You are on page 1of 27

kitap ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL Dizgi - Bask - Yaymlayan: Yenign Haber Ajans Basn ve Yaynclk A..

Haziran 1998 ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL M. KEMAL CGAZETESNN OKURLARINA ARMAANIDIR. ATATRK'n Askerlik zerine Kitaplar (1908-1918) Atatrk, 1893'te (Selanik) girdii askeri mektebi 1905'te (stanbul) kurmay-yzba rtbesini alarak bitirmiti. M. Kemal'in retim durumunu, Selanik'teki askeri ortaokul, manastrda lise (1899) stanbul'da harp okulu (1902) ve harp akademisi olarak sralamak mmkndr. O, bu suretle askeri bilgiler iin, zamannn btn normal retim kademelerini baar ile atlamtr. Kurmay (erkn-harp) snflarndaki okuma devresi kendisine yksekretimin en ileri bilgi ve grglerini kazandrmtr. Bunu her vesile ile kendisi daima hatrlard. O, kurmay snflarnda iken memleketin siyasi durumu ile ilgilenmi, istibdada kar hr fikirler yayan gizli neriyat okumas ve arkadalaryla konumalar sayesinde, daha o zamandan memleketin siyasi mukadderat iin megul olmaya balamtr. O yllarda harp akademisine ayrlan az sayda gen subay talebeler, binlerce harp okulu genlerine hitabeden hr fikirleri yaymak iin eitli vastalardan faydalanmlard. Bu arada tertip ettikleri gizli gazetelerin yazlar bizzat M. Kemal'in kaleminden kmtr. M. Kemal okuma devrelerinde anlayl, zeki ve alkan, hatta bazen fazla atlgan bir talebe olarak hocalarnn takdirini kazanm ve dikkat nazarlarn ekmitir. Ayn zamanda M. Kemal, retim devresinin her ksmnda yaz yazmaya ve hatta manastrdaki okulda iken edebiyat ve iire merak sarm ve hitabet tecrbeleri iin hibir frsat karmamtr. Ders kitaplarndan gayri ne bulursa okumu, harp akademisinde ve devlet merkezindeki mahedeleri onda derin izler brakacak kadar kuvvetli olmutur. Bu tahsil andan sonra 1905'den 1908'e kadar M. Kemal, Suriye'de ve Makedonya'da vazife grmtr. Bu yllarda M. Kemal, bir taraftan mesleki bilgilerini tatbiki sahada ilerletirken bir taraftan da memleket idaresi iin ikinci merutiyetin ilanndan nceki siyasi faaliyetlere katlmt. Bu maksatla am'da kurduu (Ekim 1906) Vatan ve Hrriyet ad altndaki siyasi cemiyetin faaliyetini Makedonya'ya intikal ettirmi bulunuyordu. kinci merutiyetten nce Makedonya ve bilhassa Selanik, her bakmdan Osmanl mparatorluu'nun en faal merkezlerinden biridir. Siyasi fikirler orada tekilatlanm ve olgunlam, askeri birliklerin nemli ksmlar orada toplanmtr. Askeri ve sivil aydnlar zmresinin byk faaliyeti bu blgede merkezilemitir. 1907 ylnda M. Kemal, kolaas (kdemli yzba) rtbesiyle Makedonya nc ordu mfettiliinde vazifelidir. Ayn zamanda ''ttihat ve Terakki'' cemiyetinin gizli almalarnda yer almaktadr. Makedonya'da (23 Temmuz 1908) hrriyet ilan edilince, Osmanl mparatorluu'nda ikinci merutiyet devri almtr. M. Kemal bu inklaptan sonra ordu mensuplarnn gnlk politika konularyla megul olmasn istememektedir. ktidar ele alan ve siyasi bir parti olarak i bana geen ttihat ve Terakki mensuplar, bu fikri kabul etmek istememektedirler. nk ihtilali baarabilmek iin ordu mensuplarna dayanlm olduu gibi, iktidar devam ettirebilmek iin de yine onlarn siyasi faaliyetine ihtiya hissediliyordu. M. Kemal, ordunun slahn istedii gibi, talim ve terbiye iin gerekli almalarn yaplmasna ok nem vermekteydi. Merutiyetin ilanndan sonra, M. Kemal btn dikkat ve ilgisini askeri almalar zerinde toplamtr. O, subaylarn yeni esaslara gre mesleki bilgilerini arttrmak iin yayn yaplmasn lzumlu addediyordu. Selanik'te nc Ordu Subay Talimgh Komutanl'nda (1909) iken, bu ilere daha ok vakit ayrmtr. Osmanl ordusunun Alman usulne gre slahat hareketini zaruri bulmakla beraber, yine de kendi askeri hayatmzdan alnm tecrbelerin bu ite rol oynamasn istemektedir. M. Kemal imzasyla 1908-1918 yllar arasnda kk brorler halinde yaymlanm kitaplarn tarih sralarna Sayfa 1

kitap gre isimleri unlardr: 1) Takmn Muhabere Talimi, General Litzman'dan tercme, Selanik. 10 ubat 1324-(1908) (64 sayfa) 2) Cumal Ordugh. Svari, Blk, Alay, Liva Talim ve Manevralar. Selanik 1325-(1907) (41 sayfa) 3) Beinci Kolordu Erkn-Harbiye Tabiye ve Tatbikat Seyahati. Selanik 1327-(1911) (40 sayfa) (*) 4) Bln Muharebe Talimi. General Litzman'dan tercme stanbul 1328-(1912) (74 sayfa) 5) Zabit ve Kumandan ile Hasbihal. stanbul 1334 -(1918) (32 sayfa). Atatrk'n bu kk brorlerini ksma ayrmak lazmdr. Birincisi iki kitap halinde olan General Litzman'dan tercmelerdir. Dier ikisi, askeri tatbikat esnasnda tutulan notlarn krokiler ilavesiyle kitap haline getirilmesidir. ''Zabit ve Kumandan ile Hasbihal'' ise arkada M. Nuri'nin (Conker) ''Zabit ve Kumandan'' adl eserini okuduktan sonra onunla ''hasbihal'' eklinde cevabdr. imdi srasyla bu kitaplarn mahiyetine temas edelim: Atatrk, General Litzman'n ''Seferber mevcudunda Takm, Blk ve Taburun Muharebe Talimleri'' adndaki eserini (drdnc basks) Trkeye evirmitir. Kendisinin nsznde de belirttii gibi bu eserin dilimize evrilmesini lzumlu gryor, fakat bakalarnn da ayn fikirle hareket edeceklerini dnerek kendi tercmesini derhal karmyor. ''Fakat zannettiim henz olmad'' diyerek eserin ''tekmil mnderecatnn'' btn tercmesini beklemeden her meselenin bir kitapk halinde kmasn mnasip gryor. Ayrca da kaydettiine gre ''Eser tertibi cihetiyle buna msaittir'' diyor. Bu tercmede harflerle gsterilen ahslar yerine Trk isimleri kullanlm ve haritadaki yer adlar da tamamen Trke olarak konmutur. Mesela, Yeil Tepe, Pnarltepe, Fztepe, Yasstepe gibi. Bunlarn, Trk okurlarna meseleyi mtalaa ve takip edililerinde daha kolaylk olacan kaydetmektedir. M. Kemal'in imzasn tayan bu tercmelerden biri (10 ubat 1324-1908) Takmn Muharebe Talimi, ikincisi ise Bln Muharebe Talimi'dir (1328-1912). Yukardaki listede 1 ve 4 numaralardr. Birincisinde bir harita ikinci kitapta ise bir kroki vardr. kinci kitap dorudan doruya askeri bir meseleye dair verilen ''misal'' ile balar ve daima krokideki isimlere atf yaplarak aklamalarda bulunulur. Yeni tabiye ve seferiye klliyatnn beinci numarasn alan bu kitaplarn, isimlerin deitirilmesinden gayri, General Litzman'dan tamamen tercme olduu anlalyor. Daha nce Selanik'te baslm birinci kitabn dorudan doruya tercmesinden evvel, Atatrk'n yazd nsz bilhassa dikkate deer. Burada esas fikirleri udur: Trk ordusunda senelerden beri tatbik edilmekte olan talimnameler bu yllarda yeni usullere gre deitirilmektedir. Bu, Trk ordusunun kendi almalar neticesi ve tedrici bir tekaml ile olmad iin yaplan yeniliklerin askeri hayatta esasl hazrlklar olmazsa artc olabileceine inanyor ve eldeki eski talimnameler'in zamann terakkilerine uygun olmadn kaydederek onlarn yerine ''zaman- hazr harbinin taleb eyledii evsaf ve eraiti bahedecek yeni bir kitab- mbin koymak mecburidir'' diyor. Byle bir hazrlk ve alma yaplmad takdirde neticelerin iyi olmayacan u cmle ile belirtmektedir: ''te bugn Osmanl ordusu, heyet-i askeriyesi bu haldedir. Lakin, ne are ki bu aknlktan bugn ihtiraz etmek istersek, yarn derecesi byyecei iin ihtiraz imkn azalacak ya da bir meydan muharebesi ateli semas altnda esbab- izalesi mevcudiyetimize tesir-i elim icra edebilecek azim bir aknlkla nihayet bulacaktr.'' Bu cmle, maalesef malup olduumuz Balkan Harbi'nin adeta bir n sezisi gibidir. M. Kemal, ordudaki eski talimnameleri, ''sakim detleri'' tamamen brakmak taraftardr. Fakat yeniliklere delalet edecek olan her rtbedeki subaylarn bu bakmdan iyi yetimeleri arttr. Kendisi bunun iin diyor ki: ''Bu hususta en iyi vasta talimlerin harp noktai nazarndan suret ve muvaffakiyet-i icraiyesini tasvir eden asardan istifade etmektir.'' M. Kemal, elde bulunan eserleri kfi grmemektedir. te bu itibarla lzumuna inand yabanc eserlerden tercmelere balam ve bunlardan ikisini birer kk bror olarak neretmitir. Bu brorlerden ikinci grup baka mahiyettedir. Atatrk bir kurmay-subay olarak nazari bilgilere nem verirken, askeri tatbikat ve manevralarn, sadece itirak edenlerin istifadesinde kalmasna gnl raz olmamaktadr. Bu itibarla, o bu tatbikat esnasnda tuttuu mahade notlarn ve kumandanlarn yaptklar tenkitlerini yazm ve bunlardan ikisini bol krokilerle yine kk birer bror halinde neretmitir. Bunlar yukardaki listede 2 ve 3 numaral olanlardr. Bunlar yle birer rnektir ki, M. Kemal'in mesleki gelimesini hazrlam ve onda mahade ve tenkid tabiatn olgunlatrmtr. Bu kitaplarn metni okunduunda, zamannn tarihini de dnerek, bir hkm vermek yerinde olur sanrm. imdi ayn tarihlere ait Atatrk'n bana yazdrd bir hatray burada okumak, kendisinin o devredeki meguliyetleri iin iyi bir fikir verecektir: Atatrk, Selanik'te gemi bu olay iin hatrasn dikte ettirdii vakit (1937) yazy u hkmle bitirmiti: ''Kumandanlar madunlarndan yksek ve alim olmaldrlar.'' Ayrca da bana tavsiyesi u olmutu: ''Bu yazy bir gn neretmek istersen benim o tarihlerde kardm bir tercme kitabmdaki nszm okur ve buna ilave edersin.'' Bu makaleyi o nszle beraber Belleten'de 1950 ylnda bastrdm ve tavsiye ettii kitabn nsznn bir kopyas ile fotorafn ilave ettim. Yaz udur: ''Osmanl mparatorluu'nda 1908 Hrriyet inklb olmutur. Mustafa Kemal, Makedonya'dadr. Yl 1909 Sayfa 2

kitap yazdr. O, Selanik'teki byk kumandanlk (erkn- harbiye) kurmaynda kolaas (kdemli yzba) rtbesinde bir subaydr. Osmanl ordusu hizmetinde bulunan Almanyal Mareal Von der Goltz, Makedonya'daki Trk ordusuna garnizon tatbikat yaptrmak zere, Selanik'e gelecektir. Byk kumandanlk erkn- harbiyesinde, talim ve terbiye masas efi olan Mustafa Kemal, Mareal Von der Goltz gelmeden evvel, Selanik civarnda tatbikini muvafk grd bir meseleyi hazrlamakla meguldr. Mustafa Kemal, Kumandan Hdi ve Erkn- Harbiye Reisi Ali Rza Paalar bundan haberdar etmek istiyor. Paalar, Kolaas Mustafa Kemal'in bu cretini hayretle karlyorlar, onu deta tahtie ediyorlar: - Canm, diyorlar, buraya gelecek olan Goltz bizden ders almak iin deil, bize ders vermek iin geliyor. Mustafa Kemal,bu szlere u cevab veriyor: - Byk lim, filozof, ''Millet-i msellha'' mellifi olan Goltz'dan istifade etmek, zerinde durulacak mhim bir noktadr. Ancak, Trk erkn- harbiye ve kumanda heyetlerinin kendi vatanlarn nasl mdafaa etmek lazm geleceini gsterebilmeleri elbette ondan daha ok mhimdir. Bir de, buraya yorgun gelecek olan Mareal'a, fazla klfet yklememek de mnasip olur kanaatindeyim. Mustafa Kemal'e serzeniler devam etmektedir. Onun hareketini doru bulmayanlar, henz kanaatlerini deitirmemilerdir. Bunun zerine Mustafa Kemal daha ileri giderek: - Efendim, diyor, benim hazrlayacam meseleyi Mareal'a gstermek ayp deildir; bunun aksi ayptr. Benim eserim, Mareal'in fikrine uygun dmez veyahut Mareal benim eserime alaka gstermezse, kendi istediini tatbik ettirmek onun elindedir. Fakat btn Makedonya'ya mil, byk bir Trk ordusu kumanda ve erkn- harbiye heyetinin hibir eyi dnmez ve hibir mdafaa tertibat alamaz insanlardan teekkl ettii zehabn onda uyandrrsak, ite asl Trkle ve Trk askerliine yaktrlamayacak hareket, bu olur. Mareal Goltz Selanik'e gelmitir ve Splandit-Palas'tadr. O gnn gecesinde, Mustafa Kemal, bu otele ve Mareal'in nezdine gitmek zere, bir davet alyor. Mustafa Kemal'i otel koridorunda karlayan, Erkn- Harbiye Reisinin yznde mjdeleyici bir bearet vardr. Mareal'in bulunduu salona giderken, Erkn- Harbiye Reisi, bu mjdeyi Mustafa Kemal'e bildiriyor: Kendisinin plann Mareal ok beenmitir, ancak baz izahat almaya lzum grdnden plan sahibini davet etmitir. Mustafa Kemal: ''Merak etmeyiniz icabeden izahat veririm'' sz ile muhatabn tatmin ederken, holde Mareal'le kar karya geliyor. Salona giriyorlar. Masa stnde bir byk harita durmaktadr. Kumandan ve Erkn- Harbiye Reisi ayakta dinliyorlar. Yalnz Mareal ile Mustafa Kemal konumaya balyorlar. Mnakaa ediliyor ve karar veriliyor: Mustafa Kemal'in plan tatbik edilecektir. Ertesi gn, Vardar nehri havzasnda tatbikat balyor, karlkl kuvvetler harekete geiyorlar. Bir muharebe tatbikat yaplmaktadr. Muharebenin cereyan esnasnda Mareal Goltz, Mustafa Kemal'i aratyor ve yannda bulunmasn emrediyor. ''Bana yardm ediniz'' diyor. Mareal'in hakk vardr. nk kendisi araziye yabancdr, o havaliyi Mustafa Kemal kadar tetkik etmek frsatn bulamamtr; bir de bu meseleyi tertip eden kendisi deil, bizzat Mustafa Kemal'dir. Manevra bittikten sonra tenkid yaplacaktr; bunu yapan bizzat Mareal olmutur. Bu tenkidden btn kumanda ve erkn- harbiye heyeti memnun ve mstefid olmutur. M. Kemal'in kanaatine gre, Almanyal Mareal'in tenkidi, herkeste u intiba brakmt: ''Kumandanlar mdunlardan yksek ve lim olmaldrlar.'' (*) te bu hatra M. Kemal'in o tarihlerde mesleki meselelere ne kadar nem verdiini belirten gzel bir rnektir. Bu brorlerden sonuncusu ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal''dir. Sofya'da Ataemiliter iken Mays 1330'da yazd bu kitap dierlerinden tamamen farkl bir karakterdedir. Arkada Binba M. Nuri (Conker)'in ''Zbit ve Kumandan'' adl kitabn okuduktan sonra kaleme ald bu yazlarda M. Kemal hakikaten balnda belirttii gibi bir dertlemede, bir hasbihal havasn vermektedir. Kitabn tantlmasna gemeden nce bu yazlar yazmaya kendisini sevk eden M. Nuri Conker'den biraz bilgi vereyim. Esasen bence Atatrk'n Hasbihal'ini okumadan evvel ''Zbit ve Kumandan'' kitabn okumak lazmdr. imdi neredilmekte olan bu kitabn ba ksmnda M. Nuri Conker'in hal tercmesi okunacaktr. Ancak burada Nuri Conker'in Atatrk'le olan arkadalk derecesine iaret etmek isterim. 11.1.1937'de vefat eden Nuri Conker iin Atatrk bana hitaben Cenevre'ye 16.1.1937'de yazd mektupta aynen yle demektedir: ''Hatay zntsne Conker'in lm acs kart; bu acnn at yarann derinliini tahmin edersin.'' Atatrk hakikaten Nuri Conker'i ok severdi. Onunla akalamalar, konumalar en samimi bir hava iinde geer ve birbirlerine senli benli hitap ederlerdi. Bunun sebeplerini ylece sralamak mmkndr. Bir kere M. Kemal, Selanik'te mahalle arkada, sonra Askeri Rtiye'de, Manastr idadisinde, stanbul Harbiye mektebinde, Harp Akademisi'nde mektep arkadal etmi olduu Nuri Conker ile hayatta da hemen daima ayn yerlerde vazife grmlerdir. Bunlar srasyla yledir: Selanik'te nc Orduda, Hareket Ordusunda, Arnavutluk harektnda, Afrika'da Trablusgarp ve Bingazi muharebelerinde, anakkale Anafartalar ve Conkbayr muharebelerinde, Douda Mu cephesinde, stikll harbinde ve inklaplar devrinde, 1937'de Nuri Conker lnceye kadar hemen ekseri zamanla beraber bulunmulardr. Atatrk onun arkadaln daima aram ve birbirlerine karlkl vefal dost olmulardr. Hatta Ankara'ya ksa bir mddet vali ve kumandan vekili oluunun, Atatrk, Selanik'te hep beraber Sayfa 3

