnileridir. Evet mevt; tebdil-i mekndr, tlk- ruhtur, vazifeden terhistir. dam ve adem ve fena deildir. Hadsiz vkatla ervh- evliyann temesslleri ve ehl-i kefe tezahrleri.. ve sir ehl-i kuburun yakazaten ve menmen bizlerle mnasebetleri ve vka mutabk olarak bizlere ihbaratlar gibi ok delil, o tabaka-i hayat tenvir ve isbat eder. Zten beka-i ruha dair ""Yirmidokuzuncu Sz"" bu tabaka-i hayat delil-i kat'iyye ile isbat etmitir. M.)" Meratib-i ilim Meravih Bilmek mertebeleri. (Bak: Dima) (Mirvaha. C.) Yelpzeler.

1997

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mery Meraya Merazibe Merba' Merbaa (murabbaa) Merba'-niin Merbat Merbu' Merbub merbt Merbut Merbutan Merbutt merbtiyet Merbutiyyet Merc aynalar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aynalar. Mir'tlar. * Tb: Hayvann memeye st gelen damarlar. (Merzuban. C.) Serhat beylerbeyi. (C.: Merbi') (Rebi'. den) Yazlk. Yazn oturulan mesken. Drt bucakl. * Drt katl. f. Yazlkta oturan. Davar balayacak yer. Ahr, al. * Manastr. * Tekke. Orta boylu olan. Kle, kul. bal, irtibatl. Bal. Rabtedilmi. Mensub. Ekli. Ulam, bitimi, bitiik. Merbut olarak. Balanm ve ekli olarak. (Merbut. C.) Rabt olunup balanm eyler. Ekli ve bal eyler. ballk. Ballk. Mensub olu. Mensubiyyet. Eklilik. (Merec) Kattrmak. * Kararszlk. * Iztrab. * Bozulmak. * Boa gitmek. * Serbest brakmak, salvermek. * Hayvanlarn salnd otlak.

Mercan

Denizde geni resif meydana getiren ve mercanlar takmnn rnei olan hayvan ve bunun kalkerli yatandan karlan ou krmz renkte ve ince dal eklinde bir madde. Bu madde boncuk gibi ss eyas olarak kullanlr. Mercanlar ancak 40 metre kadar derinlikte yaayabilirler.

mercan Mercane Mercefan merc

denizden elde edilen bir ss maddesi. Mercan tanesi. (Bak: Mercan) Leen ve ibrik. makam, dnlecek yer, bavurulacak yer, kaynak, makam.

1998

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merci'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Merkez. Kaynak. Ba vurulacak yer. Mracaat edilecek yer. Dnlecek yer. Snlacak yer. * Sylenen szn kendine fayda verdii kimse.

Merci'-i kll Merci'-i resm Merci'-i r'yet merciyet Mercu' Mercu merc Mercuh

Btn iler iin mracaat edilen makam. Bir idare veya memurun bal bulunduu st makam. Bir iin grlmesi iin bavurulan yer. bavurulacak makam olma zellii, kaynaklk. Geri dndrlm olan. mid edilen. mid edilmi. Rica olunan. mit edilen, rica olunan. (Rchn. dan) Bakas ona tercih edilmi olan. * Fk: Mahkemede hasmndan evvel mddeasn isbata salhiyyetli olmayan ahs. Evvel hak iddiaya salhiyetli olan rcih, ikinci derecede iddiaya sahib olan ise mercuh olur.

merch Mercum(e) Merd merd Merda' Merda Merdan Merdane

tercih edilmeyen, bakas ona tercih edilmi. (Recm. den) Recmolunmu. Talanm, taa tutulmu. f. Adam. Kii. nsan. Erkek. Sznn eri. mert, sznn eri. (C: Merd) Ot bitmeyen kumlu yer. Yarallar. Hastalar. (Merd. C.) Merdler. nsanlar, erkekler, yiitler. "f. Erkekesine. Merdcesine. Er'e yakr surette. * Matbaada bask, bask makinelerinde ve ofset makinelerinde ise plteye deerek mrekkeb vermek; ve topra bastrmak gibi eitli ilerde kullanlan silindir. * Yufka amaa yaryan oklava. * Erkek ayakkabs."

merdne

merte.

1999

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merdaneg Merdbaz Merdbee Merdega Merdeku Merd-i garib Merd Merdiven Merdiye merdd Merdud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cesurluk, yiitlik, merdlik, erkeklik. f. Merd olmayan. Nmerd. Sznde durmayan. Orospu. f. Yiit olu yiit. Merd olu merd. (C: Merdg) Boaz ile gs aras. Merzenc otu. Yabanc yerlere, gurbete dm kii. f. Erlik, erkeklik. * Merdlik, cesurluk, yiitlik. * nsanlk, hamiyet. (Bak: Nerdbn) (Bak: Marziye) reddedilmi. Reddolunmu. Kabul edilmemi. Geri dndrlm. Kovulmu. (Namaz klmayan hindir, hinin hkm merduddur.)

Merdudiyet Merdud- ehdet

Merdudluk. Kovulmuluk, geri evrilmilik. ahitlikleri kabul edilmiyenler. * Fsk, yani devaml gnah ileyenler, yalan syleyenler, mslmanlar aldatan kimseler merdud ehdettir.

Merdm Merdman Merdm-azar Merdme Merdmek Merdmgiriz merdmgiriz merdmgirizane Merdmhar Merdm-i em

f. nsan. Adam. (Merdm. C.) f. nsanlar, kiiler, adamlar. f. nsanlar inciten. Halka eziyet veren. f. Gzbebei. f. Kk adam. Bebek. nsanlardan sklan, kalabalktan holanmayp yalnzlk isteyen. insanlardan sklan, yalnzl seven. kalabalktan sklp yalnzlk isteyerek. f. Yamyam. * nsan eti yiyen vahi hayvan. Gzbebei.

2000

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merdm Merdmk Merdmzad Mer'e Mereb f. Adamlk, insanlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Katil. Adam ldren. nsan katleden. f. nsan olu. Beni Adem. (Mer'et) Kadn. Zen. nsan toplanan yer.ME'REBE $ (Me'ribe) : (C: Merib) htiya. * mitli bulunma. mitvar olmak.

Merec Mered Merede Merehan Merek

Kararsz ve mtehayyir olma. * Mecburi olma. Ktlkte inad. * Sakal belirmemek, sakal kmamak. (Mrid. C.) nadlar, muannidler, direnenler. Sevin, ferah, srur. * Zayf olma. * Fsid olmak. * Kurumak. Ky evlerinin yannda ot, saman ve yaprak gibi eylerin ve umumiyetle hayvan yiyeceklerinin muhafazasna mahsus krgir veya kerpiten yaplm bina. Samanlk.

Meremmet Merere Merese Merfak Merfu'

Onarma, tamir. * stnkr tamir edip onarma. (C: Merirt) Sert bklm kvrk ip. * Arsa. (C: Mires-Emrs) p. Yumuak yer. "Ykseltilmi. Yksekte. Terfi ettirilmi. Ref' olunmu. * Hkmsz braklm. * Gr: Zamme ile harekelenmi harf. Yani: Harfin harekesi, tre (mazmum) ""u, , o, eklinde"" okunan harf."

merf Merfut

ykseltilmi. Bir yerde kullanlmak iin kaldrlan eski eya. * Gr: Mazmum olan, zamme ile harekelenmi kelimeler.

Merfud Merg Merg merg

hsan edilmi, armaan olarak verilmi, balanm ey. f. ayr. * Sebze. f. Umumi veb hastal.

2001

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merg merg Mergam Mergame Mergub(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hastalktan dolay umumi lm. (C: Mergm) Girecek ve kaacak yer. Kahretmek. * Galip olmak. Rabet edilmi. Beenilmi. ok kymet verilen. oklar tarafndan istenen.

Mergul

(Mergule) Kvrlm veya bklm sa. Kvrck sa. * Ahenkli ses. * Ku sesi.

Mergzar merb Merh

f. ayrlk, imenli ve sulak yer. Mer'a. rabet edilen, istenilen. Un yourmak. * Deriye ve gvdeye ya srmek. * Ya ile omak. * Bir yeil aa.

Merha Merhaba

Gzne srme ekmeyi det edinmeyen kadn. "dlk, neeli olu. * Genilik, vs'at. * Mslmanlar arasnda bir nevi selmlama kelimesi olup, ""rahat olunuz, serbest olun, ho geldiniz"" mnasnda sylenir. * Nazmda medholunan kimseye hitb olarak kullanlr."

merhaba Merhale

rahat olun, ho geldiniz. (Rihlet. den) Menzil. Konak. * ki konak aras mesafe. * Bir gnlk yol. * Derece, kademe.

merhale Merhaleniin Merhamet

kademe, aama. f. Seyyah, yolcu, turist. (Rahm. den) Acmak, efkat gstermek. Korumak, iyilik etmek. Birelere yardmda bulunmak. Esirgemek.

merhamet Merhametbah Merhamet-disar

acma. f. Merhamet eden. Merhametli. ok merhametli, acma hissi fazla olan.

2002

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merhameten merhameten Merhametgster merhametkr merhametkrne Merhametpenah Merhametperver Merhametperverane Merhametperver Merhametiar Merhametiar Merhaz Merheb Merhem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Acyarak, merhamet ederek. merhamet ederek. f. Merhametli, merhamet edip acyan. merhametli. merhamet edercesine. f. Merhametli. f. Merhametli, esirgeyici, acyan. f. Acma ve efkat ile, esirgeyip acmak suretiyle. f. Merhametlilik, esirgeyicilik. f. ok merhametli. f. Merhametlilik, merhametli olu. (C: Merhiz) Don ykayacak yer. * Abdest alacak yer. (C: Merahib) Kaacak yer. Melhem. Deriye, yaraya srlen il. * Mc: Acy teskin eden ey. * Kederi, derdi gideren.

merhem Merhems(y) Merhemsz Merhemsz Merhesa Merhub Merhum

yara ilac. f. Merhem sren. are ve deva bulan. f. are bulan. Merhemci, il yapan. f. are buluculuk. (C: Merhis) Mertebe, derece. Korkulan ve kendisinden kalan ey. * Aslan. (Rahm. den) Kendine rahmet edilmi. * Rahmete kavumu. Dnyann skc ahvlinden kurtulup rahmet-i lhiyeye kavumu olan. Dnya imtihanndan kurtulup, vazifesini bitirmi, paydosa kavumu olan. (Vefat etmi mslman hakknda sylenir.)

merhm

rahmetli, lm.

2003

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk merhme Merhume Merhun lm kadn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Veft etmi, rahmete kavumu kadn. (Rehin. den) Rehin edilmi olan. dn alnan bir eyi teminata balamak iin, onun yerine verilen herhangi bir ey. * Belirli mddetle bir eye bal olan. * Edb: Mnas dier beyit ile tamamlanan beyit.

merhn Merhuz Meri' Mer'

rehin edilmi. Ykanm, gusl etmi. (C: Emr-Emru) Otu ok olan yer. * Ucuzluk olan yer. (Mer'iyye) Riayet edilen, hkm geen. Makbul saylan, hrmet edilen.

mer Meric Merc Merd

grnr olan, yrrlkte olan. alkantl, dalgal. Muzdarip, skntl. * eitli nesne, muhtelif. Kark, muhtelit. Kat, youn. Gl, kuvvetli kimse. * St iinde slatlp yumuatlan hurma. * Ba kaldran. Sadece fesadlk karan. nat. erli. Haddini amakta, azgnlkta ve gnahkrlkta ok ileri gitmi olan.

Meridyen meridyen Merih Merik Merin Merir Merira (marure) Merire Meri

(Bak: Hatt- nsf-un nehar) boylam. bir gezegen. Usfur otu. Hal, durum. * Ahlk. (C: Meryir) Uzun ve salam ip. Buday arasnda olan ac bir tohum. Azimet. (Ruhsat'n zdddr) zerinde ku ty olan nesne.

2004

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mer'iyyat Mer'iyyet meryyet Mer'iyy-l htr Merk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mer'. C.) Gzle grlen eyler. Mer' olu. Makbul olma. Muteber olma. Hkm geer olma. yrrlkte olu, grnrlk. tibarl. Sz geer. Kokmu deri. * Derinin ynn yolmak. * Kazmak. * Nfuz etmek, iine ilemek.

Merkaan Merkab Merkad Merka Merkat Merkeb merkeb Merkel

Ahmak kimse. Gzetleme yeri. Uyku yeri. Yatacak yer. * Mezar, kabir. Bir eyin stnde siyah ve beyaz noktalar olmas. (Bak: Mirkat) (Rekb. den) Binilen vsta. Binilen ey. * Eek. binek. (C: Merkil) Yol. * Hayvan stne binen kimsenin iki tarafndan aya dibindeki yer.

Merkez

(Rekz. den) Bir eyin ortas. Vasat. Yol. Durum, vaziyet. Hal, suret. * ubeleri bulunan bir tekiltn idre olunduu ve emir veren yeri, makam. Bir eyin en ilek yeri. Tekilt olan yerin en yksek makam. * Geo: Dairenin orta noktas. aplarnn kesim noktas.

merkez Merkez-i lem Merkez-i arz Merkez-i devr Merkez-i sklet Merkez-i teri' Merkez

orta mekn, idare yeri. Gne, ems. Arzn merkezi. Dnyann merkezi, i taraf. Hareket eden bir cismin, etrafnda devrettii nokta. Arlk merkezi. Kanun yapma merkezi. (Merkeziye) Merkeze mensub. Merkezde bulunan. Merkezle alkal.

2005

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk merkez merkeziyet Merkeziyyet merkezde olan. merkezlik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lek yerde, merkezde bulunmu olmak. * Btn ilerin bir yerden idare edilir olmas, merkezletirilmesi.

Merku' Merkub

Eski, yrtlm elbise. (Rkub. dan) zerine binilmi, bindirilmi. * zerine binilen hayvan veya nakil vastas.

merkb Merkum Merkun Merkuz Merkuziyet Merma(t) Mermahur Mermak Mermare (mermure) Mermaz Mermers Mermi

binek. Cem'olmu, toplanm, birikmi. Byk havuz. Tahrik olunmu, harekete getirilmi. * Ayakla tepilmi. Dikilme, saplanma. Etli, iman kadn. Bir cins gzel koku. Yaramaz nesne. Yumuak vcutlu kadn. (C: Mermz) Harretinden, zerindeki yanacak gibi olan kumluk yer. Zahmet, meakkat. (Remiy. den) Atlm. * Ateli silhlar iine konan kurun, glle. Fiek.

mermi Mermiyat Mermuk Mermuz

kurun. (Mermi. C.) Atlm eyler. * Ateli silhlarda atlan tneler, mermiler. Mahfuz, hfzolunmu. (Remz. den) Aktan belirtilmeyip, iaret ve remz ile anlatlan. m edilmi olan.

Mermuzat

(Mermuz. C.) aret ve remz ile anlatlan eyler.

2006

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mermuze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mermuzt) aretle anlatlm. Remzolunmu. Aktan deil de iaretle anlatlm eyler. (Bak: Mermuz)

mermuze Mern Mernea Mernusa Merr Merrat Merre Merre-i vhide Merreten ba'de uhr Mers Mersa Mersad

dolayl anlatlan. (C: Emrn) Krek. Ucuzluk. Mbrek. Gemek. Mrur etmek. * p. * Bel dedikleri let. * Demir klnk. Kerrt. Kerreler. Birok def'alar. Bir hareketin bir defa olduunu bildiren fiil. Def'a. Kerre. Bir defa. Bir kere. Dierinden sonra, tekrar. Ekmei suyla slatmak. (C: Mersi) Liman. Gemilerin demir atp barnd yer. Rasad yeri. Gzetleme yeri. (Bak: Mirsd)

Mersa-y kostantiniyye stanbul liman. Mersed Mersen Mersin (mersin) Mersiye mersiye Mersiyehn Mersiyekr Mersud Mersum Arslan, esed. Burun. Mersin aac. Birisinin lm hakknda yazlan, teessr anlatan manzume. lm iiri. f. At okuyan. Mersiye syliyen. f. At. At ve mersiye okuyan. Birbiri stne ylm kuma. (Resm. den) Yazlm, izilmi. Almetli, iaretli. * An'ane, gelenek, rf dt. * Ad ve bahsi gemi. Bahsedilmi.

2007

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mersus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salam yap. Birbirine kenetlenmi, kurun veya lehim ile birbirine balanm salam yap.

Mer (mar)

(C.: Mru) Trnak ucuyla deriyi yrtmak. * Yamur suyunun durmayp zerinden abuk getii yer. * ncitici sz.

Mera' Mere Mered Meru Mert mert Merta' Merta Merteba' mertebe Mertebe Mertebe-i liye Mertebe-i bl Mertebe-i kusv Mertub Mertum Mertus Mer'ub Mer'uben Merue Me'ru Me'ruza

Her hayvann yavuzu ve yrtcs. * Otu ok olan yer. Yuvarlak cisim. Hakiki maksada ulatran doru yol. Salm, dalm. f. evik, zinde, hareketli. stn karakterli. Otlak, ayr, mer'a, imen. Sr'atle yelmek. Seirtmek. Da stnde olan yksek yer. derece, aama. Derece. Basamak. Rtbe. Pye. Yksek derece, li mertebe. st derece. En son derece. (Ratb. dan) Rtubetli, slak, nemli, ya. Zor bir ii yapmaa memur edilmi olan. Bir fesleen eidi. (Ru'b. dan) rkm, korkmu. rkerek, korkarak, korku ile. Hazmetmek. Yer. Arz. Yeryz. Aa kurdunun yedii aa.

2008

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merv Mervaha Merve Merveb Merveha merv Merv Merviyat Bir cins gzel koku.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mervih) Ova, l. Her tarafndan rzgr esen yer. Mekkede bir mbarek tepe. (C: Mervib) Yourt koyduklar kap, yourt kab. (C.: Mervih) Ova, sahr. rivayet edilen, anlatlan. Rivyet edilen. Anlatlan. Nakledilen. (Mervi. C.) Rivayet olunmu eyler. Kulaktan kulaa sylenerek gelmi olan szler.

Mery Meryem suresi Meryem

Salr davarn memesini meshedip samak. Kur'an- Kerim'in 19. Suresidir. s Aleyhisselmn annesinin ad. (Srynicede hdim mnasnadr) (Bak: Zekeriyya)

Merz Merza Merza' Merzaga Merzat Merzban Merzbum Merze Merzegan Merzencu Merzgun Merz Merzih

Parmak ucuyla imdiklemek ve trmalamak. (Mariz. C.) Hastalklar, illetler. Hastalar. Meme. Bataklk, amur. Rza, honutluk. Rz olma, kabul etme. f. Snr muhafz, hudut muhafz. Snr beyi, vli. f. Hududu belli olan memleket. Hamur paras. f. Cehennem. * Mangal. * Kabristan, mezarlk. Bir ot cinsi. f. Tensl organ. (Bak: Marzi) iddetli ses.

2009

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Merzuban Merzuf Merzuk merzk merzkiyet Merzukiyyet Merzul Merzuz Merzbum Merzvan Me's Mes'a Mesa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Merazibe) Mecusiler reisi. Ate ile kzm ta zerinde piirdikleri et. Rzklanm, ihtiyalar verilmi. * Bahtiyar. Saadetli, mutlu. rzklanm. rzklanmlk. Rzklan. Btn mahlukatn rzkn bulmas hali. Rezil ve kepaze edilmi. Dvlm. * Paralanm. f. klim. f. Hudut muhafz, snr beyi. nsanlarn arasn bozmak, araya fesad sokmak. "(C. Mesi) ""Sa'y: alma"" manasna mimli masdar." Akam. Akam vakti. Akam olmak. * Gaml olmak. * leden gne batncaya kadarki vakit.

Mesa' Mesab

Kuyumcu eyas. Rcu edecek, geri dnecek yer. Kuyu aznda su eken kimsenin durduu yer. * Havuz ortas. * Suyun biriktii yer.

Mesabe mesbe Mesabih mesbih Mesacid mescid Mes'ad Mes'adet Mesaet

Derece. Menzile. Rtbe. * Sevab yeri. * Merci, melce'. yerinde, deerinde. (Misbah. C.) Lmbalar. Fenerler. Siraclar. lambalar. Mescidler. Namazghlar. Kk namaz yerleri. namaz klnan yerler. Merdiven. p merdiven. Bahtiyarlk. Saadete sebeb olacak haslet. yilik. Fena ve kt bir i yapma. Fenalk etme.

2010

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesafat Mesft- baide mesfe Mesafe Mesaff Mesafir Mesag

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mesfe. C.) Mesafeler. Uzaklklar. Uzak mesafeler. ara, uzaklk. Uzaklk. Uzunluk. * Ara. * Bir nevi uzaklk lme usul. (Saff. dan) (C.: Mesff) Sra sra dizilme yeri. (Mesfer. C.) Bir eyin grlen taraflar. Alk. * Gemesi kolay olan. * tibar, deer. * zin. Msaade. Ruhsat, cevaz.

Mesag-i kanun Mesag-i er' mesa Mesah (msuha) Mesaha mesha meshif Mesahif Mesai mesi Mesaib mesib Mesaib-i dnyeviye Mesaid Mesai-i cemile Mesail mesil Mesail-i amka

Kanunen izin ve ruhsat verilmi. eriatn verdii izin. izin. Yemein tatsz ve tuzsuz olmas. Genilik. * Genilik lme. yz lm. mushaflar, Kurnlar. Sahifeler. Kitap sahifeleri. * Kur'anlar. Mushaflar. alma. almalar. * zaman. almalar, emekler. Felketler. Uursuzluklar. Suubetler. Glkler. musibetler. Dnya musibetleri ve glkleri. (Mas'ad. C.) (Sayd. dan) Av yerleri. Gzel almalar. Mes'eleler. meseleler. Derin mevzular. Derin mes'eleler.

2011

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesail-i diniye Mesail-i hilafiye Mesail-i hukukiye Mesail-i imaniye Mesail-i etta Mesair Mesaj Din mes'eleler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

htilaf mevzuu olan mes'eleler. Hukuk meseleleri. man mes'eleler. Dank mes'eleler, maddeler. (Mis'ar. C.) Atei kartrmaa yaryan demirler. Fr. Szle veya yaz ile gnderilen haber. * Bir devlet adamnn veya makam sahibi ahsiyetin, dier bir ahsiyete veya cemaate gnderdii yazl haber.

mesaj Mesak mesk Mesak- kelm Mesakb Mesakl Mesakt

haber. Bir ey ileri srmek. * Sevk edilecek yer. sevkedilen yer. Kelmn sevk edildii yer, maksad. (Miskab C.) Delme letleri, matkablar. (Mskal. C.) Cillayan veya parlatan letler. (Maskat ve Maskt. C.) Bir eyin dt yerler. * nsann doduu yerler.

Mesakl Mesakn

(Miskal. C.) Miskaller, 1,43 dirhemlik arlk lleri. (Miskin. C.) Ziyadesiyle fakir olanlar. Miskinler. Uyuuklar. Zavall, fakir kimseler. * Oturanlar.

meskin Mesakin Mes'al Mesa'lebe Mesalib Mesalih

meskenler, evler. Meskenler. Oturacak yerler. Boazda ksrecek yer. Tilkisi ok olan yer. Eksiklikler. Ayplar. Kusurlar. (Maslahat. C.) Maslahatlar. ler.

2012

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meslih Mesalih-i mrsele Mesalik meslik Mesall Mesam Mesamat mesmt mesme Mesami' Mesamir Mesamm maslahatlar, iler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bak: Maslahat- mrsele) (Meslek. C.) Meslekler. Tutulan yollar. Sluk edilen yollar. meslekler, ekoller, yollar. Kabndan km nesne. (Mesmet) Duracak yer. (Bak: Mesammt) gzenekler, delikler. gzenek. (Misma'. C.) Kulaklar. * itme letleri. (Mismar. C.) Mhlar, iviler. (Mesemm. C.) nsan veya hayvan cildi zerindeki teneffse yarayan kk delikler, gzenekler.

Mesammt Mesamm-l cild mesne Mesane Mesan mesn Mesanid Mesanid-i liye Me'sar Mesarib

(Mesmm. C.) Mesammlar. Delikler, gzenekler. Tb: Cilt zerindeki kk delikler. sidik torbas. Sidik torbas. Sidik kavuu. (Mesn. C.) Bir eyin tekrar. ki. ift. Mkerrer. bir eyin tekrar. (Mesned. C.) Mesnedler. Dereceler. Rtbe ve mevkiler. Yksek rtbeler, li mevkiler. (C.: Mesr) Hapsetmek. * Hapsedecek yer. (Mesrebe. C.) Otlaklar, ayrlar, mer'alar. * Karndan gse kadar olan yerde biten kllar.

Mesarih Mesarr

(Mesrah. C.) ayrlar, otlaklar, mer'alar. (Meserret. C.) Sevinler, meserretler. Srurlar. Zevkler.

2013

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mesarr Mesas Mesatr Mesavi mesv srurlu, sevinli. Esas, asl, kk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mistar. C.) Cetveller, mistarlar. izgi izme iin kullanlan letler. (Su'. C.) Kt haller. Fenalklar. Seyyieler. (Mehsinin zdd.) kt hller.

Mesavi-i medeniyyet Medeniyyetin fenalklar, ktlkleri. (sraf ve sefahet gibi) Mesavik Mesbaa Mesbah Mesbe' Mesbere mesbk Mesbuk Misvaklar. Yrtc ve vahi hayvanlarn ok olduu yer. Doacak yer ve zaman. Tulu' edecek yer. Tulu' edecek vakit. arab satn almak. * Da iinde olan yol. Kadnn veled getirdii yer. * Devenin yavrulad yer. gemi, geri kalm. Gemi. * Sebkedilmi. Arkada braklm. Bakasndan geri kalm. * lmihalde: Evvelce imamla namaza durmam olup, sonradan imama uyan. Mesbuk-ul emsl Mesbuk-l hidme Mesbuk-z zikr Mesbut Mescen Mescid mescid Mescid-i aks Benzerleri ve emsali nceleri de grlm ve gemi. Hizmet ve emei gemi. Ad ve zikri gemi, bahsedilmi. Meyyit, l. * Deli, akl gitmi. Cezaevi, zindan, hapishne. Secde edilen yer. Namazgh. Cami yerine kullanlan namaz yeri. secde yeri, kk cami. Kuds'te ok eskiden gelen peygamberlerin (A.S.) yaptrdklar mbed. Mescid-i haram Mekke-i Mkerreme'de ve iinde Kbe'nin bulunduu en byk, mukaddes ibadet yeri. (Bak: Kbe)

2014

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mescud Mescum Mescun Mescur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Secde edilmi. Kendisine secde edilmi olan. Allah (C.C.) Salm, dklm. Hapsedilmi. Sulu st. * Dizilmi salkm olmu inci. * Yanm. * Kzdrlm. * Doldurulmu. Takn su. * Alevli ate, kzgn frn. * Deniz. * Bo. * Muhtelit. * Mc: Firavun'un batt deniz.

Mesd Mesdud Mesdul Mesed

p bkmek. Seddedilmi. Kapatlm. Hududlanm. Salverilmi, serbest braklm. Hurma lifi. * Liften yaplan ip. * Deve klndan ve ynnden yaplan urgan. * Yemen diyarnda biten bir aacn ad. * Ba.

Me'sede Meseke

Arslanl yer. (C: Misek) Fil kemiinden veya deniz boas kemiinden yaplan bilezik.

mesel Mesel Mesela mesle Mes'ele

atasz, kk hikye. Suyun akt yer. Misal olarak, sz gelii, unun gibi, rnek tarznda. dnlecek husus, konu. Dnlecek i ve husus. Halledilmesi lzm i. Ehemmiyetli i. * Sava, muharebe, ceng, harp.

Mesele Mes'ele-i hilfiye Meselen Mesel-ul a'l Me'sem Mesemm

Glgelik. Hakknda ihtilaf bulunan mes'ele. (Bak: Hilf) Misl ve rnek olarak. Sz gelii. Mesel. En kymetli, en gzel misal. En gzel ta'rif ve sz. (Me'seme) Gnah. Kabahat, su. (C.: Mesmm) Tb: Cild zerindeki kk delik. Gzenek.

2015

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesemme Mesen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mesmm-Mesmmt) Ciltteki ufak delik. Gzenek. Kiinin bevlini tutmaya ciz olmas. Bir kimsenin, idrarn tutamamas.

Meser Me'sere

f. Souk, berd. * Buz. (Mesir) Eskiden kalma gzel eser. * Cmertlik. * Gzel hareket ve fiil.

Meserrat meserret Meserret Meserretver Meserretefz Meserretengiz Mesfiyy

(Meserret. C.) Meserretler, sevinler, srurlar. sevin, enlik. Sevin. enlik. Srur. f. Sevin ve meserret getiren. Srurlandran. Sevindiren. Sevindirici. f. Meserret. Sevin ve sruru arttran. f. Sevindiren. Meserret meydana getiren. " kez kars lm adam. ( kez kocas lm kadna ""mesfiye"" derler.)"

Mesfu' Mesfuh Mesfuk Mesfur

Nazar demi. Dklp aktlm olan. * Da etei. (Sefk. den) Sefkedilmi. Dklp aktlm olan. Yazlm, ad gemi. (Bu tabir, eskiden daha ziyade hakaret grmesi icabeden aalk kimseler hakknda kullanlrd.)

Mesgabe Mesgur Mesh

Alk. Meakkat ve yorgunluk iinde alk. Dii dm kimse. Bir eyin suretini irkin ve kt hale evirmek. * Hayvan kovarak koturup onu sktrmakla yormak, bitb hale getirmek.

mesh

el srme, silme.

2016

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesha'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nii ve yokuu olmayan dz yer. Dzlk. * Ufak tal, otsuz dz yer. * Yrdnde iki uyluu birbirine sren zayf kadn. * Uyluklar ince ve zayf olan kadn.

Meshara Meshek Meshele Meshuf Meshuk Meshun Meshur Meshut Mesh Mesih Mesiha Mesih

(C.: Meshir) Maskara. Yel gidecek yer. Yumuak yer. * Alak yer. Susam. Suya kanamam. (Sahk. dan) Dlerek toz haline getirilmi. Istlm. Bylenmi, kendine sihir yaplm. * Byl gibi tutkun. Beenilmeyen i. " ""silen, bozan"" mnsnda deccaln bir ad. " Ya srlm. (C: Mesyih) Gm paras. * yi ve yeni yay. (Mesihiyye) Hristiyan. Hristiyanla it. Hz. s Aleyhisselma it ve ona mteallik.

Mesihiyyun Mesih-d deccal

Hristiyanlar. "Deccal'a da bu isim verilmesinin bir srr udur ki: Bir gz silik, yani kr ve aypl olmasndandr. Sadece bu dnyay grp, hireti grecek gznn kr olmasndandr. * Mesih, uursuzluundan ni Deccal'n lkabdr. Nak silinmi para, ok gezen adam, ok cima' eden kimse, yalanc, kezzab ve bir tarafnda gz silik olan adama denir. (L.R.)Hak Dini Kur'an Dili, Cilt: 5, sh: 4172'de u tafsilt vardr: (Yalanc bir Mesih demektir. Vrid olan hadis-i eriflerde; Deccal; bir yalanc ve halk aldatmakta meharetli bir sahtekrdr ki, kfirlii sahtekrl yznden belli olduu hlde bir takm harikalar

2017

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gstererek uluhiyyet da'v eder. Deccaln bu suretle yalanc bir Mesih olmas, onun hristiyanlk taklidi altnda zuhur edeceini anlatr.) (Bak: Deccal)" Mesik mesl Mesil Mesir mesre Mesire Mesiregh mesregh Mesis Mesit Mesk Meskab meskat Meskat Meskat- re's Mesken mesken Meskene Meskenet Pinti, hasis, cimri. kanal, benzer. Su yata. Suyun akacak olduu yer, boru. Seyretmek. * Yol yol alacal elbise. gezinti yeri. Seyredilecek, gezilecek yer. Tenezzh ve gezme yeri. * Seyir. f. Seyir yeri. Seyrangh. gezinti yeri. Cim etmek. * Yapmak. Kk sel. (C: Msuk) Deri. Yakn olacak yer. doum yeri. Doum yeri. * Decek yer. Bir kimsenin doduu yer. Ev. Skin olunacak yer. Hne. oturulan yer, ev. Tevazu etmek, alakgnlllk gstermek. Miskinlik. Tembellik. Uyuukluk. Bitkinlik. Beceriksizlik. Fakirlik. Yoksulluk. meskenet Meskenet-fiken Meskeniyet yoksulluk, miskinlik. f. Miskinlii gideren. Mesken olu. Skin olup durulacak yer olmak.

2018

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meskt Meskub Meskuk Meskukat Meskum Meskun meskn Meskur Meskut Mesl Meslah Decek yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kalba dklm. Aktlm. (Meskuke) Sikkeli. Damgas vurulmu. * Para hline konulmu. (Meskuk. C.) Sikke hline getirilmi mdeni paralar. Akeler. Hasta ve yoksul kimse. inde oturanlar olan yer. nsan bulunan enlenmi yer. oturulan yer. Sarho olan. Sylenmemi. Skut edilmi. Hakknda bir ey sylenmemi. (C: Misln) Yer yar. (C.: Meslih) Tulu decek yer, doacak yer. * Bir ey gzetecek yksek yer.

Meslaha Mesleb Meslebe Meslec Meslek

Snr kalesi. Derbent. Zorla birey alnan yer. Zorla alma yeri. (C.: Meslib) Eksik, kusur, noksanlk, ayp. Karlk. "Yol. Usul. Gidi. * San'at. Geim iin tutulan yol. * Sistem. * Mezheb. Mneviyatta tutulan yol.(Sen, mesleini ve efkrn hak bildiin vakit, ""mesleim haktr veya daha gzeldir"" demeye hakkn var. Fakat ""yalnz hak benim mesleimdir"" demeye hakkn yoktur. $ srrnca insafsz nazarn ve dkn fikrin hakem olamaz. Bakasnn mesleini butlan ile mahkm edemez. M.)"

meslek Meslek-i mteassife Meslek Mesles

yol, usl, ekol. Sapk meslek. (Meslekiyye) Meslekle alkal. Meslee ait. (C: Meslis) er er olmak. * kll tanbur.

2019

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meslu' Meslub Meslub-l akl Meslub- uur Mesluc Meslufe Mesluh Mesluk Meslul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcudunda ur bulunan kimse. Selbedilmi. Soyulmu. Alnm. Giderilmi. Akl alnm. Deli. Anlaysz, idraksiz, uursuz. Yutulmu, bel'olunmu. Dzelmi yer. * Kabuksuz arpa ve buday. Derisi yzlm. Teslih edilmi. Kaynam. ekilmi. Knndan km kln. * Din uruna kendini fed eden kahraman. * Tb: Verem.

Meslus Meslut Mesmel Mesmese (misms) Mesmese Mesmu' mesm Mesmua mesmat Mesmut Mesmud mesmm Mesmum Mesmumen Mesmur Mesmus

Deli, divane. Kemii zerinden eti syrlm. * Tra edilmi. Yontulmu. Snacak yer. Kark ve mltebis olmak. Kartrmak. Dinlenilen. itilen. * Duyulmu. itilmi. iitilen. Duyulmu. Kulakla dinlenmi olan. iitilenler. itilenler. Duyulanlar. Fukarnn ok istemesinden vere vere hi bireyi kalmayan kimse. zehirlenmi. Zehirlenmi. Au katlm. Zehirli. Zehirli olarak. Zehirlenmi olarak. Cismen ufak olmakla beraber, sinirleri kuvvetli olan adam. Zehirli.

2020

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesna Mesned mesned Mesned-i meihat Mesnedniin mesnev Mesnev Mesnev-i nuriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bevlini tutmaya kadir olmayan kadn. (Mz: Emsen) Dayanacak yer, nokta. * Mertebe. Makam. * Destek. dayanak. eyhl-islmlk mertebe ve mevkii. f. Bir mesned veya makamda bulunan. bir iir tr. kilik manzume. Her beyti ayr kafiyeli olan manzume. Asl Arapa olup, sonradan tercemesi de yaplm olan Risale-i Nur Klliyat'ndan bir eserdir.

Mesnev-i erif

Mevlna Celaleddin-i Rum'nin mehur farsa olan eserinin ismi. (Bak: Mevlna Celaleddin-i Rum)

Mesneviyyat mesnn Mesnun

(Mesnev. C.) Mesnevi tarznda yazlm olan eserler. snnet olan. Snnet olan. Snnet olmu olan. * det edilen ey. * Bilenmi bak. * zerinden mrler gemi olan. * ekillendirilmi. * Kalba dklm. * Kokusu deimi.

Mesra Mesra(t) Mesrah Mesrat Mesrebe

Gece vakti yola kma. ok olmak. ok olacak yer. (C.: Mesrih) ayrlk, otlak, mer'a. Adet okluu. (C.: Mesrib) Deve ve koyun srlerinin ayrlk, mer'a, otlaklar. * Vcudda karndan gse kadar olan kll yer.

Mesrece Mesrube Mesrud Mesrudat

Gece kandili konulan ie. Uzun sa. * Sa kesecek let. (Serd. den) Sylenmi, bilidirilmi, mezkur. Serdolunmu. (Mesrud. C.) Sylenenler. Bildirilmi olan eyler.

2021

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesrude Mesrue Mesruk mesrk mesrr Mesrur mesrrne Mesruriyet mesrriyet Mess Messah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ulatrmak. * Zrh halkalarnn birbirine girmesi. ekirgenin yumurtasn dkt yer. alnm, sirkat edilmi olan. alnm. sevinli, srurlu. Sevinli. Srurlu. Meserretli. Mermna ermi. sevinli bir ekilde. Sevinlik. Srur iinde olu. Dileine ermi olann hli. sevinlilik. Yapmak, demek, dokunmak. * Meydana gelmek. l letleriyle arazi len. Mhendis. * (Mesh. den) Uuturan, mesheden. Masaj yapan. Dellk.

Mess-i hcet Mest

Lzum grlme, iktiza etme, gerekme. Adamn elini deve karnnda yavrunun yatt yere sokmas. * Barsak iinde iken svayp karmak.

mest Mestan Mestane Mest-i elest Mest-i harab Mest-i mdam Mest-i serar Mest-i temaa Mest Mest-ver Mest-bah

ayakkab, hazla kendinden geen. (Mest. C.) f. Sarholar. Sarhocasna. Sarho bir kimseye yakr surette. Elest meclisinde hitab- lah ile mest olan. ok sarho olmu kimse. Her zaman, devaml sarho. Haddinden fazla sarho, ok sarho. Seyretme sarhou. Bakp seyretmekten sarho gibi olan. f. Sarholuk. f. Bayltc, sarho edici. f. Sarholuk veren, sarho edici. Bayltc.

2022

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mestr Mestur mestur mestre Mesture rtlm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rtlm. Setredilmi. Gizlenmi. (Bak: Tesettr) satrlanm, izilmi. rtl kadn. rtl kadn. slmiyetin emrettii ekilde rtlmesi farz olan yerlerini rtm olan kadn. (Bak: Tesettr) * Gizli tutulan resmi ilerde harcanmak iin hkmetin emrine verilen para. (Buna tahsisat mesture de denir.)

Mesubat Mesube (musibe) Mesube Mes'ud mesd Mes'udane

(Mesube. C.) yilie kar Allah (C.C.) tarafndan verilen mkfatlar. (C: Mesyib) Bel, zahmet. * Mekruh emir. (C.: Mesubt) yilie kar Cenab- Hakk'n verecei mkfat. Saadetli, iman ehli olan, bahtiyar. Mutlu. saadetli, mutlu. f. man ehline, bahtiyar olana yakr halde. Saadetlice. Cenab- Hakk'n emrine, rzasna uygun ekilde. Sevinli ve ferahlkla.

mesdne Mes'udiyet mesdiyet Mesuk mesk

saadetle. Mes'udluk, kutluluk, bahtiyarlk. mesutluk. (Sevk. den) Sevkolunan. leri srlen, yollanan. Gnderilen. sevk olunan.

Mesuk-u lehu-l-kelm Kelmn syleni gayesi, garaz ve maksad. Mesuk-un leh Bir mnaya sevk olan, mnaya gre sylenen sz. Asl mevzu (siyaka doru) ve maksad iin sylenen sz. mesl Mes'ul sorumlu. Yapt i ve hareketlerden hesap vermee mecbur olan. Mes'uliyetli. Bir iin idresi kendisine it olan. * Ceza verilmi olan.

2023

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mesulat Mesule

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azab, ukubet. Cez ekme. (C: Mesult) Azap vermek, eziyet etmek. * Hayvan oka nian edip atmak yahut diri iken bir tarafn kesmek.

Mes'uliyet mesliyet Me'sum Me'sur Me'sur(e)

Mes'ul olma hli. Yapt i ve hareketten hesap vermee mecbur olu. sorumluluk. Gnahl, sulu, maznun. Esir edilmi. * Hrriyeti alnm olan. Ecdaddan rivayet edilen. * Mehur. * tibarl. Beenilmi olan. * Rivayet yolu ile retilmi mehur ve mhim haberler. * Bir kln ismi.

Mesus Mesnn Mesv Mesva Mesvere Me' Mea'

Yavan su. * Panzehir ta. (Mesnniyyet) Yal olmak. (Bak: Msinn) Mrr dedikleri ac yemen zamk. (Mesvi. den) Mesken, hane, ev, me'va. Yurt. (C: Mesvir) Minder. Kesbetmek, kazanmak. * Toplamak, cem'etmek. Davar samak. Duyulan, intiar eden, aklanan, yaylan. Etrafa yaylm olan. * Blnmeyip ortaklaa kalm olan. Mterek olan.

Mea Me'ab Meacir Mead Meaet megil Meagil Meagil-i dnyeviye

Havu. Yol, tarik. (Mecer ve Mecere ve Mecire. C.) Koruluklar, aalk yerler. Mukavemet ve galebe yeri. Taleb etme, isteme, dileme, arzulama. meguliyetler. Meguliyetler. ler. Megaleler. Dny megaleleri.

2024

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meagil-i kesre Meagil-i uhreviye Meahat Meahid Meahir mehir Meahr Meahir-i deb Mea Meail Meaim Meam Meain Meair Ar meguliyetler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ahirete ait almalar. Din iin yaplan almalar. (Bak: Mahha) Mehedler. ehidlikler. * nsanlarn toplanaca yerler. Meherler. Tehir olunan yerler. mehurlar, nller. Mehurlar. ok kimselerce tannanlar. Mehur edibler. Meaiyyundan olan kimse. (Bak: Meaiyyun) (Me'al ve Me'ale. C.) Mealeler. (Meime. C.) Dlyataklar, ana rahimleri. (Me'um. C.) Uursuz olan eyler. Me'um eyler. (eyn. C.) Kabahatler, ayp ve lekeler. (Me'ar. C.) Be duygu, his. Hasseler. * Akl ve vahiy. * Hac olmadan evvel durulmas lzm gelen mhim makamlar.

Meaiyyun Meaki

(Bak: Meiyyun) (Mikt. C.) erisine lmba, kandil gibi eyler koymak zere duvarda yaplan kk hcreler, oyuklar.

Mekk Mekka meakkat Meakkat Mekk- hayat Me'ale mele Me'ale-i dil

Eziyetler. Skntlar. Meakkatler. Mihnetler. Muhalefet ve advet etmek. Kar gelip dmanlk yapmak. zahmet, zorluk, sknt. Zahmet. Sknt. Glk. Zorluk. (Bak: Himmet) Hayatn meakkat, zahmet ve skntlar. Aydnlatc let. Lmba, kandil. Ucunda ate yanan denek. ucu alevli denek. Gnl me'alesi.

2025

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Me'alke Meamm Me'ar f. Me'aleci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(emm. den) Koku alacak yer. Burun. Geniz. (C: Mer) Bilecek yer.Hasse. Duygu. * Haclarn ziyaret ettikleri yerler.

Meare Meark Meari' Mearib

Bostan. Tarla. * iftiler arasnda mehur olan tahta yer. Gnein doduu taraflar. ark taraflar. Caddeler. Doru ve ak yollar. * Su akan oluklar. Merebler. Mizaclar. Tabiatlar. Huylar. * Fehimler. Anlaylar. Ahlklar. * Su iecek eyler. Marabalar. * Kkler.

merib Mearit

merepler, anlaylar, gidiatlar. (Mirat. C.) Keskin baklar. Ameliyatta kullanlan keskin hekim baklar.

Me'ar-l haram

Hac zamannda ziyaret edilecek muayyen yer. Cebel-i Kuzah, Mzdelife'de bir yerin ismi.

Mea Meat Meavz meayih Meayih meb Mebu' Mebub Mec Mecer Mecuc Mecun

Beyaz servi. (Met. C.) Klklar. K mevsiminde barnlacak yerler. (Mivz. C.) Sarklar. eyhler, pirler. eyhler. Pirler. htiyarlar. doymu. Tok. Doymu. Kanm. (C.: Mebib) ki aya beyaz olan at. * Gzel nesne. Kartrmak. Haltetmek. (Mecere) Aalk yer, koru, eceristan. Yz gz yaralanm olan. Yarlm.

2026

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meden

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Medin) Buzas byk olup anasndan mstani olan dii geyik.

Medud Meduh Mee Meegh meegh Me'eme meme Meere Meerre Mefer Mefu' megale Megale Megel Meguf(e) Megul

(Medude) Kuvvetlice balanm olan. Skca bal. Sk. akn, arm. rkp korkmu. Bir cins aa. Odunu sert, salam ve parlak olur. f. Meelik. Mee aalarnn bulunduu yer. meelik. Sol taraf. Sol. * Kt. Uursuz. sol, kt, uursuz. D ksm. Eyerin iine konulan yastk. (C: Mefir) Sarkk hayvan duda. Mterek snrl gayrimenkul. i, ura. . Meguliyyet. Bo durmay. f. Yol kesen, haydut, aki, ekiy. (agaf. dan) k, tutkun. Sevgi ve ak yznden deli olmu. (ugl. den) Bir ile uraan. * Dalgn. * Doldurulmu, tutulmu, igal olunmu.

megul meguliyet Meguliyet Mehed

ili, i stnde olan. ililik. Megul olma, bir i yapma. * Uralan ve megul olunan ey. Bir kimsenin ehid dt yer. ehidlerin mezarl olan yer. * nsanlarn cemaat olarak hazr olacaklar yer. * ehdet yeri. Hz. Hseyinin (R.A.) Kerbeldaki ehid dt yer. * randa bir ehir ad.

2027

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meher Meher Mehergh Meher-i a'zam mehd Mehud sergi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tehir yeri. Gsterme yeri. Sergi. f. San'at- lhiyyenin gsterildii yer, yeryz. * Tehir yeri. Sergi. Byk tehir yeri. Ahiret meydan. Hair meydan. grlen. Grnen. ehadet edilen. * Resul-u Ekrem'in (A.S.M.) dnyaya terifinden ve risaletinden nce meleklerce ve enbiya hazertnn dilinde nbvvet ve risaletlerine ehdet edilmi olduundan kendilerine verilen bir isim. * Su st yakalanan. * Gz ile grlm. * Cuma gn. * Kymet gn.

Mehudt

"Grnenler. Seyredilenler. Hislerimizle ve gzlerimizle grp bildiimiz ve baz evliyann kefen grdkleri.(""Ftuht- Mekkiye"" shibi Muhyiddin-i Arab (K.S.) ve ""nsan- Kmil"" denilen mehur bir kitabn shibi Seyyid Abdlkerim (K.S.) gibi evliy-i mehure, kre-i arzn tabakat- seb'asndan ve Kaf Da arkasndaki Arz- Beyzdan ve Ftuhatta Memeiye dedikleri acibden bahsediyorlar. ""Grdk"" diyorlar. Acaba bunlarn dedikleri doru mudur? Doru ise; halbuki, bu yerlerin yerde yerleri yoktur. Hem corafya ve fen onlarn bu dediklerini kabul edemiyor. Eer doru olmazsa, bunlar nasl veli olabilirler? Byle hilf- vki ve hilf- hak syleyen nasl ehl-i hakikat olabilir?Elcevap: Onlar ehl-i hak ve hakikattrlar; hem ehl-i velyet ve uhuddurlar. Grdklerini doru grmler, fakat ihtasz olan hlet-i uhudda ve r'ya gibi r'yetlerini tbirde verdikleri hkmlerinde haklar olmad iin, ksmen yanltr. Ryadaki adam kendi r'yasn tbir edemedii gibi, o ksm ehl-i kef ve uhud dahi r'yetlerini o halde iken kendileri tbir edemezler.

2028

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Onlar tbir edecek, ""Asfiy"" denilen verset-i nbvvet muhakkikleridir. Elbette o ksm ehl-i uhud dahi, Asfiya makamna ktklar zaman, Kitab ve Snnet'in iradiyle yanllarn anlarlar, tashih ederler; hem etmiler.u hakikat izah edecek u hikye-i temsiliyeyi dinle. yle ki:Bir zaman ehl-i kalb iki oban varm. Kendileri aa ksesine st sap yanlarna braktlar. Kaval tbir ettikleri ddklerini, o st ksesi zerine uzatmlard. Birisi ""uykum geldi"" deyip yatar. Uykuda bir zaman kalr. tekisi yatana dikkat eder, bakar ki; sinek gibi bir ey, yatann burnundan kp, st ksesine bakyor ve sonra kaval iine girer, br ucundan kar gider, bir geven altndaki delie girip kaybolur. Bir zaman sonra yine o ey dner, yine kavaldan geer, yatann burnuna girer; o da uyanr. Der ki: ""Ey arkada! Acib bir r'ya grdm."" O da der: ""Allah hayr etsin, nedir?"" Der ki: ""Stten bir deniz grdm. stnde acib bir kpr uzanm. O kprnn st kapal, pencereli idi. Ben o kprden getim. Bir meelik grdm ki, balar hep sivri. Onun altnda bir maara grdm, iine girdim, altun dolu bir hazine grdm. Acaba tbiri nedir?""Uyank arkada dedi: ""Grdn st denizi, u aa anaktr. O kpr de, u kavalmzdr. O ba sivri meelik de u gevendir. O maara da, u kk deliktir. te kazmay getir, sana hazineyi de gstereceim."" Kazmay getirir. O gevenin altn kazdlar. kisini de dnyada mes'ud edecek altunlar buldular.te, yatan adamn grd dorudur, doru grm, fakat r'yda iken ihtasz olduu iin tbirde hakk olmadndan, lem-i maddi ile lem-i mneviyi birbirinden farketmediinden, hkm ksmen yanltr ki, ""Ben hakiki maddi bir deniz grdm."" der. Fakat uyank

2029

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

adam, lem-i misl ile lem-i maddiyi farkettii iin tbirde hakk vardr ki, dedi: ""Grdn dorudur, fakat hakiki deniz deil; belki u st ksemiz senin hayline deniz gibi olmu; kaval da kpr gibi olmu ve hkez..."" Demek oluyor ki: Alem-i maddi ile lem-i ruhniyi birbirinden farketmek lzm gelir. Birbirine mezcedilse, hkmleri yanl grnr. Mesel: Senin dar bir odan var; fakat drt duvarn kapayacak drt byk yine konulmu. Sen iine girdiin vakit, o dar oday bir meydan kadar geni grrsn. Eer desen: ""Odam geni bir meydan kadar gryorum."" doru dersin. Eer ""Odam bir meydan kadar genitir."" diye hkmetsen, yanl edersin. nki, lem-i misli, lem-i hakikiye kartrrsn.te Kre-i Arz'n tabakat- seb'asna dir, bz ehl-i kefin, Kitab ve Snnet'in mizaniyle tartmadan beyan ettii tasvirat, yalnz corafya nokta-i nazarndaki maddi vaziyetten ibret deildir. Mesel, demiler: ""Bir tabaka-i Arz, cin ve ifritlerindir. Binler sene genilii var."" Halbuki bir-iki senede devredilen kremizde, o acib tabakalar yerleemez. Fakat lem-i mna ve lem-i mislde ve lem-i berzah ve ervhda kremizi bir amn ekirdei hkmnde farzetsek, ondan temessl ve teekkl eden misli eceresi, o ekirdee nisbeten koca bir am aac kadar olduundan, bir ksm ehl-i uhud, seyr-i ruhnilerinde, Arz'n tabakalarndan bzlarn lem-i misalde pek ok geni gryorlar; binler sene bir mesafe tuttuklarn gryorlar. Grdkleri dorudur; fakat lem-i misl sureten lem-i maddiye benzedii iin, iki lemi memzu gryorlar; yle tbir ediyorlar. Alem-i sahveye dndkleri vakit, mizansz olduu iin, mehudatlarn aynen yazdklarndan hilf- hakikat telkki ediliyor. Nasl kk bir yinede byk bir

2030

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

saray ile byk bir bahenin vcud-u misaliyeleri onda yerleir. yle de: Alem-i maddinin bir senelik mesafesinde, binler sene vs'atnda vcud-u misli ve hakaik- mneviye yerleir.HATME : u mes'eleden anlalyor ki: Derece-i uhud, derece-i imn- bilgaybdan ok aadr. Yni: Yalnz uhuduna istinad eden bir ksm ehl-i velyetin ihtasz kefiyat, verset-i nbvvet ehli olan Asfiya ve Muhakkikinin uhuda deil, Kur'ana ve vahye, gaybi fakat sfi, ihtal doru hakaik- imniyelerine dir ahkmlarna yetimez. Demek btn ahval ve kefiyatn ve ezvak ve mhedatn mizn: Kitab ve Snnettir. Ve mehenkleri, Kitab ve Snnetin destir-i kudsiyeleri ve Asfiya-i Muhakkiknin kavanin-i hadsiyeleridir. M.)" mehdt mehdiyet Mehudiyyet Mehum grlenler. grnrlk. Gzle gr. hid olu. hidlik. Cesaretli. Sz geer kimse. Zeyrek. Zeki. Akll. * Korkmu. Korkutulmu. * ok gzel hareketli at. Mehun mehn Mehun-u mesrr Doldurulmu. Dolu. Dopdolu. sevinli. Sevinler ve zevklerle dolu. Asr- evvelde, Ahdi hadis kabilinden iken ikinci asrda

Mehur hadis veya hadis-i mehur

itihar edip, kizb zerine ittifaklar aklen tecviz olunmayan bir cemaat tarafndan rivyet olunan hadis. lm-i yakin derecesinde karib bir surette kalbe itmi'nan verir. Mehur mehr Mehurat Tannm, herkesin bildii. oklarnn bildii. nl. (Mehur. C.) hret kazanm ve mehur olmu kimseler. hretliler.

2031

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Me Meb Med meet Meiet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yry. Gidi. Doru yola gitmek. htiyarlk. Yallk. Sa aarmas. Harla yaplm salam bina. Svanm bina. dileme. Meiyyet. Dilemek. rade. Arzu. Matlub. Murad. stek. Allah'a ait, O'na mahsus meiet, dilek, arzu ve iler.

Meiet-i hssa-i ilhiyye Meih mehat Meihat

Gs ukur, kanbur. din ileri merkezi. Mridlik, eyhlik. * Eskiden stanbul'da din ilerini tedvir eden Osmanl Devletinin Diyanet leri Dairesi.

Meihat- islmiyye

slm ilerin ilm mes'eleleri ile uraan devlet dairesi.(Zaman gsterdi ki, hilfeti temsil eden u Meihat- slmiyye, yalnz stanbul ve Osmanllara mahsus deildir. Umum slma mil bir messese-i celiledir. Bu snk vaziyetle, deil koca lem-i slmn, belki yalnz stanbul'un iradna da kfi gelmiyor. yle ise, bu mevki yle bir vaziyete getirilmelidir ki, lem-i slm ona itimad edebilsin. Hem menba', hem ma'kes vaziyetini alsn. lem-i slma kar vazife-i diniyesini hakkiyle ifa edebilsin.Eski zamanda deiliz. Eskiden hkim bir ahs- vhid idi. O hkimin mfts de, onun gibi mnferid bir ahs olabilirdi. Onun fikrini tashih ve tadil ederdi. imdi ise, zaman cemaat zamandr. Hkim, ruh-u cemaatden km, az mtehassis, sarca, metin bir ahs- mnevidir ki, ralar o ruhu temsil eder.yle bir hkimin mfts de ona mcanis olup, bir ura-y liye-i ilmiyeden tevelld eden bir ahs- mnevi olmak gerektir. T ki, szn ona iittirebilsin. Dine taalluk eden noktalardan, srat- mstakime sevkedebilsin. Yoksa ferd dhi de olsa, cemaatin ferd-i

2032

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mnevisine kar sivri sinek kadar kalr. u mhim mevki, byle snk kalmakla, slmn ukde-i hayatiyesini tehlikeye maruz brakyor.Hatta diyebiliriz, imdiki za'f- diynet ve eair-i slmiyetteki lkaydlk ve itihadtdaki fevza, Meihatn za'fndan ve snk olmasndan meydan almtr. nk, haricde bir adam re'yini, ferdiyete istinad eden meihate kar muhafaza edebilir. Fakat byle bir raya istinad eden bir eyhlislmn sz, en byk bir dhiyi de, ya itihadndan vazgeirir, ya o itihad ona mnhasr brakr.Her mstaid endan itihad edebilir. Lkin itihad o vakit dstur-ul-amel olur ki, bir nevi icma' veya cumhurun tasdikine iktiran eder. Byle bir eyh-l-islm mnen bu srra mazhar olur. eriat- garrada dima icma' ve rey-i cumhur, medar- fetva olduu gibi, imdi de fevza-i ra' iin, byle bir faysala lzum-u kat'i vardr. R.N.) Meik Meim Meime Meiyyet mek Mek nce uzun nesne. * Giyilmi kaftan. Benli kimse. (C.: Meim) Dlyata, ana rahmi. (Bak: Meiet) altrma, rnekleme. Yaz rnei. retici yaz. * Bir eyi uzatmak. * Uzun uzun yazmak. * Bilmeyene bir eyi retmek. * Sr'at, hz. Meka Mek Mek Mekuk mekk Mekukiyet Fark edip ayracak yer. ikyet etmek. ikyet etmek. ekli, pheli. Kendinden phe edilen. pheli. phelilik. pheli olu.

2033

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mekul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

n ayaklaryla arka ayann birisi bileklerine varana kadar beyaz olan at.

mekr Mekur

kre lyk olan. kre lyk olan. Teekkre ve kendine kredilmee lyk olan. Kendine kr arzolunan. Az kredene ok ihsan eden.

Mekvv Melah

Kendinden ikyet olunan. Melehe. Malah. Alt st bir olan ve kol yerine yarklar bulunan bir eit elbise.

memeiye Memeiye

normal gze grnmeyen misal bir lem. Tas: lem-i gaybdan veya lem-i misalden bir lem. Baz evliyann kefen mahede ettikleri bir yer. (Bak: Mehudt)

Memul

(mul. den) Kaplanm, mullenmi, etraf evrilmi. * Bir eyin iinde bulunan.

Memule Memum Men Menu' Menuf Mera' Mereb

arap. Koklanm. * Itr ve misk gibi gzel kokulu olan ey. Kam ile vurmak. * Deri yzmek. irkin kimse. * Buzolunmu. Uzun bal at. Yol. Rah. Tarik. * Su oluu. Huy. Yaradl. Adet. Ahlk. * Gidi. * mek. ilecek yer. * Fehmetmek. * Mnevi haz ve feyz alnan yer ve yol.

mereb Merebe mereben Meref Mereka

merep, gidiat. (C: Merib) Marapa. gidiata. yi kllar ilenir bir kyn addr. Gnete oturacak yer.

2034

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk merk Merk dou.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gne doacak cihet. Gndousu. Dou. ark ciheti. * ems-bd, gnei bol yer. K vakti snmak iin gnee kar oturacak yer. * Tvbe kapsnn ad.

Merk- nur Merk- tulu' mer Meru' Merua

Nurun kayna. Nurun geldii cihet. In, nurun geldii ark ciheti. dine uygun. Doru. Hak. eriatn kabul ettii. Haram ve yanl olmayan. eriatn kabul ettii hl. Yaplmas serbest olup, haram olmayan. Allah'n (C.C.) kanununda msaade edilen. eriata yaplmas gnah olmayan.

Meruat

(Meru. C.) Hak ve meru olan eyler. Haram ve yasak olmayan eyler. * eriatla alkal eyler.

Merub Merubat

(rb. den) ilecek ey. * ilmi, rbedilmi. "ilen eyler. Herhangi bir iilecek ey. arap. (""Hamr"" denen ikiye de arap denir.)"

merbt Merube merh Meruh Meruht merht meriyet Meruiyyet

iecekler. ine yiyecek veya elbise koyup sakladklar yer. aklanm. erh olunmu. Anlatlm. Aklanm. zah olunmu. Aklama ve izahlar. aklananlar. dine uygunluk. Meruluk. Meru' olma. Kanuna, eriata uygun bulunma. Yasak olmay.

Merum

Yarlm.

2035

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mert Merut Meruta arta bal. artl. art ile bal.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimseye veya bir zmreye braklm, baz artlara bal olu. * Sahibi tarafndan veresesine satlmamak artiyle braklm ev vesaire.

merta Merut mertiyet

arta balanm. Bir ahs veya millet meclisi ile idare edilen devlet sistemi. devletin bir hkmdarn bakanl altndaki millet meclisi tarafndan idare edildii ynetim biimi.

mertiyetperver Merutiyyet

merutiyeti seven. Bir hkmdarn bakanl altnda millet meclisi ile idare edilen devlet sistemi.

Me

Elini bez ile silmek. * Bir eyi aldktan sonra yine almak. * Davarn stn sap bazsn koymak.

meiyyun Meaiyyun

akla gvenip peygambere inanmayan felsefeciler. Meiler. Derslerini gezerek veren, peygamberlere uymayarak yalnz akl ve fikir ile hakikat bulmaya alan ehl-i dallet. Dinsizlik yolunu aanlar, sadece akla itimad eden ve vahye tbi olmayan imnszlar. (Bak: rakiyyun)

Meat(a) meata Met Meta

Tarak yapan, tarak. * Ssleyen, tarayan. ssleyen, tarayan. Ba tarama. * Tarak. (C.: Meti) (it. dan) K mevsiminde barnlacak yer. Klk otlak, kla.

Metat Metum Meub

(C: Meti) Klak. etm olunmu. Svlp saylm. Karm.

2036

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meuk Me'um mem Meum Me'umne memne meme Me'un Me'ur mer Me'urat Meu Mevv meveret Meveret k, tutkun.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kt. Uursuz. Bedbaht. uursuz. Vcudu benekli adam. f. Kt bir ekilde. Bedbahtcasna. uursuzcasna. uursuz. Dank sa. Bir eyi iyice idrak eylemek. * uurlu. Kendini bilen. * Tanmak. uurlu. (Me'ur. C.) uur hlinde gemi eyler. Mendil. Mshil. danma, fikir alverii yapma. Danma. Konuup anlama. Fikir edinmek iin konuup grme. Grme meclisi. (Bak: istire)

Mey Meyen Mey-i asker Meyuha Meyum Met' Meta

Yrme. Yayan olarak, yryerek. Asker yry. Asker yry. Yavan otunun yetitii yer. Bedeninde beni olan, benli adam. Uzun ve yce olmak. "Ne vakit? Ne zaman? mnasnda olup, mutlak ve mbhem vakit edatdr. Bazan ""Min"" harfi-i cerri yerinde ve sul iin de kullanlr."

Meta' met

Fayda. Menfaat. * Kymetli eya. Tccar mal. ticaret mal.

2037

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Metab Met'abe Metabi' Metabih Metaf Metafizik Metaib Metaib-i sefer Metal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tevbe etmek. * Rcu etmek, geri dnmek, caymak, vazgemek. (C.: Metib) Meakkat, zahmet. Yorgunluk. (Matbaa. C.) Matbaalar, basmevleri. (Matbah. C.) Mutfaklar. Tavaf edecek yer. (Bak: Mba'det tabia) Yorgunluklar. Meakkatler. Eziyet verecek eyler. Muhrebe veya yol yorgunluklar. Lt: Mden. * Matbaaclkta harfleri tekil iin eritilen kurun, kark madde.

metl Metali'

gne ve ayn doduu yerler ve zamanlar. Matla'lar. Tulu' edecek yerler veya zamanlar. Gne veya benzerinin doduu yerler. * Ast: Herhangi bir yldzn i'tidal-i rebii (Arz'n gne etrafndaki gezmesinde, 20 Mart'ta bulunduu) noktasndan gemek zere balang kabul edilen daire ile bu yldzn semav istiva dairesi zerindeki ara kesitleri arasnda kalan kavis. * Edb: Kaside veya gazelin ilk beyitleri.

Metalib metlib Metalib-i istikbal metanet Metanet

stekler. Arzular. Taleb edilen eyler. istenenler. stikbale aid istekler. Gelecek iin olan arzu ve talebler. dayankllk. Salamlk. Kavilik. Sznden ve kararndan dnmemeklik. nsann, fikrinde sabr, azminde kavi ve akidesinde rsuh sahibi olmas. (Mukabili zaaf'dr) (Hak, iman ve slmiyet urunda metanet gstermek, ok kymetli bir seciyyedir.)

Metanet-i kalbiye

Kalb salaml.

2038

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Metark

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mtrak ve Mtraka. C.) Mzraklar. Tokmaklar. ekiler. Denekler, sopalar.

Meta-ul gurur

Gurur meta. nsan aldatp Allah yolundan alan dnya zevki veya menfaat, insanlara riyakrlk iin kullanlan dnya mal.

Metavi' Metbene Metbu'

(Mtv. C.) tat edenler. Mutiler. Samanlk. Kendine uyulan. Tbi olunan. Halkn, kendine tbi olduu zat. * Hkmdar.

metb metbiyet Metbuiyyet

kendisine uyulan. metbuluk. Kendine uyulmaklk. Bakasnn kendisine tbi olmas. Birisine tbi olu.

Metbu-u mfahham Me'tem Meters

Hkmdar. Padiah. (C: Metim) Kadnlar cemiyeti. f. Harpte, korunmak gayesiyle yaplan toprak tmsek, siper. * Kapnn almamas iin arkasna konulan aa.

metfuh Meth

alm. Yerinden koparmak ve karmak. * Cima. Tohum brakmak iin ekirgenin kuyruunu yere sokmas. * Vurmak ve uzaklatrmak.

Methaf methetme methiye Me't metn Metin metin

Mze. vme. vg, vme. Gelecek yer. metanetli, dayankl. Salam. Metanet sahibi. Kendine gvenilir olan. (Bak: Metnet) yaznn tamam.

2039

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk metnne Metinne Metit Metk Metl Metn dayankl biri gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Metanetle, salamlkla. ulha tara. ne ucu. Zeker ucu. Tahrik etmek, kmldatmak, harekete getirmek. "Salam ve sert yer. * Yksek yer. * Her nesnenin yz, st, arka ve ortas. * ""Vurmak ve seyr"" mnsna mastar. * Bir yaznn tamam. Yaznn asl veya sureti."

Metod

Fr. Bir neticeye ulamak iin takib edilen fikir yolu. Usul. Kaide. Yol. Sistem.

metod Metr Metrebe Metrud Metruk

usl, yntem. Kesmek. * ekmek. * Atmak. (Bazan fercten kinye olur.) Fakirlik, miskinlik. (Bak: Matrud) Terk olunmu. Braklm. * Boanm olmak. * len bir kimsenin brakt eya.

metrk Metrukat metrkt Metruke

terkedilmi. (Metruk. C.) Braklan eyler, metruklar, miraslar. terkedilenler. (Terk. den) (Erkekten) boanm. * Kocas tarafndan braklm kadn.

Metrukiyyet

(Terk. den) Terk edilme, boanm olma. * Braklmlk, kullanlmazlk. * Bir iten ekilip uramama.

Mets Mett Metta

Necisle atmak. ekmek. * Ulamak. * Kuyudan su karmak. Hz. Yunus'un (A.S.) annesinin ad.

2040

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mette Mettiha (metyiha) Met'ub Metuh Metv Mety Meunet f. Burgu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hafif sopa. * Ya ubuk. (Ta'b. dan) Bitkin, yorgun. Devaml suyu ekilen ilek kuyu. * Suyu azna yakn olan kuyu. (Bak: Matv) ekmek. Birisinin lmeyecek kadar yiyip iecei. * Klfet. * Masraf. Bir eyin toplamak, devirmek, nakil ve boaltmak ve saymak gibi levazmnn teslim yerine kadar olan masraflarna denir.

menet Me'v Mev'a Me'va mv Mevacib

geimlik. ekmek. Her nesnenin evveli. Mekn. Varlacak yer. Mesken. * Snacak yer. yer, mekn. (C.: Mevacibt) Maalar, aylklar. * Tar: Yenierilerin ayda bir defa verilen ulfeleri.

Mevacibat Mevacib-i leker mevcid Mevacid Mevadd

(Mevcib. C.) Mevcibler. Maalar, aylklar. Asker aylklar. kalbe zevk veren hller. Vecd hlleri. Kalb zevk veren istirak halleri. (Bak: Vecd) (Madde. C.) Fezda, bolukta yer kaplayan varlklar. Maddeler. Cisimler. * Ksmlar. * Kanunlar. Kaideler. ler. Hususlar. * Sz ve beyana sebeb olan mevcudat. Her eyin asl, mayas.

mevdd Mevadd- hayatiyye Mevadd- ibtidiye

maddeler. Hayata lzumu bulunan maddeler. lkel maddeler, ham maddeler.

2041

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevadd- muzrra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zararl maddeler. Zarar veren eyler.

Mevadd- mncezibe Cezbolunan, ekilen maddeler. Mevadd- nfia Mevadd- zlliye Mevahf Mevahib mevhib Mevahib-i kudret Mevahir Mevaz Mevaid Mevaid-i kzibe Mevaka mevkf Mevakf Mevakt Mevaki' mevki Mevakib Mevaki-i bade Mevaki-i harbiye Mevaki-i mhimme Mevakin Mevakit Faydal maddeler. Azotlu maddeler. Zayf deve. Hibe olunan eyler. Karlksz verilenler. (Bak: Mevhube) karlksz verilenler, ihsanlar. Cenab- Hakkn verdii nimetler. Yararak akp gidenler. (Denizdeki gemi gibi) (Mev'za. C.) tler, nasihatlar. (Mide. C.) Sofralar, mideler. Yerine getirilmeyen va'dlar. Yaplmayan va'dlar. Hamkat, ahmaklk. duraklar. Durulacak yerler. Vakflar. Durak yerleri. (Mevkt. C.) Evvelden belirtilmi olan vakitler. Mevkiler. Duracak yerler. yerler. (Mevkib. C.) Cemaatler, kalabalklar, gruhlar, topluluklar. Uzak mevkiler. Muhrebe mevkileri. Sava yerleri. nemli mevkiler. Ehemmiyetli yerler. (Mevkin. C.) Ku yuvalar. (Mikat. C.) Haclarn ihrma girdikleri yerler. * Bir i iin tyin edilen vakitler.

2042

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meval

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Efendiler. * Azad edilmi kleler. * Azad edenler. * Mevleviyyet pyesine ulam sarkl limler. * Dost ve komular. * Yardmclar.

Mevalid mevlid mevld Mevalid-i selse Mevalid-i trabiye Mevamit mevni Mevani' Mevarid

Mevcudlar. Domular. Vcud bulmular. Mevludlar. mevlidler, domalar. varlklar. Nebat, hayvan ve maden. Topraktaki mevlid. Mdenler, nebatlar. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) ncil'deki bir ismi. maniler, engeller. Mni'ler. Engeller. Mni olanlar. Mnilar. Gelecek yerler. Varacak yerler. Caddeler, yollar. Bir yere vasl olacak yollar.

Mevars Mevasik mevsim Mevasim Mevasim-i erbaa

Miraslar. Verasetle nil olunan mlk ve mallar. Mevsuk eyler. Misaklar. Ahd peymanlar. Yeminler. Szlemeler. mevsimler. Mevsimler. * Pazar yerleri. Drt mevsim. Rebi' (lkbahar), Sayf (Yaz), Harif (Sonbahar), it (K).

Mevai Mevat Mevatn Mevati Mevat Mevaz' Mevazin Mevbed

Davar, koyun, kei, inek ve kz gibi hayvanlar. (Mevt. den) Cansz eyler. Srlmemi topraklar. * Sahibsiz yerler. (Mevtn. C.) Yurtlar. enlendirilmi ve bayndr yerler. (Mevti. C.) Ayak baslan yerler. Mevta yani cansz eye ait, bununla alkal. * lenmemi topraa ait. (Mevzi. C.) Mevziler, yerler. (Mizan. C.) Miznlar. ller. Terziler. Mecusiler reisinin ulusu.

2043

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevbik Mevbikat Mevbil mevc Mevc Mevc-mevc Mevce mevce Mevcedar Mevcenmud Mevcet- ebb Mevc-hz Mevcub mevcd Mevcud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mevbikat) Korkulu yer. (Mevbik. C.) Korkulu yerler. Kaba byk sopa. * Bir kucak odun. dalga. Dalga. Denizin dalgas. * Titreim. * Mc: Devir, devre. ok dalgal. Dalga dalga. Bir dalga. * Ses, elektrik ve hararetin yaylma dalgalarndan herbiri. dalga. f. Dalgal. f. Dalga gibi. Genlik a. f. Dalga kaldran. Kendisine bir ey vcib klnm. mevcut, var olan. Var olan. Bulunan. Hazr olan. Topluluun hepsi. * Kinat. Mkevvenat.

Mevcudat mevcdat Mevcudat- bahariye Mevcuden Mevcudn Mevcudiyet mevcdiyet Mevcud-u haric Mevcud-u manev Mevc-zen

Var olan her ey. Kinat. Yaratlm eyler. varlklar. Bahar mevsimindeki renk renk, eit eit varlklar. Kendisi berber olarak. Mevcud olarak. (Mevcud. C.) Mevcudlar, var olan ve bulunan eyler. Mevcudt. Mevcudluk, varlk, mevcud ve var olma. varlk. Madd vcudu bulunan eya. Mnevi varlk. f. Dalgalanan, dalgal deniz. Dalga vuran.

2044

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevdu Mevduat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mevdua) Emanet braklm, tevdi olunmu. (Mevdu. C.) Emanet braklm eyler. * Bankaya konan para ki, faizle olduundan haramdr. (Bak: Riba)

Mevdud(e) Mevdune Mevecat meveddet Meveddet Mevetan Mevfur

Sevilmi, kendisine muhabbet edilmi. Sevgi gsterilmi. (Mevzune) Altn, inci veya elmasla ilemeli ey. Murassa. (Mevce. C.) Dalgalar. dostluk, sevgi. Dostluk. Sevgi. Muhabbet. Muhabbet etmek. Sevmek. Can olmayan nesneler. * hya olunmayan, ekilip biilmeyen arazi. (Vefir. den) Tam olan ey. oaltlm. ok. Kesir. Bisyr. Evfer. * Edb: Aruz kalblarndan biri.

Mevh mevhat Mevhibe mevhibe Mevhibe-i ilhiye Mevhil Mevhin Mevhub

Kuyunun suyu ok olmak. canszlar. hsan. Sevgi. Hediye. verilmi. Cenab- Hakk'n ihsan ve hediyesi. (Vahl. den) amurlu yer. Gece yarsna yakn vakit. (C.: Mevhib) (Vehb. den) hsan edilmi, verilmi, hibe olunmu, balanm. * Fk: Karlksz olarak birine verilmi.

Mevhubat mevhbe Mevhube Mevhum mevhum Mevhumt

(Mevhub. C.) Balar, ihsanlar, bahiler. verilen. Verilmi. hsan edilmi. Karlksz olarak birisine verilmi mal. Asl olmayp evham mahsul olan. Vehim. kuruntu rn. Mevhumlar. Aslsz olduu hlde zihinde meydana gelen eyler.

2045

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevhume Mevhun Mev'id Mev'id-i mlkat Mev'il Mev'iza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vehim, kuruntu ve hayl nev'inden bir ey. Zayf ve ark adam. Zayflam kimse. Va'din yerine getirildii yer. * Vaad etmek. Vaad. Sz vermek. Buluma yeri. Snacak yer. * Sel suyunun karar kld yer. Mev'ize. t. Nasihat. * Bir cemaate veya kimseye kalbini yumuatacak ve iyilie sevkedecek surette hakikatlar ders vermek.

mevza Mev'iza-i diniye Mev'izakr Mevk mevkf Mevkf mevki Mevki'

t, nasihat. Din nasihat. f. Nasihat veren, t eden. Nsih. rmcek, ankebut. durak, blm. Durak. Durulacak yer. Ayakta duracak yer. stasyon. yer. Yer. * Snflandrlm yerlerden her biri. * Vapur, tren gibi yerlerde snflandrlm, deeri yksek olan yer. * Bir eyin bulunduu veya vukua geldii yer.

mevkib Mevkib Mevkib-i ikbal Mevkid Mevkin Mevkit Mevkud mevkuf

kafile, topluluk. Kafile. Alay. Atl veya yaya giden kafile. Cemaat. Talihli kafile. Ate oca. (C.: Mevkin) Ku yuvas. (C.: Mevkit) Tyin ve tesbit edilip kararlatrlan yer veya zaman. (kad. dan) Yaklm. Yandrlm olan. durdurulan, tutulan.

2046

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevkuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Durdurulan. Vakfedilen. Dimi bir halde braklan. * Tevkif edilen. Tutulup hapsedilen. * Ait, bal.

Mevkufat

(Mevkufe. C.) Bir zaman iin tutulup alkonulmu mal veya para. * Vakfedilmi mal, emlk. * Gelirden artp hazineye ml edilen para.

Mevkufen mevkufen Mevkufn Mevkufiyyet

Mevkuf olarak. tutularak, durdurularak. (Mevkuf. C.) Tevkif edilmi kimseler. Tutuklular. Mevkuflar. Maznunun hkm giyinceye kadar hapsedilmesi. Hapsedilme hli. * Bal olma.

Mevkl Mevkln ileyh Mevkum Mevkut mevkute Mevkute

(Veklet. den) Bir vekile emanet edilen. Kendisine bir i braklan adam. Vekil. Hzn iddetli olan. Vakitli. Vakti belli olan. Mahdud ve muayyen olmu vakit. sreli yayn. Zaman muayyen, belirli olarak kan matbut. Gazete, mecmua gibi eyler.

Mevkuze Mevla

Aala vurulmu. Sahib. Rabb. * Efendi. Kleyi zad eden. * anl. erefli. Mlik. * Mn'im-i Mutlak olan Cenab- Hak (C.C.). * Terbiye eden, mrebbi. * Yardmc, muavenet eden. * Dost ve komu. * Azd olan.

Mevl Mevlana cami

sahip, efendi, Allah. (Bak: Cmi) Hi: 672 de Belh'de dodu. Konya'ya geldi ve yerleti. Mhim

Mevlana celaleddin-i rumi

eseri Farsa ve manzum yazd Mesnevi'sidir. kier msral kafiyeli ekilde olduundan bu isim verilmitir. Mevlevi Tarikatnn piri ve serefrzdr.

2047

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevlana halid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hi: 1192-1242) Yzyl evvelinin mceddidi olduu milyonlarca irad ettii kimselerin ehadetiyle sabit olmutur. am'da vefat etmitir. Hz. Osman bin Affan (R.A.) soyundandr. lim ve takvada ve her eit makbul vasflarda, devrindeki en ileri limlerin ve velilerin fevkinde idi. Btn mrn zhd ve ver ile geirdi. ok lim ve veli yetitirdi. Nahivde, kelmda, fkhda, tasavvufda kymetli eserler verdi. O zamanda Hindistanda bulunan Kutub Abdullah Dehleviden ders almt.

Mevlana

"""Efendimiz, mevlmz"" mnsnda olan bu kelime, hrmeten byk kimselere sylenmitir. Hazret mnsnda da kullanlr."

mevln Mevln Mevl-y kerim Mevlev Mevlevvr Mevleviyyet

efendimiz. Mesnev adl kitabn da yazar olan nl vel ve air. kram sahibi olan Cenab- Hak (C.C.) Mevlnann tarikatndan olan. dnerek zikreden mevleviler gibi. "Mevlevilik. Mevlevi tarikndan olmak. * Mollalk. * Mderrislikten sonra gelen ilmiye snfndan olu. * Eylet kadl; yani, bir eyletin btn hukuki ve kazai ilerine bilfiil bakan kad. ""Mevli"" de denir."

Mevlid

Doma. Dnyaya gelme. * Doulan yer veya zaman. * Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselm'n doumunu anlatan manzum eser, dini manzume. (Bak: Sleyman elebi)

mevlid Mevlid-hn Mevlim Mevlud

doum. Mevlid okuyan. ncitip actan. Elem veren. ocuk. Yeni domu ocuk. * Birisinin domas. * Mevlid-i selseden herbiri.

2048

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mevld Mevludat Mevludn leh Mevmat Mevn Mevr doan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mevlud. C.) Belirli bir zaman iinde doanlar. ocuk kendisinin olduu tebeyyn eden, bilinen baba. (C: Mevmi) Sahr. l. * Yaz. Bir kimsenin zahmetini ekmek. * Nafakalarn vermek. Baka te'sirle bir eyin dalga gibi gidip gelmesi. alkanmak. * Suyun yeryzne yaylmas. * Hayvanlardan yn almak. * Yol, tarik. * Toz, gubar. * Rcu etmek, dndrmek.

mevrid Mevrid Mevrid-i nass Mevrud Mevrudt Mevrude mevrs Mevrus(e) Mevrusat Mevs Mevsk Mevsil Mevsim be mevsim Mevsim

varlan yer, yol. Varlan yer. Vasl yeri. * Cadde. Yol. Tarik. Nass ile gelen mes'ele. Nass olan yer. Kat'i delil olan husus. (C.: Mevrudt) Gelmi. Vrud etmi. Gelen. (Mevrude. C.) Gelen eyler. (C.: Mevrudt) Ulam, gelmi. mirasla gelen. Vereseye it olan. Miras edilmi. Miras edilen eya. Mirastan gelenler. Ekmei suyla slatmak. timad etmek. Emniyet etmek. nanmak. * Yemin. Szleme. (Vusul. den) Kavak. Kavuacak yer. * Ek yeri. Zaman zaman. Mevsimden mevsime, zaman geldike. (C: Mevsim) Pazar yeri. * Arap pazarghlar. * Yln drt ksmndan biri. * Zaman. Vakit. Almet.

Mevsim-i harif Mevsim-i sayf Mevsim-i it

Sonbahar, gz devresi. Yaz mevsimi, yaz devresi. K mevsimi.

2049

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mevsuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vasflanan. Bir sfatla tavsif edilen. * Kendisinde bir sfat mevcud olan, kendisine bir sfat isnad edilmi olan.

mevsf Mevsuk

vasfl, sfatlanan. Kendisine inanlr olan. yn- itimad olan. * Salam. * Vesikal. Delile dayanan hakikat.

mevsk mevskan Mevsukan Mevsukiyet Mevsuk-ul kelim Mevsul

vesikal, belgeli, salam. belgeli bir biimde. Salam, delile dayanr, itimad edilir ekilde. Salamlk, gereklik. nanlr hl. Szlerine inanlr. Syledii eylere itimad edip gvenilir. Erien. Vasl olan. * Birlemi. Kendine baka ey vasl olmu olan. Bitirmi. Vasledilmi.

mevsl Mevsule mevsle Mevsum

kavuan, ulaan, bitien. Bititirilmi. bititirilmi. (Vesm. den) aretlenmi, damgalanm, nianlanm. * Ad verilmi, isimlendirilmi.

Mevsume

Tamamen batan aa ssl zrh. * Bahar yamuru ile slanm toprak.

Mevsut Mevt

Ortada. Vasat olan. "lm. hirete g. Dnyadan gitmek. * Mevt, m'minler iin dnya vazifelerinden ve imtihanndan bir paydostur.(Sual: Furkan- Hakm'de $ gibi yetlerde: ""Mevt dahi, hayat gibi mahluktur, hem bir ni'mettir."" diye ifham ediliyor. Halbuki zhiren mevt, inhilldir, ademdir, tefesshtr, hayatn snmesidir, hdim-l-lezzattr... Nasl mahluk ve ni'met olabilir?Elcevab: ""Birinci Sul""in cevabnn

2050

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hirinde denildii gibi, mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir tebdil-i mekndr, bir tahvil-i vcuddur, hayat- bkyeye bir dvettir, bir mebde'dir, bir hayat- bkyenin mukaddimesidir. Naslki hayatn dnyaya gelmesi bir halk ve takdir iledir; yle de, dnyadan gitmesi de bir halk ve takdir ile, bir hikmet ve tedbir iledir. nki, en basit tabaka-i hayat olan hayat- nebtiyenin mevti, hayattan daha muntazam bir eser-i san'at olduunu gsteriyor. Zira meyvelerin, ekirdeklerin, tohumlarn mevti tefessh ile, rmek ve dalmakla grnd halde, gayet muntazam bir muamele-i kimyeviye ve mizanl bir imtizcat- unsuriye ve hikmetli bir teekklt- zerreviyeden ibaret olan bir yourmaktr ki, bu grnmeyen intizaml ve hikmetli lm, snbln hayatiyle tezahr ediyor. Demek ekirdein mevti, snbln mebde-i hayatdr; belki ayn- hayat hkmnde olduu iin, u lm dahi hayat kadar mahluk ve muntazamdr.Hem zihayat meyvelerin yahut hayvanlarn mide-i insaniyede lmleri, hayat- insaniyeye kmalarna mene' olduundan; ""o mevt, onlarn hayatndan daha muntazam ve mahluk"" denilir.te en edna tabaka-i hayat olan hayat- nebatiyenin mevti; byle mahluk, hikmetli ve intizaml olsa, tabaka-i hayatn en ulvisi olan hayat- insaniyenin bana gelen mevt, elbette yer altna girmi bir ekirdein hava leminde bir aa olmas gibi, yer altna giren bir insan da, lem-i berzahta elbette bir hayat- bkye snbl verecektir. M.)(Sizlere mjde! Mevt: dam deil, hilik deil, fena deil, inkraz deil, snmek deil, firk- ebed deil, adem deil, tesdf deil, filsiz bir in'idam deil; belki, bir Fil-i Hakm-i Rahim tarafndan bir terhistir, bir tebdil-i mekndr. Saadet-i ebediyye

2051

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tarafna, vatan- asllerine bir sevkiyattr. Yzde doksandokuz ahbabn mecma olan lem-i berzaha bir visal kapsdr. M.)" mevt Mevta' mevta Mevta Mevta Mevt-alud mevtld Mevtan Mevtn Mevt-i ahmer Mevt-i ebyaz Mevt-i esved Mevt-i hil Mevt mevd Mev'ud lm. Ayan bast yer. l. ller. lmler. Cenzeler. l gibi, lye benzer. f. lm gibi. lml. Korkun. l gibi. lmle kark. (Mevetan) Cansz. * Baygn. (C.: Mevatn) Yerleip oturulan, yurt edinilen yer. Kzl lm. Kanl lm. ldrlmek. * Tas: Nefse kar koymak. Ani lm. * Alk. Boaz sklmak veya suya atlmak suretiyle husule gelen lm. Korkun lm. lmle ilgili, mevte ait. sz verilmi. Sz verilmi. Vaadedilmi. Vdeli. Vadesi muayyen ve mukadder olan. * Evvelden takdir olunmu. Mev'ude Me'vum Mev'f Mevvac Mevvar Mevz Mevzi' Kkken diri diri gmlp ldrlen kzcaz. Koca bal ve gvdeli kimse. Afete uram nesne. ok dalgalanan. ok dalgal. Frtnal. * Radyo. Seri, abuk, hzl, sr'atli. Muz aac. Bir ey konulacak yer.

2052

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mevz Mevzu'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir ey konulacak yer. Bahis. zerinde durulan mes'ele. * Aalanm olan. * Konulmu. Vaz olunmu. * Uydurma. Doru ve hakikat olmayan. * Geer olan, muteber, ilemekte olan, cri.

mevz Mevzua

konu. Kabul edilmi esas. lk nce ele alnan fikir. Msellem ve ikr olan kaziyye, hkm.

Mevzuat

Bahsedilen hususlar. Bir eyin esasn tekil eden hususat. Tatbikat halinde olan hkmler ve kaideler.

mevzat Mevzuat- beer mevzbahis mevzun Mevzun

kurallar, kanunlar. nsanlarn koyup kabul ettikleri hkmler ve kanunlar. sz konusu. ll, tartl. Vezinli. ll. Tartl. Dzgn. * Yakkl. * Her bir vasf ll ve i'tidal zere bulunup, srf iyi ve gzel eylere nil olan.

Mevzunat mevzunen Mevzunen Mevzuniyet mevzuniyet Mevzu-u bahs Mey' Mey mey

(Mevzun ve Mevzune. C.) Vezinli ve tartl eyler. ll ve tartl olarak. Vezinli olarak. ll olarak. Dzgn, hesapl ve dzenli. * Mevzun olma hli. lllk, tartllk. Kendisinden bahsedilen. Bahis konusu. Eriyip akma. f. arap, iki. (Bak: arab) arap,

2053

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mey'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mey'at) Yiitlik balangc. * At kouya altrmak. * Erimi sv madde. * Yere dklen bir svnn akp gitmesi. * Bir eyin ilk zaman. Tzelik vakti.

Meyadin meydin Meyadin-i harb Meyamin Meyan meyn Meyasir Mey-aam Meyazib Meyd

(Meydan. C.) Meydanlar. Geni yerler. Arsalar. meydanlar. Sava meydanlar. Muhrebe alanlar. (Meymenet. C.) Bereketler, mutluluklar, uurlar. (Bak: Miyn) orta, ara. (Meysur. C.) Kolaylatrlm eyler. f. ki ien. arap ien. Oluklar. Su yollar. Deprenmek. Sallanmak. * Ziyaret etmek. * Hareket etmek. * Kra almak. * Meyletmek. * Nev nem bulmak. * Ba dnp midesi bulanmak.

Meydan daya

"Eskiden askeri mekteblerle klalarda tatbik edilen cezalardan biridir. Meydanda tatbik edildii iin bu ad almtr. Arkadan yaralamak, hoca ve zbitine hakarette bulunmak gibi byk kabahatlerden dolay verilen bu dayak cezas, saf saf dizilen btn talebelerin; asker ise kladaki askerlerin huzurunda atlrd. Cezaya arplacak talebe yahut asker, meydana getirilerek cezay icab ettiren kabahatle meydan dayann tatbiki iin verilen karar okunduktan sonra serilen bir battaniye zerine yzkoyun yatrlr, bann ucuna ve ayaklarnn stne kuvvetli birer hademe yahut asker oturtulur, okulun inzibt subay, asker ise bln subaylarndan biri ince kzlck sopasyla

2054

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kaba etlerine vururdu.Bu gibi cezalar, herkes ibret alp bu sular ilenmemesi iin herkesin gz nnde icra edilirdi." Meydan meydn Meydan- harb Meydan- hair Arsa. * Geni yer. * Etraf evrilmi, st ak geni yer. saha, alan. Sava meydan, muhrebe alan, harp meydan. "Hair meydan. Harin yeri.(Sual: Meydan- Hair nerededir?Elcevab: $ Hlik- Hakm'in hereyde gsterdii hikmet-i liye, hatta tek kk bir ey'e, ok byk hikmetleri takmasiyle tasrih derecesinde iaret ediyor ki: Kre-i Arz; serseriyane, bd- heva azim bir direyi izmiyor.. belki mhim bir ey etrafnda dnyor ve meydan- ekberin daire-i muhitasn iziyor, gsteriyor. Ve bir meher-i azimin etrafnda gezip, mahsult- mneviyesini ona devrediyor ki, ileride o meherde, enzar- ns nnde gsterilecektir. Demek, yirmibe bin seneye karib bir daire-i muhitann iinde, rivayete binaen m- erif kt'as bir ekirdek hkmnde olarak o daireyi dolduracak, bir meydan- hair bastedilecektir. Kre-i Arzn btn mnevi mahsult, imdilik perde-i gayb altnda olan o meydann defterlerine ve elvahlarna gnderiliyor ve ileride meydan ald vakit, sekenesini de yine o meydana dkecek; o mnevi mahsultlar da, gaibden ehadete geecektir. Evet Kre-i Arz; bir tarla, bir eme, bir lek hkmnde olarak o meydan- ekberi dolduracak kadar mahsult vermi ve onu istiab edecek mahlukat ondan akm ve onu iml edecek masnuat ondan km. Demek Krei Arz bir ekirdek ve meydan- hair, iindekilerle beraber bir aatr, bir snbldr ve bir mahzendir. Evet, naslki nurani bir nokta, sr'at-i hareketiyle nurani bir hat olur veya bir daire olur. yle de: Kre-i

2055

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arz; sr'atli, hikmetli hareketiyle bir daire-i vcudun temesslne ve o daire-i vcud mahsultiyle beraber, bir meydan- har-i ekberin teekklne medardr. $ M.)" Meydan- imtihan- ins cn nsan ve cinlerin imtihan meydan, yani dnya. Meydan- maher Meyeh Meyelan Maher meydan. Su, m. "Bir tarafa eilmi olma. Ziyde meyil gsterme. ltizam.(Ftrat yalan sylemez. Bir ekirdekteki meyeln- nmuvv der: ""Ben snblleneceim, meyve vereceim."" Doru syler. Yumurtada bir meyeln- hayat var. Der: ""Pili olacam."" Biiznillh olur. Doru syler. Bir avu su, meyeln- incimad ile der: ""Fazla yer tutacam."" Metin demir onu yalan karamaz; sznn doruluu demiri paralar. u meyelnlar, iradeden gelen evmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.)" meyeln Meyezd Mey-fru Mey-gun Mey-gsar Meyh Mey-hane Mey-har Meyhem Mey-ho meyil Mey-ke eilim, istek. f. Dn veya iret meclisi. f. arap satan, meyhneci, arap. f. arap renginde olan, krmzya yakn olan. f. ki arkada. Birlikte iki ien. efat etmek. * Vermek. * Avuta su tutmak. * Sallanarak yrmek. f. ki satlan ve iilen yer. (Mey-hre) f. ki ien, ikici, ayya. """Hlin nedir, naslsn?"" mnasna kullanlr." f. Ekimtrak, mayho. istek, ynelme. f. ki ien, arap ien.

2056

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meyl Meyl istek, ynelme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ortadan bir tarafa eik olmak. * stek. Ynelme. Arzu. * Sevme, tutulma, k olma. * Gnl ak.

Meyla Meyla' Meylab Meylak Meylen Meyletmek

ok budakl aa. Otsuz sahra, l. * Acele, hzl, seri. Za'fern. Seri ve aceleci kimse. Eilerek, meylederek. O taraftan olarak. Bir tarafa doru eilmek. Bir tarafa ynelmek. * Sevgisini vermek, eilmek. Gnl vermek.

Meyl-i tahadd Meyliyat Meyl-t tahrib Meyl-t tefevvuk Meyl-t tevess' Meyl-t tezeyyd Meymene

Meydan okuma meyli. stnln gstermek fikri. Bir tarafa meyleden istekler. Bozma ve ykma istei, meyli. stnlk elde etmek meyil ve arzusu. (Bak: Himmet) Genileme istei. Genileme meyli. Tekellfle sz uzatma, artrma arzusu. Sa kol, sa taraf. * Meymenet, ymn- bereket. Bereket. Kuvvetlilik. Uurluluk. Kutluluk.

meymene meymenet Meymum Meymun meymn Meyn Mey-perest Meys

sa, iyilik, uur. bereket, uur, kutluluk. Denize atlm olan. Bereketli, uurlu. Kuvvetli. Kutlu. uurlu, kutlu. (C.: Myun) Yalan. Yalan syleme. (C: Meyperestn) f. Devaml arap ien. Ceviz aac. * Sallana sallana yrmek.

2057

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meysa Meysan Meyseme Meysere Meysir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Miyes) Yumuak yer. Sallana sallana yrmek. (Vesm. den) Damga, damgalanm. (C.: Meysir) Ordunun sol cenh. Sol cenh. * Zenginlik, servet. Meyser. Kolaylk yeri. Kolaylk. * Kumar. Arablar arasnda ok ile oynanan kumar. * Kumar iin kesilen hayvan.

Meysur Meysurat Mey

Kolay. Kolay olmu. Asan. Kolay klnm ey. (Meysur ve Meysure. C.) Kolaylatlm eyler. Asan edilmi eyler. Halt etmek, kartrmak. * Koyun stn kei stne kartrmak. * Yn kla kartrmak. * Szn birazn syleyip, bir ksmn sylememe.

Meyt (miyt) Meyt Meyte Meytehr Me'yus mys Me'yusne mysane mysiyet Meyve Meyvebar Meyvecat Meyvedar meyvedr Meyvefru

Irak olmak, rak etmek. Uzak olmak, uzaklatrmak. Karmak. (Meyyit) l. Cansz. lm. Hareketsiz. Hayvan lei. Hayvan lei yiyen. midsiz. Kederli. Ye'se dm. midi kesik. mitsiz. midsizlikle. (Bak: Ye's) mitsizce. mitsizlik. (C: Meyvect) f. Meyva, yemi. f. Yemi veren, meyveli. (Meyve. C.) f. Yemiler, meyveler. f. Yemili, meyveli, meyve veren. meyveli. f. Meyve satan, yemi satan. Manav.

2058

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Meyveha Meyve-i dil Meyve-i huk Meyyal meyyl Meyyal-i inhidm Meyyal-i i'til Meyyan Meyyit meyyit Meyyitne Meyyite Meyyit-i mteharrik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Meyve. C.) f. Meyveler, yemiler. """Gnl meyvesi"": Evlt, ocuk." Kuru yemi. ok meyleden, eilen. ok istekli, dkn. meyilli, istekli. Yklmak zere bulunan. Neredeyse gecek durumda olan. Ykselmee ok meyilli ve istekli. Yalanc. (Mevt. den) l. Cansz. lm. l, cansz. f. l gibicesine. lmesine. Hayvan lei. * Kadn cenazesi. Hareket halindeki l. * Mc: Sa olup, gayret sahibi olmayanlara sylenir.

Meyyit-i smite Meyz

f. Susan l. Sessiz l. * Hareketsiz. Ayrmak, bireyi denklerinden stn tutmak. * Bir yerden bir yere gemek.

Meyzer Mez' Meza ma meza Meza Mezabbe Mezabt Mezab Mezabih Mezabil

(C: Meyzir) Petemal. Haberin bazsn syleyip bazsn gizlemek. Geen geti. Giden gitti. """Geti"" mnsna mzi fiilidir." Keleri ok olan yer. (Mazbata. C.) Mazbatalar, tutanaklar. Yer yarmak, kazmak. Mezbahalar. Hayvan kesilen yerler. (Mezbele. C.) Mezbelelikler, sprntlkler, plkler.

2059

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mezabir Mezad mezd Mezade Mezahib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mizber. C.) Kalemler, kamlar. Artrma ile yaplan sat. * Tuluk, daarck. mezat, artrmal sat. (C.: Mezaid) Tuluk, daarck. Mezhebler. slm itikad ve amel hususunda esas ittihaz olunan yollar. (Bak: Mctehid)

mezhib Mezahib-i erbaa mezhim Mezahim Mezahim-i hzra Mezahir mezhir Me'zak mezk Mezak Mezalik mezlim Mezalim Mezamir mezmir Mezamm Mezan Mezan-l caz mezr

mezhepler. Drt mezheb. (Bak: Mezheb) zahmetler, zorluklar. Zahmetler. Skntlar. Bellar. Bu zamandaki bellar, zorluklar, anarik hadiseler. timi zorluklar. iekli yerler. grnme yerleri, iekli yerler. (Me'zel) : Dar yer. tadma. Tatmak. * Zevk tadacak yer. Damak. * Zevk. Tat duyma. (Mezlaka. C.) Kaygan yerler. Ayak kayacak yerler. zulmler. Zulmler. Hakszlklar. Eziyet ve ikenceler. Zebur kitabnn sureleri. * Ddkler. Zebur kitabnn sreleri. Zemmetmek. Ayplamak. Zannolunan yerler veya eyler. Zan ve bhe verecek eyler. caz zannedilen yerler. kabir, ziyaret yeri.

2060

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mezar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ziyaret yeri. Ziyaretgh. * Mezar. Kabir. lnn gmld yer. Makber.

Mezarat Mezare Mezaret Mezar- zr Mezari' Mezarib Mezari-i mnbite Mezarik Mezaristan mezristn Mezarre mezy Mezaya Mezaya-y galiye Mezayk mezbaha Mezbaha Mezbele mezbele Mezbub Mezbube Mezbuh Mezbuhne

(Mezar. C.) Kabirler. Mezarlar. Kalb katl. * Byklk, azamet. Kalbin iddeti. f. Alayan mezar. (Mezraa. C.) Tarlalar, bostanlar. Zirat olunacak yerler. (Mzrb. C.) Mzraplar. Kanun, ud gibi alg letleri. Mnbit ve verimli tarlalar. (Mzrk. C.) Mzraklar, karglar. f. Mezarlk. mezarlk, ller lkesi. Isrmak. meziyetler. Meziyyetler. yilikler. Hasletler. ok kymetli, yksek meziyetler. Dar ve skntl yerler. hayvan kesim yeri. Hayvanlar kesecek yer. (C: Mezbil) Otun scaktan solacak olduu yer. plk. Sinekli. Sinei ok olan yer. Kesilen. Zebhedilen. Boazlanm. * Kurban edilmi. f. Boazlanr gibi. Boynundan kesilircesine. * rpnarak, son mid ve son kuvvetle.

2061

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mezbul mezbr Mezbur(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Solmu iek. * Zayf, ark ve zebun olmu olan. sz edilen. Ad geen. smi yukarda geen. (Bak: Merkum) * Ta ile rlm kuyu.

mezc Mezc Mezcen Mezcetmek Mezc-i ittihad Mezc Mezcuc Mezd meze Meze Mezebbe mezellet Mezellet Me'zem Mezemmet Mezen Me'zene Me'zer Mezfufe Mezg Mezh Mezhar

kartrma, kattrma. Katma. Kartrma. Kartrmakla. Katma suretiyle. Katmak. Kartrmak. ttihadn verdii imtizac. Kuvvetli birlik ve beraberlik. Katp kartrmakla alkal. Mezce dair. Snglenmi. Sng ile drtlm. Misvak aacnn yemii. erez. Tad. eni. Zevk. * Elence, alay, ltife. Sinekli yer. * Dizin aasndaki kaba etlerin etraf. alaklk. Alaklk. Zelillik. (C: Mezim) Da iinde olan dar yol. Cenk yeri, dv meydan. Ayplama. Knama. Yerme. * Knanacak, yerilecek i. Usul, kaide. Yol. det. rf. (C.: Mezin) (Ezan. dan) Ezan okunacak yer. (C: Mezir) Snacak yer, melce. Gnderilmi. Yemei azda inemek. (Mzh-Mzha-Mizh) : Ltife, aka. * Mezc, katma, kartrma. (C: Mezhr-Mezhir) Karn ii. * Damar.

2062

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mezheb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Yol. Gidilen yol. Tutulan r. * Dinin esaslarnda ve esas temel mes'elelerde bir olmakla beraber, teferruatta baz muhtelif mes'eleler olmas sebebiyle birbirinden az farkl mctehidlerin yollar. Mctehidlerden, kendilerine tbi olunanlarn setikleri meslekleri. Fruatta Hanefi ve fii; ve Akaidde Mturidi ve E'ari gibi... Bu ""Mezheb"" kelimesi asl ve esas mnasna da kullanlr. Beyn-el ulem ve mukakkiklerce ince tedkik neticesinde Kur'n- Kerim'in esaslarndan, Peygamber'in (A.S.M.) emir ve snnetlerinden ayrlmam ""Drt Mezheb"" Hak olarak seilmitir: 1- Hanef Mezhebi, 2- fi Mezhebi, 3- Hanbel Mezhebi. 4- Mlik Mezhebi. (Bak: mam)(Eer desen: Hak bir olur; nasl byle drt ve oniki mezhebin muhtelif ahkmlar hak olabilir?Elcevab: Bir su, be muhtelif mizal hastalara gre nasl be hkm alr; yle ki: Birisine, hastalnn mizacna gre su, iltr, tbben vacibdir. Dier birisine, hastal iin zehir gibi muzrdr; tbben ona haramdr. Dier birisine az zarar verir; tbben ona mekruhtur. Dier birisine, zararsz menfaat verir; tbben ona snnettir. Dier birisine, ne zarardr, ne menfaattir; fiyetle isin, tbben ona mbahtr. te hak burada taaddd etti. Bei de haktr. Sen diyebilir misin ki: ""Su, yalnz iltr; yalnz vacibdir, baka hkm yoktur.""te bunun gibi, ahkm- lhiyye; mezheplere, hikmet-i lhiyyenin sevkiyle ittiba edenlere gre deiir, hem hak olarak deiir ve herbirisi de hak olur, maslahat olur. Mesel, hikmet-i lhiyyenin tensibiyle mam- fi'ye ittiba eden, ekseriyet itibariyle Haneflere nisbeten kylle ve bedevilie daha yakn olup, cemaat birtek vcud hkmne getiren hayat- itimaiye de nks olduundan, herbiri bizzat dergh- Kady-l-

2063

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hcat'ta kendi derdini sylemek ve hususi matlubunu istemek iin, imam arkasnda, Ftiha'y birer birer okuyorlar. Hem ayn- hak ve mahz- hikmettir. mam- A'zama ittiba edenler, ekseriyet-i mutlaka itibariyle, slm hkmetlerin ekserisi, o mezhebi iltizam etmesiyle, medeniyete, ehirlilie daha yakn ve hayat- itimaiyeye mstaid olduundan; bir cemaat, bir ahs hkmne girip, birtek adam umum namna syler; umum, kalben onu tasdik ve rabt- kalb edip, onun sz, umumun sz hkmne getiinden, Hanef mezhebine gre imam arkasnda Ftiha okunmaz. Okunmamas ayn- hak ve mahz- hikmettir.Hem mesel, mdem, eriat, tabiatn tecavzatna sed ekmekle onu tdil edip nefs-i emmareyi terbiye eder. Elbette ekser etb, kyl ve nim-bedevi ve amelelikle megul olan fi Mezhebine gre: ""Kadna temas ile abdest bozulur; az bir necaset zarar verir."" Ekseriyet itibariyle hayat- itimaiyeye giren, nim-medeni eklini alan insanlar, ittiba ettikleri mezheb-i Hanefye gre: ""Mess-i nisvan abdesti bozmaz, bir dirhem kadar necasete fetva var.""te, bir amele ile bir efendiyi nazara alacaz. Amele, tarz- maiet itibariyle; ecnebi kadnlarla ihtilta, temasa ve bir ocak yannda oturmaya ve mlevves eylerin iine karmaya mbtel olduundan; san'at ve maiet itibariyle, tabiat ve nefs-i emmaresi meydan bo bulup tecavz edebilir. Onun iin, eriat onlarn hakknda, o tecavzata sed ekmek iin, ""Abdest bozulur, temas etme; namazn ibtl eder, bulama"" mnevi kulanda bir sada-y semvi nlattrr. Amma o efendi, namuslu olmak artiyle, dt- itimaiyesi itibariyle, ahlk- umumiye namna, ecnebi kadnlara temasa mbtel deil, mlevves eylerle nezafet-i medeniye namna kendini o kadar bulatrmaz. Onun iin

2064

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eriat, mezheb-i Hanef namiyle ona iddet ve azimet gstermemi; ruhsat tarafn gsterip, hafifletirmitir. ""Elin dokunmu ise, abdestin bozulmaz; hicab edip, kalabalk iinde su ile istinca etmemenin zarar yoktur. Bir dirhem kadar fetva vardr"" der, onu vesveseden kurtarr. te, denizden iki katre sana misal... S.)" mezheb mezher Mezher Mezhere mezhere Mezhvv Mezi gidilen yol, dinin esaslarnda ayn ayrntlarnda farkl grler. ieklik. ieklik. Bir iei iine alan eylerin hepsi. iek yeri. iek bahesi. ieklik. Kibirli, gururlu. lm-i Halde: Kadnla oynamak veya ehvetle yanna gelmek gibi hllerde erkein tenasl cihaznda zuhur eden yapkan renksiz akc cisim. (Bu hl abdesti bozar, gusl icab ettirmez) Mezd Mezk Mezil oalma. Ziyade etme. Su ile kark st. Daralp gnlndeki srr if eden, skntdan iindeki srr aklayan. * Aya uyumu. * Maln ve srrn herkese gsterip aklayan. * Kk csseli, zayf, hafif kimse. Mezillet Mezir meziyet Meziyyat meziyyt Meziyyet Yanlla sebeb olacak ey. * Ayak kayacak yer. Fsid olmak, fesatlk yapmak. gzel zellik. (Meziyyet. C.) Meziyyetler. stnlk vasflar. meziyetler. "yilik. yi ve salih hareket ve faaliyet.(Dnyaca havas tannan insanlardaki meziyet, sebeb-i tevazu' ve mahviyet iken, tahakkm ve

2065

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tekebbre sebep olmutur. Fukarann aczi, avmn fakr, sebeb-i merhamet ve ihsan iken; esaret ve mahkmiyetlerine mncer olmutur. M.)" Meziyyet-i ifde Mezk Mezkum mezkr Mezkr fde meziyeti. (Mezk-Mezka) : Tatmak, tadna bakmak. * Tadacak yer. Zkm hastalna tutulmu. Nezle olmu, nezleli. anlan. Zikri geen. Zikredilmi. Evvelce bahsi gemi olan. (Bak: MezburMerkum) Mezl Mezlaka Muztarib olmak, ac ve ztrab ekmek. Ayak kayacak yer. Kaypak yer. * Mc: Yanlla dmeye sebeb olan hal. Mezmere mezmm Mezmum Mezmun Mezmur ok iddetli hareket ettirmek. yerilmi. Zemmolunmu. Makbul olmyarak ayplanm. Kt. (Bak: Mazmun) "Terennmle okunan kaside, ilhi ve mncat. * Hz. Dvuda (A.S.) inen ""Zebur""un Surelerinden herbiri." Mezneb Mezr (C: Meznib) Kepe. * Suyun akacak olduu yer. (Mezra) Zarif adam. * Bir kimseye dmanlk etmek. * Parmakla imdiklemek. * Su krbasn tamamen doldurmak. * Tadn anlamak iin biraz azna almak, imek. mezraa Mezraa Mezrevan Mezru' tarla. Tarla. Ekilip mahsul alnan mlk, yer. Dizin aasndaki kaba etlerin etraf. (C.: Mezrut) (Zir. dan) Arnlanm, llm. Arnla llm.

2066

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mezrat Mezruat Mez'ub Mez'uk Me'zun mzn Me'zunen Me'zunn ekilenler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekili olan eyler. Ekili yerler. Koyununa kurt gelen. Mesrur, neeli, srurlu. * Tuzlu. zinli, izin alm. Salhiyetli. * Diplomal. czetli. izinli. zinli olarak. (Me'zun. C.) Mezunlar. zin alm kimseler. Salhiyetliler. czet sahibleri. Diplomallar.

Me'zuniyet Me'zuniyet-i kat'iye

Me'zun olma. zinli ve salhiyetli olma. Diplomal olma. Kat'i mezuniyet, kesin izin.

Me'zuniyet-i resmiye Resmi izin ve selhiyet. Mez'ur Mezz(e) Mezza' Mezzah Mezzer M'caz Mgrefe Mga Mgtas mh Mhbasa Mhbat Mhbaz Mhcen (Mez'ure) Korkmu, ekinmi. Emmek, mass. (C.: Mezyi) Koucu. * Yalan. * Srrn gizlemeyen kii. Ltifeci, akac. Halep vilyetinden getirilen siyah ta. Mak'ad byk olan. (C: Megrif) Kepe. Bahadr, kahraman. Burun, gz ana. ivi. (C: Mehbs) Helva krei. Davar iin aatan yaprak dkmekte kullanlan sopa. (C: Mehbz) Halla tokma. (C: Mehcin) omak. * Ba eri aa.

2067

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mhdame Mhfak Mhkan Mhlac Mhsal Mhtab Mhtat Mhzak Mkass Mkatta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hizmeti ok olan kii. Enli yass kl. (Mhkana) rnga. Tenkye leti. Yufka oklavas. * Yn ve pamuk atacak let, halla tokma. Kilit. * Zenbil. Balta gibi odun kesmekte kullanlan let. Cetvel tahtas. Makat. (C: Maks) Kesecek let, mikrz. zerinde kam kalemlerin ular kesilen sedef, kemik, aa, fil dii veya mdenden yaplan let.

Mkbes (mkbs) Mkdeha Mkla' Mklad Mklat

(C: Mekbis) Ate paras. (C: Mekdih) Kepe. * akmak. (Mklt) (C: Mekli) elik eldikleri aa. * Kebap tavas. (C.: Meklid) Anahtar, miftah. Kilit dili. * Hazine. Evld yaamayan kadn. * Bir kez douran ve daha hmile olmayan deve.

Mkleb

Eski kitap ciltlerinin sol kenarndaki kapak. Ekseriya okunan yer belli olsun iin araya konurdu.* Saban demiri.

Mklem (mkleme) Mkma' Mkmaa Mkna' mknats Mknats

(C: Meklim) Kalem koyacak kap, kalemlik. (C: Mekami') Fil bana vurduklar demir omak. (C.: Mekami') Grz ve topuz gibi paralayc ve yarc silh. (Mknaa) (C.: Mekani') Barts. baz metalleri eken madde. yun. Demir ve benzeri mdenleri kendine ekici hususiyeti bulunan czibe. * Baka te'sir altnda kalmadan kuzey ve gney kutuplarna

2068

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

doru ynn deitiren demir ubuk. (ki kutbu bulunan bu mknatsl ubuun imale bakan ksmna imal (kuzey) ucu, cenuba ekilen ucuna da cenub (gney) ucu diyoruz. * Manetik olu. Mknatsiyyet Mkneb Mkneva Mkra' Mkrame Mkraz Mktal Mktare Mkvem Mkves Mkzaf Mkzef M'la M'lak (ma'luk) Mknats kuvveti ve hassas. (C: Mekanib) Otuz krk kadar olan at srs. * Avclar torbas. Hizmet eden, hizmeti. Hekimlerin, hastann vcudunu dinledikleri let. Nakl earp. Mendil. Havlu. Petemal. (C.: Mekariz) Makas. Kesecek let. (C.: Mektl) Bk. Ku ayana yaplan kstek. * Kelepe. (C: Mekvim) Saban aacnn tutulacak yeri. Yay kab. Kayk krei. Tanbur. ulhalarn ukur iinde ayak ile basp oynadklar nesne. (C: Melik) zengi kay. * zm hevnei. * Et ve zm aslan engel. Mnkar Mntaka Gaga biiminde. Gagaya benzer olan. * Gaga ile alkal. (Mntka) Muayyen bir yer. Havali. Taraf. Ksm. Kuak. Kenar. Yeryznde bir ksm. Blge. Mntaka-i memnua mntka Mntka-i harre Mntkat-l bruc Yasak blge. blge. Scak mntka. Ekvator iklimi olan yerler. Hatt- istiva mntkas. Burlar mntkas. Co: Oniki burcun bulunduu tutulma dairesi. (Bak: Bruc)

2069

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mntk Mnzar Ms'ad M'sam M'sar Msbah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok dzgn konuan. Rntgen. * Bakma leti. Merdiven. Yksee kmakta kullanlan let. Asansr. (C: Mesm) Kolun bilezik takacak yeri. (C: Mesr) Yeni hayz grm ve bluuna yetimi olan kz. "Kandil. ra. Me'ale. Lmba. (Aya, gnee, yldzlara ve meczen de Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) bu isim verilmitir.)Sabah ve sabahat maddesinden ism-i lettir ki; sabah gibi ltif ve kuvvetli aydnlk veren lmba demektir. (E.T.)"

Msbah-l meshur Msdaga Msdak

Sabahlayan, sabahlam. Yz yast. (Sdk. dan) Bir eyin doru olduunu isbata yarayan ey. Tasdik leti. * Almet. Tavr. Tarz. Dstur. * Deer ls.

Msdakyyt Msfat Msgar Mska' Mskab Mskal Mskat Msr

Msdak ilmi. Szge. Tasfiye leti. Sar yzl. (C: Meski) Fasih dilli, gzel sesli kii. Delme leti. Cillayan, parlatan let. * nce. Zarif. Su kovas. (C.: Emsr) ki ey arasndaki perde, hil. * Memleket. ehir. * Afrika'nn imalinde bir memleket ismi. * Bir hububat ad.

Msra'

Kap kanad. * Edb: Bir manzum yaznn her bir satr. Tam bir vezin lsne gre tanzim edilmi sz.

msr Msr-i zde

iirin her bir satr. Edb: Balbana mnas bulunan msra.

2070

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Msr-i berceste Msram Msran Msr Mstaba Mstabaniin mstar Mstar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: En gzel ve en kuvvetli olan msra. (C: Mesrim) Orak. Basra ile Kufe ehirleri. (Msriyye) Msrl. * Msr lkesiyle alkal. (C.: Mestb) Peyke, sedir. f. Sedirde oturan. cetvel. Yaznn gzelliine, dzgnlne yarayan let. Yaz yazarken satrlar doru gsterebilmek iin lzm olan izgileri yapmaa yarayan let. * Svaclarn bir leti.

Mstar- hikmet Msva Msvat Msvele Msyaf

Hikmetin mstar. Uyluklar zayf ve etsiz olan kadn. ok haykran, ok baran. * Ses kuvveti. (C: Mesvil) Harman sprgesi. Yaz gnlerinde ok yamur yaan yer. * Sakal aarmaynca evlenmeyen erkek.

Msyed(e) Mat Mm Mrak M'ta Mt'am Mt'an M'tar Mtfeha Mthan

Av avlamaa mahsus let. Tuzak, kapan. (Mt. C.) Taraklar. Zerdali, erik veya kays. Gnei bol olan yer. (C: Mt-Mt) Bahii ve hediyesi ok olan kii. ok yeyici, fazla yiyen. (C.: Metin) At srcs. (C: Metr) Devaml gzel kokular srnen. Kevgir. Deirmen.

2071

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mthar Mthere M'tr Mtla Mtlak Mtmer Mtrab Mtrak(a) Mtred Mtrede Mtr Mtv Mtva' M'vel Mzfar Mzmar Mzrab (mzrb) mzrk Mzrak Mzreb Mzya' Mzz Mi' Mia Miad Uzaa giden ok. Su kab. Matara.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzel kokular srnen. (C: Metli) Dikenli otlar biten yumuak yer. Sk sk kadn boayan erkek. Yap ipi. Neeli adam. Neesi bol kimse. (C.: Metrk) Sopa, denek. * Tokmak. * Mzrak. * eki. (C: Metrd) Avn ardndan atlan ksa sng. Ynden veya haz denilen kumatan yaplan elbise. Cendereci. (C: Mit) Hurma salkm. ok muti', ok itaatli. (C: Mevi) Sivri klnk ve balta. Zafer kazanan. Galib. olan. Asma ubuuna sarmak gibi sarlan filiz. (C.: Mezmir) Kou meydan. Yarma sahas. (C.: Medrib) Saz zahmesi. (Onunla saz alarlar). ucu sivri sava aleti. Ucu sivri uzun sapl harp leti. Karg. Byk adr, oba. Maln ok harcayan kimse. Maln fazlaca zyi eden adam. Yemein lezzetinden azn aprdatmak. (C.: Em') Barsak. Gnlk ad verilen zamk. Vaad edilen gelecek zaman veya yer. * Msaade edilen zaman. * Kymet. Maher. * Vaad. Mddet.

2072

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mid Mi-i a'ver Mi-i galiz Mi-i isn-aer Mi-i rakik Mi Miat Mi'ber vade. Krbarsak. Kalnbarsak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oniki parmak barsa. ncebarsak. (Miiyye) Barsakla alkal. (Mie. C.) Yzler. Yz saylar. Suyu gemee yaryan kayk, sal gibi vstalar. * Kpr. Su geme geidi.

Mibla' Mibnah Mibred Mibree Mibtan Mibvel Mibza' Mibzag Mibzel Mibzele Mibzer Micdaf Micdah

(Bel'. den) Obur. Heybe. Ee. * Ee cinsinden bir yaz leti. Kalemtra. Kalem amaa yaryan let. ok yemekten karn ien etli ve yal kii. (Mibvele) Sidik kab. Kk abdest edilecek delikli ta veya oluk. Kan almakta kullanlan let. Neter. Niter, kan alacak let. (C: Mebzil) Szge. (C: Mebazil) Her gn giyilen kaftan, gnlk elbise. Tohum ekmekte kullanlan bir let. (C: Mecdif) Sandal, kayk krei. (C: Mecdih) Kavut kartrdklar aa. * Menazil-i Kamerden bir yldz.

Micdar Micdel Micene

Bostan korkuluu. Korkuluk. (C.: Mecdil) Kk, kasr, kne. (C.: Mevcin-Meycin) Kassar tokma.

2073

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Micenn Mi'cer Micerr Micerre Micesse Mice Michar Miclat Micmer Kalkan, siper.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir cins kadn barts. Earp. Gem enberi. * Matkap kay. "(C: Mecirr) Yer dzeltilen srg. * Demir krek. (""Bel"" denir)" Aa budamada kullanlan keskin demir. El deirmeni. Yksek sesle konuan. Aa budamada ve ba filizini kesmekte kullanlan demir. "inde tts yaklan bakr yahut bronzdan kk amdan eklindeki aletin addr. ""Buhurdan"" da denilir."

Micr Micrefe Micsed Micvad Micveb Micvel Miczaf Miczam Miczem Mida' (midea) Mida' Mid'a(t) midd Midad Midadiye

enber. (C: Micref-Mecarif) Ate krei. Cesede yapk olan elbise. Gzel iirler syliyen ir. Bir ey kesmeye yaryan demir. Gmlek. * Kk esvap. * Kalkan. (C: Meczif) Gemi krei. Pek keskin kl. ok keskin kl. (C.: Mevadi') Eski kaftan, eski elbise. Bir eyin son bulduu yerin sonu. * Yolun sklat yeri. ehrin burcu. mrekkep. Yaz mrekkebi. Mrekkeb. Mrekkep konan ey. Mrekkep hokkas.

2074

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Midae

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Krba. Deriden su kab. brik. Matara. * eme llesi. * Abdest alnan yer.

Midaka (midakka) Midanem Midare Mid'as Midas Midde Mi'de

Kendisiyle bir ey dvlp ezilen ey. Havan. f. Biliyorum. uvaldz gibi bir demir. (Kadnlar onunla sa dzeltirler.) ok ilek olduundan yumuam olan yol. Pabu. Cerahat, irin. (C.: Miad) nsan ve hayvanlarda, yenen eyleri hazmetmek vazifesi olan bir i uzvu.

Mide-nvaz Midev midev Midfa' Midhane Midhat Midhatger Midilli

Mide okayan (maydanoz). Mide ile alkal mideye ait. * Mideye yarar. mide ile ilgili. (C.: Medfi') Ask: Top. Buhurdan. Medhetme, vme. f. vc, medhedici. At cinsinin kk aptaki nev'ine verilen addr. Bu trl atlar Midilli adasnda yetitirildii iin bu ad almtr.

Midkas Midles Midmak Midmek Midra

pek. (C: Medlis) Def'edecek yer. Binann iskeleti. (C: Medmik) Ziynet verecek let. * Haberi yi eden, duyuran nesne. Boynuzdan veya demirden uvaldz gibi bir nesne. (Kadnlar onunla salarn dzeltip islh ederler ve tarakla da tararlar.)

Midrar

Yamur yadran bulut. * ok su dken.

2075

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Midras Midre Midrebe Midvek Midyan Mie Mieteyn Mifad Mifer Mifezza Mifrak Mifras (mifrs) Mifsad Mifsal Miftah miftah Miftele Mifzal Mig Migdad Migfer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Okuma yeri. * inde Tevrat dersi verilen ev. Bahadr, kahraman. Demir yerine ucuna boynuz taklan sng. Bir ey ezmekte kullanlan ta. (C.: Medyin) Daima bor eden kimse. Yz. Yz says. ki yz. (200) Kebap demiri. Hizmetkr, hizmeti. Tokmak. (C: Mefrik) Ban ortas (san blk olduu yerdir.) (C: Mefris) Gm kesecek let. * Demir. Kan almakta kullanlan let. Neter. Dil, lisan. Aan let. Anahtar. Kilidleri aan anahtar. anahtar. Yn eirmekte kullanlan atal denek. Fazilet ve eref sahibi. f. Duman, sis, duhn. * Kara bulut. ok gadapl, ok kzgn. "Ateli silhlarn icadndan evvel, muharebede kl, mzrak ve ok gibi harp letlerinden korunmak iin baa giyilen bir nevi balk idi. Mifer, zrh ile beraber bir btn tekil ederdi. Osmanl miferleri eitli ekillerde olmakla beraber genel olarak iki ksma ayrlrd. Bir ksm ince bakrdan, dier ksm ise elikten yaplrd. Mifer; tepesi sivri fes biiminde idi. Asl tepeye gelecek yer temrenle sslenir,

2076

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

temrenin ucu kh sivri olur, bazan da lfza-i Cell ve baz kere de hill ile son bulurdu." Migfer Miglak Mignak Migsel Migvel Migzel Mih Mh Miha Mihad Mihadde Mihaffe Mifer eklinde olan, mifer biiminde olan. * Miferle ilgili. (C.: Megalik) Kilit, mandal. f. Dumanl, sisli. Bulutlu. Tas, ibrik. Ykanmada kullanlan kab. (C.: Megavil) nce kl. Haner. (C.: Megazil) plik eirmekte kullanlan let. i. (C.: Mih) f. Ulu, byk. Azim, kebir. f. ivi, mh. Kazk. Ya denek. Yer. Arz. * Beik. * Deme. Dek. Ba ve yz altna koyduklar yastk. * Kazma. * Balta. Mahfe. Katr veya develerin srtna konulan ve iki kiinin oturabilecei byklkte olan sepet. Mihah Mihail (Muhh. C.) Beyinler. * likler. "Resul-i Ekremin (A.S.M.) geleceini haber veren ve bir ismi de Miil olan eski zaman Peygamberlerinden bir Zttr. Kitabnn 4. bab'nda: ""Ahir zamanda bir mmet-i merhume kaim olup, orda hakka ibadet etmek zere, mbarek da ihtiyar ederler. Ve her iklimden oraya birok halk toplanp Rabb- Vhide ibadet ederler. O'na irk etmezler."" diye bahsetmitir.(te u yet, zhir bir surette dnyann en mbarek da olan Cebel-i Arafat ve orada her iklimden gelen haclarn tekbir ve ibadetlerini ve mmet-i Merhume nmyla hret-iar olan mmet-i Muhammediyeyi (A.S.M.) tarif ediyor. M.)" Mihak (Mahk-Muhk) Her arabi ayn son gecesi.

2077

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mihl Mihal Mihamme Mihan Mihanik kraet kuvvet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuvvet. Azab. Ukubet. Kk bakr ibrik. (Mih. C.) Ulular, bykler. Kelimeleri, terkibleri doru telffuz etmekle beraber ezber dersi dinletiyormu gibi abuk abuk okumaktr. Byle okuyu dinleyene bir ey anlatmaz. Ancak okuyann mevzuu kavram olduunu anlatr. yle kraet bir makinann duygusuz ilemesine benzetilir.

mihnikiyyet Mihanikiyyet

mekaniklik. yun. (Mihanik. den) Makine sanayiini ihate eden fen ve ilimler. Makine gibi cansz eyler. * Cansz ve duygusuz fakat ahenkli hareket ve hareket kabiliyeti.

Mihar Miha(e) Mihatt Mihaz Mihbaz Mihbeb Mihbere Mihcem(e) Mihda Mihek Mihen Mihenk

(Mhr. C.) At yavrular. Taylar. Ot bitikleri let. Orak ve trpan. * Ot koyduklar kap. Deriden kl ve yn yolacak demir. izme mahmuzu. (C.: Mehbiz) Halla tokma. Tne tne kesecek let. (C.: Mehbir) Mrekkep koyduklar kap. (C.: Mehcim) Hacamat iesi. * ekip emmee mahsus let. ine hediye konulan kap. f. Kk ivi. * Karanfil. (Bak: Mihan) (Mihek) Altnn ayarn anlamaya mahsus bir ta. l. yiyi kty ayran, ayar leti. * Mc: Bir insann kymetini, ahlkn anlamaya yarayan vasta.

2078

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mihenk Mihfar Mihfen Mihfer(e) Mh Mihn Mhkadem Mihla(t) Mihlaf Mihlak Mihleb Mihman mihmn Mihmandar mihmndr Mihmandar- kerim deneme ta.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toprak kazan let. Kazma. Deirmen sepeti. (C.: Mahfir) Kazma. Bel. f. ivi eklinde. iviye it. (Mihine) Daha byk, daha ulu. f. Aya krk. ine yulaf koyup davara vermekte kullanlan torba. Vaadinde ok hilf eden, sznde durmayan kimse. Ustura. (C.: Mehlib) Yrtc kularn trna, penesi. * Orak, bak. f. Misafir. misafir. f. Misafire hizmet ve yardm eden. Misafiri arlayan. misafiri olan. Dnya misafirhanesinde kullarna yardm ve in'am eden Rabbimiz, Allah (C.C.). * Mslmanlara dnya misafirhanesinde rehberlik eden, Hazret-i Peygamber (A.S.M.)

Mihmandar Mihmanhane Mihman Mihmannevaz Mihmanperver Mihmanperver Mihmanseray Mihmel

f. Mihmandarlk. Misafir arlayclk. f. Misafirhane. Misafir edilecek yer. Otel. * Mc: Dnya. f. Mihmanlk, misafirlik. f. Misafire iyi muamele ederek ikram eden. Misafir arlayan. f. Misafir arlayan, misafire ikram eden, misafir seven. f. Misafirperverlik, misafir arlayclk. f. Misafirhane. Otel. * Mc: Dnya. (C.: Mehmil) Kl ba. * Byk mahfe.

2079

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mihmer Mihmez (mihmz) Mihneka mihnet Mihnet Mihnet-bd Mihnetdide Mihnetgh Mihnetkede Mihnetke Mihnetzede Mihr Mihrab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mehmir) Semer at. izme mahmuzu. (C.: Mehnk) Maktul. * Gerdanlk. * Boacak let. sknt, tasa. Zahmet. Eziyet. Dert. Bel. * Mc: Tecrbe, snamak. f. Keder, mihnet ve gam dolu olan yer. * Mc: Dnya. f. Musibete uram. Keder ve mihnet grm. f. Keder, gam ve mihnet ekilen yer. * Mc: Dnya. f. Gam ve keder ekilen yer. Nihnet yeri. * Mc: Dnya. f. Keder, eziyet ve mihnet eken. f. Afet ve belya uram. Keder, mihnet ve musibete giriftar olmu. (Bak: Mehr) Camide imamn namaz klarken cemaatin nnde durduu yer. * iddetli harbeden cengver. Bahadr. * Evin erefli yksek yeri, ardak. * Meclisin sadr ve ekrem mevzii. * Mc: Harb leti. * Orman. * Melikin hususi makam. * Mc: eytan ve hev ile muharebe edecek yer. * mit balanan yer.

mihrb Mihrab- cemid Mihrace

imamn namaz kldrd yer. Gne, ems. (Hind'ce: Mahraca) Hindistan'da Hindu dininden olan hkmdarlarn byklerine verilen nvandr. Hindu kral.

Mihraf Mihrak

Hekimin yaray muyene ettii let. Fiz: Kre ii biiminde (ibkey) bir aynaya mvzi (paralel) gelen klarn, aksettikten sonra toplandklar nokta. Yakc nokta. * Hareket merkezi.

mihrk

odak.

2080

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mihrak Mihras Mihrat Mihrban

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mihrak noktasna it. (C.: Mehris) Dibek ta. Tennur odunu kartrdklar let. * ifti saban. f. Merhamet ve efkat sahibi. Muhabbetli, sevimli, yumuak huylu ve gleryzl.

Mihrban Mihre Mihref Mihrez Mihrgan

f. Dostluk, muhabbet, sevgi. f. Acemi rdekleri avlamak iin su kenarlarna balanan rdek. (C.: Meharif) ine yemi koyduklar kap. ne, ibre. f. Sonbahar. Gz mevsimi. * Eski ranllarn iki byk bayramlarndan birinin ad.

Mihrnaz Mihsad Mihsaf Mihsal Mihsarre Mihsere Mihah Mihtab Mihtat Mihter Mihtern Mihter Mihval Mihveka

f. Naz gnei. ok nazl. Ekin ora. (C.: Mehsf) Biz dedikleri ince uzun demir. Keskin kl. Bir kimsenin elinde tuttuu sopa veya denek. Sprge. (C.: Mehi) Kaba kilim. Balta. Odun kesmekte kullanlan let. Cetvel tahtas. (C.: Mihtern) Daha byk. Daha ulu. (Mihter. C.) f. Daha bykler. f. Byklk, ululuk, azimlik. ok hilekr. Hileci. Dolandrc. Sprge.

2081

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mihver

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnyann kuzey ve gne kutbu arasndan getii farz olunan hat, dnen bir eyin ortasndan geen mil. Dzgn geometrik ekilleri iki eit ksma ayran doru izgi. ark ve tekerlek gibi dnen eylerin ortasndan geen mil. Merkez. * Mat: zerinde bir msbet ciheti var farzedilen sonsuz hat. * Kan arabasnn dingili.

mihver Mihver-i lem

eksen. Arzn merkezinden geerek sem kresini her iki tarafta kesen mevhum hat.

Mihver-i arz

Arzn kuzey ve gney kutuplar arasnda uzanp, merkezden getii farz olunan hat.

Mihver-i harekt Mihver-i nebat Mihyac Mihyaf Mihyal Mihyat Mihza (mihzab) Mihzab Mihzac Mihzak Mihzar Mk Mika Mikaa

Askeri harektn yapld yer. Kk, gvde ve yapraklarn tamam. iddetli. * ok, ziyde, fazla. Tez susayan davar. Bir yl ekilip, bir yl ekilmeyen arazi. ne. Ate kartrmakta kullanlan aa. Boyaclarn elbise boyadklar kp. amar tokac. ok glen kadn. Mnsz ve sama sapan szler konuan. f. ekirge. Muhabbet, sevgi. Kassarlarn zerinde bez ddkleri aa. * Kassarlar tokma. * Yal ve uzun boylu kimse.

Mik'ab

(C.: Mekb) Topuk mesti.

2082

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mi'kab Mikil Mikamme Mikat snneti Mikat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kzdan sonra olan douran kadn. Bir olan sonra bir kz douran. dnya ilerini dzenlemekle grevli melek. Sprge. Hacca niyet edenin ihrama girmesi. Bardak ipi, (olancklar beikte onunla balarlar.) * Kesilme nnda koyunun ayan baladklar ip.

Mikat Mikatt Mikdad Mikdam

Hacc mevsimini beklemek zere Mekke-i Mkerreme'de kalan kimse. (C.: Mikt) zerinde kalem kesecek let. Demir kesme leti. (C.: Makadim) ok ayakl. * Kdemli. * ok abalayp uraan. Fazlaca gayret sarfedip ikdm eden.

mikdr Mikdar Mikdar- kfi Mikdar- kamet Mikele Mikhal Mikleb Mikleme Mikne Miknese Miknet Mikra' Mikraa Mikram (mikrame) Mikram

miktar, nicelik. Para. Ksm. Blk. * Kymet. Deer. Derece. Yeter derecede. Namaza balamak iin okunan kamet zaman kadar. Sofra takm. (C.: Mekhil) Gze srme ekmekte kullanlan let. Eskiden ciltlenen kitaplarn sol tarafndaki fazlalk parann ad. Kalemlik, kalem konacak let. (C: Mekent) Sprge. Sprge. G, kudret, kuvvet. Balta gibi bir alettir ve onunla ta paralarlar. (C: Mekri) Davul oma. * oban denei. (C: Mekrim) Kadnlarn ban ve yzn rttkleri nakl bez. ok ikram ve kerem eden. Balayan, ihsan eden.

2083

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mikrat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Mekr) Su mecrs. (Her taraftan gelen yamur suyu orada toplanr.) * Byk havuz. * Byk anak.

Mikraz Mikreb Mikron Mikroskop

(C.: Mekariz) Makas. (C.: Mekrib) ift srmede kullanlan saban. Fr. Metrenin milyonda biri. Milimetrenin binde biri. Fr. Gzle grlmeyecek kadar kk cisimleri, ok defa byk gstermeye yarayan let.

Miksaha Miksal Miksar Miksefe Mikseha Miksir Mikat Mikta' Miktebe Miktel Mikval Mikved Mikvel Mikyal Mikyas mikyas Mikyas- kuvvet Mikyas- m Mikyas- zelazil

(C.: Meksih) Sprge. ok keskin kl. ok konuan, sz uzatan, geveze. * oaltan, teksir eden. (Kesfet. den) ine elektrik enerjisi ylan let. (Kondansatr) (C.: Meksih) Sprge. ok syleyici, ok konuan. Hattatlarn, kam kalemlerinin kabuunu soymakta kullandklar let. Kesecek let. Tabak stne rttkleri nesne. Onbe sa' miktar nesne alr lek. ok konuan. (C.: Mekavid) Yular. Lisan. Dil. (C.: Mekyil) (Keyl. den) lek. Tahl lei. Kyas edecek, lecek let. l leti. Uzunluk ls. lek. l, lek. Kuvvet ler. Dinamometre. Hidrometre. Yer sarsntsnn iddet ve ynn gsteren letler.

2084

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mikyas-l harare Mikyas-l myiat Mikyas-r riyah mikyasvari Mil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Harret derecesini len let. Termometre. Svlarn younluk derecesini len letin ad. Rzgr hzn tyin eden let. l gibi. ne gibi ince ve uzun bir let. * Gze srme ekecek let. * Ucu sivri elik kalem. * Sivri da tepesi. * Bir arkn, zerinde dnd mihver, eksen. * Elektromotordan i tezghna kuvvet nakleden uzun elik ubuk. * Selin brakt en verimli mnbit toprak. * Mesafeyi gsteren iaret ubuklar. * Bir kilometreden fazla mesafe, uzaklk.

mil Mila Milad

ince metal, sel birikintisi. Bir kap dolusu nesne. (Veldet. den) Doum gn. * Hz. sa'nn (A.S.) doum gn kabul edilen yl ba.

mild Milad

doum gn. Milada ait. Milada dayanan. Ekser Avrupallarn takvim balangc yaptklar Milad ylna ait. * sa'nn (A.S.) doumundan itibaren balayan takvim ki, milad tarih denir.

mild Milah Milahat Milak Mil'aka Mil'aka-tra Mi'lat Milat Milben

milada dayanan. (Milh. C.) Milhler, tuzlar. Gemicilik. Gemicilik bilgisi. Bir nesnenin kyam ve sebtna sebep olan nesne. (C.: Melik) Tahta kak. f. Tahta kak yapan. (C: Meli) Yas tuttuunda, kadnlarn gzya sildikleri bez. Duvara yaptklar amur. Sva bal. Kerpi kalb. * St saacak kap.

2085

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mildem (mildm) Mildes Mil'e Milel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ekirdek dvdkleri ta. * Ahmak ve iri vcutlu kimse. Hurma ekirdeini dvdkleri byk ta. Dolu, dolusu. * Cemaat. (Bak: Mele') * Havuz. (Millet. C.) Milletler. Bir millet saylan topluluklar. * Bir din veya mezhebde olan topluluklar.

milel

milletler.

Milel-i mtemeddine Medenilemi milletler. Milel-i sire Milezz Milg Milh Milha Milhab Milhafe Milhe Milhez Milh Mil-i bahr Mil-i berr Mili Milis milis Milk Milka Milkat Milkdar Baka, dier milletler. Kat, iddetli, edid. Ahmak. (C.: Emlh-Milha-Milah) Tuz. (Milht) (C.: Melhi) Elence, oyun, cmb. (C.: Melhib) Kesecek let. * Ber nesnenin kabuunu soyacak let. Brnecek ey. Yorgan. Gzel kelm, ltif sz. Mrekkep kartrmakta kullanlan bir let. (Milhiye) Tuzla alkal. Tuzdan. ngiliz deniz mili. (1852 metre) Kara mili. (1609 metre) f. Kedi. Fr. Orduya yardmc halk kuvveti. sivil ordu. Mal cinsinden olan yer. Birisinin tasarrufu altnda bulunan yer. Mlk. Eskiden mrekkep hokkalarna konulan ham iplik. Cerrah cmbz. f. Hkmdar, pdiah. Mlk shibi.

2086

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Milked Milk-i yemin millet Millet Nesne dvecek let. Kle, cariye.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ayn dinden olanlar topluluu. Bir dinden olanlarn topluluu. Din, dil ve trih beraberlii bulunan insan cemaat. Snf. Topluluk. * Bir slleden gelenlerin hepsi. * Maddi, mnevi bir unsurdan saylp beraber yaayanlarn hepsi.

milletda Millet-i beyza Millet-i hkime Millet-i merhume

ayn milletten olan. Btn Mslmanlar. Hkim millet. Mslmanlar, slm Milleti. (Allah'a ve onlar ebedi saadete sevkeden emirlerine itaat ettiklerinden, kendileri rahmete mazhar olmulardr.)

milletperver Mill mill Milliyet

milletini seven. (Milliye) Din ve millete it, milletle alkal, millete mensub. milletle ilgili. "mmet. Aralarnda din, dil ve tarih birlii olan topluluktaki hl. Millet olma. Aralarnda maddi mnevi birlik ve beraberlik rbtalar bulunan topluluktaki vasf. (Milliyetimiz bir vcuddur. Ruhu, slmiyyet; akl, Kur'n ve imndr.)(Kimin himmeti milleti ise, o tek baiyle kk bir millettir. M.)(Fikr-i milliyet, u asrda ok ileri gitmi. Hususan dessas Avrupa zlimleri, bunu slmlar iinde menfi bir surette uyandryorlar, t ki, paralayp, onlar yutsunlar.Hem fikr-i milliyette bir zevk-i nefsni var; gafletkrne bir lezzet var; emetli bir kuvvet var. Onun iin u zamanda hayat- itimaiye ile megul olanlara, ""Fikr-i milliyeti braknz!"" denilmez. Fakat, fikr-i milliyet iki ksmdr. Bir ksm menfdir. emetlidir, zararldr; bakasn yutmakla beslenir, dierlerine advetle devam eder, mtayakkz

2087

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

davranr. u ise, muhsamet ve kemekee sebebdir. Onun iindir ki, hadis-i erifte ferman etmi: $Ve Kur'an da ferman etmi: $ te u hadis-i erif ve u yet-i kerime; kat'i bir surette menf bir milliyeti ve fikr-i unsuriyeti kabul etmiyorlar. nki: Msbet ve mukaddes slmiyet milliyeti, ona ihtiya brakmyor... M.) (Bak: Trk)(Menf milliyette ve unsuriyet fikrinde ifrat edenlere deriz ki:Evvel: u dnya yz, hususan u memleketimiz, eski zamandan beri ok muhaceretlere ve tebeddlta mruz olmakla beraber; Merkez-i Hkmet-i slmiyye bu vatanda tekil olduktan sonra, akvm- sireden pervane gibi oklar iine atlp, tavattun etmiler. te bu halde Levh-i Mahfuz alsa ancak hakiki unsurlar birbirinden tefrik edilebilir. yle ise, hakiki unsuriyet fikrine, hareketi ve hamiyeti bina etmek mnasz ve hem pek zararldr. Onun iindir ki: Menf milliyetilerin ve unsuriyet-perverlerin reislerinden ve dine kar pek lkayd birisi mecbur olmu; demi: ""Dil, din bir ise; millet birdir."" Mdem yledir. Hakiki unsuriyete deil; belki dil, din, vatan mnsebatna baklacak. Eer bir ise, zaten kuvvetli bir millet; eer biri noksan olursa, tekrar milliyet dairesine dhildir. M.)" milliyet Milliyetperver milliyetperver Milsah Milt Miltan Miltat Milvah ayn milletten olma hli. f. Milliyetini seven. milliyeti, milletini seven. (C.: Melsh) Keten tara. Nesebi bilinmeyen. Ya deirmeni. Dimaa ermi olan ba yaras. * Deniz kenar. Tuzak yannda koyduklar ku. * Semiz olmayan hayvan.

2088

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Milvat Milzab Mim Mala.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Melzib) Ar derecede cimri, pek hasis. "Kur'n- Kerim alfabesindeki yirmidrdnc harf olup, ebced hesabnda krk saysnn karldr. * Tarih yazarken bazan Muharrem ayna bir iaret olabilir. * Bir kitap veya ibarenin sonuna veya altna temme (bitti) yerine ve ""mlum oldu, grld"" makamnda konulan bir harftir. (Bak: Ebced)"

mmar Mi'mar

bina tasarmcs. mar eden. Hner shibi. naat plnlarn yapan ve bunlarn kurulmasna bakan san'atkr. Bin ina eden mhendis.

Mi'marn Mi'mar

f. Mimarlar. (Mi'mariyye) Mimarlkla alkal. Mimarla it. * Bir yap iin mimara verilen para.

Mimha Mimhaza Mim Mimlaka Mimleha Mimraz Mimsah Mimsaha Mimsiz medeniyet

Meni silmeye mahsus bez paras. Yayk. (Onunla yourttan ya karrlar.) (Mimiyye) Mim harfi ile alkal. inde mim harfi bulunan kelime. Yer dzeltecek ta. Tuzlu yer. Hastalkl, illetli. Yalanc. Adi basacak nesne. * Yz silecek mendil. "Vahilik, denlik. Alaklk. * Medeni kelimesinin, Kur'n alfabesine gre ""mim"" harfini kaldrrsak, den kelimesi kalr. Buna binaen, ""mimsiz medeniyyet"" de den, alak ve zlim yerinde kullanlmtr."

mimsiz medeniyet

deniyet, yani alaklk.

2089

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mimtar Min gayr- haddin Min kll-il vcuh Min Yamurluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Had harici, edeb d olarak. * Haddim olmayarak. Her ynden. Her cihetle. "Arabada harf-i cerrdir. 1- Mekn ve bir eye balamay ifde eder.Mesel: $ ""Haftadan haftaya"" da olduu gibi.2- Teb'iz iin olur. Mesel: $""Kim bir kavme benzemee zenirse onlardan saylr"" cmlesinde olduu gibi. Bazlarn, bir ksmn ifde ediyor. 3- Cinsi beyan iin olur. Mesel: $ ""lediiniz hayr Allah bilir"" cmlesinde ""min"" tebyine (aklamaya) vesile oluyor.4- Bedel-i ivz (karlk) iin olur. Mesel: $ ""Ahirete bedel, dnya hayatna rz m oldunuz"" cmlesinde olduu gibi.5- Tlil (sebeb bildirmek) iin olur. Mesel: $ ""Allah'tan korktuu iin alyor."" cmlesinde olduu gibi. nndeki kelime mef'uln leh olur.6- stirak ifadesi iin olur. Gyet, hi bir, hi... gibi. ""Bize hi bir yorgunluk dokunmad"" cmlesinde olduu gibi. $ Bz fiiller mef'ul- bihini, ""min"" ile alr. Bu takdirde... den, dan... manas ile tercme edilmez.7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) iin olur. Bu da zidedir. Mesel: $ ""Hi kimse bana gelmedi"" cmlesinde olduu gibi. Bunlardan baka ""min"" harf-i icerri;fasl mnasna, birbirine zd iki kelimeden ikincisine dahil olur. B-i cerreye, an $, fi $, ind $, al $'ya mradif olur. $ Rubbem, mnasna ve sla olur. Lm- zide ve $ mz ve ba-i kasem yerinde de kullanlr."

Min.. la Mina' min

den... ye kadar. (C.: Miyni) Liman. cam, billur, sra, parlak.

2090

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mina

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ie, cam, billur. * Parlak saray. * Sra. Kuyumcularn kullandklar lcivert renkli sra.

Minafam Min'am Minarat minrt Minare Mina-renk Mi'nas Min-ba'd Minbaz Minber

f. Cam mavisi, sra renkli. ok in'am ve ihsan eden. (Minare. C.) Minareler. minareler. (C.: Minarat) (Asl menare'dir) Nur mevzii. Ezan mevkii. f. Gk mavisi. Kz douran kadn. Bundan sonra, bundan byle. Halla tokma. Camide hatibin hutbe okumasna mahsus krs. (Rif'at mnasna olan nebr'den ism-i lettir.) (Bak: Hutbe)(... Minber, Vahy-i lhinin tebli makam olduundan, o vesvese-i siyasiyenin hakk yoktur ki o makm- liye kabilsin. S.)

minber Minbeze Mincab Mincar Mincede Mincel Mincem Mincere

camide hutbe okunan yer. Yastk. Zayf kimse. * Yelei ve temreni olmayan ok. Havan. Havan eli. Kk as, kk sopa. * Yorganc ubuu. (C.: Mencil) Orak. Ekin ora. (C.: Mencim) Terzi kolu. "Souk suya harret veren kzm scak ta. (O suya ""necire"" derler.)"

Min-cihetin Mincilab

Bir cihetten, bir bakma gre. Murdar su, pis su.

2091

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mindag Mindas Mindef Mindel Mindif Mindil Min-el evvel Min-el ezel Min-el kadim Min-el mhlikat Min-el-ar ile-l-fer Minen Hcum edecek let.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeyni avret, hafif kadn. (C.: Mendif) Halla yay. Hrsl, doymaz ve agzl insan. Yrtc kimse. * Zorba, ekiya. Atlm pamuk. (C: Mendil) Pekir. Mendil. Bez paras. Evvelden beri. Ezelden beri. ok evvelden. Eskiden beri. Helk edenlerden. Mhlik olanlardan. Artan yeryzne kadar. (Minnet. C.) Minnetler.

Minessera ilessreyya (Mines ser il-es sreyy) Yerden ge kadar. Min-e ems Minfah Minfak Minfeha Minh (minh) Minha Minhac minhc Minhac- hidayet Minhac-s snnet Gneten. (C.: Menfih) Krk. ok fazla nafaka veren. Peynir mayas. (C.: Minhm) Ondan. (Mzekker hli.) (C: Minah-Menyih) Atiyye, bahi. Meslek. Yol. Ak ve belli yol. * f. Byk ve ilek cadde. yol, meslek, metod. Doru yol. Hidayet yolu. Snnet yolu. Snnet caddesi. Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) gittii, emrettii eriat yolu. Minhar Minhas Misafirperver. Misafir kabul edip arlayan. (C.: Menhis) Uursuz ey.

2092

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Minhat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Menhit) Dlger rendesi. Ta veya tahta yontmada kullanlan let.

Min-hays-layahtesib Hesab edilmedik ve umulmadk yerden veya kadar (mnasnda). Minhm minindillah Minkaa Minkab Minkal Minkale Minkar Onlardan. Allah katnda. Kk ta mlek. Delecek let. Ate yakmak ve tutumak. (C: Menkl) amur teknesi. Geo: Yarm dire eklinde dereceli geometri leti. letki. (C.: Menkir) Yrtc kularn gagas. * Ta kalemi. Ta yontmaa mahsus kalem. Minkar- mahrut Minkar- mekuk Minkar Minka Minkaz Min-ma Minmas minnet Minnet Gagalar konik biimde ve kuvvetli olan kular. (Sere, karga gibi) Krlang ve obanaldatan gibi gagalar ksa ve ok yark olan kular. Gaga biiminde. Gagay andrr tarzda. (Minkae) Cmbz, kska. * Demir kalem. Uzunluuna yarlm, boylamasna blnm. (Mimm okunur) ey, nesne. O eyden. Kl yolacak let. iyilie kar duyulan kr hissi, baa kakma. yilie kar duyulan kr hissi. * Birisine iyilik etmek. * Yaplan iyilikleri sayarak baa kakmak. Minnetdar f. Bir iyilie kar minnet duyan. Yk altnda kalr gibi birisinin iyiliine kar mahcubiyet. minnetdr Minnetdarane minnetdrne Minnetdar minnet eden. f. Minnetli olarak. Minnet eder surette. minnet duyarak. f. Minnetdarlk.

2093

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk minnetdrlk Minnetdide Minnetke Minnetken Minnetins Minnetins Minsaf Minsar (minsir) Minsec Minsee (minessee) Minsef Minsega minnet hissetme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Minnet ve iyilik grm. (C.: Minnetken) f. Minnet altnda bulunan. Minnet eken. (Minnetke. C.) Minnet altnda bulunanlar, minnet ekenler. (C.: Minnetinsn) yilik tanyan. Minnet bilir. f. yilik tanyclk, minnet bilirlik. (C: Mensf) Hizmetkr, hizmeti. Yardm ok olan kimse. * Yardm edecek let. (C: Mensic) ulhalarn bez tara. As, sopa. (C: Mensif) Elek. Kalbur. Klnk. (C: Mensg) Ekmekilerin ekmek tozunu sildikleri nesne. * Yufka yuvarla.

Minser

"(C: Mensir) Yrtc kularn gagas. * Ta kalemi. * Yz ile ikiyz adet arasnda olan asker. * nlerinde ne bulunur ykp yakp trumar eden asker. * Otuz ile krk arasnda olan at. * Krktan elliye veya altma; ve yzden ikiyze kadar olan at."

Minaa Minakka Minar Minefe Minega Minel (minl) mintarafillah Min-tarafillah Minta

ulha mekii. Yark, ukur, oyuk. (C.: Menir) Testere, biki. Snger, bez gibi su silmee mahsus nesne. Ot ve yem koyduklar kap. (C: Menil) Yemek atal. Allah tarafndan. Allah tarafndan. Cenb- Hakk'n emriyle. (C: Menti) Kl yolacak let. Cmbz.

2094

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Minu Minu-yu hk Minval

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ie, sra, cam. * Zmrt. * Cennet, firdevs. Mezar, kabir. Hareket tarz, davran. Usul, yol. * Fayda. * Uslub, tarz. * Bez dokuyan cllah.

minvl Min-vechin Minyatr

tarz, yol, gidi. Bir bakmdan, bir cihetten. "Eski el yazs kitaplar sslemek iin sulu boya ile yaplan ince resimler hakknda kullanlr bir tbirdir. talyanca ""minyatura"" kelimesinden alnmadr. Buna vaktiyle kk nak demek olan ""hurde nak"" denilirdi. (O.T.D.S.) * nce bir san'atla yaplm kk resimler."

Minzar Mir mr Mira'

Ayna. Bakma leti. Gzlk. Amir. Bey. Ba. Kumandan. Vli. bey, amir. (Riya. dan) Riya etme, riyakrlk yapma. * Bakasnn szne itiraz edip mcdele etme. * indekinin aksini syleme.

Mir-ab Mi'rac gecesi

f. Bir kentin su ilerine bakan kii. Leyle-i Mi'rac da denir. Arab aylardan Receb-i eri'fin yirmiyedinci gecesidir.

Mi'rac

"Merdiven, sllem. * Ykselecek yer. * En yksek makam. * Huzur-u lh. Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, Receb aynn 27. gecesinde Cenab- Hakk'n huzuruna ruhen, cismen, hlen kmas mu'cizesi ki; en byk mu'cizelerinden birisidir.(Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, naslki Arz ahlisine inikak- Kamer mu'cizesini gstermi; yle de: Semvat ahlisine, Mi'rac mu'cize-i ekberini gstermitir. te Mi'rac denilen u mu'cize-i zam,

2095

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Otuzbirinci Sz olan Mi'rac Risalesi'ne havale ederiz. nki o risale, o mu'cize-i kbry, ne kadar nurani ve li ve doru olduunu kat'i brhanlarla, hatt mlhidlere kar da isbat etmitir. Yalnz, mu'cize-i Mi'racn mukaddimesi olan Beyt-l-Makdis seyahat ve sabahleyin Kurey kavmi, Ondan Beyt-l Makdis'in trifatn istemesi zerine hsl olan bir mu'cizeyi bahsedeceiz. yle ki:Mi'rac gecesinin sabahnda, Mi'rcn Kurey'e haber verdi. Kurey tekzib etti. Dediler: ""Eer Beyt-l Makdis'e gitmi isen, Beyt-l Makdis'in kaplarn ve duvarlarn ve ahvlini bize trif et."" Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman ediyor ki: $Yni: ""Onlarn tekziblerinden ve sullerinden pek ok skldm. Hatt yle bir sknt hi ekmemitim. Birden Cenab- Hak, Beyt-l-Makdis'i bana gsterdi; ben de Beyt-lMakdis'e bakyorum, birer birer herey'i trif ediyordum."" te o vakit Kurey baktlar ki: Beyt-l-Makdis'ten doru ve tam haber veriyor...Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm Kurey'e demi ki: ""Yolda giderken sizin bir kafilenizi grdm kfileniz yarn filn vakitte gelecek. Sonra o vakit kfileye muntazr kaldlar. Kfile bir saat teehhr etmi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n ihbar doru kmak iin, ehl-i tahkikn tasdikyla, Gne bir saat tevakkuf etmi. Yni Arz, O'nun szn doru karmak iin; vazifesini, seyahatn bir saat ttil etmitir ve o ttili, Gne'in skunetiyle gstermitir. te Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm'n birtek sznn tasdik iin, koca Arz vazifesini terkeder; koca Gne hid olur. Byle bir Zt tasdik etmeyen ve emrini tutmayann, ne derece bedbaht olduunu.. ve O'nu tasdik edip emrine $ diyenlerin ne kadar bahtiyar olduklarn anla. M.)"

2096

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mrc Mrc Mrciye Mi'raciyye merdiven.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamberimizin semaya kma mucizesi. Mevlidin mrala ilgili blm. Mi'raca id. Mi'rac hakknda. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Mi'rac mu'cizesi hakknda yazlm manzume veya bu hususta yazlan eser.

Mi'rac-un nebi

Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) huzur-u lhde ykselmesi.(Mi'rcun Nebi : Zt- Ahmediyye (A.S.M.) Efendimizin seyr-i slukundan ibrettir. Zt- Muhammediye'nin btn kinatn fevkine kp, btn mevcudattan geip, btn mahlukatn Hlik ile umum, kll, ulv bir sohbetidir.)(Mi'rac meselesi erkn- imaniyyenin usulnden sonra terettb eden bir neticedir. Ve erkn- imaniyyenin nurlarndan medet alan bir nurdur. Erkn- imaniyyeyi kabul etmeyen dinsiz mlhidlere kar elbette bizzat isbat edilmez. nk Allah' bilmeyen, peygamberi tanmayan ve melikeyi kabul etmeyen veya semvatn vcudunu inkr eden adamlara Mi'rac'dan bahsedilmez. Evvel o erkn isbat etmek lzm geliyor. S.) (Bak: Bast- zaman)

mrcvr Mirade Mirades

mra gibi. Mancnk ta. (C: Merdis) Kuyu iinde su var mdr diye bilmek iin braktklar ta. * El deirmeni.

Mirah Mir-ahur Miralay miralay Miran aireti

Srur, neat, sevin. f. Sarayda at ilerine bakan memurun nvandr. Alay kumandan. Albay. albay. Cizre havalisinde Bhti ismi ile de anlan bir airet ad.

2097

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Miran Mirar Miraren Miras

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Mrin) Vahi canavar yata. Kerreler. Def'alar. Defalarca, birok kere. "len kimseden akrabalarna ve yaknlarna kalm olan mal, mlk.( $ olan hkm- Kur'an, mahz- adlet olduu gibi, ayn- merhamettir. Evet adlettir. nki; ekseriyet-i mutlaka itibariyle bir erkek, bir kadn alr, nafakasn taahht eder. Bir kadn ise, bir kocaya gider, nafakasn ona ykler; irsiyetteki noksann telfi eder. Hem merhamettir, nki: O zaife kz, pederinden efkate ve kardeinden merhamete ok muhtatr. Hkm- Kur'ana gre o kz, pederinden endiesiz bir efkat grr. Pederi ona, ""Benim servetimin yarsn, ellerin ve yabanilerin ellerine gemesine sebeb olacak zararl bir ocuk"" nazariyle endie edip bakmaz. O efkate, endie ve hiddet karmaz. Hem kardeinden rekabetsiz, hasedsiz bir merhamet ve himayet grr. Kardei ona, ""hnedanmzn yarsn bozacak ve malmzn mhim bir ksmn ellerin eline verecek bir rakib"" nazariyle bakmaz; o merhamete ve himayete bir kin, bir ibirar katmaz. u halde o ftraten nazik, nzenin ve hilkaten zaife ve nahife kz, sreten, az bir ey kaybeder; fakat ona bedel akaribin efkatinden, merhametinden, tkenmez bir servet kazanr. Yoksa rahmet-i Hak'tan ziyade ona merhamet edeceiz diye hakkndan fazla ona hak vermek, ona merhamet deil, edit bir zulmdr. Belki zaman- chiliyette gayret-i vahiyaneye binaen kzlarn sa olarak defnetmek gibi gaddarne bir zulm andracak u zamann hrs- vahiyanesi, merhametsiz bir enate yol amak ihtimali vardr. M.)"

miras

len kimsenin yaknlarna kalan mal.

2098

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mirashar Mir'a (mer'a) Mir'at mirt Mir'at-l ayn Mi'raz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mirasyedi. Kendine kalan miras yiyen. Mirashor. ok yksekten uan gvercin. Ayine. Ayna. * Mehur bir cins lle. ayna. Bir eyin d grn. (C: Meriz) Zpkn ad verilen yeleksiz uzun ok. * Bir szn gizli mns. Ta'riz.

Mirazza Mirba (mirbe) Mirba Mirbaa Mirbat Mirbed

Harman srecek dven. Gzclerin stne kp baktklar yksek yer. Ganimet malnn drtte biri. As, denek, sopa. Davar balanacak ba. (C: Merbid) Ev iinde olan kk hcre (iine esvap koyarlar). * Davar ahr. * Davar duracak yer. * Hurma kuruttuklar yer.

Mircel Mirda Mirdiyan Mi're Miremme Mirfa(t) Mirfak Mirfaka Mirfed Mirfee Mirgah Mirha

(C.: Mercil) Kazan. Gemicilerin kullandklar uzun aa. (Mirdiyane) Mersin aac. (C: Mir) Kin, advet, dmanlk. Sr ve deve gibi trnakl hayvanlarn duda. ttifak etmek, bir olmak, birlemek. Dirsek. * Mutfak. Kiler. * Semnn imal tarafnda bir yldz ismi. Dirsek yast. Byk kse. Krek. Kaymak alacak let. rh denilen yelmekle yelip seirten at.

2099

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mirha(t) Mirhaz (mirhza) Mir'zza (mir'z) Mir-i kelm mr Mir Mirilu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salverilmi, braklm perde. Gasilhne, abdesthne, kenif. * amar tokma. Kei klnn altnda olan tiftik. Gzel ve zarif konuan. devlet mal. Devlete id. Devlet hazinesine mensub. "Uzayan harblerde ve askerin kifayetsizlii zamanlarnda aylkla toplanan askerler. Bunlar talimsiz, intizamsz olduklar iin ""Nefer-i m: Btn halkn cenge srlmesi"" hkmnde kalyor, bir istifade te'min olunamyordu. Yenieri Oca'nn ilgasyla muntazam asker tekilt yaplnca bu trl asker istihdamndan vaz geilmitir. * Hkmete ait gelir menbalar yerinde de mirilu tabiri kullanlrd."

Mirkak Mirkam Mirkat mirkat Mirken Mirliva mirliv Mirma(t) Mirre Mirrid Mirrih

Oklava. (C.: Merkm) Kalem. Merdiven. Basamak. Derece. mertebe, derece. (C: Merkin) Don ykayacak kap. * Kk leen. Tugay kumandan. Tugeneral. tugeneral. (C: Merm) Nian oku. Kuvvet. * d. * Akl. * Kat. * Salamlk. Mfsid, kt ve erir kimse. "Uzun ok. (""Pertev oku"" derler) * Yelei olmayan ok. * Bir yldz ad."

mirsd

gzetleme yeri.

2100

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mirsad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzetleme yeri. Rasad yeri. * Gzetleme leti. * Sulular gzleyip duran. * Pusu. * Sulular iin hazr bekleyen.

Mirsad- ibret Mirsad- tefekkr Mirsal Mirsat Mirah Miraha Mireka Mirem Mirt

bretle seyretme yeri. Tefekkre sebep olan. (C: Mersil) Tenbel yryl davar. * Kk ok. Gemi demiri. Lenger. (Miraha) Szge. Eyer altna konulan keeyi davardan almak. (C: Merik) Terzi yks. Ekmek tozunu silecek ty sprge. (C: Mrt) Ynden veya haz denilen kumatan elbise. * Kadnlarn, esvaplar stne giydikleri elbise.

Mirtac Mirtal (mirtale) Mirtaz Mirvaha cnbn Mirvaha Mirved Mirye mirz Mirza

Yar atlarnn beincisi. Bulamak. Dinin yasaklarndan saknan kimse. f. Yelpaze sallyan. (C.: Mervih) (Rih. den) Yelpaze. (C.: Mervid) Milve makara ortasndaki demir, mihver. ek, phe. * Mnazara. Cedel. (Bak: Temri) reis, bey. Reis. Bey. * Byk kimselerin ocuu. Beyzde. * Baz slm topluluunda iyi slleden olanlara, ehzdelere, seyyidlere verilen nvn olmakla beraber, bugn bir isim olarak okca kullanlmaktadr.

Mirzab Mirzah Mirzaz

(C: Merzib) Ululuk. * Uzun ve byk gemi. (C: Merzh) ekirdek ve ona benzer eyleri dvp ezdikleri ta. Havan eli.

2101

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mirzebe Mis Mis' Mis'ab Misafir misafirhne misafirperver Misaha Misak msak Misal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Merzib) Tokmak. f. Bakr. imal yeli, kuzey rzgr. (C: Mesib) Deirmen oluu. * Havuz oluu. Seferde olan. (Bak: Msafir-Mukim) misafir evi. misafiri seven. lmek, miktarn bilmek. Anlama. Szleme. Yeminleme. Verilen sz. szleme. "Bir eyin benzer hali. Benzer. rnek. * D. Rya. * Ahlk ve dbla ilgili kssa ve hikye. * Bir eyin rnei ve sfat. Ksas. * Gr: lk harfi harf-i illet olan (yani; elif, vav veyahut da y olan) fiil veya kelime."

misl Misal-i vav Misal-i yay misl mislye Misaliyye Mi'sam Misane Mis'ar (mis'r)

rnek, bir alem ad. "lk harfi ""vav"" olan kelime." "lk harfi ""ye"" olan kelime." misl hlinde, mislle ilgili. mislle ilgili olan. Misale dair. Nabz yeri. Bilek. Dizgin kay. (C: Mesir) Uzun. * Ate ksks yaplan aa. Ate kartrmaa mahsus let.

Mi'sar Misas misbah

(Mi'sara) Mengene. El srme, deme, dokunma. * Cima etmek. * Almak. lamba, kandil.

2102

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Misbah Misbah- sadr Misbah- zeneb Misbar Misbeke Misdak misdk Mis'eb Mi'sele Miselle Misell Misem Misenn Misfat Misfen Misfere Misha(t) Mishab Mishal Mishane Mishat Misheb Mishel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lmba. (Bak: Msbah) Gs yzgei. Balklarn kuyruu. (C.: Mesbir) Yaraya konulan fitil. Mden eritilip dklecek kap. (Bak: Msdak) onaylayc delil. Bal konulan tulum, bal tulumu. (Asel. den) Ar kovan. (C: Misl) uvaldz. uvaldzc kimse. Dalama eseri. * Da yaplan let. * Gzelin ehresindeki ceml eseri. Bilei ta. Szge. Tasfiye leti. Trp. Sprge. (C: Meshi) Demir krek, bel. Bel letinin sap. Ee, trp gibi yontma aletleri. Ta paraladklar nesne. arap koyacak kap. Siyah at. Dil, lisan. * Ee, trp. * Ziynet verecek nesne. * Yabni eek. * Dizgin.

Misheln Misil

Geminin iki tarafndaki iki halka. (Misl) Benzer. E. Nzr. Tpks.

2103

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk misil Misilli misill Misk ile anber Misk e, benzer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Misill) Benzeri. Gibi. Ayns. benzeri, gibi. Tamamyla istee uygun. (Misk anber de denir). Bir cins gzel koku ismi. (Asya'nn byk dalarnda yaayan bir cins erkek ceylann karnderisi altndaki bir bezden karlr.)

misk Misk' Miska(t) Miskab

gzel koku. Sklk vermek. (C: Meski) Su barda. Su kovas. (C: Meskb) Mden, kemik veya tahta gibi eyleri delmekte kullanlan let, matkap.

miskal Miskal Miskam Miskata Misket

4,5 gram arlk. Devaml tenbel olmak. Hastalkl, illetli. Drtc il veya sebep. Fr. Alaybozan tfei. Patlayan bombadan etrafa srayarak tahribe, yaralanmaya ve lme vesile olan sert para. Eskiden kullanlm geni apl bir silh. * Gzel kokulu meyve. (Elma, zm vs.)

Miskin

Uyuuk, tenbel, hareketsiz. Zavall. * Czzam hastas. * Fk: Kendi kendini idre edemiyen, iktisabtan ciz, mal ve mlk hi olmayan kimse.

miskin Miskinne Misl Mislah Mislak

yoksul, uyuuk, tembel, zavall. f. Tenbelcesine, miskincesine. (Bak: Misil) Ham iken hurmas dklen hurma aac. Fesih lisanl, gzel konuan. * Krkbe sene yaayan adam.

2104

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mislat mislen Misliyet misliyet Misma'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Meslit) Anahtarn bir dii. benzer olarak. Benzeri ve misli olmak. Benzerlik. benzerlik, elik. (C.: Mesmi') (Sem'den) Kulak. * Hastann i organlarn dinlemee yaryan let.

Mismak mismar Mismar Mismar- henin Mismas Mismaz Misred Missik Mistah Mistar mistar Mistik mistik Misvak

adr yksee kaldracak aa. ivi. Ensiz ivi, mh. Demir kazk. Demir kazk. Kartrmak. Deyyus kimse. Byk ta, anak. ok cimri. Hasis ve tamhkr. Yatk bardak. * adr direi. * Hurma yayp kuruttuklar yer. (Bak: Mstar) cetvel. Fr. Mistisizm ile lkal. * Fls: Btni. Kalben ok dindar. Sofi. ile ilgili. Kullanlmas pek ok faydal olan ve Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) ehemmiyetle tavsiye ettii, di fras vazifesini de gren, ho kokulu ve meyvesiz bir aacn dallarndan kesilip kullanlan para.

misvk Misvat

snnet olan di temizleme aleti, bir aacn kk. Kazan kepesi.

2105

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Misyon

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Bir vazife ile bir yere gnderilen hey'et. * Bir ahs vey hey'ete verilen vazife.

misyon Misyoner misyoner Mi' Mi Mia' Mi'ab Miail Mi'al Mi'ar (mir) Mi'ar mr Mi'ar Miar Mi'at Miat Miatiye Miceb

vazife. Fr. Hristiyanl nere ve tantmaa alan kimse. Hristiyanl yaymakla grevli kimse. A dedikleri kzl balk. f. Koyun, ganem. Kumsuz yer. Otu bol olan ayrlk yer. (Bak: Mihil) (C: Mel) Kyllerin deriden yaptklar ayakl kp. (C: Meir) Dlger testeresi. Mat: Onda bir. (1/10) * Bzlarnca da binde bire denir. onda bir. an, eref, haysiyet ve vakar. Testere. (C: Mei) Kuyunun topran kardklar zenbil. (Met. C.) Taraklar, ba taramaa mahsus taraklar. Tarak klf. (C: Mecib) zerinde amar kuruttuklar kafes. * Yksek yere erimek iin yaplan sandalye.

Micer Miezar Mihaz Miin Mik

(C: Mecir) amar asacak yer. * Mahfe aac. * Aalk. f. Kk koruluk, aalk, meelik. Bilei ta. f. Mein. A dedikleri kzl toprak.

2106

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mika Mikas Mikat Tarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Meks) Ensiz uzun demir. ine lmba konan kk hcre. Duvarda iine k konulan yer. * Kandil.

mikt Mimaa Mimak Mimel Mimi Mirak Mirat Mitat mivr Mivar

lamba konan yer, kandil. amdan. Kannn iki kolu. * Bir nevi araba. Kaftan altnda gtrld hlde grnmeyen kk kl. Zerdali yemii. Her zaman gneli olan yer. (C.: Merit) Keskin bak. K gnlerinde oturulacak yer. davran, gidiat. Tarz, tavr, gidi, gidit. * Gmeten bal petei salan let. * Davar satlacak yer.

Mivare Mivargh

Testi, mlek. f. Gsteri yeri. * Pehlivanlarn gretikleri saha. * At pazar. Satlk atlarn koturulduu meydan.

Mivaz Mivel Mivere Mivez Miya' Miye Mizeb

Sark. Orak. Minder. (C: Meviz) Tlbend. Boboaz. ok konuan. Bir yrme eidi. Dili orak. * Baclarn asma ubuu kesecek letleri.

2107

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mita'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin son bulduu yerin sonu. * Geni yol. * Yollarn birletii yer.

Mitade Mit'am Mitam Mitan Mitat Mite Mit'em Mithara Mitin miting Miting mitoloji Mitoloji Mitralyz mitralyz Mitres Miv Mi'van Mive Mi'vel

Matkap ba. (C.: Matim) ok yemek yiyen. Yemei bol olan. Her zaman ikiz douran kadn. (C: Meytn) At yartrdklar yer. (Bak: Midhat) Bir nevi lmek. Bir defalk ikiz douran kadn. (Tahret. den) Matara. f.. Talar kayalar paalamada kullanlan byk eki. bir gaye uruna yaplan byk toplant. ng. tima ve siyas bir mes'ele iin yaplan byk toplant. efsane ilmi. Fr. Efsane bilgisi. Fr. Makinal tfek. makinal tfek. Kap ardnca koyduklar aa. f. Kl. Ahliye yardm eden, halka yardm ok olan kimse. Meyve kelimesinin asldr. (C.: Mevil) Byk talar ve kayalar paralamaya yaryan sivri kazma.

Mi'vez(e) Miyah Miyah- criye

(C: Meviz) ocuk sardklar bez, kundak. * Eski kaftan. (M. C.) Sular. Akar sular.

2108

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Miyah- hrre Miyah- malihe Miyah- merre Miyan miyan Miyanbend Miyanbeste Miyane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaplca sular gibi olan scak sular. Tuzlu sular. Ac sular. f. Orta, ara, vasat, meyan. orta, ara. f. Kemer, kuak. f. Bel balam. * Mc: Hemen ie hazr. f. Ara. * Orta, vasat. * Helva gibi baz yemeklerin pime kvam. * Ortaya serilen hal. * Gerdanln ortasndaki byk inci.

Miyan Miyanser Miyansera myr Mi'yar Miyere Miysere

(Min. C.) Limanlar. f. Yars kymetli talarla ssl bir cins ta. (Miynsery) Avlu. Ev meydan. l. l. Bir eyin kymet ve vasfn gsterir olan. Taam, yemek. (C: Mevsir) Eyer yast. * Eyer altna koyduklar kee. * ul iine koyulan kee. * Yatacak dek, yatak.

Miz Miz'a Mi'za Mizab Mi'zab Mizab- brn Miz'ac Mizac mizc

Misfir. * Sofra, mide. * Temiz, pak. Ayracak alet. Kesecek alet. Ufak tal sert yapl salam yer. (C.: Mezib) Oluk, su yolu. (C: Mezib) Dam oluu. Yamur oluu. Bir yerde karar etmeyen kadn. Huy, tabiat, ftrat, bnye. * Bir eyle kartrlm olan baka bir ey. huy, yaradl.

2109

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mizac-dan Mizacgir Mizac- nzik Mi'zad Mizad Mizae mizh Mizah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mizac bilen, mizatan anlyan. f. Mizc ve keyiflere gre hareket eden. nce yaradl. Nzik tabiat. Aa veya tahta budama ba. * Pazvant, kolak. Srur, sevin, nee. Abdest alacak kap. komedi, glmece. aka, ltife. * Edb: Bz dnceleri nkte, aka veya taklmalarla ssleyip anlatan bir yaz eidi. Ho, nkteli sz. (Zdd ciddiyettir)

Mizah Mizah-nvis Mi'zal

Mizahl, elenceli. f. Elenceli mizahl yazlar yazan. (C: Mezil) Zayf ahmak adam. * Silhsz kimse. * Davarn halktan ayrp uzak yerlerde otlatan kimse.

Mizan

Terazi, l, tart. * Akl, idrak, muhakeme. Mikyas. * Fk: Maherde herkesin amellerini tartmaa mahsus bir adlet ls olup, hakiki mhiyeti ancak hirette bilinecektir. * Mat: Yaplan hesabn doruluunu anlamak iin yaplan dier bir hesap. Salama.

mzan mzanck Mizan-l harare

terazi, tart, l. kk terazi, lck. Scakl, soukluu len let. Termometre. (Mikyas-ul hararet de denir.)

Mi'zar Mizbah Mizban Mizbann Mizbed

(C.: Mezir) rt, perde. Bak. (C.: Mizbann) f. Ev sahibi. Misafir kabul eden kimse. (Mizban. C.) Misafirleri arlayanlar, ev sahipleri. (C: Mezbid) Hayvan ahr.

2110

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mizber Mizcel Mizdea Mizebbe Mizec Mi'zef Mizeffe Mizek Mi'zene (mizene) Mi-zenend

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Mezbir) Kam kalem. """Harbe"" denilen kk kl." Yz yast. Yelpaze. Kk sng. (Mi'zefe. Azf) alg leti, saz v.s. Gelin mahfesi. f. drar, sidik. Ezan okunacak yer. "(f. Fiil) Sylyorlar, vuruyorlar. "" : Zeden"" vurmak"" masdarndandr."

mzenend Mi'zer Mizkr Mizlac (mizlk) Mizlaka Mizman Mizmar

sylyorlar, vuruyorlar. (C.: Mezir) Petemal. Dima erkek douran dii. El ile alan kilit. Uzun burunlu k fitili makas. f. Misfiri arlyan, misfire ikram eden ev shibi. Ddk, kaval. * Mukaddes Zebur Kitabnn her bir suresi. * Hanere, nefes borusu. (Bak: Mezmir)

Mizmar-zen Mizr Mizra Mizrak Mizraka Mizvac Mizved

f. Ddk alan. Bir nevi merubat. * Ahmak kimse. (C: Mezri) Yaba, krek. (C: Mezrk) Harbe, ksa kln. Kk rnga. ok koca deitiren kadn. ok kocal kadn. (C: Mezvid) Azk koyacak kab.

2111

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mizz Moda

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin dieri zerine olan fazl, stnl. Fr. Geici yenilik. Elbise ve sslenmede geici hevesler ve fantezi dknl sebebiyle kartlan yeni tarz ve ekiller. Bunlar israf artrr ve iktisada aykrdr.

Model

Fr. Biim, rnek, ekil. * Resim yhut heykel yaplrken bakarak benzetilmee allan ey vey ahs.

model Modern Mool Mola

rnek, misal. Fr. imdiki zamana uygun, asri. (Bak: Medeniyet) Asyada bir kavim. stirahat iin ie ara vermek ve duraklamak. * Denizcilike: Gevetme, koyverme mansndadr.

Molekl

Fr. Kim: Vasflarn kaybetmemek artyla ayrlabilen herhangi bir maddenin en kk cz', paras.

Molla cmi molla Molla

(Bak: Cmi) byk lim, medrese talabesi. Eskiden byk limlere verilen isim. * Byk kad. * Efendi, hoca, Medrese talebesi.

Mollayane Moloz

Mollaya yakr ekilde. Mollaca. Yaplardan artan veya viranelerden kartlan ufak talar. * Bir ie yaramaz insan.

Monari

"Fr. Hkimiyetin kayna birtek ahsta (Kral, padiah, han v.s.) olduu kabul edilen devlet eklidir. Bu ahsn, yani devlet bakannn yannda bir meclis (parlamento) olursa; meruti monari; olmazsa; mutlak monari ismini alr. Ayrca devlet bakannn i bana gelmesi ekline gre, irsi veya seimli monari adl eitleri de vardr.Monari, istibdat demek deildir. 1877 ylna kadar Osmanl Devletinde bir

2112

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

parlamento yoktu. Fakat kanunlar dil bir ekilde tatbik ediliyordu. Bu tarihte mutlak monari sona ermi, meruti monari devri balamtr. Asrlardr ngiltere de, meruti monari devlet ekline shiptir. Monari, bir devlet ekli olduu iin, hkmet eklinden ayrdr. Yni monarik bir devlette, hkmetin kurulmas ve vazife grmesi hukuk ve adlete uygun olabilir. Eer meruti monari ise, hkmetin tekili ve faaliyeti, parlamenter demokrasi esaslarna uygun olarak tanzim edilebilir ve yrtlebilir." moral Muabbir Muabbirn ruh gc. (bret. den) Ry tabir eden. Grlen ryalardan mn karan. (Muabbir. C.) Grlen ryalardan mn karanlar. Rya tabir eden kimseler. Muaccel muaccel Muaccelne Muaccelat Muaccele Muaccelen Muacciz Acele olunmu, ta'cil edilmi, mhletsiz. Pein. Va'desiz. acele, pein. Acele olarak. Pein olarak. (Muaccel. C.) Pein demeler. Beylik ve evkaf kiralarndan pein alnan ksm. Pein olarak. * abuk ve acele olarak. Skc. Bktrc. Usandrc. Taciz edici. Rahatsz eden. Yapkan. Srnak. muacciz Muad Muadadat Muadat Muadd muddel sknt verici, rahatsz edici. Geri evrilmi, ide edilmi, dndrlm. Yardm etme, muvavenet etme. Karlkl dmanlk, karlkl husumet. Hazrlanm. dd olunmu. dzeltilen.

2113

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muaddel Muaddl muddil Muaddil Muadelat Muadele

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tadil edilmi. Eski hli deitirilmi. (Muazzl) Gletiren, g duruma sokan, daraltan. dzeltici. Tadil eden. * Dzelten. Msvi ve beraber klan. Denkletiren. (Mudele. C.) (Adl. den) Beraberlikler, musvilikler. Msvilik, eitlik. ki ey arasnda mikdarca, vasfca beraberlik. * Karlkl anlay. * Adlet. * Mc: Anlalmaz i. Muamm.

Muadelet mudil Muadil muf Muaf Muafat

Msvilik, denklik. Karlkl uygunluk. Eitlik. denk, dengeli. Msvi, eit, denk. * Fiz: E deer. affolunmu, ayr tutulmu. Afvolunmu. stisna edilmi, ayr tutulmu. Balanm. Serbest. Afvetmek. * Shhat vermek. * Shhat ve fiyet bulmu, iyilemi kimse. * Hastalk veya beldan korunma. Musibetlerden muhafaza olunma.

Muafese Muaf Muafir Muafiyyet

Tedavi etmek. Afiyet verici. * Bel ve musibeti def eden. Yava yryen kii. Bir hastala $kar a ile elde edilen hl. * Afvolunmu olma. Balanm olma.

Muafname Muahat Muahed Muahedat muhede Muahede

f. Afv kd. Bir eyin muaf tutulup afvedildiini gsteren kt. Kardelik edinme. Zimmi kfir. (Muhede. C.) Muhedeler, antlamalar. antlama. Karlkl yeminleme, anlama. Devletler arasnda andlama.

2114

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muahede-i ittifakiyye Bir sava ktnda birbirlerini desteklemek zere iki veya daha fazla devletler arasnda yaplan andlama. Muahede-i ticar Yalnz ticret ileriyle alkal olmak zere devletler arasnda yaplan andlama. Muahede-name Muahez Muahezat f. Ahdlemenin yazld ve imzaland kt. Muheze olunan. Tenkid edilen, ekitirilen. (Muheze. C.) (Ahz. den) Tenkid ve itirazlar. * Azarlama ve paylamalar. kmalar. Muaheze Azarlama. kma. Darlma. Alay eder tarzda karsndakini kmseme. Tenkid. muheze Muahezekr muahhar Muahhar Muahharen Muahid sorgulama, azarlama. f. Tenkid ve itiraz edici. * Azarlayp kan. Paylayan. sonraki. Sonraya braklm, te'hir edilmi, geriye braklm. Sonradan. Sonradan, bilhare. Muahhar olarak. Andlama yapanlardan her biri. Yeminli ve anlamal olanlardan her biri. * slm hkmetine vergi deyerek kendini himye ettiren gayr- mslim. (Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) Arab mriklerinden muhid ve halifleri vard, beraber harbe giderlerdi.) muhid Muahiz Muakab Muakabe Muakade Muakara mukb antlama yapan. (Ahz. den) ekitiren, muheze eden. Tenkid edip itiraz eden. Cezalandrlm. Bir kimseyi cezalandrma. Cezaya arpma. (Akd. den) Mukavele yapma. Akid yapma. Anlama. Nefret etmek. cezalandran.

2115

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muakb mukd Muakid Muakkab Muakkad Muakkd Muakkib muakkib Muakkibt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cezalandran. * Takibeden. szleen. Birbiriyle akid yapan, szleen. (Akab. dan) Ardna dlm, tkib olunmu, peinden gidilmi. nce ve mkil olan. Zor anlalan sz. * Ukdeli, dml. Dmleyen, sihir yapan, cad. Ardna den, takib eden, ardndan koan. * Tayir ve ibtal eden. izleyen. Gece ve gndz melikesi. * Namaz mteakib otuz er defa tekrar edilen tesbih. (Bak: Tesbih)

Muakkibn Mualebe Mualecat Mualece

Tkipiler, arkasndan koanlar, ardndan gelenler. Erkein, kars ile oynamas. Tedviler, il kullanmalar. * Bir hususta almalar. Bir hususa alp devam etmek. * Hastaya bakmak. l kullanmak, il vermek. * Bir ie teebbs, bir ie girimek.

mulece muall Mualla Muallak

ie girime. yce. Yksek, yce, li. Makam ve rtbesi yksek. Askda. Hakknda karar verilmemi, hallolunmam. * Havada bota duran. * Srncemede kalm i. * Edb: Ak hece, bir vokalle okunan hece. (Bak: Msned)

muallak Mualleka

bolukta, askda. (C.: Muallekat) Asklar. Henz karar verilmemi olanlar. * Kocas kaybolan kadn. * slmiyet'ten evvel Arablarn mehur edib ve irlerinin Kbe duvarna astklar yazlar ve iirler.

mualleka

aslan.

2116

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muallekt Muallekat- seb'a aslanlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(Yedi ask) Kur'n henz nzil olmadan, chiliyet devrinde mehur Arap irlerinin en beenilmi iirlerinden, Kbe'nin duvarna astklar yedi mehur kaside.(Ceziret-l Arab ahalisi o asrda ekseriyet-i mutlaka itibariyle mmi idi. mmilikleri iin mefhirlerini ve vukuat tarihiyelerini ve mehsin-i ahlka yardm edecek durub-u emsllerini kitabet yerine iir ve belat kaydiyle muhafaza ediyorlard. Mnidar bir kelm, iir ve belgat cazibesiyle eslftan ahlfa hafzalarda kalp gidiyordu. te u ihtiyac- ftri neticesi olarak o kavmin mnevi ary ticaretlerinde en ziyade revac bulan, feshat ve belgat met idi. Hatt bir kabilenin beli bir edibi, en byk bir kahraman- millisi gibi idi. En ziyde onunla iftihar ediyorlard. te slmiyetten sonra lemi zeklariyle idare eden o zeki kavim, u en reval ve medar- iftiharlar ve ona iddet-i ihtiyala muhta olan belgatta akvm- lemden en ileride ve en yksek mertebede idiler. Belgat, o kadar kymetdar idi ki, bir edibin bir sz iin iki kavim byk muharebe ederdi ve bir szyle muslaha ediyorlard. Hatt onlarn iinde ""Muallekat- Seb'a"" nmiyle yedi edibin yedi kasidesini altnla Kbe'nin duvarna yazmlar, onunla iftihar ediyorlard. te byle bir zamanda, belgat en reval olduu bir anda Kur'an- Mu'ciz-l-Beyan nzul etti. Naslki, zamn- Mus Aleyhisselm'da sihir ve zaman- s Aleyhisselm'da tb revata idi. Mu'cizelerinin mhimmi o cinsten geldi. te o vakit bleg-y Arab, en ksa bir suresine mukabeleye dvet etti: $ fermaniyle onlara meydan okuyor. Hem der ki: ""man getirmezseniz mel'unsunuz. Cehennem'e gireceksiniz."" Damarlarna iddetle vuruyor. Gururlarn dehetli surette kryor. O kibirli

2117

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akllarn istihfaf ediyor. Onlar bidyeten idam- ebed ile ve sonra da Cehennem'de idm- ebed ile beraber dnyev idam ile de mahkm ediyor. Der: ""Ya muraza ediniz, yahut can ve malnz helkettedir.""te eer muraza mmkn olsayd acaba hi mmkn m idi ki, bir iki satrla muraza edip dvsn ibtal etmek gibi rahat bir are varken, en tehlikeli, en mkiltl muharebe tariki ihtiyar edilsin! Evet o zeki kavim, o siyasi millet ki, bir zaman lemi, siyasetle idare ettii halde, en ksa ve rahat ve hafif bir yolu terketsin! En tehlikeli ve btn mal ve cann belya atacak uzun bir yolu ihtiyar etsin, hi kabil midir? nki: Edipleri, birka hurufatla muraza edebilseydi; Kur'an, dvasndan vazgeerdi. Onlar da maddi ve mnevi helketten kurtulurlard. Halbuki, muharebe gibi dehetli, uzun bir yolu ihtiyar ettiler. Demek, muraza-i bilhuruf mmkn deildi, muhaldi. Onun iin muharebe-i bissyufa mecbur oldular. Hem, Kur'an tanzir etmek, taklidini yapmak iin gayet iddetli iki sebep var. Birisi, dmann hrs- murazas; dieri, dostlarnn evk-i taklididir ki, u iki sik- edid altnda milyonlar Arabi kitablar yazlm ki hibirisi ona benzemez. lim olsun, mi olsun her kim O'na ve onlara baksa kat'iyyen diyecek ki: ""Kur'an, bunlara benzemez. Hibirisi onu tanzir edemez."" u hlde, ya Kur'an, btnnn altndadr. Bu ise btn dost ve dmann ittifakyla battaldr, muhaldir. Veya Kur'an, o yazlan umum kitablarn fevkindedir. S.)" muallekatseb Muallekiyyet Muallel Kbe duvarna aslan yedi nl iir. Muallak olma, askda olu, bota durma. Sakat, eksik, noksan. * Hasta, illetli.

2118

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muallem asker Muallem muallem Muall Tlim grm asker.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ta'lim grm, ta'limli. talimli, eitilmi. Ycelten, ykselten. * Salr davarn sa tarafndan samaya varan kii.

Muallil

Ta'lil eden. Sonradan bir sebeb ve bahane ileri sren. * Eyyam- acuzdan bir gn.

muallim Muallim Muallimt Muallime muallime Muallimn Muamelat muamelt Muamele

ilim belleten, retmen. Ta'lim eden, reten, ilim reten. retici kadnlar, kadn hocalar. Hanm hoca. reten ve tlim eden kadn veya kz. hanm retmen. Muallimler. Hocalar, ta'lim edenler, retenler. (Mumele. C.) Muameleler. muameleler, ilemler. (C.: Mumelt) Hatt- hareket. Davranma, davran. Birbiri ile i grme, amel etme. Al veri. * Resmi dairelerde yaplan herhangi bir i.

muamele Muamere Muamil Muamma muamm muammld Muammem Muammer

davran, ilem. maret etmek. (Amel. den) yapan. Muamele yapan. Muameleci. (Am. dan) Anlalmaz i. Kark ey. Bilinmeyen hl. bilmece. bilmeceli. Ba sarklanm. mamelenmi. Sarkl olan. mr sren. ok yaam. Uzun mrl, bahtl.

2119

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muammer Muammern Muanaka munaka munn Muan'an uzun mrl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muammer. C.) (mr. den) Muammerler. Uzun mrl kimseler. Birbirinin boynuna sarlma. Kucaklama. sarlma. ananeli, belgeli. An'aneli. Senedli. Kimden kime haber verildii hid ve rvilerin isimleri ile bildirilmi olarak.

Muanat

Bir eyin zahmetini ekme. * Bir nesneyi dikkatle gz altnda bulundurma. Ona gz kulak olma.

Muanber Muanede Muank munid Muanid Muanik Muanne Muannid muannid muannidane Muannif Muanven muanven Muar Muaraza

(Anber. den) Gzel kokan. Gzel kokulu. (Anud. dan) nad etme, ayak direme. Birbirinin boynuna sarlan. Kucaklaan. aykr, direnen. nadc. Kimseye uymayan. Dediini yapmak isteyen. (Unk. dan) Birbirinin boynuna sarlan, kucaklaan. Muhlefet etmek, kar gelmek. nadc. Munid. inat. inat edercesine. Ta'nif eden. iddetle azarlayan. sim sahibi. nvanl. nvan verilen. Mehur. Tantanal. nvanl, naml. dn alnm olan mal. Bir eyden yan verip sapmak. * Biri ile yarmak. * Birbirine kar gelmek. Szle karlkl mcadele. Sz mcadelesi.

muraza

ekime, tartma, muhalefet.

2120

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muaraza-i bil-huruf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sz, yaz veya fikir ile birisine kar gelmek. Szl mcdele. (Bak: Muallekat- seb'a)

Muaraza-i bis-syuf Muare Muarefe

Klnla, kuvvetle, silhla mcadele etmek. Silhla kar koymak. Zarar etmek. Karlkl grme ve tanma. * Gr: Nekre olmayan kelime. Muayyen ve harf-i trifli olmak. (Bak: Lm)

murefe Muarekat Muareke mureke Muarz murz Muarzn Muarz-l kelm Muarra muarr Muarreb muarreb muarref Muarref

tanma. (Mureke. C.) (Ark. dan) Vurumalar, savalar, kavgalar. (C.: Murekt) Kavga. Vuruma. Muharebe. Dme. kavga. Bir eyden yan izen. Muraza eden. Kar gelen. (Bak: Mnkaa) muarazac, muhalif, ekien, tartan. (Murz. C.) Murzlar, muhalifler. Kar gelenler. (Bak: Maarz-l kelm) Fenalktan uzak. Bo. Beri. Yksek. Temiz. plak. temiz, arnm. Arablatrlm. Arablam. Araplam. tantlm. Trif edilmi, anlatlp bildirilmi. Bildik. Belli. Bilinen. * Gr: Harf-i trifli kelime. * Mat: Snrl. Hududlu.

Muarres Muarrk Muarrz muarrif Muarrif

mlek koyacak yer. Gecenin ge vakitlerinde inilecek yer. (Arak. dan) Tb: Terletici il. Dokunakl sz syliyen. tantc. Trif edici. Anlatc. zah edip bildirici. Tantan. Tercman.

2121

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muarrifn Muarriye Muasame Muasara Muasat Muasere Muasfer Muasr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tesniye eklindedir) ki tarif edici. * f. Tarif ediciler. Muarrifler. Hekim ba. Hfzetmek, korumak. (Musarat) (Asr. dan) Musr olma. Ayn asr ve zamanda yaama. tatsizlik etme. Ba kaldrma. syn etme. Fakirlik. * Zorluk, glk. Usfur ile boyanm nesne. Bir asrda yaayanlardan herbiri. Hem asr olan. Ayn devirde yaayan.

musr Muasrn

ada. (Muasr. C.) (Asr. dan) Ayn asrda yaayanlar. Bir asrda yaam olanlar.

Muas Muasker

taatsiz, isyan eden, ba kaldran. (Asker. den) Ordu yeri, asker karargh. Ordunun muharebe zamannda topland yer.

Muassel muaka Muaaka

ine bal katlm. Ball. sevime. Sevime. Ziyadesiyle arz- muhabbet etme. Birbirini sevme. Karlkl ak ve muhabbet.

Muaere Muaeret mueret Muak Muair Muairn

Karmak. Birlikte yaanlanlar. * Snnet diresinde insanlarla iyi mnsebet. iyi geinme, grg. (Ik. dan) Seven, k olan. Muhabbet eden. Mueret eden ve birbiriyle iyi geinir olan. (Muair. C.) Muairler. Birbirleriyle iyi geinen kimseler.

2122

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muaer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ar. dan) Onlu, onluk. On ksma blnm. * Edb: Onar msralk bendlerden teekkl eden manzumeler.

Muae Muair Muatat muteb Muateb(e) Muatib muattal Muattal

Aalarnda ku yuvas ok olan yer. (Ar. dan) Ondalk. rc. Aar memuru. Birbirine at etmek, karlkl hediyelemek. * Vermek. azarlanm. Azarlanlan. Tekdir olunan. Azarlanm. * Paylamak, kmak. (tb. dan) Tekdir eden, paylyan, azarlyan. ilemez, isiz. Tatil edilmi. Kullanlmaz olmu. Battal edilmi. Terkedilmi. * siz. Tenbel.

muattar Muattar Muattl muattl Muattla muattla Muatt Muattis Muvaza

trl, gzel kokulu. Itrl, kokulu. * Gzel kokulu bir lle ieinin ad. Atl brakan. siz eden. e yaramaz hle getiren. mansz, tanrtanmaz. Bo braklm. Atlete atlm. * Hlk'a itikat etmeyen. (Bak: Ta'til) mansz, tanrtanmaz. (At. dan) Susatan, susatc. (Ats. dan) Aksrtan, aksrtc. ki tarafn da ivaz vererek, anlaarak yapt akit. Sayma. Bir eyi dier bir eye bedel, ivaz olarak vermek. Asl olmad halde menfaat celbi iin hususi bir surette mzakere ile yaplan hileli i. Yapmack.

Muvazaten

Dei yapma ile. ki tarafn da rzas dhilinde deitirme ile. * Hileli, dalavereli.

Muavede(t)

(Avdet. den) Dn, geri dnme, avdet etme. * Adet edinme.

2123

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muaveme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Aa) bir sene meyve verip, bir sene vermeme. * Bir seneliine tutma.

Muavenat muvenet Muavenet muvenetdrne muveneten Muavenet-i nakdiye muvenetkrne Muavid muvin Muavin

(Muvenet. C.) Muvenetler, yardm etmeler. yardm. Yardmclk. Yardm. Tevn. yardm edercesine. yardm olarak. Para yardm. yardmc olurcasna. Geri dnen, avdet eden. yardmc. Yardmc. Yardm eden. Vekil. * Mekteblerde ve resmi dairelerde mdrden sonra gelen idare memuru.

Muviye Muaviye Muavvak Muavvec Muavvez Muavvezetn

Emevi Devletinin kurucusu olan bir sahabe. Tilki enii. (Avk. dan) Ta'vik edilip geriye braklm i. (vec. den) Eik, eri, eilmi. Gerdanlk. Nazarlk. Nsha geirilecek yer. * Evin etrafndaki mer'a. (Muavvezeteyn) Kur'n- Kerim'in son iki suresi. (Dima okunacak gyet lzumlu dersleri verdii ve her eit erli ilerden Allah'a snmay tavsiye ve emrettii iin bu isim verilmitir.)

Muavvk Muavvizat Muayede muyene

Ta'vik eden. Geriye brakan. Oyalanan. (Bak: Felak) (d. den) Bayramlamak. gzden geirme.

2124

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muayene

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zhir ve ikre olmak, grnmek, belli olmak. * Gzden geirme, yoklama, kontrol etmek.

Muayenehane Muayere Muayee Muayin Muayyeb Muayyebat muayyen Muayyen

f. Hekimlerin, hastalar muayene ettikleri yer. Ayarlama. Beraberce hoa geinme. (Ayn. dan) Kat'i ve kesin olarak belli olan. Grlm olan. (C.: Muayyebt) (Ayb. dan) Ayplanm. (Muayyeb. C.) Ayp ve iren eyler. belli, ll, tartl. Grlm olan, kat'i olarak belli olan, belli, ll, tayin ve tesbit olunmu, karalatrlm.

Muayyin Muaz ibn-i cebel

(Ayn. dan) Tyin eden, belirten, belirtici. "(Ebu Abdurrahman el Ensar) Ashb- Kirm arasnda hrmetle yd olunan byk fakihlerdendir. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n salnda Kur'an- Kerim'i cem'edip ezberleyen bahtiyarlardandr. Peygamberimiz, ""Kur'n, Muaz bn-i Cebel'den alnz"" buyurmutur. 157 hadis rivyet etmitir. rdn nhiyesinde otuz yanda olduu hlde ebediyete intikal etti. (R.A.)"

Muazade Muazale

Yardm etme. Bir szn mnasn baka szle balayp kelm arka arkaya getirme. * Kafiyeyi ayrlmyacak ekilde mkabliyle balama. * Szde kelimeleri tekrarla kullanma.

Muazere Muazd Muazzam muazzam

Ma'zeret, zr dileme. Yardm eden. Byk, iri, cesim, mkerrem, mbeccel, koskoca. pek byk.

2125

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muazzamt Muazzeb muazzeb Muazzef Muazzel Muazzez muazzez Muazzezen Muazzi muazzib Muazzib Muazzir Mubadil Mubah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk ve ar iler. Muazzam eyler. Eziyet eken, azap iinde bulunan. Skntda kalan. eziyet eken. Nefsin arzularn terkeden, zhd shibi. Ayplanm, ta'zil edilmi. Azarlanm, paylanm. ok aziz. Muhterem. ok sevgili, kymettr, izzetlendirilmi. izzetli, erefli. zzet ve ikram ile, ikram olunarak, arlanarak. Sabredici. azap eden. Ta'zib edin, azapla eziyet veren. (zr. den) Ta'zir eden, sahte zr sren. (Bak: Mbdil) (bhe. den) lenmesinde sevab ve gnah olmayan ey. * Fk: Yaplmas ve yaplmamas er'an ciz bulunan ey. (Yemek, imek, uyumak gibi.)

mubh Mubahase Mubahat

ilenmesinde sevap ve gnah olmayan. (Bak: Mbhese) (Mubah. C.) Mbahlar. Gnah, sevab olmayan, ilemesi ne haram, ne de hell olan eyler.

Mubahhal Mubahhar Mubarek Mubareze Mubasara

Cimri, tamahkr, pinti. Ttslenmi. * Buhar hline gelmi, buharlanm. (Bak: Mbrek) (Bak: Mbreze) "Grme yarna kma. ki kiinin, ""hangimiz evvel gryor"" diye bir yere bakmas."

2126

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mubassr Mubassr gzc, bakc.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzetici, bekleyici, bakc. * Eskiden gmrklerde muhafaza memuru ve mektebte talebenin inzibatna bakan memur.

Mubaeret Mubataa Mubattn Mubemu Mubend Mubid Mubik mbik Mubikat Mubikat- seb'a

(Bak: Mberet) ki kii elleriyle birbirlerini kucaklamaa alma. Kin tutan, hased eden. * Karn zayf ve iine kk olan. f. Tel tel, kl kl. Birer birer. nceden inceye, ok dikkatle. f. Sa ba. Zerdt. Mecusi din adam. * Tedbirli, akll adam. (C.: Mubikat) Helk edici. * syan. * Byk gnah. helak edici, byk gnah. (Vebk. den) Helk edici eyler. Mhlik. "nsan felkete gtren yedi kebir, yedi byk gnah: Katil, zin, arab imek, ukuk- vlideyn (yni; sl-y rahmi terk), kumar oynamak, yalan hidlii, dine zarar verecek bid'alara tarafdarlk. (Bak: Kebir)"

Mu'bile Mu'bir Mubsr

(C.: Mebil) Yass, uzun ok temreni. Terkolunmu, braklm, terkedilmi. Grc, gsterici, grnen, bilici, bildirici, vazh ve ikr. * Mantk. Kelm ve seyrin mutediline denir.

mubsr Mubsrt mubsrt Mubtal Mubtl

grnen. (Mubsr. C.) Grnenler, grnen lem. grnenler. ptal edilmi. ptal eden.

2127

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muceb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cb etmi, lzm gelmi. Bir sz veya emrin icb ettii ey, netice. * Byk bir memurun, kendisine sunulan evrak tasdik iin ettii iaret.

Mu'cem

'cm edilmi, noktalanm, noktal. * Hadis eyhlerinin herbirisi. * Harf- heca srasna konularak, her birisinin tarikndan mellife kadar gelen rivayetleri toplayan kitaba denir.

Mucer Mucez Muc Muci' Mu'cib Mucb

(Ecr. den) Kiraya verilmi olan ey. (caz. dan) caz yoluyla. Muhtasar ve mcmel bir tarzda. Ksaca. (Vec. dan) Actan, artan. (Vec'. dan) Elem ve ac veren. (Aceb. den) Taaccbe, hayrete dren. aknlk veren. (Cevab. dan) cabet eden, uyan. Kendisinden istenilen i ve suali cevaplandran.

Mucib

(Mucibe) cb eden, lzm gelen. * Bir eyin peyd olmasna vesile ve sebep olan. Gereken. Gerektiren, lzm gelen.

mcib Mucibat mcibe Mu'cibe Mucibe-i klliye Mucib-i bizzat

gereken, gerektiren. (Mucib. C.) Sebepler. hkm, gerektiren. Taaccb edilecek, alacak ey. Man: Msbet ve umumi (umll) olan kaziye. ster istemez kendisi ii yapmaya mecbur olan. Serbest ve istedii gibi hareket edemeyen. (Mesel: Gne nn, gnein kendi ztnn zaruri neticesi olmas gibi.)

Mucib-i istikrah Mucib-i teyakkuz mcibibizzat mcid

Nefrete, sevmemeye sebeb olan. Teyakkuzu, yni uyankl icb ettiren. her eyi yapmaya mecbur olan. " yeni bir ey yapan, ""yoktan var eden"" mnsnda ilh isim."

2128

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mucid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni bir ey icad eden, meydana getiren, bulan. * Yaratan. Yoktan var eden.(Ve keza, bu fni dnyadan da kacaksn. yle ise, aziz olarak kmaya al. Vcudunu Mucidine fed et. Mukabilinde byk bir fiat alacaksn!.. M.N.)

Mucid-i hakik

cad etme iktidarnn yegne sahibi mnasnda olarak (Allah) hakknda kullanlr.

Mucir Mu'cir Mucz Mu'ciz

(Ecir. den) car eden, kiraya veren. (Bak: Mcir) Bir eit kadn barts. Earp. czet veren, izin veren. nsan ciz brakan i. Aynsn yapmakta bakalarn acze dren, kudretsiz klan, kimsenin yapamyaca yolda olan.

mciz Muciz mcizane mcizt Mu'cizat

ksa, fakat ok mnl, zl. Ksa. Muhtasar. zl. Az szn ok mn ifde edeni. aciz brakrcasna. mcizeler. Mu'cizeler. Allah tarafndan verilip, yalnz peygamberlerin gsterebilecekleri byk harika iler.

Mu'cizat- ahmediye (a.s.m.) Hz. Muhammed'in (A.S.M.) mu'cizeleri. (Bak: Mu'cize) Mu'cizat- seb'a Mu'cizbeyan Yedi mehur mu'cize, yedi klli i'caz esaslar. f. Anlat tavr herkese benzemeyen. Tarz- beyan mu'cize olan. Kur'an- Kerim. mcize Mu'cize insanlarn yapamad harikalar. nsanlarn, yapmasnda ciz kaldklar ve ancak Allah tarafndan peygamberlere nasib olan hrika. Kerametten yksek, fevkalde hdise. * Mu'cize, Halik- Kinat tarafndan peygamberlerin hakkaniyetine ait bir tasdiktir. Sahih hadislerle mu'cizeler haber

2129

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

verilmi ve tesbit edilmitir.(... Mu'cize dav-y nbvvetin isbat iin mnkirleri ikna etmek iindir. cbr iin deildir. yle ise dav-y Nbvveti iitenler iin ikna edecek bir derecede mu'cize gstermek lzmdr... S.) Mu'ciz-eda f. Mu'cize gsteren. Bakalarnn yapamyaca kadar mu'cize derecesinde i ortaya koyan. Edas mu'ciz olan. Mu'cizegu(y) Mu'cizekr mcizekr mcizevr mcizev Mu'ciznma mciznm Mu'ciz-l beyan Muine Muda' f. Mu'cize gibi sz syleyen. f. Mu'cizeli, mu'cize hlinde, bakalarn ciz brakan. mcizeli, mcize gsteren. mcize gibi. mcizeli biimde, mcize ile ilgili olarak. f. Mu'cize gsteren. mcize gsteren. Beyan herkesi ciz brakan. f. Cmbz. Fk: Emneten kendine bir ey braklan kimse. * Serke ve oynak olmayp, mazlum ve skin olan at. Mu'dal Mudarebat Mudarebe (Mu'dl) G, iinden klmaz, girift. (Mudarabe. C.) Mudarebeler, dmeler, vurumalar. (Darb. dan) Dme, vuruma. * Bir taraftan sermaye dier taraftan emek ile kurulan ticaret irketi. (O.L.) mudarebe Mudarib Mudcer Mudcir Mu'dem dvme. (Darb. dan) Den. Birbirlerine vuran. (Ducret. den) Skntl olan. Sklm. (Ducret. den) Sknt veren, skan, gamlandran. Bir eyi yitiren, kaybeden.

2130

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mudga mudga Mudhak Mudhik Mudhikt Mudhike mudhike mudll Mudi' Mud Mu'd Mudk mdil Mu'dil(e) Mu'dilat Mudill Mudille Mu'dim Mudiyyen Mufad Mufadala Mufaddel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Et paras, bir inem et. et paras. Kendisine glnen. Soytar. Gln hle den. Gldrc, gldren, maskaralk ederek halk gldren. (Mudhike. C.) (Dhk. den) Glnecek eyler. Mudhikeler. Gln ey, glnecek hl. Komedya. glnecek ey, komedi. saptran. Fk: Malnn muhfazasn bakasna emnet ve havle eden. Ik verici, parlak ve ruen olan. Siryet edici, bulac, sri. (Bak: Muzk) byk, etin, zor. (C.: Mu'dilt) Zor, g ve etin. (Mu'dal. C.) Byk, ar, etin ve zor iler. dll edici, yoldan karan, eri yola tevik edici. (Dallet. den) Batan karan, azdran, doru yoldan saptran. ldren, idam eden. Giderek, geerek. (Bak: Mfad) (Bak: Mufzala) Faziletlendirilmi, dierlerinden ayrca fazilet itibaryla temayz etmi, ykselmi.

Mufaddl mufaddl Mufaddln

Faziletlendiren, iyilik eden ve nimet veren. stn eden, ykselten. Faziletliler. Yksek ve byk zatlar.

2131

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mufahham Mufarakat Mufarrit Mufasala mufassal Mufassal mufassalan Mufassalan Mufassl Mufavvaz Mufavviz Mufaz Mufazala Mufazzal Mufazzaz Mufazzih Muf Mufsih Muftr Mug Mugabber Mugabene Mugabese Mugadd mugaddi Mugadere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Fahm. dan) Kmrlemi, kmr halini alm. Ayrlk, ayrlmak. (Fart. dan) Kusur yapan, eksik ileyen. Ar giden. Ayrlma. ayrntl. Tafsilli, tafsiltl, izahl. Geni mlumatl, ksmlara ayrlp anlatlm. ayrntl biimde. Geni, izahl olarak. Tafsiltlca. Ksmlara ayrlp anlatlm olan. Ksmlara ayrlan, fasl fasl ayran, adalet eden. Yaplmas smarlanm. Bir kimseye bir vazifeyi veren. Yapmasn smarlyan. ok, bol. Bereketli, feyizli. Fazilet ve meziyetle birbiri ile yarma. (Fazl. dan) Bakalarna stn tutulmu. Tafdil edilmi. Gm kaplamal, gml. Rezil eden. fa eden, deyen, yerine getiren. Feshetle ve dzgn olarak konuan. (Ftr. dan) Oru aan, iftar eden. (C.: Mugan) Mecusi. Ateperest. Atee tapan. Zerdt dininde olan. Tozlu nesne. (Gabn. dan) ki taraf birbirini aldatma. Kartrmak. (Mugazzi) Gdal, besleyici, gdas ok, faydal. besleyici. (Mugaderet) Brakmak, salvermek.

2132

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mugafaza Mugalaka Mugalata Anszdan tutmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dierleri karmayarak iki kiinin atlaryla yarmas. (Galat. dan) Karsndakini yanltmak iin sz sylemek. Doruya benzer yanl szler. Safsata. Hatal ve yanl sz. Demagoji. * Man: Vehimlerden terekkb eden kyastr.

mugalata Mugalatat Mugalaza Mugalebe Mugalgal Mugallat(a) Mugalleb Mugall

yanltc iin sz syleme. (Mugalata. C.) Safsatalar. Demagojiler. Mugaltalar. Dmanlk, husumet, advet. stn olmaa, galib gelmeyee almak. Birisine galib gelmek. Haber. (Galat. dan) Yanl telffuz edilmi. Deflarca malup olan kii. (Galeyn. dan) yice kaynatlm. * Ihlamur, papatya gibi ieklerin kaynatlm suyu.

Mugamere Mugamese Mugameze Mugamir Mugammed Mugammer Mugan Mugane Mugann muganni Muganniye Mugar

(Ga, uzun okunur) Nefsini zorlua ve iddete zorlama. Suya daldrmak, birbirini suya daldrmak. Birini gz iaretiyle zemmetme. Nefsini tehlikeye koyan kii. (Gamd. dan) rtl, klfl. Knna konmu. ten anlamyan bn kimse. (Mug. C.) f. Mecusiler, atee tapanlar. Zerdtler. Atee tapan mecusilerin yini. Nameli ve eitli sesle okuyan, ahenkle okuyucu. * Ho sesle ten. nameyle okuyan. arkc kadn. Dman zerine hcum etmek.

2133

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mugarrak Mugarrid Mugas Mugasmer Mugassas Muga Mugatt Mugavele Mugavere Mugayebe Mugayeret mugayeret mugayir Mugayir Mugaylan Mugaylangh Mugaylanzar Mugayyeb Mugayyebat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Gark. dan) Suya daldrlm. * Gmle ssl. Pek gzel ten ku. * Yksek sesle nefse ho gelen arklar syliyen. Yaban narnn kk. Kaba dokunmu kt bez. Kalba dklm. (Gay. den) Bayltc, bayltan. Perdelenmi, rtlm. st rtl. Bir kimseyi azdrp yoldan karmak. * Helk etmek. Yama, apul. Kaybolma. * Bir kimseyi arkasndan zemmetme. Gybet etme. (Gayr. den) Aykrlk. Uymazlk. Baka trl olma. aykrlk. aykr. Aykr. Uymaz. Zd. Baka trl. lde yetien bir nevi dikenli al. Deve dikeni. f. Dnya. f. Dnya. * Deve dikeni biten yer, dikenlik. (C.: Mugayyebt) (Gayb. dan) Kayp. Kaybedilmi. (Magibt) Zhir duygularla bilinmeyen, bizce gaip olan, bilinmeyen eyler.

mugayyebt Mugayyebt- hamse

bilinmeyenler. "Be bilinmeyen. Bizce gaib olan be ey:1- Kyamet vakti, 2Yamurun ne zaman yaaca, 3- Ana rahmindeki ocuun mahiyeti ve ceninin isti'dad ve mnevi simasnn ne olduu, 4- Yarn insan hayr ve er olarak ne kazanacan, 5- nsann nerede leceini Allah bildirmedike kimse bilemez. Bunlara meftih-l gayb da

2134

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

denir.(""Mugayyebt- Hamse""ye dair Sure-i Lokman'n hirindeki yetin hakknda mhim sualinize gayet mhim bir cevap isterken, maatteessf imdiki hlet-i ruhiyem ve ahvl-i maddiyem o cevaba msaid deildir. Yalnz sualinizin temas ettii bir iki noktaya gayet mcmel iaret edeceiz. u sualinizin meli gsteriyor ki, ehl-i ilhad tarafndan tenkid suretinde mugayyebt- hamseden yamurun gelmek vaktine ve rahm-i mderdeki ceninin keyfiyetine itiraz edilmi. Demiler ki: ""Rasathnelerde bir letle yamurun vakt-i nzul kefediliyor. Onu da Allah'dan bakas da biliyor. Hem rntgen uiyle rahm-i maderdeki ceninin mzekker, mennes olduu anlalyor. Demek mugayyebat- hamseye ttla' kabildir""?Elcevap: Yamurun vakt-i nzul bir kaideye merbut olmad iin, dorudan doruya meiet-i hssa-i lhiyye ile bal ve hazine-i rahmetten hususi iradeye tbi olduunun, bir srr- hikmeti udur ki: Kinatta en mhim hakikat ve en kymetdar mahiyet, nur, vcud ve hayat ve rahmettir ki, bu drt ey; perdesiz, vastasz, dorudan doruya Kudret-i lhiyye ve meiet-i hassa-i lhiyyeye bakar. Sair masnuatta zahiri esbab; kudretin tasarrufuna perde oluyorlar. Ve muttarid kanunlar ve kaideler, bir derece irade ve meiete hicab oluyor. Fakat vcud, hayat ve nur ve rahmette o perdeler konulmam. nki; perdelerin srr- hikmeti o ite cereyan etmiyor. Madem vcudda en mhim hakikat rahmet ve hayattr; yamur, hayata mene ve medr- rahmet, belki ayn- rahmettir. Elbette vesait perde olmyacak. Kaide ve yeknesaklk dahi, meiet-i hassa-i lhiyyeyi setretmiyecek; t ki, her vakit herkes hereyde kr ve ubudiyete ve sual ve duaya mecbur olsun. Eer bir kaide dahilinde olsayd, o kaideye gvenip kr ve

2135

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rica kaps kapanrd. Gnein tuluunda ne kadar menfaatler olduu mlumdur. Halbuki muttarid bir kaideye tabi olduundan, Gnein kmas iin dua edilmiyor ve kmasna dair kr yaplmyor. Ve ilm-i beer, o kaidenin yoluyla yarn Gnein kacan bildii iin, gaibden saylmyor. Fakat yamurun cz'iyat bir kaideye tbi olmad iin, her vakit insanlar rica ve dua ile dergh- lhiyyeye ilticaya mecbur oluyorlar. Ve ilm-i beer, vakt-i nzuln tayin edemedii iin, srf hazine-i rahmetten bir nimet-i hassa telkki edip hakiki krediyorlar.te bu yet, bu nokta-i nazardan yamurun vakt-i nzuln, Mugayyebat- Hamse'ye idhal ediyor. Rasadhanelerdeki letle, bir yamurun mukaddematn hissedip vaktini tayin etmek, gaibi bilmek deil, belki gaibden kp lem-i ehadete takarrubu vaktinde baz mukaddematna ttla' suretinde bilmektir. Nasl, en hafi umur-u gaybiye vukua geldikte veyahud vukua yakn olduktan sonra hiss-i kabl-el-vukuun bir nev'iyle bilinir. O, gayb bilmek deil; belki o, mevcudu veya mukarreb-l-vcudu bilmektir. Hatta ben kendi sbmda bir hassasiyet cihetiyle yirmi drt saat evvel, gelecek yamuru bazen hissediyorum. Demek yamurun mukaddemat, mebdileri var. O mebdiler, rutubet nev'inden kendini gsteriyor, arkasndan yamurun geldiini bildiriyor. Bu hal, aynen kaide gibi, ilm-i beerin gaibden kp daha ehadete girmiyen umura vsule bir vesile olur. Fakat daha lem-i ehadete ayak basmayan ve meiet-i hassa ile rahmet-i hassadan kmyan yamurun vakt-i nzuln bilmek, ilm-i Allm-l-Guyub'a mahsustur.Kald kinci Mes'ele: Rntgen uiyle rahm- mderdeki ocuun erkek ve diisini bilmek ile $ yetinin mel-i gaybsine mnafi olamaz. nki: yet yalnz

2136

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zkuret ve nuset keyfiyetine deil, belki o ocuun acib istidad- hususisi ve istikbalde kesbedecei vaziyetine medar olan mukadderat hayatiyesinin mebdileri, hatta simasndaki gayet acib olan sikke-i Samediyet muraddr ki, ocuun o tarzda bilinmesi, ilm-i Allm-lGuyub'a mahsustur. Yzbin rntgen-misal fikr-i beer birlese, yine o ocuun umum efrd- beeriyeye kar birer almet-i frikas bulunan yalnz hakiki sima-y vechiyesini kefedemez. Nerede kald ki sima-y vehisinden yz defa daha harika olan istidadndaki sima-y mneviyi kefedebilsin. Bata dedik ki: Vcud ve hayat ve rahmet, bu kinatta en mhim hakikatlardr ve en mhim makam onlarndr. te onun iin o cmi hakikat- hayatiye, btn incelikleriyle ve dekaikiyle irade-i hassaya ve rahmet-i hassaya ve meiet-i hassaya bakmalarnn bir srr udur ki; hayat, btn cihazatiyle ve cihtiyle kr ve ubudiyet ve tesbihin mene' ve medr olduundandr ki, irade-i hassaya hicab olan yeknesaklk ve kaidelik ve rahmet-i hassaya perde olan vesit-i zahiriye konulmamtr. Cenab- Hakkn rahm- mderdeki ocuklarn sima-y madd ve mnevlerinde iki cilvesi var:Birisi : Vahdetini ve Ehadiyetini ve Samediyetini gsterir ki, o ocuk z-y esasde ve cihazat- insaniyenin envnda sair insanlarla muvafk ve mutabk olduu cihetle, Hlk ve Sniinin vahdetine ehadet ediyor. O cenin bu lisan ile baryor ki: ""Bana bu sima ve zy veren kim ise, btn esasat- zda bana benzeyen btn insanlarn snii dahi O'dur. Ve hem btn zihayatn snii O'dur.""te rahm-i mderdeki ceninin bu lisan, gayb deil, kaideye ve ttrada ve nev'ine tbi olduu iin mlumdur, bilinebilir. lem-i ehadetten lem-i gayba girmi bir daldr ve bir dildir.kinci Cihet : Sima-y istidadiye-i hususiyesi ve

2137

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sima-y vehiye-i ahsiyesi lisaniyle Sniinin ihtiyarn, iradesini ve meietini ve rahmet-i hassasn ve hibir kayd altnda olmadn, barp gsteriyor. Fakat bu lisan, gayb-l-gaybdan geliyor. lm-i ezeliden bakas, kabl-el-vcud bunu gremiyor ve ihata edemiyor. Rahm-i mderde iken bu simann binde bir cihazat grnmekle, bilinmiyor!Elhasl: Ceninin sima-y istidadsinde ve sima-y vehiyesinde hem delil-i vahdaniyet var, hem ihtiyar ve irade-i lhiyyenin hcceti vardr. L.)" mugayyebthmse Mugayyebe Mugayyer Mugayyir Mugazane Mugazebe Mugazele Mugazb Mugbee Mug-beegn Mugber Mugberr-l htr Mugbir Mugf Mugfel Mugfil Mugidd Mugs be bilinmeyen ey. Gizli ey. Grnmeyen ve sakl olan nesne. (Gayr. dan) Deitirilmi, bakalatrlm. Tayir edilmi. Tayir eden, deitiren. Gzn yanlarnda olan bklm. Karlkl olarak birbirini kzdrp gazaba getirme. (Ga, uzun okunur) Akane akalama, ltifeleme. Gadap etmek, kzmak, hiddetlenmek. (C.: Mugbeegn) f. Meyhaneci ra. * Mecusi ocuu. (Mugbee. C.) f. Mecusi ocuklar. * Meyhne raklar. (Gubar. dan) Gcenmi, darlm, kskn. * Tozlanm, tozlu. Hatr kalm, gcenmi. Gcenmi. birar sahibi. * Toz koparan. Uyuyan. (Guful. den) Aldatlm, ifl olunmu. Kandrlm. Aldatan, ifal eden. Gadap edici, kzgn, hiddetlenici. Yardm eden, yardma koan. Medet edici. Muin.

2138

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mugis Mugi Mug-kede Muglak Mugliyy Mugnat Mugn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yardm isteyene yardm eden. Birisini fenala brakan, aldatan. f. Meyhane. * Atee tapanlarn ibadethanesi. (Galak. den) Kapal, kilitli. * Anlalmaz, aprak sz. Kaynam iek, papatya veya hlamur suyu. htiya. Def'edici, kovan. * Zengin eden, mstani klan. * Doyuran gnln tok eden.

Mugrak Mugre Mugrem Mugremun Mugrib Mugrl Muga Mugtab Mugtanem Mugtasb Mugtebt Mugted Mugtelim Mugtemiz Mugtenem Mugtenim Mugterib

(Gark. dan) Batm veya batrlm (suya). Gark edilmi. Bulanklk. k, tutkun. Ar borca uratlm olanlar. Anka kuu. imi maktul. (Gay. den) Brnm, rtlm. Gybet syleyici, gybet eden. Ganimet olarak alnm olan, alnan. Gasb eden, zorla alan. Gbta olunmu, hli iyi olan kimse. (Gda. dan) Gda alan, gdalanan. Beslenen. Hrs ve ehveti ok olan. Gammazlyan. (Ganimet. den) Ganimet olarak alnm. Ganimet olarak alan. Bedava alan. Ganimet bilen. (Gurub. dan) Batan, gurub eden. * Gurub. * (Gurbet. den) Gurbete giden. Gurbete kan.

2139

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mugterif Mugterik Mugtesil Mugve

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elini daldrarak avucuyla su alan. Batan, suda boulan, garkolan. (Gusl. den) Ykanan, gusleden. (C: Mugveyt) Canavar drp yakalamak iin kazp azn rttkleri kuyu.

Mugzib mulak Mulakat Mulakiyyet mun Muhab Muhaba Muhabbet

(Gazab. dan) Gazaba getiren, kzdran. kapal, anlalmas zor. (Mulak. C.) Kapal ve anlalmas zor olan eyler. Mulak olma hali. Anlalmazlk. zengin edici. Kendisinden rklp korkulan. Korku, perva, havf, ekingenlik. "Sevgi, sevme. * Sohbet. Ruhun, kendisinden lezzet duyduu eye meyletmesi. (Zdd: Buzetme ve adavettir.)(Eer denilse: Al-i Beyt'e muhabbeti, Kur'an emrediyor. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm ok tevik etmi. O muhabbet, ialar iin belki bir zr tekil eder. nki ehl-i muhabbet, bir derece ehl-i sekirdir. Ne iin ialar hususan Rfzler, o muhabbetten istifade etmiyorlar; belki, iret-i Nebeviye ile o fart- muhabbetten mahkmdurlar.Elcevab: Muhabbet iki ksmdr:Biri : Mna-y harfiyle, yni; Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm hesabna, Cenab- Hak nmna, Hazret-i Ali ile Hasan ve Hseyin ve l-i Beyt'i sevmektir. u muhabbet Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n muhabbetini ziyadeletirir. Cenab- Hakk'n muhabbetine vesile olur. u muhabbet merudur, ifrat zarar vermez, tecavz etmez, bakalarnn zemmini ve adavetini iktiza etmez.kincisi : Mna-y ismiyle muhabbettir. Yni: Bizzat onlar

2140

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm' dnmeden Hazret-i Ali'nin kahramanlklarn ve kemlini ve Hazret-i Hasan ve Hseyin'in yksek faziletlerini dnp sever. Hatt Allah' bilmese de, Peygamber'i tanmasa da yine onlar sever. Bu sevmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n muhabbetine ve Cenab- Hakk'n muhabbetine sebebiyet vermez; hem ifrat olsa, bakalarn zemmini ve adavetini iktiza eder.te iaret-i Nebeviye ile, Hazret-i Ali hakknda ziyade muhabbetlerinde, Hazret-i Ebu Bekir-is Sddk ile Hazret-i mer'den teberri ettiklerinden hasrete dmler. Ve o menfi muhabbet, sebeb-i hasrettir. M.)" muhabbet muhabbetdr Muhabbetdarane muhabbetdrne muhabbethne Muhabbetkr muhabbetkrne Muhabbetname Muhabbetullah sevgi. seven, sevgili. Muhabbete yakr ekilde. severcesine. sevgi evi. Muhabbetli, sevgi gsteren. severcesine. f. Sevgisini bildiren yazl kt. Akn bildiren yaz. "Cenab- Hakk'a kar beslenen ihlsl sevgi.(...Sende, senin nefsine olan edid muhabbetin O'nun ztna kar muhabbet-i ztiyedir ki, sen su-i istimal edip kendi ztna sarfediyorsun. yle ise, nefsindeki eneyi yrt, hveyi gster. Ve kinata dank btn muhabbetlerin, O'nun esm ve sftna kar verilmi bir muhabbettir. Sen su-i istimal etmisin, cezasn da ekiyorsun. nk yerinde sarfolunmayan bir muhabbet-i gayr-i meruann cezas, merhametsiz bir musibettir. Rahman-r-Rahim ismiyle hurilerle mzeyyen Cennet gibi senin

2141

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

btn arzularna cmi' bir meskeni, senin cismani hevesatna ihzar eden ve sair esmsiyle senin ruhun, kalbin, srrn, akln ve sair letifin arzularn tatmin edecek ebedi ihsanatn, o cennette sana mheyya eden ve her bir isminde mnevi ok hazine-i ihsan ve kerem bulunan bir Mahbub-u Ezelinin, elbette bir zerre muhabbeti, kinata bedel olabilir. Kinat O'nun bir cz'i tecelli-i muhabbetine bedel olamaz. S.)(Velyet yollarnn ve tarikat ubelerinin en mhim esas ihlsdr. nk, ihls ile hafi irklerden hals olur. hls kazanmyan, o yollarda gezemez ve o yollarn en keskin kuvveti, muhabbettir. Evet muhabbet; mahbubunda bahaneler aramaz ve kusurlarn grmek istemez. Ve kemline dellet eden zayf emreleri, kavi hccetler hkmnde grr. Dima mahbubuna tarafdardr.te bu srra binaendir ki, muhabbet aya ile marifetullaha tevecch eden ztlar behata ve itirzata kulak vermezler, ucuz kurtulurlar. Binler eytan toplansa, onlarn mahbub-u hakikisinin kemline iaret eden bir emareyi, onlarn nazarnda ibtal edemez. Eer muhabbet olmazsa, o vakit kendi nefsi ve eytan ve harici eytanlarn ettikleri itirazt iinde ok rpnacak. Kahramancasna bir metanet ve kuvvet-i imn ve dikkat- nazar lzmdr ki, kendisini kurtarsn.te bu srra binaendir ki, umum meratib-i velyette, mrifetullahtan gelen muhabbet, en mhim mye ve iksirdir. Fakat muhabbetin bir vartas var ki, ubudiyyetin srr olan niyazdan, mahviyetten, naza ve dvaya atlar, mizansz hareket eder. Msiva-y lhiyeye tevecch hengmnda, mna-y harfden mna-y ismye gemesi ile, tiryak iken zehir olur. Yni gayrullah sevdii vakit Cenab- Hak hesabna ve onun nmna, onun bir yine-i esms olmak ciheti ile rabt- kalb etmek lzm iken; bazan o zt o zt

2142

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hesabna kendi kemlt- ahsiyesi ve ceml-i ztsi nmna dnp, mna-y ismyle sever. Allah' ve Peygamber'i dnmeden yine onlar sevebilir. Bu muhabbet, muhabbetullaha vesile deil, perde oluyor. Mna-y harf ile olsa, muhabbetullaha vesile olur, belki cilvesidir denilebilir. M.)( $ yetinde i'cazl bir caz vardr. nki ok cmleler, bu cmlenin iinde dercedilmitir. yleki: u yet diyor ki: ""Allah'a (Celle Celluhu) imannz varsa elbette Allah' seveceksiniz. Mdem Allah' seversiniz, Allah'n sevdii tarz yapacaksnz. Ve o sevdii tarz ise, Allah'n sevdii zta benzemelisiniz. Ona benzemek ise, ona ittiba etmektir. Ne vakit ona ittiba etseniz. Allah da sizi sevecek. Zten siz Allah' seversiniz, t ki, Allah da sizi sevsin"". L.)" muhabbetullah muhbert Muhaberat Muhabere memuru muhbere Muhabere Muhabir muhbir Muhacat Muhacce Allah sevgisi. haberlemeler. Muhabereler. Haberlemeler. Haberleme yapan direler. Telgraf. haberleme. Haberleme. Karlkl birbirine haber verme. Haber veren, haberci. * Gazeteye havadis gnderen kimse. haberci. Bilmece hususunda birbiriyle zek yarna kma. (Hccet. den) ddi edip mnakaa ederek deliller ve hccetler gsterme. sbatlar gsterme. Muhacceb Muhaccel Muhaccil Muhacemat Perdelenmi, tecrid edilmi. Perde ile ayrlm. Aya sekili, beyazl at. * Gerdee konulmu. (Haclet. den) Utandran, tahcil eden. Hcumlar, meler. Her taraftan ve birden hcum etmeler.

2143

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhaceme Muhacerat muhcert Muhacere Muhaceret muhceret Muhacet Muhaceze Muhacim muhacim Muhacimn Muhacir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hcum etme, saldrma. G etmeler, hicretler. Muhacirlik. g etmeler. Birbirini men'etmek, birbirine engel olmak. (Hicret. den) Hicret etme, g etme, gme. g etme. (Hecv. den) Karlkl olarak birbirini hicvetme, yerme. Fsldamak. Hcum eden, saldran. saldran. (Muhcim. C.) Hcum edip saldranlar, enler. G eden, bir memleketten kalkp, baka bir yere yerleen. * Mc: Allah'n yasak ettiinden uzaklaan.

muhcir Muhacirn

g eden, gmen. G edenler, hicret edenler. slmiyetin ilk zuhurunda slm olanlardan Mekke'den Medine'ye hicret eden sahbeler. (Bak: Ensar)

muhcirn Muhadaa(t) Muhadat Muhadda' Muhaddab Muhaddar Muhadde Muhaddeb Muhadded Muhadder

Medineye g eden sahabeler. (Had'. dan) Aldatma, hile yapma, oyun etme. Hediyelemek. Karlkl olarak hediyeler vermek. Aldana aldana bilgi ve tecrbe shibi olan. Boyanm. Yeil renkle boyanm. Rengi yeil yaplm. Muhlefet, uyumazlk. Kamburlu, tmsekli, st yumru olan. Drbin cam gibi yumru olan. Eti burumu olan. (Muhaddere) Kapal, rtl. * Nmuslu mslman kadn.

2144

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhaddes

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haber verilmi. Tahdis olunmu, kranla bildirlimi. Sadk-l hads olan kimse. * Her zan, tahmine feraseti isabetli olan. * Nakil ve rivayet edilmi olan.

Muhaddid

Keskinletirici, bileyici. * Snrlyan, snrn tyin eden. Tahdid eden. Hududlandran.

Muhaddir Muhaddir(e) Muhaddirat muhaddis Muhaddis

iiren, kabartan. Uyuturucu il. (Muhaddire. C.) Uyuturucu illar. hads limi. Hadis ilminin bir ok usul ve fruunu bilen zt. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) hl ve szlerini bize nakleden ve hadis ilminin mtehasss.

muhaddisin Muhaddisn

hads limleri. Hadis ilmiyle uraan eskiden gelmi byk ve kmil ztlar. Peygamberimizin (A.S.M.) szn iiterek bildirenler. (Bak: Hfz)

Muhaddisn-i muhaddesn Muhaddi Muhadea Muhademe Muhadenet Muhadere Muhadese Muhadee Muhadi' Muhadiane Muhadi

Allah tarafndan kendilerine ilham olunan muhaddisler.

Kula trmalyan. Tahdi eden. Aldatmak, hilecilik, oyun etmek. Hizmet etmek. Yakn ahbablk, samimiyet. Dostluk. Sr'at etmek. (Hadis. den) Konuma. Birbirine hikye syleme. Trmalama. Sknt ve zahmet verme. (Had'. dan) Aldatan, kandran. Hile eden, oyun yapan. f. Aldatarak, hile yaparak. Zahmet, ztrab ve sknt verici. Trmalayc.

2145

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhafaza Muhafaza koruma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zarar ve ziyandan saknp korumak. * Himye ve hfzetmek. Gzetlemek. * Bir eye devaml olmak.

Muhafazakr

f. Koruyucu. * Din amel ve ilere muhabbet eden. Din inannda salam olan ve deitirmeden muhafaza eden yksek ve sdk insan.

muhafazakr Muhafazat Muhafete Muhaffef muhaffef Muhaffif muhfz Muhafz Muhafzn

koruyucu. Muhafzlk, koruyuculuk. Syleme, yava okuma. Hafiflendirilmi, hafif edilmi olan. hafifletilmi. (Hffet. den) Hafifleten, hafifletici. koruyan. Muhafaza eden. Deitirmeyen. Saklayan. Koruyan. Beki. (Muhafz. C.) Muhafzlar, bekiler. Bir yeri koruyup bekleyen kimseler.

Muhaha Muhak Muhakat muhkt Muhakemat Muhakeme

Kemikten kan nesne. (Mahk - Mihk) Her arabi ayn son gecesi. Bir kimseyi ahmak yerine koyma. taklit etme. (Muhakeme. C.) Muhakemeler. (C.: Muhakemt) (Hkm. den) Dava iin iki tarafn mahkemeye ba vurmas. * ki tarafn mahkemeye ba vurmas. * ki taraf dinleyip hkm vermek. * Dnmek. * Zihinde inceleme yapmak. * Karar vermek iin iyice dnmek.

muhkeme

dnme, akl yrtme, hkm karma, yarglama.

2146

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muhakeme-i gyabiye Dvclardan biri veya her ikisi de bulunmadklar hlde mahkemece verilen karar. muhk Muhak Muhakka muhakkak Muhakkak(a) benzer. Benzeyen, benzer olan. ekime. * Hak iddia etme. kesin, gereklemi. (Hakk. dan) Hakikat ve gerei belli olmu. Tahkik edilmi. Doru. * Mutlaka ne olursa olsun. Muhakkar muhakkik Muhakkik Hakir grlen. Hakarete uram. aratran, inceleyen. Hakikat aratrp bulan. yzne inceliyerek vakf olan. * Hakikat limi. Hakikatlara hakk ile vakf ve ehl-i tahkik olan byk slm limi. muhakkikne Muhakkikane aratrrcasna. f. Gerei ve hakikat aratran bir kimseye yakr surette. Muhakkik olan bir insana yakacak ekilde. muhakkikn Muhakkikn aratrmaclar, byk limler. Hakikat bulup meydana karanlar. * yzn aratrp bulan byk slm limleri ve velileri. Hakikat aratran, hak limleri. Muhakkir Muhakkirne muhl Muhal Hakir gren, zelil ve hor gren. f. Tahkir edercesine. Hakarette bulunurcasna. imknsz, olmas mmkn olmayan. mknsz, vukuu mmkn olmayan. Btl, bo sz. * Hurfe olan nazariye. Muhalaa (Muhlaat) Birbirlerinden resmen ayrlma (kar-koca.)

2147

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhalat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muhal. C.) Mmkn olmayanlar. Muhaller. Muhal ve btl olan eyler.

muhlt Muhalata Muhalatt Muhale Muhalebe Muhalefet

muhaller, imknsz olmalar. (Halt. dan) Karma, gzel uyuma, anlama. Gzel anlamalar, karmalar, uyumalar. Dostluk, sadkat. Beraberce st samak. Kabulszlk. Kar durma. Uyumazlk. Zt gitmek. Zddiyet. Muvafk olmamak.

muhlefet

kar gelme, ayr dnme, uymama. Cenab- Hakk'n ne ztnda ne sftnda (mevcud olsun, mevhum

Muhalefet-n li-l havadis

olsun, muhayyel olsun), hi bir eye hi bir cihette benzememesi. Muhalese Muhaleset Bir eyi alp kamak. (Hulus. dan) Birbirlerine iyi muamele etme. Birbirleriyle dosta geinme. Muhalhil Muhal-i di Havay hafifleten. Herkesin anlayabilecei imknszlk ve muhal. Az dnenlerin de bilebilecei, mmkn olmayan i. Muhalib muhlif Muhalif St saan. * Devrin hayr ve erli ilerini tecrbe eden. kar, zt, aykr, uymaz. Uymayan. Birbirine benzemiyen. Birbirine zt olan. * Baka ekilde dnen. * Kar duran. Muhalifn muhliyet Muhalla Muhallak Muhalif olanlar. Muhalifler. imknsz olu. Tahliye olunmu. Boaltlm. * Serbest braklm. Tra olmu. * Haclarn Mina'da tra olduklar yer.

2148

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhallasa Muhalleb Muhalled muhalled Muhalledat Muhalledn Muhalledn Muhallef Muhallefat Muhallefe Muhalles Muhallk Muhall Muhallid Muhallil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mevruz otu denilen bir nevi ot. Nak ve gzellii ok olan elbise. * Cam. * Aldanm. (Huld. dan) Ebed. Dim. Bki. Srekli olarak kalan. srekli. (Muhalled. C.) Dim olarak kalacak eyler. * heserler. (Muhalled. C.) Srekli ve dim olarak kalan eyler. Bki ve dim olanlar. * Dim surette Cennet'te kalacak olanlar. Bir lnn brakt mal. * Geride kalan. (Muhallefe. C.) len bir kimsenin brakt eyler. Metrukt. len bir adamn dul kalan kars. Kurtarlm. Tahlis olunmu. Tra eden. * Tra olan. Sslendiren, yaldzlayan. (Huld. den) Ebedletiren. Devaml, srekli ve ebed klan. (Hall. den) Eriten. Analiz yapan, tahlil eden. * Fk: talakla boanan ve iddetini bitiren bir kadnla evlenen erkek. (Kary boayan birinci kocaya: Muhalleln leh denir.) * Tb: ilere, iltihablara yaryan ila.

Muhallim Muhallis Muhallit Muhaln aleyh Muhaln bih Muhaln leh Muhamat Muhamere Muhamese

Halim selim eden. Yava klan. (fkeli birisini) yumuatan. (Hals. dan) Kurtaran, hals klan, tahlis eden. (Halt. dan) Kartran, tahlit eden. Fk: Havaleyi deyecek kimse. zerine havale yaplan ahs. Fk: Birine havale olunan mal. """Lehine gnderilen"" Alacakl olan kii." Korumak. * Avukatlk etmek. * Birinden bireyi def etmek. Karmak. * Gizlemek. Fsldama.

2149

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muham Muhammat Muhammed suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Avukat. * Himaye eden. Kzdrlm nesne. Kur'an- Kerim'in 47. Suresi olup Ktal Suresi de denir. Medine-i Mnevvere'de nzil olmutur.

Muhammed

"Pek ok tekrar tekrar vlm, medhedilmi melinde bir isim olup ilk olarak Peygamberimize (A.S.M.) verilmitir. (Allahmzn btn insanlara son peygamberi olan Hz. Muhammed (A.S.M) Efendimiz, Arabistan'da Mekke-i Mkerreme ehrinde mildi 571 tarihinde dnyaya terif etmilerdir.Fahr-i lem Efendimiz, Kurey kabilesinden ve Haim ilesindendir. Muhterem pederinin ad Abdullah, dedesinin ad Abdlmuttalib, vlidesinin ad ise Amine'dir.Peygamberimizin (A.S.M.) baba cihetinden mbarek nesebleri yledir. Hz. Muhammed bn-i Abdullah, ibn-i Abdulmuttalib, Haim, Abdi Menaf, Kusey, Hakim, Mrre, Keab, Ley, Galib, Fihr, Mlik, Nazr, Kinane, Huzeyme, Mdrike, lyas, Mudar, Mirar, Mead, Adnan. Adnan da smil Aleyhisselm'n olu Kyzar'n neslindendir. Adlarn yazdmz bu zatlardan her birinin evld birok kabilelere ayrlm, Mlik'in olu Fihr'in evldndan da Kurey kabilesi teekkl etmitir.Resul-i Ekrem Efendimizin (A.S.M.) vlidesi cihetinde yksek nesebleri de yledir: Hz. Muhammed ibn-i Amine Bint-i Vehb, ibn-i Abdi Menaf, ibn-i Zhre, ibn-i Hkim.Peygamber Efendimizin (A.S.M.) babas tarafndan mbrek nesebiyle anas tarafndan nesebi, Mrre olu Hkim'de birleirler.Peygamber Efendimizin dedesi ve zamannda Kurey kabilesinin reisi bulunan Abdlmuttalib, Kbe-i Muazzama'nn mtevellisiydi. Ebu Tlib, Ebu Leheb, Hris, Zbeyr, Hamza, Abbas,

2150

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Abdullah v.s. adnda on olu vard. Fakat bunlarn iinde en fazla Abdullah' severdi. nki onda baka bir gzellik, baka bir nuraniyet vard. Abdlmuttalib, bu sevgili oluna Ben Zhre reisi Vehb'in kz Amine'yi nikhla ald. Abdullah Hazretleri, Peygamber Efendimiz domadan iki ay evvel bir ticaret kafilesiyle Medine-i Mnevvere'ye gidip orada vefat etti ki, daha yirmibe yanda bulunuyordu. Bu cihetle Fahr-i lem Efendimiz (A.S.M.) yetim kald.Peygamber Efendimizin ocukluk devresi pek kudsi bir halde gemitir. Daha doar domaz bir takm hrikalar meydana gelmitir. (Bak: Delil-i Nbvvet) St anas, Beni Sa'd kabilesinden Haris'in refikas Halime idi. Drt sene onun yannda kald. Annesi Hz. Amine ile birlikte Medine-i Mnevvere'ye day-zdeleri bulunan Neccar oullarn ziyarete gittiler. Sonra Mekke-i Mkerreme'ye dnerlerken Hz. Amine, Ebva denilen yerde daha yirmi yanda olduu halde vefat etti. Alt yanda ksz kalan Peygamberimizi, mmieymen adndaki dads alp, Mekke-i Mkerreme'ye getirip dedesi Hz. Abdlmuttalib'e teslim etti. ki sene sonra da dedesi vefat edince amcas Ebu Tlib'in yannda kald.Peygamber Efendimiz genliinde Kurey kabilesi arasnda byk bir eref ve n haiz bulunuyordu. Kendisine ""Muhammed-l Emin"" deniliyordu. Yirmibe yanda iken, pek yksek bir ruha sahib, pek erefli bir hnedana mensub olan ve daha gen iken dul kalm olup ok zengin olan Huveylid kz Hatice ile evlendi. Peygamber Efendimiz, tam krk yalarna girince Peygamberlik erefine nil oldu. Kendisine peygamberlik verilince ilk evvel evresinde bulunan kiileri hususi surette slm dinine dvet etmiti. Bu dveti ilk nce Hz. Hatice vlidemiz kabul etti. Sonra

2151

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kureyin byklerinden olan Hz. Ebubekir-is sddk ile Peygamberimizin zatls olan Zeyd ibn-i Harise ve peygamberimizin amcas Ebu Tlib'in olu olup, henz dokuz-on yalarnda olan Hz. Ali kabul ettiler. Bir mddet sonra da Hz. Ebubekir'in vastasyla Osman bin Affan, Abdurrahman ibn-i Avf, Sa'd ibn-i Ebu Vakkas, Zbeyr ibn-l Avvam, Talha-t-bn Ubeydullah Hazretleri slmiyetle merref oldular.Bi'setin ondrdnc senesinde Mekke'deki mslmanlar, Medine-i Mnevvere'ye hicret ettiler. Peinden de Peygamberimiz Hz. Ebubekir ile birlikte hicret etti. (Bak: Hicret)Peygamberimiz (A.S.M.) hicretin onbirinci senesinin Rebilevvel aynn onikisinde pazartesi gn Medine-i Mnevvere'de hcre-i saadetinde vefat etti.) (B...)(u kinatn Shib ve Mutasarrf, elbette bilerek yapyor ve hikmetle tasarruf ediyor. Ve her taraf grerek tedvir ediyor. Ve her eyi bilerek, grerek terbiye ediyor ve her eyde grnen hikmetleri, gayeleri, faydalar irade ederek tedvir ediyor. Mdem yapan bilir; elbette bilen konuur. Mdem konuacak, elbette ziuur ve zifikir ve konumasn bilenlere konuacak. Mdem zifikirle konuacak; elbette ziuurun iinde en cem'iyetli ve uuru klli olan insan nev'i ile konuacaktr. Mdem insan nev'i ile konuacak, elbette insanlar iinde kabil-i hitab ve mkemmel insan olanlarla konuacak. Mdem en mkemmel ve istidd en yksek ve ahlk ulvi ve nev'-i beere mukted olacak olanlarla konuacaktr. Elbette, dost ve dmann ittifak ile, en yksek isti'datta ve en li ahlkta ve nev-i beerin humsu ona iktida etmi ve nsf- arz onun hkm- mnevsi altna girmi ve istikbal onun getirdii nurun ziyas ile bin yz sene klanm; ve beerin nuran ksm ve ehl-i iman mtemadiyen gnde

2152

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

be defa onunla tecdid-i biat edip, ona dua-i rahmet ve saadet edip, ona medh ve muhabbet etmi olan Muhammed (A.S.M.) ile konuacak.. ve konumu ve Resul yapacak ve yapm; ve sair nev-i beere rehber yapacak ve yapmtr. M.) (Bak: Fahr-i Kinat ve Resulullah ve Mefhar- mevcudat)(Zt- Zlcell (C.C.) demi: $ Btn mmet, hatt dmanlar da dahil olduu halde icma etmiler ki, btn ahlk- haseneye cmi'dir.Nbvvetten evvel ondaki ahlk- hamidenin kemline tercman olan Muhammed'l Emin nvaniyle itihar etmiler.Hazret-i Aie (R.A.) her vakit derdi: $ Demek Kur'an tazammun ettii btn ahlk- haseneye cmi idi. te o Zt- Kerimde icma- mmetle tevatr- mnev-i kat'yle sabittir ki; insanlarn sreten, sureten en cemili ve en halimi ve en sbiri ve en kiri ve en zhidi ve en mtevazii ve en afifi ve en cevd ve en kerimi ve en rahimi ve en dili, herkesten ziyade mrvvet, vakar, afv, shhat- fehim, efkat gibi ne kadar secya-y liyye varsa en mkemmel bir fihriste-i nuransidir. Bunlarn iindeki nokta-i i'caz udur ki: Ahlk- hasene endan birbirine mbayin deil, fakat derece-i kemlde birbirine mzaheme eder. Biri galebe alsa teki zayflar. Mesel: Keml-i hilm ile keml-i ecaat, hem kemal-i tevazu ile kemal-i ehamet, hem kemal-i merhamet ve mrvvet, hem tam iktisat ve itidal ile tamam- kerem ve sehavet, hem gayet vakar ile nihayet haya, hem gyet efkat ile nihayet Elbuzu fillah, hem gayet afv ile nihayet izzet-i nefs, hem gayet tevekkl ile nihayet itihad gibi mecmi-i ahlk- mtezahime birden derece-i liyyede bir ztta itim mzayakasz inkiaflar mu'cizelerin mu'cizesidir. Bedizzaman)"

2153

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhammed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. Muhammed'e (A.S.M.) mensub olan. Mslman. (Ecnebi dillerinde geen bu mnadaki tabirlere gre Muhammed, Muhammedlik: Mslman ve Mslmanlk mnasna gelmektedir.)

Muhammediye Muhammediyyun Muhammen

Peygamberimizle ilgili. Mslmanlar. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) mmetinden olanlar. (Hamn. den) Tahmin edilen. Ortalama olarak bir deer kabul edilen. Sanlan.

muhammen Muhammer

tahmin edilen. (Himr. dan) Kendine eek denilmi. Eee benzetilmi. Tahmir olunmu.

Muhammere Muhammes

Ba beyaz, cesedi siyah olan koyun. * rtlm nesne. Ate zerinde kzdrlp kurutulmu. (Kavrulmu kahve gibi) Geo: Dzgn begen.

Muhammes-i muntazam Muhammez Muhamms Muhammin Muhammir Muhan Muhanna muhannes Muhannes Muhannet Muhannit Muharebat

(Hamz. dan) Oksitlenmi, paslanm. Msr, kahve gibi eyleri kavuran veya kavurarak satan kimse. * Tava. Tahmin eden, sanan, karar veren, deer bien kimse. Eksper. Kzdrc il. Kendine ihanet olunmu. * Alak kimse. arpk, bkk, eri. * Knalanm. kadnlam erkek. Kadnlam erkek. Alak tabiatl. * Korkak. Nmerd. Kalle. Mumyalanm, tahnit edilmi. Mumyalayan, tahnit eden. (Muhrebe. C.) (Harb. den) Harpler, muhrebeler. Harbetmeler, savamalar.

muhrebt

savamalar.

2154

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muharebe muhrebe Muharece Muharede Muharef Muharese(t) Muharee Muhareze Muharib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Muharebt) Harbetmek. Karlkl cenk. Cidal. savama. Parmaklaryla hesap edip taksim etmek. Men'etmek, engel olmak. Fakir. (Hirset. den) Muhfaza, koruma. Kkrtma, halk birbirine drme. Saklamak. Harbeden. Cenkci. Cengver. * Cesur. Atlgan. Kahraman. * yi harbeden. Harb usullerini iyi bilen.

muhrib Muharibeyn Muharrak Muharrece Muharref

savaan. ki sava, iki cengver, iki muhrib. (Harik. den) Yakm, yanm. Tahrik olunmu. Boynunda tasmas olan kpek. (Harf. den) Tahrif edilmi. Deitirilmi. kalem kartrlm. Bozuk. fsd ederek tahrib edilmi.

muharref Muharrefat Muharrem

deitirilmi, bozulmu. (Muharref. C.) Tahrif edilmi ve deitirilmi eyler. Arabi aylarn ba, birincisi. * Haram edilmi olan. * Bu muharrem aynda Mslmanlktan evvel Arablar arasnda muharebe yasakt. Bundan dolay bu isim verilmitir. * Haram klnm, tahrim olunmu. (Bak: Ehr- hurum)

muharrem muharremt Muharremt

Arab aylarn ilki. haram edilen eyler. Haramlar. Haram edilen eyler. Dinimizce hell olmayan eyler.

2155

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muharrer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Tahrir olunmu. * Yazlm. Yazl.(Muharrer : yice azadlanm, tam hrriyetine kavuturulmu demektir ki; ibadette muhlis veya mbed hdimi yahut da dnyadan azade mnalaryla da tefsir edilmitir. E.T.)"

muharrer Muharrert

yazl, yazlm. Yazl eyler. Yazlm ktlar. Mektuplar.

Muharrert- resmiye Resmi mektublar veya yazlar. muharrk Muharrib muharrib Muharribn Muharric muharrif Muharrif Muharrik yakan, susatan. Tahrib eden. Harb eden. Ykan. Bozan. Perian eden. tahrip eden, ykan. (Muharrib. C.) Ykp yok edenler. Harab edenler. (Bak: Tahric) deitiren, bozan. Tahrif eden. Bozan. Silen. Hilecilik yapan. (Hark. dan) Tahrik eden, ok yakan. * ok susatan, ok harret veren. * Yakp ykan. muharrik Muharrike Muharrir muharrir Muharrirn Muharris Muharrisne Muharri Muharrit Muharriz hareket ettiren. Hareket veren duygu. Yazan. Tahrir eden. Ktib. Kitab te'lif eden. Gazetede yaz yazan. yazar. (Muharrir. C.) Muharirler, yazarlar. Eser shipleri, mellifler. Hrslandran. Tamah ve hrs artran. f. Hrslandrrcasna. Trmalayan, azdran, tahri eden. shl verici bir il. Kkrtan. Tevik ve tahriz eden.

2156

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhasama

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muhasamet) (C.: Muhsamt) Muhalefet. ki taraf arasndaki dmanlk. Birbiri ile ekimek. Birbirine husumet etmek.

muhsama Muhasamat Muhasamet muhsamet Muhasara

dmanlk. (Muhasama. C.) Dmanlk. ki taraf arasndaki husumet. (Bak: Muhasama) dmanlk besleme. Bir kiinin, dier kimsenin elini tutup yrmesi veya ellerini birbirinin kuana sokup yrmeleri.

muhsara Muhasebat Muhasebe

kuatma. (Muhasebe. C.) Hesap ileri, hesap grme ileri. Hesap direleri. Hesablamak. Hesab grmek. Hesab ii ile uramak. Hesab iini gren resmi makam.

muhsebe Muhasede muhsm Muhasm

hesaplama, hesap grme. (Hased. den) Birbirini ekememe, hased etme, kskanma. dman. Dmanlk eden. Dman olan taraflardan biri. Hasm olan. Birbirini dva edenlerden her biri. Kar taraf tutan.

Muhasmeyn Muhasmn Muhasr

Bir dv veya ekimede birbirine kar olan iki kimse. (Muhasm. C.) Dmanlar, muhasmlar. (C.: Muhasrn- Muhasrn) (Hasr. dan) Etrafnn kuatp saran. Muhasara eden.

Muhasrn Muhasrn Muhasib muhsib muhassal

(Muhsr. C.) Muhasara edenler, etrafn kuatanlar. (Muhasrn) Dman etraftan kuatanlar. Muhasara edenler. Hesab eden. Hesap ii ile uraan. Muhasib. hesap. netice, sonu, rn.

2157

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhassal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Netice. Husule gelen. Tahsil olunan. Hsl olmu bulunan. Toplanlm, cem'olunmu. Hlsa. Szn ksas.

Muhassala muhassala Muhassal-i kelm Muhassan Muhassas

(Husul. den) Elde edilen netice, hsl olan sonu. * Fiz: Bileke. elde edilen sonu. Szn ksas. (Hsn. dan) Kuvvetlendirilmi, istihkmlandrlm. Birine id klnm. Tahsis edilmi. Has klnm. Ayrlm. Tyin edilmi.

Muhassasat

(Muhassas. C.) Devlet btesinden, devlet direleri iin ayrlan para. * Bir kimseye verilmi olan maa veya tayn.

Muhassenat Muhasser muhassl Muhassl Muhassn

(Muhassene. C.) stnlk sebepleri. * Gzel, hayrl ve faydal iler. Hasret kalm, tahsir olunmu. hasl eden, neticelendiren. Husule getiren. Hsl eden. Meydana getiren. Kale gibi mahfuz ve salam kalan ve kendini haramdan koruyan. (Bak: Muhsn)

Muhassr

Hasrette brakan. * Mina ile Arafat arasnda Muhassir vadisi. Ebrehe'yi malub eden Ebabil kularnn ta yadrdklar mevki.

muhasss muhasssa Muhassil Muhassin Muhassir Muhassirn Muhassis Muha

hususiletiren, ayran. hususiletirici. St ok emdiinden hasta olan ocuk. (Hasen. den) Gzelletiren, gzellik veren. (C.: Muhassirn) (Hasar. dan) Zarara uratan. Hasar ve ziyan verdiren. (Muhassir. C.) Zarar ve ziyan verdirenler. Hasara uratanlar. Tahsis eden. Has klan. Hususiletiren. Yanm nesne.

2158

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhaa Muhaem Muha Muhai Muhai' Muhaid Muhaim Muhain Muhat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hiye yazlm. Tahiye olunmu. Sarho, mest. (Hayet. den) Korkutan, rkten. Hiye yazan. Hiyeliyen. Kibirli bir kimsenin kibir ve gururunu kran. Tahideden. Bir yere toplayan. Keskinlii dolaysyla sarho edici ey. fkelendiren, kzdran. Gcendiren. hta olunmu. Etraf evrilmi. Etraf kuatlan. Bir ey iinde bulunan.

muht

kuatlm.

Muhatab ittihaz etmek Karsndakilerini dinleyen. * Dinleyici kabul edip, szn dinliyor bilmek. * Konumaya lyk grmek. muhtab Muhatab Muhataba muhtabne Muhatabat muhtabn muhtara Muhatara kendisine sz sylenilen. Syleyeni dinleyen. Kendisine hitab edilen. * Gr: kinci ahs. Birbirine sz syleme, hitabetme. * Mc: ekime. kendisine sz sylenilen kimse gibi. (Muhtaba. C.) Konumalar. kendisine sz sylenenler. korkulu durum. Tehlike. Korkulacak hle tutulmak. * Zarar. Ziyan. Korku. * Tehlike ve zarar ihtimali olan. Muhatara-i izmihll Muhatarat Muhatb Muhattat Dalma tehlikesi. (Muhatara. C.) Zararlar, ziyanlar, hasarlar. * Korkular. Tehlikeler. (Hutbe. den) Birine sz syliyen. Hitbeden. (Hatt. dan) izilmi, resmi yaplm.

