You are on page 1of 34

GELM PSKOLOJS: ERGENLK VE YETKNLK*

ev: Figen OK**


www.iskenderiyekutuphanesi.com

Ergenlik, yetikinlik ve yallk yaamn en karmak ve sarsc dnemleridir. Ancak yaam srecinin bu en uzun ve en karmak blmne ilikin sahip olduumuz grgl bilgi miktar, yaamn ilk on ylna ait bilgiden olduka azdr. Olgunlukta -zellikle gen yetikinlik ve orta yalardaki geliime ilikin- kefedeceimiz ok ey vardr. Belki yetikinlii greli olarak duraan bir dnem olarak grdklerinden, aratrmaclar 30 larda, 40 larda ve 50 lerdeki geliimi aratrmak iin az zaman harcamaktadr. Bylece, retkenliklerinin ve toplumsal etkilerinin doruundaki kiilerin olgunluu konusunda yaamn dier dnemlerindeki kiilere gre daha az ey bilmekteyiz. Bu blmde, ergenlik, yetikinlik ve ileri ya konusunda bildiklerimizi tartarak, gerekleri sylemlerden ayrmaya alacaz.

Ergenlik
Ergenlik kelimesini yaamn 11-12 yalarndan 10 lu yalarn sonuna kadar uzanan karmak, zaman zaman frtnal dnemi tanmlamada kullanrz. Dier toplumlar yetikinlie geii snnet, nian ya da baz dier gei trenleriyle simgelerler. Bizim toplumumuzda, ocukluk ve yetikinlik arasnda net bir ayrm yoktur: yetikin toplumsal rol ar ilerleyen geilerden uzun yllar sonra kabul edilir. Ergenliin fiziksel deiiklikleri on yl ya da daha uzun srede-dier eylerin yansra ekonomik ve toplumsal bamszlklarla beliren-yetikin toplumsal roln hazrlar. Yaam srecinde ayr bir evre olarak ergenlik dncesi, yeni bir geliimdir. Bu yzyla kadar, pek ok aile krsal alanlarda yaamtr. Byle aileler yaamak ve gelimek iin ekip olarak almak zorundaydlar. ocuklar yetikin olduunda, giderek artan lde sorumlu ve bamsz
* Lindzey, G., Thompson, F. and Spririg, BJ. (1988). Psychology, 3rd Ed., New York: Worth Publ. Inc. (17. blmn ksaltlm evirii) ** Yrd. Do. Dr. A.. E.B.F. Blm retim yesi.

906

FGEN OK

hale> gelen aile ilerini yrtmektedir. Kentlere daha fazla sayda aile tandka, daha ok anababa fabrikalarda altka ve daha fazla ocuk okullarna devam ettike, yaam daha fazla yaa gre ayrm hale gelmitir. Ergenlik belirli bir ya grubu iinde bir dizi geliimsel deneyim olarak kendi kimliini almtr. Bugn ergenler birey olarak kendi kimlikleri konusunda en belirsiz grlere sahip olduklarnda bile, kendi yatlaryla sk biimde zdeleirler. Ergenlik ocukluktan gen yetikinlie geiteki tm deiiklikleri de -toplumsal, bilisel ve fiziksel- ifade eder. Erinlik ergenliin biyolojik deiikliklerinin gerekletii olgunluk evresidir. Ayn genel biyolojik deiiklikler, tm ergenleri etkiledii halde, bu deiikliklerin zamanlamas, ls ve zel yansmalar deiir. Deiiklikler yalnzca stesinden gelinecek geliimsel engelleri ortaya koymaz, onlann' hz sarsmtlan younlatrabilir. Birey olarak ergenler arasndaki biyolojik farklar her bireyin ergenlikteki toplumsal ve bilisel deneyimlerini de etkiler.

Fiziksel Deiimler
Ergenliin fiziksel deiiklikleri ocuu yetikin lsnde grnmne ve reme yeteneine dntrr. Bu deiiklikler dzenli srada ilerler, ancak baz ocuklarda dierlerinde olduundan daha erken balar.

Beden ls ve Oranlarndaki Deiiklikler. Erinliin baladn belirleyen ilk iaret hzl kilo almdr. Kz ve erkekler benzer biimde arlarlar, Bir sre sonra, boylan byk lijde uzamaya balar. Bireyler arasnda nemli deiiklikler olduu halde, ergenliin byme atlm yaklak 4,5 yl srer (Faust, 1977). Ortalama bir erkek iin, byme atlm 11 yandan biraz nce balar. 13 yanda st dzeye ular ve 15 yandan sonra sona erer. Baz erkekler iin byme atlm 9 yala balar 11 yanda st dzeydedir, 13 yalannda giderek azalr. Byme atlmla-nnm en belirgin olduu yl, kzlar 20 pound (10 kg) kilo alrlar ve 3,5 inch (15 cm) uzayabilirler (Tanner, 1971). Boydaki hzl atlm izleyerek, kaslar geliir, ilk,erinliin yal hali genellikle kaybolur. Beklendii gibi, aratrma verileri kk ergenlerin byk ergenlere gre bedenlerindeki hzl deiim konusunda daha fazla kayg duyduklann belirtmektedir (Berzonsky, 1982).
Doumdan nce ye ilk yllar boyuncaki fiziksel geliimde olann tersine ergenin bymesi dengesizdir. ten da doru uzanan bedenin ilk geliiminin tersine, ergen geliimi dtan ie dorudur. rnein, ergenlerin elleri ve ayaklan, kollan ve bacaklanndan nce irileir ve bu durum onlann bazen sakar grnmelerine neden olur. Bedenin boyun blm byme atlmnn en byk blmn oluturur, ancak bu yetikin lsne ulaan son blmdr (Eichorn, 1975). Yz hatlar ve kulaklar batan nce irileir. Gzlerin biimi deiir ve ergenlerin pek ou miyop olur ve gzle gereksinim duyar. Bedenin iki yn farkl hzlarda geliebilir. rnein bir ayak geici olarak deerinden uzun olabilir. Byme genel-

GELM 907

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

likle erinliin sonunda eitlendii halde, bu sakar dnmlerin ortasndaki ergen, kk bir yzde iri burnu ve ince bacaklarda byk ayaklan sonsuza dek tamaktan korkabilir. Ergenlerin bedenleri isel olarak da byr. Akcierlerin ve kalbin lsnde ve kapasitesindeki artlar ergenlerin fiziksel dayanklm ve gcn arttrr. Mide ve karacier l olarak byr ve yetikinin ilevsel dzeyine eriir. Ter, ya ve koku reten bezler, ergenlerin ilk kez koltuk alt deodorantlar ve sivilce ilalan kullanmak zorunda kalmalanyla sonulanan ter, ya ve koku retirler. Ancak lenfatik sistem, bademcikler, lenf bezleri, lenf dmleri- l olarak klmeye balarlar ye ergen eitli solunum hastalklanna daha az yatkn olur. Byme atlmyla birlikte, kzlar ve erkekler erinlikteki cinsel zelliklerin deiiklie uramasyla karlarlar. Erkeklar daha uzun, daha kasl ve kzlardan daha yasz olurlar. Ergen erkeklerde geni omuzlar ve dar kalalar geliir; ergen kzlarda, geni kalalar ve yuvarlak hatlar. Ortalama erinlik ncesi kz ve erkek arasndaki kk fiziksel farklar byr.

Cinsel zelliklerde Deiiklikler. Doumdan nce kadn ve erkekte var olan cinsiyet hormonlan hipotalamusun fiziksel geliimini ynlendirir. Erinlik balamadan hemen nce, hipotalamus beyindeki i salg bezini ya da "orkestra efini" ve bedendeki dier salglan uyaracak hormonla-n harekete geirir. Kzlarda cinsiyet hormonlan strojen ve progestoren ve dierlerini reterek tepkide bulunur ve bunlar u srayla fiziksel deiikliklere neden olur; gsler gelimeye balar, cinsel blgede kllanma grlr, kalalar geniler, byme atlm ve aynali dnemleri balar. Erkeklerde, cinsiyet hormonlan testosteron ve dier hormonlan retir ve bunlar u srayla fiziksel deiikliklere neden olur; teslislerin ve penisin geliimi, cinsel organlarda kllanmann grlmesi, meni svsnn boalmas, byme atlm, sesteki deiiklikler ve sakallann grlmesi, grtlaktaki ve ses tellerindeki deiiklikler her iki cinste sesin incelmesine yol aar. Erkeklerin sesi, kzlannkinden daha fazla kslr ve ou erkek ergen hzla deien sesini kontrol etmeye alrken, karlatktan ses ini klan ve atallamalardan utandm hisseder.
Erinlikte her iki cinste de i ve d cinsiyet organlan olgunlar ve byr. Kzlar, menar olarak adlandrlan ve byk olaslkla gl duygular ta dklan bir olay olan ilk ayhali dnemini yaarlar. rnein, 600 kz,zerinde yaplan bir anket almasnda, kzlann ou menara ilikin olarak endie, rahatlama ve aknlk gibi karmak duygular yaamlardr (Ruble ve Brooks-Gunn, 1982). lk menstrual dnglerde kzlann yu-murtalklan genellikle yumurta brakmaz, yani henz reyemezler. Benzer biimde, erkekler meni svsnn ilk boalmn, testisleri reme iin yeteri kadar olgun sperm retmeden nce yaarlar. Bununla birlikte, bir-

908

FGENOK

ka ay iinde her iki cinsin yeleri reyebilir ve fiziksel olarak reme yeteneine sahip olabilir. Ergen ve Ge Olgunlama. Ergenlerin geirdikleri fiziksel deiikliklerin sras evrenseldir ancak bu deiikliklerin zamanlamas ve yansmas evrensel deildir. Byme ve cinsel olgunlama iin ya normlarndan sz ettiimiz halde, az sayda bireyin yaam bu normlar ya da ortalamalar aar. Erken olgunlaan bir erkek ge olgunlaan yatlarnda sakal kmadan 5 yl nce tra olabilir. Tam gelimi gen ergen kz 9 yanda, 16 yanda henz ilk adeti yaamam ksa boylu ve ince smf arkadandan nce ay hali dnemlerini yaamaya balam olabilir. Erken ya da ge olgunlamak gen erkeklerin yaamnda uzun dnemde psikolojik sonular tayabilir. Erken ve ge olgunlaanlar karlatran baz almalardan elde edilen tutarl sonular erken gelimenin erkekler iin bir avantaj olduunu gstermektedir (Clausen, 1975; Eich-ron, 1963; Jones, 1957; Mussen ve Jones, 1957). Erken olgunlaan erkekler snf arkadalar arasnda popler, sporda baarl, ergenlikte kendine gvenli ve yetikinlikte baarl grnmektedir. Ge olgunlaan erkekler daha az dengeli, daha gergin ve konukan, daha sklgan ve daha fazla dikkat ekme abas iinde olma eilimindedir. Ortalama olarak, akranlar iinde daha az poplerdirler ve lider olma olaslklar dktr. Baz erken ve ge olgunlaan erkekler otuzlarnn balarna geldiklerinde tekrar incelendiinde, iki grup arasndaki bu kiilik farklarnn hala var olduu grlmtr (Clausen, 1975). Erken olgunlamann erkekler iin net bir avantaj varken, kzlar iin byle ak bir avantaj yoktur. Gerekten, baz aratrmalar, erken olgunlamann kzlar iin ergenlii zorlatrdm gstermektedir (Peskin, 1967; Weatherley, 1964). Margaret Faust (1969) erken erinlik ilkokulda, bir kzn snf arkadalarndan daha uzun olduu iin ya da arkadalarnn ou henz hi bir ey bilmezken kendisi menstruasyonu yaad iin kendini kt hissedebildiinde rahatsz edici olabildiim belirtmektedir. Altnc smf kz smf arkadalarnn deerlendirmelerine gre, erinlik ncesi kzlar erinlie ulam kzlardan daha poplerdir. Durum daha byk gruplarda biraz deiir; lisede gelien gen ergen kz erinlik ncesi kzlarn gzdesidir. M. Tobin-Richards ve arkadalar 7. snf kzlarnda cinsel olgunlama asndan en ok kendine gvenli olanlarn "zamannda" geliim gsterenler olduunu ve daha sonra olumlu imaj tayanlarn ge gelienler olduunu bulmulardr. Ancak genel olarak, erken ve ge olgunlaan kzlar arasndaki kiilik farklar erken ve ge olgunlaan erkekler arasnda olduundan daha kktr (Tobin-Richards, Boxer ve Peterson, 1984).