kitap konutuklar zamanki vazife taksimi ile ilgili olduunu, kendisine daima hatrlatrd. 1908'in k aylarndan bir gece, Selanik'te Beyazkule karsnda askeri kulpte bir konferans dinleyen bir grup subay aralarnda konuuyorlar. Atatrk 1937 ylnda bu olay bana yle anlatmt: ''nklab ikmal etmek lzmdr. Biz bunu yapabiliriz. Ben, bunu yapacam. O zaman iin, dndklerimi size ksaca anlataym: Bugnk, Osmanl mparatorluu'nun yksek saylan kumandanlar, benim iin yoktur. Ordu kumanda sicilleri iin, ben son limit olarak, binbay kabul ediyorum. Gelecein byk kumandanlar bunlar olmak gerektir. Sicil defterlerinin binbaya kadar olanlarn muhafaza edeceim, st tarafn yaktracam.'' Arkadalarndan biri, bu sz zerine buna itiraz ediyor ve byk tasfiye iinin nasl yaplabileceini anlamak istiyor. Mustafa Kemal'in cevab udur: - Evet binbadan yksek olanlar aybanda, benim tekil edeceim brolara gelip maalarn istedikleri zaman, bro efleri defterleri tetkik ettikten sonra: ''Efendim defterde sizin isminiz yoktur, sizi tanmyorum'' diyeceklerdir. Mustafa Kemal'in arkadalarndan biri soruyor: - Bundan sonras ne olacak? Mustafa Kemal, tereddt etmeden, u cevab vermitir: - Bundan sonra ne olacan, yapacamz inklap gsterecektir ve szlerine devam ederek daha kat'i bir ifade ile - Evet inklap yapacaz. Bugne kadar yaplan inklap, kfi saylmaz. Fazlasn yapacaz. Memleketi binbir aklszn eline ve keyfine brakamam. Bu ok adamlarn yerine, birka kafa ile iktifa edebilirim: Mesela Kzm (zalp) Kprl'y Harbiye nazr yapacam. Nuri (Conker)yi Kumandan ve idare efi yaparm. Fethi (Okyar)'yi yeni inklap Trkiye'nin mmessili sfatyla Avrupa'ya gnderirim... Sofrada hazr bulunan teki arkadalar, derhal soruyorlar: - Ya bizleri efendim? Mustafa Kemal u cevab veriyor: - Sizler de gstereceiniz deer, faaliyet nispetinde birer vazife alrsnz. Sofradaki arkadalarndan biri Nuri (Conker) M. Kemal'in istikbali kucaklayan bu szlerine, ahenkli bir kahkaha ile glyordu. Mustafa Kemal, kahkahasn bir trl yenemeyen, bu arkadann sknet bulmasna intizar etti ve sonra ona sordu: - Niin glyorsun? Glen arkada cevaben: - Seni dnyorum da, onun iin... Btn bu iler iinde sen ne olacaksn? Mustafa Kemal, bu suale sarih cevap vermeden, yalnz bu umumi cmle ile mukabele etmitir: - Ben mi? Ben de sizleri o makamlara koyabilen olacam.'' (*) te Nuri Conker'le Atatrk'n mahalle, mektep ve meslek arkadalklarnn ksa izah budur. imdi asl iki kitap zerinde biraz durmak isterim. Binba Mehmet Nuri imzasyla kan kitap ''Zbit ve Kumandan'' adn tar ve ''329 (1913) senesi k devresinde Birinci Frka mera ve zbitanna verilmi konferanslarn'' toplanmas ve geniletilmesi ile meydana getirilmitir. stanbul'da Nisan 1330 (1914)'te baslmtr. 101 sahifedir. Harita, kroki ve resim yoktur. Kitabn gayesi, eitli derecelerdeki ''Kumanda ve salahiyet erbabnn'' zafer ve galibiyet temin edebilecek surette vazife yapmalar iin lzumlu olan ilmi hasletlerden ve meziyetlerden baka askeri karakterden bahsetmektedir. Nuri Conker kitabn mukaddemesinde ''nmzde, aclklarn gzmzle grdmz ve kalbimizle hissettiimiz, felaketle neticelenmi bir harp vardr'' (s. 5) diyor. Asl fikir olarak da sulh zamannda harpte imi gibi hazrlanmak icabettiine u cmlelerle iaret etmektedir: ''Biz kendimizi daima hal-i harpte bilmeliyiz. Byle bilirsek bilfiil harp zuhur ettii zaman hazrlk devri ile asl icraat devri arasnda ok fark grmeyiz, armayz, kaybetmeyiz. En ok prova edilen oyunlar, sahne-i temaada en muvaffakiyetle verilir. Bu daha ziyade sene-i tedrisiyedeki mesai ile hitamndaki imtihana benzer. Harp, vakt-i hazar mesaisinin bir imtihandr.'' (S. 10) Kitap, ''Maksata balamazdan evvel'' ve mukaddemeden sonra u fasllar iine alyor. 1) stihkar- nefs ve hiss-i fedakri, s. 17 - 51. 2) Zbitann, neferlerin celb-i kulp ve itimadna mazhariyetleri ve kuvve-i maneviyelerini takviye, s. 52.67. 3) Fikr-i taarruz. S. 67-78. 4) Kendiliinden i grmek (bidat- ztiye) ve mesuliyeti deruhte etmek. S. 78-101. Nuri Conker bu fasllarda askeri kanunnameler ve eitli talimnamelerin maddelerini alarak zerlerine durmu ve onlara dayanarak aklamalar yapmtr. Bu, Nuri Conker'in hayatnda yazd tek eser olmakla beraber Atatrk'e bir kitap yazdrmaya sebep olduu iin ok deerlidir. Kitap, ak ifadelerle yazlm ve her mesele zerinde hassasiyetle durulmutur. Atatrk'n ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal'' kitab Sofya'da 1330 (1914) ylnda yazld halde ''baz takyidattan dolay tab' bugne kadar teehhr etmitir'' diye kaydedilmitir. Minber matbaasnda 1334 Sayfa 4

kitap (1918)'de stanbul'da baslan bu kitabn ilk sahifelerinde sa kede M. Kemal'in madalyon iinde bir asker resmi vardr ve imzas da ''Sofya Ataemiliteri Erkan Harbiye Kaymakam M. Kemal'' yazldr. Dier kede ''Erkn Harbiye binbas Mehmet Nuri Bey'e'' ibaresi konmutur. Bror, 32 sahifedir, ''6'' blme ayrlmtr. inde alt tane resim vardr. lki M. Kemal Nuri Conker'le sakall olarak Afrika'da Trablus Garp muharebesindeki kyafetleriyledir. M. Kemal: Derne Kuvvetleri Kumandan M. Nuri: Umumi Bingazi ve Havalisi Kuvvetleri Erkn Harbiye Reisi Dier be resim Derne'de ekilmi grup halindekilerdir. Atatrk yazlarna u cmle ile balyor: ''329 (1913) senesi knda Birinci Frka zbit ve arkadalarna verdiin konferanslarn tevhidinden vcut olan'' Zbit ve Kumandan, senenin maysnda okuyabildim.'' (Nuri Bey'in eseri kitabn kapanda da kaydedildii gibi nisan aynda baslmtr). ''Bu gzel ve kymetli eserini okumakta birka gn ge'' kaldn esefle kaydeden Atatrk, arkadann kitabndan ok duygulanm ve onu beenmitir. Sra ile satr satr, hatta aynen cmleler alarak izah ediyor ve kendi fikirlerini ekliyor. Fakat bazen de tamamen kitabn muhteviyatn brakarak Nuri Conker'le beraber takip ettikleri manevralardaki kumandan ve zbitlerin durumlarn ve bilgisizliklerini ackl bir surette tasvir ediyor. Atatrk'te Balkan harbinin aclar ok derin ve byktr. Doduu, byd Selanik'in dmana hibe edildiini Afrika'da duyduu vakit ne kadar elemli gnler geirdiini burada hatrlatyor. Sonra yine Nuri Conker'in kitabna dnerek hasbihaline devamla diyor ki: ''Ne garip haleti ruhiyedir? Dertli insanlar muhatabann derdini dinlemekten ziyade kendi cerihalarn amaktan zevk alyor. Ben de Nuri, adeta seni dinlemekte olduumu unutarak ne derin yaralar kartrmaya baladm. Fakat merak etme, ite kitabn braktm noktadan takibe devam ediyorum.'' S. 11 Atatrk, Nuri Conker'in kitabnn her blm zerinde ayr ayr dururken kendi fikirlerini verdii misallerle de zenginletirerek o kadar gzel yazyor ki, adeta bu cmleler istikbalin mjdelerini iinde barndrmaktadr. Baz cmlelerin altlar da izilmitir. Mesel: ''nsanlar, ancak emelleri, fikirleri tehis ettirilerek sevk ve idare olunabilir'' diye yazd cmleyi ismini vermedii bir filozofa atfetmektedir. (S. 17).Bu ifadelerden ve kendisinin sonralar anlattna gre, u meydana kyor ki, Atatrk Sofya'da, yeni yeni kitaplar okumakta ve onlarn zerinde durmaktadr. Mesela istikbalin devlet kurucusu ve inklaps u suali yazd zaman acaba ne dnyordu: ''imdi, bizim sevk ve idare edeceimiz insanlarn emelleri fikirleri, ruhlarnda meknuz hassalar nedir? Biz, kumanda edeceimiz insanlarn hangi emellerini ahslarmzda tecelli ve tecessm ettirerek onlarn kalplerini, onlarn itimatlarn kazanacak ve onlara manevi kuvvetleri ilham vesaitini tayin edeceiz?'' Drdnc balk ''Ruh- taarruz''dur. Bu ksmda Japonlardan rnek getirerek bu fasla cevap vermi oluyor. Atatrk'n en ok zerinde durduu blmn ''nisiyatif'' bal altndaki yazlardr. Bu kelimenin izah ''kendiliinden hareket ve i grme''dir. Blm bal bana fikir muhassalasdr. Mustafa Kemal'in bu kitabnn son fasl (6) Sirenaik harbi ile ilgili rneklerdir: ''Bizim Sirenaik'te kumanda ettiimiz kuvvetlerin eczasnda, kuvve-i maneviye, fikr-i taarruz ve inisiyatif evsaflarnn mevcut olduundan bahsedilmitir'' diyor. Fakat buna derhal cevab Afrikallarda bu saylan vasflarn fiil halinde gsterilebilmesi, Trkiye'den gidenlerin orada baa gemeleriyle meydana kabilmitir. Atatrk, bu kk kitabnda okunduu zaman grlecei gibi ok meselelere temas etmitir. Burada yeni harflerle okuyacak olanlara eski harflerle baslm kitabn ksa bir tasvirini yapm oldum. Yukarda yaymlandklar tarih srasna gre listesini verdiim kitaplardan ''Zabit ve Kumandan ile Hasbihal" 1914'te yazlp 1918'de baslm olmakla beraber, bu elimizdeki kitapta ilk blmnde okunacaktr. nk bu yazlar, o tarihlerdeki Mustafa Kemal'i bize bizzat kendi kaleminden en iyi tantan bir eserdir. Okuyucular, bu kitaplarn hepsini bir btn halinde grp Atatrk'n o tarihlerdeki (1908-1914) mesleki endielerini ve okumaya verdii deeri anlayacaklardr. Nihayet onun, kendi bilgilerinden ve fikirlerinden bakalarnn da istifade etmesini istemi olduu grlecektir. Fenne, ilme, insan kudretine byk deer veren Atatrk'n bu kitabndaki u cmlesi ne kadar ok ey ifade etmektedir: ''nsanlar istedii gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri tehis ve tamim eden kimselerdir.'' Bu kk kitaplar, XX. asrn millete ve dnyaca byk adam tand Atatrk'n hayatnn belirli bir devresinde fikri almalarn aksettirmesi bakmndan ok nemlidir. O, okumu, renmi ve retmek iin de yazmtr. Prof. Dr. A. AFETNAN 27 Mays 1959

Sayfa 5

kitap

Yazan: Sofya Ataemiliteri Erknharbiye Kaymakam M. KEMAL

ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL

Bu kitap; 1330 tarihinde yazlmtr. Baz takyidattan dolay tab' bugne kadar teehhr etmitir. M. Kemal ''ZBT VE KUMANDAN'' LE HASBHAL -11329 senesi knda Birinci Frka zabit arkadalarna verdiin konferanslarn tevhidinden vcut bulan ''Zbit ve Kumandan'' bu senenin ancak maysnda okuyabildim. Bu gzel ve pek kymetli eserini okumakta, birka gn ge kalm olmakla cidden ittihama sezaym. Fakat eser bir defa elime getikten sonra da onu birka defa okumaktan ve bilhassa baz bahislerinin candan gelmi olan derin ve messir maanisini dimama yerletirmekten aldm zevk ve istifadenin kymetini sana, bu sanihatn messiri olabildiinden, teekkr ederek takdir etmeyi bir vecibe bildim. - Mukaddemene takaddm eden beyanatnda; ''evsaf ve hasail-i ilmiyeden, mezaya ve secayay-i askeriyeden'' bahsedeceini; ''zabit ruhunun kuvayi maneviyesini beslemeye hadim olacak nkat ve keyfiyatn taharri ve imtihaniyle itigal'' eyleyeceini; ''efrada telkin edilecek manevi'' dersleri de mevzuubahis klacan ve ''nfuz-i amiriyet''in tahsil ve temkini usullerini irae edeceini anladm anda kitabna k oldum. Ve derhal intikal ettim ki sen on senelik hayat- askeriyenin, iinde yorulduun birok mstesna hadiselerin sana kazandrd ac, tatl tecrbelerini ve vicdannda ve dimanda inkiaf- tammn bulan o necip ve vatanperverane efkr ve hissiyatn, vatancda olmaktan mtehassl kalbi yaralarna mezcederek bizi alatmak, bizi utandrmak, alnmza srlen kara lekeleri silmek gayret ve vazifesine davet etmek istiyorsun. Ve filhakika mukaddeme-i kelmn olan, ''nmzde, aclklarn gzmzle grdmz ve kalbimizle hissettiimiz, felketle neticelenmi bir harp vardr'' ifadesiyle efkr ve hissiyatmza bir saha-i teellm ayorsun... Ben, bu elem-i fikri ve hzn-i vicdani ile mukaddemeni takip ederken, harbin, ''sanat-i askeriyenin renilmesine medar olan vesaitin en mkemmeli, en hakikisi'' olduuna ve Hidemat- Seferiye kanunnamesinin bir madde-i mahsusasnn da ihadyla, muhtelif rtbelerdeki kumanda sahiplerinin kesb-i iktidar ve ehliyet etmesine hizmet eden vakt-i hazar vesait ve vesailile bizzat harp ve onun erait ve muktezeyat arasnda yaptn mukayeseyi ve bulduun dalar kadar fark tasdik ettikten sonra ''ordumuz zbitannn ksmazamnn harpte bulunmu olmas dolaysyla, bunca ateleri kalbimizi yakm olan harb-i ahrin bize meslek noktainazarndan temin-i istifadeden hli kalmam bulunduu'' noktasnda durdum ve biraz daha fazla dndm. Senin istidlltna itirak etmek veya etmemekte dumanl bir muhakeme-i fikriyenin zebunu kaldm. Dimam mbhem hkmlerle kararszln izale edemeden nazarm mteakip satrlara akt. Bir ordunun, hazarda takbeylemesi lazm gelen ciddiyet-i mesaiye ve bu mesai ile tahkim olunan mktesebat- ilmiyenin zaman hullnde mntic-i galibiyet olacak surette tatbiki iin meslek-i celil-i askeri Sayfa 6

kitap erbabnn haiz bulunmalar lazm gelen havas ve mezayay- maneviyeye ait szlerini de mthi bir darbe takip ediyor. ''Ordumuzun son Balkan harbindeki malubiyet-i elimesi ac bir hakikattir. Sukut- hayale uranld.'' Evet, pek ac bir hakikattir; fakat senin de izah ettiin gibi bu hakikat-i meumeyi idrak edenler de vard. Ve bence idrak etmemi olmak iin ya gafil veya cahil olmak lazmd. Selanik'te 1327 senesi Haziran'nn on yedinci gn, Kolordu Kumandan'na takdim edilmi olan resmi bir raporun baz noktalarn -ibret almak, mazideki derin uykumuzu hal ve istikbalde devam ettirmemek iin- hep beraber bir daha gzden geirelim: ''Madde 1 - ...... Binaenaleyh terbiye-i mnferide devrine neticesiz ve muhassalasz hitam verilmitir. 2- ...... Tefti edecei devre-i talimiye muhassalasnn ne olmak ve nasl olmak lazm geldiinden bihaberdir. 3- ...... Frka kumandan ktaat karsnda ald seyirci vaz'iyle ...... adem-i huzurundan daha muzir hissiyat tevlid ediyor; ...... vazifesinin cahilidir. 4- Alay ve frka kumandannn tefti ve tenkitteki cihetleri zbitanda hayret, istihza ve adem-i itimad hissiyat uyandryor. 5- Bu zihinde ve bu ilimde alay ve frka kumandanlarnn bugnk terekkiyat- askeriye ile mtenasip olarak yetitirilmek mecburi olan ktaat yetitiremeyecekleri ve onlara hkm ve kumanda ve icabnda onlar sevk ve idare edemeyecekleri phe ve tereddt kabul etmez hakayk- bahiredendir. Bu noktadaki hakayk grp sylememek ise ordunun ataletine kymetsiz kalmasna, harpte vatan kurtarmak iin talep olunacak vazife-i mhimmeyi ifa edememesine rzay-i kalbi gstermektir ki, bu hiyanetle tevsim olunur. 6- Bu hale bir an evvel aresaz olmaya teebbs her sahib-i namus ve vicdann vazifesidir. Emir ve kumanda salahiyetini haiz olmayanlarn bu husustaki hizmetleri, mahede ve tetkiklerini sahib-i icraat olanlara arz etmektir. Sahib-i makam ve icraat olanlarn ehasa merhamet etmek za'f- kalbinde bulunarak ordunun inhitatna yardm etmemeleri...'' Bu raporumu takdim ettiim makamda o zaman -vatanm Selanik'i muharebesiz Yunan ordusuna teslim eden kuvvetin banda bulunmu olan- zevat oturuyordu. Raporumuzun bu makam sahibinden Ordu Mfettilik makam sahibine kadar gittiini iitmitik. Fakat ne maksatla? Hadnainas'ln bir numunesini gstermek maksadyla... Ordu mfettiliine de vaki olmu bir maruzatn son satrlarn okuyalm: ''...... Kumandanlar zevat- mumaileyhimden ibaret olduktan sonra... Orduda netice-i talim ve terbiye ve emr kumandada ve itaat ve inzibatta hsn cereyan aramak serapta taharri-i ab kabilindendir.'' Ordumuzda (Goltz)'un talebeliiyle itihar edenlerin de ou marnileyhin ''iyi bir ordu vcuda gelmesine dahli olan avamil-i muhtelifenin en messiri bilek binnefis bandaki amirin tesiridir'' hakikatini idrakte ve ordular iin beyan edilmi olan bu mlhazann en kk cztamlar iin de cari olduunda gafletleri grlyordu. Devre-i Merutiyetin, Osmanl ordusunu ilk tehir ettii, Edirne manevra sahasnda hayalen yle bir dolaalm: Senin ve benim ve senin ve benim gibi birok rfekann kollarmzda beyaz birer band vardr. Biz hakem idik. Bizden daha byk hakemler de vard. Ne hkm verilmiti? Bunu sylemeden evvel ne grlm olduunu hatrlayalm: Mesela; Mavi Kolordu'nun sa cenahnda hareket eden bir frka kumandanndan frkasna verdii emir ve frkasnn bulunduu vaziyetin beyan -istizah salahiyetini haiz bir zat tarafndan- rica edildi. Frka Kumandan byle bir suale muhatap olmam gibi atnn zerinde sakit ve pek ziyade sakin ve ebkem duruyordu. Biraz intizardan sonra birinci sualin cevabndan sarfnazar olunarak Kolordu Kumandan'ndan alnan emrin meddas soruldu; yine cevap yok! Sebep?! Sebep, ald emrin manasn anlamamt. Sebep, verdii emrin veya daha dorusu imza ettii emirnamenin neden ibaret olduunu bilmiyordu. Sebep, nk, zevahire ramen o frkaya, o kumanda etmiyordu. Sebep, edemezdi... Ya byle anlalmadan verilen emri telakki eden alay kumandanlar. Evet, bu merak izale iin Frka kumandannn yanndan ayrlarak, (Kartran) istikametinde yryen alaylara mlaki oldum. Bir alay kumandanna, beni hareketleri hakknda tenvir etmesini rica ettim. imdi, dedi. Ceplerini kartrd. Ceketinin i cebinden iki buruuk kt kard. te iki emirname, dedi; birini gece aldm, birini sabahleyin... Henz ilk emrin icabatn tamamen ifa etmediimiz iin ikinci emrin ahkamn tatbike balamadk... Bu emirleri gzden geirdim. kincisi birincinin hkmn iskat ediyordu. Fakat, alay kumandan, hl, evvela birinciyi ve sonra ikinciyi diyordu. Niin?! nk; alay kumandan numara srasyla tatbikini dnd emirlerin ne birinci ve ne de ikincisini anlamt. Halbuki, alay gidiyordu. Fakat, nereye ve ne iin?! Bunu, alay kumandannn kendisi de bilmiyor, alayn takip Sayfa 7