2159

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhattata Muhattt Muhavele Muhaverat stasyon.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hatt. dan) izen, resmini yapan. steme, taleb etme. Bir eyi yapmaya girime. (Muhavere. C.) Konumalar. Muhvereler. Karlkl grp konumalar.

muhvert Muhavere muhvere Muhaveze muhavvef Muhavvef Muhavvel

konumalar. (C.: Muhaverat) Konuma. Grerek konuma. konuma. Muhalefet, uyumazlk. korkulu. Korkulu. Korkutulmu. Hvle edilmi. Ismarlanm. Tebdil ve tayir edilmi. Deitirilmi. Braklm.

muhavvel Muhavven Muhavvet Muhavvt Muhavvic muhavvif Muhavvif Muhavvifne Muhavvil muhavvil Muhavvile

smarlanm, deitirilmi. Hinleen. Tahvin edilen. Etrafna sur ve duvar ekilmi yer. Duvar eken, tahvit eden. Muhta edici. korkutan. Korkutan. Korkutucu. f. Dehetlice. Korkutucu bir vaziyette. Korkutmak suretiyle. Baka hle koyan. Deitiren. Tahvil eden. deitiren. (Havl. den) Fiz: Elektrik cereyann, akmn baka hle koyan. Transformatr.

2160

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muhavvil-l havli ve-l ahvl Havli, kuvveti ve hlleri deitiren, baka ekle sokan Cenb- Hak (C.C.) Muhaya Muhayee Blnemiyen bir eyi nbetlee ve sra ile kullanma. Pay edilmesi ve blnmesi mmkn olmayan bir eyi sra ile nbetlee kullanma. Muhayene Muhayya Muhayyeb Muhayyeben muhayyel Muhayyel Muhayyelat Muhayyem Belirli bir zaman iin kiralama. Yz, vech. Yoksun braklm, mahrum klnm. Mahrum ederek. Yoksun brakarak. hayl edilmi. Tahayyl edilmi. Hayl olarak dnlm. Zihinde tasarlanm. (Muhayyele. C.) Hayl edilmi olan eyler. Muhayyel olan eyler. (Hayme. den) adr kurulmu ordugh. * Kurulmu adr. * adrda yatan insan. Kamp yeri. Muhayyemgh Muhayyer muhayyer Muhayyib Muhayyibne Muhayyil muhayyile Muhayyile f. Ordu adrlarnn kurulduu yer. Ordugh. (Hayr. dan) Seilmesi serbest olan. Semece. Beenmece. semeli. Yoksun brakan, mahrum klan. f. Mahrum ve yoksun brakrcasna. Tahayyl eden. Hayal kuran. Zihinde olmayacak eyleri dnen. hayl kuvveti. Kuvve-i hayliye. Hayl kurma merkezi. Zihinde bulunan hayal kuvveti. muhayyir Muhayyir Muhayyir-l ukul hayret ettiren. Hayret veren. Hayrette brakan. aknlk veren. Akllara hayret veren. Akllar artan, akllar durduran.

2161

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhazah Muhazane Muhazara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mukabele olmak, karlk olmak. ocuklara artp sevindirecek eyler sylemek. (C.: Muhazart) (Huzur. dan) Hatrda tutulan eyler. * Tarihi ve edebi fkra ve hikyeler anlatma. * Konferans verme.

Muhazart Muhazat Muhazat- nisa

(Muhazara. C.) Aklda tutulan faydal bilgiler veya hikyeler. Yz yze gelme, karlama. Fk: Kadnlarla erkeklerin namazda ayn hizada ayn safta beraber durmalar (ki, baz artlar mvacehesinde namaz ifsad eden bir haldir.)

Muhazele Muhazere Muhaz Muhazreb Muhazza Muhazzab Muhazzar Muhazzi' Muhazzil Muhazzilne Muhazzir Muhbir

Hakirlik, aalk, rezillik. Birbirini korkutmak. * htiraz etmek. * Uyank olmak. (Hiza. dan) Birbirinin karsnda ve bir hizada bulunan. Paralel. Kat bklm ip. Birbirini tahrik edip bir ie kandrmak. Boyanm, tahzib olunmu. Yeile boyanm. Yeil renk ile renklendirilmi. Saman ve ot kesmekte kullanlan bir eit ziraat makinesi. Alaklk ve bayalk iinde brakan. Tahzil eden. f. Alaklk ve bayalkla. Tahzir eden. Sakndran. ekindiren. Haber veren. Haberci. Haber toplayan. * Birisinin fenln alkadar makama haber veren. Jurnalc.

muhbir Muhbir-i sdk

haberci. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. Dier Peygamberlere de denebilir. nk hepsi sdk, salam, doru haberleri insanlara ulatrmlar, kendilerine bildirilenleri aynen

2162

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bildirmiler, insanlar dorulua, felha, hakka, hakikata, imana dvet etmilerdir. Muhbit Muhcen Muhda' (mhda') Muhdar Alak gnll, mtevazi. Mtezellil. Ksa boylu ve suyu az olan bir bitki eidi. Kiler. (Muhzar) Hazrlanm. * Amellerinin shifelerini mhede etmi olarak. Muhdec Muhdes ine esvap koyduklar kk ev, kiler. * Azs noksan olan. hdas edilmi. Sonradan meydana gelmi, eskiden olmayan. * lm-i Hlde: er' temizlii gitmi, abdest veya gusl lzm gelmi olan. muhdes Muhd Muhdis Muheyh Muhfes Muhh muhhakemt Muhkk Muhkkane muhib Muhibb Muhibban sonradan meydana getirilmi. (Bak: Mhdi) her eyi sonradan var eden Allah. Beyincik. Seri, hzl. Yumurtann sars. * Eskiyip khne olmak. akl yrtmeler, hkm karmalar. (Muhik) Hakl. Hakk yerine getiren. Hakl olan. f. Hakl olarak. Hakl olmak suretiyle. hkak- hak etmek suretiyle. seven. Seven. Muhabbet eden. Dost. Hayr isteyen. f. (Muhibbin) Dostlar. Muhabbet edenler. Sevilenler. Sevgi besleyenler. Bir kimsenin tarafllar. Muhibbane Muhibbe Muhibb f. Severek. Dosta. Dosta yakr surette. Kadn sevgili. Kadn dost. Muhibb ile alkal. * Kanuni'nin nazmda kulland mahls.

2163

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhf Muhl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muhife) Korkun. Korkutucu. hle eden. Havle eden. * Fk: Borcunu bakas demesi iin havle eden kimse. Bakasnn borcuna nakleden.

Muhl Muhill muhill Muhill-i syi Muhill-i nmus mhin Muhin Muhs Muhiss Muhi mhi Muhit

Hilekrlk. Sahtekrlk. Hile. (Halel. den) hll eden. Bozan. Sakatlayan. Kartran. bozan. Asyii ihll eden. Gvenlii bozan. Nmusa zarar veren, nmusa dokunan. hor ve hakir eden. Zayflatan, hor ve hakir eden. hanet eden. Zindan. (Hiss. den) Hissettiren, duyuran. Korkutan, korku veren. korkutan. hata eden. Etrafn kuatan, eviren. * Etraf. evre. * Byk deniz. Okyanus. * Mc: Byk lim.

muhit muhita Muhitat Muhit-i arz Muhit-i dire Muhit-i nigh Muhkem kaziye

kuatan, evre. kuatc. (Muhit. C.) evreler, muhitler. Dnyann evresi. Mat: Daire evresi. ember. Gz evresi. Huk: Kat'i ve salam bozulmaz hkm. Mahkemenin en sonunda vermi olduu kararlar. Temyiz mahkemesince tetkik ve tasdik edildikten sonra veyahut temyiz mddeti geen bir mahkeme kararnn, mevzuunu tekil eden hdise hakknda, kat'i bir karine ve

2164

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

delil ve kanunen deimez bir hkm olarak kabul edilmesi. (Bak: Kaziye-i muhkeme) muhkem Muhkem salam. Salam. Metin. Sk skya. Kuvvetli. Tahkim edilmi. Salamlatrlm. * Fk: Tefsir edilenlerden daha kuvvetli olan sz. htimalli olmayan sz. Muhkemat Muhkem olanlar. Salam ve kuvvetli olanlar. * inde hkm bulunan ve mnas ak olanlar. muhkemt salam ve mns ak olanlar, kuvvetliler.

Muhkemat- kur'aniyyeMnas ak ve te'vile ihtiyac olmayan yetler. Baka bir mnaya ihtimali olmayp sarih emir ve nehiyleri mtemil olan yetler. Bu yetler mensuh veya anlalmayan ekilde mteabih ve muhtemel olmayp muhkem ve mbeyyin olmakla asl te'vile muhta olmazlar. Bz eylerin haram olmas veya enbiya kssalar (Ekasis-i enbiya) gibi. Muhkim Muhla Muhled muhles Muhles Muhlevlak Muhlik Muhlis Kuvvetletiren, salam klan, ihkm eden. Ot biecek let, orak. * Nalbantlarn trnak yonacak leti. Sa ve sakal ge aaran kii. ihlas devaml olan. Orta yal kimse. Dz kaypak nesne. (Bak: Mhlik) Hlis olan. hls kazanmak iin gayret gsteren, samimi ve itikad doru olan. Her hli iten ve riysz olan. Katksz. muhlis Muhlisne ihlasl, samimi, iini sadece Allah iin yapan. f. Hlisne. Samimi olarak. Dostlukla. Riyszlkla.

2165

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhlisne Muhlisen muhlisen Muhmel Muhmid Muhnak Muhnik Muhnis Muhraza Muhrec muhliscesine.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hlis olarak. Muhlis olarak. muhlisce. Tyl ve saakl nesne. Atein alevini bastran. (C: Mehnik) Zayflam davar. (Hank. dan) Boucu, boan. "Yumuak kimse; yni iddeti ve katl olmayan. Mlyim." (C: Mehrz) en koyacak kap. (Huruc. dan) Dar karlm, ihrc olunmu. * Bir eyin sureti karlm.

Muhrenbk

Ban eip tnmayan, skut eden, susan ve frsat bulduu gibi fevri syleyen kimse.

Muhrenim Muhrenzim Muhrez

Azametli, kibirli kimse. * Zayf ve rengi deimi kii. Gadapl, hml, kzgn. Kazanlm, elde edilmi. * Sudaki balk, av hayvanlar v.s. gibi, kimsenin mal olmayp herkese faydalanlan bir eyin ele geirilmesi.

Muhrib muhrib Muhribn Muhrice Muhrik muhrik Muhrik-dem Muhriz

Tahribeden. Ykan. Muharrib. Harb eden. tahrip eden, ykan. (Muhrib. C.) Muhribler. Ykp yok edenler. Harb edenler. krk. Yakan. Yakc. * ok actan. hrak eden. yakc. f. Nefesi yakc olan. k. (hraz. dan) Elde eden, kendi payna alan, kazanan.

2166

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhsan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fk: Akl. Blu. slmiyet. Hrriyet. Nikh- sahih ile teehhl vasflarn cmi olan kimse.

Muhsanat Muhsane Muhsar Muhsn Muhs Muhsin

(Muhsana. C.) Muhsan olan kadnlar. Muhsan olan kadn. Temiz ve namuslu kadn. (Bak: hsar) Kale gibi mahfuz ve salam olan. Kendini haramdan saklayan. hereyin saysn bilen Allah. hsan eden, iyilik eden. Kerim. Cmert. * Allah' grr gibi O'na ibadet eden.

muhsin Muhsinn muhsinn muhtc Muhtac

yapt ii en gzel yapan, Allah grr gibi ibadet eden. (Muhsin. C.) Muhsinler. iini gzel yapanlar, Allah grr gibi ibadet edenler. ihtiyac olan. htiyac olan. Akam evinde yiyeceini bulamayacak derecede fakir olan. Bir ey kendine lzm olan kimse. Bir eksiini tamamlamak isteyen. Fakir.

Muhtac- ta'rif Muhtacn Muhtaciyet Muhtal Muhtale Muhtan Muhtar

Tarif edip anlatmaa muhta. (Muhtac. C.) Muhta kimseler. htiya shibleri. Fakirler, yoksullar. htiya sahibi olmak. Muhtalk, fakirlik, sefalet, yoksulluk. (Hile. den) Hilekr, dalavereci, hileci. Hileci ve dalavereci kadn. Kendisine hyanet edilen kimse. * Hin. Hyanet eden. htiyar eden. Seilmi olan. * Hareketinde serbest olan. stediini yapmakta serbest olan. Hr. * Kyde veya ehrin mahallesinde seimle o semtin idre ve hkmet ilerini zerine alan kimse. * Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ism-i erifi.

2167

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhtar muhtariyet Muhtariyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kendi iradesiyle hareket edebilen. hareket serbestisi olan. Muhtarlk. Kendi kendine hareket edebilme. htiyar ve iradesi kendi elinde olma.

Muhtasar muhtasar Muhtasaran muhtasaran Muhtasd Muhtasm Muhtasra Muhtass Muhtassan Muhtassn

Az. Ksa. Uzun olmayan. * Tekellfsz. * htisar edilmi. Ksaltlm. ksa. Ksa olarak. Muhtasar olarak. Ksaltlm tarzda. ksaca. (Hasad. dan) Ekinci, ifti. htisd eden, ekin bien. Dmanlk yapan. Adavet eden. Husumet eden. Ksaltma. Hlsa. (C: Muhtassin) (Husus. dan) Bir eye veya bir kimseye ait olan. Enok, bilhassa. Daha ziyde. (Muhtass. C.) (Husus. dan) Bir eye mahsus olanlar, bir kimseye ait olan eyler.

Muhtatib Muhtatif Muhtazar Muhtaz' Muhtazne Muhtazb Muhtazr Muhtazrane Muhteba

Nikhla isteyen. Gz kamatran. * Kapp gtren. Hazrlanm. * lme hazr. Boyun een. Tevzu yapan. Alak gnlllk gsteren. f. Alak gnlllkle. Tevzu ve mahviyetle. Boyun eerek. Renklenen, boyanan. Can ekien. Can ekiiyormucasna. "Dizlerini yere dikip ellerini dizlerine kavuturup oturan; dizlerini iple balayp oturan kimse."

Muhteber

Tecrbe ve imtihan eden, deneyen.

2168

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muhtebes Muhtebt Muhtebil Muhtebir Muhtebirne Muhtebis Muhtecib Muhted Muhtedi' muhted Muhtedine muhtefi Muhtef Muhtefid Muhtekir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Habs.den) Hapsedilmi. Gece vakti dilenen. Delirmi olan. Yoklayan, deneyen, tecrbe eden. * Salam haberi olan. yice bilen. f. Yoklar ve denercesine. Tecrbe eder tarzda. Zorla alan. Hicablanm. Perdeli. rtl. rtlm. Saklanan. Gizlenen. (Hadd. dan) Hiddetlenmi, kzm. * Keskin. Keskinlemi. Hilekr. Dolandrc. mana gelen. f. Hile ve dalaverecilikle. gizlenen. Gizlenen. Sakl, gizli. * ftira eden. Seri kesici olan. htikr yapan. Vurguncu, ihtiya mallarn kymeti artsn da sataym diye saklayan. Halkn zararna alarak mal saklayan. (Bak: htikr)

muhtekir Muhtekirne Muhtekirn Muhtelef Muhtelef-n fih Muhteli' Muhtelib Muhtelic muhtelif Muhtelif(e)

kymetlensin diye mal saklayan vurguncu. f. Vurgunculukla, ihtikrclkla. (Muhtekir. C.) htikr edenler. Vurguncular. Uyumam. Birbirine uymam. htilf olunmu. Hakknda ihtilf olunan mes'ele. Kocasndan boanan kadn. htil eden kadn. Hilekr, aldatc, hile yapan, dalavereci. (Halecn. dan) (Kendi elinde olmyarak) titreyen. eit eit, birbirine uymayan. eitli. Bir trl olmayan. Birbirine uymayan.

2169

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhtelife Muhtelif-l cins Muhtelik Muhtelim Muhtelis Muhtelisne muhtelit Muhtelit muhtell Muhtell baka baka.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eit eit cinste. Muhtelif cinste. Yalanc. Yalan uyduran. htilm olmu. Beylik maldan alan. alp rpan. f. alarcasna. alp rparcasna. karm. Karm. Kark. Karma. bozuk, hasta. Bozuk. Berbd. Karm. gal ve ihll edilmi. * ntizamsz. Nizamsz olmu. * Fakir kimse. * ok susuz kalm olan.

Muhtell-s shha Muhtemel muhtemel Muhtemelat

Shhati bozulmu. (Haml. den) Olabilir. Mmkn. mid edilir. Kabil. Me'mul. olabilir. (Muhtemel. C.) Olabilir ve umulur eyler. htiml dahilindeki eyler.

Muhtemel-z zddeyn Edb: Birbirine zt ve iki mnya da gelebilen ifadelere denir. Muhtemer Muhtem Muhtemir Mayalandran. Ekiyip kabartan. Perhiz yapan. htima eden. (Hamr. dan) Mayalanan. Mayalanarak ekiyip kabaran. * rt ile rtnen. Yamaklanan. Muhtenik Muhter Muhtera' muhtera Muhteraat (Hank. dan) Nefes alamayp boulan. Bouk. Boulmu. Yol, tarik. cad edilmi. htira' olunmu. Uydurulmu. yoktan var edilmi. Yeni icad edilmiler. Yeniden meydana karlm olanlar. htira' olunmular.

2170

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhterem Muhterem Muhteri'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hrmet edilen, saygn. Hrmet grm. htiram olunmu. Kymetli ve erefli kimse. Misli grlmedik bir ey icd eden. cd eden. Yeni bir ey bulan. Yeni bir ey meydana getiren. * Uydurma eyler ortaya atan. Mfteri.

Muhterine

f. Yeni bir eyler icad ederek. Yenilikler ortaya koyarak. * ftirada bulunarak.

Muhterib Muhteribn Muhterif(e) Muhterik muhterik Muhteris muhteris Muhteriz Muhterizne Muhtesib

(C.: Muhteribin) (Harb. den) Savaan, harbeden, muhrib. (Muhterib. C.) Harbedenler, savaanlar, muhribler. (Hiref. den) Sanatkrlar. shibleri. Atele yanm olan. Yanan. yanan. (Muhteriz) Saknan. ekinen. ekingen. ihtirasl. Saknan. ekinen. ekingen. f. Saknarak, ekinerek. ekine ekine. (Hisab. dan) Belediye ilerine bakan memur. * Kanundan ziyde idri ve rfi iler iin karar veren. htisb aas. (Bak: htisab)

Muhteem

Byk, debdebeli, tantanal. * Etrafl ve taraftarlarnn okluu ile byk.

muhteem Muhtei' Muhteid Muhtetb Muhtetim Muhtetin Muhteva

ihtiaml, grkemli. Kendini aa gren. Biriken, toplanan. (Hatab. dan) Koruluk, orman, meelik. * Odun toplyan. Sona erdiren. Hitma vardran. Snnet olmu. Bir eyin iindekiler. Kaplanan, iine alnan. indeki ey.

2171

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muhtev muhtev Muhtev muhteviyat Muhteviyyt Muhtezen Muhtezin Muhtezir Muhtr muhtra Muhtra Muht muht Muhvil Muhyem Muhy Muhyiddin-i arab i, z, mn. iine alan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

htiv eden. Bir yere toplayan. ine alan. Kaplayan. iindekiler. indekiler. Kaplad eyler. Biriktirilip ambar veya hazineye konmu. Kederli, hznl, mahzun, mkedder. Saknan, ekinen. (Bak: Muhteriz) (Hatr. dan) Hatra getiren, hatrlatan. hatrlatma. Hatrlatmak veya hatrlamak iin yazlan tezkere. Hat ileyen. Gnahkr. Hatl. * Hatya drten. Yanltan. hata yapan. Bir ya tamamlam. (C: Mehyim) kmet yeri, oturma yeri. hayat veren, dirilten, Allah. (Hi: 560 - 638) spanya'da domu, Anadolu ve Arabistan' gezmitir. Mutasavvf ve byk lim idi. Birok ilmi eserler yazmtr. Kendisine eyh-i Ekber de denir. Ftuhat- Mekkiye, Fsus-l Hikem adl eserleri mehurdur. am'da vefat etmitir. (K.S.)

Muhzar Muhzr

nce belli. Beli ince olan. (Huzur. dan) Eskiden eriat mahkemelerinde mbir hizmetini gren kimse. Alkal kimseleri mahkemeye armaya memur kii.

Muhzin

(Hzn. den) Hzn verici. Acklandrc. Kederlendirici.

2172

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yardmc. Mubassr. * Dersi iade eden, tekrar ettiren. Muallim yardmcs. * Geri evirtici. * Bir eyi det edinmi olan. * Tecrbeli. Hzk. * Gl. Kuvvetli. * Arslan. * Gaz ve cihad eden kimse.

Muidd Mul Muill muin Mun Mur Muizz Muje Mujik Muk

Hazrlayc. Amde edici. * de eden. * Sayan. Evld iyli, yni oluk ocuu ok olan kimse. Hasta eden. yardmc. Yardmc. Muvin. ane eden. dn olarak veren. Bor veren. Karz- hasen tarznda veren. zzet ve ikram eden. Arlayan. Aziz ve erif eyleyen. f. Musibet, bel. * Keder, gam, tasa, hzn. (Rusa) Rus kylsne verilen isim. Gz pnar. * Aklszlk. * Kanatl karnca. * Mest zerine giyilen izme.

Muka Muka'ar Muka'ariyet Mukabbeb Mukabbel Mukabbz Mukabbil Mukabbiln Muk'abe Mukabede Mukbele

Islk almak. (Ka'r. dan) Oyuk, ukur, kk. ukurluk, oyukluk. (Kubbe. den) Kubbeli. (Kabl. dan) plm, takbil edilmi. (Kabz. dan) Skan, daraltan. (C.: Mukabbiln) pen, takbil eden. (Mukabbil. C.) penler, takbil edenler. Kadeh gibi ukur gbek. iddet ve zahmet vermek. "Hapsetmek. * Sonraya brakmak, tehir etmek. * Meveret etmek, danmak. * Bir kimsenin evi yannda bir ev satldnda; ""baka

2173

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kimse satn alsn, ben ondan f'a yolu ile alaym"" diye irsna muhta iken tehir etmek." mukabele Mukabele karlk verme. Karlk, karlamak. * Mcadele. * Karlatrmak. Karlkl yaplan i, karlkl yaplan okuma. * Camide Kur'n- Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yz yze olmak. * Dmann errinden kurtulmak ve onun iddetini kaldrmak iin onu yldracak tedbirde bulunmak. Mukabele-i bilhuruf Sz ile konumak ve hakikat mdafaa etmek suretiyle kar kp mukabele etmek. (Bak: Muaraza-i bilhuruf) Mukabele-i bilmisil Karlat ayn muameleyi sahibine iade etmek, o kimseye ayn muameleyi yapmak. Mukabil hareketi karsndakine icra etmek. Mukabele-i bissyuf mukabeleten Mukabil mukabil Mukad Muk'ad Mukadded mukaddem Mukaddem Silha, klnca sarlmak suretiyle kar koymak. karlk vererek. Karlk olan. Kar taraf. vaz, bedel, karl. karlk. Ar ykl. Ktrm. Paralanm. nceki. Zaman ve mekn cihetiyle daha evvel olan. * Askerin n tarafna sevkedilen karakol. * Deerli, stn. * Kkten bye sunulan, takdim edilen. Mukaddema Mukaddemat mukaddemt nce. Evvelce. Eskiden. Bundan evvel. (Mukaddeme. C..) Balanglar. Mebde'ler. leride bulunanlar. ncekiler, balanglar.

Mukaddemt- ihzariye Bir eyi hazrlamak iin nceden yaplan iler.

2174

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukaddeme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lk sz. Balang. * nde gelen. Medhal. Giri. * Man: ki kaziyeden ibaret olan szn evvelki kaziyesi.

mukaddeme

nsz, balang. "Man: inde istisn edat olan evvelki kaziye. ""Eer gne

Mukaddeme-i istisnaiye

doarsa gndz olacak. Gne domutur."" kaziyelerinde: ""Eer gne doarsa"" kaziyesi Mukaddeme-i istisniyedir." Mukaddem-l ayn Mukadder Gzn kenar. Gzn pnar. "Tyin olunmu. * Ksmet. Kader. Miktar tyin ve takdir olunmu olan. * Kaz. * Kymeti biilmi. * Beenilmi. * Yazlm olan. * Edb: Yazl olmayp da szn geliinden anlalan. Lafzan zikredilmeyip, mnen murad edildii anlalan. Mesel: Kur'an- Kerim'de, her sureden evvel ""Bismillh"" yazl olmas, bize her iimizde veya her okumaya balarken Bismillh diye emir olduu ""mukadder"" dir. Mesel: Kur'an- Kerim'de ( De ki:) mnasndaki Cenab- Hakk'n hitabnda: ""Ya Muhammed (A.S.M.), Sen kullarma de ki!"" mnas, mukadder olarak vardr. Ayn zamanda Peygamber'in (A.S.M.) yolunda olanlara ve btn vris-i nebi olabilen byk hakikatl ve veli kullara ayn emir mukadderdir. nk, emir olarak hitabdr. Hitab ise muhakkak bir muhataba sylenir. Vahiy hitabnda birinci muhatab ise, Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselm'dr. (Bak: Kader)" mukadder Mukadderat kader ile belirlenmi. "(Mukadder. C.) Kader. l ve miktar tyin olunan eyler. Aln yazs. (Bak: Kader)(Hayat, ""man- Bil'kader"" rknne bakyor; remzen isbat eder. nki, madem hayat, lem-i ehadetin ziyasdr ve istil ediyor; ve vcudun neticesi ve gayesidir; ve Hlik- Kinat'n en

2175

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cmi yinesidir; ve faaliyet-i Rabbaniyenin en mkemmel enmuzeci ve fihristesidir, temsilde hata olmasn, bir nevi program hkmndedir. Elbette lem-i gayb yani mzi, mstakbel yani gemi ve gelecek mahlukatn hayat- mneviyeleri hkmnde olan intizam ve nizam ve mlumiyet ve mehudiyet ve taayyn ve evmir-i tekviniyeyi imtisle mheyy bir vaziyette bulunmalarn srr- hayat iktiza ediyor. Naslki bir aacn ekirdek-i aslsi ve kk ve mntehasnda ve meyvelerindeki ekirdekleri dahi aynen aa gibi bir nevi hayata mazhardrlar. Belki, aacn kavnin-i hayatiyesinden daha ince kavnin-i hayat tayorlar. Hem naslki bu hazr bahardan evvel gemi gzn brakt tohumlar ve kkler, bu bahar gittikten sonra, gelecek baharlara brakaca ekirdekler, kkler, bu bahar gibi cilve-i hayat tayorlar ve kavnin-i hayatiyeye tbidirler... Aynen yle de; ecere-i kinatn btn dal ve budaklariyle herbirinin bir mzisi ve mstakbeli var. Gemi ve gelecek tavrlarndan ve vaziyetlerinden mteekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cz'nn ilm-i lhiyyede muhtelif tavrlar ile mteaddit vcudlar bir silsile-i vcudu ilm tekil eder. Ve vcud-u hrici gibi o vcud-u ilm dahi, hayat- umumiyenin mnevi bir cilvesine mazhardr ki, mukadderat- hayatiye, o mnidar ve canl elvh- kaderiyeden alnr. Evet lem-i gaybn bir nevi olan lem-i ervah, ayn- hayat ve madde-i hayat ve hayatn cevherleri ve ztlar olan ervah ile dolu olmas, elbette mzi ve mstakbel denilen lem-i gaybn bir dier nev'i de ve ikinci ksm dahi, cilve-i hayatye mazhariyetini ister ve istilzam eder. Hem herbir eyin vcud-u ilmsindeki intizam- ekmeli ve mnidar vaziyetleri ve canl meyveleri, tavrlar; bir nevi hayat- mneviyeye mazhariyetini

2176

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gsterir. Evet, Hayat- Ezeliye Gneinin ziyas olan bu gibi cilve-i hayat, elbette yalnz bu lem-i ehadete ve bu zaman- hzra ve bu vcud-u hriciyeye mnhasr olamaz; belki, herbir lem, kabiliyetine gre o ziyann cilvesine mazhardr; ve kinat, btn lemleriyle o cilve ile hayattar ve ziyadardr. Yoksa nazar- dalletin grd gibi muvakkat ve zhir bir hayat altnda herbir lem, byk ve mdhi birer cenaze ve karanlkl birer virane lem olacakt. S.)(Eyann mrur-u zamanla giydikleri suretler ve ettikleri harekt ile hsl olan vaziyetler dahi, bir intizam- kadere tbidir. Evet, bir ekirdekte, hem bedih olarak, irade ve evmir-i tekviniyenin nvan olan ""Kitab- Mbin""den haber veren ve iaret eden, ham nazar olarak emir ve ilm-i lhinin bir nvan olan ""mam- Mbin"" den haber veren ve remzeden iki kader tecellisi var. Bedih kader ise, o ekirdein tazammun ettii aacn, maddi keyfiyat ve vaziyetleri ve hey'etleridir ki, sonra gz ile grnecek. Nazar ise, o ekirdekte, ondan halkolunacak aacn mddet-i hayatndaki geirecei tavrlar, vaziyetler, ekiller, hareketler, tesbihatlardr ki, tarihe-i hayat namiyle tbir edilen vakit-bevakit deien tavrlar, vaziyetler, ekiller, fiiller; o aacn dallar, yapraklar gibi intizaml birer kader miktar vardr. Mdem en di ve basit eyada byle kaderin tecellisi var. Elbette umum eyann vcudundan evvel yazl olduunu ifade eder ve az bir dikkatle anlalr. imdi; vcudundan sonra herey'in sergzet-i hayat yazldna delil ise lemde ""Kitab- Mbin"" ve ""mam- Mbin""den haber veren btn meyveler ve ""Levh-i Mahfuz""dan haber veren ve iaret eden insandaki btn kuvve-i hfzalar birer ahittir, birer emredir. Evet herbir meyve, btn

2177

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aacn mukadderat- hayat onun kalbi hkmnde olan ekirdeinde yazlyor. nsann sergzet-i hayatiyle beraber ksmen lemin hdisat mziyesi kuvve-i hfzasnda yle bir surette yazlyor ki, gya hardal kklnde bu kuvvecikte dest-i kudret, kalem-i kaderiyle insann sahife-i a'mlinden kk bir senet istinsah ederek, insann eline verip, dimann cebine koymu. T, muhasebe vaktinde onunla hatrlatsn. Hem, t mutmain olsun ki; bu fena ve zeval herc mercinde beka iin pek ok yineler var ki, Kadir-i Hakm, zillerin hviyetlerini onlarda tersim edip ibka ediyor. Hem, beka iin pek ok levhalar var ki, Hafz-i Alm, fnilerin mnalarn onlarda yazyor... S.) (Bak: mam- mbin)" mukaddert kader ile belirlenenler.

Mukadderat- hayatiye Btn canllarn hayatlar mddetince geirdikleri ve geirecekleri tavr, hareket, ekil ve amelleri gibi hususiyetleri. Mukaddes (Kuds. den) Takdis edilmi olan. Temiz ve pk. Noksan ve kusurdan mberra ve uzak olan. Her eit noksan, ayp ve kusurlardan mnezzeh ve uzak olan. Kudsi. mukaddes Mukaddest mukaddest Mukaddim kutsal olan. (Mukaddes. C.) Kudsi olanlar. Mukaddes olanlar. kutsal olanlar. "(Kdem. den) Takdim eden. Sunan. ne, ileriye geiren. ne koyan. * Cr'etli eri kimse. * Gzn pnar, (""mukdim-l ayn"" da derler.)" Mukaddimat mukaddime Mukaddime (Mukaddime. C.) Mukaddimeler. lk gelenler. lk szler. balang, nsz. Evvel gelen. ne geen. Her eyin evveli. * Bir kitapta asl maksada balamadan evvel kitapda olan bahisler hakknda ve kitabn

2178

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

muhteviyatna dir yazlan makale, nsz. * Aln. Nsiye. Alndaki perem. Mukaddime-i kbr Mukaddir Mukaddirne Byk balang. " ""takdir eden, kymet bien"" mnsnda ilh isim." f. Takdir edercesine, kymetini bilircesine, kymetine gre sralarcasna. Mukaddire yakr hlde. Mukaddirn Mukaffa mukaffa Mukaffel Mukaff (Mukaddir. C.) Kymet ve paha bienler. Takdir edenler. Kafiyeli, kafiyelenmi. Birbirini tkib eden. kafiyeli. (Kufl. den) Kilitlenmi, kilitli. Resul-i Ekremin (A.S.M.) bir ismidir. (nk, O'nu dnyann hi bir eyi Allah'a tbi olmaktan ayramam ve btn enbiy ve resullerin iyi yollarn da tkib etmitir.) Mukahhir Mukalkal Mukalkale Mukalled (Kahr. dan) Kahreden, tahkir eden, yok eden. Kararsz. * arap, hamr. ie. Srahi. (Kald. dan) Boynuna gerdanlk taklm. * Padiah tarafndan nian taklan kimse. * (Taklid. den) Taklid edilen. rnek tutulan. Misal alnan. Mukallef Mukallib Kalafatlanm, taklif edilmi. (Kalb. den) Baka tavra geiren. Baka hle deitiren. Bir baka tarafa dndren. Mukallid Benzemeye veya benzetmee alan. Taklid eden. * Bir eyi boynuna takan, asan. * Kuatan. mukallid takliti.

2179

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukallidne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Benzetmee, taklide zenircesine. Taklid edercesine. Benzemee alrcasna.

Mukallidn

(Mukallid. C.) Taklidiler. rnek ve misl alanlar. * Taknanlar. Boyuna takanlar.

Mukallis Mukam Mukame Mukameha Mukamere Mukamik Mukamir Mukanat Mukanfez Mukanna' Mukannen

Aa oynatc. Durduracak mekn. kamet mevzii. * Durmak, ikamet. kamet, oturma. * kamet yeri, vatan. * mmet. Ban yukar kaldrmak. Kumar oynama. Sz boaz iinden syleyen. Kumarbaz. Kumar oynatan. Kartrmak. zeri yumuak dikenlerle rtl olan hayvan. Kirpi. Peeli. (Kanun. dan) Muntazam. Tertibli. * Kanun ile vcib ve mukarrer olan. * Zaman ve miktar hi amayan. Tertibe dahil olarak kararlam olan.

mukannen Mukannibe mukannin Mukannin Mukannit

kanunla belirlenmi, dzenli. Gelin ssleyen kadn. kanun koyan, dzenleyen. Kanun yapan. ntizama koyan. Kanun tertib ve ihdas edici olan. Yer altndan kanalla su aktan kii. * Muti kimse, itaat eden, emre boyun een kii.

Mukantar(a)

(Kantara. dan) Kemer eklinde olan kpr. * Birbiri stne ylm ok ey. * Muhkem.

Mukantarat

(Mukantara. C.) Kprler. Kemer eklinde olan yaplar.

2180

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukaraa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kur'a. dan) Ad ekime. Karlkl kur'a ekme. * Kln kullanarak dmek. Cenkte, muharebede kahramanlarn birbiriyle vurumalar. * Bir eyin taksiminde atmak.

Mukaraza

Kazanca ortak olup zarar sermyeye ait olmak zere bir kimseye belirli bir miktar sermaye verme.

Mukarebet Mukarenet

(Kurb. dan) Akrabalk, yaknlk. (A, uzun okunur) Yaknlk. Ayrlmayp mushebe etmek. * Bitimek. Birlemek. * Uygunluk. * Bir yere gelmek.

mukarenet Mukarib Mukarib-l vcud mukarin Mukarin Mukarnes

bitiiklik, yaknlk. Birbirine yakn ve karib olan. yi ve kt ortasnda orta hlli olan. Olmas yakn, vcuda gelmesi yakn. bitiik, yakn. Yakn olan. Bitien. Ulaan. Ulam olan. Kubbe biiminde olan. * lemeli, nakl ve rengarenk olan. * Merdiven eklinde dereceleri olan kubbe.

Mukarr Mukarre Mukarreb

"(Karr. dan) krr olunmu. ""Vardr, yledir evet."" denilmi." Gz yann durmas. (Kurb. dan) Yaknlam. Yaknlatrlm. Yakn. * Byk zt veya padiah gibi kimselere hizmette yaklam olan.

mukarreb mukarrebin

yakn olan. yakn olanlar. Byk meleklerden bir zmre. * Takva ve ubudiyyet ile evliya

Mukarrebun (mukarrebn)

derecesine gelmi, Cenab- Hakk'n indinde ok kymetli ve mbarek byk ztlar. * Yaknlam olanlar. Mukarren mukarrer Balanm nesne. kararlam.

2181

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukarrer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kararlam. Takrir edilmi. Karar verilmi. Kat'i. ek ve pheden beri olan. Muhakkak ve msellem olan. Anlatlm. Bildirilmi.

Mukarrert Mukarri' Mukarrib mukarrib Mukarrib-l vcud Mukarrih Mukarrihat Mukarrin Mukarrir

Kararlatrlan eyler, kararlar. Azarlyan, paylyan, baa kakan. Takrib eden. Yaklatran. yaklatran. Vcudunu yakn eden, yaklatran. (C.: Mukarriht) Yara aan il. (Mukarrih. C.) Yara amakta kullanlan etkili illar. Birlikte bulunduran. (Karar. dan) Yerletiren. Takrir eden. Sabit klan. * Tekrar eden. Dersi tekrar ederek anlatan mderris.

Mukarriz Mukarrizn

(C.: Mukarrizin) (Karz. dan) Medheden, ven. Bir eseri medheden. (Mukarriz. C.) Medhedenler, venler. Medih yollu yaz yazanlar. Bir eseri medhedenler.

Mukarrn-bih

Baka birisine it olduu, birisi tarafndan haber verilen hak. krr olunan hak.

Mukasat Mukaseme Mukasm Mukasmel Mukassa Mukassat Mukassatan Mukassem

Zahmet ve eziyet ekme. (Ksm. dan) Paylama, blme, taksim etme. (Ksm. dan) Paylaan, blen, taksim eden. Ass ok iddetli olan. Ksas etmek. * zerlerinde olan borcu birbirine takas edimek. (Kst. dan) Taksitli. Taksitli olarak, taksitle. (Ksm. dan) Ayrlm, blnm, taksim edilmi. * Gzel yzl.

2182

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukassr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Taksir eden, yapabilir iken yapmayp ekinen. * Kusur ileyen. * Gc yetmedii iin yapmayan.

Mukass Mukassim Mukaer Mukataa

(Kasvet. den) Kasvet verici. Skntl, kasvetli. Skc, dar. (Ksm. dan) Ayran, blen, taksim eden. (Kr. dan) Kabuu soyulmu. (Kat'. dan) Kesimek. * lfeti terk eylemek. * Birbirinden kesmek ve kesimek. * Muayyen bir kira karlnda arazinin kesime verilmesi. * Ekilen toprak iin verilen muayyen vergi.

Mukatane Mukatelat

Mukim olmak, oturmak, ikamet etmek. (Mukatele. C.) (Katl. den) Muharebeler, savalar, kavgalar, dvler. * Vurumalar, dello yapmalar.

Mukatele

(A, uzun okunur) Birbirini vurmak, ldrmek. Vurumak, kavga, d.

mukatele Mukatil Mukatilun Mukatta' Mukattaa mukattaa Mukattaat

birbirini ldrme. (Katl. den) Birbirini ldren, birbiriyle vuruan. Dello yapan. (Mukatil. C.) Dmanla muharebe eden mchidler. Kesilmi. * Paralanm. (Kat'. dan) Bitiik olmayan. Kesik, ayr. sre balarnda bulunan ifreli harf. (Mukattaa. C.) Kat' edilmi, kesilmi eyler. * Ksaltmalar. * eitli gazel ve kasidelerden seilmi beyitler. * Herbiri bir kelimeye dellet eden harfler.

mukattaat Mukattaat- huruf

srelerinin balarnda bulunan ifreli harfler. Edb: Matlsz iir paralar. Muhtelif olarak alnm iir paralar. * Ksaltmalar. Tamamlanmam cmleler. (Bak: Huruf-u mukattaa)

Mukattar

(Katr. den) nbikten geirilmi saf su. Taktir edilmi. Damtlm su.

2183

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukattarat Mukavelat muharriri Mukavelat Mukavele

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mukattar. C.) Taktir edilmi, damtlm sular. Noter. Ktib-i adl. (Mukavele. C.) Mukaveleler. Kavillemek. Karlkl anlamak. Szlemek. * Anlamada imzalanan ve karar altna alnanlarn yazld kt.

mukavele Mukavelename mukavemet Mukavemet mukavemetsz Mukavemet-suz

szleme. Anlama yazl olan kt. Mukavele yaplan kt. dayanma, direnme. Kar durmak, dayanmak. Kar koymak. Muhalefetle kyam etmek. dayanma gcn bitiren. f. Dayanmay te'sirsiz hle koyan. Tahammlszlk veren. Mukavemeti kran.

Mukavemet-iken Mukavere mukavim Mukavim Mukavimn Mukavva Mukavver Mukavves

f. Mukavemeti kran. Zayflamak. dayankl. Salam. Dayankl. Mukavemet eden. Direnen. Kar duran. (Mukavim. C.) Kar koyanlar, direnenler. (Kuvvet. den) Salamlatrlm, kaviletirilmi. Ziftle kark veya ziftle kapl. * Yuvarlak kesilmi. (Kavs. den) Yay gibi bklm ve eri olan. * Kavis tekil etmi, bkl.

mukavves Mukavv Mukavvim

kavisli, erilmi. Takviye eden. Kuvvetlendiren. Kuvvet veren. Takviye eden il. Kvama getiren. Biimine koyan. Tesviye ve tanzim edici. Eriyi dorultucu.

mukavvis

kavisli, eri.

2184

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukayaza Mukayefe Mukayesat Mukayese mukayese mukayyed Mukayyed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Trampa etme, deime. Mbadele. Firset etmek. * Bir kimsenin ardnca gitmek. (Mukayese. C.) Mukayeseler. Kyas etmeler. (Kyas. dan) Kyas etme. lme. Karlatrma. karlatrma. kaytl, bal, snrl. Kaytl. Serbest olmayan. Snrl. Bal. * Deftere gemi, kaydedilmi olan. Balanm. El veya ayanda zincir, kelepe bulunan. Mevkuf olan. * Bir ie ehemmiyet veren. ine nem verip bakan.

Mukayyi Mukayyiat Mukayyid Mukayyidn Mukazefe Mukazzez Mukbil Mukbilan Mukbiln Mukdim Mukdimne Mukes'al Mukhem Mu'kb Mkd Mukll Muklln

Kay ettiren, kusturan. (Mukayyi. C.) Kusturucu illar. Kayd eden. Kayt me'muru. Kayt takan. (Mukayyid. C.) Kayt memurlar, mukayyidler. Svmek. Heyeti hafif olan kimse. Mbrek. kbali kutlu, mutlu. Mes'ud. Bahtiyar. (Mukbil. C.) (Kabl. den) Mutlular, bahtiyarlar, mes'ud kimseler. (Mukbil. C.) (Kabl. den) Bahtiyarlar, mutlular, mes'udlar. ine dkn, gayret ve fedakrlkla alan. Cretli ve cesaretli olan. f. Gayret ve dikkatle. yi yonulmam ok. Cmle arasndaki lzumsuz ve fazla kelime. keli ayakkab. Ate yakan. Mal az olan. Fakir. Fakirler. Muhta olanlar.

2185

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mkn Mknn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

phesiz ve kat'i olarak bilen. Yakn sahibi olanlar. phesiz ve teredddsz olarak iman ve Kur'an hakikatlara vkf olanlar. (Bak: Yakin)

Mu'kr Mkr Mukrr

Mal mlk ok olan kimse. Yemiinin okluundan dolay dallar sarkm olan aa. (Karr. dan) Doruyu ve gerek olan syliyen. Kabahat veya aybn gizlemeden syliyen. * Fk: Birinin, kendisinde hakk olduunu haber veren kimse.

Mkz Mukibb mukl Mukl Mukm

(Yakaza. dan) Uyandran, ikaz eden. * Gaflet ve dalgnlktan kurtaran. Lzumlu olan, icab eden. hatalar affeden. Hatalar, yanllar afveden. "kamet eden. Ayakta duran. * Okuyan. * Bir memlekette devaml duran. * Fk: Vatannda veya vatan saylan bir yerde onbe gnden fazla kalan kimse. (18 saatlik uzaa gidene ""Misfir"" denir.) * Esm-i lhiyyeden olup ""Her eyi ayakta tutan, devam ettiren ve kayyumiyet srryla bir an bile hi bir eyden alkasz olmayan"" melindedir."

mukm Mukm-s snnet

oturan, yerleik. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Tevrat ve Zebur'daki ismi, snnet ikame eden.

Mukt

Muhafaza eden. Hfz. Amelleri zyi' etmeyip koruyan. Gizliyi bilen. Gda ve rzk veren.

Mukka Mukle

(C: Mky-Mkki) Hicaz diyarnda yayan bir cins beyaz ku. (C: Mukul) Gzn karas. Gz bebei. * Gz. * Su taksimi iin kullanlan ta.

2186

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukmah Mukmehun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ban kaldrp gzn bir yere dikip duran kii. Elleri boyunlarna bal veya boyunlarndan zincir takl olarak azab ekenler. * Ba yukar kalkm, gzleri bir yere dikilmi ve etrafa bakamayan somurtmu kimseler.

Mukmir(e) mukn Mukni'

(Kamer. den) Mehtapl. Ay yla aydnlanm. ikna eden, inandran. kna eden. Kanaat veren. Kfi derecede izah ve isbt eden. * Ban kaldrp gzn nne dikip duran.

Muknia muknyne Mukraz Mukrem Mukri' Mukrib (mukreb) Mukrif

Kurbaa yavrusunun, yumurtadan kt ilk hli. ikna edercesine, inandrarak. (Karz. dan) dn verilmi, bor verilmi. krz olunmu. Bir kavmin ulusu, seyyidi. Kur'an- Kerimi kaidelerine uygun okuyan. Nbete tutulmu at. Babas kle, anas hrre olan kimse. * Anas arabi, babas arabi olmayan deve.

Mukrin Mukriz Muksa Muksem Muksim Muksit

Birlikte. Berber. (Karz. dan) dn veren. Borla emnet para ve sir eyler veren. Uzaklatrlm. Uzak kalnm. (Kasem. den) Yemin edilmi, kasem edilmi. (Kasem. den) Yemin edilecek yer. * Yemin eden, kasem eden. Adaletle i gren. Hakl hareket eden. * Nefsine lyk grmedii zararl eyi bakasna da mnasib grmeyen.

muksit Muksitn Muka

hakl hareket eden. (Muksit. C.) Hakl i grenler. Hakk ed edenler. Kabuu karlm. * Derisi soyulmu.

2187

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mukairr Muktasr Muktataf rperen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksa kesen, uzatmyan. (C.: Muktataft) (ktitaf. dan) Toplanm, devirilmi. * Derleme, toplama. Derlenmi.

Muktatafat Muktatf muktazi Mukteb muktebes Muktebes

(Muktataf. C.) (ktitaf. dan) Derlemeler, toplamalar. Derlenmi eyler. (ktitaf. dan) Derleyen, toplayan. gereke, gerektiren. (C: Mektib) Yaz talim eden kimse. bir yerden alnan. ktibas olunmu olan. Bir yerden alnan, bir kitab ve sir yerden istifade ederek alnan.

Muktebesat

(Muktebes. C.) (Kabs. dan) Muktebes olan eyler. ktibas edilmi ve faydalanmak zere alnm olan eyler.

Muktebis

(C.: Muktebisn) (Kabs. dan) ktibas eden. Faydalanmak zere aktaran. Birinin bilgisinden faydalanan.

Muktebisn

(Muktebis. C.) (Kabs. dan) Aktaranlar, iktibas edenler. Faydalanmak iin alanlar.

mukted Mukteda

kendisine uyulan. Kendisine uyulan. nde giden. * Mtehid. Piiv. Peiv. * Namazda kendine uyulan imam.

Mukted-bih muktedbih mukted Mukted Muktedir muktedir

Kendisine tebaiyyet edilen. Kendisine uyulan. kendisine uyulan kimse. birine uyan. Tbi olan, uyan. mama uyan. Gl, kuvvetli, becerikli. e gc yeten. ktidarl. iktidarl, gc yeten.

2188

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muktedirne Muktedirn Muktef gc yeter biimde.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muktedir. C.) ktidar sahibleri. Muktedirler, gc yetenler. """Kendine uyulmu, kendisi tkib edilmi"" melinde olup, Hz. Resul-i Ekreme (A.S.M.) verilen isimlerden biridir."

Muktefa

(Kaf. dan) zinden gidilmi. Ardna dlm. Misl alnm, rnek tutulmu.

Muktef Muktehim Muktela' Mukteli' Mukterih

Ardndan giden. zinden giden. ktif eden. Misl alan, rnek tutan. Mlhazasz bir ie hcum edip giren. * (Bak: ktiham) (Kal'. den) Kknden koparlm. Kknden koparan. (Kal'. den) Kknden koparan. Bir eye kasd eden, aratran. * Yeniden meydana karan. * Dnmeden, aklna geldii gibi syleyen, iktirah eden.

Mukterin Mukteseb muktesid Muktesid

(ktiran. dan) Yaklaan, yakn gelen, iktirn eden. (Bak: Mkteseb) iktisadl, tutumlu. ktisadl, tutumlu. Maln, mrn, vaktini bouna geirmeyen, lzumsuz masrafta bulunmayan. (Bak: ktisad)

Muktesidan

(Muktesid. C.) Muktesidler. Lzumsuz masrafda bulunmayan ve vaktini boa geirmeyenler. ktisadllar, tutumlular.

muktesidane Muktesir muktez Mukteza

iktisadl ekilde, tutumlu biimde. Ksa kesen, iktisar eden. gereken, gerekirlik. Lzm getirilmi. Lzumuna binaen istenmi. cab eden. Lzm gelen. (Bak: Dll-i bi-l iktiza)

Mukteza-i hl Mukteza-i hilkat

Duruma gre. cabna gre. Hal ve vaziyetin gerektirdiine gre. Yaradln gerektirdii ey. Yaradl itibariyle olan hal ve netice.

2189

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muktez

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Muktaz) Lzumlu olduu taayyn etmi, anlalm. * ktiza eden. Gerekli. Lzm.

muktez muktezyt Mukteziyyat Muktir

gerektiren, gereke. gerektirenler, gerekeler. ktiza eden eyler. Gerekli olan ve icab eden eyler. Dar hlli, durumu skntl. * Kocasn nafaka bakmndan sktran kadn.

Mukvere Mukza' Mukza Mukz' Mukz Mu'lat Mulekkn Mu'lem Muli' Mulif Mulim Mu'lin Mum Mumahele Muma-ileyh mumaileyh Muma-ileyhim Muma-ileyhinn

nce, zayf kadn. Seri, hafif nesne. Tamamlanm. * Lzumlu grlm. Fuhiyat syleyen, ahlkszca eyler konuan. Gerekli grlm. * Hkm ve kaz olunmu. * Tamamlanm. (C: Meli) eref kazanmak. * Yksek derece. (Bak: Mlekkn) (lm. den) Belirtilmi, iretlenmi. Tutkun, dkn, ihtirasl. (lfet. den) Alk, alm. lfet etmi. (Elem. den) Elem ve keder verici. ln eden. Herkese bildiren. f. Yumuak. * Mum. Hile etmek. * Oyunla aldatmak. Hilekrlk. (Mumileyh) Kendisine iret edilen. smi evvelce geen. ad geen. smi evvelce geenler. * m edilenler, yukarda anlatlm olanlar. (Mum-ileyh. C.) Ad geen kadnlar, yukarda anlan kzlar, im edilenler.

2190

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mumatala Mumatele Mumdar mumdar Muml Mumiyan Mumya

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sohbet eder gibi karlkl konuma. (Bak: Mmatala) f. Mum tutan. Ik veren. Ik tutan. mum tutan, aydnlatan. Bir tarafa doru een. Meylettiren. f. Belleri ince olan gzeller. Kl belliler. "f. Uzun mddet rmemesi iin illanm l. nsan ve hayvan lsnn kurusu. * ok zayf (kimse).(Kur'anda ok tekrar edilen kssa- Musa Aleyhisselm'n cmleleri ve cz'leridir ki, herbir cmlesi, hatt herbir cz', bir dstur-u kllnin ucu olarak gsterilmi ve o dsturu ifade ediyor. Mesel: $ Fir'avun, vezirine emreder ki: ""Bana yksek bir kule yap, semvatn hlini rasad edip bakacam. Semann gidiatndan acaba Musa'nn (A.S.) dva ettii gibi semada tasarruf eden bir lh var mdr?"" te kelimesiyle ve u cz' hdise ile, dasz bir lde olduundan dalar arzulayan ve Hlik' tanmadndan tabiat-perest olup Rububiyyet dva eden ve sr- ceberutlarn gstermekle ibka-y nm eden hret-perest olup damisl mehur ehramlar bina eden ve sihir ve tensuha kail olup cenazelerini mumya edip da misillu mezarlarda muhafaza eden Msr fir'avunlarnn an'anesinde hkmferma bir dstur-u acibi ifade eder.Mesel: $ Gark olan Fir'avuna der: ""Bugn senin gark olan cesedine necat vereceim"" unvaniyle umum Fir'avunlarn tensuh fikrine binaen cenazelerini mumyalamakla mziden alp mstakbeldeki ensal-i tiyenin temghna gndermek olan mevtlud, ibretnma bir dstur-u hayatiyelerini ifade etmekle beraber, u asr- hirde o gark olan Fir'avunun ayn cesedi olarak kefolunan bir

2191

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

beden, o mahali-i gark denizinden sahile atld gibi, zamann denizinden asrlarn mevceleri stnde u asr sahiline atlacan, mu'cizne bir iaret-i gaybiyye, bir lem'a-y i'caz ve bu tek kelime bir mu'cize olduunu ifade eder. S.)" mumya Mumza Mu'nan Munassab muntf Munazzaf munazzam Munazzama rmesin diye ilalanm l. (Maz. dan) mza edilmi olan. Su ark, su mecrs. (Nasb. dan) Birbirinin zerine tertiplenmi olan. bir tarafa ynelmi, meyletmi. (Nazif. den) Temizlenmi, arnm, tanzif edilmi. dzenlenen. Tanzim olunmu, yoluna konulmu olan. ntizaml tekilt. Nizaml. Adaletli. munazzm Munazzm dzenleyen. Sralayp dizen, tanzim eden. * Nazm yazan. Vezinli, kfiyeli, tertibli yazan. Mundak Munfasl zamir munfasl Munfasl Dvlp ufalanm. Gr: Baka kelimeye bitiik olmayan zamir. Ene, Ente: Ben, sen.. gibi. ayrlm. nfisal etmi. Birbirinden ayrlm. Yerinden ayrlm, fasl olmu. inden ayrlm. Munfaslan Munfasm Munfas Munfatr Munfazih Ayr ayr olarak. Ayrlm olarak. Munfasl tarzda. Krlan, krlm olan, krk. Eksilen. Bir eyden ayrlp kurtarlm olan. Yarlan, infitar eden. Rezil ve kepaze olmu.

2192

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Munika mnis Munis Munise munkabz Munkabz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hoa giden, beenilen ey. Gzel. allm, evcil, sevimli. Allm. Ehlilemi. Cana yakn. Sevimli. nsiyyet edilmi. Hayat yolda. Can yolda. skntl, bzlm. Skntl. Mnevi sknt. * ekilmi. Bzlm. Daralm. Toplanm. * Barsaklar skm. Kaz-i hcet edemeyen. Kabz.

munkalib Munkalib

dnm, deimi. nklb eden. Dnen. Dnm. Baka bir ekle ve kla girmi olan. Deimi, deien.

munkarz Munkarz Munsabb Munsabig Munsad' Munsalih Munsam munsarf Munsarm Munsarif

bitmi, batm. nkraz bulmu. Batm. Bitmi. Son bulmu. Mahvolmu. Snm. (Bir denize veya nehire) dklen, karan. (Sbg. dan) Boyanan, insibg eden. Yarlm, blnm. Sulh zere olan. Bar hlinde olan. Dklp aktlm. geri dnen. Kesilen, kat edilen. (Sarf. dan) Geri dnen, ekilip giden. * Gr: Esre ve tenvin kabul eden isim.

Munsarih munsf Munsf munsfane Munsfne

(Sarhat. dan) Ak, meydanda, zhir. insafl. nsafl. Merhametli. Hakk kabul eden. Hakka riayet eden. insaflca. nsaflca. nsafllkla.

2193

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muntab'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tab. dan) Yaradldan olan, ftraten. * Baslm, tab' edilmi, damgalanm. * Ho grlen, gzel.

Muntabh Muntabk muntabk Muntafi Muntalik

(Tabh. dan) Pimi, pien. ntibak eden. Birbirine uyan. Uygun. uygun. Snm. Snen. * Bastrlm. (Talk. dan) Salverilmi, braklm. * Basz. * Kederi, hzn ve gam olmyan. Sevinli, mesrur, neeli.

Muntams Muntasf Muntasf- sene Muntash Muntashne muntasr Muntasr Muntav Muntavi' muntazam Muntazam

Belirsiz olan. ntms eden. (Nsf. dan) Orta, yar. * Yarya varlm, yarlanm. Yln ortas. Senenin yars. (Nush. dan) Nasihat dinliyen. t dinliyen. f. Nasihat dinliyerek. alan. alan. ntikam alan. (Tayy. dan) Drlm, drlp bklm, devirilmi. Sz dinler. Muti. dzenli. Dzenli. Tertibli. ntizaml. Dzgn sralanm. Her eyin yerli yerinde olmas. Derli toplu olma.

muntazaman Muntazaman

dzenli olarak. ntizaml ve dzgn olarak. Muntazam bir tarzda. * Devaml ve srekli olarak. Dima.

muntazar Muntazar muntazr

beklenen. mid ile gzlenen. Beklenen. Gzetilen. bekleyen.

2194

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Muntazr muntazran Muntazran muntazrne Muntazrne Muntazrn Munzacr Munzalim munzam Munzamm Munzar Munzic

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bekleyen. Gzleyen. Birisinin gelmesini bekleyen. bekleyerek. Bekliyerek, intizr ederek. beklercesine. f. Bekliyerek, muntazran, intizr ederek. (Muntazr. C.) Bekliyenler, gzliyenler. ntizar edenler. Yrei sklm. Kendi isteiyle veya istemiyerek zlimin zulmne boyun een. eklenen. Zamm edilen. lve edilen. * Ek. ste konan, katlan. Geciktirilmi, te'hir edilmi. Sonraya braklm. Hazmettirici, sindirici. * Tb: Yara veya ban cerahatlendiren. * Kemle eren, inzc eden.

Munzict Mur Mura Murabaa Murabaha

Yarann iltihabn yok edici, irinini aktc (illar). f. Karnca. Neml. Kedi sesi. Kedi miyavlamas. Yazla kmak zere mukavele yapma. Bir mal kr ile satmak. * Bir miktar ilve ederek dn para alp vermek. * Fiz ile para alp vermek.

Murabata

Dmanla karlalacak yerlerde gzetip sebatla nbet beklemek. * Mlzemet etmek. * Balamak.

Murabba'

Drt keli ekil. * Drde karlm. Drtl. Drt eyden olmu. * Geo: Kare.

murabba Murabba

kare. Terbiye grm. * Kaynatp kvama geldikten sonra dondurulmu. * Meyve suyu tatls. Reel. Ezme.

2195

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Murabba-i tmm Murabbaniin Murabbayat Geo: Tam kare.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bada kurup oturan. (Murabb. C.) Kaynatlp kvamna getirildikten sonra dondurulmu meyve suyu tatllar.

murabt Murabt

bal. Kalbini Allah'a balayan. * Dmanla karlalacak yerlerde gzetip nbet bekleyen.

Murabtn murd Murad

(Murbt. C.) Kalblerini Allah'a balayanlar. * eyhler, derviler. arzu, istek, dilek. stenerek, mid ederek beklenen. Arzu edilen ey. * Gye. Maksad. Emel.

Murad- hak murafaa Murafaa

Allah'n istei ve murad. duruma. Karlkl hak iddia ederek konumak. * Bir dv iin birisini hkim huzuruna celb ettirmek. Yzleerek muhakeme olunmak.

Murafakat Murafk Murafi' Muragabet Muragb Murahham murahhas Murahhas

Beraberlik, arkadalk. Refakat eden, beraber bulunan, yolda, arkada. (Ref'. den) Murfaa eden. Arzu etme, dileme. Rabet eden. Ksaltma. * Son harfleri veya heceleri drlm. delege, devlet adna grevli kimse. Devlet veya herhangi bir teekkl nmna, salhiyyetli olarak bir yere bir vazife ile gnderilen kimse. * Terhis edilen. zin verilen. Tlimat verilen kimse.

Murahhasa

Ermeni piskoposu.

2196

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Murahhasiyet Murahhil Mura murkabe Murakabe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Murahhaslk, delegelik. (Rhlet. den) Bir yerden dier bir yere gren. Terhil eden. Riayet eden. Bakp gzeten. denetleme. Kontrol etmek. nceleyip vaziyeti anlamak. Tefti etmek. * Kendini kontrol etmek. lemine bakmak. Gzetmek. * Hfz etmek. * Beklemek. ntizar. * Dalarak kendinden gemek. * Tas: Kendisini tamamen nfile ibdet ve itaate vermek iin mbede kapanmak.

Murakasa murkb Murakb

(Raks. dan) Raksetme, dans. denetleyici. Murakabe eden. Tefti ve kontrol eden kimse. * Hfzeden. * Allah'a (C.C.) balanm olan.

Murakka' Murakkak Murakkam

(Ruk'a. dan) Yamal, yamanm. (Rikkat. den) nce. ncelmi. (Rakam. dan) Yazl, yazlm. * Numaralanm, numara konulmu, say konulmu.

Murakkan Murakkk

Bozulmu, aradan karlm. "Tecvidde bir harfi ince okumaa; terkik, ince okunan harflere ise; murakkk denir ki, unlardr: Elif, nun, n, ra, ha, dal, y, se, ayn, lam, mim, kef, sin, vav, fe, te, cim, he, ze, b, zel."

Murakkm Muran Murane Murasade murass

(Rakam. dan) Pusulann inesi. (Mur. C.) Karncalar. f. Karncavri, karnca gibi. (Rasad. dan) Rasad etme, gzetleme. * Dikkatle bakma. ssl, mcevherli.

2197

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Murassa'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ssl. Kymetli talarla sslenmi. Srmal. * Birbirine yanatrlm. Oturtulmu. * Edb: ki msra veya iki fkras birbiri ile ayn vezin ve kafiyede olan sz veya beyit. * Bir nevi yaz.

Murassaat

(Murassa'. C.) Murasslar. Cevher ve inciler gibi eylerle. Sslenmi olanlar. Takdir edilip yerletirilmi ssl ve kymetli eyler.

murasst Murassas Muravaga Muravaza Murazaa Mure Murd Murdar

ssler, mcevherler. Lehimlenmi. * Kurun veya kalayla kaplanm. Greme. Bir kimseyi kahr veya hile ile ikn etme, aldatma, kandrma. (Rz. dan) Emzirme. f. Kk karnca. f. Mersin aac. f. Pis. Kirli. Mlevves. Temiz olmayan. * slmiyetin gsterdii kaidelere uygun olmyarak kesilmi hayvan.

murdar murdia Murdia Mu'reb

pis, kirli. st anne. St emziren. St anas. Gr: Sonu her eit harekeyi alabilir olan. Mebni olmayan. rablanm. Sonu harekelenmi olan kelime.

Mu'rib Muris mris Mu'riz

zhar edici, izhar eden, gsteren. Getiren. Veren. Kazandran. * Fk: Miras brakan. miras brakan, veren. 'raz eden. Yz eviren. Baka tarafa dnen. Ta'riz eden. Dokunakl konuan.

murtabt Murtabit

irtibatl, bal. Bal. rtibatl. Birbirine bitiik. Ekli.

2198

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Murtad Murtaz Murtaz' Murteza (Bak: Mrted)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Altrlm, tlimli hayvan. (Rz. dan) St emen, irtiza eden. Beenilmi. Seilmi. Makbul. Rabet gren. Beenilen. * Hz. Ali'nin (R.A.) bir lkab.

murteza Murz' Murzia

kendisinden raz olunan. (Rz. dan) ocuk emziren. (Rz. dan) ocua st emziren. Meme veren. Stnine. Bebee st vermek zere para ile tutulmu kadn.

Mus Musa bih Musa

Bak. Vasiyyet olunan ey. "Beni sril peygamberlerinden Hz. Musa'nn (A.S.) ismi. Drt byk kitaptan birisi olan Tevrat, vahiy yoluyla kendisine gelmitir. Yahudilerin en byk peygamberidir. eriat, sa'ya (A.S.) kadar devam etti. Yusuf'un (A.S.) soyundan Yua nmndaki peygamberi yerine tyin ederek vefat etmitir. Msr firavununa kar mcadele etti. Harun (A.S.) kardei ve kendi veziri hkmnde idi.(Msr Kt'as, kumistan olan Sahra-y Kebir'in bir paras olduundan Nil-i Mbarek'in feyziyle gyet mahsuldr bir tarla hkmne getiinden, o cehennem-nmun sahra komuluunda yle cennet-misal bir mevki-i mbarekin bulunmas, felhat ve ziraat, ahalisinde pek mergub bir surete getirmi ve o sekenenin seciyesine yle tesbit etmi ki ziraat, kudsiye; ve vasta- ziraat olan ""Bakar"" ve ""Sevr""i mukaddes, belki mbud derecesine karm. Hatt o zamandaki Msr milleti, sevr'e, bakar'a ibadet etmek derecesinde bir kudsiyet vermiler. te o zamanda Ben-srail dahi, o kt'ada ne'et ediyordu ve o terbiyeden bir

2199

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hisse aldklar, ""cl"" mes'elesinden anlalyor.te Kur'an- Hakm, Hazret-i Musa Aleyhisselm'n risaletiyle, o milletin seciyelerine girmi ve istidatlarna ilemi olan o bakar-perestlik mefkuresini kesip ldrdn, bir bakar'n zebhi ile ifham ediyor. S.)" Mus'a Mu-sa(y) Musaara Mus'ab musb Musab Musabbag Musabe Musaberet Musabiyet Musadakat Musadda' Musaddak (C: Musu) Brtlen otunun meyvesi. * Bir kuun ad. f. Ustura. Byklk taslayarak birisinin yzne bakmayp ban evirmek. Aygr at. * Her nesnenin erkei. kendine bir ey isabet eden. Kendine bir ey isabet eden. Hasta. Musibetzede. Musibete urayan. Boyal, boyanm. Musibet, bel, fet. Karlkl sabr. Sabrllk. Katlanmak. Bir hastala tutulma. Bir musibete giriftar olma. (Sdk. dan) Karlkl dostluk. (Sad'. dan) Ba artlm, rahatsz edilmi. "Doruluu tasdik edilmi. Sadakati ve doruluu tannm, isbat edilmi olan.(Hem ztiyle, hem lisniyle, hem dellet-i hliyle, hem kaliyle kinatn Sniine dellet eden u delil; hem hakikat- kinata musaddak, hem sdktr. nk btn mevcudatn vahdniyete delletleri, elbette vahdaniyeti syleyen Zt tasdik hkmndedir. Demek syledii da'v da umum kinata musaddaktr. M.)" musaddak Musaddar Musadde musaddk tasdiklenmi, onaylanm. (Sudur. dan) km, sudur etmi. Muhlefet, uyumazlk, ztlk. tasdik eden, onaylayan.

2200

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Musaddk musaddkane Musaddi' Mu'sade Musade Musadefe Musadeka Musademat Musademe Musadere Musaf musfaha musaffa musaffi musaar mushabe mushale mushere musahhah musahhar musahharane musahhariyet musahhih musahhihane musahhir mushib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tasdik eden. mzalayan. * Doruluunu kabul eden. onaylayarak. Tasdi' eden. Ba artan. Rahatsz eden. ('sad. dan) Smsk kapatlm, kilitlenmi olan. Avlanan canavar. Bulmak. * Yetimek. Dostluk. arpmalar. Vurumalar. Msademeler. ki eyin birbiriyle arpmas. arpmak. Vurumak. Zulm ve cebir etmek. (Bak: Msadere) Cenk, harp. tokalama. safilemi, artlm. safiletiren, artan. kltlm. sohbet etme. kolaylatrma. akrabalk. dzeltilmi. emir altnda, esir alnan. emir altnda gibi. emir altndaymcasna. dzelten. dzeltircesine. ele geiren. sohbet arkada.

2201

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muslha muslhakrne musall musallat musalli musammem musanna musannif musarrah musavver musavvibe Musavvir musavvire musaykal Musev mushaf muska muski musr musrrane ms musb musbt musbet musbetzede musika barma, anlama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bararak, barrcasna. namaz yeri. sataan. namaz klan. hakknda karar verilmi, kararlatrlm. sanatl. derleyip dzenleyen. aklanm. resimlenmi. tasvip edilen. sret veren, biimlendiren, Allah. sretlenen, biimlenen. cilali. Musa aleyhisselma tabi olan, Yahudi. sahife, kitap, Kurn. muski, mzik. mzik. srar eden. srarla. vasiyet eden, tavsiye eden. isabetli, doru. musibetler. baa gelen ac verici olay. musibet gren. mzka.

2202

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muslih Mustafa mustatil muta mutaassb mutaassbane mutbaat mutbakat mutbk mtad mutaffifin mutahhar mutantan mutasallf mutasarrf mutasavver mutasavvf mutasavvfane mutasavvfin mutasavvife mutasavvire mutavaat mutavasst mutavattn mutazammn mutazarrr dzelten.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" Peygamberimizin ""arnm, seilmi"" mnsnda bir ismi." uzayan, diktrtgen. kimseden bir ey istemeyen. kendi tarafn ar tutan. kendi tarafn ar tutarcasna. tabi olma, uyma. uygunluk. uygun. allm, adet. alverite muhatabnn hakkn tam vermeyenler. temizlenmi. tantanal, gsterili. bilgilik taslayan, arlatan, gsterii. kendinde kullanm hakk bulunan. tasarlanm, dnlm. tarikat adam. tasavvuf ehline benzer ekilde. tarikatta ilerleyenler. tarikatta ilerleyen. sretlendiren. itaat etme. ortalama. vastalk eden. yerlemi. iine alan. zarar grm.

2203

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mteber mtedil mutekadt mutekid mtekif mtell mtemed mtemid mtemidne mtena mteriz mterizane Mtezile mut mutlak mutlakyyet mutmain mutmainane mutmainne muttala muttal muttarid muttasf muttasl muvcehe muvfakat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inanlr, gvenilir, saygn. lml, ll. inanlan eyler. inanm. ibadet iin bir keye ekilen. hasta. kendisine gvenilen. gvenen. gvenerek. zenilmi. itiraz eden, kar kan. itiraz edercesine. akla haddinden fazla nem veren sapk bir mezhep. itaat eden. snrlandrlmam, salverilmi. kaytsz artsz bir hkmdarn idaresi altnda bulunan hkmet ekli. tatmin olmu. tatmin olarak. tatmin olan. bilgilenme noktas. meseleyi bilen. dzenli, sral. sfatlanan, zellik kazanan. bitiik, aralksz, srekli. kar, n, yzleme. uygunluk, uygun bulma.

2204

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muvaffak muvaffakiyat muvaffakiyet muvaffakiyetkrne muvfk muvahhid muvahhidin muvahhi muvakkat muvakkaten muvakkit muvsal muvsala muvsalt muvzaa muvzent muvzene muvzenet muvzi muvazzaf muvazzah muzf muzf muzaffer muzafferen muzafferiyet baarl. baarlar. baar. baarl biimde. uygun.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allahn birliine inanan. Allah bir kabul edenler. korkutup rkten. vakitli, geici. geici olarak. vakit bildiren. ulaan, kavuan. ulama, kavuma. kavumalar, ulamalar. dankllk, bahse girime. muvazeneler, dengeler. denge, tartda eitlik. dengelilik, eitlik. paralel, ayn srada. vazifeli, grevli. aklanm. iki kat, kat kat. balanm. zafer kazanm. zafer kazanarak. zafer kazanma.

2205

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk muzahrefat mzam muzari sprntler, atklar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

en byk ksm, bytlm. Arapada hem imdiki zaman hem de geni zaman ihtiva eden fiil kipi.

muzdarib muzhir muzr muz muze muzlim muzmahil muzmer muztar mbdele mbh mbht mbhest mbhese mblaa mblaacyne mblaakrne mbrek mbrekt mbrekiyet mbreze mbrezekrne

zdrap eken. gsteren, ortaya koyan. zararl. k veren, aydnlatan. k verici, aydnlatc. karanlkl. km, dalm. gizli, sakl. zorda kalm. deitirme. haram edilmeyen. haram edilmeyenler, gzellikler. sz etmeler, konumalar. sz etme, konuma. abartma. abartrcasna. abartrcasna. bereketli, hayrl, uurlu. mbarekler. mbareklik. arpma, dvme. arparak, dverek.

2206

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mberet mbir mbyaa mbyenet mbyin mbd mbeccel mbeddil mbelli mberhen mberr mbeer mbeir mbeyyen mbeyyin mbeyyiz mbezzir mbhem mbhc mbn mbl mbrem mbted mbted mbtedi mbtediyane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

balama, girime, dokunma. mjdeleyen, mahkemede arc. satn alma. ayrlk, uymazlk, tutmazlk. aykr, uymaz, ayr. yeni eyler ortaya koyan. yceltilmi, yce. deitiren. tebli eden, bildiren. delilli, ispatl. arnm, temize km. mjdelenmi. mjdeci. aklanan. aklayan. temize eken. israf. belirsiz. sevindiren. apak. datlm, yenilmi. kanlmaz, vazgeilmez. balang, isim cmlesinde zne. dinde olmayan dine sokan. yeni, acemi, ilkel. mbtedice.

2207

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mbtel mbtezel mbtil mcb mcdele mchedt mchede mchid mchidane mchidn mcnebet mcnis mcveret mcvir mczt mczefe mcbir mcedded mceddid dkn, tutkun. bol, ucuz, deersiz. iptal eden. kabul cevab alan. savama, arpma. din iin savamalar. din iin savama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

din iin savaan, alan. mcahide yakr ekilde. din iin savaanlar, alanlar. ekinme. cinsi ayn olan. komuluk, yaknlk. komu, yakn. cezalandrmalar. sz ile karsndakinin hakkn rtme, aldatma. zorlayan, mecbur eden. yeni. yenileyici, hadste her asrda gelecei mjdelenen ve man hakikatlarn asrn anlayna uygun olarak anlatmakla grevlendirilen nurlu lim.

mceddidiyet mcehhez mcell mcelled mcellid

mcedditlik, yenileyicilik. cihazl, donanm. parlak, cill. ciltlenmi. cilti.

2208

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mcemmil mcerreb mcerred

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gzelletiren, gzel yaratan, Allah. tecrbe edilmi, denenmi. madd varlklardan ayr olarak sadece zihinde dnlen kavram, soyut

mcerredat mcessem mcessime mcevher mcevherat mcb mcr mcm mcmel mcmelen mcrim mcteb mctehid mctehidn mctem mctemin mctenibne mczil mdfaa mdfaanme mdfat mdf

mcerretler, soyutlar. cisimlenmi, cisimli. Allah bir cisim gibi tasavvur eden sapkn. kymetli ta. kymetli talar. duaya cevap veren, Allah. himaye eden, Allah. toplanma. ksa. ksaca. sulu. seilmi, kymetli. yet ve hadslerden hkm karan byk lim. mctehidler. toplu. topluca. kanrcasna, saknrcasna. oaltan, bollatran. savunma. savunma yazs. savunmalar. savunan.

2209

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mdhale mdhene mdahhr mdhil mdhin mdakkik mdakkikne mdakkikn mdr mdavele mdavemet mdvim mdyene mdd mddea mddehar mddehart mdde mddeiumum mddet mdebbir mdebbirane mdellel mderris mderrisn mdevven karma, girme. dalkavukluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

depolanm, birikmi. ieri giren. dalkavuk. inceleyen. incelercesine. incelemeciler. yze glme, yze glclk. alp verme, konuma. devamllk. devaml. dn alp verme. 875 gram arlk. iddia edilen, dv. biriken. birikenler. iddiac, davac. savc. sre, zaman. iinin sonunu gzeterek i yapan. mdebbirce. delilli, ispatl. ders veren lim. ders veren alimler. derlenip dzenlenmi.

2210

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mdevveriyyet mdhi mdr mdrik mdrike mebbed meccel meddeb medd mehhirn mekked mekkel mekkid mekkil melleft mellefe mellif mennes messes messese messif messir messiriyet messis meyyed meyyid yuvarlaklk. mthi, korkutan. mdr. anlayan, kavrayan. anlama kabiliyeti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ebed, sonsuz, mr boyu. ertelenmi. edeplendirilmi. deyen, sebep olan. sonrakiler. kuvvetli, salam. vekil edilmi. salamlatran. vekil eden. yazlm eserler. altrlm, yazlm. kitap yazan. diil. kurulu. kurum. zc. tesirli, etkili. tesirlilik, etkinlik. kuran, kurucu. desteklenen, dorulanan. kuvvet veren, destekleyen.

2211

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk meyyide mezzin mfad mfahere mfarakat mfehhimane mfekkire mferrah mfesser mfessir mfessirn mfetti mfd mflih mflis mfred mfredat mfreze mfrit mfritane mfsid mftehir mftehirne mftereyat mfteri mfteris

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

destekleyen, yaptrm. ezan okuyan. anlatlan anlam. stnlk yar. ayrlmalar. anlayarak. dnme kabiliyeti. ferahlanm. tefsir edilmi, aklanm. yetleri tefsir eden, aklayan, yorumlayan, yorumcu. mfessirler, Kuran aklayp yorumlayanlar. tefti eden. ifadeli, faydal. kurtulan. iflas etmi. tek, yalnz. ayrntlar, paralar. asker birlikten ayrlan kol. arya kaan. ar gidercesine. bozan. iftihar eden, vnen. iftihar ederek, vnerek. iftiralar. iftira eden. yrtc.

2212

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mfteriyane mfti mhakat mhd mhec mhefhef mhendis mhevvil mhevvin mheykel mheymin mheyy mheyyic mhezzeb mhezzib mhb mhim mhimmt mhimme mhlet mhlik mhmel mhr mhted mhr mizz iftira edercesine. fetva veren, mft.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

benzerini yapma, taklit. hidayete getiren. ruhlar, canlar. narin, ince. hendeseci, geometrici. korkun. kolaylatran. heykellemi. koruyan. hazr, amade. heyecanlandran. dzeltilmi, temizlenmi. temizleyen. heybetli. nemli. lzumlu eyler. mhim, nemli. belli zaman, vade. helk eden, ldren. ihmal edilmi, braklm. mhr, damga. man eden. imza yerine kullanlan damga. izzet veren, ykselten.

2213

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mjde mjdekrane mjgn mjik mkbere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gzel, sevindirici haber. mjdeli biimde. kirpik. Rus kyls. mnakaada az kalabal ile karsndakini yenmeye alma, yanlta direnme, byklenme.

mkft mkften mkleme mkefe mktebe mkebbir mkedder mkellef mkellefn mkellefiyet mkemmel mkemmelen mkemmeliyet mkemmil mkerrem mkerrer mkerreren mkesser mkevvent mkezzib

dl. dl olarak. konuma. srlarn almas. yazma. " tekbir getiren, ""Allahuekber"" diyen." kederli, acl. ykml, yklenmi, ar ssl. mkellefler, ykmller. mkellef olma, ykmllk, grevli olu. ergin, tamam, olgun. mkemmel bir biimde. mkemmellik, tamamlk. tamamlayc. kerm olan, kendisine deer verilen, saygdeer. tekrarl. tekrar tekrar. oaltlm. yaratlmlar. yalanlayan.

2214

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mkreh mkrim mkrimane mkteseb mlbeset mlebe mlene mlet mlhaza mlhhas mlkat mlki mltefe mlyemet mlyimane mlzemet mlzm mlevven mlevves mlga mlhak mlhem mlhemane mlhid mlhik mlhim zorlanan. ikram eden. ikram edercesine. kazanlm. karma, bulama. oynama. lnetleme. bir rt ad.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dikkatle bakma, iyice dnme. zet, hulsa. kavuma, konuma. buluan, kavuan. ltifeleme, akalama. yumuaklk. yumuaka. balanma, devam. gerekli, lzumlu, temen. renkli. kirli, pis, bulak. kaldrlm. katlm. ilham olunmu, kalbe domu. ilham alarak, ilham olunurcasna. dinsiz. ekleyen. ilham eden.

2215

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mlk mlkiye mlkiyet mlsak mltebis mlteci mltefit mltefitane mltehab mlteka mltekit mlk mlzem mlzim mmaileyh mmlata mmnat mmnea mmrese mmas mmaselet mmasil mmaaat mmaaatkr mmatala mmehhed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mal, sahip olunan ey. lkenin idaresi iin alanlarn bulunduu daire. mal sahiplii. yaptrlm, bititirilmi. kartrm, yanlm. iltica eden, snan. iltifat eden, iyi davranan. iltifat ederek, iyi davranarak. yaral, iltihapl. kavuma yeri, kavak. yerden alan. melikler, hkmdarlar. ilzam edilmi, susturulmu. susturan. kendisinden sz edilen. karlkl iir syleme. engelleme. karlkl engelleme. uzmanlama. temas eden, dokunan. misil olma, benzerlik. benzeri, misli, dengi. maslahat namna ho geinme, anlama yolunu seme. ho geinen, anlama yolunu seen. savsaklama, borcu uzatma. hazrlanm, serilmi.

2216

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mmessel mmessil mmevveh mmeyyiz mmeyyize mmidd mmin mminane mmint mminn mminn Mmt mmkin mmkint mmkine mmsike mmtz mmtzne mmtze mmtziyet mmted mmten mmtena mmtenit mmtezic mmtezicen temsil getirilen. temsilci. vehm, hayl. ayran, ayrd eden. ayran, temyiz eden.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yardm eden, uzatan. man eden. mmine yakr ekilde, inanarak. kadn mminler. mminler, man edenler, inananlar. erkek mminler. lm yaratp ldren Allah. mmkn, olabilir. mmkn olanlar. mmkn olabilen. tutan, yapan. sekin, stn. sekin bir biimde. seilmi, ayrlm. sekinlik, stnlk. uzayan. olmas imknsz. olmas imknsz olan ey. olmas imknszlar. birleen, kaynaan. birleerek.

2217

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mnct mndi mndim mnft mnferet mnfk mnfkane mnfi mnkale mnkaa mnkat mnkaza mnkz mnkis mnakka mnsebt mnsebet mnsebetdr mnsebetdrne mnsib mnavebe mnavebeten mnzaa mnzara mnzart mnzanfih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dua, kurtulu iin Allaha yalvarma. seslenen, aran. yok olan. aykrlk, birbirinin aksine olma. karlkl nefret. iki yzl, fitneci, grnte Mslman gerekte kfir. mnafka. zt, aykr. tama. sert tartma. serte tartmalar. ztlk, uymazlk. birbirine zt. yansyan. nakl. uygunluklar, ilgiler. uygunluk, ilgi. mnasebetli, ilgili. mnasebetli bir biimde. uygun, yakr. nbetleme. nbetlee, srayla. niza etme, ekime, kavga. tartma. tartmalar. niza sebebi, ekime vesilesi.

2218

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mnazr mnbais mnbast mnbit mnceli mncelib mncemid mncer mncezib mncezibane mnc mndef mndemic mnderect mnderic mnderis mnebbih mneccemen mneccim mnekker mnekkid mnevver mnevvil mnevvim mnevvir mnezzeh tartmac. ileri gelen, kan. yaylan, genileyen. verimli. parlayan. celbedilen, ekilen. donmu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

srklenen, sonulanan. ekilen, cezbedilen. cezbedilircesine, ekilircesine. kurtarc. defetme, giderme. iine braklm. iindekiler. iine konulmu. izi kalmayan. uyandran, dalgnlktan kurtaran. para para, ksm ksm. yldzlarla uraan, falc. bilinmeyen, mehul. tenkid eden, eletiren, deerlendiren. nurlanm, aydn. nimet veren. uyutucu. nurlandran. temiz, arnm.

2219

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mnezzehiyet mnfail mnfasl mnfekk mnferid mnferiden mnfesih mnhal mnhani mnhaniye mnharif mnhasr mnhasran mnhasif mnhezim mnib mnf Mnm Mnmane mnr mnkabz mnkad mnkalib mnkasm mnkat mnker

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

temizlik, kusursuzluk, noksanszlk. etkilenen. ayrlm. ayrlan. tek, yalnz. tek olarak. bozulmu, hkmsz. bo, isiz. eri. eri, arpk. yoldan km, arpk. yalnz birinin olan, zel olarak ayrlan. yalnz birine zg olmak zere, zel olarak. snkleen, parlakln yitirip grnmez hle gelen. bozguna uram. piman olup dnen. mehur, yce, byk. nimet veren, nimetlendiren, Allah. nimet vererek. nurlandran. skntl, tutuk. inkyad eden, uyan, boyun een. dnen, deien. blnen. kesilen. haram, gnah.

2220

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Mnker mnkerat mnkesif mnkesir mnkeif mnkz mnkir mnkirane mnsed mnaib mnakk mni mntabk mntafi mntakil mntakim mntebih mntec mntefi mnteha mntehab mntehi mntehib mntehir mntesib mntesibn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kabirdeki sual meleklerinden biri. haramlar, gnahlar. tutulmu. krlm. alm, bulunmu. kurtaran. inkr eden, dinsiz. inkr edercesine. set ekilmi, engellenmi. kollara ayrlan. yarlan. ina eden, yapan. uygun. snen. nakledilen, tanan. intikam alan, c alan. uyank. sonulanm. snen. son, en son derece. seilmi. sona eren. yamac. kendini ldren. bal, ilgili. balananlar, ilgililer.

2221

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mnteir mnteire mntic mnzel mnzevi mnzeviyane mnzil mnzir mrt mrten mracaat mrdif mrfaa mri mrcie mrcif mrebbi mrebbiyane mrebbiye mreccah mreccih mreffeh mrefref mrekkeb mrekkebat mretteb yaylm. yaylan. netice veren. indirilmi. yalnz yaayan. yalnz yaayarak. indiren.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

korkutan, sakndran. uyma. uyarak. bavurma. e mnl. duruma. iki yzl, riyakr. sapk bir topluluk. fitneci, yalanc. terbiye eden, eiten, terbiyeci. terbiye edercesine. terbiyeci kadn. tercih edilen, seilen. tercih eden, tercih ettiren sebep. refah ile yaayan, rahat. gerek gibi aa resmi. terkib edilmi, birleik, boya. terkipler, bileikler. sralanm, dizilmi.

2222

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mrettebat mrettib mrevvic Mrd mrd mrdane mrsel mrseln mrid mridane mrtec mrteci mrtec mrted mrtedane mrtef mrtehil mrtesem mrtei mrtezk mrr mrvvet mrvvetkrne msade msadekr msbaka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

i ekibi, personel, gemide alanlar. tertib eden, sraya koyan. geerli klan, deer veren. irade eden, isteyen, Allah. isteyen, tarikata girip eyhe balanan. irade ederek, isteyerek. gnderilmi. peygamber. gnderilenler, peygamberler. irad eden, man yolunu gsteren. mrit gibi. umulan. geri dnmek isteyen, geri dnen, gerici. rica eden, mit eden, mitli. dinden kan. dinden karcasna. ykselen. len. resimlenmi. rveti. rzklanan. geme. insaniyet, mertlik. insanca, merte. izin. izin verici, msaade eden. yarma.

2223

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk msbakt msbk msademat msademe msadere msdif msadim msait mslha mslemet msmaha msmahakr msmahakrne msamere msraa msvt msvi msbet hareket msbet msbit msebbeb msebbebt msebbib msebbih msebbihane msebbit yarmalar. yarmac. arpmalar. arpma, vuruma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

toplama, elden alma. rastlayan. arpan. uygun. barma. barklk. ho grme, kusuru grmezlikten gelme. ho gren. ho grerek. elence, piyes. acele, teebbs. eitlik, denge. eit, dengeli. yapc ve dzeltici hareket. isbat olunan, pozitif, olumlu. isbat eden. sebeplerin sonucu. sebelerin sonular. sebep olan. tesbih eden, Allah anan. tesbih ederek, Allah anarcasna. tesbit eden.

2224

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mseccel msehhil msekkin msellah msellem msellemt mselsel msemm msemmet msemmem msemmim msenn msevvid msevvik Mseylime mseyyeb ms msi msn mskir mskirt mskit mslim Mslim msliman mslimt sicilli, kaytl. kolaylatran. yattrc. silahl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

doruluu kabul edilen, teslim edilmi. doruluu kabul edilen eyler. zincirleme, ard arda gelen. isimlendirilen. isimlendirilenler. zehirli. zehirleyen. kat kat. msveddeyi yazan. sevk eden. peygamberlik dv eden yalancnn ad. tembel, uyuuk, enge. teselli veren. yaramaz. yal, ihtiyar. haram iki. haram ikiler. susturan. islm olan. nl hads kitaplarndan biri, bu kitab yazan limin nam. islma girmi, Mslman. kadn Mslmanlar.

2225

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mslimn msm msmir msned msrif msrifane mstcel mstcil mstfi mstafir mstani mstaniyane mstarak mstahak mstahdem mstahkem mstahrec mstahsen mstahsil mstahsin mstahsinane mstaid mstain mstakar mstakbel mstakil erkek Mslmanlar. iittiren. meyveli, verimli.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

isnat edilmi, dayandrlm. israf. israf edercesine. acele yaplmas gereken. acele yapan. istifa eden, ayrlan. gnahlar iin af dileyen. tok gzl, ekingen, bakalarndan bir ey beklemeyen. mstanice dalm, batm. hak eden. hizmet eden. salamlatrlm. karlm. beenilen. retici. beenen. beenerek, gzel bularak. yetenekli, uygun. yardm isteyen. kararl. gelmesi beklenen zaman. kendi bana, bamsz.

2226

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mstakillen mstakim mstakimane mstmel mstantk mstrib Mstean mstear mstebd mstebdane mstebir mstecab mstcir mstecir mstedir mstedlel mstefad mstefid mstehab mstehak mstehan mstehcen mstehlek mstehlik mstehzi mstehziyane bamsz olarak. doru, dzgn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istikametle, dosdoru, dzgn biimde. kullanlm. sual soran, sorgu hakimi. Araplam. kendisinden yardm istenen, Allah. takma. uzak gren. diktatr gibi, bask yaparcasna. mjdeleyen. kabul gren. kirac. korunma dileyen. daire eklinde olan. delillendirilmi, kantl. isifade olunan. faydalanan. sevilmi, sevapl. hak eden, layk. deersiz. ak sak, ayp, edepsizcesine. tketilmi. tketici. alay eden, alayc. alay edercesine.

2227

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mstekar mstekbir mstekreh mstelzim mstemi mstemidd mstemir mstemirane mstemirre mstemirren mstemlekt mstemleke mstenid msteniden mstenife mstnis mstenkif mstenkifane mstensih msterhimane msterih msterihane mstesna mstear msterik mstetbet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

karar klan, yerleen, sabit. byklenen. tiksinilen. gerektiren. dinleyici. yardm isteyen. devaml, srekli. devaml, aralksz. devam eden, srp giden. devaml, yerlemi. smrgeler. smrge. dayal, dayanm. dayanarak. mstakil olan ara cmle. alk. ekimser, kanan. ekimser kalarak. yazarak oaltan. istirham ederek, merhamet dilercesine. istirahat eden, rahat. rahatlkla, gnl rahatlyla. kural d, ayr, sra d. kendisiyle istiare edilen. dou kltrn inceleyen Batl. szn yan mnlar, sze tabi olan mnlar.

2228

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mstetir mstev mstevl mstevlyane msl msvedde mabbih mbehet mbih mabe mhedt mhede mhedeten mahhas mahhat mhid mkelet mkil mreket mrnileyh m mvere mvir mebbeh mebbehhbih mebbt rtl. dzlem.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istil eden, kaplayan. istil edercesine, kaplayarak. misaller, temsiller. ilk yazl, karalama. benzeten. benzeyi. benzer. aldatp ktlk etme. gzlemler. gzlem. gzlemle. ahslanm, somut. kavga, niza, ekime. gren, ahid olan. ekilce benzeyi. eklen benzer. ortaklk. iaret edilen, kendisinden sz edilen. parlayan, debdebeli. danma, konuma. danlan, danman. benzetilen. kendisine benzetilen. ayak kaydran, tehlikeye atan.

2229

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mebbihe medded merref merrefiyet merr mevve mevveiyet mevvik mevvikne meyyed mfik mfikne mfikkrne mir mr mriyet mkil mkilt mkilk mkilpesend mrik mtak mtakane mtakk mtebih mtehi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah insana benzeten sapk gr. iddetlendirilmi. ereflenen. ereflenme. eriatn kurucusu. dzensiz, kark. karklk, danklk. tevik eden, isteklendiren. tevik edercesine, isteklendirircesine. kuvvetlendirilmi, salamlatrlm. efkatli. efkatlice, acyp severek. efkat edercesine. bildiren. mareal, askeriyede yksek bir makam. mareallik. zor, zorluk, mkl. mkiller, zorluklar. zorluu gideren. zor beenen. Allaha ortak koan. itiyakl, ok istekli. ok isteyerek, itiyakla. tremi. birbirine benzeyen. itahl.

2230

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtehir mtehiyane mtehiyat mtek mtek mtekiyane mtemil mtemilt mterek mtereken mteri Mteri mt mtabaat mtahaccir mtl mtlgh mtl mtreke mteaccib mteaccibane mteaddi mteaddid mteaffin mteafir mteahhid nl. itahl bir ekilde.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nefsin houna giden eyler. ikayet olunan. ikayet eden. ikayet edercesine. iine alan. kaplanan eyler, ieriye alnanlar. birlikte, beraber, ortak. ortaklaa, beraberce. alc. bir gezegen. haram nikah. uyma. talam. inceleme, dnme, okuma. inceleme yeri. inceleyen. anlama. ap kalan. ap kalrcasna. sataan. birok, birka, adetli, sayl. kokuan. birbirinden nefret eden. ii zerine alan.

2231

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mteahhir mteahhirn mtekib mtekiben mtel mteallik mteallikat mteanik mteannid mtearife mteassb mteassife mteassir mteavin mteazzir mtebdir mtebahhir mtebahhirin mtebid mtebk mtebriz mtebasbs mtebyin mtebeddil mtebessim mtechil sonraki. sonrakiler. takip eden, izleyen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hemen arkasndan, pei sra, daha sonra. yce. alkal, ilgili. alkallar, ilgililer, yaknlar, akrabalar. birbirinin boynuna sarlm durumda olan. inat eden, direnen. aka bilinen. ar taraftar, mutaassb. hak yoldan sapan. zor. yardmlaan. zor, zrl. birdenbire akla gelen. derya gibi ilmi olan byk lim. deryalar gibi geni ilim sahibi limler. uzaklaan. geri kalan ksm. aa kan. yaltaklanan. uymaz, zt, aykr. deien, deiken. glmseyen. bilmez grnen.

2232

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtechir mtecnis mtecviz mtecvizane mtecebbir mteceddid mtecelli mtecerrid mtecessid mtecessim mtecessis mtecezzi mtedhil mtedir mtedvil mtedenni mtederric mtedeyyin mteeddib mteeddibe mteehhil mteellim mteellimane mteemmil mteessif mteessifane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aktan gnah ileyen. cinsi ayn olan. saldran, haddini aan. tecavz edercesine, saldrrcasna. cebreden, zorba, zorlayan. yenilenen. grnen, beliren. tecerrt etmi, soyutlanm. cesetlenen. cisimlenen. gizlice aratran. paralanan. i ie olan. dolay, iin, zerine. ellerde dolaan, kullanlan. gerileyen. derece derece ilerleyen. dinli, dindar. edeplenen. edep kazanm, terbiyeli. evli, evcilleen. ac duyan. ac hissedercesine. derin derin dnen. zntl. zlrcesine.

2233

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mteessir mteessirne mteevvi mteezzi mtefrk mtefvit mtefekkir mtefekkirne mtefelsif mtefennin mteferrik mteferrikan mtefeyyiz mtegallib mtegallibe mteganni mtegannim mtegayir mtegayyir mtehaccir mtehcim mtehakkk mtehakkim mtehakkimane mtehlif mtehallik etkilenen, zlen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

znt duyarak, etkilenerek. aa olmaya alan. incinen. ayr ayr. eitli, farkl. dnen, fikir reten. dnerek. filozoflam, felsefe ile fikri bulanm. fen adam. ayr ayr, para para. ayr ayr bir hlde. feyizlenen, manen gdalanan. zor kullanarak galip gelen, zorba. zorba. rlayan. koyun eklinde grnen, ganimeti. birbirine zt. bakalaan, deiken. talam. saldran. dorulanan. hkmeden, zorba. hkmedercesine, zorlayarak. birbirine kar, uymaz. huy edinen.

2234

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtehammil mtehammilne mtehammir mteharri mteharrik mteharrike mtehassl mtehasss mtehassir mtehassirane mtehassis mtehavvif mtehavvil mtehayyel mtehayyer mtehayyil mtehayyir mtehayyiz mtehevvisane mteheyyic mtekabil mtekabile mtekaddim mtekaddimin mtekaid mtekalkl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yklenen, dayanan, tahamml eden. tahamml ederek, dayanarak. ekiyen, mayalanan. aratran. hareket eden. hareketli. meydana gelen. uzman, iin ustas. hasret eken, zleyen. zleyerek, hasret ekerek. duygulanan. korkan. deien, deiken. hayl edilen. alacak. hayl kuran. am, arm. yer tutan. heveslenerek. heyecanl. karlkl. karlkl olan. nceki. ncekiler. emekli. deprenen, sarslan.

2235

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtekallid mtekmil mteksil mtekat mtekebbir mtekebbirane mtekeffil mtekellif mtekellim mtekellimane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir grevi zerine alan ve yapan. olgun. tembel, enen. kesimi, kesik kesik. byklenen, byklk taslayan. kibirlenerek, byklenerek. kefil olan. klfetli, zorlu. syleyen, konuan. konuarak, sz sylercesine.

mtekellimimaalgayr bakalar adna da konuan. mtekellimn mtekellimivahde mtekerrir mtekeyyifane mtekkeffil mtelebbis mtelemmi mtelevvin mtelezziz mtelezzizane mtemadi mtemadiyen mtemasil mtemayil mtemayiz man konularndaki limler. sadece kendi adna konuan. tekrarlanan. keyiflenerek. kefil olan. giyinmi. parldayan. renk deitiren. lezzet duyan. lezzet alarak. devaml. devaml, srekli. benzer, e. meyili, taraftar. ayr, sekin.

2236

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtemeddin mtemehhil mtemekkin mtemerkiz mtemerrid mtemerridane mtemessik mtemessil mtemmim mtenfir mtenhi mtenam mtenks mtenkz mtensk mtensib mtenvil mtenzr mtenazilen mtenebbih mteneccis mtenevvi mtenevvir mtenezzih mtenneffir mterdif medenilemi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

byyp gelimek iin zamana ihtiyac olan ey. yerleen. merkezlemi. inat eden, direnen. direnircesine. smsk yapan. benzeyen, sretlenen. tamamlayan. birbirinden nefret eden. tkenen, biten. nimetlenen. noksanlaan. birbirine zt. dizili, birbirine uygun biimde. uygun, birbirine yakan. yiyen. simetrik. inerek, inmekle. uyanm. pislenmi. trl, eitli. nurlanan. tenzih eden. nefret eden, tiksinen. e anlaml.

2237

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mterfk mterakim mterakki mtercim mtereddi mtereddit mterennim mterettib mtesdif mtesfile mteside mtesallib mtesnid mtesnidane mtesvi mteselli mteselsil mteselsilen mteb mtebih mtebiht arkadalk eden. birikmi. ykselmi. tercme eden. soysuzlam.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tereddt eden, kararsz. ark syleyen. sral, rtbeli. rastlayan. alt alta gelen. ykselen. katlam. dayanan. dayanrcasna. eit, denk. teselli bulan. zincirleme. zincirleme olarak. ubelere ayrlan. birbirine benzer, mns kapal yet ve hads. edeb sanatlarla ifade edilmesi sebebiyle mns kapal olan szler, yet ve hadsler.

mtebike mteib mtekil mteebbih

birbirine girmi, rglenmi, kark. ubelenen, kollara ayrlan. akelce benzer. benzeyen.

2238

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mteebbis mteekki mteekkil mteekkir mteekkirne mteeyyih mtetbk mtetbkan mtetahhir mtevafk mtevaggl mtevahhi mtevakkf mtevkki mtevli mtevtir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

teebbs eden, ie girien. szlanan, ikayeti. ekillenmi, olumu. kreden, teekkr eden. krederek, teekkr edercesine. eyhlik taslayan. birbirine uygun olan. birbirine uyarak. temizlenen. birbirine uyan. bir ile pek fazla megul olan. ssz, kimsesiz, korkutucu, rktc. bal olan. saknan. devaml. yalan zerine birlemeleri aklen mmkn olmayan bir topluluun bir olay hakknda verdikleri kesin haber.

mtevtiren mtevattn mtevz mtevzane mtevz mtevzin mteveccih mteveccihen mteveffa

kesin ve phesiz bir haber olarak. vatan edinmi. alakgnll, tevazu sahibi. alakgnll bir biimde. vezinli, tartl. tartlar ayn olan. ynelik, ynelen. ynelerek. vefat etmi, lm.

2239

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mtevehhim mtevekkil mtevekkilane mtevelli mtevellid mtevess mteyakkz mtezhim mtezyid mtezellil mtezellilne mtezelzil mtezelzile mtezeyyin mtezeyyine mttaki mttebi mttefekunaleyh mttefik mttefikan mttefikane mttehem mttehid mvazi mvekkil mvellid kuruntulu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vekil eden, tevekkl eden. tevekkl edercesine, Allaha gvenerek. vakf idarecisi. doan, ortaya kan. genileyen. uyank. kalabalktan sknt eken. artan. alalan, zillete katlanan. zelil olarak, alalarak, zilletini bilip gstererek. sarslan. sarslm. sslenen. sslenmi. gnahtan ekinen, takva sahibi. tabi olan, uyan. stnde birleilen mesele. birlemi, kendisiyle birleilen kimse. hep birlikte. birleerek. sulanan. birlemi, kaynam. ayn arlkta, denk, eit. vekil tayin eden. douran.

2240

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mvellide mvellidlhumza mvellidlm mverrih mvess mvesvis mvezzi mvvellide myesser myul mzafnileyh mzheme mzhemet mzheret mzhir mzahref mzahreft mzahrefiyet mzkere mzyaka mzyede mzdad Mzdelife mzehheb mzehher mzehhib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

douran, meydana getiren. oksijen. hidrojen. tarihi. genilettiren. vesvese veren. datc. dourtan. nasip olma. meyiller, ynelmeler. belirtili isim tamlamasnda belirtilen isme denir. skklk. karlkl olarak sknt ve zahmet verme. koruma, yardm. koruyan, yardmc. sprnt, d ss ii pis ey. sprntler, d ss ii pis eyler. d ss ii pis olma, ftri olmama, yapmack. bir konuyu anlamak iin karlkl konuma, ders alma. darlk, yokluk. artrma, sat. artrlm, oaltlm. Kbede mukaddes bir yer. yaldzl. iekli. yaldzc.

2241

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mzekk mzekker mzekki mzekkir mzevver mzevvir mzeyyen mzeyyent mzeyyene mzeyyifane Mzeyyin mzhir mzc mzil Mzill mzmahil mzmin mznib mznibn Na temizlenmi. erkek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

temizleyen, slah eden. hatrlatan. uydurma, dzme. yalanc, arabozucu. ssl. ssller. ssl, sslenmi. tezyif ederek, aalayarak. ssleyen, her eserini harika naklarla ssleyen Allah. gsterici. taciz eden, rahatsz eden. izale eden, gideren. indiren, alaltan, zillete dren, Allah. perian olmu, dalm. yerlemi, eski. gnahkr. gnahkrlar. "Arabada ""Biz"" mnasna gelen zamirdir. Mesel: Kitabn $ : ""Kitabmz"" misalinde olduu gibi, kelimenin veya fiilin sonuna eklenen bitiik zamirdir."

n Na'ab Na'al Naam

olumsuz yapan n ek. Aceleci. Hzl yryen, tez giden kii. Nalbant. Nalin yapan. (Bak: Neam)

2242

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na'ar naart Na-ana Naat naat Nab Na'b Na-balig

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fesad ve fitneye alan. * Kan kam olup sbit olmayan damar. naralar, grlemeler. f. Bilinmeyen, yabanc. (Bak: Na't) Peygamberimizi vmek iin yazlan iir. (C.: Enyb) Az dii. * Yal deve. Karga veya horoz ibii. f. Henz blua ermemi, daha bli olmam. * Erimemi, yetimemi.

Na-bayeste Nabazan Na-beca Na-bedid Na-behencar Na-behengm Na-behre Na-bekaide Na-bekr Na-bemahal Na-berca Na-bes Na-besud Nabz

f. Lzumsuz, gereksiz. Uygun ve mnasib olmyan. Nabz atmas, damar vurmas. f. Yersiz, uygunsuz, mnasebetsiz. (Bak: N-berc) f. Usulsz, kuralsz, yolsuz, kaidesiz. f. Vakitsiz, mevsimsiz, zamansz. f. Azim, ulu. * Kark. * Soysuz. f. Kural ve kaideye uymayan. Kaidesiz, kuralsz, nizamsz. siz, ie yaramaz. f. Yerinde olmadan. Mahallinde olmayan. * Mnasebetsiz. Yersiz. (N-bedid) Belirsiz, grnmez olan. f. Yokluk, adem. f. El dokunulmam, el dememi, yeni ey. Atar damarn vuruu. ah damarnn atmas. Krmz kan damarnn oynamas hali.

nabz Nbz

atardamarn vuruu. Hareket eden.

2243

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nbza Nabz-n

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nevbz) Nabz damar. f. Nabzdan anlayan. Miza bilen. Karsndakinin zayf taraflarn bilen.

Nabz-gir Nabi' Nabi

f. Her miza ve tabiata gre davranp muamele etmesini bilen. (Nbia) (Nebean. dan) Yerden fkran, kaynayan, akan. Haber veren, haberci. * Urfa'l kymetli bir irin ismi. (Mi: 16261712)

Nabiga

(C.: Nevabig) an, hreti byk adam. ulu, erefli kimse. * Sonradan ir olan. * stn zekl hrika ve ok fasih kimse.

Nabigat-l ca'd

Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n duasna mazhar olmu mhim bir Arab iridir. ran'n fethinde bulundu. Rivayete gre Mi: 684'de sfehan'da Rahmet-i Rahman'a kavutu.

Nabigat-z zbyan

Chiliyet devrinde mehur ve Suk- Ukaz'da hakemlik yapm Arab irlerindendir. Tahminen Mi: 535-604'de yaamtr.

Nabil Na-bina Na-binayan Na-binay Nabit nbit Nabite Nabiz Nabud

Ok yapan. * stad, hzk kimse. * Irga. (C.: Na-binayan) Kr, a'm, gzleri grmez. Anadan doma kr. (Na-bina. C.) Gz grmeyenler, a'mlar, krler. f. Krlk, a'mlk. Aa ve nebat gibi yerden bitip byyen. yerden biten. Bir kabilede yeni kan kk ocuk. Sava, muharip, savaan. (N-bud) f. Mdum, yok olan, bulunmayan. * flas etmi. Perian olmu. * Sonradan yok olan.

Na-budmend Na'bd

f. Yoksul, fakir. """Biz ibadet ederiz"" mnsnda fiil. ( Bak: Nun-u na'bd)"

2244

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nbd Nabz Nabza Nabz-ana Nabz-gir biz ibadet ederiz. (Bak: Nabz)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Damarn bir defa atmas. f. Nabzdan anlayan, mizac bilen. f. Mizaca gre hareket etmesinden anlyan, nabza gre davranmasn bilen.

Nabz Na'c Na-caiz Nacak Na'cat Na'ce

Damarn atmasyla ilgili. (C: Nic-Neact) Koyun. f. Yaplmaz, ciz deil. Bir aa sapa geirilen, az keskin, genie demir let. Balta. (Na'ce. C.) Dii koyunlar. (C.: Nic-Na'ct) Dii koyun. * Dii sln. * Kadna da istiare ile sylenir.

Naci

"Kurtulan. Necat bulan. * (Mi: 1849-1892) Muallim Naci diye mehur olan bir stanbul'lu ir. Lgat- Naci'yi ""Fetva"" kelimesine kadar hazrlamtr."

Naci' nc Naci(ye) Nacil Nacileyn Na-cins Nacir Nacis Naci Naciye

Hazm kolay olan yiyecek. kurtulan. Kurtulmu, necat bulmu. Cennetlik olan. Nesli kerim, erefli olan, soyu temiz. Ana ve baba, ecdad ve evld, dedeler ve babalar. f. Ayn cinsten olmayan. * Cinsi bozuk. Aalarda yaprak saplarnn dibindeki filiz. yilemez hastalk. Av rkterek avcnn tarafna kovalayan adam. (C.: Nciyt) Sr'atli deve.

2245

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Naciz Nacu Nacud Na-cunban Nacur Nacv Na-ar Na-ar Na'e Na-espan Naiz niz Naizane Na-iz ndn Na-dan N-dan N-danist Nadar Na-dar Nadas Na-dat Nadc Nadd Naddahatan Na-demsaz Az dii. f. am aac. f. Byk kadeh.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kmldamaz. Yerinde durur. Salam. Sra tabak. f. am aac. f. aresiz, elinden i gelmeyen. Mecbur kalm olan. f. aresizlik. f. Yumuak yer. f. Uygun ve yakk olmyan. (N-iz) f. ok kk, ehemmiyetsiz ey, deersiz, hkmsz. deersiz. f. ok ehemmiyetsiz olarak. Pek ufak olarak. f. Naizlik, ehemmiyetsizlik, kymetsizlik, deersizlik. cahil, haddini bilmez. f. Cahil, bilmez, haddini bilmez. f. Terbiyesizlik, haddini bilmezlik. * Cahillik. (N-dniste) f. Chil, bilmez. (Nadret) Altun. f. Olmamazlk, bulunmay. Tarlay temizleyip otlarn kurutmak iin nceden srp hazrlama. f. Haysz, utanmaz. Kvam. Blua erme. Pime. Azk, rzk. Pskren ifte pnarlar. f. Uymayan, uygun olmayan, henksiz.

2246

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-deride Nadh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Delinmemi, delik almam. Su serpmek, sulamak. Su iip kanmak. * Musallat olan defetmek. * Suyun feveran etmesi, pskrmesi.

Nadc Nadi

(C.: Nevadc) Olgunlam, olmu, kvama gelmi. "Nid eden, haykran, aran. * Halkn, meveret gibi, birey konumak zere bir yere toplanmalar. Nitekim slmdan evvel Mekke'de Kurey'in topland meclis binasna ""Darnnedve"" denilirdi. Ndi; orada ve o gibi yerlerde toplanan heyettir ki; bezm, meclis, mahfil, kongre tbirleri gibidir. (E.T.)"

Nadib Nadic Nadid

Gemi. * Hafif adam. * Yas tutan. Olgun meyve. * yi pimi et. Salkmlar sk olan zm veya muz. * i doldurulmu yastk, minder, ilte gibi eyler.

ndide Na-dide Nadim ndim Nadimne Nadimiyet ndir Nadir(e) Nadirt ndirt ndire Nadiredn Nadirekr

az bulunur, deerli. f. Az bulunur, ok deerli. Az grlen, grlmemi. Nedamet etmi, piman. piman. f. Pimanlkla, piman olarak, nedamet duyarak. Pimanlk, nedamet. az bulunan. Az bulunan. Seyrek. Az bulunan eyler. az bulunanlar. nadir olan. f. Zarif, lim. f. Ndir iler ve san'atlar yapan.

2247

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ndiren Nadiren Nadire-perdz Nadire-senc Nadiret Nadiye Na-drst nadir olarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ndir ve az olarak. ok aralkl. Pek az bulunur. f. Gzel sz syleyen. f. Nkteli konuan, gzel fkralar anlatan, zarif kimse. Gzellik, parlaklk, tazelik. * Ho ve ltif. Sudan uzak olan hurma aac. f. Doru olmayan. Eri. * Salam, drst ve gerek olmayan. * Yanl, haksz.

Na-drst Na-ehil nehil Na-endam Na-endi Na-endide N-evs Nf Na'f nafaka Nafaka

f. Gerek olmama, doru olmama. f. Ehliyetsiz, beceriksiz. Ehil olmayan. iin adam olmayan. f. Muntazam olmyan. Biimsiz, gayr- muntazam. f. Uzun uzadya dnmee demez. Ak, muhakkak. f. Dnlmemi. f. Manastr, kilise. f. Gbek. * Mc: Orta. St ok olan deve. geim iin gereken para. Yiyecek paras. Geim iin lzumlu olan ey. * Geindirmee mecbur olduu kimselere veya ocuklarna mahkeme karariyle verilen iae paras.

Nafaka-i iddet

Fk: Kadnn iddeti iinde muhta olduu nafaka. Koca, boad karsn iddeti bitinceye kadar infakla mkellef olduu iin bu mddet zarfndaki nafaka hakknda bu tbir meydana gelmitir.

Nafaka-i makziyye Nafakat

Fk: Hkim tarafndan takdir olunan nafaka. (Nafaka. C.) Nafakalar.

2248

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nafata Nafe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vcutta kan sivilce veya kabarck. f. Derisi krk yapmnda kullanlan hayvanlarn postlarnn karn altndaki deri ksm.

Na-fercam Nafe-riz Nf- lem Nf- eb Nf- zemin Nafa nfk Nafk Nafka

f. Asl ve esastan ri olan, akibetsiz olan. Faydasz. f. Koku saan. * Gbek dren. Mekke-i Mkerreme. Gece yars. Zeminin ortas. Mekke-i Mkerreme. Bayndrlk ileri. geer ake. Geer para. Geer ake. "(C.: Nevfk- Nfeka) Arab tavannn (dier ad; tarla fresi dedikleri hayvann) iki yuvasndan gizli olann addr. Bu hayvan, bunun tavann yeryzne ok yakn yapar. Belirli olan kasia dedikleri yuvasnda tehlike hissederse hemen nfkann tavann delerek kaar. Mnafklar buna benzedii iin nifak, mnafk kelimeleri bu kelimeden gelmitir. (Kamus)."

Nafz Nafi nf Nafi' nfia Nafia Nafic Nafice Nafih

ok titreten. Stma. (Nefiy. den) Giderici, yok eden, nefyeden, menfi yapan. faydal. Menfaatli. Faydal. Yarar. ifal. * Esma-i Hsndan bir isim. faydal olan. naat ileri. * Faydal iler. Menfaatli olanlar. (C.: Nevfic) Kaburga kemiklerinin sonu. (C.: Enfice) Misk gbei. (Nefh. den) frc, fleyici.

2249

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nafika Nafile

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nfeka) (C.: Nevfk) Keler yuvalarndan biri. Fk: Farz ve vcibden gayr mecburiyet olmad hlde yaplan ibadet. Fazladan yaplan i. * Menfaatli olmayan. Ziydeden olan. * Torun. * Ganimet mal. Bahi. Atiyye.

nfile Nafir

istee bal ibadet, bo. Nefret eden. rken, korkan. Sevmeyen. * Galip olan. * ksrp burnundan sm salan koyun.

Nafis Nafis-l kerb Nafiz

(Nefs. den) Gz nazar deer olan kimse. * Aan ve ferahlandran. Sknt ve bellara, gz demesine, nazara te'sir edip kaldran. e ileyen. Delip geen. eri giren. * Sz geen, kendine itaat edilen. Te'sirli, nfuzlu.

nfiz Nafize Nafiziyet Nafiz-l emr Nafiz-l kelim Nafur ngh Nagh Nagam Nagamt Nagam-kr Nagam-perver Nagaan Na-gehan

nfuz eden, ie ileyen. Karndan vurulup arkaya km olan yara. Sz geerlik, nfizlik. Emri geip sz dinlenilen. * Kendisine itaat edip boyun eilen. Sz geen. (Nfure) Fskye, fevvre. birdenbire. f. Birdenbire, anszn, hemen. (Ngeh, ngehan, nagehne, nagehn) (Name. C.) Nameler, henkler, trkler. Nameler, henkler, gzel sesler. f. Nameler syleyen, ezgici. (C.: Nagampervern) f. Trk syleyen, nameci. Name seven. Iztrab, ac. f. Birdenbire, anszn, niden.

2250

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nagfa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Ceviz aacna benzer bir aacn addr ve Beyrut dalarnda olur; dut gibi yemi verir."

Nagz Nagk Nagl Nagm Nagr

ardnda ban sallayan kimse. * Krek banda olan kkrdak. (C.: Nuguk) Karga armak. rk sahtiyan. Gizli kelm, gizli sz. Gadap etmek, hiddetlenmek, kzmak. * Kin tutmak. * mlek kaynamak.

Nags Na-gade Na-gvar

Kederli, gaml olmak. f. Kapal, almam. (N-gvre) f. Midede zor hazmolunan ey. Sindirimi zor. * Yenilmesi veya iilmesi ac olan ey.

Nagz

Devekuunun erkei. *Ban sallayp depretmek. * Bulutun koyu ve kesif olmas.

namt Name nme Name-ger Name-hn Name-hn Name-hiz Name-ke Name-perdaz Name-saz Name-sera Name-zen

nameler, ezgiler. (C.: Naamt) Ahenk, gzel ses, vaz, ezgi, teganni. ezgi. f. Trk syleyen, ten. f. Trk syleyen, ark syleyen. f. Trk syleyicilik, name syleyicilik. f. Name uyandran. Trk, ark syleyen. f. Trk syleyen, ark syleyen. f. Trk syleyen, ark syleyen. f. Ahenkle syleyen, terennm eden. f. Trk okuyan, ark syleyen. f. Trk syleyen, ark syleyen.

2251

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nah Nah' Naha'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. p, ince ip. * Tel. * Hal, kilim. Kesme, boazlama. Boyun kemiindeki beyaz ilie varana kadar kesmek. * Yemen taifesinden bir kavim. * Hlis etmek. * Uzaklk, raklk.

Nahabe Nahafet Na-hah Na-hak nhak Na-hande Naharir Nahaset Na-hast Nahb

(C.: Nuhab) Geit az. * okluk asker. * Her nesnenin iyisi. Zayflk, arklk, clzlk. f. stemeyerek, rz olmayarak. Zoraki. f. Haksz, beyhude, bo. haksz. f. Chil, mmi, okumam. (Nihrir. C.) Bilgili, akll ve lim kimseler. Fzl ve mhir kiiler. Esircilik. * Canbazlk. f. steksiz. stenilmemi. stemeden. Yksek sesle alama. * nemli i, mhim i. Nezretmek, adamak. * Seri seyr. * Vakit, mddet. Ecel, lm, mevt.

Nahir Nahir-gh Nahir-gir Nahir-vn Na-hemta Na-hemvar Na-hencar Nahf Nahh

f. Av hayvan. Sayd. * Av yeri. * Yaban keisi. f. Av yeri. f. Avc, sayyad. f. Avc. f. Denk ve eit olmayan. Msavi olmayan. f. Eri, dz olmayan. * Uymayan, mutabk gelmeyen. * Uygunsuz. f. Doru olmayan. Aksrmak. Nefes almak. Davar srmek. * plik. * Zeyli denilen dek. * G seyr. * Deve kertmek iin sylenen sz.

2252

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nahham

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tamahkr, cimri, hasis, pinti. * Boazn temizlemek iin fazlaca soluyup balgam karan adam.

Nahhas Nahhat Nah' Nahi Nahib Nahide nahf Nahif nahfe Nahik Nahika Nahil

Bakrc. Gururlu, kibirli. lim. (Nehy. den) Nehyeden, yasak eden, nleyen. Korkak, cebin. Yeni yetimi kz. * Zhre (Vens) yldz. clz. elimsiz, zayf, ince. Ark. clz olan. (Nehak. dan) Eek gibi anran, eek sesli. (C.: Nevhik) Dudakl hayvanlarn gz pnar. Hurma aalar, hurmalk. * Hurma aac. * Balmumundan yaplan aa, yaprakl dal ve yemi taklidi ilere denir ki, sath altn ve gm yapraklarla sslenerek, eskiden gelin giderken nnde alayla gtrlr ve gelin odalarna ss olarak konurdu. (O.T.D.S.)

Nahile Nahir Nahiran Nahire Nahis Nahise Nahit nahiv nhiye

Huy, tabiat, mizac. rm kemik. * ine rzgr girip kmakla ten kemik. Atn gsnde olan iki damar. Ayn birinci gn. * Ayn son gecesi. Vuran, vurucu. * Devenin kuyruunda veya gsnde olan uyuz. Koyun style kark kei st. (Nahite) nilti. dilbilgisinin konusu cmle olan ksm. belde.

2253

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nahiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yan taraf, kenar, civar, evre. * Kk yer, blge. dari taksimatta, kazadan kk, kyden byk olan yerleme merkezi.

Nahiz

Umaya hazrlanm ve kanatlar bitmi olan ku. * Tavancl yavrusu.

Nahizgh Nahl suresi nahl Nahl Nahl-bend

f. Pusu yeri. Kur'an- Kerim'de 16. Suredir. Mekkdir. balars. Hurma aac. * Gelinler iin yaplan ss aac. * Un elemek. f. Aalar budayp tanzim eden kii. * Balmumundan taklid ss aac yapan, balmumcu.

Nahle Nahlistan Nahliye Nahme Nahnaha Nahnu nahn Na-ho nho Na-ho-gvar Na-ho Na-honud nahr Nahr Nahr-n nehar Nahr- ehr

Tek hurma fidan. * Bir fidan. f. Hurma fidanl, hurmalk. * Aalk, fidanlk. Hurmalar. Gsten kan ses. Deveyi kertmek. Biz. biz. f. Ho olmayan, hoa gitmeyen. ho olmayan. f. Hazm zor, sindirimi g. Tatsz. f. Naholuk, fenalk, irenlik. Hoa gitmemeklik. f. Raz ve honud olmayan. Gayr-i memnun. boazlama. Eskimek. * rmek. * Paralamak. Gndzn evveli. Ayn evveli.

2254

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nahs Nah Naht Nahu nhu Na-huda Nhun Nhun-be-dendn Nhunbr Nhun-br(y) Nhun-tra Nahv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uursuzluk, ymnszlk. * Bahtsz, uursuz. Zayflamak. Smkrmek. (Krde) yle ise yle ki, ite. yle ise, yle ki, ite. f. Allah'tan korkmaz. * Gemi kaptan. f. Trnak. f. Hayretten veya kederden dolay parman srm olan. f. Trnak makas. f. Trnak makas, trnak aks. f. Trnak makas, trnak aks. (Nahiv) Yol, cihet. Etraf, yn. * Misl. * Miktar. * Kasd ve azmeylemek. * Gr: Kelimelerin birbirine rabt, izafet ve amel eylemeleriyle ilgili olan kaideleri iine alan ilim. Nahiv ilmi ile Arapa kelimelerin yeri ve usul bilinir, yani cmle tahlili yaplr.

nahv Nahve Nahvet Nahvetfru Nahv lisan Nahv nahv Nahviyyun

dilbilgisinin konusu cmle olan ksm. rek otu. Kibir, gurur. Kibirlenme, byklenme, bbrlenme. f. Bbrlenen, gururlanan. Kaidelere bal olan ok tertibli, ince ve geni mnl lisan. Nahiv ilmine ait. Arapa gramere ait. Nahiv ilmini iyice bilen. nahivle ilgili. Kelime dizimi ve nahiv ilminin ehli olan limler. Arapa dil limleri, gramerciler.

Nahz Nahza

Kemiin etini ayklama. Et paras.

2255

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nat Na Naib nib Naib(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Da. * Hemeden kabilelerinden bir kabile. Kt haber veren. Karga gibi irkin sesli kularn t. vekil. (Nevb. den) Vekil, birinin yerine geen. * eriat hkimi olan kad vekili. * Nbet bekleyen.

Naib-i fil

"Mehul fiilin mevzuu olan kelime ki, harekesi merfu olur. (Ksirel kalem: ""Kalem krld"" cmlesinde "" kalem"", ""Naib-i fil"" olmu ve filin yerine gemitir.)"

Naib-l m Naice Naif Naik Naikan nil Nail(e) Nailiyet niliyet nam Naim nim Naimne Naime

Cumhuriyet mddei-i umumisi. Cumhuriyet savcs. Yumuak yer. Zayf, clz. Karga t veya horoz sesi. * obann koyuna barmas. Cevz burcundan iki yldz. erien, kavuan. Muradna eren, nil olan, ele geiren. Erimi. Ele geirmek, murada ermek, elde etmek. erime. cennet, bolluk. Taze, krpe. * Klksz, yumuak, kemiksiz. * Etli sebze. uyuyan. f. Uyur gibi, uyuklayarak, uyurcasna. Rahatlk iinde nazl bytlm kadn. * Yumuak yapl hayvancklar.

Naimn Na-insaf

(Nim. C.) Uyuyanlar, uykuda bulunanlar. f. nsafsz. nsaf bulunmayan.

2256

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nair Naire Naiye Naiz nk Nak'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Haykran, nra atan. * Uzak. Irak, baid. (C.: Nevir) Alev, ate. * Hararet, scaklk. lm haberi gtren, kt haber veren. Kuvvetlendiren. Kaldran. " ""l, li, lu, l"" mnsnda son ek." (C: Nuk'-Enku) Su saklayacak yer. * Kuyu iinde olan su. * Deve kuu avaz. * Feryd etmek, barp armak. * Susuzluu teskin etmek, susuzluu gidermek. * Scak suda halama. * l olarak karlan su. * Suda slanma. * Toz.

Nak

f. Nisbet edat olarak kelimelere eklenir, sfat meydana getirilir. Mesel: Gam-nk $ : Gaml, kederli.

Na'k Naka nka Nka Naka' Na-kabil Na-kabul Na-kfi Nka-i slih

Karga avaz. * obann koyuna haykrp armas. (C.: Enk) Kumdan meydana gelmi tepe. dii deve. Dii deve. * Bir yldzn ismi. * Sivilce. Temiz olma. f. Mmkn olmayan. Kabil olmayan. * Chil, kabiliyetsiz. f. Kabiliyetsiz, istidatsz. f. Kfi olmayan. Yetersiz, kfi deil. Salih Peygamber'in (A.S.) bir mu'cizesi olarak kayadan kan devesi. (Bak: Slih A.S.)

Nakais Nakaka

(Noksan. C.) Eksiklikler. Noksanlar. Kurbaalarn arp tmeleri. * Tavuun yumurtladnda tp gdaklamas.

Nakal

Bir yerden naklolunduunda bki kalan ufak talar. * Devenin tabanna rz olur bir hastalk.

2257

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nakale Na-km N-km Nakarat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nkl. C.) Haberciler, nakledenler. f. Muradna eremeyen, tali'siz. Arzusuna kavuamayan. f. Mahrumiyet, bahtszlk. isteine kavuamama. (Nakra. C.) Durmadan tekrarlanan usandrc eyler. * Edb: arknn belli yerlerinde tekrarlanan bestesi deimeyen para.

nakart Na-kre Nakare Na-ka'ryab Na-kaste Nakave Nakb Nakba Nakd

tekrar. f. Bir ie yaramaz olan. f. Davul, ks. Dmbelek. f. Dibi bulunmayan, dipsiz. f. Eksiksiz, noksansz. Tamam. Temizlik. (C.: Enkb) Delmek, delik amak. * Girmek. * Da iindeki yol. Taban anm deve. (C?: Nukd) Madeni para, ake. * Bir eyin bedelini peinen demek. * Para olarak bulunan servet. * Vezin ve ayar tamam olan para. * Bir eye hrszlamasna bakma. * Semek. * Saymak.

nakd Nakden Nakd-i cn Nakd-i mevcud Nakd Nakdine Nakdine-i hayat Na-kerde Na-kes

para. Para olarak, pein, elden. En kymetli olan ey. Mevcud olan para, elde bulunan para. Paraca, pein para ile. Para ile alkal ve paraya mteallik. Hazr ve pein para. * Kymetli ve deerli mal. Hayatn kymeti. f. Yaplmam, olmam. f. Hasis olan. * Zelil, insaniyetsiz, alak, deni.

2258

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-kesan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(N-kes. C.) Alaklar, di insanlar, insaniyetsiz kimseler. * Cimriler, tamahkrlar, pintiler, hasis kiiler.

Na-kesne Nakf Nakh Nakbe Nakd

f. Alakasna. * Cimrilik ve tamahkrlkla. (C: Nukf-Enkf) Ba dimandan yarmak. * Bak, nazar. Tefti etmek, kontrol etmek. (C.: Nukab) Kiinin yan tarafnda kan ban. Bir eyin iyisini ktsnden veya bozuundan ayran. * Tenkidci, ayarc. Parann kalbn anlayan. * Dinar, dirhem.

Nakf Nakh Nakl Nakle Nakl- ahbar Naklmeclis Nakr Naks nks Naksat Naksat-l akl Naks-ul iyar nak Nakyy Nakz nakzeyn Naki'

Krc, kran. * Bakan, nzr. (C.: Nukuh) Tam olarak iyileip hastalktan kurtulmayan. leten, tayan, aktaran, nakleden. * Tercme eden. * ittiini anlatan. Nakleden. * Cereyan geiren. Haberler nakleden. Sz tayan. Dedikoduculuk yapan. Gammaz. Niana isabet eden ok. Eki arap. noksan, eksik. (Nks. C.) Nkslar. Noksan olanlar. Eksii bulunanlar. Akl ksa. * Mc: Kadn. Ayar bozuk. ss, bezek. Pak, temiz, nazif. (Nakz. dan) Bozan, bozucu. iki zt. (C.: Enkia) Kuru zm su iinde slatarak yaplan arap. * inde hurma slatlan havuz. * Suyu ok olan kuyu. * Kandran, kandrc.

2259

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Naki

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nakiye) Temiz, pk. * ok takval, temiz insan. * Has undan yaplm beyaz ekmek.

nki Nakia

takva sahibi, gnahtan arnm. (C.: Nekyi') Seferden gelen kimse iin hazrlanan yemek. * Yama edilen hayvanlardan taksimattan nce boazladklar deve ve koyun. * Damat iin hazrlanan yemek. * Ziyafet.

nakb Nakib

vekil. Vekil. Bir kavim veya kabilenin reisi veya vekili. Halkn hayrls. * En eski dervi veya dede. * Mfetti.

Nakibe Nakid Nakih

Akl. Nefs. * nsan ruhu. (Bak: Nakd) (Nekahet. den) Hastalktan yeni kurtulmu olup henz zayf olan kimse.

Nakihe Nakik nkil nakil Nakil Nakile nkile Nakime Nakir Nakis Nakise nkise Nakisedr

Nikhl kadn e. Kurbaa, akrep ve tavuk sesleri. nakleden, tayan. nakletme, tama. Yol, tarik. * Bir yrme eidi. (C.: Nekyil) Ayakkabya yaplan yama. ileten. Asl, cevher. Kendi, nefis. * Nefsi mbarek olan. Gadapl, kzgn. Baya, alak. * Ban daima ne een adam. Kusur, ayb, eksiklik, kabahat, noksanlk. * Gybet. noksanlk, eksiklik. f. Eksii bulunan. Kusuru olan. Kusurlu.

2260

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Naki

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Para para ve dank olan eyalarn bir yerde veya bir uval iinde toplanmas. * Benzer, misil.

Nakit nkiz Nakiz(e)

Dii keklik. nakzeden, elien. "(Nakz. dan) Zt, kar. Birbirine kar, zt olan ey veya i. * Man: Bir eyin, bir kaziyenin hkmne, mnasna muhalif olan veya ondan baka kaziye. Bir eyi ref'eden ey. (Mesel: ""Her insan hayvandr. Baz insan hayvan deildir."" kaziyeleri birbirinin nakizidir. Nakiz ile zd beyninde fark vardr. Nakizeyn; ne cem' olurlar, ne de ma'dum. Zddeyn; cem' olmazlar, ikisi de bir arada olmazlar, ma'dum olurlar. * Eyer ve semerden kan ses."

Nakiza nkize Nakizeyn Nakka' Nakkab Nakkad

Da iindeki yol. zt olan. Karlkl iki zt ey. Yannda olmayan ey iin mbalaa yapan kimse. (Nakb. dan) Delici, delik ac. (Bak: Nekkad) Nakd eden. Parann kalbn, salamn ayran. * Tenkidci, bir eyin iyisini ktsn ayran. * mam, hatib.

nakkad Nakkaf Nakkal Nakkar

doruyu yanltan ayran kimse. Temkinli kimse, iyi niyet shibi olan kii. (Nakl. dan) Nakledici. * Hikyeci. Hikye anlatan. Mzik, alg. * Gagalyan. * Aa, ta ve madeni eyay oyarak ve ukurlatrp kabartarak ona mcessem ekiller veren sanatkrlar.

Nakkare nakka Nakka

(Bak: Nakare) nak yapan. Nak yapan. Duvar naklar yapan usta. Ssleme san'atkr.

2261

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nakkae Nakka- ezel Nakl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nak yapan kadn. Nak. Ezeli Nakka. Ezeli olup her eyin nakn yapan. Allah (C.C.) Bir eyi baka bir yere gtrmek, tamak, yer deitirmek. * Anlatmak, duyduu bir eyi bakasna hikye etmek, rivyet etmek. * Bir dilden baka dile evirmek, terceme etmek. * Eski mest ve izme. * Yrtk elbiseyi yamamak.

nakl Nakl-bend Naklen Nakl delil

tama, nakil. f. Hikyeci. Masal uyduran. Nakil yoluyla. Anlatmak veya hikye etmek suretiyle. "er' hkmler iin nakl delil esastr. Yalnz akl ile din namna hkm getirilmez ve byle bir hkmn dinle alkas olmaz. Din meselelerde akln ve ilmin vazifesi; din hkmlerdeki hikmetleri ve hakkaniyet delillerini grp izhar etmektir. Kur'ann baz yetlerinde yaplan akla havaleler ve Kur'andan herkesin istifade etmesine ait hususlar ise: Tefekkr, faziletler ve havf rica ve bilhassa, ahkm- diniyenin hikmetlerini ve hakkaniyet delillerini grmek gibi ibret derslerine ait olup, ahkm- er'iyeye ait deildir. (Bak: Edille-i erbaa, Fetva)"

Nakl-i hadis Nakl-i sahih Nakl

Hadis-i eriflerin nakledilmesi. Doru, phesiz gelen haber nakli. Nakliye ile, tama ile ilgili. * Akla deil de nakle dayanan, yani sylenen hakikat.

Nakliyat nakliyt

Nakil ileri, tama ileri. * Anlatlanlardan renilenler. * Nakiller. tamalar.

2262

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nakliyat- askeriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Asker kt'alarn; top, tfek, cephane, tehizat ve levazmat ve her trl sefer ihtiyalaryla birlikte bir yerden kaldrp baka bir yere gnderilmesi, nakledilmesi. Asker nakliyat."

Nakliye nakliye Nakl-d dem Nakm Naknaka Nakr

(C.: Nakliyat) Eya tama ii. * Tama paras. tamayla ilgili olan. Kan aktarma. (Nakmet) ntikam, alma. Eza vererek cezalandrma. (C.: Nekank) Kurbaann tmesi. Tavuun gdaklamas. * Ses. Oymak, kazmak. Ta oymak. * Kuun yem toplamas. * Vurmak. * Sklk vermek. * Aa stne naketmek. * Tanbur almak. * flemek. * Dille slk almak. * Parmak tlatmak.

Nakra Nakree Naks naks Nak

Hususi dvet, zel dvet. Gizli his. Eksiklik, noksan, kusur. * Azaltma, eksiltme. (Bak: Nks) noksanlk, eksiklik. Bir eyi eitli renklerle boyamak. * Resim. * Tezyin etmek. * Bedene batm dikeni karmak. * Bir eyin esasn aratrmak. * Yaymak. * Suda slanm hurma. * pekle, srma ile ileme. * Mc: Hile.

nak Nak-bend

nak, bezek. f. Kumalarn naklarn balayarak ipek tellerle tezgh hazrlayan. Nak ileyen. * Ressam.

Nak-bend

"f. Kalbde zikir yoluyla, tefekkr ile lh sevgiyi, uyankl naka alan mnsiyle, eyh Bahddin Nak-bend nmndaki azm bir velinin kurduu ve en ziyade haf zikre dayanan tarikata mensub olan.(Silsile-i Nak'nin kahraman ve bir gnei olan mam- Rabban (R.A.) Mektubat'nda demi ki: ""Hakaik- imaniyeden bir mes'elenin

2263

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inkiafn, binler ezvak ve mevacid ve keramata tercih ederim.""Hem demi ki: ""Btn tariklerin nokta-i mntehas, hakaik- imaniyenin vuzuh ve inkiafdr.Hem demi ki: ""Velyet ksmdr: Biri velyet-i sura ki, mehur velyettir. Biri velyet-i vusta, biri velyet-i kbradr. Velyet-i kbra ise; veraset-i nbvvet yoluyla, tasavvuf berzahna girmeden, dorudan doruya hakikata yol amaktr.""Hem demi ki: ""Tarik- Nakde iki kanad ile slk edilir."" Yni: Hakaik- imaniyeye salam bir surette itikad etmek ve feraiz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur varsa, o yolda gidilmez." Nakbend naketmek Nak- dil-firib Nak- kadem Nak- kilk Nak Nak-perdaz Nak-perdaz Nak-traz Nakt Nakur bir tarikat, bu tarikat kuran zat. naklamak, bezemek. Gnl aldatc suret. Ayak izi. Kalemle yaplan nak. Nakibendi tarikatna mensub olan. f. Nak yapan ressam. f. Ressamlk. f. Ssl ilemeler. karmak. "Sur gibi azla flenerek alnan boruya denir. Nakr; vurmak ve didiklemek mnalarna geldii gibi, boru almak mnasna da gelir. nk boru alnd zaman, iinden hava tazyiki ile didiklenmi olaca gibi, dndan da o ses, arpt kulaklar didikleyecei cihetle boruya ""minkar"" mnasyla alkadar olarak ""nkur"" denilmitir. Boru alnmak, askerin seferi iin hareket kumandas demek olduu

2264

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gibi, borusu tmek de emir ve kumandasnn nfuzundan kinaye olur. E.T.)" Nakus Kiliselerde asl bir vaziyette durup belirli vakitlerde alnan an. Kilisenin byk an. Nakvet Bir eyin sekini.NAKZ : Bozmak. zmek. Krmak. * Bir szlemeyi yok saymak. * Kaln bir eridi zp datmak. * Parmaklarda veya zda oynak yerler. * Kiri. * Palan. Deri. Nakz nakz Nakzan Nakzeyn Nakz- ahd (Nakazn) (C.: Nevkz) Sramak. * Talep etmek, istemek. bozmak, bir hkm yok saymak. (Nakzen) Bozarak, hkm bozulmu olarak. ki zt, ztlar. Birbirine muhalif iki ey. Anlamay bozma, muhede hkmlerini bozma. Verilen szde durmama. (Nebz-i ahd da denir) Na'l Nal. Ayaa giyilen tahta ayakkab veya hayvanlarn ayana aklan demir. * Oturulacak yerlerin en aas. Nal(e) Nalan nln Na-layk nlyk Nalbant Na'l-bur Nale f. nilti, fign. * Kam kalem. * Kam ddk. * eker kam. f. nleyen, szlayan, fign eden. inleyen, szlayan. f. Lyk olmayan. lyk olmayan. (Na'l-bend) f. Nal takan. f. Nal, ivi vs. satan veya yapan kimse. Nalbur. Kk nal. * Yemeni, izme gibi ayakkablara vurulan hafif demir paralar. (O.T.D.S.) Nale nle (Bak: Nl) inilti.

2265

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nalekr Naleknan Nalende Nalesenc Nalesenc Na'leyn Nalezen Nalezenan Na'l Nali Nalikr Nalizen Na'l-tra Nam nm Na'ma Na-ma'dud nmdud Na-malub nmalub Na-mahdud Na-mahrem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. nleyen, fign eden, feryad eden. (Nle-knn) f. Feryad ederek, inleyerek. f. nleyen, feryad eden, inleyici. f. nleyen, inildiyen. f. nleyicilik, feryad edicilik. Bir ift ayakkab. * Bir ift naln. (Nle-zen) f. nleyen. nildeyen. f. nildiyerek, inleyerek. Nal biiminde olan. f. nleme, inilti, inleyi. (Nliker) f. nleyen, inildiyen. f. nleyen. f. Aa ayakkab yapan kimse. * Nalnc. f. sim, ad. Lkab. n. an. * Vekillik. * Adres. lkap, n, ad. Rahatlk, nimet. Minnet, ihsan ve atiyye. yi halde bulunmak. f. Saylmaz, ok. Saysz. saysz. f. Yenilmez, malub edilmez. yenilmez. f. Hudutsuz, snrsz, sonsuz. f. Aralarnda evlenmee mni olacak kadar yaknlk bulunmayan. er'an evlenmee mni akrabal olmayan erkek veya kadn. * Yabanc.

nmahrem Na-mahremiyet

mahrem olmayan, nikh den. f. Namahremlik.

2266

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-mahsur Na-makbul Na-ma'kul Na-ma'lum Naman Na'man Na-ma'ruf Na-marzi Na-matbu Nam-aver Nam-vern Namaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sonu olmayan, snrlanmam, sonsuz. f. Makbule gemez, kabul olmayan. Kabul edilmeyen. f. Akla uygun gelmeyen. Akl almayan. Mkul olmyan. f. Bilinmiyen, bilinmemi, ma'lum olmayan. (Nam. C.) f. simler, adlar. Tif yolunda Arafata kar bir derenin ad. f. Tannmayan, bilinmeyen, ma'ruf olmayan. f. Beenilmeyen, arzu ve istee uygun olmayan. f. Baslmam, tab edilmemi yaz. (C.: Nam-vern) f. nl, mehur, ad salm. (Nam-ver. C.) Naml kiiler, ad salm kimseler, nller, mehurlar. "f. slmn be artndan birisidir. * Du. * Zikir. * Kur'an. * Kunut. * Rku. * Salt. * kr. * Tesbih. * Secde. * Hamd. (Bak: Salt Trik-s salt)(Arkada! Namaz, kul ile Allah arasnda yksek bir nisbet ve ulvi bir mnasebet ve nezih bir hizmettir ki, her ruhu celb ve cezbetmek namazn e'nindendir. Namazn erkn, ""Fthat- Mekkiye""nin erhettii gibi, yle esrar hvidir ki, her vicdann muhabbetini celbetmek, namazn e'nindendir. Namaz, Hlik- Zlcell tarafndan her yirmidrt saat zarfnda tayin edilen vakitlerde mnevi huzuruna yaplan bir davettir. Bu davetin e'nindendir ki, her kalb, kemal-i evk ve itiyakla icabet etsin. Ve mi'racvari olan o yksek mncta mazhar olsun.Namaz; kalblerde azamet-i lhiyyeyi tesbit ve idame.. ve akllar ona tevcih ettirmekle adalet-i lhiyyenin kanununa itaat.. ve nizam- Rabbniye imtisal ettirmek iin yegne lh bir vesiledir. Zaten insan, medeni olduu cihetle, ahs ve itima hayatn kurtarmak iin, o kanun-u lhye muhtatr. O vesileye

2267

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mracaat etmeyen veya tenbellikle namaz terkeden veyahut kymetini bilmeyen; ne kadar chil, ne derece hsir, ne kadar zararl olduunu bilhare anlar, ama i iten geer. ..)" namaz namazgh Namazgh en mhim ibadet. namaz klnan yer. Namaz klnan yer. badetgh. Eskiden ehir dnda, krda ve sed zerinde mihrab konulmak suretiyle namaz klnmak iin yaplan yere verilen addr. * Bir kasabann btn halkn bir arada bulunduran geni sahaya da bu ad verilirdi. Bayramlarda ve fevkalde gnlerde kasaba ve civar kyler halk hep birden orada toplanrlard. Namazgzar Namberdar Namcu(y) Namcuyn Namdar nmdr Namdarn Namdar Na'me Name nme Nameaver Nameber Na-mefhum Name-i hicran f. Namazlarn klan, namazlarn eda eden. f. anl, nl, ad salm, mehur. (C.: Namcuyn) f. Nam arayan. * Yiit. (Namcu. C.) f. n arayanlar, nam arayanlar. * Yiitler, kahramanlar. f. nl, hretli, mehur. naml, nl. (Namdar. C.) nller, namllar, mehurlar. f. Namdarlk, nllk, mehur olma. Derinin nazik olmas. * Ho dirlikli olmak. f. Mektub. Risale. Kitap. mektup. (Name-ver) f. Mektup gtren. f. Mektup gtren, namever. f. Anlamsz, mnasz, anlalmaz. Hicrn mektubu. Ayrlk, mektubu.

2268

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Name-i hmayun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Osmanl Padiahlar tarafndan slm ve Hristiyan Hkmdarlarla Osmanl Devletine tbi imtiyazl olar Mekke erifine, Krm Hanna, Eflk ve Bodan Voyvodalarna, Erdel Kralna, Grc ve Dastan Hanlarna gnderilen mektublara verilen addr.

Name-i nur Na-me'mul Na-merbut Na-merd

Nurun mektubu. Saadet verici mnlar yazl kt. f. Umulmadk, beklenmedik anda. f. Rabtasz, mnsz, anlamsz, sama sapan. f. Korkak. * nsaniyetsiz, sznde durmayan. Alak, insanlk hislerinden habersiz.

nmerd N-merdne N-merd Name-res Na-mergub Na-mer' Na-mesbuk Na-mesmu' Na-mestur Na-mes'ud Na-mehud nmer Na-meru

korkak, alak. f. Namerdcesine, alakasna. f. Namerdlik, alaklk, zillet. * Korkaklk. f. Mektup ulatran, mektup eritiren. f. Beenilmeyen, rabet olunmayan. f. Grlmez. Mer' olmayan. f. Benzeri hi olmam, gememi. f. itilmee demez. * itilmemi, duyulmam. f. Ak, meydanda, ikr. * rtlmemi. f. Mes'ud ve mbrek olmayan. Uursuz. f. Gzle grlmemi, hit olunmam. dine uymayan, yasak. f. Meru olmayan, eriat harici. * Kanunsuz, uygunsuz. * Gnah olan eyler.

Na-mevzun

f. Ahenksiz, lsz, vezinsiz, orantsz. * Edb: Vezni bozuk veya hi olmayan manzume.

Na-meysur

f. Ele geirememi. Elde edememi. * i kolaylatrlm.

2269

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nam- mstear Nam- erif Namk kemal Takma isim.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mbarek isim, erefli ad. "(Mi: 1840 - 1888) Tekirda'l olup slm mcahidlerindendir. Yeni Osmanllk hareketine vatan mefhumunu sokmu, ""Firki, hapsi, nefyi kadr-i nmusumla grdm hep"" diye hakl olduunu dima mdfaa etmitir. Ehl-i keml bir zat olduu, davasnn istikameti ve samimiyetinden anlalr.Hayatnn sonlarna doru Osmanl mparatorluunun ve slm dnyasnn kurtuluunu ""ittihad- slm"" da grm ve bu uurda gayret gstermitir. Bu emelini, yazd "" Celleddin-i Harzemah, Salahaddin-i Eyyubi, Yavuz Sultan Selim ve Ftih Sultan Mehmed"" isimli eserlerinde ortaya koymutur. Mezar Bolayr'dadr."

Namk nmi Nami(ye)

Ktib, yazc. byyp gelien. Byyen, artan, rmee kuvveti olan. Nebat ve hayvandaki byyp gelime kuvveti. * Farsada: Naml, hretli, nl.

Na-mihr-ban Na-mihr-ban Namisa Namiye nmiye Namiyeber Na-mizac Na-mizac Na-murad nmus

f. Vefasz, sevgisiz, muhabbetsiz. f. Vefaszlk, sevgisizlik, muhabbetsizlik. (C.: Namist) Kadnlar ssleyip yzlerinin kln yolan kadn. (Bak: Nami) byyen. f. Hayat verici. f. Keyifsiz, rahatsz, hasta. f. Keyifsizlik, rahatszlk, hastalk. f. Mahrum kalan, muradna eremeyen. rz, ahlkllk, kanun, melek.

2270

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Namus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Irz, iffet, edeb, hay. * eriat. * Melike. * rade-i lhiyenin tecellisi. * Nizam. * Emniyet ve istikamet gibi faziletlerin muhassalas olan pek kymetli haslet. * Bir kimsenin mahrem, gizli esrar olup ileri ve hallerinin i yzne vakf ve muttali kimseye denir. * Hayrlara ait gizli hllerin hmil ve vkf olan. Bu mnada Cebril Aleyhisselm'a tlak olunur. Sair melikenin vkf olmadklar vahyin srlarna vakf ve mahrem olmas cihetiyle ona namus-u ekber denilmitir. * Hzk. * Mahir. * Av ve tuzak. * Nemmam mnsiyle fitneci ve koucu. * Birisinin hilesine siper ettii eye ve arslan yatana da bu mna verilmitir. * Temizlik, doruluk. ( Bak: Destir)

Namusiyye

Yatan kimselerin bakalar tarafndan grlmemeleri iin, yatan etrafna ekilen perde.

Namuskr nmuskr nmuskrne Namusperver nmusikenne Namus-u mcessem Na-mutasavver Na-muvafk nmuvfk Na-mbarek Na-mhezzeb Na-mlayim Na-mnasib nmsid

f. Namuslu. * Doru adam. namuslu. namusluca. f. Namuslu. namusu krarcasna. ok namuslu olan. f. Hatr ve hayale gelmez. f. Muvafk gelmeyen, uygun olmayan. uygun olmayan. f. Uursuz, meymenetsiz. f. Terbiye grmemi, slah edilmemi. f. Uygun olmayan. * etin, sert. f. Mnsebetsiz, yakksz, uygunsuz, uygun olmayan. elverisiz.

2271

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-msaid Na-mstaid Na-mtenahi nmtenhi Na-mvecceh Na-myesser Namver Namzed

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Elverisiz. Msaid olmayan. f. Mstaid olmayan. Olgunlama kabiliyeti olmayan. stidatsz. f. Sonsuz, ucu buca olmayan. Nihyetsiz. sonsuz. f. Yneltilmemi, tevcih edilmemi. f. Elden gelmeyen, myesser olmayan. (C.: Namvern) Naml, adl, mehur, nl. (Nm-zed) f. steyen veya istenilen kimse. * Szl. Nianl. * Bir vazifeye tayin edilmesini isteyen veya istenilen kii. Aday.

namzed Nan Na'na Na'naa

namzet, aday. f. Ekmek. (C.: Neni-Ne'n') Nne. * Uzun boylu adam. Irak etmek, uzaklatrmak. * Hzl konumak, tez tez sylemek. * Kat deprenmek. * Yemee nane koymak.

Nancu Nane molla

(Nncuy) f. Ekmek arayan. Dilenci. Mc: Beceriksiz, ie yaramaz, ar hareketli mnalarnda kullanlan bir tbirdir.

Nanhah Nanhor Nankr

Ekmek isteyen. Dilenci. f. Dilenci. f. Grd iyilii unutan, nimeti inkr eden. Nimetin krn eda etmeyen, gafil.

nankr Nanpare Nanpz Nan Na-pk

iyilik bilmez. f. Ekmek paras. Bir lokma ekmek. * Geime yarayan i. f. Ekmeki, ekmek piiren. f. Ninni. f. Temiz olmayan, pis, kirli.

2272

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk npk Na-pkn N-pk Na-paydar Na-perva Na-pesend Na-peyda Na-pezir Na-puhte Nar temiz deil, kirli.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Npk. C.) Murdarlar, pisler. f. Pislik, murdarlk. f. Sreksiz, geici. Sebatsz, kararsz, durmaz. f. Pervasz, korkusuz, aldrsz, ekinmez. * Sersem. f. Beenilmez. f. Grnmeyen, akta deil, belirsiz. f. Olmaz, olamaz, kabul etmez. f. Ham, i, pimemi. * Mc: Acemi, tecrbesiz, toy. (C.: Niran, envar, niyere, niyr) Ate. Cehennem. * Bir meyve ad. * Mc: Allahn gadab. * Yakc, azab verici her ey. er. Dallet. Sefhet.

nr Na'r

ate, cehennem. armak. * Haykrmak. * Burun iinden kan ses. * Gitmek. * Firar, kamak. * Galeyan.

Na'ra

"(C.: Na'rt) Yksek sesle uzun uzun barma. * Tar: Eskiden yangna giderken ve dnerken kalabalk caddelerde, geitlerde, dnemelerde, meydanlarda tulumbaclarn ilerinden ""narac"" ad verilen birinin barmas yerinde kullanlr bir tbirdir. Nra atmakla yangn mnasebetiyle sokaa frlayan halk inenmekten kurtarmak iin insan bir maksad tkib edilmekle beraber, daha ziyade caka satlrd. (O.T.D.S.)"

nra Na-rast Na'rat Narbac

barma. f. Eri. Doru olmayan. (Bak: Na'ra) Nar a.

2273

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Narbn Narcil Narcis Narcistan Naril Narda Nardan Nardenk Nardeir Na're f. Nar aac. Hindistan cevizi. Nergis. Nergislik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hindistan cevizi. Ceviz-i Hind. f. Lyk deil. f. Gzya damlalar. * Nar tneleri. * Mangal. f. Erik, nar, elma, kzlck gibi meyvelerden karlan ekimsi pekmez. Tavla oyunu. Nra. Yksek sesle uzun uzun barma. arma. Haykrma. * Burun iinden kan ses.

Na're-endz Na-refte Narenc Narenc Narenciye Narenec Na-resa Na-resay Na-reside Na-reid Na-reva Na'rezen Nargil Narh narh

f. Nra atan. Yksek sesle uzun uzun baran. f. Gidilmemi, geilmemi. Kimsenin gidip gemedii yer. f. Portakal. * Turun. Turun renginde. Turungiller. (Mandalina, portakal, limon gibi meyveler.) (Nrnic) Hindistan'da yetien ve turun aacna benzeyen bir aa. f. Yetimemi, ham. * Uygun ve mnasib olmayan. f. Uygunsuzluk, mnasebetsizlik. * Hamlk. Yetimemi, krpe. * Blua ermemi. f. Kemle ermemi, olgunlamam. Yakksz, reva olmayan. Mnsib ve lyk olmayan. f. Nra atan. Yksek sesle uzun uzun baran. f. Hindistan cevizi. "(Asl ""Nirh"" dir) Yiyecek maddelerine belediyenin koyduu fiat." resm fiyat.

2274

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nar- beyza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Akkor, beyaz ate"" mnsnda olan bu tbir fizikte: 1800 derece kadar olan hararette erimeyen cismin scaklk hli demektir. * Bir meyve ad.(Hikmet-i tabiiyede nr- beyza hlinde atein bir derecesi var ki; harareti etrafna neretmiyor ve etrafndaki harareti kendine celbettii iin, u tarz brudetle, etrafndaki su gibi myi eyleri incimad ettirip, mnen brudetiyle ihrak eder. te zemherir, brudetiyle ihrak eden bir snf atetir. yle ise, atein btn derectna ve umum envna cmi olan Cehennem iinde, elbette zemherir'in bulunmas zaruridir. S.)"

Nar- hayat

Canlya lzumlu bulunan scaklk. Vcudun harareti. (Bak: Hararet-i gariziye)

Nar Narin nrin Naris Nariyye Narkotik Nas suresi Nas ns Na's Nasa Nasab Na-saf Nasaf Nasafe

(Bak: Nariyye) f. nce, zayf, nazik. * oda. ince. f. Ham meyva. Nar ile alkal, nara mensub. Ateten, yanp tutuur, patlar olan ey. yun. Afyon, morfin gibi uyuturucu maddelerin genel ad. Kur'an- Kerim'de 114. Sure. (Bak: Muavvezetn) Iraklk, uzaklk. insanlar. Uykusu gelmek. Uyku bastrmak. Kaldrmak. * Engel olmak, men'etmek. Dert. * Zahmet, meakkat. f. Saf ve hlis olmayan. Saf olmayp kark olan. Hizmeti, uak. Hizmet etmek.

2275

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nasaha Nasaib Nasal Na'san Nasara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t vermek, nasihat etmek. (Nasibe. C.) Dikili talar. Temrenci. Uykusu gelmi olan adam. "Hristiyanlar. Nasraniler. Hz. sa'ya (A.S.) ilk nceleri Nsra Karyesindeki ahali yardm ettiklerinden, onlara ""Nasara"" ismi verilmitir."

Nasra Na-savab Nasayih nasyih Na-saz Na-saz Na-sazkr

Hristiyanlar. f. Doru olmayan, yanl. (Nasihat. C.) Nasihatlar. tler. nasihatlar, tler. f. Mnasebetsiz. uygunsuz, uymaz. f. Uygunsuzluk, mnasebetsizlik, uymazlk. f. Uygun grmeyen, muhlif. * Beklenmemi, iitilmemi. * Mnsebetsiz ile uraan.

Na-sazkr Nasb

f. Uygunsuz i yapma, mnsebetsiz i grme. * Ztlk, uygunsuzluk. "Dikme. Bir rtbe alma. Bir memurlua tayin edilme. * Gr: Arapada kelimenin i'rabnn mensub ( stn) olmas, yani; (e, a) diye okunuu."

nasb Nasba Nasbetmek Nasb-l ayn

atama, dikme. Doru boynuzlu koyun ve kei. Kelimenin son harfinin harekesini (E) diye okutmak. * Tyin etmek. Gz dikilmesi. Bir eye hrsla ve iddetli arzu ile bakmak, gz dikmek.

Na'sel Na'sele Na-sencide

Erkek srtlan. * Uzun sakall bir kimsenin ad. Yallarn yry. f. llmemi, tartlmam. * yi dnlmemi. * Deerlenmemi.

2276

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nasere Na-seza nsez Nasfet f. Ayar bozuk para.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mnasib olmayan, lyk olmayan. lyk olmayan. (Nasafet) nsaf. Hakllk. Bir eyin yarsn almak. Hakkaniyet. nsanlar, kanunlarn mulne girmeyen haklar te'min ve ifasna zorlayan fotri adlet hissi.

Nas' Nasbe Nasf Nasfe Nash nsr Nasr

Her nesnenin hlisi. * iddetli beyaz olan. (Bk: Nasibe) Geo: Ay iki eit paraya blen doru. A ortay. (C.: Nevsf) Su mecras, su yolu. (Bak: Nsih) yardm eden. Yardmc, yardm eden, nusret veren. Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi.

Nasrn Nasi nasib Nasib Nasibdar Nasibda Nsibe Nasibe

(Nsr. C.) Yardm edenler, yardmclar. Unutan, nisyan eden. nasip, ksmet. Pay, hisse, ksmet. * Bir kimsenin elde edebildii ey. f. Nasibi olan. Hissedar. f. Hissede beraber, nasipte e olan. Haricilerden olan sapkn bir zmre. Mfrit Hariclerden ve Emevlerden ve Hz. Ali'ye (R.A.) ok muhalif olan zmrenin ad.

Nasic Nasif nsih

(Nesc. den) Dokuyan, nesceden. * Dzenleyen, tertib eden, sralayan. Ba rts. hkmn kaldran.

2277

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nasih nash Nasihne Nasihat nasihat Nasihat-miz Nasihatger Nasihatkr Nasihat-npezir Nasihatpezir Nasik Nasil Na-sipas nsir Nasir nasr nsiye Nasiye Nasiye-pira Nasiyes Nasiye-sz Nasiyy Nasiyye nasl Nasl Nasnaa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nasihat eden, t veren. * i temiz adam. t, nasihat eden. f. t vererek, nasihat ederek. bret verici ders, tavsiye, ihtar, t. t. f. inden t alnacak sz. f. Nasihat eden, t veren. f. Nasihat eden, t veren. f. Nasihat dinlemez, t tutmaz. f. Nasihat tutar, t tutar, t dinler. Allah yolunda ibdet eden, dine bal, zhid. Kl dkc il. f. Nankr. kretmeyen. nesir yazar. Nusret eden, zafer veren. Yardmc. Muin. zafere ulatran. aln, yz. ehrenin gsterii, aln, yz. f. Aln ssleyen. f. Alnn yere sren. f. Alnn yere srme. Ya ot. Nass olu. Kat'ilik, phesizlik, kesinlik. (Bak: Nass) ok demiri. Okun ucundaki sivri demir. okun umasna yardm eden kanatlar. Depretmek. * Devenin, kalkarken dizi stnde ok elenmesi.

2278

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nasr suresi Nasr nasr Nasrn Nasrani

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerim'deki 110. Sure. za-ce veya Tevdi' Suresi de denir. Yardm, stnlk, yenme, galip klma. * Yamurun her yeri sulamas. yardm. Hristiyan. Hristiyanlkla alkal ve ona mensub olan. Hristiyanlardan olan. (Bak: Nasara)

Nasraniyet

"Hristiyanlk.(Nasraniyet, ya intifa veya stfa edip slmiyete kar terk-i silh edecektir. Nasraniyet, bir ka defa yrtld, protestanla geldi. Protestanlk da yrtld, tevhide yaklat. Tekrar yrtlmaa hazrlanyor, ya intifa bulup snecek veya hakiki Nasraniyetin esasn cmi' olan Hakaik- slmiyeyi karsnda grecek, teslim olacaktr.te bu srr- azime Hz. Peygamber (A.S.M.) iaret etmitir ki; ""Hz. sa nzil olup gelecek, mmetimden olacak, eriatmla amel edecektir."" M.)"

Nasrniyet Nasreddin hoca

Hristiyanlk. (Mi: 1208 -1284) Mizahl, gldrc szleri ile mehur bir zttr. Akehir, Sivrihisar Medreselerinde okumu, Seluklular zamannda yaamtr.

Nasreddin Nasrullah Nass

(Nasr-d din) Dine yardm dokunan. Allah'n yardm. Kat'ilik, kesinlik, aklk. Te'vile ihtimali olmayan sz veya delil. * Kur'n- Kerim veya Hadis-i erifde bir i ve mes'ele hakknda olan aklk ve bu ekilde ak olan kelm ve yet. Akide. * Bir haberi kimden aldn syleyerek, en nihayet o haberi ilk syleyene kadar nakledilii isbat etmek.Bazlarnca istihra ve izhar mnlarndan

2279

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

me'huzdur. Bir eyin bel ve nihayetine denir. Bundan baka: Delil, haber, seyr-i edid, ref', hccet, brhan, zuhur mnalarna da gelir. nass Nassah nassen Nass- hadis kesin, tartlmaz olan, yet ve hads. Terzi, hayyat. kesin olarak. "Hadisin ak, gerek ifadesi. Muhtemeli olmayan salam mnaya dellet eden lfz. Delil mnsna olan ""Nass-l fukaha"" bundan alnmtr." Nass- kat' Nass Mns ak olan Kur'an yetlerinden delil olarak gsterilen yet. Nass'a ait. Her trl bhe ve teredddn ve tenkidin stnde tutulacak ekilde olan kesinlik, kat'ilik, aklk. Bedahet. * yet ve hadisle doruluu sbit olan. Nassiye "(yun: Dogmatizm) Fls: Bir grn doruluuna pein olarak inanan ve bu inanlarn tenkide tabi tutmayanlarn dn tarz. Son heceleri .. izm ile biten grler, taraftarlarnca pein olarak kabul edildiklerinden birer dogmatik gr rneidir. Mesel; komnizm, materyalizm, darvinizim, birer dogmatizm mhiyetindedirler. slmda zorlama yoktur, inan iin bilgi ve tefekkr esastr. Hakiki dnce hrriyeti slmda vardr. slm dnda ...izmle biten grler nderlerini tartlmaz otorite olarak kabul eder ve kar grte olanlara her trl bask ve zulm reva grrler." Nast Na-sude Nasuh nash Nasuh Skut. Konuurken dinlemek iin susmak. f. Dinlenmemi, istirahat etmemi. Hlis. Temiz. Kesin, kat'i. * ok nasihat eden. kesin, halis. (Nasuhiyye) Bozulmaz ekilde tvbe eden.

2280

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nasur Nasus Nasut Nasut Nasutiyn Na-sfte Nasye Na' n Na-ad nd Na-ad Na-ayeste Nat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gz pnarnda, mak'at havlisinde ve di etlerinde olur bir hastalk. (Bak: Nass) nsanlk. nsanlar ve onlarla alkal eyler. Dnya ile ilgili, insanla ait, insanlkla ilgili. nsanlar. f. Delinmemi, deliksiz. Her nesnenin iyisi. Kefene sarlp tabuta konmu l. * Cansz vcud. tabuttaki l. f. Sevinli olmayan, mahzun, tasal, kederli. d olmayan, zgn. f. Hznl ve kederli olu, gamllk. f. Lyk olmayan. Lyk deil. Byk yoldan ayrlan kk yol. * Vahi sr. Bir burtan baka burca varan yldz. * Neeli ve en adam.

n Nai

dolay. Ne'et eden, yeniden vcuda gelen, yetien, yetimi. * Delil, dolay, tr, sebebiyle. * Geceleyin meydana gelip zhir olan ey. * Yetimi olan veya kz.

Naib Naid(e) Naie

Hfz. * Ok sahibi. ine girip yapan nesne. (Neide. den) iir syleyen, iir okuyan, iir yazan. Delil. Zuhur. * Gndz veya gecenin evvelki saati. * Uykudan sonra kalkmak hali ve uyank olduumuz hal.

Na-ikib Na-ikibne Na-ikibn

f. Sabrsz. f. Sabrszlkla. f. Sabrszlk.

2281

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-ikib Naile Na-inas Na-inide nir Nair Naire Na-ita Naitat Naiz f. Sabrszlk. Eti az olan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bilmez, chil. * Tanmaz olan, tanmayan. f. Duyulmam, iitilmemi. nereden, yayan, yaync. Nereden, yayan. * Bir mellifin eserini bastrp kartan. Editr. (C.: Nevir) Kolu aan adale. * Kuruyup yamurdan yeeren ot. f. Sabahtan beri hi bir ey yememi olma. Meleklerden bir tife. Karsna kar ok zlim olan koca. * (Kalb) heyecanla coma. * Kalkm, kabarm, atan (damar).

nize Naize

kocasna stnlk taslayan kadn. Kocasnn hanesinden, izni olmakszn kp kendisini kocasndan haksz yere men'eden kadn. Bu k hakikaten olabilecei gibi, hkmen de olabilir. * Kabarm, imi.

Na-kfte Na-ste Nat' (nata'-nt')

f. Almam, taze. f. Ykanmam. (C.: Ntu'-Ent') Sahtiyan dek. * Zahir olmak, ikre olmak, grnmek.

Na't

Medih ve sen ederek, vasflarn gstererek bir eyi anlatmak. * Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm medhederek yazlan kaside.

Natafan Natafe natakte Natakte Na-tamam

Suyun seyeln etmesi, akmas. (C.: Nutuf) Kpe. syledin. Syledin. (mnasna karsndakine hitabdr) f. Tamamlanmam, bitmemi, yar kalm.

2282

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-tamam ntaman Natef Na-tera Nates Na-tevan Natfe Nath Nat'- zemin Natf Nath

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Eksiklik, noksanlk. tamamlanmam. Bulamak. * Fsid olmak, bozulmak. Mc: Terbiye grmemi, kaba saba. Yontulmam. (C.: Ents) stad, lim. f. (Bak: Na-tuvan) (Ntfe) : Kabarck. * Ufack sivilce. Ssmek. Hayvann, ba ile saldrmas. Yer yz. Sath- Arz. Beyaz kaba helva. (C.: Nevth) Boynuzuyla vuran, ssen hayvan. * Keder, sknt, elem, mihnet.

ntk Natk

konuan. Konuan. Sz eden, syleyen, beyan eden. drak eden. Bildiren. Fikir ederek dnen. * Altn ve gm gibi olan mal.

Natka

(Nutk. dan) Dnp sylemek hassas. Fesahat ve belgatta syleme kuvveti. Talkat- lisan, gzel konuabilme kabiliyeti.

ntka Natka-i cemiyet Natkaperdaz Natkyyet Natr Na-tra Nats Natih

konuabilme. Cemiyetin ntkas, yni: Sz syleme kudreti. f. Dzgn ve te'sirli sz syleyen. Konumaklk, sz sylemeklik. (Ntur) Beki. Ba ve bostan bekisi. f. Yontulmam, tra olmam, terbiye grmemi. Ham, kaba. Bilgili, faziletli adam. (Nth) : (C: Nevth) Sana kar gelen hayvan. * iddetli emir.

2283

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Natiha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Netyh) Baka davar tarafndan boynuzlanp ldrlm olan davar.

Nati Natm Natnat Natnata Nats Nat Natan Natuh Natuk Natul Natura Na-tuvan ntuvan Na-tuvan Natralizm

Kuvvet ve hareket. Ulatrmak, vardrmak. (C.: Netnt) ok konuan uzun boylu, aklsz kimse. ok sylemek, ok konumak. * ekmek. Nadas. iddet. Kuvvet. Susuz kalm kii. ok ssen hayvan. (Nutk. dan) Gzel ve dzgn sz syliyen. lalarla kaynatp mll kiinin az az bana dklen su. Lt. Her canlnn yapl hususiyeti, bnye, yaratl hali. (Ntvn) f. ktidarsz, zayf, halsiz, kudretsiz, resiz. kuvvetsiz, aresiz. f. Gszlk, zayflk, kuvvetsizlik. (Osm: Tabiiye) Fls: Kinatta hdiselerin ve varlklarn meydana geliinde tabiat kuvvetleri dnda hibir sebep ve messir kuvvet ve yaratc kabul etmeyen inkrc, maddeci gr.

Natv Naur

Iraklk, uzaklk, bu'd. Kan durmayan damar. * Deirmen kanad. * Dndke gcrdayan dolap.

Naure Naus Na-mid Na-mid

(C.: Nevir) Bostan dolab. f. Manastr, kilise. f. midsiz. midi krlm. f. mit krkl, mitsizlik, me'yusiyet.

2284

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Na-stvar Nav nvkf Navdn Nave Navek Navek-endaz Navek-i kalb Naver Navern Naverd Naverdgh Naverdhh Navi Navice Navus ny Nay Na'y Na-yab Nayban Nay-e Na'ye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dayanksz, salam olmyan. * Mnasebetsiz. f. Kk gemi. Sandal, kayk. * i oyuk ey. bilmeyen, anlamayan. f. Oluk. f. Hamur teknesi. f. Ok. f. Oku. Ok atc. ten, kalbden ekilen h. f. (C.: Navern) Olabilir, mmkn, kabil. (Naver. C.) Olabilir eyler, mmkn olan eyler. f. Sava, harb, dv, ceng. f. Sava alan, harb sahas, muharebe meydan. f. Sava isteyen, muharebe arzulayan. f. direkli gemi. * i oyuk olan ey. f. Murdar, pis, habis, mlevves. (C.: Nevyis) Kfirlerin ve Mecusilerin mevtalarn koyduklar yer. ney, lm haberi. Ney. Kam ddk. (Bak: Ney) lm haberi getirmek. f. Bulunmaz. * Benzeri olmaz. Ndir. Ender. f. Ney alan. f. Kk ney. Birisinin ldn bildiren sz. * Bir adamn znub ve kabahatini izhar ve iaa eden sz.

Na-yeste Nayi'

f. Lyk olmyan. Susuz. * Mil, eik.

2285

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nay Nayibe Nayiha Nayil Nayin Nayve Nayzen Naz Uzak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nibat-Nevib) Musibet, bel. * Zahmet, meakkat. * iddet. Yas tutan kadn. At, bahi, hediye. f. Kamtan yaplm, sazdan yaplm. f. Ney gibi. f. Ney alan. "f. Bir eyi beenmeyi, marklk. * Beendirmek maksadiyle kendini ar satmak. * Celb-i muhabbet iin edilen nezket, letfet ve zarafet. * Yalvarma, rica.(te ubudiyetin esas olan, acz ve fakr ve kusur ve naksn bilmek ve niyaz ile dergh- Uluhiyete kar secde etmee bedel, naz ve fahr suretinde gidenler; zerrecik kalbini ara msavi tutar, katre gibi makamn deniz gibi evliyann makamat ile iltibas eder; kendini o byk makamata yaktrmak ve o makamda kendini muhafaza etmek iin tasannuata, tekellfata, mnsz hodfrulua ve birok mklta der. L.)"

nz Na'z Nazad Na-zad Nazafet Nazah Nazaif nazir Nazair Nazan

kendini ara satma. Mnteir olmak, yaylmak. * Kvama gelmek. (C.: Enzd) eref. * zerine herhangi bir ey konulan ykseke yer. (Na-zade) f. Domam. * Olmayacak. Pklk, temizlik. (C.: Enzh) Havuz. (Nazif. C.) Nazifler. Nazafetli, temiz kimseler. benzerler. Nazire. Nazireler. Benzerler, rnekler. f. Nazl. Nazdar.

2286

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nzan Nazar nazar nazaran Nazaran Nazar-bz Nazar-endaz nazarendaz Nazar-firib nazargh Nazar-gh Nazar- haram nazl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nazaret) Altn. * Tazelik. bak, gr, gz demesi. gre, bakarak. Nisbeten, nisbetle kyaslyarak. * Bakarak, grerek. f. Nee ile bakan. f. Gz atmak. Gz atan, bakan, nazar eden. nazar eden, bakan. f. Gz aldatan. bak yeri, baklan yer. f. Baklan yer. Nazar edilen yer. "Haram nazar. Nmahremlere bakmak. (Bir gen hfz, pek ok adamlarn dedikleri gibi dedi: ""Bende unutkanlk hastal tezayd ediyor, ne yapaym?"" Dedim: Mmkn olduka nmahreme nazar etme. nki rivayet var. mam- afii'nin (R.A.) dedii gibi: Haram nazar, nisyan verir. Evet, ehl-i slmda, nazar- haram ziyadeletike, hevesat- nefsaniye heyecana gelip, vcudunda su'-i istimalt ile israfa girer. Haftada bir ka def'a gusle mecbur olur. Ondan, tbben kuvve-i hfzasna zaaf gelir.Evet, bu asrda ak saklk yznden, hususan bu memalik-i harrede o su'-i nazardan su'-i istimalt, umumi bir unutkanlk hastaln netice vermee balyor. Herkes, cz' kll o ekvadadr. te, bu umum hastaln tezaydiyle, hadis-i erifin verdii mthi bir haberin te'vili ucunda grnyor. Ferman etmi ki: ""hirzamanda, hfzlarn gsnden Kur'an nez'ediliyor, kyor, unutuluyor."" Demek bu hastalk dehetlenecek bazlarda o su'-i

2287

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nazarla hfz- Kur'an'a sed ekilecek; o hadisin te'vilini gsterecek. $ K.L.)" Nazar- san'at-perverane Nazar- ri' Nazar- uhud Nazar- takdir Nazar (nazariye) San'atkrane bak.

lhi nazar. hidlerin, ehdet edenlerin grmesi ve tetkikleri. Kymet bime bak, takdir bak. Nazara ve dnceye ait. Yalnz gr ve dnce hlinde bulunan ve tatbik edilmemi hlde olan bilgi.

nazar nazariyt nazariye Nazariyyt

henz dnce hlinde olan. kitab bilgiler, grler, ispatlanmam dnceler. gr, ileri srlen fikir. (Nazariye. C.) Grler. Dnceler. Doruluu isbat edilmemi ilmi grler.

Nazar-rb Nazbalin Nazbali Nazc

f. Gz eken. f. Yastk. f. Yastk. Olgunluk, olma, pime, kvam bulma. Yetime. * Blua erme. Bli olma.

Nazc- kabl-el vakt Nazd Nazdar nzdr nzdrne Nazek nzen Nazende

Zamanndan nce blua erme. Her eyi yerli yerine koymak. f. Nazl. Naz yapan. mark. * Mehur bir cins lle. nazl. naz edercesine. Nziklik, incelik. nazik, ince. f. Nazl, naz edici, naz yapan.

2288

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nazenin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. nce, nazl, zayf, ltif, ho eda olan, nazl yetimi, mark. Oynak. Nazik endaml

nzenin nzeninne Nazh Nazha Nazc Nazh nzm Nazm Nazmne Nazmn nzr Nazr Nazra Nazra-hn Nazyy Nazi' Naziat suresi Naziat

nazl, ince, edal. nazl nazl. Su ekme. Herhangi bir yer, ukur veya kuyudan bir eyler karma. Yamur. Olgun, pimi, kvama gelmi, yetimi. (C.: Nevzh) Deve ile su ekilen kuyu. dzenleyen. Nizamlayan, nazmeden. Manzume yazan, dzenleyen. f. Nazm olana yakr surette. (Nzm. C.) Tanzim edenler, dzenleyenler, nizama koyanlar. nazar eden, bakan. Taze, tazeleen. Nazar eden, nezaret eden, bakan. * Gz. f. Bakarak taklid eden. (C.: Enz) Boaz. ekici kimse. * Husumet eden, dmanlk eden. Kur'an- Kerim'in 79. Suresidir. Shire ve Tmme Suresi de denir. "Hz. Azril'in (A.S.) avenesi olan bir taife melike ki; erli ve kt ruhlu insanlarn canlarn iddetle alrlar. * Nez'edenler. ekip koparanlar."

Nazic Nazid

Pimi, yetimi, olgunlam, kvamna ermi. (Nazide) Tertibli, nizaml, yerli yerinde. * Minder yastk vs. gibi ev eyas.

nazif

temiz.

2289

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nazif(e) Nzik Temiz, pk, nazik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Nezaketli. Terbiyeli. Zarif. nce, dayanksz. * Ehemmiyet verilmesi icab eden. * Tehlikeli husus.

nzik Nzikne nzikne Nzik-beden Nzik-ed Nzik-endm Nzik-gzin Nzik-hulk Nzik Nzik-ten Nzik-ter Nzik-terin Nzil

ince, kibar. f. Nazik kimseye yakr ekilde, kibarlkla, terbiyelice. nazike. f. Vcudu, bedeni nzik olan. f. Nzik tavrl, kibar. f. Ltif ve gzel vcutlu. Nzik endaml. f. ok nzik. Sekin, nzik. Yaradl ve tabiat nzik olan. f. Nziklik. Nezaket. f. Nzik vcudlu. f. ok nzik. f. En nzik, daha nzik. (Nzul. dan) Nzul eden, inen, yukardan aaya inen, bir yere konan. Bir yerde konaklayan.

nzil Nzile Nazim nazr Nazir Nazir(e)

nzul eden, inen. Bel, sknt. * nme, nzul. * Nezle hastal. Sra sra, dizi dizi olan ey. e, benzer. Tze. * Altn. Bir eye benzemek zere yaplan ey. Denk, e, rnek. Benzeyen. * Edb: Bir airin manzumesine, baka bir air tarafndan ayn vezin ve kafiyede olmak zere yaplan benzer.

nazre

ei, benzeri.

2290

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nazire Nazireg Naziye Naziz Nazl nazm Nazm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mhlet vermek, tehir etmek. f. Nazire syliyen. Kenar az olan anak. (C: Nizz-Nezyz) Az miktar su. * Az yamur. * Az az akmak. Ok atmak. dzen, iir, nazm. Sra, tertib. * Kafiyeli, vezinli, sz, iir. * Dizili olan ey. * Kur'an yetleri.

Nazmen Nazm- celil

Nazm olarak, manzume halinde. Sral ve tertibli olarak. Pek byk kymetli nazm edilmi gzel sz. * Kur'an- Kerim'in bir vasf. * Celil olan Cenab- Hakk'n nazm.

Nazm- lafz Nazmiyyat nazmiken Naznaza Naz-perdar Naz-perdar Nazperver Naz-perverd Nazr Nazra Nazragh Nazraknn Nazre Nazret Nazume

Kelmn, lfz esas alnarak dzenlenmesi. (Nazm. C.) Manzum yazlar. dzeni bozan. Ylann dilini karp hareket ettirmesi. f. Birinin nazn eken. f. Naz ekme. f. Naz eden, naz yapan. (Nzperverde) f. Naz iinde bym, nazl. (Nazir) : (C.: Enzur) Altn. (Bir tek) bak. f. Gzle baklan yer, bak yeri. Gz n. f. Seyrederek, bakarak. Cin gz. * Nazar deen adam. Tazelik, tarvet. Bir cins renkli kuma.

2291

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nazur Nazk Nazz nazzam Nazzam Nazzare Ne Neab Neaim Ne'al Neam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nevzr) Gece bekisi. f. Nziklik, incelik. (Nzz) : Dirhemler ve dinarlar. dzenleyen, dizen. En ok nazmedici, en gzel nazmedici, en gzel tanzim eden. Bir eye bakan kavim. "f. ""Deil, yok,"" mnasna nefy edtdr." Karga yavrusu. * Horoz veya karga gibi tme. (Neme. C.) Deve kular. Nalbant. """Evet, olur"" mnsnda cevap edtdr. * Pek iyi, ferin mnlarnda tasdik ve tahsin kelimesidir. * At, deve, sr, koyun gibi drt ayakl hayvana da denir."

nem Neama' Neamat Neame

evet, olur. Nimetler. hsan, atiyye. * Rahatlk. Refah- hle sebep olan ey. (Neme. C.) Deve kular. (C: Nem-Neamt) Deve kuu. * Cemaat. * Glgelik, glgelenecek yer.

Neam-la

"Evet, hayr. "" Doru fakat, mes'elenin iinde senin hatrna gelmeyen u da var."" mnsnadr."

Ne'ar Neayim Ne'b Neb' neba Neba'

Ba kaldran, si, kafa tutan, serke. Menazil-i kamerden drt nurlu yldzn ad. (C: Niyeb) Sfi nesne. * Yal dii deve. Gizli ses. kaynak olma, fkrma. Kaynak olmak, pnardan su karmak, su akmas. * Akaaa.

2292

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Neb'a Nebaa Nebac Nebagat Nebah Yay yapacak yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oturacak yer, k, mak'at. Sesi yksek olan. Meydana kma. (Nibh-Nbh) Kpek havlamas. * Ylan seslenii. * Kei ve geyik inleyii.

Nebahe(t) Nebail Nebair Nebale(t)

(Nebahat) eref, an, onur, itibar. * an, eref ve itibar shibi. (Nebile. C.) Yceler, ulular, yksekler. (Nebire. C.) Torunlar. Zek, fazilet ve neciblik shibi olmak. * Byklk, azamet. * yi olmak. * Cmertlik, elaklk. * Oku, ok yapp satan. Okuluk.

Nebat

(C: Nebatt) Topraktan yetien, biten her eit ey. Bitki. * Yemen diyarnda bir kabile ad.

nebat Nebatt nebatat nebat Nebat

bitki. (Nebt. C.) Nebtlar, bitkiler. bitkiler. bitki ile ilgili, bitki cinsinden. Nebat cinsinden, nebata mensup ve nebata ait, yerden biten cinsinden olan.

nebatiyet Nebatiyyun Nebbac Nebbah Nebbal Nebbar Nebba

bitki olma hli. Botanik bilginleri, botanik limleri. Sesi sert olan. Havlayc. Ok yapp satan kimse. Oku. Fasih dilli, gzel konuan adam. Mezar soyucu, kefen soyucu.

2293

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nebe' suresi Ne'be neb Nebe' neben Nebean

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an- Kerim'de 78. Suredir. Amme Suresi de denir. (C: Nibat) Musibet, bel. haber. Haber. (Peygam) kaynayp kma. Kaynayp yerden kmak. Pnar suyunun k. Fkrmak.(Demek ki u enharn nebeanlar, di ve tabi ve tesadf bir i deildir. Belki pek hrika bir surette Ftr- Zlcell onlar srf hazine-i gaybdan akttryor. S.)

Nebe'-aver Nebehrece Nebeke Neberd Neberd-azm Neberde Neberdgh Neberd-pie Nebev nebev Nebez Nebg Nebh Nebha Nebi

f. Haber getiren. Gemez bakrl para. Sahte ake. * Her nesnenin kts. (C: Nbk-Nebk) Tepe. f. Muhrebe, sava, harb, ceng. f. ok muhrebelerde bulunmu tecrbeli kimse. f. Sava, muhrib. f. Sava yeri, muharebe sahas. f. Harb etmeyi sanat edinmi kimse. Sava. Nebiye ait. Peygambere dir. Peygamberle alkal. peygamberle ilgili. (C: Enbz) Lkab. Un tlrken tozan un. * Grnmek, zhir olmak. Kpein ryp ulumas. Yksek, beyaz yer. Haber getiren. Peygamber. Yeni bir kitap ve eriatla gelmeyip kendinden evvelki Resln getirdii kitap ve eriat devam ettiren Peygamber. (Bak: Resl)

2294

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk neb Nebib Nebih Nebik Nebil peygamber.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Enbb) Boum, kam boumu. (Nebihe) Naml, anl erefli. (C: Nebyk) Sedir aacnn yemii. (Nebile) Akll, anlayl, zek sahibi. * Yksek meziyet sahibi. Gzel huylu. * Bilgili ve faziletli kimse.

Nebile Nebir Nebise Nebit Nebi-yi efham nebiyy Nebiyy Nebiyy-l haram Nebiyy-r rahmet

Byk, iri. (Bak: Nebil) (Nebire) Torun. Kz torun. Muhkem, salam, kat. En byk, en kymetli olan Hz. Peygamber (A.S.M.) nebi, peygamber. Ykseklik. * Yol. Mescid-i Haram Nebisi melinde. Resl-i Ekremin (A.S.M.) bir ismi. Btn lemler iin Rahmete vesile olduundan peygamber Efendimiz iin sylenmi bir isimdir.

Nebiyy-t tevbe

Resl-i Ekremin (A.S.M.) bir ismi. (mmetinin tevbelerinin kabul edileceine ireten bu isim verilmitir.)

Nebiz Nebk

(C: Enbize) Hurma arab. * Yola braklp atlan ocuk. Yazmak. * Husumet etmek, dmanlk yapmak. * Dz etmek, dzletirmek.

Nebl Nebr

Ok. Ok hazrlamak. (Nibr) : (C: Enbr - Nibr) Keneye benzer bir kk bcek. * Yukar kaldrmak, ykseltmek.

Nebras

(Nibrs) (C.: Nebris) (Srynice) Kandil. ra. Lmba. * Mc: Nur merkezi.

2295

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nebre Nebs Neb Demir paras. Sylemek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gml bir eyi yerden karma. * Bir eyi dier bir ey vastasyla meydana karma.

Nebt Nebta Nebv Nebve

Suyun yerden kp akmas. Yanlar beyaz olan dii koyun. Sakz. Uzaklamak. * Ok hedefe varamamak. * Bir yerin havasnn mizaca uygun olmamas. * Klncn vurulan eye saplanmayp geri sramas. * Pek irkin ve kt suretten gzn kamas.

Nebz

Bir kimseyi ayplamak. Kt lkab takmak, istihz etmek. * htiyarlk iareti belirmek.

Nebze nebze Nebz-i ahd Neca Necabet necbet Necadet Necah Necaib Necare Necaset necset Necaset-i galiza

Az miktar, cz'i, bir eyin art. azck miktar. Muhedeyi feshetme. Gz demek. Neciblik, temiz soyluluk. Huy temizlii. soyluluk. Kahramanlk, efelik, yiitlik. Ses, sad. (Necib. C.) erefli, necib, asil, temiz kimseler. Dlgerlik, neccarlk. Pislik, kazurat, murdarlk. (Bak: Habes) pislik. Pislii hakknda er' bir delil mevcut olup hilfna baka bir delil bulunmayan necasettir. ( Le gibi)

2296

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Necaset-i gayr-i mer'iye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cmid, bir hacmi olmayan veya bulat yerde grlmeyen

herhangi bir pis maddedir. Grnmez halde olan pisliktir. (drar gibi) Necaset-i hafife Hanef mezhebine gre pis olduuna dair er' bir delil mevcud olan eydir. Dier bir tabire gre murdar olmad rivayet edilen eydir. (Eti yenen hayvanlarn bevilleri gibi.) Bedenin veya elbisenin drtte birinden az miktar namaza mani olmaz. Necaset-i kalile "Kat eylerden ise miskalden; sv ise el ayas sahasndan geni olan necaset, namaza mnidir. Bu miktardan fazlas necaset-i galizadr." Necaset-i mer'iye Hacmi olan veya kuruduktan sonra grnen herhangi bir pis maddedir. (Akm kan gibi) Necasetten taharet Necae Necai (nici) Pislikten temizlenmek. (Bak: Taharet) Sratle yrmek, hzl yrmek. "Habe Meliki olan ""Eshame"" nin lkabdr. Kamus rihinin dediine gre, mutlaka bu isim, Habe Meliklerinin has isimleridir." Neca Necat Habe hkmdar. Kurtulu, selmet. * Hrs ve hased. * Yksek mekn. * Aa buda. * Mantar. nect Necat Necb Neccad Neccah Neccar Necca Neccina neccin kurtulu. Kurtulmaya ait, kurtulmakla ilgili. Aa kabuunu soymak. Yorganc. Yatak, yastk, yorgan gibi eyler yapan. Yorganc. Doramac. Marangoz. * Dlger. Hayvan srcs. Bizi kurtar, bize selmet ver, bizi hfzeyle (melinde dua). bizi kurtar.

2297

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Necd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ak ve ilek yol. * Yksek yer. * Minder, deme gibi oturacak eyler. * Aasz mekn. * Hzk ve mhir klavuz. * Yiitlik hli. Gamllk, gussa. * Hasma galip gelmek. * ok terlemek. * Meme. * Suudi Arabistan'n dou mntkas.

Necdet Nec'e Neceb Necef

Yiitlik, ecaat, kahramanlk. * Harp ve ktal. *Yeis, korku. iddetli nazar. iddetli bak. Aa kabuu. (Necefe) : (C: Nicf-Encf) zerine su kmayan yer. Tmsek yer, yksek, tepe, srt. * Irakta bir ehrin ad.

Necefe Necel Necer Neces Nece

Byk ask kandil. Byk gzllk. ri gz olmak. Koyun ve devenin suyu iip kanmamas. Murdarlk, pislik, necset. Deeri artrmak iin almak. * Bir kuman pahasn artrmak. * Dalm eyleri bir yere toplamak. * rtmek, setretmek.

Nech necib Necib

Men' ve reddetmek. soylu, asil, temiz. Soyu ve nesli temiz, asl kerim olan. Cmert. Asilzde. Gzel huylu ve ahlkl.

Necibe Necid Necif Necih Necil necim

Soyu sopu temiz kimse. Cmert. Asilzde. Arabistanda bir blge ad. (C: Nicef) Geni temrenli olan ok. Galip ve muzaffer. * Sabrl. * Salam rey. (Necile) Soyu temiz. Soylu. * Aa yaprandan bir cins. yldz.

2298

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Necire

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bulama a.* Kzgn ta ile kzdrlm su. * Krgir duvar. * Tahtadan veya aatan olan sofa. * ulhalarn beze srdkleri hail.

necis Necis

pis. Yava hareketli insan veya hayvan. * Gizli olan eyi halk iinde ifa etmek. * Gizlenen sr, nian. * Bir nevi yeillik.

Necise Necis-l ayn necislayn Neciy Neciyya Neciyyullah

Kuyudan kardklar toprak. Pisliin ta kendisi. pisliin ta kendisi. Srda, sr saklayan. (Mnct. dan) Gizli yalvararak, gizli syleyerek. Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi. (Devaml Cenab- Hakk'a kar tevecchle megul ve mnacatla, lh feyizlerle inirah bulan melindedir.)

Necl

(C: Encl) Oul, evlt, ocuk. * Kuak, nesil, slle. * Atmak. * Ayak ucuyla vurmak. * stihrac etmek, meydana karmak. * Yerden kan su.

Necl-i necib Necm suresi Necm hill Necm

Soyu temiz ocuk. Kur'an- Kerim'in 53. Suresidir. Vennecmi Suresi de denir. Mekkdir. Yldz ve ay. (Necim) Yldz, ahter, kevkeb. lker yldzna da denir. lker, onbir yldzdr. Alts grnr, gz kuvvetli olan yedinciyi de grebilir. (Peygamberimiz (A.S.M.) hepsini de grr idi.) * Belirli olan vakit. (Araplar, vakti yldzlarla tahdit ederlerdi) * Kabak ve hyar gibi yayvan nebat.* Belirli vakitte yaplan vazife. * Kur'an- Kerim. * Ceste ceste, ksm ksm olu. * Kur'an- Kerim'in her defa inzal

2299

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edildii ksm. * Huk: Bir borcun taksitlerini demek iin hull eden muayyen bor. necm Necmeddin Necmeddin-i kbra yldz. (Bak: Necm-d din) "(Mi: 540 - 618) ran Mutasavvflarnn en mhim ahsiyetlerindendir. Kbreviyye veya Zehebiyye ismi ile anlan tarikatn kurucusu saylr. smi: Ahmed bin mer Eb-ul Cenab Necmeddin Kbra el-Hivak elHarzem.Mnazara ve mbaheseyi ok sevdii ve her mnazarada hasmlarn yendii iin kendisine ""Ettmmet-l Kbra"" lkab verilmi, sonradan sadece ""Kbra"" denilmitir. Moollarn Harzem'i istilsnda ehri terk etmeyerek, onlara kar kahramanca arparak ehid dmtr. (K.S.)" Necm-i drahan Necm-i skb Necm necmisakb Necm-d din Parlayan yldz. Karanl delerek geen parlak yldz. Yldza dair, yldzlarla alkal. karanl delen parlak yldz. (Bizde daha ok Necmeddin eklinde telffuz olunur) Dinin necmi, yldz melindedir. Necnece Geriye dndrmek. * Engel olmak, men'etmek. Bir nesneyi aa getirmek. * Zayf etmek, zayflatmak. Necr Necran Aa yonmak. * iddetli sevk. * Asl. * Renk. * Hals, kurtulu. "Susuz. * Kap kesi. (""sve"" denir). * Yemen diyarnda bir yerin ad." Necs Nec Necv Yerden define karmak. * Kuyuyu ayklamak. Av yatandan karma. * Dalm paralar toplamak. (C: Nic) Yzmek. * ki kii arasnda olan sr. * Karndan kan necis.

2300

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Necva

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizli fslt. ki kii arasnda fsldamak. * Az koklamak. * ki kii arasndaki sr.

Necve Necz Ned' Neda Nedaid Nedalet Nedamet nedmet Nedametgh Nedametkr nedmetkrne Nedametkr Nedan Nedaret Nedavet Nedb Nedbe Nedd Neddaf Nedebe Nedem Nedf Nedg Nedh

Tmsek, yksek yer. Bitip tkenmek. * htiya bitirmek. * Vdeyi yerine getirmek. Dikkat etmek. Rutubet, i, nem. (Nedid ve Nedide C.) Emsller, akranlar, eler. Kir, pislik. * alma, sirkat etme, arma. (Nedm. den) Pimanlk, nedmet etmek. pimanlk. f. Pimanlk yeri. f. Nedamet eden. Piman olan. piman olurcasna. f. Pimanlk, ndim olu. f. Bilmeyen, bilmez. Tazelik, parlaklk, letafet, taravet. Yalk, slaklk, nemlik, rutubet. Dua etmek. (Bak: Nedebe) Gitmek. * Kamak. Hall. Pamuk atan kimse. Yara izi. Piman olma, nedamet, pimanlk. Pamuk ditme, pamuk atma. Klla veya szle taan etmek, ekitirmek. Geni yer.

2301

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nedhe Nedi' Nedib Nedid(e) Nedif Nedim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ndhe) : okluk, fazlalk. Ate veya kl iinde pimi olan. Yara izi kalan z. (C.: Nedid) Emsl, akran, e. Atlm, hallalanm pamuk. Yn. (C.: Nedmn - Ndem) Sohbet arkada, meclis arkada. * Tatl konuan. Gzel hikye anlatan. * Byk kiileri hikye ve fkralaryla elendiren.

Nedime Nedis Nedl Nedm Nedman Nedret Neds Ned Nedve

Kadn nedim. * Zengin veya erefli, itibarl bir kadnn arkada. Akll kii. Kir. * Hrszlk. Piman olmak. Pimanlk, nedmet. Piman olma. Pimanlk duyma. Azlk, seyreklik, az bulunmak. Huru etmek, kmak. Her nesneyi eritip sormak. * Pamuk atmak. Yalk, nemlilik. * Meveret etmek. Bir ii hakknda grmek. * Konumak.

Neec Need Nef u zarar Nef'

Yel esmek, rzgr esmek. * Yalvarmak, tazarru etmek. Bel, musibet. Zahmet, meakkat. Kr ve zarar. "Fayda, yararllk. * Fls: Faydaclk. Yani: Bir eyin doru olup olmadn, o eyin faidesine gre deerlendiren yanl bir nazariyedir. Kudsi dinimiz olan slmiyette ise: Bir eyin doru veya yanl; iyi ve kt olmas, Allahn emir ve nehyine tbidir."

nef

fayda.

2302

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nefad Nefais Nefais-perest Nefak Nefaset

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nefed) Bitip tkenmek, yok olmak. (Nefise. C.) Deerli, gzel ve beenilir eyler. f. Nefis eyleri beenenen, gzel eyleri seven. (C.: Enfk) ki kapl ev. Beenilir olmak, kymetlilik, deerlilik, ok gzellik, pek iyilik. Nefis ve mergub olmak.

nefaset Nefaz Nefc Nefd Nefean li-l-umum Nefean Nefed Nefehat Nefel

holuk, gzellik. Aatan kendi den yemi ve yaprak. kmak, huruc etmek. Tkenmek, bitmek. * Geici ve fni olmak. Herkes iin faydal olu. Faydal olarak. Bitirme, tkenme, bitirilme. (Nefha. C.) Esintiler. frmeler. Dmandan alnan mal, ganimet. * Ul-l emrden msaade almadan dmana kar kan az sayda bir cemaat.

Nefer

"Bir kii, tek kii. * Asker, er. (Bazlarnca insan cemaati. Ona kadar olan adam topluluuna denir. ten ona kadar olan kiilere ""Reht"" denir.)"

nefer Nefert nefert Nefes

er, asker. (Nefer. C.) Neferler, askerler, erler. neferler, erler. Soluk, frlen hava. Soluma, soluk verip alma. * Uzun sz. * Bolluk. * Hased etmek. *Edb: Bektai tekkelerinde okunan manzum sz.

nefes Nefeza (nefza)

soluk. (C: Nefyz) Dmann ahvlini bilmek iin dolaan kavim.

2303

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nefezan Neffa' Neffac Neffah Neffas neffs Neffast Neffase Neffata Nefh Sramak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nef'. den) kar ok olan kimse. Mtekebbir. Kendini beenen. Marur. * ikin. Hayr shibi ve iyiliksever kimse. * Kokusu ok. Sihir yapan, fren, frk. fleyen. (Neffse. C.) Neffseler, byc kadnlar. (C: Neffst) Byc kadn. Neft ya kan pnar. Rzgr esmek. * Gzel kokunun yaylmas. Kokmak. * Vurmak. * Def'etmek, kovmak. * Vurumak, kat'etmek.

nefh nefha Nefha Nefh-i sur

fleme. esme, esinti, frk. Koku. Rzgrn hafif esii. Azck koku. "srafil Aleyhisselm'n Kyamet gnnde ""Sur' denilen boruyu flemesi. * Kyamet kopmas. (Bak: Acbzzeneb)"

Nefi Nef'

(Bak: Nefy) Menfaat ile alkal, faydac. * Sihm- Kaza nmndaki hicivli iirleri ile mehur Erzurum - Hasankale'li olup stanbul'da yaam bir irin addr. 1634'de 4. Murad devrinde bir hicviyesinden dolay bodurulup denize atlmtr.

Nefif Nefir Nefis nefis Nefis(e)

Hev. Cemaat, topluluk. * Harp iin seferber olan cemaat. (Bak: Nefs) can, madd arzularn kayna olup snr tanmayan bir duygu. Pek beenilen, pek gzel, pek iyi.

2304

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nefisperest Nefis-perest

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nefsine ar dkn olan. eriat kanunlarna aykr olarak, ahlk kaidesini tanmadan nefsinin isteklerine uyan. Nefsine taparcasna dkn olan.

Nefis-perver nefisperver nefisperverne Nefit Nefite Nefiy nefiy Nef'iyyet Nefiz (nefeze) Nefk Nefl

f. Nefsini ok sevip besleyen, nefsi isteklerine ok dkn. nefsini seven. nefsini severcesine. Kaynamak, galeyan. Unu suya koyup kaynatp koyulancaya kadar kartrmak. (Bak: Nefy) olumsuzluk, yok sayma, srme, srgn. (Nef') Fls: Faydac, faydaclk. Okun gemesi gibi ie gemek, ilemek. * Sz geer olmak. Helk olmak. Sevab iin yaplan ibdet. Emredilmemi, farz veya vcib olmadan yaplan ibadet. Nfile. * Birisine ganimet mal veya atiyye, ihsan vermek. * Yemin etmek.

Nefr

"Heyecan verici bir emirden dolay bir yerden bir yere frlayp kmaktr. rkmek demek olan ""Nfur"" da bu mndandr. Fakat ""Nfur"" tek bana kap kurtulmak iin menfi bir harekette kullanld hlde; ""nefr"", dmana kar gaza iin frlayp kmakta kullanlr. Ve byle kp toplanan cemaate ""nefir"", herbirine de ""nefer"" denilir.mamn, halk cihada dvet ve tahrik etmesine de ""istinfar"" tbir olunur ki, lisanmzn imdiki stlhnda ""seferberlik emri"", frenklerde de ""mobilizasyon"" yni, halk yerinden oynatma tbir edilir. (E.T.)"

nefret

tiksinme.

2305

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nefret Nefretbah nefretkrne Nefrin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tiksinmek, rkp kamak. * Birisinin yakn ve akrabas. f. nsana nefret veren, irendiren, tiksindiren. nefret ederek, tiksintiyle. Lnet, beddua. * Sp saymak.(Hassasiyet-i ilmiyenin tezaydyle ve her gnde otuz bin cenazeyi gsteren mevtin ikazatylae o gaflet perdesi paralanyor. Ecnebilerin tautlaryla ve fnun-u tabiiyeleriyle dallete gidenlere ve onlar kr krne taklid edip ittiba' edenlere binler nefrin ve teessfler. L.)

nefrin Nefrin-hn Nefrin-knn nefs Nefs Nefsa

lnet. f. Svp sayan. f. Lnet okuyan, svp sayan. can, kendi, istek duygusu, nefis. Glme hususunda ifrata gitmek. * ok fazla glmek. (C.: Nefsvt-Nfs-Nifs-Nevfis) Yeni doum yapm kadn. Lousa.

Nefsan

Beden arzu ve isteklerle alkal. Zaruret olmad hlde keyf iin olan istek ve arzuya ait. Kendine ait ve mensub.

nefsan nefsaniyet Nefsaniyet Nefs-i amel Nefs-i emmare

nefsin houna giden. nefsine dknlk. Nefsini ok beenmilik. * Gizli dmanlk, garez, kin. Amelin ta kendisi. "nsann irkin ve eytann teviklerine itirazsz ve mcahedesiz tbi olmas hli.(Nefs-i emmrenin istibdad- rezilesinden selmetimiz slmiyete istinad iledir. O habl-l metine temessk iledir. Ve hakl hrriyetten hakkyla istifade etmek, imandan istimdat iledir. H.)(Bir zaman evliya-y azimeden; nefs-i emmaresinden kurtulanlardan birka

2306

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zattan, iddetli mcahede-i nefsiyeler ve nefs-i emmareden ekvalarn grdm. ok hayret ediyordum. Hayli zaman sonra, nefs-i emmarenin kendi desaisinden baka, daha iddetli ve daha ziyade sz dinlemez ve daha ziyade ahlk- seyyieyi idame eden ve heves ve damar ve sab, tabiat ve hissiyat halitasndan kan ve nefs-i emmarenin son tahassngh bulunan ve nefs-i emmareyi tezkiyeden sonra onun eski vazife-i seyyiesini gren; ve mcahedeyi, hir mre kadar devam ettiren bir mnevi nefs-i emmareyi grdm. Ve anladm ki, o mbrek zatlar, hakiki nefs-i emmareden deil; belki mecazi bir nefs-i emmareden ekva etmiler. Sonra grdm ki, mam- Rabbani dahi bu mecazi nefs-i emmareden haber veriyor.Bu ikinci nefs-i emmarede uursuz kr hissiyat bulunduu iin, akl ve kalbin szlerini anlamyor ve dinlemiyor ki onlarla slh olsun ve kusurunu anlasn. Yalnz tokatlar ve elemler ile nefret edip, veya tam bir fedailikle her hissini maksadna feda etsin. K.L.)" Nefs-i hayvan Nefs-i ihbar Nefs-i levvame Hayvan istekler. Canllardaki yaama ve hareket kuvvetleri. Tam haber. Haberin tam esas. Ktl iledikten sonra fenln hatrlayarak insan rahatsz eden pimanlk hli ve vicdan rahatszl. * nsann, kendine ait ktlk ve gnahn grp fenaln bilen ve hayra meyleden iradesi. Nefs-i mardiye (marziyye) Kusurlarn bilen, kendisinden rz olunan nefis. Rabbinin

indinde makbul olan nefis. Nefs-i mutmainne yilii ktlkten ayrt ettirerek insanlk vazifesini tanttran ve vicdanna rahatlk veren hl. nsan Allah'a yaklatran hl. Gnaha meyleden kt sfatlardan temizlenmi ve gzel ahlk ile muttasf olarak kurb-u lhiye itmi'nan ve istikrar kazanm olan insan iradesi.

2307

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nefsin, Allah'n emirleri altna sakin ve ehevta muraza ederek ztrabdan kurtulmu olma hli. Nefs-i mlheme Tas: Lzumu hlinde Cenab- Hak tarafndan kendisine hakikatlar ilham edilen, tasaffi ve tekml etmi nefis. Nefs-i mtekellim Nefs-i ntka Gr: Birinci ahs. (Bak: Mtekellim-i vahde) Akli ve nakli mes'elelerin mnasebetlerini hissetmee ve anlamaa istidad olan zti ve cevheri hassas. Ztnda maddeden mcerred, fiilinde maddeye mukarin olan cevher. nsan ruhu. Nefs nefs """Benim nefsim"", ""nefsim nefsim"" mnsna yalnz kendini dnmeyi ve kendisiyle olan alkay ifde eden bir tbir." Nefs-i rdiye Nefs nefs nefsiemmre Nefs-l emir nefslemir Nef f. Rabbinden rz ve honud olann nefsi. Nefis ile, kendisi ile alkal. ahsa ait, nefse dair. nefisle ilgili, nefsim! insan ktle srkleyen nefis. Hakikatn kendisi. in hakikat. iin kendisi, hakikat. Amak. * Yapmak. * Yn ve pamuk atmak. * Davarlarn, geceleyin yaylp obansz otlamas. Nefele Neft (nefit) Neft Yrken topra ayayla tozutmak. mlein kaynayp tamas ve iinde yemein kurumas. * Galeyan. Neft ya. am gibi baz aalardan karlan, tutuabilen bir yadr ve boyaclkta vesair sanayide kullanlr. Nefta Neft Nefuh Nefur (Nifta) (C: Nefat) almaktan dolay elde kan kabarck. f. Neft ya renginde olan, siyaha yakn koyu yeil. St salmadan kp akan deve. rken, rkp kaan. * Herkese iyilii dokunan kimse.

2308

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nefuz Nefy edt Nefy

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ocuk dren kadn. "Arabada ""L"", Farsada ""N"" gibi olumsuzluk bildiren edt." "Srgn etmek. Birisini kendi rzas olmadan, bir yerden baka bir yere nakletmek, srmek. * Gr: Bir eyin olmadn ifade eden (olumsuzluk) edat. Msbetin zdd, menfi olan. Bir eyin yokluunu veya olmadn iddia. (Bak: nkr)(te kffarn ve ehl-i dalletin bir hakikat- imaniyeyi inkr ve nefyetmelerinde kuvvet yoktur. nk, nefiy srryla ittifaklar kuvvetsizdir. Bin nefyediciler, bir tek hkmndedir. Mesel: Btn stanbul ahalisi, Ramazann banda Ay grmediinden nefyetse, iki hidin isbtiyle o cemm-i gafirin nefiy ve ittifak sukut eder. L.)(Nefiy dahi iki ksmdr.Birisi: ""Has bir mevkide ve hususi bir cihette yoktur."" der. Bu ksm ise, isbat edilebilir. Bu ksm da bahsimizden haritir.kinci ksm ise: Dnyaya ve kinata ve hirete ve asrlara bakan imani ve kudsi ve mm ve muhit olan mes'eleleri nefiy ve inkr etmektir. Bu nefiy ise... hibir cihetle isbat edilmez. Belki kinat ihata edecek ve hireti grecek ve hadsiz zamann her tarafn tem edecek bir nazar lzmdr; t o gibi nefiyler isbat edilebilsin. .)"

nefy Nefyan nefyetmek Nefy-i ebed Nefy-i mlk Nefz

nefiy, yok sayma, srme, srgn. Vurma nnda yara ve cerahatten akan kan. yok saymak, srgn etmek. Bir daha dnmemek zere nefyedip srme. Bir maln bakasna ait olduunu syleme. Sama, yayma. Neretme. * Silkmek. * Nazar etme, bakma.

2309

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Negatif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Mat: Sfrdan kk, nnde eksi iareti bulunan say. Menfi. * Gerekteki karanlk ve aydnlk ksmlar tersine gsteren fotoraf cam veya filmi. ( Bak: Menfi)

Neghide Neha

f. irkin, kt. Pek akll adam. * htiyac terkeylemek. (Gya kendi nefsi cihetinden menedilmi demektir.)

Nehabik Nehabir Nehafe Nehak Nehake(t) Neham Nehar

Bildikleriyle amel etmeyip halka da retmeyen. (Nhbur. C.) Kum ynlar, kum tepeleri. Tksrmak, aksrmak. * Nefes verip almak. Eek anrts. Bahadrlk, kahramanlk, ecaat. * Keskinlik. Demirci. (C.: Enhr) Fecrin douundan gnein batna kadar olan aydnlk. * Toy kuunun yavrusu. * Altn.

nehr Neharen Nehar- ebyaz

gndz. Gndzn. Gndz vakti. Gndzn beyazl, gndze benzeyen beyazlk. Beyazln parlakl.

Nehar- rf

Gnein tuluundan gurubuna - douundan batna - kadar olan zaman.

Nehar- er' nehr Nehar Nehave Nehb

Fecr-i sadktan gnein batna kadar olan mddet. gndzc. Gndzl, gndz ile alkal. * Yatl olmayan mekteb veya talebe. (Et) i olmak. Yama, yamaclk, apul. * At oynatmak, koturmak. * Kahr ile bir kiinin maln elinden almak.

2310

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nehbe Nehber Nehc Nehd Nehda' Nehdan Nehec Nehel Nehem Kapmak. Helk olacak yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yol, usul. * Doru yol. ri gvdeli ve karnl at. yi otlar yetien kumlu arzi. Dolu, dolmu. (C: Menhic) Yol, tarik. * stikmet. Susuz olmak. * menin evveli. * Yal, ihtiyar. * Semiz etli deve. (Nehim - Menhum) A gzl olu. ikemperver olmak. Doymak bilmemek. Bir eye ok dkn, ehvetli, haris.

Neheng Nehengn Neher Nehhab Nehhac Nehhal Nehham Nehhas Nehhat (nhhat)

(C.: Nehengn) f. Timsah. (Neheng. C.) f. Timsahlar. Genilik, bolluk. * Nehir, rmak. (Nehb. den) Yamac, apulcu. (Nehc. den) Klavuz, rehber, mrid. Doru yolu gsterici. Toprak kazan, kazc. Yksek ve gr sesli kimse. * Arslan. Esirci. altrlan sr. * nce. * Hmar, eek. * Sadaka toplamaya memur olan kiinin iini bitirdikten sonra cretini almas.

Nehhat Nehib Nehide Nehif Nehih Nehik

Yce avazl, gr sesli kii. (Nehb. den) Korku, dehet, rknt. * Yamac, apulcu. Kaln kaymak. Zayf. Boaz iinden gelen ses. Anrt, eek anrts.

2311

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nehim Nehir Nehire Nehit Nehite Nehiy nehiy Nehizet Nehk Nehme Nehmet Nehnehe Nehr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

A gzl, doymaz. * Yrtc. * Arslan kkremesi. Burun iinden kan ses, hrlt. Ayn evveli. Eek anrts. Hmar avaz. (C.: Nehyet) Tabiat. Yasak etmek. Menetmek. * Gr: Emrin menfi ekli. yasaklama. Tabiat. * At kulana benzer dokunmu nesne. Zayf etmek, zayflatmak. * Eskitmek. * Mblaa etmek. Hastalarn ve ocuklarn yiyecee kar olan hrs, oburluu. Himmet, maksat, yksek himmet. Harislik. ehvet. Dar kaftan, dar elbise. Boazlamak, kesmek. * Namazda sa elini sol eli zerine koymak. * Sadr, gs.

nehr Nehren Nehreyn Nehr Nehr-s sema nehrssema Nehs Nehsek Neh

nehir, rmak. Nehirden. Nehir yoluyla. ki nehir. (Nehriye) Nehirle ilgili, nehre ait. Samanyolu. Kehkean. samanyolu da denilen yldzlar kmesi. Kabzetmek, almak. * Ylan sokmas. * Eti n diiyle almak. Yaban havucu. Ylan sokmak. * Almak, kabzetmek. * n diiyle bir nesneyi srr gibi tutmak. * Et almak.

Nehel Neht

Kurt, zi'b. * akr. * Erkek ismi. Yontmak. Oymak.

2312

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nehud Nehur f. Nohut.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burnuna vurmaynca veya burnuna parmak sokmaynca stn salvermeyen deve.

Nehus Nehuset Nehva

(C.: Nehys) Gebe eek. (Bak: Nhuset) Bir ey kasdetmek. Bir ey sylemei istemek. * Bir ey yapmaa evvelden hazrlanmak.

Nehy nehy Nehyi an-il mnker

(Bak: Nehiy) nehiy, yasaklama. Allah'n haram kld eyleri ilemekten men'etmek, haram ileri yaptrmamak ve buna almak.

nehyianilmnker Nehz Nehzat Neib Nek' Nek'a Nek' Nekab Nekbet Nekabet

ktlkten sakndrma. Ayaa kalkmak, deprenip kalkmak, hareket. Hareket, davranma, kalkma. Yola kma. Karga sesi. * Aatan yemi indirmek. * St samak. Dizine ayan arkasyla vurmak. * Def'etmek, kovmak. Kalkan dikeni stndeki kzl kap. * Her krmz olan ey. Yaray kamak. * Soymak. * ok azap etmek, ac ektirmek. Devenin taban anmak. Dnme, vazgeme, cayma. Muayyen zmrelerin balar. * Bir topluluun vaziyetlerine nezret etmek, kontrol.

Nekabet-i ulem Nekad

limlerin ba olma. (C.: Nukyud-Nikd) Ayaklar ksa, yz irkin koyun. * Bymesi ge olan ocuk. * Azda diler ryp ufanmak. * Davarn trna soyulup yzlmek.

2313

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nekahet Nekahet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hastalktan sonraki zayflk. Hastalktan yeni kalkp henz iyilemi, iyilie yz tutmu olmak hli. Hastalkla shhat arasndaki hl. * Fehmetmek, anlamak, bilmek. * Seri intikal etmek. ok abuk anlay.

Nekais nekais Nekaiz Nekl nekl Nekam

(Nakise. C.) Nakiseler. Noksanlar. noksanlklar. (Nakize. C.) Nakizeler. Birbirine zd eyler. iddetli azab. kence ve ukubet. * bret. iddetli azap. (A, uzun okunur) Bir kimseyi kt bir fiilinden dolay iddetle cezalandrmak. ntikam almak.

Nekre Nekave(t) Nekavet-i vicdn Nekyat Nekayi' Nekaz Nekb

Glk, zorluk. * Belirsizlik. Her eyin iyisi, sekini. * Temizlik, paklk. Vicdan temizlii. arklar. * Vakitler. (Nakia. C.) Ziyfetler. (C: Enkz) Her nesnenin kts, kymetsizi. Musibet ve kedere urama. * Meyletmek, eilmek. * Udul etmek, vazgemek, haktan dnmek.

Nekba Nekbe Nekbet

Esince adam eip dren rzgr. Frtna. (C.: Nekebt) iddet, meakkat. * Bir eyin kesilmesiyle olan cerahat. (C.: Nekebt - Nkub) Talihsizlik, ansszlk, bahtszlk. * Musibet, felket. * Dknlk.

Nekbethane Nekbet Nekbetzede

f. Tlihsizlik yuvas. * Mc: Dnya. f. Tlihsiz, bahtsz, anssz, uursuz. f. Felket grm, musibete uram.

2314

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nekd Nekda' Nekeb Neked Nekefe Nekel Nekes Nekesan Nekf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nekde) (C.: Enkd) Hayrsz olmak. St olmayan deve. Hastann iyilemesi. * Devenin omuzlarnda olan bir hastalk. Sknt, dert, keder. Bel, musibet. (C.: Nkf-Nkfn) ene altnda olan kk bez. Kuvvetli kii. (N-kes) Cimri, tamahkr, hasis. Ardna dnmek. Gz yan yanandan parmayla silip gidermek. * Kuyudan su ekmek. * Arlanmak.

Nekh Nekhet Nekib Nekibe Nekir

(Nikh) (C.: Enkihe) Tezevvc, evlenme, cim etme. * Akit. (Bak: Nkhet) (C.: Nukab) Halkn iyisi. * Khya. * Kefil. * Mfetti, kontrolc. Nefsi mbrek. "Bilinmemi olan. Muayyen olmayan. * Mezarda iki sual meleinden birisinin ad. (Dierininki; mnkerdir)"

Nekr Nekire Nekise Nekkad

kabirdeki sual meleklerinden biri. (C.: Nekert) Belirsiz. Hilf, ters. * Nefs. Bir eyin iyisini ktsn seen kimse. * Parann salamn kalpndan ayran. * mam, hatib ve kayyum gibi hizmet sahiblerinin, vazifelerine devam edip etmediklerini murakabe ve devam etmiyenlere tenbihat, icra ve devamszlklar tesbit eden vazifeli kii.

nekkad Nekkar Nekl

iyiyi ktden ayran. Aakakan kuu. * Deirmenci. * ok hayrl. * ok kokulu. Yular. At gemi. * Ez, cef etmee ve ikence yapmaa yarayan ey.

2315

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nekmet Nekr Nekre (Bak: Nikmet)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zeki, akll kimse. Pek zeyrek olan. * Deh, fetnet. Belirsiz olan. * ban ve yaradan kan kan ve irin. * Garip ve gln fkralar. * Ho sohbet ve hazr cevap kimse. * Gr: Belirtilmemi isim, neye dellet ettii belli olmayan (harf-i tarifsiz) isim.

nekre Nekre-g Nekre-i mevsule Nekre-i tmme Neks (nks)

belirsiz. f. Tuhaf hikyeler fkralar anlatan. Gln szler syleyen. ki kelime veya mny birbirine balayan kelime. Mbhem mn ifade eden kelime. Baaa etmek, ters dndrmek. * Ayn hastaln geri gelmesi. (Bak: Nks)

Neks Nek

ok ekinmek, kanmak. Kuyunun amurunu temizlemek. * Bir eyi bitirmek. Bir iden fri olmak. * Bir ey zerine gelip toplanmak.

Nekt Neks Nekz Nell Nem nema Nema Nemadr Nemaik Nemaim Nemark Nemas

(C: Nikt) Sngy yere vurmak. * Taan etmek, ekitirmek. (Nekis - Neks) Ba aa etmek. Gayret etme, urama, ok abalama. Yz stne brakmak. f. Rutubet, az yalk. Hafif slaklk. artma, oalma, byme, uzama. Gelime, byme. * Uzamak, artmak, oalmak, remek. * Faiz. f. oalan, ziyadeleen. Artan, byyen. (Nemika. C.) Mektuplar. (Nemime. C.) Dedikoducular, ekitiriciler. (Nemraka. C.) Yastklar. Kln ince olmas.

2316

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nemat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Enmut-Nimt) Usul, tarz. * Yol, tarik. * rt, ihram. * Topluluk, insan cemaati. * Dek yz, yatak yz.

Nemat- takrir Neme

Syleme tarz. Tar: Osmanllar tarafndan Avusturya ve Avusturyal mnasnda kullanlan bir tbir idi.

Nemdar Ne'me Nemed Nemedn Nemed-pre Nemed-pu Nemed-zn Nemek Nemek-e Nemek-dn Nemek-efan Nemek-haram Nemek-hell Nemekn Nemek-perver Nemek-sud Nemek-ins Neme

f. Nemli, slak, ya, rutubetli. Name, ses. f. Kee. f. Keeden yaplma. f. Kee paras. f. Kee giyen. Dervi. f. At eeri altna konulan kee. f. Tuz. Milh. * Lezzet, tat. * Ballk, hak. f. Tadna bakma, tatma. f. Tuzluk, tuz kab. f. Tat veren. Lezzetlendiren. * Tuz serpen. f. Tuz haini. * Mc: Nankr. f. Tuz hakk tanyan. Bal, sdk kimse. f. Tuzlu, lezzetli, tad yerinde. * Tuzlu gzya. f. Sdk ve bal kimse. f. Tuzlanm, tuza bastrlm, tuzlu ey. * Pastrma. f. Tuz tanyan. * Mc: yilik bilen. Dank, paralanm eyleri toplamak. * Nak hatlar. * Yzde olan siyah ve beyaz noktalar.

Nemf Nemga

Kk kurt (bcek). ocuklarn beyni deprendii yer. * Da st.

2317

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nem-i dide Nemidanem Nemididem Nemika Nemime Gz ya. Bilmiyorum. Grmyorum.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nemik) Mektub. Name. Sz gtrme. Lf tama. Bir kimse aleyhindeki szleri ifsad maksadyla kendisine eritirme.

nemme Nemimekr Nemin Nemir Nemire Nemis Nemk Nemkeide Neml suresi Neml neml Nemle Nemm Nemmal Nemmam nemmam Nemnak Nemnak Nemreka

sz tama. f. Koucu, fitneci, dedikoducu, mnafk. Fslt. * Koucu. (C.: Nmur) Kaplan. Dii kaplan. * Yn kaftan. Bittikten sonra yine biten ot. Yazmak. * Dzeltmek. f. Islak, nemli, ya, rutubetli. Kur'an- Kerim'de 27. Sure olup Sleyman Suresi de denir. Mekkdir. Karnca. karnca. Bir tek karnca. * Vcutta olan karncalanma. Birinin szn bakasna gtrp ikisinin arasn bozma. Kouculuk. Koucu, dedikoducu, mnafk. (Nemmas) : Kouculuk ve nemimecilik eden. Dedikoducu. sz tayc. f. Nemli, ya, slak. f. Nemlilik, slaklk, yalk, rutubet. (C.: Nemrk) Yastk.

2318

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nemrud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zlim ve gaddar olarak tannm ve Allaha kar kibir ve isyan ile byklk taslam bir kraln ismidir. Milddan evvel 2640 ylnda yaad sanlmaktadr. Peygamber brahim Aleyhisselm zamannda yaam ve onu atee atarak yakmak istemi, mu'cize ile brahim Aleyhisselm ateten kurtulmutur. Bbil'in messisi ve hkmdar olup, en evvel hkmranlk ve tecebbr eden bu olduu mervidir. (Bak: Enaniyet)

Nemrudane Nems

Nemrut gibi. St ve yan ekimesi. * Ekimek ve kokmak. * Srr ketmetmek, gizlemek.

Nem Nemy Ne'nee Ne'nehava Neng Ner Nerbdan

f. Hile, oyun, dalavere, desise. Kaldrmak. * Yetitirmek. Zayflk. Anason, kimyon. f. Ayp, utanma, hay etme. * n, hret, nam. f. Erkek, er. "f. Merdiven. (Neverdi bm'dan alnmtr. Neverd; kvrm, bkm; neverdiden; tayyetmek, drmek; bam, ban; tavan mnalarna gelirler. st kata merdivenle kldndan, neverdibm yerine hafifletilmii olan nerdbn denilmitir.)"

Nere Nere-i b Nergis

f. Dalga. * Erkek. Su dalgas. (Nerges - Nercis) ri papatya biiminde ortas yeil veya sar, yapraklar gri ve sar bir iek. Suyu, uyuturucudur. Mahmur bak andrr.

nergis

bir iek.

2319

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nergis-dn Nergis Neriman Neriman Nerm nerm Nerm Nerm-hen Nermdil Nermg Nerm Nermin Nermiyet Nermligam Nermsaz Nerre-ir Nesa f. Nergis sakss.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Nergis biiminde kesilip yaplan bir eit hamur ii. f. Pehlivan, yiit, kahraman. f. Nerimanlk, kahramanlk, yiitlik. f. Yava yava, heste heste. (Nermi - Nermin) f. Yumuak. f. Gevek ey. f. Yrei yumuak. Merhametli. f. Yumuak szl. f. Geveklik, yumuaklk. f. Yumuak. Yumuaklk, geveklik. (Nerm-ligm) f. taatli, muti, sz dinler. * Ba sert olmayan at. f. Yumuak adam. f. Erkek arslan. (C.: Ens) Uyluk bandan trnaa kadar varan bir damar. * Te'hir etmek, sonraya brakmak.

Nesai Nesaic

(Bak: Ktb- sitte-i hadisiyye) (Nesice. C.) Dokumalar. Dokunmu kumalar. Ette ve deride olan nescler, dokular. (Bak: Nesc)

Nesaih Nesaik Nesaim Nesais Nesak Nesak- vhid

(Nesyih) (Nasihat. C.) Nasihatler, tler. (Nesike. C.) Kesilen kurbanlar. (Nesim. C.) Hafif ve ltif rzgrlar. (Nesise. C.) Fesatlk iin yaplan fsltlar. Tarz, usul, yol, ekil, slub. Tek ekilde, tek tarzda, tek biimde.

2320

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nesaksz Nesar Nesc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tertib eden, dzenliyen, tanzim eden, dzen veren. (C.: Nsr - Ensr) Bir ku ad. Gerges de denir. (Nesic) Dokunu, dokuma. * Canl mahluklardaki hcrelerin, Allah'n (C.C.) kudretiyle ve kanunu diresinde yanyana gelip birleerek uzuvlarn yapl. (Mesel: Hayvanlarda deri, kemik, et vesir ksmlarn yapl gibi)

nesc Nesc Nescolmak

dokuma, rme. Nesc ile alkal. Dokunmak, rlmek, rl hle gelmek. Kuma dokunmas, bez dokunmas. (Canllarn vcudundaki nescolunmak gibi)

Nes'e neseb Neseb neseben Neseben Neseb neseb Nesel

Veresiye alma. Vade ile alma. * Tehir etmek. soy, slale. Slle, hsmlk, karabet, soy. Baba soyu, atalar zinciri. * Vuslat. soyca, soy bakmndan. Soyca, sllece, soy bakmndan. Neseb ve soya it. Slle ile alkal. soy ynnden, neseble ilgili olarak. Davar saldktan sonra meme balarnda arta kalan st. * ki taraf saf saf aalar olan yol.

Nesem Neseme Nesev Neseviyyet Nesf Nesfe

Soluk ruh, nefes. Rahat mucib hlet. * Rzgrn ltif, ho esmesi. (Nesme) : (C: Nsm) Nefs. nsann ve her nesnenin balangc. (Neseviye) Kadna mensub, kadnla alkal, kadnlk. Kadnlk. Bir yapy temelinden ykma. Dklm ve salm un.

2321

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nesg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gitmek. * Almak. * Aa kesildiinde kan su. * Vurmak. * Drtmek.

Nesh

Ist: er'i bir hkm yine er'i bir emirle kaldrmaktr. (tikada ait olan ve zamanla deimeyen hkmlerde nesih olmaz, bunlar sabit birer hakikattrlar.) * Bir eyin aynn kopya etmek, aynn oaltmak. * btal etmek, hkmsz brakmak, deitirmek. * Nakletmek, kaldrmak, bir eyi zil klmak. (Gnein, glgeyi giderdii gibi.)

nesh Nesh Nesi'

kaldrma, hkmsz brakma. Nesihle alkal, neshe ait. * Bir cins yaz. (C.: Ens) Yolcularn ve misafirlerin konakladklar menzilde drdkleri esvap. * Unutkan. * Unutulan. Unutulmu olmak.

Nes' Nesib Nesic Nesice Nesie

Chiliyet devrinde belirli vakti geciktirilmi haram aylar. Asil kadnn vasf. * Edb: Kasidenin kne olan mukaddemesi. (C: Nsc) (Nesc. den) Dokunmu, nescolunmu. (C: Nesyic) Dokunmu, nescolunmu ey. Veresiye almak. Satn alnan eyin bedelini vermeyip sonraya brakmak.

Nesif Nesig Nesik Nesike Nesil nesm Nesim Nesim-i nevbahr Nesim-i seher

ki kii arasndaki sr. Ter. Dzenli, tertibli, nizaml * Ssl, bezenmi, donanm. Hak yoluna kesilen kurban. * Altn veya gm klesi. (Bak: Akika) Erimi mumsuz bal. hoa giden rzgr. Hoa giden, hafif ve ltif esen rzgr. lkbahar rzgr, tan yeli. Ltif sabah rzgrlar.

2322

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nesim-i subh Nesim-i subh-dem Nesim nesir Nesir Nesire Nesis Nesise Nesk nesl Nesl Sabah rzgr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sabah vakti esen rzgr, sabah rzgr. Hafif hafif ve ltif bir tarzda esen rzgrla ilgili. dz yaz. Hayvan aksrmas. Kuyu topra. Bir svnn szp kabndan dar kmas. (C.: Nesis) Fesatlk iin yaplan fslt. Bir kelm baka kelma atfetmek. nesil, soy, kuak. Soy, sop. Zrriyet, dl, kuak. * Halk. * ocuk hsl etmek. * Kl yolmak. * Mumsuz, szme bal.

Neslan Nesle neslen Nesme Nesnas Nesne nesne Nesr

ok yelmek. Evmek. Geni gmlek. nesil bakmndan, soyca. Fk: Satn alnan kle. Kouculuk eden kii. * Maymun. ey, herhangi bir ey. ey, tamlayc, tmle. (Nesir) oaltmak, samak, yaymak. * Manzum olmayan sz veya yaz.

nesr Nesre

nesir, dz yaz. Byk geni gmlek. * Hayvann tiksirip burnundan smn karmas. * Menazil-i kamerden iki yldz.

Nesren Nesrin

Nesir olarak, manzum olmadan yazlan yaz. * oaltmak suretiyle. Yabani gl.

2323

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ness Nessabe Nessac nessac Nessaf Nessar Nest Nesteinu Nester Nesterinzar Nesuc Nesv Nesy Nesyen mensiyyen Ne' (nu')

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fa etmek, aklamak. * Gayret ve hamiyyet etmek. Nesepleri iyi bilen kimse. Dokuyucu, dokuyan, uhac. dokuyucu. Gagas byk bir ku. Datan, saan, nereden. * Parlatan. Skin olmak. """Biz senden yardm, inayet dileriz, istiane ederiz"" melinde du." (Nesteren-Nesterin-Nesterun) f. Austos gl, yaban gl. f. Gl bahesi. Gllk. stnde yk doru durmayan deve. zhar etmek, gstermek, aklamak. Unutma, nisyan. * Unutulmu. Tamamyla unutulmu, tamamen hatrdan km. Yiit olmak. * Yksek olmak. * Rzgr esmek. * yi ve ho kokulu eyler koklamak.

Ne' Ne' Nea Neabet Neaid Neak Neame Neasa Neastec

Bir nesneyi zorla ekmek. iddetle ve kahirle almak. Zorla almak. Niasta. Okuluk san'at. (Neide. C.) Mehur kaside ve beyitler, msralar. Burna su ve sire ekme. Burunla ekme. Yksek beyaz bulut. Beyaz yksek bulut. Niasta.

2324

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Neat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sevin. en d ve hodil olmak. Srur, keyf. * Bir i ilemek. almak.

neat Neat-ver Neat-bah Neat-efza Net-engiz Neb Nec (neic) Ned

sevin. f. Sevin ve srur getiren. f. Sevin ve nee balayan. f. Nee ve sevin artran. f. Sevin uyandran. (ne ve diken) batma, girme. (C.: Enc) Sesli sesli alamak. * Ses. Talep etmek, istemek. * Yksek yerde dz yer olmak. * Kaybolan eyi aramak. * Bir eyi gerei gibi bilmek.

Ne'e

Gnl akl, sevin. * Yeniden meydana gelmek. Yeniden olan ey. * Yiit olmak. * Yksek olmak.

nee ne Neeb Ne-ebem neebem Ne-ebperestem Neef Neefe Ne'e-i uhr

keyif, sevin. yeniden meydana gelme, dirilme. Mal, mlk. f. Ben karanlk gece gibi nursuz deilim (melinde.) gece deilim. Karanlk ve zulmat seven ve isteyen deilim. mek. * Sinmek. * ine girmek, dhul etmek. (C.: Nf) Ayan kirini temizlemede kullanlan ta. "lmden sonra maherde yeniden dirilmek. Buna ""Ne'e-i sniye"" de denir."

Ne'e-i ul

"lk hayat. Ruhun bedene girmesi. Dnyaya gelmek.(...Peygamber'in (A.S.M.) emrettii gibi, "" Ne'e-i uly gren adam, ne'e-i uhry

2325

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inkr edebilir mi?"" nk ikinci teekkl, yni ikinci yapl birinci teekklden daha kolaydr. ..) (Bak: Taaccb)" Ne'e-i uly Ne'e-nisar Neer net Ne'et Ahiretteki yksek dereceli hayat, hiret hayat. f. Nee datan. Dalm, intiar etmi, mnteir. meydana gelme, kma. Meydana gelmek, vcuda gelmek. Byyp kat ve kamet sahibi olmak. Yetimek, ileri gelmek. * kmak. Kaynak olmak. Ne'et-i uhr Ne'et-i ul Ne'e-yab Nef (Bak: Ne'e-i uhr) (Bak: Ne'e-i ul) f. Keyifli, neeli, sevinli. mek, suyu emerek imek. * Szmak. Snger gibi szmak. * Suyu ekmek. Neg Neide Ak galebe edip haykrp armak. * Tlim etmek. Manzume. iir. * Yksek sesle okunan iir. * Darb- mesel (atasz) derecesinde kullanlan mehur beyit veya msr. nede Neidehn Neil Neir neir Nei Neit Neita iir. f. Neide okuyan. mlekte pimi et. Datma, yayma, herkese duyurma. yaym, datm. Kaynayan eyden kan ses. Ne'eli, sevinli, enlikli. Faal. Bir eyin, aramakszn bulunmas. * Anszn bulunan nesne. * Gzilerin kastettikleri yere varamadan yolda bulduklar ganimet. Nek Burna ekme.

2326

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nel Nem Nenee Ner

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Taan etmek. * Cezbetmek, kendine ekmek. Zerdali aac gibi bir aa. * Bir iek cinsi. Koyun derisini yzmek. * Zrh sesi. * Su kaynarken tp ses kmak. Neretmek, yaymak, bir haberi fetmek, herkese duyurmak, yi klmak. * Babo cemaat. * Bulutlu gnde yel esmek. * zhar etmek. * Katetmek. * Mecnun veya hastaya du yazmak veya okumak.

ner

yayma, datma, llerin maherde dirilip toplanmasndan sonra yaylmas.

Neren neretme Ner-i suhuf

Yaylmak suretiyle, neir yoluyla. Yazarak, datarak. yaymlama. Sahifelerin neri. * Hairde, insanlarn hesab grlmek iin dirildiklerinde amel defterlerinin meydana karlp herkesin amelinin belli oluu.( $ kelimesiyle ifade eder ki: Hairde herkesin btn a'mli bir sahife iinde yazl olarak nerediliyor. u mes'ele kendi kendine ok acib olduundan akl ona yol bulamaz. Fakat, surenin iaret ettii gibi, har-i baharde baka noktalarn nazresi olduu gibi, u ner-i suhuf naziresi pek zhirdir. nki: Her meyvedar aa ve iekli bir otun da amelleri var, fiilleri var, vazifeleri var. Esm-i lhiyyeyi ne ekilde gstererek tesbihat etmi ise ubudiyetleri var. te onun btn bu amelleri tarih-i hayatlariyle beraber umum ekirdeklerinde, tohumcuklarnda yazlp baka bir baharda, baka bir zeminde kar. Gsterdii ekil ve suret lisaniyle gayet fasih bir surette analarnn ve asllarnn a'mlini zikrettii gibi dal, budak, yaprak, iek ve meyveleriyle sahife-i a'mlini nereder. te gzmzn nnde bu Hakimne, Hafizne, Mdebbirne, Mrebbiyne, Ltifne u ii

2327

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yapan O'dur ki, der: $Baka noktalar buna kyas eyle. Kuvvetin varsa istinbat et. S.) Ner Neriyt neriyt Neriyt- kzibe Ne Neir ile alkal. Gazete, kitap, radyo ve sir vastalarla nerolunmu, yaylm eyler. yaynlar, yaynclk. Yalandan, uydurma szler. Kaynamak, galeyan. * Her nesnenin yars. * Davarn tezce derisini yzp etinden ayrp karmak. * Yirmi dirhem. * Kartrmak. Neab Neabe Neaf Neal Net Oku, ot atan. Ok yapclk, ok yapma sanat. Bir eyi kendine eken. * Emen. Pimemi yemee saldran. Ylan sokmak ve srmak. * Bir yerden bir yere gitmek. * zmek. * karmak. * pi balamak. neter Neter Neur Neut Ne-kfte Nev nema Nev ameliyat ba. Ameliyat ba. Hekim ba. Ziyadesiyle nereden. Fazla yayan. Datan. Bir balk cinsi. * Kovas kat ekilmeyince su kmayan kuyu. f. Almam. Bymek ve gelimek. f. Canllarn bymesi, yetimesi, boy atmas. * Yeniden hayata gelmek. nev Nevan Nevar Nevat yeerme. Sarho. Davar gevii. (Nevet. C.) Keifler, ne'eler, sevinler.

2328

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Neve

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nive - Nve) Sevin, keyif. * Bymek ve yetimek. * Koklamak. * Rayiha. * Bir eyi tekrarlamak. * Mest ve sarho olmak. * yice duyup vkf olmak.

neve Nevebah Nevedr Nevegh Nevemend Neverba Nevet Neveyab nevnem Nez Neta Netaic netic Netane Netb (ntb) Netc Netf Netg Neth Netice netice Neticebah Netice-i hayat

sevin. f. Keyif ve nee veren. Neelendiren. f. Keyifli, neeli. f. Nee ve keyif yeri. f. Keyifli, neeli. f. Ne'e verici. Keyif, nee. Sevin sarholuu. f. Neeli, keyifli. byme ve gelime. (C.: Enz-Niz) Yksek yer. (Nt') Yarann imesi. * Yksek olmak. (Netayic) (Netice. C.) Neticeler. neticeler, sonular. irkin kokmak, pis kokmak. Byk olmak, gvdeli olmak. Dourmak. Kl yolma. Alayla glmek. * Bir kimseyi ayplamak. Koparmak. * karmak. (C.: Netic) Son, gaye. Semere, hlsa. * Dl, evld. sonu. f. Neticelendiren, sonulandran. Netice veren. Hayatn neticesi ve gayesi.

2329

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Netice-i hilkat Netice-i kelm Netice-i ma'kse Neticepezir Netk Netl (netel)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaratln sonu, gayesi. Yaratlmann neticesi. Szn ksas. Aksi netice, ters netice. f. Son bulmu, neticelenmi. Bir eyi iddetle ekmek ve cezbetmek. nne ekmek. * Deve kuu yumurtasnn iini su ile doldurup bir yere gmmek.

Netn Netnun Netr

Fena kokmak. Kt, kerih koku. Bir aa cinsi. Cezbetmek, kendine ekmek. * Taan etmek, ekitirmek. * Bozulmak, fsid ve zyi olmak.

Nets Net Netuc Neur Neuz Neuz-billh nezbillah Nev'

Deri yzmek. * Bir eyin yerinden ayrlmas. karmak. * Yolmak. kma. *Aa posas. ivit. """Snrz"" melinde fiil." Allah'a snrz, Allah korusun. Allaha snrz. eit, snf, cins. * Taleb etmek. Meyletmek, eilmek. ki yana sallanmak.

nev Nev Neva

eit, tr, yeni. f. Yeni, tze, cedid. Son zamanda km. f. Ahenk, ses, gzel sad, name, avaz. * Musikide bir makam ismi. * ntizaml hl. * Azk, zahire, rzk.

nev Nevabz

ses, name, ekirdek. (Nbza. C.) Nabz damarlar.

2330

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nevabig Nevabit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nbiga. C.) erefli ve ulu kimseler. * Sonradan ir olan kiiler. (Nabite. C.) Nebatlar. Bitkiler. * mar ve ihdas. * Dnya ahvlinden habersiz. * Taze, gen kimse.

nevbit Nevaciz Nevad Nevade Nevadi nevadir Nevadir Nevafil

bitkiler. (Nciz. C.) Az dilerinin arkasndaki altl stl bulunan diler. f. Zarar, ziyan, hasar. * Mahzen. * Dil. Torun. (Ndi. C.) Toplantlar, meclisler. az bulunanlar. Az olanlar, ndirler. (Nfile. C.) Farz ve vcib olandan baka ibadetler. Nfile (yani sevab iin klnan) namaz veya tutulan orular.

nevafil Nevafis Nevager Nevah

istee bal ibadetler, nafileler. (Nefs. C.) Lousalar. Yeni doum yapm kadnlar. f. Okuyucu, hnende. Kl renkli beyaza benzer kumru gibi bir ku cinsidir ve sesi gayet ltiftir.

Nevahi nevahi nevah Nevahi-i kaza Nevahi-i mekke Nevaht Nevahte Nevahten Neva

(Nahiye. C.) Taraflar, yanlar, nahiyeler. nahiyeler, taraflar, yanlar. nehiyler, yasaklar. bir kazya bal olan nahiyeler. Mekke civar. Mekke'nin yaknlar, nahiyeleri. f. Okama. * Saz alma. f. Okanm. * Saz alm. f. alg veya saz aldrmak. f. Ahenkle, makamla ilgili.

2331

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nevaib Nevaib-i eyyam Nevair Nevaket Nevaks nevaks Nevakis Neval(e) nevale Nevale-in Nevamis nevmis Nevamis-i ilhiye Nev-amuz Nev'an nevn Nev-a-nev Nev'an-ma Nevar Nev-arus Neva-saz Nevasi Nevat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Naibe. C.) Musibetler, kazalar, bellar. Gnlerin bellar. (Naire. C.) Ateler, alevler. Hamakat, ahmaklk. (Nkis. C.) Balarn devaml olarak nlerine een adamlar. noksanlklar, eksiklikler. (Nakus. C.) anlar. badet vakitlerinde kiliselerde alnan anlar. Bahi. Ksmet, tli', nasib. * Yiyecek iecek. * Bir tek porsiyon. yiyecek iecek. f. Yiyecek toplayan, ksmetini alan. (Namus. C.) Namuslar, kanunlar, eriatlar. (Bak: Destir) namuslar, kanunlar. lh kanunlar. (Bak: eriat- ftriye) f. Acemi. Yeni alan. Cins bakmndan, eite. * Biraz. tr bakmndan. f. Yeni yeni. Bir dereceye kadar, bir bakma gre, bir suretle. (C.: Niver) rkmek, korkmak. (C.: Nev-arusn) f. Yeni gelin. f. algc, okuyucu. (Nsiye. C.) Alnlar. * Bir topluluun ileri gelenleri. Ulular. ekirdek, hurma ekirdei. * Yirmi veya on adet. * Bir veya on okka altn. Be dirhem altn. * Dman.

Nevath Nevatr

iddetler. Kirii kesik olan yay.

2332

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nevati Nevatir Nevaye Neva-yi ney Nev-ayin Nevaz nevz Nevazende Nevazc Nevazil Nevazi nevzi Nevazigr Nevazigrane Nevb Nevbahar Nevbahar- mr Nevbahar Nevbave Nevbe Nevbenev Nevber nevbet Nevbet Nevbet Nevbet-zen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nevt. C.) Gemiciler. (Ntur. C.) Hamam hademeleri. * Bostan bekileri. Devenin semiz olmas. Ney sesi. f. Yeni tarz, yeni slub. * Yeni slub karan. f. Okayc, taltif edici, iyi edici. (Bak: Nvaz) okayc, ho ses. f. Okayan, okayc. (Nzc. C.) Kvama gelmiler, olgunlamlar. Nezleler. * Hdiseler. Bellar. (Nvazi) f. Okay, iltifat. okay. f. Gnl alan, okayan. ltifat eden. f. Gnl alarak, okayarak, iltifat ederek. Yaknlk. * sabet. f. lkbahar. mrn ilkbahar. f. lkbaharla ilgili. f. Yeni yeillik. * Turfanda yemi. * Hediye, armaan. (C.: Nveb) Nbet. f. Tzeden tzeye. Yeniden yeniye. f. Turfanda meyve. * Memeleri yeni belirmeye balam kz. nbet, sra. Nbet, sra. Sra ile grlen i. f. Mehter ba. f. Belirli vaktin geldiini bildiren, nbet alan.

2333

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nevbnyan Nevbride Nevcah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yeni yapl, yeni yaplm. f. Yeni koparlm, yeni kesilmi. f. Bir makama veya memuriyete yeni gemi olan. * Tahta yeni oturmu (padiah).

Nevcet nevcivan Nevcivan Nevcivan Nevdel Neve Neved Nevend Neverd Nevesan Nevey Neveyat Nevf Nevfel Nevfele Nevfer Nevgade Nevh (nevha) Nevh nevha Nevha Nevhast

Frtna. delikanl. f. Gen, delikanl. Genlik, delikanllk. Sarkk ve slpk olmak. Torun. f. Doksan. 90 (Nevende) f. Postac. Atl postac. * Hzl giden at. f. Dnen, gezen, dolaan. Kmldama, hareket etme. (Nevt. C.) ekirdekler. (Nev) Nveler, ekirdekler. (C.: Envf) Hrg. * Uzun ve yksek olmak. Deniz, derya, bahr. * Ats ok olan kii. ok bahi datan. Tuzluk. Nilfer iei. f. Yeni alm. At etmek. * Barp ararak sesle alamak. Ykseltmek, yceltmek. * Kuvvetli ve kavi olmak. lye sesli alamak, gvercin tmesi. lye sesli alamak. * Name ile gvercin tmesi. Taze ve gen hayvan.

2334

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nevhat Nevheves

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sakal yeni km gen. (C.: Nevhevesn) f. Bir ie yeni olarak ve byk bir hevesle balayan. * Sk sk i deitiren. Hevesi abuk geen.

Nevhiz Nev-i beer Nev'-i beer

f. Gen, taze. * Yeni km, yeni yetimi. (Bak: Nev') nsanlar, beer nev'i.

Nev'i ahsna mnhasr Sadece ahsna benzer eit, baka benzeri olmayan. Ei bulunmaz olan. Nevi Nev' nevi nev nevibeer Nev-icad Nevid Nevin Nev-inan Nevis neviyet Nevk Nevka Nevkar Nevk-i mjgn Nevl nevm Nevm f. Yenilik. Nev'e ait, eit ile alkal. tr, eit. trle ilgili. insan cinsi, insanlk. f. Evvelce yok iken sonradan yaplm. Yeniden meydana getirilmi. f. Mjde, bearet, iyi ve sevinli haber. f. Yeni, yepyeni, yeni ey. f. Acemi at, binee yeni altrlan at. Kuvvet. ayn trden olma. f. Sivri u. Ahmak, aklsz kimse. f. Acemi. e yeni balam. Kirpiklerin ucu. Yolcularn verdii vapur paras. Gemi kirs. * Bahi, atiyye. uyku. Uyku. Uyumak. Rya. * Snmek. Skun. (Bak: Kaylule)

2335

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nevmld Nevm-lud Nevm Nevmid nevmd Nevmidne Nevmid nevmiye Nevnihal nevnihl Nevniyaz Nevpeyda Nevr Nevrah Nevrec Nevred Nevres Nevresid Nevreside nevresde Nevresidegn uyku ile kark.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uykulu, uykuya bulam, uyumu. Uyku ile alkal, uykuya it. f. midsiz, me'yus, mkedder, cesareti krlm. mitsiz, zgn. f. mitsizce, kederli ve midsiz olarak. midsizlik, cesaret krkl. uyku ile ilgili. f. Taze fidan, yeni filiz. taze fidan. f. e yeni balayan. f. Yeni kma. (C.: Envr) Parlaklk. * Aa iei. Tomurcuk. f. lk olarak seyahata kan. Yeni yolcu. * Yeni yol. (Nevric) Kan. f. Gezen, yol alan, dolaan. (Nevrese) f. Yeni yetimi, yeni yetien, yeni biten. * Gen, taze. f. Yeni yetimi, yeni yetime. f. Yeni yetimi, yeni yetime. * Tze, gen. gen, taze. (Nev-reside. C.) Yeni olgunlamaa balam olanlar, yeni yetimeler. Genler, tazeler.

Nevresm Nevreste

f. Yeni kma. * Yeni moda. (C.: Nevrestegn) f. Yeni yetimi, yeni bitmi, yeni meydana gelmi, yeni hsl olmu.

Nevroz

Fr. Tb: Sinir sistemi bozukluu. Sinirlilik hastal.

2336

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nevrz Nevruz bahar balangc.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yeni gn. lkbahar. Baharn ilk gn saylan ve gnein Hamel (Kuzu) burcuna girdii 22 Marta rastlayan gn. Bu tarihte gece ve gndz msvi olur. ranllarn ylbasdr.

Nevruziye

Nevruz gnne it olan. Hususan o gn iin yazlan, sylenen manzume.

Nevrste Nevs

f. Yeni yetime. Tehir etmek, sonraya brakmak. * Kamak, firar etmek. * Vahi hmar, yabani eek.

Nevsale Nevsefer Nev

f. Gen. Kk. Tze. f. Yeni yolculua kan. Bir eyi el uzatp almak ve istemek. * Yrmek. * Sr'atle deprenip kalkmak. * Alp yemek.

Nevah Neve Nevkfte Nevt Nevta Nevt Nev'umma

f. Yeni dal. * Yeni bitmi geyik boynuzu. f. Gen hkmdar. * Yeni damat. f. Yeni alm (iek). (C.: Envt-Niyt) Bir yere asma. Kaldrma. Gste olur bir verem. Gemici. Bir derece, bir suretle.

Nev'un mnhasrun fi-ahs Nev'i ahsna mnhasr. Baka bir benzeri olmayan. Nevr Nevvab Nevvah(e) nevvar Nevvar(e) ivit. * Damga iin kullanlan iya isi. Niblik eden. Birinin yerine vekil olarak i gren. Alayan, lk koparan. nurlu, aydnlk. Nurlu, aydn. Aydnlk.

2337

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nevvare Nevz Nevzad nevzad Nevzemin Nevzuhur Ney aydnlatan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Envz) Dere, vdi. f. Yeni domu. * Yeni domu ocuk. yeni domu bebek. f. Yeni eit, yeni tarz. f. Yeni kma. Yeni zuhur etme. Kamtan yaplan damaksz ddk. * Kam kalem. * Mc: Kmil insan. * Farsada : Yokluk. (Bak: Nay)

Ney' Ne'y ney Neyb Neye Neydelan Neyelan Neyfak Neyh Neyistan Neyk Neyl Neynfer Neypare Neyrenc Neyrenct Neyrib Neyruz

Susuzluk. * Meyletmek, eilmek. Uzak olmak. flemeli bir alg. Dile srmak. f. Kk ney. Kbus denilen arlk ki uyku arasnda olur. stee ulama. Arzulanan eye vsl olma. Tilki derisinden olan krk. Vcudun kemikleri taze iken pekimek. f. Kamlk, sazlk. Cima etmek. Merama erme. stee ulama. * Ulalan ey. Nilfer iei. f. Kam paras. (C.: Neyrenct) Tlsm. (Neyrenc. C.) Tlsmlar. Kouculuk, dedikoduculuk. Yaz gn.

2338

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Neyseb Neysitan Neyeker Neyt Neytal Neyy Neyyif Neyyir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Karncalarn birbirine bitierek yol almalar. f. Sazlk, kamlk. f. eker kam. nlemek. * iddetle teneffs etmek. (C: Neyatl) Bel, musibet, felket, meakkat. * Kova. * ki lei. Pimemi i et vs. * Devenin semiz olmas. * Semiz ve besili deve. Ksur. Ziyade. Artk. Fazla. * hsan. * Yakn. (Nur. dan) Nurlu, parlak, kl cisim. * Yldz. Cisim halindeki nur. * Gne, ems.

neyyir Neyyirat neyyirat Neyyireyn Neyyir-i asgar Neyyir-i a'zam Neyz Neyzar nez Nez' Neza' Nezafet nezfet Nezahet nezhet Nezair nezir

nurlu, parlak. (Neyyir. C.) Nurlular, nur saanlar. nurlular. Cisimlenmi iki nur, yni: Gne ile Ay. Ay. Kamer. Gne, ems. ok olmak. f. Kamlk, sazlk. can ekime. Halk birbirine drmek, ifsd, bozmak. Bata, alnn iki yannda sa olmayan ak yer. Temizlik, paklk, pakizelik. temizlik. Ahlk temizlii, temizlik. * ncelik, rikkat. temizlik, incelik. (Nazire. C.) Nazireler, benzerler, emsl olanlar. benzerler.

2339

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nezket Nezaket Nezale Nezare Nezaret (t)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

naziklik, incelik, zariflik. Naziklik, incelik, zariflik. Kaba olmamak. Edeb, terbiye. Sefillik. * Hasislik. Korkutmak. (Nazar. dan) Bakmak, seyir, bak. * Nzrlk etmek. Gz etmek. * Tenezzh. * Reislik. * Vekillik, nzrlk, bakanlk.

Nezaret nezaret Nezaza Nezb Nezd

(Nedret) Tazelik. Parlaklk. Letafet. bakma, gzetme. Az olmak, kllet. * Her nesnenin bakiyyesi, art ve hiri. armak. * Ses, sad, savt. "f. Yan. Yakn. Karib. * Gre, nazarnda, fikrince. (Arapadaki ""ind"" mnsndadr)"

Nezdik Neze Nezel Nezele Nezevan Nezf

f. Yakn, karib. Hafif deve. Menzil, mekn. Akmak, seyelan. Atlama, srama. Kuyunun suyunu tamamen boaltma. * Akl gitme, sarho olma. Zevle gitme.

Nezg Nezga Nezh

fsad etmek, halk iine fitne ve fesad brakmak. Vesvese. Taan etmek, ekitirmek. (Nezih) Nezihlik, temizlik, saflk. * Hibir kt hareketi olmamak. * Kerim, pak, pkize.

Nezia Nezib (nezb)

(C.: Nezy') Airetinden bakasna nikhlanm olan kadn. Geyik ve sair hayvanlarn cima zaman kardklar ses.

2340

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nezif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nezf. den) ok kan kaybndan kuvvetsiz kalan kimse. * Sarho kimse.

Nezih nezih Nezihne Nezil Nezir

(Nezihe) Pk, temiz. (Bak: Nezh) temiz, pak, ho. f. Temizce, iyice, gzelce. Misafir. nen, konan. "(Nezr. den) Bir i iin korkulacak bir ey syleyip gzda vermek. lerdeki hesap iin korkutmak. (""Beir"" in zdddr) * Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselmn bir vasf olup Allaha (C.C.) inanp itaat etmeyenlere cehennemden haber verdii iin ""Nezir"" denmitir."

nezr Nezire Nezk Nezk Nezle

korkutan, adak. Nezredilmi olan ey, adak. Hafiflik. * Acele. * Sebkat. Yaramaz sz. * Sng ile vurmak. (C.: Nevzil) Burnun akmasn mucib olan hastalk. * Vcudun herhangi bir organndan cerahat veya baka bir maddenin akmas.

nezr Nezr Nezur Nezv Nezz Nezzam nezzre Nezzare

adak. Sulde srar etmek. * Az miktar, azlk. Evld az olan kadn. Sramak. Hafif zeki kimse. * Susuz nadas. Nizm veren, dzenleyen, tertipleyen. gzc, seyirci. Seyirci, seyreden, bakan. Nezaret eden, mfetti, mrakabe ve kontrol eden. Vekillik eden.

2341

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nhle Nhv (nih) Nkbe Nkk Nkmet nkmet Nkris Nky N'me Nsa' Nsaf nsf Nsf Nsfet Nsf- kutr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nihal) Millet. * Yol. * Diynet. * Bahi, at. * Dva. (C.: Enh) Tulum. Ya tulumu. (C.: Nakb) Zarar ve ayp verecek derece eziyet. Kurbaa sesi. (Bak: Nikmet) iddetli ceza, intikam alma. (Nkrs) (C.: Nekaris) Ayak ars. lik. (C.: Niam) Mal. * Sanat. Bir cins beyaz elbise. Bir eyi tam olarak ikiye blme. yar. Yarm, yar. (Bak: Nasfet) Dairenin merkezinden geen ve onu iki eit ksma ayran doru izginin yars. Yar ap.

nsfarz nsfkutr nsfiyet Nsfiyet Nsf-l leyl Nsf-n nehar Nsh (nsh)

yeryznn yars. yar ap. yar olma, yarlk. Yarmlk. Yar yarya blme. Gece yars. le vakti, gndzn ortas. * Meridyen. Terzilik. * Bir eyi temizleyip yaramazn iinden karp hlis yapmak.

Nt' Ntab

Az tavannn ptr yerleri. Ba. * Boyun damar.

2342

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ntaf Ntnt Nzar Nzv Ter. Uzun boylu adam.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nuzar-Nizr) Her nesnenin misli ve benzeri. Nazir. (C.: Nuzuv, Enz') Gitmek. * Sebkat etmek. * Kesmek, kat'etmek. * ekip karmak. * Brakmak. * Zayf deve. * Eski elbise.

Ni Niac Nial

f. Nefy edatdr. (Bak: Na-Ne) (Na'ce C.) Dii koyunlar. (Na'l. C.) Ayakkablar, pabular. * Hayvanlarn ayaklarna aklan demirler, nallar.

Niam nim nimt Niam- esasiye

(Ni'met. C.) yilikler. Yiyecekler. Nimetler. * Hidayetler. nimetler. nimetler. Esas nimetler, en lzumlu maddeler. man, din gibi en kymetli lhi ihsanlar.

Nibah Nibal Nibras Nibz Nicad Nicaf Nicar nid Nida'

Kpek havlamas. Kk tepe. * (Nebl. C.) Oklar. (Srynice) Lmba, ra. Hurma aacnn d kabuu. Kl ba. Kapnn st eii. Asl. seslenme, nleme, nlem. Seslenmek, armak, haykrmak, barmak. Ses vermek. * Gr: nlem (!)

Nidal Nidd

(Nizl) zr beyan ederek bir zarar def etmek. Ayn, e. Benzer, denk.

2343

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nidd Nidre Nifa' nifak Nifak e, misil, ayn. Et paras. Menfaat, fayda.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ii d baka olma, inanr grnp inanmama. Mslman gibi grnp kfir olmak. ki yzllk. * Bozuukluk, ara almak. * Dinde riy etmek. * htiyaca sarf olunacak eyler.