lk ve Son Ergenlik 11 ve 14 yalar arasndaki ilk ergenlik genellikle erinliin youn fiziksel deiikliklerini ve bu nedenle youn stresini zorunlu klar. Ergenin

GELM 909

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

bamszl konusu anababalar ve ocuklar sk sk yiyecek, giysi, telefon konumalar, aile etkinliklerine katlma ve gnlk yaamn dier ayrntlar konularnda tarttklarnda ilk ergenlik dneminde iddetle hissedilir. rnein orta snf ergen erkekler arasnda aile tartmalarnn erkekler 9. snftan nceyken, sonra olduundan daha sk gerekletii ve erkekler 11 ve 12 yalarndayken en fazla bakaldnc olduklar bulunmutur (Offer, Ostrove ve Hovvard, 1981). Bir baka grup ergen aileleriyle birlikte olduklarnda olumlu dncelere gre on kat daha fazla olumsuz dnce tadklarn belirtmilerdir (Csikzentmihalyi ve Larson, 1984). Bu olumsuz dnceler unlar iermitir: "Annem ve babam ne kadar olumsuz dnyorlar". "Annem neden konumalar kendisinden nefret edeceim ynde biimlendiriyor." ve "Kz kardeimin salarn gerekten beenmiyorum." Gen insanlar yksek okul iin evden ayrldklarnda, aileleriyle ilikileri genellikle gelimektedir -bu gerek hem anababalar hem de ocuklar tarafndan bildirilmektedir. Ancak evden ayrlmayanlar iin iliki genellikle daha ar geliir (Sullivan ve Sullivan, 1980). lk ergenlik dneminde, olumsuz benlik kavram bir stres kayna olabilir, tik ergenliin toplumsal, bilisel ve fiziksel deiikliklerinin birleimi gen insanlar glerini sorgulamaya ve onlar kendilerinden kukulu ve mutsuz hissetmeye zorlama eilimindedir (Harter ve Connell, 1982). Aratrmaclar 8 ve 18 yalan arasndaki bireylerin utangalk, benliin kararll ve benlik saygsn ieren ynleriyle benlik kavramlarn soruturmular, benlik kavramnn ergenliin balarnda keskin biimde olumsuzlatn bulmulardr (Simmons, Rosenberg ve Rosen-berg, 1973). Son ergenlikte -fiziksel olgunlama srecinin nemli lde tamamland sonraki ergenlik yllangen insanlann ou daha az rahatsz ve karamsardr, deien bedenleriyle'daha rahattr ve daha az stres altndadr.

Arkadalk ve Flrt
Ergenler, ilk ergenlik dneminde pek ok aile iinde bir baka stres kayna olan akran gruplanna youn biimde uyma eilimindedir. Pek ok ergen kendilerini anababalanndan ok arkadalarna yakn hissederler. rnein, 4. ve 10. snf rencileriyle yaplan bir almada kk gruptakiler kendilerinin arkadalanndan ok ailelerine yakn olduklann sylemilerdir (Hunter ve Youniss, 1982). Ergenler genel olarak, arkada-lanyla zdelemek, onlar gibi davranmak ve onlara benzemek isterler; bunlar ok az sayda ergenin anababasna ynelttii duygulardr. Bir almada, ergenler yaptklan hereyi rapor etmilerdir, bunlar arasnda arkadalarla birlikte zaman geirme en elenceli etkinlik olarak bulunmu, aileyle birlikte zaman geirme listede olduka alt sralarda yer almtr (Csikszentmihalyi ve Larson, 1984; bkz tablo-1).

910 OK Etkinlik

FGEN " Tablo-1 Ergenlerin En Elenceli Etkinlikleri . Ergenlerin elenceli olarak yzde 24 21 17 12 7 6 4 2 2 2 1 1 1 en

Arkadalarla toplumsal etkinlikler Bireysel sporlar (tenis, kayak, vs.) Sanat etkinlikleri (ark syleme, dans, piyano vs.) Takm oyunlar (beyzbol, futbol, vs) TV izleme retken etkinlikler (i, yemek yapmak, ekin bimek) Darda yaplan etkinlikler (kamp, balk tutmak vs.) Araba ve motosikletler Okuma Aileyle etkinlikler skambil oynamak Yalnz kalmak Dolamak ,

Kaynak: M. Csikszentmihalyi ve R. Larson (1984) Being Adolescent: Conflict and growth in teenage Years New York: Basic Books.

Akran gruplarnn yaps ergenlikte tipik olarak deiir. Kk ergenler, ayn cinsten birka yeden oluan kliklerde toplumsallarlar. Bu kliklerde, kzlar ya da olanlar yakn ikili arkadalklar oluturabilirler. ocuklukta olduu gibi, kzlarn arkadalklar erkeklerinkine gre, daha yakn olma eilimindedir. Kzlar arkadalaryla daha ok kiisel ilikiler, erkekler de etkinlikler konusunda konuurlar. Sonuta, kk ergenlerin oluturduu birka kliin yeleri birlikte olmaya balar. Erkek gruplar, dans ve spor olaylar gibi etkinlikler erevesinde kzlarla birlikte olur. Byle daha gevek, daha byk klik gruplarna (kalabalk) yn denir. Ynlarda, ergenler stat, toplumsal ve cinsel kimlik ve basan asndan kendilerini bakalarna gre lerler. Ynlarda erkekler genellikle fiziksel olgunluklarna ve spor yeteneklerine gre (Savin-Williams, 1977), kzlar grnmlerine gre (Weisfeld, Bloch ve Ivers, 1984) stat kazanrlar. Son olarak, ergenlik sonlarnda ynlar birlikte bireyler yapan ikili gruplara dnr. Gruplarda ya da ayr olarak flrt, arkadalk, yaknl deneme alam ve ergenlerin cinsel kimliklerini gelitirebilecekleri dostluk ortam salar.

Cinsel Kimlik ve Davran


Ergenlikteki cinsel geliim biyolojik olduu kadar toplumsal ve duygusaldr. Erkekler iin, tipik olarak 12 ve 14 yalar arasnda gerekleen testorojen dzeyindeki art yalnzca gece boalmalarna ve mastrbasyona yol amakla kalmaz, ay m zamanda flrte ani bir ilgi ve ak olma eilimi de getirir (Higham, 1980). Kzlar iin ergenlik cinsel hormonlarda, cinsel drtde ve olas cinsel elere ilgide benzer artlar getirir. Genel

GELM PSKOLOJS: ERGENLK VE YETKNLK

911

olarak, aratrmaclar mastrbasyon ve cinsel iliki oranlarn erkekler arasnda kzlardan daha yksek bulmaktadr. Ancak baz almalar (rnein, Hass, 1979) herhangi bir yata cinsel iliki deneyimine girmi kzlarn yzdesinin ayn yalardaki deneyimli erkekler kadar olduunu bulmutur. Ergenlerin bedenleri cinsel olarak olgunlatka, cinsel kimlikleri de geliir. Ergenlikte, cinsel kimlik-kadnlk ya da erkeklik duygusu- kat biimde oluur. Ergenler kendilerine ekici gelen cinsel elerine ilikin fantezilere girerler ve kendi cinslerinden mi yoksa kar cinsten mi cinsel e aradklarn kefederler. Kiinin cinsel ynelimim belirlemesi-kendini heteroseksel ya da homoseksel olarak kimliklemesi-ergenliin en zor grevlerinden biridir. Erinlik olaylar kadn ve erkekler iin, temel deimez biyolojik bir sra ile aklanrken, ergenlerin cinsel davranlar daha byk bir dei kenlikle gelimektedir. Bununla birlikte, ergenin cinsel davran temelde ergen kltr iinde cinsiyetle ve cinsellikle ilgili yaygn dnceleri yanstr. . ada ergenler genel olarak cinsellii kamuoyunu ilgilendiren bir konudan ok kiisel bir seim olarak grme eilimindedir. Okul kaplarnn ak olmasndan ve doum kontrolne ilikin bilgilerin ve gerelerin salanabilir olmasndan yanadrlar, bylece cinsel ilikilere girip girmemekte serbest olabilirler. Bu, ergenlerin ounun rastgele cinsel ilikiyi destekledikleri anlamna gelmez. Daha ok birbirini seven ya da nianl iftlerin evlilik ncesi cinsel ilikilerini, birbirlerine kar duygusal balar olmayan bir iftin sevimesinden daha uygun bularak ilikinin niteliini vurgularlar. Tm tartmal konular gibi, evlilik ncesi cinsel davran, ergen gruplannda^ok geni dalml grler ortaya koyar. Meslek ynelimli kadnlarn evlilik ncesi cinsel iliki konusunda meslek planlan olmayanlara gre daha az atmalar olduu halde kadnlar gibi, kk ergenler de daha tutucu olma eilimindedir. Siyahlar, beyazlara gre daha az tutucu olma eilimindedir ve dou ve bat kylarndaki renciler dier kampslerindekilerden daha liberal bir evlilik ncesi cinsellik grne sahiptir. Ergen grubunun eitli blmleri arasndaki bu farkllklara karn, tutumlar yetikinlerinkinden ok akranlannkine benzemektedir. Ergenler arasndajutumlann benzerlii doal olarak cinsel davran sorusunun tesinelanaktadr. Beklenen biimde^etikinler genel olarak, ergen cinsel davran konusunda daha tutucu bir yaklam iindedir. Anababalann ou ve dier yetikinler ergenler arasnda cinseMlikiyi snrlamak ya da yasaklamak isterler. Aklamalar ahlakiderr^iyi-gklar bunu yapmaz"), diniye^ ("Evlenmeden bunu yapmak gnahtr"), tbbi ("ADS olabilirsin") ve

912

FGEN OK

ekonomik olana ("Hereyden nce okulu bitir") kadar uzanr. Ksaca ergen cinsel davran ergenlerin yetikin tutucu tutumlanyla kendilerinin daha liberal tutumlar ve fizyolojik gereksinimleri arasndaki atmay nasl zmlediklerine dayanr.

Bir kimlik oluturmak


Ergenliin psikolojik ve sosyal almalarnn nemli bir blm kiinin birey olarak kim olduunu kefetmesidir. Erik Erikson'un dedii gibi, ergenler kimlik bunalmn-kimlik oluumu ile kimlik karmaas arasndaki atma-zmelidirler. Erikson, kiinin kimliini sorgulamasn temel bir insan gereksinimi olduuna ve kiinin kimliini bulmasnn yiyecek ya da cinsel doyum bulmaktan daha az nemli olmadna inamr (Coles, 1970). Kimlik oluumu ilk ergenliin hzl biyolojik deiimlerinin getii, bilisel geliimin soyut ilemler dneminin yoluna girdii, akranlara uyma konusundaki youn isteklerin yatt son ergenliin bir grevidir. Ergenliin bilisel deiiklikleri, kimlik konularnn aratrlmas iin bir zemin hazrlar. Ergenler olaylar giderek sistemli ve geni dnebilirler. Varsaymlar ve olaslklar dikkate alabilirler, nermeler oluturabilir ve srdrebilirler ve somut ya da soyut dzeyde akl yrtebilirler. Ek olarak, ergenliin hzl deiimlerinden gelen, bazen ac verici farkndalk-onlann daha aratrc ve analitik olmasn salar. Kendi dnceleri zerinde dnmeye balarlar, bu soyut ilemlerin varlnn dier bir ak iaretidir. Ergenlikte bireyler farkl kimlikleri denemek iin greli olarak zgrdr. Deneme genellikle ergenliin balarnda davranlarn, giysilerin ve konumamn zel biiminin benimsenmesiyle ergeni yetikinlerden ak biimde ayrr. rnein bir ergen olan farkl grnmek niyetiyle antik giysiler giyip, kpe takp yerel alveri merkezinde gsteri yapabilir. Ayn zamanda, kendini ilalarla ya da sululukda kaybetmek gibi ciddi antisosyal davranlardan kanarak okulda iyi notlar alyor olabilir. Tipik olarak ergenler farkl olmaya alarak, anababalarmn ve toplumun normlarna bakaldrarak ve eski uygucu kimliklerini kendileri iin oluturduklar kimlikle deitirerek kimliklerim aramaya balarlar.

