You are on page 1of 241

hanet Noktas Dan Brown YAZARN NOTU Delta Gc, Ulusal Keif Brosu ve Uzay Snrlar Vakfi gerek

kurumlardr. Bu romanda konu edilen btn teknolojiler mevcuttur. Eer bu keif onaylanrsa, bilimin imdiye dek dnyamzda perdesini at en artc kavramlardan biri olacaktr. Tahmin edilebilecei gibi, olas etkileri geni kapsaml ve rktcdr. En eski sorularmza yant vermeyi vaat etse de, daha nemli baka sorular iinde barndrmaktadr. Bakan Bill Clinton, 7 Austos 1996'da, ALH84001 diye bilinen bir kefin ardndan verdii basn toplantsndan. HANET NOKTAS lm, bu ssz yerde, saysz biimlerde gelebilirdi. Jeolog Charles Brophy bu arazinin acmasz ihtiamna yllarca katlanm olmasna ramen yine de hibir ey onu yaayaca insanlk d felakete hazrlam olmazd. Brophy'nin drt kpei, jeolojik alglama aygtlar kzan tundra zerinde ekerken, birden baklarn gkyzne evirerek yavalad. Kzaktan inen Brophy, "Ne oldu kzlar?" diye sordu. Toplanmaya balayan frtna bulutlarnn ardndaki ift pervaneli bir nakliye helikopteri, buzul zirvelerini askeri maharetle kucaklayarak, kavis izerek alalyordu. Bu tuhaf, diye dnd. Bu kadar kuzeyde hi helikopter grmemiti. Helikopter, toz gibi kardan bir kmeyi havaya savurarak elli metre kadar uzaa indi. Tetikte duran kpekler hrladlar. Helikopterin kaps kayarak aldnda, iki adam aa indi. Souk hava artlarna uygun beyaz giysiler iindeki adamlar, ellerinde tfekleriyle aceleleri varm gibi Brophy'ye doru ilerlediler. Ilerinden biri, "Dr. Brophy?" diye seslendi. Jeolog bocalad. "smimi nerden biliyorsunuz? Siz kimsiniz?" "Telsizinizi karn ltfen." 11 "Anlayamadm." "Dediimizi yap." aknlk iindeki Brophy telsizini parkasnn cebinden kard. "Acil bir resmi bildiri iletmeni istiyoruz. Telsiz frekansn yz kilohertze indir." Yz kilohertz mi? Brophy'nin akl tamamen karmt. Bu kadar dk frekanstan hi kimse hibir ey alamaz. "Bir kaza m oldu?" Dier adam tfeini kaldrarak, Brophy'nin bana dorulttu. "Aklamaya zaman yok. Dediimizi yap." Brophy titreyerek ileti frekansn ayarlad. ilk konuan adam, zerine birka satr yazl bir not kadn ona uzatt. "Bunu ilet. Hemen." Brophy kda bakt. "Anlamyorum. Bu bilgi doru deil. Ben yapmadm..." Adam tfeini serte Brophy'nin akana bastrd. Tuhaf mesaj iletirken Brophy'nin sesi titriyordu. Birinci adam, "Gzel," dedi. "imdi sen ve kpeklerin helikoptere binin. Namlunun ucundaki Brophy isteksiz kpeklerini ynlendirerek, paten demirinden helikopterin yk blmne kt. Onlar yerleir yerlemez helikopter havalanarak batya dnd. Parkasnn iinde ter basan Brophy, "Siz de kimsiniz?" diye sordu. Ve o mesajn anlam neydi yle! Adamlar hibir ey sylemediler. Helikopter irtifa kazanrken, rzgr ak kapdan ieri

doluyordu. Brophy'nin, yk kzana bal duran drt kpei inlemeye balamt. Brophy, "En azndan kapy kapatn," dedi. "Kpeklerimin rktn grmyor musunuz?" Adamlar yant vermediler. Helikapter bin yz metreye karken, buzul kanyonlar ve yarklar stnden dikine ykseliyordu. Adamlar birden ayaa kalktlar. Tek bir sz sylemeden ykl kza tutarak, ak kapdan dar ittiler. Brophy kpeklerinin muazzam arla kar acyla mcadele edilerini dehet iinde seyretti. Uluyarak helikopterden dar srklenen hayvanlar bir anda gzden kayboldular. Adamlar onu yakaladklarnda, Brophy oktan ayaa kalkm lk atyordu. Onu kapya doru ektiler. Korkudan kaskat kesilen Brophy yumruklarn savurarak, onu dar iten gl ellere kar kendini savunmaya alt. Hi yarar yoktu. Saniyeler sonra aadaki buzul kanyonlarna doru dmeye balamt. 13 Capitol Hill'e komu olan Toulos Restoran'nn gururla sunduu st danas ve karabiberle dvlm at eti gnn modasna hi uygun deildi. Ama bu mn sayesinde sabah kahvaltsnda Washington siyasilerinin urak yeriydi. Bu sabah Toulos, birbirine arpan gmler, espresso makineleri ve cep telefonu grmelerinden ykselen seslerin oluturduu ahenksiz yanklarla olduka youndu. Kadn ieri girdiinde efgarson gizlice sabah Bloody Mary'sinden bir yudum ekiyordu. Yapmack bir tebessmle yzn dnd. "Gnaydn," dedi. "Size yardmc olabilir miyim?" Pilili, bol paal gri pantolon, gsterisiz topuksuz ayakkablar ve krem rengi Laura Ashley bluz giyen otuzlu yalarnn ortalarndaki kadn ekici biriydi. Salam bir tavr vard enesi hafife yukar kalkmt kstah deil, sadece gl grnyordu. Kadnn omuzlarna dek inen iri dalgal ak kahverengi salar, Washington'da en revata olan tarzda taranmt. "Haber spikeri kadn" seksi grnecek kadar uzun, ama sizden daha akll olduunu gsterecek kadar ksa. Kadn ekingen bir sesle, "Biraz geciktim," dedi. "Senatr Sexton'la kahvalt randevum vard." 15 efgarson birden sinirlerinin gerildiini hissetti. Senatr Sexton. Senatr burann devaml mterisi ve lkenin en nl adamlarndan biriydi. Geen hafta Sper Sal'da(Farkl eyaletlerde yaplan nseimler) on iki Cumhuriyeti aday arkada braktktan sonra, partisinin Amerika Birleik Devletleri Bakan aday olmay neredeyse garantilemiti. Pek ok kii senatrn gelecek k Beyaz Saray' g durumdaki Bakan'dan koparma ansna sahip olduuna inanyordu. Son zamanlarda Sexton'n yz tm ulusal dergilerde grnmeye, kampanya slogan tm Amerika'y kaplamaya balamt: "Harcamay brakn. yiletirmeye balayn." efgarson, "Senatr Sexton her zamanki locasnda," dedi. "Peki siz kimsiniz?" "Rachel Sexton. Kzym." Ne kadar aptalm, diye dnd. Benzerlik aikrd. Kadnda senatrn delici baklar ve nazik tavr -u terbiyeli asalet havas- vard. Rachel Sexton doutan sahip olduu nimetleri, babasnn rnek almas gereken bir zarafet ve tevazu ile tasa da, senatrn klasik iyi grnmnn bir sonraki nesle getii belli oluyordu. "Sizi arlamaktan zevk duyarz Bayan Sexton." efgarson senatrn kzn yemek salonundan geirirken, onu arkasndan takip eden erkeklerin baklarndan -bazlar usturuplu, bazlar pek deil- mahcup oldu. Toulos'da ok az kadn yemek yer, daha da az Rachel Sexton gibi grnrd. Yemek yiyenlerden biri, "Gzel vcut," diye fsldad. "Sexton kendine yeni bir e bulmu bile." Dieri, "O kz, salak," diye yantlad. Adam kkrdad. "Ben Sexton' iyi tanrm, o kzn bile becerir." Rachel, babasnn masasna gittii srada, senatr cep telefonunda yksek sesle son

baarlarndan biri hakknda konuuyordu. Ban kaldrp sadece Cartier saatine hafife vurarak ge kaldn ifade eder bir ekilde Rachel'a bakt. Ben de seni zledim, diye dnd Rachel. Babasnn ilk ad Thomas'd ama gbek adn uzun zaman nce kendi ilave etmiti. Rachel bunu, babasnn ses yinelemesinden holanmasna balyordu. Senatr Sedgewick Sexton. Ak sal ve tatl dilli adam, arkas yarn dizilerinden frlam doktor grntsyle kutsanm bir siyaset kurduydu ki, taklit yetenei dikkate alndnda bu grnts hi de yadrganmyordu. "Rachel!" Babas telefon grmesini bitirip onu yanandan pmek iin ayaa kalkt. "Merhaba baba." Babasn pmedi. "Bitkin grnyorsun." Demek balyoruz, diye dnd. "Mesajn aldm. Ne oldu?" "Kzm kahvaltya aramaz mym?" Rachel, babasnn gizli bir amac olmakszn ondan kendisine elik etmesini istemeyeceini uzun zaman nce renmiti. Sexton kahvesinden bir yudum ald. "Anlat bakalm, nasl gidiyor?" "Youn. Kampanyann iyi gittiini gryorum." "Ah, iten bahsetmeyelim." Sexton sesini alaltarak masada ne doru eildi. "Dileri Bakanl'ndan sana ayarladm u adam nasl?" Rachel saatine bakmamak iin kendini g tutarak iini ekti. "Baba, gerekten onu aramaya vaktim olmad. Ayrca bu konuda abalamay braksan iyi..." "nemli eylere zaman ayrmalsn Rachel. Ak yoksa, geri kalan her ey anlamszdr." Aklna pek ok an gelmi olsa da, Rachel sessiz kalmay yeledi. Babas sz konusu olduunda daha olgun davranmak g deildi. "Baba, beni grmek istememi miydin? nemli olduunu syledin." "yle." Babas, onu dikkatle inceledi. 17 Rachel, onun baklar altnda savunma kalkannn bir parasnn eriyip gittiini hissedince, iinden adamn gcne kfretti. Senatrn gzleri Allah vergisiydi. Rachel bu zelliinin onu Beyaz Saray'a gtreceini tahmin ediyordu. Yeri gelince gzleri yalarla dolar, ama sonra, hemen sonra yalar gider ve her eye kar gven telkin ederek, cokulu bir ruha kap aard. Babas daima, sadece itimat meselesi, derdi. Senatr, Rachel'n gvenini yllar nce kaybetmiti ama lkeninkini hzla kazanyordu. Senatr Sexton, "Sana bir teklifim var," dedi. Kendini yeniden toparlamaya alan Rachel, "Brak tahmin edeyim," diye cevap verdi. "nl bir dul kendine gen bir hanm aryor." "Kendini kk drme hayatm. Artk o kadar gen deilsin." Rachel, babasyla bulumalarnda sklkla duyumsad o tandk aalanma hissine yeniden kapld. "Sana can simidi atmak istiyorum," dedi. "Boulduumun farknda deildim." "Sen deil, Bakan bouluyor. ok ge olmadan gemiye atlamalsn." "Bu konumay daha nce yapmam mydk?" "Geleceini dn Rachel. Benim iin alabilirsin." "Umarm beni kahvaltya arma sebebin bu deildir." Senatrn soukkanll ok zor bozulurdu. "Rachel, onun iin almann beni kt etkilediini anlayamyor musun? Ve tabi kampanyam. Rachel iini ekti. O ve babas daha nce bu konuyu tartmlard. "Baba, ben Bakan iin almyorum. Bakan'la karlamadm bile. Tanr akna, ben Fairfax'de alyorum!" "Siyaset alglama meselesidir Rachel. Bakan iin alyormusun gibi grnyor." Rachel dinginliini bozmamaya alarak iini ekti. "Bu ii almak iin ok altm baba. Brakmayacam." Senatr gzlerini kst. "Biliyor musun, bazen bencil tavrlarn gerekten..."

"Senatr Sexton?" Masann yannda bir muhabir belirmiti. Senatrn tavr hemen deiti. Rachel homurdanarak masann stndeki sepetten bir kruvasan ald. Muhabir, "Ralph Sneeden," dedi. "Washington Post. Size birka soru sorabilir miyim?" Senatr azn peeteyle silerek glmsedi. "Memnuniyetle Ralph. Yalnz abuk ol. Kahvemi soutmak istemiyorum." Muhabir tam zamannda gld. "Elbette efendim." Ufak bir kayt cihaz kararak, kayda balad. "Senatr, televizyonlardaki reklamlarnz iyerlerinde kadnlara eit maalar verilmesi... ve ayn zamanda yeni evlilere vergi indirimi uygulanmas iin kanun karlmas arsnda bulunuyor. Bunun mantn aklayabilir misiniz?" "Elbette. Ben gl kadnlarn ve gl ailelerin hayranym." Rachel kruvasan adeta boazna tkt. Muhabir, "Ve aileler konusunda," diye devam etti. "Ska eitimden bahsediyorsunuz. lkemizdeki okullara daha fazla fon ayrlmas iin hayli ihtilafl bte kesintileri teklif ettiniz." "ocuklarn bizim geleceimiz olduuna inanyorum." Rachel, babasnn pop arklardan alntlar yaptna inanamyordu. Muhabir, "Efendim, son olarak," dedi. "Getiimiz son birka hafta iinde kamuoyu aratrmalarnda muazzam bir srama yaptnz belirlendi. Bakan endieye kaplm olmal. Bu baarnz hakknda bir syleyeceiniz var m?" "Sanrm bunun itimatla ilgisi var. Amerikallar, lkenin karsna kan zor kararlar vermekte Bakan'a gvenemeyeeklerini anlamaya baladlar. Kontrolden km hkmet harcamalar bu lkeyi her gn biraz daha borca sokuyor ve Amerikallar artk harcamay brakp iyiletirmeye balama zamannn geldiini fark etmeye balyorlar." 19 Rachel'n antasndaki ar cihaz, babasnn infaz sylevine erteleme emri gelmi gibi almaya balad. Aslnda iddetli elektronik nlama, konumalar rahatsz edici bir ekilde blerdi ama u anda kulaa melodik geldii bile sylenebilirdi. Senatr laf kesildii iin fkeli bir bak frlatt. antasndan el yordamyla ar cihazn bulan Rachel, cihaz elinde bulunduran kiinin gerekten kendisi olduunu teyit etmek iin srayla be dmeye bast. Cihazn sesi kesildi ve LCD yanp snmeye balad. On be saniye sonra gizli bir mesaj metni alacakt. Sneeden, senatre srtt. "Kznzn ok megul bir kadn olduu anlalyor. Skk programnz arasnda ikinizin birlikte yemee vakit bulduunu grmek olduka heyecan verici." "Dediim gibi, nce aile." Sneeden ban evet anlamnda sallad, sonra baklar sertleti. "Sizin ve kznzn kar atmalarnz nasl zdnz sorabilir miyim efendim?" "atmalar m?" Senatr Sexton masum bir aknlk ifadesiyle ban ileri uzatt. "Nasl atmalardan bahsediyorsunuz?" Rachel, babasnn tepkisine yzn buruturarak, ban kaldrp bakt. Hangi amala sorulduunu kesinlikle biliyordu. Lanet muhabirler, diye dnd. Bu meslektekilerin yars politikadan para kazanyordu. Muhabirin sorusu, gazetecilerin greyfurt dedii trden -senatre zor bir soru grnmnde sunulan st kapal bir kyak- babasnn kolayca yetiip sma yaparak sahann dna gnderebilecei yava bir att. "ey, efendim..." Muhabir ksrerek, sorusundan dolay endieleniyormu gibi bir hava verdi. "Kznzn rakibiniz iin alyor olmasndan kaynaklanan atma." Senatr Sexton kahkahaya boularak soruyu bir anda saf d brakt. "Ralph, ncelikle Bakan ve ben rakip deiliz. Bizler sadece sevdiimiz lkeyi nasl yneteceimiz konusunda farkl fikirlere sahip iki vatanseverz. Muhabirin yz sevinle parlad. stediini almt. "Peki ikinci olarak?" "kinci olarak, kzm Bakan iin almyor: istihbarat tekilatnda grev yapyor.

stihbarat raporlarn derleyip Beyaz Saray'a gnderiyor. Olduka alt seviyede bir pozisyonu var." Durup Rachel'a bakt. "Dorusunu istersen hayatm, Bakan'la tantn bile sanmyorum, tantn m?" Gzleri yuvalarndan frlayan Rachel bakmakla yetindi. ar sinyali crlaynca, Rachel'n baklar LCD ekranna gelen mesaja evrildi. -DRL UKODIR RPRV Ksaltmay hemen zd ve kalarn att. Beklenmedik bir mesajd ve kesinlikle kt haber veriyordu. Ama en azndan kamak iin bahanesi hazrd. "Beyler," dedi. "Kalbim elvermiyor ama gitmek zorundaym. Ie ge kaldm." Muhabir bir rpda, "Bayan Sexton," dedi. "Gitmeden nce, bu kahvaltya babanzin kampanyasnda almak iin mevcut iinizden ayrlma ihtimalinizi tartmak zere geldiiniz konusundaki svlentiler hakknda bir yorum yapabilir misiniz acaba?" Rachel suratna scak kahve frlatlm gibi hissetti. Soru onu tamamen hazrlksz yakalamt. Babasna baknca, onun yapmack tebessmnde sorunun nceden hazrlandn hissetti. Masann stne kp onu atalla delik deik etmek istedi. Muhabir kayt cihazn burnuna uzatmt. "Bayan Sexton?" Rachel baklarn muhabire dikti. "Ralph ya da her kimsen, unu iyi bil: Senatr Sexton adna almak iin iimi brakmaya hi niyetim yok ve eer bunun aksini ima edecek herhangi bir ey yazarsan, o kayt cihazn kndan ancak tirbuonla karrsn:" Muhabirin gzleri byd. Srttn onlara gstermeden kayt cihazn kapatt. "Her ikinize de teekkr ederim," diyerek gzden kayboldu. 21 Rachel o an birdenbire kprmesinden dolay piman oldu. Babasnn fkeli mizac ona gemiti ve bu yzden ondan nefret ediyordu. Yumua Rachel. ok sakin ol. Babasnn onaylamayan gzleri hiddetle parlyordu. "Kendine hkim olmay rensen iyi edersin." Rachel eyalarn toplamaya balamt. "Toplant sona erdi." Senatrn her halkrda onunla iinin bittii belli oluyordu. Cep telefonunu karp bir numara evirdi. "Gle gle tatlm. Bir ara ofise urayp bir merhaba de. Ve Tanr akna evlen. Otuz yandasn." "Otuz drt," diye atlad. "Sekreterin kart gndermiti." Senatr kederle kesik kesik gld. "Otuz drt. Yal bir gen kz denebilir. Biliyorsun ben otuz drt yamdayken oktan..." "Annemle evlenmi, komuyu becermitin deil mi?" Sesi Rachel'n dndnden daha yksek knca, kelimeler geici bir sre bolukta asl kald. Etrafta yemek yiyenler yan gzle onu szdler. Senatr Sexton'n gzleri hi kprdamadan fkeyle ona bakyor, adeta iki buz kristali onu delip geiyordu. "Kendine dikkat et, gen bayan." Rachel kapya yneldi. Asl sen kendine dikkat et, senatr. 2 adam ThermaTech frtna adrnn iinde sessizce oturuyorlard. Darda, balama demirlerini yerinden skecek gibi esen souk rzgr, adr sallyordu. Adamlardan hibiri bunu ciddiye almad; her biri ok daha tehlikeli durumlarla kar karya kalmlard. Bembeyaz adr, gzlerden uzakta dzlk bir alana kurulmutu. Haberleme ve ulam aygtlaryla silahlarnn tm son modeldi. Grup liderinin kod ad Delta-Bir idi. Adaleli, evik bir vcuda ve zerinde bulunduu topografya kadar bo gzlere sahip biriydi. Delta-Bir'in bileindeki askeri kronograf, tiz bir sinyal sesi yayd. Bu ses, dier iki adamn takt kronograflarn kard sinyal sesiyle mkemmel bir ahenkle birbirine kart. Otuz dakika daha geti. Vakit gelmiti. Yine. Delta-Bir iki ortan brakarak, adrdan dar kt. Zifrikaranlkta rzgr uguldayarak esmeye devam ediyordu. Kzltesi drbnyle ay nn aydnlatt ufku tarad. Her

zamanki gibi yapya odakland. Bin metre tedeydi: kra arazinin stnde ykselen devasa ve benzersiz grkemli yap. O ve ekibi yapldndan beri, yani on gndr oray izliyorlard. Delta-Bir'in ierideki bilginin dnyay deitireceinden hi phesi yoktu. Onu korumak uruna baz hayatlar oktan kaybedilmiti bile. u anda yapnn dnda her ey sakin grnyordu. Ama asl snav, ieride olanlarda saklyd. Delta-Bir adra geri girerek iki asker arkadana seslendi. "Alak uu vakti geldi." Adamlar evet anlamnda balarn salladlar. lerinden daha uzun olan, Delta-ki, dizst bilgisayarn aarak altrd. Ekrann karsnda yerine iyice yerleen Deltaki, elini mekanik bir idare koluna koydu ve hafife geri ekti. Bin metre tede, binann derinliklerinde saklanan sivrisinek byklndeki bir tefti robotu, iletiyi alnca hayata geti. 3 Beyaz Integra'sn Leesburg Otoyolu'nda sren Rachel Sexton hl ate pskryordu. Falls Church eteklerindeki yapraklar dklm akaaalar mart ayndaki ak gkyzne doru uzanyor, ama bu huzurlu manzara onun fkesini dindirmeye yetmiyordu. Babasnn son kamuoyu yoklamalarndaki ani ykselii ona, kendine gvenden kaynaklanan bir 23 nebze nezaket kazandrm olmalyd, ama kendini beenmiliini artrmaktan baka bir ie yaramad anlalyordu. Adamn yalancl iki kat ac veriyordu, nk Rachel'in hayatta kalan tek yakn oydu. Annesi yl nce lmt ve bu, Rachel'in kalbindeki duygusal yaralar hala kapanmayan kahredici bir kaypt. Rachel'in biraz tuhaf da olsa tek tesellisi, lmn annesini senatrle yapt mutsuz evliliin yol at derin aresizlikten kurtarm olmasyd. Rachel'in ar cihaznn yeniden alan sinyali, dncelerini nnde uzanan yola geri dndrd. Gelen mesaj aynyd. -DRL UKODIR RPRV Derhal UKO direktrne rapor ver. ini ekti. Geliyorum ite, Tanr akna! Rachel artan kararszlk duygusuyla, arabasn her zamanki kavaa doru srd. zel giri yoluna saparak ar silahl nbetilerin kulbesinin nnde durdu. Buras 14225 Leesburg Otoyolu, yani lkedeki en gizli adreslerden biriydi. Nbeti arabadaki gizli mikrofonlar ararken Rachel ilerideki devasa yapya gz gezdirdi. Doksan bin metrekarelik tesis, Fairfax Virginia'daki D.C.'nin hemen dnda bulunan altm sekiz dnm ormanlk arazinin stne kurulmutu. Binann n cephesi, uydu anaklar, antenler ve evredeki rayadomlarn zaten rktc olan grnmn iki kat gsteren tek tarafl yanstmal camla kapl bir kaleydi. ki dakika sonra Rachel arabasn park etmi, biilmi imlerin stnden ana girie yryordu. Giriteki granit levhann stnde yle yazyordu. ULUSAL KEF OFS (UKO) Kurun geirmez dner kapnn iki yannda duran slahl deniz piyadeleri, Rachel aralarndan geerken dimdik karya bakyorlard. Bu kapdan geerken kapld her zamanki duyguyu hissetti... uyuyan bir devin midesine indiini. Rachel kelimeler sanki yukardaki ofislerden szlyormuasna, kubbeli lobide her taraftan ykselen fsltl konumalarn yanklarn hissetti. Dev bir ini mozaik UKO beratn ilan ediyordu: SAVATA VE BARTA ABD'YE KRESEL BLG STNL SALAMAK Buradaki duvarlar, sadece gklere karlan baarlarn fotoraflaryla -frlatlan fzeler, denizalt suya indirme trenleri, radyo sinyali tesisleri- donatlmt. imdi Rachel her zaman olduu gibi, d dnyaya ait sorunlarn ardnda kaldn hissediyordu. Karanlklar dnyasna giriyordu. Sorunlarn yk vagonlar gibi

gmbrtyle geldii ve zmlerin g duyulan fsltlarla paylatrld bir dnyaya. Rachel son kontrol noktasna yaklarken, geen otuz dakika iinde ar cihaznn iki kez almasna neyin yol am olabileceini dnyordu. "Gnaydn Bayan Sexton." Rachel elik kap giriine yaklarken grevli glmsedi. Grevli almas iin ona ufak bir salg numunesi pamuu uzatrken, Rachel tebessmle karlk verdi. "Nasl yaplacan biliyorsun," dedi. Rachel hava geirmez mhrl pamuu alarak, plastik koruyucuyu at. Ardndan, azna termometre gibi yerletirdi. ki saniye sresince dilinin altnda tuttu. Sonra, ne doru eilerek grevlinin azndan almasna yardmc oldu. Gvenlik grevlisi nemli pamuu, arkasnda duran makinedeki yuvaya yerletirdi. Rachel'in tkrndeki DNA diziliini zmek, makinenin drt saniyesini ald. Daha sonra ekran alarak Rachel'n fotorafn ve gvenlik iznini gsterdi. 25 Grevli gz krpt. "Hl sizmisiniz gibi grnyor." Kullanlm pamuu makineden karp annda imha edilecei bir delikten aa att. "yi gnler." Bir dmeye basnca, dev elik kaplar geriye doru ald. Rachel ilek koridorlar labirentine girerken, burada geirdii alt yldan sonra bile bu operasyonun devasa boyutlarnn gzn korkutmasna ayordu. Bu i, on binden fazla grevli altran alt ABD tesisini daha kapsyordu ve iletme maliyeti ylda on milyar dolarn stndeydi. UKO tam gizlilik iinde, hayret verici bir casusluk teknolojileri cephanelii kurmutu: dnya apnda radyo sinyali yakalayclar; telekomnikasyon rnlerinde kullanlan, saklanabilir sessiz ileti mikro devreleri; Classic Wizard diye bilinen kresel bir deniz dinleme ebekesi, dnyann herhangi bir yerinde gemi hareketlerini gzlemleyebilen, deniz tabanlarna yerletirilmi 1456 hidrofondan(Denizalt dinleme cihaz) oluan gizli bir a. UKO teknolojileri Birleik Devletler'in askeri srtmelerde galip gelmesine yardm etmekle kalmyor, ayn zamanda CIA, NSA ve savunma bakanl gibi tekilatlara bar zamannda sonsuz veri ak salayarak, terrizmi engellemelerine ve evreye kar ilenen sularn yerini tespit etmelerine yardmc oluyor, kanun koyucularn saysz balk altndaki konular hakknda karar vermeleri iin gerekli verileri temin ediyordu. Rachel burada "zeti" olarak alyordu. zetlemek ya da veri azaltmak, karmak raporlar tahlil etmeyi, ieriinin zn karmay veya tek sayfalk, ksa zetlere dntrmeyi gerektiriyordu. Rachel bu konuda doutan yetenekli olduunu kantlamt. Ne de olsa, onca yl babamin yalanlarn aykladm, diye dnd. Rachel artk UKO'da zetlemenin en anl masasnda kdem sahibiydi; -Beyaz Saray'n istihbarat irtibat. UKO'nun gnlk istihbarat raporlarn elemek, hangi makalelerin Bakan'la ilgili olduuna karar vermek, bu raporlar bir sayfalk zetlere dntrmek ve sonra zet belgelerini Bakan'n milli gvenlik danmanna gndermekten sorumluydu. UKO lisannda Rachel Sexton "nihai rn imal ediyor ve mteriye hizmet veriyordu". I zor olmasna ve uzun alma saatleri gerektirmesine ramen, sahip olduu mevki onun iin bir gurur nian, babasndan bamsz olduunu beyan eden bir yoldu. Senatr Sexton, grevden istifa etmesi durumunda Rachel'a destek olmay defalarca teklif etmiti, ama Sedgewick Sexton gibi bir adama mali adan baml kalmaya Rachel'n hi niyeti yoktu. Onun gibi bir adamn elinde gereinden fazla koz bulunduunda neler olacana en iyi rnek annesiydi. Rachel'n arsndan gelen ses mermer koridorda yankland. Yine mi? Mesaja bakmaya gerek bile duymad. Neler dndn merak ederek asansre bindi, kendi katn geerek doruca en st kata kt. 4 UKO direktrne sradan bir adam demek bile abartyd. UKO Direktr William Pickering kolay unutulan bir yze sahip soluk benizli, plak kafal, lkenin en derin

srlarna vakf olmasna ramen iki s birikinti gibi grnen el gzlere sahip miniminicik biriydi. Yine de altnda alanlar iin Pickering bir devdi. Nefsine hkim olmas ve sade yaam anlay UKO'da efsaneydi. Adamn alkanl, sadece dz siyah takm elbiselerden oluan gardrobuyla birleince ona "Serdengeti" takma adn kazandrmt. Parlak bir strateji uzman ve kabiliyet rnei Serdengeti, kendi dnyasn emsalsiz bir aklkla ynetiyordu. "Gerei bul. Ona gre davran" onun mantrasyd. Rachel, direktrn ofisine vardnda, adam telefonda konuuyordu. Rachel, onu her grdnde arrd: William Pickering hibir ekilde Bakan' aklna estii saatte uyandrabilecek bir adama benzemiyordu. 27 Pickering telefonu kapatarak eliyle ieri girmesini iaret etti. "Ajan Sexton, oturun." Sesinde anlalr bir saflk vard. "Teekkrler efendim." Rachel oturdu. William Pickering'in pervasz tavrlar karsnda ou kii rahatszlk hissetse de, Rachel, adamdan her zaman holanmt. Babasnn tam bir antiteziydi... fiziksel adan gsterisizdi, karizmatik olmaktan ok uzakt ve vazifesini, babasnn bayld spot klarndan uzakta, kar gtmeyen bir yurtseverlikle yapyordu. Pickering gzlklerini kararak ona bakt. "Ajan Sexton, Bakan yarm saat kadar nce beni arad. Konu sensin." Rachel yerinde kprdand. Pickering dorudan konuya girmesiyle tannrd. Harika bir al konumas, diye dnd Rachel. "Umarm benim zetlerimle ilgili bir sorun yoktur." "Tam tersine. Beyaz Saray'da senin almalarnn hayranlkla karlandn sylyor." Rachel sessizce iini ekti. "Peki ne istedi?" "Seninle bir toplant. ahsen. Hemen." Rachel'n endiesi artmt. "ahsen benimle bir toplant m? Ne hakknda?" "Kahrolas iyi bir soru. Bana sylemiyor." Rachel tamamen afallamt. UKO direktrnden bilgi saklamak, Vatikan srlarn Papa'dan saklamak gibi bir eydi. stihbarat camiasndaki en popler espri, herhangi bir eyden William Pickering'in haberi yoksa, bu eyin vuku bulmadyd. Pickering ayaa kalkarak, pencerenin nnde dolamaya balad. "Seninle hemen temasa gememi ve onunla grmeye gndermemi istedi." "Hemen imdi mi?" "Arac kendisi gnderdi. Darda bekliyor." Rachel kalarn att. Bakan'n istei kendi bana bile sinir bozucuydu, Pickering'in yzndeki ifade ise onu iyice kayglandryordu. "ekinceleriniz olduu anlalyor." "Herhalde var!" Pickering'in yznde ender grlen bir ifade belirdi. "Bakan'n zamanlamas ok ak ve acemice. Kamuoyu yoklamalarnda ona meydan okuyan adamn kzsn ve o da seninle grmek istiyor, deil mi? Ben bunu son derece uygunsuz buluyorum. Hi kukusuz baban da bana hak verirdi." Rachel, Pickering'in hakl olduunu biliyordu. Babasnn ne dnduyse umurunda deildi. "Bakan'n sebeplerine gvenmiyor musunuz?" "Ben Beyaz Saray'n mevcut ynetimine bilgi destei vermeye yemin etim, politikalarn eletirmeye deil." Rachel bunun tipik bir Pickering cevab olduunu fark etmiti. William Pickering politikaclarn, gerek oyuncularn kendisi gibi -oyunu gereince ;anlayabilecek kadar i'n iinde pimi, tecrbeli "mzmin" adamlar olduu santran tahtasnda, arabuk yer deitiren geici piyonlar olduklar dncesini hi ekinmeden ifade ederdi. Pickering sklkla, Beyaz Saray'da iki tam dnem geirmenin bile, kresel siyaset arenasnn gerek glklerini anlamaya yetmeyeceini sylerdi. Bakan'n bir eit ucuz kampanya numaras yapmay denediini umut eden Rachel, "Belki de masum bir ricadr, dedi. "Belki de baz hassas bilgilerin indirgenmesine ihtiyac vardr."

"Kk grdmden deil Ajan Sexton, ama Beyaz Saray ihtiya duyduunda pek ok nitelikli zetleme personeline ulaabilir. Eer Beyaz Saray'n ileriyle ilgili bir meseleyse, Bakan seninle temasa gemenin daha iyi bir yolunu bulurdu. Bunu bilmiyorsa bile, bir UKO varl arp nedenini bana aklamamaktan daha iyisini yapmay bilirdi" Pickering'in alanlarndan daima varlk diye bahsetmesi, pek oklarna skc derecede souk gelirdi. Pickering, "Baban siyasette hz kazanyor," dedi. "Hayli. Beyaz Saray endielenmeye balam olmal. Bakan, rakibinin kzyla gizli bir toplant talep edince, aklma istihbarat zetlerinden daha fazlasyla ilgilendii dncesi geliyor." 29 Rachel iinin hafife rperdiini hissetti. Pickering'in nsezileri esrarengiz biimde doru kard. "Ve siz de Beyaz Saray'n beni siyaset meydanna karacak kadar aresiz olduundan m korkuyorsunuz?" Pickering bir sre duraksad. "Babana kar hissettiklerini gizlediin pek sylenemez ve Bakan'n kampanya alanlarnn aranzdaki bu mesafeden haberdar olduuna eminim. Bana yle geliyor ki, seni bir ekilde babana kar kullanmay isteyecekler." Rachel yar aka yar ciddi, "Nereyi imzalyorum?" diye sordu. Pickering etkilenmie benzemiyordu. Ters bir bak frlatt. "Seni uyaryorum Ajan Sexton. Eer Bakan'la grmende verecein kararlarn babanla arandaki kiisel meseleleri glgeleyeceini hissediyorsan, sana Bakan'n grme talebini geri evirmeni kuvvetle tavsiye ederim." "Geri evirmek mi?" Rachel sinirlice gld. "Bakan' reddedemeyeceim ok ak." Direktr, "Sen reddedemezsin," dedi. "Ama ben ederim." Azndan kan kelimelerin grlemesi Rachel'a, ona "Serdengeti" denmesinin baka bir sebebini hatrlatmt. William Pickering ufak tefek bir adam olmasna karn, damarna basldnda siyasetin iinden deprem dalgas gibi geebilirdi. "Benim bu konudaki kayglarm gayet basit;" dedi Pickering. "Benim iin alan kiileri korumak grevim ve onlardan birinin siyasi bir oyunda piyon olarak kullanlabilecei ihtimali bile houma gitmiyor." "Ne yapmam neriyorsunuz?" Pickering iini ekti. "Ben onunla buluman neririm. Ama hibir ekilde sorumluluk alma. Bakan, sana aklnda ne halt olduunu anlattktan sonra beni ara. Eer onun seninle siyasi bir beysbol oyunu oynadna kanaat getirirsem, inan bana, seni o kadar hzl geri ekerim ki, adam, ona neyin arptn bile anlamaz." "Teekkr ederim efendim." Rachel, direktrde, babasnda grmeyi arzu ettii o korumac havay sezinlemiti. "Bakan'n araba gnderdiini sylemitiniz." "Pek saylmaz." Pickering kalarn atarak, pencereden dary iaret etti. Rachel tereddt iinde yanna gidip Pickering'in uzatt parman gsterdii yne bakt. imenler stnde kalkk burunlu bir MH-60G PaveHawk helikopteri rlantide bekliyordu. Gelmi gemi en hzl helikopterlerden biri olan PaveHawk'n zerinde Beyaz Saray amblemi vard. Yannda duran pilot saatine bakyordu. Rachel inanamayan gzlerle Pickering'e dnd. "Beyaz Saray, D.C.'ye kadar yirmi be kilometre yol gitmem iin bana PaveHawk m gndermi?" "Grne baklrsa Bakan ya etkilenmeni ya da gznn ylmasn umuyor." Pickering, ona gz att. "Bu oyuna gelmemeni tavsiye ederim." Rachel ban sallad. Hem etkilenmi, hem de gz ylmt. Rachel Sexton drt dakika sonra UKO'dan karak, bekleyen helikoptere bindi. O henz yerine yerlemeden havalanan helikopter, Virginia ormanlar zerinde dnerek yan yatt. Ayaklarnn altndaki aalara gz gezdiren Rachel, nabznn ykseldiini hissetti. Bu helikopterin asla Beyaz Saray'a varmayacan bilseydi, daha da fazla ykselirdi. 5

Buz gibi esen rzgr ThermaTech adrna sert darbeler indirdii halde, Delta-Bir farknda deildi. O ve Delta- dikkatlerini, elindeki kumanda kolunu operatr maharetiyle kullanan yoldalarna vermilerdi. nlerindeki ekran, mikrobotun zerine yerletirilmi ine kameradan canl video iletisi gsteriyordu. 31 Onu her altrdklarnda hala hayret duyan Delta-Bir, teftite en son cihaz, diye dnd. Son zamanlarda mikromekanik dnyasnda gerekler hayali gemeye balamt. Mikro Elektro Mekanik Sistemleri (MEMS) -mikrobotlar- ileri teknoloji teftiteki en yeni rnlerdi. Buna "duvardaki sinek teknolojisi" diyorlard. Kelimenin tam anlamyla. Uzaktan kumandal mikroskobik robotlar kulaa bilimkurg gibi gelse de, 1990'lardan itibaren kullanlmaya baland. Mays 1997'de Discovery dergisi mikrobotlar kapak yaparak, gerek "uan", gerekse "yzen" modellerin zelliklerini anlatt. Yzenler -tuz tanesi byklndeki nanobazllar- insann kan dolam sistemine Kan Damarlarnda Yolculuk (Fantastic Voyage) filmindeki usulle rnga edilebiliyordu. imdi ise gelimi tbbi uygulamalarda doktorlara, uzaktan kumandayla atardamarda dolamak, damar iini canl grntyle tetkik etmek ve netere dokunmadan atardamarlardaki tkanklklarn yerini tespit etmelerine yardmc olmak amacyla kullanlyordu. Sanlann aksine, uan mikrobotlar yapmak ok daha kolay bir i. Bir makineyi uuracak aerodinamik teknolojisi Kittyhawk'tan beri mevcuttu, bu yzden geriye kalan tek ey minyatrletirme ilemiydi. NASA'nn gelecekte Mars'taki grevler iin insansz keif aralar olarak tasarlad ilk uan mikrobotlar, birka santim uzunluundayd. Ama artk nanoteknoloji, enerji emici hafif malzemeler ve mikromekanikte kaydedilen gelimeler uan mikrobotlar geree dntrmt. Asl r aan keif, yeni bir saha olan biyomimikten -Doa Ana'y kopyalamakgelmiti. Minyatr yusufuklarn, bu evik ve becerikli uan mikrobotlar iin en uygun prototip olduu anlald. Delta-ki'nin o anda uurduu PH2 modeli sadece bir santim uzunluundayd -sivrisinek byklnde- ve, tad bir ift, ikili, effaf, silikon yaprak kanat ona havada benzersiz bir hareketlilik ve ustalk kazandryordu. Mikrobotun yakt ikmal mekanizmas bir baka yeni bulutu. ilk hmikrobot prototipleri, enerji hcrelerini yalnzca dorudan parlak bir k kayna altnda hareketsiz durarak arj edebiliyordu. Gizlilik gerektiren ilerde ya da karanlk blgelerde kullanma elverili deildi. Ama yeni prototipler manyetik bir alann birka santim yaknnda durarak arj olabiliyorlard. Buna uygun olarak modern toplumda manyetik alanlar her yerde ve her an bulunabiliyorlard; elektrik prizleri, bilgisayar monitrleri, elektrikli motorlar, hoparlrler, cep telefonlar. Yani arj istasyonlar asndan hibir zaman sknt ekilmiyordu. Mikrobot ortama baaryla tantldktan sonra, neredeyse sonsuza dek ses ve grnt iletebiliyordu. Delta Gc'nn PHz'si hi sorun yaatmakszn bir haftadan uzun sredir yayn yapyordu. imdi uan mikrobot, kocaman ambarn iinde salnan bir bcek gibi binann sakin ve devasa merkez odasnda sessizce havada asl duruyordu. Altndaki alan kubak tarayan mikrobot, phe ekmeyen sakinlerin -teknisyenler, bilim adamlar, saysz bilim alannda uzmanlar- balarnn stnde dolat. PH2 dnp dururken Delta-Bir, birbiriyle konumakta olan iki tandkyz fark etti. Onlardan laf kapabilirlerdi. DeltaIki'ye aa inip dinlemesini syledi. Delta-ki kumanda kolunu idare ederek robotun ses alglayclarn at, mikrobotun parabolik ykseltecini ayarlad ve robotu bilim adamlarnn bann metre stnde duracak kadar aa indirdi. leti zayf olmakla birlikte anlalrd. Bilim adamlarndan biri, "Hl inanamyorum," diyordu. Buraya krk sekz saat nce geliinden bu yana sesindeki heyecan dinmemiti. Konutuu adamn da onunla ayn cokuyu paylat anlalyordu. "Hayatn boyunca... h byle bir eye tank olacan aklna gelir miydi'?" Gzleri parlayan bilim adam, "Asla," diye karlk verdi. "Btnyle byleyici bir

rya." 33 Delta-Bir yeterince duymutu. erideki her eyin tahmin edildii biimde ilerledii belliydi. Delta-ki mikrobotu sohbetin getii yerden uzaklatrarak sakland yere geri uurdu. Fark edilmemi olan minik aygt bir elektrik jeneratrnn yannda durdurdu.PHz'nin enerji hcreleri hemen bir sonraki grev iin arj olmaya baladlar. 6 PaveHawk gkyzn yrtarak ilerlerken, Rachel Sexton'n dnceleri, bu sabah yaanan garip gelimeler yznden allak bullak olmutu. Bununla birlikte, helikopter Chesapeake Krfezi stnde uana kadar, tamamyla yanl yne doru ilerlediklerini fark etmedi. ilk anda dt aknlk, yerini dehete brakmt. Pilota, "Baksana," diye seslendi. "Sen ne yapyorsun'?" Sesi pervane yznden glkle duyuluyordu. "Beni Beyaz Saray'a gtrmen gerekiyordu!" Pilot ban iki yana sallad. "zgnm efendim. Bakan bu sabah Beyaz Saray'da deil." Rachel, Pickering'in Beyaz Saray' zellikle telaffuz mu ettiini yoksa kendisinin mi yle varsaydn dnd. "Peki Bakan nerde?" "Onunla grmeniz baka bir yerde olacak." Balatma imdi. "Neresi baka yer?" "Fazla uzak deil." "Ben bunu sormadm." "Yirmi be kilometre daha kald." Rachel, ona bakark kalarn att. Bu adam politikac olmalyd. "Kurunlardan da sorulardan syrldn kadar iyi mi syrlyorsun?" Pilot cevap vermedi. Helikopterin Chesapeake'i gemesi yedi dakikadan az srd. Kara yeniden grndnde pilot kuzeye yatarak, Rachel'n bir dizi pist ve askeri tipte bina grd dar bir yarmadann kysndan utu. Pilot bu yere doru alaldnda Rachel neresi olduunu anlad. Alt frlatma rampas ile karbon fze kuleleri iyi bir ipucuydu ama bu da yetmiyorsa, binalardan birinin ats iki devasa kelimeyle boyanmt: WALLOPS ADASI. Wallops Adas, NASA'nn en eski frlatma slerinden biriydi. Bugn hal uydu frlatmak ve deney uaklarn test uular iin kullanlan Wallops, NASA'nn kameralardan uzak ssyd. Bakan Wallops Adas'nda m? Hi tutar taraf yoktu. Helikopter pilotu, yrngesini dar yarmada boyunca uzanan piste gre hizalad. Ortadaki pistin en sonuna doru ilerliyor gibiydiler. Pilot yavalamaya balad. "Bakan'la ofisinde greceksiniz." Rachel, adamn aka yapt dncesiyle dnd. "Birleik Devletler Bakan'nn Wallops Adas'nda ofisi mi var?" Pilot son derece ciddi grnyordu. "Birleik Devletler Bakan'nn istedii yerde ofisi vardr efendim." Pistin sonunu iaret etti. Rachel uzakta parldayan dev ekli grdnde neredeyse kalbi duracakt. Deiiklie uram 747'nin ak mavi gvdesini yz metre uzaktan bile tanmt. "Onunla uakta mi..." "Evet efendim. Evden uzaktaki evinde." Rachel dardaki devasa uaa bakt. Askeriyenin bu saygn uak iin kulland ifreli unvan VC-25-A idi. Aslnda dnyann geri kalan onu baka bir isimle tanyordu: Hava Kuwetleri Bir. Uan kuyruktaki dmen kanadnn stndeki rakamlar parmayla gsteren pilot, "Grne baklrsa bu sabah yeniye bineceksiniz," dedi. Rachel bo gzlerle ban sallad. ki Hava Kuvvetleri Bir kullanldn ok az Amerikal bilirdi -biri 28.000, dierinin 29.000 kuyruk numaral, zel donanml benzeri

bir ift 747-200 B. Her iki uan da uu hz saatte 600 mildi. Uu srasnda yakt ikmali yapabiliyor, bylece snrsz mesafelere uabiliyorlard. 35 PaveHawk Bakan'n uann yanndaki piste konduunda, Rachel Hava Kuwetleri Bir'den niye bakomutann "tanabilir vatan kalesi stnl" diye bahsedildlini anlad. Aletin gzda veren bir grn vard. Bakan lke bakanlaryla grmek zere dier lkelere utuunda, genellikle -gvenlik nedenlerinden tr- toplantnn pistin stnde uanda yaplmasn talep ederdi. Birtakm gvenlik sebepleri olsa da, hi phesiz bir baka gereke, gzda vererek grmelerde stnlk elde etmekti. Hava kuwetleri Bir'e yaplacak bir ziyaret, Beyaz Saray'a yaplacak herhangi bir seyahatten ok daha yldrcyd. Yakt deposunun stnde iki metre hoyutunda harflerle "AMERKA BRLEK DEVLETLER" yazyordu, bir zamanlar bir ngiliz bayan kabine yesi, Bakan Nixon', kendisine Hava Kuwetleri Bir'e binerek elik etmesini teklif ettiinde "erkekliini gzne sokmakla" sulamt. Daha sonra uu ekibi uaa kendi aralarnda "Byk Penis" adn takmt. "Bayan Sexton?"' Blazer giymi bir gizli servis alan, helikopterin dnda belirerek ona kapy at. "Bakan sizi bekliyor." Rachel helikopterden indi ve ikin gvdeden uzanan krkl dik geide bakt. Uan penisin iine. Bir zamanlar uan "Oval Ofis'in" yz yetmi metrekare i hacme, drt ayr zel uyku blmne, yirmi alt kiilik uu mrettebat iin yataklara ve elli kiiye yemek salayabilecek iki mutfaa sahip olduunu duymutu. Merdivenleri trmanan Rachel, gizli servis alannn tam arkasndan onu yukar doru iteklediini hissetti. Yukarda ak duran kabin kaps, kocaman bir gri balinann yan tarafndan ald minik bir yaraya benziyordu. Karanllk girie doru ilerlerken gven duygusunun azaldn hissetti. Sakin ol Rachel. Sadece bir uak. Gizli servis alan merdiven sahanlnda onu nazike kclundan tutarak artc derecede dar bir koridora yneltti. Saa dnp ksa bir mesafe yrynce, lks ve geni bir kabine girdiler. Rachel buray hemen fotoraflarndan tand. Gizli servis alan, "Burda bekleyin," dedikten sonra gzden kayboldu. Rachel, Hava Kuwetleri Bir'in lambri kapl n kabininde tek hana duruyordu. Buras toplant yapmak, yksek mevkideki kimseleri elendirmek ve belli ki ilk gelen ziyaretilerin dn patlatmak iin kullanlan odayd. Oda, uan genilii boyunca uzanyordu, ak kahverengi kaln hals da yle. Kusursuz mobilyalarla denmiti; isfendan aac toplant masasnn etrafndaki, ince deriden koltuklar, byk kanepenin yanndaki cilal pirin ayakl abajurlar ve maun iki barnn stndeki elii kesme kristaller. Boeing tasarmclar bu n kabini zenle, yolculara "huzurla kark bir tertip hissi" sunmak amacyla hazrlamlard. Mamafil huzur, Rachel'n o an hissettii son eydi. Aklna sadece bu odada oturmu dnya liderlerinin says ve onlarn dnyaya biim veren kararlar geliyordu. Kaliteli pipo ttnnn hafif aromasndan, her tarafta grlen bakanlk mhrne kadar bu odadaki her ey g kokuyordu. Oklar ve zeytin dallarn kavrayan kartal, kk yastklarn, buz kovalarnn stne ilenmi, hatta bardaki mantar bardak altlarnn stne baslmt. Rachel bardak altn eline alp incelemeye koyuldu. Arkasndan gelen bouk bir ses, "Hatra almaya balamsnz bile," dedi. aran Rachel arkasn dnerek, bardak altn yere drd. Almak in beceriksizce diz kt. Bardak altn kavrayp arkasn dnd anda, Amerika Birleik Devletleri Bakan'n ona bakp neeyle srtrken grd. "Ben kral deilim Bayan Sexton diz kmenize gerekten hi gerek yoktu." 37 Senatr Sedgewick Sexton, Washington'n sabah trafiinde, ofisine giden yolda ylan gibi kvrlan Lincoln limuzinin iinde rahatn tadn karyordu. Karsnda oturan, yirmi drt yandaki zel asistan Gabrielle Ashe, ona gnlk programn okuyor, Sexton,

onu pek dinlemiyordu. Asistannn kamir kazann altndaki mkemmel vcuduna hayranlk duyarken, Washington' seviyorum, diye dnd. G en byk afrodizyaktr.. bunun gibi sryle kadn D. C. ye getiriyor. Gabrielle bir gn kendisinin de senatr olaca hayallerini kuran New York'lu bir Ivy League(Sekiz sekin niversitenin oluturduu grup) mezunuydu. Sexton o da baaracak, diye dnd. ahane bir grnts vard ve zehir gibi zekiydi. Hepsinin tesinde, oyunun kurallarn anlyordu. Gabrielle Ashe siyahiydi ama onun esmer rengi daha ok tarnla maun arasnda, Sexton'n, hassas "beyaz" ebboylarn tm baheyi elden kaptrdklarn hissetmeden onaylayacaklarn bildii, sknt vermeyen bir ara tondayd. Sexton yakn dostlarna Gabrielle', Halle Berry'nin grntsyle Hillary Clinton'n zeks ve hrsnn karm olarak tasvir eder, hatta bazen bunun bile hafif kaldn dnrd. Onu ay nce kampanya zel asistanlna atadndan beri Gabrielle'n kampanyasna muazzam faydas olmutu. Her eyden nce bedavaya alyordu. On alt saatlik bir i gnnn karlnda, kaarlanm bir politikacdan cambazlk yapmay reniyordu. Sexton, ama tabi, diye aklndan geirdi, onu sadece i yapmaktan biraz daha fazlasna ikna ettim. Gabrielle'a terfi verdikten sonra onu bir gece zel ofisinde "ortama uyum almasna" davet etmiti. Tahmin edilecei gibi hret delisi gen asistan onu memnun etmeye hevesli olarak gelmiti. Onlarca yllk ustaln verdii sabrla Sexton sihirli karm devreye sokmutu... Gabrielle'n gvenini kazanm, onun tm ekingenliini zerinden atm, kendine hkim olduunu sergilemi ve sonunda hemen orackta, ofisinde onu batan karmt. Gen kadnn hayatndaki en tatmin edici cinsel deneyimlerden biri olduundan Sexton'in hi phesi yok gibiydi ve ayrca gn aardnda Gabrielle aka l'szlnden piman olmutu. Utanla istifa etmeyi nermi, Sexton red detmiti. Gabrielle iinde kald ama niyeti ok akti. Aralarndaki iliki o gnden bu yana ile snrlyd. Gabrielle'n dolgun dudaklar hl hareket ediyordu. "...bu akam st CNN'deki tartmada konuya ilgi gstermiyormu gibi davranmanz stemiyorum. Beyaz Saray'n muhalefet olarak kimi gndereceini hl bilmiyoruz. Aldm notlara gz gezdirmek isteyeceksiniz." Dosyay ana uzatt. Deri koltuklarn kokusuyla karm parfmn iine eken Sexton, dosyay ald. Gabrielle, "Dinlemiyorsunuz," dedi. "Kesinlikle dinliyorum." Srtt. "u CNN'deki tartmay unut. En kt ihtimalle Beyaz Saray aa seviyeden bir kampanya stajyeriyle bana hakaret etmeye alr En iyi ihtimalle, bana byk bir balk gnderirl'er, ben de onu le yemei niyetine yerim." Gabrielle kalarn att. "yi. Notlara olas en saldrgan tartma konularnn listesini ekledim." "Herhalde her Zamanki zanllardr." "Bir yeni ye daha var. Sanrm, dn akam Larry King'deki yorumlarnzdan tr ecinsellerden baz kar tepkiler alacaksnz." Aldrmad anlalan Sexton omuzlarn silkti. "Anladm. u ayn cinsin evlilii meselesi." Gabrielle, onu onaylamayan bir bak frlatt. "Olduka kuwetli kar ktnz." 39 Sexton nefretle, ayn cinsin evlilii, diye dnd. Bana kalsayd homolara oy vorme hakk bile tanmazdm. "Tamam biraz yumuatrm." "Gzel. Son zamanlarda bu scak meseleleri biraz fazla kurcaladnz. Ukala davranmayn. Halk bir anda dnebilir. u anda kazanyorsunuz ve ibreniz ykseliyor. Byle devam edin. imdi topu sahann dna frlatmaya gerek yok. Top oyunda kalsn." "Beyaz Saray'dan haber var m?" Gabrielle'n bocalamas ok ho grnyordu. "Sessizlik sryor. Resmi muamele; rakibiniz, 'Grnmez Adam' oldu." Sexton son zamanlarda ansnn ne kadar yaver gittiine glkle inanyordu. Bakan aylardr var gcyle kampanyasnn stnde alyordu. Sonra bir hafta kadar nce

birdenbire kendini Oval Ofis'e kilitlemi ve o gnden bu yana ne kimse ondan bir kelime duymu, ne de onu grmst. Sanki Bakan, Sexton'n semen desteindeki hzl gelimeyle yzleemiyor gibiydi. Gabrielle elini fnl sanda gezdirdi. "Beyaz Saray kampanya alanlarnn da bizim kadar aknlk iinde olduunu duydum. Bakan ortadan kaybolmasyla ilgili hibir aklama yapmyormu ve ordaki herkes meraktan lgna dnm." Sexton, "Hangi teoriler retildi?" diye sordu. Gabrielle gzlklerinin ardndan ona okbilmi bir bak att. "Bu sabah Beyaz Saray'daki bir balantmdan ok ilgin bir bilgi edindim." Sexton, anun gzlerindeki bu bak tanyordu. Gabrielle Ashe yine ieriden bilgi almt. Sexton, onun, ald kampanya srlar karlnda arabalarn arka koltuunda, bir tr bakan yardmcs gdsyle saksofon ektiinden pheleniyordu. Bilgi akt mddete... Sexton'n umurunda deildi. Sesini alaltan asistan, "Dedikodulara baklrsa," dedi. "Bakan'n tuhaf davranlar, geen hafta NASA mdr ile yapt zel toplantnn ardndan balam. Bakan'n toplantdan sersemlemi bir halde kt anlalyormu. Derhal tm programn iptal etmi ve o gnden beri NASA'yla yakn temas iindeymi." Sexton duyduklarndan kesinlikle zevk almt. "Belki de NASA ona biraz daha kt haber vermitir, olamaz m?" Gabrielle mit dolu bir sesle, "Mantkl bir aklama gibi," dedi. "Yine de Bakan'a her eyden vazgemesini sylemek biraz tehlikeli olurdu." Sexton bunu dnd. NASA ile dnen d'olap her ne ise, kt haber olduu kesindi. Yoksa Bakan bunu benim yzme tokat gibi vururdu. Sexton ksa sre nce NASA fonlar konusunda Bakan'a hayli yklenmiti. Uzay dairesinin son zamanlardaki baarsz grevleri ve dev bte amlar NASA'ya, hkmetin byk msriflii ve yetersizliini vurgulamak iin kulland gayri resmi model unvann kazandrmt. tiraf etmek gerekirse, NASA'ya -Amerikan gururunu en nde gelen sembollerinden birine saldrmak ou siyasetinin oy kazanmak iin bavuraca bir yol deildi ama Sexton'da ok az politikacnn sahip olduu bir silah vard... Gabrielle Ashe. Ve onun kusursuz igdleri. Bu becerikli gen kadn aylar nce, Washington kampanya ofisinde koordinatr olarak alrken Sexton'n dikkatini ekmiti. Sexton ilk kamuoyu yoklamalarnda fena ekilde aklp hkmetin ar harcamalaryla ilgili mesaj insanlarn bir kulandan girip dierinden knca, Gabrielle Ashe, ona kampanyay bambaka bir adan y'rtmelerini neren bir not yazmt. Senatre, NASA'nn byk bte amlar ile aralksz Beyaz Saray yardmlarn, Bakan Herney'nin dikkatsizce israfta bulunduuna delil gstermesi gerektiini sylemiti. Gabrielle mali hesaplar, baarszlklar ve para yardmlarnn bulunduu bir liste de ekleyerek, "NASA Amerikallara bir servete mal oluyor" diye yazmt. "Semenlerin hibir eyden haberi yok. Bilseler dehete derlerdi. Bence NASA'y siyasi bir mesele haline getirmelisiniz." Sexton, onun saflna homurdanmt. "Ya evet, ayn zamanda beysbol oyunlarnda milli marn okunmasna da kfredeyim." 41 Takip eden haftalarda Gabrielle, senatrn masasna NASA'yla ilgili bilgi yollamaya devam etti. Sexton okuduka, gen Gabrielle Ashe'in sylediklerinde hakl olduunu fark etmeye balad. Hkmet brolar standartlar dnldnde bile NASA hayret verici bir para ukuruydu... pahal, yetersiz ve son yllarda son derece beceriksiz. Bir akamst eitin hakknda canl rportaj yapyordu. Sunucu Sexton' devlet okullarna vaat ettii fonu nereden bulaca konusunda sktryordu. Sexton karlk olarak akayla kark, Gabrielle'n NASA teorisini ortaya att. "Eitim paras n'?" dedi. "ey, belki uzay programnn yarsn keserim. Tahminimce, eer NASA uzayda ylda on be milyar harcayabilirse, burda dnyadaki ocuklar iin yedi buuk milyar

harcayabilirim." Sexton'n yayn odasndaki kampanya yneticileri, bu pervasz sylemi duyunca dehetle yutkundular. imdiye dek NASA'ya laf atan tm kampanyalar batmt. Bir anda radyo istasyonundaki tm telefon hatlarnn yanmaya balad. Sexton'n kampanya yneticileri korkudan sindiler; uzay kahramanlar ldrmek iin etraflarnda tur atyordu. Sonra birden beklenmedik bir ey oldu. ilk arayan kii ok olmu bir sesle, "Ylda on be milyar m?" diyordu. "Yar ile bitiyor deil mi? Yani imdi bana, retmenlere para yetmedii iin mi olumun matematik snfnn ar kalabalk olduunu sylyorsunuz? Ve NASA da uzaydaki tozlarn resmini ekmek iin ylda on be milyar dolar m harcyor'?" Senatr Sexton ihtiyatl bir edayla, Tee... bu doru," dedi. "Samalk! Bakan'n bu konuda bir ey yapmaya yetkisi var m'?" Gveni yerine gelen Sexton, "Kesinlikle var," diye yantlad. "Bakan gereinden fazla fon ayrldn dnd tm brolarn bte taleplerini geri evirebilir." "O halde oyum size senatr Sexton. Uzay aratrmalarna on be milyar, ocuklarmza retmen yok. Utanmazlk! yi anslar baym. Umarm yolun sonuna kadar gidersiniz." Baka biri hattayd. "Senatr, NASA Uluslararas Uzay stasyonu'nun btenin zerine oktan ktn ve Bakan'n projenin devam etmesini salamak iin NASA'ya acil fon temin etmeyi dndn duydum. Bu doru mu?" Sexton bu soruya atlad. "Doru!" Uzay istasyonunun balangta, masratlar on iki lkeyle paylalacak suretiyle ortak teebbs olarak tasarlandn anlatt. Ama inaat baladktan sonra istasyonun btesi kontrolden km ve lkelerin ou kaarak uzaklamlard. Projeyi pe atmak yerine Bakan, tm masraflar stlenmeye karar vermiti. Sexton, "UU projesi maliyetimiz..." diye ilan etti. "ngrlen sekiz milyar dolardan, hayret verici bir ekilde yz milyar dolara kmtr!" Arayan kii lgna dnm gibiydi. "Bakan ne diye fii ekmiyor Sexton, adam pebilirdi. "Harika bir soru. Ne yazk ki, yap malzemelerinin te biri halihazrda yrngede ve Bakan sizin dediiniz vergileri onlar oraya gndermek iin harcad. Bu yzden fii ekmek, szin paranzla milyarlarca dolarlk bir hata yaptn itiraf etmek olacaktr." Telefonlar yamaya devam etti. Amerikallar ilk kez NASA'nn -milli bir demirba deilbir seenek olduunu idrak ediyor gibiydiler. ov sona erdiinde, insann sonsuz bilgi aray hakknda dokunakl nutuklar eken birka NASA tutkunu saylmazsa, fikir birlii salanmt. "Sexton'n kampanyas, kampanyalarn kutsal ksesine dmt -yeni bir scak noktaya- semenlerin bam teline dokunan, el dememi bir ihtilafl konu. Sonraki haftalarda Sexton muhaliflerini be nseimde hezimete urat. NASA meselesini semenlere duyururak yapt ii methederek, Gabrielle Ashe'i yeni kampanya zel asistan ilan etti. Sexton basit bir el hareketiyle Afrika-Amerikal gen bir kadn ykselen siyasi bir yldz yapm ve rklk ya da cinsiyet ayrmcl yapacandan endielenen semenlerin phelerini bir gecede yok etmiti. imdi limuzinde birlikte otururlarken Sexton, Gabrielle'n bir kez daha deerini ispat ettiini gryordu. 43 NASA mdryle Bakan'n geen hafta yapt gizli toplant hakknda getirdii yeni bilgi, hi phesiz NASA'nn sorunlarnn arttn ya da baka bir lkenin uzay istasyonuna ayrd fonu keseceini gsteriyordu. Limuzin Washington Ant'nn nnden geerken senatr Sexton kaderin kendisinden yana olduunu dnmeden edemiyordu. Dnyadaki en gl siyasi koltua oturmasna ramen Bakan Zachary Herney dar omuzlu, orta boylu ve ince yapl biriydi. illi bir yz, ift odakl gzlkleri ve seyrek siyah salar vard. Buna ramen gsterisiz fizii, tanyanlarn ona kar duyduu yce sevgiyle tamamen ztt. Bir kez Zach Herney'yi tandktan sonra, insann onun iin dnyann sonuna kadar gidebilecei sylenirdi. Rachel'n elini skmak iin uzanan Bakan Herney, "Gelebilmenize ok sevindim," dedi.

Elini kavray scak ve samimiydi. Rachel konuabilmek iin st ste yutkunmak zorunda kald. "Elbette... Sayn Bakan. Sizinle tanmaktan eref duydum." Bakan tebessmyle onu rahatlatnca Rachel, efsanevi Herney sevecenliinin ne olduunu bizzat anlam oldu. Adamn uysl simasna siyasi karikatristler baylyordu, nk ne kadar arpk izerlerse izsinler, hi kimse onun scak ve cana yakn tebessmn bakasyla kartrmyordu. Gzlerinden daima samimiyet ve asalet yansyordu. Keyifli bir sesle, "Benimle gelin," dedi. "stnde isminizin yazd bir fincan kahve sizi bekliyor." "Teekkr ederim efendim." Bakan dahili haberleme dmesine basarak, ofisine kahve gndermelerini istedi. Rachel uan iinde Bakan' takip ederken kamuoyu yoklamalarnda dibe vuran biri iin fazlasyla neeli ve iyi dinlenmi grndn dnmekten kendini alamad. Ayrca gndelik giysiler giymiti; kot pantolon polo yaka tirt ve L.L. Bean marka yry botlar. Rachel sohbeti balatmaya alt. "Yry m... yapyorsunuz Sayn Bakan?" "Hi yapmam. Kampanya danmanlarm yeni grnmn byle olmasna karar verdiler. Siz ne dnyorsunuz?" Rachel, adamn kendi iyilii iin ciddi olmamasn diledi. "Ee... ok... erkeksi efendim." Herney'nin yz ifadesizdi. "yi. Babanza oy veren kadnlardan bazlarn geri kazanmama yardmc olacan dnyoruz." Ksa bir aradan sonra Bakan'n yznde geni bir tebessm belirdi. "Bayan Sexton, bu bir akayd. Sanrm her ikimiz de bu seimi kazanmak iin polo yaka tirt ile kot pantolondan fazlasna ihtiyacm oldnunu biliyoruz." Bakan'n ak szll ve espri anlay Rachel'n orada bulunmaktan tr duyduu gerginlii yok etmiti. Bakan fiziki eksikliklerini diplomatik maharetleriyle kapatyordu. Diplomasi Tanr vergisi bir eydi ve Zach Herney'de bu yetenek vard. Rachel, Bakan' uan arka tarafna doru takip etti. Daha ierilere girdike, ortam uak havasndan daha da uzaklayordu; kavisli koridorlar, duvar ktlar ve hatta StairMaster ile krek aleti bulunan bir egzersiz salonu. Fakat tuhaftr ki, uak tamamyla bo grnyordu. "Yalnz m seyahat ediyorsunuz Sayn Bakan?" Ban iki yana sallad. "Aslna bakarsanz yeni indik." Rachel armt. Nereden geldiniz? Bu haftaki istihbarat haberlerinde Bakan'n seyahat planlaryla ilgili herhangi bir ey yoktu. Grne baklrsa gizlice seyahat etmek iin Wallops Adas'n kullanyordu. Bakan, "alanlar siz gelmeden hemen nce uaktan ayrldlar," dedi. "Onlarla bulumak zere Beyaz Saray'a gideceim ama sizinle ofisim yerine burda grmeyi istedim." 45 "Bana gzda m vermek istiyorsunuz'?" "Tam aksine. Size sayg gstermeye alyorum Bayan Sexton. Beyaz Saray gizli grmeler iin hi uygun deil. Ayrca ikimizin grt haberi yaylrsa, sizi babanzla garip bir pozisyona sokard." "Buna minnettarm efendim." "Hassas bir dengeyi incelikle koruduunuz anlalyor ve bunu bozmaya hi gerek grmyorum." Rachel, babasyla kahvaltda yapt sohbeti hatrlad ve bunun "incelikli" diye nitelendirilebileceinden kuku duydu. Yine de Zach Herney nazik davranmak iin elinden geleni yapyordu ve dorusu hibir mecburiyeti yoktu. Herney, "Size Rachel diyebilir miyim?" diye sordu. "Elbette." Ben size Zach diyebilirmiyim? Onu oymal mee bir kapdan geiren Bakan, "Ofisim," dedi. Hava Kuwetleri Bir'deki ofis, Beyaz Saray'daki emsalinden daha samimiydi, ama yine de mobilyalarda bir resmiyet havas seziliyordu. Masann stne evraklar ylmt.