Nifak Nifar

Nifakla alkal. ntikal etmek, gmek. * Dalp kamak. * rkme, korkma, ekinme. * Nefret gsterme.

Nifas

"Yeni dourmu kadnn hli. Lousalk. Byle bir kadna ""Nfes"" da denir. Hanefi Mezhebine gre bu hl krk gn devam eder."

nifs Nifaz Nigh nigh Nighban Nighban Nighdar Nigh- gazab Nigh- hayret Nigh- tedkik Nigh- tegafl Nigl Nigr

lohusalk. ocua sarlan bez. ocuk bezi. (Nigeh) f. Bakmak, nazar etmek. Bak. bak. Beki. Gzc. Gzleyen. f. Bekilik, gzclk. f. Beki, gzc. * Koruyucu, muhafaza eden, saklayc. fkeli bak, kzgnlk bak. Hayret bak. Aratrma bak, tedkik etme nazar. Hli ve gayeyi anlamazlktan gelen bak. f. Ateli kmr paras. f. Gzel yzl sevgili. * Nak. Resim. * Nakeden. * Put, snem. * Resmi yaplm, resmedilmi.

nigr

resim, sevgili.

2344

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nigrende Nigrhane f. Ressam.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Resim ve heykeller bulunan yer. Resim ve heykel sergisi. * Ressamlarn altklar atlye. * Puthne. * Gzelleri ok olan yer.

Nigrin Nigristan Nigri Nigte Nigeh Nigehbn Nigehbn Nigehdr Nigeh-endz Nigeran Nigin Nigindn Niginsy Nigu Niguhh Niguhide Niguhi Nigun Nigunbaht Nigunsr Nih

f. Resim gibi gzel sevgili. * Resimlerle ve naklarla ssl. f. Resim ve heykel sergisi. * Gzelleri ok olan yer. * Puthane. f. Resim yapma. Tasvir yapma. f. Resmolunmu. Musavver. * Yazlm. (Bak: Nigh) f. Gzc, gzetici, beki. f. Bekilik, gzclk. f. Gzc, beki. * Saklayc, koruyucu. f. Bakan, bakc, bakveren. f. Bakveren, bakc. f. Mhr, htem. * Yzk. f. Yzk mahfazas, yzk kutusu. f. Mhr kazc. Hakkak. f. Gzel, iyi, hasen. f. Hayr temenni eden, iyilik isteyen. f. ekitirilmi, zemmolunmu, gybet edilmi. f. ekitirme, gybet, zemm. f. Tersine dnm, altst olmu, baaa. * Ters, uursuz, aksi. f. Tlihi ters dnm, tlihsiz, anssz. f. Baaa. "f. (Nihden: ""Koymak"" mastarndan emir kk) Koy. * Memleket, ehir, belde."

Niha (niyha)

Yas tutmak.

2345

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nihab Nihad nihd Nihade Nihad Nihaf Niha niha Nihal nihl Nihalan Nihale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nehb. C.) apullar, yamalar. f. Huy, tabiat, hilkat, bnye, yaratl. huy, yaradl. f. Konmu, konulmu. f. Yaradlta olan, ftr. (Nahif. C.) Clz, zayf kimseler. (Nihiye) Sona ait, son ile alkal, sonuncu. sona ait, sonuncu. f. Taze, dzgn. Fidan, srgn. fidan, taze. (Nihal. C.) f. Taze fidanlar, srgnler. f. Yeni, taze fidan. * Avc korkuluu. * Sahan altl. * Denecek ey. Deme.

Nihal-i zarif Nihal Nihalistan Nihan nihn Nihanhane Nihan Nihas Nihavend Nihavend nihyt Nihayet nihyet

nce, gzel dal. f. Sahan altl. f. Fidanlk. f. Gizli, sakl. Bulunmayan. Mevcut olmayan. * Sr. gizli, sakl. f. Saklanacak yer. Maara, bodrum, mahzen. f. Gizlilik, sakllk. Asl. Tabiat. ran'n bat tarafnda mehur bir ehir ad. * Musikide bir makam. f. Nihavend ehrine ait. Nihavendli. nihayetler, sonlar. Son, u, son derece. * ok. son.

2346

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nihayet-i azm Nihayet-pezir nihyetpezir nihyetsiz Nihayet-l emr Nihayet-n nihaye Nihle Kemik ucu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Son bulan. Nihyet bulur olan. sona erme. sonsuz. in nihayetinde, iin sonunda. Netice. En sonunda. Akbet. Cenab- Hakk'n ihsan. Atyye. * Millet. * Yol. Tarik. * Diynet. Mezheb.

Nihrir Nihvar Nihy Nijad Nijm Nik bed Nik

(C.: Nahrir) Tecrbeli, bilgili, fzl, lim, mhir kimse. f. Gururlu, kibirli, kendini beenmi adam. Glck. f. Nesil, soy, neseb. * Cibilliyet, tabiat. f. Baz k sabahlar inen koyu sis. yi ve kt. (C.: Niyk) Dan yksek yeri, da tepesi. * Kzgn, hiddetli, gadapl kimse.

nikab Nikab Nikabe (nekabe) Nikbet Nikh

perde. Yz rts, pee, perde. Khyalk. * Ululuk. Rzgrn ters ynlerden esmesi. Evlenme. eriata uygun ekilde evlenme. * Resmi evlenme mumelesi. (Bak: Mchede)

nikh Nikh- dhil Nikh- hric Nikh- mut'a

meru evlenme. erden evlenme, akrabadan kz alma. Dardan evlenme, akraba hricinden kz alma. Bir zamanlk, geici nikh olup meru deildir.

2347

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nikh- sahih Nikahter Nikal Nikl nikal Nikam Nikan Nikar Nikae Nikat Nikt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Shhat artlarn cami' olan nikh. (Nik - ahter) f. Tlihli, ansl, mutlu. Devenin suyu iip gittikten sonra gelip yine imesi. f. Ateli kmr paras. iddetli ikence. (Nikmet. C.) ntikamlar, c almalar. (Nik. C.) f. yiler, iyi kimseler. nat. Kin. Nak yapma san'at. Naklk. (Nokta. C.) Noktalar. (Nkte. C.) Nkteler. nce mnlar. * nce mnl, akal ve zarif szler.

nikt Nikyet Nikbaht Nikbaz Nikbin nikbn Nikda Nikendi Nikfercam Nikhaslet Nikhu Nik Nikkirdar Nikl

nkteler, incelikler. Dman kltan geirme. (Nk-baht) f. Bahtl, tlihli, ansl. (Nk-bz) f. Davranlar ve ileri iyi olan. (Nk-bin) f. yi gren, iyimser, her eyi iyi tarafndan gren. iyimser. Ya kanbel otu. (Nk-endi) f. Her vakit iyilik dnen. Herkesin iyiliini istiyen. (Nk-fercm) f. Sonu, kbeti hayrl ve iyi olan. (Nk-haslet) f. Ahlk ve huyu iyi olan. f. Gzel huylu, iyi huylu. f. yilik, iyi olma. (Nk-kirdr) f. Hareket ve davranlar iyi ve beenilir olan. (C.: Enkl) Kstek. * Kayd. * Dizgin demiri.

2348

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nikmanzar Nikmet Niknam Niknihad Niks

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nk-manzar) f. Grn ve manzaras gzel olan. iddetli ceza. Ho olmayan muamelelerle olan mczat. f. yi nam kazanm, iyi nl. (Nk-nihd) yi huylu. Elbisenin ve rlm eylerin eskilerini bozup gidermek, tekrar yine iplik yapmaya kabil olan ip eirip yenilemek.

Nikter Nik-terin Niku Nikubaht Nikukr Nikuy Nikz Nil Nile Nil perde Nil Nilu-berg Nilfer

(Nik-ter) f. ok beenilmi, ok iyi. f. ok iyi, hepsinden iyi olan. Gzel, iyi, ho. f. Baht ak. f. leri doru ve iyi olan, iyi ili. f. Gzellik, iyilik. (C.: Enkaz) Bina yknts. Msrda bulunan byk bir nehir. f. ivit. Gkyz, sema. Mavi, ivit rengi. f. Nilfer. f. Beyaz, mavi ve sar iekler aan bir cins su bitkisi. * Bursa yaknlarnda akan bir akarsu.

Nim nm Nimal Nimar Nimat nmbedev

Eski krk. * Bir ot cinsi. yar. (Neml. C.) Karncalar. (Nimr. C.) Kaplanlar. (Nemat. C.) rtler, ihramlar. yar bedevi, yar medeni.

2349

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nimbismil Nime nime Nime Ni'me Nime-i ruz Ni'me-l matlub Ni'me-l mevla Ni'me-l vekil Ni'me-l vesile nmelvekil Ni'me-r rakib Nime-ruz Ni'met

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. yice boazlanmayp yar kesilmi olan. f. Para para, yarm yarm. f. Yarm, nsf, yar. Ne iyi, ne l, ne gzel. Gnn ortas. Yarm gn. Tam aradmz. steyip aradmzn en ls. Ne iyi shib ve mlik, ne iyi Allah (C.C.) Ne gzel, ne iyi vekil. Ne gzel sebeb, ne l vesile. ne iyi vekil! Ne iyi gzetici, koruyucu. (Bak: Nime-i ruz) (Nimet) yilik, ltuf, ihsan. Saadet. Hidayet. * Giyecek eyler. * Yiyecek faydal ey, rzk.(Eer dnyann veya vcudun mlkiyeti, zlliyeti sende ise, taahhd, tahaffuz, korku klfetleriyle nimetlerden lezzet alamazsn, dima rahatsz olursun. nk noksanlar tedarik, mevcutlar telef olmaktan muhafaza ile dim evham, korkular, meakkatlere mahal olursun. Halbuki o nimetler Mn'im-i Kerim'in taahhd altndadr. Senin iin O'nun sofra-i ihsanndan yeyip imekle kretmektir. krde bir zahmet yoktur. Bilkis nimetin lezzetini arttrr. nk kr, nimette in'am grmek demektir. n'am grmek, nimetin zevalinden hsl olan elemi defeder. Zira nimet zil olduundan Mn'im-i Hakiki, onun yerini bo brakmaz, misliyle doldurur ve tecedddnden lezzet alrsn. M.N.)

nmet nmetdde

iyilik, ihsan, rzk. nimet gren.

2350

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ni'met-i ilhiye nmetiyet nmetperverne Ni'met-inas Nimgerm Nimhab Nimhande Nimkte Nimlahza nmmanzum Nimmanzur Nimmest Nimmuzlim Nimmrde Nimnigh Nimnime Nimnimeteyn nmnurn Nimpuhte Nimr Nimre Nimres nmresm Nimruz Nims Nimsfte

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n nimeti. Allah'n verdii nimet. nimet olu, nimetlik. nimet vermeyi severcesine. f. Kendisine yaplan iyilii bilip unutmayan. f. Pek scak olmayan. Ilk. f. Yar uykulu, mahmur. f. Glmseme, tebessm. f. Yar ldrlm, yar kesilmi olan. f. Yarm bak. Gzucuyla bak. * ok ksa zaman. yar iir. f. Yar grlen. Bulank olarak grlen. f. Sarhoa. f. Yar karanlk. f. lm derecesinde olan. lm hlinde bulunan. f. Yar bak. Gzucuyla bakma. Birbirlerine yakn izgiler. * Trnakta olan beyazlk. Trnak iareti. yar nurlu. f. Tam pimemi, yar pimi. (C.: Enmr - Nmur - Nimr) Kaplan. Dii kaplan. f. Yar ham, yar olgunlam olan. yar resm. f. Yar gn, le. Bir ot cinsi. f. Yarm olarak sylenmi, tam denmemi.

2351

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nimeb nmeffaf Nimten Nimzinde Nimzulmet Ninan Nir Niran nran Nirenc Nireng Niru Nirumend Nirumend Nis' Nisa suresi Nisa Nis'a nis Nisab f. Geceyars. yar saydam. f. Mintan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yar canl. l ile diri aras. f. Yar karanlk. (Nun. C.) Balklar, semekler. (C.: Nirn-Enyr) kz boyunduruu. * Bez damgas. * Irga. (Nur ve Nr. C.) Nurlar, ziyalar. Ateler, nrlar. nurlar, ateler. (C.: Nirenct) Dzen, hile. * Resim, taslak. f. Dzen, hile, aldatmaca. * Taslak, resim. * By, efsun. f. Kuvvet, g, zor. f. Gl, kuvvetli, zorlu. f. Kuvvetlilik, zorluluk, gllk. (C.: Ensu') Gizlemek. * Gitmek. * Sarkk olmak. * Kuzey rzgr. Kur'an- Kerim'in drdnc suresi. (C.: Nisvn) Kadnlar. (C.: Nsu'-Ensu'-Ens') Devenin gs iin yaplan enli kolan. kadn, hanm. "Zekt ls, l miktar. * zerine zekt verilmesi farz olan mal miktar. * Asl, esas. Sermaye mal. Derece, had. * Fk: Altnn nisab: 20 miskal; gmnki 200 dirhem (yani 600 gram); koyun ile keinin 40 adet; sr, manda 30; ve devenin nisab da 5'dir. * Bir mecliste grmeye balanabilmek, yahut karar verebilmek iin bulunmas art olan za says. * Hisse, nasib. * stenilen had, derece. (Bak: Zekt)"

nisab

zekat ls.

2352

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nisab- ekseriyet Nisacet nisen Nisa Nisal Nisar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekseriyet derecesi. ounluk derecesi. Dokumaclk. kadn olarak. (Nisiye) Kadnlarla alkal, kadnlara dir. (Nasl. C.) Ok ve karg gibi eylerin ularndaki sivri demirler. """Saan, sac"" mnasna gelir ve kelimeleri sfatlandrr. Mesel: Pertev-nisar $ : Ik saan."

nisr Nisarin nisbet Nisbet

samak. f. Salan eyleri toplayan. ilgi, balant, oran. Mnasebet, yaknlk, ballk, l. * Ramen. nat olarak. nat olsun diye.

Nisbeten

Nisbetle, kyaslanarak. ncekine gre. Bir dereceye kadar. yle byle.

nisbeten Nisb

nisbetle, oranla, gre. (Nisbiye) Kyaslama ile olan. Dierine, ncekine gre. Dierlerine gre kyaslyarak olan. Nisbete, lye gre.

nisb Niseb niseb Nist Nist Nisun Nisvan Nisvan- zelil Nisv

dierine gre. Nisbetler, kyaslamalar ve ller. nisbetler, oranlar, ller. f. Deildir, yoktur. f. Yokluk, adem. (Nisvan. C.) Kadnlar. (Nisa. C.) Kadnlar. Nisalar. Ahlken ve dinen dm, zelil olmu kadnlar. Nisa taifesine mensub. Kadnlarla alkal.

2353

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nisyan Nisyan Nisyan-i ebed Ni Nia Niad nin Nian(e) unutma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Unutmak, hatrdan karmak. Ebed unutma. f. (Ar, akrep gibi bceklerde olan) ne. * Diken. * Au, zehir. f. Niasta. Bir kimseye yemin vermek. iz, bellik. f. z. Nian. Almet. aret. * Yara izi. * Hedef, vurulmas istenen nokta. * Htra iin dikilen ta. * Taltif iin verilen madalya. * Evlenmeden nceki anlama ve karar iareti veya merasim. * Tura. * Ferman.

Niande Niane nine Niane-i tasdik

Hedef. Nian olarak dikilmi ey. (Bak: Nian) iz, almet, bellik. "Kabul edildiine dir iaret, tasdik iareti. * Mu'cizeler.(Kabir, ehl-i iman iin bu dnyadan daha gzel bir lemin kaps (olduunu) ihbar eden 124 bin muhbir-i sdk, ellerinde niane-i tasdik olan mu'cizeler bulunan enbiyalar ve o enbiyalarn haber verdikleri ayn haberleri, keif ve zevk ve uhud ile tasdik eden ve imza basan 124 milyon evliyann ayn hakikata ehadetleri ve hadd hesaba gelmeyen muhakkiklerin kat'i delilleriyle o enbiya ve evliyann aklen ilmelyakn derecesinde isbat ettikleri ve yzde doksandokuz ihtimal-i kat'i ile ""idam ve zindan- ebedden kurtulmak ve o yolu saadet-i ebediyeye evirmek, yalnz iman ve itaatledir"" diye ittifaken haber veriyorlar. S.) (Bak: Muhbir-i sdk)"

2354

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Niangh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hedef yeri. Nian tahtas. * Silh namlusunun stnde bulunan, nian almaa yarayan ksm.

Nide (nidn) Nidet Nie Niest Nieste Nieste-gn Niestgh Nihar Niib firaz Niib Niibgh Niimen Niimengh Niin

Talep etmek, istemek. * Sz vermek, and vermek. Aratrp sorma. * Kaybolan bir eyi arama. f. oban dd. Kaval. f. Oturan. (C.: Nieste-gn) f. Oturan, oturmu. (Nieste. C.) f. Oturanlar, oturmu olanlar. f. Oturacak yer. f. Diken batm, inelenmi. ni ve yoku. f. (Yukardan aaya) ini. f. ukur yer. f. Oturacak yer. f. Durak, yurt. Toplanlacak yer. "f. ""Oturan, oturmu"" gibi mnya gelir ve baka kelimelerle birleir."

nin Niinende Niter Nive Nita' Nitac Nitaf Nitah Nitak

oturan. f. Oturan, oturucu. f. Hekim ba, neter. Koklamak. * Bilmek. * Haber vermek. (C.: Nutu') Deri dek. Yavrulama, yavru dourma. (Nutfe. C.) Saf ve duru sular. Tos vurma, toslama. Boynuzla vurma. * Vuruup kavga etme. Kemer, kuak. * Kuak yeri. * Petemal.

2355

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ni'tal Nitas Niva Nive Nivend Niver Niya Niyabe Niyabet Niyagn Niyam Niyamger Niyar Niyat Niyaz niyz niyzdr Niyazi-i msr Kova.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Anlayl tabib, doktor. Dmanlk. * Besili, semiz deve. f. nleme, alama, szlanma. f. drak, anlay, akl. f. lemde meydana gelen hdiseler, haller. (C.: Niygn) Dede, cedd. Nbet. Niblik, vekillik. Kad vekillii. (Niy. C.) Dedeler, ceddler. Ecdad. f. Klf, kn. Kl kn. (C.: Niyamgern) Kn veya klf yapan san'atkr. (Nr. C.) Ateler. (Niyet. C.) Niyetler. f. Yalvarma, yakarma. Dua. * Rabet ve istek. * Hcet, ihtiya. yalvarma, yakar. yalvaran. (Mi: 1618 - 1694) Malatya'nn Soanl kynde dodu. ir ve tasavvufu olup Halvet tarikatnn Niyaziye veya Msriye ubesini kurmutur. Msr'da Cmi-l-Ezher'de tahsil grd. 1646'da stanbul'a dnd ve Sokollu Mehmed Paa Medresesinde irada balad. Eserlerinden bazlar unlardr: Risale-i Hasaneyn, Mevid-l rfan ve Avid-l hsan, Hidayet-l hvan, Mektubat gibi eserleri ve bir de iirlerini cami' divan vardr.

Niyazkr Niyazkrne

f. Yalvarp yakaran. Dua eden. htiyac olan. Yalvararak, niyaz ederek. * Muhta olarak, muhtalkla.

2356

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Niyazmend

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Niyazmendn) f. htiyac olan, muhta. * Yalvaran, yakaran, niyaz eden.

Niyere Niyet

(Nr. C.) Ateler. "Kasd. Kalbin bir eye ynelmesi. * Fk: Yaplan bir vazife ile Cenab Hakk'a taatta bulunmay ve O'na mnen yaklamay kasdetmektir.(Niyet, l ve meyyit olan hletleri ihya eden ve canl, hayatl ibadetlere eviren bir ruhtur. Ve keza niyette yle hsiyet vardr ki; seyyit hasenta ve hasent seyyita tahvil eder. Demek niyet, bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlsdr. yle ise necat, hals ancak ihls iledir. te bu hasiyete binaendir ki; az bir zamanda ok ameller husule gelir. Buna binendir ki; az bir mrde, Cennet btn leziz ve mehasiniyle kazanlr. Ve niyet ile insan, dim bir kir olur. kr sevabn kazanr. M.N.)"

niyet niyeten Niylec Niyy Niyyat Niza'

kalbin bir ie ynelmesi. niyete. ivit. i, olmam, ham. (Niyet. C.) Niyetler. "ekime, kavga. (Dnya yle bir meta' deil ki; bir niza'a desin. ""nki fani ve geici olduundan kymetsizdir."" Koca dnya byle ise dnyann cz' ileri ne kadar ehemmiyetsiz olduunu anlarsn. M.)"

Niza niz Niza-i lafz Nizal

Cima etmek. ekime, kavga. Bouna ene yartrma. Szle yaplan kavga. Nian, iaret, almet.

2357

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nizam Nizam dzen, dzenlilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sra, dizi, dzen. Dizilmi olan ey, sralanm. * caba gre yaplan kanun. Bir kaideye binaen tertib olunmak ve ona binaen tertib olunduklar kaide. * Bir iin sebat ve kyamna medar, sebep olan ey ve hlet.

nizamt Nizamt Nizamt- lzime Nizamen Nizam- lem

nizamlar, dzenler, sistemler. (Nizam. C.) Nizamlar, muntazam eyler, dzenler. Lzumlu, gerekli nizamlar. Nizam dairesinde. Nizama ve kanuna tabi olarak. Kinatta Allah'n koyduu umumi nizam. (Nizam- lem saadet-i ebediyeye iaret ediyor. S.) (Bak: Delil-i inayet)

Nizam- cedid

Yeni nizam. Osmanl Devletinde III. Sultan Selim zamannda yeni nizamla yetitirilen bir asker tekilt.

Nizam

Dzenli, tertipli, usulne uygun. * Kanun ve nizama ait, onunla alkal.

Nizamiye

lk askerlik devresi. * Bu nevi askerlik ileriyle uraan daire. * Tanzimat ordusunun asl silh altnda bulunan ksm.

nizamnme Nizam-d din Nizar Nizaret Nize Nizedr Nizek Nizezen Nizk

dzen yazs, dzenleme ile ilgili belge. (Nizameddin) Dinin nizam ve dzeni. Korkutup, uygunsuz eylerden vazgeirmek iin sylenilen sz. f. Zayflk, arklk. Mzrak. f. Mzrakl. Kargl. Sngl. f. Criye. * Kk mzrak, sng. f. Mzrakla vuran. * Mzrak. Kk sng.

2358

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nobran Noksan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sert mizal, inat, nzik olmayan. (Nuksan) Eksik, kusurlu, nks. * Eksiklik, azlk. Eksilme, azalma. * Yokluk.

noksan Noksan Noksaniyet noksaniyet Nokta

eksik. Eksiklik ve noksanlkla alkal. Eksiklik, noksanlk. noksanlk, eksiklik. (Nukta) Benek. * Durak, mevki. Mahl. * Gze rz olan leke. * Durak iareti. * Tek karakol, tek nbeti. * Yazdaki durak ireti. * Mat: Hibir uzunluu olmayan ekil.

nokta Nokta-i bini Nokta-i galeyn Nokta-i istimdad

benek, konu. Gzbebei. Suyun buhara evrildii harret derecesi. Yardm isteme noktas. nsann kalbindeki sonsuz emel ve arzularn yerine getirilmesine olan ihtiya.

Nokta-i istinad

Dayanma ve gvenme noktas. Kinatta cereyan eden ve insana dehet verip ciz brakan hdiseler karsnda insann ok kuvvetli bir yere dayanmaya ve gvenmeye olan ftri ihtiyac.

Nokta-i mihrakiye

Yanma noktas. Odak noktas. * ok Esm-i lhiyyenin tecellisinin topland nokta.

Nokta-i nazar

"Gr, bir nevi fikir. (Bak: Rasyonalizm)(Nazar- Nbvvet ve tevhid ve imn; vahdete, hirete, Uluhiyete bakt iin, hakaik ona gre grr. Ehl-i felsefe ve hikmetin nazar; kesrete, esbba, tabiata bakar, ona gre grr. Nokta-i nazar birbirinden ok uzaktr. Ehl-i felsefenin en byk bir maksad, ehl-i usul'd-din ve lem-i lm-i Kelm'n makasd iinde grnmiyecek bir derecede kk ve

2359

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ehemmiyetsizdir.te onun iindir ki, mevcudatn tafsil-i mhiyetinde ve ince ahvallerinde ehl-i hikmet ok ileri gitmi fakat hakiki hikmet olan Ulm-u Aliye-i lhiyye ve Uhreviyede o kadar geridirler ki, en basit bir m'minden daha geridirler. Bu srr fehmetmiyenler, muhakkkin-i slmiyeyi, hkemalara nisbeten geri zannediyorlar. Halbuki, akllar gzlerine inmi, kesrette boulmu olanlarn ne haddi var ki, Veraset-i Nbvvet ile makasd- liye-i kudsiyeye yetienlere yetiebilsinler.Hem herbir ey iki nazar ile bakld vakit, iki muhtelif hakikat gsteriyor. kisi de hakikat olabilir. Fennin hibir hakikat- kat'iyyesi, Kur'ann hakaik- kudsiyesine iliemez. Fennin ksa eli, onun mnezzeh ve muall dmenine eriemez. Nmune olarak bir misl zikrederiz:Mesel, Kre-i Arz ehl-i hikmet nazariyle baklsa hakikat udur ki: Gne etrafnda mutavasst bir seyyare gibi hadsiz yldzlar iinde dner. Yldzlara nisbeten kk bir mahluk. Fakat ehl-i Kur'an nazariyle bakld vakit hakikat yledir ki: Semere-i lem olan insan; en cmi', en bedi' ve en ciz, en aziz, en zaif, en ltif bir mu'cize-i kudret olduundan, beik ve meskeni olan zemin: Semya nisbeten maddeten kklyle ve hakaretiyle beraber mnen ve san'aten btn kinatn kalbi, merkezi... btn mu'cizat- san'atnn meheri, sergisi... btn tecelliyat- esmsnn mazhar, nokta-i mihrakiyesi.. nihayetsiz faaliyet-i Rabbniyyenin maheri, ma'kesi.. hadsiz Hallkyet-i lhiyyenin hususan nebatat ve hayvanatn kesretli env-i sagiresinden cevvadne icadn medr, ars ve pek geni hiret lemlerindeki masnuatn kk mikyasta nmunegh ve mensucat- ebediyenin sr'atle iliyen tezgh ve menzr- sermediyenin abuk deien taklidgh ve bestin-i

2360

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dimenin tohumcuklarna sr'atle snbllenen dar ve muvakkat mezraas ve terbiyegh olmutur.te Arzn bu azamet-i mneviyesinden ve ehemmiyet-i san'aviyesindendir ki, Kur'an- Hakim; semvata nisbeten byk bir aacn kk bir meyvesi hkmnde olan Arz, btn semvata kar kck kalbi, byk kalba mukabil tutmak gibi denk tutuyor. O'nu bir kefede, btn semvt bir kefede koyuyor, mkerreren: $ diyor. te sair mesili buna kyas et ve anla ki: Felsefenin ruhsuz, snk hakikatleri; Kur'an'n parlak, ruhlu hakikatleriyle msademe edemez. Nokta-i nazar ayr ayr olduu iin ayr ayr grnr. S.)" Nokta-i tekatu' Nokta-i telki Kesime noktas. Karlama noktas. Uygun ve karlkl nokta. Buluma noktas, yeri. * Mnsebet. Uygunluk. Nokta-i temas Nokta-i zerrin noktainazar Noktateyn Normal Deme noktas. Temas etme noktas. Gne. Altun nokta. bak as, gr. ki nokta. Fr. Kanun, usul ve detlere uygun olan. Uygun. * Mat: Bir eri izgiye teet olan dorunun deme noktasndan bu doruya izilen dik izgi. Nota (talyancadan) Emir ve istek bildiren yaz. * Bir eyi sonradan hatrlamak iin konan iaret. * Resmi ve siyasi mektup, muhtra. * Mlhazat. * Hesap pusulas. * Mzie ait yaz. nota nbetdr Nuaa zl dnce, not. nbeti. Yumuak ot.

2361

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nuak (naik) Nuas Nuf Nufaha Nu'fe Nugai Nugbe Nuger Nuger Nugnug Nugre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

obann koyuna haykrp armas. Uyuklama, uyuukluk. (Bak: Nas) f. Yank. Aks-i sad. Su zerindeki kabarck. Erkeklerin iki yanna sallanan sa. Ksa boylu adam. (C.: Nugab) Bir iim su. f. Kle, kul. f. Klelik, kulluk. (C.: Negnig) Boaz iinde olan et. * Kulak iinde fazlalk olan nesne. (C.: Nugur-Nugrn) Sere kuu byklnde olup krmz olan bir kuun ad.

Nugz (nagz) Nuh (aleyhisselm)

Krek ucuna bitiik olan kkrdak. "Kur'an- Kerim'de ad geen bir peygamber ismi. (Elli yanda iken kavmini imana dvete memur edilmi ve kavmi kendisini dinlemediinden, iman etmeyenlere ceza olarak dnyay kaplayan su tufan olmu ve zlimler mahvolmular; iman edenler Nuh Peygamber'in (A.S.) yapt gemiye alnarak kurtulmulardr.)"

Nuh suresi Nuh Nuha' Nuhaa Nuhame Nuhas

Kur'an- Kerim'de 71. Suredir ve Mekkdir. tufan iin gemi yapan byk bir peygamber. Boyun kemii iindeki murdar ilik. Tkrmek. Balgam. Bakr. Bakr para. * Kzgn mden. * Ktr. Ate. Tun ve demir dlrken srayan erre. * Dumansz alev. * Bir eyin asl. * Ttn.

2362

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nuhas Nuhat Nuhbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakrl, bakrla alkal, bakrdan. Nahiv (gramer) limleri. Hereyin sekini, iyisi. * Sekin, seilmi, mntehab, gzide. * Korkak.

Nuhbe-i ml Nuh Nuhl Nuhla Nuhre Nuhrub Nuht Nuhul Nuhur Nuhuset Nuhust Nuhustn Nuhustzd Nuk Nuka Nukaa Nukat nukat Nukave Nukaye Nukaz Nukaza

Mefkure, ideal. Emellerin en sonu. Nuh (A.S) ile ilgili. * Pek eski. Karlksz hediye ve hibe. Atiyye, hediye. Kemik dokusunun rmesi. (C.: Nehrib) Kaya yar. * Ar kovan. * Ar sesi. ocukla birlikte karndan kan su. Zayflk, arklk. (Nahr. C.) Aylarn evvelleri. * Gsler. (Bak: Nahr) Uursuzluk. f. Birinci, ilk, evvel. f. Birinci, ilk, evvel. f. lk domu olan. Evvel doan. (Naka. C.) Dii develer. Her eyin kts. Bireyi slamada kullanlan su. (Nokta. C.) Noktalar. noktalar. Temizlik, paklk. * Her eyin iyisi, sekini. Her nesnenin iyisi. Kk sere kuu. Bindan yklm veya rlm iplikten sklm nesne.

2363

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nukbe Nukre Nukre-i kafa Nuksan Nukta Nukud nukd Nukud- mevkufe Nukul nuku Nuku Nukz Nul Nu'm Nu'man

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nukab) Yol. * Yrtk, delik. * Paasz don. * Levn, renk. * Pas. Kle hlinde gm. * Ense ukuru. Ense ukuru. Eksilmek, noksanlamak. (C.: Nukat-Nukut-Nikt) Nokta. (Nakid. C.) Nakidler, paralar, akeler, madeni paralar. nakitler, paralar. Vakfedilen paralar. Nakiller, rivyetler. Bakasndan anlatlanlar. Hikyeler. naklar, bezekler. Resimler, naklar. (C.: Enkz) Bin yknts. f. Ku gagas. Srur, nee, sevin, neat. (Niam. C.) Drt ayakl hayvanlar. * Kan. * mam- Azam Hazretlerinin ad. * akayk- nu'man denen bir lle iei.

Numid Numruka Numud Numude Nun suresi

f. (Bak: Nevmid) (C.: Nemarik) Kk yastk. (Bak: Nmud) f. Gsterilmi, gzkm olan. Nian verilmi. (Bak: Nmune) Kur'an- Kerim'de 68. sure ve Kur'anda mteabih ve ifre olan bir harf.(Btn kalemlerin ve tastir ve kitaplarn asl, esas, ezel me'haz ve sermed stad Kader'in kalemi ve Nur ve lm-i Ezel'nin nuruna iaret eden bir kelimedir. .)

2364

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kur'an alfabesinde yirmibeinci harf. Ebced hesabna gre deeri ellidir. * Divid, kalem. * Klcn az. Kl. * ene ukuru. * Balk, semek.

Nun-u mtekellim-i maa-l gayr

"Mtekellim-i maalgayrn ""nun"" harfi. Fiildeki cemi'

sigasndaki nun. (Bak: Mtekellim-i maalgayr)" Nun-u na'bd "(Bak:Na'bd) (Arkada! deki un ifade ettii cem' ve cemaat; fikri ve kalbi ayk olan musallinin nazarnda, sath- arz bir mescid ekline getirir ve btn m'minlerden teekkl etmi, arktan garba kadar dizilmi saflar havi o cemaat-i kbra iinde namaz kldn ihtar ettirir. M.N.)" Nu'nu Nu'nua Nur suresi Nur Uzun boylu adam. Devenin boyun eti. * Horozun boyun ty. Kur'an- Kerim'in 24. Suresinin ismi. "Aydnlk. Parlt. Parlaklk. Her eit zulmetin zdd. Ik. * Kur'n- Kerim. man. slmiyet. Peygamber. * Zulmeti def eden, ule, k. (Bazlarnca ziya, nurdan daha salamdr ve daha hastr. Nur; dnyev ve uhrev olmak zere iki nevidir. Dnyevi olan da iki eittir: Biri: Envar- lhiyeden intiar eden nurdur. Akl ve Nur-u Kur'an gibi. kincisi: Grmekle hissedilir ki, nurlu cisimlerden ibarettir, gne, ay ve yldz gibi... Uhrevi nur: $ il hir.. yet-i kerimesinde mensus olan nurdur. Nur, lemin mnen aydnlna sebep olan Hazret-i Peygamber'e de (A.S.M.) denir. $ yetinde beyan olunduu gibi eyann hakikatn olduu gibi beyan eden eye de ""nur"" denir. Mehur bir zata ""Nuri"" denmitir; bunun sebebi her ne zaman vaaza ve nasihata balasa gayb leminden nurun imek gibi parlts ona tecelli ederdi. L.R.)"

2365

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nur Nuran Nuran nurn nurniyet Nuraniyyet Nurbah Nurcu Nurculuk k, aydnlk. Nurlu, parlak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nurlu, kl, nura yakr, parlak, mnevver. nurlu, kl. nurluluk, aydnlk. Nurlu olann hali, parlaklk, nurluluk. f. Ik saan, aydnlatan, parlatan. Nur Risalelerini okuyan, yaayan ve yayan kimse. "Bedizzaman Said Nurs Hazretleri ile Trkiye'de balayan din bir hareket ve faaliyettir. Bu hareketin en mhim istinad noktas, Risale-i Nur namndaki eserlerdir.Risale-i Nur eserleri 1926 - 1949 seneleri arasnda yazlmtr ve Kur'ann bu asra bakan mnev bir tefsiridir. Bilhassa iman ve slm esaslarn ve Kur'ann hikmetlerini izah ve isbat eder.Siyas ve dnyev cem'iyetilikten mcerred; ve ayn eserleri okumaktan doan mnev alkadarlk ile gnllerde kurulan nur irfan messesesi mensublarna, yani Risale-i Nur eserlerini okuyanlara: ""Risale-i Nur Talebesi""; ksaltlm ekli ile ""Nur Talebesi"" veya ""Nurcu"" denilmektedir.Daha baka bir tarif ile Nurcu : Risale-i Nur Klliyat'n okuyanlarn meydana getirdii maddlikten, tekilttan, cemiyet kademelerinden mcerred, ayn eserleri okumaktan doan mnev alkadarlktan ibaret olan ekol mensublarna da Nurcu denmektedir.Risale-i Nur ve Talebeleri, lemi slma, hatt dnyann her tarafna kadar genilemi ve hsn- kabule mazhar olmutur.Diyanet leri Bakanlnn 2.7.1963 tarih, 18746 sayl yazsna ekli, Mavere ve Din Eserleri nceleme Kurulu'nun 29.6.1963 tarih, 326 sayl kararnda:""Nurculuk: Bir

2366

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tarikat veya bir mezheb olmayp, Said Nurs adndaki ztn, son zamanlarda yaylma istidad gsteren dinsizlik cereyanna kar, Kur'an- Kerim yetlerini ele alarak, Risale-i Nur namyla yazd eserlere izafe edilen bir cereyandr. Ad geen eserler, iman fikirlerle birletirmeye almaktadr."" eklinde beyan edilmitir." Nu're Nurefan nurefn Nur-fean Nur-i ayn Nur-i em Nur-i iman (C.: Near-Nert) Eein burnuna giren bir cins sinek. f. Etraf aydnlatan, nur saan, k veren. nur saan. (Bak: Nurefan) f. Gz nuru. * Pek sevgili olan. Gz nuru. Gzn iyi grr olmas. * Mc: Saadet. man nuru. Kur'an ve kinat hakikatlarnn grnmesine ve bulunmasna vesile olan imann mnevi nuru. Nur-i kasd Kasd ve irdenin nuru. Kasd ve iradeden gelen parlaklk. Bir istek ve kastla yapldna it almet . Nur-i mbin Mbin olan nur. Aikr ve aklayc olan ve hak ile batl ayran nur. Bilhassa iman ve Kur'an ilminin mnevi nuru. Nur-i mcessem Nuri nuristn Nuriye Nurpa Nurtal'at Nur-ul envr Nurulenvar Nurun ala nur ok parlak ve gzel olan. Canl klna girmi gibi olan nur. Nura mensub, nura ait. * Erkek ismidir. nur lkesi, cennet. Nura it, nura mensub. * Kadn ismidir. f. Nur saan, nur sac. Nur yzl. Nurlarn nuru. nurlara nur veren Allah. Daha l, daha iyi, nur stne nur.

2367

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nurunlnur Nusaha Nusara Nusb nur stne nur.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nasih. C.) Nasihat edenler, t verenler. (Nasir. C.) Yardmclar. (C.: Ensb) Meakkat, zahmet, elem. * Zehir, au. * Bel, musibet. * Put, sanem, heykel.

Nush nush Nusha Nusret

Nasihat, gt. nasihat, t. (Bak: Nsha) (Nusrat) Yardm. Cenab- Hakkn yardm, hususen ruhani muavenet. Zafer, galebe, fetih, stnlk, baar, dmana glib olmak.

nusret Nussa Nussah Nussar Nusu' Nusul

zafer iin yardm. Sa krpnts. (Nsih. C.) Nasihat edenler, t verenler. (Nsr. C.) Yardmclar. ok beyaz olmak. * Hlis olmak. Huru etmek, kmak. * Dhul etmek, girmek. (Ezdaddandr) * (Nasl. C.) Mzraklarn ularndaki sivri demirler. Temrenler.

Nusus nuss Nu n Nua nu Nuadur Nudaru Nue ne

(Nass. C.) Nasslar. (Bak: Nass) nasslar, kesin hkmler, yet ve hadsler. f. en, iici. * Tatl erbet gibi iilecek ey. * Zevk ve saf. iici, erbet. f. tike ierek, tekrar tekrar ierek, defalarca ierek, ie ie. f. Niadr. f. Panzehir. * Tiryak. * arap. f. d ve sevinli. Mesrur olan. erbet ien, sevinli.

2368

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nuende Nuhand Nuiden Nuin Nuirvan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nuendegn) f. ki ien kimse. f. Tatl gll. """mek"" mastarndandr. en ve iii gibi mnlara gelir." f. Lezzetli, tatl. ran'da Mildi (531 - 579) tarihleri arasnda hkmdarlk etmi Ssni padiah olup adlet ve doruluu ile mehur olmutur.

nutfe Nutfe

dl suyu, meni. Duru ve sfi su. * Meni. Rahimde iki yarm ve ayr cinsten hcrelerin birlemii. * Tam, dklm su. * Deniz.

Nut Nutk

(C.: Nevti) Gemici. (Nutuk) Syleyi, syleme kabiliyeti, konuma, hitabet. * Dervilerce byklerin manzum szleri.

nutk Nutk-u iftitah Nutu' Nutuf Nutuh nutukhn Nuumet Nuut

konuma. A nutku. (Nat'. C.) Meinden yaplm dekler. * Sofra bezleri. (Nutfe. C.) Nutfeler, dlsular, spermalar. Boynuzuyla vuran davar. konumac. Yumuaklk. (Na't. C.) Vasflar, keyfiyetler, umuma mil sfatlar. * Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm hakkndaki medhiyeler.

Nuyan Nu'z Nuzar

f. ehzde. Pdiah olu. Hicaz'da yetien misvak aac. Altn. * Her nesnenin hlisi ve iyisi. * Necid diyrnda yetien bir aacn addr, ondan tas ve kse yaparlar.NUZC $ (Nazc) Yemiin tam

2369

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olarak yetimesi, olgunlamas. * Etin kemikten dklr derece pimesi. Nuzera Nuzub (nazab) Name Nam Nans Nas (Nazir. C.) Akranlar, eler. Sinmek. * Iraklk, uzaklk. * Suyun, toprak tarafndan emilmesi. Eksen. ark veya krk ortasndaki mihver. Gney rzgr. Fr. nce fark. Uyuklama, uyku gelip basma. * Hislere rz olan uyuukluk ve ftur. Pineklemek. Nas Nbah Nbea Nbele Nble Nbta Nbu' Nbub Nbut Uyuklama ile ilgili. Havlama. (Nebi. C.) Nebiler, peygamberler. (C.: Nbel) stinc ta. * Kesek paras. hsan, atiyye. Fazl. Atn kolan veya karn altnda olan beyazlk. Suyun, yerden kp akmas. Bitmek. Suyun, yerden kp akmas.

Nbvvet da'va etmek Peygamber olduunu bildirip doruluunu isbat iin deliller gstermek, peygamberliini ileri srmek. Nbvvet "(Nebi. den) Peygamberlik, nebi olmak, nebilik. Allah'n (C.C.) emriyle vazifeli olarak insanlar doru yola armak. (Bak: Muhammed (A.S.M.) - Resl)(.... Hem mdem nev-i beerde Nbvvet vardr. Ve yzbinler zt -Nbvvet dva edip mu'cize gsterenler - gelip gemiler. Elbette umumun fevkinde bir kat'iyyet ile Nbvvet-i Ahmediye (A.S.M.) sabittir. nk sa (A.S.) ve Musa

2370

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A.S.) gibi umum resllere nebi dedirten ve risletlerine medar olan delil ve evsf ve vazifeler ve mmetlerine kar muameleler, Resl-i Ekrem'de (A.S.M.) daha ekmel, daha cmi bir surette mevcuddur... M.)(Enbiya-y Slifinde nbvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onlarn mmetleriyle olan mumeleleri hakknda yalnz zaman ve meknn tesiriyle baz hususat mstesn olmak artiyle yaplacak tam bir tefti ve kontrol neticesinde Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselmda daha ekmel, daha yksek bulunmakta olduu tahakkuk eder. Binaenaleyh nbvvet mertebesine nil olanlarn hey'et-i mecmuas mu'cizeleriyle vesair ahvalleriyle, lisan- hal ve kal ile nev-i beerin sinni kemle geldiinde stad-l beer nvnn tayan Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm'n sdk- nbvvetine iln- ehadet etmilerdir. O Hazret de (A.S.M.) btn mu'cizeleriyle Saniin vcub ve vahdetini nurlu bir brhan olarak leme iln etmitir. O Zat'n (A.S.M.) ahvl ve harekt birer birer yani tek tek O'nun sdk ve hakkaniyetini gsterirse hey'et-i mecmuas O'nun sdk- nbvvetine yle bir delil olur ki; eytanlar bile tasdike mecbur eder...)(Bil ki nev-i beerde nbvvet, beerdeki hayr ve kemltn fezlekesi ve esasdr. Din-i hak saadetin fihristesidir. man bir hsn- mnezzeh ve mcerreddir. Madem u lemde parlak bir hsn, geni ve yksek bir feyiz, zhir bir hak, fik bir keml grnyor. Bilbedhe hak ve hakikat, Nbvvet iindedir ve nebiler elindedir. Dallet, er ve hasret, onun muhlifindedir... M.N.)" nbvvet nbvvetdrne nbvvetkrne nebilik, peygamberlik. peygamberlik eklinde. peygamberce.

2371

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nbvvet-penah Nc'a Nceba Ncebe Nceym Nch (nech)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Peygamber, nebi. Nbvvet kendisine istinad eden zt. Otlu yer istemek. (Necib. C.) Necib kimseler. Nesli, soyu sopu temiz ve pk olan kiiler. Ltuf ve keremi ok olan. Cmert insan. Yldzck. Kk parlts olan. Kk yldz. Zafer bulmak. Hls olmak. Kurtulmak. htiyalarn giderip zafer bulmak.

Ncme Ncu'

Bir ot cinsi. Yemein hazmolup sindirilmesi. * Eser yapmak. * Duhul etmek, girmek.

Ncum ncm Ncum Ncum-perest ncmperest Ncum-u skbe Ncum-u seyyare Nda

Tulu' etmek, domak. * Grnmek, zuhur etmek. yldzlar. Yldzlarla ilgili. * Yldzlarla uraan. f. Yldza tapanlar. yldzlara tapan. Iyla karanl delip geen yldzlar. Seyyar, gezici yldzlar. (C.: End-Endiye) Yamur. * Boaz slatc nesne. * iy, rutubet. * At, bahi. * Sesin uzaklara gitmesi.

Ndbe Nd'e

len bir kimsenin iyilikleri, mehasini saylarak alamak. Mal okluu. * Kavs-i kuzeh. Gkkua. * Et kpnn st. * ya.

Ndema Ndfe Ndga Ndha

(Nedim. C.) Nedimler. Atlm az nesne. * Salm az st. Trnak sonunda olan beyazlk. Genilik, vs'at.

2372

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ndub Nfase Nfaz (nfze)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nedebe. C.) Yara izleri, nedbeler. Di arasnda kalan yemek paras. Aatan veya baka bireyden silkmekten ve hareket ettirmekten dolay den nesne.

Nf'e Nfesa Nffaha Nfha Nfture Nfuk Nfur

(C.: Nif) Seyrek ve dank olan ot. Lousa kadn. (C.: Nefeh) Suyun stnde olan kabarc. Yce beyaz tepe. (C.: Neftir) Mteferrik, dalm ot. Helk olmak. rkp kama, dalma, firar etme. * ntikal etme. * Haclarn Mina'dan Mekke'ye doru gitmeleri.

Nfus nfs Nfus-u seb'a

(Nefs. C.) Nefisler, canlar, ahslar. nefisler. 1- Nefs-i emmare, 2- Nefs-i levvame, 3- Nefs-i mlhime, 4- Nefs-i mutmainne, 5- Nefs-i rdiye, 6- Nefs-i mardiyye, 7- Nefs-i sfiye. (Bak: Nefs)

Nfu (nef) nfz Nfuz

Yabana yaylmak. * Davarlarn geceleyin yaylp obansz otlamalar. ie geme, sz geer olma. Sz geer olmak, sz dinlenmek. * Vcudundan ileyip gemek. ine alan.

Nfz Nfza Ngak (nagik) Nh Nha

Arka ve krek eti. Bir yere salm veya dklm olan kan. obann koyuna arp haykrmas. f. Dokuz. Yksek olmak. * Miktar. * Bir kimse hakknda olan yasak ve men.

2373

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nhab Nhak Nhale Nham Nhame nhas Nhas Nhat Nhate Nhaz Nhbe Nhbur Nhs Nhu' Nhud Nhul Nhur nhset Nhuset Nhust Nhuz Nhft Nhfte Nhfteg Nhm Nhve Deve ksr. Eek anrts. Kepek. Bir ku cinsi. Tkrk. bakr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakr. * Duman. (Bak: Nuhs) Marur ve kibirli kimse. Kendini beenmi insan. Yonga. Tala. Yoku. * G yer. (C.: Nuheb) Her nesnenin iyisi. (C.: Nehbir) Kum yn. Da. Kusmak. Atn iri gvdeli olmas. Ark, zayf olmak. * Arlar. Bal arlar. (Bak: Nuhul) f. Gz, basar, ayn. uursuzluk. Yaramazlk, uursuzluk. (Mbrek'in zdd) f. lk gelen, evvel doan, evvelki olan. Hareket etme, deprenip kalkma. f. Sakl, gizli. f. Sakl, gizli. f. Gizlilik, sakllk. f. Dokuzuncu. (Et) i olmak.

2374

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nhye Nhza Nhze Nkaf Nkah Nkas Nkat Nket

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Nh) Akl. * Gayet. Son. Devenin gsnde olan bir hastalk. Frsat. Deveyi ldren bir verem. Tatl souk su. Devenin dudanda olan bir hastalk. (Bak: Nikt- Nket) (Nkte. C.) Nkteler. Herkesin anlayamyaca ince mnl ve zarif szler.

nket nkhet Nkhet

nkteler, ince mnlar. koku. Ryiha. Az kokusu. * Gnahl szler. Ho olmayan gnah olan sz, kelime.

Nkke Nkr Nkre nks Nks nkte Nkte

Zayflktan dolay sesi kmayan deve. Anlay, fikri, ferseti iyi olmak. * Zorluk. * nkr. Bilinmezlik. * Zorluk, glk. * Kabile ismi. geri dnme. Hastaln geri dnmesi, depremesi. dikkat edilince anlalabilen ince mn. nce mnal sz, idraki ve anlalmas nezket ve zariflie dayanan nazik husus. barenin asl mnasndan baka olan nazik ve ltif mn, dikkatle anlalabilen ince mn. * Yere aala vurup eser brakmak.

Nkte-miz Nktebn Nktedn Nktedn

f. Nkte kartran. f. ncelii gren, nkteyi anlyabilen. Kavrayl, anlayl, zeki. f. Nkte bilen. nce ve zarif kimse. Nktecilik, nktedanlk.

2375

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nktedr Nktegu Nkteguy Nkteperdaz Nktepira Nktesenc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Nkteli sz syleyen. Nkteli konuan. f. Nkteli konuan, nkteli sz syleyen. f. Nkteli konuma. Nkteli sz syleme. (C.: Nkteperdzn) f. Nkteli sz syleyen, nkteli konuan. f. Nkteye ss veren. (C.: Nktesencn) f. Nkteyi deerlendiren. Nkteden anlayan. Nkteyi yerinde kullanan.

Nktever Nku' Nkub

f. Nkteyi anlamakta mhir olan, nkte bilen. Ksa boylu kadn. Rcu' etmek, geri dnmek. * Udul etmek, ayrlmak. * (Nekbet. C.) Tlihsizlikler, ansszlklar. Felketler, musibetler, dknlkler.

Nkul Nkus Nlk nm Nma Nmayan nmyan Nmayanter Nmayende Nmayi nmayi Nmayigh Nmayikr Nmruk (nmruka) Nmud

Vazgeme, geri dnme, cayma. Ardna dnmek. Al ad verilen da yemii. " ""gsteren, gzken"" mnsnda son ek." f. Gsteren veya gzken mnasnda olup, birleik kelimeler yaplr. f. Grnen, aikr olan, gzkc olan. Parlayan. grnen. f. Fazla grnen, en ok grnen. f. Gsterici. .f Grn, gsteri, d grn. Gsteri. gsteri. f. Gsteri yeri. f. Gsterili. (C.: Nemrk-Nemrka) Yz yast. f. Gsteren, grnen, benzeyen.

2376

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nmudar Nmude Nmun Nmune nmne nmnegh Nmunehane Nmune-i imtisal Nmur Nmuzec Nmvv nmvv Nmvv- tabi Nmy Nsafe Nsah nsah Nsal Nsare Nsha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Grnen. * Nmune, rnek. f. Grnm, gsterilmi, gzkm. f. Gsteren, benzer, mabih olan. f. rnek, misl, misal olarak gsterilen. Dstur ve misl olacak ey. rnek, model. rneklerin bulunduu yer. f. Nmunelik eylerin konulduu yer. * Mze. rnek tutulacak ey. (Nimr. C.) Kaplanlar. Enmuzec. rnek, nmune, misal. Bereketlenip artmak. * (Canllarda) bymek, yetimek, gelimek. byyp gelime. Normal artlar altnda byyp gelime. Pul. Budaydan ayrlan saman. Nshalar, sahifeler, yazl eyler. nshalar, sayfalar. Hayvandan dklen tyler. Salan ey. * Yemek dknts. (C.: Nsah) Yazl ey. Yazl bir eyden karlan suret. * Muska, dul kt. * Gazete ve dergilerde (say).

nsha Nsha-i kbra Nsha-i sura

dual kat, sahife, yazl ey. Byk sahife. Kinat, dnya, ok manay ifade eden lem. Kk sahife, kk nsha. Kk mna ifade eden, kk mahluk, lemin kk bir nshas mnasnda insan.

Nshateyn

ki nsha.

2377

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nsu' nsc Nsul Nsur Nsk Nsse Nab Nabe Nafe Nare Nbe Nhar Nk Nka Nre Nu' Nub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Di etlerinin syrlarak dilerin meydana kmas. dokumalar. Ty dkme. (Nesr. C.) Kartallar. Akbabalar (ku). (Nsk) Allah iin ibadet etmek. Kurumak. (Nabe. C.) Oklar. Temrenli oklar. (C.: Nab) Ok. Temrenli ok. St sadklarnda zerine gelen kpk. Kesilen aatan dklen tala, yonga. Srnak. Ciddi olmayan adam. f. Gevi. Buruna birey koymak. * Koklamak. Davarn boynuna taklan ip. Sihir, efsun. l iirmek. Dhul etmek, girmek, dhil olmak. * lgilendirmek, alkalandrmak, taalluk etmek.

Nuh Nuk Nur

Az miktar su. Buruna ekilen il, toz, enfiye vs. * Buruna ekme. Neirler. * Yaymalar, datmalar. * ldkten sonraki dirilmeler.(Nur, neir gibi bzan mteaddi, bzan lzm olur. Mteaddi olursa bir eyi ap yaymak mnasna gelir ki, lisanmzda ner ve neriyat ve menur bu mnadandr. Bunun lzmna intiar denilir, lzm olduklar zaman ise lm bir eyin dirilip kalkmas mnasnadr ki, Kur'anda nur, ekseriyetle bu mnayadr. (E.T.)

2378

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nr Nus (nes) Nut Nuta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yaymalar, datmalar. Yksek olmak, ycelmek. * Nefret etmek. Tohumun ba vermesi, u gstermesi. Devenin ayandaki ilmikli dm. (cabna gre ekip uzatlarak zlr.)

nz Nuz nze Nuze

kadnn kocasna itaat etmemesi. Yksek olmak, ycelmek. * Kadnn, erkeinden kap nefret etmesi. asi kadn. Kadnn, kocasndan nefret edip kamas. * Fk: Kocasna kar stnlk iddia eden kadn.

Ntac Ntu Ntuc Nub Nume Nut Nt Nv' Nvah Nvaht Nvat nvat Nvat Nvaz

Dourmak. * Gebe devenin karnndaki yk. Yumru, knt. * Yumruluk. Dourucu hayvan. * Dourmas yakn olan. Seri seyir. Yumuaklk. (Bak: Nuut) (C.: Nevat) Gemi reisi, kaptan. Alk. l iin sesle alama. f. alg alma. (Nve. C.) Nveler, ekirdekler. nveler, ekirdekler. (C.: Nvta) Gemici, mellah. "f. ""Okayc, taltif edici, iyi edici"" mnsna kelimenin sonuna gelebilir."

nvaz

okayc.

2379

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nvb Nvbe Nve

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir siyahi kabile ad. * Bal ars srs. Yetimek. * Siyahi bir kabile. "ekirdek, asl, menba. (Saysz hatemlerden canl mahlukata vaz' edilen hayat htemine baknz. Evet canl bir mahluk, cmiiyeti itibariyle kinata kk bir misaldir. ecere-i leme gzel ve tatl bir meyvedir. Kevn ve vcuda bir nvedir ki; Cenab- Hak o nvede pek ok lemlerin rneklerini dercetmitir. Sanki o zihayat, gayet hakmane muayyen nizamlar ile btn vcutlardan salm bir katre veya bir noktadr. Bu itibarla bir zihayat halketmek, btn kinat yed-i tasarrufuna alan Cenab- Hak'tan maada hibir eye isnad edilemez. M.N.)"

nve Nveyt Nvid nvid Nvid-i vasl Nvis nvis Nvisende Nvit Nvne Nvre Nvvar Ny'e Nyub Nz'

ekirdek. ekirdekik. f. Mjde, bearet. Hayrl haberlerle tebir. mjde. (Nevid-i vasl) Kavuma mjdesi. f. Yazan, yazc. yazc. f. Yazc, ktib. f. Yazl, yazlm. * Mektub. ene ukuru. Al ta. * Kireten yaplan. (C.: Nevre) Aa iei. Ham ve i olmak. (Nb. C.) Az dileri. Erkek ister ksnek davar.

2380

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Nza Nzera Nzfe Nzhet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Koyunda olan ldrc bir hastalk. (Nezir. C.) Doru yola getirmek iin korkutmalar. (C.: Nzf) Az miktar, cz'. f. akl, safa, elenme, gnl ferahl. * Temizlik, paklk. * Kark, bulak ve kalabalk yerlerden uzak olmak. Buud.

nzhet Nzhet-efz Nzhet-fez nzhetgh Nzhet-gh Nzhet-pezir Nzl Nzu' Nzul

nee, elence, ferahlk. f. Elenceli ve gnl aacak yer. (Bak: Nzhet-efza) seyir ve elence yeri. Seyir yeri, gezinti, elence yeri. f. Safa ve nee bulmu olan. (C.: Enzl) Konak yeri. * Misafir iin hazrlanan yemek. ekilmi. * Su eken deve. ni, inmek, aa inmek, konaklamak. * Nzl, fel hastal. * Haclarn Mina'ya gelip konaklamalar.

nzl Nzul-i sefine Nzur nzr Nz' (nez') Nzzar Oba

inme, ini. Geminin denize inii. Korkutmak. nezirler, adaklar. fsad etmek, bozmak, aldatmak, yaramaz nesneye kandrmak. (Nzr. C.) Bakanlar. Nzrlar. Ev biimi, birka direkli, uzun blntl keeden yaplm gebe adr. * adrlardan mteekkil kk topluluk. * Gebe ailesi. adr halk.

Objektif

Fr. Hakikat olduu gibi aksettiren. * Fotoraf makinas ve drbn gibi cihazlardaki mercekler. * Gaye. * Fls: Varlkla alkal.

2381

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Obs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ask: Dikey veya dalc at yapabilen, olduka ksa namlulu top. Obsler Mildi 16. asrda icad olunmutur. Bir mniann arkasnda bulunan ve bu sebeple doruca grlemeyen dman mevzilerinin yksek mnhanilerle arlmak suretiyle endaht yapmak maksadyla icad edilmitir.

Ocak imam

Tar: Yenieri Oca'nn imam. Cami-i Miyane adn alan ve ilkin mescid halinde bulunan Orta camii, Hicri 1000 senesinde bytlerek cami haline getirilmitir. Camiin imam, hatibi, mezzini, muarrifi ve kayyumu vard. mam, Yenieriler arasnda okuyup yazan ve tahsil grenlerden seilirdi.

od Od ofis Ofis Olak Ok

ate. t. Ate, nar. bro. Fr. Yazhane, daire, bro. Kei yavrusu. Yay veya keman denilen kavis eklinde bklm bir aa ubua gerili kirie taklarak uzaa atlan ucu sivri demirli ince ve ksa denee verilen addr. Ok, silhn icadndan evvel insanlar tarafndan kullanlm ise de, en byk mahareti Trkler, Araplar gstermilerdir. (O.T.D.S.)

okyye Okiyye

eskiden kullanlan bir arlk birimi, drtyz dirhem. "(Veya hemzenin hazf ile ""Vekiyye"") Eskiden kullanlan bir arlk ls. Yerlere ve muhitlere gre deiir. Drtyz dirhem arlk. Yedi miskal veya krk dirhem arlk. er'an krk dirhem kabul edilmi. En tannm drtyz dirhemdir. (Bak: Direm)"

okka

1200 gram arlk.

2382

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Okka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. Eskiden kullanlan bir arlk ls. Drtyz direm arlk. Okiyye. (Bak: Direm)

okynus Okyanus Oligari Operasyon

byk deniz. Byk deniz. Bahr- muhit. * Arapa byk lgat kitab. Yun. Siyasi iktidarn, bir zmreden olan kiilerin elinde bulunmas. Fr. Bir cerrahn canl bir vcut zerinde yapt cerrahi mdahale. Ameliyat.

Oran Ordu (urdu) dili

l, mikyas. * Biim, tenasb, endam. * Tahmin, keif. Pakistan'da Mslmanlarn konutuklar Arapa, Trke, Farsa ve Hinteden mteekkil olan dil.

ordu Ordu

askerlerden meydana gelen dzenli topluluk. t. Bir devletin dinini, namusunu, vatan ve istikllini her eit yabanc taarruz ve tecavzne kar koruyan asker en byk kuvvetten biri. Hava Ordusu, Deniz Ordusu, Kara Ordusu gibi. * En byk asker birlik. * Ayn iman ve dnce sahiplerinin faaliyette olanlarnn hepsi. (Maarif Ordusu, lim Ordusu gibi mecaz olarak da sylenir.)

Ordugh

f. Ordunun konaklad yer. Akta konaklayan ordunun konaklama yeri.

ordugh ordumisl Ordu-yu mbl Organ

ordunun konaklama yeri. ordu gibi. Perian edilmi, datlm ordu. t. Uzuv. Canllarda belli bir vazifeyi yapmak iin bir arada yaratlm nesiclerin tekil ettii vcud paras. (El, ayak, ba, gz.. gibi) * Bir fikre, bir gayeye hizmet iin alan. * let.

organ Organizasyon

uzuv. Fr. Dzenleme, hazrlama, tanzim. * Tekilt.

2383

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Orhan gazi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mi: 1288 - 1359) Osmanl Devletinin kurucusu olan Babas Osman Gazi vefat edince (1326) Onun yerine tahta geti. Onu yetitiren, Hocas eyh Edebli idi. Gen yata gazi aknclar arasna kart, ok cesur ve atlgand. Aknc Gaziler onun olu Sleyman Paa kumandasnda Rumeli'ye getiler. Trbesi Bursa'dadr. (R. Aleyh)

Orijinal

Fr. Bir eyin asl. Tuhaf, garib hli olan. * Deiik. * Nev'i ahsna mahsus, kendine mahsus. * Vasf ve keyfiyetleri cihetinden benzerlerinden ayr ve stn. * Bir nmuneye gre olan.

orijinal Orsa

kendine has, zgn. Yelkenleri mmkn olduu kadar rzgrn estii cihete yaklatrarak seyretmek hli. * Geminin sol taraf, iskele.

Ortodoks Oru

Hristiyanlkta bir mezhep. (Bak: Savm - Ramazan)(Oru en gafillere ve mtemerridlere za'fn ve aczini, fakrn ihsas ediyor. Alk vastas ile midesini dnyor. Midesindeki ihtiyacn anlar. Zayf vcudu ne derece rk olduunu hatrlyor. Ne derece merhamete ve efkata muhta olduunu derk eder. Nefsin fir'avunluunu brakp kemal-i acz ve fakr ile dergh- lhiyeye ilticaya bir arzu hisseder ve bir kr- manev eliyle rahmet kapsn almaa hazrlanr. Eer gaflet kalbini bozmam ise... M.)

oru Osman (r.a.)

mhim bir ibadet. "Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm'n en yakn sahabelerinden, Aere-i Mbeere'den ve slmiyet iin en ok fedakrlk gsterenlerdendir. Hz. Talha ve Zbeyr'den evvel imana geldi, iman edenlerin beincisi oldu. Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n nc halifesi ve damaddr. Hazret-i Osman (R.A.) ok zengindi. Btn maln Peygamberimiz ve slmiyet iin feda etti. ok

2384

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hay ve hilm sahibi idi. Peygamberimizin (A.S.M.) iki kz ile evlenmek nasib olduu iin kendisine ""Zinnureyn"" nm da verilmitir. Hz. Ebu Bekir'in (R.A.) toplayp cem'ettii Kur'n- Kerim nshalarn teksir ederek mhim merkez ve vilyetlere gnderdi. Sekseniki yanda ehid edildi. (R.A.)" Osman (Osmaniye) Osman'a ait, mensup. * Osmanl devletine mensup. Osmanllarla alkal. Osman oullarna ait. Osmanler Osmaniyn Osmanl Osmanllar. (Osman. C.) Osmanllar. Osmanl Devleti teb'asndan olan. * Anadolu Seluklu Devleti'nin Bizans snrndaki Beyliin reisi olan Erturul Bey'in vefatndan sonra, Mi: 1288'de yerine geen Osman Beyin kurduu devlete mensup olan. Osmanlca Ost Ota Osmanllar zamanndaki Trke. (Bak: Heme ost) "Padiahlarla vezirlere mahsus adrlar. Bunlardan padiahlarnkine ""Ota- Hmayun"", sadrazamnkine ise ""Ota- Asaf"" denilirdi." Otomatik Otorite Fr. Kurularak veya vakti gelince harekete geen, ileyen. Fr. Kumanda etme hakk, itaat ettirme iktidar. * dari veya siyasi iktidar. * Muhakemeleri veya doktrini umumiyetle doru olarak kabul edilen ve bir sahada derinlemi olan ahs veya eser. Ozan mer (r.a.) t. Edb: Eski Trk iri ve limi. Resl- Ekrem'in (A.S.M.) ikinci halifesi, Aere-i Mbeere'den ve sahabenin en byklerindendir. ok dil, bid, zhid ve merhametli idi. Fakirce yaad. Adaleti, ecaat ve cesareti, l-y Kelimetullah iin fedakrl mehurdur. ok Hadis-i eriflerle medhedildi. Zamannda

2385

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok fthat ve ilerleme kaydedildi. Hilfeti esnasnda btn lem-i slm, Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n devrindeki gibi huzur ve rahat iinde yaad. Onbuuk sene yedi gn, dnyada hi kimseye nasib olmayan bir adlet iinde halifelik yapt, 63 yanda iken ehid edildi. (R.A.)Hak ile btl ayrmada ok mhir olduundan Resl- Ekrem (A.S.M.) kendisine mer-l Fruk ismini vermitir.Bir zaman Hz. mer Radyallh Anhu demitir ki: ey olmasa Hazret-i Kibriya'ya gmek isterdim:1- Allah yolunda yrmek.2- Alnn topraa sererek secde etmek.3- En gzel semereleri toplar gibi, szn gzelini veren insanlarla sohbet etmek. mer bin fard (M. 1180-1234) Kahire'de dodu ve orada vefat etti. Mtefekkir ve mutasavvf olup byk irlerdendir. Divan vardr. mer hayyam adrc mer mnsnda olan bu kelime, ran'n mehur haylperest ve ikiden ok bahseden bir irinin addr. mer ibn-i abdlaziz (Hi: 60-101) Emev Devleti halifelerinden olup Hz. mer'in ahfadndandr. Siyaset leminde bir dhi ve adlette bir ikinci Hz. mer'di. Malatya'y Rumlardan yzbin esir mukabilinde satn ald. Zehirlenerek ehid edildi. (R. Aleyh) mr mr mre mr- cahim mr- cvid mr- gzete mr- hazin mr- sni mr, yaama. Yaama, hayat, yaay. (Bak: Umre) Cehennem hayat. Ebed hayat. Gemi mr. Gemi hayat. Hazin mr. Hznl hayat. kinci hayat, hiret hayat.

2386

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mr- tavil mr- zil rf Uzun mr.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Geici mr, fani hayat. "nsanlar arasnda gzel grlm, red ve inkr edilmeyip mkerreren yaplagelmi olan eydir. Bu kelime; ihsan, ma'ruf, cud, seh, bezl ve at olunan, atiyye, tanmak, bilmek, bili, ikrar eylemek, arka arkaya tetebbu ve tevli etmek, Allah (C.C.) tarafndan ullemre ve Sultana tevdi' olunan hkm, mstahsen, yani Hazret-i Peygamberin (A.S.M.) iyi grd eyler, gibi mnalara gelir. * Fk: er'an ve eriata bal. Akl- selim sahiplerince mstahsen olup mnker olmayan ey demektir. rf, eriata eer muhalif olursa, gayr-i meru olur, onunla amel edilmez ve onun izlesi lzm gelir."

rf rfen rfen rf idare

det, gelenek. det bakmndan, geleneke. rf bakmndan, detlere gre. (dare-i rf) Asker kuvvete ihtiyac gerektiren ve cemiyet hayatnda zuhur eden mkil hallerde vaktin icablarna gre ve vaziyet dzelinceye kadar sivil idare yerine askeri idare konmas. Sk ynetim.

rf idare rf-i ns

skynetim. f. nsanlarn det edindikleri, beendikleri alkanlk hlleri, an'aneleri ve telkkileri.

rf rf rfiyat rfnas r- miar

dete it ve onunla alkal. gelenekle ilgili, det olan. rf, det ve gelenee bal olan eyler. insanlar arasndaki genel anlay. Onda birin onda biri, yni yzde bir.

2387

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk r- miar- air rmiar r Binde bir. yzde bir.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ondalk, onda bir. Mahsullerden, Kur'an- Kerim hkmlerince onda bir olarak alnan zekt.

tek yllk rn veren buday gibi mallardan alnan onda bir lsnde zekt.

zr

Bir kusurun afv iin gsterilen sebep. * Bahane, sebep. * Mni, engel. Kusur, nakise, sakatlk. * Fevz. Zafer. * Bir adamn kusur ve kabahatinin ok olmas. * Fk: Abdesti bozucu ve devaml olan ey.

zr zrhh P

geerli bahane, kusur, eksiklik. f. zr dileyen. zr dileyerek affn isteyen. "Osmanl alfabesinin nc harfi olup, ebced hesbnda ""b"" harfi gibi iki saysna tekabl eder."

P (py) p P-bend P-bend-i terakki P-berc

f. Ayak. * Takat, mukavemet. * z. ayak. Ayak ba. Kstek. Ayaa vurulan zincir. * Engel, mni. lerlemee mni olan zincir, kstek. Aya yerde demek olan bu tbir, mecaz yoliyle kaim, sabit, berkarar, daim, bki mnlarnda da kullanlr.

P-berc-yi hareket P-be-rikb P-beste P-bus P-brehne P-cme Paan

Hareket etmek zere bulunan, mde. Hareket etmek zere olan. f. Aya bal. Hareketsiz. f. Ayak pen. f. Yaln ayak. f. alvar, don, akr. Pijama. f. Saan, sac.

2388

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Paavre Pa-e f. Paavra, kirli bez.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kk ayak. Pantolon, alvar gibi eylerin dizden aa olan ksm. Paa. * Koyun, kei ve sr aya. * Koyun, kei ve sr ayandan yaplan yemek.

Paek Paeng Pa-ile

f. Tezek, mays. f. Kk pencere. * Baca, menfez delik. f. Karda yryp yol amak gayesiyle ayaa giyilen bir eit ayakkab.

Pad

f. Saklayan, hfzeden. * Byk, ulu. * Bekleyen, muhafaza eden, koruyan.

Pa-dam Pada Padan Padav Pade Padergil Paderhava Paderikal Paderpa Pa-de Padgne Padiah

f. (Ayaktan yakalayan) Ku tuza. (C.: Padan) f. Mkfat, ecr. * Yolda. Yol arkada. (Pada. C.) f. Arkadalar, ayakdalar. * Mkfatlar. f. Kocakar. f. Eek ve sr srs. * oban sopas. * Yayla. (P-der-gil) f. Aya amurda. * Mc: Davranamaz. * Skntda. (P-der-hava) f. Aya havada. * Mc: Temelsiz, rk. (P-der-ikal) f. Aya kstekli, aya bal, hareketsiz. (P-der-p) : f. Ayak ayaa. Yanyana. f. Mkfat. f. Yksek dam. * Kap iinde olan pencere. (Pdh) f. Byk hkmdar, sultan. Cihan sahibi. Zarar def' eden, slah eden, muslih.

pdiah Padiah- sni Padiah

lkeyi idare eden devlet bakan. kinci padiah. f. Padiahla ilgili, padiaha ait.

2389

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Padzehr Pafersud Pagande Pagu paha Pa-hast Pajeh Pajir Pak pk Pakan Pakr Pakr Pak-baz Pakdamen Pak-damen Pakend Paki Pakize pkize Pak-mereb pakt Pakt Pa-kub Pak-zad f. Panzehir.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(P-fersud) f. Aya incinmi, anm olan. f. Atlm pamuk. * Atlm pamuktan yapma yumak. f. Suya dalma. deer, fiyat. f. Ayak altnda kalm, inenmi olan. f. nleme, inilti. f. Panzehir. f. Temiz, saf, katksz. Hep, tamam, mbarek, kudsi. temiz. (Pk. C.) f. Temizler, pklar. * Mc: Veliler, evliya. f. Tahsildar. f. Tahsildarlk. (C.: Pk-bzn) f. Temiz oynayan. * Mc: Sadakatli k. f. Etei temiz. * Mc: Namuslu. "f. ""Etei temiz olu"" * Mc: Namusluluk." f. Yakut. * arap, bde. f. Temizlik, paklk. * Ustura. f. Temiz, pak. Lekesiz. Hlis, saf, katksz. temiz olan. Gidii, yaratl temiz. yi huylu olan. andlama. Fr. Akid, szleme, andlama. Siyasi anlama. f. engi. f. Temiz asll. Asl temiz olan.

2390

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pala

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Az enli, ortasna doru daha geniliyerek ucuna doru daralmaya balayan kaln, ksa ve ar kl.

Palad Palade Palaheng

(Plde) f. Yedek at. f. Kt syleyen, ayp arayan. f. Yular, dizgin. * Av veya sulu balanacak kement. * Kemer. * Taz boynuna geirilen aa halka.

Palamar

Byk gemileri karaya balamak yahut demir gomneye bedel lengere rabtetmek iin kullanlan halat. * Byk halat. (O.T.D.S.) * Vaktiyle muharebelerde silh olarak kullanlan ve yk kaldrmak iin kullanlan srklar. (Sanat Ansiklopedisi)

Palan Palan-duz Palan Palar Palas pandras palaska Palavan Palavra Palay Paldm

f. Palan, semer, eer. f. Semerci, palanc. Semer diken. f. Semerci. f. at direi. Hemen, birden bire, hazrlksz, habersiz. asker kemeri. (Plven) f. Szge, helvac szgeci. (spanyolca) Mbalal sz, yalan sylenen sz. f. (Bak: Pala) f. Hayvann semerinin ileri geri kaymamas iin arka ayaklarnn kaba etleri zerinden geirilen kay.

Paleng Paleng-i fersude Palide Palikane Palikarya

f. Postal. ark. Eski ark. f. Szlm, durulmu. * Ziyade olmu, bym. f. Byk han kaplarnn ortasndaki kk kap. Mc: Kabaday, yiit, cesur. * Rum genleri.

2391

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Palude Palu Palvane Palvaye Pa-mal Pa-mal-i adv pan Pan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Szlm, saf hle getirilmi. f. Kark. f. Da krlangc. f. Da krlangc. f. Ayak altnda kalm, inenmi., Dmanlarn ayaklar altnda inenmi. " ""btn, hepsi"" mnsnda n ek." "Yun. ""Btn, kar"" mnasna kelimenin bana getirilerek kullanlr. Mesel: Panzehir $ : Zehire kar il."

Panayr

Yun. Ylda bir - iki defa muayyen bir yerde kurulan ve bir mddet devam eden byk pazar.

Pandomima kopmak Pandomima Pa-nihade

Karklk kmak. * Seyircileri elendiren kavga kmak. Yun. Vahi ve grltl karklk, anari. * Sessiz tiyatro oyunu. f. Ayak koymu, ayak basm. Gelmi, ulam, vsl olmu. * Domu, tevelld etmi.

Pan-islamizm

Btn mslmanlarn birlemesi siyaseti. ttihad- slm. slm birlii siyaseti.

panislmizm Pano Panzde(h) panzehir Panzehir papa Papa Papaan papaz

islm birlii lks. Fr. zerine iln, tablo, vs. asmaya yarayan levha. f. Onbe. zehire kar ila. Zehire kar il. byk papaz. tl. (Baba kelimesinden) Roma Katolik kilisesinin ruhni reisi. tl. nsan konumasn taklid edebilen bir ku. kilisenin nde gelen din adam.

2392

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Papez Papure Pa-pu Par Parafe parafe paragraf Paragraf Paralel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. nii ve yokuu olan yer. f. ki ift kz koulan ar bir cins saban. f. Ayak rten. Ayakkab, pabu. f. Geen yl, bldr. * Para. Fr. Ksa imza, iret. ksa imza. yaz blm. Yun. Dz yazda blmlerden herbiri. Yun. Mvazi. * Geo: Btn noktalar birbirinden ayn uzaklkta olan izgi veya hat, dzlk, sath.

Parantez

Yun. Cmle iinde geen bir sz, metin d tutmak iin o szn bana ve sonuna konulan iaret.

Parav Paravan(a)

f. Kocakar, acze. tl. Eskiden haremle selml ayran ve imdi de ilk bakta grlmesi caiz olmyan yerleri rten perdeler. * Daha ziyade kaplarn dna veya iine konan, katlanr, tanr tenteneli perde. * Gizleme vastas.

Parazit

Yun. Radyo gibi ses veya elektrik letlerinin zrlt ve grlt karmas. * Baka bir hayvan veya nebatn zerinde onun zararna yaayan canl. Asalak. Tufeyl.

Pare Parduz Pare

f. Ufak ey, kk nesne, para. f. Eskici, yamac. "f. Cz, para. Kesinti. * Para. Kuruun krkta biri. * Kur'an- Kerim'in otuz ksmndan bir ksm, bir cz'. * Say, blk. * ""Para"" mnsna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Mehpre $ : Ay paras. * Gzel. Yek-pre $ : Tek para, bir para."

pre

para.

2393

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pare-duz Pa-renc Pare-pare Parg Parin Parir Parlamento f. Eskici, yamac. f. Ayak teri. cret. f. Para para.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Mutfak ve banyo sularnn topland ukur. * Orospuluk. (Prine) f. Geen ylki, geen sene olan, bldrki. f. Dayak, destek, direk. ng. Millet meclisi. Milletvekillerinden meydana gelen meclis ve senatonun tamam.

Pars

f. Dine bal kimse. * Nmuslu, iffetli, temiz ve doru insan. * Fars milleti, ran kavmi.

Parsal Parse Parsel Parseng Partizan

f. Geen yl, bldr. f. Dilencilik. Fr. Bir maksatla ayrlarak snrlandrlm arazi paras. f. Teraziyi denkletirmek iin kefesine konulan ey. Fr. Kendi partisine ar dkn olup bakasna hak tanmak istemeyen kimse.

Paru Parule Paryab Pas

(Prub) f. Kocakar, acze. f. akac, ltifeci. * Yonga. * Hayrsz ve ie yaramaz kii. f. Irmak ve ay suyu ile sulanan ekin. f. Gecenin sekizde biri. * Gzetleme, bekleme. * Keder, hzn, gam. * sknts.

Pa-sar Pasban (psuban) Pasban Pasdar Pasdar

f. Tekme. Tepme. f. Nbeti, gece bekisi, beki. f. Bekilik. f. Gece bekisi. f. Bekilik, gzclk.

2394

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pa-sebk Pasek Pa-sitade Paskal (pascal)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ine sarlm, ayana abuk. f. Esneme, esneyi. f. Ayakta duran. Kaim. Fr. Hristiyanlkta dindarl ile beraber fizik, edebiyat, hesap, hendese ve felsefede (Mildi 17. asrda) byk bir lim olarak tannmtr.

Pas-par Pastoral Pasuh Pasuhgzar Pasuhinev Pa-svar Pasvan Pa pa Pa Paa

f. Tekme. Yun. Kr hayatna, ky lemine dair yazlan manzume. f. Karlk, cevap. f. Cevap veren, karlk veren. f. Cevab dinleyen. f. Yaya olan, yaya, piyade. f. Gece bekisi. f. Para para, ufak ufak. * Dank. "f. ""Serpen, saan, datan"" mnsnda birleik kelimeler yaplr." "Sivillerle askerlerin ileri gelenlerinin bir ksmna verilen resmi nvand. Osmanllarn ilk devirlerinde bu nvan, hnedn mensublaryla yalnz bir ksm idare adamlarna verilirken sonradan askeriden ""mir-i liva"" ve daha yksek rtbede olanlarla; mlkiyeden vezir, beylerbeyi, mir-i miran ve mir-l mera rtbelerine tahsis edilmitir. Damat Paa, Aa Paa, Vali Paa o cmledendir.Paa kelimesinin asl hakknda pek ok ihtilf vardr. Lgat erbabnn bazlar, Farsa ""Py-i ah"" lfzndan deitirilmi olduunu; bzlar da Trkede byk birder mnasna gelen ""Bee"" kelimesinin telffuzunun zamanla ""paa""ya deitiini; bir ksm da evin, ailenin by, reisi anlamna gelen ""Ba aa"" dan tahrif edildiini yazarlar. Ayrca Trklerde byk evlda da paa derler.

2395

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Paa tbiri, hrmet ifadesi olarak, ulema ve meyihten bazlarna da verilmitir. Bugn dilimizde generl anlamna kullanlr. (O.T.D.S.)" paa Paal general. Paa nvann alan vezir ve beylerbeyi gibi byk devlet adamlarnn hizmetinde bulunan gedikli aalar. Paan Paazde Paende Paib Paide Pana Panin Patile Patin Patrik Patrikhane Patriklik f. Saan, sac. Paa olu. f. Saan, datan, sac. f. Basamak, merdiven. f. Salm, serpilmi, dalm. f. Topuk, ke. f. Aa ve tahta paralar. f. Tencere. f. Harman yabas. Yun. Rum ve Ermeni kiliselerinin ruhni reislerine verilen isim. Patrik ad verilen Rum bapapaznn oturduu yer. Osmanl saltanat zamannda muhtelif gayr-i mslimlerin din ve meden baz ilerini idare eden makamlar. Pa-yab f. Kuvvet, kudret, tkat. * Su birikintisi. * Havuzun dibi. * Kuyu basama. * Son, nihayet. Payan f. Kenar, son nihayet, u. * Tas: Ehl-i tarikatn ulaaca birlik lemi. * Akbet. pyn Paybaf Paybend Paybeste son, u. f. ulha. f. Ayakba. * Mani, engel. * Kstek. f. Hareketsiz. Aya bal.

2396

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Paydar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Pyidar) f. yice yerlemi. Devaml, kadim. * Salam. Muhkem. * Sermed. * Bedi. '* Sbit.

Paydar Pay-der-gil Pay-der-hava paydos Paydos Paye

f. Devamllk, sreklilik. f. Aya amurda. * Skntda, dertte. * Mc: Davranamaz. f. Aya havada. * Mc: Temelsiz, rk. dalma, tatil. f. Tatil, teneffs, serbestlik. f. Rtbe, derece. * Merdiven aya. * lim sahibi olanlarn bir derecesi.

pye Payedr Payedr Pay-efzar Pay-endaz

rtbe, basamak, derece. f. Rtbeli, pyeli, itibarl. f. tibarllk, rtbelilik, pyedarlk. f. Ayakkab. f. Ayak atan, ayak atm. * Byk kiilerin geecek olduu yerlere serilen hal gibi eyler. * Duvar ve mbleleri kaplamada kullanlan bir cins kuma.

Payende Payendeg Pay-fersud Paygh pyidr pyiml Payin Payitaht pyitaht Payiz

(C.: Payendegn) f. Payanda, destek, dayak. * Duran, srekli. f. Devamllk, sreklilik. f. Aya incinmi, anm. f. Derece, mertebe, rtbe. kalc, kalml. ayak altnda kalm. f. Aa. Aa taraf. * Merdivenin ilk basama. (Bak: Pytaht) baehir. f. Gz, sonbahar. * Yallk, ihtiyarlk. * Eski, khne, ypranm.

2397

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Paykub Paymal Paymzd Paytaht Paye Payzar Payzede Payzen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ayak vuran. * Mc: Rakseden, kek. (Pyimal) f. Ayak altnda kalm, mahvolmu, telef olmu, srnm. f. Bahi, ayak teri. (Pyitaht) f. Merkez-i hkmet, baehir, bakent. (Bak: P) f. Ayakkab, pabu. f. inenmi, ayak altnda kalm. .f Ayana pranga vurulmu. Forsa, deniz esiri. * Sulu. * Esir. * Hizmeti, uak.

Pazac Pa-zede Pazen Pazin Pazir Pazubend Pee

f. Ebe kadn. * Dad, stnine. (Bak: Pyzede) f. Pezevenk. f. Gecenin bir ksm. Destek, payanda, dayak. (Bak: Bzubend) (C.: Peegn) nsan veya hayvan yavrusu. * Olan, ocuk. * Sarmak bitkisi.

Peegn Peel Pedagog Pede Pedender peder Peder pederne Pederne

(Pee. C.) f. nsan veya hayvan yavrular. f. st ba pislik iinde ve iren olan adam. Yun. ocuk terbiyecisi, mrebbi. f. akmak, kav. * Kavak aac. f. vey baba. Babalk. baba. f. Baba. baba gibi. f. Babaya yakr tarzda, pedercesine.

2398

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Peder Pederze Pedid Pedme Pedrud Pehin Pehle Pehlev Pehlevan Pehlevan pehlivan Pehlu Pehn Pehna Pehnane Pehnaver Pehnaver Pejgale Pejm Pejman pejmrde Pejmrde Pejmrde-hal Pejuh Pejuhende Pejuhide f. Babalk, pederlik. f. kn, boha.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aikr, grnr, ak, belli. f. Nasib, ksmet. Pay, hisse. f. Vedlama. f. ok enli. f. Mezar sandukalarnn yan talarna verilen ad. f. ehir, belde. * Yiit, kahraman. f. Pehlivan. Yiit. Kahraman. Grei. f. Pehlivanlk, greilik, yiitlik, kahramanlk. grei. f. Vcudun iki yanndan biri, yan. f. Enli, geni, yass. * Genilik, enlilik. f. Genilik, enlilik. * Enli, geni, yaygn. f. Beyaz pide. * Bir cins maymun. f. Pek geni. Pek ak. * Soluk, solmu. f. Enlilik, genilik. Vs'at. f. Pay, hisse. * Yrtk, yama. f. Sis, duman. f. Piman, ndim. * Kederli, hznl. dank. f. Dank. * Eski, yrtk. * Perian. * Buruuk, burumu. f. Kl kyafeti pejmrde olan, st ba pis bir halde bulunan. f. Aratrma, soruturma. f. Gizli eyleri aratran. Mtecessis. f. ok akll, olgun, bilgili.

2399

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pejulide Pejvin Pelade Pelas Pele Pelid Pelite Pelle Pelme Pelus Pelvas Penagh Penah penh Penah-verde Penahende Penahgh Penah Penahide Penam Penbe Penbezr Penbezen Penc Pencah Pencahsle

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Solmu, bozulmu, dalm, karm. f. Kirli, pis. irkin. f. Fesat. Mfsid. f. ul, aba. * Eski kilim, kee vs. f. Terazi kefesi. f. Pis, murdar. * Rezil ve alak kimse. f. Lmba veya kandil fitili. Fitil. * Yaralarda kullanlan fitil. f. Derece. * Merdiven. f. Yaz tahtas. f. Hilekr. Hile yapan. f. Yaltaklanma. f. Snacak yer. Snak. Melce'. f. Snma. Snacak yer. Dayand nokta. snak. f. Snm, iltica etmi. Mlteci. f. Snan, iltica eden. f. Snacak yer, melce. f. Snma. f. Snm, iltica etmi. f. Gizli, sakl. rtl. f. Pamuk. * Ak krmz renk. f. Pamuk tarlas. f. Halla. Pamuk atc. f. Be. f. Elli. (50) f. Elli yanda.

2400

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pencgane Penci Penckue Pencpay Pencruze Pencsale Pencenbih Pencm Pencmin Pene

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Beli, beten ibret, be tneli. f. ncinme. f. Be keli. Muhammes. f. Be ayakl. Yenge. f. Be gnlk. * Sreksiz, pek az. f. Be yanda. f. Beinci gn. Perembe. f. Beinci. f. Beinci. f. El ayas ile be parman tamam. * Hayvanlarn n ayaklarnn parmaklaryla trnaklar. * Eskiden ark hkmdarlarnn imza yerine ellerini krmz boyaya srp, kdn stne basmalaryla olan ekil, tura. * Mc: Kuvvet. Savlet, satvet.

Pene-i kahr Penezen Pend Pendimi gu etti Pendkr Pendnme Penduz Penir Per Perakende Perakendeg Perandah Per-aver

Kahir penesi. Mahveden el. f. Pene vuran, dman. f. Nasihat, vaaz, t. Nasihatm dinledi. (C.: Pendkrn) f. Nasihat eden, nsih. t veren. f. t kitab. f. uvaldz. f. Peynir. f. Kanat. f. Dank. Datma. * Azar azar yaylan veya satlan. f. Sama sapan konuan. Samalayan. f. Sepilenmi deri sahtiyan. f. Kanat aan, kanat ac. Keskin uan.

2401

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Perem

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kkl. * Tepede braklan sa. * Mzrak ve bayrak gibi eylerin balarna konulan psklms eyler.

perem Perd Perda Perdaht Perdahte Perdar perdz Perdaz Perde yrtlmak Perde

kakl, zlf. f. Kvrm, bklm, kat. f. Yarn. f. Cil. Parlaklk, parlama. * Dzleme, temizleme. f. Cillanm, parlatlm. * Temizlenmi, dzenlenmi, tertib edilmi. f. (Bak: Berdr) dzelten, ynlendirici. f. Tertib eden, dzenleyen, dzeltici. Hayaszlk etmek, utanmazlk. f. Kap, pencere gibi yerlere aslan veya iki yeri birbirinden ayran, grnmee mni olan ey. * Mc: Irz, namus, iffet.* Bir mzik parasn meydana getiren seslerden herbirinin kalnlk veya incelik derecesi. * Bir sahne eserinin byk blmlerinden her biri. * Ekran, sinema perdesi. * Tb: Aksu. * Mc: Gaflet. Basiretsizlik. (Bak: Esbabperest.)

Perdeberdar Perdeber-endaz

f. Perde kaldrc. Perde ac. f. Perdeyi kaldrp atan. * Utanmay brakan, sklmayan, utanmayan, haysz.

Perdebirun perdebirnne Perdebirunne Perdedr

f. Utanmaz, aksak konuan. edep perdesini yrtarcasna, hayaszca. f. Sklmadan, utanmazcasna. Perdeyi kaldrrcasna. Edebsizce. f. Perdeci, kapc, odac. Bir eyin grnmesine ve bilinmesine mni ve perde olan.

perdedr

perdeci, perdeleyen.

2402

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Perdedr- felek Perdeder Perdeg Perde-i cmud Ay, kamer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Perde yrtan. Utanmaz, haysz. (C.: Perdegiyn) f. yi rtnm ve namuslu kadn. Donmu, kat perde. * Mc: Alem, tabiat. * Akl ve hissiyat kendisi ile megul edip, dini ve ulvi hakikatlardan ayran, gaflet veren perde.

Perde-i nilgn Perde-i trabiye Perdekr Perdeke Perdeniin Perdepu Perdeser Perdesery Perdeins Pere Pere-i bin Pere-i kh Perend-aver Perende Perendebz Perendek Perendin Perendun Perendu Perenduine Perendvar

Gkyz, sema. Toprak perdesi, yer yz. f. Perdeli. Perde ile rtl yer. f. Perde ekici, rtc. Engel, mni. f. Perde arkasnda oturan. * Mc: Namuslu, temiz. f. rten, rtc. f. ark syleyen, arkc. * Saz alan, algc. * Kk adr. f. Kk adr. * ark syleyen, arkc, hnende. algc, saz alan. f. ark syleyen, arkc. f. U, kenar. Burun ucu. Da etei. f. ok keskin kln, pala veya haner. f. Uan, uucu. * Av kuu. * ark gibi dnerek atlan takla. f. Takla atan kimse. Cambaz. f. Kk tepe. f. pek elbise, ipek kuma veya ipek mendil. f. Evvelki gece. f. Dn gece. f. Dn geceki ey. f. Evvelki gece.

2403

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pereng Perest perest Perestan Perestar Perestarn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Suyu iyi verilmi kln. (C.: Perestn) f. Tapan, tapnan, taparcasna seven. taparcasna dkn. (Perest. C.) f. Tapanlar, tapnanlar, taparcasna sevenler. (C.: Perestarn) f. Hizmeti. * Kul. * Tapan, tapc. * Dalkavuk. (Perestar. C.) f. Kullar, kleler. * Hizmetiler. * Dalkavuklar, yaltaklk yapanlar. * Tapanlar, tapclar.

Perestar- hayl Perestar Perestide peresti Peresti Perestikr perestikr perestikrne Pergl Pergle Pergm Pergr pergr Pergrvr Pergaze Pergem Pergul Pergune Per-ga

ir, ozan. f. Hizmetilik. * Kulluk. * Tapclk. * Dalkavukluk. f. Sevgili, mahbub, sevilen. ar dknlk, tapn. f. Pek ok sevmek. Bendelik etmek. bdet etmek. bdet edercesine seven, ok ileri sevgi ve hrmet besleyen. tapnan. taparcasna. f. Pergel. f. Kaba iplikten yaplan bir cins dokuma. * Para. f. Dl yata. Rahim. f. Pergel. Dire izmee mahsus let. pergel. f. Pergel gibi. f. Ku kanadnn vcuda yapk olan ksm. f. siz gsz, bota dolaan adam. f. Bulgur. * Bulgur pilav. * Un helvas. f. Yakksz, irkin. f. Kanat ac, uucu. * Keskin uucu.

2404

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Perh Perha Perhacu(y) Perhide Perhiz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hisse, pay. * Deersiz mal. f. Sava, harb, muharebe, cidl, ceng. Kavga. f. Muharib, sava. Kavgac. f. aret olunmu. "f. Saknmak, ekinmek. * Vcuda zararl ve tbben muzr; ve dinen, zevk veren eylerden saknmak. * Hastalkta baz yiyecek ve ieceklerden saknmak."

Perhizkr Perhun Perhde Peri peyker Peri

Perhiz eden, nefsini tutan. Zararl eylerden, gnahlardan saknan. f. Pergelle izilmi ember, dire, halka. f. Samasapan sz, hezeyan. * Ateten dolay sararm ey. Peri yzl gzel. f. Cisimleri ok ltif ve grnmez olan ho mahluk. * nsana muhabbet eden, muvahhid ve mslim ltif mahluk. *Mc: Gzel insan. Gzel kimse.

Peri-ihre Peride Peridereng Peri-i melhat Perir Peri-ru peran Perian

f. Peri yzl, gzel yzl. f. Umu. *Solmu, soluk. f. Rengi umu, solmu. Gzellik perisi. f. Evvelki gn. f. Peri gibi gzel yzl. dank. f. Dank, kark. * Bozuk, tertibsiz, dzensiz. * Kederli, hznl, kaygl.

Perianhtr Perian

f. Dalgn, dnceli. f. Perianlk, danklk. * Dzensizlik, bozgunluk. * Yoksulluk, fakirlik.

2405

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk peraniyet Periz Perize Permer Permun Pernih Perniyan Pernun Perran Personel Pertab danklk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Haykrma, barma. Feryd. * Su kenarlarnda yetien yeil saz, ot. f. Atete piirilen ekmek. * Krmz altun. f. mid etme, umma, bekleme. ntizar. f. Ss, bezek. f. nce dz ta. f. Nakl atlas. pekten dokunmu, bir cins ilemeli kuma. f. nce ve zarif dokunmu ipek kuma. f. Uan, uucu. Fr. ahsa dir. ahs. * Bir ite alanlarn hepsi. f. Atlma, srama. * Hz almak iin geriden koarak atlma. * Uzaa den ok veya baka bir ey.

Pertev pertevefan Pertev-endz Pertev-fean Pertev-i mihr Pertev-suz

(Pertav) f. Ziya, k. * Atlma, srama, hz. k saan. Iklandran, ziy veren, nurlandran. Ik saan, ziya saan. Gne . Gnein parlakl. Yakan k. Gnee kar tutulduu zaman, klar bir noktaya toplayan ve bu suretle n dedii yeri yakan mercek.

Peru perv Perva

f. Kk ban, sivilce. ekinme, saknma, korku. f. Korku, ekinmek. * Alka, ilgi, ba. * Takat. * Durup dinlenmek. * Bilmek. * Vesvese. * Kayd. * Iztrab. * Terk, feragat. * Hayran, am. * Meyl, tevecch, iltifat, kayrmak. * Gussalanmak. (L.R.)

Pervane

f. Frldak ark. * Geceleri n etrafnda dnen kk kelebek. * Haberci, klavuz.

2406

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk pervne Pervanegn Pervanek Pervar Pervas pervsz Pervaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

k etrafnda dnen kk kelebek. (Pervane. C.) Gece kelebekleri. f. Karakulak ad verilen bir hayvan. * Ask: nc, pidr. f. Besili, beslenmi. f. El ile dokunup temas etme, eli ile yoklama. korkusuz. f. Kanat amak, umak. Uan, uucu. * Nur. * Karargh. * Samak. * Hcre. * Saak. * Ayna. Dolap. * nce, uzun tahta. * Uan, uucu gibi mnlara gelerek birleik kelimeler yaplr.

pervz Pervaze

uu. f. Kr gezisi iin hazrlanan yemek. * Altun ve gm yapraklarn krnts.

Pervazgh Pervaz- berdr Perver

f. Uulacak yer. Tayyre meydan. Hava alan. Ykselip uan. Uarak dolaan. "(Pervar) f. ""Besleyen, yetitiren, velinimet, koruyan"" mnsnda birleik kelimeler yaplr."

perver Pervern

koruyan, besleyen, seven. (Perver. C.) f. Yetitirenler, besleyenler, koruyup terbiye eden kimseler.

perverde Perverde Perverende Perver Perveri

beslenmi, korunmu, sevilmi. f. Terbiye grm, yetitirilmi, beslenmi. f. Besleyen, byten. Besleyici, bytc. * Terbiye edici, yetitirici. f. Bytclk, besleyicilik. Terbiye. f. Besleme, besleyi. Beslenme. * Terbiye etme, yetitirme, eitme. Terbiye edilip yetitirilme, eitilme. * lerleme, terakki.

Perveriyb

f. Beslenen. * Terbiye edilen, terbiye gren, eitilen, yetitirilen.

2407

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Perveriyfte Pervin Perviz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Terbiye edilmi, bytlm, yetitirilmi, eitilmi. f. lker denilen yedi yldzn tamam. f. stn, galib, muzaffer. * Elek. Szge. * Gzellik. * Balk. * Cilve. * Tar: ran Hkmdar Husrev'in lkab.

Pervizen Perviz-i felek Pes pi pes Pes Pesadet Pesavend pesend Pesend Pesendne Pesendide Pes-i divr Pes-i perde Pesin Pesmande Pesmande-hor Pesperde Pesrev pest Pest Pestbaht Pest

f. Elek, kalbur. Gne, ems. Arka ve n. arka, geri, yle ise. f. Arka, art, geri. * yle ise, imdi... f. Veresiye alveri. f. Kafiye. beenen. f. Beenmek, kabul eylemek. Beenici. Muvfk. Beenecek yolda, beenmek suretiyle. f. Beenilmi, seilmi, mntehab. Duvarn arkas. Perde arkas. f. Sonraki, gerideki, en son. f. Geri kalm, geride bulunan, bkiye. * Artm, artk. f. Artk yiyen. f. Perde arkas, gizli i. f. Arkadan gelen. * Uak, hizmeti. alak, yava. f. Alak, aa. Hafif, yava ses. * Sesi galiz, kaln ve korkun olan. f. Talihsiz. Baht fen olan. f. Alaklk, dilik, zillet.

2408

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pestpaye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Pestpayegn) Payesi, derecesi aa olan, di. Alak. Baya. Pespaye.

pestpaye Pestperde Pestsada Pee Peiman Peiman Pein Peint Peiz Peke

pespaye, alak. f. Alak ve hafif sesle. f. Hafif ses. (Bak: Pee) f. Piman. Ndim. f. Pimanlk, nedamet. f. Nakd para. * nceden, nce. f. Pein verilen paralar. (Peize) f. Ake, mangr. Pul. * Balk pulu. "(Pike) f. Bakasnn maln birine balamak. Verilmemesi lzm olan eyi bakasna vermek. Karlksz vermek.(Bir eyde mehsin ve eref hsl olduka, havassa peke ederler; seyyit olsa, avma taksim ederler! M.)"

peke Peleng Pem Pemin

sap savurma. f. Geri kalan, geri kalm. f. Yapa, yn. * Keten helvas. (Pemine) f. Ynden yaplm. Yapadan yaplma. * Sde ve sssz elbise.

Perev

f. (Asl: Pirev) nde giden. * Trk mziinde bir saz eseri. * Greten nce pehlivanlarn ellerini birbirine veya dizlerine arparak ve biraz srayarak yaptklar oyun. * Bir eit ok.

Pee Peegir Peter

f. Sivrisinek. f. Sinek avlyan. * Mc: siz gsz, bo gezen kimse. f. Dz maden levha.

2409

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Petgir Pey pey Peyam peyam Peyam-ver Peyam-ber Peyam- hasret Pey-a-pey f. Kl elek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. z, iaret, nian. * Ard, arka, akab. iz, art. (Peygam) f. Haber. taze haber. (C.: Peyamvern) f. Haber getiren. f. Haber getiren. Peygamber. Hasret, zleyi haberi. f. Birbiri ardnca, birbirinin arkasndan. * Azar azar, tedricen, peyderpey.

Peyda peyd Pey-der-pey Peyemres Pey-ender-pey Peygam Peygamaver Peygamber

f. Mevcud, var olan, ak, ikr, meydanda olan. var olan, ak, meydanda. f. Birbiri ardnca. Yava yava, azar azar. f. Haber getiren, haber ulatran, haberci. f. Ardsra, arka arkaya, durmadan. Azar azar. (Bak: Peyam) (Peygam-ver) f. Haber getiren, haberci. (Peyamber) f. Allah'tan haber getiren. Allah', hireti, zararl ve faydal eyleri tantan. Nebi. (Bak: Mefhar- kinat, Muhammed (A.S.M.), Nbvvet, Resl)

peygamber

ilh hakikatlar insanlara bildirmek ve onlara rnek olmak zere Allah tarafndan tayin edilen, vahiy yoluyla sahip olduu ilmini yaayp nereden mbarek zatlarn umum ismi.

Peygambern peygambern Peygamber

(Peygamber. C.) Peygamberler. peygamberler. f. Peygamberlik. * Peygamberle alkal.

2410

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Peygar Peygare Peygule Peygulegzin Peygule-i nisyan Peygun Peyk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sava, harb, muharebe, cidal. Kavga. f. ftira. f. Ke, bucak. Bir kede oturan. Keye ekilmi olan. Unutulma kesi. f. And, art, ahd, peyman. f. Bir eyin etrafnda, ona tabi olarak dnen. Seyyare. * Haber ve mektup getirip gtren.

peyk Peykan Peyke peyke Peyker Peyk-i felek Peym Peyma Peyman

uydu. Okun ucundaki sivri demir. f. Tahta sedir. tahta sedir. f. Yz, ehre, surat. Ay. Dnyann etrafnda dnen ay. Dnyann peyki. f. Haber. f. len, lc. f. And, yemin, muahede, ahitlemek.(Cihet-l vahdet-i ittihadmz, tevhiddir. Peyman ve yeminimiz, imandr. Madem ki muvahhidiz, mttehidiz. Her bir m'min il-y Kelimetullah ile mkelleftir. Bu zamanda bunun mhim bir sebebi maddeten terakki etmektir. H..)

peymn Peymane peymne Peymaneke Peymane-ikest Peyman-iken

yemin. f. Byk kadeh. * lek, kile. * arap barda. kadeh. f. ki ien. f. Kadehi krk. (Peyman-ikn) Yemin bozan, ahdini yerine getirmeyen.

2411

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Peymay Peymude Peyrev peyrev Peysiper Peyug Peyugan Peyvend Peyvest Peyveste Peyvesteg pezir Pezir f. Tartc, lc. f. llm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ard sra giden, tbi olan, izinden giden, uyan. izleyen. f. inenmi, ayak altnda kalm. (C.: Peyugn) f. Gelin. (Peyug. C.) Gelinler. f. Ulama, varma, vasl olma. * Ba, alka. f. Ulama, vasl olma, kavuma. f. Her zaman, dima. * Ulam, ermi. * Bitiik, muttasl. f. Bitime, ulama, bitiiklik. " ""eden, edici, alan"" mnsnda son ek." "f. Kabul eden, olan, olabilen. * ""Sz dinleyici, emir tutan"" mnasnda birleik kelimeler yaplr."

Pezira Peziray-hitam Pezire Peziri Plaka prlanta Prlanta prlantamisal Pi tab Pi

f. Kabul eden. Sona eren, biten, hitam bulan. f. Karlama, karlay. f. Kabul edilmi. Kabul edi. (Arnavuta) Tar: Muharebede ve yamada alnan eya, apul. ilenmi elmas. tl. ok tra edilmi, foyasz parlak elmas. Ta prlanta olan. prlanta gibi. Iztrab ve sknt. f. Bklm, kvrm, dolak. * Nesebi gayr- sahih olan, gayr- meru mnsebetten doan ocuk. * Aslna benzemiyen. * Aacn kknden biten srgn. Alanmam aa. * Sarmak. * Vida.

2412

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pian Pi-a-pi Piide Piidemuy Pii Pi-pa Pitab Pih Pih-suz Pijuh Pil Pil-bn Pile Pileste Pil-ten Pilvaye Pil-zur Pindar Pine Pineduz Pineduz Pineduzluk Pingan Pingane Pinhan pinhan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Bklm bklm, kvrm kvrm olan. f. Karma kar, pek dolak, kvrm kvrm. f. Karm, bklm, kvrlm. f. Sa kvrlm. f. Bklm, kvrm. f. Yenge. f. Sknt, tel. * aknlk. f. ya. ahm. "f. ""Ya yakc"": Toprak kandil." (Bak: Pejuh) f. Fil. f. Fil besleyen, filci. f. pek kozas. pek. f. Fildii. Fil gibi iri, fil vcutlu. f. Krlang. f. Fil gibi kuvvetli, fil kuvvetinde. Sanma, zannetme. * Bbrlenme. f. Yama. Yamac. * Ayakkab tamircisi, eskici. f. Eskicilik, yamaclk. Yamaclk. Eskicilik. f. Fincan, tas. f. Kk fincan. f. Gizli, sakl, hafi, mahfi, mestur, mstetir. gizli.

2413

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pir berna Pir htiyar ve gen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Yal, ihtiyar. * Reis. * Bir tarikatn kurucusu. * Herhangi bir meslek ve san'atn balatcs, te'sis edicisi.(Kur'an- Hakim; enbiyalar, insann cemaatlerine terakkiyat- mneviye cihetinde birer pidar ve imam gnderdii gibi; yine insanlarn terakkiyat- maddiye suretinde dahi o enbiyann herbirisinin eline bz hrikalar verip yine o insanlara birer ustaba ve stad etmitir. Onlara mutlak olarak ittibaa emrediyor. te enbiyalarn mnevi kemlatn bahsetmekle insanlar onlardan istifadeye tevik ettii gibi, mu'cizatlarndan bahis dahi; onlarn nazirelerine yetimeye ve taklitlerini yapmaya bir teviki imam ediyor. Hatt denilebilir ki: Mnevi kemalt gibi madd kemlt ve hrikalar dahi en evvel mu'cize eli nev'-i beere hediye etmitir. te Hazret-i Nuh'un (Aleyhisselm) bir mu'cizesi olan sefine ve Hazret-i Yusuf'un (Aleyhisselm) bir mucizesi olan saat; en evvel beere hediye eden, dest-i mu'cizedir. Bu hakikata ltif bir irettir ki: San'atkrlarn ekseri, herbir san'atta birer peygamberi pir ittihaz ediyor. Mesel gemiciler Hazret-i Nuh'u (Aleyhisselm), saatlar Hazret-i Yusuf'u (Aleyhisselm), terziler Hazret-i dris'i (Aleyhisselm) ... S.)"

pr Pira Pirahen Pirahen-i ismet Piramen Piramun Piran

ihtiyar, nc, eyh. f. Ssleyici, dzenleyici, donatc. (Pirehen) f. Gmlek. Kamis. Namus perdesi. f. evre, etraf, yan. f. Yan, etraf, evre. (Pir. C.) f. htiyarlar, yallar.

2414

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Piraste

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tertibedilmi, dzenlenmi donatlm, ssl.Pirasteg $ . f. Dzen, intizam.

Piraye Pirayebah Pirayende Pirayi Pirehen Pirezen Pir-i fan Pir-i moan Pir prifni Piristu Piristubee Pirsal Piruz Piruz Pirzen Pise Pistan Piste Pister Pi pi Piadest Piaheng

f. Zinet. Ss. f. Ssleyici, ss veren. f. Ssleyici, donatc. f. Dzen, nizm, intizam, tertib. * Ss, zinet. f. Gmlek. f. Kocakar, acuze. Pek yal, zayf adam. Dnyay terketmi ihtiyar. (Pir-i muan) Meyhaneci. * Mc: Mrid. htiyarlk. Kocamlk. ok yal kimse. (Piristuk) f. Krlang kuu. f. Krlang kuu yavrusu. f. Kocam, ihtiyar, yal. f. Uurlu, hayrl. f. Uurluluk, hayrllk. f. Kocakar, acuze. Yal kadn. f. Saksaan. * Alaca renk. f. Meme. f. Fstk. f. Yatak, dek. f. Huzur, n, ileri taraf. n. f. Pein para ile al veri. * iye, altktan sonra verilen para. (Pi-heng) nde giden, ne den.

2415

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pian Pian Piandr Pibin Pidar f. En n, en ileri. f. Aln, cebin.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yzszlk yaparak iini beceren. f. lerisini gren. Basiretli, ihtiyatl. f. nc. Harpte ileriden dmana gnderilen askerler. * nde giden. nayak olan. * San'at, meslek. * Kumandan. * Mc: Yzsz. Yzszlkle i beceren.

pidr Pie

nc, nder. "f. , kr. Meguliyet. * Alkanlk, huy, det. * Meslek, san'at. * ""Huy edinmi, alm"" anlamlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Hasent-pie $ : yi eyleri det edinmi olan."

pe Piegh Piegn Pieger Piekr Piever Pi-geh Pi-gir Pihane

alm, huy edinmi. f. yeri. Fabrika. (Pie. C.) f. Meslekler, san'atlar. ler. * Huylar, detler, tabiatlar. f. San'atkr ii. f. Sanatkr, oyuncu. f. Sanat ehli, ii. f. n, huzur. f. Havlu, pekir. f. Balkon. * Bir yere gidilecei zaman nceden gnderilen adr ve yol eyas.

Pihayme Pi-i nazar

f. Pdiah veya vezirlerin divan adr. Gz n.

Pi-i nazara getirmek Gz nnde bulundurmak. Pi Piigh f. lerleme, stnlk, tefevvuk. * nn gren, ileri grl. Huzur.

2416

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Piin Piin Pike Pi-mzd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Pein, nce, nden. * Evvelki, eski. * nden verilen. (C.: Piiniyan) f. Evvel zaman adam. f. Hediye, armaan, hibe. f. Pey, pey akesi. Satlk bir eye talip olan kimsenin, sonradan caymayacan temin makamnda olmak zere satcya pein verdii bir miktar para.

Pinemaz Pinihad Pirev Pitahta Piva Pivayan Piyade

f. mam. f. Usl, kanun. * Temel, esas. f. nden giden. f. ekmece. Kk sandk. * Mal serilen yer, vitrin. (Piuva) f. Reis, ba. Hkim. * Mukteda, imm. (Pivay. C.) Reisler, bakanlar. Hkimler. Narin yapl bir eit kayk addr. Eskiden ekseriyetle stanbul ve civarnda kullanlan bu kayklar, pek makbul gezinti vastas idi. * Ask: Orduda tfekle tehiz edilmi olan ve muharip snflarn asli unsuru bulunan efrada da bu ad verilir. Yaya askeri. * Yaya.

Piyale Piyaz Plan

f. Kadeh. arap barda. f. Soan. * Zeytinyal ve sirkeli fasulye halamas. Fr. Yap, makine, bina...gibi yaplacak eylerin ayr ayr paralarn kt zerinde gsteren izgilerin hepsi.

pln Polat polat Politika politika Post

tasar. (Pulat da denir) elik. * Mc: Salam, sert. elik, sert. tl. Memleket ilerini idare iin tutulan ll yol. Siyaset. siyaset. f. Tyl hayvan derisi. * Mc: Makam, mevki.

2417

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk post Posta tyl hayvan derisi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tl. Bir yere gelen veya bir yerden gnderilen mektup ve emnetlerin hepsi. * Bu emnetleri toplayan ve datan idare ve onun yeri. * Belli zamanlarda sefer yapan ve ok zaman posta tayan vasta. * Takm, kol. * Hizmet nbetinde bulunan er. * Sefer.

Postin Postinduz Postinpu Postniin Pot krmak pot Pot

f. Krk. f. Krk diken. f. Krk giyen. Posta oturan. Daha evvelkinin yerine geen. Farknda olmyarak karsndakine dokunacak sz sylemek. falso, dokunakl sz. t. Irmaklar gemek iin kullanlan sal. * Dikiin bir tarafnda grlen kuma kabar.

pota Pota

bir eit tas. f. Toprak veya mdenden yaplm, kimyac, eczc, mdenci veya kuyumcu letlerindendir. Altn, gm ve benzeri mdenlerin eritilimesine mahsustur.

poz Poz

duru. Fr. Fotoraf alnrken kendine dzen vermek, tavr taknmak. Kmldamadan durduu halde kalmak.

pozisyon Pozisyon Pozitif pozitif Pozitivist

durum. Fr. Vaziyet, durum, duru. Fr. Tecrbe neticesine dayanan, msbet, isbatl. Negatifin zdd. msbet, ispatl. Fr. Fls: Pozitivizm taraftar.

2418

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pozitivizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Fls: Hakikatn yalnz tecrbe ve mahede ile vakalara istinaden tam olarak bilinecei iddiasnda olan felsefe sistemi. (Bak: sbatiyecilik)

pozitivizm Pranga

geree erimek iin sadece deneye gvenen sapk felsefe. ng. Eskiden ar cezal mahkmlarn ayaklarna taklan kaln zincir. * Halkalaryla beraber iki okka yz dirhem arlndaki demire verilen addr. * Umumi hapishanelerde, hapishanenin i nizamn bozan ve taknlk gsteren mahkmlarn ayaklarna da pranga vurulurdu.

pratik Prens bismark

uygulama. (1815 - 1898) Mehur Alman siyasilerinden ve Alman birlii iin alanlardan birisidir. slamiyeti ve Hz. Peygamber'i (A.S.M.) medh sena ederek hayranln bildiren bir mtefekkirdir.

prensip Prensip

dstur, ilke. Fr. Umde. lk unsur. Temel kanaat, temel dnce. Temel bilgi * Man: Her eit mnakaann dnda olan.

program Program Proje proje Projeksiyon propaganda Propaganda

dzenli niyetler. Fr. Yaplacak iler iin nceden hazrlanm tasar. Pln. Fr. Tasarlanan ilk ekil. Tasar. Mtehayyel. tasar, layha. Fr. Kuvvetli k leti. bir fikrin tantlmas faaliyeti. Fr. Bir fikri veya mal herkese bildirmek veya kabul iin yaplan iln. ok kymetli olduu veya olmad hlde bir eyin kymetini arttrmak maksadiyle yaplan konuma veya ilnat.

Protein Protestan

Lt. Tb: Albminli besleyici madde. Purut mezhebinden olan.

2419

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Protestanlk Proton Prutluk Psikolog psikolog Psikoloji psikoloji psikoz Psikoz Pu Pu Pu-magz Puhte Puhtegn Puhteg Pujine Pul Pulad Puladbzu Puladsenc Pur Purn Pur-i duht Purmend Purutluk Puside

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Purutluk, Hristiyanlkta bir mezhep. yun. Atom ekirdeinde pozitif ykl zerrecik. (Bak: Delil-i inayet) (Bak: Protestanlk) Fr. Ruhiyat, ruh ilmiyle uraan. ruh ilmiyle uraan. Fr. Ruhiyat, ruh hdiseleri tetkik eden ilim kolu. ruh ilmi, ruhiyat. akl hastal. Fr. Tb: Akl hastalklarnn umumi ad. (Puy) f. Aratrma, arama. * Koma. f. Kaba, irkin. * Bo ve faydasz ey. * i bo. f. Bo kafal. (C.: Puhtegn) f. Pimi, pikin. Olgun, kmil insan. (Puhte. C.) Olgun kimseler, pikin kiiler. f. Olgunluk, kemalt, pikinlik. f. Kantar. f. Para. f. elik. f. elik pazulu. Kuvvetli, yiit. f. Gzel silh kullanan, iyi dven. (C.: Purn) Oul. Evld. (Pur. C.) Oullar, veledler. Hemirezde, yeen. f. Evld sahibi. Hristiyanlkta bir mezhep, protestanlk. f. rm, paslanp rm, rk.

2420

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk pusula Pu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yn bulmaya yarayan let, ksack mektup. "f. ""rten, giyen, giyinmi"" mnasna birleik kelimeler yaplr. * rt, elbise, zrh."

Pue Puende Puende-i hat Puide pde Puide-em Puiden Puide-raz Pui Put

(Bak: Puide) f. rten. rtc. Ayp rten. (Pue) f. rtlm. * rt. * rtl, gizli. rtl, gizli. f. rtnecek, giyilecek ey. * rt. f. rtnecek, giyilecek ey. rt. f. Srr gizli. f. rtecek ey. rt. Allah'tan baka taplan herey. * Heykel. Sanem. Kendisinden medet beklenen veya lyk olmad hrmet kendine yaplan maddi mnevi resim, heykel ve her eit cisim.

put Pute

heykel, bst. Silh veya ok atlarnda dikilen nian tahtas. * inde mden eritilen tava.

puthane Put-perest

putlarn konulduu yer. f. Allah'tan baka eyleri ilh kabul eden, puta inanp ona ibdet eden. Puta tapan. (Bak:Bt-Perest)

putperest Puya(n) Puyan olmak Puye Puyeger

puta tapan. f. Koan. Seirten. Komak. Batmak. Dalmak. f. Koma, seirtme. f. Koucu.

2421

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Puyende Puzen Puzine Puzi Pl Plpl Pnk pr Pr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Koan. Seirtici. Koucu. f. Nadas edilmi, srlm tarla. f. Maymun. f. zr, mzeret. f. Kpr. f. Karabiber. f. Sere. ok dolu. f. ok, dolu, ok fazla, memlu, tekrar (mnlarna gelir, birleik kelimeler yaplr) *Shib, mlik.

Pr-ml Pr-te hevl Pr-bd Pr-bim prceml Pr-in Pr-dil Pr-diln Pr-dud Pr-emvt premvat Pr-envr Pr-fer Pr-gazab Pr-g Pr-gubr

stek ve emellerle dolu. Ate ve korku dolu. f. Kibirli. * ok rzgrl. f. Korkmu. pek gzel. f. ok buruuk, ok bklm ve kark. (C: Pr-diln) f. Yrekli, cesur. (Pr-dil. C.) f. Cesurlar, yrekli kimseler. f. ok tten, ok dumanl. ller dolu. llerle dolu. (Pr-nur) ok parlak, ok nurlu. f. ok parlak. ok aydnlk. f. ok kzgn ve hrsl. f. ok syliyen, ok konuan. f. ok tozlu. Toz iinde.

2422

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Pr-hnde Pr-hayl Pr-hazn Pr-heves prheves Pr-heyecn Pr-hun pritiyak prkeml Pr-kine prmerak Pr-nr Pr-nz Pr-nevl prniyaz Pr-nur prnur Pr-paye prrahm Pr-sle Prsan prsevda Prsi Prsi-i htr Pr-suz Pr-a'aa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ne'e dolu, ok glme ve sevin dolu. Sevinli, neeli. f. Hayal ile dolu. f. Sonbahara uram, solup sararm. f. ok hevesli. Heves dolu. hevesle dolu. f. Heyecan dolu. ok heyecanl. Kan iinde. Kan dolu. arzu ve istekle dopdolu. tam anlamyle olgun. f. Dmanlk ve gazab dolu. merakla dolu, pek merakl. ok ateli. ok kzgn. Ate dolu. ok nazl. ok ltuf ve ihsan. ok ok ihsan etmek, vermek. dua ve yakar ile dopdolu. (Bak: Pr-envar) ok nurlu. f. Krkayak. pek merhametli. f. Yal. Ya dolgun. (Prs) f. Soran, sorucu. sevda dolu. f. Soru, sorma, sual edi. Hatr sorma. f. ok yakc. ok yank. ok gsterili, a'aa dolu.

2423

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk praaa prer Pr-temkin Pryan Psender Pser Pt Pte Pte-i ba Pter Ptiban Ptivan Ptmal Pt-pa Ptvare Ra ok gsterili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok erli, ktlklerle dolu. f. ok ar bal. ok temkinli. f. (Bak: Biryan) f. vey oul. vey evld. (C.: Psern) f. Erkek ocuk, oul. f. Srt, arka. f. Tepe, yn. imenlik, ayrlk. f. Arka, srt. f. Payanda, destek, dayanak. * Yardmc, muin. f. Destek, dayanak, payanda. * Yardmc. f. Petemal. f. Ayak taban. f. Bir hamal yk. Bir arkalk yk. f. sim veya zamirin sonuna ilve edilirse, Trkedeki i, im, in, a, e eklerinin yerine kullanlr. Mesel:Hne: Ev. Hne-r: Evi, evin, eve.T: Sen. T-r: Seni, senin, sana.

Ra' Raa' Raabe Ra'ad raad Raale Raa Ra'b

Kk kene. Boazna hizmet eden adi insan. Genilik, vs'at. * Byk olmak. Geveze kimse. ok konuan adam. * Torpil bal. gk grlts. Hamakat, ahmaklk. (Ra'e-Ra'en) Titretmek. Doldurmak. * Efsun, (sihir yapanlar okurlar.)

2424

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rab' Rab'at Rabb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vasat, orta boylu. * Avlulu ev. (C.: Rabet) Attarlarn daarc ve kutusu. * Orta boylu kimse. "Shib, mlik, seyyid. Cenab- Hak (C.C.) * Besleyen, yetitiren, terbiye eden. Mstahik. Hdvend. (Kur'an- Kerim'de bu ""Rabb"" ismi ile Cenab- Hak 846 def'a zikredilir.) (Bak: lem)( Yni : Herbir cz' bir lem mesabesinde bulunan u lemi btn eczasiyle terbiye ve yldzlar hkmnde olan o cz'lerin zerratn kemal-i intizamla tahrik eder. Evet Cenab- Hak herey iin bir nokta-i kemal tayin etmitir. Ve o noktay elde etmek iin o eye bir meyil vermitir. Her ey o nokta-i kemale doru hareket etmek zere, sanki mnevi bir emir alm gibi muntazaman o noktaya mteveccihen hareket etmektedir. Esna-y harekette onlara yardm eden ve mnilerini def'eden, phesiz Cenab- Hakk'n terbiyesidir. Evet, kinata dikkatle bakld zaman, insanlarn taife ve kabileleri gibi, kinatn zerrat, mnferiden ve mtemian Hliklarnn kanununa imtisalen, muayyen olan vazifelerine komakta olduklar hissedilir. "" Yalnz bedbaht insanlar mstesna!"" ..)"

Rabban Rabbaniyyun

Rabbimize ait. (Rabbaniyyn) Kendisini tamamen Cenab- Hakk'a vermi olanlar. Putperestlikle alkas olmayanlar.

Rabbat Rabbe Rabbena

Kadnlarn efendileri, shipleri, kocalar. veyana. Ey bizim Rabbimiz! Ey Shib-i Hlikmz! Ey bizi terbiye edip besleyen shibimiz! (melinde).

Rabben

ey bizim Rabbimiz.

2425

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rabbi yessir vel tassir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ey Rabbim! Kolaylatr, zorlatrma, bana imdad eyle, yardm

eyle (melinde). Rabb Rabb-d dr Rabb-l lemn Ey benim Rabbim. Ev shibi. "Btn lemlerin Rabbi. Her lemi dorudan doruya Rububiyyeti ile tlim, terbiye, tedbir ve idre eden Cenab- Hak.(Kur'an- Kerim) (bazan iki kelimede, mesel... Rabbke tabiri ile ehadiyyeti ve Rabbl lemn ile vhidiyyeti bildirir. Ehadiyyet iinde vhidiyyeti ifade eder. Hatt bir cmlede bir zerreyi bir gz bebeinde grd ve yerletirdii gibi; gnei ayn yetle, ayn ekile gn gz bebeinde yerletirir ve ge bir gz yapar. M.N.)(Her bir ey, hareketiyle btn eyay vahdet nmna zabteder. Demek, btn yldzlar elinde tutmayan, bir tek zerreye Rabb olamaz. S.)" Rabb-l erbab Rabb-l mal Rabbllemn Rabe Rabea Rabt(a) Btn shiblerin, terbiyecilerin Rabbi, Allah. (C.C.) Mal shibi. Sermaye shibi. lemlerin Rabbi. Yourt damzl. Devenin kat kat yelmesi. "Rabteden, balayan, bititiren. * Mnasebet, alka, ballk, yaknlk. ki eyi birbirine balayan tertip. * Nefsini dnyadan men edip hirete, Allah'a (C.C.) balanmak. * Tertip, sra, dzen, usl.(...Evet, tevhid-i iman, elbette tevhid-i kulb ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i itimaiyyeyi iktiza eder. Evet inkr edemezsin ki: Sen bir adamla beraber bir taburda bulunmakla, o adama kar dostane bir rbta anlarsn; ve bir kumandann emri altnda beraber bulunduunuzdan arkadaane bir alka telkki edersin. M.)"

2426

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rbta Rabtabend Rabta-i iman Rabta-i mevt ba, ilgi, irtibat.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Rabtedici, balayc. man ba, insanlar hususan iman edenleri birbirine balayan iman. lmn dnp dnyann fani olduunu mlhaza edip nefsin desiselerinden kurtulmak.

Rabta-i eyh

Tarikat- Nakiyede, mridin hayalen eyhinin huzurunda kendini tasavvur etmesine denir.

rbtaimevt Rabz Rabi' Rabia Rabia-i adeviye

lm dnmek. Koyun al. Drdnc. (Me.) Drdnc. * Saatteki slisenin altmta biri. "(Hi: 95 - 185) Basra'l bir hatun. Btn hayatn dine hizmet iin vakfetmi, zengin kimseler evlenmek teklifinde bulunduklar halde; ""Allah' anmaktan, dine hizmetten beni alkor"" fikri ile reddetmi, fakirlii ve istinay kabul edip dine hizmetten vaz gememitir. Talebe okutmu mehur bir veliyedir. (R. Aleyha)"

Rabian rabian Rabib Rabih(a) Rabi-i aer Rabit Rabiye Rabt edat

Drdnc olarak. drdncs. Yourt. (Ribh. den) Krl, kazanl, faydal. Ondrdnc. Bal, balanm, merbut. (C.: Revbi) Yce, yksek yer. Gr: Balama edat. Kelimeyi veya cmleyi birbirine balayan harf veya kelime. (Hem, ve... gibi)

rabt

balama.

2427

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rabt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Balamak, bititirmek, bir eye balamak. * Nizam vermek, intizam bulmak. * Gr: Cmleleri lzumlu edatlarla birbirine balamak.

Rabt- kalb Rabtiyye Rac Ra'c Raci'

Kalb balama, gnl balama. Rabtiye. * Balayacak ey. f. Mide. imeklerin birbiri ardnca akmalar. (Rcu. dan) Geri dnen, ric'at eden. * Dair, aid, alkas olan, dokunur olan, mteallik. * Gr: Bir ahstan kinaye olan zamir.

rci Raci rc Racibe Racife Racih

geri dnen. Rica eden, eden, uman, yalvaran. Niyaz eden. mitli. rica eden, mit eden. (C.: Revcib) Parman el ayasna bitiik olan boumu. iddetle sarsan sarsnt. Dnyay yerinden oynatan vaka. lk nefha. stn olan. Kymetli, faziletli ve itibar fazla olan. * Fk: Beyyinatta, brhan ve delilin tercihinde delili stn, beyyinesi evl ve makbul olan taraf.

rcih Raciha rcihane Racih-i mercuh Racil Racilen Racin Raciyane Ra'd suresi Ra'd u berk

stn, seilen. Tercihli, daha nce dierlerinden stn. stn olurcasna. Brhan ve delillerin tercih ve stnlk esaslar. Yaya olarak, yryerek. Yaya. Piyade. * Mc: Cahil, bilgisiz. Adama alm davar. f. Rica ederek, yalvararak. Kur'an- Kerim'in 13. Suresi. Gk grlts ve imek.

2428

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rad Ra'd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Cmert, eli ak, faziletli, stn, deerli. Gk grlts. * Bulutlar sevk ve nezaret ile vazifeli bir melek ad. * Tehdit etmek, korkutmak.(Terennmat- hava, na'rt- ra'diye, naamat- emvac, birer zikr-i azamet. Yamurun hezecat, kularn seceat birer tesbih-i rahmet, hakikata bir mecaz... Lemeat'tan)

rd Rad'

gkgrlts. Men'etmek, engel olmak. * Brakmak, terk etmek. * Gzellik eseri. * Kna.

Radaf Radafe Rdd Radd rdde Radde

zerine ate yakp kzdrdklar ta. (C.: Razf) Kzdrlm scak ta (ste brakp scaklk verirler.) (Redd. den) Geri dndren, reddeden, geri brakan. St ile pimi hurma. * Vurmak, dvmek. derece, sra. Derece. Rtbe. Sra. Kerte. Mertebe. * Aa yukar. * Fayda, menfaat. * izgi, hat.

Rdd-s selm Rade Ra'de Ra'dendaz Radga Radh

Bakasnn verdii selam alan. Faide, menfaat. Muztarib olu, azabl ve skntl hl. (R'de eklinde de okunur) (Ra'd-endaz) f. Grleyen, grleyici. Gk grlts gibi grleyen. (C.: Radg-Ridag) Sulu ve sv balk. Az bir ey verme. Az verilen ey. * Fk: Cihada itirak eden kadnlara, klelere, ocuklara ve zimmilere ganimet malndan verilen mal.

Radhe

(C.: Radh-Ridh) Tal yer, talk arazi. * Byk talardan olan ukur yer. (inde su birikip kalr.)

Ra'd- kasf Ra'd- kaza

Korkun gk grlts. Kaza yldrm, kaza imei.

2429

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rad' radyallahuanh Radyallah anh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rda'. dan) St karde. * St emen ocuk. * Levmedilen kimse. Allah ondan raz olsun! "Allah (C.C.) ondan raz olsun, mealinde dudr. Aslnda Allah ondan raz oldu demektir.(Sahabe-i Kiram Hazeratna Radyallahu Anh denildiine binaen, bakalara da bu mnada sylemek muvfk mdr?Elcevab: Evet denilir. nki Resul-i Ekrem'in bir iar olan Aleyhissalt Vesselm kelm gibi Radyallahu Anh terkibi, Sahabeye mahsus bir iar deil, belki Sahabe gibi veraset-i nbvvet denilen velyet-i kbrada bulunan ve makam- rzaya yetien Eimme-i Erbaa, h- Geylan, mam- Rabban, mam- Gazal gibi zatlara denilmeli. Fakat rf- ulemda sahabeye, Radyallahu Anh; Tbin ve Tebe-i Tbine, Rahimehullah; onlardan sonrakilere, Gaferehullah; ve Evliyaya, Kuddise Srruhu denilir. M.)"

Radyallah anha Radyallah anhm Radyallah anhma Radi' Radi Radib Ra'did Radif

(Kadn iin) Allah ondan raz olsun. Allah onlardan raz olsun. Allah onlarn ikisinden raz olsun. (C.: Ruza-Ruz) St emen ocuk. (Rdiye) Raz olan, rza gsteren, itaat eden. Zayf yaan yamur. * Sidre aacndan bir cins. Korkak. Kzm tala stlan st. * Kzm ta zerine piirilen et. (Merzuf da derler.)

Radife Radig Ra'din Radin

Kyametteki ikinci Sur'un ismi. (O'nunla btn ller hayat bulurlar.) Ahmak, aklsz kimse. Grleyen. * Grltl. Za'feran iei.

2430

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Radiyen Radk Radm Radme (radm) rdmisl Radua Radyasyon radyumvr Rafz Rafza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Raz olarak, beenilerek, honud olmak suretiyle. Her nesnenin evveli. Byk set. Byk ta. gkgrlts gibi. Kuzusunu emziren ve hem de salr olan koyun. (Fr. Radiation) Bir enerjinin k demeti halinde yaylmas. k saan radyum elementi gibi. Terk eden. Salveren. Brakan. ii frkalarndan bir tife. Hak mezhepten ayrlm, namazsz, itikad bozuk kimse. * Asker kaa gruhu. * Dstur, akide ve nizam kabul edilen esaslardan ayrlanlar.

Rafz

(Rfiziyye) Rafza frkasndan olan. Hazret-i Ebu Bekir'in ve Hazret-i mer'in (R.A.) halifeliklerini kabul etmeyenlerden olan.

Rfz Rafziyyun rfi Rafi' Rafia Rafidan Rafide Rafih Rafit Rafi-d derecat Rafz Rag

hak mezheblerden ayrlp sapan kimse. (Rafz. C.) Rafzler. ykseltici, kaldrc. Ykseltici. Hmil. Shib. Kaldrc, kaldran. * Esma-i lhiyedendir. Ykselten. * Kaldrmak iin destek. Dicle ve Frat rmaklar. Binann direi. Rahat iinde ve refahla yayan. Nikh. Cima. Fuhiyyat. Dereceleri ykselten. Allah. (C.C.) Brakma. * Rafzlik. f. imenlik, ayrlk, bahelik, balk. * Da etei.

2431

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ragabat Ragad Ragame Ragba' Ragd Ragb Ragm Ragye Ragib Ragibe Ragid Ragif Ragife Ragmiyyat Ragn Rags Ragsa' raabt Rabet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rabetler, istekler, istekle karlamalar. Refah, genilik, kolaylk. * Geim kolayl. (C.: Rugm) Toprak. Rabet etmek. Maiet genilii, geim bolluu. (Rgbe) (Ragbet. den) steyen, rabet eden. Galebe eden, galip olan. Dii deve. i geni olan nesne. Rabet olunan veya rabetle istenilen ey. * hsan, hediye. St bulamac. Pide. Yufka. Stl bulama. Aksine, ramna, inadna, zddna yaplan iler. Meyletmek, ynelmek, eilmek. Nimet. Ltf-u lh. Bereket. Hayr. * oalmak ve uzamak. inden stn akt meme iindeki damar. rabetler, istekler. (Ragbet) stek, arzu. yi saylmak. Bir eyi ok itiyakla istemek. hlasla dua etmek, tevecch etmek.

rabet Rabeten Rabet-i umumiye rb Ram

istek, ilgi. Rabet ederek, istekle. Umum tarafndan rabet edilip beenilme. Herkes tarafndan istenme. istekli. (Ragm) Bir eyden holanmayp kerih grmek. Bir ii birisine zor ile tutturmak. Zll ve hakaret. Kahretmek.

2432

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ram Ramen al-enfihi Ramen li-enfihi Ramen ramen Rah tersi, aksi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tahkir maksadyla, birinin kibrini, burnunu krmak iin. (ve al ramihi) Zoraki ve mahsus tahkir ve tezlil iin olan hareket. Aksine olarak, inadna, zddna olarak, zoraki. inadna, zddna. "(C.: Rayh) arap, iki, hamr. * El ayas mnsna olan ""Rha'nn C."" * Gitmek."

rh Raha Rahabe Rahah Rahal Rahamet Rahasa rahat Rahat

yol. Deirmen. Genilik, vs'at. Davann trnann geni ve byk olmas. (C.: Rihl) Semer. Palan. Rahim hastal. Yumuaklk. skntsz, zntszlk. zntsz, tasasz, kedersiz bir halde olmak. stedii her eyi bulup telsz olmak. Msterih. * Dinlenmek. * El ayas.

Rahat-efza Rahat- dil Rahat-niin Rahcen Rahdan Rahe Rahf(e) Rah- hak Rah- necat

f. Rahat arttran. Gnl rahat. f. Rahat eden, rahat oturan. Arlk, sklet. * Meyletmek, eilmek, ynelmek. f. Yol bilen. Avu ii, el ayas. Kaymak. * Elde durmaz derecede sv olan hamur. Hak yolu. Kurtulu yolu.

2433

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rah- rast Rah- vatan Rahi rhib Rahib Rahiban Rahibe rhibe Rahib-r rhe Rahih Rahik Rahil Doru yol. Vatan yolu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rahat yryl binek. * Skin, rahat. Hristiyan din adam. Kendisinden korkulan ey. Korkulu. (Rhib. C.) Rhibler. Keiler. Kadn rahib. kadn rahip. Cmert, eli geni. Yumuak, sulu balk. Safi arap, Cennet arab. "(C.: Ruhal-Rihl) Dii olan koyun kuzusu. (Erkeine ""hamel"" derler.)"

Rahile

Yk hayvan. * Yk getiren deve. * Topluluk, kafile. * zerine binilen deve.

Rahilezen Rahim rahim Rahm Rahim(e) Rahimallah rahmane Rahimane

f. Yk hayvann sren. (Rahm. dan) Rahmet edici, acyan, merhamet eden. dl yata, akrabalk. merhametli, acyan. Hafif sesli, ltif szl kz. Allah rahmet eylesin. acyarak. efkat ederek, acyarak. Merhamet ve rahmet ile Cenab- Hakk'a yakr tarzda.

Rahime

Rahmet eylesin.

2434

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rahimehullah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Allah ona merhamet eylesin, Allah rahmet eylesin"" melinde dudr."

rahmehullah Rahimehumallah Rahimehumullah Rahimn

Allah merhamet eylesin. """Onlarn ikisine de Allah rahmet eylesin"" melinde dudr." """Allah onlara rahmet eyleye"" melinde duadr." (Rahmn) Merhametliler, acyp esirgeyenler, rahmet edenler, efkat edenler.

rahmiyet Rahimiyyet Rahin

merhamet edicilik. (Bk: Rahmaniyet) Rehin veren, maln rehine koyan. *Sbit, dim, devaml. * Devenin ve adamn zayf.

Rahis Rahiye Rahiyye Rahk Rahl (rhl) Rahl Rahl'

Ucuz, yumuak elbise. * Anszn lm. (C.: Revhi) Bal ars. Yolluk. Yol masraflar. Sarmak, istil etmek. Gmek, irtihal etmek. (C.: Rihl) Semer, palan. * Yamurluk ve saire gibi yol levzm. Arkas beyaz, dier yerleri siyah olan dii koyun. * Yalnz arkas kara olan deve.

Rahle rahle Rahle-i tedris Rahm efkat rahm Rahm

Kk masa. kk masa. zerine ders verilen veya alnan rahle. * Bir limden alnan ders. Merhamet ve efkat etmek. acma, esirgeme. Acma, koruma, esirgeme, efkat etmek. * Hsmlk, karabet, akrabalk.

2435

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rahma' Rahman suresi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba beyaz olan dii koyun. (Errahman Suresi de denir.) Kur'an- Kerim'in 55. suresidir. Bu sureye Arus-l Kur'an da denilmitir. Mekkdir.

Rahman

Btn yaratklara rzklarn veren, her an btn mahlukat hakknda hayr ve rahmet irade buyuran, btn mahlukatna saysz nimetler veren. Nizam ve adlet shibi. (Allah)

Rahmn Rahman Rahmn Rahmnirrahmn rahmniyet Rahmaniyyet

sonsuz merhametli, Allah. Rahman'a ait ve mteallik. Allah'tan gelen, her hususta hayrl olan. Rahmanla ilgili. Rahman ve Rahm olan Allah. Allahn kullarna merhamet etmesi. "Cenab- Hakk'n Rahman oluu.(Yni: Gzmzle gryoruz, birisi var ki, bize zemin yzn rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmu, bir ziyafetgh yapm ve Rahmniyetin yz binlerle ayr ayr lezzetli taamlar iinde dizilmi bir sofra etmi ve zemin iini rahimiyyet ve hakmiyetin binlerle kymettar ihsanlarn cmi' bir mahzen yapm. Ve zemini devr-i senevsinde bir ticaret gemisi hkmnde her sene lem-i gaybdan levzmat- insaniyye ve hayatiyyenin yz bin eitlerinden en gzellerini iine alarak yklenmi bir nevi sefine veya imendifer gibi; ve her bahar ise, erzak ve elbisemizi tayan bir vagon hkmnde olarak bizlere gnderir. Bizi gayet rahimane beslettirir. Ve btn o hediyelerden, o nimetlerden istifade etmemiz iin bize de yzlerle ve binlerle itihalar, ihtiyalar, duygular, hissiyatlar, hisler vermi...Evet, bize yle bir mide vermi ki, hadsiz taamlardan lezzet alr. Ve yle bir hayat ihsan etmi ki, duygular ile bir sofra-i nimet gibi koca cismni lemde hadsiz nimetlerinden

2436

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istifade eder. Ve yle bir insaniyet bize lutfetmi ki, akl ve kalb gibi ok letleri ile hem maddi hem mnevi lemin nihyetsiz hediyelerinden zevk alr. Ve yle bir slmiyet bize bildirmi ki; lemi gayb ve lem-i ehdetin nihyetsiz hazinelerinden nur alr. Ve yle bir iman hidayet etmi ki, dny ve hiret lemlerinin hasra gelmez envarndan ve hediyelerinden tenevvr edip mstefid eder. Gy Rahmet tarafndan bu kinat hadsiz antika ve acib ve kymetli eylerle tezyin edilmi bir saraydr. Ve btn o saraydaki hadsiz sandklar ve menzilleri aacak olan anahtarlar insann ellerine verilmi ve btn onlardan istifade ettirecek olan ihtiyalar, hissiyatlar insann ftratna verilmi.te byle dnyay ve hireti ve her eyi kaplam bir rahmet, elbette o rahmet, Vahidiyyet iinde bir Ehadiyyetin cilvesidir.Yani nasl ki gnein ziyas, mukabilindeki umum eyay ihta etmesi ile Vahidiyyete bir misl olduu gibi, parlak ve effaf her bir ey dahi kabiliyetine gre gnein hem ziyasn, hem hararetini hem ziyasndaki yedi rengini, hem aks-i mislini almakla Ehadiyete bir misl olduundan elbette o ihtal ziyay gren adam, arzn gnei vhiddir, bir tektir diye hkmeder. Ve her parlak eyde hatta katrelerde gnein kl, harretli aksini mhede eden o adam, gnein ehadiyyetini, yni; bizzat gnei sfatlar ile ""her eyin yanndadr ve her eyin yine-i kalbindedir"" diyebilir.Aynen yle de: Rahmn- Zlcemlin geni rahmeti dahi ziya gibi umum eyay ihatas o Rahmnn Vahidiyetini ve hi bir cihette eriki bulunmadn gsterdii gibi, her eyde hususan her bir zihayatta ve bilhassa insanda o cemiyetli Rahmetin perdesi altnda o Rahmnn ekser isimlerinin klar ve birnevi cilve-i ztiyyesi bulunarak, her

2437

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ferdde btn kinata baktracak ve mnsebettarlk verecek bir cem'iyyet-i hayatiye vermesi dahi, O Rahmnn ehadiyyetini ve hereyin yannda hzr ve hereyin her eyini yapan (O) olduunu isbat eder.Evet nasl ki, O Rahmn, o rahmetin vahidiyyetiyle ve ihatas ile kinatn mecmuunda ve zeminin yznde cellinin hametini gsteriyor. yle de ehadiyyetin cilvesi ile her bir zihayatta, hususan insanda btn nimetlerin nmunelerini o ferdde toplayp o zihayatn lt ve cihztna geirip tanzim ederek mecmu-u kinat (paralanmadan) o tek ferde bir cihette ayn hanesi gibi verdirmesi ile dahi cemlinin hususi efkatini iln eder ve insanda enva- ihsanatnn temerkzn bildirir.Hem nasl ki, bir kavunun (mesel) her bir ekirdeinde o kavun temerkz ediyor. Ve o ekirdei yapan zat, elbette odur ki, o kavunu yapar. Sonra ilminin hususi mizan ile ve hikmetinin ona mahsus kanunu ile o ekirdei ondan saar, toplar, tecessm ettirir ve o tek kavunun tek ve vhid ustasndan baka hi bir ey o ekirdei yapamaz. Ve yapmas muhaldir. Aynen yle de: Rahmaniyyetin tecellisi ile kinat bir aa, bir bostan; ve zemin bir meyve, bir kavun; ve zihayat ve insan bir ekirdek hkmnde olduundan elbette en kk bir zihayatn Hlik ve Rabbi btn zeminin ve kinatn Hlik olmak lzm gelir.Elhsl: Nasl ki, ihtal olan Fettahiyet hakikat ile btn mevcudatn muntazam suretlerini basit maddeden yapmak ve amak, vahdeti bedahetle isbat eder. yle de, her eyi ihata eden Rahmaniyyet hakikat dahi vcuda gelen ve dnya hayatna giren btn zihayatlar ve bilhassa yeni gelenleri keml-i intizamla beslemesi ve levazmatn yetitirmesi ve hi birini

2438

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

unutmamas ve ayn rahmet her yerde, her anda ve her ferde yetimesi ile bedahetle hem vahdeti, hem vahdet iinde ehadiyyeti gsterir. .)" Rahmnrrahm Rahme rahmet Rahmet dnyada da hirette de cizlere merhamet eden Allah. (C.: Ruham) Kartal. * Rahmet, muhabbet. acma, esirgeme, efkat. Merhamet, acmak, efkat etmek, ihsan etmek, esirgemek. * Mc: Yamur.(...Sni-i lem'in her eyi iine alm ve her eyi istil ve istiab etmi bir rahmet -i vsias vardr. Vlidelerin, hatt bir cihette nebatatn evldna olan efkatleri ve kk, zayf yavrularnn shuleti rzklar, o rahmet deryasndan bir katredir. M.N.) Rahmetenlillemn lemler iin rahmet olan Peygamberimiz.

Rahmeten-li-l-lemin Btn lemlere rahmet olan Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselm. rahmetfen Rahmet-i bpayan Rahmetullhi-aleyh merhamet saan. Sonsuz rahmet. """Allah'n (C.C.) rahmeti onun zerine olsun"" melinde vefat etmi mslmanlar iin sylenen du." rahmetullahialeyh rahmmder Rahmi Rahmut Rahname Rahne Allahn rahmeti zerine olsun! ana rahmi. Rahmete mensub, rahmetle alkal, rahmete mteallik. Mbalaa ile esirgemeklik. f. Yol ve yn gsteren kt. Harita. f. Gedik, yark. Gemilerin bordalarnda veya su kesimlerinin altnda mermi isabetiyle veya herhangi bir te'sirle alan delikler, yarklar. * Yara. * Bozukluk. Zarar. rahne Rahnedr yara. f. Eksii, bozuu olan. * Zarara uram. * Yk olan.

2439

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rahnedr Rah-nma Rahrev Rahs Rah Raha Rahende Rahi Raht yaral.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yol gsteren, klavuz. (Bak: Rehnma) f. Yolcu. Ykamak. * Yumuak. Gsterili, gzel at. * Rstem adl bir pehlivann at. (Rahn) f. Parlak. f. Parldyan, parldayc. f. Parlay. (C.: Ruhut) Binek atlarna vurulan eyer, takm. * Pencere ve kaplarn mentee takm. * Yol levazm. * Deme ve ev takm.

Raht- arus Raht- hmayun Rahtlamak Rahum Rahv Rah-var Rahve rahve Rahyan Rahye Rahz Rahzen Rahzen Ra-i mhmele Rai

Gelin eyas. Padiahn mcevherli eyer takm. Ata raht ve takm takmak. Dourduktan sonra rahminde hastalk meydana gelen deve. Gevek, slpk, rahvetli. f. Sarsmadan yryen at, rahvan at. * Atn sarsmadan yry. (Bak: Rihve) harf cezimli olarak sylenirken sesin akmas hli. Kaburgann omuz kemii ile bitimesi. Dz meydan. Ykamak. f. Yol vuran. Yol kesen. Ekiy, haydut. f. Haydutluk, ekiylk. Yol kesicilik. "Noktal ze'den ayrmak iin ""r"" harfine verilen bir ad." (R'yet. den) Grc, gren. * Gr: R harfiyle alkal. R harfine mensub.

2440

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Raib Raic ric Raic-i mal Raic-i vakt Raid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korkmu. * Semizliinden ya damlar olan. * Dolu. Revata olan, srm olan. Rabet bulan. srml, revata olan. Maln deeri. Bir eyin imdiki deeri. Konaklanacak yeri grmek iin nceden gnderilen kimse. * El deirmeni.

Raide Raif rif rik Raik(a) Rain Rai Raiyane Raiyye Raiyyet

(C.: Revid) Grleyen bulut. * Sz ok olan kii. "nde giden at. (""pinek"" derler) * Burun ucu. * Da burnu." merhametli. sade. Hlis, sfi, sde, katksz. Muhkem, salam yapl, berk yer. Huk: Rvet veren kimse ile rvet alan arasnda vastalk eden kimse. f. obanca. obanla ait. (C.: Ray) Sakl, mahfuz. Bir hkmdar idaresinde olanlar, birinin idaresine bal olanlar. Devletin idresindeki umum insanlar. * Sr. Otlatlan hayvan srs.

raiyyet Raiyyet-perver

idare edilenler, halk. f. Halka iyi bakan, iyi idare eden. nsanlarn ihtiyacn te'min eden, onlarn iyiliini seven ve onlar iin iyilik isteyen.

raiyyetperver Raiz Rak' Rak Rakaat

halkn seven. (Ryiz) fkeli, kzgn. Eilmek. Erkek yenge. Hamkat, ahmaklk.

2441

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rakabat Rakabe Rakadan Rakaha Rakak Rakam Rakam Rakamke Rakamzede Rakamzen Rakan Rakb Rakd Rakde Rakb Rakde Rakm rkm Raki' Rakian Rakiane Rakib rakb rkib Rakiban rakbane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rakabe. C.) Boyunlar. Ense kkleri. * Kleler, criyeler. Kullar. Ense kk, boyun. * Kul, kle, criye. Oynayp srama. Ticaret. * Kesb, kazanma. st yumuak, alt sert olan dz yer. Btn satc, btn satan. Rakam ve sayya ait. Rakamla alkal. f. Rakam atan. Yazan izen. f. Yazlan, sylenen. Yazlm. f. Yazc, yazan. Kayt ve iret eden. (Rakun) Za'feran iei. * Kna. Muntezir olmak, beklemek. Uyumak zere bulunma. Uykuya dalar gibi olma. Uyku. Berzah. Gzeten, bekleyen. Mertek ad verilen uzun ince aa. Bel, musibet. Zahmet. Dhiye. kod, denizden ykseklik. Rku' eden. Huzur-u lhde eilen. Rku' ederek, huzur-u lhde eilerek. Rku' etmek suretiyle. f. Rku' eder gibi. Eilerek. Binen. Binici. * Herhangi bir nakil vastasna binmi olan. gzetleyen, denetleyici. rakip, rekabet eden, yaran. (Rakib. C.) f. Rakibler. Birbirleriyle yaranlar. * Bekiler. denetlercesine.

2442

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rkibane Rakiben rkid Rakid(e) Rakik nizr rakik Rakik(a) rakip gibi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Binmi olarak, binerek. durgun. Hareketsiz, durgun. nce ve zayf. ince, duygulu. (Rikkat. den) Yufka yrekli, ince merhamet ve efkat sahibi olan. * Kle, criye.

Rakik-l kalb Rakim

Yufka kalbli, ok merhametli, ince duygulu. "Yazlm nesne. Yaz yazlacak levha. * Ashab- Kehf'in maarasnn bulunduu da; veya bazlarnca maarann bulunduu dere; veya Ashab- Kehf'in baka bir ismi. * Ashab- Kehf'in isim ve kssalarnn yazl bulunduu kitabe."

Rakime Rakis

Yazlm kt. Mektub. Yol gsteren, klavuz. * Harman yerinde harman derken kzn dnmesi.

Rakk

Kitap, sahife. * Kt yerine kullanlan ince deri paras. * Tomar. * Yama.

Rakka

Dere yannda olup sel geldiinde zerine yaylan arazi. * Bir yerin ad.

rakkas Rakkas rakkasane Rakkasne Rakkase Rakle

dans eden, sarka. Oynayan, dans eden, kek. dansz gibi. f. Oynar ekilde. Raksederek. Oynayp dans eden kadn. (C.: Rikal) At srs. * Uzun hurma aac.

2443

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rakm Rakme Rakmiyyat Rakrak Rakraka rakraka Rakrakan raks Raks Raksn Raks- mkerrer Raksknn Rak Raka' Rakud Raky Ral Ra'l Ra'la'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yazmak. * Mhr yapmak. Derenin kenar. * Bahe. Medine yaknnda bir yere nisbet edilen oklar. uleli ve ziyl, parlak, nurlu. Nzik ve derisi yumuak olan kadn. suyun akmas. Serap. dans, oyun. Srayarak oynamak, dansetmek. Rakseden, dans eden, oynayan. Tekrar tekrar yaplan raks. Dne dne oynama. f. Raksederek, raksede ede, oynyarak, oynya oynya. Naketme, ssleme. (C.: Ruka) Alaca ylan. * Ssl kadn. (C.: Revkd) Derinlii fazla olan kp. Ykselmek, terakki etmek. (C.: Rill-Ri'ln-Er'l- Reele) Deve kuunun yavrusu. Koyunun kulandan kesilen para. (C.: Rual) Aklsz kadn. * Kulann ucu kesilip iliik duran dii koyun.

Ra'le rm Ram Ramad ramd ramak

(C.: Ril-Erl-Eril) At srs. * Hurma aacnn uzunu. boyun eme. f. taat eden, boyun een, itaatli, mnkad. Kl, ate kl. kl. az ey.

2444

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ramak Ramas Ramaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nefes alacak kadar kalan hava, az bir hayat eseri. * ok az ey. Gz apa. Gnein scakl iddetle ve yakarak gelmek, iddetli olmak, yakmak. * Kesinletirmek.

Ramazan Ramazaniye

oru ay. Ramazana ait. Ramazan hakknda. * Ramazan ayna dair medhiye veya kaside.

Rametmek Rami Ramih Ramik Ramile Ramis Ramie Ramiger Ramk Rampa

Boyun edirmek, itaate getirmek. (Remy. den) Ok, mermi v.b. eyler atan atc. Sng batran, mzrak saplayan. Miskle kartrlan siyah bir madde. Yelmek. * am vilyetine bal bir yerin ad. Topra her yne srp savuran rzgr. yilik, gkelik, hasene. f. algc. Saz alan. Nazar etmek, bakmak. Fr. ki geminin birbirine veya bir geminin iskeleye yanap bitimesi. * ose veya demiryolundaki yoku. * Trenin eya almaa mahsus yanat set.

Rampac

Eski deniz muharebelerinde yakndan dverek zabtedilmek istenilen bir dman gemisine hcumla borda bordaya gelindii srada dman gemisindeki askerlerin vuku bulacak hcumunu menetmek iin gverteye yaylan silhendazlar.

Ramt Ramuz rn

Ayplama. Deniz. " ""sren, src"" mnsnda son ek."

2445

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ra'n Ran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ruun-Rin) Ahmaklk. * Sarp da. * nne sivrilmi da burnu. (Reyn. den fiil) Kalb katlamas, lekelenmek. Kalbin kasavetlenmesi. * Pas, kir. (Bak: Reyn)

rn Ra'na Ranec Ranin Rapor rapor Raprtaj Ra'ra'

gzel, ho. yi, gzel, ho, ltif. Pr ve revnak olan. Hindistan cevizi. f. Pantolon. alvar. Don. Fr. Bir tedkik neticesini bildiren yaz. inceleme sonucunu bildiren yaz. (Bak: Rportaj) (C. Rari') Kt, alak kimse. * Yaramaz gnll. * ok uzun boylu adam. * Gzel itidalde olan kimse.

Ra'raa Ra's Ras' Ra'sa'

Suyun iddetle akmas. * Depretmek. (ocuk) bymek. * Bitirmek. Boyanm renkli yn. * St vermek. * St imek. Yapmak. Kulaklar kpe gibi uzunca sarkk olan yahut ucunu kesmekten iliik kalp sallanp duran kulaklar asl olan dii koyun.

Rasaa rasad Rasad Rasadgh Rasadhne

(C.: Rus) Bal arsnn yavrusu. gzetleme, bakma. Gzetlemek, beklemek, pusuda olmak. f. Bekleme yeri, gzetleme yeri. Gzlemevi. f. Havann deien ekillerini, scaklk ve soukluu tesbit etmek iin veya yldzlarn hareketlerini tesbit ve takib maksadiyle allan yer.

Rasaf Rasafe Rasafet

Kaldrm. Kaldrm talar. (C.: Risf) Ok stne sarlan kiri. Dayankllk, salamlk.

2446

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ra'san Rasanet rasnet Rasas rass Rasas- mzab Rasas rasathne Rasd (rusud) Ra'se Rasf Ras Rasd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yorgunluktan dolay yab yab yrmek. Salamlk, dayanklk. * Sabit, muhkem, metin. salamlk. Kurun, kalay, lehim. kurun. Eritilmi kalay. Kalayc. * Kurun renginde olan. gzlem evi. Yol gzlemek. (C.: Ris) Kulaa taklan kpe. Oka kiri sarmak. * Birbirine zammetmek. * Kaldrm demek. Bilek, elbilei. (C.: Rsdn) (Rasad. dan) Gzleyen, gzeten, rasad eden. Dikkatle bakan.

Rasdn Rasi' Ras Rasia Rasib (rsibe) Rasid

(Rsd. C.) Dikkatle bakp gzliyenler, rasad edenler. Hrs ve tama eden. Kmldamyan, sbit. * Lenger atm olan gemi. Demirlemi gemi. (C.: Rasyi) Halka. Tortulaan, dibe ken. Muntazr, bekleyen kimse. * Avn bekleyen ve yaklatnda hemen zerine srayan canavar.

Rasif

Dayankl, salam, muhkem. * Ta temel, rhtm. * Denizin yzne km kayalar.

Rasife rsih

Su iinde yaplan sed. Rhtm. iyice oturmu, yerlemi, salam.

2447

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rasih(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Rsihn-Rsihn) (Rsuh. dan) Temeli kuvvetli, salam. * Bilgisi, bilhassa din bilgileri ok geni olan. * yice oturmu, dem ve damarlarna yerlemi, temeli salam ve kuvvetli olan.

rsihane Rasihne Rasihun

derinlemesine, salamca. f. Salamca, salam delil ve brhana dayanmak suretiyle. (Rasihn) (Rsih. C.) limler, din bilgisi ok salam ve derin olan byk zatlar. * Temeli kuvvetli ve salam olanlar.

Rasim Rasime Rasin rasin Rasiye Rasn Rasras Rasrasa Rass

Resim yapan, izgi izen. * Akar su. det. Eskiden kalma det. Andz otu. salam. (C.: Revsi) Byk da. kmal etmek, tamam etmek, muhkem klmak. Salam ve sert yer. Muhkem etmek, salamlatrmak. Binay salamlatrmak. * Birbirine darlk getirmek. * Bazsn bazsna ulatrmak.

Rassad Rassas Rast u ep Rastan Rastbn Rastg Rast Rastkr

(Rasad. dan) Rasad eden. Dikkatle gzleyen. Kalayc. f. Sa sol, sadan soldan. (Rst. C.) Doru olanlar. Hakl kimseler. f. Hereyin hak ve dorusunu grp farkeden. (C.: Rstguyn) f. Doru konuan, hak konuan. f. Doruluk, gereklik. f. Doru adam.

2448

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rasyonalizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Fr. Fls: Akliyecilik. Her eyin yalnz akl ile bilinebileceini iddia eden bir felsefi gr. (Bak: Felsefe)(Nazar- nbvvet ve tevhid ve iman; vahdete, hirete, uluhiyyete bakt iin hakaiki ona gre grr. Ehl-i felsefe ve hikmetin nazar; kesrete, esbaba, tabiata bakar, ona gre grr. Nokta-i nazar birbirinden ok uzaktr. Ehl-i felsefenin en byk bir maksad ehl-i usul-id din ve lem-i lm-i Kelm'n makasd iinde grnmeyecek bir derecede kk ve ehemmiyetsizdir.te onun iindir ki, mevcudatn tafsil-i mhiyetinde ve ince ahvllerinde ehl-i hikmet ok ileri gitmiler. Fakat hakiki hikmet olan ulm-u liye-i lhiye ve uhreviyede o kadar geridirler ki, en basit bir m'minden daha geridirler. Bu srr fehmetmeyenler, muhakkikn-i slmiyeyi hkemlara nisbeten geri zannediyorlar. Halbuki akllar gzlerine inmi, kesrette boulmu olanlarn ne haddi var ki, veraset-i nbvvet ile makasd- liye-i kudsiyeye yetienlere yetiebilsinler. Hem her bir ey, iki nazar ile bakld vakit iki muhtelif hakikat gsteriyor. kisi de hakikat olabilir. Fennin hi bir hakikat- kat'iyyesi Kur'ann hakaik- kudsiyyesine iliemez. Fennin ksa eli onun mnezzeh ve muall dmenine eriemez. Nmune olarak bir misl zikrederiz.Mesel : Kre-i arz, ehl-i hikmet nazar ile baklsa, hakikat udur ki: Gne etrafnda mutavasst bir seyyare gibi hadsiz yldzlar iinde dner. Yldzlara nisbeten kk bir mahluk. Fakat ehl-i Kur'n nazar ile bakld vakit hakikat yledir ki; semere-i lem olan insn, en cmi, en bedi' ve en ciz, en aziz, en zayf, en ltif bir mu'cize-i kudret olduundan beik ve meskeni olan zemin semaya nisbeten maddeten kkl ile ve hakareti ile beraber, manen ve san'aten btn kinatn kalbi, merkezi; btn

2449

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mu'cizat- sanatnn meheri, sergisi, btn tecelliyat- esmsnn mazhar, nokta-i mihrakiyesi; nihayetsiz faaliyet Rabbaniyenin maheri, ma'kesi; hadsiz hallakyet-i lhiyenin, hususan, nebatat ve hayvntn, kesretli enva- sagiresinden cevadane icadn medar, ars ve pek geni hiret lemlerindeki masnuatn kk mikyasta nmunegh ve mensucat- ebediyenin sr'atle ileyen tezgh ve menazr- sermediyenin abuk deien taklidgh ve besatin-i daimenin tohumcuklarna sr'atle snbllenen dar ve muvakkat mezraas ve terbiyegh olmutur.te arzn bu azamet-i maneviyesinden ve ehemmiyet-i san'aviyesindendir ki, Kur'an- Hakim semvata nisbeten byk bir aacn kk bir meyvesi hkmnde olan arz, btn semavata kar kck kalbi byk kalba mukabil tutmak gibi denk tutuyor. Onu bir kefede, btn semavat bir kefede koyuyor, mkerreren $ diyor. te sair mesaili buna kyas et. Ve anla ki, felsefenin ruhsuz, snk hakikatlar Kur'ann parlak, ruhlu hakikatlar ile msademe edemez. Nokta-i nazar ayr ayr olduu iin ayr ayr grnr. S.)(...Acaba akllarna gvenen aklsz feylesoflar gibi ""aklmz bize yeter"" deyip sana ittiba'dan istinkf m ederler? Halbuki akl ise, sana ittiba emreder. nk btn dediin mkuldr. Fakat akl kendi ba ile ona yetiemez...Yahut inkrlarna sebeb, tgi zlimler gibi hakka serfru etmemeleri midir? Halbuki mtecebbir zlimlerin resalar olan fir'avunlarn, nemrudlarn kibetleri mlumdur... S.) (Bak: sbatiyecilik)" rasyonalizm rasyonel Rasyonel akl tek l kabul eden sapkn felsefe. akla uygun. Fr. Fls: Akla uygun, hesapl, ll, biili.

2450

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ra'an re Ra'e(t) Ra'eaver Ra'edar Ra'e-i dest ret Ra'ever Rai rid Raid(e) Titreme, titreyi. titreme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Titreme, titreyi. * Korkmak, havf ve dehete giriftar olmak. (Ra'e-ver) f. Titretici. f. Titreyen, rken. El titremesi. titreme, rperme. f. Titretici. Rvet veren. erikin, doru yola erien. (Rd. den) Hak dinini kabul eden, doruya giden, rde erimi olan. * Akll.

Raidn raidin Raih Rain Rat' Ratabet Ratanet Ratb

Hakka erimi olanlar. Kmil ve ok ileri olgun kimseler. Aklllar. raidler, erenler, ermiler. Yryebilen geyik yavrusu. Ad tufeyl olan ve davetsiz olarak ziyafetlere giden kimse. (Bak: Ret')RATA' : Hamakat, ahmaklk. (Ratb. dan) Rutubet, nem, ya. Arapann hricindeki bir dille konuma. Rutubet, nemlilik yalk. * Rutubetli, ya. * Ya hurma. * Mlyim, yumuak.

ratb Ratbe Ratb-l lisn Rath Ratb

rutubetli, ya. (C: Ritb) Gen ve gzel sevgili. * Yonca otu. Yumuak szl. Mlyim lisanl. Yourmak. * Yumuak etmek, yumuatmak. Islak, nemli, ok ya, rtbetli. Tze.

2451

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ratk Ratib Ratibe Ratibehr Ratic Ratin Ratit Ratiyan Ratk Ratl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin yarn bititiren, yrtn kavuturup birletiren. Tertib edip sraya koyan. (C.: Revtib) Maa. Vazife. f. Vazifeli. Grevli. am sakz. Reine. am sakz. Avaz, ses. * Ahmak, aklsz kii. (Rtiyne) f. am sakz, reine. Ulamak, yetimek. (Ratl) Eskiden kullanlan sv ls olup bz yerlerde yzotuz dirhem saylmtr. Bzen oniki kyyedir. Kyye krk dirhemdir.

Ratrat Rats Rauf Raufe

Bir nevi pelte. * Deve su itiinde havuz iinde artp kalan su. El ayasyla vurmak. acyan ve esirgeyen, Allah. Kuyuyu temizleyen kiinin zerine oturmas iin kuyunun dibine konan ta. * Davarlarn sulayan veya su ien kimselerin oturmas iin kuyunun kenarna konan ta.

Rauk Raum Raus Rav' ravh Ravh

St szei. Burnundan smkleri akan zayf hasta koyun. htiyarlktan dolay ban titreten kii. rkmek, korku, halecan. Hareket-i nefsaniye. Havf. rahatlk. Rahatlk. Rahmet ve kolaylk. * Serin serin esen rzgrn vcuda dokunmasiyle verdii serinlik ve sefa. * Koklamak.

Ravhullah rv

Allah'n verdii rahatlk. rivayet eden, sz nakleden,

2452

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ravi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rivayet eden. nsanlara haberleri nakleden. * Hadis nakleden. * Syleyen, anlatan.

Ravi-i hadis Ravi-i kssa Raviyan Raviye Ravuk Ravvah

Hadis rivayet eden. Bir hdiseyi hikye eden. Hikye anlatan. (Rvi. C.) Rivayet edenler. Hikye anlatanlar. Su tayan hayvan. Szek, szge. Rahat ettirmek. (Bak: Ravh)RAVZ : Baheler. Aalk ve imenlik yerler.

ravza Ravza Ravza-i cinn Ravza-i mutahhara

bahe. Sulu yer, bahe, bostan, imenlik yer. Cennet baheleri. Cennetlere giden yol. Fahr-i Kinat Aleyhi Efdal-s-Salavat ve Efdal-t-tahiyyt Efendimizin Kabr-i erifiyle Minberin arasndaki saha.

Ravza-i rdvn Ravzaimutahhara Ravzat Ray Ra'y Ray'an Rayat Rayb rayb Rayb-el menun Rayet Raygan

Cennet. Peygamberimizin pak ve mbarek kabri. (Ravza. C.) Baheler. imenlik ve aalk yerler. Re'y, fikir, Hkm ve itikad. (Bak: Re'y) Teslim olma. * Otlatma, gtme. Otlama. Her nesnenin evveli. (Ryet. C.) Bayraklar. ek, phe, reyb. phe. Zamann hdiseleri. * lm. * Iztrab veren hdiseler. Bayrak, alem, liv, sancak. * Gerdanlk. f. Parasz, bedva. * Pek fazla, pek ok.

2453

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rayi' Rayic Rayiha rayiha Rayihadar Rayihanisar Rayik Rayi Rayiz Raz pu Raz rz Razan Raz-ana Raz-dan Raz- nihan rz Raz Raza Razk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Acib nesne. * Cmert kii. (Bak: Ric) Koku, ho koku. koku. f. Kokulu. Ho kokulu. f. Koku saan. Acib ve hlis nesne. (Bak: Rai) Seyis. f. Sr saklayan, sr gizleyen. f. Gizli sr, sakl ey. * Mimar. * Marangozlarn iini tanzim eden. sr. f. Gizli srlar, gizlilikler. f. Bir srr bilen. f. Srr bilen, srra ortak olan dost. Gizli tutulan sr. honud, memnun. Honud, rza gsteren, kabul eden. * Boyun een, itaat eden. Emzikli, ocuklu kadn. "Rzk veren; yiyecek, iecek, giyecek gibi canl mahlukata lzmu bulunan her eit ihtiyacn te'min edip veren. (Allah)"

Rzk Razk- hakiki

rzk veren, Allah. Hakiki rzk veren. Hi bir vastaya ihtiyac olmadan en gzel nimetleri yaratan ve btn rzklar ancak kendisi veren Allah (C.C.)

Raziyane Raziz

(Rezene) Dere otu nev'inden bir nebat ad. Dklm ve paralanm.

2454

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Razraz Razz Razze Realist realist Realite

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ri vcutlu kimse. * Dklm ve ufanm ta. Kesmez let. (Razz. dan) Ezen, ezici. Fr. Fls: Hakikat. Nefs-l emre uygun dnen. Realizm taraftar. gereki. Fr. Gerekten olan ey. Olduunun tpks. Gzmzle grdmz gibi. (Bak: Rasyonalizm)

realite realizm Realizm

gerek. gerekilik felsefesi. Umumi fikirleri birer hakikat sayan felsefi gr. Hadiseleri olduu gibi anlatma ve gsterme gayesi gden san'at r, fikri.

Reaya

(Raiyet. C.) Bir kimsenin emri altnda bulunanlar. * Bir hkmdar idaresi altnda bulunan halk. * Hristiyan tebaa. * Btn halk.

rey Reb' Re'b Reba' Rebabe Rebace Rebah Rebaiye Rebaz

idare edilenler. Ev, arazi. Barnlan, iskn olunan yer. Mantar. * Toplamak, cem'etmek. * Islah etmek, dzeltmek. Uzunluk. (C.: Ribb) Bazs bazsna binmi olan beyaz bulut. Bnlk, ahmaklk, biladet. Faide, menfaat. * Kediye benzer bir canavarn ad. (C.: Rebyyt) Seniyye ile nb arasnda olan drt di. "ehrin yars ve etraf. * Her nesnenin elenecek ve duracak yeri. * Koyun al. * ""Gden barsak"" denilen byk barsak."

Rebaze Rebbi Rebeb

Zeki ve anlayl kimse. Zarif kimse. lmiyle amel eden kii. Tatl ve ok su.

2455

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rebele Re'bele Rebez Rebeze Rebi' Rebib Rebibe Rebie Rebih Rebi-i evvel Rebi-i sni Rebi Rebika Rebike

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Buday) ok olmak. Cr'et, ikdam. Aya hafif. Hzl yryl. (C.: Rebez-Rebezt) Devenin boyun yn. Yaz gn. * Kk nehir. (C.: Rebib) vey oul. * Evde beslenen koyun. (Me: Rebibe) vey kz. * Dad. (C.: Raby) Gzclk eden kii. Organlar slpk ve sarkk olan iri insan. lkbahar. ieklerin ap otlarn bittii mevsim. (Bak: Rebi-l Evvel) Sonbahar. Bahara ait, baharla ilgili. p ile balanan davar. Hurmay yala ve ke ile kartrp hamur ederek yaplan bir yemek. * nm kei, un ve ya ile kartrp yaplan yemek. * Bulama a.

Rebil

(C.: Rubul) Youn, semiz, besili. * Yer kuruyunca biten bir ot. * Uyluun i yan.

Re'bil Rebile Rebis Rebi-l ahir Rebi-l evvel Rebiz Rebk Rebrak Rebreb

Criye, kadn esir. Semizlik, besililik. Bahadr, kahraman. * Meakkat. (Rebi-i Sni) Kamer aylarn drdncs. Arab aylarn ncs. Semiz ve kuyruu byk olan ko. Kartrmak. Tilki zm. Yaban sr srs.

2456

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rebs Rebsa' Rebt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hapsetmek. * Engel olmak, men'etmek. Menneslik zelliindendir. * Kat nesne. imek. * Terbiye etmek. * Uyusun diye ocuun yan taraflarna yab yab vurmak.

Rebub Rebun Rebuz Rebvet Rec'

vey oul. * vey baba. Pey akesi, pey olarak verilen para. Byk. (Rubve - Ribve - Rebvet) Yce, yksek yer. Geri dndrmek. * Dndrlmek. * Yamur. * Menfaat, fayda. * Rcu' etmek veya ettirmek.

reca Rec'a Reca rec Recac Recah Recai Recale Recaze Recc Recca' Receb Receban Recefan

dn. Geri gelme, dn. * ldkten sonra tekrar dirili. Kenar, yan. Taraf. mit. Her eyin zayf. (C: Rucah) Oturak yeri etli ve byk olan kimse. Ricac. Ricayla ilgili. Dua ve yalvarmaa, mide dair. Yayan yrmek. Mahfeden kktr ve deve arkasna vurup zerine binerler. Deprendirmek. Sarslmak. Gidip gelmek. Hrgc byk dii deve. Arab aylarn yedincisi. Receb ile aban aylar. iddetle sarslma, sallanma. * iddetle grldeme. iddetli ztrab, byk ac.

2457

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Recefe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zelzele. * Ortal sarsacak kkrtmalar yapmaa ircaf denir. Yalan, yanl haberlerle umum efkr artc neriyatlara ise Eracif denmektedir. (Bak: Mrcif)

Recel

San ne sarkk ve ne de ok kvrck olmas. * stedike emsin diye davar yavrusuyla beraber otlaa salmak.

Recen recez Recez

Hapsetmek. bir nevi iir. Vezni alt defa mstef'iln'den ibaret olan bir nevi iir veya bahire denir. * Kaside tarznda yazlan manzume. (Bak: Kaside, Ercze)

Recf Recfe Reci' Recif Recil Recim Recin Recla' Reclan recm Recm

iddetle sarsmak veya sarslmak. (C: Receft) Zelzele, deprem. Necis, pislik. Terslemek. iddetli ztrab. ok yryen. (Recm. den) Talanm, taa tutulmu. * Lnetlenmi, mel'un. Devecilerin ini. Kat, salam, sert. * Bir aya beyaz olan dii koyun. (Mz: Ercel) (C.: Racl-Rccl) Yayan kimse. taa tutma, talama. Talamak, taa tutmak, ta ile insan ldrmek. * Atlan ta. * Kabre tatan nian dikmek. * eytan zerine atlan ncum. * Tardetmek, kovmak, svmek. Terketmek. * Zan ve kyas etmek. (L.R.)

Recmetmek Recrace Recrece Recs

Talamak, talamak suretiyle ldrmek. * Mc: Aleyhte konumak. Asker kalabal. * Ses okluu. Sarslma, titreme, sallanma. (Recse) iddetli gk grlts. * iddetli ses.

2458

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Recsan recliyet recl Recl Recle Reclet reclifcir Recliyet Red' red Reda' red Redaet Redah Redane Gk grlemesi sesi. erkeklik. erkek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yetikin erkek. Bir iin ehli. Er kii. Adam. Giyini ve hareketleriyle kendini erkeklere benzeten kadn. Erlik, erkeklik. gnahkr adam. Erkeklik, erkek olmak. * Cesretlilik, erikenlik. Geri verme, reddetme. kabul etmeme. nleme, men'etme, yasaklama. st emme. Ktlk, fenalk, bayalk. (C.: Rudh) Dolu byk anak. * Etli ve iman kadn. Tentelerin kenarlarnda alan ufak deliklerin yrtlmamas iin o deliklere geirilen mdeni halka.

Redd

Geri dndrmek, kabul etmemek, evirmek, def etmek. * Bir eyin karln icra etmek. * Sz selset ve talkatla eda edemeyip harfleri geri evirerek konumaa sebep olan dilin tutukluuna denir. * Cerhetmek. * Kt ve fena ey.

Reddet Redd-i cevab Redd-i hkim Redd-i kelm Redd-i selm

Gzellikler arasnda nazara arpan irkinlik. * Bir defa reddedi. Sulin cevabn vermek. Taraf tutan hkimi kabul etmeyip reddetmek. Sze itiraz etme, karlk verme. Selm verenin selmn almak.

2459

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Reddiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir mes'ele hakknda zt karlk. Cevap. Beenilmeyen bir eye cevap vermek.

reddiye Rede Reden

red iin yazlan yaz. Sra. Bir duvardaki tula veya ta sras. Hazz denilen kuma. * Silhlarn biribirine dokunmasndan kan ses. * plik eirmek.

Red'-i ceyb Redi Redif

Mc: inden sknty atma. (Rediye) Fen, kt, baya. Arkadan gelen, birisinin ardndan giden. * Birbiri ardnca zuhur etmek. * Terhis olup ihtiyata geen asker. * Edb: Beytin sonunda kafiyeden sonra tekrarlanan kelime.

Redig Redim Redm

Yere vurulmu. * Ndan, ahmak. Eski, khne kaftan. (C.: Rdum) Bir eyin nne sed yapma. * Bir ey dimi olmak ve akmak. * Pencere, kap ve delik gibi yerleri tkama. Tammen kapama. * Zlkarneyn seddinin ismi.

Redm-i azim Reds Redyan Ree ree Reel reel Ref'

Zlkarneyn Seddi'nin ismi. Ta atmak. Davar yelmek. (Bak: Rie) akcier. Fr. Gerek, hakiki, sahici. gerek. Kaldrma, yceltme, yukar kaldrma. * Lavetme, hkmsz brakma. * Gr: Arapa bir kelimenin sonunu merfu' (treli) okumak.

ref

kaldrma.

2460

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Refagat refah Refah(et) Refakat refakat Refd Re'fe Refenn Refes

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bolluk iinde geinme. bolluk, rahatlk. Bolluk, rahatlk. Arkadalk, beraberlik. elik etme, arkadalk. At etmek, hediye vermek. * Yardm etmek. * Byk kadeh. Esirgemek, korumak. Acmak. efkat etmek. Kuyruu uzun olan at. (Rfs) Kinayesi icab eden eyi ak sylemek. * Kinye olarak. * Cim, nikh. * Fuhiyyt.

refet Re'fet refetkrane Re'fetl Re'fetmeb refetmek Refez Reff

merhamet, acma. Merhamet, acmak. * Yce. merhamet edercesine. Eskiden kumandanlara, serdarlara mahsus resmi nvan. f. ok merhametli. kaldrmak. Blk blk olan cemaat. (C: Erfaz) Kap dibinde kalm azck su. Elbise koymak iin duvara knt yapmak veya duvara tahta akmak. Raf.

Refh Refhan Ref'-i cidal Ref'-i imtiyaz

Yalanmak. (Refh. dan) Varlk iinde yayan. Kavga ve ekimeye son verme. mtiyazn, snflamann kalkmas. Ayn hakka sahip herkese ayn mumele yaplmas.

Refi' Refif

Yksek, blend, li, yce. (Ate) Parlamak.

2461

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Refig Refih refik Refik(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bolluk ve rahat iinde geinen adam. Rahatlk ve huzur iinde geinen. Refah ve rahat ile yayan. arkada, e. "Ortak, arkada, e, yardmc, yolda.(Ne mutlu o kocaya ki, kadnnn diyanetine bakp taklid eder, refikasn, hayat- ebediyede kaybetmemek iin mtedeyyin olur. Bahtiyardr o kadn ki, kocasnn diynetine bakp, "" Ebedi arkadam kaybetmiyeyim"" diye takvaya girer. Veyl o erkee ki: Saliha kadnn ebed kaybettirecek olan sefahete girer. L.)"

refika refikaihayat Refik-i a'l Refik-i rh Refil

e, arkada. hayat arkada, e. En iyi, en yksek refik. Cenab- Hak (C.C.) Yol arkada. Kaftann yukar kaldrp sallana sallana yryen. * Ahmak kimse. * Kuyruu uzun at.

Refi Refi'-d derect Refi'-l kadr Refiz Refl reform Reform

Aa krek. * Dvmek. Derece ve itibar yksek olan. an, kadri, deeri yce olan. (Rafz. dan) Atlm, braklm, terkedilmi. Metruk. Kaftann uzun diktirip yrrken eteklerini ekip sallamak. dzeltme, slah. Fr. Dzeltme, tanzim. Asl eklini verme. Islah etme. Avrupa'da balayan dinde reform hareketini, slm dinine tatbik etmenin yeri yoktur. nk slm dini, btn zaman ve meknlarn insanlarna her cihetle cevap verecek cmiiyette olduundan ve ilmi esaslara dayanm olarak asliyetini muhafaza ettiinden, slm dininde reform

2462

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olamaz. Ancak dinde yeni izah ve isbat ekli vardr. (Bak: Mceddid, Ehl-i bid'a) Refref Kuu ok olan imenlik, kr. * Mnevi bir binek. * Dallar salkm salkm olan aa. * Kenar saa. * Yeil elbise. * nce yumuak kuma. * Dek. * Cennet. Refrefe Refs Refse Ref Reft Reftar reftr Refte refte Refte Reften Refue Refv Refz Reg Regabe Regad Regaib gecesi Regaib Kuun kanatlarn oynatp amas. Edeb hrici sz syleme. * Kadnlara lf atma. Tokumak. Kk kazma. * apa. * Byk kulaklk. * Kula byk olma. Bir eyi ufalyarak krnt hline getirme. Bir eyi ufalama. f. Gidi, salnarak yry. gidi. f. Git gide, azar azar. f. Gitmi. f. Gitmek. f. Ltife, aka. * Su, gnah. Sabretmek. * Korkudan emin etmek. * Islah etmek, dzeltmek. Terketmek. f. Damar. Yumuak arazi. Varlk, genilik. Receb aynn ilk perembe gnnn akam (Cuma gecesi). (Ragibe. C.) ok istenilecek eyler. Hediye, atiyye. ok rabet olunan eyler. Bol bol ihsan etmek. regaib Regami rabet edilenler, mbarek bir gece. ekirge okluu.

2463

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Reg-i cn Reh Reha Reha' reh reha Rehabe (rihbe) Rehabin(e) Rehafe Rehafean Rehah Rehain Rehak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Can damar, ah damar. f. Yol, kaide, tarz, usul. (Bak: Rh) f. Kurtulu, kurtulma. Hals. * Urfa ehrinin eski ismi. (Bak: Rha) Geni yer. geveklik, kurtulu. kurtulu. Gs zerinde olan yumuak kemik. (Ruhban. C.) Rhibler. Ruhbanlar. ncelik. f. Kurtarc. Yumuak. * Geni. (Rehine. C.) Rehineler. Garanti olarak elde tutulanlar. Gayetmek, sarp brnmek. Bir adamn arkasndan yaklap atmak. * Haramlara ve menhiyata dalp, hep onunla uramak. (E.T.)

Rehakr Rehamet Rehan (rihn)

(C.: Rehakran) f. Kurtarc. Szn, sesin yava, ince ve tatl olmas. Bahadrlk, kahramanlk. * Denemek, tecrbe etmek. * At yartrmak, msabaka.

Rehaset Reh-averde Rehavet rehvet Rehav Rehayab Rehayafte Rehay

Tazelik, yumuaklk, incelik. * Ucuzluk. * Bir ii gevek tutma. f. Yolcunun getirdii hediye. Tembellik, geveklik, prsklk, ihmalkrlk. tembellik, geveklik. f. Urfa'l. f. Kurtulan. * Yolcu olan. f. Kurtulmu. f. Kurtulma, hals, necat.

2464

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rehb Rehbaniyyet Rehbele Rehber Korku. Havf. Rhiblik. Papazlk. Yelmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Yol gsteren, klavuz. (Bak: Mrid)(...Hem Rabb-l-lemn, meyve-i lem olan insana lemi iine alacak bir vs'at- istidat verdiinden ve bir ubudiyet-i klliyeye mheyya ettiinden ve hissiyata kesrete ve dnyaya mbtel olduundan; bir rehber vastasiyle yzlerini kesretten vahdete, fniden bkiye evirmek istemesine mukabil; en zami bir derecede, en ebl bir surette, Kur'an vastasiyle en ahsen bir tarzda rehberlik eden ve risaletin vazifesini en ekmel bir tarzda ifa eden yine bilbedahe O Zttr... S.)"

rehber Rehber Rehbet Rehbeten Rehc Rehd Rehden Reheb Rehebut Rehec Rehf rehgzr Reh-gzer Rehhas Reh-i narefte

yol gsteren. Klavuzluk, rehberlik. Fazla korku, ylmak, ekinmek. Korkup ekinerek, ekingenlikle. Toz, gubar. * Fitne. Bastrarak ezme. (C.: Rahdin) Sereden byk bir ku. Korkmak, ylmak. ekinmek. * Korku, havf. ok korkmak. Toz. Keskinletirmek, bilemek. yol st. (Reh-gzr) : f. Geilen yol. Yol st. Geit. Krgir bina yapan. Gidilmemi yol.

2465

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rehide Rehin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sknt ve dertten kam olan. (Rehn-Rehine) Bir eyin yerine teminat olarak tutulmu olan ey, rehin edilmi. * Mevkuf ve mahpus klmak.

rehin Rehk

bir eyin yerine garanti olarak tutulan. Aradan yetiip yaklama. * Yrme. * aa kalma, taaccb etme, hayrette kalma. * Kt eylere dknlk.

Rehket Rehl

Gszlk, kuvvetsizlik, zayflk. Slpk olmak. Kendini salvermek. * Ac ekmek, muztarib olmak. * ok uyumaktan yz iip uyuuk olmak.

Rehlet Rehmet Rehn Rehneverd Rehnma rehnma Rehnmun Rehnmun Rehpeyma Rehpeymay Rehrehe Rehrev Rehs Reh Reht

ikinlik, ime. Yamur, rahmet. Sbit ve dim olmak. *Devaml olu. * Hapsetmek. f. Yola kan. Yolcu. f. Yol gsteren. Klavuz. yol gsteren. Rehberler, yol gstericiler. f. Klavuzluk, rehberlik. f. Yol len. f. Yolculuk. Parlamak. f. Yolcu. Yola giden. Krgir bina yapmak. * Bir nesneyi ok skmak. Asmack. (C.: Erht-Erht-Erhit) Cemaat, kalabalk. * Kavim, kabile. * Ondan az olan adamlar. * Gbekle diz aras miktar deri. (Hayzl avretler giyerler)

2466

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rehv(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Rah) Yksek mekn, yksek yer. * Alak, ukur yer, (iinde su toplanr) * Mahalle iinde, yamur suyu ve eme suyu akan ark. * veyik kuu. * Aras alm ve ayrlm.

Rehvac Rehvece Rehyab Rehyat Rehz Rehzen Reim Reis reis Reis-i lem

Kebab iyi piirmek. Sr'atle gitmek. f. Yolunu bulabilen, girebilen. Acizlik. * Zayflk, sstlk. * Bir dengi birinden ar etmek. Hareket etmek. f. Yol kesen, haydut, ekiya. (C.: Arm) Beyaz geyik. Ba, bakan. bakan. lemin reisi. Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. (Bak: Mefhar Kinat)

Reis-i kabile Reis-i vkel reisilem reisicumhur Reis-l kttab rejim Rejim

Kabile reisi. Vekillerin ba. Bavekil. Babakan. lemin reisi, Peygamberimiz. cumhurbakan. Eskiden Hriciye Nzr, Dileri Bakan. bir devletin ynetim biimi. Fr. Bir devletin sevk ve idare usul, yolu. * Tb: Hastann tedavisinde tatbik edilen gdalandrma yolu. Perhiz.

Rekabet

Kskanmak. * Hfzetmek. * Gzetmek. * Terakkub zere olmak, bakalarndan ileri gemee almak, benzerleriyle stnlk yarna kmak. * Kendi iini yrtmee almak.

rekabet

yarma.

2467

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rekabetkrne Rekaik Rekaket yarrcasna.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rakik. C.) nce ve nzik olan eyler. Kekeleme, dil tutukluu. * Szn kusurlu oluu. Belagattan mahrum olmak. * Zayf ve ince olmak, yufka olmak. * El ile cismin hacmi ve cssesini anlamak iin yoklamak. * Geveklik, zayflk, dermanszlk.

Rekam Rekanet Rek'at

Birbiri stne kat kat ylm nesne. Vakarllk, arballk. (Rik't) Huzur-u lhde beli eip yz zeri kapanmak. * Bir kyam, bir rku' ve iki secdeden ibaret olan namazn bir rkn.

rekt Rek'ateyn Rek'at- sniye Rek'at- ul Rekb Rekd Rekeat Rekeb Rekik

namazn bir blm. ki rekt. kinci rekt. Birinci rekt. Atllar alay, svari takm. * Diz ile vurmak. Dizi vurmak. Kmldamamak, durgun olmak. (Rek'at. C.) Rektlar. (C.: Erkb) Kasn kl bittii yeri. Dili tutuk, kusurlu, peltek. * Rey ve idraki zayf olan. * Gayret ve namusu olmayan. * Zayf, kuvvetsiz.

Rekik-l lisn Rekin Rekiz Rekk Rekl Rekm Rekme

Dili tutuk. Peltek. Kekeme. Yce, yksek, li. * Arbal, ciddi, vakarl. (Rekz. den) Salam. * Gizli, gml define. lzm etmek, susturmak. * Birbiri stne brakmak. Ayayla vurmak. Biriktirme, yma. Cem'olmu, toplanm. * Yn, cnip. * Para, cz'.

2468

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rekn Reks Rektr Reku' Rekub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meyletmek, ynelmek, eilmek. (Rekkese) Geri dndrmek, evirmek, tepesi aa etmek. Fr. niversitenin bakan. Skin olmak. * Kesilme. Erkeinin lmn bekleyen kadn. * Evld durmayan avret. * Kalabalktan suya yaklaamyan deve.

Rekud Rekve Rekye rekz Rekz Rekz-i alem Rekz-i hiym Re'l Rem Rema

Uyumu. (C.: Ruk-Rekavt) brik. (C.: Reky-Rek) rlmemi kuyu. dikme, saplanp kalma. Dikme, yere saplayp sabit klma. Bayra bir yere dikme. adr kurma. (C.: Ril-Ri'ln-Er'ul) Deve kuu yavrusunun erkei. f. Titreme. * rkme. * Sr. Bir yerde ikamet eylemek. * Ziyade olmak. * Riba, faiz. * Bir haberi zan ile anlayp idrak etmek.

remd Remad Remadet Remak Reman Remas Remaz Remaze Remd

kl. Kl. (Bak: Ramad) nsan veya hayvan krm. Bedende ruhun bakiyyesi. * Koyun srs. (Remen) f. Sr. * rken, rkc. Gz pnarnda toplanan apak. Gnein harretinin oalmas. Oturak yeri. * Zina eden kadn. Helk olmak. * Gzn apaklanmas. Gz hastal.

2469

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Reme Remed Remeke Remel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rkek, rken. * yi nesne. Gzn armas, gz kapa iltihab. (C.: Rimk-Ramek-Ramekt-Ermk) Ksrak. (C.: Erml) Yelmek. * Yamurun az yamas. * Vahi srn ayanda olan hatlar.

Remende Remes Remg Remgerde Remh Remi Remide remil Remim Remiyye remiz Remk Reml

f. rkek, rkc. (C.: Erms) Denizde zerine binilen sal. * Kalan st art. Btl etmek. * Ba yarmak. f. Titremi. * rkek, rkm. Sng ile vurmak. * Tekme vurmak. (C.: Ermiye) Yamuru iri olan ve yere iddetle inen bulut. f. rkm, korkmu, ekingen. bir fal tr. f. Kemiin rmesi. rk. Bir nesne ile atlm olan av. kapal syleyi, iaretle anlatma. Durmak, ikmet. * Boz renk. (Remil) Kum fal, bir takm nokta ve izgilerle fala bakmak oyunu. * Filistin'de bir kasaba.

Remla' Reml

Ayaklar siyah, dier taraflar beyaz olan dii koyun. "(ihbddin Reml) (Mi: 1371-1440) Filistin'in Reml kasabasnda domu, eyhlislm'dr. Mecmuat-ul Ahzab'da nam Kutb-l rifn diye geer. Kimya-y Saadet namnda salvatlar ile mehurdur. Fkh ve tevhide, tasavvufa dair manzumeleri vardr. "" mam- Reml"" diye anlr."

Remm

Islah etmek, dzeltmek. * Yemek, ekletmek.

2470

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Remma' Remmaa Remmah Remmaz Remram Rems Remy Remz remz Remza' Remzen remzen Remz remz Remzinas Beyaz tenli kadn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oturak yeri. * ocuklarn bandaki oynak yer. Mzrak, sngc. (Remz. den) aretlerle konuan. Bir aa cinsi. * Yazn biten bir ot. Srtme odunu. * El ile meshetmek. * Islah etmek, dzeltmek. Atma. Tfek atma. aret. aretle anlatmak. * G anlalr. * Gizli ve kapal syleme. remiz. Gnein tesiriyle kzm ta. aretle. Remz olarak. remizle. arete ait, iaretle alkal. remizle ilgili. f. Bir maksad anlatan ekil, resim vb. * Gizli ve kapal olarak anlatlan eyleri ve iaretleri bilen.

remznz Rena Renak Renanet Renc Renc-ber

remiz ve naz. Nazar olunan, baklan. Mastar. * Suyun bulank olmas. * Kederli olmak, mkedder olmak. nleme. f. Sknt, zahmet, eziyet. * Ar, sz. * fke, gazab, hm. "f. (Renc; sknt, zahmet. Ber; eken) Tarla ve bahede yahut baka ilerde kazmak veya ta, toprak tamak gibi ilerde altrlan gndeliki. Amele, rgat. * ifti."

Rencide rencide

f. ncinmi, krlm. krlm, incinmi.

2471

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rencideg Rencidehtr Renci Rencur Rencur renber Rend rende Rende

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ncinip hatr krlm olma. * Dertlilik, kederlilik. f. Gcenmi, hatr krlm. f. Szlan, incini, eziyet ve sknt veri. Keder. f. ncinmi. Skntl, rahatsz, dertli, hasta. f. Dertlilik, rahatszlk, hastalk. ncinmi olma. tarm ii yapan kimse. Mersin ve defne aalar. dzeltme aleti. f. Tahtalarn yzlerini przlerden kurtarp dmdz etmek iin marangozlarn kullandklar let. * Mutfakta peynir, soan, havu gibi eyleri ufalamak iin kullanlan tenekeden veya ona benzer maddelerden yaplan let.

rendelenme rendeleme Rendelemek

rendelenme, dzeltilme. dzgn hle getirme. Przlerini gidermek. Rende ile dzlemek, przl yerlerini kazmak. Rende ile ufalamak.

Rendide Renem Renevna Renf Reng bu Reng Reng-amiz Rengreng rengrenk Reng-aver

f. Rendelenmi, ufalanm. Avaz, ses, savt. * Ayrlmak. Dim skin olmak, devaml durmak. (Davar) zayflndan kulaklarn sarktmak. Renk ve koku. f. Renk, levn. * Suret, ekil. * Oyun, hile, dalavere. f. Renk renk, eitli renkli. f. Renkli, eit eit. renk renk, gzel renklerle bezenmi. f. Dalavereci, hilekr.

2472

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rengin rengin Renim Renin Renk Renna' Rennan Renne (rinne) Renv Re'ree Res

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Renkli, boyal. Parlak. Ho. Ssl. Mlevven. Ltif. ssl, gzel, parlak. Trk sylemek. Barma, haykrma. * nleme, inilti. Bulank su. Devaml kadnlara bakan kimse. ok ses karan, inleyip duran. nlyan. Avaz, ses, savt. Bakma hususunda mblaa etmek. Gz tez tez dndrmek. * Koyun armak. "f. (Residen: Erimek mastarnn emir kkdr.) ""Ulaan, erien, yetien"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr."

rs Re's Re'sa Resa Resa' Resae Resag Resail

ba, kafa. Ba, kafa. * Tepe. U. * Balang. * Reis. Ba ve yz siyah olan koyun. f. Yetien, erien. Yetitiren. iddetli hrs. lnn zerine alayp, onun iyiliklerini saymak. Devenin ayaklarnda olan geveklik. (Risale. C.) Risaleler, bir mevzuda yazlan mektuplar veya kk kitaplar. * Dergiler, mecmualar.

resail Resail-n nur Resalet resan Resan

risaleler, kk kitaplar, mektuplar. Nur Risaleleri. (Bak: Risale-i Nur) Sa salverme. * Deveyi ekin yrtme. (Bak: Risalet) " ""yetien, getiren"" mnsnda son ek." Ulatr yaan yamur.

2473

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Resane Resanehr Resanende Resanet Resas Resaset Resatik Resd Resed Resel Resem Resen Re'sen f. Teessf. * Hasret. f. Hasret ekici. f. Ulatrc, getirici. (Bak: Rasanet) (Bak: Rasas)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eskilik, khnelik. Ypranm olma. (Rustk. C.) Kyler, iftlikler. Eyalar birbiri stne ymak. f. Lyk, yan, yeste. (C.: Ersl) Deve ve koyun srs. Topluluk, cemaat. Atn st dudanda olan beyazlk. (C.: Ersn) At veya davar ip ile balamak. * p, halat, urgan. Kendi bana, bizzat. * Kimseye danmadan. Mstakil olarak. * Dorudan doruya.

rsen Resenbaz Resenbend Resf (resfn) Resh Resibe Reside Reside-i hitm Resif Resil Resim Resis

kendi bana. f. ple oynayan. p cambaz. f. Halat atm, halatla bal. Aya kstekli gibi yrmek. Bir eyin, yerin sabit olmas. (C.: Rasibt) Dizlerde ve mafsallarda olan hastalk. f. Erimi, ulam, yetimi. Sona ermi, hitm bulmu, bitmi. Su yzne kadar gelen sralanm kayalar. (C.: Rsl - Rsel) Eli. Bir eit deve yry. Yaral, mecruh. * Khne, eski. Eskimi, ypranm.

2474

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Resiyy Resl Resm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayr veya erde musrrne direnen. * aty ayakta tutan direk. Kvrck olmayan sa. (Resim) Yazma, izme, desen. * Eser, iz, nian, almet. * Suret. * Tertib. Tarz, slub. * Fotoraf resmi. * det, usul, tavr, davran. * Alay, mersim. * Man: Bir eyi bakalarndan ayrdeden tarif.

resm Resmen

resim. Devlet namna, resm olarak, devlet tarafndan. * Kat'i olarak anlaldna gre. * steye isteye. Bile bile. * Grnte, det yerini bulsun diye. Nezaket icab olarak.

Resm-i geit

Asker bir kt'ann yahut bir mektebin talebelerinin gsteri mahiyetinde geii. Geit resmi.

Resm-i gmrk Resm-i kadim Resm-i kad

Gmrk vergisi. Eski usl. "Yeni yaplan mekteb, fabrika, kla, hkmet kona, demiryolu vs. gibi eylerin umuma al yerinde kullanlan bir tbirdir. Yeni tabirde "" Al treni"" demektir."

Resm

Devlet adna veya devlet tarafndan. * Ciddi. ok sert. * Resme, yazya, izgiye ait. Resme dair.

resmigeit resmikd Resmiyt resmiyet Resmiyet Ress

zel gnlerde yaplan geit treni. al treni. Resm olan iler. resmlik. Resmlik. Resm olmaklk. Tala yaplm, tala rlm kuyu. * Semud taifesinden kalm bir kuyunun ad. * Maden. * Dere. * nsanlar arasnda slah ve ifsad etmek.

2475

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ressam Resse Reste Restegn Restgr Restorasyon resl Resliekrem Reslullah Re's-l mal Resl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Resim yapan, resim izen. Avclarn gizlenecei yer. * Hastaln bakasna bulamas. (C.: Restegn) f. Kurtulmu. (Reste. C.) f. Kurtulmu olanlar.Restgr : f. Kurtulan. f. Kurtulma, necat. Fr. Tarih eserlerin aslna uygun tarzda tamiri. yeni bir kitapla gnderilen peygamber. " ""en kerim peygamber"" mnsnda Peygamberimiz." Allahn resul, Peygamberimiz. Ana para, sermye, kapital. * nsan mr, hayat. Peygamber. Yeni bir kitap ve yeni bir eriat ile bir mmete veya btn beeriyete Allah tarafndan Peygamber olarak gnderilmi olan zt. Mrsel de denir. Yeni bir kitap ve eriatla gelmeyip kendinden evvelki Resln getirdii kitap ve eriat devam ettirirse, ona Nebi denir. * Haberci. * Huk: Tasarrufta hakk olmakszn, birisinin szn olduu gibi bir bakasna bildiren kimse. * Eli.

Resl-i ekrem (a.s.m.) (Bak: Muhammed (A.S.M.) rslmal Reslullah sermaye, ana para. Allah'n (C.C.) gnderdii Peygamber. Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. Resl-l melhim Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismidir. Cenk ve muharebe ile de vazifeli olduundan mmeti ve kendisi din iin, dinin ihyas urunda byk muharebelere mkellef olduundan bu isim ile de yd edilmitir. Resl-r rahat "Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismidir. Kendisine tbi olup onun getirdii hakikatlar tasdik ve iman ile insanlar byk nimetlere ve

2476

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rahatlara mazhar olduklarndan kendisine bu isim verilmitir. Ve kendisi buyurmutur ki: ""Ben dinin doruluu ve kolayl iin peygamber gnderildim."" ... nsanlara en byk selmeti ve rahat bah eden Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) getirdii lh hakikatlar, beeriyeti Cemalullh'a ulatrr ve en byk rahata kavuturur. (D.H.)" Resl-r rahmet Peygamberimize (A.S.M.) verilen bir isim. nk btn lemlere rahmet olarak gnderilmitir. Rahmeten lil-lemn'dir. Resve (C.: Rasa) Kadnlarn kollarna boncuktan veya inciden yaptklar kolba. Resy Resye Rea' read Read Sbit olmak, devaml olmak. Romatizma. Yryebilen geyik yavrusu. doru yolda olma. Hak yolda yrmek. Doru yolda olmak. Doru yolu bulup ondan sapmamak. * Akln kuvvetli olmas. readetpenah Read-penah Reahat reahat Reahat-i ihtiyar doru snak. Reada sebep olan. Kurtulua sebep. (Reeht) (Reha. C.) Rehalar. Szntlar, serpintiler. szntlar. stekle yaplma almetleri. htiyar sznts, yni bir irade ve tercih ile yapldn gsteren almetler. Reahat-i kalem Reak Reakat Rea Kalem sznts, kalemden dklen fikirler, yazlar. Helk etmek. * Atmak. Bel incelii. * Davranma ve kmldantaki incelik ve holuk. (Ree) Serpinti ve toz gibi ince yamur.

2477

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Reaat Reaet Reat Reed Reehat Reem Reen Ref Reh Reha reha Rehap Rehariz Rehayb reid Reid(e)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Su szntlar, serpintiler. Su serpintisi. * Emmek, emerek imek. (Bak: Read) Hayr. Rahmet. Hidayet. (Reha. C.) Rehalar, damlalar, szntlar. lk evvel kan ot. Tar: Yenieri maalarnn nc ayl. Suyu dudaklar ile emmek, emerek imek. Szma, terleme, sznt. Damla, katre. Sznt, ter, rutubet, yalk. sznt. f. Damla saan. f. Damla dken. f. Sznt bulmu. hak yolda giden, ergin, olgun. Doru yolda giden, hak yolunda olan. * Akll, iyi davranan. Ergin, olgun. * Blu ana girmi kimse. * Doru yola sevkeden, hayra dellet eden. * Fk: Maln muhafaza hususunda akl eren, istedii gibi meru yolda sarfedebilen kimse.

Reidiyye Reih Reik Rek Rek-ver Rek-endz Rek-i lem

Reid olanla ilgili. * eker ve niasta ile yaplan bir eit tatl. Ter. Boyu, endam ltif ve gzel olan. Kskanma. Kskanmay uyandran. Kskanlm. Hased ve gpta veren. f. Hasede dren, kskanmay uyandran. f. mrendirici, gpta ettirici. Kskandrc. Herkesi kskandracak kadar stn durumda olan.

2478

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rekin Rek-saz Ren (rn) Rera Rere Re Rev Ret'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kskan. Kskanan. Hased eden. Hsid. f. Gpta ettiren, imrendiren. Kpein, ban kaba sokmas. Kavak aac. * Su veya ya damlayan kebap. * Su samak. Yumuak d kemii. Serpmek, pskrtmek. * Serpinti, serpintili yamur, isilti. Rvet almak. (Rita' - Rtu') Yemek, imek. Bolluk iinde dilediini yiyip imek. * Oynamak.

Retaim Retc Reteb Retec Reted Reteh Retel Reteme Retime Retk (retkn) Retk fetk

(Retime. C.) Bir eyi hatrlayabilmek iin parmaa balanan iplikler. Kapy srglemek. Kapnn kilitlenmesi. Zahmet. iddet. * ehadet parma ile orta parmak aras. (Ritc) Byk kap. Defne aacnn yapra. Bndk-i Hind denilen yuvarlak ta. Muntazam, ho. Gnl eken. (C.: Ratem) Bir aa cinsi. (C.: Retaim) Bir eyi hatrlayabilmek iin parmaa balanan iplik. Admlarn birbirine yakn olmas. * Deve kuunun sr'atle gitmesi. Noksanlar dzelterek idare etme. * Ayrmak ve bititirmek. * yi idare etme.

Retk Retl

Yrt onarmak, yar dzeltmek, bititirmek. (Di) seyrek olmak. * Bir eyi okurken her kelimenin arasn ayrp aklamak.

Retm Retn

Krmak. Kartrmak.

2479

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rett Retv Retve Reum erif, seyyid.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuyudan kova ekmek. Adm. Hatve. Yavrusunu seven deve. * Yanndan geen kimsenin elbisesini yalayan koyun.

Rev

"f. (Reften mastarnn emir kk) ""Giden, yryen"" mnasnda olup birleik kelimeler yaplr. Mesel: Pi-rev $ : nde giden."

Rev' Reva Rev'a

Korku, halecan. rkmek. * Nefsan hareket. f. Lyk, uygun. Meydana gelmek. * Gidici. Korkak kadn. * Kendisini grenleri artacak derecede gzel olan kadn veya kz. (Mz: Erv)REVA' : Tatl.

rev Revabt

uygun, lyk. (Rabta. C.) Rbtalar, ballklar. Mnasebetler. * Dzenler, sralar, tertibler.

revbt revac Revac Revacdr Revadate Revah

rabtalar, ballklar. geerlik, deer, srm. Srm. Kymet, deer, geerlik, makbuliyet. f. Srml ve revcda olan mal. f. Uygun bulmu. leden akama kadar olan vakit. * Bir eyin tahsilinden dolay gelen srur ve dlk, ne'e.

Revahi Revahil Revaid Revaih

(Rhiye. C.) Bal arlar. (Rhile. C.) Yk hayvanlar. Gebe topluluk. (Bak: Revyih)

2480

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Revak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rivak) Ev nndeki saak. * Kemer. Kubbe. ardak. n ak, st rtl yer.

revak Revak- uhreviye Revakid Revak-l ayn Revalver Revan

sundurma, ardak. hirete alan yer, mezar. * Cennet bahesi. hiretin mukaddemesi. (Rkid. C.) Durgun olanlar. Ka. (Bak: Rovelver) f. Giden, akc. * Derhal. * Ruh, can. Nefs-i ntka. * Edb: Su gibi akp giden gzel sz.

revan Revan-bah(a) Revane Revan- tabiat Revani

giden, akan. f. Canlandrc, can balayc. f. Yryen, giden. lemin canll, akcl, hareketli oluu. f. Deerli, rabetli reval. * Tepside piirilen irmik veya undan bir tatl eidi.

Revani-fru Revasi Revasib Revasib-i remliye Revasim Revasir revtib Revatib

f. Revanici. Revani satan. (Rsiye. C.) Byk dalar. (Rsub. C.) Tortular. Kum tortular. Akarsu. (Reysar. C.) Reeller. vazifeler, maalar. Vazifeler, maalar. * Farz namazndan nce klnan mekked snnetler.

Revayih revyih

(Revih) Ryihalar, gzel kokular. (Asl: Revih) rayihalar, kokular.

2481

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Revazin Revb (rub) Revban

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Revzen. C.) f. Pencereler. Stn yourt olmas. (C.: Rb) Stn yourt olmas. * Sarholuk iddetinden birbirine karm olan insanlar.

Revc

(Revac) Gemek. * Rzgrn kark esmesiyle ne taraftan geldii belli olmamas.

Revende Revendegn Revg Revgan

f. Giden, gidici. * ok yryen. (Revende. C.) f. Yryenler, gidenler. Talep etmek, istemek. * Ynelmek, eilmek, meyletmek. f. Ya. * Hafif hafif esen rzgrn verdii serinlik, rahatlk. * st ya gibi kayan parlak nesne. * Parlak deri.

Revgandn Revgan- zeyt Revgani Revh u reyhan revh Revh(a)

f. Ya kandili. Zeytinya. f. Revani tatls. Rahat ve rzk, bolluk ve holuk. rahat. akl. Rahat. * Rahmet. * Hafif esen rzgrn verdii tatllk, canllk. (Bak: Ravh)

Revhan Revhaniyet Revhat Revhullah Revir

yi ve pk olan, ferahlk veren yer. Gnl aclk, gzel grnllk. len vaktinden akama kadar gitmek. (Bak: Ravhullah) Alm. Okul, kla gibi yerlerde ufak hastalklar olanlarn yatrldklar hasta odas, ilk bakm yeri. * Blge, mntka.

Revi Reviy

f. Gidi, hal, tavr. * Tutum, yol. Edb: Kafiye olan kelimenin son harfi. iirde kafiye harfi.

2482

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Reviyyet Revk Revk-u ebab Revm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Reviyyt) Bir iin her cihetini iyice dnme. (C.: Ervk) Perde, hicb. * Boynuz. * Ev n. * Saf, hlis, katksz. Genlik balangc. Maksad. Taleb, istek. * Tevcidde: Skndan ayrd edilmeyecek derecede olan belirsiz hareke.

Revnak revnak Revnak-bah Revnak-dr revnakdr Revnak-efza Revnak- bahar Revnak- cemal Revnak-nma Revnma Revs Revse Revv Revy Revz Revzat Revzeke Revzen Revzene Revzen-i mahlu Rey'

f. Zinet. Parlaklk. Gz alclk, gzellik. Safa, taravet. parlaklk, tazelik, ss. f. Gzellik, tazelik ve parlaklk veren. f. Parlak, ltif, gzel, ho. parlak, taze, ho. f. Bir eyin parlakln artran. Gzelletiren. Baharn gzellik ve tazelii. Yzn gzellik ve parlakl. f. Tzelik, gzellik ve parlaklk gsteren. (Ru-nma) f. Zuhur eden, kendini gsteren. * Yz grml. Sabit olmak. Pislik. * Fk, tezek. ift, kar-koca, zevc. (Davar) Suya kanmak. Snamak, denemek, tecrbe. (C.: Ravz-Ravzt-Riyaz-Rizt) ayrl, imenli ve sulu yer. * Bostan. (C.: Revzik) Kk kuzu ve olak. (C.: Revzin) Pencere. (C.: Revzin) Pencere. ndirilmi pencere. Arpa, buday, tahl. * Rcu', geri dnme, avdet. * Ziyade, ok.

2483

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Re'y

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gr, grmek, rey. Hkm ve itikad. Kyas etmek. Bir i hakknda sylenen sz, fikir.

rey Reyah Reyb Reyc Reyde

oy, gr, fikir. (Rh. C.) araplar. * Gkek kokulu kk bir kuyu. (Bak: Rayb) Aka, para, pul. * rtlm ve kilitlenmi olan byk kuyu. (C.: Ruyud) Dan sivri ve yumru taraf. * Yava ve yumuak esen rzgr.

Reyean

Artma, oalma, ziydeleme, bereketlenme. * Her eyin evveli, tazelik zaman.

Reyean- ebab reyhan Reyhan

Genlik a. gzel bir koku, ho kokulu bir bitki. Ho gzel koku. * Rzk ve maiet, rahmet. * Ekin yapra. * Fesleen denilen kokulu bir ot.

Reyhan Reyhekan Re'y-i m Re'y-i slim Reyk Reym

Fesleen gibi ince nakl. * Divan hat da denilen bir yaz tarz. Za'feran. Umumun re'yi, ekseriyetin fikri. Umumun gr. Doru fikir ve dnce. Her nesnenin evveli ve efdali, iyisi. Alak yer. * Kabir. * Derece. * Deveyi boazlayp taksim ettikten sonra kalan kemik. * Ziyde ok, fazla.

Reyn

Leke, kir, pas. * Gnl karas, kalb katl, gnahn artmas. * Uyku, mestlik galebe etmek. * kmas mmkn olmayan ey.

Reys Rey Reyta

Elenmek, elendirmek. Ok yeleklemek. (C.: Riyat-Riyt) Car denilen rt.

2484

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Re'y-l ayn Reyya Reyyan reyyan Reyye Rez rez Reza' Rezaat Rezag Rezahat Rezail rezil Rezalet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kendi gzyle grerek. Gzel koku. (C.: Riv) Suya kanm, sudan doymu. * Sarho. suya kanm, tatmin olmu. okluk, fazlalk, kesret. f. Ba kt, asma. zm, asma. (Bak: Reda') St emme. Sv balk. * nce amur. Yorulmak. * Hali yaramaz, vaziyeti kt olmak. (Rezile. C.) Utanlacak ok fena iler, alaka hareketler. rezillikler, utanlacak eyler. Utan verici ey. Utanlacak hal. * Alaklk, rezillik. * Maskaralk. * Arszlk.

rezlet Rezan Rezanet Rezaya Rezayil Rezaz Rezban Rezeme Rezen

utanlacak hl ve i. Ar, ciddi, vakarl, arbal ve temkinli kimse. Arballk, vakarllk, temkinlilik, ciddilik. (Rezie. C.) Musibetler, bellar. (Rezile. C.) rp. * Faydasz ve aslsz nesne. Zayf yaan yamur. f. Ba bekisi, bac. (C.: Ruzum) Devenin azn amadan boazndan kan ses. (C.: Revzin) eri ukurca olup su toplanabilen yksek ve salam yer.

Rezie

(C.: Rezy) Musibet, felket, bel.

2485

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rezil rsva Rezil rezil Rezile rezilrsva Rezim Rezin Reziz Rezm Rezmgh Rezm Rezmyuz Rezn Rezz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kusur ve ayplar meydana karlm, kepze olmu olan. Alak, adi, utanmaz, haysz, soysuz. utanmaz, alak. (C.: Rezil) Fen ve kt huy. ayplar meydana kmakla alalp kt hle dmek. Arslan kkremesi. Vakarl, temkinli, ar bal, salam. Elbise boyamada kullanlan bir ot cinsi. Akmak, seyeln. f. Sava meydan, muhrebe sahas. f. Savala ilgili. f. Sava, kavgac, muhrib. Koparmak. Bir eyi yere batrmak. * ekirgenin, kuyruunu yere batrp yumurtasn dkmesi.

Rezzak Rezzakane Rezzakyet Rezzakiyet Rezzaz Rezze R Ras Rbh rbh Rbka

btn yaratklarn rzkn veren, Allah. rzk verircesine. Allahn rzk vermesi. Her mahluka mnasib rzkn verici olmak. Pirin satan. Pirin satc. ine kilit sokulan kap razzesi. Kur'an alfabesinin onuncu harfi olup, ebced deeri 200'dr. T. (Bak: Ribh) kr, kazan. (C.: Ribak) Davar balamada kullanlan ip.

2486

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rd' Rda' Rddid Rddis R'de Rdfe Rdvan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yardmc, muavin. * Gzleyici. (Bak: Red'a) Reddetmek. (Mbalaa ile) Ta atan. Titremek, hareket etmek. (C.: Ruzuf) Di a kemii. Memnunluk, razlk, honudluk. * Cennet'in kapcs olan byk melek.

rdvan Rdvanullahi aleyh rfk Rfk Rfk Rhal Rhlet rhlet Rhtm Rhv (rahv) Rhvet Rka Rk'a Rkak Rkk

memnunluk. """Allah ondan raz olsun"" melinde dua." yumuaklk, tatllk. Yumuaklk, yavalk, tatllk, nezaket. (Zdd: unf) (Rfkye) Yumuaklkla, tatllkla ilgili. Byk hal. (Bak: Rihlet) yolculuk, g. f. Gemilerin yanamalarna msait ekle getirilmi ky. Yumuak. Gevek ve slpk olma. Rahavet. Darbolunmu dirhem. Kur'an- Kerim'in harfleri ile bir yaz eidi. Yer yar. (C.: Erk) Kul, abd. * Kulluk, esirlik, klelik, ubudiyet. * Yufka nesne.

Rkkyyet Rk

Klelik, kulluk. Atlan ok.

2487

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rtane Rtl R've Ryy Rza rz Rza-cu Rza-dde rzdde Rzaen Rzaen-lillh rzenlillah Rzam Rza-y bri Rza-y ilh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arap lisanndan baka dille konumak. (Bak: Ratl) Depretmek. Suya kanmak. * Beni Amir vilyetinde bir dan ad. Memnunluk, holuk, raz olmak. * stek, arzu. Kendi istei. memnunluk, honutluk. f. Allah'n rzasn arayan. Raz etmeyi gaye edinen. f. Raz olmu, kabul etmi. honut olmu. Raz olarak. Allah rzas iin. Allah rzas iin. Byk kaya paras. Allah'n rzas. "Allah'n kulundan memnun olmas. Her hangi bir hareketinde m'minin en yksek derecesi.(Rza-y lh ve iltifat- Rahman ve kabul- Rabban yle bir makamdr ki; insanlarn tevecch ve istihsan, ona nisbeten bir zerre hkmndedir. Eer tevecch- rahmet varsa yeter. nsanlarn tevecch, o tevecch- rahmetin in'ikas ve glgesi olmak cihetiyle makbuldr. Yoksa arzu edilecek bir ey deildir. nk kabir kapsnda sner, be para etmez. M.)"

Rza-y tarafeyn rzk Rzk

ki tarafn istei. Allahn ihsan olan madd ve mnev nimetler. "Yiyip iecek ey. Maddi mnevi ihtiyaca lzm nimet. Allah'n herkese ltuf ve ksmet ettii ve bekaya sebeb olan nimet.(Rzk- hell, iktidar ile alnmadna, belki iftikara binaen verildiine delil-i

2488

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kat'i; iktidarsz yavrularn hsn- maieti ve muktedir canavarlarn dik- mieti; hem, zekvetsiz balklarn semizlii ve zekvetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maietle vcuta zaifliidir. Demek rzk, iktidar ve ihtiyar ile mkusen mtenasiptir. Ne derece iktidar ve ihtiyarna gvense, o derece derd-i maiete mbtel olur. S.)(Rzk ise; hayattan sonra ni'metlerin en byk bir hazinesi ve kr ve hamdin en zengin bir menba ve ubudiyet ve dua ve ricalarn en cem'iyetli bir mdeni olmasndan, suret-i zhirede mphem ve tesadfe bal gibi gsterilmi. T her vakit Rezzak- Kerim'in derghna iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve kr efaatiyle rzk istemek kaps kapanmasn. Yoksa muayyen olsa idi, mhiyeti btn btn deiecekti. kirane, minnetdarane ricalar, dualar, belki mtezellilne ubudiyet kaplar kapanrd. .)( $ sarahatiyle; ummad tarzda yaayacak kadar rzkn bulacak. nki u yet taahhd ediyor. Evet, rzk ikidir:Biri hakiki rzktr ki, onunla yayacak. Bu yetin hkm ile o rzk, taahhd- Rabban altndadr. Beerin su-i ihtiyar karmazsa, o zarur rzk her halde bulabilir. Ne dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmee mecbur olmaz.kincisi: Rzk- mecazdir ki, su-i istimlt ile hct- gayr- zaruriye hct- zaruriye hkmne geip, grenek belsiyle tiryaki olup, terkedemiyor. te bu rzk, taahhd- Rabban altnda olmad iin, bu rzk tahsil etmek, hususan bu zamanda ok pahaldr. R.N.)" rzk rzkftr rzkmecaz Rzvan madd ve mnev nimetler. yaamak iin gereken normal rzk. alkanlk sebebiyle ihtiya hline gelen anormal rzk. (Bak: Rdvan)

2489

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ria Riat Riayet Yksek yer. (Rie. C.) Akcierler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yi karlamak, arlamak, hrmet etmek. * Uymak, tbi olmak. * Otlamak veya otlatmak. * Hfzetmek, korumak.

riayet Riayeten Riayetkr riayetkr Rib'

uyma, uygunluk. Sayg ve hrmet gstererek. Sayarak. Hrmet ederek. * Tbi olarak. f. Hrmetkr, itaatkr. Sevgi ve sayg gsteren. riayet eden, uyan. Stmann bir gn tutup iki gn tutmamas ve drdnc gn yine tutmas.

Riba rib Ribab

Bahar evleri, adrlar. Arazi. * Yaz yamurlar. faiz, haram para. Arap kabilelerinden Zubeh, Sevr, Akl, Teym ve Ady denilen be kabilenin ad.

Ribabe Ribac Ribah Riba-har Riba-i fazl

Ahd, sz, yemin, misak. Kanatlarnn ortasnda kk kaps bulunan byk kap. (Ribh. C.) Kazanlar, krlar, ticaretten elde edilen krlar. f. Faizle para ileten, tefeci. "Tartlan veya llen bir cins eyann kendi cinsi karlnda fazlasyla satlmas. Mesel: Bir kilo buday ayn cins bir kilo yz gramla deitirmek gibi.(Beerin hayat- itimaiyesinde btn ahlkszln ve btn ihtilltn menei iki kelimedir. Birisi: ""Ben tok olduktan sonra bakas alktan lse bana ne..."" kincisi: ""Sen al, ben yiyeyim.."" Bu iki kelimeyi de idame eden; cereyan- riba ve terk-i zekttr. Birinci kelimenin rkn kesecek tek bir devas var ki; o da vcub-u zekttr. kinci kelimenin devas hrmet-i ribadr.

2490

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Adalet-i Kur'aniye lem kapsnda durup ribaya: ""Yasaktr, girmee hakkn yoktur"" der. Beer bu emri dinlemedi, byk bir sille yedi. Daha mdhiini yemeden dinlemeli. M.)(Ribann kap ve kaplar olan bankalarn nef'i, beerin fenas olan gvurlara ve onlarn en zlimlerine ve bunlarn en sefihlerinedir. lem-i slm'a zarar- mutlaktr. Mutlak beerin refah nazara alnmaz, zira gvur harb ve mtecaviz ise, hrmetsiz ve ismetsizdir. M.)" Ri'bal Ribat (Ri'bn) Arslan. (C.: Ribtt) Han gibi konaklanacak yer. Tekke. * Ba, ip. * Salam yap. Ribatet Ribat Ribb Ribbiyyun Ri'be Ribet Ribh ribh Ribhale Ribh-i ticar Ribka Ribze rica Rica ricakrne Kalb kuvveti. * Tahamml, sabr. * Kalbi salam olma. Hanc, odac. (C.: Ribbiyyun) Byk kalabalk. (Rabb. dan) limler, fakihler. * Byk topluluk. (C.: Rib) Sihir. (C.: Riyeb) phelilik. pheye dme. Kr, kazan. * Fiz. kazan. Azas byk olan, organlar iri olan. Ticaret kazanc. Kement. Kement ba. lmekli ip. Deveye katran srmede kullanlan yn paras. mid etme, isteme. Yalvarmak, niyaz eylemek. * Canib. Taraf. (Bak: Rec) rica edercesine.

2491

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rical

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Recl. C.) Erkekler, er kiiler. * Mevki sahibi kimseler, devlet adamlar. * Yaya olanlar.

ricl riclen Ricalen Rical-i devlet Rical-i gayb

erkekler. erkek olarak. Yaya olarak. Yayan. * Erkek olarak. Devlet adamlar, devletin ileri gelenleri. Devlet ricali. Her devirde bulunan ve herkese grlmeyen ve bilinmeyen ve Allah'n (C.C.) emirlerine gre alan mbrek, byk zatlar. Riclullh.

Ricalullah Ricam Ricaname ricnme Ric'at ricat Ric'

Mnevi kudret ve kuvvet sahipleri olan evliya. (Bak: Ebdal) Byk ta. f. Bir i iin yazlan rica mektubu. rica yazs, mit ifade eden yaz. Geri dnme, ekilme, kama, vazgeme. geri dnme, kama. Geri dnmeye ait ve mensub. * talakla boanmam kadn. Tekrar kocasna dnmesi mmkn olan. Buna talak- ric' denir.

Ricl Ricle Ricl-l bahr Rics Ricz Rial Riar Rida

Ayak, kadem. Semizlik otu. Krfez. Dinin haram kld ey. Gnah, pislik, murdarlk. Azab, vesvese. * Maddi ve mnevi pislik. * Puta tapma. f. Reel. f. Reel. rt, belden yukar rtlen ey, ar ve al. * Akl. lim. Seha. * Zinet. Parlaklk veren ey. * Hrka.

2492

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rid Ridas Rida-y memat Riddet rt. Ta atmak. lm rts.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slm dininden dnme. rtidad. * Doumdan evvel davarn memesinin st ile dolu olmas.

Ridf Ridfan Rie (re') Rieteyn Rif Rifa' Rifade Rifas rift Rif'at Rifd Rig Rih

(C.: Erdf) Arka. Gece ve gndz. Akcier. ki akcier. (C.: Eryf) Mmur, bayndr yer. * Ekini bol ve ucuz olan yer. Ekini tarladan getirip harman yerine ilettikleri vakit. Yara stne sarlan bez. * Ziyfet. Ayakla vurmak, tepmek. ykseklik. Ykseklik. Yksek ve byk rtbe sahibi olmak, lian olmak. (C.: Erfd - Rufud) At, hediye, bahi. * Yardm, muavenet. f. Kum. * Toz. Rzgar, yel. * Sz, romatizma. * Mc: Galebe, kuvvet. Rahmet. * Devlet. Ho ve iyi ey. * Koku.

Rihal Rihale Rihat rhireyhan Rihlet Rihme Rihs

(Rahl. C.) Deve palanlar. At semeri, eyer. Kay yapmnda kullanlan deri. ho kokulu rzgr. Gemek. G etmek, gmek. lmek. (C.: Ruhum-Rihm) Yamur isintisi. (C.: Revhs) Alak duvar.

2493

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rihte Rihte-ger Rihve

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dklm, aktlm. (C.: Rihte-gern) Dkmeci. (Ruhve) Rehvetli, gevek. * Tecvidde: Harf skun ile sylenirken sesin akmas hli.

Rihve-i mechure harfleri Rihve-i mehmuse harfleri

Dad, z, zel, gayn, ze, vav, y, elif. """Fe, ha, se, he, n, h, sad, sin"" Bu harflerde sesin kemli ile

nefes birlikte akar. Rehavet ve hems sfat, zayf sfatlardr, bunun iin rehavet sesin kmilen akmasn, hems de nefesin kmilen akmasn icabettirir." Rik Rikab Salya. Az suyu. (Rakabe. C.) Boyunduruk altnda olanlar. Kullar, kleler. * Boyun, ense kk. Rikb Rikbdar zengi. * Byk bir kimsenin huzuru, n, makam. Padiahlarn atla bir yere gidileri srasnda zengiyi tutmak suretiyle ata binip inmelerine yardm eden kii. Rikb Rikase Rikaz Binici, binen. Davar balanan yer. Yer altnda bulunan madenler. * Chiliyet zamanndan kalm gml mal. Rikbe "(C.: Rikeb-Rekebt) Diz. (Diz, insann ayaklarnda olur; drt ayaklnn n ayaklarnda olur.)" Rikk Kulluk, ubudiyet. * Ist: Esir olmu, hrriyetini kaybetmi olan ehl-i harb. * Yufka, yumuak nesne. Rikkat rikkat Rikkat-miz Acma, incelik, yufka yreklilik. Yumuaklk. acma, yumuaklk, yufka yreklilik, kalb incelii. Acma veren, kalbe hzn verecek olan, acndran.

2494

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rikkat-ver Rikkat-engiz Rikkat-i cinsiye Rikkat-i kalb Rikkat-yb Riks Rikz Rim Rima Rimah Rimaha (remuh) Rimahat Rimak Rimal Ri'mam Riman Rimayet Rimdida' Rime Rime-i em Rimm Rimme Rimnak Rims rind

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Acma ve merhamet uyandran. f. Ackl. Cinsi efkat. nsann kendi cinsinden olana acmas. Kalb rikkati, kalb yufkal. f. Acyan, merhamet eden. Adam topluluu. * Pis, necis. Gizli sz. (C.: Aryim) Beyaz geyik. Atmak. * Atmak. * Brakmak. (Rumh. C.) Mzraklar, karglar, sngler. Tepici davar, tepen davar. Mzraklk sanat. Nifak, ayrlk. * Darlk. (Reml. C.) Kumlar. Sevmek. Eilip meyletmek. Ok, glle, kurun gibi eyleri atmada mhir olma. Atclk. Gl. f. apak. Gz apa. (Rimme) rm kemik. Kemik rmesi. * Yer. * ok mal. (C.: Rimem-Rimm) rm kemik. f. Murdar, pis. * rinli. Devenin yedii otlardan eki cins bir ot. * Islah etmek, dzeltmek. aldrsz, kalender.

2495

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rind

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kalender. Aldrsz, dnya ilerini ho gren. * Labali mereb feylesof. * Btn irfan ile mzeyyen olduu halde zhiri sde grnen hakm. D grn labali olduu halde, aslnda kmil olan kimse.

Rindn Rind Rir Ris Risail risale Risale

f. Kalenderlik. * Rindler. f. Kalenderlik, rindlik, aldrszlk. Fsid, bozuk, yaramaz. f. fke, gazab, gayz. (Bak: Resail) kk kitap, mektup. Mektub. * Bir ilme dair yazlm kk kitap. * Haber gndermek. * Elinin gtrd mektub, name. * Fk: Bir kimsenin szn veya emrini baka birisine tebli etmek.

Risale-i Nur

Bedizzaman Said Nursi Hazretlerinin man ve islmiyet hakikatlarn izah ve ispat eden ok deerli kitaplarnn umum ad.

Risale-i nur

f. Nurun Risalesi. Kur'an'dan alnan yetlerin tefsiri ile tahkik iman dersi veren kitap. Byk mcahid Bedizzaman Hazretlerinin eserleri.(Risale-i Nur'un vazifesi:... Hayat- ebediyeyi mahveden ve hayat- dnyeviyeyi de dehetli bir zehire eviren kfr- mutlaka kar, iman olan hakikatlarla, gayet kat'i ve en mtemerrid zndk feylesoflar dahi imana getiren kuvvetli brhanlarla Kur'ana hizmet etmektir. .)

Risalet

Birisini bir vazife ile bir yere gndermek. * Peygamberlik. Byk kitapla gelen peygamberlik. * Elilik.

risalet Risalet-penah

resullk, peygamberlik. Risaletin kendine istinad ettii Hazret-i Muhammed (A.S.M.). (Risalet-meab da denir)

2496

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Risaletpenahi Risalet-n nur Risar Risde Rise Risl Rism Risman Risman-bz Ri (riy) Ri ri Ria'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

peygamberlik kendisinde noktalanan Peygamberimiz. Risale-i Nur tabirinin Arapas. (Bak: Risale-i Nur) (C.: Ravsr) Reel. * Turu. nsan cemaat, insan topluluu. Miras yemek. Vakar, ciddiyet, sekinet. * Sabr. Krmak. * Bulatrmak. f. p, halat. f. p oynayan. * Mc: Cambaz. ok pahal elbise. f. Yara. * Yaral. * Ty. Kl. Ku kanad. * Sakal. kabuk, yara. "(C.: Eriye) Kuyudan su ekmekte kullanlan urgan. * Menazil-i Kamer'den ""Balk karn"" dedikleri menzilin ad."

Ria Ria(e) Ribz Ridar Ridet Rie Rie-gir Rihand Risaz Ritab Rite Rite-fru

(Rivet. C.) Rvetler. Dknt, serpinti. f. Kei sakal gibi sivri olan sakal. f. Sakall. Doruluk, drstlk. Temizlik. Saak, pskl. f. Kklemi, kk tutmu. f. Byk altndan glme. Alay. f. Cerrah. f. Kvrck sa ve sakal. f. Tel, iplik, hayt. f. plik satan. pliki.

2497

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rite-i hrmet Rivet Sevgi, hrmet ba.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir ii yapmak veya bitirmek iin haksz yere alnan mal veya para. (Bak: Rvet)

Rivet-hr Ritam Ritic Ritl Ritm

f. Rvet yiyen. (Retime. C.) Bir eyi hatrlayabilmek iin parmaa balanan iplikler. kmaz yol. Yasak olan ey. Haram. (Retl) Ho, ltif, pkize ey. (Reythme) Fr. Msra ve cmlelerdeki ses uygunluundan gelen i hengi. Duygunun ses hline gelii. * Mvazeneli ve tenasbl hareket.

ritm Ritmik Riv Riva' Riva Rivad Rivak Rivayat rivyt Rivayet

ahenk. ll, henkli. f. Hile, dzen. (C.: Erviye) Deve stnde yk balanlan ip. (Reyyn. C.) Suya kanm olanlar. Talep etmek, istemek, arzulamak. (Bak: Revak) (Rivyet. C.) Rivayetler. rivayetler. "Hikye edilen hdise veya sz. * Bir hdisenin bakalarna anlatlmas. * Peygamberimiz'den (A.S.M.) iittiklerini veya sahabeden duyduklarn birisinin bakasna anlatmas. * Kuyudan halk iin su ekmek.(Eer denilse : Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n her hal ve hareketini kemal-i ihtimam ile Sahabeler muhafaza ederek nakletmiler. Byle mu'cizat- azime, neden onyirmi tarik ile geliyor? Yz tarik ile gelmeli idi. Hem neden Hazret-i

2498

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Enes, Cbir, Ebu Hreyre'den ok geliyor; Hazret-i Ebu Bekir ve mer az rivayet ediyor?Elcevab: Naslki insan, bir ilca muhta olsa, bir tabibe gider; hendese iin mhendise gider, mhendisten nakleder; mes'ele-i er'iyye, mftden haber alnr ve hkez.. yle de, sahabe iinde, ehadis-i Nebeviyeyi, gelecek asrlara ders vermek iin, ulem-i sahabeden bir ksm, ona mnen muvazzaf idiler. Btn kuvvetleriyle ona alyorlard. Evet Hazret-i Ebu Hreyre, btn hayatn, hadisin hfzna vermi; Hazret-i mer, siyaset lemiyle ve hilafet-i kbra ile megul imi. Onun iin, ehdisi, mmete ders vermek iin, Ebu Hreyre ve Enes ve Cbir gibi zatlara itimad edip; ondan, rivayeti az ederdi. Hem mdem sddk, saduk, sdk ve musaddak bir sahabenin mehur bir namdar, bir tarik ile bir hdiseyi haber verse; yeter denilir, bakasnn nakline ihtiya da kalmaz. Onun iin bz mhim hdiseler, iki- tarik ile geliyor. M.)" rivyet Rivayet-i sdka Rivayetkerde Ri'y riy Riya hikye edilen, anlatlan, hads nakli. Senet ve delillerle sbit, phesiz, doru rivyet. f. Sylenilen. Rivayet edilen. Hey'et. * Gzel halet, iyi hal. * Gzel elbise. gsteri, ihlasszlk. z sz bir olmamak. nand gibi hareket etmeyi. ki yzllk etmek. Gsteri iin yaplan hareket. (Bak: hls) Riyad Riyah Ot aramak. (Rih. C.) Rzgrlar, yeller. * Letaif ve in'amlar. * Mc: Galebe, kuvvet, rahmet, devlet. * Mazarrat. riykr gsterii.

2499

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Riyakr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Riya eden. Adam kandrmak iin yalan syleyen. Sahte i yapan. ki yzl.

Riyakrne riykrne riyaset Riyaset Riyasetpenah

f. kiyzllkle. Riyakrlkla. gsteri yaparcasna. bakanlk. Reislik. Bir ii idarede bata bulunmak. Bakanlk. f. Bakanlk makamnda bulunan. Bakanlk eden, bakan olan. Reislik yapan.

Riyaz Riyazat

(Ravza. C.) Baheler. Aalk, imenlik yerler. Yeil baheler. (Riyazet. C.) Nefsi terbiye maksadyla az gda ile geinmek, nefsini hevesattan men' ile faydal fikir ve ile megul olmak.

riyzt riyzet Riyazet

riyazetler. nefsi slah iin az gda ile yaama. Nefsi krma. Fani eylerden nefsini ekerek kanaat iinde yaamak. * Bir hastalktan dolay veya nefsini terbiye maksadyla ok yemek ve imeyi terkederek faydal fikirlerle, ibadet ve ilimle megul olmak. Az gda ile yaamak. * dman.

Riyazet-i bedeniye riyzetkrne Riyaz- cennet Riyazi riyaz Riyaziyat riyaziyat Riyaziyat- liye Riyaziye

Cimnastik. Beden riyazet. az gda ile yaayp nefsi terbiye edercesine. Cennet baheleri. Hesap ve hendeseye dair. Matematie dair. matematikle ilgili. Matematik ilmi, hesap-hendese ilmi. Aritmetik-geometri. matematik ilmi. Yksek matematik. Hesap ilmi. Matematik bilgisi. Hesapla alkal. * Bir yaz eidi.

2500

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk riyaziye Riyaziyyun Ri'ye Riyeb Riz Rizam Rizan Rize rize Rize Rizein Rizehr Rizehor Rizi Rizme Rizne Rizz Robot matematik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Riyaz. C.) Matematik limleri. (C.: Riin) Sihir. (Ribet. C.) pheye dmeler. f. Dken, saan, aktan. Kabile, kavim, topluluk. f. Akan, dklen. f. Para para, ufak ufak. f. Dknt, krnt. Ufak para. f. Krnt ve dknt toplayan. f. Krnt ve dknt yiyen. f. Krnt, dknt yiyen. f. Ak, dkl. Esvap koyulan boha. Su toplanacak yer. Gizli ses. Fr. Elektrikle veya mekanik yollarla hareket ettirilerek eitli iler yaptrlabilen otomatik cihaz.

Rol

Fr. Oyun. Sahnede gsterilen oyun hareketlerinden her bir oyuncuya den ksm.

Roman

"Hayal veya hakiki, kitap halinde yazlm byk hikye. * Eski Roma devletinin diline de Roman denirdi.(Edebsizlenmi edeb, ""msekkin hem mnevvim"" hakiki fayda vermez. Tek bir ilc bulmu o da romanlar imi.Kitab gibi bir hayy- meyyit, sinema gibi bir mteharrik emvat! Meyyit hayat veremez...Hem tiyatro gibi tenasuhvari, mzi denilen geni kabrin hortlaklar gibi u nevi

2501

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

romanlar ile hi de utanmaz. Beerin azna yalanc bir dil koymu. Hem insann yzne fsk bir gz takm. Dnyaya bir alfte fistann giydirmi. Hsn-i mcerred tanmaz... Lemaat)" Roman-vri romanvr Romrk f. Roman gibi hayal olabilen. Hakikatla alkas olmayan veya az olan. roman gibi. Fr. Denizde veya karada baka bir vasta tarafndan ekilen motorsuz tat. Rota Rovelver Vapur ve gemilerde istikamet yolu. Geminin seyir yolu. Fr. (Asl: Revolver-Lverver) Tabanca. Kk silh. Toplu tabanca. Alt patlar denilen, alt mermi alan tabanca. rovelver rntgen Rntgen tabanca. n, n aleti. Rntgen adnda bir Alman liminin 1896' da kefettii klar. Bunlar gzle grlmedii halde fotoraf camna tesir eder, vcuddan, tahta, kt gibi maddelerden bu k geebilir. Baz hastalklarn tehis ve tedavisinde de kullanlr. * Vcuddaki i uzuvlarn filmini ekmek. Rportaj Ru (ruy) Ru Fr. Bir gazete muharririnin grdklerini anlatan yazs. f. Yz, cihet. Sebep. ehre. f. Olan, biten manalarnda birleik kelimeler yaplr. Mesel: Hod-ru: Kendiliinden. Ru' Ruaf Ruam Ruama Ruat rub Kalb, fuad. Kalbde korku rz olacak yer. * Zihin ve akl. Burun kanamas. Burun suyu, smk. * Saka (mankafa) hastal. ekirge okluu. (R. C.) obanlar. drtte bir.

2502

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rub' Rub Ru'b Ruba Rubah Ruba Ruba-i mezid Rubb Rubban Rubbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Drtte bir. Bir eyin drt ksmndan bir ksm. f. Sprge. * Sprme. Stn yourt olmas. (Bak: Rba) (Rubeh) f. Tilki. * Mc: Kurnaz, hilekr. (Bak: Rba) Kendisine harf ilve edilmi olan asl drt harfli mastar. Meyva suyu. Kaptan. "Gr: Harf-i cerdir, nekre ile beraber olur. okluk veya azla iaret eder. ""ylesi var ki"" mnsndadr."

Rubbema Rubehane Rubeh Ruberah Ruberu Rubh Rub'- daire Rub'-i meskn Rubu'

(Rubbe-m) Bzan, bz kere. f. Kurnazca, tilkicesine. f. Kurnazlk. Tilkilik. f. Gitmee hazr, yz yola doru. f. Yzyze. Deve yavrusu. * Bir kuun ad. * ya. Dairenin drtte biri. Dnyann kara olan drtte bir ksm. (Rub'. C.) Drtte birler. * Metrenin kabulnden evvel ipekli, ynl, basma ve emsali kuma, bez ve sairenin llmesinde kullanlan ar arnnn kesirlerinden birinin addr.

Ru'bub Rububiyet

Zayf, korkak kii. "Cenab- Hakk'n her zaman her yerde her mahluka, muhta olduu eyleri vermesi, terbiye ve tedbir etmesi ve mlikiyyeti ve besleyicilii keyfiyyeti. * Artrmak. Ziyade klmak.(Ey gzleri salam ve kalbleri

2503

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kr olmayan insanlar, baknz! nsan leminde iki daire ve iki levha vardr. Birinci daire: Rububiyyet dairesidir. kinci daire: Ubudiyyet dairesidir. Birinci levha, hsn- san'attr. kinci levha ise tefekkr ve istihsandr. Bu iki daire ile iki levha arasndaki mnasebete baknz ki, ubudiyet diresi btn kuvvetiyle rububiyyet dairesi hesabna alyor. Tefekkr, teekkr, istihsan levhas da btn iaretleri ile hsn- san'at ve nimet levhasna bakyor. Bu hakikat gzn ile grdkten sonra rububiyet ve ubudiyyet dairelerinin reisleri arasnda en byk bir mnasebetin bulunmamasna aklnca imkn var mdr? Ve Sniin makasdna kemal-i ihlas ile hizmet eden ubudiyet reisinin Sni' ile azm bir mnasebat ve kavi bir intisab ve o intisab ile her iki daire reisleri arasnda bir murefe ve mkleme ve al veriin olmamasna ihtimal var mdr? yle ise, bilbedahe tahakkuk etti ki; Ubudiyyet Reisi, Rububiyyetin hss mahbub ve makbuldr. M.N.)" Rubbiyet ilh terbiye, Allahn btn varlklar eksik bir hlden mkemmel bir hle doru gtrmesi, bu esnada her nevi ihtiyalarn vermesi ve onlar emrine itaat ettirmesi. rubbiyetperver terbiye etmeyi seven Allah.

Rububiyyet-i mutlaka "Hereyi kaplayan ve idaresi altna alm olan Allah'n rububiyeti.(Evet btn kinatta hususan zihayatlarda ve bilhassa terbiye ve iaelerinde her tarafta ayn tarzda ve umulmadk bir surette beraber ve birbiri iinde hakimne, rahimne bir dest-i gaybi tarafndan olan bir tasarruf-u mm elbette bir Rububiyyet-i mutlakann tereuhudur ve ziyasdr ve tahakkukuna bir brhan- kat'dir. Madem bir Rububiyyet-imutlaka vardr; elbette irk ve itirki kabul etmez. nk, o Rububiyyetin kendi cemlini izhar ve kemltn iln ve

2504

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kymetli san'atlarn tehir ve gizli hnerleri gstermek gibi en mhim maksad ve gayeleri cz'iyyatta ve zihayatta temerkz ve itim' ettiinden en cz'i bir eye ve en kk bir zihayata kendi ba ile mdahale eden bir irk, o gayeleri bozar ve o maksatlar harab eder. Ve ziuurun yzlerini o gayelerden ve o gyeleri irade edenden evirip esbaba saldndan ve bu vaziyet Rububiyyetin mahiyetine btn btn muhlif ve adavet olduundan elbette byle bir Rububiyyet-i mutlaka hibir cihetle irke msaade etmez. .)" Rubuz "Koyun, sr, at, katr ve kpein ayaklarn bkp yatmas. (Yattklar yere ""merbaz"" derler)" Rubz Rud Ruda' Rudaa' Rudab Rud-averd Her nesnenin ortas. * Bazs bazsnn zerine salm st. f. Irmak, ay. * Saz teli, saz kirii. * Kemene. Hastaln insana yine dnmesi. * Gvde ve beden arsnn her birisi. (Radi. C.) St emen ocuklar. * St kardeler. Azdan akan su. f. Nehir sularnn akarlarken etraftan srkleyip getirdikleri aa, dal gibi eyler. Rudbar Rudda' Rude Rudha Rudsaz Rufa Rufse Rufud Ruga' f. Irmak kenar. * Byk rmak. (Rd. C.) St emenler. (C.: Rudegn) f. Barsak. Perde, setre. f. algc. Rufailik diye bilinen bir tarikat kuran, bu tarikattan olan. Su nbeti. (Rifd. C.) Bahiler. Sada, ses. * Deve, srtlan ve deve kuunun barmas.

2505

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rugba' Rugerdan Rugl Ruh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rabet etmek, istemek, arzulamak. f. Yz dndren, yz eviren. Bir ac ot. * Snnetsizlik. * Bol olmak, bolluk. "f. Yanak, yz, ehre. * Arabada: Efsnevi bir ku. (Bak: Ruhsr)RUH : Can, nefes, canllk. * z, hlsa, en mhim nokta. * His. * Kur'an. * sa (A.S.). * Cebrail (A.S.). * Korkmak. (Bak: Vicdan)(Ruh, bir kanun-u zivcud-u haricdir. Bir namus-u ziuurdur. Sabit ve dim ftr kanunlar gibi, ruh dahi lem-i emirden, sfat- iradeden gelmi, kudret ona vcud-u hiss giydirmitir. Bir seyyale-i ltifeyi o cevhere sadef etmitir. Mevcud ruh, mkul kanunun kardeidir. kisi hem dim, hem lem-i emirden gelmilerdir. yet, nevilerdeki kanunlara kudret-i ezeliye bir vcud-u haric giydirseydi, ruh olurdu. Eer ruh, uuru bandan indirse yine lyemut bir kanun olurdu. H.)(Ruha bir derece mabih ve ikisi de lem-i emirden ve iradeden geldiklerinden masdar itibariyle ruha bir derece muvafk, fakat yalnz vcud-u hiss olmayan nevilerde hkmran olan kavnine dikkat edilse ve o namuslara baklsa grnr ki: Eer o kanun-u emr, vcud-u haric giyse idi, o nevilerin birer ruhu olurdu. Halbuki o kanun dima bakidir. Dima mstemir, sabittir. Hibir tegayyrat ve inklbat, o kanunlarn vahdetine te'sir etmez, bozmaz. Mesel: Bir incir aac lse, dalsa; onun ruhu hkmnde olan kanun-u teekklt, zerre gibi bir ekirdeinde lmeyerek baki kalr. te madem en di ve zaif emr kanunlar dahi byle beka ile devam ile alkadardr. Elbette ruh-u insan, deil yalnz beka ile, belki ebed-l bd ile alkadar olmak lzm gelir. nki: Ruh dahi Kur'an'n nass ile: $ ferman- celili ile lem-i emirden gelmi bir kanun-u ziuur ve

2506

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir namus-u zihayattr ki: Kudret-i Ezeliyye, ona vcud-u haric giydirmi. Demek, naslki sfat- iradeden ve lem-i emirden gelen uursuz kavnin, dima veya aleben baki kalyor. Aynen onlarn bir nevi kardei ve onlar gibi sfat- iradenin tecellisi ve lem-i emirden gelen ruh, bekaya mazhar olmak daha ziyade kat'idir, lyktr. nki: Zivcuddur, hakikat- hariciye sahibidir. Hem onlardan daha kavidir, daha ulvidir. nki: Ziuurdur. Hem onlardan daha daimdir, daha kymetdardr. nki: Zihayattr. S.)" rh Ruha Ruham Ruhama Ruham- hm Ruham Ruhan can, his, z. Ferahlk. * Yumuak rzgr. Mermer. (Rahim. C.) Rahim olanlar. lenmemi mermer. Mermerden yaplm. Mermerle ilgili. Cisim olmayp gzle grlmeyen cin ve melike gibi bir mahluk. Ruha ait. Ruhtan meydana gelmi, melek. * Madde ile alkal olmayan, mnevi, ruh lemine mensub olan. rhan rhaniyat rhaniyet Ruhaniyyat ruh ile ilgili, grnmez varlk, ruh, melek, cin. ruhanler. ruh hli, len insann devam eden ruh kuvveti. "Madde leminden baka olan ruh lemleri, ruhaniler. (Bak: Cinn, Melek)(u nihayetsiz feza-y lem ve u muhteem semavat; burlar ile, yldzlar ile; ziuur, zihayat, ziruhlarla doludur. Nrdan, nurdan, ateten, ktan, zulmetten, havadan, savttan, rayihadan, kelimattan, esirden ve hatt elektrikten ve sir seyylt- ltifeden halk olunan o zihayat ve o ziruhlara ve o ziuurlara eriat- garra-i Muhammediye

2507

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aleyhissalt Vesselm, Kur'an- Mu'ciz-l Beyan, ""Melike ve cnn ve ruhaniyattr"" der, tesmiye eder. Melikenin ise, ecsamn muhtelif cinsleri gibi, cinsleri muhteliftir. Evet, elbette bir katre yamura mekkel olan melek, emse mekkel melein cinsinden deildir. Cin ve ruhaniyat dahi, onlarn da pek ok ecnas- muhtelifeleri vardr. S.)" Ruhaniyyet Yalnz ruhtan ibaret olan eyin hali. lm bir kimsenin devam etmekte olan ruhi kuvveti. * Ruhanilik. Ruhaniyyun (Ruhan. C.) Ruh lemine mensub olanlar. lem-i gayba nfuz eden ok nuraniyet kazanm ztlar. rhaniyyn Ruhas Ruhasa' Ruhb Ruh-bah Ruhban ruhlar leminden olanlar. (Ruhsat. C.) zinler, ruhsatlar, msaadeler. Stma teri. Genilik, vs'at. f. Ruh veren, ruh baheden. "Korkmak, ekinmek, ylmak. * Rahib, Hristiyan din adam. (Bak: Rehbaniyyet)(Hsl- kelm; biz Kur'an kirdleri olan Mslmanlar, brhana tbi' oluyoruz. Akl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Baka dinlerin baz efradlar gibi, ruhbanlar taklid iin brhan brakmyoruz. Onun iin akl ve ilim ve fennin hkmettii istikbalde elbette, brhan- aklye istinad eden ve btn hkmlerini akla tesbit ettiren Kur'an hkmedecek. Hutbe-i miye)" rhban Ruhbaniyet Ruhda' Ruh-efza rhefz Hristiyan din adam. (Bak: Rehb, Rehbaniyet) Stma. f. Cana can katan. Canllk veren. (Ruhfeza da denir) ruhu okayan.

2508

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rhen Ruh rh Ruhiyat rhiyat Ruhlet Ruhperver Ruhs Ruhsar (ruh) Ruhsat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ruh bakmndan, ruha. Ruha ait, ruhla ilgili. Ruha. ruhla ilgili. Ruh ilmi, psikoloji. ruh ilmi. Gp giden kimseler. f. Ruha ferahlk ve kuvvet veren. Ucuzluk. * Hafif pahal olmak. Yanak. ehre. Yz. (C.: Ruhas-Ruhsat) zin, msaade. * Genilik. * Kolaylk. * Fk: Kullarn zrlerine mebni, kendilerine bir suhulet ve msaade olmak zere, ikinci derecede meru' klnan eydir. Sefer halinde Ramazan- erif orucunun tutulmamas gibi. Vuku' bulan ikraha mebni, birisinin maln itlaf etmek de bu kabildendir ki, bu halde bu itlaf hakknda bir ruhsat- er'iyye bulunmu olur. Bir hdisede, azmet ile ruhsat itima' edince, azmet tarikn iltizam etmek, bir takva nianesi saylr. (Bak: Azmet)

Ruhst ruhsat Ruhsatiyye Ruhsatname Ruhsatyb Ruh-u revan Ruhud Ruhul Ruhullah

(Ruhsat. C.) Ruhsatlar, msaadeler, izinler. izin, msaade. San'at veya ticaret iin verilen izin kd. f. zin kad. f. zin ve msaade alma. Ruhun zuhuru. Ruhun ferahl. Ruhun ak. Etli, besili, iman, semiz. (Me: Ruhude) Binmek iin kullanlan deve. Allah'n emriyle meydana gelen. * sa Aleyhisselm'n bir lakab.

2509

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ruhum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Esirgemek, korumak, rahmet.

Ruh-l emin (ruh-l kuds) Cebrail Aleyhisselm'n iki ayr ismi. Emin ve mukaddes ruh. * Allah'n ism-i azam. * ncil. * Kur'an. Ruhve Ruk'a (Bak: Rihve) (C.: Rka'-Ruka') Ksa mektub. * zerine yaz yazlan kt veya deri paras. * Dileke. * Yama. Rukaba' Rukad Rukak Rukba (Rakib. C.) Bekiler. Uyku, nevm. Uyuma. Yufka ekmei. "Muntazr olmak, beklemek. * Bir kimseye, ""Ben senden evvel lrsem bu elbiseler senin olsun, eer sen evvel lrsen yine benim olsun"" demek." Rukde Rukk Rukta Rukud Rukum Rukye Rum suresi Rum Ru-mal Rumeli Rumh Rum Rumi Uyuma. * Berzah lemi. (Bak: Rukud) (C.: Rikk) Yer, arz. Siyah bir maddenin zerinde yer yer beyaz beneklerin olmas. Uyuma, nevm. (Rakam. C.) Rakamlar. (C.: Ruk) Du, efsun. Kur'an- Kerim'in 30. suresidir. Mekkdir. Anadolu. * Osmanl Devleti ve Arabistan hrici yerler. * Romal. f. Yer sren. Osmanl mparatorluunun Avrupa Kt'asndaki ksm. (C.: Rimah-Ermh) Sng. Mzrak. Saban kolu. Mc: Fakirlik. bir nevi takvim. Rumelinden olan, Anadolulu olan. * Rum. Trkiye'de yaayan Yunanl.

2510

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rumman Rumus Rumuz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nar. (Bir meyva ad) (Rems. C.) Mezarlar, kabirler. (Remz. C.) aretler, remizler, ince nkteler, mnas gizli olan iaretler.

rumz Rumuzt rumzt Ru-nma runm Ru-nmun Ru-pu Rusde Rusg Rusg-l kadem Ru-siyah Ruspi Rusta Rusta Rustak Rustak rusl Ruen ren Ruenbeyan Ruendil Ruengir

gizli anlamlar. (Rumuz. C.) Remizler, iaretler. remizler, gizli mnlar. f. Yz gsteren, meydana kan. * Yz grml. yzn gsteren. f. Meydana kan, yz gsterici. f. Yz rts, pee. * Yz rten. (C.: Risd) Ziynet, ss. Bilek. Ayak bilei. f. Kara yzl. Ayb olan. Fhie, orospu. f. Ky, karye. f. Kyl. (C.: Restik) Ky, karye. iftlik. Kyl. resuller, peygamberler. f. Parlak, aydn. Belli, ikr. parlak, aydn. f. Fasih konuan. Ak ifadeli. Kalbi nurlanm. Kmil ve ok temiz dindar. Cilc, parlatc.

2511

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ruen Ruenzamir Ru-inas Ru-inas Rutab Rutb Ruteb Rutube rutubet Rutubet Ruud Ruunet Ruval Ruvat Ruy Ruya Ruy-i derya Ruy-i hub Ruy-i zemin Ruy-i zit Ruyin Ruyin-ten ruyizemin Ruy-ver Ruz u eb Ru'z

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Aklk, aydnlk. * Belli olma. Hakikatlar bilen. Kalbi, gnl hakikatlara vakf olan. f. Bilen, tanyan. f. Ainlk, tanrlk. Hurma. Ya ot. Rtbelere ait. (C.: Rutebt-Ruteb) Olmu ya hurma. nem, slaklk. Yalk, nem, slaklk. * Havadaki veya yap iindeki nem. (Ra'd. C.) Gk grltleri. nsana ar gelecek hllerde bulunma. * Snepelik, bnlk. Salya. (Rvi. C.) Hikye edenler. Rivayet edenler. (Bak: Ru) f. Yerden biten (bitki). Denizin yz. Gzel yz. Yeryz. irkin yz. f. Tun. * Tuntan. f. Gl kuvvetli, tun vcutlu. yeryz. f. Tuntan. Gece ve gndz. (C.: Erz) Okun, demirini sokacak yeri.

2512

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ruz rz Ruzaa' Ruzan Ruzane Ruzban Ruzberuz Ruze Ruzedr Ruz-efzun Ruzega Ruzehar Ru-zerd Ruz-i ceza Ruz-i hair

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gn, 24 saatlik mddet. * Gndz. gn. (Razi. C.) St emen ocuklar. * St kardeler. (Ruz. C.) Gnler. Gndzler. f. Gndelik. Yevmiye. f. Kapc. f. Gnden gne. f. Oru. f. Orulu. f. Uzun mrl. f. Oru bozan, oru aan, iftar eden. f. Oru yiyen. Orusuz. f. Sararm, sar yzl. Kyamet gn. * Hair gn. (Ruz-i hesab) Kyamet gn. * hiretteki toplanma gn. Hair gn. Dirilip toplanp hesap grlecek gn. (Bak: Yevm)

Ruz Ruzhr Ruzine Ruziresan Ruzmerre rznme Ruzname

f. Azk, rzk. Nasib, ksmet. * Gndzle alkal. Gndze it. f. Rzk yiyici. Canl, mahlk. f. Gndeliki. f. Rzk yetitiren, rzk ulatran, Allah (C.C.) f. Her gnk. Her gnlk. gnleri gsteren yaz, takvim, gnlk yaz. Vakit cetveli, takvim. * Gnlk gazete, gnlk hdiselerin yazld kt. * Bir meclis veya hey'etin mzakerat proram. * Hergnk gelir ve giderin kaydedilip yazld defter.

rzumaher

ldkten sonra dirilip toplanma gn.