kitap edenlerden hi kimse de bilmiyordu. O halde, nereye gidiliyordu? Bu gidi elbette, felakete, hacalete doru bir giditi. Harekatn nihayete kadar takip ettiim bu frkann gece olduu zaman duar olduu sefaleti, ktaatndan bazlarn kaybederek ektii strab, ertesi gn mukabil tarafn topu ve piyade atei altndaki perianln tasvir etmek istemiyorum. Yalnz, beyan etmek isterim ki bu ve bunun gibi asker ynlarnn, o gidilerinin muhakkak felakete, mezara doru bir gidi olduuna hkmetmek iin pek keskin muhakeme sahibi ve pek ziyade drbin olmak lazm gelmezdi. Biz, o zaman hkmmz vermi ve saday- vicdanmz en yksek perdeden en byk kulaklara iittirmek azminde bulunmu ve ''baz nikatn nazar dikkat ve intibaha arzn vazife-i vicdaniye addederiz demitik... Ve demitik ki, ''bir kta ve bahusus zbitan heyeti, yalnz hsn-i misal olacak rehberlerle yetitirilir...'' ''nsanlarn hrmet ve taziminin, itaat ve inkyadnn kendinden maddeten deil, manen yksek olanlar hakknda tecelli etmesi icabat- ruhiye-i beeriyedendir.'' Ve demi idik ki ''Ordunun ukde-i hayat olup birok ananata bal olarak nevnema ve kemal bulabilen zabturapt- askeri hissiyatn bugn Osmanl Ordusu heyet-i zbitannda safha-i hakikiyesinde grmeyi talep etmek ahval-i ruhiye-i beeriyeye adem-i vukuftur.'' Ve istirham etmitik ki, ''bugn iin teebbs; bilkuyud ve msamaha evsaf ve liyakat-i mahsusa sahibi olmak istidadn izhar edenlerden bir (kumanda ve zbitan heyeti) vcuda getirmek olmaldr.'' Ve izah etmitik ki ''Ancak malumatl, muktedir, faal, mteebbis ve sahib-i salahiyet bir ordu mfettiinin daire-i teftiinde, cahil, ordunun talim ve terbiyesindeki gayeden bihaber kolordu ve frka kumandanlar barnamayacaklar gibi.. kezalik, ancak, evsaf- lzimeyi haiz kolordu kumandanlarnn, kolordularnda, muhtac- istirahat olan ve bir heykel-i muzir vaziyetini almaktan baka orduya iyilii olmayan frka ve alay kumandanlar cay- kabul ve atalet bulamazlar...'' edit gibi grlebilecek olan bu icraatn mutasavver mahazirinin birer birer aresi de gsterildikten sonra: ''Alel'umum iyi ordularla iyi kumandanlar yekdierinden infilak kabul etmez eyler nazariyle grlmek iin'' izaa-i vakte lzum ve msait hal yoktur, dedik. Ve en nihayet, hatrlattk ki: ''Ordunun selametini vicdanen dnen erbab- namus ve ahlak, riyadan muarradr. Ahlak- mkemmele ashabndan olanlar ekseriya, sulh ve asayite, enzar- tevecch celbetmekten ziyade meneden bir surette idare-i kelam ederler.'' Sonra ne olduu sizce malumdur. Denildi ki bu ykselen feryadn manas yoktur. Bu lzumsuz bir fart- gayret ve belki de bir cinnettir!.. Yok... Yok... O feryat, eser-i cinnet deildir; o feryat bugnk felaketi nazar- vicdan ve nazar- akl ile grebilmekten mtehassl strabatn iniksat idi. Filhakika, bir gn, (Sirenayik) (Cyrenaique) darlharekatndan Balkan yangnna koarken... Bir gn, Afrika sahilinden vatanma ulatracak yollarn kapanm olduunu grrken... Bir gn, iittim ki vatanm Selanik ve orada anam, kardeim, btn akraba ve taallkatm -mahiyetlerini anlattm iin vatanmdan kovulduum zevat tarafndan- dmana hibe edilmitir... Ne garip halet-i ruhiyedir. Dertli insanlar muhatabnn derdini dinlemekten ziyade kendi cerihalarn amaktan zevk alyor. Ben de, Nuri; adeta seni dinlemekte olduumu unutarak ne derin yaralar kartrmaya baladm. Fakat merak etme, ite, kitabn braktm noktadan takibe devam ediyorum... ''Harpte, btn ileri kuru mukavemet ve kahramanln grecei fikri anlalmasn demeyi zait'' gryorsun! Ben, bunu demeyi bizim iin vacip gryorum. Beraber ahidi olduumuz bir iki manzaray, burada, sana hatrlatacak olursam senin zait'ten vacibi de geerek farz- ayna kadar kacandan phe etmem. Mesela; senin yaralandn bir muharebede, sa cenah alaylarndan birinin cesur kumandan, dman topu atei altna girdii huduttan Doan Arslan srtlarnda, dman piyadesinin teksf eden ateleri altnda, alaynn geri dnp kendisini yalnz brakt noktaya kadar daima palas elinde ve kendi avc hattnn nnde bulunmutu. Bu cesaretin hayranym: Fakat, maatteessf bu cesaret ve kahramanlk Alayn muzaffer olmasn temin edemedikten baka perian olmasna da mani olamad. Vukubulan bu tavr ve mivara mukabil, Alayn topu atei altnda, maksada ve araziye muvafk olarak almas ve daha sonra yaylmas ve daha sonra tahsis olunan cephede taarruz ve hcumu ve komu ktaat ile irtibat sevk-u idare ve muhafaza olunsayd ve bunun iin elde, pala yerine drbn bulundurulsayd ve bunun iin avc hattnn nnde deil, ihtiyatnn yaknnda vaziyete nazr ve hakim olunacak noktada bulunulsayd ve ancak, halin, vaziyetin, sanatn btn icabat ve tedabirine tevesslde muhafaza-i sknet ve metanet edildii halde ngehzuhur bir sebeb-i meum'dan dolay Alaynn yz geri ettiini grd anda, klcn ekip, atn drt nal srp dmann arapnellerini, mermilerini istihkr ederek geri dnen avc hatlarn ineseydi ve bu suretle Alayn durdurup tekrar hasma tevcih etseydi, ite, o zaman, bir Alay kumandanna yaraan cesarete suman bir misal gsterilmi ve Osmanl tarihinin kahramanlna ait faslnda bir sahife-i zerrin vcuda getirilmi bulunurdu. te, byle bir cesaretin kurban olan Alay kumandannn namna, heykel rekzine Cenab- Peygamber de raz; ve mmeti tarafndan ''Hel yestevi'llezine ya'lemne ve'llezine l ya'lemn'' mazmununa bir iman- fiili gsterilmi olmasndan ruhen mahzuz olurdu. Sayfa 8

kitap - Sen ''hasil-i mmtaze-i merdne ve ahlk- fazla- fedakrane ile tetevvc etmeyecek kadar malmat- fenniyenin, bal bana temin-i maksat'' edemeyeceini iddia ediyorsun. Bu iddianda ne kadar haklsn... Hatta, ben, senin kaziyyeni berakis yaparak, iddia ederim, ki: Hasail-i merdne ve hissiyat- fedakranedir, asl'olan! Bunlar, yani (karakter) mktesebat- ilmiye ve fenniye ile kesb-i mazbutiyet etmedike bile masdar- maal-dir; ancak her vakit emin, mefkr netayi vermez. - Talimnamelerin, ''harbin zbitten istedii ruhi ve ilmi kudret ve meziyeti" verecek olan ksmlarnn ve maddelerinin mekteplerimizde, lyk olduklar derece-i ehemmiyette hsn tedris ve telkin edilmemi olduklar hakkndaki beyanatna ahadet ederim. Ve fakat, senin, burada hitam bulan mukaddemeni, ona, birka satr daha ilave ederek, biraz tatvil ettikten sonra o pek mdellel olan (istihkar- nefis) zeminini tetebbu edeceim. Filhakika, Mektebi Harbiyemizdeki derece-i tahsil ''zbitlik vezaif-i asliyesini'' zbitin ruhuna sokacak mertebede nafiz deildi. Ve fakat, mektep sralarnda, bu hususta daha ciddi ve daha vsi bir devre-i tederrs ve taallm geirilmi olsayd dahi yine maksadn husulpezir olamam bulunaca itikadndaym. nki, bence, hakiki feyiz verebilecek, mekteb-i asli, ktaattr. Bence, asl, talim-i sanat edecek, hakiki muallimler ve mrebbiler birbirinden yksek olan kumandanlardr. nki bence, Mektebi Harbiyeden alnan ahadetname, gen mlazmn, blk kumandan efendinin daire-i terbiyetine kabule ayan olduuna delalet eder. Gen mlzm, asl ruh- sanatn, intisabettii bln efrad nnde, bln babas olan yzbasndan ve daha byk mirleri tarafndan, i zerinde bulunaraktan renecektir. Evvela, kumandan olacaktr, bir takma! Ve sonra, kumandan olmaya hazrlanacaktr; bir ble! Ve ite byle renecektir ve sonra retecektir... Ordu mekteb-i amelisi, ancak bu suretle, makamnn ehli blk kumandanlar; makamnn ehli tabur, alay.. ilh kumandanlar yetitirmek sayesinde, milletin evlatlar bir sr gibi deil; anl, erefli insanlar olarak an-u erefe sevk ve tevcih olunabilir. Burada kadim bir hatram ihya edeyim: Beray- seyahat zmir'den rakip olduum vapur Girit'ten geerek Katanya'ya gidiyordu. Girit'ten -orada bulunan Avrupal ktaattan birine mensup- bir mlzm bindi. Bununla muarefe peyda ettik. Bir gn sonra -tekrar Girit'e dnecek olan bu mlazmla- Katanya'nn bir gazinosunda bulutuumuz zaman, o, bana, orada, tedarik edebildii yeni bir takm sar- askeriye'yi gsterirken diyordu, ki: Yzbam ''son zamanlarda yeni kan sar- askeriye'yi takipte beni biraz msamahakr grd iin adeta bana, mn fail olmutur. Mesut tesadfle, burada tedarik ettiim bu kitaplar ve benim onlar okuduumu grecei zaman, phesiz memnun ve bana bu yzden hasl olmu bulunan infiali zail olacaktr.'' Bu mlzm efendinin yzbasnn, zbitlerini yetitirmekte nasl bir blk kumandan olduu, mlzm'n gzlerinde, pekl okunabiliyordu. -2- stihkar- nefis ve hissi-i fedakri babnda talimnamelerin amik manal maddeleri zerine, o yaral bacan uzatp kyor ve oradan btn salahiyet-i kelamnla, hitabederek diyorsun ki ''zabitlik demek, feday-i nefs- can katiyen gze alm olmak demektir.'' ''Bir zbit, sanat namna, hayat ve mevcudiyetine hi ehemmiyet vermeyecektir.'' Zbit ''hayat ve rahatn hi dnlmemesi icabedince'' rahat ve hayatn feda etmeyi eref bilecektir. ''Muktazay- namus'' budur. Ben bu szlerin dimalarda ve vicdanlarda hasl edecei derin akislerin ahengini bozmaktan korkarak, hibir sz sylemeksizin onlar yalnz kemal-i hu ile dinlemi olmakla iktifa edeceim. - Muharebede her atlan merminin isabet etmedii hakknda verdiin teminat hizasnda, muharebede yaan mermi yamuru, o yamurdan rkmeyenleri, rkenlerdeh daha az slatr, diyeceim. Ve filhakika byle olmasayd Trablusgarp harbine itirak etmi olan btn arkadalarmzn mutlaka Trablus'ta, Humus'ta, Bingazi'de, Derne'de, Tobruk'ta, talyan istihkmlar karsnda bugn kemiklerinin bile kalmam olmalar iktiza ederdi. Halbuki, o kahraman arkadalar, Balkan muharebesinin de, son safhalarnda olsun, isbat- mevcudiyet ederek daire-i imknda kalan derecede icabat- namus ve haysiyeti ifa eylemilerdir. - Kitabnn 24'nc sayfasnda, zbit nedir? sual-i zmnisine, Piyade Talimnamesi maddelerinden birinin verdii ''zbit, maiyetindeki efrat iin nmune-i imtisaldir'' cevabnn stnde duran senin ''zbit, kendi ilim ve iktidarndan kumanda ettii insanlar mstefid edebilmek iin maiyyetindekilerin metanet ve besaletleri mecmuundan fazla bir metanet ve besalete malik olmaldr'' szn her zbit, pek byk dikkat ve ciddiyetle okumal ve onun manasn dimana hkketmelidir.Ve bilinmelidir ki bir millet evlatlarnn nne geip onlar atee sevketmek hak ve salhiyetini, ancak -o dediin- muhassala-i metanet ve besaleti ruhunda bulmu olan zabitler haizdir. -3Sayfa 9

kitap (Zabit ve Kumandan)n ikinci fasl ok mhimdir. Zbit, kalb, itimat kazanacak ve arkasna alaca insanlarn kuvve-i maneviyelerini takviye edecek.. Bu fasln bandan nihayetine kadar olan birok gzel szleri dinledikten sonra, ''Askerlik tedvir-i muamelt deil, insanlarn sevk-u idaresi sanatdr'' tarifine avdet ediyor ve insanlar nasl sevkolunur? diye bir daha kendi kendime soruyorum. Bu suale senin izah ettiin cevaplar hatrlarken sanki bir feylesofun u szlerini de iitir gibi oluyorum: nsanlar, ancak, emelleri, fikirleri tehis ettirilerek sevk ve idare olunabilir. Musa, Msrllarn kamlar altnda inleyen Yahudilerin bu tazyik ve esaretten halstan ibaret olan meyillerinin tecellisz oldu. sa; zamannn nihayetsiz sefaletlerini idrak ve strabat- umumiye devrinde lemde tahakkuk etmeye balam olan lzum- efakatperveri'yi din halinde tercme ve ifham etmek yolunu bildi. Napolyon; Avrupa iinde dolatrd kavmin, mahsusatndan olan an- askeri mefkresini tecessm ve teahhus ettirdi. Hlsa, insanlar istedii gibi kullanan kuvvet: Fikirler ve bu fikirleri tehis ve tamim eden kimselerdir. Fikrin hassas da hibir itirazn bozamayaca bir ekl-i mutlak ile kendi kendisini kabul ettirmektir. Bu ise, fikrin yava yava hissiyata istihale ederek akideye munkalip olmasyla mmkndr. Ve byle olduktan sonradr ki, onu sarsmak iin btn baka mantklarn, baka muhakemelerin hkm olamaz. imdi; bizim sevk-u idare edeceimiz insanlarn emelleri, fikirleri, ruhlarnda meknuz hassalar nedir? Biz, kumanda edeceimiz insanlarn hangi emellerini ahslarmzda tecelli ve tecessm ettirerek onlarn kalblerini, onlarn itimatlarn kazanacak ve onlara itimat kazandracaz? Ve onlara manevi kuvvetler ilham vesaitini tayin edeceiz? Ve insanlarda, ancak, gaye-i hayalinin, mefkrenin temerkz ettirecei o gayrimer'i hassalara, mer'i vastalarla m hitabedeceiz?! Her halde askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim iin bir vazife olduu gibi evvela, onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine'i mnevvere'de yatan Cenab- Peygamber'den sonra bize tevecch ediyor. phe yok ki bizim milletimizin seciyesi de btn seciyeler gibi teliye, matlup ekle tahavvle mstaittir. Fakat binefsihi olmak artiyle!.. Eer, bizim seciyemize, hariten, bizim seciyemizden baka secayadaki messirler tarafndan bir ekil verilmek istenirse, bundan sabit ve muayyen hibir ekil, hibir netice hasl olamaz!.. -4Ruh- Taarruz Ordunun vazifesi, vatan inemek isteyen dmana kar ayaa kalkmaktr. Bu kalk, elbette yerinde durmak iin deil, dmana atlmak iin olursa kalklm olduuna deer. (Zabit ve Kumandan)n nc fasl bu zeminde ne hakiki esaslar gsteriyor: - Muvaffakiyet iin en emin vastann taarruz olduunu anlamakta srar olunmaz; ancak, taarruz ordusu vcuda getirecek milletin, Japonlarn (Kokeyi Zayn) dedikleri, ruh- taarruza sahibolmas lazmdr. Bu ruh- taarruz, 1904 senesinde, ''Bin keder, bin yeis, fakat her eye ramen ileri! Baka hibir ey dnmek lazm deil. ''Na'm meydan- muharebede tehir etmek. te bu Cenabhakkn emeli!'' arksn terennm ederek Kazomaro sefinesiyle harbe giden Miralay Kujima'larda; Bu ruh- taarruz, Sasebu limanndan harbe karken, familyasna ''Bu andan itibaren benden haber beklemeyin! Vazifemden baka bir eyle megul olamayacamdan, sizden de haber istemem!'' diye yazan, Amiral Togo'larda; Bu ruh- taarruz, Nanzan muharebesinde olunun kalbinden vurulduu haberi zerine, familyasna: "Olumun klleri Tokyo'ya getirildii zaman hemen defnolunmasn! Yaknda ben ve kk olum da terk-i hayat edeceimizden, o zaman, mz birden defnedersiniz'' emrini veren General Nogi'lerde; Ve bunlar takibedenlerin kffesinde btn feyziyle mevcut olduu iindi ki narin Japonlar iri yapl Ruslara meydan okudular. -5nisiyatif Nuri; Ruh' taarruzundan sonra, kitabnn hitam bulacan zannediyordum. Derhal (nisiyatif)in, nme kt ve dedi ki: Muharebede tahsil-i zafer ve galibiyet en ke kadar bilcmle rtbe eshabnn bizzat imal-i fikr ile kendiliinden tedbir ittihazna alm olmalarna mtevakkftr. Sayfa 10