Kimlik Oluumunda Sorunlar. Kimlik oluumu kolay bir i deildir ve baz ergenler onu baarl biimde tamamlayamaz. Erikson baz gen insanlarn kimliklerini olgunlamam biimde kabul eder grndklerini yazmtr. Seenekleri kaparlar: tamamen doyum verici bir kimlik oluturmak iin alternatifleri yeteri kadar aratrmadan ilk rolleri ve anababa deerlerini kabul ederler. Bu. kimliin nceden kapanmas durumunda ergen sorgusuz sualsiz anababasmn aile dkkannda alma isteini kabul etmi ancak 25 yana geldiinde, gerekte kendisinin mhendis olmak istediim anlam olabilir.

GELtlM 913

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

Ergenlerin kimlik oluturmada karlaabildikleri dier bir sorun kimlik karmaas ya da kimlik dalmasdr. Bu gen insanlar kendilerini belirli amalara ya da deerlere balanmam hissederler ve kimlik oluu mu konusunda ilgisizdirler. Okul almalarn bitirmede, arkada edin mede, gelecee ilikin plan yapmada gd eksiklii nedeniyle kendilerini sorunlu hissedebilirler. Baz ergenler anababalannn ya da toplumun ken dilerinden bekledii kimlii kabul etmedikleri ona kar geldikleri ve tam tersini yapdklannda olumsuz bir kimlik benimserler. rnein evden kaan bir fahie ya da bir ila bamls olan ergen olumsuz bir kimlik iin savaabilir. . Bir kimlik bulma ii o kadar igal edicidir ki Erikson'a gre, ergenler bir moratoryuma -birine yerlemeden eitli kimlikleri deneme dnemi-girerler. Kimlik konusunda sonulamaya yol atnda bu moratoryum yapcdr. Ancak gen yetikinlie hatta orta yalara geldiklerinde Erik-son'un kimlik oluumu iin temel grd drt alana ilikin duygulan: (meslek, din ve ahlak, politik inanlar, toplumsal ve cinsel roller), zmlenmedike kii iin ykcdr. Aratrmalar ergenlik sonunda, ou bireyin Erikson'un belirledii alanlarda kimliklerini kazandn ileri srmektedir (Waterman, 1985). Herey iyi giderse, ergenler anababalann ve toplumun baz deerlerini reddederek ve dierlerini kabul ederek kimliklerini bulurlar (Erikson, 1969). Erikson kimliin yava gelitiini yazmtr. ocukluk srasda olan ardarda zdelemeler zerine kurulur. Ancak bu paralarn toplamndan daha fazla bireydir. Sonu olarak, kimlik oluumu bu pekok parann bir sentezinin uygun, tutarl ve biricik bir btn oluturmasdr. Ergenlik deneyimi kiiliin ve davrann bazlar glenen, bazlar zayflayan, dier bazlarnn da yeni kazanld ynleriyle ifade edilir. Ancak geliimin nceki herhangi bir dneminden ok, ergenlik bir dnm noktasdr. Ergenliin fiziksel, bilisel, toplumsal ve duygusal deiimleri hzl ve sarscdr. Bunlar ergenlerin cinsel ve toplumsal kimliklerini yeniden belirlemelerine, yeni biimlerde dnmelerine ve amalarn yeni bir derinlikte deerlendirmelerine, yaamlar zerinde yeni sorumluluk ve zgrlk almalarna yol aar. Ergenliin kararlan bireylerin yetikinlie dndndeki yollan gl biimde etkiler.

Yetikinlik
Yetikinlik ne zaman balar? 18 yanda insanlar anababalarmn onay olmakszn oy kullanabildiklerinde ve evlenebildiklerinde, ou liseden mezun olduklannda m, yoksa yetikinlik 21'inde ounluun meru yanda, pek ok lkede insanlarn meru olarak alkol kullanabildikleri yata m balar? Yoksa daha sonra, niversiteden, lisans st ya da mesleki okuldan mezun olmakla, ya da ilk ie girmeyle mi balar? Eitimine ve mesleki retime devam eden kiiler iin

yetikinliin sorumlu-

914

FGEN OK

r . luu ye konumu yirmilerin sonlarna' ya da otuzlarn balarna gelene kadar balamaz. Bu blmde yetikinlii yaklak 20'den lme kadarki dnem olarak alyoruz. Yaam boyu geliim kuramclar genellikle yetikinlii alt dneme ayrrlar. Gen yetikinlik 20 yalarndan bazen 35 ve 50 (burada grler deiir) arasna kadar srer. Orta yalar 35'den 65'e kadar srer. 65'den sonra, insanlar ileri yetikinlie girerler.

Birleik Devletler Nfusunda Ya Yaps t 1790'da yaplan ilk Amerikan nfus saym lkedeki insanlarn yarsnn 16 yanda ya da daha kk olduunu gstermitir. 1985'de nfusun yans 31 'inde ya da daha genti. 2000 ylnda ortalama ya 36 ve 2050'de 41 olacaktr. Nfus deitike greli olarak daha ok Amerikal yetikin olacak, yetikinlerin psikolojik geliimini anlamak lkenin iyilik durumu iin giderek artan nem kazanacaktr. Yaam boyu geliim psikologlar yetikin geliiminin beklendik ve beklenmedik yollarn aratryorlar bylece bu geliimin gidiim aklayabilir, kestirebilir ve gelitirebilirler. almann baz alanlar unlardr: byk vatandalara kar tutumlar, emeklilii yaamn retken bir dnemi yapmay planlamak, yal yetikinler iin alk-bakm hizmetlerinin nitelii ve bir evlilik ei olmakszn yaama uyum salamak.
Nfus piramitleri son on yllarda, ilerleyen salk bakmna bal olarak doum ve lm oranlarnn byk lde nasl deitiini gstermektedir. rnein, 1900'de, 65 yan stndekiler -ileri yetikinlik- nfusun %4' kadarn oluturuyordu. 1900 yl iin piramit, yksek doum ve lm oranlarnn iareti olarak gendir. 1940'da, Birleik Devletlerde doum oranlar azalm ve yaam beklentisi artmtr. Bunun iin nfus geni 1900'de olduundan daha az diktir. 1970'de L Dnya Savann sonrasnda bebek patlamas nfus piramidinin daha kk blmlerini arttrmtr ve ileri yetikinlerin says da artmtr. Birleik Devletlerde ve dier gelimi lkelerde, doum ve lm oranlan azalmaya devam ettike, nfus piramitleri giderek dikdrtgen olacaktr. Ksaca, daha fazla insan eskiden olduundan daha fazla 65, 75 ya da daha ileri yalarda yayor. Yzyln banda, Amerikallarn yans 49 yandan nce lyordu. Ancak bugn, 10'lu yalarn sonlannda ya da 20'lerin balanndaysanz, yetmilerinizde yaayacanz bekleyebilirsiniz. Bu sizin byk olaslkla 2035 ylnda yayor olacanz ve 2050'lere kadar yaamak iin iyi bir ansnz olaca anlamna gelir. Anababanz ve hatta byk anababanz ocuklannzm doacan grmeyi ve siz kendi torunlannz ve hatta torunlanmzm ocuklann gr-

GELM 915

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

meyi garanti edebilirsiniz. Henz sizler insan tarihinde, byle beklentileri olan ilk kuak arasndasmz.

Fiziksel Deiimler

Gen insanlarn ounun yalanma srecine ilikin grleri orta ve ileri yetikinliktekilerden farkldr. Ergenlere 30'un stndeki insanlar olduka olgun, 50'nin stndekiler titrek grnrler. Ancak pek ok ileri yetikin kendilerini kronolojik yalarndan daha gen hisseder, daha gen grnrler ve kendilerini yal dnmekten ikayetidirler. Bugn, gen insanlarn yalanmay fiziksel, toplumsal ve bilisel bir d sreci olarak grdkleri gr yalnzca ksmen dorudur. Blmn bu ksm iinde ilerledike, bu baklann uzlatrmaya alacaz.

Fiziksel G ve Cinsellik: Yetikinliin geleneksel grn kanlmaz rmeye giden uzun bir geiin izledii ksa parlak dnemlerden biri olarak tanmladk. Ancak yaam boyu geliim anlay, yetikinlii srekliliin, biririne karan duraanln, dn ve ilevselliin belli alanlarda ilerlemesinin bir karm olarak grr. Yetikinliin balarnda, tipik olarak 20 dolaylarnda insanlarda bymenin durduu ve yalanmann ilk iaretlerinin grnd dorudur. Fiziksel g, kalbin ve akcierlerin kapasitesi, klara ve seslere basit tepkiler ve cinsel duyarllk ilk nce ergenliin sonlarnda ok ar olarak yavalamaya ve azalmaya balar.
Bu deiiklikler gerekte pek ok gen yetikinde grlmez, yalnzca yarmac sporcular reflekslerinin giderek yavaladm ve kaslarn ve kalp damar sisteminin zayfladm alglama eilimindedir. Orta yetikinlikte, insanlarn ou fiziksel dn ilk d sinyallerini farketmeye balamtr. Salar incelmeye ve aarmaya balar, deride krklar grnr. Ancak isel deiiklikler, hemen hemen farkedilmeden gidecek kadar yavatr. yi koullardaki 50 yanda birey, 20 yandakiyle aym gnlk etkinlikleri yapabilir, nk 50 yandaki, gen yetikinin gcnn %90'na sahiptir (Hodgson ve Buskirk, 1981). Gerekte, yal yetikinler daha az koordineli, daha az kas gerektiren ve daha az uygulama gerektiren baz gnlk ileri genellikle gen yetikinlerden daha iyi yaparlar. 60 yandaki 5 katl merdivenleri 20 yandaki kadar hzl kamaz ve 40 yandaki iin hamile olmak kan basncn arttrr, 20 yandakine gre daha yorucu olur ancak gnlk koullar altnda pek ok ileri yetikin iyi ilev grr. Bylece pek ok yetikin kendini yal hissetmez, nk gnlk ileri becerme yetenekleri son derece yeterlidir. leri yetikinler yetikinliin deiikliklerini d olarak da yaamayabilirler. nk baz alanlarda deiim gelime olarak yaanr. rnein, orta yetikinlikte bir noktada, pek ok kadn ve erkek cinsel g ve duyarllklarnda deiiklik

916

FGENOK

farkederler. Kadnlar hormonal bir deiime girer ve sonunda adetten kesilirler. Menapoz ad verilen bu gei dnemi, nceleri byk lde zor ve stresli olarak kabul edilirdi -ancak gerekte pek ok kadn iin kurtarcdr. Hamilelik konusunda endienin olmamas ve aylk hormonal dalgalanmalara sahip olmamak pek ok kadn cinsellikle daha ilgili olma ve genel olarak daha enerjik olma konusunda zgr klar. Cinsellikte yaa ilikin deiikliklerin ou yavatr ve pek ok yetikin bunlara yapc biimde uyum salar. rnein, tamamen yalanmak iin daha uzun ve daha youn uyarmalara girerek ya da yeni tekniklerle deneme yaparak kar olmaktan ok bedenleriyle almay renirler. Ayrca, uzun sredir kurulmu olan bir ilikinin derinleen yaknl, fizyolojik de kar, yetikin cinselliinin daha derin biimde doyum verici bile olabilecei anlamna gelebilir. Cinsel etkinliin skl, cinsel etkinliin niteliiyle ayn deildir ve pek ok yetikin yalandka niteliin gelitiini kaydetmektedir (Starr ve Weiner, 1981). Pek ok dier alanda olduu gibi, cinsellikte de yal yetikinler, beceri, deneyim ve derinlemi anlaylarn kullanarak azalan kapasitelerindeki a kapayabilirler. Kesitsel ve boylamsal almalardan gelen bilgiler, pek ok yetikin iin cinsel etkinlik sklnn zamanla azaldn gsterdii halde, geni bireysel farklar vardr (Pfeiffer, Venvoerdt ve Davis, 1977; Kinsey, P-meroy ve Martin, 1948). Baz orta yal yetikinler genlikte olduundan daha az sklkta cinsel etkinlie girerken, dierleri daha sk girmekteler. rnein baz erkekler 50 yalan dolaynda sevimeyi brakrlar; dierleri seksenlerine kadar dzenli cinsel yaamlarn srdrrler (Comfort, 1979). leri yetikinler arasndaki cinsel etkinlik ein hastal ya da lm ya da elerden birinin tedavisinin etkileri nedeniyle kesilebilir. Boylamsal aratrma verileri, gen yetikinliklerinde mutlu ve etkin cinsel yaam olan iftlerin, ileri yallkta da cinsel yaamlarnn mutlu ve etkin olma eiliminde olduunu ileri srmektedir (Pfeiffer ve Davis, 1972). Dier alanlarda olduu gibi, geliimin cinsel ynnde de bireyler arasnda giderek artan farkllama sz konusudur bylece davrantaki bireysel farklar en geni biimde yallktadr.