2513

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ravi rb Rba Rba

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ky yaknnda ve halk yresinde gdlen deve. " ""alan, alan, kapan"" mnsnda son ek." (C.: Ravbi) Tepe, yksek yer. Drtlk olan. Drtle ilgili. * Edb: Drt msralk belli vezinlerle yazlm manzume. Ayn esasta 24 ekilli vezinle yazlan 4 msralk iir. * Gr: Mastarn meydana getiren drt harften hepsi de asl olan kelimeler.

rbai Rbb

drtlk. (C.: Rubub) En aa derece ile pimi ve te birinden az gitmi olan sklm zm.

Rbba Rbbah Rbbema Rbd Rbde R'be Rbubiyet Rbud Rbude Rbye Rc'a Rcbe

(C.: Ribb) Yaknda dourmu koyun. Erkek maymun. (Bak: Rubem) Klcn cevheri ve rengi. Siyaha yakn boz renk. (C.: Rb) Aa paras. (Bak: Rububiyet) Dim. * Yrein oynamas. * Durdurmak. * Hapsetmek. f. Kaplm, kaplan. (C.: Rub) Arz haeratndan bir cins. * ok, ziyde. Rcu' mnsna mastar. Canavar avlamak iin yaplan yer. (ine iple et balarlar ki canavar gelip yapt gibi zerine der.)

Rceme Rchan

(C.: Rucm-Rucum) Byk ta. stnlk, ykseklik, stn olma. Fazilet, haslet veya her hangi bir ey cihetiyle dierinden stn olmak.

2514

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rchan Rchaniyet rchaniyet Rcu' stnlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stn olu, rhanlk, daha mhim olma hali. stnlk. Geri dnme, vazgeme, cayma. Sznden dnme. * Edb: Bir fikri daha kuvvetli anlatmak iin sylenilen szden caym gibi grnmek.

rc Rcum Rcun Rcz (ricz)

geri dnme. (Recm. C.) Taa tutmalar, talamalar. Mahbus olmak, hapsolunmak. * Bir yere durmak. Devenin mak'adnda olan bir hastalk. * Pis, necis. * Azap. * Put, sanem.

Rdab Rdn Rdum Resa resa Rfa Rfat Rfaz Rfeka rfeka Rfka Rft Rful Rha Rhav Rhu

Azdan akan su, salya. (C.: Erdn) Kaftan ve gmlek yeninin koltuktan taraf. (Redm. C.) Bendler, sedler. (Reis. C.) Reisler, reislik yapanlar. Bakanlar. reisler, bakanlar. Ahmed-i Rfa tarikatna mensub. Paralanm, datlm. * rm. Mteferrik. dalm, paralanm. (Refik. C.) Arkadalar. refikler, arkadalar. (C.: Rifk) Yolda olan, ayn fikirde olan cemaat. f. Sprme. Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbrlenmek. Urfa ehri. f. Urfa'l. Stl deve.

2515

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rhun Rhus Rkam Rkban Rkbe Rkeb Rkkab Rkn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Rehin. C.) Rehinler. ok yiyen obur, ekvel. Yn. Birbiri zerine kat kat ylm olan. (Rkib. C.) Biniciler, binenler, binmiler. (C.: Rkeb-Rkebt) Diz. Dizkapa. (Rkbe. C.) Dizler, dizkapaklar. (Rkib. C.) Biniciler, ata binenler. Direk. Esas. * Kuvvet. * Bir eyin en fazla salam olan taraf veya kesi veya temeli. * Bir cemaatin ileri gelenlerinden olan. * Nfuzlu, kuvvetli ve ehemmiyetli kimse.

rkn Rkn- dhil Rk'

rkn, direk, stun. teki esas unsur. Namazn iindeki farz ve art olan esas. Huzur-u lhde eilmek. Namazda elleri dize dayamak suretiyle yere doru eilirken ba ile srt dz hale getirmek.

rk Rkub Rkud Rkudet Rkud-i heva Rkun Rkunet Rkuz Rkb Rkn rkn Rmam

namazda eilme. Binme. * Bir vastaya binme. Durgunluk. Durgun olma. Durgunluk, durulma. Havann durgun olmas. Bir eye samimi olarak meyletme. Can ve gnlden meyil. Arballk. Vakar ve temkin shibi olma. Seirtmek, komak. (Rikb. C.) zengiler. (Bak: Rkn) direk, stun. Kuru ot.

2516

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rmh Rmis Rmle Rmman Rmmane Rmme Rmuk Rmye Rs' Rsela Rsg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Rimh) Mzrak, karg, sng. * Mc: Yoksulluk, fakirlik. Szne gvenilmeyen kimse. Verdii sze itimad edilmeyen kii. (C.: Ermal-Rumul) Siyah hat. Nar denilen yemi. Kapan ta. * Krkbayr. (C.: Rumem-Rumam) Eskimi urgan paras. Durmak. * kamet etmek, oturmak, mukim olmak. Aatan nakolmu bir suret. Gz kapanda olan hastalk. (Resl. C.) Resller, peygamberler. (C.: Ersg) Bilek. * Hayvanlarn trnayla baldr arasnda olan incecik yer.

Rsta-hiz Rsta Rstak Rste

f. Maher, kyamet. (Rstyi) f. Kyle ilgili. * Kyl. (C.: Restik) Byk ky. "f. ""km, bitmi, yetimi"" anlamlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Nev-rste $ : Yeni yetimi bitki."

Rstem Rst Rsub

kuvvetiyle mehur bir efsane kahraman. f. stnlk, muvaffakyet. * Yiitlik. * Kuvvet. Kab iinde kalan su. * Suyun dibine batmak. * Tortu, dibe ken, knt.

rsb Rsubat rsbt Rsuh

tortu. kntler, tortular. tortular. lim ve fennin derinliine vukufiyet. Salamlk. Devamllk. Yerinde, salam, sbit ve devaml olmak. * Meharet, meleke.

2517

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rsh Rsuhiyet Rsum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ustalk, salamlk, maharet. Rsuhluluk, rsuhlu olu. Resimler, ekiller. detler. Vergiler, gmrkler, gmrk vergisi. * Merasim, usl.

Rsumat Rsl Rsva rsva Rsva-y lem Rsvay Rsve Ra Rd irad

(Rsm. C.) Gmrk idresi. (Resl. C.) Peygamberler, resller. Bir kitapla gelen nebiler. (Rsvay) f. Rezil, kepaze, maskara, ayplar meydana karlm. rezil, maskara. En aalk ve di adam. f. Rezillik, itibarszlk, haysiyetsizlik. Muhkem ve salam olmak. * Sbit olmak. (Rivet. C.) Rvetler. Rd ve irad. Doru yola sevketmenin mkemmeliyeti. slmiyeti en mkemmel ekilde retmek.

Rd

Doru yol bulup balanmak. Hak yolunda salabet, metanet ve kemal-i isabetle dosdoru gitmek. * Hayra isabet etmek. * Blua ermek. * stikamette olmak. Dinine ve malna zarar gelecek eyi bilmek, doru dnmek. * Kiinin akl ve idraki kavi ve tedbiri metin olmak. (Bak: rd)

rd Rd Rdiye Reda reym Reym

doru yolu bilme, olgunluk. Rdle ilgili. Olgunlua dair. Eskiden orta tahsil derecesindeki mektep. * Rde dair. (Reid. C.) Reid olanlar. Rd, olgunluk shibleri. oulcuk, embriyon. Rahimde yavrunun btn azalarnn teekkl etmi ekli. (Harekete balayan reyme, cenin denir)

2518

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rvet Rvet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir iin yaplmas iin haksz alnan veya verilen haram para. Kanunen bir i grdrmek gayesi ile vazifeli olan kimseye, gayr-i meru olarak verilen para vesir menfaat ve fayda.

Rtbe

Basamak, derece. * Memuriyet derecesi. * Sra. Mertebe, menzile. * Efkrn sonu. * Merdiven aya.

rtbe Rtbe-i akl Rtbeinas rtbeten Rteb Rteb-i askeriye rteb Rteb Rtte' Rtte Rtub Rus rs Rd Rval Rveyde Rveyha Rya

derece, basamak. Akln derecesi. f. Derece bilir. Rtbe tanr. rtbece. (Rtbe. C.) Rtbeler, dereceler. Askerlik rtbeleri. rtbelerle ilgili. Rtbeye dair ve rtbelere mensub. Otlayan hayvan. Pelteklik, kekemelik. Sbit olmak, kaim olmak, devamllk, sreklilik. (Re's. C.) Re'sler. Balar. Kafalar. balar, kafalar. Gen kadn. Kz. Salya, az suyu. (Rvide) nce, ho, nazik. * Bitmi, nevnema bulmu. Zariflik, incelik. "(R'ya) Uykuda grlen misal lem. D.(Hayaltlara kar kaps ak olan ryalar tahkik bir surette mevzubahs etmek, tahkik mesleine tam uygun gelmediinden; o cz' hdise-i nevmiye mnasebetiyle, mevtin kk bir kardei olan nevme ait ilm ve

2519

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dstur olarak alt nkte-i hakikat, yt- Kur'aniyenin iaret ettii vecihte beyan edeceiz.Birincisi: Sure-i Yusuf'un mhim bir ess, rya-y Yusufiye olduu gibi; $ yeti misill ok yetlerle, ryada ve nevmde perdeli olarak ehemmiyetli hakikatlar var olduunu gsterir.kincisi: Kur'an ile tefe'le ve ryaya itimada ehl-i hakikat tarafdar deiller. nki Kur'an- Hakm, ehl-i kfr kesretle ve iddetli bir tarzda vuruyor. Tefe'lde, kfire ait iddeti, tefe'l eden insana kt vakit, yeis veriyor; kalbi mevve ediyor. Hem rya dahi hayr iken, bz aks-i hakikatla grnd iin er telkki edilir, yeise drr, kuvve-i mneviyeyi krar, su'-i zan verir. ok ryalar var ki: Sureti dehetli, zararl, mlevves iken; tbiri ve mnas ok gzel oluyor. Herkes ryann suretiyle mnasnn hakikat mbeynindeki mnasebeti bulamad iin; lzumsuz tel eder, me'yus olur, keder eder.ncs: Hadis-i sahih ile nbvvetin krk cz'nden bir cz' nevmde rya-y sdka suretinde tezahr etmi. Demek rya-y sdka hem haktr, hem nbvvetin vezaifine taalluku var. u nc mes'ele, gayet mhim ve uzun ve nbvvetle alkadar ve derin olduundan, baka vakte tlik ediyoruz; imdilik o kapy amyoruz.Drdncs: Rya nevidir: kisi, tabir-i Kur'an'la $ da dahildir; tabire demiyor. Mnas varsa da ehemmiyeti yok. Ya mizacn inhirafndan kuvve-i hayaliye ahsn hastalna gre bir terkibat, tasvirat yapyor; yahut gndz veya daha evvel, hatt bir-iki sene evvel ayn vakitte bana gelen mheyyic hdisat, hayal tahattur eder; ta'dil ve tasvir eder, baka bir ekil verir. te bu iki ksm $ dr, tabire demiyor. nc ksm ki, rya-y sdkadr. O, dorudan doruya mhiyet-i insaniyedeki ltife-i Rabbaniye lem-i ehadetle

2520

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

balanan ve o lemde dolaan duygularn kapanmasyla ve durmasyla, lem-i gayba kar bir mnasebet bulur; bir menfez aar. O menfez ile, vukua gelmeye hazrlanan hdiselere bakar ve Levh-i Mahfuz'un cilveleri ve mektubat- kaderiyenin nmuneleri nevinden birisine rastgelir, bz vkat- hakikiyeyi grr. Ve o vkatta, bazan hayal tasarruf eder, suret libaslar giydirir. Bu ksmn ok enva ve tabakat var. Baz aynen grd gibi kar, bazan bir ince perde altnda kyor, bazan kalnca bir perde ile sarlyor.Hadis-i erifte gelmi ki: Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n bidayet-i vahiyde grd ryalar; subhun inkiaf gibi zhir, ak, doru kyordu.Beincisi: Rya-y sdka, hiss-i kablelvukuun fazla inkiafdr. Hiss-i kablelvuku ise, herkeste cz'-kll vardr. Hatt hayvanlarda dahi vardr.Altncs ve en mhimmi: Rya-y sdka benim iin hakkalyakn derecesine gelmi ve pek ok tecrbatmla, kader-i lhnin her eye muhit olduuna bir hccet-i kat' hkmne gemitir. Evet bu ryalar, benim iin hususan bir birka sene zarfnda o dereceye gelmitir ki; mesel: Yarn bama gelecek en kk hdisat ve en ehemmiyetsiz muamelt ve hatt en di muhaverat yazl olduunu ve daha gelmeden muayyen olduunu ve gecede onlar grmekle, dilim ile deil, gzm ile okuduum bana kat'i olmutur. Bir deil, yz deil, belki bin def'a; gecede, hi dnmediim halde grdm baz adamlar veyahut sylediim mes'eleler, o gecenin gndznde, az bir tabir ile aynen kyor. Demek en cz' hdisat vukua gelmeden evvel hem mukayyeddir, hem yazlmtr. Demek tesadf yok, hdisat babo gelmiyor, intizamsz deillerdir. M.)" ry uykudayken girilen misal bir lemde grlenler.

2521

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rya-y sdka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Makbul ve muteber kimselerin grdkleri ve grdkleri gibi dnyada hakikatlar zuhur eden sdk rya.

ryysdka ryet R'yet

doru rya. grme. Grmek, bakmak. dare etmek. Gz ile veya kalb gz ile grmek. * Akl ile mahede derecesinde bilmek, idrak etmek, tefekkr etmek, dnmek. * Aratrmak.

R'yetullah

"Cennet'te m'minlerin Allah' grmeleri.(Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun? Ve nereye sevk olunuyorsun? Dnyann bin sene mes'udane hayat, bir saat hayatna mukabil gelmeyen Cennet hayatnn; ve o Cennet hayatnn dahi bin senesi, bir saat r'yet-i cemaline mukabil gelmeyen bir Cemil-i Zlcell'in daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsun. Mbtel ve meftun ve mtak olduunuz mecaz mahbublarda ve btn mevcudat- dnyevdeki hsn ve cemal, O'nun cilve-i cemalinin ve hsn- esmasnn bir nevi glgesi... ve btn Cennet, btn letaifiyle bir cilve-i rahmeti... ve btn itiyaklar ve muhabbetler ve incizablar ve czibeler, bir lem'a-i muhabbeti olan bir Mbud-u Lemyezel'in, bir Mahbub-u Lyezl'in daire-i huzuruna gidiyorsunuz ve ziyafetgh- ebedsi olan Cennet'e arlyorsunuz. yle ise; kabir kapsna alayarak deil, glerek giriniz. M.)"

ryetullah Ryub Ryuh Ryun

Allah grme. (Reyb. C.) ekler, pheler. Zelillik, horluk, hakirlik. * Zayflk. Galebe etmek, stn gelmek.RZ' : Noksan etmek, eksiltmek, noksanlatrmak.

2522

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Rzah (rzuh) Rzam (rzum) Rzaz Rzdak Rzela Rzgr rzgr Rzz Sa s Sa'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Davarn ok zayf olmas. Davarn ok yorulup zayflamas. Ufalanm ta. * Her maddenin ufa. (C.: Rezdik) Ky. (Rezil. C.) Reziller. f. Zaman, devir, hengm, vakit. * Dnya, lem. * Yel. yel, zaman, dnya. Pirin. (-Sy) f. Src, sren. 3120 gram arlk. iy, rutubet, ebnem. * Kur'an- Kerim alfabesindeki drdnc harfin ad.

Saab sadt Saade Sadet

Zor, g, etin. saadetler, mutluluklar. Yoku ba. Mes'ud olu. Talihi iyi olmak. Mutluluk. Said olmak. Allah'n rzasna ermi olmak. Her istediine kavumu olmak.

sadet sadetver Sadet-ver Sadet-bah sadetfen sadetgh Sadet-hah Sadet-hane Sadet-i dreyn

mutluluk. mutluluk verici. Sadet verici. f. Sadet veren, sevindiren, ferahlandran. mutluluk saan. mutluluk yeri. Sadet isteyen. Sadet dileyen. f. Byk bir kimsenin evi. ki cihan saadeti, dnya ve hiret saadeti.

2523

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sadet-i ebediye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Byk ve ebed sadet. hiret sadeti.(Sadet-i ebediye iki ksmdr. Birinci ve en birinci ksm: Allah'n rzasna, ltfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktr. kinci ksm ise; sadet-i cismaniyedir. Bunun esaslar; mesken, ekl, nikh olmak zere tr. Ve bu esasn derecelerine gre sadet-i cismaniye tebeddl eder. Ve bu ksm sadeti ikmal ve itmam eden hulud ve devmdr. nk sadet devam etmezse, zddna inklab eder.Cennet'te lezzetin devam mes'elesi ise: Evet, lezzetin hakiki lezzet olmas zeval grmeyip devam etmesindendir. Zira elemin zevali lezzet olduu gibi, lezzetin zevali de elemdir; hatta zevalinin tasavvuru bile elemdir. Evet btn mecaz klarn eninleri, barp armalar, bu ksm elemdendir. Ve btn divanlaryla yaptklar alamalar, vaveyllar hep mahbublarn firak ve zevallerinin tasavvurundan ne'et eden elemdendir. Evet pek ok muvakkat lezzetler var ki, zevlleri daimi elemleri intac ettii gibi, ok elemlerin zevali de leziz lezzetlere bis olur. Lezzet ve nimet ise, devam etmek artiyle lezzet ve nimet saylabilir. ..)(...Sadet-i ebediyyeye muktazi vardr. Ve o sadeti verecek Fil-i Zlcell de muktedirdir. Hem harab- lem, mevt-i dnya mmkndr. Hem vki' olacaktr. Yeniden ihya-y lem ve hair mmkndr hem vki' olacaktr. S.)(Dikkat edilse u kinatn umumunda bir nizam- ekmel, bir intizam- kasd vardr. Her cihette reahat- ihtiyar ve lemaat- kasd grnr. Hatt her eyde bir nur-u kasd, her e'nde bir ziya-y irade, her harekette bir lem'a-y ihtiyar, her terkibde bir ule-i hikmet, semeratnn ehadetiyle nazar- dikkate arpyor. te eer sadet-i ebediyye olmazsa, u esasl nizam, bir suret-i zaife-i vhiyeden ibaret kalr. Yalanc, esassz bir nizam olur. Nizam ve intizamn ruhu olan

2524

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mneviyat ve revabt ve niseb, heba olup gider. Demek nizam nizam eden, sadet-i ebediyedir. yle ise, nizam- lem sadet-i ebediyeye iaret ediyor... S.)" Sadet-i uzma sadetkrne Sadet-meb Sadet-mend Sadet-mend Sadet-resan sadetresn Sadet-saray Byk sadet. hiret sadeti, sadet-i ebediye. mutlu olarak. f. Sadet shibi. Sadet bulan. f. Bahtiyar, mutlu. Sadet bulmu olan. f. Mutluluk, bahtiyarlk. f. Sadete ulatran. Sadet bulan. mutlulua gtren. Sadetli saray. Ebediyyetin sadetli saray. (Cennet kastediliyor)

Sadet-saray- ebediyye

Sadet-saray- istikbal stikbalin sadetli saray. Sadet-saray- medeniyet Saak Saal Saalib Saalik Saan saat Saat Saat-i icabe Hakik ve slm bir medeniyet vastasyla olan bir hayat sadeti.

Bir iddet sebebi ile helk olmak, lmek, baylmak. * Akln gitmesi. Dikkat. (Sa'leb.C.) Tilkiler. Dilenciler. * Serseriler. * Kalenderler. * Derviler. Suya yakn yerde develerin yatt yer. saat, zaman, devir, kyamet. Saatler. Vakitler. Dualarn kabul olduu ve insanlarca gizli ve gayb olan, Cuma gnnde bir vakit.

Saat-i muhtar Sab Sab'

Uurlu vakit. Bir ac otun suyu. Parmakla iaret etmek.

2525

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sb Sa'b(e) Saba sab Saba-beraber Sababet Sabae Sabah sabhat Sabahat Sabahat- sima Sabahgh Sabareftar zor, g.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sb) (Suubet. den) Zor, g, etin. * Zorlu, gl kuvvetli. Hev ve nefsine meyletme. Delikanllk. ho bir rzgr. f. Sab rzgr gibi ltif ve hafif. iddetli sevgi. klk. Bir dinden bir dine gemek. Gn domasna yakn vakitten, le vaktine kadar olan zaman. yz gzellii. Yz gzellii. Gzellik, hsn ve ceml. Yz gzellii. f. Sabah vakti. f. (En fazla at iin kullanlan bir tbirdir) Rzgr gibi abuk ve hafif giden. * Ho ve ltif yryl.

Sabaret Sabat

Kefalet. (C.: Sevbt-Sbtt) Pazar soka, iki duvar arasnn rts (alt yol olur.)

Sabavet sabvet Sabaya Sabb Sabbag Sabbar Sabbare Sabbur Sabeb

ocukluk, sabilik. ocukluk. (Sabiyye. C.) Blu ana varmam kk kzlar. Kz ocuklar. Dkmek, aktmak, boaltmak. Dklmek. * Ak, tutkun. Boyayan, boyac. * Deri altndaki boyal madde. ok sabrl, sabur. (Bak: Sabr) Soukluk. Kat, iddetli, edid. (C.: Asbb) ukur yer, ini yer.

2526

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sa'ber Sabg Sabga' Sabhid sbk Sbk(a) Sedir gibi bir aa. Boyama. Boyanma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuyruunun ucu beyaz olan koyun. Bey, emir. nceki, geen, gemi. Gemi. nceki. * Zamanca veya rtbece ileride olan. * Eskiden ilenmi su.

sbka Sbka-i mkerrere Sbkan sbkan Sbkn- islm Sbk-ul beyn Sbkn (sbkn ) Sabrsz sabrsz Sabr-iken sabriken Sbi' sab Sabi

nceden ilenmi su. Birden fazla su ileme. Bundan nce, evvelce. nceden. En evvel mslman olan sahabeler. (Bak: Ashab- Suffa, Saff- evvel) Yukarda sylenillmi, zikri gemi. (Sbk. C.) Sbklar. ncekiler. Gemiler. f. Sabr yakan, sabrszlk veren. sabr ykan, taran. f. Sabr kran, sabr bozan. sabr kran ve bozan. (Sabi'a) Yedi, yedinci. bebek, kk ocuk. Henz st emen ocuk. * Blu ana gelmemi olan ocuk. * yan tamamlamayan erkek ocuk.

Sabi' Sbian sbian Sbi'aer

Yavru sesi. * Fil, hnzr ve fre sesi. Yedinci olarak. yedincisi. Onyedinci.

2527

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sabib Sbig Sabih Sbih Sbiha Sabiha sbiha Sbiht Sabi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Susam yaprann suyu. * Kna yaprann suyu. (Sbiga) Tam. Tafsiltl. Uzun. Bol. (Sabiha) Gzel, latif, irin. Yzen, yzc. (C.: Sbiht) Gemi. * Yzen. Fecir vakti. yzen. Yzc olanlar, yzenler. Gemiler. * Ehl-i imnn ruhlar. * Yldzlar. taattan ayrlmakla btla meyleden. * Yldza tapan sapknlar veya yldza tapan ehl-i dallet kimselerden olanlar.

Sbi Sabin Sbiyyn Sabikn Sabil

yldza tapan. (Sbi. C.) (Asl: Sbiiyyun) Yldza tapanlar. Sapklardan olanlar. yldza tapanlar. (Bak: Sbkn) Gezkere denilen nesne. (Onunla ters, balk ve gayri ne olursa tarlar). * Yolcu kimse.

Sabir sbir Sabir(e)

(C.: Sber) Kefil. * Yamursuz beyaz bulut. sabreden. Tahamml eden, sabreden, bekleyen. Zorlua kar gs geren, hlinden ikyet etmeyip ac ve szya katlanan. Bel ve musibete kar ikyet etmeyip Allah'a (C.C.) kreden.

Sabir Sabirn (sbirn) Sabit

Bir eit ince giyim eyas. * Bir cins hurma. Sabredenler. (Bak: Sabr) Duran, yerinde durup hareket etmeyen. * Doruluu isbat edilmi olan.

sbit

durgun, duran, kesinlemi.

2528

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sabite

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yerinde durur gibi olan yldz. * Yerinde durup hareket etmeyen herhangi bir ey. (Seyyare'nin zdd)

sbitiyet Sabit-kadem

sabitlik. Mizac oynak olmayp iine ve sznde kararl olan, yerinde direnen. Sznde duran.

Sabiyy sabiyy Sabiyye Sabn Sabr (sabr)

(C.: Sbye-Sbyan) Olan. * Meyl ve muhabbet eden kimse. sabi, bebek, kk ocuk. Blua ermemi veya memeden kesilmemi kz ocuk. Men'etmek, engel olmak. "Acya ve zorlua katlanmak. * Bir musibet ve belya urayann tel ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahamml ile katlanmas. * Muharebede ecaat gsterme. * Bir kimseyi bir eyden alkoymak. * rendii bir eyi bakasnn da renmesi iin tkat getirmek.(Cenab- Hak, Hakm ismi muktezas olarak, vcud-u eyada bir merdivenin basamaklar gibi bir tertib vaz'etmi. Sabrsz adam teenni ile hareket etmedii iin, basamaklar; ya atlar der veya noksan brakr; maksud damna kamaz. Onun iin hrs mahrumiyete sebebdir. Sabr ise mkiltn anahtardr... Cenab- Hakk'n inayet ve tevfiki, sabrl adamlarla beraberdir. nk sabr tr. Biri: Masiyetten kendini ekip sabretmektir, u sabr takvadr... kincisi: Musibetlere kar sabrdr ki, tevekkl ve teslimdir... nc sabr: badet zerine sabrdr ki, u sabr onu makam- mahbubiyete kadar karyor. En byk makam olan ubudiyet-i kmile cnibine sevkediyor. M.)"

sabr Sabr- cemil

sabr, acya katlanma. Allah'tan gelen bir acya sabretme. krederek sabr.

2529

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sabr- eyyb sabrceml Sabsab Sabsaba

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eyyb'n (A.S.) dillere destan olan sabr. gzel bir sabr. Irak, uzak, baid. Dvmek. * Ate etmek. * Kahramanlk gstermek, bahadrlk etmek. * ok inceltmek.

sabr Sabur Saburne sabrne Sabye Sac

ok sabrl. f. ok sabr gsteren, ok sabreden. f. ok sabr gstermek suretiyle. sabrl olarak. (Sabi. C.) Kk erkek ocuklar. Olancklar. Hint vilyetinde yetien siyah ve byk cins bir aa. * Geni, yuvarlak libas. (Araplar giyerler)

Sace Sa'cez Saci' Sacid

Hatl aac. * Altn ve gm ayarn astklar aa. Dkmek. Seci'li ve kafiyeli sz syleyen, konuan. * Kasdedici, kasdeden. "Secde eden, Allah'n (C.C.) huzurunda ban yere koyarak dua eden. Hdis meli: ""Bir kulun Rabbine en yakn olduu an: O'na secde ettii zamandr."""

scid Sacim Sacir Sacur

secde eden. (C: Secm) Akc, akan, sil. Selin gelip su ile doldurduu yer. Kpein boynuna taklan tasma. Aere-i Mbeere'den ve ilk slm olanlarn yedincisidir.

Sa'd bin ebi vakkas (r. A.)

Peygamberimiz (A.S.M.) ile beraber btn gazalarda bulundu. Mslman olduunda 17 yalarnda idi. Hz. mer zamannda ran'a gnderilen ordunun bakumandan oldu. Medayin ehrinin fethinde ve

2530

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadsiye meydan muharebesinde muvaffak oldu. Kufe ehrinin kurulmasna vesile oldu. Kufe ve Irak vliliklerinde bulundu. Vefat 55 Hicri ylndadr. Sad suresi Sad Kur'an- Kerim'de 38. Suredir. Dvud Suresi de denir. Mekkdir. Kur'an alfabesinin onyedinci harfi olup, ebced deeri 90'dr. Noktas olmadndan sd- mhmele ad da verilir. Sa'd Uur, uur getiren ey, iyilik, mbareklik, kuvvetlilik. * Kutlu, uurlu. Sad' Yarlmak, yarmak. * Kesmek, kat'etmek. * Gstermek. zhar etmek. * Beyn ve meyl etmek, aklamak. sad Sada' Sad yz says. "Ba ars. (""Suda""' diye de okunur)" Seda. Ses. Avaz. Savt. * Erkek bayku. * Bir bcek ad. * Susuzluk. * Yank. sad Sadaga Sadak ses, seda. Zayflk. "Oklar koymaa mahsus torba veya kutu eklindeki klfn addr. Boyuna aslan bu lete ""tirke"" veya ""tirdan"" da denilirdi." Sadaka "Allah rzs iin fakirlere verilen mal, para, ilim gibi insann muhta olduu her hangi bir ey. (Asr- Sadette fukara-i mslimn iin toplanan zekta dahi bu nm verilirdi.) (Bak: Bel)(...Ehl-i keiften rivayeten bu geen Ramazanda Ehl-i Snnet ve Cemaat iin bir ferec, bir ftuhat olacan haber verdikleri halde zuhur etmedi. Byle ehl-i velyet ve keif, neden hilf- vki haber veriyorlar? Benden sordular. Ben de birden snuhat kabilinden olarak verdiim cevabn muhtasar udur:Hadis-i erifte vrid olmutur ki: ""Bazen bel nazil oluyor;

2531

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelirken karsna sadaka kar, geri evirir. "" u hadisin srr gsteriyor ki: Mukadderat, baz eraitle vukua gelirken geri kalr. Demek ehl-i kefin muttali olduu mukadderat mutlak olmadn, belki baz eraitle mukayyed bulunduunu ve o eraitin vuku bulmamasiyle o hdise de vukua gelmiyor. Fakat o hdise, ecel-i muallak gibi levh-i ezelnin bir nevi defteri hkmnde olan Levh-i Mahv-sbat'ta mukadder olarak yazlmtr. Gayet nadir olarak Levh-i Ezel'ye kadar keif kar. Ekseri oraya kamyor. te bu srra binaen, geen Ramazan- erifte ve Kurban Bayramnda ve daha baka vakitlerde istihrca binaen veya kefiyat nev'inden verilen haberler, muallak olduklar eriti bulamadklar iin, vukua gelmemiler ve haber verenleri tekzib etmiyorlar. nk: Mukadder imi, fakat art gelmeden o da vukua gelmemi. Evet Ramazan- erifte bid'alarn ref'ine Ehl-i Snnet ve Cemaatin ekseriyetle hlis duas bir art ve bir sebeb-i mhim idi. Maalesef cmilere Ramazan- erifte bid'alar girdiinden, dularn kabulne sed ekip ferec gelmedi. Naslki sbk hadisin srriyle: Sadaka bely ref' eder. Ekseriyetin hlis duas dahi, ferec-i umumyi cezbeder. Kuvve-i czibe vcuda gelmediinden, ftuhat da verilmedi. L.)" sadaka Sadaka-i criye Allah iin yaplan yardm. Hayr, sevab dim olan sadaka. Sevab ldkten sonra da devam eden hayrl ameller. (Kur'an ve iman hizmeti gibi.) Sadaka-i ftr Ramazan bayramndan evvel ftra olarak verilen sadaka. Zengin (nisaba mlik) her mslmann (ihtiyar, gen, ocuk ve hatt bunak da olsa) fakirlere vermeye mkellef olduu sadakadr, vcibdir. Nisaba mlik olan bir mslman, hem kendi nefsi iin, hem de ocuklar,

2532

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hizmetisi iin sadaka-i ftr verir. Ftra: Ftrat sadakas, yaratl atiyyesi demektir. Sadaka-i ftr: Buday veya buday unundan 1667 gram veyahut da arpa, kuru zm, hurmadan 3334 gram kadar yahut verildii zamandaki rayice gre bedellerinin muhta olanlara verilmesidir. Sadakat sadkat Sadakatkr sadkatkrne sadkatmedr Sadakte (Sadaka. C.) Sadakalar. ballk, dostluk, doruluk. f. Sdk, sadakat sahibi. sadakat edercesine, balln gsterircesine. sadakat vesilesi, ballk sebebi. """Doru syledin, sdksn"" mnasna karsndakine sylenilen sz." sadakte Sa'dane doru syledin. (C.: Sdn) Develerin yedii dikenli ot. * Devenin gs. * Trnak dibinin siniri. * Terzi kefesinin iplerinin altndaki dme. * Kadn memesinin etraf. Sadare sadret Sadaret Rcu etmek, geri dnmek. * Domak. babakanlk. Vezirlik, bavezirlik. Osmanl Devleti zamannda Bavekillik makamna verilen isim. * ne geme, bata bulunma. Sadaret-penah Sadat f. Sadrazam bulunan kimse. "(Seyyid. C.) Seyyidler. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n soyundan gelenler ve onun izinden gidenler. Hususen Hazret-i Hasan neslinden gelenlere seyyid; Hazret-i Hseyin neslinden gelenlere de erif denmektedir." sdt seyyidler, Peygamberimizin neslinden olanlar.

2533

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sadat- kabile Sad-y basit Sad-y mrekkeb Sadbar Sad-berk Sadd Sadda' saddakn Sade Sade' Sa'de sde Saded harici Saded

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kabilenin ileri gelenleri. Sesin, bir defa tekrar. Sesin bir ok defalar tekrar. f. Yz kere. Yz yaprak. (Sedd. den) rten, kapyan, mni olan engel olan. Suyu lezzetli olan rlm kuyu. tasdik ettik, onayladk. (Seyyid. C.) Seyyidler. Demir pas. Dii eek. * Sng aac. yaln, sssz, katksz. Konuulan mevzudan dar kmak. Hududdan dar kmak. Asl mevzu, maksad, asl konuulan ey, fikir. * Niyet, kasd. Teebbs. * Yaknlk, civar.

saded Sa'deddin-i taftazan

konu, maksat. (Hicr: 722-792) Horasan taraflarnda Teftazan'da dodu. slmiyete kymetli eserleriyle hizmet eden byk limlerdendir. Asl ismi mer olu Mes'ud'dur.

Sadedil

f. Kalb sfi, derin mes'elelere akl ermeyen insan. Temiz kalbli olup, kolayca aldatlabilen kimse.

sdedil Sadedilne Sadedil Sadef (suduf)

kolay aldanan. f. Saflkla, bnlkle. f. Bnlk, saflk. Yksek byk da. * Her yksek nesne. * Devenin her drt aya. * Bir yne ilmek.

2534

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sadef

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Deniz bceklerinin kymetli kabuu ve onlardan yaplan eyler. * Sert, parlak ve effafa yakn madde. nci kabuu.

sadef Sadefe Sadefe Sadeg Sadeg-i ifade Sadeg-i libas Sadelevh Sademat sademt Saderu Sadgune Sadh Sadha Sadhezar Sadhezarn Sa'd- taftazan

kap, kabuk. f. Kk sadef. (C.: Suduf-Esdf) nci kabuu. * Kulak ii. f. Sdelik, ssszlk, dzlk. fade sadelii. Giyim sadelii. Saf, bn. (Sadme. C.) Vurular, patlamalar. * Anszn baa gelen bellar. vurular. (C.: Sderuyn) f. Yznde ty bitmemi gen delikanl. f. eitli. Yz trl. Horozun tmesi. arabn iyisi. Kendine nisbet olunan bir yerin ad. f. Yzbin. Yzbinlerce. "(M. 1322-1389) Horasan'da domu byk bir lm-i Kelm limidir. En mehur eseri, ""Makasd"" adl kelm kitabdr. (Bak: Sa'deddin-i Taftazan)"

Sadh Sadha sdk Sadk(a) Sadkan sdkane

Kavi, salam, kuvvetli. Teganni eden. doru, samimi, bal. Doru, hakikatli, sadakatl, drst. f. Sdklar, sdk dostlar. doruluk zerine, samimiyetle, balln gsterircesine.

2535

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sadkane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sdk kimseye yakr ekilde. Sadakatle.(...Hem o delil-i sdk ve musaddak madem umum enbiyann fevkinde binler mu'cizt ve neshedilmeyen bir eriat ve umum cin ve inse mil bir davet shibi olduundan elbette umum enbiyann reisidir. yle ise umum enbiyann mu'cizatlarnn srrn ve ittifaklarn cmidir. Demek btn enbiyann kuvvet-i icma ve mu'cizatlarnn ehadeti, Onun sdk ve hakkaniyetine bir nokta-i istinad tekil eder. M.)

sdkyet Sadkyyet Sadk-ul kavl Sadk-ul kelm Sadk-ul va'd

doruluk, ballk. Sdk olu, sdklk. Doru szl. Doru syleyen. Doru konuan. Sz doru. Va'dinde duran, sz verdii eyi yerine getiren, ahdine sdk olan. Cenab- Hak.

sdr Sadr Sa'd

kan. Sudur eden, kan, meydana gelen. (M. 1193-1291) iraz'da domu byk bir ran iridir. Glistan ve Divan'nda bol bol temsil hikyeler kullanmtr. (Bak: Sa'di-i iraz) * Saadete, uura mensub.

Sd Sadi' Sadic Sadid Sadidel Sadig Sadih Sadiha

Glistan isimli nl eserin de yazar olan hakm bir zat. Sabah vakti. * Koyun ve deve bl. * Yedi gnlk olan. Nak olmayan, naksz. * plak. * Temiz, pak. Tb: Yaradan akan sar su. rin. Yapra katmerli olan gl. Zayf. Erkek bayku. Bulutun kat kat olmas.

2536

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sa'di-i iraz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hicr: 587-691) iraz'da dodu. 30 yl ilme, 30 yl seyahate, 30 yl da inzivada ibadetle alt. En mehur eserleri Bostan ve Glistan adndaki ahlk ve iman kitaplardr.

Sadik sadk Sadik- ahmak Sadik- kadim Sadin Sadir Sadis(e) Sadis-aer Sadisen sdisen Sadk Sadm Sadme

ok sdk, iten ve dtan sadakatl dost. Doru szl. ok sadk. Ahmak dost. Eski dost. (C.: Sedene) Kapc. Perdedar. * Kbe hizmetisi. aan, hayrette kalan. Altnc. (6.) Onalt. Onaltnc. Altnc olarak. altncs. Berk, salam, muhkem sng. Def'etmek, kovmak. * G ie giriftar etmek. Bir vuru, arpma, vurma, atma. * Birden bire patlama. * Anszn baa gelen musibet.

sadme Sadpare sadr Sadr

vuru. f. Yz para. Para para olmu. gs, yrek, n, ba, ileri. Her eyin evveli ve balangcnn en iyisi. * Kalb, gs, n. * Meclisin n ve en muteber yeri. Reisin oturduu yer. * Rcu. * Bir aruz kalb. * Ba, reis, bakan. * Oturulacak yerlerin en iyisi.

Sadreyn Sadrgh Sadr- li

Rumeli ve Anadolu kazaskerlii. f. Tam orta yer. * En mhim yer. Vezirlerin veya vekillerin bakan. Sadrzam.

2537

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sadr- azam Sadr- islm Sadr Sadrniin Sadsal Sadtu(y) sadk Saduk Sadukat Sady

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba vezir, padiahn vekili, bavekil. Ba vezir, padiahn vekili, bavekil. (Sadriye) Gsle ilgili, gse ait. f. Bir toplantda ba sedirde oturan. f. Asr, yzyl. ok katl, yz katmerli. ok sadk, gayet bal. ok sdk. Mehir. Evlenirken erkein kadna verecei para. (Bak: Mehr) Taarruz eden kimse. * Bedeni, endam ho olan. * Dima. Ban iini dolduran haev. * l insan cesedi. * Bayku.

Saet Saf (sfi)

Doumdan sonra koyunun rahminden kan madde. Katksz, berrk, temiz. * Zeki olmayan, derin dnmeyen, dikkatsiz.

Saf Sa'f sf Saf' saf Safa Safa-bah Safa-cu Safa-engiz Safahat

(Bak: Saff) Bir arap cinsi. katksz, duru, temiz, bn. Sille vurmak, tokat atmak. gnl enlii, ferahlk. Yz beyaz olan dz ta. f. Elendiren, rahatlandran, kederi def'eden, hatr ho eden. (C.: Safacuyn) f. Rahat ve elence aryan. Safa koparan. Nee, sevin yapan. (Safha. C.) Safhalar. * stikll Mar iri Merhum Mehmed Akif'in manzum eserinin ad.

safaht

safhalar, devreler.

2538

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Safaih Safak Safal Saf'an Safaperver Safare Safayab Safa-y glen Safa-y sadr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Safiha. C.) Dz eyler. Levhalar. Yeni krba iine konulmu su. Alaklk. * Rzgrn dokunduu yer. (C.: Safne) Sille vurulmu kii. f. Safa veren. aan, safal. Zurna. f. Safa bulmu, huzur ve skna kavumu. Glen safas. Gl bahesi elencesi. f. Gnl enlii, kalbin itmi'nan ve sevin ierisinde olmas, meserret zere olmak.

Safbeste safbeste Safbeste-i hareket Safd Safderun sfderun Safderunan Safderunane Safdil sfdil Safdilne sfdilne Safe Sa'fe Safed

Saf balam, saf olmu. saf balam, saf tutmu. Harekete gemek zere saf balayp hazr olan. Yalamak. * Salamlatrmak, muhkem etmek. f. Safi, ii temiz, kolay aldanabilen. kolay aldanan. (Safderun. C.) f. Kalbi temiz, ii saf olanlar. f. Kalbi safi olanlara ve kolay aldananlara yakr surette. f. Saf, ahmak, bn, kolay aldatlan kimse. gnl saf, kalbi temiz. f. Bnlkle, saflkla. Safdillikle. kalbi saf biri gibi, safa. (C.: Savaf-Sft) Kanatlarn havada yayp uan ku. ocuun banda kan ban. * Kel. (C.: Esfd) Esirlerin eline ve ayana balanan ba. *At, bahi, hediye.

2539

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Safen Safer

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esfan) Haya derisi. (C.: Esfr) Bo ve hli olmak. * Arabi aylardan ikincisi. * Karn iinde durabilen bir ylann ad.

Safeviler devleti

(1499-1737) Safeviler adnda bir hanedana mensub olan ah smail'in kurduu bir devlettir. ran'da kurulmu olan bu devlet ii idi. Osmanllarla mnasebetleri iyi deildi. aldran'da 1514'de Yavuz Sultan Selim tarafndan byk bir malubiyete uratldlar. Nihayet 1737'de bir ayaklanma neticesinde Afganistan padiah Nadir ah tarafndan ortadan kaldrldlar.

Safevler Saff suresi

iranda kurulmu eski bir devlet. Kur'an- Kerim'de 61. suredir. sa, Havariyyun Suresi de denir. Medendir.

Saff

Bir sra dizilmi ey, bir eyi sra ile uzun uzadya dizmek. * Cmide cematn sras.

saff Saffat suresi Saffat Saff-beste Saff-der Saff-derne Saffeyn Saff- evvel

sra, dizi. Kur'an- Kerim'in 37. suresidir. Mekkdir. (C.: Sf-Esf-Suf) Dz kaygan ta. f. Saf balam, saf olmu. (C.: Saff-dern) f. Dman saflarn yaran yiit. f. Yiitesine. ki sra. * Muharebede karlaan iki taraf. lk saf, birinci saf. * lk sahabeler. * Bir hareket ve cereyann ilk sahipleri.

Saff-saff Saff-ikaf Saff-zen

Dizi dizi. Sra sra. f. Dman saflarn yararak bozan yiit. f. Dman saflarn vurup yaran yiitler.

2540

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk safh Safh balama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Su balama, dostluk etme. Gnah ve crm afveyleme. * Bir eyin bir taraf. * Bir ey iirme. * Yz evirme.

Safha

Ayn ey zerinde grlen deiik hllerden her biri. * Bir eyin gzle grlen yzlerinden her biri. * Ksm. * Bir eyin dz yz. * El ayas. * Bir hdisede birbiri ardnca grlen hllerin beheri. * Yazlm ve yazlabilir sahife.

safha Safi sf Safif Safih Safiha

devre, dnem. Katksz. Temiz, szlm ve temiz. * Bozuk olmayan. Hlis. temiz, katksz, duru. Kuru ot. Gkyz, sem. * Yass veya dz olan ey. (C.: Safayih) Yzn derisi. * Kap tahtas. * Kdn bir taraf. * Yass ve dz nesne. * Enli kl. (Bu mnya C: Sfh)

sfil Safil Safile Safiln

aa. Sefil olan, dk ahlkl ve karaktersiz. Dip, alt taraf. Bir eyin aas. Alaklar, aalar, sefiller. Allah'tan (C.C.) uzak olanlar. * Aa taraflar.

sfiln Safiliyyet Safin

aalar. Alaklk, aalk. (C.: Sfint) Cins at. * aya stnde durup drdnc ayann trnan yerde dikip duran at.

Safine Safir

(C.: Sevfin) Yel, rzgr, riyh. Islk veya ku sesi. * nce ve gzel ses * Tecvidde: Harfin slk sesine benzemesidir. Bu vasfta olan harfler: Ze, sin, sd.

2541

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sfiyne sfiyt Safiye sfiye Safiyet sfiyet Safiyullah saf hlde, safa. saflk, temizlik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sevfi) Toz. * Rzgr, yel. saf, ar, temiz. Saflk, hlislik, temizlik. saflk, temizlik. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismidir. Btn mahlukatta efdal ve Cenab- Hakk'n ihsan ile onlardan seilip karlm tertemiz mnsna Safiyullh denilmitir. Hz. Adem'in de (A.S.) bir ismidir.

Safiyy Safiyy-d din Safiyy-l kalb Safk

Temiz, pak. Hlis, saf, katksz. Dini temiz. Dini pak. Kalbi temiz. Sesi iitilen vuru. * Sarfetmek. * Reddetmek. * Kanatlarn hareket ettirmek. Deprenmek. * Kullanmak.

Safka

"Bir sat annda mteri ile satcnn tokalaarak, ""hayrn gr"" demeleri. * Yaplan sat."

Safra

Dengeyi salamak iin yelkenli gemilerin sintinelerine konan mden, ta, kum gibi arlklar.

Safragun Safre Safriye Safsaf Safsafa

Bir cins sere kuu. Alk. Gz mevsiminden nce biten ot. (C.: Safsf) Yksek dz yer. * Sere kuu. Elemek. * Aslsz yapmak. * e yaramaz hle getirmek, yaramaz etmek. Hor ve hakir etmek.

Safsafe

Eki a. * Ekili nesne.

2542

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Safsata

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hezeyan, yalan, uydurma. Zhirde doru, hakikatte yanl ve yalan olan kyas. (Bak: Dima)

safsata Safsataperdaz safsatiyt Safsatiyt Safvan

uydurma, aldatc mantk oyunu. f. Safsata kabilinden sz syliyen adam. safsatalar, uydurmalar. Safsatalar, yalan ve yanl eytni szler. (Safv) Yumuak, dz ve kaygan ta veya kaya paras. * ok souk ve ak olan gn.

Safve Safvet safvet Safvet-i kalb

Hlis ve sekin. * Kat yzl merhametsiz kimse. Sfilik, temizlik, pklk. Hlislik. saflk, duruluk, temizlik. Fikir ve niyetinde hibir garaz ve kt gyesi olmamak, temiz kalbli olmak.

Safvet-i vicdan Saga Sagair Sagan Sagar Sagat

Vicdan safl. (C.: Sayg) Kuyumcu. (Sagire. C.) Kk gnahlar. Mvernnehir diyarnda bir ehir ad. Zelillik, alaklk, dilik. "Asl ""sagavet"" olup, bir cihete meyil demek olan ""sagav"" masdarndan fiil-i mzi mfred mennesdir. Muzarisi : ""tasgi"" gelir. "" Velitasgi ileyh""; sz dinlemek veya dikkat edip kulak vermek, imle-i gu etmek demek olan sga da, bundan mtaktr. (E.T.)"

Sagg Sagb (sagbn) Sagr Sagye

Meyletmek, ynelmek, eilmek. A kimse. (Me: Sagb) Zelil ve aalk kimse. Koyun. * Umumu nefy iin ehad mnsna da kullanlr.

2543

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sagir(e) Sagire Sagir-s sinn Sagr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk, ufak. Blua ermemi ocuk. (C.: Sagair) Kk gnah. Ya kk. (Sgur. C.) Etraf kale ile evrili ehir. * Sahil ehri. * Tepe veya baka bir yerde maara. * Az. n diler.

Sagsag Sagsaga Sagsega

Galat kelm konumak. Dii kmam kk olan. * Bir eyi srmak. Toprak iine bir ey gmmek. * Yemei yal ve iyi piirmek. * Dii depretmek.

Sagy sair Sanak Saha' sha Saha Sahabe

(Sagv) Meyletmek, ynelmek. * Gnein batmaya meyletmesi. kk, ufak. Birdenbire ve ok fazla yap geen yamur. (Bak: Seh) alan, meydan. Kirli ve pasl olmak. "(Sahbi) Shibler. Shib kanlar. * Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (A.S.M.) sa iken m'min olarak grm, m'min olarak vefat etmi erkek mslman. (Bak: Ashab, Sohbet.)(Eer desen : ""Sahabeler de insandrlar, hatdan, hilftan hli olmazlar. Halbuki, itihadn ve ahkm- eriatn medar, sahabelerin adaleti ve sdkdr ki, hatt mmet ""Sahabeler umumen dildirler, doru sylerler. "" diye, ittifak etmiler.Elcevab: Evet, sahabeler ekseriyet-i mutlaka itibariyle hakka k, sdka mtak, adalete hhigerdirler. nki, yalann ve kizbin irkinlii, btn irkinliiyle ve sdkn ve doruluun gzellii, btn gzelliiyle o asrda yle bir tarzda gsterilmi ki, ortalarndaki mesafe, Ar'tan Fer'e kadar alm. Esfel-i sfilndeki Mseylime-i

2544

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kezzb'n derekesinden Al-y lliyyinde olan Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n derece-i sdk kadar bir ayrlk grlmtr. Evet, Mseylime'yi esfel-i sfilne dren kizb olduu gibi, Muhammed-l Emin Aleyhissalt Vesselm' l-y iliyyne karan sdktr ve doruluktur.te hissiyat- ulviyeyi tayan ve mehsin-i ahlkiyeye peresti eden ve ems-i Nbvvet'in ziya-i sohbetiyle nurlanan sahabeler, o derece irkin ve sukuta sebep ve Mseylime'nin maskara-lud mzahrefat dkknndaki kizbe, ihtiyariyle ellerini uzatmamak ve kfrden ekindikleri gibi, kfrn arkada olan kizbden ekinmeleri ve o derece gzel ve medar- fahr ve mbahat ve mi'rc- suud ve terakki ve Fahr-i Risalet'in, hazine-i liyesinden en reval bulunan ve a'aa-i cemaliyle, itimaat- insaniyyeyi nurlandran sdka ve dorulua ve hakka -ve bilhassa ahkm- er'iye rivayetinde ve tebliinde- elbette ellerinden geldii kadar talip ve muvafk ve k olmalar kat'idir, zaruridir, phesizdir. Halbuki u zamanda, kizb ve sdkn ortasndaki mesafe o kadar ksalm ki, deta omuz omuza vermiler. Sdktan yalana (gemek) pek kolay gidiliyor. Hatt siyaset propagandas vastasyla yalanclk, dorulua tercih ediliyor. te, en irkin ey, en gzel eylerle beraber bir dkknda, bir fiatla satlsa; elbette pek li olan ve hakikat cevherine giden sdk ve hak prlantas o dkkncnn mrifetine ve szne itimad edip, kr krne alnmaz. S.)(Ehl-i Snnet Velcemaat, sahabeler zamanndaki fitnelerden bahis amay men'etmiler. nki Vka-i Cemel'de Aerei Mbeere'den Zbeyr ve Talha ve Aie-i Sddka (R.Anhm) bulunmasyla Ehl-i Snnet Velcemaat, o harbi, itihad neticesi deyip: Hazret-i Ali (R.A.) hakl, teki taraf haksz; fakat itihad neticesi

2545

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olduu cihetle afvedilir. Hem Vehhablik damar, hem mfrit Rfzlerin mezhebleri slmiyete zarar vermesin diye Sffn Harbindeki bgilerden de bahis amay zararl gryorlar.Haccac- Zlim, Yezid ve Velid gibi heriflere lm-i Kelm'n byk allmesi olan Sa'deddin-i Taftazan, ""Yezid'e lnet cizdir"" demi; fakat ""Lnet vcibdir"" dememi. ""Hayrdr ve sevab vardr"" dememi. nki, hem Kur'an, hem peygamberi, hem btn sahabelerin kudsi sohbetlerini inkr eden hadsizdir. imdi onlardan meydanda gezenler oktur. er'an bir adam, hi mel'unlar hatra getirmeyip lnet etmese, hibir zarar yok. nki zem ve lnet ise, medih ve muhabbet gibi deil; onlar, amel-i salihde dahil olamaz. Eer zarar varsa daha fena... R.N.)(mam- Ali (kerremallah veche)nin ahsna ve hayatna ve adalet-i hakiki zerine giden siyasetine ilimek, darbe vurmak bakadr. ahsiyet-i zhirsinden ve hayat- dnyeviyesinden ve siyaset-i itimaiyesinden binler derece daha yksek olan ahsiyet-i mnevsine ve kemalt- ilmiyesine ve makamat- velyetine ve varisliine darbe gelmez ve gelmemi ve gelemiyor. Kimin haddi var? Onun iin, iki ciheti birletirmek tevehhmyle karsnda muarazaya alanlarn taarruzu pek dehetli grnyor. Ehl-i iman ortasnda nasl byle vukuat olabilir? diye hayret veriyor. Halbuki Yezid ve Velid gibi habis herifler mstesna, tekilerin ksm- azam, mam- Ali'nin (R.A.) hrika kemaltna ve kerametlerine ve verasetine ilimek deil; belki yalnz hayat- itimaiye-i insaniyeye ait idaresine darbe vurmaa almlar, hat etmiler. R.N.)" sahbe sahipler, Peygamberimizin arkadalar.

2546

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sahabet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Shib olma, shib kma. * Sohbetinde bulunmu olma. * Yardm etme, koruma, arka olma.

sahbet Sahabetkr sahbetkrne Sahabi sahb Sahabiye

sahip olma, sahiplik. f. Koruyan, sahib kan, arka olan. sahip karcasna, korurcasna. (Bak: Sahbe) Peygamberimizi grerek man eden hayrl kimseler. Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhissalt Vesselm sa iken grm olan ve m'mine olarak vefat etmi bulunan kadn mslman. (Bak: Ashab)

Sahad Sahafet Saha-i zuhur Sahaif sahif Saha-kr Saham Sahanet Sahari Sahar Sahat Sahavet

Yakmak. Zayflk, bozukluk. * Hafiflik. Grnme meydan. (Sahife. C.) Sahifeler. sayfalar. f. Eli ak, cmert, sahi. (Bir kimse) gnete yanma. Kzgnlk, scaklk. (Sahr. C.) ller, sahrlar, krlar. (Sahr. C.) Sahrlar. ller. (Sha. C.) Shalar, meydanlar, ak yerler, alanlar. "Cmertlik, el akl, muhta olanlara ok ihsan etmek.(hsan ihsandr. Eer nev'e olsa; veya muhtaca ve fakire olsa, sahavet o vakit tam sahavettir. Eer, millet iin olsa, yahut milleti tazammun eden bir ferde olsa gzeldir. ayet muhta olmayan ahsa olsa, ahs tenbel

2547

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eder, ingenelie altrr. Elhsl, millet bkidir, fert fni. Mnazart)" sahvet Sahavetkr Sahb Sahb(et) Sahc Sahe Sahf Sahfe Sahh cmertlik. f. Eli ak, cmert olan. Herkese ihsan eden. (Shib. C.) Yakn dostlar. Shipler. arabn krmz olmas. * Sa klnn krmzya yakn olmas. Barsan ya olup cerahat vermesi. * Kamak. * Trmalamak. nce ve zayf deve. Sng demirinin keskin olmas. * Soymak. * Yzmek. Zayf aklllk ve az fikirlilik. iddetinden kulaklar tutulan lk. * Salam bir eyle vurmak. * Cemetmek, toplamak. Sahha Sahhab Sahhaf Sahhaka Sahb Kulaklar sar eden iddetli bar ve lk. Grltc, patrtc. (Sahf. dan) Eski kitap alp satan kimse. Sevici kadn. Yolda, yol arkada. *Gzc. (C.: Shab-suhban) (Sahb'in C: Sahb Sahb'n C: Eshab-Eshab'n C: (Eshb)) Sahre Saht Sahi sah Shib (C.: Savahr) Topraktan yaplm bir kap. Dargn, krgn. (Sehv. den) Hata ileyen. cmert. (Sohbet. den) Sohbet edilen kimse. * Bir eyi koruyan ve ona mlik olan. * Bir i yapm olan. * Bir vasf olan. shib Shibat sahip, koruyucu, sohbet arkada. (Shibe. C.) Kadn shibler.

2548

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Shibe Shibe-i ceml Shibe-i hne Shibet-l beyt Sahib-fra Sahib-huruc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Me.) Bir eyin sahib ve mliki olan kadn. Gzellik sahibi kadn. Gzellii olan kadn. Ev sahibi kadn. Ev shibesi. * Kadn ev shibi. f. Hasta. Yataa dm. f. Ayaklanm, isyn etmi, si. Ayaklanp isyn ederek idreyi ele geirmi kimse.

Shib-i arz Shib-i hne Shib-i hayrt

Devleti temsil eden zt. Ev shibi. Sahib-l beyt. Cmi, yol, eme vs. gibi hayrl iler yapp brakm kimse. Hayrat shibi.

Shib-i huruc

f. syan edip ayaklanarak idareyi ele geirmi olan kimse. * Byk kahraman. * arktan zuhuru beklenen mehdi.

Shib-i imtiyaz Shib-i keml Shib-i nun Shib-i tahric Sahib-kemal Sahib-kran Sahib-nazar Sahibu bil-cenb Shib-l beyt Shib-l hut Shib-l yed Shib-s seyf Shib-t tc

mtiyaz sahibi. Kemal sahibi, olgun insan. (Shib-i Znnun) Hz. Yunus Peygamber'in (A.S.) bir nm. (Bak: Tahric) f. Olgun, kemal sahibi. f. Her zaman muvaffak olan ve stnlk kazanan hkmdar. f. Gr, tecrbesi ve dncesi kuvvetli olan. Arkada. Refik. Ev shibi. Peygamber Hazret-i Yunus'un (A.S.) bir nm. (Bak: Yunus) Mal sahibi, mal elinde tutan kimse. Kln sahibi. Maddeten kuvvetli olup, maddi cihad ile vazifeli olan. Tc, shibi, ncil'de mezkur Hz. Muhammed'in (A.S.M.) ismi.

2549

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Shib-z zaman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zamnn sahibi. Zamnnda nd-i lhide en makbul insan. Mceddid. *Mehdi-i zaman.

Sahib-vcud Sahib-zuhur Sahid Sahif Sahife

Sz geer, mevki shibi kimse. Ba kaldran, isyan eden, ayaklanan. Baa geen. Uyank. (Sahfet. den) Zayf akll. Az fikirli kimse. * Gevek dokunmu. Bo. Sayfa, kitap sayfas. *Mc: Bir mna ifade eden her hangi bir eyin hli.

sahife Sahife-i hliye Sahih

sayfa. Bo sahife. "Fk: Rknleri ve artlar tamam olan herhangi bir ibdet ve mumele. * Hlis, kusursuz, phesiz. * Edb: Gerek sz bakmndan ve gerek mnca noksanlar bulunmayan ifade. * Gr: Kelimenin kk harfleri (Huruf-u asliye) : 1- Hemzeden; 2- ki ayn harf yanyana geldii zaman, yalnz biri yazlp zeri eddelenmekten; 3- Harf-i illet ""vay-ye"" ve bunlardan dnen ""elif""den slim bulunursa kelime sahih olur."

sahih Sahihan Sahih-i mslim Sahik

doru, salam, kesin hads. Doru olarak, cidden, hakikaten, gerekten. (Bak: Ktb- sitte-i hadisiyye) Uzak. * Mretteb olan sz. * Hemen anlalmaz derece. * ok kark ve anlalmaz sz.

shil Sahil Sahilhane Sahilniin

ky. Kineyen. Kineyici. f. Yal evi. f. Shilde oturan.

2550

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sahilreside Sahilsaray Sahime Sahimet Sahin(e) Sahir shir Sahirne Sahire

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Shile varm, kyya ulam. Deniz kenarndaki kne, byk yal. Zayf dii deve. Kin, ekememezlik. * Hased. (Suhunet. den) Scak, kzgn, snm. (Seher. den) Uykusuz kalan. Uyuyamayan. byc. f. Bylercesine olan. Byleyici gibi. Yer yz, arz. * Kyamet gn, Cenab- Hakk'n hair meydan iin tecrid edecei Arz- Beyza. * Asl insan ve hayvan ayak basmadk yer yz. l. * Cehennem.

Sahir-pie Sahk Sahl Sahle

f. Sihirbazl meslek edinmi olan. Dvmek. * Ezmek. * Eski kaftan, eski elbise. Az az vermek. (C.: Shul-sihl) Koyun kuzusuna ve kei olana derler. (Doduu vakitten drt aylk olana kadar.)

Sahmem (sahmim) Sahn

Hlis (hayrda ve erde kullanlr.) *Yaramaz huylu deve. Evin ortasndaki aklk, avlu, oyuk. * Boluk. Bo yer. Orta, meydan, aralk. * Sahne. * Cami ve medreselerdeki umumun toplanmasna it st kubbeli ve rtl yer. * Byk kse. Sahan. * Zil.

sahn Sahnan Sahne sahne Sahn-i dureng Sahn-i glen

scaklk, boluk. ifte zil. Manzara. * Tiyatro oynand yer. Oyun yeri. oyun yeri. Dnya. Gl bahesinin ortas.

2551

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sahn-i lle-zr Sahr Sahra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lle bahesinin ortas. rtmek. (C.: Sahr-Sahravt) Kr, ova, l. * Yaz. * Kzl dii eek. (MzEshar)

sahr Sahra-neverd sahrniin Sahra-niin Sahravat Sahra-y kebir

kr, ova, l. f. lde dolaan. Gebe. lde oturan, bedevi. f. lde oturan. Sahrada hayat geiren. (Sahra. C.) Sahralar, ller. Ovalar. Krlar. Byk l. Cezayir, Tunus ve Libya'nn gneyinden at l hizasna kadar uzanan Afrika'nn en byk l.

Sahre(t) Sahret Sahretullah

Byk ve sert ta. tarihi bir kaya. "Kuds'te, Beyt-i Mukaddes'te ok eski ve tarih bir kaya. Hazret-i Peygamber (A.S.M.), Mir'ac gecesinde bu kayadan uruc ettii hakknda rivayet vardr. Bu kayaya ""Hacer-i Muallak"" da denir.(Felsefenin ruhsuz kanunlar pek karanlk ve vahetli gsterdikleri hilkat-i arziye ve vaziyet-i ftriyesini bu meyve ile nurlu, nsiyetli bir tarzda, ""Sevr ve Hut"" namlarndaki iki melein omuzlarnda, yani nezaretlerinde ve Cennet'ten getirilen ve fni Kre-i Arz'n bki bir temel ta olmak, yani ileride baki Cennet'e bir ksmn devr etmee bir iaret iin Sahret nmnda uhrev bir madde, bir hakikat gnderilip ""Sevr ve Hut"" meleklerine bir nokta-i istinad edilmi, diye Ben-srail'in eski peygamberlerinden rivayet var ve bni Abbas'tan dahi mervidir. Maatteessf bu kudsi mn, mrur-u zamanla bu tebih, avamn nazarnda hakikat telkki edilmekle akln

2552

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hricinde bir suret alm. Madem melekler havada gezdikleri gibi, toprakta ve tata ve yerin merkezinde de gezerler, elbette onlarn ve Kre-i Arz'n, stnde duracak cisman ta ve bala ve kze ihiyalar yoktur. )" Sahrn Yamur sularn biriktirmek iin bina altnda ve toprak iinde yaplan etraf duvarl veya imento sval su mahzeni. Sahsah Sahsah(a) Sahsalik Saht (suht) Saht Sahtdil sahte Sahte Sahteg Sahtekr sahtekr Sahtekr Sahtevekar Sahtgir Sahti sahtiyn Sahtiyan Saht-ligam Sahtru Sahun (C.: Sahsh) Dz yer. Dndrmek. * Evin ortas. Kat, iddetli, edid. * Yalanm, ihtiyar kadn. * iddetli ses. Hm, hiddet, kzgnlk, gadap. Zor g, * Sert, kat, etin. * Gl, kuvvetli, salam. f. Kat yrekli. dzme, yapmack. f. Dzme, yapmack, yalandan, taklit. * Kalp, kark. f. Sahtelik, yalan, dzme. f. Sahte i yapan, hilekr. Kalpazan. sahteci, aldatc. f. Hilekrlk, sahtekrlk. f. Yapmack tavrlar taknan, kendini satmaya alan. f. Bir eyi skca tutan. f. Sertlik, katlk. * Glk. * Sknt. cill deri. f. Boyanm, cillanm deri. Tabaklanm deri. f. Gem almaz, sert bal at. f. Surat ask, dargn, krgn. Adm tutan eek.

2553

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sahr Sahur Sahv sahv Sahv(e) oruta gece yemei.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Temcid yemei. Ramazan'da afaktan nce yenen yemekr. Ate ve ocaktan kl karmak. sahve, aylma. Aylma, ayklk, akl banda olmak. * Hastann iyilemesi. * Tas: Kendinden geme hlinin sona ermesi, his lemine tekrar dnmek. * Uyanklk.

Sahva' Sahve Sahy S-i mselles Sai

(C.: Sehvt) Yumuak, geni, bol yer. En yksek da. * Atn srt, eer konulan yeri. * Su menba. Nemli olmak. * Islaklk, rutubet. noktal s' harfi. (Se harfi de denir.) alan. * Devlete posta idaresinin kurulmasndan evvel mektup ve emanet gtrp getiren kimseler. * Bir yere vli olan. * Cemaat ba. * Yan yan giden. * Hzl yryen. * Kouculuk yapan.

Saib

(Savab. dan) Maksada uygun. * Hedefe doru ulaan. * Doru. Yanlsz. Yanllk yapmayan.

Saibe Said bin zeyd (r.a.)

Ba bo braklm hayvan. Sime. Hz. mer'in (R.A.) amcasnn oluydu. Aere-i Mbeere'den ve Ashabn ileri gelenlerindendi. Vazifeli olarak Habeistan'a hicret edenlerdendi. am'n fethine ve bir ok mhim muharebelere itirak etti. Hicri 51 ylnda vefat etti.

Sad Nurs

zamanmzn en byk lim ve mtefekkiri, asrn mceddidi, Nur Risalelerinin yazar.

Said

(Sa'd. dan) Saadetli. Allah (C.C.) kendisini sevmi. O'nun rzasna ermi olan. Ahireti iin alan kimse. Mes'ud. Mbarek. Bahtiyar.

sad

saadetli.

2554

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saidan Said-i nurs Kol ve bacak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"(Bedizzaman) (Mi: 1876 - 1960, Hi: 1293 - 1379) Babas Mirza, Annesi Nuriye olan bu byk mtefekkir zt, Bitlis vilyetimizin Hizan kazas, Nurs kynde domutur. Aten zeks ve takvas ve dinine sadakat ksa zamanda etrafta tannmasna sebeb olmutur. Bir mddet Van'da kald. Bata Vli Tahir Paa olmak zere btn halk kendisine hrmet ediyordu. Ksa zamanda ilmi ile hocalarna ders verecek hale gelmiti. slmiyete btn varlyla hizmet etmek cehdi ierisinde idi. hsan- lh olan hrika kabiliyeti ile mtlaa ettii kitaplar ksa zamanda ezberden okuyabiliyordu. Cesaret ve ecaatta da hrikayd. Ruslarn ark vilyetlerimize tecavz srasnda Enver Paa Kumandasnda Milis Tekilt Gnll Alay Kumandan olarak talebeleriyle birlikte harbe itirak etti. Byk fedakrlklar gsterdi. Hibir zaman birlik ve slm beraberlikten ayrlmad gibi dima mill vahdetimiz iin btn gcyle alyordu.31 Mart isyan hareketinde yattrc ve msbet rol oynam; bir nutukla, isyan eden sekiz taburu itaate getirmiti. (31 Mart Olay, 1970 SBF. Yaynlar sh: 129 - 253 Doktor Sina Akin'in eserinden.)Kendisini verdikleri Divan Harb-i rf'de Mahkeme Reisi Hurid Paa'nn ""Sen de eriat istemisin"" sualine kar yle cevap veriyordu:""eriatn bir hakikatna bin ruhum olsa feda etmee hazrm. Zira eriat sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtillcilerin isteyii gibi deil!..""1327 (Mi: 1911) tarihinde am'da Cami-l Emev'deki hutbesinde slm lemindeki hastalklar tehis ederek anlatyor ve bir bir tedavi arelerini sylyordu. O hutbede hlsa olarak slm uyan ve arelerini anlatmtr. O hutbeden birka satr:""Hsl-

2555

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kelm : Biz Kur'an akirdleri olan mslmanlar, brhana tbi oluyoruz. Akl ve fikir ve kalbimizle hakaik- imaniyeye giriyoruz. Baka dinlerin baz efradlar gibi ruhbanlar taklid iin brhan brakmyoruz. Onun iin akl ve ilim ve fennin hkmettii istikbalde elbette brhan- aklye istinad eden ve btn hkmlerini akla tesbit ettiren Kur'an hkmedecek.""Ayn zamanda ark vilyetlerinde msbet ilimlerle ve din bilgilerle mcehhez Medreset-z Zehra nmnda byk bir niversite almasna alyordu ve Sultan Read kendisine bu i iin 19 bin altun lira vermeyi kabul etmiti. Van Gl kenarnda Artemid'de temeli atlan bu messese 1. Cihan Harbi sebebi ile geri kalmt.Bedizzaman Said Nurs, stanbul'da 25 Austos 1918'de kurulan Dar-ul Hikmet-il slmiye'ye Erkn- Harbiye-yi Umumiyye'nin teklifi neticesinde z kabul edildi.Bu yksek ilm hey'ette btn slm lemini alkadar eden mes'eleler grlyordu. Devrin hastaln ve milletin madd, manev ihtiyalarn o zamanda bilen ve tehis eden bu zat, eserlerini neretmee balad. rt-l 'caz, Mnzarat, Muhkemt, Tulut, Lemat, Nokta, Rumuz, Hutuvt- Sitte, Snht, ut gibi eserlerinde ecnebilerin slm lemini paralamak, mnen ve maddeten ypratmak iin ortaya attklar btl fikirleri rten, Kur'an slm hakikatleri nerediyor, iln ediyordu.Mill hkmetin Ankara'da tekiline ve stanbul'daki kuvvetlerin bu hkmete yardmlarna btn gcyle alyordu. ngiliz ve Fransz gibi emperyalistlerin ye's verecek fikirlerine, neriyatlarna kar milleti uyandracak faaliyette bulunarak, ""Hutuvt- Sitte"" gibi neriyatyla mill birlik ve beraberlik, slm gayret ve ecaate kuvvet vermee alyordu.En byk tehlikenin

2556

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ilim nm altnda Avrupa emperyalistlerinin ortaya attklar, milleti birbirine drecek, iman zedeleyecek, Kur'an'dan ve imandan, mill birlik ve beraberlikten ayracak fikirler olduunu biliyor ve bunlarn ilm esaslarla, msbet delillerle rtlmesi yolunda alyordu. (Tarih Sohbetleri 1966, Cilt: 4)Diyarbekir havalisinde din nmna ihtille teebbs eden (15 ubat 1925) eyh Said, Bedizzaman'n byk nfuzundan istifade iin mcadeleye itirake davet ettiinde cevaben onlara mektubunda yle demiti:""Trk milleti asrlardan beri slmiyete hizmet etmi ve ok veliler yetitirmitir. Bunlarn torunlarna kln ekilmez, siz de ekmeyiniz. Teebbsnzden vazgeiniz. Millet irad ve tenvir edilmelidir."" (Bedizzaman Said Nurs Tarihe-i Hayat)Ecnebilerin propagandasnn te'siri altnda kalanlar bu byk mcahide eitli iftiralarda bulundular. Fakat O, hakikatlar ilndan, milli birlik ve beraberlii te'mine almaktan asl vaz gemedi. 130 paradan fazla olan btn eserlerinde, siyasetten tecerrd ederek ve bilhassa menf ve tarafgir siyasetiliklerden, eytandan kaar gibi kap, mslmanlar arasnda kardelik uuruyla ve btaraf bir makamda Kur'an'a hizmet etmeyi bu zamanda en mhim bir vazife olarak kabul etmi ve bu hakikat iman hizmetindeki talebelerine deimez bir dstur halinde tesbit etmitir.Eserlerinin muhtelif yerlerinde tekrarla zerinde durduu mesleinin bu dsturuna dair birka bahsi nmune olarak aaya dercediyoruz.yle ki:""Risale-i Nur akirdlerinin mmkn olduu kadar siyasete ve idare iine ve hkmetin icraatna karmamak bir dstur-u esasleridir. nki hlisane hizmet-i Kur'aniye, onlara her eye bedel, kfi geliyor..... Hem milletin her tabakas; muvafk ve muhalifi, memuru

2557

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve amisinin o hakikatlarda hisseleri var ve onlara muhtatrlar. Risalei Nur akirdleri, tam btarafane kalmak iin siyaseti ve madd mbarezeyi tam brakmak ve hi karmamak lzm gelmi."" ualar: 362""...Nur akirdleri hi siyasete karmadlar, hi bir partiye girmediler. nki iman, mal- umumdir. Her taifede muhtalar ve sahipleri vardr. Tarafgirlik giremez. Yalnz kfre, zendekaya, dallete kar cephe alr."" Emirda Lh: 180""...Ben de Nur-u Kur'an elde tutmak iin euzubillahi mineeytani vessiyaseti deyip, siyaset topuzunu atarak iki elim ile nura sarldm.Grdm ki: Siyaset cereyanlarnda; hem muvafkta hem muhalifte o Nurlarn klar var. Btn siyaset cereyanlarnn ve tarafgirliklerin ok fevkinde ve onlarn garazkrane telkkiyatlarndan mberra ve sfi olan bir makamda verilen ders-i Kur'an ve gsterilen envar- Kur'aniyeden hibir taraf ve hibir ksm ekinmemek ve ittiham etmemek gerektir...Elhamdlillh siyasetten tecerrd sebebiyle, Kur'ann elmas gibi hakikatlarn propaganda-i siyaset ittiham altnda cam paralarnn kymetine indirmedim..."" Mektubat : 49""... Otuz seneden beri siyaseti terkettiime sebep; bir mbarek limin tkib ettii cereyann tarafgirlik damar ile slih ve byk bir limin onun fikrine muhalif olmasndan tefsik derecesinde tahkir edip ve cereyanna ve kendi fikrine muvafk mehur ve mtecaviz bir mnaf gayet medh sen etti. Ben de btn ruhumla rktm. Demek tarafgirlik hissine siyasetilik de karsa, byle acib hatalara sebebiyet veriyor diye Ez billahi mineeytani vessiyaseti dedim, o zamandan beri siyaseti terkettim."" Emirda Lh: 272Bedizzaman siyasetten bu kadar ekinmesine ramen yine de gizli din

2558

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dmanlarnn iftira ve ifalatiyle (siyas maksad tamak ve cemiyet kurmak) gibi iddialarla mteaddid defalar mahkemeye verilmi ve zamanmza kadar bine yakn mahkeme ve beraet teselslen olagelmitir ki, dnya hukuk tarihinde byle bir hdise mevcud deildir.Son derece mtevazi ve fakirane bir hayat yaad, madd manev hibir makam iddia etmedii halde, yabanclarn te'siri altnda ve hariten iimize girmi cereyanlar sebebiyle muhtelif yerlere nefyedildi. Fakat yine, o felsefecilerin ve kendisini mnevver telkki edenlerin btl fikirlerini kkyle ortadan kaldracak ilm, akl, msbet delilleri yazmak ve neretmekten bir an bile geri durmad. Eserleri ky odalarndan balyarak niversite muhitlerine kadar elden ele, dilden dile dolat. Kur'an- Kerim ve onun tefsiri etrafnda bir Hizb-l Kur'an meydana geldi.Bu lgatta Bedizzaman Said Nurs'ye geni yer verilmesinin sebepleri unlardr:Bu zt eserlerinde ment'nn alt esasn ilm ve delilli olarak izah etmitir. Bu sebeple pek ok kimsenin Snnet-i Seniyyeyi yaamasna sebep olmutur. Din byklerini tanmak ve tantmak, ahslara balanmak iin deil, slmiyete balanmak ynnden nemlidir.Din dmanlar dine hizmet eden limleri, mridleri rterek halk dinden uzak brakmak istediklerinden, dindar kimseler de slmiyete hizmet edenleri tanmak, onlardan faydalanmak zorundadr. slmiyet ilim dinidir, limler sayesinde devam eder. limleri yok kabul edersek, din de nazariyede kalr. Bunun iin limlerimize sahip kmalyz.Her slam limine geni geni yer vermek isterdik. Fakat Said Nurs herkesten daha fazla hcuma uram. Kendisi, talebeleri ve eserleri hakknda bine yakn mahkeme alm, 780 beraet karar alnmtr. Elbette ki

2559

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

en ok hcum edileni, en fazla tantmak, hakikat ortaya karmak iin lzumludur.Biz, Bedizzaman Said Nurs'yi vmedik. Sadece hayatnn ve eserlerinin bir ksmna ayna tuttuk. Daha geni bilgi almak isteyenler, onun hayat hakknda yazlm kitaplar ve Risale-i Nur Klliyatn tetkik edebilirler.Din byklerini tantmak, bir bakma slmiyeti tantmak demektir. Din byklerini tantmak, Peygamberimiz Sallallah Aleyhi Vesellem'i takdimdir. nk ki Cihan Serveri Peygamberimiz olmasayd, din bykleri de olamazd. Meyvay vmek, aac tantmaktr. Peygamberimizin vd limleri vmemek, Peygamberimizin sevdii limleri sevmemek, slmiyetten uzaklamaktr. En ok hcum edileni en ok korumak, akln ve ilmin gereidir.Bir slam by buyuruyor ki: Ya Rabbi ne hikmettir ki, Sen'i sevenleri bulmak, Sen'i sevmektir. Sen'i sevmek ise, Sen'i sevenleri bulmaktr." Saig Saigan Saih Saik sik sika Saika Boazdan kolay ve ho geen yiyecek veya iecek. Boazdan kolayca geerek. Seyahat eden. * ok zaman orula veya ibadetle megul olan. Drten, sevkeden, srkleyen, gtren. * Sebep. sevkeden, gtren. sevkedip gtren bir his. Yldrm. lm, mevt. * Nzul atei. * Semadan gelen iddetli ses. * Mhlik ve azab. * Bulutlar sevke vazifeli melek. Saika-vari sikavr Saika-zede Sail f. Yldrm gibi. iddetli korkutarak. yldrm gibi. f. Yldrm arpm. (Savlet. den) Saldran. Kibirli olup bakasna tecavz eden.

2560

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sil Sail(e) Sailiyet Saim sim Saime Saimn sir Sair

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

soran, isteyen, dilenen, dilenci. (Sual. den) Dilenci. * Fakir. * Soran. * steyen. * Akan, seyelan eden. Akclk. * Dilencilik. (Savm. dan) Orulu, oru tutan. orulu. ayra ba bo olarak salverilen hayvan. (Sim. C.) Oru tutan kimseler. dier, baka. Seyreden, harekette olan. * Bir eyden geri kalan. * Maad. Geen, dolaan. * Yolcu. Seyyar. * Bakas, dieri.

Sait Saiyan Sak

(Savt. dan) Sesli. Ses kartan. (Si. C.) Haberciler, haber gtrenler. * alanlar. Bir eyin asl. * Topuktan baldra doru bacan incik yeri. * Mc: iddet.

Sak'

Horozun tmesi. Bir kimseye vurmak. * Udul etmek, geri dnmek, vazgemek.

Sa'k(a) Sa'ka Sak'a Saka

Anszn dmek. * armak. * Helk olmak. Baylma. Baygnlk. Gne. * Ban ortas. * Beyaz renkli tavancl kuu. Ordunun gerisi, ordunun gerisinde bulunan asker takm. * zengi kay.

Sak'ab Sa'ka-i edide Sakalan Sakam sakam

Uzun, tavil. iddetli baygnlk. (Sakaleyn) nsanlar ve cinler. (Sekam) llet, hastalk, dert. * Hata ve yanl. * Zillet. hastalk, bozukluk.

2561

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sakamet Sakamet Sakar bozukluk, hastalk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bozukluk, ziyan, noksan, zarar, eksiklik. * Keyifsizlik. * Dert. (C.: Skur-Sakr-Skre-Sukure-Eskur) akr kuu. * ok ekimi st ve pekmez. * Bir eyi krmak.

sakar Sakare

cehennem. Kfir. * Koucu, dedikoducu, nemmam. * Mstehak olmayana lnet eden. * Pekmezci.

Sakat

Bir taraf bozuk, eksik veya asla bir ie yaramaz olan. * Yanllk (yazda veya szde).

Sakat Sakayn Sakb

Yanllar ok olan muharrir veya ir. kizkenar. (C.: Sukub) nce, uzun. * Ev ortasnda olan direk. * i bo olmayan kuru cisme vurmak. * Yaknlk.

Sakbe Sakek sakf Sakf Sakf- merfu' Sakf- muall Saka skb Sakb skt Sakt Sakye Sakyy

adr direi. * Oklava. At kusurlarndan bir kusur. dam, at, tavan. Dam, at, tavan. Asuman, gkyz. Ykseltilmi dam, tavan. Yksek gkyz. (C.: Savk) Yldrm. parlak. Parlak. * Bir yandan bir yana delip geen. den, dk. Den, dk. Kymetsiz, sukut eden. l olarak dm ocuk. (C.: Sevki) Su ark, su dolab. (C.: Eskiye, Sakiyye) ri taneli yamurlu bulut. * Hurma aac.

2562

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saki

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Saky. dan) Sulayan, iecek su veren, sucu. * Kadeh sunan. ki sunan.SAK' : Kra, ebnem, i.

sk Sakib Sakif Sakil sakl sakle Sakim skim Sakin

sucu, su veren. (Skibe) Dklen. Nfuz eden, szn dinletip geiren. (Sklet. den) Ar, can skan, skc. irkin kaba. ar, can skc, irkin. ar olan. Hasta, keyifsiz, salam olmayan. * Yanl. hasta, sakat. Hareketsiz, kendi hlinde. Bir yerde oturan. Kararl. * Gr: Harekesi olmayp cezimli (sakin okunan) harf.

skin Sakinan Sakinne skit Sakit(e) Sakitne skitne Sakk Sakka Sakka' Sakl Sakme Sakn sako

hareketsiz. (Skin. C.) Bir yerde oturanlar. Skinler. f. Skin olana yakr ekilde. Sessizce. suskun. Susan, ses karmayan. f. Ses karmayarak, sessizce. susarak, sessizce. Kin tutmak. ok su datan, ok sulayan, sucu. Kula ok kk olan koyun. Trp ile eeleme. Cillama. iddetle ve kakarak vurmak. Timsah derisi gibi kat ve sert olan deri. ceket, ste giyilen elbise.

2563

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sako Sakre Saksaka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

st tarafa giyilen elbise. (Ceket, aba, palto gibi) Gnein ok olan tesiri. * akr kuunun diisi. Srck kuunun tmesi. * ok sylemek, ok konumak. * Serenin terslemesi.

Sakta (skat) Sakta Sakur Saky Saky- m Sal' Sa'l Sal sl Sal

Kapmak. * Dmek. (C.: Sakatt) Szdeki bozukluk veya yanllk. Sivri burunlu byk balta. Klnk. Sulamak. Su iirmek. * Bedende su toplamak. Su datma. Ba tepesinin sasz oluu, kellik. Ba kk olan kimse. * Ba kk deve kuu. * Ty gitmi eek. f. Sene, yl. yl, sene. "Namaza davet iin armak. Minarede okunan salavat, dua. (Kelimenin asl ""Essalt"" veya ""Salt"" dr.)"

Sal'a

Bel, fet. * Aa olmayan kumlu yer.SALA' : Kuyruun sa veya solu.

Sala' Sa'la sal Salaa salbet Salabet

Kellik. Ba tepesinin sa dklp ak olmas. Kk bal kadn.SA'LA : Zid dili kadn. (Mz: Es'al) minarede okunan dua. Tepenin sa dklp ak kalan yeri. katlk, salamlk, merdane tavr. Metanet, katlk, sulbiyet. * Peklik, dayanma. Salamlk. * Mukaddesat korumak hususunda cesaret, metanet ve sebat gibi sfatlarla muttasf olmak. (Bunun zdd: Lbalilik) (Bak: Dima)

2564

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salabet-i diniye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dinini ve dinin emirlerini korumak ve tatbik etmekteki ciddiyet ve salamlk.

Salaet Salah

(C.: Salt) Ezme iindeki kullanlan yass dz ta. Bir eyin en iyi hli. Rahatlk, sulh, iyileme, dzelme, iyilik. Dine olan ballk. Her hayra cmi faziletlerin toplanmasnda hsl olan yksek bir sfat. (Mukabili fesad ve fcurdur)

salh Salahaddin-i eyyub

iyilik, rahatlk. "(Doumu: Hi: 532, Mi: 1137) Ehl-i Salib zihniyetinin slm dnyasna at Hal seferlerini maddeten durduran arkn en kahraman kumandanlarndan ve sultanlarndan olan bu zt hakknda bir Avrupal tarihi: ""slmn en saf kahraman"" diye bahseder.Dmann okluundan bahsederek geri dnmek isteyen kumandanlarna yle hitab etmi ve az bir kuvvetle Hal kuvvetlerini perian etmitir.- Madem lmden korkuyoruz, niin evlerimizde oturup da ocuklarmzla keyfimize bakmadk, askerlie girdik... Bizim borcumuz, dmann azln okluunu kyaslamak deil, ona kar durmaktr...Sultan Salahaddin, Eyybiye Devletinin banda 24 sene kald. Avrupa'nn Hal ordularn iman ve ecaatla ok defa perian hale getirdi. Onlara malub olmad. Namazn vaktinde ve cemaatla klard. Kerim, sabur, halim ve mtevazi idi. 57 yanda am'da vefat etti. (R. Aleyh)"

Sal-han

f. Minarede cuma veya cenaze namazna davet iin salvat okuyan kimse. * Meydan okuyan kii.

salhat Salahat Salahattin

gnahszlk ve temizlik, dindarlk. Slihlik, gnahsz ve temiz olu, dindarlkta ok ileri olmak hli. (Bak: Salah-d din)

2565

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salahdem Salahdi Salah-i hal Salahiyet Kat, iddetli, edid.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kavi, salam, dayankl ve muhkem. Durumun dzelmesi. Bir ie karmaa veya o ii yapmaa hakk olmak, vazifeli olmak, bir i iin emir alm olmak. * Bir dvaya bakabilmek.

salhiyet Salahiyetdar salhiyetdr Salah-d din

yetki. f. Vazifeli, salahiyet shibi. yetkili. "Salhattin eklinde yaygn olan bu kelime, ""dine bal"" mnasna gelir."

Slr

f. Kafile veya kabile reisi. Ba. Bakan. Reis. En byk mir. Bakumandan.

Slr- beyt-l haram Beyt-l Haram'n reisi ve bakumandan olan Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm. Slr- rusl Resller kafilesinin reisi, kumandan. Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm. salt Salat namaz. Namaz. Belirli vakitlerde Kur'an'da emredildii tarzda ve Hz. Peygamber'in tarifi vechi ile yaplan ibadet. * Tebrik, tezkiye. * Dua. Peygamberimize (A.S.M.) yaplan dua. * stifar. * Rahmet. (Bak: Namaz)(Namaz, dinin direi ve kvam olduu gibi, btn hasenata fihrist ve rnektir. Kul ile Allah arasnda yksek bir nisbet ve ulvi bir mnasebet ve nezih bir hizmettir. ..) Salt- fecr Salt- hamse Salt- havf Sabah namaz. Be vakit namaz. Muharebeden evvel klnan iki rekt namaz.

2566

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salt- istihre Salt- istiska Salt- sefer Salt- vusta Salatn Salt-l asr Salt-l fecr Salt-l d Salt-l i Salt-l marib Salt-l vitr saltselm Salt-z zuhr Salavat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stihareden evvel klnan iki rekt namaz. Yamur duasna kld zaman klnan namaz. Yola kld zaman klnan iki rekt namaz. (Bak: Vusta) (Sultan. C.) Sultanlar. kindi namaz. Sabah namaz. Bayram namaz. Yats namaz. Akam namaz. Vitir namaz. dua ve selm, salvat getirme. le namaz. (Salt. C.) Namazlar. * Btn dualar. htiyatan gelen ricalar. * Nimetten kan krler. badetler. * Hazret-i Muhammed'e (A.S.M.) memnuniyet ve ballk iin yaplan dualar. * Nasr kilisesi.

salvt Salavatullah Salaye Salayk Salb

Peygamberimiz iin edilen dualar. Allah'n rahmet ve inayeti, kusur ve gnahlar aff u mafiret etmesi. (C.: Salyt) Bir ey ezmede kullanlan yass dz ta. Yufka yapmak. Asmak. Daraacna ekmek. armha germek. * Kemikten ya karmak.

Salben Salbetmek Sald

Asarak, asmakla ldrmek suretiyle. Asarak ldrmek. Kaypak ta. * Ta gibi ok dayankl ey. * Daa kmak. * iddetle ellerini yere vurmak.

2567

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saldah Sal-dide Sale Sa'le Sa'leb(e) Salef (salf)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salam ve kat nesne. f. Yal, ihtiyar. * Tecrbeli, gn grm. fet, bel, musibet, dhiye. Eri hurma aac. * Kk bal dii devekuu. (C.: Selib) Tilki. * Sng demirinin aa geirecek yeri. Kibirlilik. Tekebbrlk hali. * Kin tutmak, buz etmek. * Zevci indinde zevcenin kadri olmamak. * Misafir iin olan yemein yetmemesi.

Salehba Salenbac Salfa' Salha salhne Salhhane Salhurde Sal-i hal Salib salb Salib(e)

Dayankl ve kuvvetli deve. (Me: Salehebt) Uzun ince balk. Salam ve sert yer. (Sl. C.) f. Yllar. Seneler. mezbaha. f. (Bak: Selhhane) f. ok yal, pek ihtiyar. inde bulunulan yl. (C.: Sulub-Salbn) Ha. * iddetli, edit. * Heybetli. ha. Bir eyin vcudunu veya vukuunu inkr eden. * Kapp gtren, zorla alan. * Alan. * Bir eyin vcudunun olmadn veya meydana gelmediini syleyip isbat eden.

Salibe slibe Salibe-i klliye

Ayaklar yark olan kadn. negatif, olumsuz. "Man: Bir eyin nefyine dellet eden kaziye. Bir eyin btn btn olmadn veya mevcudattan hi birisine hkim ve messir olmadn iddia ve isbat eden hkm.(Halk- eya hakknda

2568

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""mucibe-i klliye"" sdk olmad takdirde ""salibe-i klliye"" sdk olur. Yni ya btn eyann Hlik Allah'tr veya Allah hibir eyin Hlik deildir. nk: Eyann arasnda muntazam tesand ile halk ve yaratmak, tecezziyi kabul etmez bir kldr. Baziyet yoktur. Ya ""mucibe-i klliye"" olacaktr veya ""salibe-i klliye"" olacaktr. Baka ihtimal yok. Her eyde illetin ademini tevehhm eden vehmin vhi hkmnde bir kymet yok. Binaenaleyh, edn bir eyde Hlkiyet eseri grnd zaman, btn eyada tahakkuk eder. Ve keza Hlk ya birdir veya gayr- mtenahdir, evsat yoktur. Zira sani' vhid-i hakiki olmazsa, kesir-i hakiki olacaktr. Kesir-i hakiki ise gayr-i mtenahdir. Maahaza nuru neredenin nursuz, icad edenin vcudsuz, icab ettirenin vcubsuz olmas muhaldir.Ve keza ilim sfatn ihsan edenin ilimsiz, uuru ihsn edenin uursuz, ihtiyar verenin ihtiyarsz, iradeyi verenin iradesiz, kmil eylerin sani'i gayr- kmil olduunu telkki etmek muhaldir.Ve keza, ayn tersim, basar tasvir ve nazar tenvir edenin basarsz olduunu dnmek, ancak basar ve basiretten mahrum olan adamn iidir. Maahaza, masnu'daki kemalt tamamen Sni'deki kemalden akan bir feyizdir. Fakat kulardan yalnz sinei gren, tanyan bir mikrop, kartal grd zaman ""bu ku deildir"" der. nk, sinekteki eyler onda yoktur. M.N.)" Salibiyyun Salid Salif salif Salif(e) Salif-l arz Hristiyanlar. Pak, temiz. Boynun genilii, kalnl. geen, gemi. Evvelce geen, gemi. Mukaddem. Dnyann ve arzn evveli veya gemi zaman. * Evvelce arz olunan.

2569

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salif-l beyan Salif-z zikr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bildirilmi, beyan gemi. Bildirilen, zikri geen, mezkr. Yukarda ismi geen. Yukarda, daha evvel sylenen.

Salig Salih (a.s.)

(C.: Sulag) Alt yandaki sr. "Byk peygamberlerden olup Hicaz ile am arasnda oturmu olan Semud kavmine gnderilmiti. Semud kavmi d kavminden sonra Arap yarmadasnda kuvvet ve ma'muriyet bulup kfr ve dallete meyl ile putlara ibadet ediyorlard. Salih (A.S.) kendilerini hak dine davet etmi ise de, inanmayp kendisinden mu'cize istemeleri zerine; Allah, bir kayadan bir dii deve karm ve deve derhal yavrulam; bu hayvanla yavrusuna baklmas Salih Peygamber tarafndan kavmine tavsiye olunduu halde, bunlar deveyi dahi ldrdklerinden Allah'n gazabna uramlard. mana gelen kk bir ksmn gerisi, mahv ve helk olmutu. Hz. Salih (A.S.), bir rivayette Mekke'ye ve bir rivayette de Kuds'e ekilip orada vefat etmitir. Enbiya-i Arab'dan olduu halde Tevrat'ta zikredilmitir."

slih Salih Salih(a)

dindar, uygun, iyi hlli. Kara ylan. (Salh. dan) e yarar, elverili, uygun, iyi. Hakl olan, itikatl, dindar, din emirlere uyan. * Faziletli, ehl-i takva olan.

sliha Saliha Salihat

iyi hl zere olan dindar hanm. Safi gm. * yi, slih kimse. Dine uygun iyi hareketler. Cenab- Hakk'n ve Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n beenecei iler, iyilikler. * Hayr ve hasenat shibi mslman kadnlar.

sliht

iyilikler, dine uygun ameller.

2570

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salihn Slik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Salih kimseler, gnahkr olmayanlar, salihler. (Slk. dan) Bir yolda giden. Belli bir yol tutup giden. * Bir tarikat yolunda olan.

slik Slikn

giden, yryen. (Slik. C.) Slikler. Bir tarikata girmi veya bir eyhe balanm kimseler.

Slikn (slikn) Salil slim Slim(e)

(Slik. C.) Slikler. Slk edenler. Demirden kan ses. Demir sesi. salam, eksiksiz, korkusuz. Salam. * Shhatli. Sa. Noksansz, eksiksiz. * Her trl tehlikeden uzak olan. Emin ve korkusuz olan. * Gr: Kelimelerdeki harfler bozulmadan cemi' eki katlarak yaplan oul hali. Slimn, sliht, sdkn, sdkt gibi yaplan cemiler. * inde harf-i illet bulunmayan kelime.

Slimen slimen Slimn Slis(e) Slist slise Slisen slisen Saliye Salk Salkame Sall

Sa, salam ve shhatta olarak. * Emin olarak, emniyetle. salam ve eksiksiz bir hlde. (Slim. C.) Sa, salam ve shhatta olanlar. Slimler. nc. * Sniyenin altmta biri. (Slise. C.) Sliseler. Sniyenin altmta biri kadar olan vakitler. nc. nc olarak. ncs. Edb: Yeni yl tebrik maksadyla sene banda yazlan tarihli medhiye. iddetli ses. * Vurmak. * Hmile kadnn ars tutup barmas. Az dilerinin birbirine dokunmas. (C.: Sellt) Dar su yolu.

2571

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Salla

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Salli) Du olsun, n ycelsin melinde sylenir.

Sallallh tel aleyh """Allah (C.C.) onun ann yceltsin; duasn, isteklerini kabul etsin; her isteini versin"" melinde Peygamberimiz (A.S.M.) hakknda sylenilen duadr." sallallahaleyhivesellem Salle Salm Salma' Salname Salsal Salsale Salt Allah ona salt ve selm eylesin.

(C.: Slt) Kuru yer. * Deri, cild. Kesmek. Kesmek. f. Yllk, senelik. Kuru balk. Kumla karp kurumu olan balk. * ok anrgan eek. Demirlerin birbirine dokunmaktan ses karmalar. Bileyi ta. * Kiinin kendi z kz. * Erkek ismi. * Geni aln. * Vurmak mnsna mastar.

saltanat Saltanat

idar kuvvet ve kudret, hkimiyet, sultanlk, padiahlk. Kudret, kuvvet. * Hkimiyet, padiahlk. * Tantana, gsteri, debdebe. * atafatl hayat. Bolluk. Zenginlik. (Bak: Siyaset)

Saltanat- seniyye Salus Salus Salv Salvele salvele Saly Sam

Osmanl mparatorluunun bir ad. f. kiyzl, riyakr. f. kiyzllk, riyakrlk. Uyluk. Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm'a okunan salavat ve dua. Peygamberimize okunan salavat ve sair dualar. Piirmek. * Yakmak. lm, mevt. * Yer altndaki altn damar. * Gk kua. * Ate. * Sersemlik hastal. * Hazret-i Nuh'un (A.S.) oullarndan birinin ismi.

2572

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sa'm Sam'a Samahmah Samam Smn Soymak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk kulakl kadn. (Mz: Asm) * Kuvvetlenip olgunlaan ot. Uzun ve ok youn olan madde. Bel. * Zahmet, meakkat. f. Servet. Zenginlik. * Rahmet. * Dinlik. * Dzen, tertip. * Bir kimsenin var-you, serveti.

smn Smnsuz Samanyolu Sam'ar Sam'are Samd Samece Samed

servet, zenginlik. f. Rahat ve huzuru bozan. uzaktan parlak bir yol gibi grnen yldzlar kmesi. Kat iddetli, edid. Salam ve dayankl, sert. Kasdetmek. * Yksek yer. * Galiz, youn. (C.: Samec) Kandil. Her eyin kendine muhta olup, kendisi hi kimseye ve hi bir eye muhta olmayan. (Allah) *Pek yksek, dim. * Refi' ve li ve ii dolu ey. * Kavmin ulusu.

Samedan Samedanyet Samediyet

Samed olan Allah (C.C.) ile alkal. lah. Allah'a mahsus. Samedanlik. Allah'n (C.C.) hi bir eye muhta olmad gibi hazinesinden hibir ey eksilmemesi ve kudretine de hi bir ey ar gelmemesi.

Samekmek Samem Samer Sameyan Samg Samg

ok kuvvetli adam. Sarlk. Bozulup fena kokmak. Sramak. * Kalkmak. * Yrekli, cesaretli, kahraman, bahadr kii. Zamk, aa sakz. Zamk gibi, zamk halinde olan.

2573

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Samha sm Sami' Sami Samia smi Samid samie Samih Samin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kolaylk. Asnlk. Shulet. dinleyici. iten, duyan, dinleyen. Sertlik, katlk. Kuruluk. Duyma, iitme duygusu, iitme kuvveti. iitme duyusu. Ykselen, ban kaldrp gsn kabartan. * Hayrette kalan. * Gafil. yksek, yce. Cmert, eli ak sahavet sahibi ve civanmert olan. (Samin) Dinleyiciler. * Bir nevi icraatta alkadar olmayp dinleyici olanlar, devam edenler.

Samil Samim samim Samimne samimane samim Samim Samimiyet

Kuru, ybis. , asl, z. i, asl, z. f. Samimi olarak. ten duyarak, riyaszlkla. samimi bir hlle. candan, iten. ten, gnlden, candan. * li, dl. "ten ve kalbden olan sevgi ve ballk.(Niyet-i hlisenin dahi kerameti vardr. Samimiyetin dahi kerameti vardr. Bahusus lillh iin olan bir uhuvvet dairesindeki kardelerin iinde; ciddi, samimi tesandn ok kerametleri olabilir. Hatta yle bir cemaatn ahs- manevsi bir veliyy-i kmil hkmne geebilir. nayata mazhar olur. M.)"

samimiyet Samim-l kalb

itenlik. Kalbin ii.

2574

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Samin Samin(e) Saminen sminen Samir Samir Semiz, yal, besili. Sekizinci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sekizinci olarak. Sekizinci derecede. sekizincisi. Gece toplantlar. Hz. Musa Peygamber zamannda Yahudileri irke sevk eden. Hz. Musa'nn (A.S.) bulunmad yerde kavmini yapt buza heykeline taptrmaa alan bir yahudi.

Samit Samit(e) Samitane smite Samite-i meyyite

Tatsz bayat st. * Tuzsuz ekmek. Susan, skt eden. * Ses karmaz, sessiz. * Gr: Sessiz harf. f. Sessizce, ses karmakszn, skitane. suskun. Ses karmayan l. * Hareketsiz. * Hakszlklar karsnda gayrete gelmeyen, l gibi skt eden.

Samkuk Saml Samlah Samm

Kaba adam. Katlk, sertlik. * Dimdik olmak. * Pekiip kaskat olmak. Kulak delii. * Kulak kiri. Sar olmak. * ienin azn tkamak. * Kat, salam ve sert madde. * Vurmak.

Samm(e) Samma

Zehirleyen. Aulu. * Sam Yeli denen ldrc rzgr. Sesi kmayan, sessiz. * Sar ve dilsiz. * Kat ve son kaya. * Salam ve sert yer. * Bel. * Zahmet, meakkat.

Samme Samsam Samsame Samt

(C.: Sevvm) Zehirli hayvan. Keskin olmak. * Keskin kl. Seyf- srim. Cemaat, topluluk. * Blk. Susma, skt.

2575

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Samu Samut Samyeli sn San San' San'a Sanabir Sanadid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yi olma, afiyet bulma. (Samt. dan) Az konuan. * Susmu. Surat asarak susan. Scak memleketlerde esen bunaltc rzgr. " ""benzer, andrr"" mnsnda son ek." "f. ""Benzer, andrr"" mnlarna gelerek birleik kelimeler yaplr." Salam ve muhkem yer. Yemen diyarnda bir ehrin ad. iddet. Bahadr ve eci' olanlar. Kahramanlar. leri gelenler, reisler, padiahlar.

Sanadid-i kurey Sanadik Sanai' San'at sant santen San'atger San'atkr santkr San'atkrane

Kurey'in ileri gelenleri, seraskerleri, bykleri. (Sunduk. C.) Sandklar. (Sania. C.) Tertibli, uydurma iler. Tuzaklar. * Sanayi. Ustalk, hner, mrifet. ustalk, hner. sanata. f. San'at. f. Usta, san'at. sanat. f. San'atl olarak, zenip meharetle yaplmak suretiyle, sanatkra yakr ekilde.

santkrne San'atnma santperver San'atperverane santperverne

sanatlca. San'atkrln gsteren, san'at gsteren. sanatsever. f. San'atkrcasna, san'atkrlna ok kymet vererek. sanatseverce.

2576

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk San'at-t tedelli

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lm-i belagatn bir kaidesi. En ldan balayp ednaya doru gitme, yukardan aaya inme san'at. (Bak: Tedelli)

santttedelli

muhatabn syleneni anlayabilmesi iin onun seviyesine inme mnsnda belagat ilminde bir sanat tr.

Sanavber sanavber Sanavber San'av sanv Sanayi sany Sanayi-i lafziye Sanayi-i maneviye Sanayi-i nefise

am fst kozala veya onun eklinde olan. am fst. kozalak, koni eklinde. Kozalak biiminde. Koni eklinde. (San'aviye) San'atl olu. San'ata mensub. Muntazam yapl. sanatl. San'atlar. sanatlar. Sz ile, lfzla yaplan san'at ekilleri. (Cinas, tenasb ve tezad gibi.) Mna delletiyle olan san'at. (Tebih ve istire gibi.) Gzel san'atlar. insann ok houna giden ve ok stn san'atkrlkla yaplm eserler.

Sanbur Sanc Sancak beyi

Yalnz olan hurma aac. * Olu, kz, kavmi ve kabilesi olmayan kii. Zil. "Eyalet tekiltyla timar usulnn cari olduu zamanlarda be on kazalk yerin mutasarrf ile sipahisinin kumandanna verilen addr. Osmanllarn ilk zamanlarnda beylere yahut hkmdar evltlarna has olarak verilen mntkalara ""Sancak"" denilir, bu sancaklara tasarruf edenlere de ""Sancak Beyi"" ad verilirdi."

Sancakdar Sance Sand Sandal

f. Sancak tayan. Alemdar. (C.: Sanect) Terazi. * Ta. Bendetmek, balamak. (C.: Sandil) Byk bal deve. * Gzel kokulu bir aa.

2577

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sandid Sanduk Sanduka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bela. * Meakkat, zahmet. * iddetli yamur ve rzgr. (C.: Sanadik) Sandk. Trbelerde mezarlarn zerine tahtadan sandk eklinde yaplan ve stne yeil uha rtlen yerin addr. Kadn sandukalar dz olduu halde, erkek sandukalarnn ba tarafna bir aa konarak zerine kavuk, ta, sikke gibi salnda giydikleri balk konurdu. Ak mezarlklarda sandukalar tatan yaplr, ba ve ayak ularna ta dikilerek batakinin zerine kitabe yazlrd. (O.T.D.S.)

sanduka Sanduke Sandukkar Sa'neb Sanem

kk sandk, kutu. f. Kk sandk. Veznedar. Ba kk olan kimse. Kk bal kii. Kfirlerin, nnde ibadet ettikleri heykel, put. * Mc: ok gzel olan. * Putperestlerin lh.

sanem Sanem-hane sanemmisal Sanem-perest

put, heykel. f. Tapnak, puthane. put gibi. "f. Puta tapan.(Sanem-perestlii iddetle Kur'an men'ettii gibi, sanem-perestliin bir nevi taklidi olan suret-perestlii de meneder. Medeniyet ise; suretleri kendi mehasininden sayp Kur'ana muaraza etmek istemi. Halbuki glgeli, glgesiz suretler, ya bir zulm- mtehaccir veya bir riya-y mtecessid veya bir heves-i mtecessimdir ki; beeri zulme ve riyaya ve hevaya, hevesi kamlayp tevik eder. S.)"

sanemperest Sa'net

puta tapan. Et ya. * Ya.

2578

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sanevber sanevber sanev Sanev Sni aer Sani' Sni Sani sani Sania Sanife Sanih Saniha Saniha-r Saniht Sani'-i hakik (Bak: Sanavber) koni biiminde olan. ikinci derecede.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kinci. kinci derecede. Onikinci. Grlen i. hereyi sanatl yaratan Allah. kinci. ikinci. Uydurma, dzme. Tuzak, hile. * , amel, fiil. Bez kenar. Mbarek fiil, iyi i. Zihne gelen fikir. Mtla. ok dnmeden gelen fikir. f. Hatra gelen, akla gelen. (Sniha. C.) ok dnmeden akla, fikre gelen eyler. (Bak: Snuh) Dorudan doruya, hi bir eye muhta olmadan her eyin asln, esasn ve teferruatn yapan, yaratan. Allah (C.C.).

Sni'-i hakm saniiyet Sani'iyyet

Hikmet shibi olan yaratc. Allah (C.C.) sanilik, sanatl yapclk. Ustaca ve tertibli yapc olu. Sni'lik.(Eer eya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lzmdr. Mesel, Ayasofya'nn bnisi inkr edildii takdirde her bir ta Mimar Sinan olmas lzm geliyor. yle ise kinatn Snia olan delleti, kendi nefsine olan delletinden daha vzh, daha zhir, daha evldr. yle ise kinatn inkr mmkn olsa bile, Sniin inkr mmkn deildir. M.N.)

2579

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saniye saniye Sa'niye Saniyen saniyen Sansr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dakikann altmta birisi. ok ksa bir zaman. ikinci. Takkenin tepesi. kinci olarak. kinci derecede. ikincisi. Fr. Ner olacak eylerin (kitap, film veya mektublarn) hkmete kontrol edilmesi ii.

sansr Santit santrifj Santrifj

yaynlarn denetlenmesi. Ulu, kerim kii. merkezka kuvveti. yun. Merkezden uzaklaan kuvvet. Merkezka kuvvet. (Bak: Kuvve-i an-il merkeziye)

Sanvan

(Sunvn) (C.: Esvane) Kaftan. * Giyecek eyalarn muhafaza edildii dolap veya sandk.

Sar'

Dmek. * Ykp yere almak. * Edb: iirin beytini iki msra' veya iki kafiyeli yapmak. * Tb: Bir hastalk ki, teneffs cihzn his ve hareketten meneder.

Sar Sa'r

ntikam, . Katil zehiri. * Ksa boylu adam. * Kk hyar. * Yaban soannn kk.

sar Sara Sara' Sar'a Sarad Sarah

bir eit asabi hastalk. f. Hlis, saf, katksz. *Hz. brahim'in (A.S.) birinci zevcesinin ismi. Sararm hanzal otu. Tb : Bir nevi baygnlk hastal. Yer barsa. Her eyin hlis ve safisi.

2580

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sarahat Sarahat Sarahaten sarahaten Saramet Sa'ran (sa'revn) Sarar Sarasr Sarasra Sarat Saray aklk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sarih olmak, zhir olmak. Aklk. * Kayma alnm st. Ak ve sarih olarak. Aktan aa. aka. Yiitlik, mertlik. Koyunun memesinin etrafnda olan ve memeye benzeyen sivilceler. (C.: Sarariyyn) Gemici. (Sarsar. C.) iddetli ve grltl rzgrlar. am vilyetinde yetien bir otun ad. Suyun ok durmaktan dolay renginin ve kokusunun deimesi. (Seray) f. Byk kimselerin veya padiahlarn oturduu yksek ve byk bina. Byk, muntazam ve tantanal konak, ev.

saray Sarb (sareb)

byk ve gzel bina. "St birbiri stne samak. * Bevlini hapsetmek. * ok ekimi st. * ""Zamk- talh"" denilen aa sakz."

Sarban Sard Sardah (srdh) Sare Sarf u nahiv Sarf

f. Deve srcs. Deveci. Nfuz etmek, sz geer olmak. * Katksz, saf, hlis. * Souk. Dz yer. * Sahr, l. Cemaat, topluluk. Dilbilgisi. Gramer. (C.: Sruf) Harcama, masraf, gider. * Fazl. * Hile. * Men etme. Bir kimseyi yolundan ve iinden ayrp baka tarafa yneltme. * Farz. * Gr: Bir lisan meydana getiren kelimelerin deimesinden, birbirinden tremesinden bahseden ilim ubesi. Kelime bilgisi. Kelime ekli bilgisi. Morfoloji. Tasrif eitlerini, isim ve fiil nevilerini reten ilim. * Para bozma.

2581

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sarf Sarfe mezhebi harcama, gider.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kur'an- Kerim'in mu'cize olduuna dair ikinci mercuh bir mezheb ismi.('caz- Kur'an'da iki mezheb var. Mezheb-i ekser ve rcih odur ki, Kur'an'daki letaif-i belgat ve mezaya-y meni, kudret-i beerin fevkindedir.kinci mercuh mezheb odur ki:Kur'an'n bir suresine muraza, kudret-i beer dhilindedir. Fakat Cenab- Hak, mu'cize-i Ahmediye (A.S.M.) olarak men etmi. Nasl ki bir adam ayaa kalkabilir, fakat eser-i mu'cize olarak bir Nebi dese ki: ""Sen kalkamyacaksn."" O da kalkamazsa, mu'cize olur. u mezheb-i mercuha, Sarfe Mezhebi denilir. Yni Cenab- Hak cin ve insi men'etmi ki; Kur'an'n bir suresine mukabele edemesinler. Eer men'etmeseydi, cin ve ins bir suresine mukabele ederdi. te bu mezhebe gre ""Bir kelimesine de muraza edilmez"" diyen ulemnn szleri hakikattr. nk mdem Cenab- Hak i'caz iin onlar men'etmi, murazaya azlarn aamazlar. Azlarn asalar da, izn-i lh olmazsa, kelimeyi karamazlar. M.)"

Sarfe Sarf- mehret Sarf- nazar Sarf- zihn sarfnazar Sarf

Kurann mcize olduunu gsteren usllerden biri. Maharet sarfetme. Bir eyden vazgeme, cayma. * Nazar- itibare almama. Akl sarfetme, akl harcama. gzden kaan. (Sarfiye) Masrafa, sarfa ait, gidere dair. * Gr: Sarf kaidesine dair, gramere ait, dilbilgisiyle ilgili.

sarfiyt Sarfiyyat Sarh

masraflar, giderler. Masraflar, giderler. (C.: Suruh) Byk kk, yksek yap.

2582

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sarha sarhoane Srk sark srk Srkane srkane Sar sr Sari' Sari Sar' Sarib Sarif Sarife Sarih sarh Sarihan sarhan Sarik Sarim Sarime Sarir Sarir-i hme Sariye Sarm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

armak, barmak, feryad etmek. sarhoa. (Srka) alan, hrszlk yapan. Hrsz. baa sarlan bez. hrsz. f. Hrsz gibi, hrszcasna. hrszcasna. (C.: Surr) Gemici. bulac. Dm. Yere dm sar'al kimse. f. Sren, src. Sar'a hastal ile ilgili. Yol, tarik. Kap gcrts. * Di gcrts. * Makara sesi. (C.: Savrif) Deiiklik. Deime. Ak, belirli ikr. Sf ve hlis olan. ak. Ak ve belirli olarak. Aka. Meydanda ve ikr olarak. aka. (Bak: Srk) Kesilmi. * Biilmi ekin, dlmemi harman. Ekini biilmi yer. (Kap, kalem vs. de) Czrt, gcrt. Kalem czrts. (C.: Sevari) Direk. * Gece yamur yadran bulut. (Surm) Ba kesmek. Meyve toplamak. Bir eyi kknden ayrmak.

2583

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sarma' Sarn Sarr sarrf Sarraf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Susuz sahra. Suyu olmayan l. (Bak: Sahrn) Sevindiren, srura sebeb olan. kuyumcu. Sarfeden. Para ileri ile uraan. * Cevherci, kuyumcu. Cevherin kymetini san'at ile azaltan veya oaltan.

Sarrafn Sarram Sarrar Sarre

(Sarraf. C.) Sarraflar. Ham deri satcs. Orak kuu denilen ve yaz scaklarnda ten bir hayvan. Kap, kalem ve semer czldamas. * arp sylemek. * Sayha, yksek ses.

Sarsar Sarsara Sarsarani Saruc Sary Sa'sa Sa'saa Sa'sae Sasaniler

Grlt ile gelen pek souk rzgr, yel. Kasrga. * Austos bcei. Doan sesi. * Horoz sesi. (C.: Sarsaraniyyt) Bir deve cinsi. * Bir cins balk. Al. * Hamam otu. Kalem ve kap czlts. nci, sedef. Keiyi samak iin armak. Kpek eniinin gz almadan gzn depretip bakmak istemesi. ran'da ikibin yl nce devlet kuran bir slledirler. lk mehur hkmdarlar Erdeir'dir. Devleti kuvvetlendirdi ve Dou Anadolu'yu Romallardan ald. nl pdiahlarndan ve dil ismi ile tannan Nuirevan slmiyetten nce yaamtr. Altyz seneden ziyade devletleri devam eden Ssniler, slmiyetin karsnda sarslmlar, nihayet 636'da Nihavend muharebesi ile ortadan kaldrlmlardr.

Sa'sea

ciz olmak. * Sznde kasr olmak.

2584

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sasim Sat' Sa'ter Sa'ter Sath sath Sathen Sath- arz Sath- derya sath Sath

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kara aa. * Abnus aac. Yksek olmak. Kesmek, kat'etmek. Gvey otu. * Kekik otu. en ve keyifli kimse. * Kekik otu ile alkal. * Soytar. (Bak: Sath) yzey. D yzden, dtan. Yer yz. Ruy-i zemin. Denizin yz. derinliksiz, s, yzeyden. Grne gre, derinliine dalmadan, stnkr olarak, satha dir ve it.

Sathiyt Sathiyyen Sat'

Sathi ve di eyler. Dtan, d yzden. * stten. Derinletirmeden. (St'a) Ykselerek meydana kan. * Ykselerek grnen. Nur saan. Parlak.

st Sath

parlak. Dz. Bir eyin d yz, st. * Evin dam. * Yayp demek. * Genilik.

sath Sati Sath Satih Satim Satir Satit

yzey. Admlarn geni atan at. bedeni kemiksiz etten ibaret olan hilkat garibesi bir khin, falc. (Bak: kk) (C.: Sutem) Galiz, kaba. Setreden, rten, kapatan. * Gnahlar, kusurlar rten. Ses. * Topluluk, cemaat.

2585

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Satl Satr Satran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kova, tas, kk leen. (C.: Sutur) Satr. Yaz sras. 32 tala, 64 haneli bir tahta zerinde, iki kii arasnda muhakemeye dayanlarak oynanan ve meru olmayan bir oyundur.

Satt

Cemaat, topluluk. * Cesediyle tokumak. * Kovmak, def'etmek. * Zor bir ie giriftar etmek.

Satur Satv satvet Satvet

(C.: Sevtir) Satr, byk bak. Yrrken sramak. ezici kuvvet. Ezici kuvvet. Hm ve iddetle kavrayp almak. Birisinin zerine iddetle sramak ve hamle etmek. * Zorluluk.

Saud Saur Saut Sa'v Sav' Sav Sav savb Savab Savabdide Savab-endi Savab-nma Savafk Savaik Savaik-i rahmet

nili ve yokulu yer. Ocak. Frn. Enfiye gibi burna ekilen illar. Duymak. itmek. * Zayf adam. * Sereden kk bir ku. Perkende etmek, datmak, para para yapmak. Vatan. * Niyyet. kutsal saylan ve Peygamberimizin doduu gece kuruyan bir gl. doru. Doruluk. Yanl olmayan. Doru drst. f. Doru ve hakl grlm. Beenilmi. Dnce ve gr doru olan. f. Doruyu gsteren. Havadis. * Yeni meydana gelen eyler. Saikalar, yldrmlar. Rahmet yamur ve yldrmlar.

2586

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Savalic Savarm Savarif Savarif-i dehr Savat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cirit oynanan eri sopalar. (Srm. C.) Keskin kllar. (Srife. C.) Deimeler. Deiiklikler. Dnya deiiklikleri. (Asl: Sevd'dr) Gm stne kurunla yaplan kara kalem naklar. * Derede hayvanlara su iirilen yer.

Sa'vat savb Savb

(Sa've. C.) Kuyruk sallyan kular. cihet, yn, taraf. Taraf, cihet, yn. * Dklmek, nzul etmek. * Savab. Doruluk, drstlk.

Savb- l Savb- hak Sa've Saver Savg Savh Savi Savl Savlec Savlecan savlet Savlet savm Savm

Yksek taraf. Hak ciheti. (C.: Sa'vt) Kuyruk sallyan ku. Eri boyunlu olmak. Batmak, * Kuyumculuk yapmak. Yarmak. * Ayrmak. * itmek, duymak. Kuru, ybis. Saldrma, atlma. Saldr, atl. Misk. * Gm. (C.: Savlic) Cirit oynanlan eri sopa. saldrma, saldr. Saldrma. Ani ve iddetli atl. oru. Oru. kinci fecirden balyarak gnein batmasna kadar yemekten, imekten ve cinsi mukarenetten nefsi men'etmek suretiyle yaplan ibdet.

2587

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Savmaa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Savmea) (C.: Savmi') badet yeri, hususan Yahudilerin ibadet ettikleri yer. * Hcre.

Savm- davud Savm- dehr

Bir gn oru tutup bir gn iftar etmek. Aralksz, bir sene mtemadiyen nehyedilen bayram gnlerinde dahi iftar edilmeksizin oru tutmaa denir. Bu nevi oru bayram gnleri tutulmazsa cizdir.

Savm- visal savmvisal Savn Savr

ki gn iftar etmeden oru tutmak. (Bu, zaruret olmadan mekruhtur) iftar etmeksizin st ste tutulan oru. Koruma, muhafaza, syanet. (C.: Savri) Hamle yapmak. * Paralamak, pre pre etmek. * Bir yerde toplanm kk hurma aalar.

Savre savt Savt

Uyuza benzer bir hastalk. ses. Ses. Barmak.(eriata baz savtlar hell, bazlar da haram klnmtr. Evet ulvi hznleri, Rabbani aklar iras eden sesler helldir. Yetimne hznleri, nefsan ehevt tahrik eden sesler, haramdr. eriatn tayin etmedii ksm ise, senin ruhuna, vicdanna yapt te'sire gre hkm alr! ..)

Savtal Savt- azab Savt- blend Savt- hazin Savvag Savvane Sa'y

Havu cinsinden ender ad verilen bir bitki. Daima elem verici azab. Yksek ses. Hznl ses. Kuyumcu. (C.: Savn) Bir cins akmak ta. alma, alp abalama. Gayret sarfetme. Bir maksadn meydana gelmesi iin elden geleni yapma. * Hzl yrme. * Cr'et etme. *

2588

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ziyaret etme. * Gammazlk yapma. * Ist: Hac veya Umre'de Saf ile Merve arasnda usulne gre yedi defa gelip gitmektir. (Bak: Himmet) sy Say' Sayadid Sayakle Sayarif Say'ariyye Sayasi alma, emek. Suyun akmas. Bel. * Zahmet, meakkat. (Saykal. C.) Cil yapanlar, cilclar. * Cil letleri. (Sayref. C.) Sarraflar. * Kurnaz ve iini bilir kimseler. Boyunda olan iaret. (Sis. C.) Dan ular. * Herhangi bir eyin asllar. * ulha taraklar. * Muhkem ve yksek kaleler. Sayb Sayd sayd Sayda' Saydani Saydelan Saydelan Saydele Saydel Saydenani Saydgh Saydger Sayd- mah Saye- zar Saye saye nmek. Av. Avlanmak, sayda gitmek, ava gitmek. avlanma. mlek yaplan toprak. * Kaba ve galiz yer. * Belde ismi. Bir kk canl. * Tilki. * Mlk. (C.: Saydile) Boncuk ve hrdavat satan eri. Boncuku, eri. Eczahane. Eczac. Bir kk canl. f. Av yeri. f. Avc. Sayyad. Balk av. f. Glgelik. f. Glge. * Mc: Himaye, sahip kma, koruma. * Muavenet, yardm. koruma.

2589

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saye-ban sayeban Sayed Saye-dar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Glgelik. Byk adr. emsiye. * Mc: Koruyan, himaye eden. koruyan, glgelik. Ban yukar kaldrp kibirlenmek ve sana soluna iltifat etmemek. f. Glge eden, glgesi olan, glgeli. * Ship kan, koruyan, himye eden.

Saye-endaz Saye-fiken Saye-gh Saye-gster Saye-hah Sayehan Saye-i medid Saye-niin

f. Glge salan. * Mc: Koruyuculuk eden, himyecilik yapan. Glge dren. f. Glgeli yer. Glgelik. f. Glge eden. * Koruyan, muhafaza ve himaye eden. Koruma ve himaye isteyen. armak. Uzun glge. f. Glgede oturan. * Bir eyin glgesine snan. Korunan, himaye gren.

Saye-pu Sayf Sayf sayfiye Sayfiye Sayfufet Sayh(a) sayha Sayha-i gurb Sayhed Sayhud Sa'y-i beli

Aalk, glgelik. Yaz, yaz mevsimi. Yaza ait. Yaz mevsimiyle alkal. yazlk. Yazlk. Gezinecek ve yazn yaanacak yer. Udl etmek. Yoldan kmak, vazgemek. (C.: Siyh) ar. lk. Feryad. Nra. * Azab, eziyet. yksek ses. Karga bar. Uzun. ok scak olan gn. Emek harcayarak gerei gibi alma.

2590

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sa'y-i dima Sayibe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kafa almas, fikr alma. "(C.: Siyeb) Adak iin ayrlp stne binilmeyen ve st iilmeyen dii deve. * ""mm-l bahire"" ad verilen ve pepee dii deve douran deve. Bu deveye de binilmez, st salmaz. Yabana salarlar, lnceye kadar gezer."

Sayide Sayife Sayifet

f. Eskimi, ypranm. * Ezilmi, srlm. (C.: Sayift) Ufak, yumuak kum. Rum gazas. (nki ok yamurlu ve karl yer olduundan yaz gnlerinde gaza yaparlard.)

Sayil Sayime Sayir Sayis Sayis-hane Sayk Saykal vurmak saykal Saykal Saykalzede Saykalzen Saylem Sayref Sayref Sayrem Sayruret

Alnda olan beyazlk. * Burun kam. (C.: Sevyim) Yln ekserinde yabanda yryen davar. Bakan, seyreden. Seyredici. (Siyaset. den) At ua, seyis. Koyun gdc. f. zerine yk yklenip yolcunun da bindii hayvan. (Bak: Syk) Cil vurmak, parlatmak. cil. Cil. Cil yapan let. Parlatan. * Kl bileyen. f. Cill. Cillanm. f. Yaldzc. Zorluk, meakkat. (C.: Seyrif) Sarraf. * ini, karn, hesabn bilir, kurnaz kimse. (C.: Sayrife) Sarraf. Bir lokma yemek. (Sayr. dan) Bir hlden dier hle intikal etmek. Bir eyin bir eye dnmesi. * Olmak, edilmek. * Vcud, kevn.

2591

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Saysa Sayyad sayyad Sayyad- b-insaf Sayyag Sayyere Sayyib Sayyihan Sayyur sz Saz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ham hurma ekirdei. * i bo olan hanzal tanesi. Avc, avclk yapan. avc. f. nsafsz avc. (Sygat. dan) Kuyumcu. (Sayruretin fiili) Oldu, olur (melinde). Yamur veren bulut. Medine hurmalarndan bir cins. Bir iin kibeti, sonu, neticesi, serencm. * Akl, fikir. " ""eden, yapan"" mnsnda son ek." f. (Shten: Yapmak mastarndan emir kkdr) Eden, yapan, uyduran, dzen mnalarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Evhamsaz $ : Evham veren.

saz Sazec Sazende Saz Sazkr Sazkr Se Sea Seab Seabib Seabin

mzik leti, musiki sesi. (C.: Sevzic) Sde, basit. (C.: Szendegn) f. algc. * Dzenleyici, yapc. f. Dzenleyicilik, yapclk. f. Uygun, muvafk. f. Uygunluk, muvafakat. f. . G, iktidar. (C.: Sbn) Sel yolu. Su aktmak mnasna mastar. Salya. (Su'bn. C.) Byk ylanlar, ejderhalar.

2592

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devenin aznda olan bir hastalktr ve burnunun ve gzlerinin kllar dklr. O devenin erkeine esaf, diisine nf denir. * Trnan evresinin kopup ayrlmas.

Sealil Seam Searir Seat Se'b Seb' Seb'a semavat

(S'lul. C.) Memeler. * Vcudda meydana gelen siiller. Bir eit deve yry. Bir ot cinsi. * Burun iinde olan yark. Kokmak. Tuluk. * Geniletmek. * Bomak. Yrtmak. * Paralamak. * Kahretmek. * Skmek. "Yedi kat gkler.(nc Mes'ele: kelimesi hakkndadr.Ey arkada! Semavatn dokuz tabakadan ibaret olduu, eski hikmetin hurafelerinden biridir. Onlarn o hurafe-vri fikirleri, efkr- mmeyi istil etmiti. Hatt baz mfessirler, baz yetlerin zhirini onlarn mezheblerine meylettirmilerdir. Hikmet-i cedide ise, feza denilen u bolukta yalnz yldzlarn muallk bir vaziyette durmakta olduklarna kaildir. Bunlarn mezhebinden semavatn inkr kyor. Ve bu iki hikmetin birisi ifrata varmsa da, tekisi tefritte kalmtr. eriat ise, Cenab- Hakk'n yedi tabakadan ibaret semavat halketmi olduuna hkimdir ve yldzlarn da balk gibi o semalar denizlerinde yzmekte olduklarna kaildir. Hadis ise, semann $ den ibaret bulunduunu emrediyor. u hak olan mezhebin, ""Alt Mukaddeme"" ile tahkikatn yapacaz.Birinci mukaddeme: u geni boluun Esir ile dolu olduu, fennen ve hikmeten sbittir.kinci Mukaddeme : Ecram- ulviyenin kanunlarn rabteden ve ziya ve hararetin emsalini ner ve nakleden fezay doldurmu bir madde mevcuddur.nc Mukaddeme: Madde-i Esiriyenin, yine Esir olarak kalmak artiyle,

2593

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sir maddeler gibi muhtelif teekklt ve ayr ayr nevi'leri vardr. Buhar ile su ve buzun teekkltlar gibi.Drdnc Mukaddeme: Ecram- ulviyeye dikkat edilirse, tabakalar arasnda muhalefet grnr. Evet, yeni teekkle ve in'ikada balam milyarlarca yldzlardan ibaret Kehkean ile anlan tabaka-i Esiriye, sabit yldzlarn tabakasna muhaliftir. Bu da, manzume-i emsiyenin tabakasna ve hkeza yedi tabakaya kadar birbirine muhalif tabakalar vardr.Beinci Mukaddeme: Aratrmalar neticesinde sbit olmutur ki: Bir maddede tekil, tanzim, tesviyeler vki olursa, birbirine muhalif tabakalar husule gelir. Bir mdenden kl, kmr, elmas meydana gelir; ateden alev, duman husule gelir. Mvellidlm' ile Mvellidlhumuzann imtizacndan su, buz, buhar tevelld eder.Altnc Mukaddeme: u mteaddid emarelerden anlald ki; semavat mteaddittir; eriat sahibi de, yedidir demitir; yle ise yedidir. Maahaza yedi, yetmi, yediyz saylar arab slublarnda kesret iin kullanlr.Arkada! Pek geni bulunan Kur'an- Kerimin hitablarna, mnalarna, iaretlerine dikkat edilmekle bir miden tut bir veliye kadar btn tabakat- nsa ve umum efkr- mmeye olan mraatlar, okamalar fevkalde hayrete, taaccbe mucibdir.Mesel: $ kelimesinden baz insanlar hav-i nesimiyyenin tabakalarn fehmetmitir; br baz da, arzmz ile arkadalar olan hayattar kreleri ihata eden nesim kreleri fehmetmitir; bir ksm da seyyart seb'ay fehmetmitir; bir ksm da, manzume-i emsiye iinde Esirin yedi tabakasn fehmetmitir; bir ksm da, u bildiimiz manzume-i emsiye ile beraber alt tane daha manzume-i emsiyeyi fehmetmitir; bir ksm da Esirin teekklt yedi tabakaya inksam ettiini

2594

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fehmetmitir.Hlsa : Herbir ksm insanlar, istidatlarna gre feyz-i Kur'an'dan hisselerini almlardr. Evet Kur'an- Kerim, btn u mefhumlara mildir diyebiliriz. ..)" Sebahat Seb'a-i seyyare Sebaik sebaimehre Sebak (Bak: Sibhat) Yedi seyyar yldz. (Sebika. C.) Eritilip kalplara dklm mdenler. Kleler. nl yediler. (C.: Esbk) Ders. * Yar. * Kou yapanlarn aralarnda koyduklar dl. Sebak-muz Sebak-da Sebak-gh Sebak-hn sebt Sebat f. Ders arkada. f. Ders arkada. f. Ders renilen yer. Mekteb, medrese. f. Ders okuyan, talebe. dayanma, kararllk. Yerinden oynamamak, dayanmak. Kararl olmak. * Szde durmak, ahde vef etmek. man ve slmiyete hizmette, Allah'a ibadet ve taatta sbit ve berkarar olmak. * Bir meslekte, meru bir kanaatte veya bir fikirde kararl bulunmak, salamlk gstermek. Sebata Sebat Sebatkr San kvrck olmayp sarkk olmas. Sebatllk. Sznde ve kararnda durma. f. Salam, yerinden oynamaz. * Ahdine, vefakrlna sdk ve salam olan. sebtkr sebtkrne Sebaya Sebb sebatl, kararl. sebat edercesine. (Sebb. C.) Harbde esir denler. Kfr, kfran. Svp saymak.

2595

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sebb Sebbab Sebbabe Sebbabegez Sebbah Sebbahe Sebbak Sebbetmek Sebc Sebca' Sebe' suresi Sebe' svme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sebb. den) ok kfr eden. Kfrbaz. ehdet parma. Sa elin batan ikinci parma. f. aarak parman sran. (Sibahat. dan) Suda yzen, yzc. * Yzge. Yzc kular snf. Eritip kalba dken, eritici. Smek, svp saymak. (C.: Esbc) Orta vasat. (C.: Sbuc) Karn byk olan kadn. (Mz: Esbec) Kur'an- Kerim'in 34. Suresi olup Mekkdir. (Seb) Hazret-i Sleyman Aleyhisselm'n mucizesi sonunda imana gelen ve onunla evlenen Belks'n Yemen'de hkm altnda bulundurduu mmur ehrinin ismi. * Bir Arab kavminin ad. * Bir devlet ismi. * Bir ahs ad.

Sebe Seb sebeb Sebeb

Yallktan dolay bunamak. Yemen lkesinde tarih bir ehir. vasta, vesile, ara. Vsta. let. * Alka. * Bahane. * Edb: Harekeli bir harf ile skin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen para. (Bak: Esbab, Esbabperest)

Sebeb-i hilkat

Yaratla sebeb ve gaye, yaratla vsta ve let olan.(... Nasl ki O Zt, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husul ve vesile-i vsuldr. yle de duasyla, niyazyla o saadetin sebeb-i vcudu ve vesile-i icaddr. S.)

Sebeb-i vcud

Varlk sebebi. Var olmann sebebi ve gayesi.

2596

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sebebiyet sebebiyet Sebed Sebehlel Sebel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cab ettirme, sebep olma. sebep olma. Sepet. * Az sa, kl. Bata az ty olmas. Btl, bo, abes. Tb: Bulank grme hastal. * Gze inen perde. * Buluttan kp da henz yere ulamam yamur. * Buday ba.

Sebele Sebenta Sebet Sebete Sebg (sbug) Sebh

Byk. eri, nc. * Ay. Kvrck olmayan sa. (C.: Sebt) Ot, nebat, bitki. * Otu ok olan yer. Nimet bolluu. * Olgunlamak, kemle yetimek. Tamam olmak. Atn seirtmesi. * Sr'atle gitmek. * Maanda tasarruf etmek. * Suda yzme.

Sebha Sebhale Sebi Sebibe Sebic(e) Sebid Sebih

Ot yetimeyen yer. * ap tann kt yer. * Tuzla """ Sbhnallah"" demek." (C.: Seby) Savata esir den kimse. (C.: Sebib) Atn aln kl, yele ve kuyruu. * nce keten bezi paras. Yatk veya sekik ad verilen, az dar arap testisi. * Gecelik. Baa ya srmeyi terketmek. Ku yeleinin kopup deni. * Pamuk ve yn atldktan sonra drp eirmek iin koyduklar bez paras.

Sebiha Sebike

Gecelik. Geceleyin giyilen elbise. Eritilerek kalba dklm ey, kle. Kalba dklm altn veya gm. * Hafif, kk.

Sebike-i hak

"Hak klesi. * Mc: lenmemi kle halindeki altn kymetinin zhiren grnmemesi gibi; hakkn btl ile mcadelesinin olmad

2597

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zamanda, hakkn kymet ve lzumu derecesinin bir cihette bilinememesi." Sebike-i zehebiye Sebil sebil Sebilhane Sebilullah Sebin Seb'n Seb'ne merre Sebr Sebir Sebit Sebk Sebkat sebkat Sebk-i mefsul Sebk-i mevsul Sebk-i mrekkeb Sebla' Seblet Sebr ve taksim Altun klesi. Ak ve byk yol. Byk cadde. * Allah rzas iin su datlan yer. cadde, su datm. f. Sebil olarak su datlan yer. Allah (C.C.) yolu. Karlksz. Allah rzas. Bir dan ad. Yetmi. Yetmi defa. Mekkede bir da. Suret. * Renk. * Asl. * Heyet. Akln sabit olmas, akln durmas. Bir eyi eritme. Kalba dkme. * Edb: barenin tarz ve terkibi. Gemek, ilerlemek. ilerleme, geme. Edb: Ayr ayr, kesik kesik yazma tarz. Edb: Cmleleri balayarak birletirme tarz. Edb: Hem ksa, hem uzun ifde tarz. Uzun kirpikli gz. (C.: Sibl) Byk. "Mantkta bir isbatlama tarz ve usuldr. Bu iki kelime beraber kullanld gibi, ""delil-i taksim, delil-i mnkasm"" gibi tbirlerle de sylenir. Bu isbatlamada bir eyin aslnda bulunan vasflar, illet olmaktan birer birer ibtal edildikten sonra, tam illet olmaya elverili

2598

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olan tesbit edilir. (Lt: Residu: Arkada kalan, bkiye.) Taksim: Man: Bir btn harite hi artmamak artyla blmek." sebr Sebr Sebre Sebseb Sebt mantkta bir ispat yolu. Men'etmek, engel olmak. * Helk etmek. * Hapsetmek. (C.: Sebert) Pek souk olan erken vakit. (C.: Sebsib) Issz byk l. * Kfirlerin bayram. (C.: Esbt-Sbut-Esbt) Rahat etmek. * Boyun vurmak. * Sa sarktmak. Bir eit deve yry. * Cumartesi gn. * armak, hayrette kalmak. * ok zeki, dhiye. * Ba tra etmek. Sebtane Sebtel Sebt-i defter Sebu' Sebu Sebue Sebuh Sebuha Sebuiye Sebuiyet sebiyet Seb'n Sebk Sebkbr Sebk-endi Sebkhz Sebk Tfek. rk yumurta. Deftere geirme, deftere yazma. (C.: Seb') Yrtc hayvan. Canavar. f. Testi. f. Kk testi. * Kk kap. (Sibh. den) Yzge. Mekke ehri. Yrtcya mensub, canavarlkla ilgili. Yrtclk, paralayclk. Yrtc hayvann ftri hassas. yrtclk. (Bak: Seb'n) f. Hafif. Arball ve arl olmayan. f. Yk hafif. Arlksz, eyas az olan. * Derdi, dncesi olmayan. f. Derin dnmeyen, sathi dnen. f. abuk kalkan, hareket eden. f. Hafiflik.

2599

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sebk-inn Sebkmaz Sebkmye Sebkmizac Sebkrev Sebkre'y Sebkruh f. abuk koan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hafif beyinli, dncesiz. Ahmak. Aklsz. f. tibarsz, deersiz, kymetsiz. f. Hafif mizal. f. abuk giden. f. Dncesiz, hafif fikirli. f. Hafif ruhlu. * Zarif ve en olan. Hoa giden, ho sohbet. * Mc: Lbli.

Sebkser Seb'-l mesani

(C.: Sebksern) f. Hafif dnceli. * Sefih, aalk. ki defa nazil olan ve yedi yetten ibaret bulunan Ftiha Suresi. * Mkerrer okunup tekrarlanan.

Se'bl seblmesan Seby

(C.: Sevbil) A havucu. * Pirin, buday, nohut, mercimek. tekrar tekrar okunan, iki kez nazil olan Fatiha sresi. Harpte esir alnma. * Uzaklatrma. * Bir yerden baka bir yere srp giderme.

Sebz Sebzevat sebzevt Sebzezar Sebzfam Sebz-fm Sebzin Sebzpu Sec' sec Sec'a

f. Yeil, yeil renkli. f. Yeil bitkiler, yeil nebatlar. yeil bitkiler. f. ayrlk, imenlik, yeillik. * Bostan, sebze tarlas. f. Yeil renkli. Yeil renkli. .f Rengi yeil. Yeil renkli. f. Yeil elbiseli, yeil rtl. (C.: Esc-Esci) Kumru sesi. * Kafiyeli sz. cvlt. Kularn cvlts gibi olan ses. * Edb: Nesir hlindeki kafiyeli yaz.

2600

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seca' Secat Secah Secahat Secavend Yarasa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kularn tleri, sec'alar. * Nesir halindeki yaznn kafiyeleri. Letafet, gzellik. Rfk. Adl. * Yumuak yer. Mlyemet, rfk. Cemalin tenasp iindeki kemali. f. Kur'an- Kerim'de doru okunmas iin yaplan iaretler.Kur'an- Azman' okurken durularak nefes alnacak yerler, yet sonlar ile secavend mahalleridir. Secavend denilen huruf-u rumuziye ise unlar ifade ederler: $ Durmann lzumunu gsterir. Bu lzum er' bir lzum olmayp, stlah bir lzumdur. Mesel: $ Tilvet eden $ da durur. Sonra $ den devam eder.

Secaya secy Secaya-y smiye Secc

(Seciye. C.) Karakterler, huylar, seciyeler, ahlk ve tabiatlar. seciyeler, karakterler. Yksek ve kymetli seciyeler. (Scuc) Akc bir eyin kesretle dklp akmas, aktlmas. Su akmak.

Seccac Seccade

alayan. arlt ile akan. Genellikle zerinde secdeye varmakta yni namaz klmakta kullanlan kk hal, kilim cinsinden sergi.

seccal Seccan Secde suresi secde Secde

akp giden. (Sicn. den) Gardiyan, zindanc, hapishane memuru. Kur'an- Kerim'in 32. Suresidir. Mekkdir. Allah iin yere kapan. Allah'n (C.C.) huzurunda yere kapan. badet ve Allah'a (C.C.) memnuniyetini ve itaatini bildirmek veya kretmek iin yere kapanarak aln, burun ucu, eller, dizler ve ayak ular yere gelecek ekilde yaplan en byk tazim ifade eden hareket. Namazn bir rkn.

2601

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Secde-ber-zemin-i hayret ve muhabbet Secdegh secdegh Secde-i kran Secde-i kr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayret ve muhabbetle yere secde etmek.

f. Namaz klnp secde edilecek yer. badet yaplacak yer. secde yeri. kr secdesi. kretmek maksadyla yaplan secde. Bir ltf-u lhden dolay veya bir musibetin izn-i lhi ile kaldrlmasndan sonra hamd ve kr iin edilen secde.

Secde-i tilvet

Kur'an okurken veya dinlerken secde yeti dinlenir veya okunursa secdeye kapanmak vcibdir. Okuma secdesi mnasiyle bu isim verilmitir. Abdestli ve bulunduu yer temiz olmak artiyle kbleye mteveccihen secde edilir. (Kur'an- Kerim'de, 7, 13, 16, 17, 19, 22, 25, 27, 32, 38, 41, 53, 84 ve 96. Surelerde olmak zere 14 yerinde secde yeti vardr.)

Secdeteyn secdevari secet Secec Secede Secel Secencel Secer Seces Secfan Sech Seci'

Birbiri arkas yaplan iki secde. secde gibi. cvltlar, ritimli sesler. Dklm su. (Scid. C.) Secde edenler. Genilik, vs'at. * Byklk, azamet. (Secencele) Ayna. Yass ve enli. Bozuk ve bulank su. Ev nnde olan perdenin iki kanad. Trmalama. * Bir eyin kabuunu veya derisini soyup syrma. "Edb: Nesrin kafiyesidir. Seci'ler, ya cmlelerin sonunda yahut arasnda bulunur. Sondaki seci'ler bir kelime vastasiyle birbirine balanr, onlara ""Seci'-i mukayyed"" denilir. Aradaki seci'ler ise

2602

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yekdierlerine bal olmadklarndan onlara sec'i-i mutlak tbir olunur. ie olan seci'lere ""Seci' ender seci"" denir." seci Secic Secif Seciha Secil Secile Secir Secir-i ineb Secis Seciye seciye Seciye-i avr Seciye-i uver nesir kafiyesi. Asan, kolay. * Yumuak yer. Perde, setre. * Bir kapya birbiri stne iki perde asmak. Tabiat. * Miktar. Uzun, tavil. Byk kova. * Dklm su. Posa. zm posas. Yln ve zamann sonu. Huy, karakter. Huy gzellii. Ahlk durumu. karakter. Tek gzl seciye. Dnyaperestlik. Tek gzllerin -yni sadece bu dnyay dnenlerin, hireti grmeyenlerin- seciyesi. seciyeten Secl Secla' Secr Secsec Secur Se'd karakter itibariyle. (Sicl) i su dolu kova. Emzii uzun dii deve. Kzdrmak. * Doldurmak. * nleyerek armak. Ne yumuak ne sert olan yer. Tennur kzdrlan nesne. Zayf yaan yamur. * Yaz gecelerinde olan rutubet. * Boaz slatan her cins nesne. Seda Seda' (Bak: Sad) (C.: Esdiye) Bezin hats.

2603

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sed Sedacet Sedacet-i kelm Sedad sedd Sedail Sedane Sedare Sedaya Sedc sedd Sedd ses. Sdelik. Sz sadelii.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stikamet ve kasd. * Hakl ve doru ey. * Akl. istikamet, doruluk. (Sedil. C.) Asklar. Perdeler. Zarlar. rtler. Etlilik, semizlik, besililik. Scakln fazlalndan dolay tenbellemek. (Sed. C.) Memeler. Yalan. set, engel. Tkamak, kapamak, mni olmak. * Baraj. * Perde, Mnia. * Rhtm. * Set, tmsek.

Seddad Sedd-i henin Sedd-i bb Sedd-i nutk Sedd-i rasin Sedd-i remak Sedd-i sedid Sedd-i zerai'

Tpa. ie tpas. * Tampon. Demirden yaplan set. Kap rtme. Susma. Salam set. lmeyecek kadar yeyip imek. Yklmas zor olan, salam sed. Yklmayacak derecede salam sedd. "er'an memnu olan bir eye vesile tekil eden mbah fiillerin de men edilmesi. ""Def-i mefasid, celb-i menafiden evldr."" Buna binaen insan, er'an memnu olan herhangi bir eye sik olacak eylerden saknmas icab eder, o eyler hadd-i ztnda mennu olmasa da. Bu husus Mlik Mezhebinde delil kabul edilen bir mes'eledir."

Sedd-i zlkarneyn

(Bak: Z-l karneyn)

2604

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sedef Sedel Sedem Seden Sedene Sedg Sedh (Bak: Sadef)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sdul-Esdl-Esdl) Bir ku ad. * rtmek, setretmek. Hzn, keder, tasa. * Nedmet, pimanlk. (Sedne) Hizmet. (Sdin. C.) Kapclar. Perdedarlar. Kbe-i Mkerremenin kapclar. Ba yar. * Ba yarma. Demek. * Uuk hastal. * Bir nesneyi ap yaymak ve arkas stne brakmak. * Deve kertmek. * Krba doldurmak.

Sed-i rh sedid Sedid Sedif Sedil Sedin Sedir

Yol kapayan, yola mni olan. doru, salam. Doru. Yanl ve yalan olmayan. * Mstakil. * Muhkem. Metin. Deve hrgc. * Her canlnn srt. (C.: Sedil) Ask. Perde. rt. Zar. Semiz, besili, etli ve csseli kimse. Kk. * Nehir. * Karyola. * Odann ba kesine konulan denmi kerevet.

Sedk Sedl Sedm Sedn Sedr Sedum Sedv Sedy Sedya' Seele

Lzm olmak, icab etmek, lzum. rsal etmek, gndermek, yollamak. Dik fkran su. Tapnak. * Puthane. Tenbel olmak. * rsal, gnderme. * Gz hareket ettirmek. Peygamber Lut Aleyhisselm'n kavminin ehri. El uzatmak. Meme. Byk memeli kadn. (Sil. C.) Dilenciler.

2605

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk seele Sef' Sefa' sef Sefahet dilenenler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Almet. aret. * Yandrmak. * Kara etmek. * ekmek. Buday bann kl. * Orak. * Kuyu iinden kan toprak. elenme. (Sefeh) Zevk ve elenceye ve yasak eylere dknlk. Aklszlk edip lzumsuz yere, sonunu dnmeden, hazz- nefs iin masraf etmek.

sefhet sefhetkrne Sefain sefin Sefain-i harbiye Sefaka seflet Sefalet seflethne Sefare sefret Sefaret Sefarethane Sefaric Sefasif Sefat Sefe Sefeh Sefele Sefen

kt aklllk, dncesizlik, gnahlara dknlk. aklszca, haram elencelere dalarcasna. (Sefine. C.) Gemiler. gemiler. Harp gemileri. Katlk. * Sklk. dknlk, aalk. Fakirlik, yoksulluk. Fakirlikten gelen sknt. Sefillik. sefalet yeri, dknlk evi. Sprnt. * Islah etmek, dzeltmek. elilik. Sefirlik, elilik. f. Sefirlik, elilik. Elilik kona. (Sefercel. C.) Ayvalar. (Sefsf. C.) Yerden toz kaldrarak esen rzgrlar. (C.: Esft) Sele, sepet. * Aa veya balk pulu. Kepek. Aklszlk. (Sfil. C.) Alak kimseler. Aa kimseler. Alaklar. Nasr. * Sertlik, katlk, huunet.

2606

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sefenc Sefer sefer Seferber Yeyni, hafif.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Safer) Arabi aylarn ikincisinin ismi. yolculuk, sava, kez. f. Harbe hazrlk hali. * Sefere hazrlk iinde olan asker ve bu askerin durumu.

seferber Sefercel Sefere Sefergzin sefer Sefer

sefere hazrlk. (C.: Sefric) Ayva. Yazclar. f. Yolculuk yapan, seyahat eden. seferde olma hli. Seferde olma hali. Harbe ait, muharebe ile alkal. * Namaz ksaltmak veya oru tutmak gibi sefere ait bir hlde bulunmak. Fk: Ortalama 90 km. lik bir mesafeyi veya daha fazlasn giden seferi (msafir) saylr. Zdd mukimdir. (Bak: Mukim)

Seff

Dokumak. * Yapmak. * Ahzetmek, almak. * Toz haline getirilmi il. * lc toz haline getirme.

Seffah

Cmert, eliak, civanmerd. * Gzel konuan, hatip. * Kan dkc, gaddar.

Seffak Seffud Sefh Sefi' Sefid Sefid Sefif sefh

(Sefk. den) Kan dken, kan dkc. (C.: Sefafid) Kebap piirilen demir. (C.: Sfuh) Da etei. * Su dkmek. * Kan dkmek. iddetle tutup ekme. (Sepid) f. Ak, beyaz. Beyazlk, aklk. Deve beline ekilen kolan. kt akll, dncesiz, zevke dkn.

2607

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sefih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zevk ve elenceye dkn. Sefahete dm. Maln dnmeden harcayan.

Sefihan Sefihane sefhane Sefik sefl Sefil

Heybe gibi atp iine bireyler konulan iki uval. f. Elenceye ve lzumsuz masraflara dkn olarak. sefihce, zevkine dkn biri gibi, dncesizce. (C.: Sefsik) Kat, iddetli, edid. * Sk dokunmu bez. dkn, aa. Sefalet eken, muhtalk iinde olan. ok skntda bulunan. * Uslu huy sahibi.

Sefile sefne Sefine

Mc: Fhie. Namussuz kadn. gemi. Gemi. * eitli mevzulara dair kitap. * Gn gney yarm kresinde bir bur ad.

Sefine-i nuh sefr Sefir

Hz. Nuh'un (A.S.) gemisi. (Bak: Nuh) eli. Eli. Bir devletten dier devlete baz iler iin gnderilen memur. * Islk sesi.

Sefir-i kebir Sefit Sefiyy Sefk sefk Sefk-i dem Sefk-i dim' Sefn Sefne (sifne)

Byk eli. Keremli, cmert kimse. Salm toprak. * Bulut. Dkme, aktma. kan aktma, kan dkme. Kan dkme. Kan dkme, kan dkclk. Keser. * Timsah derisi gibi olan sert deri. * Yutmak. * Kazk. (C.: Sifen-Sifnt) Devenin ktnde yere deen yerleri.

2608

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sefr Sefsaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arslan. * Deve ferci. * Eyer kuskunu. * Yava yryen deve. (C.: Sefsif) Alak, kemter ey, hakir i. * Un elerken elekten kalkan toz.

Sefsefe Seft Sefuf Sefuh Sefva' Sefy Seg Sega' Segab Segabet Segame Segar

Niasta, un gibi eyleri eleme. Kabir stne koyulan ta. * Tabut. llar, devlar, mcunlar. Dklm su. Hzl yryen katr. Savurmak. Samak. f. Kpek, kelb. Koyun ve kei sesi. Alk. Alk. (C.: Sigm) Beyaz iekli bir ot. (C.: Sr) n diler. * Az. (Dar geit azlarna ve dier yerlerin bo olan korku yerlerine de denir.) * Ya hyar.

Segban Seg-i kuy Segil Segpee Seha seh Seha' Sehab sehb Sehab-alud

(Bak: Sekbn) Sokak, mahalle kpei. Yaramaz huylu kimse. * Cssesi kk, ayaklar ince olan kimse. f. Kpek yavrusu. (C.: Sih) Ev ii. Her nesnenin kabuu. * Yarasa kuu. cmertlik. Tb: Beyin zar. (C.: Sehib) Bulut. * Karanlk. * Bulut gibi uuan bcekler. bulut. f. Bulutlu.

2609

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sehabe Sehab- matir Sehab- rahmet Sehab Sehab-s sikal Sehah Sehaib Sehale Seham Tek bulut. Yamur bulutu. Rahmet bulutu. Bulut ile alkal.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ar yamur bulutlar. Yumuak ve scak yer. (Sehbe. C.) Bulutlar. Altn, gm gibi deerli maddelerin krntlar. Scak gnlerde havada iplik iplik olduu hayl edilen nesneler. * Scak esen rzgr.

Sehane Sehanet Sehar Sehavet sehvet sehvetkrne sehvetperverne Sehay Sehaya Sehb Sehba

Heyet. * Ss, ziynet. * Renk. Kalnlk. * Sklk. * Katlk, peklik. Bir havu cinsi. (Bak: Sahavet) cmertlik. cmerte. cmerlii severcesine. Nme stne nesne balamak. * Kef etmek. * Kabuk soymak. (Seh. C.) Beyin zarlar. ekmek. * iddetle yemek ve imek. ayakl kk masa. * dama mahkm olanlarn idam edildii ayakl let.

Sehbel

Byk, iri vcutlu, iman deve. * Byk ve geni tuluk. * Byk keler.

Sehc Sehef

Seyretmek. * Ezmek. ok susamak.

2610

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sehek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Balk kokusu. * Demir pas. * Rzgrn yerden savurduu toprak. * Bir eyin pis pis kokmas.

Sehem Seher

(C.: Sihm-Eshm-Sehmn) Ok. * Nsib. "Tan. Sabah olmaa balad vakit. * Fk: kinci fecirden biraz evvel olan vakit.""Seherlerde eser bd- tecelliUyan ey gzlerim vakt-i seherde."" (S.)"

seher Sehergh sehergh Seherhz Sehf Sehh Sehha' Sehhac Sehhah Sehhar sehhar Sehi Sehi-kamet Sehil

tan. f. Sabahlk. Sabah zaman. Sabah vaktine it. seher zaman, yeri. f. Sabahlar erken kalkan. Erkenci. * Sabahleyin esen. Maktuln can ekiirken olan ztrab, acs. Dkmek. "(Sehh'ten mbalaa sigas) ""ok dkc"" mnasna gelir." Yeri eliyle veya ayayla syran kimse. (Mbalaa ile) Semiz ve besili nesne. (Sihir. den) By gibi bir kuvvetle eken. By yapan. * ok aldatc. sihirbaz, byc. f. Dz, doru. * Fidan gibi boy. f. Dzgn boy. Bklmemi iplik. * Bir kat bklm iplik. * plii bir kat olan bez. * Eein gsnden gelen hrlt.

Sehim sehm Sehin Sehine sehiv

Hisse shibi. Hissedar. pay sahibi. Alt grnmeyen sk ve kaln nesne. Bulama a. hata, yanllk.

2611

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sehl Sehl Sehlen Sehl-i mmteni' kolay.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yere yaylmak, denmek. Kolaylkla, kolay surette. "Edb: ""Hem kolay, hem g"" mnasna bir tbirdir. Yazl veya sylenii kolay grnd hlde taklidine kalknca, taklidi imknsz eser demektir."

sehlimmteni

yazlmas veya sylenmesi kolay grnen, ama denendiinde zor olduu anlalan eser.

Sehlter Sehl-l me'haz Sehm sehm Sehma' Sehme Sehm-gin Sehm-nk Sehna' sehpa Sehran Sehuk Sehum Sehv sehv Sehva' Sehve Sehven

f. En kolay, ok kolay. Kolay olarak alncak ve elde edilecek ey. f. Dehet, korku. sehim, pay. Dbr, mak'ad, k. * Aa. Karalk, siyahlk. f. Korkun, korkulu. f. Korkun, korkulu. Heyet. * Suret. kk masa, idam tahtas. Geceleri uyank duran. (C.: Shuk) Uzun. * ok uzun hurma aac. Hlin ve durumun deimesi. Yzn renginin deimesi. Hata, yanl, yanlma. hata, yanl. Geceden bir saat. Ev nnde yaplan sofa. * Gevek yryl deve. Yanllkla, yanlmak suretiyle.

2612

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sehven Sehv-i kalem Sehv-i mrettib Sehv-i sarih Sehv-i tertib Sehviyat Sek' Seka' Sekab Sekaf Sekafe Sekal yanllkla.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yanl yazl, kalem yanl. Mrettibin matbaada yapt yanllk. Pek ak yanl. Tertib yanl, dizme yanl. (Sehv. C.) Yanllar, yanllklar, sehivler. Gitmek. Kula olmayan dii hayvan. Dayanp itimat edilen, gvenilen. Kabile, soy. Nisbet. Aklllk. (C.: Eskl) Misafir. * Mal, mlk, met. * Ev meta, ev eyas. * ns ve cinnin bir nvan. (Bak: Sakaln)(Sekal, meta-i beyt yani ev eyasdr. Ayrca sekal: Misafirin yani yolcunun arlk tabir olunan meta ve ailesine ve sahibinin ok zaman kullanmayp saklad kymetli eye denir.ns cinne sekaleyn denilmesi, arzn iinde ve zerinde bulunmalar itibariyle onun sekali, arl gibi olmalarndan, yahut amellerinin gnahlarnn arlndandr denilmitir.) (E.T.)

sekal sekaleyn sekam Sekam Sekb Sekban

cin ve insan. cinler ve insanlar. hastalk. Hastalk. llet. Bozukluk. (Bak: Sakam) Su dkmek. Su dklme. f. Kpek besleyicisi. * Padiahn kpeklerini av yerine gtren seyman. * Vaktiyle Yenieri Ordusunda bir asker snfnn ismi. * Ky

2613

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dnnde silhl ve oyun yapan genler kafilesi. (Trkede semen denir.) Sekbe Sekebe Sekel Sekem Seken sekent sekene Sekene Sekene-i arz Sekene-i karye Seker sekert Sekerat Sekerat-l mevt Sekf Seki (C.: Sekebt) Bata olan kepek. * Takke. Gzel kokulu bir aa. Musibet, bel. * ocuun lm. Yolun orta yeri. * Lzm olmak, icab etmek. Ev ahlisi. * Mesken, ev. * Kalbin teskin olduu nesne. sekeneler, oturanlar, yerliler. oturan, yerli. Skin olanlar, oturanlar. Bir yerde devaml oturanlar. Yeryznde bulunan mahlkat. Kyde oturanlar. Kyn skinleri. Hurma arab. lm hli, kendinden gemeler, esrimeler. Sarholuk. * Hayretler. iddetler. * Mestlikler. lm halindeki kimsenin kendinden gemesi, can ekimesi hali. Bulmak. Direin altnda konulan ta ayak, krs ta, kaplarn yanlarnda ve bahelerde havuzlarn etrafnda yaplan sed ve peyke, odalarn zeminden ykseke olarak bir ksmna yaplan deme yerlerinde kullanlr bir tabirdir. * Atn ayandaki beyaz niana da bu ad verilir. (O.T.D.S.) sekne Sekine(t) sakinlik, okuyana sakinlik veren nemli bir dua. Skn ve itmi'nan, temkin. Nefisteki teln kesilmesi ile hsl olan kalb huzuru ve skneti. * Tel ve hafifliin zdddr. * Kalb rahatl, kalb kuvveti veren ok mhim bir dunn ismi. (Bu, Sekine

2614

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

isimli du, Hazret-i Ali Radyallh Anh gibi evliynn bildii ve ierisinde ondokuz harfli ondokuz yet bulunan ok mhim, sknet ve itmi'nan veren bir dudr. Hizb-l Envar-l Hakaik-n Nuriye'de mevcuttur.) seknet sekir Sekit Sekk Sekka' Sekkab Sekkak Sekkak sakinlik, gnl huzuru, kalbin rahat olmas. sekr, kendinden geme hli, sarholuk, esrime. Kra. (C.: Sukk-Sikk) uvaldz. ivi. * Alaklk. * Dar nesne. Su ulatran. Delici, delen. Bak, akc. "(Hi: 555-626) Harzem'li olup edebiyat ve kelm ilminde ok kymetli ve mhim bir slm limidir. ""Mifth-l Ulm"" isminde sarf ve nahivden ve aruz kafiyesinden bahseden eseri vardr. Sadeddin-i Taftazan bu kitab erhetmitir." Sekkar Sekkare Sekla Sekn Sekr sekr Sekran Sekr-ver Sekre Sekseke sekte Lnet eden kii. arap yapan. ocuunu kaybeden kadn. Skin olmak. (Sekir) Sarholuk. kendinden geme hli, sarholuk, esrime. Sarho, mest olan adam. f. Sarho eden, sarholuk veren, ba dndren. Sarholuk. * aknlk. * iddet. Hamakat, ahmaklk. durma, kesiklik.

2615

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sekte

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Durma, kslma. * Kann birdenbire durmas. * Bir iin grlmesinde kesiklik, durgunluk hsl olmak. * Tecvidde: Kraat esnasnda nefes almadan sesi kesmee denir.

Sektedr

Susan, sesini kesen. * Zarara uram olan. * Aheng ve dzeni bozulmu.

Sekte-i kalb Sekub

Kalbin durmas. Kalbin sekteye uramas. (Sekabe) Atein alevlenmesi. * Yldzn parlamas. * Ikl, k veren. * Parlamak.

Sekun Sel' Sela Sel'a Sela' Selacika Sel'af Selah Selahif Selahiyet Selaik Selak

Yemen vilyetinde bir kabile ad. Ba yarmak. (C.: Esl) ocuun ana karnnda iken iinde bulunduu ince deri. Hyarck hastal. * Yarmak. Piirmek. * Eritmek. (Seluk. C.) Seluklular. Yutmak. (C.: Selhn) Keklik yavrusu. (Sulahft. C.) Kaplumbaalar. (Bak: Salhiyet) (Selika. C.) Gzel sz syleme ve yazma kabiliyetleri. (C.: Selekn) Yksek, dz yer. Deve yanrnn onulmu ve yeri aarm olan izi. * uval kulpunun birisini birisine koymak.

Selale Selalim Selam

anak iinde yalanan nesne. (Sllem. C.) Merdivenler. "Ayplardan, fetten slim olu. Selmet, emniyet. Sulh. Asyi. Btn korktuklarndan emin olma. * Allah'n (C.C.) rzasna erimek iin m'minlerin birbirlerine yapt dua. M'minler birbirleriyle

2616

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

karlatklarnda byk ke; yryen durana; azlk oklua; hayvan veya vasta zerinde olan yerde yryene; yksekteki aadakine ""Selmn aleykm"" der. Selm alan ""Ve Aleykmsselm ve Rahmetullhi ve Berekthu"" diyerek cevap verir. Evvel selm veren daha ok sevap kazanr. Selm vermek snnet, almak ise farzdr. ki cemaat birbiri ile karlarsa; onlardan birisinin selm vermesi snnet-i kifaye, selm alacak taraftan birisinin selm almas farz- kifayedir." selm Selaman selmet Selamet rahatlk, emniyet, bar, iyilik. Bir meknn ad. * Byk aa. kurtulu, emniyet. Kurtulu, tehlikeden slim olmak. Korktuklarndan, fenalklardan kurtulmak. * Neticede imn ile kabre girmek. * Edb: Doruluk, salamlk. Selamlk Selase-aer selset Selaset (Bak: Harem) On. akclk. Edb: Anlattaki kolaylk ve rahatlk. Ak, kolay, akc ve henkli ifade. Selasil selsil Selasn Selata (Silsile. C.) Silsileler. * Zincir gibi olanlar. Zincirler. * Sradalar. silsileler. (Selsn) Otuz, 30. Kahr, galebe, hiddet. * Kt konuan, gnl inciten, kalb kran. * Merhametsiz olmak. * Ac sz sylemek. Selatin seltin (Sultan. C.) Sultanlar. sultanlar.

2617

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Selb selb Selben Selb Selbub Selc Selcem Seleb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Ayp. * ""Noksan etmek ve ekmek"" mnalarna da mastardr." kapma, alma, silme, kaldrma, red. nkr yoluyla, * Gidererek, kaldrarak, yok ederek. Nefiy ile alkal, nefye mensub olan. Bir dere. Yutmak. (C.: Selcim) Uzun, tavil.* Uzun ok. algam. Yemen vilyetinde yetien bir aacn kabuudur. Ondan ipler ve urganlar yaparlar. * Kiinin mal mlk ve met.

Selecan Selef

Yutmak. (Self) Eskiden olan. Evvelce bulunmu olan. * Yerine geilen. * nde olmak, ileri gemek. * Eski adam.

selef Selef-i slihn

nceki, yeri doldurulan. Ehl-i Snnet ve Cemaat'in ilk rehberleri: Tabin ile Ashabn ileri gelenleri ve Tebe-i Tabinden olan mslmanlar.

selefislihn Selefiye

dinin ilk zamanlarndaki rehber limler. "tikadca Ehl-i Snnet Mezhebi zerinde olan Sahabe ve Tbin'in gittikleri yol. Ve bu yolda giden fakihler, muhaddisler ve bu mezhebden olanlar. * Cenab- Hakk'n varlnda ve dier hususlarda Kur'an- Kerim aikr ne sylemi ise aynen kabul edenler. Bunlara ""Eseriyye"" de denir."

selefiye Selel Selem Selenka' Selentah

nceden yaam mslman byklerinin yolu. Helk olmak, mahvolmak. Di gedii. Yldrm. Geni, ak yer.

2618

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Self Selfa'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeri dzeltmek. *Byk daarck. Bahadr. Kahraman ve cesretli kimse. * Yzsz, utanmaz, haysz, kt kadn. * Kuvvetli deve.

Selfe Selg Selh

Ahmak. * Kurt. Ayrmak. * Yarmak. Soyma, deri soymak. * Her ayn son gn. * Bir yerden bir eyi karmak.

Selha Selh-hane

Kyamet gn. "f. Hayvan kesilip yzlen yer. Mezbha. (Bu kelime galat olarak, ""salhne"" eklinde kullanlr.)"

selhhne Selib

hayvan kesimi yaplan yer, mezbaha. Soyulmu, giderilmi, alnm. * Tra olunmu. * Akl bandan alnm.

Selif Seliha

Eski zamanda gemi olan. Kabuk. * Soyulmu veya bozulmu ey. * Tarn yerine kullanlan bir aacn ad.

Selik Selika Selil Selile Selil-i meyyit selm Selim(e) Selim-l kalb sels Selis

Arpa, buday ve bunlara benzer hububatn yarmas. Gzel sz syleme ve yazma istidad. Netice, semere. * Yeni domu erkek ocuk. * Byk, geni dere. Yeni domu kz ocuu. l olarak domu ocuk. salam, kusursuz. (Selmet. den) Salam, kusursuz. Refah ve selmet zere bulunan. Temiz kalbli. akc. Selsetli. Fasih ve beli olan. Dzgn ve akc ifade.

2619

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Selit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kahredici, galebe edici. * Susam ya. * Kt szl erli kimse. Az bozuk. * Zeytinya.

Selk

Bir yerden haber getirmek. * Yumurtay rafadan piirmek. Bir kimseyi ba stne brakmak. * Kat ve sert sylemek. * armak.

Selka' Sell

(C.: Selki) Otsuz, susuz ve ssz yer. Yavaa ekip syrma. Syrlma. * karma, karlma. ekme, ekilme.

Sellac Sellah Sellat Selle Sellebf Selleme

Buzcu, buz satan adam. (Selh. den) Kasaplk hayvan kesen veya yzen. (Selle. C.) Sepetler, seleler. (C.: Sellt - Sill) Sepet, sele. f. Sepet, kfe vs. ren kimse. Sepeti. """Selm ve selmet versin, kusur ve ayptan hli ve beri eylesin"" melinde du."

Sellemehsselam sellemetsselm Sell-i seyf Selm selm Selman- faris

Gelii-gzel. Rastgele. geliigzel. Kl ekme. Bar, sulh. taat. Tek kulplu kova. (Bak: Silm) barma, itaat. ran'n sfahan ehrinde domu olan byk bir sahbe. Evvelce ateperestti, sonra Hristiyan oldu. Daha sonra papazlarn nasihatiyle slmiyetin geleceini anlamt ve aryordu. Yeni Peygamber'e (A.S.M.) kavumak iin am'dan Hicaz'a geldi ve orada kendisini kle yaptlar. Peygamber Aleyhissalt Vesselm Medine'ye geldiinde mslman oldu ve Resulullah onu satn alp azad etti. slmiyete ok hizmetleri vardr. (R.A.)

2620

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Selme Selmec Selmet (silmet) Sels Selsal Selsebil selsebl Selsel Selsele Selt Selub Seluc Seluf Seluk Rahne, gedik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Selmic) nce uzun demir. Ta. Beyaz boncuk dizilen iplik. Hafif souk, tatl ve lezzetli su. Cennet'te bir eme veya rmak. * Mc: Tatl, ltif, leziz su. cennette bir pnar. Tatl ve yumuak su. Ulatrmak, vardrmak. * Zincir rmek. Karn grldemesi. (C.: Sleb) Mddeti tamam olmadan yavrusunu dren deve. Rahat olmak. Mutmain olmak. Suya gelen develerin dima nlerinde gelen deve. "Yemen vilyetinde bir kydr ve ""kilb- selukiyye"" denilen byk kpekleriyle mehurdur."

Selukiyye Selul Selv Selva selvele Selvet sem Sem' Sema

Kaptan kamaras. l olarak domu ocuk. Kanaat vermek. Bal, asel. * Bldrcnn by. Peygamberimize okunan dualar. Kalb rahat. Gnl rahat. iitme. itmek. Kulak ile dinlemek. * Kurdun srtlandan olan enii. "Gk yz. Asuman. Gk. * Her eyin sakf. * Glgelik. * Bulut ve emsali rt.(Resul-i Ekrem'den (A.S.M.) yle rivayet olunmutur. Sema'ya uru buyurduklar zaman kale burlar gibi bir mevkide bir

2621

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

takm melike grmt. Bunlar birbirlerinin yzne doru, mtekabilen yryp gidiyorlard. Bunlar nereye gidiyorlar diye Resul-i Ekrem (A.S.M.) Cebril'e (A.S.) sordu. Cebril: Bilmiyorum. Ancak yaratldmdan beri ben bunlar grrm ve evvel grdmn bir tnesini bir daha grmem dedi. Onlardan birine, ikisi birden: ""Sen ne zaman halk olundun"" diye sordular. O da: ""Bilmiyorum. Ancak Cenab- Hak her drtyz bin senede bir yldz halk eder. Ben yaratldmdan beri de drtyz bin yldz halk etti"" diye cevap verdi. Melikenin kesretini ve kudret-i ezeliyenin vs'at- tecelliyatn anlamal... E.T.)" sem Sema' gkyz. Yal yemek yedirmek. * Ba yarmak. * Ekmei terid etmek. * Sakal boyamak. Semaan Semaat Semacet Semacet-i ibtida Semad Semadir Semaen Semahat semahat Semahic Sema mennes (Semaen) iterek, dinleyerek, dinlemek suretiyle. Dinlemek, kulak vermek. Kt grn, irkinlik. * Sz irkinlii. * Kabahat. Szn balangcndaki irkinlik. Davar tersi. * Gl. Sarholuk vaktinde veya uyku geldiinde gze rz olan zayflk. iterek, duyarak. Cmertlik. yilik severlik. El akl. iyilikseverlik, yardmseverlik. Deniz iinde bir alann ad. Bir kaideye bal olarak mennes iareti olmayp kelimenin aslnda menneslik var gibi kabul edilen ve iitilmekle renilen mennes kelime. (Bak: Mennes-i sema)

2622

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sema

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

itmekle renilen. itmee dair ve mteallik. * Gr: Bir kaideye bal olmayan, iitilmekle renilen.

Semakil Semale

"""Somak"" ve ""tadm"" denilen eki taneler." (C.: Siml) Kap veya havuz dibinde olan artk. * Tereya. *Araptan bir kabile.

Sema'ma' Semame Sem'an Seman Seman-aer Semane Semanet Semann semniye Semaniye Semann Semapare Semar Semarug Semasire Semavat semvt Semave Semav

Kk bal. * Yular. (C.: Semm) Bir nevi ku. * Sr'atle yryen dii deve. Dinliyerek. * iterek, duyarak. Sekiz. Onsekiz. f. Tavan. * Bldrcn. Semizlik, yallk, besililik. Seksen. 80 sekiz. Sekiz. 8 Seksen. 80 f. Gk paras. Duru st. Ba yumru yumurta gibi olan mantar. (Simsar. C.) Simsarlar, komisyoncular, tellllar. (Sema. C.) Gkler, semalar. semalar, gkler. rt. * am yolunda bir bdiyenin ad. Gkle alkal, semaya dair ve mteallik. * nsan eseri olmayan, vahiyle gelmi bulunan.

semv

sema ile ilgili.

2623

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Semaviyyt Sembol Semav olan eyler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Kararlatrlm bir mnas olan iaret. Bir mnann ekil veya madde halinde gsterilmi sureti.

sembol Semcer Semdar Semed Semehder Semek semek Semel Semele (smle) Semen semen Semen-bu Semend Semen-fam Semen-i misl Semen-i msemma Semen-i ryic semeni Semen Semer Semer(e) Semert semert

timsal, mnl iaret. ok su katlm olan st. f. Zehirli. Devam gelmeyen sarn suyu. Geni, bol, vsi. Balk. balk. Sarholuk. Kap dibinde kalan azck su. f. Ysemin. ya, deer. f. Ysemin gibi kokan, ysemin kokulu. f. evik ve gzel at. f. Ysemin renkli, rengi ysemin gibi olan. Ehl-i vukuf tarafndan hakiki kymetini tyin etme. ki tarafn isteiyle deerlendirilen kymet. Geer deer, o zamanki kymeti, fiyat. paha, deer. Tereya. Geceleyin kssa sylemek, hikye anlatmak. Meyve, yemi mahsul. Verim. Netice. (Semere. C.) Meyveler, faydalar. Krlar. Menfaatler. meyveler.

2624

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk semere Semeredr semeredr Semere-i fud Semerrec(e) Semertul Se'met Semg Semh Semha Semhac Semhak Semhec Semher meyve, rn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Verimli, semereli, krl. * Yemi veren. meyveli. Gnl meyvas. * Mc: Evld, ocuk. defa hara karmak. Uzun, tavil. Kederli olmak. Mell olmak. * Bkmak, usanmak. Yarmak. Cmertlik, keremli olma. Kolaylk, shulet. Arkas uzun olan at ve eek. Yamursuz bulut. Yal tad azm st. "Eskiden sng aac yapan bir kimsenin ad. (Ona nisbet edip ""rumh-i semher"" derler.)"

Semhuk Sem'-i hamiyet Sem'-i hikmet

Uzun, tavil. Hamiyet kula, insaf ve hakperestlikle dinleyi. Hikmetli szleri dinlemek. Hikmetten ibret ve ders almak. En hayrlsna tabi olmak.

Semi'

iten, duyan. * Fk: Allah'n (C.C.) insanlar gibi zamana, lete muhta olmayarak her eyi iitmesi ve duymas. (O'nun iitip duyamyaca hi bir ey yoktur.)

sem semane Semic Semi-i mutlak

iitici. iitircesine. (Semc) irkin, kt grl. Her eyi eksiz, phesiz, mutlak surette iiten Allah (C.C.).

2625

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Semik Semil Semile Semin Semi'na ve ata'na Semir Semire

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esmika-Smuk) Zelve. (kzn boynuna taklr.) Sarho. Artm, artk ey. * Dere iinde kalan su art. (Semine) ok deerli, pahal, kymetli. """ ittik ve kabul ettik, itaat ederiz, ba stne"" melindedir." Arkada, refik. * Gece anlatlan kssa ve hikye. Kayma alkalayp bir yere toplamadan evvel stnde grnen ya paralar.

Semit

Temiz piirilmi olan kebap. * Arnm, temizlenmi ve pk olmu. * Doldurulmu barsak. * Birbiri stne ylm kiremit. * Bir kat sahtiyan.

Semi-d dua Semiy Semiyye semiz Semiz Seml

Duay iiten Allah (C.C.). Ayn isimde olmak. Ada, hemnm. Yce, yksek, refia. besili. t. Eti, ya bol. Besili. (c.: Esml) Sulh etmek, barmak. * Gz karmak. * Pk edip temizleyip artmak.

Semlah Semlak Semm semm Semmak Semman Semmdar Semm-i katil

Tad azm olan yal st. (C.: Semlik) Dz, yksek yer. Cem' etmek, toplamak. * yi etmek. zehir. Balk. Szme ya yapan. Hlis ya yapan veya satan kii. f. Zehirli. ldrc zehir.

2626

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Semm semmikatil Semm-l hyat Semn sempati Sempati

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Semmiye) Zehirle alkal. Zehirli. ldrc zehir. ne delii. Semizlik, beslilik, yallk. * Tereya. cana yaknlk. Fr. Cana yaknlk, scak kanllk. * Tb: Her omurilik boyunca olan sal sollu yirmi boumdan geen iki paralel a eklinde sinir sistemi.

Semra semr Semra' Semre Semsak Semsam Semsem Semsere Semt Semud

(Me.) Esmer. Kumral renkte olan. esmer gzeli. Yemili aa. Meyveli aa. (C.: Semr-Semrt) Sakz aac. Ysemin. Eline ne alrsa kran. Tilki. * Bir yerin ad. Bir kimsenin elbise ve kuman satvermek. Paklk, nezfet, temizlik. (Smud) Kur'anda ismi geen bir kavim ad. Slih Peygamber'in kavmi.

Semd Semuh semm Semum

Slih aleyhisselmn kavmi. (Semahat. dan) ok cmert. yakc rzgr. Zehirli ey. * Sam yeli. * Gndz vakti scak lde esen pek scak rzgar olup, bitki ve hayvanlar mahveder.

Semunyun semre

Yaban kerevizi. bir cins aa.

2627

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Semure Semvv Sena sen Senaa Senabik Senabil Sena'buk Senaf Senag Senahan senhn Senakr senkr Senakrane senkrne Senam Senan Senanir Senaver Senaver Senaya Senber Senbol Senc Sence

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dikenli bir aa. * Sakz aac. Ad koymak, isim vermek. Medihle tarif. Medhetmek, vmek. vme. Cemali gzel. (Snbk. C.) At ve katr gibi hayvanlarn trnaklar. Snbller. Baaklar. Kt kokulu bir ot. Deve balanan ip. * Deve gs. f. Medheden, ven, sena eden. f. Medheden, alklayan, ven. sena eden, ven. f. ven. Medheden. sena edici, vc. f. Senakrlkla. vercesine. Medheden birine yakr ekilde. vercesine. (C.: Esnm-Esnime) Deve hrgc. * Her nesnenin ycesi, yksei. Parlak, ziydar, kl. (Sinnevr. C.) Kediler. f. Medheden, ven. f. Birisini medhedene, vene ait. Senakrane. ndeki drt diler, n diler. Her umuru bilen, her iten anlayan. (Bak: Sembol) f. len, tartan, deerlendiren. (C.: Senect) Terazi ta.

2628

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Senceref Sencide Sencilat Sencileyin Sendel Sendere Sendve Sene sene Seneb(e) Sene-be-sene Sened

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Slgen ad verilen kzl ta. f. llm, tartlm, deerli. * Tam yerinde sylenmi sz. Bir cins koku. Senin gibi. f. Sandal. * Sandal aac. Byk kile. * Ok yaplan bir nevi aa. * Sr'at, hz. (C.: Send) Meme. Yl. yl. Zamandan bir para. Yldan yla, seneden seneye seneler getike. Kuvvetli olabilecek sz. * Tapu. * zerine dayanlacak ve itimad edilecek ey. Mutemed. Melce'. * ki kii veya ok kimseler arasndaki anlamay tesbit eden ve karlkl imzalanan kt, vesika.

sened Sened-i hkan Sened-i msbit Sened-i resm Sene-i efrenciye

senet, gvenilir sz veya yaz. Tapu senedi. sbat edici senet. Resmen tasdikli senet, resm senet. Efrenci (Frenkler, Avrupallar) takvimine gre ylba Ocak'tan balayan mildi sene.

Sene-i hicriye

Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselmn Mekke'den Medine'ye hicreti balang saylan ve Muharrem 1'den balayan sene. Bu sene-i Kameriye (kamer yl), Zilhicce ile biter, 354 veya 355 gn srer.

Sene-i kur'aniye Sene-i mliye Sene-i mildiye

(Bak: Eyyam- Kur'aniye) 1 Mart'tan itibaren balamas Mliyece kabul edilen yl. Knun-i sni (Ocak) 1'de balayan sene. Mildi sene.

2629

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sene-i rumiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Garp Mildi takvimini yani Efrenci takvimini kabul etmemi olan ark Hristiyanlar iin 14 Ocak tarihinden balayan ve eskiden 1 Mart tarihinde balayan Rumi sene.

Sene-i emsiye

22 Mart'tan ertesi senenin 21 Martna kadar sren ranllarn milli takvimine gre olan nesne.

Senem Senen Sener Seneta Seneteyn Senevat senev Senev Seng

Yce olmak, ykselmek. * Uzamak. Yol, tarik. (C.: Sennir) Kedi. * Ulu kii. * Boaz kemii. * Kuyruk sokumu. Sekenler. Durmalar, durular. Davranlar. ki yl. ki sene. (Sene. C.) Yllar, seneler. senelik, yllk. Seneye ait. Bir yl iinde olan. Senelik. Seneye mensub. f. Ta, hacer. * Vezin. Tart ve temkin. * Sklet. * Beraberlik. * Arlk.

seng Sengdil Seng-endaz Seng-i as-yb Seng-i hara Seng-i kabir Seng-i kaza Seng-i musall Sengin Sengistan Senglah

ta. (C.: Sengdiln) f. Ta yrekli, merhametsiz, acmaz. f. Ta atan. Dokunakl sz syleyen. Deirmen ta. Pek sert ta, kaya. (Seng-i mezar) Mezar ta. Kaza ta. Bel, musibet. Musall ta. Namaz klnmak iin cenaze konan ta. f. Tatan olan, tatan yaplm. f. Ta ok olan yer. Talk yer. f. Talk yer, ta ok olan yer.

2630

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sengpare Sengsar Sengtra Sengzar Senh Senih Senin Senine Seniy Seniyye seniyye Senkendaz f. Ta paras. f. Talk yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ta yontucu, ta yontan sanatkr. f. Talk yer, ta ok olan yer. Arz olmak. Mbarek fiil, iyi ve gzel hareket. Ta kazyp yonttuklarnda dklen paralar. (C.: Senayin) Kumdan tepe. (C.: Sin-Seniyyt) n diini burkan hayvan. (C.: Seny) n dilerin birisi. * Sarp ve yoku yerde olan yol. temiz, yce. Eski kalelerde kale dibine sokulan dmana yukardan ar talar vesaire atmak iin alt ak cumba gibi kmalara verilen addr. Kale kaplarn mdafaa iin st taraflarna da byle senkendazlar yaplrd. (O.T.D.S.)

Senn

Zrh karmak. * Halinden dndrmek. * Koymak. * Keskinletirmek. * Tasvir etmek. * Dkmek.

Sent Senut Se-pa Sepid Sepide Sepidedem Sepid

Etin kokmas. Yere salan buday. f. ayakl. Sehp. f. Ak, beyaz. f. Tan vakti. f. Sabah aydnl. f. Aklk, beyazlk.

2631

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Septisizm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Fls: Msbet veya menfi hibir kat'i hkme varamyan ve dim phe iinde olmay kabul eden sapk felsefe sistemi. phecilik. (Bak: Sofesta, Sofizm)

septisizm Sepkpy ser Ser Se'r Ser'

phecilik felsefesi, kararszlk. f. Ayana abuk olan. ba. f. Ba. Tepe. U. Nihayet. Zirve. Gaye. * Ba, bakan, reis. ntikam, almak. * Kin. * Ksas etmek. zm ubuu. * Ya ve taze ubuk. * Yumuak bedenli yiit. * Uzun boylu adam.

Sera

"f. ""ark syleyen"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Name-ser $ : ark syleyen, name syleyen."

Sera' ser serb Serab

Yay yapmnda kullanlan bir aa cinsi. yer, toprak. serap, olmayp da var gibi grnen. akn hle gelme. orak yerlerde, lde scak ve n te'siriyle ileride, yaknda yahut ufukta su veya yeillik var gibi grnme hdisesi.(Ey serab- gururu, arab- tahur zanneden Said-i hodfuru! Hikmet, hayr- kesir olduunu iittin. Fakat yanl yola gitmitin. u kitab- kinatn hikmetini manisinde aramadn. Gittin nukuunda taharri ettin. R.N.)

Serabil Serabistan Serae Seradik

(Sirbl. C.) Gmlekler. f. Serap yeri. (Fni, bekasz dnyadan kinayedir.) f. Kk saray. Kk konak. Sarayck. (Srdik) Padiaha mahsus adr perdesi veya byk sarayn perdesi. * Cibinlik tarznda yaplan perdeden oda.

2632

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seradikat Serafil Ser-agaz Serah Serahin Serahor

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Padiaha mahsus perdeler. (C.: Serfilt) alvar. Don. f. Yeniden ve batan balama. Kl taramak. * Hals etmek. * Davar gtmek. * Eini boamak. (Sirhn. C.) Yrtc hayvanlardan olan kurtlar. Osmanl mparatorluunun ilk devirlerinde ordunun bir yerden baka bir yere hareketinde yollarn yaplmas ile beraber arlklarn nakil vesairesi veyahut memleket iinde zelzele, deprem gibi bir fetin vukuuyla harap olan yerlerin hemen tamir edilmesi ilerinde kullanlanlara verilen addr.

Serair serir Serair-i vcud Serak Seramac Ser-amed Ser'an serp Serapa Sera-perde

(Sr. C.) Gizli eyler, srlar. srlar. Yaradl srlar. Hrszlk yapmak. f. Boyunduruk. (C.: Ser-medan) f. leri gelen, bata bulunan. Evmek, acele etmek. batan baa. f. Bir utan bir uca. Batan ayaa kadar. f. Saray perdesi. Eskiden harem dairesinin nne ekilen byk perde. * Padiah adr, ota.

Serar Serare Serari serser Seraser

Ayn son gecesi. yilik. * eref. (Sriyye. C.) Criyeler, odalklar. batan baa. f. Batan baa, btn, hep mecmuan, klliyen.

2633

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Serasime Serasimeg Serasker serasker Serat Seravil Seray Seraya Seray-dar Serayende Ser-azad Serb f. Sersem. f. Sersemlik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ordu kumandan. Komutan. * Harbiye nzr, milli savunma bakan. komutan. Keskin. (C.: Servilt) donu. * alvar. f. Byk konak, kne. * Saray. * Hkmet kona. (Seriye. C.) Dman zerine yollanan askerler. f. Eskiden byk yerlerde yemek ve sofra ilerine bakan kimse. (C.: Seryendegn) arkc, ark syliyen. f. Hr, serbest. Ba bo. * Dertsiz, rahat. (C.: Srub) ya. * Helk olmak. * Bozulmak, fsid olmak. * Beenmeme. Azarlama. ekitirme.

Serbalin Serbaz Serbaz Ser-be-ceyb

f. Ba yast. (C.: Serbzn) f. Korkusuz, cesur, cesretli. Yiit. f. Yiitlilik, cesurluk, korkusuzluk. f. Kaderden, dnceden veya haydan dolay ban nne emi olan.

Serbeha Serbend serbeser Serbeser Serbest

f. Ba pahas. Diyet. Hara. f. Baa balanan veya sarlan ey. ba baa. f. Batan baa. f. Kaytsz. Babo. stedii gibi hareket edebilen. * Sklmayan. * Engelsiz.

Serbestne serbestne

f. Serbeste. serbeste.

2634

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Serbeste Serbest serbest Serbestiyet serbestiyet Serbescud Serbezemin Serblend Serblend Serc Sercem Serc-i feres Sercuc Sercmle Ser-cnban Sereme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ba bal. * Gizli, kapal, rtl. f. Serbestlik. serbestlik, hrlk. f. Serbestlik. Serbest olu. serbest olma hli. f. Secde edici. Ban yere dedirici. f. Ba yere eilmi olan. (C.: Serblendn) f. Yce. Ba yksek. f. Ba ykseklik. Ycelik. (C.: Sruc) At takm, eyer. Uzun. At eyeri. Ahmak. f. Hepsi, tamam, btn. Ba oynatan, ba sallayan. (C.: Seremegn) f. eme ba, su ba. Pnar. * Pir, eyh. Ba. * (Tanzimattan evvel) yardmc askerlerin maddi ilerine bakan kimse.

serd Serd

syleme. Sz muttasl ve gzel bir eda ile sylemek. * Halkalar birbirine geirmek. * Delmek. * Dikmek. * Vurmak.

Serdab

"f. Yer altnda olan serin ve souk oda, bodrum. Byle yerler ekseriyetle scak blgelerde, gndzleri scaktan korunmak iin yaplrd. Anadolu'nun baz yerlerinde buna ""zir-i zemin"" denilir. * Tar: Padiah saraylarnda, sa ve sol taraflarnda birer oda bulunan keli sofalara verilen add."

Ser-dade

f. Ba vermi, ba gstermi olan.

2635

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Serdah Serdar serdr Serdarn Serdar- ekrem Serdar- ulema Serdar Serdefter Serdengeti Geni ve dz yer.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Askerin ba. Kumandan. komutan. (Serdr. C.) f. Kumandanlar, serdarlar, komutanlar. Bakumandan. Babu. Zamann en bilgili ve en yal limi. f. Bakumandanlk, serdarlk. f. Defterin banda yazl olan. En ileri geen, en bata bulunan. "Tar: Aknclardan dman ordusu iine dalmak veya muhasara altna alnan bir kaleye girmek iin fedai yazlan kimseler. Bunlara ellerinde knlarndan syrlm kllarla bu tehlikeli ilere atldklar iin ""dalkl"" da denilirdi. Dman ordusuna dalacak veya kaleye girecek olanlarn dnmelerinden ziyade lmeleri ihtimli olduu iin bu ad almlard. (O.T.D.S.)"

serdengeti Serdetmek Serd-i kelm Serd Serd-i hev Serd-i tabiat Serdmen

fedakr, kahraman. Tertipli ve gzel bir ekilde konumak. Gzel bir ekilde ifade etmek, sz etmek. f. Soukluk, brudet. * Kabalk, sertlik, hoyratlk. Havann sertlii. Tabiat ve huy sertlii. Gemilerde ba dmenci, dmen kullanmakla vazifeli tayfa. Eskiden harp gemilerinde avutan yksek bir rtbe.

Sere Sereb Sered

Suyun ok olmas. * Devenin meme deliinin geni olmas. (C.: Esrb) Yer altnda olan ev. * Krbadan akan su. * Ot. Dudan yarlmas.

2636

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seref

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bo yere ve lzumsuz harcamak, israf etmek. * Hat etmek. * det, haslet iyi huy.

Ser-efgende serefrz Ser-efraz

(C.: Serefgendegn) f. Ban een. ba dik, stn. f. Ban ykselten, yukar kaldran. * Benzerlerinden stn olan. * Ba kaldran. * Ba dik, aln ak. * Hakl ve galib.

Sereka Serem serencm Serencam Ser-endaz Serend Serendib Serer

pein gayet iyisi. * Beyaz ipek. * (Srik. C.) Hrszlar. Diin, azda kknden krlmas. baa gelen olaylar. f. Baa gelen, batan geen ibretli hadise. * Bir iin sonu. * Vak'a. (C.: Ser-endazn) f. ekinmez, pervasz, korkusuz. Kat, iddetli, edid. (Me: Serendt) Seylan adas. (C.: Esirre) Ayn son gecesi. * Ebenin doan ocuun gbeinden kestii para. * Mantar stnde olan kabuk, balk, toprak (Bu mnya C.: Esrr ve C: Esrir).

Seres seretan Seretan

Zayf endaml. kangren, kanser hastal. Tb: Kanser hastal. * Yutmak. * Yenge. * Cevza Burcu ile Esed Burcu arasndaki burcun ismi. (Rumi 9 Haziran'da balar)

Sereyan sereyn Sereyan- seria Serf serfirz Serfiraz

Yaylma, dalma. * Geme, sirayet. yaylma. Sr'atle yaylan, abuk nerolan. Yemek yemek. balar stnde. f. Ban yukar kaldran, ykselten. Benzerlerinden stn olan.

2637

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Serfiraz serfr Serfru Serfru-brde sergardiyan Sergerdan sergerdn sergerde Sergerde Sergerm Sergete Sergin Ser-giran Sergzet sergzet sergzete Serh f. Serfirazlk. ba eme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ba eme. Sz dinleme. taat, inkyad. * Mtezellil olan. f. Ba emi. * Dnceye dalm. ba gardiyan. f. Ba dnm, akn. Hayran. akn, babo. babozuk. f. Kt ilerde eleba olan. * Ba bozuk. * Reis. f. Kzgn, fkeli. Kafas kzm. * Neeli. Sarho. Mest. f. Sersem. Ba dnm. Avre ve mtehayyir olan. Hayrette kalm. f. Gbre, fk. f. Ba ar. * Mc: ok sarho. f. Macera, batan geen hller. macera, serven. macera, serven. Kl taramak. * Hals etmek, kurtarmak. * Uzun, byk aa. * Gdlen davar ve sr srs. * Otlak, mera. * rsal etmek.

Serhad Serhadl

Hudut ba. ki devlet toprann birletii snr. Hudut boylarn bekleyen, hudutlardaki kalelerde vazife gren askerler.

Serhan Serhas Serhayl Serhed Serk

Canavar. Kurt. Sivri ulu bitki. f. Kervan veya kafile ba. * Ba, bakan. Hrg ya. * Semiz, yal, besili. Hrszlk.

2638

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ser-i frenk Ser-i muy ser Seri'(a) Serian Serid Serih Serika serr Serir Serirara Serire Seriredn Serir-i hkmet Serir-i tedris Serir Serir-niin Seri-l hareke Seri-l intikal Seri-s seyr sersseyr Seri-t teessr sertteessr Seri-z zeval serzzevl seriye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Avrupallarn, Frenklerin ba. Pek az ey. * Kl ucu. abuk. abuk, hzl. * Az vakitte ok i yapan. abuk, tez elden, acele. Yala slanm ekmek. (Terid derler.) (C.: Seryih) Nlin kay. alnm. alnm ey. krs, taht. Tahta karyola. * zerinde oturulan ykseke yer. * Taht. (Serir-r) f. Taht ssliyen. Tahtta oturan. Pdiah. Hkmdar. ah. (C.: Serir) Gizli ey, gizli sr. Gizli hal veya fikir. * Yatak. f. teki srr bilen. Hkmet taht. Makam sandalyesi. Ders verme makam. Yatrarak hastaya bakma, klinik. f. Tahtta oturan, padiah. Hzl giden. abuk anlayan, ok zeki. ok sr'atle akan veya giden. hzl akan. abuk mteessir olan. hemen etkilenen. Devamsz, abuk giden. * abuk len. * Dnyann hali. abuk geen. asker blk.

2639

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seriyy

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esriye-Seryn) Nefis. * Kavi, kuvvetli. * Reis. * Kk nehir, rmak.

Seriyye Serkr Serkat serktib Ser-ktib Serktib Ser-kerde serke Serke serkeane Serkene Serke Serkub Serkue Serkuy Serlevha Serm Serma Serma-dide Sermak sermaye Sermaye

Dman zerine gnderilen svari mfrezesi. f. Mdr, i ba, khya. (Bak: Sirkat) ba yazc. Baktip. f. Ba ktib. Hkmdarlarn baktibleri. f. Bir gruhun, bir takmn ba, reisi. * aki, haydut. ba kaldran. f. nat, isyan eden. Kafa tutan. Asi. ba kaldrrcasna. f. taatsizlikle, dikballkla, inatla. f. taatsizlik, inatlk, serkelik, dikballk. f. Baa vuran, baa kakan. * Baa vuracak ey. f. Sokak ba. f. Yol, sokak veya mahalle ba. f. Yazda balk. Birinin dilerini krma. f. K. Souk. f. ok m. Donmu. Paz otu. ana mal, ana para. f. Ana mal. Esas para. lk elde mevcut olan para. * Kazanlm ilim. * Hayat. mr.

Sermayedr

f. Sermyesi olan.

2640

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sermed sermed Sermeden Sermed sermed Sermediyet sermediyet Sermele Sermenzil Sermest sermest Sermest-i vahet Sermest Sermek sermek Sermeta Sermuharrir Sername sernme Sernign Sernvit Serpa Serpene serp Serpu Serpue

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dim, srekli, ebed, ezel. * Uzun gece. srekli, ebed ve ezel, Allah. Ebed olarak. Daim, ebed, srekli. ebed, srekli. Daimlik, sreklilik. Sonsuzluk, ebedlik. * Rabbanlik ve uluhiyyet. ebedlik, sreklilik. Yemei sakalna dkp ellerini bulatra bulatra yemek. f. Durak yeri. f. Ba dnm, kendinden gemi. kendinden gemi. Vahilik. slmiyet ve insaniyet d zevkle kendinden geme hali. f. Sarholuk. f. Talebenin renmesi iin yazlan rnek yaz. rnek, nmune. Ya balk. f. Ba muharrir. Ba yazar. f. Mektup, kitap vs. nin bana yazlan yaz. nsz. nsz, ba yaz. f. Ba aa olmu. * Tersine dnm. * Bahtsz. f. Yaz bal. * Baa yazlan, aln yazs. Kader, mukadderat. f. Grz. omak. * Eskiden muhrebelerde giyilen demir balk. f. Gl kuvvetli kimse. balk, ba rten ey. f. Baa giyilen ba rten klh, takke, sark. f. Barts.

2641

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Serr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ocuun gbeini kesmek. * Gbekte ar olmak. * dlk, neeli ve sevinli olma.

Serra Serrite serrite Sersam Sersar

Kolaylk, rahatlk, genilik. * Sevinli olu. * Bolluk. f. p ucu. Emre, delil. Vesile. * Baa kakmak. * Maksad. ip ucu, syleyip durma. f. nsana sersemlik veren bir hastalk. * Sersem. ok szl, ok konuan. Herze ve hezeyan syleyen. * Byk bir nehrin ad.

Sersere serseri Serseri

Bir kimse konuurken sz katmak. babo, isiz gsz, sz dinlemez, dzene uymaz. f. tede beride gezen, ba bo. i gc olmayp bota dolaan, haylaz, derbeder, avare. * Bo sz.

Serseriyne serseriyane Serar

f. Serserice. serserice. f. Azna kadar dolu. Dklecek derecede dolu. * leri giden, snr aan.

Serikeste Sert Sertab sertc Sertac Sertak Sertapa Sertaser Sertem

f. Ucu krlm olan. Ba krk. Aa getirmek. * Yutmak.SERT $ : iri maunu. f. nat, muannid. ba tac. f. Ba tac olan. ok sevilen. Hrmet edilen. En ileri. f. Evin stnde bulunan etraf ak oda veya daire. f. Batan ayaa. Batan aa. (Serteser) f. Batan baa, btn, hep. Uzun, tavil. * Yumuak szl kii. * Hmn ve gadabn sratle yenen kimse.

2642

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk serteser Sertiye Sertiz Seru Serupa(y) Serven Serv Serva Servakt Servan Serv-endam server Server Serveran Server Servet servet Servet-i akl Servet-i fnun batan baa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zayf vcutlu, ahmak adam. f. Bataraf sivri olan, ucu sivri, keskin. f. Boynuz. * arap kadehi. f. Tas: Derviin, tarikat ve mevlevihne ile ban kesmek. Baa gelen, heyecan verici hdise. Sergzet, macera. f. Selvi, servi. * Cmertlik, mrvvet. f. Masal. * Sz. f. Kimse bulunmayan bo oda veya daire. * Yalnz grlecek yer. Mal ok olan kimse. f. Selvi boylu. Uzun ve biimli boylu olan kimse. ba, reis. f. Reis. Ba. Seyyid. (Server. C.) f. Balar, bakanlar, serverler, reisler, ulu kimseler. f. Balk, bakanlk, serverlik, reislik. Ululuk. f. Mal, mlk, zenginlik. mal, varlk. Aklllk. Akl zenginlii. Fenlerin (ilimlerin) zenginlii mnasna gelen bu tabirde, 1891-1900 tarihleri arasnda km olan bir mecmua ve bu mecmua etrafnda toplanm olan kimselerin 1895'den 1901'e kadar meydana getirmi olduklar Edebiyat- Cedide denilen edeb ra verilen addr.

Servet-i ilmiye Serv-i hirmn Serv-i nz

Bilgililik, limlik, ilim zenginlii. Nazl sallanan selvi. Dallar yana sarkan selvi.

2643

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sery

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Davar iyi gtmek. * Yldrmn parlayp akmas. * Kurt, eine kmak. * Hiddetlenmek, kzmak.

Serye (sery) serzkir Serzakir

Ya yer. ba zikirci. f. Bata gelen zkir, zikredenlerin ba. (Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm'dan kinye olur.)

Serzede Serzemin serzeni Serzeni Se'se' Se'see Se'sem Se't set Seta' Seta Setair Setat Se'te Sete' Seteh Setel Set'et Seth Setih

f. Ba gstermi, u vermi, km. f. Ban yere koyarak. baa kakma, takaza. f. Takaza, tekdir. Baa kakma, kma, azarlama. Defetmek, kovmak. Suya kandrmak. Kara abnus aac. Bomak. engel, duvar. Boyunun uzun olmas. Hamakat, ahmaklk. (Sitre. C.) rtnlecek veya perdelenecek eyler. Sakaln hafif olmas. (C.: Set) Kara balk. Bezin hats. (C.: Esth) Oturak yeri. Her nesnenin kts, yaramaz. By denilen zehirli bcek. Bir kimsenin arkasna vurmak. Arkas stne yatm. * Daarck. * Byk tulum.

2644

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Setir Setire Setl Setr setr setre Setre setretmek Setr-i avret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rtlm, kapal. Mestur. Parmak otu. Birbiri ardnca bir bir kmak. Hat. * Saf. * Yazmak. rtme, gizleme. yar resmi ceket. Yar resmi ceket. * Dz yakal ilikli uha elbise. rtp gizlemek. Bakalarna gsterilmesi haram olan yerleri rtmek. er'an rtlmesi lzm gelen yerlerini rtmek. (Bak: Avret-Tesettr)

Setr-i gayb

Gizlilik perdesi.(Demek, sefihne lezzette sen hayvanlara yetiemezsin. Binler derece aa dersin! nk hayvana nisbeten gayb olan eyleri senin akln gryor, elemini alyor. Setr-i gaybda bulunan istirahat-i tmmeden bilklliye mahrumsun. Hem senin medar- fahrin olan uhuvvet ve hrmet ve hamiyet gibi gzel hasletlerin, incecik bir zamana, byk bir sahradan bir parmak kadar yere inhisar ve hadsiz zamanda yalnz hazr saate mahsus olduundan, sun' ve muvakkat ve sahtekr ve aslsz ve gayet cz' olup, senin insaniyetin ve kemltn o nisbette klr, hie iner.Fakat iman ehlinin uhuvveti ve hrmeti ve muhabbeti ve hamiyeti, iman cihetiyle mevcut bulunan mazi ve mstakbeli ihata ettiinden, insaniyeti ve kemalt o nisbette teli eder. R.N.)

Setr-i hsn Setr-i uyub setriavret Settar

Gzellii rtp gizleme. Ayplar rtmek, kusurlar ifa etmemek. gsterilmesi yasak yerleri rtme. gnahlar rten, Allah.

2645

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Settar(e) settare Settar-l uyub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rten, kapayan gizleyen. En ok gizleyen ve rten. grnmemek iin girilecek yer, rten, kapatan. Ayplar, kusurlar rten. Kusurlar gstermeyen, gnahlar balayan Allah (C.C.)

Settarluyb Settuka Setv(e)

ayplar rten Allah. ki taraf gm ve ii bakr olan aka. (C.: Setavt) Hamle etmek. * Kahretmek. * Hiddetlenmek, kzmak, gadap etmek.

Sev' Se'v Seva Sevab

Akmak. Niyet. * Vatan. * ekime, kavga, niza. Mukim olmak, ikamet etmek, oturmak. * Zayf olmak. Hayr. Hayrl i. Allah (C.C.) tarafndan mkfatlandrlacak doruluk ve iyilik karl. Allah'n (C.C.) rzasn kazanmaa mahsus iyi amel.

sevab sevabdr sevabdrne Sevabk

sevap, dine uygun davran. sevapl. sevaplca. (Sbka. C.) Gemi eyler. Gemi haller. Gemite ilenmi su ve kabahatlar.

Sevabit

(Sbite. C.) Merkezlerinden ayrlmaz grnen yldzlar. * Sbit olanlar, sbitler.

sevbit Sevad

duranlar, sabit yldzlar. Karalt. Uzakta karalt halinde grlen kalabalk. * Ekseri insanlar. * ehir. Kasaba. Karye. Ky. * Karart. Yaz karalama.

sevd

karart.

2646

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sevad- a'zam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Byk ehir. * Mekke-i Mkerreme. * nsanlarn ekseriyeti.(Maiete neden bu kadar muktesit yayorsun? diyenlere cevaben: Ben sevad- azama tbi olmak isterim, sevad- azam ise; bu kadar tedarik edebilir. Ben ekalliyet-i msrifeye tbi olmak istemem, demilerdir.) (Tarihe-i Hayat)"

Sevad- mslimn sevdzam Sevad-l ayn Sevad-l kalb

slm cemaat. insanlarn ekseriyeti, byk ounluk. Gz bebei. Kalbin ortasnda var olduu farzedilen kara leke. (Bak: Sveyda-l kalb)

Sevafil Sevahil sevahil Seva Sevaid Sevaim

(Sfil. C.) Alaklar. (nsan ve yer hakknda kullanlr) (Sahil. C.) Sahiller, yallar. Deniz veya rmak kenarlar. sahiller, kylar. pek kuma. (Sid. C.) Dirsekten bilee kadar olan ksmlar. (Sime. C.) Otlak hayvanlar. ayra ba bo salnan hayvanlar. * Zekt icab eden koyun, kei, sr, deve gibi ift trnakl hayvanlar.

Sevaiye Sevakb Sevakt Sevak Sevakin Sevalif Sevam Sevani Sevanih

Yaramaz olmak. * Kederli ve gamkin olmak. (Skibe. C.) Parlak yldzlar. (Skta. C.) Dkler, dmler. (Sakye. C.) Su yerleri, skiyeler. (Skin. C.) Bir yerde oturanlar, sakin olanlar. (Slif ve Slife. C.) Gemiler. Gemi insanlar. Yabanda otlayp gezen hayvan. * (Smme. C.) Zehirli hayvanlar. (Saniye. C.) Saniyeler. * kinci derecede eyler. (Sniha. C.) e doan fikirler.

2647

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sevat' Sevatir Sevazic Sevb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(St. C.) Belli ve yksek olan eyler. (Stur. C.) Byk baklar, satrlar. (Szec. C.) Sde ve basit eyler. "(C.: Siyb-Esvb-Esvb) Elbise. Giyilecek eya. Kaftan. Bez. (Bunlarn sahibine ""sevvab"" derler.) * Rcu' manasna mastar."

sevd Sevda

ak hastal, sevgi, heves, siyah. f. Fazla sevgi sebebiyle meydana gelen bir eit hastalk. Ak. * Hrs. Tama. * Heves, istek. *Siyah. * Balgamdan, kandan ve safradan baka vcuddan kan bir nevi ifrazat. * Gam. Keder, Sknt.

Sevdafeza Sevdager Sevdager Sevda-i menfaat Sevdakr Sevdaperest Sevda-l kalb Sevdav Sevdazede Sevde Sevded Sev'e Seveban Sevel

f. Sevda artran. (C.: Sevdagern) f. Sevdal, k. Meftun. f. klk, sevdallk. Menfaat hevesi. f. Sevdal. k. f. frat derecede dkn, tutkun. * Tamahkr. Kalbdeki siyah nokta. (Bak: Sveyda) Kuruntulu, merakl. * Sevda ile lkal. f. k, meftun, sevdal. Karalk, siyahlk. Ulu olmak. Kabiha ve fhie hasleti. * Ut yeri. Hastaln iyilemesi. Koyunlarda olan bir hastalktr. Hasta koyun srye uymaz, otlak yerinde dner durur.

Severan Sevf

Tozun, dumann kalkmas. Koklamak.

2648

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sevg

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aa batmak. Suyun boaza girmesi. * Kolay, san ve yumuak olmak.

Sevgend Sevh Sevhak Sevik

f. Yemin, kasem, and. Batmak. Uzun. "(C.: Esvika-Sevik) Kavut ad verilen kavrulmu un. Kavut satcsna ""sevvk"" denir."

Sevile Sevim Sevi Sevit Seviyy Seviyye Seviyyen Seviyyet Sevk sevk Sevk-i tabi

nsan topluluu. Sevme. * Czibe. Misafire yemek ve azk vermek. Karm, muhtelit. Bir, beraber. * Dz, doru. (C.: Sevyt) Koyun yata. Msavi olarak. Bir dziye. Eit olarak. Eitlik, msavilik, denklik. Misvak yapmak. yollama, gnderme. Hayvan veya insanlarn dnmeksizin Cenab- Hakk'n sevki ile olan hikmete uygun hareketi. Sevk-i kader, ilham veya sevk-i lh demek daha dorudur.

Sevkiyat sevkiyt Sevk-l cey

Asker gnderme ve eyasn te'min ve sevketme ileri. gndermeler, yollamalar. Asker birliklerin lzumlu yere sevkini ve geri ekilme iini idare etme.

sevklcey Sevl

asker gnderme, yollama. Karn gbeinden aaya sarkmak.

2649

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sevla'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Srye uymayp otlakta dnp duran hasta veya delirmi koyun. (Mz: Esvel)

Sevleb Sevm

(C.: Sevlib) Tilki. Satlk bir eye kymet takdir etme, paha bime. * Su-i kasd. Zulm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dalamak. * Bana buyruk olup istedii yere gitmek. * Ku havada dolamak. * Sata arzetmek. * Satn almak istemek. * Fide yetitirmek. * Davarn yabanda gezip otlamas. * stemek, talep etmek.

Sevmele sevr Sevr

Leen. kz, boa burcu. kz, boa. * Koz: Boa burcu. * Dnyaya mekkel melikeden birisinin ismi. (Bak: Sahretullah)

Sevret

Kzgnlk, hiddet, fke. * Hcum. Dv. * Hkmdarn iddet veya kudreti. * Tezlik.

Sevs Sevsen Sevva Sevvab Sevvam Sevvib Sevzak (sevzenik) Sey' seyahat Seyahat seyahatnme Seyahin

Arpaya, budaya ve ona benzer hububata bit dmesi. Susam. Seviyelendiren, dzelten. * Doruya gtren. Elbise satan, elbiseci. (Smme. C.) Akrep ve ylan gibi zehirli hayvanlar. Geri ekmek. * Men'etmek, engel olmak. akr doan kuu. Meme banda olan st. gezme, gezinti. Yolculuk, gezi. seyahat yazlar. Basra rmann ad.

2650

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seyb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Syub) Su akmak. * Bahi, hediye, at. * Medfun mal, gml mal.

Seyda

Efendi, hoca, eyh, seyyid mnasna talebelerin hocalarna kar syledii bir hrmet lfzdr.

seyda Seyehan seyeln Seyelan Seyelan- dem Seyeran seyeran Seyf ibn-i zyezen

efendi, hoca, eyh. Gezi, seyahat. * Glgenin gnele birlikte dnmesi. akma, aknt. Akma. Cereyan. * Sel felketi. Kan akma. (Bak: Seyran) gezinme. "Yemen padiahlarndandr. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bi'setinden evvel onun evsafn evvelki mukaddes kitaplarda grm ve iman etmi ve mtak olmutu.(Resl-i Ekrem'in (A.S.M.) Ceddi Abdlmuttalib; Yemen'e kafile-i Kurey ile gittii zaman, Seyf bn-i Zyezen onlar arm, onlara demi ki: ""Hicaz'da bir ocuk dnyaya gelir. Onun iki omuzu arasnda hatem gibi bir nian var. te o ocuk umum insanlara imam olacak.""Sonra gizli, Abdlmuttalib'i arm: ""O ocuun ceddi de sensin"" diye kerametkrane, bi'setten evvel haber vermi... M.)"

Seyf seyf Seyfeddin Seyf-i bettr Seyf-i hadid Seyf-i meslul

Kl. kl. (Seyf-d din) Dinin klc, dinin askeri. ok keskin kl. Keskin kl. Knndan km kl.

2651

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seyf-i srim Seyf Seyfullah Keskin kl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Seyfiye) Askerlie ait, klla alkal. * Kl eklinde. Allah'n (C.C.) klc, askeri. *Ashab- Kiram'dan Hz. Hlid bn-i Velid'e (R.A.) verilen nvan.

seyfullah Seyh Seyhec Seyhek Seyis Seykane seyl Seyl Seylab seylab Seylabe-i hun Seylhiz

Allahn klc. Helk edici, mahveden. * Ayan batmas. (Seyhuc) : Kat, iddetli edid. Kat yel. iddetli rzgr. Atn tmarna, yemine vesairesine bakan adam, uak. nce bellilik. sel, aknt. Sel. iddetle gelen ey. (Seylbe) f. Takn su, sel. takn akan su, sel. Kan seli. f. Takn ve cokun su.

Seyl-i hurun- zaman Zamann grlt ve cokunluklarnn seli. Seyl-i uunt craat- Rabbaniyenin dima grnmesi ve hakiki messir olan Allah'n (C.C.) iradesiyle devaml olan, cereyan eden her eit hdiseler. Hdiseler aknts, seli. Seyna' Seyr sefer Seyr seyeln Seyr sluk Bir aacn ad. * Aa, ecer. Gidi geli. Trafik. Devaml akp gitme ve deime. Tas: Takib edilecek usl. Bir terbiye yoluna girip devam etme. Tarikata devam etme. seyr etrafa baknarak gezinme.

2652

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seyr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yry. * Elenme ve ibret iin bakma. Gezip grme. * Grlecek ey ve yer. * Uzaktan bakp karmama. * Yolculuk.

Seyran

(Asl: Seyeran) Gezme, gezinme. Bakp grme. * Hareket etme. * Alma, ferahlanma, teferrc.

seyran Seyrangh seyrangh Seyr-i fk

gezinti. f. Seyir yeri. Gezme ve elenme yeri. gzel manzaral gezinti yeri. "Terbiye ve mneviyatta tekml yollarnda, hari lemden, faktan balamak suretiyle bulunan delillerle tekml edip nefsini slh ve imni ve Kur'ni hakikatlarda terakki etmek usul.(Tarikatta ""seyr-i enfsi"" ve ""seyr-i fki"" tbirleri altnda iki mereb var.Enfsi merebi; nefisden balar, hariten gzn eker, kalbe bakar, enaniyeti deler geer, kalbinden yol aar, hakikat bulur. Sonra fka girer. O vakit fk nurni grr. abuk o seyri bitirir. Enfsi dairesinde grd hakikat, byk bir mikyasta onda da grr. Turuk-u hafiyyenin ou bu yol ile gidiyor. Bunun da en mhim esas; enaniyeti krmak, hevay terketmek, nefsi ldrmektir.kinci mereb; faktan balar, o dire-i kbrann mezhirinde cilve-i Esm ve Sft seyredip, sonra dire-i enfsiyyeye girer. Kk bir mikyasta, dire-i kalbinde o envr mahede edip, onda en yakn yolu aar. Kalb, yine-i Samed olduunu grr, arad maksada vsl olur.te birinci merebde sluk eden insanlar nefs-i emmareyi ldrmeye muvaffak olamazsa, hevy terkedip enaniyeti krmazsa, kr makamndan, fahr makamna der; fahirden gurura sukut eder. Eer muhabbetten gelen bir incizab ve incizabtan gelen bir nevi sekir beraber bulunsa,

2653

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""atahat"" nmiyle haddinden ok fazla dvalar ondan sudur eder. Hem kendi zarar eder, hem bakasnn zararna sebeb olur. M.)" Seyr-i enfs Haf tariklerin ounda takib edilen ve nefsinin i lemindeki delillerle, vastalarla tekmle gidenlerin usl. (Bak: Seyr-i fk) Seyr-i filmenm Seyr-i uunt Uykudaki veya ryadaki seyr. (Bak: Seyr) Kinattaki hdiseleri seyredip, grp hakikatn anlamaa almak. * Hdiselerin bir halde kalmayp ak, deimesi. seyrislk Seyruret seyrsefer Seytel Seytere Seyyad Seyyaf Seyyah seyyah Seyyahn manen ykselmek iin bir yola girip yrmek. Yrmek, gezmek. gezinti ve yolculuk. Vahi sr. Havle olunmak. Avc. (Bak: Sayyad) (Seyf. den) Kll. * Kl yapan, kl. * Cellt. (Siyhat. tan) Seyahat eden, dolaan, gezen. Turist, yolcu. seyahat eden, gezgin. (Seyyahn) Seyyahlar. Gezip lemi seyredenler. Turistler, dolaanlar, gezenler. seyyal Seyyal(e) akan, akc. Akc ey, su gibi sv olup akan. oka akan su. * Yer deitiren her ey. Seyyalt (Seyyale. C.) Akc olanlar, yerinde durmayp gidenler, akanlar. Seyyal maddeler. seyyalt seyyale Seyyale-i berkiyye akc eyler. akan, akp giden. imek akm. Elektrik akm. * imek gibi akc ve parlak.

2654

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk seyyar Seyyar(e) dolaan, gezen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir yerde durmayp yer deitiren. * Gkte vey gne etrfnda dolaan yldz. Gezegen. * Kervan, kafile. * Otomobil.

Seyyarat seyyart seyyare Seyyi' Seyyiat

(Seyyare. C.) Seyyareler, gezegenler. seyyareler, gezegenler. gezegen. Kt, fena. (Seyyie. C.) Ktlk, gnahlar, sular. Ktle kar ekilen skntlar.(Kur'an- Kerim tahliye-i seyyiat mertebesi ile zikretmitir. Birincisi irki terk, ikincisi maasiyi terk, ncs msivullah terk.) (..)

seyyiat seyyiatld Seyyib(e) Seyyibt

irkinlikler. irkinliklerle kark. Kadn grm erkek, erkek grm kadn. Dul kadn. (Seyyib. C.) Dul kalm kadnlar.

Seyyid erif-i crcan (Bak: Crcan) seyyid Seyyid efendi, Peygamberimizin soyundan olan. Efendi. * Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) soyundan olan, onun izinden giden. * Temiz ve fazilet shibi Mslman zt. * Resl-i Ekrem (A.S.M.) herkesin imam, by, nderi olduundan kendisine bu isim de verilmitir. (Bak: Sdt) Seyyide Peygamber (A.S.M.) sllesinden gelen ve O'nun izinden giden temiz kadn, hanm. Seyyid-l beer Seyyid-l enam Seyyid-l kevneyn nsanlarn seyyidi, efendisi olan Hz. Muhammed (A.S.M.) Btn mahlukatn efendisi. Muhammed (A.S.M.) ki lemin efendisi, seyyidi. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir nm.

2655

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Seyyid-l mrseln

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Resllerin Seyyidi. (Bak: Fahr-i lem, Muhammed (A.S.M.), Mnacat, Resl)

seyyie Seyyie Seza sez Sezab Sezase Sezavar Seza-y takriz Seza-y tezlil Sezze Sab Sba' Sbag sbah Sbah Sbga sbga Sbgatullah

irkinlik, gnah. Ktlk, gnah, su. Yaramazlk, fenlk. f. Lyk, mnasip. lyk, uygun. Sedef otu. Kt huylu ve yaramaz dirlikli olmak. f. Mnsib, uygun, lyk, yn. vmeye, medhetmee lyk. Tahkir edilip alak grlmee lyk olan. Sey denilen gn. Keferenin ate gecesi gn. (Sa'b. C.) Glkler, zorluklar. Zor ve etin eyler. Tulu etmek, domak. * Kalbin meyli. (C.: Esbiga) Boya. * Yaradl. gzel nesneler, parlt. Gzel eyler. Gzel olanlar. ule. Boya, renk, levn. * Din, mezheb. boya. Cenab- Hakk'n diledii tarz, manev renk, biim ve ekilde yaratmas. slm ahlk ve karakteri halketmesi. * Allah'n dini.

Sbhal Sbhale Sbr Sbt Sbteyn

iman, byk keler. * Deve. * Krba. * Criye. Azas iri ve uzun olan. (C.: Esbr) Beyaz bulut. * Taraf, yn, cnip. * oul, cemi. (C.: Esbt) Torun. ki torun.

2656

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sbtr Sbyan sbyan Sdak Sdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sibetrt) Uzun, tavil. * Uzun boyunlu bir ku. (Sabi. C.) ocuklar, sabiler. ocuklar. Kadn ee verilen nikh paras. Nikh akesi. Kk gmlek. * Baa rttkleri bez, ba rts. * Devenin gsnde olan nian ve almet.

sddk Sddk

ok samimi, ok bal, ok doru. ok samimi, dim doruluk zere ve Allah'a ve Peygamberine ok sdk olan erkek. Sz ile ii bir olan.

Sddka

Doruluk ve samimiyette ok sdk olan kadn. * Allah yolunda ok sdk olan Hazret-i Aie (R.A.) vlidemiz ve Hazret-i Meryemin vasf ve isimlerdir.

Sddkn

Sddk olanlar, Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar. Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar ve Onun izini takib edenler. Allah yolunun sadakatte en ileri olanlar.

sddkn Sddkiyet

sddkler. Sadkat ve dorulukta en ileri olu. ok sdk olma hli. Velilik mertebesinin nihyeti. Peygamberlik mertebesinin bidyeti olan makam. * Aere-i Mbeere'nin birincisi ve ilk halife olan Hz. Ebubekir'in (R.A.) nm ve sfatdr. * ok doru olup, hi yalan sylememek.

sddkiyet Sdk u selmet Sdk

sddklik, manen pek yksek bir makam. Doruluk ve selmetlik iin olu. Doru sz. Hakikata muvfk olan. Bir eyin her hususu tam ve kmil olmas. * Ahdinde sbit olmak. * Peygamberlere mahsus en mhim be hasletten birisi. * Kalb temizlii.(slmiyetin esas sdktr. mann

2657

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hassas sdktr. Btn kemlta sal edici sdktr. Ahlk- liyenin hayat sdktr. Terakkiyatn mihveri sdktr. lem-i slmn nizam sdktr. Nev-i beeri kbe-yi kemlta sal eden sdktr. Ashab- Kiram btn insanlara tefevvuk ettiren sdktr. Muhammed-i Him Aleyhissalt Vesselm' meratib-i beeriyenin en ykseine karan sdktr. ..) sdk Sdk- cenan Sdk- derun Sfat terkibi doruluk, doru sz, samimilik, ballk. Kalblerin sdk oluu, sadakatl. Kalb temizlii. "Sfat tamlamas. Mesel: ""Kmil insan"" kelimeleri bir sfat terkibidir. Burada Trke ifdeye gre ""kmil insan"" terkibinden birinci kelime sfat (belirten), ikinci kelime ise mevsuf (belirtilen) dir. Farsa kideye gre ""insan- kmil"" diye sylenir." Sft Sfat (Sfat. C.) Sfatlar, vasflar. Bir kimse veya eyin hal ve vasf, keyfiyeti. * Suret, ehre, yz. Nian, almet. * Bir eyin keyfiyetini izah iin kullanlan kelime. sfat sft Sft- adediye Sfat- ayniye zellik. sfatlar, zellikler. Say sfatlar. Sadece zta mahsus olan sfat. Zat sfat. Lafza-i Celalin sadece Cenab- Vcib-l Vcud olan Rabbimize mahsus olmas gibi. (Bak: Sft- selbiye ve Sft- sbutiye) Sft- cemaliye Sft- fiiliye Ltuf ve merhamet ile daha ziyade alkal olan vasflar. (Bak: Cell) Cenab- Hakk'a (C.C.) mahsus fiil sfatlar. (hy, icad, in'm, tasvir, tezyin, terzik... gibi) Sft- hssa Hususi sfatlar, ahsa ait sfatlar.

2658

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sft- ilhiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'a aid sfatlar. Kendisini ve mnasnn zddn Cenab- Hakk'a nisbet caiz olan vasflar. (Rza, Rahmet, Gazab... gibi)

Sft- iariye Sft- selbiye

aret sfatlar. "Cenab- Hakk'n vahdaniyet, kdem, beka, kyam- binefsihi, muhalefetn-lilhavdis gibi sfatlardr. Mnalarnda nefiy olduu iin ""Selb"" denir. Mesel: Vahdaniyet, okluun; kdem, fniliin nefyi olduu gibi. (Bak: Sft- ztiye)"

Sfat- semiye

Gr: Kelimeye ait, kaideye, gramere uygun olmakszn iitilmekle renilen sfat.

Sft- sbutiye

"Cenab- Hakk'n sfatlar: Hayat, lim, Sem', Basar, rade, Kudret, Kelm, Tekvin sfatlar. Bunlara ""Sft- semaniye"" de denir."

Sft- ztiye

(Sft- lzime - Sft- vcibe) Allah'n zatndan ayrlmas mmkn olmayan ve zatna lzm ve vcib olan sfatlar. * Tecvidde: Harflerin ztndan ayrlmas mmkn olmayan sfatlardr. (Bak: Sft- ayniye)

sfat Sffn

sfatla ilgili. "Hazret-i Ali (R.A.) ile Hazret-i Muaviye (R.A.) arasnda vuku bulan muharebelere meydan olmakla hret bulmutur. Sffn muharebesinde Hazret-i Ali'nin maiyyetinde 120.000 Hazret-i Muaviye'nin maiyyetinde 90.000 kii vard. Hazret-i mer'in (R.A.) olu Hz. Abdullah da ehid olanlarn arasnda idi. Sffn vak'as 110 gn srm ve doksan muharebe olmutur.(Hazret-i mam- Ali'nin Vak'a-i Sffn'de, Hazret-i Muaviye'nin taraftarlariyle muharebesi ise, hilafet ve saltanatn muharebesidir. Yni: Hazret-i mam- Ali ahkm- dini ve hakaik- slmiyeyi ve hireti esas tutup, saltanatn bir ksm kanunlarn ve siyasetin merhametsiz mukteziyatlarn onlara feda ediyordu. Hazret-i Muaviye ve taraftarlar ise; hayat- itimaiye-i

2659

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmiyeyi, saltanat siyasetleriyle takviye etmek iin azimeti brakp, ruhsat iltizam ettiler, siyaset leminde kendilerini mecbur zannedip ruhsat tercih ettiler, hatya dtler. M.)" Sffin Sfr sahabeler arasnda meydana gelen bir savan ad. Hi. Olmayan bir eyin ismi. * Hi bir say olmamak. * Msbetle menfi ortas, eksi ile artnn aras. * Fiz: Suyun donma derecesi. Sfr-l yed Sfrid Sfsl Sftit (sftt) Sgar sgar Sgar- nefs Sgreb Shaf Shhat (Sfr-l yed) Mahrum, eli bo. (C.: Safrid) Toygar ad verilen kk ku. Bir ot cinsi. Kavi, kuvvetli, iri yar, cesim kimse. Kkler. kklk, kymetsizlik, kkler. Zelil ve hakir olma hali. Kklk, kymetsizlik. Kk diler. (Sahfe. C.) Geni dz kaplar. Salamlk. Doruluk. Salk. * Edb: Szn yanl ve eksik olmamasdr. (Szn salaml diye tercme edilebilen shhat- ifade: Bir ibarede zf- te'lif, ta'kid, garabet, tetabu-u izafet, tekrar, tenafr, ivesizlik v.s. gibi kusurlar bulunmamakla tahakkuk eder...) shhat Shh Shhiye Shle Shna' Shr salk. Shhata, salamla, dorulua dir ve mteallik. Salk ve hekimlik ileriyle uraan dire. * Salk ileri. (C.: Sehil) Youn, byk nesne. (Shnat) Balk yahnisi. Damat yahut enite. * Huk: Kar-kocadan biri ile dierinin kan hsmlar arasndaki akrabalk.

2660

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Shre Shr Shriyet Shriz Shtit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaynana, kaynvlide. Evlenmelerden meydana gelen akrabalk. Evlenmek suretiyle meydana gelen akrabalk. Kzl hurma. Kat, iddetli, edid. * ok ykselen toz. * Katksz kavut denilen kavrulmu un.

Shve Ska'

(C.: Sahevt) Da stnde yaplan burc. Kadnlarn, kirlenmemesi iin bartlerinin stne rttkleri ikinci rt.

Sk'al Skke Skkif sklet Sklet Skt Sky sla sl Sla

Suda slanm kuru hurma. Balamak, salamlatrmak, muhkem etmek. * Ulatrmak. ok keskin sirke. arlk. Arlk. Mnevi sknt. Ana karnndan l olarak den ocuk. * akmaktan den ate. Yer sulamak. Sulu ekin. isimden sonra gelip ismi aklayan cmle. kavuma, asl memleket. Kavumak, ulamak, vuslat. * kn mukuna kavumas. * Doduu yeri, hsm akrabay gidip grme. * Bahi, hediye. * Gr: Cmlenin iinde ism-i mensub bulunmasyla, dahil olduu cmlenin evvelce mlum olmas iktiza eder. inde bulunduu cmleyi sonradan gelen cmleye balamaya yarayan (edip, ederek, ederken) gibi fiil ekli rabt sigas.

Sla' Slah

Kebap. * Isnmak iin yaklan ate. """Muslaha"" mnsna mastar."

2661

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sla-i rahim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Hsm akrabay ve m'minleri ziyaret etme, onlarla grme ve mektuplama; alkay devam ettirme. * Akrabann kusurlarn affetme."

slirahim Slal Slame Slat Sle Sll Slle Slyane Smad Smag Smah smah Smah- cn Smam Smame Sme

akrabalarla alkay kesmeyip devam ettirmek. Ya ot. (C.: Slmt) Blk, cemaat, topluluk, frka. (Sla. C.) Slalar. * Bahiler, armaanlar, hediyeler. Bir ire, yazd medhiye karl olarak verilen para. (C.: Asll) Bir nevi ot. * Bir nevi ylan. (C.: Slt) Vuslat, kavuma. * Hediye, at. (C.: Salayan) Bakla. ie tpas. Azn bir taraf. Kulak delii, kulak. kulak. Can kula. Tpa. ie tpas. Kan damarlarnda tkanklk yapan kan phts. (C.: Sumem) Bahdr, kahraman kimse. * Berk, muhkem nesne. * Byk erkek ylan.

Smlah Smm Smme Smsam(e) Smsm Smt

Kulak kiri. Bel, fet. * Arslan. Hlis ve temiz. Keskin kl. * Klcn keskin olmas. (C.: Semsm) iman ve etli adam. (C.: Smut) Dizi. Dizilmi ey.

2662

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Snaat Snab Sna Snaiyyat Snar Snare Sndid Snf Snf snf Snf Snn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sanyi') San'at, mahret, ustalk. Hardal. * Hardal ve kuru zmden yaplan bir cins kuru boya. (Sniyye) San'atla ve sanayi ile alkal. * nsan yaps. (Sni. C.) Sanatla ilgili olan eyler. * nsan yaps eyler. nar. Demir i. * ba. * Yay kabzas. * Kulak. (C.: Sandid) Ba, bakan, reis, ileri gelen. St yapra. Ksm, blm, tabaka. ksm, blm, tabaka. Snfla alkal, ksma ait. Berd-i acz gnlerinden bir gn. * Seleye benzer bir nesnedir, iine ekmek koyarlar. * Deve sidii.

Snv

Dal, budak. Bir kkten atallanan dallar. * ki karde. * Misil. ebih, benzer. * Amca. * Oul.

Snvu eb Sr sr Sraf (saruf) Sram Srar

Babamn kardei. (Bak: Srr) gizlilik, gizli bilgi, kalb bir his. Hayvann kzmakla erkeini aramas. Hurma ve yemi toplayacak vakit. * Toplanm hurma ve yemi. Devenin st ok olsun ve yavrusu emmesin diye emziinin dibine baladklar ip.

Srat kprs

"Cennet'e gidebilmek iin herkesin zerinden gemee mecbur olduu ve Cehennem zerine kurulmu olan kpr.('lem Eyyhel Aziz! nklblar neticesinde, her iki taraf arasnda geni geni dereler husule geliyor. O dereler stnde her iki lemle mnasebettar kprler

2663

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lzmdr ki, her iki lem arasnda gidi geli olsun. Lkin o kprlerin inklbat cinslerine gre ekilleri, mhiyyetleri mtebayin; isimleri mtenevvi olur. Mesel uyku lemi, yakaza ile lem-i misal arasnda bir kprdr. Berzah, dnya ile hiret arasnda ayr bir kprdr. Ve misal, lem-i cismani ile lem-i ruhan arasnda bir kprdr. Bahar, k ile yaz arasnda ayr bir nevi kprdr. Kyamette ise, inklb bir deildir. Pek ok ve byk inklblar olacandan, kprs de pek garib, acib olmas lzm gelir. M.N.)" Srat Srat- mstakim Etraf hudutlu ve ilek cadde. Geni yol. "En doru yol, slmiyet yolu. Hak yolu. Allah'n rz olduu en doru yol. Peygamberlerin, evliya ve slihlerin, sddkinlerin gittikleri meslek.(Srat- mstakim, ecat, iffet, hikmetin mezcinden ve hlsasndan hasl olan adl ve adlete irettir. yle ki: Tegayyr, inklb ve felketlere ma'ruz ve muhta u insan bedeninde iskn edilen ruhun yaayabilmesi iin kuvvet ihds edilmitir. Bu kuvvetlerin birincisi: Menfaatleri cezb ve celb iin kuvve-i eheviye-i behimiye. kincisi: Zararl eyleri def' iin kuvve-i sebuiyye-i gadabiyye. ncs: Nef' ve zarar, iyi ve kty birbirinden temyiz iin kuvve-i akliye-i melekiyedir.Lkin insandaki bu kuvvetlere eriata bir had ve bir nihayet tayin edilmi ise de, ftraten tayin edilmemi olduundan bu kuvvetlerin her birisi, tefrit, vasat, ifrat nmiyle mertebeye ayrlrlar. Mesel: Kuvve-i eheviyenin tefrit mertebesi, humuddur ki, ne helle ve ne de harama ehveti, itihas yoktur. frat mertebesi, fcurdur ki; nmuslar ve rzlar pyimal etmek itihasnda olur. Vasat mertebesi ise iffettir ki, helline ehveti var, harama yoktur.htar: Kuvve-i eheviyenin; yemek, imek,

2664

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

uyumak ve konumak gibi fruatnda da bu mertebe mevcuttur.Ve keza kuvve-i gadabiyyenin tefrit mertebesi, cebanettir ki, korkulmayan eylerden bile korkar. frat mertebesi, tehevvrdr ki, ne madd ve ne manev hi bir eyden korkmaz. Btn istibdatlar, tahakkmler, zulmler bu mertebenin mahsuldr. Vasat mertebesi ise ecaattr ki, hukuk-u diniye ve dnyeviyesi iin cann feda eder, meru olmayan eylere karmaz.Ve keza kuvve-i akliyenin tefrit mertebesi, gabavettir ki, hi bir eyden haberi olmaz. frat mertebesi, cerbezedir ki, hakk btl, btl hak suretinde gsterecek kadar aldatc bir zekya mlik olur. Vasat mertebesi ise; hikmettir ki, hakk hak bilir, imtisal eder; btl btl bilir, ictinab eder...Hlsa : u dokuz mertebenin alts zulmdr, adl ve adalettir. Srat- mstakimden murad, u mertebedir. ..)" sratmstakim Sravari sravr Srda srf Srf(e) Srhak Srkatibi Srm en doru yol, islm yolu. f. Sral halde, sra gibi. sral gibi. (Bak: Srrda) yalnz. Sadece, yalnzca. * Sfi ve hlis ey. Kark olmayan. armak. Eskiden hkmdarlarn yanlarnda bulundurduklar hususi ktib. (C.: Esrm-Esrm) Aatan yemi drmek. * Ekin bimek. * Cem'olmu beytler. Srme Srp Srr (C.: Srm) Bulut paras. * Deve ve koyun srs. Yugoslavya'da yaayan bir kavim ad. Veya o kavimden birisi. iddetli ate veya souk.

2665

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Srran Srrda Srre srrentenevveret Gizli olarak, gizlice.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirinin srrn bilen. * Sr saklyan. Souk rzgr. iddetli souk. * iddetli sayha, lk. grnmeden nurlandrma, man hakikatlarn rtl hizmetlerle yayma.

Srr- ehadiyet Srr- teklif

Ehadiyetin srr, mnas, kuvvet ve te'siri. nsanlarn dnyaya gelip, Allah (C.C.) tarafndan vazifelendirilmelerinin hikmeti. Dnyaya gelip vazife sahibi olmann srr. (Bak: Teklif)

Srr Srsr S'sa

(Srriyye) Sr ile, gizlilik ile ilgili. ekirgeye benzer bir hayvan. Snacak yer, snak, melce'. * Her nesnenin asl. * Horozun baldrnda kan fazlalk parmak.

Stat stma S'v S'va' Svad- a'zam Svar S'venn Syagat Syah Syah- mtem Syal Syam syam

Husumet, dmanlk. bir hastalk. Saat. Saat. (Bak: Sevad- a'zam) (C.: Sirn-Asvire) Sr srs. * Misk kab. Deve kuunun erkei. Kuyumculuk. (Sayha. C.) Barmalar, lklar, haykrlar, feryadlar. Mtem feryadlar. (Sylet) Saldrma, hamle etme, zerine atlma. (Savm. C.) Orular. (Bak: Oru, Ramazan) orular.

2666

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Syan Syanet Syar Syas(i) Sydane Syk Sysa Si Sia Sia-i hl Siayet Sib' Sib Siba' Sibab Sibah Sibahat Sibak u siyak Sibak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elbise saklama yeri, sandk. Koruma veya korunma. Himaye veya muhafaza. (C.: Sirn-Asvire) Misk kab. * Sr srs. (Sysa. C.) Kaleler, kal'alar. * Kkler. * Snacak yerler. (C.: Saydn) Ta mlek. Kesif toz ve fena ter kokusu. (C.: Sys) Kale. Kal'a. * Snacak yer. * Kk. f. Otuz. Genilik, bolluk. * Alklk. Zenginlik. Rahatlk, genilik, bolluk. Dedikodu, gybet, kouculuk. Susuzluk. Suyun akt yer. Esir etmek. Svme, kfretme, etm. Tuzlu ve orak yerler. Suda yzmek. Szn gelii. Szn (ncesinin sonraya olan) uygunluu. (Sebk. den) Bir eyin ncelik hali. Birisinden ileri gemek. Bir eyin gemii. * Ba, balant.

sibak Sibak-ul kelm Sibar Sibb Sibd Sibkan

gemi, nceki. Szn ilk halindeki balants, szn evvelinde geenden kan mn. Cerrahlarn yara yokladklar mil. Tlbent. Ba rts. (C.: Esbd) Bel, zahmet, meakkat, dahiye. Bitlis veya Van vilyetleri civarnda bir airet addr.

2667

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sibt Sical

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Palamutla dibaat olunmu sr derisi. "Mnavebe. Arab ata szlerinde: ""Harp sicaldir"" denir. Yani: Bazan galibiyet ve bazan malubiyet ile devam eder. * (Secl. C.) Byk ve ileri dolu su kovalar."

Siccil

Kumlu amurun talam hli. Kumlu amurdan terekkb ve tahaccr etmi ta. * Atete pierek ta gibi olmu tula.

Siccin

Sert, iddetli olan ey. * Dim olan. * Fsk ve fcirlerin amel defterlerinin konulduu yer. * Cehennemde bir vdi'nin ad. Fcirlerin ruhunun gittii yer.

sicil Sicil

kayt. Resmi vesikalarn kaydedildii ktk denen byk defter. * Memurlarn durumu hakknda tutulan dosya.

Sicistan Sicl Siclat Sicm (sicm) Sicn sicn Sid(e) Sida' Sidad Sidder Sidn Sidr Sidre aac Sidre

Bir cins dar. Turp. Bir gzel kokulu iek. Seyeln etmek, akmak. (C.: Scun) Hapis, zindan. hapis, zindan. (C.: Sidn) Kurt, * Yal kei. * Arslan. Sahr, l. * Yaz. ie tpas. Yark kapatacak ey. Bir oyun ad. Etli ve gvdeli iman kimse. Tenbel kimse. * Bir deniz ad. * (Sidre. C.) Arabistan kirazlar. """Arabistan kiraz"" denen bir aa." Aaca tebih edilen, yedinci kat gkte bir makam ismi.

2668

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sidre Sidret-l mnteha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir aa, gkte mnev bir yer. Mahlukat ilminin ve amelinin kendisinde nihayet bulup kevn lemini hududlandran bir iaret. Yedinci kat gkte olduu rivayet edilen ve Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm'n ulat en son makam.

Sidretlmnteha Sif Sif' Sifad Sifah Sifal

yaratlanlarn bittii snr. (C.: Esyf) Deniz sahili. * Hurma lifi. Toprak. * Buhm otunun dikeninin az olmas. Hayvanlarn iftlemesi. Zina. (Sifle) f. Topraktan yaplm (anak, mlek, testi gibi) ey. * Orak. * Fstk, ceviz, bdem kabuu.

Sifanet Sifar

Marangozluk. Deveye burunduruk yaplan demir. * Sefer. Islh, dzeltme. * Misafirlik.

Sifare Siff Sifle Siflekm Sifleperver Sifr Sifsir

Habercilik. Kuru deri. Adi, alak, zelil, terbiyesiz. f. Adi kiilerin iine yarayan. f. Alak ve di kimseleri koruyan ve kullanan. Yazlm nesne, mektup. (C.: Sefsir-Sefsire) Simsar. Bir eyi alp satan. * Zarif, zerfetli. * Hizmeti, hdim. * Tabi, itaat eden, uyan.

Siga

Gr: Fiilin tasrifinden (ekiminden) meydana gelen eitli ekillerden her biri. Kip.

siga

kip, fiil ekim ekli.

2669

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Siga-i mblaa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin pek ok, pek byk, pek ileri olduunu gsteren kelime hli. Fiilin mblaal ekimi. Hallk, Rezzak, Kahhar, Rauf gibi. (Bak: Mblaa)

Sigal Sigali Sigar kibar Sigar Sih Sihab Sihae Siham sihm Siham- kaza Sihan

f. Dnce, fikir. * Kuruntu, endie. f. Dn, kuru. Kkler ve bykler. (Bak: Sgar) f. Demir i. * Kebap ii. Miskten ve karanfilden yaplan gerdanlk. (C.: Sih-Eshiye) Nme ba. (Sehm. C.) Oklar. * Sehimler, hisseler. oklar. Kaza oklar. * ir Nefi'nin eserinin ismidir. Kalnlk. * i bo zarf. * Soba borusu gibi bir eyin kalnl. * Smsk madde.

sihir Sihir-miz Sihirbz sihirbaz Sihle Sihr

by. f. Sihir gibi tesir eden, byleyici. By yapan, byc. Shir, neffase. byc. ri taneli kum. (Sihir) By, gzbaclk, byclk, hilekrlk. * Aldatmak. * Haktan uzaklamak. Btl eyi hak diye gstermek. * Ltif ve dakik olan ey. By kadar te'siri olan ey. * iir ve gzel sz syleme gibi, insan meftun eden hner. (Buna sihr-i hell da denir)Sebebi gizli olan ince ey. rf-i er'de sihir: Sebebi gizli olmakla hakikatn hilfna tahayyl olunan, yaldzclk, arlatanlk, hilekrlk yolunda cereyan

2670

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eden herhangi bir ey. Bunda esrarengiz bir surette btl hak, hakk btl gstermek vardr. Mukayyed olarak memduhu olan ve hakk izhar iin kullanlan ltif hususttaki istimali vardr. Buna sihr-i hell denir. Sebebi herkes iin bilinmediinden hrika telkki olunur. (E.T.) sihr Sihr-i beyan Sika by. Beyann by gibi olan tesiri. (Hadis-i erife telmih var.) (C.: Sikat) (Vsuk. dan) nan, gven, itimad, emniyet. * Gvenilir ve inanlr kimse. Sika' Sikab Sikaf Sikal Sikali Sikat Sakalarn iine su doldurduklar kseleden yaplm kap, krba. Su eken. Su ekici. Rende. * Sng aacn dzeltecek aa. Ar olan, ar eyler. (Bak: Sekal) (Bak: Sigli) (Sika. C.) nanlr kimseler. timad edilen, kendilerine gvenilen kimseler. Sikaye Sikayet Sikbac Sikec Sikek Sikke Su iilen kap. Maraba. * me suyunun toplanmas iin yaplan yer. Birine iecek su verme. Eki a. Ba kzl olan zehirli bir ylan. (Sikke. C.) Sikkeler. Damga. Nereye ve kime ait olduunun bilinmesi iin konulan iaret, mhr. Umumi damga. * Dirhem. * Para stne vurulan damga. * Dz, doru yol. * Mevlevilerin kee klhlarnn ismi. * Baslm madeni para. sikke Sikkehane parann stne baslan damga. f. Para baslan yer.

2671

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sikke-i ehadiyet Sikkezen Sikkn Sikkr Sikr Siksak Sil' Si'la' Sila' Sil'a Silab Silahdar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her eyin bir elden ktn gsteren damga, iaret. (Bak: Ehadiyyet) f. Madeni para basan. Bak. Devaml sarho kimse. Rzgrn eserken dinmesi. Hamkat, ahmaklk. (c.: Esl) Da yar. (C.: Seli) Helk. * Cin shirleri. Arnm, temizlenmi nesne. Bedende olan ur. * Ticaret mal. * Slk. (C.: Slb) Kara mtem donu. "Tar: Sarayn ileri gelen erknndan birinin nvandr. ""Silahdar- ehriyar"" de denilirse de mruf olan ""Silahdar Aa""dr."

Silahendaz

Silah atan. * Tfekli piyade neferi, harp gemilerinde gemicilik ile mkellef olmayp silah tayan bahriye askerleri.

Silahhane Silahr

f. Asker depo. Silahlarn sakland yer. Silahlar kartrc, silahlarla oynayp urac. * Eski zamanda bir snf silahl asker, hususiyle muhtelif silahlar kullanmakta fevkalde meleke ve maharet ile mmtaz olup, maiyyette istihdam olunanlara verilen add. Yenieri Oca zbitlerinin bir takm hakknda da kullanlr bir tabirdi. Padiahn maiyyetinde muhafz olarak kullanlanlara da bu ad verilirdi.

Silak Silal Silam Silan

Di dibinde olan kabarcklar. * Belgatla okuyan hatip. (Selle. C.) Sepetler, seleler. Hamd, kr. * Ta. * Su. Sapna girmi olan kl ve bak ucu.

2672

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Silb (selebe) Silfed Silhem Sili Silif Silizen Silk Silk(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Silebe) Dileri ktelmi ve kuyruu dklm yal deve. Ahmak kimse. * Kurt. Bir kimsenin cisminde deiiklik olmas. f. Tokat. amar. Bacanak. f. Tokat vuran, amar atan, dven. Dizi, sra. * Yol, tarik. * plik, hayt. enler ad verilen havu. * Pancar. * Kurt, zi'b. * erli, ahlksz kadn.

Silka' Sill Sille sille silm Silm Silsil Silsile

Arkas stne yatmak. Bir ban. * Srtmadan zayflamak. Erime. * Verem. f. Tokat. amar. tokat. barma. Barmak, sulh, barklk. * taat. slm, mslim olmak. Kap halkas. Birbirine balanan, bir sra meydana getiren ey. Zincir. Zincir gibi birbirine ekli ve bitiik olan. * Soy, sop. * Srada. * Seri. Dizi. * Ard arda gelen eylerin meydana getirdii sra.

silsile Silsile-i cibal Silsile-name Silv Sim zer Sim sm

zincir, zincirleme, ard arda gelen. Da silsilesi. Sra dalar. f. Mehur ve mhim kimselerin soyunu, silsilesini gsteren cetvel. Gamdan, tasadan ve aktan hli olmak. Gm ve altn. f. Gm. Gm para. * Gmten. Srmadan. gm.

2673

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sima'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Dinlemek, kulak vermek. itmek. * alg dinlemek. * Herkesin iitmesi istenilen gzel zikir ve szler. * Mevlevilerin ve sair dervilerin ""ney"" veya ""def"" ile berber ilhi okuyarak rakslar ve name terennm etmeleri, dnmeleri. (Bak: Sem')"

sma Sima Simad Simah Simak

yz, ehre. Yz, ehre. Beniz. * Eser, almet. Az su. (Bak: Smah) (Semek. C.) Balklar. * Parlak yldz. * ki parlak yldzdan birisi. * Bir eyi ykseltip kaldracak let.

Simal Simam Siman Simar Simat Simatoraf Simav Sime Simen Simendud Simer (semer) Simin Simin-ten Simk

Medet etmek. * Medeti, yardmc ve mutemed kii. (Semm. C.) Zehirler. (Semin. C.) Semizler, besililer, yallar. (Semere. C.) Meyveler, yemiler. * Mc: Faydalar. Damga, iz. Nian, almet. (Bak: Sinematoraf) ehreye ait, yz ekline dair. * Simavl. (C.: Simt) Damga, almet, nian. Semizlik, yallk, besililik. (Bak: Semen) (Sim-endud) f. Gm kapl. Gm yaldzl. (C.: Esmr) Kssa, hikye. * Akamdan sonra olan. f. Gmten. * Gm gibi, gme benzer. f. Gm tenli. Gm gibi beyaz ve parlak vcutlu. Yce olmak, ykselmek.

2674

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Simm (semm-smm) (C.: Simm-Smum) Kk dar delik. * ne delii. * Au, zehir. *Kast. * Dzeltme, slah. * Set. Simm Simn Simsar Simsim Simt Sim-ten simurga Simurga (C.: Esmiy) Ada, isimleri ayn olan kiilerin herbiri. (Simne) : Semizlik, yallk, besililik, imanlk. (C.: Semsire) Komisyoncu, telll, arac. Susam. (C.: Smut) Boncuk veya inci dizilmi iplik. f. Gm tenli. byk bir ku, anka kuu. Kanatl ve ok byk hayvan olup eski devirlerde yaad rivyet edilir. (Bak: Anka) simya Simya Simyan Sn Sn Sina' Sina eski kimya. Nian, iret, almet. (Simn) (Sryanice) Hak. in. * Kirli olan ve kokan deve yn. bir da ismi. Deve ayana baladklar ip. Mus Peygamberin (A.S.) Allah (C.C.) kelmna nil olduu, Svey ile Akabe Krfezi arasndaki bir yer ve bir da ismi. Cebel-i Musa veya Tur-u Sin da denir. * bn-i Sin'nn ceddinin ismi. (Bak: bn-i Sin) Sinad Muhkem, dayankl, kuvvetli dii deve. * Yce. * Yce yer, yksek yer. Sinan Sinan-i mmi (C.: Esinne) Mzrak, sng. (Vefat: Hi: 1075) Halveti Tarikat Yiitba kolu ileri gelenlerinden olup Kutb-l Meni adnda Trke mensur bir eseri ile matbu ve

2675

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mretteb bir divan vardr. Muhammed Sinan- mmi, Konya vilyeti dahilinde Elmal'dan olup orada dr- bekaya hicret etmitir. (R. Aleyh) (Osmanl Mellifleri sh: 187) Sinaye Sindan Sindiban Sine sne Sine-bend Sine-k Sine-gh Sinematoraf sinematoraf sinematorafvari sinemavr Sinepryan Sinesaf Sinesuz Sinet Sinh Sini Sinimmar Ynden ve kldan yaplan ip. rs. Pelit aac. f. Gs. Sadr. Kalb. gs, kalb. f. Gs ba, styen. Gs, yrei yaral. f. Gs. Fr. Hareket yazmak demek olup ksaltlm ekliyle sinema demektir. sinema. sinema gibi. sinema gibi. (Sinebiryan) Kalbi yanm, sinebiryan olmu, ok hasret ekmi. f. Sarlp kucaklam. f. Yrek yakan. Uyuklamak. (C.: Esnh-Snuh) Di ukuru, di yuvas. f. Byk tepsi, sini. Ay, kamer. * Gece uyumayan erkek. * Harami. * Tar: Rum milletinden bir stdn addr. Numan bin Mnzir iin Hira'da bir kk yapmt. Bunun bir eini daha kimseye yapmasn diye Numan bin Mnzir o kkn stnden attrp ldrd. (Ahter-i Kebir'den) Sinin (Sene. C.) Snun. Seneler. * Sina Da.

2676

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sinin-i slife Sinn Geen yllar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esnn) Ya. Yaanm olan zaman. * Di. * Medine'de bir dan ismi. * Yaban kz.

sinn Sinne Sinnen sinnen Sinnevr Sinn-i iyas

ya. (C.: Sinen) Kalem ba. * Sapan demiri. Yaa, ya bakmndan. yaa. (C.: Sennir) Kedi. "(Sinn-i ye's) Kadnlarn ""det grmekten"" kesildii ya. En ok 55 yana kadar veya daha evvel det grmekten kesilmesi zaman ki; bundan sonra ocuklar olmaz. Byle bir kadna yis denir."

Sinn-i teklif

"Erginlik, blu a. Bir kimsenin akl bana geldii; haram helli ayrt edebildii, kadnlk veya erkeklik hlini bildii, ergin hle geldii ya. (Ortalama 12-15 kabul edilir.)"

Sinn-i temyiz sinniteklif sinsi Sinsin Sintah Sintel Siny Sinyal sinyal Sipah Sipahdar

Hak ile btl farketme ya. din mesuliyetin balad ergenlik a. kendini gizleyen, gizlenen. (C.: sensin) yei kemiklerinin arka tarafnn ucu. Byk karnl kuvvetli deve. Ksa boylu. (C.: Esn) Her nesnenin bklm. * Dan kskdar yeri. * Orta, vasat. Fr. Kararlatrlm bir haberi verme iareti. aret. iaret. (C.: Siphan) Asker, leker, nefer. * Ordu. f. En byk asker, serasker.

2677

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sipahi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Ask: Osmanl askerlik tekiltnda ""Timar"" namiyle r ve rsumunu aldklar araziye mukabil, harp zamanlarnda kendi hayvanlar ve kanunen gtrmee mecbur olduklar silhl askerlerle birlikte sefere itirak eden bir snf svari askeri. Bunlar aknclk, apulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ederler ve dman karsnda piyadelerin muhafazasn te'min ettikleri gibi, icabnda hcum ilerini de yaparlard."

Sipahsalar Sipar Sipare

f. Askerlerin en by. Serasker. f. Veren, fed eden. (Si-pre) f. Kur'an- Kerimin herbir cz'. * Kk kitap, mecmua. * Otuz cz.

Sipari sipari Sipas Sipas-dr Sipeh Sipeh-bd Sipeh-ke Sipenc Siper

f. Ismarlamak, smarlay. smarlama. f. kretme, dua etme. f. Hamdeden, kreden. f. Asker, leker. * Ordu. f. Babu, bakomutan, bakumandan. f. Bakumandan, babu. f. Konaklama yeri, misafirhane, otel. * Dnya. * Misafir. f. Arkasna saklanlacak ey. Koruyan. * Mnia. Snak veya set arkas, duvar alt gibi kuytu yerler. * Okun, giderken kabzay zedelememesi iin sol elin zerine konulan let. * Muharebede askerin kurun ve glleden korunmas iin toprak kazlarak alan ve n tarafna, kan topraklar ylmak suretiyle vcuda getirilen korunma yerleri. * Kalelerin stnde ok ve kurun atmaa mahsus mazgallar

2678

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yannda duracak askerlerin korunmalar iin insan boyunda olan ve uzaktan di di grnen arkalkl duvar paralarna verilen addr. siper Siper-i sika korunak. Yldrmdan korunmak iin gemilerle, minarelere ve byk binalara konan let. Paratoner.Gemilerde direklerin apkalarna konulur ve zerlerine, bir ucu denize kadar sarktlm bakr tel balanr. Direkleriyle teknesi aa olmayan gemilerde tel yoktur. Telin grd nakil hizmetini geminin demir ksm yapar. Minarelerle byk binalarn en yksek noktalarna konularak sarktlan bakr tel, topraa gmldr. Sir Sira' Sir-ab Sirac Yark. Delik. * Balk yahnisi. Hzla gitmek, acele etmek. f. Suya kanma. Suya tok olmak. * Sulu. * Krpe, tze. "Ik. Lmba. Fener. Mum. Kandil. * evk veren ey. * Gne ve ay mnsna veya Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) ""Nur saan"" melinde verilen bir isimdir.(Hem o Brhan- Hak ve Sirac- Hakikat yle bir din ve eriat gstermitir ki, iki cihann saadetini te'min edecek desatiri cmi'dir. M.)" sirc Sirac- rh- hidyet Sirac-n nur Sirac-s src Sirad Siran Sirar siryet lmba, fener. Hidayet yolunun . Nurun lmbas. * Risale-i Nur Klliyatndan bir mecmuann ad. Lmbalarn lmbas. En parlak nur. En parlak kl eser. Gn, sahtiyan. (Sur. C.) Kaleler, kal'alar, hisarlar. (C.: Esirre) Srur, sevin. * Srayla konumak. * Ay sonu. bulama, yaylma.

2679

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sirayet Sirb Sirbal Sircin Sirdab Sire Siret

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaylmak, bulamak, gemek. (C.: Esrb) ekirge ve balk yumurtas. * Sr srs. (C.: Serbil) Gmlek, kamis. Kurumu davar tersi. (C.: Seradib) Yer altnda su soutacak yer. (C.: Syer) Koyun al. Bir kimsenin ii, hli, hareketi, ahlk. * nsann tutmu olduu mnevi yol.

sret Sir'et Siret-i hasene Siret-n nebi

insann mnev hli, ahlk. Nefis. * Koyun. * Geyik. * Kadnlar. Gzel ve iyi ahlk. Siyer-i Nebi veya Siret-i Nebi de denir. (Bak: lm-i hadis, Siyer-i Nebi)

Sirhan Sirik Sirit Sirite Sirkat sirkat Sirke-furu Sirkin Sirr

(C.: Serhin) Vahi hayvanlardan olan kurt. f. Gz ya. * Ate eraresi. f. Yaradl, hilkat, huy, tabiat. f. Yorulmu, kartrlm. (Serkat) alma. Hrszlk. hrszlk, alma. f. Sirkeci, sirke satan kimse. * Mc: Ekimi yzl kii. Kuru davar tersi. (C.: Esrar-Esirre) El ayasnda ve alnda olan hatlar. * Gizli nesne. * Cima etmek. * Zikir. * Hlis. * En iyi, en faziletli.