Arkasnda ise, yaklaan frtnadan kamaya alan clirekli bir yelkenlinin resmedildii klasik bir yalboya tablo asl duruyordu. Zach Herney'nin mevcut durumdaki bakanlk srecine mkemmel benzetme yapyor gibiydi. Bakan, Rachel'a masasnn karsndaki byk sandalyeden birine oturmasn teklif etti. Rachel, onun masasnn arkasnda oturacan tahmin ediyordu ama sandalyelerden birini ekerek, Rachel'n yanna oturdu. Rachel, eit .seviye, diye dnd. Dostluk ilikilerindeki en nemli nokta. Sandalyesine yerleirken yorgunlukla iini eken Herney, "Evet Rachel," dedi. "Sanrm u an burda oturduun iin kafan olduka karmtr, yle deil mi?" Rachel'n iinde kalan son savunma gds de, adamn sesindeki samimiyetle kaybolup gitti. "Aslna bakarsanz efendim, allak bullak oldum." Herney yksek sesle kahkaha att. "Harika. Ben de her gn UKO'dan birilerini allak bullak edemiyorum." "UKO'dan birileri her gn yry botlar giyen bir Bakan tarafndan Hava Kuwetleri Bir'e davet edilmiyor." Bakan yeniden kahkaha att. Kapdaki hafif bir tkrt, kahvelerin geldiini haber veriyordu. Uu ekibinden biri, tepsinin stnde buharlar karan metal bir demlik ve iki fincanla ieri girdi. Bakan'n arzusu zerine tepsiyi masann stne brakarak ortadan kayboldu. Kahveyi doldurmak iin ayaa kalkan Bakan, "St ve eker?" diye sordu. "St ltfen." Rachel zengin aromay iine ekti. Birleik Devletler Bakan' bana bizzat kahve mi ikram ediyor? Zach Herney ar kalay karm bir fincan ona uzatt. "Hakiki Paul Revere," dedi. "Kk lkslerden biri." Rachel kahveden bir yudum ald. O ana dek tatt en iyi kahveydi. Kendisine de bir fincan doldurup yerine oturan Bakan, "Her neyse," dedi. "Burda vaktim snrl, o yzden hemen meseleye gelelim." Bakan kahvesine biraz eker attktan sonra baklarn Rachel'a evirdi. "Sanrim Bill Pickering size, grmek istememin tek nedeninin siyasi stnlk salamak iin sizi kullanmak olduunu sylemitir." "Dorusu efendim, syledikleri tam olarak bunlard." Bakan kendi kendine gld. "Her zaman olumsuz dnr." "Demek ki yanlyor, yle mi?" "aka m yapyorsunuz?" Bakan gld. "Bill Pckcring asla yanlmaz. Her zamanki gibi tam isabet ettirmi." 47 9 Gabrielle Ashe bo gzlerle senatr Sexton'n sabah trafiinde ofisine doru ilerleyen limuzininin camndan dar bakyordu. Hayatnn bu noktaya nasl geldiini dnyordu. Senatr Sedgewick Sexton'n zel asistan. Tam olarak bunu istemiti, yle deil mi? Bir limuzinin iinde, Birleik Devletler'in bir sonraki Bakan'nn yannda oturuyorum. Gabrielle aracn lks demesinden, kendi dncelerine dald anlalan senatre bakt. Gabrielle, onun yakkl yz hatlarna ve mkemmel giyim tarzna baylyordu. Tam bir bakan gibi grnyordu. Gabrielle, Sexton' konuurken ilk kez, yl nce Cornell niversitesi'nde, siyasal bilgiler fakltesinde okurken duymutu. Gzleriyle dinleyicileri nasl etkisi altna aldn, adeta dorudan kendisine -bana gven mesaj gnderdiini asla unutmayacakt. Sexton konumasn bitirdikten sonra, Gabrielle, onunla tanmak iin srada beklemiti. Isim etiketini okuyan senatr, "Gabrielle Ashe," demiti. "Gen bir hanm iin harikulade bir isim." Gzleriyle gven telkin ediyordu. Onunla tokalarken adamn kuvvetini hisseden Gabrielle, "Teekkr ederim efendim," demiti. "Mesajnz beni gerekten etkiledi." "Bunu duyduuma sevindim!" Sexton, onun eline bir kartvizitini tututurmutu.

"Daima kendi vizyonumu paylaan gen beyinler ararm. Okuldan mezun olunca beni bul. Etrafmdakiler sana bir i bulacaklardr." Gabrielle teekkr etmek iin azn at srada senatr bir sonraki kiiyle konumaya balamt bile. Buna ramen Gabrielle takip eden aylarda kendini televizyonda Sexton'n meslek hayatn takip ederken buldu. Hkmetin ar harcamalarna -ncelikli bte kesintileri, daha verimli almas iin IRS'in modernletirilmesi, DEA'nn dengelenmesi ve hatta fuzuli kamu hizmeti programlarnn lav edilmesi- kar yapt konumalar hayranlkla izledi. Ardndan, senatrn ei aniden bir araba kazasnda lnce, Sexton'n olumsuzu bir ekilde olumluya dntrmesini hayretle izledi. Sexton acsn iine gmerek tm dnyaya bakanla aday olacan ve bundan byle yapaca kamu hizmetlerini einin ansna sunacan ilan etmiti. Gabrielle o anda senatr Sexton'n bakanlk kampanyasnda almak istediine karar verdi. Artk ona herkesten daha yaknd. Gabrielle, onunla lks ofisinde geirdii geceyi hatrlad ve aklna gelen utan verici anlar uzaklatrmaya alarak olduu yerde bzld. Ne sanyordum acaba? Kar koymas gerektiini biliyordu ama nedense az dili balanmt. Sedgewick Sexton... ve onun kendisini istediini dnerek, o kadar uzun zamandr aklndayd ki. Bir tmsekten geen limuzin, dncelerini bld. "yi misin?" Sexton, ona bakyordu. Gabrielle hemen glmsemeye alt. "yiyim." "Hl u karava iini dnmyorsun yle deil mi?" Omuzlarn silkti. "Hl biraz endieleniyorum, evet." "Unut gitsin. O karava olay, kampanyamn bana gelen en iyi eydi. Karava ii, rakibinizin penis byteci kulland ya da Stud Muffin dergisine ye olduu bilgisini szdrmann siyasi szlkteki karlyd ve Gabrielle bunu en ac yoldan renmiti. Karava ii yapmak muhteem bir taktik saylmazd ama karlk verdiinde tam veriyordu. Ve tabi geri teptiinde... Ve geri tepmiti. Beyaz Saray'a doru. Yaklak bir ay nce, Bakan'n oylarnn dmesinden huzursuzlaan kampanya alanlar, saldrgan davranmaya karar vermi ve doruluundan phe duyduklar bir hikye szdrmlard. Senatr Sexton'n zel asistan Gabrielle Ashe ile ilikisi olduu haberi. Ne yazk ki Beyaz Saray'n elinde hi delil yoktu. 49 En iyi savunmann gl savunma olduuna yrekten inanan senatr Sexton, saldr ann yakalamt. Masumiyetini ispat etmek ve sayp svmek iin basin toplants dzenledi. Gzlerinde gamla kameralarn iine bakarak, Bakan'n, demiti, eimin ansn bu kastl yalanlarla kirlettiine inanamyorum. Senatr Sexton'n televizyondaki performans o kadar ikna ediciydi ki, Gabrielle bile neredeyse sevimediklerine inanacakt. Ne kadar kolay yalan sylediini gren Gabrielle, senatr Sexton'n gerekten tehlikeli bir adam olduunu fark etmiti. Gabrielle koudaki en kuvvetli at desteklediine emin olsa da, son zamanlarda acaba en iyi at m desteklediini sorgulamaya balamt. Sexton'la yakn almak gzlerini aan bir tecrbe olmutu... Universal Stdyolar'nn perde arkasna yaplan turlarda, Hollywood'un hi de byl olmadn kefedince insann filmlere duyduu ocuksu hayranln sona ermesi gibi. Sexton'n mesajna olan inanc bozulmasa da, Gabrielle artk haberciden kuku duymaya balamt. 10 Bakan, "Sana syleyeceklerim Rachel," dedi. "'UMBRA' snfna giriyor. Mevcut gvenlik yetkinin ok tesinde." Rachel, Hava Kuwetleri Bir'in duvarlarnn stne geldiini hissetti. Bakan, onu helikopterle Wallops Adas'na getirtmi, uana davet etmi, kahvesini doldurmu, babasna kar siyasi stnlk salamak iin onu kullanmay dndn hemen

sylemi ve imdi de ok gizli bir bilgiyi yasal olmayan ekilde kendisiyle paylaacan bildirmiti. Zach Herney dardan her ne kadar ltufkr grnse de, Rachel, onunla ilgili nemli bir ey renmiti. Adam kontrol bir anda eline alyordu. Gzlerini ona diken Bakan, "ki hafta nce," dedi. "NASA bir keifte bulundu." Rachel alglayana kadar kelimeler bir sre havada asl kald. Bir NASA kef'i mi? Gncellenen istihbarat raporlarnda uzay dairesiyle ilgili normalin dnda bir haber yoktu. Ama elbette u gnlerde artk "NASA kefi" genellikle yeni bir projenin btesini fazlasyla atklarn fark ettikleri anlamna geliyordu. Bakan, "Daha fazlasn konumadan nce," dedi. "Uzay keifleri konusunda babann olumsuz dncelerini paylap paylamadn renmek isterim." Rachel bu aklamaya ierlemiti. "Umarm beni buraya babamn NASA'ya kar atp tutmalarna engel olmam istemek iin armadnz." Bakan gld. "Elbette hayr. Sedgewick Sexton'a kimsenin engel olamayacan bilecek kadar uzun sredir senatodaym." "Benim babam bir frsatdr efendim. Politikaclarn ou yle. Ve ne yazk ki NASA sayesinde bir frsat yakalad." NASA'nn son hatalar zinciri ylesine ekilmezdi ki, insan glsn m, alasn m aryordu... yrngede paralanan uydular, dnyaya hi sinyal gnderemeyen insansz uzay roketleri, maliyeti on katna kan Uluslararas Uzay stasyonu ve batan gemiden kaan fareler gibi uzaklaan ye lkeler. Bu ite milyarlar kaybediliyor ve senatr Sexton durumu dalgalardan istifade eden srrfler gibi kullanyordu. Onu 1600 Pennsylvania Bulvar'nn kylarna tayacak olan dalgalar. Bakan, "Son zamanlarda NASA'nn," dedi. "Yryen bir felaket olduunu itiraf edeceim. Her arkam dndmde, onlara fazladan fon salamam iin baka bir bahane sunuyorlar." Rachel konumak iin bir frsat ele geirmiti. Onu kulland. "Ve bununla birlikte efendim, acaba henz geen hafta onlar rahatlatmak iin acil fondan milyar temin ettiinizi okumadm m?" Bakan kendi kendine gld. "Bu babann ok houna gitti, yle deil mi?" 51 "nsann kendi daraacn hazrlamas gibi yoktur." "Onu Nightline'da izledin mi? 'Zach Herney bir uzay bamls ve vergi deyenler onun alkanlna fon salyor."' "Ama onu hakl karp duruyorsunuz efendim." Herney ban sallad. "NASA'nn byk bir hayran olduumu saklayacak deilim. Her zaman yleydim. Ben uzay yarlar ocuuydum -Sputnik, John Glenn, Apollo 11- ve hibir zaman uzay programmza duyduum hayranlk ve milli gururu ifade etmekten ekinmedim. Bana gre NASA'daki kadn ve erkekler tarihin yeni ncleri. Onlar imknsz baarmaya alyor, kaybetmeyi gze alyor ve bizler geri ekilip eletirirken alma masasnn bana geri dnyorlar." Bakan'n sakin grntsnn altnda, babasnn bitip tkenmez NASA kart sylemlerine iten ie kprdn sezinleyen Rachel sessizliini korudu. NASA'nn ne halt bulduunu merak ettiini fark etti. Bakan bu konuya gelmekte hi acele etmiyordu. Sesini biraz daha ykselten Herney, "Bugn," dedi. "NASA hakkndaki tm fikirlerini deitirmeyi planlyorum." Rachel, ona soran gzlerle bakt. "Ben zaten size oy veriyorum efendim. lkenin geri kalan zerinde younlamay dnebilirsiniz." "Bunu istiyorum." Kahvesinden bir yudum alp glmsedi. We senden bana yardm etmeni isteyeceim." Duraksayarak ona doru eildi. "Allmadk bir biimde." Rachel imdi Zach Herney'nin, avnn kamak ya da savamak niyetini hesaplamaya alan bir avc gibi, her hareketini dikkatle incelediini hissedebiliyordu.

Her ikisine de kahve dolduran Bakan, "Sanrm NASA'nn YGS Projesi'ni duymusundur," dedi. Rachel ban evet anlamnda sallad. "Yer Gzlem Sistemi. Sanrm babam YGS'den bir iki kez bahsetmiti." Rachel'n kinayeli alaycl Bakan'n atk kalarn dzeltmiti. Iin dorusu babas eline her frsat getiinde Yer Gzlem Sistemi'nden bahsediyordu. NASA'nn ok tartlan pahal teebbslerinden biriydi. Be uydudan oluan takm, uzaydan aa bakp gezegenin evre koullarn -ozon deliinin bymesi, kutuplardaki buzuilarn erimesi, kresel snma, yamur ormanlarnn tkenmesi- tahlil etmek zere tasarlanmt. Ama, daha gzel bir dnya iin, evrecileri imdiye kadar kendilerine hi sunulmam olan verilerle donatmakt. Ne yazk ki YGS Prajesi baarszla uramt. NASA'nn son zamanlardaki pek ok projesi gibi bu da, balangtan itibaren ar maliyet salgnna yakalanmt. Elini atee sokansa Zach Herney olmutu. 1.4 milyar dolarlk YGS Projesi'ni Kongre'den geirmek iin evrei lobinin desteini kullanmt. Ama YGS yeryzne vaat ettii kresel katklar getirmek yerine, baarsz frlatmalar, bilgisayar hatalar ve kasvetli NASA basn toplantlarndan oluan bir kbusa dnmt. Tek glen yz, Bakan'n YGS iin paralarnn ne kadarn kullandn ve karlnda umduklarndan ne kadar alakasz sonular elde ettiklerini, semenlere kendini beenmi bir ifadeyle hatrlatan senatr Sexton'a aitti. Bakan fincanna biraz eker att. "Kulaa olduka artc gelecek ama NASA'nn bahsettiim u kefi YGS tarafndan yapld." imdi Rachel iyice armt. Eer YGS yakn zamanda bir baarya imza atmsa, NASA bunu mutlaka duyururdu, yle deil mi? Babas medyada resmen YGS'nin ipliini pazara karmt ve uzay dairesinin eline geen her iyi haberi deerlendirmesi gerkirdi. Rachel, "YGS kefiyle ilgili," dedi. "Hibir ey duymadm." "Biliyorum. NASA iyi haberi bir mddet kendine saklamay uygun buldu." Rachel bundan phe ediyordu. "Tecrbelerimden rendiim kadaryla efendim, eer sz konusu NASA ise, genelde hibir haber kt haber deildir." Ketumluk NASA halkla ilikiler blmnn en iyi yapt i saylmazd. UKO'daki en popler espri, bilim adamlarndan biri her yellendiinde NASA'nn basin konferans dzenlediiydi. 53 Bakan kalarn att. "Ah evet. Pickering'in UKO gvenlik fanatiklerinden biriyle konutuumu unutmuum. Hl NASA'nn boboazlndan yaknp duruyor mu?" "Gvenlik onun ii efendim. Bu ii ciddiye alyor." "Hi kukusuz yle. Bu kadar ortak noktas olan iki ajansn srekli kavga edecek bir eyler bulduklarna inanmakta glk ekiyorum." Rachel gerek NASA, gerekse UKO'nun uzayla ilintili brolar olmalarna ramen iki farkl kutupta felsefeye inandklarn, William Pickering iin almaya balar balamaz renmiti. UKO bir savunma brosuydu ve tm uzay etkinliklerini gizli tutard. NASA ise ilmi bir kurulutu ve tm bulularn heyecan iinde btn dnyaya ilan ederdi, ki William Pickering ska ulusal gvenlik riskine ramen bunu yaptklarn iddia ederdi. NASA'nn en iyi teknolojilerinden bazlarnn -uydu teleskoplar iin yksek znrl lensler, uzun menzilli haberleme sistemleri ve telsiz grntleme aygtlar- dman lkelerin istihbarat ebekelerinde bulunma ve anavatana kar casuslukta kullanlma gibi kt bir alkanl vard. Bill Pickering sklkla, NASA bilim adamlarnin byk beyinlere ve daha da byk enelere sahip olduundan yaknrd. ki bro arasndaki daha isabetli bir mesele, UKO'nun uydularn NASA frlatt iin, NASA'nn son zamanlardaki ou baarszlnn dorudan UKO'yu etkilemesiydi. Hibir baarszlk 12 Austos 1998'de, NASA/Hava Kuwetleri Titan 4 fzesi frlatldktan krk saniye sonra infilak edip pahal ykn -kod ad Vortex 2 olan 1.2 milyar dolar deerindeki UKO uydusu- yok ettii zamankinden daha arpc olmamt. Pickering zellikle bunu unutmaya pek hevesli grnmyordu. Rachel, "Peki NASA neden son baarsn halka ilan etmedi?" diyerek kar kt.

"u anda pekl birtakm iyi haberleri lehlerinde kullanabilirler." Bakan, "NASA sessizliini bozmuyor nk," diye aklad. "Ben onlara yle emrettim." Rachel, onu doru duyup duymadn dnd. Eer durum buysa, Bakan Rachel'n anlamad bir tr siyasi harakiri yaptn itiraf ediyordu. Bakan, "Keif," dedi. "Nasl desek... ufak apta galeyana getirici olmaktan te bir ey deil." Rachel kayg verici bir rperti hissetti. stihbarat dnyasnda "ufak galeyana getirmek" nadiren iyi haber anlamna gelirdi. imdi YGS ile ilgili bu gizliliin, uydu sisteminin yaklaan bir evre hastal kefetmi olmasndan kaynaklandndan pheleniyordu. "Bir sorun mu var?" "Hibir sorun yok. YGS muhteem bir ey kefetti." Rachel sustu. "Farz et ki Rachel, sana NASA'nn yle nemli bir bilimsel keifte bulunduunu sylyorum ki... yeri yerinden oynatacak yle bir ey ki... Amerikallarn uzaya harcadklar her bir dolarn hakkn verecek. Ne dersin?" Rachel dnemiyordu. Bakan ayaa kalkt. "Biraz yryelim mi?" Rachel, Bakan Herney'yi Hava Kuvvetleri Bir'in, dardaki parltl krkl koridoruna doru takip etti. Merdivenlerden inerlerken Rachel mart havasnn zihnini tazelediini hissetti. Ne yazk ki bu tazelik, Bakan'n iddialarn daha da tuhaflatrmaktan baka ie yaramyordu. NASA Amerikallarn uzaya harcadklar her bir dolarn hakkn verecek deerli bilimsel bir keifte mi bulundu? Rachel bu byklkte bir kefin sadece tek bir ey olabileceini dnyordu -NASA'nn kutsal ksesi- ki o da dnya d varlklarla temas kurulmasyd. Ne var ki Rachel bu kutsal kse hakknda, mmkn olmadn bilecek kadar bilgi sahibiydi. 55 Bir haberalma uzman olan Rachel, hkmetin rtbas ettii uzayllarla temas kurulma hikyelerini bilmek isteyen arkadalar tarafndan srekli soru yamuruna tuttlurdu. "Eitimli" arkadalarnn teorileri onu daima dehete drrd; gizli devlet snaklarnda saklanan paralanm uan daireler, dnya d varlklarn buzda tutulan cesetleri, hatta karlan ve ameliyatla incelenen masum siviller. Elbette tm bunlar samalkt. Uzayllar yoktu. rtbas edilen hikyeler yoktu. istihbarat dnyasndaki herkes, grg ahitliklerinin ve uzayllar tarafndan karlma vakalarnn hayal rn veya para tuza olduunu bilirdi. Hilesiz UFO fotoratlar kant olarak sunulduunda nedense hep gelimi uaklar test eden ABD askeri hava sleri yaknlarnda grlrd. Lockheed tam manasyla yeni bir jet ua olan Stealth Bomber'la(radar tarafndan grlemeyen uak eidi) test uularna baladnda, Edwards Hava Kuwetleri ss yaknlarndaki grg ahitleri on be kttna kmt. Onun kukulu tavrn gren Bakan, "Yznde pheli bir ifade var," dedi. Sesinin tonu Rachel' artmt. Nasl cevap vereceini bilemeyen Rachel Bakan'a bakt. "ey..." Tereddt etti. "Acaba efendim, dnya d uzay varlklarndan ya da kk yeil adamlardan m bahsediyoruz?" Rachel'n syledikleri Bakan'n houna gitmi gibiydi. "Rachel, galiba bu kefi bilimkurgudan ok daha ilgin bulacaksn." NASA'nn Bakan'a uzayl hikyesi uyduracak kadar aresiz durumda olmadn duymak Rachel' rahatlatmt. Yine de yapt yorumlar, gizemi arttrmaktan baka bir ie yaramyordu. "ey," dedi. "NASA'nn bulduu her neyse zamanlamann son derece uygun olduunu sylemeliyim" Herney geitte durdu. Uygun mu? Neden'?" Neden mi? Rachel durup bakt. "Sayn Bakan, NASA u an varoluunu hakl karmak iin lm kalm sava veriyor ve siz de fon salamaya devam etmekten tr yaylm atei altndasnz. imdi yaplacak kkl bir NASA kefi, hem NASA, hem de kampanyanzn her derdine deva olur. Sizi eletirenler zamanlamay olduka pheli bulacaklardr."

"Yani... bana yalanc ya da aptal diyorsun, yle mi?" Rachel boaznn dmlendiini hissetti. "Saygszlk etmek istemedim efendim. Ben sadece..." "Sakin ol." Herney dudaklarnda belli belirsiz bir tebessmle yeniden merdivenleri inmeye balad. "NASA mdr bana ilk olarak bu keiften bahsettiinde, hi dnmeden sama olduunu syleyerek geri evirdim. Onu tarihin en bilinen siyasi dzenbazln yapmakla suladm." Rachel boazndaki dmn biraz olsun zldn hissetti. Rampann sonuna gelince Herney durup ona bakt. "NASA'nn kefini sakl tutmasn istememin bir nedeni de onlar korumak. Bu kefin bykl NASA'nn imdiye dek aklad her eyin tesinde. nsann aya ayak bas bunun yannda hi kalacak. Ben de dahil olmak zere herkesin kazanacak -ya da kaybedecek- o kadar ok eyi var ki, resmi aklamayla dnyaya duyurmadan nce, NASA verilerini baka birilerinin kontrol etmesini gerekli grdm." Rachel armt. "Elbette benden bahsetmiyorsunuz, deil mi efendim? Bakan gld. "Hayr, bu senin uzmanlk alanna girmiyor. Ayrca, gayri resmi kanallar doruladklarn bildirdiler bile." Rachel'n rahatlamas yerini yeni bir meraka brakmt. "Gayri resmi mi efendim? zel sektr m kullandnz sylyorsunuz? Bu kadar gizli bir konuda?" Bakan kendinden emin bir tavrla ban sallad. "Dardan onaylayc bir ekibi -drt sivil bilim adam- bir araya getirdim. Korumalar gereken bir unvana ve tannm isimlere sahip NASA harici personel inceleme yapmak iin kendi donanimlarn kullanp bamsz sonulara vardlar. Bu sivil bilim adamlar getiimiz krk sekiz saat iinde, NASA kefinin pheye yer brakmadn doruladlar." 57 Rachel ite imdi etkilenmiti. Bakan kendisini tipik Herney temkinliiyle korumutu. En sekin takm NASA kefini onaylamaktan hibir kar elde etmeyecek, dardan kimseler- ie alarak Herney, bteyi hakl karmaya, NASA dostu Bakan' yeniden setirmeye ve senatr Sexton'n saldrlarn savuturmaya alan NASA'nn aresiz bir hilesi olduundan phelenenlere kar kendini korumutu. Herney, "Bu akam saat yirmide," dedi. "Bu kefi tm dnyaya ilan etmek iin Beyaz Saray'da bir basin konferans vereceim." Rachel hayal krklna uradn hissetti. Herney, ona hl bir ey sylememiti. "Ve bu keif, tam olarak nedir?" Bakan glmsedi. "Bugn sabredenin muradna erdiini greceksin. Bu, gzlerinle grmen gereken bir keif. Daha fazlasn aklamadan nce durumu tam manasyla anlaman istiyorum. NASA mdr bilgi vermek zere seni bekliyor. Bilmen gereken her ey' sana anlatacak. Daha sonra seninle birlikte hangi rol stleneceini konuacaz." Rachel, Bakan'n gzlerindeki heyecan hissedince, Pickering'in Beyaz Saray'n gizli bir plan olduu ynndeki tahminini hatrlad. Grne baklrsa, Pickering her zaman olduu gibi yine haklyd. Herney yakndaki bir uak hangarn gsterdi. Oraya doru yrrken, "Beni izle," dedi. Rachel akl karm bir halde onu takip etti. nlerinde duran binann hi penceresi yoktu ve yksek kaplar mhrlyd. Tek yol, yan taraftaki kk bir giri gibiydi. Kap aralk duruyordu. Bakan, Rachel' kapnn birka santim yanna kadar getirip durdu. Kapy gstererek, "Benim iin yol burda bitiyor," dedi. "Oraya sen gideceksin." Rachel tereddt etti. "Siz gelmiyor musunuz?" "Benim Beyaz Saray'a dnmem gerekiyor. Seni ksa sre sonra ararm cep telefonun var m?" "Elbette efendim." "Bana ver." Rachel cep telefonunu kararak ona uzatrken, telefon hafzasna zel bir hzl arama numaras kaydedeceini zannediyordu. Ama Bakan telefonu cebine att.

Bakan, "Artk kapsama alan dndasn," dedi. "Iyerindeki tm sorumluluklarn askya alnd. Bugn benim ya da NASA mdrnn izni olmakszn hi kimseyle konumayacaksn. Anlyor musun?" rachel bakakald. Bakan az nce cep telefonumu mu ald? "Mdr, sana kefi akladktan sonra, seni gvenli kanallardan benimle grtrecek. Yaknda grrz. Bol ans." Hangar kapsna bakan Rachel, huzursuzluunun arttn hissetti. Bakan Herney gven verici bir hareketle elini omzuna koyarak, bayla iaret etti. "Seni temin ederim Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn." Bakan baka bir ey sylemeden, Rachel' getiren PaveHawk'a doru yrmeye balad. Helikoptere bindi ve havalandlar. Bir kez olsun dnp arkasna bakmad. 12 Rachel Sexton ssz Wallops hangarnn eiinde tek bana durmu, nndeki karanla gz gezdiriyordu. Kendini baka bir dnyann snrndaym gibi hissediyordu. eriden, sanki bina nefes alyormu gibi serin ve rutubetli bir rzgr esti. Hafif titrek bir sesle, "Merhaba?" diye seslendi. Sessizlik. 59 Korkusu artarken, eikten ieri admn att. Gzleri lo a alana kadar, bir sre hibir ey gremedi. Birka metre tedeki adam, "Bayan Sexton'snz sanrm," dedi. Sese doru dnen Rachel yerinde srad. "Evet efendim." Bulank bir erkek silueti ona doru yaklat. Rachel'rn gr dzeldiinde kendisini, NASA uu tulumu giyen,, gen ve iri eneli biriyle yz yze buldu. Son derece formda ve kasl bir vcuda sahipti, niformasnn gsne saysz cep dikilmiti. Adam, "Hava Filosu Komutan Wayne Loosigian," dedi. "Sizi korkuttuysam zr dilerim bayan. Buras biraz karanlk. Hangar kaplarn amaya henz frsat bulamadm." Rachel cevap vermeye frsat bulamadan, adam tekrar konutu. "Bu sabah size pilotluk etmekten onrr duyacam." "Pilot mu?" Rachel, adama bakakald. Daha yeni bir pilottan ayrldm. "Ben mdr grmek iin burdaym." "Evet bayan. Derhal sizi ona gtrmek iin emir aldm." Rachel'n durumu kavramas biraz zamann ald. Aklna dank ettiinde, kandrldn hissetti. Grne baklrsa, seyahat sreci henz sona ermemiti. "Mdr nerde?" diye Rachel endieyle sordu. Pilot, "Henz bilmiyorum," dedi. "Koordinatlar havalandktan sonra alacam." Rachel, adamn gerei sylediini sezinledi. Demek ki bu sabah kr karanlkta her eyden habersiz bekleyen sadece o ve Direktr Pickering deildi. Bakan gvenlik iini olduka ciddiye alyordu. Rachel, Bakan'n onu ne kadar kolay ve zahmetsizce "kapsama alan dna" kardn dnnce kendinden utand. Geleli yarm saat oldu ama imdiden tm haberleme cihazlarndan mahrum brakldm ve direktrmn nerede olduuma dair hibir fkri yok. imdi direngen NASA pilotunun nnde duran Rachel'n, sabah planlarnn suya dtnden hi phesi yoktu. Bu gezici kumpanya houna gitsin ya da gitmesin onunla birlikte havalanacakt. Geriye kalan tek soru, nereye gittiiydi. Pilot duvarn yanna giderek bir dmeye bast. Hangarn arka taraf, grltler kararak yana doru kaymaya balad. eri giren k, hangarn arkasndaki byk bir nesnenin hatlarn ortaya kartt. Rachel'n az ak kald. Tanrm bana yardm et. Hangarn orta yerinde, yrtc grnl siyah bir sava ua duruyordu. Rachel'n grd en aerodinamikyapl uakt. "aka yapyorsunuz" dedi. "Ilk grte verilen ortak tepki budur bayan, ama F-14 Tomcat kendini ispat etmi bir

uaktr." Bu, kanatlar olan bir fze. Pilot, Rachel' uaa doru ynlendirdi. Eliyle ift kiilik pilot kabinini gsterdi. "Siz arkada yolculuk edeceksiniz." "Sahi mi?" Yznde zoraki bir tebessm belirdi. "Ben de, benim kullanmam isteyeceksiniz sandm." Rachel kyafetlerinin stne uu tulumu geirdikten sonra kendini pilot kabinine trmanrken buldu. Kalalarn garip bir ekilde, dar koltua strd. "Belli ki NASA'da hi iman popolu pilot yok," dedi. Rachel'n ieri yerlemesine yardm eden pilot srtt. Sonra onun bana bir kask giydirdi. "Hayli yksek uacaz," dedi. "Oksijene ihtiyacnz olacak." Yan blmeden bir oksijen maskesi kartarak, Rachel'n kaskna balamaya balad Uzanp maskeyi eline alan Rachel, "Ben hallederim" dedi. Elbette efendim." Rachel azlk ksmyla biraz cebelletikten sonra, sonunda kaskn takmay baard. Maske artc derecede garip grnyordu ve olduka rahatszd. 61 Uzun sre onu seyreden pilot eleniyor gibiydi. "Yanl bir ey mi var?" diye sordu. "Kesinlikle yok efendim." Sanki byk altndan glyordu. "Istifra torbalar koltuunuzun altnda. Birok kiinin F-14'e ilk bindiinde midesi bulanr." Maskenin bastrc etkisinden tr sesi bouk kan Rachel, "Bir ey olmaz," dedi. "Beni uak tutmaz." Pilot omuzlarn silkti. "Denizcilerin de pek ou ayn eyi sylediler, ama pilot kabininden bol bol denizci safras temizledim." Rachel hafife ban sallad. Harika. "Kalkmadan nce baka sorunuz var m?" Rachel ksa bir sre tereddt ettikten sonra, enesini kesen azla parmayla vurdu. "Nefes alm engelliyor. Bu eyleri uzun uularda nasl takyorsunuz?" Pilot sabrla glmsedi. "ey efendim, genellikle onlar ba aa takmayz." Pistin ucunda, altndaki motorlar gmbrderken Rachel kendini, birinin tetii ekmesini bekleyen, silahn iindeki mermi gibi hissediyordu. Pilot gaz kolunu ileri ittiinde, Tomcat'in ikiz Lockheed 345 motorlar grltyle canlannca adeta tm dnya salland. Frenler brakldnda Rachel koltuunda geriye yapt. Jet ua pistte hzland ve birka saniye iinde havaland. Pencerenin dnda, yeryz ba dndrc bir hzla klyordu. Uak gkyzne doru diklemesine karken Rachel gzlerini kapatt. Bu sabah nerede yanl yaptn sorguluyordu. Bir masann banda zet yazyor olmalyd. Oysa imdi testosteron yakan bir torpidonun iinde skp kalmt ve oksijen maskesi sayesinde nefes alyordu. Tomcat on be bin metreye ykseldiinde, Rachel kusacak gibi oldu. Dncelerini baka bir noktaya ynlendirmek istedi. Dokuz mil aadaki okyanusa gz gezdirirken, birden kendini evinden ok uzakta hissetti. Tam nnde oturan pilot, telsizde biriyle konuuyordu, Konuma sona erdiinde pilot telsizi kapatt ve Tomcat'i aniden sola dndrd. Uak neredeyse tamamen yan yatnca, Rachel midesinin takla attn dnd. Neyse ki sonunda uak yeniden dzeldi. Rachel homurdand. "Uyardn iin teekkrler hzl fiek." "zgnm efendim, ama az nce mdrle buluacanz yerin koardinatlarn aldm." Rachel, "Dur tahmin edeyim," dedi. "Kuzeyde mi?" Pilotun akl karm gibiydi. "Bunu nerden bildiniz?" Rachel iini ekti. u bilgisayarla eitilen pilotlar da sevmek lazm. "Saat sabahn dokuzu arkada ve gne samzda. Kuzeye gidiyoruz." Pilot kabininde ksa bir sessizlik oldu. "Evet bayan, bu sabah kuzeye gidiyoruz."

"Peki ne kadar uzaa gideceiz?" Pilot koordinatlar kontrol etti. "Yaklak drt bin be yz kilometre. Rachel olduu yerde doruldu. "Ne!" Haritay gznn n'vne getirmeye alt ama bu kadar kuzeyde olan yeri tahmin edemiyordu. "Bu, drt saatlik uu demek!" Pilot, "Mevcut hzmzla evet," dedi. "Sk tutunun ltfen." Rachel cevap veremeden adam F-14'n kanatlarn ieri ekerek, aerodinamik pozisyona getirdi. Hemen ardndan, uak daha nce sabit duruyormu gibi hzla ileri atlrken, Rachel bir kez daha kaltuuna yaptn hissetti. Bir dakika sonra saatte 1500 mil hzla'seyrediyorlard. Rachel artk iyice sersemlemiti. Gkyz kr edici bir hzla yarlrken midesinin bulanmasna hkim olamadn hissediyordu. Bakan'n sesi kulanda yanklanyordu. Seni temin ederim Rachel, bu konuda bana yardmc olduuna pimanlk duymayacaksn. Rachel homurdanarak istifra torbasna uzand. Bir politikacya asla gvenme. 63 13 Senatr Sedgewick Sexton taksilerin irkin bayalndan holanmasa da, zafere giden yolda arada srada buna katlanmay renmiti. aPAurdue Hoteli'nin aa garajna kendisini az nce brakan khne Mayflower taksisi, Sexton'a limuzininin veremedii bir ey salyordu: sradanlk. Alt barajn, beton stunlar arasna serpitirilmi birka tozlu araba dnda bo olduuna sevindi. Garajda zikzaklar izerek yrrken saatine gz att. 11.15. Mkemmel. Sexton'n buluaca adam dakiklik konusunda olduka hassast. Ama Sexton, adamn kimi temsil ettiini dnnce kendine, istedii konuda diledii kadar hassas olabileceini hatrlatt. Sexton beyaz Ford Windstar minivann her bulumalarnda dtrduu ayn noktada park ettiini grd; p tenekelerinin arkasnda, garajn dou kesi. Sexton bu adamla yukardaki sitlerden birinde grmeyi tercih ederdi ama neden tedbirli davranldn kesinlikle anlyordu. Bu adamn arkadalar hulunduklar yere dikkatsizlik sayesinde gelmemilerdi. Sexton kamyonete doru ilerlerken, bu karlamalardan nce her defasnda hissettii o bildik asap bozukluunu yaad. Omuzlarn skmamaya kendini zorlayarak, neeli bir selam hareketiyle arka koltua yerleti. ofr koltuundaki koyu renk sal beyefendi glmsemedi. Adam neredeyse yetmi yandayd ama onun sert simas, yzsz hayalperestlerle acmasz giriimlerden oluan ordunun eleba olmasna yakacak cinsten, gaddar bir ifade yayyordu. Duygusuz sesiyle, "Kapat kapy," dedi. Adamn huysuzluuna taviz veren Sexton, itaat etti. Her eyden onemlisi, bu adam muazzam miktarlarda paralar idare eden adamlar temsil ediyordu, ki bu parann ou son zamanlarda Sexton'u dnyann en gl koltuuna oturtmak iin aktlmt. Sexton artk bu toplantlarn strateji dersi olmaktan te, senatrn balarna ne kadar baml olduunu hatrlatan aylk grmeler olduunu yava yava anlyordu. Bu adamlar yatrmlar karlnda ok ciddi bir beklenti iindeydiler. Sexton bu "karln" ok cretkr bir talep olduunu itiraf etmek zorundayd ama yine de, Oval Ofis'e bir kez yerletikten sonra, o da Sexton'n nfuz alannda kalacak bir eydi. Adamn i konumaya nasl balamaktan holandn renmi olan Sexton, "Sanrm," dedi. "Bir deme daha yapld." "yle. Ve her zaman olduu gibi yine bu fonu sadece kampanyan iin harcayacaksn. Kamuoyu yoklamalarnn senin lehine ykseldiini rmekten memnunuz ve grne gre kampanya idarecilerin paramz etkin biimde harcyorlar." "Hzl kazanyoruz." Yal adam, "Sana telefonda da bahsettiim gibi," dedi. "Bu gece alt kiiyi daha sen'nle grmeye ikna ettim." "Mkemmel." Sexton zamann oktan bu grmelere gre ayarlamt.

Yal adam Sexton'a bir dosya uzatt. "Bilgileri burda. al. Bilhassa endielerini anladndan emin olmak istiyorlar. Senin sempatik olduunu grmek istiyorlar. Onlarla kendi evinde grmeni tavsiye ederim." "Evim mi? Ama ben genellikle..." "Senatr, bu adamlar imdiye dek grtklerinin toplamndan kat kat fazla kaynaklara sahip irketler iletiyorlar. Bu adamlar byk balk ve ok ihtiyatl davranyorlar. Kazanacak ve bu yzden kaybedecek daha ok eyleri var. Onlar seninle grmeye ikna etmek iin ok altm. zel olarak arlanmak isteyeceklerdir. zel bir ihtimam." Sexton hemen ban sallad. "Kesinlikle. Grmeler iin evimi ayarlayabilirim." 65 "Elbette tam gizlilik isteyeceklerdir." "Ben de yle yapacam." Yal adam, "yi anslar," dedi. "Eer bu gece iler iyi giderse, son grmen olabilir. Bu adamlar tek balarna Sexton kampanyasn yukar tayabilirler." Bu szler Sexton'n ok houna gitmiti. Kendinden emin bir tavrla adama glmsedi. "ansn da yardmyla dostum, seim zaman geldiinde, hepimiz zafer ilan edeceiz." "Zafer mi?" Yal adam eytani gzlerle Sexton'a doru eilerek, yzn buruturdu. "Seni Beyaz Saray'a sokmak zaferin sadece ilk adm senatr. Galiba bunu unutmusun." 14 On sekiz dnm bahelik arazinin iinde, sadece elli bir metre uzunluunda ve yirmi be metre enindeki Beyaz Saray, dnyadaki en kk bakanlk konutlarndan biridir. Mimar James Hoban'n kubbe atl, parmaklkl ve girii stunlu, kutumsu ta yap plan, ak tasarm yarmasnda onu "ekici, asil ve kullanl" diye ven jri tarafndan seilmiti. Bakan Zach Herney buuk yldr Beyaz Saray'da bulunmasna ramen, buradaki avizeler, antikalar ve silahl denizciler labirentinin iinde kendini nadiren evinde hissediyordu. Ama u anda Bat Kanad'na doru ilerlerken stne bir zindelik geldiini ve pel halnn stnde neredeyse arlkszm gibi yrdn hissetti. Bakan yaklarken Beyaz Saray alanlar balarn kaldrp baktlar. Herney elini kaldrp hepsini ismiyle selamlad. Ona nazike karlk vermelerine karn, selamlarna itaatkr ve zoraki bir glmseme elik etti. "Gnaydn ayn Bakan." "Sizi grmek ne kadar gzel Sayn Bakan." "Iyi gnler efendim." Bakan ofisine doru yrrken, arkasndan fsldatklarn sezinledi. Beyaz Saray'n iinde bir isyan hazrl vard. Geen birka hafta 1600 Pensylvania Bulvar'nda yaanan d krkl, Herney'nin kendisini kaptan Bligh -mrettebat ayaklanma hazrl yapan, zor durumdaki bir gemiyi ynetiyordu- gibi hissetmeye balamasna neden olan bir noktaya doru itiyordu. Bakan onlar sulamyordu. Personel gelecek seimde onu desteklemek iin yorucu saatler boyunca almt ve sonra Bakan birdenbire topu elinden karmt. Herney kendi kendine, yaknda anlarlar, dedi. Yaknda kahraman yeniden ben olacam. Personelini bu kadar uzun sre olanlardan habersiz brakt iin vicdan azab duyuyordu ama gizlilik son derece nemliydi. I, sr saklamaya gelince, Beyaz Saray Washington'daki en zayf halkayd. Oval Ofis'in nndeki bekleme odasna varan Herney, sekreterini neeyle selamlad. "Bu sabah ok ho grnyorsun Dolores." Kadn, onun gndelik kyafetlerini onaylamadn aa vuran bir ifadeyle, "Siz de yle efendim," dedi. Herney sesini alaltt. "Benim iin bir grme ayarlaman istiyorum." "Kiminle efendim?" "Tm Beyaz Saray personeliyle." Sekreteri ban kaldrp bakt. "Tm personelle mi efendim? 145'iyle birden mi?" "Aynen yle."

Tedirgin olmua benziyordu. "Peki. Grmeyi... Toplant Odas'nda ayarlayaym?" Herney ban iki yana sallad. "Hayr. Ofisimde ayarla." 67 imdi kadn bakakalmt. "Tm personeli Oval Ofis'te m gormek istiyorsunuz?" "Kesinlikle." "Hepsini ayn anda m efendim?" "Neden olmasn?" Saati on altya ayarla." Sekreter bir akl hastasyla alay edercesine ban sallad. "Peki efendim. Peki toplant neyle ilgili olacak?" "Bu akam Amerikallara ok nemli bir duyurum olacak. ilk nce kendi personelimin duymasn istiyorum." Sekreterin yznde, sanki iten ie bu ann gelmesinden korkuyormu gibi, karamsar bir ifade belirdi. Sesini alaltt. "Efendim, yartan geri mi ekiliyorsunuz?" Herney bir kahkaha patlatt. "Kesinlikle hayr Dolores! Vites bytyorum." Sekreter pheyle bakt. Medya raporlar Bakan'n seimleri kaybettiini sylyordu. Bakan gven telkin edici biimde gz krpt. "Dolores, geen birka yl iinde benim iin muhteem bir i kardn ve gelecek drt yl boyunca o muhteem iini yapmaya devam edeceksin. Beyaz Saray bizde kalacak. Sz veriyorum." Sekreteri inanmak istiyormu gibi bakyordu. "ok gzel efendim. Personele bildireceim. Saat on altda." Zach Herney Oval Ofis'ten ieri girerken, tm personelinin kk odaya tktn grnce glmsemekten kendini alamad. Bu muazzam ofise geen yllar sresince pek ok isim taklm olsa da -Yznumara, Kam Kovuu, Clinton'n Yatak OdasHerney'nin en sevdii "Istakoz Kapan"yd. En uygunu buydu. Oval Ofis'ten ieri ne zaman bir yabanc girse, yn duygusunu kaybederdi. Odann simetrisi, hafife kavisli duvarlar, ustaca gizlenmi giri klar, ziyaretileri sersemletip ban dndrrd. Oval Ofis'teki bir toplantnn ardndan saygn ziyareti, genellikle Bakan'la tokalamak iin ayaa kalkar ve doruca dolaplardan birine toslard. Herney ise grmenin nasl getiine bal olarak ya misafiri zamannda durdurur ya da kendisini rezil etmesini zevkle izlerdi. Herney, Oval Ofis'teki en arpc grntnn, odann oval halsna ilenmi renkli Amerikan kartal olduunu dnrd. Kartaln sol penesi bir zeytin dal, sag penesi ise bir deste ok kavryordu. Dardan ok az kimse, bar zamanlarnda kartaln yzn sola -zeytin dalna- evirdiini bilirdi. Ama sava zamanlarnda kartal mucizevi bir ekilde saa dnerdi; oklara doru. Bu kk salon hilesinin ardndaki mekanizma, Beyaz Saray alanlar arasnda sessiz speklasyonlara neden oluyordu, nk geleneksel olarak hileyi sadece Bakan ve Saray idaresinin bandaki kii bilirdi. Herney, esrarengiz kartaln ardndaki gerein hayal kirkl yaratacak kadar basit olduunu kefetmiti. Odann altndaki kk bir kilerde ikinci oval hal duruyordu ve temizliki gece yars hallar deitiriyordu. imdi Herney, sol tarafa bakan barl kartala gz gezdirirken, senatr Sedgewick Sexton'a kar balataca kk savan onuruna belki de hallar deitirmesi gerektiini dnyordu. 15 ABD Delta Gc, her trl eylem iin kanunla bakanlk tarafndan dokunulmazlk verilmi tek saldr timiydi. Bakanlk Karar Ynergesi 25 (BKY 25) Delta Gc komandolarna, orduyu ahsi menfaat salamakta, polis tekilatnn dahili grevlerinde ya da onaylanmam gizli operasyonlarda kullanan kimselere uygulanacak cezalar belirleyen 1876 Posse Comitatus Kanunu da dahil olmak zere, "tm yasal sorumluluklardan muafiyet" salar. 69 Delta Gc yeleri, Fort Bragg, Kuzey Carolina'da bulunan zel Operasyonlar Komutanl'na(Special Operations Command) bal zel bir tekilat olan Sava Tatbikat Mangas'ndan (STM) zenle seilirler. Delta Gc komandolar eitimli katillerdir;

SWAT operasyonlarnda, rehine kurtarmada, ani basknlarda ve gizli dman glerinin bertaraf edilmesinde uzmandrlar. Delta Gc grevleri yksek seviyede gizlilik gerektirdiinden, geleneksel ok rtbeli komuta zinciri, "tek-bal" idare -birimi diledii gibi ynetme yetkisine sahip tek bir idareci- ile yer deitirmitir. Bu idareci genellikle grevi baaryla yrtebilecek nfuza ve yeterli rtbeye sahip askeri ya da siyasal arlkl kiidir. Delta Gc grevleri, balarndaki kiinin kimlii fark etmeksizin, en st seviyeden kabul edilirler ve bir kez tamamlandktan sonra Delta Gc askerleri grev hakknda bir daha asla konumazlar; ne kendi aralarnda, ne de zel Operasyonlar'daki komutanlaryla. U. Sava. Unut. Seksen ikinci paralelin stnde konulanan Delta Gc o an ne uuyor, ne de savayordu. Sadece gzlyorlard. Delta-Bir imdilik bunun allmadk bir grev olduunu itiraf etmek zorundayd ama kendisinden yapmasn isteyecekleri eylere armamay uzun zaman nce renmiti. Geen be yl sresince, Ortadou'da rehine kurtarma, Birleik Devletler'de alan terrist topluluklarn saf d brakma ve hatta dnya evresindeki pek ok tehlikeli erkek ve kadn yok etme operasyonlarnda grev almt. Henz geen ay Delta Gc, Gney Amerikal kt bir uyuturucu patronunun kalp krizinden lmesine sebep olmak iin uan mikrobotu kullanmt. Damar daraltan etkili bir ila ieren apraz kll titanyum inesiyle hazrlanm mikrobotu kullanan Delta-Iki, aygt ikinci kattaki pencereden adamn evine sokmu, yatak odasn bulmu ve sonra adam uyurken onu omzundan ineyle vurmutu. Adam gsndeki aryla uyanmadan nce mikrobot pencereden dar km ve "karaya konmutu" Kurbann ei hastaneyi aradnda Delta Gc oktan eve doru uuyordu. Kap krlmam, ieri girilmemiti. Doal sebeplerden bir lm. Mkemmel bir i olmutu. Henz geenlerde, zel grmelerini izlemek iin nl bir senatrn ofisine yerletirilen bir baka mikrobot, renkli bir cinsel ilikinin grntlerini kaydetmiti. Delta Gc bu greve kendi aralarnda "dman hattnn ardndaki yanama" diyorlard. imdi ise, son on gndr gzetleme grevi gerekesiyle bu adrn iine kapanm olan Delta-Bir, grevin bitmesini bekliyordu. Saklanmaya devam et. Yapy gzetle: ieriyi ve dary. Beklenmedik her trl gelimeyi komutanna bildir. Delta-Bir, vazifeleriyle ilgili hibir duygu beslememek konusunda eitilmiti. Yine de grev, takmyla birlikte ona ilk anlatldnda, kalp atlarn hzlandrmt. Brifing "yz yze" yaplmamt; gvenli elektronik kanallar vastasyla verilmiti. Delta-Bir, bu grevden sorumlu idareciyle hi karlamamt. Saati dierleriyle ezamanl ttnde, Delta-Bir proteinli kuru yemeini yiyordu. Birka saniye iinde, yanndaki CrypTalk haberleme cihaznn uyar sinyali ald. Yapt ii brakarak, konuma aygtnn ahizesini eline ald. Dier iki adam sessizce bakyorlard. Vericiye konuarak, "Delta-Bir," dedi. Azndan kan iki kelime o anda, cihazn iindeki ses tanma program tarafndan doruland. Kelimelerin her birine atanan ifreli bir referans numaras, uydu araclyla arayana gnderiliyordu. Arayan kiinin tarafndaki benzer bir cihaz numaralar deifre ederek, daha nceden programlanm bir szlk yardmyla yeniden kelimelere eviriyordu. 71 Ardndan, kelimeler sentetik bir sesle dile geliyordu. Toplam gecikme sresi ise seksen salise idi. Operasyonu denetleyen kii, "dareci konuuyor," dedi. CrypTalk'un robotumsu ses tonu rktcyd; suni ve cinsiyetsiz. "Operasyon statnz nedir?" Delta-Bir, "Her ey planland gibi devam ediyor," diye yant verdi. "Mkemmel. Zaman plannda gncelleme yapyoruz. Bu akam Dou saatiyle yirmide

bilgi halka duyuruluyor." Delta-Bir kronografn kontrol etti. Sadece sekiz saat kald. Buradaki ii yaknda sona erecekti. Bu moral vericiydi. dareci, "Baka bir gelime daha var," dedi. "Sahneye yeni bir oyuncu girdi." "Ne yeni oyuncusu?" Delta-Bir dinledi. lgin bir kumar. Orada birileri oyunu sonuna kadar gtrmeye kararlyd. "Sizce gvenilir biri mi?" "ok yakndan takip edilmeli." "Peki ya sorun karsa?" Hattaki ses hi tereddt etmedi. "Ayn emirler geerli." 16 Rachel Sexton bir saatten fazladr kuzeye uuyordu. Yolculuk buyunca, ksa bir sreliine grnp kaybolan Newfoundland dnda F-14'n altnda sudan baka bir ey grmemiti. Yzn ekiterek, sanki neden su olmak zorunda, diye dnd. Rachel yedi yanda buz pateni yaparken, donmu gln stndeki buzla birlikte suya batmt. Yzeyin altnda hapsolmu bir haldeyken leceine emindi. Rachel'n su yutmu vcudunu kavrayp hzla ekerek gvenlie karan, annesinin gl elleri olmutu. O strapl dayankllk denemesinin ardndan Rachel sudan korkar olmutu; belirgin bir ak deniz korkusu, zellikle de souk olursa. Bugn, Kuzey Atlantik'ten baka bir ey gremeyen Rachel'n korkular su yzne kmt. Pilot Grnland'n kuzeyindeki Thule Hava Kuwetleri ss'yle rotasn tayin edene dek Rachel ne kadar zaa gittiklerini fark etmemiti. Kutup Dairesi'nin stnde miyim? Bu bilin tedirginliini arttrd.Beni nereye gtryorlar? NASA ne buldu? Az sonra aadaki mavi-gri manzarada binlerce bembeyaz noktack belirdi. Buzdalar. Rachel buzdalarn hayatnda daha nce sadece bir kere, annesi onu alt yl nce Alaska'ya yaplan bir anne-kz gemi seyahatine ikna ettiinde grmt. Rachel saysz baka kara seyahati seenei nermiti annesi srarcyd. "Rachel, tatlm," demiti. "Bu gezegenin te ikisi sularla kapl ve er ya da ge bununla ba etmeyi renmelisin." Bayan Sexton, gl bir kz evlat yetitirmeye niyetli, ileri grl bir New England'lyd. Bu gemi seyahati, Rachel ile annesinin birlikte yaptklar son yolculuk olmutu. Katherine Wentworth Sexton. Rachel ani ve iddetli bir yalnzlk duygusuna kapld. Anlar, uan dnda uuldayan rzgr gibi geri gelmiler Her zaman olduu gibi duygularn altst ediyorlard. En son telefonda konumulard. kran Gn sabah. karla kapl O'Hare Havaalan'ndan telefon aan Rachel, "zgnm anne" demiti. "Ailemizin kran Gn'n asla birbirinden ayr geirmediini biliyorum. Galiba bu ilk olacak." Rachel'n annesi adeta yklmt. "Seni grmeyi o kadar istiyordum ki." "Ben de anne. Babamla birlikte hindi ziyafeti ekerken benim havaalan yemeklerinden yediimi dnn." 73 Hatta bir sessizlik olmutu. "Rachel sen buraya gelinceye kadar sylemeyecektim ama baban bu yl eve gelemeyecek kadar ok ii olduunu sylyor. Hafta sonu D.C.'deki sitte kalacak." "Ne!" Rachel'n aknl hemen fkeye dnmt. "Ama bu kran Gn! Senato ak deil ki! ki saatten az yolu var. Seninle olmas gerekirdi!" "Biliyorum. Yorgunluktan bittiini sylyor... araba kullanamayacak kadar yorgunmu. Bu hafta sonunu bitirilmemi ilerini halletmekle geirmeye karar vermi." I mi? Rachel'n bundan phesi vard. Daha olas bir tahmin, senatr Sexton'n baka bir kadn halledeceiydi. Gizli tutmasna ramen, yllardr karsna ihanet ediyordu. Bayan Sexton aptal deildi ama kocasnn ilikileri daima ikna edici mazeretler ve aldatt imasnn hakaret olduu iddiasyla sona ererdi. Bayan Sexton sonunda

acsn gmmenin aresin grmezden gelmekte bulmutu. Rachel, annesini boanmaya tevik etti halde, Katherine Wentworth Sexton sznn arkasnda duran bir kadnd. Rachel'a, lm bizi ayrana kadar, demiti. Baban, beni seninle mesut etti -gzel bir kz evlat- ve bu yzden ona minnet duyuyorum. Yaptklar yznden bir gn daha yksek bir merciye hesap vermek zorunda kalacak. Havaalanndaki Rachel'n fkesi patlama noktasndayd. "Ama bu, kran Gn'nde yalnz kalacan anlamna geliyor!" Midesinin bulandn hissediyordu. kran Gn'n evden ayr geiren senatr allmadk bir durumdu, sz konusu babas bile olsa. Bayan Sexton hayal krklna uram ama kararl bir sesle, "ey..." dedi. "Tm bu yemeklerin pe atlmasna gnlm raz olmaz. Ann Teyze'ne giderim. Bizi her zaman kran Gn'ne davet etmitir. imdi onu arayacam." Rachel'n sululuk duygusu biraz olsun azalmt. "Tamam. Mmkn olan en ksa srede eve geliyorum. Seni seviyorum anne." "yi uular ttlm." Rachel'n bindii taksi o akam Sextonlarn lks konann garaj yoluna girdiinde saat 22.30'du. Rachel hemen o an ters giden bir eyler olduunu anlamt. Garaj yolunda polis arabas duruyordu. Ve onlarca haber karavan. Evin tm klar yanyordu. Rachel kalbi hzla atarak ieri girdi. Kapda onu bir Virginia eyalet polisi karlad. Neesiz bir yz vard. Hi bir ey sylemesine gerek yoktu. Rachel anlamt. Bir kaza olmutu. Memur, "Yirmi be numaral yol, donan yamur yznden kaygand," dedi. "Anneniz yoldan karak aalkl da geidine dm. zgnm arpma annda lm." Rachel'n vcudu ta kesmiti. Haberi alr almaz eve dnen babas, oturma odasnda kk bir basin konferans vererek dnyaya, einin aile arasndaki kran Gn yemeinden dnerken araba kazasnda ldn duyuruyordu. Iini ekerek alayan Rachel, mdahale etmeye hazr bekliyordu. Babas yala dolu gzlerle medyaya, "Keke," dedi. "Bu hafta sonu evde olsaydm. O zaman bu asla olmazd." Babasna duyduu kin her geen saniye artan Rachel, bunu yllar nce dnmeliydin, diye alyordu. O andan itibaren Rachel kendini babasndan, Bayan Sexton'n asla yapmad ekilde soyutlad. Senatrn farknda olduu sylenemezdi. Birden merhum einin mal varln bakanlk adayl iin harcamakla megul biri haline gelmiti. Acyanlarn para teklif etmesi bile gururunu incitmiyordu. Ne acdr ki senatr imdi, yl sonra, uzaktan bile Rachel'n hayatn yapayalnz klyordu. Babasnn Beyaz Saray yar, Rachel'n bir erkekle tanp aile kurma hayallerini belirsiz bir zamana erteliyordu. Rachel "Bakan'n kz" henz kendi kulvarlarndayken, frsattan istifade etme midiyle gzn g hrs brm Washington'l klarla uramak yerine sosyal hayattan elini eteini ekmeyi daha kolay buluyordu. 75 F-14'n dnda gn azalmaya balamt. Kuzey Kutbu'nda k aylar sona eriyordu; srekli karanlk vakti. Rachel devaml gece topraklarna doru utuunu fark etti. Geen dakikalarla birlikte gne, ufkun ardnda kaiarak tamamen kayboldu. Kuzeye doru devam ederlerken, buzulumsu berrak havada bembeyaz asl duran ay belirdi. ok aalardaki okyanus dalgalar parldyor, buzdalar ise koyu renkte bir etamin stne serpitirilmi elmaslar gibi grnyordu. Rachel sonunda kara parasnn belli belirsiz eklini seebildi. Ama bekledii bu deildi. Uan nnde, karlarla kapl muazzam byklkte dalar uzanyordu. Akl karan Rachel, "Dalar m?" diye sordu. "Grnland'n kuzeyinde dalar m var?" Onun kadar arm grnen pilot, "Grne gre yle," dedi. F-14 burnunu aa verirken Rachel tuhaf bir arlkszlk hissine kapld. Kulaklarndaki nlamaya ramen, pilot kabininde yinelenen elektronik vzlt sesini duyabiliyordu. Belli ki pilot bir tr rota belirleyici sinyale kilitlenmi, onu takip ediyordu. Bin metrenin altna indiklerinde Rachel, aadaki ay nn aydnlatt

arpc araziye bakt. Dalarn eteklerinde geni ve karl bir dzlk uzanyordu. Plato, okyanusa dikey inen buzlu bir kayalkla birdenbire son bulana dek, denize doru yaklak on be kilometre ilerliyordu. Rachel ite o anda grd. Dnyann herhangi bir yerinde imdiye dek grd hibir eye benzemiyordu. ilk bata ay nn oyunu sand. Ne grdn tam manasyla karamadan, gzlerini ksarak karla kapl alana bakt. Uak alaldka grnt netleiyordu. Tanr akna nedir bu? altlarndaki plato izgiliydi... sanki birisi kar dev simli eritle renklendirmi gibi. Parlayan izgiler kydaki kayalkla paraleldi. Uak yz elli metreye indiinde optik yanlsama kendini belli etti. simli erit her biri otuz metre geniliinde derin oluklard. Oluklara dolan sular donmu ve platoda paralel ilerleyen simli kanallara benzemiti. Aralarndaki beyaz ynlar ise, kmelenmi karn oluturduu setlerdi. Platoya doru alalrlarken uak ar trblans nedeniyle sallanp sramaya balad. Rachel ini takmlarnn grltl bir angrtyla aldn duydu ama hl ini izgisini gremiyordu. Pilot, uaa hkim olmaya alrken Rachel dar gz att ve kar setlerinin stne yerletirilmi yanp snen iki elektronik k grd. Pilotun yapmaya altn anladnda dehete dt. "Buza m ini yapyoruz?" diye sordu. Pilot cevap vermedi. Dikkatini iddetli rzgra vermiti. Uak iyice alalp buz kanalna doru inerken Rachel midesinin baklandn hissetti. Uan her iki yannda yksek kar kmeleri vard. Dar kanalda yaplacak en ufak hatann lm anlamna geleceini bilen Rachel nefesini tuttu. Sallanan uak kar setlerinin arasnda daha da alaldnda trblans birden durdu. Rzgrdan iyice korunan uak, burun stne gvenle indi. Tomcat'in arka yardmc motorlar grleyerek ua yavalattlar. Rachel nefesini verdi. Jet, yz metre kadar ilerledikten sonra, buzun stnde boyanm krrmz izgide durdu. Sag taraftaki manzara, ay nn aydnlatt bir kar duvarndan baka bir ey deildi; kar setin kenar. Sol taraftaki manzara da benzerdi. Rachel sadece n camdan bir eyler grebiliyordu... sonsuz bir buz vadisi. Kenddini l bir gezegene inmi gibi hissetti. Buzun stndeki izgi dnda hayat belirtisi yoktu. Rachel, onu sonra duydu. Uzaklardan yaklaan bir baka motor sesi duyuldu. Ses perdesi yksekti. Ara belirene dek ses gittike artt. Bu, buz oluklarndan onlara doru gelen byk, ok paletli bir kar traktryd. Yksek ve clz ara, dner ayaklar stnde itahn bileyerek zerlerine doru gelen, uzun boylu bilimkurgu bceklerine benziyordu. asinin 77 stnde, bir dizi projektrle yolunu aydnlatan, plastik camdan kapal bir kabin vard. Ara, F-14'n tam yannda sarslarak durdu. Plastik cam kabinin kaps ald ve merdivenden aadaki buzun stne birisi indi. Batan aa, ona iirilmi havas veren beyaz, kabark bir tulum giymiti. Bu garip gezegende en azndan birilerinin yaadn grerek rahatlayan Rachel, Mad Max, Pillsbury Dough Boy ile karlar, diye dnd. Adam, F-14 pilotuna kapa amasn iaret etti. Pilot isteneni yerine getirdi. Pilot kabini aldnda, ieri giren esinti Rachel'n kemiklerini annda iliklerine kadar dondurdu. Kapat lanet kapa! Aadaki kii ona, "Bayan Sexton?" dedi. Amerikan aksanyla konuuyordu. "NASA adna size ho geldiniz diyorum." Rachel titriyordu. Binlerce teekkr. "Ltfen emniyet kemerinizi zn, kasknz uakta brakn ve gvdedeki kprban kullanarak aa inin. Sorunuz var m?" Rachel, "Evet," diye bard. "Hangi cehennemdeyim?" 17 Marjorie Tench -Bakan'n badanman- uzun bir yaratk iskeletiydi. Bir seksenlik sska vcudu, Erector Set maket oyuncaklarnn paralarn andryordu. ki duyusuz gzle