Doyum ve Alg. Yetikinliin fiziksel kayplarn yaama yolu, insanlarn kayplarn nasl kapattklarna ve hangi zel yeteneklerinin olduuna baldr. Byk lde, yetikinliin normal duyusal dleri gnlk ilevlere karmaz. Sinir Sistemindeki Deiiklikler. Duyum ve algdaki yaa bal deiikliklerin ou sinir sistemindeki deiikliklerin iaretleridir. Bu deiikliklerin hz ve ls bireyler arasnda nemli lde deiir. Hcre dzeyinde, sinir sistemindeki en ak deiim sinir hcrelerinin giderek kaybolmasdr. Doumdan nce ve bebeklikte ok fazla hcre kaybolduu halde,1 kayp hz yallkta artma eilimindedir. Yala birlikte ne kadar sinir hcresinin kaybolduunu lecek kesin bir yolumuz hala yok, ancak

GELM 917

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

beynin baz blmlerinde hi yokken, dier blmlerde %20 ile %40 arasnda deimektedir. Bu kayplarn sonulan doal olarak, etkilenen beyin blmne baldr. Beden yalandka, beyne, sinir sistemine ve duyu organlarna daha az, kan ulaabilir, kan yapclarn daralmas ve katlamas yalanmann normal bir yndr. Pek ok insanda, bu eilimler hastalk, hareketsizlik, kt beslenme, stres ve damarlar zorlayan ve tkayan dier etkenler nedeniyle daha kt olmaktadr. Duyu organlarndaki alc hcrelere giden kan azaldka, duyular daha az netleir. rnein, pek ok yal yetikin duruu ve dengesi hakknda kendisine bilgi veren alclardan daha az bilgi alr. Sonuta, artan lde dengelerim kaybetme ve dme riskindedirler. Gzdeki alclar da daralan damarlardan etkilenebilir. Damarlar daraldka, kan basnc artar. Tedavi edilmezse ksmen ya da tamamen krle yol aabilen ve glokom olarak bilinen gz hastal, yksek kan basncna baldr. Tat, an ve koku gibi daha basit duyumlarn, yaam boyunca daha sabit olma ve zaman iinde keskinliklerinin daha az dmesi zellii vardr. rnein, kokuya duyarllk ocukluktan yalla byk lde sabit kalmaktayken (Rovee, Cohen ve Sclapack, 1975), iitme 5 yandaki ocuklarda en iyidir ve otuzlardaki yetikinlerde dmeye balar. Benzer biimde, gzkeskinlii en iyi 18 yandakilerdedir ve 40 yalarndaki yetikinlerde dmeye balar (tm yaam boyunca grmede byk bireysel farkllklar olduu halde). leri yalarda eitli grsel (ve hatta baz iitsel) algsal deiiklikleri aklayan en yararl varsaymlardan biri, uyarann kalcl hipotezidir. Kavram yledir; yal sinir sistemine bir kez kaydedilen uyaramn giderek artan bir kalcl olduudur. Bu hipoteze gre, yal insanlarn sinir sistemi yalnzca uyaran ilemek iin uzun zaman gerektirmekle kalmaz, ayn zamanda uyarnn sonraki etkileri de uzun srer. Onu bir baka dnme yolu da uyarann etkilerinin yok olma hznn daha yava olmasdr. Sonraki uyarann ilenmesinin, ilk uyaramn etkisi yok olana kadar etkili olarak gereklemeyecei varsayldndan, uyaramn kalcl byle durumlarda karmaya ve edimi bozmaya neden olur.

itme ve Grme: 20 ve 60 yalar arasndaki insanlarn ou baz iitme yeteneklerini kaybeder ve kayp erkekler arasnda kadnlardan daha byktr. rnein, otuzlarn ortasndaki hemen hemen btn insanlar fslty anlayabilirler (yaklak 20 desibel). Ancak 60 yandaki erkeklerin yansndan az ve 60 yandaki kadnlann yansndan fazlas fslty iitebilirler (National Center for Health Statistics, 1980). Bu ileri yetikinlerin ou sessiz konumay iitebilir (40 desibel) ve 50 yandakilerin yalnzca %2'si bir iitme yardmna gereksinim duyacak kadar iitme kaybna urarlar. lknce zellikle erkeklerde st frekanstaki sesler kaybolur. Bu

918'

FGEN OK

yzden, yal erkekler kasette alan bir kadn sesiry^ya da yan odadaki ocuk sesini duymakta zorluk ekebilirler. itme kayb olan insanlar kelimelerdeki sessiz harfleri iitmede de zorluk ekebilirler. leri yetikinler, benzer tonlar arasnda rnein kap zili ile alan bir telefon sesini ayrma yeteneklerini de yitirirler. Koullar stresliyken -iki konumacnn sesleri stste gelirken ya da kesilmeler varken- konumay anlamakta zel bir zorlukla karlaabilirler (Bergman, 1971). ki alma, yaa bal iitme kayb ile zeka testlerindeki dk puanlar arasndaki balanty gstermitir (Granick, Kleban ve Weiss, 1976; Schaie, Baltes ve Strother, 1964). Bulgu, iitme kaybn, genel yalanmann bir lt olarak grmektedir. Dier almalar bu gr desteklemektedir. rnein, yal yetikinlerin konumay iitmelerindeki zorluklan merkezi sinir sistemindeki azalan duyarllktan ya da beynin temporal blgesindeki sinir hcrelerinin kaybndan kaynaklanabilir (Corso, 1977). Yalln normal iitme kaybnn ou genetik ya da biyolojik olarak belirlenir. Ancak yksek seslere sk maruz kalmak -basnl hava ile alan matkap, uaklarn ini kalk sesleri, rock kasetlerinin sesi- uzun dnemde iitme kaybna neden olacaktr. Her yataki pek ok insann mkemmel gz keskinlii vardr ancak yala daha ok kii grn dzeltmek iin gzlk kullanmak zorunda kalr. Grme duyularn en karmadr, olgunlamas en uzun zaman almaktadr ve nitelii byk lde kaltsaldr. Ergenliin sonlarnda, hemen hemen herkes derinlii ve rengi alglama ye karanlkta uyum yapma yeteneklerinde dler yaar. Yal insanlar genlere gre parlak ktan rahatsz olabilirler ve iyi grmek iin aydnlk a gereksinim duyabilirler. Krklarnda ve ellilerindeki pek ok insan hipermetrop olur. Aniden gazeteyi kol uzaklnda tutmalar gerektiini anlarlar ya da iplii ineden geirmede giderek zorlanrlar. Yalanmann normal bir paras olan hipermetropluk ilk ocukluktan itibaren ilerlemededir. Bu gzn lensinin odaktaki deiikliklere uyum salamada daha az esnek ya da elastik olmasyla sonulanr. Grme ve iitme sorunlar olan kadn~ve erkekler zerindeki bir boy-lamsal almada, sorunlar denekler 32 ve 50 yalan arasndayken younlamtr (Bayer, Whissell-Buechy ve Honzik, 1981). 50 yandakiler arasnda erkeklerin hemen hepsi, kadnlarn yaklak %90' gzle gereksinim duymulardr: lgin biimde, yallk damgas gzlkten ok arlkla iitmeye yardmc aralarla anlr grnmektedir. Bu almada erkek ve kadnlann nemli bir blmnn iitme sorunlan olduu halde, hi birinin bir iitme cihaz takmad grlmtr. Ancak grme sorunla-n olanlar zaten gzlklyd. Yalanmann dlerinin ou aza indirilebilir ya da geciktirebilir. Dzenli altrmalar (exercise) yalanmaya bal baz dleri engeller. Etkin yetikinlerin, edilgen yetikinlere gre daha az sayda ciddi hasta-

GELM 919

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

lklan ve daha dk lm oranlan vardr (Oberman, 1980). Etkin yetikinlerin kalp ve akcier kapasiteleri daha byktr, kan basnlar dktr ve yasz etlerinin yaa oran yksektir- bu etkenler hepsi daha uzun ve daha salkl yaamla ilikilidir. Kou yarlarnda yal yetikinler, gen yetikinlerden daha yavatr, ancak dayankllklar mkemmel kalr. Yetmi yalarnda olan ou insan maratonu olimpiyat sporcularnn hznn %70'i kadar hzda koabilirler (Riegel, 1981). Altrma ^eyne kan dnmn de artrr ve belki de bu yolla ileri yetikinlikteki bilisel ileyi de geliir grnmektedir (Elsayed, ismail ve Young, 1980).
t

Zeka ve Bili
Yallk psikolojisindeki ilk almalarn ou bilisel davran zeri-nedir ve bu hl temel bir konudur. Temel sorun, yetikinlerin entellekt-el kapasitelerini en iyi nasl lebileceimiz olmutur. Zeka testleri ilk nceleri ocuklann okulda ne kadar iyi baaracaklann tahmin etmek iin gelitirilmi ve bu ite olduka baanl olmutur. Ancak zeka puanlan yetikinlikte neyi kestirir? Aym yataki btn yetikinlerin katlmas gereken tek bir etkinlik artk yoktur, bylece okulda baany kestiren yetenekler artk yetikinlikte baanl yalanmayla ilgili olmayabilir. Yetikinlik ve ileri yalarla ilgili yeteneklerin kapsaml yeni kategorileri olabilir ve bunlar mevcut test bataryalannda henz yer almamaktadr. Btn yetikinlerin deerlendirilebilecei iyi bir lme lt bulmak zorundayz. Yetikinlikteki zeka konusundaki mevcut verilerin tartmasnda, llen eyin gen insanlar iin gelitirilen testlerde yetikinlerin edimi olduu aklda tutulmaldr. Yetikinler yetersiz kalrsa, bu yalnzca baz becerilere bir okul ocuu kadar sahip olamama balamnda yetersiz kalmadr. Testler yetikinlerin deneyimle hangi yeni yetenekleri gelitirdikleri hakknda bir ey sylemez ya da az ey syler. Yetikinlerdeki zekann psikometrik lmnn tarihinde, aratrmalarda drt yaklam karakterize edilmitir (Woodruff, 1983). ocuklann okul baansm kestirmek iin, zeka testleri uyarlandnda ve I. Dnya Sava ordu askerlerine uygulandnda, 20 yandan sonra zekann dz bir d iinde olduu grnm ortaya kmtr (Yerkes, 1921). Bylece bizim, dnce tarznn (mode of thought) I. evresi olarak adlandracamz ilk bak as, yalanmayla birlikte becerilerde azalma olduudur, bunlar ilk zeka testlerinde kullanlan kesitsel aratrmalan temel almtr. II. evre boylamsal veriler, eldeki kesitsel verilerle elitiinde 1950'lerde ortaya kmtr. Boylamsal aratrmalar yetikinlik yllarnda entellektel yetenekte sreklilik ve hatta geliim olduunu ileri srmektedir. Kesitsel ve boylamsal sonular arasndaki farkllktan kaynaklanan tartma hl nemlidir (rnein, Baltes ve Schaie, 1976; Botwinick ve

920

FtGENOK)

Siegler, 1980). Yetikinlikteki zekann ilk srasal almalarndan birinde, Schaie ve Strother (1968) eitli bilisel yeteneklerin edim dzeyinin temelde ble gre farkllatm kaydetmitir. Zeka testlerindeki edimin yala deimesi, farkl blkler iin farkldr (Schaie ve Strother, 1968). Genel grnm en byk deiimlerin yalnzca yaamn en sonlarnda olduunu ve yetikinlerde zekann daha fazla kalc olduunu gstermektedir. 1970'ler bizi III. evreye, mdahale yaklamna getirmitir, yal yetikinlerde bilisel ve entellektel test davrann belirlemeyi amalayan eitli almalar yrtlmtr. Bunlar, bu testlerdeki edimin manipule edilebileceini ve daha iyi koullara dnebileceini gstermitir. Mdahale, 1970 ve 1980'lerin yalanma almalarnn nemli odak noktas olmutur (Turner and Reese, 1980). IV. evre yaklam gen insanlarn akademik edimini kestirmek iin hazrlanan testlerde yetikinlerin kapasitelerini lerek, zellikle zeka testlerinde gelimenin olas olduunu gsteren III. evre aratrmalar nn nda bir. tepkidir. Yetikin zekasnn daha uygun lleri iin bir aratrma balatlm ve mevcut psikometrik verilerin yeniden analizi yaplmtr (Baltes, Cornelius, Spiro, Neselroade ve Willis, 1980; Cunningham, 1980). IV. evrede yetikin yaamnda gelien entellektel yete neklerin aratrlmas balamtr (Kramer, 1983; Labouvie-Vief, 1980; Pascual-Leone, 1983). Sonuta bu yaklamda, yal yetikinler akl ve deneyimleriyle deerlendirilmektedir. , .