Sirval Sirve Sisa'

(c.: Servil) alvar. (C.: Sir) Kk ok. * ekirge yumurtas. (C.: Seysi) Davar arkas. * Omuz ba.

2680

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sisa

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Syas-Syas) Kk. * Kale. * Snacak yer. * ulha mekii. * Horoz mahmuzu. * Sr boynuzu.

Sismoraf Sistem

Fr: Zelzelenin yerini, saatini, yn ve hzn kaydeden let. Fr. Bir btn meydana getirecek ekilde, karlkl olarak birbirine bal unsurlarn hepsi. * limde bir btn meydana getirecek esaslarn hepsi. * Bir nizm diresinde alan takm. * Proraml almak. * Manzume.

St Sita' Sitad Sitam Sitan Sitare Sitare-gn Sitare-i rahn Sitayi sitayi Sitayi-kr Sitayi-krne sitayikrane Sitebr sitem Sitem Sitem-miz Sitem-dide Sitem-kr

atrt, patrt, grlt. * n, hret, nam. Deve boynunda uzunluuna olan almet. * Ev direi. f. Alma, al. Klcn az. f. Alan, alc. Can-sitan $ : Can alan. f. Yldz, kevkeb. Yldzlar. Parlak yldz. f. vme, medhetme. Medih. vme. f. Medheden, ven. verek, medhetmek suretiyle. verek. f. Kaln, kaba, youn. kma, eziyet. f. Hakszlk, zulm. * Nzikne kma. * Eziyet, cefa. f. Hin. nsafsz, haksz. (C.: Sitemdidegn) Zulme uram, hakszlk grm. (C.: Sitemkrn) f. Hakszlk ve zulm yapan. Zlim.

2681

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sitem-ke Sitem-reside Sitiz Sitize-cu Sitize-kr Sitr Sitt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Zulme ve hakszla urayan. Zulm eken. Mazlum. f. Siteme uram, zulme uram. Zulm ekmi. (Sitize) f. Kavga, cidal, ekime. f. Kavgac. f. Kavgac. (C.: Estr) rt. * Perde. Hanm. (Asl seyyidet iken muharref ve mi arapada sitt ve sitte olarak kullanlr.)

sitte Sitte Sitte-i sevr

alt. Alt. (6) Altlk. Gne'in Sevr burcunda bulunduu Nisan aynda frtnalariyle mehur olan alt gn.

Sittn Sv Siva Sivad Sivak Sivar Sivar- zerrin Sivcar sivil Sivil

(Sittn) Altm. 60 f. Elma. Baka, gayr, dier. Kasd. (Bak: Msiva) Gizli sz, sr. (C.: Svk) Misvak. * Diini ykamak. (C.: Esvire - Esvir-Suur) Bilezik. Altun bilezik. Taz ve kpein boynuna halka geirmek. Tasma takmak. asker olmayan. Fr. Asker olmayan. * Ba bozuk. * Mlk. * Tebdil-i kyafetle gezen polis. * Medeni.

Siya' Siyab Siyabe

Samanl balk. (Sevb. C.) Elbiseler, giyecek eyler. Kzln bozulmas, bekretin zil olmas.

2682

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Siyac siydet Siyadet Siyafet Siyah Siyaha Siyahat Dikenli duvar. seyyidlik, efendilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Seyyidlik. (Bak: Seyyid) Kllk sanat. f. Kara, esved. * Zenci. Suyun akmas. * Oru tutmak. (Seyyehn - Siyh - Syuh) bret, terehhb ve ibadet iin yer yznde gezip yrmek. (Dervilerin seyahat bundandr.)

Siyahbaht Siyaherde Siyahfam Siyah Siyahkr Siyahkede Siyahlika Siyahpu Siyahruz

f. Tlihsiz, kara bahtl. f. Esmer, karayaz olan. f. Siyah renkli. f. Siyahla alkal. * Zenci. * Siyahlk, karalk. (C.: Siyhkrn) f. Gnah ilemi, sulu. f. Kapkara yer. f. Kara yzl. f. Siyahlar giymi. Karalar giymi. * Mtemli, yasl. f. Tlihsiz, anssz, bahtsz.

Siyak ve sibaka mlyemet Szn evveline gzel bir netice, sonrasna iyi bir balang olmas. siyak Siyak sz gelii, bir szn hemen ncesinde geen szler. Sz gelii, ifade tarz. * slub, tarz, yol. * Srmek, sevk. * Ruhun kmas. Siyakat Siyak- kelm Siyam Siyanet Binek hayvann arkasndan srme. Szn gelii, sevkedili. Oru. (Bak: Syam) Koruma, muhafaza, hfz.

2683

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk siyanet Siyaset koruma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Memleket idare etme san'at. Devlet idare tarz. * Dnya ve hirette necatlarna sebeb olacak bir yola, insanlar irad ile beeriyetin salhna almak. * Diplomatlk. Politika. * Seyislik, at idare ileriyle urama. (Bak: Hilafet)

siyaset Siyaseten siyasetkrane siyasetvari Siyas Siyasiyyun siyasiyyun Siyat Siye Siyer siyer Siyera' Siyer-i enbiya

politika, insanlar idare etme sanat. Siyaset bakmndan, siyas bakmdan. siyaset yaparcasna. siyaset gibi. Siyaset icab olan. * Siyaset adam. * Politik. Politikaclar, siyasetiler. Devlet idaresine alanlar. politikaclar. (Savt. C.) Krbalar, kamlar. Koyun yata. (Siret. C.) Tarzlar, gidiler, yollar. gidiler, yollar, Peygamberimizi anlatan kitap. briimle kark alaca bez. Peygamberlerin (Aleyhimsselm) hayatlarndan ve onlarn ahlkndan bahseden kitap.

Siyer-i nebi

"Mevzuu Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) hayat, ahlk ve yaay olan, O'nun gaye ve cihan irad eden mesleinden bahseden kitap.(Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n ahvl ve evsf, Siyer ve Tarih suretiyle beyan edilmi. Fakat o evsaf ve ahvl-i galibi, beeriyetine bakar. Halbuki o Zt- Mbarek'in ahs- manevsi ve mahiyet-i kudsiyesi o derece yksek ve nuranidir ki; Siyer ve Tarih'te beyan olunan evsaf, o bl kamete uygun gelmiyor, o yksek kymete

2684

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

muvfk dmyor. nki: $ srrnca: Hergn, hatt imdi de, btn mmetinin ibadetleri kadar bir azim ibadet sahife-i kemaltna ilve oluyor. Nihayetsiz rahmet-i lhiyeye, nihayetsiz bir surette, nihayetsiz bir istidat ile mazhar olduu gibi, her gn hadsiz mmetinin hadsiz duasna mazhar oluyor. Ve u kinatn neticesi ve en mkemmel meyvesi ve Hlik- Kinat'n tercman ve sevgilisi olan o Zt- Mbarek'in tamam- mahiyeti ve hakikat- kemalt, Siyer ve Tarih'e geen beeri ahval ve etvra smaz. Mesel: Hazret-i Cebril ve Mikil, iki muhafz yver hkmnde Gazve-i Bedir'de yannda bulunan bir Zt- Mbarek; ar iinde, bedevi bir arabla at mbyaasnda mnzaa etmek, bir tek hid olan Huzeyfe'yi ahid gstermekle grnen etvr iinde smaz.te yanl gitmemek iin; her vakit mahiyet-i beeriyeti itibariyle iitilen evsaf- diye iinde ban kaldrp, hakiki mahiyetine ve mertebe-i Risalette durmu nurani ahsiyet-i maneviyesine bakmak lzmdr. Yoksa, ya hrmetsizlik eder veya pheye der. M.)" Siyer-i seniyye Yksek ahlk ve yksek vasflar. Hazret-i Peygamberin (A.S.M.) yksek ahlk ve vasflarna dair yazlan kitab. Siyonist (Kuds'n eski ad olan Sion. dan) Filistin'de bamsz bir Yahudi devleti kurmak isteyen. Yahudi fikrinin taraftar. Bir eyi Yahudilerin gaye ve menfaatna gre deerlendiren. Yahudilik. * Yahudi dinine giren. siyonist Siyy Siyyan Siyyanen Yahudilerin lksne inanan, islm dman. Arz- Arabdan bir yer. * l, sahra. * Benzer, misil. (Siyy. C.) Birbirine denk ve eit. Msavi. Birbirine denk ve eit olarak. Msavi bir tarzda.

2685

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Siyye Skolastik Yay ba.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lt. Kurun-u vustda (Orta alarda) Hristiyan leminde, papazlarn din grne ve onlarn basks altndaki din fikirlerine gre yaplan tedrisat usul.

skolstik Slogan Sofesta

ortaa Hristiyanlk eitimi. ing. Ksa ve te'sirli propaganda sz. (Sevfesti) Kinatn yaratcsn, Cenab- Hakk kabul etmemek iin hereyi inkr eden. Msbet veya menfi hi bir hkme varmayan, daima phe iinde kalmay esas alan felsefi bir doktrinin (Septisizm) mensubu. Septik. Alemde hakikat namna hi bir ey tanmayan ve hakikat aratrmaktan sarf- nazar ederek zevk safa, iir ve edebiyatla elenen safsataclar. (Bak: Sofizm)(..O Vahid-i Ehad'i kabul etmeyen ya nihayetsiz ilhlar kabul edecek veyahut ahmak sofesti gibi hem kendini, hem kinatn vcudunu inkr edecek. M.)

Sofest Sofi

olumlu veya olumsuz hibir hkme varmayan kukucu felsefeci. Ehl-i tasavvuf. Riyazet ve nefisle mcahede ile hakikate ermee alan. Tarikata mensub, mnevi kemlt iin alan. * Yanltc, safsatac. (Bak: rakiyyun)

sof sofmereb Sofizm

tarikat adam, tesavvuf ehli. tasavvuf yolunda olan. "Fr. Fls: Sofestaiye. Safsataclk. Alemde hakikat olarak hi bir ey tanmayan ve hakikat aratrmaktan sarf- nazar ederek zevk saf ve iir gibi eylerle elenmei tercih eden btl bir meslek. ndiye, indiye ve Ledriye ""Septizm"" adlaryla ksma ayrlrlar. (Mesail-i lm-i Kelm'dan)"

sofizm

hakikat tanmayan pheci filozoflarn felsefesi.

2686

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sofra sofu Sohbet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

stnde yemek yenilen yayg. sofi, tasavvuf yolcusu. "Konuma, sevdii kimselerle yaplan toplant. * Birlikte oturup tatl tatl hakikat zerine konumak.(Sohbet-i Nebeviye yle bir iksirdir ki; bir dakikada ona mazhar bir zt, senelerle seyr sluka mukabil hakikatn envarna mazhar olur. nk sohbette insiba ve in'iks vardr. Malumdur ki; in'iks ve tebaiyyetle o nur-u zam- Nbvvetle beraber en azim mertebeye kabilir.Naslki, bir sultann hizmetkr ve onun tebaiyyeti ile, yle bir mevkiye kar ki, bir ah kamaz. te u srdandr ki, en byk veliler sahabe derecesine kamyorlar. Hatt Celleddin-i Syuti gibi, uyank iken, ok def'a sohbet-i nebeviyeye mazhar olan veliler, Resul-i Ekrem (A.S.M.) ile yakazaten grseler ve u lemde sohbetine merref olsalar, yine sahabeye yetiemiyorlar. nki: Sahabelerin sohbeti, Nbvvet-i Ahmediye (A.S.M.) nuriyle, yni Nebi olarak onunla sohbet ediyorlar. Evliylar ise vefat- Nebeviden sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm' grmeleri, velyet-i Ahmediye (A.S.M.) nuriyle sohbettir. Demek Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n, onlarn nazarlarna temessl ve tezahr etmesi, velyet-i Ahmediye (A.S.M.) cihetindedir; Nbvvet itibariyle deil. Mdem yledir; nbvvet derecesi, velyet derecesinden ne kadar yksek ise, o iki sohbet de o derece tefavt etmek lzm gelir.Sohbet-i Nebeviye ne derece bir iksir-i nurni olduu bununla anlalr ki: Bir bedevi adam; kzn sa olarak defnedecek bir kasavet-i vahiynede bulunduu halde gelip, bir saat sohbet-i Nebeviyeye merref olur, daha karncaya ayan basamaz derecede bir efkat-i rahimaneyi kesbederdi. Hem chil, vahi bir

2687

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

adam, bir gn sohbet-i Nebeviyeye mazhar olur; sonra in ve Hind gibi memleketlere giderdi. Mtemeddin kavimlere muallim-i hakaik ve rehber-i kemlt olurdu. S.)" sohbet Sohbet-i ihvan tatl tatl konuma. Din kardeleri ile faydal hakikatlar zerine sohbet etmek.Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm buyurmutur ki: ey mstesna, dnyada rahat yoktur:1- Tilvet-i Kur'an2- Mnacat- Rahman3Sohbet-i hvan. Sokrat Solcu Sorgu sosyal Sosyal Sosyalist sosyalist Sosyalizm eski bir filozof. (Bak: Ashab- imal) Baa taklan tu. * Baz kularn tepelerinde bulunan tyden ss. itima, topluma ait. Fr. tima. Cemiyete ait. Fr. Sosyalizm taraftar olan. sosyalizme inanan, toplumcu. "Fr. ktisad teebbsleri ve teekklleri devlete vermek isteyen gr. tirakiyecilik. Gya, herkese msavi mal verme esasn idare sisteminde yerletirmeyi ve mal birliini iddia eden ve insan ftratna zt olarak hrriyetleri daraltc ve din aleyhdar bir sistem. Serserilere, zenginlerin mallarn mbah edip isyna sevkeden ve ehl-i nmusun ahlkn ykarak fuhiyat tevik eden bir btl anlay. (Sosyalizm nazariyesinin nirleri komnistlerdir.) (Bak: ktisad, Kapitalizm, Komnizm)(Tabaka-i avmn intibahiyle ve galebesiyle tezahr eden tam sosyalizm ve bolevizm dsturlar, bizim daha ziyade iimize yarad iin, o sosyalizm dsturlarn kabul ettiimiz halde, senin vaziyetin bize ar geliyor. Prensiplerimize muhalif dyor. Onun

2688

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iin sana verdiimiz skntdan ekvya ve ksmeye hakkn yoktur?Elcevap: Hayat- itimiye-i beeriyede bir r aan, eer kinattaki kanun-u ftrata muvfk hareket etmezse; hayrl ilerde ve terakkide muvaffak olamaz. Btn hareketi er ve tahrip hesabna geer. Mdem kanun-u ftrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette ftrat-i beeriyeyi deitirmek ve nev-i beerin hilkatndaki hikmet-i esasiyeyi kaldrmakla, mutlak msavat kanunu tatbik edilebilir. Evet, ben, neseben ve hayata avam tabakasndanm. Ve mereben ve fikren, ""msvt- hukuk"" mesleini kabul edenlerdenim. Ve efkaten ve slmiyetten gelen srr- adalet ile, burjuva denilen tabakai havassn istibdat ve tahakkmlerine kar eskidenberi muhalefetle alanlardanm. Onun iin btn kuvvetimle adalet-i tmme lehinde zulm ve tagallbn ve tahakkm ve istibdadn aleyhindeyim.Fakat nev-i beerin ftrat ve srr- hikmeti, msvt- mutlaka kanununa zddr. nki Ftr- Hakim, kemal-i kudret ve hikmetini gstermek iin az bir eyden ok mahsult aldrr ve bir sahifede ok kitablar yazdrr ve birey ile ok vazifeleri yaptrd gibi, beer nev'i ile de binler nev'in vazifelerini grdrr.te o srr- azimdendir ki: Cenab- Hak, insan nev'ini binler nevileri snbl verecek ve hayvanatn sair binler nevileri kadar tabakat gsterecek bir ftratta yaratmtr. Sair hayvanat gibi kuvlarna, ltifelerine, duygularna had konulmam; serbest brakp hadsiz makamatta gezecek istidat verdiinden, bir nevi iken binler nevi hkmne getii iindir ki, Arzn halifesi ve kinatn neticesi ve zihayatn sultan hkmne gemitir.te nev-i insann tenevvnn en mhim myesi ve zenberei; msabaka ile hakiki imanl fazilettir. Fazileti kaldrmak, mahiyet-i beeriyenin tebdiliyle,

2689

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akln sndrlmesiyle, kalbin ldrlmesiyle, ruhun mahvedilmesiyle olabilir. L.)" sosyalizm Sosyolo toplumculuk, btn mallar devlet elinde toplamak isteyen bir anlay. Fr. tima bilgilerle uraan, toplu insan yaay ve onlarn idare ilerinde bilgi sahibi olmaya alan. timaiyat. Smestr Spiker Fr. Okullarda bir ders ylnn ayrld iki dnemin herbiri. ing. Konumac. Radyo programlarn takdim eden, haber bltenlerini okuyan kii. Spiritualizm Fr. Fls: Ruh gibi madd olmayan varlklar kabul eden gr ve dn. Ruhiyatlk. spiritalizm Staj ruhuluk. Fr. Mesleki bilgisini artrmak maksadyla baka birinin nezareti altnda yaplan alma. Stajyer Strateji Stratosfer s Su' Su(y) Suada' Suad Sual sul Sualt Sub' Fr. Staj yapan kimse. yun. Askeri sevk ve idare ilmi, sevk-ul-cey. Fr. Atmosferin ortalama 30 km. kalnlndaki ikinci tabakas. kt. Ktlk. * yi olmayan. Kt, fena. f. Cihet, yn, taraf. Semt. Yan. Skntdan dolay uzun uzadya solumak. * Ev ortas. Topalak otu. steme. stek. * Soru. Sorulan ey. * Dilencilik. soru, istek. (Sul. C.) Suller, sorular. stemeler, istekler. (Bak: Sbu')

2690

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Suba (sab)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esb) Gece ile gndz eit olduunda gndousundan esen rzgr.

Subabe Su'ban

Kap iinde kalan su. * Bir nesnenin bakiyesi. Artk. (C.: Sabin) Byk ylan. Ejderha. * Koz: Semann kuzey yarm kresinde bulunan Tinnn Burcu'nun evirdii byk kavisin ortasnda ve kk ay drtgeninin tam karsnda bulunan en parlak yldz. (Alpha Draco)

Subare Suba

Ta. imdiki zabta ve daha ziyade belediye memurlarnn grdkleri ileri gren ve kasabalarn idaresi banda bulunan memurun nvan idi.

Subat Subbah Subbhun kuddsn

(Bak: Sbt) (Sbih. C.) Yzenler, yzcler (suda). """Allah (C.C.) subbhtur, kuddstr. Ztna ve sfatna fena, noksan ve kusur yanaamaz. Her zaman ve her dilde, her mahluk onu tesbih ve takdis eder."" gibi mnlar ifade eder."

Sube

At srs. * Yirmi ile krk arasnda olan kei srs. * Kabn iinde kalan su. Artk su.

Su'be Subesu Subh subh Subha Subhdem Subhgh Subh-u kyamet Subjektif

Yeil bal kertenkele. f. Taraf taraf. Her tarafa. Her yanda. Sabah vakti. Sabah. Tan vakti. afak zaman. sabah. Sabah uykusu. f. Sabah vakti. f. Sabah vakti. Tan yeri. Kyametten sonraki sabah. Kyamet sabah. (Bak: Sbjektif)

2691

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Subr Subre Subu' Su'bub Subuhat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her cismin tek kenar ve younluu. * Ufak tal yer. Birikinti, yn. Dinini terk edip baka dine girmek. (C.: Sebib) Saf su akan yer. (Subha. C.) Secdeler ve cemal-i lh nurlar ve celal ve azamet-i lhiye. (Bak: Azamet, Cemal)

Sud Suda' Sud'a Suda-ger Suda-ger Sudag Sudah Sudam (sdm) Sudd Suddad

f. Kr, faide, kazan. Ba ars. * Rahatsz etme, sknt verme, skma. Deve ve koyun bl. f. Bezirgn, tccar. f. Ticaret. Zlfte olan nian ve almet. Horozun tmesi. Hayvanlarn banda olan bir hastalk. Da. "(C.: Sadyid) ""Sm- ebras"" denilen kertenkele. * Suya varacak yol."

Sude Sudeka Sudg Sudkan Sudmend Sudre Sudud sudr Sudur

f. Ezilmi, dvlm. Srm, srlm. (Sadik. C.) Doru ve hakiki dostlar. (C.: Esdg) akak. * akaklardan sarkan sa. (Sadk. C.) Hakiki ve doru dostlar. Sadkler. f. Kazanl, faydal, krl. Acem gmlei. Men'etmek, engel olmak. kma, gelme. Olma, meydana gelme. Sdr olma. * (Sadr. C.) Gsler, sadrlar.

2692

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sueda Suf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Said. C.) Saidler. Allah'n (C.C.) rzsna erenler. Mes'ud olanlar. (C.: Evsf) Yn dokuma. Ynden yaplm dokuma. * Yn, yapa, ibriim.

Sufar Sufariye Sufef Suffa suffa Suffah Suffe

Yrekte sar sularn toplanmas. Sar asma ad verilen bir ku. (Sofa. C.) Sofalar. (Suffe) Sofa, avlu. * Set. Seki. sofa, suffe. Enli uzun ta. Peygamberimizin mescidine bitiik yer, bekr sahabelerin kald mekn.

Sufi Sufn Sufr Sufret Sufrit Sufruf Sufuf sufuf Sufun Sufvan Sugra

(C.: Sufiyyun) Tasavvuf ehli. Sofu. Mutasavvf. obanlarn daarc. (Sfr) : Bakr. Tun. Sar renk, sarlk. * Beniz solukluu. (C.: Safrit) Fakir. zm p. * Hurma p. (Saf. C.) Saflar. Sralar. saflar, sralar. (Sfun) (Sefine. C.) Sefineler. Gemiler. Atn, ayak zerine durup drdncnn trnan yere dikip durmas. (Sura) Daha kk, pek kk. * Man: Hadd-i asgarn bulunduu cmle. Birinci kaziyye. Kk nerme. (Bak: Hadd-i asgar)

Sugre Sugur Sugv

(C.: Sgur) Gs ukuru. * Boaz ukuru. * Gedik. Dmana yakn hududlar, serhadler. * Maara. * n diler. * Azlar. Meyletmek, ynelmek, eilme.

2693

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sugvar sura Suh Suhaf Suhan Suhansera Suhar Suhare Suhd Suhen Suhf Suhk Suhme Suhnan Suhne suhre Suhre f. Kederli, acl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

pek kk, mantkta kk nerme. Duvar. Akcier veremi. f. Trp. (C.: Suhanseryn) f. Ahenkli sz syleyen. Umman kasabas. * Bir erkek ismi. Ya kkrda. (C.: Eshd) ocukla birlikte kan sar su. (Sehun - Suhun) f. Sz. Akl ve fikrin zayf olmas. Uzak olmak. * Cehennemde bir derenin ad. * Mahrumiyet. Karalk, siyahlk. Scak, kzgn. * Scak gn. Kzgnlk. * Gz yal, dertli olmak. isteksiz yapan. Maskara, gln, elenceli. * Zoraki i gren, cretsiz zoraki alan kimse ve hayvan.

Suhrekr Suhriyen Suhriyye Suht

f. Maskaralk yapan. Maskara. (Shriyya) Musahhar klnan, hizmette altrlan. * Gln olan. Maskaralk. Haram mal, her nevi haram. * Yok eylemek. Gidermek. Bir eyin kkn kazmak (mnasna saht'dan alnmtr. Haramn bereketi olmadndan hnumnlar ykt iin suht denilmitir.)

Suhte Suhub

f. Yanm, tutumu. Yank. * (C.: Suhtegn) Softa. Medrese talebesi. (Sehb. C.) Bulutlar.

2694

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Suhuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sahife. C.) Sahifeler. * Bz Peygamberlere gelen sahife halindeki kitap.

suhuf Suhulet

sahifeler, baz peygamberlere gelen ve ilh emirleri bildiren sayfalar. "Kolaylk. (Bak: Shulet)(...Senin kk baheni halk ettii gibi, cenneti dahi senin iin halk edebilir ve halk etmi ve sana va'd etmi. Ve va'dettii iin, elbette seni onun iine alacak. Mdem bilmahede gryoruz; her senede, yeryznde, hayvanat ve nebatatn yz binden ziyade enva'larn ve milletlerini, kemal-i intizam ve mizan ile, kemal-i sr'at ve shuletle har edip, nereder. Elbette byle bir Kadiri Zlcell, va'dini yerine getirmeye muktedirdir... M.)"

suhlet Suhun Suhur Su-i ahlk

kolaylk. (Sahne. C.) Sahneler. (Sahr. C.) Kayalar, byk talar. Ahlk ktl. Allah'n, peygamberin rz olmayaca ileri yapann ahlk.

Su-i hal Su-i hareket Su-i hazm Su-i hulk Su-i ihtiyar Su-i istiml

Fena hareket tarz. Kt hal. Kt hareket, kt i. Sindirim bozukluu. Kt ahlk. Dine, ahlka yakmayan fena ahlkllk. Kt arzu, fena istek. Ktye kullanma. Eldeki nimeti veya frsat bouna yahut kendi menfaatine kullanma.

Su-i kasd

Bir kimsenin aleyhinde tertib alma. * Adam ldrmee tertib alma. * Kt kasd.

Su-i mizc Su-i niyet

Shhat bozukluu, huy fenal. Kt ve bozuk niyet.

2695

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Su-i tedbir Su-i tefehhm Su-i telkki Su-i zan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yanl tedbir. Kt yol. Tam dnle, akllca hareket etmeyi. Kt anlay. Yanl anlama. Lzm olduu ekilde anlamama. Kt anlay. Kt telkki etme. Kt zanna sahib olma, bakasnn hareketini kt zannetme.(Drdnc hastalk su-i zandr. Evet insan, hsn- zanna me'murdur. nsan, herkesi kendisinden stn bilmelidir. Kendisinde bulunan su-i ahlk, su-i zan saikasyla bakalara temil etmesin. Ve bakalarn baz harektn, hikmetini bilmediinden takbih etmesin. Binaenaleyh eslf- izmn hikmetini bilmediimiz baz hllerini beenmemek su-i zandr. Su-i zan ise, maddi mnevi itimiyt zedeler. M.N.)

siihtiyar siistimal sikasd sizan Suk sk Suk' Suk'a Suka Suka' Sukab Sukata Sukatain Sukatahr Sukaybe

iradenin kt ynde kullanm. ktye kullanma. maksadn kt oluu, ldrme teebbs. kt sanma. ar, pazar. Alm satm yeri. ar. Taraf, yn. * Nahiye. Ban ortasndaki beyazlk. ar adam, esnaf. Horoz sesi, horoz t. (Sukbe. C.) Delikler. Krnt, dknt, artk. f. Krnt, dknt toplayan. Artk toplayan. f. Krnt, artk yiyen. Kk delik, delikik.

2696

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sukb Sukbe Suk Sukl(e) Sukm (sekam) Sukub Sukuf Sukuf-u byut Sukuk sukut Sukut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Skub) Delmek. * Yrtmak. (C.: Sukub - Sukab - Sukabt) Delik. ar ve pazarla alkal. * arl, pazarl. Br. * Taraf, yn. (C.: Eskm) Zahmet, meakkat. Hastalk, maraz. (Sukbe. C.) Delikler. (Sakf. C.) Tavanlar, ev rtleri. * Uzun ve sarkk eyler. * Semavat. Evlerin damlar. eriat mahkemesince verilen ilmlar ve onda geen tabirler. dme, alalma. Dme. Yukardan aaya birden iniverme. * Deerini kaybetme. Bozulma. * Devrilme. * Mahvolma. * Ahlk bakmndan alalma. * Byk bir vazifeden ayrlma. * Sarkma. * ocuun eksik veya l olarak domas.

Sukut- hakk Sukut- musammem

Hakkn sukutu. Hakkn kaybolmas. Dmesi kararlatrlm. ktidardan drmek iin hakknda karar alnm.

Sukutiye Sukut-u mutlak Sukve Sukya Su'l

Parat. Mnen iyice tefessh etme, iyi hasletlerin tamamen kaybolmas. Toprak kap. (Saky. den) Sulamak. (C.: Sul) Devede sonradan kan kk meme. * Koyunda kk meme. * Asl diin yannda kan fazlalk di.

Sulahfat sulb Sulb

(C.: Selhif) Kaplumbaa. sert, kat. Sert, kat. Ta gibi olan. * Omurga kemii. * Slle, zrriyet.

2697

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sulb Sulbiye Sulbiyet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birinin sulbnden gelme. Kendi evld. Kendi olu. Nesebi hlis olan. Katlk, sertlik. Ta gibi olmak. * Cisimlerin kat hli. * Mc: Duygusuzluk.

Suleha

(Slih. C.) Salihler. Salhiyetli, gnah ilemeyen iyi insanlar. lim ve amelde, ibdet, taat ve takvda terakki ve teli eden byk ztlar.

suleha Sulfato sulfato sulh Sulh Sulh-miz Sulhen sulhkrne Sulh-nme sulhperver Sulh-perver

slihler, iyi hlliler. (Sulfata) Fr. Kinin. Stma hap. kinin, stma ilac. bar. Bar. Uyuma. * Muharebeyi terk iin anlama. * Rahatlk. f. Ara bulucu, bartrc. Sulh tarznda, bar yoluyla. Anlamak suretiyle. bar edercesine. f. Sulh, bar kd. barsever. f. Sulhu. Dim sulh ve skun isteyen. Harp ve arpmak istemeyen. Barsever.

Suliyy Sulla' Sullaa Sulsul Sulsule Sult Sulta

Atein yanmas. (C.: Sll) Enli yass ta. * Ot bitmeyen mevzi. Byk, enli ta. * Ot yetimeyen yer. (C.: Salsl) veyik kuu. Havuz veya kap dibinde kalan su art. (C.: Eslt) Byk bak. Bask, otorite.

2698

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sultan read

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Mi: 1844-1918) Merutiyet devri Osmanl Padiahdr. Merhametli ve halim tabiatl olan bu dindar ve abdestsiz gezmiyen padiah, Mevlevi Tarikatna bal idi. Bo vakitlerini Mesnevi okumakla geirirdi.

Sultan selim han Sultan sleyman han

(Bak: Yavuz Sultan Selim) "(Hi: 900-974) Osmanl Padiahlarnn onuncusu, slm Halifelerinin yetmibeincisidir. Yavuz Sultan Selim Han'n oludur. Avrupa-vari bir ksm kanunlar yaplmasna vesile olduundan Kanuni nm ile de tannr. Padiahlk yllar Osmanl Devletinin en hametli devri olup, Avrupa, Asya Osmanllarn emrinde idi. stanbul payitahtt. Bir fikir vermek iin o zaman stanbuldaki eserlerden bir ka misal vereceiz. lk olarak o zamanda yaplan bir sayma gre: 485 cmi, 4494 mescid, 100 imret, 417 kervansaray, 1653 ilk mekteb, 335 tekke, 4985 eme, 874 hamam, 743 kilise, onbir binden ziyade sokak ve cadde tesbit edilmiti.stanbul byle iken Avrupa'l bir muharrir; Avrupa'y yle anlatr: ""Avrupallar bin sene banyosuz kald. Orta ada pis ve kirli bulunmak bir faziletti. Bu alarda Avrupa batan aa kanyordu."""

Sultan

"Reis. slm Hkmdar. Hkimiyet sahibi. Padiah. * Allah. (C.C.) * Kuvvet, kudret ve hkimiyet shibi. * Hkmdar ilesinden olan anne, kz gibi kadnlardan her biri. * Hccet ve delil. * Kahr ve tegallb mnasnda masdardr. Her eyin yavuz, iddet ve satvetine denir. Kelimenin asl ""selit"" olup, cem'i sultandr. Selit ise, zeytinyann ismidir. Zeytinya kandilinin yla klandrma yapld gibi, padih ve vali dahi ule-i adl ve zabt ihtimamyla memleketini tenvir etmek mnsebetiyle onlara da bu mna tlak olunmutur. (Kamus-u Okyanus'tan hlsadr.)(Sultan- kinat birdir. Her eyin

2699

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

anahtar O'nun yannda, her eyin dizgini O'nun elindedir. Her ey O'nun emriyle halledilir. O'nu bulsan her matlubunu buldun, hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun. M.)(Bu grdn insanlar, Sultan- Ezel'nin kudretiyle, yokluk karanlklarndan, ziyadr varlk lemine karlan mahluklardr. Sultan- Ezel, btn mevcudat iinde biz insanlar semi. Ve emanet-i kbray bize vermitir. Biz, hair yoluyla saadet-i ebediyeye mteveccihen hareket etmekteyiz. Dnyadaki iimiz de o saadet-i ebediye yollarn te'min etmekle re's-l mlmz olan istidatlarmz nemlandrmaktr. Ve u azm insan kervanna, bundan sonra Sultan- Ezel'den risalet vazifesiyle gelip, riyaset eden benim. ..)" sultan Sultan- mazlum padiah, saltanat sren. Msum, zulme uram sultan. (Bundan kinaye II. Abdulhamid Han'dr.) Sultan-d dem Suluh Su'luk Sulul Sum' Sum Sum'a Sumari Sumat (sumt) Sume Sumluh Summ Vcutta kann galeyan. Sahte olmayp geer akalar. Salam ve hakiki paralar. (C.: Salik) Fakir. * Dilenci. * Serseri. Bozulup fena kokmak. Pervane denilen kelebek. Sarmsak. hlsszlktan kan, iitilsin ve bilinsin iin yaplan i, gizli riyakrlk. Dbr. Susmak, skut etmek. Koyuna yaplan iaret ve nian. Kulak kiri. itmez olanlar, sar olanlar. Duymayanlar.

2700

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Summaki Sumnat Sumsum Sumug Sumul Sumut Su'n sun Sun' Sunafir Sunan Sunbur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gayet sert, deerli ve parlak olan bir ta. f. Kilise, puthane. ok kat olan. (Samg. C.) Zamklar. Sertlik, kuruluk, katlk. Susma, skut. * Somurtma. (C.: Sene) Yars kesilmi krba. yapmak, i. Yapmak. * Eser, yaplan i. * Te'sir. * Gzel i yapmak. Her nesnenin hlisi. Her eyin iyisi ve dorusu. Koltuk kokusu. (C: Sanbir) Demirden veya kalaydan olan ibriin emzii. * Havuzun evresine yaplan lle ve oluk.

Sun'-i bedi' Sun'-i ilh Sun' sun Sunuat Sunuf

Gzel eser. Cenab- Hakk'n san'at, eseri. nsan yaps, uydurma, takma, sahte, yaradltan olmayan. yapay, sahte. Yaplanlar. San'atl yaplan eyler. (Snf. C.) Snflar. * Dereceler, mertebeler. * Nikablar, yamaklar. * Soylar, neviler.

Sunuf-i liye Suples Su'r Sur sur Sr

Yksek snflar. Fr. Yumuaklk, esneklik. (C.: Es'r) Yiyecek, iecek art. f. enlik. Dn. Ziyafet. kale duvar. kyamet borusu.

2701

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sur'a Suraa Surah Surahi Suram Sure

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bahadrlk, kahramanlk. * Greilik. Pehlivan ve bahadr kimse. f. Delik. Gedik. Su iesi, srahi. Zillet ve hastalk. * Emzikten son kan st. Kur'an- Kerim'in 114 blmnden her biri. * Derece. * Duracak yer. Menzilet. * eref ve an. * Gzel ina edilmi bina. Sur. * Refi'. * Almet, nian.

sre Sured

Kurnn yetlerden oluan her bir blm. (C.: Surdn) Ggen ad verilen kk ku. * Davar arkasnda yanrdan olan beyazlk.

Surencan Suret

ekil ve kabuu kestaneye benzeyen bir ot kk. (C.: Sur - Suver) Biim, grn. * Klk. Tarz. * Yol. Gidi. Hal. * Tasvir. Dtan grnen ekil. * are.

sret sreta Suret Suretbend Sureten sreten Suretger Suret-i suud Suret-i tesviye Suret-i zaife-i vhiye Suretperest

ekil, biim, grn. grnte, eklen. Grnte. Zhiren. f. Tasvir yapan. Resimci. Suret itibariyle, suret olarak, grnte. Sanki. srete, biimce, grnte. f. Suret yapan, resim izen, ressam. Ykselme tarz. Hal aresi. Hakikatsz, sama sapan zayf suret ve vesvese. f. Grne, surete ok kymet veren. Esasa kymet vermeyen. * Resimleri ok seven ve meftun olan. (Bak: Sanem-perest)

2702

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sretperest Suret-perestlik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

srete pek dkn olan. Bir eyin d grnne ve tertibine nem verip, ruhuna ve mnasna kymet vermemek. * Resimlere meftuniyet. (Bak: Sanemperest)(Sanem-perestlii iddetle Kur'an men'ettii gibi, sanemperestliin bir nevi taklidi olan suretperestlii de men'eder. Medeniyyet ise, suretleri kendi mahasininden sayp Kur'ana muraza etmek istemi. Halbuki: Glgeli glgesiz suretler, ya bir zulm- mtehaccir veya bir riya-y mtecessid veya bir heves-i mtecessimdir ki, beeri zulme ve riyaya ve hevya, hevesi kamlayp tevik eder... S.)

Suretpezir Suret-l asr Suret-l infitar Suretyb Sur

f. Meydana kan, hsl olan, ekillenen. Kur'an- Kerim'in yznc suresi. Kur'an- Kerim'de seksenikinci Sure olup Mekkidir. f. ekil bulan, suretlenen, meydana gelen. Surete ait, grne ait ve mteallik. Hakiki, ciddi ve samimi olmayan. Zhir.

sr Sur-na(y) Sur-na Sur-name

srete ait, grnte. f. Zurna. f. Zurnac. (Suriye) f. Edb: Dn, ziyafet, enlik gibi halleri tasvir iin yazlan yazlar.

Surna-pa Surrad Surre

f. Zrafa. Yamuru olmayan ince bulut. (C.: Surer) Para kesesi, para kn. * Hac zamannda slm Devletinin pdiah tarafndan fakir ve muhtalara datlmas iin Mekke ve Medineye her yl gnderilen para ve sir eyler.

2703

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sursur Surud Suruf Suruh Su'rur Sus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk kuvvetli deve. Souk yer. (Sarf. C.) Dilbilgisi kitaplar, gramerler. (Sarh. C.) Kkler, yksek binalar. Aa sakz paras. Huy, tabiat, tynet. * Buday ve arpa biti. Hububata den kurt. Gve. * Miyan kk.

Susen Susmar susmar Sut Sutu' Sutur sutr Sutur-u hdisat Sutur-u kinat Sutur-l gayb Suubet subet Suud sud Suude Suur Suut Suva'

f. Susam. f. Kertenkele denen kk bir hayvan. Keler. kertenkele. (C.: Suv-Esv) Yolda ve sahrada iaret iin dikilen ta. Ykselme, yukar kma. * Belli olma. (Toz, koku v.b) yaylma. (Satr. C.) Satrlar, yaz dizileri. satrlar, yaz dizileri. Hdiselerin satrlar. Mnidar hdiseler. lemdeki mnalar, kinat satrlar. Bizce bilinmeyen iler ve hdiseler, mnalar. Zorluk, glk. zorluk, glk. Mbarek. * Mbarek saylan yldzlar. ykselme. yi addetmek. Mbarek saymak. (Sivr. C.) Bilezikler. Enfiye. Sa' denilen ve ahkm- slmiyede muteber olan lek. * Su imek iin kullanlan ta. Maraba.

2704

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Suvab Suvan (svn) Suvar Suver suver Suveyda Suvvam Suy Suyuf sz Suz Suzan szan Suzen Suzende Suzenger Suzer Suz-i cier Suz Suzi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Su'bn) Bit sirkesi. (C.: Esvine) Kaftan ve giyecek eya koyup saklanlan yer veya kap. (Bak: Svar) Boynuz. * (Suret. C.) Suretler. sreler, sretler. (Bak: Sveyda) (Sim. C.) Oru tutanlar. Kurumak. (Sayf. C.) Yaz mevsimleri. " ""yakan, yakc, bozucu"" mnsnda son ek." f. Yanma, tutuma. Ate. Scaklk. f. Yakan, yakc. Ateli. yakc. f. ne. f. Yakan. Yakc. f. ne yapan, ineci. (C.: Suzert) Necis, pis, murdar. Cierin yanmas. Cier yankl. f. Yanma ile, tutuma ile ilgili. f. Yakma. Yanma. * Dokunma, te'sir etme, etki yapma. * Byk ac. Yrek yanmas.

Suzi-i nihan sznk Sac Sal Sar

in iin yanma. Gizli yanma. yakc. Koyun avaz, koyun sesi. Bir kabile ismi. Atein harareti. * ok ackmak.

2705

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk S'b

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Akl geri gelmek. * Gittikten sonra yine eski yerine dnmek, meknna gelmek.

Sb' Sba S'ban Sbat

Yedide bir. Yedi harfli, yedili. (Bak: Su'ban) Dalgnlk. * Uzun dinlenme. * stirahat zaman. * Uzun uyku eklinde olan baygnlk. Koma. * Dehir, zaman.

Sbata Sbbet Sbbuh Sbe Sbha Sbhake Sbhan sbhanallah Sbhanallah

Sprntlk, virne. nsann oturak yeri. Tesbih edilen (Allah. C.C.) On kiiden fazla olan erkek cemaat. * Havuzun ortas. ekilen tesbih, tesbih tnesi. * Du ve nfile namaz. f. Tesbih eken. Allah (C.C.) " ""Allah eksikliklerden uzaktr"" mnsnda bir tabir." Cenab- Hakk'n mahlukat ve eserleri karsnda duyulan hayret ve taaccb ifade etmek iin sylenir. Cenab- Hakkn ztnda, sftnda ve ef'alinde btn kusurlardan mnezzehiyetini ifade eder.(Sbhanallah ve Elhamdlillah cmleleri Cenab- Hakk' Celal ve Cemal sfatlaryla zmnen tavsif ediyorlar. Celal sfatn tazammun eden Sbhanallah, abdin ve mahlukun Allah'dan baid olduklarna nazrdr.Cemal sfatn iine alan Elhamdlillah, Cenab- Hakk'n rahmetiyle abde ve mahlukata karib olduuna iarettir. Mesel: Biri kurb, dieri bu'd olmak zere bize nzr emsin iki ciheti vardr. Kurb cihetiyle hararet ve ziyay veriyor. Bu'd cihetiyle, insanlarn mazarratlarndan thir ve sfi kalyor. Bu itibarla insan, emse kar

2706

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yalnz kabil olabilir, fil ve messir olamaz.Kezlik, biltebih, Cenab- Hak rahmetiyle bize karib olduu cihetle Ona hamdediyoruz. Biz Ondan uzak olduumuz cihetle Onu tesbih ediyoruz. Binenaleyh, rahmetiyle kurbne bakarken hamdet. Ondan baid olduuna bakarken tesbih et. Fakat her iki makam kartrma. Ve her iki nazar birletirme ki, hak ve istikamet mltebis olmasn. Lkin iltibas ve mezc olmad takdirde her iki makam ve her iki nazar hem tebdil, hem cem' edebilirsin. Evet, Sbhanallhi ve bihamdihi her iki makam cem'eden bir cmledir. M.N.)(Cenab- Hakk erikten, kusurdan, noksniyetten, zulmden, acizden, merhametsizlikten, ihtiyatan ve aldatmaktan ve kemal ve cemal ve celaline muhalif olan btn kusurattan takdis ve tenzih etmek mnas ile saadet-i ebediyeyi ve celal ve cemal ve kemal ve saltanatnn hametine medar olan dar- hireti ve ondaki cenneti ihtar edip dellet ve iaret eder. .) (Bak: Bakiyat- slihat) Sbhan (sbhaniye) Allah (C.C.) ile alkal. lh. Allah'a mahsus, Onun eserlerine it ve mteallik. Allah'n Sbhan sfatna id. Sbjektif Fr. Bilen akl ile alkal. * Eyann hakikatna deil de ferdin dnce ve duygularna dayanan. ahs gre gre olan. nd, nefs olan. sbjektif Sbjektivizm Sbrut Sbt Sbur Sbut sbt ahs gre gre olan, ind. Fr. Fls: Akldan baka realite kabul etmeyen, yanl bir nazariye. (C.: Sebriyet) Az. * Otsuz ve susuz yer. * Fakir adam. Ayp. Helk, helket. Mahvolmak. * Men olmak, kovulup srlmek. (Sebt. C.) Cumartesiler. Cumartesi gnleri. sabit olu, kesinleme.

2707

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sbt Sbut sabit olmakla ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Varl kat'iyyen isbat edilene ait. Msbet, isbatl olan. (Bak: man- bil-hiret)

Sbha Sbl Sccad Scced Scfe Scle Scre scud Scud

(C.: Sbht) Nur. * Azamet, byklk. (Sebil. C.) Yollar, caddeler. (Scid. C.) Secde edenler. (Scid. C.) Secde edenler. Secde edip yere kapananlar. Geceden bir saat. Karnn geni ve byk olmas. imanlk. (C.: Scr) Yamur suyundan biriken su. secde etmek. Secdeye varmak. Cenab- Hakk'n huzurunda hiliini, aczini bilip teslimiyetle yere kapanp du ve tesbih etmek. (Bak: Secde) * (Scid. C.) Secde ederek yere kapananlar, secde edenler.

Scuf Scul Scun

(Secf. C.) Perdeler, rtler. (Secl. C.) Byk su kovalar. (Sicn. C.) Hapishaneler, zindanlar, ceza evleri. * Mc: Dnyann skntlar.

Scv Sda' Sda

Gece skuneti, gecenin sessizlii. * Zulmet istikrar. Bir otun ad. Kendi kendine obansz gezen hayvan. * Bir eyi kendi kolayna brakmak.

Sdas Sdd Sdde Sded

Altl. Altlk. Alt harfli. Da. * Bulut. * Mni, engel. (C.: Sded) Kap, eik. (Sdde. C.) Kaplar, eikler.

2708

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sdg Sds Seba' Seda seda Sf'a Sfae Sfal Sfeha sfeha Sfela Sfera Sfera-yi ecnebiye Sffar Sfl Sfla

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Esdg) Gz ile kulak aras ve onun zerine sarkan zlf. (Sds) Alt ksmda bir ksm. Esnemek. (Bak: Sued) saidler, mutlulua erenler. Krmzla yakn olan siyahlk. (C.: Sf) Bir ot cinsi. Yava giden deve. Ge yryl deve. (Sefih. C.) Sefihler. kici, msrif ve gnahkr kimseler. sefihler, kt aklllar, gnahkrlar. (Sefil. C.) Sefiller. (Sefir. C.) Sefirler, eliler. Yabanc devlet sefirleri. Yabanc devlet elileri. (Sfir. C.) Yolcular. Tortu, knt. (Sfil. den) Daha alak, adi. * Gnah ve basit ilere mahsus. * Klksz, kyafetsiz.

sfl Sfl sfliyt Sfliyat

aa, adi. Aada bulunan. * Alak, pek aa olan. aa eyler. Fni dnya ile alkal iler. Nefsni, heva ve hevese tabi olan kimselerin ileri.

sfliyet Sfliyyet Sfre Sfte

aalk, adilik. Alaklk, bayalk, dilik. Sofra, mide. * (C.: Sfr) Misafire yolda yemesi iin hazrlanan azk. f. Delinmi, delikli.

2709

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sftece

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Sftic) i kovuk bo cisim. * Bir yerden bir yere armaan olarak gnderilen ey. * Yol korkusundan emin olmak iin tcirlere bor olarak verilen para.

Sfte-gu Sful Sfl Sfn Sfvv Sfyan ibn-i uyeyne Sfyan

f. Kula delinmi olan. Kula delik. Alaklk. * Alakla meyil ve tevecch etmek. Alakla ynelmek. (C.: Esfl) Her eyin kp ve tortusu. * rtmek. * Yemek. (Bak: Sufun) Yrmeye ve umaya balamak. (Bak: bn-i Uyeyne) " hirzamanda gelen ve kendisi gibi mnafklara ""ulu nder""lik ederek dini ykmaya alan dehetli bir dinsiz, islm deccal."

Sfyan- sevr Sfyan

(Hi: 91-161) Byk lim ve mtehidlerdendir. Kfe'de domutur. Sfyan'dan olan, Sfyan'a mensub, Sfyan'a mteallik. Zbdet-l Buhar Tercemesine gre, Sfyan: Mslmanlara ktlk eden, sefil, kt, alak olan kimse demektir.

Sha

Bir yldz ismi. Dbb- ekber (Byk Ay) yldz kmesinden gz kuvvetli olan kimselerin grebilecei en kk yldz.

Sh Shad Shaf Shal Shale Sham

pek kk grnen bir yldzn ismi. Uyanklk. Verem hastal. ocuk dounca beraber kan su. * Zayf adamlar. Kk tavan. Yabanda biten ot. * Yaz ss. * Scak yel. * Tegayyr, deime. * Ziyan, zarar.

Shan Shan-r

f. Sz, kelm. Kavl, lfz. f. Dzgn ve gzel sz syleyen.

2710

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Shan-in Shan-dn Shan-fehm Shan-g Shan-gzar Shan-perdaz Shan-pira Shan-rn Shan-senc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sz getirip gtren, sz toplayan, dedikoducu. f. Gzel sz syleyen. f. Szn, kelmn deerini takdir eden. f. Sz syleyen, sz syleyici. f. Gzel konuan, gzel sz syleyen. f. Gzel ve dzgn sz syleyen. f. Ssl konuan, ssl sz syleyen. f. Gzel syleyen, gzel konuan. (C.: Shansencn) f. Hesapl ve ll konuan, lzumsuz konumayan.

Shan-inas Shan-ver Shbe Sheyl

f. Sz bilen, szn kymetini takdir eden. f. Fasih bir ekilde ve dzgn konuan. Derin. Kolay, uygun ve yumuak. * Semnn gney tarafnda ve Yemenden daha iyi grlen bir yldz ad. (Bunun iin buna Sheyl-i Yemni denir. Kuzey kutup yldznn naziri, benzeridir.)

sheyl Sheyla Shl Shme Shnun Shre Shud Shuh(a) Shuk Shuk(e)

kolay, uygun, yumuak, bir yldz. Yumuak huylu kadn. Eein gsnden kan hrlt. Nasip. * Hsmlk, akrabalk, karbet. Rzgrn ve yamurun evveli. Seher vaktinin evveli. * Fecr-i kzib zaman. Uyanklk. Dklmek. * Semiz ve besili olmak. Kaftann eskimesi. iddetli rzgr. Kat yel.

2711

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk shlet Shulet kolaylk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kolaylk. Kolaylk vastas. * Yavalk. Nzik muamele. * Elverili. Kullanl. * Paraca kolaylk. (Bak: Suhulet)

Shulet-bah Shum Shumet shnet Shunet Shur Shd Shve Skala'

f. Kolaylk veren. Kolay kullanlan. Pratik. Demirci ekici. Akrabalk, hsmlk. scaklk, hararet. Scaklk, hararet. Hararet derecesi. Uyank olmak. Uyanklk. Yumuak. Skun, sessizlik. (Sakil. C.) Arlar. Kabalar. irkinler. Sz sohbeti ekilmeyen kimseler.

Skara Skat Skk Skkn Skkn- belde Skkn- hne Skker Skker Skl Skn skna Skna Skne

(Sekren. C.) Sarholar. Yksek yerden den nesne. Mehur bir Arap tabibin ad. * Az ve dibi dar olan kuyu. (Skin. C.) kamet edenler, oturanlar. * Gemi kuyruu. ehirde oturanlar. ehir skinleri. Evde oturanlar. Hne skinleri. eker. ekerden yaplma tatl. * ekerle alkal. Kadnn ocuunu kaybetmesi. Yolun ortas. oturacak yer. Oturacak yer. Mesken. Ku srs. * Boyna taklan heykel ve halka. Boyna vurulan demir.

2712

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Skte Skub Skuk Skul (skil) skn Skn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ocuklar avutup susturmada kullanlan ey. (Sekub) Kendi kendine dklen su. Suyun dklmesi. (Bak: Sukuk) Evld lp yalnz kalan kadn. durgunluk, dinme. Durgunluk. Skin olmak. Hareketsizlik. * Dinmek, kesilmek. * Gr: Bir harfin (a,e,i,o) okunmayp yalnz ses vermesi, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunmas. (Bak: Cezm)

sknet Sknet Sknetgh Sknetperver Sknetyb Skn-i dem Skn-i mu'tad Skuredyun skt Skt Skt-i istifham Skt skt Slae Slah Slal Slale slle

sakinlik, durgunluk. Vakarllk, ciddiyet. * Durgunluk. Rahatlk. * Hareketsizlik. f. Dinlenme yeri. * Mc: Kabir, mezar. f. Dinlendirici, rahatlandrc. f. Durgunlaan, sknet bulan, duran. Soukkanllk. Her zamanki sessizlik. Yaban sarmsa. susma, konumama, sessizlik. Susma. Konumama. stifham sessizlii. Sessizlikte olan. ok ses karmayan. Az konuan. susma ile ilgili. Hurma yaprann, banda olan dikeni. Necis, pis. shal olmak. Soy, sop. Bir kimsenin soyu. soy.

2713

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Slale-i thire Slam Slama Slas Slasa' Slas mezid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Temiz slale olan Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) soyu. El arkas. Parmak kemii. * Kk ii bo kemik. Akl gitmek. * Delirmek. Sal. Esas, kelime kk harften ibaret olduu halde, baka harfler ilvesiyle, baka masdar tekil edilmi olur. Asl harfli masdar demektir.

Slas mezidn fih Slas mcerred Slas sleha Slehfat Slek Sleyman (a.s.)

Gr: Zaid harf alm ve kknde asl harf bulunan kelime. Gr: harfli asl kelime kk. l. e mensub. * Gr: Harf-i aslsi harf olan kelime. slihler, iyi hlliler. (C.: Selhf) Kaplumbaa. (C.: Slekn) Keklik kuunun erkei. (Me: Sleke) "Beni srail Peygamberlerindendir. Davud (A.S.) n oludur. Babasnn vasiyyeti zerine Beyt-l Makdisi yedi senede ina ettirdi. Kudste byk bir hkmet saray yaptrd. ark ve garb melikleri kendisine itaate geldiler. Krk sene hem peygamberlik, hem padiahlk yapt. Beni srailden Yahuda ve Bnyamin oullar kendi hkimiyeti altndaydlar. Dier on kabile dier srail Devletini tekil ettiler. Yahuda Devleti Sleyman (A.S.) oullar elinde ve merkezi Kuds idi. (Bak: Belks, Davud)(Hazret-i Sleyman Aleyhisselm, cin ve eytanlar ve ervah- habiseyi teshir edip, erlerini men' ve umr-u nfiada istihdam etmeyi ifade eden u yetler: $ il hir... $ il hir... yetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, ziuur olarak en mhim sekenesi olan cin, insana hizmetkr olabilir. Onlara temas edilebilir.

2714

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eytanlar da dmanl brakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki Cenab- Hakk'n evamirine musahhar olan bir abdine, onlar musahhar etmitir. Cenab- Hak mnen u yetin lisan- remziyle der ki: ""Ey insan! Bana itaat eden bir abdime cin ve eytanlar ve erirlerini itaat ettiriyorum. Sen de benim emrine musahhar olsan, ok mevcudat, hatt cin ve eytan dahi, sana musahhar olabilirler.""te beerin, san'at ve fennin imtizacndan szlen, maddi ve manevi fevkalde hassasiyetinden tezahr eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi u yet, en nihayet hududunu iziyor ve en faideli suretlerini tyin ediyor ve ona yolu dahi ayor. Fakat imdiki gibi; bazan kendine emvat nmn veren cinlere ve eytanlara ve ervh- habiseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak deil, belki tlsmat- Kur'aniye ile onlar teshir etmektir, erlerinden kurtulmaktr. S.)" Sleyman elebi "lk mevlid yazan ve bunda en ok muvaffak olan ehl-i velyet bir zt olup, hicri 780'de Bursa'da vefat etmitir. ""Vesilet-n Nect"", mehur mevlid kitabnn esas addr." Sleymanvr Slfe Sllaf Slle Sllem Sleyman aleyhisselm gibi. Kiinin aceleyle hazrlad yemek. (Selef. C.) Selefler. nce gelip gemi olanlar. Cemaat, topluluk, ok cemaat. * ok para. Merdiven, basamak. * Derece. * Tb: Kulan iindeki iie daireler eklinde olan boluun ad. Slme Slt Slta atlak, gedik. Hububattan budaya benzer bir tanenin ad. Uzun ok.

2715

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sltah Sluc Sluk Dz kaypak ta. (Selc. C.) Karlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Silk. den) Belli bir gruba girme. Bir yolu takib etme. Bir tarikata balanma. Mnevi terakki mertebelerinde devam etme.

slk S'lul sls Sls Slsan Slseyn Sls Sm Sm'a Smak Smame Smanat Smeniyye Smkat Smm Smmak Smme smme Smmeha smmettedarik Smmet-tedarik

bir yola girmek, manen ykselmek. Meme ba. * Vcutta meydana gelen siil, sivilce. te bir. te bir. paradan biri. * Bir yaz eidi. te iki. ksmdan iki ksm. parada iki para, ksmda iki ksm. te iki. Slsle, yani te birle ilgili. * Bir yaz sitili. f. Drt ayakl hayvanlarn trna. (Bak: Sum'a) Hlis, sfi. (C.: Smm) Bir zayf ot. * Cem etmek, toplamak, biriktirmek. (C.: Smni-Smniyt) Bldrcn kuu. Puta tapanlardan bir frka. Kzl, krmz, ahmer. Kuma. * ey. * Atf harflerinden bir harf. "Trkede ""tadm"" denilen eki taneler." Bir tutam ot. sonra. Yalan ve btl nesne. * Yer ile gk aras. * Her tarafa dalp gitmek. elde edildikten sonra. Sonradan, baka yerlerden tedarik edilmi olan. Sonradan dnlm, uydurulmu.

2716

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Smn Smne Smpare Smr Smre(t) Smu Smud Sekizde bir.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kadnlarn imanlamak iin kullandklar bir il. Zmpara. Mal. Esmerlik, karayazlk. Ycelik, ykseklik. Taganni eylemek. * Elenmek. * Kibirlenip somurtmak. * Kafa tutmak. * Sersem olmak.

Smuh Smuhat Smuk Smul Smum Smut Smn Smr Smvv Sna Snat (sint)

Atn yorulduunu bilmeden yrmesi. El akl, cmertlik. Yce olmak, ykselmek. * Uzamak. Kaftann eskimesi, elbisenin ypranmas. (Semm. C.) Zehirler, aular. (Simt. C.) Taburlar, saflar. * Diziler, sralar. Sekizde bir. Gm. Ycelik. Ykseklik. kili. * Gr: Asl harfi iki harf olan kelime. (C.: Snut Esnt) Sakal olmyaan veya bir maktar enesinde olup baka yerinde olmayan kse kimse.

Snbade Snbazih Snbe Snbk snbl Snblt

f. Zmpara. Zmpara. Suret. (C.: Senbik) At, eek gibi tek trnakl hayvanlarn trna. baak, filiz. (Snbl. C.) Snbller, baaklar.

2717

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Snble snbllenmek Snds Baak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

filizlenmek, baaklanmak, oalmak. Srmadan kabartma deseni. Eski bir eit ipekli kuma. Parlak renkli, iekli, ilemeli, nakl olarak dokunmu ipek kuma. Altun veya gm tellerle ilemeli ve nakl olarak dokunmu ipek kumalardan biri.

snds Snds Snds-misal sndsmisal snen Snen

ssl ipek kuma. Sndsten yaplm. f. Sndsten yaplm gibi. ipekten yaplm kuma gibi. snnetler. Snnetler. * Ehl-i hadis stlahnda: Ahkm hadislerine Snen tbir edilir. (Bak: Ktb- sitte, Snnet)

Snen-i ebu dvud Snepe Snnet

(Bak: Ktb- sitte-i hadisiyye) Miskin, mymnt. st ba kirli, pis. Peygamberimizin szleri ve hlleri. Peygamber'in (A.S.M.) ibadet maksadyla ara-sra yapm

Snnet-i gayr- mekkede

olduu ameldir. Snnet-i mekkede Peygamberin (A.S.M.) devam edip pek az terk buyurmu olduu snnettir. Snnet-i seniyye Hz. Peygamber'in (A.S.M.) szlerine, emirlerine ve harektna dir en yksek ve kymetli hller, tavrlar, hareket dsturlar.(...te O Ztn efaat altna girip ve nurundan istifade etmenin ve zulmat- berzahiyeden kurtulmann aresi: Snnet-i seniyyeye ittiba'dr. L.) Snnetullah snn " yanl olarak ""tabiat kanunlar"" denilen ilh kanunlar." Peygamberimizin izinde giden, snnete uyan.

2718

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Snn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Snnet ehlinden olan kimse. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) izinden giden, btn dsturlarn eriat- slmiyeden alan, Ehl-i Snnet denen ve Frka-i Nciye ismiyle ydedilen zmreden olan.

Snud Snuh (senha) Snuh

Dayanmak, gvenmek, itimad. Fsid ve mtegayyer olmak. Bozulmak ve deimek. (C.: Snuhat) ok dnmeden akla ve kalbe gelen mn. * Zuhur etmek. Vaki olmak. * Sz kinye ve triz ile sylemek. * Kolay olmak. * Birini gle drmek.

Snuhat snhat Snun Snus

(Snuh. C.) Kalbe gelen mnalar, doular. (Bak: Sniha) kalbe gelen mnlar, doular. (Sene. C.) Seneler, yllar. "(Seyyid Muhammed bin Ali) (Hi: 1206 - 1276) zel (azil) Tarikatnn sonradan teekkl eden kollarndan birisinin kurucusudur. Cezayir'in byk velilerindendir. Memleketinin bir ok yerlerini ve Mekke-i Mkerreme'yi ziyaret etmi; Msr'da, Bingazi'de tederrsle itigal etmitir. Bingazi'de zaviye te'sis etmi, ibdette ve tedriste bir ok hizmetleri ile byk apta muvaffak olmutur. Vefatndan evvel bir maaray makarr ittihaz etmi, dr- bekaya irtihalinden sonra olu Muhammed Mehdi (Seyyid), halefi olmutur. Muhammed Mehdi evld brakmadndan kendisinden sonra meihat seccdesinde biraderzdesi Seyyid Ahmed Es-snus bin Es-seyyid Ahmed--erif bin Es-seyyid Muhammed Es-snus oturmutur. Marnileyh Birinci Cihan Harbinin sonlarnda Bingazi'den gelen Saltanat tebeddlnde son Osmanl Padiah VI. Mehmed Vahidddin'in kl

2719

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

alaynda yeni Padiaha kln kuatm olan son Snus eyhidir. (R.A.) (Kamus-ul A'lmdan)" Snya Snyan Spare Sprde S'r Sr'a Sra Sradik stisnadan bir isim. (C.: Sniyye) Edn, alak, rezil, kepze. (Bak: Sipare) f. Ismarlanm, sipari olunmu. * Braklm, verilmi. Arslann bir kimseye hamle etmesi, saldrmas. Evmek, acele etmek. Gece seyri. (Serdik) Saray perdesi. Padiaha mahsus sarayn veya adrn perdeleri. Srag Sraka f. z, iaret, eser. "(Ebu Sfyan Srka b. Mlik) Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Hz. Ebu Bekir ile beraber hicret iin Mekke'den ktklarnda, Kurey Resasnn mhim bir mal mukabilinde onlar ldrmek iin gnderdikleri cesur bir adam olup, Hz. Peygamber'in mu'cizesiyle atnn ayaklar kuma saplanm ve bu def'a tekerrr etmitir. O vakit anlad ki elinden bir ey gelmez. ""El Aman!"" diyerek, Resulllh'n duasna mazhar olmu ve Mekke'nin fethinde eref-i slmla merref olmutur. Hz. Osman'n (R.A.) hilfeti zamannda, Hicri 24. senesinde vefat etmitir." Sr'at Srat srt Sr'aten Sr'at-i infil abukluk. Hz. Her nesnenin st ve ortas. hz. Sr'atle, hemen, derhal, abuk. ok abuk gcenen, abuk darlan.

2720

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sr'at-i intikal Sr'at-i mmkine Sr'at-i seyr srtli Srb Srbe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

abuk anlayp intikal etme. Kavrama abukluu. Mmkn olan abukluk. Gidi hz. hzl. f. Kurun, kalay. Kurun ve kalay karm. (C.: Sreb - Srb) Gruh, cemaat. * Yn, kme. * Sr. * Gidecek yer.

Srcuce Srdah Srdak

Tabiat. * Tarikat. (C.: Serdih) Semiz etli dii deve. * Ufak otlar yetien yumuak yer. (C: Srdikat) Kapya aslan perde ve ardak. * adr. Bezden olan ev.

Srde Sreha' Sreyc Sreyya Srfe Srh Srha Srh-b Srh Srhub Sriyye Srm Srmle Srpriz

Ekmei yala slamak. (Sarih. C.) Saf rklar. "Bir demirci ad. (yi kllar ona nisbet edip ""sreyc"" derler.)" lker yldz, bir yldz topluluu. f. ksrk. Seri nesne. Su yolu. f. Krmz su. * Mc: Kan veya arap. Krmzlk, kzllk. Uzun, tavil. (C.: Serri) Cariye, odalk. n dilerin dklmesi. Tilkinin diisi. * Srtlann diisi. * Bir erkek ismi. Fr. Beklenilmeyen bir anda meydana gelen ve artarak insan sevindiren veya zen hdise. Umulmadk ey.

2721

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Srr Srrak Srre Srr Srriyye Srsur Srtm Sr'ub Srub Sruc Srud Srud-i hezar Sr'uf Srun Srur srr Sru Sr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yeni domu ocuun kesilmi gbei. (Srik. C.) Hrszlar, srikler. (C.: Srer - Srrt) Gbek. Gbekle alkal. Gbee ait. Sahibi tarafndan baka yerde oturtulan cariye. lim ve akll kii. Kap iinde kalan yemek art. Gelincik ad verilen hayvan. Taraya gitmek. (Serc. C.) Eyerler, at takmlar. f. Terennm. ark, trk. Blbl namesi. Yumuak, hafif. Kala ba. (Serir. C.) Tahtlar. Yatacak yerler. sevin, nee. (C.: Srun) f. Melek. * Cebril (A.S.) Tar: Devirme suretiyle alnan Hristiyan ocuklarnn yzer, yzellier, ikiyzer veya daha fazla kiilik kafileler halinde sevkedilmeleri. Sr ad verilen bu kafileler, srclerle muhafzlarn nezareti altnda hkmet merkezine sevkedilirlerdi. (O.T.D.S.)

Sryn Sryan

eski bir kavim. Eski Suriye halkndan. Smilerin Aram kolundan ve garb ksmndan olan ve bunlarn dininden olan.

Srye Sst

Gece seyri. * Ulamak, varmak. f. Gevek, tembel, slpk.

2722

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Sst Sta' Stah stre Stre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Geveklik, uyuukluk, tembellik. Nezle. Oturak yeri byk olan kii. perde, engel. Perde. rt. Perdelenecek ey. * Namaz klarken kble cihetinde duvar ve sir olmadndan, nden geenlerin namaza zarar vermemeleri iin, n tarafa dikilen ey. (En az altm cm. ykseklik)

Stre-i beyz Stre-i hadr Stu' Stude

Beyaz perde. Yeil perde. Zhir olmak, grnmek. * Ykselmek, yksek olmak. (C.: Studegn) f. vlm, medhedilmi. * vlp medhedilmee deer.

Stuh stun Stun

f. Yorgun, bezgin. * Skntl, kederli. * Beceriksiz. direk. f. Direk, amud, rkn. Silindir biiminde destek. * Gazete veya kitap sahifelerinde yukardan aaya olan blnm ksmlardan herbiri. Kolon.

Stur Sturbn Sturdn Stut Strde Stre Strg Sva' Svaf

f. Binek ve yk hayvan. f. Hayvana bakan. Seyis. f. Ahr. Zulmet, karanlk. * nsanlara zahmet verenler. f. Tra edilmi. Yontulmu. f. Ustura. f. Byk, iri, muazzam. Geceden bir para. * Nuh Aleyhisselm'n kavminin taptklar put. Fena, helk, mahvolma. * Hayvanlarn lm.

2723

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Svar olmak Svar svri Svar Svba' Sver Sveyda sveyd Sveyda-l kalb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ata binmek. Yola kmak. f. Ata binmi. Binici. ata binen, atl asker. Atl asker, atl. * Gemi kaptan. Gittikten sonra yine dnmek. (Sure. C.) Sureler. Siyahlk. siyahlk. "(Sevd-l kalb, Sevd-l kalb) Kalbin ortasnda varl kabul edilen siyah nokta. Kalbdeki gizli gnah. Buna Habbet-l kalb, Esved-l kalb de denir. Kalbdeki basiret mahalli diye bilinir. Eskiden bir ksm muhakkikler, kalbin mezkur mahalline; Mahall-i ulum-u diniyye demiler. Ekseriyyetle mahall-i idrak ve basiret olarak kabul edilir. Bir ksm limler de ""Kalbin dahili olan akldan ibarettir"" demiler. (Kamus)Kalbdeki bu mezkr nokta: Kfirler ve Allaha isyan edenler iin ekavet ve gnah, m'minler iin ise: Basiret ve idrak mahalli olarak bilinir."

Svey Svre Svm Syu' Syuf syf Syuh Syul Syum

Akdeniz'le Kzl Deniz'i birbirine balayan byk kanal. (C.: Sivere-Sire) Dii sr. f. nc. Suyun akmas. (Seyf. C.) Kllar. kllar. (Seyh. C.) Akarsular, nehirler, rmaklar. * izgili elbiseler. (Seyl. C.) Seller. Emin, mahfuz.

2724

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Syut Syt aab aar a'ar ab a'b

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bak: Celaleddin-i Syut) byk bir fkh ve hads limi. Ayrlmak. * Yarmak. Aa, ecer. Kl bken. (Bak: ap) Ayrlmak. Dalmak. * Islah etmek, dzeltmek. * Helk etmek. * Krmak.

a'ban

(bn) Arabi aylarn sekizincisi. Mbrek uhur-u selsenin ( aylarn) ikincisi.

bn aba

Arab aylarn sekizincisi. f. Alk etme, alklama. Aferin deme. Bir hareketi gzel bulmaktan dolay alklamak veya hediye vermek.

abahn abb abbe abb- emred a'beze ab-hane abih abub acine acir ad d adab

f. Beenip alklayan. Gen, delikanl, yiit. Gen kadn. By, sakal henz km delikanl. El abukluu. f. ap karlan yer. Misil olan, nazir, benzeyen. (C.: eabib) Saanak yamur. (C.: evcin) Aal ve meeli dere. Ayak altnda zdrap ekmek. f. Sevinli, ferahl, memnun, mesrur, en, bahtiyar. en, memnun. (d-b) f. Suya kanm, sulu. Taze.

2725

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk d-b adabter adan ad-hab adrvan adrvan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Sulu olma, suya kanmlk. Tazelik. (d-bter) f. ok su verilmi, fazla sulanm. f. Sevinli, bahtiyar. f. Uykusu tatl. etraf musluklu kubbeli eme. Etrafnda bulunan bir ok musluklardan ve bir fskiyeden su akan havuz tarznda kubbeli eme. adrvanlar daha ziyade cami avlularnda halkn abdest almalar iin yaplrd.

adi adihe adkm adman adnak adman ae afak

f. Sevinlilik, memnunluk, mesruriyet, gnl ferahl. Alndan buruna varana kadar olan beyazlk. f. ok sevinli. (Bak: adman) f. Gnl memnun, mesrur. (d-mn) f. Mesruriyet, sevinlilik. * Mesrur, bahtiyar. Diledi, istedi, murad eyledi. "Tan zaman. Gne domaa yakn zaman veya gne battktan sonraki alaca karanlk. Gndz. * Nahiye. Cnib. * Nasihat eden kimsenin ""Nasihatm te'sir etsin, szm tutulsun"" diye slah iin gayret gstermesi. * Merhamet. * Harf."

afak afak-lud afak-gn afe afi'

tan zaman. f. afak gibi, afak renginde. f. afak renkli, kzl. Ayakta kan ve dalamaynca gitmeyen ban. (efaat. den) efaat eden. Bir kimsenin suunun balanmas iin vastalk eden.

afi

Hastaya ifa veren (Allah. C.C.). * Yeter grnen, kifayet eden.

2726

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fi afi afin (efun) agb agil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hastaya ifa veren Allah. hak mezheplerden biri, onu kuran byk limin nvan. Gz ucuyla bakan kii. Ayplamak. * Cidal, dv, niza. * erri tahrik etmek. gal eden, tutan.* Megul eden, megul edici. * Megul olmay gerektiren. * Bir mlkte oturan.

agr agrabiyye agaga agva'

Kpein bir ayan kaldrp bevletmesi. (C.: egrib) Ayak balamak. Sngy vurduu kimsede hareket ettirmek. (C.: uguv) Dileri birbirine muhalif olup kimi fazla kimi eksik olan kadn.

agzebiyye ah h aha ahab ahadet getirmek

(C.: egzib) Ayak balamak. f. Aa dal. Budak. * Boynuz. Karn. * Su ark. * Aln. * Kadeh. hkmdar, sultan. f. Boyunduruk. gkteki kl cisim. "Kelime-i ehadet olan $ kelmna inanp sylemek. Bir Allah'tan baka ilh olmadna; Muhammed Aleyhissalt vesselm'n, Allah'n Resul olduuna inanarak sylemek."

ahadet

(ehdet) hidlik. * Bir eyin doruluuna inanmak. * Dellet. Almet, iaret, iz. * Allah (C.C.) rzs yolunda hayatn fed etmek. Din iin muharebeden ehitlik. (Bak: ehid)

ahdet ahadetname

ahitlik, Allah yolunda lmek. f. Bir iin yaplmasna msaade veren resm izin kd. Vesika. Diploma.

ahamet

Semizlik, yallk, imanlk.

2727

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ahan ahane hne ahb ahbal ahbaz ahbaz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(h. C.) f. ahlar, pdiahlar. ah gibi, aha yakr bir surette. aha yakr ekilde. Yaradan kan akmak. * Emzikten st akmak. * Rengin deimesi. (ehbal) f. Ku kanadnn en uzun ty. doan kuu, evik, yiit. f. ri ve beyaz doan kuu. * Mc: evik ve becerikli. Yiit, anl, kahraman.

ahbeyt ahdane ahdar ahenah henh heser aheser ahet-il vcuh ah- merdan

Edb: Bir iirin en gzel beyti. Gazelde matla'dan sonraki beyt. f. ri inci tanesi. * Kenevir tohumu. f. Dall, budakl aa. * Dall boynuzlu hayvan. f. Pdiahlar pdiah. hlar h. En byk pdiah. ahlarn ah. en stn eser, ba eser. f. stn ve byk eser. Eserin h. * Yksek deerde olan. """Yzleri, bahtlar kara oldu, yzleri kararsn..."" melinde." """Mertlerin ah"" melinde Hazret-i Ali Radiyallah anh'n bir nm."

ah- risalet ahs zamiri

Risaletin ah. Hz. Muhammed (A.S.M.) "sim yerine kullanlan ve insanlara iaret eden kelimeler.Farsada: $ (Men: ben), $ (Tu: sen), $ (U: o), $ (M: biz), $ (m: siz), (n: onlar). Bunlar gayr- muttasl (bitiik olmayan) zamirlerdir.Arapada; gayr- muttasl zamirler: $ (Ene: ben), $ (Ente-sen), $(Entm: ikiniz), $ (Hu: O), $ (Entm: siz), (Entnne: siz) (Mennes), $ (Nahnu: biz), $ (Hm: Onlar) (mzekker) $ (Hnne: Onlar) (mennes)."

2728

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ahs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ehs) Kii, kimse. nsann cisman hey'eti. * nsann uzaktan grlen karalts.

ahs ah

kii, kimse. "f. aha, hkmdara ait, ah ile ilgili. * Hkmdarlk, ahlk. * Eski toplarn bir eiti. * Niastal, yumurtal bir helva. * Tar: Osmanl Padiahlarndan Yavuz Sultan Selim Han'n bast altun para. (Bu ismin verilmesi, zerinde ""ah"" kelimesinin yazl bulunmasndan dolaydr.)"

ahic ahid

Eek, hmar. (C.: evhid-hud) Veled yata denilen ve ocuk ile birlikte kan deri.

hid hid ahide

btn zamanlardaki yaratklar ve onlarn her hlini gren Allah. ahit, tank, gren. (Me.) Kadn hid. * Mezar ta. * Mezara dikine dikilen ve zerinde yaz ve iek motifi bulunan ba ve ayak talar. * f. Dilber, gzel.

hid-i dil hid-i ezel ahid-zor ahih ahik hik ahika hika ahim ahin

Doru szl hid. Ezelden ebede her ey nazar- uhudunda olan Cenab- Hak. f. Yalanc hit. (C.: ihah) Bahil kii. Yce, byk da. * Yksek yap veya aa. yksek, doruk. Da tepesi, zirve. yksek, doruk, zirve. Semiz, yal, iman, besili. (C.: evhin) Doan'a benzer bir ku ki, av avlamak iin terbiye olunur.

2729

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ahine ahis ahit ahkr ahm ahm ahmerdan r memuru.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byk csseli, iri yapl kimse. (C.: iht) nce yufka olmu nesne. f. En gzel eser. Ba eser. heser. Etler arasnda bulunan ya, i ya. Don ya. i ya. (h- merdan) f. Mertlerin ah, Hazret-i Ali (R.A.). * Aa yukar kan byk demir tokmak.

ahm-pare ahmpre ahn ahna' ahne ahniin

f. yan bir paras. Bir ksm i ya. iya paras. Doldurmak. * Srp reddetmek. Buz, dmanlk, advet. nzibat memuru, emniyet memuru. f. ahlarn oturmalarna lyk yer. * Evin sokak zerine olan kmalar.

ahr (ahir) ahrah

Azn ttrmek. * Islk almak. * Sesi ykseltmek. f. Byk ve ilek yol, cadde. arlmas mmkn olmayan doru ve ilek yol.

ahreg ahs ahs ahsar ahsen ahs- manev

f. ah damar, byk damar. Ac ekmek. Iztrab ekmek. ahs, kii, kimse. f. Dall budakl aalar. Aalk yer. Koruluk. ahs olarak, ferd olarak. ahsa, kendi. * Yalnz uzaktan grerek. Bir ahs olmayp kendisine bir ahs gibi muamele yaplan irket, cemaat, cemiyet gibi ortaklklar. Belli bir kii olmayp bir cemaatten

2730

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

meydana gelen manev ahs. * Bir topluluun tad manev kuvvet ve meziyetler. ahsmnev ahs ahs ahsiyat ahsiyet insanlarn bir araya gelip oluturduklar mnev kiilik. kiiyle ilgili. ahsa mahsus, ahsa ait, dair. Kii ile, ahs ile alkal. kiilikler. Bir kimsenin kendisine mahsus ahvli. ahs olma. Karakter shibi ve makbul bir insan olma. ahsiyet ahsiyyat kiilik. Kiinin ahsna, kendine ait szler. * Birinin kendine ait mnasebetsiz szleri. ahsvar ahah ahaha aht (hut) ahterec ahur ahvar (C.: hsvrn) f. Ata iyi binen. Sz doru olan, yalan sylemeyen. * Gayretli, bahadr kimse. Kuun hzla umas. Iraklk, uzaklk, bu'd. ahtere otu. f. Ekmek frn. (eh-vr) f. ha, hkmdara yakacak tarzda, ah gibi. * ri ve iyi cins inci. ahve ahz ahzade aibe ibe aik aik(a) Adm, hatve. Keskinletirmek. f. h olu. Hkmdar veya pdiah olu. Prens. Leke, kir. * Sprnt. Pislik. * Kusur. Noksan. Hata. Eksiklik. leke, kusur. Dikenli. evkli, hevesli, evk verici.

2731

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk aika aikane aile air airne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

evk verici, isteklendirici. f. steklice ve evkli olarak. (C.: vl-evil) St ekilmi deve. (C.: airt) Arpa. * Kurban devesi. f. airce. aire benzer surette konumakla. Mevzuu iir saylabilecek kadar ho, ltif olan ey.

airane aire airiyy aka' (ka') aka' (ku')

airce. (C.: irt - evir) Kadn air. Arpa satan kimse. Bedbahtlk. * Yaramazlk. Tulu etmek, domak. * kmak, huru etmek. * Datp perkende etmek.

aka akavet akce akz

Meakkatli ve g. * Musibet nnda yakasn ve yzn yrtan kadn. (Bak: ekavet) Henz yeni renk alm olan hurma. Gz deen kii. * Gzne uyku gelmeyen. * Daima gne tarafna ynelen bir nevi byk kertenkele.

aki ak akife ki-i silh akik akika

ekavette bulunan. yol kesen, haydut. (C.: ukuf) Su dklmemi saks paras. Harp letleri keskin ve hazr olan kimse. kiye blnm bir eyin yars. * z karde. (C.: akayk) Yarm ba ars. * Ana - baba bir olan kz karde. z kz karde. * atlak, yark.

akil

Yanakla kulak aras. * det. Hilkat.

2732

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk akile

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yol. Tarik. Meslek. * Yaradl. Tynet. Seciye. Mizac. Bir kimsenin yaratlnn temel hususiyeti.

akir kir akirne kirne akird kird akirdn akir akis akk akk akk- as akk- kamer

Allaha kreden. Hlinden memnuniyetini bildiren. (Bak: kr) hlinden memnun olup kreden. f. krederek. kretmek suretiyle. kreden gibi. f. Talebe, rak. talebe, renci. akirdler, talebeler. (akiriyye) akird, talebe, tilmiz. erik, ortak. * Hisse, nasip. Silahl kii. * ek ve phe eden. yark, yarlma, yarma. f. Denei krmak. * Mc: htilfa sebeb olmak, topluluktan ayrlmak. Ayn iki para olmas mu'cizesi. (Kur'n- Kerimin nass- kat'isi ile de sbit olan ve mtevtir olarak da bilinen Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselmn parmann ireti ile ayn iki paraya ayrld hadisesi ki, byk mu'cizelerindendir.)

akk- efe akkkamer aklaban akn akaka akul

Dudan ap konumak. Peygamberimizin ay iki paraya ayrmas mcizesi. en atr, hoppa. Avutucu, aldatc. Gldrc, soytar. Eksilmek, noksanlamak. Doan kuunun veya serenin tmesi. (ekl) Geo: Bir yerin umumi hattn tyin iin kullanlan lete denir. Bir ar cismi ip ile yksekten sarktmakla bir duvarn ne derece yatk, eri veya doru olduu anlalmas gibi.

2733

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kul kul akul a'la' am u seher am m amar amar amat ame me-ge amgh am amih(a)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

deylii lme leti. dey. kule bal, onunla alkal, onunla nisbeti olan ey. Geo: Dey. Uzun, tavil. Akam sabah. (me. C.) Vcutta olan benler. akam. t. Tokat. Bel, musibet. tokat. (me. C.) Vcuttaki benler. f. Kadn ba rts. * Arapada: Vcuddaki ben. f. Bana rt alan. f. Akam vakti. am ehrinden olan, aml. * am ehri ile alkal. Ali ey, yksek. * Marur, ban kaldrm. Mtekebbir. * Tb: Vcuddaki beyin ve kemik gibi yerlerdeki kntl, tmsek yerler.

mil amil(e)

kaplayan. evreleyen, iine alan, ihtiv eden, kaplayan. * ok eye birden rt ve zarf olan. * Fazla eyleri veya kimseleri ilgilendiren.

amm(e) amme an

(emm. den) Koklayan, koku alan. * Koklama duygusu. Burun. koklama duyusu. (C.: uun) Byk sevap. * eref. * Irz, namus. * Nam, hret, an, n. * Mahiyet. * Gsteri, alm. * Tabiat, huy, det. * Hal, keyfiyet.

n ane anesz

eref, nam, hl, i. f. Tarak. f. Tarak yapan, tarak.

2734

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk anezede anezen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tarakla salar taranm. (C.: anezenn) f. Ba tarayan. * Mc: Glkleri zen. Zorluklar yenen.

ani'

"Adavet etmek, kin tutmak mnasna ""enen"" dan ism-i fil olup, buz eden, kin tutan demektir. Esas murad ise; buz edip gemi olan deil, buzunda devam ve srar eden demektir."

antaj

Fr. Bir kimsenin suunu veya yz karasn meydana karmak tehdidiyle menfaat salamaya alma.

antiye

Fr. Bir inaat yerinde inaat ve malzeme iin hazrlanan yer. * Gemi tezgh.

ap

(ep) Kim: Antiseptik bir cisim olup alminyum ve potasyum sulfatndan mrekkep, tad buruk ve suda tuz gibi erir bir cisim. * Hayvanlarn az ve ayaklarnda grlen ateli, salgn bir hastalk ismi.

ap ape ape a'r

tuza benzer bir madde. . f. . Yuvarlandka byyen kar topu. (C.: ur-Er) Kl. Sa. * Ate yakmak. * Cenk koparmak, kavga karmak.

ar a'ra

f. ehir, belde. (C.: r) ok miktar aa. * Bir nevi zerdali. * Kuyruunda dikeni olan bir cins sinek.

arab

ilecek ey. ki. * Mey. Bde. Hamr. ilmesi haram olan bir iki. (Bak: Mubikat- seb'a)

arab arab- tahur

arap, iki, bu isim hell ikileri de kapsar. Temiz ve hell olan Cennet arab. Cennete mahsus urub.

2735

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk a'ran

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hi: 899-973) Drt hak mezhebin birleen ve ayrlan taraflar hakknda mu'teber eserleri olan mehur bir fakihtir. Mizan- aran ismiyle bilinen eseri mehurdur.

arapnel

Fr. Ask: Bir eit top mermisi. * Top mermisinden dalan herbir para.

are re ark rk arka ari'

Libas, elbise. * Heyet. sa, kl. kan, tulu' eden. * Parlayan. doudan kan, doan, parlayan. (C.: evrk) Aydnlk, nur, ziya, k. eriat meydana koyan, teri eden. Allah (C.C.). * Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. * ru' eden, balayan.

r arib aribe arib-l leben

eriat ortaya koyan, Allah. (rb. den) en. rbeden. * (C.: evarib) Byk. Su kenarnda olan tife. St ien. Gece gndz iki ien. Devaml sarho.

arib-l leyli ve-n nehar arid arif rih arih arik arim a'riyye a'riyyet ark musikisi

Tutunup beenilmi ve yaylm iirler. * iir tarzndaki ata szleri. (C.: rf) Yal deve. erheden, aklayan. erheden, aklayan. Bir eyin mnasn izhr eden. (C.: evrk) Gne. * Parlak cisim. Ucu yarlm ok. orbalk makarna, ehriye. Fiz: Klcallk. (Bak: Musik)

2736

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ark ark dou.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dou. Gnein doduu taraf. * Gne ve gnein aydnl. * Yarmak. * Parldamak. * Avrupa kltrnn dnda kalan mslman lkeleri.

ark- cenub ark- imal arkiml ark arkiyt arkiyat arkiyyun arlatan arlatan art edatlar

Gneydou. Kuzeydou. kuzeydou. ark ile alkal. Ciheti arka, douya doru olan. islm dnyasnda aratrma yapma almas. ark dilleri veya ilimleri hakknda inceleme yapan ilim ubesi. Doulular, arkllar. Fr. Yalanc. Yksekten atarak karsndakini aldatan. Hayasz. yalanc, aldatan, yksekten atan. "(Huruf-u artiye) Bunlara ""art isimleri"" de denir. Arapada art mnsn ifade eden edatlar: n, Men, Ma, Mehm, Eyy, Met, Eynem, Eyyne, Enn, Haysm, Keyfem. $Bu edatlar iki fiili (art ve ceza fiillerini) cezmederler. art mnsn ifade eden edatlardan sonra gelen ilk fiil, art; ikincisi de, cevab veya ceza adn alr. kinci fiilin meydana gelebilmesi, birinci hkmn meydana gelmesine baldr."

art ve ceza fiilinden terekb etmi cmleye art ve ceza cmlesi denir. Mesel: (men yatlub yecid Kim isterse bulur) cmlesinde olduu gibi. art "Bir ksm muamelelerde lzumlu olan hkm. Bir eyin olmas ona bal olan ey. * Kayt. Bir i iin mutlaka lzumlu olan husus. * Yemin. * Hal, vaziyet. * Gr: Biri dierine bal olan iki cmle hakknda dellet edilen; yni mtevakkf aleyhe dellet eden dier

2737

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cmleye cez denir. Mesel: ""Haber verirsen, ben de gelirim"" cmlesinde ""Haber verirsen"" cmlesi art, ""ben de gelirim"" cmlesi ise cezdr. Bunlara ""cez cmlesi, art cmlesi"" de denir. Baka tabirle ""cmle-i artiye"" ve ""cmle-i ceziye"" denir." art artiye artiye artiyyet artname aruf aryo asye asif asr ass ast a a'a' aa a'aa a'aadar aap a'aapa at at' mutlaka gerekli olan, durum, yemin. art ile olan. artl. (Bak: art) art olan. artllk. arta bal olmaklk. f. Bir szlemede olan artlarn yazld resmi kt. Sprge. Fr. Araba. Yaz makinelerinde, daktilolarda kdn takld ksm. (C.: evss-asyt) Dolu sokak. Kuru ve zayf. Seyrek seyrek dikmek. (C.: sus) Balk avlamada kullanlan olta ve a. f. Okularn ba parmaklarna taktklar yksk. * Balk oltas. a. Yldramak, parldamak. * Uzun ve yeynicek olmak. parlaklk, gsteri. Parlama. Zahir parlak grn. * Bir eyi birbirine katp kartrmak. f. Gsterili, a'aal, parlak. gsterili grnen. Parlaklk nereden, a'aa saan. (C.: iyh-iyt) Koyun. * Vahi sr. Yerden yeni kan taze ekin yapra. Ekinlerin taze kan filizleri, yapra. * Su ark. * Cima etmek. * Balayp salamlatrmak.

2738

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk athat atahat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mnev sarholuk hlindeyken sylenen dengesiz szler. Mnevi sarholuk. * Kendinden geer bir hle gelmek ve byle istirak hlinde iken sylenen mvazenesiz szler.

atata atbe

Haktan ve akldan uzak, hadden aan sz. (C.: tab-tub) Hurma aacnn buda. * Ya ekin yapra. * Yarmak. * Kesmek. * Uzun boylu kadn.

athiyyat atr

Alayl ve elenceli fkra veya hikyeler. (etaret. den) Ne'eli. en. * evik. Hizmete koup, her ie hazr bulunan. * Vaktiyle vezirlerin yannda giden asker.

ati' atib atibe atim atir atr atrenc att a'va' avk avk avt

(C.: evti) Kenar, ky. Cnip, taraf, yn. Eri, eik, mil. Uzun boylu. (etm. den) Kfreden, sp sayan. Irak, uzak, baid. * Garip, yalnz, kimsesiz. Taraf, cihet, yn. Satran oyunu. Irmak kenar. Perkende, dank. * Datmak. k, parlt. Ik, parlt. * evk. (C.: Evt) Atn yelmesi ve sramas. * Bir tur. * in bir ksm. * Sesin gidebilecei mesafe.

ayan yn ayan- hayret ayan- ihticac

f. Mnasib, lyk, yarar. yarar, uygun, layk. amaa deer. Hayret edip alacak ey. Delil ve isbatn makbuliyeti.

2739

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ayan- istima' ayan- sena ayan- temaa ayanter ayeste yeste ayesteg ayet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dinlenilmesi iyi ve mnasib olan, dinlenmee lyk. Sena edip vmee lyk olan. f. Grlmee deer olan. f. Daha lyk, ok lyk. Elyak. f. ayan, uygun, yarar, lyk. * Nmune. uygun, lyk. f. Uygunluk, liykat. "f. (""Lyk, yarar, yn"" mnsna gelen ""yesten"" mastarndan) art veya ihtimal gsterir: ""Eer, belki, olur ki"" gibi."

yet aygan aygan ayk ayi'

eer, olur ki. f. Uygun, lyk, mnsib, sez. * Bol, ok, mebzul. f. okluk, bolluk, mebzuliyet. * Mnasiblik, lyklk, uygunluk. Nefsi bir eye ynelen. (yu'. dan) Duyulmu, iitilmi, yu' bulmu, herkese bilinmi. * Ortaklar arasnda taksim olunmam mterek hisse.

ayia yia ayib(e)

(uyu'. dan) Yaylm haber, mtevatir. Sylenti. sylenti, yaylma, duyulma. (C.: evyib) Ayp. Noksan. * Pis, murdar. * Sa ve sakal beyazlam olan kimse.

ayife ayk az z azel

Dileri fazla olan kimse. (Me: efv) Da, cebel. (Bak: azz) kaide d, istisna. (Ebu Hasan azel) Nureddin Ebu Hasan- azel de denildii gibi Ali bin Abdullah diye de anlmaktadr. Tunus'lu olup azeliye Tarikat kurucusu olarak bilinir. Tasavvuf, ilm bir ok eseri vardr.

2740

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tarikatnn tekke ve zaviyesi yoktur. Hicri 654 ylnda Mekke-i Mkerreme'ye giderken sahrada dr- bekaya hicret etmitir. (R. Aleyh) zel azib aziyye azeliye tarikatn kuran byk vel, bu tarikattan olan. Vatanndan baka bir tarafa giden kimse. (C.: ezy) Kavis, yay. * Aa kym gibi, bir eyden kopmu para. * Krlan kemikten meydana gelen paralar. * ncik kemii. azz (zze) Kaide hrici olan. Umumi nizamdan ayrlm olan, mstesna bulunan. ea' eabib eaf eafe eair Dalp paralanmak. ('bub. C.) (Bak: 'bub) Hrs. * Mblaa. * Kalbin aktan yanmas. (C.: uf-if-eaft) Da ba. * Her nesnenin ls ve st. "(ir. C.) detler, slm iaretleri. slmlara ait kaideler. Allah' anmak, hamdetmek, ezan okumak, slm kyafet gibi. Bunlara eair-i slmiye denir. Btn mslmanlarla alkal mes'eleler ve almetler, umumun hissedar olduu ilerdir.(Snnet-i Seniyyenin iinde en mhimmi, slmiyyet almetleri olan ve eaire de taalluk eden snnetlerdir. eair, deta hukuk-u umumiye nev'inden cemiyete it bir ubudiyettir. Birisinin yapmasiyle o cemiyet umumen istifade ettii gibi, onun terkiyle de umum cemat mes'ul olur. L.)(Nasl ""Hukuk-u ahsiye"" ve bir nevi ""Hukukullah"" saylan ""Hukuk-u Umumiye"" nmiyle iki nevi hukuk var. yle de: Mesil-i er'iyede bir ksm mesil, ehsa taalluk eder; bir ksm, umuma, umumiyet itibariyle taalluk eder ki; onlara ""eair-i slmiye"" tabir edilir. Bu eairin umuma taalluku cihetiyle umum onda hissedardr. Umumun rzas

2741

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olmazsa; onlara ilimek, umumun hukukuna tecavzdr. O eairin en cz'si (snnet kabilinden bir mes'elesi) en byk bir mes'ele hkmnde nazar- ehemmiyettedir. Dorudan doruya umum lem-i slma taalluk ettii gibi, Asr- Sadetten imdiye kadar btn ezm- slam'n baland o nurani zincirleri koparmaya, tahrip ve tahrif etmee alanlar ve yardm edenler dnsnler ki, ne kadar dehetli bir hatya dyorlar. Ve zerre miktar uurlar varsa, titresinler!.. M.)" eir eal eamat eamet emet eanla' earir eas eayir islm almetler, semboller, detler. Davar kuyruunun beyazl. (emet. C.) Uursuzluklar, emetler. Uursuzluk, ktlk, bedbahtlk. uursuzluk, ktlk. Uzun, tavil. Davar yanrna en sinek ve vez. * Her yne dalmak. Toz. * Tozlu olmak. * Yaylmak, mnteir olmak. * Dirilmek. (ire. C.) Hac iin hazrlanan nianl kurbanlar. ireler. Saf. Merve, Mina ve Arafat gibi, mensik-i haccn ed edilecek yerleri ve dinin almetleri. Mensik ve yin rsumu. eb eb ebaat ebab ebab ebabane ebabet ebabiyet f. Gece, karanlk. gece. Dolgunluk, tokluk. (ebibe) Genlik. * Yiit, civan. * Genler. gen. f. Gen ve yiit olarak. Gen gibi, yiitesine. genlik. genlik, tazelik.

2742

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ebabiyet ebah ebahet ebak ebaket ebam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Genlik, tazelik. Yiitlik. Civanlk. (C.: Ebh) Csse, cisim, ceset. ahs. Karalt. Benzeme, benzeyi. ehvet galip olup cimaa ok hrsl olmak. * Koyu karanlk. Kafes veya a gibi rlme. Anasn emmesin diye kuzu ve olak azna taklan aa azlk. * Araptan bir kabile.

ebaman eban eb'an ebane ebangah ebanruz ebat ebb ebbake ebbe ebe ebeb ebec ebefruz ebeh

Paa ba. (eb. C.) f. Geceler. Karn doymu, tok. * Emin. f. Geceye ait. Gece ile alkal. Gece vakti olan. Gecelik. f. Gece vakti, geceleyin. * Gecelenecek yer. "f. 24 saatlik zaman. ""Gece gndz""." (C.: eb-ebevt) Tezlik, abukluk. * Cihet, yn, taraf. Mehur ta. * Ate yakmak. * Cenk koparmak, kavga karmak. (C.: ebbik) Birbirine girmi nesne. Gen kadn. Bakrla inko madeninden yaplan pirin. * Benzeme, mabehet. yana girip dileri tamamlanm olan sr. Ovann ve sahrann bir miktar. (eb-efruz) f. Gece vakti k veren. Geceyi aydnlatan. (ibih) Benzer, nazir, benzeyen ey. * Bakr ile inkodan kartrlp yaplan pirin madeni.

ebeke (ebike)

Balk a. * Kt niyetle alan gizli topluluk. * Kafes eklinde olan yer. * Hviyet sureti. * A gibi yaplm ve gerilmi hat ve yollarn tamam. * A eklinde olan nesiler, dokular.

2743

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ebeke ebem ebengiz ebet ebgerd ebgir ebgun ebh ebhan ebhiz ebhun eb-i arus eb-i firkat eb-i hicran eb-i yelda ebib ebibe ebih ebih ebihun ebike rglenmi, rgt. Soukluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(eb-engiz) f. Yarasa kuu. (Bak: bet) (eb-gerd) f. Gece dolaan kol. Beki. * Ay, kamer. (eb-gir) f. Geceleyin uyumayan. * Sabah vakti. * Gece giden kervan. "f. ""Gece renkli"" Kara, siyah." St saarken kan ses. f. Geceleyin ten bir cins blbl. (C.: ebhizn) f. Geceleri uyanp kalkarak i gren. (eb-hun) f. Gece baskn. Dn gecesi. * Mc: Mevlana'nn vefat ettii gece. f. Ayrlk gecesi, firkat karanl. Ayrlkla geirilen gece. Hicran gecesi. f. En uzun gece. Bak stne srmek. Genlik. Yiitlik. (ibh. den) Benzer, benzeyen, mmasil, nazir. benzer. f. Gece baskn. ebhun. f. Kt niyetle alan gizli topluluk. * Balk a. * Bat taraflarnda Araplarn kullandklar hasrdan rlm bir cins balk. (Bak: ebeke)

ebistan ebit ebk

f. Yatak odas. * Harem dairesi. * Gece ibadetine mahsus oda. Bahadr, kahraman, yiit. Kartrmak.

2744

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ebnem ebnem ebnemmisl ebpere ebperest ebr ebreng ebrev ebtab ebur ebzindedar iy, nem.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. i. Rutubet. Gece nemi. Neda. iy gibi. f. Yarasa. (eb-perest) f. Geceye ve r'yaya ve uykuya fazla kymet veren. Karlamak. * Hediye vermek, at etmek. * cret. * Kira. "f. ""Gece renginde olan"" Siyah, kara." (eb-rev) f. Gece giden. Karanlkta yryen. Gece yolculuu eden. (eb-tb) f. Ate bcei. Boru. (eb-zindedr) f. Geceleri alan, gece vakti ile megul olan. * Gece bekisi. * Geceleri uyumayp ibadet eden.

ecaat

Yiitlik, cesurluk. Korkulu anda kalb kuvveti ile cesaretini muhafaza etme. Kuvve-i gadabiyenin vasat mertebesidir. (ecaatli bir kimse hak iin cann fed eder. Vazifesi olmayan ie karmaz. ..)

ecat ecb ecc eccat ecce ecea eceb ecen ecer ecer(e) ecert

yiitlik, fke duygusunun normal derecesi. Helak etmek, mahvetmek. * Kederlenmek, tasal olmak. Ba yarma ve yarlma. * Geminin, denizi yararak yol almas. (ecce. C.) Yzde ve bata meydana gelen yaralar. Baa ve yze vurarak meydana getirilen yara. Kt ve ktrm kimseler. Hzn ve gussal olma. (C.: Ecn-cun) Dal, budak, kol. * Hcet, ihtiya. * Keder, hzn. aa. Aa. Ktk. * Slle. Bir soyun btn fertlerini gsterir cetvel. (ecere. C.) ecereler.

2745

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ecere ecere-i maklu' ecere-i tuba aa, soy aac. Sklm aa.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cennet'teki saadet aac, dallar aada ve kk yukarda olan Tuba aac.

ecere-i yaktn ecere-i zakkum eceristan eci' ec ecib ecir ecn ecr ecra' ecv ecze edaid edid edak edaka edar edd eddd eddad

Yaktn aac. Kabak kkeni. (Bak: Zakkum) f. Orman, aalk yer, koruluk. Kahraman. Yiit. ecaatli. yiit, kahraman. Helk olan, mahvolan. Kk ve ksa aa. (C.: cun) Dere iinde aalar arasnda olan yol. ki enenin aras. * Harcamak, sarfetmek. * Tarh etmek, kovmak. Meelik. Gam, gussa. Keder. * Tezyin-i savt. Yni sesi gzelletirmek. Zayf yaan yamur. (edyid) Aft. Meakkatli haller. iddetli musibetler. iddetliler, iddetli bellar. Azn her iki yannn geni olmas. ok konuan kadn. Sz iir ile kesme. * Hayvan balanan yer. Sk balama, sk balanma, skma. * Tasvir. Ad kavminin ulu nderi olan nl bir kfir. Kfir. * ok eskiden Yemen'de d Kavminin hkmdar Allah'a isyan ederek Cennet'e benzetmek iddiasiyle rem ban yaptrm, bu

2746

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

badaki kke girmeden kavmi ile yani taraftarlariyle birlikte gazaba uram, arplm, yerin dibine gemitir. (Bak: Enaniyet) eddadane eddad edde edde f. eddad gibi, ona benzer surette, zlimce. ok byk ve salam yap. harfi iki kere okutan iaret. Kur'an- Kerim okurken tek sessiz harfin iki defa okunmasna yarayan iaret. ( $ ) * Seirtmek. Yrmekle iddet gstermek. Bir eyi kuvvetlendirmek, salamlatrmak. edd-i nitak- himmet Himmet kuan kuanma. e ciddi, gayretle sarlma. edd-i rihal Hayvana semer vurma. Yolculuk iin hayvann semerini balama. * Yolculua kma. ede edef edh edd edid(e) ok hrsl olmak. (C.: duf) Her nesnenin ahs. Tembel olmak. iddetli. Sert, sk, iddetli. * Musibet, bel. * Tecvidde: Rahve harflerinin zdd olan, skn ile harf sylendiinde sesin akmamas hali. eddne edide-i mechure iddetlice. Elif, cim, dal, t, ba harfleridir. Bunlarn zdd: Rehavet (rahvet) ile Beyniye sfatdr. edide-i mehmuse edid-l mihal edid- ekime Kaf ve t harfleri. iddetli kuvvet. Ar ve iddetli azab. "edid-n nefs; yani bakasna boyun emekten ekinen ve kibirlenen." edkam edv Geni, vsi. "Irlamak; teganni ve terennm."

2747

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ef ef' ift, ba.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ift. * Kurban bayram gn. * Namazlarn her iki rek'at demektir. Drt rek'atl bir namazn evvelki iki rek'atnda ef'-i evvel, dier iki rek'atna da ef'-i Sni denilir. rek'atl namazn nc rek'at da ef'i sni'dendir.

efa efat efaat

Kenar, taraf, u. af iin vasta olmak. efaat etmek. Af iin vesile olmak. * Fk: hiret gn bir ksm gnahkr m'minlerin affedilmeleri ve itaatli m'minlerin de yksek mertebelere ermeleri iin Peygamber Aleyhissalt Vesselm ve sir byk ztlarn Allah Tel'dan (C.C.) niyaz ve istirhamda bulunmalardr.

efati efaat- uzm efaceref efafet efak efakat

af iin vesile olan. (Bak: Makam- Mahmud) (efcrf) Yar st. Uurum kenar. effaflk, saydamlk, effaf olma. Korku, havf. efkat, acyarak efkatle sevmek. Karlk istemeden merhamet edip acmak, sevmek.

efakat- bvvet efan efaric efaif efe efe efeka

Babalk efkati. Yamurlu souk rzgr. Bir cins helva. ok susamak. dudak. f. Dudak. * Kenar. Esirgemek, korumak.

2748

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk efellec

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burun delikleri byk, dudaklar yumru kaln ve sarkk olan adam. * Ferci vasi avret.

efetan efeteyn efevat efev eff effaf effaf effaft effafiyet ef efi' efif efik efik(a) efikane efikne efi'-l mznibn efi'-l mem efilmznibin efkat

ki dudak. ki dudak. (efe. C.) Dudaklar. * Kenarlar. (efeviye) Dudaa ait. Dudakla alkal. Ynden yaplan ok ince elbise. Ia mni olmayan, k geiren parlak cisim. Saydam. saydam. saydam olanlar. saydamlk. efaat. efaat. Sularn aff iin yardm eden. Souktan incinmek. * Souk. efkatli. efkatli, esirgeyen. Rikkat sahibi. Merhametli. f. Merhametlice, acyarak. Acmak suretiyle. efkat ederek. efkatlice. Gnahkrlarn efaats Hazret-i Muhammed. (A.S.M.) mmetlerin efaats Hz. Muhammed (A.S.M.) gnah ileyenlerin efaats. "Bakasnn kederiyle alkalanmak, acyarak sevmek. Yardma, sevgiye muhta olanlara karlksz olarak merhamet ve sevgiyle yardma komak. Karlksz, sfi, ivazsz sevgi beslemek.(efkat pek genitir. Bir zat, efkat ettii evld mnsebetiyle btn yavrulara, hatt ziruhlara efkatini ihta eder ve Rahim isminin ihtasna bir nevi

2749

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yinedarlk gsterir. Halbuki ak, mahbubuna hasr- nazar edip, herey'i mahbubuna feda eder; yahut mahbubunu i'l ve sena etmek iin, bakalarn tenzil ve mnen zemmeder ve hrmetlerini krar. Mesel biri demi: ""Gne mahbubumun hsnn grp utanyor, grmemek iin bulut perdesini bana ekiyor. "" Hey k efendi! Ne hakkn var, sekiz ism-i zamn bir sahife-i nuranisi olan Gne'i byle utandryorsun?Hem efkat hlistir, mukabele istemiyor; sfi ve ivazszdr... Hatt en di mertebede olan hayvanatn yavrularna kar fedakrane ivazsz efkatleri buna delildir. Halbuki ak cret ister ve mukabele taleb eder. Akn alamalar, bir nevi talebdir, bir cret istemektir. M.)" efkat efkaten efkatkr efkatkrne efkatperver efkatperverane efn efnin efaf efef efefe eft-al egab egaf acyarak karlksz sevme. efkatten dolay, efkat bakmndan. efkatli. efkat edercesine. efkat etmeyi seven. efkat etmeyi severcesine, severek. Akll ve zeyrek kii. Irak diyarnda ve karga byklnde olan bir ku. Souk yumuak rzgr. Yaramaz huylu. * Titremek. Zayflatmak. * Hareket ettirmek, depretmek. * Karmak. f. Yark erik. eftali. Fitne uyandran. Yrek kab. Yrei evreleyen nzik deri. * Sa tarafta iyei kemii altnda olan bir hastalk. * Bir nesneyi evirip kaplamak.

2750

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk egafdr egal egire eha ehab ehacir ehdt ehadet ehdet ehadetnme ehdetnme ehmet ehamet ehametl ehav ehazan ehba' f. Delirtici. f. akal. uvaldz.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ey pdiah! Ey h. (Bak: ihab) Rahm. ahitlikler, ehitlikler. (Bak: ahadet) ehitlik, ahitlik. (Bak: ahadetname) diploma. akllca yiitlik. Yallk, semizlik, besililik. Tar: ran ahlar hakknda nvan olarak kullanlan bir tbir idi. Amak, feth. Karn a olan kimse. Kr renkte olan ey. * Kr katr, kr at. * Tam tehizatl asker birlii. * Pek ktlk olan sene.

ehbal ehbaz ehbaz ehbender

(Bak: ahbal) (Bak: ahbaz) evik, cesur, beyaz doan kuu. Ticaret nezaretinin teekklnden evvel ticaret ilerine bakmak ve tccarlar arasndaki ihtilflar halletmekle vazifelendirilen memurun nvan idi.

ehbeyt ehd

(Bak: ahbeyt) bal.

2751

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ehd ehd-ab ehd-amiz ehdanec ehdere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bal. Gme bal, asel. (ehd-be) f. Bal erbeti. f. Bal gibi tatl. Balla kark. ncinin irisi ve iyisi. * Kendir otunun tohumu. ile alt ya arasnda hareket eden olan veya kz. * sraf, msrif. * Karn byk kimse.

ehd-i ehadet ehd-km ehevn ehevat ehevt ehev eheviye ehic ehid

mann, ehadetin verdii saadet, tatllk ve huzur. ehadet bal. f. Tad damanda kalm. ehvetle ilgili. (ehvet. C.) ehvetler, nefsan istekler, arzular. ehvetler. ehvetle alkal. Hayvan, nefsan duygularla alkal, onlara ait. ehvetle ilgili olan. Katr sesi. * Kuzgun avaz. "hid olan. * Mehude. Allah (C.C.) yolunda cann feda eden mslman. Hak iin hayatn feda ederek len. Allah'n rzasna eren. (Naklinde ve gaslinde Rahmet melekleri hazr olduklar iin yahut kyamette mem-i slife hakknda istihad olunan zevattan olduu iin yahut vefat etmeyip huzur-u lhde hazr ve zinde olduu iin yahut lem-i mlk ve melektu mahede eyledii iin ""ehid"" denmitir.) * hidin mbalas. * Resul- Ekrem'in (A.S.M.) bir ismi. * lminden asla birey kaybolmayan, btn eyler ilminde hazr olan Allah (C.C.). (Bak: Meratib-i hayat)"

ehd ehik

ahit olan, Allah iin len. Hkrkla iini ekme. * Nefesi dar karma. Soluk alma. * Nefesi dar kararak eein anrmas.

2752

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ehk ehim(e) ehir ehir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hkrkla kark i ekme. (ehamet. den) ehametli, kurnaz ve akll yiit. byk yerleim birimi, kent. Mehur. eref ve an sahibi. * Alemlerce mehur, Resul- Ekremin (A.S.M.) bir ismi.

ehr ehiy (e) ehka ehl ehl ehla ehleb ehlevend ehm ehname

nl, tannm. (ehvet. den) tahlandrc. steklendiren, istek uyandran. Hkrk. Keskin lk. Gzn siyahnn maviye yakn olmas. * Koyun gz. el gz, tatl a. El gz. Koyu mavi gz. Tatl a. * Mc: ok gzel. Uzun boylu. f. Boylu boslu, gzel gen. Korku. f. ran airi Firdevs'nin destan eklindeki eseri. * Byk hkmdarlarn kahramanlk mcerlarn anlatan byk manzum eser.

ehnme ehnaz

padiahlarn maceralarn anlatan eser. f. Eski Osmanl mziinde mehur bir makam ismi. * Mehur bir dnya gzelinin ismi. * ok gzel olan.

ehnz ehniin ehniz ehper ehr ehr ehr-aub

ldayan, parlayan. f. Binann dar knts. Balkon. rek otu. f. Ku kanadnn en uzun ty. ay, ehir, kent. Ay. 30 gnlk zaman. * Bir eyi izhar etmek. Tehir etmek. ehri kartran, kargaalk yapan.

2753

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ehryin ehreka ehr-i yin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

enlenmi ehir, enlik. (C.: hruk-hrk-hrk) krk. (ehryin) f. enlik. Byk hkimiyet ve kuvvete ait srur, sevin, donanma. (slmda ilk ehr-i yin Hz. Peygamber Efendimiz hicret sureti ile Medine'ye vsl olunca yapld.)

ehr-i ramazan ehr-i savm ehr-i syam ehr ehri ehristan ehristn ehriyar ehriyr ehriyye ehrud ehr-l haram eheh ehvan ehvn ehvet

Ramazan ay. Oru ay. Oru ay olan mbarek Ramazan. Oru ay, Ramazan. ay ile ilgili, aylk. f. ehirli. * stanbul'lu, stanbul'da doup byme. * Mc: Kibar, ince. f. Byk ehir. memleket. f. Hkmdar, padiah. * En iktidarl. hkmdar, padiah. ok yaam pir. ok yal, ihtiyar. f. Byk rmak. Nehir. Haram aylar. (Bak: Ehr-l hurum) Karmak. ehvetle ilgili, ehvete ait. * ehvete ok dkn olan kimse. ehvetle ilgili. "Hev-y nefsin meyli ve arzusu. * Bir eyi fazla istemek. * Cins istek. Mahbube iin olan istek, itiha. (Yemek, imek, uyumak da ehvetin ubelerindendir.)Kudsi Hadis'te Cenab- Hak buyuruyor: ""Ey benim iin ehvetini brakp genliini bana veren gen! Sen meleklerin bir ksm gibisin."""

ehvet

nefsin arzusu, cins istek.

2754

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ehvet-engiz ehvetengiz ehvet-perest ehzade ehzare ele ek eka' ekab ekah ekahteb ekakl ekavet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ehvet uyandran. Kuvve-yi eheviyeyi tahrik eden. ehvet uyandran. f. ehvetine ok dkn. Nefsi arzularnn esiri olan. (Bak: ahzade) Fhi nesne. (C.: il-eyil) Ucu yanm fitil. phe. ikyet. ukur yer. Yaknlk. ki boynuzlu ko. Bir Hind aacnn dallar. Her eit ktlk iinde olmak. Bel ve zillete dmek. Skntda kalmak. * Haydutluk, ekiyalk.

ekvet ekaya ekaz ekd (kd) eker eker(e) eker-ab ekergftar ekergzar ekerhab ekeristan

sknt, azap, ikence. ikyetler. Memnuniyetsizlikler. Gitmek. * Uzaklk. * Bir adamn gznn ok deer olmas. At ve ihsan etmek. Hediye vermek. f. eker. Davarn st ok olmak. * Dolmak. f. ki dost arasndaki krgnlk, aradaki soukluk. f. Sz eker gibi tatl. (eker-gzr) f. yilik bilen, teekkr eden. f. Otururken gelen tatl uyku. f. eker kam tarlas.

2755

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ekerpare

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ok tatl ve ekerli olan bir kays cinsi. * Bir nak eiti. * Bir cins tatl.

ekerriz

f. Pek tatl, eker saan. * Sevinten dolay gelen gzya.EKEVAT : (ekve. C.) ikyetler.

ekib ekiba ekil

Sabr, tahamml. f. Sabrl, tahammll, mtehammil. (ekl) Biim, d grn. ehre. Tarz. Forml. * ebih ve misil. * Hey'et. * Suret. Surette benzerlik. * Bir adamn tab' ve hevasna muvafk olan ey. * Muhtelif, mkil ilerin her biri. * Bireyin gerek hissedilen ve gerek mevhum sureti. * Geo: Bir veya daha fazla hudut vastasiyle mahdut ve mahsur olan ey. * Edb: Aruz stlahnda msralarn saysna ve kafiyelerin srasna gre ortaya kan ekil. * Gr: Yazya nokta, hareke ve i'rab koymak.

ekil ekim(et)

biim. (C.: ekim) Mukavemet, dayanma. Sebat. * Dizgin, gem. * Kazan ve mlek kulpu.

ekir ekire ekk

Aacn evresinde kknden biten fidanlar. * Fercte olan kllar. St ok olan davar. (C.: kuk) phe, zan. Bir eyin varl ile yokluu arasnda tereddt etmek. * Lzum. * Yarmak. * Yapmak.

ekkern ekk-i kfr ekl ekl ekla' eklen

f. ekerli, tatl. Kfrdeki phe. Kfire ait ek. (Bak: ekil) ekil, biim. Beyaz dii koyun. * Hcet, ihtiya. ekilce. ekil bakmndan.

2756

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ekl ekm eks ekt ekub ekufe ekr ekur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ekille alkal, ekilce. D grne dair. Sertlik. * G. Kuvvet. Ahlksz, yaramaz kimse. Bedel etmek, karlk vermek. Ruen olmak, parlamak. (Bak: kufe) ok kreden. ok kreden. Allahn (C.C.) ltuflarna kar pek fazla memnuniyetini, sevincini gsteren. Az kredene dahi ok nimet veren Allah (C.C.). (Bak: kr)

ekva

ikyet, ciz kaldn ve zayfln haber vermek. * Su kabnn azn amak.

ekv ekvnme ekve ela'la' elalat elale elle elcem elel

ikyet, szlanma. ikyet mektubu, yazs. ikyet etmek. * Siyaha olak derisi. Uzun boylu kii. (elle. C.) Byk alayanlar, elleler. Byk alayan. Akarsuyun yksekten oklukla akmas. alayan. (C.: elcim) algam. Bir eli tutmaz olmak. * Bir nesneyi seyrek dikmek. * Ovmakla gitmeyen leke.

elil

(C.: Eille) Deve ve at ardna yaplan palas. * ok sulu dere ortas. * Ksa gmlek.

elim ell

am yaknnda bir beyt-i mukaddes. Seyrek seyrek dikmek. * olak. * olaklk. Kolun eri oluu.

2757

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk elele elvar em em' em em'a ema' emahter email emaim emak emakmak emal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dkmek. * Su damlatmak. f. alvar. mum, k. Mum, k. k, ra. Ik, ra. Nur. * Muma batm fitil. Yce, yksek, ulu li. Kt, menhus. (imal. C.) Huylar, ahlklar, tabiatlar. (emime. C.) Gzel kokular. Neat, sevin. Ferah. Uzun, tavil. * d ve neeli kimse. (C.: emlt) Kble ardnda kutup tarafndan esen yel. * Ahlk. * Kl.

ema'ma' emarih emate

Kk bal. * Aceleci kii. (imrh. C.) Da tepeleri. * Hurma veya zm salkmlar. Destenik iei. * Dmana bel, gam ve tasa geldiinde d olup sevinmek.

emtet ematet emtetkrne ematetkrane emayil emc em'dan emel

bakasnn bana gelene sevinmek. Kuru grlt. amata. bakasnn bana gelene sevinircesine. f. Kuru grlt yapmak suretiyle, arszca, grlt ile barmak. Ahlk. ey mnasna gelen bir isim. * Bir nesneyi seyrek dikmek. f. amdan. Perkendelik, danklk. * Toplanmak, cem'olmak. * Az nesne.

2758

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk emerdel emet emh emhar em'-i asel em'-i ilh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun boyunlu, seri davar. San ak karasna karmak. Uzak niyet ve kast. * Tekebbr etmek, kibirlenmek. Bymek. Uzamak. Bal mumu. lh k, lh nur. Kur'an hakikatlar.

emille (emll-emlil)Yeyni, hafif. emim emime emim-i cibal emire emirr emit emizer eml Koku. Ho koku. (C.: emim) Gzel kokulu ey, ryiha. Dalarn gzel kokusu. Hzl yryen deve. Kat, iddetli, edid. Kark. Hzl yryen deve. Az ey. Perkendelik. * rtmek, brnmek, toplanmak. * Topluluk, cemaat, insan yn. emlak emle emm emm emmam emme emme emmus emr ems Yal, pir, ihtiyar. (C.: ml) Kilim. * Az miktar su. koklamak. Koku hissetmek, koklamak. Yeil, kzl ve sar hatlar ve gzel kokusu olan kk bir cins kavun. Bir defa koklamak. * En kk mikdar. koklama. Yavuz tosun at. Yrrken sallanmak. Gne, fitab.

2759

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ems ems-abad emseddin ems-i ezel gne.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gnei bol yer. Gnlk gnelik yer. (ems-d din) Dinin gnei. * Erkek addr. Vcib-l-vcud ve ebediyyen var olan, her eyi nurlandran Allah (C.C.) hakknda tebihen sylenen bir tabirdir.

ems-i hidayet ems ems-pare ems- mus

Hidayet gnei. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ismi. Gnee ait. Gnele alkal. f. Gne paras. * Mc: ok parlak. Gnelerin gnei. En byk gne. ok seyyarelerin, etrafnda dnd en byk bir yldz.(...Hem emse, kendi mihveri stnde czibe denilen mnevi ipleri yumak yaptrmak iin dolap ve krk hkmnde olan gnei, bir Kadir-i Zlcell'in emriyle dndrp, o seyyrt o mnevi iplerle balayp tanzim etmek ve gnei btn seyyarat ile sniyede be saatlik bir mesafeyi kestirecek kadar bir sr'atle, bir tahmine gre Herkl Burcu tarafna veya ems-mus cnibine sevketmek, elbette ezel ve ebed Sultan olan Zt- Zlcell'in kudretiyle ve emriyledir. S.)

emsms emelik emem emir emir-baz emir-bedest emir-ger emir-i zulm emir-zen

gnelerin gnei. Derisi ve zs sarkk ve slpk olan kadn. * Seri yryl kadn. Aa stnde kalan azck hurma. f. Kl. f. yi kl kullanan, kl oynatan. * Klla ustalk gsteren. f. Elinde kl tutan. (C.: emirgern) f. Kl. Zulm klc. f. Kl eken, klla vuran.

2760

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk emta emta emtit emu' emul em'un kocakar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sa aarm kadn. Kocakar, acuze. * Ak karasna karm sa. Perakende, dank, mteferrik. Glen, oynayan. Glc, oynayc. Sfi halis arap. * Kble mukabilinden esen rzgar. Hz. sa'nn (A.S.) havarilerindendir. Petros veya Sen Piyer de denir. Antakya kilisesini yaptrmtr. Mi: 65'de Roma'da Neron tarafndan hapsedilmi ve armha gerilerek ehid edilmitir. Hristiyan lemine byk hizmeti vardr. Esas ad, em'un-us Saf'dr.

en' (n') en

Buz ve advet etmek. Kin balamak. Dmanlk yapmak. f. Naz, eda, cilve. * Gze ve gnle ho grnen hal. * Bayndr, ma'mur. * Sevinli, ferahl.

n e'n

i, hl, tavr, hdise. , yeni olan hal. * an. * Tavr. * Hdise. * Vka. * Kasdetmek. * Emr hal. * Tb: Batan gze gelen kan damar. Batan kaa, katdan gze kan getiren iki damar ismi. * Fls: Bir eyin hususiyetinin fiil tezhr, neticesi ve eseri.(Hakkn e'ni ittifaktr, faziletin e'ni tesanddr. Dstur-u tevnn e'ni birbirinin imdadna yetimektir. Dinin e'ni uhuvvettir, incizabdr. Nefsi gemlemekle balamak, ruhu kemlta kamlamakla serbest brakmann e'ni saadet-i dreyndir. S.)

enaat enat enak

Fenlk, ktlk, alaklk. * Cenab- Hakk'n emrine muhalif hareket. ktlk, alaklk. Devenin yularn ekmek. * ok yemekten mide dolmak. * Yaralamaktan dolay alnan az diyet.

enan

Buz, advet, kin, dmanlk.

2761

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk enar enayi' enbih enc encar eneb enec enef enes enf eng engare(t) eni' en enn Byk utan, ayp.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(enia. C.) ok gnahl hareketler. Kt iler. f. Gn. * Cumartesi gn. Hkrk tutmak. Eek marulu ad verilen bir cins ot. Dilerin keskin olmas. * Parlamak, ruen olmak. Derinin burumas. Buz. * Kibir. Galiz. Kaba. (C.: nuf) Salkm kpe. f. Neeli, kvrak. * Haydut, aki, ekiya. Kt huyluluk. (eni'a) Kt, ok fena, irkin, gnahl i. kt. (C.: inn) Eski krba. * Araptan bir kabile. * Dalp perkende olmak.

ennar enene enun er' er'

(C.: enir) Ayp. Utan. Ktlk. Usul. det. A. Ne zayf, ne semiz olan deve. din kanunlar. Emir ve nehy gibi hkmleri vaz' etmek. * Bir ie balamak. * Dalmak. * Girmek. * Zhir etmek, gstermek. * Cenab- Hakk'n emri. yet, hadis, icma-i mmetle ve kyas- fukaha ile sbit olan dinin temelleri, eriat. (Bak: eriat)

er er'ab

ktlk, kt. Uzun. * Uzununa kesmek. Uzunlamasna yarmak.

2762

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk erafeddin erfet erafet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Asl: erefd din'dir) Dinin erefi. ereflilik. eriflik, ereflilik. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) torunu Hz. Hseyin'in (R.A.) sllesinden ve onun izinden giden temiz mslmanlk hleti.

eraif erait erit eraket ern er'an erar

(erife. C.) Mutlular, kutlu kimseler. (art. C.) artlar. artlar. eriklik, ortaklk. * Arkadalk, refkat. eriata gre, din kanunlar bakmndan. eriata, eriata gre. Kanunca, kanuna gre. """erir"" den mastardr ve yaramazlk mnsna gelir. * nsann yzne arpan ses."

errt erarat erarat- neyyirane

kvlcmlar. erareler, kvlcmlar. f. Parlak kvlcmlar, k saan erareler. * Mc: slmiyetin kuvvet ve hakkaniyetinden gelen parlaklk.

erare

(err) Kvlcm. Elektrik kvlcm. Msbet ve menfi (+ ve -) elektrik kutuplarnn birbirine ok yakn olmasndan veya dokunmasndan hsl olan kvlcmlarn parlay.

erre erarefigen eraret erret eraset erair erat

kvlcm. f. Kvlcm saan. erlilik, ktlk, fenalk. * Kvlcm. erlilik, ktlk. Huysuzluk, geimsizlik. Titizlik. Nefis. * Beden, vcut, ceset. * Arlk. (C.: Ert) Almet, iz, iret, nin. * Bir eyin en baya ve disi.

2763

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eryi erayi' erayin eryin erayin-i sbatiyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eriatlar, ilh emirler. eriatlar. Cenb- Hakkn hkmleri, emirleri, kanunlar. (eryn ve iryn. C.) Nabz damarlar, atar damarlar. atardamar. Boynun iki tarafnda olup kalbden gelen ve kafaya kan iki kaln atar damar. (O.L.)

eraze erazim erbe erbin erc

Kat kurumak. (irzime. C.) Kk ve az olan topluluklar. Kk cemaatler. Bir iim su. Katran aac. K, dbr. * Cem'etmek, toplamak. Birbiri stne ymak. * Frka. * Nev, cins.

erca' erce erceb ercele ercem erda ere erebe erec eref eref

Uzun tavil. * Taht. * Cenaze. Dadan aa sahraya inen akc su. Uzun, tavil. Yemi kab. (C.: ercim) algam. Benzemek. Misil. Yemee kar ok hrsl. (C.: ireb-erebt) Aa dibine su toplanmas iin yaplan havuz. (C.: ruc) Donya. ycelik, byklk, deer. Ykseklik, ycelik. Byklk. * nsanlar arasnda geerli ve makbul olma. Byk bir makam shibi olma. * Cenab- Hakka itat ve ubudiyyeti ve yksek hizmeti ile ok ihsanna mazhar olma. * ftihr, vnme.

2764

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eref-bah erefbah erefe erefe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ereflendiren. eref veren. eref veren. minarenin ezan okunan yeri. Minarenin ezan okunan yeri. Yksek kale ve emsali yerlerdeki bur, knt.

eref-efza eref-pezir eref-resan eref-riz erefiar eref-varid eref-yab erefyb eref-zahir ereh ereke

f. eref artran. f. eref ve itibar bulan. eref ulatran, eref eritiren. f. eref veren. erefli. f. erefle gelen. f. eref bulan, eref kazanan. ereflenen. f. erefle kan. Tamahkrlk, agzllk, iddetli hrs. (c.: erek-Erk) A, tuzak. * Ulu yol, byk yol. * Yol ortas. (Bu mnaya. C.: rek)

erekrak (erakruk) erem-sar ereng erer erere ererfean erernk eres eret

Yeil kanatl, siyah burunlu, gvercin byklnde krmz bir ku. f. (erm-sr) Utanan, utanm, sklgan. f. Zehir. (erare ve erere. C.) Kvlcmlar. (C.: irer-irr) Ate kvlcm. f. Kvlcm saan. f. Kvlcm saan. Elin yarlmas. * Kaba ve galiz olmak. (C.: Ert) Almet. aret, belirti.

2765

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eretiyy erh erh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: urut-urat) eri ba. * Pazar ba. aklama. Ama, geniletme. * Aklama. Anlalan anlatma. Bir yaz veya konumay kolay anlalmas iin izah etme, tafsil etme. * Bir eyi dilim dilim kesme. * Bollatrma. * Bir mkil ve mbhem makaleyi aklama, keif ve izhar etme. * Aklanm yaz, risale.

erha erhan er'-i enver

Dilim. Kesilip dilimlenmi ey. para. ok tamahkr, ziyade hrs shibi, agzl, haris. En nurlu kanun ve nizam. En ziyade saadete, selmete, emniyete vesile olan eriat.

er'-i islm er' takvim er' er eriat

slm eriat. slm hkmlere, itikadlara tam uygun kanun. (Bak: Takvim-i Arab) eriata uygun, slmiyete makbul olan. lh kanuna dair. Meru'. eriatla ilgili, din. "Doru yol. Hak din yolu. * Byk ve geni cadde. * Nur, aydnlk, k. * Kur'an- Kerim ve Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n trif ettii ve bildirdii yol. Allah (C.C.) tarafndan Peygamber Aleyhisselm vstasiyle vaz' ve tebli olunan hkmleri hvi lh kanunlarn hey'et-i mecmuas. eriat, ayn zamanda din mnsna msta'meldir ki, ahkm- asliye denen itikadiyt ve ahkm- fer'iye denen ibadet, ahlk ve mumelt yni, slm Hukukunu ihtiv etmektedir... (Bak: Hukuk)(eriat; insanlardan sudur eden ef'l-i ihtiyariyeyi bir nizam ve bir intizam altna alp tahdid eden kaidelerin hulsasdr veya devletin ilerini tanzim eden nizamlarn, dsturlarn, kanunlarn mecmuasdr. ..)(eriat ikidir. Birincisi: lem-i asgar olan insann ef'l ve ahvlini tanzim eden ve sft- kelmdan gelen

2766

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bildiimiz eriattr. kincisi: nsan- ekber olan lemin harekt ve sekenatn tanzim eden, sfat- iradeden gelen eriat-i kbra-y ftriyedir ki, bazan yanl olarak tabiat tesmiye edilir. H.)(""ir'a, eria, Merea""; lgatta bir rmak veya herhangi bir su menbandan su imek veya almak iin girilen yol demektir. Bunda, insanlarn hayat- ebediyeye ve saadet-i hakikiyeye ulamas iin Allah Tel'nn vaz' u teklif ettii ahkm- mahsusaya ve mezheb-i mstakime bil'istire tlak edilmitir ki, din demektir.) (E.T.)(eriat, din lisnnda; Cenb- Hakkn, kullar iin vazetmi olduu, dini, dnyevi ahkmn heyet-i mecmuasdr. Bu itibarla eriat: Din ile mradif olup, hem ahkm- asliye denilen itikadiyat, hem ahkm- fer'iye-i ameliye denilen ibadet, ahlk ve mumelt ihtiva eder.eriat, umumi mnasna nazaran bir Peygamber-i Zin tarafndan tebli edilmi kanun-u lhi demektir. Ahkm- er'iye denilince, bundan kanun-u lhi hkmleri mnasn anlamak lzmdr. Ve bununla asl Kur'ana, Hadise, cmaa sarahaten mstenid olan hkmler kasdedilmi olur. Ist. F.K.)(Devlet ve uyruk, siyasetin ve siyasi olan hkmlerin icabna gre idare olunur ise, bu da yerilmi olur. nk Allah'n nurundan ibaret olan eriat hkmleri ihml edilmi oluyor. Beerin btn ii, gerek devlet ii ve gerek baka iler olsun iyilii ve ktl hirette kendisine aittir. Yani iyi ise ecirli ve sevapldr, kt ise cezaya arptrlr. Allah Elisi (A.S.M.): ""Ancak dnyadaki iyi ve kt btn amelleriniz hirette kendinize reddedilir. Yani hayr ise ecir ve sevap kazanr, kt ise cezaya arptrlrsnz!"" der. Siyasi hkmlerde ise ancak dnyevi fayda ve maslahatlar gznnde bulundurulur. Siyasi kanunlar koyanlar, ancak dnya hayatnn d grnn grr ve bilirler.

2767

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ari'in maksad ise, insanlarn hiret sadetidir. te bundan dolay, btn insanlarn gerek dnyevi ve gerek hiret ilerinde eriatlara uygun olarak grmeye sevketmek vcibdir. Bu vazife, kendilerine eriat indirilmi olan peygamberlere, onlardan sonra onlarn yerine geenlere (devlet bakanlarna) ykletilmelidir... Siyaseti demek, akli delil ve hkmlere dayanarak dnya maslahat ve faidelerini elde eden, zarar ve ziyanlar defetmeye sevk eden insan demektir. Halifelik ise, umumiyetle hiret fayda ve maslahatlarn gznnde bulundurarak eriat ile i grmee sevkeder. ari'a gre, dnya i ve amellerinin hepsi de (sonucu bakmndan) hirete rcidir. Halifelik ise, dini korumak ve dnya siyasetini dine uygun olarak idare etmek hususunda eriat sahibine niblik etmek demektir.) (Mukaddime, bn-i Haldun, ci: 1, sh: 508-509-510, 1954, stanbul Maarif Basmevi)" erat eriat- ftriye din, ilh kanunlar, Allahn emirleri ve yasaklar. Cenab- Hakk'n kinatta vaz'ettii ftr kanunlar. lemin harekt ve sknetini tanzim eden ve Allahn irade sfatndan gelen kanunlar. eriat- garr eratftrye erib Parlak ve nurlu eriat. slmiyet. Allahn tabiata koyduu kanunlar. Yabanc kimse ile oturup arap ien. * Davarn yabanc kimsenin davaryla birlikte sulamak. erid eride erf erif(e) erit, zincir. Kavun dilimi. erefli. erefli, mbarek. * Peygamber neslinden ve Hazret-i Hseyin soyundan olup slmiyete tam sadkatla bal temiz kimse. (Bak: Sdt)

2768

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk erfeyn eriha

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

erefli iki ey, Mekke ve Medine. (C.: erih) Vcuttan kopmayarak ayrlm olan et paras. * Et dilimi.

erik erik erik-i crm erir erir(e) eris erit eriyy er'iyye(t) erka' erm (irm) erm ermende ermgin ermin ermnk ermsr ernak ernis err fesad err

ortak, rakip. Ortak. * Arkada. Huk: Su orta. erli, kt. erli. er ileyen. Ktlk yapan. Kt. Eski nalin. Hurma yaprandan yaplan urgan. yi, kymetli at. eriata uygun olma. Kanun ve nizamlara muvafk bulunma. Kula uzunlamasna yark olan koyun. f. Utan. Utanma. Hay etme. Hicab etme. Yarmak. * At etmek, hediye vermek. f. Utanm, mahcub. Utanlacak bir i yapan. f. Utanga. Utanan, hay eden. f. Mahcub. Utanga. f. Mahcub. Utanga. f. Utanga, mstahyi, mahcub. Gz kapann ar ve kaln olmas. * Ekinin bir mertebe uzun olmas. Eli ve aya kaba olan. Ktlk ve bozukluk. er ve fesat. Kt i, ktlk. Fenlk. * Kavga. * Allaha isyan, emirlerine uymama, muhalif hareket etme. * Fen adam, fenlk yapan adam, kt adam. * Daha kt, en kt.

2769

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk errede err-i mahz erriyet err-n ns erere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Ayrd"" mnsna ""Terid""den mzi fiili. (Bak: Terid)" Srf er. Hi hayr ciheti olmayan er ve musibet. ktlk. nsanlarn en kts, en zararls. Ate stne koyunca czlayp tmek. * Yarmak. * Kesmek. * Meta, mal mlk. * Arlk. (Bu mnya C.: erir)

err erur erval ervat erye erz

ok erli, pek kt. ok erli. f. alvar. Uzun, tavil. ekirdekten biten hurma aac. * Az pahal nesne. (C.: erriz-evriz) iddet. * Zorluk. * Kuvvet. * Kalabalk, galizlik. Kat'etmek, kesmek.

erze erzime esar esasa

f. Kuduruk, kudurmu. Kk insan topluluu. (Bak: irzime) (sr) Geyik buzas. (Me: esara) iddet. * Yaramazlk. * Sr stne yk vurmak. * Kuru ve sert yer. * Acele.

esel esen esib esis ess est esu' esus

Younluk. Huunet, hainlik. Yay. St gitmi hayvan. (C.: iss) Boya otu. f. Balk oltas. * Okularn parmaklarna taktklar yksk. Uzak. * Ayakkabsnn tasmas paralanm olan. (C.: esys) St az olan deve.

2770

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk e e e-cihet e-ebrar alt. f. Alt. 6

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Alt yn, alt cihet. (Bak: Cihat- sitte) Alt aded hayr sahibi ki, bunlar: Hz. Ebubekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hseyin'dir (Radyallahu anhm).

ehane e-pa e-per em et' etame etret etaret

f. Namlusunda 6 yivi bulunan tfek veya top. f. Alt ayakl. f. Alt kanat. * Eski sava letlerinden 6 dilimli bir topuz. Altnc, sdis. Alktan veya hastalktan dolay ac duymak. irkin yzl ve yaramaz szl olmak. enlik. enlik. atr ve uh olmak. * Yarm olmak. * Gz ucuyla bakmak. * Hafiflik. (Arballn zdd.)

etat

Hadden ar olmak. * Hakdan uzak. * Zulm, cevr, yalan, kizb, sama.

eten

(C.: Etn) Salam bklm uzun urgan. * Uzak olmak. * Salam yapmak.

eter etet eteviyy

Gzn kapaklarnn devrik olmas. * Bir kale ad. Perianiyet, danklk, teettt. Ka mensup, k ile ilgili. * K evi. * K kaftan, klk elbise. * K yamuru.

etibe etim etime etit(e)

Uzununa kesilmi olan sahtiyan paras. Kfredilmi svlm kimse. * Kerih ve kabih olan, irkin. Svme, sv, svp sayma. Dalmak, mteferrik olmak. eitli.

2771

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk etm etm etm-i galiz etn ett etta ettam ette (ett) etun etut etut etva etve eub ev e'v

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

svme, kt sz syleme. Svmek, azarlamak, kfretmek. Edepsizce svme. Dokumak. ulhalk. Dank olmak, trumar etmek, datmak. Baka baka olmak. eitli, baka baka, ayr ayr. ok ve mteferrik olan. (etm. den) ok kfreden. Perkende olmak, dalmak. Irak, uzak, baid. Byk hrgl dii deve. Byk hrgl deve. Msr'da bir ky. K olmak. * Souk olmak. * Ktlk olmak. lm, mevt. f. Gece. Leyl. Gemek, takaddm eylemek. * Son, nihayet. * Devenin yular. * Zembil. * Kuyudan kazp toprak karmak. Kuyudan kan toprak. * Kaygan.

eva evagil evahk evhk evahid evhid evahin evai'

Kolay. * Vcut organlar. (El, ayak gibi). * Maln kts. (agile. C.) Uramalar, meguliyetler. (ahika. C.) Yksek tepeler, ahikalar. doruklar. (hid. C.) ahitler, ehadet edenler. ahitler. (ahin. C.) ahinler, doan kular. (yi'. C.) Yaylm bulunanlar. yi olanlar.

2772

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk evaib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(ibe. C.) Kusurlar, lekeler, noksanlar, ayplar. * pheler $* Eserler, izler, ninlar.

evair evakil

(ire. C.) Kadn irler. (kile. C.) Tarikler, yollar. Mezhebler, tarikatlar, meslekler. kileler.

evamih evamil evar evark evari' evarib evarid evat evat evayib evaz (vz) evaz evazz evb evbec eve eveh eves evh evha evheb

(miha. C.) Yksek yerler, tepeler, yksekler. (mile. C.) mil olanlar, iine alanlar, evreliyenler. Ev esvab, elbise, libas. * Heyet. (rka. C.) Nurlar, aydnlklar. Parlaklklar. (ri'. C.) Byk yollar, caddeler. (rib. C.) Byklar. (ride. C.) Dalm, dank eyler. (C.: iv) Ba derisi. (ti. C.) Kenarlar, kylar. (ayibe. C.) yibeler, noksanlklar, ayplar. Ttnsz ate. Dalarn dik tepeleri. (zze. C.) Mstesnalar. Kaide hrici olanlar. Kartrmak. * ilecek olan eye katlp kartrlan ey. Oklava. Gz demesi, nazar demesi. (evh) Kara olmak ve irkinlik. (Bak: het-il vcuh) Gururdan dolay gz ucuyla bakma. Kara ve irkin olmak. Yay yapmnda kullanlan aa. (C.: evahib) Kirpi.

2773

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk evher evk u itiyak evk evk evk-lud evk-ver evk-bah evk-efz evkengiz evkengizane evkeran evket evket

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Erkek e, koca, zevc. evk ve arzu. evk ve itiyak. Diken. * Birinin hiddet ve evketi grnmek. * Ekin. iddetli istek. f. evkli, neeli, sevinli, keyifli. f. Nee veren, nee getiren, evklendiren. f. evk veren, evklendiren. * Mehur bir eit lle. f. evklendiren, nee artran. isteklendiren. isteklendirircesine. Baldran otu. heybet, byklk. Kudret ve kuvvetten doma hamet. Padiaha mahsus heybet ve saltanat. * Diken. Diken batmak.

evketl

Tar: Padiahlar hakknda kullanlm bir tbir olup, azamet ve heybet sahibi mnalarna gelir.

evk-i tenzil

Kur'an- Kerim'in ilk nceki mnsyla Sahabelere verdii sevgi ve itiyak. Kur'an- Kerim'in tenzil mertebesindeki mnsnn verdii evk. lh bir makamdan inmenin verdii evk.

evk evkistan evnir evr

Nee ve evk ile alkal. f. Dikenlik. rek otu. Davar baharda otlamaa brakmak. * Kovandan bal almak. * Satla karmak.

evsa evat

Karn iinde olan yel. Tez yryl dii deve.

2774

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eveb evtab evval evzak evzeb evzenik ey' ey ey'an eytin eyatin eyb eyd eyda eyd eydi ey'en feey'en eyh said hadisesi Karnca.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

El silecek bez. El bezi. Arab aylarn onuncusu. ahin kuu. Uzun, tavil. ahin kuu. Miktar. * Uzaklk. * Arslan enii. nesne. Uzaktan gren. * leriyi gren, her eyin sonunu dnen. eytanlar. eytanlar. (Bak: eytan) htiyarlk. Yallk. * Sa, sakal aarmas. Binay kirele yapmak. f. Tutkun. Divane. * ok sevgiden hsl olan hal. tutkun. f. ok fazla sevgiden hsl olan divanelik, aknlk. Yava yava, azar azar. 5 ubat 1925'de devrin hkmetine kar ark airet reislerinden eyh Said ismindeki ztn teebbs ettii bir harekettir. eyh Said, bu hareketine yardm etmesi iin Bedizzaman Said Nurs'ye mektub yazm, fakat Bedizzaman bu teklifi reddetmi ve cevaben yazd mektubda yle demitir:(Trk milleti, asrlardan beri slmiyete hizmet etmi ve ok veliler yetitirmitir. Bunlarn torunlarna kln ekilmez. Siz de ekmeyiniz. Teebbsnzden vazgeiniz. Millet irad ve tenvir edilmelidir. Tr.) (Bak: Said-i Nurs)

eyh

pir, tarikat nderi, ihtiyar.

2775

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eyh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yal adam. * Bir kabilenin ileri geleni. Kabile reisi. * Tarikatta mridlerin reisi. (Bak: Mteeyyih, Tarikat)

eyhan

"(eyheyn) Esasen iki eyh demek olup; baz eserlerde, Buhar ve Mslim yerinde kullanlr. Her ikisinin Hadis Kitablarna birden Sahihan denir. * Hazret-i Ebubekir ile Hazret-i mer'in (R.A.) beraberce bz mhim kitaplarda geen isimleri. * Baz fkh kitablarnda, mam- A'zam ile mam- Ebu Yusuf'un ikisine birden verilen isim."

eyhem eyheyn eyheyn eyhuhet eyhhet eyh-l hadis

(C.: eyhim) Erkek kirpi. (Bak: eyhan) iki eyh (ihet-eyhuhiyet) htiyarlk, yallk. ihtiyarlk. kiyz bin Hadis-i erifi, rivayet edenleriyle birlikte ezbere bilen byk hadis limi.

eyh-l islam

Osmanl Devleti zamannda din ilerine bakan ve sadrazamdan sonra gelen en yksek vazifeli ahs. limlerin reisi.

eyhlislm eylem eym eyn eyn eyt eytan

Osmanllarda en byk din grevlisi. Sarholuk veren ve bazan budaylarn arasnda kan siyah bir tohum. ok souk su. * Kl karmak. * Knna sokmak. Kusur, ayp, noksan, kabahat. Yaramaz ey. kusur. Helk olmak, mahvolmak. * Yanmak. * Kaynamak. "blis. (Cenab- Hakk'n emrine isyan ettiinden rahmetinden kovulmu, erleri ve muzr eyleri temsil eder ve ateten yaratlmtr. Btn melekler Cenab- Hakk'n emriyle Hazret-i dem'e secde ettii

2776

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

halde eytan: ""O, topraktan yaratlmtr, ben ateten yaratldm. Ben ondan daha kymetli ve ykseim"" diye kibirlenerek, Cenab- Hakk'n emrine kar gelmi ve Hazret-i dem'e secde etmediinden, Allah'n rahmetinden kovulmutur.(Melikelere eytanlar musallat olmadklar iin, terakkiyatlar yoktur. Makamlar sbittir, tebeddl etmez. Keza, hayvntn dahi, eytanlar musallat olmadklar iin, mertebeleri sbittir, nkstr. Alem-i insaniyette, ise; mertib-i terakkiyt ve tedenniyt, nihayetsizdir. Nemrutlardan, firavunlardan tut, t sddkin-i evliya ve enbiyaya kadar gyet uzun bir mesfe-i terakki var.te kmr gibi olan ervh- sfileyi, elmas gibi olan ervh liyeden temyiz ve tefrik iin, eytanlarn hilkatiyle ve srr- teklif ve ba's-i enbiya ile, bir meydan- imtihan ve tecrbe ve cihad ve msabaka alm. Eer mcahede ve msabaka olmasayd, mden-i insaniyyetteki elmas ve kmr hkmnde olan istidatlar, beraber kalacakt. Al-y illiyindeki Ebu Bekir-is Sddk'n ruhu, esfel-i sfilindeki Ebu Cehil'in ruhuyla bir seviyede kalacakt. Demek eyatin ve erlerin yaratlmas, byk ve kll neticeye bakt iin, icadlar er deil, irkin deil; belki su-i istimalttan ve kesb denilen mbaeret-i hususiyeden gelen erler, irkinlikler, kesb-i insana aittir, icad- lhye ait deildir. M.)Bu mevzuya dair tafsilt: Risale-i Nur Klliyatndan ""Lem'alar"" adl eserin 13. Lem'asndadr." eytn eytnt eytnet eytanet eytan pie insan azdrmaya alan grnmez yaratk. eytanlklar. eytanlk. eytanlk. Aldatclk. Kurnazlk, hilekrlk. f. eytann yolu. eytana ait meguliyet.

2777

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk eytn eytan eytnkrne eyyad eyyebet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eytanca, eytanla ilgili. eytanla alkal. eytana yarar. eytanca. (eyd. den) Riykr. Yze glen. * Svac. (eyb. den) htiyarlatt (melinde fiildir.).eyyebetn : Beni ihtiyarlatt, beni ihtiyar etti (mnsnda)

eyyir eyzem eyzenuk eyzuman e'z (e's) eza eza' ezat

(C.: iyr) Semiz ve besili hayvan. Kat ve uzun. ahin kuu. Kurt. Kaba ve kat. Kokulu eylerin iddetle kokmas. Sinirin yarlmas. Budak krmak. * At sinei. * Bir gemi cinsi. * Tuz. * Kuvvet ve iddet bakiyyesi. * Aa ismi.

ezaze ezb

ok kurumak. Aatan budanan kuru odun. * Gemek, intikal etmek. * Snr. (Bu mnya C.: Ezb)

ezebe ezen ezerat

(C.: zub ) Aacn eitli budaklarndan budanp kesilmi olan. Nahiye, cnip, taraf. * Kaba ve salam yer. (ezre. C.) lenmeden mdenin iinden toplanlan altn paralar. * Ss olarak kullanlan altn ve inci tneleri.

ezf ezim eziyye ezr (ezir)

iddet. * Darlk. Salam, muhkem ve uzun. (C.: ezy) Bir para nesne. Altn mdeninden toplanan altn ufa. * nci paralar.

2778

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ezr ezre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kzgnlk ve hiddetten dolay gzucuyla bakmak. Bir kimseye yz yze bakmayp iddet ve fke ile yandan bak. Hasmne bak. Dargn bak gibi bakma. Gz dedirme. * pi soluna bkme. * Tersine bklm ip, urgan. * El deirmenini sola doru evirme. * iddet, suubet, zorluk.

ezre-mezre ezz dk hne kak kb kk

Darmadank. "uval kulpuna aa sokmak. (O aaca ""izz"" derler.)" (C.: Edk) Azn kulaktan taraf. * Azn kenar. Emniyet memuru. nzibat memuru. Ayak yar. * Ot. * Muhalefet etmek, kar gelmek. (C.: ekbe-ikb-kub) Maara ve kaya yar. * ukur yer. Bir btnn paralarndan her biri. * ki ihtimalden ve iki cihetten her biri. * kiye ayrlm eyin bir ksm.

kk kkayn kk- muhalif kn ks kaka

yar, yarm, k. Bir iin iki ciheti. Bir eyin iki kk. Aksi taraf. Bir fikrin baka zt ciheti, kar taraf. Az, kalil. (C.: Aks) Bir para yer. * Her nesnenin bir miktar. (C.: ekk) Devenin aznda olan daarc. (Azndan karp kkretir.) * Zayf, yal kimse. * Uzun ince ubuk. * Azn evresi.

kve (ekve) kz kza' n 'ra sb

Bedbahtlk. * Yaramazlk. (C.: ekazn) Keler enii. ok ackm tavancl. Kur'an alfabesinin onnc harfi olup, ebced deeri 300'dr. Yaldrk ad verilen byk, nurlu yldz. (C.: esyib) iddet. * Nasip.

2779

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk 'a' tre ia

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun, yeynicek kimse. * Uzun boyunlu deve. Yarm, nsf. Yardmclar mnsiyle, Alevilik, iilik. frat ve tefrit ve dnyevi sebebler yznden Ehl-i Snnet ve Cemaat Mezhebinden ayrlan bir frka. Bir ahsa taraftar olmak. (ok ak mukni izhatn Risle-i Nur klliyat Drdnc Lem'adan okuyunuz.)

iab

(i'b. C.) Dar yollar. Da yollar. Patikalar. * (ube. C.) ubeler. (Bak: ub)

iar

z, belirti, iaret, nian, ayrt edici iyi det. * stnlk veren iaret. * nsann gmlei. * lm. * (a'r. C.) Kllar.

iar iare

timsal, sembol, parola. (C.: eyir) Hac amelleri. * Hac nianlar. badet iin alem klnan her nesne.

iar- rz i'b ib' ib iba' ibab ibak ibdi' ibh ibh-i akd ibh-i beer ibh-i beere ibh-i billur

f. Srlarn ir, srr gizleyen perde, iret. (C.: ib) Keiyolu, dar yol, da yolu. Tokluk. zerine kar den da. * Su ierken devenin dudandan kan ses. Tokluk, doyma. Bak stne srmek. * At neesi. (ebeke. C.) Kafesler, ebekeler, alar, tuzaklar. (C.: ebdi) Akrep. * Dil, lisan. * Bel. * iddet. Benzer. Benzeyen ey. Akid benzeri. Szleme, szle anlama benzeri. nsana benzeyen empanze, goril gibi hayvanlar. st deriye benzer olan. Billur gibi olan.

2780

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ibh-i cild ibh-i hsn- ta'lil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cilde benzeyen, cildimsi. Edb: Bir hdisenin vukuuna airane olarak ve kat' olmayan bir sebeb gstermek.

ibh-i mnharif ibl ibr ibrak ica' icab

Geo: Yamuk. Yalnz iki kenar paralel olan drtgen. Aslan yavrusu. Kar. Yrtmak. * Paralamak. (Bak: c) Divit kapa. * Her nesnenin azna, yarna ve gedik yerine koyup tkadklar nesne.

icar

Kap ardna koyup srg olarak kullanlan aa. * Kiremit tahtas altna konulup aklan aa. * Kap aac. * Deve almetlerinden bir almet.

id idad iddet iddet

f. Nur, ziya, aydnlk. * Gne. (edid. C.) Sertler. iddetliler. sertlik, katlk, arlk. Sertlik, katlk. * Ziyadelik. * Sklk. * Tecvidde: Harf skun ile ve nefesin hepsi habs olarak sakin bir halde okunduu zaman savtn asla akmamasna denir. iddet iki ksma ayrlr:edide-i mechure : Elif, b, cim, dal, t harfleri.edide-i mehmuse : Kaf ve t harfleri.

iddet-i tazyik ided ie ifa

Tazyik ve basknn iddeti. (iddet. C.) iddetler. Almet, iaret, nian. Hastalktan iyi olma, iyileme. Hastalktan kurtulma.(...Hastalk seni uyandrncaya kadar sabra al ve hastalk vazifesini bitirdikten sonra Hlik- Rahim inaallah sana ifa verir. L.)

2781

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk if ifa-bah ifbah ifdr ifdrne ifah ifahane ifhen ifahen ifah ifh ifahiyt ifa-i cil ifa-i erif ifakr ifkr ifanapezir ifapezir ifaresan ifresn ifasaz ifayab ifyb ife iff hastalktan kurtulu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. ifa veren, iyilik veren, iyiletiren. ifa veren. ifal. ifalca. (efe. C.) Dudaklar. f. Hastahane. azdan, szle. Szle, azdan. Konumak suretiyle. Azdan, ifahen, szl. szl. Azdan sylenilen, ifah olan, szl ifadeler. Hastalktan abuk kurtulma. (Bak: Kad yaz) f. ifal. ifaya sebeb olan. ifal. (if-npezir) f. Tedavi edilmez, ifa bulmaz, tedavi olmaz. f. yileebilir, ifa bulabilir, geebilir. f. ifaya erien, hastal iyileen. ifa veren. f. ifa veren, iyi eden. f. ifa bulma, iyileme. ifa bulma. (Bak: efe) Ziyade, ok, fazla. * Eksik, noksan. (Ezdattandr)

2782

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ifre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Gizli ve iaretle yaz usul. * Haberlemede kullanlan belirli baz iaretler. * Herkesin anlayamad, baz kimselere mahsus anlama usul.

ifre ifte iftedil ifteg ih(a) ihab

gizli iaretlerle yazlan yaz. f. Dkn, tutkun, meftun. f. Gnl vermi, meftun, tutkun. f. Kaklk, tutkunluk, meftuniyet. Yavan denilen ot. Parlak yldz. * Kvlcm. * Yldzdan frlad zannedilen ve dnyann atmosferinde bir an grnp kaybolan gk ta.

ihb ihat ihban ihdare ihe i iir

ahap, akanyldz, gk cismi. (Bak: eyhuhet) (ihb. C.) Kvlcmlar. Fahi ve israf ve dedikoducu kimse. * Ksa boylu ve iman kimse. f. At kinemesi. Hazreti Aliye ar taraftarlk gsteren kimse. Gzel tertibli manzume. Tahayyl ve tasavvurlar ve bz hakikatlar hoa gidecek ekilde ifde eden ll sz. * Man: Muhayyelttan terekkb eden kyas.

ika ikab ikf ikf

(ekve. C.) ikyetler, szltlar. ki da aras. * ki kaya aras. " ""yrtan, paralayan"" mnsnda son ek." "f. (ikften: ""Yarmak"" mastarndan) Yark, yrtk, atlak. * Kelime sonuna gelerek ""yrtc, yrtan"" mnsna kullanlr. Mesel: Cierikf $ : Cier paralayan."

ikk

ayrlma, blnme.

2783

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ikak ikal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nifak, ikilik, ittifakszlk. Devenin palann balyan ip. * Devenin ayann baland ip, kstek. * El ve ayak zinciri. * aya beyaz olan at.

ikr ikar

av. f. Av, avlanan hayvan. Avlama. * Dmandan ele geirilen mal. Ganimet.

ikaristan ikayat ikyt ikayet

f. Av yeri, av ok olan yer. (ikyet. C.) ikyetler. ikyetler. Szlanma, szlt. * Haksz olan, haksz i yapan bir kimseyi st makama bildirmek.

ikyet ikem ikembe ikembende ikemderd ikemperver ikemperver iken iken

yaknma, derdini syleme. f. Karn. f. kembe. f. Midesine dkn. ok yiyen. Karn ars. f. Yemek tiryakisi, boazna dkn. midesini seven, obur. " ""koparan, kran"" mnsnda son ek." f. (ikesten mastarndan) Kvrm, bkm. * Koparan, paralayan mnsnda birleik kelimeler yaplr. Mesel: Haysiyet-iken $ : f. Haysiyet kran.

ikenc ikence ikened iken-i kkl

f. Kvrm, bklm. f. kence. Azap. Eziyet. Kryor, kesiyor. Kvrck sa.

2784

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ikest ikeste ikestebl ikestedil ikesteg ikestep ikestezebn ikiba ikk ikke

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Krma, krlma. * Kran. * Yenilme, malubiyet. f. Krl, yenili, malub olmu. Krk. Tlik yaznn bir eidi. f. Kanad krk, krk kanatl. * Mc: Kederli, zgn. f. Gnl krk, mahzun, kederli, hznl. f. Krklk. f. Aya krk. f. Peltek. (ikibende) Sabrl. (Bak: kk) (C.: ikek) Balta cinsinden olan silhlarn sap. * Girecek delie skp tutmak iin sokulan ivi.

ikl ilak ilv iml imal imalen imal-i garb imal-i ark imal imligarb imliark imas ime imendifer imendifer

Glk. * Naz. Cima etmek. * Vurmak. * Kula uzunlamasna yarmak. Vcut azlarndan biri. sol, kuzey. Sol, sol taraf. San ve cenubun zdd. Kuzey. Soldan, sol taraftan, imalden, kuzey taraftan. Kuzeybat. Kuzeydou. imale ait, sola ve kuzeye ait. kuzeybat. kuzeydou. Davarn rkek olmas. (C.: iyem) Huy, tabiat. Fr. Demir yolu katar, tren. * Demir yolu. tren.

2785

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk imrac imrah imad imir in inah inak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: emric) Seyrek seyrek dikmek. * Yalan kark sz. (C.: emrih) Hurma veya zm salkm. * Da tepesi. f. imir aac. (Bak: emir) ok nikhl kimse. * Huruf-u mu'cemeden bir harf. f. Suda yzme. (C.: Enk) Sivri bal kimse. * Krba baladklar ip. * Ba byk olan at. * Ku tuza.

inar inas

f. Suda yzme. f. Tanyan, bilen, anlayan. Tarih-inas $ : f. Tarihten anlayan, tarih bilen.

inaver inev inid inide inik

f. Suda yzen. Yzge. f. iten, dinleyen. itme. Duyma. f. itilmi. Duyulmu. On litre su alabilen teneke kutu kadar olan mahsul ls. Yarm gaz tenekesi. (Isparta havalisine mahsus hububat ls)

inik invay i'r

on litrelik kap. Kulan iitmesi. (iir) Anlama, idrak. * Edb: Edebiyatta kymeti olan, nazml ve kafiyeli air sz. (Bak: iir)

r ir ir'a

aslan. f. Aslan. * St. (eria-Merea) Lgat mnas, bir rmak veya herhangi bir su menbandan su imek veya almak iin girilen yol demektir. Bunda insanlarn, hayat- ebediye ve saadet-i hakikiyeye vusul iin Allah'n

2786

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vaz' u teklif ettii ahkm- mahsusaya ve mezheb-i mstakime bil'istiare tlak edilmitir ki, din demektir. Ya kapal bir eyi yarp amak ve beyan etmek mnasna er' mastarndan veya bireye duhul manasna ur'dan alnmtr. (E.T.) (Bak: eriat) ir i'ra ira ira' irad (rud) irak iran irane irar irat i'ra-l yeman alm satm. Koz: ki yldzn ad. Satn alma, satn alnma. Yelken. Gemi yelkeni. Dalmak. * Kamak. (C.: rk) Nalbant kay. f. (ir. C.) Aslanlar. f. Aslanca, gazanferne. Ate kvlcmlar. * erirler. erli kimseler. Neter. "Semann gney yarm kresinde bulunan ""Kelb-i Ekber"" denilen burcun ve btn semann grnen en parlak yldz. (Sirius)" i'ra- am iraz iraze """Kelb-i Asgar"" denilen burcun en parlak yldz." Szlm yourt. f. Kitap ciltlerinin iki ucuna konulan ve yapraklar muntazam tutan, ibriimden rlm ince erit. * Pehlivan kispetinin paas. * Mc: Dzen, nizam, esas. iraze-bend irb irceng irdah irdil f. iraze balayan. * Dzenleyen, tanzim eden, dzen veren. (rb) me veya iirme nbeti. mek. f. Arslan gibi savaan. Byk ayakl. (C.: irdiln) f. Aslan yrekli. Cesaretli. Cesur.

2787

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ire irec i'ren irhar f. St. * ra.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rlgan ya. * zm suyu. ira. iir tarznda, iir olarak. "f. Tar: Acemilie alnmayan veya says beten az olan esirlerden bir ksm. Pencik kanuni hkmlerine gre esirler: irhr, bee, gulame, gulm, sakall ve pir olmak zere snflara ayrlr ve bu tertibe gre vergiye tbi tutulurdu. yana kadar olan ocuklara, st emen mnsna gelen irhr; yandan sekiz yana kadar olanlara, yavru demek olan bee; sekizle oniki yandakilere glme; blua erenlere gulm; epeyce tra gelenlere sakall; yallara da pir denilirdi. (O.T.D.S.)"

ir-i jiyan ir-i mder ir-i yezdan irin irin irin-cemal irin-ed irin irinkm irinkr irinzeban irk

Kkremi aslan. (Bak: Jiyan) Ana st. Hazret-i Ali Radiyallahu Anh'n bir ismi. Allah'n Aslan. f. Tatl. Sevimli. Cana yakn. tatl, sevimli. f. Sevimli yzl. f. Ltif ve irin edl. f. Tatllk, cana yaknlk, sevimlilik. f. Tad damanda kalm. f. Ho ve tatl muamele eden. f. Tatl dilli. "En byk gnah olan Allah'a (C.C.) ortak kabul etmek. Allah'tan (C.C.) midini keserek bakasndan meded beklemek. (irkin mnas mutlak kfrdr.) (Politeizm)(Evet, kfr mevcudatn kymetini skat ve mnaszlkla ittiham ettiinden btn kinata kar bir tahkir ve

2788

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mevcudt yinelerinde cilve-i Esmy inkr olduundan; btn Esm-i lhiyeye kar bir tezyif ve mevcudtn Vahdniyete olan ehdetlerini reddettiinden, btn mahlukata kar bir tekzib olduundan istidad- insanyi yle ifsad eder ki: Salh ve hayr kabule liykat kalmaz. Hem bir zulm- azimdir ki; umum mahlukatn ve btn Esm-i lhiyenin hukukuna bir tecavzdr. te u hukukun muhafazas ve nefs-i kfir hayra kabiliyetsizlii kfrn adem-i afvn iktiza eder. $ u mny ifade eder. S.)(Mdem bir hkimiyet-i mutlaka hakikat vardr, elbette irkin hakikat olamaz. nki, $ yetinin hakikat- katasiyle; mteaddid eller mstebidne bir ie karsalar, kartrrlar. Bir memlekette iki padiah, hatt, bir nhiyede iki mdr bulunsa; intizam bozulur ve idare herc merc olur. Halbuki, sinek kanadndan t semvat kandillerine kadar ve hceyrt- bedeniyeden t seyyrtn burlarna kadar yle bir intizam var ki: Zerre kadar irkin mdhalesi olamaz. .)" irk irk-lud Allahtan baka ilh kabul etme. f. irk kark, saptm. irk bulam. Cenb- Hak'tan gaflet edip bakasndan meded bekler surette. irkld irket irk bulam. Ortaklk, i ortakl. * Huk: ki veya daha fazla ahsn emek ve mallar ile mtereken, iktisad bir gayeye erimek iin bir akidle birlemeleri. (Bak: Cem'iyyet) irket irket-i a'ml irk-i haf ortaklk, ortaklaa kurulan i kurumu. almay sermaye olarak kabul eden irket. hlsszlk, riyakrlk. Allah rzas iin deil de bakalarnn rzs iin ibdet etmek.

2789

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk irmerd irpene

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Arslan yrekli, cesur. (ir-pene) f. (Aslan penesi) Vcutta ve daha ziyade srtta kan ok tehlikeli bir ban.

irret irret irrib irrir irvaz iryan irzime is (is')

geimsiz, huysuz. Terbiyesizlik, hayaszlk, edebsizlik. * Geimsiz, huysuz ve kavgac. araba kar hrs olan. (C.: Err-Eirr) ok er ileyen, pek ok erir. Youn, kaln ve byk. (eryn) Krmz kan damar. Atar damar. Kk, ehemmiyetsiz cemaat. Bir miktar insan grubu. ekirdei katlam olmayan hurma. (Hurma alanmasa ekirdei katlamaz.)

is' is'

(C.: su') Nline tasma vurmak. * Nlin tasmas. Byk ve ok mal. * Dar yer. Bir yerin u taraf. * Naln kay. * Bir mal dikkatle bekleyip koruyan.

ie

Camdan yaplm az dar uzunca kap. Lmbaya geirilen camdan kk baca. * eitli maksatlarla aklan ta.

iehane ihane

ie yaplan yer. (Asl: ehane) Eskiden kullanlan namlusu alt yivli tfek. * stanbul'da bir semt ad.

it

Hz. dem'in (A.S.) oullarndan ve ondan sonra peygamber olan zt olup kendisine 50 sayfalk kitab nzil olmutur. Kbe-i Mkerreme'yi ilk nce tatan bina eden zt olduu Ksas- Enbiya'da mezkrdur.

ita ita

k. K. Senenin souk mevsimi.

2790

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk itab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. (itften: Komak fiilinin kk) Seirtmek, komak. abukluk, acele etmek.

itab ita itev iva' ival ivar ivaz ve ive ivebz ivekr iven iya'

komak. (itiye) Ka ait. Klk. Ka dair. (iteviyye) Ka ait. K mevsimiyle ilgili. * K sebzesi, klk sebze. Kebap. Az ey. Meveret etmek, konumak, istire etmek, danmak. Dumansz ate. * Susamak. (Bak: uvaz) syleyi, naz. Syleyi. Tarz. Az. slub. * Eda. Naz. f. Cilveli, ive ve naz eden. f. veli, iveli, cilveli. f. nleme, szlanma. * Mtem, yas. Zahir olmak, grnmek. * obann kavalndan kan ses. * Odun taklts.

iyam iyat iyem iz izaf hre hret

Yerden kazlan toprak. Yanm yn ve pamuk kokusu. (ime. C.) Huylar, tabiatlar. Abnus aac. Katlk, sertlik. nl, hretli, mehur. Ad yapma. n. n. * Hadis ilminde: Mehur hadis mnasnda kullanlr.(Ey n ve erefi, nam ve hreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. hret ayn-i riydr. Ve kalbi ldren zehirli bir baldr. Ve

2791

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

insan insanlara abd ve kle yapar. O bel ve musibete dersen $ de, o beldan kurtul. M.N.) hret hretgir hretgr hret-i kzibe hretperest hretperverne hretir hretiar hretir- lem ua ua' u uaat ut uab uabat ual uara uar uayb (a.s.) n, tannrlk. f. hretli, nl. Mehur. n salma. Geici hret. Yalanc dnyalk, fni hret. Aldatc nm. hret dkn. hretsevercesine. f. hretli. hret sahibi. mehur, nl. lemde hret ona nian olmu olan. ok mehur olan. (C.: u') Sorgun aac. Bir k kaynandan uzanan k telleri. n, k teli. Iklar, parltlar, nurlar. nlar. (u'be. C.) ubeler. Kollar, bir cisimden ayrlan atallar. (Bak: ib) (u'be. C.) ubeler, ksmlar, takmlar, blkler. Dallar. (u'le. C.) Alevler, u'leler. Ate alevleri. (ir. C.) irler. * Kur'an- Kerim'in 26. suresinin ismidir. Mekkdir. airler. Ashab- Eyke ile Medyen ahlisine gnderilen bir peygamberdir. ok hakikatl ve gzel szlerle bu iki kavmi Hakka davet ettii halde kendisini dinlemediler. Cenab- Hak Eykeliler zerine iddetli scaklk ve Medyen ahalisine de iddetli sayha ile azab verdi ve onlar mahveyledi. uayb Aleyhisselm kendisine inananlarla Mekke'ye gitti

2792

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve orada yerleti. Mus Aleyhisselm'n kaynpederi idi. (Bak: Ashab Eyke) uban u'be be u'bub ugl ugmum ugul uh f. oban. Blk, blm. * Dal, budak. * kinci derecedeki kollar. Kol. blm, ksm. (Bak: 'bub) , megul olunacak ey, gaile. Uzun, tavil. (ugl. C.) ler, uraacak eyler, gaileler. f. en ve hareketlerinde serbest olan. * Nazl, iveli. * Ak sak, hayasz. Oynak. uh uha uhh (hh) uh-mereb uhud uhd uhd uhum uhur uhr uhruselse ukak ukka ukre ukuk en, oynak. Karn ars. Bahillik. f. Ak merebli, en ve neeli. (Bak: hud) ahit olma, gzlemleme. grme ile ilgili, grlebilen. (ahm. C.) Yalar, iyalar. (Bak: hur) aylar. aylar. Bir eit hayvan hastal. Para. Kt veya kuma paras. * Kk tezkere. Sfi kzllk, tam ve koyu krmzlk. (akk. C.) atlaklar, yarklar.

2793

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ukune u'le le u'lebr ledr u'ledr u'lefen lefen u'legir u'le-i berkyye u'le-i cevval u'lenm u'lep u'leperver u'lepu u'leriz u'm um m uma ur ura suresi Azlk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Alev, ate alevi. Alevlenmi odun. alev, lt. f. Ikl. alevli, ltl. f. Alevlenmi, alevli. Ikl. f. Ik saan, parlatan. k saan. f. Tutuan, alevlenen, alev alan. Yldrm . imek parlts. Daim hareket ederek etrafna k saan parlt. f. Alev gsteren, alevli. f. Ik saan. f. Iklandran. Alevlendirici. f. Alev iinde kalm, alevle rtl. f. Ildayan, alev saan. (um) f. Uursuzluk. Me'um olma. Uursuz. Hayrsz kii. uursuz. f. Siz. (Bak: ahs zamiri) f. Tuzlu, kekremsi. * amata, grlt. "Kur'an- Kerim'in 42. suresi olup, ""H mim ayn sin kaf"" Suresi de denir."

ura

"Konuma yeri, istiare meclisi. Byklerin istiare iin toplanma yeri. * Meveret iin toplant. * Meveret etme.(Eski zamanda deiliz. Eskiden hkim, bir ahs- vhid idi. O hkimin mfts de, onun gibi

2794

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mnferid bir ahs olabilirdi. Onun fikrini tashih ve ta'dil ederdi. imdi ise, zaman cemaat zamandr. Hkim, ruh-u cemaattan km az mtehassis, sarca, metin bir ahs- manevdir ki, urlar o ruhu temsil eder. yle bir hkimin mfts de ona mcanis olup, bir ury liye-i ilmiyeden tevelld eden bir ahs- manev olmak gerektir. T ki szn ona iittirebilsin. Dine taalluk eden noktalardan srat- mstakime sevkedebilsin.) Snhat'tan.(Mslmanlarn hayat- itimaiye-i slmiyedeki saadetlerinin anahtar meveret-i er'iyyedir. $ Ayet-i Kerimesi, uray esas olarak emrediyor. Evet naslki, nev'-i beerdeki telhuk-u efkr nvan altnda asrlar ve zamanlarn tarih vastasiyle birbiriyle mevereti, btn beeriyetin terakkiyat ve fnunun esas olduu gibi, en byk kt'a olan Asya'nn en geri kalmasnn bir sebebi o ur-y hakikiyeyi yapmamasdr.Asya Kt'asnn ve istikblinin keaf ve miftah ura'dr. Yni, nasl fertler birbiriyle meveret eder; taifeler, kt'alar dahi o uray yapmalar lazmdr ki, yz belki drtyz milyon slm'n ayaklarna konulmu eit eit istibdatlarn kaytlarn, zincirlerini aacak, datacak meveret-i er'iyye ile ehamet ve efkat-i imniyeden tevelld eden hrriyet-i er'iyyedir ki, o hrriyet-i er'iyye, db- er'iyye ile sslenip garp medeniyet-i sefihanesindeki seyyiat atmaktr. mndan gelen hrriyet-i er'iyye iki esas emreder: $ $Yani: man bunu iktiza ediyor ki, tahakkm ve istibdad ile bakasn tezlil etmemek ve zillete drmemek.. ve zlimlere tezelll etmemek.. Allah'a hakiki abd olan, bakalara abd olamaz. Birbirinizi -Allah'tan baka- kendinize Rab yapmaynz. Yani, Allah' tanmayan, hereye, herkese nisbetine gre bir rububiyet tevehhm eder, bana musallat eder. Evet hrriyet-i

2795

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

er'iyye Cenab- Hakk'n Rahman, Rahim tecellisiyle bir ihsandr ve imann bir hassasdr.Eer denilse: Neden uraya bu kadar ehemmiyet veriyorsun? Ve beerin, hususan Asya'nn, hususan slmiyet'in hayat ve terakkisi nasl o ura ile olabilir?Elcevab: Nur'un Yirmibirinci Lem'a-i hls'nda izah edildii gibi; hakl ura ihls ve tesand netice verdiinden, elif, yzonbir olduu gibi, ihls ve tesand- hakiki ile adam yz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamn hakiki ihls ve tesnd ve meveretin srr ile, bin adam kadar i grdklerini ok vukuat- tarihiye bize haber veriyor. Madem beerin ihtiyact hadsiz ve dmanlar nihayetsiz ve kuvveti ve sermayesi pek cz'; hususan dinsizlikle canavarlam, tahribat, muzr insanlarn oalmasyla elbette ve elbette, o hadsiz dmanlara ve o nihayetsiz hcetlere kar, imandan gelen nokta-i istinad ve o nokta-i istimdad ile beraber hayat- ahsiye-i insaniyesi dayand gibi hayat- itimaiyesi de yine imann hakaikndan gelen ura-y er' ile yaayabilir. O dmanlar durdurur, o hcetlerin teminine yol aar. H.)" ra urab (urbe) ura-y devlet danp konumak iin toplanlan yer. f. Kirli ve ac su. * Mc: Gzya. dare dvlarn veya nizamname (tzk) hazrlklarn inceleyip fikrini bildiren resmi daire. Dantay. ur-baht re ure ur-efgen ur-engiz f. Bahtsz, talihsiz. orak. f. orak, tuzlu, verimsiz toprak. f. Karma kark yapan, kargaalk karan. f. Grlt karan, amata yapan.

2796

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk urezar uride urideg uristan ristn uri urta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

orak yerler, verimsiz araziler. f. Perian, kark. * Tutkun, k, meftun. f. Karklk, perianlk. * Tutkunluk, dknlk. orak yerler. orak yerler. f. Karklk, kargaalk. (Yelkenliye) uygun rzgr. * nde gidip dmanla savaan asker. * Polis, jandarma.

uru' urut urt urut-u salt us usy utbe uttar utur

Balama. Mbaeret etme. (art. C.) artlar. Bir eyde bulunmas lzm gelen esaslar, temeller. artlar. Namazn artlar. Pak etmek, temizlemek. lnn iip el ve ayann sertlemesi. (C.: tab) Klcn yznde yaplan yol. Pazu hareketi. Irak, uzak, baid. * Bir memesi birisinden uzun olan koyun. * ki emzii kurumu olan deve.

utut uub uubat uun un unt uunat uun-u seyyale

(att. C.) Byk nehirler. (a'b. C.) Cemaatler. Taifeler. Kabileler. (u'be. C.) ubeler, ksmlar, blmler. (e'n. C.) ler, fiiller. Havadis. iler, fiiller. iler, hller. uunlar. Keyfiyetler, haller. * Emirler. Kastlar. Talepler. Akc, bir halde durmayan iler.

2797

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ur uur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

anlama, hissetme, farknda olma. Anlay, idrak. Vicdan. Hiss-i zhirle duymak. * Nefsin mnya ilk vusul mertebeleridir. (E.T.) * Kendi varlndan haberi olma. * Bir eyi hoa tanma. * nceliklerini iyice idrak etme. * (a'r. C.) Kllar.

urne uurdrne

anlayarak, bilerek. "f. Haberli ve iyice tanyarak. Kendinden haberi olarak. Bilerek, bilir gibi.(Hayat olmazsa vcud vcud deildir; ademden fark olmaz. Hayat, ruhun ziyasdr. uur, hayatn nurudur. Madem ki hayat ve uur bu kadar ehemmiyetlidirler. Ve madem u lemde bilmahede bir intizam- kmil-i ekmel vardr. Ve u kinatta bir itkan- muhkem, bir insicm- ahkem grnyor. Madem u bire, perian kremiz, sergerdan zeminimiz, bu kadar hadd hesba gelmez zevil-hayat ile, zevil-ervah ile ve zevil-idrak ile dolmutur. Elbette sdk bir hads ile ve kat'i bir yakin ile hkmolunur ki; u kusur-u semviye ve u brucu smiyenin dahi kendilerine mnsib zihayat, ziuur sekeneleri vardr. Balk suda yaad gibi; Gnein ateinde dahi, o nurani sekeneler bulunur. Nar nuru yakmaz. Belki ate, a meded verir... S.) (Bak: Vicdan)"

urdrne uren urkrne uvaz uvaz uveyy uy uyide

uurlu bir biimde. uur ile. uurlu bir biimde. kzgn ate. Kzgn, ateli maden. Kzgn ate. * Susama. Yava. f. Koca, e, zevc. f. Ykanm.

2798

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ban ban bban bban- vatan bbut beh beh beht bhe oban. Krmz yzl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Genler, delikanllar. Vatann genleri. Kalkan bal. (bhe C.) bheler, ekler. bhe edilenler. pheler. pheler. (C.: beh - bht) Tereddd. Bir eyin doru olup olmadna veya var olup olmadna dair kat'i kanaat ve bilgi sahibi olmamak hli.

bhe-i trk bke brm 'bub

Zulmetten gelen phe bels. (C.: bk) Yaknlk. Akrabalk, hsmlk. Ksa boylu kimse. Birden yaan saanakl yamur. * Hiddetli ve iddetli olan. * iddetli gne harareti.

ca' cea' ceyre cne cub cun cur d dun

(ec'a - ica') Yiit, cesur, bahadr. ecaatli. (eci'. C.) Yiitler, cesurlar. al, ufak aa. Sklndan birbirine girmi aalarn damarlar. Ev iinde olan direk. Aa dallar. * Frut, teferruat. Muhtelif ve eitli olmak. "f. Geti, gitti; gidi, gitme. Oldu, olma. Amed d $ : Geldi gitti." Kavi ve kuvvetli olmak. * Terbiyeden mstani olmak.

2799

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk f'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir mal mteriye, mal olduu fiata satmak. * Huk: Satlmakta olan bir yerde hissesi bulunan veya oraya bitiik komu olann satlan eyi almakta birinci derecede hakk olmas. f'a sahibi kendinden habersiz satlan eyi, dava ederse, bedelini deyerek mteriden geri alabilir. (H.L.)

fafe fea'

Kap dibinde kalan su. (efi'. C.) efaatiler. efaat edenler, bir suun balanmas iin araclk yapanlar.

fr fre (efre)

(C.: Efr) Kirpiin bittii yer. * Her eyin kenar. (C.: Efr) Yass byk bak. * Gn ve sahtiyan kestikleri bk. * Kl az. * Kirpik biten yer.

fuf fun gur gl hbe heda hed hre hub hud

Zayf olmak. Gz ucuyla bakmak. Ykseltmek. * Hli etmek, boaltmak. (C.: Egl) Megul ve gafil olmak. Gaflette bulunmak. Siyaha galip olan beyazlk. (hid ve ehid. C.) hidler. * ehidler. (Bak: ehid) ehitler. Zahir ve vzh olmak. Grnmek. Ak olmak. Mtegayyer olmak, deimek. hidler. * Grme, ahid olma. * Mahede etme. * Grnecek halde ekillenme.

hud

Kefe ve grmee dair. Grnebilir olana ait ve mensub. (Ehl-i uhud dediimizden maksad Evliyullahtr. Zira velyet shibi, avmn itikad ettii eyleri gzle mahede ediyor. M.N.)

hur

(ehr. C.) Aylar. 30 gnlk mddetler.

2800

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk hur-u selse hus

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arab aylar. Receb, aban ve Ramazan aylar. Yksek olmak. * Bir yerden bir yere gitmek. * Gzn bir yere dikip hareket ettirmeden ve kapan ap yummadan durmak. * Bir hdisenin meydana gelmesinden dolay ac ekip kararsz olmak.

hb hbt kaf kara kat kle km kr

(ihb. C.) Kvlcmlar. ate paralar. (Bak: ikf) Stl deve. * Stl koyun. (ki. C.) ikyet edenler, ikyetiler. Gzn andaki krmzlk. cret, ivaz. Cez. Karlk. Amelin creti. "(kr) Allah'n (C. C.) nimetlerine kar memnunluk gstermek. Allah'a teekkr. (Bak: Ni'met)(Kalb ile, dil ile ve sir beden azlaryla olur. Nimet verene muhabbet etmek ve itaat etmek de krdendir. kr eden, her nimeti Allahn rz olduu yere sarfeder. kr; Allah'n, kullarnn iyi amellerine mkfat veya mcazat vermesidir. Sebeplerin enva cihetinden kr hamdden daha umumidir. Taalluk cihetinden hususidir. Hamd, taalluk cihetinden daha umumi, esbab cihetinden daha hususidir.)(Kur'an- Hakm, nasl ki kr netice-i hilkat gsteriyor, yle de Kur'an- Kebir olan u kinat dahi gsteriyor ki, netice-i hilkat-i lemin en mhimi krdr. nk kinata dikkat edilse grnyor ki, kinatn tekilt kr intac edecek bir surette her bir ey bir derece kre bakyor ve ona mteveccih oluyor. Gya u ecere-i hilkatin en mhim meyvesi krdr... Gryoruz ki her ey nasl ki rzkn etrafnda toplanm, ona bakyor; yle de rzk dahi btn envaiyle mnen ve maddeten,

2801

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hlen ve kalen kr ile kaimdir; kr ile oluyor; kr yetitiriyor, kr gsteriyor. nk rzka itiha ve itiyak, bir nevi kr- ftrdir. Ve telezzz ve zevk dahi gayr-i uuri bir krdr ki btn hayvanatta bu kr vardr. Yalnz insan dallet ve kfr ile o ftr krn mahiyetini deitiriyor, krden irke gidiyor... krn mikyas: Kanaattir ve iktisattr ve rzdr ve memnuniyettir. krszln mizn; hrstr ve isrftr, hrmetsizliktir. Haram hell demeyip rast geleni yemektir. Evet hrs krszlk olduu gibi hem sebeb-i mahrumiyettir, hem vasta-i zillettir... Hem krn enva var. O nevilerin en cmii ve fihriste-i umumiyesi namazdr. M.)" kr kran krn kraniyet krgzar kr- kll kr, nimete kar memnuniyetini gsterme. yilik bilmek. Minnettarlk. kretme hli. kr hissi. kranlk. f. yilik bilen, teekkr eden. "Umumi nimetler iin yaplan kr.(Eer desen: ""u kll hadsiz ni'metlere kar, nasl u mahdut ve cz' krmle mukabele edebilirim?""Elcevab: Kll bir niyetle, hadsiz bir itikad ile... Mesel naslki, bir adam be kuru kymetinde bir hediye ile, bir padiahn huzuruna girer ve grr ki, herbiri milyonlara deer hediyeler, makbul adamlardan gelmi, orada dizilmi. Onun kalbine gelir: ""Benim hediyem hitir, ne yapaym. "" Birden der: ""Ey seyyidim! Btn u kymetdar hediyeleri kendi nmma sana takdim ediyorum. nki: Sen onlara lyksn. Eer benim iktidarm olsayd, bunlarn bir mislini sana hediye ederdim. "" te hi ihtiyac olmayan ve raiyyetinin derece-i sadakat ve hrmetlerine almet olarak hediyelerini kabul eden

2802

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

o padiah, o biarenin o byk ve kll niyetini ve arzusunu ve o gzel ve yksek itikad liyakatn, en byk bir hediye gibi kabul eder. Aynen yle de: Aciz bir abd namaznda Ettahyyt lillh der. Yni: Btn mahlukatn hayatlariyle sana takdim ettikleri hediye-i ubudiyetlerini, ben kendi hesabma, umumunu sana takdim ediyorum. Eer elimden gelseydi, onlar kadar tahiyyeler sana takdim edecektim. Hem, sen onlara, hem daha fazlasna lyksn. te u niyyet ve itikad, pek geni bir kr- kllidir. Nebatatn tohumlar ve ekirdekleri, onlarn niyyetleridir. S.)" kr- rf kuf(e) kfe kufezar kuf-misal kfmisl kuh kuk kk kur kfte (Bak: Hamd) f. iek. Zhre. Tomurcuk. tomurcuk. f. iek bahesi. Gonca gibi, tomurcuk gibi. tomurcuk gibi. f. Azamet, ululuk, celal. (ekk. C.) ekler, pheler. pheler. Hacet, ihtiya. * Mhim iler, umr-u mhimme. "f. ""Alm"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Nev-kfte $ : Yeni alm." kr lle mar marende maride kr, nimete kar memnunluk gstermek. Niyyet. * Uzak emir. f. Sayan, sayc. Eden, edici. f. Sayan, hesab eden. f. Saylm, hesab edilmi.

2803

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mhut mruh ms mu' muh mul ml mus ms mrde nan nhub(e) nn ntr nue nzuve p rabiye rb rb rebe ref refa Uzun, tavil. Hurma buda.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: mus) Vahi erkek davar. * Bir nevi gerdanlk. (em'. C.) Mumlar. * Balmumlar. Pek yksek olmak. * Sedid. Salam sed. Kaplamak. htiv etmek. ine almak. * Hkm altna almak. kapsam. (ems. C.) emsler, gneler. gneler. f. Hesap edilmi, hesaplanm, saylm. Perkende, dalm. (C.: enhb) Daba. Zeyrek ve akll gen yiit. (C.: entir) Parmak. Uzak olmak. Irak olmak. (C.: enazi) Da kenar. f. Bit. f. Bir eye bakmak iin boyun uzatmak. me. ilme. imek. ok ien. ok iici olan. (erefe ve rfe. C.) erefeler. (erif. C.) erifler. Hazret-i Hseyin Radyallah Anh vastasiyle Peygamberimiz (A.S.M.) soyundan gelenler. * erefliler. Allah (C.C.) yolunda sabr ve sebat ile devam eden temiz insanlar.

reka

(erik. C.) erikler, ortaklar.

2804

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk rek rr rruf rse rsuf rur rta erikler, ortaklar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayp. * Yayp demek. * Kurutmak iin gnee sermek. Ters ve balk tamada kullanlan ve tezkere denilen let. Papu. Nlin. Ayakkab. (C.: erasif) yei kemiinin yumuak ksm. Yund kuu dedikleri ku. (C.: urat-urat) Mal mlk ile tannan mehur bir kimse. * Askerin nnde yryp dman ile evvel cenk eden taife. nc kuvvet.

ru' ruh ruk rur rr rut s st ste su' sub tum tum-i galiza tr grbe

Balamak. (Bak: uru') (erh. C.) erhler, aklamalar. Tulu' etmek, domak. (err. C.) erler. Ktlkler. erler, ktlkler. (Bak: urut) f. Akcier. f. Ykama. f. Ykanm. Uzak olma. * Ayakkabya kay tasma takma. Atn ince ve zayf olmas. * iddet. (etm. C.) Kfrler, svmeler. Galiz ve kaba kfrler. "f. ""Deve ile kedi"" : yilik fenalk; mnasebetsiz, kark; iyi ile kt."

tr trbn trbr

f. Deve. f. Deveci. Deve oban. f. Bir deve yk kadar olan arlk.

2805

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk trdil trgv trleb trmrg trp ubiyye un unt vaye vaz yu' y yuh yht zam zub zur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Deve huylu, kinci, inat. f. Zrafa. f. Deve dudakl. Duda deve duda gibi sarkk olan kimse. f. Devekuu. f. Deve ayakl. * Kekik otu. Arabiyi acemden faziletli saymayan bir taife. (Bak: uun) (Bak: uunt) Byk nesnelerin k. * Kt'a. (Bak: uvaz) Herkes tarafndan duyulmu, renilmi. * Yaylma, ayi' olma. yaylma, yaylm. (eyh. C.) eyhler. htiyarlar. eyhler. Tuz. * Akrep ve ar dikeni. Davarn ince belli olmas. (ezre. C.) Ss eyas olarak kullanlan altun veya inci gibi eyler. * lenmemi madenin iinden toplanan altn paralar.

zuz

(zz. dan) Kaide ve kanun d kalmak. Yalnz kalmak. * Kar olmak, muhalif olmak.

zz zzt zzaz

istisna, kural d. istisnalar, kural d olanlar. Mteferrik, perkende, paralanm, dalm. * Az olan cemaat. Kabilenin haricinde kalan.

Ta

Kur'ann alfabesinde nc harfin addr. Ebced deeri 400'dr.

2806

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta key Ta' (tae) Ta'an(e) Ta'b Ta'bid f. Ne vakte kadar?

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Alak, ini yer. * Ba aa etmek. (Ta'n. dan) ok zemmedip yeren. ekitiren. Latife etmek, aka yapmak. Mkerrem etmek. * Katran bulatrmak. * Hizmet etmek. * Zelil etmek. * Zelil etmek, kepaze yapmak.

Ta'bie Ta'bir

Kartrmak. * Beslemek, terbiye etmek. * Hazrlamak. (Tbir) fade, anlatma. Sz. Mnas olan sz. Deyim. * Terim. * Rya yorma. (Ubur. dan) Herhangi bir eyden ve hdiseden, baka bir hak ve faydal mnaya gemek, intikal etmek ve ibretlendirmek ve ders almak.

Ta'bir-i samedan Ta'birat Ta'biye

Allah'a mahsus tbir. Kur'an'da beyan buyurulan en iyi tabir. (Ta'bir. C.) Tabirler. fade ekilleri. Anlatmalar. "Askerleri bir arazide dmana kar tam tedbir ve nizam zere yerletirme. * Muharebe toplarnn yeri, istihkm paras. * Muvaffakiyet iin kullanlan vstalar. (""Tabya"" yanltr)"

Ta'cib Ta'cif Ta'cil Ta'cilt Ta'cim Ta'cin Ta'ciz

Hayrete drme, artma. Arkalamak. * Doymaya yakn olana kadar yemek. Acele ettirme, hzlandrma. (Ta'cil. C.) abuklatrmalar. Acele ettirmeler. Hzlandrmalar. Noktalama, noktalatma. (Acn. dan) Hamur yapma, yourma, hamur hline getirme. (Acz. den) Huzursuz klmak, rahatsz etmek, sknt vermek, cann skmak. * Elendirmek. * ciz etmek. * Kadnn ihtiyarlayp cizlemesi.

Ta'cizt

(Ta'ciz. C.) Tacizler. Rahatsz etmeler, sknt vermeler.

2807

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'dad Ta'did Ta'dil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Say saymak. Sayp dkmek. Birer birer sylemek. Sralamak. Sayma. * Hazrlanma, hazrlanlma. (Adl. den) Aslna zarar vermeden deitirmek. Tebdil etmek.* Hafifletmek. * Dorulatrmak. Vasat hale koymak.

Ta'dil-i erkn

"Fk: Namazn btn rknleri, esaslarn usulne uygunca yerine getirerek ve namazn tertib ve dzeninin hakkn vererek klmak. Mesel : ""Secdeyi skunetle yerine getirmek ve iki secde arasnda ""Sbhnallah"" diyecek kadar dorularak oturmak. Kyamda ve rku'dan sonraki kyamda skunet zere olmak ve namazn btn dularn dikkatle okumak. Namazn her rknn yerine getirmek, acele ile klmamak"" gibi."

Ta'dilat Ta'diye

Deiiklikler, dorultmalar, deitirmeler, tebdil etmeler. "Tecavz ettirmek, geirmek. * Gr: Bir fiili mteaddi hle koymak. Mesel: ""Glmek. den: Gldrmek. lmek. den: ldrmek"" gibi."

Ta'dud Ta'fir

ok tatl kara hurma. "Tozlu ve toprakl yapmak. * Aartmak, beyazlatmak. * Kirletmek. Mlevves etmek. * Olan kasn diye kadnn, emziine toprak srmesi. * Gnete et kurutmak. (O kurumu ete ""afir"" derler.)"

Ta'kib

Gzlemek. * Yolunda gitmek. * Peinden yrmek. * Sulunun suunu aratrmak. * Bir kimsenin ayn senede yine gazaya gitmesi. * Bir eyi ciddiyetle istemek.

Ta'kiben Ta'kibt Ta'kid

Takip ederek, takip suretiyle. Su ileyene kar harekete gemek ve sululuk derecesini aratrmak. Edb: bareyi veya cmleyi anlalmaz ekle koyma. * Dmlenme, dmleme.

Ta'kif

Eriltmek.

2808

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'kil Ta'kim Ta'kir Ta'lik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devenin ayana ip takp balamak. (Akm. dan) Ksrlatrma. Neticesiz brakma. Bir uzvu, organ yararak sinirleri kesme. Asmak. * Geciktirmek. * Balanmak. * Bir cmlenin mazmununun husuln dier bir cmlenin mazmununun husulne edat- art ile rabt etmektir. u ii grrsen, una vris olacaksn denilse, vris olma, iin grlmesine balanm olur. Buna ta'liki art denir. * Muallak kalmak. Bir zamana braktrmak. * Kur'an yazsnn bir eidi. * Tefsir.

Ta'likat

Bir eseri aklamak zere kenarna yazlan veya ayrca eser olarak hazrlanan notlar. * Bedizzaman Hazretlerinin lm-i Mantk zerine te'lif ettii bir eserinin ismi.

Ta'lil

Sebep gstermek. * llet. Bahane. * Messirden esere yaplan istidll. (Bak: Brhan- limm)

Ta'lil ba'd-el-vuku' Ta'lim Ta'lim-i esm

Bir eye sonradan uygun bir sebep uydurma. retmek. Yetitirmek. Altrmak. Belli etmek. dman. "simleri retmek. * Cenab- Hak tarafndan Hz. dem'e (A.S.) Esm-i hsnnn retilmesi.(Hazret-i dem'in melikelere kar kabiliyyet-i hilfet iin bir mu'cizesi olan tlim-i esmdr ki, bir hdise-i cz'iyyedir. yle bir dstur-u kllnin ucudur ki: Nev-i beere cmiiyet-i istidat cihetiyle tlim olunan hadsiz ulm ve kinatn envana muhit pek ok fnun ve Hlik'n uunat ve evsafna amil kesretli marifin talimidir ki; nev-i beere, deil yalnz melikelere, belki Semvat ve Arz ve dalara kar Emanet-i Kbray haml dvasnda bir rhaniyet vermi ve hey'et-i mecmuasiyle Arz'n bir halife-i mnevisi olduunu Kur'an ifham ettii misill ""Melikelerin dem'e secdesiyle beraber, eytan'n secde etmemesi"" olan hdise-i

2809

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cz'iye-i gaybiyye, pek geni bir dstur-u klliyye-i mehudenin ucu olduu gibi, pek byk bir hakikat ihsas ediyor. S.)" Ta'limat Ta'limat-name Ta'limgh Ta'limhane Ta'lin Ta'lit Ta'liye Ta'liye-i name Ta'm Ta'mid Ta'mik Bir i hakknda hareket tarzn bildiren emirler. f. Ynetmelik. Tlim ve renme yeri. f. renme yeri. Ta'lim yeri. Aikr etme. Meydana karma. Aa vurma. Devenin yularn bandan indirmek. * Deve boynuna nian etmek. Ykseltme. Mektuba balk koyma. Yeme. Tad. Lezzet. Zevk. Vaftiz etmek. (Umk. dan) Derinletirmek. Derin kazmak. * nceden inceye aratrmak. Esasna varacak ekilde aratrmak. Ta'mikat (Ta'mik. C.) Derinletirmeler. ncelemeler, tedkik etmeler, aratrmalar. Ta'mim Ta'mimen Ta'mir Ta'mirt Umumiletirme. Herkese bildirme. Ta'mim suretiyle. Herkese bildirmek suretiyle. Bozuk eyi dzeltmek. Eski eyi dzeltip yeni hline getirmek. (Tamir. C.) Noksanlar gidermek. Eksik ve bozuklar dzeltmeler ve tamamlamalar. Ta'mirler. Ta'miye (Am. dan) Krletme. Kr etme. * Kapal ekilde anlatmak. * Edb: Ebced hesabiyle drlen bir tarihin, hesab doldurmak iin kartlacak veya eklenecek saylarn iaret etme.

2810

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'n

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ho grmemek. Ktlemek. Birisinin ayp ve kusurlarn beyan etmek. * Kfretmek. * Muhalifin iddialarn rtmek. * Vurmak. * Duhul etmek, dhil olmak, girmek.

Ta'ne Ta'ne-zen Ta'nif Ta'nift Ta'nik Ta'nis Ta'niye Ta'rib

Svme, zemmetme, yerme, ekitirme. f. Sven, zemmeden, hicveden, yeren, ekitiren. iddetle azarlamak. * Darlmak. * Meakkat vermek. Melmet etmek. (Ta'nif. C.) iddetle azarlamalar, darlmalar. (Unk. dan) Boazn tutup skmak. Bludan sonra kzn kendi evlerinde ok durmas. ncitmek. Bir kimseden sz nakletmek. * irkin etmek. * Arab olmayan kelimeyi arabi lgatna nakletmek.

Ta'ric

Meyletmek, eilmek. * Bir nesne zerinde durmak. * knt. Tmsek peyda etme.

Ta'rid Ta'rif

Kamak. * Gitmek. (rfan. dan) Bir eyi belli noktalar ve iaretlerle inceden inceye anlatp bildirmek, tantmak. Kavl-i rih. * Bir maddeyi btnyle bir ibare halinde anlatmak. * Gr: Bir ismi marife etmek. * Arafat'ta vakfe yapmak.

Ta'rife Ta'rik Ta'rir Ta'ris Ta'riye Ta'riz Ta'rizt

Bir eyi lzm olduu ekilde anlatp bildiren yaz. Ovmak. Yere dkmek. Et kurutmak. Soyma. plaklatrma. Gizleme, saklama. * Salamlatrma. * Alp gtrme. (Ta'riz. C.) Dokunakl konumalar, szle dokundurmalar, ta atmalar.

2811

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'ri Ta'sene Ta'sib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zm ubuuna ardak yapmak. * Temel yapmak. Ahlk yaramaz kadn. * ok, kesir. hata edip kaplamak, iine almak. * Bir kimsenin bana ta koymak. * Alktan dolay karnn balamak.

Ta'sil Ta'sil-i kelm Ta'sir Ta'te Ta'tif Ta'tik Ta'til

(Asel. den) Bal katma, ballandrma. Sz ballandrma. Kelm tatllatrma. (C.: Ta'sirt) (Usr. dan) Gletirme. Cinli olmak. Delirmek. efkat uyandrmak. Acndrmak. Eskitmek. almaa ara vermek. almay durdurmak. zine balamak. * Kesmek. * Muattal brakmak. * Ziynetsiz etmek, sssz yapmak. * Allah'n sfatlarn inkr eden felsefecilerin meslei.('lem eyyhel aziz! Enaniyetten ne'et eden irk-i hafi katlat zaman esbab irkine inklb eder. Bu da devam ederse kfre tahavvl eder. Bu dahi devam ederse, ta'tile, yni Hlikszla incirar eder. El-iyz billah. M.N.)

Ta'tir Ta'tis Ta'ti Ta'vic Ta'vid Ta'vik Ta'vil Ta'vim Ta'vin Ta'vir

(Itr. dan) Gzel koku ile kokulandrma. (Atse. den) Aksrtma, aksrtlma. Susatma, susatlma. Eme, eip bkme. Eriltme. (Deve) ok yaamak. * det edinmek. Altrmak, det ettirmek. lerlemesine mni olmak. Geciktirmek. * inden alkoymak. timat etmek. * Sesle alamak. Arpay ve buday tutam tutam biip ymak. Evde khy kadn. Gzsz etmek. Kr etmek.

2812

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'vis Ta'viz Ta'vizen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

G etmek, zorlatrmak. Bedel, bir ey vermek. Karlk, bedel gstermek. * Deitirmek. Karlk olarak, karlk alnmak suretiyle. Gelecekte gelirinden kesilmek artyla.

Ta'vizt Ta'yib Ta'yibt Ta'yid Ta'yil Ta'yin

(Ta'viz. C.) Karlk olarak verilen eyler. dn verilen para. Ayplamak. Ktln sylemek. (Ta'yib. C.) Ayplamalar. Bayram etmek. Davar yrtmek. Yerini belli etmek. * Vazifeye gndermek, vazifelendirmek. * Ayrmak. * Tayn, erzak.

Ta'yin-kerde Ta'yir Ta'yis Ta'yi Ta'zib Ta'zib-i ruh Ta'zibt Ta'zil Ta'zim

f. Belirtilmi. Tyin edilmi. (C.: Ta'yirt) Kabahati yze vurarak utandrma. Grmeden bir cismi eliyle aramak. Diri tutmak. Davarlar gece yabanda otlatp eve getirmemek. Can skma. (Ta'zib. C.) Eziyetler, tzibler, azablar. (C.: Ta'zilat) Ayplama. Hrmet. Riayet. kramda bulunmak. Bir zt hakknda byk sayldna dellet edecek surette gzel mumelede ve hrmet ifade eden tavrda bulunmak.

Ta'zimat Ta'zimen Ta'zir

(Ta'zim. C.) Hrmet ve riayetler. Tazimler. Hrmet ve ikram ederek. "Siyaset. * Tehdit etmek. * Tazim ve tathir. Temizlemek ve hrmet etmek. * Lgatta red, icbar, tahkir, te'dib, hak zere tevkif mnalarna

2813

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelen bu tabir, slm hukukunda: Hakknda muayyen bir er' ceza olmayan sulardan dolay ullemr (hkmdar, padiah) veya vekili tarafndan tatbik edilen cezalar hakknda kullanlr bir stlahtr.Ta'zirin meruiyeti; Kitab ile, Snnet-i Nebeviye ile ve icma-i mmet ile sabittir.Ta'zir; dvmekle, hapisle, hatt katil ile olabilecei gibi azarlama, sert lakrd veya bak veya herhangi bir tavr ve vaziyet ile de olabilir. Dvmek suretiyle olan ta'zir, otuzdokuz denekten fazla olamaz. Bir kavle gre para almak suretiyle de ta'zir cizdir." Ta'zir-i evsat timai mevkileri orta hlde bulunan kimseler hakkndaki ta'zirdir ki, hem mahkemeye bilcelb ilm suretiyle, hem de hapis suretiyle yaplabilir. Ta'zir-i eraf mera, yksek tccar, ky a'yan gibi erefli kimseler hakkndaki ta'zirdi ki, ya bilvasta ilm suretiyle veya mahkemeye celbedilerek bilmuvacehe ihtar suretiyle yaplr. Ta'zir-i te'dib kl bli olduu halde henz mkellefiyet anda bulunmayan bir ocuun yapt bir sutan dolay hakknda te'dib ve ta'zib maksadyla yaplan ta'zirdir. Ta'zir-i ukubet "Mkellef bir ahs tarafndan irtikb olunup da er'an muayyen bir cezas bulunmayan bir sutan dolay ukubeten yaplan ta'zirdir. Mcrimin bu hususta mslim ile gayr-i mslim; hr ile bid; erkek ile kadn olmas msavidir." Ta'zirat Ta'ziyane (Ta'zir. C.) Azarlamalar, ta'zirler, tekdirler. f. Ta'ziye eder surette. Ta'ziye ederek.

2814

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ta'ziye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Yeni len birisinin yaknlarnn acsn paylar sz sylemek, teselli etmek. Ba sal dilemek. ""Allah sabr- cemil ihsan etsin"" diye sylemek."

Ta'ziz Ta'ir

Bir adam aziz klmak. Hrmet ve muhabbetle sevmek. (C.: Ta'irt) (r. den) rn alma. Onda birini alma. * Ona blme.

Ta'iye Ta'i Ta-be Taa Taab Taab-ver Taab- dima Taabbd

Akam yemeini yemek. Hurmann yaprann az olmas. * Kuun yuva yapmas. "f. ""... e kadar"" mnasna gelir ve kelimelerin balarna eklenir." Muti olmak. taat etmek. Yorgunluk. Sknt. Zahmet. Bezginlik. Eziyet. f. Yorgunluk veren. Zihn yorgunluk. Diman yorgunluu. badet etmek. Kulluk etmek.(Ey insan! Kur'nn destirindendir ki, Cenab- Hakk'n msivsndan hibir eyi ona taabbd edecek bir derecede kendinden byk zannetme. Hem sen kendini hi bir eyden tekebbr edecek derecede byk tutma. nk mahlukat, ma'budiyetten uzaklk noktasnda msvi olduklar gibi, mahlukiyet nisbetinde de birdirler. L.)

taabbd Taabbd

ibadet etmek. "badete ait olup emrolunduu iin yaplan. Sebeb ve illeti sadece emir olan, akln muhakemesine bal olmayan. bdete it ve mteallik.(Mesil-i eriattan bir ksmna ""Taabbd"" denilir; akln muhakemesine bal deildir; emrolduu iin yaplr. lleti, emirdir.Bir ksmna ""Mkul-l mna"" tbir edilir. Yni: Bir hikmet ve bir maslahat var ki, o hkmn teriine mreccih olmu; fakat

2815

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sebep ve illet deil. nk: Hakiki illet, emir ve nehy-i lhidir.eairin taabbd ksm; hikmet ve maslahat onu tayir edemez, taabbdlik ciheti tereccuh ediyor, ona iliilmez. Yzbin maslahat gelse, onu tayir edemez. yle de: ""eairin faidesi, yalnz mlum meslihtir."" denilmez ve yle bilmek hatdr. Belki o maslahatlar ise, ok hikmetlerinden bir faidesi olabilir. Mesel biri dese: ""Ezann hikmeti, mslmanlar namaza armaktr; u halde bir tfenk atmak kfidir. ""Halbuki o divane bilmez ki, binler maslahat- ezaniye iinde o bir maslahattr. Tfenk sesi, o maslahat verse; acaba nev'-i beer namna, yahut o ehir ahalisi namna hilkat- kinatn netice-i uzmas ve nevi beerin netice-i hilkat olan iln- Tevhid ve Rububiyet-i lhiyeye kar izhar- ubudiyete vasta olan ezann yerini nasl tutacak?Elhasl: Cehennem lzumsuz deil; ok iler var ki, btn kuvvetiyle ""Yaasn Cehennem!"" der. Cennet dahi ucuz deildir; mhim fiat ister. M.)" taabbd Taabbs Taac'uc Taaccb ibadet etmekle ilgili. (C.: Taabbst) Yz ekitme, somurtma, surat asma. eitli seslerin birbirine karmas. "ama, hayret etme. Tahayyr.""Resul- Ekrem'den (A.S.M.) rivayet olunuyor ki: ""Taaccb btn taaccb ona ki: Cenab- Hakk'n halkn grp dururken Allah'da ek eder. una taaccb olunur ki: Ne'et-i uly tanr da ne'et-i uhry inkr eder. una da taaccb olunur ki: Her gn her gece lp dirilip dururken ba's- nuru inkr eder. una da taaccb olunur ki: Cennet'e ve naim-i Cennet'e iman eder de yine dr-l gurur iin alr. una da taaccb olunur ki: Evvelinin bulak

2816

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir nutfe, hirinin mlevves bir ciyfe olduunu bilir de yine tekebbr ve tefhur eder."" (E.T.)" taaccb Taaccc Taaccl Taacclat Taaccn Taacib Taaddi ama. amata, grlt, patrt. Acelecilik. Acele etmek. (Taaccl. C.) Acele etmeler. Acelecilikler. (Acn. dan) Hamurlama, hamur hline gelme, mcun gibi olma. Acayib eyler. Tuhaf eyler. Saldrma. * Dmanlk. * Ezme. * eriattan ayrlma. Tecavz etme. Zulmetme. rf det ve mukavelenin hilfna hareket etme. * Gr: Fiilin geer halde olmas, mteaddi olmas. Taaddd taaddd Taaddd- ezvac Taaddd- zevcat oalma. Birden fazla olma. Tekessr etme. adetlenme, sayca artma. (Bak: Taaddd- zevcat) "Bir ka kadnla evlilik hali. (Bak: Aile)(Medeniyet, taaddd- ezvac kabul etmiyor. Kur'ann o hkmn, kendine muhalif-i hikmet ve maslahat- beeriyeye mnfi telkki eder. Evet, eer izdivacdaki hikmet, yalnz kaza-y ehvet olsa, taaddt bilkis olmal. Halbuki, hatta btn hayvnatn ehdetiyle ve izdivac eden nebtatn tasdikyle sabittir ki; izdivacn hikmeti ve gayesi, tenasldr. Kaza-y ehvet lezzeti ise, o vazifeyi grdrmek iin rahmet tarafndan verilen bir cret-i cz'iyyedir. Madem, hikmeten, hakikaten, izdiva, nesil iindir, nev'in bekas iindir. Elbette, bir senede yalnz bir defa tevellde kabil ve ayn yarsnda kabil-i telkkuh olan ve elli senede ye'se den bir kadn, ekseri vakitte t yz seneye kadar kabil-i telkih bir erkee kfi gelmediinden, medeniyet pekok fhiehneleri kabul

2817

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

etmeye mecburdur. S.) (slmiyet'in ahkm iki ksmdr:Birisi: eriat ona messistir, bu ise hsn- hakiki ve hayr- mahzdr.kincisi: eriat muaddildir. Yni; gayet vahi ve gaddar bir suretten karp, ehven-i er ve muaddel ve tabiat- beere tatbiki mmkn ve tamamen hsn- hakikiye geebilmek iin zaman ve zeminden alnm bir surete ifra etmitir. nki, birden tabiat- beerde umumen hkm-ferma olan bir emri birden ref'etme, bir tabiat- beeri birden kalbetmek iktiza eder. Binaenaleyh, eriat, vz- esret deildir. Belki en vahi suretten, byle tamamen hrriyete yol aacak ve geebilecek surete indirmitir, tdil etmitir. Hem de drde kadar taaddd- zevcat tabiata, akla, hikmete muvfk olmakla beraber, eriat bir taneden drde karmam, belki sekiz dokuzdan drde indirmitir. Bahusus taadddde yle erit koymutur ki; ona mrat etmekle hi bir mazarrata meddi olmaz. Baz noktada er olsa da ehven-i erdir. Ehven-i er ise bir adlet-i izfiyedir... Mnzarat)" taadddzevct Taadi Taadl Taafff birden fazla evlilik. Dmanlk etmek. Beraberlik, eitlik. ffetli olma. ffetli grnme. * Tekellfle salihlik yapma. Ahlk d eylerden kanma. * stemekten uzak durma. Taaffn taaffn Taaffn-i nefes Taaffnat taaffnt (Ufunet. den) ryp kokuma. Le kokusu. Fena ve pis kokular. kokuma. Nefesin kokmas. (Taaffn. C.) Fena ve pis kokular. kokumalar.

2818

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taahhd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ahd. den) Bir iin veya bir eyin yaplmas iin sz verme, zerine almak. ltizam etme. Resmi sz verme. Yklenme. * Postaya verilen bir eyin, yerine varmasn salama.

taahhd Taahhdnme Taahhdt Taakkud Taakkul

yklenme, sz verme. f. Sz verdiine ve taahhd ettiine dair yazlan vesika. (Taahhd. C.) zerine alnan iler. Taahhdler. (Ukde. den) Balanma. Dmlenme. Anlalmaz hle gelme. Hatrlama. Zihin yararak anlama. Akl erdirme. Hatra getirme. (Bak: Dima)

taakkul Taala Taalluk

akl erdirme. (Bak: Tel) Ballk. Mnasebet. Alkal olu. Ait olma. * Dnya alkas. * Sevme.

taalluk Taallukat taallukt Taalll taalll Taalllt Taallm taallm Taalln Taam taam Taamiye Taammi

ilgili olma, mnasebet. Bir kimsenin yaknlar, akrabalar. Alkallar. ilgililer, yaknlar, akrabalar. (llet. den) Vesile ve bahane arama. Bir iten kanma. * Mzeret. bahane arayarak iten kanma. (Taalll. C.) Ar davranma. (lim. den) lim edinme. renme. Ders okuyarak renme. ilim renme. Aleni, ikr, meydanda olma. Herkesin gz nnde gibi bilinme. Yemek. Yenilen ey. yemek, gda. Yemeklik. Yemek paras. Kr olma. Grmez hale gelme.

2819

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taammuk Taammukat Taammd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Umk. dan) Derinleme. Mes'elenin i yzne vakf olma. (Taammuk. C.) Derinlemeler. (Amd. den) Bilerek ve isteyerek su ilemek. Kast ve niyet etme, bilerek ve isteyerek bir i yapma.

taammd Taammden Taammdt Taammd Taamml taamml Taammm

bilerek yapma. Evvelden hazrlanarak. Kastederek. Bile bile. (Taammd. C.) steyerek ve bilerek yaplan iler. (Teammdiyye) Kast ve niyet ile olan, taammdle alkal. Amel etme. alma. Vazife yapma. amel etme, alma. "Umumileme. Umumi olma. * (mame. den) Sark sarma. * (Amm. den) Amca olma. Birisini ""amca"" diye arma."

taammm Taannd taannd Taanndt Taannf Taannt Taarr

umumileme, genelleme. (nad. dan) nad etme. Ayak direme. inat etme, direnme. (Taannd. C.) nad etmeler, ayak diremeler. Azarlama. Darlma. Herkesin yanln arama. Ari olmak, temiz ve pk olmak, beri olmak. Deinde dnp zdrap ekmek.

Taarruk

(Arak. dan) Terleme. * Kemikten et kazmak. * Aa kabuunu soymak.

Taarrus Taarruz

(C.: Taarrust) Kocann, karsna kar sevgisini gstermesi. Bir ey veya bir kimse zerine iddetle saldrma. atma. Dmana hcum etme. Satama. lime.

taarruz

saldrma, satama.

2820

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taarrb Taarrf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Araplama. Arap klna girme. Karlkl anlama, tanma. * Bir eyi herkesin bilmesi. * Kendini hnerleriyle tanttrma.

taarrf taarrft Taarrm Taarc Taarf Taarz Taassub

tanma, tanma. tantmalar, tanmalar. Kemikten et soymak. Aksaklanmak. Birbirini bilmek, tanmak. Muaraza edimek, ekimek. "(Asab. dan) Bir eye veya bir kimseye tarafl olma. * Din bakmndan fazla salbetli olma. * Kendi dinini ok stn grmek. * Haksz yere husumet etmek. * Bir dne, bir inana kr krne balanp ondan bakasn dnmemek hli. (Bak: Dima)(... Evet slmiyetin e'ni metanet, sebat, iltizam- hak olan salbet-i diniyedir. Yoksa cehilden, adem-i muhakemeden ne'et eden taassub deildir. Bence taassubun en dehetlisi baz Avrupa mukallidlerinde ve dinsizlerinde bulunur ki; sathi phelerinde muannidne srar gsteriyorlar. Brhan ile temessk eden ulemnn an deildir... Mnzarat)"

taassub Taassubkr taassubt Taassf Taassft Taassr Taasr Taat

iddetli taraftarlk. f. Taassub gsteren. Mutaassb. taassuplar. Sapmak, doru yoldan kmak. (Taassf. C.) Yolsuzluklar, hakszlklar. (Usur. dan) Gleme. G olma. G yapmak, zor yapmak. badet etmek. Allah'n (C.C.) emirlerini yerine getirmek. taat etmek.

2821

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk taat Taatgh Taattuf taattuf Taattuft Taattul Taattur Taavvuk Taavvuz sz dinleme, ibadet.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. badet yeri. badetgh. (Atf. dan) Acma, efkat gsterme. * Verme. * Esirgeme. acma, esirgeme. (Taattuf. C.) hsanlar, ltuflar, balar. (Atalet. den) siz kalma. lemez ve bota olma. (Itr. dan) Gzel kokular srnme. (Avk. dan) Oyalanmak. Gecikmek. (vaz. dan) Bedel almak. Bir eye karlk almak. * Bir ey karl olarak alnmak.

Taavvuz- tams Taavvc Taavvd Taavvz

Kadnlarn det grmesi. (C.: Taavvct) Erilme, eri olma. (det. den) det edinmek. * Geri dnmek. "Allah'a (C.C.) snrak ""Euzubillh"" demek, yani Allah'a sndn ifade etmek."

taavvz Taayyn

snma. Meydana kmak, ikr olmak, belli bal ve itibarl grnen insanlardan olmak.

taayyn Taayynat taayynt Taayy taayy Taazi (taazzi) Taazum Taazzi

belirme, grnme. Meydana kmalar. Belli olmalar. Belli bal adam srasna gemeler. belirmeler. (Ay. dan) Yaamak. Geinmek. Yaama tarz. Beslenmek. geinme, beslenme, yaama. "Musibet vaktinde"" nn lillahi ve inn ileyhi rciun"" demek." Gznde bymek. Byk grnmek. Uzuv peyd etme. ekillenme.

2822

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taazzum taazzum Taazzumt Taazzb Taazzr Taazzz Taauk taauk Tab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Azm. dan) Kibirlenmek. Byklk taslamak. * Kemiklemek. byklenme. (Taazzum. C.) Kibirlenmeler. * Kemiklemeler. Evlenmeyip bekr kalmak. Tzim etmek. Hrmet etmek. Aziz saymak. Tenezzl etmeme. * ekinme. k olmak. ok fazla derecede sevgi beslemek. k olma. "f. ""Parldayan, parlayan, parlatan, aydnlatan"" anlamlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: lem-tab $ : Dnyay aydnlatan, lemi klandran."

tab Tab'

basma, bask. Tabiat. Karakter. * Damga basmak. Mhr basmak. Kitab basmak. Mhr.

Tab'a Tab'a-i l Tab'an Tab'hane Taba' Tababet Tabah Tabahat Tabahece Tabak Tabak-e

Bir kere baslma. Birinci bask. Yaratltan. Doutan. Huy ve tabiat itibariyle. f. Matbaa. Tab' ileri yaplan yer. Bulamak. * Kir. * Demirin paslanmas. Hekimlik. Doktorluk. Kuvvet. Alk. Yemek piirme san'at. Etli ve yumurtal kalye. (Baz yerde kaygana diye sylenir.) (Bak: Debbag) f. Kk tabak.

2823

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tabaka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kat. Katmer. * Snf, topluluk. * Sigara paketi. * Bir veya iki yaprakl kt.

tabaka Tabaka'

kat, katman. Kelmdan ciz kimse, konuamayan kii. * Cima yerince yapamayan kimse.

Tabaka-i hayat

Hayat tabakas. Kabirdeki hayat, dnya hayat gibi. (Bak: Meratib-i hayat)

Tabaka-i mesturiyet Tabaka-i sevbit Tabakat Tabakhane tabakt Taban Tabanke Tabane Tabasbus

Gizlilik tabakas. rtl olu. Sabit bilinen yldzlar tabakas. Tabakalar. Katlar. Gruplar. Dereceler. Ham derilerin ilendii yer. (Asl: Debbahane) (Bak: Debba) tabakalar. f. Ikl. Parlak. * Parlayan gne. f. Yaya yryen piyade. f. El ayas, avu ii. Yaltaklanmak. Kendini klterek riyakrlkla kendini beendirmee almak.

tabasbus Tabasbust tabasbust Tabassur Tabaver tabayi Tabayi'

yaltaklanma. (Tabasbus. C.) Tabasbuslar, alaka yalvarmalar, yaltaklanmalar. yaltaklanmalar. (Basar. dan) Dikkatle bakp, esasn kavrama. Dikkatle gzeti. (Tb-ver) f. Gl, kuvvetli. Dayankl. Dayanan. tabiatlar, temel zellikler. Mizalar, tabiatlar, huylar. Yaratllar.

2824

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tabayi'-i esasiye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Temel ve esas olan tabiatlar, karakterler, yaradllar. * Toprak, su, hava gibi veya oksijen, hidrojen karbon, azot gibi unsurlarn hususiyetleri.

Tabayi'-i ziruh Tabair Tabb Tabbah Tabbahn Tabbal Tabba Tabdade Tabdar Tabdar Tabdih Tabe Tabe-i zer Tabel Taben Tabende Taberzed Taber

Ruhlu mahlukatn yaratllar. """Hind hyar"" denilen bir deva." det. * Maharet. Ustalk. * lim. (C.: Tabbahn) (Tabh. dan) A. (Tabbah. C.) Alar. Davulcu. Kl yapan kimse. f. Parlatlm, yandrlm. f. Ikl, parlak. Bklml, kvrml. f. Parlaklk. f. Ik veren. * plik bkc. "(Tayyib. den) "" yi ve temiz olsun"" mnasnadr." Altun tava. * Mc: Gne. (Tbil) (C.: Tevbil) Yemeklere konulan baharat. (Tabne-Tabniye) Aklllk. f. Ik veren, parlayan. Bir cins eker. (Ebu Cafer Muhammed bin Cerir bn-i Yezid) (Hi: 224 - 310) slm tarihisi ve mfessiri olup Taberistan'da domu, 7 yanda Kur'an hfz edip btn mrn ilme vakf etmitir. Babasnn adna izafetle Ceririye adl bir fkh mektebi kurmutur. bn-i Cerir-et Taber ad mehurdur. Kur'an- Kerimin btn kat'i sarih mnlarn mteselsilen, an'aneli senetle menba- Risalete sal ederek tefsirini yazmtr.

2825

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tabeseher Tabh Tabh-hane Tabh Tabi' Tabiat Sabaha kadar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Piirme. Piirilme. * l kaynatma. Lokanta, mutfak. Piirmekle veya piirilmekle ilgili. Kitap basan, tab'eden. Kitap bastran. Matbaac. Editr. "(Tabia) Yaratl, huy, karakter. * lem ve iindekiler. eriat- ftriyye. Hadiselerin ve varlklarn bal olduu kanunlar. Allah, tabiat yaratt ve varlklarn nasl hareket edeceini kanunlariyle ve emirleriyle tayin ettii halde Allah' inkr edip tabiat yapyor diyenler byk bir sapklk iindedirler. Tabiatta hibir ey kendi bana buyruk bamsz, hr deildir. Herey Allah'n emirlerine baldr. Oksijenle hidrojen, Allah'n emrine yni, koyduu kanuna gre birleir ve bu kanuna gre bir birleim (su) meydana gelir. Ik, hangi eimle gelirse yansrken o eimle yansr. Bunu deitiremez. nk Allah'n emri byledir ve ona uyar. ki cisim birbirini ktleleriyle doru ve aradaki mesafe ile ters orantl olarak eker, baka trl davranamaz.Tabiatta herey kopmaz zincirle bal olduuna gre, tabiat yaratc da olamaz. nk yaratma hr irade, nceden plnlama ve bir gayeyi gerektirir. Tabiatta ise bu yoktur. Halbuki tabiatta her an saysz varlklar yaratlyor. Dnebilenleri hayrette brakan gzellikte ve mkemmellikte. O halde tabiat, emrine bal klan sonsuz irade, ilim ve kudret sahibi bunlar yaratabilir. O da Allah'dr. Bir daktilo makinasnn alma tarifesini gren kii, makinann mhendisini inkr edip daktiloyu icad eden ve altran bu tarifedir demek ne kadar ahmaklksa, tabiat kanunlar denilen Allah'n emir ve tarifenamesini grp bunu varlklarn yaratcs sanmak, ondan bin

2826

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

derece daha ahmaklktr. Varlklarn yaratl, tesadfle de aklanamaz. Esasen ilimde determinizm prensibi yni kanuniyet ve zarurilik muayyeniyet kabul edilmitir. Bu prensip tesadf reddeder. Tabiatta kapris yoktur, herey belirli kanunlara baldr der. ansa ve ihtimaliyete gre meydana geliyor gibi grnen hadiselerin de bir kanuniyeti vardr. Esasen tesadfle varlklar aklamak imknszdr. Birden ona kadar saylan yazl kartlar tesadfen bir torbadan srayla ekme ans 10 milyonda bir iken bir canl hcrenin yapsnda yer alan bir protein moleklnn tesadfen meydana gelme ans, birin nne 300 tane sfr koymakla elde edilen sayda birdir. Ancak bunun iin milyarl milyarlarca tekrarla elde edilecek say kadar kinatn mr gemesi lzmdr. Tabiat bir makinedir, mhendisi deil, bir matbaadr, matbaacs deil; bir kitapdr, ktip deil; bir eserdir, messir deil, bir kanundur, kanun koyucu deil.""Tabiat iktiza ediyor, tabiat yapyor"" deyip Allah' inkr etmek isteyenlere cevap:(Eer mevcudatta, hususan zihayatta grnen; basirne, hakimne olan san'at ve icad, ems-i Ezel'nin kalem-i kader ve kudretine verilmezse; belki kr, sar, dncesiz olan tabiata ve kuvvete isnad edilse, lzm gelir ki: Tabiat, icad iin her eyde hadsiz mnevi makine ve matbaalar bulundursun; veyahut her eyde kinat halk ve icad edecek bir kudret ve hikmet dercetsin. nk, nasl emsin cilveleri ve akisleri, zemin yzndeki zerrecik cam paralarnda ve katrelerde grnyor. Eer o misli ve aksi gnecikler, semadaki tek gnee isnad edilmese, lzm gelir ki: Bir kibrit ba yerlemeyen bir zerrecik cam parasnda tabii, ftri ve gnein hsiyetlerine mlik, zhiren kk, mnen ok derin bir

2827

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gnein hrici vcudunu kabul ederek, zerrt- zccaciye adedince tabii gneleri kabul etmek lzm geldii gibi... Aynen bu misl gibi; mevcudat ve zihayat dorudan doruya ems-i Ezelinin cilve-i esmsna verilmezse, her bir mevcudda, hususan her bir zihayatta; hadsiz bir kudret ve irde ve nihayetsiz bir ilim ve hikmet tayacak bir tabiat, bir kuvveti, det bir lh iinde kabul etmek lzm gelir. Bu tarz- fikir ise; kinattaki muhaltn en btl, en hurafesidir. Hlik Kinat'n san'atn, mevhum, ehemmiyetsiz, uursuz bir tabiata veren, elbette yz defa hayvandan daha hayvan, daha uursuz olduunu gsterir.Tabiat, bir san'at- lhiyedir, Sani' olamaz. Bir kitab- Rabbanidir, ktip olamaz. Bir naktr, nakka olamaz. Bir defterdir, defterdar olamaz. Bir kanundur, kudret olamaz. Bir mistardr, mastar olamaz. Bir kabildir, mnfail olur; fil olamaz. Bir nizamdr, nzm olamaz. Bir eriat- ftriyedir, ri' olamaz. L.)(S - Onlarn daima iftiharla bahsettikleri tabiat, nevamis ve kuva nedir ki, kendilerini onlarla iknaa alyorlar?C - Tabiat dedikleri ey, bir matbaadr, tbi' deildir. Tbi', ancak kudrettir. Kanundur, kuvvet deildir. Kuvvet, ancak kudrettedir. Yahut, nasl ki bildiimiz eriat, insanlardan sudur eden ef'l-i ihtiyariyeyi bir nizam ve bir intizam altna alp tahdit eden kaidelerin hlsasdr; veya devletin ilerini tanzim eden nizamlarn, dsturlarn, kanunlarn mecmuasdr. Kezalik, tabiat denilen ey de, lem-i ehadetin uzuvlarndan ve eczalarndan sudur eden ef'l arasnda bir nizam ve bir intizam ika' eden lhi bir eriat- ftriyyedir. Binaenaleyh, eriat ile devlet nizam, mkul ve itibari emirlerden olduklar gibi, tabiat dahi itibari bir emir olup, hilkatte yni yaratlta cri olan Adetullah'tan ibrettir. Amma tabiatn bir mevcud-u hrici

2828

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olduunu tevehhm etmek, bir frka askerin, idman ve tlim esnasnda yaptklar o muntazam hareketlerini gren bir vahinin, ""Aralarndaki o nizami idare edip birbiriyle balayan ip gibi bir ey mevcuttur."" diye vahice ettii vehme benzer. Binaenaleyh, vicdan ve akl vahi olan bir adam, sathi ve tebai bir nazarla devam ve istimrarn muhafaza eden tabiatn messir bir mevcud-u hrici olduuna ihtimal verebilir.Hlsa : Tabiat, Allah'n san'at ve eriat- ftriyesidir. Nevamis ise, onun mes'eleleridir. Kuva dahi, o mes'elelerin hkmleridir. ..)" tabiat Tabiat- ma'siyet Tabiatperest yaradltan gelen temel zellik, yaradl, huy, ilh kanunlar. f. syan etmek, gnah ilemek ahlknda ve huyunda olmak. f. Her eyin kendi kendine olduunu veya tabiatn meydana getirdiini kabul eden. Allah'tan (C.C.) gaflet edip, kinatn tesadfen olduunu zu'meden. tabiatperest Tabiat taklid Tabib tabib Tabibn Tabih Tabiha tabiiyet Tabiiyyet tabiat yaratc zanneden kimse. Tabiatta cari olan kanunlar kelmda da kendine gre tatbik etme. (C.: Tabibn-Etibb) Doktor, hekim. doktor, hekim. (Tabib. C.) Doktorlar, tabibler, hekimler. (Tabh. dan) Piiren, a. le sca. uyma. Tabi'lik. Tbi olma. Bir kimseye mensub bulunma. Bir devletin teb'asndan olma. Tabiiyyun "Tabiatlar. Naturalistler. ""Her eyi tabiat yapyor"" diyen, maddeye dalm, Allah'tan (C.C.) mnen uzaklam kiiler."

2829

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tabiiyyun Tabil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allahn kanunu ve sanat olan tabiat ilh sananlar. (C.: Tevbil) Yemeklere katlan biber, nane, tarn gibi eyler. * mlek iinde pien nesne.

Tabistan Tabi

f. Yaz mevsimi. "Tabiat icab olan. Tabiatla alkal. Normal. Kendiliinden.(...te meiet-i lhiyye ile vcuda gelen ilerde ""inallah inallah"" yerine ""Tabi tabi"" demek ne kadar hata ve muhalif-i hakikat olduunu kyas et... M.)"

tabi Tabin Tabin Tabi Tabi-geh Tabl Tabl-baz Tabl-hane Tabl-zen tabla Tabldot

tabiatla ilgili, kendiliinden. sahabeleri grenler. (Tbin) (Tbi. C.) (Bak: Tabi) f. Parlay, parlday. f. Parlt yeri. Davul. * Kulak zar. f. Davulcu. f. Byk davul. f. Davulcu. kap, yiyecek sunulan kap. Fr. Lokanta, okul ve otellerde belli bir miktar para karlnda verilen belirli eitlerden ibaret bir n yemek.

Table Tablek Tabn Tabnak Tabs Tabtaba

Dirhem. Dnbelek. Defnetmek, gmmek. * Tanbur. f. Parlak, kl, ziyadar, mnevver. nsan. Su alts. * Tprt.

2830

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tabu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Polinezya dilinden) Var olduu sanlan, mukaddes hususiyetlerinden dolay dokunulamyan. Uursuz ve korkun olan ey.

tabu tabur taburmisl Tabut

uursuz, hakknda konumaktan korkulan. blklerden oluan asker birlik. tabur gibi. (C.: Tevbit) Sandk. * l nakline mahsus sandk. * Dnp dolap gelinecek merci-i kll. * Hz. Musa Aleyhisselm'a inen evmir-i aerenin konulduu sandk. * Su kovas.

Tabv (taby) Taby (tby) tabbet tabn Tabk Tac

Sarfetmek, harcamak. * Dvet etmek. At, katr, eek ve geyik memesi. doktorluk. yaradltan, yaradl bakmndan. Byk kiremit. "Hkmdarlarn balarna giydikleri mcevherli ve kymetli talarla ssl balk. * Mslmanlarn, Peygamberimizin snnetine uygun olarak veya onu temsilen balarna sardklar rt; sark, imame. * Gelinlerin balarna koyduklar cevahirli ssl balk. * Kularn bandaki uzunca ty. * ieklerin ortalarndaki renkli parlak ksm."

Tac serir Tac- ser

Ta ve (zerine oturulan) taht. Ba tac. * Mc: ok sevilip itibar edilen ey veya kimse. Muhterem, aziz.

Tacbeyt Tacdar Tacdarane Tacdar Tacen

Edb: Bir kasidenin sonlarnda nazmedenin ismi bulunan beyit. f. Tal. Ta giyen padiah. Hkmdar. f. Hkmdarlara yakacak ekilde. Hkmdarca. f. Padiahlk, hkmdarlk. Tava. * Byk kiremit.

2831

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tacgah Tacir Tacser Tacver Tad'if Tada'du Tadabbb Tadabbr Tadaccu' Tadaccur Tadacm Tadadd Tadafr Tadagun Tadahduh Tadahhum Tadahuk Tadallu' Tadalll Tadamm Tadammuh Tadammun Tadammd Tadarr Tadarru' Tadarrus f. Hkmet merkezi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ticaret yapan, ticaretle uraan. (Bak: Tc- ser) f. Hkmdar, pdih. ki kat yapmak. * oaltmak. * Zayflatmak. Alak gnlllk gsterme. * Viran olma. * Akln kaybetme. Besililik. Semizlik. Muhkem olmak, salamlamak. * Balanmak. enme, gevek davranma. (Ducret. den) Sklma, sknt, i sklmas. htilf. Anlamazlk. * Erilik. Birbirine dmanlk etmek. Bir yere toplanmak. * Yardm etmek, muvenet etmek. Birbirini istemeyip garaz edimek. arap dklmek. Azla tutmak. Glmek. Dolmak. * Suya kanmak. Gedik olmak. Bir yere cem'olmak, toplanmak. Bulamak. (Bak: Tazammun) Yaraya merhem srp bezle balamak. Birbirine zarar etmek. nlemek. Di kamamas.

2832

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tadarug Tadarut Tadauf Tadavvu' Tadavvc Tadavvr Tadbas Tadbib Tadbir Tadbis Tadci' Tadcir Tadfir Tadhik Tadhiye Tadli' Tadlil Sklmak. Yellenmek. Kat kat olmak. Kokmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Derenin dar ve ksk yerleri ok olmak. armak, barmak, feryad etmek. * nlemek. * Alk. Sabun. Semiz etmek, beslemek. * Geri koymak. Tabiat muhkem olmak. * Nameyi iplikle balamak. Sabun. Sstlk etmek, zayflamak. Can skma, yrek daraltma. Sa rmek. * Yrrken ok sallanmak. * ok almak. Gldrmek. Kurban kesmek. Kavunu dilim dilim kesmek. Doru yoldan saptmak. * Azdrmak, ayartmak. Gnah iletmek. Dallete saptrmak.

tadlil Tadlil-i gayr Tadmid Tadmir

" ""azd ve sapt"" diye verilen hkm, azdrma, saptrma." Bakalarn dallete nisbet etmek. Sapklna hkmetmek. Bana veya koluna merhem srp bez balamak. At semirince yulaf verip beslemek. (Krk gnde olur.) * nce belli yapmak.

Tadri' Tadrib

Yakn etmek, yaklatrmak. "Kebab iyi piirmek. * Avaz gzelce ekip namelendirmek. (Buna ""tadrib-i fi-s-savt"" denir)."

2833

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tadric Tadrim Tadris Tadriye Tadyi' Tadyif Tad Tafa Tafa'fu' Tafaddul tafaddul Tafadul Tafaf Tafassi Tafattun Tafattur Tafazzu' Tafazzuh Tafazzul Tafdih Tafdil Kanatmak. Ate yakmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tecrbe grm olma. Kandrmak. * ok hrsl olmak. Zyi etmek, kaybetmek. Konuk almak.TAF' : Atein snmesi. det. nce bulut. Evmek, acele etmek. Faziletlilik iddia etmek, stnlk iddiasnda bulunmak. stnlk iddias. Fazilet gstermek. Dolu olmak. Hals olmak, kurtulmak. (Fatanet. den) Anlama, farkna varma, akl erdirme. Yarlma, ayrlma, alma. Kesilmek. Rezillik, kepazelik. Rsvaylk. (Fazl. dan) stnlk taslama. (Fedahat. dan) Rezil etme. Ktlklerini yayarak adn ktleme. "Bir eyi stn klmak. Birisini tekisinden mhim grmek. * Gr: Bir eyi ""en stn, daha stn daha ok, en iyi, daha iyi"" gibi mn ifde etmesi iin mukayese ve stnlk gsteren ismini sylemek ki, buna ""ism-i tafdil"" denir. Ef'al () vezninde; efdal (daha faziletli), ekber; (en byk), ahsen; (en gzel, daha gzel) gibi. Trkede; kelimenin bana daha, en, pek, pek ok gibi kelimeler getirilerek

2834

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yaplr. Farsada ise; kelimenin sonuna ""ter, terin"" gibi ekler getirilir. Bed. den; bedter, bedterin (daha kt, en kt) gibi." tafdil Tafe Tafes Taff Tafh Tafi Tafif Tafih Tafk stn tutma. Yamur. * Karanlk. * Gnein, batmaya yaklamas. Kir, necis. Tamam alp eksik vermek. Kaldrmak. * Dolu olmak. Her nesnenin stne gelen. * Hri, d. Az, kalil. Dolu, mmteli. (Tafak) Bir ie balamak, mlzemet etmek, balayp devamda sebat etmek. Tafn Tafr (tufur) Tafra lm, mevt. * Haps. Yukar sramak. Kalkmak. Yukarya srama atlama. * Yukardan atp tutma. * lmiye snfnda rtbe ve derece alma. tafra Tafs (tufus) Tafsil srama, atlama, yukardan atp tutma. lm, mevt. Etrafl olarak bildirmek. * Aklamak, erh ve beyan etmek. zah etmek. tafsil Tafsilen tafsilen Tafsilt tafsilt tafsil uzun uzadya anlatma. Uzun uzadya, tafsiltl olarak. ayrntl olarak, genie. (Tafsil. C.) Aklamalar, izahlar. geni aklamalar. ayrntl, geni aklamal.

2835

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tafsiye Taftaf Taftafe Taftazan Tafthane Taftin Taftir Tafv

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hals etmek, kurtarmak. Yumuak taze ot. * Aacn evresi. (C.: Tavtf) Br, hsra. byk bir kelm limi. f. Matbaa. Basmevi. (Fatanet. den) Anlatma, akl erdirtme. Orucunu amak. Bir eyin batmayp su zerinde kalmas. * Aa zerinde yapran belirmesi. * Bir ie girmek. * Hayvann tepe zerine kmas. * Ceylnn komas.

Tafzih Tafziz Tafele Tagaddi tagaddi Tagaddiyt Tagallb

(C.: Tafziht) Rezil etme. Gm kaplama, gmleme. Kaygana a. * Baklava. (Gda. dan) Gdalanmak, beslenmek. * Sabah yemei. gdalanma, beslenme. (Tagaddi. C.) Gdalanmalar, beslenmeler. Zorbalk. * Hilf- hak olarak musallat olmak. stil etmek. * stn gelmek.

tagallb Tagallbt Tagame Tagamgum Taganni

stn gelme, zorbalk, bask. (Tagallb. C.) Zorbalklar, tahakkmler. (C.: Tgm) Hor ve zelil kimse. * Ufack kular. Anlalmaz sz. (Gn. dan) Muhta olmamak. * Kfi bulmak. * Zengin olmak. * ark sylemek. Bir ibareyi makamla okumak. * Bir irin birisini medih veya hicvetmesi.

taganni

zenginleme.

2836

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tagannm Tagavvl Tagayyb Tagayyr (Bak: Tegannm)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Renkten renge girmek. Rengini deitirmek. (Gayb. dan) Gzden kaybolma, grnmeme. "Deimek. Bakalamak. * Bozulmak. Renk deitirmek. * Kokmak.(Tagayyr ve tebeddl; hudsten ve tekemml etmek iin tazelenmekten ve ihtiyatan ve maddilikten ve imkndan ileri geliyor. Zt- Akdes ise; hem kadm, hem her cihete kemal-i mutlakta, hem istina-y mutlakta, hem maddeden mcerred; hem Vcib-l-Vcud olduundan; elbette tagayyr ve tebeddl muhaldir, mmkn deildir. L.)"

tagayyr Tagayyrat Tagayyz Tagayyzat Tagazzi Tagai Tagbir

bakalama, dnme. (Tagayyr. C.) Bakalamalar, bozulmalar. Deimeler. Gayzlanma, kin besleme. * Kzma, hiddete gelme. Hiddetlenmeler. Kzmalar. (C.: Tagazziyt) Gdalanma, beslenme. (G. dan) Brnmek, rtnmek. (C.: Tagbirt) (Gubar. dan) Toza bulatrma. * Gcendirme, muber etme.

Tagdiye Tagfil Tagi

Sabah yemei yedirmek. * Gdalandrmak, beslemek. Beslenmek. (C.: Tagfilt) (Gaflet. den) Gafil avlama veya gafil avlanma. (Tagy) (Tuyan. dan) Azgn. Azm. Asi. Mtekebbir ve ahmak olan. * Dindar olmayan padiah.

Taglib

"Edb: Bir alkadan dolay bir kelimeyi, baka bir mnay da iine alacak ekilde kullanma. Baba ile anaya ""Ebeveyn"" denilmesi gibi."

Taglif

(Glaf. dan) Knna koyma, klfna sokma. * yi kokulu nesneler yapmak.

2837

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taglif-i syuf Taglik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kllar klfa koyma. * Mc: Sulh yapma, barma. (C.: Taglikat) (Galak. dan) Kapama, kapanlma. * Kilitleme. * Edb: Mulak ve kapal sz syleme.

Taglis

Fk: Kurban bayramnn ilk gnnde Mzdelife'de bulunanlar iin o gnn Sabah Namazn fecri mteakib daha ortalk karanlk iken klmak. (Bu ok efdaldir) * Bir ii zerine almak. * Sabah karanlnda sefer etmek.

Taglit Tagliye Tagliz

(Galat. dan) Yanln karma. Yanltma. * Kartrma. Pahalanma. * Kaynatma. (Glzet. den) Kabalatrma. Kaba ve galiz yapma. * Kaba syleme. * Pahalanma.

Tagmid Tagmis Tagmiye Tagmiz Tagniye Tagr Tagrib

Knna koyma. Batrma, daldrma. Evin stne direk yapmak. * Yz bir eyle rtmek. Gz yummak. * Sz mkil sylemek. (Gn. dan) Birini zengin etmek. (C.: Tagrn) Bir kk ku. (Gurbet. den) Birini gurbete gnderme. * Memleketten karma, uzaklatrlma. * Kovma.

Tagrid Tagrik Tagrim Tagrim-i dyun Tagrir

armak. * Ku tmek. (Gark. dan) Suda boma. detme. denme. Borlarn denmesi. (C.: Tagrirt) (Gurur. dan) Mteriyi aldatma. Gurur verip aldatma. * Tehlikeli yerlere drmek.

Tagris

A etmek.

2838

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tagriz Tagtiye Tagun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Batrmak. * ekirgenin kuyruunu yere batrmas. rtme, rtlme. Azgn kimseler. * Cenab- Hakk'n emir ve kanunlarndan gaflet edip hakszlk edenler, zulm edenler.

Tagut

nsanlar Allah'a (C.C.) kar isyana sevkeden. syankr. * Her btl mbud. * eytan. * slmiyetten nce Kbe'deki putlardan birinin ismi.

Tagva Tagvir Tagvis Tagviye Tagyib Tagyim Tagyir Tagyirt Tagyiz Tagzin Tagzit Tagziye Tagziz Tagye Tagiye

Tuyan. Azgnlk. Sonuna yetimek. * ukur yapmak. * le vaktinde uyumak. Medet istemek, yardm istemek. Azdrp yoldan saptrma, batan karma. Kaybetmek. (Hava) bulutlu olmak. Bakalatrma. Deitirme. Bozma. * yiden ktye deitirme. "(Tagyir. C.) Deitirmeler, bakalatrmalar; bozmalar." (Gayz. dan) Hiddetlendirme, kzdrma, fkelendirme. Hm etmek, kzmak. * Buruturmak. ok sk balama. Tazyik etme, basn yapma. Gaz ettirme, din urunda savatrma. Gmle sslemek. Salak, kibirli ve inat adam. * Yldrm. (G. dan) rtmek, rtnmek. Brnmek. * (Gai. den) Kendinden geirilmek.

Tagi

(G. dan) Kartrmak safln gidermek. Deerli bir eyi deeri olmayan eylerle kartrmak. * Akl gidermek. * Hayran etmek.

Tah

Hamur.

2839

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taha Taha' Tahab Tahabbut Tahabbb Bulut.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yksek bulut. * Gam, hzn, keder. Birbiriyle sevimek. Dnmek. * Akln eksiltmek, fsid etmek. "Sevgi gstermek, muhabbet beslemek. Bir kimseyi dost ittihaz etmek. Sevdirmei istemek.(A canavara kar tahabbb, merhametini deil, itihasn aar; hem de di ve trnann kirasn da ister. M.)"

tahabbb Tahabb Tahacc Tahaccm Tahaccr tahaccr Tahaccrat Tahaci' Tahacu Tahacc Tahacz Tahadd Tahaddi tahaddi Tahaddi mu'cizesi

sevgi gsterme. Cem'olmak, toplanmak. Husumet etmek, dmanlk yapmak, kin tutmak. (Hacm. den) Byme, irileme, hacim peyda etmek. Talamak. Ta kesilmek. Donup kalmak. talama. (Tahaccr. C.) Talamalar, ta kesilmeler. Elenmek. * Tenbellik etmek. Hicvedimek. Mesel sylemek. Hccetlemek. Birbirinden hccet talep etmek, delil istemek. Men'edimek, karlkl engel olmak. Muhalefet edimek, birbirine kar gelmek. Meydan okuma. meydan okuma. "Cenab- Hakk'n, Reslne inzal ettii Kur'ann eksiz, phesiz bir mu'cize-i ebediye olduunu sarahaten gstermek iin, phesi olanlara kar ""Kur'an'n mislini ve nazirini yapn"" diye meydan okumas."

Tahaddu' Tahaddb

(Hud'a. dan) Bilerek aldanma. (C.: Tahaddbt) (Hadeb. den) Kamburlama.

2840

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahaddr Tahaddr-i miyh Tahadds

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hadr. dan) nie doru akp gitme. * Yoku aa hzla inme. Sularn akp gitmesi. Bilmedii ve duymad ihbar ve havadisi idrak eylemek. Zan ve tahmin etmek. * Sr'atle idrak etmek.

tahadds Tahadd Tahadu' Tahads Tahaf Tahaffuz tahaffuz Tahaffuzkr Tahaffuz Tahafff

var olma. Trmalanma. * znt duyma. Aldanm gibi grnme. Haberlemek. nce ve effaf bulut. Korumak, saknmak. Kendini muhafaza etmek. * Barnmak. korunma. f. Korunan, saknan. Kendisini muhafaza eden. Korunma ile ilgili. (Hiffet. den) Hafiflemek. Hafif olmak. * Ayaa mest gibi bir ey giymek.

Tahai Tahakkud Tahakkuk

Birbiriyle karde olmak. Kin tutma, kin gtme. Bir eyin doruluunun meydana kmas. Gereklemek. Delil ile isbat edilmek. Sabit ve hakikat olduu aikr olmak.

tahakkuk Tahakkk Tahakkm

gerekleme. Kanmak. Ovunmak. (Hkm. den) Tekebbr, zorbalk etmek. Zorla hkmetmek.(Evet imanl fazilet, medar- tahakkm olmad gibi, sebeb-i istibdad da olamaz. L.)

tahakkm Tahakkmt

hkmetme, zorbalk. (Tahakkm. C.) Tahakkmler, zorbalklar.

2841

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahakkm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mnasz iddia. Delilsiz, isbatsz hakllk dva etmek, Mnasz mcerred dva.

tahakkm Tahakm Tahalhul

delilsiz dv. Hkmedimek. (Halhal. dan) Ayaa bilezik takma. * Bir cismin hacminin bymesi, imesi. * Hava cereyan olmas.

Tahalli Tahalluk tahalluk Tahallut Tahallb

(Halvet. den) Kendi kendini donatmak. Sslenmek. Ahlklanmak. yi huy edinmek. Yksek slmi ahlkla ahlklanmak. ahlklanma. (Halt. dan) Karma. Kark olma. Szma. Ter karma. * Stlenme. St peyda etme. * mrendiinden aznn suyu akmak. * Pre pre etmek, datmak, paralamak.

Tahalld Tahallf tahallf Tahalll

(Huld. dan) Bir yerde devaml kalmak. Devaml olmak. Geride braklma. Arkada kalma. * Deime. Uygun olmama. geride braklma. "(Halel. den) Bozulmak. Ekimek. Sirke olmak. * Araya girmek. Baka bir eyin mdahale etmesi, karmas. * Dileri hilllamak.(Hairde btn zevil-ervahn ihyas; mevt-lud bir nevm ile kta uyumu bir sinein baharda ihy ve insndan kudrete daha ar olamaz. Zira kudret-i ezeliye ztiyedir; tagayyr edemez, acz tahalll edemez, avik tedhl edemez, onda meratib olamaz, her ey O'na nisbeten birdir. H.)"

tahalll Tahallm Tahalls tahalls

ayrma. Bli olmak. Hals olmak. Kurtulmak. * Edb: iirde mahls kullanmak. kurtulma.

2842

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahals Tahamhum Tahami Tahammi Svmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Atn yulaf grnce kinemesi. hraz etmek. Erimek. Kazanmak. (Hamy ve Himayet. den) Korunma, kendini himaye etme. * Perhiz etme.

Tahammuk tahammuk Tahammus Tahammuz Tahammc Tahammd Tahamml

Ahmaklama. ahmaklama. Bzlme. Bzlp buruma. Ekimek. Mayalanmak. Oksitlenmek. Dikkatle bakmak. Atein snmee yz tutmas. Yklenmek. Bir yk stne almak. * Sabretmek. Katlanmak. * Kaldrmak.

tahamml Tahammlgez Tahammlgdz Tahammlsuz tahammlsz Tahammr tahammr Tahammrt Tahamms Tahamuk Tahaml Tahamr Tahan

sabretme, dayanma. f. Dayanlmaz, tahamml edilmez. f. Tahamml ve dayanmay yrtp geen. f. Tahamml yok eden. Sabrszlk veren. dayanma gcn kran. Mayalanmak. Ekimek. * Sarholuk verecek hle gelmek. ekime, fermentasyon. (Tahammr. C.) Ekimeler, mayalanmalar. Salamlk, muhkemlik. Ahmaklamak. Bakasnn zahmetini yklenmek. Uyuturmak. * arap yapmak. Kendini topraa gmerek yatan kk bir hayvan.

2843

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahanet Tahanni tahannun Tahannf Tahannk Tahannn tahannn Tahanns Tahannt Taharet Deirmencilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hany. dan) Eilmek, erilmek. * Knaya boyamak. fazlaca acma. Hanefi mezhebinden olma. Hanef Mezhebine girme. Tlbendi enesi altndan dolamak. ok istekle szlanma. * efkat etme. * Meyl ve muhabbet. inleme. Tehir etmek, sonraya brakmak. l zerine gzel kokular serperek kefenlemek. Temizlik. Nezafet. Temizlenmek. * Fk: Habes, necaset denilen maddeten en pis eylerin veya hades denilen er' bir mninin zevalidir.

taharet Taharet-i kbra

temizlik. Cnblk veya hayz, nifas gibi hallerden kmak iin gusl abdesti alarak temizlenmek.

Taharet-i sura Taharri Taharri-i hakikat Taharriyt taharriyt Taharruk taharr Taharrc Taharrf taharrf Taharrk

Abdestsizlik denilen hali, abdest alarak gidermek. (Hary. dan) Aramak. Aratrmak. ncelemek. Aratrlmak. Hakikat, doruyu aratrmak, aramak. Aratrmalar. Aramalar. Aratmalar. aramalar. Yrtlma. Koparlma. Sklme. Yarlma. arama. Gnahtan itinab etmek, gnahtan ekinmek. Sapmak. nhiraf etmek. sapma. (Bak: Teharrk)

2844

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk taharrk Taharrm Taharrs Taharrz Taharr Taharc Tahars Tahassul hareketlenme. Yarlmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Saknmak, korunmak. Saknma, ekinme, korunma. (C.: Taharrt) Trmalanma. Tevzi etmek, datmak. Ekin ekmek, tahl ekmek. Hsl olmak. remek. Husule gelmek. Bir araya birikip sbit ve bki olmak. Netice olarak kmak.

tahassul Tahassun

reme. Bir kaleye kapanmak. Korunmak. stihkma ekilmek. Tahkim edilmi bir yere snmak.

Tahassungh Tahassur Tahassus tahassus Tahassn tahassn tahassngh Tahassr

f. Salam korunulacak yer. Salam snak. Eli bre koymak. (Husus. dan) Hususi ve mahsus olmak. Bir kimseye mahsus klnmak. hususleme. (Bak: Tahassun) snma. snak. (Hasret. den) Hasret ekmek. Elde edilmesi istenilen ve ele geirilemeyen eye zlmek.

tahassr Tahassr-i dem Tahassrt Tahasss

zleme. Kann phtlamas. Tahassrler. Hasret ekmeler. yi bir haber duyup memnun olmak. Kalben ve ruhen hislenmek, hissetmek. * Casuslamak. * Aratmak.

2845

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tahasss Tahassst Tahasb Tahasd Tahasm Tahasr Tahat Tahatti Tahattiat Tahattum Tahattur tahattur Tahattm duygulanma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tahasss. C.) Duygulanmalar, hislenmeler. Hesaplamak. Hased edimek, dmanlk etmek. Husumet edimek, dmanlk yapmak. Birbirinin beline elini sokup yrmek. * Eli brne koymak. Ufak etmek. Ufalamak. (Bak: Tahaddi) (Tahatti. C.) Saldrlar, tecavzler. Kin, hiddet ve fke iinde olmak. Hatrlamak. * Muhatara ve tehlikeden kap uzaklamak. hatrlama. (Hatem. den) Hatem, yzk taknmak. * Tas: Ariflerin gnlne Allah'n koyduu iaret.

Tahattr Tahatl Tahath Tahavus Tahavvu' Tahavvb Tahavvf tahavvf Tahavvl

Tembel tembel yrmek. Birbirini aldatmak. Karanlk. * Bulutluluk. Gz ucuyla bakmak. Eksilmek, noksanlamak. Bir nesneye acnmak ve mahzun olmak. Korkuya dmek. Korkmak. * Bir eyi eksiltmek. korkma. (Hl. den) Birinden dierine gemek. Tebdil olunmak, deimek. Dnmek. Bir hlden baka bir hle gemek.

tahavvl Tahavvlt

deime. (Tahavvl. C.) Tahavvller. Deimeler.

2846

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tahavvlt Tahavvlt- klliye Tahavvlt- zerrat deimeler. Byk deiiklikler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Zerrelerin tahavvl.(Tahavvlt- zerrat, Nakka- Ezel'nin kalem-i kudreti, kitab- kinatta yazd yt- tekviniyenin hengmndaki ihtizazat ve cevelndr. Yoksa; maddiyyun ve tabiiyyunlarn tevehhm ettikleri gibi tesadf oyunca ve kark, mnasz bir hareket deildir. nk; btn mevcudat gibi zerreler ve her bir zerre, mebde-i hareketinde ""Bismillah"" der. nk nihayetsiz, kuvvetinden fazla ykleri kaldrr. Ve buday dnesi kadar bir ekirdein koca bir am aac gibi bir yk omuzuna almas gibi... Hem vazifesinin hitamnda ""Elhamdlillah"" der. nk: Btn ukul hayrette brakan hikmetli bir ceml-i san'at, faydal bir hsn- nak gstererek Sni-i Zlcell'in medyihine bir kaside-i medhiye gibi bir eser gsterir. Mesel: Nar ve msra dikkat et. S.)"

Tahavvn Tahavvr Tahavvs Tahavz Tahayyl

Eksilmek. * Ziyafet vermek. * Sz vermek, ahdetmek. Tezlik, acelecilik. Bahadrlk, kahramanlk. * Sefer niyyetiyle bir yerde durmak. Birbirini cenkten men'etmek. Dvten alkoymak. (C.: Tahayylt) Hayale getirmek. Hayalde canlandrmak. Fikir kurmak. (Bak: Dima)

tahayyl Tahayylt Tahayyr tahayyr Tahayyrt

hayl etme. (Tahayyl. C.) Tahayyller, hayale dalmalar, hayalde canlandrmalar. Beenip semek, muhayyer olmak. aakalma. (Tahayyr. C.) Hayrete dp aakalmalar. Hayran olmalar.

2847

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahayyz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hayz. den) Yer tutmak, yer almak. * Ehemmiyet kazanmak. * Fiz: Herhangi bir cismin bolukta yer almas.

tahayyz Tahaz Tahazhuz Tahazzu' Tahazzur Tahazzb Tahazzn tahazzn Tahazzr Tahazl Tahahu

yer tutma. Birbirini kandrmak, aldatmak. Suyun deprenmesi, hareket etmesi. (Huzu. dan) Alakgnlllk gsterme. Mtevazi olma. (Hazr. dan) Hazr bulunma. Hazr olma. (Hizb. den) Toplanma, birikme. Kk topluluk meydana getirme. Hazineye girmek. * Ylmak. birikme. (Hazer. den) Saknma, korunma, ekinme. Birbirini rsvay etmek, kepaze etmek. Kt hrts. * Yeni kaftan avaz. Silhlarn srtnmelerinden kan ses.