delinmi parmen kdna benzeyen bir cildin oluturduu fesat yz, orantsz vcudunun stnde duruyordu. Elli bir yanda olmasna ramen, yetmiinde gsteriyordu. Tench, Washington'daki siyaset meydannda bir tanra saylrd. Gzle grnmeyen ayrntlar grebilen analitik yeteneklere sahip olduu sylenirdi. Dileri Bakanl'nn stihbarat ve Aratrma Brolar'nda geen grev sresi ona keskin ve kvrak bir zek kazandrmt. Ne yazk ki Tench'in politik bilgisine elik eden souk mizacna pek oklar en fazla birka dakika dayanabilirdi. Marjorie Tench sper bir bilgisayar kafasna sahipti ve tabi onun scaklna. Yine de Bakan Zach Herney kadnn kiisel tuhaflklarna tavizvermekte hi glk ekmiyordu. Kadnn zeks ve alkanl Herney'yi tek bana birincilie karmaya yeterdi. Onu Oval Ofis'e buyur etmek iin ayaa kalkan Bakan, "Marjorie," dedi. "Senin iin ne yapabilirim?" Ona oturacak yer gstermedi. Bilindik sosyal kibarlklar, Marjorie Tench gibi kadnlara gre deildi. Eer can oturmak isterse, diledii gibi otururdu. "Personelle bu akamst saat on altda toplant yapacan duydum." Sesi sigaradan atallamt. "Mkemmel." Tench odada gezinince, Herney, onun beyninin iindeki karmak arklarn dnmeye baladn sezinledi. Bakan mteekkirdi. Marjorie Tench, NASA kefini tam manasyla anlayan az saydaki sekin bakanlk alanndan biriydi. Ayrca onun siyasetteki bilgelii, Bakan'n stratejisini belirlemesine yardmc oluyordu. Tench ksrrken, "CNN'deki tartma bugn saat on te," dedi. "Sexton'la az dalana kimi gnderiyoruz?" Herney glmsedi. "Yeniyetme bir kampanya szcs." "Avcya" asla byk bir lokma gndermeyerek onu artma taktii, mnazara tarihi kadar eskiydi. Bo gzlerini onunkilere diken Tench, "Benim daha iyi bir fikrim var" dedi. "Brakbu ii ben halledeyim." Zach Herney'nin ba aniden yukar kalkt. "Sen mi?" Ne dnyor bu kadn? "Marjorie, senin iin medyaya kmak deil. Ayrca yayn gn ortasnda yaplacak. Badanmanm gndermem ne tr bir mesaj verecekk? Paniklediimiz grntsn izecektir." "Kesinlikle." Herney, onu inceledi. Tench ne tr bir aprak plan kuruyor olursa olsun, Herney, onun CNN'e kmasna asla izin vermeyecekti. 79 Marjorie Tench'e bir bakan, onun sahne arkasnda altn anlard. Tench korkutucu grntye sahip bir kadnd. Bakan'n Beyaz Saray mesajn iletmesini istedii trden bir yz deildi. "CNN'deki bu tartmaya ben katlyorum," diye yineledi. Bu kez sor'muyordu. Artk huzursuzlaan Bakan, "Marjorie," diye kvrmaya alt. "Sexton'n kampanyas, senin CNN'e kman Beyaz Saray'n korktuuna delil sayacaktr. Asl silahmz erkenden karmak, bizi aresiz gsterecektir." Kadn sessizce ban sallayarak bir sigara yakt. "Ne kadar aresiz grnrsek, o kadar iyi." Ardndan gelen altm saniye sresince Marjorie Tench, Bakan'n alt kadrodan bir kampanya alan yerine neden onu CNN'deki tartmaya gndermesi gerektiini aklad. Tench anlatmay bitirdiinde Bakan hayretle bakmaktan baka bir ey yapamad. Marjorie Tench bir kez daha siyasette dhi olduunu kantlamt. 18 Milne Buzul Katman, Kuzey Yarkre'deki en geni yzer buz ktlesidir. Arktikteki Ellesmere Adas'nn kuzey kysndan geen seksen ikinci paralelin yukarsnda bulunan Milne Buzul Katman, alt kilometre geniliindedir ve kalnl dokuz yz metrenin zerindedir. Buz traktrnn plastik cam blmesine kan Rachel, onu n koltukta bekleyen parka, eldivenler ve traktrn havalandrmasndan gelen s iin minnettard. Darda ise,

buz pisti stndeki F-14'n motorlar grlyor, uak uzaklayordu. Rachel panikle ban kaldrd. "Gidiyor mu?" Yeni ev sahibi ban sallayarak traktre bindi. "Siteye sadece teknik personel ve NASA acil destek takm yeleri girebilirler." F-14 gnesiz gkyzne doru havalnrken Rachel aniden kendi bana brakld hissine kapld. Adam, "Burdan IceRover'a bineceiz," dedi. "Mdr bekliyor." Rachel nlerindeki gmi patikaya gz bezdirerek. NASA mdrnn orada ne halt ettiini tahmin etmeye alt. Birtakm manivela kollarn kavrayan NASA'l adam, "Sk tutunun," diye bard. Ara, tme hrlamalar kararak, ordu tanklar gibi olduu yerde doksan derece dnd. imdi yzn kar setin yksek duvarna evirmiti. Dik ykseltiye bakan Rachel korkuya kaplmt. Elbette niyeti bu deildi. "Sallan yuvarlan!" ofr debriyaja basnca, ara doruca ykseltiye doru ilerledi. Rachel bastrlm bir lk atarak, skca tutundu. Ykseltiye arptklarnda, ivili paletler kara tutundu ve garip ara trmanmaya balad. Rachel, geriye devrileceklerinden emindi ama paletler eimden yukar karken kabin tuhaf biimde Yere paralel kalmay haaryordu. Dev ara setin tepesine ktnda ofr arac durdurdu ve yumruklarn skan yolcusuna neeyle bakt. "Bunu bir de Sui'de dene! ok sistemi tasarmn Mars Pathfinder'dan alp bu bebee ekledik. Mkemmel i grd." Rachel benzi atm bir halde ban sallad. "Muhteem." Artk kar setin stnde duran Rachel, anlalmaz manzaray seyretti. nlerinde bir byk set daha vard, ondan sonra dalgal ekiller birdenbire sona eriyordu. Ileride ise buz, hafife eimli bir genilie katyordu. Aynn altndaki buz katman, daralarak dalarn iine sokuldugu yere kadar uzanyordu. Dalar iaret eden ofr, "Bu, Milne Buzulu," dedi. "Ordan balayp u an stnde durduumuz geni deltaya kadar uzanr." ofr motora yeniden gaz verdiinde, ara bu sefer dik tmsekten aa inerken Rachel skca tutundu. Aa indiklerinde bir baka 81 buz nehrinin stnden geip dier sete trmandlar. Tepeye varp sonra hemen dier taraftan aa indiklerinde przsz bir buz katmannn stnde kaydlar ve buzulu ezerek ilerlemeye baladlar. nnde buzdan baka hibir ey gremeyen Rachel, "Ne kadar yol var?" diye sordu. "Yaklak kilometre ilerde." Rachel'a uzak gelmiti. Dardaki rzgr, IceRover' durmakszn yumrukluyor, sanki onlar denize yuvarlamak istercesine plastik cam sarsyordu. ofr, "Bu katabatik rzgr," diye seslendi. "Alsan iyi edersin!" Bu, blgede katabatik -Yunanca aa doru akan- denen, kydan esen srekli sert rzgrlar olduunu aklad. Aralksz rzgra, buzul yzeyinden aa sel sular gibi esen souk rzgr sebep oluyordu. ofr kahkaha atarak, "Buras," dedi. "Dnyada cehennemin karlarla kapl olduu tek yer!" Rachel dakikalar sonra uzaklardaki bulank ekli -buzun stnde ykselen devasa beyaz bir kubbe- grmeye balad. Gzlerini ovuturdu, Ne biim bir?... Adam, "Buralarda iri Eskimolar var galiba, ha, ne dersin?" diye espri yapt. Rachel yapya anlam vermeye alt. Kltlm bir Houston Gk Rasat Kulesi'ne benziyordu. Adam, "NASA bunu bir buuk hafta nce yerletirdi," dedi. "iirilebilir ok kademeli pleksipolisorbat. Paralar iir, birbirine tuttur, tm yapy buza mhla ve tellerle bala. Byk yuvarlak bir adra benziyor ama aslnda NASA'nn bir gn Mars'ta kullanmay mit ettii tanabilir mesken prototipi. Biz buna habikre diyoruz." "Habikre mi?" "Evet, anladn m? nk tam bir kre deil, sadece habi-kre." Rachel glmsedi ve imdi daha yakndan grnen buzullar stndeki garip binaya bakt. We NASA henz Mars'a gitmediinden, siz de onun yerine burda uyku partisi

veriyorsunuz, yle mi?" Adam gld. "Aslna bakarsan ben Tahiti'yi tercih ederdim, ama nerede kalacama kader karar verdi." Rachel tereddtle yapy inceledi. Kirli beyaz d yzeyi, karanlk gkyzyle tezat oluturuyordu. IceRover yapya yaklat ve kubbenin yan tarafnda, imdi almakta olan kk bir kapnn nnde durdu. eriden gelen k demeti, karn stne dkld. Birisi dar kt. Cssesini daha da iri gsteren ve onu ayya benzeten, siyah bir kazak giymi hantal bir devdi. IceRover'a doru hareket etti. Dev adamn kim olduuna dair Rachel'n hi phesi yoktu: Lawrence Ekstrom, NASA mdr. ofrn yznde teselli edici bir glmseme belirdi. "Cssesine aldanma. Adam korkak farenin tekidir." Ekstrom'un, kurduu hayallerin nnde duranlarn kafalarn koparmakla n saldn gayet iyi bilen Rachel, daha ok bir kaplan gibi diye dnd. Rachel IceRover'dan aa indiinde rzgr neredeyse onu yere devirecekti. Kabanna iyice sarnarak kubbeye doru ilerledi. NASA mdr, eldivenli dev penesini ileri uzatarak onu yar yolda karlad. "Bayan Sexton. Geldiiniz iin teekkr ederim." Rachel anlamszca ban sallad ve uuldayan rzgr bastrmak iin haykrd. "Samimi olmak gerekirse beyefendi, baka seim ansm olduunu sanmyorum." Buzulun bin metre ilerisinde duran Delta-Bir, kzltesi drbnyle NASA mdrnn Rachel Sexton' kubbeden ieri aln izledi. 19 NASA mdr Lawrence Ekstrom, insan irisi, yanandan kan damlayan ve skandinav tanrs gibi hrn grnl biriydi. Kirpi gibi 83 sar salar askeri tarzda ksa kesilmi, iri burnunun st damarlarla rlmt. Ta gzleri saysz uykusuz gecenin arlyla sarkmt. NASA'ya atanmadan nce Pentagon'da sz geen bir uzay strateji uzman ve operasyon danman olan Ekstrom, hrnl kadar, nndeki grev her ne olursa olsun kendini tartmasz biimde adamasyla tannrd. Rachel Sexton habikrenin ine doru Lawrence Ekstrom'u takip ederken kendini esrarengiz ve yar saydam koridorlar labirentinde buldu. Labirent a, gergin tellere aslm mat plastik rtlerle rlm gibiydi. Labirentin zemini yoktu, stne ulam amal kauuk eritler serilmi bir buz ktlesi. Karyola ve kimyasal tuvaletlerin bulunduu basit bir ikamet alann getiler. Habikrenin iindeki hava, her ne kadar skk mahallelerde yaayanlara elik eden birbirine karm kokularn potpurisiyle ar olsa da, bereket versin ki scakt. Koridordaki gevek gerilim kablolarndan sarkan plak ampullere g veren elektrik kayna olduu anlalan bir jeneratrn bir yerlerden vnlama sesi geldi. Onu belrsiz bir yere doru gtren Ekstrom, "Bayan Sexton," diye homurdand. "Size kar batan ak olmak istiyorum." Sesinin tonundan Rachel'i misafir olarak arlamaktan hi de memnun olmad anlalyordu. "Burdasnz, nk Bakan burda olmanz istedi. Zach Herney, benim arkadam ve NASA'nn sadk bir destekleyenidir. Ona sayg duyuyorum. Ona borluyum. Ve ona gveniyorum. Ona ierlediim zamanlarda bile emirlerini sorgulamam. unu bilmenizi istiyorum, ortada bir terslik olmamas, Bakan'n sizi bu konuya dahil etmekteki evkine ortak olduum anlamna gelmiyor." Rachel bakmaktan baka bir ey yapamyordu. Drt bin be yz kilometre yolu bu trden bir misafirperverlik iin mi kat ettim? Adamn Martha Stewart olmad ortadayd. Altta kalmayan Rachel, "Hatrnz kalmasn," diye atld. "Ben de Bakan'n emriyle geldim. Bana burda bulunma sebebim aklanmad. Bu yolculuu iyi niyetle yaptm." Ekstrom, "yi," dedi. "O zaman lafm saknmayacam." "Tebrikler, ok iyi balang yaptnz." Rachel'n sert cevab mdr sarsm gibiydi. Yry bir sreliine yavalad ve

gzleriyle onu inceledi. Sonra, adeta zlen bir ylan gibi uzun bir nefes vererek atmaya devam etti. Ekstrom, "unu iyi bilin ki," diye balad. "Ben istemesem de, gizli bir NASA projesi iin burda bulunuyorsunuz. Direktr, NASA personelini enesi dk ocuklar gibi gstererek kk drmekten holanan UKO'nun bir temsilcisi olmakla birlikte, benim kuruluumu yok etmeyi kendine grev edinmi bir adamn kzsnz. Aslnda bu NASA'nn en aaal zaman olacakt; kadn ve erkek alanlarm son zamanlarda pek ok eletirinin hedefi oldular ve bu zafer ann kesinlikle hak ediyorlar. Ne yazk ki, babanz tarafndan yaylan bir phecilik frtnas yznden NASA kendini, alkan personelinin tm ilgiyi bir avu geliigzel seilmi sivil bilim adam ve bizi yok etmeye alan bir adamn kzyla paylamak zorunda kald bir durumda buluyor." Rachel, ben babam deilim, diye haykrmak istedi ama NASA'nn bandaki kiiyle politika tartmann zaman deildi. "Ben btraya ilgi ekmek iin gelmedim efendim." Ekstrom dik dik bakt. "Baka seeneiniz kalmayabilir." Bu ima Rachel'i ok artmt. Bakan Herney kendisine "kamusal" adan yardm edeceine dair ak bir ey sylememi olsa da, William Pickering Rachel'n siyasi bir piyon olabileceine dair kukularn kesinlikle ortaya dkmt. Rachel, "Burda ne yaptm renmek istiyorum," dedi. "Sizin kadar ben de yle. Bu bilgiye sahip deilim." "Anlayamadm?" "Siz geldiiniz anda Bakan benden size kefimizi her ynyle anlatmam istedi. Bu gsteride hangi rol stlenmenizi istedii sizinle onun arasnda." 85 "Bana Yer Gzlem Sistemi'nizin bir keifte bulunduundan bahsetti." Ekstram, ona gz ucuyla yle bir bakt. "YGS Projesi'ni ne kadar iyi biliyorsunuz?" "YGS, dnyay farkl yollardan -okyanus haritalama, jeolojik fay analizleri, kutup buzlarnn erimesinin gzlemlenmesi, fosil yakt rezervlerinin saptanmas- inceleyen be NASA uydusundan oluan takmn ad." Sesinden etkilenmedii anlalan Ekstrom, "Gzel," dedi. "O haldd YGS takmna yaplan son ilaveyi de biliyorsunuzdur, yle deil mi?. KYYT deniliyor." Rachel ban sailad. Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs, kresel snmann etkilerini lmek iin tasarlanmt. "Bildiim kadaryla KYYT kutup buzullarnn kalnln ve katln lyor." "Darusu yle. Byk sahalarn bileik younluk taramasn yapma ve buzdaki yumuaklk anomalilerini saptamak iin tayf kanal teknolojisinden faydalanyar." Rachel, bileik younluk taramasn iyi biliyordu. Yeralt ultrasonu gibi bir eydi. UKO uydularr, Dou Avrupa'da topran altndaki younluk deiikliklerini aratrmak ve toplu mezar alanlarn saptamak iin benzer teknoloji kullanmlar ve bu da Bakan'a etnik temizliin devam ettiini ispatlamt. Ekstrom, "ki hafta nce, KYYT u buz ktlesinin stnden geerken, grmeyi beklemediimiz bir younluk anomalisi tespit etti. Yzeyin altm metre altnda, kat buz ktlesine mkemmelce gmlm, yaklak metre apnda ekilsiz bir krecik grd." Rachel, "Su cebi miydi?" diye sordu. "Hayr. Sv deil. Tuhaftr ki, bu anomali etrafndaki buzdan daha katyd. " Rachel duraksad. "O halde,., kaya paras gibi bir ey miydi?" Ekstrorn ban sallad. "Kesinlikle." Rachel son noktay koyacak cmleyi bekledi. Ama asla gelmedi. NASA buzda byk bir kaya paras bulduu iin mi buradaym? "KYYT bu kayann younluunu hesaplayana dek beyecana kaplmamtk. ncelemesi iin buraya hemen bir takm gnderdik. Sonunda, altmzdaki buzun iindeki kayann, Ellesmere Adasi'nda bulunan tm kaya trlerinden ok daha youn olduu anlald. Aslna bakarsanz, alt yz elli kilometre yarapnda bulunan tm kaya trlerinden daha youn." Rachel ayaklarnn altndaki buza gz gezdirirken, dev kayann aada bir yerde

olduunu hayal etti. "Yani birisi onu buraya getirmi mi diyorsunuz?" Ekstrom belli belirsiz eleniyar gibiydi. "Kaya sekiz tondan daha ar. Kat buzun altm metre altnda gml, yani yz yldan fazla sredir el demeden orda duruyor." Rachel nbet bekleyen iki silahl NASA alan arasndan geerek, mdr uzun, dar bir koridorun giriine doru izlerken yorulduunu hissetti, Rachel, Ekstrom'a kisa bir bak att. "Sanrm tan burdaki varlnn, ve tm bu gizliliin mantkl bir aklamas vardr." Ekstrom ifadesiz bir yzle, "Son derece mantkl bir aklamas var," dedi. "KYYT'nin bulduu kaya paras bir gkta." Koridorda aniden duran Rachel, mdre bakakald. "Bir gkta m?" stnden adeta bir hayal krkl dalgas geti. Gkta, Bakan'n byk propagandasnn yannda olduka hafif kalyordu. Bu gkta tek bana NASA'nn gemite yapt tm harcamalar ve hatalar mazur mu gsterecekti. Herney ne sanyordu? Gktalar yeryznde en nadir bulunan talard ama NASA srekli gktalar bulup dururdu. nnde dimdik duran Ekstrom, "Bu gkta imdiye dek bulunanlarn en irisi," dedi. "Bin yedi yzlerde Kuzey Buz Denizi'ne dt belirlenen daha byk bir gktanin paras olduuna inanyoruz. Okyanustaki arpmann etkisiyle Milne Buzul Katman'na den frlatma talardan biri olabilir ve byk olaslkla geen yz yl sresince zerine yaan karla yavaa gmld." 87 Rachel kalarn att. Bu bulu hibir eyi aklamyordu. aresiz durumdaki NASA ile Beyz Sarayn sahneledii iirilmi bir tantma tank olduu yolundaki pheleri giderek artyordu. NASA'nn yeri yerinden oynatacak zaferinden hatr saylr bir fayda elde etmeye alan iki gayretli kurum. Ekstrom "Fazla etkilenmie benzemiyorsunuz," dedi. "Sanrm ben... baka bir ey bekliyordum." Ekstrom'un gzbebekleri kld. "Bu byklkteki bir gktana ok ender rastlanr Bayan Sexton. Dnyada daha byk sadece birka tane var." "Anlyorum ki..." "Ama bizi heyecanlandran bu gktann bykl deildi." Rachel ban kaldrp bakt. Ekstrom, "Bitirmeme izin verirseniz," dedi. "Bu gktann daha nce herhangi bir gktanda rastlanmayan baz artc zellikler gsterdiini reneceksiniz. Byk ya da kk." Koridorun sonunu gsterdi. "imde beni takip ederseniz, sizi bu buluu tartma konusunda daha yetkili biriyle tantracam." Rachel'in akl karmt. "NASA mdrnden daha yetkili biriyle mi?" Ekstrom mavi gzlerini onunkilere dikti. "Daha yetkili Bayan Sexton, stelik kendisi bir sivil. Profesyonel bir veri analiz uzman olduunuz iin verileriniz tarafsz bir kaynaktan almay tercih edeceinizi dndm." Tu, Rachel pes etmiti. Mdr dar koridorda, yollar siyah, kapal bir perdeyle kesilinceye kadar takip etti. Rachel perdenin arkasndan dier taraftaki dev bir ak alanda yank yapan saysz sesin kard karmakark mrltlar duyabiliyordu. Mdr tek kelime etmeden uzanp perdeyi yana ekti. Rachel parlak kla neredeyse kr oluyordu. Tereddtle adm atp parldayan alana gzlerini ksarak bakt. Gzleri a altnda nnde uzanan dev odaya bakt ve dehet iinde nefes ald. "Tanrm," diye fsldad. Buras neresi byle ? 20 Washington D.C. yaknlarndaki CNN prodksiyon tesisi, Atlanta'daki Turner Yayn Sistemi genel merkezlerini uydu araclyla dnyaya balayan 212 stdyodan biridir. Senatr Sedgewick Sexton'n limuzini park yerine ektiinde, saat 13.45 idi. Sexton aratan inip girie doru ilerlerken halinden memnundu. O ve Gabrielle, heyecanl bir tebessm taknm, iko gbekli bir CNN yapmcs tarafndan karland.

Yapmc "Senatr Sexton" dedi. "Hogeldiniz. haberler harika. Beyaz Saray'n size tartma orta olarak kimi gnderdiini az nce rendik." Ypmc naho bir ekilde srtt. "umarm hazrlkl gelmisinizdir." Yapm odasnn camndan ieriyi gsterdi. Camdan bakan senatr az kalsn yere decekti. Sigarasnn dumanlarnn ardndan siyasetteki en irkin yz ona bakyordu. Gabrielle "Marjorie Tench mi?"deyiverdi." Bu kadnn burda ne ii var." Sexton'n hibir fikri yoktu ama sebebi her ne olursa olsun, onun burada bulunuu muhteem bir haberdi. Bakan'n aresizlik iinde olduunun ak bir kant idi. Badanmann cepheye baka neden gndermi olabilirdi ki? Bakan Zach Herney byk kozlarn oynuyor, Sexton ise bu frsat memnuniyetle deerlendiriyordu. Dman ne kadar byk olursa o kadar zor der. 89 Senatrn, Tench'in zorlu bir rakip olacana hi phesi yoktu ama, kadna bir gz atan Sexton, Bakan'n karar verirken ciddi bir hata yaptn dnmekten kendini alamad. Marjorie Tench'in iren bir grnts vard. Iyice yayld koltuunda oturup sigarasn iiyor, sa kolu ruhsuz bir ritimle ince dudaklarna doru gidip gelirken, karnn doyuran dev bir peygamberdevesini andryordu. Sexton, Tanrm, diye dnd. Bu suratn radyodan dar kmamas lazm. Sedgewick Sexton, Beyaz Saray badanmannn karamsar fotorafn dergide grdnde, Washington'daki en gl yzlerden birine baktna inanamamt. Gabrielle, "Bundan holanmadm," diye fsldad. Sexton, ona pek kulak asmad. nne kan frsat dndke, hazz artyordu. Tench'in medya karan yznden daha da sevindirici olan, sald nd: Marjorie Tench, Amerika'nn gelecekteki liderlik roln sadece teknolojik stnlkle koruyabileceini iddia ediyordu. Hkmetin ileri teknoloji A&G programlarnn ve en nemlisi NASA'nn hararetli bir destekleyicisiydi. Pekoklar, Bakan'n gzden den uzay dairesinin arkasnda bylesine salam durmasnn sebebinin, Tench'in perde arkasndaki basks olduuna inanyordu. Sexton, NASA'y desteklemek konusundaki kt tavsiyelerinden tr Bakan'n imdi Tench'i cezalandrdndan phelendi. Ba danmann kurtlara yem olarak m atyor? Camn arkasndan Marjorie Tench'i inceleyen Gabrielle Ashe, huzursuzluunun arttn hissetti. Bu kadn cin gibi akllyd ve beklenmedik bir hamleydi. Bu iki gerek igdlerini telalandryordu. Bu kadnn NASA konusundaki grleri dnldnde, Bakan'n, senatr Sexton'la yzlemeye onu gndermesi pek akllca saylmazd. Ama Bakan kesinlikle aptal deildi. inden bir ses Gabrielle'e bu tartma programnn kt gideceini sylyordu. Gabrielle, senatrn salyalarnn aktn hissedebiliyordu ama bu onun kaygsn dindirmeye yetmedi. Sexton kendinden emin olduu zamanlarda ipin ucunu karabiliyordu. NASA meselesinin kamuoyu yoklamalarnda oylarn artrc etkisi olmutu ama Gabrielle, Sexton'n son zamanlarda gereinden fazla bastrdn dnyordu. Tek yapmalar gereken ma bitirmekken, nakavt olan adaylar yznden pek ok kampanya kaybedilmiti. Yapmc yaklaan kanl karlama iin sabrszlanyordu. "Sizi hazrlayalm senatr." Sexton stdyoya yneldii srada, Gabrielle, onu kolundan yakalad. "Aklndan ne getiini biliyorum," diye fsldad. "Akll ol. izmeyi ama." "izmeyi amak m? Ben mi?" Sexton siritti. "Unutma, bu kadn iinde ok iyi." Sexton, ona manal bir ifadeyle tebessm etti. "Ben de yle." 21 NASA habikresinin maarams ana salonu, dnyann neresinde olursa olsun allmadk bir manzara saylrd. Ancak Kuzey Kutbu'ndaki buz katmannn stnde bulunduu gerei, Rachel Sexton'n durumu zmsemesini daha da gletiriyordu. Ban kaldrp birbirine gemi beyaz gen desteklerle rl ftrist kubbeye bakan Rachel, dev bir sanatoryumun iine girdiini hissetti. Duvarlar, nbeti gibi duran

halojen lamba ordusunun evreledii buz zemine doru eimli bir biimde iniyor, yukar doru yaylan keskin k tm odaya geici bir parlaklk veriyordu. Buz zeminin stnde kvrlan siyah kpk yolluklar, tanabilir alma blmlerinden oluan labirentin arasndaki gezinti yollarn andryordu. 91 Elektronik cihazlarn ortasndaki otuz krk beyaz nlkl NASA alan, nee iinde ve heyecanl ses tonlaryla konuuyordu. Rachel odadaki elektri hemen alglamt. Bu, yeni bir kefin heyecanyd. Mdrle birlikte kubbenin d kenarndan ilerlerken, Rachel kendisini tanyanlarn yzndeki memnuniyetsizlii fark etti. hsltlar yank yapan boluktan aka duyulabiliyordu. Bu senatr Sexton'un kz deil mi? Burada ne halt ediyor? Mdrn onunla konutuuna bile inanamyorlard! Rachel, babasnn her yerden sallanan by yaplm grmeyi bekliyordu. Bununla birlikte havada sadece husumet kokusu yoktu; Rachel bir de iten ie kendini beenmilik yaptklarn hissediyordu. Sanki NASA son glenin kim olacan imdiden biliyor gibiydi. Mdr Rachel', bir adamn tek bana bilgisayar nnde oturduu alma blmne kadar bir dizi masann arasndan geirdi. Dierlerinin giydii kaln NASA elbiselerinin yerine bu adam siyah balk yaka kazak, kaln fitilli kadife pantolon ve kaba denizci ayakkablar giymiti. Arkas dnkt. Mdr yabancnn yanna gidip onunla konuurken Rachel'dan beklemesini istedi. Bir sre sonra balk yaka kazak giyen adam cana yakn bir edaylla ban sallayp bilgisayarn kapatmaya koyuldu. Mdr, ona dnd. "Artk sizinle Bay Tolland ilgilenecek," dedi. "Kendisi de Bakan'n yeni alanlarndan biridir, bu sebeple iyi anlaacanz tahmin ediyorum. Ben size daha sonra katlacam." "Teekkrler." "Michael Tolland' tanyorsunuz, deil mi?" Beyni hl akl almaz ortam alglamaya alan Rachel, omuzlarn silkti. "Isim arm yapmad." Balk yaka kazakl adam srtarak yanna geldi. "arm yapmad m?" Dostane ve tns olan bir sesi vard. "Gn boyunca duyduum en iyi haber. Demek kimse stnde ilk intiba brakma frsat yakalayamayacam." Ban kaldrrp gelen kiiye baktnda, Rachel olduu yere akld kald. Adamn yakkl yzn bir bakta tanmt. Onu Amerika'daki herkes tanyordu. Adam elini skarken kzarm bir yzle, "Ah," dedi. "Siz u Michael Toland'snz." Bakan, NASA kefinin doruluunu kantlamak icin birinci snf sivil bilim adamlarn ie aldn sylediinde, Rachel hayalinde ellerinde hesap makineleriyle bir grup kartaloz yryen beyin canlandrmt. Michael Tolland bu fikrin antiteziydi. Modern Amerika'da en ok tannan bilim adamlarndan biri olan Tolland, izleyicileri byleyici okyanus olaylaryla -sualt volkanlar, metrelik deniz kurtlar, katil dalgalaryzyze getiren, Amazing Seas isimli haftada bir yaynlanan bir belgesel sunuyordu. Medya Tolland'n bilgisini, mtevaz cokusunu ve Amazing Seas Program'n liste yapan macera dknln vurgulayarak, onu Jacques Cousteau ile Carl Sagan arasnda biri gibi gstererek gklere karyordu. Eletirmenlerin ou, Tolland'n hain yakkllyla alakgnlllnn bayan seyircileri arasndaki poplaritesini zedelemediini itiraf ediyordu. Kelimeleri aznda geveleyerek konuan Rachel, "Bay Tolland..." dedi. "Ben Rachel Sexton." Tolland irin ve arpk bir tebessmle karlk verdi. "Merhaba Rachel. Bana Mike de." Rachel'n hi de alk olmad biimde az dili balanmt. Duyular ar yklenmiti... habikre, gkta, srlar, beklenmedik ekilde bir televizyon yldzyla yz yze gelmek. Telafi etme abasyla "Sizi burda grmek beni artt," dedi. "Bakan, bana NASA kefinin doruluunu onaylayacak sivil bilim adamlarn ie aldn sylediinde, sanrm benim

beklcdiim..." Tereddt etti. 93 "Gerek bilim adamlar myd?" Tolland srtt. Yerin dibine geen Rachel kzard. "Bunu sylemek istemedim." Tolland, "Endielenme," dedi. "Buraya geldiimden beri tek duyduum bu." Daha sonra onlara katlacana sz veren mdr, izin isteyerek yanlarndan ayrld. imdi Tolland merakl bir bakla Rachel'a dnmt. ! "Mdr bana babanzn senatr Sexton olduunu syledi, doru mu?" Rachel ban sallad. Ne yazk ki. "Dman hattnn tesinde bir Sexton casusu mu var?" "Sava hatt her zaman olduunu sandnz yerde deildir." Garip bir sessizlik oldu. Rachel aceleyle, "Sylesenize," dedi. "Dnyaca nl bir okyanus bilimcinin, bir avu NASA fze bilim adamyla buzullarda ne ii var?" Tolland kendi kendine gld. "Dorusunu isterseniz, Bakan'a ok benzeyen biri benden kendisine bir iyilik yapmam istedi. Cehennemin dibine git, diyecektim ama kendimi, 'Peki efendim,' derken buldum." Rachel sabahtan beri ilk kez gld. "Kulbe ho geldin." nllerin ou gerek yaamda grndnden daha ksa olduu halde, Rachel, Michael Tolland'n daha uzun olduunu dnyordu. Kahverengi gzleri televizyonda grnd kadar zeki ve ateliydi. Ayrca sesinde ayn tutarl scaklk ve coku duyuluyordu. Kirk be yalarnda grnen atletik yapdaki Michael Tolland'n kaln telli siyah salar dank peremler halinde alnna dyordu. Belirgin bir enesi ve kendinden emin olduunu gsteren kaygsz bir tavr vard. Rachel'n elini sktnda, nasr tutmu avu iinin ptrleri tipik bir "narin" televizyoncu deil de, iin banda bizzat aratrma yapan usta bir denizci olduunu dndrmt. Tolland utanga bir sesle, "Dorusunu sylemek gerekirse, bilimsel daarcm yerine halkla ilikiler becerilerimden tr ie alndm dnyorum. Bakan buraya gelip kendisi iin bir belgesel yapmam istedi." dedi. "Bir belgesel mi? Gkta hakknda m? Ama siz okyanus bilimcisisiniz." "Ben de kendisine aynen byle syledim! Ama bana gkta belgeseli yapan birilerini tanmadan syledi. Benim bu ile ilgilenmemin, kefi iin gvenilirlik salayacan syledi. Anlald kadaryla bu akam ke ilan etmek zere verecei byk basin konferansnda benim belgeselimi kullanmay planlyor." nl bir sunucu. Rachel, i stndeki Zach Herney'nin kurnaz siyasi manevralarn tahmin edebiliyordu. NASA sklkla halkn anlamayaca ekilde konumakla sulanyordu. Amerikallarn zaten tand ve bilimle ilgili konularda gvendii usta bir bilim iletiimcisini kendi saflarna ekmilerdi. Tolland kubbenin apraz kesinde, basn alannn kurulduu duvar iaret etti. Buzun stnde mavi bir hal, televizyon kameralar, medya klar ve sryle mikrofonla dolu uzun bir masa vard. Birisi sahne perdesi olarak, dev bir Amerikan bayra asyordu. Tolland, "Bu akam iin," diye aklad. "NASA mdryle, nde gelen baz bilim adamlar Bakan'n saat yirmide ulusa sesleniine elik etmek iin uydu araclyla Beyaz Saray'a balanacaklar." Zach Herney'nin bu duyurudan NASA'y tamamyla dlamak niyetinde olmadn renmekten memnun olan Rachel, uygundur, diye dnd. Rachel iini ekerek, "Peki," dedi. "Bu gktayla ilgili bu kadar zel ne olduunu birisi sonunda bana anlatacak m?" Kalarn yukarya kaldran Tolland, gizemli bir ekilde glmsedi. "Aslnda bu gktayla ilgili bu kadar zel olan ey anlatlmaz, grlr." Rachel'a yan taraftaki i blmne doru kendisini takip etmesini iaret etti "Burdaki adamn size gsterebilecei pek ok rnek var." 95

"rnek mi? Sizde bu gktann rnekleri mi var?" "Kesinlikle. baya rnek delip kardk. Dorusu NASA'y buluun nemi konusunda heyecanlandran ilk nve rnekleriydi." Neyle karlaacan tahmin edemeyen Rachel, Tolland' alma alanna kadar takip etti. Bo grnyordu. Ta rnekleri, ap pergelleri ve dier tan aletleriyle darmadan bir masann stnde bir fincan kahve duruyor, hahvenin buhar ttyordu. Etrafna baknan Tolland, "Marlinson!" diye seslendi. Cevap gelmedi. Yzn buruturarak iini ekip Rachel'a dnd. "Herhalde kahvesine krema bulmaya alrken kayboldu. Ben bu adamla Princeton'da doktora yaptm, inann kendi kald yurtta bile kayboluyordu. imdi astrofizik dalnda Ulusal Bilim Madalyas sahibi. ok baarl." Rachel'n jetonu ge dt. "Marlinson m? Herhalde nl Corky Marlinson'dan bahsetmiyorsunuz deil mi?" Tolland kahkaha att. "Bizzat kendisi." Rachel ok armt. "Corky Marlinson burda m?" Marlinson'n yerekimi alanlar hakkndaki fikirleri UKO uydu mhendisleri arasnda efsane olmutu. "Marlinson, Bakan'n ie ald siviller arasnda m?" "Evet,gerek bilim adamlarndan biri." Rachel gcrek dorudur diye dnd. Corky Marlinson hem zeki hem de sayg duyulan biriydi. Tolland, "Corky hakkndaki inanlmaz paradoks ise," dedi. "Alfa er boa olan mesafeyi milimetresine kadar bildii halde kendi kravatn balayamamas." Yakndan yumuak ve genizden gelen bir ses, "Ban klipslilerden kullanyorum" diye seslendi. "Kullanllk, tarzdan nce gelir Mike. Siz Hollywood tipleri bunlar anlamazsnz!" Sadece drtyz kuzey enleminin gneyinden gzlemlenebilen l yldz. Yerden gzlemlendiinde gkyznn en parlak nc yldz olarak grlr. Rachel ile Tolland, elektronik aygtlarn arkasndan beliren adama yzlerini dndler. Top gibi yuvarlak bandan dklmeye yz tutmu salaryla mavi gzl buldog kpeine benzeyen, bodur ve tombul biriydi adam. Tolland' Rachel'la yan yana grnce olduu yerde kald. "Ah Tanrm, Mike! Bu ie yaramaz Kuzey Kutbu'nda bile muhteem kadnlarla tanabiliyorsun. Biliyorum, ben de televizyona kmalydm!" Michael Tolland'n mahcup olduu aikrd. "Bayan Sexton, ltfen Marlinson' mazur grn. Nezaket konusundaki eksikliini, evrenimiz hakknda tamamen gereksiz, ayrntl bilgilerle doldurmaya alyor." Corky yaklat. "eref duydum bayan. sminizi tam anlayamadm." "Rachel," dedi. "Rachel Sexton." Corky neeli bir edayla, nefesi kesilmi gibi yapt. "u dar grl, ahlaksz senatrle ilgisi yoktur umarm!" Tolland geriye doru ekildi. "Corky, aslna bakarsan senatr Sexton Rachel'n babas." glmeyi brakan Corky, kamburunu kard. "Biliyor musun Mike, bayanlar konusunda ansmn glmeyiine amamak gerek." 22 dll astrofiziki Corky Marlinson, Rachel ile Tolland' kendi alma blmne srkleyerek, aletleriyle ta rneklerini elden geirmeye balad. Adam iyice sktrlm, patlamak zere bir sivilceymi gibi hareket ediyordu. heyecandan titreyen bir sesle, "Pekl," dedi. "Bayan Sexton, otuz saniyelik Corky Marlinson gkta sunusunu izlemek zeresiniz." Tolland, Rachel'a sabret manasnda gz krpt. "Ona kar hogrl olun. Adam gerekten aktr olmak istiyordu." "Ya evet, Mike da sayg duyulan bir bilim adam olmak istemiti." Corky bir ayakkab kutusunu kartrp iinden ta rnekleri kard ve 97

masann stne yayd. "Bunlar, dnyada bulunan gktalarnn ana snfn oluturuyor." Rachel rneklere bakt. Hepsi de golf topu byklnde garip kremsi cisimlere benziyordu. Her biri kesitini grmek amacyla ortadan ikiye blnmt. Corky, "Tm gktalarnda," dedi. "Farkl miktarlarda nikel-demir alamlar, silikatlar ve slfitler bulunur. Biz bunlar metal-silikat oranlarna gre snflandrrz." Rachel, Corky Marlinson'n gkta "sunusunun" otuz saniyeden fazla sreceini dnmeye balamt bile. Parlak, siyah-kehribar renginde bir ta gsteren Corky, "Bu ilk rnek, demirli bir gkta. ok ar. Bu kk ey Antarktika'ya birka yl nce ini yapt," dedi. Rachel gktan inceledi. Kesinlikle baka bir dnyaya aitmi gibi grnyordu; d kabuu yanm ve kararm, ar, grimsi bir demir topa. Corky, "Bu kavrulmu d katmana fzyon kabuk denir," dedi. " Meteor atmosferimize derken meydana gelen ar snn sonucudur. Tm gktalarnda bu kavrulma grlr." Corky hemen dier rnee geti. "Bu dieri ise, tas-demirli gkta dediimiz trden." Rachel rnei incelerken, onun da d yzeyinin kavrulmu olduunu fark etti. Ama bu rnein ak yeil bir rengi vard ve kesiti, al paracklardan oluan renkli bir kaleydoskopu andryordu. Rachel, "Ho," dedi. "aka m yapyorsunuz, muhteem!" Corky yaklak bir dakika yeil parltya neden olan yksek magnezyim silikatndan bahsettikten sonra heyecanla nc ve son rnei alarak, Rachel'a uzatt. Rachel son gktan avucunun iinde tuttu. Bu, grimsi kahve rengiuyle granite benziyordu. Dnyadaki tatan daha ar geliyordu ama ok da deil. Normal bir ta olmadnn tek gstergesi, fzyon kabuk, yank yzeyiydi. Corky bitiri cmlelerini kurarak, "Buna tas gkta denir. En sk rastlanan gkta bu snftandr. Yeryznde rastlanan gktalarnn yzde doksanndan fazlas bu kategoriye girer," dedi. Rachel armt. Gktalarn hep ilk rnek gibi hayal etmiti; metalik tuhaf grnl topaklar. Elindeki gkta hi de dnya dndanm gibi grnmyordu. Kavrulmu d yzeyi hesaba katlmazsa, kumsalda pekala stne basp geebilecei bir ey gibiydi. imdi Corky'nin gzleri heyecanla almt. "Burda, Milne'de buzun altna gml olan gkta, tas bir gkta; elinizde tuttuunuza ok benziyor. Tal gktalar, nerdeyse yeryzndeki volkanik talarla ayndr. Bu yzdenden fark edilmeleri zordur. Genellikle hafif silikatlarn karmdr. Feldispat, magnezyum silikat, piroksen. Fazla ilgi ekici deil." rnei ona geri uzatan Rachel, bence de, diye dnd. "Bu, birinin mineye brakp yakt bir taa benziyor." Corky glmekten katld. "Hem de ne mine! imdiye dek yaplm en gl frn bile, gkta atmosferimize arptnda oluan snn yanndan geemez. Harap olurlar!" Tolland, Rachel'a duyarl bir ekilde tebessm etti. "Bu daha iyi ksm. Gkta rneini Rachel'dan alan Corky, "unu dnn," dedi. "Bu kk eyin bir ev byklnde olduunu hayal edin." rnei bann stne kaldrd. "Pekl... Bu imdi uzayda... gne sistemimizde szlyor. Uzayn eksi yz santigrat derecelik souunda buz tutmu." Gktann Ellesmere Adas'na geli canlandrmasn daha nce de grm olduu anlalan Tolland, kendi kendine glyordu. Corky rnei aa indirmeye balad. "Gktamz dnyaya hareket ediyor... iyice yaklayor. Yerekimi alanna giriyor, hzlanyor hzlanyor." Rachel Corky'nin yerekimi gcn taklit ederek rnei hzlandrmasn seyretti. 99 Corky anszn, "Artk ok hzl hareket ediyor," dedi: "Saniyede alt kilometreden daha hzl; saatte elli yedi bin alt yz kilometre. Yer kabuunun 135 kilometre stndeyken gkta atmosferde srtnme etkisine maruz kalr." Corky rnei buza dogru indirirken,

iddetlice sallyordu. "Yz kilometrenin altna dtnde kor haline gelmitir. Artk atmosfer younluu artmtr ve srtnme etkisi muazzamdr! Yzeyind maddeler sdan erirken, gktann etrafndaki hava parlamaya balar." Corky yanma ve czrdama sesleri karyordu. "Artk sekseninci kilometredeki snr gemitir ve d yzey bin sekiz yz santigrat derecenin stnde snmtr!" Rachel, bakanln dll astrofizikisini gktan daha da iddetle sallarken ve ocuka, tkrkl ses efektleri karrken seyrettiine inanamyordu. "Altm kilometre!" Corky artk baryordu. "Gktamz atmosfer duvaryla karlar. Hava ok youndur! Hzn yerekimi gcnden yz kat fazla oranda keser!" Corky gcrtl bir fren sesi karp d hizn aniden yavalatt. "Gkta bir anda sour ve parlama sona erer. Karanlk uu balar. Gktann yzeyi sertleerek ergimiten, kavrulmu fzyon kabuk haline geer." Rachel, Corky ldrc darbeyi -yeryzyle arpma ann- sahnelemek zere melirken, Tolland'n esnediini duydu. Corky, "Artk dev gktamz atmosferin aa ksmlarnda srayarak ilerlemektedir..." Dizleri stnde dururken, hafife yan yatrd gktayla yere dogru kavis izdi. "Kuzey Buz Denizi'ne ynelir... geni ayla... derken... sanki okyanusun stnden kayp geecek gibidir, dmeye devam eder... ve..." rnei buza dedirdi. "BAM!" Rachel yerinde srad. "arpma etkisi kyamet gibidir! Gkta patlar. Paracklar okyanus stnde srayp dnerek etrafa uuurlar." Corky imdi rnei ar ekimde, hayali bir okyanus zerinde Rachel'n ayaklarna doru yuvarlayp dndryordu. "Ilerinden biri, bir yandan dnerken Ellesmere Adasna doru kaymaya devam eder..." rnei ayann dibine kadar getirdi. "Okyanus stnde zplayarak, karaya konar." Gktan yukar kaldrd ve ayakkabsnn burnu stnde ilerleterek, bileinin balad yere kadar yuvarlayp durdu. "Ve sonunda, karla buzun onu atmosferik erozyondan koruyarak arabuk kaplayaca Milne Buzul Katman'nn stnde durdu." Corky glmseyerek ayaa kalkt. Rachel'n az k kalmt. Etkilendiini gsterir biimde gld. "ey Dr. Marlinson, bu aklama son derece..." Corky, "Anlalr myd?" diye sordu. Rachel glmsedi. "Tek kelimeyle." Corky rnei ona geri uzatt. "Kesite bakn." Rachel bir sre, hibir ey grmeden tan iini inceledi. Tolland scak ve kibar bir sesle, "Ia tutun," dedi. "Ve yakndan bakn." Rachel ta gzlerine iyice yaklatrarak, bann stndeki gz kamatran halojen lambalarna doru tuttu. Artk gryordu; tan iinde parldayan minik metalik yuvarlaklar. Her biri en fazla bir milim apndaki yuvarlaklardan dzinelercesi, miniskl cva damlalar gibi kesite yaylmlard. Corky "Bu kk baloncuklara gkkumu'' denir," dedi. "Ve onlara sadece gktalarnda rastlanr." Rachel gzlerini ksp yuvarlaklara bakt. "Dorudur, ben dnyadaki talarda hi byle bir ey grmedim." Corky, "Grmeyeceksiniz de!" diye steledi. "Gkkumlar, yeryznde bulunmayan jeolojik bir yapdr. Baz gkkumlar son derece eskidir; belki de evrende ilk meydana gelen materyaller onlard. Baz gkkumlarysa daha gentir, mesela elinizdeki gibiler. Bu gktandaki gkkumlar sadece 190 milyon yl ncesine ait." "Yzdoksan milyon yla gen mi diyorsunuz?" 101 "Yaa yle ite! Kozmolojik dilde bu daha dn demek. Ama burdaki asl nemli nokta, bu rnekte gkkumlarnn bulunmas, gkta olduunun kesin kant." Rachel, "Tamam," dedi. "Gkkumlar kesin kant. Anladm." Gsn iirip iini eken Corky, "Ve son olarak," dedi. "Eer fzyon kabuk ve gkkumlar sizi ikna etmezse, biz astronomlarn bunun gkta olduunu ispatlamasnn kusursuz bir yntemi var."

"Varl m?" Corky ilgisiz bir edayla omuzlarrn silkti. "Sadece bir petrografik polarlayc mikroskobu, bir X-n florii spektrometre, bir ntron etkinletirme zmleyici ya da mknats kuweti oranlar hesaplamak iin indksiyon gc iki katna karlm plazma spektrometre kullanyoruz." Tolland inler gibi bir ses kard. "Artk hava atmaya balad. Corky aslnda, bir tan gkta olduunu kimyasal ieriini lerek kantlayabiliriz demeye alyor." Corky, "Bana bak okyanus adam!" diye kt. "Bilimi bilim adamlarna brakalm, olmaz m?" Ardndan hemen Rachel'a dnd. "Dnyadaki talarda nikel mineraline, ya son derece yksek ya da son derece dk oranlarda rastlanr; orta karar diye bir ey yoktur. Gktalarndaysa, nikel ierii orta seviyelerdedir. te bu yzden bir rnei tahlil ettiimizde, nikel ierii ortalama miktarlardaysa, biz phe duymadan bu rnein bir dkta olduunu syleyebiliriz." Rachel ileden kmaya baladn hissetti. "Pekl beyler, fzyon kabuk, gkkumlar, ortalama miktarda nikel, tm bunlar tan uzaydan geldiini kantlyor. Anlayabiliyorum." rnei Corky'nin masasna brakt. "Ama ben neden burdaym?" Corky hatr saylr bir ekilde soluk ald. "NASA'nn aada buzun altnda bulduu gktann bir rneini grmek ister misiniz?" "mrm tkenmeden mmknse." Corky bu sefer gsndeki cepten kk, disk eklinde bir ta kard. Yaklak bir santim kalnlndaki tan ekli mzik CD'leri gibiydi. Ayrca Rachel'n az nce grd tas gktayla ayn yapda grnyordu. "Bu, dn kestiimiz nve rneinden bir para." Corky diski Rachel'e uzatt. Yeri yerinden oynatacak bir grnts yoktu. Daha nce grd rnek gibi, turuncumsu beyaz renkte ar bir tat. Kenarn bir blm siyah ve yankt, gktann d yzeyine ait bir blm olduu anlalyordu. "Fzyon kabuu gryorum," dedi. Corky ban sallad. "Evet, bu rnek gktann d yzeyine yakn bir yerden alnd, bu yzden kabua ait baz ksmlar var." Diski a tutan Rachel, minik metalik taneleri fark etti. "Ayrca gkkumlarn da gryorum." Corky heyecanl bir sesle "Gzel," dedi. "Size bu eyi petrografik polarlayc mikroskobundan geirdiim iin orta miktarlarda nikel ierdiini de syleyebilirim; dnyaya ait bir ta deil. Tebrikler, elinizde tuttuunuz tan zaydan geldiini dorulam bulunuyorsunuz." Rachel akn bir halde ban kaldrd. "Dr. Marlinson, bu bir gkta zaten uzaydan gelmesi gerekiyor. Burda benim anlamadm bir ey mi var?" Corky ile Tolland birbirlerine bilmi bilmi baktlar. Elini Rachel'n omuzuna koyan Tolland, "Arkasn evir," diye fsldad. Rachel dier taraf grebilecei ekilde diskin arkasn evirdi. Neye baktn anlamas bir saniyesini almt. Ardndan gerek Rachel'a kamyon gibi arpt. mknsz, diye yutkunurken taa bakt ve kendi bildii imkansz kelimesinin manasnn sonsuza dek deitiini fark etti. Dnyadaki denginde sradan sayllabilecek ama gktanda bulunmas akla hayale gelmeyecek bir ey tan iinde gmlyd. "Bu..." Rachel kelimeyi telaffuz etmekte glk ekerek kekeliyordu. Bu... bir bcek! Bu gktanda bir bcek fosili var!" 103 Hem Tolland'n, hem de Corky'nin yzne nee gelmiti. Corky, "Bravo," dedi. Rachel' kaplayan duygu frtnas bir sre nutkunun tutulmasna neden oldu. Ama aknl yaarken bile bu fosilin, sorulara hi mahal brakmakszn bir zamanlar yaayan biyolojik bir organizma olduunu anlayabiliyordu. Taa dnm iz yaklak sekiz santim uzunluundayd v bir eit byk kanatl ya da srngen bcein alt

ksmna benziyordu: Koryucu bir d tabakann altnda, armadillo zrhlarndaki gibi paralara ayrlma benzeyen, yedi ift eklembacak toplanmt. Rachel sersemlediini hissetti. "Uzaydan gelen bir bcek..." Corky, "O bir ebacakl," dedi. "Bceklerin ift baca olur, yedi deil." Rachel, onu duymamt bile. nndeki fosili incelerken ba dnyordu. Corky, "Srt kabuunun, dnyadaki tespih bceklerinin zrh kabuklar gibi paral olduunu aka grebilirsiniz, ama kuyruk benzeri iki uzants yznden daha ok bite benziyor." Rachel'n zihni Corky'nin sylediklerini dikkate almyordu. Trlerin snflandrlmasnn konuyla ilgisi yoktu. imdi bulmacann paralar yerine oturmaya balamt... Bakan'n gizlilik tela, NASA'nn heyecan... Gktann iinde bir fosil var! Bir bakteri ya da mikrop deil, gelimi bir hayat biimi! Evrende baka bir yerde yaam olduunun kant! 23 CNN'deki tartma balayal on dakika olmutu ve senatr Sexton neden hi endielenmediini daha iyi anlyordu. Marjorie Tench rakip olarak gereinden fazla bytlmt. Badanman amansz bir zekya sahip olduu ynndeki nne ragmen, zorlu bir rakip olmaktan kp kurbanlk koyun konumuna dmeye balamt. Sohbetin balarnda Tench, senatrn gemi hayatnda kadnlara kar davranlarn n plana kararak stnlk salamt ama senatr tam penesine dmek zereyken Tench dncesiz bir hata yapmt. Vergileri arttrmadan senatrn eitim hayatndaki gelimelere nasl fon salayacan sorgularken, Sexton'n NASA'y srekli gnah keisi ilan ettiini kmseyici bir tavrla ima etmiti. NASA Sexton'n daima konumann sonlarna doru deinmek istedii bir konu olmasna ramen, Marjorie Tench kapy erken amt. Salak! Sexton hi ara vermeden, "NASA'dan bahsetmiken," dedi sradan bir ifadeyle: "NASA'nn ksa sre nce yaad baka bir baarszlk yznden zor zamanlar geirdiiyle ilgili duyduum dedikodular iin bir yorum yapabilir misiniz?" Marjorie Tench kln bile kprdatmad. "zgnm ama ben byle Nir dedikodu duymadm." "Yani, yorum yok mu?" "Korkarm yok." Sexton, onu gzyle adeta yedi. Medya dnyasnda "yorum yok" demek "sank suludur" manasna geliyordu. Sexton, "Anlyorum," dedi. "Peki ya Bakan'la NASA mdr arasnda gizli ve acil bir toplant yapld sylentileri?" Tench bu sefer arm grnyordu. "Hangi toplantdan bahsettiinizi anlayamadm. Bakan'n pek ok toplants olur." "Elbette olur." Sexton, ona dorudan saldrmaya karar vermiti. "Bayan Tench, siz uzay dairesini destekliyorsunuz, yle deil mi?" Sexton'n anlamsz tartmalarndan usanm gibi bir ses karan Tench iini ekti. "Amerika'nn teknolojik stnln korumann nemine inanyorum; bu ister askeri, ister istihbarat, isterse telekomnikasyon alannda olsun. NASA kesinlikle bu viryonun bir parasdr. Evet." Sexton yapm odasnda Gabrielle'n ona geri ekilmesini syleyen gzlerini grebiliyordu ama kan kokusu almaya balamt. "Merak ediyorum efendim, Bakan bu hasta kurumu sizin tesirinizle mi hi durmadan destekliyor acaba'?" 107 Tench ban iki yana sallad. "Hayr. Bakan'n kendisi de NASA'ya kesin bir biimde inanr. Kendi kararlarn kendisi verir." Sexton kulaklarna inanamyordu. Az nce Marjorie Tench'e, NASA'ya salanan fon konusundaki sulamalarn bir ksmn stlenerek, Bakan' temize karmas iin ans tanmt. Bunu yapmak yerine Tench topu dorudan Bakan'a atmt. Bakan kendi

kararlarn kendisi verir. Sanki Tench kendini zor durumdaki bir kampanyadan soyutluyor gibiydi. armamak gerekirdi. Ama ortalk yattktan sonra Marjorie Tench kendine i aramak zorunda kalacakt. Sonraki birka dakika sresince Sexton ile Tench sorular sorularla svtrdlar. Tench konuyu deitirmek iin birka baarsz giriimde bulunurken, Sexton, onu NASA btesi konusunda sktrmaya devam etti. Tench, "Senatr," diye kt. "NASA btesini ksmak istiyorsunuz ama ileri teknolojide alan ka kiinin iini kaybedeceini biliyor musunuz?" Sexton neredeyse kadna kahkahalarla glecekti. Washington'da kabul edilen en zeki beyin hu kadna m ait? Tench'in lke nfusbilimi hakknda mutlaka bir eyler renmesi gerekiyordu. leri teknolojide alanlar, alkan iilerin saysyla mukayese edildiinde nemsiz kalrd. Sexton saldrya geti. "Biz burda milyarlar kurtarmaktan bahsediyoruz Marjorie, eer bunun sonucunda bir avu NASA bilim adam BMW'lerine atlayp baka bir yerde i bulmak zorunda kalacaklarsa kalsnlar. Ben harcama konusunda sk davranmaya ant itim." Marjorie Tench, sanki bu son yumruktan sersemlemi gibi sustu. CNN sunucusu araya girdi. "Bayan Tench? Bir tepki verecek misiniz?" Kadn sonunda boazn temizleyip konutu. "Sanrm Bay Sexton'un kendisini NASA kart ilan etmeye bu kadar hevesli olduunu grdme ardm." Sexton gzlerini kst. yi denemeydi bayan. "Ben NASA kart delim ve sulamaya ierledim. Ben sadece NASA btesinin, Bakan'nzn arya kam harcamalar onayladn belli ettiini sylyorum. NASA uzay mekiini be milyara yapabileceini sylemiti; on iki milyara mal oldu. Uzay istasyonunu sekiz milyara ina edebileceklerini sylediler; imdmi yz milyar oldu." Tench, "Amerikallar liderdir," diye karlk verdi. "nk bizler yksek hedefler beller, zor zamanlarda bu hedeflere bal kalrz." "Bu milli gurur nutku bana ilemiyor Marge. NASA geen iki yl iinde kendisine ayrlan miktar kez at ve kuyruunu bacaklarnn arasna kstrarak, hatalarn dzeltmek iin Bakan'dan para dilendi. milli gurur bu mu? Milli gururdan bahsetmek istiyorsan; okullardan bahsedelim. Genel salk koullarndan bahsedelim. Frsatlar lkesinde byyen akll ocuklardan bahsedelim. Milli gurur budur!" Tench sinirle parlad. "Size ak bir soru sorabilir niyim senatr?" Sexton cevap vermedi. Sadece bekledi. Kadnn bilerek seilmi kelimeleri beklenmedik bir yiitlikle azndan dklverdi. "Senatr eer size, NASA mevcut harcamalar yapmadan uzay kefedemeyeceimizi sylersem, uzay dairesini toptan kaldrmaya m alrsnz?" Soru, Sexton'n kucana den bir kaya etkisi yaratmt. Belki de Tench o kadar aptal deildi. Sexton' "kaamak cevaplarla" zayf noktasndan yakalamt. Kaamak cevaplar veren rakibi hangi tarafta olduunu aklamaya ve bir daha deitirmemek zere tek bir taraf tutmaya zorlayan, ustalkla hazrlanm bir evet/hayr sorusuydu. Sexton igdsel olarak yan izmeye alt. "Ben eminim ki, uygun bir ynetimle NASA, uzay bugnknden ok daha az maliyetle..." "Senator Sexton, soruya cevap verin. Uzay kefetmek tehlikeli ve maliyetli bir itir. Yolcu ua yapmaya benzer. Bu ii ya doru dzgn yaparz ya da hi yapmayz. ok fazla riski vardr. Sorum hl geerli: Eer siz Bakan olursanz ve NASA harcamalarn mevcut seviyede tutmakla ABD uzay programn tamamyla kaldrmak arasnda karar verme aamasna gelirseniz, hangisini tercih edersiniz?" 108 Kahretsin. Sexton ban kaldrp camn ardndaki Gabrielle'a bakt. Yzndeki ifade Sexton'n zaten bildii bir eyi haykryordu. Sen ant itin. Ak ol. Bo laf konuma. Sexton enesini yukar kaldrd. "Evet. Eer bu kararla kar karya kalrsam, NASA'nn mevcut btesini dorudan eitim sistemimize aktarrdm. ocuklarmz benim iin uzaydan nce gelir." Marjorie Tench'in yznde tam bir ok ifadesi vard. "Afalladm biraz. Doru mu

duydum? Bakan olarak, bu lkenin uzay programn kaldrmaya m teebbs edeceksiniz?" Sexton fkeden patlamak zereydi. Artk Tench kelimeleri onun azna tkmaya balamt. Kar kmaya alt ama Tench zaten konuuyordu. "Yani diyorsunuz ki senatr, insan aya gtren kurumla iinizi bitireceksiniz." "Ben uzay yarnn sona erdiini sylyorum! Zaman deiti. Artk Amerikallarn gnlk yaamlarnda NASA'nn kritik bir rol yok, ama buna ramen varm gibi fon salamaya devam ediyoruz." "Demek ki geleceimizin uzayda olduuna inanmyorsunuz?" "Elbette gelecek uzayda, ama NASA bir dinazor! Brakn uzay zel sektr kefetsin. Washington'l bir mhendisin Jpiter'in milyar dolarlk resmini ekmek istedii her sefer, Amerikal vergi mkellefleri czdanlarn karmak zorunda kalmamal. Amerikallar artk dev maliyetler karlnda ok az ey geri veren, modas gemi bir kuruma fon salamak iin ocuklarnn geleceini feda etmekten bkp usand!" Tench dramatik bir ekilde iini ekti. "Karlnda ok az ey mi? SETI Program Dnya D Zek Aratrmas(The Search for Extraterrestrial Intelligence) dnda, NASA dev karlklar verdi." Sexton, SETI bahsinin Tench'in azndan katna inanamyordu. Byk gaf. Hatrlattn iin teekkrler. NASA'nn girdii en derin para ukuruydu. NASA baz hedeflerini deitirmi ve projeyi "Kkler(origins) ile yeniden isimlendirip estetik ameliyat yapmaya alm olsa da, bu kumarda hl kaybediyordu. Al yapan Sexton, "Marjorie," dedi. "Sadece laf sen atn iin SET'den bahsedeceim." Tench'in bunu duymaya neredeyse hevesli olduunu grmek tuhaft. Sexton boazn temizledi. "Pek ok kiinin, NASA'nn otuz be yldrET'yi aradndan haberi yok. Bu pahal bir hazine av; uydu ana ordular, dev telsizler, karanlkta oturup bo kasetleri dinleyen bilim adamlarna denen milyonluk maalar. Utandrc bir kaynak sarfiyat." "Siz yukarda bir ey olmadn m sylyorsunuz?" "Eer baka bir hkmetin bir kurumu otuz be ylda krk be milyon dolar harcayp da, tek bir sonu elde edemezse onu oktan sepetlerlerdi diyorum." Sexton ifadesinin iyice anlalmas iin biraz durdu. "Otuz be yln ardndan sanrm artk dnya d bir yaam bulmayacamz aikr." "Peki ya yanlyorsak?" Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yanlyorsam kellemi keserim." Marjorie Tench kukucu gzlerini Senatr Sexton'a dikti. "Bu sylediinizi unutmayacam senatr." Ilk defa glyordu. "Sanrm hepimiz yle:" On kilometre mesafedeki Oval Ofis'te Bakan Zach Herney televizyonu kapatp kendine bir iki doldurdu. Senatr Sexton, tpk Marjorie Tench'in vaat ettii gibi yemi yutmutu... hem de hepsini. 109 24 Rachel Sexton elindeki fosillemi gktana az hayretten ak biimde sessizce bakarken, Michael Tolland bir tr sevince kapldn hissetti. Kadnn yzndeki duru gzellik yerini masum bir aknlk ifadesine brakmt. Hayatnda ilk kez Noel Baba'y gren kk bir kzn ifadesi. Neler hissettiini ok iyi anlyorum, diye dnd. Tolland krk sekiz saat nce ayn ekilde dumura uramt. Hayretten kk dilini yutmutu. Gktann bilimsel ve felsefi anlamlar imdi bile onu artyor, doa hakknda imdiye dek inand her eyi yeniden dnmeye zorluyordu. Tolland'n oinografik keifleri pek ok bilinmeyen derin deniz trlerini kapsyordu ama bu "uzay bcei" bambaka bir r amt. Hollywood'un dnya d yaratklar kk yeil adamlar gibi gsterme eilimine ramen, astrobiyologlar ve bilim tutkunlarnn tm, yeryznde bceklerin says ve intibak kabiliyetleri gz nne alnrsa, dnya dnda sadece bcek benzeri yaam trleri bulunabilecei konusunda hemfikirdiler. Bcekler

eklembacakllar filum(zoolojide grup) yesiydiler; sert d gvdeye ve eklemli bacaklara sahip yaratklar. Bilinen 1.25 milyon ve snflandrlmas gereken be yz bin tr olduu tahmin edilen dnya "bcekleri", dier tm hayvan trlerinin bileiminden daha fazlayd. Gezegende yaayan trlerin yzde 95'ini ve biyoktlenin yzde 40'n oluturuyorlard. Fakat bceklerin bolluu, elastikiyetleri kadar etkileyici deildi. Antarktika'daki kar piresinden lm Vadisi'ndeki akrebe kadar bcekler lmcl s farkllklarnda, orak artlarda ve hatta basn altnda bile rahat bir yaan srdryorlard. Ayrca evrende bilinen en lmcl etkiye maruz kalmlard... radyasyon. 1945'tek bir nkleer denemenin ardndan, hava kuwetleri yetkilileri radyasyondan koruyan tulumlarn kuanarak blgeyi incelemiler ve sanki hibir ey olmam gibi etrafta gezinen karafatmalarla karncalar grmlerdi. Astronomlar bir eklembacaklnn, koruyucu d kabuu sayesinde, baka hibir eyin yaayamayaca miktarda radyasyon bulunan gezegenlere mkemmel uyum salayabileceklerini fark etmilerdi. Tolland, galiba astrobiyologlar haklyd, diye dnd. ET bir bcek. Rachel'n bacaklar tutmamaya balamt. "Ben, buna... inanamyorum." derken elindeki fosili dndrp duruyordu. "Hi dnmezdim ki." Tolland srtarak, "Sindirmek iin kendine biraz zaman tan," dedi. Bacaklarm yeniden hissetmek yirmi drt saatimi ald." Onlarn yanna doru yryen allmam derecede uzun boylu Asyal adam, "Bakyorum da aranza yeni biri katlm," dedi. Corky ile Tolland, adamn geliiyle adeta ezilmilerdi. O byl an bozulmutu. Adam kendini tantarak, "Dr. Wailee Ming," dedi. "UCLA paleontoloji bakan." Diz hizasndaki devety paltosunun altna giydii ortamla uyumsuz papyonunu srekli ekitiren adam, Rnesans aristokrasisinin kendini beenmi tavrn tayordu. Belli ki Wailee Ming, resmi grnn bozacak en ufak bir kusura taviz vermeyen biriydi. "Ben Rachel Sexton." Ming'in przsz avucunu skarken, Rachel'n eli titriyordu. Ming belli ki, Bakan'n ie ald sivillerden biriydi. Paleontolog, "Bayan Sexton," dedi. "Bu fosil hakknda bilmek istediklerinizi size anlatmaktan mutluluk duyacam." Corky, "Ve bilmek istemediiniz pek oklarn," diye szland. Ming parman papyonuna gtrd. "Paleontolojik uzmanlm nesli tkenmi eklembacakllar ve ilkel rmcek trleri zerine. Bu organizmann en etkileyici zellii hi phesiz..." Corky, "Baka bir gezegenden olmas," diyerek szn kesti. Ming kalarn atp boazn temizledi. "Bu organizmann en etkileyici zellii, Darwin Kuram yeryz taksonomi ve snflandrma sistemine mkemmel uymas." 111 Rachel ban kaldrp bakt. Bu eyi snflandrabiliyorlar m? "Yani familya, filum, trler gibi eylerden bahsediyorsunuz deil mi?" Ming, "Kesinlikle," dedi. "Bu tr eer yeryznde bulunmu olsayd Isopoda grubuna gre snflandrlr ve yaklak iki bin bit tryle ayn snfa girerdi." "Bit mi?" dedi. "Ama bu ok byk." "Taksonomi boyutlarla llmez. Evcil kedilerle kaplanlar birbiriyle akrabadr. Snflandrma fizyolojiyle ilgilidir. Bu aka bir bit tr Yass vcuduyla yedi ift baca var, ayrca reme kesesi tespih bcekleri, top bcekleri ve deniz zararllaryla ayn. Dier fosillerde daha fazla zellik grmek..." "Dier fosiller mi?" Ming, Corky ile Tolland'a bir gz att. "Bilmiyor mu?" Tolland ban iki yana sallad. Birden Ming'in yz neeyle parlad. "Bayan Sexton, iyi ksm henz duymadnz." Ming'in estirecei rzgr ondan almaya alan Corky, "Baka fosiller de var," diye araya girdi. "Bir sr." Hzla geni kahverengi bir zarf kartran Corky, katlanm byk bir kt kard. Rachel'n nnd masann stne at. "Birka nve kardktan sonra, aaya X-n kamera sarkttk. Bu, kesitin grafiksel alm."