kitap Hakikaten talimnamelerimiz, kanunnamelerimiz gzden geirildike, sanat- askeriyenin aslolan kaide ve kanun ve usulleri okunur ve bellenir. Fakat, bu bilgilerin, insan sanatkr yaptna, yapabileceine kaani'olmak, elbette gaflet olur. Hatta, bu usul ve kaidelerin cihat- tatbikiyesiyle de az ok itigal etmi olmak bir ordu iin medar- necat olamaz! Her hangi bir cztamn kk bir manevrasn takibedelim: ve kabul edelim ki cztamn en byk kumandanndan neferine kadar herkes talimname ve kanunnamelerde bast-u beyan olunan usul ve kaideleri biliyor ve bu manevra ilk tatbikatlar da deildir. Mesela, cztam kumandan, gzel bir yry emri veriyor. U kumandan mlzm efendiye kadar, bilcmle madun kumandanlar usulne muvafk emirlerini veriyorlar ve kol harekete geiyor... Dmanla temas vukuunda da; kezalik, cztam kumandannn verdii alma ve sonra yaylma emri, almeratibihim, tekerrr ederek en kk paraya kadar ktaya yapaca i tayin ediliyor. Harekt, son safhasna kadar, iyi idare edilmi gryoruz. O halde, hkm verebilecek miyiz ki bu kta muharebede vazifesini ifa edebilir ve vatana muzafferiyet temin edebilir? Bu hkmn itasnda biraz mteenni bulunmak lazmdr. nk bu ktann muharebede tesadf edecei ahval ve erait hep bu grdmz gibi olmayacaktr. O halde ne kadar ahvale tesadf etmek ihtimali varsa hepsini tasvir ve tatbik edelim! ok gzel, bunu yapmaktan geri durmayalm; fakat ''harpte yle ahval dahi vaki'' olur ki ahval-i mezkre haknda umumi vesaya beyan bile mmkn deildir.'' Talimnamelerimizin, bu gibi fevkalade ahval iin nasihat vermesinden sarfnazar, esasen ihtiva eyledii kavait ve nizamat; harpte umumiyetle tesadf edilen basit tabiye ahvaline ancak amil olabilir. Halbuki kumandanlar her hal ve andaki vaziyete kar tereddtsz ve sratle icabeden tedbirleri almaya mecburdurlar. Fevkalade ve nagehzuhur hallere, ilk temas eden, bir ktann en byk kumandan deildir. Byk, kk her cztamn iinde her zabit ve her kk zabit ve hatta her nefer suret-i hareketine dair mafevkinden hibir emir ve hibir fikir almad ahval karsnda kalr. te, bu sebepledir ki gerek kumandanlarn ve gerek neferlerin bizzat imal-i fikr ederek kendiliklerinden i grebilecek meziyette yetimi olduklarna kanaat olmadan bir kta-i askeriyenin, bir ordunun ayan- itimat ve istinat bir kuvvet olarak tannmas gaflettir, felakettir. - Bir kuvveti vcuda getiren insanlar; hayat- umumiyeleri, fikirleri, serbesti-i hareketleri ezilmemi, grbz, neeli efrattan ve zabitandan mrekkep olursa byle bir kta-i askeriyede, bizzat imal-i fikr ile kendiliinden i grme hassas pek ziyade mtecelli olur. talya muharebesinde, Derne kuvvetlerine kumanda ettiimiz mddete bu hakikat ispat eder her gn birok misaller grdk. Filhakika, Derne kuvvetlerini vcuda getiren Urban, tavsif ettiim gibi insanlar olduklar gibi onlarn balarna geen zabitan da - her eye ramen - fikirlerini, serbesti-i hareketlerini ezdirmemi genler idi. talyanlarn falan veya filan istikamette bir hareketleri, bir hurular haber alnr alnmaz; emir beklemeksizin her mcahit tfeini kaparak itima mahalline koar ve orada emir itas teahhur ederse yine kendiliinden dman istikametinde revan olur ve bu hareketini yle bir muhakeme-i fikriye'ye de istinad ettirir: Madem ki dmann bir hareketi mahsustur, muharebe ihtimali mevcuttur. Muharebe iin dman ordughmzda beklemek olmaz; onu uzaktan karlamak ahsendir. Dman az ise yetiebilenlerimiz onu tevkif veya tardeder, ok ise umum mcahidin yetiinceye kadar dmana tfek atarak hareketini arlatrr ve icabederse biraz geriye ekiliriz. Fakat ileri gitmek, beklemekten iyidir. Hibir ey yapamazsak dman grr, kuvvetini anlar, meraktan karz. Bunlarn her biri ileri veya geri harekette nereden gitmek, nasl gitmek, nerede durmak ve nasl durup atee balamak lazm geleceini emre intizar eylemeksizin kendiliklerinden takdir ve tatbik ederler, yeter ki onlara umumi istikamet ve fikirler isabetle gsterilmi olsun. Denilebilir ki - sair yerlerde olduu gibi - Derne'de de bir sene talyanlar malubeden ve Derne'nin kilometre muhiti zerinde vcuda getirdikleri istihkamlarnda hapseden kuvvet, kendiliinden Osmanl kuvvetini vcuda getiren insanlarn talya ordusunu terkibeden insanlardan daha feyizli bulunmu olmasndadr. Yoksa, adet, top, tfek, mhimmat ve fennin bahettii faikiyetler nazar dikkate alnrsa, kurunuvustadan numune - numa olan Derne kuvay- kalilesinin son asrn btn fuyuzat- tekemmlatndan hissein olan bir ordunun karsnda bir gn bile durmamas lzumunu teslim etmek lazm gelirdi. Grlyor ki eldeki vasta kurunuvusta yadigr olsa da, bunun eczas, grlecek i iin adm banda emre, bir ihtara ihtiya gstermeden kendiliinden harekette feyzini alm bulunursa, karsndaki bu hassadan mahrum kaldka, dnyay terekkiyat'n en byk ltuflaryla mesut olsa bile muzaffer olamaz!.. Tarih dahi diyor ki ordular, ksmkllisi gnll olan salam bnyeli ve istidatl askerlerden mrekkep bulunduu zamanlarda, yani eski askerlik usulnn cari olduu edvarda, ordularda (nisiyatif) o derece mtecelli idi ki, mafevkler, bu hassann fkdanndan deil, bilakis ifratndan endienk idiler. Filhakika, bir ordu eczasndan her birinin bizzat her ii mtefekkir olmakta ve kendiliinden yapvermekteki Sayfa 11

kitap derecesi ifrat bulursa cidden endieye deer. Zira: kendiliinden grlen iler msbet olduka ne kadar ayan arzu ve takdir ise maksadn hilafna aidiyeti halinde de o derece ayan muahezedir. Halbuki her hareketin maksada mutabakat, her trl ahval ve erait dahilinde maksad ak surette grebilmeye mtevakkftr, ki bu hususta kolordulara, frkalara kumanda edenlerle bir tabur, bir blk kadrosu iinde ve avc hatt dahilinde bulunup manzaras mahdut olanlarn hkm ve ihatalarnda elbette fark olmak lazmdr. Bu sebepledir ki talimname kendiliinden harekete baz hudutlar izer ve der ki, madunlarn istikll-i hareketleri efal-i keyfiye rengini almamaldr. Harbde, muvaffakiyat- azimenin sslesas olan faaliyet-i mstakille, hududu lazime dahilinde olandr. Kendiliinden hareket hassasiyle, kendilerine kumandanlk etmi olanlar memnun ve hasmlarn pek meyus etmi olan mcahidin-i urban da bu hususta ifrata kapldka neticeler menfi olmutur. Her hareketin, nik bedini takdir iin bizzat imal-i fikir ve muhakemeyi ve muhakeme-i fikriyesinin ancak taallku halinde i grmeyi itiyadetmek aleltlak fena olmayabilirse de orduda mafevk makama geenlerin, henz o makama gemek iin, sinni, tecrbesi ve rtbesi msait olmayanlardan alelmum daha vsi' ve umull ve vukuflu ihataya sahip bulunmalar kabul edilmek lazm geldiinden, madun, mafevkin emrettii hususatn mahiyetine akl erdiremese de onu tatbika mecbur tutulmas, ordunun ruh- asl-i inzibat iktizasndandr. (nisiyatif)in hadnainaslk mertebesine varld bir orduda herkes amir bizzat olur. Amir, madun yoktur. Binaenaleyh itaat ve inzibat dahi teesss edemez. Son asr ordularn tekil eden efrat, eskiden olduu gibi ksmkllisi, kendi gnl rzasyla hizmet-i askeriyeye dahil olanlardan ibaret olmayp btn efrad- millet hizmet-i askeriye ile mkelleftir. Arzusu olan da olmayan da hizmet-i vataniyesini ifa ile mkellef tutulmutur. Ve tutulmaldr. Bu yolda teekkl etmi bulunan ordular, eski zamann ordularnda olduu gibi mafevkler, ifrat derecede (nisiyatif)i hadd-i itidale irca' etmek, onu inzibat ve idare altnda bulundurmak dncelerinden varestedir. nk bugnk ordularda vakt- hazarda uzun seneler tatbik olunan iddetli zapturapt biroklarnda kendiliinden hareket istidadn bouyor. Bu sebeple bugnk mafevkler, madunlarnda (nisiyatif) uyandrmak iin onlar ikaz ve bilhassa muharebede tevik ve tergib etmek mecburiyetindedirler. Daha dne kadar, Osmanl ordusunun kumandanlarnda, zabitlerinde, askerlerinde (nisiyatif)e bedel atalet-i fikir mehud idi. Malumdur ki bir orduyu terkibeden, alelmum, her fert, zihayat bir makinenin, canl uzuvlar, paralardr. Bu makineyi ileten, her uzviyeti, her parasn harekete getiren vasta, buharla mteharrik motorlar deildir. O vasta-i tahrik, ordu makinesini vcuda getiren azay- zihayatn dimalarndaki kuvvet ve kanlarndaki ruhtur. Bu dimalarda ve bu kanlarda lazm olan kuvvet ve srat-i cereyan bulunmazsa makine durur ve baka hibir kuvvet onu iletemez. Byle bir makinenin tedviri iin herhangi bir veya birka makinistin meharet-i sanatkrisi de kifayet ve kefalet edemez. nk bu uyuuk dimalardan ve durgun kanlardan mteekkil ktleler, ta, demir ve odun ynlarndan da daha atl ve daha sakildir. Ahcar ve ecar ynlar balya haline konarak kk bir manivela tatbikiyle shuletle tahrik olunabilirler. Fakat, byk, kk cztam balyalar halinde bulunan atl dimal insan ktlelerinin sevk u tahriki iin lazm olan kuvvetin, manivelann mevcudiyet-i fikriye ve ruhiyeden nebeanna intizar olunur. Ve nokta-i tatbiki, dimada, kalpte aranr... Grlyor ki, bir ktleye ordu demek iin o ktlenin ekal-i muayyeneden birinde inksam ve banda bir veya birka muharrikin bulunmas kfi deildir. Orduda bilcmle emir sahiplerinin; orduya kumanda eden zevata faal ve fedakr birer muavin klan (nisiyatif)in btn itiyadatn iktisabeylemeleri icabeder. Bunun iin tevessl olunacak vesaitin lzum-u taharrisi matuf olduu maksadn ehemmiyetiyle tezahr eylemektedir. Vaka, alelmum (nisiyatif)in lzum ve fevaidini talimnamelerimizin mevadd- mahsusasnda okuyor ve nazari olarak muhassenat hakknda pek ok sitayilerde de bulunuyoruz. Fakat, itiraf olunmaldr ki kendiliinden hareket ve i grmenin taammumn umumiyetle faydal bir ekle sokarak onun bir vazife-i mahsusa halinde tannmas iin ittihaz icabeden suret hakknda Osmanl ordusunda sarf- zihin edilmemi ve bir karar verilmemiti. Halbuki kumandan, zabit, nefer yetitirmekte takip olunacak esaslarn, tatbik olunacak terbiye usullerinin, yaplacak talimlerin gayesini, kendiliinden i grmek hassasnn vcutpezir klnmasna matuf bulmakta phe ve tereddde mahal yoktur. -6Bizim, (Sirenayik)'te kumanda ettiimiz kuvvetlerin eczasnda, kuvveimaneviye, fikr-i taarruz ve inisiyatif evsafnn mevcut olduundan bahsedilmitir. Fakat, bu noktada btn vuzuhiyle canlandrlmak lazm gelen bir hakikat-i mahza vardr ki, o da, scak kanl Afrika evlatlarnda o saydmz evsaf- cengaveranenin fiil halinde tecelliyat bir takm tein ruhlarn Afrika Sayfa 12

kitap semasnda pervazile balar. Bervehiti bir ka satr, Derne ordugahna ve Kasr- Hrun, Rabat, Seyit Abdullah srtlarna, bir senelik hayatmz beraber hasreylediimiz arkadalarma ithaf ediyorum. Zbit ve Kumandan'n mebahis-i muhtelifesini ve bilhassa, istihkar- hayat, fikr-i taarruz ve kendiliinden harekete evsaf- liyesini okurken ve bunlar iin zihnimde muahhas misaller ararken, Derne kuvvetleri nzam- harb yle gzmn nnden geiyor: ark kolu, Beraase kolu, Dirse kolu, Hase kolu, Ubeydat kolu, Ailet-i Mensur kolu, birinci tabur, ikinci tabur, topu taburu, mitralyz blkleri, Tmsekit, Suse mfrezeleri. Ve bunlarn balarnda; ''Hac Emin'ler, Ali'ler, Mmtaz'lar, smail Hakk'lar, Halim'ler, evket'ler, Nurettin'ler, Rusuhi'ler, Fehmi'ler, Ahmet Hamdi'ler, Hseyin'ler, Saffet'ler, Reit'ler, Eref'ler, Fuat'lar ve bunlarn arkadalar.'' Umum Bingazi kuvvetleri nizam- harbine bakmak istersek, bu yazlarmz, btn o kahramanlar tayabilecek kadar tevessu'dan ciz kalr. imdi de, notlarma bakyor ve orada, bu saydm imzalar stnde, muhtelif tarihlerde ve muhtelif safehat- muharebede okunmu, askerlik ruhuna safabah ve btn askerler iin imtisale ayan enmuzecleri hvi yzlerce raporlar, takrirler buluyorum. Bunlardan bazlarnn, baz cmlelerini, o kymetli asker arkadalarn hrmet ve tebcil ile ydna vesile olmak zere aynen dercediyorum: ''Muhayyile zaviyesi Urbaniyle dn gece ileri karakolda idim. Bugn, tul-i ems ile beraber (Seyit Abdullah) cihetinden kmak isteyen bir dman kuvvetine taarruz ettim. kamad. ki kiimiz mecruh oldu. ayan ehemmiyet bir ey yoktur'' ''Dman saat drtte, garp cihetine bir tabur, ark cihetine bir blk kard. Yanmdaki ileri karakol kuvvetiyle hemen dmann taburuna taarruz etmek zere yrdm. Bunun zerine dman taburu geriye, istihkmlara ekildi; arktaki blnn de avc siperlerine avdetini grdm.'' ''Saat 11'de Kireoca srtlarna ilerlemi olan dman zerine ark Urban, Muhafzyye ve birinci taburdan yanmda bulunan kuvvetle taarruz ettim.'' ''Dmann hatt- asl istihkmndan be yz metre ileride yapt avc siperlerindeki kuvvetine taarruz ettim. Dman hatt- aslye kadar takip ettim. stihkmn nndeki tel rglerini ve byk kazklar skp attm. Tarasst kulesi gndz rzgrdan ykld iin onu tahrip etmek nasip olmad. -Suret-i mahsusada emrolunmutu.- Mamafih sair tarassut mevkileriyle topu amplasmanlarnn ve avc siperlerinin bir ksmn tahrip ettim.'' Dman btn kuvvetiyle ilerliyor. Ben, siz gelinceye kadar dman tevkif iin taarruz ediyorum.'' ''Dman, dn akam igal ettii srtlarda istihkm inasyla megul olmaktadr. Topusu yol zerindedir. Garp istihkmnn nnde dman taburu (Tmsekit)'e doru ilerlemektedir. Ben (Vadi-i b Misafir) cihetindeyim. Taarruz iin emrinize intizar ediyorum.'' ''Mitralyzn ilerisinde, dar geit yol zerinden dman kovaladk. Hac Emin, Kasm, Saffet Efendilerle miktar kfi muhafziyye ile bulunuyoruz. imdi mitralyz de ilerletmek zere mitralyze geldim. Onlar da ilerliyorlar. Cemil Efendi'ye emirlerinizi tebli ettim.Tekrar vazifemiz bana gidiyorum. Ktamz kart, her kabileden mrekkeptir.'' ''Emrilileri zerine 9 neferle garp istihkmnn 800 metre karsna geldim. Mlzm Osman Bey de 3 neferle Seyit Abdullah cihetinden bize doru geliyor. Yzba Hac Emin Efendi'nin de vadi cihetinden taarruz etmek zere ilerlemekte olduunu gryorum.'' ''Asker, Rusuhi, Nurettin, Ethem yaralandlar. Fakat, dier arkadalar daha yaralanmadlar!.. Dman takibe devam ediyorlar.'' ''Topun birinin niangh yuvas bozulduundan endaht kaabil deil. Birinin de hartu srgs krlmtr, el ile imla olunuyor. (Mecmuu zaten iki idi) eer mutlak lazmsa bununla atee devam edebilirim.'' ark kuvasyla garp ileri karakol mevziine geldim. Ne cihete taarruz edeyim? ''(Vadi-i b Misafir)'den ilerleyerek boyun noktasn igal etmek suretiyle hatt- ricatmz kesmek isteyen dman zerine, mlzm Kasm Efendi kumandasnda bulunan 70 kiilik (Aileimansur) ve ellvi mcahidini de alp taarruz ettim. Saat on buukta dmann iki taburu ile arptk. Dman ricate mecbur edilmitir. ''100 kii kadar mcahit ve muhafziyye efradiyla dmann (Eritre) taburuna taarruz ettim. Be yz metreye kadar yaklatm. stihkmet, zerimize ate at. Sa kolumdan kurunla yaralandm. ok kan zayi ediyorsam da askerin kuvvei maneviyyesini bozmamak iin hatt harpten ekilmeyeceim. lrsem, yanmda Remzi Efendi vardr. O, benim de kuvvetimi idare eder.'' ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL Sofya Ataemiliteri Erkn Harbiye Kaymakam Sayfa 13