Deneyimin Rol. Bu tartmalar psikometrik testler yoluyla iyi eyler renemediimiz anlamna gelmez. Schaie ve dier yaam boyu geliim psikologlar, rnein yetikinlik, boyunca, bilisel yeteneklerin olduka uyumlu ya da esnek kaldm- dier bir deyile, deneyimlerin yal yetikinlik boyunca zekann uygun geliimini gl biimde etkilediini gstermilerdir. rnein ev hanm olarak zamann geirmi ve daha sonra bilisel olarak daha ok uyarlan mesleklere girimi kadnlar ZB puanlarnda art gsterme eilimindedir (Eichorn, Hunt ve Hoznik, 1981). Yksekokul retmenleri de yala birlikte ZB puanlarnda art gsterirler nk byk olaslkla ileri ZB testlerinin dorudan lt entellektel becerilerle uramalarn gerektirir.
Merkezi sinir sisteminin duyarll yala birlikte yavalar. Sonulardan biri yallarn genlerden biraz daha yava dnmeleridir. rnein, 20 ve 60 yalar arasnda, insanlar tepki srelerini yaklak %20 orannda arttrrlar (Birren, Woods ve Williams, 1980). ZB testlerinin ou yantlamadaki hza dayanr ve bu yal yetikinlerin aleyhindedir. Ancak yetikinlerin ou iin yava dnme zayf dnme deildir.

Akc ve Billurlam Zeka. Zekamn baz ynlerinde yetikinler dler gsterirler. Dnme hz bunlardan biridir. Alg dieridir. Bellek

GELM 921

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

ncsdr. Bu deiiklikler iin ilk aklama iki tr zeka arasndaki farkllkda olabilir. Akc zeka ksa sreli bellek, soyut dnce, yaratclk ve dnme hzndan oluur Yansmas evredeki etkenlerden etkilendii halde, birincil derecede kaltsaldr. Tersine, billurlam zeka insanlarn renme ve deneyim yoluyla kazand bilgidir.' Kelime bilgisi, matematiksel formller ve gncel olaylar gibi eylerden oluur. Baz aratrmaclar akc zekann yetikinler yalandka zayfladna ancak billurlam zekamn yetikinlik boyunca oluumunun srdne inanrlar (Horn ve Donaldson, 1977,1976). Akc zekadaki kanlmaz dn bir lde billurlam zekamn artyla biim deitirdiini ileri srerler.

renme ve Bellek: Yal yetikinlie ilikin en yaygn kalpyarg-lardan birinin bellek kayb olduu bilinir. Bu kalpyarg yal kiileri yaadklar deiimlere ilikin hissettikleri eyler konusunda incelediimizde, onlarn hatrlamada daha fazla zorlandklarm kaydetmeleri gereiyle desteklenir. Hatrlamada glk ektikleri eyler genellikle yeni olaylar olduundan, byk olaslkla renmeyle ilgili glkleri de yayorlar-dr. Bundan baka (renmeyi ve bellei ciddi biimde etkileyen) yalln temel kayb olan Alzheimer hastal, Birleik Devletlerde drdnc byk lm nedeni olmutur. Yal insanlarn byk ounluunun yaad renme ve bellek kayplarnn olduka az olduu ve yalnzca bir sknt olarak yaand vurgulanmaldr. Bilgi ileme: Beklendii gibi, yal yetikinlerin ksa sreli bellekten bilgi armalar gen insanlara gre daha uzun zaman alr (Arenberg ve Robertson-Tschabo, 1977). Uyaranlara ilikin daha az bilgi kodlar ve bu yzden daha sonra bellekten bilgi armada sorun yaarlar. Bu eilim . iin bir aklama Fergus Craik (1983) tarafndan gelitirilen ilemenin derinlii (depth of processing) modelidir. Bu modele gre yeni bilginin bellekte depolanmas bilgi ilemenin derinlii ve zenginliinin bir ilevidir. Yalnzca yzeysel olarak analiz edilen bilgi belki de yalnzca alg dzeyindedir ve daha sonra unutulur. Daha kapsaml ve anlaml analiz edilen bilgi daha sonra hatrlanr. rnein, bir kelime listesinde e anlamllarla karlaanlar bu kelimeler iin yalnzca ayn sesi verenlerle karlaanlara gre, kelimeleri daha iyi ilemler ve daha uzun sreli hatrlar.
Bylece, ilemlemenin derinlii modeline gre, yal yetikinlerin yeni bilgiyi hatrlamada daha fazla sorunlar vardr. nk onu derin olarak ilemezler. rnein, bir almada yal ve gen deneklere bir hikaye okunmutur (Byrd, 1981). Baz denekler hikayenin tmn, dierleri de hikayeyi uygun srada ancak konu olmakszn dinlemilerdir. nc grup hikayeyi rastgele srada cmlelerin toplanmas biiminde duymutur. Gen ve yal denekler tm hikayeyi eit derecede iyi hatrlamtr. Ancak hikaye konusuz verildiinde ya da rastgele srasyla anlatldnda, yal denekler gen deneklerden daha fazla zorlanmlardr. Yal denekler belleklerine kodlama gibi, bilgiyi ilemede de daha az baarlydlar.

922

FGEN OK

Yal insanlar niin bu zihinsel dleri yayorlar? Bunlar temelde beynin ana depo mekanizmalarnn kaybnn ya da bozulmasnn sonucu mudur? Yoksa bu dler bilgi ileme, dikkat, uyarlma ve aba gibi dzenleyici mekanizmalarnn kaybn m yanstr? Baz yantlar baz ayrcalklarla inceleme gerektiren hayvan aratrmalarndan gelmektedir. Hayvanlar insanlardan daha hzl yalanrlar ve sosyal ve kltrel etkenlerden kaynaklanan kuak etkilerinden, daha az etkilenirler. Aratrmaclar hayvanlarn evrelerini de insan deneklerinkinden daha kapsaml manipule edebilirler. rnein, yalanan sanlarn renme ve bellei konusundaki aratrma, yal ve gen sanlarn bir ve iki kollu labirentleri eit kolaylkla ele aldklarn gstermektedir. Ancak labierent drt kollu olduunda, yal sanlar yollarn hatrlamakta biraz daha az iyiler ve labirentte sekiz ya da daha fazla kol olduunda yal sanlar gen sanlardan daha az iyiler (Arenberg ve Robertson-Tschabo, 1977). Gzkapa tepkisinin klasik artlanmas renme ve bellekteki baz temel yalanma mekanismala-nn incelemede de kullanlr. Orta tonda bir grlt ile birlikte birka kez gze hava pompalandnda, denek bu ilikiyi renir ve orta tonda grlt (koullu uyaran) gz kapamaya (imdi koullu tepki) yol aar (Thompson ve Woodruff-Pak, 1987). nsanlar ve tavanlarla yaplan almalarda gen ve yal (ve hatta orta yal) denekler arasnda renmenin hem hznda ve hem de derecesinde bozulmalar bulunmutur (Wood-ruff-Pak, Lavond, Logan ve Thompson, 1987). Bu almann nemi, bu renme ve bellein gerekletii beyin blgesinin beyincik olduunun belirlenmesi gereinden kaynaklanmaktadr (McCormick ve Thompson, 1984). Bu tepkinin sinirsel dngs geni apta incelenmitir ve imdi anlalmaya balanmaktadr. Bu, yalanmann bu sistemi nerede etkilediine ilikin kesin varsaym incelemeyi olanakl klar. Bunun gibi durumlar renme, bellek ve yalanmaya ilikin bilginin gelecek birka onylda hzla ilerleyebileceim gstermektedir.

Bilisel Geliimin Beinci Bir Evresi. Dier yaam boyu geliim psikologlar yetikin biliinin yapsnn yaam srecinin nceki evrelerinde-kinden farkl olabileceini ileri srerler. Piaget, bilisel geliimin drdnc ve sonuncu evresinin, soyut dnce evresinin, ergenlikte baladna ve yetikinlikten tesinde bilisel geliimin olmadna inanmtr. Ancak belki de yetikinler bilisel geliimin beinci evresine girmektedir.
Sorunlar zihinsel altrmalarla zen ergenlerin tersine, yetikinler mantk kurallarn gnlk yaama uygularlar. Gerek problemleri anlamak ve zmek iin, yalnzca zihinsel jimnastik uygulamak deil, ayn zamanda'mantk kullanrlar (Arlin, 1980). Gerekte, yetikinlerin karlat deneyim ve sorunlarn ou bilisel geliimi ilerletir. rnein, erkekler ilk ocuklarna sahip olduktan sonra kendilerini daha gvenli hissettiklerini, kadnlar da daha gerilimli hissetiklerini syleme eilimindedirler (Feldman, Biringen ve Nash, 1981). Boanma stresi de genellikle ihsanlar kendilerine ve geleceklerine ilikin dncelerini deitirmeye

GELM 923

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

zorlar (Wallerstein ve Kelly, 1980). Klaus Riegel (1975) yetikinlerin dnce srelerini her dncenin kart dnceyi harekete geirdii diyalektik dnce olarak belirler; avantajlar ve dezavantajlar, iyi ve kt seenekler, Riegel'e gre yetikin biliinin diyalektik doas ve karmakl beinci bir evreyi, kiinin soyut dnce evresinin tesine gittiini, gsterir. Riegel ergenlerin soyut ilemleri soyut ve yapay biimde kullandna, yetikinlerin soyut ilemleri yaamdaki gerek sorunlar yoluyla ilediine inanr. Yetikinlikte biliin geliimi konusundaki tartma sonulanmaktan uzaktr. Ancak bir yant ak grnmektedir: btn insanlar zekalarnn zirvesine ileri ergenlikte eriip, daha sonra yavaa d gstermezler.