Rachel masann stndeki X-n ktsna bakt ve o anda oturma ihtiyac hissetti. Gktann boyutlu kesiti, bu bceklerden dzinelercesiyle doluydu. Ming, "Paleolitik kantlar genellikle youn konsantrasyonlarda bulunur," dedi. "ounlukla amur kayarak organizmalar toplu halde yakalar ve tm yuvay ya da topluluu rter." Corky srtt. "Gktandaki koleksiyonun bir yvay temsil ettiini dnyoruz." ktdaki bceklerden birini iaret etti. We bir de anne var." Bahsedilen rnee bakan Rachel'n az bir kar ak kald. Bcek yaklak altm santim uzunluundayd. Corky, "ri bir kz deil mi?" dedi. Rachel afallam bir halde ban sallarken, uzak bir gezegende dolaan ekmek somunu byklndeki bitleri hayal etti. Ming, "Yeryzndeki bcekler yerekimine maruz kaldklar iin nispeten kk kalyorlar. D kabuklarnn katlanabileceinden daha fazla hyyemiyorlar. Ama yerekiminin daha az olduu bir gezegendedekiler daha byk boyutlara ulaabilirler," dedi. rnei Rachel'n elinden alp cebine atan Corky, "Akbaba byklnde sivrisinekleri ezdiinizi hayal edin," dedi. Ming kalarn att. "Umarm onu almyorsundur!" Corky, "Sakin ol!" dedi. "Bunun geldii yerde sekiz ton daha var." Rachel'n analitik zeks nnde duran veriler arasnda mekik dokuyordu. "Ama uzaydaki hayat nasl bu kadar dnyadakinin benzeri olur? Yani bu bcein Darwin Kuram snflandrmaya uyduunu sylemitiniz deil mi?" Corky, "Mkemmel biimde," dedi. "Ayrca, ister inann, ister inanmayn pek ok astronom dnya dndaki hayatn yeryzndekine ok benzer olacan ileri srmt." Rachel, "Ama neden?" diye sordu. "Bu trler bambaka bir evreden geliyor." "Panspermia."(Kozmik hipotez) Corky'nin yznde geni bir tebessm vard. "Anlayamadm?" "Panspermia, yaamn buraya baka bir gezegenden gelerek yeerdii teorisidir." Rachel ayaa kalkt. "Fazlas beni aar." Corky, Tolland'a dnd. "Mike, ilksel denizlerden sen iyi anlarsn." Tolland konuma srasnn kendine gemesine memnun olmua benziyordu. "Bir zamanlar dnyada yaam yoktu Rachel. Sonra birden hatta adeta bir gecede yaam patlak verdi. Pek ok biyolog yaamn ilksel denizlerdeki elementlerin ideal bir karmnn sonucunda baladn dnr. 113 Ama bunu laboratuvar ortamnda asla canlandramadk, bu yzden din limleri bu baarszl Tanr'nn varlnn ispat olarak kabul ettiler Yani Tanr ilksel denizlere dokunmadan ve onlara yaam alamadan, hayat var olamazd." Corky, "Ama biz astronomlar," dedi. "Dnyada birdenbire patlak veren hayat iin baka bir aklama bulduk." Artk neden bahsettiklerini anlayan Rachel, "Panspermia," dedi. Panspermia teorisini daha nce duymutu ama ismini bilmiyordu. "Bir gktann ilksel orbaya dp dnyaya mikrobik hayatn ilk tohumlarn getirdii teorisi." Corky, "Tam isabet," dedi. "Ve burdan szlerek, hayata getiler." Rachel, "O zaman bu doruysa, yeryznn altndaki eski hayat formlaryla dnya d hayat formlar birbiriyle benzer olacaktr," dedi. "ifte tam isabet." eriini tam manasyla kavramakta hl glk eken Rachel, panspermia, diye dnd. "Yani bu fosil evrenin baka bir yerinde hayat olduunu kantlamakla kalmyor, panspermia'y da kantlam oluyor, dnyadaki yaamn tohumlarnn evrenin baka bir yerinden geldiini." "nc tam isabet." Corky cokulu bir edayla ban sallad. "Teknik adan hepimiz dnya d yaratklar olabiliriz." Parmaklarn bann stne gtrerek anten gibi tuttu, gzlerini a yapt ve dilini bir tr bcek gibi sallad. Tolland ackl bir tebessmle Rachel'a bakt. We bu adam da bizin: evrimimizin tepe noktas."

25 Rachel Sexton bir yannda Michael Tolland'la habikrede yrrken, etrafnda hayal gibi bir sis bulutunun dndn hissediyordu. Corky ve Ming tam arkalarndan takip ediyorlard. Dikkatle ona bakan Tolland, "Sen iyi misin?" diye sordu. Rachel, ona yle bir bakp belli belirsiz tebessm etti. "Teekkrler. sadece.. bu kadar ok fazla." NASA'nn 1997'deki utan verici kefini hatrlad: ALH84001. NASA bunun, bakteriyel hayata ait fosil izleri ieren Mars'tan gelen bir gkta olduunu iddia etmiti. Ne yazk ki NASA'nn zaferini ilan ettii basn toplantsndan sadece birka hafta sonra sivil bilim adamlar, tataki "hayat iaretlerinin" yeryzyle temastan kaynaklanan kerojenden baka birey olmadnn kantlaryla ortaya kt. Bu gafn ardndan NASA'nn gvenilirlii byk bir sekteye urad. New York Times kurumun ksaltmasyla alay ederek yeni bir alm getirmiti: NASA-NADREN ASIL SONULAR ALINIR. Ayn baskda paleobiyolog Stephen Jay Gould ALH84001 ile ilgili sorunlar ksaca toparlayarak, kesin bir kemik ya da kabuk gibi "kat" olmak yerine kimyasal ve dolayl olduuna dikkati ekmiti. Ama imdi Rachel, NASA'nn rtlemez bir kant bulduunu fark etmiti. Hibir pheci bilim adam ileri kp da, bu fosilleri sorgulayamazd. NASA artk szde mikroskobik bakterilerin bulank, bytlm fotoraflarnn pazarlamasn yapmyordu; plak gzle grlebilen biyoorganizmalarn bulunduu gkta rneklerini ortaya koyuyordu. Otuz santimlik bitler! Rachel ocukluunda, David Bowie'nin "Mars'tan gelen rmceklerle ilgili bir arksnn hayran olduunu hatrlaynca kendini glmekten alamad. Erdii ngiliz pop starn, astrobiyolojinin en nemli anlarndan birini nceden tahmin ettii, herhalde ok az kimsenin aklna gelirdi. arknn dizeleri Rachel'n aklndan geerken, Corky arkadan aceleyle koturup yanna geldi. "Mike belgeseliyle havasn daha atmad m?" Rachel, "Hayr ama duymak isterim," diye cevap verdi. Corky, Tolland'n srtna bir aplak indirdi. "Hadi bakalm olum. tarihindeki en nemli an Bakan'n neden norkelli bir TV yldzna emanet ettiini anlat ona." 115 Tolland homurdand. "Corky biraz msaade eder misin?" kisinin arasna giren Corky, "yi, o zaman ben anlatrm," dedi. "Bayan Sexton, Bakan'n bu akam gktayla ilgili bir basin konferans vereceini herhalde biliyorsunuzdur. Dnyann yars kt zekllardan olutuundan, Bakan, Mike'n sahneye kp her eyi anlayacaklar ekilde aklamasn istedi." Tolland, "Teekkrler Corky," dedi. "ok gzeldi." Rachel'a bakt "Corky aslnda unu sylemeye alyor. Bahsi geen birok bilimsel veri olduundan Bakan, gkta hakknda ksa bir grsel belgeselin, ou astrofizik dalnda derece sahibi olmayan Amerikalya bilgiyi daha iyi anlamalar iin yardmc olacan dnd." Corky, Rachel'a, "Bakan'mzn sk bir Amazing Seas hayran olduunu rendiimi sylemi miydim?" dedi. Alayc bir nefretle ban iki yana sallad. "Zach Herney -zgr dnyann lideri- zor bir gnn ardndan dearj olabilmek iin sekreterine Mike'n programn kaydettiriyor." Tolland omuzlarn silkti. "Ne diyebilirim, adam zevk sahibi." Rachel imdi Bakan'n ne kadar ustaca bir plan yaptn daha iyi anlyordu. Siyaset bir medya oyunuydu ve Rachel, ekranda grnecek Michael Tolland'n basin konferansna getirecei cokuyla, bilimsel gvenirlii imdiden hayal edebiliyordu. Zach Herney, kk NASA baarsn onaylattrmak iin en mkemmel adam ie almt. lkenin en tepedeki televizyoncu bilim ahsiyetiyle, pek ok saygdeer sivil bilim adam aklama yapnca, pheciler Bakan'n verilerine meydan okumakta zorlanacaklard.

Corky, "Mike belgeseli iin biz sivillerden ve NASA'daki en iyi uzmanlardan kant toplad video ekimlerini yapt bile. Listesinde bir sonraki kii olduunuza dair Ulusal Madalyam stne bahse girerim," dedi. Rachel dnp ona bakt. "Ben mi? Siz neden bahsediyorsunuz? Benim bir ehliyetim yok. Ben bilgi irtibat salyorum o kadar." "O halde Bakan, sizi neden buraya gnderdi?" "Henz ban sylemedi." Corky'nin dudaklarnda neeli bir tebessm belirdi. "Siz verilerin ayklanp derlenmesiyle ilgilenen bir Beyaz Saray bilgi irtibatsnz, deil mi?" "Evet, ama bilimsel alanda deil." "Ayrca NASA'y uzayda paralar bouna harcamakla sulayan kampanyay balatan adamn kzsnz, doru mu?" Rachel ardndan ne geleceini kestirebiliyordu. Ming, "tiraf etmeniz gerekir ki Bayan Sexton," diye sze kart. "Sizin vereceiniz onay, bu belgesele farkl bir gvenirlik boyutu kazandracaktr. Bakan, sizi buraya gnderdiyse, bir ekilde rol almanz istiyor demektir". Rachel bir kez daha William Pickering'in, onu kullanacaklar konusundaki endielerini hatrlad. Tolland saatine bakt. Habikrenin orta yerini iaret ederek; "Yerimizi alsak iyi olacak," dedi. "Yakndr." Rachel, "Ne yakndr?" diye sordu. "karma zaman. NASA gktan yzeye karacak. Her an yukar karabilirler." Rachel iyice sersemlemiti. "Siz gerekten sekiz tonluk ta kat buzun altm metre altndan m karacaksnz?" Corky olduka neeli grnyordu. "Byle bir kefi NASA'nn buzun altnda brakacan dnmyordunuz, yle deil mi?" "Hayr, ama..." Rachel habikrenin iinde herhangi bir byk lekli kaz aletinin izine rastlamamt. "NASA gktan nasl karmay planlyor ki?" Corky'nin gs kabard. "Sorun deil. Fze uzmanlaryla dolu bir odadasnz." Rachel'a bakan Ming, "Samalama," diyerek Corky'yi kmsedi. "Dr. Marlinson bakasnn yapt ile bbrleniyor. Iin gerei, gktan olduu yerden karmak konusunda burdaki herkes uvallad. Tutarl bir zm neren Dr. Mangor oldu." 117 "Ben Dr. Mangor'la tanmadm." Tolland, "New Hampshire niversitesi'nden bir buzul uzman," dedi. "Bakan'n ie ald drdnc ve son sivil bilim adam. Ve Ming bu koonuda haklyd, ii zen Mangor oldu." Rachel, "Tamam," dedi. "Peki bu adam ne nerdi?" Ming rahatsz olmu gibi bir ses tonuyla, "Kadn," diye dzeltti. "Dr ' Mangor bir kadn." Corky, "Tartlr," diye szland. Rachel'a bakt. Ve bu arada, Dr. Mangor sizden nefret edecek." Tolland, Corky'ye fkeli bir bak frlatt. "Ama yle!" diye kendini savundu Corky. "Rekabetten nefret edecek." Rachel hibir ey anlamyordu. "Affedersiniz? Rekabet mi?" Tolland, "Sen ona bakma," dedi. "Ne yazk ki Corky'nin tam bir ahmak olduu gerei Ulusal Bilim Komitesi'nin gznden kam. Dr. Mangor ile iyi anlarsnz. Kendisi bir profesyoneldir. Dnyadaki en nemli buzul uzmanlarndan biri saylyor. Buzul hareketlerini incelemek iin birka yl Antarktika'da yaad." Corky, "Tuhaf," dedi. "Ben UNH kampusunda biraz huzur ve skunet iin ba toplayp onu oraya gnderdiklerini duymutum." Sylenenleri stne alnd anlalan Ming, "Dr. Mangor orda nerdeyse lyordu, bunun farknda msnz acaba?" diye kt. "Bir frtnada kayboldu ve bulunana kadar be hafta boyunca aybal yayla yaad."

Corky, Rachel'a, "Benim duyduum kadaryla kimse aramam," diye fsldad. 26 Limuzinle CNN stdyosundan Sexton'n ofsine kadar olan yol Gabrielle Ashe'e ok uzun geldi. Camdan dar bakarken tartmay dnd anlalan senatr, karsnda oturuyordu. Glmseyerek ona dnen Sexton, "Tench'i akamst yaynlanan bir televizyon programna gnderdiler," dedi. "Beyaz Saray panikte." Gabrielle tarafsz bir edayla ban sallad. Marjorie Tench arabasna binip giderken, kadnn yznde halinden honut bir tatmin ifadesi sezmiti. Bu onu endielendiriyordu. Sexton'n cep telefonu alnca, almak iin elini cebine daldrd. Siyasilerin ou gibi senatrn de, arayan kiilerin nemine gre kendisine ulaabilecekleri telefon numaralar arasnda bir hiyerari vard. imdi arayan kii listenin en banda yer alyordu; arama Sexton'n zel hattna yaplm, Gabrielle'n bile aramaya cesaret edemedii bir hatta. Arayan kii, isminin melodik yapsn vurgulayarak, "Senatr Sedgewick Sexton," diye ahenkli bir ses kard. Gabrielle limuzinin sesi yznden arayan duyamyordu, ama Sexton dikkatle dinliyor, heyecanla cevap veriyordu. "Harika. Aramanza ok sevindim. Benim iin saat on sekiz uygun olabilir. Sper. Burda D.C.'de bir dairem var. zel. Rahattr. Sizde adres var deil mi? Tamam. Sabrszlkla sizle grmeyi bekliyorum. O halde, akam grmek zere." Halinden memnun grnen Sexton, telefonu kapatt. Gabrielle, "Yeni bir Sexton hayran m?" diye sordu. "Hzla oalyorlar," dedi. "Bu adam ar toplardan." "yle olmal. Onunla dairenizde mi buluacaksnz?" Sexton genellikle dairesinin kutsal mahremiyetini, saklanacak tek blgesini koruyan bir aslan gibi savunurdu. Sexton omuzlarn silkti. "Evet. Onunla ahsi mnasebete girmem gerektiini dndm. Bu adam yarn son evresinde kar salayabilir. bu kiisel balantlar kurmaya devam etmem gerekiyor, bilirsin. Her ey itimat meselesi." Sexton'n gnlk program defterini karan Gabrielle ban sallad. "Takviminize ilememi ister misiniz?" "Gerek yok. Zaten bu akam evde vakit geirmek istiyordum." 119 Akama ait sayfay bulan Gabrielle, Sexton'n kendi elyazsyla zaten kapatlm olduunu grd. Byk harflerle "K.G." yazyordu. Sexton bunu kiisel mesele, kritik gece veya kimseyle grme manasnda yazm olabilirdi; hangisi olduunu kimse bilemezdi. Senatr zaman zaman kendine bir "K.G." akam dzenleyip dairesinde geirir, telefonlar fiten eker ve yapmaktan en ok keyif ald eyin tadn karrd; eski dostlaryla konyan yudumlayp o gece iin siyaseti unutmu gibi davranmak. Gabrielle akn bir ifadeyle ona bakt. "Demek iin daha nceden planlanm K.G. zamann engellemesine izin vereceksiniz? ok etkilendim." "Bu adam beni vaktim olan bir akam yakalad. Onunla bir sre konuacam. Bakalm ne diyecek." Gabrielle bu gizemli arayann kim olduunu sormak istedi ama Sexton'n bilhassa ak davranmad belli oluyordu. Gabrielle burnunu ne zaman iin iine sokmamas gerektiini renmiti. evre yolundan kp Sexton'n ofis binasna yneldikleri srada Gabrielle bir kez daha Sexton'n defterinde K.G. harflerinin yazld saate bakt ve tuhaf biimde Sexton'n bu kiinin arayacan bildii hissine kapld. 27 NASA habikresinin ortasndaki buzu, sondaj platformuyla Eyfel Kulesi'nin tuhaf bir maketinin karmna benzeyen, on metre yksekliindeki ayakl bir yap iskelesi kaplamt. Devasa gktan karmakta nasl kullanlacan kestiremeyen Rachel, cihaz inceliyordu. Kulenin altnda pek ok vin, kaln cvatalarla buza sabitlenmi elik

levhalara tutturulmutu. Vinlere taklm elik kablolar, kulenin tepesindeki bir dizi makaradan geiyordu. Buradan dimdik aa inen kablolar, buza alm dar deliklere sarkyordu. ri csseli NASA adamlar srayla vinleri sktryorlard. Her skn ardndan kablolar, adamlar denir alyormu gibi birka santim yukar ekiliyordu. Dierleriyle birlikte kaz blgesine yaklarken, bir eyleri iyice anlamadm kesin, diye dnd. Adamlar gktan sanki buzun iinden ylece kaldryorlard. Yaknlardan gelen bir kadn sesi, "GERLM ETLEYN! LANET OLSUN!" diye bard. Rachel dnp baktnda, yaa bulanm parlak sari kar kyafetleri iinde ufak tefek bir kadn grd. Arkas dnkt ama Rachel buna ramen operasyondan onun sorumlu olduuna hi phe duymad. Klipsli defterine notlar alan kadn, nefret edilen bir eitim subay gibi ileri geri yryordu. "Bana yorulduk demeyin bayanlar!" Corky, "Hey Norah, zavall NASA olanlarna patronluk yapmaktan vazge de gel biraz benimle flrt et," diye seslendi. Kadn arkasn bile dnmedi. "Sen misin Marlinson? O clz sesini her yerde tanrm. Ergenlik ana eriince bir daha gel." Corky, Rachel'a dnd. "Norah cazibesiyle bizi styor." Hl notlar alan Dr. Manger, "Seni duydum, uzay ocuu," dye kt. "Ve eer popoma bakyorsan unu bil ki, bu kar pantolonlar stne on be kilo ekliyor." Corky, "Merak etme," diye seslendi. "Beni lgna eviren senin o ynl mamut popon deil, sevimli kiiliin." "Yeme beni." Corky yeniden gld. "Harika haberlerim var Norah. Galiba Bakan'n ie ald tek kadn sen deilsin." "Yapma be. Seni ie ald ya." Tolland laf devrald. "Norah? Biriyle tanmak iin biraz vaktin var m?" 121 Tolland'n sesini duyan Norah hemen yapt ii brakp arkasna dnd. O kat tavr annda yok olmutu. "Mike!" Neeli bir ifadeyle yanna koturdu. "Birka saattir seni grmyorum." "Belgeseli dzenliyordum." "Benim blmm nasl?" "Gz alc ve ok gzel grnyorsun." Corky, "zel efektler kulland," dedi. Yorumu duymazdan gelen Norah, kibar fakat mesafeli bir tebessmle Rachel'a dnd. Tekrar dnp Tolland'a bakt. "Umarm beni aldatmyorsundur Mike." Tolland'n sert yz onlar tantrrken hafife kzard. "Norah, seni Rachel Sexton'la tantrmak istiyorum. Bayan Sexton haber alma tekilatnda alyor ve Bakan'n istei zerine burda bulunuyor. Babas senatr Sedgewick Sexton." Tanmann ardndan Norah'nn yzne akn bir ifade gelmiti. "Bunu anlam gibi bile yapmayacam." Rachel'a tokalamas iin gevek bir el uzatrken, eldivenini bile karmad. "Dnyann tepesine ho geldiniz." Rachel glmsedi. "Teekkrler." Sesinin sertliine ramen Norah Mangor'n irin ve yaramaz bir simas oluuna armt. Ksa kesilmi kahverengi salarnn arasnda griler vard. Gzleriyse derin ve keskindi.. iki buz kristali. Kendinden emin duruu Rachel'n houna gitmiti. Tolland, "Norah," dedi. "Ne yaptn Rachel'a anlatacak birka dakikan var m?" Norah kalarn yay gibi yukar kaldrd. "Siz ikiniz birbirinizi ilk adlarnzla armaya baladnz demek? Vay vay vay." Corky homurdand. "Sana sylemitim Mike." Tolland ile dierleri kendi aralarnda konuup arkadan gelirlerken, Norah Mangor,,Rachel'a kulenin evresini gsteriyordu.

Norah bir yandan eliyle gsterirken, "Ayaklarn altndaki buzda alm delikleri gryor musun?" diye sordu. Mesafeli ses tonu imdi iine duyduu evkleyumuamt. buzdaki deliklere gz gezdiren Rachel ban sallad. Her biri yaklak otuz santim apndayd ve iine birer elik kablo sokulmutu. "Bu delikleri, gktandan rnekler kartp rntgenini ektiimiz zaman amtk. imdiyse ayn delikleri, boluklara ar i dililerini yerletirmek ve gktana vidalamak iin kullanyoruz. Ayrca her bir delikten otuz metrelik erit kablolar sarktp vida balarn sanayi kancalarna taktk. imdide gktan vinle yukar kaldryoruz. Yzeye karmalar bu bayanlarn saatlerini alacak ama kyor ite." Rachel, "Ben tam anladma emin deilim," dedi. "Gkta binlerce ton buzun altnda. Onu nasl kaldryorsunuz?" Norah, yap iskelesinin tepesinden aa l ayaklarn altndaki buza den krmz k huzmesinin kt yeri iaret etti. Rachel bunu daha nce grmt ama bir eit optik gsterge olduunu dnmt; nesnenin gml olduu yeri iaret eden bir ibre. Norah, "Bu bir galyum arsenid yar iletken lazer," dedi. k huzmesine daha yakndan bakan Rachel, minik bir delik atn ve buzun derinliklerinde parladn grd. Norah, "ok scak bir n," dedi. "Gktan kaldrrken styoruz." Rachel, kadnn plannn basitliini kavradnda olduka etkilenmiti. Norah lazer nn aa vererek, gktana arpncaya dek buzu eritmiti. Lazer nyla erimeyecek kadar youn olan gkta, lazerin ssn emip snyor ve etrafndaki buzu eritiyordu. NASA alanlar gktan yukar ektiklerinde snm ta, yukar doru yaplan basnla birletiinde etrafndaki buzlar eritiyor ve yzeye kmak iin kendine yol ayordu. Gktann stnde biriken erimi su ise tan kenarlarndan szlerek aadaki boluu dolduruyordu. Donmu tereyan kesen scak bir bak gibi. 123 Norah vinlerin stndeki NASA alanlarn gsterdi. "Jeneratrler bu yk kaldramaz, o yzden insan gc kullanyorum." Iilerden biri, "Yalan!" diye lafa kart. "nsan gc kullanyor, nk terlediimizi grmek houna gidiyor!" Norah, "Sakin ol" diye kt. "ki gndr souk aldk diye iten kaytaryorsunuz kzlar. imdi ekin bakalm." Iiler gld. "Peki bu iaretler ne ie yaryor?" Rachel, kulenin etrafna gelii gzel yerletirilmi gibi duran, otoyollardakilere benzeyen turuncu konileri gsterdi. Rachel benzer konileri kubbenin farkl kelerinde de grmt. Norah, "ok nemli bir buzul bilimi aleti," dedi. "Onlara BBBK diyoruz. `Buraya basarsan bileini krarsn'n ksaltlm." Iaretlerden birini kaldrnca, buzulun derinliklerindeki dipsiz bir kuyuya inen daire eklindeki delik meydana kt. "Basmamak lazm." Iareti yerine koydu. "Yapsal sreklilii incelemek iin buzulun her yerinde delikler atk. arkeolojide olduu gibi, bir nesnenin ka yldr gml olduu, yzeyin ne kadar altnda yattndan anlalr. Ne kadar aadaysa, o kadar uzun zamandr orda demektir. Bu yzden buzun altnda bir nesne bulunduunda, stnde ne kadar buz biriktiine bakarak, nesnenin oraya geli tarihini belirleyebiliriz. Yaptmz tarihlendirmenin doruluundan emin olmak iin, buz katmannn farkl yerlerini inceleyerek, blgenin depremle yarlmayla, heyelanla ve dier etkenlerle bozulmam tek bir tabaka halinde bulunduunu teyit ederiz." "Peki bu buzul nasl grnyor?" Norah, "Przsz," dedi. "Tek para halinde, mkemmel bir ta Hibir kusurlu izgi ya da buzul kayb yok. Bu gkta 'sabit d' dediimiz trden. 1716'da yeryzne indiinden beri hi el dememi ve bozulmam." Rachel duyduklarn biraz ge anlamt. "Tam olarak hangi yl dtn biliyor

musunuz?" Norah soruya arm gibiydi. "Elbette. Beni bu yzden ardlar. Buzu okurum." Yaknlarda duran silindir eklindeki buz tplerini gsterdi. Saydam telefon direklerine benziyorlard ve parlak turuncu renkte etiketle iaretlenmilerdi. "Bu buz nveleri donmu jeolojik kaytlar." Rachel'i tplerin yanna gtrd. "Yakndan bakarsan buzdaki katmanlar grebilirsin." Rachel eildi. Gerekten de tpn parlaklk ve berraklk asndan ince farkllklar gsteren saysz buz katmanlarndan olutuunu grebiliyordu. Katmanlar kt inceliinden yarm santim kalnla kadar eitlilik gsteriyordu. Norah, "Her k buzullara ar miktarda kar yaar;" dedi. "Ve her bahar bir zlme olur. Bu yzden her mevsim yeni bir skk katman grrz. En stten -yani en son ktan- balayarak aa doru sayarz." "Aataki halkalar saymak gibi." "O kadar basit deil Bayan Sexton. Unutmayn ki biz, onlarca metre uzunluundaki katmanlar lyoruz. Deerlendirme yapmak iin iklim bilimsel iaretleri okumamz gerekir: ya miktar, havadaki kirlilik ve benzer eyler." Tolland ile dierleri imdi onlara katlmlard. Tolland, Rachel'a glmsedi. "Buz hakknda ok ey biliyor, yle deil mi?" Rachel tuhaf bir biimde onu grdne sevinmiti. "Evet, harika biri." Tolland, "Ve son olarak, Dr. Mangor'n verdii 1716 tarihi kesinlikle doru," dedi. "Biz buraya gelmeden nce NASA arpma iin ayn yl tespit etti. Dr. Mangor kendi nvelerini kartt, kendi incelemelerini yapt ve NASA'nn yapt ii onaylad." Rachel etkilenmiti. Norah, We ne tesadftr ki," dedi. "Eski kifler 1716 ylnda Kuzey Kanada semalarnda parlak bir ate topu grdklerini iddia etmilerdi. gktana keif liderinin ansna Jungersol Meteoru ad verildi." 125 Corky, "Yani, nve tarihiyle tarihi kaytlarn birbiriyle rtmesi, Jungersol'n 1716'da grdn belirttii ayn gktann bir parasna baktmz kantlam oluyor," diye ekledi. NASA iilerinden biri, "Dr. Mangor!" diye seslendi. "n kanca grnmeye balad." Norah, "Tur sona erdi millet," dedi. "imdi gereklik zaman." Katlanan bir sandalye alp stne kt ve var gcyle bard. "Herkesin dikkatine, be dakika iinde yzeye kyor!" Kubbenin her bir yanndaki bilim adamlar, yemek ziline tepki veren Pavlov kpekleri gibi yaptklar ii braktlar ve kaz alanna koturdular. Norah Mangor ellerini kalalarna koyup hkimiyet alanna gz geezdirdi. "Pekl, Titanik'i kartalm bakalm." 28 oalan kalabaln iinde ilerleyen Norah, "Kenara ekilin!" diye haykrd. iler daldlar. Kontrol ele alan Norah, kablolarn hizalaryla gerginliklerini inceleyerek havasn att. NASA alanlarndan biri, "Kaldrn!" diye bard. Adamlar vinleri sklatrnca, kablolar delikten bir metre daha ykseldi. Kablolar yukar doru hareket ederken Rachel, kalabaln bekleyi iinde yava yava ne doru ilerlediini hissediyordu. Yannda duran Corky ile Tolland Noel ocuklarna benziyorlard. Buzdaki deliin arka tarafnda beliren NASA mdrnn iri cssesi, karl ann seyretmek iin yerini ald. NASA alanlarndan biri, "Makaralar!" diye bard. "ndekiler grnmeye balad." Deliklerden ykselen gri elik kablolar yerini sar zincirlere brakmt. "Ik metre daha kald! Sallamayn!" Yap iskelesinin etrafndaki grup seansta ilahi bir hayalini grnmesini bekleyen izleyiciler gibi sessizlie gmlmlerdi. Herkes ilk gren olmak iin kvranyordu. Ardndan Rachel onu grd. Incelen buz katmannn altndan gktann dumanl formu

belirmeye balamt. Dikdrtgen ve karanlk ekil, ilk bata bulankt ama buzlar iterek yukar ktka belirginleiyordu. Bir teknisyen, "Daha sk!" diye bard. Adamlar vinleri sknca, yap iskelesi gcrdad. "Bir buuk metre kald! Gerilimi eit tutun!" Rachel artk tan stndeki buzun, doum yapmak zere olan gebe bir hayvan gibi yukar doru esnediini grebiliyordu. Tmsein tepesinde lazerin girdii noktann etrafnda, buzda ufak bir daire eriyerek almaya ve delik giderek bymeye balamt. Birisi, "Rahim geniledi!" diye bard. "Dokuz yz santimetre!" Huzursuz bir kahkaha sessizlii bozdu. "Tamam, lazeri kapatn!" Birisi bir dmeye bast ve n kayboldu. Ve sonra olay vuku buldu. Dev kaya paras, paleolitik bir tanrnn fkeli gelii gibi yzeyi dumanlar iinde krd. ri bir ekil buharlarn arasnda buzdan kt. Vinleri idare eden adamlar, ta tamamen buzdan kurtulup kaynayan su kuyusunun stnde, kzgn bir halde sular damlatana dek aslmaya devam ettiler. Rachel bylendiini hissediyordu. Kablolarda sallanrken sular damlatan gktann floresan nda parlayan girintili yzeyi, talanm kuru erik gibi buruuk ve kararmt. Tann bir ucu yuvarlak ve dzd. Bu ksmn atmosferde yol alrken paralanp koptuu anlalyordu. 127 Kavrulmu fzyon kabua bakan Rachel, gktann dnyaya doru alev topu halinde hzla dtn hayal edebiliyordu. Ama bu yzyllar nce olmutu. imdi ise yakalanan yaratk kablolardan sarkyor ve vcudundan sular damlyordu. Av sona ermiti. Bu olayn asl dramatik yan Rachel'a o anda dank etti. nnde sallanan nesne baka bir dnyadan geliyordu, milyonlarca kilometre uzaktan. Ve iinde de insann evrende yalnz olmadnn kant vard. Bu ann cokusu sanki herkesi ayn anda yakalamasna, kalabalk bir anda slk alp alklamaya balad. Mdr bile kendini kaptrm gibiydi. alan erkek ve kadnlarn srtna vurarak onlar kutluyordu. Rachel onlara bakarken, birden NASA iin sevindi. Gemite anslar iyi gitmemiti. Sonunda bir eyler deimeye balamt. Bu an hak ediyorlard. Buzdaki derin delik artk habikrenin iindeki kk bir yzme havuzunu andryordu. Altm metre derinliindeki havuzun erimi suda oluan yzeyi, kuyunun buzlu duvarlarna bir sre arptktan sonra duruldu. Kuyunun su izgisi buzul yzeyinin yaklak bir metre altndayd. Bu aykrla gktann eksilen ktlesiyle, buzun erirken azalma nitelii sebep oluyordu. Norah Mangor derhal deliin etrafna BBBK iaretlerini dizdi. Delik aka grlebildii halde, fazla yakna giden merakl biri kaza eseri iine dtnde sonular lmcl olabilirdi. Kuyunun duvarlar kat buzdan otuuyordu, basacak yer yoktu ve yardm almakszn dar trmanmak imknszd. Lawrence Ekstrom buzun stnde onlara doru yrd. Hemen Norah Mangor'n yanna gidip skca tokalat. "yi i baardnz Dr. Mangor." Norah, "Yazl vg bekliyorum," diye cevap verdi. "Alacaksnz." Mdr imdi Rachel'a dnmt. Daha neeli, daha rahatlam grnyordu. "Syler misiniz Bayan Sexton, profesyonel pheci ikna oldu mu?" Rachel glmsemekten kendini alamad. "Afailad demek daha doru olur" "Gzel. O halde beni takip edin." Rachel, mdr habikrenin kar tarafnda, sanayi tipi konteyneri andran byk metal bir karavann yanna kadar izledi. Karavann stne askeri kamuflaj desenleri boyanm ve GTH harfleri baslmt. Ekstrom, "Bakan' burdan arayacaksnz," dedi.

Rachel, Gvenli Tanabilir Haberleme, diye dnd. Rachel bar zamannda NASA'nn kullanabileceini hi tahmin etmemi olsa da, bu tanabilir haberleme aralar standart sava alan tertibatyd. Ama Mdr Ekstrom'un gemii Pentagon'a dayanyordu, bu yzden bu trden oyuncaklar edinmesi olasyd. GTH'nin banda dikilen iki silahl nbetinin sert yz Rachel'da, d dnyayla temas kurmann sadece Mdr Ekstrom'un izniyle mmkn olabilecei hissini uyandryordu. Grne baklrsa kapsama alan dndaki sadece ben deilim. Ekstrom karavann dndaki nbetilerden biriyle konutuktan sonra Rachel'a dnd. "yi anslar," dedi. Ve sonra gitti. Nbetilerden biri karavan kapsna vurunca, kap ieriden ald. Ieriden kan bir teknisyen, Rachel'a girmesini iaret etti. Rachel, onu takip etti. GTH'nin ii karanlk ve havaszd. Rachel tek bir bilgisayar ekrannn mavimtrak nda telefon tertibatnn, telsizin ve uydu haberleme cihazlarnn yerini grebildi. Kapal yer korkusuna kaplm gibiydi. eride k aylarnda bodrumlarda hissedilen cinsten rutubetli bir hava hkimdi. "Ltfen buraya oturun Bayan Sexton." Teknisyen tekerlikli bir sandalye getirerek, Rachel' dz ekranl monitrn karsna oturttu. nne bir mikrofon yerletirerek, bana byk AKG kulaklklarndan takt. Gnlk ifre defterine baktktan sonra teknisyen, yannda duran bir cihazn tularna basarak uzun bir ifre girdi. 130 Rachel'n nndeki ekrand zaman ler belirdi. 00.60 SANYE Zaman ler geri sayma balaynca teknisyen honut bir edayla ban sallad. "Balantya bir dakika:" Arkasn dnp ikarken, kapy arkasndan arparak kapatt. Rachel srgnn dardan kilitlendiini duydu. Harika. Altm saniyelik saatin geri saymn seyredip karanlkta beklerken sabahtan beri ilk kez kendi bana kalabildiini fark etti. Gne balarken uyandnda kendisini nelerin beklediine dair en ufak fikri yoktu. Dnya d yaam. Bugn artk, tm zamanlarn en popler efsanesi, efsane olmaktan kmt. Rachel bu gktann, babasnn kampanyas iin ne kadar ykc olacan henz fark etmeye balyordu. NASA'ya ayrlan fonun krtaj haklaryla, refahla ve toplum salyla hi alakas olmamasna ramen babas bir alaka kurmutu. imdi ise elinde patlayacakt. Birka saat iinde Amerikallar bir kez daha NASA zaferinin cokusuna kaplacaklard. Gz yal hayalperestler belirecekti. Bilim adamlarnn az ak kalacakt. ocuklarn hayal dnyas zgrle kavuacakt. Bu olaanst an, dolar sarfiyat mevzusunu glgeleyecek ve nemsiz klacakt. Bakan emsalsiz bir kahramana dnp ykselirken, bu kutlamalarn arasnda ticarete yatkn senatr, maceraperest Amerikan ruhuna aykr, dar grl bir pinti gibi grnecekti. Bilgisayardan uyar sesi gelince Rachel ban kaldrd. 00.05 SANYE nndeki ekran birden titreti ve bulank bir Beyaz Saray amblemi belirdi. Ksa sre sonra bu resim yerini Bakan Herney'nin simasna brakt. Gzlerinde muzip bir ltyla "Merhaba Rachel," dedi. "Ilgin bir akamst geirdiine eminim." 29 Senatr Sedgewick Sexton'n ofisi, Kongre Binas'nn kuzeydousundaki C Caddesi'nde yer alan Philip A. Hart Senato Ofis Binas'ndayd. Bina eletirmenlerin ofis binasndan ok hapishaneye benzettii, beyaz drtgenlerden oluan neomodern bir kafes grnmndeydi. Gabrielle Ashe nc katta, bilgisayarnn nnde uzun bacaklaryla ileri geri volta atyordu. Ekranda yeni bir e-posta mesaj vard. Bundan ne mana kartmas gerektiini kestiremiyordu. Ilk iki satrda yle yazyordu:

SEDGEWICK CNN'DE OK ETKILEYICYDI. SANA BAKA HABERLERIM VAR. Gabrielle son birka haftadr benzer mesajlar alyordu. Gnderici adresi "" blgesinden geliyormu gibi grnse de sahteydi. Gizemli muhbirin Beyaz Saray'dan olduu anlalyordu ve bu kii her kimse son zamanlarda NASA mdryle Bakan arasndaki gizli sakl toplantnn haberi de dahil olmak zere, Gabrielle'a siyasetle ilgili her trl bilgiyi salayan bir kaynak haline gelmiti. Gabrielle ilk balarda e-postalara kar kukucu yaklamt ama daha sonradan verilen ipularn kontrol ettiinde, bilginin srekli doru kmas onu artmt. NASA'nn ar harcamalar hakkndaki bilgiler, planlanan ar maliyetli grevler, NASA'nn dnya d yaam araynn sonu getirmediine ve fazla bte ayrldna dair veriler, hatta NASA'nn oy verenleri Bakan'dan uzaklatrdna dikkat eken dahili fikir anketleri. Senatrn gzndeki deerini kaybetmemek iin Gabrielle, ona Beyaz Saray'dan eposta yoluyla yardm aldn sylememiti. Bilgiyi ona "kaynaklarndan birinden" geliyormu gibi aktarmt. 131 Sexton ise her zaman takdir etmi ve kaynann kim olduunu sormamt. Gabrielle senatrn, cinsel tavizler verdiini dndne emindi. Ve ne yazk ki senatr zrnk kadar rahatsz etmiyordu. Adm atmay brakan Gabrielle bir kere daha gelen mesaja bakt. E-postalarn ierdii mana akt: Beyaz Saray'dan birisi, bu seimleri senatr Sexton'n kazanmasn istiyor ve NASA'ya saldrmas iin ona yardim ediyordu. Ama kim? Ve neden? Gabrielle, batan gemiden kaan bir fare, diye dnd. Bir Beyaz Saray alannn, Bakan'n makamn kaybetmek zere olduunu grerek iini salama balamak ya da grev deiiminin ardndan baka bir pozisyonda almak iin galip geleceini grd adaya iyilik yapmas Washington'da allmadk bir ey deildi. Grne baklrsa Sexton'n zaferinin kokusunu alan biri, nceden yatrm yapmaya balamt. Gabrielle'n ekranndaki mesaj sinirini bozuyordu Bugne dek aldklarna benzemiyordu. ilk iki satr onu fazla rahatsz etmemiti. Ama son iki satrda yazanlar rahatsz ediyordu: DOU RANDEVU KAPISI, 16.30 YALNIZ GEL. Bilgi kayna daha nce hi bulumay teklif etmemiti. Bununla birlikte Gabrielle yz yze grmek iin gzlerden uzak bir yeri daha uygun buluyordu. Dou Randevu Kaps? Bildii kadaryla Washington'd sadece bir tane Dou Randevu Kaps vard. Beyaz Saray'n nnde mi? Bir tr aka m bu? Gabrielle e-posta yoluyla cevap veremeyeceini biliyordu; yazdklar hep iletilemedi mesajyla geri dnyordu. Gndericinin isimsiz bir adresi vard. Bu da alacak bir ey deildi. Sexton'a m dansam Ama hemen bu fikirden vazgeti. Ayrca bu e-postadan bhsederse, ona dier eyleri de anlatmas gerekecekti. Muhbirinin Gabrielle'a kendini gvende hissettirmek iin gn nda ve kamuya ak bir yerde bulumak istediine karar verdi. Ayrca bu kii son iki haftadr ona yardm etmekten baka bir ey yapmamt. Bu kii her kimse bir dost olduu ortadayd. E-postay son kez okuyan Gabrielle saate bakt. Bir saati kalmt. 30 Gkta buzun iinden baaryla kartldndan beri NASA mdrnn huzursuzluu azalmt. Michael Tolland'n alt blme doru yrrken kendi kendine, imdi her ey yerli yerine oturmaya balad, diye dnd. Artk bizi hibirey durduramaz. Televizyoncu bilim adamnn arkasna kadar gelen Ekstrom, "Nasl gidiyor?" diye sordu. Ban bilgisayarndan kaldran Tolland, yorgun fakat heyecanl grnyordu. "Montaj ksm nerdeyse bitti. Sizinkilerin ektii filmlerden bazlarn yklyorum. Bitmesi yakndr."

"Gzel." Bakan, Ekstrom'dan, Tolland'n belgeselini mmkn olan en ksa srede Beyaz Saray'a gndermesini istemiti. Bakan'n bu projede Michael Tolland' kullanma isteine pheyle bakm olsa da, belgeselin bir ksmn grmek Ekstrom'un fkrini deitirmiti. Televizyon yldznn gl konuma becerisi, sivil bilim adamlaryla yaplan rportajlarla birleince on be dakikalk heyecan verici ve anlalr bir belgesele dnmt. Tolland NASA'nn baaramadn kolayca elde etmiti; bilimsel bir kefi, ukalalk taslamadan ortalama bir Amerikalnn anlayaca seviyede aklamay Ekstrom, "Montaj bitirince basna ayrlan blme getir. Dijital kopyay birisi Beyaz Saray'a aktarr," dedi. "Peki efendim." Tolland iine geri dnd. 133 Ekstrom yrmeye devam etti. Kuzey duvarna geldiinde habikrenin "basna ayrlan blm"nn dzgn biimde kurulmu olduunu grmek onu yreklendirdi. Buzun stne byk mavi bir hal serilmiti. Halnn ortasna, stnde mikrofonlarn yer ald, nnde NASA amblemli rt sarkan uzun bir sempozyum masas yerletirilmiti ve arka fonda dev bir Amerikan bayra aslyd. Tiyatro sahnesini tamamlamak zere gkta sempozyum masasnn hemen nndeki bir kzan stne tanmt. Ekstrom bu blmde bir kutlama havas estiini grdne memnundu. alanlarn ou gktann evresine toplanmlar, atein etrafndaki kamplar gibi ellerini scak nesneye uzatyorlard. Ekstrom vaktin geldiine karar verdi: Basna ayrlan blgenin arkasndaki mukawa kutularn yanna gitti. Kutular o sabah Grnland'dan getirtmiti. Hoplayp zplayan alanlara kutu bira datrken, "kiler benden!" diye bard. Birisi, "Hey patron!" diye seslendi. "Teekkrler! Hem de soukmu bunlar!" Ekstrom glmsedi. "Buzda beklettim." Herkes gld. Yzn buruturarak elindeki biraya bakan bir bakas, "Durun birdakika!" diye bard. "Bunlar Kanada mal! Vatanseverliiniz nerde kald sizin?" "Arkadalar burda btemiz kstl. En ucuz bunlar bulabildim." Daha byk bir kahkaha koptu. NASA televizyon ekibinden biri megafona, "Sayn mterilerin dikkatine" diye anons yapt. "Medya klandrmasna gemek zereyiz. Geici krlk yaayabilirsiniz." Birisi, "Ve karanlkta pmek yok," diye bard. "Bu bir aile program!" Ekstrom, ekibi projektr klar ve aydnlatmadaki son ayarlamalar yaparken, duyduu esprilere keyifle glyordu. "Medya klandrmasna gemeye be, drt, , iki..." Halojen klar snnce kubbenin ii aniden karard. Birka saniye iinde tm klar snmt. Kubbeye kr bir karanlk hkimdi. Birisi akayla lk att. Bir bakas glerek, "Kim kma imdik att?" diye bard. Sadece ksa bir an sren karanl, medya klarnn gl parlakl deldi. herkes gzlerini ksmt. Dnm artk tamamlanmt; NASA habikresinin kuzey eyrek dairesi bir televizyon stdyosu haline gelmiti. Kubbenin geri kalan ksm, geni4 bir samanl andryordu. Geri kalan ksmlardaki tek k, kavisli tavandan yansyarak bo alma alanlarnda uzun glgeler meydana getiren medya klarnn zayf uzantlaryd. Takmnn gkta etrafnda toplandn grmekten mutluluk duyan Ekstrom karanla geti. Kendini, ylbanda aacn etrafnda elenen ocuklarn seyreden bir baba gibi hissediyordu. nnde nasl bir felaketin uzandn hi bilmeyen Ekstrom, bunu ne kadar ok hak ettiklerini bir tek Tanr bilir, diye dnyordu. 31

Hava deiiyordu. Yaklaan mcadelenin ackl habercisi katabatik rzgr, uuldayarak esti ve Delta Gc'nn snana iddetle arpt. Frtna kaplamalarn germeyi bitiren Delta-Bir, ierideki iki ortann yanna gitti. Bunu daha nce yaamlard. Yaknda geecekti. Delta-ki mikrobottan gelen canl video grntlerini seyrediyordu. "una baksan iyi olur," dedi. 135 Delta-Bir yanna geldi. Kubbe, kuzey tarafndaki parlak aydnlk hari karanla gmlmt. Habikrenin geri kalannn sadece ana hatlar grnyordu. "Bir ey deil," dedi. "Bu akam iin televizyon klandrmalarn test ediyorlar." "Sorun klandrma deil." Delta-ki buzun ortasndaki karanlk lekeyi iaret etti; gktann kartld su dolu delii. "Sorun bu." Delta-Bir delie bakt. Etrafnda hl iaretler vard ve suyun yzeyi sakin grnyordu. "Ben bir ey gremiyorum." "Bir daha bak." Kumanda kolunu hareket ettirerek, mikrobotu deliin stne doru ynlendirdi. Delta-Bir erimi su havuzuna yakndan baknca, aknlkla geri ekilmesine neden olan bir ey grd. "Bu da ne..." Delta- yanlarna gelip bakt. O da armt. "Tanrm. Bu gktann kartld ukur mu? Su byle mi yapar?" Dielta-Bir, "Hayr," dedi. "Kesinlikle yapmaz." 32 Rachel Sexton Washington D.C.'den drt bin be yz kilometre uzakta byk metal bir konteyner iinde oturduu halde, kendini Beyaz Saray'a arlm gibi bask altnda hissediyordu. Onndeki video telefonun ekrannda Beyaz Saray'daki iletiim odasnda bakanlk ambleminin nnde oturan Bakan Zach Herney'nin berrak grnts vard: Dijital ses balants kusursuzdu ve o saniyelik gecikmeler de olmasa, adamn yan odada oturduu dnlebilirdi. Neeli ve samimi bir grme yapyorlard. Bakan, NASA kefi ve szc olarak byleyici Michael Tolland' kullanma tercihi hakknda Rachel'n olumlu dncelerine memnun olmu gibiydi. Bakan iyimser ve espritel bir havadayd. Sesi biraz daha ciddileen Herney, "Mkemmel bir dnyada bu kefin tam anlamyla bilimsel kabul edilecei konusunda hemfikir olduuna eminim" dedi. Durup ne eildi ve yz tm ekran doldurdu. "Ne yazk ki mkemmel bir dnyada yaamyoruz ve ilan ettiim anda NASA'nn zaferi bir siyaset mana dnecek." "Inandrc kant ve aklamasn yapmak iin setiiniz kiiyi dnnce halkn ya da muhalefetin bu kefi, doruluu ispatlanm bir gerek olarak kabul etmekten baka bir ey yapabileceini sanmyorum." Herney neredeyse zgn bir ifadeyle gld. "Siyasetteki muhaliflerim grdklerine inanacaklardr Rachel. Ama beni asl kayglandran, grdklerinden holanmayacak olmalar." Rachel, babasnn adn zikretmemek iin Bakan'n byk bir zen gsterdiini fark etmiti. Sadece "muhalefetten" ve "siyasi muhaliflerden" bahsediyordu. "Peki siz muhaliflerinizin siyasi sebeplerden tr bunun bir aldatmaca olduunu haykracaklarn m dnyorsunuz?" "Oyunun kural bu. Tek yapmalar gereken, bu buluun NASA ile Beyaz Saray arasnda uydurulmu siyasi bir aldatmaca olduunu syleyerek kuku uyandrmak. Bunun ardndan kendimi sorgulamalarn ortasnda bulacam. Gazeteler NASA'nn dnya dnda yaam kantlar bulduunu unutacak ve medya kendini aldatmacann delillerini toplamaya adayacak Ama bu bulua atlan iftira hem bilim, hem Beyaz Saray ve samimi olmak gerekirse hem de lke iin kt olacak." "Siz de bu yzden elinizde tam bir kant ve sivil bilim adamlarnntasdiki olmadan duyuru yapmay ertelediniz." "Bu bilgiyi pheye hi yorum brakmayacak ekilde sunmay amalyorum. Bu buluun layk olduu lekesiz itibar kazanmasn istiyorum. NASA bunu hak ediyor." Rachel'n igdleri kprdanmaya balamt. Benden ne istiyor?

"Siz bana yardm etmek iin esiz bir konumdasnz," diye devam etti. "Analiz uzmanlndaki tecrbeleriniz ve rakibimle olan balarnz, bu bulu konusunda size muazzam bir gvenirlik salyor." 137 Rachel'n gz alyordu. Beni kullanmak istiyor... Tpk Pickering'in syledii gibi. Herney, "Bu kef, Beyaz Saray istihbarat irtibatm... ve rakibimin kz olarak bizzat desteklemenizi rica ediyorum," dedi. Ite sylemiti. Apak ifade etmiti. Herney destek vermemi istiyor. Rachel gerekten de Zach Herney'nin bu trden siyasi nispetler yapmayacak biri olduunu dnmt. Rachel'n kamu nnde destek vermesi, bu gktan babas iin kiisel bir mesele haline getirecek ve senatr, kznn gvenirliini sarsmadan buluun gvenirliine kar saldrya geemeyecekti. Bu, "nce aileler" diyen bir adayn lm ferman olurdu. Ekrana bakan Rachel, "Samimi olmak gerekirse efendim," dedi. "Benden byle bir ey istemenize ok ardm." Bakan bozulmu gibiydi. "Yardm etmek sizi heyecanlandrr diye dnmtm." "Heyecanlanmak m? Efendim, babamla yaadm srtmeleri bir kenara brakalm, bu isteiniz beni ok mkl bir duruma sokuyor. Kamunun gzleri nnde babamla baa ba bir mcadeleye girmeden de yeterince sorun yayorum. Bu adamdan holanmadm her ne kadar itiraf etsem de, o benim babam ve akas kamu nnde beni ona kar kullanmak size yakmaz." "Durun biraz!" Herney ellerini havaya kaldrp sallad. "Kamu nnde olacan kim syledi?" Rachel duraksad. "Saat yirmideki basin konferansnda NASA mdrne elik etmemi istediinizi sandm." Herney'nin kahkahas hoparlrlerde yankland. "Rachel, benim nasl biri olduumu sanyorsun? Gerekten de birisinin ulusal televizyonda babasn arkadan baklamasn isteyeceimi mi dndn?" "Ama dediniz ki..." "NASA mdrnn btn o ilgiyi ba dmannn kzyla paylamasn isteyeceimi mi sandn? Seni kmsemek istemem ama bu basn konferans bilimsel bir sunum olacak. Gktalar, fosiller ya da buzul yaplaryla ilgili bilgin bu olaya daha fazla gvenirlik katar m bilmiyorum." Rachel kzardn hissetti. "Ama o zaman... nasl bir destek vermemi istiyorsunuz?" "Konumuna daha uygun bir ey." "Dinliyorum efendim." "Sen benim Beyaz Saray istihbarat balantmsn. Milli nem tayan meselelerde alanlarm bilgilendirirsin." "alanlarn nnde mi destek vermemi istediniz?" Yanl anlama Herney'i hl elendiriyor gibiydi. "Evet bunu istiyorum Fteyaz, Saray'n dnda karlaacam phecilik, kendi alanlarmla kyaslandnda hi kalr. Burda byk bir isyann ortasndayz. Beyaz Saray'n iindeki gvenirliim ok sarsld. alanlarm NASA'ya ayrlan fonu kesmem iin bana yalvardlar. Onlara aldr etmemem siyasi intihard." "u ana dek." "Kesinlikle: Sabah da konutuumuz gibi bu buluun zamanlamas siyasetin iindeki phecilerde kuku uyandracak ve hi kimse benim alanlarmn u an olduu kadar pheci olamaz. Bu yzden bu bilgiyi ilk duyduklarnda..." "alanlarnza henz gktandan bahsetmediniz mi?" "Sadece en kdemli birka danmanm biliyor. Bu kefi sir olarak saklamak ok nemliydi." Rachel hayrete dmt. syan kmasna amamak lazm. "Ama ben bu sahada almyorum. Gkta pek de istihbaratla ilintili bir rapor "Geleneksel anlamda deil ama her zaman yaptn iin tm unsurlar mevcut; ayklanmas gereken karmak veriler, siyasi ynleri..."

"Ben gkta uzman deilim efendim. alanlarnza NASA mdr aklama yapsa daha iyi olmaz myd?" 139 "aka m yapyorsun? Burdaki herkes ondan nefret ediyor. alanlarmn gznde o, beni baarsz yatrmlara ynelten bir satcdan bakas deil." Rachel ne demek istediini anlyordu. "Peki Corky Marlinson? Astrofzik dalnda Ulusal Bilim Madalyas var. Ona benden daha ok inanrlar." "Benim alanlarm siyaseti Rachel, bilim adam deil. Sen Dr. Marlinson'la tantn. Bence mthi biri ama beyninin szel tarafn kullanmaya alkn entelektellerden oluan takmma bir astrofziki aklama yaparsa, sudan km bala dnerler. Benim kolay anlalr birine ihtiyacm var. O kii sensin Rachel. alanlarm senin yaptn ii biliyorlar, ayrca soyadn dikkate alndnda, alanlarmn dinleyebilecei tarafsz bir konumac saylrsn." Rachel, Bakan'n nazik tavr karsnda yelkenlerinin suya indiini hissediyordu. "En azndan isteinizle, rakibinizin kz olmamn bir balants olduunu kabul ediyorsunuz." Bakan mahcup bir edayla gld. "Elbette var. Ama tahmin edebil cein gibi, kararn ne olursa olsun alanlarma bir ekilde bu aklama yaplacak. Sen bu i iin biilmi kaftansn Rachel. Bu aklamay yapmaya en yakan kii sensin ve ayrca gelecek dnem alanlarm Beyaz Saray'dan kovmak isteyen adamn ok yakn bir akrabassn. Her iki ynden de gvenilirliin var." "Sat iinde olmalymsnz." "Iin dorusu yleyim. Baban da yle. Ve drst olmak gerekirse karlkl bir anlama yapmak istiyorum." Bakan gzlklerini karp Rachel'a bakt. Rachel, babasndaki gten bir miktar bu adamda da olduunu hissetti. "Senden bunu bir iyilik olarak rica ediyorum Rachel, stelik yaptn iin bir paras olduuna inanyorum. Yantn nedir? Evet mi hayr m? alanlarma bu konuyu aklayacak msn?" Rachel GTH konteynerinde kapana ksldn hissetti. Emrivaki yapmakta stne yok. Video ekranndaki kararll, drt bin be yz kilometre uzaktan bile kendini hissettiriyordu. Ayrca houna gitsin ya da gitmesin, bunun son derece mantkl bir istek olduunun da farkndayd. Rachel, "Ama artlarm var," dedi. Herney kalarn yukar kaldrd. "Ne gibi?" "alanlarnzla zel olarak greceim. Gazeteci olmayacak. zel bir toplant olmal, tm kamuoyu nnde destek vermeyeceim." "Sz veriyorum. Toplant zaten ok zel bir yerde ayarland." Rachel iini ekti. "Peki o halde." Bakan'n keyf yerine gelmiti. "ok gzel." Rachel saatine baktnda, on alty getiini grnce ard. Sersemlemi bir halde, "Bir saniye," dedi. "Saat yirmide canl yayna kacaksnz. Hi vaktimiz yok. Beni buraya gnderdiiniz o garip aygtn iinde bile Beyaz Saray'a ulamam en az birka saat alr. Ayrca konuacaklarm hazrlamam gerek ve..." Bakan ban iki yana sallad: "Sanrm yeterince iyi aklayamadm. Bu aklamay, u an bulunduun yerden video konferans araclyla yapacaksn." Rachel, "Ya," derken tereddt iindeydi. "Saat ka gibi dnyordunuz acaba?" Herney srtarak, "Sahi," dedi. "imdiye ne dersin? Burda herkes toplanm, byk ve bo bir televizyon ekranna bakyor. Seni bekliyorlar." Rachel'n tm vcudu gerildi. "Efendim, hi hazrlkl deilim. Mmkn olsayd..." "Onlara gerei syle yeter. Bu ne kadar zor olabilir?" "Ama..," Bakan ekrana doru eilerek, "Rachel," dedi. "Sen veri toplayp ileterek para kazanyorsun. Bu senin iin. Orda neler olduunu anlat yeter." Video ileti cihazndaki bir dmeye uzand ama sonra durdu. "Ayrca, sana iktidar

mevkiini ayarladm iin sanrm memnun olacaksn." Rachel, onun ne demek istediini anlamad ama sormak iin ok ge kalmt. Bakan dmeyi 141 kaldrd. Rachel'n nndeki ekran bir sreliine karard. Grnt yeniden geldiinde, Rachel hayatnda grd en cesaret krc manzaraya bakyordu. Beyaz Saray Oval Ofisi tam nnde duruyordu. Tklm tkt. Herkes ayaktayd. Tm Beyaz Saray alanlar orada gibiydi. Ve hepsi de ona bakyordu. Rachel kendi grntsnn Bakan'n masasnn stnde grndn fark etti. Iktidar mevkiinden konuacam. Rachel imdiden terlemeye balamt. Beyaz Saray alanlarnn yznden, Rachel' grmekten en az onun kadar ardklar anlalyordu. atlak bir ses, "Bayan Sexton?" diye seslendi. Odadaki yzleri tarayan Rachel, sonunda kimin konutuunu buldu n srada oturmaya hazrlanan srk gibi bir kadnd. Marjorie Tench Kadnn kalabaln iinde bile fark edilir bir grnts vard. Halinden memnun bir sesle, "Bize katldnz iin teekkr ederim Bayan Sexton," dedi. "Bakan bize verecek haberleriniz olduunu syledi." 33 Paleontolog Wailee Ming zel alma blmnde tek bana oturmu, karanln keyfini kartyordu. i, akam yaanacak olayn beklentisiyle doluydu. Yaknda dnyann en nl paleontolou olacam. Michael Tolland'n belgeselde cmert davranarak, Ming'in yorumlarna bolca yer verm' olmasn umuyordu. Ming yaklaan hretin hayalini kurarken, ayaklarnn altndaki buzun hafife sarslmas, yerinden sramasna sebep oldu. Los Angeles'ta yaad iin gelien deprem sezgileri, yerdeki en ufak sarsntlara kar bile hassasiyetini arttrmt. Ama Ming o an iin bu titreimlerin son derece normal olduunu hatrlayarak samaldn dnd. Derin bir nefes verirken, iinden sadece buzullar parcalanyor, diye geirdi. Bu duruma hl alamamt. Birka saatte bir, buzullarn bir kesinden dev bir buz ktlesi kopup denize derken, geceleri uzaklardan gmbrt sesleri geliyordu. Norah Mangor buna gzel bir isim bulmutu: Yeni buzdalarnn doumu.. Artk ayaa kalkm olan Ming, kollarn esnetti. Habikrenin dier tarafna baknca, uzaklardaki televizyon klarnn altnda bir kutlama hazrl yapldn grd. Ming partilerden pek holanan bir tip deildi, bu yzden habikrenin dier tarafina yneldi. Bo alma blmlerinden oluan labirent imdi bir hayalet ehri andryordu. Kubbede kasvetli bir hava hkimdi. Ieri giren serin esintiyi hisseden Ming, uzun devety paltosunun dmelerini ilikledi. Ileride gktann karld delii grebiliyordu; tm insanlk tarihin en muhteem fosillerinin alnd noktay. Dev metal tripod toplanmt ve etraf iaretlerle evrili kuyu, geni bir buz garajnda dikkat edilmesi gereken derin ukur gibi, ortada tek bana duruyordu. Ming arada gvenli bir mesafe brakarak, deliin etrafnda yrd ve souk su dolu altm metrelik ukura bakt. Yaknda sular yeniden donarak, orada herhangi birinin bulunduuna dair tm izleri silecekti. Ming, su havuzunun gzel bir manzara oluturduunu dnd. Karanlkta bile. zellikle karanlkta. Ming bu dncenin hemen ardndan duraksad. Sonra anlad. Ters giden bir eyler var. Ming suya biraz daha yakndan bakarken, az nceki honutluunun yerini aniden akl karklna braktn hissetti. Gzlerini krptrp bir kez daha bakt ve baklarn hemen kubbenin kar tarafna yneltti... elli metre tede, basna ayrlan blgede kutlama yapan insanlara. Bulunduklar yerden onu karanlkta gremeyeceklerini biliyordu. 143 Bunu birine sylemeliyim, yle deil mi?