Tahai Tahai Tahau' Tahad Tahan Tahbib Tahbie Tahbir Tahbiye Tahcil

Bir yana olmak. * Utanmak. * Sklmak. (Hayet. eden) Korkmak. ekinmek. rpermek. (Huu. dan) Mtevzi olmak. Alakgnlllk gsterme. Birikme, ylma. Toplanma. Kin tutmak. * Kokup yemek. Fsid etmek, bozmak. Gizlemek, saklamak. * Kadn perdeye koyup kimseye gstermemek. Tahsin etmek, tezyin etmek. Gzelletirmek, sslemek. Hfzetmek, korumak. * Engel olmak, men'etmek. Atn drt veya ayanda veya ikisinde bileklerinden yukar olan beyazlk.

2848

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahcir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir yere ta koymak, ta ymak. * Fk: Kimsenin girmemesi iin arazinin etrafna tatan snr yapmak. * Hayvan dalayp nianlamak.

Tahdi' Tahdib Tahdic Tahdid

Aldatmak. Kamburlatrma. Kubbelendirme. Dikkatle bakmak. * Atmak. Hudutlandrmak. Snrlamak. Snr belli etmek. * Tarif etmek. * Bir eyi kasdetmek. * Keskin etmek. Bilemek.

tahdid Tahdid-i sinn Tahdidt Tahdik Tahdim

snrlama. Ya haddi. Emeklilik. Tahditler. Snrlamalar. (Hadeka. dan) Gzn dikip, ayrmadan ve dikkatle bakma. Hizmet ettirmek. * Atn ayaklarnn beyazl dirseklerinden aa olmak.

Tahdir Tahdis

(Hader. den) rtlendirme, rtl bulundurma. * Uyuturmak. (Hudus. dan) Sylemek. Anlatmak. Rivayet etmek. * kr ve teekkr ile bildirmek. Grlen iyilii herkese sylemek. * Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n szn tekrarlamak.

Tahdis-i nimet

"Cenab- Hakk'a kar krn ed etmek ve teekkr etmek maksadiyle nil olduu nimeti anlatmak, onunla sevincini ve krn bildirmek. (Bak: Kfran- ni'met)(Bzan tevzu', kfran- ni'meti istilzam ediyor, belki kfran- ni'met olur. Bzan da tahdis-i ni'met, iftihar olur. kisi de zarardr. Bunun re-i yegnesi ki; ne kfran- ni'met ksn, ne de iftihar olsun. Meziyet ve kemaltlar ikrar edip, fakat temellk etmiyerek, Mn'im-i Hakiki'nin eser-i in'm olarak gstermektir. Mesel: Naslki murassa' ve mzeyyen bir elbise-i fhireyi biri sana giydirse ve onunla ok gzellesen, halk sana dese:

2849

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""Mallah ok gzelsin, ok gzelletin. ""Eer sen tevazu'krne desen: ""H!.. Ben neyim, hi. Bu nedir; nerede gzellik?"" O vakit kfran- ni'met olur ve hulleyi sana giydiren mahir san'atkra kar hrmetsizlik olur. Eer mftehirane desen: ""Evet ben ok gzelim, benim gibi gzel nerede var, benim gibi birini gsteriniz... ""O vakit, marurane bir fahirdir.te, fahirden, kfrandan kurtulmak iin demeli ki: ""Evet ben gzelletim, fakat gzellik libasndr ve dolaysiyle libas bana giydirenindir; benim deildir."" M.)" Tahdist Anlatmalar. Rivayet etmeler. * Teekkrle bildirmeler. * Hadis anlatmalar. Tahdi tahdi Tahdi-i ezhan Tahdiat tahds tahdsinmet Tahe Tahf Tahfe Tahfif (Hade. den) Kurcalamak. Trmalamak. * ncitmek. * Kamak. kurcalama. Zihinleri kurcalamak, trmalamak. (Tahdi. C.) Trmalamalar. Kurcalamalar. krle syleme. kr iin kendine verilen nimeti syleme. Helk oldu, berbad oldu (melinde fiil). Gam, tasa. Mekn, mevzi. (Hffet. den) Hafifletme, ykn azaltma. Kolaylatrma. * Lyk vechiyle hrmet etmemek. * Madd-manev bir zdrab azaltmak. * Kelimelerin baz harflerini terketmekle telffuzunu kolaylatrmak. tahfif Tahfift Tahfil Tahfir hafifletirme. "(Tahfif. C.) Hafifletmeler; ykn eksiltmeler, kolaylatrmalar." Koyunun st oalsn diye birka gn samayp brakmak. Utandrmak. * Aman vermek.

2850

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahfiz Tahh Tahhan Tahhane Tahi Tahin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aa indirmek. * Asan etmek, kolaylatrmak. Krmak. (Tahn. dan) Deirmenci, tc. okluk deve. Deve srs. * ok asker. ekilmi. Uzatlm. * Kesret, okluk. Dar unu. * tlm tahl. * ekerle kartrlarak helvas yaplan tlm susam.

Tahine Tahir Tahir(e)

(C.: Tavhin) tc di, az dii. Yksek nefes. Temiz. Pk. Abdesti bozacak veya gusl icab ettirecek eylerden birisiyle zrl olmayan. * Zhir ve btnda btn ayp ve kirlerden temiz, pk olduu iin Hz. Peygamberimize de (A.S.) bu isim verilmitir. * Mzikte: Makam ismi.

Tahirat Tahiyyat

Pk ve temiz olanlar. Selmlar. Dular. Manev hayat hediyeleri. Tezahrat- hayatiye. * Mlikiyet, beka ve mlk. (Bak: Et-tahiyyat)

Tahiyye

Selmlar, dualar. Hayr dular. * Mlk, beka ve devamllk. * Namazn iki ve drt rek'at sonunda okunan Ettahiyyat duas. * Selm verme ve hayr dua etme. * Mlk ve mlikiyet.

tahiyye Tahiyyet-l mescid

hediye. Bir mescide veya bir camiye girildiinde, sevab niyetiyle, oturmadan evvel klnan namaz.

tahiyyt Tahkik

hediyeler. Doru olup olmadn aratrmak veya doruluunu, yanlln meydana karmak. ncelemek. yzn aratrmak. * Bir eyi eksiksiz ve ziydesiz yapmakta mblaa etmektir. Bir eyin

2851

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hakikatna ermek, knhne vkf olmak, nihayetine erimek demektir. Kur'an kraat stlahnda ise: Her harfin hakkn vermek, zel sfatlarna riayet etmek, sesi tam mahrecinden karmak, medleri gerektii kadar uzatmak, hareke, zhar ve gunneleri okuyu hassasiyetinin en son imknn kullanarak okumaktr. tahkik Tahkikan Tahkikat aratrma. nceleyerek. Aratrma suretiyle. Hakikatn renerek. Aratrmalar. Hakikati ve doruyu inceleyip renmek iin yaplan taharriyat. Tahkikat- ibtidaiyye tahkikt tahkik Tahkik (tahkikiye) Tahkik iman Tahkim Huk: lk tahkikat. lk soruturma. aratrmalar. aratrmal. Aratrma ile alkal. Tahkikata ait. (Bak: man- tahkik) Hakem tayin etmek. Hkim nasbeylemek. * Kuvvetlendirme. Salamlatrmak, kaviletirmek. * Birisini fesattan men'eylemek. * Mahkemede hasmn dvalarnn aka belli olmas iin hkimi deitirmek. tahkim tahkimen Tahkimt tahkimt Tahkir hakem tayin etme, kuvvetlendirme. tahkim ile. Ask: Bir yeri dmann hcumuna kar salamlatrmak. tahkimler. Hareket etmek. Hor grmek. Kk grmek. Aa ve alak addetmek. tahkir Tahkir-miz aalama. f. Hakaretle kark sz. * Tahkir edici.

2852

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tahkirkrne Tahkirt tahkirt Tahkiye tahkiye Tahl Tahlee Tahli' Tahlid Tahlif Tahlik Tahlil aalarcasna.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tahkir. C.) Tahkirler. Hor ve kk grmeler. Hakaret etmeler. aalamalar. Anlatmak. Hikye etmek. hikye etme. Dalak arsndan incinmek. * Bozulmak, deimek. Bulut. (Hal'. dan) Skp karmak. Koparmak. * Tahttan indirmek. (Huld. dan) Devaml olarak oturtma veya oturtulma. (Half. dan) Yemin ettirmek. Yemin vermek. Yaratmak. * Eskitmek. Mkl meseleyi halletmek. * Bir eyi kolaylkla tutmak. * Eritmek. * Bir eyi hell klmak. * Yemine kefaret etmek. * Man: Terkibin zdddr. Bir kyas neticesinin mantk ekillerinin hangisinden olduunu bilmek iin delilin tahlili, aratrlmas. * Fiz: Mrekkep bir cismi tetkik etmek iin esas unsurlara ayrma, zmleme. * Kim: Analiz. * Tb: lla ilii gidermek.

tahlil Tahlil-i hurdebin Tahlilat tahlil Tahlim

zmleme. Mikroskopla tahlil. (Tahlil. C.) Tahliller, analizler. zmlemeli. (Hilm. den) Kzgnln ve fkesini giderme. Skinletirme, yumuatma, teskin etme.

Tahlis tahlis Tahlis-i giriban

Kurtarmak. Hals etmek. * Bir eyin zn, hlsasn almak. kurtarma. Yakay kurtarma, kurtarlma.

2853

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahlisen Tahlisiyye Tahlit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hlsa ederek. zn syleyerek. Can kurtaran. (Halt. dan) Kartrma. Kartrlma. Bozma. Safln giderme. Fsid etme.

Tahliye

(Hal veya halvet. den) Boaltmak. Bo brakmak. Serbest brakmak. * Tathir etmek. Temizlemek.

tahliye Tahliye-i sebil Tahliz Tahma Tahme Tahmel(e) Tahmer Tahmic Tahmid

boaltma, brakma. Bir suluyu brakma, salverme. Bir kimsenin kulana kpe ve koluna bilezik takmak. Bir ot cinsi. nsan cemaat, topluluk. * Byk sel. (C.: Tahamil) Ahlk kt kimse. Sramak. * Doldurmak. iddetle bakmak. * Gzn ap yummak. "(Hamd. den) Hamdetmek. * Medhetmek, vmek. * Elhamdlillh"" kelmnn mnasn ifade etmek."

tahmid Tahmidiye

hamdetme. Hamdetmee dair. Hamdetmek hakknda. * ok mhim bir dunn ismidir.

tahmidnme Tahmidt tahmidt Tahmik tahmik Tahmil tahmil

medih ve kr yazs. Hamdler ve krler. (Bak: Hamd) hamdetmeler. (Humk. dan) Ahmak demek, ahmak olduunu sylemek. ahmaklatrma. Yklemek. Tatmak. Bir kimse zerine bir ii brakmak. ykleme.

2854

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahmil-i minnet Tahmil-i zahmet Tahmilt Tahmim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birini minnet altnda brakma. Zor bir ii birine ykletme. (Tahmil. C.) Ykletmeler, ykletilmeler, yklemeler. Zina eden kimseyi ziftleyip, dvp, yzne kara vurup, ters olarak eee bindirip gezdirmek.

Tahmin

(Hamn. dan) Aa yukar bir fikir sylemek. htimallere dayanan dnce. Zayf delil ile hkm ve kyas etmek.

tahmin Tahminen Tahmin tahmin Tahmir Tahmire Tahmis

aa yukar belirleme. Takriben, aa yukar. Tahmin yoluyla. Tahminle alkal. tahminle ilgili. (Hamr. dan) Mayalandrma. * Yourma, yourtma. Bulut. (Hums. dan) Bir eyi be kat veya be ke haline getirmek. * Edb: Bir iirin her beytine er msra ilve ederek bee karmak.

Tahmis-hne Tahmiz Tahmi Tahn Tahnib Tahnik Tahnit Tahniye Tahr

f. Kahvenin kavrulup tlp satld yer. Azaltmak. Trmalamak. * Hiddetlendirmek. (C.: Tahniyt) tme, tlme. Atn belinde ve ayaklarnda erilik olmak. (Hunk. dan) Bomak. Mumyalamak. ly bozulmadan muhafaza etmek iin illamak. Knaya boyamak. Uzaklatrmak. Irak etmek. * Atmak. * Gz apan dar atmak. * Seri, hzl. * Oku uzak giden yay.

Tahrebe

Aa kurdunun aac oyup delmesi.

2855

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahrib tahrib Tahribkr tahribkr tahribkrne Tahribt tahribt Tahric tahric Tahrif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tahribt) Harab etme, edilme. Ykma. Bozma. ykma, ykm. Tahrib eden, ykan. tahrip edici, ykc. tahrip edercesine. (Tahrib. C.) Tahribler, ykp bozmalar, harab etmeler. tahripler, ykmalar. Darlk ve zahmet vermek, tazyik. karma. (Harf. den) Harflerin yerini deitirmek. Bozmak. Kalem kartrmak. * Kendi menfaati veya bakasnn zarar iin bir ibrenin mnasn deitirmek. * Baka tarafa meylettirmek.

tahrif tahrifdrne tahrifkrane Tahrift tahrift Tahrik

bozma, harflerle oynayarak asln deitirme. bozarak, bozarcasna. tahrif ederek, bozarak. (Tahrif. C.) Bozmalar. Kalem kartrmalar. tahrifler, bozmalar. Kmldatma. Kmldatlma. Yerinden oynatma. Hareket ettirme. * Gr: Cezimli bir harfi harekeli okuma. * Yola karma. * Azdrma, kkrtma. * Uyandrma.

tahrik Tahrik-amiz Tahrikat tahrikt Tahrim

hareketlendirme, kkrtma. f. Kkrtc. Tahrik edici. Ayaklandrmalar, kkrtmalar. Hareket ettirmeler. tahrikler. Haram klma. Haram klnma. Dince yasak edilme. * Kuds sayarak yaklamay yasak etme.

2856

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tahrim Tahrim suresi haram klma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kur'an- Kerim'in 66. Suresidir. ""Lime tharrimu"" da denir. Medine'de nzil olmutur."

Tahrim tekbiri Tahrime Tahrimen Tahrimen mekruh Tahrim Tahrir tahrir Tahrir-i rakabe Tahriren Tahrirt Tahris Tahriz

ftitah tekbiri de denir. (Bak: ftitah tekbiri) Namaza balanrken sylenen tekbir. * Haclarn ihrama brnmeleri. Haram olarak. Harama yakn olarak. (Vcibin zdd) Harama yakn i olup, zann delil ile olan nehiydir. (Tahrimiyye) Haramla ilgili, harama ait. Yazmak. Yazlmak. Kaydetmek. * Hrriyete kavuturmak. yazma. Kle veya cariye azad etme. Yazmak suretiyle, yaz ile. Tahrirler. Yaz. Resm mektup. (C.: Tahrist) (Hrs. dan) Hrslandrma. (C.: Tahrizt) (Hrz. dan) Kkrtma, kkrtlma. * Kandrmak. * Koparmak.

Tahri

(C.: Tahrit) Trmalama. Yakp kandrma. * Azdrma. Rencide etmek.

tahri Tahs Tahsa' Tahsib Tahsif Tahsil

trmalama, azdrma. Eliyle defetmek, eliyle itip kovmak. Toprak samak. Ufak talar mescide veya baka yere demek. Nlin yaptrmak. Hsl etmek. * lim edinmek. lim renmek veya retmek iin almak. * Vergi toplamak. * Aikre eylemek.

tahsil

edinme, derleme.

2857

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahsildr tahsildr Tahsilt tahsilt Tahsim Tahsin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Devlet gelirlerini vazifeli olarak toplayan, tahsil eden memur. vergi derleyen. Devlet gelirlerinin toplanmas. edinmeler, derlemeler. Kestirmek. * Dalmak. Beenmek ve alklamak. * Tezyin eylemek, gzelletirmek. * yi ve gzel bulmak.

tahsin Tahsin-i kelm Tahsin-i lfz Tahsinat

beenme, gzel grme. Bir sz beendiini ifade etmek. Sz gzelletirmek. Lf ssleme, sz gzelletirme. Alklamalar. Gzelletirmeler. Beenmeler.(Bilbedahe yle tahsinat ve tezyinat, onlarn Sniinde gayet iddetli bir irde-i tahsin ve kasd- tezyin var olduunu gsterir. Ve irade-i tahsin ve tezyin ise bizzarure o Sni'de san'atna kar kuvvetli bir rabet ve kudsi bir muhabbet olduunu gsterir. Ve masnut iinde en cmi' ve letaif-i san'at birden kendinde gsteren ve bilen ve bildiren ve kendini sevdiren ve baka masnuattaki gzellikleri mallh deyip istihsan eden bilbedahe o san'atperver ve san'atn ok seven Sni'in nazarnda en ziyade mahbub, O olacaktr. S.)

Tahsinhn Tahsinkerde tahsinkrne tahsint Tahsir Tahsis

f. Aferin diyen. Beenip alklayan. f. Beenilmi. beenerek. tahsinler, beenmeler. Hasret brakma. Hasret etme. * Kuun tyn brakmas, dkmesi. (Husus. dan) Belli bir gaye iin kullanmak. * Bir ey veya bir kimse iin ayrmak. * Kredi. Tazminat.

2858

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tahsis Tahsisat Tahsisat- mesture Tahsisen tahsisen tahsist Taht taht Taht-el arz Taht-el bahir Taht-e uur biri iin ayrma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimse veya bir daire iin ayrlm para veya mal. (Bak: Mesture) Tahsis suretiyle. * Hele, en ok. birine ayrmakla. biri iin ayrmalar. f. Yama, talan, soygun, apul. hkmdar koltuu. Yer alt. Toprak alt. Denizalt. Denizalt gemisi. uur alt. uur haricinde olarak alp yaylan zihn faaliyet.(Taht-e uur, gayr- me'urdan vzhan farkldr. Hfzada terakm etmi, fakat bu anda kendisini dnmediimiz htralar, gayr-i me'ur ve kaimdirler. Fakat taht-e uur deildirler. L.R.)

Taht-niin Taht- belks

Taht'a oturan. Hkmdar. Padiah. Belks'n taht. (ok eski mecusi Yemen padiahlarndan erahil'in kz Belks, baka kardei olmadndan babasnn yerine Yemen'e hkmdar olmu idi. Sonra Sleyman Aleyhisselm ile evlendi. Onun mu'cizeleriyle imana geldi.) Bak: Hdhd, Sleyman (A.S.)

Taht- esaret Taht- hkm Taht- hmyun Taht- mzakere Taht- revan Tahtah Tahtaha

Esaret alt. Hkm altna. Padiahlarn merasim srasnda oturduklar sedir. Konuulmakta olan. Drt kii veya iki katrla tanan nakil vastas. Arslan. Bir eyi dorultmak. * Beraber etmek. * Bazsn bazsna katmak.

2859

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahtaniye Tahtan Tahte tahtelarz tahtelbahir Tahtelhfz Tahtessera tahtessfr tahteur Tahtgh Tahtib Tahtie

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Altta olan, alttaki. * Noktas altta olan harf. Alt kat. Alt katla alkal. f. Yamalanm, soyulmu, talan edilmi. yeralt. denizalt. (Taht-el hfz) Muhafaza altnda. (Taht-es ser) Toprak alt. sfrn alt, eksi. uuralt. f. Baehir, bakent. * Taht yeri. Odun toplamak. "Bir kimseyi veya bir eyi hatal grmek, hata isnad etmek, yanltmak. ""Bu hatadr"" diye iddia etmek. * Ist: ""Mezhebim haktr, hata ihtimali var. Baka mezheb hatadr, savaba ihtimal var"" diyenler ki, bu hatal anlaya izafeten ""Tahtie"" denmitir."

tahtie Tahtim Tahtit Tahtiye tahtiyet tahtniin Tahun(e) Tahur Tahv Tahve Tahvid

hatal grme. Mhrleme. Mhr basma. * Tamamlama. Zayflk. * Kurmak. * Pare pare etmek, paralamak. Hatya drmek, yanltmak. alt olu. tahta oturan. (C.: Tavhin) Su deirmeni. Thir. Hem temiz hem temizleyici. ok temiz. Dmek. * ekip uzatmak. Eti piirmek. Sr'atle gitmek, hzla gitmek.

2860

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahvif tahvif Tahvifen Tahvift Tahvil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korku vermek. rktmek. Korkutmak. korkutma. Korkutarak. (Tahvif. C.) Korkutmalar. Korkuya drmeler. Bir halden baka bir hale getirmek. Deitirmek. * Dndrmek. * Faizli bor senedi.

tahvil Tahvilt tahvilt Tahvin Tahvir Tahvit Tahviye Tahviz Tahya Tahye Tahyib Tahyil

deitirme. Tahviller. * Bor senetleri. deitirmeler. (C.: Tahvint) Birisine hin deme. Hynet nisbet etme. Rcu ettirmek, dndrmek. * Aartmak, beyazlatmak, tebyiz. (Havt. dan) Duvar ekme. Dizleri, dirsekleri, yanlar, karn ve uyluun arasn ayrmak. Suya dalmak. Karanlk gece. Bulut paras. (Haybet. den) Eli bo, kederli ve mahrum klma. (C.: Tahyilt) (Hayal. den) Akla getirme. Fikre getirme, zihinde canlandrma.

Tahyir

(Hayr. dan) ki eyden birisini seme durumunda brakma. stediini semesini teklif etme.

Tahyis Tahzi' Tahzib Tahzif Tahzil

Zelil etmek, kepaze etmek. * Boyun edirmek. Muti etmek. Yarma, kesme. * Ameliyat. (Hizb. den) Takm haline getirmek. Hizibletirmek. Gruplatrmak. San dzp bezemek, sslemek. Aalatmak, alaltma, bayalatrma.

2861

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tahzim Tahzin Kesmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hzn. den) Kederlendirme, tasalandrma. * Hazin hazin Kur'an- Kerim okuma.

Tahzir tahzir Tahziz Tahl Tahlle

Yeil renk verme. Yeillendirme. * Hazrlama. sakndrma. steklendirme, rabet ettirme. Bayat su. Bekleyerek bozulmu su. Gerek yere yemin etmek. * Yeminden kurtulmak iin verilen keffaret.

Tahllet-l kasem Tahne Tahid

Yemin keffareti. (C.: Tavhn) Az dilerinden birisi. Yma. Toplama. Biriktirme. Ynak. * Bir mevzu hakknda ok izah ve konumalar.

tahid Tahidt

yma, biriktirme, destekleme, kuvvetlendirme. Birikmeler. Toplamalar. Ynaklar. * Konuarak fazla zerinde durma.

tahidt Tahim Tahin Tahir Tahiye Taib Taif

tahidler. fkelendirme, kzdrma, gazablandrma. ri ve kaba etmek. Noksan etmek, eksiltmek. (Hayet. den) Korkutma. rpertme. Tvbe eden. Gnahlarna piman olan. Etrafn dolaarak ziyaret eden. Tavaf eden. Dolaan. * Hicaz'da Mekke-i Mkerreme'nin yz kilometre gneydousunda, Gazva Da'nn gney eteklerinde ve bir takm tepelerin bat eteklerinde olarak 1882 metrelik ykseklikte bir ehirdir. Peygamber (A.S.M.)

2862

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hicretin sekizinci ylnda Huneyn muharebesinden dndklerinde Taif ehrini fethetmek arzu etmilerse de, ahalisi kaleye snp iddetli bir ekilde kar koymaa baladklarndan Peygamber Efendimiz kuatmay terkedip geri dnmlerdir. Bir sene, sonra, yani hicretin dokuzuncu ylnda Taifliler bir heyet tertip ederek bar yoluyla Peygamberimize itaat etmek iin yollamlardr. Taife Taife-i efrenc Taife-i nisiye Taih Tail Tain Tair Tais Tak'ir Taka Taka'ku' Taka'ur Taka'vs Takabbuh Takabbuz Hususi bir snf meydana getiren insanlar. Kavim, kabile. Takm. Frenk, Avrupal, Fransz. (Taife-i nis) Kadnlar taifesi, grubu. Kibreden. Kibirlenen. Byklenen. Uzayan. * Kudret ve gna. * Fayda. Menfaat. Sng ile vurulmu. (Tayeran. dan) Uucu. Uan. * Ku. Hafif bal. (Ka'r. dan) ukurlatrma, ukur yapma. Korkutmak. * Hazer etmek, ekinmek, korunmak. Deprenmek, hareket etmek. * tmek. (Ka'r. dan) ukurlama. * Kuyunun derin ve ukur olmas. ok yalanma. * Evin eskiyip khne olmas. irkinlik. (C.: Takabbuzt) (Kabz. dan) Toplanp ekilme. Bzlme. * Kabz olmak, peklik. Takabbb Takabbl Binaya kubbe yapmak. (Kabul. den) Kabullenme. stne alma. Bir eyi taahhd ve iltizam etme. * plme. Takabuz Kabz edimek.

2863

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takaddes Takaddm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mukaddes olsun (mnasnda). (Kdem. den) nde bulunma. leri geme. * Zaman veya mevki bakmndan ileride olma.

takaddm Takadds takadds Takadi Takadu' Takadm Takaffl Takafkuf Takahhum Takahhur Takahhl Takali Takalkul Takallu' Takallus Takallb

ncelik, ne geme. Mbarek klmak. Kuds klmak. * ok temiz olma. * Mukaddes olma. pek temiz olma. Birbirine hakkn vermek. Birbirine sng ile vurmak. zerinden zaman gemek. Kapamak. * Kilitlemek. * Tilki enii. Titremek. Anszdan bir nesneye dhul edip girmek. Kahrolmak. ikyet etmek. Birbirini dman kabul etmek. Deprenmek, hareket etmek. Ayan kuvvetiyle kaldrmak. * Yerinden kopmak. Ksa olmak, ksalmak. * Toplanmak, cem'olmak. Bir taraftan dier tarafa dnmek. * Bir halden baka bir hale deimek. * Baka kalba girmek.

takallb Takalld

evrilme, dnme. (C.: Takalldt) (Kald. dan) Bir ii stne almak. * Taknma, kuanma. Gerdanlk veya muska gibi boyuna geirme. * (Kl) kuanma.

Takalll

(Kllet. den) Azalma, az olma.

2864

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takalls

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaslma. Bir eyin bzlp gerilmesi. Bir uzvun ekilip toplanmas. Kvrlma.

takalls Takamml Takammm Takamms Takamr Takannu' Takannn Takarr Takarruh Takarrb takarrb Takarrm Takarrr takarrr Takarr Takaru' Takarb Takas

kaslma. Bitlenme. Bitli olma. Evin sprntsn ayrmak. Gmlek giymek. Kumar oynamak. Bana rt rtmek. Kanunlama. Deimez halde, kat'i olarak belirme. Birbiriyle kararlamak. (Karh. dan) Yara derinleip byme. * Yara ban olma. Yaknlamak. Yaklamak. * Zaman gelmek. Vakti yakn olmak. yaklama, yaknlama. Tatl tatl yeme. Karar verilmek.* Yerlemek. Kararlamak. kararlama, yerleme. Kesbetmek, almak, kazanmak. Kur'a atmak. Birbirine yakn olmak. Vereceini alacana karlk tutmak suretiyle demek, saymak, deimek.

takas Takassi Takassu' Takassuf Takasur

karlkl deime. Bir eyin asln esasn aratrma. Dhul etmek, girmek. Krlmak. (Kasr. dan) Bir ii mmkn iken yapmama. Esirgeme.

2865

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takasm Takattub Takattuf Takattur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ksmet edimek. * Birbirine yemin vermek. Kalarn atlmas. * Buruma. Yz ekitmek. Damla. Damlama. Damla damla akma. * Ud aac ile buhurlanma. * Vurumaa hazrlanma. * Bir kimse kendini bir yerden atma. * Aacn dal kopup dme. * Bir adam yan zere drmek. (Kamus'dan)

takattur Takatu' Takatl Takaud Takaus Takavim Takavvi Takavvuz Takavvb Takavvl takavvs Takavl Takavm Takayyuz Takayy' Takayyd

damlama. Kesilmek. Kesimek. Ktal edimek, dmek, vurumak. Oturmak. Durdurmak. Sonraya brakmak. (Takvim. C.) Takvimler. (Kuvvet. den) Kuvvetlenme. Ayrlmak. Dalmak. * Yklmak. Bir eyin kabuu soyulmak. Haber vermek. * Yalan sylemek. yay gibi kavislenme. Birbiriyle sylemek. Dvmek, vurumak. Birbiriyle cenge durmak. Krlmak. * Benzetmek. Kusar gibi olup kusamama. Balanma. Bal olmak. Kaytl bulunmak. * almak. abalamak. Uramak. * Dikkatli davranmak.

takayyd Takayyl

balanma. Uymak, iktida etmek.

2866

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takaza Takazic Takazzub Takazzr takaz Takazf Takaku

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Baa kakmak. * Sktrmak. * Hakkn isterken borluyu zorlamak. Dvlp ufalanarak yemeklerin stne ekilen otlar. Baharat. Kesilmek. irkin eylerden uzak olmak. baa kakma. Birbirine iftira edip atmak. Hastann iyi olmas. * Derinin soyulmas. * Her yerden yiyecek istemek.

Takau' Takaur Takaf Takbib Takbih

Havann almas. (Kr. dan) Kabuk balama, kabuklanma. Maiet iddeti, geim zorluu. Kubbe gibi yapma. irkin grmek. Beenmemek. * Kabahatli bulmak. * Kt grdn bildiren sz sylemek.

takbih Takbiht takbiht Takbil takbil Takbir Takbiz Takdane Takdid Takdih Takdim

irkin grme. (Takbih. C.) Ayplamalar, irkin grmeler. irkin grmeler. pmek. pme. Defnetmek, gmmek. Toplayp bir yere getirmek. f. zm ekirdei. Eti kurutmak. * Uzunlamasna yrtmak veya kesmek. Beenmeme, zemmetme. * Atn belini inceltmek. (Kdem. den) Arzetmek. Sunmak. * Kk bir kimseyi ya, amel, mevki ve takva itibariyle byk bir kimse ile tantrmak. * ne

2867

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

geirmek, bir eyi baka bir eyden nde tutmak. * Bir byn nne geip bir ey vermek. takdim Takdim-te'hir Takdime sunma, ne geirme. ne geirmek, sonraya brakmak. (C.: Tekadim) Kendisinden stn kiiye sunulan armaan, hediye. * Takdim. Takdimen Takdimt Takdir Takdim ederek, ne geirerek. Takdim edilenler. Byklere verilen eyler. Kymet vermek. Deerini, kymetini, lzumunu anlamak. * Kader. * Dnmek. * yle saymak. takdir Takdir-i kelm Takdiren takdirkr takdirkrne Takdirname belirleme, lleme, beenme. Sze deer vermek. * Szn kymeti. Szden anlalan husus. Deer ve kymetini anlyarak. Takdir ederek. takdir eden. takdir edercesine. f. Bir iin beenildiine ve istihsan edildiine dir alkadarlarn imzasn tayan yaz. Beenildiine dair yazl kt. takdirt Takdir takdirler. Kaderden olan. Takdir-i lhye ait ve mteallik olan. * tibar. * Faraz. * Gr: Yazl olmayp var bilinen mna veya kelime. (Bak: Mukadder) Takdis Byk hrmet gstermek. Mukaddes bilmek. * Cenab- Hakk'n kusursuz, pk ve her hususta noksansz olduunu bildirmek, sylemek ve Allah'a (C.C.) kretmek. takdis takdiskr mukaddes tanma. takdisci.

2868

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk takdist Takdiye Takfil Takfiye Takhim Takhir Taki Takli' takdisler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hcet bitirmek, ihtiya gidermek. (Kufl. dan) Kilitleme veya kilitlenme. Kafiye yapmak. * Bir kimsenin ardnca olmak. thal etmek, ieri sokmak, girdirmek. (C.: Takhirt) (Kahr. dan) Kahretme. Kendini koruyan, saklayan. * Takval kimse. Gnahtan ekinen. (Kal'. den) Yarmak. * Mbala ile koparmak. Kknden skp koparmak.

Taklib

(C.: Taklibt) (Kalb. dan) Dndrme, evirme. * Bir eyin kalp ve eklini deitirme.

Taklid

"Takma, asma, kuatma. * Benzetmee ve benzemee almak. Benzerini yapmak. Birine benzemee alarak alay etmek. Sahte. Bir eyin sahtesini yapmak.(Kur'an batan aaya kadar, nzil olduu hey'et zerine bkidir. Bu kadar Kur'an taklid etmee mtak olan dostlar ve mtehacim dmanlara ramen, imdiye kadar Kur'ann ne taklidi yaplm ve ne de bir misli gsterilmitir. Evet, Kur'an milyonlarca Arab kitablarla mukayese edilirse benzeri bulunamaz. O halde Kur'an ya hepsinin altndadr. Bu ise muhaldir; yle ise; hepsinin fevkindedir. yle ise Allah'n kelmdr. ..)(Ey bu vatan genleri! Frenkleri taklide almaynz. Ay, Avrupa'nn size ettikleri hadsiz zulm ve adavetten sonra hangi akl ile onlarn sefahet ve btl efkrlarna ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba deil, belki uursuz olarak onlarn safna iltihak edip kendi kendinizi ve kardeinizi idam ediyorsunuz. gh olunuz ki; siz ahlkszcasna ittiba ettike, hamiyet davasnda yalanclk

2869

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ediyorsunuz! nk u surette ittibanz milliyetinize kar bir istihfaftr. Ve millete bir istihzadr. M.N.)" taklid Taklid-i seyf Taklid-i tufeylne Takliden takliden Taklidgh taklidkrane Taklid taklid Taklid iman Taklih Taklil taklil Taklil-i masrif Taklim Taklis Takmis Takmi Taknetu Takni' Taknin Takniye Takri' benzemeye alma, yknme. Kl kuatma. Kk ocuklara yakr ekildeki taklid. Taklid ederek, benzeterek. taklit ederek. f. Taklid yeri. taklit ederek. Taklide ait. Sath. * Delil ve sened istemeden kabul edilen. taklide dayal. (Bak: man- taklid) Diin sarln gidermek. Azaltma. Azaltlma. ndirme. Tenkis. azaltma. Masraflarn azaltlmas. (Kam, trnak, kalem gibi eyleri) yontma, kesme. Def alp name sylemek. (Kamis. den) Gmlek giydirme. Cem'etmek, toplamak. (Bak: Ltaknetu) Bana rt rttrmek. (Kanun. dan) Kanun koyma. ok krmz yapmak. (C.: Takrit) Tevbih. Azarlama. * Birini tela drme. * Te'nif. Baa kakma.

2870

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takrib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yaklatrma. Aa yukar ve tahmin ile kat'i olmayan ey syleme. Tahmin. * Yolunu bulma.

takrib Takriben takriben Takrib takrib Takrid

yaklatrma, yaklak. Tahminen. Yaklak olarak. Aa yukar. yaklak olarak. htimale gre olan. Takribe ait. yaklak. Devenin gvdesinde olan keneyi yolup gidermek. * Hor ve zelil etmek.

Takrin Takrir

(Karin. den) Birlikte bulundurma. Yaklatrma. yi ifade etmek. Bildirmek. * Azndan anlatmak. * Yerletirmek. Kararlatrmak. Yerini belirtmek. * Resm olarak yaz ile bildirmek. * Tapuda, mlkn bakasna sattn bildirmek. * Siyas nota.

takrir Takrir-i kelm Takriren Takrirt Takrir snnet

anlatma, kararlatrma. Sylemek. fadede bulunmak. Azdan anlatarak. (Takrir. C.) Azdan anlatlan eyler. Hazret-i Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm'n, sahabelerinden birinin sylediini veyahut ilediini grd halde, onu menetmiyerek skt buyurmalar.

Takris Takrit Takriz takriz takriznme Takrit

Soutmak. * Dondurmak. Kulana kpe takmak. * Davarn bana yular takmak. Hayatnda bir kimseyi methetmek, vmek. bir eserin medih yazs. bir eseri metheden yaz. (Takri'. C.) Azarlamalar, paylamalar, baa kakmalar.

2871

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takri takr Taksib Taksif Taksim taksim Taksim-i a'ml

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine rabet etmek. azarlama, telalandrma. Kvrck yapmak. ok krmak. (Ksm. dan) Blme. Paralara ayrma. blme. blm, i taksimi.(Sani'i-i Zlcell'in hilkat-i lemde cri ve taksim-l-a'ml kaidesinden akan kanun-u tekemml ve terakkide mndemi olan rza ve iaretinin imtisali farz iken, itaat tamam edilmemitir. yle: Kaide-i taksim-l-a'mli muktazi olan hikmet-i lhiyenin dest-i inayetiyle beerin mahiyetinde ekmi olduu istidadt ve muyultla eriat- hilkatin farz-l-kifayesi hkmnde olan fnun ve sanayiin edasna bir emr-i manev vermiken su-i istimalimiz ile o istidaddan tevelld eden meyle kuvvet ve meded verici olan evki bu hrs- kzib ve u re's-i riya olan meyl't-tefevvuk ile zayi edip sndrdk. Elbette isyan eden cehenneme mstehak olur. Biz de bu hilkat denilen eriat- ftriyenin evamirine imtisal edemediimizden cehennem-i cehl ile muazzeb olduk. Bu azabdan bizi kurtaracak taksim-l-a'mal kanunuyla amel etmektir. Zira seleflerimiz taksim-la'mlin ameli ile cinan- ulma dhil olmulardr. R.N.)

Taksim-i guram

Kr veya zarar ortaklar arasnda koyduklar sermaye nisbetinde taksim etmek. * Fk: Bir borlunun terekesini alacakllarn bor miktarlar nisbetinde aralarnda taksim etmek.

Taksimt taksimt taksimlml

Taksimler. Blmeler. Cz cz ayrmalar. blmeler. i blm.

2872

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taksir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kasr. dan) Ksaltma, ksma. * Kusur, hata, kabahat, su. Gnah. * Bir ii eksik yapma. * Bir eyi yapabilir iken yapmama. * Zayflatmak, sstlk etmek. * Geri kalmak.

taksir Taksirat taksirat Taksis Taksit Taktaka

ksaltma, kusur, gnah. (Taksir. C.) Kusurlar, sular, gnahlar, kabahatlar. kusurlar, gnahlar. Kire ile bina yapmak. * Kire ile svamak. (Kst. dan) Belli zamanlarda para para denecek para. (Tktka) Talardan kan ses. * Hayvanlarn ayak sesleri veya bunlar anlatmak iin sylenen kelime.

taktaka takti Takti' Taktib Taktik

tktka, ta sesi. kesme, kesik kesik okuma. Kesme. Kesilme. Para para etme. Paralara blme. Ka atp yz ekitme. Fr. Asker kuvvetlerini harb meydanlarnda dman artarak kullanma. Bu ii tedkik eden ilim. * Mc: Bir ite muvaffakiyet iin lzum eden yollar kullanma.

taktik Taktil

plnl hareket. (Katl. den) ok ldrmek, ok katletmek. * Muti etmek, itaat ettirmek, boyun edirmek.

Taktin Taktir Taktirat Takut Takva

Filiz srme. Damla damla aktmak. Damlatmak. nbikten ekmek. Damla damla aktmalar. Feryun ad verilen dar cinsi. "Btn gnahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiinden veya haram olduunda phesi olan eylerden ekinmek. (Bak: Amel-i-

2873

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slih, ttika, Vicdan)(Takva, menhiyattan ve gnahlardan itinab etmek; ve amel-i salih emir dairesinde hareket ve hayrat kazanmaktr. Her zaman def'-i er, celb-i nef'a racih olmakla beraber; bu tahribat ve sefahet ve cazibedar hevesat zamannda bu takva olan, def-i mefasid ve terk-i kebair ss-l esas olup, byk bir rhaniyet kesbetmi. R.N.)(Ey muhatab olan insanlar! Havf ve reca ortasnda bulunmakla, takvay rec ederek Rabbinize ibadet ediniz. Bu itibarla insan, ibadetine itimad etmemelidir ve daima ibadetinin artmasna almaldr. Reca mnas, smi' ve mahidlere gre olursa yle te'vil edilecektir:Ey mahidler! Arslann penesini gren adam, o penenin iktizas olan paralamay arslandan mid ve reca ettii gibi; siz de, insanlar ibadet techizatiyle mcehhez olduklarn grdnzden, onlardan takvay reca ve intizar edebilirsiniz. Ve keza, ibadetin ftr bir iktiza neticesi olduuna iarettir. Takva, tabakat- mezkurenin ibadetlerine terettb ettiinden, takvann btn ksmlarna, mertebelerine de amildir. Mesel: irkten takva; kebairden, masivaullahdan kalbini hfzetmekle takva; ikabdan itinab etmekle takva; gazabdan tahaffuz etmekle takva. Demek kelimesi bu gibi mertebeleri tazammun eder. Ve keza, ibadetin ancak ihls ile ibadet olduuna ve ibadetin mahzan vesile olmayp maksud-u bizzat olduuna; ve ibadetin sevab ve ikab iin yaplmamas lzumuna iarettir. ..)" Takvib Takvid Takvil Bir eyi yerinden ekip koparma. * Yeri kazma. ok uzun boyunlu olmak. (C.: Takvilt) ftira. Yalan sylemek. * Haber vermek.

2874

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takvim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dzeltme. Dorultma. Kvamna koyma. Eriyi doru tutma. * Ta'dil etme. * Bir eye kymet tyin eylemek. * Her gn gnein douu, bat, ay ahkm ve sresi kaydedilmi olan defter. * Gnlk olaylardan bahseden gazete.

takvim Takvim-i arab

dzeltme, ekillendirme. Hicretten 17 sene sonra grlen lzum zerine Hazret-i mer (R.A.) tarafndan Kamer senesi esas ve hicret tarihi balang saylmak suretiyle tertiplenen takvim.

Takvime Takvir (takavr) Takvis Takvit Takviye takviye Takviz takv takvdrne Takyid

f. Kk takvim. Bir cismi yuvarlak kesmek. (Kavs. den) Kavislendirme. Yay ekline koyma. Besleme. Tagaddi. Kuvvetlendirmek. * Kuvvetlendirilmek. kuvvetlendirme, destekleme. Binay ykmak. gnahlardan saknma. gnahlardan saknrcasna. (Kayd. dan) Kayt ve arta balanma. art koma. Balama. Deftere yazmak. * Harfe nokta ve hareke koyma.

takyid takyidd Takyih Takyin Takyir Takyiz Takzib

snrlama, balama. snrlamalar, balamalar. (Yara) rinlenmek. Tezyin etmek, sslemek. Zifte bulatrmak. Krlmak. * Takdir etmek. * Svmek. Kesmek.

2875

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Takzif Takziye tak Takyye ok iftira atmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzn apa dar itmesi. saknan. Saknmak. Kendini koruyup ekinmek. * Birinin mensub olduu mezhebi gizlemesi. * Mmt.

takyye Takir Tal Tal'

saknma, ekinme. (Kr. dan) Kabuunu soyma. f. Bakr veya gm tepsi. * (Parmaklara taklan) zil. Tomurcuk. * Miktar. Kadar. * ieklerin remelerine sebep olan sar tozlar.

Tal'a Tal'at

Grmek. (Bak: Tal'at) Vecih, yz. ehre. * Grn. Grmek. * Gzellik. * Grmek. * Bir eye ok rabet etmek.

Tal'at-efruz Tala'

f. Parldayan. (C.: Etl) Geyik buzas. * atal trnakl hayvanlarn yavrusu. * Buzann ayan baladklar ip. * ahs.

Talac Talah Talak Talak-name Talakat Talam Talan Talanger Talanger

f. Barma, feryad, lk. * Ses, sada. * Kavga. * Me'ale. Yorulmak, zayflamak. (At) sramak ve kalkmak. f. Boama kd. Dil akl. Selset. Dzgn szllk. * Gler yzllk. Esrar otunun tohumu. f. apul, yama. * Birisinin malnn, herkes tarafndan kaplmas. f. Yamac, talanc, apulcu. f. apulculuk, yamaclk.

2876

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Talar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Drt direk zerine yaplan ve geceleri yatlan yer. * Salon, byk oda.

Talasim Talavet Talazzi Tale Taleb taleb Taleb-i r'yet

(Tlsm. C.) Tlsmlar. Gzel, hsn. irinlik, zariflik. * Azda kan bir nevi yara. (Laz. dan) Alev karma. Alevlenme. "(Tavl. dan) ""Uzun olsun"" mnsndadr." steme. stenme. Dileme. stek. talep, isteme, istek. Grmeyi istemek. Hz. Musa'nn (A.S.) Cenab- Hakk' grmek istemesi.

Talebdr Talebe talebe Talebe-i ulm

f. Alacakl. (Tlib. C.) stekliler. * akird. Tahsile alan. renen. renci. isteyen, renci. "Yksek din ilimleri okuyan talebe. (Bak: lem-i berzah)(mam- fi (K.S.) gibi byk ztlar: ""Talebe-i ulmun hatt uykusu dahi ibadet saylr."" diye ziyade ehemmiyet vermiler. .)"

Talebkr Talef Talel Talh

f. stekli, talebli, arzulu. Fazl. At, hediye, bahi, hibe. * Kan heder olmak. (C.: Tulul-Atll) Yklm binada kalan duvar temeli. Necis bulamak, pislik bulamak. * Havuz dibinde kalan tortu. * Kene bcei.

Talha bin ubeydullah "(R.A.) : Aere-i mbeeredendir. ok muharebelere itirak etti, fedakrl bykt. Peygamberimiz (A.S.M.) ile muharebede iken kl darbesine kar kolunu gerer ve onu muhafazaya alrd, kendisinden ziyade Hz. Peygamber'i (A.S.M.) muhafazaya azmederdi. Kolu bu yzden sakatland. Hz. Ali (R.A.) buyuruyor ki: ""Resul-i

2877

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ekrem'den (A.S.M.) duydum. Dedi ki: Talha ile Zbeyir, Cennet'te benim komularmdandr."" Hicretin 36'nc ylnda Cemel Vak'asnda ehid oldu." Tali "Tilavet eden, okuyan. * kinci derecede. Sonradan gelen. * Man: Birbirine bal iki kaziyeden ikincisi. Mesel: ""Duman kyorsa ate vardr"" sznde ""Ate vardr"" sz tli'dir." Tali ' Doan. Tulu' eden. * Ksmet, kader, baht. * Nianghn arkasna den ok. * Yeni hill. Talia "Casus. * Nianc. Asker nnden giden tabur. * Rehber, klavuz; kafilenin nnde giden." Talib Talibe Talid Talif Talih Talik Talil Talk Tall (C.: Tulleb-Tullb-Talebe) steyen, istekli. * Talebe, renci. (C.: Tlibt) Kz talebe. Mektebli kz. Bir kimsenin (kle, criye, hayvan gibi) canl eyas. Alnm ey. Faydasz, yaramaz i. (Ksmet ve kader mnasnda: Bak: Tli') Gleryzl adam. Mtebessim kimse. * Dzgn sz syleyen kimse. Hasr. Doum ars. i, kra. nce yaan yamur, isinti. ebnem. * Helk etmek, iptal. * Gzel, ltif ey. * iddet. Tallase Tals Taltif taltif taltifat Taltifen Kendisiyle levha silinen paavra. Su akmak. ltifat etmek. Bir iyilik yaparak gnl almak. Yumuatmak. gnl okama, ltuf etme. gnl okamalar. Taltif suretiyle.

2878

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taltift Taltih Talut Talve Taly Talziye Talk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Taltif. C.) Taltifler, ihsanlar, ltuflar, balar. Bulatrma, bulak etme. (Bak: Yua) Vahi canavarlarn yavrusu. * Kei baladklar ip paras. Karmak. (Lez. dan) Alevlendirme veya alevlendirilme. Boamak. Boanmak. * Bal olan bir eyi zmek, ayrmak. * Nikhl karsn brakmak.

talk Talk suresi Talk- byin

boama. Medendir. Nis Suresi de denir. Kur'an- Kerim'in 4. Suresidir. Yeniden evleniyorlarm gibi kadnn rzas ile tekrar nikh edilmedike geri alnamayaca talk. Kadn istemiyorsa erkek zorla alamaz. ddet srasnda kadn, erkein evinde kalmaz. Erkek nc defa verdii bin talaktan sonra, zerinden hulle gemeden karsn bir daha (kadn istese de) alamaz. (Bak: Hulle)

talkat Tam'an Tama'

dzgn szllk. Tama' suretiyle, tama' ederek. Hrsla istemek. Doymazlk. A gzllk. ok isteme. * Asker fertlerin maalar. (Kamus)

Tama'kr Tamaen Tamah tamah Tamam

A gzl. Cimri. Tama' ederek. Hrsla. Cimrilikle. (Tmah - Tumuh) Bir eye gz dikip bakma. agzllk. Bitme, bitirme, son, nihayet. * Tam, eksiksiz, noksansz. * Ne eksik ne fazla. * Mnasib, uygun.

tamam

eksiksiz, btn.

2879

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tamam- ttrad- ahval Bir kimsede var olan huy ve hasletlerin sekteye uramadan biteviye devam etmesi, her zaman ayn durumu gstermesi. Tamamen Tamamiyet tamamiyet Tamar (tmr) Tamat Tamele (tamle) Tamh (tmh) tamik Tamir tamir Tamir bin tamir tamirt Tamis Tamiye Tamles (tamelles) Tamm Bsbtn, eksiksiz ve tam olarak, mkemmel biimde. Btnlk, tamamlk, tamlk. tam olma. Yksek mekan, yce yer. f. Mnsz ve uygunsuz sz. Havuzun dibinde kalan balk ve tortu. Gzn yukar kaldrp bakmak. derinletirme, iyice inceleme. Hurmas olan kii. onarm. Asl bilinmeyen kimse. * Pire. onarmlar. Uzak. Dudak kabarmak. rek. San kesmek. * Galebe etmek. Galib gelmek. * Ykselmek, yce olmak. * Defnetmek, gmmek. Tamma' Tammah Tammat Tamme Tamn Tams tamsetmek (Tama'. dan) ok tama' eden. Her eye gz diken pek hrsl kimse. Kyamet. Btn, noksansz, eksiksiz, tam. Skin olmak, sessiz olmak. Yok etme, belirsiz klma. * Eskimek. * Mahvolmak. belirsiz klma, silme.

2880

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tamtame Tamu Tamur Tamure Tamv tam tamkr tamkrane Tam Tan'im Tana Tanagguz Tanazzuc Tancir (tancere) Tandr Tanef

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Pelteklik, kekemelik, tutukluk. (Asl: Tamudur) Cehennem. Kan. * Nefes. Kalb glf. * Emzikli bardak. * brik. Yksek olmak. * Dolu olmak. agzllk, ar istek. tamahkr, agzl. agzl biri gibi. Halk, ns, insanlar. Nimet vermek, nimetlendirmek. Susuzluktan cierin yapmas. Taaccb edip, arp, hayrette kalp ban sallamak. Pimek. * Olmak. (C: Tancir) Tencere. Ufak frn. * Elleri ve ayaklar stmak iin st kapal kk mangal. Kay. * Da burnu. Da ba. * Kap stne yaplan rt. * Duvar zerine yaplan saak.

Tanfese

(C.: Tanfis) Uzun saakl hal. * Hurma yaprandan yaplan ve eni bir zira' miktar olan hasr.

Tangim Tangis Tango tango Tangb Tanh

Avazlandrmak, seslendirmek. Dirliini tatsz etmek. Fr. Zppe giyinili kadn. * Turuncuya alar renk. * Bir dans eidi. arkl bir dans. Ok yapmnda kullanlan salam bir aa cinsi. Semiz olmak, besili ve iman olmak. * Yemein hazmolmamas, sindirilmemesi.

2881

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tanin Tanin-endz Tanker Tannan Tannaz Tanne Tansib Tansif tansif Tansir Tansis

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sinek vzlts. * Kaz sesi. * Avaz ve grlt. * nlamak. Tnlamak. f. nlayan, tnlayan. ing. Akaryakt tayan gemi veya kamyon. Tnlayan, nlayan. Herkesle elenip alay eden. Mstehzi. Bal ok olan yer. Yksee kaldrma. (Nsf. dan) Yar yarya blmek. Ayrmak. yar yarya blme. Hristiyanlatrma. Tetkikten sonra karar vermek. * Bir mes'eleyi ve hkm, er' delillere isnad etmek.

tansis Tansiyon tansiyon Tantana tantana Tantif Tantik Tantil Tanz Tanzic Tanzid Tanzif tanzif Tanzift

din temellere dayandrarak hkm verme. Fr. Tb: Kann damarlara ierden yapt tazyik, basn. kan basnc. ok lks iinde olmak. Gsteri. Grlt patrt. gsteri, grlt. Kulana kpe geirmek. Bir kimsenin beline kuak balamak. Hasta olan uzuv stne scak su ve ya dkmek. Herkesle elenme. Alay etmek. ok piirmek. * Yakmak. Bir yere toplayp ymak. stif etme. (Nezafet. den) Temizlenmek. Temizlemek. temizleme. Temizlik ileri. Temizlemeler.

2882

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tanzift Tanzim temizlemeler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nazm. dan) Sraya koymak. Sralamak. Dizmek. * Dzenlemek. Tertiblemek. * Islah etmek. * Manzum veya mensur olarak yazmak.

tanzim Tanzimat- hayriye

dzenleme. Osmanl Devletinde Sultan Abdlmecid zamannda balayan ve (1839-1876) tarihleri arasndaki devreye Tanzimat- Hayriye denir. Szde slahat iin allan devirdir. Bu, Glhane Hatt- Hmayunu namnda padiah ferman ile balatld. Bu devirde her ey yeniden tanzim edilecekti, yeni messeseler kurulacakt. Avrupa-vri terakki esaslar her yerde retilecek, Osmanl Devleti ve slm Alemi ilerliyecekti. Fakat slaha ferdlerden balayacakken ve slm areler dnlecekken, geni daireden baland. Evvelki dairelerdeki iktisad, itima fikir hastalklarmza zhirde re bulmak iin doktor gibi iimize giren yabanclar ve ecnebi zihniyetin meyveleri gittike bnyemizi daha ziyade felce urattlar...

tanzimt Tanzir

dzenlemeler. Benzetme. Benzetilme. Nazire yapma. * Bir yaznn ekil ve mna bakmndan benzerini yazma.

tanzir Tanziren tann tannendz Tar tar Tar mar Tar-mar Tara

benzerini yapma. Nazire olarak. Benzetme suretiyle. tnlama, ar vz vz. tnlayan. Tel tel. plik iplik. f. Dank, karmakark, perian. (Bak: Tar mar) f. Yldz.

2883

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tarab tarab Tarab-efs Tarab-enduz Tarab-gh Tarab-nk Taraf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sevinlik. enlik. dlk. sevinlilik. f. Nee ve ferahl artran. Ahenk kazanan. f. Cokunluk ve sevin yeri. f. Sevinli, neeli, cokun. Yan, yn. * Yer, memleket, lke. Kt'a. * Taraftarlk, sahip kmak, korumak. * Aralarnda anlamazlk bulunan iki kiiden veya iki topluluktan her biri.

taraf Tarafdar tarafdar tarafdarane Tarafdar Tarafeyn tarafeyn Tarafgir tarafgr tarafgrne Tarah Tarahhum Taraif Taraik Tarak

yan, yn. f. Birinin tarafn tutan, bir taraf tutan, bir taraf kayran. taraf tutan. taraf tutarcasna. f. Kayrclk, taraftarlk. ki taraf. ki nihayet. * Dvada karlkl iki hasm. Her iki taraf. iki taraf. f. Taraf tutan. Taraflardan birine sahip kan. taraf tutan. taraf tutar gibi. (C.: Etrh) Tasa, keder, hzn, mellet. (Bak: Terahhum) (Tarife. C.) Az bulunur eyler. (Tarikat. C.) Tarikatlar, meslekler. Bulutlarn bir yere toplanmas. * Ayn cinsten olan eylerden bazs bazsnn stnde olmas.

Taran

f. Karanlk.

2884

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tarancibin Tararet Taras Tarasrus Tarassud tarassud Tarassudt tarassudt Tarat Taratun Taravet Taravet-dr Tarayyuh Tarazi Tarazruz Tarazm Tard Kudret helvas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Semizlik, besililik, imanlk. zdihamlk, ok kalabalk. Kat olmak, iddetlilik. * Salam olmak. Bir eyi ok dikkat ederek gzetleme. ntizar zere olma. Gzetleme. gzetleme. (Tarassud. C.) Gzlemler, tarassutlar, gzetlemeler. gzetlemeler. f. apul, yama, talan. Fris dilince sylemek. Farsa konumak. Tazelik. Krpelik. (Tervettar) f. Tzece, eskimemi, tze. Zayflk, sstlk. Honutlamak. (Ta) Para para olmak. zm ekmekle yemek. Srme, kovma, uzaklatrma. * Mektebden veya vazifeden uzaklatrma. Hizmetten karma.

tard Tardetmek tardetmek Tardin Tardiye Tare Tared Tarek

reddetme, kovma. Kovmak, def etmek, uzaklatrmak. kovmak. Kaftana yen etmek. Red olundurmak. Defa, kerre. Irak etmek, uzaklatrmak. * Srp reddetmek. f. Tepe. Ban tepesi.

2885

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tarem Tareten Tareyan Tare Tarf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dam, kubbe, knbet. Sakf. Sath. Bir kere veya baz defa. Oluverme, geliverme, birdenbire kma. Sarlk. "Gz, bak, nazar. Gz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her eyin nihayeti, sonu. * Gz kapaklarn yummak veya oynatmak. * Gze bir ey dokundurmakla yaartmak. * Koz: Menazil-i Kamer'den bir menzil ad. (Kamer menzillerinden birisinde aslann alnn tekil eden drt yldzdan ikisi aslan gzne benzetildiinden bu menzile de ""Tarf"" denilmitir. Bu iki yldz daha evvel doarlar.)"

tarf Tarfa Tarfe

gz, nazar, bak. Ilgn aac. Gz kapann bir defa kapanp almas. * Gz krpmak. * Bir yldz ismi. * Ayn bir menzili.

Tarfes Tarfet-l ayn tarfetlayn Tarh

Kum yn. Gz kapann bir kere alp kapanmas kadar geen ksa n. gz ap kapayncaya kadar. Uzaklatrmak. * Vaz' etmek. * ndirmek. * Brakmak, elinden atmak. * Yerletirmek. * Temel brakmak. * Mat: karma.

Tarh-efgen Tarh-endaz Tarh- esas Tarhib Tarhun Tarid

f. Dzenleyen, kuran, tertib eden. * Temel kuran, bina yapan. f. Temel atan. Dzenleyen, tertib eden. Temel atmak. """Merhaba"" demek." (C.: Tarhin) Tarhun otu. (Tard. dan) Kovan, kartan, sren, tardeden.

2886

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Taride

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arap ocuklarna mahsus bir oyun. * Oklar cil edip parlattklar aa.

tarif tarifat tarife tarifename tarifname Tarih Tarih-i kadm Tarih-i mu'cem

tanm, tantma. tarifler, tanmlar. tantma yazs. tantma yazs. tanm yazs. e yaramaz diye bir kenara atlm nesne. Eski zaman tarihi. Bir msra, beyit veya cmledeki noktal harflerin ebced hesab ile yeknunun dellet ettii tarih. * Edb: Ebced hesabnda noktal harflerin hesap edilerek drlen tarih. Bir ilmi, mfredt ile belirten eser.

Tarih-i umum Tarihnvis tarihvari tariheihayat Tarik Tarik-baht Tarikat

Umum tarih. (C.: Tarihnvisn) f. Tarih yazan. Mverrih. tarih gibi. hayat tarihi. f. Karanlk. f. Baht kara, anssz, tlihsiz. Yol, manev yol. * Usl, tarz. Hal an. (Bak: Mteeyyih, Seyr-i fk, Tasavvuf)

Tarim Taris Tariye Tariz

Kaln bulut. * Elleri ve ayaklar kaba olan kimse. Kavi, kuvvetli. Anszn gelen bel, dhiye. Cansz, kuru nesne. * Meyyit, l.

2887

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tark

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vurmak. * Dvmek. * Yn ve pamuu aala vurmak. * Bulank su. * ine deve bevlettiinden dolay pislenmi olan yamur suyu. * Vcuttaki geveklik.

Tarmese Tarr

Mnkabz olmak. Kesmek. * Keskinletmek. * Yapmak. * (Byk) gelmek. * olak olmak. * Dmek.

Tarraka tarraka Tarrar tarrar Tarriyan Tarsi' Tarsif Tarsig Tarsin

Gmbrt. gmbrt. Yankesici, hilekr. yankesici. Sepet. * Byk tabak. Bezemek, sslemek. * Sevin, net. Birbirine bititirip kuvvetlendirme, salamlatrma. Vs'at vermek, genilik vermek. Salamlatrmak. Bir eyi tahkik etmek. * Bilmek. * Metanet ve cesaret vermek.

tarsin Tarsint Tarsis

salamlatrma. (Tarsin. C.) Salamlatrmalar. (Rasas. dan) Kurunla perinleme, kurunlatrma, salamlatrma. * Kadnn sadece gzleri grnecek ekilde rtnmesi.

Tartabe Tartib

Keiyi samak iin armak. Islatma, rutubetlendirme. Islatlma. * Tzelik verme. * Holandrlma. * Hurmann rutubetli olmas.

Tartib-i lisan Tartil Tary

Gzel bir sz syleyerek dili mnen tatllatrma. Sa yalamak. Taptaze. ok taze.

2888

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tarz tarz Tarze Tarzim Tarziye tarziye tarvet tarvetdr Tar Tark

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Usul, ekil, slub. * Yol. Hey'et. biim, yol, metod. ekil, suret. Bir ok eyi bir yere getirip, toplayp bir yk yapmak. Cbbe veya zrh giymek. zr dileme. tazelik. taze. Karanlk, mehul. Yol. Tarz, usl. * Vsta. Meslek. * Bir maksada nil olmak iin icrs lzm olan husus veya bu hususlarn hey'et-i mecmuas.

tark Tark-i berzahiye Tark-i cehr Tark-i nak

yol, tarz, metod. Berzaha giden ve ona ait yol. Ak olarak ve yksek sesle zikir yapan tarikat. (Kadir gibi) "eyh Bahaddin Nakbend Hazretlerinin kurduu tasavvuf yolu. (Bak: Nak-bend)(Tark-i Nak'de drt eyi brakmak lzm: Hem dnyay, hem nefis hesabna hireti dahi maksud-u hakiki yapmamak; hem vcudunu unutmak; hem ucbe, fahre girmemek iin bu terkleri dnmemektir. S.)"

Tark-i mm tarkt Tarm (tarime) Tas Tas'ib Tas'ibat

Herkesin gemesine mahsus yol. ibadet ve zikirlerle kalben ilerleme yollar. (C.: Tram) Kara adr. (C.: Atvs) Mehur bir kabn ad. Tas. Gletirmek. (Tas'ib. C.) Zorlatrmalar, gletirmeler.

2889

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tas'id

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eritme. * Yukar kma ve karlma. * Buharlatrarak temizleme. nbikten geirip buhar haline getirme.

Tas'ir

Kibirlenmekten dolay karsndakinin yzne bakmayp, yzn evirmek.

Tasa'lk Tasa'su' Tasa'ub Tasa'ud Tasabbi Tasabbu' Tasabbuh Tasabbun Tasabbur Tasabbb Tasabi Tasaddi

Fakirlik gstermek. Deprenmek, hareket etmek. * Perakende olmak, dalmak. Gleme. G olma. (Suud. dan) Yukar kma. * (Gaz veya buhar) ykselme. (Saby. dan) ocuk tavr taknma. ocuklama. Parmak parmak ayrma. Sabahleyin uyumak. * Sabah kahvalt yapmadan yemek yemek. Sabunlama. * Sabun gibi kprme. (Sabr. dan) Sabrlanma. Sabretme. Dklmek. * Bahadr olmak, kahraman olmak. * Scakln artmas. Akn izhar etmek, muhabbetini aa vurmak. Bir ie balamak. * Taarruz etmek. * Yz dndrmek. * Tesadf etmek. * Vuku bulmak.

Tasaddu' Tasadduk

(Demir) Paslanmak ve kflenmek. Sadaka vermek. Allah rzas iin fakirlere ve ihtiyac olanlara, para veyahut ihtiyaca gre herhangi bir ey vermek. * Sadk ve gerek olduu tahakkuk etmek, meydana kmak.(lmi olan kimse ilminden, mal olan kimse malndan tasadduk etsin.) (Hadis meli)

tasadduk Tasaddukat Tasaddur

sadaka verme. (Tasadduk. C.) Sadakalar. (Sadr. dan) En bata oturma. Baa geme. * retmek. * Ycelik talep etmek, ykseklik ve ululuk istemek.

2890

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tasaduk Tasadm Tasaffi tasaffi Tasaffuh Tasaffr Tasafh Tasafn Tasalli Tasallub tasallub Tasallut Birbirine inanmak. Tokumak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Saflamak. Durulmak. Temizlenmek. saflama, durulma. Yaprak yaprak olma. * Levha biiminde olma, levha hline konulma. Sararmak. Musafaha edimek. Suyun az olduu zamanlarda herkese eit miktar su vermek. Atete yanmak. Sertlemek. Katlamak. * Salamlamak. * Gayret etmek. katlama. Musallat olmak. Birini rahatsz etmek. Tebelle olmak. Tahakkmane hareket etmek.

tasallut Tasalluten Tasallf Tasallft Tasalsul

satama. Musallat olarak, tasallut ederek, sataarak. Kibirlenmek, vnmek, sz atmak. (Tasallf. C.) Gsteri olarak yaplan nezaketler. Demir ve ona benzer madenlerin birbirine demelerinde ses karmalar.

Tasamm Tasamm tasannu Tasannu'

Kendini sar etmek. Sarla vurmak. yapmack. Yapmack hareket. Zorla bir eyi daha iyi gstermee almak. Suni hareket.

tasannuen Tasannuf

yapmack olarak. Zorla yaplan snflandrma veya te'lif.

2891

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tasannuf tasannukrane tasannut Tasarruf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yapmack snflandrma. yapmackl. yapmacklar. dare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Shib olmak. dare etmek. Shiblik. Kullanma hakk. * (Para veya mal) artrma. * Bir eye karp mdahale etme.

tasarruf Tasarrufan Tasarruft tasarruft Tasarruh Tasarrum Tasaru' Tasarum Tasavir Tasavvu' Tasavvuf

kullanma, artrma. Tasarruf ve tutum gayesiyle. ktisad maksadyla. (Tasarruf. C.) Tasarruflar. tasarruflar. iddetle armak. Cesaretlenme, yiitlenme. * Kesilmek. Birbiriyle gremek. Birbirini kesmek. (Tasvir. C.) Tasvirler, resimler. Ayrlmak, perkende olmak. "Kalbi dnyann fni ilerinden ayrp Allah (C.C.) sevgisi ile balamak. Tarikat ehli olmak. (Bak: Tarikat)(mam- Gazal, mam- Rabban gibi muhakkkin-i ehl-i tarikat derler ki: ""Birtek Snnet-i Seniyyeye ittiba' noktasnda hsl olan makbuliyet, yz db ve nevfil-i hususiyeden gelemez! Bir farz, bin snnete mreccah olduu gibi; bir Snnet-i Seniyye dahi, bin db- tasavvufa mreccahtr!"" demiler. M.)"

tasavvuf Tasavvuf tasavvuf

kalbi dnyadan arndrma yolu, tarikat. Tasavvufla alkal. Tasavvufa ait. tasavvufla ilgili.

2892

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tasavvuh Tasavvur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ya otun st scaktan kurumak. Bir eyi zihinde ekillendirmek. Tasarlamak. * Dnce, tasar. Arzu. (Bak: Dima)

tasavvur Tasavvur-u ahs Tasavvurat tasavvuren tasavvurt Tasavvur Tasavvn Tasavl Tasavn Tasaykul tasaykul Tasayuh Tasayyud Tasayyuf

tasarlama. ahs dnce. ahsa ait tasavvur. (Bak: Himmet) (Tasavvur. C.) Tasavvurlar. tasarlayarak. tasarlamalar. Tasavvurla alkal. Tasavvura ait. Kendini saknmak. Karlkl hamle etmek. Hfzetmek, korumak. Przszlk. cillanma. Birbirine armak. (Sayd. dan) Ava gitme. Avlanma. Ava kma. (Sayf. dan) Yazlkta oturma, yazlama, bir yerde yaz mevsimini geirme.

Tasbih Tasdi'

Rzgrdan dolay otun kurumas. * St su ile kartrp iirmek. Rahatsz etmek. Skmak. Ba artmak. * Yarmak. * Perkende etmek, datmak.

Tasdik

Doruluunu kabul etmek. Bir kararn nizama, eriata, kanuna uygun olduunu kabul edip imzalamak. (Bak: Dima)

Tasdikan Tasdikat Tasdikgerde

Tasdik iin. Tasdik suretiyle. (Tasdik. C.) (Ka, uzun okunur) Tasdikler, onaylamalar, dorulamalar. Kabul edilmi, tasdik edilmi. Doru olduu bilinmi.

2893

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tasdim Tasdir Tokumak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

cra etme. Vaz' etme. * Balama. * Balang yazma. * rtme. * Baa geirme, baa koyma. * Yazma. * karma, kartma.

Tasdiye

Alk. El rpma. (Sadadan veya saddan me'huz olarak ses kartmak veya vazgeirtmek demektir ki, bu iki itibar ile birini armak veya elenip oynamak gibi herhangi bir maksadla el vurmaktr.) (E.T.)

tasd tasdk tasdkan tasdkgerde tasdkkrne tasdkt Tase Tasel Tasfid Tasfif

skma, rahatsz etme. onaylama, dorulama. onaylayarak. tasdik edilen. tasdik edercesine. tasdikler, onaylamalar. f. Tasa, keder, kayg. Serabn uzaktan su gibi grnmesi. Muhkem ve salam balamak. (C.: Tasfift) (Saff. dan) Sralama, saf saf dizme. * Sa elinin ayasn sol elinin arkasna vurmak.

Tasfih

(Safh. dan) (C.: Tasfiht) Alklama, el rpma. * Yaprak yapma. * Tayir etme, deitirme.

Tasfik Tasfik-i esnan Tasfir Tasfiye

(C.: Tasfikat) Kanat rpma. Souktan dilerin birbirine arpmas. (C.: Tasfirt) (Safir. den) Sarartma, sarya boyama. * Islk alma. Saflatrmak. Olduundan daha temiz bir hle getirmek. Temizlemek. * Hesab kapatmak.

tasfiye Tasfiye-i kalb

saflatrma, arndrma. Kalbini temizleme, yreini temizleme.

2894

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tasgir tasgir Tasgirt Tashif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kltmek. Cirm ve kadrini eksiltmek. Hakir eylemek. kltme. (Tasgir. C.) Kltmeler. (C.: Tashift) Yanlarak yanl kelime yazma. Yaz yazarken kelimeyi yanl yazma. * Hat yapma. * Tayir etme, deitirme.

Tashih

Daha iyi ve daha doru hale getirmek. Dzeltmek. * Hastann ar ve acsn illa gidermek.

tashih Tashiht tashiht Tashin Tasi' (tsia) Tasian Tasig Tasir Taskil taskil Taskilt Taslib

dzeltme. (Tashih. C.) Dzeltmeler, tashihler. tashihler, dzeltmeler. (Sahn. den) Sahneye koyma. Dokuzuncu. Dokuzuncu olarak. Gayretsiz kii. Galiz st. Cillandrmak. Saykal, cil vurmak, cil verilmek. cillama. (Taskil. C.) Cillamalar. Cil yapmalar. (Salb. dan) Haa germek. Ha karmak. * (Sulb. dan) Sertletirmek. Katlatrmak, katlatrlmak.

Taslim Taslit taslit Tasliye

Kula dibinden kesmek. Musallat etmek. Birini baka birine bel etmek. Satatrmak. musallat etme, satatrma. """Sallllah Aleyhi Vesellem"" diyerek dua etmek. * Bir eyi yakmak iin atee atmak. (Bak: Sallllah Tel)"

Tasm

d taifesinden bir kabile. * Mahvetmek veya mahvolmak.

2895

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tasme Tasmid Tasmim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kay halka. Tasma. Hkmetmek. ini doldurmak. Bir eyi nceden iyice kararlatrmak. Azimet-i sadka ile kastetmek. * Muhkem klmak. * nkr etmek. * Endie edip kanmamak.

Tasmit Tasni'

Susturma. Dzme. Uydurma. Yaktrma. * Bir san'atla megul klma. * Gzel terbiye etme.

Tasnif tasnif Tasnift tasnift Tasnit tasn tasnt Tasrah Tasre

Snflara ayrmak. Snflandrmak. * Kitap yazmak. Kitap tertib etmek. snflandrma. (Tasnif. C.) Tasnif edilmi eserler. snflandrmalar. (Tasni'. C.) Hakiki olmayan yapmack hareketler. dzme, uydurma. dzmeler, uydurmalar. Karnca. * Bit. (St) koyu olmak. * Su dibinde olan balk. * Balkl su. * Dirlik, iyi olmak.

Tasri'

Bir beytin iki msran da kafiyeli yapma. * Btn msralar kafiyeli manzume yazma. * Yere vurmak. * ki para etmek.

Tasrid Tasrif

Azaltmak. stedii ekilde idare etmek. Maslahatta tasarrufa izin vererek mutasarrf klmak. * Bir eyi bozup deitirerek trl ekillere koymak, evirip evirmek. * Gr: Bir kelimenin veya fiilin eitli zamanlara gre sra ile sylenii. Sarf kaidesi zere kelimenin eklini baka kelimelere tebdil eylemek. Mesel: Trke'de bir fiilin tasrifi:

2896

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hal sigasna gre: Gelmek fiilinin ekli: Geliyorum, geliyorsun, geliyor, geliyoruz, geliyorsunuz, geliyorlar gibi. tasrif Tasrih tasrih Tasrihat Tasrihen tasrihen tasriht Tasriye Tass Tass (tasse) Tassuc Tast Tastim Tastir tastir Tasvib tasvib Tasviben Tasvibkerde Tasvibt Tasvig ekip evirme, ekim. Belirtmek. Ak ak anlatmak. Zhir ve ayn klmak. aka anlatma. (Tasrih. C.) Ak ak anlatmalar. zah etmeler. Ak olarak, aktan bildirerek. aka belirterek. aka anlatmalar. Koyunun st oalsn diye birka gn samayp brakmak. (Tasse) Olancklar oyunundan bir oyun. (C.: Ts-Tuss-Tasst) Tas, ukurca kap. (C: Tassic) Cnip. Nhiye. ki tane. (C.: Tss-Tst) Byk tas. Tamamlamak. Tekmil etmek. * Muhkem etmek, salamlatrmak. (Satr. dan) Yaz yazma. Satrlar meydana getirme. yaz yazp satrlar oluturma. Mnasib grmek. Uygun ve doru bulmak. * Aa indirmek. uygun grme. Doru bularak, tasvib ederek, mnsib grerek. f. Doru bulunmu, tasvib edilmi, mnasib grlm. (Tasvib. C.) Tasvib edilip uygun grlen eyler. (C.: Tasvigat) (Siga. dan) Kalp ekline koymak. Eritip kalba dkme. * Batrmak. * Kuyumculuk yapmak. Tasvir Hiss ve mahsusata mnhasr olan ifde. * Bir eyi sz veya yaz ile anlatmak. Resim yapmak. * Bir eye ekil ve suret vermek. Resim. *

2897

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: Grebildiimiz ve hissedebildiimiz eyleri bize gsterebilecek veya harite vcudu olmayan fakat hissedilen eyleri duyurabilecek meleke. tasvir Tasvirat tasvirt Tasvir Tasvit Tasy resmini yapma, resim, zihinde canlandrma. (Tasvir. C.) Tasvirler. tasvirler. Tasvire dair, tasvirle ilgili. (Savt. dan) Seslendirme, seslenme, ses karma. St ve suyu ok imekten dolay vcudun arlamas. * Sst olmak, zayflamak. Tasyir Tat'ir Tata'tu' Tatabuk Tatahhur Bir surete koyma. Bir ekle vardrma. St yourt yapmak. Ban aa emek. Muvafk ve mttefik olmak. Uygun olmak. Temizlenmek. Pklanmak. * Gnah ilemekten teberri ve imtina eylemek. Tatal Tatallu' Tatalluk Tatallb Tatalu' Tatamn Tatar Tatarrub Tatarruf Tatarruk Grmek iin yksek bir yere kmak. Nazar etmek, bakmak. * Beklemek, gzlemek, muntazr olmak. Almak. Bir defa daha istemek. Birbirine bakmak. Gzlemek. Aa dmek. * Meyeln etmek, eilmek. bir Mslman Trk kabilesi. evke gelme, coma, neelenme, keyiflenme. (Taraf. dan) Bir yana veya bir tarafa ekilme. Yol bulma. Yol bulup girme.

2898

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tatavvu'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mstehab ve mendub olan namazlar. * badeti srf kendi isteiyle yapmak. * Nafile namaz klmak. * zerine lzm olmayan iler yapmak.

Tatavvf Tatavvl Tatavl

Ziyaret etmek. * Dnmek. Byklenmek, kibirlenmek. Uzun olmak. * Byklenmek, kibirlenmek. * Birbirine muhalefet etmek, kar gelmek.

Tatayyub Tatayyur Tatbi' Tatbib Tatbik

Gzel koku srnme. Tee'm addetmek. Uursuzluk. * Umak. Doldurmak. Krbay ev direine asmak. * Tabiblenmek, doktor olmak. Yaktrmak. Yerine getirmek. * Karlatrmak. * Bir kaide, kanun veya emri yerine getirmek. Kyas ve tahmin etmek. * Benzetme, uydurma.

tatbik Tatbikan Tatbik Tatbil Tatbin Tatfif Tatfif suresi Tatfih Tatfil Tathim Tathin Tathir

uygulama. Tatbik ederek, uygun yaparak. Fiilen ileyerek. Tatbike ait. Pratik ile alkal. Fiilen ilemek suretiyle. Davul alma. Bir eye amur srme. Alrken dolgun, verirken eksik lmek. Kur'an- Kerim'in 83. suresidir. Mekkdir. Doldurmak. Uyuntuluk etmek. * Gnein bat tarafa doru hareket etmesi. Gkek etmek, gzelletirmek, tahsin. (C.: Tathint) (Tahn. dan) tme. Un haline getirme. Temizlemek. Ykayp pk etmek. Thir klmak.

2899

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tathir Tathirt tatil tatiliegal Tatlik tatlik Tatlim Tatmi' Tatmin temizleme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tathir. C.) Temizlikler. almaya ara verme. ii bir yana brakma, dinlenme. Boamak. Karsn terk edip nikhn feshetmek. boama. Yzne eliyle vurmak. Tam vermek. kna etmek. Kandrmak. * nsann kalbini emin etmek. Rahatlandrmak.

tatmin tatminkr Tatrib Tatrid Tatrih Tatrik Tatrim Tatrir Tatriz Tature Tatvi' Tatvif Tatvik Tatvil tatvil Tatvil-i kelm

ikna etme, manen doyurma. tatmin edici. Zevklendirme, neelendirme, keyiflendirme. Reddetmek. Brakmak. Kuun yumurtalamaya, kadnn doum yapmaa yakn olmas. Tamamlamak. * Ata tlim ettirip hnerli ve iyi huylu yapmak. Keskin etmek, keskinletirmek. Elbiseye veya kumaa ss iin kenar ileme, oya yapmak. f. Hayvanlarn ayana vurulan kstek, buka. Muti etmek, itaat ettirmek, boyun edirmek. Tavaf ettirmek. Boynuna gerdanlk taknmak. Uzatma. Uzatlma. uzatma. Uzun konuma. Sz uzatma.

2900

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tatvilt Tatvi Tatyib tatyib Tatyib-i htr Tatyibat Tatyir Taun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tatvil. C.) Bo, beyhude ve fazla szler. Burma, idi etme. yi davranma. yi mumele etme. Ho etme. Gnln ho etme. ho etme. Gnln ho etme, gnln alma. (Tatyib. C.) yi mumeleler, gnl ho etmeler. "Kt grme. "" Bu, filann errinden oluyor"" deme." Veb denen dehetli bir bulac hastalk. Bu hastalkta lenf bezlerinde hsl olan yumrularn herbiri.

Taus-u yemen

Yemen'li Tus Eb Abdurrahman. (Krk defa hacceden ve krk sene yats abdesti ile sabah namazn klan ve Sahabelerle gren ve Tbinin azm imamlarndan olan zt. (R.A.)

Tav'

steyerek uymak. Bir eyi istekle yapmak. Muti' olmak. * Mer'ann geniliinden dolay davarn her tarafta otlamasnn mmkn olmas.

Tav'an Tav'an ev kerhen Tav'id Tav'ir Tav'iz Tav' Tava Tava'ur Tava'vu' Tavaddu' Tavaf

steyerek. Zorlanmadan. Kendi isteiyle. ster istemez. steyerek olsun yahut istemiyerek olsun. Korkutmak. ri ve kaba yapmak. Korkutmak. * Sz vermek, va'detmek. Kendiliinden. inden. Dar. Glk, zorluk. Tilki, akal, kurt ve kpein rmeleri. Abdest almak. Ziyaret etmek. Ziyaret maksadiyle etrafnda dolamak. * Haclarn Kbe etrafnda yedi defa dolamalar.

2901

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tavaf Tavaggul tavaggul Tavagi Tavahi Tavahin Tavaif Tavaif-i mlk Tavali' Tavamir Tavark Tavasim Tavassub Tavassul Tavassut

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

etrafn dolamak, ziyaret. ok megul olmak, uramak, kendini bireye tamamen vermek. bir ie kendini tamamen verme. (Tgut. C.) Putlar. Tgutlar. Le etrafnda dolap uuan akbaba kular. (Thine. C.) Az dileri, tc diler. (Taife. C.) Gruplar. Milletler, kavimler. Blkler. Abbasi Devletinin paralanmas ile meydana gelen kk devletler. (Tli'. C.) Ksmetler, bahtlar, tlihler. Tomarlar. (Trika. C.) Gece gelen bellar. (Tavsin) : Kur'an- Kerim'den t-sin, t-sin-mim sureleri. Hastalanp perian olma. (Bak: Tevassul) Ara bulma iin araya girmek. Araclk. Vastalk. * yi ile kt arasnda mu'tedil olann almak.

tavassut Tavattun tavattun Tavatu' Tavaud Tavavis tavazzu Tavazzu' Tavazzuh

araclk, vastalk. Bir yeri vatan edinmek. Bir yerde yerlemek. vatan edinme. Muvafk olmak, uygun olmak. Szlemek. (Tavus. C.) Tavus kular. su hline getirme. Abdest alma. Aklanmak. Aydnlanmak. Kesb-i vuzuh etmek. * Ruenlik ve aynlk peyda etmek.

2902

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tavazzuh Tavai Tavair Tavb Tavd Tavdi' Tavf (tavf) Tavh Tavil Tavil-l b' Tavil-n nicad Tavile

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aklanma, aydnlanma. (C.: Taviye) Tar: Hadm aas. Harem aas. Tebeir. Krmz kiremit. Byk da. Tepe. * Sebt. Atlm pamuu kaftana koyup cbbe dikmek. Dnmek. * Frat Nehri gibi sularda stne binilen vasta. Helk olmak. * ftira etmek. Uzun. * ok sren. Uzun kulal. Gc yeter. * Eli ak, vergili, verimli. Kl ba uzun. * Mc: Uzun boylu. Birbiri ardna balanm bir sra hayvan. Hayvan katar. * Tavla, ahr. * ayra salnan hayvann ayana baladklar tavla ipi.

Taviyyet Tavk tavk Tavk- beer Tavl Tavla

nsann gnlnde gizli olan istek veya niyet. Tkat. G. * Boyuna taklan zinet. Gerdanlk. * Tasma. g, tkat. Beer takatinin, g ve kudretinin son haddi. (Bak: Tul) "Hayvan balanan ahr. (San'at Ansiklopedisinde ""Tavla"" maddesi: ""Hayvanlarn tavlanmas yani istirahat edip alacak kvama gelmesi, kuvvet ve tkat kazanmas iin beslendii yer."" eklinde tarif edilmitir.)"

tavla Tavme Tavr tavr

ahr. Tosbaann diisi. (Bak: Tavr) tavr, davran.

2903

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tavr- btl tavren Tavr Tavs Tavsib Tavsif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Btl, kt hal ve vaziyetler. tavrla, davran olarak. Vahi adam veya ku. * Ehad, vhid, bir. rtmek. Tenbellik ve sstlk. Vasflarn sylemek. Bir eyin i yzn, ne ve nasl bir ey olduunu anlatmak. Vasflandrmak. * Bilgi, ilim.

tavsif Tavsif-i bi-l-fezail tavsifnme Tavsift tavsift Tavsil Tavsim Tavsit Tavsiye

niteleme, zelliklerini syleme. Faziletlerini zikrederek tavsif etmek. zellikleri belirten yaz. (Tavsif. C.) Tavsifler. Vasflandrmalar. nitelemeler. (Vasl. dan.) Ulatrma, vardrma. Azalardan bir uzva zahmet vermek. * Krmak. * Tenbellik. (C.: Tavsitt) (Vasat. dan) Arac bulma. Araclk yaptrma. Vasiyet brakma. * Ismarlama, sipri etme. * Birini iyi tantma. tleme.

Tavtid Tavtie

Bir nesneyi yerinde tutmak. * Muhkem etmek, salamlatrmak. Anlatlacak maksad destekleyecek tarzda nceden baz szler syleme.

Tavtin

(Vatan. dan) Bir yerde yerletirme. Yurtlandrma. * Bireye balanp onu neticelendirme. Makam tutunmak. * Gnln balamak.

Tavti Tavus tavus

Karlkl olarak reddetmek. Mehur bir ssl kuun ad. ssl bir ku.

2904

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tavvaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kbe'yi ziyaret ve tavaf eden. * Resm dairelerde gece bekisi. * ok tavaf eden.

Tavvafe Tavvafiyye Tavvas Tavy Tavzif tavzif tavzift Tavzih tavzih tavif tavn tavl Tavr

Kedi. Resm dairelerdeki gece bekilerine verilen cret. Tas yapan. Alk. Vazifelendirmek, i vermek. grevlendirme. grevlendirmeler. Aklamak. Ak olarak beyanda bulunmak. aklama. guruplar, blkler. isteyerek. uzun. (Tavr) Suret. Hareket, hal, vaziyet. * Bir kerre, bir defa. * ki ey arasndaki had ve fasla. * Kader. * Miktar.

tavr Tav Tayalis

hl, sret, davran. Akl hafiflii, akl azl. (Taylasn. C.) Baa ve boyna sarlan allar. * Baa sarlan sarklarn omuzlar zerine salverilen ular.

Taybe Taycan Tayeran tayern Tayf

Medine ehri. Yesrib. Medine-i Mnevvere. (C.: Tycin) Tava. (Tayrn) Uu. Uma. uma. Hayl. Uykuda veya karanlkta gzde tecessm eden ekiller. * Gl. * Kavs- kuzah. Gkkua.

2905

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tayf Tayfur Tayh Tayhan Tayhuc Tayi' Tayian Tayih tayint Tayir Tayi Taylasan hayl grnt. Bir ku ismi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Helk etmek veya helk olmak. * Brakmak. Bo ve mlayni eylere itiraz eden kimse. Tura kuu (Bir sln nevidir.) taat eden, boyun een kimse. * Bir ii kendi isteiyle yapan. steyerek. Hayran kimse. tayinler, belirlemeler. (Tayr.) Ku. * Umak. * abuk yrmek. Yeynicek kimse. * Hafiflik. (C.: Taylis-Taylise) Baa ve boyna sarlan al. * Baa sarlan sarn omuzlar zerine salverilen ucu.

Tayr tayr Tayr- hmyun Tayrure Tays

(C.: Atyr-Tuyur) Ku. * Umak (mnasna mastardr.) ku. Talih veya uur kuu. Devlet kuu. (Bak: Hma) Umak. ok adet. * Yer yznde olan toprak ve sprnt. * Nesli ok olan karnca ve sinek.

Taysel Taytan Taytava Tayy

ok miktar. Fazlaca. Yaban sarmsa. Bartlak kuuna benzeyen alaca bir ku. (Yz beyaz, ba kara olur.) Bkmek, sarmak, drmek. * Kaldrmak. * Gemek. * Amak. * karmak. Bir haberi ketmetmek. Kasten atrmak. * Atlama, zerinden geme.

tayy

atlama, kaldrma.

2906

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tayy-i mekn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mekn ortadan kaldrmak. Bir ahsn bir anda muhtelif yerlerde grnmesi.

Tayy-i meratib Tayy- zaman

Birden st mertebeye gemek. Birden mertebeleri ap, geip gitmek. "Zaman ortadan kaldrmak. ok uzun bir zaman pek ksa olarak grmek ve yaamak. Mesel: Kur'an- Kerimde beyan edilen ""Ashab Kehf"" maarada 309 sene kaldklar halde, kendileri yarm gn veya bir gn kadar kaldklarn sylemilerdir. (Bak: Bast- zaman)"

Tayyan Tayyar tayyar tayyare Tayya Tayyetmek

Balk yapan kimse. Deniz dalgas. uucu. uak. Aceleci hafif kimse. * Hilebaz kimse. Silmek. Kaldrmak. * Mc: Uzun zaman veya mesafeyi az zamanda geip amak.

tayyetmek tayyib Tayyib(e)

gemek, atlamak, kaldrmak. iyi, ho, gzel. yi, ho. yi davran. Temiz. * Hz. Peygamber'e (A.S.M.) Cenab- Allah (C.C.) en gzel kokular vermitir. Bu yzden kendisine Tayyib denilmitir. * Fk: Hellin her trl phelerden uzak, saf ve temiz ksmna denir.

tayyibe Tayyibt

iyi, gzel, ho. (Tayyibe. C.) Btn gzel szler, gzel mnalar, harika gzel cemaller. * Btn kinat yznde cemalleri grnen ezel Esma-i Hsn'nn cilveleri.

tayyibt tayymekn

tayyibler. bir yerdeyken birdenbire baka yerde olmak.

2907

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tayyzaman tayn taynat Taz Taz' Taz'if

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bir zamandan birdenbire baka zamana gemek. gda, ekmek, yiyecek. taynlar, gdalar. f. Koma, kou. Gayretsiz olmak. ki kat, kat kat etmek. Ziyade etmek. Bir kat daha artrmak. oaltmak. * Zayf addetmek.

Tazaccu' Tazaccur Tazaffr Tazalll Tazallm

Gevek davranma, enme. Sknt. sklma. Galip olmak, yenmek. (Zll. den) Glgelenme, glgede olma, glge altna girme. Bir hakszlktan szlanmak. ikyet etmek. * Birinin hakkn veya maln gasbetmek. * Mazlum olmak. * Zulm kendi nefsine isnad etmek.

Tazallm-i hl

Kendine yaplan bir hlden, hareketten dolay szlanmak. Hlinden ikyet etmek.

Tazallmt Tazammud Tazammun

(Tazallm. C.) Yanp yaklmalar, szlanmalar. Yarann merhemli bezle sarlmas. htiva etmek. ine almak. inde baka eyleri havi olmak. Muhit olmak. * Tazmini kabul etmek. Kefil olmak. * Man: Lfzn, mevzuu olduu mnann cz'ne dellet etmesi.

tazammun Tazannn Tazarru'

iine alma. (Zann. dan) Sanma, zan ile i grme, delilsiz hkmetme. Bir eye gizlice yaklamak. * Kendi kusurlarn bilip kibirden vaz geip tevzu ile yalvarmak.

Tazarru'en ve hufyeten Gizlenip saklanarak.

2908

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tazarru'krane Tazarruf Tazarrur tazarr tazarrt Tazavvu' Tazayyuk Tazayyf Taze

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tazarru ederek. Tazarru etmek suretiyle. Zarafet. * Zariflik taslama. ncelik gstermek. Klfetle zarif olmak. (Zarar. dan) Zarar ve ziyna urama. yalvarmak, yakar. yalvarmalar. Bir eyin gzel kokusunun etrafa yaylmas. (Zk. den) Skma, daralma. Meyletmek, eilmek, ynelmek. f. Yeni kesilmi, bayatlamam, taravetli, burumam. * Yeni duyulan, henz ortaya kan. * Kuru olmayan, yeil. * Gen, krpe.

Tazeg Tazende Tazfir Tazhir Tazi Taziyane Taziyane-i ta'zib taziye taziyenme Tazlil Tazlim Tazmid Tazmin

f. Tazelik, yenilik, krpelik. * Genlik. f. Koucu. Galip etmek. * Trnaklamak. (Zahr. dan) Arkaya atma. Arkaya brakma veya braklma. htiml. (C.: Tziyn) Araplar. f. Sebeb. Vasta. * Krba, kam. Azab vermek, azablandrmak kams. yakn len zgn birini teselli etme. taziye mektubu. (Zll. den) Glgelendirme veya glgelendirilme. Zlim olmak. Merhemli bezi yaraya sarp balama. Kefil olmak. * Zarar verdii kimsenin zarar ve ziyann demek. * Edb: Bakasna ait bir msra veya beyti intihl ve tevrd olmakszn kendi iirine alma san'at. * Bir eyi bir eye dhil etmek. * Zarar detmek.

2909

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tazmin Tazmint zarar deme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tazmin. C.) Zarar ve ziyana kar denen bedeller. * Zararlarn bedellerini detme.

tazmint Tazr Tazrir Tazyi'

zarara karlk verilen para. Eliyle vurup def'etmek. El ile kovmak. Zarar vermek. Zarara uratmak. (C.: Tazyit) (Ziy. dan) Kaybna sebeb olma, brakp kaybetme. Bouna harcama.

Tazyi-i evkat Tazyik

Bo yere vakit geirme. Zaman harcama. Vakit kaybetme. "Daraltmak, sktrmak. * cbar etmek. * Sknt ve zdrab vermek. * Zorlama, bask. * Fiz: Bir kuvvet harcayarak yaplan basma veya itme ii. Basn. Kat cisimler, zerine konulduklar sathlara; svlar, iinde bulunduklar kabn hem dibine ve hem de yanlarna; gazlar ise, iinde kapal olduklar kabn her tarafna basn yaparlar."

Tazyikat

(Tazyik. C.) Tazyikler. Sktrmalar. Basklar. Zorlamalar. * Basnlar.

tazyk tazykt Ta tai taiyane talib talit taut

bask, sktrma. tazyikler, basklar, sktrmalar. Arabistan'da mevcut Tay kabilesinden olan. azgn, haktan sapan, saptran. azgnca. galip getirme. yanltma, bulandrma. azgn, sapkn, mansz, ilh gibi sayg gren, heykellerine bile sayg duyulan, sapan ve saptran.

taut

tautla ilgili.

2910

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tayir tayirt tai Taa Tanak Tar Tara

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

bakalatrma, deitirme, bozma. tayirler. kartrma. Nezleye benzer bir hastalk. Ermenilerin kurduu bir rgt. Zayf yaan yamur. Hari ve d taraf. * stanbul harici olan memleket. * Merkez-i hkmet hricinde olan yerler.

tara Tarah Tat Tat-gen Ta (tai) Te Te'bid Te'bidt Te'bil Te'bin

istanbul dndaki yerler. Hurma aac. Byk leen. f. Leenci. * Leen yapan. Yamur isintisi. f. Dek, kadar, dein. Mesel: Ser-te-ser $ : Batan baa. (C.: Te'bidt) (Ebed. den) Ebediletirme, sonsuzlatrma. (Te'bid. C.) Ebediletirmeler, sonsuzlatrmalar, te'bidler. Deveyi kataryla getirmek. lm bir kimsenin iyiliklerini hatrlayp syleme. * Bir kimseyi yzne kar ayplama.

Te'bir Te'bis Te'biye Te'cic Te'cil Te'dib Te'dibat

(Aalar) alama, (aalara) a yapma. Horlama. Hakaret. Yksek sesle okumak. Tututurup alevlendirme. Baka zamana brakma. * Acele etmeme. (Zdd: Ta'cil) Edeblendirme. Terbiye verme. * Haddini bildirme. (Te'dib. C.) Edeplendirmeler, terbiye etmeler.

2911

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Te'diben Te'diyat Te'diye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Te'dib suretiyle, te'dib iin. Haddini bildirmek iin. (Te'diye. C.) demeler. (C.: Te'diyat) Eda etmek. * denmi para. Verilmi bor. * Borcunu vermek.

Te'diye-i deyn Te'fik Te'haz Te'hil

Bor deme. Borcunu verme. (C.: Te'fikt) Yalan syleme. * Yalan ve iftir etme. Tekrar almak. "Misafire ""ho geldiniz"" demek olan ehlen ve sehlen cmlesini sylemek. * Ehliyetli klmak. * rkekliini gidermek. Altrmak. * Lyk ve mstehak grmek."

Te'hir Te'hirt Te'hye Te'kid

Geciktirme. Sonraya brakma. (Te'hir. C.) Tehirler, geciktirmeler, sonraya brakmalar. Hayvana yatacak ahr yapmak. * Birbirine karde olmak. Kuvvetlendirme, salamlatrma. * steleme. Bir i iin evvelce yazlan bir yazy tekrarlama.

Te'kid-i manev Te'kiden

Sylenii baka, manas mterek olan. Tekrarlama ile. * Salamlatrarak. Te'kid suretiyle. * Evvelce yazlm olan bir yazy tekrarlyarak.

Te'kil Te'leb Te'lib Te'lif

Yedirme veya yedirilme. Bir aa ad. Kandrmak. "Bartrmak. Husumeti defetmek. lfet ve imtizac ettirmek. * eitli eyleri birletirip kartrmak. * Eser yazmak. * Noksan bir adedi bine karmak.(Kinatn te'lifinde yle bir i'caz var ki; btn esbab- tabiiyye, farz- muhal olarak muktedir birer fil-i muhtar olsalar, yine kemal-i acz ile i'caza kar secde ederek $ diyeceklerdir. M.)"

2912

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Te'lif-i beyn Te'lift Te'lil Te'lis Te'liye Te'mim Te'min

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ara bulma, bartrma, uzlatrma. Yazlm eserler, kitaplar. Tez etmek, abuklatrmak. Durdurmak, ikmet. * Yamurun devaml yamas. badet ettirmek. Kasdetmek. Gvenlik, emniyet hissi vermek. * Salamlatrma, phe brakmama. * Salamak. Kat'i vaadde bulunmak. Emn ve emn vermek. * Elde etme.

Te'minen Te'mint

Te'min suretiyle. (Te'min. C.) nandrmak ve emniyet vermek iin veya muhtemel zarar demek iin verilen sz veya para, gsterilen kefil.

Te'mir Te'mit Te'miye Te'nib Te'nis

Emretmek. Zihnen tahmin etme. pmek. Ayplamak. * ncitmek. rkekliini gidermek. Altrmak. * Bir hayvan terbiye ederek ie yarar hale getirmek.

Te'nis-i ezhan Te'rib Te'rik Te'ris Te'ri Te'sif Te'sil Te'sim

Zihinleri altrmak, anlay kolaylatrmak. Kuvvet verme, salamlatrma. * oaltma. Gece uykusuz brakma. Kandrma. * Ate yakma. * Fitne drme. Bozmak. Fitne karmak. Sacayak stne mlek koymak. Tez etmek. Sr'atli yapmak. Gnah iledin demek. Bir kimsenin gnahkr olduunu sylemek.

2913

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Te'sin Te'sir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tayir etmek, deitirmek. "Bir eyde eser ve niane brakma. * Vasflar ve halleri deitirme. * leme, dokuma, iz brakma. * e ileme. * Kederlenme.(Esbaba te'sir-i hakiki verilmemi. Vahdet ve cell yle ister. Lkin mlk cihetinde esbab dest-i kudrete perde olmutur. zzet ve azamet yle ister. T, nazar- zhirde, dest-i kudret mlk cihetindeki umr-u hasise ile mbair grlmesin. M.)(Kevn ve vcud sahasnda durup, ahval-i leme dikkat eden adam, hads bir sr'atle anlar ki: Te'sir ve filiyet ltif, nurani, mcerred olan eylerin e'ni olduu gibi; infial, kabiliyet, teessr de maddi, kesif, cismani eylerin hassasdr. Evet misal olarak semadaki nur ile yerdeki u kocaman daa bak. O nur semda iken ziysiyle yerde i grr, faaliyettedir. O da ise, azametiyle beraber faaliyetsiz yerinde oturuyor. Ne bir tesiri var ve ne de bir fiili var.Ve keza, eya arasnda vukua gelen fiillerden anlalyor ki, hangi bir ey ltif, nurani ise, sebep ve fil olmaya kesb-i liyakat eder. Kesafeti nisbetinde de infial ve msebbebiyet mertebesine yakyor. Bundan anlalyor ki, esbab- zhiriyenin Hlikyla, msebbebatn mucidi, ancak ve ancak Nur-l-Envar, Sni-i Ezel'dir. M.N.)"

Te'sirat Te'sis

(Te'sir. C.) Te'sirler. Kurma, temelletirme, esaslar koyma. * Esas koymakla sbit, salam ve kararl klmak.

Te'sisat Te'siye Te'te Te'tee Te'tiye

(Te'sis. C.) Te'sisler, kurulular. Kurulup temelletirilen eyler. Teselli verme, avutma. Tekebbrlenmek, gururlanmak. Ululanmak. "Sylerken dilini, ""t"" lfzna dndrmek." Su yolunu vermek.

2914

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Te'vib Te'vid Te'vil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tesbih etmek. * Sabahtan akama kadar seyretmek. Eriltme. "(Tef'il veznindendir) Bir nesneye redd ve irca' etmek. Dndrmek. Te'vil kelimesi, baz mfessirlere gre, rcu' mnasna olan ""Evl: "" den alnmtr. Mfessirlerce: Bir yet-i kerimenin mnasn bir nesneye irca' ile beyan etmektir. Bazlarnca da (Evvel: ) lfzndan alnm olup kelm evveline sarf ve irca' eylemektir. Bazlarnca da hkmet ve siyaset mnasna olan (yalet: ) den alnmtr ki, te'vil eden kimse, zihin ve fikrini kelmdaki srrn tetebbuuna taslit etmekten ibarettir ki, kelimeden maksud olan mna zhir ve syleyenin murad aikr ola. Tefsir ve te'vil beynindeki fark ise: Tefsir: Nzul- yetin sebebinden bahs ve lgat cihetinden kelmn mevzuuna mteallik maddeye mberettir. Te'vil ise: yetlerin srlarn ve istar- kelimat (kelimeler perdesini ve zarn) inceden inceye aratrmak ve yetin mna ihtimllerinin birini tyin etmekten ibarettir ki, muhtelif vecihlere muhtemel olan yetler olur. Kur'ann anlalmasnda birinci mertebe tenzil, ikinci mertebe te'vildir.Te'vil, bundan baka ""rya tbir etmek"" mnasna gelir ve ""ho kokulu bir nebat"" addr. (Kamus Tercemesi)"

Te'vilt

(Te'vil. C.) Te'viller. Zhiren yakn mna ve delil nakletmek sebebiyle baka mna vermeler.

Te'vim Te'viye Te'ye Te'yid

Tzim etmek, hrmet etmek. "Haz duyup ""oh"" demek." Elenmek, durmak, oyalanmak. (C.: Te'yidt) Kuvvetlendirme. Salamlatrma. Metnet verme. * Dorulama, doru karma. Destekleme.

2915

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Te'yis Te'z

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ye's. den) Me'yus etme, ye'se drme. Umutsuzlatrma. Yara. * Cenk edip drken birbirine yakn olup yoldan gzetmek.

Te'zin Te'ziye Te'ib Te'ir Tea Teab Teabbd Teabbs Teaddi Teaddd- zevcat Teadi Teadud

Ezan okutma. * Barp iln etme. Eziyet etme, cefa ektirme. Kandrmak. Gedik etmek. Du. (Bak: Taab) (Bak: Taabbd) Abes yzl olmak. (Bak: Taaddi) (Bak: Taaddd- zevcat) (C.: Tediyt) (Adu. dan) Ara alma. Dmanlk. (Adud. dan) Kol kola girme. * Birbirini tutma. Karlkl yardmda bulunma. Birbirine yardm etme.

Teadl

(C.: Tedlt) (Adl. den) Birbirine denk gelme. Eitlik, denklik, beraberlik.

Teafff Teaffn Teahhur teahhur Teahhd Teahd Teahdt Teakk

(Bak: Taafff) (Bak: Taaffn) Geri kalmak. Geciktirmek. Gecikmek. geri kalma. Hfzetmek, korumak. * Uymak, tbi olmak, riyet etmek. Szlemek. Ahidlemek. (Tehd. C.) Szlemeler. Ahidlemeler. Dolu olmak.

2916

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teakkub Teakkud Teakkum Teakkn Teakkr Teakks Teakub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her nesnenin kibetine nazar etmek. Sonuna bakmak. Balanmak. Tereddt etmek, kararsz olmak. Karn buruukluu. Cem'olmak, toplanmak. * Alk. (Aks. den) Tersine dnme. Birbiri ardnca olmak, peinde olmak. * Bir nesneyi sonradan oaltmak.

teakub Teakud Teala

birbirini izleme. (Akd. den) Balama, akidleme. """Nm byk"" melinde olup. Cenab- Hakk'n (C.C.) kudsiyet ve bykl iin hrmeten sylenir."

Tealallah Teali

Allah ykseltsin! Ykselme. Yceltme. ok yce olma.(Bu zamanda slmiyetin tealisine en byk bir sebep, maddeten terakki etmektir. M.)

Tealiperver Tealli Tealluk Tealll Tealm Teami Teammuk Teammc Teammd Teammm

f. Ykselmeyi isteyen. (C.: Tealliyt) Yksek olma. Ykselme. Muhabbet etmek, sevmek. * Alkal olmak. (Bak: Taalll) (lm. den) Bir eyi herkesin bilmesi. Grmez gibi grnme. Yalandan grmezlie gelme. Batmak, gmlmek. Erilik. (Bak: Taammd) mame sarmak, sark sarmak. * Umumilemek.

2917

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teaml

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Olagelen i. * Birbiriyle alp vermek. * Yaplagelen muamele ve mnasebet. * Usul. * Reaksiyon, tepki.

Teams Teanni Teannd Teannt Teanuk teand Tearri Tearrf tearrf Tearuz Tearuzen Tearf tearf Teas Teassi Teassf Teassr Teasss Teasr Teati

Gaflet etmek. Chillik etmek. Zahmet ekme. Hakk ve doruyu bilerek tersini yapmak. Meakkate dmek. * Hasmn ktln ve zilletini istemek. Birbirinin boynuna sarlma. Kucaklama. inatlama. (Uryet. den) Soyunma. plaklama. Bir eyi aratrarak renme. aratrarak renme. Muraza. ki kii arasnda zddiyet, mmnaat etmek. Birbirine zt olarak, muarz olarak. Tanmak. Birbirini tanmak. Birbirine tan kmak. bilinme, tannma. Srp yz stne dmek. Muhalefet etmek, kar gelmek. * Sopayla vurmak, as ile darbetmek. Mstakim yoldan kmak. 'tisaf. Sklmak. Kokmak. * Geceleyin ava gitmek. (sr. den) Bir ey gleme. G olma. Karlkl alp vermek. * Bir eye el uzatp almak. Hakk olmayan eye el uzatmak. * Fk: Pazarlksz ve konumadan fiilen vki olan mal al verii.

Teati-i efkr

Birbirlerine fikir verme.

2918

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teattuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Esirgemek. Merhamet etmek. efkat gstermek. * Ulamak. ttisal etmek. * Eilip bklmek.

Teattul

Kadnn elinde ve ayanda knas, sanda boyas, kolunda ve boynunda mcevherleri olmamas.

Teattus Teattu Teatuf Teatuft Teavn

Aksrma. Susamak. Birbirine efkat, muhabbet ve sevgi gstermek. * Birbirine balanma. (Tetuf. C.) Karlkl sevgiler. "Yardmlamak. Birbirine muvenet etmek.(Ey ikinci bozuk Avrupa! Senin rk ve esassz esaslarnn bir ksm unlardr ki: ""Hlik- Kerim'in kerem dsturlarndan ve erkn- kinatta keml-i itatle imtisal edilen dstur-u teavnle; nebatat hayvanatn imddna ve hayvanat insanlarn yardmna komasndan tezahr eden o umumi kanunun Rahimne, Kerimne cilvelerini cidal zannedip, ""Hayat bir cidaldir"" diye ahmkane hkmetmisin. Acaba bu dstur-u tevnn cilvesinden olan zerrt- tamiyenin kemal-i evk ile beden hceyrelerinin gdalandrlmas iin komalar, nasl cidldir? Nasl bir arpmaktr? Belki o imdd ve komak, Kerim bir Rabbin emriyle bir tevndr. M.N.)"

Teavnt Teavr Teayyb Teayyn

(Teavn. C.) Yardmlamalar. Elden ele gitmek. Ayplamak. Bellibal olmak. * Meydana kmak. Grnmek. Belirmek. * Anlalma. Zhir ve ikr olma. (Bak: Taayyn)

Teay Teazud

Birbiriyle dirlik etmek. Kol kola tutunma. * Mc: Yardm.

2919

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teazum Teazzuk Teai Teak Tear Teb Teb'an Teb'id Teb'iz Teb-zede Teba' Teba'sus Teba'ul Teba'uz Tebaa tebaa Tebab Tebadl Tebadlt Tebadr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzde bymek. Azametlenmek. Byk grnmek. Darlk, tazyik. Gafil grnmek. Sevimek. Muaeret etmek, iyi muamelede bulunmak. f. Hararet. * Tb: Stma. Bir eyin arkasndan gitmek ve ona tabi olmak. Uzaklatrma. Bir yerden bir yere srme, kovma. Blmek. Blk blk etmek. Bir ksma ait etmek. (C.: Teb-zedegn) f. Stmaya tutulmu. Tabi olma. Uyma. Muztarib olmak, ztrab ekmek. Ac ekmek. Kadnn kocasyla konuup grmesi. Paralanma. Ksm ksm ayrlma. Tbi olanlar. Birisinin veya bir devletin emri altnda olanlar. uyruk, uyanlar. Ziyan, zarar, kayp, hasar. Birbirinin yerine gemek. Karlkl deimek. Trampa. (Tebadl. C.) Deimeler. Tebadller. Ani olarak zihne girmek. * Hdis olmak. * Barmak. * retmek. * Dierini gemek iin sr'atlenmek, hzlanmak.

Tebagguz Tebagi Tebaguz

(Buz. dan) Sevmeme. Kin besleme. Buzetme. Birbirine zulm etmek. (C.: Tebguzt) (Buz. dan) Sevimeme, gizli kin tutup dmanlk besleme.

Tebah

f. Mahvolmu. Yklm. Fesada giriftar olmu. * Bozuk.

2920

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tebah Tebah-kr Tebahbuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mahvolmu, yklm. (C.: Tebhkrn) f. Mahveden, harab eden, bitiren. Durmaya, oturmaya, girmeye ve kmaya kadir olmak. * Ortada oturmak.

Tebahhur tebahhur Tebahhurt Tebahi Tebahtur

(Buhar. dan) Buharlamak. Ttslenmek. Buulanmak. * Kokmak. buharlama. Buharlamalar. Buu haline gemeler. vnme, tefahur. * Muharebe edimek, karlkl dvmek. Dalgalanmak, dalgalanr olma. * Kibirlenerek yrme, kibirli kibirli yrme.

Tebaiyyet Tebaiyyeten Tebaki Tebakkur Tebane Tebane Tebar Tebarek

Uyma, tabi olma. taat, inkyad ve imtisal etme. Tbi olarak. Uyarak. (Bk. dan) Alar grnme. Yalandan alama. lim ve malda genilik zere olmak. lim ve zengin olmak. Zeyreklik, aklllk. Tokat. Helk, bitme, yok olma. Mbarek etsin (mealinde dua.) Tel gibi mzi fiiliyle mbala ile bereketin Allah'tan zuhurunu ifade eder. (Bak: Bereket) (Suyun havuzda ykselmesi halinden alnmtr.)

Tebarekllah

"""Cenab- Hakk'n (C.C.) ne bereketli, ne hayrl ileri var, ne kadar bereketli!"" diyerek hayret taaccb. Allah'n (C.C. ) yapt eserlerinden dolay hayranlk hislerini ifade maksadyla, Allah (C.C.) hakknda sylenen ve ayn zamanda dua iin okunan bir kelm."

Tebari

Mcdele ve muhrebe etmek. Savamak, dvmek.

2921

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebark

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

oalmak, ziyde olmak. * Uzamak. * Byklk. * Genilemek. * Zhir olmak, grnmek.

Tebarz Tebassur Tebattun Tebatu' Tebaul Tebayi' Tebay' Tebayn

Belli olma, belirtme. Grnme. * ki hasm cenk iin meyadan kma. Gz akl, dikkat-i nazar. leri gr. Bir eyin iini dn iyice anlamak iin alma. Ar davranma. Ar hareket etme. Oynamak. (Bak: Tabayi') Bey'edimek, bir mal dier bir malla deimek. ki ey arasndaki uyumazlk. Birbirinden ayr ve baka olmak. htilf vuku bulmak. Ztlk.

Tebayn-i efkr Tebayn-i mesalik Tebaynt Tebazl Teba

Fikirlerin aykrl. Dncelerin farkl olmas. Mesleklerin farkll. (Tebayn. C.) Tebaynler, iki ey arasndaki farkllklar. Birbirine bahi etmek. Hakiki maksat olmayp dolaysyla olan. * Bakasna uyarak. * Cz' olarak. (Bak: Tebe)

Tebad Tebadt Tebair Tebar

Uzaklama. Uzaa ekilme. * Uzama. (Tebad. C.) Birbirinden uzak dmeler. Uzaklamalar. Mjde. * Her eyin ncesi, ilk zaman. Mutulamak. Mjdelemek. * Mbaeret etmek, bir ie girimek, balamak.

Tebb Tebban Tebcil

Zarar, ziyan, hasar, kayp. Saman satan, samanc. Arlamak. Yceltmek. Birisine ta'zim etmek. Hrmetle hareket etmek.

2922

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tebcil Tebcilen Tebdil arlama, yceltme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Arlyarak, tzimen. Deitirmek. Tayir etmek. Bir eyi baka bir hle veya eye deitirmek.

tebdil Tebdil-i hev Tebdil-i mekn Tebdilen Tebdilt tebe Tebe-i tabin

deitirme. Hava tebdili. Hava deiiklii. Yer deitirme. Deitirerek. Tayir ederek. (Tebdil. C.) Tebdiller, deitirmeler. tabi olanlar, uyanlar. Tabinden olan birisinden (yni ikinci derecede olarak) hadis nakletmi olan. Veya Tabin olanlardan ders alm, onlara uymu mslmanlar.

Tebea Tebean tebean Tebecbc Tebeccs Tebeddi Tebedd' Tebeddd Tebeddl

(Tbi. C.) Tbi olanlar, uyanlar. Tbi olarak. Uyarak. uyarak. Sevinmek. Suyun aktan akmas. Sahraya kmak, le kmak. Balamak. Perkende olmak, dalmak. Bakalamak. Deimek. * Yeni hey'ete, baka kyfete girmek. (Bak: Hudus)

tebeddl Tebeddlt

deime, deiim. (Tebeddl. C.) (Bedel. den) Tebeddller, deiiklikler, tagayyrler, tahavvlt.

2923

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tebeddlt Tebeddlt- cesime Tebeh Tebehhur Tebehhl Tebehhm Tebehhr Tebehkar Tebekkl Tebekkm Tebelbl deimeler. Byk deiiklikler. (Bak: Tebah) (Bak: Tebahhur)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tahsil iin sknt ve zahmet ekme. pheli ve belirsiz olma. Tb: Ksa ve sk nefes alma. (C.: Tebehkran) f. Mahveden, harab eden. Bitiren. Karmak. (Bekem. den) Dili tutulma. Konuurken tutulup kalma. Lisanlarn muhtelif ve muhtelit olmas. Bazs Arapa, bazs Farsa ve Trke olmak gibi. * Karklk.

tebelbl Tebelbl- akvam

dil karmaas. Muhtelif kavimlerden ibaret bir cemaatin ksm ksm olmalar, muhtelif dil konumalar. (Bak: Babil)

Tebelbl- elsine Tebelle Tebelluh Tebellc Tebelld

Dillerin karmakark olup anlalmaz hale gelmesi. Birbirine gemi, karmakark, karm. Tekebbrlenmek, gururlanmak, kibirlenmek. Sabah yeri aarmak. "Ar, tembel olma. * Bir eye tahassr ve teessf etme. Pimanlktan dolay ""hay meded"" diye ellerini birbirine arpma. * Yere dme."

Tebellh

Ahmak olmak. * Suret ahmaklk gstermek. * Kaybolmu bir eyi aratrmak. * Yolu bilmeyen kimse, erbbndan sorup aratrmayarak gitmek.

Tebelll

(C.: Tebelllt) Nemlenme, slanma.

2924

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebellr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Billurlamak. Parlak, ekilli olup ve donup katlamak. * Aa kmak. Meydana kmak.

tebellr Tebell tebell Teben Tebenni Teber Teberku' Teberns Teberra Teberri teberri Teberru'

billurlama. Anlayp alma. Yetime, erime. * Teblii kabul etme. anlayp almak. Zeyrek, akll kimse. Evlt edinme. f. Balta. Yzn rtme, peeleme. Yamaklanma. Brns giymek. Uzak durma. Sevmeyip yz evirme. Alkasz olma. Sevmeyip yz evirme. * Temiz olma. arnma, uzaklama. Ba. Bir maln karlksz olarak verilmesi. Mecburiyet olmad hlde birisine bir mal vermek. Hayrl ilerde yardm ve ihsanda bulunmak.

Teberruan Teberruz Teberrut teberr teberrt Teberr' Teberrc

Teberru ederek, teberru suretiyle, balayarak. ktifa etmek, yetinmek. (Teberru'. C.) Teberrular, balar, balamalar. ba. balar. Pk ve temiz, halis ve hell olmak. Ak sak olmak. * Kadnn sslenip yabanclar iinde gezmesi. (Chiliyet devrinde olduu gibi)

Teberrd

Souma, serinleme, souk hle gelme. * Souk suya girme.

2925

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teberrk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyi bereket veya saadet vesilesi sayarak almak veya vermek. Uur ve bereket saymak. * Hayr- lhiye hissedr olmak.

teberrk Teberrken teberrken Teberrm Teberrr Teberrz Tebertum Teberzin

bereket umma. Uurlu ve mbarek olarak. Bereket mevzuu ederek. bereket umarak. Muztarib olmak, ztrab ve ac ekmek. Allah rzasna alma. Grnme, meydana kma. Byklk taslama. * Hiddetlenme, fkelenme, kzma. f. Eskiden harp leti olarak kullanlan ve eyere aslan kk sava baltas.

Tebessl Tebessm tebessm Tebessm-knan Tebessmat tebessmkrane Tebessr Tebettl

Somurtma, surat asma. Yzn ekitme. Glmseme. Nazikne ve dilerini gstermeyerek glme. glmseme. f. Glmser tarzda, glmseyerek. (Tebessm. C.) Glmsemeler, tebessmler. glmsercesine. Sivilce kma. Halkdan ayrlmak. * Msivadan kesilip ihls ile Hakka ynelmek ve ubudiyet etmek. * Evlenmekten vaz geip zhidlik etmek.

Tebevv' Tebevvl Tebeyyn tebeyyn Tebeyyt Tebezzuh

Makam tutmak. Bevl etmek. emek. Belli olmak. Sabit olmak. Grnp anlalmak. belli olma, belirme. Geceleyin yama etme. * Bir ii gece yapmak. Tekebbrlenmek, gururlanmak.

2926

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebezzuk Tebezzl Tebe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Bzk. dan) Tkrme. "Terk-i hfz etmek; yni ne olursa saknmayp her yerde kullanmak." Kasd olmayan. * Tbi olarak. * Bakasnn vcuduyla kaim olan. * Mstakil olmayp bakasna tbi olarak. (Bak: Teba)

tebe Tebeb Tebhal Tebhic Tebhih Tebhil Tebhir Tebhit Tebi' Tebia Tebk Tebkir Tebkit

asl olmayan, dolayl. Kkten bye gler yz gsterme. (Tebhle) Dudak kabarts. (Behic. den) Gzelletirme. Scakln az olmas. "(Bahal ve Buhl. den) Bir kimse iin ""pinti, hasis"" deme." Buharlatrma. Buhar hline getirme. * Ttsleme. Alatmak. Yardmc, yardak. * Sr yavrusu. Zulmle ve zorla alnm olan kuma. Dolu olmak, dolmak. Acele etmek. Tekdir etmek. Azarlamak. Vurmak. Baa kakmak. * Delil ve brhanla galip gelip susturmak.

tebkit Tebkiye Tebl Tebligat Tebligat- resmiye tebligt Teblil Teblim

azarlama, susturma. (Bk. dan) Dokunakl szler syleyip alatma. Fesad etmek, rtmek. (Tebli. C.) Tebliler. lnlar. Bildirilen eyler. Resm tebliler. tebliler, bildiriler. Islatma. Islatlma. irkin yapmak, irkinletirmek.

2927

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebliye Tebli tebli Tebli-i eriat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eskitme ve rtme. khneletirme. Ulatrmak. Gtrmek. * Bildirmek. * Eritirmek. ulatrma, bildirme, ilh emirleri insanlara anlatma. Peygamberlere mahsus be vasftan birisi olan, Allah'tan (C.C.) aldklar emir ve kanunlar insanlara aynen bildirmeleri.

teblinme Tebn Tebniye Tebn Tebric Tebrid Tebrie

tebli yazs. (C.: Etbn) Saman. ok bina yapmak. Saman renkli. Dar karmak. * Hlinden dndrmek. (Brudet. den) Soutma, soutulma. * Mc: Ara alma, souma. (Tebriye) Bir kimseyi pheden ve zan altndan kurtarmak. Temizliini ve susuzluunu meydana karmak. * Bortan kurtarmak. * Nezahet, ismet. * Beraet ettirmek.

tebrie Tebrih Tebrik

arndrma. (C.: Tebrih) ncitmek. Eza vermek. Gzlerini dike dike bir yere bakmak. * Gnaha girmek. * Uzak bir yere sefer etmek. * etinlik, zorluk sebebi ile yorulmak. * Kadnn sslenip pslenmesi. * Evi ziynetleyip sslemek.

tebrik tebriknme Tebrikt tebrikt Tebriye Tebriz

bereket dileme, kutlama. tebrik mektubu. (Tebrik. C.) Tebrikler. Tebrik etmeler. tebrikler. (Bak: Tebrie) Dar karmak. * Tekebbrlenmek, gururlanmak. * Gstermek, izhr etmek.

2928

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebsir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nsann gzn aacak ekilde tarif ve izah etmek ve kalbine basiret vermek.

Tebtik Tebtil

Kulak kesmek. Tamamen hakka ynelmek. * yice ve tamamiyle kesmek. * Terbiye etmek. * Yemek. (Bak: Tebettl)

tebtil Tebtit Tebte Tebuk

hakka ynelme. Kesmek. * Datmak. * Bitirmek. (Bati. den) Yavalama, arlama. Hicaz'n kuzey tarafnda Medine-i Mnevvere'den am'a giden yolun ortasnda bir yerdir ve Peygamber Efendimizin son gazvesinin yeri olmakla mehurdur. Tebuk'te Peygamberimiz tarafndan yaptrlan bir duvar bir hurmalk ve bir de eme var olduu rivayet edilir.

Tebuk gazvesi

Hicretin dokuzuncu senesinde vuku bulmutur. am'da bulunan Rumlar tarafndan o civarn halk, mslmanlara kar ayaklandrld Peygamberimiz tarafndan duyulduunda, onlara kar asker hazrlayarak Tebuk'e gitmi ve orann ileri gelenleri Peygamberimize gelerek bara almlardr. Tebuk'te on gn kadar kaldktan sonra ne Rumlardan ve ne de mttefikleri olan Araplardan kimse harp iin kmadndan tekrar Medine-i Mnevvere'ye dnlmtr.

Tebvib Tebvie Tebyin tebyin Tebyiz

(Bb. dan) Ksm ksm ayrma. Bablara ayrma. Bir kadn bo bir evde oturtma. Belirtme. Aka anlatma. * sbat etme. belirtme. Temizce yazma. Msveddeden daha iyice bir kda yazma. * Aartma, beyazlatma.

tebyiz

temize ekme.

2929

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tebzil Tebzir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Delme, yarma. ok azimle bir eye girimek, adamak. Bo yere maln sarf etmek. * Serpmek. Datmak. * sraf etmek, lyk olmayan yere maln sarfetmek.

tebzir Tebzirt teb tebdl tebdr tebiyyet tebn tebrek tebrd tebrz tebud tebyn tebd tebz Tebir tebir Tebirt tebirt Tec'id Teca'cu Teca'ud Tecadu' Tecafi

mal sap savurma. (Tebzir. C.) sraflar. * Tohum samalar. uyma. deime. birdenbire aklna gelme. uyma. ikinci derecede. mbarek etsin! souma. belirme, grnme. uzaklama. uymazlk, ztlk. uzaklatrma. ayrma, blme. Mjdelemek. Hayr haber vermek. Mjdelenmek. mjdeleme. (Tebir. C.) Mjdelemeler, mjde vermeler. mjdelemeler. (Ca'd. den) Sa kvrtma. Yere dmek. (Ca'd. dan) Bklm bklm olma (sa). Husumet etmek, dmanlk etmek. Uzak olma. Yerinden bir tarafa ayrlma.

2930

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tecahd Tecahf Tecahl Tecahl-i rifane nkr etmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darbetmek, vurmak. * stn gelmek, galebe etmek. Bilmezlikten gelme. Bilmiyor grnme. Edb: Bildii bir eyi bilmiyormu gibi gsterme. Bilen bir kimsenin, bilmez gibi davranmas.

Tecahlkr Tecahm Tecahr Tecals Tecamu' Tecanb Tecanf Tecann Tecans Tecarb Tecas Tecasr Tecavez an-na Tecavif Tecavb Tecavl Tecavr Tecavz

f. Bilmezlikten gelen. Yz prtrmek. Aikre olmak, ak ve belli olmak. Birlikte oturmak. Cima etmek. * Toplanmak, cem'olmak. Saknma. ekinme. Meyletmek, eilmek, ynelmek. Delirmek. Bir cinsten olma. * Birbirine sk sk ballk, benzeyi ve uygunluk. (Tecarib) (Tecrbe. C.) Tecrbeler. Diz stne kmek. Cesaretlenme. Bizi affeyle (melinde dua). (Tecvif. C.) Oyuk yerler, oyuklar. Cevaplama. Karlkl cevap verme. (C.: Tecvlt) (Ceveln. dan) Dolama. Ceveln etme. Komu olma. Haddini ama. Sz veya hareketle ileri gitme. * Aleyhine hareket etme. * Zorlama. * Geme. * Satama, saldrma, sarkntlk.

Tecavzkr Tecavzt

(C.: Tecavzkrn) f. Sataan, saldran, tecavz eden. (Tecavz. C.) Tecavzler. Satamalar. Haddi amalar.

2931

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tecazb Tecazm Tecazr Tecbib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine kar duyulan yaknlk. * ncizab etme. ekme. Kesimek. Svme. rkmek. Kamak. * Davarn n ayaklarnn dizlerine kadar beyaz olmas.

Tecbin Tecbir Tecbiye Tecdi'

"Birisine ""korkaksn"" deme, korkak sayma." (Cebr. den) kk veya krk olan kemii sarp iyi etme. Rku eder gibi eilip durmak. Bir kimseye iyilemesin diye beddua etme. * Vcudun bir tarafn kesme. * ocuu zararl eylerle besleyip gelimesini nleme.

Tecdid Tecdid-i biat Tecdid-i iman

Yenileme. Yenilenme. Tazelenme. Biatn, balln, itimadn tekrarlamak, yenilemek. "man esaslarn kalben tasdik ettiini, dil ile de tekrar edip yenilemek.( $ n hikmetini soruyorsunuz. Onun hikmeti, ok Szlerde zikredilmitir. Bir srr- hikmeti udur ki: nsann hem ahs, hem lemi her zaman teceddt ettikleri, iin, her zaman tecdid-i imana muhtatr. Zira insann herbir ferdinin mnen ok efrad var. mrnn seneleri adedince, belki gnleri adedince, belki saatleri adedince birer ferd-i her saylr. nk: Zaman altna girdii iin o ferd-i vhid bir model hkmne geer, her gn bir ferd-i her eklini giyer.Hem insanda bu taaddt ve teceddt olduu gibi, tavattun ettii lem dahi seyyardr. O gider, bakas yerine gelir, daima tenevv' ediyor; her gn baka bir lem kapsn ayor. mn ise; hem o ahstaki her ferdin nur-u hayatdr, hem girdii lemin ziysdr.""Lilahe illallah"" ise, o nuru aar bir anahtardr.Hem insanda mdem nefs, hev ve vehim ve eytan hkmediyorlar, ok vakit imnn rencide etmek iin

2932

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gafletinden istifade ederek ok hileleri ederler, phe ve vesveselerle imn nurunu kaparlar. Hem, zhir-i eriata muhalif den ve hatt bz imamlar nazarnda kfr derecesinde te'sir eden kelimat ve harekt eksik olmuyor. Onun iin her vakit, her saat, her gn tecdid-i imna bir ihtiya vardr. M.)" Tecdid-i nikh Tecdiden Tecdidt Tecdil tecdd Tecebbr tecebbr Tecebbs Tecebcb Teceddd Nikh tazeleme. Nikh yenileme. Yenileterek. Yenileyerek. Yenilemeler, tazelemeler. Yere ykma, yere atma, yere vurma. yenileme, tazeleme. (Cebr. den) (C.: Tecebbrat) Kibirlenme, byklenme. zorbalama. Yrrken sallanmak. Kurumak. Tazelenme. Yenilenme. (Bak: Mceddid)TECEFFF : Kuruma, kuruyup katlama. teceddd tecedddperver teceddd Tecehhz Tecehhz-i arus Tecehzum Tecelbb Tecelcl Tecelli (tecell) yenilenme. yeniliksever. yenilenmekle ilgili. (Cihaz. dan) Hazr bulunma. Cihazlanma, hazrlanma. Gelinin hazrlanmas. Ululanmak. Gmlek giymek. Deprenmek, harekete gemek. "Grnme. Bilinme. * Kader. * Allah'n (C.C.) ltfuna urama. * lhi kudretin meydana kmas, grnmesi. Hak nurunun te'siriyle kulun

2933

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kalbinde hakikatn bilinmesi.(Ftrat yalan sylemez. Mesel : Bir ekirdekteki meyeln- nmvv der ki: ""Snblleneceim, meyve vereceim."" Doru syler. Mesel: Yumurtada bir meyeln- hayat var. Der: ""Pili olacam"" Biiznillh olur, doru syler. Mesel: Bir avu su, incimad ile meyeln- inbisat der: ""Fazla yer tutacam. ""Metin demir onu yalan karamaz, sznn doruluu demiri paralar. te u meyelnlar irade-i lhiyeden gelen evmir-i tekviniyenin tecellileridir, cilveleridir. M.N.)" Tecelli-i timsal Tecellidr Tecelligh Suretlerin tecellisi. f. lh kudret ve ltuf ile meydana gelen. f. Tecelli yeri. lhi kudretin, lhi srrn meydana kt, grnd yer. Tecelliyat tecell tecelldr tecellgh tecellyt Tecelld (Tecelli. C.) Tecelliler. grnme, belirme. grnen, beliren. belirme yeri. grnmeler, belirmeler. Tekellfle celdet gstermek. Kendini ecaatli ve cesretli gstermee almak. * Serkene inad etmek. tecelld Tecelll Tecemcm Tecemmu' Tecemmut tecemm Tecemmd cesur grnmeye alma. Ululanmak, byklenmek. Szn sylemekte gsz olmak. Konuamamak. Toplanma. Birikme. (Tecemmu'. C.) Birikmeler, toplanmalar, ylmalar. toplanma. Donma. Sertleme. Katlama.

2934

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tecemmd Tecemmdt Tecemml tecemml Tecemmlt donma, katlama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tecemmd. C.) Sertlemeler, katlap donmu eyler. Ziynetlenmek. Sslenmek. * Ululuk gstermek. * letler. Sebepler. gzelleme. (Tecemml. C.) Eya, levzm. Tetmmat.

Tecemmlt- beytiye Evde bulunan eya. Evin nizamn tamamlayan eya. Tecemmm Tecemm Tecenni (Bitki) byme, oalma. Tekellf etmek, zenmek. Meyve devirme. * Bir kiiye ilemedii gnah iledi diye isnad etmek. Tecennb tecennb Tecennd Tecennn tecennn Tecerru' Tecerrb Tecerrd Saknma. ekinme. saknma, uzak durma. Bir yere toplanp asker olmak. Cinnet getirme. Delirme. ldrma. delirme. Bahdrlk ve kahramanlk etmek. Tecrbe shibi olma. Soyunma, plak olma. * Evli olmama. * Tas: Msivadan alkasn kesip, Allah'a mteveccih olup, ibadet taatla megul olma. * man ve slmiyete mcahidane ve fedakrane bir tarzda hizmetle itigal etme. * Hereyden bo olma. (Bak: Mcahede) tecerrd Tecerrm Tecessd tecessd tecessdiyet soyutlanma, ayrlma. Gitmek. * Etmedii gnah ettim demek. * Eksilmek. Ceset ekline girmek. Vcud peyda etmek. Cesedlenmek. cesetlenme. cesetlenme hli.

2935

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tecessm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cisim ekline girmek. Maddelemek. Gz nne gelmek. Mcessem olup grnmek. Cisimlemek.

tecessm Tecessm-i hayl Tecesss

cisimleme, cisim hlinde grnme. Hayl grme. Gizlice aratrmak. Gizlice bakmak. * yzn aratrmak. * yzn aratrma merak.

tecesss Tecessskr Tecessst Tecevvu' Tecevvf tecevvf Tecevvz

gizlice aratrma. f. Gizliden aratran, merakl. (Tecesss. C.) Tecesssler, aratrmalar. Gzetlemeler. (Cu'. dan) steyerek a kalma. Alk ekme. i bo olma, kovuk olma. * ine ileme. Nfuz eyleme. ii bo olma. (C.: Tecevvzt) (Cevaz. dan) Sz mecaz olarak syleme. * Caiz olmayan caiz grme. Cevaz verip yaplmasn uygun grme.

Tecevvzen Teceyyf Teceyyr Tecezzi tecezz Tecezzv Teceu' Tecem Tecfif Techil techil Techir

Mecaz yoluyla. Dost edinmek. Tefti etmek, kontrol etmek. Paralara ayrlma ve blnme. Ufalanma. ayrma, ufalanma. (Cz. den) Ksm ksm blnme. Doranma, ufalanma. ok yemekten midenin dolmas. * Genirmek. ncinmek. * Zahmetli eyleri semek. (Ceff. den) Kurutma veya kurutulma. * Cbbe giydirme. Atn ayaklarn beyazlatmak. cahil sayma. Bytmek. * Geniletmek.

2936

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Techiye Techiz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meyletmek, eilmek, ynelmek. * Ondan yana srmek. Donatma. Gereken eyleri tamamlama. Cihazlanma. * Fk: Cenazenin ykanmasndan defnetmee kadar yaplmas lzm gelen eyler ve bunlar tedarik etme.

techiz Techiz-i meyyit

donatma, cihazlandrma. lnn ykanp, temizlenip, kefen ve sair ihtiyalar tedarik edilerek hazrlanmas.

techizat Techizt Techizt- askeriye Teclic Teclid teclid Teclil Tecliye

techizler, donatmalar. (Techiz. C.) Donatm. Asker tehizat, asker donatm. ok gayret ve ikdm etmek. Ciltleme. * (Celd. den) Hayvann derisini yzme. ciltleme. (Cll. den) Hayvana ul rtme, hayvan ulla rtme. (Cil. dan) Cillama, cil verme. * Aikre etmek, aklamak. * Ruen etmek, parlatmak.

Tecliz Tecmi' Tecmid Tecmil Tecmir

Muhkem etmek, salamlatrmak. Bir yere toplamak, * Cuma namazna gelmek. Dondurma, dondurulma. (C.: Tecmilt) Ss, tezyin. Buhur etmek. * Ta atmak. * Hapsetmek. * Aa sarktmamak. * Kadnn san toplayp balamas.

Tecnib Tecnid Tecnis

Irak etmek, uzaklatrmak. * Atn ayann eri olmas. Askerleri sraya koyma, sralama. ki eyi birbirine benzer ekle sokma. * Edb: Cinas yapma. ki mnal sz syleme.

2937

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tecniz Tecr Tecri' Tecrib Tecribe Tecrid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ly tabuta koyma. Bezirgnlk etmek, ticaret yapmak. (Cer. den) Yudum yudum iirme. Tecrbe etme, deneme. (Bak: Tecrbe) Akta brakmak. * Yalnz bana brakmak. Tek bana hapsetmek. * Dnya alkalarn kalpten karp Allah'a (C.C.) ynelmek. * Edb: Bir airin kendini mcerred bir ahs, yni ayr bir adam farzederek ona hitabetmesi. * Soyma, soyulma.

Tecriden Tecrih Tecrim

Tecrid ederek. Tek olarak. * Mcerred (soyut) olarak. Tekliyerek. Yaralama. Sulandrma. Cezalandrma. Crm isnad etme. * Bir taifeden ayrlp gitme.

Tecrir Tecris Tecr tecrd tecrdhne tecrdt Tecrbe

ekmek. Salam fikirli etmek. (Cereyan. dan) Cereyan ediyor, akyor, gidiyor. soyutlama, yalnz brakma. tek kiilik yer. tecritler, aynmalar. (Tecribe) Deneme, snama. * Grm, geirmilik. * Anlamak iin yaplan i. mtihan. * lmi bir gerei gstermek iin yaplan deneme. Deney.

tecrbe tecrbeten tecrbevr tecrbt

deneyim, deney. tecrbeyle. tecrbe eder gibi. tecrbeler.

2938

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tecrb Tecsim tecsim Tecsimt Tecsis Tecvi' Tecvid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tecrbeye ait. Tecrbeyle ilgili. (Cisim. den) Vcudlu gsterilme. Cisimlendirme. Vcud gsterme. cisimlendirme. (Tecsim. C.) Vcutlu gstermeler, cisimlendirmeler. Kire kartrmak. * Kirele svamak. * Binay kirele yapmak. (Cu. dan) Acktrma. (Cevdet. den) Bir eyi gzel yapma. Ssleme. * Kur'an- Kerim'i usulne uygun olarak okuma ilmi ve buna dair yazlan kitap.

tecvid Tecvid ilmi

uslne uygun okuma. Harflerin mahre ve sfatlarna uymak suretiyle, Kur'an- Kerim'i hatasz okumay reten bir ilimdir.

Tecvid-i huruf

Seslerin mahrelendirilmesi. Harflerin dzgn olarak telffuz edilmesi.

Tecvif Tecvil Tecvir Tecviz tecviz Tecyif Tecyi Teczie Teczim Teczir Tecziye tecziye techl

(C.: Tecvift) (Cevf. den) Oyma. Oyuk yapma. * Oyuk yer. Seyahat etmek, gezmek. (Cevr. den) Zora, skya koyma, cevretme. Ciz grme. zin verme, cevaz verme. caiz grme, izin verme. Korkma, korkutulma. * Vurmak. * Murdar etmek, pisletmek. Askerleri dizmek. (Cz'. den) Ksm ksm ayrma, dorama, ufaltma, blme. (Kol, kanat gibi eyleri) kesme. (Cezr. den) Mat: Kare kkn alma. Cezalandrma. * Para para ayrmak. cezalandrma. bilmezlikten gelme.

2939

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tecnb tecns tecrb tecvb tecvz tecvzt teczb Tecim Tedabir Tedabr Tedaf' Tedaf Tedahruc Tedahk Tedahl saknma. ayn trden olma. tecrbeler. cevaplama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

snr ama, saldrma. tecavzler, saldrmalar. karlkl ekicilik. ncitmek. * Teklif etmek. (Tedbir. C.) Tedbirler, areler. Kesimek. Birbirini def etme. * Mdafaa etme. * time kakma. Kendini mdafaa etme ve koruma ile alkal. Yuvarlanma. Karlkl glme. ie olmak. Birbiri iine girmek. * Ylp kalmak. Birikmek. Karmak. * Bir taksidi demeden tekinin gelmesi. demede gecikmek.

Tedarru' Tedarub Tedar' Tedark

Cbbe veya zrh giymek. (Darb. dan) Vuruma, dvme. Def'edimek, birbirini kovmak. (Tedrik) Ele geirmek. Edinmek. Hazrlamak. * Aratrp bulmak. * Ard ardna eriip katlmak ve tevli etmek.

Tedars Tedavi Tedavir Tedavl

Okuma, yazma. l verme. yilemesi iin bakma. * Hastal iyi etme tarz. (Tedvir. C.) Tedvirler. reler. Yollar. Dolamalar. Elden ele dolama. * Kullanma. * Srm. * Geerlilik.

2940

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tedavr Tedayn Teda

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sra ile yapmak, bir eyi karlkl yapmak. Bor edimek. Birbirini bir i iin davet etmek. * Yklp harap olmak. * Bir eyi hatra getirmek. Bir eyin baka bir eyi hatra getirmesi. arm.

Teda-i efkr Tedal Tedam Tedbib Tedbic Tedbih Tedbir

Bir fikrin veya eyin baka bir fikri veya eyi hatra getirmesi. Gizlenme, sinme. Zyi olma. Saklanma. * Klme. Bzlme. Kalabalk, izdiham. Yumuak etmek. * Sr'atle gitmek, hzla gitmek. Rkuda ba ok eme. Rkuda ban ok aa emek. Bir eyi te'min edecek veya def' edecek yol. * Cenab- Hakk'n Hakm ismine uygun hareket, riayet. * Bir eyde muvaffakiyet iin lzm gelen hazrlk.

tedbir Tedcic Tede'lb Tedebbr

nlem. Gkyznn bulutlu olmas. * Silh kuandrmak. Kimse grmeden gitmek. Bir eyin sonunu dnmek, tefekkr etmek. Mdebbir olmak, tedbirli olmak. * Arkasn dnmek.

tedebbr Tedeccc Tedeffuk Tedeffn Tedehdh Tedehhi Tedehhn Tedehh

sonunu dnme. Silhlanmak. Suyun fkrmas. Atlmak. * Dklmek. (Defn. den) Gmlme, defnolunma. Dnmek. Dhileme. Deh eseri gsterme. (Dehn. den) Ya srnme, yalanma. Dehete dme. Korkma. Ylma. rperme.

2941

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tedehh Tedehrc Tedekdk korkma, rperme. Yuvarlanmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Talkta ve kum arasnda olmak. * Da, yerinden ayrlp pre pre olmak. * Zelzele olup yerin deprenmesi.

Tedekkl Tedeldl Tedelli

Kendini byk grmek, tekebbrlenmek. Kmldamak. (C.: Tedelliyt) Tevazu gsterme. * Nazlanma. * Aaya inme. * Eilme.

Tedelliyt tedell Tedellk Tedelll Tedells Tedemdm Tedemmu' Tedemml Tedenni

(Tedelli. C.) Nazlanmalar. * Eilmeler. * Tevzu gstermeler. inme, eilme. Srtme. Oma. Nazlanma. Gizlenme, ihtif etme. Helk olmak. (Dem.' den) Gzn yaarmas. Topraa gbre dkme. Topra gbreleme. Aa dme. Aa inme. * Daha kt bir derekeye dme. Tenezzl etme. Maddi ve mnevi gerileme. Terakkinin zdd.

tedenni Tedenniyt tedenniyt Tedenn' Tedennk Tedenns Tedenns-i cme Tederdr

alalma, inme. (Tedenni. C.) Gerilemeler, tedenniler, aalamalar. alalmalar. Yakn olmak. Dikkatle bakmak. * Ayrtmak. * Su dklmek. Pislenme, kirlenme. Elbisenin kirlenmesi. Kat deprenmek. * Gamdan ve korkudan dolay kendinden gemek.

2942

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tederru' Tederr' Tederrb Tederrc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zrhlanma. Zrh giyme. Birbirine muhlefet etmek, birbirine kar gelmek. Alma, lfet peyd etmek. (Derece. den) Derece derece, adm adm ilerleme. * Drrce benzer bir ku.

tederrc Tederrn Tederrs tederrs Tederrst Tedessr

adm adm ilerleme. Bir organn, bir uzvun imesi. (C.: Tederrst) Ders alma, okuyup renme. ders alma. (Tederrs. C.) Ders almalar. Okuyup renmeler. Elbise giyme. Elbiseye brnme. * Erkek hayvann diisine binmesi. * Kiinin srayp atna binmesi.

Tedeyym Tedeyyn Tedfik Tedfin Tedhin Tedhi tedhi Tedhi-i ezhn Tedirgin Tedkik tedkik Tedkikat tedkikat Tedkikat- amika

Yamurun sert yamas. Dinini saknmak. * (Deyn. den) Borlanma. Borca girme. Dkmek. (Defn. den) Gmme, defnetme. * rtme, gizleme. (Duhan. dan) Dumanlama, ttsleme. Korkutma. Dehete drme. rktme. korkutma. Zihinlerde heyecan meydana getirme. Huzursuz, rahatsz. Hakikat anlamak ve meydana karmak iin inceden inceye aratrma. inceleme. (Tedkik. C.) Tedkikler. Aratrmalar. ncelemeler. tedkikler, incelemeler. ok inceden ve derinden yaplan tetkik.

2943

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tedlik Tedlis Srme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yumuatmak. Bir eyi mlyim ve kaygan yapmak. * nciyi effaf etmek.

tedlis Tedliye

satt maln aybn gizleyerek aldatma. Sarktmak. Yukardan aaya brakma. * arma, dehete dme. * Delil ve vesika hazrlama. * (Akl) gitmek. * Ahmak etmek, salaklatrmak.

Tedmi' Tedmic Tedmin Tedmir Tedmis Tedmiye Tednih Tednik Tednir Tednis Tedri' Tedri-i cyu Tedric

Gz ya dkmek. Bir eyi baka bir eyin iine yerletirme. * Arkasn emek. Yp toplamak. * hta edip kaplamak. * Lzm olmak, icab etmek. Yok etmek. Mahvetmek. Tepelemek. Perian etmek. Yumuak etmek, yumuatmak. Vurup kanatmak. Zayf gr. * Oturmak, ikamet etmek, mukim olmak. Yakn olmak. Ruen etmek, nurlandrmak, parlatmak. (C.: Tednist) Kirletme, kirletilme. Zrh giydirme. Askerlere zrh giydirme. Azar azar, derece derece ilerlemek. Birisini bir eye yava yava vardrmak. * Sktrmak suretiyle ok gsz hle koymak. * Edb: fadenin derece derece ykselmesi veya alalmas. (Bak: Tensik)

tedric Tedric-i hbit

derece derece ilerleme. Edb: fadenin alalmas. Bir eyi tarif ederken vasf bakmndan yukardan balayp aaya inmek. Bunun aksini yapmaa da Tedric-i sid denir.

2944

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tedricen tedricen Tedrict Tedric tedric Tedris Tedrist Tedrist- ibtidiye Tedrist- liye tedrs tedrst Tedsim Tedsir Tedsiye Tedvih Tedvim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yava yava, azar azar, derece derece. derece derece. (Tedric. C.) Tedricler. (Tedriciyye) Yava yava olan, derece derece yaplan. derece derece olan. Okutmak. retmek. Ders vermek. (Tedris. C.) Tedrisler. Ders vermeler. lk retim. Yksek retim. ders verme, retme. ders vermeler. Yal ve uyuz etmek. Kuun yuvasn dzenlemesi veya dzeltmesi. Batan karma, azdrma. * Gizlemek. ehirler gezmek. Teskin etmek, skinletirmek. * Kuun, uarken dnp devern etmesi. * Dili azda dndrmek. * Tatmak.

Tedvin

Bir araya toplayarak tertipleme. * Edb: Ayn mevzuya ait bahisleri, almalar bir araya getirip kitap hline getirme.

Tedvir

Devrettirmek, dndrmek. evirmek. * dare etmek, ynetmek. * Daire ekline sokmak. * Edb: Bir msradaki kelimelerin yerini deitirmekle veznin ve mnann bozulmamasdr. * Kur'an- Kerim kraatnda: Tahkik ile hadr ortasnda bir okuma usuldr. Her iki ynde meru mbalay brakp orta yolu tercih ederek okumaktr.

Tedvir-l menzil Tedviye

Menzilleri evirmek, dndrmek, idare etmek. * Ev idaresi. (Dev. dan) l verme. * Ku kanadnn fslts.

2945

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tedvn tedvr tedbir tedf tedf tedhl tedi tedrik tedrikt tedvi tedvl Teebbel Teebbi Teebbd Teebbh derleyip dzenleme. dndrme, ynetme. tedbirler, nlemler. savunma. savunmayla ilgili. birbirine girme. arm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

edinme, ele geirme. edinmeler. iyiletirmeye alma. dolam, srm. mtina' etmek, yapmamak, ekinmek. nkr etmek. * (Ebb. den) Bir kimseyi baba kabul etme. Baba edinme. rkp ekinme. * Evlenmeme, bekr kalma. Kibirlenme, bbrlenme, gururlanma. * Alicenaplk ve gztokluu ile bir eyden vazgeme.

Teebbn Teebbs Teebbt Teeccc Teeccl

zine uyma. Tbi olma, birinin yolundan gitme. Mtegayyer olmak, rengi deimek. Koltuklamak. Tutuma, alevlenme. Belli bir vakte kadar mddet isteme. * Sr ve geyik gibi hayvanlarn sr sr olmalar.

Teeccm Teeddi Teeddb

fkelenme. Yetitirmek. Edebli olma. Utanma. ekinme. Edebini taknma.

2946

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teeddben

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edebli davranarak. Edeb ve terbiye kaidelerine uyarak. Edebi icab olarak.

Teeddbt Teefff Teehhi Teehhb Teehhl teehhl Teehhr teehhr Teekk Teekkd Teekkl Teelli Teelluk Teellb Teellf Teellft Teellh Teellm teellm Teellmt teellmt Teemmel teemmel Teemmi

(Teeddb. C.) Edeblenmeler, ekinmeler, utanmalar. (C.: Teeffft) Oflama. Of ekme. Birini karde edinme. Hazrlanmak. Evlenme. * lfet ve nsiyet eyleme. Ehlileme. evlenme. Gecikme. Sonraya kalma. Geriye kalma. gecikme, geriye kalma. ukur kazmak. (Ekd. den) Kuvvet bulma. Salamlama. (Ekl. den) Yarann, oyulup almas. * Yenme, eklolunma. Yemin etmek. Yldramak, parlamak. Cem'olmak, toplanmak. * Da keisinin erkei. Alma. Ho geinme. * Barma. * Huylanma. * Birikme. (Teellf. C.) Ho geinmeler, almalar. Badamalar. Kulluk ve ibadet etmek. * Tazarru' etmek, yalvarmak. Elem duyma. Kederlenme. Tasalanma. ac hissetme. Elemler, kederler, tasalanmalar. ac hissetmeler. Dn, dikkat et, incele (mnasna emirdir). iyice dn! (Emet. den) Cariye edinme. * Dad satn almak.

2947

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teemml

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yice, etraflca dnmek. Derin derin dnmek.(Evet, akl bozulmayan bir ahs, teemml neticesinde anlar ki: Mesel: Bal arsn pek ok eylere fihriste yapan ve kitab- kinatn ekser mesilini insann mahiyetinde yazan ve incir nvesinde incir aacnn proramn derceden ve insann kalbini binlerce lemlere rnek ve pencere yapan ve beerin kuvve-i hafzasnda tarih-i hayatn taallukatiyle beraber yazan ancak ve ancak her eyi yaratan Hlk olabilir. Ve byle bir tasarruf, yalnz ve yalnz Rabb-l lemine mahsus bir htemdir. M.N.)

teemml Teemml

iyice dnme. Dnerek sylenen veya yazlan. Teemmle ait ve mteallik. (Bak: Tefekkr)

Teemmm Teemmr Teenni

Kasdetmek. * (mm. den) Ana edinme. Birini anne kabul etme. (Emr. den) Amirlik taslama. htiyatl ve akllca davranma. Bir ite acele etmeyip bir dnce dairesinde hareket etme. (Teude de denir)

Teenni-i hikmet

"Hikmetin yava yava ve akllca gibi, en faydal ekilde zuhuru.(Naslki bir ekmein vcudu; tarla, harman, deirmen, frna terettb eder. yle de, tertib-i eyada bir teenni-i hikmet var. Hrs sebebiyle teenniyle hareket etmedii iin o tertib-i eyadaki manevi basamaklar mrat etmez. Ya atlar der ve yahut bir basama noksan brakr; maksada kamaz. M.)"

Teennuk

Nazarnda ve fikrinde dikkatli olmak. ttikan. Eyann hikmetli, kusursuz ve przsz yapl.

teennuk teenn

kusursuz yapl. dne dne i yapma.

2948

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teenns

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(ns. den) Mennes olma. * Kadnlama. Kadn gibi hareketlerde bulunma.

Teerrb Teessi Teessf

Ululanmak, bylenmek. * Kendini zeki gstermee almak. Sabr gsterme. Teselli bulup sabretme. Avutma. Eseflenmek. Kederlenmek. * Beenmemek ve rz olmadn ifade etmek.

teessf Teessl Teessm Teessn Teessr teessr Teessr-bah Teessrt teessrt Teesss teesss Teetti Teevvi Teevvd Teevvh Teevvl Teeyyd teeyyd Teezzi teezzi

eseflenme, zlme. Sermaye edinmek. * Cem'etmek, toplamak. (sm. den) Gnahtan saknma. Mtegayyer olmak, rengi ve tad deimek. ten alkoyma. Oyalandrma. etkilenme, zlme. f. Hzn veren, keder veren, tasaya dren. zntler. Teessrler. etkilenmeler, zlmeler. Temellemek. Yerlemek. Kurulmak. Teekkl. kurulme, yerleme. Asan olmak, kolaylamak. * Beklemek, gzlemek. (v. dan) Bir yerde yerleme, yurt edinme. Oturacak yer edinme. Erilme, bklme. ki kat olma. (C.: Teevvht) nleme, fign etme. Mns baka olma. Baka anlama gelme. Kuvvetlenme. Kuvvet ve metnet bulma. Te'yid olunma. desteklenme. ncitme. incitme.

2949

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teezzb Teezzr Tef Tef'il Tefa' Tefaddul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her ynden rzgrn esmesi. rtnme, brnme. Tesettr. f. Buhar. * Scaklk, hararet. Fal atrmak. Tefe'l etmek. Hiddet ve gadap etmek, fkelenmek, kzmak. Faziletlilik iddiasnda bulunmak. stnlk taslamak. * Bir kimseyi inyet, ihsan ve kerem ile memnun etmek.

tefaddul Tefadi Tefafih Tefahe Tefahhuc Tefahhul Tefahhum Tefahhur Tefahhus Tefahhust Tefahhu

stnlk taslama. "Bir kimseye ""Sana ben feda olaym"" demek. * Feda etmek." (Tuffh. C.) Elmalar. Horluk, hakirlik. * Tatszlk. Oturduktan sonra ayaklarn ayrmak. Aygrlanmak. Kmrleme. Kmr hline gelme. (C.: Tefahhurt) (Fahr. dan) vnme, fahirlenme. Bir eyin, bir mes'elenin i yzn dikkatle aratrma. (Tefahhus. C.) nceden inceye aratrmalar. Fuha dmek, fhie olmak. Ahlksz olmak. * irkin szler sylemek.

Tefahur Tefahu Tefakkud Tefakkuh Tefakkur Tefakum Tefakh

Fahirlenmek. ftihar etmek. Kendini iyi grp, kusurdan gaflet etmek. Birbirine irkin szler sylemek. (C.: Tefakkudt) Arayp sorma. Sorup soruturma. Gl gibi alma. (Fakr. dan) Fakirleme. Fukaralama. byyp gleme. (Fkihe. den) Birbirlerine karlkl yemi atma. * Mc: akalama.

2950

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefani

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirinde fni olmak. Arkadann iyi ahlkyla sevinmek. Arkadann, kardeinin meziyyet ve hissiyat ile fikren yaamak.

Tefaric

(Tefric. C.) Yrtmalar, geniletmeler. * Ferah vermeler. * Korkaklar, zaifler, yreksizler. * (Tifrac. C.) Yrtmalar, aralklar.

Tefarik

Mteferrik olanlar. Tefrikalar. Ayrma ve semeler. * Taksitler. Ufak tefek eyler. Ayrca eyler. * Kk hediyelik eya.

Tefarik-ul as

"Bir ataszdr. Bu darb- mesel hakknda mehur Kamus Tercmesi'nde hlsaten u mlumat var: ""Arab'dan fakir bir kadnn zaif ve gayet huysuz bir olu varm. Yapt mteaddit kavgalarda mesel bir defasnda burnunu, bir defasnda kulan, bir defasnda dudaklarn kesmiler. Her bir defasnda da annesi ocuunun kesilen azalarna bedelen diyet alarak zenginleti. Bu sebeple oluna: ""Sen tefarik-ul-asdan daha faydalsn."" Zira o, as ki, bir cins aa olup, paralandka her bir parasndan yine faydal eyler yaplrd. Onun gibi olunun da vcud paralar daha faydal oldu. Yani, bir (ey) olmakla beraber, muhtelif fayda cihetleri bulunan eyler iin mecazen bu tabir kullanlr."

Tefart Tefasil Tefassum Tefasuh Tefattun Tefattur Tefatuh Tefat' Tefavd

Msabaka etmek, yarmak. (Tefsir. C.) Tefsirler, Kur'an- Kerim'in mnasn anlatan kitaplar. Krlma. Kesilme. Fasahatle syleme. Tefehhm. Sr'atle anlama, idrak etme. * Ufalanma. Yarlma. Muhakeme olmak. * Bir nesneye balamak. Muhakeme etmek. Birbirinden faydalanma, yararlanma.

2951

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefavt Tefazul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Farkllk. ki ey arasndaki fark. Uygunsuzluk. Tehlf. (C.: Tefzult) Mikdar fazlas, fark. * Meziyet ve fazilet yarna kma.

Tefazzul Tefal Tefci' Tefcir

stnlk taslama, fazilet satma. * Balama, iyilik. Fal tutmak. (C.: Tefcit) Cann yakma, actp artma. Dertli klma. Yerden su kaynatp aktma. * Drenaj, oluk vs. gibi su yollar yaparak, bir yerde birikmi olan sular aktma ii. * Yarmak.

Tefciye

"Yemein iine nohut, buday, pirin, maydanoz ve bunlara benzer eyler koymak. (Bu konulan eylere ""ebazir"" derler.)"

Tefdim Tefdiye Tefe'l

brik azna szge koymak. Cann bakas uruna feda etme. "Fal amak. * Baz hdiseleri, tevafuklar uurlu saymak. Mesel: Bir kitab rast gele aarak ilk tevafuk eden yeri okuyup ona dikkat ederek onu uurlu ve esas bir ders sayma gibi. * Olacak eyi tahmin etmek. (Zdd: Tee'm)(Kur'an ile tefe'le ve r'yaya itimada ehl-i hakikat tarafdar deiller. nki: Kur'an- Hakm, ehl-i kfr, kesretle ve iddetli bir tarzda vuruyor. Tefe'lde, kfire ait iddeti, tefe'l eden insana kt vakit, yeis veriyor; kalbi mevve ediyor. M.)(Beer idrakinin akibetini kestiremedii mhim ilerde slm dini istihare ile tefe'l tlim etmitir... S.B.M. C: 11 sh: 113)(Ebu Hreyre'den (R. A.) Reslullah'n (S.A.M.) : ""slm'da tee'm yoktur, en hayrls tefe'ldr"" buyurduunu iittim, dedii rivayet olunmutur. Mecliste bulunanlar: Tefe'l nedir Ya Reslallh! diye sordular. Resl-i Ekrem: Sizden birinizin duyduu gzel szdr buyurdu.Tee'm, om tutmak ve hayrsz saymak demektir. Tefe'l de uurlu ve hayrl saymaktr ki

2952

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dilimizde yom tutmak diye ifade ederiz. Gzel szle tefe'l hakknda en gzel misal, Resl-i Ekrem'in Hudeybiyye seferinde Sheyl bin Amr'n adiyle tefe'l buyurmasdr...Hudeybiyye'de Kurey, mslmanlar mkil bir vaziyete soktuu srada Kurey tarafndan muahede akdine mezun bir hey'etin Sheyl bin Amr'n riyaseti altnda gelmekte olduu duyulunca Resl-i Ekrem uysallk ve yumuaklk ifade eden (Sheyl) adiyle tefe'l ederek ashabna: ""Artk iiniz kolaylat!"" buyurmutur.Gzel szle tefe'le dair gzel bir misl de Arab edip ve iri Asma, bn-i Avn'den hikye ederek vermitir ve doktora gitmek zere evinden kan bir hastann: (Slim) diye birisinin arldn duyarak hastalndan kurtulacana yom tutmasdr, demitir. S.B.M. C: 12 Hadis no: 1936)" Tefeb Tefeccu' Helk olmak, mahvolmak. Can yanma, acma. Kaygl olma, dertli olma. * Bel nnda hznl olma. Tefeccr (Fecr. den) (C.: Tefeccrt) Yerden su kaynayp akma. * Tan yeri aarma. * atlama, yarlma. Tefeci Tefehhuz Tefehhm t. El altndan yksek faizle para veren kimse. Tzim, hrmet. Farkna varmak. drk eylemek. * Yava yava anlamak. Tekellfle anlamak. tefehhm Tefehhmt Tefekku' Tefekkuh fehmetme, anlama. (Tefehhm. C.) Farkna varmalar, yava yava anlamalar. Yarlmak. Fkh ilmini tahsil etmek. (Bak: Fkh)

2953

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefekkh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yemi toplayp vermek. Meyvedar olmak. Meyvelenmek. * Piman olmak. * Pek holanp hayrette kalmak.

tefekkh Tefekkk Tefekkn Tefekkr

meyve. Zincir halkas gibi birbirinden ayrlma. Piman olmak. * Taaccb etmek, hayrette kalmak, armak. "Fikretmek. Dnmek. Fikri harekete getirmek.(Tefekkr, gafleti izale eder. Dikkat, teemml; evham zulmtn datyor. Lkin nefsinde, btnnda, hususi ahvlinde tefekkr ettiin zaman derinden derine tafsilt ile tetkikat yap. Fakat afk, haric, umum ahvalta teemml ettiin vakit sath, icmal dn, tafsilta geme. nk icmalde, fezlekede olan kymet ve gzellik, tafsiltnda yoktur. Hem de fk tefekkr, dipsiz denize benziyor; sahili yoktur. ine dalma boulursun. Arkada! Nefs tefekkrde tafsiltl, fk tefekkrde ise icml yaparsan, vahdete takarrb edersin. Aksini yaptn takdirde kesret fikrini datr. Evham seni havalandrr. Enaniyetin kalnlar. Gafletin kuvvet bulur, tabiata kalbeder. te dallete sal eden kesret yolu budur. M.N.)""Bir saat tefekkr, bir sene nfile ibadetten hayrldr"" (Hadis-i erif meli) (Bak: lfet)"

tefekkr tefekkrnme tefekkrt tefekkr Tefel Tefelluk Tefellc Tefelll

fikretme, dnme. tefekkr yazs. tefekkrler, dnmeler. dnmekle ilgili. Gusl ve temizlii terk etmekle vcudun kokmas. Yarlma, atlama. Fel olma, felce urama. * Yarlp atlama. (Kl) gedik olmak, yaralanmak. Rahnedar olmak.

2954

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefells Tefellt Tefelsf tefelsf Tefennn fls etme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hals olmak, kurtulmak. * Aniden bandan boanmak. Feylesoflamak. filozoflama. Fen renmek. * ok eyler bilmek. * Trl trl olmak. * Bir fende maharet sahibi olmak.

tefennn Tefennn-i fi-l ibre

fen renme. Bir defa sylenilmi olan bir sz ikinci defa sylemek icabederse, o ayn kelimeyi tekrarlamamak iin baka kelime veya szle ayn mny ifade etme san'at.

Tefer'un Teferku' teferru Teferru'

Firavunlama. Zlimlik etme, zulm yapma. * ok fazla kibirlenme. Parmak ttrmek. dallanma, ayrlma. Bir ok kollara ayrlmak. * Bir kimse halkn zerine havale olmak. * Bir kavmin en erefli kadn ile evlenmek. * atallanp dal dal olmak.

Teferruc Teferrug

(Ferec. den) Ferahlanmak. almak. * Gezintiye kmak. Seyr. (Ferg. dan) Vaz geme, frig olma. * Bir ii bitirip kurtulma. * Satn alnan bir mlkn tapusunu kendi zerine evirme.

Teferruh Teferruk Teferrut teferrut teferrc Teferrd

(Ferah. dan) i alma, ferahlanma. (Fark. dan) Dalma, ayrlma. Bir eyin btn incelikleri, ayrntlar. ayrntlar. rahatlama, gezme. (Ferd. den) Tek ve yalnz kalma. Herkesten ayrlma. * Esiz, emslsiz ve benzersiz olma. * Kendi bana olma.

teferrh

ferahlanma.

2955

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teferrs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ferasetle bir eyi kestirmek. Bir eyi dikkat ve teemml ederek isabetli olarak idrak etmek, anlamak. * Zannetmek.

teferrs Teferrz Teferr tefern Tefes

iyice anlama. (frz. dan) Ayrlma. (Fer. den) Yaylma, serilme. firavunlama. Kir, pislik. * Mensik-i Hacta byk ve trnak kesmek, ba ve ka yolmak.

Tefessud Tefessuh Tefessh

Akmak. Fasih olma. Anlalmas kolay olma. Almak. Genilemek. nbisat bulmak. * Mecliste ekilip bir adama oturacak yer amak.

tefessh Tefett' Tefettn Tefettt Tefevvuk tefevvuk Tefevvh

bozulma, rme. Rcu etmek, geri dnmek, vazgemek. Bir kimseyi zorla fitneye atma. (Fett. den) Ufalanma, ufak ufak paralanma. stnlk. Fik ve daha byk olma. stn gelme. stnlk. (C.: Tefevvht) (Fevh. den) Syleme, aza alma. * Dil uzatma. Mnsebetsiz sz syleme.

Tefevvt Tefevvz Tefeyhuk Tefeyyz tefeyyz Tefezzr

Birbirinden eksik olmak. Bir ii zerine alma. Geni, bol olmak. * ok konumak. Feyizlenmek. * lerlemek. * Bollamak. feyizlenme. Kaftan giymek.

2956

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tefel Tefei

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

fal ama, uur sayma. ntiar etmek, dalmak. * Tecvidde: Harf okunduu zaman sesin az iinde dalp uzatlmasna denir. Sin, sad, se, ra, fe, n, mim, dad harflerine mtefei harfleri denir.

Tefeu' Tefe' Tefhim tefhim Tefhim-i merm Tefhir Tefie Tefih Tefile Tefire Tefki' Tefkih Tefkik Tefkir Tefkye Tefl Teflic Teflik Teflil Tefnid

Galip olmak, yenmek. * oalmak, ok olmak. Mnteir olmak, yaylmak, intiar etmek. Kmrletirme. anlatma. Mermn anlatma. Fahirlendirmek, gururlandrmak. * Glip olmakla hkmetmek. Eilmek. * Rcu etmek, geri dnmek. Hakir, zelil. * Lezzeti olmayan. Gvdesi kokan kadn. st dudan ortasnda olan ukur. Parmak ttrmek. Hayrete drme. * Holandrma. * Yemi yedirme. Birbirinden ayrmak. * Hals etmek, kurtarmak. Dndrme veya dndrlme. * Endie etmek. Yarmak. * Gz karmak. Tkrmek. Amak. Yarmak. Gedik amak, yarmak. Tekzib etmek, yalanlamak. * Zayflatmak. * Aciz etmek. * Korkutmak.

Tefnik

Nimetlendirmek. * Naz. * Beslemek.

2957

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefnin Tefri'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kartrmak. * eitli yapmak. Asldan, kkten ubelere ayrlma, ksm ksm olma. Ayrlma. Fer'lendirme.

Tefric Tefrice Tefrid

Gnl amak. Gam ve tasa gidermek. (C: Tefric) Aralk, yrtma. Dnya alka ve meguliyetlerinden ayrlp, ibdet ve tatle megul olma.

Tefrig

(Feragat. dan) Boaltma. * Azade etme. * Dkme. * Kurtarma. * Zil ve hl eyleme. * Vazgeirme.

tefrigat Tefrigt Tefrih Tefrik tefrik Tefrika

ksm ksm boaltp yer ama. Boaltmalar. Korkusuz kalmak. * Gelime, filizleme. Yumurtadan kmak. Ovdurmak. ayrma, seme. Nifak. Ayrlk. Bozuma. * Bir gazete veya dergide para para, bir nceki yaznn devam olarak kan uzun yaz. * Frka frka olmak.

tefrika Tefrir Tefris Tefrit

ayrlk, dizi yaz. rktmek. Karmak. Acktrmak. Ortalamann yani vasatn ok altnda kalmak, geride kalmak. Normalden aa olmak. (fratn zdd)

tefrit Tefriz tefri Tefri tefri

normalin alt. Farzetmek. ayrntlamakla ilgili. Deme. Yayma. Yayp deme. * Ev eyasn dzenleme. deme, yayma.

2958

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tefr tefrh Tefsa' Tefsid Tefside Tefsie Tefsik ksm ksm ayrma. ferahlandrma. Kesmek. * Eskimek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fsid etmek, bozmak. f. Hararetli, kzgn. ekmek. Uzatmak. (Fsk. dan) Fsk ve fcura srkleme. Birisine fsk, kabahatli, gnahkr demek.

tefsik Tefsil Tefsir

gnaha srkleme. Yaramaz ve kem nesne. "Mestur, gizli bir eyi aikr etmek. Mny izhr etmek. * Anladn anlatmak. Bildii kadar aklamak. * Kur'n- Kerim'in mnsn anlatan kitab. * Ehl-i Hadis stlahnda Tefsire dir hadis-i eriflere Tefsir denilir. (Bak: ctihad)(Tefsir iki ksmdr: Birisi, malm tefsirlerdir ki, Kur'ann ibaresini ve kelime ve cmlelerinin mnlarn beyan ve izah ve isbat ederler.kinci ksm tefsir ise: Kur'ann iman olan hakikatlerini, kuvvetli hccetlerle beyan ve isbat ve izah etmektir. Bu ksmn pek ok ehemmiyeti var. Zhir mlum tefsirler, bu ksm bazen mcmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat, Risale-i Nur, dorudan doruya bu ikinci ksm esas tutmu, emsalsiz bir tarzda, muannid feylesoflar susturan bir manev tefsirdir. .)(Risale-i Nur, hkema ve ulemann mesleinde gitmeyip Kur'ann bir icaz- mnevisiyle her eyde bir pencere-i mrifet am; bir senelik ii bir saatte grr gibi Kur'an'a mahsus bir srr anlamtr ki, bu dehetli zamanda hadsiz ehl-i inadn hcumlarna kar malub olmayp galebe etmi. M.N.)(Kur'an- Aziman; btn zamanlarda gelip geen nev'-

2959

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

i beerin tabakalarna, milletlerine ve fertlerine hitaben Ar- Aldan irad edilen lh ve mull bir nutuk ve umumi, Rabban bir hitabe olduu gibi; bilinmesi, bir ferdin veya kk bir cemaatin iktidarndan hari olan ve bilhassa bu zamanda, dnya maddiyatna ait pek ok fenleri ve ilimleri cmidir.Bu itibarla; zamanca, meknca, ihtisasca daire-i ihatas pek dar olan bir ferdin fehminden ve karihasndan kan bir tefsir, bihakkn Kur'an- Aziman'a tefsir olamaz... nk, Kur'ann hitabna muhatab olan milletlerin, insanlarn ahval-i ruhiyelerine ve maddiyatlarna, cmi bulunduu ince fenlere, ilimlere bir ferd, vkf ve sahib-i ihtisas olamaz ki, ona gre bir tefsir yapabilsin. Hem bir ferdin meslei ve merebi taassuptan hli olamaz ki, hakaik-i Kur'aniyeyi grsn, btarafane beyan etsin? Hem bir ferdin fehminden kan bir dva, kendisine has olup, bakas o dvann kabulne davat edilemez... Meer ki bir nevi icmann tasdikine mazhar ola.Binaenaleyh, Kur'ann ince mnalarnn ve tefsirlerde dank bir surette bulunan mehasinin ve zamann tecrbesiyle fennin kefi sayesinde tecelli eden hakikatlerin tesbitiyle, herbiri birka fende mtehasss olmak zere muhakkkn-i ulemadan yksek bir heyetin tetkikatiyle, tahkikatiyle bir tefsirin yaplmas lzmdr. Nitekim, kanun hkmlerin tanzim ve ttrad, bir ferdin fikrinden deil, yksek bir heyetin nazar- dikkat ve tedkikatndan gemesi lzmdr ki, umumi bir emniyeti ve cumhur-u nsn itimadn kazanmak zere millete kar bir kefalet-i zmniyye husule gelsin; ve icma-i millet, hcceti elde edebilsin.Evet, Kur'an- Aziman'n mfessiri, yksek bir deha sahibi ve nfiz bir itihada malik ve bir velyet-i kmileyi haiz bir zat olmaldr. Bilhassa bu zamanlarda, bu

2960

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

artlar, ancak yksek ve azim bir heyetin tesandiyle ve o heyetin telhuk-u efkrndan ve ruhlarnn tenasbyle birbirine yardm etmesinden ve hrriyet-i fikirlerinden ve taassublarndan zde olarak tam ihlslarndan doan dh bir ahs- manevde bulunur. te, Kur'an, ancak byle bir ahs- mnevi tefsir edebilir. nk, ""Czde bulunmayan, kllde bulunur."" kaidesine binaen, her fertte bulunmayan bu gibi artlar, heyette bulunur. ..) (Bak: Mfessir)" tefsir Tefsire Tefte Teftih Teftik Teftil Teftin Teftir yorum, aklama, yetlerin izah. Hastalarn bevlini koyacak ie. Sidik kab. f. Hararetli, kzgn, kzm. Hor ve zelil etmek. * Kahretmek. (Fetk. den) Yn, pamuk gibi eyleri ditmek, tarayp amak. (Fetl. den) Fitil yapma. Bkme, eirme. (Fitne. den) Fitneye drme. * Meftun verme. Ayartma. (C. Teftirat) Bkknlk verme. Ftur verme. Usandrma. * Zayf etmek, zayflatmak. * Naksetmek, eksiltmek. Teftis Teftit Teftiye Ufak ufak paralama. Para para etme, ufalama. Lmclk yapmak. * Byynceye kadar kz evden darya karmamak.. Tefti Kontrol etmek. lerin alkal vazifeliler tarafndan ele alnp iyi ve tamam yaplmasna almak. * Sormak. * Ayrmak. tefti Teftit Tefvif Tefvih kontrol etme. (Tefti. C.) Teftiler. Bezi alacal dokutmak. Korkutmak.

2961

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tefvik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Okulukta, yayn sol el ile yukarya kaldrlmas. * Okun gezini yayn kiriine koymak.

Tefvim Tefvit Tefvit-i salt Tefviye Tefviz

Ekmek piirmek. (Fevt. den) Geirme, karma. Namaz vaktini geirme veya karma. Konukan olmak. Birisine brakma. * ini Allah'a (C.C.) havle etme. * Sipari ve ihle etme.

tefviz Tefyil Tefyim Tefzi' tefhur tefni tefrik tefrikulas tefrk tefsir teful tefvt tefl Tegabbi Tegabbr Tegabi Tegabn Tegabn suresi

ii birine brakma. "Bir kimsenin bir kimseye ""fikrin zayf"" demesi." Geniletmek. rktme. Korkutma. * Hayretle baktrma. iftihar etme. birbirinde fani olma. ayrmalar, ufak eyler. bir olmakla beraber trl faydalar bulunan. gzel bir koku. tefsirler, yorumlar. birbirinin fiilinden etkilenme. farkllk. fiilleri etken hle getiren kalp. Birisini geri zekl sayma. (Gubr. dan) Tozlanma. Bilmez olmak. Ahmaklamak. (Gabn. dan) Karlkl aldatma. Aldanma veya aldanmann zuhuru. Kur'an- Kerim'in 64. suresidir. Medendir.

2962

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tegaddi tegaddi Tegaddb Tegafl (Bak: Tagaddi)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gdalanma, beslenme. (Gadab. dan) Hiddetlenme, fkelenme, gazaba gelme, kzma. Bilmez grnmek, anlamazlktan gelmek. Kasden kendisini gafil gstermek.(Faraz, bazlarnn altnda byk fenlklar varsa da, hcum edilmemek gerektir. Zira, ok fenalk vardr ki, iyilik perdesi altnda kaldka ve perde yrtlmadka ve ondan tegafl edildike mahdut ve mahsur kald gibi, shibi de perde-i hicab ve hay altnda kendisinin slahna alr. Lkin vakt ki, perde yrtlsa, hay atlr. Hcum gsterilse, fenalk fena tevess' eder. Mnazart)

tegafl Tegalgul

bilmez grnme. Ho kokulu eyler srnmek. * Zorluk, etinlik, glk. * Bir eyin, ilmin iine ok dalmak.

tegalgul Tegallb tegallb Tegallf Tegallt Tegalb Tegamgum Tegammd Tegammr Tegamz teganni Tegannuc Tegannus

etinlik, glk. (Bak: Tagallb) galip olma, zorbalk, kuvvete dayal bask. (Glaf. dan) Klflanma. (C.: Tegalltt) (Galat. dan) Yanlma. Yanla dme. Birbirine galebe etmek, birbirine stn gelmek. Sz dz sylememek. Gnah rtmek. Suyu az imek. (Gamze. den) (C: Tegamzt) Birbirine gz ucu ile iret etme. ark syleme, bir metni mzik eserini andrr biimde okuma. (C.: Tegannct) (Ganc. dan) Nazlanma. Tatsz olmak.

2963

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tegannm Tegarbl Tegargur Tegarrb Tegarrd Tegarrr Tegassun Tegassl Tegat Tegavvut Tegavvl Tegavvr Tegavn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Koyunlama. Koyun postuna brnp kendisini koyun gibi gsterme. (Grbl. den) Kalburdan geirme. Gargara etmek. (Gurbet. den) Gurbete kma. (C.: Tegarrdt) Kuun ho ve nameli bir ekilde tmesi. Gururlanma, kibirlenme. * Kaynamak. * Galeyan. (Gusn. dan) Dalbudak peyd etme. Dallanma. (Gasl. den) Gusletme, ykanma. Birbirini suya daldrmak. Kaz-i hcet etmek. Renk deitirme. Renkten renge girme. (Gavr. dan) Derine dalma. * Bir eyin essn arama. Cem'olmak, toplanmak. * Kt ie yardm etmek, er ie muvin olmak.

Tegavr Tegayym Tegayyr

Birbirini yamalamak. (C.: Tegayymt) (Gayb. dan) Bulutlanma. Hlden hle gemek, deimek. * Bozulmak. * Zt olmak. (Bak: Hdis)

tegayyr tegayyrat Tegayyt Tegayyz Tegayb Tegayr tegayr Tegayz

bakalama, dnme. bakalamalar. Byk def-i hcet. Meelie otlamas iin davar salmak. * Meelik iinde yerlemek. Birka kiinin topluca kaybolmas. Zt olmak. Uymamak. Baka trl olmak. uymazlk. (C.: Tegayzt) Karlkl olarak kzp fkelenme.

2964

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tegazguz Tegazzb Tegazzl Eksik olmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Gazb. dan) fkelenme, hiddetlenme, gazaba gelme, kzma. (C.: Tegazzlt) (Gazel. den) Gazel tarznda iir yazma. * Gazel syleme.

Tegazn Tegamr Tegai Tegerg Tegil Teh Teh-i h Tehabb Tehabbb Tehabbr Tehabbs Tehabbt Tehaccur Tehaci Tehacm tehacm tehacmt Tehacr Tehaddi Tehadds Tehadu' Tehadb

Hmetmek, kzmak. Kahra uratmak. (Ge. den) rtnme, brnme. * (Gay. den) Kendinden geme. f. Dolu. f. Sakallar yeni kmaa balayan gen. f. Dip. * Mertebe, kat. Kuyunun dibi. Dostluk etme. Muhabbet, sevime. (Bak: Tahabbb) (Haber. den) Esasn bilme, iyice bilme. (Habs. den) Kendini bir yere kapama. Hapsetme. (Bak: Tahabbut) (Bak: Tahaccr) (Hec. dan) Hicivleme. * Hicvetme, yerme. Birbirine hcum etme. * Bir yere istekle, hzlca toplanmak, mek. saldrma. saldrmalar. Birbirinden ayrlmak. * Kesilmek. (Bak: Tahaddi) (Bak: Tahadds) Aldanm gibi grnme. Kamburlama.

2965

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehadm Tehadr Tehaft Yklmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaynamak. Galeyan. Drmek, dmek. * Birbirinin stne atlmak. Birbirinin ardnca olmak.

Tehakkm Tehallf Tehalll Tehalf tehalf Tehalk

(Bak: Tahakkm) Uygunsuzluk. * Kafileden geri kalma. * Geride brakma. (Bak: Tahalll) Birbirine zt olmak. Birbirine muhalif olmak, uymamak. uymama, ztlk. (C.: Tehlkt) (Helk. dan) stekle atlma. Tehlikeye aldr etmeden, birbirini ineyecek gibi kouma.

Tehami Tehamuk Tehannn tehannn Teharrub Teharrk teharrk Teharc

(C.: Tehmiyt) Kendini saknma, korunma. * Avukatlk etme. (Humk. dan) Kendini ahmak gsterme. ok arzu ve istek gstermek. * Grecei gelmek. zlemek. merhametle nimetlendirme. Aa kurdunun aac kemirerek oymas. Hareketlenmek, kmldamak. Hareket etmek. hareketlenme. kmak. * Tevzi etmek, datmak. * Fk: Ortaklarn bir ksm akar (para getiren mlk), bir ksm arazi, bazs da para zerine yaptklar anlama.

Teharm

(Herm. den) Gen olduu hlde, kendini ihtiyar gsterme. Yal gibi grnme.

Tehar Tehassb Tehassr

Hrldap dalama. Yasta dayanma. (Bak: Tahassr)

2966

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehasss Tehasd Tehasm Tehatih Tehattuf Tehattm tehattm Tehatu' Tehatub Tehavil Tehavvl Tehavn (Bak: Tahasss)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Hased. den) Hasetleme. Muhsama etme, dmanlk etme. Btl, bo ve abes szler. * Tamamlanmam sz. Kapmak. Pek lzumlu ve vcib olmak. Vcub derecesinde bulunmak. pek gerekli olarak. Hat etmek, kabahat ilemek. (Hatb. dan) Hitablama. Karlkl birbirine hitab etme. Muhtelif renkler, eitli renkler. (Bak: Tahavvl) Mhimsememek, ehemmiyet vermemek, ar davranmak. Aldr etmemek. * stihkar, horlama, hakir grme.

tehavn Tehayyz Tehayc Tehayt Tehazl Tehai Tehan Tehbil Tehcid Tehcin Tehcir tehcir Tehciye

ardan alma. (Bak: Tahayyz) Kandrmak. Toplanp gelmek. Muhrebeden kap geri dnme. (Hay. dan) Korkup ekinme, saknma. Hain davranma. Zorluk gsterme. Sert muamelede bulunma. ""Baban seni lm diye alad"" demek." Uyutmak. Dedikodu yapma. * Mstehcen ve edeb d sayma. Yurdundan karma, hicret ettirme, srme. * le vakti bir yere gitme. zorla g ettirme. Heceleme.

2967

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehdib Tehdid tehdid Tehdid-miz tehdidane Tehdiden tehdidkr Tehdidkrne Tehdidt tehdidt Tehdil Tehdim Tehdin Saak yapmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gz da verme, birisini korkutma. Korkutulma. gzda varma. f. Tehditle kark, tehdit eder surette. tehdit ederek. Korkutarak, tehdit ederek. tehdit edici. f. Tehdid edenlere yakr ekilde. Tehdid edercesine. (Tehdid. C.) Korkutmalar, gz da vermeler. gzda vermeler. (Budak) aa eilmek. * (Dudak) aa sarkmak. (Hedm. den) Ykma. ocuu gzel szlerle susturup avutma. Yalandan yze glp medhetme. * Teskin etmek.

Tehdir tehditkrne Tehdiye Tehecci Teheccd

Hastalkl devenin barmas. * Sz boaz iinden sylemek. tehdit edercesine. Hediye verme, balama. (Hec. dan) Heceleme. Gece uyanp namaz klmak. Gece namaz. (Bu namaz, nfile namazlarn en ok sevablsdr.)

teheccd Teheccm Teheccr Tehechc Teheddi Teheddb

gece namaz. Hcum etme. Saldrma. * Acele gitme. Ayrlmak. * Zuhr vaktinde seyretmek. Uzaklamak. Irak olmak. Doru yola girme. Hidayetlenme. Saaklanmak.

2968

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teheddl Teheddm Tehekku' Tehekkm Sarkma, slpme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Teheddmt) Yklma. Tevecch etmek, ynelmek. stihza. * Tevbih. iddetle azarlama. Grnte ciddi, hakikatta alaydan ibaret olan elenme. * Edb: Tarizin tesirli olan ksm.

tehekkm Tehekkmen Tehekkmt Tehekkr Tehelhl Tehellu' Tehelll

alay, azarlama. Alay iin, tehekkm suretiyle. (Tehekkm. C.) Ciddi tavr taknarak elenmeler. Taaccb etmek, hayrette kalmak, armak. Fileli olmak. Bir elbisenin delikli delikli olmas. Haris olmak, hrsl olmak. Sevinme, ak yzl olma. Yz glme. Beretten yzdeki parlama eseri.

Tehells Tehemmu' Tehemten Tehendm Tehenn' Teheshs Tehessm Tehettk

Zayflamak. Seyeln etmek, akmak. f. ri vcutlu, boylu boslu yiit. Kapanmak. Sinmek. * Almak. Gizli ses. Kesilmek. (C.: Tehettkt) (Hetk. den) Yrtlma. * Utanmazlk ve hayszlkta ar derecede olma.

Tehevvu' Tehevvd Tehevvk Tehevvl

Kusma. stifra etme. Tevbe. Slih amel. * Yahudi olmak. Tenbel olmak. Korkun hle gelme. * Birisinin malna gz koyma.

2969

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehevvm Tehevvn tehevvn Tehevvr Hafif uyku.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakir klnma. Horlanma. Hakaret grme. Aalanma. aalanma. "Korkusuzlukla dnmeden hareket etmek. Sonunu dnmeden birden bire karar vermek. * Kuvve-i gadabiyenin ifrat mertebesi; maddi mnevi hibir eyden korkmamak hleti."

tehevvr Tehevvs tehevvs Teheyy Teheyyb Teheyyc teheyyc Teheyyct Teheyyf Teheyyl Teheyym Teheyyn Teheyyz Tehezzuk Tehezzum Tehezz' Tehezzc Tehezzl Tehezzm Tehezzz

dncesizce hareket. Heveslenmek. * Yumuak yerde ar ar yrmek. heveslenme. Hazrlanma, nizamlanma. (Heybet. den) Korkma. Korkutma. Heyecanlanma. Coma. Deprenme. Harekete gelme. coma. (Teheyyc. C.) Coup heyecanlanmalar. nceltmek. Lnet etmek. ama, arma. ap kalma. Hayran olma. * Susuz olma. Asan olmak, kolay olmak. Krlm kemiin kaynayp bitimesi. Bir yerde karar etmeyip alkanmak. Zulmetmek. Maskaraya almak. Nameli ses karma. Terne-perdzlk etme, makamla ark syleme. Bkkn olmak. Eliyle bir nesneyi krmak. Hafif titreme, deprenme, ihtizz.

2970

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehem Tehi Tehidest Tehim Tehimiyan Tehiyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mnkesir olmak, krlmak. Bo, avare kalmak, hl. Eli bo. Eli bo. Zrt. (Thmet. den) Sulu, kabahatl. f. i bo. (Tahiyye) Selm vermek. Hayr du etmek. * Hazr ve mde klmak. (Bak: Tahiyye)

Tehlib Tehlik Tehlike tehlike Tehlil

Atn kuyruunun kln kesmek. ldrme. Helkete drme. (Tehlke) (Helk. den) Helkete sebep olacak hl. Felket. korkulan durum. "slmiyetin tevhid akidesini hlsa eden, ancak bir lh bulunduunu, Onun da ancak ve ancak Allah (C.C.) olduunu ifade eden ""Lilhe illllh"" szn tekrar etmek. (Bak: Tevhid)"

tehlil Tehn Tehnid Tehnie Tehniyet Tehrib Tehrim Tehtan Tehtehe Tehtik Tehvi' Tehvid

" ""lilhe illallah"" demek." Kim olmak, var ve mevcud olmak. Ltifelemek, akalamak, birbirine ltuf etmek. Tebrik etmek. Tebrik etme, kutlama. Karma. Karlma. Firar ettirme. Kocaltma. Yamurun ulatr yamas. Ar sylemek, sert konumak. Yrtma. * Nmusa halel getirme. Kusturma veya kusturulma. Yahudileme. Yahudi edilme.

2971

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehvil tehvil Tehvim Tehvin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dehet gstermek. Korkutma. korkutma. (C.: Tehvimt) Hafif uyku. (Hevn. den) Kolaylatrma. * Ucuzlatma. Ucuzlatlma. * Alaltma. Alaltlma. * Cevr ve hakaret eylemek. Saymamak. Hakir grmek.

tehvin Tehvir Tehvis Tehviye Tehvi Tehyi' Tehyib Tehyic tehyic Tehyict Tehyie Tehyir Tehzi' Tehzib tehzib Tehzib-i ahlk Tehzib-i ruh Tehzic Tehzil Tehziz tehsm

kolaylatrma. Suyu veya dier svlar dktrmek. Yedirmek, yemek yedirmek. (Hev. dan) Havalandrma. Karma kark etme. * Bir yere toplama. (Tehyie - Tehiyye) (C.: Tehiyyt) Hazrlama, hazrlanma. (C.: Tehyibt) Heybetli gsterme, heybetli gsterilme. Heyecanlandrma. Coturma. * Ayaa kaldrma. coturma, heyecanlandrma. (Tehyic. C.) Coturmalar, heyecanlandrmalar. (C.: Tehyit) Hazrlama, hazrlanma. Suyu dktrmek. Krmak. Islh etme. * Temizleme. Fazlaln, pisliini giderme. temizleme, dzeltme. Temiz ahlk shibi olmaa almak. Ahlkn dzeltmek. Ruhunu ykseltmee, temizlemee almak. (C.: Tehzict) Makamla ark syleme. (C.: Tehzilt) Zayflatma. * Alaya alma. Alay ekline sokma. (C.: Tehzizt) Hafif titreme, hareket ettirme. Deprendirme. dmanlk.

2972

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehim Tek Teka'ku' Tekabbel tekabbel Tekabbelallah Tekabbuh Tekabbl Tekabkub Tekabl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zaaf vermek. * Krmak. f. Koma, seirtme. Yaramaz gnll olmak. * Geri durmak. """Kabul etsin"" mnasnda sylenir." kabul etsin. Allah kabul etsin (melinde du). (Kubh. dan) irkin grme. kt sayma. Kabul etmek. Barsaklarda gazlarn meydana getirdii gurultu. Karlkl olma. Bir eyin karl olma. Yzleme. Karlk olma. Karlama. * Tezat.

tekabl Tekaddm

karlkl olma. Gemi bulunma. * ne geme. lerleme. * Birine gelmesi muhtemel bir zararn def'i iin evvelceden i'ar ve tenbih eylemek. * Fk: Mruru zaman olmak. Zaman gemi bulunmak.

tekaddm Tekadim Tekadir Tekadm Tekahhul Tekalib Tekalkul Tekalld tekalld tekalls Tekammus

ne geme. (Takdime. C.) Takdim edilen armaanlar, verilen hediyeler. (Takdir. C.) Mukaddert. Alnyazlar. * htimller. Gemi bulunma. * Mrur-u zaman olma. (Bak: Tekehhl) (Taklib. C.) Dndrmeler, evirmeler. i da evirmeler. Deprenme, hareketlenme, sarslma. Bir eyi zerine alma. ltizam edip boynuna alma. kuanma, zerine alma. kaslma. Giyinme, gmlek giyme.

2973

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekamr Tekarir Tekarrr Tekarb tekarb Tekarn Tekas Tekasit Tekasm Tekatir Tekattu' Tekattl Tekatu'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kmr. dan) Kumar oynama. (Takrir. C.) Teklifler, takrirler, nergeler. (Bak: Takarrr) Birbirine yaklama. Birbirine yakn gelme. * Tedenni etme. yaknlama. (Karn. dan) Birbirinin yanna gelme. Birbirine yanama. Mukarenet. (Bak: Takas) (Taksit. C.) Taksitler. (Kasem. den) Andlama. * Blme. (Taktir. C.) Damlamalar. Tb: Stma nbetinin muntazam vakitlere ayrlmas. Birbirini kesme, kesime. Kesme. Kesime. * atma. ki izginin bir noktada birbirini kesmesi.

Tekatur tekat Tekatb Tekatl Tekatm Tekavim Tekavvl Tekavvlat Tekavvm Tekavvs tekavvs Tekavvt

Damlama. Damla damla dklme. kesime. Yazmak. (Katl. dan) Vuruma. Birbirini ldrme. Mukatele. Birbirinden sr saklama. Takvimler. Kendisinde olmayan sylemee alma. Yalan syleme. (Tekavvl. C.) Yalan szler. Eri iken dorulma. Kavislenme. Bklme. Eilme. Kavis ekline girme. eilme, bklme. (Kut. dan) Beslenme, azklanma. Geinme.

2974

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekavl Tekayyd Tekaz Tekaza Tekazzu' Tekad tekad Tekaden Tekadiye Tekau' Tekbib Tekbil Tekbir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kavl. den) Szleme. (Bak: Takayyd) Birbiriyle deme. * Karlatrma. (Bak: Takaza) bann irinlenmesi. Oturma. Frig olma. * Karlkl oturma. * Emeklilik. emeklilik. Emekliye ayrlarak. Tekade mahsus olan aylk. (Ka'. dan) Balgam karma. Kebap yapmak. Bendetmek. """Allah ekber"" demek. Allah'n her hususta en yksek ve en byk olduu ifde etmek.(Bu srr- ittihad ile kinat iinde bir zerre gibi zayf, kk bir mahluk olan u insan, ubudiyetin azameti cihetiyle Hlk- Arz ve Semavat'n mahbub bir abdi ve arzn halifesi, sultan ve hayvanatn reisi ve hilkat-i kinatn neticesi ve gayesi oluyor.Evet eer namazlarn arkasnda, hususan bayram namazlarnda bir anda ""Allahuekber"" diyen yzer milyon insanlarn sesleri, lem-i gaybda ittihad ettikleri gibi lem-i ehadette dahi birbiriyle ittihad edip itima' etse, kre-i arz tamamiyle byk bir insan olup azametine nisbeten byk bir sada ile syledii ""Allahuekber""e msavi geldiinden o muvahhidnin ittihadiyle bir anda, Allahuekber demeleri, Kre-i Arz'n byk bir ""Allahuekber""i hkmne geiyor... Adet bayram namazlarnda lem-i slmn zikir ve tesbihi ile zemin zelzele-i kbrya mazhar olup, aktar- etrafiyle ""Allahuekber"" deyip kblesi

2975

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olan Ka'be-i Mkerreme'nin samimi kalbiyle niyet edip, Mekke aziyle, Cebel-i Arefe diliyle ""Allahuekber"" diyerek o tek kelime, etraf- arzdaki umum m'minlerin maara-misal azlarndaki havada temessl ediyor. Bir tek ""Allahuekber"" kelimesinin aks-i sadsyla hadsiz ""Allahuekber"" vuku bulduu gibi o makbul zikir ve tekbir, semavat dahi nlatp berzah lemlerine de temevvc ederek sada veriyor. te bu arz byle kendine scid ve bid ve ibadna mescid ve mahluklarna beik ve kendine msebbih ve mkebbir eden Zat- Zlcell'e, yerin zerrat adedince hamd ve tesbih ve tekbir edip ve mevcudat adedince hamdediyoruz ki; bize bu nevi ubudiyeti ders veren Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselmna mmet eylemi. L.)" tekbir tekbirat Tekbirhn Tekbirt Tekbit Tekdih Tekdim Tekdir " ""Allahekber"" demek." tekbirler. f. Tekbir getiren. (Tekbir. C.) Tekbirler. Tekbir getirmeler. (Cihaz) Az olmak. * Asan olmak, kolay olmak. Kuvvetle kamak. ok srmak. Azarlamak. * Kederlenme. * Bulank etme. * Mektebde talebeye verilen ve siciline geirilen bir ceza. Ta'zir. tekdir Tekdirt Tekdis Teke uyarma, azarlama. (Tekdir. C.) Tekdirler, azarlamalar. Harman etmek. f. Keilerin erkei. Sr nnden giden ksemen. * Bir cilt defter. * Tezek. Teke'k' Cem'olmak, birikmek, toplanmak. * Korkak olmak.

2976

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekebbd Tekebbr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Kebed. den) Sertleme, katlama. "Kibirlenmek. Kendini byk saymak. Nefsini byk grmek. (Bak: Taabbd, Tevazu')(te ey insan! Eer yalnz ona abd olsan btn mahlukat stnde bir mevki kazanrsn. Eer ubudiyetten istinkf etsen, ciz mahlukata zelil bir abd olursun. Eer enniyetine ve iktidarna gvenip, tevekkl ve duy brakp, tekebbr ve dvaya sapsan; o vakit iyilik ve icad cihetinde ar ve karncadan daha aa, rmcek ve sinekten daha zayf dersin. er ve tahrib cihetinde dadan daha ar, tundan daha muzr olursun. S.)"

tekebbr tekebkp Tekedduh Tekeddn Tekeddr tekeddr Tekeff' Tekefff

byklenme. kpekleme. Kuvvetle kamak. Elenmek. Bulank olma. * Kederlenme. bulanklk, kederlenme. Yrrken etrafna bakmadan nn gzleyerek gitmek. (Keff. den) El uzatarak dilencilik etme. Avu ama. Dilenme. * Avula tutmak.

Tekeffl tekeffl Tekehhul Tekehhf Tekehhn Tekellf

Boynuna almak. * Birine kefil olmak. Keflet etmek veya vermek. kefil olma. Gze srme ekme. Suni kara gzl olma. (Kehf. den) Maara biiminde oyulup kazlma. Khinlik yapma, falclk etme. "Kendi isteiyle klfete girmek, bir zorlua katlanmak. * Gsterie kaplmak. zenmek. * Yapmack hl ve hareket. Zoraki hareket.(stadmz, tekellf ve taazzumdan asl holanmaz ve

2977

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

talebelerinin dahi tekellf kaydndan zde olmalarn emreder. Ve buyururlar ki, ""Tekellf er'an ve hikmeten fendr. nk, tekellf sevdas, insan hadd-i ma'rufu tecvze sevkeder. Mtekellif olanlar, bazan hodbinne bir tezhr ve tefhr tavr ve muvakkat souk bir riykr vaziyeti taknmaktan kurtulmaz. Halbuki, bunlarn ikisi de ihls zedeler."" R.N.)" tekellf tekellfkrne Tekellft tekellft Tekelll Tekellm tekellm Tekellm-i smit tekellmen tekellmt zorlanma, zenme. gsterie kaplrcasna. (Tekellf. C.) Tekellfler. zorlanmalar, zentiler. Gtr gelmek. * hta etmek, kaplamak, iine almak. (C.: Tekellmt) Konumak. Sylemek. konuma. Sessiz konuma. konuarak. konumalar.

Tekellmt- tesbihiye Cenab- Hakk' tesbih eden kelmlar, konumalar.(Demek faaliyetten gelen harekt ve zeval bir tekellmt- tesbihiyedir ve kinattaki faaliyet dahi kinatn ve envnn sessizce bir konumas ve konuturmasdr. M.) Tekells Tekemkm Tekemm' Tekemml (C.: Tekellst) (Kils. den) Kireleme. Bana klh giymek. Mantar koparmak. Olgunlamak. Kemle doru gitmek.(nsanda olan hadsiz istidadt- maneviyye ve nihayetsiz ml ve efkr ve myult dahi israf edilmeyecektir. yle ise, insandaki o esasl meyl-i tekemml bir

2978

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kemlin vcudunu gsterir. Ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzed olduunu kat'i olarak iln eder. yle olmazsa insann mahiyet-i hakikiyyesini tekil eden o esasl maneviyat, o ulvi ml, hikmetli mevcudatn hilfna olarak israf ve abes olur, kurur, heben gider. S.) tekemml Tekemml- mebd olgunlama. Bir eyi netice veren ilk unsur ve sebeblerin ibtidailikten mkemmellie doru gitmesi. tekemmlt Tekemmm Tekemmn Tekemm Tekenni Tekennf Tekenns Tekerfu' Tekerru' Tekerrc Tekerrh Tekerrm Tekerrr tekerrr Tekerrrt Tekerr Tekessb Tekessl olgunlamalar. (Kmm. den) rtnp brnme. Pusuya yatma, gizlenme. Acele etme. (Knye. den) Knye alma. Ad alma. Bir yere toplanmak. Gizlenmek. * rtnmek. Mrtefi olmak, ykselmek. Paa yemek. Fsid olmak, bozulmak. * Kirlenmek. Paslanmak. (Kerh. den) renme, kerih grme. Sayg grmek. Keremli olmak. Tekrarlanmak. (Bak: Tekrrat) tekrarlanma. (Tekerrr. C.) Tekerrrler, tekrarlanmalar. Buruma. Kazanmak. Durmak. * enmek. Gevek davranmak.

2979

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekessr tekessr Tekettl Tekevvk Tekevvn Krlmak. oalma. Bir yrme eiti.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ba yarmak. * Basmak. (C.: Tekevvnt) Vcuda gelmek. Meydana geli. * ekillenmek. * Var olmak.

tekevvn Tekevvn Tekevvr Tekeyms Tekeyyf

var olma. Tekevvne ait. Olula, hdisatla alkal. Damlamak. Yemeklerin midede ezilmesi. Bir keyfiyet kabul etmek. Eksiltmek veya noksan etmek. Keyfiyetlenmek. * Keyiflenmek.

tekeyyf Tekeyys Tekef

nitelik kazanma. (Kiyset. den) Kiysetli ve zeki grnme. * Zariflik gsterme. Almak, grnmek, syrlmak, meydana kmak. * Rsvay olmak. Srlar aa kmak.

Tekfil Tekfin Tekfir

Kefil etme. Kefil edilme. Kefil gsterme. * Boynuna aldrmak. Kefenlenmek veya kefenlemek. "Birisine ""kfir"" deme, kfirliine hkmetme. * Ortadan kaldrma, yok etme. * Setretme, rtme. * Keffaret verme. * Elini gsne koyup tevazu yapma."

tekfir Tekfir-i yemin

birine kfir demek. Yeminin keffaretini vermek. Yemin bozan bir kimsenin ceza olarak dedii para, tuttuu oru. (Bak: Keffaret)

Tekfir-i znub

Gnahlar rtme, affetme.

2980

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekfur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tar: Bizans mparatorluunun valilik derecesindeki idar hizmetlerinde bulunan kimseler.

Tekhil tekid tekke Teklib Teklic Teklif

(Kuhl. dan) Gze srme ekme. kuvvetlendirme. zikir yeri, tarikat evi. Kpee av retmek. Yzn ekitmek. "Zor birey istemek. Bir vazife ileri srmek. * Sklgan ve resmi davran. li dl olmayan ekingen mumele. * Vergi yklemek. * Vazife vermek. * Cenab- Hakk'n, insanlar, emir ve nehiyleri zerine hareket etmee vazifelendirmesi. * Fk: eriat- slmiyenin, ehliyet ve salhiyet sahibi olan insanlara bir takm vazifeler yapmalarn ve bir ksm eyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasdr. Bunlar ile ylece dinen me'mur ve vazifeli olan bir insana mkellef denir. oulu: Mkellefn'dir. (Bak: Ahlk- hasene)(Teklif-i lh bir tecrbedir. T ervah-i liye ile ervah- sfile msabaka meydannda birbirinden ayrlsn. S.)(S - Diyorsun ki: ""Teklif, saadet iindir. Halbuki ekser-i nsn ekavetine sebeb, teklifdir. Teklif olmasayd, bu kadar tefavt- ekavet de olmazd?""C - Cenab- Hak, verdii cz'-i ihtiyar ile ef'al-i ihtiyariye lemini kesbiyle tekil etmeye insan mkellef kld gibi, ruh-u beerde vedia olarak ekilen gayr-i mtenahi tohumlar sulamak ve nev nemalandrmak iin de beeri teklif ile mkellef klmtr. Eer teklif olmasayd, ruhlardaki o tohumlar nev nema bulamazd. Evet, nev'-i beerin ahvaline dikkatle baklrsa grlr ki; ruhun manen terakkisini, vicdann tekmln, akl ve fikrin inkiaf ve eterakkisini telkih eden, yani

2981

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

alayan, eriatlardr; vcud veren, tekliftir; hayat veren, Peygamberlerin gnderilmesidir; ilham eden dinlerdir. Eer bu noktalar olmasayd, insan hayvan olarak kalacakt ve insandaki bu kadar kemalt- vicdaniye ve ahlk- hasene tamamen yok olurlard. Fakat insanlarn bir ksm, arzu ve ihtiyariyle teklifi kabul etmitir. Bu ksm, saadet-i ahsiyeyi elde ettii gibi nev'in saadetine de sebeb olmutur. Amma insanlarn byk bir ksm, ihtiyar ile kfr kabul ve teklif-i lhiyyeyi reddetmilerse de, teklifin baz nevi'lerinden szlen terbiyev, ahlk vesaire gzel eyleri aldklarndan, teklifin o nevi'lerini zmnen ve ztraren kabul etmi bulunurlar. te bu itibarla, kfirin her sfat ve her hali kfir deildir. ..)" teklif Teklif-i ilh Teklif-i ml-yutak Teklift teklift Teklil Teklim Teklis Tekl Tekmid Tekmil tekmil Tekmile grev ykleme, nerme. Allah'n teklifi, yani emirleri. Ar ve g yetmez olan teklif. Dayanlmaz teklif. Teklifler. teklifler. (klil. den) Ta giydirme. Syletmek. * Yaralamak, mecruh etmek. (Kils. den) Kire hline getirme. Kireletirme. Hapsetmek. Souk veya lk su ile yaplan pansuman. Bitirmek, tamamlamak. Kemle erdirmek. * Tam, btn, eksiksiz. olgunlatrma, bitirme. (Keml. den) Eksikleri tamamlamak iin sonradan yaplan ey, ek. lve.

2982

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekmim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aa iek verecek vaktinde glafyla tomurcuunu karp izhr etmek.

Tekmin Teknik

(Kemin. den) Pusuya yatrma, sipere yerletirme. Fr. Fizik, Kimya ve Matematikten elde edilen bilgilerin tatbik edilmesi.

teknik Teknisyen

madd ilimlerin uygulamas. Fr. Bir iin, ilim tarafndan daha ok tatbikatiyle uraan. Tatbikatla uraan kimse.

Tekniye Teknoloji

(Knye. den) Knyeleme, knye koyma. Fr. Teknik bilgiler. Matematik, Kimya ve Fizik ilminden elde edilen bilgiler.

teknoloji Tekrar

teknik bilgiler. (Kerr. den) Bir eyi iki veya daha fazla yapma. * Bir daha, yine, yeniden.

Tekrarat Tekrarat- kur'aniye

Tekrarlamalar. Ayn eyi bir ka defa yapma. "Kur'anda birbirinin ayn olan veya birbirine benzer yetlerin tekrar edilmi olmas. (Bak: Kur'an, Mumya)(Tekrarat- Kur'aniyedeki i'cazn bir lem'asn beyan zmnnda ""Alt Nokta""dan ibarettir.Birinci Nokta: Kur'an bir zikir kitab, bir du kitab, bir davet kitab olduuna nazaran surelerinde vukua gelen tekrar, belgata ayn isabet ve ayn- hikmettir. nk zikir ve dudan maksad sevaptr ve merhamet-i lhiyeyi celbetmektir. Malumdur ki: Bu gibi hususlarda fazlasyla tekrar lzmdr ki, o nisbette sevap kazanlsn ve merhamet celbedilsin. Hem de zikrin tekrar kalbi tenvir eder. Duann tekrar bir takrirdir. Davet dahi, tekrar nisbetinde te'siri, te'kidi vardr.kinci Nokta : Kur'an btn beerin tabakatna hitap ve deva olduu iin

2983

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zeki, gabi, takiyy, aki, zhid, gayr- zhid btn insan tabakalar u hitab- lhiyeye mazhar ve bu eczahane-i Rahmaniyyeden il almaya haklar vardr. Halbuki Kur'an tamamen ve dima okumak herkese myesser deildir. Bunun iin, lzumlu olan maksadlar, hccetler, bilhassa uzun surelerde tekrar edilmitir ki, herbir sure hemen hemen bir kk Kur'an hkmnde olsun ki herkes suhuletle istedii vakit istedii sureyi okumakla tam Kur'ann sevabn kazanabilsin. Evet $ olan yet-i kerime bu hakikati isbat ediyor.nc Nokta: Cisman ihtiyalar, vakitlerin ihtilflariyle tebeddl eder. Noksan ve fazlalar. Mesel : Havaya olan ihtiya her anda var. Suya olan ihtiya, midenin harareti zamanlarnda olur. Gdaya olan hcet her gnde olur. Ziyaya olan ihtiya alelekser haftada bir defa lzmdr. Ve hkeza..Kezlik manev ihtiyalar da vakitleri muhtelif ve mtefavittir. Her anda ""Allah"" kelimesine ihtiya vardr. Her vakit ""Besmele""ye, her saatta ""L lhe llallah""a ihtiya vardr. Ve hkeza...Binaenaleyh yetlerin, kelimelerin tekrar, ihtiyalarn tekrarndan ileri geliyor. Ve keza o gibi hkmlere olan ihtiyacn iddetine irettir.Drdnc Nokta: Bilirsiniz ki: Kur'an bu metin din-i azimin esstn ve slmiyetin erknn te'sis ettii gibi itimaat- beeriyyeyi tebdil eden bir kitaptr. Malumdur ki; messis olan zat, vaz'ettii esaslar gzelce yerletirmek iin tekrarlara ok ihtiyac olur. Evet tekrar edilen ey sbit kalr, takarrr eder, unutulmaz. Ve keza, Kur'n beerin muhtelif tabakalarndan kali veya hli yaplan suallere lzm olan cevaplar veren umumi bir mrid-i mucibdir. Malum ya, sual tekerrr ederse cevap da tekerrr eder.Beinci Nokta: Bilirsiniz ki; Kur'an pek byk mes'elelerden bahseder. Ve kalbleri iman ve tasdike davet eder. Ve

2984

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok ince hakikatlerden bahis aar. Akllar marifete, dikkate tahrik eder. Binaenaleyh o mesailin, o ince hakaikin kalblerde, efkrda tesbit ve takriri iin suver-i muhtelifede trl trl slublarla tekrara ihtiya vardr.Altnc Nokta : Bilirsiniz ki, her yet iin bir zhir var, bir btn var; bir had var, bir muttala' var. Ve herbir kssa iin ok vecihler, hkmler, faideler, maksadlar vardr. Binaenaleyh muayyen bir yet, her yerde, br mnasib bir vecih iin, bir faide iin zikredilebilir. Bu itibarla, zhiren tekrar grnse bile hakikatta tekrar deildir. M.N.)" Tekraren tekrart Tekrih Tekrim Defalarca, tekrarlanarak. tekrarlar. Nefret ettirmek. irkin gstermek. Hrmet ve tazim gstermek ve grmek. Sayg gstermek, ltuf ve kerem icrasnda bulunmak. tekrim Tekrimen tekrimt Tekrir ikram etme. Hrmet gstererek, tazim ederek. ikram etmeler. Tekrar etme, bir daha yapma, syleme, tekrarlama. * Edb: Szn tesirini kuvvetlendirmek iin bir sz bile bile tekrar etme san'at. * Tecvidde: Harf okunduu zaman dilin srmesine denir. R harfine id olan bir sfattr. Buna mkerrir harfi de denir. tekrir Tekriye Teksib Teksif teksif Teksir tekrarlama. Dman yapmak. (Kesb. den) Kazandrma. Para para etmek. koyulatrma, yma. (Kesr. den) ok krma. Paralama.

2985

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk teksir Tekstil Tektib oaltma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fr. Dokuma. * Dokumaclk. Askeri blk blk etmek, blklere ayrmak. * (Ketebe. den) Yazdrma.

Tektim Tekvif Tekvin

rtmek. Kfe'ye varmak. Var etmek. Meydana getirmek. Yaratmak. * lm-i Kelmda: Cenab- Hakk'n sbut bir sfatdr ve ademden vcuda getirmesi, icad etmesidir.

tekvin tekvinen Tekviniye

var etme. var etmekle. "Yaratmaa, tekvine ait. Tekvinle alkal.(Evamir-i er'iyeye kar itaat ve isyan olduu gibi, evamir-i tekviniyeye kar da itaat ve isyan vardr. Birincisinde mkft ve mcazatn ekseri hirette; ikincisinde, alebi dnyada olur. Mesel: Sabrn mkfat zaferdir, ataletin mcazat sefalettir, sa'yin sevab servettir. Sebatn mkfat galebedir. M.)"

Tekvint tekvin Tekvir

(Tekvin. C.) Tekvinler, var etmeler, yaratmalar. yaratmakla ilgili. Yuvarlaklatrmak. Kvrmak. Sarmak. * Toplamak. Cemolmak. * Baa sark sarmak.

tekvir Tekvir suresi Tekvis Tekviye

sarma, toplama. Kur'an- Kerim'in 81. Suresidir. Kvvirat Suresi ad da verilir. Yz stne drmek. Ovmak, ovalamak.

2986

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Zikir veya ders iin toplanlan yer. * Dervilerin meskeni ve mbedi. * Yaslanlacak, dayanlacak ey. * timd etmek, dayanmak.(te Hoca-i Kinat olan Fahr-i lem'in (A.S.M.) kudsi medresesi ve tekkesi olan Suffe'nin demirba bir mhim talebesi ve mridi ve kuvve-i hfzann ziyadesi iin dua-i Nebeviyeye mazhar olan Hz. Ebu Hreyre; gazve-i Tebk gibi bir mecma-i nsda vukuunu haber verdii u mu'cize-i bereket, manen bir ordu sz kadar kat'i ve kuvvetli olmak gerektir. M.)"

tekye Tekyeniin Tekyezen Tekyil Tekzib

zikir evi, tekke. f. Tekkede oturan, dervi. f. stinad eden, dayanan. (Kile. den) Kile ile lme. Yalanlamak. Bir ie inanmayp inkr etmek. Yalan olduunu sylemek.

tekzib Tekfi Tekf' Tekhl Teklif teklif Teklb

yalanlama. (Tekf') Birbirinin dengi olma. Beraberlik, eitlik, msvilik. Dikkatsizlik, ihmal. Teklifler, vergiler. (Bak: Teklif) teklifler, ykler. (Kelb. den) Kpek gibi birbirine saldrma. * Husumet etmek, dmanlk yapmak.

Tekml tekml Tekmlt

Keml bulma. Olgunlama. olgunlama. (Tekml. C.) Olgunlamalar, tekmller.

2987

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tekpu

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. teye beriye seirtme. Tella koarak bireyler aratrma. * Dalkavukluk.

Tekri Tekrm Teksf

Kira almak. Ayp ve kusur olacak eylerden kanma. Kesifleme. Younlama. Sklama. * Bir noktada toplanma. * Birbirinden ayrlan kimyevi maddelerin tekrar toplanarak birlemeleri.

teksf Teksl teksl Tekslt Teksl teksl Teksr

younlama. enmek. Geveklik. htimamsz davranmak. Tembellik. enme, tembellik. (Teksl. C.) Tembellikler, enmeler. lgisizlikler. Geveklik ve uyuuklua it. Tembellikten gelen. (Bak: Himmet) enmekle ilgili. (Kesret. den) oalma. Kesret bulma. * ok nme. Mal ve evldn okluu ve bu okluk ile fahirlenme.

teksr Teksr suresi

oalma. Kur'an- Kerim'in 102. Suresi. Mekkdir. Makbure Suresi de denilmitir.

Tekver Tekvs Tekya

f. Koucu, seirtici. * Yorga yryl at. Bir yere cem'olmak, ylmak, toplanmak. * Skmak. "(Tekye. C.) Tekyeler. (Trkede bazan ""tekke"" eklinde de kullanlr.)"

Tekyd Tekzb Tekif Tel'a

(C.: Tekydt) (Keyd. den) Birbirine hile yapma. (Kizb. den) Birbirini aldatma. Birbirine yalan syleme. (Kef. den) yice ama. (C.: Til) Su yolu, su mecras. * Sel yolu. * Yerin ala ve yksei. ukurluk ve tepe.

2988

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tel'abe Tel'ib Tel'in Tela Tela'lu' Tela'sm Oynamak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oynatma, raksettirme. Lnetlemek. Lnet etmek. (Tlv. den) Ondan sonra geldi, ardnca gitti (mnasnda fiil). Alktan zayflamak. * Kk olmak. Dil dolama, arma. * Cevap verilecek yerde veremeyip kekeleme. * Samasapan cevap verme.

Telaffuz Telafi

Syleyi, syleni. * Azdan kan lfz. Eksik olan bir eyin yerini doldurmak. Tamamlamak. * Ziyan karlamak. Zarar demek.

Telafif

Birbirine sarmam blk blk nebatlar. * Bklmler, kvrmlar. * Birbirine girmi ve sarmam vaziyette olma. Lif lif olma.

Telafif-i dimaiye Telaggum Telah Telahhi Telahhum Telahhuz Telahi Telahuk Telahuk-u efkr Telahuz Telaiye Telak Telaki Telakigh

Diman lif lif olmu hli. Drtlmek. Birbirine inatlk etmek. Tlbendi enesi altndan sarmak. (Lahm. dan) Semirme, etlenme. mrenerek az sulanma. Oyun. Oyun leti ile vakit geirme. Birbirine katlmak. Birbiri arkasndan gelip birlemek. Fikirlerin birbirine eklenmesi ve ilve edilmesi. Gzucu ile bakma. Gzucu ile bakma. stikmet, doruluk. Ulamak, varmak. Kavuma. Buluma, birbirine kavuma. f. Buluma yeri. Kavuma yeri.

2989

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Telakki Telakki-i bi-l-kabul Telakkiyt Telakkub Telakkuf Telakkuh Telakkum Telakkut Telakm Telale Telam Telamiz Telasim Telassus Telasuk Telatil Telattuf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Karlamak. Almak. Kabul etmek. * ahsi anlay ve gr. Kabul ile karlamak, kabul etmek. (Telakki. C.) ahs anlay ve grler. * Kabul etmeler. Telakkiler. (Lkab. dan) Lkab alma. Lkablanma. Azdan sz kapmak. * itmek. * Yutmak. * Sr'atle almak. Kendisini gebe, hmile gsterme. Gebe kalabilme. Paralayp lokma yapp yutma. * Karn gurultusu. Cem'etmek, toplamak, biriktirmek. Yumruklama. Boks. Dallet. Hizmeti talebe. (Tilmiz. C.) Talebeler, raklar. (Tlsm. C.) Tlsmlar. alma. Sirkat etme. Hrszlk yapma. (Lsuk. dan) Bitime, yapma. Birbirine bitiik olma. Zorluklar. (C.: Telattuft) (Lutf. den) Ltuf ve nezaketle davranma. Nzikne muamelede bulunma.

Telattufen Telattufkr Telattuft Telattuh Telatuf

Nezaketle, ltuf ile. f. Ltuf, nezaket ve tatllkla muamele eden. (Telattuf. C.) Nzikne muameleler. Bulama, bulak olma. (C.: Teltuft) Nezaket ve ltufla hareket etme, nzikne muamelede bulunma.

Telatum

Birbiri ile arpmak, vurumak. (Deniz dalgalar gibi) * Birbirine amar vurmak.

2990

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Telatumgh Telaub Telaum Telaun Telavm Telazum Telazzi Telai Telbib Telbid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dalgal yer. Dalgas ok olan yer. (La'b. dan) Oynama. Oynama. Muntazr olmak, gzlemek, beklemek. Birbirine karlkl lnet okuma. (Bak: Lian) (Levm. den) Birbirine levmetme. Birbirini ekitirme. Biri dierine lzm olmak. Kark olmak. Bir ey dierine yapmak. (Ate) alevlenmek. nem ve ehemmiyetini kaybetme. * Dalma. * Tel. (C.: Telbib) Bir kimsenin yakasna yapp ekmek. * Boyun. Bir yere toplayp ymak. * hramda olan kimsenin sa dalmasn diye bana sakz yaptrmas.

Telbie Telbik Telbin Telbine Telbis

"""Lebbeyk"" demek." Teridi yal yapmak. Kerpi kesmek. Stl bulama a. * Arpa suyu. (Lebs. den) Aybn, kusurunu rtp iyi gstermek. * Suret-i haktan grnerek hile edip aldatmak. * Hile. Oyun.

telbis Telbist Telbiye

giydirme. Telbisler. Hileler, oyunlar. Lebbeyk (Yni: Emredersiniz, ben emrinize hazrm) demek. cabet etmek. (Bak: Lebbeyk)

telbiye Telcie Telcim Telcin Tele

lebbeyk demek. krah etmek, irenmek, tiksinmek, kerih grmek. (Licm. dan) Gem vurma, gemleme. Gemlenme. Davarn stn sap memesini boaltmak. * Kalnlatrmak. Tuzak. * Al.

2991

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tele'l' Tele'v Telebbb Telebbd Telebbk Telebbn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(L'l'. den) Parldama. Parldama, parlama. Silh taknmak. Birbiri stne ylmak. * Bir yere gizlenip av gzlemek. Mide dolgunluuna urama. (Leben. den) Durma, elenme. * Memeden stn damla damla akmas.

Telebbs

Giymek. Giyinmek. * ki eyi birbirine benzeterek ayrdedememek. * rtl olmak.

telebbs Telebbt Teleccc Teleccm Teleccn Teleclc

giyinme. Muztarib olmak, ac ekmek. * Dnmek. Geminin denizin derin yerine varmas. Dizgin vurmak. Bir nesneyi ovalayp kirini gidermek. Sylerken ararak aznda lkrdy kartrarak sylemek. * Kmldatmak. Hareket etmek. * Tereddt.

Teleddd Teleddm Teleddn Telef telef Teleffm Telefft Teleft Telehcm Telehhi

Sana ve soluna iltifat etmek. Kaftan eskitmek. * Yama vurmak. Elenmek. Yok olmak. lmek. Zyi olmak. * Bo yere harcamak. zayi olma, lm. Yzne ve azna yamak balamak. Etrfna baknma. (Telef. C.) lm sebebiyle olan kayplar. Haris olmak, hrsl olmak. Oynama. Oyun ile vakit geirme.

2992

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Telehhb Telehhf telehhf Telehhm Telehvuk Telehvc Telekk' Telemlm Telemmu' telemm Telemmc Telemmk Telemms Telemmz telemmz Telepati telepati Teleskop teleskop Telesls Telessm Televizyon

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Leheb. den) Alevlenme, tutuma, alevlenip yanma. * ltihap. Mahzun olmak. Hasret ve kederle yanp yklmak. Ah ekmek. ah etme. Yutmak. Huyu olmadan cmertlik gstermek. Biri ii gevek yapmak. Tevakkuf etmek, durmak, duraklamak. * Bir ie dolamak. Cem'olmak, toplanmak, birikmek. Parldama. Ildama. ldama. Yemek artn dil ile azda aramak. * Tatmak. * Yemek. Tatmak. * Yemek. (Lems. den) El ile dokunma. Tatmak. * Yemek. * Dili azda dndrp yemek krnts aramak. talebelik. yun. Gelecekte veya uzakta olan bir hdiseyi o anda duyma hli. gelecekte veya uzaktaki bir hdiseyi hissetme hli. Fr. Gk cisimlerini grmek iin kuvvetli drbn. gk drbn. Tereddt etmek, karar verememek. Yamaklanma. Fr. Elektromanyetik dalgalar vastasyla hareketli veya hareketsiz ekillerin resmini uzaklara nakletme usul. * Bunun alc cihaz. (Bak: Celb-i suret, Radyo)

Televvm

Muntazr olmak, beklemek, gzlemek. * Kabul etmemek.

2993

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Televvn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Levn. den) (C.: Televvnt) Renkten renge girme. Renk deitirme. * Dneklik, kararszlk.

televvn Televvs televvs Teleyyn Teleyys Telezzc Telezzz telezzz telezzzat Telfi' Telfif Telfik Telfik-i mezahib

renkten renge girme. Kirlenmek. Pislenmek. Bulap murdar olmak. kirlenme, pislenme. (Leyn. den) Yumuak. Yumuak olmak. Sulanmak. Arslan yrekli olma, arslan yryl olma. (Lzucet. den) Yapkan olma. * ekilip uzanmak. Tat ve zevk almak. Zevklenmek. lezzet alma. lezzet almalar. Ban rtmek. Brnme, sarma, rtme. Birletirme, ekleme. stif. * Bir yere getirip ulatrmak. Din bir mes'elede, hak mezheblerin ayn o mes'ele hakkndaki zd grleri cem'etmekle bir mezheb yapmak. Bu zd grlerle amel etmeyi caiz grr. Fukaha ise bu tarz caiz grmemilerdir.Tevhid-i mezahib ise: Hak mezheblerin mes'eleleri arasnda, tercih yoluyla baz mes'elelerini alp bir mezheb yapmaktr. (Sadreddin Yksel)

Telh Telh-km Telh-nak Telhbr Telhg Telhgftar Telhib

f. Ac. "f. ""Dama ac"": Kederli, dertli." f. Lezzeti ac olan, lezzeti ho olmayan. f. Ac olan meyve. Meyvesi ac olan. f. Ac syleyen. f. Ac szl. (C.: Telbiht) (Leheb. den) Alevlendirme, tututurma.

2994

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Telhid Telhif Telhih Telhim Telhin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Lahd. dan) Mezar ukuru kazma. Kabire lhid yapma. * Gmme. (C.: Telhift) Acnma, acklanma. Kavuturmak. (Lhm. dan) Etlendirme, semirtme. (C: Telhint) Okurken kelime veya harf deitirme. * Yanln karma.

Telhis telhis Telhisen Telhist Telhiye Telh Telid

Ksaltma. Hlsasn alma. zetleme. Ksaltlarak, hlsaten, zet olarak, hlsa tarznda. (Telhis. C.) Ksaltmalar, hlsalar, zetlemeler. Gfil olmak, gaflette bulunmak. * Megul olmak. Aclk. (Telide) (Veled. den) Yabanc memlekette doduu halde kk yata slm diyrna getirilerek orada bytlm ve orann tbiiyetini kabul etmi olan kii.

Telil Teliyye Telkib telkib Telkif Telkih telkih Telkim Telkin

Boaz. Bor bakiyyesi. * Tbi olmak, uymak. Lkab vermek, isim takmak. lkap takma. Telkin etmek. lkah etmek. Alamak. * A. * Cinsinin remesini salamak. dlleme, alama. Lokma lokma yedirme. Lokma verme. (C.: Telkint) Zihinde yer ettirmek. Fikir alamak. Zihinde yer etmi dnce. * Yeni mslman olana slm esaslarn anlatmak. * l gmldkten sonra imam tarafndan sylenen sz.(Telkini fenden

2995

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

alm,Medeniyetten taklid,Hrriyet tenkid vermi,Gururdan dallet km.) (Lemet) telkin telkinat Telkye Tell Tell-i refi' Tellal Telmi' alama. alamalar. Ulamak, varmak. * Bir nesneyi yze getirmek. (C.: Till) Tepe, yn, kme. * Dz yer stne yatrmak. Yksek tepe. (Bak: Delll) (Lemen. dan) Renk renk yapma, rengrenk yaplma. * Parldama, parldatlma. * Edb: Msralar, Trke, Araba, Farsa gibi baka baka dillerde olan manzume yapma. Telmih (C.: Telmiht) Lykiyle ve kmilen kefedip nazara arzetmek. * Bir eyi aka sylemeyip baka bir mna ifade iin sz arasnda mnal sylemek. m ile sz arasnda baka bir mnay ifade etmek. * Edb: brede bahsi gemeyen bir kssaya, fkraya, ata szne veya mehur bir iire, bir sze iaret etmek. telmih Telmihen telmihen Telmiz Telsin Teltele Teltim Telvi' Telvih metinde sz edilmeyen bir eye iaret etmek. Telmih suretiyle. Telmih iin. ml olarak. telmihle. Dili azda yemek krnts iin gezdirmek. * Tattrmak. * Yedirmek. Bir nesneye dil etmek. Hareket ettirmek. Kuvvetle sille vurmak. (C.: Telvit) ini yakp dertlendirme. Aklamak. * Zhir ve aikre klmak. * Susuzluktan insann ehresi bozulmak. * Bir eyi atele kzdrmak. Gne veya atein scakl bir

2996

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nesnenin rengini deitirmek. * Posa hline getirmek. * Kocamak. Sa aarmas. * Almak. * aret etmek. * Edb: Lzumlu eylerden bahsetmek suretiyle olan kinye. Mesel: Filncann mutfanda ok odun sarf olunur denildii zaman, bundan, mutfakta ok yemek piirildiine, ev sahibinin cmertliine ve misafirin okluuna intikal edilir. telvih telvihen Telviht telviht telvih Telvik Telvim Telvin Telvis aklama, kinayeli syleyi. aklayarak. Telvihler. Kinaye halindeki iaretler. telvihler, kinayeli syleyiler. aklamal. Yemei yumuak ve yal yapmak. (C.: Telvimt) (Levm. den) Azarlama, paylama. (Levn. den) Renk verme. Boyama. Boyanma. (C.: Telvist) Kirletmek. Bulatrmak. Pisletmek. * Mc: Bozmak, berbat etmek. telvis Telviye Telyin kirletme, pisletme. Bkme, burma, evirme, kvrma. (Leyyin. den) Yumuatmak. Eritmek. * i yumuatmak, kabzlktan kurtarmak. telyin Telyin-i hadid Telzie Telziz telziz telffuz yumuatma. Demirin yumuatlmas. Davar iyi gtmek. Lezzet verme. Tatlandrma. Lezzetlendirme. lezzetlendirme. syleyi, diksiyon.

2997

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk telfi telfif telhuk telkk telkkyt telk teltum telzum tell teln Tem'ik Tema'dn Tema'uk Tema'ur Tema'ut Temacd Temadi eksii giderme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

lif lif olma, kvrmlar. katlma, eklenme. anlay, anlama. anlaylar, anlamalar. kavuma. vuruma, arpma. gerekirlik. parldama. lnetleme. Yuvarlamak. (Ma'den. den) Maden haline geme. Yuvarlanmak. Mtegayyer olmak, deimek. * Rengi donuk olmak. * Sa dklmek. Sa dklmek. (Mecd. den) Bykln ve erefini oaltma. Devam etmek. Srp gitmek. * Uzak olmak. * Mntehi ve muktezi olmamak.

Temahhuh Temahhul Temahhut Temahhuz

Kemikten ilik karmak. Hile etmek. Smkrme. (Temahhud) Doum sancs ekmek. * Hayvann gebe oluu. * St yaykta yaylarak ya alnp safiletirilmesi. * Fitne karma.

Temahuk Temahl Temakkuk

nat etmek. Mhlet verme. Yava ve ar davranma. Dinlene dinlene imek.

2998

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temal' Temalk teman Teman' Arkada olmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nefsini zaptetme. Kendine hkim olma. atma. atma ve birbirine mani olma. hra. Adem-i kabul. Tard. (Bak: Brhan-t teman')

Temari Temaruz Temas temas Temasih Temasil Temass

ek phe etmek. Mcadele etmek. Yalandan hastalanmak. Kendini hasta gibi gstermek. (Bak: Temass) dokunma, deme. (Timsah. C.) Timsahlar. Timsaller. Suretler. Resimler. Putlar. Semboller. Tasvirler. (Mess. den) Yan yana bulunma. * Birbirine deme. * Mnasebette bulunma.

Temassur Temassus Temasl

Davarn memesinde kalan st samak. Emmek. Benzeyi. Benzeme. Birbirine benzemek. Birbirine msavi ve mabih olmak. * Hasta shhate, iyi olmaa yaklamak. * Mat: Kesirsiz taksim kabul etmek, kesirsiz blnebilmek.(Temasl tezadn sebebidir, tenasb tesandn esasdr, sgar- nefs, tekebbrn menbadr, zaaf gururun madenidir. Acz, muhalefetin meneidir, merak ilmin hocasdr. M.)

Tematti

(Matiyy. den) Vcutta duyulan arlktan dolay gerinme. * Yrrken sallanmak.

Temattuk Temattur Temavt

Bir nesnenin lezzetinden azn aprdatmak. (Matar. dan) Yamur yama. * Hz. Sr'at. Kendini lm gibi gsterme.

2999

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temayc Temayl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meyletmek, eilmek, ynelmek. (C.: Temaylt) Meyletmek. Bir cihete iltifat etmek. Bir tarafa eilmek. * Bir yana arplmak. * Bir yana veya bir kimseye fazla taraftarlk ve sevgi gstermek.

Temaylt Temayn Temayt Temayz

(Temayl. C.) Meyiller, sevgiler, muhabbetler. Yalan olmak. Birbirinden ayrmak. Kendini gstermek. Farkl ve yksek vasf olmak. Baka vasflarla stn olmak.

temayz Temayzat Temazmuz Temazuh Temazuk Temazc temazc Tema Temaa

kendini gsterme. (Temayz. C.) stn olmalar, temayzler, ykselmeler. (Mazmaza. C.) Mazmaza yapma. Azn su ile alkalama. akalamak. Mnafklk etmek. Birbiriyle karmak. * akalama. kaynama. Genilemek. f. Holanarak bakmak. Seyretmek. Seyre kmak. Gezmek. bretle bakmak.

Temaager Temaagern Temaagh

(Temaakr) f. Seyirci. bretle etraf temaaya km olan. (Temaager. C.) Seyirciler. Temaa edenler. f. Gam ve kederi defetmek iin gezip seyredilecek yer. Elence mahalli.

Temaahne Temai

f. Temaa edecek yer. * Mc: Dnya. Birbiriyle yrymek, birlikte yrmek.

3000

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temcid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cenab- Hakk'n bykln bildirmek. Tazim ve sena etmek. * Arlamak. * Sabah namaz vaktinden evvel minarelerde belli makamlarda sylenen ilhi, niyaz.

temcid Temcid pilav

Allahn bykln bildirme. "Mc: Tekrar tekrar bahsedilen ey, daima ne srlen madde. Mkerreren ortaya srlen bahis, yahut sylenilen sz. (Menei: ""Erkeini sahura bekleyen kadnn, pilav yanmasn diye kaldrmas ve soumasn diye tekrar koymas"" diye sylenir.)"

Temci Temdid

Oynatmak veya oynamak. Devam ettirmek. Uzatmak. Uzatlmak. Srdrmek. * ekip uzatmak. * Tecvidde: Bir harfi uzun okumak, ekmek.

temdid temdidd Temdih Temdiht Temeccd Temeccs Temeddd Temeddh temeddh temeddhkrne Temeddht Temeddn temeddn Temedru' Temeh

devam ettirme. devamlar, uzatmalar. Medhetmek. ok vmek. Mbala ile medih. (Temdih. C.) Mbala ile medhetmeler. eref sahibi olma. Ululanma. Mecusi olmak. ekilmek. * Uzamak. * Gerinmek. Kendi kendini vmek. Kendini beendirmee almak. bbrlenmek. kendini vme. kendini vercesine. (Temeddh. C.) Temeddhler, bbrlenmeler. Medenilemek. ehirlilemek. Medeni olmak. medenleme. Ferace ve kaftan giymek. araf giymek. Fsid ve mtegayyer olmak. Bozulmak ve deimek.

3001

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temehdi Temehhuz temehhuz Temehhuz-u tecarb Temehhd Temehhl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mehdilik dvasnda bulunma, mehdilik dvasna kalkma. Bir eyden hlsa olarak kmak. (Stten ya kmas gibi) bir eyin safileip olgunlamas. eitli tecrbelerle bir eyin safileip kemale gelmesi. (Mehd. den) Yaylp denme. Takdim etmek. Hayrda takaddm etmek. inde acele etmemek. Teenni.

Temehhr Temekkk Temekkn

(Maharet. den) Mhir olma. Karmak. Meknlanmak. Yerlemek. Yer tutmak. * Vakar ve temkin sahibi olmak. * Sultan yannda rtbe sahibi olmak.

temekkn Temelluk temelluk temellukkrne Temellus Temellk

yerleme. Yaltaklanmak. * Tevzu ve yumuaklk gstermek. * Dalkavukluk. yaltaklanma. yaltaklanrcasna. Hals olmak, kurtulmak. Mlk edinmek. Kendine mal edinmek. Shib olmak. * Kadir ve muktedir olmak.

temellk Temelll

mal edinme, sahiplenme. (Millet. den) Bir milletin ferdi olma, milletlenme. * Bir dine bal olma. * (Melel ve Mell. den) Hastaln etkisiyle yatakta rahat yatamayp, kmldanp durma.

Temelml Temendl Temenna Temenni

Yatak veya dekte rahat olmama. Elini mendil ile silmek. Eli alnna gtrerek selmlama iareti yapma. * Minnettar olma. Dilek. stek. Du. Rica etmek.

3002

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temenniyt Temennu' temenn temenn Temerkz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Temenni. C.) Temenniler, dilekler, istekler. Kavi olmak. Kuvvetlenmek. el selm. dileme, isteme. Merkez tutma, merkezleme. Bir merkezde toplanma. * Ylma. Birikme.

temerkz Temermr Temerruh Temerruk Temerrut Temerrd

merkezleme. Titremek. Kendini yala ovmak. orba imek. Sa dklmek. nad, direnme. * Yaplmas gereken bir eyi yapmakta kasten geciktirme.

temerrd Temerrn Temerr Temeshur Temeskn Temessuh Temessk

direnme. Tekrar ettirerek altrma. dman yapma. Az miktar su. (C.: Temeshurt) Maskaralk yapma. Miskin olma. Miskinleme. Kendini bir nesneye srmek, meshetmek. * Bir eye srnmek. Tutunma. Sarlma. Skca tutma. * Hccet ve delil izhar etme. * Bor senedi.

temessk Temessl

tutunma, yapma. "Benzemek. Cisimlenmek. * Bir eyin bir yerde suret ve mahiyetinin aksetmesi. Bir ekil ve surete girmek. * Bir kssa veya atasz sylemek.(Temessln ok envandan u mes'eleye medar olacak nev'ine iaret ederiz:Birincisi: Kesif, madd eylerin akisleridir. O

3003

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

akisler, hem gayrdr, ayn deil. Hem mevattr, ldr. Hviyet-i suriyesinden baka hibir hsiyete mlik deil. Mesel sen yineler mahzenine girsen, bir Said binler Said olur. Fakat zihayat yalnz sensin, tekiler ldrler. Hayat hassalar onlarda yoktur.kincisi: Maddi nuraninin akisleridir. u akis ayn deil. Fakat gayr da deil. Mahiyeti tutmuyor. Fakat o nuraninin ekser hasiyetlerine mliktir. Onun gibi hayy saylyor. Mesel: ems dnyaya girdi. Herbir yinede aksini gsterdi. O akislerin her birinde, Gne'in hassalar hkmnde olan ziya ve ziyadaki elvan- seb'a bulunuyor. Eer, faraza, Gne ziuur olsa idi, (harareti, ayn- kudreti; ziyas, ayn- ilmi; elvan- seb'as, sfat- seb'as olsa idi) o vakit o tek ve yekta bir gne, bir anda herbir yinede bulunur, herbirini kendine bir ar ve bir eit telefon yapabilirdi. Birbirine mni olmazd. Herbirimizle yinemiz vastasiyle grebilirdi. Biz ondan uzak iken, o bize bizden daha yakn olurdu.ncs: Nurani ruhlarn aksidir. u akis, hem haydr, hem ayndr. Fakat yinelerin kabiliyeti nisbetinde tezahr ettiinden, o ruhun mahiyet-i nefsl-emriyesini tamamen tutmuyor. Mesel: Hazret-i Cebrail Aleyhisselm, Dhye suretinde Huzur-u Nebevide bulunduu bir anda Huzur-u lhide hametli kanatlariyle Ar- A'zamn nnde secdeye gider. Hem o anda hesapsz yerlerde bulunur. Evamir-i lhiyeyi tebli ederdi. Bir i, bir ie mni olmazd. te u srdandr ki mahiyeti nur ve hviyeti nurniye olan Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm, dnyada btn mmetinin salvatlarn birden iitir ve kyamette btn asfiya ile bir anda grr. Birbirine mni olmaz. Hatt evliydan, ziyade nuraniyet kesbeden ve abdl denilen bir ksm, bir anda birok yerlerde

3004

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mahede ediliyormu. Ayn zat, ayr ayr ok ileri gryormu. Evet, nasl cismaniyata cam ve su gibi eyler yine olur. yle de, ruhaniyata dahi hava ve esir ve lem-i mislin baz mevcudat yine hkmnde ve berk ve hayal sr'atinde bir vasta-i seyr ve seyahat suretine geerler ve o ruhaniler, hayal sr'atiyle o merya-y nazifede, o menzil-i ltifede gezerler. Bir anda binler yerlere girerler. Madem Gne gibi ciz ve musahhar mahluklar ve ruhani gibi madde ile mukayyed nim-nurani masnu'lar, nuraniyet srriyle bir yerde iken, pekok yerlerde bulunabilirler. Mukayyed bir cz' iken, mutlak bir kll hkmn alrlar. Bir anda cz' bir ihtiyar ile pek ok ileri yapabilirler.Acaba, maddeden mcerred ve muall; ve tahdid-i kayd ve zulmet-i kesafetten mnezzeh ve mberra; ve u umum envar ve btn nuraniyat, O'nun envar- kudsiye-i esmasnn bir keif zlli; ve umum vcut ve btn hayat ve lem-i ervah ve lem-i misl, nimeffaf bir yine-i cemli; ve sft muhita; ve uunat klliye olan bir Zt- Akdes'in irade-i klliye ve kudret-i mutlaka ve ilm-i muhitle tecelli-i sft ve cilve-i ef'li iindeki Tevecch- Ehadiyetinden hangi ey saklanabilir, hangi i ar gelebilir, hangi ey gizlenebilir, hangi fert uzak kalabilir, hangi ahsiyet, klliyet kesbetmeden ona yanaabilir? S.)" temessl temesslt Temettu' yansma, grnme. yansmalar. (C.: Temettut) Kazanma, kr etme. * Kr, fayda, menfaat. * Toplamak, cem'etmek. * Mhlet vermek. * Yolda olmak. Temettut Temevl (Temettu'. C.) Krlar, kazanlar, faydalar. Kendini mevl klmak.

3005

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temevvc temevvc temevvcsz Temevvct temevvct Temevvl temeyy Temeyy' Temeyyh Temeyyh-i dem Temeyyz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Temevvct) Dalgalanmak. alkanp dalga dalga olmak. dalgalanma. dalgalandran. (Temevvc. C.) Dalgalanmalar. dalgalanmalar. (Ml. dan) Zenginleme, mal edinme. svlama, sulanma. Sulanma, sulu hle gelme. Akma. Cvklama, sv hle gelme. Sulanma. Kann sulanmas. Benzerlerinden farkl ve stn olma. Dierleri arasndan kendini gsterme.

temeyyz Temezzuk Temezzz Temem Temei Temeut Temhid

kendini gsterme. Para para olma. Yrtlma. Yava yava ve dinlenerek imek. Zerdali yemek. Yrme (Mneviyatta daha ok kullanlr.) (Mut. dan) San, sakaln tarama. (Mehd. den) Deme, yayma, dzeltme. * skn etme. * Bir maddede zr, bahane beyan eylemek. * zr sahibinin zrn kabul ile tasdik eylemek. * Serd etme, izah etme, arz etme. * Mukaddeme yapma. Hazrlama.

temhid Temhik Temhil Temhir

hazrlama, deme. ptal etme. Sonraya brakma. Mhlet verme. Mhrleme.

3006

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk temhir Temhis Temhist Temhiz Temim Temime Temk Temkin mhrleme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mtihan ve tecrbe etme. * Hals etme. (Temhis. C.) Tecrbeler, imtihan etmeler. Doum ars ekmek. (Bak: Temahhuz) Kat, iddetli, edid. (C.: Temyim) Heykel. Uzamak. * Ykselmek, yce olmak. Ar ballk, usluluk. * ll hareket shibi. * Vakar, izzet. ktidar, kudret. * Birini bir eye muktedir klmak. * Kararszlktan kurtulup huzur ve skuna mazhar olmak. * Tedbir, ihtiyat.

temkin Temlie Temlih Temlik

ll hareket. (Mel'. den) Az aza doldurma. (Srynice) El-Kayyum mnasnda (Esm-i lhiyedendir). Mal sahibi etmek. Birine mlk kazandrmak, sahib etmek. * Mlk olarak vermek.

temlik Temliken Temlis Temliye Temmar Temme temme Temni' Temr Temre

mlk edindirme. Mlk olarak vermek suretiyle. Temlik tarznda. (Melis. den) Przlerini giderme. Dzleme. Doldurma veya doldurulma. Hurmac. Hurma satan. Tamam oldu, bitti (mnasna fiil). bitti. (Mbalaa ile) Men etmek, engel olmak. Hurma. Bir tek hurma.

3007

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temren

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Oklarn ucuna demir veya sardan taklan paraya verilen addr. Menzil oklarna maden yerine kemik taklr ve ona da ""soya"" ad verilirdi. Temren ile soyann taklnda fark vard. Temren oka; ok ise soyaya taklrd."

Temri Temrid Temrig Temrih Temrin temrin Temrir Temriz Temsik

Hurmay seven. Binay yksek yapmak. Yuvarlamak. Hafife srme. Uuturma. * Bulatrmak. Yumuak etme. dman ettirme. * Tekrarlatarak altrma. Egzersiz. altrma. Aclk verme. (Maraz. dan) Zayf gsterme. Cenk etmek, dvmek, vurumak. * Bir kimseye deri vermek. * Deriye renk vermek.

Temsil

Bir eyin aynsn veya mislini yapmak. Benzetmek. Tebih etmek. rnek, nmune sz. (Bak: Kyas- temsil)

temsil Temsilt temsilt Temsil temsil Temsir Temsiye Temti' Temtit

misal verme. (Temsil. C.) Temsiller, rnekler. temsiller. Temsile dair ve mteallik. Bir eyi gz nnde canlandran. temsile dair. Bireye gz dikip beklemek. Akamlk. * Akamleyin bir nesne getirmek. Faydalandrma, kr ettirme. """Ekber"" derken bir elif fazlalatrp ""ekbr"" demek. * Med edip ekmek."

3008

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temuin Temvih (Bak: Cengiz)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Temviht) Sulandrma, su katma. * Haksz bir eyi hakl gsterme.

Temvil Temyi' Temyil Temyis Temyiz

(Ml. den) Mal shibi etme. (Mey'. den) Svlatrma. Sv hale getirme. ki ey arasnda mtereddit olmak, karar verememek. Yumuak yapmak, yumuatmak. "Bir eyi dierinden seip tarif etmek, ayrmak. Semek. yiyi ktden ayrmak. * Yargtay. * Gr: Belirsiz olan kelime ve saylar belirli hale koymak. Mesel: ""rune dirhemen"" (yirmi dirhem) ve ""Retle zeyten"" (Bir retl zeytin ya) tbirlerinde ""dirhemen"" ve ""zeyten"" gibi."

temyiz Temyizen temyizen Temzic temzic Temzig Temzik temdi temsil temsl temyl temylt tem temger

ayrma, seme. Temyiz suretiyle. Temyiz yoluyla. Seerek. ayrarak, seerek. Kartrmak. Katmak. Mezcetmek. * Bir kimseye bir ey vermek. kaynatrma. Ayrmak. * Datmak. (C.: Temzikat) Yrtma, paralama, perakende etmek. srp gitme. timsaller, semboller. misil olma, benzeyi. meyletme, eilim. meyletmeler, eilimler. seyretme. seyirci.

3009

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk temgh Temik Temir Temit Temiye(t) Ten Ten'ab Ten'il Ten'im seyir yeri.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Krmz balkla renk etmek. Sevinmek. * zhr etmek, gstermek. (Mut. dan) Tarama veya taranma. (Mey. den) Yrtme, ilerleme. * Meydana gelmesini kolaylatrma. f. Gvde, beden, vcut. * nsan bedeninin d yz. Karga sesi. Nallama, nallanma. "Nimetlendirmek. Bolluk iinde olmak. Rahat ve refah klmak. * ""Neam"" diye cevap vermek."

Ten'i Ten-asan Ten-aver Ten-drst Tena'nu' Tena'ul Tena'um Tenabz Tenaci Tenac Tenad Tenadd

Yukar kaldrma. f. Rahatn dnen adam. (C.: Ten-vern) f. Vcutlu, etine dolgun. f. Salam vcutlu, kuvvetli. Vcudu salam olan. Uzak olmak, uzaklamak. Nlin giymek. Nimetlenme, bolluk iinde yaama. Ahidlerini bozmak, szlerinde durmamak. Fslt ile birbirine gizli sylemek. Satn almak. Birbirine nid etmek, birbirine barmak. (Nudud. den) Dalma, darmadan ve perian olma. * Birbirinden rkme.

Tenadi Tenadm Tenadr

Birbirine nida etmek, armak. * Bir araya toplanma. (Nedem. den) Birbiriyle konuma. Sohbet. Azalma, ndirleme.

3010

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenads Tenaffuh Tenaffut Tenafi Tenafr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine lkap koyup barmak. "imek. "" Uf, tf, ah ve oh"" demek." ok kzma, hiddetlenme. Birbirine zt ve muhlif olma. Birbirinden kamak. rkmek. * Uzaa ekilmek. * Bir mes'elenin halli iin hkime bavurmak. * Edb: Kulaa ho gelmeyen hece veya kelimelerin bir arada bulunmas.

Tenafr- kulb Tenafs Tenaggum tenaggum Tenaggu Tenahhi Tenahhum Tenahi Tenahnuh

Kalblerin birbirinden nefret etmesi. (C.: Tenfst) Hased etme. ekememe. ark sylemek. name yapma. Hareket etmek. Bir yana ekilme, alarga durma. * Irak olma. Tkrmek. * Ask suratl olmak, eki yzl olmak. Son bulma, bitme, tkenme. * Yasa kabul ile geri durmak. ksrerek boazn amak, ksrmek. h h demek. * Fk: Zaruret olmasa bu ksrk namaz bozar.

Tenahd Tenai Tenakki Tenakkub Tenakkul

Tevzi etmek, datmak. * Hediye vermek, at etmek. Uzaklk. Muhayyer olmak. Nikab rtnmek, yze pee rtmek. (Nukl. den) Bir yerden baka bir yere geme. * Nakletme. * Bir makamdan baka makama intikal etme.

Tenakkur Tenakkus Tenakkut

Mtemi olmak, itima etmek, toplanmak. Eksilmek. (Nokta. dan) Benek benek olma. Nokta nokta olma.

3011

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenakkuz Tenakus Tenakust Tenakuz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hals olmak, kurtulmak. Noksanlamak. Azalmak. Eksilmek. (Tenakus. C.) Eksilmeler, azalmalar. Szn birbirini tutmamas. Konumada beyan edilen sz ve fikirlerin birbirine zt olmas. * Man: ki eyin birbirine nakiz olmas. Bir eyin nakizi, o eyin ref'inden (kaldrlmasndan) ibarettir.

Tenakuzt Tenakh Tenakr Tenanir Tenasi

(Tenakuz. C.) Tenakuzlar. Nikhlanmak. Bilmezlikten gelmek. Techl etmek. * Birbirine advet etmek. (Tennur. C.) Ocaklar, frnlar, tandrlar. * Su pnarlar. "Unutmu grnmek. Unutmak. Kendini unutmu gibi gstermek. (Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyn veya tensi edilse; ezhn enelere dnp etrafnda gezerler. M.) (Bak: Vicdan)"

Tenassuh Tenassuk Tenassur Tenassb Tenasuf Tenasuh Tenasuk Tenasur

Nasihat almak, akl bana gelmek. * Bakas hakknda iyilik istemek. Nizmna koyma, tertib etme, dzenleme. Nasrnileme. Hristiyan dinine girme. Dikilip durma. Yarya blmek. Birbirine nasihat etme. Nizam zere dizilme. Yardmlama. Karlkl yardm etme. * Haberler birbirini tasdik eylemek.

Tenasb

Uygunluk, uyma, tutma. Yaknlama. * Nisbet, kyas. * ki adet birbirine nisbet edilerek yaplan hesap usul. * Edb: Mnaca birbirine uygun kelimeleri bir arada sze gzellik vermek maksad ile zikretmek.

3012

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenash

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

slmdan hari olan batl bir frkaya gre, ruhun bir bedenden baka birinin bedenine intikl eder diye olan batl inanlar. * Miras sahibinin lm ile malnn vrisine gemesi. (Bak: Mumya)

Tenash-vri Tenasl Tenaslt Tenasr Tenattu' Tenattuf Tenattus Tenatuh Tenatc Tenatl Tenavb Tenavl Tenavm Tenavr Tenav Tenayb Tenazu' Tenazuk Tenazul Tenazur

f. Tenashe benzer bir surette. Tremek. Nesil yetitirmek. remek. Birbirinden doup tremek. (Tenasl. C.) oalma. Tensller. remeler. Salma, serpilme, pskrme. ok artmak. * Ayrmak. Kpe takma. Dikkatle tecesss etmek, aratrmak. * Ayrmak. (Hayvanlarn) birbirlerine ssme (si). * Birbirine bala vurmak. Neticelenme. Birbirini netice vermek. Birbirine muhlif olmak, ters olmak. Nbetleme. Nbet ile alma. Mnvebe. Bir eyi alma. * Yemek yeme. * Bahi ve ihsanda bulunma. Yalandan uyur gibi grnme. ri vcutlu kii, iri yar kimse. Aa tutmak. * Sonraya brakmak, tehir etmek. * Alp yemek. Nbetlemek. Kavgalamak, ekimek. Birbirine husumet etmek. Birbirine retmek. Birbiri ile oklamak. Birbirine kar olmak. Simetri hli. * Bakmak. Bir i hususunda birbirine bakmak.

Tenazur Tenazzuh

Simetrik. Bulamak.

3013

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenazzur Tenazzf Tenazk Tenazl Tenair Tenad Tenar Tenbal Tenban Tenbel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dikkatle bakarak dnme. Dnerek dikkatle bakma. Pklanma, temizlenme. Birbirine sng ile vurmak. Yayan olarak vurumak. Acemi yazs, ocuk yazs. Birbirine iir okuma. Dalmak. Ksa boylu, bodur adam. f. Don, i donu. (Tembel) f. enen, enge. * te ar, davranan ar yryen, ar hareketli.

Tenbel-hne

"f. Memurlar i grmez olan dire; fertleri tenbel olan ev. Tenbeller yuvas."

Tenbelit tenbelkrne Tenbie Tenbih

f. Hayvan yk. Kk yk. tembelce. Haber vermek. (C.: Tenbiht) Gz atrmak. * Gafletten ikaz etmek. Faaliyetini arttrmak. * Sk emir vermek. * Bir iin yaplaca hakknda yaplan nasihat.

tenbih Tenbiht tenbiht Tenbik Tencic Tencid

uyarma, nasihat. (Tenbih. C.) Tenbihler. kaz etmeler. tenbihler, uyarmalar. Aalar ayn hizda dikmek. d etmek. Sevindirmek. Evin iini nakl bezlerle sslemek. * Kahraman yapmak.

3014

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tencim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yldz ilmi ile uramak. Yldzlarn hareketlerinden mna karmaa almak.

Tencir Tencis Tenciye Tenciz

Korkutmak. (Necset. den) Pisleme, murdarlatrma, pis etme. (Nect. dan) Kurtarma. Sona erdirme. Sonulandrma, neticelendirme. * Szn yerine getirme.

Tendid Tendif Tendiye Tene Tenebbi

Mehur etmek. Yn ve pamuk atmak. Islatma, nemleme. f. Gvde, beden, csse, vcut. * rmcek a. (Nbvvet. den) Peygamberlik iddiasna kalkma, peygamberlik dvasnda bulunma.

Tenebbu' Tenebb' Tenebbh tenebbh Tenebbt tenebbt Teneccc

Az az ilemek. * Yerden kaynama. Nebean etme. (Nbvvet. den) Peygamberlik iddiasna kalkma. Uyanmak. Kendine gelmek. Akln bana getirmek. uyan. Bymek. Yerden kp biten nebat gibi yetimek. byme, yetime. ok olmak. * Zayflamak, sst olmak. * Aa gelmek. * Geni yer tutmak.

Teneddi Tenedduh Teneddus Teneddb Teneddd

Gamkin ve zntl olmak. Koyunun otlamaktan semiz ve besili olmas. kmak, huru etmek. (Nedbe. den) (Yara) kapanma. Halk iinde mehur olmak.

3015

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teneddm Tenedds Teneffu' Teneffuh Teneffut Teneffl Teneffr teneffr Teneffs

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nedmet. den) Piman olma, pimanlk duyma, nedmet etme. Topraa gmlmek. (C.: Teneffut) Faydalanma, menfaatlenme. Bo lflarla gururlanma. (El) Kabarmak. Nfile namaz klma veya oru tutma. ekinme. Kanma. Nefret etme. renme. nefret etme. (Nefes. den) Nefes, soluk alma. Dinlenme. * Tan yeri aarma. * Deniz suyunun sahile vurmas. * frmek. * Okullarda ders aralar verilen dinlenme.

teneffs Teneffst Teneffz Tenehhus Tenehnh Tenekkub Tenekkus Tenekkr Tenekks Tenemmus Tenemml

soluk alma, dinlenme. (Teneffs. C.) Teneffsler. (Nefz. den) Nfuz sahibi ve sz geer olma. Kadnlarn kalarn ve yzlerindeki kllar yolmalar. Nefsini menetmek. Nefsinin isteklerine engel olmak. Nikab rtmek. Nikablanmak, peelenmek. Rcu' etmek, geri dnmek. (Nekr. den) Kendini bildirmeme. Tannmyacak kla girme. (Nks. den) Baaa olma. Cnbzla yzden kl yolmak. (Neml. den) Karnca gibi kaynama. * Vcudun bir taraf, bir organ uyuup karncalanma.

Tenemmr

Birisini korkutmak iin grlt yapmak, grltl ses karmak. * Uzun uzun barmak. * Kaplan huylu olmak. Kaplanlamak.

Tenemmv

(Nmvv. den) Geliip byme.

3016

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenessuh Tenessk Tenessm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Esiz, ok gzel ve ok az bulunur olma. badet etmek. (Nesim. den) Havay teneffs etme. * Gzel kokular kokutmak. * Haber erimek.

Tenessr Tenevvuk tenevv Tenevv' Tenevvb Tenevvh

Dalma, salma, yaylma, serpilme. Tabiat, huy. * Htr. * Bir ite mbalaa etmek. eitlenme. (C.: Tenevvt) eitlenmek, eit eit olmak. Katran aac. (Nevha. dan) lye feryad ederek alamak. * Sarkp sallanp teberi hareket etmek.