Toplumsal Geliim

Yetikinliin pek ok yl baz toplumsal gereksinimleri karlama erevesinde odaklar; sevmek ve ait olmak, gl hissetmek ve bakalar ve kendisi tarafndan sayg grmek. Erik Erikson (1963) yetikinliin psikososyal gereksinimlerini yaknlk (yaltlml kar), retkenlik (durgunlua kar) ve btnlk (umutsuzlua kar) olarak tanmlamtr. Bireysel farklar byktr ve sosyal smf da gl biimde toplumsal geliimin gidiini etkiler. Bununla birlikte, yaam boyu geliim psikologlar srekli toplumsal geliimi aratrmakta ve bilgilerimize eklemektedir. Ergenliin ocuun ailesinden ayrlnn balangcm iaret ettii gibi, erken yetikinlik bu ayrln sonulanmasn iaret eder; birey yeni rol ve grevler stlenir. nsanlar renci olmay brakr ve ie girer, flrt etmeyi brakr ve evlenir ya da dier yakn e ilikileri oluturur ve kendilerini politik ideolojilere ya da dini topluluklara balarlar. Gen yetikinler deneyimleri ve isyanlar brakr. Gen yetikinlikteki pek ok kii iin ergenliin kimlik krizi zmlenir. Yirmilerin sonlarnda kitn olduklarn olduka iyi bilirler (Gould, 1978). 30. yagn tamamen yetikin derinliini ve sorumluluunu kabul etmek iin bir dnm noktas dnemi olarak byk nem kazanabilir. ou kadn otuzun balarn kendim annelie ve almaya balama arasndaki ciddi atmay zmleme zaman olarak grr (Notman, 1980). Benzer biimde, ou erkek otuzlu yalar dnemine kendilerim belirli amalara adama dnemi olarak yaklamaktadr. Pek ok yetikin iin krknc yagn bir dier nemli belirleyicidir, seilen yolun bir kez daha deerlendirildii zaman olarak 40 yanda insanlar ilk kez kalan yllarn sayl olduunu hissederler. Daha nce kendi koyduklar hedefleri karlayamayacaklar korkusuyla yaamlarnn ikinci yansna bakarlar. 40 yanda, ou yetikin genlik heveslerini daha yksek dozda gereklerle deitirmeleri gerektiinin farkna varrlar. n, g ya da zenginlik dlerim grenler iin bile gerei anlama yaamn ortasnda, dlerinin ve beklentilerinin gereklerdeiLdaha ho olduunu far-kettiklerinde ortaya kabilir.

924

FGENOK

Ancak pek ok insan krklarnn rotasn izer ve orta yetikinliin kalannda hsrana uramazlar. Geri kalan yllarda, baaramadklar ve asla baaramayacaklar eyler yerine, baardklar ve gerekten yapabilecekleri eylere tekrar odaklarlar. Orta yetikinlikte, erkeklerin ou ilerinden artan lde doyumlu olduklarn kaydetmitir (Clausen, 1981). Dierleri ilk ocuk bydnde ve evi terkettiinde ve aile geliri erken yetikinlikteki tipik alt dzeyin stne ktnda evliliklerinden daha doyumlu olduklarn kaydetmitir (Maa ve Kuypers, 1974). Yaam boyu geliim psikologlar yetikinler, orta yalara girdiinde, geleneksel cinsiyet rolleri arasndaki snrlarn bulamklatn da bulmulardr. Erkekler daha koruyucu ve yumuak, kadnlar daha atlgan olma eilimindedir. Cinsiyet rollerinin bu daral byk olaslkla orta yetikinliin deien toplumsal olgularndan kaynaklanr (Giele, 1982). Kadnlar en youn yllarn koruyucu anne ve ev kadn olarak bir kez atlattktan sonra, kendilerini atlgan davranmaya brakabilirler ve erkekler birkez ilerini kurduktan sonra kendilerini yumuak davranmakta zgr brakabilirler. leri yetikinlik toplumsal ve hukuksal konumda, emeklilik, "yal vatandalk" ve yeni aile grleri ieren ayn deiikliklerle belirir. leri yetikinlikte kiiler arasndaki bireysel ayrlklar, belki yaam srecinin dier evresindeki insanlar arasnda olduundan daha byktr.

Kiilik Geliimi
Yetikinlik ve ileri yalarda kiilii alan aratrmaclar yala birlikte kiilikteki karakteristik deiiklikleri incelerler. Daha baarl yalanmaya yol aan belli kiilik zellikleri var mdr? Bernice Neugarten (1977) kiilik ve yalanmaya ilikin iki temel sorunun "yalanma kiilii etkiler mi?" ve "kiilik kiinin yalanma biimini etkiler mi?" olduuna inanr.

Kiilik zellikleri. Bireyleri karakterize eden zelliklerin yala birlikte sistematik olarak deiip deimediini renmek iin ilk abalar standart psikometrik kiilik testleri kullanan kesitsel almalard. Bu almalar olduka farkl ortamlardan insan gruplarnn kiilik zelliklerin-deki yaa bal farklar belirlemeye yardm etmitir. Ayrca bunlar deime eilimi olan zellikleri belirlemeye ilk adm oluturmutur. Ancak kiilikteki gerek yaa bal farklar belirleyebilen tek gvenli yol boylamsal aratrmalardr. ednklk. Kiiliin psikometrik lmleri baz temel kiilik zelliklerinde yaa bal farkllklar gstermilerdir. En anlaml sonu ied-nklk-dadnklk boyutundadr. Yal yetikinler gen yetikinlere gre, iednklk boyutunda srekli yksek puan alrlar. Bu farklar olduka kktr, ancak tekrar tekrar gzlenmitir (Heron and Chawn, 1967; Gutman, 1966; Craik, 1964; Calden and Hokanson, 1959; Bronzek, 1955). Baz insanlar yaamlarnn sonuna yaklatka ie ekilir grnmektedir.

GELM 925

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

Katlk. Yal insanlar hakkndaki en yaygn kalpyarglardan biri onlarn kalplam tarzlar olduudur. Genellikle yaam tarzlarnda deimez yapy izler ve kendi bak alarna insafszca sarlr grnrler. Bu kalpyarg, yallarn katlk testlerinde daha yksek puan aldklarn gsteren ilk kesitsel almalar tarafndan desteklenmitir Chown (1968; 1961) ve Schaie (1958) tarafndan yaplan almalar katlkta ya farklarn gstermitir, ancak zeka testi puanlarnda ve psikomotor hzdaki ya farklar bu deiimi yaratm olabilir. rnein Chown istatistiksel olarak zekada ya farklarnn varyansm kontrol ettiinde, katlktaki ya farklar kaybolmutur. Bylece katlk testlerinde ada ileri yetikinler gen yetikinlerden yksek puan alrken, bu ya farklarnn yalanma srelerinden kaynaklanp kaynaklanmad ak deildir. Yal blklerin yksek katlk puanlan farkl kltrel ortamlar ve yaam beklentilerini yanstabilir. Jack Botwinick (1978) yallk ve katln imdiki grnmn dzgnce zetlemitir: Gnmzn yallar genlerden daha kat grlebilirken, yarnn yallar gnmz yallarndan daha az kat olma eilimindeler ve belki de artk genlerden daha kat olmayacaklar. Bu varsaym iin nedenler bir yandan boylamsal inceleme sonulardr ve te yandan sren bilisel geliimin giderek artan frsattandr. Depresyon. Depresyon yalln temel psikiyatrik ikayetlerinden biridir. Bununla birlikte, aratrmaclar yala birlikte artan depresyonun sreklilii ve "normal" depresyonun bittii ve anormal tepkinin balad nokta hakknda fikir birlii iinde deiller (Britton ve Savage, 1966; Swensen, 1961). Yallkta depresyon genellikle kayplara tepki olarak ortaya kar grnmektedir. Yal insanlar sevdikleri kiileri ve arkadalarn kaybederler; fiziksel salklarn, dinliklerim ve hatta mali kaynaklarn da kaybederler. Emeklilie bal olarak ok stat ve kimlik kaybn da hisseder. Minr depresyon byle kayplara kar normal bir tepkidir. Ancak kii kaybn tesini ve mutlu bir gelecei gremiyorsa, depresyon normald ve zayflatcdr. Bu noktada bir tr mdahale pek ok kiinin tekrar ilev grmesine yardmc olabilir. Kesitsel veriler artan yan, artan depresyon getirdiini ileri srecek biimde yorumlanmazken, yallar arasnda ciddi depresyonun yaygnl yksektir. Gen yetikinlik yllarnda depresyondan zarar grmemi olan pek ok insan bunu ileri yaamda yaar. Kiilikte Kalclk. Kiilik zellikleri envanterlerini kullanan boylamsal almalarda tekrar tekrar grlen nemli bir bulgu, yetikinlik yllarnda kiilikteki byk kalclktr (Siegler, George ve Okum 1979; Doug-las ve Arenberg, 1978; Woodruff ve Birren, 1972; Kelly, 1955). Tekrar testte ortalama puanlar son derece benzer olmutur ve tekrar test korelasyonlar yksektir. pheciler bu boylamsal aratrmalara katlanlarn kararl grnml olmaya gdlenmi olabileceini ileri srmlerdir: ilk

926

FlGENOK

testte kiilik envanterini nasl yamtladklanm hatrlayabilirler ve daha sonra yantlan tekrarlayabilirler. Bu varsaym 25 yllk dnemde verileri izleyen Woodruff (1983) tarafndan test edilmitir. Deneklerden Kaliforniya Test Envanterinde imdiki kiiliklerini belirtmelerini, istemenin yan-sra, Woodruff, onlardan 1954'de renci iken kendilerini anlatmalanm istemitir. Sonular deneklerin bir nceki kez kiilik envanteri yantlanm kesin olarak hatrlayamadklanm gstermitir. Kendilerini imdi tanmla-malan, gemite nasl yantladklann hatrlama giriimlerinden ok, kendilerini nceki tammlamalanna yaknd. Bu sonular kiiliin boylamsal almalarda gzlenen kalclnn yetikinliin gerek bir yn olduunu ileri srmektedir. Klinik grme yntemini kullanan boylamsal almalar kiilikte kararll ileri srer. Denekleri ocukluktan orta yetikinlie kadar izleyen Berkeley Geliim almas, ilk ocukluklannda etkin ve enerjik olan kiilerin ergenlik ve yetikinlik boyunca ayn tarzda davranma eiliminde olduunu gstermitir. leri ergenlikten yetikinlie doru etkin ve enerjik kiilii srdrme, orta yalarda izlenen Harvard mezunlannda da grlmtr. Bu kiilerde etkin ya da edilgin kiilik yaplan srekli kalm ve isteklerini ve baanlann nemli lde etkilemitir.

Yetikinlikte Kiilik Modelleri. Ksa zaman ncesine kadar, yalnzca kiiliin iki temel psikososyal kuram yetikinlik yllanm kapsyordu: Erik Erikson'un psikososyal kuram ve Robert Havinghurst'un yaam boyunca geliim grevleri. Ancak son zamanlarda yetikin kiiliinin ek modelleri grgl kantlardan dorudan tretilmitir. Roger Gould (1978), Daniel Levinson (1978) ve George Vaillant (1977) erkekte yetikin kiilii konusunda almalar yrtmtr ve modellerini aratrmalannn so-nulanna gre temellendirmilerdir. Levinson ve Vaillant'in verileri boy-lamsalken, Gould'unkiler kesitseldir.
Bu model, zaman iinde yetikin kiiliklerinin geni grme ve gzlemlerinin birlemesini yanstr. Bu genellemeler kukusuz kadndan ok erkee uygulanabilir. Her alma yaamn ortasnda genellikle krklannda stres ve rahatszln karakteristik dnemini gstermitir. Gould'a gre, ellilerin balannda bu streslerin kararllnn artmas ve hatta daha sonra yeererek zmlenmesi de bir zelliktir. ( Erkeklerin yaamn ortasnda yaadktan krizin ls ve dzeyi konusunda bilimsel bir tartma vardr.; Levinson deneklerinin yzde 80'inin yaamn ortasda bir krize girdiini,"bylece bunun olduka yaygn bir olgu olduunu ileri srmtr. Benzer biimde Gould ve Vaillant deneklerinin ounun krklannda stres yaadklann kaydetmilerdir. Bu almalann hepsi deneklerin yaant ve duygulann incelemek iin derinlemesine grme teknikleri kullanmlardr. Ancak bu sonular i doyumu, kiisel mutluluk ve yaam doyumunu inceleyen tarama aratr-malanyla elimektedir (Clausene, 1981; Bray ve Howard, 1981; Came-