Ming, onlara ne syleyeceini dnrken suya bir daha bakt. Acaba grd grsel bir yanlsama myd? Tuhaf bir yansma olabilir miydi? Emin olamayan Ming, iaretlerin nne geerek, deliin kenarnda meldi. Su seviyesi buz seviyesinin bir metre altndayd. Daha iyi grmek iin biraz daha yaklat. Evet, kesinlikle tuhaf bir ey vard. Bunu anlamamak imknszd ama kubbedeki klar kararana kadar kendini belli etmemiti. Ming ayaa kalkt. Birisi mutlaka bunu duymalyd. Basna ayrlan blme doru hzl admlarla yrmeye balad. Sdece birka adm atmt ki, Ming olduu yerde donakald. Aman Tanrm! Deliin yanna dnerken gzleri fal ta gibi almt. Tam olarak imdi anlamt. Yksek sesle, "mknsz," diye haykrd. Ama Ming tek aklamann bu olduunu biliyordu. Kendi kendine, iyi dn, dedi. Mantkl bir aklamas olmal. Ama Ming dndke, grdnn ne olduu hakknda daha fazla ikna oluyordu. Baka aklamas yok! NASA ile Corky Marlinson'n bylesi artc bir eyi gzden karm olmalarna inanmyordu ama ikyeti de yoktu. Bu artk Wailee Ming'in kefi! Heyecandan titreyerek yakndaki alma blmesine kotu ve bir deney tp buldu. Tek ihtiyac olan az miktarda bir su rneiydi. Kimse buna inanmayacakt! 34 nndeki ekranda grd kalabala hitap ederken, sesini titretmemeye uraan Rachel, "Beyaz Saray'n istihbarat muhatab olarak grevim, dnyada siyasi adan hareketli blgelere seyahat etmek, alkantl durumlar analiz etmek, Bakan'a ve Beyaz Saray alanlarna rapor yazmak," dedi. Sa diplerinde oluan teri silen Rachel, hi haber vermeden bu aklamay bana sard iin, iinden Bakan'a kfretti. "Daha nceki seyahatlerimde hi bu kadar egzotik bir yere gelmemitim " Rachel iinde bulunduu konteyneri eliyle gsterdi. "ster inann isterr inanmayn, u anda size Kuzey Kutup Dairesi'nde doksan metre kalnlndaki bir buz ktlesinin stnden sesleniyorum." Rachel nndeki ekranda grd yzlerde akn bir bekleyi ifadesi sezinledi. Oval Ofis'e dolumalarnn bir sebebi olduunu elbette biliyorlard ama herhalde hibiri bunun Kuzey Kutbu'ndaki gelimelerle ilgisi olacan tahmin etmemiti. Yeniden terler birikmeye balamt. Syleyeceklerini toparla Rachel. bu senin iin. "Bu akam byk bir onur, gurur ve... hepsinden te byk heyecanla karnzdaym." Bo baklar. fkeyle terini silerken, hay iine edeyim, diye dnd. Bunu yapacama dair imza atmadm. . Rachel, eer orada olsayd annesinin ne diyeceini ok iyi biliyordu: phen varsa, syle gitsin! Eski Yankee atasz annesinin hayat felsefesi haline gelmiti, yani nasl olursa olsun, gerei syle! Tm glkleri ortadan kaldrr. Derin bir nefes alan Rachel, dik oturarak deruca kamerann iine bakt. "Affedersiniz arkadalar, Kuzey Kutbu'nda nasl olp da kmdan ter aktn merak edebilirsiniz... biraz gerginim." Karsndaki yzler sanki bir an iin sersemlemiti. Bazlar tutuk kahkahalar attlar. Rachel, "Buna ek olarak, patronunuz tm alanlarnn karsna kacam bana on saniye nce syledi. Oval Ofis'e yapacam ziyaret iin byle etin bir snav vereceim aklma gelmemiti," dedi. Bu kez biraz daha fazla gldler. Gzlerini ekrann alt kesine indirerek, "Ve," dedi. Bakan in masasna oturacam hi tahmin etmemitim... Daha dorusu tam stne. 145 Bunun ardndan kahkahalar patlad. Rachel gevemeye baladn hissediyordu. Onlara dorudan syle. "Durum u." Rachel'n sesi imdi artk kendi sesi gibi kyordu. Sakin ve anlalr. "Bakan Herney'nin geen hafta medyadan uzak durmasnn sebebi kampanyasna olan ilgisini kaybetmesi deildi, baka bir konuyla meguld. ok daha nemli

olduunu dnd bir meseleyle." Rachel biraz duraksad. Dinleyicilerle gz temas kuruyordu. "Kuzey Kutbu'nda Milne Buzul Katman denilen bir yerde bilimsel bir keif gerekleti. Bakan bu akam saat yirmide yapaca basin konferansyla bunu dnyaya duyuracak. Bu buluu, son zamanlarda anstan yana yz glmeyen ve artk mola vermeyi hak eden bir grup alan Amerikal gerekletirdi. NASA'dan bahsediyorum. Bakan'nzn her trl artta NASA'nn yannda durmasyla gurur duyabilirsiniz. Gsterdii sadakat, grne baklrsa imdi bir dl getirmek zere." Rachel bunun tarihi adan ne kadar nemli olduunu o an anlad. Boazndaki dm zmek iin ura verdi ve devam etti. "Veri analizi ve kantlama alannda uzmanlam bir istihbarat memuru olarak, NASA kefini incelemek iin Bakan'n ard pek ok kiiden biriyim. Kefi ahsen inceledim ve siyasi etkilerden uzak, son derece gvenilir, gerek devlet memuru, gerekse sivil pek ok bilim adamyla grtm. Az sonra sizlere vereceim bilginin gerek ve tarafsz olduu benim profesyonel grmdr. Bunun dnda Bakan'n, aslnda geen hafta severek yapabilecei duyuruyu, makamna ve Amerikallara besledii iyi niyetle erteleyerek, takdire deer bir zen ve ihtimam gsterdiini dnyorum." Rachel karsndaki kalabaln birbirlerine akn baklar frlattklarn grd. Baklarn yeniden ona evirdiklerinde, tm dikkatlerini kendisine verdiklerini biliyordu. "Bayanlar baylar, bu ofste imdiye dek aklanm en heyecan verici bilgi olduu konusunda hemfikir olacanz bir eyi duymak zeresiniz." 35 Habikrenin iinde dolaan mikrobottan Delta Gc'ne iletilen kubak grnt, yeniliki film yarmas dl kazanabilecek cinstendi: lo klar, gktann kartld deliin prltlar ve devety paltosu dev kanatlar gibi alm, yerde yatan iyi giyimli Asyal Adamn su rnei almaya alt belli oluyordu. Oelta-, "Onu durdurmalyz," dedi. Delta-Bir, ona hak veriyordu. Milne Buzul Katman, takmnn g kullanarak koruma yetkisine sahip olduu srlar barndryordu. Kumanda kolunu hala elinden brakmam olan Delta-ki, "Onu nasl durduracaz?" diye sordu. "Bu mikrobotlarn yle bir donanm yok." Delta-Bir kalarn att. Habikrede uan mikrobot, uzun uular iin tasarlanm bir keif modeliydi. En fazla bir karasinek kadar tehlikeli olabilirdi. Delta-, "dareciyi aramalyz," dedi. Delta-Bir, Wailee Ming'in kenarda tek bana dikkatlice eilmi grntsne bakt. Yaknnda kimse yoktu ve buzlu suyun, insann ataca lklar bastrma gibi bir zellii vard. "Kumanday bana ver." Kumanda kolunu tutan asker, "Ne yapyorsun?" diye sordu. Delta-Bir kumanday alarak, "Eitimini aldmz eyi," diye cevabn verdi. "Doalama." 36 Wailee Ming gktann kartld deliin yannda ykoyun yatm kenardan sarktt sag koluyla su rnei almaya alyordu. Gzleri 147 onu kesinlikle yanltmyordu; imdi yzyle su arasnda sadece bir met' kadar mesafe kaldndan, her eyi him ayrntlaryla grebiliyordu. Bu inanlmaz! Kendini biraz daha zorlayan Ming, su yzeyine erimeye alarak elindeki deney tpn uzatt. Birka santim daha uzanmas yetecekti. Kolunu daha fazla uzatamayan Ming, kenara biraz daha yaklat. Botlarnn burnunu buza iyice saplayarak, sol eliyle kenara smsk tutundu. Bir kez daha sa kolunu gittii yere kadar uzatt. Az kald. Biraz daha yaklat. Evet! Deney tpnn kenar suya deiyordu. Sv tpn iine dolarken, Ming

hayret iinde seyrediyordu. Ardndan, hi beklenmedik bir anda anlalmaz bir ey oldu. Karanln iinde, silahtan kan mermi gibi bir metal paras frlad. Sag gz' ne arpmadan nce Ming bu nesneyi bir an iin grebildi. Insann gzn korumak iin verdii tepki ylesine glyd ki, beyni Ming'e herhangi bir ani harekette bulunduu takdirde dengesini bozacan syledii halde, kendini geri ekti. Acdan ok aknlkla verilm bir tepkiydi. Ming'in yzne daha yakn olan sol eli, saldrya urayan gzn korumak iin ani bir refleksle yukar kalkt. Elini yzne gtrrken, hata yaptn biliyordu. Tm arln ne vermi bir haldeyken, to desteini de kaybettii iin Wailee Ming sendeledi. Kendini toparlamakta ok ge kalmt. Elinden deney tpn drd. Dn engellemek iin kaygan buza tutunmaya alrken, aadaki karanlk deli doru kayd. Sadece bir metre dt halde, buzlu suya ba aa arpan Min saatte seksen kilometre hzla yz asfalta arpm gibi hissetti. Yzn iine alan sv ylesine souktu ki, yakc asit gibi bir etkisi vard. Bir anda panie kaplmasna sebep oldu. Ba aa ve karanlkta kalan Ming yn duygusunu kaybetti ve yzeye kmak iin ne tarafa dneceini ard. Ar devety paltosu onu buzlu sudan korudu ama sadece bir iki saniyeliine. Sonunda kendini dorultan Ming nefes almaya alarak azndan baloncuklar kartrken, sular srtna ve gsne doluyor, vcudunu kaplayan souk neredeyse cierini paralyordu. Soluk solua, "m... daaat," diyebildi ama sadece bir inilti kartabilecek kadar nefes alabilmiti. Nefesinin tkendiini hissediyordu. "Imm... daat!" Haykrlarn kendi bile zor duyuyordu. Ming glkle ukurun kenarna yaklaarak kendini yukar ekmeye alt. nnde dmdz bir buz duvar vard. Tutunacak hibir yer yoktu. Suyun altnda botlaryla basacak bir yer arayarak duvar tekmeledi. Hibir ey yoktu. Kenara uzanarak yukar kmak iin debelendi. Sadece bir metre uzaktayd. Ming'in kaslar tepki vermekte zorlanmaya balamt. Kenara ulamak iin duvara tutunup kendini yukar ekmeye alrken, bacaklarn daha byk bir gayretle rpt. Vcudu kurun gibi arlam, cierleriyse sanki bir piton skyormu gibi nefessiz kalmt. Suyu iyice eken paltosu her geen saniye arlayor, onu aa ekiyordu. Ming paltosunu karmaya alt ama ar kuma vcuduna yapmt. "Yardm... edin!" Artk korkuya kaplmt. Ming bir zamanlar akla gelebilecek en korkun lm eklinin boulma olduunu okumutu. Bu tecrbeyi yaayaca hi aklna gelmemiti. Kaslar beyninin komutlarna itaat etmeyi reddediyor, ama yine de ban suyun stnde tutmaya alyordu. Hissizlemi parmaklaryla ukurun duvalarn trmalarken, slak kyafetleri onu aa ekiyordu. artk sadece zihninin iinde lklar atabiliyordu. Ve sonra gerekleti. Ming suyun altna batt. Kendi lmnn yaklatnn farkna varma korkusunu yaayacan hi tahmin etmemiti. Ama ite oradayd... Buzdaki altm metrelik deliin iinde yavaa batyordu. Gzlerinin nnden onlarca sahne geti. ocukluuna ait sahneler. Kariyeri. Birinin 149 onu orada bulup bulmayacan dnd. Yoksa dibi boylayp donacak... sonsuza dek buzullarda sakl m kalacakt? Ming'in cierlerindeki oksijen tkenmiti. Yzeye kmaya alarak nefesini tuttu. Nefes al! Hissizleen dudaklarn birbirine kenetleyip bu igdy bastrmaya alt. Nefes al! aresizce yukar doru yzmeye alt. Nefes al! lmcl bir manta kar refleks sava srasnda, Ming'ie nefes alma igds bir anda azn kapal tutma abalarna galip geldi. Wailee Ming nefes ald. Cierlerine dolan suyun, akcier dokularn yakan scak ya gibi bif etkisi vard. ten

da doru yandn hissetti. Ne yazk ki, su hemen ldrmyordu. Ming buzlu suyu cierlerine ekerek yedi korkun saniye geirdi. Her nefes bir ncekinden daha ac vericiydi. ine ektii su, vcudunun mitsizce ihtiya duyduklarnn hibirini salamyordu. En sonunda buzlu karanla doru batan Ming, bilincini kaybettiini hissetti. Etrafn evreleyen suda minik prltlar grd. Hayatnda grd en gzel eydi. 37 Beyaz Saray'n Dou Randevu Kaps, East Executive Caddesi'ndq Dou Park'yla Hazine Bakanl arasndayd. Beyrut'taki deniz piyadeleri klasna yaplan saldrnn ardndan denen parmaklklar ve betoo' dubalar, bu girie misafirperverlikten ok uzak bir hava kazandrmt. Kapnn dnda duran Gabrielle Ashe saatine bakarken, gerginliinin arttn hissediyordu. Saat 16.45 olmutu ve henz hi kimse aramamt. DOU RANDEVU KAPISI, 16.30 YALNIZ GEL. Ite geldim, diye dnd. Sen neredesn? Kalabalk turistlerin yzlerini inceleyen Gabrielle birisinin dikkatini ekmesini bekliyordu. Birka adam ona yle bir gz atp yoluna devam etti. Gabrielle bunun iyi bir fkir olup olmadn sorgulamaya balamt. Nbeti kulbesindeki Gizli Servis memurunun artk gzn ona diktiini fark etmiti. Muhbirinin korkaklk yaptna karar verdi. Ar parmaklklarn ardndan son bir kez Beyaz Saray'a gz gezdiren Gabrielle iini ekti ve gitmek zere arkasn dnd. Gizli Servis memuru arkasndan, "Gabrielle Ashe?" diye seslendi. Yurei azna gelen Gabrielle topuklar stnde dnd. Evet? Nbeti kulbesindeki adam, ona el sallad. Ask suratl ve zayf biriydi. "Greceiniz kii sizi bekliyor." Ana kapnn kilidini aarak, ona ieri girmesini iaret etti. Gabrielle'n ayaklar yerinden kmldamyordu. "Ieri mi gireceim?" Adam ban sallad. "Sizi beklettiim iin zr dilememi istediler." Ak kap giriine bakan Gabrielle, hl kprdayamyordu. Neler oluyor! Bunu hi mi hi beklememiti. imdi sabrsz grnen adam: "Siz Gabrielle Ashe'siniz, yle deil mi?" diye sordu. "Evet, ama..." "O halde beni izlemenizi iddetle tavsiye ederim." Gabrielle'n ayaklar harekete gemiti. Eikten admn atar atmaz, kap arkasndan arparak kapand. 38 Gn ndan mahrum geirdii iki gn, Michael Tolland'n biyolojik saatini bozmutu. Saati akamst olduunu gsterdii halde, vcudu gece yars olduu konusunda srar ediyordu. Artk belgeselindeki son deiiklikleri yapm olan Tolland, tm video dosyasn dijital bir video diskine kaydetti ve karanlk kubbede yola koyuldu. Basna ayrlm kl blgeye vardnda diski, sunumu denetlemekle grevli bir NASA medya teknisyenine verdi. 151 Video diskini tutarken gz krpan teknisyen, "Teekkrler Mike," dedi. "zlenmesi gereken televizyon programlarna yeni bir anlam getirecek, yle deil mi'?" Tolland yorgun bir edayla gld. "Umarm Bakan'n houna gider." "Hi hhcm yok. Her neyse, sen iini bitirdin. Artk oturup gsterinin tadn kart." "Teekkrler." Parlak klarla aydnlatlm basna ayrlan blgede duran Tulland, gktan Kanada birasyla kutlayan neeli NASA alanlarna gz gezdirdi. Tolland kutlamaya katlmak istedii halde, kendini bitap, duygusal adansa tkenmi hissediyordu. Etrafta Rachel Sexton'a baknd ama herhalde hl Bakan'la konuuyordu. Tolland, Bakan, onu yayna karmak istiyor, diye dnd. Onu sulamyordu; gkta hakknda konuanlara ek olarak Rachel mkemmel grnrd. yi

grnnn yan sra Rachel'da, Tolland'n tant kadnlarda nadiren rastlad etkileyici bir tavr ve kendine gven vard. Ama Tolland'n tand kadnlarn ou televizyondand, ya g sahibi acmasz kadnlar ya da kendilerine aslnda kesinlikle sahip olmadklar muhteem hir "karakter" havas verenler. Kalablklaan NASA alanlarnn yanndan sessizce uzaklaan Tolland, dier sivil bilim adamlarnn nereye kaybolduklarn dnrken, kubbedeki ara yollarda yryordu. Eer onlar da kendisinin yars kadar yorgun hissediyorlarsa, byk an gelmeden nce ekerleme yapyor olmalydlar. Tolland biraz tede, terk edilmi deliin etrafndaki BBK iaretlerinin oluturduu emberi grebiliyordu. Bann stndeki bo kubbe, uzak hatralarn bouk sesleriyle yanklanyor gibiydi. Tolland onlar umursamamaya alt. Kendi kendine, hayaletleri dnme, dedi. Bu gibi zamanlarda genellikle yakasn brakmazlard, yorgun ya da yalnz olduu zamanlarda; kiisel bir zafer kazandnda veya bir kutlama yaptnda Bir ses, o simdi seninle olmalyd, diye fsldad. Karanlkta tek bana dururken, gemiin atralar arasnda kayboldu. Celia Birch yksek lisans yapt srada sevgilisiydi. Bir Sevgililer gnnde onu en sevdii restorana gtrmt. Garson Celia'nn tatlsn getirdiinde, beraberinde tek bir gl ve prlanta yzk gelmiti. Celia hemen anlamt. Gzlerinde yalarla, Tolland' hayatnda olmad kadar mutlu eden tek kelimeyi sylemiti. "Evet," Heyecanla dolup taan ift, Celia'nn fen retmeni olarak i bulduu Pasadena yaknlarnda kk bir eve tanmt. Maa fazla yksek olmasa da bir balangt. Ayrca Tolland'n ryalarn ssleyen jeolojik aratrma gemisindeki ii bulduu San Dicgo'daki Scripps Oinografi Enstits'ne yaknd. Tolland'n ii ya da drt gn evden uzaklamasn gerektiriyordu ama Celia ile bir araya gelmeleri her defasnda tutkulu ve heyecanl oluyordu. Tolland denizdeyken maceralarndan bazlarn Celia iin videoya kaydetmeye balam, gemide yapt iin mini belgesellerini ekmiti. Bir seferin ardndan, denizalt penceresinden ektii bulank bir kaytla eve dnmt; kimsenin varlndan bile haberdar olmad tuhaf bir kemotropik mrekkepbalnn ilk grntleriyle. Tolland bu kaytta sunum yaparken cokuyla adeta denizaltdan haykryordu. Bu derinliklerde, demiti heyecanla, gerekten de binlerce kefedilmemi tr yayor! Biz sadece yzeydekilerin bir ksmn biliyoruz! Derinlerde hibirimizin hayal edemeyecei gizemler var! Celia, kocasnn evkine ve yapt ksa bilimsel aklamalara hayran kalmt. Bir hevesle bu kayd snftakilere gstermi ve bir anda aranan bir video olmutu. Dier retmenler dn almak istiyorlard. Aileler kopyasn almak istemilerdi. Herkes sabrszlkla Michael'n bir sonraki kaydn bekliyor gibiydi. Birden Celia'nn aklna bir fikir gelmiti. NBC'de alan bir okul arkadan arayp ona video bandnn kopyasn gnderdi. 153 ki ay sonra Michael Tolland, Celia'nn yanna gelip;-Kingman Plaj'nda birlikte yrmeye teklif etti. Umutlarn ve hayallerini paylamak iin gittikleri, onlar iin zel bir yerdi. Tolland, "Sana sylemek istediim br ey var," dedi. Sular ayaklarn yalarken Celia durup kocasnn elini tuttu. "Ne o?" Tolland cokuyla konuuyordu. "Geen hafta NBC televizyonund aradlar. Bir deniz belgeseli dizisi sunmam gerektiini dnyorlar. harika. Gelecek yl deneme yayn yapmak istiyorlar. nanabiliyor musun!" Celia parldayan gzlerle onu pt. "Inanyorum. Harika olacak." Alt ay sonra Celia arlardan ikyet etmeye baladnda, Toland'la birlikte Catalina aklarnda seyrediyorlard. Birka hafta umursamadlar ama sonunda arlar artt. Celia muayene olmaya gitti. Bir anda Tolland'in hayal dnyas kbusa dnmt. Celia hastayd. ok hastayd. Doktorlar, "lerlemi lenfoma," diye aklyorlard. "Onun yandakilerde ender rastlanr

ama duyulmam deil." Celia ile Tolland saysz klinikle hastaneye gidip uzmanlara danmlard. Cevap hep aynyd. Tedavi edilemez. Bunu kabul edemem! Tolland derhal Scripps Enstits'ndeki iin istifa edip NBC belgeselini bir kenara att ve tm enerjisiyle sevgisini Celia'nn iyilemesine younlatrd. Celia da acya zarafetini bozmadan katlanarak byk bir mcadele veriyor, bu sadece Tolland'in onu daha ok sevmesine neden oluyordu. Onu Kingman Plaj'nda uzun yrylere kard, diyet yemeklerini hazrlad ve iyiletii zaman yapacaklarna dair hikyeler anlatt. Ama bunlar gereklemeyecekti. Michael Tolland sadece alt ay sonra kendini, souk bir hastane odasnda lmekte olan karsnn yannda otururken buldu. Artk karsnn yzn tanyamyordu. Kanserin amanszlyla sadece kemoterapinin acmaszl ba edebiliyordu. Celia artk iskelet gibi kalmt. En zor olan son saatlerdi. Bouk bir sesle, "Michael," dedi. "Vakit geldi." "Hayr." Tolland'in gzleri yerinden frlamt. Celia, "Yaamaya devam edeceksin," dedi. "Etmek zorundasn. Baka bir ak bulacana sz ver." "Asla baka ak istemeyeceim." Tolland bunu itenlikle sylemiti. "renmek zorundasn." Celia haziran aynda gneli bir pazar sabah lmt. Michael Tolland kendini palamarndan kurtulup kudurmu bir denizde srklenen gemi gibi hissediyordu. Pusulas amt. Haftalarca kendini kaybetmi bir ekilde dolat. Arkadalar yardm etmeye alt ama gururu acmalarna katlanamazd. Sonunda, bir seim yapmam gerek, diye dnd. alrsn ya da lrsn. Zor bir karar veren Tolland, kendini Amazing Seas almalarna verdi. Program gerek anlamda hayatn kurtarmt. Takip eden drt yl boyunca Tolland'in belgeseli alp ban gitti. Arkadalarnn patanlk uralarna ramen Tolland sadece birka kiiyle kt. Hepsi de fiyaskoyla ya da karlkl hayal krklyla sonulannca Tolland bu iten vazgeerek sosyal hayatndaki eksikliin suunu youn i temposuna ykledi. Ama yakn arkadalar iin gereini biliyordu; Michael Tolland henz vlyildi. Gkktann kartld ukur Tolland'in nnde belirince, onu ac dolu dncelerinden ekip ald. Hatralarnn skntsn zerinden atarak delie yaklat. Karanlk kubbede, deliin iindeki erimi suyun adeta gerekst ve byl bir gzellii vard. Havuzun yzeyi, ay nn aydnlatt bir gl gibi parlyordu. Tolland'in gzleri su yzeyindeki ltlara kayd. Sanki birisi suyun stne mavi-yeil prltlar serpitirmiti. bir sre bu prltlara bakt. Tuhaf gelen bir ey vard. 155 ilk baktnda, parldayan suyun, kubbedeki projektr klarn yansttn dnmt. Ama imdi yle olmadn anlyordu. Prltlarn yeil bir rengi vard ve sanki belirli bir ritimle yanp snyorlard. Sanki suyun yzeyi canlyd ve kendi kendini aydnlatyordu. Tereddde den Tolland, daha yakndan bakmak iin iaretlerin arkasna ilerledi. Habikrenin dier ucundaki Rachel Sexton, GTH konteynerinden kp karanla girdi. evresini kuatan karanlk kubbede ynn ararak, bir sre durdu. Habikre, artk sadece kuzey duvarna yaslanm medya klarnn yansmasyla aydnlanan geni bir maaraya dnmt. Karanlk yznden cesaretini kaybeden Rachel, igdsel olarak basna ayrlm aydnlk blgeye doru yrmeye balad. Beyaz Saray alanlarna verdii brifingden memnundu. Bakan'n yapt emrivakinin aknln stnden attktan sonra, gkta hakknda bildii her eyi kolay bir dille aktarmt. Konutuka, bakanlk alanlarnn yzlerindeki kukucu ok ifadesinin, umut dolu bir inan ve en sonunda hayretle kabullenie dnn izlemiti. Ilerinden birinin anszn, "Dnya dnda yaam m?" diye bardn duymutu.

"Bunun ne anlama geldiini biliyor musunuz?" Bir bakas, "Evet," diye cevaplamt. "Bu seimi kazanacamz anlamna geliyor." Rachel basna ayrlm hareketli blme yaklarken, az sonra yaplacak duyuruyu dnd. Babasnn, kendisini ve kampanyasn bir kere de ezip geecek bakanlk silindiriyle hezimete uramay gerekten hak edip etmediini dnmekten kendini alamad. Cevap elbette, evet idi. Babasna kar zaaf gsterdii zamanlarda Rachel Sexton'n annesini hatrlamas yetiyordu. Katherine Sexton. Sedgewick Sexton'n ona verdii ac ve utancn aff yoktu... akam eve ge gelmeler, kendini dev aynasnda gren davranlarve parfm kokmalar. Babas sahte din duygulrnn arkasna saklanyordu. Yalan syleyip aldatrken, Katherine'nin onu terk etmeyeceini biliyordu. Evet, diye karar verdi. Senatr Sexton hak ettiini bulacak. Basna ayrlan blmdeki kalabalk nee iindeydi. Herkesin elinde bira vard. Rachel kendini erkekler partisindeki kz renci gibi hissederek kalabala yaklat. Michael Tolland'n nereye gittiini merak ediyordu. Corky Marlinson yanna geldi. "Mike' m aryorsun?" Rachel armt. "ey... hayr... saylr." Corky ban bkknlkla iki yana sallad. "Biliyordum. Mike az nce ayrld. Sanrm biraz ekerleme yapmaya gitti." Corky gzlerini ksarak lo kubbeye bakt. "Ama yine de onu yakalayabilirsin sanrm." Muzip bir tebessmn ardndan eliyle iaret etti. "Mike suyu ne zaman grse bysne kaplr." Corky'nin kar taraf iaret eden parman gzleriyle takip eden Rachel gktann kartld ukurun banda duran Michael Tolland'n siluetini grd. "Ne yapyor'?" diye sordu. "Oras biraz tehlikeli." Corky srtt. "Su dkyor herhalde. Haydi gidip arkadan itelim." Rachel ile Corky karanlk kubbede, gktann kartld delie doru ilerlediler. Michael Tolland'a yaklatklar srada, Corky, ona seslendi:"Hey, balkadam! Dalg kyafetlerin nerde?" Tolland arkasn dnd. Rachel, lo kta bile Tolland'n vakur ifadesini grebiliyordu. Yz, k aadan vuruyormu gibi garip bir ekilde aydnlanyordu. "Her ey yolunda m Mike?" diye sordu. "Pek saylmaz." Tolland suyu iaret etti. Ikaz iaretlerinin yanna gelen Corky, ukurun bandaki Tolland'a atld. Suya bakar bakmaz Corky'nin ruh hali duruldu. ukurun evresindeki 157 iaretlere doru yryen Rachel yanlarna geldi. Delie gz gezdirince, yzeyde grd mavi-yeil prltlar onu hayrete drd. Su stnde sanki neon toz zerreleri yzyordu. Yeil k verip snyor gibiydiler. ok gzel bir grnt oluturuyordu. Yerden bir buz paras alan Tolland, suyun iine frlatt. Buzun dt yerde srayan su, fosforlu yeil kla yakamozland. Endieli grnen Corky, "Mike," dedi. "Ltfen bunun ne olduunu bildiini syle." Tolland kalarn att. "Ne olduunu gayet iyi biliyorum. Yalnz burda ne ii. var onu anlayamadm." 39 Ildayan suya bakan Tolland, "Burda kamllar var," dedi. "Karanlar m var?" Corky yzn ast. "Kendi adna konu." Rachel, Michael Tolland'n espri kaldracak havada olmadn anlyordu. Tolland, "Nasl olur bilmiyorum ama bir ekilde bu suda biyolminesan ift kirpikli planktonlar var," dedi. Rachel, "Biyolminesan ne?" dedi. ngilizce konu. "Lsiferin denilen lminesan bir katalizr okside edebilen tekh hcreli plankton." Bu Ingilizce miydi? Derin bir nefes alan Tolland, arkadana dnd. "Corky, bu delikten kardmz gktanda yaayan organizmalar bulunmas olasl var m?

Corky bir kahkaha patlatt. "Ciddi olalm Mike." "Ben ciddiyim." "Hi ihtimal yok Mike! nan bana, eer NASA yetkilileri o tata dnya d yaayan organizmalar olduundan en ufak bir phe duysalard, emin ol asla ordan alp da ak havaya kartmazlard." Tolland bir nebze rahatlam grnse de, daha derin bir esrar bu huzuru bozuyordu. Tolland, "Mikroskopla bakmadan emin olamam ama," dedi. "nyrrophyta filumundan biyolminesan bir plankton gibime geliyor. Ate bitkisi anlamna gelir. Kuzey Buz Denizi bunlarla doludur." Corky omuzlarn silkti. "O halde neden uzaydan olup olmadklarn merak ettin?" Tolland, "nk gkta buzullarn altnda gmlyd; kar yayla biriken tatl su. O delikteki su, buzullarn erimesiyle olutu ve yzyldr donmu haldeydi. Deniz canllar oraya nasl girmi olabilir?" dedi. Tolland'n aklamas uzun bir sessizlik getirmiti. Havuzun kenarnda duran Rachel, akln bakt eye vermeye alt. Gktann kartald delikteki biyolminesan plankton. Ne anlama geliyor? Tolland, "Aada bir atlak olmal," dedi. "Tek aklamas bu. Planktonlar deliin iine, okyanus sularnn szd bir yarktan girmi olmal." Rachel anlamamt. "Szmak m? Nerden?" Okyanustan buraya kadar ceRover'la yapt uzun yolculuu hatrlad. "Sahil burdan en az kilometre uzakta." Corky ile Tolland, Rachel'a tuhaf bir bak frlattlar. Corky, "Dorusunu istersen," dedi. "Okyanus tam altmzda. Bu buz ktlesi yzyor." Zihni fena halde karan Rachel, iki adamabakt. "Yzyor mu? Ama... biz buzulun stndeyiz." tolland, "Evet buzulun stndeyiz," dedi. "Ama karada deiliz. Buzullar bazen byk kara paralarndan koparak denize karrlar. Buz sudan daha hafif olduu iin buzullar yzmeye devam eder, okyanusun stnde buzdan dev bir sal gibi gezinirler. Buz katmannn aklamas budur... buzullarn yzen ksm." Duraksad. "u anda denizden yaklak bir buuk kilometre uzaktayz." Iyice sersemleen Rachel, bir anda huzursuzlua kapld. Tam da etrafnda grdklerine alrken, Kuzey Buz Denizi stnde durmak fkri korkuya kaplmasna neden olmutu. 159 Tolland, onun tedirginliini sezmi gibiydi. Ayan kendinden emin bir edayla yere vurdu. "Endielenme. Bu buz doksan metre kalnlnda bunun altm metresi, bardan iindeki buz kp gibi suyun altnda yzyor. Bu buz katmann olduka salam klar. stne gkdelen bile ina edilebilir." Tam manasyla ikna olmayan Rachel donuk bir ifadeyle ban sallad. Kuruntular bir yana, Tolland'n planktonlarn geldii yer hakkndaki teorisini yeni yeni anlamaya balyordu. Buradan okyanusa kadar inen atlak olduunu dnyor, bu yoldan planktonlar yukardaki delie kyorlar. Rachel bunun mantkl olduuna karar verdi ama yine de can skan bir ikilem vard. Yapsal srekliliini dorulamak iin buzdan saysz nve kartan Norah Mangor, buzulun btnlnden ok emin konumutu. Rachel, Tolland'a bakt. "Buzulun kusursuzluunun, tm katman tarihlendirme kaytlarnn temeli olduunu sanyordum. Dr. Mangor buzda hi atlak veya yark bulunmadn sylememi miydi?" Corky kalarn att. "Anlalan buz kraliesi bu ii yzne bulatrd." Rachel, bunu yksek sesle syleme, yoksa buz kazmasn kafana yersin diye dnd. Tolland fosforlu yaratklara bakarken, enesini svazlad. "Baka bir aklamas yok.

Mutlaka bir atlak olmal. Okyanusun stndeki buz katmannn arl, plankton asndan zengin deniz suyunu delie doru yukar itiyor olmal." Rachel, ne atlakms ama, diye dnd. Eer buradaki buz kalnl doksan metre ve deliin derinlii altm metre idiyse, varsaylan bu atlak kat buzda otuz metre boyunca ilerliyor olmalyd. Norah Mangor'n deney nvelerinde hi atlak izine rastlanmamt. Tolland, Corky'ye, "Bana bir iyilik yap," dedi. "Gidip Norah' bul. Tanr'ya dua edelim de bu buzul hakknda bize sylemedii bir eyler biliyor olsun Ming'i de bul, belki bize bu parldayan hayvancklarn ne olduunu syler." Corky yola koyulmutu. YENDEN delie gz atan Tolland, arkasndan, "Acele etsen iyi olur," diye seslendi. "Bu biyolminesansn zayfladna yemin edebilirim". Rachel delie bakt. Yeil renk kesinlikle eskisi kadar parlak deildi. Parkasn karan Tolland, deliin yannda yere uzand. Akl karan Rachel, onu seyrediyordu. "Mike?" "Tuzlu su szyor mu, onu anlamak istiyorum." Paltosuz buzun stnde yatarak m?" "H-h." Tolland karnnn stnde deliin kenarna yaklat. Parkann bir kolunu kenarda tutarak, dier kolu suya deinceye kadar aa sarktt. "Dnyann bir numaral okyanus bilginlerinin kulland, son derece kesin sonular VERen bir tuzluluk testtir. Buna 'slak ceketi yalamak' denir." B u z u l katmannn stndeki Delta-Bir kumanda banda mcadele verirken del i i n

etrafnda toplanan kalabaln stnde uan hasar grm mikrobo t u ynlendirmeye abalyordu. Aadan gelen sohbetlerden anlald kadaryla, iler abuk zlmeye balamt. "Idareciyi arayn," dedi. "Ciddi bir sorunumuz var."

40
Gabrielle Ashe, bir gn bakanlk saraynda alp lkenin geleceini ynlendiren elit takmn bir paras olma hayalleriyle, genliinde saysz Beyaz Saray'a yaplan halk turlarna katlmt. Ama o anda, dnyann baka BR Yerinde olmay tercih ederdi. Gizli servis memuru Gabrielle' gsterili giri salonuna alrken, muhbiri n i n ne yapmaya altn merak ediyordu. Gabrielle'i 161 Beyaz Saray'a davet etmek akl kr deildi. Ya beni grrlerse? Son zamanlarda Senator Sexton'n sag kolu olarak medyada fazlaca grnmt. Birisi mutlaka onu tanyacakt. "Bayan Ashe?" Gabrielle ban kaldrp bakt. Giri salonunda kibar yzl bir nbeti ona itenlikle glmsedi. "Ltfen uraya bakn." Eliyle iaret etti. Fla ampul, gsterdii yere bakan Gabrielle'in gzn ald.

"Teekkrler bayan." Onu bir masaya gtren nbeti, bir kalem uzatt. "Ltfen giri kaydn imzalayn." nne deri ciltli ar bir defter itti. Gabrielle kayt sayfasna bakt. nndeki sayfa botu. Bir zamanlar Beyaz Saray ziyaretilerinin, ziyaretin gizliliini korumak adna kendi sayfalarn imzaladklarn duyduunu hatrlad. Kendi adnn karsn imzalad. Gizli bir grme iin bu kadarr ok fazla. Metal detektrden geen Gabrielle'a, bunun ardndan stnkr arama yaprld. Nbeti glmsedi. "Hoa vakit geirin Bayan Ashe." Gabrielle, Gizli Servis memurunu seramik kapl koridordan ikinci bir gvenlik masasna kadar takip etti. Burada bir baka nbeti, yapraklama makinesinden kan ziyareti kartlarn dzenliyordu. Bir delik ap ip baladktan sonra Gabrielle'n bandan geirdi. Plastik hl scakt. Kimliin stndeki resim, on be saniye nce koridorun aasnda ektikleri ipak fotoraft. Gabrielle etkilenmiti. Hkmetin verimsiz altn kim sylyor? Yola devam ederlerken, Gizli Servis memuru onu Beyaz Saray'n derinliklerine gtryordu. Her admda Gabrielle'rn huzursuzluu biraz daha artyordu. Gizemli daveti her kim yaptysa, grmeyi gizli tutmak gibi bir kaygs olmad anlalyordu. Gabrielle'e resmi bir ziyareti kart kartlm ve ziyareti defterini imzalamt. imdiyse, halk turlarnn topland Beyaz Saray'n birinci katnda ayan beyan yryordu. Rehberlerinden biri turistlere, "Buras da Porselen Odas," diyordu. "Nancy Reagan'n 1981 ylnda, dikkat ekici bir harcama olarak tartma balatan 952 dolarlk yemek takm burda." Gizli Servis memuru Gabrielle' turun yanndan geirip baka bir turun aaya indii geni bir mermer merdivene doru gtrd. Rehber, " yz metrekarelik Dou Odas'na girmek zeresiniz," diye anlatyordu. "Bir zamanlar Abigail Adams, John Adams'n amarlarn buraya asard. Ardndan, James Madison pazarla oturmadan nce, Dolley Madison'n eyalet bakanlaryla iki itii Krmz Oda'ya geeceiz." Turistler gldler. Merdivenin nnden geen Gabrielle binann, bir dizi ip ve barikatla kapatlm daha zel bir blmne doru ilerledi. Buradan Gabrielle'n sadece kitaplarda ve televizyonda grd bir odaya girdiler. Nefesi daralyordu. Tanrm buras Harita Odas! Hibir tur buraya giremezdi. Odann da doru alabilen panel duvarlar kat kat dizilmi dnya haritalarn gsterirdi. Buras, Roosevelt'in 2. Dnya Sava'n planlad yerdi. Fakat ayn zamanda Clinton, Monica Levinsky'yle olan ilikisini bu odada itiraf etmiti. Gabrielle bu zel dnceyi aklndan zaklatrd. En nemlisi, Harita Odas'nn Bat Kanad'na -Beyaz Saray'da asl siyasal arlkl kiilerin alt blme- giden bir geit olmasyd. Gabrielle Ashe'in gitmeyi umduu en son yer burasyd. E-postalar akgz bir gen stajyerin ya da daha nemsiz ofislerden birinde alan. bir sekreterin gnderdiini sanmt. yle olmad ortadayd. Bat Kanad'na gidiyorum. Gizli Servis memuru onu hal serili koridorun sonuna kadar gtrd ve isimsiz bir kapnn nnde durdu. Kapy vurdu. Gabrielle'n kalbi hzla arpyordu. Ieriden birisi, "Ak," diye seslendi. 163 Adam kapy aarak, Gabrielle'a ieri girmesini iaret etti. Gabrielle ieri admn att. Panjurlar aa indirilmi lo bir odayd Karanlkta masa banda oturan bir kiinin belli belirsiz siluetini seebiliyordu. "Bayan Ashe?" Ses, sigara dumanlarnn arkasndan gelmiti. "Ho geldiniz."

Gabrielle'n gzleri karanla alrken, tandk bir simay kartmaya balaynca, tm kaslar hayretle gerildi. Bana e-posta gnderen kii BU mu? Marjorie Tench souk bir sesle, "Geldiiniz iin teekkr ederim!" dedi. Gabrielle, "Bayan... Tench?" diye kekelerken, birden nefes alamaz oldu. "Bana Marjorie diyebilirsin." Sigara dumann burnundan ejderha gibi fleyen irkin kadn ayaa kalkt. "Sen ve ben ok iyi dost olacaz."

41
Gktann kartld deliin banda Tolland, Rachel ve Corky'yle birlikte duran Norah Mangor, ukurun zifiri karanlna bakyordu.

"Mike," dedi. "Akllsn ama delisin. Burda biyolminesan falan yok." Tolland imdi videoya ekmediine yanyordu; Corky, Norah ili Ming'i aramaya gittiinde biyolminesan snmeye balamt. Birka dakika iinde tm parldama durmutu. Tolland suya baka bir buz paras frlatt ama hibir ey olmad. Yeil sular sramamt. Corky, "Nereye kayboldular?" diye sordu. Tolland'n iyi bir fikri vard. Biyolminesan -doadaki en zeki savunma mekanizmalarndan biribask altndaki planktonlar iin doal bir tepkiydi. Daha byk organizmalar tarafndan tketileceini sezen planktonlar, ilk saldrganlar korkutacak daha byk yrtclar ekme midiyle yanp snerdi. Bu kez bir atlaktan giren planktonlar birdenbire kendilerini tatl su ortamnda bulmu ve tatl su onlar yavaa ldrrken panikle biyolminesansa balamlard. "Sanrm ldler." Norah, "Bence ldrldler," diye dalga geti. "Paskalya tavan gelip onlar yedi." Corky fkeyle ona bakt. "Ildamay ben de grdm Norah." "LSD almadan nce mi aldktan sonra m?" Corky, "Bu konuda neden yalan syleyelim?" diye sordu. "Erkekler yalan syler." " E v e t , kadnlarla yatmak iin, ama biyolminesan planktonlar hakknda asla yalan sylemezler." T o l l a n d iini ekti. "Norah, buzun altndaki okyanuslarda planktonlarn yaadn bildiine eminim." Nnorah fkeyle, "Mike," dedi. "Ltfen bana iimi anlatma. Kuzey Kutb u' n d a ki buz katmanlarnda iki yzden fazla diyatom tr yaar. On drt ototrofik nanokamhlar, yirmi heterotrof kaml, krk heterotrof ift kirpi k l i v e ok-klllar, iftayakllar, krekayakllar, krill'lerle balklar da dahil olmak zere, sryle okhcreli tr. Baka sorusu olan var m?" Tolland suratn asmt. "Demek ki Kuzey Kutbu faunasn benden daha iyi biliyorsun ve altmzda pek ok yaam tr olduu konusunda hemfikiriz. O zaman neden biyolminesan planktonlar grdmzden pheleniyorsun?" "nk Mike, bu ukur smsk kapal. Kapal bir tatl su ortam. Buraya hibir okyanus

planktonu giremez!" Tolland, "Ben suda tuz tad aldm," diye srar etti. "ok az ama var. Buraya bir ekilde tuzlu su giriyor." Norah pheci bir tavrla, "Peki," dedi. "Tuz tad aldn. Ter iindeki parkann kolunu yaladn ve KYYT younluk taramalaryla on be nve rneinin yanl olduuna karar verdin." 165 Tolland ispatlamak iin parkasnn slak kolunu uzatt. "Mike, lanet ceketinin kolunu yalamayacam." Delie bakt. "Peki szde plankton srlerinin neden bu szde atlaa girdiklerini sorabilir miyim acaba?" Tolland cesurca, "s olabilir mi?" dedi. "s pek ok deniz canlsn etkiler. Gktan kartrken onu sttk. Planktonlar igdsel olarak delikteki daha scak ortama ekilmi olabilirler." Corky ban sallad. "Kulaa mantkl geliyor." "Mantkl m?" Norah gzlerini devirdi. "Biliyor musunuz, dll I fizikiyle, dnyaca nl bir okyanus bilgini iin olduka kaln kafal tiplersiniz. Acaba hi aklnza geldi mi, bir atlak olsa bile -ki sizi temin ederim yok- deniz suyunun bu kuyuya girmesine fiziksel adan imkn ihtimal yok." Acnakl bir kmsemeyle onlara bakt. Corky, "Ama Norah..." diye balayacak oldu. "Beyler! Burda deniz seviyesinin stndeyiz." Ayan buza vurdu. "Alo? Bu buz ktlesi denizden otuz metre yukarda. Bu buz katmannn sonundaki byk uurumu hatrlyor musunuz? Okyanustan daha yukardayz. Eer bu havuza ilerleyen bir atlak varsa, suyun kuyudan dar akmas lazm, ieri deil. Buna yerekimi denir." Tolland ile Corky birbirlerine baktlar. Corky, "Kahretsin," dedi. "Bunu dnmemitim." Norah eliyle su dolu havuzu gsterdi. "Ayrca su seviyesinin hi deimediini fark etmi olmalsnz." Tolland kendini aptal gibi hissediyordu. Norah kesinlikle haklyd. Eer bir atlak varsa suyun dar akmas gerekiyordu, ieri deil. Tolland bundan sonra ne yapacan dnerek uzunca bir sre sessizce ayakta durdu. "Pekl." Tolland iini ekti. "Grne baklrsa atlak teorisi manta aykr. Ama suda biyolminesan grdk. karlacak tek sonu bunun kapal bir ortam olmad. Buz tarihlendirme verilerinin buzulun btnl nermesine dayandn biliyorum ama..." "nerme mi?" Norah'nn son derece rahatszlk duyduu belli oluyordu. "Bunlar sadece benim verilerim deil Mike, unuttun mu? NASA da ayn sonulara vard. Hepimiz buzulun tek paralln teyit ettik. atlak yok." Tolland kubbenin dier tarafnda basn konferans verilecek blm etrafnda toplanm kalabala bakt. "Her ne oluyorsa, samimiyetle sylyorum, sanrm mdre bildirmemiz gerekecek ve..." "Tam samalk!" Norah fkeyle tslyordu. "Bu buzul katmannn hi bozulmam olduunu sylyorum. Tuz tad alnd veya sama sapan halsinasyonlar grld diye nve verilerimin sorgulanmasna izin veremem" Hmla yaknlardaki

bir ara gere blmne gitti ve baz aletler almaya balad. "Doru dzgn su rnei alp burda tuzlusu plankttonu olmadn size gstereceim... l ya da diri!" Norah erimi havuzdan su rnei almak iin iple steril bir pipet uzatrken, Rachel ile dierleri onu seyretti. Norah, minyatr teleskopu andran minik bir aletin iine birka damla aktt. Ardndan aleti, kubbenin dier tarafndan yaylan a doru tutarak mercekten bakt. Saniyeler gemeden lanet okumaya balamt. "Aman Tanrm!" Aleti sallayan Norah bir kez daha bakt. "Lanet olsun Bu refraktometre bozulmu olmal!" Corky sevinerek, "Tuzlu su mu?" diye sordu. Norah kalarn att. "Ksmen. Yzde deniz suyu ierdiini gsteriyor ki bu kesinlikle imknsz. Bu buzul bir kar yn. Saf tatl sudan olutu. Hi tuz olmamal." Norah rnei yaknndaki bir mikroskoba gtrere k inceledi. Homurdanyordu. Tolland, "Plankton mu?" diye sordu. "G. Polihedra" derken sesi artk yatmt. "Biz buzul uzmanlarnn buz katmanlar altndaki okyanuslarda ska rastlad bir plankton tr." Omzunun stnden Tolland'a gz att. "lmler. Yzde tuzzlu su ieren bir ortamda yaayamadklar anlalyor." 167 Drd, derin kuyunun yannda bir sre sessizce durdular. Rachel, bu elikinin bulu asndan ne anlam ifade ettiini anlamaya alyordu. Gktann at ufuklarla kyaslandnda bu kmaz ok ufak grnyordu, ama yine de bir istihbarat uzman olan Rachel, bundan ok daha kk sorunlar yznden nice teorilerin suya dtn grmt. "Burda neler oluyor?" Ses uultuyu andryordu. Herkes ban kaldrp bakt. Karanln iinden NASA mdrnn kaba saba silueti belirdi. Tolland, "Havuzdaki suyla ilgili kk bir teredddmz var," dedi. "zmeye alyoruz." Corky adeta nee iindeydi. "Norah'nn buz verileri hap yuttu." Norah, "Bir tarafm ye," diye fsldad. Mdr kaln kalarn atarak yanlarna yaklat. "Buz verilerinin nesi varm?" Tolland kararsz bir edayla iini ekti. "Gktann kartld havuzda yzde orannda tuzlu suya rastladk, ki bu da gktann hi bozulmam tatl su buzulunda sakl kald buzul bilim raporuyla eliiyor." Durdu. "Ayrca planktonlar da var." Ekstrom kzm gibiydi. "Bu elbette imknsz. Bu buzulda hi atlak yok. KYYT taramalar bunu doruluyor. Bu gkta tek para halindeki buz yatanda gmlyd." Rachel, Ekstrom'un hakl olduunu biliyordu. NASA'nn younluk taramalarna baklacak olursa buz katman ta gibi salamd. Gktann! her taraf onlarca metre donmu buzulla rtlyd. Hi atlak yoktu. Rachel younluk taramalarnn nasl yapldn hayal etmeye alrken, garip bir dnceye kapld... Ekstrom, "Ayrca," diyordu. "Dr. Mangor'n nve rnekleri buzulun btnln teyit etti."

Refraktometreyi masann stne vuran Norah, "Kesinlikle!" dedi. "ift teyit. Buzda hi atlak izgisi yok. Bu yzden tuz ve plankton iin b i r aklama bulamyoruz."Sesindeki yreklilie kendi bile aran Rachel, "Dorusunu isterseniz dedi. "Baka bir ihtimal var." Ani bir ilhamla, en akla gelmeyecek hatralar canlanmt. imdi herkes dnm ona bakyordu. Gzlerinde aikr bir kuku ifadesi vard. Rachel glmsedi. "Tuz ve planktonun son derece mantkl bir aklamas var." Tolland'a ineleyici bir bak frlatt. "Ve samimi olmak gerekirse Mike, senin aklna nasl gelmediine ardm."

42
Buzulda donmu plankton mu?" Corky Marlinson, Rachel'in aklamasndan ikna olmu gibi deildi. "Hevesin kursanda kalsn istemem ama genellikle bir ey donunca lr. Bu kk haylazlar bize gz krpyo rd u, unuttun mu yoksa?" Etkilenmi gzlerle Rachel'a bakan Tolland, "Aslnda," dedi. "Hakl olabilir. Ortam gerektirdiinde zahiri lm yaayan birka tr var. Bir zam a n l a r bu fenomen hakknda bir blm hazrlamtm." Rachel ban sallad. "Gllerde donan ve buzlar zlene kadar beklemek zorunda kalan turnabalklarn gstermitin.-Ayrca llerde bnyesindeki tm suyu kaybeden, onlarca yl bu ekilde kalan ve yamur yadnda yeniden hayata dnen, tardigrad bcei denen mikroorganizmalardan bahsetmitin." Tolland kendi kendine gld. "Demek programm gerekten seyrediyorsun . " Rachel biraz utanga bir tavrla omuzlarn silkti.

169
Norah, "Ne sylemeye alyorsunuz Bayan Sexton?" diye sordu. Tolland, "unu sylemeye alyor," dedi. "Ki ben bunu daha nce j fark etmi olmalydm. O programda bahsettiim trlerden biri, her kf | Kuzey Kutbu'ndaki buzullarda donan, orda k uykusuna yatan ve her yat buzullar eridiinde yzp giden bir plankton tryd." Tolland durak di. "O programda gsterdiim trler burda grdmz biyolminesai trlerden deildi ama ayn ey olmu olabilir." Michael Tolland onun fikrini beendii iin heyecanlanan Rachel, "Donmu planktonlar burda grdmz her eyi aklayabilir," dedi,! "Gemi bir zamanda buzulda bir atlak alm olabilir, plankton asndan zengin tuzlu suyla dolar ve sonra yeniden donar. Ya bu buzulda de donmu tuzlu su cepleri varsa? Donmu plankton barndran donmu deniz suyu. Dnn, siz stlm gktan yukar kaldrrken donmu bir tuzlli su cebinden gemi olabilir. Tuzlu sudan oluan buz erir, planktonlar uykusundan uyandrr ve tatl suya az miktarda tuzlu su karr." "Ah, Tanr akna!" Norah kart bir ifadeyle inler gibi ses kard "Birden herkes buzul uzman oldu!"

Corky de pheyle bakyordu. "Ama KYYT younluk taramas yaparken tuzlu su buz ceplerini tespit etmez miydi? Ne de olsa deniz su buzuyla tatl su buzlarnn younluu birbirinden farkl." Rachel, "ok az fartl," dedi. Norah, "Yzde drt nemli bir farktr," diye kar kt. Rachel, "Evet laboratuvarda," diye cevap verdi. "Ama KYYT ltlerini 120 mil yukardan yapyor. Bilgisayarlar belirgin -buz ve balk, granit ve kireta- farkllklar ayrt etmek zere tasarland." Mdre dnd. "KYYT uzaydan younluk lerken, tuzlu su buzuyla tatl su buzunu birbirinden ayrt edemediini dnmekte haksz mym?" Mdr ban sallad. "Doru. Yzde drtlk oran, KYYT'un hata pay eiinin altnda. Uydu tatl su buzuyla tuzlu su buzunu ayn kabul etmitir." Tolland imdi merak etmi gibi grnyordu. "Bu ayn zamanda havuzda suyun sabit seviyede kalmasn da aklar." Norah'ya bakt. "Delikte grdn planktonlara ne deniyordu?" Norah, "G. Polihedra," dedi. "imdi de G. Polihedra buzda k uykusuna yatabi l i r mi diye merak ediyorsunuzdur. Cevabn evet oluu sizi sevindirecektir. Kesinlikle. G. Polihedra buz katmanlar etrafnda srler hal i nd e bulunur, biyolminesan yapar ve buzun iinde k uykusuna yatabilir. B aka soru var m?" Herkes birbirine bakt. Norah'nn ses tonundan, devamnda bir "ama" gelecei anlalyordu yine de Rachel'n teorisini dorulam gibiydi. Tolland, "O halde," dedi. "Mmkn olduunu sylyorsun yle de il mi? Bu teori mantkl m?" Norah "Elbette," dedi. "Tam bir geri zeklysan." Rachel fkeyle atld. "Pardon anlayamadm?" Norah Mangor ile Rachel baklarn birbirlerine diktiler. "Sanrm mesleinizde bilginin azl tehlikeli bir eydir, yanlyor muyum? Inann bana, ayns buzulbilim iin de geerli." Norah gzlerini etrafndaki drt kiide teker teker gezdirdi. "Bunu imdi herkesin anlamas iin bir kez ve son olarak aklayacam. Bayan Sexton'n ileri srd tuzlu su cepleri vardr. Buzul uzmanlar bunlara yark derler. Bununla birlikte yarklar tuzlu su ceplerinden deil, uzantlar sa teli kalnlnda olan tuzlu su buz alarndan meydana gelirler. Bu derinlikteki havuzda yzde orannda tuzlu su olmas iin, o gktann baya fazla yarktan gemesi gerekiyor." Ekstrom kalarn att. "Yani mmkn m, deil mi?" Norah sert bir dille, "mkn yok," dedi. "Kesinlikle mmkn deil. Nve rneklerinde tuzlu su buz ceplerine mutlaka rastlardm." R a c h e l , "Nve rnekleri geliigzel noktalardan kartlmad m?" diye sordu. "Acaba talihsizlik eseri, nvelerin kartld yerler deniz buzu ceplerini skalam olabilir mi?" 171 "Ben gktann tam stnden nveler karttm. Sonra da her yannndan birka santim mesafede onlarca rnek aldm. Daha yakn olamaz." "Sadece sordum."

Norah, "Su gtrr bir mesele," dedi. "Tuzlu su yarklarna sadece mevsimlik -her mevsim oluan ve sonra eriyen- buzlarda rastlanr. Milne Buzul Katman srekli buzdur; dalarda oluan ve buzuldan paralar kopup denize dene kadar bozulmadan duran buz. Bu esrarl fenomeni aklamakta donmu planktonlar ne kadar uygun grnrse grnsn, sizi temin ederim bu buzulda hi donmu plankton a yok." Grup yeniden sessizlemiti. Donmu plankton teorisinin rmesine karn, Rachel'n sistem veri analizi bu reddi kabul edemiyordu. Rachel'n igdleri altlarndaki buzulda donmu planktonlar bulunmasnn, bilmecenin en basit zm olduunu sylyordu. Occam'n Usturas Prensibi, diye dnd. UKO'da eitmenleri bunu bilinaltna kazmlard. Birden fazla aklama olduunda en basiti genellikle dorudur. Buz nvesi verileri yanl kt takdirde Norah Mangor'n kaybedecek ok eyi vard. Rachel, belki de Norah'nn planktonu grnce bu buzulun btnl konusunda hata yaptn fark ettiinden ve imdi de hatasn rtbas etmeye altndan phelendi. Rachel, "Tek bildiim," dedi. "Az nce tm Beyaz Saray alanlarna brifing verip onlara bu gktann bozulmam bir buz yatanda bulunduunu, orda gml durduunu ve Jungersol denilen nl bir meteordan koptuu 1716'dan beri hi el demediini sylediim. Bu gerek sanrm u anda tartlr oldu." NASA mdr ciddi bir ifadeyle susuyordu. Tolland boazn temizledi. "Rachel'a katlmak zorundaym. Havuzda tuzlu su ve plankton vard. Aklamas ne olursa olsun, bu havuzun kapal bir ortam olmad anlalyor. Kapal olduunu syleyemeyiz." Corky huzursuz grnyordu. "Eee, millet, burda astrofizikten bahsetmek istemem ama benim mesleimde hata yaptmzda genellikle milyarlarca yldan bahsederiz. Gerekten de bu plankton/tuzlu su karm o kadar nemli mi? Yani, gktann evresindeki buzun kusursuzluu gktann kendisini etkilemez, yle deil mi? Elimizde hl fosiller var. Kimse onlarn gerekliini sorgulamyor. Buz nvesi verilerinde hata yaptmz ortaya ksa da, kimsenin umurunda olmaz. Sadece baka bir gezegende yaam kant bulmamzla ilgileneceklerdir." Rachel, "zgnm Dr. Marlinson," dedi. "Veri analizi yaparak geinimini salayan biri olarak, size katlamadm belirtmek zorundaym. NASA'nn bu akam sunaca verilerdeki en ufak bir kusurun tm kefin inanlrln sarsma ihtimali var. Buna fosillerin gereklii de dahil." Corky'nin az ak kalmt. "Sen neden bahsediyorsun? Bu fosiller reddedilemez." "Ben biliyorum. Siz biliyorsunuz. Ama eer halk, NASA'nn bilinli o l a r a k pheli buz nvesi verilerini sunduu dncesine kaplrsa, inann bana, o anda NASA'nn baka hangi konularda yalan sylediini merak etmeye balayacaktr." Norah parlayan gzlerle ileri doru adm att. "Benim buz nvesi verilerim pheli deil." Mdre dnd. "Bu buz katmannn hibir yerinde kalm deniz buzu bulunmadn size kantlayabilirim!" Mdr uzunca bir sre ona bakt. "Nasl?" Norah plann aklad. Bitirdiinde, Rachel bunun mantkl bir fikir olduunu kabul etmek zorunda kald.

Mdr o kadar emin grnmyordu. "Sonular kesin olacak, yle

deil mi?"

Norah, "Yzde yz dorulanm olacak," diyerek onu temin etti. "O gktann yaknlarnda bir damla bile donmu tuzlu su varsa, bunu greCEZ. Birka damlas bile cihazmda Times Meydan gibi ldayacaktr." Mdrn asker kesimi salarnn altndaki kalar atld. "Fazla vaktimiz klmad. Basn konferansna birka saat var." 173 "Yirmi dakika sonra dnerim." "Ne kadar uzaklaacan sylemitin?" "ok fazla deil. ki yz metre yeterli olur." Ekstrom ban sallad. "Gvenli olduundan emin misin?" Norah, "Yanma iaret fiei alrm," diye yant verdi. "Ayrca Mike da benimle gelecek." Tolland birden ban dikletirdi. "yle mi yapacam?" "Evet yle Mike! Birbirimize destek olacaz. Sert bir rzgr estiinde, arkamda bir ift gl kol olsun isterim." "Ama..." Tolland'a dnen mdr, "Hakl," dedi. "Tek bana gidemez. OnunB birlikte birka adamm gnderebilirdim ama drst olmak gerekirse gerekten sorun olup olmadn renene kadar u plankton meselesinin kendi aramzda kalmasn tercih ediyorum." Tolland isteksizce ban sallad. Rachel, "Ben de gitmek isterim," dedi. Norah olduu yerde kobra ylan gibi dnd. "stersin tabi ya." Mdr aklna yeni bir fikir gelmi gibi, "Aslnda," dedi. "Sanrm drtl destek sistemi ok daha gvenli olur. Eer siz ikiniz giderseniz Mike kayarsa sen onu asla tutamazsn. Drt kii ikiden ok daha gvenli olacaktr." Durup Corky'ye bakt. "Yani bu, ya siz ya da Dr. Ming gideceksiniz anlamna geliyor." Ekstrom habikrede gzlerini gezdirdi. "Sahi Dr. Ming nerde?" Tolland, "Bir sredir onu grmyorum," dedi. "Belki kestiriyordur. Ekstrom, Corky'ye dnd. "Dr. Marlinson, onlarla birlikte gitmenizi salk veremem ama..." Corky, "Nerden kt imdi?" dedi. "Ayn sahneye tank olmak bamza ne iler at." Norah, "Hayr!" diye haykrd. "Drt kii bizi yavalatr. Mike ve ben yalnz gideceiz." "Emin misin?" "Yalnz gitmiyorsunuz." Mdr gayet kesin konumutu "Ipe balanmann drtl tasarlanmasnn bir nedeni var ve biz de b ii mmkn olduu kadar gvenli yoldan yapacaz. Ihtiyacm olan son ey, NASA tarihindeki en byk basn konferansndan birka saat nce bir kaza yaanmas." 43 Gabbrielle Ashe, Marjorie Tench'in boucu odasnda otururken nedensiz bir tedirginlik hissediyordu. Bu kadn benden ne istiyor olabilir? Odadaki tek masann arkasnda oturan Tench sandalyesinde ne doru eildi. Yznn sert izgileri, Gabrielle'm huzursuzluuna memnun olmu gibiydi. Pakete

hafife vurarak yeni bir sigara kartan Tench, "Duman rahatsz ediyor mu?" diye sordu. Gabrielle, "Hayr," diye yalan syledi. Tench sigarasn yakmt bile. "Sen ve adayn bu kampanya esnasnda NASA'yla hayli ilgilendiniz." fkesini gizlemek iin aba gstermeyen Gabrielle, "Evet," dedi. "Birileri cesaretlendirmiti. Aklama istiyorum." Tench masumca dudaklarn bkt. "NASA'ya saldrman iin neden sana e-postayla bilgi gnderdiimi bilmek mi istiyorsun?" "Gnderdiiniz bilgiler Bakan'nza zarar verdi." "Ksa vadede evet." Tench'in sesindeki uursuz tonlama Gabrielle'm keyfini karmt. "Bu ne anlama geliyor?" "Rahatla Gabrielle. Gnderdiim e-postalar ileri fazla deitirmedi. Ben devreye girmeden nce de Senatr Sexton NASA'ya takmt. Ben sadece mesajn netletirmesine yardmc oldum. Ne tarafta durduunu aka gsterdi." 175

"Ne tarafta durduunu mu gsterdi?" "Kesinlikle." Tench glmseyince lekeli dileri meydana kt. "Bu akamst CNN'de olduka etkileyici olduunu sylemek zorundaym." Gabrielle, Tench'in kaamakl cevap terbiyecisi sorular karsnda senatrn verdii tepkiyi hatrlad. Evet, NASA'y kaldrrdm. Sexton keye skm ama sert oynamt. Doru hareket buydu. Yoksa deil miydi? Tench'in kendinden emin grnts Gabrielle'da, bir eyleri eksik bildii hissini uyandryordu. Tench aniden ayaa kalknca, srk gibi vcudu kck yeri doldurdu. Dudaklarndan sarkan sigarayla duvardaki kasann yanna gidip bir zarf kard. Masaya dnp yeniden oturdu. Gabrielle zarfa gz att. Zarf elinde flo ruvayal tutan bir poker oyuncusu gibi kucaklayan Tench glmsyordu. Heyecanl bekleyiin tadn kartyormu gibi, sararm parmak ularyla zarfn kenarna srekli vurarak sinir bozucu sololer kartyordu. Gabrielle bunun sadece kendini sulu hissetmesinden kaynaklandn biliyordu ama zarfn iinde senatrle yaad cinsel ilikiye dair ipucu olmasndan korkuyordu. Samalama, diye dnd. Bu olay Sexton'n kilitli ofis odasnda mesai saatinden sonra yaanmt. Beyaz Saray'n elinde herhangi bir delil olsayd, bunu imdiye dek oktan kamuya duyururlard. Gabrielle, belki pheleniyorlardr, diye dnd, ama ellerinde kant yok. Tench sigarasn ezerek sndrd. "Bayan Ashe, farknda msnz deil misiniz bilmiyorum ama Washington'da 1996'dan beri sahne arkasnda sregelen bir savan iine dtnz." Bu al konumas kesinlikle Gabrielle'n bekledii trden deildi "Anlayamadm?" Tench bir sigara daha yakt. nce dudaklar sigaray kavrarken, sigarann ucu kpkrmz parlad. "Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu denilen yasa tasars hakknda ne biliyorsun?"

Gabrielle bunu daha nce hi duymamt. Omuzlarn silkti. Tench, "Sahi mi?" dedi. "Buna ok ardm. Adaynzn savunduu ilkeler dnlnce. Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu 1996'da Senatr Walker tarafndan ortaya atld. Yasa tasars esas itibaryla, aya insan gnderdiinden beri kayda deer bir i yapamayan NASA'nn baarszlarn ele alyor. NASA hisselerinin derhal zel uzay irketlerine satlarak zelletirilmesini ngryor. Bylece NASA'nn vergi mkelleflerine bindirdii yk ortadan kaldrlacak ve serbest piyasa sistemiyle uzay daha etkin biimde kefedilecek." Gabrielle NASA'nn at skntlara are olarak zelletirilmesi gerektiinin ne srldn duymutu ama bu fikrin resmi bir yasa tasars ekline dntrldnden haberi yoktu. Tench, "Bu ticari kullanma ama yasa tasars Kongre'ye drt kez sunuldu," dedi. "Uranyum retimi gibi devlet iletmelerinin baaryla zelletirildii tasarlara benziyordu. Kongre nne gelen ticari kullanma ama tasarsn drt kez kabul etti. Bereket versin ki Beyaz Saray her seferinde veto etti. Zachary Herney iki kez veto etmek mecburiyetinde kald." "Yani?" "Yani, Senatr Sexton Bakan olduu takdirde kesinlikle destekleyecei bir yasa tasars. Sexton'n eline geen ilk frsatta NASA hisselerini hi szlamadan satacana inanmak iin nedenlerim var. Ksacas, adaynz vergilerin uzay kefine harcanmasndansa NASA'nn zelletirilmesini tercih edecektir." "Bildiim kadaryla senatr kamu nnde Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'ndan yana olduunu hi belirtmedi." "Doru. Ama takip ettii politikay bilen biri olarak, bunu destekledeini renmek seni artmayacaktr." 177 "Serbest piyasa sistemleri verimlilii arttrr." "Bunu 'evet' olarak kabul ediyorum." Tench, ona bakyordu. "Ne yazk ki, NASA'nn zelletirilmesi berbat bir fikir ve yasa tasars ortaya atldndan beri Beyaz Saray ynetimlerinin bunu reddetmesinin saysz sebebi var." Gabrielle, "Uzayn zelletirilmesine kart fikirleri duymutum," dedi. "Kaygnz anlyorum." "Anlyor musun?" Tench, ona doru eildi. "Hangi fikirleri duydun?" Gabrielle tedirginlikle oturduu yerde kprdand. "ey, daha ok standart kuramsal korkular... NASA'y zelletirirsek, krl giriimler uruna uzayla ilgili mevcut bilgi aratrmalarmzn abucak terk edilecei." "Doru. Uzay bilimi gz ap kapayncaya kadar yok olur. zel uzay irketleri evrenimizi incelemek iin para harcamak yerine, asteroitlerin altn stne getirir, uzayda turist otelleri ina eder, ticari uydu frlatma hizmetleri sunarlar. zel irketler milyarlarca dolara mal olduu halde hibir maddi getirisi olmayacaksa, neden evrenimizin kklerini aratrmakla urasn?" Gabrielle, "Uramazlar," diye karlk verdi. "Ama ilmi hedeflere fon salamak amacyla Uzay Bilimi iin Milli Ba Sistemi kurulabilir." "Byle bir sistem zaten var. smi NASA." Gabrielle susmutu.