kitap M. KEMAL Erkn Harbiye Binbas Mehmet Nuri Bey'e Atatrk'n ilk eserlerinden biri olan Hasbihal'in metni, Ruen Eref naydn tarafndan yazlan bir girile, Byk Adam'n lmnn onsekizinci yldnmnde O'nun aziz ruhunu anma vesilesi olarak yaynlanmtr. GR ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal'' Mustafa Kemal'in yazp yaynlad kitaplarn apa en ufaklarndan biridir; belki de en ufa... Fakat tad mana bakmndan, phesiz ki, ok byk deerdedir. Bu deer, kitabn felsefede kullanlan: ''Nicedir?'' fakat: ''Nice olmalyd?'' yoklamalarna kendi konusunda bilimli bir karlk tekil etmesinden ve hele: ''Nice olmalyd''y gerekletirecek insan byk eserinden ok daha nce bildirmi olmasndan ileri geliyor. Uyandrd ilgi, ruhun maddeye karakterin bilgiye stn olduuna inanr, fakat ikisi de en verimli biimde kaynaarak birbirini desteklerse sonucun salam olacana gven besler gereki bir grle lkc bir anlayn yurtseverlik, milletseverlik, meslekseverlik ve ileri dnrlk prensiplerini kendinde diri tutmasndan ileri geliyor. ''Sehl-i mmteni''in, veya ''vecizenin ta kendidir'' denebilecek bu kitapk, Mustafa Kemal'in kiiliini aratrp yazacaklar iin asla ihmal edilemez bir belgedir. Onun, deil her fasl hatta her paragraf ayr ayr incelenmeli; eletirilmeli, yorumlanmaldr. Zamanla askerlikteki baz usuller de tabii olarak deimi, yenilemi bulunsa dahi, mesleksever gen subayn, devrim kavramna bal aydn sivilin bu kitaptan daima renecei, hi deimez, kkl ders konular vardr. . Kitap, bir gndermeye karlk olarak hasbihal biiminde kaleme alnmtr: Erkn Harbiye Binbas Mehmet Nuri Bey'in (rahmetli Nuri Conker) 1913 yl knda Birinci Tmen arkadalarna verdii konferanslarn bir araya toplanmasndan vcut bulmu olan ''Zbit ve Kumandan'' isimli eserine Bulgaristan'taki Trk Ataemiliteri Kurmay Yarbay Mustafa Kemal'in cevab... Bu bilgiye gre her iki eserin de zaman evresi, Balkan sava ertesi ile Birinci Dnya Sava'nn arifesidir. Facial olaylarn zoru altnda bir silkinip kalknma abasna sahne olmu bu zaman evresi, ordumuzun slahatlk tarihi ve psikolojisi bakmndan mstesna nemde bir mana tar. 1908-1909 tarihi, imparatorluun hkmet rejiminin deiiminde nasl mhim bir yenileme balangc olmusa, 1913-1914 tarihi de, Balkan bozgunundan sonra imparatorluk ordusunun genlemesinde yle bir balang saylmtr. Ba hrriyet yiidi tanlan, Berlin'e ataemiliter giden, Trablusgarp savanda Bingazi mdfii kuvvetlerin umum kumandan olan, Balkan harbinin ikinci ksmnda Hurit Paa ordusunun erknharbiye reisi olup Edirne istirdadcs diye hreti ordu ve millet arasnda bir kat daha byyerek kahramanln, mcahitliin ve dinamizmin sembol saylma derecesine varan Enver Bey, sadrazam ve serasker Mahmut evket Paa'nn kurban gittii suikasttan sonra paa rtbesi ile Harbiye Nzr olur olmaz, malup orduyu, kesin bir kararla, artk yararszlam addedilen gekin kumanda unsurlarndan temizlemitir. Bu yeni orduyu iyice modernletirerek salamlatrmak gds ile de General Liman von Sanders'in bakanl altndaki Alman askeri slahat heyeti memlekete getirilmitir. kinci Balkan savana son veren Londra muahedesi imzalanp Balkan devletleri ile diplomatik mnasebetler yeniden kurulunca, hrriyet kahramanlarndan, Paris ataemiliteri, Trablusgarp mdafaa kuvvetleri erknharbiye reisi, ikinci Balkan harbi srasnda Bolayr'da Fahreddin Paa kolordusu erknharbiye reisi, ttihat ve Terakki Partisi Umumi Ktibi Ali Fethi Okyar Trkiye'nin Sofya Bykelilii'ne; hrriyet kahramanlarndan, Hareket ordusu erknharbiye reisi, Derne Kuvvetleri Kumandan Kurmay Yarbay Mustafa Kemal de Sofya ataemiliterliine gnderilmiti. . lk subaylk alar stibdat rejimine kar Hrriyet kavgalar zamanna, Osmanl saltanatnn Bosna-Hersek'te, Bulgaristan'da, Libya'da, On ki Ada'da, Arnavutluk'ta, Makedonya'da, Bat Trakya'da sona ermesi yllarna rastlam; bylece, benlikleri srgnler, ihtilaller, inklaplar ve harplar iinden gee aa on senede birka mrlk tecrbe edinerek olgunlam yurtsever iki gurbetzede hemehrinin heyecann bir felaketin acs ile bir zaferin zlemi arasnda, olanca lirik, elejiyak, satirik, realist ve idealist vasflarnda hza getirdii anlalan ok esasl meslek davalarnn zmndeki gr noktalarn aklar bu Hasbihal, Mustafa Kemal'in sezii, kavray, kltr, inan, gveni, mant ve o demlerde rtbesi iktizas tabii olarak n planda grlmemekle ve grnmemekle beraber orduda mesleki, fakat milli ishalatclk isterlikteki kdami hakknda en doru dnceyi edinmemizi salam bulunuyor. Nuri Conker'in ''Zbit ve Kumandan''n, esefle syleyeyim ki okumadm. Fakat Mustafa Kemal'e, ''Hasbihal''de grdmz derecede ilgi ve cokunluk vermi ve onun baz esasl konular zerindeki Sayfa 14

kitap dncelerini aklayarak meseleyi ve noktainazarn aydnlatmasna vesile olmu bulunduuna gre kuvvetle tahmin ediyorum ki kymetli bir eser olacaktr. Herhalde, Dhinin belli bal hassalarn Trk nesillerine kendi azndan duyurmaya yol aan bir kitap yazm olduu iin Nuri Conker'e rahmet dilemek, dorusu, kran borcudur. . Alts Derne cephesindeki resimlere ayrlm otuz iki sahifelik bir kitaba, -bir tek sahifede balayp biten, en uzunu dokuz sahifeyi gemeyen- alt fasl sdrabilmek; bu fasllarn daha ilkinde o zamanki ordunun btn eksiini gediini be alt maddede toplayp be on satrda ortaya koymak; hi vakit geirilmeksizin, u bu kaytlar konmakszn, hatr gnl gzetilmeksizin bu eskiler giderilmezse byle bir ordudan harp zaman yurdu koruma vazifesi beklenemeyeceini felaketten nce sezerek, rtbesindeki kkle bakmadan, hibir eyden ekinmeden yksek makamlarn kulana haykra haykra ulatrmak; bunu byle yapmann vicdan ve iz'an sahibi kiiler iin ahlk borcu olduunu sylemek; ordu kurmann iyi subay yetitirmeye bal bulunduuna inann belirtmek; subayn ere, komutann subaya iyi rnek olacak ruh yksekliinde bulunmasnn salanmas gerektiini aklamak; insanlarn maddece deil, manaca kendilerinden stn olanlara sayg besler olduklarna dikkati ekmek; yeni zihniyetli bir ordu kurmann yolunu kdem ve kademe vasflarna ve tertiplerine gre aydnlatmak; en iyi ve geni Harbiye Mektebi retiminin bile asl, ordu mektebinde, iyi komutanlarn gzcl ve yetitiricilii sayesinde srf i zerindeki ciddi eitim almalar ile geliebileceini bildirmek; ''Ordu mekteb-i amelisi, ancak bu suretle makamnn ehli tabur, alay vs. komutanlar yetitirmek sayesinde milletin evlatlar bir sr gibi deil, anl erefli insanlar olarak an ve erefe sevk ve tevcih olunabilir'' demek; bylece ordunun rencilik andan en st komuta mertebesine kadarki esas ilerine akl erdirmek, dertlerini bilmek, onlarn dzeltilmeleri arelerini gstermek, bir gen kolaas yle dursun, deme yksek rtbeli ve makaml yiidin bile kr deildir. Bu bakmdan ''Zabit ve Kumandan ile Hasbihal''in bu tek fasl bile insana, Koi Bey'in mehur risalesi ile brahim Mteferrika'nn ordu slahat lzumunu bildirir lyihasnn tmnden daha ilgi uyandrc grnyor. Bir devlet sonundaki ordunun maddece ve manaca eksikliklerinin ve bir devlet balangcnda kurulmas gereken orduda bulunmas art meziyetlerin Mustafa Kemal gz ile grlp karlkl iki manzara halinde, hem de en canl renklerle resmedilmi bir tablosudur denebilecek bu fasl, bence, kendi tarznda, bizim tarihimizde ve edebiyatmzda bir ei daha yok bir belge kymetindedir. Bu fasl Mustafa Kemal'in, daha Kolaalndan beri, kendinde byk bir slahat meziyeti, bir bakomutan hslat sezer olduunu gsteriyor. Tenkitler de, olaylara Mustafa Kemal gz ile baklarak Mustafa Kemal eliyle yazlm raporlara dayanr gereki ve duygulu hatralar zerine yrtlmtr. Eksiklerin giderilme yollar da onun zek haddesinden geen tasarlarla klandrlmtr. Mustafa Kemal'in birinci faslda Edirne manevrasn, mesela ''Kartran'' da grdklerini eletirerek anlatma tarz, tpk ankaya sofrasnda ciddi ileri hikye ve tenkid ettii zamanki slubuna benziyor... Namk Kemalvari olan, hatta yer yer eski Roma belgati enisini andrr cmlelerle bezenmi bulunan bu slup, grteki doruluk, syleyiteki aklk bakmndan tipik ve karakteristik Mustafa Kemal edasndadr: ylesine salam mantk; ylesine isabetli kestirip at, ylesine yrei kanayarak haykr, ylesine halis uyar... Fasln dramatik mana alan ksm udur ki Mustafa Kemal, ikyetli raporunu vurdumduymaz makama sunmutur. O makamda Selanik'i bir yl sonra Yunan ordusuna muharebesiz teslim edecek kimseler oturmaktadr. Rapor, o makam sahibinden ordu mfettilii makam sahibine kadar gitmitir. Fakat takdir edilerek deil; haddini bilmezliin rnei diye gsterilerek... Halbuki, Kurmay Kolaas Mustafa Kemal, esasen ordu mfettiliine de ayrca maruzatta bulunmutur; hatta bunun son satrlarnda, Eskilos'un trajedyalarndaki tok szll hatrlatr bir talakatle: ''Kumandanlar byle zatlardan olduktan sonra orduda talim neticesi; emirde, kumandada, itaatta, inzibatta eyi giri aramak serabda su aramak gibidir'' demek kahramanln bile gstermitir. . Bununla beraber Mustafa Kemal bu faslda meslein yalnz kadrosunu haddeden geirmekle, meslein her rtbe ve merhalesinde bulunmas gereken vasflar, meziyetleri saylmakla kalmyor. Askerliin gerektirdii en kkl ruh meselelerine de temas ediyor: mukavemet, fedakrlk ve kahramanlk gibi... Bu haslatlarn bugnk fenne ve terakkiye uygun bir portresini iziyor... Tasviri, O'nun, sonralar anakkale, Mu, Bitlis, Sakarya, Dumlupnar gibi byk ilerde gsterecei cesareti daha nceden haber vermektedir. Mustafa Kemal, mertlik haslatlarn, fedakrlk duygularn, yani karakteri askerlik ve subaylk mesleinde asl olarak grmektedir: lim ve fenle disiplin altna alnmam olsa bile karakter, gene byklkler kayna olur; ancak, her vakit ''emin ve mefkr'' sonu vermez dncesindedir... Cesareti, mukavemeti, kahramanl uurlu bilgili; fennin, meslek sanatnn, halin, durumun dileklerine ve gerektirdiklerine uygun; gayeye dayanr istiyor. Eli palal, at nde, gz bir eyi grmez atlganla zafer salayc gzle bakmaktadr. . kinci faslda nefsi istihkrdan ve fedakrlk duygusundan bahsederken, Nuri Conker'in: ''Bir zabit, sanat namna, hayat ve mevcudiyetine hi ehemmiyet vermeyecektir. Hayat ve rahatn hi dnlmemesi icap edince zabit rahatn ve hayatn feda etmeyi eref bilecektir. Namusun muktezas budur'' dediini duyunca, Mustafa Kemal gibi, kimseye ba emez bir adam, bu hakikat nnde adeta bir fakir dervi tevazuu ile boyun Sayfa 15

kitap bkerek tasdik etme vaziyeti almakla mesleine sevgisinin ve saygsnn ne gzel bir rneini vermi oluyor! Kahramann, kendi klcn kutlayarak selamlamas gibi adeta dindarca valresk bir jest... ''Muharebede yaan mermi yamuru, o yamurdan rkmeyenleri rkenlerden daha az slatr diyeceim'' sz, Anafartalar kahramannn azna ne kadar yakyor!.. l ve Balkan tecrbelerine dayanan bu sz, Homeros'un Truva'daki Ailin azna yaratrd szlerden insana daha ok tesirli geliyor... ''Subay maiyetindekilerin metanet ve besaletlerinin topundan stn bir metanet ve besalete malik olmaldr ki kumanda ettii insanlar kendi bilgisinden ve gcnden faydalandrabilsin'' diyen Nuri Bey'e Mustafa Kemal: ''Senin bu szn her zabit pek byk dikkat ve ciddiyetle okumaldr. Onun manasn beynine hakketmelidir. Ve bilinmelidir ki, bir millet evlatlarnn nne geip onlar atee sevketmek hak ve salahiyetini ancak o dedii metanet ve besalet muhassalasn ruhunda bulmu zabitler haizdir'' cevabn sunmakla kendi nazarnda subaya ne byk mana, misyon ve sorum vermi olduunu anlatm oluyor. . Hasbihal'in, belkemii saydm nc fasl, bence btn okul kitaplarna alnacak; ders olarak her neslin Trk ocuklarna kelimesi kelimesine belletilecek deerdedir... Bu fasl yirminci yzyln ilk yirmibe ylndaki Trk devletinin btn mukadderatn; o mukadderat deitirip zafere ulatrmakta en ba rol oynayacak kahramanla birlikte tasvir eden bir ''Self portrait''dir. Kurtarc ve kurucunun kendine inann ve yapacana gvenini apak bildiren bir iarettir bu... Bir yandan yenilmemizle biten Balkan Harbi'nden sonra ordunun bana slahat olarak getirilmi yabanc heyeti; Birinci Cihan Sava; yenilmemizle sona eren o savan sonucundaki mtareke; o mtreke; o mtreke iindeki aknlk; kurtulu yolunu mandaya bavurmada aray; milli ayaklanma; ona, galip itilaf devletlerince verilen etecilik ve haydutluk ad Trk vilayetlerinin baka baka devletlere mensup igal ordular arasnda bllmesi; zmir'e Yunan askeri karlmas; bunlara kar koyup ve birlik kurarak kurtulu abasna sarayn ve Babli'nin, yabanc basksna uyarak, isyan gz ile bakmas; milli hareket zerine eyhlislam fetvalar ile donatlm ''Kuvay nzibatiye'' gndermesi; i vilayetler ayaklanmalar; erkez Ethem ihaneti; Sevr muhedesinin idam hkm gznne getirilir; bir yandan da Kurmay Yarbay Mustafa Kemal'in: ''nsanlar istedii gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri teahhus ve tamim eden kimselerdir. Fikrin hassas da hibir itirazn bozamayaca bir ekl-i mutlak ile kendi kendisini kabul ettirmektir. Bu ise fikrin yava yava hissiyata istihale ederek akydeye mnkalip olmas ile mmkndr. Ve byle olduktan sonradr ki, onu sarsmak iin btn baka mantklarn, baka muhakemelerin hkm olamaz.'' ''...phe yok ki bizim milletimizin seciyesi de btn seciyeler gibi teliye, matluk ekle tahavvle mstaittir. Fakat binefsih olmak artyla... Eer bizim seciyemize, hariten bizim seciyemizden baka secydaki messirler tarafndan bir ekil verilmek istenirse bundan sabit ve muayyen hibir ekil, hibir netice hasl olamaz'' demi olduu okunursa Mustafa Kemal'in 1914'te daha Birinci Cihan Sava patlamazdan nce, ''gelecek''teki olaylar ne kudretli bir ruhla grm, ne kuvvetli bir dille noktas noktasna anlatm olduu bsbtn ortaya kar... Hele ''Askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim iin bir vazife olduu gibi evvela onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine-i Mnevverede yatan Cenab- Peygamberden sonra bize tevecch ediyor'' demi olmas, yapacana olaylardan ok daha nce inanan ve baaracana hi phesiz gvenen kurtarc ve kurucunun peygamberane denebilecek manadaki aklayn gzlerimiz nne koyuyor. Erzurum, Svas Kongreleri, Milli Misak, Ankara'da Trkiye Byk Millet Meclisi ve hkmeti, Sakarya, Dumlupnar hep bu sesin ve bu szn iinde kendini duyurmuyor mu?.. Bu belgeden n duymaya milletimizin, kazand zaferle, yerden ge kadar hakk vardr. Mustafa Kemal'in kim olduunu inceleyecek btn medeniyet dnyas iin, btn insanlk iin, onun kendi azndan iitilmi bu szler en doru, en iftihar duyurucudur. . Hele kitabn drdnc fasl! Balkl fasllarn ilki ve fasllarn en ksas olan ''Ruh- Taarruz''un bandaki u: ''Ordunun vazifesi, vatan inemek isteyen dmana kar ayaa kalkmaktr. Bu kalk, elbette, yerinde durmak iin deil, dmana atlmak iin olursa kalklm olduuna deer'' sz, 1919 Mays'nda onun Samsun'a kmakla bana getii millet hareketinin, daha 1914'te Sofya'da iken ruhunun aynasna aksetmi ilk manzaras saylsa yeridir. . ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal''in daha ilk faslndaki bir paragrafta: ''Makamnn ehli kumandanlar yetitirmek sayesinde milletin evlatlarnn bir sr gibi deil, anl erefli insanlar olarak ana, erefe gtrebileceini'' sylemi olan Yarbay, makbul derecesinin lsn, ar tamasnn yararszln kendi denemelerine dayanarak bildirdii ve eskisi ile yenisi arasndaki bakal pek aka belirttii inisiyatif bahsnda da ahsiyetin, hareket serbestliinin ezilmemesine; fikre, kiilie sarsnt getirilmemesine ok nem verilmesi gerektiini anlatp yazmakla ileri dnrlnn gzel bir rneini daha gstermi oluyor. Dmann bir hareketi sezilince muharebe ihtimali mevcuttur derken: ''Muharebe iin dman ordughmzda beklemek olmaz; onu uzaktan karlamak yedir. Dman az ise yetienlerimiz onu durdurur veya geri pskrtr. oksa btn dvler yetiinceye kadar dmana tfek atar, hareketini arlatrrz; gerekirse biraz geriye ekiliriz. Fakat ileri gitmek beklemekten iyidir. Hibir ey yapamazsak dman grr, Sayfa 16