GELM 927

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

ron, 1975; Palmore ve Luikart, 1974). Bu taramalar orta yataki krizler iin hi bir kant bulamamlardr. Bylece, tartma derinlemesine grmeler kullanan aratrmaclara kar mutluluk ve yaam doyumu konusunda anket kullananlar kkrtr grnmndedir. Ancak Schaie ve J. Geivvitz (1982) derinlemesine grmelerin katlanlara yalnzca bir "be-lars" verebildiini ileri srmektedir. Vaillont (1977) da "krizin" tmyle stresle dolu grnmeyebileceini iaret etmektedir. Gerekten erkeklerin ounun zorluklar harekete geirilir. Sorunlarn bir kar koyma ve daha doyum verici bir yaam kurma frsat olarak grrler. Va-illant' in almasnda baz erkekler bu krizi yaamlarnn en mutlu dnemi olarak belirtmitir. Vaillant'n tanmlarnda ak olan ey erkein yaamndaki en uzun dnemi kapsayan (4O'l yllarn zerine uzanan) yetikinlikteki kiiliin dinamik niteliidir. Bu nitelik almalarn tmnde kmaktadr. nsanlar yetikinlik boyunca olgunlamaya ve deimeye devam ederler. Yeni eylerle karlarlar ve yetikinlik yllarnn her yeni on ylnda konularla tkenirler ve bu yeni sarsntlrla urama kapasitesi geliir ve olgunlar grnmektedir.

lm
Yetikinlerin karlat en son geliimsel grev lmle sonlanmak-tadr. Pek ok ileri yetikin bu grevi baarr grnmektedir. Gen yetikinlere gre kendilerini daha az sinirli hissederler ve lm daha fazla kabul edicidirler (Wass, Christian, Myers ve Murphy, 1978-1979). lm yaamn kanlmaz sonucu olduu iin, insanlar lm dier yaam deneyimleriyle uygun tiimde yaarlar. Ayn kiilik zelliklerini ve psiko-sosyal olgunluun ayn dzeyini, daha nceki yaantlarna tadklar gibi lm yaantsna da tarlar. Yal yetikinler iyi lp lmeyecekleri ile ilgilenme eilimindedir. lk bakta garip olan gr iyi lmn hzl, erefli ve sevilen kiilerin yannda olduudur. Kuramsal olarak lm geni lde kabul edilir, ancak uygulamada daha az yaygndr. nsanlarn ou lmcl hastalarn yaamlarn uzatan dzenli tbbi uygulamalarn olduu hastanelerde lrler. Uzayan yaamn bedeli ar, olumsuz yaam ve yabanclama olabilir. nsanlarn iyi lmesi salandnda, yalnzca len kiinin yaamdan ayrl deil, ayn zamanda geride kalanlarn durumu da kolaylar. lmn soukkanllkla kabul, son bir yaknlk paylam ve dolu dolu gelimi, dolu dolu yaanm ve dolu dolu bitmi bir yaamn sona ermesi olabilir. ZET

Ergenlik
1. Ergenlik ocukluk ve gen yetikinlik arasndaki gei dnemidir, genellikle 11 ya da 12 yalarnda .balar ve onlu yalarn sonunda biter.

928

FtGENOK

Kavram bu dnemde gerekleen fiziksel, bilisel ye toplumsal deiiklikleri de ifade eder.


2. Ergenliin fiziksel deiiklikleri beden lsnde, oranlarnda ve cinsel zelliklerde deiiklikleri gerektirir. Deiiklikler kilo ve boyda hzl artlarla, uzantlarn gvdeden daha nce gelime eilimiyle ve kz ve erkeklerde artan cinsel farkllamayla kendini gsteren hzl byme atlm ile balar. 3. Erinlik ergenlikteki biyolojik deiimlerin ifadesidir. salg bez lerinin nclnde retilen cinsel hormonlar i ve d cinsel organlarn olgunlamasna yol aar. Kzlar ayhali dnemlerine, erkekler canl sperm boaltmaya balar. Erinliin sonunda, kz ve erkekler reme yeteneine sahip olur. 4. Baz ergenler normdan nce, bazlar sonra olgunlar. Erken ol gunlaan kzlar ergenliin balarnda akranlarna gre farkllklar rahat sz edici bulabilirler, ancak erinlin sonlarnda toplumsal avantajlar gs terme eilimindedirler. eitli almalar erken gelimenin erkekler iin bir avantaj ve ge gelimenin bir dezavantaj olabileceini ileri srer. 5. 11 ve 14 yalar arasnda ilk ergenlikte erinliin youn fiziksel de iiklikleri ve bylece stres vardr. lk ergenlikte, erkekler ve kzlar dk benlik saygsna sahip olma, kendini ok isyankar hissetme ve aileleriyle en st dzeyde atmada olma eilimindedir. Akranlarn deerlerine ve tutumlarna uyma bu dnemde ok yksektir. Ergenliin sonlarnda, bi reyler akranlarnn deerlerine daha az uyar, aileleriyle daha az atma yaar ve bamszlklarn elde ederler. 6. Ergenlikte, ilk ocuklukta cinsiyet kimliinde kadn ya da erkek olma hissi ve cinsel kimlikte heteroseksel ya da homoseksel balayan geliimler tamamlanr. Toplumsal anlamalar ve akran grubunun ltleri ergenlerin cinsel olarak nasl davrand konusu kadar cinsel ilikilerde cinsiyet rollerini de gl biimde etkiler. 7. Ergenliin temel psikososyal grevi kimlik oluturma ve kimlik dalmas arasndaki atmay zmlemektir. Ergenler genellikle farkl kimlikleri denerler. Bazlarnn bir kimlik oluturmada sorunlar vardr. Ya seeneklerini ok erken kapatarak, kendilerini belirli ama ve deerle

re balamayarak ya da olumsuz bir kimlik kabul ederek. Ancak pek ok ergen baz deerleri reddederek ve dierlerini benimseyerek kimliklerini bulurlar.

Yetikinlik
8. Yetikinlik 20 yalarndan lme kadar uzanr. Bugn yal insan lar Birleik Devletlerin lke tarihinde ncekilerden daha byk bir oran oluturmakta ve daha uzun yaamaktadrlar. Yaam beklentisini arttran bizim kontrol ettiimiz etkenler yaammza 20 yl ekleyebilir.

GELM 929

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

9. Yetikinliin fiziksel deiimlerinin ou dlerdir: duyularda, gte, hzda. Ancak dlerin ou ar olduundan ve gnlk etkinlii ciddi biimde azaltmadndan, ou yetikin kendini yab hissetmez ve 70'lerinde ve daha ileride olduka iyi ilev grebilir. 10. Daralan damarlar, yksek kan basnc ve sinir hcrelerinin kayb bazen yalanmaya elik eder ve iitme, grme ve denge gibi eylerde ka yplara yol aar, Uyarann kalcl varsaym, normal yalanma iinde olabilecek algsal srecin ilerleyen katlna bir aklama getirir. Baz tr renme ve hatrlama yala birlikte der. rnein, ksa sreli bellek a rm ve bilgi ilemenin derinlii ileri yetikinlerde bozulma eiliminde dir.
11. Hepsi kesitsel almalar temelindeki yetikin zekas zerine ilk aratrmalar, yetikinlik boyunca zekada dzenli bir azalma yolunda ka rarllk sonularna ulamtr. 1950 ve 1960'larda boylamsal aratrmac lar baz zihinsel yeteneklerde sreklilik ve hatta ilerleme gstermitir. 1970'lerin almalar test performansnn deitirilebileceini ve gelie bileceini gstererek mdahaleye odaklanmtr. imdi, zeka zerine aratrmalar yetikin yeteneklerinin daha uygun lmlerini ve yaam bo yunca gelien zihinsel yetenekleri bulma giriimindedir. 12. Pek ok ileri yetikin renme ve hatrlama yeteneinde yalnzca lml dzeyde dler gsterirler, bu pek ok kaybn olduu akc zeka alanndadr, dnme hz, soyutlama, yaratclk. Billurlam zeka, yaam boyunca oluan birikmi deneyim ve renme, artmaya devam eder. 13. lk yetikinlik yeni sorumluluklarn ve derin balanmlarn kabu ln gsterir. nsanlar kendilerini ilerine ve aile kurmaya balarlar. Orta yetikinlikle birlikte, insanlar amalarnn ounun eriilmez olduunu anlar ve yapamadklar ve asla yapamayacaklarndan ok yaptklarna odaklaarak uyum salarlar. Orta yetikinn'kde erkekler daha koruyucu ve kadnlar daha atlgan olma eilimindedir. 14. Kiilikte yaa bal deiiklikleri belirlemede boylamsal alma lar en gvenilir tekniktir. Yal yetikinlerin yala birlikte ie dnme ei

limlerini ve genellikle depresyondan zarar grdklerini gsterir.


15. Aratrmalar yetikinlik boyunca kiilikte uyum olduunu ileri srmektedir. Ancak aratrmalar bir "orta ya krizinin" var olup olmad konusunda fikir birlii iinde deildir.

lm
16. lm yerine getirilecek son geliim grevidir. leri yetikinler genel olarak gen yetikinlere gre lm konusunda daha az kaygldrlar, insanlar yaamn tehditleriyle uradklan zelliklerle lmle urama eilimdedir.

www.iskenderiyekutuphanesi.com

930 KAYNAKA

FGENOK

Arenberg, D. and Robertson-Tschabo, E.A. (1977). Learning and aging in J.E. Binen and K.W. Schaie (Eds), Handbook of the psychology of aging. New York: Van Nostrad Reinhold. Arlin, P.K. (1980). Adolescent and adult thought: A searchfor structures. Paper presen-ted at meetings of the Piaget Society, Philadelphia. Balte, P.B., Cornelius, S.W., Spiro A., Nesselroade, J.R. and Willis, SL. (1980). In-tegration versus differentiation in fluid crystallized intelligence in old age, Develop-mental Psychology, 16: 625-635. Baltes, P.B. and Schaie, K.W. (1976). On the plasticity of intellgence in adulthood and old age: Where Horn and Donaldson fail. American Psychologist, 31, 720-725. Bayer, L.M., Whissell-Buechy, D. and Honzik, M.P. (1981). Health in the middle years. in D.H. Eichorn, J.A. Clausen, N.Hoan, M.P. Honzik and P.H. Mussen (Eds). Present andpast in middle life. New York Academic Press. Bergman, M. (1971). Hearing and aging. Audiology, 10,164-171. Berzonsky, M.D. (1982). Inter-and intraindividual differences in adolescent storm and stress: A life span developmental view. Jaurnal ofEarly Adolescence, 2, 211-217.' Birren, J.E., Woods, A.M., YVilliams, M. (1980). Behavioral slovving with age: causes, organization and consequences. in. L.W. Poon (Ed). Aging in the 80's: Psychologi-cal issues, Washington, DC: American Psychological Association. Botvvinick, W. (1978). Aging andbehaviour. New York: Springer. Botvvinick, J. and Siegler, I.C. (1980). Intellectual ability among the elderly: simultaneo-us cross-sectional and longitudianal comparisons. Developmental Psychology, 16, 49-53. Bray, D.W. and Hovrard, A. (1981). The AT and T longitudinal studies of mangers in K.W. Schaie (Ed), Longitudinal studies of psychological development. New York: Guilford. Britton, P.G. and Savage, R.D. (1966). The MMPI and the aged: some normative data from a community sample. British Journal of Psychiaty, 112, 941-943. Brozek, J. (1955). Personality changes with age: An item analysis of the MMPI. Journal ofGerontology, 10,194-206. Bryd, M. (1981). Age differences in memory for prose passages. Unpublished doctoral dissertation, University of Toronto. Calden, G. and Hokonson, J.E. (1959). The influence of age on MMPI responses. Journal of Clinical Psychology. 15, [94-195. Cameron, P. (1975), Mood as an indicant of happiniess: Age, sex, social class and situati-nal differences, Journal ofGerontology, 30, 216-224. Chown, S.M. (1961). Age and the rigidities. Journal ofGerontology, 16, 353362.