Tench, "Kr salamak iin bilimi bir kenara brakmak iin nemsiz ksm," dedi. "zel sektrn uzayda diledii gibi at koturmasna izin verince meydana gelecek kaosla kyaslandnda hafif kalyor.Yeniden vahi bat gnlerine dneceiz. Ayda ve uzayda hak iddia eden ve bu iddialarn g kullanarak korumaya kalkan ncler greceiz. Geceleri gkyznde yanp snen neon reklam panolar yapmak isteyen irketlerin dileke verdiklerini duydum. Uzay otelleriyle turistik iletmelerin, plerini uzay boluuna atmak ve yrnge etrafnda dnen p ynlar oluturmak istediklerini grdm. Hatta daha dn, lleri yrngeye frlatarak uzay mozoleye evirmek isteyen bir irketin verdii teklifi okudum. Telekomnikasyon uydularnn cesetlerle arptn hayal edebiliyor musun? Geen hafta ofisime gelen milyarder bir CEO, yakn alan bir asteroiti yeryznn daha yaknna ekip deerli mineral madenleri aramak istiyordu. Bu adama asteroitleri dnya yrngesine yaklatrmann kresel felaket tehlikesi tadn hatrlatmak zorunda kaldm! Bayan Ashe, sizi temin ederim, eer bu yasa tasars geerse uzaya doluan giriimciler fze bilimi uzmanlar olmayacak. Bunlar czdan kabark ama kafas s giriimciler olacaklar." Gabrielle, "nandrc iddialar," dedi. "Ama eminim senatr yasa tasarsn oylamak durumunda kalrsa bu meseleleri dikkate alacaktr. Tm bunlarn benimle ne ilgisi olduunu sorabilir miyim?" Tench gzlerini ksarak, baklarn sigarasna evirdi. "Pek ok kii uzaydan oka para kazanmay bekliyor ve siyasi lobi tm snrlamalarla engelleri kaldrmak iin kollarn svyor. zelletirmeye kar... uzaydaki anariye kar geriye kalan tek engel bakanlk ofisinin veto hakk." "O halde Zach Herney'ye yasa tasarsn veto etmesini tavsiye ederim." "Benim korkum sizin adaynzn seildii takdirde o kadar ihtiyatl davranmayaca." "Bir kez daha sylyorum, yasa tasarsn deerlendirme konumuna gelindiinde senatr tm meseleleri gz nnde bulunduracaktr." Tench tam anlamyla ikna olmua benzemiyordu. "Senatr Sexton medya reklamlarna ne kadar harcyor biliyor musun?" Soru onu hazrlksz yakalamt. "Bu mebla halka ait deil." "Ayda milyondan fazla." Gabrielle omuzlarn silkti. "yle diyorsanz yledir." Yakn bir rakam vermiti. "Bu ok ykl bir miktar." "Onun harcayacak ok paras var." "Evet, iyi planlama yapt. Ya da daha dorusu iyi bir evlilik yapt." Tench sigarasn flemek iin durdu. "Kars Katherine'e yazk oldu. lm 179 senatr fena sarst." Bunun ardndan son derece yapmack bir i eki geldi. "lmnn stnden pek fazla zaman da gemedi, yle deil mi?" "Sadede gelin, yoksa gidiyorum." Cierleri sarslr gibi ksren Tench, sar zarfa uzand. nce bir zmbal kt tomar karp Gabrielle'a uzatt.

"Sexton'n mali kaytlar." Gabrielle belgeleri utan iinde inceledi. Kaytlar yllar ncesine kadar uzanyordu. Gabrielle, Sexton'n maddi durumunun ileyiini tam olarak bilmese de, verilerin doru olduunu sezinledi... banka hesaplar kredi kart hesaplar, faiz borlar, hisse senetleri, gayrimenkul senetleri borlar, sermaye kazanlar ve zarar. "Bunlar zel bilgiler. Nerden buldunuz?" "Kaynam seni ilgilendirmez. Ama bu rakamlar incelemek iin biraz vakit harcarsan, Senatr Sexton'n u anda harcad paraya aslnda sahip olmadn greceksin. Katherine ldkten sonra kt yatrmlar lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satn aldklar, kendine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynzn cebinde metelik yoktu." Gabrielle bunun blf olabileceini dnd. Sexton hi de meteliksiz biriymi gibi davranmyordu. Her hafta reklam harcamalarn arttryordu. Tench, "Adaynz," diye devam etti. "u anda Bakan'dan drt kat fazla harcama yapyor. Ve ahsna ait hi paras yok." "Pek ok ba alyoruz." "Evet, bazlar yasal." Gabrielle ban kaldrd. "Anlayamadm?" Tench oturduu yerde ne doru eilince Gabrielle nefesinin nikotin kokusunu ald. "Gabrielle Ashe, sana bir soru soracam ve cevap vermeden nce iyice dnmeni tavsiye ederim. Gelecek birka yln hapiste geirip geirmeyeceini belirleyebilir. Senatr Sexton'n, NASA'nn zelletirilmesiyle milyarlar kazanacak uzay irketlerinden kampanyas iin byk miktarlarda, yasad rvet aldnn farknda msn?" Gabrielle bakakalmt. "Bu ok sama bir itham!" "Bu durumdan haberin olmadn m sylyorsun?" "Senatr ileri srdnz miktarlarda rvet alsayd haberim olurdu diye dnyorum." Tench souk bir ifadeyle glmsedi. "Gabrielle, Senatr Sexton'n seninle ok ey paylatn anlyorum ama bu adam hakknda bilmediklerinin hayli fazla olduuna emin olabilirsin." Gabrielle ayaa kalkt. "Toplant sona erdi." Dosyadakilerin geri kalann karp masann stne yayan Tench, tam tersine," dedi. "Toplant yeni balyor."

44
Habikrenin "harekt ncesi odas"ndaki Rachel, NASA'nn Mark mikroiklim yaam kyafetlerinden birinin iine girerken, kendini astronot gibi hissetti. Kaponlu, tek para siyah tulum, ier dalg kyafetini andryordu. ift katl, hafzal kpk kumaa, giyen kiinin hem scak hem de souk ortamlarda vcut ssn dengede tutmasna yardmc olmak iin youn bir jel pompalanm kanallar oturtulmutu. Rachel sk kaponu bana geirirken, gzleri NASA mdrne takld. Bu kk grevin gerekliliinden honut olmam bir ifadeyle, kapda nbeti gibi duruyordu. Norah Mangor dierlerini giydirirken, mrldanarak kfrediyordu,

Corky'ye kyafetini uzatarak, "Ite tknazlar iin bir tane," dedi. Tolland kendi kyafetini yar yarya giymiti. Rachel fermuarn tamamen kapattktan sonra, Norah, onun yan tarafndaki tpay byk bir dal tpn andran gri kutudan sarkan, iirme tpne balad. 181
Vanay aan Norah, "Nefes al," dedi. Rachel bir tslama duydu ve ardndan kyafetin iine verilen jeli hissetti. Hafzal kpk genileyince tulum onu smsk sard ve kyafetin i ksm vcuduna oturdu. Bu his ona, plastik eldivenle elini suya daldrmay anmsatmt. Kapon bann etrafnda ierek kulaklarn bastrnca, sesler bouk gelmeye balad. Kozann iindeyim. Norah, "Mark IX'un en gzel yan dolgusu," dedi. "Knn stne dsen de bir ey hissetmezsin." Rachel inanmt. Kendini minderin iine hapsolmu gibi hissediyordu. Norah, Rachel'a baz aletler uzatt... bir buz kazmas, ip kancas ve Rachel'n belindeki kemere takt karabina. Aletlere bakan Rachel, "Bunlara gerek var m?" diye sordu. "ki yz metre gitmek iin?" Norah gzlerini ksarak bakt. "Gelmek istiyor musun, istemiyor musun?" Tolland, Rachel'a gven verici bir tavrla ban sallad. "Norah sadece temkinli davranyor." Dolum deposuna balanp kyafetini iiren Corky hayret etmi gibi grnyordu. "Kendimi dev bir prezervatif giymi gibi hissediyorum." Norah nefret edercesine homurdand. "Sanki ok iyi biliyormusun gibi konuma bakir olan." Tolland yere melip Rachel'n yanna oturdu. Rachel kaln botlaryla kramponlarn balarken ona hafife tebessm etti. "Gelmek istediine emin misin?" Gzlerinde Rachel' kendine eken koruyucu bir kayg vard. Rachel, kendinden emin ekilde ban sallaynn, artan korkusunu gizlemi olmasn diledi. Iki yz metre... o kadar da uzak deil. "Sen sadece ak denizlerde heyecan yaanr sanyordun, deil mi?" Tolland kramponlarn balarken glyordu. "Sv suyu bu donmu maddeye tercih ettiimi anladm." Rachel, "Ben hibir zaman ikisinin de hayran olmadm," dedi. " Kkken buzun iine dtm. O zamandan beri beni rahatsz ediyor." Tolland sempatik gzlerle ona bakt. "Bunu duyduuma zldm. Tm bunlar bittiinde gelip Goya'da beni ziyaret etmelisin. Su hakkndaki dncelerini deitireceim. Sz." Davet Rachel' artmt. Goya Tolland'n aratrma gemisiydi;gerek Amazing Seas'de stlendii rol, gerekse okyanuslarn en garip grnl gemisi olmas asndan iyi biliniyordu. Goya'ya yapaca ziyaretin sinirlerini bozacan bilmesine ramen, reddedemeyecei bir frsatt. Krampon kilitleriyle uraan Tolland, "u anda New Jersey'in oniki mil anda demirli" dedi.

"Allmadk bir yer." "Hi deil. Atlantik kys inanlmaz bir yer. Bakan iimi blmeden nce, yeni bir belgesel ekmeye hazrlanyorduk." Rachel gld. "Ne hakknda belgesel ekecektiniz?" "Sphyrna mokarran ve megaplumes."
( Okyanusun altndaki magma kubbelerinin stnde oluan scak ve girdap.)
souk

akntlarn oluturduu

Rachel suratn ast. "Sorduum iyi oldu." Kramponlarn balamay bitiren Tolland ban kaldrp bakt. "Sahiden, orda birka hafta ekim yapacam. Washington Jersey sahiline uzak saylmaz. Dndnde kalk gel. Hayatini sudan korkarak geirMENE gerek yok. Ekibim senin iin krmz hal serecektir." Norah'nn sesi boru gibi kt. "Gidiyor muyuz? yoksa siz ikinize biraz mumla ampanya m getireyim?"

45
Gabrielle Ashe, Marjorie Tench'in masasna yaylm belgelerle ne yapmas gerektiini bilemiyordu. Ktlarn arasnda mektup fotokopile riyle telefon grmesi

dkmleri vard ve hepsi de Senatr Sexton'n zel uzay irketleriyle gizli bir diyalog iinde olduu iddiasn dorular nitelikteydi.
183

Tench, Gabrielle'n nne birka bulank siyah-beyaz fotoraf itti, "Sanrm bunlar yeni reniyorsun?" Gabrielle fotoraflara bakt. Ilk kare, Senatr Sexton'n yeralt garajna benzer bir yerde taksiden indiini gsteriyordu. Sexton asla taksiye binmez. Gabrielle ikinci resme bakt; park halindeki beyaz bir karavana binen Sexton'n telefotosu. Karavandaki yal bir adam, onu bekliyor gibiydi. Fotoraflarn sahte olabileceinden phelenen Gabrielle, "Bu kim?" dedi. "USV'den nemli biri." Gabrielle tereddt ediyordu. "Uzay Snrlar Vakf m?" USV, bir nevi zel uzay irketleri "birlii" saylrd. Uzay mteahhitlerini, giriimcileri, teebbs sermayedarlarn uzaya gitmek isteyen her trl zel kuruluu temsil ediyordu. ABD uzay programnn, zel irketlerin uzaya uu yapmalarn engellemek iin haksz ticari hilelere ba vurduunu iddia ederek, NASA'y eletiriyordu. Tench, "USV u anda, bir ksm Uzay Ticari Kullanma Ama Kanunu'nun onaylanmasn bekleyen ok zengin teebbsleri de ieren, yzden fazla byk tzel kiiyi temsil ediyor," dedi. Gabrielle bunu dnd. Senatr, ihtilafl lobileme faaliyetleri yznden onlarla fazla yaknlamamaya dikkat etse de, USV birtakm bariz nedenlerden tr Sexton'n

kampanyasn alenen destekliyordu. Yakn zaman nce USV, NASA'y aslnda zarar ettii halde hl ilemeye devam ederek, zel irketlere kar haksz rekabet yaratan, "yasad bir tekel" olmakla sulayan bir duyuru yaynlamt. USV'ye gre, AT&T'nn bir haberleme uydusu frlatmas gerektiinde pek ok zel uzay irki' bu ii makul bir fiyat olan 50 milyon dolar karlnda yapmay teklif ediyordu. Ama ne yazk ki NASA her seferinde iin iine girerek, kendisine be katna mal olduu halde AT&T'nin uydularna yirmi be milyona frlatmay teklif ediyordu. USV avukatlar, NASA uzaydaki tekelini zararna i yaparak koruyor diyorlard. Vergi mkellifleri de hesab dyor. Tench, "Bu fotoraf," dedi. "Adaynzn zel uzay teebbslerini temsil eden bir organizasyonla gizli grmeler yaptn gsteriyor." Tench masann stndeki dier belgeleri iaret etti. "Ayrca USV ye irketlerinden byk miktarlarda para toplanmak zere talimat verildiini -z sermayeleriyle eit miktarda- ve Senatr Sexton'n banka hesaplarna aktarldn irket iindeki yazmalardan biliyoruz. Dorusu, bu zel uzay kurulular Sexton' bakanla getirmek iin para yardmnda bulunuyorlar. Seildii takdirde ticari kullanma ama yasa tasarsn geirip, NASA'y zelletirmeyi kabul ettiini dnmekten baka arem kalmyor." Gabrielle kt ynlarna ikna olmam gzlerle bakt. "Rakibinin kampanyas iin yasad maddi yardm aldna dair delilleri olduu halde Beyaz Saray'n bir nedenden tr bunu sakl tuttuuna inanmam m beklyorsunuz?" "Sen neye inanrdn?" Gabrielle fkeyle bakt. "Samimi olmak gerekirse, hile yapmaktaki beceriniz dnldnde, dzmece belgelerle ve bir Beyaz Saray alannn masast bilgisayarnda rettii fotoraflarla beni kandrmanz daha mantkl geliyor." "tiraf ediyorum ki bu mmkn. Ama doru deil." "Deil mi? O halde tm bu i yazmalar o irketlerden nasl aldnz. Bu delilleri onca irketten alacak kadar kaynak Beyaz Saray'n bile imkanlarn ayor." "Haklsn. Bu bilgi buraya talep d bir hediye olarak geldi." Gabrielle artk hibir ey dnemez olmutu. Tench, "Ah, evet," dedi. "Bunlardan hayli temin ettik. Bakan'n iktidarda kalmasn isteyen pek ok gl siyasi dostu var. Hatrlarsan, sizin adaynz her taraftan kesinti yaplmas gerektiini ileri sryordu, ki bunlarn
185

ou da burda, Washington'dayd. Senatr Sexton FBI'n kabark btesini hkmetin ar harcamalarna rnek gstermekten hi ekin medi. IRS'e de dokundurmaktan geri kalmamt. Belki brodan ya da vergi dairesinden birileri biraz kzmtr." Gabrielle imay anlamt. FBI ile IRS'de alanlarn bu trden bil giyi ele geirme imkn vard. Sonra da Bakan'n seilmesine yardmc olmak iin talep d bir iyilik yapm olabilirlerdi. Ama Gabrielle'in asl inanamad, Senatr Sexton'n kampanyasna yasad fon

salamasyd. Gabrielle, "Eer bu veriler doruysa, ki son derece pheliyim, neden halka duyurmadnz?" diye kar kt. "Sence neden olabilir?" "nk bilgiyi yasad yollardan topladnz." "Elimize nasl getii hi fark etmez." "Elbette fark eder. Oturumda kabul edilmezler." "Ne oturumu? 'Gvenilir kaynaktan' hikyeyi fotoraflarla birlikte bir gazeteye szdrmamz yeterli. Masumluu kantlanana kadar Sexton sulu konumunda kalrd. Zaten NASA kart aleni tavrlar, rvet aldnn grsel kant kabul edilirdi." Gabrielle bunun doru olduunu biliyordu. "yi," dedi. "O halde neden bilgiyi szdrmadnz?" "nk olumsuz. Bakan kampanyasnda olumsuzluklardan faydalanmayacana sz verdi ve mmkn olduunca bu szne sadk kalmak istiyor." Ya, haklsn! "Yani bana Bakan o kadar drst ki, insanlar olumsuzluklardan faydalandn dnmesin diye halka duyurmay reddetti mi' diyorsun?" "lke iin olumsuz. Pek ou drst insanlarn kurduu dzinelerce zel irketi ima ediyor. ABD Senatosu'nu lekeler ve lkenin morali asndan kt olur. Sahtekr siyasetiler tm siyasetilere zarar verir. Amerikallar liderlerine gvenmek isterler. Bu irkin bir soruturma olur, stelik byk ihtimalle bir ABD senatryle pek ok uzay irketi yetkilisini hapise gnderir." Tench'in mant doru olsa da, Gabrielle hl iddialardan phele niyordu. "Tm bunlarn benimle ne ilgisi var?" "Basit dnn Bayan Ashe, bu belgeleri elimizden karrsak, adaynz kampanyasna yasad finansman salamakla sulanacak, senatrlk koltuunu kaybedecek ve galiba hapsi boylayacak." Tench duraksad. "Ama tabi..." Gabrielle, badanmann gzlerinde sinsi bir prlt grd. "Ama tabi ne?" Tench sigarasndan uzun bir nefes ekti. "Tm bunlarn yaanmamal in sen bize yardm edersen." Odaya kasvetli bir sessizlik hkim oldu. Tench hrl hrl ksrd. "Gabrielle, dinle beni, bu talihsiz bilgiyi sebepten tr seninle paylamaya karar verdim. ncelikle, sana Zach Herney'nin lke refahn kiisel karlarnn stnde tutan, drst bir adam olduunu gstermek iin. kinci olarak, adaynzn sandn kadar gvenilir bir adam olmadndan seni haberdar etmek iin. Ve nc olarak, az sonra yapacam teklife seni ikna etmek iin." "Bu nasl bir teklif?" "Sana doru olan yapman iin bir ans tanyorum. Vatanseverlik teklifi. Belki bilmiyorsundur, Washington' naho skandallardan koruyabilecek nemli bir konumdasn. Eer senden isteyeceimi yapabilirsen, belki Bakan'n takmnda bir yer bile bulabilirsin." Bakan'n takmnda bir yer mi? Gabrielle duyduklarna inanmyordu. "Bayan Tench, aklnzda her ne varsa unu bilin ki, bana antaj veya emrivaki yaplmasndan veya stnlk taslanmasndan holanmam. Yapt siyasete inandm iin senatrn kampanyasnda alyorum. Ve eer bu

Zach Herney'nin siyasi nfuzunu kullandnn bir gstergesiyse, onunla bir balantmn olmas beni hi ilgilendirmiyor! 187 Eer Senatr Sexton hakknda elinizde bir ey varsa, basna szdrn. Samimi olmak gerekirse,
ben tm bunlarn aldatmaca olduunu dnyorum." Tench kederli bir tavrla iini ekti. "Gabrielle, adaynzn yasad mali destek ald bir gerek. zgnm. Ona gvendiini biliyorum." Sesini alaltt. "Dinle bak, sadede geliyorum. Eer mecbur kalrsak Bakan bu finansman meselesini gndeme getirecek ama olaylar ok irkinleecek. Bu skandal kanunlar ineyen pek ok byk ABD irketini kapsyor. Pek ok masum insan bunun bedelini deyecek." Derin derin iini ekti. "Bakan ve ben... senatrn ahlak anlayn baka bir yoldan ifa etmek istiyoruz. Daha sakin ve... masum kiilerin zarar grmeyecei bir yoldan." Tench sigarasn brakp kollarn kavuturdu. "Senatrle bir ili ki yaadn kamu nnde itiraf etmeni istiyoruz." Gabrielle'n tm vcudu kaskat kesildi. Tench kendinden son dere ce emin konumutu. Gabrielle bunun imknsz olduunu biliyordu. Hi kant yoktu. Cinsel iliki, senatrn ofisinin kilitli kaps ardnda sadece bir kez yaanmt. Tench'in elinde delil yok. Yem atyor. Gabrielle normal ses tonuyla konumak iin kendini zorlad. "ok fazla zanda bulunuyorsunuz Bayan Tench." "Hangisini zannediyorum? liki yaadnz m? Yoksa adaynz terk edeceini mi?" "Her ikisini de." Tench ksa ve sert bir glmsemeyle ayaa kalkt. "Eh, bu gereklerden birini imdilik bir kenara brakalm o halde, olur mu?" Yeniden duvardaki kasann yanna gidip, bu sefer krmz bir dosyayla dnd. stnde Beyaz Saray mhr vard. Klipsi at, zarf hafife vurarak kard ve iindekileri Gabrielle'n nnde masann stne boaltt. Dzinelerce renkli fotoraf masann stne dklrken, Gabrielle tm kariyerinin gzleri nnde yittiini hissetti.

46
Habikrenin dndaki ktabatik rzgr, Tolland'n alkn olduu okyanus rzgrlarna hi benzemiyordu. Okyanusta rzgr, akntlarn ve basn cephelerinin sonucunda meydana kp, saanak frtnalarla geli i y o r d u . Ktabatik ise, basit fiziin klesiydi; met dalgas gibi buzuldan aa inen ar souk hava. Tolland'n hayatnda tecrbe ettii en etin frtna hzna ulayordu. Saatte yirmi deniz miliyle estiinde denizcilerin ryas gerek olurdu ama seksen deniz mili hzla esen ktabatik karadakiler iin bile kbusa dnebilirdi. Tolland durup arkaya eili rse kasrga nn kendisini srkleyebileceini fark etti. iddetli hava akmn Tolland iin daha da sinir bozucu hale getiren buz katman eiminin rzgr ynnde oluuydu. Buz, KLOMETRE tedeeki okyanusa doru hafife meylediyordu. Botlarna bal Pitbull Rapido kramponlarnn sivri ivilerine ramen Tolland, yanl bir adm atarsa frtnaya kaplp, sonsuz buz eiminde kayaca dncesinin huzursuzluunu yayordu. Norah Mangor'n iki dakikalk buz ulda gvenlik kur su imdi yetersiz gelmeye balamt. Habikrede giyindikleri srada Norah, T eklinde hafif bir aleti herbirin i n kemerine

balarken, pirana buz kazmas, demiti. Standart bak, muz bak, eki ve keser. Aklnzda tutmanz gereken tek ey u, eer iinizden biri derse veya frtnaya kaplrsa, bir eliniz st tarafta dieri sapnda kazmay tutun, muz ban buza saplayn ve kramponlar yere basarak dn. Bu gven verici szlerin ardndan Norah, her birinin YAK takmlarn balamt. Gzlklerini takmlar ve akamst karanlnda yola koyulmulard. imdi drt kii, onlar birbirlerinden ayran on metrelik halatlarla dz bir izgi halinde buzuldan aa yol alyorlard. En nde Norah arkasnda Corky, sonra Rachel ve kuyrukta Tolland vard. 189

Habikreden uzaklatka, Tolland tedirginliinin arttn hissediyordu. iirilmi kyafetinin iinde, scak olmasna ramen, kendini uzak bir gezegene giden yolunu kaybetmi uzay yolcusu gibi hissediyordu. Ay, toplanan frtna bulutlar arkasnda kaybolunca, buzul deliksiz bir karanla gmld. Tolland'n srtna srekli bir bask uygulayan katabatik rzgr, her dakika biraz daha kuvvetleniyor gibiydi. Gzlklerinin ardndaki gzleri, etrafndaki engin boluu grmek iin abalarken, bu yerde gerek bir tehlike sezinlemeye balad. NASA'nn gvenlik tedbirleri abartl olsun ya da olmasn, mdrn iki yerine drt hayat tehlikeye atmasna armt. zellikle de bu iki hayattan biri bir senatrn kzna, dieriys nl bir astrofizikiye aitken. Tolland, Rachel ile Corky'ye kar koruyu cu hisler beslemesine armamt. Bir gemi kaptan olarak, etrafndakiler iin sorumluluk hissetmeye alknd. "Arkamdan ayrlmayn," diye baran Norah'nn sesini rzgr yutuyordu. "Brakn kzak gtrsn." Norah'nn deney ekipmann tayan alminyum kzak, dev bir Flexible Flyer' andryordu. Kzaa, Norah'nn son birka gndr buzulda kulland tan cihazlar ve gvenlik aksesuarlar yerletirilmiti. Tm ekipman -ak kutusu, gvenlik fiekleri ve gl bir projektr- muhafazal plastik bir tentenin altna balanmt. Ar yke ramen kzak UZUM ve dz paten demirlerinin stnde hi zorlanmadan kayyordu. En hafif eimlerde bile kzak aa kendiliinden kayyor, Norah ise kzan yolu tayin etmesine izin veriyormuasna ok az bir g kullanyordu. Grup ile habikre arasndaki mesafenin aldn sezinleyen Tolland, omzunun stnden bakt. Sadece elli metre mesafedeki kubbe, karanln iinde grnmez olmutu. Tolland, "Geri dn yolumuzu bulabileceimiz konusunda endieleniyor musun?" diye seslendi. "Habikre nerdeyse grn..." Szleri, Norah'nn elinde parlayan fiein grltl shyla kesildi. Krmz-beya/ parlama, etraflarn on metre apnda aydnlatmt. Norah topuuyla kar yzeyinde kk bir ukur ap deliin rzgrst ynnde karlar yd. Sonra fiei girintinin iine saplad. Norah, "leri teknoloji ekmek krnts," diye bard. Rachel, "Ekmek krnts m?" diye sorarken, gzlerini ani ktan koruyordu. Norah, "Hansel ve Gretel," diye bard. "Bu fiekler bir saat yanar. Dn yolunu bulmak iin ok vaktimiz var." Bunun ardndan Norah yeniden yola koyularak onlar buzuldan aaya, bir kez daha karanln iine doru gtrmeye balad.

47
Marjorie Tench'in odasndan hmla kan Gabrielle nerdeyse bir sekreteri yere seriyordu. Yerin dibine geen Gabrieielle'n tek grebildii fotoraflar ve birbirine gemi kollarla bacaklard. Yzler zevkle kendinden gemiti. Fotoraflarn nasl ekildii konusunda hi fikri yoktu ama gerek olduklarn biliyordu. Senatr Sexton'n ofisinde ekilmilerdi ve sanki gizli kamerayla yukardan ekilmilerdi. Tanrm bana yardm et. Fotoraflarn birinde, senatrn masasndaki resmi grnl belgelerin stne serilmi vcutlaryla sevien Gabrielle ile Sexton grnyordu. Marjorie Tench, Harita Odas'nn nnde Gabrielle'a yetiti. Tench'in elinde krmz fotoraf zarf vard. "Verdiin tepkide bu fotoraflarn gerekliine inandn anlyorum." Bakan'n badanman keyifli grnyordu. "Umarm dier verilerimizin de doruluuna seni ikna eder. Ayn kaynaktan geldiler." Gabrielle koridorun sonuna doru ilerlerken, tm vcudunun kpkrmz kesildiini hissetti. k hangi cehennemde? Tench'in srk bacaklar ona yetimekte hi zorlanmad.
191 "Senatr Sexton ikinizin sadece arkada olduunuza tm dnyann nnde yemin etti. Televizyonda yaynlanan aklamas olduka ikna ediciydi." Tench bayla, omzunun arkasn iaret etti. "Aslnda hafzan tazelemek i s t e r sen, ofisimde bir bant kayd var." Gabrielle'n hafzasn tazelemeye ihtiyac yoktu. Basn konferansn gayet iyi hatrlyordu. Sexton'n yalanlamas hem samimi, hem de kendinden emindi. Tench hi de hayal krklna urama benzemeyen bir sesle konutu. "Byk talihsizlik ama Senatr Sexton Amerikallarn gznn iine bakp utanmadan yalan syledi. Halkn bunu renmeye hakk var. V renecekler. Bu konuyla ahsen ilgileneceim. imdi tek sorun halkn bunu nerden renecei. Biz en iyisi senin sylemen diye dnyoruz." Gabrielle serseme dnmt. "Gerekten de kendi adaymn lin edilmesine yardm edeceimi mi sanyorsun?" Tench'in yzne ciddi bir ifade geldi. "Ben burda baka bir seenek sunmaya alyorum Gabrielle. Ban dik tutup gerei syleyerek herkesi byk bir utantan kurtarman iin sana ans tanyorum. Tek ihtiyacm olan, ilikinizi itiraf ettiin imzal bir aklama." Gabrielle donakalmt. "Ne!" "Elbette. mzal aklama, lkeyi bu irkinliklerden uzak tutarak, senatrle sessizce uramamza imkn salar. Teklifim ok basit: Aklamay benim iin imzala ve bu fotoraflar da bir daha gn na kmasn." "Aklama m istiyorsunuz?" "Teknik olarak aslnda yeminli beyan gerekirdi ama bu binada bir noterimiz var..." "Delirmisin." Gabrielle yeniden yrmeye balamt. Yanna giden Tench'in sesi imdi biraz daha fkeliydi. "Senatr Sexton yle ya da byle

batyor Gabrielle. Ben sana sabah gazetesinde kendi plak kn grmeden bu iten syrlman iin bir ans tanyorum! Bakan drst bir adam ve bu fotoraflarn halka gsterilmesini istemiyor. Bana yeminli beyan verirsen ve ilikiyi kendi azndan itiraf edersen, hepimiz bir nebze erefimizi koruyabiliriz." "Ben satlk deilim." "Ama adaynz kesinlikle yle. Tehlikeli bir adam kan unla r i ni yor."

"Kanunlar m iniyor? Ofislere gizlice girip yasad fotoraflar eken sizsiniz! Watergate'i hi duydun mu?" "Bu pisliin toplanmasyla bizim hi ilgimiz yok. Bu fotoraflar, USV kampanya balar bilgisini veren ayn kaynaktan geldi. Bi rileri ikinizi takibe alm." Gabrielle, ziyareti kartn ald gvenlik masasnn nnden hzla geti. Kart yrtar gibi kard ve byk gzl grevliye frlatt. Tench hl peindeydi. ka yaklarlarken Tench, "abuk karar vermen gerekiyor Bayan Ashe" dedi. "Ya bana senatrle yattna dair yeminli beyan getirirsin ya da bu akam saat yirmide Bakan her eyi halka duyurmak zorunda kalr. Sexton'n mali balantlar, fotoraflarnz ve dnen dolaplar. I nan b ana halk senin her eye seyirci kalp Sexton'n ilikiniz hakknda yalan sylemesine izin verdiini grnce, onunla birlikte sen de yanarsn." Kapy gren Gabrielle, doruca oraya yneldi. "Bu akam saat yirmide masamda olsun Gabrielle. Akll ol..." Tench, tam dar karken fotoraflarn durduu dosyay ona frlatt.

"Sende kalsn tatlm. Bizde daha ok var."

48
Rachel Sexton buzuldan aa gecenin kr karanlna inerken iinin rperdiini hissediyordu. Zihninden sinir bozucu grntler geiyordu... gkta, fosforl planktonlar, Norah Mangor'n buz nveleriyle ilgili bir hata yapmas ihtimali. Onlara gktann tam stnden ve her yanndan buz nveleri kardn hatrlatan Norah, hi bozulmam tatl su buzu, diye iddia etmiti. 193 Buzulda plankton ieren tuzlu su yarklar olsayd, bunu mutlaka grrd. yle deil mi? Yine de Rachel'n sezgileri en basit zm konusunda diretiyordu. Bu buzulda donmu planktonlar var.

On dakika ve drt fiek sonra Rachel ile dierleri habikreden yaklak 250 metre uzaktayd. Norah aniden durdu. Kuyu kazmak iin mkemmel noktay esrarengiz bir ekilde sezen, denekle su arayan cad sesiyle, "Buras," dedi. Rachel dnp arkalarndaki yokua bakt. Habikre karanlkta gzden kaybolal ok olmutu ama en uzaktaki zayf bir yldz gibi yanp snen fieklerin izdii hat, aka grlebiliyordu. Fiekler, titizlikle hesaplanm pist gibi mkemmel bir dz izgi oluturuyorlard. Rachel, Norah'nn becerilerinden etkilenmiti. Rachel'n fieklere hayranlkla baktn gren Norah, "Kzan n den gitmesine izin vermemizin bir baka nedeni," dedi. "Paten demirleri dz. Kza yerekimine brakp mdahale etmezsek, dz bir izgi halinde ilerlemeyi garantiye alm oluruz." Tolland, "Harika bir hile" dedi. "Keke ak denizde de byle bir ey yaplabilse." Aadaki okyanusu dnen Rachel, buras ak deniz, diye dnd. Bir an iin, en uzaktaki fiek dikkatini ekmiti. Grnrden kaybolmutu. Sanki nnden geen bir nesne yznden k engellenmiti. Ama ksa sre sonra k yeniden belirdi. Rachel aniden tedirginleti. Rzgra kar, "Norah," diye seslendi, "Burda kutup aylar var myd?" Buzul uzman son fiei hazrlyordu. Onu ya duymad ya da duymazdan geldi. Tolland, "Kutup aylar fok balklarn yer," diye seslendi. "Sadece yaam alanlarna girildii zaman insanlara saldrrlar." "Ama buras kutup aylarnn lkesi, yle deil mi?" Rachel hangi kutupta aylar, hangisinde penguenler olduunu hep kartrrd. Tolland, "Evet," diye bararak karlk verdi. "Arktik ismi kutup aysndan gelir. Arktos aynn Yunancasdr." Muhteem. Rachel endieyle karanla gz gezdirdi. Tolland, "Antarktika'da kutup ays yoktur," dedi. "Bu yzden oraya anti-arktos denir." Rachel, "Teekkrler Mike," diye seslendi. "Kutup aylaryla ilgili bu kadar konumak yeterli." Tolland kahkaha att. "Haklsn. zgnm." Norah son fiei kara saplad. Yine krmzms a boulan drtl rzgar geirmez siyah tulumlarnn iinde hayli ikin grnyordu. Fiekten yaylan k emberinin ardnda dnyann geri kalan ksm, siyah rt ile kaplanm gibi hi grnmyordu. Rachel ile dierleri bakarken, Norah ayan skca bast ve kza eimden birka metre yukar, durduklar yere dndrmek iin dikkatle hareket etti. Sonra ipi skca tutarak yere meldi ve eliyle kzan frenlerini at; kza sabit tutmak iin buza saplanan drt sivri ivi. Bunu yaptktan sonra ayaa kalkt ve stn silkeledi. Belindeki ipler artk gevek duruyordu. Norah, "Pekl," diye bard. "Ie balama zaman." Kzan rzgralt tarafna dolanan buzul uzman, ekipmann stndeki koruyucu tenteyi tutan kopalar amaya balad. Norah'ya biraz sert davrandn dnen Rachel, arka kanad zmesine yardm etmek iin yanna gitti. Baini aniden kaldran Norah, "Tanrm, HAYIR!" diye bard. "Bunu yapma!"

Geri ekilen Rachel'n akl karmt. Norah, "Rzgrst taraf asla zme!" dedi. "Rzgr tulumuna dner. Bu kzak aerodinamik tnele kaplan emsiye gibi uar gider!" Rachel geriye adm att. "zgnm. Ben..." Norah fkeliydi. "Sen ve uzay ocuu burda olmamalydnz." Rachel, hibirimiz olmamalydk, diye dnd. 195 Mdrn Corky ile Sexton' onlarla beraber gndermesine lanet okuyan Norah, amatrler, diye hayflanyordu. Bu palyaolar yznden burada biri lecek. Norah'nn o anda yapmak istedii en son ey bebek bakclyd. "Mike," dedi. "TAR' kzaktan karmak iin yardma ihtiyacm var." Tolland onun Toprak Alt Radar karp buza yerletirmesine yardm etti. Aygt, alminyum bir gvdeye paralel balanm minyatr kar kreme bana benziyordu. Cihazn uzunluu bir metreden fazla deildi ve bir akm zayflatcyla kzaktaki bir deniz bataryasna kablolarla balyd. Corky rzgra kar, "Radar bu mu?" diye seslendi. Norah sessizce ban sallad. Toprak Alt Radar, deniz suyu buzunu KYYT'den daha iyi alglayacak donanma sahipti. TAR vericisi, buza elektromanyetik enerji vurular gnderiyor ve bu vurular, farkl kristal yaplarnda farkl sekmeler yapyordu. Saf tatl su, yass ve ksa kafesler biiminde donuyordu. Deniz suyu ise sodyum ierdiinden, i ie gemi, veya atall kafes biiminde donuyordu. Bu da sekme saylarnn azalmasna ve TAR vurularnn dzensiz olarak geri tepmesine neden oluyordu. Norah makineyi altrd. "Sesin yanklanmasndan faydalanarak, deliin etrafndaki buzulun bir nevi kesit kopyasn karacam," diye seslendi. "Makinenin i donanm buzulun kesitini karp yazl kt verecek. Deniz buzu varsa glge gibi grnecek." "Yazl kt m?" Tolland arma benziyordu. "Burda yazdrabiliyormusun?" Norah, TAR'dan tentenin altndaki bir aygta giden kabloyu iaret etti. "Yazdrmaktan baka are yok. Bilgisayar ekranlar bataryadan fazlasyla harcyor, bu yzden buzul uzmanlar verileri s aktarm yazclarnda yazdrrlar. Renkler pek gz alc deil ama lazer toneri eksi yirmi derecenin altnda kmeleniyor. Alaska'da bunu renirken, ac bir ders aldm." Norah herkesin TAR'n aa tarafnda durmasn istedi. Bu srada kendisi de vericiyi, futbol sahas uzaklktaki gkta deliinin etrafn tarayacak ekilde hazrlamaya koyuldu. Ama Norah gece karanlnda geldikleri yne doru baknca hibir ey gremedi. "Mike, TAR vericisini gkktann olduu yerle hizalamam gerekiyor ama bu fiek gzlerimi ald. ktan kurtaracak kadar yukar kacam. Kollarm fieklerle ayn hizada tutacam, sen de TAR'n stndeki ayarlamalar yap." Radar cihaznn yannda diz ken Tolland ban sallad. Norah meyilden yukar habikreye doru hareket ederken, kramponlarn skca basp, rzgra kar ne eildi.

Katabatik rzgr bu akam tahmin ettiinden ok daha kuvvetliydi ve bir frtnann yaklatn hissediyordu. Fark etmezdi. Birka dakika iinde buradaki ileri bitecekti. Hakl olduumu grecekler. Norah habikreye doru yirmi metre trmand. Belindeki halat gerildiinde, karanln tam kenarna varmt. Norah ban kaldrp arkasndaki buzula bakt. Gzleri karanla alrken, birka derece solundaki fieklerin dz izgisi yavaa belirmeye balad. Fieklerle ayn hizaya gelinceye kadar yava yava kenara ilerledi. Ardndan, vcudunu dndrp kollarn pusula gibi uzatarak doru vektr gsterdi. "imdi ayn hizadaym!" diye seslendi. TAR vericisini ayarlayan Tolland, kolunu sallad. "Hazr!" Meyilden yukar son bir kez bakan Norah, kl dn yolu iin kretti. Ama bakarken tuhaf bir ey olmutu. Bir an iin, en yakn fiek sanki tamamen gzden kayboldu. Norah sndnden endielenmek zereyken fiek yeniden kendini gsterdi. Aksine emin olmasayd, fiekle kendi arasndan bir ey getiini zannedebilirdi. Tabi ki orada kimse yoktu... elbette mdr sululuk duyup, pelerinden bir NASA ekibi gndermediyse. Nedense Norah'nn bundan phesi vard. Byk ihtimalle bir ey olmadna karar verdi. Ani bir esinti, fiei geici bir sreliine sndrm olabilirdi. Norah TAR'n yannda dnd. "Hepsi hzada."
197

Tolland omuzlarn silkti. "Sanrm yle." Norah kzaktaki kontrol cihaznn yanna gidip bir dmeye bast. TAR'dan tiz bir ses ykseldi ve sonra sustu. Norah, "Tamam," dedi. "Bitti." Corky, "Bu kadar m?" diye sordu. "imdi hazrlk yapyor. Asl sonularn kmas bir saniye srer." Kzan stndeki s aktarm yazcs vnlayp, tkrdamaya balamt bile. Yazc, effaf bir plastik rtnn iindeydi ve ar ar kaln, kvrk bir kt karyordu. Norah cihazn yazdrmay tamamlamasn bekledikten sonra elini plastiin altna uzatp kty ald. Herkesin grebilmesi iin kty fiein yanna gtrrken, grecekler, diye dnyordu. Tuzlu su kmayacak. Herkes fiein yannda durup, kty eldivenleriyle smsk kavrayan Norah'nn etrafna toplanmt. Derin bir nefes alp, verileri incelemek iin kd at. Kttaki grnt, dehetle geri ekilmesine neden oldu. Grdne inanmakta glk eken Norah, "Ah, Tanrm!" dedi. Beklendii zere ktda, suyla dolu gkta deliinin net bir kesiti grnyordu. Ama Norah'nn grmeyi hi beklemedii ey, ukurun iinde yzen insan bedeni biimindeki grimsi ekildi. Kan donmutu. "Ah Tanrm... delikte bir ceset var." Herkes hayretten susup kalmt. Ceset, dar havuzun iinde hayalet gibi ba aa yzyordu. Cesedin etrafnda pelerin gibi dalgalanan esrarengiz bir hare vard. Norah bu harenin ne olduunu anlamt. TAR, kurbann ar paltosunun belli belirsiz uzantlarn alglamt, ki bu ancak uzun ve sk devety olabilirdi. Fsltyla, "Bu... Ming," dedi. "Kaym olmal..." Norah Mangor delikte Ming'in cesedini grmenin, TAR ktsnda karlaaca iki

oktan daha hafifi olacan asla tahmin edemezdi. Gzlerini havuzun daha aasna kaydrdnda, baka bir ey grd. Deliin altndaki buz... Norah bakakalmt. lk nce taramada bir sorun olduunu dnd, nura, resmi biraz daha yakndan inceleyince, iindeki huzursuzluk g lenmeye balayan frtna gibi artt. Dnp ktlara daha dikkatle bakarken kt ular rzgrla prprlyordu. Ama... bu imknsz! Ac gerek kendini belli etmiti. Bunu fark etmek lm gibi bir ey di. Ming'i unutmutu. Norah artk anlyordu. Delikteki tuzlu su! Fiein yan banda dizlerinin stne kt. Glkle nefes alyordu. Elindeki ktlar hl smsk tutarken titremeye balamt. Tanrm... hi aklma gelmemiti. Ardndan, ani bir intikam drtsyle ban NASA habikresinden tarafa evirdi. "Sizi hergeleler!" diye lk atarken, sesi rzgra srklendi. "Sizi lanet olas hergeleler!" Sadece on be metre tede, karanlkta bekleyen Delta-Bir, CrypTalk cihazn azna gtrp idarecisine sadece bir kelime syledi. "Anladlar."

49
aknlk iindeki Michael Tolland TAR ktsn titreyen ellerinden ekip aldnda, Norah Mangor hl buzun stnde diz km vaziyet teydi. Ming'in yzen cesedini grm olmaktan tr sarslan Tolland, dikkkatini toplayp, nndeki resmi anlamaya alt. Gktann karld deliin yzeyden altm metre aa inen kesitini gryordu. Ming'in kuyunun iinde yzen cesedini grd. Gzleri biraz daha aa kaynca, bir eyin yanl grndn fark etti. Deliin tam altnda koyu renkte bir deniz buzu kolonu, aadaki okyanusa kadar uzanyordu. Dikey tuzlu su buzu olduka bykt; ap delikle aynyd.
199 Tolland'n omzunun stnden bakan Rachel, "Tanrm!" diye bard. "Gktann karld delik buzuldan okyanusa kadar uzanyormu gibi grnyor!" Grdklerinin tek aklamas olabilecei gereini kabullenmekte zorlanan Tolland, olduu yere akl kalmt. Corky de ayn derecede aknd. Norah, "Birisi buzulun altn delmi!" diye bard. Gzleri hrsla kocaman almt. "Birisi kastl olarak o ta buzun altndan ieri yerletirmi." Tolland'n iindeki idealist Norah'nn sylediklerine inanmak istemese de, bilim adam yan hakl olabileceini biliyordu. Okyanusun stnde yzen Milne Buzul Katman'nn altnda, denizaltlarn rahatlkla dolaabilecei pek ok aklk vard. Suyun altnda her ey hafiflediinden, Tolland'n tek kiilik aratrma Triton'u byklnde bir denizalt bile gktan yk kollaryla kolaylkla tayabilirdi. Denizalt okyamstan yaklap buz katmannn altna dalm ve buzu aadan yukar doru delmi olabilirdi. Daha sonra

gktan yerletirmek iin, uzayabilen yk kolunu ya da ier balonlar kullanmas olasyd. Gkta yerine yerletirildikten sonra, deliin iine ykselen okyanus suyu donmaya balayacakt. Delik, gktan tayacak kadar kapandktan sonra, denizalt yk kolunu geri ekip ortadan kaybolarak, tnelin geri kalannn mhrlenmesi ve kukuya mahal brakacak tm izlerin silinmesi Doa Ana'ya brakm olabilirdi. kty Tolland'n elinden alp inceleyen Rachel, "Ama niye?" diye sordu. "Bunu neden yapsnlar? TAR'n altndan emin misiniz?" "Tabi ki eminim! Ayrca kt, suda fosforl bakteriler olduunu mkemmel biimde aklyor!" Tolland, Norah'nn mantnn tylerini rpertecek kadar doru olduunu itiraf etmek zorundayd. ift kirpikli fosforesan planktonlar igdlerini takip ederek delikten yukar yzm, gktann altnda kapana kslm ve buzda donmu olmalydlar. Daha sonra Norah gktan sttnda altndaki buz erimi ve plankton serbest kalmt. Yine yukar, tuzlu su yetersizliinden tr lecekleri, habikrenin iindeki yzeye doru yzmlerdi. Corky, "Bu samalk!" diye seslendi. "NASA'nn elinde dnya d fosiller barndran bir gkta var. Nerde bulunduu neden bu kadar nemli olsun. Niye buz katmannn altna gmme gereksinimini duysunlar ki?" Norah sinirle, "Kim bilir," diye karlk verdi. "Ama TAR ktlar yalan sylemez. Kandrldk. Bu gkta Jungersol Meteoru'nun bir paras deil Buzun iine yakn zaman nce yerletirildi. Getiimiz yl olmal, yoksa planktonlar lrd!" TAR cihazn toplayp kzaa balamaya balamt bile. "Geri dnp birilerine sylemeliyiz. Bakan elindeki tm o yanl verilerle duyuru yapmak zere! NASA onu kandrd!" Rachel, "Dur biraz!" diye seslendi. "Emin olmak iin en azndan bir tarama daha yapmalyz. Tm bunlar hi mantkl deil. Kim inanr'?" Kza hazrlayan Norah, "Herkes," dedi. "Habikreden ieri girip, gktann altndan bir baka nve rnei karnca ve onun da tuzlu su ierdii meydana knca, seni temin ederim herkes inanacak!" Norah cihazlar tayan kzan frenlerini brakp, yeniden habikreye doru evirdi ve kramponlarn buza skca basp, arkasndaki kza inanlmaz bir rahatlkla ekerek, meyilden yukar yola koyuldu. Ikl emberin yanna doru yol alrken birbirine bal grubu peinden ekerek, "Gidelim!" diye bard. "NASA'nn orda ne iler evirdiini bilmiyorum ama piyon gibi kullanlmaktan hi holanmadm gayet iyi biliyorum ve..." Norah Mangor'n ba, grnmeyen bir g tarafndan alnna darbe yemi gibi arkaya dt. Bouk bir inleme sesi kard, sendeledi ve srtst buza yld. Neredeyse ayn anda Corky feryat edip omzu arkadan eklmi gibi yerinde dnd. Acyla kvranarak buza dt. 201 Rachel bir anda elindeki kty, Ming'i, gktan ve buzun altndaki garip tneli unutmutu. Kk bir topun kulann yanndan geip, akan syrdn hissetti. gdsel olarak dizlerinin stne kp, Tolland' da aa ekti. Tolland, "Neler oluyor!" diye bard. Rachel'n tek aklna gelen dolu frtnasyd -buzuldan aa esen buz toplar- ama Corky ile Norah'y vuran g dnldnde, dolularn saatte yz elli kilometre hzla hareket etmeleri gerekirdi. Bilye byklndeki nesneler tuhaf biimde Rachel ile Tolland'n stne yayor, iddetli buz toplar etraflarna dyordu. Karnst yatan Rachel, botlarnn burnundaki kramponlar buza saplad ve bulabildii tek sipere doru hamle yapt. Kzak. Hemen ardndan srnerek gelen Tolland, Rachel'n yannda meldi. Tolland korumasz ekilde buzun stnde yatan Norah ile Corky'ye bakt. Halat tutup ekmeye alrken, "Onlar iplerinden ek!" diye bard. Ama halat kzaa dolanmt.

Rachel kty Mark IX tulumunun Velcro cebine tktrd ve halat kzan demirlerinden kurtarmak iin elleriyle dizlerinin stnde ura vermeye balad. Tolland tam arkasndayd. Doa Ana Corky ile Norah'dan vazgemi gibi, imdi dolular var gcyle kzaa, doruca Tolland ile Rachel'n stne yadryordu. Bilyelerden bir tanesi kzan tentesine dtkten sonra srayp, Rachel'n ceketinin koluna kondu. Rachel grd anda donakald. aknl aniden dehete dnt. Bu "dolu taneleri" insan yapmyd. Kolundaki buz topu, kiraz byklnde kusursuz bir kre eklindeydi. Przsz yzeyin etrafndan, pres makinesinde ekil verilmi eski misketler gibi tek izgi halinde geen bir entik vard. Kre eklindeki samalar hi kukusuz insan yapmyd. Buz mermileri... Askeri bilgilere vakf biri olan Rachel, deney aamasndaki yeni DM -Doalama Mhimmat- silallarna ainayd. Kar buz mermisi biiminde sktran kar tfekleri, kumu cam bilyelere dntren l tfekleri, kemikleri krabilecek gte sv su fkrtan su bazl silahlar. Doalama Mhimmat'n konvansiyonel silahlar karsnda pek ok adan stnl vard, nk DM silahlar bulunabilir kaynaklar kullanyordu. Askerleri ar konvansiyonel mermileri tama klfetinden kurtararak bulunduu blgede cephane retmelerine imkn salyordu. Rachel o anda stlerine yaan buz toplarnn, tfein arjrne doldurularak sktrldn biliyordu. Istihbarat dnyasnda ska rastland zere, birisi ne kadar fazla ey bilirse, senaryo o kadar dehet verici oluyordu. Durum imdi de farkl deildi. Rachel bu konuda cahil kalmay tercih ederdi ama DM silahlar hakkndaki bilgisi onu tyler rpertici tek bir sonuca gtryordu: Deney aamasndaki DM silahlarn kullanma yetkisine sahip tek birim olan, bir eit ABD zel Operasyonlar gcnn saldrsna uruyorlard. Askeri gizli operasyonlar biriminin varl beraberinde daha da rktc bir eyin farkna varmasna neden olmutu: Bu saldrdan sa kurtulma ihtimali sfra yaknd. Buz mermilerinden biri bulduu aklktan girip kzan stndeki cihazlardan geerek karnna arptnda, bu dnceleri sona erdi. Dolgulu Mark IX kyafetinin iinde olmasna ramen grnmez bir boks ampiyonundan karnna yumruk yemi gibi hissediyordu. Gzlerinin etrafnda yldzlar uumaya balamt. Geriye doru sendelerken, dengesini korumak iin kzaktaki cihazlara tutundu. Norah Mangor'n ipini brakarak, Rachel'a yardm etmek iin hamle yapan Tolland ok ge kalmt. Rachel geriye doru derken, cihazlar da beraberinde ekti. Cihazlarn altnda Tolland ile birlikte buza yuvarlandlar. "Bunlar... mermi," derken, cierlerindeki hava boalmt. "Ka!" 203 50 Federal Triangle stasyonu'ndan ayrlan Washington MetroRain metrosu, Gabrielle'a gre, Beyaz Saray'dan yeterince hzl uzaklamyordu. Dardaki karanlk ekiller pencerenin nnden bulank bir ekilde geerken, vagonun bo bir kesinde kaskat oturuyordu. Gabrielle'n kucanda duran Marjorie Tench'in verdii byk krmz zarf, adeta on ton arlndayd. Tren Sexton'n ofis binasna doru hzlanrken, Sexton'la konumalym, diye dnd. Hemen! imdi vagonun kararp beliren lo nda oturan Gabrielle, hayal grmesine neden olan bir ilacn etkisindeymi gibi hissediyordu. Bann stnde yanp snen klar, ar ekim diskotek flalar gibiydi. Kasvetli tnel, her iki yandan ykselen derin bir kanyonu andryordu. Biri bana bunun yaanmadn sylesin. Kucandaki zarfa gz att. Kapa ap elini iine uzatt ve fotoraflardan birini kard. Bir sre kuvvetle parlayan tren klar, ok edici bir resmi aydnlatt. Ofisinde rlplak yatan Sedgewick Sexton, Gabrielle'n plak bedeni yannda uzanrken,

tatmin olmu yzn tam da kameraya dnmt. Titreyerek fotoraf zarfn iine tktrd ve zarf beceriksizce kapatmaya alt. Bitti. Vagon tnelden kp L'Enfant Meydan yaknlarndaki raylara trmanr trmanmaz Gabrielle cep telefonunu karp senatr zel hattndan arad. Telesekreter mesaj cevap verdi. aran Gabrielle, senatr ofisinden arad. Bu kez sekreteri cevap verdi. "Ben Gabrielle. Yerinde mi?" Sekreterin sesi sinirliydi. "Nerelerdeydin? Seni aryordu." "Uzun sren bir toplantm vard. Onunla hemen imdi konumam gerek." "Sabaha kadar beklemek zorundasn. Westbrooke'da." Sexton'n D.C.'deki ikametgh, Westbrooke Semti Lks Apartmanlarndayd. Gabrielle, "zel hattn amyor," dedi. Sekreter, "Bu akam K.G. olarak gemi," diye hatrlatt. "Erkenden kt." Gaabrielle yzn ast. Kiisel mesele. Heyecandan, Sexton'n kendisine evde tek bana bir gece ayarladn unutmutu. K.G. zamanlarnda rahatsz edilmemek konusunda ok hassast. Ancak bina yanarsa kapm aln derdi. Bunun dndaki her ey sabaha kadar bekleyebilir. Gabrielle, Sexton'n binasnn kesinlikle yandna karar verdi. "Benim iin ona ulaman lazm." "Imknsz." "Bu i ok ciddi, gerekten..." "Hayr, ben gerek anlamda imknsz diyorum. Darikarken ar cihazn masamda brakt ve btn akam boyunca rahatsz edilmek istemediini syledi. ok sertti." Duraksad. "Her zamankinden daha fazla." Kahretsin. "Peki teekkrler." Gabrielle cep telefonunu kapatt. Metro vagonundaki kayt, "L'Enfant Meydan," diye anons yapt. "Tm istasyonlara gider." Gzlerini kapatan Gabrielle dncelerinden kurtulmaya alt ama ykc grntler aklndan kmyordu... kendisinin ve senatrn renkli fotoraflar... Sexton'n rvet aldn kantlayan belge yn. Gabrielle hala Tench'in isteklerini duyar gibiydi. Doru olan yap. Yeminli beyan imzala. Ilikiyi itiraf et. Tren gcrtlar kararak istasyona girerken, Gabrielle fotoraflar basna yansd takdirde senatrn ne yapacan tahmin etmeye alt. Aklna ilk gelen ey onu hem artt, hem de utandrd. Sexton yalan syleyecekti. 205 Kendi adayyla ilgili aklna ilk gelen ey bu muydu? Evet. Yalan syleyecekti... hem de byk bir ustalkla. Eer bu fotoraflar Gabrielle ilikiyi itiraf etmeden basna yansrsa senatr fotoraflarn acmasz bir sahtekrlk olduunu iddia edecekti. Dijital kurgu fotoraf andaydlar; internete giren herhangi biri, baka insanlarn, genellikle de ehvetli pozlar veren porno yrldzlarnn vcutlarna yzleri eklenmi nllerin rtulu fotoraflarn grebilirdi. Gabriele, senatrn televizyon kamerasna bakarak inandrc bir ifadeyle ilikileri hakknda yalan sylediine zaten ahit olmutu; tm dnyay bu fotoraflarn kariyerini mahvetmek iin hazrlanm baarsz bir saldr olduuna ikna edecekti. Sexton fkeyle saldrya geecek, hatta belki de sahtecilii Bakan'n emretmi olduunu ima edecekti. Gabrielle birden mitlendi. Beyaz Saray bunlardan hibirinin gerekliini ispatlayamaz! Tench'in Gabrielle'a oynad iktidar oyunu basit olduu kadar acmaszd: likini itiraf et ya da Sexton'n hapsi boylamasn seyret. Birden son derece mantkl gelmeye balamt. Beyaz Saray'n, Gabrielle'n ilikiyi itiraf etmesine ihtiyac vard yoksa fotoraflarn kymeti kalmayacakt. Aniden gveni yerine gelen Gabrielle'n keyfi de yerine gelmiti.

Tren durup kaplar kayarak aldnda, Gabrielle'n beynindeki bir baka kap da ald ve yreklendirici bir ihtimali aklna getirdi. Belki de Tench'in rvet hakknda anlatt her ey yaland. Zaten Gabrielle ne grmt ki? Hibir ey kesin deildi: banka evraklarnn fotokopileri, Sexton'n garajda ekilmi bulank bir fotoraf. Hepsinin de sahte olma ihtimali vard. Tench, hepsini doru kabul eder midiyle, gerek fotoraflarn yan sra Gabrielle'a uydurma mali belgeleri de gstermi olabilirdi. Buna "birlemeli dorulama" denirdi ve siyasetiler pheli grleri yutturmak istediklerinde bu yola bavururlard. Gabrielle kendi kendine, Sexton masum, dedi. Beyaz Saray aresizdi ve Gabrielle' ilikilerini halka aklamakla korkutarak tehlikeli bir ku mar oynamaya karar vermilerdi. Gabrielle'n Sexton' kamu nnde yalnz brakmasn istiyorlard; skandal karacak biimde. Tench, ona, vaktin vurken kendini kurtar, demiti. Bu akam saat yirmiye kadar vaktin var. Zorla satta son perde. Her ey yerli yerine uyuyor, diye dnd. Bir ey hari... Bulmacann kafa kartran tek paras, Tench'in Gabrielle'a NASA aleyhtar e-postalar gndermesiydi. Bu kesinlikle, Sexton'n NASA kart olduunu belli etmesini istedikleri iindi, bylece bunu kendisine kar kullanabileceklerdi. Yoksa baka bir anlam m vard? Gabrielle, e-postalarn bile son derece mantkl bir aklamas olduunu fark etmiti. Peki ya e postalar Tench gndermediyse? Tench, verileri Gabrielle'a gnderen hain bir alan yakalayp, bu kiiyi iten atm ve sonra duruma el atarak, Gabrielle'i grmeye aran son mesaj kendisi gndermi olabilirdi. Tench kasitl olarak -Gabrielle'i tuzaa drmek iin- NASA yla ilgili verileri szdran kendisiymi gibi davranm olabilirdi. L'Enfant Meydan'ndaki metronun hidrolikleri, kaplar kapanmaya hazrlanrken slk alyordu. Aklndan dnceler hzla geerken, Gabrielle dardaki perona bakt. phelerinin mantkl olup olmad ya da bunlarn sadece hsn kuruntudan m ibaret olduu konusunda hibir fikri yoktu ama her ne halt dnyorsa dnsn, derhal senatrle konumas gerektiini biliyordu. K.G. akam olsun ya da olmasn. Fotoraflarn durduu zarfi skca kavrayan Gabrielle, trenin kaplar tslayarak kapanrken dar frlad. stikametini deitirmiti. Westbrooke Semti Apartmanlar. 207 51 Sava ya da sv. Bir biyolog olan Tolland, bir organizma tehlikeyi sezinlediinde bu tr fizyolojik deiikliklerin yaandn biliyordu. Beyin zarna hcum eden adrenalin, nabz ykseltiyor ve beyine en eski igdsel biyolojik karar alma emrini veriyordu: savamak ya da svmak. Tolland'n igdleri ona kamasn sylese de, mant ona hala Norah'ya bal olduunu hatrlatyordu. Zaten kaacak yer yoktu. Saklanacak tek yer habikreydi ama saldrganlar her kimse, buzulun stnde bir yerde pozisyon almlar ve bu seenein yolunu kesmilerdi. Arkasndaki engin buz katman iki mil boyunca uzanyor ve buz denizine alan dik yamala son buluyordu. O yne kamak, souktan lmek anlamna gelirdi. Ka yollarnn stndeki engeller bir yana, Tolland dierlerini brakamayacan biliyordu. Rachel ile Tolland'a bal olan Norah ile Corky hl aktaydlar. Buz mermileri ekipman tayan devrilmi kzaa arpmaya devam ederken, Tolland, Rachel'n yannda yerdeydi. Darmadank aletleri kurcalayarak bir silah, fiek, telsiz... herhangi bir ey arad. Rachel, "Ka," diye seslenirken nefes almakta hl glk ekiyordu Sonra, buz mermisi

yamuru tuhaf biimde aniden durdu. Kuvvetli rzgra ramen etraf sakinlemi gibiydi... sanki frtna birden durmutu. Ite o anda dikkatle kzan etrafna bakan Tolland, hayatnda grd en korkun manzaralardan birine ahit oldu. Karanlktan aydnla doru hortlak gibi sessizce kayan figr belirdi. Soua dayankl beyaz kar kyafetleri giymilerdi. Ellerinde kayak batonlar yoktu ama Tolland'n hi grmedii trden byk tfekler tayorlard. Kayaklar da eit derecede tuhaft. Ftrist ve ksa kayaklar, daha ok uzatlm Rollerblade'leri andryordu. Sava kazandklarndan eminmi gibi serinkanllkla en yakndaki kurbanlarnn -kendinden gemi haldeki Norah Mangor- yanna gidip durdular. Titreyerek dizlerinin stne kalkan Tolland, kzan stnden saldrganlara bakt. Ziyaretiler esrarengiz elektronik gzlklerinin ardndan ona baktlar. Umursamadklar belli oluyordu. En azndan o an iin. Delta-Bir, nnde bilinsizce buzda yatan kadna bakarken hi vicdan azab duymad. Emirleri yerine getirmek iin eitilmiti, sorgulamak iin deil. Kadn termal, siyah ve kaln bir kyafet giyiyordu ve yznn yannda darbe izi vard. Ksa ve zor nefes alyordu. DM buz tfeklerinden biri hedefi bulmu ve onu kendinden gemi vaziyette yere sermiti. Artk ii bitirme vakti gelmiti. Delta-Bir, bilinsiz kadnn yannda diz kerken takm arkadalar tfeklerini dier hedeflere dorulttular; biri, buzun stnde uursuzca yatan ufak tefek adama, bryse, dier iki kurbann sakland devrilmi kzaa. Adamlar kolaylkla ii bitirebilirdi ama dier kurban silahszd ve kaacak yerleri yoktu. Acele edip hepsinin iini ayn anda bitirmek dikkatsizlik olurdu. ok gerekli olmadka asla dikkatini blme. Bir seferde bir rakiple ura. Delta Gc eitimini ald zere, bu kiileri ayn anda ldrebilirdi. Ama iin ilgin taraf, nasl ldklerine dair arkalarnda hi izbrakmayacak olmalaryd. Bilinsizce yatan kadnn yannda melen Delta-Bir, termal eldivenlerini karp eline bir avu kar ald. Kar sktrp kadnn azn at ve boazndan aa tkmaya balad. Kar nefes borusundan mmkn olduunca derine iterek, tm azn doldurdu. Kadn dakika iinde lecekti. Rus mafyasnn icat ettii tekniin ad byelaya smert idi; beyaz lm. Bu kurban, boazndaki kar erimeden boulacakt. Ama ldkten sonra vcudu, kar eritecek kadar scak kalacakt. 209 Cinayetten phelenilse bile, hemen bulunabilecek bir cinayet silah ya da iddet kullanldna dair bir kant olmayacakt. Sonunda birisi anlasa da, bu onlara zaman kazandracakt. Buz mermileri kara kararak ortamda kaybolacak ve bu kadnn bandaki darbe izi, kayp buza dt iin olumu gibi grnecekti; bu gl frtnalarda pek de artc deildi. Dier kii de ayn ekilde etkisiz hale getirilip ldrleceklerdi. Ardndan Delta-Bir, onlar kzaa dolduracak, istikametlerinden birka metre teye ekecek, halatlarn yeniden balayacak ve cesetlerini yerletirecekti. Birka saat sonra drd de, grnte ar soua maruz kalm, hipotermi kurbanlar olarak donmu halde bulunacaklard. Onlar bulan kii yollarndan saparak ne yaptklarn merak edecekti ama kimse onlarn lmesine armayacakt. Her eyden nce fiekleri snmt, hava artlar tehlikeliydi ve Milne Buzul Katman'nda kaybolmak lm demekti. Delta-Bir, kadnn boazna kar doldurmay bitirmiti. Dikkatini dierlerine evirmeden nce kadnn kolanlarn skt. Daha sonra tekrar balayacakt ama u anda kzan arkasndaki dier iki kiinin bu kadn gvenli bir yere ekme fikrine kaplmalarn istemiyordu. Michael Tolland zihninde yaratabileceinden ok daha kt bir cinayet ekline tank olmutu. Norah Mangor' dierlerinden ayran saldrganlar, dikkatlerini Corky'ye eviriyorlard. Bir eyler yapmam lazm!

Kendine gelmeye balayan Corky inliyor ve yerinde dorulmaya alyordu ama askerlerden biri onu tekrar geri itip stne aband ve kollarnn stne dizleriyle bastrarak adeta buza iviledi. Corky'nin ac dolu feryad, ayn anda hzlanan rzgr tarafndan yutuldu. lgnca bir dehete kaplan Tolland devrik kzan iindekileri aceleyle kartrd. Burada bir ey olmal! Bir silah! Herhangi bir ey! Tek grebildii, buz mermilerinin, byk ksmn tannmayacak hale getirdii bir tanmlama cihazyd. Rachel ise yannda, kendini kaldirmak iin buz kazmasn kullanarak dorulmaya alyordu. "Ka... Mike." Tolland, Rachel'n bileine bal kazmaya gz gezdirdi. Silah olarak kullanlabilirdi. Bir nevi. Tolland, kk bir kazmayla adama saldrrsa ne olacan dnyordu. Intihar. Rachel yan dnp dorulurken, onun arkasndaki bir ey Tolland'n gzne iliti. Byke bir vinil torba. Torbann iinde fiek ya da telsiz olmasna dua ederek, arkasna geti ve torbay kavrad. Dzgnce katlanm byk bir Mylar bezi buldu. Ie yaramazd. Tolland'n aratrma gemisinde de benzer bir ey vard. Bu, kiisel bilgisayardan daha ar olmayan hava tahmin cihazlarn tamak iin tasarlanm bir meteoroloji balonuydu. Norah'nn balonunun, zellikle de helyum deposu yokken hibir faydas dokunmayacakt. Corky'nin rpn sesleri artarken, Tolland yllardr duymad bir aresizlik hissine kapld. mitsizlik. Malubiyet. lmeden nce insann hayatnn gzlerinin nnden gemesi kliesine uygun olarak, Tolland'n ocukluk anlar beklenmedik bir anda zihninde canlandlar. San Pedro'da yelken yapyor, denizcilerin eski elencesi olan balon amay reniyordu; dml bir ipe tutunarak okyanusun stne sarkarken, suya batpp ktka neeleniyor, an ipinde sallanan ocuklar gibi alalp ykseliyordu. Kaderi ise dalgalanan balona ve okyanus rzgrnn keyfine balyd. Tolland'n gzleri o anda elinde tuttuu Mylar balonuna evrildi. Zihni eski anlara dalmamt, ona bir zm sunmaya alyordu! Balon amak. Tolland balonun etrafndaki koruyucu torbay aarken, Corky hl stndeki kiiyle mcadele ediyordu. Tolland, bu plann kazanma ihtimalinin ok az olduunu biliyordu ama geri kalan tm ihtimaller onlar iin mutlak lm anlamna geliyordu. Katlanm Mylar bezini skca kavrad. stndeki klipste bir uyar yazs vard: 211 DKKAT: 10 DENIZ MILINDEN HZL ESEN RZGRLARDA KULLANILMAZ. Can cehenneme! Birden fora olmamas iin balonu smsk tutart. yannda duran Rachel'n stne kt. Ona biraz daha sokulurken, Rachel'n gzlerindeki aknl grebiliyordu. "Bunu tut," diye bard. Rachel'a katlanm kuma veren Tolland, botaki eliyle balonun yk kancasn belindeki karabinalardan birine geirdi. Ardndan, dier tarafa dnerek, kancay Rachel'n karabinalarndan birine takt. Tolland ile Rachel artk tek vcut olmulard. Kaladan balanmlard. Aralarndaki ip karn stnden yerde mcadele eden Corky'ye kadar uzanyordu... ve oradan da Norah Mangor'n on metre yannda bota duran kancaya. Tolland kendi kendine, Norah'y oktan kaybettik, dedi. Yapabilecein hibir ey yok. Saldrganlar kvranp duran Corky'nin stne ullanmlard ve boazndan ieri tkmak zere avularna kar dolduruyorlard. Tolland vakitlerinin tkenmek zere olduunu biliyordu. Tolland, katlanm balonu Rachel'n elinden ald. Bez, kt mendil kadar hafifti ve ayn zamanda ok salam. Haydi bakalm. "Sk tutun!" Rachel, "Mike?" dedi. "Ne..."