kitap kuvvetini anlar, meraktan karz'' dncesindedir. te, bu konuda keyfiyeti kemiyete, zeky ve iradeyi deer bir dncesi daha: Derne'deki denemesinden edindii kanya gre: ''Eldeki vasta ortaa yadigar olsa da bunun eczas, grlecek i iin adm banda bir emre, bir ihtara ihtiya gstermeden kendiliinden harekette feyzini alm bulunursa, karsndaki bu hassadan mahrum kaldka terakkiler dnyasnn en byk ltuflar ile mesud olsa bile muzaffer olamaz!..'' Karakteri byklkler kayna sayan Yarbay, bir orduyu terkip eden her kiiyi yaar bir makinenin canl paras olarak gryor. Bu makineyi harekete getirecek vastay, bu makineyi vcuda getiren yaar uzuvlar dimalarndaki kuvvet ve kanlarndaki ruhta buluyor. Bu manivelann ilemesini ve tatbik noktasn dimada, kalpte aryor. Btn nutkunun genlie hitap eden ksmnda: ''Muhta olduun kuvvet damarlarndaki asil kanda mevcuttur'' diyen Byk nder'in bu dnceye ne zamandan beri inanr olduu bu fasln bu bahsinde kendini, ite, gn gibi ak gsteriyor. O fasla kadar syledii btn hakikatlerin ve sayd meziyetlerin bir uygulanmasdr denebilecek altnc fasldaki inisiyatif, hareket ve dinamizm misallerini kendisine gnderilmi raporlardan ald paralarla birer ispat belgesi gibi sralamadan nce bakalarnn byklerini hi kskanmadan, izzetinefsini hi incitmeden, Mustafa Kemal'in, milli duygusu ve gururu akna u: ''Fakat, bu noktada btn akl ile canlandrlmak gereken bir hakikat-i mahza vardr ki o da scak kanl Afrika evlatlarnda o saydmz cengaverane vasflarn fiil halinde grlmeleri bir takm tein ruhlarn Afrika gnde pervaz ile balar'' diyen szleri, bir yurtseverin azndan imrenilerek dinlenecek stnlkte bir derstir. Sonradan byk zaferler ertesinde Millet Meclisi krssndeki nutuklarnda silah arkadalarnn kahramanlk hakkn hi saknmadan ve kskanmadan vdn kendi azndan iittike hayran kaldmz o ruh cmertliini, Yarbay Mustafa Kemal'in Hasbihalinin bu faslnda: ''Askerlik ruhuna sf verecek ve btn askerler iin rnek olmaya deecek yzlerce raporlar takrirlerden bazlarnn baz cmlelerini o kymetli asker arkadalarn hrmet ve tebcil ile anlmasna vesile olmak zere aynen der'' etmesinde buluyoruz. . Hsl, mesleindeki ilk rtbelerinden beri bir gen kurmay subaynda byk din hareketlerine, ktalar kaplayc keskinlikte fthatlk hareketlerine, kendi zamannda Uzak Dou'da iki byk devlet boumasndan kan manaya ilgi gsterip yorumlarda bulunacak kadar; o vakitler henz pek kullanlmam inisiyatif gibi terimleri kullanp erhetme yetkisini kendinde grecek kadar geni, kltrl, kavrayl, ileri grl dncelerin yer etmi olmas ve bunlarn hepsinin bu kck kitapta kuvvet ve cesaretle daha o vakitler sylenip yazlm bulunmas, insan hayrette ve hayran brakyor. Dediim gibi, bu kck kitap bir byk tebirdir. ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal'' geri 1914 Mays'nda Sofya'da yazlmtr. Fakat ilk yaprakta da iaret edildii zere Birinci Cihan Sava boyunca u bu kaytlar yznden 1918'e kadar yaymlanamamtr. Nihayet, Mustafa Kemal'in teden beri yakn arkada ve Sofya'da iken elisi Ali Fethi Okyar ile birlikte 1918 mtarekesi balarnda stanbul'da bir mddet kardklar ''Minber'' gazetesinin matbaasnda, her ikisinin de dostu ve gazete idaresi ilerinde vekili Sayn Doktor Rasim Ferit Talay'dan rendiime gre Mustafa Kemal Paa'nn arzusu ve emri zerine bin nsha olarak baslmtr. Ve her nshas yedi buuk kuru fiyatla sata karlmtr. Bunlardan bir miktarn dostlarna hediye etmek zere Paa almtr. Geriye kalan da, Paa Andolu'ya geip Babli'ce askerlikle mnasebeti kesildikten sonra, Damat Ferit hkmeti tarafndan toplattrlarak yok edilmitir... Bendeki nsha Byk Adamn o zaman stanbul'da iken el yazs ve imzas ile bir kat daha kymetlendirilerek bana vermek ltfunda bulunmu olduu nshadr. Bu nshann imdiye kadar elimde kalmasn, eim Saliha'nn Mtarekede galip bir tilaf Devleti subayna verilmek zere bir gn iinde eyamzla birlikte apartmanmzdan kap dar edilmek; nebolu'ya geerken, mit vapuru, Anadolu'ya subay ve silah karmaktadr diye haber verilmesi zerine Kzkulesi aklarnda tilaf kontrolnce drt gn drt gece alkonarak kesi buca bavul, uval aranp taranmak; Buhr'ya sefret memurluu ile giderken Batum'dan ne braklmamak gibi sergzetlerde yabanc ele geirtmeden; Anadolu iindeki tanmalarmzda ve yurt dndaki seyahatlerimizde ziyana uratmadan salam bulunmasna borluyum. Kadirbilirliinden dolay kendisine burada bir daha teekkr ederim. . Mtareke artlar iinde elde kalabilen basit kt zerine ufak punto ile baslm pembe kapl kck bir risale klndaki ''Zbit ve Kumandan ile Hasbihal'', yllar yl, kimsenin dikkatini ekmedi. Yanlmyorsam, ondan ilk bahseden ben oldum. Geen sene ''Ulus''ta yaynladm hatralarda onun nemini belirttikten sonra gerekli ve yetkili kaynaklarn onu yeni harflerle bastrarak okurlarn gznne bir an ne koymasn dilemitim. Daha sonra da, ya dorudan doruya, ya dostlar yolu ile ilgilerini ektiim, -yetkili olabilecekkaynaklar iyi niyetler belirttiler. Hatta tehlk gsterdiler. Bununla beraber, imdiye kadar gerekletirici bir yrrlkte henz bulunulmad. Bavurduklarm arasnda yalnz, dostum Hasan li Ycel bununla ok alakaland. Bendeki nshadan bir kopya karlarak eserin Bankas Yaynlar arasnda yeni harflerle baslmas iin teebbsn esirgemedi. Dileim zerine btn gelirinin Atatrk armaan olarak bankaca bir Sayfa 17

kitap hayr iine balanmasna almay, o zerine ald. Bu eseri bastrmakla Byk Adamn hatrasna gsterdii ballktan ve kltrmzn zenginlemesine ettii hizmetten dolay Bankas'na ok teekkr ederim. . lk baskda Arapa ve Farsa kurallara gre, o zamann geleneince yaplm zincirleme tamlamalar, dilimizin bugnk zellemesini gznnde tutarak, bir de yaz yeni nesiller tarafndan daha kolayca anlalsn diye Trkeletirerek deitirmek cretinde bulundum. Dil ve Tarih kurumlarnn kurucu ve koruyucu bakan sa olsayd, phe yok ki, kendi de bu aklatrmay yapacakt. Mesela, bugn o da ''bda taharri-i serab kabilindendir'', ''cbt- ruhye-i beeryedendir'', ''Ahvl-i ruhye-i beeryyeye adem-i vukuftur'' demeyecekti. ''Bilkuyd-i msmaha evsaf-u liyakat-i mahsusa shibi'' demeyecekti... Cretimin zrn bu sebepte buluyorum. Onun slubundaki ar, vekrl ve yazld gne gre makbul ve tantanal olan ahenkden hi phesiz byk bir ey yitirmi olmann eksikliine karlk, dncelerinin keskinlii bugn de zorluksuz anlalabilmek yararlna eriilmitir sanyorum. nk bu ap kk, fakat manas byk kitapta Mustafa Kemal'in ruhu btn olaanst realizmi ve mistisizmi ile ak ve ok canl grnyor. Onuncu yl nutkundaki: ''Onbe yldr sana bir ok vaatte bulundum. Bahtiyarm ki, hibirinde isabetsizlie uramadm'' demesiyle, Trkiye Byk Millet Meclisi'ndeki en son a sylevinde: ''Biz, ilhamlarmz gkten ve gaipten deil; dorudan doruya hayattan alm bulunuyoruz... Bizim yolumuzu izen; iinde yaadmz yurt, barndan ktmz Trk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve strap kaydeden yapraklarndan kan neticelerdir'' demesi hatrlanrsa onlarn nvelerinin 1914'te yazlm bu Hasbihalde, hatta bu Hasbihalin birinci fasln u: ''Biz, o zaman hkmmz vermi ve sada-yi vicdanmz en yksek perdeden en byk kulaklara iittirmek azminde bulunmu ve baz nikatn nazar- dikkat ve intibaha arzn vazife-i vicdaniye addederiz, demitik''... Ve en nihayet hatrlattk ki: Ordunun selametini vicdanen dnen erbab- namus ve ahlak riyadan muarradr. Ahlak- tevecch celbetmekten ziyade meneden bir surette idare-i kelm ederler'' diyen paragraflarndaki szlerinde daha 1911'den beri belirtilmi bulunduu; bu szleri syleyenin nasl biteviye bir deimez mantk tad ve salam bir karaktere sahip olduu kendiliinden ortaya kar. Okurlar, asl eserin huzuruna karmadan nce bu uzun szlerimle geciktirmi bulunduumdan dolay kendilerinden bin zr dilerim. Bu hareketimi ancak benim Atatrk'e sevgime ve saygma vereceklerinden eminim. Bir byk insann ne vasfta olduunu ve o vasftaki insann, ok kr ki bizim milletimiz olu ve nderi olduunu kendi eseri ile gstermek istedim. Bu eserin huzurunda ona hayranlm bir kere daha belirttikten sonra okurlar byk adamla babaa brakyorum. Ruen Eref naydn ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL

Bu kitap 1330 (1914) ylnda yazlmtr. Baz kaytlardan dolay baslmas bugne kadar gecikmitir. M.KEMAL ZBT VE KUMANDAN LE HASBHAL Sofya 1330 I - 1329 (1913) knda Birinci Tmen subay arkadalarna verdiin konferanslarn bir araya getirilmesinden vcut bulan ''Zabit ve Kumandan'' bu senenin ancak mays aynda okuyabildim. Bu gzel ve pek kymetli eserini okumakta birka gn ge kalm olmakla gerekten sulandrlmay hak ettim. Fakat eser elime getikten sonra da onu birka defa okumaktan ve hele baz bahislerinin candan gelmi olan derin ve tesirli manalarn dimama yerletirmekten aldm zevk ve ettiim istifadenin kymetini, bu sanihatn messiri olabildiinden, teekkr ederek takdir etmeyi bor bildim. - Balangtan nceki beyanlarnda: ''evsaf ve hasaili ilmiyeden, mezaya ve secayayi askeriden'' bahsedeceini; ''zabit ruhunun kuvay- maneviyesini beslemeye hadim olacak nikat ve keyfiyatn taharri ve imtihan ile itigal'' eyleyeceini; ''efrada telkin edilecek manevi'' dersleri de mevzubahis klacan ve ''nfuz- Sayfa 18

kitap amireyetin'' tahsil ve temkini usullerini gstereceini anladm anda kitabna k oldum ve hemen sezdim ki, sen on yllk askerlik hayatnn, iinde yourulduun birok mstesna hadiselerin sana kazandrd ac, tatl tecrbelerini ve senin vicdannda ve dimanda tam gelimesini bulan o necip ve vatanperverane dncelerini ve duygularn vatandan ayr dmekten hasl olmu kalp yaralarna katarak bizi alatmak, bizi utandrmak, alnmza srlen kara lekeleri silmek gayret ve vazifesine davet etmek istiyorsun. Ve gerekten sznn balangc olan: ''nmzde aclarn gzmzle grdmz ve kalbimizle hissettiimiz felaketle neticelenmi bir harp vardr'' ifadesiyle dncelerimize ve duygularmza bir elemlenme meydan ayorsun. Ben bu dnce elemi ve vicdan hzn ile senin balangcn takip ederken, harbin: ''Sanat- askeriyenin renilmesine medar olan vesaitin en mkmmeli, en hakikisi'' olduunu ve sefer hizmetleri kanunnamesinin bir mahsus maddesini de ahit gstererek; muhtelif rtbelerdeki kumanda sahiplerinin iktidar ve ehliyet kesbetmesine hizmet eden hazar vakti vastalar ve vesileleri ile bizzat harp ve onun artlar ve muktezalar arasnda yaptn mukayeseyi ve bulduun dalar kadar fark tasdik ettikten sonra; ''Ordumuz zabitannn ksm- azamesinin harpte bulunmu olmas dolaysyla, bunca ateleri kalbimizi yakm olan bu son harbin bize meslek noktainazarndan istifade temininden geri kalmam bulunduu'' noktasnda durdum ve biraz daha dndm. Senin istidlallerine itirak etmek veya etmekte dumanl bir fikir muhakemesinin zebunu kaldm. Dimam mphem hkmlerle kararszln gideremeden nazarm daha sonraki satrlara akt. - Bir ordunun hazarda takip etmesi gereken ciddi mesai ve bu mesai ile muhkemletirilen ilmi mktesebatn, zaman gelince, galibiyetle neticelenecek surette tatbiki iin meslek-i celil-i askeri erbabnn haiz bulunmalar lazm gelen manevi hassalara ve meziyetlere ait szlerini de mthi bir darbe takip ediyor: ''Ordumuzun son Balkan harbindeki malbiyet-i elimesi ac bir hakikattir. Sukut- hayale uranld.'' Evet, pek ac bir hakikattir. Fakat senin de anlattn gibi bu me'um hakikati idrak edenler de vard ve bence idrak etmemi olmak iin ya gafil veya cahil olmak lazmd. Selanik'te, 327 yl Haziran'nn 17'inci gn (30 Haziran 1911) Kolordu Kumandan'na takdim edilmi olan resmi bir raporun baz noktalarn ibret olmak, mazideki derin uykumuzu hal ve istikbalde devam ettirmemek iin hep beraber bir daha gzden geirelim: ''Madde: 1- ...... Binaenaleyh, mnferid terbiye devresine neticesiz ve muhassalasz son verilmitir. 2- ...... Tefti edecei talim devresi muhassalasnn ne olmak ve nasl olmak lazm geldiinden haberi yoktur. 3- ...... Tmen Komutan ktalar karsnda ald seyirci vaz' ile... adem-i huzurundan daha muzir duygular uyandryor... Vazifesinin cahilidir. 4- Alay ve Tmen Komutan'nn tefti ve tenkitteki cahillikleri subaylarda hayret, istihza ve itimatszlk duygular uyandryor. 5- Bu zihinde ve bu ilimde alay ve tmen komutanlarnn bugnk askeri terakkilerle mtenasip olarak yetitirilmesi mecburi olan ktalar yetitiremeyecekleri ve onlara hkm ve kumanda ve icabnda onlar sevk ve idare edemeyecekleri phe ve tereddt kabul etmez ak hakikatlerdendir. Bu noktadaki hakikatleri grp sylememek ise, ordunun ataletine, kymetsiz kalmasna, harpte vatan kurtarmak iin talep olunacak mhim vazifeyi grememesine kalp rzas gstermektir ki bu hiyanetle isimlendirilir. 6- Bu hale bir an nce are bulmaya teebbs, her namus ve vicdan sahibinin vazifesidir. Emir ve kumanda salahiyetini haiz olmayanlarn bu husustaki hizmetleri, mahede ve tetkiklerini icraat sahibi olanlara arz etmektedir. Makam ve icraat sahibi olanlarn ahslara merhamet etmek zayf kalbliinde bulunarak ordunun intihatna yardm etmeleri...'' Bu raporumu takdim ettiim makamda o zaman vatanm Selanik'i Yunan ordusuna muharebesiz teslim eden kuvvetin banda bulunmu olan zatlar oturuyordu. Raporumuzun bu makam sahibinden ordu mfettilik makam sahibine kadar gittiini iitmitik. Fakat ne maksatla? Haddini bilememenin bir rneini gstermek maksadyla... Ordu mfettiliine de vaki olmu bir maruzatn son satrlarn okuyalm: ''...Komutanlar zevat mumaileyhimden ibaret olduktan sonra... Orduda talim ve terbiye, neticesi emir ve kumandada, itaat ve inzibatta hsn-i cereyan aramak, serapta su aramak gibidir.'' Ordumuzda Goltz'n(1) talebelii ile hret kazananlardan ounun da, marnileyhin: ''yi bir ordu vcuda gelmesine dahil olan muhtelif amillerin en messiri, phesiz, binnefis bandaik amirin tesiridir'' hakikatn anlamakta ve ordular iin beyan edilmi olan bu mlahazann en kk czitamlar iinde cari olduuna gafletleri grlyordu. Merutiyet devresinin, Osmanl ordusunu ilk tehir ettii Edirne manevra sahasnda hayalen yle bir dolaalm: Senin ve benim ve senin ve ben gibi birok arkadan kollarmzda beyaz birer bant vard. Biz hakemdik. Bizden daha byk hakemler de vard. Ne hkm verilmiti? Bunu sylemeden nce ne grlm olduunu hatrlayalm. Sayfa 19