Tenevvm tenevvm Tenevvme Tenevvr

Uyuklama, pinekleme. uyuklama. (C.: Tnm) Krlarda yetien kk yemili bir aa. Parlama, ldama. * Bir ey hakknda bilgi sahibi olma. * Mnir ve mnevver olmak. Aydn olmak. Nurlanmak.

tenevvr Tenevvs tenevvt Tenevv Tenezzehe

nurlanma, parlama. Tereddt etmek, karar verememek. eitlenmeler. Evmek, acele etmek, sr'at. Noksan sfatlardan uzak (melinde Allah C.C. iin sylenen dudandr.)

Tenezzi Tenezzh

Evmek, sr'at, acele etmek. Uzaklamak. * Gezinti. Ba ve bahe gibi yerlere gam ve kederi izale iin kmak. * Kusur, pislik ve ayptan uzak olmak.

tenezzh

temizlik, gezinme.

3017

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenezzh- zt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zata mahsus tenezzh. Yani zatnn btn noksan sfatlardan, kusurlardan temiz ve uzak oluu.(Zt- Vcib-l Vcud'un vcub-u vcuduna ve kudsiyetine lyk bir tarzda ve istina-i ztsine ve gn-i mutlakna muvafk bir surette ve keml-i mutlakna ve tenezzh- ztsine mnsib bir ekilde, hadsiz bir efkat-i mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i mnezzehesi vardr. M.)

tenezzhgh Tenezzl tenezzl Tenezzl- emtar Tenezzlen tenezzlen tenezzlt Tenezzlt- ilhiye

gezinti yeri. Hasis ve cimri olmak. * Aslsz olmak. isteyerek inme. Yamur yamas. Yamur katrelerinin inii. Alak gnlllkle, tevzu ve mahviyet iinde, kibirsizlikle. tenezzl ederek. tenezzller. Cenab- Hakk kelmiyle, kullarnn anlay seviyelerine gre konumas ve derin hakikatlar, anlyabilecekleri ifadelerle beyan etmesi.

Tenezzr Tenei Teneut Teneb Tened

Korkmak. * Adak adamak, nezretmek. Nevelenme, sarho olma. (Neat. dan) Ferahlanma, keyiflenme. Bir eye iliip tutulma. Bir haberi veya bir eyi renmek iin insanlarn farkna varamyaca ekilde nezketle soruturma.

Tenef Tenfih Tenfil

(Suyu veya rutubeti) ekme, emme. (C.: Tenfiht) (Nefh. den) fleyip iirme. * ok fleme. Ziyade etmek, oaltmak. * Kandrmak.

3018

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenfir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Nefret. den) rktme, korkutma. * Nefret ettirme. * Mekruh ve mstehcen isim takma. * Galibiyetle hkmetme. * (Nefir. den) Asker toplama.

tenfir Tenfis

nefret ettirme. (C.: Tenfist) (Nefes. den) Nefeslendirme, soluklandrma, ferahlandrma.

Tenfit Tenfiz tenfiz Tenfiz-i ahkm Tenfi Teng Tengdil Tengis Tengiz Tengna Tengem Teng Tenha tenha Tenhaniin Tenharev Tenhay Tenhib Tenhil Tenhiye

ok kaynatmak. * Neftlemek. Sratma. Sramaya zorlama. uygulama, etkileme. Hkmleri yrtmek, kanunlar tatbik etmek. (C.: Tenfit) Pamuk gibi atma. Yn ditme. f. Dar, skntl, melul, kederli. * Ktlk. (C.: Tengdiln) f. Yrei dar. i skntl. (Nags. dan) Hayatn tasal, kederli klmak. Zindelii sarslma, zindeliini sarsma. f. Dar yer. Geit, boaz. Skntl yer. * Mezar. f. Agzl. f. Darlk. * Zrtlk. f. Bo yer. Kimsesiz yer. * Yalnz, tek. ssz yer. f. Tek bana oturan. Yalnz oturan. f. Yalnz giden. f. Yalnzlk, sszlk, tenhalk. Suya gayet yakn olmak. Elek ile eleme. inde suyu az olan ukur.

3019

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenhye Tenide Tenize Tenize-i kh Tenkib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Irak etmek, uzaklatrmak. * Gidermek. * Silkmek. * karmak. f. rmcek a. * rlm, dokunmu. U, etek. Da etei. Dolap gezmek. * Ticaret yapmak. Tefahhus etmek. * nceden inceye aratrmak.

Tenkid

"Bir kimse veya eyin iyi veya kt taraflarn bulup meydana karmak.Tenkid yapc veya ykc olabilir. Tenkitten maksat, dorunun ve yanln iyi niyetle ortaya konulmas, hakikate ulatracak yolun ve imknlarn gsterilmesidir. Sadece yanl sylemek, doruyu gstermemek ykc bir tenkiddir. Tenkid edenin, tenkid edecei mesele hakknda bilgili olmas gerekir. Tenkide his, ihtiras, menfaat, pein hkm araya girmemeli, tenkid konusunda Hz. Ali'nin (R.A.) u szn unutmamaldr: ""Sen hakikat insanla bilemezsin, nce hakikat tan, sonra ehlini de tanrsn."" (Bak: Gybet)"

tenkid tenkidkr tenkidkrne tenkidt Tenkih Tenkih-l menat

eletiri, deerlendirme. eletirici. eletirircesine. eletiriler. Nikh etmek, nikhlanmak. Menatn, yani illetin ayklanmas. Usul- Fkhn kyas bahsine ait bir stlahtr. Kyasn drt rknnden biri olan illetin, dier benzeri hususiyetlerden ayklanmasdr. yle ki: ri (Allah C.C.) bir hkm bir sebebe bina eder. Fakat o illetle beraber hkme te'siri olmayan birok zellikler de bulunur. Bu yabanc zellikleri ayklamak ve esas

3020

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sebebi meydana karmak gerektir. te bu, bir tenkih-l menat almasdr. Tenkil Uzaklatrmak. Tepeleyip sindirmek. * Bakalarna ders ve ibret olacak ekilde ceza vermek. Rezil ve rsvay eylemek. * Zincire vurmak. tenkil Tenkilt tepeleme, sindirme. (Tenkil. C.) rnek olacak biimde cezlandrmalar. * Dmanlar tepelemeler. * Uzaklatrmalar. Tenkir tenkir tenkirt Tenkis Tenkist Tenkit Tenkiz Tenki tenks Tenkye Tenmik Tenmiye Sratmak. * Ok evirmek. belirsizleme, yadrgama. yadrgamalar. Evmek, acele etmek, sr'at. (Tenkis. C.) Tenkisler, eksiltmeler, indirmeler, azaltmalar. Noktalamak. Yazda nokta, virgl gibi iaretler koymak. nkaz etmek, kurtarmak. Kurtarlmak. (C.: Tenkit) (Nak. dan) Naketme, naklama, ileme, resim yapma. noksanlatrma. Tb: rnga leti. * Temizleme, tathir. (Nemk. den) Yazma. Yazlma. * Gzel yaz ile yazma. (Nem. dan) Bytmek. Yetitirmek. Artrmak. Bereketlenmek. * Fesad veren haber yetitirmek. * Ate iine odun atmak. tenmiye Tennub Tennur Tenperver tenperver bytme, yetitirme. Katran aac. (C.: Tennir) Tandr. * Frn. f. Rahatna dkn. Tembel. Vcudunu beslemek telesinde olan. rahatna dkn, tembel.

3021

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tensib tensib Tensif Tensik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uygun grmek. Mnasib klmak. uygun grme. kiye blmek. Nizam zere dizmek. Nizma koymak. * Edb: Bir ibrede zikredilecek birka eyi srasyla irad eylemek. Sra tertibi ile mn ykselirse tensik-i irtif, alalrsa tensik-i inhitat denir.

tensik Tensikat Tensil

dzenli dizme. (Tensik. C.) Islahat. Dzen ve nizama koymalar. (Ku ve dier hayvan) tylerini yeleklerini, ynn ve kln dkp kavlamak.

Tensir Tensis Tensiye Tente Tentene tentene Tentif Tenu-mend Tenufe (tenufiye) Tenuk Tenvat Tenvi'

Serpme, sama. (C.: Tensist) Tedkik ederek karar verme. Unutturma. f. rmcek a. plik gibi eylerle rlm delikli bez, perde v.s. Dantela. dantela, delikli rg. Mblaa ile yolmak. f. Gvdeli, iriyar, vcutlu kimse. (C: Tennif) Helk olacak yer. * Sahra. * Yaz. (Tenuka, Tenukye) : Helk olacak yer. * Sahra. * Yaz. Atn yanna aslan eyler. (C.: Tenvit) (Nev'. den) eitlendirme, nevilendirme, trl trl etme.

Tenvic

Bor edinmek.

3022

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenvih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sulandrma. * Yaldzlama. * Haksz bir eyi yapmack eylerle ssleyip hakl gsterme. * Baka bir madeni, altn veya gm suyuna daldrma. * Bir kimsenin nmn, nn ykseltme.

Tenvik Tenvil Tenvim tenvim Tenvimt Tenvin

(Deve) Zayflamak. At, bahi, hediye. Uyutmak. Hipnotize etmek. Birisini uyur bulmak. uyutma. (Tenvim. C.) Uyutmalar veya uyutulmalar. "Gr: Kelimenin sonunu ""en, in, n"" diye okumak. Veya yle okutan iaretin ad."

tenvin Tenvin-i tenkir

" kelime sonunu ""nun"" ile bitiren iaret." Kelimenin belirsizliine iaret olan tenvin iareti. Harf-i tarifsiz kelime tenvin kabul ettiinden yani, nekre olduundan tenvinli olan harfin durumu.

Tenvir

(C.: Tenvirt) Aydnlatma. * Bir ey hakknda bilgi verme. Bir eyi mnevver klma.

tenvir T be kyamet T bekey T hare dek tb tbn T-be-key T-be-sabah tbi tb

nurlandrma, aydnlatma. Kyamete kadar. Ne vakte kadar. Hare kadar. g, tkat. kl. Ne vakte kadar. Sabaha kadar. boyun een, uyan. kitap basan.

3023

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tbir tbirt tbin tbut tbutiyet tc tcil tcir tciz tdd tdil tdilt tdilierkn Th suresi Th

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

deyim, sz, yorum, ifade, anlatm. tabirler. sahabeleri grenler. l konan sandk. tabut gibi olma hli. ta. abuklatrma, acele ettirme. ticaret yapan. rahatsz etme, ciz hle getirme. sayma. yumuatma, dzeltme, lmanlatrma. dzeltmeler. namaz dikkat ederek ve hakkn vererek klmak. Kur'an- Kerim'in 20. suresidir. Mekkdir. Kur'an- Kerim'de mukattaat- hurufiyeden olup Cenab- Hak ile Peygamberimiz (A.S.M.) arasnda bir ifredir. * Peygamberimizin (A.S.M.) bir ismidir. Mnas hakknda muhtelif rivayetler vardr.

thir thirt tib tife tk Tk

temiz. temiz olanlar. tvbe eden. blk, gurup. bina kemeri. Bina kemeri. Yarm daire eklinde kap ve pencere st. ardak. Kubbe. Kavisli bina. Eyvan.

Tka tkat

Kubbeli mahfe. Pencere. * Takat. G, kuvvet, iktidar. g, kuvvet.

3024

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tkat Tkatfers Tkatgdaz Tkat- beer Tkatiken Tk- muall Tkyye Tkyye-duz tkib tkibt tln tl tli tlia tlib tlikan tlikt tlil tlim tlimt tlimgh tlimhne tlimiesma tmim tmme tmmen G, kuvvet. ktidar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dayanlmaz, tkat gtrmez. f. Tkati kaldran, gc kuvveti eriten, mahveden. Beer gc ve kuvveti. nsana mahsus kuvvet. f. Tkati tketen. Yksek erefe. Yksek kubbe. * Yksek haysiyet ve eref sahibi. Takke. f. Takkeci, takke diken. izleme. takipler, izlemeler. apul, yama. ikinci derecede. ksmet, talih. nc, klavuz. isteyen, istekli. askya alarak, bekleterek. kitap okurken hatra gelen mnlar not ederek yazlan eser. sebeplendirme, sebep gsterme. retme, altrma. talimler, retmeler, idmanlar, emirler. talim yeri. renme evi. isimleri retme. genelletirme, genelge. tam, btn. tam olarak.

3025

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tn tnif Tr Trc Trc-ger Trc-kerde Treten uhr Tr- ankebut Tr- zlf Trk suresi trk Trk yerme, ayplama. iddetle azarlama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Karanlk. * Tel. Sa teli. * Tepe. * plik. f. Yama, talan, apul. * Yamalama, talan etme. f. Yamac, apulcu. f. Yamalanm, talan edilmi. Bir kere daha, baka bir kere daha. rmcek a. Sa teli. Kur'an- Kerim'in 86. Suresinin ismidir. Mekkdir. bel, yldz. Gece gelen kimse. * Zulmette hsl olan bel ve musibetler. * Parlak yldz. * Sabah yldz. (Zhre)

Trik trik Trik-i dnya

Terkeden, vazgeen, brakan. terkeden. Hev ve hevesi terkeden. Dnyann fni olan cihetini terkedip Allah rzas yolunda olan.

trikddnya Trik-s salt

dnyay terkeden. "Namaz klmay terketmi olan kimse.(ok tembellerden ve trik-s saltlardan iitiyoruz; diyorlar ki: Cenab- Hakk'n bizim ibadetimize ne ihtiyac var ki, Kur'n'da ok iddet ve srar ile ibdeti terkedeni zecredip Cehennem gibi dehetli bir ceza ile tehdit ediyor. tidalli ve istikametli ve adaletli olan ifade-i Kur'niyeye nasl yakyor ki, ehemmiyetsiz bir cz' hataya kar, nihayet iddeti gsteriyor?Elcevab: Evet, Cenab- Hak, senin ibadetine, belki hibir eye muhta deil. Fakat sen, ibadete muhtasn; mnen hastasn.

3026

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

badet ise, mnevi yaralarna tiryaklar hkmnde olduunu ok risalelerde isbat etmiiz. Acaba bir hasta, o hastalk hakknda, efkatli bir hekimin ona nfi' ilalar iirmek hususunda ettii srara mukabil, hekime dese: Senin ne ihtiyacn var, bana byle srar ediyorsun?.. Ne kadar mnsz olduunu anlarsn.Amma Kur'nn, terk-i ibadet hakknda iddetli tehdidat ve dehetli cezalar ise; naslki bir Padiah, raiyetinin hukukunu muhafaza etmek iin; di bir adamn, raiyetinin hukukuna zarar veren bir hatasna gre, iddetli cezaya arpar. yle de; ibadeti ve namaz terk eden adam, Sultan- Ezel ve Ebedin raiyeti hkmnde olan mevcudatn hukukuna ehemmiyetli bir tecavz ve mnevi bir zulm eder. nk; mevcudatn kemalleri, Snia mteveccih yzlerinde tesbih ve ibadet ile tezahr eder. badeti terkeden, mevcudatn ibadetini grmez ve gremez. Belki de inkr eder. O vakit ibadet ve tesbih noktasnda yksek makamda bulunan ve herbiri birer mektub-u Samedani ve birer yine-i Esm-i Rabbaniye olan mevcudat l makamlarndan tenzil ettiinden ve ehemmiyetsiz, vazifesiz, cmid, perian bir vaziyette telkki ettiinden, mevcudat tahkir eder; kemaltn inkr ve tecavz eder. Evet herkes; kinat kendi yinesiyle grr. Cenab- Hak, insan, kinat iin bir mikyas, bir mizan suretinde yaratmtr. Her insan iin, bu lemden hususi bir lem vermi. O lemin rengini, o insann i'tikad- kalbsine gre gsteriyor. Mesel; gayet me'yus ve matemli olarak alayan bir insan, mevcudat alar ve me'yus suretinde grr... gayet srurlu ve ne'eli, mjdeli ve kemal-i ne'esinden glen bir adam; kinat ne'eli, gler grd gibi, mtefekkirne ve ciddi bir surette ibdet ve tesbih eden adam; mevcudatn hakikaten mevcud ve muhakkak olan ibadet ve

3027

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tesbihatlarn bir derece kefeder ve grr.. gafletle veya inkrla ibadeti terkeden adam; mevcudat, hakikat- kemaltna tamamiyle zd ve muhalif ve hat bir surette tevehhm eder ve mnen onlarn hukukuna tecavz eder. Hem o trik-s-salt, kendi kendine mlik olmad iin, kendi mlikinin bir abdi olan kendi nefsine zulmeder. Onun mliki, o abdinin hakkn onun nefs-i emmresinden almak iin, dehetli tehdit eder. Hem netice-i hilkat ve gaye-i ftrat olan ibadeti terk ettiinden, hikmet-i lhiyeye ve meiet-i Rabbaniyeye kar bir tecavz hkmne geer. Onun iin cezaya arplr.Elhasl: badeti terkeden, hem kendi nefsine zulmeder; -nefs ise, Cenab- Hakk'n abdi ve memlkdr- hem kinatn hukuk-u kemaltna kar bir tecavz, bir zulmdr. Evet, naslki kfr mevcudata kar bir tahkirdir; terk-i ibadet dahi, kinatn kemaltn bir inkrdr. Hem hikmet-i lhiyyeye kar bir tecavz olduundan, dehetli tehdide, iddetli cezaya mstahak olur.te bu istihkak ve mezkur hakikat ifade etmek iin, Kur'n- Mu'ciz-l-Beyan; mu'cizane bir surette o iddetli tarz- ifadeyi ihtiyar ederek, tam tamna hakikat- belgat olan mutabk- muktez-y hale mutabakat ediyor. L.)" trikssalt triz trizen trmr tsian ttil tun tvik namaz terkeden. dokundurma. dokundurarak. darmadan. dokuzuncusu. inkr, manszlk. veba, salgn hastalk. geciktirme, ilerletmeme.

3028

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tviz tyib tyin tzib tzif tzim tzimkrane tzir tziyne tziz tel tel tem teml tenuk teruz teruzan teti tevn tcil tdib tdiye thir tlif tlift tmin karlk, bedel. ayplama.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yerini belirleme, atama. azap etme. artrma. byk tanma. byk tanyarak. azarlama. eziyet edercesine. ereflendirme. nam byk. ycelme. anlamaz gibi grnme. allm biim. sarlma. ztlk, ztlama. ztlaarak. alp verme. yardmlama. erteleme. edeplendirme. deme. erteleme. kaynatrma, eser yazma. telifler. edinme, gvenlik.

3029

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tmint tenfr tenhi tenkus tenkuz tenkr tensi tensb tensh tenshvr tensl tentc tenum tenvl tenzu tenzur tnis Tenib Tenif gvence. karlkl nefret. bitme, tkenme. eksilme. eliki. inkr etme. unutma. uygunluk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ruhun bedenden bedene gemesi, sapk bir inan. tenash gibi. treme, reme. neticelenme. nimetlenme. beslenme olay. niza etme, ekime. bakma, simetri. sndrma, okama. Saplama, sokma. * Rzgr esme. (C.: Tenift) Suyu veya rutubeti emdirme. Snger veya bez ile suyu alp kurulama. * Ter kurulama.

Tenim Tenir Tenit Teniye Teny

Bir ie balama. * (Et) bozulup kokma. Ap yayma. Serpme. (C.: Tenitt) (Net. dan) Keyiflendirme, enlendirme. Beslemek, terbiye etmek. * Uzatmak. f. l ykayc. * Teneir.

3030

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dayanksz, kuvvetsiz, zayf. * nce, rakik, nrin. * Az, hafif. * Yumuak.

Tenk-havsala Tenk-ru Tenvirt tenvirt Tenvi Tenvit Tenviye Tenyir Tenzede tenzih Tenzih

f. Sabrsz adam, tahammlsz kimse. f. Yz yumuak olan kimse, yz yumuak adam. (Tenvir. C.) Aydnlatmalar, klandrmalar. Tenvir etmeler. nurlandrmalar. Ziyafete davet etmek. Niyet etmek. Niyet etmek. Beze ve kumaa iaret koymak. f. Sessiz, skin, susmu. kusur kondurmama. Su ve noksanlktan uzak saymak. Cenab- Hakk' (C.C.) her eit kusur, noksan, erik gibi hallerden uzak bilip sylemek. * Kabahati yok olduu anlalmak ve onu ifade etmek.

Tenzihen mekruh

Nehyine dair er' bir delil olmamakla beraber ilenmesi kerih grlen i. (Helle yakn i)

Tenzihen Tenzik Tenzil

Tenzih ederek. Tenzih etmekle. (At) ayaklarn yukar kaldrmak. Bir eyin bir miktarn karmak. * ndirmek, indirilmek, indirilen. Aa indirmek. * Kur'an- Kerim'in vahiy vastas ile Peygamberimize (A.S.M.) indirilmesi. Tedricen indirme. (Birden indirmeye inzal, para para indirmeye de tenzil denir.)

tenzil Tenzilt

indirme. (Tenzil. C.) Fiat indirme. skonto.

3031

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tenzir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(nzr. dan) Olacak bir hdiseyi haber vererek korkutma. (Mjdenin zdd)

Tenziye Teokrasi

Sramak. * stne binmek. "(Fr: Theocratie) Din hkmlerine gre idare edilen ve din esaslara bal olan idare ekli. Allah namna papazlar idaresi.(Bu kelime, slm memleketlerinde: eriat hkmleriyle devleti idare etmek mnasnda kullanlr. Avrupa memleketlerinde ise, ""Allah nmna papazlar idaresi"" mnasna gelir. Hatta 1304'de baslan Kamus-u Fransav'de: ""Kanun-u lh ile ve sfat- ruhaniyetle icra olunan hkmet"" eklindeki ifadesiyle, bu iki mnaya iaret edilmitir. Fakat slm ve sev milletlerinde teokrasinin ifade ettii mnada ilm ve ehemmiyetli bir fark vardr. yle ki:Hristiyanlkta velediyet akidesi ekseriyete kabul edildiinden papaz, Allah'n mutlak vekili ve lh kudsiyete sahip addedilmitir. Buna gre papaz; murakabe edilmez ve kimseye kar da mes'ul deildir.slmiyette ise: dareci, er' kanunlara kar mes'ul olduu gibi; halkn idareciye itaat etmesi de, idarecinin Allah'n kanunlarna ball nisbetindedir.Btn milletlerde kelimenin ifade ettii mterek mna ise; ahslar tarafndan lh ve din hkimiyeti icra etmektir.)"

Teokrat Teokratik Teoloji

Fr. Din, lh. Teokrasi taraftar olan. Fr. Teokrasi sistemi. (Bak: Teokrasi) Fr. Fls: Cenab- Hakk'n varl, birlii, sfat ve isimleri ve hususiyetleri hakkndaki ilim. lhiyat.

Tepide Ter taze Ter

f. Rahatsz, skntda. f. ok krpe, ok taze. Pek ltif. f. Rutubetli, slak, ya. * Taze.

3032

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terabbu' Terabbus Tera'buz Teracim Teracu'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bada kurarak rahata oturma. (Tarabbus) Durup bekleme. Noksan etmek. * Zayflatmak. (Teracm) (Tercme. C.) Tercme edilmi olanlar. Tercmeler. (Rcu. dan) Bir yere veya bir kimseye dnme. * Birinden ayrlma. * Dnme, vazgeme.

Teracm Terad Teradf

Tala atmak. Birbirini reddetmek. Birbiri peinden gitmek. * Edb: ki veya daha fazla kelimenin ayn mnada olmas.

teradf Terafu' Terafuk Terafd Teraggum Terah Terahhul

e anlamllk. (Ref'. den) Durumaya girme. Arkada olma. * Yardmlama, yardm etme. Birbirine yardm etme. Yardmlama. Gadap etmek, hiddetlenmek, kzmak. Gam, keder, ac. (C.: Terahhult) G etme. Bir yerden bir yere gme. * Yola kma. * Menzile konma.

Terahhum terahhum Terahhumt terahhumt Terahhumen Terahhus terh

Merhamet etme, acma. efkatte bulunma, esirgeyip besleme. merhamet etme. (Terahhum. C.) Acmalar, merhamet etmeler. merhamet etmeler. Acyarak, merhamet ederek. zinli ve msaadeli olma. Ruhsat bulma. * Ucuzlama. geveklik.

3033

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terahi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

de gayretsizlik, geveklik, ihmal. * Uzaklama. * Sonraya brakma. * Gecikme, ge kalma. * Geri durma, geri ekilme.

Terahn Tera Teraib Terak Terakib

Karlkl olarak rehin vermek. ayra kma. Otlama. (Teribe. C.) Tb: Gs kemikleri. Kaburga kemikleri. Gerdanlk yeri. f. Yark, atlak. * Grlt, atrd. (Terkib. C.) Terkibler. * Gr: ki veya daha ok kelimeden meydana gelen birleik kelimeler. Tamlamalar.

terkib terakki Terakki

tamlamalar. ilerleme, ykselme. lerleme. Yukar kma, ykselme. * Artma, oalma. * Bilgi ve medeniyete ykseli.(Terakkimizin art: 1- Mesailerin tanzimi 2Emniyet 3- Teavn dsturunun teshilidir.) (H.miye)

Terakkicu Terakkiperver Terakkiiken terakkivr Terakkiyt

f. Terakki isteyen, terakki taraftar. f. Terakkiyi seven. lerlemeyi seven. f. Terakkiyi kran, ilerlemeyi nleyen, terakkinin aleyhinde bulunan. terakki eder gibi. "(Terakki. C.) Terakkiler. Ykseliler. lerlemeler.( $ Hazret-i dem Aleyhisselm'n dva-y hilfet-i kbrda mu'cize-i kbrs, talim-i esmdr"" diyor. te sair enbiyann mu'cizeleri, birer hususi hrika-i beeriyeye remzettii gibi, btn enbiyann pederi ve divan- nbvvetin fatihas olan Hazret-i dem Aleyhisselm'n mu'cizesi umum kemlt ve terakkiyat- beeriyenin nihayetlerine ve en ileri hedeflerine sarahate yakn iaret ediyor. Cenab- Hak (Celle Cellh), mnen u yetin lisan- iaretiyle diyor ki: ""Ey bendem! Sizin pederinize, melikelere kar hilfet dvasnda

3034

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rhaniyetine hccet olarak, btn esmy tlim ettiimden, siz dahi, mdem O'nun evld ve vris-i istidadsnz. Btn esmay taallm edip, mertebe-i emnet-i kbrda, btn mahlukata kar, rhaniyetinize liykatnz gstermek gerektir. Zira kinat iinde, btn mahlukat stnde en yksek makamata gitmek ve zemin, gibi byk mahlukatlar size musahhar olmak gibi mertebe-i liyeye size yol aktr. Haydi ileri atlnz ve birer ismine yapnz, knz!... Fakat sizin pederiniz, bir def'a eytana aldand, cennet gibi bir makamdan ruy-i zemine muvakkaten sukut etti. Sakn siz de terakkiyatnzda eytana uyup Hikmet-i lhiyyenin semvtndan, tabiat dalletine sukuta vasta yapmaynz. Vakit bevakit banz kaldrp Esm-i Hsnma dikkat ederek, o semvta uruc etmek iin fnunuzu ve terakkiyatnz merdiven yapnz. T fnun ve kemltnzn menblar ve hakikatlar olan Esm-i Rabbniyyeme kasnz ve o esmnn drbnyle, kalbinizle Rabbinize bakasnz...Bir nkte-i mhimme ve bir srr- ehemm u yet-i acibe, insann cmiiyet-i istidad cihetiyle mazhar olduu btn kemlt- ilmiye ve terakkiyat- fenniye ve havrk- sun'iyeyi ""Tlim-i Esm"" unvaniyle ifade ve tabir etmekte yle ltif bir remz-i ulvi var ki: Herbir kemlin, herbir ilmin, herbir terakkiyatn, herbir fennin bir hakikat- liyesi var ki; o hakikat, bir ism-i lhye dayanyor. Pek ok perdeleri ve mtenevvi tecelliyat ve muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla o fen, o kemalt, o san'at; kemlini bulur, hakikat olur. Yoksa yarm yamalak bir surette nks bir glgedir...Mesel: Hendese bir fendir. Onun hakikat ve nokta-i mntehs, Cenab- Hakk'n ""sm-i Adl ve Mukaddir"" ine yetiip, hendese yinesinde o ismin

3035

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakimane cilvelerini hametiyle mahede etmektir.Mesel: Tbb bir fendir, hem bir san'attr. Onun da nihayeti ve hakikat; Hakm-i Mutlak'n ""fi"" ismine dayanp, eczahane-i kbras olan ruy-i zeminde Rahimane cilvelerini, edviyelerde grmekle, tbb kemltn bulur, hakikat olur.Mesela: Hakikat- mevcudattan bahseden Hikmet'l-Ey, Cenab- Hakk'n (Celle Celluhu) sm-i Hakm'inin tecelliyat- kbrasn, mdebbirane, mrebbiyane eyada, menfaatlarnda ve maslahatlarnda grmekle ve o isme yetimekle ve ona dayanmakla u hikmet hikmet olabilir. Yoksa, ya hurafta inklb eder ve malyaniyat olur veya felsefe-i tabiiye misill dallete yol aar.te sana misal!... Sir kemalt ve fnunu bu misale kyas et. te Kur'an- Hakm u yette beeri imdiki terakkiyatnda pek ok geri kald en yksek noktalara, en ileri hududa, en nihayet mertebelere, arkasna dest-i teviki vurup, parmayla o mertebeleri gstererek: ""Haydi ar ileri"" diyor. S.) (Bak: Medeniyet)" terakkiyt Terakku' Terakkub Terakkubt Terakkud Terakkuk Terakkus Terakruk Terakus Terakb Terakl ilerlemeler. Sknt ve emek ile kazanma. Bekleme, gzetleme, yol gzleme. * mit etme. * Muntazr olma. (Terakkub. C.) Gzetlemeler, beklemeler. Acele etmek. Merhamete gelme, acma. Raksetme, dansetme. * Devaml aa inip yukar kma. Parlama. Ikl olma. Karlkl olarak oynap raksetme. Birbirine balanp kenetlenme. * Birbirinin zerine binme. Vurumak, dmek.

3036

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terakm terakm Terakmt Terami Terane

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birikme, ylma. * Birbiri zerine skma. birikme. (Terakm. C.) Toplanmalar, ylmalar, birikmeler. Oklamak, karlkl olarak ok atmak. Edb: Rbinin baka bir ismi. * Terennm. Name, henk, makam. * Bir iiri makam ile okuma, ark syleme.

terne Teranekr Teraneperdz Teranesz Teranezr Teranezen Terani Terarih Tera'ru' Teraset Terasuf Terasl Teratir Tera'ud Teravet tervih Teravih Teravuh

name. f. Terennm eden. ten, tc. f. Makamla ark syliyen. f. ten, tc. f. Ahenkli ve cmbl yer. f. ark syleyen. (Reeye. den) Sen beni grrsn veya gryorsun (mnasna fiil). (Trrehe. C.) Samasapan ve mnsz szler. Deprenmek. * Bymek. * ocuun hareket etmesi. Kalkanclk. (Kaldrm talar biiminde) birbirine yanaarak skma, istif olma. (C.: Teraslt) Haberleme, mektublama. Byk iler. (Ra'd. dan) Titreme. Tazelik. (Bak: Taravet) oru namaz. Ramazan gecelerinde klnan ve snnet olan yirmi rek'atlk namaz. Ayakta ok durmak icab ettii zamanlar, kh sa ayak zerine ve kh sol ayak zerine durmak.

Terazi

(Rza. dan) Birbirini raz etme. Uyuma.

3037

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terazu Terb Terba Terbab Terbi' f. Terazi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir nesneyi toprakla rtmek, stne toprak samak. Toprak. Yer, arz. Toprak. Gazelin her beytine ikier msra ilve ederek onu deta murabba (drtlk) ekline koyma. * Drde blme. * Drt ke etme.

Terbian Terbil Terbi Terbit Terbiye

Drt keli olarak. * Murabba (kare) olarak. Ayrmak. (Ok) yeleklemek. Zeytinya vermek. Allah'n emirlerine itaat ederek ruhen ve cismen ykselmeye ve ykseltmeye almak. Kemale ermee, nizam ve emirleri dinlemee almak. Allah rzas yolunda gitmeyi renmek.

terbiye Terbiyegh terbiyegh Terbiyegerde terbiyegerde terbiyehane terbiyekrane terbiyename Terbiyet terbiyet terbiyev Terbiyev Terbub

eitim, retim. f. Terbiye yeri. renme ve yetime yeri. terbiye yeri. f. Terbiye edilmi. Yetitirilmi. terbiye eden. terbiye evi. terbiye edercesine. terbiye yazs. """Terbiye"" kelimesinin Arabi okunuudur." terbiye. terbiye ile ilgili. Terbiyeli. Terbiye ile alkal. e vurulmam davar.

3038

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terceman

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tercman) Terceme eden. Bir dilden baka bir dile eviren. * Birisinin veya bir eyin maksadn anlatmaya, bir eyi tasvir ve ifadeye vasta olan.

terceman Terceme

tercme eden. "(Tercme) Bir sz bir dilden baka dile evirmek. Bir lgat, dier bilinen lgata evirerek anlatmak.(""Elhamdlillah"" bir Cmle-i Kur'aniyyedir. Bunun en ksa mnas, ilm-i Nahiv ve Beyan kaidelerinin iktiza ettii udur: $Yni: ""Ne kadar hamd ve medh varsa, kimden gelse, kime kar da olsa, ezelden ebede kadar hasdr ve lyktr O zt- Vcib-l-Vcuda ki, ALLAH denilir. "" te, ""Ne kadar hamd varsa"", ""El-i istigrak"" tan kyor. ""Her kimden gelse"" kayd ise, ""Hamd"" masdar olup, fili terkedildiinden, byle makamda umumiyeti ifade eder. Hem mef'uln terkinde, yine makam hitabide klliyet ve umumiyeti ifade ettii iin, ""Her kime kar olsa"" kaydn ifade ediyor. ""Ezelden ebede kadar"" kayd ise; fi'l cmlesinden ism cmlesine intikal kaidesi, sebat ve devama dellet ettii iin, o mnay ifade ediyor. ""Has ve mstehak"" mnasn ""Lillh"" daki ""Lm- cer"" ifade ediyor. nk: o ""Lm"", ihtisas ve istihkak iindir. ""Zat- Vacib-l Vcud"" kayd ise; vcub-u vcud, Uluhiyetin lzm- zarursi ve Zat- Zlcelle kar bir nvan- mlhaza olduundan, ""Lafzullah"" sair esm ve sfta cmiiyeti ve ism-i Azam olduu itibariyle, dellet-i iltizamiye ile dellet ettii gibi; Vcib-l Vcud nvanna dahi, o dellet-i iltizamiye ile dellet ediyor.te, ""Elhamdlillah"" cmlesinin en ksa ve Ulem-y Arabiyyece mttefekun-aleyh bir mn-y zhirsi yle olursa, baka bir lisana o icaz ve kuvvetle nasl tercme edilebilir? M.)(Ehl-i ilhada

3039

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kaplan ulem-s-su', milleti aldatmak iin diyorlar ki: mam- A'zam, sir imamlara muhalif olarak demi ki: ""htiya olsa, diyar- baidede, Arab hi bilmeyenlere, ihtiya derecesine gre; Ftiha yerine Fris tercmesi cevaz var. ""yle ise, biz de muhtacz, Trke okuyabiliriz?..""Elcevab: mam- A'zam'n bu fetvasna kar, bata a'zam imamlarn en mhimleri ve sair oniki eimme-i mtehidn, o fetvann aksine fetva veriyorlar. lem-i slm'n cadde-i kbrs, o umum eimmenin caddesidir; mu'zam- mmet, cadde-i kbrda gidebilir. Baka hususi ve dar caddeye sevkedenler, idll ediyorlar. mam- A'zam'n fetvas, be cihette hususidir:Birincisi: Merkez-i slmiyetten uzak diyar- herde bulunanlara aittir.kincisi: htiyac- hakikiye binaendir.ncs: Bir rivayette, lisan- ehl-i Cennet'ten saylan Fris lisaniyle tercmeye mahsustur.Drdncs: Ftiha'ya mahsus olarak cevaz verilmi, t Ftiha'y bilmeyen namaz terketmesin.Beincisi: Kuvvet-i imandan gelen bir hamiyet-i slmiye ile, mani-i mukaddesenin, avmn tefehhmne medr olmak iin cevaz gsterilmi. Halbuki, za'f- imandan gelen ve menfi fikr-i milliyetten kan ve lisan-i Arabye kar nefret ve zaaf- imndan tevelld eden meyl-i tahrip sikasyla tercme edip Arab asln terketmek, dini terk ettirmektir! M.)(Terceme: Bir kelmn mnasn dier bir lisanda dengi bir tbir ile aynen ifade etmektir. Terceme asln mnasna tamamen mutabk olmak iin sarahatte dellette, icmalde tafsilde, umumda hususda, tlakta takyidde, kuvvette isabette, hsn-i edada, slub-u beyanda, hsl ilimde, san'atta asldaki ifadeye msavi olmak iktiza eder. Yoksa tam bir terceme deil, eksik bir anlat olmu olur. Halbuki muhtelif lisanlar beyninde hutut-i mtereke ne kadar

3040

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok olursa olsun, herbirini dierinden ayran birok hususiyetler de vardr.Onun iin lisan hususiyeti olmayp srf akl u mantka hitab eden kuru ve fenn eserlerin kabiliyet-i ilmiyesi terakki etmi olan lisanlara hakkyla tercemesi kabil olduunda sz yoksa da hem akla, hem kalbe yahut yalnz zevk hissiyata hitab eden ve lisan nokta-i nazarndan edebi kymeti ve zevk-i san'at haiz bulunan canl ve bedi eserlerin tercemelerinde muvaffakiyet grld nadirdir. (Elmall Tefsiri)" terceme Terceme-i hl Terci' Tercit Tercib tercme, evirme. Hal ve hayatn anlatma. Biyografi. (Rcu'. dan) Geri dndrme, geri evirme. * Sesini ykseltmek. (Terci'. C.) Dndrmeler, geri evirmeler. (C.: Tercibt) Ululama, tazim. * Meyvesi ok olan aacn dallar altna destek koyma. Tercih bil mreccih Hi bir stnlk sebebi yok iken birbirine eit iki eyden birisini dierine stn tutmak. tercih Tercih tercihan Terciht tercihat Terci'-i bend stn tutma, seme. stn tutmak. Bir eyi dierinden fazla beenmek, fazla itibar etmek. stn tutarak, seerek. (Tercih. C.) stn tutmalar, tercihler. tercihler, semeler. "f. Gazel eklinde ayn vezinde yazl manzumelerin ""vsta"" denilen bir beyti ile birbirine balanm ekli. Vsta beyti tekerrr ederse terci-i bend; tebeddl ederse (deiirse) terkib-i bend olur. Bendlerin her birisine, terci-i bendlerde ""terci'hne""; terkib-i bendlerde ""terkibhne"" denir. (Edb. L.)"

3041

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tercil Tercim Terciye tercman tercme Terdad terdd Terdest Terdest Terdid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Artmak. * San tarayp dzeltmek. (Recm. den) Talama. Talayarak ldrme. Recmetme. mitli olma, umma. tercme eden. bir sz bir dilden baka dile evirme. Tekrar. tekrar. (C.: Terdestn) f. Eli ie yatkn, usta, mhir. f. Ustalk, el yatknl, mahret. Geri evirmek, geriletmek. * Edb: Karsndakini merakta brakacak ve neticeyi sezdirmeyecek ekilde sz etmek. * ki ihtimlle fikir anlatmak. Muhatabn beklemedii bir surette sz bitirerek sze kuvvet vermek.

Terdif Terdifen Terdiye Tere' Tereb Terebbu' Terebbuh Terebbb Terebbl Terebbt Terecci

(C.: Terdift) (Redf. den) Peinden ard sra yrtme. Arkasndan yrterek. Katarak. (Rid. dan) rtme. rt ile kapatma. Dolu nesne. * Ktle ve erre koan kimse. Fakir olmak, fakirlemek. Bada kurup oturmak. * Drt bacakl olmak. Sarkmak, slpk olmak. Fakirlik. kdam. *Cr'et. Elenmek. (Rec. dan) Rica etme, yalvarma. * midetme, umma.

3042

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tereccuh bil mreccih"Bir eyin kendi ztnda dier eye kar bir stnlk vasf olmad hlde, hi sebebsiz stn bulunmas ki; byle bir hal imknszdr, muhaldir." Tereccuh Tereccf terecch Tereccl stn olmak. Bir tarafa meyletme. Deprenmek, hareket etmek. stn gelme. Paklanmak, temizlenmek. * Sslenmek, ziynetlenmek. * Sa ve sakal taramak. * Yayan yrmek. * Kuyu iine girmek. tereddi Tereddi tereddd Tereddd Teredddt Teref Tereffu' tereffu Tereffut Tereffuk gerileme, soysuzlama. Gerilemek. Soysuzlamak. Aa dmek. * al ve rt rtnmek. kararszlk. Kararszlk. Bir mes'ele hakknda karar veremiyerek phede kalmak. (Tereddd. C.) Teredddler. yi ve gzel yemek. * Yumuaklk. * nce, gzel ey. Yksee kmak. Yukar kalkmak. * Fazlalamak. ykselme. (Tereffu'. C.) Yukar kalkmalar, ykselmeler. (Rfk. dan) Tatl dil ve gler yzllkle davranma. Yumuaklkla mumele etme. Tereffh Refaha ermek. Bolluk ve rahatlk iinde geinmek. Bollua kavumak. Terefrf Terehhus Terehhb Terehhm Titremek. * efkat gstermek. Msaade, ruhsat bulma. * Ucuzlama. Korku iinde olarak Allah'a salam kulluk etmek. (Bak: Terahhum)

3043

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski Trk odalarna, insan boyu yksekliinde olmak zere duvarlara boydan boya yaplan raflara verilen addr. Dkknlarda eya koymaa mahsus blmeli raflara da terek denilir.

Terekat Tereke tereke terekkb Terekkb

(Tereke. C.) len bir kimsenin brakt eyler, terekeler. (Terike) len bir kimsenin brakt mallarn hepsi. len kiinin braktklar. birleme, karma. Birlemek. Karmak. mtizac etmek. * Bir eyin birka paradan meydana gelmesi.

terekkben Terekkn

birlemekle. (Rkn. den) Rknleme, erkn srasna geme, erkndan olma. * Mnen kuvvet bulma.

Teremmu' Teremmd Teremml Teremrm Terennh

Deprenmek. Yanp kl olmak. Dul kalma. (Kadnn) kocas lme. Bir ey syleyecekmi gibi yapp, sylemeyip kalma. (C.: Terennht) Sarholuktan veya baka bir sebepten dolay sendeliyerek yrme.

Terennm

Gzel gzel anlatma. * Yava ve gzel sesle ark syleme. * tmek. Musiklemek.

terennm Terennmt

tme, ark syleme. (Terennm. C.) Terennmler. Gzel gzel anlatmalar. * ark sylemeler. tmeler, musikler.

terennmt Terennmsz teres

terennmler. f. Terennm eden, ark syleyen. pezevenk.

3044

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teres

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

t. Pezevenk mansna gelen bir hakaret szdr. Hakaret iin kullanlr.

Teressb teressb Teressl

Dibe kmek. Tortulanmak, ayrlmak. Durulmak. Szlmek. szlme, dibe inip birikme. Acelesiz olmak, yava yava yapmak. * Harflerin mhreclerine ve medlerine riyet etme.

teressm Teressm

resimlenme. Resmedilme, resimlenme. * Bir eyin geriye kalan nine ve eserlerine bakma. * Tedkik ve teemml eylemek.

Tereuh tereuh Tereuht

(C.: Tereuht) Terlemek, szmak. Sznt. Sznt meydana kmak. sznt. (Tereuh. C.) Terlemeler, szmalar, sznt yapmalar. * Kulaktan gelme haberler.

tereuht Teref Tere terettb Terettb

szntlar, belirtiler. Suyu emme. Su salmak. * Islanmak. sralanma, gerekme. Sralanmak. * Gerekmek. Lzm gelmek. Netice olarak kmak. * Bir yerde asl kmldamak, bir vecih zere sbit ve pyidar olup durmak. * Zuhura gelmek. * Muayen sebeblerin, muayyen ve mukannen olan neticeler vermesi.

Terettl Terettm Terevvi Terevvu' Terevvuh

Zhir olmak, grnmek. Bir eyi unutturmamak iin parmaa iplik balama. Tefekkr etmek, dnmek. Korkma. Bir eyden koku alma. * Mtegayyer olmak, rengi ve tad deimek.

3045

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tereyy Tereyyb Terezzn Terfend Ak olmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cem'olmak, toplanmak, birikmek. Vakar gsterme. (Terfende) f. Turfanda. Mevsiminden nce yetitirilmi meyve veya sebze.

terf Terfi'

ykselme. Ykselme. Yukar kaldrma. 'l etme. * Talebenin snf gemesi. * Rtbe alma. Rtbe verme.

Terfian terfan Terfit

Rtbesi ykseltilerek, rtbe alarak, terfi ederek. ykselerek. (Terfi'. C.) Terfiler. Rtbe vermeler. Rtbe almalar. * Yukar kaldrmalar, ykseltmeler.

Terfie Terfih

Dirlik dzenlik temennisinde bulunma. * Sevindirme. "Evlenen kimseye ""Allah hsn- imtizac eylemek nasibetsin"" diye du etmek."

Terfik terfik Terfikan Terfil Terfi Terfiye tergib Tergib tergibt Tergim Tergim-i enf

(Refik. den) Birinin yanna katma. Arkada etme. arkada etme. Birinin yanna katarak. Arkada ederek. Ta'zim. * Uzatma. Grmek. Sevindirmek. * Rahat etmek. isteklendirme. evklendirme, midlendirme. Rabet verdirme. steklendirme. isteklendirmeler. Yere srtme. * Zelil etmek, hor ve hakir etmek. Rezil, kepaze etmek. Burnunu yere srtme.

3046

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tergis Ter-hane terhib Terhib Terhibt Terhibat Terhiben Terhik Terhil Terhim Terhin Terhine Terhis Mal oaltmak. f. Tarhana. korkutma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korkutmak. Fazla korkutmak. (Tehrib. C.) ok korkutmalar. (Terhib. C.) Hal ve hatr sormalar. Korkutmak suretiyle, korkutarak. Misafiri oaltmak. G ettirme, gtrme, nakletme. Yumuatmak. Rehin verme. Emanet brakma. f. Tarhana. Askeri sivil, serbest hayata geirmek. zin ve ruhsat vermek. Serbest brakmak.

terhis Terhist terhist Terhuk

izin verme, salverme. (Terhis. C.) Terhisler. terhisler. Yldramak, parldamak. * Sallanmak. * Tekebbrlk etmek, gururlanmak.

Teri' Ter'ib Teribe Terid Ter'if Terik

Garip kii. Kavum dilimi. * Ekmek dilimi. Parmak ucu. * Bir ot cinsi. Yala slanm ekmek. Burnundan kan almak. Muharebe vaktinde baa giyilen mifer.

3047

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terike

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Teryik) Evlenmeyip evde kalm olan kz. * Deve kuunun yabana brakt yumurta.

Terim

"Franszca olan ""Terme"" kelimesinden uydurulmutur. ""Istlah"" veya ""tabir"" yerinde kullanlr."

terim Ter'is Ter'i Terk terk Terkend(e) Terke Terkye Terk-i edeb Terk-i evtan Terk-i hayat Terk-i msiv

zel anlaml kelime. Titremek. Titretme. Titretilme. Brakma, salverme, vazgeme. * Boama. Bakmama. hmal etme. brakma, vazgeme. f. Yalan, hile, kizb. f. Ok mahfazas, ok kuburu, sadak. Yce etmek. Ykseltmek. Saygszlk, edebsizlik, hrmetsizlik. Vatanlarndan ayrlma, vatanlarn terk etme. lme. * lm, veft. Allah'tan gayrsn terk etmek. Allah rzas olmayan ilerden, fni ve fena dnya ilerinden vazgeip Allah rzasna ynelmek. Kalbinde Allah sevgisi ve muhabbetinden daha ileri bir sevgi brakmamak.

Terk-i terk

Ucbe ve fahre girmemek iin terkettiklerini de dnmemek.(Der tark-i Nakbend lzm med r terk: Terk-i dnya, terk-i ukb, terki hest, terk-i terk. M.)

Terki' Terkib

(Rk'a. dan) Yamama. Yama yapma. Yama vurma. "Birka eyin beraber olmas. Birka eyin kartrlmas ile meydana getirilmek. * Birbirine kartrlm maddeler. * Gr: Terkib-i nks ve terkib-i tam olarak iki ksma ayrlr. Terkib-i nks: Cmle kadar olmayan terkiblerdir. Terkib-i tam ise; bir cmleden ibarettir.

3048

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birbirine eklenen kelimelere terkib denir. Bunlar bir ismin veya sfatn benzerleri arasnda belirtilmesi iin bana getirilen isim veya sfatla birlikte meydana gelir. Mesel: Bahenin duvar. Krmz iek... Bu cmleden birincisine ""isim terkibi"" veya ""terkib-i izfi"" denir. kincisine ""Sfat terkibi"" veya ""terkib-i tavsif"" denir. (Bak: Muzaf)" terkib Terkibat birletirme, tamlama. (Terkib. C.) Terkipler. Birka eyin kartrlmasyla meydana gelen eyler. terkibt terkibler, birletirmeler. Gizli dnce ve tasavvurlardan meydana gelen terkibler.

Terkibat- nisbet-i hafiye Terkib-i bend

Edb: Birka bendden meydana getirilmi manzumenin hususan gazel ekli olup mteaddit manzumeler birer beytle birbirine balanmtr. (Bak: Terci'-i bend)

Terkib-i kyas Terkib-i mezc

Bir davay isbat iin delil arayp bulma usul. "ki veya daha fazla kelimeden meydana gelen ve bir isme dellet eden isim. "" Baalbek, Krkkale, Tahtakurusu"" kelimelerinde olduu gibi."

Terkih Terkik

i salha getirmek. nce ve nazikne sesle anlatma, mnas kinaye yollu olma. * Tecvidde: Harfi ince okumak. * Bir kimseyi kle veya cariye etme. * Yumuatma. * nceltme. (Bak: Murakkik)

Terkil Terkim terkim Terkin

Ayayla veya trnayla vurmak. Rakamlamak, rakam koymak. * Nian eylemek. * Yazma. * Yarma. rakamlandrma. Boyama, yazma. * Bozulma, bozma. izme, silme.

3049

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terkin-i kayd Terkis Terki

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaydn silme, defterden karma. (Raks. dan) Oynatma, raksettirme. * Dndrmek. (C.: Terkit) Edb: Kelimeyi gzelletirme, kelimeyi ssleme. * Naklama, ssleme.

Terkiz Terliye Termid Termik Termil Termim Termos

(Rekz. den) Dikme. Mhlama, saplama. Aklsz yapmak. Gl renkli olmak. * Gl etmek. * Bir nesneyi gl iinde brakmak. Fr. Scaklkla alkal. Hararetle ilgili. Kana boyamak. * Kan gibi krmz yapmak. (C.: Termimt) Onarma, tamir etme. * Krk kemikleri iyi etme. yun. ine konulan svnn scaklk veya soukluunu uzun mddet muhafaza edebilen kap.

Ternik Ternin Terr terr Terr Terras Ters Tersa Tersabee Tersan Tersane tersne Tersayan Tersengiz

Bir nesneye bakp durmak. * Gzn zayflamas. ttrmek. Fr. Yldrma, tedhi, korkutma. Anari. yldrma, korkutma. Vurmak. * Kesmek. * Uzak olmak. Kalkan kullanan. Kalkanc. f. Korku. (C.: Tersy) Hristiyan. sevi. (C.: Tersabecegn) f. Hristiyan ocuu. f. Korkak, korkan. f. Gemi yaplan ve tamir edilen yer. gemi yaplan yer. (Ters. C.) Hristiyanlar. seviler. (Ters-engiz) f. Korkutan, korku veren.

3050

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tersi'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Oymaclk. * Mcevherler takarak sslemek. * Edb: Bir beyti tekil eden msralar ile bir fkray terkib eden cmlelerdeki lfzlar vezin ve kafiye itibari ile birbirine uygun olarak tertib etmektir. Klfetli ve gayr- tabii bir usuldr. Mesel: Merhum Namk Kemlin:Ecza-i beer clib-i te'cil-i fenadr.bka-y eser mucib-i tahsil-i bekadr. beyti tersi'ye misaldir.

Tersib tersib Tersil tersim Tersim tersimt Tersim Tersin Tersnak Terif Terih

Tortulatrma, tortu halinde biriktirme. Tortusunu durultma. tortulatrma. Secisiz nesir yapmak. (Bak: Tertil) resimleme. Resmini izmek. Resmedilmek. Resmini yapmak. resimlemeler. Resimle alkal ve resme dair. Grafik. Szmek. f. Korkak, korkan. Yudumlama. Yudum yudum ime. (C.: Teriht) Szme, szdrma. * Besleyip eitme, terbiye etme. * Edb: Sz zl syleme. * Tezyin etmek, sslemek.

Teri Tertere Tertib

(Re. den) Sama, serpme. Depretmek, harekete getirmek, tahrik etmek. (C.: Tertibt) Tanzim etme. Dizme, sralama, dzene koymak. * Tedarik edip hazr ve mheyya klmak. * Bir eyi bir yere sabit ve pyidar klmak. * Mertebelere gre davranmak. * Hile ile aldatma.

tertib Tertibt

dizme, dzenleme. (Tertib. C.) Dzen, dzenleme. * Karlayc hazrlklar.

Tertibt- mukaddeme Balangtaki sralamalar, tertib ve dzenler.

3051

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tertib-i mukaddemt Bir neticenin meydana gelmesi iin lzm olan sebeplerin sralarna gre tertib edilmesi. Bir neticeye varlmas iin srasyla riayet edilmesi icab eden sebebler. Tertibkerde Tertibsz Tertil tertil Tervib tervic Tervic f. Dzenlenmi, sraya konmu, tertib edilmi. f. Dzenleyen, sraya koyan, tertib eden. Sa yalamak. * Tartmak, lmek. tane tane ve dnerek okuma veya konuma. St yourt yapmak. * Stn yourt olmas. reva verme, deerini artrma, geerli klma. Reva vermek. Deerini arttrmak. * Msait karlamak. Kabul ettirip, geerli klmak. Tervie Tervih Evmeyip tefekkr etmek. Acele etmeyip dnmek. (C.: Terviht) Ryiha verme. Kokutma. Kokusunu artrma. * Rahatlandrma. Terviha (C.: Teravih) Teravih namaznn her drt rekat. * Teravih namaznn her drdnden sonra oturmak. Tervik Tervil Terviye Durultma, szme, saflatrma. Yal ekmek. * Ekmei ya ile ovmak. Su verme, sulama, suya kandrma. * yiden iyiye ve derin derin dnme. Terviz Terye Bir yeri ayr imen yapmak. Az gizli. * Kadnlarn hayzdan arnp guslettikten sonra sarlk ve bulantdan grd nesneler. Ter-zeban Terzik terzik "f. ""Ya dilli"". Hazrcevap. * Kalem." Rzk verme, besleme. Rzk iin verip yedirme. Nasibdr klmak. rzklandrma.

3052

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk terzil Terzil Terziz Tesabuht Tesabuk Tesabr Tesacl tesadf Tesadf rezil etme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Rezil etme. tibarn krma. Kda nian ve almet etmek, iaret koymak. (Teshub. C.) Korumalar, shib olmalar. * Arkadalklar. Yar etme. Msabaka. Bir eyi srekli olarak yapmak. Bir eye devam zere alma. Fahirlenmek gururlanmak, kibirlenmek, tefahur. rast gelme. Rastgelme. Bir ey kendiliinden olma. Tedbirsiz meydana gelme. (Bak: Delil-i inayet)

Tesadfen Tesadf tesadf tesadm Tesadm Tesadm- efkr

Tesadf olarak, rastgele. Rastgele. Tesadf olarak. Tedbirsiz meydana gelmek suretiyle. tesadfle ilgili, rast gele. arpma. Vuruma. iddetle arpma. "Fikirlerin arpmas. Mnazara.(Hak namna, hakikat hesabna olan tesadm- efkr ise: Maksadda ve esasta ittifak ile beraber, vesilde ihtilf eder. Hakikatn her kesini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet eder. Fakat tarafgirane ve garazkrane firavunlam nefs-i emmare hesabna hodfuruluk, hretperverne bir tarzdaki tesadm- efkrdan ""brika-i hakikat"" deil, belki fitne ateleri kyor. nk maksadda ittifak lzm gelirken, ylelerin efkrnn kre-i arzda dahi nokta-i telkisi bulunmaz. Hak nmna olmad iin, nihayetsiz mfritane gider. Kabil-i iltiyam olmayan inikaklara sebebiyet verir. Hl-i lem buna ahittir. M.)"

Tesaffuh

Safha safha nazar etme. Bir bir bakma, teemml etme.

3053

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesafuh Tesafn Tesagur Tesahhub Tesahhun Tesahhur Tesahsu' Tesahub teshub Tesahl Elele tutuma.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lzm olmak, icab etmek. Kk grnme, klme. Nazlanmak. (C.: Tesahhunt) Isnma, kzma. Seher vaktinde kalkmak. * Sahur yemek. Dndrmek. Sahip kma, benimseme. * Koruma. * Arkadalk etme. sahiplenme. Yumuak davranma. Rfk ve mlyemetle tatl muamele etme. * Gaflet ve ihmal etme.

Tesakku' Tesakkub

Bir btl nesneyi ekimek. (C.: Tesakkubt) (Sakb. dan) Delme, delinme. * Zhir olmak, grnmek. * Parlamak, ruen olmak.

Tesakkuf Tesakul Tesakut Tesakutan tesakutan Tesakr Tesallb tesallb Tesaluh Tesalf

Zafer bulmak. Ardan alma, oyalanma, tembellik etme. Birbiri ardnca dmek. Birbirini drmek. Dmek. Ard ardna derek. Karlkl drmek suretiyle. birbiri ardna derek. Sarho olmak. (Bak: Tasallb) katlama. Sar gibi grnme. (Self. den) ki kadn birbiriyle elti veya iki erkek birbiriyle bacanak olma.

Tesalm

Sulh edimek, barmak.

3054

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesamu' tesmuh Tesamuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

itmek. Bir sz birbirinden duymak. ho grme. Ho grme. Ho grrlk. Birbirine kolaylk gsterme. Kaytsz olma. Gaflet etmek. * hmal etmek.

Tesamuhat

(Tesmuh. C.) Ho grmeler, msmahalar. * Dikkatsiz ve kaytsz davranmalar.

Tesamum Tesanif tesnd Tesand Tesaru' Tesaruf Tesa'su

Sar grnme. * Sarlama. (Tasnif. C.) Eserler, kitaplar. dayanma. Karlkl yardmlama. Birbirine istinad etme. Greme. Birbiriyle gre etme. Emir ve hkmetme. ok yalanmak. * Artk gn geirmek. * Bir nesnenin ekserisinin gemesi.

Tesatl Tesaud Tesauf Tesab Tesal Tesavi

Ulamak, varmak. (C.: Tesudt) (Suud. dan) Yukar kma. Muvfakat etmek, uymak, anlamak. Esneme. * Gaflette bulunma. Bo bulunma. Birbirine sual etme, soru sormak. ki eyin birbirine denk olmas. Birbirine msavi ve misil olmak. ki taraf da ayn ve bir derecede bulunmak (Tesvi-i tarafeyn de denir.)

Tesavi-i kuv Tesavir tesavir Tesavb Tesavk

Kuvvetlerin msavilii, eitlii. (Tasvir. C.) Tasvirler. tasvirler. Esnemek. * Gafil olmak, gaflette bulunmak. Yrek zayflndan eilip sendelemek.

3055

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesavm Tesavt Tesayf Tesayl Tesayr Tesbi' Tesbian Tesbid tesbih Tesbih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Al-verite birbirine mukavele yapmak, anlamak. (Ot) kat olmak. (Seyf. den) Klla vuruma. Suyun revn olup akmas. Bir uurdan gitmek. (Seb'. den) Yediye karma, yedileme. * Bir eyi yedi para yapma. Yediye ayrmak suretiyle, yediye ayrarak. Kl yolmak. * Yalanmay terk etmek. " ""sbhanallah"" demek." Sbhnallah demek. Cenab- Hakk' (C.C.) nna lyk ifadelerle ydetmek. Yni: Allah'n ztnda, sftnda ve ef'linde cemi' nekaisten mnezzeh olduunu ifade etmektir. (Bak: Sbhan)

Tesbihat tesbiht Tesbihfean Tesbihhan tesbihhn tesbih tesbihkrne Tesbik Tesbil

(Tesbih. C.) Cenab- Hakk' (C.C.) sfatna lyk ifadelerle ydetmeler. tesbihler, namazdan sonra okunanlar. f. ok ok tesbihat yapan, tesbihat ifade eden. f. Tesbih eden, tesbih okuyan. tesbih eden. tesbihle ilgili. tesbih edercesine. (C.: Tesbikat) (Sebk. den) Eritip kalba dkme. (Sebil. den) Bir eyi Allah rzas iin vakfetme, Allah yoluna balama. * Yolcu etme, yola karma. * Yol gsterme. * Kesme.

Tesbit

Salam olarak yerletirme. Yerinden kmldayamaz hle getirme. * Bir eyin asln kat'i olarak bulma.

tesbit Tesci'

yerletirme, grp gstermek. Edb: Nesirde kafiye kullanmak. Cmleleri kafiyelendirmek.

3056

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tescif Tescih Tescil tescil Tescilt Tescin Tescir Bir eyi rtme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Eek) diiyle bir yerini tutup srmak. Sicile geirme, deftere kaydetme. * Salamlatrma. sicile geirme. (Tescil. C.) Kte geirmeler, sicile geirmeler. (Sicn. den) Hapsetme, zindana koyma. Tennur yakmak. * Denizi kurutmak. * Boaltmak ve doldurmak. * Alayarak armak.

Tesciye Tesdid Tesdis

(Seciye. den) stn ahlk kazandrma. * Bir nesneyi rtmek. (Sedd. den) Hayrl ie doru yneltme. * Dorultma, dorultulma. (C.: Tesdist) (Sds. den) Gazelin her beytine drder msra ilve ile onu mseddes (alt msral) hline getirmek.

Tesdiye Tesebbb Tesebbben Tesebbt Teseccu' Teseccd Teseffh Teseffl Tesefsf Tesehhub Tesehhur Tesehhurkr Tesehhd Tesehhr

ulhalarn bez zmeleri. (Sebeb. den) Sebeb olmak. Sebep olma suretiyle. Rahatlk. * Skin olmak. Kularn cvltlar. * Seci' yapmalar. (Secde. den) (C.: Teseccdt) Secde etme, secdeye kapanma. Sefihleme. * Mtegayyer olmak, deimek. * Aklszlk etmek. rtme. * Aa sarkma. * Bayalama, aalama. Yaramaz olmak. Bulutlanma. Sahur yemei yeme. (Bak: Sahur) Maskara. Uyanklk. (Sehr. den) Gece uyumayp uyank kalma.

3057

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesekkn Tesekkn-i derya Tesekkn-i niza'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Skn. dan) Yatma, skn bulma. * Miskin ve fakir olma. Denizin skinlemesi. Kavgann yatmas.TESEKKR : Sarho olma. * eker hastal. * eker hastalna tutulma.

teselli Teselli

avunma, avutma. Avunma. Kederli ve gaml olan bir kimseyi sz ve nasihatle ferahlandrma.

Teselli-miz tesellibah tesellidar tesellidrne tesellikr tesellikrne Teselli-pezir Teselli-yb teselliytdrne Tesellu' Teselluh Teselluk Tesellb

Teselli verici, avutucu, avundurucu. teselli baheden. teselli edici. teselli edercesine. tesellici. teselli olurcasna. f. Avutulabilir, avundurulabilir. f. Avunan, avutulan, teselli bulan. teselli edercesine. Ahmak olmak. (Silh. dan) Silhlanma, silh kuanma. Yksek yere, duvar stne kma. * Srt st uyuma. Soyunma. * Kocas len kadnn, zinetli elbisesini karp, matem elbisesini giymesi. (Bu iyi bir det deildir.)

Teselll Tesellm

nsanlar iinden syrlp kma. * Verem hastalna yakalanma. Teslim edilen eyi tekrar teslim alma. * Verilen bir eyi alp kaydetme. * Teslim olma. * slm olma.

tesellm teselsl

verileni geri almak. zincirleme, ard arda gelme.

3058

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teselsl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zincirleme. Zincir gibi birbirine bitiik ksmlar olma. Silsile peyda etme. * Ulatrma. * Man: (Bak: Delil-i ihtira)

Teselslt teselslen Teselsl- ilel Tesemmi Tesemmuh tesemmm Tesemmm Tesemmmt Tesemmn Tesenbl Tesenni Tesennh Tesennm

(Teselsl. C.) Zincirlemeler. Zincirleme gitmeler. zincirleme olarak. lletlerin zincirleme devam etmesi. Sebeblerin teselsl. Bir ahsa veya kabileye mntesib olma. * Bir isimle isimlenme. Cmertlik etmek. zehirlenme. Zehirlenmek. (Tesemmm. C.) Zehirlenmeler. (Semen. den) imanlama, semirme. Smblleme, smbl verme. ki kat olma, eilip bklme. Kflenme. Ufak olmak. * Yerden iki kar yksek olmak. * Hrg stne binmek.

Tesennn

Halinden dnmek. * zerinden yl gemek. * Yal olmak, yalanmak, ihtiyarlamak. * (Sinn. den) Di karma.

Teserbl Teserri Teserru' Teserrut Teservl Tese's' Tesettr

Gmlek giymek. Cariye alma, odalk edinme. (Sr'at. den) Koma. abuk davranma. Yutmak. Don giymek. Korkmak. "Kapanp gizlenme. rtnme. * Fk: Kadnlarn ve erkeklerin bakasna, nmahremlere vcutlarnn haram ksmlarn rtp

3059

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gstermemeleri.(Kur'an merhameten, kadnlarn hrmetini muhafaza iin haya perdesini takmasn emreder. T hevesat- rezilenin aya altnda o efkat madenleri zillet ekmesinler. Alet-i hevesat, ehemmiyetsiz bir meta hkmne gemesinler. Medeniyet ise, kadnlar yuvalarndan karp, perdelerini yrtp, beeri de batan karmtr. Halbuki aile hayat, kadn - erkek mabeyninde mtekabil hrmet ve muhabbetle devam eder. Halbuki, ak - saklk, samimi hrmet ve muhabbeti izale edip ailevi hayat zehirlemitir. Hususan suretperestlik, ahlk fena halde sarst ve sukut-u ruha sebebiyet verdii ununla anlalr: Naslki, merhume ve rahmete muhta bir gzel kadn cenazesine nazar- ehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlk tahrip eder. yle de: lm kadnlarn suretlerine veyahut sa kadnlarn kk cenazeleri hkmnde olan suretlerine hevesperverane bakmak, derinden derine hissiyat- ulviye-i insaniyeyi sarsar, tahrip eder. S.)(Hem tefahhu ve tefessh etmeyen bir gzel kadn, nzik ve seri'-t teessr olduundan; maddeten te'siri tecrbe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sklr. Hatta itiyoruz, ak saklk yeri olan Avrupa'da ok kadnlar, bu dikkat- nazardan sklarak ""Bu alaklar bizi gz hapsine alp skyorlar"" diye polislere ekva ediyorlar. Demek medeniyetin ref'-i tesettr, hilf- ftrattr. Kur'n'n tesettr emri ftri olmakla beraber; o maden-i efkat ve kymettar birer refika-i ebediyye olabilen kadnlar tesettr ile sukuttan, zilletten ve mnevi esaretten ve sefletten kurtaryor. L.)(Her mslman iin avret mahallerini rtecek, kendisini scaktan, souktan koruyacak miktar elbise giymek farzdr. Bu elbisenin etekleri, erkeklerde bacaklarn yarsna kadar; kadnlarda ayaklarn yzlerine

3060

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kadar uzamaldr. Kollar da parmak ularna kadar uzun bulunmaldr. B...)(hticab ve mesturiyetin ""yani, perdelenme ve rtnmenin"" nev'i ikidir. Biri: hane iinde ihticabdr ki, kadn ksm evi iinde zevcinin ve mahremlerinin gayriye muhalit (Yani beraber ve birarada) olmamak ve grnmemektir. Dieri: Hane dnda ihticabdr ki, kimseye grnmemek zere yzn ve badan aaya kadar btn endamn (vcudunu) ve hatta libasn (yani: Evde giydii elbisesini) rtmek ve gizlemektir. Bunun zddna tekef (alma) ve bunun da ifratna tebezzl (yani, ayak altna dm ve herkesin oyunca olmu derecede kymetsiz ve mbtezel olmak) tabir olunur.Kadnlar tekefden ve tebezzlden ve ricalin (erkeklerin) itahl gzlerine, dar rtlerle arz- endam etmekten memnu'durlar. Yzlerini ve ellerini hatta ayaklarn, namazda ak bulundurabilirler. Velkin zaruret olmadka mahrem olmayana bunlar (yani; yzlerini, ellerini ve ayaklarn) dahi gsteremezler. Sokakta yz amak ve libasn (yani, evde giydii elbisenin) kolunu veya eteini rtden (yani cilbabdan ve araftan) karmak, eriatn emrine muhaliftir. hticab (tam rtnmek) emr-i Kur'andir. Onda (rtnmede) tehavnn (yani, rtnmede lkaydlk ile hassasiyet gstermemenin) vebali byktr. Yz mahrem deildir tbiri, salt (namaz) hakknda olmaktan gayride galattr. (yani: Yz, namaz dnda mahremdir, rtlmelidir.)Sure-i Celile-i Ahzab ile inen hicab (rtnme) yetinde: Ak-saklk, nehiy (haram) ve kadnlar erkekle ihtilattan (kark bulunmaktan) men' olunarak rt altnda siyanet klndlar. (yani, muhafaza altna alndlar.) Ziynetlerinden mdud olan libaslar (yani, ss eyas kabul edilen evde giydikleri elbiseleri) dahi erkeklerden rtnmeye mecbur

3061

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olarak (yani: Kadnlara emredilerek) brg ve araf iinde bulundular ve yzlerine pee ekip yalnz gzlerini ak bulundurdular.) (Ni'metl slm'dan)(Kzlar ve kadnlar batan aaya kadar rtndkten baka, yrrken de edeb-i vakar ile yrsnler. rtp gizledikleri sun' veya hlk zinetleri bilinsin diye bacak oynatp, ayak almasnlar. apkn yryle nazar- dikkati celbetmesinler.) (Elmall Tefsiri, Sure: 24, Ayet : 31)(Tesettr etmeyip de btn gzellik ve sspsleriyle kendini yabanc gzlere vaz' ve tehir eden bir kadn tabidir ki; istikll ve hrriyetini ve vakar ve izzetini muhafaza edemez. O.S.) (Bak: Avret)" tesettr Tesettr- nisvan Tese'l tesl Tesevvi Tesevvb rtnme. Kadnlarn rtnmesi. (Sual. den) Dilenme, dilencilik etme. dilenme. Dzeltme, tesviye etme, dzleme. (Sevb. dan) Sevap kazanma, sevaplanma. * Farz olan namazdan sonra nfile namaz klma. Tesevvk Tesevvl Tesevvr Teseyyb teseyyb Teseyyd Tesfi' Tesfid Tesfif Misvak yapmak. Galip olmak, yenmek. Yksekten aa inmek. (Seyyib. den) (Kadn) dul kalma. enme. Ykseltme. * Salam olma. Scan, insann yzn yakmas. Kebap yapmak iin eti ie dizme. Dvp ezme, toz haline getirme.

3062

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesfih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sefahet. den) Sefih grme, sefih sayma. Aklsz, msrif ve elenceye dkn addetmek.

tesfih Tesfil Tesfir Teshik Teshil teshil Teshilat teshilt Teshilen Teshim Teshin Teshint teshr Teshir

sefih grme, kt akll sayma, elence dkn olarak tanma. (C.: Tesfilt) (Sfl. den). Aalatrma, sefilletirme, bayalatrma. (Sefer. den) Yolcu etme, yola karma, sefere gnderme. Ezme, dvme, derek ezme. (C.: Teshilt) Kolaylatrma. Zorlua it eyleri kaldrma. kolaylatrma. (Teshil. C.) Kolaylklar. kolaylatrmalar. Kolay olmak zere. Nakl etmek, naklamak. Istmak, soukluunu gidermek. (Teshin. C.) Istmalar, kzdrmalar. byleme, esir etme, emir altna alma. Zaptetme, hkim olma, zorla ele geirme. * taat ettirme. * Hakir ve zelil etmek.

teshrt tesid Tes'id Tes'ir

teshirler. kutlama. Tebrik etme, saadetlendirme. * Sevin ve srur ile bayram yapma. (Sa'r. dan) Atei yakp alevlendirme. * Kymet ve deer koyma. Narh koyma.

tsir tsirt tsis Teskye

etki, iz brakma. tesirler, etkiler. kurma, kurulu. (Saky. dan) Su verme. * Sulama.

3063

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teskib Teskif Teskil Teskim Teskin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Sakb. dan) Delik ama, delme. Dzeltip ve dorultup beraber etmek. Eitlendirmek. (Sakl. dan) Arlatrma. Arln artrma. (Sakm. dan) Hasta etme. * Bozuk ve yanl sayma. Rahatlandrma. Yattrma. Skunet verme. iddet, hiddet ve ztrabn izale etme. * Gr: Bir harfi skin okuma.

teskin Teskir Teskit Tesli' Teslib

sakinletirme, yattrma. (Sekr. den) Sarho etme. * Gz kamatrp grmesini zayflatmak. (Skt. dan) Susturma. Skt ettirme. Yarmak. Soyunmak. * Gammazlk. * Erkei len kadnn, keder esvb giymesi.

Teslif

Kahvalt etme. * Takdim etmek. * Bir nesnenin fiyatn evvelden vermek.

Teslih teslih Tesliht- askeriye Teslil Teslim teslim Teslimat teslimat Teslim-i can Teslim-i ruh Teslimiyet teslimiyet

(Selh. den) Derisini yzp karma. silahlandrma. Askerin silhlandrlmas. (Sell. den) Syrp ekme. * Verem etme. Di di etme. Merdiven haline getirme, ayak ayak dzme. tamamen verme. (Teslim. C.) Bir hesap zerine yaplan demeler. teslimler, vermeler. lme. lme. Ruhu teslim etme. Kendini Allah'a veya baka birinin iradesine terketmek, boyun emek. teslim olma.

3064

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk teslimkrne Teslim-kerde Teslis teslim olarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Teslim edilmi olan. "leme. Hristiyanlarn sonradan uydurduklar ve dinlerinin esasnda olmayan bir akidedir ki; bazlarnn h, Cenab- Hakk dr, bazlar da birdir diyerek, Allah'a erik ve ortak tanmalar. Cenab- Hakk' Unsurdur diye tevehhm etmeleri. (Ekanim-i selse de denir.)"

teslis teslisiyet Teslit Tesliye Tesliye-i htr Tesliyet Tesliyet-bah Tesliyet-kr Tesmi' Tesmia Tesmiat Tesmid Tesmih Tesmim tesmim Tesmimen Tesmin

Hristiyanlarn ilh inanc. Hristiyanlarn ilha inanmalar. Havle etmek. (Bak: Taslit) Avutma, teselli etme. Gnl alnma. Avutma, teselli verme. f. Avutucu, teselli verici. f. Avutucu, teselli verici. (C.: Tesmit) (Sem'. den) ittirme, duyurma. Halka ibadetini ve amelini iittirme, duyurma. (Tesmi. C.) ittirmeler, duyurmalar. Yere ters ve kl dkmek. Yab yab gitmek. * Sng aacn yontup dzeltmek. Zehirleme. zehirleme. Zehirleyerek. (Smn. den) Sekizleme. Sekize blme. Sekize karma. * Bir eye kymet bime.

3065

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesmir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Semer. den) ktisad ederek maln oalmas. * Aalarn ieklerini dkp yemi balamas.

Tesmit

"Aksran kimselere: ""Yerhamkllah: Allah sana merhamet etsin"" demek."

tesmiye Tesmiye Tesnid Tesnim

isimlendirme, adlandrma. simlendirme. Ad verme. * Besmele ekme. Dayak vurmak. Hrgleyerek yukar ykseltmek, terfi etmek mnasna masdar olup, ykseklik mnasyla Cennet emelerinden bir emenin ismidir. bn-i Abbas'tan rivayet edildiine gre Cennet merubatnn en ykseidir. (E.T.)

Tesniye tesr Tesri' Tesrian Tesrit Tesrib

Bir eyi kolaylatrma. hzlandrma. Hzlandrma. Sr'atlendirme. Acele ettirme. Hzlandrarak. abuklatrmak iin. (Tesri'. C.) abuklatrmalar, hzlandrmalar. Esasen ikembeden iyan ayrmak demek olup, meczen: Tekdir ve muaheze mnasna kullanlr. * Darlma. Ayplama. * Baa kakma.

Tesric

Kandil yakmak. * Gzelletirmek. * Hayvan eyerleme. Hayvana eyer vurma.

Tesrid Tesrih

Sahtiyan dikmek. * Krba dikmek. Talk. Boanma, ayrlma. * Hals etme, kurtarma. * Brakma, salverme. * Kl tarama. * Asan etme, kolaylatrma.

Tesrih-i lihye Tesrik Tesrir

Sakal brakma. (Sirkat. den) (C.: Tesrikat) Bir kimseye hrsz deme. (C.: Tesrirt) (Srur. dan) Sevindirme.

3066

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesriye Testih Testir tesvi Tesvib

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gam ve kederi brakma. Kederi yok etme. Yn ve pamuk tepmek. Gizleme, saklama, setretme, rtme. geniletme, yayma. Sevab vermek demektir. Sevab da ceza gibi, hayr veya er herhangi bir eyin karldr. Sevab, hayrda mehur olmutur. Lisanmzda da ceza, erde kullanlmtr. (E.T.)

Tesvid tesvid Tesvif Tesvig Tesvik Tesvil

Karartma. Yaz ile karalama. Yazmak, msvedde yapmak. msvedde yazma. (Sevf. den) (C.: Tesvift) Sebepsiz olarak atlatma, geciktirme. Cevaz verme. * Kolaylatrma. * Tecavz etmek, haddini amak. (Sevk. den) Srme, ileri gtme. (C.: Tesvilt) Kt bir eyi gzel gstererek aldatma. * Tezyin etmek, sslemek.

Tesvim Tesvir Tesvis Tesvit tesviye Tesviye

Davar otlamaya salmak. * aretlemek, nian etmek. * Dalamak. Toz kaldrma. * Derin ve gizli mnay aratrma. Budaya bit dmek. Kartrmak. dzleme, dengeleme. Seviyelendirme. Dzleme. Beraber etme. ki eyi msavi etme. * Bir neticeye balama.

Tesviye-i deyn Tesviye-i umr Tesyar Tesyil

Bor deme. lerin grlp neticelendirilmesi. Gnderme, gnderilme. (Eya hakknda) (Tisyr ekli yanltr) Aktma. Aktlma. Sel gibi aktlma.

3067

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tesyir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Seyr. den) (C: Tesyirt) Gnderme, yollama. Seyrettirme. * Srmek. * Bezi yol yol alaca edip dokumak.

Teabh tebh Teabk Teabr

Benzeme. Birbirine benzeme. birbirine benzeme, benzerlik. ebekelenme. Kark, dolak hl alma. Birbiriyle karlarn lmek. * Kavga etmek iin birbirine kar gelmek.

Teacr Teaff Teahh Teahhub Teahhum Teahhus teahhus teahhusat Teahus Teahd Teaki Teakk Teakkuk Teakl Teaks Team Teamuh Tean' Teark

(ecer. den) Sopalarla vuruma. Birbirine girme kavga, dv. Kap iinde olan suyu imek. Bahillik edimek. Akmak, seyelan etmek. (ahm. dan) Yalanma, semirme, imanlama. (C.: Teahhust) ahslanma, belirlenme. Tarif edilebilir hle gelme. ahslanma, belirme. teahhuslar. Deprenmek. Muhtelif etmek, eitli yapmak. Hazr olmak. (ekv. dan) Birbirinden ikyet etme. * Dertleme. Muhalefet edimek, uyuamamak. * Zor ve meakkatli olmak. (akk. dan) Yarlma, ikiye ayrlma. (ekl. den) ekil ve surete bir olma. Birbirine uyma. Husumet edimek, dmanlk yapmak. Ylmak, glmek. * Koklamak. (emh. den) Yce, byk, yksek olmak. Ykselmek. Buz edimek, kin gtmek. Ortaklk etme. Birbirine ortak olma.

3068

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tea'u' Teatm Tea'u' Tea'ub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

aaalanma, parldama. (etm. den) Svme. Fiz: In merkezden etrafa doru dalgalanmas. Perkende ve kol kol olup blkler ve ubeler sahibi olma. * Bozuk bir eyin dzelmesi. * Iraklamak.

teub Teaub Tea'ubt Tea'ub-u akvam Tea'ul Tea'ur teur Teaur Tea'us Team Tean Teavr Teavs Teayu' Tebi' Tebib

ube ube olma. ubelenme. Ayrlp kol kol olma. atallama. Ksmlara ayrlma. (Tea'ub. C.) ubeler. Blk blk, ksm ksm olmalar. Kavimlerin ksm ksm, ube ube olmas. (u'l. den) Parlama, tutuma. (a'r. dan) Kllanma, tylenme. airlik taslama. irlik taslamak. Kendini ir gibi gstermek. Tozlu toprakl olmak. Kirlenmek. Paslanmak. om tutmak. Eskimek. (ur. dan) Danma, mvere etme. Gururlanp gzcuyla bakmak. Birbiriyle yr olmak. Karnn doyurma. Sa ve sakal aarmak. * Ate yakma. * Kasidede mahbubdan bahsetme.

tebih Tebih Tebiht tebiht

benzetme. Yass ve enli yapmak. (Tebih. C.) Benzetmeler, tebihler, benzetilmeler. benzetmeler.

3069

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tebihperest Tebih-perestlik Tebik Tebir Tebit tec Teci' Tecir Tedib Tedid benzetme dkn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kelmda lzumundan fazla tebihe yer vermek. (ebeke. den) ebekeletirme, a biimine koyma. Karlama. * lme. Bir kimseyi iinden geciktirme, mani olma. ecaatlandrma, cesaret verme. ecatlandrma, cesaret verme. Bahadrlk etme. (ecer. den) Aalandrma. Artmak, temizlemek. * Tmar etmek. iddetlendirme, salamlatrma, kuvvet verme. * Gr: Harfi iki defa okuma. Harfi eddeli okumak.

tedid Tedih Teebbu' Teebbb teebbh Teebbh

iddetlendirme. Ba yarmak. Tok deilken kendini tok gstermek. ap haline gelme, aplama. benzeme. Benzemek, mbehet etmek. Zorla benzemee almak.

Teebbh- bi-l vcib (Bak: Aristo) Teebbk (ebeke. den) A eklini alma. ebekeleme. * Parmaklarn birbirine giritirmek. teebbs Teebbs bir ie girime. Bir ie girimek. Bir ii ilk olarak teklif etmek. * Salam bir niyetle bir eye balamak. * El ile yapp brakmamak. teebbskrne Teeccu' Teeccr ie giriircesine. Bahdrlk gstermek, kahramanlk yapmak. Aalanma, aalama.

3070

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teedduk Teeddd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azn kesiyle konumak. Sertleme. Kuvvet ve dayanklk kesbetme. iddetlenme. ok iddetli olma. * Keskinleme.

teeddt teeffi Teeffi

iddetlenme. intikam alma, kalbi buz gibi olma. Rahatlamak. if bulmak. * c almak. c veya intikam almakla yrei soumak.(Tenkidin siki ya nefretin teeffisidir veya efkatin tatminidir. Dostun veya dmann aybn grmek gibi...R.N.)

Teeffi-i gayz Teeffu' Teehhi teehhi Teehhut Teehhd

fkesinin cn alarak rahatlamak. ntikam alarak yreini soutmak. afi mezhebine gemek. afi olmak. Hrsla istemek. tahlanmak. itahla isteme. Maktuln kan iinde yuvarlanmas. "ehadet getirmek. * Namazdaki ehadet miktar oturmak ve ""Ettahiyyt"" okumak."

teehhd Teekki

ehadet getirme, namazda oturma. (C.: Teekkiyt) ekvada bulunma. Kt ahvalini ihbar ile ikyet etme.

teekki teekkiyat teekkk Teekkk teekkl Teekkl Teekklt teekklt

ikayet etme. ikayet etmeler. kukulanma. ek ve phe etme. ekillenme, oluma. ekillenme. ekil alma. * Meydana gelme. (Teekkl. C.) Teekkller. ekillenmeler. * Kurulular. ekillenmeler, olumalar.

3071

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teekklt- arziye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Dnyann ilk yaratl.( $Ey Arkada! Bu yet, arzn semadan evvel yaratlm olduuna dellet eder ve $ $ yeti de semavatn arzdan evvel halkedildiine dlldir. Ve $ yeti ise ikisinin bir maddeden beraber halkedilmi ve sonra birbirinden ayrd edilmi olduklarn gsteriyor. eriatn nakliyatna nazaran, Cenab- Hak bir cevhereyi, bir maddeyi yaratmtr, sonra o maddeye tecelli etmekle bir ksmn buhar, bir ksmn da myi klmtr; sonra myi ksm da, tecellisiyle teksf edip kpk kesilmitir; sonra arz veya yedi kre-i arziyeyi o kpkten halketmitir. Bu itibarla, herbir arz iin hava-i nesimiden bir sema hasl olmutur; sonra o madde-i buhariyeyi bastetmekle yedi kat semavat tesviye edip yldzlar iine zer'etmitir; ve o yldzlar tohumuna mtemil olan semavat, in'ikad etmi, vcuda gelmitir.Hikmet-i cedidenin nazariyat ise u merkezdedir ki: Grmekte olduumuz manzume-i emsiye ile tbir edilen gnele ona bal yldzlar cemaati, basit bir cevhere imi; sonra bir nevi' buhara inklb etmitir; sonra o buhardan, myi-i nri hasl olmutur; sonra o myi-i nri, brudet ile tasallb etmi, yani katlam; sonra iddet-i hareketiyle baz byk paralarn frlatmtr, o paralar teksf ederek seyyarat olmulardr; u arz da onlardan biridir. Bu izahata tevfikan, u iki meslek arasnda mutabakat hasl olabilir. yle ki:""kisi de birbirine bitiikti, sonra ayr ettik."" mnasnda olan $ nn ifadesine nazaran, manzume-i emsiye ile arz, dest-i kudretin madde-i Esiriyeden yourmu olduu bir hamur eklinde imi. Madde-i Esiriye, mevcudata nazaran akc bir su gibi mevcudatn aralarna nfuz etmi bir maddedir. $ yeti, u madde-i Esiriyeye iarettir ki: Cenab- Hakk'n Ar', su hkmnde olan u Esir maddesi zerinde

3072

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

imi. Esir maddesi yaratldktan sonra, Sniin ilk icadlarnn tecellisine merkez olmutur. Yani Esiri halkettikten sonra, cevhir-i ferd'e kalbetmitir. Sonra bir ksmn kesif klmtr ve bu kesif ksmdan, meskn olmak zere yedi kre yaratmtr. Arz, bunlardandr. te arzn, hepsinden evvel teksf ve tasallb etmekle acele kabuk balyarak uzun zamanlardan beri mene-i hayat olmas itibariyle hilkat-i teekkl semavattan evveldir. Fakat arzn bastedilmesiyle nev'-i beerin taayyne elverili bir vaziyete geldii semavatn tesviye ve tanziminden sonra olduu cihetle, hilkat, semavattan sonra balarsa da, bidayette, mebde'de ikisi beraber imiler. Binen alhz, o yetin aralarnda bulunan zahir muhalefet, bu cihetle mutabakata inklb eder. ..)" Teekkr "Yaplan iyilikten memnun kalndn bildirmek iin sylenen kr ifadesi. * kr etmek. * Birisine kar ""Sa ol, var ol, mrne bereket"" gibi sylenen minnet szleri." teekkr Teekkrt teekkrt teekkrnme Teell kretme. (Teekkr. C.) Teekkrler. teekkrler. teekkr yazs. (C.: Teellt) Suyun yksek bir yerden aa arlt ile dklmesi, alayan oluturmas. * Souk su banyosu yapma, du yapma. Teemml Teemmm Teemmr Teemms Teemmt hrama brnme. (emm. den) Koklama. e hazrlanma. (ems. den) Gneleme, gnee kma. * Gne arpmas. Hayrla ve bereketle du etmek.

3073

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teennc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(enc. den) (C.: Teennct) Buruuk olma, buruma. * Adalelerin gerilip bzlmesi, kaslmas. * Korkmak. * Titremek.

Teennf Teennn Teerru' Teerruk teerrb Teerrb teerrf Teerrf Teerrft

Kpe taknma. * Sslenme. Adamn ihtiyarlktan dolay derisinin buruup kurumas. * Eskimek. eriata uygun davranma. Gnete oturmak. ime. Suyu kendine ekme, ime. * Mereb sahibi olma. ereflenme. ereflenme. eref bulma. Ulviyete erime. (Teerrf. C.) eref duymalar, ereflenmeler. Sayg gstermeler, hrmet etmeler.

Teetti

(it. dan) Klama. K mevsimi boyunca bir yerde oturma. K geirme.

Teettt teettt Tee'ub tem Tee'm

Dank olma. Dallara ayrlma. atallama. Dalma. Perian olma. danklk, atallama. Budaklanmak. * Perkende olmak, dalmak, salmak. ktye yorma. Ktye yorma. Uursuz sayma. Bu anlay dinimizde men edilmitir. * Sola dnme. * Sola yatma.

Teevvuk Teevvh teevv Teevv teevvt Teeytun

evklenme, istek gsterme, arzu etme, sevinme. irkinlik. karklk, bulanklk. Karma kark olma. * Bulanklk, karklk. bulanklklar. Yaramazlk etmek.

3074

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk teeyy Teeyyu' ileen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

iilik taslamak. ii olma. (Bak: ia) * Vedalamak. * Ardnca ve peinden gitmek.

Teeyyuh Teeyyb Teeyyd Teeyyh Teezzi Teezzb Teezzn Teezzr Tefi' Tefiye Tehir

eyh olduunu iddia etmek. eyhlik taslama. * htiyarlama, yalanma. (C.: Teeyybt) hmalcilik, kaytszlk. Ykseltme. Salamlatrma. (eyh. den) htiyarlama. * eyhlik iddiasnda bulunma. Pre pre olmak. Prelenmek. Dalma, dank olma. Youn ve kat olmak. Ayrlmak. * Korkmak. * Hazrlanmak. * Davara binmek. efaat etmek, aff iin sebep olmak. (if. dan) yiletirme, ifalandrma. Gz nne serme, gsterme. Sergi serip leme iln etme. * Mehur ve nmdr klmak. * Kl syrma.

tehir Tehirgh tehirgh Tehirgh- enm Tehir-i silh tehis Tehis

serme, gsterme. f. Sergi yeri, herkese gsterme yeri. sergi yeri. f. Mahlukatn herkese gsterildii yer, dny. Silh ekme. ahslandrma, tanma. ahslandrma. ekil ve suret verme. Seme, ayrma, ne olduunu anlama. Tanma. * Hastaln ne olduunu anlayp bilmek. * Edb: Canllandrmak, suretlendirmek. * Eyaya ahsiyet vermek.

Tehit Tehiye

Kana bulatrmak. """Gnln ne isterse sana vereyim"" demek."

3075

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tehiz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tehizt) (ahz. dan) Sivriltme, keskinletirme. * Bileme. * Gcn, kuvvetini artrma. *Uyandrma.

Te'ib Te'il Tekih Tekik tekik tekikt Tekikt tekil Tekil

(C: Te'ibt) ubelere ayrma, dallandrma. (u'l. den) Parlatma. Tututurma, alevlendirme. Hurma koruu renklenmeye balamak. (akk. dan) Para para yarma. kiye ayrma. Yarmak. kukulandrma. kukulandrmalar. ek ve pheler. phede brakmalar. biimlendirme, oluturma. Vcud vermek. Suretlendirmek. ekil vermek. Meydana getirmek. * Atn iki naya ve art ayann birisinin beyaz olmas.

Tekilt tekilt Tekilt- esasiye

Tertipli ve dzenli alan birlik. tekiller, rgt. "Anayasa. Kanun-u esas. Devletin temel kurulu eklini tayin eden ve terinin yani meclisin, hkmetin ve mahkemelerin salhiyetleri nasl kullanlacan; vatandalarn umumi hak ve hrriyetlerini gsteren temel kanunlardr."

Temi' temil Temil

(em'. den) Mumlama, bal mumuna batrma. genelletirme, kaplama. mil klmak. hata eylemek. Kaplamak. hrama brnmek ve sr'atle yrmek.

Temim Temir Temir-i sid Temis

(emm. den) Koklatma. Koklatlma. (emr. den) Svama veya svanma. Kollar svama. * Mc: Bir ie iyice adamakll girime. (ems. den) Gnee tutma, gnee serme. * Gnee tutup hasta etme.

3076

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Temit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Aksran kimseye: ""Yerhamkllah: Allah sana merhamet etsin"" deme."

temiyet Temiyet

aksrana dua etmek. Aksrana kar hayr ve bereketle du etmek.(Yerhamkmullh: Allah size merhamet ve rahmet ihsan etsin) melinde dua etmek.

Tene tene Tenedil Tenegn Teneg Teneleb Teni'

f. Susam. * Mc: stekli, ok arzulayan, heveskr. susam, pek istekli. (C.: Tenediln) Candan ve yrekten isteyen. (Tene. C.) f. stekliler. * Susamlar. f. Susama. f. Duda kurumu, ok susam. Yank, susuz. Baa kakmak. * Davara binmek. * Silh taknmak. * Ktlk yapmak. Kt gstermek. Ayplamak. * Birisinin ok eni' olduunu sylemek.

Tenit teniat Tenif Tenir Teri' eylemek

(Teni'. C.) Ayplamalar, irkin bulmalar. ayplamalar, irkin bulmalar. Kpe takma. Kpe taknma. * Sslenme. Kpe ile ssleme. Ayp vermek. Din emir ve yasaklar bildirmek. Kanun bildirmek. Bir emrin kanun gibi tatbikini istemek.

ter Teri'

kanun yapma. Yolu ak ve vzh klma. * eriata isnad ve nisbet eylemek. * Kanun vaz' ve tenfiz eylemek. * Peygamberimizin (A.S.M.) eriata dair emretmesi. * Havuza su getirmek.

Teric

Cem'etmek, birbiri stne ymak. * Kerpii yerinden ayrmak.

3077

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terid

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ayrma, datma. Dilim yapp kesmek. * Nefyetme, kovalama. * Belya atma. rktp karma. Sevketme. * Birisinin aybn tehir eylemek.

terif Terif

ereflendirme. ereflendirmek. Yksek yere kmak. eref vermek. * Bir yere buyurmak.

Terifat terifat terih Terih

(Terif. C.) Resm kabul ve ziyaretlerdeki kabul merasimi. Protokol. ereflendirmeler. ama, aklama. Bir kitap veya ibareyi anlalr ekilde aklamak, tafsilt vermek. nceden inceye didikleyip aratrmak. * Tb: Bir cesedi kesip paralara ayrarak incelemek.

Terihat terihat Terihat- hikemiye Teri'-i evamir

Aklamak, tafsilt vermek, inceden inceye aratrmak. aklamalar. Hikmet ve felsefe nazaryla yaplan aratrma, aklama. Emirleri, ileri eriata gre yrtme, idare etme, ileri eriata uygun klma.

Teri masuniyyet

(Masuniyyet-i teriiye) Milletvekillerinin Meclis'te izhar ettikleri fikir ve verdikleri reylerden, mes'uliyete tbi olmamalar.

Teri

(Teriiye) eriatla, kanun ile, kanun yapma ile alkal, eriata mteallik, kanuna dair.

teri Terik tekbirleri

eriatla ilgili. Zilhiccenin dokuzuncu gn, yani Kurban Bayramnn arefe gn, sabah namazndan balayarak, bayramn drdnc gn ikindi namazna kadar olan, her farz namazn selmndan sonraki alnan tekbirler.

3078

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Terik

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gnelendirme. Gnete kurutma. * Eti paralayp gnete kurutma. * Dou tarafna gitme.

terik Terik-i mesa terikimes Terim Terin Terin-i evvel Terin-i sni Ternievvel Ternisani Terir tet Tet Tetir Tetit Tetiye Tevif

ortak etme. Birlikte almak. birlii etmek. Bir ii beraber yapmak. i birlii. Yarmak. * Yrtmak. Eskiden yln on ve onbirinci aylarna verilen ortak isim. Ekim ay. Kasm ay. Ekim ay. Kasm ay. Gnete bez serip kurutmak. byk su kab. Tekne, tein, leen, kap. Bir nesneye ayp vermek, noksanlk vermek. Datma, datlma. Perian etme. Kn uyuyan hayvanlarn uykusu. Tezyin etmek, sslemek.* Haberli olmak, anlamak, muttali olmak. * Bakmak, nazar etmek.

Tevih Tevik tevik Tevikat tevikhat tevikkrne

irkin yapmak. Diken bitmek. * Aacn dikenli olmas. isteklendirme. (Tevik. C.) steklendirmeler, evke getirmeler. Kkrtmalar. isteklendirmeler. isteklendirircesine.

3079

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

inde bulunma. ine alma, iine alp gizleme. * Satlk olan hayvan pazara karp gsterme.

tevi Tevi Teviiyyet Tevit Teviye tey Teyi' Teyid teyid Teyie Tezib Tetabbub Tetabu' Tetabuk tetbuk tetbukt Tetabu-u izafat

kartrma, bulandrma. Kartrma. Karma kark etme. Bulandrma. Karklk, bozukluk. Ty ve kl gitsin diye atee tutmak. Kebap yapmak. Kebap vermek. uurlama, yolcu etme. Uurlamak. Gideni selmetlemek. Yolcu etmek. * Cesaretlendirmek. Meyyed etmek. Binay ykseltip salamlatrmak. salamlatrma. Dilemek, istemek. Aa budamak. (Tbb. dan) Hekim olmad hlde hekimlik yapma. Faslasz birbiri ardndan gelmek. Aralksz birbirini takib etmek. Birbirine uygun ve muvafk olmak. Uymak. Bireye uygun dmek. uygunluk. uygunluklar. Bir ok kelimenin birbirine muzaf ve muzafn ileyh olmas. Zincirleme isim takm. (htizazat- esvat- beeriye misalinde olduu gibi.)

Tetafful Tetahhul Tetahhur tetahhur Tetahhurt

(Tufl. dan) Dalkavukluk. Tb: Dalak imesi. Temizlenme. * Gnah ilemekten uzaklama. temizlenmi olma. (Tetahhur. C.) Temizlenmeler.

3080

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tetallu' Teta'um tetvl Tetavl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Boynunu uzatarak ban kaldrma. (Ta'm. dan) Tatma, tadna bakma. uzama. Uzun olma, uzama. * Zulm etme. * Birbirine muhalefet, kibir ve taazzum etme. * Musallat olma. * Mugayeret eylemek.

Tetavvu' Tetavvuan Tetavvuf

(Bak: Tatavvu') Nafile olarak, nafile tarznda. Tavaf etme. Ziyaret maksadyla bir eyin veya bir yerin etrafn dolanma.

Tetavvuk Tetavvus Tetayr Tetbi' Tetbin Tetbir Tetbit Tetebbu'

Boyuna gerdanlk gibi eyler takma. Tavus gibi renk renk elbise giyme. (Tayeran. dan) Uuma. Uuup dalma. Peini brakmayp iyice aratrma. * Uyma, tbi olma. Fikrinde ve grnde dikkat etmek. Helk etmek, mahvetmek. Zarar ve ziyan yapma. Aratrp tetkik etme. Derinliine inceleyip tanma, renme. renmek iin okuma.

tetebb tetebbut Tetebbut Tetellu' Teterrb Teterrs Tetevvc Tetfl

aratrma, inceleme. aratrp incelemeler. Aratrp incelemeler. Arayp renmeler. Kalkmak iin boynunu uzatmak. Toz toprak iinde kalma. Kalkanla siper yapmak. Tac giyme. Tilki enii.

3081

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tetim tetimmt Tetimme Akla sylemek. tamamlayan ekler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tetmme) (C.: Tetmmat) Tamam etme. Tamamlama. * Ek. Noksann tamamlamak iin ilve edilen.

tetimme Tetkik Tetliye Tetmim Tetnih Tetra Tetre' Tetrib Tetrih Tetris Tetvibe Tetvic Tetyib Teva Tevabi'

tamamlama, tamamlayan ek. (Bak: Tedkik) Nezretme. Ada yerine getirme. * Farzdan sonra nafile namaz klma. Tamamlama, bitirme. * Edb: Bir iiri tamam etmek. Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbrlenmek. Birbiri ardnca olmak. Birbirinin peinden gelmek. (Tarae. den) rz olur, meydana gelir (melinde). Toza topraa bulatrma. Tasalandrmak. Hznlendirmek, zmek. Muhkem etmek, salamlatrmak. Tevbe etmek. (C.: Tetvict) Tac giydirme. Helk etmek, mahvetmek. Mln helk. Mlkn helk olmas. (Tabi'. C.) Maiyyet. Bir kimseye tbi olanlar. man ve slmiyet veya herhangi bir hususta birisine bal bulunanlar. * Uaklar. * Bir merkeze bal olan yerler. * Gr: Evvelki kelimeye gre hareke alan kelimeler.

tevb Tevabil

bal olanlar, uyanlar. (Tbel ve Tbil. C.) Yemeklere katlan nne, karanfil, tarn ve biber gibi eyler. Baharat.

Tevabit

(Tbut. C.) Tabutlar, sandklar.

3082

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevacd Tevach Tevadd Tevadu' Tevaffuk Tevafi Tevafuk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kiinin kendini vecd suretinde gstermesi. (Vech. den) Yz yze olma. Kar karya gelme. Muhabbet etmek, sevmek. (ki taraf dmanlktan vazgeip) barma. (Vefk. den) Muvaffak olma, baarma. Tamam olmak, tamamlanmak. Birbirine uygunluk. Muvfk olu. Rast gelme hali. Nizamlanm biimde birbirine uygun olmak.

tevfuk Tevafukat tevfukt Tevafukat- gaybiye

uygunluk. (Tevfuk. C.) Uygunluklar. Tevafuklar. uygunluklar. Gze grnmeyen ve bizim iin gaybi olan tevafuklar. Kur'an veya kymetli din eserlerde, bir ksm kudsi kelimelerin, yazllarnda lh bir takdir ile, altalta ve yanyana dizilileri.(Elbette byle mbarek bir cemaatte ve tevafukat- gaybiyeden daha ziyade kuvvetli bir iaret-i gaybiye var ve ben gryorum fakat herkese ve umuma gsteremiyorum. M.)

Tevafr Tevafrt Tevaggul tevaggul Tevaggult Tevaggun Tevagguz Tevahhi tevahhud

(C.: Tevafrt) Artma, oalma. (Tevafr. C.) Artmalar, oalmalar. ok urama, megul olma. Bir iin ok ilerisine varmak. okca megul olma. (Tevaggul. C.) Tevagguller. Devaml olarak uramalar. Cenk iinde ikdam etmek. Savata sebat edip ilerlemek. ok scak olmak. Talep etmek, istemek. teklik, birlik.

3083

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevahhud tevahhu Tevahhu Tevahuk Tevaif tevaif Tevak Tevaki' Tevakki tevkki Tevakku' Vahid, tek olmak. korkma, rkme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Korkmak. rkmek. Kamak. * Hli, tenh ve ssz olmak. Cemaat olup gitmek. Topluluk hlinde gitmek. (Bak: Tavaif) taifeler, guruplar. stekli kimse. (Tevki'. C.) Fermanlar. ekinme, hazer etme, saknma, korunma. ekinme, korunma. (C.: Tevakkut) (Vuku. dan) Bekleme, umma, mid etme. steme, arzu etme.

Tevakkud tevakkuf Tevakkuf Tevakkuft Tevakkul Tevakkur Tevakkus Tevakun Tevakl tevli Tevali Tevaliyen Tevald Tevamr

Tutuup yanma. durma, duraklama. Durma. Elenip kalma. Duraklama. (Tevakkuf. C.) Beklemeler, durmalar, elenmeler. Da stne kmak. (Vekar. dan) Vakar peyd etme. Vakarlanma. iddetle basmak. * Atn seyri. Noksan etmek, eksiltmek. (Vekl. den) Birbirini vekil etme. uzama, devam. Uzayp gitmek, devam etmek. Birbiri ardnca sra ile gelmek. Srmek. Tevali etmek suretiyle. Doma, dourma. Danmak, istiare etmek.

3084

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevana Tevani

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tvn) f. Gl, kuvvetli, iktidarl. f. de tembellik etmek. * Kusur ilemek. Usanlk, bezginlik gstermek.

Tevari Tevarih tevrih Tevari-i kamer Tevard

Gizlenme, kaybolup gze grnmeme. (Trih. C.) Tarihler. Hdiselerin zuhur zamann kaydeden kitaplar. tarihler. Ayn gizlenmesi, grnmez olmas. Vrid olma, gelme. Yetime, vsl olma. * Arka arkaya gelmek. * Edb: Birbirinden habersiz olarak iki irin ayn beyti veya msray sylemeleri.

tevrs Tevars Tevarst

miras intikali. Mirasa konmak, birisine dierinden irsen gemek. Miras yemek. (Tevars. C.) Tevarsler, mirasa konmalar. * rsen gemeler, irs olarak gemeler.

Tevasi Tevassul

(Vasiyet. den) Vasiyetleme. Birbirine tavsiye etme. Ulama, kavuma, bitime. * Nikh yolu ile hsmlk, mnasebet peyd etme.

Tevasuk

(Vusuk. dan) Birbiriyle andlama. Birbirine gvenip itimad ederek andlama.

Tevasl Tevatr

Birbirine ulama. "Kuvvetli haber. * Mteaddid eyler birbiri ardnca zhir olmak. * Bir hususun sylenmesi hemen herkesin aznda olup, gezmek. yia. * Fk: inde yalan ihtimali olmayan ve bir cemate dayanan kuvvetli haber, ferd olmayp cemaate ait olan salam haber.(Mlumdur ki; drt muhtelif yoldan gelenler, ayn bir hdiseyi syleseler, yakini ifde eden tevtr derecesinde o hadisenin kat'i vukuuna dellet

3085

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eder.te, merebce ve meslekce ve isti'ddca ve asrca gayet muhtelif ayr ayr btn muhakkikinin muhtelif tabakatndan ve evliynn muhtelif turuklarndan ve asfiyann muhtelif mesleklerinden ve hkema-i hakikiyenin muhtelif mezheblerinden olan btn ehl-i keif ve zevk ve uhud ile ittifak etmiler ki: kinat mezhirinde ve mevcudat yinelerinde grlen mehsin ve kemlt, bir tek Zt- Vcib-l Vcud'un tecelliyat- kemalidir ve cilve-i cemal-i esmasdr. S.)(...Sahabeler, Kur'ann ve yetlerin hfzndan sonra en ziyade, Resul- Ekrem'in (A.S.M.) ef'al ve akvalinin muhafazasnda, bhusus ahkma ve mu'cizata dair ahvline btn kuvvetleriyle altklarn ve shhatlerine pek ok dikkat ettiklerini, tarih ve siyer ehadet ediyor. Resul- Ekrem'e (A.S.M.) ait en kk bir hareketi, bir sireti, bir hali ihmal etmemiler. Ve etmediklerini ve kaydettiklerini, ktb- ehadisiyye ehdet ediyor. Hem asr- sadette, mu'cizat ve medar- ahkm ehadisi, kitabetle oklar kaydedip yazdlar. Hususan Abadile-i Seb'a kitabetle kaydettiler. Hususan Tercman-l Kur'an olan Abdullah bn-i Abbas ve Abdullah bn-i Amr bn-i As, bahusus otuz krk sene sonra, Tabinin binler muhakkikleri, ehadisi ve mu'cizat yaz ile kaydettiler. Daha ondan sonra, bata drt imam- mtehid ve binler muhakkik muhaddisler naklettiler, yaz ile muhafaza ettiler. Daha hicretten ikiyz sene sonra bata Buhar, Mslim, Ktb- Sittei Makbule, vazife-i hfz omuzlarna aldlar. bn-i Cevz gibi iddetli binler mnekkidler kp; baz mlhidlerin veya fikirsiz veya hfzsz veya ndanlarn kartrdklar mevzu ehadisi tefrik ettiler, gsterdiler. Sonra ehl-i kefin tasdikiyle; yetmi defa Resul- Ekrem'in (A.S.M.) temessl edip, yakaza halinde Onun sohbetiyle merref olan

3086

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Celleddin-i Syut gibi allmeler ve muhakkikler, ehadis-i sahihann elmaslarn, sair szlerden ve mevzuattan tefrik ettiler. te bahsedeceimiz hdiseler, mu'cizeler; byle elden ele (kuvvetli, emin, mteaddit ve ok, belki hadsiz ellerden) salam olarak bize gelmi.te buna binaen; ""Bu zamana kadar uzun mesafeden gelen, u zamandan t o zamana kadar bu hdiseleri nasl bileceiz ki, karmam ve sfidir?"" hatra gelmemelidir. M.)(Naklolunan haberler eer tevatr suretinde olsa, kat'idir. Tevatr iki ksmdr. Biri: ""Sarih Tevatr"" biri: ""Manev Tevatr"" dr. Manev tevatr de iki ksmdr. Biri: ""Skt"" dir. Yni, skt ile kabul gsterilmi. Mesel: Bir cemaat iinde bir adam, o cemaatin nazar altnda bir hdiseyi haber verse, cemaat onu tekzib etmezse, skt ile mukabele etse, kabul etmi gibi olur. Hususan haber verdii hdisede cemaat onunla alkadar olsa, hem tenkide mheyya ve haty kabul etmez ve yalan ok irkin grr bir cemaat olsa, elbette onun suktu o hdisenin vukuuna kuvvetli dellet eder. kinci ksm tevatr- manev udur ki: Bir hdisenin vukuuna, mesel ""Bir kyye taam, ikiyz adam tok etmi."" denilse; fakat onu haber verenler, ayr ayr surette haber veriyor... biri bir eit, biri baka bir surette, dieri baka bir ekilde beyan eder.. fakat umumen, ayn hdisenin vukuuna mttefiktirler. te, mutlak hdisenin vukuu; mtevatir-i bilmnadr, kat'idir. htilf- suret ise, zarar vermez. M.)" tevtr Tevatrt Tevatren Teva'ul yalan sylemez kimselerin ittifakla verdikleri kuvvetli haber. (Tevatr. C.) Tevatrler, azdan aza dolap yaylan haberler. Azdan aza yaylarak. Tevatr suretiyle. Yksek yere kmak.

3087

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teva'un Tevad Tevazi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Davarn, beslenip semizlemek hususunda nihayet hududu bulmas. (Va'd. den) Birbirine sz verme. Va'dleme. (Vezy. den) ki izginin birbirine demeden sonsuza kadar yanyana uzamas, paralellik.

Tevazu'

"Alak gnlllk. Kibirsizlik. Mahviyet hli. (Bak: Kfran- nimet)(Her adam iin, hey'et-i itimaiyede grmek ve grnmek iin mertebe denilen bir penceresi vardr. O pencere kamet-i kymetinden yksek ise, tekebbr ile tetvl edecek; eer kamet-i kymetinden aa ise, tevzu' ile tekavvs edecek ve eilecek. T, o seviyede grsn ve grnsn. nsanda bykln mikyas, kklktr; yani, tevzudur. Kkln mizn byklktr; yani, tekebbrdr. M.)"

tevzu Tevazu'kr tevzukrne Tevazf tevzn Tevazn

alakgnlllk, isteyerek mertebesinin altnda grnme. f. Tevazulu, alak gnll. tevazu edercesine. Birbiriyle sallanp yrmek. dengelilik, tartllk. Denklik. Mvzene hsl olmak. Ayn tartda olmak. Karlkl iki taraf da vezinde msvi olmak. Denklemek.

Tevazzu' Tevazzuh Tevbe suresi Tevbe

Konulma, konulmu. Bir eyin bir yere konuu. (Bak: Tavazzuh) Kur'an- Kerim'in 9. suresidir. Berae Suresi de denir. Medendir. (Tvbe) Yapt fenala piman olmak. Allah'dan afv dilemek. Bir daha ilememeye azmetmek. Estafirullah deyip, pimanlk duymak. (Bak: Afv)

tevbe tevbegh

gnah iin af dileyip bir daha ilememeye niyetlenme. tevbe yeri.

3088

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevbe-i nasuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sdk tevbe. Nasuh tevbesi. Rcu' ettii gnaha bir daha dnmemek veya tevbe eyledii gnah bir daha yapmamak iin kasd ve niyet etmek ve bunda tam kararl olmak.

Tevbekr tevbekr Tevbeiken tevbih Tevbih Tevbihat Tevbihat- edide Tevbis Tevcib

f. Tevbeli, yaptna piman olmu olan. tevbe eden. f. Tevbesini bozan. azarlama. Azarlama. Levm etme. (Tevbih. C.) Azarlamalar, tekdirler. iddetli tekdir ve azarlamalar. Kpek yavrusunun gzlerini amas. (Vcub. dan) Lzumlu yapma, lzm etmek, gerektirmek. * Bir i iin vakit belirlemek.

Tevcih

Dndrmek, yneltmek. * Tefsir etmek. * Birisini bir tarafa gndermek. * Rtbe vermek. * Bir kimseye sz atmak. * Edb: ki zd mnaya gelebilen ve birbirinin zdd mnada sz kullanmak.

tevcih Tevciht tevciht Tevcih-i kelm

yneltme. (Tevcih. C.) Verilmi rtbeler. Tevcihler. * aret eden mnalar. yneltmeler. Szle iarette bulunmak. * Birbirinin zdd muhtelif mnaya gelebilen kelimeyi szde kullanmak.

tevd Tevdi'

brakma, emanet verme. Emanet vermek, brakmak. * Misafirin veda etmesi. Giderken kalanlara: Allah'a smarladk gibi veda etmesi, bolluk holuk duasyla brakp gitmesi. * Mutlaka terkedip brakmak.

Tevdian

Vererek, brakarak, teslim ve emanet ederek.

3089

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevdit

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Emnetler. Emnet brakmalar. Emniyetli bir yere kymetli bir eyi teslim etmek.

Tev'eban Teveccu' Teveccd Tevecch

Davar memesinin iki yan. (C.: Teveccut) Arma, veclanma. Acmak. (Vecd. den) Coma, vecde gelme. Bir eye doru ynelme, bir tarafa dnme. evrilme. * Mnen zerine dme. * Ait olmak. * Holanmak. * Sevgi, alka.

tevecch Teveccht Tevecch- ns

ynelme, ilgi gsterme. (Tevecch. C.) Tevecchler. "nsanlarn, bir kimseyi beenip, ona tevecch etmeleri ve medh sen etmeleri.(Tevecch- ns istenilmez; belki verilir. Verilse de onunla holanlmaz. Holansa ihls kaybeder, riyaya girer. an eref arzusiyle tevecch- ns ise; cret ve mkfat deil, belki ihlsszlk yznden gelen bir itab ve bir mcazattr. Evet, amel-i salihin hayat olan ihlsn zararna tevecch- ns ve n eref, kabir kapsna kadar muvakkat olan bir lezzet-i cz'iyeye mukabil, kabrin br tarafnda azb- kabir gibi nho bir ekil aldndan; tevecch- ns arzu etmek deil, belki ondan rkmek ve kamak lzmdr. hretperestlerin ve an eref peinde koanlarn kulaklar nlasn. L.)"

Teveccs teveddd Teveddd

Karnn boaltmak. kendini sevdirme. Tedricen kendini sevdirmek. Dostluk etmek. * Cenab- Hakk'n eitli ve lezzetli nimetler vererek insanlara kendisini sevdirmesi.

tevedddt Teveffi

kendini sevdirmeler. lme, vefat. * Btnn aldrma.

3090

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teveffuk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tevfike mazhar olmak. Cenab- Hakk'n rzasna uygun tarzda hareket edebilmek.

Teveffr Tevehhuk Tevehhc Tevehhl Tevehhm

ok olmak, artmak. Boynuna kement balamak. Deprenmek, hareket etmek. (Vehle. den) Yanltmaa alma. Evhamlanmak. Az tehlike ihtimli olsa ok korkmak. Yok olan var zannetmekle ye'se ve korkuya dmek.

tevehhm

kuruntu etme.

Tevehhm-i ebediyet "Ebed yaayacan zannedip Allah'n emirlerinden ve hiret iin hazrlanmaktan gaflet etmek. Hi lmeyecekmi gibi evhm ile sdece bu dnyay ve dnya menfaatlerini dnmek.(Dnyada, tevehhm- ebediyet hkmnce gaflet veya dallet neticesinde; mevti adem ve firak ebed tasavvur ettiinden, yumuak deine bedel kabrin topran dnp gaflet ve dallet cihetiyle, Erhamrrhimn'in Cennet-i Rahmetini ve Firdevs-i Nimetini dnmediinden ne kadar me'yusane bir hzn ve elem ektiini kyas edebilirsin. M.)" tevehhmkrne tevehhn Tevehhn Tevehhs Tevekan Tevekn Tevekkelna tevekkelnalallah Tevekkelt alallah kuruntu edercesine. geveme. Geveme. Kuvvetsiz hale gelme. Bir ie dikkat ve itina ile koyulma. stekli olma. Sormamak. Tevekkl ettik (melinde fiil). Allaha tevekkl ettik. Allah'a tevekkl ettim (melindedir).

3091

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tevekkeltalallah Tevekkuh Tevekk' Tevekkl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allaha tevekkl ettim. iddetli ve hain olmak. Dayanmak. "i bakasna smarlamak. * Sebeblere tevessl ettikten sonra neticesini Allah'a brakmak. Allah'tan gelene raz olmak. Kendine ait vazifeyi yaptktan sonra neticelerini Allah'dan istemek. Kadere raz olmak. Hakka gvenmek. * Yeis ve kederden uzak olmak. * cizlik gstermek.(man tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkl, tevekkl saadet-i dreyni iktiza eder. Fakat yanl anlama. Tevekkl, esbab, btn btn reddetmek deildir; belki esbab, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba teebbs ise, bir nevi dua-i fiil telkki ederek; msebbebat, yalnz Cenab- Hak'tan istemek ve neticeleri O'ndan bilmek ve O'na minnettar olmaktan ibarettir.Tevekkl eden ve etmeyenin misalleri, u hikyeye benzer:Vaktiyle iki adam hem bellerine, hem balarna ar ykler yklenip, byk bir sefineye bir bilet alp girdiler. Birisi girer girmez ykn gemiye brakp stnde oturup nezaret eder. Dieri hem ahmak, hem marur olduundan ykn yere brakmyor. Ona denildi: ""Ar ykn gemiye brakp rahat et."" O dedi: ""Yok, ben brakmyacam. Belki zyi olur. Ben kuvvetliyim. Malm, belimde ve bamda muhafaza edeceim."" Yine ona denildi: ""Bizi ve sizi kaldran u emniyetli sefine-i Sultaniye daha kuvvetlidir. Daha ziyade iyi muhafaza eder. Belki ban dner, ykn ile beraber denize dersin. Hem gittike kuvvetten dersin. u bklm belin, u aklsz ban gittike arlaan u yklere tkat getiremiyecek. Kaptan dahi eer seni bu halde grse, ya divnedir diye seni tardedecek. Ya haindir, gemimizi ittiham ediyor, bizimle

3092

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

istihza ediyor, hapis edilsin, diye emredecektir. Hem herkese maskara olursun. nk ehl-i dikkat nazarnda, zaaf gsteren tekebbrn ile, aczi gsteren gururun ile, riyay ve zilleti gsteren tasannuun ile kendini halka mudhike yaptn. Herkes sana glyor"" denildikten sonra o birenin akl bana geldi. Ykn yere koydu, stnde oturdu. ""Oh!... Allah senden rz olsun. Zahmetten, hapisten, maskaralktan kurtuldum"" dedi.te ey tevekklsz insan! Sen de bu adam gibi akln bana al, tevekkl et. T btn kinatn dilenciliinden ve her hdisenin karsnda titremekten ve hodfuruluktan ve maskaralktan ve ekavet-i uhreviyyeden ve tazyikat- dnyeviyye hapsinden kurtulasn... S.)" tevekkl Tevekkl-i iman vekil etme, gerekeni yaptktan sonra neticeyi Allaha brakma. man edenlere yakr tevekkl. man kuvvetinin ve hakikatnn neticesi olan tevekkl. tevekklvr Tevekkn Tevella tevekkl ederek. Musibet annda yksek sesle barp feryad etmek. (Tevelli) Birisini dost edinme. * Bir ii zerine alma. * Dnme, ynelme, i'raz etme. * Ehl-i Beyt'e tam sevgi. * Akrabalk. Karabet. Yaknlk beslemek. Tevellu' Tevellc Tevelld tevelld Tevelldat tevelldt Sevme. Alka ve ak peyd etme. Dhul etmek, dhil olmak, girmek. * Vahi canavarlarn yata. Doma. Doum. doum, doma. (Tevelld. C.) Belli bir zaman iinde doum. Umumi doumlar. doumlar, domalar.

3093

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevellh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tevellht) (Veleh. den) aakalma. arp sersemleme. * Hayran etme. * Kadn ocuunden ayrma.

Tevelvl tevm Tev'em Tev'eme Tev'em Tevennuk Teverri Teverru' Teverruk Teverrut Teverrd Teverrk Teverrs Tevessu' Tevessuh Tevessuk Tevessul Tevess'

(C.: Tevelvlt) (Velvele. den) Grlt patrd etme. ikiz. kiz. ift doan ocuklar. * Mc: Benzer, e, mmasil. ki kz. kizlik. Dikkatle bakmak. Gizlenmek. * Belirsiz etmek. Haramdan ve pheli eylerden saknmak. (C.: Teverrukat) (Varak. dan) Yapraklanma. Zor bir ie rastlama. Vartaya dme. Vridolma, gelme. * Gl gibi kzarma. Sol yan stne oturup iki ayaklarn sa tarafndan uzatmak. (Veraset. den) Miras olma. Vris olma. (Bak: Tevess') (Vesah. dan) Paslanma, kirlenme. (Vsuk. dan) nanp gvenerek ve itimad ederek dayanma. (Bak: Tevassul) (C.: Tevesst) Genileme, yaylma. Vs'at bulma. * Zahmetsiz herkese yer bulunma.

tevess Tevesst Tevessb Tevessd Tevessen

genileme, yaylma. (Tevess'. C.) Genilemeler. (Vesb. den) Atlama, srama. Dayanma, istinad. * Yasta dayanma. Genileme suretiyle. Tevess ederek.

3094

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevessl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Allah'n derghna yaklatracak amel ilemek. * Sarlmak. * Ba vurmak. * nanmak. * Sebeb tutmak. * Hrszlk.

tevessl Tevesslen Tevessm tevessm tevesvs Tevei Teveuh

bavurma, sarlma. Bavurarak, girierek. Sebep tutarak. Bir eyin iaretlerine bakarak iyice anlamak. iyice anlatma. vesvese etme. Sa ve sakal kr olmak, alacalanmak. (C.: Teveuht) Sslenme, takp taktrma. * Kadn gerdanln takma.

Tevettr Tevettr- a'sab Tevettr- habl Teve'ur

Gerginleme, gerilme. Sinirlerin gerilmesi, sinirlenme. (Bak: Tevtir) pin gerilmesi. Bir eyin glenerek halli ve yenilmesi mkil olmas. * Bir hususta etin zorlukla karlamak. * Konuann aprak sylemesinden ve anlalmadndan dolay, dinleyenin hayrette kalmas.

Teveyyl Tevezzug Tevezz' Tevezzf Tevezzl tevfk Tevfik

(C.: Teveyylt) Vveyl etme. lk koparma. Hareket etmek. Yer tutma. * Dalma. Blnme, taksim olunma. Sallanmak. * Evmek, acele etmek. Kesilmek. insan iradesiyle ilh iradenin birbirine uygunluu. Uygun drme. * Uydurma. Muvafk klma. * Cenab- Hakkn kuluna yardm etmesi.

Tevfikan tevfkan

Uygun olarak. Uyarak. uymakla.

3095

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevfik-i hareket Tevfik-i ilh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir eyin olmasna ve bir nizamn icablarna uygun den hareket. Cenab- Hakk'n insan doru yola ltfu ile sevketmesi.(Ey evliy-i umur! Tevfik isterseniz kavanin-i detullaha tevfik-i hareket ediniz. Yoksa tevfiksizlikle cevab- red alacaksnz. H.)

Tevfir Tevfiye Tevfiz tevfiz Tevgir Tevhid suresi

Artrma, oaltma. * Bir kimsenin hakkn tam olarak verme. Tamam vermek. Evdirmek, acele ettirmek. ii bakasna brakma. (Mbalaa ile) Scaklatmak. Kur'an- Kerim'in 112. Suresidir. hls Suresi gibi ok isimleri de vardr. (Bak: hls Suresi)

Tevhid

"Birleme. Bir Allah'tan baka lh olmadna inanma. L ilahe illallah szn tekrarlama. Her yerde ve her eyde Allah'tan bakasnn te'sir hkimiyeti olmadn anlamak, bilmek ve bilerek yaamak. * Edb: Allah'n varlna ve birliine dair yazlan manzume.nsanlar, Allah'n birliine inananlar ve birliine inanmayanlar olarak ikiye ayrlr. Allah'a inanmayanlar sz, aslnda Allah'n birliine ve sfatlarna inanmayanlar sznn ksaltlm eklidir. nk insan ve kinat kim yaratmtr? Sorusuna inananlar da inanmyanlar da cevap vermektedir. nanmayanlarn verdikleri cevaplardan ""kendi kendine olmutur"" sz hem mantkszlk, hem de varl bir ilh gibi tasavvur ettiklerinden kinatta mevcut varlklar kadar ilh edinmi olurlar. ""Muhtelif sebepler ve artlarn bir araya gelmesiyle yaratlmtr"" diyenler, sebepleri ilh olarak kabul etmi ve kendisine kinattaki sebeplerin says kadar ilhlar edinmi olur. ""Tabiat yaratmtr"" diyenlere gelince: Tabiattaki varlklar atomlardan

3096

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

meydana geldiinden hem atomu bir ilh yerine koymu olur ve atomlar saysnca ilh edinmi olur. Demek ki Allah'n birliine inanmayan inkrclar, kendi dncelerinin rn olan ilhlara tapan putperestlerden baka birey deildir.(Kur'an- Mu'ciz-l Beyan, tevhid ve ferdiyeti pek ok tekrar ile, kuvvetli bir hararetle, yksek bir halvetle ders verdii gibi, btn enbiy ve asfiy ve evliy en byk zevklerini ve saadetlerini kelime-i tevhid olan L ilahe illallah'da buluyorlar. L.)(Arkada! Tevhid iki eit olur: Birisi miyne tevhiddir ki, -Allah'n eriki yok ve bu kinat Onun mlkdr - der. Bu ksm tevhid sahiplerinin fikirce gaflet ve dallete dmeleri korkusu vardr. kincisi hakiki tevhiddir ki, -Allah birdir, mlk onundur, vcud onundur. Her ey Onundur der. Lyetezelzel bir itikada sahiptirler. Bu ksm tevhid sahipleri her eyin stnde Cenab- Hakk'n sikkesini grr ve her eyin cephesinde bulunan mhrn, damgasn okur. Ve bu syede huzur bir tevhid melekesi mliki olurlar ki, dallet ve evhamn taarruzundan kurtulurlar. M.N.)(Tevhid, yalnz tasavvurdan ibaret bir marifet deildir. Belki lm-i Mantk'ta, tasavvura mukabil ve marifet-i tasavvuriyeden ok kymettar ve brhann neticesi olan ve ilim denilen tasdiktir. Ve tevhid-i hakiki yle bir hkm ve tasdik ve iz'an ve kabuldr ki; her bir eyle Rabbini bulabilir ve her eyde Hlkna giden bir yolu grr ve hi bir ey huzuruna mni olmaz. .)" tevhid Tevhiden Tevhid-i kble birleme, Allahn birliine inanma. Birletirerek, tevhid olarak. Sadece bir yere mteveccih olmak. Bir kbleden baka kble kabul etmemek. * Mc: Sadece bir stad kabul etmek.

3097

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevhid-i uhud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Her nereye baklrsa Allah'n birliini anlamak, hissetmek. * Gr birlii.

tevhid tevhidkrne Tevhif Tevhim Tevhin

tevhidle ilgili. birleyerek. Sopa ile vurmak. Bir nesneye gnl vermek. * Hmile olmak ricsn etmek. (Vehn. den) Zayf klmak, zfiyete dur eylemek veya edilmek. * Zayfa nisbet etmek veya edilmek.

Tevhi tevh Tevhit Tevhiye Tev'id tvil tvilt Tevkf Tevkye Tevki' Tevkid tevkif Tevkif

rktme, karma, korkutma. rktme, korkutma. (Tevhi. C.) rkp kamasna sebep olmalar, rktmeler. Acele etmek. (C.: Tev'idt) Szle korkutma. sz evirme, ayr mn verme. teviller. (Ev) damlamak. ok saknmak. Almet, iaret, belirti, nian. * Sultan. * Klca nak yapmak. Salamlatrma. alkoyma, durdurma. Alkoyma, tutma. Hapis olarak bekletme. Vakfetme. * Arafatta mevkaf olan yerde durdurmak. * Bir kimsenin koluna bilezik takmak.

tevkifhane Tevkifhne tevkifname Tevkil

hapishane, tutukevi. Hapishane. tutuklama yazs. Kendine birisini vekil etmek. Vekil tyin etmek.

3098

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tevkil Tevkim Tevkir Tevkis Tevki Tevkit Tevla' Tevle Tevli' Tevlid vekil tayin etme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zelil etmek. * Katletmek, ldrmek. * Hfzetmek, korumak. Tazim. Hrmetle anmak. htiram etmek. Kk odun paralarn atee atmak. Tahrik etmek. Vakit tayin etmek. Vakitlendirmek. Erilik. Sihir, efsun. Bir nesneye beyaz noktalar yapmak. ocuu doarken almak. Dourmak. Dourtmak. * Mc: Sebep olmak, vcuda getirmek. * Beslemek. Terbiye etmek.

tevlid Tevlidt

dourma, rn verme. "(Tevlid. C.) Meydana getirmeler, sebep olmalar. * Dourmalar, dourulmalar; dourtmalar."

Tevlih Tevliyet

artma. Sersemletirme. Bir vakfn ilerine bakma vazifesi. Mtevellilik. * Yz evirme, yz dndrme. * Fk: Shib olunan mal pein deeri ile bakasna tevcih etme.

Tevr

(C.: Etvr) Az byk gnden olan bardak. * Su barda. Abdest ibrii.

Tevrat

Hz. Mus Aleyhisselm'a nzil olan kitab- mukaddesin nm- celili. (Hakiki Tevrat, Kur'an- Kerim ile barktr. imdiki ise, ok yerleri deitirilmi, tahrif edilmitir. Bu kitabn aslndan az bir ey kalmtr. Akl banda ve slmiyeti, Kur'an- Kerim'i tetkik eden Yahudiler de hidayeti semiler ve mslman olmulardr.)

Tevreb (tevrib)

Toprak.

3099

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevrib Tevrid Tevrih Tevrik Tevrim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir nesnenin uzunluuyla eni aras. Glgn etmek. * Aacn iek vermesi. Bir hdisenin veya konumann tarihini yazmak. Vakit bildirmek. Aacn yapraklanmas. Gazaba getirme, fkelendirme. * Verem etme, verem edilme. * Bedenin azsn iirip kabartmak.

Tevris

Vris klmak, mirs brakmak. Malnn faydasn birisine id klmak. * Atei yakmak, alevlendirmek iin tahrik etmek. (L.R.)

Tevri Tevrit Tevriye

Kandrmak. Tehlikeye drme, vartaya drme. rtp gizlemek. * Szn veya bir haberi izah etmeyip gizlemek. * Edb: Birka mnas olan bir kelimenin en uzak mnasn kasdetmek.

Tevsen tevs Tevsi' Tevsib Tevsid Tevsih tevsik Tevsik

f. Azgn, ba sert at. * Mc: Dikbal adam. geniletme. Geniletme. Bollatrma. Sratmak. * Yastk dikmek. Yasta dayandrma. * Dayatma, dayandrma. (Vesah. dan) Kirletme, murdarlama, pisletme. * Paslandrma. belgeleme. Vesikalandrmak. Vesikalamak. Salamlatrmak. Yazl hale koymak. * Bir kimse hakknda -bu emindir, mutemeddir- demek.

tevsim Tevsim

adlandrma, mhrleme. Haclarn hac zaman toplanmalar. * Dalamak sureti ile ten zerine iaret koyma, dme yapma. * simlendirme, ad verme.

Tevsir tevsit

Yumuak etmek, yumuatmak. birini araya koyma.

3100

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tevsit Tevi' Tevih

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Birini araya koyma. Ortaya koyma. Vsta etme. Ssleme. (Viah. dan) (C.: Teviht) Ssl elbise giydirme. Ssleme veya sslendirme. * Kur'n- Kerimi usul ve kaidelerine gre okuma. * Bir kimseye mcevher gerdanlk takmak. * Ist: Bir eseri, byk bir adamn adyla ssleme. Eski ilim adamlar, baz kimselerin adna kitap yazarlar, kitabn ba tarafnda onlarn adn zikrederler, bunu yapmakla da eseri sslemi olurlard. * Boyun ba. * Urgan ve sicim asmak.

Tevim

(C.: Tevimt) (Vem. den) Bedene dme yapma. ne ile yaz yazma veya ekil yapma.

Teviye Tevtid Tevtine Tevtir Tevv Tevvab

Kouculukta mblaa etmek. Dedikoduculukta mblaa yapmak. Kazk kakma. Yumuak etmek, yumuatmak. Yay gibi germek. Yaya kiri germe. Tek. (Tevbe. den) Tevbe edenlerin tevbesini kabul eden Allah (C.C.). * ok tevbe eden.

tevz Tevzi' Tevzit tevziat Tevzig tevzin Tevzin

datma, paylatrma. Datmak. Herkesin hisselerini ayrp vermek. Pay ederek datmak. (Tevzi'. C.) Tevziler, datmalar. * Herkese payn vermeler. tevziler, datmalar. Depretmek, hareket ettirmek. dengeleme. Tartmak. ll hle koymak. * Zihinde dnp kararl hle koymak.*

3101

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tevziniyet Tey' Teyakkun dengelilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kusmak. * Yere akmak. yiden iyiye aratrp phesiz tam olarak bilmek. * Tam yaknlk hsl etmek.

teyakkun Teyakkuz teyakkuz Teyamn Teyasr Teybis Teyebbs Teyeffu' Teyeffn Teyekkunt Teyemmm

tam bilme. Uyank olma. * Uykudan kalkma. * Gz akl. uyanklk. Her nesneyi sandan tutmak ve sandan balamak. Bir nesneyi solundan tutmak. Kurutma, kurulama. (C.: Teyebbst) Kuruma, kuru olma. Yce olmak, ykselmek. ok yaamak. (Teyekkun. C.) Tam olarak ve iyice bilmeler. Kasd. * Fk: Su bulunmad veya su bulunup da kullanlmas mmkn olmad takdirde temiz olan toprak cinsinden bir ey ile, abdestsizlii veya guslszl -hadesi- gidermek maksadiyle yaplan bir ameliyedir.

teyemmm Teyemmn

su yoksa toprakla temizlenme. "Uur sayma. Bir eyle teberrk eylemek. Bir eyi mesut ve uurlu saymak. * ly kabirde sa yanna yatrmak. * ""Ben Yemenliyim"" demek."

teyemmn Teyemmnen Teyessr Teyettm

uur sayma. Uur sayarak. Teyemmn ederek. Kolaylkla husule gelme. * Muvaffakiyet ve baar ile bitme. Kulluk etmek. * Akn insan hor ve zelil etmesi.

3102

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Teyettn Teyh Teyha' Teyhr tyid tyiden Teykan Teykin Teyma' Teymim Teys Teysir Teyyar Teyyas Tezabh Tezacr Tezad ncir yemek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Teyh) aknlk. * Hayran olmak. * Tekebbrlenmek, gururlanmak. Issz yer. Yar gibi kp ylm kumluk. destekleme, kuvvetlendirme. desteklemekle. ok srayan kii. ok srayan kimse. (C.: Teykint) Tam olarak ve iyice bildirme. Sahra, l, yaban. Teyemmm ettirme. (C.: Tys-Tiyese-Etys) Erkek kei, teke. (Ysr. den) Kolaylatrma. Kolaylatrlma. Hazrlanm. * Dalga. Teke besleyen ve teke tutan kii. Bir kar miktar yeri yarmak. * Birbirini boazlamak. Birbirini kandrp bir i zerine mitlendirme. ki eyin birbirine zt olmas. Aksilik. Terslik. * Edb: Mnaca birbirine zt olan kelimeleri bir arada toplamak.

tezd Tezadd- tbi' tezd Teza'fur Tezafr Tezaggum Tezahhul Tezahhr

ztlk, aykrlk. Sonradan gelenin, tbi olann zt olmas. Tbi olann zt oluu. tezatla ilgili. Elbiseye ve gvdesine za'fern srmek. Birbirine yardmc olma. * Bir yere toplanma. Gadap etmek, hiddetlenmek, kzmak. Irak olmak, uzaklamak. Arkalanmak.

3103

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezahf Tezahm tezhm Tezahr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Muharebede iki taraf askerlerinin karlap atmas. Birbirine sknt vermek. Halk kalabalk edip birbirine sknt vermek. skma, ylma. "Meydana kma, belirme, grnme. Gsteri. * Birbirini korumak, birbirine arka olmak. * Arkalamak; yni birbirine yardm etmek. * Avretine zhar etmek, yani zevcesinin arkasn validesinin arkasna tebih ederek ""zuhruki kezuhri mm"" demek."

tezhr Tezahrt tezhrt Tezahzuh Tezakir Tezakkuf Tezakkum

belirme, grnme. (Tezahr. C.) Grnler. Gsteriler. Gsteri iin toplanmak. grnmeler, gsteriler. Uzak olmak. (Tezkire. C.) Tezkereler. Bir eyi sr'atle alp yemek. "Lokma lokma etmek. * Kaymak ile hurmay kartrp yemek. (O taama ""zekkum"" derler.)"

Tezakr Tezallm Tezalm Tezamr Tezarf Tezauf tezuf Teza'um Tezavl Tezavr

Birbirini zikretmek. Birisinin zulmnden ikyet etme. (Bak: Tazallm) Zulm edimek. Birbirini kandrmak. Zarif olmak isteme. (Z'f. dan) Kat kat olmak, bir misli artmak. ki kat olmak. kat kat olu. Yalan olmak. Bir eyi ortaya karma, bir eyi meydana getirme. (C.: Tezvrat) Birbirini ziyret etme, gidip grme. * Vazgeme, yoldan kma, udul etmek. * Eilip meyletme.

3104

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezayug Tezayuk Tezayd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Meyledimek, haktan dnmek. Skma. (Ziyadet. den) Ziyadeleme, artma, oalma. * Sz ve sair eyleri tekellfle oaltma.

tezyd Tezaydt Tezayl Teza'zu' Tezbib Tezbih Tezbil Tezbir

ziyadeleme, artma. (Tezayd. C.) Artmalar, ziyadelemeler, oalmalar. Ayrlmak. Mni olma, nleme, engel olma. Bir eyin iine kuru zm koyma. * Ya meyveyi kurutma. ok boazlatmak. (Topra) gbreleme. (C.: Tezbirt) (Zebr. den) Yazma veya yazlma. * Bez kenarna saak yapmak.

Tezciye Tezebbu' Tezebbd tezebzb Tezebzb Tezeccc Tezehhuk Tezehhur tezehhd Tezehhd

Az nesne. Kiinin hulku yaramaz olmak, kt huylu olmak. Kprme, kpklenme. Kaymaklanma, kaymak balama. kararszlk. Karklk. Mtereddit olmak. Kararszlk. (Ka) nce olmak. Btl olmak. * Helk olmak, mahvolmak. Denizin kprp tamas. dnyadan elini eteini eker grnme. Kendini dindar gstermek. Sun'i surette dindar olmak. * Dnyev ve nefsan eylerden elini ekmek, ibadet etmek.

Tezehhr tezekki

(C.: Tezehhrat) ieklenme. * Yldramak, parlamak. manen temizlenme.

3105

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezekki Tezekkr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mnevi temizlenme. Ahlken ykselme. * Zekt verme. Unuttuktan sonra hatra getirmek. Zikretmek. * Bir eyi ders gibi tekrar ile ezbere almak. * Birka kii toplanp i zerine grmek.

tezekkr Tezekkrt Tezelluk tezelll Tezelll

zikretme, anma. (Tezekkr. C.) Tezekkrler. Kayma, srme. zillete dme, alalma. Zillete katlanmak. Aalanmak. Alalmak. Hor ve hakir olmak. Kendini alak tutmak.

Tezelllt tezelzl Tezelzl Tezelzl Tezemml Tezemmm

(Tezelll. C.) Alalmalar, klmeler, zillete katlanmalar. sarslma. Sarsnt. * Sarslma, deprenme. Sarsnt ile alkal. Sarsnt nev'inhden. Brnmek. Sarlmak. rtnmek. (Bak: Mzzemmil) Kii kendi zerine hak lzm klmak. * Ahd eman etmek. * Arlanmak. Utanp ekinmek.

Tezemmn Tezemmr Tezemrm Tezenbr Tezenduk Tezennb Tezennr Tezerri Tezerru'

Sr'atle gitmek. Savamak. armak. Kibirlenme. Zndklama. Hak yolundan dnme. Kfir olmak. Kuyruk sallandrmak. Znnar kuanmak. stne binmek. Elle tartmak. Bir nesneyi kolla oranlamak. * Yemei ok yemek. * ok konumak.

3106

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezerruk Tezevvuk Tezevvc tezevvc Tezevvct tezevvct Tezevvd Tezeyyug Tezeyyb tezeyyd Tezeyyd Tezeyyn tezeyyn Tezeyynt Tezeyyn-l ezhr Teze'z' Tezfif Tezfit tezgh Tezgh Tezhib Ayrlmak, dalmak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tezevvukat) (Zevk. den) Tad alma, zevk alma. Tatma. (C.: Tezevvct) (Zevc. den) Evlenme, kadn e alma, zevce edinme. evlenme. (Tezevvc. C.) Evlenmeler, zevce edinmeler. evlenmeler. Azklanma. Yanna yiyecek alma. Haktan ayrlmak. * Kadnn sslenip dar kmas. Aznn kp kenarna ylmak. * Ya zmn kurumas. oalma. Ziyadeleme, oalma, artma. * Tekellfle sz uzatma. Sslenme. Bezenme. zinetlenme, sslenme. (Tezeyyn. C.) Sslenmeler, ziynetlenmeler. ieklerin tezeyyn, ziynetlenmeleri. Kendini hor gstermek. Hazrlamak. * Katli sr'atlendirmek. Ziftleme, zift srme. dokuma aleti, iyeri. f. Dokuma leti. * Ticaret masas. yeri. (Zeheb. den) (C.: Tezhibt) Yaldzlama ii, yaldzlama sanat. * Ssleme. * Altn srme. * Dilere altn dolgu yapma, rm dileri altnla doldurma.

tezhib Tezkr tezkr

yaldzlama, ssleme. (Tizkr) Zikretme, hatrlatma, anma, ydolunma. anma, zikretme.

3107

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezkere

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tezkire) Pusula. * Herhangi bir i iin izin verildiini bildirmek zere alnan resm vesika. * Baz meslek sahipleri iin yazlan, o ahsn ahs ve meslek durumu hakknda bilgi. Biyografi.

tezkere Tezkik Tezkin tezkir Tezkir

pusula, izin belgesi. Davarn derisini hilf- det zerine ba tarafndan yzmek. Tebih etmek, benzetmek. hatrlatma. Hatrlatma. * Vazifeyi veya Cenab- Hakk'n emirlerini hatrlatma. Vaaz ve nasihat etme. Tenbih ve ikaz etme. * Gr: Bir kelimeyi mzekker klmak.

Tezkire tezkire Tezkir-i msellemt

(Bak: Tezkere) hatrlatma yazs, not. Msellemat, hakikat olduu aikr bilinen eyleri, hususlar hatrlatmak, tekrar etmek.(Talim-i nazariyattan ziyade tezkir-i msellemta ihtiya var. S.)

Tezkit Tezkiye

Doldurmak. Doruluuna ehadet etmek. * Zekt vermek. * Zekt almak. * Pak ve temiz etmek. * vmek, medhetmek. * Birisinin durumu hakknda soruturmak.

tezkiye Tezkiye-i nefs

temize karma. Nefsini temiz bilmek. Kusuru zerine almamak. Nefsini kusursuz addetmek. * Nefsi kt eylerden temizlemek, hayra yneltmek.

Tezlik Tezlil tezlil Tezlim

Keskin yapmak. * Dayandrmak. Birisini tahkir etme, aalatma. Zelil ve hakir bulma. zillete drme, aalama. Beraber etmek. * Yumuatmak. * Deirmen dndrmek.

3108

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tezmil Tezmim Teznib teznib Teznibt Teznid Teznie Teznim Tezniye Teznub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizlemek. Bir eyi elbiseye sarmak. Esvaba sarnp brnmek. * rt. Yular takma. Bir eye ilve, ek, zeyl takma, yazmak. Zeyl ve ilve. Kuyruk takmak. ek, ilave. (Teznib. C.) lveler, eklemeler. Ekler. akmakla ate yakma. * Ban devaml nne edirmek. Darlmak. Nian ettirmek, iaretlendirmek. Zinaya mensup etmek. Kuyruu tarafndan olmaya balayan hurma salkm. * Tlbendin aa sarkan taraf.

Tezri' Tezrib Tezrice Tezrif Tezriye

ksrme. * Genirmek. Keskinletmek. (C.: Tzrc-Tezric) Sln kuu. oaltmak. Savurmak. * Koyunun ynn krkp arkasnda bir miktarn brakmak. * Zelil etmek, kepze yapmak.

Tezvi' Tezvib tezvic Tezvic Tezvid Tezvik tezvir Tezvir

Korkutmak. (C.: Tezvibt) Eritme, eritilme. evlendirme. Nikhla bir kadn aldrmak. Birbirine e yapmak. Evlendirmek. Srmek. * Reddetmek. Sslemek, tezyin etmek. sze yalan kartrma. Sze yalan kartrma. Yalan sze ziynet verme. * ahidin ehadetini iptal etme. * Kendini ziyaret edene ikram etme.

3109

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tezvirt Tezviren Tezyid tezyid Tezyidt Tezyid-i gayret tezyif Tezyif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sze yalan kartrmalar. Tezvir yoluyla. Artrma, oaltma, fazlalatrma. arttrma. (Tezyid. C.) Artrmalar, oaltmalar, ziyadeletirmeler. Gayreti artrma. rtme, kk drme. rtmek. Kk drmek. Elenmek, alaya almak. * Bir eyin dn tezyin ve tanzim edip, iini fena yapmak. Kt ayar etmek. * Tahkir etmek.

tezyift tezyifkrne Tezyil tezyin Tezyin tezyint Tezyint Tezyint- lafziyye

rtmeler, kk drmeler. kk drrcesine. Ayrmak. ssleme. Sslemek. Bezemek. Donatmak. ssler, sslemeler. Ssler. Ziynetler. (Muhassnat- lafziyye de denir. lm-i Bediin iki blmnden ikinci blmdr. ) Kelmn lafznda olan ve gze hitab eden edeb san'atlar. Cinas, seci' gibi.

thalik T Tb Tb' Tba' Tbaa(t)

asma, geciktirme. "Arabada """" harfi. (T) da denir." (Bak: Tbb) Glge. Tabiat. Yaradl. * Tabiatlar. Yaradllar. Kitap ve saire basma ii. * Kl yapma san'at.

3110

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tbak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uyma, uygunluk. * Tabakalar. Katlar. * Birbirine uygun olan ey. * Bir eyi dierine uydurup msavi ve mnasib klmak.

Tbale Tbb

Deve boynuna aslan byk an. * Davulculuk. "Tabiblik, doktorluk. * Her eyi gerei gibi bilmek. * Rfk. Suhulet. * rade. * Hastay illarla tedaviye almak. * an. * ehvet.( $Kur'an, Hazret-i sa Aleyhisselm'n nasl ahlk- ulviyesine ittibaa beeri sarihan tevik eder. yle de, u elindeki san'at- liyeye ve tbb- Rabbaniye, remzen tergib ediyor. te u yet iaret ediyor ki: ""En mzmin dertlere dahi derman bulunabilir. yle ise ey insan ve ey musibetzede ben-Adem! Me'yus olmaynz. Her dert, -ne olursa olsun- derman mmkndr. Araynz, bulunuz. Hatt lme de muvakkat bir hayat rengi vermek mmkndr. "" Cenab- Hak, u yetin lisan- iaretiyle mnen diyor ki: ""Ey insan! Benim iin dnyay terk eden bir abdime iki hediye verdim. Biri, mnevi dertlerin derman; biri de, maddi dertlerin ilc. te lm kalbler nur-u hidayetle diriliyor. lm gibi hastalar dahi, O'nun nefesiyle ve ilciyle ifa buluyor. Sen de benim eczahne-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin. al, bul! Elbette ararsan bulursun."" te beerin tp cihetindeki imdiki terakkiyatndan ok ilerideki hududunu, u yet iziyor ve ona iaret ediyor ve tevik yapyor. S.)"

tbb Tbbe Tbben Tbb Tbbiye Tbk

tp, doktorluk. (C.: Tbeb) Bir para uzun bez. Tp cihetiyle. Doktorluka. Hekimlie ait. Doktorlukla alkal. * Hekimce. Tp mektebi. Tp fakltesi. Ayns, tpks, tam asl, tam kendisi.

3111

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tbl (tabl) Tbs Tfl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tubul-Atbal) Davul. Kurt, zi'b. Kk ocuk. * Her eyin cz ve paras. * Batmaya yakn gne. * Kvlcm.

tfl Tflne Tfl- nev-reside Tfl- nev-zd Tfliyyet Tga Thal Thane Thl Thmar Thn Ths Tkde Tknaz Tknefes Tksar Tktka Tla Tla'

tfl, ocuk. f. ocukasna, ocuk gibi. ocua yakr surette. f. Yeni yetimi ocuk. Yeni domu ocuk. ocukluk. ocuk hli. Yksek sesle glme. Dalak. At deirmeni. Hiddetli adam. * Dala byk adam. Doldurmak. Un. Asl. * Gz karanl. Asmack ad verilen ufack taneler. Ksa boylu ve iman, toplu. Zor nefes alan. Rahat nefes alamayan. Halka biiminde ta. * Kanlarn boyunlarna yaptklar ba. (Bak: Taktaka) (C.: Talyn) Kk kuzu ve olak. * Mahpus kimse. * Di sarl. Srlecek ey. Srlecek merhem, ya veya il. * Madeni parlatmakta kullanlan sv yaldz. * Cil verecek boya. * Di sarl. * zm suyundan kaynatmak sebebiyle te birinden az giden arap.

Tlab

Talep etmek, istemek.

3112

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tlbe Tlh (talih) Tlham Tlk Tlmesa Tls

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Talep olunmu, istenmi, matlub. (C.: Tlh-Talyh) Zayf. * Yorulmu. * Ge gelmek. Fil. Hell nesne. * Bklm ip. Yol bulunmaz otsuz ve susuz korkun yer. * ok karanlk gece. (C.: Atls) Sahife. * Mahvolmu nesne. * Ty dklm olan deve uyluunun derisi. * Elbisenin eskimesi.

tlsm Tlsm

gizli sr, ifre. Herkesin bilip zemedii gizli ey. * Gizli sr. Fevkalde kuvvet ve te'siri hiz olan ey. * Definenin bulunmasna mni olan mevhum ey.

Tlsm- kinat

Kinatn tlsm, kinattaki anlalmas zor olup herkesin yalnz kendi akliyle bilemeyecei gizli ve ince hakikatlar.

Tlsm- mulak

Anlalmas zor, kapal gizli ey. * Almas mkl olan tlsm, kapal ve gizli haber.

Tlsm- mkilk

Almas ve anlalmas zor olan lh gizli mnalar, hakikatlar aan tlsm.

Tlv Tm Tmah

Kurt, zi'b. Deniz. * Deve kuunun erkei. * ok mal. (Tumah - Matmuh) Bir eye gz dikerek bakmak. Haris olmak. Hrsla onu istemek.

tmar Tmrr Tml Tmle Tmr Tmres

bakm, hizmet. rkek at. * Sramaya ve seirtmeye hazrlanm at. * Seri, abuk. Hrsz. Zayf kadn. (C.: Etmr) Eski kaftan. * akrak kuu. (Tmrus) Yalanc, kezzab. * Leim, alak kimse.

3113

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tmtm Tnab Tnbar Tnin Tnnet Tp Trad Traf Trak Traz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kaln etli, csseli adam. * Dilinde pelteklik olan, kekeme. (C.: Tunub) Kaza balanan adr ipi. (Tunbur) Tanbur ad verilen alg leti. (Bak: Tanin) nlama. (Bak: Tbb) Ksa mzrak. Gnden veya sahtiyandan yaplan ev. * Cild. Gitmek. Elbiselere nakla yaplan ss. * Srma ve ipekle ileme. * Zinet, ss. * slup, tarz, tutulan yol. * Dviz.

Trazende Trbal Trf Trk Trm Trmesa Trrak Trrih Trs Tsyar Te Tval Tval- mufassal Tybe Tyere

f. Ssleyen, donatan, ssleyici. (C.: Tarbil) Byk ta. Atn iyisi. Kuvvet. * Besililik, semizlik. Ya. Karanlk, zulmet. Tiryak, il. * Afyon. Tuzlu balk, sardalya. (C.: Etrs) Kt, sahife. Arslan. * Sivri sinek. Ufak ocuk. Uzun olanlar. Kur'an- Kerim'de 49'uncudan 85'inciye kadar olan sureler. Hell. * Gzel, temiz. om ve yaramaz grmek.

3114

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tyn tynet Tynet Tyre Tysar Tyye T' Tb Tiba' Tibn (tebn) Tibn Tibr Tibrak Tibyan amur. Balk. huy, yaradl. Huy. Yaradl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Darlma, gcenme. * Darlan, gcenen. Sivrisinek. * Arslan. Niyet, kast. Krk ba koyun. (C.: Etyb) Gzel koku. Gzel kokusu iin srlen ey. Birbiri ardnca olmak. Pepee bulunmak. Kuru ekin sap. Saman. * Yirmi kiiyi doyuran byk kap. Saman renkli. Altn paras. Altn ve gm tozu. Bak. Ak ifade ile beyan etme. Aklama. * Mehur bir Kur'n tefsirinin ad.

tibyan Tc Tcan Tican

beyan etme, aklama. (Tc. C.) Talar. (Tc. C.) Talar. Kuzey Afrikada, hicri 1200 tarihlerinde Ahmed Tican adnda bir ahs tarafndan kurulan bir tarikattr.

ticret Ticaret ticretgh Ticaretgh Ticarethne Ticar

alm satm ii. Alm-Satm. alm satm yeri. f. Ticaret yaplan yer, ticaret yeri. f. Ticaret yeri. Ticaret edilen yer. (Ticariyye) Ticaretle ilgili, ticarete ait.

3115

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ticfaf Ticval Tiffan Tiflis Tg Tgbend Tgdr Tg-i brran Tg-i gutin Tgzeban Tgzen Th (C.: Tecfif) Zrh.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Memleket seyredip dolamak, gezmek. Her nesnenin vakti. Grcistanda bir ehir. f. Kl, seyf. f. Kl kuanan, kl balayan. f. Kl tayan, kll. Keskin kl. Etten kl. * Mc: Dil. f. Dili kl gibi olan. Tesirli sz syleyen. f. Gzel kl kullanan. (C.: Etyh) l. Susuz sahra. Sina yarmadasndaki l. (Mus (A.S.) Msr'dan ktktan sonra, kavmiyle beraber krk sene bu lde dolamtr.)

Tih Til' Til'abe Tilad

Glen kimsenin glerken kard ses. Etrafna ok iltifat eden kii. Etrafdakilerle akalaan kimse. Oynamak. Kle, hayvan, mlk, mal gibi eyler. * Kendi yannda eskiden beri mevcud olan ve yeni olmu olan ey.

Tilal Tilamiz(e) tilvet Tilavet Tilavet-i kur'n Tilhah Tilka'

(Tell. C.) Kmeler, ynlar. Tepeler. (Bak: Telmiz) okuma. Okumak. Takib etmek, arkasna dmek. Kur'an- Kerim'i usulne gre okumak, mnsn tefekkr etmek. Devaml olarak bir yerde durmak. Taraf, yn, cihet. * Hiza. * Mlkat. Grmek ve bulumak.

3116

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tilka Tilka-i nefis Tille Tilmiz tilmiz Tilmizne Tilmiziyet Tiltal Tiltile Tilv Timar yn, taraf.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Nefis tarafndan. Nefis cihetinden. f. lenmemi altn. rak. Talebe. Kalfa. renci. f. Talebe gibi. Tilmize yakr surette. Talebelik, tilmizlik, rencilik. Hareket ettirmek. Sabrsz olmak. * i g olmak. * Hurma pnden yaplan bardak. Tbi. f. Bir eyin devam ve inkiaf iin yaplan hizmet. * Siphiye verilen r alnacak arazi. (Bak: Zemet)

Timar-hne Timlak

f. Akl hastahanesi, tmarhne. Mlayemet etmek, yumuaklk gstermek. * Tereddt etmek, karar verememek.

Timrad Timsal

(C.: Temrid). Gvercin yuvas. Resim, suret, sembol, nmune. Tasvir. Bir eyi baka bir eye benzetmek. Heykel.(Cam, su, hava, lem-i misal, ruh, akl, hayal, zaman vesire gibi, tecelli-i timsal akislere mahal ve mazhar olan ok eyler vardr. Maddiyat- kesifenin timsalleri hem mnfasl, hem l hkmndedirler. nk asllarna gayr olduklar gibi, asllarnn hsiyetlerinden de mahrumdurlar. Nurnilerin timsalleri ise, asllaryla muttasl ve asllarnn hsiyetlerine mlik ve asllarna gayr deillerdir. Binaenaleyh Cenab- Hak, emsin hararetini hayat, ziyasn uur, ziyadaki renkleri duygu gibi yapm olsa idi, senin elindeki yinede temessl eden emsin timsali seninle konuacakt.

3117

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nk o timsalinde olduka harareti, ziyas, renkleri olurdu. Hararetiyle hayat bulurdu, ziyasiyle uurlu olurdu. Renkleri ile de duygulu olurdu. Byle olduktan sonra, seninle konuabilirdi. Bu srra binaendir ki, Resul-i Ekrem (A.S.M.) kendisine okunan btn salvat erifeye bir anda vkf olur. M.N.) timsl Timek Timtam Tn suresi sembol, model. mest stne vurulan para, yaplan yama. "Dilini ""te"" harfine altrm olan kimse." Kur'an- Kerim'in 95. suresinin ismidir. Mekkdir. Vettni Suresi de denir. Tn tn Tinae Tinave Tinbal Tne Tinnn (C.: Etyn) Balk. * Mektup gibi eyleri mhrlemek. incir. Mukimlik, ikamet etmeklik. Ayakta durmak. Mzakereyi terketmek. Grmeyi brakmak. Ksa, bodur kimse. (Tynet) Balk. * Hilkat, yaratl. Byk ylan, ejder, ejderha. * Koz: Gkte yedi burc boyunca uzanan hafif beyazlk. * Ejderha burcu. Semnn imal yarm kresinde Kk Ay burcunu etrafndan saran, kvrlp bir yldz drtgeni ile nihayet bulan bir bur. tinnn Tinnneyn byk ylan. "ki ylan. Mc: ki ylana benzetilen gne ve ayn medrnn faraz kavisleri.(Derect- emsiye medar olan ""mntkat-l bruc"" tabir ettikleri daire-yi azime, menazil-i Kameriyenin medar bulunan mil-i Kamer dairesi, birbiri stne gemekle o iki daire, her birisi iki kavis

3118

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

eklini vermi. O iki kavise Felekiyyun ulemas ltif bir tebih ile byk iki ylan nm olan tinnneyn namn vermiler. L.)" tinnneyn Tinnn-i felek iki byk ylan. Saman yolu, haclar yolu. Gkteki husuf ve ksuf mevkileri olan iki dm. Tinn tip Tip Tipik Tir Tir'abe Tiramola Tirase Tira Beraberlik, eitlik. rnek, nmune. t. Benzerlerinin ana vasflar kendinde grlen ideal rnek, misal. t. Nmune, rnek olarak. Benzer. f. Ok. Deve hrgc. tl. Halat ekme. (Trs. C.) Ask: Kalkanlar. f. Tra. * st taraftan yontarak dzelten. * st taraftan dz olarak yontma. Tiraide Tirb f. Tra olmu, tra edilmi. * Yontulmu, dzletirilmi. (C.: Tirb-Etrb) Anasndan sal ve dili doan olan. * Yata dierine eit olan nesne. * Lezzet. Tirban Tirdan Tire Tiredil Tireg Tiregun Tirendaz Tirere'y (Trb. C.) Topraklar. f. Ok mahfazas, sadak. f. Karanlk. Bulank. f. Fena kalbli, kalbi kara. f. Karalk. Bulanklk. f. Bulank renkli, kara renkli. Rengi bulank. f. Ok atan, oku. (Tire-re'y) f. Tedbirsiz.

3119

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tireeb Tirhal Tirke Tirmiz Tiryak f. Karanlk gece.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yola kma, g etme. f. Okluk, ok kab, sadak. (Bak: Ktb- Sitte) Panzehir. Zehirlenme veya hastalklardan hemen if bulmaa vesile olan il.

tiryak Tiryaki

tesirli ila, panzehir. Afyon kullanmaa alm, afyonke. * Keyif verici eyler kullanmaa alk olan. * Mc: Huysuz, aksi, titiz.

tiryaki tiryakmisal Tis'a mie tis Tis'a Tishan Tis'n T Te Tirab Tiyaka Tiyatro

alm, tutkun. tiryak gibi. Dokuz yz. 900 dokuz. Dokuz. 9. (C.: Teshin) izme. (Tis'n) Doksan, 90. iddet. * Hafiflik. f. Muharebede kullanlan ba sivri ve keskin balta, keser. arap imek. Cimaa pek ziyade dkn olmak. * ehvetin galip olmas. yun. Dram, komedi ve sair piyeslerin temsil edildii yer. * Sahneye konulan oyun ve bu gibi temsilleri oynama san'at.(te dans ve tiyatro gibi o zamann lehviyatlar ve kebairleri ve bid'alar birer czibedarlk ile pervane gibi nefisperestleri etrafnda toplar, sersem eder. .) (Bak: Roman)

Tiyese

(Teys. C.) Erkek keiler, tekeler.

3120

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tiyfak Tiynet Tiz Tiz-b Tiz-em Tiz-dest Tiz Tizna Tiz-p(y) Tiz-per Tiz-reftr Tiz-rev Tokat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Helk olmak, mahvolmak. (Bak: Tynet) f. Keskin. * abuk, tez. * Sk. f. Kezzap. f. Gz keskin. f. abuk i gren, eline abuk. f. abukluk, tezlik. * Keskinlik. * Sklk. f. Kl, bak gibi eylerin keskin olan az taraf. f. Tez, sratli, ayana abuk. f. Hzl ve abuk uan. (Tiz-rev) f. abuk yryl, acele ile giden. (Bak: Tiz-reftar) Kale ii, siper, ahr, al. El ii gibi yer. * Dere aras olan hayvan mer'as. * El iiyle vurulan sille.

Tolga Tonaj Topuz

Balk, mifer nevilerinden birinin addr. Bir vastann i hacmine gre tama kapasitesi. t. Ucu top eklinde sopadan ibret eski silh. * Top eklinde toplanm sa. * Ksa ve tknaz kimse.

Them thmet Thmet

(Thmet. C.) Sular, thmetler, kabahatler. birine isnat edilen su. Birisine isnad edilen, fakat kat'iyyetle ileyip ilemedii belirsiz olan su, kabahat. * tham altnda olma.

Thmetlendirmek Tvbe traj Traj

Su isnad etmek. (Bak: Tevbe) bask says, tiraj. Fr. Baslan gazete veya mecmuann bask says.

3121

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Trajedi

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

yun. Fcia. Mevzuunu efsanelerden veya tarih hdiselerden alan, seyirciler zerinde merhamet veya dehet hissi uyandran sahne eseri.

Tu Tu(y) Tuam Tub Tuba le-ke tb Tuba

f. Sen. f. Katmer, kat. (Tu'me. C.) Azklar, yiyecek eyler. * eniler, tadlar. Kiremit. * Tula. Ne mutlu sana, devlet ve saadet sana. Tuba sana. gzellik, cennet aac. Ne ho. Ne iyi. Her eyin iyisi ve efdali. * yilik, gzellik. Baht. * Cennette bulunan ve kk gklerde dallar aada olan aa ismi. * ok berrak ve saf olan. * Sadet. Hayr. Devlet.

Tubaha Tuba-i hilkat

mlek. * Azdan kan kpk. Hilkat aac, hilkat tubas. Kinat, tebih yaplarak tuba aacna benzetilmitir.(Tuba-i hilkatten semavat kkna hep kehkean asannaBir Cemil-i Zlcell'in dest-i hikmetiyle taklm pek gzel meyveleriz biz. M.)

Tubal

Kzm bakrdan ve kzm demirden ekile vurulduunda kopup dklen para.

Tubale Tub'an Tubu Tubul Tude-be-tude Tuf Tufa

(C.: Tublt) Dii koyun. Mhr mumu.TUBERTU : (Tu-ber-tu) Kat kat. Bir nevi kene. (Tabl. C.) Davullar.TUDE : f. Yn, kme. Yn yn. Kme kme. f. Yank. Akseden ses. Aks-i sada. Sihir, efsun.

3122

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tufahe (tafhe)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mlek. * Her ne olursa olsun azna alan kpek. * Her nesnenin zerine gelen.

Tufan

ok iddetli ve her taraf kaplayan yamur. * Nuh Peygamber (A.S.) zamanndaki byk su baskn hdisesi. (Hz. Nuh'un (A.S.) Cenab- Hak'tan ald emri kavmine tebli etmesi neticesinde kavminin ekserisi hrmetsizlik ve dinlememezlik yaptklarndan ve zulme baladklarndan, Cenab- Hakk'n izni ile devaml ve iddetli yamurla byk su baskn oluyor ve Nuh Peygamber (A.S.) bir gemi yaparak, kendisine iman edenlerle ve her snf canl mahluktan birer ift alarak su zerine kyor ve zlimler suya gark oluyor, Peygambere itimad ile tbi olanlar da tufandan kurtuluyor. Bu hdisenin vukuu Kur'anda sbittir.)

tfn Tufanzede Tufave tufeylne Tufeyl

iddetli yamur, byk su baskn. f. Tufan grm. Tufana uram. Gne dairesi. * Ay al, hle. * Kabile. asalaka. (Davetsiz ziyafete giden Tufeyl adnda birisinin ismindendir) Sahte. * Dalkavuk. anak yalayc. * Bakasnn srtndan geinen. Asalak. Parazit. Fazladan.

tufeyl Tuff Tuffah(a) Tufu' Tufuh Tuful Tufulne

asalak. Trnak arasnda olan kir. * Parmaklarn stnde olan kir. Elma. Atein snmesi. Kap az aza dolma. * Yukar kalkma. * abuk geme. Gnein batmaa yaklamas. * (Tfl. C.) ocuklar. f. ocukasna.

3123

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tufuliyyet tufliyyet Tufye Tugat Tugave Tugmus Tugvan (tuyn) Tugve Tugyan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Tufulet) ocukluk. Kklk. Yavru olu. * Ter u tazelik. ocukluk. Mukul aacnn yapra. Ylann arkasndaki hatta tebih edilir. (Tgi. C.) Tgiler. Azm ve hak yoldan sapm olanlar. Gne dairesi. * Araptan bir kabile. eytann ve cinnin gayet habisi. Haddinden tecavz etmek, haddini amak. Da ba. * Yksek mekn. Zulm ve kfrde ok ileri gitmek. Azgnlk, taknlk. Takn mizallk. * Kan galebe etmesi hali. * Resm devlet kuvvetlerine kar durmak. * Su baskn.

Tugye tura tuyan Tuh Tuhaf

Da ba. * Yksek mekn. padiaha has mhr, damga. azgnlk, sapknlk. Helk olmak. * Berbad olmak. (Hakaret iin sylenilen bir kelimedir) (Tuhfe. C.) Hediyeler. * Mnsebetsiz hl. * Elenceli, gln. * Garip i veya ey. * Hoa giden ve az bulunur eyler.

Tuhal Tuhare Tuhfe tuhfe Tuhf Tuhla Tuhlb Tuhm Tuhme

Dalak ars. Taharet ettikleri suyun bakiyyesi. Turfanda ey. * Grlmemi yeni kan. Yeni. * Hediye, armaan. yeni ey, armaan. yilik etmek. Kara ile boz arasndaki renk. (C.: Tahlib) Soysop, slle. (C.: Thum) Her yerin ve her kyn nihayeti. Hayvann burnunun kara olmas.

3124

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tuhr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Pklk, temizlik, taharet. * Kadnlarn iki det grmeleri arasndaki temizlik hlleri. (Temizlik hli uzayan, devam eden kadna ""Mmtedet-t tuhur"" denir)."

tuhr Tuhra Tuhrube Tuhrure Tuhtuh Tuhuha Tuhur Tuhut Tuhve Tuhyan Tuhye Tuka Tukat Tukus Tukye Tul

temizlik, paklk. Yufka bulut. (Tahrebe-Thrbe) Bez paras. * Bulut paras. (C.: Tahrir) Bulut paras. Kt ahlk. Hamurun ekimesi. Arnp pk olmak, temizlenmek. Hor ve hakir kimse. Yufka bulut. Karlk gibi su soutacak kap. Buzluk, buzdolab. Ben Temim kabilesinden bir cemaat. Takva. Allah'tan korkmak. Havfullah. Nefsini haramdan ve pheli nesnelerden saklamak. Yaban havucu. Saknma. Boy. * Uzunluk. * mr ve hayat. * Uzamak. * Zaman okluu. * okluk, bolluk.

tl tl Tula Tulan Tulatle Tulen

uzunluk, meridyen. ok uzun. ok uzun. Pek uzun. (Tul. den) Uzunluuna, boyuna. (Taltla) (C.: Taltl) Hayvanlar ieri koymak. Bel ars. * Zahmet. Uzunluka. Uzunluk cihetinden. Boyca.

3125

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tulga Tulha Tulhe Tulhum tliemel Tulk Tull Tullab tullb Tullab- nur Tulleb Tulme Tul-u emel Kusmak. Boz renk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Azck su. * Azck ot. * yi nesne. Lezzeti deimi olan su. bitmeyen istek. Mutlak. Bal ve kaytl olmayan. St. (Talebe. C.) Talebeler. talebeler. Nur talebeleri, Kur'an akirtleri. (Tlib. C.) stekliler, tlibler, isteyenler. (C.: Tulum) Ekmek. * Havuz dibinde kalan su. "Bitmeyen istek. * Hi lmeyecek gibi dnyaya dalmak ve dnmek. (Ey gafil Said! Bil ki: Galat- his nev'inden gayet muvakkat dnyay lyemut ve daim gryorsun. Etrafna ve dnyaya baktn zaman bir derece sabit ve mstemir grdnden, fani nefsini de o nazar ile sabit telkki ettiinden, yalnz kyametin kopacandan dehet alyorsun. Gya kyametin kopmasna kadar yaayacaksn gibi, yalnz ondan korkuyorsun. Akln bana al. Sen ve hususi dnyan, daim zeval ve fena darbesine maruzsunuz. Senin bu galat- hissin ve malatan u misale benzer ki: Bir adam elinde olan yinesini bir hne veya bir ehre veya bir baheye kar tutsa; misali bir hne, bir ehir, bir bahe o yinede grnr. Edna bir hareket ve kk bir tegayyr yinenin bana gelse, o hayal hne ve ehir ve bahede herc merc ve karklk der. Hariteki hakiki hne, ehir ve bahenin devam ve bekas sana faide vermez. nk senin elindeki yinedeki hne ve

3126

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sana ait ehir ve bahe, yalnz yinenin sana verdii mikyas ve mizan iledir. Senin hayatn ve mrn, yinedir. Senin dnyann direi ve yinesi ve merkezi, senin mrn ve hayatndr. Her dakikada o hane ve ehir ve bahenin lmesi mmkn ve harap olmas muhtemel olduundan, her dakika senin bana yklacak ve senin kyametin kopacak bir vaziyettedir. Mdem yledir; sen bu hayatna ve dnyana, ekemedikleri ve kaldramadklar ykleri ykletme! L.)" Tul-u mr tul Tulu' mrn uzunluu. Uzun mr. doma, dou. Doma, dou. Birden zuhur etme. * Hcum etme. * Bir eye vkf olup bilme. Tuluat (Tulu'. C.) Hazrlksz olarak birden kalbe gelen mnalar, ilhamlar. Doular. tult Tuluk tuluk tulumba Tulye Tu'm Tuma'nine Tumar Tu'me Tume Tumea' Tumruk Tumrus doular, kalbe doan mnlar. (Tuluka) Ak yzl ve hli iyi olmak. * Cmert olmak. deriden yaplm su kab. su basma aleti. (C.: Tul) Boyun n. * Gs n. (Tu'me) Azk, yiyinti, yiyecek ey. * Tad, eni. tminan. Emin olma, inanma, gnl rahat olma. (C.: Tevmir) Drlp yuvarlak yaplm ey, tomar. (Bak: Tu'm) Kadnlar topluluu. Avretler cemaati. (Tmi'. C.) Tamahkrlar. Yarasa kuu. Scak klde pimi ekmek.

3127

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tumtuman Tumturak Tumuh Tumum Tumur Peltek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sylenii ahenkli ve parlak olan ibare. * Gsteri, debdebe. Yksekteki bir eye gz dikme, yksek bir eye gz dikerek bakma. Su baskn. * San krkp tra etmek. Aa sramak. * Doldurmak. * Seyahat edip gitmek. * Defnetmek, gmmek.

Tumus Tunb Tunburani Tuni Tunub

Bir eyin mahvolmas. Nhiye, cnip, taraf, yn. (Tunburni) Tanbur alan. f. Sefih, alak, rezil. * Klhanbeyi. * Hrsz. (C.: Etnb) Aa kkleri. * Gvdenin siniri. * Sng erilii. * adr ipleri.

Tur suresi tr Tur Tura

Kur'an- Kerim'in 52. Suresidir. Mekkdir. da. Da. * Had ve mikdar. (Asl: Tura) t. Topuz gibi yaplm mendil, kuak gibi oyun leti. Ks, davul, trampet gibi eylere vurmaya mahsus ip veya omak. * Kam, rme krba. * Demet, ba, paket. (Bak: Turra)

Tu-ra Turab turb turb Turame Turan

f. Seni, sana, senin. Toprak, toz. toprak. toprakla ilgili. Dite olan kamama. "Eski ranllar tarafndan Trkistan ve Tataristan taraflarna verilen isimdir. Turan, eskidenberi Trklerin oturduu yerlere denirdi.

3128

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""Trk"" ile ""Tur"" kelimeleri arasndaki benzerlik de bu iki ismin bir asldan ibaret olduunu gsteriyor." Turbu Turfanda Turfe Turfe-kr Turgul Turhan Takke, klah. Baa giyilen rt. Fes. Mevsiminden nce yetitirilen meyve veya sebze. Grlmemi, tuhaf, yeni ey. alacak ey. f. Garip eylerle uraan. alacak eyler yapan. il kuuna benzer bir ku. "Rum subaylarndan be bin neferin zbiti (On bin olsa ""patrik"" derler.)" Turka Turmuk Turmus Turra Bir kere. Yarasa kuu. Zayf. * Kl iinde pien ekmek. (Tura) Mhr. Pdiah damgas. Pdiahn imzas. * Kuman etrafndaki nian ve iaret. Kumata ipekten evrilen kenar. * Hereyin ucu ve kenar. * Alndaki sa. Tura. turra Turs Tursus (tursun) Tur Turtube Turtur Tur-u sina Turu' Turuh Turuk turk tura, padiah imzas. Kuvvet. (C.: Tarsis) Kalkan denilen dikenli ot. f. Eki, hmz. Ake. Uzun boylu ince adam. (Bak: Sina) Bir yerden bir yere gitmek. * Sonradan olmak. Uzun. Geceleyin eve gelmek. tarikler, yollar, usuller.

3129

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Turuk-u hafiyye Turur Turu Tus Tusen Tusu' Tue Tue-i rh Tut Tutanak Tuti

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gizli tarikler, yollar, tarikatlar. Gizli zikir yapan tarikatlar. Drmek. f. Eki. Tabiat. * Asl. f. Serke ve sert at. Dokuz blkte bir blk. f. Azk. lmeyecek kadar yenecek ey. Yol az, yol yiyecei. f. Dut. (Bak: Zabt) Dudu kuu. Papaan. ittii szleri ezberleyip, insan sesi taklidini yapan ve syleyen bir ku.

tti Tutiya Tutu Tu'tu Tutuk Tuum tuv Tuva

papaan. inko. inko. Sylerken duraklamak. rt, perde, pee. (Taam. C.) Taamlar, yemekler. * Lezzetler, tadlar, zevkler. vlm. vnm, sen edilmi ey. * Tur-i Sina da eteinde bir vdinin ad. * rlm kuyu.

Tuval Tuvan tuvan Tuvar Tuveyrat

Uzun. f. G, kuvvet. g, kuvvet. Evin evre yan. Kuuklar, kk kular.

3130

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tuveys Tuvmar Tuvt Tuvvel Tuyuf Kk tavus kuu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Tevmir) Uzun drlm nesne. Lle azna taklan pamuk paras. * Pamuk. * Uzun. Ayaklar uzun olan bir cins su kuu. (Tayf. C.) Korkudan dolay karanlkta grnen hayller. * Uykuda iken grnen hayller.

Tuyur tuyr Tbba'

Birbiri ardnca iade etmek, pepee geri evirmek. Tekrarlamak. kular. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bi'setten evvel geleceini haber veren ve iiri ile imann iln eden bir Yemen Meliki. * Chiliyetten evvel Yemen Padiahlarnn nm. * Bir ku cinsi.

Tbban Tbbet

Greilerin donu. "Bir yerin ad. (yi miskler ona nisbet olunup ""Misk-i Tbbet"" derler)"

Tcah Tccar Tede Tfe Tfeng Tfeng-endz Tfeng-hne Tffah Tfl tfl Them Tkh

(Tech-Tich) Kar taraf, kar yn. (Tcir. C.) Tacirler, satclar. Ticaret yapanlar. Teenni etmek, acele etmeyip akllca davranmak. * Mhlet vermek. Yrtc bir canavar. * Karakulak denilen canavar. * rtnm kadn. f. Tfek. f. Tfek kullanan. f. Silh deposu. Elma. Kpk. * Kir, pas. * Tkrmek. posa. (Thmet. C.) Sular, thmetler, kabahatlar. Tekyegh.

3131

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Tklan Tkle Tkme Tkye Tlave Tlnne Tlv Tnban Tnbek Tnd Tndbd Tndihre Tnd Tndmereb Tndmizac Tndreftar Tndzeban tnelvr Tnte Tnu' Tr'a Tra' Tras Trban Trbe trbe Tevekkl etmek.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

timat etmek, gvenmek. * inde ciz olan kimse. f. Dme. Dayanmak, itimad etmek. Bor bakiyyesi. * Havle etmek, bakasna brakmak. Hcet, ihtiya. Tilvet. * Bir kimseye uyup ardnca gitmek. f. Don, i donu. f. Darbuka. Dmbelek. f. Sert, iddetli, hain. f. Sert rzgr, kasrga. f. Ask suratl. f. Sertlik, katlk. Hiddet ve iddet. f. Titiz, sert tabiatl. f. Sert huylu. f. abuk giden, sert ve sratli giden. f. Dzgn konuan, dzgn sz syleyen. tnel gibi. f. Eek ars. Mukim olmak, ikamet etmek, bir yerde oturmak. (C.: Tra' - Trt) Kanal. * Suyun tat yer. (Tr'a. C.) Kanallar. * Suyun tat yerler. Miras mal. (Trb. C.) Topraklar. Mezar zerine yaplan yap. Mezar. lm byk zta mahsus mezar. mezar.

3132

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Trbedr trbedr Trk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Trbe muhafz ve hizmetkr. trbe bekleyen. "Trkler, Asya'nn en byk ve en mehur milleti olup, Turan milletlerindendir. Trkler en evvel Sibirya ile in arasnda olan Altn Da taraflarnda yaamlar ve oradan defalarca gney ve batya doru yaylarak in'de ve Trkistan memleketlerinde fetihler yapmlardr.Trkler eskiden beri iki ubeye ayrlm olup; Trkistan'n dou tarafnda bulunanlar; Uygur; bat tarafndakiler de: Trk ve Trkmen isimleriyle bilinirlerdi.Peygamberimizin (A.S.M.) hicretinden 350 sene sonra Ta Han neslinden olduu rivayet edilen Trkmen Hkmdarlarndan Salur Han, slm dinini kabul ederek Kara Han ismini alm ve kavminin de ekserisine slm dinini kabul ettirmiti. O sralarda Trk ve Trkmen kavimleri slm hilfet merkezi olan Badat'a gidip gelmee balamlard. Ftr cesaret ve kahramanlklar hasebiyle Abbasi Halifeleri, bunlar askerlik hizmetlerine almlard. Bu sebeple Trkler, Azerbeycan ve Erzurum taraflarna dolmulard. Trkler, zamanla kumandanlk ve merala gemiler, hkmet ilerini de ellerini almlard. Bu cihetle btn slm memleketlerinde Trkler byk bir nfuz ve iktidara sahip olmulard.Trkler, mslmanl kabul ettikten sonra lisanlarn Arap hattyla yazmaa balamlard. ark Trkesinde, yani Uygur lisannda hayli edebiyat vcuda gelmi, bir takm air ve edipler yetimiti. ran'da kurulan Trk Devletleri Farisyi resm ve edeb lisan olarak kabul ettikleri halde; Anadolu'da kurulan Seluklular devrinde resm lisan Trke kabul edilmiti. Daha sonralar Osmanl Devletinin kuruluundan sonra bu lisan gnden gne kesb-i Trk

3133

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

etmee balam, hatta Sultan Mehmed Han, Sultan Selim ve Sleyman devirlerinde mkemmel bir Osmanl Edebiyat meydana gelmi ve birok edip ve airler yetimiti.(Cy- dikkat bir hal: Trk milleti ansr- slmiye iinde en kesretli olduu halde, dnyann her tarafnda olan Trkler ise Mslmandr. Sir unsurlar gibi mslim ve gayr- mslim olarak iki ksma inksam etmemitir. Nerede Trk tifesi varsa, Mslmandr. Mslmanlktan kan veya Mslman olmyan Trkler, Trklkten dahi kmlardr (Macarlar gibi.) Halbuki kk unsurlarda dahi, hem mslim ve hem de gayr- mslim var.Ey Trk Karde! Bilhassa sen dikkat et! Senin milliyetin slmiyetle imtiza etmi, ondan kabil-i tefrik deil. Tefrik etsen, mahvsn! Btn senin mzideki mefhirin slmiyet defterine gemi. Bu mefhir; zemin yznde hibir kuvvetle silinmedii hlde, sen eytanlarn vesveseleriyle, desiseleriyle o mefhiri kalbinden silme!... R.N.)(te ey Ehl-i Kur'n olan u vatann evldlar; Altyz sene deil, belki, Abbasiler zamanndan beri bin senedir, Kur'n- Hakm'in bayraktar olarak, btn cihana kar meydan okuyup, Kur'n iln etmisiniz. Milliyetinizi, Kur'na ve slmiyet'e kal'a yaptnz. Btn dnyay susturdunuz, mdhi tehacmt def'ettiniz. T $yetine gzel bir msadak oldunuz. imdi Avrupa'nn ve frenk-mereb mnfklarn desiselerine uyup, u yetin evvelindeki hitaba msadak olmaktan ekinmelisiniz ve korkmalsnz!..M.)(...Evvel Araplar, kavimden kavime bu hizmeti yapmlar, daha sonra Emeviye'nin son zamanlarnda olduu gibi bu hizmeti, Arap'tan Acem'e doru gemi; hadis-i erifin de dellet ettii zere Fars milleti manen ve maddeten slmiyete pek byk hizmetler yapm, sonra bunlar da ayn hale

3134

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gelmi; bu defa da Allah Trkleri gndermi. Araplarn, Farsllarn, kymetini bilemeyip zyi' ettikleri slm devletini ele alarak stanbul'a ve oradan dnyann her tarafna yaymlar. Demek ki onlar da bu nimetin kymetini bilmez, kfr kfrna giderlerse mevkilerini, Allah'n gnderecei dier bir kavme terketmee mecbur olacaklardr. Ve kim bilir vsi ve alim olan Allah Tela, kyamete kadar daha ne kavimler gnderecektir. Binaenaleyh, ey m'minler! Dininizin kymetini biliniz, hi bir kavme inhisar kabul etmeyen bu vsi' feyz-i hakk, bu fazl- lhyi, bu yksek hrriyeti brakp da bakalarnn muvalt arkasna dmeyiniz. E.T.)" Trkn Trkcu Trkistan (Trk. C.) Trkler. f. Yar pimi et. f. Trklerin anayurdu olan ve Hive, Fergana, Takent, Buhara, Semerkant ve Krgz ehirlerini iine alan byk blge.Dou Trkistan bugn in'de, Gney Trkistan ise Afganistan'da, byk paras olan Bat Trkistan ise Rusya'da kalmaktadr. Trkiyyat Trktaz Trk Trnuk Trr Trra' Trras Trre Trrehat Trrehe Trklerin dil, edebiyat, tarih ve rki hususiyetlerini tedkik eden ilim. f. Koup saldrarak yama etme. * apul, apulcu. (Asl: Trk) Trk halk musiksi. Sel yolunda arta kalan balk. Yap stne ekilen ip. Kapc. Kalkanc. (C.: Terrih) Btl, herze sz. (Trrehe. C.) Sama sapan szler. (C.: Terrih-Trrehat) Sama sapan ve mnasz sz.

3135

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Trs Tr Trat Tr Tr-ru(y) Ts' Ttuk Ubab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Etrs-Tirs-Trus) Ask: Kalkan. Ekilik. * Turu. (Tr'a. C.) Kanallar. * Suyun tat yerler. f. Eki, hmz. (C.: Trruyan) Ask suratl, eki yzl. Dokuzda bir. (1/9) rt, perde. adr. Her nesnenin muazzam, her eyin by. * Cemaat, topluluk. * Takn sel suyu. * Pek takn, cokun.

Ubar Ubeyd

f. Alama, inilti. Kk kul, kulcuk. Aere-i Mbeere'den olup, asl ismi Amir bin Abdullah'tr. Her

Ubeyde bin cerrah (r.a.)

din muharebesinde bulunup ok byk ecaat ve metanet gstermitir. Adaleti ile de mehurdu. am'n fethinde kendisi kumandand. Hicri 18 senesinde 58 yanda iken taundan vefat etmitir. Ubr Ubs Ubsur Ubud Ubudet ubdiyet ubdiyetkrne Ubudiyyet ok. * Sedir aacndan su kenarlarnda biten aa. Huzursuzluktan yz burkulmak. Yz ekime, surat asma. Seri. ok yryen deve. (Ebed. C.) Ebedler, sonsuzluklar. Kulluk. (Aslnda zillete derler.) ibadet, kulluk etme. kulluk edercesine. "Bendelik, kulluk, klelik. Kul olduunu bilip Allah'a itaat etmek. Allah'a teslim olup, Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) vastas ile verilen emirleri aynen icra ve tatbike almak.(nsanlar kendileri iin deil, Allah'a ubudiyet iin yaratlmlardr.)(Ubudiyet, emr-i lhye ve

3136

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rza-i lhye bakar. Ubudiyetin dsi, emr-i lh ve neticesi rza-i Hak'tr. Semerat ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek artyla, dnyaya ait faideler ve kendi kendine terettb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete mnafi olmaz. Belki zaifler iin mevvik ve mreccih hkmne geerler. Eer o dnyaya ait faideler ve menfaatler, o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cz' olsa, o ubudiyeti ksmen ibtal eder. Belki o hasiyetli virdi akim brakr, netice vermez. te bu srr anlamyanlar, mesela yz hasiyeti ve faidesi bulunan Evrad- Kudsiye-i ah- Nakibend'yi veya bin hasiyeti bulunan Ceven-l Kebir'i o faidelerin bazlarn maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O faideleri gremiyorlar ve gremiyecekler ve grmeye de haklar yoktur. nki o faideler, o evradlarn illeti olamaz ve ondan onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. nk onlar fazl bir surette, o halis virde talebsiz terettb eder. Onlar niyet etse, ihlas bir derece bozulur. Belki ubudiyetten kar ve kymetten der.Yalnz bu kadar var ki; byle hasiyetli evrad okumak iin, zaif insanlar bir mevvik ve mreccihe muhtatrlar. O faideleri dnp, evke gelip, evrad srf rza-y lah iin, hiret iin okusa zarar vermez. Hem de makbuldr. Bu hikmet anlalmadndan; oklar, aktabdan ve selef-i salihnden merv olan faideleri grmediklerinden bheye der, hatt inkar da eder. L.) (Bak: Rububiyet)" ubr Ubur Ubus Ubuset geme. Gemek. Atlamak. * Zorlamak. * Suyun te kysna gemek. atk yzl. Abus. * Utanmaz kimse. Yz ekilii. ehre atkl. Somurtkanlk.

3137

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk U'bd Ubye Ucab Ucacet Ucale

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

badet et (melinde emir.) Byklenmek, kibirlenmek. (Uccb) ok alacak fazla gln olan ey. (C.: cc) Dii deve srs. * Toz. * Yce avazl, yksek sesli. Misafirlerin yolda yemek iin gtrdkleri azk. * iftilerin azk diye evvelce koyup getirdikleri buday ve arpa.

Ucam Ucarim Ucave Ucb

ekirdek. Kuvvetli adam. Trnaa bitiik olan sinir. "(Ucub) Kibir, gurur. Kendini beenmilik. Ameline, yaptklar ie gvenmek. * Varl ndir olan eyi grnce istirab etmek hli. * Yabanc kadn taifesiyle beraber oturmak ve konumaktan pek holanan.(Arkada! Ye'se den adam, azabdan kurtulmak iin istinad edecek bir noktay aramaya balar. Bakar ki, bir miktar hasent ve kemlt var, hemen o kemltna bel balar. Gvenerek der ki: ""Bu kemalt beni kurtarr, yeter"" diye bir derece rahat eder. Halbuki a'mle gvenmek ucubdur. nsan dallete atar. nk insann yapt kemalt ve iyiliklerde hakk yoktur; mlk deildir, onlara gvenemez. Hem insann vcudu ve cesedi bile onun deildir. nk, kendisinin eser-i san'at deildir. O vcudu yolda bulmu, lekita olarak temellk de etmi deildir. Kymeti olmayan eylerden olduu iin yere atlm da insan alm deildir. Ancak, o vcut havi olduu garip san'at, acip naklarn ehadetiyle, bir Sani-i Hkim'in dest-i kudretinden km kymettar bir hane olup, insan o hanede emneten oturur. O vcudda yaplan binlerce tasarrufattan ancak bir tane insana aittir. M.N.)"

3138

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ucb Ucbe Ucb-z zeneb Uccab Uccet Ucd Ucfet Ucle Ucm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ibadetiyle gururlanma. Acaib ve alacak ey. (Bak: Acb-z-zeneb) (C.: Ecib) arp taaccp edecek nesne. Kaygana a. Atn kuvvetli olmas. Kuru zm ekirdei. Acele ile ve abuk yaplan i. Araptan gayrisi. Arap milletinden olmayanlar. * (Acm. C.) Dilinde tutukluk olanlar.

Ucme Ucre

Dil tutukluu. Tutuk tutuk kekeliyerek konuma. * Acemlik. (C.: Ucer) Aa boumu. * Dme. * Bedenin tomur kabaran yeri. * Ayp.

Ucruf ucbe U'cube

(C.: Acrif) Uzun ayakl karnca. alacak ey. Taaccb olunacak ey. Ucube. Pek acib ve garib olan. * Hayret edilecek derecede olan isti'dad.

U'cube-i hilkat

Yaratltan insanlara hayret verici olan. alacak, hayrete dlecek hilkat garibesi.

Ubeyi

Hudutlardaki sancakbeyleri hakknda kullanlan bir tbir idi. Orta alarda Trk Devletinin ubeyleri yar mstakil idiler. Bal bulunduklar devletler zayfladka istikll dereceleri artar, neticede mstakil devlet olarak ortaya kanlar olurdu. Akkoyunlular, Karakoyunlular ve nihayet Osmanllar bu ekilde mstakil bir devlet olarak meydana gelmilerdir. (O.T.D.S.)

3139

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ud

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Mehur bir sazn ad. * Bir ho kokulu buhur. * Aa paras. * Budak.

Udal Udat Uddet

Kat, iddetli. * Pek zor. * Ar hastalk. Dman. Gelecek zamann hdiseleri iin, darla dmemek iin mal ve silh gibi eylerde hazrlk. Mhim levzmat. * stidad. * Genlerin yzlerinde kan sivilce.

Udhiy Udhiye Udhuke Udhukeperdz Udi Udika Ud'iyye Udlet Udlul Udm Udme Udmus Udre(t) Udric Udtumme Udube Udul

Deve kuu yumurtas. Cenab- Hakk'n rzas iin kurban niyetiyle kesilen hayvan. Gln eyler. Komedi. f. Gldrc, komik. nce tatan kapak. Demir engel. (C.: Eda'i) Mesel, hikyat. * Bilmece, yanltma. (C.: Uzul) Zahmet, meakkat. * iddet. Doru yoldan sapma. slmiyetten ayrlma, saptma. Ekmek kat. Buday renklilik. * Beyaz ok olan deve. Karanlk. Yel inip hayas bymek. Sar kaftan. * Hzl ve ok yryen at. Kiinin asl. Keskinlik. Yoldan kma, dnme, sapma. * Vazgeme. * (dil. C.) diller, dil olanlar.

udl

yoldan kma, sapma.

3140

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Udva'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kuru, sert yer. * zerine oturulduunda rahat olmayan yer. * Evin uzak olmas.

Udvan Ufafe Ufat Ufave Ufaze Uffare Uffe Ufk

Dmanlk, hakszlk, zulm. Memede kalan st art. Haramdan nefsini koruyanlar. orbann sonu. Pamuk kozas. * Yksek yer. Her nesnenin evveli. * Katlk. * iddet. Bir deniz hayvan. * Davarn emziinde kalan st bakiyesi. Ky, kenar. * Rzgrn estii cihetler. * Ufuk. Gkle yerin birlemi gibi grnd yer. Grmzn nihayetindeki yerler. * Mc: Gr ve dn derecesi.

ufk Ufka ufk Ufk Ufre Ufuc ufl Uful Ufunet

ufuk. nce deri. * Snnet edilen deri. ufka ait, yatay. Ufka ait. Ufka dair ve mteallik. * Yatk dzlk. Yatay. Ban ortasnda olan sa. (C.: Afc) Vurmak. * Gden barsa denilen barsak. batma, kaybolma. Gurub, bat. Gzden kaybolu. Grnmez olmak. * Mc: lmek. ban veya yarann ryp fena kokmas. * ltihab. * Her hangi bir maddenin rmesinden hasl olan pis koku, rk kokusu. * Sknt veren manev arlk.

ufnet Ufure Ufusa

pis koku, iltihap. zerinde her ne varsa yenilip hi bir ey kalmayan yer. Kekrelik.

3141

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ugeylime Ugluta Ugniye Ugniyye Ugtube Ugviyye Uhah Uhbue Uhciyye Uhcvve Uhde

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk olan ocuklar. (C.: Uglult - Egalit) Bilmece, bulmaca, yanltmaca. arklar, ilhiler. Teganni edilen szler. (C.: Egni) Ahenk. Azar, tekdir. Bel. Zahmet. Musibet. Susuzluk. * Galiz, kaba, youn. Trl kabilelerden meydana gelen topluluk. Bilmece, bulmaca, yanltmaca. Bulmaca, yanltmaca, bilmece. Bir ii zerine alma. Sz verme. * Ahidnme. Bir kimsenin stnde olan i veya ey. * Mes'uliyet hududu. * Ric'at ve taalluk diresi. * Becerme, yapma. * Mes'uliyet, sorumluluk.

uhde Uhdud

sorumluluk, sz verme. (C.: Ahdid) ukur. * Uzun hat. * Yeryzndeki uzun yark ve atlak. * Hendek. * Kam vurulmasndan vcutta hsl olan yara ve iz.

uhdd Uhduse Uhfuk Uhkuk Uhne uhr Uhra Uhre Uhrev uhrev

hendek, yark. Hayret edilecek derecede uydurma haber. * Haber verilen nesne. (C.: Ehfik) Yer yar. Yark, hendek. (C.: han) Kin tutmak. baka, dier, sonra. Sir, dier, baka. Ahir, gayr, son, sonra. Bir eyin sonu. hirete dair, hiretle alkal. teki dnyaya ait. hiretle ilgili.

3142

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk uhrevye Uhrun Uht Uhteyn Uhud muharebesi hiretle ilgili olan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Dourmayan, ksr kadn veya hayvan. (C.: Ahavt) Kzkarde. ki kzkarde. Uhud, Medine-i Mnevvere'nin bir mil kuzeyinde krmz bir da olup, Hz. Peygamberimizin (A.S.M.) ashbyla Kureyliler arasnda vuku bulmu olan Uhud Gazasyla mehurdur.Uhud gazas, hicretten 2 sene 6 ay 7 gn sonra olmutur. Bunun zahir sebebi: Daha evvel yaplm olan Bedir Gazasnda Kureyliler malub olduklarndan, Kureylilerden Bedir Gazasnda akrabalar ldrlm olan baz kiiler Ebu Sfyan'a giderek harp teklifinde bulunmulard. Ebu Sfyan, kendi kumandas altnda Kurey mriklerinden ve Kenane ve Tehme'den bin ikiyz kii kadar alarak kars Hind ve dier baz kadnlarla birlikte Medine'ye doru hareket edip Uhud Da'na gelmilerdi. Hz. Resulullah (A.S.M.) Efendimiz, bunlarn nne kmak fikrinde bulunmayp, ehre girdiklerinde mdafaa yapmay teklif etmise de, baz ashabn srar zerine muharebeye kmaa karar vermilerdi. Hz. Peygamber (A.S.M.) sahabeden 700 kiiyle kffra kar kt. Muharebede mslmanlar bazan galip, bazan malub olarak Peygamberimizin amcas. Hz. Hamza ile birlikte 70 sahabe ehid olmutu. Hatta Peygamberimizin de dii krlm, yz ve duda yaralanmt.(Mhim bir sual: Fahr-l-lemn ve Habib-i Rabb-l-lemn Hazret-i Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n Sahabelerinin, mrikne kar Uhud'un nihayetinde ve Huneyn'in bidayetinde malubiyetinin hikmeti nedir?Elcevab: Mrikler iinde o zamanda saff- Sahabede bulunan ekbir-i Sahabeye istikbalde

3143

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mukabil gelecek Hazret-i Halid gibi ok zatlar bulunduundan, anl ve erefli olan istikballeri nokta-i nazarnda btn btn izzetlerini krmamak iin, hikmet-i lahiyye, hasenat- istikbaliyelerinin bir mkfat- muaccelesi olarak mazide onlara vermi, btn btn izzetlerini krmam. Demek mazideki Sahabeler, mstakbeldeki Sahabelere kar malup olmular. T o mstakbel Sahabeler, berk-i syuf korkusuyla deil, belki brika-i hakikat evkiyle slmiyete girsin ve o ehmet-i ftriyeleri ok zillet ekmesin. L.) (Bak: Huneyn) Uhud uhd Uhud-i atika Uhud-u mer'iye uhuvvet Uhuvvet Uhuvvet-i efkr Uhuvvetkr Uhuvvetkrane Hicazda bulunan mbarek bir da. yeminler, anlamalar. Eski anlamalar. Yrrlkteki anlamalar. kardelik. Kardelik. Din kardelii. Samimi dostluk. Fikir kardelii. f. Karde gibi davranan. Karde gibi mumelede bulunan. "f. Kardeesine, karde gibi olarak. Birlik, beraberlik ve karlkl sevgi ile.(Uhuvvetin srr: ahsiyetini kardeler iinde fni edip, onlarn nefislerini kendi nefsine tercih etmek. L.)(Her ikinizin, Hliknz bir, Mlikiniz bir, Mbudunuz bir, Rzknz bir... Bir bir, bine kadar bir bir. Hem Peygamberiniz bir, Dininiz bir, Kbleniz bir.. Bir bir yze kadar bir bir. Sonra kynz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir... Ona kadar bir bir. Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifak, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettii; ve kinat ve kreleri birbirine balyacak mnevi zincirler bulunduklar hlde; ikak ve nifaka, kin ve advete sebebiyet veren rmcek a gibi

3144

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ehemmiyetsiz ve sebatsz eyleri tercih edip m'mine kar hakiki advet etmek ve kin balamak; ne kadar o rabta-i vahdete bir hrmetsizlik ve o esbab- muhabbete kar bir istihfaf ve o mnsebt uhuvvete kar ne derece bir zulm ve i'tisaf olduunu; kalbin lmemi ise akln snmemi ise anlarsn! M.)" uhuvvetkrane Uhuz Uhz Ukab Ukabeyn kardecesine. Gz ars. Sihir, efsun. (C.: Ukbn-Ekub) Tavancl kuu. kence veya asmak iin dikilen iki tane dar aac. * Kovay muhafaza etmek iin kuyu iinde olan yumru ta. * Kuyu duvar arasna koyulan saks paras. * Havuz iinde akan suyun yolu. * Byk ilim. Ukad (Ukde. C.) Dmler, bezler, ilikler. Boyun, koltuk alt ve kaskta bulunan guddeler. ukad Ukad- hayatiye ukdeler, dmler. Can alc noktalar, hayat dmleri. Bir eyi meydana getiren asl rknler. Ukala ukal Ukam Ukama' Ukamis Ukar Ukas Ukaykan Ukaz (kl. C.) Aklllar. * Halk dilinde: Aklllk iddia edenler. aklllar, aklllk taslayanlar. ok sert. Pek iddetli. (Akm. C.) Ksrlar. Zrriyeti olmayanlar. ok. arap. * Lks mobilya. "Bir cins ot. * ""Kesmek"" mnsna mastardr." Karnca. Mekke-i Mkerreme yaknndaki bir pazar ad.

3145

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ukba ukb Ukba-i ferda

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hiret, br dnya, bki olan lem. * Ceza. br dnya. f. Gelecek olan hiret. Yarnki devir. Ashab- Kiramn mmtaz fakihlerinden ve

Ukbe bin amir bin kays el-chen (r.a.)

Kur'an- Kerim'i ezberleyip yazanlardandr. 55 Hadis-i erif rivayet etmitir. Msr Valiliinde bulunmu ve orada Hicri 58 tarihinde vefat etmitir. Ukbe Ukd Ukde Nbet. * orba bakiyyesi. Dm. * Youn. * Gazap, hiddet. * Skin olmak. Dm, ba. * Kark ve mkil i. Zorluk, zor i. Vlilik ve halifelik iin akdolunan biat. * Aalk yer. * Pelteklik, kekemelik. * Arzu edip de ulaamadndan dolay ie dert olan ey. ukde Ukdegir Ukdega Ukde-i hayat Ukde-i lisan Ukdev Ukhuvan Ukyye dm, bilmece. f. Mkil, zor. * pheli. * Dml. f. Mkilleri yenen. f. Hayat dm. (ekirdek gibi) f. Kekelemek. Dm biiminde olan. Ukde ile alkal. Papatya. (Bak: Okiyye)

Ukkae bin el-mihsan el-esd (r.a.) Efdl- Sahabeden ve kahramanlardan olup hususan Bedir muharebesinde ve Hazret-i Ebu Bekir (R.A.) devrinde mrtedlerle olan muharebede yararlklar gstermitir. Peygamberimizin vefat tarihinde 44 yalarnda idi. Ukkaze ukke (C.: Akkiz) Ucu demirli sopa. tulum, deri kap.

3146

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ukke Ukle Uklum Ukm Ukne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tulum, deriden yaplan kap. Balamak. * Hile edip aldatmak. Kuvvetli deve. Ksrlk. * Verimsizlik. (C.: Ukn-Akn-Uknt) Karn bklm. (imanlk ve semizlikten olur.)

Uknum Ukr

(C.: Ekanim) Asl. Ksrlk. * Ksr olan kadnn veya dii hayvann hali. * Mc: Netice alamama.

Ukre Ukruban Uksume Uktua

Ksr. Dourmayan kadn veya hayvan. Akrebin erkei. (C.: Ekasim) Nasib, ksmet. Hisse, pay. Alkay kesmek gayesiyle gnderilen ey. lgiyi kesmek zere verilen ey.

Ukub Ukubat ukubt Ukubet Ukud suresi Ukud ukuk Ukuk

Her nesnenin sonu. (Ukubet. C.) Cezalar. kenceler, eziyetler. * Ksas ve ahs cezalar. cezalar. (C.: Ukubt) kence, azab, eziyet. * Ceza. Kur'an- Kerim'in beinci suresi olan Mide Suresinin dier bir ismi. (Akid. C.) Akidler. artlar, balar. ki tarafa kabul edilen eyler. ana babaya isyan. Anaya babaya itaatsizlik ve hrmetsizlik etmek. Zorbalk, tanmamak, si olmak.

Ukul ukul Ukul-u aere

(Akl. C.) Akllar. akllar. (Bak: Akl- evvel)

3147

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ukunne Ukus Ukusa Ukve Ula l Ulale Ulase Ulat Ulbari Ulbe Ulcum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ukun) Tatan yaplm nesne. (Aks. C.) Akisler, yanklar, arpmalar. Berklik, muhkemlik, salamlk, sertlik. Kuyruk dibi. Birinci, ilk, evvel. * Eskiden vezirlikten sonra gelen sivil rtbe. ilk, birinci. St bakiyyesi. * Her nesnenin bakiyyesi, art. Ya. Birbirine karm olan iki ey. Demir rs. * stnde ke kurutulan ta. Bir ot cinsi. (C.: Uleb-lb) F. * Byk kutu. * Sandk. (C: Alcim) Erkek kurbaa. * Da keisinin erkei. * Deve kuu. * Salam ve dayankl deve. * ok su. * Gece karanl.

Uleb Ulebit Ulema

(Ulbe. C.) Flar. * Byk kutular. * Sandklar. Youn ve byk nesne. * Koyun srs. (lim. C.) limler. Osmanl devrinde yksek ilim ve fkh limleri. lmiye mensublar.

ulem Ulema-i miln Ulema-i btn

limler. lmine ve bilgisine gre amel eden, ilmini tatbik eden limler. eriatn, zhir ve hkmlerinden daha ok, mn ve esrarn bilen limler.(Ulema-i zhir ve btnn Tbin zamannda en byk reisi ve mam- Ali'nin mhim ve sadk bir akirdi olan Hasan- Basri... M.)

Ulema-i ilm-i huruf

Kur'ann bir harfinden, bir sahife kadar esrar bulduklarn syleyen ve dvalarn, o fennin ehline isbat edenler.

Ulema-i rsihn

Hak ve hakikat ilminde meleke kazanm limler.

3148

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ulema-i rsum

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Resm, merasim limleri. Kendileri resmen lim bilinen fakat hakiki lim olmayan kimseler. (Zhir ulema da denir.)

Ulema-i zhir

Kur'an- Kerimin zhir mnsna gre hakikatlar deerlendiren limler. eriatn mna ve esrarndan daha ok, zhirini ve hkmlerini bilen limler.

Ulema-s s'

Kt limler. Dnya iin hiretini unutan limler. Dnyay dine tercih eden limler. Menfaat iin hakikat rten limler.

ulemss Ulguze Uli Ulk Ulka Ulkum Ullame Ullef Ulliyye Ulta Uluf

kt limler, dnya iin dinini feda eden bilginler. Bilmece, bulmaca, yanltmaca. Shib. Ehil. arap. Kahvalt. * Az nesne. * Kk ocuklara yaplan elbise. (C.: Alkm) ok karanlk gece. * Pek salam deve. Kna. Muz. (lliyye) Yksek tabaka. En yksek. En erefli. * ardak. Gerdanlk. * Kadnlarn ss olarak yzlerine ektikleri siyah izgi. (Elf. C.) Binler, bin saylar. * lfet ve nsiyete ziyade meyyal ve alkan olan.

ulfe Ulufe Ulufe-hr ulhiyet

yenieri maa. Yenierilere ve sipahilere datlan maa. * Bir nevi hayvan yemi. (C.: Ulufehrn) Ulufesi olan, ulufeci. " ilhlk, ksaca ""ibadet edilmeye lyk olan yegne mabud btn varlklar yaratan Allahtr"" diye ifade edilebilen hakikat."

Uluhiyet

lhlk. * Allah'n kinattaki tasarruf ve hkimiyeti ile hereyi kendisine ibadet ve itaat ettirmesi.

3149

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Uluhiyet-i mutlaka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Kayt altnda olmayan, mutlak uluhiyet. Ancak bir tek lhn mbud oluu.(Evet, nev'-i beerin her taifesi birer nevi ibadetle ftr gibi megul olmas ve sair zihayatn belki cemdtn dahi ftr hizmetleri birer nevi ibadet hkmnde bulunmas ve kinatta madd ve manev btn nimetlerin ve ihsanlarn herbiri bir Ma'budiyet tarafndan hamd ve ibadeti yaptran perestie ve kre birer vesile olmalar ve vahiy ve ilhamlar gibi btn tereuht- gaybiye ve tezahrat- maneviyenin, bir tek lhn ma'budiyetini iln etmeleri; elbette ve bedahetle bir uluhiyyet-i mutlakann tahakkukunu ve hkm-ferma olduunu isbat ederler. .)"

Uluhiyet-i sriye ve hayat- sriye

"Vahdet-l vcud ehlince kullanlan tasavvuf tabirler

olup; lh sfatlarn ve hayatiyetin eyaya sirayet etmesi, yani tecelli etmesi mnasnda olan bu tabirlerden, ehil olmayanlar; Allah'n tecessmn veya eyaya hull'n veya eya ile ittihad ve ittisal'ini zu'metmek gibi btl vehimlere dtler.Bu mes'eleye dair Mesnevi-i Nuriye'den nakledeceimiz veciz bir paragraftan bu tabirler daha iyi anlalabilir:""Evet, delil iinde neticeyi grmek, lemde snii mahede etmek, tark- istigrakkrane cihetiyle cedavil-i ekvanda cereyan- tecelliyat- lhiyeyi; ve melekutiyet-i eyada sereyan- fyuzat; ve meraya-y mevcudatta tecelli-i esma ve sft yalnz zevken anlalr birer hakikat iken dk-i elfaz sebebiyle, uluhiyet-i sariye ve hayat- sariye tabir ettiler.Ehl-i fikir, o hakaik- zevkiyeyi nazarn mekayisine sktrdndan, ok evham- btlaya mene' oldu.""" Ul'ul Ulum Yaramazlk. * armak. * Budak. (lm. C.) limler, bilgiler.

3150

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ulm U'lume Ulum-u liye ilimler.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Elim) Almet, iaret, nian. "(let. den) let ilimleri. (Gramer, sarf, nahiv, belgat ve mantk gibi.)(Ulum-u medarisin tedennisine ve mecray tabiiden evrilmesine bir sebeb-i mhim budur: Ulum-u liye $ maksud-u bizzat srasna getiinden, ulum-u liye $ mhmel kald gibi, libas- mn hkmnde olan ibare-i Arabiyenin halli, ezhan zaptederek, asl maksud olan ilim ise tebe kalmakla beraber ibareleri bir derece mebzul olan ve silsile-i tahsile resmen geen kitaplar; evkat, efkr kendine hasredip harice kmasna meydan vermemeleridir. R.N.)"

Ulum-u bedihiyyt

Delil ve isbatna lzum grlmeyip kolaylkla bilinen ilimler. (Bak: Kaziye-i bedihiyye)

Ulum-u bediiye Ulum-u hafiye

(Bak: lm-i bedi') Gizli ilimler. Ancak veraset-i Nbvvet muhakkiklerince veya bir ksm hakikatlarn esrarna vakf limlerce bilinen ilimler.(lm-i Cifrin mhim bir dsturu ve ulum-u hafiyyenin mhim bir anahtar ve bir ksm esrar- gaybiyye-i Kur'aniyyenin mhim bir miftah tevafuktur. M.)

Ulum-u kevniye Ulum-u mterefe Ulum-u nakliye

Kinatn ilmi. Yaratla dair olan ilimler. Herkesin bildii ve tannm olan ilimler. Hadis, tefsir, fkh gibi ve mukaddes kitaplardan nakil olunan ve rivyet zerine kurulmu olan ilimler.

Ulum-u nazariye Ulum-u siyasiye Ulum-u ett Ul

Yalnz gr halinde kalm, tatbikata konulmam ilimler, teoriler. Siyas ilimler. Dank bilgiler, eit eit ilimler. Sahipler. Bir eyin ehli olanlar.

3151

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ulf Ul-l azm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ulfe. C.) Yemler, ulufeler. * Yenieri maalar. "Kat'i azim sahibi, ciddiyet, sabr, sebat sahibi byk ztlar, hususan peygamberler (Aleyhimsselm). Bata Hz. Muhammed (A.S.M.), sa, Musa, brahim, Nuh (A.S.).(Kur'an- Hakm ehl-i uura imamdr. Cin ve inse mriddir. Ehl-i kemale rehberdir. Ehl-i hakikata muallimdir. yle ise, beerin muhaverat ve slubu tarznda olmak zaruri ve kat'idir. nk, cin ve ins mnactn ondan alyor. Dusn ondan reniyor. Mesailini onun lisaniyle zikrediyor. Edeb-i muaeretini ondan taallm ediyor ve hakeza. Herkes onu merci' yapyor. yle ise eer Hz. Musa'nn (A.S.) Tur-i Sina'da iittii kelmullah tarznda olsa idi; beer bunu dinlemekte ve iitmekte tahamml edemezdi ve merci' edemezdi. Hz. Musa (A.S.) gibi bir ull azm ancak birka kelm iitmee tahamml etmitir. S.)"

Ul-l ebsar Ul-l elbab Ul-l emr

Basiret shibleri. Akl shibleri. Dnebilenler. Akl- selim sahibleri. Mslmanlar eriat nmna idare eden (Halife, kad, slm reisi, pdiah, sultan, reis-i cumhur, reis, mdr gibi) ztlar.

ullazm ullemr Ul-n nha ulvv Ulvv

pek byk zatlar. Mslmanlarn idarecisi. Akll kimseler. byklk, ycelik. Byklk, ykseklik. * Bir eyin yukarsna kma. * an, eref ve kadr sahibi olma.

Ulvv- cenablk

l cenablk. * Kerem ve cmertlik shibi ve faziletli olmak. Byklk.

Ulvv- himmet

Yksek himmetlilik, gayret ve himmeti ok olmak. (Bak: Himmet)

3152

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ulvv- an ulvvcenb Ulvan Ulvi ulv ulvye Ulviyet ulvyet Ulya uly Umale umde Umde

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

n erefi byk. Yksek eref. byklk ve ycelik. Mektup ve yaz bal. * vnme, tefahur. (Ulviye) Yksek, yce. * Manev ve ge mensub. yce. deeri yce. Ulvilik, ycelik, ykseklik, ululuk. ycelik. (Me.) Pek byk, pek yce, daha yksek. ok yksek olan. pek yce. Bir iinin, ii karlnda ald cret. ilke, temel fikir. nanlacak ey. * Prensip, temel fikir. * Dostluk. Gvenilecek yer veya kimse. * Kavim veya kabilenin muteber ve mu'temedi olan. Reis. Serasker.

Umk Umkan Ummal Umman

Derinlik. Dibi derin. * Kuyu veya denizin derinlii. Derinliine. (mil. C.) dare mirleri. Valiler. Tahsildarlar. Byk deniz. Okyanus. * Hindistan ile Arabistan arasndaki byk deniz.

umman Umra

derya, okyanus. "Bir kimsenin mlkn bir kimseye ""mrm olduka veya senin mrn olduka sana i't ettim, lsen yine benim olsun"" demesi."

Umran

mar ile enlendirilmi olan. Bayndrlamak. Medenilik. Sadet. Mutluluk.

umrn

medenilik.

3153

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk umre Umre farz olmayan hac.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ziyret. Hac mevsimi dnda Kbe'yi ve Mekke ve Medine'deki mukaddes yerleri ziyaret etmek. Ist: Kbe-i Muazzama'y tavaftan ve Saf ile Merve denilen iki mukaddes mevki arasnda sa'yetmekten ibarettir. Farz olan hacca Hacc- Ekber denildii gibi, Umreye de Hacc- Asgar denilir. Cuma gnne tevafuk eden hacca da Hacc- Ekber denilir.

Umre-i nebev

Hz. Muhammed (A.S.M.) Efendimizin, hac farz olmadan evvelki hacc.

Umud Umuhet umm Umum Um'ume Umumen Umumet umm Umum Umumiyet ummyet Umumiyetle Umur

(Amud. C.) Direkler. Stunlar. * Mc: Seyyidler. Asker eliler. Yaplacak ite tereddt gsterme, tutulacak yolda duraklama. btn, herkes. Umumi olmak. Hep, btn, cmle, herkes. nsan topluluu. Btn, hep. Amcalk. Amca akrabal. genel, herkesle ilgili. Herkesle alkal, herkese dir. Bir eyin herkese it olmas. Umumilik. genellik. Umumi olarak. Genel olarak. (Emir. C.) Emirler. ler. Hususlar. Maddeler.(Mhim ve byk bir umur-u hayriyenin ok muzr mnileri olur. eytanlar o hizmetin hdimleriyle ok urar. Bu mnilere ve bu eytanlara kar, ihls kuvvetine dayanmak gerektir. L.)

umr

iler, emirler, hususlar.

3154

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Umurana Umurat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Umur-n) f. ten anlar, ibilir. (Umre. C.) Umreler. Hac mevsiminin haricinde Kbe'yi ve Mekke-i Mkerreme'nin mbarek yerlerini ziyaret etmeler.

Umurdide Umur-u askeriye Umur-u dnyeviyye Umur-u gaybiye

(C.: Umurdidegn) f. grm, iten anlar ve tecrbeli kimse. Askerlik ileri. Dnya ileri. Dnyaya ait iler. Gaybi olan ve hissiytmzla bilinmeyen iler. Gemi zamana yahut gelecee dir olan ve hazrda mevcut olmayan iler.

Umur-u hasise Umur-u izfiye

irkin ve kt iler. Birbirisiz olmayan ve birbirine nisbet ve mukayese ile anlalan vasflar. (Mesel: Karanlk olmasa, aydnln bilinmemesi gibi)

Umur-u mtenasibe Umur-u mtezadde Umya Umyan Umye Unab Unat Unayil Uncud Unf unf Unfen Unf Unfus

Aralarnda uygunluk ve mnasebet bulunan eyler. Aralarnda uygunluk olmayan birbirine zt eyler. (Bak: Amya) (A'm. C.) A'mlar, krler. Azgn ve sapkn olmak. * Husumet ve inat etmek. Byk burun. * Akl. * Karn. (Ani. C.) Esirler. * Adi, baya ve aalk kimseler. (C.: Anyil) Berk, metin, salam, dayankl, muhkem. ekirdei km zm. Kabalk. Sertlik. Cebir ve zor. sertlik, kabalk. iddetle, sertlikle. Zor kullanarak. (Unfiyye) Sert, iddetli, kaba. Edepsiz ve haysz kadn.

3155

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Unfuvan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Genlik ve gzelliin balangc, en parlak zaman. * Parlaklk, tazelik.

Unfuvan- ebab Unk Unkud Unsul Unsur

Genlik a, tazelik. Boyun, gerdanlk, gerdan. Salkm. Ada soan. Kimyev maddeden her biri. Mrekkeb cisimlerde bulunan basit maddelerin her birisi. * Umumdan ayrlan ksm. * Tam olan eyin her bir paralar. * Madde, esas, kk. Element.

unsur unsurculuk unsur Unsuriyet

para, element, madde, kk. milliyetilik, rklk. unsurla ilgili. Irklk. Bir kavmi veya kendi soyunu daha erefli sayarak dier insanlar hakir grmek. Menf milliyetilik.(Cy- dikkat bir hal: Trk milleti ansr- slmiye iinde en kesretli olduu halde, dnyann her tarafnda olan Trkler ise mslmandr. Sair unsurlar gibi mslim ve gayr- mslim olarak iki ksma inksam etmemitir. Nerede Trk taifesi varsa mslmandr. Mslmanlktan kan ve mslman olmayan Trkler Trklkten dahi kmlardr -Macarlar gibi-. Halbuki kk unsurlarda dahi, hem mslim ve hem de gayr-i mslim var. M.)

unsriyet unsriyetperver Unsut Unue Unv

unsurluk, rklk. milliyeti, rk. Kldan bklme ip. Refah, huzur, rahatlk. * Adlet. Merhamet. * arap. * Beenme. Alaklk. * Alak gnlllk, tevzu etmek.

3156

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Unve Unveten Unzub Unzuba' Unzur unzur Unzuvan Unzuvane Ur Ura Ura' Ura'r Uram

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zor, kuvvet gsterme. Cebren, zorla, kuvvet gstererek. (C.: Anzb) Erkek ekirge. ekirge olan yer. Bak, gr (Melinde emir). nazar et, bak! Herze ve hezeyan syleyen kimse. * Bir ot. Dii ekirge. Tek gzller. * Silhsz, mhimmatsz olanlar. plaklk. lmek yapmak. (C.: Arr) Semiz etli deve. * erefli adam. * Kavmin reisi. Eti soyulmu kemik. * okluk. * Kt ahlk. * iddetli muhlefet. * ocuun edepsizlik yapmas.

Urame Urat Uraza Urb Urba

Hiddet. * iddetli muhalefet. * Kt ahlk. * Edepsizlik etmek. (Uryan. C.) Elbisesi olmayanlar. plaklar, uryanlar. Misafire karlan yiyecek. * Hediye, armaan. iddetli akc ay. * Ferah, sevin, neat. (Asl dr.) tl. Esvab, elbise. * Arabada: Ukde, kstek, bklm, dm. * Zekvet. * Mekir, hile.

urba Urban urbn Urbun Urca Urcan

elbise. l arabalar. * Airetler. l Araplar. Mterinin byie verdii pey. Bir nesnenin zerine durmak veya stne kmak. (A'rec. C.) Topallar.

3157

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk urcun Urcun Urefa uref Urf kurumu hurma dal.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kurumu hurma dal. Ay gibi eilen dal. Hurma salkmnn dal. (rif. C.) rfan shibi kimseler. (Bak: rfan) rifler. (C.: A'rf) At yelesi. * Horuz ibii. * det. * Cennet ile Cehennem arasnda bir makam. * hsan.

urgan Urgan Urgun Urrak Urret

ip, halat. t. p. Halat. t. Vurgun, k. Kabuu soyulmu aa. * Eti gitmi kemik. (C.: Urr) Devenin dudaklarnda ve ayaklarnda kan bir ban. * Ulamak, varmak. * Ku tersi.

Urs Ur Urub Uruc urc Uruc-u isa Uruk urk Uruk-u beer

(Urus) Dn yemei. Boazn iki tarafnda olan iki uzun etin birisi. (Arub. C.) (Bak: Arube) Yukar kmak. Ykselmek. ykselme, kma. Hz. sa'nn (A.S.) ge kmas. (Irk. C.) Irklar. * Kkler, damarlar. rklar, kkler. nsan rklar.

Uruk-u insaniyetkranef. nsanla yakr damar, kk veya huylar. Urum Urusat Uru (Urume) Almet, niane. * Kk, dip. * Ban tepesi. (Urs ve Urus. C.) Dn yemekleri. (Ar. C.) Gkler, arlar. Tavanlar.

3158

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Uruz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zhir olmak, grnmek. * Gelme, rz olma. * (Arz. C.) Bildirmeler, keyfiyetler.

Urva Urve

Stma. Stmaya tutulma. (C.: Ur) Dme ilii. * Yazda ve kta yapra dklmeyen aa. * Daima bki olan nesne. * Arslan. Kudretten kinaye olur. * Kulp. Yapacak sap. Tutacak yer.

urve Urvet-l vska

tutulacak yer, kulp. Salam kulp. Metin ve muhkem olan tutulacak ey. * slmiyet. * Kur'an- Kerim.

urvetlvska Uryan Uryani Urye Urz

salam kulp, islmiyet. plak. plaklk. * Bir cins erik. Ari olmak. plak olmak. Mania, engel. Aktan hedef gibi bir eye mruz olup duran. * Hcet, ihtiya. * Taraf, nhiye, cnip. * Vasat, orta.

Urza Us Usafe Usam usre Usare

Hedef. (C.: ss) Byk kadeh. Buday sapndan den para. Pire. zsu. Vcud bezlerinden akan faydal su. Sklm eylerden kan su. z su.

Usare-i ineb Usare-i mideviye Usas Usat

zm suyu. ra. Mide suyu, mide salgs. ok kl. (Asi. C.) Asiler, zorbalar, itaat etmeyenler. * Gnahkrlar.

3159

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Usbe Usbud Usde Usefa Useybe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cemaat. nsanlar. Atllar. Atlar veya kulardan cemaat. Kelp amasndan olan kurt yavrusu. Kaftan altna giyilen kk gmlek. (Asif. C.) Renberler. Irgatlar. (C.: Useybt) Yapra bir takm ksmlara ayran liflerden herbiri. Damar.

Useyle Usfr Uskul Usluc Usm Usmuh Usmur Usnun

Bal gibi tatl olan kk bir ey. * iftleme, cins mnasebet. Bir asl boya. Hurma salkm. (C.: Aslic) Yeni belirmee balam aa buda. Zeytin aac. Kulak. * Kulak delii. (C.: Asmir) Dndke suyu karp dken dolap gzleri. (C.: Asnin) Sakal ucu. * Her nesnenin evveli. * Devenin enesi altnda olan uzun kllar.

Usr usr Usra Usret Usret-i hazm Usret-i teneffs Usr-n nefes Usse Ustam

Glk, zorluk. Zor i. * Sknt. Darlk. Ktlk. zorluk. Glk, zorluk. Zorluk, glk. Darlk, sknt. lemezlik. Hazm gl, sindirim zorluu. Teneffs zorluu, nefes darl. Nefes darl. Gve denilen bcek. f. Gvenilir, emin. timad edilir. * Altn veya gmten yaplm at eeri.

Ustuble

stp.

3160

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ustumme Usube Usul Her nesnenin asl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

hta etmek, kaplamak, iine almak. (Asl. C.) Ana, baba. Cedler. * stinadgh. * Rcih delil, kaide. Asllar, kkler, temeller. Bir ilmin asl mevzuundan nce renilmesi lzm gelen esaslar. Bir hedefe ulamak iin tutulan dzenli yol. * Tarz, metod, tertip.

usl usl Usuliyyun Usul- erbaa Usul- fkh ilmi

tarz, metod, yol, dzen, temel, asl, esas. uslle ilgili. Fkh usulyle uraan slm limleri. Usul- Fkh mellifleri. (Bak: Edille-i erbaa) "Fkh ilmine it bilgilerin esas ve istinadgh olan bir ilimdir. er'i hkmlerin mufassal ve muayyen delilleri ve hikmetleri bu sayede bilinir ve bu dini hkmler, bu muayyen ve mahhas deliller vstas ile istinbat ve isbat olunur. Bu ilme ""Hikmet-i teriiye"" de denilmitir."

Usul-d-din uslddin Usur Us'us Usvv

(Bak: lm-i Kelm) dinin temelleri. Gzclk etmek. Kuyruk sokumu. Kaba ve iri olmak. * Kat olmak. * Gece karanlk olmak. * Yakn olmak.

Usve Uabe Uara Ub Uere

oktandr taranmam sakal. (C.: Eyib) Kark olan. * Nesebi kark kii. Uzunluu on zira' miktar olan. (C.: A'eb) Taze ot. (C.: Uur-Uerat) Stleen cinsinden dikenli, yass yaprakl aa.

3161

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ueyya Uir U Uak Uve Utahiye Utarid Uta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ey. dan) Kk eyler, eyacklar. Taze ayr, taze ot. Ku yuvas. (k. C.) klar. Gece vakti uzaktan grnen ate. Aklsz, ahmak kimse. Araptan bir kabile ad. * Merkr gezegeni. nsana rz olan bir hastalktr ve hasta insann yrei yanar, suyu ier, yine kanmaz.

Utat Utbul Uteka Utiy Utle Utm Utme Utrufe Utru Uttel Utub Utufet Utuh Utull

Arslan. * Bahadr er, kahraman. (C.: Atbil) Uzun boylu gzel kadn. (Atik. C.) Azatllar. Azat olmu kle veya cariyeler. (Bak: Atiy) Bo ve muattal olmak. * Hurma salkm. * ahs. (Utm) Yabani zeytin aac. de gibi zeytin biimindeki meyve. (Turfe. C.) Tuhaf, az bulunur. Sar. zerinde ziynet eyas olmayan kadnlar. Pamuk. Nezaket, ltuf. efkat. Akl noksan olan. Souk, sert ve cimri insan. Chil ve hayrdan men'eden. Galiz ve bahil kimse.

Utum Utun

Ta duvar. Ta yap. * Kk, kasr. Kat ey. iddetli.

3162

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ut'ut Utv Eek spas.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Atiy-Utiy) Haddini ama, tecavz. Kibir. Serkelik. * Ayaklanma. syan.

Utye Uva Uvera Uvvam Uvvar Uvz Uyku Uyub uyb Uyun uyn Uzafire Uzbet Uzema' Uzeym Uzeyvat Uzeyza' Uzfur Uzhul Uzima uzlet Uzlet Uzletgh

Pamuk paras. * Yanm bez paras. iddetli ses. Avaz, sayha. (Bak: Avr) Dalg adam. (C.: Avvir) Korkak adam. * Da krlangc. Bir kimseye snmak. (Bak: Kaylule) (Ayb. C.) Ayblar, kusurlar. ayplar. (Ayn. C.) Gzler. * Kaynaklar, pnarlar. pnarlar. Kat. iddetli, edid. (Bak: Uzube) (Azim. C.) Mevki ve eref bakmndan bykler. (C.: Uzeymt) Kemikcik. (Uzeyve. C.) Kk uzuvlar, uzuvcuklar. Kuyruk kemii. Asma filizi. * Trnak. (C.: Azhil) Yeyni, hafif. * Yk vurulmayan deve. Vcutta bir organn atesiz ve arsz olarak imesi. yalnzlk. Yalnzlk. nsanlardan ayrlarak bir tarafa ekilip yalnz kalmak. f. Oturulan tenh yer. Yalnzlk kesi.

3163

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Uzletgzin uzlethne Uzletniin Uzlufe Uzm Uzma uzm Uzme Uzret Uzriyy Uztumme Uzub Uzube

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Tenhada yaayan, yalnzlk kesine ekilen. yalnz kalnan yer. f. Tenha bir keye ekilip yalnz yaayan. Kayalk. Yaln kaya. Ululanma, kibirlenme. (Me.) Byk. ri. * En byk. ok byk. (Mz: A'zam) byk. Airet. * Birinin mensub olduu ile. * Akrab. nde olan sa. iddetli muhabbet. iddetli sevgi. nsann rk ve nesebi. * Her eyin asl. Kayp ve grnmez olmak. (Uzbe) Bekrlk. Erginlik hleti varken tecerrd halinde kalmak. Evlenmemek.

Uzubet Uzubet-i lisn Uzuf Uzuv uzuv uzv Uzv Uzviyet Uzza Uzzab bab batir

Tatllk, irinlik. Tatl dillilik. Dil tatll. Nefsi ktlklerden ve phelerden menedip uzaklatrmak. (Uzv) Bir canlnn vcud yapsnn ksmlarndan herbiri. Az. Organ. organ. uzuv, organ. (Uzviye) Uzva ait. Canl. Organik. Uzuv olu. Canllk. Canl uzva ait. slmiyetten evvel chiliyet devrinde byk putlardan birisinin ismi. Zevc veya zevcesi olmayan. Bekr. iddetli ve takn sel suyu. Akrabasn arayp sormayan kii.

3164

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk bbehet beyd bhet bne bud blle bvvet bvveten cac cahin cem cra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ululuk, byklk, azamet. (Abd. dan) Klecik, kulcaz. (Bak: bbehet) (C.: ben) Aa boumu. rkmek. Basra yaknnda bir harap ehir. * Bir miktar hurma. (Eb. den) Babalk, atalk. Babalk sfatyla. Atalk cihetiyle. Tuzlu, ac su. (C: Achine) Hizmetkr. * A. Dost. * Deyyus. (Ecme. C.) Sk aalk yerler. "f. Pek uta ve kenarda olan. Uzak. (Bu kelime, Arapa zannedilerek ""hcra"" yazlmas yanltr.)"

cr cret cret cum cun cur curat cmm

uzak, pek uta. Hizmet karl verilen ey. iin karl. Kale. Suyun renginin ve tadnn bozulmas. (Ecir. C.) Ecirler, sevablar. (cret. C.) cretler. Medine ehlinin tatan yaptklar hisar. * Snacak yer. * Daml drt keli ev.

deba deb f

(Edib. C.) Edibler, edebiyatlar. * Edeb shibleri. Zarif kimseler. edebiyatlar. Kulak kiri. * Trnak arasnda olan kir. * Hzn ve kedere iaret eden kelime.

3165

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk fe ff ffe fhud fhus fkuhe fn fnun ftde ftade ftadegn ftadeg ftan fuk ful f'ule f'uvan frre hbe hciyye hcvve hkume kel kile kl kle f. Bostan korkuluu. Of! Necis, pis. Yetimi ocuk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Efhis) Kayalarda olan ku yuvas. alacak ey. Hamkat, ahmaklk. Hl. Nev, eit. Sama sapan sz. Dedikodu. dkn, aresiz. f. Dm. Fakir, biare. * k, tutkun. (ftade. C.) f. Dknler. Tutkunlar. klar. f. Dknlk, biarelik. f. Den. Derek. (Efk) Yalan sylemek. * Kamak. * Bir iten sapmak. Batmak, kaybolmak. * Mc: lmek. Vazife, grev. Erkek ylan. Karmak. Yolculuk veya asker iin hazrlanm elbise ve malzeme. * St. (hcvve) Hicvetmee sebep olan ey. Hicvetmee sebep olan ey. * Yerme, hicvetme. Alayl sz veya hal. (kle. C.) Lokmalar. Gybet. (kl) Meyve, yiyecek, azk. * Zek. (C.: kel) Lokma.

3166

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk kne kre krume ksum ksus kule kl kzube lbe lbub lema lfet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ukur iinde olan ku yuvas. Yuvarlak nesne. Top. * ukur. Kerem, bahi, ltuf. imenlik yer. ayr bol ve gzel olan bahe. Sarmak. Srden ayrp beslenilen koyun. (Bak: kl) Yalan. Uydurma, sz. Ktlk. * Alk. Kiraz ekirdei. (Bak: Ulem) "Alma, alkanlk. Birisiyle mnasebette bulunmak. nsiyet. Ahbablk, dostluk. Huy etme. Grme, konuma.(nsanlar fikren dallete atan sebeblerden biri; lfeti, ilim telkki etmeleridir. Yni me'luflar olan eyleri kendilerince mlum bilirler. Hatt lfet dolaysyla diyata teemml edip ehemmiyet vermezler. Halbuki lfetlerinden dolay mlum zannettikleri o di eyler birer hrika ve birer mu'cize-i kudret olduklar halde, lfet sikasiyle onlar teemmle, dikkate almyorlar; ta onlarn fevkinde olan tecelliyat- seyyleye im'an- nazar edebilsinler. Bunlarn meseli deniz kenarnda durup, denizin ierisindeki hayvanata ve sir garip haltna bakmyarak yalnz rzgr ile husule gelen dalgalara ve emsin uatndan peyda olan parltsna dikkat etmekle Mlik-l Bihr olan Allah'n azametine delil getiren adamn meseli gibidir.'lem EyyhelAziz! nsanlarn arza it mlumat ve msellemat- bedihiyatlar lfete mebnidir. lfet ise, cehl-i mrekkeb stne serilmi bir perdedir.

3167

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hakikate baklrsa zannettikleri ilim, cehildir. Bu srra binaendir ki, Kur'an, yetleriyle insanlarn nazarn me'lufatlar olan eylere eviriyor. yetler, necimler gibi lfet perdesini deler atar. nsann kulandan tutar, ban edirir. O lfetin altndaki havrik-ul-dt mu'cizeleri o diyat ierisinde gsterir. M.N.) (Bak: Tefekkr)" lfet lfetger lhiyye lhvve linnha lker lk alma, alkanlk. f. lfet eden. lfet edici. ocuk oyunca, oyuncak. Oyuncak, ocuk oyunca. (li-n nh) Akll kimseler. (Bak: Sreyya) "Baz z trkecilik taraftarlarnca kullanlm bir kelimedir. Divan- Lgat-t Trk'te ""Peyman"" mnasna geldiine merhum A. Hamdi Elmall iaret ediyor: ""Ahd misak"" da denir. Eman, ideal mnsna kullananlar varsa da yanltr." ltimatom (Oltimatom) Fr. Kat'i ve dnlmez sz. Son sz. * Bir devletin baka bir devlete verdii ihtar. l'ube luf luhiyet l'ban lm lya ma' mdud mduha Piyes, oyun. Binler. (Bak: Uluf) (Bak: Uluhiyet) Oyuncu, aktr. f. Blk, takm, cemaat. (Bak: Uly) Kedi miyavlamas. Usl, det, grenek. Medhedilmee sebep olan hal veya i.

3168

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mem mem mem-i slife

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(mmet. C.) mmetler. Milletler. mmetler, milletler. Gemiteki mmetler. slmiyetten evvel dier Peygamberlere tbi olmu mmetler.

mena mera

Emin kimseler. Eminler. Emniyet sahibleri. (Emir. C.) Emirler, beyler. Seyyidler. erifler. * Yksek rtbeli zabitler.

mer mhud mid mid midbah midbeste midgh midkrne midvr

emirler, beyler. mlek. * Tuzluk. f. Ummak. Emel. Arzu. ntizar. Umut. Rica. umut. f. mitlendiren, mit veren. f. mitlenmi, mit balam. f. Bir ey mit edilen yer veya makam. mit edercesine. "f. mitli. mit besleyen.(Evet, midvr olunuz; u istikbal inklb iinde en yksek gr sad, slmn sads olacaktr. M.) (Rahmet-i lhiyyeden mid kesilmez. nk Cenab- Hak bin seneden beri Kur'ann hizmetinde istihdam ettii ve ona bayraktar tayin ettii bu vatandalarn muhteem ordusunu ve muazzam cemaatn muvakkat arzalarla inallah perian etmez. Yine o nuru klandrr ve vazifesini idame ettirir... M.)"

midvr mluc mlud mm

mitli. Yaprak. * Selvi yaprana benzer uzun, kark bir ot. (C: Mled) Kam dal. Ana, anne, vlide. Nine. * Asl, esas. * Balca olan ey.

3169

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mm mman mmehat anne.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Emin kimse. Emniyetli kii. (mm. C.) Analar. * Esaslar, asllar. * slm ana eserler. Me'haz olabilecek kymetli ilm eserler.

mmeht

analar.

mmeht-l m'minn M'minlerin analar. Peygamberimiz Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n mbarek zevceleri. mmet mmet bir peygambere inanan topluluk. Cemaat, kavim, taife. * Bir hkim milletin ashabndan olan hey'et-i itimaiye. * Bir peygambere inanp onun yolundan giden insanlarn hepsi. Bir peygamberin Hakka davet ettii cemaat. * Bir dille konuan millet. * Arkasna dlecek bir cemaat veya tarikat. mmet-i kaime Hakinas, doru, dorudan ve Allah iin kalkan, mstakim ve dil mmet. mmet mm-i seleme mmetim! (Mi: 542-626) mmeht- M'minnden olup, Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n son vefat eden zevcesi idi. 378 Hadis-i erif rivayet etti. (R.A.) mmi sinan (Vefat Hi: 958, Mi: 1551) Halvet Tarikat, Sinaniye kolunun piridir. Bursa'l olduu nakledilir. Karaman'l olduu hakknda da rivayet vardr. Risale-i erife-i stanbul mmi Sinan adnda bir eseri vardr. (R. Aleyh.) (Osmanl Mellifleri sh: 214) mmi Anasndan doduu gibi kalm ve tahsil grmemi, mekteb ve medresede okumam kimse. Yaz yazmak bilmeyen. (mmi ile chil arasnda fark vardr. mmi yalnz okuyup yazmak bilmiyendir. Chil ise, okuyup yazmak bilse de, bir ey bilmiyen kimsedir, her mmi

3170

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

chil deildir.) * Anaya mensub olan.(Mefhar-i lem (A.S.M.) hi bir mektebde, medresede ve hibir beerden tahsil grmeden, mmiliiyle beraber, evvel, hir ilimlerle mcehhez olmas, lem-i slma, lemlere ve dnyaya rahmet olmas ve Onun bir misli ve benzeri bulunmamas, en byk mu'cizelerden ve Hak Peygamber olduuna dair en mhim delillerdendir.) mm mmiyane okuma yazma bilmeyen. f. Bir ey bilmiyormuasna. mmilere yakr halde. Okur yazar olmadan. mmiyet mmyet mmiyye mm-d dem mmi olu. mmi kimsenin hali. Okur-yazarl olmamak. mmilik. Analk, annelik. Krmz kan damarlarnda grlen kabarma. Bu nabz damarlarndan birisine alan kan kesesi. mm-d dima mm-d dnya mm-l bild mm-l habis mm-l kitab Beyin zar. Dnyann anas. Msr. Mekke-i Mkerreme. arap, rak gibi haram olan iki. Kitabn anas, esas. Levh-i Mahfuz ve ilm-i lh. (Yni: Kur'n, lm-i lhde, Levh-i Mahfuz'da ezel ve ebed olarak mahfuz bulunduundan Kur'ann asl ve anas mnasnda kullanlan bir tabirdir.) * Kur'an- Kerim'in mteabih olmayan muhkem yetlerine de kitabn anas, esas mnasnda mm-l Kitab denilir. * Ftiha Suresi. * Dier bir mnada btn msbet ve faydal kitablarn anas ve mercii olarak Kur'an- Kerim'e de denir.) mm-l kur Mekke-i Mkerreme.

3171

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk mm-l kur'an mm-l veled Ftiha Suresi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Huk: ocuunun kendi efendisinden olduunu syleyen ocuk dourmu cariye.

mm-n nfi' mm-n ncum mm-t tam mm-t trk mm-t tark mniyye msle mumet m'uz mldan nafi nah nan nas nbub

Tavuk. Gk. Sema. Buday. Deve kuu. Ulu yol. Yce yol. Umut, mid. * Arzu, istek, talep. * Niyet, kuruntu. rnek olarak verilen beyit. Misal olarak gsterilen msra. (mm. den) Annelik, analk. Kei veya karaca. Taze fidan. Krpe dal. * Gen, gzel. * nce ve narin vcud. Byk burunlu kimse. Sstlk, zayflk. nleme. Halk. nsanlar. (nbube) Kamtaki boum aras ksm. * Parmak ular. * Tp. nce boru.

nbuse nbu ncuc ncur nf nkua nma

ocuklarn oyunu. (nbe) Bitki kk. Kk yerden takmyla birlikte karlan fidan. (C.: Ancic) Hzl yryen at. ie klf. (Bak: Unf) Ya biriken yer. i saman veya ot doldurulmu ey.

3172

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk ns tutmak ns nsa nsa-ns ns nsiyet nsiyet nsiyetkr nsiyetkrne nude nuta nuf nset nuset nn nvan nvn nvan- mlhaza

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Almak, birlikte dp kalkmak. Alkanlk, alma. * Arkada. Hemdem. Dii. Kadn, kz. Skfk konuma. (nsiye) Alm, nsiyet etmi, sokulgan. * Arkada. alkanlk, dostluk. Alkanlk, dostluk. Birlikte dp kalkmak. Ahbablk. birbirine alm. birbirine almasna. (Bak: Neide) Dm, ilmik. Henz daha yedirilmemi olan ayr. * (Enf. C.) Burunlar. diilik. Diilik. Mennes olu. Aya ve burnu krmz, vcudu kara olan bir ku. sim. Lkab. Adres. * nsz, mukaddeme. nam, lkap. "Bir eyin hakikatn bir derece dnebilmek iin olan isim, tabir ve vasta.(Mi'raciyedeki mceralar, mlumumuz olan mnalarla, o kudsi ve nezih hakikatlar ifade edemiyor. Belki o muhavereler birer nvan- mlhazadr; birer mirsad- tefekkrdr ve ulvi ve derin hakaika birer iarettir ve imann bir ksm hakaikna birer ihtardr. Ve kabil-i tabir olmayan baz mnalara birer kinayedir. Yoksa ma'lumumuz olan mnalar ile birer mcera deil. Biz hayalimiz ile o muhaverelerden o hakikatlar alamayz; belki kalbimizle heyecanl bir zevk-i iman ve nuran bir ne'e-i ruhan alabiliriz. M.)"

3173

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk nzuha rba rbe rbun rcuce rcufe rcuha rcuze rd rdnn rk rmule rne rmek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gurur, kibir, byklk. Bel, mihnet. Bklm. * Dm. * Hile. Pey akesi, pey olarak verilen para. Salncak. (C.: Ercif) Yalan. Uydurma sz. Salncak. (Recez. den) Edb: Msralar kafiyeli, ksa vezinli nazm. (Bak: Kaside) f. Gibi, benzer. Uyuklamak. * Bir byk rmak. Mekn, mevki. (C.: Ermil) Ergen delikanl. Taze peynir. * Keler tuza olan yer. f. Havlamak. (t rr, kervan yrr)ryen kpek srmaz: Tehdit savuran, ii grltye boan kimselerden ylmamak lzm geldiini anlatr.

rviyye ryan ryan sal

(C.: Erv-Ervi) Da keisinin diisi. (Bak: Uryan) plak. ok miktar mal.

same bin zeyd (r.a.) Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'n azadls olan Zeyd bin Harise'nin oludur. Mehur sahabedendir. 128 Hadis-i erif rivayet etmitir. 75 yanda iken 54 ylnda vefat etmitir. (R.A.) same sara sare Davar otlatmak. * Arslan. (Bak: sera) (Bak: Usare)

3174

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk sbu' sbube sbu sera ser sfiyye sir skub

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hafta. Yedi gnlk zaman. (C.: Esbib) Svme, kfr. (sbuiyye) Haftalk. (sr) Esirler. Harbde teslim alnanlar. * Kleler. esirler. (C.: Esfi) zerine tencere koyup yemek piirilen ocak ta. Yarann iyi olduktan sonra kalan izi. Sra ile dikilmi olan aalar. * Kundurac. * Dklm olan, akan su. * Demirci.

skuf skun skutuss skdar skffe skr slem slb slub slbperest slub-perestlik

(C.: Eskf) Kfirlerin kads ve ruhbanlar. Koruk halinde hurma salkm. (Rumcadan) Cevher, asl, unsur, madde. Mushaf cildi. Eik tahtas. f. Kirpi. El arkasnda hnsrla pnsr arasndaki damar. anlatm biimi. Tarz, yol. Biim. fade tarz. Dizmek. slba ar dkn. Kelmn mna ve maksada uygunluuna deil de, ifade tarznn gzelliine nem vermek.

slbiken slub-u d slub-u l slub-u hakm

slbu bozan. Alelde ifade tarz. fadesinde hibir stnlk bulunmayan tarz. Edb: stn ifade tarz. fadenin yksek ve nezih olan. Edeb san'atlardan biridir. Sorulan bir suale, sorann halini nazara alarak baka bir sual gibi telkki edip, ona gre cevab vermek

3175

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

demektir. Mesel : Baz Ashab Resulllah'a (A.S.M.) hillin ince balayp, kalnlaarak bedr ekline gelip, sonra yine balad ekle dnmesinin sebebini sordular. Bunun cevab onlara lzm olmad iin, Kur'n- Kerim o vaziyetin neticesine terettb eden hikmeti, yani ayn takvimcilik yaptn sylemitir. nk bu, soranlar iin daha mhim ve anlalmas daha kolaydr. slub-u mcerred (Sade slub) Bu slupta tabilik, akclk, selset, ksalk, mn ve maksada kifayet sfatlar vardr. Bu slup, let ilimlerinde, ders kitablarnda, konumalarda ve beer muamelelerde kullanlr. slub-u mzeyyen (Ziynetli ve parlak slub) Bu slub tergib ve terhib (tevik etme ve sakndrma) gibi hususlar tazammun eder. Hitabiyat ve iknaiyatta kullanlr. sr sre sru srb ss Sidik tutulmas, sidik zoru. Cemaat, topluluk. f. Gzel ses. f. Kurun. Esas, asl. Kk, temel. * Askerlikte herhangi bir dman hcumuna kar esas dayanak olmak zere nceden hazrlanm yer. * Harb gemilerinin, noksanlklarn tamamladklar yer. * Mat: Bir saynn hangi kuvvete karldn gsteren say. ss ss-l esas ss-l harekt ssless esas, kk, temel. Hakiki salam temel. Asker harektn balangcna esas olan yer. esaslarn esas.

st perdeden balamak Az bozmak, sert konumak.

3176

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stad

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(staz) lim veya san'atta stn olan kimse. Usta, san'atkr. Muallim, profesr. Bilgide veya san'atta veya amelde meharetli zt.

stad stadane stadane stad- a'zam stad- ezel

ilimde ve sanatta stn olan kimse, byk muallim. f. stda yakr surette. Ustaca. stad gibi. En byk stad. Muallimlerin en stn ve reisi olan. Cenab- Hak. Btn ilim ve bilgilerin, marifetlerin reticisi. Alm-i Mutlak ve Hakm-i Ezel.(... Hem maden-i kemalt ve muallim-i ahlk- liye olan o delll- vahdaniyet ve saadet kendi kendine sylemiyor, belki sylettiriliyor. stad- Ezelsinden ders alr, sonra ders verir... M.)

stad- kll stad stad-l beer

Herkesin stad. Her eit ilimde ok ileri bilgisi olan. f. stadlk, ustalk. Beerin btn insanln stad, hocas, daha bilgili ve rif. Muhammed Aleyhissalt Vesselam.

stah stam

f. Edebsiz, hayasz, utanmaz kimse. f. Gvenilir, itimad edilir, inanlr, emin. * Gm veya altndan yaplm zengi, at eyeri.

stibah stun stur sture

Masura. f. Direk. Stun. f. At, katr davar gibi drt ayakl hayvan. "Edb: Efsane, uydurma hikye demek olan ""estir"" kelimesinin mfredidir."

stre sthan sthanpre

efsane, uydurma hikye, mitoloji. f. Kemik. Kemik paras.

3177

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk stkus stmm stmme stre stvane stvar stvari sun

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: stkust) Cevher, madde, asl. * Geometri. (C.: Estim) Deniz suyunun topland yer. Orta, vasat. f. Ustura. Geo: Silindir. Direk eklindeki stun. i bo direk ekli. f. Kuvvetli, dayankl, salam, muhkem. * Gvenilir, itimad edilir. f. Salam, kuvvetli, emniyetli. Suyun tad ve renginin deimesi. * Bir kimse kuyuya girdiinde buharndan veya murdar kokulardan dolay aklnn gitmesi.

sr sve(t)

Yara izi. * Klcn rengi ve cevheri. Beraberlik. * Halka reis olmak. * Dert orta. Sdk arkada. Manev tabib. * Nmune ve rnek tutulacak olan insan.

abe

Irk, nesebi kark adam. * Kark cemaat. * Rvet ve hrszlk gibi yollarla elde edilen kazan.

be er gule gur hub kufe kuh kfte kr ne tlm tlmkr

Kurt, bcek. Dilerini birbirine srp keskinletirmek. Uralacak i. Meguliyet. f. Oklu kirpi. St salrken kan ses. f. iek. f. Ululuk, byklk, an eref. f. Alm iek. Mest iine dikilen astar. Yosun. f. Kavga, grlt. f. Kavgac, grltc.

3178

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk tr trbn trdil trek trgav trhu trmurg tam trur vam vera' veyl veys-el karan f. Deve. f. Deveci.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Kinci, fesat, hasedi. f. Dalga. Mevc. f. Zrafa. f. Deve huylu. Kinci, hased eden. f. Deve kuu. Sidik tutulmas. drar tutukluu. Suba olan. Susuzluk. Ate ve gne harareti. * Susuzluk harareti. lk, vveyl. Hz. Ebu Bekir ve mer (R.A.) devirlerinde Medine-i Mnevvere'de ok hrmet gren ve Tabinin byklerinden olup hadis-i erif ile medh sens yaplan byk bir veli. Peygamberimiz (A.S.M.) zamannda yaam ise de vlidesine ok hrmetinden dolay Peygamberimizle grememi, fakat ona btn ruh u can ile bal kalmtr. Sffn Muharebesinde Hz. Ali'nin (R.A.) askerleri arasnda ehid dmt. (Hi: 37) Veys diye de anlr.

veys

"(veys tarz) Veysel Karan Hazretleri gibi sevdii ve kendisine bal olduu zat grmeden ve gayb olarak olan muhabbet ve ballk; ve bu muhabbetle bal olduu zattan manev feyz almak tarz."

yel zani zeyir

(C: Eyyil) Da keisi. Kulaklar byk olan adam. (Merkepten kinaye olarak sylenmitir.) Kurnda ad geen mbarek bir zat.

3179

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zeyr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(A.S.) Kur'an- Kerim'de ismi bulunan byk ztlardandr. Peygamber olup olmad hakknda ihtilf vardr.

zfur zlufe zn zn- dhil zuf Va esefa Va hasreta Va

(C.: Ezfr-Ezfir) Trnak. (C.: Ezlif) Sarp kayal yer. Kulak. itme organ. kulak. Yakn olmak, yaklamak. Vah, esefler olsun! Eyvah, ok yazk! Vah vah! Ne yazk ki! (Teessr bildirir.) """Vah, yazk"" melinde olup hayf, hasret, esef gibi kelimelerle birlikte sylenir. (Buna Arabada ""edt- ndbe"" denir.)Trkede bunun yerine; vh, vy, eyvh edatlar kullanlr. Bunlar bzan iddet ve te'yid iin tekrar edilir."

Va' Vaad vaad Vaaz vaaz Va'b vbeste Vabeste

akal. (Bak: Va'd) sz verme. (Bak: Va'z) dini konuma. Ulatrmak, vardrmak. * Toplamak, cem'etmek. bal. f. Bal, mtevakkf, olmas bir eye bal olan.(Bir fikre davet, cumhur-u ulemann kabulne vabestedir. M.)

Vabil Vcib

Yamur. ri katreli yamur. (Vcub. dan) (C.: Vcibt) Lzumlu, mecburi olan. * Fk: Yerine getirilmesi her mslman iin gerekli ve bor olup, yaplmad takdirde byk gnah olan Allah'n emirleri. Yaplmas zann delil ile

3180

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

belli olan. Terki ciz olmayan. Yaplmas er'an kat'i derecede bir delil ile sbit olmamakla beraber, her halde pek kuvvetli bir delil ile sbit bulunan eydir. (Vitir ve Bayram namazlar gibi.) * lm-i Kelm'da: Varl zaruri olup, olmamas imknsz bulunan. vcib Vcibt Vcibe Vcib-l ifa Vcib-l vcud mecburi, farza yakn hkm. (Vcibe. C.) Yaplmas lzumlu olan eyler. Vcib olan eyler. Yaplp yerine getirilmesi vcib derecesinde lzumlu olan ey. fa edilmesi lzumlu olan. Yaplmas gerekli olan. "Vcudu mutlak var olan, yokluu mmkn olmayan Cenb- Hak.(Vcib-l vcuddur, yni; O'nun vcudu ztdir, ezeldir, ebeddir, ademi mmteni'dir. Zevali muhaldir. Tabakat- vcudun en rsihi, en esasls, en kuvvetlisi, en mkemmelidir. Sair tabakat- vcud O'nun vcuduna nisbeten gayet zayf bir glge hkmndedir. M.) (Bak: Kyam- binefsih, Vcud)" Vciblvcd vcid Vacid(e) Vacife Vaciz(e) Va'd varl zaruri olan Allah. zaruri varlk. Vcuda getiren. * Varlkl. Ftr. Gani ve zengin. * Mevcud olan. Muztarib olan. Istrab eken. Korkan. * Sallana sallana yryen. Ksa. "Sz verme. Sz verilen ey. Bir kimsenin yapacana veya yapmayacana dir sz vermi olduu husus. Bir eyi yapmak veya bir ey iin sz vermek va'ddr. Hayr ilenecek i iin masdar ""va'd"" veya ""vaide"" dir. lenecek ey er ise; ev'ide denir. Masdar ""d: $ "" dr. Va'd hayrda, d ve vad erde kullanldna gre; vad: $ masdar erre niyet ettiini, korkulacak i ileyeceini haber vermekle korkutmaktan ibarettir."

3181

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vad vd Vadade vde Va'de f. Oul. vaad, sz verme.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Reddolunmu, geri evrilmi. Merdud. belirli sre. Bir i iin nceden belli edilen zaman. Bir ii te'hir etmek, sonraya brakmak iin olan belli vakit. * Ecel.

vd Vadi

iki da aras uzun ukur. ki da arasndaki uzun ukur. Dere. Bir nehrin akt yer. Nehir yata. * Yol, tarz, usl. * Saha.

Vadi-i hmuan Vadk

Kabristan, mezarlk. Yamur damlamak. * Almak. * Yamur. * Genilik. * Kolaylatrmak, yakn olmak.

vesefa Vfi ve kfi vfi Vf Vfi(ye)

esefler olsun, yazk! Bol bol yeter. tam, yeter. vefal, kendini seveni unutmayan, ilgisini kesmeyen. (Vef. dan) Tam, elverili, kfi, yeter. * Sznn eri. * Va'dini mutlak yerine getiren Cenab- Hak.

Vafid Vafih Vafir(e)

(C.: Vffed - Evfd - Vfud) Eli, temsilci. Kilise kayym. (Vefret. den) Bir ok, bol, ok. * Edb: Aruz kalplarndan bahr- rabi'nin ismidir.

Vaftiz

(Vaftis) (Rumcadan) Hristiyanlarca ocuun ve hristiyanla yeni girenin dine girme art saylan, suya sokma merasimi. (Bak: Ta'mid)

vaftiz Vagd

Hristiyanlarn dine gireni kutsal suya sokma merasimi. Tamahkr, cimri, hasis. * Alak, baya, di.