Tolland, Mylar' balarnn stne, havaya doru savurdu. Uuldayan rzgr balonu kapp parat gibi at. Annda dolan bez, aklama sesleriyle dalgalanyordu. Kolanlarnn hzla ve birden ekildiini hisseden Tolland, katabatik rzgrn gcn hafife aldn anlad. Saniyeler iinde Rachel ile birlikte neredeyse havalanp buzuldan aa srklenmeye balamlard. Bir sre sonra Tolland, Corky Marlinson' eken ipin gerildiini hissetti. Yirmi metre geride, dehet iindeki arkada saldrganlarnn altndan kurtulup ilerinden birini srtst yuvarlamt. Buzun stnde hzlanmaya balayan Corky, insann kann donduracak bir lk att ve devrilmi kzaa arpmaktan son anda kurtuldu. Corky'nin arkasndan ucu bota sallanan ikinci bir ip srkleniyordu... Norah Mangor'a bal olan ip. Tolland kendi kendine, yapabilecein hibir ey yok, dedi. kii birbirine karm kuklalar gibi buzuldan aa kayyordu. Arkalarndan buz mermileri yayordu ama Tolland saldrganlarn anslarn kaybettiklerini biliyordu. Arkalarnda kalan beyaz giyinmi askerler fieklerin nda parlak noktacklara dnerek gitgide kayboldular. Tolland artk ar ivmelenme nedeniyle buzun dolgulu kyafetini yrttn hissediyordu. Ayrca kam olmann verdii rahatlk fazla uzun srmedi. kilometreden az bir mesafe sonra Milne Buzul Katman bir uurumla aniden son buluyordu ve ardnda... Kuzey Buz Denizi lmcl kylarna otuz metrelik bir d onlar bekliyordu. 52 Marjorie Tench, Beyaz Saray Haberleme Ofisi'ne -yukardaki Haberleme Merkezi'nde hazrlanan basin bltenlerinin neredildii bilgisayarl yayn odas- doru merdivenlerden aa inerken glmsyordu. Gabrielle Ashe'le yapt toplant iyi gemiti. Gabrielle'n ilikiyi itiraf ettii yeminli bir beyan verip vermeyecei belli deildi ama kesinlikle denemeye deerdi. Tench, Gabrielle kendini ondan kurtaracak kadar akll biri, diye dnd. Ama Sexton'n dnn ne kadar feci olacana dair zavall kzn hibir fikri yoktu. Bakan'n birka saat sonra verecei basin konferans Sexton' dize getirecekti. Bu sonu cepteydi. Gabrielle Ashe ise, ibirlii yapt takdirde, Sexton' utantan yerin dibine geirecek darbeyi vuracakt. Sabah olduunda Tench, Sexton'n yalanlama yapt kaytlarla beraber Gabrielle'n yeminli beyann basna verebilirdi. 213 Bir tala iki ku. Her eyden nce siyaset, sadece seimi kazanmak demek deil, tartlmaz ekilde kazanmak demekti; yani vizyonu tama kuvvetine sahip olmak. Tarih boyunca az oy farkyla iktidara gelen tm bakanlar aa yukar ayn durumlar yaamlard; yara balar balamaz ypratlrlard ve Kongre bunu unutmalarna asla izin vermezdi. Benzer ekilde, Senatr Sexton'n kampanyasnn k de hayli kapsaml olacakt; hem siyasi ilkelerine, hem de ahlak anlayna ynelik ifte saldr. Washington'da "her yandan" diye bilinen bu strateji, askeri sava sanatndan arlmt. Dman iki cephede birden savamaya zorla. Adaylardan biri rakibi hakknda olumsuz bir bilgiye sahip olduunda, genellikle ayn anda halka duyurmak iin ikinci olumsuz bilgiyi edinmeyi beklerdi. ift ulu bir saldr daima tek attan daha etkili olurdu, zellikle de ifte saldr kampanyann farkl ynlerini kapsadnda; ilki siyasi ilkelerini, ikincisi karakterini. Siyasi bir saldry rtmek mantk, karaktere ynelik saldry rtmek ise ihtiras gerektirirdi; ikisiyle ayn anda mcadele etmek, neredeyse imknsz bir denge kurmay zorunlu klyordu. Bu akam Senatr Sexton, byleyici NASA zaferinin getirecei siyasi kbustan uyanmak iin kendini zorlayacak ama nemli bir bayan alan tarafndan yalanclkla sulanrken, NASA karsndaki tavrn korumak mecburiyetinde kalrsa, vaziyeti daha da vahim olacakt. Haberleme Ofisi'nin kapsna varan Tench, balayacak savan heyecanyla canlandn hissetti. Siyaset sava demekti. Derin bir nefes alp saatine bakt. 18.15. lk el atelenmek zereydi. Ieri girdi.

Haberleme Ofisi yer darlndan deil, fazlasna ihtiya olmadndan kk bir yerdi. Dnyadaki en verimli kitle haberleme istasyonlarndan biriydi ve sadece be alan vard. u anda elektronik cihazlarnn bandaki be eleman, silahn atelenmesini bekleyen yzcler gibi duruyorlard. Hazrlar. Tench bunu, gzlerindeki hrsl baklardan anlamt. Bu minik ofisin, sadece iki saatte hazrlanarak, dnyadaki medeni nfusun te birine ulamas ona her zaman hayret verirdi. Dnyadaki haber kaynaklaryla on binlerce balants bulunan -en byk televizyon irketlerinden, en kk kasaba gazetelerine kadar- Beyaz Saray Haberleme Ofisi, birka tua basarak uzanp dnyaya eriebilirdi. Bilgisayarlar faksla, Maine'den Moskova'ya kadar radyo, televizyon, yazl basin ve internet dnyasndaki haber organlarnn gelen kutularna basn bltenleri yolluyorlard. Toplu e-posta programlar evrimii haber balantlarn engelliyordu. Otomatik ar programlar, binlerce medya yneticisini arayarak, sesli haber kaytlarn dinletiyordu. Son dakika haberleri yaynlayan bir web sayfas ieriini srekli gncelliyordu. "Canl yayn" haber kaynaklarna -CNN, NBC, ABC, CBS, yabanc karteller- her ynden saldrya geilecek ve cretsiz canl yayn taahhd verilecekti. Bu ebekelerin yaynlad dier her trl yayn, acil bir bakanlk duyurusu iin kesintiye urayacakt. Medyann her alannda yayn yaplacakt.. Tench birliklerini tefti eden bir general gibi uzun admlarla fotokopi masasna yrd ve imdi tm ileti cihazlarnda gnderilmeyi bekleyen "nemli haber" ktsn eline ald. Okuduunda kahkahasn bastrmak zorunda kald. Yaynlanmak zere bekleyen haber aslnda stnkr geilmiti -duyurudan ok reklam niteliindeydi- ama Bakan, Haberleme Ofisi'nin laf fazla uzatmamasn emretmiti. Onlar da yle yapmlard. Bu metin mkemmeldi; anahtar kelimeler asndan zengin, ieriiyse ksa. Mthi bir karm. Gelen posta kutularnda "anahtar kelime tarama" programlar kullanan haber organlar bile bu mesajn bir sr bayrakla iaretlendiini grecekti. Kimden: Beyaz Saray Haberleme Ofisi Konu: Acil Bakanlk Duyurusu 215 Bu akam Dou Blgesi saatiyle 20.00'de Birleik Devletler Bakan' Beyaz Saray brifing salonundan acil bir basin konferans verecektir. Duyuru konusu mevcut durumda gizli tutulmaktadr. Canl AV yaynne her zamanki kanallarla imkn salanmtr. Kd masann stne brakan Marjorie Tench, Haberleme Ofisi'nde etrafna bakarak alanlara etkilenmi bir edayla ban sallad. Herkes heyecanlyd. Bir sigara yakp tttrrken heyecann ykselmesini bekledi. Sonunda srtt. "Bayanlar baylar. Motorlar altrn." 53 Tm mantkl dnceler Rachel Sexton'n aklndan silinmiti. Artk gktan, esrarengiz TAR ktsn, Ming'i, buzuldaki korkun saldry dnmyordu. u anda nemli olan tek bir ey vard. Hayatta kalmak. Buz, sonsuz ve kaygan bir otoyol gibi altndan kayp gidiyordu. Korkudan hissizletii iin mi yoksa koruyucu kyafet sebebiyle mi bilmiyordu ama hi ac hissetmiyordu. Hibir ey hissetmiyordu. imdilik. Yan yatm bir halde Tolland'a belinden bal giden Rachel, onu hafif bir ekilde kucaklamt. Rzgarla, yar arabasnn arkasndaki parat gibi ien balon, nlerinde dalgalanyordu. Arkalarndan gelen Corky kontrolden km rmork gibi oradan oraya savruluyordu. Saldrya uradklar yeri gsteren iaret fiekleri uzaklap, gzden kaybolmutu. Onlar hzlandka, buza srtnen naylon Mark IX kyafetlerinden kan slk sesi artyordu. Ne hzla gittiklerine dair Rachel'n hibir fikri

yoktu ama rzgr saatte en az doksan be kilometre hzla esiyordu ve altlarndaki srtnmesiz pist, her geen saniye daha hzl kayyordu. Grrne baklrsa, dayankl Mylar balonun yrtlmaya veya ykn atmaya niyeti yoktu. Rachel kurtulmamz lazm, diye dnd. ldrc bir kuvvetten dierine kouyorlard. Okyanusa bir buuk kilometreden az kald! Buzlu su dncesi dehet dolu hatralarn canlandrd. Rzgar kuwetlenince hzlar artt. Arkalarndan srklenen Corky korkun bir lk att. Rachel, bu hzla giderlerse, uurumdan buzlu suya dmelerine birka dakika kaldn biliyordu. Tolland'n da aklndan benzer dnceler getii belliydi, nk vcudlarna takt yk kancasyla mcadele ediyordu. "Kancay karamyorum!" diye seslendi. "p ok gergin!" Rachel rzgrdaki anlk bir dinginliin Tolland'n iini kolaylatrmasn diledi ama katabatik rzgr ayn kesintisiz kuwetle esiyordu. Yardm etmeye alan Rachel vcudunu yan dndrp, kramponlarndan birinin burnunu buza arpt. Havaya buz paracklar sald. Hzlar biraz kesilmiti. Ayan yerden kaldrarak, "imdi!" diye bard. Balonun yk ipindeki gerilim bir an iin hafifledi. Geveyen ipten istifade etmek isteyen Tolland birden aslp, yk kancasn karabinalarndan kurtarmaya alt. Olmuyordu. "Bir daha!" diye bard. Bu kez ikisi birden dnp, kramponlarn buza vurarak havaya iki kat buz parac savurdular. Bu, balonu biraz daha yavalatmt. "imdi" Tolland'n verdii iaretle ayn anda braktlar. Balon yeniden ileri doru srklenirken, Tolland baparman karabinann kilidine bastrp, amaya alarak kancay evirdi. Bu kez biraz daha yaklamasna ramen ipin daha fazla gevemesi gerekiyordu. Norah karabinalarn, stnde herhangi bir gerilim olduu takdirde asla almayacak ekilde zel olarak retilen, birinci snf Joker gvenlik kancalar oluuyla bbrlenmiti. 217 Bu ironiyi hi mi hi elenceli bulmayan Rachel, gvenlik kancalar yznden leceiz, diye dnd. Tolland, "Bir kez daha!" diye bard. Tm enerjisini ve umudunu toplayan Rachel, dnebildii kadar yana dnp iki ayan birden buza vurdu. Srtn bkerek, tm arln parmak ularna vermeye alt. Her ikisi de karnlarnn stne dnene ve kemerlerindeki balant ipi iyice gerene kadar Tolland da onun yaptklarn tekrar etti. Tolland ayaklarn yere vurunca Rachel srtn biraz daha edi. Sarsnt, bacaklarndan yukar ok dalgalar gnderiyordu. Bilekleri krlacakm gibi hissediyordu. "yle kal... yle kal..." Tolland hzlar azalrken Joker klipsi kurtarmak iin iki bklm olmutu. "Az kald..." Rachel'n kramponlar aniden koptu. Botlarndan kan metal iviler Corky'nin stnden sekerek karanla doru yuvarlandlar. Balon birden ileri frlayp Tolland ile Rachel' yana savurdu. Tolland'n elindeki kanca kayd. "Kahretsin!" Zapt edildiine fkelenmi gibi hzla ileri frlayan Mylar balon, onlar daha da kuwetli ekerek buzuldan aa denize doru srklyordu. Rachel hzla uuruma doru ilerlediklerinin bilincindeydi ama Kuzey Buz Denizi'ne yapacaklar otuz metrelik dten nce baka bir tehlikeyle karlaacaklard. Yollarnn stnde dev kar kmesi duruyordu. Mark IX kyafetlerinin koruyucu dolgusuna karn, kar tepeciklerine sratle arpmak fikri Rachel'a dehet veriyordu. Iplerle mitsizce mcadele eden Rachel, balondan kurtulmann bir yolunu bulmaya alt. Ite o zaman buzdan gelen ritmik tkrt seslerini duydu; plak buza vuran hafif metalin tkrtlar.

Kazma. Rachel korkudan, kemerindeki ipe ilitirilmi kazmay tamamyla unutmutu. Hafif, alminyum alet, bacann yannda srayp duruyordu. Ban kaldrp, balonun yk kablosuna bakt. Kaln, salam, eritli naylon. Aa uzanp zplayan kazmaya erimeye alt. Sapndan tutup, kendine doru ekerken elastik ip uzad. Hl yan tarafa dnk duran Rachel, kollarn bann stne kaldrmakta zorland ve kazmann dili ucunu kaln kabloya yerletirdi. Gergin kabloyu acemice kesmeye balad. Kendi kazmasna uzanan Tolland, "Evet!" diye bard. Yan tarafnn stnde kayan Rachel, kollara yukarya uzanm, kabloyu kesiyordu. Kablo olduka gergindi ve naylon iplikler tek tek anmaya balamt. Tolland kendi kazmasn kavrayp dnd, kollarn bandan yukar kaldrd ve ayn noktay altndan kesmeye alt. Orman iileri gibi ibirlii iinde alrlarken, muz baklar birbirine arpyordu. Rachel, baaracaz, diye dnd. Kopacak! nlerindeki gri Mylar balon, aniden yukar havaland. Balonun arazi yapsyla uyumlu hareket ettiini fark eden Rachel dehete kapld. Gelmilerdi. Kar kmeleri. Tepesine kmadan nce beyaz duvar ksa bir an iin grebildiler. Yamaca arptklarnda Rachel'n yedii darbe, cierlerindeki havay boaltt ve elindeki kazmann dmesine neden oldu. Rachel, atlama rampasna srklenen bir su kayaks gibi vcudunun kar ynndan yukar srklenip, frlatlacan hissetti. Tolland'la birlikte aniden ba dndrc bir kuwetle yukar frladlar. Altlarnda, kar kmelerinin arasndaki bolukk uzanyordu. Kablo anm olmasna ramen kopmamt ve hzlanan vcutlarn yukar tayarak, ilk boluun stnden ard. Rachel bir an iin nlerinde ne olduunu grd. ki kar tepecii daha vard -ksa bir dzlk- ve sonra denize d. Corky Marlinson'n tiz l, dili tutulan Rachel'n yaad deheti adeta seslendirmiti. Arkalarndan gelen Corky, ilk tepeciin stnden srklendi. de havalanmt. Balon, avcyla balarn koparmak isteyen vahi bir hayvan gibi onlar yukar ekiyordu. Birdenbire balarnn stnden, silah atei gibi bir aklama sesi geldi. Anan ip koptu ve paralanan ucu Rachel'n suratna arpt. 219 O anda dmeye baladlar. Mylar balon balarnn stnde bir yerde kontrolden kp dalgalanarak denize doru utu. Karabinalarla iplere dolanan Rachel ile Tolland, yere iniyorlard. Ikinci beyaz tepecik nlerinde ykselirken Rachel kendini arpmaya hazrlad. kinci tepecii son anda syrp arkasndan aa doru kayarlarken, dolgulu kyafetleri arpmann etkisini ksmen hafifletti. Dnya etrafnda kollar, bacaklar ve buz karmaas halinde dnerken, Rachel hzla aa, artadaki akla doru kaydn hissediyordu. Dier tepecie arpmadan nce yavalamak iin igdsel olarak, kollaryla bacaklarn at. Biraz yavaladklarn hissetti ama saniyeler iinde Tolland'la birlikte yeniden yukar kmaya balamlard. Tepeye gelip de getiklerinde tekrar arlk yokmu gibi bir hisse kapld. Korkuya kaplan Rachel, yamatan aa, son dzle doru lmcl de getiklerini dnd... Milne Buzul Katman'nn son yirmi be metresi. Uuruma doru savrulurlarken Rachel, Corky'nin ipi ektiini hissetti. Yavalyorlard. Ama ok ge kaldn biliyordu. Buzul hzla son bulurken Rachel aresizce lk att. Ve sonra olan oldu. Buzulun kenar altlarndan kayd. Rachel'n hatrlad son ey dtyd. 54 Westbrooke Semti Apartmanlar, 2201 N Caddesi NW'de yer alr ve Washington'daki

ender tartmasz doru adreslerden biridir. Gabrielle yaldzl dner kapdan hzla ierideki kulaklar sar edici emenin akt mermer lobiye girdi. Danma masasndaki kapc, onu grdne armi gibiydi, "Bayan Ashe? Bu akam geleceinizi bilmiyordum." "Ge kalyorum." Gabrielle abucak defteri imzalad. Yukardaki saat 18.22'yi gsteriyordu. Kapc ban kad. "Senatr, bana bir liste verdi ama siz..." "Onlara en ok faydas dokunan kiileri daima unuturlar." arpk bir glmsemeyle nnden geip asansre yrd. Kapc imdi tedirgin grnyordu. "Arasam iyi alacak." Gabrielle asansre binerken, "Teekkrler," dedi. Senatrn telefonu fiten ekili. Asansrle dokuzuncu kata kan Gabrielle, k koridorun sanuna doru yrd. Sexton'n kapsnn nnde, iri kym zel korumalarndan kaliteli korumalar- birinin oturduunu grebiliyordu. Can skkn gibiydi. Gabrielle gvenlii ibanda grdne armt ama aknl korumannki kadar deildi. Gabrielle yaklanca ayaa frlad. Koridorun yarsna gelen Gabrielle, "Biliyorum," diye seslendi. "Bu akam K.G, ve rahatsz edilmek istemiyar." Kcruma kesin bir ifadeyle ban sallad. "Hibir ziyaretinin girmemesi konusunda ok kesin emirler verdi..." "Acil durum." Koruma vcuduyla girii kapatt. "zel bir toplant yapyor." "Sahi mi?" Gabrielle koltuunun altndan krmz zarf kard. Beyaz Saray mhrn adamn gzne soktu. "Oval Ofis'ten geliyorum. Bu bilgiyi senatre iletmem lazm. Eski dostlar bu akam her ne yapyorsa, birka dakika onsuz yapacaklar. imdi brak da ieri gireyim." Zarfn stndeki Beyaz Saray mhrn gren korumann yelkenleri biraz suya inmiti. Gabrielle, bana bunu atrma, diye dnd. "Dasyay brakn," dedi. "Ben kendisine iletirim." "Zor yaparsn. Senatre bunu elden iletmek iin Beyaz Saray'dan kesin emir aldm. Eer onunla hemen konumazsam, yarn hepimiz kendimize i ararz. Anlyor musun'?" 221 Korumann kafas olduka karm gibiydi. Gabrielle, senatrn akam ziyareti kabul etmeyecei konusunda her zamankinden daha sert olduunu sezinledi. Son hamleyi yapmak zere harekete geti. Beyaz Saray zarfn korumann yzne tutarak sesini alaltt ve Washington'deki tm gvenlik grevlilerinin korktuu kelimeyi fsldad. "Durumun ciddiyetini anlamyorsun." Siyasetilere gre, gvenlik personeli asla durumun ciddiyetini anlamazlard ve bu durumdan nefret ederlerdi. Ellerine silah verilir, karanlkta bekletilirlerdi. Emirlere itaat etmeleri mi, yoksa ilerini kaybetme pahasna katr inadyla ciddi krizleri grmezden gelmeleri mi gerektiine hibir zaman emin olamazlard. Koruma glkle yutkunarak, Beyaz Saray zarfna bir kez daha gz att. "Peki ama senatre ieri girmeyi sizin talep ettiinizi syleyeceim." Kapnn kilidini anca, Gabrielle, onun fikrini deitirmesine frsat vermeden nne atlad. Daireden ieri girip, sessizce, kapy arkasndan kapatt ve tekrar kilitledi. Antrede duran Gabrielle, Sexton'n koridorun sonundaki alma odasndan gelen bouk sesleri duyabiliyordu; erkek seslerini. Belli ki bu akamki K.G., Sexton'n telefonda bahsettii zel toplant deildi. Gabrielle koridorda alma odasna doru ilerlerken, yarm dzine pahal -kaliteli yn ve tvit- erkek paltosunun asl durduu ak bir dolabn nnden geti. Yerde bir sr evrak antas vard. Grne baklrsa bu akam ii koridorda brakmlard. Evrak antalarndan biri gzne ilimeseydi, nlerinden geip gidecekti. stnde tannm bir irketin logosu vard. Parlak krmz bir fze. Durup okumak iin meldi:

AMERKA UZAY A.. aknlk iinde dier evrak antalarn inceledi. BEAL UZAY SANAY, MICROCOSM A.., ROTARY FZE IRKET, KISTLER UZAY SANAYI. Marjorie Tench'in irkin sesi kulaklarnda yankland. Sexton'n zel uzay irketlerinden rvet aldnn farknda msn? Karanlkk koridorun sonunda, senatrn alma odasna giden kemerli girie bakarken Gabrielle'n kalbi hzla atyordu. Konumas, geldiini belirtmesi gerektiini biliyordu ama usulca ilerlemekten kendini Alkoyamad. Kemerli girie birka santim mesafede Sessizce durup arkadan gelen konumalar dinledi. 55 Delta- kza ve Norah Mangor'n cesedini toplamak iin geride kalrken dier iki asker avlarnn peinden hzla buzuldan aa ilerliyordu. Ayaklarnda ElektroTread gl kayaklar vard. Fast Trax motorlu kayaklardan sonra tasarlanan gelimi ElektroTread'ler, minyatr tank paletleri taklm kar kayaklaryd; ayaa giyilen motorlu kzaklar gibi. Hz iaret ve baparmak ularnn ayn anda, sa ele giyilen eldivendeki iki plakaya baslmasyla kontrol ediliyordu. Ayan etrafndaki gl jel batarya hem yaltm iki katna karyor, hem de kayaklarn sessizce kaymasna imkn salyordu. Tepeden aa inerken arln ve dnen Paletlerin yaratt kinetik enerji, kendiliinden bir sonraki trman iin pilleri arj ediyordu. Delta-Bir rzgr arkasna alarak iyice meldi ve denize doru kayarken nnde uzanan buzulu inceledi. Gece gr sistemi, Deniz Piyadelerinin kulland Patriot modelinden ok gelimiti. Delta-Bir, 40x90 mm alt element lens, -element Magnification Doubler ve Super Long Range ift kat byte. 223 Rn monte edilmi bir gzln ardndan bakyordu. Dardaki dnya, alldk yeil yerine, saydam bir mavi renkte grnyrdu. Kuzey Kutbu gibi ar yanstc araziler iin zel olarak bu renkte tasarlanmt. ilk kar tepeciine yaklatnda, tmsein stnden geip ilerleyen yeni bozulmu kardaki parlak eritler, gece karanlnda neon bir ok gibi Delta-Bir'in gzlklerine yansd. Grne baklrsa kaak, uydurma yelkenlerini skmeyi ya unutmu ya da baaramamlard. Her iki koulda da, son tmsee ulaana kadar balondan kurtulmadlarsa, imdi okyanusun bir yerlerindeydiler. Delta-Bir, peinde olduu kiilerin koruyucu kyafetlerinin suda hayatta kalma srelerini uzatacan biliyordu ama okyanus akntlar onlar denizin aklarna ekecekti. Boulmalar kanlmazd. Emin olmasna ramen Delta-Bir asla varsaymlarla hareket etmemek zere eitilmiti. Cesetleri grmesi gerekiyordu. Iyice melerek parmaklarn birbirine bastrd ve ilk tmsei hzla trmand. Ald darheleri sayan Michael Tolland kprdamadan yatyordu. Hrpalanmt ama herhangi bir kemiinin krldn hissetmiyordu. Jel dolgulu Mark IX kyafetinin kendisini ciddi bir travmadan koruduuna phesi yoktu. Gzlerini aarken akln yava yava topluyordu. Burada her ey daha sakin grnyordu... daha sessiz. Rzgar hl uulduyor ama eskisi kadar iddetli deildi. Kenar amtk, yle deil mi? Kendine gelen Tolland, birbirine kilitli karabinalar dnm bir halde, buzda Rachel Sexton'la neredeyse dik ayla st ste yattn fark etti. Altndaki Rachel'n nefes aldn hissedebiliyor ama yzn gremiyordu. Dnerek stnden inerken, kaslar ona glkle cevap veriyordu, "Rachel?..." Tolland sesinin kp kmadna emin deildi. /Sper uzun menzil enfraruj. Tolland sancl yolculuklarnn son saniyelerini hatrlad; balonun yukar srklenii, yk kablosunun kopuu, vcutlarnn tmsekten aa dmesi, son tmsei amalar, kenara doru kaymalar ve buzulun sona ermesi. Tolland ile Rachel dmlerdi ama bu d tuhaf biimde ksa srmt. Denize dmek yerine,

yaklak metre kadar dp baka bir buz tabakasna arpmlar ve bir mddet kaydktan sonra pelerinden gelen Corky'nin arlyla durmulard. Ban kaldran Tolland denize doru bakt. Biraz uzakta buzulun son bulduu uurumun ardndan gelen okyanus seslerini duyabiliyordu. Gzlerini yeniden buzula evirip gece karanlnda grmek iin kendini zorlad. Arkada yirmi metre kadar uzakta, stlerine sarkyormu gibi grnen yksek bir buz duvar vard. te o an neler olduunu anlayabildi. Bir ekilde asl buz katmanndan daha aadaki bir buz setine dmlerdi. Bu blm, hokey pisti byklnde dz bir aland ve bir ksm kmt, her an okyanusa devrilmeye hazr duruyordu. stnde yatt tehlikeli dzle gz gezdiren Tolland, paralanan buzullar diye dnd. taraf okyanusa inen uurumlarla evrili, dev bir balkon gibi buzuldan sarkan, kare eklinde geni bir parayd. Buzulla sadece arka tarafndan balyd ve Tolland bu balantnn pek kalc olmadn grebiliyordu. Aadaki tabakann Milne Buzul Katman'na tutunduu snrda, yaklak bir metrelik bir atlak vard. Bu sava yerekimi kazanacak gibi grnyordu. Tolland iin atlaktan daha korkutucu olan, Corky Marlinson'n buzda kprtsz yatan vcudunu grmek oldu. Corky on metre uzakta, onlara bal gergin ipin ucunda yatyordu. Tolland ayaa kalkmaya alt ama hl Rachel'a balyd. Farkl bir pozisyon alarak, birbirine gemi karabinalar amaya alt. Dorulmaya gayret eden Rachel sersemlemi grnyordu. "Biz... aa dmedik mi?" aknlk iinde konuuyordu. Sonunda kendini zen Tolland, "Aadaki buz parasnn stne dtk," dedi. "Corky'ye yardm etmeliyim." 225 Tolland acyla ayaa kalkmaya alt ama ayaklarnda g kalmamt. pi yakalayp kendine ekti. Corky, buzun stnde onlara doru kaymaya balad. Onlarca kez ektii Corky, sonunda birka metre teye kadar gelmiti. Corky Marlinson dayak yemi gibi grnyordu. Gzlklerini kaybetmiti, yananda kt bir kesik vard ve burnu kanyordu. Dnp fkeli bir ifadeyle Tolland'a baktnda, Tolland'n onun lm olabileceine dair endieleri kayboldu. "Tanrm," diye mrldand. "O kk oyun neydi yle!" Tolland rahatladn hissetti. Artk dorulmu olan Rachel gzlerini krptryordu. Etrafna bakti. "Burdan... gitmemiz lazm. Bu buz tabakas decekmi gibi grnyor." Tolland, ona kesinlikle katlyordu. Tek soru bunu nasl yapacaklaryd. zm zerinde tartacak vakitleri yoktu. Balarnn stndeki buzuldan tandk bir vzlt sesi geldi. Baklarn yukar eviren Tolland, beyazlar giyinmi iki kiinin kayarak kenara gelip ayn anda durduklarn grd. Bir sre orada duran iki adam, lmcl darbeyi vurmadan nce ah matn keyfini karan satran ustalar gibi avlarna baktlar. Delta-Bir, kaan hl yaadna armt. Yine de bunun geici bir durum olduunu biliyordu. Buzulun, denize doru kanlmaz dala balam olan blmne dmlerdi. Bunlar da dier kadn gibi etkisiz hale getirilip, ldrlebilirdi ama ok daha kesin bir zm kendiliinden belirmiti. Hem de cesetlerin asla bulunamayaca bir ekilde. Kenardan aa bakan Delta-Bir, buzulla ona tutunan buz tabakas arasnda almaya balayan yar inceledi. firarinin durduu buz tabakas olduka tehlikeli grnyordu. Her an krlp okyanusa dmeye hazrd. Neden,imdi olmasn... Buradaki buzullarda geceler, kulaklar sar edici gmbrtlerle blnrd: buzuldan kopan ve okyanusa den buz ktlelerinin sesi. Kimin dikkatini ekerdi? ldrmeye hazrlanrken salglad adrenaline elik eden o tandk scakl hisseden Delta-Bir, malzeme antasna uzanp ar, limon eklinde bir nesne kard. Askeri

saldr timlerinin kulland nesneye alev ses aral deniyordu; ani parlamalar ve sar edici ok dalgalaryla dman geici olarak etkisiz hale getiren, ldrc etkisi olmayan ok bombas. Ama Delta-Bir, alev ses aralnn bu akam son derece ldrc olacan biliyordu. Kenarda pozisyonunu ald ve yarn inceldii noktaya dek ne kadar ilerlediini hesaplamaya alt. Alt metre mi? On be metre mi? Fark etmeyeceini biliyordu. Plan kesinlikle etkili olacakt. Saysz infaz tecrbesinin verdii serinkanllkla, bombann evirmeli kadrann on saniyelik gecikmeye ayarladktan sonra pimi ekti ve bombay aadaki yara frlatt. Karanla den bomba gzden kayboldu. Kar tepeceinin stne geri ekilen Delta-Bir ile orta beklediler. Grlesi bir manzara olacakt. Hezeyana kaplm olmasna ramer, Rachel Sexton, saldrganlarn yara ne frlattklarn gayet iyi tahmin edebiliyordu. Baklarn stnde durduklar buz tabakasna dikip, kanlmaz olan gren Michael Tolland'n ya ayn tahminde bulunduundan ya da Rachel'n gzlerindeki korkuyu sezinlediinden beti benzi atmt. Rachel'n altndaki buz, imekler akan frtna bulutu gibi iten aydnland. Esrarengiz beyaz saydamlk her yne yaylmt. Etraflarndaki buzul yz metre apnda bembeyaz parlad. Ardndan ok geldi. Deprem gibi gmbrtl deil, kuvvetle gelen sar edici bir ok dalgayd. Rachel buzdan gelen titreimlerin vcuduna yayldn hissetti. Sivri uzant birden, buz katmanyla altlarndaki buz blokunun arasna takoz sktrlm gibi, tyler rpertici bir atlama sesiyle kopmaya balad. 227 Rachel'la Tolland'n gzleri dehetle birbirine kilitlendi. Yaknlardaki Corky lk att. Aadaki ksm dyordu. Binlerce ton arlndaki buz blokunun stnde asl kalan Rachel bir an arlk yokmu gibi bir hisse kapld. Buzdandan buz denizine doru kayyorlard. 56 Dev buz tabakas Milne Buzul Katman'ndan aa havaya paracklar saarak kayarken, buzun buza srterken kard ses Rachel'n kulak zarn delecekti. Buz ktlesi denize inerken yavalad ve Rachel'n daha nce arlk yokmu gibi hissettii vcudu buzun tepesine kondu. Tolland ile Corky yaknna serte dtler. Buz tabakas denizin derinliklerine doru batarken Rachel, halat birka metre uzun gelen banji atlaycsnn altndaki toprak gibi, okyanusun hz kesici etkisiyle yukar ykselen kpkl yzeyini grebiliyordu. Ykseldi... ykseldi... ve ite oradayd. ocukluk kbusu geri gelmiti. Buz... su... karanlk. En byk korkusu. Buz ktlesinin tepesi su izgisinin altna kayd ve dondurucu Kuzey Buz Denizi kenarlardan sel gibi at. Okyanus etrafin kuatrken, Rachel denizin iine ekildiini hissetti. Tuzlu suyun arpt yznn korumasz derisi gerildi ve yand. Artk altndaki buzun yzeyi grnmyordu. Rachel kyafetindeki suyun stnde kalan jelin de yardmyla yeniden yzeye kmak iin mcadele etti. Azna ald tuzlu suyu geri pskrtt. Iplere dolanan dierlerinin, yaknlarnda debelenip durduunu grebiliyordu, Rachel kendini dorulttuu anda Tolland seslendi. "Yeniden yukar kyor!" Szleri yanklanrken, Rachel altndaki suyun yukar doru ittiini hissetti. Buz ktlesi, ynn tersine deitirmeye alan dev bir lokomotif gibi suyun altnda inleyerek durmu ve imdi tam altlarndan yukar kmaya balamt. Batk dev ktle buzul seviyesine kmak iin kendine yol aarken, dk frekansta bir gmbrt sudan yukar ykseliyordu. yukar ktka hzlanan buz ktlesi karanlkta kendini gstermeye balamt. Rachel ykseldiini hissetti. Vcudu buzla temas ederken, okyanus sular buland. Buz onu milyonlarca galon deniz suyuyla yukar kaldrrken denge salamaya alarak bouna

mcadele etti. Yzeye frlayan dev buz ktlesi arlk merkezini bulmaya alrken inip kalkyor ve sallanyordu. Rachel kendini, geni dzln stnde beline gelen suda srklenirken buldu. Sular yzeyden ekilirken aknt Rachel'i kapm, kenara doru srklyordu. Karnst kayan Rachel, hzla kenara yaklatn grd. Dayan! Annesi, Rachel ocukluunda buz glnn altnda debelenirken kulland ayn sesle sesleniyordu. Dayan! Sakn batma! Gerilen ipleri cierlerinde kalan tm havay da boaltmt. Kenardan sadece birka metre tede aniden durdu. Olduu yerde savruldu. On metre tede, hl kendisine bal olan Corky'nin hantal vcudunu grebiliyordu. O da durmutu. Buzun stnde aksi ynlerde kaymlar ve Corky'nin eki kuweti Rachel' durdurmutu. Sular okyanusa dklp slarken, Corky'nin yannda baka bir karanlk figr belirdi. Corky'nin ipini tutup bir yandan tuzlu su kusarken, elleriyle dizlerinin stnde duruyordu. Michael Tolland. Buzun stnde kalan son sular da onu yalayp geerken, Rachel dehet iinde sessizce yatm, okyanusun sesini dinliyordu. Sonra, lmcl souun ilk belirtilerini hissederek elleriyle dizlerinin stne doruldu. Buzda devasa bir buz kp gibi hala ileri geri sallanyordu. lgna dnm bir halde ve ac iinde dierlerinin yanna doru emeklemeye balad. Yukarda buzulun stnde duran Delta-Bir, gece gr gzlkleriyle Kuzey Buz Denizi'nin en yeni buzdann etrafndaki sulara gz gezdirdi. 229 Suda ceset grmediine armyordu. Okyanus karanlkt ve avlarnn giydii kyafetlerle bereler siyaht. Gzlerini suda yzen buz ktlesinde gezdirirken, oda ayarlamakta zorlanyordu. Gl okyanus akntlaryla denize alp, oktan uzaklamaya balamt. Beklenmedik bir ey grd srada, baklarn denize cvirmek zereydi. Buzun stndeki siyah karalt. Bunlar ceset mi? Delta-Bir ktraltlar odaklamaya alt. Delta-iki, "Bir ey mi grdn?" diye sordu. Bytecini odaklayan Delta-Bir hibir ey sylemedi. Buz adasnn stnde, bir arada kprdamadan duran insan bedeni grmek onu artmt. Delta-Bir'in l ya da diri olduklarna dair hibir fikri yoktu. Hayatta olsalar bile, korumal giysilerine karn bir saate kadar lrlerdi; slanmlard, frtna yaklayordu ve gezegendeki en amansz okyanuslardan birine doru srkleniyorlard. Cesetleri asla bulunmayacakt. Uuruma arkasn dnen Delta-Bir, "Sadece glgeler," dedi. "sse geri dnelim." 57 Senatr Sedgewick Sexton, Courvoisier konyak kadehini Westbrook dairesindeki mine rafnn stne koydu ve dncelerini toplarken bir sre atei kartrd. imdi alma odasndaki alt adam sessizce oturuyor, bekliyordu. Havadan sudan konumalar sona ermiti. Senator Sexton'n konuya girme zaman gelmiti. Dierleri bunu biliyorlard. O bunu biliyordu. Siyaset sat demekti. Gven kur. Onlarn sorunlarn anladn bilsinler. Onlara dnen Sexton, "Bildiiniz gibi," dedi. "Getiimiz aylarda sizinle ayn pozisyonda pek ok kiiyle grtm," Glmseyip oturdu ve onlarla ayn seviyeye geldi. "Evime sadece sizleri ardm. Sizler zel kiilersiniz ve sizlerle tanmak beni onurlandrd." Sexton ellerini kavuturarak, gzlerini odada gezdirirken herbiriyle gz temas kurdu. Ardndan baklarn ilk balad noktaya yneltti; kovboy apkal iman adama. Sexton "Houston Uzay Sanayi," dedi. "Geldiinize sevindim." Teksasl homurdand. "Bu kasabadan nefret ediyorum." "Sizi sulayamam. Washington size adil davranmad."

Teksas'l apkasnn altndan bakt ama bir ey sylemedi. Sexton "Oniki yl nce," diye balad. ABD hkmetine bir teklif yaptnz. Onlara be milyar dolara bir ABD uzay istasyonu kurmay teklif ettiniz." "Evet yaptm. Taslaklar hl bende." "Ama NASA hkmeti, ABD uzay istasyonunun bir NASA projesi olmas gerektiine ikna etti." "Doru. NASA yaklak on yl nce inaata balad." "On yl. Bununla birlikte, NASA uzay istasyonu tam mnasyla almaya balamamakla kalmad, proje sizin teklifinizin yirmi katna mal oldu. Amerikal bir vergi mkellefi olarak, tiksiniyorum." Odadan fikir birlii homurtular ykseldi. Sexton gzlerini yeniden gruba evirdi. imddi herkese hitap eden senatr, "Pek ounuzun irketlerinin uu bana elli milyon dolar gibi czi bir rakam karl zel uzay mekikleri frlatmay teklif ettiinizi biliyorum," dedi. Bu kez daha fazla onayladlar. "Ama NASA uu bana otuz sekiz milyon dolar alarak fiyatlar kryor ki aslnda uu bana maliyetleri yz elli milyon dolarn stnde". adamlardan biri, "Bizi bu ekilde uzayn dnda tutuyrlar," dedi. zel irketler, yzde drt yz zararla mekik frlatp hl varln srdren bir irketle rekabet edemez." 231 Sexton, "Buna mecbur deilsiniz," dedi. Herkes ban sallad. Sexton imdi, dosyasn ilgiyle okuduu ciddi grnl giriimciye dnmst. Sexton'n kampanyasna fon salayan pek ok giriimci gibi bu adam da eski bir askeri mhendisti. Dk maa ve hkmet brokrasisi yznden hayal krklna uram ve geleceini uzayda aramak iin askeri grevinden istifa etmiti. Ban umutsuzca sallayan Sexton, "Kistler Uzay Sanayi," dedi. irketiniz, NASA'nn kilo bana yirmi bin dolarlk maliyetine karlk drt bin dolara yk tayabilecek bir mekik tasarlayp retti," dedi. Daha etkili olmas iin biraz durdu. "Buna ramen hi mteriniz yok." Adam "Neden mterim olsun ki?" diye karlk verdi. "Geon hafta NASA bir telekomnikasyon uydusu frlatmak iin Motorola'dan kilo bana bin alt yz yirmi drt dolar isteyerek nmz kesti. Hkmet uyduyu yzde dokuz yz zararla frlatt!" Sexton ban sallad. Vergi mkellefleri farknda olmadan, rakiplerinden on kat dk verimle alan bir kuruma mali destek salyorlard. Bouk bir sesle, "Maalesef NASA'nn uzaydaki rekabeti engellemek iin elinden geleni yapt anlalyor. Hizmeti piyasa deerinin altnda cretlendirerek zel uzay irketlerini saf d brakyor," dedi. Teksas'l, "Uzay Wal-Mart'l," dedi. Sexton, iyi benzetme, diye dnd. Bunu unutmayaym. Wal-Mart yeni bir blgeye girip, rnleri piyasa deerinin altnda satarak yerel rakipleri iten ekilmek zorunda brakmakla tannrd. Teksas'l. "Sam Amca mterilerimi almak iin benim param kullansn diye milyonlarca dolar vergi demekten bktm usandm," dedi. Sexton, "Sizi duyuyorum." dedi. "Anlyorum." k giyimli bir adam, "Kurumsal sponsorlua izin verilmemesi Rotarya Fze irketi'ni bitiriyor," dedi. "Sponsorluk kart yasalar kanuna aykr!" "Yrekten katlyorum." Sexton, NASA'nn uzaydaki tekelini srdrmesinin baka bir yolunun, uzay aralarnn stndeki reklamlara yasak getiren federal emirler karmak olduunu rendiinde ok olmutu. zel irketlerin kurumsal sponsorluk ve reklam logolaryla -profesyonelyar arabas srcleri gibi- fon salamalarna izin verilmiyor, uzay aralarna sadece ABD kelimesiyle irket ismi yazlabiliyordu, Reklamlara senede 185 milyar dolar harcanan bir lkede, zel uzay irketlerinin kasasna reklam gelirlerinden bir dolar bile

girmemiti. Adamlardan biri, "Bu soygunculuk," diye lafa dald. "irketim lkenin ilk turist mekiini frlatnak iin gelecek mays ayna kadar ticaret hayatnda kalmay mit ediyor. Basnda ok geni yer verileceini tahmin ediyoruz. Nike irketi mekiin yanna Nike logosu ve 'Sadece yap!' yazdrmak iin yedi milyon dolar teklif etti. Pepsi bunun iki katn "Pepsi: 'yeni neslin seimi' iin nerdi. Ama federal yasalar gereince, mekiimiz reklam alrsa uzaya frlatamyoruz!" Sexton, "Bu doru," dedi. Ve eer ben seilirsem, bu sponsrlk kart yasay kaldracam. Bu bir sz. Yeryznn her santimetrekaresinde olduu gibi uzay da reklamlara ak olmal." Sexton seyircilerine bakarak, gzlerini onlara dikti ve daha ciddi bir sesle konutu. "Ama yine de NASA'nn zelletirilmesine en byk engeli yasalarn deil, halktaki kannn oluturduunu unutmamalyz. Amerikallarn ou hl Amerikan uzay programn abartl deerlendiriyor. Hl NASA'nn gerekli bir hkmet kuruluu olduuna inanyorlar." Adamlardan biri, "u kahrolas Hollywood filmleri yznden!" dedi. "Tanr akna ka tane NASA dnyay katil asteroitten kurtaryor filmi ekilebilir? Bu propaganda!" Sexton Hollywood'da NASA filmlerinin bu kadar fazla ekilmesinin nedeninin ekonomik olduunu biliyordu. Olduka tutulan Top Gun Zor Silah filminin -iki saatlik ABD Hava Kuwetleri reklam gibi oynatlan, bir jet pilotu Tom Cruise aheseriardndan NASA Hollywood'daki halkla ilikiler potansiyelini fark etmiti. 233 NASA usulca, film irketlerine NASA'nn tm arpc sahnelerinde -frlatma rampalar, grev kontrol ve eitim binalar- bedava film ekebilme innkn teklif etmeye balamt. Baka yerlerde film ektiklerinde muazzam lisans cretleri demeye alkn yapmclar "bedava" NASA film setlerinde alarak bteden milyonlarca dollar tasarruf salama imknna balklama atladlar. Elbette sadece NASA senaryoyu onayladnda Hollywood bu imkna kavuuyordu. Bir spanyol, "Halkn beynini ykamaktan baka bir ey deil," diye homurdand. "Filmler reklam propagandalarnn yars kadar kt olamaz. Yal bir vatanda uzaya gndermek niye? NASA imdi de bir mekiin tm ekibini kadnlardan kurmay dnyor. Hepsi reklam iin!" ini eken Sexton, ackl bir ses tonuyla konutu. "Doru ve sanrm seksenlerde Milli Eitim Bakanl parasz kalp da, NASA'y eitime harcanabilecek milyonlar israf etmekle suladnda neler olduunu hatrlatmama gerek yoktur. Eitim dostu olduunu gstermek iin NASA hemen bir halkla ilikiler gsterisi dzenlemiti. Uzaya bir devlet okulu retmeni yolladlar." Sexton durdu. "Christa McAuliffe'i hepiniz hatrlarsnz." Odada kimse konumuyordu. Atein nnde aniden duran Sexton, "Beyler," dedi. "Hepimizin geleceinin iyilii iin Amerika'nn gerei anlama zamannn geldiine inanyorum. Amerikallarn artk NASA'nn bizi gklere kartmak yerine, uzay kefinin nn tkadn anlamas gerek. Uzayn dier endstrilerden bir fark yok ve zel sektr bunun dnda tutmak su kabul edilir. Bilgisayar endstrisini ele alalm, her hafta yetimekte glk ektiimiz ilerlemeler kaydediliyor! Neden? nk bilgisayar endstrisi serbest piyasa sistemine dayal. Verim ve vizyon krla dllendiriliyor. Bilgisayar endstrisini devlet iletseydi ne olurdu hayal edin. Ortaada kalmtk. Uzayda ilerleyemiyoruz. Uzay kefini, ait olduu zel sektrn ellerine brakmalyz. Amerikallar bymeyi, ii ve gerekleen hayalleri grdnde hayrete decek. Serbest piyasa sisteminin bizi uzayda yeni boyutlara tayacana inanyorum. Seilirsem, bilimdeki son ufuklarn kapsnn kilidini amay ve onu ak brakmay kendime grev edineceim." Sexxton konyak kadehini kaldrd. "Dostlarm, bu akam buraya gveninize layk biri olup olmadma karar vermek iin geldiniz. Umarm gveninizi kazanrm. Yatrmclar irketlerini nasl kuruyorlarsa,

bakanlarn da yle belirlerler. Hisse sahipleri nasl getiri beklerlerse, siz siyasi yatrmclar da yle getiri beklersiniz. Bu akam size verdiim mesaj gayet basit: Bana yatrm yaparsanz, sizi asla unutmam. Hibir zaman. Ortak tek bir hedefimiz var." Sexton kadehini onlara doru kaldrd. "Sizlerin de yardmyla dostlarm, yaknda Beyaz Saray'da olacam... ve sizler de hayallerinize kavuacaksnz." Sadece drt metre tede karanlkta duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. alma odasndan birbirine arpan kristal kadeh sesleriyle, atein trtlar geliyordu. 58 Gen NASA teknisyeni panikle habikreden ieri girdi. Korkun bir ey oldu. Mdr Ekstrom'u basna ayrlan blmn yannda buldu. Kouturan teknisyen soluk solua, "Efendim," dedi. "Bir kaza oldu!" Derin dncelere dalarak baka meselelere kafa yorduu anlalan Ekstrom, ona dnd. "Ne dedin? Kaza m? Nerde?" "Gktann kartld delikte. Yzeye bir Ceset kt. Dr. Wailee Ming." Ekstrom'un yz ifadesizdi. "Dr. Ming mi? Ama..." "Onu kardk ama artk ok geti. lm." 235 "Tanr akna. Ne zamandr orda?" "Yaklak bir saat diye dnyoruz. ine dp dibe batm gibi grnyor, cesedi iince yeniden yzeye km." Ekstrom'un krmz cildi mosmor kesilmiti. "Lanet olsun! Bunu baka bilen var m'?" "Hi kimse efendim. Sadece iki kii. Onu dar karttk ama dndk ki nce size sylersek..." "Doru olan yapmsnz." Ekstrom derin derin iini ekti. "Dr. Ming'in cesedini hemen saklayn. Hibir ey sylemeyin." Teknisyenin akl karmt. "Ama efendim, ben..." Ekstrom elini adamn omzuna koydu. "Beni dikkatle dinle. Bu, byk znt duyduum trajik bir olay. Elbette zaman geldiinde konuyla uygun biimde ilgileneceim. Ama imdi sras deil." "Cesedi saklamam m istiyorsunuz?" Ekstrom'un souk mavi gzleri onu delip geti. "Bir dn. Dierlerine syleyebiliriz ama ne ie yarar? Basin konferansna yaklak bir saat kald. lmcl bir kaza yaandn duyurmak bu buluu glgeler, ayrca moralleri bozar. Dr. Ming dikkatsiz bir hata yapt; bunun bedelini NASA'ya detmeye niyetim yok. u sivil bilim adamlar, zafer anmz yaptklar hatalarla glgelemelerine izin vermesem de yeterince ilgi ekti. Dr. Ming'in lm basn konferans sona erinceye dek sir olarak kalacak. Anladn m'?" Rengi solan adam ban sallad. "Cesedini saklayacam." 59 Michael Tolland okyanusun hi acyp tereddt etmeden kurban aldn bilecek kadar denizde vakit geirmiti. Geni buz tabakasnn stnde bitap vaziyette yatarken, yksek Milne Buzul Katman'nn gittike uzaklaan siluetini grebiliyordu. Elizabeth Adalar'ndan gelen gul akntnn kutup buzullar etrafnda dnerek sonunda kuzey Rusya aklarna vardn biliyordu. Ama nemi yoktu. Aylar srerdi. Herhalde otuz dakikamz kalmtr... en fazla krk be dakika. Jel dolgulu kyafetlerinin koruyucu yaltm olmasa oktan leceklerini biliyordu. Bereket versin ki, Mark IX'lar slanmalarn nlemiti; souk havada hayatta kalmann balca art Vcutlarnn etrafndaki termal jel dn etkisini hafifletmekle kalmam, slarn da korumalarna yardmc olmutu. Yaknda hipotermi balayacakt. Kan, nemli i organlar korumak iin vcudun ilerine ekilirken, kollar ve bacaklarda hafif bir uyuukluk eklinde kendini gsterecekti. Nabz ve solunum yavalayp, beyni oksijensiz brakrken, lgnca halsinasyonlar ba gsterecekti. Ardndan vcut kalan sy koruyabilmek iin son bir

gayretle kalp ve solunum hari organlarn almasn durduracakt. Bunu bilinsizlik takip edecekti. Sonunda, beyindeki kalp ve solunum merkezleri ayn anda fonksiyonnlarn kesecekti. Baklarn Rachel'a eviren Tolland, onu kurtarmak iin bir eyler yapabilmeyi diledi. Rachel Sexton'n vcuduna yaylan uyuukluk, tahmin ettiinden daha az ac veriyordu. Mutluluk verici bir uyuturucu gibiydi. Doal morfin. Derken gzlklerini kaybetmiti ve soukta gzlerini amakta zorlanyordu. Yaknlarnda Tolland'la Corky'nin buzun stnde durduunu grebiliyordu. Tolland zgn gzlerle ona bakyordu. Corky kmldyordu ama ac ektii belliydi. Sa yana paralanmt ve kanyordu. Rachel zihninde cevaplar ararken vcudu sarslarak titriyordu. Kim? Neden? inde artan bunalt hissiyle kafas kart. Hibir ey anlam ifade etmiyordu. Uykusunu getiren grnmez bir gle sakinleen Rachel vcudunun yavaa alterlerini kapattn hissediyordu. 237 Bununla mcadele etti. imdi iirde parlayan ateli bir fkenin alevlerini krklemeye alyordu. Bizi ldrmeye altlar! Gzlerini ksarak tehlikeli denize baknca saldrganlarn baarl olduunu anlad. ldk saylr. Milne Buzul Katman'nda oynanan lmcl oyun hakkndaki tm gerei renecek kadar yaayamayacan bildii halde, sulanacak kiiyi tahmin edebiliyordu. En ok Mdr Ekstrom krl kacakt. Onlar dar gnderen Ekstrom'du. Pentagon ve zel Operasyonlar'la balar vard. Ama Ekstrom gktan buzun altna yerletirmekle ne elde etmi olabilir? Insann bu iten kazanc ne olur? Zach Herney'yi aklndan geiren Rachel, Bakan'n komplocularla ortak olup olmadn ya da perde arkasnda yer alp almadn dnd. Herney hibir ey bilmiyor. O masum. Bakan'n NASA tarafndan aldatld belliydi. Artk Herney'nin NASA'yla ilgili duyuruyu yapmasna bir saat kalmt. Ve bunu drt sivil bilim adamnn onay verdii belgesel grntleriyle yapacakt. Drt l sivil bilim adam. Artk Rachel'n basin konferansn durdurabilmek iin yapabilecei hihir ey yoktu ama bu saldrdan sorumlu kiinin yanna kr kalmayacana yemin etti. Tm gcn toplayan Rachel olduu yerde oturmaya alt. Bacaklar mermer gibiydi. Kollarn ve bacaklarn bkerken tm eklemleri acyla kvrand. Kendini yavaa dizlerinin stne kaldrarak, buzun stnde denge kurdu. Ba dnyordu. Okyanus etrafnda alkalanyordu. Yaknnda yatan Tolland merakl gzlerle ona bakt. Rachel, dua ettiini dndn tahmin etti. Aslnda az sonra teebbs edecei ey dnldnde onlar ancak dualar kurtarabilecek olsa da, elbette bunu yapmyordu. Rachel'n beceriksizce beline giden eli, hl kemerine bal duran buz kazmasn buldu. Kaskat parmaklaryla kazmann sapn kavrad. Kazmay ters duran T eklinde evirdi. Sonra, tm enerjisiyle sap buza indirdi. Pat. Tekrar. Pat. Damarlarndaki kan kristallemi eker gibi bir his veriyordu. Pat. Tolland hayretle ona bakyordu. Rachel kazmay bir kez daha indirdi. Pat. Tolland dirseinin stnde dorulmaya alt. "Ra... chel?" Cevap vermedi. Sahip olduu tm enerjiye ihtiyac vard. Pat. Pat. Tolland, "Bu kadar kuzeyde..." dedi. "OAD'nn duyabileceini... sanmyorum." Rachel ararak ona dnd. Tolland'n okyanus bilimci olduunu ve yapmaya alt eyi anlayabileceini unutmutu. Muhakeme doru... Ama OAD'yi armyorum. Vurmaya devam etti. OAD imdilerde okyanus bilimcilerin balinalar dinlemek iin kullandklar Souk Sava dneminden kalma bir Okyanusalt Akustik Dzeni'ydi. Sualtndaki sesler yzlerce mil kat ettii iin dnya apnda elli dokuz sualt mikrofonundan oluan OAD ebekesi

gezegendeki okyanuslarn olduka byk bir ksmn dinleyebiliyordu. Ne yazk ki Kuzey Kutbu'nun bu icra kesi bu alana dahil deildi ama Rachel okyanus tabann dinleyen bakalar olduunu biliyordu; dnyadaki ok az kiinin varlndan haberdar olduu kimseler. Vurmaya devam etti. Mesaj basit ve anlalrd. PAT. PAT. PAT. PAT... PAT... PAT... PAT. PAT. PAT. Rachel yaptnn hayatlarn kurtaraca hayaline kaplmamt; zaten vcudunu kaplayan souk gerginlii hissetmeye balamt. nnde yaanacak yarm saati bile kaldndan pheliydi. Artk kurtulmak ihtimal dahilinde deildi. Ama bu yaptnn kurtulmakla ilgisi yoktu. PAT. PAT. PAT. PAT... PAT... PAT... PAT. PAT. PAT. 239 Tolland, "Zaman... kalmad..." dedi. Rachel, bizimle ilgisi... yok, diye dnd. Cebimdeki bilgiyle ilgisi var Mark IX kyafetinin Velcro cebindeki su delili TAR ktsn gzlerinin nne getirdi. TAR ktsn UKO'ya ulatrmalym... en yakn zamanda. Rachel bu haldeyken bile mesajn alacaklarndan emindi. Seksenlerin ortalarnda UKO, OAD'y otuz kat daha gl bir dzenle deitirmiti. hresel kapsama: Classic Wizard. UKO'nun okyanus tabanndaki 12 milyon dolarlk kula. Birka saat iinde, ngiltere Menwith Hill'deki UKO/NSA dinleme ssnde bulunan Cray sper bilgisayarlar, Kuzey Kutbu hidrofonlarnn birinden gelen dzensiz sekanslar yakalayacak, ifrenin SOS ars olduunu zecek, koordinatlar belirleyecek ve Grnland'daki Thule Hava Kuvvetleri ss'nden bir kurtarma ua kaldracakt. Uak buzdann stnde kii bulacakt. Donmu ve l olarak. Ilerinden biri UKO alan kacakt... ve cebinde tuhaf bir termal kt bulunacakt. Bir TAR kts. Norah Mangor'n son Cankurtaranlar kty incelediklerinde, gktann altndaki gizemli tnel meydana kacakt. Rachel bundan sonra neler olacan tahmin edemiyordu ama en azndan bu sr buzun stnde onlarla birlikte kaybolmayacakt. 60 Beyaz Saray'a her yeni gelen Bakan'a, eski Beyaz Saray mobilyalarndan oluan paha biilmez koleksiyonlarn sakland ar korumal depoya zel bir tur dzenlenirdi. Bu depolarda George Washington'a kadar eski bakanlar tarafndan kullanlan masalar, gm eyalar, ofis malzemeleri, yataklar ve dier eyalar bulunurdu. Greve balayan Bakan tur srasnda diledii yadigr seer ve kendi dneminde Beyaz Saray'n dekorasyonunda kullanrd. Sadece Lincoln Yatak Odas'ndaki yatak hi deimeyen bir Beyaz Saray mobilyasyd. Iin tuhaf, Lincoln o yatakta hi yatmamt. Zach Herney'nin Oval Ofis'te u an oturduu masa bir zamanlar, ok sevdii Harry Truman'a aitti. Modern standartlara gre kk kalan bu masa, Zach Herney'ye "sorumsuzluun" burada sona erdiini ve ynetiminin her trl kusurundan kendisinin mesul olduunu hatrlatyordu. Herney bu sorumluluu tamaktan onur duyuyor ve iin bitmesi adna alanlarn ne gerekiyorsa yapmaya motive etmek iin elinden geleni yapyordu. Ofisten ieri gz atan sekreter, "Sayn Bakan'?" diye seslendi. "Telefonunuz baland." Herney elini sallad. "Teekkrler." Telefona uzand. Bu grmeyi gizli yapmay tercih ederdi ama u anda buna imkn olmadn gayet iyi biliyordu. Tepesinde sivrisinek gibi dolaan iki makyaj uzman, yzyle salarna ekidzen veriyorlard. Maasnn tam nnde bir televizyon ekibi hazrlanyor ve heyecanla strateji belirleyen danman srleriyle halkla ilikiler uzmanlar ofiste fink atyordu. Bir saat kald...

Herney zel telefonunda yanan dmeye bast. "Lawrence'? Orda msn?" "Burdaym." NASA mdrnn sesi kaygl ve mesafeliydi. "Orda her ey yolunda m?" "Frtna tehlikesi gemedi ama alanlarm uydu balantsn etkilenmeyeceini sylediler. Hazrz. Bir saatten geri sayyoruz." "Mkemmel. Umarm moraller yerindedir." "Yerinde. alanlarm heyecanl. Dorusunu isterseniz itik." 241 Herney kahkaha att. "Bunu duyduuma sevindim. Dinle, bunu yapmadan nce arayp sana teekkr etmek istedim. Bu akam, byk bir akam olacak." Sesi biraz pheli gelen mdr, duraksad. "yle olacak efendim. Bunun iin uzun zamandr bekliyoruz." Herney tereddt etti. "Sesin bitap geliyor." "Biraz gn na ve gerek bir yataa ihtiyacm var." "Bir saat daha. Kameralara glmse, ann tadn kar, sonra seni D.C.'ye geri getirecek bir uak gndeririz." "Drtgzle bekliyorum." Adamn yeniden sesi kesilmiti. Yetenekli bir delege olan Herney, dinleme ve satr aralarnda sylenenleri duyma eitimi almt. Mdrn sesi bir eylerin ters gittiini sylyordu. "Orda her eyin yolunda olduuna emin misin?" "Kesinlikle. Tm sistemler alyor." Mdr konuyu deitirmekte sabrsz davranyordu. "Michael Tolland'n belgeselinin son blmn grdn m?" Herney, "imdi seyrettim," dedi. "Harika bir i kard." "Evet. Onu arman iyi oldu." "Hl sivilleri ie kartrdm iin bana kzgn msn?" "Hem de nasl!" Mdr her zamanki gl sesiyle homurdand. Bu, Herney'ye kendini daha iyi hissettirdi. Ekstrom iyi, diye dnd. Sadece biraz yorgun. "Tamam, bir saat sonra uyduyla grrz. Gidip olay yaratacak bir eyler anlatalm." "Tamam." "Hey Lawrence?" Herney'nin sesi imdi daha ksk ve ciddi kyordu. "Orda ok iyi i yaptn. Bunu asla unutmayacam." Habikrenin yaknlarnda rzgrla mcadele eden Delta-, Norah Mangor'n devrilen kzan dzeltip toplamaya alyordu. Tm tehizati ykledikten sonra vinil rty gerdi ve Mangor'n l bedenini balayarak stne yerletirdi. Kza farkl istikamete doru itecei srada, iki orta buzuldan yukar kayarak yanna geldiler. Delta-Bir, "Planlar deiti," diye rzgra kar bard. "Dier kenardan aa dt." Delta- armamt. Bunun ne anlama geldiini biliyordu. Delta Gc'nn, buzul stnde kaza kurban drt ceset brakma plan artk geerli bir ihtimal deildi. Bir cesedi tek bana brakmak, cevaplardan ok soru yaratrd. "Temizleyelim mi?" diye sordu. Delta-Bir ban sallad. "Ben fiekleri saklarm, siz ikiniz de kzaktan kurtulun." Delta-Bir dikkatle bilim adamlarnn brakt izlerin stnde ilerleyip orada bulunduklarna dair her trl ipucunu toplarken, Delta- ile orta ykl kza buzuldan aa srklediler. Tmseklerden geerken biraz mcadele ettikten sonra sonunda Milne Buzul Katman'nn sonundaki uuruma vardlar. tmeleriyle beraber, Norah Mangor ile kza sessizce kenardan aa, Kuzey Buz Denizi'ne kayd. Delta-, tertemiz oldu, diye dnd. sse geri dnerlerken, kayaklarnn brakt izleri rzgrn sildiini grmek onu sevindirmiti. 61 Nkleer denizalt Charlotte be gndr Kuzey Buz Denizi'ndeydi. Orada bulunuu son derece gizli tutuluyordu. Bir Los Angeles-snf denizalt olan Charlotte "dinlemek ama duyulmamak" zere tasarlanmt. Krk iki tonluk trbin motorlar, titreimlere yol amamak iin askya

alnmt. Gizli ve sessiz ilerlemesi gerektii halde LA-snf denizalt ardnda, sudaki tm keif denizaltlarndan daha byk bir iz brakyordu. Burundan ka 108 metre gelen gvde NFL futbol sahasna yerletirilse, her iki kaleyi de delip geerdi. 243 ABD Deniz Kuwetleri'nin ilk Hollanda-snf denizaltsndan yedi kat uzun olan Charlotte, tamamen daldnda 6927 ton su ile yer deitiriyor ve otuz be deniz mili hzla seyredebiliyordu. Geminin normal seyir derinlii, yukardaki sonar yansmalar bozarak denizaltnn radarda grnmemesini salayan doal s derecesi termoklinin hemen altndayd. 148 kiilik mrettebat ve azami elli metre dal derinliiyle gemi, Birleik Devletler Deniz Kuwetleri'nin en gelimi denizalts ve okyanus deviydi. Buharlaan elektroliz oksijen sistemi, iki nkleer reaktr ve mhendislik harikas donanm sayesinde, hi yzeye kmadan dnya etrafnda yirmi bir tur dnebilirdi. ou gemide olduu gibi mrettebat dks otuz kiloluk bloklar halinde sktrlarak okyanusa boaltlyordu; bu dev dk bloklarna akayla "balina boku" denirdi. Sonar odasndaki osilatr ekrannn karsnda oturan teknisyen dnyadaki en iyilerden biriydi. Beyni, ses ve dalga biimlerinin bir szl gibiydi. Dzinelerce Rus denizalt pervanesinin, yzlerce deniz canlsnn ve hatta Japonya kadar uzaklardan gelen sualt volkanlarnn sesini ayrt edebilirdi. Ama u anda yavan ve tekrarlayan bir yanky dinliyordu. Kolaye anlald halde beklenmedik bir sesti. Kulakln katalog asistanna uzatarak, "Kulaklklarma gelen sese inanmayacaksn," dedi. Kulakl bana geiren asistan inanamayan bir ifadeyle bakyordu, "Tanrm. Gn gibi ortada. Ne yapacaz?" Sonar teknisyeni, kaptan aramak zere telefona sarlmt bile. Denizalt kaptan sonar odasna geldiinde teknisyen, hoparlr aarak sonardan gelen sesleri dinletti. Kaptan ifadesiz bir yzle dinledi. PAT. PAT. PAT. PAT... PAT... PAT... Daha yava. Daha yava. Ses dzeni arlayor, hafifliyordu. Kaptan, "Koordinatlar nedir?" diye sordu. Teknisyen sesini dzeltti. "Dorusu efendim, yzeyden geliyor, sancann mil uzandan." 62 Senatr Sexton'n alma odasnn dndaki karanlk koridorda duran Gabrielle Ashe'in bacaklar titriyordu. Kprdamadan durduundan deil dinledikleri yznden yaad hayal krklndan. Ierideki odada yaplan toplant devam ediyordu ama Gabrielle'n baka bir kelime duymasna gerek kalmamt. Ac gerek ortadayd. senatr Sexton zel uzay kurulularndan rvet alyor. Marjorie Tench gerei sylemiti. Gabrielle'n vcuduna yaylan tiksinti, urad ihanetten kaynaklanyordu. Sexton'a inanmt. Onun iin sava vermiti. Bunu nasl yapar? Gabrielle, senatrn zel hayatn korumak iin kamu nnde ara sra yalan sylediine ahit olmutu ama bu i siyasetle ilgiliydi. Yasalar iniyordu. Daha seilmedi ama Beyaz Saray' satmaya balam bile! Gabrielle artk senatr destekleyemeyeceini biliyordu. NASA'nn zelletirilmesi yasa tasarsn geirmeye sz vermek, hukuku ve demokratik sistemi kmseyip saymamak demekti. Senatr herkes iin en iyisi olduuna inansa bile, bu karar satmak, Kongre'nin, danmanlarn, oy verenlerin ve lobicilerin tartmalarna kulak asmadan hkmetin yasama yrtme yarg organlarnn suratna kapy arpmak anlamna geliyordu. En nemlisi de, alenen zenginden yana kp drst yatrmclar hie sayan Sexxton, NASA'nn zelletirileceine garanti vererek bu n bilginin -yani ieriden verilen bilgi- suistimal edilmesine zemin hazrlam oluyordu.