GELM PSKOLOJS: ERGENLK VE YETKNLK

931

Chown, S.M. (1968). Personality and aging. in K.W. Schaie (Ed). Meoy and method of research on aging. Morgantown: West Virginia University Press. Clausen, J.A. (1975). The social meaning of differential physical and sexual maturation. in S.E. Dragastin and G.H. Elder, JR (Eds), Adolescence in the life ey de: psycholo-gical change and social context. New York: Wiley. Clausen, J.A. (1981). Men's occuptional carers in the middle years in D.H. Eichorn, J.A. Clausen, N.Hon, M.P. Honzik and P.H. Mussen (Eds), Present and past in middle life, New York: Acedemic Press. Comford, A. (1979). The biology of senescence (3rd Ed.) New York: Elsevier. Coles, R. (1970). E. H. Erikson: ne groyvth ofwork: Boston: Little, Brown. Corso, J.F. (1977). Autoity perception and communication. in J.E. Birren K.W. Schaie (Eds), Handbok of the psychology of aging. New York: Van Nostrand Reinhold. Craik, F.J.M. (1964). An eloserved age difference in responses to a personality inventory. British Journal of Psychology, 55,453-462. N Craik, F. in. M. (1983). Age differehees in remembering. in N Butters L.R. Squire (Eds). The neuropsychology of memory. New York: Guilford Press. Csikzentmihalyi, M. and Larson, R. (1984). Being adolescent: Conflict and growth in the teenage years. New York: Basic Books. Cunninglam, W.R. (1980). Age comparative factor analysis of ability variables in adult-hood and old age. Intelligence, 4, 133-149. Douglas and Arenberg (1978). Age changes, cohort differences, and cultural change on the Guilford-Zimmerman Temperament Survey, Journal of Gerontology, 33, 737-747. Eichorn, D.H. (1963). Biological conelates of behaviour. in H.W. Stevenson (Ed). Child Psychology, Chicago: University of Chicago Press. Eichorn, D.M. (1975). Asynchronizations in adolescent development. in S.E. Dragastin G.H. Elder (Eds). Adolescence in the life eyele. New York: Wjley. Eichorn, D.H. Hunt, J.V. and Hozik, M.P. (1981). Experience personality IQ: Adolescence to middle age. in D.H. Eichorn J.A. Clausen, N. Haon, M.P. Honzik P.M. Mussen (Eds), Present and past in middle life. New York: Academic Press. Elsayed, M., ismail, A.H. and Young, J.R. (1980). Intellectual differences of adultimer related t.age and physical fitness before and after on exercise program, Journal of Gerentology, 35, 383-387. Erikson, E. (1963). Childhood and society (2 ed). New York: Norton. Erikson, E. (1968). Identity, yolth and crises, New York: Norton. FaustJ M.S. (1969). Developmental matuity as a determinant in prestige of adolescent girls. Child Development, 31, 173-184. Faust, M.S. (1977). Somatie development of adolescent girls. Monographs of the Society far Research in Child Development 42, 1-90.

932

FGEN OK

Feldman, S.S., Biringen, Z.C. and Nash, S.C. (1981). Fluctuations of sexrelated self-attributions as a function of stage of family life cycle. Developmental Psychology, 17,24-35. Giele, J.Z. (1982). Women's work and family roles. in J.Zs-Giele (Ed), Women in the middle years: Current knowledge and direction for reseacrh and policy. New York: Wiley. Gould, R.L. (1978). Transformations: Growth and change in adult life. New York: Simon and Schuster. Granick, S., Kleban, M.H. and Weiss, A.D. (1976). Relationships between hearing loss and cognition in normally hearing aged persons. Journal of Gerontology, 31, 434-440. Gutnan, G.M. (1966). A note on the MMPI: Age and sex differehces in extraversion and nevroticism in a Canadian sample. British Journal of Social and Clinical Psychology, 5,128-129. Harter, S. and Connell, J.P. (1982). A comparison of the alternative models of the relationships between academic achievement and chdren's perceptions of competence, control and motivational orientation, in J. Nicholls (Ed). The devolopment of achievement related cognitions and behaviour. Greenwich, CT: IAI Press. Hass, A. (1979). Teenage sexuality: A survey of teenage sexual behaviour, New York: Macmillan. Heron, A., and Chown, S.M. (1967). Age and function. London: Churchill. Highon, E. (1980). Variations in adolescent psychohormonal development. in., J. Adel-son (Ed), Handbook of adolescent psychology, New York: Wiley. Hodgson, J.L. and Buskirk, E.R. (1981). The role of exercises in aging. in D. Danon, N.W. Shock, and M. Marois (Eds). Aging: A challenge to selence and society (Vol.l). London: Oxford University Press. ' Horn, J.L. and Donaldson, G. (1976). On the myth of intellectual decline in adulthood. American Psychologist, 31,701,719. Horn, J.L. and Donaldson, G. (1977). Faith is not enough: A resonse to the Baltes-Schaie claim intelligence does not wane. American Psychologist, 32, 369-373. Hunter, F.T. and Youniss, J. (1982). Changes in funetions of three relations during ado-lescence. Developmental Psychology, 18, 806-811. Jones, M.C. (1957). The later carees of boys who were early-or latematuring. Child Development, 28,113-128. Kelly, E.L. (1955). Consistency of the adult personality. American Psychologist, 10, 659-681. Kinsey, A.C., Pomeroy, W.B., and Martin, C.E. (1948). Sexual Behaviour in the human male, Philadelphia: Saunders. Kramer, D.A. (1983). Post-formal operations? A need for further conceptualization. Human Development, 26, 91-105. Labouvie-Vief, G. (1980). Beyond formal operations: Uses and limits of pre logic in life-span development. Human Development, 23,141-161.

GELM 933

PSKOLOJS:

ERGENLK

VE

YETKNLK

Levinson, D.J. (1978). The seasons of a man's life. New York: Ballantine. Mass, H.S. and Kuypers, J.A. (1974)). From thifty to seventy: A fortyyear longitudinal study ofadult life styles andpersonality. San Francisco: Jossey-Bass. MacCormick, D.A. and Thompson, R.F. (1984). Cerebellum: Essential involvement in classically contiditioned eyelid response. Science, 223,296-298. Mussen, P. and Jones, M.C. (1957). Self-conceptions, motivations, and interpersonal at-titudes of late and early maturin boys. Child Development, 28, 243-256. National Center of Health Statistics. (1980). Basic data on hearing levels ofadults. Vital and Health Statistics, Series, 11, No.215. Washington, DC: U.S. Department of Health, Education and Welfare, Neugarten, B.L. (1977). Personality and aging. in J.E. Birren and K.W. Schaie (Eds). Handbook ofthe psychology of aging. New York: Nostrand Reinhold. Notman, M. (1980). Adult life cycles: Changing roles and changing hormones. in J.E. Persons (Ed), The psychology ofsex differences and sex roles. New York: McGraw-Hill. Offer, D., Ostrove, J.B. and Howard, K.I. (1981). The adolescent: A psychobiological self-portrait, New York: Basic Books. Oberman, A. (1980). The role of exercise in prevenn coronary heart disease. in E. Ra-paport (Ed) Current controversies in cardioavscular disease. Philadelphia: Saun-ders. Polmore, E. and Luikart, C. (1974). Health and social factors related to life satisfactioh. in E. Palmore (Ed). Normal Aging, I. Durham, N.C-: Duke University Press. Pascual-Leone, J. (1983). Growing into human maturity: Tovvard a metasubjective the-ory of adulthood stages. in E. Palmore (Eds), Normal Aging, (Vol-2) Durham, NC: Duke University Press. Peskin, H. (1967). Pubertal onset and ego functioning, Journal of Abnormal Psychology, 72,1-15. Pfeiffer, E. and Davis, G.C. (1972). Determinants of sexual behaviour, Journal of the American Geriatrics Society, 20,151-158. Pfeiffer, E., Vervvoerdt, A. and Davis, G.C. (1977). Sexual behaviour in middle life, American Journal of Psychiatry, 128,1262-1267. Riegel, K. (1975). Tovvard a dialectial theory of development. Human Development, 18, 50-64. Riegel, K. (1981). Athletic records and human endurance, American Scientist, 69, 285-290. Rovee, C.K., Cohen, R.Y. and Sclapack, W. (1975). Life-span stability in factory sensi-tivity. Developmental Psychology, 11, 311-318. Ruble, D.N. and Brooks-Gunn, J. (1982). The experience of menarche. Child Development, 53,1557-1566. Savin-VVilIiams, R.C. (1977). Dominance-Submission behaviors and hierarchies in young adolescents at a summer camp. Unpublished doctoral dissertations. University of Chicago.

934

FGEN OK

/ Schaie, K.VV. (958). Rigidity-flexibility and intelligence: A cross-sectional study of the adult life span from 20 to 70 years. Psychological Mpnographs. 72, No.9. Schaie, K.W., Baltes, P-B. and Strother, C.-R. (1964). A study of auditory sensitivity in advanced age; Journal of Gerontology, 19,453457. Schaie, K.VV. and Geivvitz, J. (1982>. Adult development and aging, Boston: Little Brown. Schaie, K.W., and Strother; C.R. (1968). A cross-sequential study of age changes cog-nitive behaviour, Psychological Bulktin, 70, 671-680. Siegler, I.C. George, L.K. and Okun, M.A. (1979). Cross-sequential analysis of adult personality. Developmental Psychology, 10, 530-351. Simmons, R.G., Rosenberg, F. and Rosenberg, M. (1973). Disturbances in the self-image at adolescence. American Sociological Review, 38, 553568. Starr, B. and VVeiner, M.B. (1981). Sex and sexuality in mature years. New York: Stein and Day. > Sullivan, K. and Sullivan, A. (1980). Adolescent-parent seperation. Developmental Psychology, 10, 33-39. Svvensen, W.M. (1961). Attitudes toward death in an aged population. Jumal of Geron tology, 16,49-52. . Tanner, J.M. (1971). Sequence, tempo, and individual variatin in the grovvth and development of boys and girls ages 12-16. Daedalus, 100,907-930. Thompson, R.F., and Woodraff-Pak, D.S. (1987). A model system approach to age and the neuronal bases of learning and memory. in. M.W. Riley, J.D. Matarazzo and A. Baum (Eds) The aging dimension. Hillsdale NJ: Erlbaum. Tobin-Richards, M., Boxer, A., and Peterson, A.C. (1984). The psychological impact of pubetial change: sex differences in perceptions of elf during early adolescence. in Brooks-Gunn and A.C. Peterson (Eds), Girls at Puberty: biological, psychological and social perspectives, New York: Plenum Press. Turner, R.R. and Reese, H.W. (1980). Life-span-developmental psychology: Interventi-on. New York: Academic Press. Vaillant, G.E. (1977). Adaptation to life. Boston: Little, Brown. VValterstein, J.S. and Kelly, J.B. (1980). Survivin the breakup: How children and pa-rents cope with divorce, New york: Basic Books. Wass, H., Christian, M., Myers, J. and Murphy, M. (1978-1979). Similarities and dis-similarities in attitudes toward death in a population of older pesons, Omega, 9, 337-354. Waterman, A.S. (1985). Identity in the context of adolescent psychology. in A.S. Water-man (Ed.), Identity in adolescence: Processes and contents (New directions for child development, No.30). San Francisco: Jossey-Bass. Weatherley, D. (1964). Self-perceived role of physical maturation and personality in late adolescence. Child Development, 35,1197-1210.

GELM PSKOLOJS: ERGENLK VE YETKNLK

935

VVeisfeld, G.E., Bloch, S.A. and Ivers, J.W. (1984). Possible determinanta of social do-minance among adolescent girls. Journal ofGenetic Psycholoy. 144,115-129. Woodruff, D.S. (1983). The role of memory in pesonality continuity: A 25-year follovv-up. Experinental Aging Research, 9, 31-34. Woodruff, T.S. and Birren, J.E. (1972). Age changes and cohort differences in persona-lity. Developmental Psycholoy, 6, 252-259. Woodruff-Pak, D.S., Lavond, D.G., Logan C.G. and Thonpson, R.F. (1987). Classi-cal conditioning in 3. 30 and 45 month-old abbits: Behavioral learning and hippo-cappal unit acvity, NeHroW/o/ogy o/^jpg, 8,101108. Yerkes, R.M. (1921). Psychological examiniig in the United States Army. Memoirs of the National Academy ofSciences, 15, 1-890.

You might also like