kitap Mesela: Mavi Kolordunun sa kanadnda hareket eden bir Tmen Komutan'ndan, tmenine verdii emrin ve tmenin bulunduu vaziyetin bildirilmesi, -sormak yetkisini haiz zat tarafndan- rica edildi. Tmen komutan, byle bir sorguya muhatap olmam gibi, atnn zerinde susmu ve pek ziyade sakin ve dilsiz duruyordu. Biraz bekledikten sonra birinci sorgunun cevabndan vazgeilerek, Kolordu Komutan'ndan alnan emrin meddas soruldu; yine cevap yok! Sebep?!.. Sebep, ald emrin manasn anlamamt. Sebep, verdii emrin veya daha dorusu imza ettii emirnamenin neden ibaret olduunu bilmiyordu. Sebep, nk, grne ramen o tmene, o kumanda etmiyor. Sebep, edemezdi... Ya byle anlamadan verilen emri telakki eden Alay Komutanlar?!.. Evet, bu merak gidermek iin Tmen Komutan'nn yanndan ayrlarak, ''Kartran'' istikametinde yryen alaylara mlki oldum. Bir Alay Komutan'na, beni hareketleri hakknda aydnlatmasn rica ettim. ''imdi'' dedi. Ceplerini kartrd. Ceketin i cebinden iki buruuk kt kard. ''te, iki emirname!'' dedi. ''Birini gece aldm; birini sabahleyin... Henz ilk emrin icaplarn tamamen ifa edemediimiz iin ikinci emrin ahkamn tatbike balamadk...'' Bu emirleri gzden geirdim. kincisi, birincisinin hkmn iskat ediyordu. Fakat Alay Komutan hl: ''Evvela birinciyi ve sonra ikinciyi'' diyordu. Niin. nk, Alay Komutan, numara sras ile tatbikini dnd emirlerin ne birincisini ve ne de ikincisini anlamt. Halbuki, alay gidiyordu. Fakat, nereye ve niin? Bunu, Alay Komutannn kendisi de bilmiyor; alayn takibeden hi kimse de bilmiyordu. O halde, nereye gidiliyordu? Bu gidi; elbette felakete, hacalete doru bir giditi... Hareketlerini sonuna kadar takip ettiim bu tmenin, gece olduu zaman duar olduu sefaleti, kt'alarndan bazlarn kaybederek ektii strab, ertesi gn kar tarafn topu ve piyade atei altndaki perianln tasvir etmek istemiyorum. Yalnz, beyan etmek isterim ki, bu ve bunun gibi asker ynlarnn o gidilerinin muhakkak felakete, mezara doru bir gidi olacana hkmetmek iin pek keskin muhakeme sahibi ve pek ziyade uza grr olmak lazm gelmezdi. Biz, o zaman hkmmz vermi vicdanmzn sesini en yksek perdeden en byk kulaklara iittirmek azminde bulunmu ve: ''Baz noktalarn dikkat ve intibah nazarna arzn vicdan vazifesi addederiz'' demitik. Ve demitik ki: ''Bir Kt'a ve bahusus subaylar heyeti yalnz iyi rnek olacak rehberlerle yetitirilir...'' ''nsanlarn hrmet ve tazimlerinin, itaat ve inkiyadnn kendinden maddeten deil, manen yksek olanlar hakknda tecelli etmesi beer ruhunun icaplarndandr.'' Ve demitik ki: ''Ordunun hayat uktesi olup birok gelenee bal olarak gelien ve kemal bulabilen askeri zabt ve rabt duygularn bugn Osmanl ordusu subay heyetinde hakiki safhasnda grmeyi istemek beeri ruh hallerini bilmemektedir.'' Ve istirham etmitik ki: ''Bugn iin teebbs, kaytsz ve musamahasz evsaf ve liyakat- mahsusa sahibi olmak istidadn gsterenlerden bir (Komuta ve Subay Heyeti) vcuda getirmek olmaldr.'' Ve izah etmitik ki: ''Ancak bilgili, kudretli, faal, mteebbis ve salahiyet sahibi bir ordu mfettiinin tefti dairesinde cahil, ordunun talim ve terbiyesindeki gayeden haberi yok. Kolordu ve Tmen Komutanlar barnamayacaklar gibi... Kezalik ancak lazm vasflar haiz Kolordu Komutanlarnn Kolordularnda, dinlemeye muhta olan ve bir muzir heykel vaziyetini almaktan baka orduya eyilii olmayan Tmen ve Alay Komutanlar kabul ve atalet yeri bulamazlar...'' iddetli gibi grlebilecek olan bu icraatn mutasavver mahzurlarnn birer aresi de gsterildikten sonra: ''Alelumum iyi ordularla iyi komutanlar birbirinden ayrlmak kabul etmez eyler gz ile grlmek iin vakit kaybetmeye lzum ve buna halin msaadesi yoktur'' dedik. Ve en nihayet hatrlattk ki: ''Ordunun selametini vicdanen dnen namus ve ahlak erbab riyadan muarradr. Mkemmel ahlak eshabndan olanlar ekseriya sulh ve asayite, tevecch nazarlarn zerlerine ekmekten ziyade nleyen bir surette idare-i kelm ederler.'' Sonra, ne olduu sizce malumdur. Denildi ki: ''Bu ykselen feryadn manas yoktur. Bu lzumsuz bir fart- gayret ve belki de bir cinnettir!..'' Yok... Yok... O feryad cinnet eseri deildi. O feryad bugnk felaketi vicdan gz ile ve akl gz ile grebilmekten hasl olmu straplarn tepkileri idi. Ve... Filhakika, bir gn, Sirenaik darl-harektndan Balkan yangnna koarken... Bir gn Afrika sahilinden vatanma ulatracak yollarn kapanm olduunu grrken... Bir gn, iittim ki, vatanm Selanik ve orada anam, kardeim, btn akraba ve taallkatm, -mahiyetlerini anlattm iin vatanmdan kovulduum zevat tarafndan- dmana hibe edilmitir... Sayfa 20

kitap - Ne garip ruh haletidir. Dertli insanlar muhatabnn derdini dinlemekten ziyade kendi yaralarn amaktan zevk alyor. Ben de, Nuri! adeta seni dinlemekte olduumu unutarak ne derin yaralar kartrmaya baladm. Fakat merak etme, ite kitabn braktm noktadan takibe devam ediyorum... - ''Harpte, btn ileri kuru mukavemet ve kahramanln grecei fikri anlalmasn demeyi zait'' gryorsun! Ben, bunu demeyi bizim iin vacip gryorum. Beraber ahidi olduumuz bir iki manzaray burada sana hatrlatacak olursam, senin zaitten vacibi de geerek farz-i ayna kadar kacandan phe etmem. Mesela: Senin yaralandn bir muharebede, sa kanat alaylarndan birinin cesur komutan, dman topu atei altna girdii huduttan, ''Doan Arslan'' srtlarnda piyadesinin tekasf eden ateleri altnda alaynn geri dnp kendisini yalnz brakt noktaya kadar daima palas elinde ve kendi avc hattnn nnde bulunmutu... Bu cesaretin hayranym; fakat, maatteessf bu cesaret ve kahramanlk, alayn muzaffer olmasn temin edemedikten baka, perian olmasn da nleyemedi. Vuku bulan bu tavr ve mivara mukabil, alayn topu atei altnda, maksada ve araziye uygun olarak almas;.. ve daha sonra yaylmas; ve daha sonra kendisine ayrlan cephede taarruzu ve hcumu; komu kt'alarla irtibat sevk, idare ve muhafaza olunsayd ve bunun iin elde, pala yerine drbn bulundurulsayd; ve bunun iin avc hattnn nnde deil, alay ihtiyatnn yaknnda vaziyete nazr ve hkim olunacak noktada bulunulsayd; ve ancak, halin, vaziyetin, sanatn btn icaplarna ve tedbirlerine tevesslde sknet ve metanet muhafaza edildii halde beklenmeden zuhur eden bir me'um sebepten dolay alaynn yz-geri ettiini grd anda, klcn ekip, atn drtnala srp dmann arapnellerini, mermilerini istihkar ederek, geri dnen avc hatlarn ineseydi ve bu suretle alayn durdurup tekrar hasma yneltseydi ite, o zaman, bir alay komutanna yaraan cesarete asmani bir misal gstermi ve Osmanl tarihinin kahramanla ait faslnda bir altn sayfa vcuda getirmi bulunurdu. te byle bir cesaretin kurban olan Alay Komutannn adna heykel dikmeye cenab- Peygamber de raz, ve mmeti tarafndan ''Helyestevillezine y'lemune v'ellezine l y'lemun'' mazmnuna fiili bir iman gsterilmi olmasndan ruhen mahzz olurdu. - Sen ''Hasili mmtz-i merdne ve ahlk- fzla-i fedakrane ile tetevv etmeyecek olan malmat- fenniyenin bal bana temin-i maksat'' edemeyeceini iddia ediyorsun. Bu iddianda ne kadar haklsn... Hatta, ben, senin kaziyeni ber-aks ederek, iddia ederim ki: Merte hasletler ve fedakrca duygulardr, asl olan... Bunlar, yni karakter, ilim ve fen ile mazbutiyet kesbetmedike bile byklkler kaynadr; ancak her vakit emin ve mefkr sonular vermez. - Talimnamelerin: ''Harbin zbitten istedii ruhi ve ilmi kudret ve meziyeti'' verecek olan ksmlarnn ve maddelerinin mekteplerimizde, lyk olduklar nem derecesinde iyi retilmemi ve telkin edilmemi olduklar hakkndaki bayanatna ahadet ederim. Ve fakat, senin burada son bulan balangcn, ona birka satr daha ilave ederek biraz uzattktan sonra o pek delilli olan ''nefsi istihkaar'' zemini yoklayp inceleyeceim. Filhakika Harbiye Mektebimizdeki tahsil derecesi ''zbitlik vezaifi asliyesini'' zbitin ruhuna sokacak mertebede nfuzlu deildi. Fakat, mektep sralarnda, bu hususta daha ciddi ve daha geni bir ders almak ve renmek devri geirilmi olsayd dahi maksadn yine hasl olmam bulunaca itikadndaym. nk, bence hakiki feyiz verebilecek asl mektep, kt'alardr. Bence asl, sanat talim edecek hakiki muallimler ve mrebbiler birbirinden yksek olan komutanlardr. Bence, Harbiye Mektebinden alnan ahadetnameler, gen temenin Blk Komutan efendisinin terbiyesi dairesine kabule yan olduuna dellet eder. Gen temen, san'atnn asl ruhunu, intisap ettii bln efrad nnde bln babas olan yzbasndan ve daha byk mirleri tarafndan, i zerinde bulunaraktan renecektir. nce, komutan olacaktr; bir Takma!... Ve sonra komutan olmaya hazrlanacaktr, bir Ble!.. Ve ite byle renecektir ve sonra retecektir... Ordu mekteb-i amelisi, ancak bu suretle, makamnn ehli blk komutanlar, makamnn ehli tabur, alay, v.s. komutanlar yetitirmek sayesinde, milletin evlatlar bir sr gibi deil; anl, erefli insanlar olarak an ve erefe sevk ve tevcih olunabilir. Buradaki eski bir hatram ihya edeyim: Seyahat iin zmir'den bindiim vapur Girit'ten geerek Katanya'ya gidiyordu. Girit'ten, orada bulunan Avrupal kt'alardan birine mensup bir temen bindi. Bununla tantk. Bir gn sonra, tekrar Girit'e dnecek olan bu temenle Katanya'nn bir gazinosunda bulutuumuz zaman o, orada tedarik edebildii yeni birtakm askeri eserleri gsterirken diyordu ki: ''Yzbam, son zamanlarda yeni kan askeri eserleri takipte beni biraz msamahakr grd iin adeta, bana gcenmiti. Mes'ut tesadfle, burada tedarik ettiim bu kitaplar ve benim onlar okuyacam grecei zaman phesiz memnun olacak ve bu yzden bana hasl olmu bulunan gceniklii zail olacaktr.'' Yzbann, subaylarn yetitirmekte nasl bir blk komutan olduu, bu temenin gzlerinden pekl okunuyordu. II Sayfa 21

kitap - Nefsi istihkaar ve fedakrlk duygusu babnda talimnamelerin derin manal maddelerine o yaral bacan uzatp kyor ve oradan sznn btn yetkisi ile hitap ederek diyorsun ki: ''Zabit demek, feda-y nefs cn kat'iyyen gze alm olmak demektir.'' ''Bir zbit, sanat nmna, hayat ve mevcudiyetine hi ehemmiyet vermeyecektir.'' ''Zabit,'hayat ve rahatn hi dnlmemesi icap edince' rahatn ve hayatn feda etmeyi eref bilecektir.'' Mukteza-yi namus budur.'' Ben bu szlerin dimalarda ve vicdanlarda hasl edecei derin akislerin hengini bozmaktan korkarak, hibir sz sylemeksizin onlar yalnz kemal-i hu ile dinlemi olmakla iktifa edeceim. - Muharebede her atlan merminin isabet etmeyecei hakknda verdiin teminat hizasnda: ''Muharebede yaan mermi yamuru, o yamurdan rkmeyenleri, rkenlerden daha az slatr'' diyeceim. Ve filhakika byle olmasayd, Trablusgarp Harbi'ne itirak etmi olan btn arkadalarmzn mutlaka Trablus'ta, Hunus'ta, Bingazi'de, Derne'de, Tobruk'ta talyan istihkmlar karsnda bugn kemiklerinin bile kalmam olmalar iktiza ederdi. Halbuki, o kahraman arkadalar Balkan Muharebesinin de son safhalarnda olsun mevcudiyetlerini ispat ederek imkn dairesinde kalan derecede namus ve haysiyet icaplarn ifa eylemilerdir. - Kitabnn 24'nc sayfasnda zmnen sorduun: ''Zbit nedir?'' sualine, Piyade Talimnamesi maddelerinden birinin verdii ''Zabit, maiyetindeki efrad iin numune-i imtisaldir'' cevabnn stnde duran senin: ''Zbit, kendi ilim ve iktidarndan kumanda ettii insanlar mstefit edebilmek iin, maiyetindekilerin metanet ve besaletleri mecmuundan fazla bir metanet ve besalete malik olmaldr'' szn her zbit pek byk dikkat ve ciddiyetle okumal ve onun manasn dimana hkketmelidir. Ve bilinmelidir ki, bir millet evlatlarnn nne geip onlar atee sevketmek hak ve salhiyetini ancak, -o dediin- metanet ve besalet muhassalasn ruhunda bulmu olan subaylar haizdir. III ''Zbit ve Kumandan''n ikinci fasl ok mhimdir. Zbit, kalp, itimat kazanacak ve arkasna alaca insanlarn kuvay-i maneviyelerini takviye edecek... Bu fasln bandan sonuna kadar olan birok gzel szleri dinledikten sonra: ''Askerlik tedvir-i muamelat deil, insanlarn sevk ve idaresi sanatdr'' tarifine avdet ediyorum ve ''nsanlar nasl sevk olunur?'' diye bir daha kendi kendime soruyorum. Bu soruya senin izah ettiin cevaplar hatrlarken sanki bir filozofun u szlerini de iitir gibi oluyorum: nsanlar, ancak, emelleri, fikirleri tehis ettirilerek sevk ve idare olunabilir. Musa, Msrllarn kamlar altnda inleyen Yahudilerin bu bask ve esaretten kurtulmaktan ibaret olan meyillerinin tecellisz oldu. sa, zamannn nihayetsiz sefaletlerini idrak ve umumi straplar devrinde lemde tahakkuk etmeye balam olan efkatperverlik lzumunu din halinde tercme ve anlatmak yolunu bildi. Napoleon, Avrupa iinde dolatrd kavmin hususiyetlerinden olan askerlik an lksn tecessm ve teahhus ettirdi. Hlasa, insanlar istedii gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri teahhus ve tamim eden kimselerdir. Fikrin hassas da hibir itirazn bozamayaca bir ekl-i mutlakla kendi kendini kabul ettirmektir. Bu ise, fikrin yava yava hissiyata istihale ederek akydeye mnkalib olmas mmkndr; ve byle olduktan sonradr ki, onu sarsmak iin btn baka mantklarn, baka muhakemelerin hkm olamaz. imdi, bizim sevk ve idare edeceimiz insanlarn emelleri, fikirleri, ruhlarndan meknuz hassalar nedir? Biz kumanda edeceimiz insanlarn hangi emellerini ahslarmzda tecelli ve tecessm ettirerek onlarn kalplerini, onlarn itimatlarn kazanacaz ve onlara manevi kuvvetler ilham vastalarn tayin edeceiz?! Ve insanlarda, ancak gaye-i hayalinin, mefkurenin temerkr ettirecei grnmez hassalara grnr vastalarla m hitap edeceiz? Herhalde askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim iin bir vazife olduu gibi evvela onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine-i Mnevverede yatan Cenab- Peygamber'den sonra bize tevecch ediyor. phe yok ki, bizim milletimizin seciyesi de btn seciyeler gibi teliye, matlp ekle tahavvle mstaittir. Fakat binefsih olmak artyla!.. Eer bizim seciyemize, hariten bizim seciyemizden baka seciyelerdeki messirler tarafndan bir ekil verilmek istenirse, bundan sabit ve muayyen hibir ekil, hibir netice hasl olamaz!.. IV TAARRUZ RUHU Ordunun vazifesi, vatan inemek isteyen dmana kar ayaa kalkmaktr. Bu kalk, elbette, yerinde durmak iin deil, dmana atlmak iin olursa kalklm olduuna deer. ''Zbit ve Kumandan''n nc fasl bu zeminde ne hakiki esaslar gsteriyor... Muvaffakiyet iin en emin vastann taarruz olduunu anlamakta srar olunmaz; ancak, taarruz ordusu vcuda Sayfa 22

kitap getirecek milletin, Japonlarn (Kukeki Zayn) dedikleri taarruz ruhuna sahip olmas lazmdr. Bu taarruz ruhu, 1904 ylnda: ''Bin keder, bir yeis; fakat her eye ramen ileri. Baka hibir ey dnmek lazm deil. Nm muharebe meydannda tehir etmek. te bu, Cenab- Hakkn emeli.'' arksn terennm ederek Kazomaro gemisi ile harbe giden Albay Kujimalarda; Bu taarruz ruhu, Sasebo Liman'ndan harbe karken familyasna: ''Bu andan itibaren benden haber beklemeyin! Vazifemden baka bir eyle megul olamayacamdan sizden de haber istemem!'' diye yazan Amiral Togolarda; Bu taarruz ruhu, Nanzan muharebesinde olunun kalbinden vurulduu haberi zerine, familyasna: ''Olumun klleri Tokyo'ya getirildii zaman hemen defnolunmasn! Yaknda ben ve kk olum da terk-i hayat edeceimizden, o zaman mz birden defnedersiniz!'' emrini veren General Nokilerde ve bunlar takip edenlerin hepsinde btn feyzi ile mevcut olduu iindir ki, narin Japonlar iri yapl Ruslara meydan okudular. V NSYATF Nuri! Taarruz ruhundan sonra kitabn son bulacaktr sanyordum. Derhal ''nisiyatif''in nme kt ve dedi ki: ''Muharebede tahsil-i zafer- galibiyet en k kadar bilhassa cmle rtbe eshabnn bizzat imal-i fikr ile kendiliinden tedbir ittihazna alm olmalarna mtevakkftr.'' Hakikaten, talimnamelerimiz, kanunnamelerimiz gzden geirildike askerlik sanatnn aslolan kaideleri, kanunlar ve usulleri okunur ve bellenir... Fakat, bu bilgilerin insan sanatkr yaptna, yapacana kani olmak, elbette gaflet olur. Hatta, bu usul ve kaidelerin tatbik cihetleri ile az ok itigal etmi olmak bir ordu iin necata medar olamaz! Herhangi bir cz-i tammn kk bir manevrasn takip edelim; ve kabul edelim ki bu cz-i tammn en byk komutanndan erine kadar herkes talimnamelerde belirtilen ve bildirilen usulleri ve kaideleri biliyor; ve bu manevra ilk tatbikatlar da deildir. Mesela: Cz-i tam kumandan gzel bir yry emri veriyor. U kumandan, temene kadar btn ast kumandanlar usulne uygun emirlerini veriyorlar ve kol harekete geiyor... Dmanla temas vukuunda da: kezalik, cz-i tam kumandannn verdii alma ve sonra yaylma emri, alameratibihim stten ast'a tekerrr ederek en kk paraya kadar kt'aya, yapaca i tayin ediliyor. Hareketi son safhasna kadar iyi idare edilmi gryoruz. O halde, hkm verebilecek miyiz ki, bu kt'a muharebede vazifesini grebilir ve yurda muzafferiyet salayabilir? Bu hkm vermekte biraz teennili bulunmak gerektir. nk bu kt'ann muharebede karlaaca haller ve artlar hep bu grdmz gibi olmayacaktr. O halde, ne kadar hal ile karlamak ihtimali varsa, hepsini tasvir ve tatbik edelim! ok gzel! Bunu yapmaktan geri durmayalm. Fakat: ''Harpte yle ahval dahi vaki olur ki, ahvali mezkre hakknda umumi vesaya beyan bile mmkn deildir.'' Talimnamelerimizin bu gibi haller iin nasihat vermesinden sarf- nazar, esasen ihtiva eyledii kaideler ve nizamlar, harpte umumiyetle karlalan baz tabiye hallerine ancak amil olabilir. Halbuki kumandanlar her hal ve andaki duruma kar gereken tedbirleri tereddtsz ve sratle almaya mecburdurlar. Fevkalade ve anszn zuhur eden hallere ilk temas eden, bir kt'ann en byk kumandan deildir. Byk, kk her cz'i tammn iinde her subay ve her assubay ve hatta her er, hareketinin suretine dair fevkinden hibir emir ve hibir fikir almad haller karsnda kalr. te bu sebepledir ki, gerek komutanlarn ve gerek erlerin bizzat dncelerini ileterek kendiliklerinden i grebilecek meziyette yetitirilmi olduklarna kanaat edilmeden, bir askeri kt'ann, bir ordunun gvenilir ve dayanlr bir kuvvet olarak tannmas gaflettir, felakettir. - Bir kuvveti vcude getiren insanlar umumi hayatlar, fikirleri, hareket serbestlikleri ezilmemi, grbz, ne'eli erlerden ve subaylardan mrekkep olursa byle bir askeri kt'ada biraz dnce ileterek kendiliinden i grme hassas pek ziyade tecelli eder. talya muharebesinde Derne kuvvetlerine kumanda ettiimiz mddete bu hakikati isbat eder her gn birok misal grdk. Filhakika Derne kuvvetlerini vcude getiren urban tavsif ettiim gibi insanlar olduklar gibi, onlarn balarna geen subaylar da -her eye ramen- fikirlerini, hareket serbestliklerini ezdirmemi genlerdi. talyanlarn filan veya falan istikamette bir hareketleri, bir klar haber alnr alnmaz, emir beklemeksizin her mcahit tfengini kaparak toplanma yerine koar ve orada, emir verilmesi gecikirse yine kendiliinden dman istikametinde yola der ve bu hareketini yle bir fikir muhakemesine istinat ettirir: Mademki dmann bir hareketi sezilmitir, muharebe ihtimali vardr. Muharebe iin dman ordughmzda beklemek olamaz; onu uzaktan karlamak yedir. Dman az ise yetiebilenlerimiz onu durdurur veya pskrtr. ok ise btn mcahitler yetiinceye kadar dmana tfek atarak onun hareketini arlatrr ve Sayfa 23