3182

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vaha vha Vahal Vahama vahamet Vahamet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

l ortasnda suyu ve yeillii olan yer. l ortasnda yeillik. (C.: Evhl, vuhul) Bataklk, batak amurlu yer. (Bak: Vahl) (Vahim. C.) Tehlikeli, korkulu ve vahim olan eyler. glk, tehlike. Zor, glk. * Arlk. Tehlike. Muhatara. Neticesi fena. * Hazm gl, sindirim zorluu. * Korkulacak hal, tehlikeli vaziyet.

vhasret Vahat Vahayfa vahdn Vahdan vahdniyet Vahdaniyet

ah zledim! l ortasnda yeillik ve suyu olan yerler. Vhalar. Eyvah, yazk. " ""bir"" olmakla ilgili." Allah'n birlii ile alkal. " Allahn ""bir"" olmas." "Birlik, infirad. Benzeri olmamak. Artmaktan, ayrlmaktan, eksilmekten beri ve mnezzeh olmak gibi mnalar ifade eden Allah'n bir sfatdr. Bu sfatla muttasf olana Vhid denir ki; benzeri olmayan; tecezziden, tekessrden beri olan zt demektir."

Vahdeddin

"(Asl: Vahdddin, fakat Trkede Vahdeddin eklinde telffuz edilir.) (Bak: Vahd) Osmanl Padiahlarnn sonuncusu ve otuzaltncsnn addr. (Mi: 1861-1926) Zeki, dirayetli ve dindard. Osmanllar ve slm lemi iin bir felket iareti olan Sevr Muahedesini imzalamad. Osmanl ordusu olarak emrine braklan yegne taburu Ayasofya Cmii etrafnda sipere sokup cmiye an takmak isteyenlere ""Ate edin"" diye emir vermiti. timad ettii paalar Anadolu'ya gnderip Milli Kurtulu hareketini hazrlamt.

3183

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Byleyken talya'da vefat etti ve sonra am'da Sultan Selim Cmii kabristanna defnedildi. (R. Aleyh)" Vahdet "Birlik. Yalnzlk. Teklik. (Kesretin zdddr.) * Edb: fade esnasnda mevzuun haricine klmamas, maksad ne ise yalnz ondan bahsedilmesi, szn dallandrlp budaklandrlmamas. * Tas: Allah'a yaknlk. Gnln, kalbini tamamen Allah ile megul etme hali.(Ysr vahdet; yni birlik usulyle bir merkezde, bir elden, bir kanunla olan iler; gayet derecede kolaylk veriyor. Mteaddit merkezlerde, mteaddit kanuna, mteaddit ellere dalsa mkilt peyda eder. M.)" vahdet Vahdet-rm Vahdet-gh Vahdet-gzin vahdetiuhd vahdetivcd Vahdet-nm Vahdet-l vcud birlik, teklik. f. Dinlendirici, rahat yer. f. Yalnz kalnacak yer. f. Yalnzla ekilen. grte birlik. varlkta birlik. Vahdet gsteren, birlik ifade eden. "(Vahdet- uhud) Her yerde ve hereyde kalbini yalnz Allah ile megul etme hali ve yaaydr. (Bu mesele hakiki olarak ancak veraset-i nbvvet muhakkikleri olan mceddid ve asfiyalarn tarifleriyle anlalabilir.)(Aziz kardeim;Vahdet-l vcuda dair bir para izahat istiyorsunuz. Bu mes'eleye dair Otuz Birinci Mektubun bir Lem'asnda, Hazret-i Muhyiddin'in bu mes'eledeki fikrine kar gayet kuvvetli ve izahl bir cevab vardr. imdilik bu kadar deriz ki:Bu mes'ele-i vahdet-l vcudu imdiki insanlara telkin etmek, ciddi zarar verir. Nasl ki tebihat ve temsiller, havassn elinden avamn eline ve ilmin elinden cehlin eline girse, hakikat telkki edilir. (Hiye) yle

3184

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

de: Vahdet-l vcud mes'elesi gibi hakaik- ulviye, ehl-i gaflet ve esbab iine dalan avamlara girse, tabiat telkki edilir ve mhim zarar verir:Birincisi: Vahdet-l vcudun merebi, Cenab- Hak hesabna kinat deta inkr etmek iken; avama girdike, gafil avamlara, hususan maddiyyun fikirleriyle lude olan fikirlere girdike, kinat ve maddiyat hesabna uluhiyeti inkr yoluna gider.kincisi: Vahdet-l vcud merebi, msiv-y lhnin rububiyetini o derece iddetle reddeder ki, msivy inkr ve ikilii ref'ediyor. Deil nfus-u emmarenin, belki herbir eyin mstakil vcudunu grmemek iken, bu zamanda fikr-i tabiatn istilsiyle ve gurur ve enaniyetin nefs-i emmareyi iirmesiyle ve hireti ve Hlik' bir derece unutmak cihetiyle; baz nfus-u emmare kk birer firavun, deta nefsini mabud ittihaz etmek istidadnda bulunan insanlara vahdet-l vcudu telkin etmek, nefs-i emmareyi el-iyazbillh yle martr ki, ele avuca smaz.ncs: Tegayyr, tebeddl, tecezzi, tahayyzden mukaddes, mnezzeh, mberra, muall olan Zt- Zlcell'in vcub-u vcuduna ve tekadds ve tenezzhne muvafk dmeyen tasavvurata sebebiyet verir ve telkinat- btlaya medar olur. Evet vahdet-l vcuddan bahseden; fikren serdan Sreyya'ya karak, kinat arkasnda brakp nazarn Ar- Al'ya diken, istigrak bir surette kinat ma'dum sayp hereyi dorudan doruya kuvvet-i iman ile Vhid-i Ehad'den grebilir. Yoksa kinatn arkasnda durup kinata bakan ve nnde esbab gren ve ferten nazar eden, elbette esbab iinde boulup, tabiat bataklna dmek ihtimali var. Fikren Ar'a kan, Celleddin-i Rum gibi, diyebilir: ""Kulan a! Herkesten iittiin szleri, ftr fonoraflar gibi Cenab- Hak'tan iitebilirsin.""

3185

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yoksa, Celleddin gibi bu derece yksee kamayan ve ferten Ar'a kadar mevcudat yine eklinde grmeyen adama, ""Kulak ver, herkesten Kelmullah' iitirsin."" desen, mnen Ar'tan fere sukut eder gibi, hilaf- hakikat tasavvurat- btlaya giriftar olur! L.)(Haiye): Nasl ki iki melike, tebihin srr- mnasebetiyle Sevr ve Hut tesmiye edilen, avamca koca bir kz ve koca bir balk telkki edilmitir." Vahhab Vahhablik vh Vahi Vhib vhib Vhib-l aty Vhib-l hayat Vhid (Bak: Vehhab) dinin baz konularnda arlklar olan bir anlay. mnsz, sama. Mnsz, sama. Ehemmiyetsiz. * Ahmak. Dkn. Zaif. (Vhibe) Balayan, veren, ihsan eden, hibe eden. ba yapan, veren. Hediyeler balayan. Balar ihsan eden. (Cenab- Hak (C.C.) Hayat balayan, hayat veren Allah (C.C.). Bir, tek, biricik. Ei, benzeri, cz', paras olmayan Allah (C.C.) Ferid. vhid Vahd yalnz, tek. Yalnz, tek. * Hz. Peygamber'in de (A.S.M.) bir ismidir. Benzeri bulunmayan, hibir mahlukla msavi olmayan ve tek olan (melindedir). Vhiden Vhid-i i'tibar Vhid olarak. Tek olarak. Hakikatta olmayp varl faraz olarak kabul edilen bir ey. Varlna itibar edilen ey. (Arlk iin kilo, uzunluk iin metre bir vhid-i itibardir.)

3186

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vhid-i kyas

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bir eyin miktarn ve sair hususiyetlerini lmek iin kendi cinsinden deimez olarak tayin edilen para veya miktar. Mesel: Uzunluun ""vhid-i kyassi"" metredir. Hava tazyiklerinin ve scaklklarnnki de derecedir."

vhidikys vhidiyet Vhidiyyet

" birim, ""metre"" gibi." birlik, teklik. Cenab- Hakk'n (C.C.) umum eyada birden birlik tecellisi.(Vhidiyyet ise, btn o mevcudat birinindir ve birine bakar ve birinin icaddr, demektir. Ehadiyyet ise, herbir eyde Hlk- Kll-i ey'in ekser esmas tecelli ediyor demektir. Mesel: Gnein ziyas btn zeminin yzn ihata ettii haysiyetiyle vhidiyet misalini gsterir. Ve herbir effaf czde ve su katrelerinde Gne'in ziyas ve harareti ve ziyasndaki yedi rengi ve bir nevi glgesi bulunmas ehadiyyet misalini gsterir. Ve herbir eyde, hususan zihayatta ve bilhassa herbir insanda o Sni'in ekser esmas tecelli ettii cihetle ehadiyyeti gsterir. M.) (Bak: Ehadiyyet, Rahmaniyyet, Rabb-l erbab)

Vahd-d dehr Vahim

(Vahd-z zaman) Zamann, devrin ei bulunmaz tek insan. Ar. * Sonu tehlikeli. ok korkulu. * Hazm g olan. Zararl veya faydal olmayan yemek.

vahm Vahim(e) vahme Vahime Vahin Vahine

korkutucu, tehlikeli. (Vehm. den) Vehmeden, kuran, kuruntulu. kuruntu veren his. Vehim veren, vesvese veren. Zayf kimse. yei kemiklerinin ksalar.

3187

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vahir Vahiy ne. * Diken.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bir fikrin, bir hakikatn veya emrin Allah (C.C.) tarafndan Peygambere bildirilmesi. * Lgatte vahiy: Kelm, kitap, iaret, irsal, ilham, ifham, emir, teshir, bir eyi harfiyyen i'lm, baz hususi maksadlar tebli gibi mnalara gelir. * eriatta vahiy: Diledii ahkm, esrar ve hakaik Peygamberan- Zianna rya, ilham, kitap, irsal-i melek yollarndan biriyle Cenab- Hakk'n bildirip ifham buyurmas demektir.(Vahiy ve ilhamn farklar: Birincisi: lhamdan ok yksek olan vahyin ekserisi melike vastas ile ve ilhamn ekserisi vastasz olmasdr. Mesel: Nasl ki, bir padiahn iki suretle konumas ve emirleri var. Birisi: Hamet-i saltanat ve hkimiyyet-i umumiyye haysiyetiyle bir yverini bir vliye gnderir. O hkimiyetin ihtiamn ve emrin ehemmiyetini gstermek iin bazan vasta ile beraber bir itima yapar. Sonra ferman tebli edilir.kincisi: Sultanlk nvan ile ve padiahlk umumi ismiyle deil, belki kendi ahs ile hususi bir mnasebeti ve cz' bir muamelesi bulunan has bir hizmetisi ile veya bir mi raiyyetiyle, hususi telefonu ile hususi konumasdr. yle de Padiah- Ezel'nin umum lemlerin rabbi ismiyle ve kinat Hlk nvan ile vahy ile ve vahyin hizmetini gren mull ilhamlar ile mklemesi olduu gibi; her bir ferdin, her bir zihayatn Rabbi ve Hlk olmak haysiyetiyle hususi bir surette fakat perdeler arkasnda onlarn kabiliyyetine gre bir tarz- mklemesi var.kinci fark: Vahiy glgesizdir, safidir, havassa hastr. lham ise; glgelidir, renkler karr, umumidir. Melike ilhamlar ve insan ilhamlar ve hayvanat ilhamlar gibi eit eit, hem pekok envaiyle denizlerin katreleri kadar kelimat- Rabbniyenin teksirine medar bir

3188

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zemin tekil ediyor. .)(Vahiy iki ksmdr:Biri: ""Vahy-i Sarih"" dir ki, Resul-i Ekrem (A.S.M.) onda srf bir tercmandr, mbellidir, mdahalesi yoktur. Kur'an ve baz ehadis-i kudsiye gibi.kinci ksm: ""Vahy-i Zmn"" dir. u ksmn mcmel ve hlsas, vahye ve ilhama istinad eder; fakat tafsilt ve tasvirat, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm'a aittir. O vahiyden gelen mcmel hdiseyi tafsil ve tasvirde Zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, bazan yine ilhama, ya vahye istinad edip beyan eder; veyahut kendi ferasetiyle beyan eder. Ve kendi itihadiyle yapt tafsilt ve tasvirat ya vazife-i risalet noktasnda ulvi kuvve-i kudsiye ile beyan eder veyahut rf ve det ve efkr- mme seviyesine gre, beeriyeti noktasnda beyan eder.te her hadiste btn tafsiltna, vahy-i mahz noktasyla baklmaz. Beeriyetin muktezas olan efkr ve muameltnda, risaletin ulvi sr aranlmaz. Mdem baz hdiseler mcmel olarak mutlak bir surette O'na vahyen gelir, o da kendi ferasetiyle ve terf- umumi cihetiyle tasvir eder. u tasvirdeki mteabihata ve mkilta bazan tefsir lzm geliyor, hatt tabir lzm geliyor. nki baz hakikatlar var ki, temsil ile fehme takrib edilir. Nasl ki bir vakit huzur-u Nebevde derince bir grlt iitildi. Ferman etti ki: ""u grlt, yetmi senedir yuvarlanp, imdi Cehennem'in dibine dm bir tan grltsdr."" Bir saat sonra cevap geldi ki: ""Yetmi yana giren mehur bir mnafk lp, Cehennem'e gitti."" Zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm'n beli bir temsil ile beyan ettii hdisenin te'vilini gsterdi. M.)" vahiy Vahiyt Alah tarafndan peygambere bildirilen kesin bilgi. (Vhiye. C.) Mnasz, faydasz ve ehemmiyetsiz eyler.

3189

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vahiye Vahl Vahl-gh Vah (Bak: Vahi)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sv amur. Balk. Tn-i rakik. f. Bataklk. (C.: Vuhu - Vahn) nsandan kaan, yabani ve rkek hayvan. * Tenha ve ssz yer.

Vahn Vahet

(Vah. C.) Issz, tenha yerler. * Yabani hayvanlar. (Vah - Vahi) Yabanilik. * Isszlk, tenhalk. * Vehim, rknt. Korku. Vahilik. * Tenha, ssz, korkun yer. * Elbise ve silhn karp atmak. * A kimse.

vahet Vahet-bd vahetbd Vahet-gin Vahet-miz Vahet-ver Vahet-engiz vahetengiz Vahet-gh vahetgh Vahet-nk Vahet-zr vahetzr vah Vahi(ye)

rktc yabanilik. f. Issz, korku ve rkeklik veren yer. korku veren yabani yer. ok ssz, korkulu yer, korkun. f. Vahetle kark. f. Korku veren, rkten. f. Korkulu. vahet veren. f. Korku yeri. Issz yer. korkutucu yer. f. Korku veren yer. Issz ve korkulu yer. f. Yabani, ssz yer. vahet yeri. yaban, rkek, merhametsiz. Medeni olmayan. nsanlardan kaan. Alk ve ehl olmayan. * Merhametsiz, duygusuz. * rkek, korkak.

vahyane

vahice.

3190

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vahiyne Vahur Vahy vahy Vahy-i mahz

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vahice. Vahiye yakr ekilde. f. Peygamber, nebi. (Bak: Vahiy) vahiy, ilh makamdan peygambere inen yce mnlar. Kuvvetli ve sarih mertebede olan vahiy. Srf vahiy olup, iinde Allah'n bildirdiinden baka bir ey katlmam vahiy.

Vahy-i sarih

Hem sz, hem mnas tam vahiy olan. (yetler ve kudsi hadisler gibi) Resul- Ekrem burada srf tebli edendir. Mdahalesi yoktur.

Vahy-i semav

Beerin dnerek yapmasna inkn olmayan, Allah (C.C.) tarafndan melek vastasyla Peygambere gnderilen vahiy.

Vahy-i zmn

"Mcmel ve hulsas vahye ve ilhama istinad eden; tasvirt ve tafsilat Resul- Ekrem'e (A.S.M.) it olan vahiydir."

Vahz Va vad Vad

Sivri bir ey batrarak actma. * imdikleme. * Isrma. * Sokma. (C: Vut) Hfz. cezalandracan syleme. yilie sevk veya ktlkten kurtarmak iin ileride olacak kat'i hdiseleri haber vererek korkutmak. * Cehennemi haber vermek. (Bak: Va'd)

Vaif Viz

Davar yrdnde karnndan iitilen ses. "Nasihat veren. Din mes'eleler zerinde t veren.(Ben vizleri dinledim. Nasihatlar bana tesir etmedi. Dndm. Kasavet-i kalbimden baka sebep buldum:Birincisi: Zaman- hzray zaman slifeye kyas ederek yalnz tasvir-i mddey parlak ve mbalal gsteriyorlar. Tesir ettirmek iin; isbat- mddea ve mteharri-i hakikat ikna' lzm iken ihmal ediyorlar.kincisi: Bir eyi tergib veya terhib etmekle ondan daha mhim eyi tenzil edeceklerinden

3191

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

muvazene-i eriat muhafaza etmiyorlar.ncs: Belgatn muktezas olan hale mutabk, yani ilcat- zamana muvafk, yani tehis-i illete mnasib sz sylemezler; gya insanlar eski zaman kelerine ekiyorlar, sonra konuuyorlar.Hsl- kelm: Byk vizlerimiz hem lim-i muhakkik olmal, t isbat ve ikn etsin. Hem hakm-i mdakkik olmal, t muvazene-i eriat bozmasn. Hem belii mukni' olmal, t mukteza-y hal ve ilcat- zamana muvafk sz sylesi ve mizan- eriatle tartsn. Ve byle olmalar da arttr. k. M.) (Bak: Hissiyat)" viz Vaizn Vajgun Vak' Va'k Va'k(a) Vak'a vaaz eden, t veren. (Vizn) Vizler. Halka nasihat verenler. (Vjgune) f. Ters, tersine dnm. Uursuz. Arballk. Arlk. * Yksek yer. Stma ve harareti. Yaramaz huylu kii. Hdise. Olup geen ey. Mes'ele. * Birini bir defada yere drmek. * Muharebe. * Vuku bulan. vak Vaka' olup biten, hdise. Yufka bulut. * Ta. * Yerin tal olmasndan ayak incinmek. * Cefa, eza. * Vurma, darp. Vakad Vakah vakhat Vakahat (Ate) yanmak ve tutumak. Kat yzl, utanmaz, hayrsz kimse. * Salam ve sert trnak. arszlk, utanmazlk. Arszlk. Utanmazlk. Kat yzllk. Aklk ve saklk. * Pek salam ve metin.

3192

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vakahet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vakhe) badet, taat. * Bir adamn szn dinleyip itaat ve imtisal etmek, ona uymak. * Bir eyi brakp feragat etmek. * Byk papaz olmak.

vakahet Vak'a-i hayriye

ibadet. Tar: Yenieri Oca'nn kaldrlmas mnasebetiyle kullanlan bir tabirdir. lk nceleri byk hizmetleri grlen Yenieriler, zamanla nizam ve intizamlarn kaybettikleri gibi, son zamanlarda uygunsuz hareket ve isyanlarla memleketin bana bel kesildikleri iin, ocan lav hayrl saylm ve bu sebeple bu tabir meydana gelmitir. (O.T.D.S.)

Vak'a-nvis

f. Osmanl mparatorluu devrinde, zamann hdiselerini kaydetmekle vazifeli olan resmi devlet tarihisi.

vaknvis vakar Vakar

resm tarih yazar. arballk, ciddiyet. Arballk. Halim ve heybetli olu. Nmusu muhafazay mucib haslet. Temkinlilik. Azamet ve izzet.

Vakas

Boynun ksa olmas. Atee attklar ufack denekler. * ki nisap zektn arasndaki zekt olmayan hayvanlar.

Vakayi'

(Vak'a. C.) Vki olup zuhur eden hususlar. * Ktaller. ldresiye vurular.

vakayi Vakb (vkub) Vakd Va'ke vakf

olaylar, vakalar. Duhul etmek, dhil olmak, girmek. * Kaybolmak. (Vakdn) Atein yanmas, tutumas. Cenk yeri, dv alan. alkoyma, ba.

3193

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vakf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimseyi veya bir eyi alkoymak, durdurmak. Kmldatmamak. * Hareketten fari olmak, imsak etmek. Hapsetmek. Asl satlmamak, baka eye tebdil olunmamak art ile bir mlk Allah yoluna vermek. Menfaat hayr nevilerinden birisine it olmak zere bir mlk ilelebed vermek. * Tecvidde: Durmak ve durdurmak mnalarna gelerek, nefesle beraber sesin kesilmesine denir. Yni: Kur'an- Kerimi tilvet ederken herhangi bir kelime zerinde bir mddet sesi kesip, nefes alarak dinlenme halidir.

Vakfe

Bir hareketin geici olarak durdurulmas. * Durak. Durulacak yer. * Haclarn Hac esnasnda Arafat'taki tevakkuflar olup, eda etmee mecbur olduklar artlardan birisidir.

vakfe Vakfegh Vakfe-i hayret vakfetmek Vakfetmek

durak. f. Durak yeri. Hayret duraklamas. Allah iin vermek. Fk: Bir mal veya bir eyi bir ie balayp o yolda devaml klmak. * Bir eyi karlksz olarak Allah yoluna vermek.

Vakf- hayat Vakf Vakfiye Vakh (vekahe) Vka suresi vaka Vka'

Hayatn vakfetme. * mrn tamamen din hizmetine vermek. Vakfa it, vakfla alkal. Mlkn vakf olmak keyfiyyeti. Taat, ibadet. Kur'an- Kerim'in 56. suresidir. Mekkdir. olmu, var olan. Vuku bulmu, olmu, var olan mevcud bir hdise. * Olan olmu. * Rya, d. * iddetli hdise. * Meakkat, musibet. * Kyamet. * Cenk, sava.

3194

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vkt vakat vkf Vkf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vka. C.) Vkalar. Batan geen hdiseler. olanlar, olmular. bilen, Allah iin veren. Bilen, haber sahibi. Aina. Bir iten iyi haberi olan. * Vakfeden. * Duran, ayakta duran.

vakf vkfane Vkfane

hayr kurumu, mal. derinlemesine bilerek. f. Bilen kimseye yakr surette, bilerek. Vkf ekilde. Anlamak ve bilmek suretiyle.

Vkf- ahval Vkf- esrar Vakyye Vk

Durumdan haberli olan, ilere vkf bulunan. Gizli eyleri, srlar bilen. Drtyz dirhemlik tart. (Vikaye. den) Saklayan, koruyan, vikaye eden, esirgeyen. * nleyici tedbir veya ila.

Vki' vki Vaka Vakb Vkib Vakh Vki-i hl Vakin Vakir vakit Vakkas Vakl

Olan, den, konan. Mevcud ve var olan. * Gemi olan, geen. olan, var olan. Ktal. ldresiye vurumak. * Vak'a. At yrrken karn iinden iitilen ses. Ayak stne duran kii. Haysz, utanmaz, edepsiz. Hlin hakikat, o iin hakikat. Oturucu, oturan. Yuvasna girmi ku. zaman. Oku. yi muharebe eden. Sava. Ykselmek. * Bir nesnenin stne kmak. * Mukul aac.

3195

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vakm Vakne Vakr Vakre Vaks Vak Vakt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Reddetmek. * Hor ve zelil etmek. Her nesnenin az. Az iitmek. Sarlk. Davarn trnann taa dokunup srmesi. Boynu vurup krmak. His. * Hareket. (C: Vikat) inde yamur suyu biriken ukur. * Su ile faydalanacak mekn. * (Horoz) tavua binmek.

vakt Vaktaki vaktaki Vakten Vakt-i asr Vakt-i hcet Vakt-i hazar Vakt-i merhun Vakt-i tefrih

vakit, zaman. f. Ne vakit ki, o zaman ki, olduu vakit. ne zaman ki. Vakit ve zamanca. kindi vakti. htiya vakti. Lzumlu vakit. Bar zaman. Belli edilen, muayyen bir zaman. Tb: iek hastal asnn yaplmasndan te'sirini gsterinceye kadar geen zaman.

Vakt-i zeval

Gnein tam ortada, bize gre dou ve bat ortasnda bulunduu ve glgenin gndzde en ksa olduu zaman. Zeval vakti.

Vakud Vakur vakr Vakurane Vakvak

Odun, kmr gibi yaklacak eyler. Arbal, temkin sahibi. zzetli, vakarl. arbal. f. Arballkla. Dnce ve tedbirlilikle. Temkinle. Korkak kii. * Hindistan'da Vakvak beldesinde yetien bir aatr. Yz zira' miktar boyu olur, kalkan gibi yass yapra olur.

3196

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vakvaka Vakz Va'l Vl Vlch Vlkadd Vlkadr Vln Vly Vali Valib Valibe Valice Valid vlid Validan Validat vlide Valide Valideyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kurbaa, tavuk, ku sesi veya kpek havlamas. Galebe etmek. * iddetle vurup lmeye yakn etmek. Snacak yer. Yksek, l, refi'. f. Mevkii yce, rtbesi yksek olan. f. Boyu yksek, uzun boylu. f. Deeri yksek, kadri yce. f. n yce. f. Ycelik, ykseklik. Bir vilyeti idare eden en byk memur. * Mlik. Ulac, ulaan, varan. * nne doru giden. Evvelki ekinin kknden biten ekin. nsan iddetle tutan bir hastalk. (Vildet. den) Dourtan. Baba. baba. (Bak: Vlideyn) (Vlide. C.) Anneler. Vlideler. ana, douran. Ana. Douran. "Ana ile baba. Vlidn de denir.(Peder ve valideyi, efkat ile tehiz eden ve seni onlarn merhametli elleriyle terbiye ettiren hikmet ve rahmet hesabna onlara hrmet ve muhabbet, Cenb- Hakk'n muhabbetine aittir. O muhabbet ve hrmet, efkat, Lillh iin olduuna almeti udur ki: Onlar ihtiyar olduklar ve sana hibir faideleri kalmad ve seni zahmet ve meakkate attklar zaman, daha ziyade muhabbet ve efkat etmektir. $yeti: Be mertebe hrmet ve

3197

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

efkate evld dvet etmesi; Kur'an'n nazarnda valideynin hukuklar ne kadar ehemmiyetli ve ukuklar, ne derece irkin olduunu gsterir. Madem peder; kimseyi deil, yalnz veledinin kendinden daha ziyade iyi olmasn ister. Ona mukabil veled dahi, pedere kar hak dva edemez. Demek valideyn ve veled ortasnda ftraten sebeb-i mnakaa yok. Zira mnakaa, ya gpta ve hasetten gelir. Pederde oluna kar o yok. Veya mnakaa hakszlktan gelir. Veledin hakk yoktur ki, pederine kar hak dva etsin. Pederini haksz grse de, ona isyan edemez. Demek; pederine isyan eden ve onu rencide eden, insan bozmas bir canavardr. S.)" vlideyn Validiyyet Vlih Vlihne Vlihn Vallahi ana ile baba. Annelik ve babalk vasf. Keder ve hznle akl gitmi, arm, hayrette kalm. f. aknca. Hayrette kalanlar. aranlar. (Bak: Veleh) Allah iin, Allah hakk iin, Allah'a yemin ederim (melinde byk yemin.) vallhi Vam Va-mande Vamcu Vamdar Vamhah Vamk Vam Vamk Allah iin. f. Bor. Geride kalm. f. Bor arayan. f. Borlu. f. Alacakl. Seven. k, sevdal. * Mehur bir hikyede Azra'nn nn ismi. f. Borlu. Sevme, muhabbet.

3198

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Va'n Vapesn Va'r Vr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Snacak yer, melce'. * Ot yetimeyen talk ve sert yapl arazi. (Va-pesin) f. En gerideki, en sondaki. (Va'ra) Salam yer, sert yer. f. (Tebih edatdr) Gibi, ...li, kerre, def'a, shib, mlik, lyklk (yerinde kullanlarak birleik kelimeler yaplr). Mesel: Melek-vr : Melek gibi. mid-vr: midli.

Vara' varak Varaka

Haramdan ve yaramaz ilerden saknmak. yaprak. Tek yaprak hlindeki kt. * Nebt yapra. Maden yapra. Kitap yapra. * Hasis kimse. * Peygamberimize (A.S.M.) ilk vahyin geldii srada Hz. Hatice vlidemizin (R.A.) hdiseyi kendisine bildirdii ve o zamann mehur bir limi olan Varaka bn-i Nevfel'in ad.

varaka Varak Varakkerdan Varakpare

yaprak, kt paras. Yaprakla ilgili. * Yaprak biiminde. f. Bo ve faydasz ilerle uraan kimse. f. Kt paras. * Kk yaprak. Yaprak paras. * Ehemmiyetsiz yaz, tezkere.

Vardiya vreste Vareste Varesteg vr Vari vrid Vrid(e)

tl. Gemilerde beklenen nbet. * Nbet yeri. Nbet beklenilen yer. affedilmi, kurtulmu. f. Affedilmi. Hals bulmu, kurtulmu. * Rahat, serbest. f. Kurtulma, hals bulma. * Rahatlk, serbestlik. * liiksizlik. " ""gibi, benzer"" mnsnda son ek." Semiz et. * Vahi hmar, yabani eek. erien, gelen, gelir. (Vrud. dan) Ulaan, yetien, gelen, erien. Akla gelen. * Olan. Bir ey hakknda sylenip tatbik edilen. * Hzr, nzr. * Bahadr.

3199

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vridt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vride. C.) Kr, gelir. * Vrid olan. Bir kimseye veya hazineye ait gelir ve paralar. * Hatra gelen, ie doan.

vridt Vrid-i htr Vridn Varik

gelirler. Akla gelen, hatra gelen. (Vrid. C.) Gelenler, vsl olanlar. (C: Vrk) Ss iin palann nne geirip astklar saakl kvrml esvap. * Nakl kumatan yaplm saakl palan ve eyer rts.

Vris

Cenab- Hakk'n bir ismi. * Miras. Kendisine miras den. Mirasa konan. Vefat eden birisinin madd veya manev mal ve mlknde kullanmaya, tasarrufa salhiyetli olan.

vris Vrisn Vari Varta

mirasa konan. (Vrisn) Vris olanlar. Vrisler. Bir topluluk yemek yerken davetsiz olarak yemee katlan kimse. Her ukur yer. Uurum. * Kurtuluun zor olduu yer. Tehlike. Muhatara.

varta Varun Va's (vuse) Vasaa Vasab Vasafe Vasail Vasat vasat Vasat saat

uurum, tehlike. f. Ters, uursuz, aksi. (C: Vuas) iddet, mihnet. (C: Vusu) Kz kuu. (C.: Evsb) Hastalk. Ar. Hizmetkrlk. (Vasyil) : (Vasile. C.) Yemen'de kan ubuklu, alaca kumalar. ki eyin aras. * Orta, merkez, ara. Meydan. Cemiyet muhiti. . orta hlli, normal. Hakiki gnee tbi olmak zere, muntazam hareket ettii tasavvur olunan mevhum bir gnein, o yerin nsfun nehrndan

3200

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(meridyeninden) arka arkaya iki defa geii arasndaki zamann yirmi drtte biri. Vasat vasat Vasat-l hl Vasat-l kame Vasf kisi ortas. Ortalama. Orta halde. ortalama. Orta halli, orta halde. Orta boylu. Sfat. Bir kimsenin veya eyin tad hl. Bir kimsenin veya eyin durumunu anlatarak tarif etmek. vasf Vasfetmek vasfetmek Vasf- tahsin vasf, sfat, nitelik. Bir eyin vasflarn, hlini, eklini veya rengini tarif etmek, anlatmak. zelliklerini saymak. Bir eyin mahiyetini beyan etmekten ziyade lfzn sslemek iin kullanlan sfatlar. Bunlar hav-i melih kabilindendir. Vasf (vasfiye) Vasb Vasf terkibi Vasfla, mahiyetiyle alkal. Beyan ve tarife dair. Hasta. Gr: Birleik sfat. Bir ismin sonuna Farsa bir emir eklenerek yaplan terkib. Mesel : Zevk-efz : Zevk artran. vasf Vasf Vsk vsl Vsl vsln Vsln sfat, nitelik. Vasfeden. Bildiren. * Medheden, ven. (Vsuk. dan) Gvenen. timad eden. kavuan, ulaan, erien. Ulaan, erien, kavuan. Hakka vsl olan. kavuanlar, erienler. (Vsln) Hakka, hakikata, marifete ermi kimseler. Hakka erenler. Yetienler. vst ortada bulunan.

3201

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vst vsta Vsta Vsta-i necat Vsi'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ortada bulunan. * kisinin ortas. ara. ki eyi birbirine ulatran. * Arac. Arada bulunan. Vastalk eden. Necat vastas. Kurtulua sebep. (Vasia) Geni, enli. Bol. Engin. Meydanl. * Her ihtiyac olana vergisi kfi ve bol bol ihsan eden. lmi cmle eyay muhit, rzk btn mahlukata mil ve rahmeti btn eyleri kaplam olan Allah (C.C.)

Vasi

(Vesyet. den) Bir lnn vasiyetini yerine getirmeye me'mur edilen kimse. Bir yetimin veya aklca zayf, hasta olan bir kimsenin maln idare eden kimse.

vas vasa Vasd Vasf Vsi'-i muhita Vasl Vasle Vast Vasiyet

geni. genie. Kap eii. (C.: Vusaf - Vesif) Hizmeti, uak. Muhitin genilii. Birinden asl ayrlmaz kimse. Geni yer. * Ucuzluk. * maret. Hakem, arac. * Orta. Bir ii birisine havale etmek. * Emir. * Fk: Bir mal veya menfaat, lmden sonras iin bir ahsa veya bir hayr cihetine teberru yolu ile (yani, meccanen) temlik etmek.

vasiyet Vasiyetnme vasiyetname Vasiyy

kiinin ldkten sonra yaplmasn istedii ey. f. Yazl vasiyet. Bir kimsenin vasiyetini yazm olduu kt. vasiyet yazs. Yetim gibi gszlerin ileri kendine vazife olarak verilen kimse.

3202

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vasl

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

n sevdiine kavumas. Kavumak. * Birletirmek, ulatrmak. * Gr: Ulama, ekleme. * Edb: Sz tekil eden cmlelerin atf ve rabt suretiyle birbirine bal olarak yazlmas usul ki, buna Sebk-i Mevsul da ta'bir edilir. * Bir kelimenin sonundaki harfi, bir sonraki lfzn sesli harflerle balayan ilk hecesine birletirmek.

vasl Vasm(e) Vasmet Vassad vassaf Vassaf

kavuma. Utanacak ey. * Vurmak. (Liyazon yapmak) Krklk, gszlk, halsizlik. * Ayp, eksiklik. ren, rc, dokuyan, dokuyucu. zellikleri tantan. Vasflarn sayarak medheden. Vasflandran. Vasf ve beyanda rif ve lim olan.

Vassal Vasut Vasvas

Ulatran, vasleden. Birletiren. Glgelik. * St sadklar kab dolduran deve. Kadnlarn rtndkleri ve ancak gzleri grnecek derecede dar olan yz rts.

Vasvasa Va Vaak Vak Vai Vaiye Vade Vata' Vataf Vatan

Yz rts. * Kpek eniinin gzlerinin almas. f. Dman. Derisinden krk yaplan bir hayvan ve bunun postu. Da kpei. Vaak. (C: Vt) Gammaz, koucu, yalanc. Evld ok olan kadn. f. Defolunmu, kovulmu, geri ekilmi. Bir eyi ayakla ineme. Kan ok kll olmas. * Kirpiin sk ve ok olmas. (C.: Evtan) Bir kimsenin doup byd yer. Yurt.

3203

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vatan Vatanda Vatan- asl yurt.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir devlet ahalisinden ve teb'asndan olan. Bir insann doup byd veya iinde barnmak kasdedip, baka yere gitmek istemedii yerdir. Yalnz en az 15 gn kalmak istedii yer de kendisi iin vatan- ikamettir. (Bak: Mukim) * Cennet.

Vatan- sn Vatan- skn

kinci vatan. Sonradan yerleilen yer. Bir misafirin iinde 15 gnden az oturmak istedii yerdir. Bu kimse de fkhta misafir saylr.

Vatan Vatanperver vatanperver Vatanperverne Vatar Vatavit

(Vataniyye) Vatanla alkal. Vatana ait. f. Vatann seven. Memleketine hizmet eden. vatansever. f. Vatann seven kimseye yakr ekilde. (Vatr) htiya, hcet. . * Emir. * Madde. * Husus. (Vatvt. C.) Korkak ve geveze olan kimseler. * Yarasalar. * Da krlanglar.

Vatb Vatd Vater Vath

(C.: Vitb-Evtub) St kab ve tulumu. sbat etmek. * hnet etmek, hinlik yapmak. f. Sonundaki. ok uzak. Kularn burnuna ve ayana necasetten veya balktan yapp kalan nesne.

Vat'

Ayak altna alp ineme. Basma. * Cima'. * Uygun hale koyma. * Tmseklikler arasnda bask ve engin yer.

Vatd Vati Vatd Vate

Sbit. Yumuak ve kolay olan ey. (Ku tynden yaplm yastk gibi) Sabit ve salam olan. Byk uval, harar. * Bir eit yemek.

3204

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vats Vatm Vatn Vats Vat Vatvat Vatvata Vaty Vav

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Vutas) Kzdrldnda kimsenin zerine basamad yuvarlak ta. Ayakla ineme. * Perdeyi salverme. ineme, zerine basma. Kazmak. * Krmak. * Ayakla yere vurmak. * Somak denilen ot. (C: Evt) Amak. (C.: Vatvit) Korkak ve geveze olan adam. * Yarasa. * Da krlangc. Geceleyin gzn grmemesi. Ayak altnda ineme, ezme, basma. * iftleme. Kur'an alfabesinde sondan nc harftir. Ebced hesabnda 6 saysnn karldr.

Va'va' Vaveyla vveyla Vav- atf

nsan topluluu. * Sesler. lk, yaygara, feryat. * Eyvah, yazk gibi znt ifadeleri. lk, yaygara. Gr: Atf vav, kelimeyi veya cmleyi birbirine balayan vav harfi. (Bak: Harf-i atf)

Vav- hliye

"Haller cmle olabilir. Eer isim cmlesi olursa, banda bir ""vav"" bulunur. Ona Vav- hliye denir. Bu vav, hl'i zi-l-hle balar. (Reeytuhu ve biyedihi kitbn: Elinde bir kitap olduu halde onu grdm) cmlesindeki gibi."

Vav- kasem

Gr: Herhangi bir kelimenin, ok defa Allah isminin evveline gelerek, yemin iin kullanlan vav harfi. Vallahi, Veemsi, Velfecri kelimelerinde olduu gibi.

Vav Vavik Vye Vyedr

Vav harfine mensub. Vav harfi ile alkal. Okun niana dokunmayp yanna dmesi hli. Nasib, ksmet, behre. f. Ksmetli. Nasibi olan.

3205

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vaz'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Evza') Koyma, konulma. Brakmak. Atlamak. Tayin etme, belirtmek. Duru, hareket, tarz.

Va'z

Din mes'eleler zerinde konuup nasihat etmek. Kalbi yumuatacak szlerle insan iyilie sevke alma.

Vaz vaz vz Vazaat Vazah Vazahat Vazaif Vaz'an

f. Terk etme, brakma. koyma, brakma. vaaz, din t. Alaklk, dilik, bayalk. Beyaz ve gzel yzl adam. Aklk, vzhlk. (Vazife. C.) Vazifeler, iler. Vaz' ile, vaziyeti, durumu itibariyle, yerletirmek suretiyle. * Asl lgat mnas cihetinden.

vazetme Vaz'- haml Vaz'- yed Vz' Vzh

koyma, brakma. Dourma. El koymak, sahib kmak, tasarruf etmek. (Vaza) Koyan. Yerletiren. Vaz' eden. Ak, ayan, ikr. Besbelli. Kapal olmayan. * Edb: Vuzuhlu sz. Bir okunuta mns anlalacak ifde.

vazh vazhan Vzhan Vzht Vz- kanun Vz-ul yed Vaz'

ak, belli. ak ak. Ak olarak. Aka. Ak ak. Aikr surette. (Vzh. C.) Ak ve meydanda olan eyler. Kanun koyan. Kanun yerletiren. Kanun hazrlayan. El koyan. Eline alan. Bir mal eline geirmi olan. (Vaza) Alak, deni, baya, di.

3206

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vazife

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Bir kimsenin yapmaya mecbur olduu i. Yaplmas birisine havale edilen ey. Kymet verilen i. * cret.(Tark- Hakta alan ve mcahede edenler, yalnz kendi vazifelerini dnmek lzm gelirken, Cenab- Hakk'a aid vazifeyi dnp, harektn ona bina ederek hataya derler.Mehurdur ki: Bir zaman slm kahramanlarndan ve Cengiz'in ordusunu mteaddit defa malup eden Celleddin-i Harzemah harbe giderken, vzeras ve etba ona demiler: ""Sen muzaffer olacaksn; Cenab- Hak seni galip edecek."" O demi."" Ben Allah'n emriyle cihad yolunda hareket etmeye vazifedarm, Cenab- Hakk'n vazifesine karmam; muzaffer etmek veya malub etmek onun vazifesidir."" te o zt bu srr- teslimiyeti anlamasyla hrika bir surette ok defa muzaffer olmutur.stad- Mutlak, Mukteda-y Kll, Rehber-i Ekmel olan Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm $ olan ferman- lhyi kendine rehber-i mutlak ederek, insanlarn ekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade sa'y- gayret ve ciddiyetle tebli etmi. nki $ srryla anlam ki: nsanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenab- Hakk'n vazifesidir. Cenab- Hakk'n vazifesine karmazd. L.)"

vazife Vazifedr vazifedr vazifedrne Vazifehr vazifeperver Vazifeins vazifeins

grev, yaplacak i. (C.: Vazifedrn) f. Vazifeli, grevli. * Memur. vazifeli, grevli. vazifeli gibi. (C.: Vazifehrn) f. cret alan. grevini seven. f. ini dikkatle yapan. Vazifesini zenerek, severek yapan. grevini seve seve yapan.

3207

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vazifeten Vazifeten Vazh(a) Vzir vaziyet Vazzah Ve bi-l hakk natakte grevli olarak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Vazife ile, vazife olarak. (Vuzuh. dan) Meydanda, apak. (Vzire) Gnah ileyen. Su ileyen. durum, hl, duru. Meydanda, ok ak, belli. "Hak ile syledin, hakk syledin. Haksn, sdksn.(Zira o, L ilahe illallah der, dva eder. Btn sa ve sol, yani mazi ve mstakbel taraflarnda saf tutan o nurani zkirler, ayn kelimeyi tekrar ederek, icma ederek mnen ""Sadakte ve bi-l hakk natakte"" derler. Hangi vehmin haddi var ki, byle hesapsz imzalarla te'yid edilen bir mddeaya parmak kartrsn. M.)"

Ve veb Veba Veba'd

"Gr: ""Dahi, de, hem, ile, berber"" mnlarna balama edt." bir salgn hastalk. Salgn bir hastalk. Taun. Ondan sonra, imdi. (lk szden sonra esas sze balarken kullanlan bir tbirdir. Bilhassa din eserlerin banda Cenab- Hakk'a kr ve hamd ettikten, Peygamberimize (A.S.M.) salvat ve duadan sonra esas sze balarken sylenir.)

Vebal

Gnah. Zarar. Ziyan. iddet. Arlk. Azab. Doru olmayan bir hareketin manev mes'uliyeti.

vebl Veber Vebl Vebr Veca'

iddet, arlk, gnah. Bedevi, ger. * Deve yn. * Davar trna. Ar ve vahim olmak. Kocakar souundan bir gn. * Ada tavan, ak tavan. Sz, ar, ac. Aryp acmak.

3208

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vecahet Vecar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzellik, gzel yzllk, gsterililik. * Haysiyet, eref, onur, itibar. (C.: Vcr - Evcire) Sel suyunun oyduu yer. * Arslan ve kurt gibi vahi hayvanlarn yata. n.

Vecazet Vecd

Szn veciz oluu. Kelmn ksa oluu. Ak, muhabbet. Kendinden geecek, unutacak kadar lh bir ak hali. * Yksek heyecan. tiyakn galebesi.

vecd Vecd-lud Vecd-efz Vecd Vecel Vecenat Vech

ilh aka dalarak kendinden geme. f. Vecd veren haller. Manev cokunlukla beraber olan hal. f. Vecdi artran, heyecan oaltan. Vecdle ilgili, heyecanla ilgili. rkme, korkma, havfetme. (Vecne. C.) Elmacklar, yanaktaki yumrucuklar. (Vecih) Yz, ehre, surat. * Tarz, slub. * Her eyin karsna gelen ve karsnda olan. Sath. n. Aln. Cephe. * Tarih. * Suret. * Sebeb. * Bir eyin nefsi ve zat. * Semt. Cihet. * Mnasebet.

vech veche Veche

vecih, yz, tarz, n, aln, sebep, ilgi. yan, taraf, yz. Yan, taraf. Yz.

Vechen min-el vcuh Hibir suretle. Vechen Vecheyn Vech-i har Vech-i dikkat Vech-i m Vech-i meruh Bir vechiyle. Bir suretle. Bir bakmdan. ki taraf, iki yan, iki yz. Baka sebeple. Dikkat ve ferasetle. Bir sebepten dolay. erh edilen, aklanan tarzda.

3209

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vech-i ebeh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Edb: Bir eyin baka bir eye neden benzediini anlatan sz. (Bak: Tebih)

Vech Vech-l arz Veci (e)

(Vechiye) Yz ile ilgili. Yeryz. Gzel, ho, ltif. Uygun, mnasib. * Bir kavmin by, reisi. * Hrmetli insan. * Sultan huzuruna girenler. * Makam ve eref shibi.

Veci(a) Vecibe

(Veca'. dan) Artc, szlatc. Bor hkmnde olan vazife. * Kanun ve ahlkn icab, yerine getirilmesi lzm gelen ey.

vecbe Vecibe-i nezaket vecih Vecih Veciz

bor hkmnde vazife. Nezket borcu. gzel, ho, uygun. Veche ait. Veche dair. Ksa, z, derli toplu. Muhtasar olup mufassal olmayan. * Az szle ok mna ifdesi.

veciz Vecize

zengin mnl ksa sz. Edb: baresi ksa, mnas geni olan ok kymetli sz, zl sz. Ksa, veciz sz.

vecze Vecne Vecr vd Ve'd Veda' ved Vedad

zengin mnl ksa sz. (C: Vecent) Elmack, yanaktaki yumrucuk. (C.: Evcr) Maara. kz evlad diri diri topraa gmp ldrme deti. Kzn diri iken topraa gmme. "Ayrlk. * Ayrlta selmlamak. * ""Allah'a smarladk"" demek." ayrlk. Dostluk. Sevme. Sevgi. (Bak: Vidad)

3210

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vednme Vedd Ve'd-dua veda yazs.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dostluk. Sevgi, muhabbet. """Dularmz sizinle birliktedir"" anlamna gelen bu tbir, evvelce mektuplarn altlarna yazlrd."

Vedi' Vedi Vedia veda Vediatullh Vedid Vedk

Bakasnn maln saklamaya memur kimse. Kk abdest bozduktan sonra kan beyazms su. Emanet. emanet. Allah'n emaneti. Sevgisi ok olan. Yamur. Yamurun damlamas. * Alp ns ve lfet etmek. Yakn olmak. (Bak: Vadk)

Vedud

"ok efkatli. Kendisine ok sevgi beslenen. Cenb- Hak.(Vedud ismine mazhar olan muhakkkin-i evliya: ""Btn kinatn myesi, muhabbettir. Btn mevcudatn harekt muhabbetledir. Btn mevcudattaki incizab ve cezbe ve czibe kanunlar, muhabbettendir."" demiler.) (Vedud ismine mazhar bir ksm evliya: Cennet'i istemiyoruz, bir lem'a-y muhabbet-i lhiye ebeden bize kfidir, demiler. S.)"

Vedd Veddiyet Ve'd-l benat

ok sevilen, Allah. sevilir olma, kendini sevdirme. slmiyetten evvelki chiliyet devrindeki Arablarda kzlarn hakir grdklerinden diri iken defnetmek deti.

Vefa

Ahdinde, sznde durma. * Sevgi ve dostlukta sebat ve devam. * deme. * Yetime. * Dince ve aklca lzm gelen eyi yerine getirip uhdesinden kma.

3211

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vef'a

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kav ettikleri bez paras. * ie azn tpamada kullanlan bez paras.

vefa Vefadar (vefakr) vefadr vefadrne vefakr vefakrne Vefaperver vefat Vefat Vefd

sznde durma, kendini seveni unutmama, ilgiyi kesmeme. Vefal, sznde ve dostluunda devaml olan. vefal, dostluu devaml. vefal olarak. vefal. vefa gstererek. f. Sznde duran. Vefl. lm. lm. Ahirete gme. okluk. Cemaat. * Bir i iin giden heyet. Elilik. * Da ba. * Gelme, ulama, erime, varma, vrud.

veffakakmllah Vefhiyye Vefi Vefia vefik Vefik Vefir(e) Vefiyat vefiyt Vefk

Allah baarl klsn. Kilisede kayymlk hizmetini etmek. Vefal. * Tam, mkemmel. Kifayet eden. Bol olan. ine nesne koyulan sele. arkada, uygun. Arkada. Kafa dengi. Ayn fikirde olan. Uygun. (Vefret. den) ok, bol, kesir. (Vefat. C.) lmler, vefatlar. vefatlar, lmler. Uygun gelme. Uyma. Mutabakat. Muvafk olma. i iyi gitme.* Tesirli dua.

Vefl

Derinin dibagatla giden fazlalklar.

3212

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vefr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bir kimsenin ihsann kabul ettikten sonra rzasyla reddeylemek. * Bolluk. * Medh sena ile birisinin namusunu muhafaza etmek.

Vefra'

Eksilmeyip deimeyen. * El dokunulmam ve tam olarak yetimi ot.

Vefret Vefz Vefza Vega' Vegab Vegadet Vegar Vegd Vegf Vegif Vegik Vegir Vegire Vegm Vegne Vegre Vehak Vehamet vehmet Vehb vehb

okluk, bolluk. (C: Evfaz) Evmek, acele etmek. (C: Evfaz) Ok yay konulan ve beylik denilen kap. Kavga grlts. Harp yerinden kan sesler. Savt. Patrt. (C: Evgab) Korkak kimse. * ri gvdeli byk deve. Aklszlk. * Adilik, bayalk, aalk, alaklk. Gazap, kin, fke, hiddet. (C: Evgad) Alak adam. Grme zayfl. Yrme srati. * Ses srati, ses hz. Davar yrrken karnndan kan ses. Kzm ta stne koyarak piirilen et. Kzm ta ile scaklk verilerek piirilen st. Kin. Geni kp. Scakln ok olmas. Avc kemendi. (Bak: Vahamet) glk, tehlike. Hibe. Ba. Vergi. Allah vergisi.

3213

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vehb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Doutan. Allah vergisi. almakla kazanlmayp Allah'n (C.C.) ltfu ile olan.

Vehc Vehd(e) Vehec Vehecan Vehel Vehelmme cerra Vehf Vehhab Vehhb Vehhab

Alevli olmak. Alev ile yanmak. Parlamak. (C: Vihad) Derin vadi. Uurum. Ate scakl. Atein alevlenmesi. * Iklandrmak, ziya vermek. Vehim, kuruntu. (Bak: Helmme cerr) Bitkinin yapraklanmas. Uzama. oalma, artma. ok fazla ihsan eden. ok balayan. ok ihsan eden, balayan, Allah. Muhammed bn-i Abdulvehhab nmnda birisinin sebeb olduu slm baz mes'elelerde ifrat gsteren ve drt hak mezheb hricinde bir mezhepten olan. Fkhta Hanbel, itikadda bn-i Teymiye'ye baldrlar. Tarikatlarna Muhammediye ismi verirler.

Vehhb Vehhblik Vehhbyet Vehhac Vehham vehham Vehhas Vehic vehim Vehise Vehl

Vehhabilik anlayndan olan. baz konularda arlklar olan din bir anlay. Allahn bol bol ihsan etmesi ve balamas. Parl parl. Pek a'aal. * ok alevli. ok vehimli. Fazla phe eden. vehimli, kuruntulu. Arslan. Atein scakl. belirsiz korku, kuruntu. Piirilip kurutulduktan sonra dvlen ekirge. (Vehel) Yanl yapma. Yanl anlama. * Unutma.

3214

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vehle Vehleten Vehm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

rkilme ve rkme. * Dakika. An, lahza. Birdenbire. lkin. Anszn. (Vehim) Mbhem ve mnasz korku. * Belirsiz fikir ve dnce. * Cz'i mnalarn anlalmasna yarayan bir idrak kuvveti.

vehm Vehm-lud Vehm vehm Vehmiyyt Vehm-nk Vehn

vehim, kuruntu. f. Vehimli. Vehim dolu. Vehim kark. Olmad halde var zannederek. Dnmeye, vehme dair, vehme ait. vehimle ilgili. (Vehmiyye. C.) Vehimler, kuruntular. f. Vehimli, kuruntulu. Geveklik, kuvvetsizlik. * Zayf. * Gvdesi kaln ve ksa adam. * Gece yars. Gece yarsndan bir saat sonraki zaman.

vehn Vehnane Vehs Veht Vehtyy Vehub Vehvah Vehvehe Vehy Vehz Ve-illa Vek' Veka' Vekad

geveklik. Zayf kadn. Bir ie giriip srar ile devaml uramak. (C: Viht) Vurmak. * Krmak. Ufak zm. Verimi fazla, vergisi ok. Yaban eeinin anrts. Atn kendi gvdesini para para etmesi. Geveme, yrtma. Kat nesne. * Kovmak, deft'etmek. Olmad hlde. Yoksa. Aksi takdirde. Akrep sokmak. Ayak parmaklarndan ba parman, ehdet parma stne gelmesi. Sr baladklar ip.

3215

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vekahat veklet Veklet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayszlk. Utanmazlk. Edebsizlik. (Bak: Vakahat) vekillik, bakanlk. Vekillik. Birisinin nmna i grme. Kendi nmna hareket etme salhiyetini bakasna verme. Nezret, bakanlk. * Vekilin vazife grd bina.

vekleten Vekleten Vekletnme

bakas adna. Birisine vekil olarak. Bakas adna. f. Birisine vekillik verildiini isbat eden ve ekseriya noterlike tanzim edilmi bulunan yazl kt.

vekletnme Vekletpenh Vekar vekay Vekb Vekc Vekde Vekeban Vekef Vekel vekez Vekf Ve-ks Vekyye Vekif vekl

vekil etme yazs. f. Padiahn vekili olan, sadrzam. Bavekil. Babakan. (Bak: Vakar) vakalar, olaylar. Dikilmek. Ulamak, varmak. (C: Viked) Gitmek. Derece derece yrmek. Gnah. * Abes ve bo. * Ayp. * Eksiklik. Zayf adam. ve bu da yle. Evin damlamas. * Kat'etmek, kesmek. """Var, kyas et!"" mnasna gelir." (Bak: Okiyye) St ok olan deve. bakas adna i gren.

3216

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vekil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakasnn iini gren. Bir adamn yerine hareket etme selhiyeti olan kimse. * Nzr. Bakan.

Vekil-i harc

(Vekil-har) Masraf grmekle vazifeli olan. Bir kimsenin veya bir cemaatin masraf ilerini zerine alan.

Vekir Vekire

Yuvasna giren ku. Satn alnan veya yeni yaplan bina iin, ahbaba, ee dosta verilen ziyafet.

Vekkad Vekm Vekn Vekr Vekra

Aydnlk, kl, parlak. Reddetmek. (C.: Evkn - Vkn) Ku yuvas. Ku yuvas. Hzl yryen deve. * Ayan yere kuvvetli basan kadn. * Bir nevi sramak.

Veks Vekte Vekvak Vekz Vel' Vela Veladet veldet Velaid Velaim Vela-perver Velaya velyt

Noksan etmek, eksiltmek. (C: Vikat) Gzn karasna ak dmek. * Nokta. * Eser. Korkak kimse. Vurmak. * Def'etmek. * Kovmak. Yalan. * Haps. Yaknlk. Shiplik. * Sevme, muhabbet. (Bak: Viladet) doma, dnyaya gelme. (Velide. C.) Cariyeler, kadn esirler. (Velime. C.) Dnler, evlenmeler. * Dn ziyafetleri. f. Dostluk gsteren, dostluk besleyen. (Veliyye. C.) Veli kadnlar. Veliyyeler. vellikler.

3217

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Velayet

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Veli olan kimsenin hali. Velilik, dervilik. * Dostluk. * Sadakat. * Bakasna szn geirmek. Bir eye kudret cihetiyle bizzat mutasarrf olmak. (Bak: Veli)

velyet Velayet-i mm

vellik, ermilik. Huk: Umum mallara ve fertlere mil olan velayet. (eriat hkimleri, kadlar ve valilerin velayetleri gibi)

Velayet-i kbra

Byk velilik. Akrebiyet-i lhiyenin inkiafna bakan ve veraset-i nbvvetten gelen gayet ksa, fakat yksek olan ve tarikat berzahna uramadan zhirden hakikata geen velilik meslei. (Sahabeler gibi)(Cadde-i kbr, elbette velayet-i kbra sahibleri olan Sahabe ve Asfiya ve Tbin ve Eimme-i Ehl-i Beyt ve Eimme-i Mtehidnin caddesidir ki dorudan doruya Kur'ann birinci tabaka kirdleridir. M.)

Velb Velec Veled veled Veled-i manev Veled-i sulb Velediyet akidesi

Ulamak, varmak. Kumlu yerde olan yol. Erkek ocuk. Oul. ocuk. * Dl, yavru. oul, yavru, ocuk. Evldla kabul edilen, hiret evld. Bir hocann talebesi. Mrid. z oul, evlenmekle hsl olan kendi soyundan gelen ocuk. "Hristiyanlkta bir btl akide. (Bak: Teslis)(slmiyet, tevhid-i hakiki dinidir ki; vastalar, esbablar skat ediyor. Enaniyeti kryor, ubudiyet-i hlisa te'sis ediyor. Nefsin rububiyetinden tut, t her nevi rububiyet-i btlay kat'ediyor, reddediyor. Bu sr iindir ki; havastan bir byk insan tam dindar olsa enniyeti terketmeye mecbur olur. Enaniyeti terketmiyen, salbet-i diniyeyi ve ksmen de dinini terkeder.imdiki Hristiyanlk dini ise; ""Velediyet Akidesi""ni kabul

3218

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ettii iin, vesait ve esbaba te'sir-i hakiki verir. Din nmna enaniyeti krmaz; belki Hazret-i s Aleyhisselm'n bir mukaddes vekili diye, o enaniyete bir kudsiyet verir. Onun iin, dnyaca en byk makam igal eden Hristiyan havaslar, tam dindar olabilirler. Hatt Amerika'nn esbak Reis-i Cumhuru Wilson ve ngiliz esbak Reis-i Vkels Loid George gibi oklar var ki, mutaassb birer papaz hkmnde dindar oldular. Mslmanlarda ise, yle makamlara girenler, ndiren tam dindar ve salbetli kalrlar. nki, gururu ve enaniyeti brakamyorlar. Takv-y hakiki ise, gurur ve enaniyetle itima edemiyor. M.)" velediyet " birinin ocuu olu, Hristiyanlarn isa aleyhisselma hata ile ""Allahn olu"" demeleri." Velediyet Veleh Velehan Veleh-resan velehresn Veleh-resan- ukul Velehu Velehza Velehzede Velev velev Velf Velg (velg) Velga Birisinin evld olma hli. ocuk olu. f. Kahr, gazab, iddet, hm. Akl gidip tembel olmak. * badet ederken vesvese veren eytan. Hayret verici, hayret edilen, aknlk veren. aknlk veren. Akllar hayrette brakan. Bu da onun. arm. f. Sevgilinin hmna urayp kahr eken k. Eer, geri, her ne kadar da, hatta, ister, isterse. olsa da, bile. (Velif-Vilf) Tez tez yelmek. Birbiri ardnca olmak. Kpein kap iinden su imesi veya bir ey yeyip yalamas. Kk kova.

3219

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Velh Velhan Velhasl velhsl Veli' Veli

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bymek. * Uzamak. aakalm, akn, sersem. Szn ksas, z, ksacas. szn ksas. Kabuunda olan hurma iei. Sahib, mlik. * Evliya. * Muin. Muhafaza eden. * Kk ocuklarn hlinden mes'ul kimse. * Sddk. * Baba. Babann babas, cedde de denir. * Fk: Hayatn mcadelelerle ve azimet ve fevkalde bir zhd ve takva ile ibadet ve taata sarfederek kendisinden Allah'n (C.C.) izniyle gaybdan haber vermek ve gayb ahvali kefetmek gibi ilm ve kevn hrikalar zuhura gelen zt. Allah'a (C.C.) manev yaknlk kesbetmi olan erif zt. * Cenab- Hakk'n (C.C.) isimlerinden birisi.

vel Veliahd velahd Velice Velid Velide Velik Velika velme Velime

sahip, gzetici, koruyucu. (Veliy-yi ahd) Bir hkmdardan sonra hkmdar olacak kimse. padiah aday. (C.: Velyc) Byk uval. * Kiinin srda. Yeni domu ocuk. * Kle, kul. (C.: Velid) Cariye. (Velikin) f. Amma, lkin, fakat. Yala unu kartrarak yaplan yemek. dn yemei. Sevin ve srur gnleri verilen ziyafet. Dn ziyafeti. * Dn, evlenme.

velnmet Veli-ni'met Veliyy

nimet veren. Nimet veren. Nimeti muhafaza edip ihsan eden. (C: Evliy) Yakn. * Amcazde, emmi olu. * Yar, dost.

3220

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Veliyye Veliyyullah velyyullah Veliyy-l emir Veliyy-n niam

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Vely) Ermi kadn, veli kadn. Allah'n (C.C.) veli kulu. Allahn vel kulu. mir. Emir veren. Emir sahibi. Nimetler ihsan eden, iyilik eden kimse. * eyhlislm. * Sllesinin ileri gelenleri.

Velk Velka Velkalemi Vellas Velm Vels Velsan Velu' Velud veld Velval velvele Velvele Velvele-endz Velvele-engiz Vely

Yalan yaktrmak. * Sr'at etmek, hz yapmak. (C.: Velkt) Vurmak. Kalem hakk iin. Kaleme yemin olsun. Kurt. Ulamak, yetimek. * Toplanmak, cem'olmak. "Ahd, yemin, sz. "" Az nesne. * Vurmak." Birbirinin boyunlarna el atarak yrme. Bir eye fazla dkn olan. ok douran kadn. * Mc: ok eser veren kimse. pek verimli. znt ile alama. Alayp inleme. grlt, patrt, amata. Grlt, patrt. Birbirine kark barmalar. amata. f. Grlt patrt eden. Grltc. f. Grlt koparan, grlt karan. Birbiri ard sra gelme. Tkib etme. * kma. Olma. * Yaz yamurundan sonra olan yamur. * Yaknlk.

Vemd Vemiz Vemk

Gazap etmek, hiddetlenmek, kzmak. * Scakln artmas. Bulut arasndan grnen k. Muhabbet etmek, sevmek.

3221

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vems Vemye Vemz (vemiz) Vena (venye) Venim Venn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fcur, masiyet, gnah. Meakkat, sknt. Bel, musibet. aret etmek. * Parlamak. imek akmak. Gevek. * Zayf. * Hlsiz olmak. Sinek tersi. Zebunluk, zayflk, zaaf. * engilerin ve keklerin parmaklaryla aldklar alpara.

Vennecmi Veny Ver

Yldza yemin olsun. hususunda geveklik gsterme. "f. ""Sahib, mlik; anlamlarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Dni-ver $ : lim. Suhan-ver $ : Edip, ir."

Vera Ver'a ver Vera'

Halk. Mahluk. Arz rten mahlukat. Yaratlm olanlar. Korkaklk, havf. te, arka, geri. Takvnn ileri derecesi. Bilmedii ve phe ettiini renip iyiye ve doruya gre hareket edip btn gnahlardan ekinme hleti.

Vera-i cebel Vera-i perde Verak Verak Veraset

Dan arkas. Perde arkas. Bitkilerle yer yznn yeil olmas. (Verka. C.) Gvercinler. Miras sahibi olma. len bir kimsenin mallarnn Allah'n (C.C.) emrine gre, eriata miraslara gemesi. * rsiyet. Varislik, miraslk. Mirasta hak sahibi olma.

verset Veraset-i rkye Verb

miraslk, irsiyet. Doan yavrunun ecdadna benzemesi. Fetret, fesad. * Yabani hayvan ini.

3222

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Verd Verdane Verde Verdene Verek Verel (Vrd - Vird) Gl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Toplu oklava. * Koca bal kertenkele. (Vrde) Renkli olmak. f. Oklava, breki merdnesi. * Dolap oku. (C.: Evrk) Kala kemii. (C: Vreln - Evrl) Kelere benzer bir canavardr. Kuyruu keler kuyruundan uzun olur.

Verem Verentel Verese verese Verf Verh Verha Verk Veri' Veria Verid

(C.: Evrm) i, yumru. * ime. iddet, mihnet. Miraslar. Miras alanlar. varisler, miraslar. Genilik. Hamkat, ahmaklk, bilmezlik. * Ucuz et. Aklsz ahmak kadn. ok eskiden kullanlan gm para. Kymetli para. Haramdan kanan kii. At ismi. Siyah kan damar. Toplar damar. Boyun damar. * Krmz gl. (Bak: Evride)

Veriha Verk Verik Verse Ver Verka' Verrak

ok sv hamur. Gr sakall adam. * Sk yaprakl aa. Sikkesiz gm. * Gm. Veris otuyla boyanm nesne. Yrmek ve seirtmek istedii hlde sahibi engel olan davar. (C.: Verki') Yabni gvercin. * Ak boz renk. Kt.

3223

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vers Ver Veran Verta

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yemende yetien gzel kokulu sar bir ot. Yrek ars. * ok beyaz olan. (C: Virn-Verin) Yaban gvercini. * Kumru kuunun erkei. (C: Vrt) ukur yer, varta, uurum. * Halledilmesi, iinden klmas zor olan i.

Very Verze Verzide Verzi Verzikr Verzkr Vesafet Vesah Vesaid Vesaif Vesaik vesik Vesail vesil vesir Vesait vesit Vesait-i nakliyye Vesak Vesam Vesatet

akmaktan ate kmas. f. Meslek, san'at, i. f. Ekilmi. f. letme. alma. * alm. f. alkan. f. Renber, ifti, ii. Hizmetkrlk, iilik. (C.: Evsh) Kir, pas. * Murdarlk, pislik. (Visde. C.) Yastklar, ilteler, dekler. (Vasif. C.) Hizmetiler, uaklar. (Vesika. C.) Vesikalar. belgeler. (Vesile. C.) Vesileler. Sebebler. vesileler, aralar. ve dierleri. (Vasta. C.) Vastalar. vastalar, aralar. Nakil vastalar. Tatlar. (Vapur, tren, otomobil gibi) Ba. Rabta. Yeminleerek anlamak. * Szleme yeri. (Vesmet) Gzel olma. Gzellik. Vsta olma, araya girme, araclk yapma.

3224

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vesavis Vesaya vesy Vesayet vesyet Vesb Vesbe Veseb Vesen

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Vesvese. C.) Vesveseler. (Vasiyet. C.) Vasiyetler. tler. Nasihatlar. vasiyetler, tavsiyeler. (Visyet) Vasilik. * Vasiyet. * Tembih, emir. Tavsiye. (Bak: Vasi) bakas adna i yapma. ok olmak. Bir atlama. Bir sray. Srama, atlama. Uyku arl. Uyku ile uyanklk aras. * Uyku annda akln gitmesi. * Hcet.

Vesen Veseniyyun Vesi' Vesib Vesic Vesik vesika Vesika

yldza tapan. Putperestler. Puta tapanlar. (Vesia) Vs'atli, geni. * Meydanlk. (Bak: Vsub) iddetli seyir. Hzl gitme. * Hzl yryen deve. (C.: Visk) ok salam, kuvvetli. belge, senet. Bir hlin, bir hadisenin veya bir szn doruluunu gsteren, inandrc ey. Belge, sened.

Vesile

(Vsile) Bahane, sebeb. * Frsat. * Elverili durum. * Vasta. Yol. * Pye, rtbe. * Baba. * Kurbiyet. * Kendisi ile bakasna yaklalan ey. * Cennet'te bir menzil ad. (El-Vesilet menziletn fi-l Cenneti hadis-i erifi bunu te'yid ediyor.)

vesile Vesilecu Vesiledr

yol, hedefe ulatran ey. f. Sebep ve bahane arayan. f. Vesileli.

3225

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vesilehh Vesile-i cemile Vesile-i sa'y Vesilet-n necat Vesim(e) Vesk vesm Vesm Vesme Vesmedr Vesn f. Vesile isteyen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzel sebep. Gzel frsat. alma vesilesi. Kurtulu vesilesi, kurtulu sebebi. (C.: Vsem-Vism) Gzel yzl. Gzel ehre. * Damgal. (C.: Evsk) Cem'etmek, toplamak. * Altm sa'. damga, iaret, dalama. Damga. aret. * Dalama. * Derek toz hline getirme. Hayvana vurulan kzgn damga. f. Dalanm, damgal. * Rastkl. Hafif. * Uyku. * Uyku annda akln gitmesi. * Uykudan dolay kiiye rz olan zayflk.

Vesnan Vess vesselm Vesselm Vest Vest Vestiyer Vesvas

Uyuklayan, uykusu gelmi olan. Suya dalmak. ite bu kadar! te o kadar, artk bitti, bundan sonra selm. (Bak: Selm) Ev ierisinde olan her bir kapal mekn. f. Tercme, erh. Fr. Pardes, palto vesairenin kartlp brakld yer. Mvesvis. Vesveseye srkleyen eytan. Nefsin zihinde ilka eyledii dadaa ve fitne. Avcnn ve kpeklerin gizli sesi.

vesvas Vesvese

vesvese veren. "bhe. Tereddt. Kuruntu. Asl olmayan ihtimaller.(Vesvese, lgatta hrt, fslt gibi gizli ses demektir. Bu mnasebetle gnlde tevali ve tekerrr eden gizli sze vesvese; ve bir nefse byle bir sz ilka etmee de, vesvese vermek tbir olunur.) (E.T.)(Arkada! Vesvese ve evham

3226

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zulmetleri iinde yrrken, Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselmn snnetleri birer yldz, birer lmba vazifesini grdklerini grdm. Her bir snnet veya bir hadd-i er'i zulmetli dallet yollarnda gne gibi parlyor. O yollarda, insan zerre miskal o snnetlerden inhiraf ve udul ederse; eytanlara mel'abe, evhama merkeb, ehval ve korkulara ma'rez ve dalar kadar ar yklere matiyye olacaktr.Ve keza o snnetleri, sanki semadan tedelli ve tenezzl eden ipler gibi grdm ki: Onlara temessk eden ykselir, saadetlere nil olur. Muhalefet edip de akla dayananlar ise, uzun bir minre ile semaya kmak hamakatinde bulunan firavun gibi bir firavun olur. M.N.)(Ey su-i vesveseden me'yus nefsim! Tedai-yi haylt, tahattur-u faraziyat, bir nevi irtisam- gayr- ihtiyardir. rtisam ise, eer hayrdan ve nuraniyetten olsa, hakikatn hkm bir derece suretine ve misaline geer. Gnein ziyas ve harareti, yinedeki misaline getii gibi... Eer erden ve kesiften olsa, asln hkm ve hassas, suretine gemez ve timsaline sirayet etmez. Mesel necis ve murdar bir eyin yinedeki sureti ne necistir, ne murdardr. Ve ylann timsali, srmaz.te u srra binaen, tasavvur-u kfr, kfr deil; tahayyl- etm, etm deil. Hususan ihtiyarsz olsa ve faraz bir tahattur olsa, btn btn zararszdr. Hem ehl-i hak olan Ehl-i Snnet ve Cemaatin mezhebinde bir ey'in er'an irkinlii, pislii; nehy-i lhi sebebiyledir. Mdemki ihtiyarsz ve rzasz bir tahattur-u farazdir, bir ted-yi hayaldir; nehiy ona taalluk etmez. O dahi ne kadar irkin ve pis eyin sureti dahi olsa, irkin ve pis olmaz. M.)(nsan kalben ve fikren hakaik-i lhiyeye bakp dnd zaman, bilhassa namaz ve ibadet esnasnda, gerek eytan tarafndan, gerek nefsi tarafndan pek fena, pis

3227

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ve irkin vesveseler, htralar, sinekler gibi kalbe, akla hcum ederler. Bu gibi hev, vehm ve irkin eylerin def'iyle uraan adam, o vesveselere malup olur. Ancak onlar malup edip karmak aresi, mdafaay terk edip onlar ile uramamaktr. Evet arlar ile uraldka onlar hcumlarn arttrrlar. Onlara karlmad takdirde, insan terkeder, giderler. Hem de o gibi vesveselerin, ne hakaik- lhiyeye ve ne de senin kalbine bir mazarrat yoktur. Evet, pis bir menzilin deliklerinden semnn gne ve yldzlarna, cennetin gl ve ieklerine baklrsa, o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de baklana bulamaz. Ve fena bir te'sir etmez. (Hiye)(Hiye) : O irkin szler senin kalbinin szleri deil. nk senin kalbin ondan mteessir ve mteessiftir. Belki kalbe yakn olan lmme-i eytanden geliyor. Mesel: Sen namazda, Kbe karsnda, huzur-u lhde yt tefekkrde olduun bir halde, u ted-yi efkr seni tutup en uzak mlyniyat- rezileye sevkeder. Mesel: Ayinenin iindeki ylann timsali srmaz. Atein misali yakmaz. Ve necasetin grnmesi yineyi telvis etmez. M.N.)" vesvese Vesvesedr Ve' Ve Veak Veb Vec Veel Veelan kuruntu, gereksiz kayg. f. Vesveseli, kuruntulu. Bir eyin stne kmak. f. Gibi (mnsna tebih edat.) Mah-ve $ : Ay gibi. Da kpei. Ayplamak. Yaralamak. * Paralamak. * Karmak. Az su. Suyun ak.

3228

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vei'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C: Veyi) Bezlerde olan yol yol alaca. * Smme otundan yaplan hasr. * Aalardan kuruyup den nesne. * Girilmemesi iin bahe ve bostanlarn evresine dikilen aa veya konan diken. * Az nesne.

Veia Veic Veice Veik(a) Veime Veize Vek (vik) Vek Vekan Vel Vem Veme Veemsi suresi

(C: Veyi') stne iplik sardklar aa. * Tarikat. (C: Veyic) Sng aac. Lif. * Aa kk. (C: Veyk) Kuru et. er, ktlk. * Dmanlk. (C: Veyz) Krk kemik paras. Evmek, acele etmek, sr'at. Yaralamak. * Paralamak. Hzl ve aceleci kimse. Az miktarda olan su. ne ile kan karmak suretiyle vcudda yaplan damga, iaret. Yamur tanesi. Kur'an- Kerim'in 91. suresidir. Suret- ems de denir. Mekke-i Mkerreme'de nazil olmutur.

Vet Veva Vevee Vey

f. Gzel. Hafif hal. Hafif adam. Hafiflik. * Kr mr olmak. Elbiseyi gzel naklamak, sslemek. * Nesil ve zrriyet. * oalma. * Geceleyin devaml tefekkr ve mtala etmek. * Bir eit elbise.

Vez Vetair Veted

Krmak. * Dar etmek, darlatrmak. (Vetire. C.) Meslekler, yollar. adr kaz. Aa kazk. Demir mh. * Edb: Aruzda harfden meydana gelen nazm.

3229

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Veter

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yayn ilesi. p ve kiri. * Bir kavsn iki ucu arasna ekilen doru izgi. * Kaslar hareket ettiren kaln sinir.

Vetin Vetire

Kalb damar. ah damar. iryan- ekber. * Bel kemii ilii. (C.: Vetir) Kei yolu. Dar yol. * Tarz, slub. * Burnun iki deliini ayran zar.

Vetr Veyh veyl Veyl

Tek, yalnz. Bir. (Bak: Vitr) * Arefe gn. Heyht! vay hline, yazk! Vay hline, yazk, felket, hzn ve hsran. * Cehennem'de bir ukur ismi veya Cehennem'in bir kapsna bu isim verilmitir. * Vaid, tehdid makamnda kullanlan azab kelimesidir.

Veyle Veyn Veysel karan Vez'

Kstahlk, rezillik. Kara zm. (Bak: veys-el Karan) (C: Evz) Hapsetmek. * Engel olmak, men'etmek. * Islah etmek, yerli yerince etmek, dzeltmek. * Topluluk, cemaat.

Veza vezaif Vezan

Tknaz, topa, bodur kimse. vazifeler, grevler. "f. ""Olmak"" yardmc fiiliyle birlikte kullanlr ve ""esen, esici"" anlamlarna gelir."

Vezanet Vezanet-i efkr Vezan Vezaret Vezb Vezega

Fikir ve gr isabeti. * ll olma. Dncelerin isabeti. f. Esinti zaman. (Vizaret) Vezirlik. Bavekillik. Su gibi akma. Bir cins byk keler.

3230

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vezen Vezer Vezf Veziden Vezif Vezile Vezim Vezime Vezin vezin Vezir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yrrken sallanmak. Sarp da. Snlacak yer. Kale. Hisar. * Galib olmak. Evmek, acele etmek. f. Yel esmek. * Atlmak, sramak. Evmek, acele etmek. (C.: Vezil) Cill, parlak para. * Parlak madeni ayna. Sebzevat demeti. * Kurumu ot. Hediye. Hamur yaplm ebucehil karpuzu. * Asil. * Sabit. l, tart. "Osmanl Devleti zamannda en yksek mlkiye rtbelerine ulam paa. Hkmdar vekili. Pdiahn yaknlarndan ve onun ykn zerine alanlardan, mlkn idaresinde fikir ve tedbir ile meded ve yardm eden. Bu tabir ""Vizr"" kelimesinden gelir. ""Vezr"" kelimesinden alnsa; ""halkn sna"" demek olur. Byk dstur sahibi veya mhr sahibi kabul edilir. Osmanl devletinde en byk, mlkiyede en birinci mertebe olarak kabul edilmitir. Muavin ve muin mnalarna da gelir."

vezir Vezir-i a'zam Veziz Vezk Vezme Vezn vezne

padiah yardmcs. Pdiahn vekili olan birinci vezir. Sadrazam. Bavekil. rdek. irkin yryl olmak. K sonu. * Bir kere yemek. (Vezin) Tartma. lme. Hesaplama. * Tartacak ey. Tart. * Arlk. para alnp verilen yer.

3231

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vezne

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tart. Terazi. * Tart yeri. Eskiden altun ve gm paralar say ile olduu gibi tartyla da alnp verildii iin bu tabir meydana gelmitir. Para alnp verilen yer mnasnda da kullanlr. Devlet daireleri ile byk messeselerde para alp veren memura Veznedar denir. * Barut yuvas.

Veznedr veznedr Vezn-i mahsus

f. Vezne memuru. Bir tekilta it paray alp veren memur. vezne memuru. zgl arlk. Bir cismin bir santimetre kp hacmindeki parasnn arl. * Edb: Nazmn veya kelimenin belli kalplarndan her biri. Nazmn ahenk ls.

Vezn Vezniyyt Vezr Vezvaz Vezveze Vezye Vezzan Vkr Vky Vrak Vrat

Vezinle ilgili, vezne ait. * Tartlan ey. Tartlan eyler. Nurlu etmek, klandrmak. * Kaftan eteine birey koyup gtrmek. Hafif, zarif kimse. Sr'atle sramak. Ayp. * Souk. (Vezn. den) Tartan, vezneden. * Kantarc. (C.: Evkar) Ar yk. * ok su tayan bulut. Hfzetmek, korumak. (Varak. C.) Yapraklar. (Verta. C.) Vartalar, uurumlar, ukurlar. * Halli g, iinden klmas zor olan iler.

Vsr Vta' Vtae Vi'

Hccet, delil. * Kad sicili. * Ahd, sz, yemin. Raz olma, rza gsterme, uygun grme. Ayak basmak. (C.: Eviye) Kap, iinde bir ey konulabilen zarf.

3232

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Viiyyet Viata Vica' Vicah vichen Vicahen Vicah Vicar Kap halinde olma. (C: Vit) Sar gl.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hayvan burma, idi etme. (Vech. den) Yz yze gelmek. Yzlemek. yz yze. Yzne kar. Yz yze gelerek. (Vicahiyye) Yzyze olan, karlkl olan. (C.: Vcur - Evcire) Sel suyunun oyduu yer. * Arslan ve kurt gibi vahi hayvanlarn yata. n.

Vicd Vicdan hrriyeti Vicdan

Zenginlik. Gna. (Bak: Hrriyet-i vicdan) nsann iindeki iyiyi ktden ayrabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve ktlkten elem alan manev his. * Kendinden geme, dalma. * Bir eyi bir halde grme, bulma. * Duyma, duygu. * nan. * uur. * Btn ile Hakk tanmak. * Din.(Vicdann ansr- erbaas ve ruhun drt havass olan irade, zihin, his, ltife-i Rabbaniye, herbirinin bir gayt-l gayt var: radenin ibadetullhdr. Zihnin ma'rifetullahdr. Hissin muhabbetullahdr. Ltifenin mhedetullhtr. Takva denilen ibadet-i kmile drdn tazammun eder. eriat unlar hem tenmiye, hem tehzib, hem bu gayt-l gayta sevkeder. H.)

vicdn vicdnen Vicdanen Vicdan

insann iyiyi ktden ayrma hissi. vicdan bakmndan. Vicdanca, iyilik hissine gre. (Vicdaniyye) Vicdanla, kalb his ile ilgili. * Kendinden geip dalmakla ilgili.

3233

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vicdn vicdniyat Vicdaniyyat vicdanla ilgili.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

vicdanla hissedilenler. Vicdanllklar. Vicdana ait hususiyetler ve hisler.('lem eyyhel aziz! Hayrat ve hasenatn hayat niyet iledir. Fesad da ucb, riy ve gsteri iledir. Ve ftri olarak vicdanda uur ile bizzat hissedilen vicdaniyatn esas, ikinci bir uur ve niyet ile inkt bulur.Nasl ki amellerin hayat niyet iledir. Onun gibi, niyet bir cihetle ftri ahvlin lmdr. Mesel: Tevazua niyet, onu ifsad eder, tekebbre niyet onu izle eder, feraha niyet onu uurur, gam ve kedere niyet onu tahfif eder. Ve hkez kyas et. M.N.)

Vicdan-suz vicdnsz Vidad

f. Ac ve keder veren, kalb yakan, vicdnen ok ztrab verici. vicdan rahatsz eden. Dostluk. Sevmek. Muhabbet. * Dost ve muhib. * Her eye muhabbeti olan.

Vidd Vifadet vifak Vifak

Muhabbet, dostluk, sevgi. Elilik. birbirine uyma. Dosta bir fikir zerinde birlemek. Samimi anlamak. * Bar. * Uygunluk.

Vihad Viham Vika (veka) Vik' Vika' Vikf Vikaf

(Vehd. C.) Derin vdiler. Uurumlar. (Vahim. C.) Vahim olan eyler. Kendi ile bir ey saklanan nesne. (C: Evkiye) Krba ve tulum azn baladklar nesne. Cins mnasebet. * Sava, harp. Eek semeri ve palan. Tevakkuf etmek, vkf olmak, durmak.

3234

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vikahat Vikal (vekl) vikaye Vikaye (Bak: Vakahat)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devaml dier davarlarn ardna kalan davar. koruma. Koruma. Koruyuculuk. Sahib olma. Arka kma. Kayrma. * Tb: Herhangi bir hastalk iin nleyici tedbir alma.

Vikr Vila'

(C.: Evkar) Ar yk. Birbirinin ard sra gelmek. * Abdest esnasnda uzuvlar ykarken birisi kurumadan dierini ykamaa balamak. * Ahbablk, yaknlk, dostluk. (Bak: Vel)

Vilad Viladet vildet Vilakr Vilaperver Vilayat vilyt Vilayet

Dourmak. Domak, dou, dnyaya gelmek, dourmak. (Veladet galattr) dou. f. Ahbab, dost. f. Dost, muhib. (Vilayet. C.) Vilayetler. iller. Bir eyi kudretle elde etme. * l. * Birisine kefil olmak. * Dostluk. Muhabbet.

vilyet Vildan

il. "(Velid. C.) ocuklar. * Kullar. Kleler.(Kur'an- Hakm'de $ srr ve meli udur ki: M'minlerin kabl-el-blu vefat eden evldlar, Cennet'te ebed, sevimli, Cennet'e lyk bir surette dim ocuk kalacaklarn.. ve Cennet'e giden peder ve vlidelerinin kucaklarnda ebed medar- srurlar olacaklarn.. ve ocuk sevmek ve evld okamak gibi en ltif bir zevki, ebeveynine te'mine medar olacaklarn.. ve her bir lezzetli ey'in Cennet'te bulunduunu..

3235

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

""Cennet tenasl yeri olmadndan, evld muhabbeti ve okamas olmad"" n diyenlerin hkmleri hakikat olmadn.. hem dnyada on senelik ksa bir zamanda teellmatla kark evld sevmesine ve okamasna bedel sfi, elemsiz milyonlar sene ebed evld sevmesini ve okamasn kazanmak, ehl-i imann en byk bir medar- sadeti olduunu u yet-i kerime $ cmlesiyle iaret ediyor ve mjde veriyor. M.)" Vilde Vile Vin Virad Viran viran Virane virne Viran Virase Virat (Veled. C.) Erkek evldlar, ocuklar, oullar. f. Yksek ses. f. Siyah zm. * Boya, renk. Yol. * (Verd. C.) Gller. f. Ykk, harap. * Mc: Kederli, zgn, gaml. ykk, zgn. f. Harabe. Yklmaa yz tutmu eski yap. yknt. f. Viranlk, haraplk. Mirasyedilik. Zekt vermek korkusundan hile edip bir yere toplanm koyunlarn ayrp datmak veya perkende koyunlarn bir yere toplamak. vird Vird devaml okunan ey. f. Suya ve sair eye yakn gelme. Su hissesi. Suya mteveccih cemaat. * Talebe, akird, mrid. Vird-i zeban virdizebn Virk (verk) Visab Dilde tesbih. Sk sk tekrar edilen dua, sz, zikir. dil ile devaml okunan. (C.: Evrk) Uyluk st. Yatak, dek. * Atlama, srama.

3236

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Visad(e) Visdeniin Visak Visal

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dayanp rahat edilecek yastk veya ilte. f. Yasta yaslanp oturan. Kuvvetli, kaln ba. * Yeminle sz vermeler. Muahedeler. * Peyman. (Vasl. dan) Vsl olma. Sevdiine ulama. Kavuma. Ayrlktan kurtulma.(Fni mevcudatn visali, madem fanidir, ne kadar uzun da olsa yine ksa hkmndedir. Senesi bir saniye gibi geer. Hasretli bir hayal ve esefli bir rya olur. L.) yle ise Bki'nin yolunda almak lzm gelir.

visl Visam

kavuma. (Vesim. C.) Damgallar. Almetlenmi olanlar. * Gzel yzl olanlar. * Rastkllar.

Visata Visaye Visl Visme Viah

Kavim arasnda erefli ve aziz olmak. Vasiyet etmek. (C.: Evsl) Benzer. Misil. * Uzuv, z, organ. Bir boya otu. * ivit yapra. (Vh) Eskiden kadnlarn mcevherlerle ssleyip boynundan ve koltuklar altndan baladklar enlice bez veya mein paras.

Viam Viaye Vin-ab Vitam Vitamin

(Vem. C.) Dvmeler. Kouculuk, dedikoduculuk, gammazlk. f. Vine erbeti, vine urubu. ulhalarn beze srdkleri nesne. Fr. Vcudda yokluu baz hastalklara yol aan ve taze yiyeceklerde ve baz meyvalarda bulunan organik madde. A, B, C, D, E gibi remizlerle gsterilen eitleri vardr.

Vitas

Kazmak. * Krmak.

3237

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vitr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tek olan ey. ift olmayan. Tenha. * Yats namazndan sonra klnan rekt namaz. * Kurban bayramndan bir nceki gn. (Bak: Vetr)

Vizam

Her nesnenin arl. * Baka bireyle karm olan nesne. (Budayla karm toprak gibi.)

Vizare Vizite vizr Vizr

Yardm etmek. * Kuvvet vermek. ing. Ziyaret. * Doktorun bir hastay ziyareti. * Hekim creti. gnah, hata, arlk. Gnah. * Yk. Arlk. * Silh. * Srta vurulan ar yk. Yk gtrmek.

Vokal

tl. Sesle anlatma. * nsan sesinin mzikte kullanlmas. * Gr: A, E, I, , O, , U, gibi sesli harfler.

Volkan Voyvoda

Fr. Yanarda. Reis, suba, aa gibi eitli mnalara gelen bir tabirdir.Voyvodalk Osmanllarda Mildi onyedinci asrda balamtr. Eyalet valileri ve sancak mutasarrflar uhdelerine tevcih olunan eyalet ve sancaklarn mlhak kazalarna halkn isteiyle yerlilerin ileri gelenlerinden birini voyvoda tayin ederlerdi. (O.T.D.S.)

Vu'az Vufud Vufur Vuhufet Vuhul Vuhu vuh Vuku'

(Viz. C.) Vizler. Vaaz edenler. Gelme, geli. Bolluk, okluk, kesret. Kln yumuak ve ok siyah olmas. * ok fazla kll olu, ok klllk. (Vahal. C.) amurlu yerler. Bataklklar. (Vah. C.) Vahiler, yabaniler, ehlilememi olanlar. yabanilik, yabaniler. Dme, rastlama. * Olma, olu. * Gidip atma. * Bir hadisenin k ekli, cereyn.

3238

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk vuk Vukuat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olu, meydana gelme. "(Vak'a. C.) Vak'alar, hdiseler. * Kavga. Yaralama gibi polisi alkalandran hdise. * Normal dnda olan hdiseler.(Verilen btn vcud mertebeleri vukuattr, birer illet ister. Fakat, verilmeyen mertebeler; imknattr. mknat ise ademdir, hem nihayetsizdir. Ademler ise illet istemezler, nihayetsize illet olamaz. Mesel madenler diyemezler: ""Niin nebat olmadk?"" ekva edemezler. M.)"

vukt Vukud vukuf Vukuf Vukufdr vukufiyet Vuku'-i hl Vukuka Vusafa Vuska Vusla vuslat Vuslat Vusta vusta Vusu' Vusub Vusuk

olular, hdiseler. Ate alp yanma. Tutuma. bilme, bili. Bir eyi bilme. renmi olma. * Bir hlde kalma. * Durma, duru. f. Haberi olan. Bilgili. iyice bilme ve anlama. Bir hdisenin k ve olu ekli. Tavuk gdaklamas. * Kpek havlamas. (Vasif. C.) Hizmetiler, uaklar. (Bak: Vska) Bir eyi baka bir eye ekleyen, bititiren ey. kavuma. Visal. Sevdiine kavuma, ulama, bitime. Bititiren. (Me.) Orta. Ortas. * Orta parmak. orta. Kudret, tkat, g, kuvvet. Dim ve srekli olmak. * Vcip olmak. (Visk ve Vesk. C.) Balar, rbtalar. * Szleme yerleri. * Andlamalar.

3239

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vusul vusl Vuu' Vuud Vuul Vuz' Vuzu' vuzh Vuzuh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ulama, erime, varma, yetime. ulama. Tilki. Vaidler. Vdeler. erefliler. * Kuvvetliler. Kadnn temizliinin sonunda hayzdan evvel hmile olmas. Abdest alma. Abdest suyu. Abdest. aklk, netlik. Aklk. Ak ve anlalr ekilde olmak. Netlik. * Aydnlk. * Edb: fadede aklk.

vcb Vcub

snrsz gereklilik. Vcib ve lzm olmak. * Sbit olmak. * Sukut ve vuku. * Sbut ve temekkn cihetiyle lzm olmak. Braklmas mmkn olmamak. * Gnein batmas. * Muztarib olmak.

Vcub Vcub-u zekt

Vcuba ait ve onunla alkal. * Msbet. Zektn vacib, art oluu. * Verilmesi Allah tarafndan emredilmi olan zekt.

Vcud

"Varlk. Var olmak. Bulunmak. * Cesed, cisim, ten, gvde.(Vcud mertebeleri muhteliftir. Ve vcud lemleri ayr ayrdr. Ayr ayr olduklar iin, vcudda rsuhu bulunan bir tabaka-i vcudun bir zerresi, o tabakadan daha hafif bir tabaka-i vcudun bir da kadardr ve o da istiab eder. Mesel: lem-i ehadetten olan kafadaki hardal kadar kuvve-i hfza lem-i mnadan bir ktbhane kadar vcudu iine alr. Ve lem-i hricden olan trnak kadar bir yine-i vcudun, lem-i misal tabakasndan koca bir ehri iine alr. Ve o lem-i hricden olan o yine ve o hfzann uurlar ve kuvve-i icdiyeleri

3240

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olsayd, bir zerrecik vcud-u hricleri kuvvetiyle, o vcud-u mnevide ve mislide hadsiz tasarrufat ve tahavvlt yapabilirlerdi. Demek vcud rsuh peyda ettike, kuvvet ziyadeleir; az bir ey, ok hkmne geer. Hususan vcud rusuh-u tam kazandktan sonra, maddeden mcerred ise, kayt altna girmezse; o vakit cz' bir cilvesi, sair hafif tabakat- vcudun ok lemlerini evirebilir.te $ u kinatn Sni'-i Zlcelli vcib-l-vcuddur. Yni: O'nun vcudu ztdir, ezeldir, ebeddir, ademi mmteni'dir, zevali muhaldir ve tabakat- vcudun en rsihi, en esasls, en kuvvetlisi, en mkemmelidir. Sir tabakat- vcud, O'nun vcuduna nisbeten gayet zaif bir glge hkmndedir. Ve o derece vcud-u Vcib rsih ve hakikatl ve vcud-u mmkinat o derece hafif ve zaiftir ki; Muhyiddin-i Arab gibi ok ehl-i tahkik, sir tabakat- vcudu, evham ve hayal derecesine indirmiler: $ demiler. Yni: Vcud-u Vcib'e nisbeten baka eylere vcud denilmemeli; onlar, vcud nvanna lyk deillerdir diye hkmetmiler. M.)(Vcudun en kuvvetli mertebesi olan ""Vcub"" un; ve vcudun en sebatl derecesi olan maddeden tecerrdn; ve vcudun zevalden en uzak tavr olan ""mekndan mnezzehiyet"" in; ve vcudun en salam ve tegayyrden ve ademden en mukaddes sfat olan ""vahdet""in shibi ""Zt- Vcib-l Vcud""un en has hassas ve lzm- ztsi olan ezeliyyeti ve sermediyyeti, vcudun en zayf mertebesi ve en incecik derecesi ve en mtegayyir, mtehavvil tavr ve en ziyde mekna yaylm olan hadsiz kesretli bir maddi madde olan esir ve zerrat gibi eylere vermek ve onlara ezeliyyet isnad etmek ve onlar ezeli tasavvur etmek ve ksmen sr- lhiyyenin onlardan ne'et ettiini

3241

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

tevehhm etmek, ne kadar hilf- hakikat ve vaka muhalif ve akldan uzak ve btl bir fikir olduu, Risale-i Nur'un mteaddid czlerinde kat'i brhanlarla gsterilmitir. L.)(Vcud ise; birincisi mmeyyize, ikincisi muhasssa, ncs mreccihe olmak zere ilim, irade, kudret sfatlarn istilzam eder. ..)" vcd Vcud vcd vcdpezir Vcud-u hric vcut, varlk, gvde. Varla dair. Var olan ey ile alkal. varlkla ilgili, var olan. var olma. Zhir, ademden km olan. lm vcuddan lem-i ehadete gelmi olan. Madd varlk, cisman eya. Vcud-u hiss Vcud-u ilm His ile bilinen vcud. Hisse aid vcud, varlk. Duygulu cesed. lm varlk.(Vcud-u ilm, hayat- umumiyenin ma'nev bir cilvesine mazhardr ki, mukadderat- hayatiye o ma'nidar ve o canl elvh- kaderiyeden alnr. S.) Vcuh (Vech. C.) ehreler, yzler, suretler. * Tarzlar. * Sebepler. * mknlar. * Mnasebetler. * Kur'an- Kerim okunuundaki farklar. * Bir memleketin ileri gelenleri. vch Vcuh-u i'caz Vcuh-u seb'a Vcum vecihler, yzler, ynler. Mu'ciz olmann yollar. 'caz nevileri ve vecihleri. Yedi vecih. Kur'ann yedi tarzda okunuu. Tiksinme, irenme. * Darlma, ksp susma. * Gse vurma. * Kederli olma. Vcr (Vicr. C.) Arslan, ay, kurt gibi vahi hayvanlarn inleri. * Sel sularnn oyduu yerler. Vffed (Vfid. C.) Temsilciler, eliler.

3242

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vfud Vfur Vhub Vkel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Erime, gelme. * (Vfid. C.) Eliler, temsilciler. okluk, bolluk, kesret. * Tamam olma. ok fazla bata bulunan, ok balayan. (Vekil. C.) Vekiller. Bakanlar. Nzrlar. Kendilerine i havale edilenler.

vkel Vkel-i dev Vkne Vkub Vkul Vkun Vkur Vlt Vlt- emr Vleyd Vlu' Vluc Vlug Vreyd Vrka Vru' Vrud

vekiller, bakanlar. Dv vekilleri. Avukatlar. Ku yuvas. Yava yrme. Bir kimseyle birlikte bir ie girime. birlii. (Vekn. C.) Ku yuvalar. (Vekr. C.) Ku yuvalar. (Vli. C.) Vliler. * Shib kanlar. * Koruyan, muhafaza edenler. Vliler. in bandakiler, idareciler. dareye memur zbitler. (Veled. den) Kk ocuk. Bir eye ar derece dknlk. Girme, sokulma, duhul etme. Kpein su imesi. ok kk damar. Siyah galip olan bozluk. Korkaklk. Geli. Gelme. Vrid olma. Gelip yetime. * Suya gitme. * (Verid. C.) Toplar damarlar. Siyah kan damarlar.

vrd Vruk Vru

toplardamarlar. Yan yatma. Yemek yemek. * Ziyafet vermek.

3243

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Vs' (vs'at)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Genilik. Bolluk. * Frsat. * Bo meydan. * Kuvvet, g, tkat. * Varlk, zenginlik. * Fls: Bir eyin bolukta doldurduu yer.

vst Vsema

genilik. (Vesim. C.) Damgallar, dalanm olanlar. * Gzel yzller. * Rastkllar.

Vska vsk Vsub vsk Vsuk vsl Vsd Vul Vzera vzer Vzub Vzub-i dem Vzur Ya eyyhel hoto Ya leyte Ya

ok kuvvetli ve salam olan. salam. (Vesb - Vesib) Srama, atlama. * Oturma. salam inan, gvenme. Salam inanma. timad etme, gvenme. Muhkemlik, salamlk. kavuma, erime, ulama. (Visde. C.) Yastklar. Mal azl. * Zayflk. (Vezir. C.) Vezirler. (Bak: Vezir) vezirler. Lzumluluk, icab etme, gereklilik. Kan akma, kanama. Tuzak. * Sprnt sepeti. Ey vahi, kaba da adam! Keke, ne olurdu. """Hey, ey!"" mnasnda nida olarak kullanlr. Arapada bana geldii kelimenin i'rabn tre okutur. ""Y-Halimu, Y-Rahimu"" da olduu gibi. Y, terkibli kelimelerin bana gelirse; bataki kelimeyi ""stn"" meftuh okutur. ""Y Rabbe-l lemn"" de olduu gibi.""Y"" ekilde kullanlr:1- Mennes zamiri olur. Kbr $ Hsn gibi.2- Harf-i inkr olur.3- Harf-i tezkr olur. Bu hlde elifle

3244

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

olursa ""Harf-i nid"" dr. Bzen te'kid iin kullanlr: ""Y Allah, Y Rabbi"" denildii gibi. Bazen teessf, istimdad ve istigase ifade ettii de olur. ""Y meded Allah, Y Allah!"" gibi. Y, terdif beyan eder. "" Ve yahut"" manasna: ""Ya gelir ya gelmez"" gibi. Taaccb ve istigrab beyan eder: ""Ya yle mi?"" de olduu gibi. Tasdik bildirir: ""Evet, hay hay"" mnasn ifade eder. ""Gider y"" gibi." y Yab ey, hey! "f. ""Yaften: Bulmak"" mastarndan emir kk olup, birleik kelimeler yaplr. Mesel: ifayab $ : ifa bulan, iyileen." yaban Yaban yaban Yabani Yabende Yabis ybis Yabnak Ya'bub yd Yd l, sahra. f. l, sahra. almam, yabans. Yabana mensub. Issz yerlerde yayan. Yabanc, almam. f. Bulan, bulucu. * Kefeden, kif. Kuru. kuru. f. Bulan, bulucu. Hzla akan nehir. * Suyu ok olan ark. * Bulut. * Hzla giden at. anma, hatrlama. f. Anma. Hatrda tutma. Zikretme. * Hediye. * Htra. * Hatr, gnl. * Uyanklk. Yad-bud Yadbd Yaddar Yaddat Yade f. Armaan, ydigr. f. Hfza kuvveti. f. Hatrda tutan, unutmayan. f. Hatrda tutulan ey. Htra. f. Htra.

3245

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yd- ebbet Yd-i hazin ydigr Yadigr Yadkerd Yafe Yafes Genlik htras. Hznl htra. hatra, hediye.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hatra. Bir kimseyi veya bir eyi hatrlatan. f. Hazrlama. f. Sama ve mnasz sz. Hz. Nuh'un (A.S.) nc olu. Tufandan sonra Hazar Denizinin kuzeyinde yerlemitir.

yafta Yafte

yaktrma, damgalama. "f. ""Bulunmu, bulmu, bulunan"" mnalarna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: eref-yafte $ : f. eref bulmu."

Yafuf Yafuh

Tura kuunun yavrusu. Bngldak. Yeni doan ocuklarn ba kemiklerinin arasndaki yumuaklk.

Ya'fur

(C.: Yafir) Tyleri toprak renginde olan ceyln. * Ceyln yavrusu. * Gecenin bete veya altda bir blm. * Peygamberimizin merkebinin ad.

Yafirullah yaz Yama Yamager Yamager Yah Yahamim Yah-aver Yahbeste

Allah mafiret eyler, eylesin, gnahlarn rtsn (melinde sylenir). esmer, yavuz, yaman. f. Zorla mal alma, apul. * Bir Trk boyu. (C.: Yamagern) f. apulcu, yamac, zorba. f. apulculuk, yamaclk. f. Buz. (Yahmum. C.) Kara dumanlar. f. Buzlu erbet, buzlu su. Buz tutmu, donmu, buz balam.

3246

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yahe Yahmum Yahmur Yahni Yahpare Yahte Yahtemil yahu Yahud Yahudi Yahya (a.s.)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Donmu yamur taneleri, dolu taneleri. (C.: Yahmm) Kara duman. * Ttn. * Kara nesne. Yaban eei. f. Et yemei, yahni. * Azk, zahire. * Pimi ey. f. Buz paras. f. Benzer, misil, e, nazir. * Oda. * Kk kp. htimal. ey falanca. f. sterseniz, vey. yisi. lnetli bir rk. Zekeriya'nn (A.S.) oludur. Ben srail Peygamberlerinden ve sa Aleyhisselm'n eriat ile amel edenlerden olmutu. Hz. sa'dan (A.S.) nce Tevrat'a gre hareket ederdi. Kuds'n o zamanki reisi, Hz. Yahya'nn, Hz. Musa eriat zere amel etmediini ileri srdklerinden ehid ettiler.

Yahyah Yais Yakaza yakaza Yakazan Yakk Yakt (yakut) Yakz Yakn

"""Beri gel"" demektir." (Ye's. den) mitsiz, kederli, me'yus. (Bak: Yakza) uyanklk. Uyank kimse. * Tozu ykselen toprak. Kat nesne. Krmz zm. (C.: Eykz) Uyank. "phesiz, salam ve kat'i olarak bilmek.(Yakn: Ma'rifet ve dirayetin ve emsalinin fevkinde olan ilmin sfatdr. lm-i yakn denir, ma'rifet-i yakn denilmez. Ayn-el yakn: (kelimenin merfu hali ayn-ul yakndir.)

3247

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gz ile grr derecede veya grerek, mahede ederek bilmek. Mesel; uzakta bir duman gryoruz. Orada atein varln ilmen biliyoruz, demektir. Bu bilme derecesine ilm-el yakn deniyor. Atee yaklap, gzmzle grrsek, ona ayn-el yakn bilmek deniyor. Daha da ilerliyerek btn hislerimizle atein varln anladk ise; atein yakmas ve sir sfatlarn da bildik ise, bu nevi'den olan ilmimizin derecesine de hakk-al yakn deniyor. (Hakkalyakn: Abdin sfatlar, Cenab- Hakk'n sfatlarnda fni olup, kendisi onunla ilmen ve uhuden ve hlen beka bulmaktadr. . Nasuhi)" yakn Yaknen yaknen yakn Yakn yaknyet Yakniyyt yaktin Yaktn Ya'kub (a.s.) kesin bili. Hi bhesiz olarak, kat'i surette. kesinlikle. kesin, kesin bilmekle ilgili. phe edilmeyecek ilm halde, hi eksiz bilinmee dair. kesin olarak bilip inanma. Yakn bir surette bilinenler. bir tr bitki. Kabak, kavun ve karpuz gibi dallar yerde yaylan bir nebat ad. Kur'an- Kerim'de ad geen peygamberlerdendir. Yusuf Aleyhisselm'n babas ve shak Aleyhisselm'n oludur. Bir ad da srail olduundan bu slleden gelenlere srail oullar mnasna, Ben srail denilmektedir. Byk olunun ad Yehud olduundan sonradan bunlara Yahudi denilmitir. (Bak: Yusuf A.S.) Yakut yakut Yakut-u mzab eitli renkleri olan kymetli bir ss ta. kymetli bir ss ta. Erimi yakut. * Gz ya. * Kan. * Krmz arap.

3248

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yakut-u zerd yakza Yakza yakzan Yakzn Yakzaten Yl bl Yl Yalak Sar yakut. * Gne. uyanklk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uyanklk. Dikkatte olma. uyank. Uyank. Uyank olarak. uurlu ve dikkatli surette. Boybos dzgnl. f. Kuvvet, g. Boyun, gerdan. Hayvanlarn su imelerine mahsus ii oyuk ktk veya ta. emelerin musluu altna konulan tasa da bu ad verilir.

Yalan yaldz Yaldz Yale Yalmend Ya'lul

(Bak: Kizb) parlak sar boya ile yaplan ss. t. Cil. * Parlatmaa yaryan ey. f. Sr boynuzu. f. Aile reisi. Aile bakan. (C.: Yelil) Beyaz bulut. * Su zerinde peyd olan kabarck. * ift hrgl deve.

Yalvane Yam Yamak Ya'mele Ya'mur Yamur Yan Yanesun Ya'ni

f. Krlang kuu. f. Posta beygiri. Yardmc, yardak, muavin. e dayankl cins dii deve. (C.: Yemir) Bir nevi aa. * Olak. Kuzu. Bann ortasnda bir sr boynuzlar olan bir cins geyiin erkei. f. Hastann sayklamas. Anason otu. (Yni) Bundan maksat, demek, demek isteniyor ki.

3249

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yani' Yankesici yr Yr Yara yrabben yrn Yrn Yarane Yrn- ak Yrn- saf Yre Yre-i hicran Yarek Yr- bvef Yr- cihar Yr- gar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kvama gelmi, olmu. Pikin. Biimine getirerek insann zerinden gizlice birey alan hrsz. dost, sevgili. f. Dost, ahbab, tandk. * Yardmc. * k. Muk, sevgili. f. G, kuvvet, kudret, takat. ey Rabbimiz. arkadalar, dostlar. f. Dostlar. Sdk arkadalar. Sevgililer. f. Dosta. klar, ak dostlar. Zevk ve elence ile vakit geiren dostlar. Saf dostlar. Yara. Ayrlk yaras. f. Dlyata. Meime. Vefasz dost. (Bak: ar yr) Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n en sdk sahabesi Hazret-i Ebubekir Radyallah Anh'n nvan. Hicret esnasnda en tehlikeli bir zamanda maaraya girdiklerinde Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm'a sadakatla hizmet ettiinden bu nam ile anlr. (Bak: Sddk)

Yr- kadm Yar mmi Yr Yarmend Yarres

Eski dost. Yazy tam yazamayan. * lmi daha ziyade ilhama istinad eden. f. Yardm. * Dostluk. f. Dost, muin, yardmc. f. mdada yetien.

3250

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yasemin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Gzel kokulu, beyaz ve gzel iekler aan sarmak cinsinden bir aa.

Yasb Yasf Yasin suresi Yasin

Yeim ta. Yeim ta. Kur'an- Kerim'in 36. suresinin ismidir. Mekkdir. Y Seyyid y insan gibi muhtelif manalar rivayet edilir. ifredir Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) ftraten, hilkaten, edeben ve ahlken en yksek olduu herkese bilindiinden bu isim kendisine verilmitir. (Bak: Huruf- mukattaa)

Yasir Ya'sub

Sol tarafa giden. "Ar beyi. * Emir, bey, reis. * Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselm'n bir atnn ismi. * Atn alnndaki beyazlk. * Bir nevi ku.(Karncay emirsiz, ary ya'subsuz brakmayan Kudret-i Ezeliye; elbette beeri nebisiz brakmaz. M.)"

ysub yatr yve Yve Yve-g Yver

ar beyi. evliya mezar. bo sz, sama. f. Hezeyan. Yalan. Yaygara. Sama sapan sz. * Sahipsiz hayvan. (C.: Yve-guyn) f. Samasapan konuan, samalayan. f. Yardmc. Mededkr. mdat. * En yakn memur. * Devlet byklerinin yannda bulunan en yakn memur.

yver Yvern Yver-i ekrem

yardmc, memur. (Yver. C.) f. Yverler. Yardmclar. Cenab- Hakk'n emrinde alan en makbul yver, en kerim olan Hazret-i Muhammed. (A.S.M.)

Yver

f. Yverlik, yardmclk.

3251

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yveriekrem Yavuz sultan selim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

en kerim yaver, Peygamberimiz. "(Hi: 875-926) Osmanl Padiahlarndan dokuzuncusudur. Sultan Sleyman Han'n babas, 2. Bayezid Han'n oludur.Azim ve sebat rnei olan ve memleket mes'elelerinde en kk kusurlar bile afvedemiyen Yavuz Selim, aldran seferine kmt. Uzun mddet seferde olan askerleri bir gn padiahn adrna kurun atacak kadar ii ileri gtrdler. Yavuz Selim hemen adrndan dar frlad; atna atlad gibi toplu bir halde duran Yenierilerin arasna atn srd, fkeli nazarlarla sert sert baktktan sonra:"" -Bre asker kyafetli korkak herifler! Asker itaat, emre muhalefetten mi ibarettir? Zahmete katlanmadan zafer kazanmak kande grlmtr? ecaat ve erliinden phe edenler, rahatn dnenler geri dnp karlarnn yanlarna gitsinler. Ben buraya kadar zahmetler ihtiyar edip, kemal-i zelilne bir surette geri dnmek iin gelmedim. emir-i celletim altnda hamaset ve ecaat gstermek isteyenler benimle beraber gelsinler. Siz gelmezseniz, ben yalnz da giderim...' diyerek atn aldran'a doru srmtr. Neticede ah smail'e galip geldi. iiliin Anadolu'ya yaylmasna mani oldu. Daha sonra Tebriz ve Msr' ald. Hutbelerde ""Haremeyn-i erifeyn'in Hdimi"" diye ismini okuttu ve ilk Osmanl Hlifesi oldu. Osmanl Devletinin topraklarn iki misline kard. Byk bir slm ittihad iin gayret gsteriyordu. irpene denilen bir ban vesilesi ile Rahmet-i Rahman'a kavutu. Trbesi, stanbul'da yaptrd Sultan Selim Camii avlusundadr. (R. Aleyh)"

Yavuz yavuz Yazdeh

iddetli yanan. * A'l, fevkalde. * Pek sert. iddetli, pek sert. f. Onbir.

3252

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yazdehm Ya'zid Yeakib Yealil f. Onbirinci. Ac marul.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ya'kub. C.) Erkek keklikler. (Ya'lul. C.) Sular berrak ve saf akan gller. * Beyaz bulutlar. * Su zerinde meydana gelen kabarcklar. * ift hrgl develer.

Yeasib Yebab Yeban Yebani

(Ya'sub. C.) Reisler, bakanlar, balar. * Arbeyleri. f. Ykk, bozuk, harap, virne. f. Sahra, l. * Issz ve tenha yer. f. Grgsz, kaba. * Yabni, krlarda biten. * Sklgan, rkek. (Bak: Yabani)

Yebes Yebrem Yebs Yebuset Ye'cc ve me'cc

Sonradan kuruyan ya mevzi. """Gelberi"" ismiyle bilinen bir cins demir krek." Islak eyin kurumas. Kuruluk, nemsizlik, rutubetsizlik. "Ksa boylu olacaklar sylenen ve Kur'an- Kerim'de bahsi geen ve ortal fitne ve anariye boacak olan bir kavmin ismi.(Ye'cc ve Me'cc hdisatnn icmli Kur'anda olduu gibi, rivyette bir ksm tafsilt var. Ve o tafsilt ise, Kur'ann muhkemtndan olan icmli gibi muhkem deil, belki bir derece mteabih saylr. Onlar te'vil isterler. Belki rvilerin itihadlar karmasyla tbir isterler. Evet $ Bunun bir te'vili udur ki: Kur'an'n lisan- semavsinde ""Ye'cc ve Me'cc"" nm verilen Manur ve Mool kabileleri, eski zamanda in-i Main'den bir ksm baka kabileleri beraber alarak ka defa Asya ve Avrupa'y herc merc ettikleri gibi, gelecek zamanlarda dahi dnyay zir- zeber edeceklerine iaret ve kinayedir. Hatt imdi de komnistlik iindeki anaristin ehemmiyetli efrd onlardandr. Evet,

3253

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ihtill-i Fransavde hrriyet-perverlik tohumuyla ve alamasyla sosyalistlik tredi, tevelld etti. Ve sosyalistlik ise bir ksm mukaddesat tahrip ettiinden alad fikir, bilhare Boleviklie inklb etti. Ve Boleviklik dahi ok mukaddesat- ahlkye ve kalbiye ve insaniyeyi bozduundan; elbette, ektikleri tohumlar hi bir kayd ve hrmet tanmayan anaristlik mahsuln verecek. nk kalb-i insanden hrmet ve merhamet ksa; akl ve zekvet, o insanlar gayet dehetli ve gaddar canavarlar hkmne geirir; daha siyasetle idare edilmez. Ve anaristlik fikrinin tam yeri ise; hem mazlum kalabalkl, hem medeniyette ve hkimiyette geri kalan apulcu kabileler olacak. Ve o eraite muvafk insanlar ise; in-i Main'de krk gnlk bir mesafede yaplan ve acib-i seb'a-i lemden birisi bulunan Sedd-i in'nin binasna sebebiyet veren Manur ve Mool ve bir ksm Krgz kabileleridir ki, Kur'an'n mcmel haberini tefsir eden Zt- Ahmediye (Aleyhissalt Vesselm) mu'cizane ve muhakkikane haber vermi. .) (Bak: Mrted)" Ycc-Mcc yed Yed Yedan Yedeyn Yed-i beyz Kurnda sz edilen dzen tanmaz bir topluluk. el. El. * Mc: Kuvvet, kudret, g. * Yardm. * Vasta. * Mlk. Eller. ki el. ki el. Musa Aleyhisselm'n mu'cize olarak gsterdii beyaz ve parlak eli. Bu tabir mecaz olarak keramet ve hrikulde haller ve meziyetler hakknda kullanlr.

3254

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yed-i emin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kanunen gvenilir kimse olarak seilen ahs. * Mahkemece kendisine bir ey emanet olunan kimse. * Emniyetli, tehlikesiz ve korkusuz yer. * Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir lkab.

Yed-i kudret Yed-i rahmet Yed-i tasarruf Yed-i tul

Allah'n kudreti ve kudretinin tasarrufu. Rahmet eli, Rahmetle ihsan edilmesi. Sahibolma, shiblik. En uzun el. * Geni nfuz. * Tam, ok geni ilim ve ihtisas. * Byk kudret.

yedibeyz yedikudret Yediyy Yedullah Yefa' Yefen Yeftenc Yegn yegn Yegn Yegne yegne Yegne-g Yegden Yegus Yehhir Yehma Yehmum

beyaz el. kudret eli. El ile dokunmu. Cenab- Hakk'n kudreti, yardm. Yksek yer. Bunak adam. Sevgililerin zlf kendisine benzetilen siyah renkli byk bir ylan. f. Ayr ayr. Birer birer. f. (Yek. C.) Birler. Tekler. Teker teker. Tek, bir. tek, bir. f. Teklik, yegne ve tek olu. f. Birden, birdenbire. Nuh Aleyhisselm'n kavmine ait bir put. Kat ve sert ta. * Serap. Sahra, l. Kmr gibi simsiyah olan ey. * Zifir ve kara duman. * Cehennem ahalisini ihata eden perde.

3255

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yehmur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok szl, ok konuan adam. * ok alkan ve ie cr'etli olan kii. * Yeri gtren balk.

Yehr Yehd Yehud Yeis yeis yek Yek Yek-vz

nat etmek. Yahudiler. Yakub (A.S.) n byk olunun addr. (Bak: Ya'kub) (Ye's) mitsizlik. (Bak: Ye's, Himmet) mitsizlik. bir. f. Bir, mnferid. * Bir olu, birlik. f. Tek sesli, bir sesli. * Mc: Bir tarzda, bir ekil zerine. * Edb: Bandan sonuna kadar ayn kuvvette gzel olan manzume.

Yekyek Yekbar Yekcins Yekem

f. Birer birer. Tek tek. * Anszn. (Yekbre) f. Bir defa, bir kere. Bir defada. f. Ayn cinsten. "Tek gzl. * hir zamanda gelecek olan Deccal'n bir ismi. ""Sadece dnya hayatn iddetle isteyip hireti unutan ve inkr eden"" melinde mecazen sylenilmitir. * Gne. (Bak: Deccal)"

yekem Yekdane Yekdem Yekdest

tek gzl. f. Ei, benzeri olmayan. Tek. f. Bir nefes, ok az, ok ksa. f. Bir elli, tek elli. * Bir eit, bir cins. * Eskiden yaplm bir eit rende.

Yekdier yekdier Yek-d-se Yeke

Bir bakas. bir bakas. f. Bir-iki-. f. Yalnz, bir, tek.

3256

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yeknesak

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Devaml ayn halde olan. Biteviye. Deimez bir hal.(Yeknesak istirahat deindeki hayat, hayr- mahz olan vcuddan ziyade err-i mahz olan ademe yakndr ve ona gider. L.)

yeknesak Yekpa yekpre Yekpare Yekreh Yekrite Yekru(y) Yekruz Yeksal Yeksan yeksan Yekser Yeksvare

tekdze, monoton. f. Tek ayakl. Topal. tek para. Tek paradan meydana gelen. Btn. Parasz. f. Riyasz, doru. f. Uygun, muvafk, yarar. * efkatli. f. ki yzllk yapmayan, riyasz. * Hlis ve itimad edilir dost. f. Bir gnlk. Geici, muvakkat. f. Bir yllk. Bir yanda. Beraber. Bir. * Dz. * Her zaman. dmdz, yerle bir. f. Batan baa. * Anszn. * Yalnz bana. (C.: Yeksvrn) Yalnz bana ata binen. * Mc: Arkada olmayan kimse.

Yekebe yekt Yekta Yektene Yekn yekn Yekvcud yekvcud

f. Bir gecelik. tek, esiz, yalnz. Tek, yalnz, esiz. * Bir kat. f. Tenha, yalnz bana. "Toptan, hepsi. Netice. Toplam. (Arapada; olur-oluyor mnsnadr)" toplam. Tek kii gibi. Hep birden. tek varlk, bir kii gibi.

3257

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yekzeban

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sz birlii. Az birlii. Szde beraberlik. * Ayn dili konuan. Bir dilde.

Yel Yelan Yelda yeld Yele

(C.: Yeln) Pehlivan. ampiyon. (Yel. C.) f. ampiyonlar, pehlivanlar. f. Uzun. uzun. f. Kuvvetle saldran. * Otlaa salnm hayvan srs. * Koan, koucu, seirten. * Baz hayvanlarn ensesindeki kllar.

Yeleb

Beyaz deve. * Polat demir. * Toplamak, cem'etmek. * Deriden yaplm cbbe, zrh ve gmlek. * Kalkan.

Yelek(a) Yelel Yelem Yelemlem Yelended Yelma' Yelmek yelpez Yelpez Yeltenmek

Her nesnenin beyaz. * Beyaz kei. st dilerin ksa olmas. Asl yemii olmayan sert ve kat aa. Deri. * Bir yerin ad. (Yemenliler ihram orada giyerler.) Etli, semiz kimse. Yalanc. * Serap. (C.: Yelmk) Kaln kaftan. yelpaze. Yelpaze. * Serinletmek iin el ile havalandrma leti. t. Bir eye balamaa niyet etmek. Teebbse kalkmak. zenmek. Taklide almak.

Yemame Yemen Yemhur yemin

Ehl gvercin. Arap diyarnda bir vilayet ismi. Uzun boylu adam. * t sinei. and, sa, bereket, hayr.

3258

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yemin

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sz Allah' (C.C.) zikrederek kuvvetlendirmek. Kasem. * El tutuarak, Allah'a ballklarn bildirerek, Allah'a ve birbirlerine sz vererek ahitlemek. * Mbarek. * Sa taraf, sa el.

Yemin-i lv

"Alkanlkla veya dil srmesiyle veya sehven yaplan yemindir (ki; er'an kefret lzm gelmez)."

Yemm Yen' Yenabi' yenabi Yenabi'-i ulm Yenark Yenbagi Yenbu' Yenbub Yenge

Deniz, bahir, derya, umman. * Gvercin kuu. Yemiin olgunlamas. (Yenbu'. C.) Kaynaklar, pnarlar, emeler. * Kedi yavrular. kaynaklar, emeler. lim kaynaklar, emeleri. Yass bilezik. Mnasib, uygun, yn. Lzmgelir, icab eder, gerekir. (C.: Yenbi) Pnar, kaynak. * Kedi yavrusu. Dikenli bir aa. t. ok ayakl ve yan yan yryen, bann iki tarafnda iki kskac olan deniz veya durgun sularda yaayan bir kk hayvan.

Yenhub Yenme Yera Yera' Yeraa Yerabi' Yerbu' Yerekan Yerer

Korkak. (C.: Ynem) Bir nevi ot. (Yera. C.) Yontulmam kam kalemler. Kamlar. * Atebcekleri. Sr buzas. (C.: Yer) Kam ddk. * Yontulmam kalem. (Yerbu'. C.) Tarla fareleri. (C.: Yerabi') Arap tavan ad verilen yaban faresi. Sarlk hastal. * Ekin fetlerinden bir fet. Kat ve sert nesne.

3259

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yerhamkmullah

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"""Allah (C.C.) size rahmet ve merhamet eylesin"" melinde dua olup, aksran kimseye sylenmesi snnettir. (Bak: Temiyet)"

Yerhum Yerku' Yerma' Yerun Ye's

Erkek kartal. iddetli alk. (C.: Yermi) Al ta. Au, zehir. * Aygr suyu. "Emelinden kesilmek. midsizlik. Nevmid olmak. Matlubunun hsl olmasna midini kesmek.(Arkada! Amele ve taate muvaffak olmayan azaptan korka, ye'se der. Byle me'yusun gzne, din mes'elelere mnafi edna ve zayf bir emare, kocaman bir brhan grnr. Byle birka emareyi elde eder etmez; dier emarelerin saikasyla iln- isyan ederek slm dairesinden kar, eytann ordusuna iltihak eder. M.N.) (Bak: Ucb)"

ys Yesag yesar Yesar Yesaret Yesar Ye's-aver Yesbehun Ye's-efza Yeser

mitsizlik. f. Kanun, nizam. * Yasak. sol el. Sol, sol el. * Varlk, zenginlik. * Genlik. * Bolluk. * Kolaylk. Zenginlik. * Kolaylk. Sola ait. Sol ile alkal. f. mitsizlik veren. Me'yus eden. Yzerler. (manasnda) Kederi, ye'si ve elemi artran. Kolaylk, shulet. * Birinin sa tarafndan gelme. * Yn, ip gibi eyleri bkme.

Yesir Yesr

Az ey, az, kalil. * Kumarbaz. * Kolay. ldrmek.

3260

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yesrib Yessir Yesteur

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Medine-i Mnevvere'nin mslmanlktan evvelki ismi. (Bak: Medine) Kolaylatr (melinde du). Medine yaknnda bir yer. * Deve sarsna yaplan palas. * Bel. * Btl. * Misvak aac.

Yesur Yeb (yef-yem) Yek Yetama Yetem yetim Yetim

Kumarbaz. Yeim denilen ta. f. Kpek dii ad verilen sivri di. (Yetim. C.) Yetimler. Babalar lm ocuklar. (Bak: Ytm) babas lm ocuk. Babas lm olan ocuk. * Tek, esiz, yalnz. (ocuk bali olduktan sonra yetimlik ondan kalkar. Anas lene ise daha ok ksz denir.)

yetimane Yetime Yetim-hne Yetim-t tarafeyn Yetn Yetu' Yeuk Yeus yevm Yevm Yevmen fe yevmen Yevm-i fasl

yetim gibi. Yetim kz. * Esiz. f. Yetim ocuklarn baklp beslendii yer. Anas ve babas lm ocuk. Anadan babadan yetim kalm ocuk. Doum nnda ocuun ayaklarnn evvel kmas. Stleen otu. Nuh Aleyhisselm'n kavminin putlarndan bir putun ismi. (Ye's. den) mitsiz, midi kesilmi, me'yus. gn. Gn. Yirmidrt saatlik zaman. * Sene. * Asr. Devir. * Devre. Gnden gne, gittike. nsanlarn ksm ksm ayrld ve davalarnn halledildii kyamet gn. Bundan baka kyamet gnne aadaki isimler de verilir: Yevm-l cem', yevm-l cevab, yevm-l cez, yevm-d din, yevm-l

3261

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ahd, yevm-l feza-ul ekber, yevm-l har, yevm-l hisb, yevm-l ivaz, yevm-l karar, yevm-l karia, yevm-l kyam, yevm-l kyame, yevm-l mev'ud, yevm-l mid, yevm-l misak, yevm-l mizan, yevm-l va'd, yevm-l vka, yevm-s sul, yevm-l arz. Yevm-i misak Yevm-i nur Szleilen gn. * Kymet Gn. Kyamet gn, maher gn. Herkesin amel defterinin alp neredilip gsterilecei gn. Yevm-i evk aban- erifin otuzuncu gn. Ramazan olmas zannedilip ancak hill grlmedike oru tutulmas mnasib olmayan gn. Yevm-i tenad yevm Yevm Yevm-id din Kyamet gn. gnlk. Gnlk. Gne ait. "Din gn, ceza gn, mneviyat gn.(...Nasl dnya; maddiyat ve madd harektn ve amellerin gndr. Elbette o harektn neticelerini ve o hizmetlerinin cretlerini ve o maneviyatn semeratlarn, belki o fniyat ve zailtn bki ve dim eserlerini ve lem-i misal sinemasyla ve fotorafyla alnan umum o fniyat ve zaillerin sahife-i amellerini gsterecek ve neredecek bir gn gelecektir, diye ifade ediliyor. E.L.)" yevmiye Yevmiye gndelik. Gndelik. Bir gnlk almann neticesi alnan cret. * Gnlk hadiseleri gn gnne kaydetmee yaryan defter, gazete. Yevm-l fetih Yevm-l hamis Yevm-l hulud Yevm-l huruc Yevm-n nahr Fetih gn. * Mekke-i Mkerreme'nin fethi. Perembe gn. Beinci gn. Kyamet gn. Kyamet gn. Zilhiccenin onuncu gn.

3262

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yevm-t telki Yez Yezdan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kyamet gn. Ruz-u maher. f. Ba, bahe, tarla vs. gibi arazilerin etrafna ekilen dikenli al. it. f. Cenab- Hak. * (Mecusilerce) : Hayrlar yaratan hayr ilh dedikleri mevhum mbud.

Yezdan Yezek Yezid bin ebi sfyan

lh. Yezdan'a ait ve mteallik. f. Beki, gece bekisi. Ebu Sfyan'n olu. Hz. Muaviye'nin byk kardei idi. Ashab- kiramdan ve ok slih bir zt olup, Mekke-i Mkerreme'nin fethinde mslman oldu. Hazret-i Ebu Bekir-is Sddk Radyallh anh'n am'a gnderdii orduda bir birliin kumandan idi. Hz. mer zamannda Filistin valisi olmutu. Taundan vefat eyledi. (R.A.)

Yezid

(Hi: 26-64) Hz. Muaviye'nin (R.A.) olu ve Emeviye Devletinin ikinci halifesi. am'da dodu. Zamannda Kerbel hdise-i elmesi meydana geldi.

Yoga

Btl Hind felsefe sistemi. Bunlar tam bir dalgnlk ve hareketsizlik ile ve ile ekmekle gayelerine ulaacaklarn sanarlar.

Yogi yolda Yol-da Yordam

Hindistan'da ilecilere (yogalara) verilen isim. yol arkada. Yol arkada. t. Ed. * Alyi, tantana, debdebe. * Meleke, alm, eviklik, alkanlk, yatknlk. abukluk.

Yorum Yorumlamak yrk Yuce

Uydurma bir kelimedir. (Bak: Tefsir) (Bak: Tefsir etmek) ger, gebe. f. Damla, katre.

3263

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Yuda

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hz. sa'nn (A.S.) havarilerindendir ve onu ihbar edip ihanet etmitir. Yehuda veya Yuda em'un da denir. (Ol hangi acib sr ki, kar gklere sa. Kimdir ekilen armha, kimdir yine Yuda. E.L.)

Ydln Yug Yuh

Tarhun otu. f. Boyunduruk. "(Yuh) Gnein isimlerindendir. * Trkede, birisine kar hakaret iin sylenen kelimedir. Kalabalkla haykrlan hakaret kelimesidir. Buna ""yuha ekmek"" denir."

Yuhanna

Hz. sa'nn (A.S.) havarilerinden birisidir. ncillerden birisini yazmtr. branicede Yahya mnasna gelir. Yuhannes, Ohannes, Con (Fr.: Jan) denir.

Yunan Yunus (a.s.)

Yunanl. "Ben srail peygamberlerinden ve Kur'an- Kerim'de bahsi geenlerdendir. Elyesa (A.S.) dan sonra Ninova ehrine gnderildi. ehir ahalisi kendisine itaat etmedii iin mteessir olarak bir gemiye binmi ve oradan denize atlm. Cenab- Haktan emir almadan ehri terk ettiinden bu hl bana gelmiti. Byk bir balk onu yuttu. Hz. Yunus tam bir iltica ile Allah'a dua etti ve balk onu gece, bir sahil kenarna brakverdi. Shhat bularak tekrar Ninova ehrinde ahkm- lhiyeyi teblie devam etti.(te Hz. Yunus Aleyhisselm'n birinci vaziyetinden yz derece daha mdhi bir vaziyetteyiz. Gecemiz istikbaldir. stikbalimiz nazar- gafletle onun gecesinden yz derece daha karanlk ve dehetlidir. Denizimiz u sergerdan kre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde binler cenaze bulunuyor. Onun denizinden bin derece daha korkuludur. Bizim heva-y nefsimiz hutumuz (balmz) dur. Hayat- ebediyemizi skp mahvna alyor.

3264

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bu hut, onun hutundan bin derece daha muzrdr. nk onun hutu yz senelik bir hayat mahveder, bizim hutumuz ise yz milyon seneler hayatn mahvna alyor. Madem hakiki vaziyetimiz budur biz de Hazret-i Yunus'a (A.S.) iktiden umum esbabdan yzmz evirip, dorudan doruya Msebbib-l Esbab olan Rabbimize iltica edip ""L ilhe ill ente sbhaneke inn knt minezzlimn"" demeliyiz. L.)" Yunus emre "(Vefat Mi: 1320) Porsuk Nehri'nin Sakarya'ya dkld yere yakn Sarky'de doduu sylenir. Tasavvuf halk edebiyatnn veli iri olan Yunus Emre, yaad devirde halk tabakasn irad ve tenvir etmitir. Bir ok memleketleri ve bu arada Konya, am ve Azerbeycan' dolat. Konya'da Mevlna ile grt. Risalet-in Nasuhiye isminde Mesnev tarznda bir eser yazd. iirleri daha sonra ""Divan"" adl bir kitapta topland.Mevcudattaki her zerrede Cenab- Hakk'n varlk ve birliini okutturan Bedizzaman Said Nurs Hazretleri, bir eserinde, sinek kanadnn hrika san'atndan, tevhide delil ve almet olduundan bahsederken yle der:""- Bir sinein kanad, vcudu ne kadar hrika bir san'at- Rabbaniye olduuna ltifne bir iaret olarak mehur Yunus Emre'nin bu fkras ne gzel bildirir:Bir sinein kanadn, krk kanya yklettim. Krk da ekemedi, yle kald yazl...""" Yunus suresi Yunusvr Yusuf (a.s.) Kur'an- Kerim'in 10. suresidir. Mekkdir. Yunus alehisselm gibi. "Hz. Yakub'un (A.S.) oniki olundan en k idi. Babas kendisini ok severdi. Grd bir ryay babas tabir ederek peygamber olacan ve btn kardelerinin kendisine itaat edeceklerini syledi.

3265

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kardeleri kendisini kskandklar iin bir hile ile izini kaybetmek istediler ve bir kuyuya attlar. Oradan Msr'a giden kervanclar aldlar. Msr'da kle diye sattlar. Sarayda Msr Maliye Nzr'nn yannda hizmet ederdi. Gzellii, temizlii dillere destan oldu. Msr Azizi'nin kars Zeliha'nn iftirasna urayarak bir mddet hapiste, zindanda kald. Orada peygamberlikle merref oldu. Msr Meliki'nin grd ryay en sahih olarak Hz. Yusuf (A.S.) tabir ederek bir mddet sonra hapisten kt. Ryadaki tabir gibi yedi sene bolluk oldu. Ve ondan sonra da yedi sene ktlk balamt. Hz. Yusuf da Hazine Nzr tayin edildi. Her taraftan mahsul, yiyecek almaa gelirlerdi. Kenan illerinde hasta ve Yusufuna alamakla gzleri grmez olan Hz. Yakub'un evldlar da mahsul almak iin geldiler. Hz. Yusuf evvel onlar tanmazdan geldi, sonra onlara iyilik etti ve babalarn da Msr'a davet etti. Yusuf'un gmleini gzne srmekle Hz. Yakub'un gzleri de almt. Yusuf (A.S.) Msr'a aziz oldu, Zeliha ile evlendi. Kardeleri, babas da Msr'a davet edildi ve mes'udane bir hayata kavutular. Ksas- Enbiya)(Hz. Yusuf (kendisi) Cenab- Hak'tan vefatn istedi ve vefat etti. O saadete mazhar oldu. Demek o dnyev lezzetli saadetten daha cazibedar bir saadet ve ferahl bir vaziyet, kabrin arkasnda vardr ki, Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi hakikatbn bir zat, o gayet lezzetli dnyev vaziyet iinde, gayet ac olan mevti istedi, t teki saadete mazhar olsun...te Kur'an- Hakm'in u belgatna bak ki, Kssa-i Yusuf'un htimesini ne suretle haber verdi. O haberde dinleyenlere elem ve teessf deil, belki bir mjde ve bir srur ilve ediyor. Hem irad ediyor ki; kabrin arkas iin alnz, hakiki saadet ve lezzet ondadr... Hem Hz. Yusuf'un l

3266

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

sddkiyyetini gsteriyor ve diyor: Dnyann en parlak ve en srurlu hleti dahi ona gaflet vermiyor, onu meftun etmiyor, yine hireti istiyor. M.)" Yusuf suresi Yusfiye Kur'an- Kerim'in 12. suresidir. Mekkdir. Yusuf aleyhisselmn da hapis yatmas ve mahpuslarn piri olmas sebebiyle Bedizzaman Hazretlerinin hapishaneye verdii isim. Yua (a.s.) Hz. Musa'dan (A.S.) sonra peygamber olmu ve Ben srail'i llerden kurtarmt. Ondan sonra pek ok reisler Yahudilerin idaresinde bulundu, bazan da hkimsiz kalarak esaret hayat yaadlar. T bir mddet sonra smail (A.S.) hkim oldu. Onbir sene Ben srail'i idare etti. Sonra ilerinden bir melik olmasn istediler. smail (A.S.) Tlut'u intihab eyledi. Ben srail meliklerinin birincisi Tlut oldu. Tlut saltanata getikten sonra Hz. smail'in (A.S.) tedbiri zere Ben srail'den bir ordu tertib etti ve Filistin zerine yrd. Dmanlar Amelika ordusu kar geldi. Reisleri Clut meydana kp er istedi. Tlut tarafndan Hz. Dvut kt ve Clut'u ldrd. Bir mddet sonra devlete, Ben srail'e Hz. Dvut (A.S.) hkim oldu. Amelika ile sonradan bir muharebede Tlut ld. Dvut (A.S.) nbvvetle saltanat cem' eyledi. Kuds' pay-i taht eyledi. Krk sene idareyi Musa'nn (A.S.) eriat zerine Ben srail'i idare eyledi. Yuz Yuze Ybs Ybuset Ydi Ymkin f. Kaplan andrr yrtc bir hayvan, pars. f. El aan, dilenci. Kuruluk. Kuruluk. (Yed. C.) Eller. Olabilir, mmkn olur.

3267

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ymn ymn Ymna Ymne Ymn-i iman Ymn Ymum ymn Yrd Yrna Yscan Ysr (ysr) ysr Ysra Ysret Ysrug Ysur Ysr Ytm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ymn) Kuvvetli, uur, bereket. uur, bereket. Sa taraf, sa el. Yemen alacalarndan bir alaca kuma. Kuvvetli imandan gelen bereket ve kuvvet, saadet. Uura, berekete ait. Uurlu. (Yemm. C.) Denizler. uur, bereket. her fiilini kendi iradesiyle yapan Allah. Kna. Yeil taylasanlar. Kolaylk. Genilik. Rahatlk. Zenginlik. Gna. Refah. kolaylk. Sol taraf. Sol el. (Eyser'in mennes) Kolaylk, shulet. Rahat. Ot arasnda olan krmz bir bcek. Eki yzl olmak. Kolaylk, shulet, ysr. (Bu kelime esasen infirad mnasna gelir) Bir ocuun pederi vefat etmekle pedersiz kalmas ki: Bu, yalnz insanlara mahsustur. Hayvanatta ise vlidesiz kalmaya denir. Yetim de denir. (L.R.)

ytm Yus Za Zaaf zaaf

yetimlik. (Ye's. C.) Yeisler, mitsizlikler, kederler. """Ze"" harfinin ad." (Bak: Za'f) zayflk.

3268

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zaafiyet Zaal Zaan (zn) Zaar Za'ar Zaarre Zaazi' Zab Za'b Zab' Zabab Zabazb Zabb Za'bel Zabt zayflk.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

dlk, neeli olu, neat. Deve stne mahfe baladklar ip. iddetli korku. Zlim kimse ki herkes ondan korkar. Kiinin ahlk ve huyunun kt olmas. (Za'zaa. C.) Sarsmalar, rgalamalar. (Zevben - Zevebnen) Eriyen, erimi, eridi. Avaz, ses, savt. * Bacanak. Srtlan. Rutubetli duman. Sis. Devenin ok acktnda karnnn tmesi. Kertenkele, keler. (C.: Zebil) Karn byk, boynu ince olan ocuk. Mahkeme, meclis gibi yerlerde sylenenlerin olduu gibi yazlm. * Alkallarca yazlarak karlkl imzalanan, karlkl anlamay bildiren yaz. * Yaz varakas. * Birok kimselerce imzalanan rapor.

zbta Zbta

emniyet grevlisi. Yurt iinde emniyet ve intizam korumakla vazifeli devlet kuvveti, polis. * Fk: Btn hususlara mil olmayp yalnz bir hususa ve onun teferruatna amil olan hususi kaideye denir. Kanun ve det, zabt ve idareye vesile olan ba.

Zbta-i ahlkye Zbta-i belediye zabtnme Zbih

Ahlk zbtas. Belediye zbtas. tutanak. (Zebh. den) Boazlayan, kesen. Kurban kesen.

3269

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zabil Zbit Ksa boylu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zbitn) Askere kumanda eden rtbeli asker. * Kuvvetli, yavuz. * Zabteden. Bakalarn zabtedip idare etmee memur olan. * Subay. * Mc: Dediini yaptran, tuttuunu koparan kimse.

zbit Zbitn zbitn Zabt u rabt zabt Zabt

subay. (Zbit. C.) Zbitler. Subaylar. subaylar. Disiplin, syi, dzen. * Hsn- tedbir ve basiret ile muhfaza. alma, tutma, balama. Zabt etmek. dresi altna almak. * Skca tutmak. Kendine mal etmek. * Kavramak. * Kaydetmek. Hlsasn yazmak. * Balamak.

Zabtyye nzr Zabtyye nezareti Zabtyye

Emniyet genel mdr. Emniyet Umum Mdrl'nn eski ismi. Jandarma veya polis kuvveti. Memleket ii syi ve intizam te'min maksad ile alan hkmet kuvveti.

zabtiye Zabt-nme

polis veya jandarma. f. Hdise veya vak'a yerinde alkal kimselerin hdisenin olu eklini imz altnda kaydettikleri kt. Zabt tutulan kt.

zabturabt Zabu' Za'bub Zaby Zabyan Zabzab Zac Za'c

tutma ve balama, disiplin. (C.: Zb) Srtlan. Ksa boylu fena adam. Geyik, karaca, gazl denen hayvan. Aa. Men'etmek, engel olmak. * Ayp. * Zahmet. Maraz, hastalk. Kara boya. Koparmak.

3270

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zacc Zacir(e) Zad zd Zade

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Cenk arasnda medet istemek. Savata yardm istemek. Mni olan, alkoyan, yasak eden. Zecreden. Zorlayan. (Ziyadet. den) Artsn, oalsn. azk. f. Evld, oul. * yi insan. * Nikh neticesi olmu ocuk. * Kelime sonuna getirilerek birleik kelimeler de yaplr. Mesel: ah-zade (ehzade) $ : Padiah evld.

zde zdegn Zadegn

oul, ocuk. asil, soylu. f. Aslet. * Temiz ve mehur soydan olan. Tannm ve temiz ileden olan. Aristokrat. * Mehur ve belli ileler cemaat.

Zadeg Zade-i tab'

f. Asillik, soy temizlii, zadelik. (Zde-i tabiat - Zde-i htr) Bir kimsenin kabiliyetinden, tabiatndan meydana gelen eseri.

Zadellah Zaden Zd- hiret zf Za'f Zafair Zafar zafer Zafer

Allah ziyade eylesin, artrsn (melinde dua). f. Domak, dourmak. hiret iin hazrlk. hiret az. badet ve slih amel. zayflk, kuvvetsizlik. Zayflk. Kuvvetsizlik. ktidarszlk. (Zafire. C.) rlm salar. Yemen diyarnda bir ehrin ad. baarma, stn gelme. Muvaffak olma, maksada erme. Bir ok uramadan sonra maksada erime. * Dman yenme, stn gelme. Baarma.

Za'feran Zafere

(C.: Zefir) Gzel kokulu mehur bir iek. Gze inen perde.

3271

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zafer-yab

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Muzaffer olan, muvaffakiyet gsteren. stn gelen. Gayesine erien.

zaferyb Za'f- te'lif Za'f Zafir Zafire zfiyet Za'fiyyet Zafr Zafre Zag Zagafe Zagain Zagak Zagan Zagar Zag-bee Zagine Zagt Zagzag Zagzaga Zaha Zahair Zahar Zahara

zafer kazanan. Edb: barenin, anlamay gletirecek kadar kark olmas. Zayfla aid. Kudretsizlie, clzla dair. Galib gelmi olan. Yar, yolda. * Kavim. Kabile. zayflk. Zayflk, dermanszlk, gszlk. (Bak: Zufr) ukur yer. (C.: Ziygan) f. Karga ve kuzgun. * Fitneci, gammaz. (C.: Zguf) Nazik, yumuak gmlek. * Geni nesne. (Zagine. C.) Kinler, nefretler. Kzlck yemiinin ekirdei. f. aylak. Av kpei. f. Karga yavrusu. Yavru karga. (C.: Zagain) Kin, nefret. Bir eyi bir yere zorla sokma, girdirme. Zayf nesne. Mnsz sz. * Bir nesneyi gizlemek. irkin kokulu, pis kokulu. (Zahire. C.) Zahireler. Yiyecek, hububat gibi eyler. Arka ars. Ev eyas.

3272

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zahf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zuhuf) Ayaklarn sryerek yrme. Srnerek yrme. * (ocuk) emekleme. * Askerin, dmana kar emekliyerek ilerlemesi.

Zahh Zahib zhib zhid Zahid(e)

Hm ve gadap etmek, fkelenmek, kzmak. * Kovmak, def'etmek. (Zehb. dan) Giden, gidici. * Bir zanna kaplan. Bir fikre uyan. giden, gidici. din iin dnyay nemsemeyen. (Zhd. den) Tas: Bor olan ibadetlerden, asl vazifelerden baka dnya ss ve makamlarndan feragat eden kimse. Sofi. Mttaki. Zhd ve perhizkrlkla muttasf.

zhidne Zahidne Zahif

din iin dnyay nemsemeyen kimse gibi. f. Zahide yakr surette. Ehl-i takva gibi. Niandan beri den ok. * (C.: Zhift) Ylan gibi karn zerine srnerek yryen.

Zahife Zahih Zahik Zahil Zhir

(C.: Zevhif) Srngenler, (ylan gibi) yerde srnenler. Ate kznn parlamas. Berbat, perian, helk olmu. * Btl. Khne. (Zhul. den) hmal eden. Unutan. " ""btn varlklarn d yzn yaratan ve dna da hkmeden"" mnsnda ilh isim."

zhir Zahir zahr zahre Zahire Zahire-i hiret zahiren

grnen, belli. Parlak, parlayan. Hsn ve safvet zere olan. yardmc, arka kan. ambardaki tahl, azk. Anbarda saklanan yiyecek, hububat. Azk. Ahiret az. Hayr ve iyilikler. Slih amel ve ibdetler. grne gre.

3273

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zhiren Zhir mezheb

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Grne gre. Meydanda olduu gibi. Grnd gibi. "Huk: Hanef imamlarndan mam- Muhammed'in (El-Mebsut, ElCmi-s Sagir, El-Cmi-l Kebir, Ez-Ziydt, Es-Siyer-s Sagir, EsSiyer-l Kebir) nmlar ile mruf olan alt kitabnda mnderi bulunan mes'elelere denir. Buna ""Zhir-r rivyt mesili"" denir. mam bu eserlerde kendi fkh grlerini deil, stadlar mam- A'zam ve Ebu Yusuf'un akvl-i fkhiyesini zikretmitir."

Zhir

(Zhiriyye) Grnte olduu gibi. Zhire it ve mteallik. Asl ve hakiki olmayan. * Zhiriyyun mezhebine it olan. (Bak: Zhir)

zahir Zhiriyyat Zhiriyyun

grnte. D grnler. Grne gre hkmedenler. yzn, hakikatn iyi bilmeyenler. Ehl-i zhir olanlar. * lm-i Kelm'da: Nasslarn zhir mnalarna gre hkm karan ve te'vil ve tevcihten geri duranlar ve tarafdarlar.

zahirperest Zhir-perest

d grne kymet veren. f. Bir eyin i yzne, hakikatna kymet vermeyip grnne kymet veren. D yzne ehemmiyet veren. yzne aldr etmeyip, hakikatn bilemeyen.

Zhit Zahk Zahl Zahm Zahmdar Zahme Zahmet zahmet

(Bak: Zhid) Hastalktan dolay tilkinin ty dklp derisi almas. . ntikam almak. * Dmanlk, advet etmek, kin tutmak. Galebe etmek. * Omuz vurmak. * Sktrmak. * Tazyik. f. Yaral, mecruh. f. Vurma, darbe. * Yara, ceriha. * zengi kay. Sknt, eziyet. Yorgunluk. * Zor, g. sknt, zor, g.

3274

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zahmhurde Zahm-i tg Zahm-i zeban Zahmin Zahmkr Zahmnak Zahmres Zahmzede Zahr f. Mecruh, yaral. Kl yaras. Dil yaras. f. Yaral, mecruh.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Yaralayc, yara aan. f. Yaral, zahmzede, mecruh. f. Yara aan, yaralayc. f. Yaral. Mecruh. (C.: Zuhur-Ezhr) Binek devesi. * Ku yeleklerinin ksa taraf. * Kara yolu. * Srt, arka. * Yksek yer. * Kur'an'n lfz- erifi. * Haber.

zahr Zahr- gayb Zahr- kalb Zahr

arka, srt. Gyabnda, kendisi hzr olmadan. Kuvve-i hfza. Ezber kuvveti. Ezbere. (Zahriyye) Arkaya it, arka ile alkal. * Bir kdn arkasna yazlan yaz, erh.

Zahzah Zahzaha Za-i mu'ceme Zai' Zaib zid Zaid

Uzak, baid. krar etme, uzaklatrma. * Uzak, baid olma. """R"" harfinden ayrd etmek iin ""ze"" harfine verilen bir isim." Yaylm olan. Dalm olan. Herkese bilinen ey. Eriyici, eriyen. artan, fazlalk. Artan. Fazlalk. lve olunmu. * Lzumsuz, gereksiz. * Gr: Te'kid iin sylenen. * Mat: Msbet iareti, art. (+) (Bak: Harf-i zid)

Zaif

(Za'f. dan) Gsz, iktidarsz, kuvveti az, kuvvetsiz, tkatsz. Kansz. Gevek, tenbel.

zif

gsz, zayf.

3275

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zife zifem Zaik Zaika zayf, gsz. zayfm, gszm.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Tadan, tadc, lezzet alan. Zevklenen. "(Zevk. den) Tatma, tad alma. Tad alc kuvvet, tad duyurucu hassa.(Hakiki ehl-i krn ve ehl-i hakikatn ve ehl-i kalbin kuvve-i zikas, Rahmet-i lhiyenin matbahlarna bir nzr ve bir mfetti hkmndedir. Ve o kuvve-i zikada taamlar adedince mizancklarla nimet-i lhiyyenin envn tartmak ve tanmak; bir kr- manev suretinde cesede, mideye haber vermektir. te bu suretle kuvve-i zika yalnz madd cesede bakmyor, belki kalbe, ruha, akla dahi bakt cihetle midenin fevkinde hkm var, makam var. S.)"

zika Zail zil Zailat zilt Zilt- fniye Zaim Zaine Zair(e) Zait Za'k Zak Zak-dan Zakne

tadma duygusu. (Zile) Geen, geici.Devaml olmayan. Tkenen. geici, son bulan. (Zil. C.) Zil olan eyler. zailler, gelip geiciler. Gelip geici olanlar, bir hlde durmayp gidenler. (Zemet. den) Zemet sahibi. Kefil. * Prens. ef, lider. (C.: Zuun-Zayin-Zn-Ez'n) Mhfe iinde olan kadn. Ziyaret eden, ziyareti. Hatr sormaya, grmeye giden. * Seyirci. (Bak: Zid) armak, barmak. f. Dlyata, meime. Rahim. f. Dl yata, rahim. (C.: Zevkn) Enek ukuru.

3276

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zaki

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zkiyye) Saf ve temiz kimse. Hareket ve davranlar dzgn olan kii.

zkir Zkir

zikreden, Allah anan. Zikreden, zikredici. * Hafzas kuvvetli. * lhiler okuyan. ok ok du ve Esm-i lhiyeyi okuyan. * Tekrar eden.

Zkire Zkirn (zkirn) zakkum Zakkum

Andran, hatrlatan, hatra getiren ey. Zikredenler. bir bitki tr, cehennem aac. Cehennem'de bir aacn ismi, cehennemliklerin yiyecei. * Gsterii gzel, iekli ve zehirli meyvesi olan ysemine benzeyen bir bitki ismi.

Zakm Zakn Zakna' Zakt Zakv Zakzak Zakzaka Zal

Yemek, ekl. Ykletmek. Uzun. * Kaba, youn. * Eri. Cima etmek. arp barmak. Yeynicek, hafif. * Bir karnca cinsi. ocuklarn oynayp sramalar. "() harfinin bir ismi. ""Dal-i Mu'ceme ve ""Zel"" de denir. * Horoz ibii."

Zal'

Eilmek, meyl etmek. * Dar olmak. * Davarn ar yk getirmekten dolay yrrken iki yanna eilmesi.

Zalal zalm Zalm Zalm- zulm

Glge eden. Glge olan. karanlk. Karanlk. Zulmet. Zulmn karanl.

3277

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zalef Zaleme Zalf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kum ve ta olmayan salam yer. (Zlim. C.) Zlimler. Men'etmek. Nefsini bir ie rabet ve tevecchten men etmek. * Mbah ey. * Btl. * iddet. * Beyhude.

zli Zali' Zalif Zalifen zlik Zalik Zalik(e) zalil Zalil Zalim

eri, eimli. Geni, bol, vsi. ok hor, ok hakir kimse. Birisinin izine uyup gitmek. * zini gizlemek, belirsiz etmek. bu, u, o, bylece. Giden, gidici. Bu, u, o. Kezlik. Bylece. glgeli, koyu. Glgeli. (C.: Zlem-Zlmn) Deve kuunun erkei. * Kayma alnmadan iilen st. * Hi bozulmam yerden kazlan toprak.

zlim Zlim(e) Zlimne zlimane Zlimn zlimiyet Zlimn Zallam zallm Zalm Zalma

zulmeden, haksz. Zulmeden, hakszlk eden. f. Zlim olana yakr ekilde. Zulmeder surette. Zlimce. zlimce. (Zlim. C.) Zlimler, zulmedenler. zlimlik. (Zlim. C.) Zulmedenler. Hakszlk edenler. Zlimler. (Zalm) ok zulmeden. ok zlim. ok zulmeden. Kar. * Di beyazl. (C.: Zulem) Karanlk.

3278

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zalm zalm zalmiyet Zam zam Za'm Zama Zama' Zamaim Zamair

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ok zulmeden. ok zlim. pek zlim. zlimlik, zulmetme. (Bak: Zamm) ekleme, artrma. Kelm, sz. Di etinin kannn az olmas. Susuzluk. (Zamime. C.) lveler, ekler. Artrmalar. (Zamir. C.) Zamirler. Bir eyin i yzleri. * sim yerine kullanlan kelimeler.

Zamair-i ahsiyye

"ahs zamirleri. "" Ben, sen, o"" gibi isim yerine geen kelimeler. (Bak: ahs zamiri)"

Zaman

Kefil olma, kefillik. Bir eyin mislini veya deerini vermek zere zarara kar kefil olma, garanti.

zamanen Zamanet Zaman- amel Zaman- rcu' zaman Zamih Zamile Zamime Zamin Zamir zamir

zaman olarak. Ktrmlk. zerine alma. Deruhde etme. ltizam. Huk: Cayma tazminat. Vadinden dnme tazminat. zamanla ilgili. "Somak aac. (""Tadm"" da denir)" (C.: Zevmil) Yk hayvan. * Kk yk. Ek, ilve. Artrma, katma, ekleme. deyen. Kefil. Tazmine mecbur olan. Ddk alan. Ney alan. Ney-zen. ismin yerini tutan kelime.

3279

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zamir-i fiil

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gr: Gemi zaman fiillerinin sonuna gelen -dim, -din, -Di, -dik, -diniz, -diler... gibi eklerdir.

Zamir-i izaf

Gr: Muzflarn sonuna gelen -im, -in, -i, -imiz, -iniz, -leri gibi eklerdir.

Zamir-i mtekellim

"Mtekellim zamiri, yani konuann isminin yerini tutan zmir. (""Ben"" gibi)"

Zamir-i nisb

Gr: simlerin sonuna gelen, -im, -sin, -dir, -iz, -siniz, -dirler gibi eklerdir.

Zamir-i ahs

"Gr: ahs gsteren ve ahslarn ismi yerine kullanlan zamirler; Ben, sen, o, biz, siz, onlar gibi. (Bak: ahs zamiri)"

Zamm

Bir eye bir eyi ekleme. Artrma. Katma. Fazla olarak verme. * Kenarlarn bititirme. *Gr: Bir harfin zammeli (treli) okunuu.

Zamme

tre o, , u, , diye okunan harfin harekesi. () sesini veren zamme. (U) sesini veren zamme.

Zamme-i makbuze-i hafife Zamme-i makbuze-i sakile Zamme-i mebsuta

"""O"" sesi." (O) sesini veren zamme. ki zamme.

Zamme-i mebsuta-i sakile Zammetn (zammeteyn) Zampara Zamya

"(Asl ""zenpare""dir) Kadnlar peinde dolaan ahlksz erkek." Yufka dudakl. * Yufka kapakl. * Diinin etleri boz olup kan az olan kimse.

Zamyan Zamzam Zan Za'n zn

Palamut aacna benzer bir aa. (Necid blgesinde olur.) (C: Zamzim) Byk ve kuvvetli arslan. * Gadapl ve kzgn kimse. Ayp. Gmek. sanma, sezme.

3280

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zanbur Zango zan Zani(ye) Zanin Zaniye Zank Zank' zann Zann Znn Zann- galib (Bak: Znbur)

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ermenice) Kilisenin hizmetlerini gren ve an alan kimse. zina eden, iftleen. Zina eden. Meru olmayan nikhsz cins mnasebette bulunan. Cimri, bahil ve hasis olan. (Bak: Zani) Dar yer. Dar ey. * Darlk, sknt. (Bak: Dank') sanan, zanneden. phe. Zannetmek, samak. Sezme. Zanneden. Sanan. Zannedici. Kuvvetli, hakikate en yakn olan zann. (Bak: Su-i zan)

Zann- kabul- cumhur "Bir hkmn doruluunu ekseri mtehidlerin ve ehl-i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri.(mmeti da'vetle teri' edemez, fehmi eriatten olur; lkin eriat olamaz. Mtehid olabilir, fakat merri' olamaz.cma' ile cumhurdur, sikke-i er'i grr. Bir fikre davet etmek zann- kabul- cumhur, art- evvel oluyor.Yoksa, davet bid'attr; reddedilir, azna tklr; onda daha kamaz... Lemet)" znngalib zann Zann Zn Zn-ber-zn Zn-be-zn Zn-be-zemin kuvvetli zan. zanla ilgili. Zanna ait, zanna dir ve mteallik. f. Diz. f. Diz dize. f. Diz dize. f. Diz kerek, dizini yere koyarak.

3281

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zann

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnce ve tedbiri kt olan adam. * Suyu olup olmad bilinmeyen kuyu. * Suyu az olan kuyu.

Znzede Zn-zen zapt zaptiye Zapt- rabt Zar zar Zar' Za'r Zar Zaraat zarfet Zarafet

f. Diz km. f. Diz km. tutma, alma, yazma. subaylk, subay. (Bak: Zabt rabt) f. Hazin hazin, yank yank, (sesle) alya alya. (C.: Zuru') Meme. * St veren hayvan memesi. Bedende kln az olmas. f. nleyen, sesle alayan. * Zayf, dermansz. (Derat) Alalma. Kendini kk grme, kltme. incelik, kibarlk. Zariflik, incelik, kibarlk. Nzik davran. Muamelede, harekette ve giyimde holuk ve temizlik.

Zarafet-perver Zaragm Zaraif Zarar

f. Zarafete dkn olan, zariflii seven. (Zrgam. C.) Arslanlar. Zrif, ince, ho eyler. "Lzumlu ve kymetli bir eyin eksilmesi veya kaybolmas. Ziyan. Kayp.(Zarar, bireye dahil olan eksikliktir ki, hastalk veya krlk, topallk gibi sakatlk demektir. Nitekim anadan doma a'maya ve pek zayf hastaya darir denilir. Mhimmat ve levazm tedarikinden ciz olmak da bu mnadadr. Binaenaleyh zararllar; dertli, sakat, ciz, zrllerdir. Bunlarn gayr olan gayr-i uli-z zarar ise, sahih, salim ve kadir olanlar demek olur. E.T.)"

Zarar-dide

f. Zarar grm olan. Ziyana, kayba, noksanla uram olan.

3282

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zarardde Zarar- mm Zarar- beyyin Zarar- hass Zarar- mahz Zarar- ma'nev Zarb Zarf zarar gren. Umumla ilgili zarar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Meydanda ve ikr olan zarar. Bir veya bir ka ahsa it olan zarar. Fk: Kendisinin faydas yerine zarar olan. Huk: Tazminat. Manev zarar ve ziyan. (Bak: Darb) "Kap, klf. Mahfaza. * ine mektup konulan klf kt. * Gr: Bir fiilin veya bir sfatn veya baka bir zarfn mnasna ""yer, zaman, mhiyyet"" (Nicelik, nitelik) gibi cihetlerden bakalk katan vasflarn belirten kelime."

zarf Zarf- mekn Zarf- zaman zarfiyet Zarfiyyet zri Zari Zari' Zar Zarib zarif Zarif(e)

kab, klf. "Mekn gsteren kelime. (""Burada, darda, ierde"" gibi)" "Gr: Zaman gsteren kelime. (""Erken, ge"" gibi)" zarf olma. Gr: Kelimenin zarf olmas hli, bir kelimenin zarf olarak kullanlmas. alayp szlama. f. Alayp szlama. * Hakirlik ve itibarszlk. Hurma aacnn dikeni. Kan durmayan damar. (C.: Zrb) Bir ucu keskin yerli ta. * Kk tepe. ince, nazik, narin. Zarafetli. nce ve nzik tavrl. Gzel. k. nce nkteli. * nce nkteli ve gzel tbirlerle konuan.

Zarifane Zarife

f. Zariflikle, incelikle, zarif olana yakr surette. Fazla ve lzumsuz sz.

3283

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zarif-t tab' Zarih Zarir Zaris Zariyat suresi Zariyat

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

nce, zarif tabiatl, gzel huylu. (Darih) Mezar, kabir. Trbe. (C.: Ezrre-Zrrn) Kaba, sert yapl ve muhkem yer. Tala yaplm kuyu. Kur'an- Kerim'in 51. suresidir. Mekkdir. Krp ufalayan, toz duman edip gtren kuvvetler. * Velud kadnlar. (Bak: Zerv)

Zarr Zrr Zarr' Zarurat Zaruret

Souktan dolay suyun donmas. Zarar veren, zararl. (Darr') iddet. Keder, mihnet, sknt. (Zaruret. C.) Zaruretler. Sknt ve muhtalklar. "aresizlik. Muhtalk. Sknt. Yoksulluk. ( $ kaidesi, yni: ""Zaruret, haram hell derecesine getirir."" te u kaide ise, kll deil. Zaruret, eer haram yoluyla olmam ise, haram hell etmeye sebebiyet verir. Yoksa, su-i ihtiyariyle, gayr- meru sebeblerle zaruret olmu ise, haram hell edemez, ruhsatl ahkmlara medar olamaz, zr tekil edemez. Mesel: Bir adam su-i ihtiyariyle, haram bir tarzda kendini sarho etse; tasarrufat, ulema-i eriata aleyhinde cridir, mzur saylmaz. Tatlik etse, talk vki olur. Bir cinyet etse, cez grr. Fakat su-i ihtiyariyle olmazsa, talk vki olmaz, ceza da grmez. Hem mesel, bir iki mbtels, zaruret derecesinde mbtel olsa da, diyemez ki: ""Zarurettir, bana helldir."" S.)(Meakkat teysiri celb eder. Yni: Suubet, sebeb-i teshil olur ve darlk vaktinde vs'at gsterilmek lzm gelir. Karz ve havale ve hacr gibi pek ok ahkm- fkhyye bu asla mteferri' dir. Ve fukahann ahkm- er'iyyede gsterdikleri ruhas ve tahfifat hep bu kaideden istihra olunmutur.u

3284

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

kadar var ki hakknda nass- kat'i bulunan, mesel yaplmas her halde kat'iyyen memnu bulunan bir hususda meakkat zrile o nassn hilf irtikb olunamaz. Orada meakkat, teysiri celb etmez.Bu kaide, Ebah'da $ diye mnderitir.Zaruretler, memnu olan eyleri mbah klar. Yni: lenmesi men ve nehy edilmi baz eyler vardr ki, bunlar yapmak, zaruret halinde mbah hkmnde olur, bundan dolay yapan muahaza edilmez. Muteber bir ikraha mebni bakasnn maln itlf veya alktan helk havfndan dolay bakasnn taamn rzas olmakszn yemek gibi.Maamafih haram ve memnu olan eyler, nevidir. Birincisi: Memnuiyeti asl skt olmayan muharremattr. Bakasn zulmen ldrmek veya bakasnn haksz yere bir uzvunu kesmek gibi. kincisi: Asl skt olmayp zaruret vaktinde ruhsata mahal olan muharremattr. Bakasnn maln itlf gibi. ncs: Zaruret halinde memnuniyeti skt olan muharremattr. Meyte gibi temiz olmayan bir eyi yemek gibi.Bu kaide, Ebah'da $ diye mnderitir ve arz olunduu zere her memnua mil deildir. Ist. Fk. K.)" zarret Zarur zarr zarriyt zarrye zarryet Zaruriyyat aresizlik, yoksulluk, mecburiyet. (Bak: Zaruriyye) mecburiyetle, ister istemez. zarur olanlar. zarur olan. mecburiyet, zorda kalma. (Zarur. C.) Mecburi iler. ster istemez olan iler.

3285

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zaruriyyat- diniyye

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

man edilmesi zaruri olan dinin esaslar, (Allah Telya, hiret gnne, Meleklere, Peygamberlere, Kitaplara ve hayrn ve errin Allah'tan olduuna inanmak.)

Zaruriyyat- nie

Bir eyin kendisinde bulunmas zaruri olan ve ondan ayrlmas mmkn olmayan ve zti hassadan meydana gelen zaruretler.

Zaruriyye

(Zarur) Mecbur. ster istemez olacak i. htiyar olmayan, mecbur olan.

Za't zt Zt

Bomak. Boazlamak. hrmete lyk kimse, kendi, asl, z. Hrmete lyk kimse. * Kendi. z, asl. * Ehil. Shib. (Zu'nun mennesi)

Zten zten Zt zt ztye Ztiyyat Zt-ul esmr Zt-ul hareke

Essen, aslnda, asl olarak. esasen, aslnda. (Ztiyye) Zta mensub. Kendisine it, ile alkal, hususi. zel. zatla ilgili, zel. kendisiyle ilgili. ahsiyetler. Zta mahsus iler. Meyve veren. Meyveli. Kendi kendine hareket eden cisim. Aslnda hareketli olan cisim. Otomatik.

Zt-ul ilkah-i zhire Zt-l beyn Zt-l cenb Zt-l matli' Ztlbeyn Ztlcenb

lkah (dllenmesi) iek vstasyla olan nebat. ki kii arasndaki dmanlk. Yan zar iltihab. Akcier zar iltihab. Birka matl bulunan akaside. (Zt-l beyn) ki kiinin arasnda olan dmanlk. (Zt-l cenb) Tb: Akcier zar iltihab. Akcier veremi.

3286

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zt-r rie Zt-z-zevc Zaun Zav' Zavabt Zavahir Akcier zar iltihab. Kocas olan kadn. Yk devesi. Aydnlk. Ik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zbta. C.) Kaideler. Nizamlar, usuller. (Zhir. C.) Grn. D grn. * Gze arpan yerler. Yksek yerler.

Zavarib Zaviye

Nabz damarlar. "Ke. * Kk tekke. * ki izginin birlemesi ile hasl olan ke, ekil. * Mat: Birbiriyle kesien iki sath veya iki izginin birletii yerde meydana gelen aklk. A. A l birimi 360 eit paraya blnd takdirde ""derece"", 400 eit paraya blnd takdirde ""grat"" tr."

zviye

a, tekke, dergh.

Zaviyetn (zaviyeteyn) ki zaviye. ki a. Zav'-u ems Zay'a Zaya' Zayan Zay'at Zayf Zayh Zayi' zy zayt Zayit Gne . (C: Zy') Geliri olan bina. * Tarla. iftlik. * Binasz arsa. Elden kma, yok olma. Yasemin iei. Kaybolma, kaybetme. Misafir. Gelip geen. ok sulu st. (Ziya'. dan) Elden kan. Kaybolan. Yitik. Zarar, ziyan. elden kan, yitik. kayplar, zararlar. Zarar ve ziyanlar. Yitikler.

3287

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zayig Zayiga Zayil Zayr Zayven Za'za' Za'zaa Za'zaa-i esnn Ze Ze'a' Zeal Zeam Zeamet Mail, eik, eilmi. Meyledici, eilen.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Uzun etekli gmlek. * Uzun kuyruklu at. (Me: Zyile) Mazarrat, ziyan. (C.: Zayvin) Yaban kedisi. * Erkek kedi. * Hrn ve vahi adam. Bir eyi para para etmek. * iddetle esen yel. Doldurmak. * Ayrmak. * Rzgra savurmak. Dilerin iddetle birbirine vurmas. Kur'an alfabesinde onbirinci harftir ve ebcedi kymeti 7'dir. Blkler, frkalar. nkrdan sonra ikrr etmek. Tam, hrs. eref, an. Riyaset. * Yetitirdikleri hayvanlar ile birlikte harbe itirak eden ve Siphi denen Osmanl askerine r alnmak zere verilen en byk timr.

Ze'b Zebab zebn Zeban Zeban-ver Zeban-draz Zebane Zebaneke Zebane zebn Zebani

Ayp. * Reddetmek. Hor ve hakir etmek, kepaze yapmak. Karasinek. (Bak: Zbab) dil, lisan. f. Dil, lisan, lgat, lehe. f. Dzgn konuan, dzgn sz veya iir syleyen. * Dile getiren. f. Dil uzatan, atp tutan. f. Terazi gibi baz letlerin dili andran paralar. * Alev. f. Alevlenen, alevli. Onun dili. azap melaikesi. Cehennem'de vazife gren melek.

3288

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zebaniyn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. (Zebaniye) Zebaniler. Cehennemlikleri Cehennem'e atmaya vazifeli melekler.

Zebaniye Zebanzed Zebayih Zebb Zebeb Zebed zebed Zeber zeberced Zeberced

Azap melekleri. f. Ata sz, darb- mesel. * Allm, her zaman sylenen sz. (Zebiha. C.) Kurbanlk hayvanlar. zm kurutmak. Kan kll ve youn olmas. (C.: Ezbd-Zbed) Kpk. * Kir ve pas, tfl. kpk. f. st. kymetli bir ta. Zmrd cinsinden ve onun kadar kymetli olmayan, sarmtrak yeil, cam parlaklnda kymetli ta.

Zeberdec Zeberdest Zeberdest Zeberin Zebg Zebh

Zeberced ta. f. En stn, galib, hkim, mir. * Mhir. f. Maharetlilik, ustalk. * El stnl, stnlk, galibiyet. f. stteki. Yaramaz huy, kt alkanlk. "Kesme, boazlama. Kurban kesme. (Boazlanm veya boazlanacak hayvana da ""zebiha"" denir.)"

zebh Zebib zebb Zebih

kesme, boazlama. Kuru zm. Kuru incir. * Ylan veya akrep gibi hayvanlarn zehiri. zm. Kesme, boazlama. Kesilecek hayvan. * Hz. smail'in (A.S.) ve Hazreti Muhammed'in (A.S.M.) babas Hz. Abdullah'n lkab.

Zebiha

Boazlanm veya kesilecek hayvan. (Bak: Zebh)

3289

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zebha Zebiheyn Zebil Zebir Zebk Zebl kesilecek hayvan. ki kurban.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Fk, gbre. * Pislik. Sknt, mihnet. * Yazlm ey. Mektup. Yolmak. nce belli olmak. * iein solmas. * Deniz kaplumbaasnn srt kemii.

Zebn Zebr

iddetle def'etmek. * Devenin ifte vurmas. Kitab. Cz. Kitap yapra. * Yaz yazma. * Sz. Yaz. * Akl, zek. * Kuvvetli, salam, iddetli adam. * Men'eylemek.

Zebrec Zebtel Zebun zebn Zebun Zebun-ku zebnk Zebr Zebur

Ziyne, ss. Ksa boylu. f. Zayf, gsz, ciz. * Alverite aldanan. gsz, aciz. f. Zayflk, gszlk, cizlik. Dknleri ezen. Zlim. Gaddar. dkn ezen. Davud aleyhisselma inen ilahi kitap. Kitap. Mektub. * Peygamber Hz. Dvud'a (A.S.) vahiy ile gelen mukaddes kitabn ad.

Zebzeb Zebzebe

(C.: Zebzib) Adam zekeri. Muallkta kalma. * Mtereddit. * Titreme. * Asl bir eyi havada oynatmak.

Ze'c Zeca Zeca'

iddetle emme, yutma. * Doldurmak. (Zecven - Zecc - Ecz) Sevketmek, yrtmek. * Def etmek. Hkm gemek. * Kolaylk.

3290

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zecc Zecca' Zeccac Zecec Zecel zecirkrne Zecl Zecme Zecr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Sngnn arkasyla vurmak. * Atmak. * Deve kuunun yelmesi. Adm birbirinden uzak olan. ieci. Camc. Sra ileri yapan. Kan uzun ve ince olmas. Avaz, ses, savt. * Mblaa ile armak. zorlarcasna. Atma. Kelime. Menetme, engel olma. Nehyetme. * Zorlama, zorla yaptrma. * nleme. Skma. * Kovma. Eziyet etme. * Angarya olarak altrma. * Kpek bal. * arma. * Srme.

zecr Zecre Zecren zecren Zecr Zed

sakndrma, zorlama. armak, barmak, sayha. * Men'etmek, engel olmak. Zorlayarak, zorla. * Ceza olarak. * Engel olarak, menederek. zorlayarak. Cebren, zorlayc olarak. """Vurucu, vuran"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Gu-zed $ : Kulaa alnan. Zeban-zed $ : Yaylm sz."

zede Zede

" ""vurulmu, arplm, tutulmu"" mnsnda son ek." "(Zed) f. Birleik kelimeler yaplarak, ""vurulmu, arplm, tutulmu"" manalarna gelir. Mesel: Musibet-zede $ : Musibete uram."

Zedegn

(-zede. C.) f. Tutulmular, arplmlar, uramlar mnalarna gelir ve birleik kelimeler yaplr.

Zedergh Zeelan

(Bak: Zidergh) Yab yab yrmek.

3291

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zefer Zeferat Zeff Zefif

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Aaca vurulan payanda, destek. Soluk almalar. Kiinin nikhlsn kocasna teslim etmek. abuk davranan. evik. * Deve kuunun yelmesi. * Gelini kocasna gndermek. * Hzla gitmek.

Zefir

ok iddetli ses. * Hkrkla nefes vermek. Gs geirmek. * Alatmak. * nlemek. * Ate grlts. * Eek anrtsnn evveli. * Bel.

zefir Zefirr Zefn Zefr Zefur Zefzefe Zegab Zegan zehab Zehab

hkrarak nefes verme, alama. Uzun boylu yiit. * Kuvvetli deve. Raksetmek, dansetmek. Ykseltmek. * Yk getirmek. Kir, pas, vesah. Titreme, sarslma. Ku yavrusunun stnde olan sarca tyler. f. aylak. gitme, bir fikre kaplma. Gitmek. * Zihnen bir yola sapmak. Yanl dnce. Bir fikre uymak. Zan.

Zehadet

Dnyadan, yni nefsan, fani ve fena eylerden ekinmek. Zhidlik. Sk skya dine ballk.

Zehair Zeharif Zeh-dan Zehder Zeheb

(Bak: Zahair) (Zuhruf. C.) Yalanc ssler, yaldzlar, gsteriler. * Sahte ssler. f. Dl yata, rahim. akr doan. * Doan yavrusu. * Bir atn ad. Altn.

3292

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zeheb Zeheb-i zib Zeheb Zehem Zehen Zeher Zehf Zehi Zehib Zehid Zehim zehirbaz Zehk Zehl Zehlul Zehna' Zehr zehr Zehr(e) Zehra zehr Zehr-ab Zehr-abe Zehr-alud zehrld Zehr-amiz altn. Eriyen altn.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Altna ait. Altndan yaplma. Yal ve kirli olmak. (C.: Zehn) Zeyreklik, aklllk. * Hfz. * Kuvvet. (C.: Ezhr-CC: Ezhir) iek. Yeynilik, hafiflik. (Bak: Zihi) Altn srlm, yaldzl. Az, kalil. (C.: Zhm) Yal ve kirli. zehirci, zehir yapan. Yorulmak. (Bak: Zahl) yi at. Dzgn. * Ss, ziynet. (Zehir) f. Zehir, au, semm. zehir. iek. kufe. (Me.) Ay gibi parlak olan. ok parlak ve safi, berrak. parlak, berrak. f. Ac su. f. Ac ve zehir gibi su. Zehirli su. * Mc: Ac, aclk. f. Zehirli. Zehir karm. zehirle kark. f. Ac, zehirli.

3293

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zehravan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zehrveyn) ki parlak ey. * Kur'an- Kerim'de Sure-i Bakara ile l-i mran Surelerine birlikte verilen isim.

Zehr-bar Zehr-baz Zehre Zehrek Zehredr Zehr-efan Zehr-hand Zehr-i katil Zehrin Zehr-nak Zehuk Zehv

f. Pek ac, zehir saan. Zehir veren. Zehir yapan. * mandan ayran. f. Kahramanlk, yiitlik. * d. Safra. f. ok korkmu, d patlam. (C.: Zehredrn) f. Yiit, cesur, yrekli, cesaretli. f. Zehir saan. f. Ac ac glme. ldrc zehir. f. Pek ac, zehir gibi. f. Zehirli, aulu. (Zehak) Bo, beyhude. Btl. Zil, yok olan. Btl. * Yalan. * Fahirlenmek, gururlanmak, tekebbrlenmek. * Gzel manzara. * Taze ot. * Otun iei. * Titremek. * Yrmek. * Yel esmek. * Alacalanm hurma koruu.

Zehzehe Zeim Zeir zek Zek

"""Zehi zehi"" demek." Ayplanm. Aslan kkremesi. abuk anlama kabiliyeti. abuk anlama ve bilme kabiliyyeti. Fehim ve idrakte abuk olma. * Atein alevlenmesi. * Gzel koku alma.

Zekb Zekan Zekret

f. Yaz mrekkebi. "(C.: Ezkn) ki enenin birletii yer. (""Enek"" de derler.)" Erkeklik.

3294

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zekt

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"Nisab miktar mala, paraya sahib olan Mslmann krkta birini fakirlere sadaka vermesi ve bu verilen sadaka. Ziyadeleme, artma. * Temizlik. Taharet. (Bak: Sadaka, Nisab).( $ Bu kelmn mkabliyle nazmn icab ettiren mnasebet ise: Namaz $ Yani dinin direi ve kvam olduu gibi, zekt da slmn kantaras, yani kprsdr. Demek; birisi dini, dieri asayii muhafaza eden lh iki esastrlar. Bunun iin birbiriyle balanmlardr. ..)(Zekt ile sadakann lyk olduklar mevkilerini bulmak iin bir ka art vardr:1- Sadakay vermekte israf olmamas.2- Bakasndan alp bakasna vermek suretiyle halkn malndan olmayp kendi malndan olmas.3- Minnetle in'mn bozulmamas.4- Fakir olmak korkusu ile sadakann terk edilmemesi.5- Sadakann yalnz mala ve paraya mnhasr olmad bilinmesi ile ilim, fikir, kuvvet, amel gibi eylere de muhta olanlara sadakann verilmesi.6- Sadakay alan adam, o sadakay sefahette deil, hct- zaruriyyesinde sarfetmesi lzmdr. ..)(Sadakalar kimlerin hakkdr, bu cihete gelince, emr tevik olunduunuz infak u sadakat $ Allah yolunda tutulmu, din urunda ilme, cihada vakf- nefs etmi, $ Yeryznde uraya buraya gidemiyen, yani Allah yolunda meguliyetlerinden veya maraz ve acz gibi bir maniadan dolay nafakalarn kazanmaa iktidarlar olmayan o fakirler iindir ki $ hallerini tecrbe etmeyen cahil, onlar $ taaffflerinden, yani istemee tenezzl etmeyip tahamml ve tecemml ile iffetlerini muhafaza ve ibraz eylediklerinden dolay, zengin zanneder. $ Sen onlar simalaryla, dikkat edildii zaman hallerinde grlecek edeb nezahet, yzlerinde mahede olunacak sr- fakr u zaruret gibi almetleriyle tanrsn. $ nsanlardan dilenmezler, hele $ ilhah- srar

3295

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

ile hi dilenmezler, olsa olsa pek muztar kaldklar zaman ehline ifham- hl ederler...Bu yet, Ashab- Suffa tesmiye olunan fukara-y Muhacirn hakknda nazil olmutur ki; drtyz kii kadar vardlar. Medine'de ne bir meskenleri, ne airet ve akrabalar, hibir eyleri yoktu, daima Mescid-i Nebeviyeye mlazemet ederler, mescidin sofasnda ikamet eylerler, ilm-i Kur'an tahsil ederler, mevz ve tedrisat- Peygamberyi istim' ile mstefid olurlar, hep orulu bulunurlar. Hsl; ilm ibadete hasr- evkat ederler ve her ne zaman bir gaza olursa giderlerdi. Bunlar Medrese-i Risalet'in Allah yoluna vakf- nefs etmi talebesiydiler.bn-i Abbas Hazretlerinden vaki olan rivayete gre birgn Resulullah (A.S.M.) Ashab- Suffa'nn balarna durmu, hallerini nazar- tedkikten geirmiti. Fukaralklarn, ekmekte bulunduklar zahmetleri grd ve kalblerini tatyib edip buyurdular ki: ""Ey Ashab- Suffa! Size mjdeler olsun ki, her kim u sizin bulunduunuz hal sfatta ve bulunduu halden raz olarak bana mlaki olursa o benim refiklerimdendir. "" te bu yet de bunlar dolaysiyle nzil olmutur. Ve fakat hkm mmdr. Allah rzas iin dmana kar nbet bekleyen veya Allah rzas iin medreselerde dirsek rten veya Allah rzas iin hidemt- mmeye vakf- nefs eden ve bu ahval iinde mal mlk yok, muhta olmakla beraber nafakasn kesbe vakit bulamayan veya kudreti yetiemiyen fukara-y m'minn bu yetin hkmnde dhildirler. Bunlar infakat sadakatn en gzel masrfn tekil ederler. E.T.)" zekt Zekvet zekvet zenginlerin krkta bir orannda fakirlere yapt yardm. Zeki olu. Zeyreklik. abuk anlama ve kavrama. Keskin anlay. zekilik, anlay abukluu.

3296

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zeken Zeker Zekeriyya (a.s.) lim, feraset.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zkrn - Zkur - Zikr - Zikre) Erkek. * Erkeklik organ. Ben srail peygamberlerinden ve Hz. Sleyman Aleyhisselm'n neslindendir. Beytl-Makdis'de Tevrat yazan ve kurban kesen reis idi. Zevcesi, Hz. Meryem'in teyzesi idi. Ben srail'in byklerinden olan mran namndaki zatn kars Hanne, Zekeriyya (A.S.) n karsnn kardeidir. Hz. Meryem mran kz ve Hanne'den domutur. Zekeriyya Aleyhisselm'n himayesinde bymt. Sonradan Yahya isminde olu dnyaya geldi. Yahudiler Zekeriyya'ya (A.S.) iftira ederek onu ehid ettiler. Kur'an- Kerim'de yedi defa ismi geer. (Bak: Yahya A.S.)

Zekevat zek Zeki(ye) Zekik

(Zekt. C.) Zektlar. abuk anlayl, temiz. Hlis. Temiz. Hali temiz olan. Yaznn satrlarnn sk olmas. * Yrrken kiinin admlarnn bibirine yakn olmas.

Zekir Zekiyy Zekk Zekun Zekuret Zekve Zekzeke Zela' Zelahlah

Unutmayan. Hfzas kuvvetli. Thir ve pk kimse. Temiz insan. Zayf. * Yrrken admlarn birbirine yakn olmas. Sivri ve sarkk enekli. Erkeklik. Tamamlamak. Kesmek. irkin ve yaramaz huylu olmak. "Ayan altnda ve stnde; elin ise arkasnda olan yark." (C.: Zelahlaht) Byk anak. * Aceleci ve uzun boylu adam. * Derin olmayan rmak.

3297

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zelak Zelaka

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zelk) Yolmak (tra gibi). * Srmek. Ayan kaymas. (zlk - Zellka) Fashat, kolaylk ve lisan incelii, keskinlik. Nutkun gzel ve abuk olmas. * Tecvidde: Keskin olarak kan $ harflerinin ismi. Bunlara mzlika harfleri de denir.

Zelalet Zelazil Zel-cedd Zel-cud Zelec Zelef

Alaklk, hakirlik, horluk. Zillet. Zelzeleler. Yer sarsntlar. Kudret, kuvvet, azamet ve byklk shibi. (Bak: Cedd) Bol bol ihsan eden, cud ve cmertlik sahibi. Kaymak yer. "Burnun kk ve ucunun, gerisine eit olmas. (O burun sahibine ""ezlef"" derler) (Me: Zlef)"

Zelefe

(C.: Zulef) Pk ve ruen nesne, parlak ve temiz cisim. * Kaypak, dz yer.

Zelel Zeleme Zelh Zelic Zelif Zelik zell Zelil zellne Zelilne Zelil Zelk(a) Zell

Eksiklik. Keinin boaz altnda sarkk olan kllar. (Mz: Ezlem. Me: Zelm) Bir ok atm yer. * Islaklndan dolay ayak kayan yer. (Ayak) kaymak. Admn atmak. Dk olan, sakat ocuk. alak, dk. Srp den. * Yanlan. alalarak, alaka. f. Alaka. Hakir ve aalk kimselere yakr ekilde. Hakirlik, horluk, zelillik, alaklk. Srme, kayma. Yanllk yapma, yanlma. * Aya srme, kayma.

3298

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zellat zelle Zelle(t) Zellet-l kari'

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zelle. C.) Yanlmalar, yanllar. * Srmeler, kaymalar. * Hatalar. srme, yanlma. Srme, srp kayma. * Yanlma. Yanl. Ufak su. Okuyann yanlmas. Namaz iinde, krat esnasndaki yaplan yanllk.

Zeluh Zelul

Kaypak yer. Yumuak huylu. Sert bal olmayan. taatl ve rm olan. * Hecin devesi. * nsanlarn emrindeki yeryznn hli.

Zelul Zelzal Zelzele

Ba yumuak. Dayankl. Sabrl, tahammll. (Zlzl) Sarsnt. Zelzele. Deprem. Sarslma. (Bak: Zilzal) "Yer sarsnts. * Sarsma.(Sual : Mdem bu zelzele musibeti hatlarn neticesi ve keffaret-z-znubdur. Msumlarn ve hatszlarn o musibet iinde yanmas nedendir? Adletullah nasl msaade eder? Yine manev cnipten elcevab: Bu mes'ele srr- kadere taalluk ettii iin, Risale-i Kader'e havale edip yalnz burada bu kadar denildi: $ Yani: ""Bir bel, bir musibetten ekininiz ki, geldii vakit yalnz zlimlere mahsus kalmayp msumlar da yakar.""u yetin srr udur ki: Bu dnya bir meydan- tecrbe ve imtihandr ve dr- teklif ve mcahededir. mtihan ve teklif, iktiz ederler ki, hakikatlar perdeli kalp, ta msabaka ve mcahede ile Ebubekirler, A'l-y lliyyne ksnlar ve Ebucehiller, esfel-i sfilne girsinler. Eer msumlar, byle musibetlerde salam kalsaydlar, Ebucehiller, aynen Ebubekirler gibi teslim olup, mcahede ile mnevi terakki kaps kapanacakt ve srr- teklif bozulacakt.Mdem, mazlum, zlim ile beraber musibete dmek hikmet-i lhce lzm geliyor. Acaba o bire mazlumlarn rahmet ve adletten hisseleri nedir?Bu suale kar cevaben denildi ki:

3299

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

O musibetteki gazab ve hiddet iinde onlara bir rahmet cilvesi var. nki o msumlarn fni mallar, onlarn hakknda sadaka olup, bki bir mal hkmne getii gibi, fni hayatlar dahi bir bki hayat kazandracak derecede bir nevi ehdet hkmnde olarak, nisbeten az ve muvakkat bir meakkat ve azaptan byk ve dim bir kazanc kazandran bu zelzele, onlar hakknda ayn gazab iinde bir rahmettir. S.)" zelzele Zelzelet-s sa yer sarsnts, deprem. Kyamet sarsnts. Kyamet kopmas nnda meydana gelecek olan ok mthi zelzele. Zelzil Ze'm Zema' Ev iinde olan mal, mlk ve eya. Kat, iddetli, edid. * Hacet, ihtiya. * Mevt, lm. Tenbel olmak. * Dehetli olmak. * Acele etmek. * Yrtmak. * Alak insan, kt insan. Zemaher Zemaim Keaf isimli nl tefsiri yazan islm limi. (Zemime. C.) Kt haller. Beenilmeyen, sevilmeyen hal ve hareketler. Zemam Zeman (Bak: Zimam) Zaman, devir, vakit, a, mevsim, mehil.(Levh-i Mahv-sbat ise, sbit ve dim olan Levh-i Mahfuz-u Azam'n daire-i mmkinatta, yni mevt ve hayata, vcut ve fenya daima mazhar olan eyada mtebeddil bir defteri ve yazar bozar bir tahtasdr ki, hakikat- zaman odur. Evet herey'in bir hakikat olduu gibi, zaman dediimiz, kinatta cereyan eden bir nehr-i azimin hakikat dahi Levh-i Mahv-sbat'taki kitabet-i kudretin sahifesi ve mrekkebi hkmndedir. S.) zemn zaman.

3300

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zemane Zemane(t) Zemanen Zeman- medide Zeman- vusl Zeman Zemaniyan Zemar Zemare zembil Zemca Zemcere Zeme Ze'me Zemec Zemel

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. imdiki zaman. * Vakit, devir. * Tlih, baht, ans. Bel, musibet, fet. * Bedenin bir azas eksik veya ktrm olma. Zamanca, zaman bakmndan. * Vaktinde, vaktiyle. Pek uzun zaman. Varma zaman. Zamanla ilgili, zamana ait. f. nsanlar. Beer. Kama (ney'e) fleyen. Savt, ses, sayha, bar, lk. byk sepet. Ku kuyruunun kt yeri. (C.: Zemcir) iddetle armak. (C.: Zemmm) Suyu az olan kuyu. * Tenbellik. iddetli ses, lk. * htiya, hcet. Gadap etmek, hiddetlenmek, kzmak. * Doldurmak. Bir yan zerine kp br yann yukarya kaldrarak komak. * Devenin ayana rz olan aksaklk. * Su tulumunun sarkmas.

Zemen Zemer Zemeyan Zemha Zemhare Zemheri(r)

Zaman, vakit. nce sal. * Bahadr, kahraman, yiit kimse. Acele. Yaramaz huylu, bahil kimse. (C: Zemhir) Ok. Karak dnmnden (12 Aralktan) 31 Ocaa kadar olan iddetli souk devresi.

zemherir Zemil

zemheri, iddetli souk devresi. Bir adamn hayvan zerinde iken ardna binmi olan adam.

3301

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zemim

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Burun suyu, smk. * Ko ve teke zekerinden akan bevl. * Koyun emziinden akan st.

zemime Zemime Zemin zaman

kt hl ve hareket. Zemme mstehak olan. Beenilmeyen kt hal ve hareket. Vakit ve yer. * Mnasebet. Mevzuya veya mes'eleye olan uygunluk, hl, vaziyet.

Zemin zemn Zemin-bus Zemin-dr Zemin-i ure Zemin-kub

f. Yer. Yeryz.* Meydan. Sath. * Tarz. Eda. *Mevzu. yer, yeryz. (Sayg ve hrmetten dolay) yeri pme. (C: Zemindrn) f. Hkim. Vli. orak yer. f. kide bir ayan yere vuran engi, rakkase. * Yer tepici olan at, deve, katr ve benzeri hayvanlar.

Zemir Zemistan Zemistan Zemk

Bahadr, kahraman, yiit. f. K. K mevsimi. f. Klk. K mevsimine ait. "Sakal yolmak. (Yolunan sakala ""zemika"" veya ""mezmuka"" derler.)"

Zemka Zeml Zemm

Kuun kuyruunun bittii yer. Atn, davarn neeli yry. * Yk yklemek. * Refik. Arkada. Birisinin ayplarn sylemek, ekitirmek. Ktlemek, yermek. Ayplamak.

zemm Zemmm Zemmar Zemn

ktleme. Ayplayc, zemmedici, ktleyici. Ddk alan. Ktrm olmak.

3302

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zemr Zemu' (zemi') Zemzem zemzeme Zemzeme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Savamak. * Bir nesne ile kandrmak. Aceleci ve seri kimse. * Sramas birbirine yakn olan tavan. Kbedeki mukaddes su. ho ses, name. Name, ho ses. Uzun uzadya grleyerek seslenmek. Geniz ve boaz ile ezgili ses karmak. Yava yava geniz ve boazdan ses kararak trk veya ark sylemek. * Cemaat.

Zemzeme-dr Zemzeme-pir Zen Zena' Zenabi Zenabil Zenabir Zenadk

f. Ahenkli. f. ark syleyen, terennm eden. f. Kadn, nisa. Ksa boylu ve dar nesne. * Sidiini tutup iemeyen kii. Ku kuyruu. * Deve burnundan akan smk. (Zenbil. C.) Zenbiller. (Znbur. C.) Eek arlar. (Zndk. C.) Zndklar. Allah'a ve hirete inanmayan dinsizler. ten inanmayp zhiren mmin grnen mnafklar.

zenadka Zenadika Zenah Zenan

zndklar, dinsizler. (Zndk. C.) Zndklar. (Zenhdn) f. ene. "f. ""Vurarak"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr. Mesel: Ta'ne-zenan $ : Sverek."

Zenane Zenav zenav Zenb zenb

f. Kadnla alkal, kadna mahsus. Kadn ii. (Bak: Avzen) havuz veya gl. Su, gnah, kabahat. su, gnah.

3303

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zenbak Zenberek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Gzel kokulu bir iek. Zambak. * Ysemin ya. (Zenburek) f. Hareket ettirmee yaryan yay. Saatin zenberei. * Hayvan zerinde tanan ve atelenebilen kk top. * Mc: Faaliyet ve harekete sebep olan ey.

zenberek zenberekvr Zenberiyye Zenbil

kurulan let. zemberek gibi. Byk cins bir gemi. * ri vcutlu, enli erkek. ine teberi konulup elde tamaya mahsus, sazdan rlm ve st tarafnda yine sazdan kulplar olan, az geni kap.

Zenbilli ali efendi

Yavuz Sultan Selim Han ve Kanuni Sleyman devrinin mehur eyhl slm ve limidir. Asl ad Aladdin Ali Ceml elebi'dir. Allah rzas ve Allah korkusundan baka birey tanmamas sayesinde, pervasz hareketleri ile bir ok insann hayatlarn koruyabilmi, adaleti te'min etmitir. Salam dindarlarn sultanlara kar nasl metanet ve cesaret gstereceine nmunelik bir zat olarak yaam, devlet reislerine istikameti gsterebilen bir slm kahraman olmutur. Vefat Mi: 1526 tarihine rastlar. Karaman'l olduu sylenir.

Zenbuc Zenburek Zenc Zencebil zencebl Zencere zenc Zenci Zencir

Yabani zeytin. f. Zenberek. * Tar: Hayvan ile tanan eski kk toplar. Siyah, kara. Ho kokulu bir baharat ad. ho kokulu bir baharat, zencefil. Parmakla fiske vurmak. siyah rktan olan. Siyah rktan olan. Siyhi. f. Zincir.

3304

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zencir-bend

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

"f. Zincire vurulmu, zincirle bal mnasna gelir. Eskiden azl katiller ve deliler, zincirle balandklar iin bu tbir meydana gelmitir. * Edb: Her msrann son kelimesi, bir sonra gelen msran ilk kelimesini tekil etmek ekliyle meydana getirilen manzumelere verilen addr. Divan irleri arasnda bunun yerine ""Redd-l acz an-is sadr"", halk irleri arasnda ise ""Zincirleme"" veya ""Ayakl koma"" denilirdi.Safter-i lemsin, senden hidyet,Hidyet menba dilde begayet,Begayet cemlin nur-i beret,Beret gsterir hsnn enveri.Enver-i cihansn, senden mnevver,Mnevver sfatn zt- mkerrer,Mkerrer eyledin dehri serser,Serser okunur kenz-i ekberi(L)"

Zend

(C.: Zind-Eznd-Eznd) Kolun bilekte olan mafsal. * akmak ta ve demiri.

Zendeka

"Kfirlik, dinsizlik. (Zendeka shibine zndk denir. Bazlarnca zndk; hem dinsiz, hem emvl ve ezvacn itirakine ve dehrin bekasna kail olan kimsedir.)"

zendeka Zen-dost Zeneb zeneb Zened

dinsizlik. f. Kadnlarn peinde dolaan, kadnlardan holanan, zampara. Kuyruk. kuyruk. f. (Hl sigas Zeden masdarndan) Vuruyor, arpyor, tutuyor (melinde).

Zenek Zenen Zeng

f. Kk kadn. Burundan smk akp durmak. Zenci. * Kir, pas. * Zil.

3305

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zengr

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Bakr pas nev'inden bir mden. Boyaclar kullanlr. ldrcdr. Yeil renktedir.

zengr Zengel(e) Zenh Zenim

pas. f. ngrak. * an. Yemein kokup bozulmas. Soyu bozuk, soysuz. Aslnda o kavimden olmayp sonradan ona katlan kimse. * Aalk.(Zenim, Zeneme'den mtaktr. Zeneme, keinin, koyunun boynunda, kula dibinde derisinden kpe gibi yumrucuklara yahut kula delinip de ucundan muallk braklan sarkntya denir ve bu, her tarafa sallanr durur. Lisanmzda o koyun veya keiye kpeli denildii gibi, Arapada ise zenim denilir. Mecazen: Dalkavuk veya kula kesik, kula kpeli tbirlerindeki mnay andrr.bn-i Cerir tefsirinde tafsil olunduu zere, trifinde yle denmitir: Nesebi mlhak, pi, er ile mruf, kt damgal, fcir ilahir... E.T.)

Zenin Zenk Zenka Zenme

Smk. Bir taife ad. Dar sokak. Keinin kula ucunda kpe gibi sarkan kllar. * Devenin kulandan kesip iliik koyduklar para.

Zenna' Zenne

Smkl kadn. * Hayz kesilmi olmayan kadn. Kadn ksm. * Eskiden orta oyununda kadn rol yapan erkek sanatkrlar hakknda kullanlan bir tbirdi. Eskiden kadnlar, oyunda rol alamadklar iin erkekler kadn kyfetine girer ve oyunda kadn rol yaparlard.

Zennun

Smkl.

3306

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zenpare Zenperest

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Zampara. Zenperest. (C.: Zenperestegn) f. Kadna dkn, kadn peinde dolar ahlksz kimse.

Zentere Zenub

Darlk, iddet. "Sakalarn su dattklar bir kapdr ki; Kur'n'da azabdan nasib mnasna istiare olunmutur. (E.T.)"

Zenyan

Men'etmek, engel olmak. Kabul etmemek, reddetmek. * Evmek, acele etmek. * Rzgrn sert esmesi.

Ze'r (zeir) zer Ze'r Zer Zer' Zera Zera' Zeraa Zerab Zerab Zeraf Zerafe (zrfa)

Arslan kkremesi. * armak ve kkremek mnsna mastar. ekme. Kerih grmek. renmek. Nefret etmek. Sar. * Altn, ake. * Nbet. * Oru. * ile. Yaratmak. * Yere tohum samak. Glgelik, perdelik. plik eirmekte elleri abuk olan. Genilik. * Hz, sr'at. f. Beyaz arap. * Yaldz mrekkep. (Zrbiye) (Zirbiye. C.) ftihar eden. * Geni, enli dek, yatak. f. Zrafa. (C.: Zrft) Deveye benzer, boynu uzun ve art ayaklar ksa bir hayvan. Zrafa.

zerfet Zeraf Zerak Zerare Zerar

zariflik, incelik, gzellik. (Zerafe. C.) Zrafalar. Gk renkli. Mavi. Salan ey. (Zrriyet. C.) Zrriyetler, kuaklar, nesiller.

3307

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zer-baf Zer-bf Zerbe Zerd Zerdab Zerd-l Zerde Srma dokuyan. Srma dokuyan.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yce avazl, gr sesli olmak. f. Sar. * Soluk, solgun. (Zerd-b) f. rin, cerahat. * Safra. * Beyaz arap. "f. (Zerd: sar; l: erik) Sar erik, zerdali." f. Safranla piirilen bir eit pirin tatls. Safran, sar renge boyad iin bu ad verilmitir. Eskiden dnlerde piirilirdi. * Safran. * Yumurta sars.

Zerdec Zerdeme Zerdfam Zerdgu Zerd Zerdost Zerdt

Usfur ieinin evvel kan sar suyu. Yutacak yer. f. Sar renkte. Sar renkli. f. ki yzl. Mra. * rkek, korkak. f. Sarlk. Sar renkte olma. f. Cimri, hasis, tamahkr. Atee tapan, mecusi. * lk nce nur ve zulmet diye iki ilha inanmay uyduran adam.

zerdt Zere' Ze're Zereb Zerecun

atee tapan. Ban nnde vki olan beyazlk. Meelik. Keskin nesne. * Midenin bozulmas. (Zercin) zm aac. * zm asmas. * Kzl boya. * ukur ta iinde biriken yamur suyu.

Zered Zeref

Zrh. (Zerefn-Zerfe-Zerif) (C: Zevrif) Gzden ya akmak. * Yava yrmek.

3308

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zerendud Zer-enduz Zerger Zerger Zergn Zerh Zer-hrid Zer' Zeri' Zeria

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ze-endud) f. Altn yaldzl. Altun kazanan. (C.: Zergern) Altn ileyen. * Kuyumcu. f. Kuyumculuk. f. Altn gibi sar renkli olan. Altn renkli. Yemee zehir katmak. (Zer-hride) f. Satn alnm kimse, kle. (C.: Zer'iyyt) Arn ile llen ey. Araya giren, efaat edici. (C.: Zeri) Vesile. * Yol. * Geit. * Avcnn, arkasnda gizlendii deve.

Zerin Zerir Zerire Zer'iyyat Zerk zerk Zerk-ld Zer-ke Zerk-fru Zerm Zerneb Zernigr Zerr Zerra' Zerrad

(Bak: Zerrin) Yanmak. * Parlamak. (C.: Ezirre) Gz otu. Tutya. Ekim ileri. irkin sz sylemek. * Kuun terslemesi. hile, rnga. f. Riyal, riya kark. f. Altn kakmal, altn ilemeli. * Altn tel yapan. f. Hileci, hilekr. kiyzl, mra. Kesilmek. Turun kokusu gibi gzel kokan bir ot. * Fercin darsnda olan et. f. Altn ile ilenmi. Yaldzl. Dmeyi iliklemek. * Birbirine pekitip balamak. Ekinci, ifti. Zrh ren.

3309

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zerrak Zerrat zerrt Zerre

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zerk. den) ki yzl. (Zerre. C.) Zerreler. Pek ufak paralar. Molekller. zerreler, atomlar. (C: Zerrat) Pek ufak para. * Atom. * ok kk karnca. * Gne nda grnen ufack tozlar. * Kk boylu adam.

zerre zerrece Zerrevri Zerrev zerrn Zerrin Zer-rite Zerek Zer-inas Zer-tar Zeruf Zerur Zerv Zer-ver Zeryac Zerzere Ze't Zett Zeum Zeur Zev'

atom, molekl. zerre kadar. f. Zerre gibi ok kk. Zerre ile alkal, zerreye it. altndan yaplm. f. Altndan yaplm. Altn gibi parlak. Sar f. Altn tel. Srma. * Sar. Kadn tuzluu. Pars anberi. f. Altn tanyan, sarraf. f. Altn tel, srma. * Gne n. Seri, hzl, aceleci. Gz otu. Tutup gtrmek. * Savurmak. * Krp gtrmek. f. Altn yaldzl olan. Zerde a. Srck kuunun tmesi. Bomak. Ziynet, ss. Yal mdr deil midir bilinmeyen koyun. Korkak kimse. lm sebebiyle gelen sknt, keder.

3310

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ze'v Zevabe Zevabi' Zevacir Zevad Zevade Zevah Zevahif zevhir Zevahir Zevaib Zevaid zevid Zevail Zeval Srmek ve sulamak.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zevib) Sa bl. * Zlf. * Kl tasmas. Musibetler. Byk bellar. (Bak: Devhi) (Zcire. C.) Yasak edenler, men'edenler, nleyenler. Azklar, yiyecekler. Ziyadelik, okluk. Gitmek. (Zhife. C.) Yerde srnerek yryen hayvanlar, srngenler. iekler, grnler. Dolu, takn, cokun denizler. * Mc: Yksek an ve erefler. (Zib. C.) Erimi eyler, eriyenler. (Zide. C.) Fazlalklar, fazla eyler. Faydasz eyler. fazlalklar. (Zail. C.) Zeval bulanlar. Zail olan eyler. * Mc: Yldzlar. "Zil olma, sona erme. * Gitmek. Yerinden ayrlp gitmek. * Gnein tam ortada gibi, ba ucunda bulunduu zaman. * Gnein nsf- nehar dairesinden batmaya doru dnmesi. Seyrinin sonuna yaklamas.(Gafletten kurtulan evvelki adam, o edit efkatin elemine kar ulvi bir tiryak bulur ki; acd btn zihayatlarn mevt ve zevlinde bir Zt- Bki'nin bki esmasnn daim cilvelerini temsil eden yine-i ervahlar bki grr; efkat, bir srura inklb eder. Hem zevl ve fenya mruz btn gzel mahlukatn arkasnda bir ceml-i mnezzeh ve hsn- mukaddes ihsas eden bir nak ve tahsin ve san'at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i dimyi grr. O zevl ve feny, tezyidi hsn ve tecdid-i lezzet ve tehir-i san'at iin bir tazelendirmek eklinde grp lezzetini ve evkini ve hayretini ziyadeletirir. M.)"

3311

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zevl zevlld Zeval-i elem sona erme, silinme. zevalle kark.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Elemin sona ermesi.(Zeval-i elem lezzet olduu gibi, zeval-i lezzet dahi elemdir. S.)

Zeval-i lezzet zevl Zeval Zevalnpezir Zevalpezir Zevamil Zevani Zevari' Zevat

Lezzetin bitmesi, lezzetin sona ermesi. sonu ermesi yakn. Zevale mensub, zevale ait ve mteallik. * ok yal. f. Geici ve muvakkat olmayan. Zeval bulmayan. Sona ermeyen. f. Geici olan. Muvakkat. Sona eren. (Zmile. C.) Kk ykler. * Yk hayvanlar. (Zniye. C.) Zniyeler. Zina yapan kadnlar. Kk tuluklar. (Zt. C.) Zatlar, ahslar, kimseler. * zm, buday gibi eylerin kabuu.

zevt Zevata Zevat- kiram Zevat- ma'dude Zevaya Zevb Zevc

zatlar, kimseler. ki zat. * ki sahib. * ift. erefli, temiz, byk zatlar. Sayl zevt. Sayl kimseler. (Zviye. C.) Zaviyeler. Alar. Keler. Tekyeler. Erime. ift. ki eyden meydana gelen. * Snf, cins, nev'. * Kar ve kocann herbiri. * Koca, e.

zevc Zevcat zevct Zevce

koca, e. (Zevce. C.) Zevceler. Karlar. Kadn eler. zevceler, eler. Kadn e. Nikhl kadn, e.

3312

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zevce Zevceyn zevciyyet Zevciyyet Zevd Ze've Zeveban etmek kadn, e, kar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kar ile koca. Kadn ile erkek ift. kar kocalk. Kocalk, karlk. Elik. Kar ve koca olu. Koyunu su yerinden srmek. * Sevk. (C: Ze'vt) Zayf koyun. Fiz: Scakln artrarak bir cismin, kat hlden sv hline gemesi. Erimi olmas.

Zeveban Zevel Zever Zevf Zevg Zevh Zevi Zevi-l ehsas Zevi-l erham Zevi-l ervah Zevi-l idrak Zevi-l ukul

Erime. Hafif, zeyrek, zarif kimse. (Me: Zevle) Meyl, erilik. Admn birbirine yakn atmak. Bir eyi bir tarafa eme, bir yana meyillendirme. Develeri datp toplamak. (Z. C.) Sahipler. Duygu sahibi olanlar, duyanlar, hissedenler. Yakn akraba. Ruh sahipleri. Hayatllar, ruhlular. Can sahibi olanlar. drak sahipleri. Anlay ve akl ile kavrayl olan. Akl sahipleri. Akl olanlar. * Tas: Halk zhiren, Hakk btnen grenler.

zevil zevilervah zevilhayat zevilidrk zevilihsas

sahibi, sahipler. ruh sahipleri. hayat sahibi. idrak sahibi. hissedebilen.

3313

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zevilukl Zevk akl olanlar.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Lezzet alma, hoa gitme, tatma. * Ho, hoa giden. Mnevi haz. * Bo vakit geirmek. Elenmek. * Alay etmek. Gzeli irkinden ayrma kabiliyeti.(Hayatn zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatnz iman ile hayatlandrnz ve ferizle zinetlendiriniz ve gnahlardan ekinmekle muhafaza ediniz... S.)

zevk Zevk-lud zevkld Zevk-bah Zevk-c zevken Zevk-i selim

tatma, tad, haz. f. Zevkli, zevk kark. zevkle kark. f. Zevk veren, elendiren, neelendiren. * Mehur bir cins lle. (C. : Zevkcuyn) f. Zevkine dkn. Zevk aryan. zevk olarak. En temiz, nezih ve en yksek derecedeki zevk. Selmette olan zevk. Meru dairedeki zevk. * Sezme kabiliyeti.

Zevk zevk Zevkiyyat zevkperest Zevk-yb Zevl Zevlak Zevr Zevra'

Zevkle alkal. Zevke it. zevkle ilgili. Zevk ve elenceye dair hususlar. zevke dkn. f. Lezzet alan, zevklenen. (C.: Ezvl) Acib nesne. * Zil olmak, geici olmak. Taraf, cnib. Yalan, kizb. * Btl mbud. * Ziyaret etmek. * Gs st. Badat. * Dicle nehri. * Eri ve eilmi nesne. Yay. * Derin kuyu. * Uzak yer.

Zevrak

Kayk, sandal. * Mekke'de yaplan ve iine zemzem koymaya mahsus olan kap, ibrik.

3314

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zevrake Zevraksvr Zevre Zevreka Zevt Zevv Zevvak Zevy Zevzat zevzek Zevzek Zey' Zeyb Zeybek

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Ufak kayk. Ufak sandal. f. Kaya binen. Sandala binmi olan. Uzaklk. * Ziyaret etmek. (C.: Zevrak-Zevrik) lek. * Kk gemi. Bomak. Irak diyarnda bir dan ad. * Kadr, kymet. * Miktar. Bir eyi fazlasyla deneyen. * Bir eyi ok fazla tadan. (Zevey) Dndrmek. Cem etmek, drlmek. Tutmak. Dourmak. * Sr'atle gitmek. * Reddedip uzaklatrmak. geveze, mnasebetsiz, hoppa. t. Geveze. Mnasebetsiz, temkinsiz. Az ve eli durmayan. Hoppa. Gzelce piip erimek. (Bak: Zb) Hafif silhlarla donanm ve asyii muhafazaya memur olan eski bir snf asker.

Zeyd (ziyd) Zeyd bin sabit (r.a.)

Men'etmek, reddedip gidermek. Sahabe-i Gzinden ve Aere-i Mbeeredendir. Henz on bir yanda iken istei ile slmiyet'i kabul etmitir. Kur'n- Kerim'i kemiklerde yazl ve hfzlarn ezberinde iken bugnk eklinde ilk olarak yazan, bu hizmette en byk hizmet kendisine nasib olandr. Resul- Ekrem'in (A.S.M.) ktipliini yapmtr. Sryanice de renmiti. Hz. Ebu Bekir-i Sddk'n (R.A.) hilfeti mes'elesinde Ensar' tenvir etmi, hakikat izah etmitir. Hz. mer ve Hz. Osman (R.A.) devirlerinde byk hizmetler grm ve beyt-l ml te'sisinde ve tesbitinde byk hizmetleri olmutur. Hi: 45 tarihinde 56 yanda irtihal etmitir.

3315

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zeyd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Eski fetva metinlerinde erkei temsil etmek iin kullanlan isimlerdendir. (Dier isimler: Amr, Bekir, Beir, Hlid)

Zeyek Zeyf Zeyg

ki uyluk arasnn geni olup birbirine uzak olmas. (C.: Ziyf - Zyuf - Ezyf) Kalp ve silik para veya ake. bhe. Doruluktan ayrlma. * Bir tarafa meyletme. * Yanlma. * Kamama.

Zeyh Zeyhan zeyil Zeyl zeyl zeylen Zeylen Zeyliyt zeyn Zeyn Zeyn-ab zeynab Zeyneb

(Zeyhn) Zulm etmek. Haktan uzaklamak. Zulm etmek. Zlimlik yapmak. zeyl, ek. Ayrma. Tefrik. zeyil, ek, ilave, etek. ek olarak. Ek olarak. lve ederek. lve ve ek olarak yazlan eyler. ss, ssleme. Zinet, ss. Sslemek. (Krde) Su kayna, pnar. glck. Eski fetva metinlerinde kadn temsil eden isimlerden biri. * Gl. (Bak: Hatice)

zeyneb Zeyn-d din Zeyn-l abidin

gl. Dinin ss, dinin zineti. (Zeynel bidn) Lgat mnas: badet edenlerin zineti. * (Hi: 38-94) Oniki mamn drdncs olan zt (R.A.). Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n torunu olan Hazret-i Hseyin'in ortanca olu. Asl ad:

3316

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Ali'dir. Tbinin byklerindendir. Medine-i Mnevvere'de vefat etmitir. (Rahmetullhi Aleyh) Zeyr zeyt Zeyt Zeytun Zeytun Zeyy Zeyyal Zeyyat Ze'zee Z Za Zar Zba' Zbab Zd zd Zddn Zddeyn zddeyn Zddiyet Eksilmek. zeytin ya. Zeytinya. Ya. Zeytin. Zeytin renginde olan. (Bak: Ziyy) Kuyruklu. * Uzun etekli. Zeytin aac. Cem'etmek, toplamak. Kur'an- Kerim alfabesinde onyedinci harftir. Ebced deeri: 900'dur. lenir toprak. Tarla. Devenin azn balamak. (Zabu. C.) Srtlanlar. (Zabb. C.) Kertenkeleler. Kelerler. Aksi, muhlif, zt. * Nefret edilen, kerih ey. zt, aksi. ki zt. Birbirinin aksi olan iki ey. ki zt. iki zt. Birbirine muhlif, zt olma hli. Ztlk. Birbirinden nefret etme. Zt fikir veya kanaat sahibi olanlarn durumu. zddiyet Z'f Zfr ztlk. ki kat. Bir eyin miktarca iki kat. Trnak. engel. Pene.

3317

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zhar Zhar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

" kocann karsna ""sen anam gibisin"" demesi." "ki ey arasnda mnasebet ve mutabakat meydana getirmek. ki eyi birbirine mutabk eylemek. Arka arkaya, mukabil klmak. * Karlkl yardmlamak. * Fk: Bir kocann, karsn mebbeden mahremi olan birisinin bakmas ciz olmayan bir yerine tebih etmesi.Mesel, bir adam karsna, ""Sen bana anam gibisin"" demesi gibi. Bu halde kars da ona haram olurdu. slmiyetten evvel chiliyet detleri olan ve bir nevi boanma usul saylan bu eit hareketi slmiyet men'etmitir ve zecr iin zhar eden kimseye keffaret vaz' olunmutur. (O.L.)"

Zhare Zhlil Zhrt Zhr Zkk Zlal zll Zlale Zlf zll Zll Zll-lud Zll- zil Zll- zalil Zll zll Zllm

Elbisenin d yz, d taraf. Dayanacak ve kayacak dar mekn. Koyun ve deve burunlarndan akan smk. (C.: Zhr) Bir ihtiya iin hazrlanp saklanan nesne. Deriden yaplm su tulumu. (Zll. C.) Glgeler. glge. Glgelik. Hayvanlarn atal trna. glge. Glge. * Perde. * Mc: Sahip kma, koruma, himaye etme. f. Glgeli. Geen glge. Koyu glgeli yer. Glge ile alkal. glgeli, glge ile ilgili. Zulm ok olan kimse. Zlim insan.

3318

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zllye zllyet Zlliyet Zllullah glgeli. glgelilik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zhir sahiplik. Himaye edici olma. * Glgelik. Cenab- Hakk'n namna yeryznde tasarrufta bulunan insan, halife. lh kanunu tatbike alan halife ve pdiahn nm.

Zmad Zman Zmar

(C.: Zamid) l. * Merhemle yaraya sarlan sarg, bez. Zarar ve ziyana karlk verilen bedel. Ele gemesi mmkn olmayan kaybolmu mal. Alacak veya yeri bilinmeyen mal. * Gizli kalm hazine, i veya ey.

Zmn zmn Zmnen zmnen Zmn zmn Zndk zndk zndka Znne Znnet Z'r Zra' Zrar Zrba' Zrban

taraf. * Maksad, gaye. * Aktan sylenmeyip dolaysyle anlatlan. i yz, dolayl anlatlan. Aktan olmayarak, dolaysyla, ima yolu ile. inden olarak. dolaysyle. inde sakl, gizli olarak. * Kendiliinden. sakl, gizli, rtl. (Bak: Zendeka) dinsiz. dinsizlik. Thmet, kabahat. Cimrilik, pintilik. (C.: Zr-Zuur-Ezr) St anas. (Bak: Zir') Karlkl zarar vermek. Maymuna benzer bir hayvan. (C.: Zerbin) Kokarca denilen kk, kediye benzer, irkin kokulu bir hayvan.

3319

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zrgam Zrh

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zargm) Aslan, gazanfer. Ceven. * Muharebe elbisesi, demirden rlm veya dklm elbise.

zrh Zrhpu Zrr Zvana

sava elbisesi. (C.: Zrhpun) f. Zrh giyinmi, zrh giyen. Gmlek ve kaftan dmesi. * Tomurcuk. f. ki ucu ak kk boru. * Birbirine geen eylere alan boru eklinde delik.

zvana Zvanadan kmak Zya Zya' Zyk Zyyk zi z Z

kk boru. Taknlk gstermek. Haddini amak, edepsizlik etmek. (Bak: Ziy) (Zay'a. C.) Kk iftlikler, tarlalar. (Dyyk - Dyk) Dar. Skntl. Pek dar. " ""den, dan"" mnsnda n ek." " ""sahibi"" mnsnda n ek." "Arapada kelimenin yerine gre ""Z, Z, Z"" eklinde okunan, ""shib"" mnasn ifade eden ve birleik kelimeler yaplan bir edattr."

Zi

"f. Trkedeki ""den, dan"" mnasn ifade eder. Mesel: Zi-msr $ : Msr'dan."

Ziab zakl Ziamet zb Zi'b

(Zi'b. C.) Kurtlar, canavarlar. akl sahibi, akll. (Bak: Zemet) kurt. Kurt. Canavar.

3320

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zb Ziba zib Zibac Zibak Zibal Zibar Zbar Zb-ver Zbay Zibbah Zibban Zibbir Zi'be Zb-efza Zibende Zi'ber Zibe'ra

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zinet, ss. Dzgn, iyi elbise. f. Gzel, ssl, yakkl. gzel, ssl. Nedimelik etmek. * Sohbet etmek. Cva. Karncann azyla gtrd ey. (Zebr. C.) Kitaplar. * Yaz yazmalar. * Kt yapraklar. (Zib-ru) f. Gzel yzl. Dilber. f. Ssleyici, bezeyici. f. Ssllk, gzellik, yakkllk. Ayak parmaklarnn diplerinde olan yarklar. (Zbb. C.) Sinekler. Kuvvetli. Eyerin ve semerin iki yanlarnn aras. f. Gzelletiren, ss artran, gzellii oaltan. f. Ssl, zinetli, yakkl. Lyk, gzel. ok kaba dikili bir Arap kaftan. Yaramaz huylu kimse. * Kaba sakall, yz ve ka kll kimse. * Timsahn diisi. * Boynuzuyla fili banda gtren canavar.

Ziberkan Zibh Zibha Zi'bk Zi'b-i mtegannim Zi'b-i yusuf Zibl

Ay, kamer. Ay ve gne. * Arap reislerinden bir reisin ad. Boazlanan davar. (Zbha) Kupalaz, difteri. Civa. Koyun postuna girmi kurt. Kabahati ve suu olmad halde sulandrlan kimse. Sprnt. Gbre.

3321

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zibniye Zibr Zibrak Zicac Zican Zicc zceml Zida(y) Zidb Zide

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Zorla def'edici, zorla kovan. Mektup. Kitap. Sarartmak. Karanfil. Meyletmek, eilmek. Yumuaklkla def'etmek. Tatllkla kovmak. gzellik sahibi. Cillayc, temizleyip parlatc. (C.: Ezdb) Nasip, ksmet. "(Zidet) : f. ""oalsn, artsn"" anlamlarna gelir ve du ve temennilerde bulunmak zere kullanlr."

Zi-der zidergh Zi-dergh Zidet fazluhu Zidk Zf Zifaf zifaf Zifan Ziff zfikir Z-fikir Zifil Zifr

f. Kapdan. dergahtan. f. Derghtan. Bilgisi artsn, fazl ok olsun! Sdk, doruluk. Kenar, nhiye, cnip, taraf. Gerdee girmek. Gerdek. gerdek. (Zayf. C.) Misafirler. Deve kuunun yeleklerinin k. fikir sahibi, dnebilen. Fikir sahibi, tefekkr eden. Katran. "(C: Azfr) Kir, pas. * Yk. * Krba. (Krba gtrenlere ""Zevfir"" derler.)"

3322

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zifra Zfnun Zh Zih Zihaf

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zifri) Devenin kula ardnda terleyen yer. ok eyler bilen, mehret shibi olan, fen shibi. (C.: Zyuh-Ezyh) ok kll erkek srtlan. (Me: Zeyh) f. Kiri. * Yay kirii. * Kenar izgisi. * Kaytan, erit. okluk. * Sstlk ve zayflk ile yrmek. * Edb: barede uzun okunulmas gereken bir sesli harfin, vezin zarureti ile ksa okunuu. (Bunun zdd: mle'dir)

Ziham Zhassa Z-hassa-i mehure Z-hasse zhamet Z-hamet zhayat Z-hayat Zihbe Zihi zhimmet zihin Zihin

Kalabalk, skklk. Hassal, zellik, hususiyyet shibi. Mehur hususiyet shibi. Duygulu, duygu shibi, hisseden. hamet sahibi, grkemli. Hamet sahibi, hametli. hayat sahibi, canl. Hayatl, hayata ship, canl. (Bak: Hayat) (C. Zihb) Yamur katresi. """u, bu"" mnasna gelen mennes iaret zamiri." himmet sahibi. " ""anlama, bilme, hatrlama, ezberleme"" kabiliyeti." (Zihn) Anlama, bilme, hatrlama kuvveti. Anlama kuvvet ve istidad. Hfz kabiliyeti. (Bak: Dima)

Zihlaf Zihnen Zihn-i mahdud Zihn Zihniyyt

Tehir etmek, sonraya brakmak. * Uzaklatrmak, rak etmek. Zihin ile, dnerek, akl ile. Dar zihin. (Zihniyye) Zihinle alkal. Zihne it. Zihne ait hususlar. Zihinle ilgili meseleler.

3323

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zihniyyet Zihniyyet zidrk Zk Zikr Zkared gazvesi dnce, anlay.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dnce. Dnce yolu. * Anlay. * Kafa. idrak sahibi, anlayabilen. (Bak: Dyk) (Zeker. C.) Erkekler. Zkared, Gatafan diyar civarnda oniki mil mesafede bir kuyudur. Rivayete gre Medine ile Hayber arasnda ve am yolu zerindedir ve Medine'ye iki konak mesafededir. Bu Zkared kuyusu yaknnda yaplan gazaya Gabe Gazas da denilir, hicretin altnc ylnda rebilevvel aynda vuku bulduu rivayet edilir.Hayberden gn nce bir takm Gatafan ve Fezare apulcular Resulullah'n salan develerine yamaclk etmeleri zerine bu gaza vuku bulmutur. bn-i Sa'd, bu develerin yirmi tane olduunu ve Gabe Korusu'nda yaylrken baskna uradn bildiriyor. (S.B.M.)

Zike Z-kymet zikir Zikir-hne

Silh. Kymet shibi, kymetli. anmak, Allah daima hatrlamak. Allah'n ok ok zikredildii yer. Mescid, cmi. Ehl-i tarikatn toplanp Allah' zikrettikleri yer. Tekke.

zikirhne Zikr

zikir evi. "(Zikir) Anmak, hatrlamak. Anlmak. * Allah' (C.C.) ok ok anp azametini dnmek ve esm-i hsnsn okuyup tefekkr etmek. * Kur'n- Kerim'in bir ismi.('lem eyyhel aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi yani ii delindii zaman, elbette snbllenip nev nem bulamaz; lr gider. Kezlik, ene ile tbir edilen enniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin ua ve hararetiyle yanp delinse, byyp

3324

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

gafletle firavunlaamaz. Ve Hlik- Semvat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i lh syesinde (ene) mahvolur...Zikreden adamn, feyz-i lhyi celbeden muhtelif ltifeleri vardr. Bir ksm kalb ve akln uuruna baldr. Bir ksm da uursuz, yni uurlara tbi deildir. M.N.)" zikr Zikra Zikr-rend zikretmek Zikr-i alen Zikr-i cehr Zikr-i haf Zikr-i kalb zikriye zikrullah zkudret Zikzak Zi-l ecniha Zi-l yed zikir, anma. Anma, hatrlama. * Nasihat, t. * bret. rnek. f. Zikreden. Anan. Allah anmak. Aikr ve aktan toplanp Allah' zikretmek. Yksek sesle yaplan zikir. ten ve kalbden yaplan gizlice olan zikir. Nakilerin zikir ekli. Kalb ile yaplan, sessiz zikir. zikirle ilgili. Allah zikretmek, anmak. kudret sahibi, gl. Fr. Bir saa ve bir sola doru gidi yapma. ok cihetli, ok hususiyetli bulunan. * Kanatlar sahibi. * ok tarafl. Fk: Bir mal elinde bulunduran. Bu maln hakiki sahibi olsun veya olmasn halen istedii ekilde kullanmakta bulunan kimse. Zilal zill Zi'leb(e) zilhicce Zilhicce (Zelil. C.) Hor ve hakir olanlar. Zeliller. glgeler. Deve kuu. * Hzl yryen dii deve. Arab onikinci ay. Hacca gitmenin iinde yapld Arabi onikinci ay. Kurban bayram, bu ayn onuncu gnne rastlar. Zilka'de Arabi aylarn on birincisi.

3325

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zilkde Zill Zille Zillet zillet Zillet-i nefs zilliyet Zilye Zilzal suresi Arab onbirinci ay.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yumuaklk. * Kolaylk, sanlk. * Davarn almas. Orak kuu denilen bir bcektir, orak vaktinde ter. Aalk, horluk, hakirlik, alaklk. aalk. Nefis alakl. bir mal elinde bulundurma hli. (C.: Zelli) Byk dek. "Kur'an- Kerim'in 99. suresidir. ""Zelzele, zzlzile"" sureleri de denir."

Zilzal Zilzil Zi'm Zimal Zimam zimam Zimam-dr

Zelzele, sarsnt. (C.: Zelzil) Uzun etek. Ayp. (Bak: Zemel) Hayvan yular. Yular. tercih, seme. f. Elinde yular tutan. * dare eden. dareci. leri gelen. Bir ii elinde tutan.

Zimar Zimem Zimemat Zimmar

Irz, namus. Kiinin korumas kendi zerine vcib olan aile efrad. (Zimmet. C.) Borlar, zimmetler. (Zimem. C.) Borlar. "Deve kuu sesi. * ""Barmak, savt ve sada etmek"" mnsna mastar."

Zimmet

Himayeyi te'min eden ittifak. * Bor. * Alkal. * Uhde. * Vicdan. * Mes'uliyet. * st. stte olan ey. * Koruma zorunda kalma.

zimmet

korumak zorunda kalma.

3326

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zimmet-dr Zimm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Hazine shibi. Vergiyi alan, toplayan. Alacakl. Anlama ile slm diyarnda yaamas kabul edilmi, hayat hfzedilen gayr- mslim. Ehl-i zimmet.(Kfir eer zimm olsa veya musalaha etse hakk- hayat var diye usul- eriatn bir dsturudur. Hem Mezheb-i Hanefiyede, ehl-i zimmeden olan bir kfirin ehadeti makbuldr. Fakat fsk, merdud- ehadettir, nk hindir. L.)

zimm Zimmit Zimr Zimzim Zi-n nur Zi-n nureyn

anlama ile islm lkesinde yaayan kfir. Ar bal, ciddi, vakarl kimse. (C.: Ezmr) Bahadr, kahraman, yiit. ri gvdeli deve. Nurlu, kl. Parlak. * Bahtiyar. """ki nur shibi"" melinde cihar- yar- gzinden Hz. Osman'n (R.A.) lkab. (Hazret-i Resul- Ekrem (A.S.M.) ile iki kat akrabal dolaysiyle) (Bak: Osman R.A.)"

Zn Zina

f. Binek hayvanlarna vurulan eyer. Haram ve byk gnah olan ve nikhsz olarak yaplan cinsi mnasebet.

zin Zinab Zinabe Zinak

nikhsz cinsi mnasebet, byk bir gnah. (Zeneb. C.) Kuyruklar. Her eyin ard, arkas. ene altnn derisi. * Altndan veya gmten yaplan ve kadnlarn boyunlarna taktklar bomak.

Zinakr Zinbar

f. Zina eden, zni. Hafif, zarif, hazrcevap kimse. * Yk gtrebilen eek. * Byk fare. * nar aacna benzer bir aa.

Zincar

Bir nevi balk.

3327

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zindan zindn Zindan- atlet Zindan

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Karanlk, yeralt hapishnesi. Sknt ve karanlk yer. karanlk yer alt hapishanesi. Atlet zindan. (Bak: Himmet) (C.: Zindaniyn) Zindanlk. Zindana kapatlm sulu. * Zindan muhafz. Zindanc.

zinde Zinde Zinde-bd Zinde-dr Zinde-dil Zinde-g Zindk Zine Zinet

din. f. Din, diri, canl. * Gl, kuvvetli. f. Yaasn, ok yaa, sa ol. f. Gece uyumayan, uyank kalan. f. Kalbi diri olan, uyank. f. Canllk, zindelik, dirilik. (Zndk) Dinsiz, imansz. Mrik. (Bak: Zendeka) Dzgn. * Libas, elbise. "Ss. Bezek. Kadnlara mahsus kymetli eya.(Her bir iekte, her bir meyvede bir mizan ve o mizan bir intizam iinde ve o intizam, tazelenen bir tanzim ve tevzin iinde ve o tevzin ve tanzim bir zinet ve sanat iinde ve o zinet ve san'at, manidar kokular ve hikmetli tadlar iinde bulunduundan; her bir iek o aacn iekleri adedince Hakem-i Zlcell'e iaretler ediyor. L.)"

znet Zinfilece

ss, bezek. (Zinfelce) Zenbile benzer bir nesne.ZNHAR $ f. Sakn, asl, kat'iyyen, olmaya, aman. * Elbette.

zinhar Zinharhr Zinkr znnr

sakn, asla. f. Sznde durmayan adam. * Aman dileyen. Trnak kesintisi. nurlu, kl.

3328

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk znnreyn Zin-pu znur Zir zeber Zir zr zr Zira' iki nur sahibi. Eyer rts. nurlu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Altst, karmakark, darmadan. (C.: Zire) nce kiri. * Kadnlar sohbetini seven kii. alt, aa. nk. El, kol uzunluu. Yirmidrt parmak uzunluu. Arn. * Bir kolun dirseinden orta parmak ucuna kadar uzunluk ls. (75-90 cm. kadar) * Gkte ayn menzillerinden birisi. * Tulum. ine peynir veya su, ya gibi eyler konan deriden kap.

Zira zir Ziraat ziraat Zirabe Z-rahm Zira Ziraye Zir-bend Zirek Zirek Zirfin Zir-i zemin Ziriba' Zirin

f. nk. Ondan ki, undan, u sebepten ki. kol uzunluu, 75 santimetre kadar. iftilik, ekincilik. tarm. Keskinlik. Neseb akraba. itfilie ait. Ziraate dair, onunla alkal. Hm etmek, hiddetlenmek, kzmak. f. Kay, kuak, kemer. f. Anlayl, uyank, zeyrek. f. Uyanklk, zeyreklik, anlayllk. (C.: Zerfin) Kap halkas. Yeralt. Bel, zahmet. f. Alttaki, aadaki.

3329

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zirnk Zirr zruh Z-ruh zrzeber Zirve zirve Zirve-i bl Zirve-i cebel Z-an zn Z-a'aa Zit Zit zur Z-uur Zt Zivana Ziver zvcd Ziya paa Zrhm, fare otu.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Dme. * Tomurcuk. ruh sahibi, ruhlu. Ruhlu, canl, hayattar. Zi-hayat. (Bak: Ruh) altst, darmadan. Bir eyin, hususan dan en yksek noktas, tepesi. doruk, tepe. f. Yksek zirve. * Yksek makam. * Yce kat. Da tepesi. anl, mehur ve erefli olan. anl. ok parlak. a'aal. f. irkin. Kt. Kabih. f. irkinlik. uurlu, bilinci olan. uurlu. uur shibi. (Ziyt) armak. * Niza edimek, ekimek. (Bak: Zvana) Ss. Zinet. vcut sahibi. "(Mi: 1825 - 1880) stanbul'da domu ve Adana'da vali iken vefat etmitir. slm-Trk hrriyet-perverlerinden olan Ziya Paa, ""zekvette alemdar"" bir ahsiyet olmasna ramen, kinatta cereyan eden hdiselerin gaye ve hikmeti karsnda arm, bu sebebten ztrab ekiyor. "" Eyvah kimden kime ekv edeyim, ben dahi atm"" diye feryad etmitir. Yine kinattaki lhi gzellik ve zahirde

3330

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

irkin olarak gzken, fakat neticesi hayr ve hikmetler dolu olan hadiseler karsnda da; Cenab- Hakk' tesbih ederek ruhunun feryadn dindirmee almtr.Yeni Osmanllar Cemiyetine girmi ve Namk Kemal ile 1876'da Paris'e hicret etmitir. Zafernme ve cildlik Harabt adl -Divan edebiyat airlerinin seme iirlerini toplayan- kitab vardr." Ziya "Ik, aydnlk, nur. Ruenlik. (Nur, ziya'dan daha umumidir. nk ziy aydnln intiar mlhazas ile ve Nur, intiar ve sebat mlhazalar ile tlak olunmutur ve bazlar indinde bizzat olan aydnla ziya; ve vasta ile olan aydnla nur tlk olunur. L.R.)(Ziya ile; mevcudat grnr, hayat ile, mevcudatn varl bilinir; her birisi birer keaftr. M.)" ziy Ziya' Ziya-br ziydr Ziya-dr ziyde Ziyade Ziya-efan Ziyaf Ziyafe Ziyafean ziyfet Ziyafet ziyfetgh k, nur, aydnlk. Kaybolma, mahvolma. (Ziya-efan - Ziyap) Ik saan. kl, parlak. Ziyal, kl, parlak. * Aydn. Akll, mnevver. artan, ok bol. Artan, fazla kalan. ok bol. Fazladan. * Artma, oalma. f. Ik saan, ziya saan. (Zeyf. C.) Kalp ve silik paralar. Kark akeler. Merdut olmak. * Tenbel. * Deimek. f. Ik saan, ziya saan. bolca yedirip iirme. Kark ve deiik olma. ziyafet yeri.

3331

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Ziyai Ziyal Ziyame Ziyan ziyn Ziyanisar Ziyankr Ziyapa Ziyar

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Ziyaiyye) Ia ait. Ziyaya dair ve mensub olan. Uzun kuyruklu at. Aypl olmak. f. Zarar, ziyan, kayp, hasar. zarar. (Ziya-nisr) f. Ik saan, k serpen. f. Zarar veren, ziyanc. Zarar ve ziyan edici. f. Ik ve aydnlk veren. Ziya saan. Yava denilen nesne. (Baytarlar) onunla davar dudan kstrp zebun ederler.

Ziyare ziyret Ziyaret Ziyaret-gh

Mehur, hretli. grmeye gitme. Grmee gitmek. Bir kimseyi grmeye varmak. f. Ziyaret yeri. * Trbe. Makbul ve dine byk hizmeti olan ve veli tannanlarn kabrinin bulunduu yer.

ziyretgh Ziya-y kalb

ziyaret yeri. Kalbin ziyas, nuru, . Kalbin iman nuruyla ziyalanmas, uyanmas, gafletten hals olmas.

Ziyy ziyy Ziza' Zizefun Zorbaz

(C.: Ezy) (Zeyy) D grn. * Libas. Klk, kyafet. Hey'et. d grn, kyafet. Ot ve su olmayan yer. Ihlamur aac. f. Kuvvet oyunlar gsteren sanatkr. Bu oyunlar hnerden ok gce, kuvvete dayandklar iin, zor oyuncusu demek olan bu tabir meydana gelmitir. Eskiden cambazlar kuvvetli adamlar olduklar iin ekseriyetle vcutlarnn kuvvet ve metanetine delil olan grlmee

3332

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

deer numaralar da gsterirlerdi. Mesel baz cambazlar koca bir ta yerden alp havaya atarlar ve ta aaya inerken, balarnn stndeki lstik topmu gibi kh gsleriyle, kh arkalaryla, kh balaryla karlayp taa vururlar, yere dmeden tekrar havaya karrlar ve bylece oynarlard.Bazan da koca su kplerini karlarna alp, ko dvr gibi kardan hzla gelip balaryla vurarak kp para para ederlerdi. Bu eit kuvvet oyunlar gsteren cambazlara, zorbaz denirdi. (O.T.D.S.) Z "Kelimenin bana gelerek ""ship, mlik olan"" mnasn verir. (Bak: Z)" Z' Zuafa zuafa Zuak Zuama Zu'ban Zubban Zube Zucret Zucretver Zud Zudana Zudendaz Zudhiz Zud Zudres Gece uan kulardan birisi. * Erkek bayku. (Zayf. C.) Zayflar. Zayf olanlar. zayflar. Tuzlu su. (Zaim. C.) (Zemet. den) Kefiller. * Byk tmar shipleri. (Zi'b. C.) Canavarlar, kurtlar. (Zabb. C.) Kelerler, kertenkeleler. Bir taraf. Yrek darl, i sknts. f. Skntl. ten ona kadar olan develer. (Zud-n) f. Her grd kimseyle dost olan. (Zud-endz) f. Akla geldii ekilde, dnlmeden sylenen sz. f. Vazifesini ok abuk gren hizmetkr. f. Tezlik, abukluk. f. abuk erien.

3333

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zudsir

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

f. Faydasz. Menfaatsiz. * Kt huylu. * Bir eyden abuk bkan, usanan.

Zudter Zu-esmar Zufr Zufur

f. Daha abuk. Meyveli. Semereli. Trnak. (C.: Ezfr-Ezfir-Zufir) Trnak. * Yay banda kiri taklan yerden ucuna varncaya kadar olan miktar.

Zugle Zuglul Zugr Zuhal Zuhar Zu-hazz zuhr Zuhr Zuhr(e)

Her nesnenin bakiyyesi ve bl. * Bireyin blk blk olmas. Yeyni, hafif. * Kk olan. am vilayetinde bir yerin ad. (Bak: Zhal) Ok yelei. Kanat yelei. Nasibi olan, nasibli. * Holanan, zevk alan. le vakti. Sahavetli zenginlik. * Yksek eref. htiya zaman iin muhafaza edilen, saklanan ey. Zahire. * Slih amel. hiret iin yaplan hazrlk.

Zuhrefe Zuhruf suresi Zuhruf zuhr Zuhur

Sslemek, bezemek. Kur'an- Kerim'in 43. suresidir. Mekkdir. Yaldz. Yalanc ss. Gsteri. Zinet. Altn. grnme, ortaya kma. Meydana kmak. * Anszn meydana gelmek. * Ba gstermek. Grnmek. * Hulul. * Galip olmak. * lkadr.

zuhrt Zuhurt

birden oluveren eyler. Birden oluveren eyler. Hesapta olmayan umulmadk hdiseler. * Snuhat. (L.R.)

3334

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zuk' Zukak Zukk Zukl Zu'kuk Zulame Zulel Zulem Zulemat Zullame Zulln Zulle Zulm

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Ezk) ki uyluk aras. (C.: Ezikka) Sokak. Kuun yavrusuna azndan birey yedirmesi. Harmi. * Kk dar gemi. (C.: Zekk) Yaramaz huylu kimse. Mazlumun hakk. Glgelikler. Karanlklar. (Zulmet. C.) Zulmetler, karanlklar. (Zalime) Zlimin zulmle ald mal. (Zelil. C.) Zeliller. (C.: Zulel) Glgelik. * Glge eden bulut. * Sofa. "(Zulm) Hakszlk. * Eziyet, ikence. * Bir hakk kendi yerinden baka bir yere koymak.( $ srrnca: Dostlarn hatalar, hizmetimizde bir nevi zulm hkmne getii iin, abuk arplyor. efkatli tokat yer, akl varsa intibaha gelir. Dman ise, hizmet-i Kur'niyeye zddiyeti, mmnaati, dallet hesabna geer. Bilerek veya bilmiyerek hizmetimize tecavz, zendeka hesabna geer. Kfr devam ettii iin, onlar ekseriyetle abuk tokat yemiyorlar. Naslki kk kabahatleri iliyenlerin, nhiyelerde cezalar verilir. Byk kabahatleri de byk mahkemelere gnderilir. yle de: Ehl-i imann ve has dostlarn hkmen kk hatalar, abuk onlar temizlemek iin ksmen dnyada ve sr'aten verilir. Ehl-i dalletin cinayetleri, o kadar byktr ki: Ksack hayat- dnyeviyeye cezalar smadndan, muktez-y adalet olarak Alem-i Beka'daki Mahkeme-i Kbr'ya havale edildii iin, ekseriyetle burada cezaya arplmyorlar.te

3335

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Hadis-i erifte $ mezkr hakikata dahi iaret ediyor. Yni: Dnyada u m'min, ksmen kusuratndan cezasn grd iin dnya onun hakknda bir dr- cezadr. Dnya, onlarn saadetli hiretlerine nisbeten bir zindan ve cehennemdir. Ve kfirler, madem Cehennem'den kmyacaklar. Hasenatlarnn mkfatlarn ksmen dnyada grdkleri ve byk seyyiatlar te'hir edildii cihetle, onlarn hiretine nisbeten dnya, cennetleridir. Yoksa m'min bu dnyada dahi kfirden manen ve hakikat nokta-i nazarnda ok ziyade mes'uddur. deta m'minin iman, m'minin ruhunda bir cennet-i maneviye hkmne geiyor; kfirin kfr, kfirin mahiyetinde manev bir cehennemi atelendiriyor. L.)" zulm zulmn Zulman zulm, hakszlk. karanlk, sknt. Karanlk. Karanlkla alkal. Karanlkl ve karanlk gaflet uykusunda olan. Zulmat (Zulmt - Zulemt) (Zulmet. C.) Karanlklar. Kara gn. * Dinsizlik ve zulm devri. Zulmen zulmen zulmet Zulmet Zulmet-lud Zulmet-efz Zulmet-i mnevvere Hakszlkla, zulm yaparak. zulm ile, haksz biimde. karanlk. Karanlk. * Mc: Sknt. Karanlkl. Kark ve skntl. (Zulmet-fez) Karanl artran. Efkr- hzrada cehl-i basiti, cehl-i mrekkebe kalbeden en mhim sebep. Mehul bir eye parlak bir isim takmakla anladm zannetmek ve izah olundu zannetmektir. Manyetizma, telepati, kuvve-i

3336

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

mknatsyye ve elektrik gibi isimleri takmakla o hrika hdiseler izah olunmu olamazlar. Zulmet-i mzevver Zulm- mtehaccir Zu'lub Zuluf Zu'luk Zulul zulm Zulmat zulmt zulmtbd zulmkr Zu'm zm Zu'miyyt Zumne Zu'mum Zun Zunbub Zunun zunn Zu'r Zur Zurafa Dedikodu, fitneden hsl olan azab ve mnevi karanlk. Ta haline gelmi, zulm. (Bak: Sanemperest) (C.: Zelib) Bez paras. (Zlf. C.) Koyun, kei, inek gibi hayvanlarn atal trnaklar. Bir ot cinsi. Gn geirmek. * i gece yapmak. * (Zll. C.) Glgeler. hakszlk, eziyet, ikence. (Bak: Zulmt) zulmetler, karanlklar. karanlklarla dolu. zulm eden, zlim. (Zuum) Btl zan. bhe. Yanl zan. yanl zan. Btl, yanl zanlarla alkal eyler. Mzmin illet, zamanla yerlemi olan hastalk. Yorulmak. Put, sanem. ncik nnde olan kuru kemik. (Zann. C.) Zanlar. bheler. zanlar, sanmalar. Korku, havf. Yalan. Aslsz. Uydurma. (Zarif. C.) Zarifler. Zarif, ho, tatl ve nzik konuan, kibr ve nzik hareket eden kimseler.

3337

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk zuraf Zurar Zurba Zurbayne Zurbaz Zurhane Zurk Zurkr Zurmend Zuru' Zurub Zuruf Zu'rur Zutt Zuyuc Zuyuf Z-zeneb ZZaf Zbab Zbab(e) Zbad Zbale Zbana Zbbad Zbd

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

zarifler, kibarlar, nazikler. Keskin bir ta. f. Zorba. Bir ii zorla yaptran. * Kuvvetli, gl. f. Zorbalkla, zorbacasna. (Bak: Zorbaz) f. Spor salonu. Yonca iinde biten yaban otu. f. Zorlayan. f. Gl, kuvvetli. (Zar'. C.) nek ve benzeri hayvanlarn memeleri. Ksa boylu, iman ve etli kimse. (Zarf. C.) Zarflar. Kablar. Yaramaz huylu kii. * Kzlck yemii. Zencilerden bir kabile. Meyletmek, ynelmek, eilmek. (Zayf. C.) Misafirler. Geici olarak duranlar. Kuyruklu. Kuyruu olan. """Ship, mlik"" mnasna gelir ve birleik kelimeler yaplr." Au. Zehir. om. er, ktlk. Kovmak, uzaklatrmak. Sinek. Bir ot cinsi. Mum. Kandil fitili. Ylan boynuzu. * Akrebin kuyruu ucundaki dikeni. Deersiz ey. * Kaymak. Tereya, kaymak.

3338

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zbde

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zbd) Netice, sonu, hlsa. * Bir eyin en mhim ksm. * Kaymak. * Her nesnenin iyisi ve hlisi.

zbde Zbde-i keml Zbde-i makal Zbd Zbed Zbeh

z, zet. Kemlin en ileri derecesi. Szn z. Tereyayla ilgili, tereyana ait. Tereyal cisimler. (Zebed. C.) Kpkler. * (Zbde. C.) zler, zetler, zbdeler, neticeler. Bir ot. Sahabe-i Kiramdan ve Aere-i Mbeeredendir. Erkeklerin

Zbeyr bin avvam (r.a.)

beincisi olarak onbe yanda iken slmiyeti kabul etti. Resl- Ekrem Aleyhissalt Vesselm' muhafaza iin ilk kl ekenlerdendir. Btn gazalarda bulunup ok yara ald. Msr'n Fethinde bulundu. ok zengin olduu hlde btn varn slmiyete fed etti. Namaz klarken ehid edildi (Hi: 67). Namazn Hz. Ali (Radyallah anh) kldrd. Zbeyr zbeyr Zbre Zbul Zbul-yafte Zbur Zbr Zbye zcac Zcac(e) zcace (Zbr. den) Yazl kk ey. yazl ey. (C.: Zber) Byk demir paras. (rs mnasna da gelir.) Sararp solma. Buruma. * Pejmrdelik. f. Gbrelenip kuvvetlenmi olan. (Zibr. C.) Mektuplar. Kitaplar. (Zebur. C.) Kitaplar. Mektuplar. (C.: Zb) Tepe. cam. Cam, ie, sra. cam, ie.

3339

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zcac Zcaciyye Zcal Zcc

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Camc, ieci, srac. Cam veya sradan yapl kaplar. Oyuncu gvercin. (C.: Zicce-Zicc) Sng arkasnn demiri. * Dirsek kenar. * Ok demiri.

Zcle Zcur

(C.: Zcl) nsanlardan bir taife. (Zecr. C.) Yasak etmeler, mni olmalar, nlemeler. Zorlamalar. Eziyetler. Kovmalar.

Zff Zffe Zfr Zfre

(Zff) : Az, kalil. Blk, zmre. Ulu kii, seyyid. (C.: Zefert) Kkremek. Grlemek. * Nefesi ieri ekip gsn ttrmek. * Gam, tasa. * Atn orta yeri.

Zfyan Zha' Zhal Zhar Zhban zhd Zhd

Rzgrn iddetle esip srp gtrmesi. Miktar. bir gezegen. Zorla ii gemek. * iddetle teneffs etmek. (Zhub) (Zeheb. C.) Altnlar. din iin dnyadan el etek ekme. Dnyaya rabet etmemek. Nefsni zevk ve arzudan kendini ekerek ibdete vermek.

Zhd Zhdiyye

Zhde ait ve mteallik. Zhde dair. Fls: ilecilik. Eziyet ve skntlara katlanarak mnevi terakki sahibi olmaa almak.

Zhd- kalb

Kalben dnyaya deil, Allah rzasna mteveccih olmak. Kalbin dnya alkalarndan kesilmesi.

3340

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zheyr Zhluk Zhm Zhme Zhre zhrev Zhrev Zhruf Zhub Zhuk zhl Zhul Zhumet zhr Zhur Zhuret Zka' Zkae Zkak Zkam Zke Zkk Zkme

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk iek. iekcik. (C.: Zehlik) Semiz,besili, iman. ya. (C.: Zhem) irkin koku. * Kedinin kuyruu altnda toplanan misk. Sabah Yldz, iek. frengi gibi hastalklar. Frengi ve bel soukluu gibi hastalklar. (Bak: Zuhruf) Yaldzl zinet. (Zeheb. C.) Altnlar. Bitip tkenme, mahvolma, yok olma. Hkmsz kalma. geciktirme, yanlma. Uzak olmak, yerinden gitmek. Uzaklamak. Yallk. iekler. Parlaklk. Parldama. Zhuret. * iekler. Ezhar. Parlaklk, parldama. Gne. Mal ok olan, zengin. (C.: Zekk-Ezikka) Sokak. * veyik kuunun sesi. * Ses, avaz, sad. Nezle. Hm, gadap, hiddet, fke. * znt, gam, tasa. veyik kuunun yavrusu. Kiinin son ocuu. * ocuk doarken kan ses. * Ar ve can skc kimse.

Zkr Zkran

Kalbdeki fikir, dnce. (Zeker. C.) Erkekler.

3341

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zkre Zkun Zkur zkr Zkuret zkret Z-l celal Peklik. * Keskinlik.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(Zekan. C.) Yzn alt ular. eneler. (Zeker. C.) Erkekler. erkekler. Erkeklik. erkeklik. Cell sahibi, Allah (C.C.) Azamet, kibriy, izzet ve heybet sahibi Cenb- Hak. (C.C.)

Z-l cemal Z-l cenah Z-l cenaheyn

Ceml, ltuf, rahmet ve gzellik shibi Allah. (C.C.) ok cihetli, ok tarafl, her yana gidebilir. ki tarafl. itf kanatl. * Hem dnya hem hirete it. Zhiri ve btni bilgisi geni olan kimse. ki mnevi yol takib eden. ki ayr meharet sahibi.

Z-l ecniha Z-l fikar

Ksm ksm, ok tarafl, ok kanatl. (Zlfekar) Resl- Ekrem (A.S.M.) zamannda bir kfire it kl iken Hz. Peygamber (A.S.M.) Bedir Muharebesinde Hz. Ali'ye (R.A.) verdii ve ucu iki ksma ayrlan mehur kl.(Meczen, imdiki devirde Hz. Peygamber (A.S.M.) ve Kur'an- Kerim hakknda inkra ve pheye denleri ilmen, aklen ikna edip, mnen kfr kesen Risale-i Nur Klliyatndan ok mhim bir eserin ismidir. Bu kitapta yzden ziyade, rvileri ile birlikte hadis-i erifler nakledilerek Kur'an- Kerim'in mu'cizelii ve Resl- Ekrem'in (A.S.M.) hak peygamber olduu isbat ve beyan edilmitir.)

Z-l karneyn

ki boynuzlu. Kur'n- Kerim'de ad geen ve Peygamber olup olmad tam bilinmeyen byk bir hkmdar ismi. ki zlfl yahut da ark ve garbn hakimi olduu iin byle denilir. Eski Yemen

3342

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Padiahlarndan birisidir. Hazret-i brahim Aleyhisselm zamannda bulunup Hazret-i Hzr'dan ders almtr. Bazlar yanl olarak bunu skender-i Rum ile kartrr. skender-i Rum Milddan 300 sene evvel yaam ve Aristo'dan ders almtr. Yemen'li skender'e skender-i Kebir de denir. (Bak: Karn) Z-l kavafi Z-l yedeyn zl Zlaka zll Zll Zll-i vasl kiden fazla kafiyeli nazm ekli. ki elliler, insanlar. " ""sahibi"" mnsnda n ek." (Bak: Zelka) berrak, tatl, gzel, souk, su. Saf, berrak, tatl, hafif, gzel, souk su. * Yumurta ak. Sevdiine, muhabbet ettiine kavumann neticesi hsl olan tatllk ve srur. Zll (Zlliyye) Yumurta ak zelliinde olan maddeler. Yumurta akna benziyen. Zlam zlcell zlcenaheyn zlecniha Zlef Parasz, zrt. byklk sahibi. iki kanatl, iki tarafl. ok kanatl, ok ynl. (Zlfe. C.) Gecenin gndze yakn saatleri. * Yaknlk. * Rtbe. Menzile. Zlenkata Zlf zlf Zlfa Zeker. * Ksa boylu kii. (Zlf). f. Yzn iki yanndan sarkan sa llesi. zlf, sa llesi. Yaknlk, yaklama.

3343

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zlfe

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Kk saak, pskl. * Yaz stahlarndandr, sls yazsndaki eliflerin ucundaki engele verilen addr. Eliflerini ucundaki engel, ufak saa benzedii iin bu ad verilmitir.

Zlfet Zlf-i perian

Yaknlk. f. Zlfn dank, perian oluu. Sevgilinin sann darma dan oluu. * Mc: Sevilen eylerin, ilerin karma kark oluu.

Zlf-i yr Zlfikr Zlfikrmisl Zlhuka Zlka Zlkarneyn Zlkarneynmisl Zlkum zll Zll Zllaha Zll-i teslim Zlul Zlf Zll Zlzal Zlzil Zmer suresi Zmer Zmh

f. Sevgilinin zlf. * Mc: Menfaat, fayda, kar. * Hatr, onur, eref. Hazreti Alinin klc. Zlfikr gibi. ocuklarn zerine kp kaydklar nesne. Kaypak, dz yer. eski bir hkmdar. Zlkarneyn gibi. Boaz. alalma, horluk. Hakir olma, alalma. Zillette olu. Horluk. Arka ars. Teslim olma alakl. Vezinde eksik olmak. (Bak: Zlf) (Zelul. C.) Yava ve ba yumuak olanlar. Zelzele, deprem, sarslma. (C.: Zelzil) Etek ucu. Kur'an- Kerim'in 39. suresi. Mekkdir. (Zmre. C.) Gruplar, zmreler. Yce ve byk olmak.

3344

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Z-mirre Zmmah Zmmel (zmml) Zmre zmre Zmre-i muvahhidn

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Halk. * Hasen yahut bedi eserler. Bahil, yaramaz kii. Zayf, korkak kii. Blk, cemaat, grup, takm, snf. Cins. blk, gurup. Bir Allah'a inanm ve O'nun emirlerinden ayrlmak istemeyenler. Bir Allah'a inanp baka fikre aldanmayanlar.

zmrt Zmrt Zmuh Zmum Zmrrd Znabe Znane Znba' Znbur (znbr) Zneyb Znnar

bir ss ta. Cam parlaklnda, gzel, yeil renkte effaf bir ss ta. Uzak olmak. * Kat olmak. (Zemm. C.) Ayplamalar. Knamalar. Zmrt. * Mc: ok yeil olan renk. Hereyin ard, arkas. Borcun ve iddetin bakiyyesi. Akll, zeyrek kimse. (C.: Zenbir) Eek ars. * Ufak ta paras. Kk kuyruk, kuyrukuk. * Kk sap, sapk. p. * Hristiyan rahiplerinin veya puta tapanlarn, papazlarn bellerine baladklar rme kuak. (Rka mni olduu iin kuanlmas slmiyette kfr almeti saylmtr.)

znnr Zn-nun

papaz kua. (Sahib-i Nun) Yunus Peygamber'in (A.S.) bir nam. * Msr'l Ebul Gayd: Tasavvufun byk messislerindendir. Hi. 860'da vefat etmitir.

Znub znb

(Zenb. C.) Gnahlar. Kabahatlar, sular. * (Zeneb. C.) Kuyruklar. gnahlar, sular.

3345

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Z'nun Znzn Zr'a Zrare Zr'e Zrefa zref Zreyka' Zribe (ziribe) Zrka(t) Zrkum Zrmanika Zrnuk Zrra' Zrrak Zrre Zrriyat Zrriyet zrriyet Zru' Zrud Zrur Zrzr Zube Bir ot cinsi.

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

(C.: Zenzin) Gmlek etei. Bir miktar ekilmi yer. Salan ey. Aklk, beyazlk. (Zarif. C.) Zarif kimseler. (Bak: Zuraf) zarif kimseler. A ervii. (An stne gelir) (C.: Zerbi) Enli ve iyi dek. Mvi, mvimtrak renk. ehresi gmgk kimse. Sof zrh. Kk nehir. (Zari'. C.) Ekinciler. Ziraatiler. (C.: Zerrik) Beyaz tyl doan. Dar. (Zrriyet. C.) Zrriyetler, kuaklar, nesiller. Soy, nesil, dl, kuak. soy, nesil. Ekili tarlalar. (Zerd ve Zered. C.) Savalarn halka halka rlm zrhlar. Ay, gne ve yldzn domas. Srck kuu. (C.: Zevib) Her nesnenin ls, iyisi. * Aa banda olan incecik budak.

Zvaf

Tez, hzl, seri.

3346

Yeni Osmanlca-Trkce Szlk Zval Zvan Zvenn Zveyza' Zviyet Zvvar Zyuf Zyul

60 000 Balq

Turuz-Tebriz-2012

Yab yab, sallana sallana yryen kii. Buday iinde ok olan ve gkek ad verilen kara tohum. Ksa boylu. Ksa boylu. Topland, drld. (Bak: Zevy) (Zir. C.) Ziyaretiler. Hal hatr sormaa gidenler. (Zeyf. C.) Kalp aka, sahte para. Mau olmak, mau akalar. (Zeyl. C.) lveler, ekler. Kuyruklar. Etekler. Bir kitaba yaplan ilveler.

Zyur Zyut

(Bak: Ziver) (Zeyt. C.) Ya

3347

You might also like