kitap gerekirse biraz geriye ekiliriz. Fakat ileri gitmek, beklemekten iyidir. Hibir ey yapamazsak dman grr, kuvvetini anlar, meraktan karz. Bunlarn her biri, ileri veya geri harekette nereden gitmek, nasl gitmek, nerede durmak ve nasl durup atee balamak lazm geldiini emir beklemeksizin kendiliklerinden takdir ve tatbik ederler. Yeter ki onlara umumi istikamet ve fikirler, isabetle gsterilmi olsun... Denilebilir ki, teki yerlerde olduu gibi Derne'de de bir sene talyanlar' yenen ve Derne'nin kilometre muhiti zerinde vcude getirdikleri istihkmlarnda hapseden kuvvet, kendiliinden harekette Osmanl kuvvetini vcude getiren insanlarn talya ordusunu terkip eden insanlardan daha feyizli bulunmu olmasndadr. Yoksa, say, top, tfek, mhimmat ve fennin verdii stnlkler dikkate alnrsa orta adan rnek olan Derne ''Kuvay Kalile''sinin son asrn btn tekemml feyizlerinden hissesini alm olan bir ordunun karsnda bir gn bile durmamas lazm geldiini teslim etmek gerekirdi. Grlyor ki, eldeki vasta orta adan kalma olsa da, bunun eczas, grlecek i iin adm banda bir emre, bir ihtara ihtiya gstermeden kendiliinden harekette feyzini alm bulunursa, karsndaki bu hassadan mahrum kaldka terakkiler dnyasnn en byk ltflar ile mes'ut olsa bile muzaffer olamaz!... Tarih dahi diyor ki, ordular, hemen hepsi gnll olan salam yapl ve istidatl askerlerden mrekkep bulunduu zamanlarda, yani eski askerlik usulnn srp gittii devirlerde, ordularda ''inisiyatif'' o derece kendini gsterirdi ki, stler bu hassann yokluundan deil, bilakis okluundan endie ederlerdi. Filhakika, bir ordu cz'lerinden her birinin bizzat her ii dnmekte ve kendiliinden yapvermekteki derecesi ar olursa cidden endieye deer. Zira kendiliinden grlen iler mspet olduka ne kadar arzuya ve takdire deerse, maksada uymad halde de o derece muahezeye deer. Halbuki her hareketin maksada uymas her trl haller ve artlar iinde maksad ak surette grebilmesine baldr ki, bu hususta Kolordulara, Tmenlere kumanda edenlerle bir Tabur, bir Blk kadrosu iinde ve avc hatt dahilinde bulunup grdkleri mahdut olanlarn hkmlerinde ve idraklerinde elbette fark olmak lazmdr. Bu sebepledir ki, Talimname kendiliinden harekete baz hudutlar izer ve der ki: Astlarn hareket istiklalleri keyfi fiil rengini almamaldr. Harpte byk baarlarn esaslarnn en ba olan mstakil faaliyet, gereken haddi amam olandr.'' Kendiliinden hareket hassas ile kendilerine kumandanlk etmi olanlar memnun ve hasmlarn pek meys etmi olan urbn mchitleri de bu hususta ar gittike sonular menfi olmutur. Her hareketin iyisini ve ktsn takdir iin bizzat fikir ve muhkemesini iletmeyi ve fikri muhkemenin ancak taalluku halinde i grmeyi itiyat etmek aleltlak fena olmayabilse de orduda st makama geenlerin o makama gemek iin ya, tecrbesi ve rtbesi henz msait olmayanlardan umumiyetle daha geni, mull ve bilgili kavraya sahip bulunmalar kabul edilmek lazm geldiinden ast, stn emrettii hususlarn mahiyetine akl erdiremezse de onu tatbike mecbur tutulmas ordunun inzibat ruhunun asl iktizasndandr. nisiyatifin haddini bilmeme mertebesine vardrld bir orduda herkes kendi bana buyruk olur. mir, maiyet yok; onun iin itaat ve inzibat dahi kurulamaz. Son asr ordularn tekil eden efrat, eskiden olduu gibi hemen hepsi kendi gnl rzas ile askerlik hizmetine girenlerden ibaret olmayp milletin btn fertleri askerlik hizmeti ile mkelleftir. Arzusu olan da, olmayan da vatani hizmetini grmekle mkellef tutulmutur ve tutulmaldr. Bu yolda teekkl etmi bulunan ordulardaki eski zamann ordularnda olduu gibi stler, ar derecedeki inisiyatifi itidal haddine indirmek, onu inzibat ve idare altnda bulundurmak dncelerinden tedir. nk bugnk ordularda hazar vaktinde uzun yllardr tatbik olunan iddetli zabt ve rabt bir oklarnda hareket istidadn kendiliinden bouyor. Bu sebeple bugnk stler astlarda inisiyatif uyandrmak iin onlar uyarmak ve bilhassa muharebede tevik ve terkib etmek mecburiyetindedirler. Daha dne kadar Osmanl ordusunun komutanlarnda, subaylarnda, erlerinde inisiyatife bedel fikir ataleti grlrd. Malumdur ki, bir orduyu terkip eden, umumiyetle her fert, yaar bir makinenin canl uzuvlar, paralardr. Bu makineyi ileten; her uzvunu, her parasn harekete getiren vasta, buharla mteharrik motorlar deildir. O tahrik vastas, ordu makinesini vcuda getiren yaar uzuvlarn dimalarndaki kuvvet ve kanlarndaki ruhtur. Bu dimalarda ve bu kanlarda gereken cereyan kuvveti ve sr'ati bulunmazsa makine durur ve baka hibir kuvvet onu iletemez. Byle bir makinenin devrettirilmesi iin herhangi bir, veya birka makinistin sanat ustal da kifayet ve kefalet edemez. nk bu uyuuk dimalardan ve durgun kanlardan teekkl etmi ynlar ta, demir ve odun ynlarndan daha tl ve daha sakildir. Ta ve odun ynlar balya haline konarak kk bir manivela tatbiki ile kolayca tahrik olunabilirler. Fakat byk, kk cz-i tam balyalar halinde bulunan tl dimal insan ynlarnn sevki ve tahriki iin kuvvetin manivelann fikir ve ruh varlndan tap fkrmas beklenir ve tatbik noktas dimada, kalpte aranr... Grlyor ki, bir yna ordu demek iin o ynn muayyen ekillerinden birinde inksm ve banda bir veya birka harekete geiricinin bulunmas kfi deildir. Orduda btn emir sahiplerinin orduya kumanda eden zatlara faal ve fedakr birer muavin klan bir ''nisiyatif''in btn alkanlklarn elde etmeleri gerekir. Bunun iin bavurulacak vastalarn aranmas lzumu, matuf olduu maksadn nemi ile kendini gstermektedir. Vaka umumiyetle inisiyatifin lzumunu ve faydalarn talimnamelerimizin mahsus maddelerinde okuyor ve Sayfa 24

kitap nazari olarak bunlarn iyilikleri hakknda pek ok vglerde bulunuyoruz. Fakat, itiraf olunmaldr ki, kendiliinden hareket ve igrmenin yaylmasn umumiyetle faydal bir ekle sokarak onun bir mahsus vazife halinde tannmas iin alnmas gereken sret hakknda Osmanl Ordusunda zihin sarfedilmemi ve bir karara varlmamt. Halbuki komutan, subay, er yetitirmekte takip olunacak esaslarn, tatbik olunacak terbiye usullerinin, yaplacak talimlerin gayesini, kendiliinden i grme hassasnn vcutlanmasna bal bulmakta phe ve tereddde yer yoktur. VI Bizim, Sirenaik'te kumanda ettiimiz kuvvetlerin eczasnda kuvay maneviye, taarruz fikri ve inisiyatif vasflarnn var olduundan bahsedilmitir. Fakat, bu noktada btn akl ile canlandrlmas gereken bir hakikat-i mahza vardr ki, o da scak kanl Afrika evlatlarnda o saydmz cengaverane vasflarn fiil halinde kendilerini gstermeleri, birtakm tein ruhlarn Afrika gnde grnp umasyla balar. Aadaki birka satr, Derne kararghna ve Kasr-i Hrn, Rabat, Seyid Abdullah srtlarna bir yllk hayatmz birlikte baladmz arkadalarma ithaf ediyorum. ''Zbit ve Kumandan''n trl bahislerini ve bilhassa hayat istihkaar, taarruz fikri ve kendiliinden hareket gibi yksek vasflarn okurken ve bunlar iin zihnimde mahhas misaller ararken Derne Kuvvetleri harp nizamn yle gzmn nnden geiriyordum: ark kolu, Beraasa kolu, Dirse kolu, Hase kolu, Ubeydat kolu, Aile-i Mansur kolu, Birinci Tabur, kinci Tabur, Topu Taburu, Mitralyz Blkleri, Temesskiyet, Suse Mfrezeleri. Ve bunlarn balarnda Hac Eminler, Aliler, Mmtazlar, smail Hakklar, Halimler, Nurettinler, Rsuhler, Fehmiler, Ahmetler, Hamdiler, Hseyinler, Saffetler, Reitler, Erefler, Fuatlar ve bunlarn arkadalar. Umum Bingazi kuvvetleri harp nizamna bakmak istesek, bu yazlarmz, btn bu kahramanlar tayacak kadar genilemekten aciz kalr. imdi notlarma bakyorum ve orada, bu saydm imzalar stnde muhtelif tarihlerde ve muhtelif muharebe safhalarnda okumu, askerlik ruhuna safa verici ve btn askerler iin rnek tutulmaya yarar misalleri havi yzlerce raporlar, takrirler buluyorum. Bunlardan bazlarnn baz cmlelerini o, kymetli asker arkadalarn hrmet ve tebcille anlmasna vesile olmak zere aynen derc ediyorum. ''Muhayyile zaviyesi urban ile dn gece ileri karakoldaydm. Bugn, gn domasyla beraber (Seyid Abdullah) cihetinden kmak isteyen bir dman kuvvetine taarruz ettim. kamad. ki kiimiz yaraland. Ehemmiyete deer bir ey yoktur. ''Dman saat 4'te Garp cihetine bir tabur, ark cihetine bir blk akrd. Yanmdaki ileri karakol kuvveti ile hemen dmann taburuna taarruz etmek zere yrdm. Bunun zerine dman taburu geriye, istihkamlara ekildi; ark'taki bln de avc siperlerine dndn grdm.'' ''Saat 11'de Kireoca srtlarna ilerlemi olan dman zerine ark urban, Muhafziye ve Birinci Taburdan bulunan kuvvetle taarruz ettim.'' ''Dmann hatt- asli istihkamndan 500 metre ileride yapt avc siperlerindeki kuvvetine taarruz ettim. Dman hatt- asliye kadar takip ettim. stihkmn nndeki tel rglerini ve byk kazklar skp attm. Tarassut kulesi gndz rzgrdan ykld iin onu tahrip etmek nasip olmad -suret-i mahsusada emrolunmutu.- Bununla beraber sair tarassut mevkileri ile topu amplasmanlarnn ve avc siperlerinin bir ksmn tahrip ettim.'' ''Dman btn kuvvetiyle ilerliyor. Ben, siz gelinceye kadar dman tevkif iin taarruz ediyorum.'' ''Dman, dn akam igal ettii srtlarda istihkam inasyla megul olmaktadr. Topusu yol zerindedir. Garp istihkamnn nnde dman taburu (Temesskiyet)e doru ilerlemektedir. Ben (Vdi-i B Misafir) cihetindeyim. Taarruz iin emrinize intizar ediyorum.'' ''Mitralyzn ilerisinde, dar geit yol zerinde dman kovaladk. Hac Emin, Kasm, Saffet Efendilerle miktar- kfi muhfzye ile bulunuyoruz. imdi mitralyz de ilerletmek zere mitralyze geldim. Onlar da ilerliyorlar. Cemil Efendiye emirlerinizi tebli ettim. Tekrar vazifemiz bana gidiyorum. Kt'amz, her kabileden mrekkeptir.'' Emir-i lileri zerin 9 neferle Garp istihkmnn 800 metre karsna geldim. Mlzm Osman Bey de neferle (Seyid Abdullah) cihetinden bize doru geliyor. Yzba Hac Emin Efendinin de Vdi cihetinden taarruz etmek zere ilerlemekte olduunu gryorum.'' Askeri, Rsuh, Nurettin, Ethem yaralandlar. Fakat dier arkadalar daha yaralanmadlar! Onun iin dman takibe devam ediyorum.'' Topun birinin niangh yuvas bozulduundan endaht kaabil deil. Birinin de hartu srgs krlmtr, el ile imla olunuyor. (Mecmuu zaten iki idi). Eer mutlaka lazm ise bununla atee devam edebilirim. ''ark kuvvetleri ile Garp ileri karakol mevziine geldim. Ne cihete taarruz edeyim?'' Sayfa 25

kitap ''(Vdi-i B Misafir) den ilerleyerek boyun noktasn igal etmek suretiyle ricat hattmz kesmek isteyen dman zerine Mlzm Kasm Efendi kumandasnda bulunan 70 kiilik (Aile-i Mansur) ve (ellv) mcahitlerini de alp taarruz ettim. Saat 10.30'da dmann iki taburu ile arptk. Dman ricata mecbur edilmitir.'' ''100 kii kadar mcahit ve muhfzye efrd ile dmann (Eritre) taburuna taarruz ettim. 500 metreye kadar yaklatm. stihkmlar zerimize ate at. Sa kolumdan kurunla yaralandm. ok kan kaybediyorsam da askerin kuvve-i maneviyesini bozmamak iin hatt- harpten ekilmeyeceim. lrsem, yanmda Remzi Efendi vardr. Benim de kuvvetimi idare eder.'' C'in Kltr Hizmeti c Atatrk'n Yazd Yurttalk Bilgileri Blent Tanr c Kurtulu (Trkiye 1918-1923) c Kurulu (Trkiye 1920 Sonralar) Prof. Dr. Sina Akin c Ana izgileriyle Trkiye'nin Yakn Tarihi I c Ana izgileriyle Trkiye'nin Yakn Tarihi II Prof. Dr. Macit Gkberk c Aydnlanma Felsefesi, Devrimler ve Atatrk Yunus Nadi c Trkiye'yi Sokakta Bulmadk Falih Rfk Atay c Ba Veren nklap (Ali Suavi) Bki z c Kurtulu Sava'nda Alevi-Bektailer Prof. Dr. Tark Zafer Tunaya c Devrim Hareketleri inde Atatrklk Sabahattin Selek c Milli Mcadele (Byk Taarruz'dan zmir'e) smail Arar c Atatrk'n zmit Basn Toplants Prof. Dr. Niyazi Berkes c 200 Yldr Neden Bocalyoruz I c 200 Yldr Neden Bocalyoruz II Ceyhun Atuf Kansu c Devrimcinin Takvimi Paul Dumont-Franois Georgeon c Bir mparatorluun lm (1908-1923) Ali Fuat Cebesoy c Snf Arkadam Atatrk I c Snf Arkadam Atatrk II Abdi peki c nn Atatrk' Anlatyor Paul Dumont c Atatrk'n Yazd Tarih: Sylev Kl Ali c stikll Mahkemesi Hatralar Prof. Dr. Niyazi Berkes c Batclk, Ulusuluk ve Toplumsal Devrimler I c Batclk, Ulusuluk ve Toplumsal Devrimler II S. . Aralov c Bir Sovyet Diplomatnn Trkiye Hatralar I c Bir Sovyet Diplomatnn Trkiye Hatralar II Sabahattin Selek c smet nn'nn Hatralar Nurer Uurlu c Atatrk'n Yazd Geometri Klavuzu George Duhamel c Yeni Trkiye Bir Bat Devleti Sayfa 26

kitap Blent Tanr c Trkiye'de Yerel Kongre ktidarlar Prof. Dr. Suna Kili c Atatrk Devrimi-Bir adalama Modeli Falih Rfk Atay c Atatrk'n Bana Anlattklar Reit lker c Atatrk'n Bursa Nutku Prof. Dr. Tark Zafer Tunaya c slamclk Cereyan - I c slamclk Cereyan - II c slamclk Cereyan - III M. akir lktar c Atatrk ve Harf Devrimi Kl Ali c Atatrk'n Hususiyetleri Mustafa Kemal c Anafartalar Hatralar Ecvet Gresin c 31 Mart syan Doan Avcolu c 31 Mart'ta Yabanc Parma Metin Toker c eyh Sait ve syan Sleyman Edip Balkr c Eski Bir retmenin Anlar Yunus Nadi c Birinci Byk Millet Meclisi Kemal Slker c Dnyada ve Trkiye'de i Snfnn Douu Prof. Dr. Neda Armaner c slam Dininden Ayrlan Cereyanlar: Nurculuk Fazl Hsn Dalarca c Destanlarda Atatrk, 19 Mays Destan Yunus Nadi c Mustafa Kemal Paa Samsun'da smet Zeki Eyubolu c rticann Ayak Sesleri Nuri Conker c Zbit ve Kumandan

Sayfa 27

You might also like