Midesi bulanan Gabrielle ne yapacan dnd. 245 Arkasnda alan telefon, koridordaki sessizlii bozmutu. Gabrielle aknlkla arkasn dnd. Ses, antredeki dolaptan geliyordu; ziyaretilerden birinin paltosundaki cep telefonundan. alma odasnda Teksas aksanyla konuan biri, "zninizle arkadalar," dedi. "Beni aryorlar." Gabrielle, adamn ayaa kalktn duyabiliyordu. Buraya geliyor! Topuklar stnde dnp halnn stnde geldii yne geri koturdu. Koridorun ortasna varnca, Teksas'lnn odadan koridora kmasyla beraber sola dnp karanlk mutfaa gizlendi. Olduu yerde kalan Gabrielle, karanlkta kprdamadan duruyordu. Teksas'l, onun farkna varmadan yanndan yryp geti. Hzla arpan kalbinin gmbrtsyle beraber, Teksas'lnn dolab kartrdin duyabiliyordu. Sonunda alan telefonuna cevap verdi. "Evet?... Ne zaman?... Sahi mi? Aarz imdi. Sa ol." Telefonu kapatp alma odasna ynelen adam, yrrken seslendi. "Hey! Televizyonu an. Zach Herney acil bir basin konferans verecekmi galiba. Saat yirmide. Tm kanallardan. Ya in'e sava ayoruz ya da Uluslararas Uzay stasyonu okyanusa dt." Birisi, "Ite buna iilir!" diye bard. Herkes gld. Gabrielle mutfan etrafnda dndn hissediyordu. Saat yirmide basin konferans m? Galiba Tench blf yapmamt. Ilikisini itiraf ettip yeminli beyan getirmesi iin Gabrielle'a saat yirmiye kadar mddet vermiti. Tench, ona, ok ge olmadan senatrle arana mesafe koy, demiti. Gabrielle Beyaz Saray'n bu sreyi ertesi gnn gazetelerine yetimesi iin verdiini sanmt ama artk kendi iddialarn kamuya duyuracaklar anlalyordu. Acil bir basin kon ferans m? Gabrielle dndke daha da tuhaf buluyordu. Herney bu pislikle kendisi mi uraacak? Tek bana m? alma odasndaki televizyon ald. Bangr bangr varyordu. Haber spikeri heyecanla konuuyordu. "Beyaz Saray bu akamki srpriz bakanlk duyurusuyla ilgili ipucu vermedi. Speklasyonlar devam ediyor. Baz siyaset uzmanlar, son zamanlarda kampanyas iyi gitmeyen Bakan Zach Herney'nin ikinci dnem seimlerden ekilmeye hazrlandn duyuracan dnyor." Odadan mit dolu sevin sesleri ykseldi: Gabrielle bunun sama olduunu dnd. Beyaz Saray'n Sexton hakknda sahip olduu onca kirli dosyadan sonra, Bakan'n bu akam havlu atmasna imkn yoktu. Bu basin konferans baka bir konuyla ilgili. Gabrielle bunun ne olduu hakknda nceden uyarldn dnnce karnna arlar sapland. Giderek artan bir telala saatine bakt. Bir saatten az kalmt. Bir karar vermesi gerekiyordu ve tam olarak kiminle konumas gerektiini biliyordu. Fotoraflarn durduu zarf kolunun altna sktrarak, sessizce daireden dar kt. Koridordaki koruma rahatlam grnyordu. "Ierden gelen neeli sesleri duydum: Galiba baardnz." Yavan bir glmsemeyle asansre yneldi. Darda kmeye balayan akam, her zamankinden daha souktu. Bir taksi durdurarak, arabaya bindi ve ne yaptn tam olarak bildii konusunda kendi kendine gven verdi. ofre, "ABC televizyon stdyolar," dedi. "Acele et." 63 Buzun stnde yan yatan Michael Tolland, ban artk hissetmedii kolunun stne dayamt. Gzkapaklar arlam olsa da, ak tutmak iin kendini zorluyordu. Tuhaf

biimde sallanp durduu geni manzaral noktadan, dnyasnn son grntlerini -sadece su ve buz- izliyordu. Hibir eyin grnd gibi olmad bir gne yakr bir sondu. 247 Suda yzen buz parasna esrarengiz bir sknet kmeye balamt. Rachel ile Corky'nin sesi kesilmi, vurma sesi durmutu. Buzuldan uzaklatka rzgr sakinleiyordu. Tolland kendi vcudunun da sakinletiini hissetti. Kulaklarn skca rten berenin altndan, kafasnn iine yaylan kendi nefes al sesini duyabiliyordu. Yavalyor... seyrekleiyordu. Gemiden kaan mrettebat gibi uzuvlarndan ekilerek, bilincini ak tutmak iin son bir gayretle hayati organlarna akan kannn yaratt basn hissiyle vcudu artk mcadele edemiyordu. Kaybedecei bir sava verdiini biliyordu. Tuhaftr ki, artk ac hissetmiyordu. O aamay gemiti. imdi iiriliyormu gibi bir his hkimdi. Uyuukluk. Dalgalanmak. Refleksleri tepki vermeyi kesmeye baladnda -ilk nce gz krpmay- Tolland'n gr bulanklat. Gznn korneas ile mercei arasndaki sv donuyordu. Baklarn arkasna, artk ay nda belli belirsiz beyaz bir siluet halinde grnen Milne Buzul Katman'na evirdi. Ruhu yenilgiyi kabul ediyordu. Varlkla yokluk arasndaki ince izgi de gidip gelen Tolland, uzaktaki okyanus dalgalarn seyretti. Rzgr etrafnda uulduyordu. O andan itibaren hayal grmeye balad. Bilincini kaybetmesine saniyeler kalm olmasna ramen, tuhaftr ki kurtulduunu hayal etmiyordu. Scak ve huzur verici hayaller grmyordu. Kurduu son d dehet vericiydi. Buzdann yannda, yzeyi tyler rpertici bir uultuyla yararak, sudan bir canavar ykseliyurdu. Efsanevi bir deniz canavar gibiydi: kaygan siyah ve lmcld, etrafnda sular kpryordu. Tolland gzlerini krptrmak iin kendini zorlad. Gr bir nebze netlemiti. Canavar, kk bir tekneye kafa atan dev bir kpekbal gibi ykselerek yaklayordu. Dev cssesiyle nnde belirdi, derisi slakt ve parlyordu. Bulank grnt kararmt ve artk sadece sesi geliyordu. Metalin metale srtnme sesi. Buzu gcrdatan diler. Yaklayordu. Bedenleri alp gtryordu. Rachel... Tolland sert bir ekilde birisinin onu yakaladn hissetti. Sonra kendinden geti. 64 Gabrielle Ashe, ABC Haber'in nc kattaki yapm odasna son srat koarak girdi. Buna ramen, odadakilerden daha yava hareket ediyordu. Yapm odas gnn yirmi drt saati hararetli bir kouturma iinde olurdu ama u anda karsnda duran kbik odadaki hava, tavana vuran borsa seansn andryordu. Gzleri fal ta gibi almi editrler blmelerin tepesinden birbirlerine baryor, ellerindeki fakslar sallayan muhabirler bir blmeden dierine kouturarak notlar birbiriyle karlatryor, zvanadan km stajyerler getir gtr ilerinin arasnda Snickers ile Mountain Dew attryordu. Gabrielle ABC'ye Yolanda Cole' grmeye gelmiti. Yolanda genellikle prodksiyonun en haval blmnde dururdu; dnmek iin sessizlie ihtiya duyan karar mercilerine ayrlan cam duvarl zel ofisler. Ama Yolanda bu akam hengamenin ortasndayd. Gabrielle' grdnde her zamanki yaygaray kopard. "Gabs!" Yolanda batik bir al alm ve baa ereveli gzlkler takmt. Her zamanki gibi stnden gsterili taklar sallanyordu. Yolanda el sallayarak paytak yryyle yanna geldi. "Sarlaym!" 249 Yolanda Cole on be yldr Washington'daki ABC Haber'in ynetmeniydi. illi bir Polonyal olan Yolanda, herkesin "Anne" diye ard tknaz ve seyrek sal bir kadnd. Anal ve akacl, haber kapmakta gsterdii acmaszl rtyordu. Gabrielle, Yolanda'yla, Washington'a geldikten ksa sre sonra katld Politikadaki

Kadnlar Semineri'nde tanmt. Gabrielle'n gemii, D.C.'de kadn olmann zorluklar ve son olarak da Elvis Presley'den bahsetmilerdi: Bu, onlar artan ortak bir tutkuydu. Yolanda, Gabrielle' kanatlarnn altna alm ve balant kurmasnda yardmc olmutu. Gabrielle hl hal hatr sormak iin ayda bir iki kez ona urard. Gabrielle, onu skca kucaklad. Yolanda'nn cokusu, moralini dzeltmeye balamt bile. Geriye doru adm atan Yolanda, batan aa Gabrielle' szd. "Yz yl yalanm gibi grnyorsun! Sana ne oldu?" Gabrielle sesini alaltt. "Bam dertte Yolanda." "Sokakta yle demiyorlar. Seninki ykselie gemi." "zel olarak konuabileceimiz bir yer var m?" "Zamanlaman kt tatlm. Bakan yaklak yarm saat sonra basn konferans verecek ve ne hakknda olduuna dair en kk bir ipucu alamadk. Uzman gzyle yorum yapmam gerekiyor ama elim kolum bal." "Basin konferansnn ne hakknda olduunu biliyorum." Gzlklerini aa indiren Yolanda, pheyle bakyordu. "Gabrielle Beyaz Saray'daki irtibatmz bu konuda hibir ey syleyemiyor. Sexton'n kampanyasnn bilgiyi nceden edindiini mi sylyorsun?" "Hayr, bilgiyi nceden edinen benim. Bana be dakikan ayr. Her eyi anlatacam." Yolanda, Gabrielle'n elindeki Beyaz Saray zarfna gz att. "Bu Beyaz Saray dahili yazma zarf. Onu nerde buldun?" "Bu akamst Marjorie Tench'le yaptm zel grmede." Yolanda bir sre ona bakt. "Beni izle." Yolanda'nn cam duvarl kbik odasnda Gabrielle, gvendii dostuna srrn aklayarak, Sexton'la yaad bir gecelik ilikiyi itiraf etti ve Tench'in elinde delil olarak fotoraflarn bulunduunu syledi. Yzne geni bir glmseme yaylan Yolanda, kahkaha atp ban iki yana sallad. Anlalan hibir eye armayacak kadar uzun sredir Washington'da gazetecilik yapyordu. "Ah Gabs, Sexton'la senin ilikiye girdiini tahmin ediyordum. Hi armadm. O, bu konuda n yapm biri, sen de ho bir kzsn. Fotoraflar kt olmu. Ama ben olsam endielenmezdim." "Endielenmez miydin?" Gabrielle, Tench'in Sexton'u uzay irketlerinden yasad rvet almakla suladn ve az nce bu gerei dorulayan gizli bir toplantya kulak misafiri olduunu aklad. Yolanda'nn yznde hl hazla dolu bir hayret ya da kayg belirtisi yoktu. Gabrielle, ona bu konuda ne yapmay dndn sylediinde her ey bir anda deiti. Yolanda imdi evhaml grnyordu. "Gabrielle, eer ABD senatryle yattn ve o yalan sylerken yannda durduunu itiraf eden resmi bir evrak vermek istiyorsan, bu senin bilecein i. Ama bak sana sylyorum, senin iin ok kt olur. Senin iin ne anlama geldiini oturup uzun uzun dnmelisin." "Beni dinlemiyorsun. O kadar vaktim yok!" "Dinliyorum canm ve zaman ne kadar kstl olursa olsun, insann yapaca, yapmayaca belli bal eyler vardr. Bir ABD senatrn seks skandalyla satamazsn. Bu intihar olur. Bak sana sylyorum, eer bir bakan adayn alaa edersen, arabana atlayp D.C.'den mmkn olduunca uzaa kamalsn. Adn kacak. Pek ok kii adayn bakanla ykseltmek iin oka para harcyor. Burda ok byk paralar ve g sz konusu; insanlarn uruna cinayet iledii bir g." 251 Gabrielle artk konumuyordu. Yolanda, "Bence," dedi. "Tench, senin panie kaplp aptalca bir ey yapman nidiyle hareket etti. Kendini ortaya atp ilikiyi itiraf etmen gibi." Gabrielle'n elindeki krmz zarf iaret etti. "Sexton'la senin o pozlarn, ikinizden biri doruluunu itiraf edinceye dek hibir ey

ifade etmez. Beyaz Saray bu fotoraflar basna szdrrsa, Sexton'n sahte olduklarn iddia ederek Bakan'n suratna frlatacan biliyor." "Bunu dndm ama kampanya iin rvet almmas meselesi hl..." "Tatlm, iyi dn. Eer Beyaz Saray rvet iddialarn hl kamuya duyurmadysa, bunu yapmaya niyeti yok demektir. Bakan olumsuz kampanyaclk yaplmamas konusunda hayli ciddi. Tahminimce uzay endstrisi skandaln kendine saklayp, u seks meselesini rtbas etmekle seni korkutaca midiyle Tench'i peine sald. Bylece kendi adayn srtndan baklatacak." Gabrielle bunu dnd. Yolanda mantkl konuuyordu ama hl tuhaf gelen bir eyler vard. Gabrielle camdan, tela iindeki haber odasn iaret etti. "Yolanda, siz byk bir bakanlk basin konferans iin hazrlk yapyorsunuz. Bakan rvet ya da seksten bahsetmeyecekse, ne hakknda konuacak'?" Yolanda armt. "Dur biraz. Sen bu basin konferansnn Sexton'la senin hakknda olduunu mu dnyorsun?" "Ya da rvet. Veya her ikisi birden. Tench, bana itirafnameyi imzalamak iin bu akam yirmiye kadar vaktim olduunu syledi yoksa Bakan yapt duyuruda..." Yolanda'nn kahkahas odann camlarn sarsmt. "Ah ltfen! Dur biraz! Beni ldreceksin!" Gabrielle aka kaldracak havada deildi. "Ne!" Yolanda kahkahalarnn arasnda konumay baard. "Gabs dinle, bu konuda bana gven. On alt yldr Beyaz Saray'la ilgileniyorum ve Zach Herney'nin dnya medyasn, Senatr Sexton'un kampanyasna kirli para aldndan phelendiini veya seninle yattn sylemek iin toplamasna imkn yok. Bu senin szdrdn bilgi. Bakanlar kampanyalara yasad olduundan pheli para yardm alnd veya seks konusunda hayflanmak in yayn akn blerek poplerlik kazanmazlar." Gabrielle, "pheli mi?" diye lafa dald. "Yasa tasars hakkndaki kararn milyonlarca dolartk reklam paras karlnda satmak olduka pheli bir mesele!" "Sextan'n bunu yaptndan emin misin?" Yolanda'nn sesi ciddilemiti. "Ulusal televizyonda eteini aa indirecek kadar emin isin? Bunu dn. Bugnlerde bir ii yaptrmak iin g birlii gerekiyor ve kampanya paras toplamak kark bir mesele. Belki de Sexton'un toplants son derece yasald." Gabrielle, "Kanunlar iniyor," dedi. Yoksa yle yapmyor mu? "Ya da Marjorie Tench, senin buna inanman istedi. Adaylar her zaman byk irketlerden el altndan yardm kabul eder. Ho olmayabilir ama yasad da saylmaz. Aslna bakarsan, yasal davalarn ou parann nerden geldiiyle deil, adayn onu nasl harcadyla ilgilenir." Artk emin olamayan Gabrielle, tereddt etti. "Gabs, bu akamst Beyaz Saray sana oyun oynad. Seni kendi adayna kar kullanmak istediler ve u ana kadar sen de blflerini yedin. Gvenecek birini arasaydm, Marjorie Tench gibi birinin gemisine atlamadan nce Sexton'a yaprdm." Yolanda'nn telefonu ald. Ban sallayp, h-h diyerek cevap verdi ve notlar ald. Sonunda, "lgin," dedi. "Hemen geliyorum. Teekkrler." Yolanda telefonu kapatp kan kaldrarak ona dnd. "Gabs, sanrm paay kurtardn. Aynen tahmin ettiim gibi." "Neler oluyor?" 253 "Henz emin deilim ama sana u kadarn syleyebilirim. Bakan'n basin konferansnn seks skandallaryla veya kampanya parasyla alakas yok." Bir an mide kaplan Gabrielle, ona inanmak istedi. "Bunu nerden biliyorsun?" "erden biri basn konferansnn NASA'yla ilgili olduu bilgisini szdrd." Gabrielle aniden doruldu. "NASA m?" Yolanda gz krpt. "ansl gecen olabilir. Bence Bakan Herney, senatr Sexton yznden o kadar bask altna girdi ki, Uluslararas Uzay Istasyonu'nun fiini

ekmekten baka aresi kalmad. Dnya medyasn armasnn nedeni bu olabilir." Uzay istasyonunu sona erdiren bir basn konferans me? Gabriell'in akl ermiyordu. Yolanda ayaa kalkt. "Akamst Tench'in sylediklerine gelince Herhalde Bakan kt bir haberle halka duyuru yapmadan nce, Sexton'n ayan kaydrmak iin son bir hamle yapt. Bir dierinin baarsz bakanlndan dikkatleri uzaklatrmak iin seks skandal gibisi yoktur. Her neyse Gabs, yapacak ilerim var. Sana tavsiyem: kendine bir fincan kahve al, burda otur, televizyonumu a ve bunu bizimle birlikte seyret. Gsterinin balamasna yirmi dakika var ve sana diyorum ki, Bakan'n bu akam ucuz iler peinde komasna imkn yok. Btn dnya onu seyredecek. Syleyecei her neyse, byk nem tayor olmal." Gven telkin edici bir ifadeyle gz krpt. "imdi zarf bana ver." "Ne?" Yolanda kararllkla elini uzatt. "O fotoraflar bu i bitene kadar masamda kilitli duracak. Aptalca bir ey yapmayacandan emin olmak istiyorum." Gabrielle istemeden zarf ona verdi. Fotoraflar zenle masasnn ekmecesine kilitleyen Yolanda, anahtar cebine att. "Bana teekkr edeceksin Gabs, yemin ederim." Dar karken akayla Gabrielle'n salarn kartrd. "Dik otur. Galiba iyi haberler yolda." Cam odada tek bana oturan Gabrielle, Yolanda'nn neeli tavrlarnn moralini dzeltmesini bekledi. Ama tek dnebildii, akamst Marjorie Tench'in yzndeki halinden memnun glmsemeydi. Bakan'n dnyaya,ne syleyeceini tahmin edemiyordu ama Senatr Sexton iin iyii haber olmad kesindi. 65 Rachel Sexton diri diri yandn hissediyordu. Ate yayor! Gzlerini amaya alt ama tek grebildii buharl ekillerle gz alc klard. stne yamur yayordu. Halayc scak yamur. plak tenine dklyordu. Yan yatmt ve vcudunun altndaki scak demeyi hissedebiliyordu. Yukardan den yakc svdan kendini korumaya alarak cenin pozisyonuna gelecek ekilde biraz daha kvrld. Burnuna kimyasallarn kokusu geliyordu. Klor olabilirdi. Srnerek uzaklamak istedi ama yapamad. Omuzlarndan bastran gl eller onu tutuyordu. Brakn gideyim! Yanyorum! Igdsel olarak yine kamaya alt ama bir kez daha gl eller onu zapt etti. Amerikan aksanyla konuan bir adam, "Olduun yerde kal dedi. Profesyoneldi. "Yaknda bitecek." Rachel, ne bitecek, diye dnd. Ac m? Hayatm m? Grn netletirmeye alt. erideki k ok parlakt. Odann kk olduunu sezinledi. Skkt. Tavan alakt. 255 "Yanyorum!" Rachel'n l fslt halinde kmt. Ses, "Iyi durumdasn," dedi. "Bu su lk. Gven bana." Rachel yar plak vaziyette olduunu fark etti, stnde sadece slak i amarlar vard. Utan hissetmedi; akl baka sorularla meguld. Hatralar canlanmaya balamt. Buz katman. TAR. Saldr. Kim? Neredeyim? Paralar bir araya getirmeye alt ama kafas, birbirine taklm dililer gibi almyordu. Tm o zihin karmaasnn iinde tek bir dnce belirdi; Michael ve Corky.., onlar nerede? Gzlerindeki bulankl gidermeye alt ama tek grebildii tepesine dikilen adamlard. Hepsi de ayn mavi tulumlar giymilerdi. Konumak istedi ama azndan tek hir kelime kmyordu. Derisindeki yanma hissi yerini, kaslarna sismik sarsntlar gibi yaylan ac dalgalarna brakt. Banda duran adam, "Kendini brak," dedi. "Kann yeniden kas sistemine akmas lazm." Doktor gibi konuuyardu. "Kollarnla bacaklarn elinden geldiince hareket ettir."

Rachel'n bedenine ikence eden ac, her bir kas ekile dovlyormu gibi hissettiriyordu. Gs kaslm bir halde demenin stnde yatarken, glkle nefes alyordu. Adam, "Kollarnla bacaklarn hareket ettir," diye srar etti. "Ne kadar acdnn nemi yok." Rachel denedi. Her hareketi eklemlerine bak saplanm gibi hissettiriyordu. Fskyelerden yeniden scak sular dklyordu. Yine halanyordu. Ac devam ediyordu. Daha fazla dayanamayacan dnd anda, birinin kendisine ine yaptn hissetti. Ac hzla kayboluyor, iddeti azalyor, rahat brakyordu. Titremeler yavalad. Yeniden nefes aldn hissetti. imdi vcudunu baka bir his kaplamt, ine batmalar. Her yerine ineler batyordu. Milyonlarca minik ine ucu, her hareket ettiinde biraz daha iddetle batyordu. Kprdamamaya alt ama su fskyeleri onu hrpalamaya devam etti. Banda duran adam kollarn tutmu hareket ettiriyordu. Tanrm bu ac veriyor! Rachel kar koyamayacak kadar gszd. Yanaklarndan aa bitkinlik ve ac gzyalar akt. Gzlerini skca kapayarak dnyay darda brakt. Sonunda ine batmalar hafiflemiti. Yukardan yaan yamur durmutu. Rachel gzlerini atnda daha iyi gryordu. O zaman onlar grd. Corky ile Tolland titreyerek, yar plak ve srlsklam bir halde yannda yatyorlard. Yzlerindeki strapl ifadeden, onlarn da ayn tecrbeyi yaadn anlad. Michael Tolland'n kahverengi gzlerine kan oturmutu ve donuk bakyordu. Rachel' grdnde, titreyen mavi dudaklaryla zar zor glmsedi. Rachel tuhaf ortam grmek iin dorulmaya alt. de, kk bir du odasnn zemininde, yar plak halde titreyerek yatyordu. 66 Gl kollar onu yukar kaldrd. Rachel, gl yabanclarn vcudunu kurulayp battaniyelere sardn hissetti. Bir eit hasta yatana yerletiriliyor, kollarna, bacaklarna ayaklarna masaj yaplyordu. Kolundan baka bir ine yedi. Birisi, "Adrenalin," dedi. Rachel damarlarnda ilerleyen ilacn yaam gc gibi, kaslarn canlandrdn hissetti. Karnnda hl davul gibi gergin dondurucu bir boluk hissetmesine ramen, kann kol ve bacaklarna yavaa dndn sezdi. 257 lmden dndm. Uza grmeye alt. Adamlar vcutlarna masaj yaparken hayeler iinde titreyerek yatan Corky ve Tolland'a da ine yaplyordu. Rachel'n, bu gizemli adamlar topluluunun hayatlarn kurtardna hi phesi yoktu. Yardm etmek iin kyafetleriyle dua girdikleri anlalan adamlarn ou slakt. Kim olduklar ya da Rachel ile dierlerine vaktinde nasl yetitikleri onu ilgilendirmiyordu. u anda hibir eyi deitirmezdi. Yayoruz. Rachel, "Nerdeyiz?" diyebildi. Konumaya almak kadar basit bir eylem bann iddetle armasna neden olmutu. Ona masaj yapan adam, "Los Angeles- snf denizaltnn revirinde..." Birisi, "Hazr ol " diye seslendi. Rachel etrafnda bir kargaa yaandn sezince, dorulmaya alt. Mavili adamlardan biri battaniyeleri kaldrp destek vererek ona yardmc oldu. Gzlerini ovuturan Rachel, odaya birinin girdiini grd. Gelen kii gl bir Afrika kkenli Amerikalyd. Yakkl ve otoriter. Haki renkte niforma giyiyordu. Rachel'a yaklarken, "Rahat," diye emir verdi. Siyah gzleriyle Rachel' szd. Derin ve etkili sesiyle, "Harold Brown," dedi. "U.S.S. Charlotte'n kaptanym. Peki siz kimsiniz?"

Rachel, U.S.S. Charlotte, diye dnd. sim bir yerlerden tandk geliyordu. "Sexton..." diye cevap verdi. "Ben Rachel Sexton." Adam arm grnyordu. Biraz daha yaknna gelerek, onu dikkatle inceledi. "Olur ey deil. Demek sizsiniz." Rachel hibir ey anlamyordu. Beni tanyor mu? Rachel, adam tanmadna emindi. Yine de gzleri adamn yznden gsndeki etikete kaydnda, ABD DENZ KUVVETLERI kelimeleriyle evrili apay kavrayan o tandk kartal amblemini grd. Charlotte ismini nereden tandn imdi anlyordu. Kaptan "Gemiye ho geldiniz Bayan Sexton," dedi. "Bu geminin keif raporlarn zetlemitiniz. Kim olduunuzu biliyorum." "Ama bu sularda ne aryorsunuz?" diye mrldand. Kaptann yz biraz sertlemiti. "Samimi olmak gerekirse Bayan ben de size ayn soruyu soracaktm." Konumak iin azn aan Tolland yerinde doruldu. Rachel ban serte iki yana sallayarak onu susturdu. Burada olmaz. imdi olmaz. Tolland ile Corky'nin ilk i olarak gkta ve saldrdan bahsetmek isteyeceklerine hi phesi yoktu ama bu kesinlikle denizalt mrettebatnn nnde tartlacak bir konu deildi. stihbarat dnyasnda krizin boyutlar ne olursa olsun GVENLIK her eyden nce gelirdi; gkta meselesi ok gizli bir konuydu. Kaptana, "UKO direktr William Pickering ile grmem lazm," dedi. "zel olarak ve hemen." Kendi gemisinde emir almaya alkn olmad anlalan kaptan, kalarn yukar kaldrd. "Iletmem gereken ok nemli bilgiler var." Kaptan uzun sre ona bakt. "Vcut snz normale dnsn, ondan sonra UKO direktr ile sizi grtreceim." "ok acil efendim. Ben..." Rachel o an sustu. Ecza dolabnn stndeki duvarda duran saat gzne ilimiti. 19.51. Rachel bakakalmt. "Bu... bu saat doru mu?" "Deniz Kuwetleri gemisindesiniz bayan. Saatlerimiz dakiktir." "Ve bu... Dou Blgesi saati mi?" "Evet. Norfolk'tan yola ktk." Sersemleen Rachel, Tanrm, diye dnd. Saat hl 1951 mi? Kendinden geeli saatler olduunu zannediyordu. Ama saat henz yirmi bile olmamt. 259 Bakan henz gktan kamuya duyermad! Hl onu durduracak vaktim var! Hemen battaniyeye sarnarak yataktan aa indi. Bacaklar titriyordu. "Hemen Bakan'la konumalym." Kaptann akl karma benziyordu. "Ne bakanyla?" "Birleik Devletler." "William Pickering'le grmek istediinizi sanyordum." "Vaktim yok. Bakan'la grmem lazm." Dev cssesiyle yolu kapayan kaptan, kprdamyordu. "Anladm kadaryla Bakan ok nemli bir canl basin konferans vermek zere. zel telefon grmelerini kabul ettiini sanmyorum." Rachel sendeleyen bacaklarnn stnde elinden geldiince dik durup, kaptann gzlerinin iine bakmaya alt. "Size durumu aklayabileceim gvenlik iznine sahip deilsiniz, ama Bakan korkun bir hata yapmak zere. Kendisine mutlaka duymas gereken bir haber iletmeliyim. imdi. Bana gvenmek zorundasnz." Kaptan uzun sre ona bakt. Kalarn atarak, yeniden saate bakt. "Dokuz dakika var. Bu kadar ksa srede Beyaz Saray'la gvenli bir balant kuramam. Sadece radyofon balants kurabilirim. Gvenli deil. Ayrca anten

derinliine kmamz gerekir bu da birka..." "Yapn! Hemen!" 67 Beyaz Saray telefon santrali, Dou Kanad'nn alt katnda yer alyordu. santral memuru her daim grev banda bulunurdu. u anda santralde iki memur oturuyordu. ncs Brifing Salonu'na doru son srat koturuyordu. Elinde telsiz bir telefon tayordu. Aramay Oval Ofise ynlendirmeye almt ama Bakan basin konferansna balamak zereydi. Cep telefonlarndan yardmclarna ulamaya almt ama televizyon brifinglerinden nce, ekimleri blmemek iin Brifing Salonu ve etrafndaki tm cep telefonlar kapatlrd. Bylesi bir zamanda Bakan'a telsiz telefon tamak olmayacak bir iti ama Beyaz Saray'n UKO balants, canl yayndan nce Bakan'a acil bir bilgi iletmesi gerektii iddiasyla aradnda, santral memuru hi tereddt etmeden yerinden frlamt. imdi asl sorun, oraya vaktinde yetiip yetiemeyeceiydi. Rachel Sexton, U.S.S. Charlotte'taki kk bir muayene odasnda telefon ahizesini kulana yaptrm, Bakan'la konumay bekliyordu. Hala berbat grnen Corky ile Tolland yan bandaydlar. Corky'nin yananda be diki ve derin bir yara izi vard. ne de Thinsulate termal i amarlar, Deniz Kuwetleri uu tulumlar, byk oraplar ve balk izmeleri giydirilmiti. Elinde scak bir bardak bayat kahve tutan Rachel, kendini yeniden insan gibi hissetmeye balamt. Tolland, "Niye bekletiyorlar?" diye bastrd. "Saat on dokuz elli alt oldu. Rachel'n aklna bir sebep gelmiyordu. Beyaz Saray santral memurlarndan birine baaryla ulam, kim olduunu ve bunun acil bir durum olduunu aklamt. Sempatik davranan operatr, Rachel' beklemeye almt. Herhalde imdi de Rachel' Bakan'a balama iini kendine birincil grev edinmiti. Rachel, drt dakika, diye dnd. Acele et! Gzlerini kapayan Rachel, dncelerini toparlamaya alt. Zor bir gn olmutu. Kendi kendine, nkleer bir denizaltdaym, derken, herhangi bir yerde bulunduu iin ansl olduunun bilincindeydi. Denizalt kaptannn sylediine gre, Charlotte iki gn nce Bering Denizi'ndeki rutin seyrini yaparken, Milne Buzul Katman'ndan anormal sualt sesleri gelmiti, delme ve motor sesleri, youn telsiz ifresi trafii. 261 Onlara rotalarn deitirmeleri ve sessizce durup dinlemeleri sylenmiti. Bir saat nce buz katmanndan gelen patlama sesini duymu ve kontrol etmek zere harekete gemilerdi. Rachel'n SOS arsn o zaman duymulard. " dakika kald!" Tolland saate bakarken endieli bir sesle konuuyordu. Rachel'n artk asab bozulmaya balamt. Bu kadar uzun srmesine sebep neydi? Bakan arsna neden cevap vermiyordu? Zach Herney sahip olduu verilerle duyuru yaparsa... Bu dnceyi zorla aklndan uzaklatran Rachel, ahizeyi sallad a unu! Beyaz Saray santral memuru Brifing Salonu'nun sahne giriine daldnda, saylar artan elemanlarla karlat. Herkes son hazrlklar yaparken, heyecanla konuuyordu. Bakan'n yirmi metre tedeki girite beklediini grd. Makyzler hl san taryorlard. Kalabaln arasndan gemeye alan santral memuru, "Yol an!" dedi. "Bakan'a telefon var. Affedersiniz. Yol an!" Bir medya koordinatr, "Canl yayna iki dakika!" diye bard. Telefonu smsk kavrayan memur, itiip kakarak Bakan'a doru yrmeye devam etti. Nefes nefese, "Bakan'a telefon var!" dedi. "Yol an!" Yolunun stne dev bir engel kmt. Marjorie Tench. Badanman onaylamayan bir ifadeyle uzun yzn buruturdu. "Neler oluyor?" "Acil durum!" Santral memurunun nefesi kesilmiti. "Telefon Bakan'a." Tench pheyle bakyordu. "imdi olmaz, yapamazsn!"

"Arayan Rachel Sexton. Acil olduunu sylyor." Tench fkeden ok aknlkla yzn buruturuyor gibiydi. Telsiz telefona bakt. "Bu Beyaz Saray hatt. Gvenli deil." "Hayr efendim. Ama gelen ar zaten hatta. Radyofondan aryor. Bakan'la hemen konumas gerekiyormu." "Canl yayna doksan saniye!" Tench souk gzlerini ona dikerek, rmcee benzeyen elini uzatt. "Telefonu banaver." Santral memurunun kalbi hzla arpyordu. "Bayan Sexton dorudan Bakan Herney'le grmek istiyor. Bakan'la konuana kadar basin konferansn ertelememi istedi. Onu..." Santral memuruna doru adm atan Tench, fkeli bir fsltyla konuuyordu. "Sana bu ilerin nasl yrdn anlataym. Emirleri Bakan'n rakibinin kzndan deil, benden alyorsun. Ben ne halt dndn anlayana kadar Bakan'a en fazla bu kadar yaklaabileceine seni temin ederim." Santral memuru, etraf mikrofon teknisyenleri, kuafrler ve konumasndaki son deiiklikleri yapan elemanlarla evrili Bakan'a bakt. Televizyon danman, "Altm saniye!" diye bard. Rachel Sexton telefon hattnda nihayet bir tkrt duyduunda, Charlotte'deki darack odada aa yukar volta atyordu. Kaba bir ses cevap verdi. "Alo?" Rachel, "Bakan Herney?" diye afallad. ses, "Marjorie Tench," diye dzeltti. "Ben Bakan'n badanmanym. Her kimseniz sizi uyarmalym, Beyaz Saray' telefonla iletmek yasalara..." Tanr akna! "Iletmiyorum! Ben Rachel Sexton. Sizin UKO balantnz ve... "Rachel Sexton'n kim olduunu biliyorum bayan. Ve sizin o olduunuza phem var. Byk bir bakanlk yaynn durdurmam istemek iin Beyaz Saray'n gvenli olmayan hattndan aradnz. Sizin gibi biri iin bu pek uygun bir..." 263 Rachel, "Dinleyin," diye parlad. "Tm alanlarnza birka saat nce gkta hakknda brifing verdim. Siz n srada oturuyordunuz. Bakan'n masasnn stndeki televizyon ekranndan beni seyrettiniz! Sorunuz var m?" Tench bir sre sustu. "Bayan Sexton, bunun anlam nedir?" "Bunun anlam u ki, Bakan' durdurmalsnz! Gkta hakkndaki bilgiler tmyle yanl! Gktann buzulun altndan oraya yerletirildiini rendik. Kimin neden yaptn bilmiyorum! Ama iler burda grnd gibi deil! Bakan ciddi biimde yanl verileri sunmak zere ve iddetle tavsiye ederim..." "Bekle lanet olas bir dakika!" Tench sesini alaltmt. "Ne sylediinin farknda msn?" "Evet! NASA mdrnn geni apl bir oyun hazrladn dnyorum ve Bakan Herney bu tuzaa dmek zere. Konferans en azndan on dakika erteleyin ki, kendisine burda olup bitenleri anlatabileyim. Tanr akna, biri bizi ldrmeye alt!" Tench'in sesi buz gibiydi. "Bayan Sexton, size bir uyarda bulunacam. Bu kampanyada Beyaz Saray'a yardm etmek konusunda farkl bir dnceniz varsa, bunu o gktayla ilgili verileri Bakan iin dorulamadan nce dnmeliydiniz." "Ne!"Acaba beni dinliyor mu? "Sergilediiniz tavrlar midemi bulandrd. Gvenli olmayan bir hattan aramak ucuz bir numara. Gktayla ilgili verilerin yanl olduunu ima etmek, hah! Nasl bir istihbarat grevlisi Beyaz Saray' radyofonla arayp gizli bilgilerden bahseder? Belli ki bu mesaj baka birilerinin duymasn mit ediyorsunuz." "Bu yzden Norah Mangor ldrld! Dr. Ming de ld. Uyarmak zorunda..." "Orda dur! Ne tr bir oyun oynadn bilmiyorum ama sana ve bu telefonu dinleyen herkese- hatrlatrm ki, Beyaz Saray'n elinde NASA'nn en iyi bilim adamlarnn, pek ok nl sivil bilim adamnn ve senin Bayan Sexton, gktayla ilgili bilgilerin doruluunu teyit eden video kaytlar var. Acaba neden hikyeni birden deitirmeye karar verdiini merak ediyorum. Sebebi her ne olursa olsun, u andan

itibaren Beyaz Saray'daki grevinden alndn kabul edebilirsin ve eer bu kefi daha fazla sama iddiayla glgelemeye alrsan, seni temin ederim Beyaz Saray'la NASA seni iftiradan yle hzl dava eder ki, hapsi boylamadan nce bavulunu toplayacak zaman bile bulamazsn." Rachel konumak iin azn at ama tek kelime edemedi. Tench, "Zach Herney, sana kar cmert davrand," diye lafa atlad. Ve bu i bana ucuz bir Sexton gsterisi gibi geliyor. Hemen vazge yoksa detiriz. Yemin ederim." Telefon kapand. Kaptan kapy vurduunda Rachel'n az hl akt. Ieri gz atan kaptan, "Bayan Sexton?" dedi. "Ulusal Kanada Radyosu'ndan zayf sinyaller alyoruz. Bakan Zach Herney basin konferansina balad." 68 Beyazz Saray Brifing Salonu'ndaki podyumda duran Zach Herney medya klarnn scakln hissederken tm dnyann seyrettiini biliyordu. Beyaz Saray Basin Ofisi'nin balatt medya saldrs, sylentilerle yaylmt. Duyurunun yaplacan televizyondan, radyodan ya da internet haberlerinden duymayanlar, komularndan, i arkadalarndan veya ailesinden duymutu. Saat 20.00 olduunda, maarada yaamayan herkes bakann duyurusu hakknda yorum yapyordu. Dnyadaki bar ve salonlarda milyonlarca insan merak iinde televizyonun karsna gemilerdi. 265 Zach Herney bu gibi zamanlarda -dnyayla yz yze geldiinde makamnn arln gerekten hissediyordu. ktidarn baklk yapmadn syleyenler onu yaamamlard. Ama Herney konumasina baladnda bir eylerin ters gittiini hissetti. Sahne korkusu olan biri deildi, bu yzden u anda iinde belirmeye balayan korkuya bir anlam veremiyordu. Kendi kendine, seyircinin kalabalkl yznden, dedi. Ama yine de baka bir ey olduunu biliyordu. gdsel. Grd bir ey yznden. ok kk bir eydi, ama yine de... Kendi kendine unutmas gerektiini syledi. Hibir ey yoktu. Ama yine de aklna taklmt. Tench.. Dakikalar nce Herney sahneye kmaya hazrlanrken, Marjorie Tench'i sari koridorda telsiz telefonla konuurken grmt. Kendi bana bu bile garipti ama onun yannda duran Beyaz Saray santral memurunun korkudan bembeyaz kesilen yz durumu daha da garipletiriyordu. Herney, Tench'in telefon grmesini duyamamt ama tarttn grebilmiti. Tench, Bakan'n ender ahit olduu bir hiddet ve fkeyle tartyordu. Bir sre durup merakla ona bakmt. Tench baparman yukar kaldrp, her ey yolunda iareti yapmti. Herney, onun hi kimseye hibir zaman her ey yolunda iareti yaptn grmemiti. Sahneye karken, Herney'nin aklnda kalan son grnt buydu. Ellesmere Adas'ndaki NASA habikresinde basna ayrlan blmde duran mavi halnn stnde, Mdr Lawrence Ekstrom yannda N yetkilileri ve bilim adamlaryla, uzun sempozyum masasnn ortasna oturmutu. Onlara kar duran geni bir ekrandan Bakan'n al konumas naklen yaynlanyordu. Monitrlerin etrafnda toplanm dier NASA alanlar, bakomutanlar basin konferansna balarken heyecandan yerlerinde duramyorlard. Her zamankinden daha ciddi bir tonla konuan Herney, "yi akamlar" dedi. "Sevgili vatandalarm ve dnyadaki dostlarm..." Ekstrom, karsnda byk bir zenle sergilenen siyah taa gz gezdirdi. Gzleri, dev bir Amerikan bayra ve NASA logosunun nnde, en nemli alanlaryla yan yana kendisini seyrettii yakndaki bir monitre kayd, arpc klar, sahnenin neomodern bir tablo gibi grnmesine neden olmutu; son akam yemeindeki on iki havari. Zach Herney tm bu olanlar siyasi bir gsteriye dntrmt. Hern'ey'nin baka

ans yoktu. Ekstrom yine de kendini, topluluklar iin Tanr'y ambalajlayan bir televizyon vaizi gibi hissediyordu. Be dakika iinde Bakan, Ekstrom'u ve onun NASA alanlarn tantacakt. Ardndan, dnyann tepesindeki bir uydu balantsyla NASA bu haberi dnyayla paylaan Bakan'a elik edecekti. Buluun nasl gerekletiini ve uzay bilimi iin ne anlama geldiini anlatan ksa bir konumann ve karlkl srt svazlamalarn ardndan, NASA ile Bakan grevi nl bilim adam Michael Tolland'a devredecekti. Yaklak on be dakika onun belgeseli gsterilecekti. Daha sonra gvenirlik ve hayranlk dorua vurmuken, Ekstrom ile Bakan gelecek gnlerde NASA'nn yapaca basin konferanslaryla daha fazla bilgi aktarlacann szn verip iyi geceler dileyeceklerdi. Ekstrom oturup srasnn gelmesini beklerken, iinde derin bir utan hissetti. Byle hissedeceini biliyordu. Bunu bekliyordu. Yalan sylemiti... gerekleri saklamt. Ama artk yalanlar bir ekilde nemsiz grnyordu. Ekstrom'un iinde daha byk bir sknt vard. ABC yapm odasndaki karmaann iinde Gabrielle Ashe, kafalarn tavandan sarkan televizyon monitrlerine evirmi dzinelerce yabancyla omuz omuza duruyordu. 267 O an geldiinde bir sessizlik kt. Gabrielle gzlerini kapatp atnda kendi plak bedenine bakmamak iin dua etti. Senatr Sexton'n alma odasnda heyecanl bir hava esiyordu. imdi tm misafirleri ayakta durmu, gzlerini byk ekran televizyona kilitlemilerdi. Dnyann karsna kan Zach Herney, her nedense tuhaf bir selamlama yapmt. Sanki kararsz gibiydi. Sexton, zayf grnyor, diye dnd. O asla zayf grnmez. Birisi, "una bakn," diye fsldad. "Haberler kt olmal." Sexton, acaba uzay istasyonu mu, diye dnd. Herney kamerann iine bakp derin bir nefes ald. "Dostlarm, gnlerdir bu duyuruyu nasl yapmam gerektiini dnp duruyorum..." Senatr Sexton tek bir kelime sylemesini diliyordu. Beceremedik. Herney bir sre NASA'nn bu seimlere malzeme olmasnn ne byk bir talihsizlik olduunu ve duyurusunun zamanlamas iin zr dileyerek balang yapmas gerektiini hissettiini anlatt. "Bu duyuruyu herhangi bir baka tarihte yapmay tercih ederdim," dedi. "Yaadmz siyasi gerginlik, hayalperestleri pheci haline getirdi ve Bakan'nz olarak, yeni rendiim bu bilgiyi sizinle paylamaktan baka seeneim kalmad." Glmsedi. "yle grnyor ki, kainatn mucizeleri insanlarn programlarna uymuyor... bakanlarnkine bile." Sexton'n odasndaki herkes sanki ayn anda kmt. Ne? Herney, "ki hafta nce NASA'nn Kutupsal Yrngeli You Taraycs, Ellesmere Adas'ndaki Milne Buzul Katman'nn stnden geti. Kuzey Buz Denizi'ndeki sekseninci paralelin stndeki ssz bir kara paras," dedi. Sexton ile dierleri akn gzlerle birbirlerine baktlar. Herney devam etti. "Bu NASA uydusu, buzun altm metre altnda yksek younluklu byk bir ta gml olduunu tespit etti." Herney ilk defa glmsyordu. "Verileri alan NASA o an YGS'nin bir gkta bulduundan phelenmiti." Ayaa kalkan Sexton, "Gkta m?" diye sylendi. "Haber bu mu?" "NASA, nve rnekleri kartmak iin buz katmanna bir ekip gnderdi. Ite o zaman NASA..." Duraksad. "Samimi olmak gerekirse, yzyln bilimsel kefini yaptlar." Sexton kukulu admlarla televizyona yaklat. Hayr... Misafirleri tedirginlikle yerlerinde kprdandlar. Herney, "Bayanlar baylar," diye anons yapt. "Birka saat nce NASA Kuzey Kutbu'ndan sekiz tonluk bir gkta kard ki..." Bakan yeniden durup, tm dnyann

ne doru eilmesi iin zaman tand. "Bu gktanda bir hayat biiminin fosilleri var. Dzinelerce. Dnya dndaki hayatn tartmasz ispat." Bunun ardndan Bakan'n arkasndaki ekranda muhteem bir grnt aydnland; kararm tan iine gml bceimsi bir yaratn mkemmel netlikte fosili. Sexton'n alma odasndaki alt misafir, dehetle koskocaman atklar gzlerle ayaa frladlar. Sexton olduu yerde donakalmt. Bakan, "Dostlarm," dedi. "Arkamdaki fosil 190 milyon yanda. Kuzey Buz Denizi'ne yzyl nce arpan Jungersol Meteoru diye bilinen meteoritin bir paras olduu anlald. NASA'nn yeni YGS uydusu bu meteorit parasn buz katmanna gml halde buldu, NASA ile ynetim kadrosu getiimiz iki hafta sresince bu byk buluu halka duyurmadan nce her adan teyit etmek iin byk zen gsterdi. nmzdeki yarm saat iinde, saysz NASA ve sivil bilim adamn dinleyecek, hepinizin tanyacandan emin olduum bir kiinin hazrlad belgeseli seyredeceksiniz. Devam etmeden nce, Kuzey Kutup Dairesi'nin stndeki uydudan canl balantyla, bu tarihi an liderliine, vizyonuna ve alkanlna borlu olduumuz birini selamlamak istiyorum. Sizlere byk gururla NASA Mdr Lawrence Ekstrom'u takdim ediyorum." 269 Herney mkemmel bir zamanlamayla ekrana dnd. Gktann resmi znerek yerini, iri yapsyla gze arpan Lawrence Ekstrom'un etrafndaki NASA bilim adamlarnn oturduu uzun masaya brakt. "Teekkrler Sayn Bakan." Ayaa kalkp kamerann iine bakan Ekstrom'un ciddi ve marur bir ifadesi vard. "Sizlerle NASA'nn bu muhteem ann paylamak bana byk bir onur veriyor." Ekstrom cokuyla NASA ve kefinden bahsetti. Vatanperverlik ve zafer naralaryla, nl bilim adam Michael Tolland'n sunduu belgesele kusursuz bir gei yapt. Senatr Sexton bunlar seyrederken televizyonun nnde dizlerinin stne kp kr salarn yoldu. Hayr! Tanrm, hayr! 69 Brifng Salonu'nun neeli hengmesinden uzaklap, Bat Kanad'ndaki zel odasna giden Marjorie Tench'in kan beynine sramt. Kutlama yapacak havada deildi. Rachel Sexton'dan gelen telefonu hi beklemiyordu. Hayal krcyd. Odasnn kapsn arparak kapatt, ar admlarla masasna yrd ve Beyaz Saray santralini arad. "William Pickering. UKO." Bir sigara yakan Tench, operatr, Pickering'i balayana kadar odada volta att. Pickering'in normalde akam olduundan eve gitmi olmas gerekiyordu. Ancak byk grlt koparan Beyaz Saray basin konferans sebebiyle, dnyada UKO direktrnn nceden haberi olmakszn nelerin dndn merak edeceini, bu yzden televizyon ekrannn karsna yapp tm akam ofiste geireceini tahmin etti. Tench, Bakan, Rachel Sexton' Milne'e gndermek istediini sylediinde nsezilerine gvenmedii iin kendine lanet etti. Gereksiz bir risk alndn dnerek kayglanmt. Ama Bakan, Beyaz Saray alanlarnn haftalardr ktmser bir ruh hali iinde olduklarn ve haberi ieriden duyduklarnda NASA buluundan phe edeceklerini syleyerek Tench'i ikna etmiti. Herney'nin de vaat ettii gibi Rachel Sexton'n verdii destek pheleri gidermi ve Beyaz Saray alanlarn birlik iinde hareket etmeye sevk etmiti. Tench bunun paha biilmez olduunu itiraf etmek zorundayd. Ama Rachel Sexton tavrn deitirmiti. Kaltak beni gvenli olmayan hattan arad. Rachel Sexton'n bu kefin gvenirliini sarsmaya niyet ettii belli oluyordu. Tench'in tek tesellisi, Rachel'n konumasn Bakan'n videoya kaydettiini bilmesiydi. Tanr'ya kr. Herney kendini en azndan bu kadar garantiye almt. Tench, buna ihtiya duyacaklarndan korkmaya balyordu. Ama u anda Tench kanamay baka yoldan durdurmay dnyordu. Rachel Sexton

akll bir kadnd ve eer gerekten Beyaz Saray ile NASA'ya kafa tutmak niyetindeyse, ok gl ittifaklara ihtiyac olacakt. Tench'in ilk aklna gelen isim William Pickering idi. Pickering'in NASA hakknda neler hissettiini biliyordu. Rachel'dan nce Pickering'e ulamas gerekti. Hattaki berrak ses, "Bayan Tench?" dedi. "Ben William Pickering. Bu onuru neye borluyum?" Tench arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. NASA yayn. Sesindeki tondan hl basin konferansnn etkisinde olduu anlalyordu. "Biraz vaktiniz var m direktr?" 271 "Ben kutlamalarla megul olacanz dnyordum. Sizin iin byk bir gece oldu. NASA ile Bakan meydana geri dnm gibi grnyor." Tench, onun sesinde sitemle kark bir aknlk sezinledi. Sitem hi kukusuz, son dakika haberini dnyayla ayn anda renmekten hayret ettii iindi. Yklan kprleri onarmaya alan Tench, "Beyaz Saray ve NASA size bilgi vermemek zorunda kald iin zr dilerim," dedi. Pickering, "UKO'nun birka hafta nce ordaki NASA faaliyetlerini tespit edip soruturma balattnn farkndasnzdr," dedi. Tench suratn ast. ok kzm. "Evet biliyorum. Ama..." "NASA bunun hi nemli olmadn syledi. Bir eit ar hava koullar eitimi yaptklarn sylediler. Ekipmanlar falan deniyorlarm." Pickering durdu. "Yalan yuttuk." Tench, "Buna yalan demeyelim," dedi. "Daha ok gerekli yanltmayd. Kefin bykl dikkate alndnda, NASA'nn bunu gizli tutmaktaki hassasiyetini anlayabilirsiniz." "Belki halktan gizli tutmay anlayabilirim." William Pickering gibi adamlarn kitabnda ksmeye yer yoktu. Tench elinden ancak bu kadarnn geldiini anlad. Tench tekrar ipleri eline alarak, "Sadece bir dakikam var," dedi. "Arayp sizi uyarmam gerektiini dndm." "Beni uyarmak m?" Pickering alayc bir tavrla sinirlenmi gibi yapt. "Zach Herney, NASA dostu yeni bir UKO direktr atamaya m karar verdi?" "Elbette hayr. Bakan, NASA'ya ynelik eletirilerinizin gvenlikle ilgili olduunu anlyor ve bu aklar kapamaya urayor. Ben aslnda alanlarnzdan biri hakknda aryorum." Durdu. "Rachel Sexton. Bu akam ondan haber aldnz m'?" "Hayr. Bu sabah Bakan'n istei zerine onu Beyaz Saray'a gnderdim. Herhalde hl megul. Henz gelmedi." Tench, Pickering'e daha nce ulat iin rahatlad. Sigarasndan bir nefes ekip elinden geldiince sakin konutu. "Sanrm yaknda Bayan Sexton'dan bir telefon alacaksnz." "Iyi. Bekliyorum zaten. tiraf etmeliyim ki, Zach Herney basin konferansna baladnda Bayan Sexton' da kendisine elik etmeye ikna ettiini sanmtm. Bu isteine kar koyduuna sevindim." Tench, "Zach Herney drst biridir," dedi. "Hatta Rachel Sexton'dan daha fazla diyebilirim." Hatta uzun bir sessizlik oldu. "Umarm bunu yanl anlammdr." Tench yavaa iini ekti. "Hayr baym, sanrm yanl anlamadnz. Ayrntlar telefonda grmek istemiyorum ama Rachel Sexton NASA duyurusunun gvenirliini sarsmaya karar vermi gibi grnyor. Nedeni hakknda hibir fikrim yok ama bu akamst NASA verilerini destekledikten sonra aniden tavrn deitirdi ve NASA'nn sahtekrlk yaptna dair akla gelebilecek en uygunsuz iddialar feveran etmeye balad." Pickering'in sesi imdi daha gergindi. "Anlayamadm?" "Evet biraz rahatszlk verici. Bunu size syleyen ben olmak istemezdim ama Bayan Sexton basin konferansndan iki dakika nce beni arayp, her eyi iptal etmemi syledi." "Neye dayanarak?" "Samimi olmak gerekirse sama sapan eyler. Verilerle ilgili ciddi yanllar tespit ettiini

syledi." Pickering'in sessizlii Tench'in hogr gsterebileceinden uzun srmt. Sonunda, "Yanllar m?" dedi. "Gerekten sama, NASA'nn iki hafta sresince yapt onca deneyin ve... 273 "ok ok iyi bir sebebi olmadka, Rachel Sexton gibi birinin Bakan'n basin konferansn ertelemenizi syleyeceine inanmak ok g." Pickering endielenmie benziyordu. "Sanrm ona kulak vermeliydiniz." Tench ksrerek, "Ah, ltfen!" diye lafa girdi. "Basin konferansn grdnz. Gktayla ilgili bilgilerin doruluunu saysz uzman defalarca teyit etti. Bunlara siviller de dahil. Bu duyurunun zarar verdii bir adamin kz olan Rachel Sexton'n aniden fikrini deitirmesi size de pheli gelmiyor mu?" "phe uyandryor Bayan Tench, nk Bayan Sexton ile babasnn birbirlerine mesafeli olduklarn biliyorum. Yllarca Bakan'a hizmet verdikten sonra Rachel Sexton'n neden birdenbire taraf deitirip babasn korumak iin yalan sylediini aklm almyor." "Belki de hrs yzndendir. Dorusu bilmiyorum. Belki de Bakan kz olma frsat..." Tench cmlesini tamamlamad. Pickering'in ses tonu aniden sertlemiti. "Hassas mevzular Bayan Tench. ok hassas." Tench kalarn att. Ne bekliyordu ki? Pickering'in en iyi elemanlarndan birini Bakan'a ihanet etmekle suluyordu. Adam elbette sabunmaya geecekti. Pickering, "Onu telefona arn," dedi. "Bayan Sexton'la ahsen grmek istiyorum." Tench, "Korkarm bu mmkn deil," diye yant verdi. "Beyaz Saray'da deil." "Nerde?" "Bakan bu sabah verileri kendisinin incelemesi iin onu Miln gnderdi. Henz dnmedi." Pickering imdi fkeyle konuuyordu. "Bana bu konuda bilgi..." "Incinmi gurura ayracak vaktim yok direktr. Ben nezaket icab aradm. Rachel Sexton'n bu akamki duyuruya kar kendi bildiini okumaya karar verdii konusunda sizi uyarmak istedim. Kendine mttefik arayacaktr. Eer sizinle temas kuracak olursa unu bilin ki, Beyaz Saray'n elinde gktayla ilgili verileri birka saat nce Bakan'n, Bakanlar Kurulu'nun ve tm alanlarn nnde teyit ederken kaydedilmi videosu var. Eer bundan sonra Rachel Sexton, Zach Herney'nin veya NASA'nn ismini lekelemeye yeltenirse, size yemin ederim Beyaz Saray bunun bedelini kt detir." Tench sylediklerinin iyice anlalmas iin biraz bekledi. "Rachel Sexton, sizinle balantya geerse, bu nezaketimin karln beni derhal haberdar ederek demenizi bekliyorum. Dorudan Bakan'a saldryor ve ciddi bir zarar vermeden nce Beyaz Saray sorgulamak zere kendisini alkoymay dnyor. Telefonunuzu bekleyeceim direktr. Hepsi bu. yi akamlar." Marjorie Tench telefonu kapatrken, William Pickering'le kimsenin hayat boyunca byle konumadna emindi. En azndan artk Pickering onun ciddi olduunu biliyordu. UKO'nun en st katnda Pickering pencerenin nnde durmu Virginia akamna bakyordu. Marjorie Tench'den gelen telefon olduka kayg vericiydi. Paralar bir araya getirmeye alrken dudaklarn srd. Kapy hafife vuran sekreteri, "Direktr?" dedi. "Bir telefonunuz daha var." Pickering kaytsz bir tavrla, "imdi olmaz," dedi. "Rachel Sexton aryor." Pickering topuklar stnde dnd. Tench bir khin olmalyd. "Peki hemen bala." "Dorusunu sylemek gerekirse ifreli bir AV balants efendim. Konferans salonunda izlemek ister misiniz?" AV balants m? "Nerden aryor?" Sekreter, ona syledi. Pickering bakakalmt. Hayret iinde koridordan konferans salonuna koturdu. Bunu grmesi gerekiyordu.

275 70 Charlotte'n "l odas" -Bell Laboratuvarlar'ndaki benzer bir yapdan esinlenerek tasarlanmt- eskiden yanksz stdyo diye bilinen Paralel ya da yansma yapan hibir yzeyin bulunmad yanksz oda yzde 99.4 verimle sesleri emebiliyordu. Metal ve suyun akustik iletken doas nedeniyle, denizaltlardaki grmeler, yaknlardaki dinleme cihazlar veya d gvdeye bal mikrofonlarla dinlenmeye msaitti. Ama l odas denizaltnn iinde, hibir sesin dar kamayaca kk bir odayd. Tecrit edilmi bu odada yaplan tm konumalar tamamiyle emniyetliydi. Oda, tavan, duvarlar ve zeminin her yan yumurta kutusu eklindeki kpklerle kapl bir elbise dolabn andryordu. Rachel'a, her tarafndan dikitler fkran bir sualt maarasn anmsatt. Ama en rahatszlk verici olan, kapsnn olmayyd. Zemine enlemesine denmi balk ana benzeyen delikli zgara ieridekilere havada asl duruyorlarm hissi veriyordu. Plastik kapl zgaraya basldnda salam bir his veriyordu. A eklindeki zemine gz atan Rachel, srrealist bir manzaraya gerilmi halat kprnn stnden getiini hissetti. Doksan santim aada, inelerini yukar dikmi bir kpk orman vard. Rachel ieri girer girmez, odann havasnda tm enerjisi emil mi gibi bir canszlk sezinledi. Sanki kulaklarna pamuk tkanm gibiydi. Kafasnn iinde sadece nefes alnn sesi duyuluyordu. Bard, bunun az yastkla kapanm gibi bir etkisi oldu. Duvarlar tm yansmalar emiyor, sadece kafasnn iindeki titreimleri duyabiliyordu. Kaptan sngerle kapl kapy kapatarak dar kmt. Rachel, Corky ve Michael odann ortasnda, zemindeki kaplamadan ykselen uzun metal ayaklklarn stnde duran U eklindeki kk bir masada oturuyorlard. Masaya bir sr bkml mikrofon, kulaklk ve balkgz kamerasyla bir video konsolu yerletirilmiti. Bir mini Birlemi milletler sempozyumunu andryordu. ABD istihbarat dnyasnda -dnyann nde gelen lazer mikrofonlar, sualt parabolik dinleme cihazlar ve dier ar dayarl dinleme cihazlar reticileri- alm biri olan Rachel, insann dnyada tamamyla gvenli grme yapabilecei ok az yer olduunu biliyordu. l odas, o yerlerden biriydi. Masada duran mikrofonlarla kulaklklar, sylediklerinin titreimlerinin odann dna kmayacann bilinciyle insann serbeste konuabilecei bir yz yze "konferans grmesine" imkn salyordu. Mikrofonlara giden sesleriyse, atmosferde yapacaklar uzun yolculuk iin ifrelenecekti. "Ses denemesi." Kulaklklarndan birdenbire gelen ses Rachel, Tolland ve Corky'nin oturduu yerden sramalarna neden oldu. "Beni duyuyor musunuz Bayan Sexton?" Rachel mikrofona eildi. "Evet. Teekkrler." Herkimsen. "Direktr Pickering hatta. AV'yi kabul ediyor. Ben imdi kyorum. Veri aknz hemen kurulacak." Rachel hattn kapandn duydu. Uzaktan gelen bir vzltnn ardndan kulaklklarnda bipleme ve tkrt sesleri duyuldu. nlerindeki video ekran artc bir netlikle grnt verdiinde Ratchel, UKO'nun konferans salonunda oturan William Pickering'i grd. Yalnzd. Ban aniden yukar kaldrp, Rachel'n gzlerinin iine bakt. Onu grmek tuhaf derecede iini rahatlatmt. akn ve kaygl bir ifadeyle, "Bayan Sexton," dedi. "Neler oluyor?" Rachel "Gkta efendim," dedi. "Sanrm ciddi bir sorunumuz var." 277 71 Rachel, Charlotte'n l odasnda Michael Tolland ile Corky Marlinson' Pickering'e tantt. Ardndan sze girerek, o gn yaanan inanlmaz olaylar zincirini abucak zetledi. UKO direktr hi kprdamadan dinliyordu. Rachel, ona delikteki biyolminesan planktonlar, buzuldaki yolculuklarn, gktann

altndaki yerletirme boluunu ve son olarak da zel Operasyonlar olmasndan phelendii bir askeri tim tarafndan uradklar ani saldry anlatt. William Pickering, rahatsz edici haberleri gzn bile krpmadan dinleyebilme becerisiyle tannrd ama Rachel'n hikyesini duyduka gzbebekleri byyordu. Norah Mangor'n cinayetiyle kendilerinin lmn eiinden dndklerini anlattnda fke ve gvensizlik sezinledi. NASA mdrnn olaya kartndan phelendiini dile getirmek istediyse de, Pickering'in kant olmadan kimseye parman evirmeyeceini bilecek kadar iyi tanyordu. Hikyeyi tm gerekleriyle Pickering'e anlatt. Bitirdiinde, Pickering birka saniye boyunca tepki vermedi. Sonunda, "Bayan Sexton," dedi. "Hepiniz..." Her birine tek tek baktt. "Eer syledikleriniz doruysa, ki nzn birden neden yalan syleyebileceini tahmin edemiyorum, yaadnz iin ok anslsnz." Hepsi sessizce ban sallad. Bakan drt sivil bilim adamn ie almt... ve artk ikisi lyd. Pickering ne syleyeceini bilemiyormu gibi kederle iini ekti. Yaananlar pek mantkl gelmiyordu. Pickering, "Acaba TAR ktsnda grdnz bu yerletirme boluunun doal bir fenomen olma ihtimali var m?" diye sordu. Rachel ban iki yana sallad. "Fazlasyla mkemmel." Srlsklam TAR ktsn ap kameraya tuttu. "Kusursuz." Grnty inceleyen Pickering, onaylayarak kalarn att. "Bunu kaybetmeyin." Rachel, "Bakan' durdurmas konusunda uyarmak iin Marjorie Tench'i aradm," dedi. "Ama radyofonu yzme kapatt." "Biliyorum. Bana syledi." Rachel hayretle ban kaldrp bakt. "Marjorie Tench, sizi mi arad!" ok hzl olmu. "Az nce. ok endieli. Bakan' ve NASA'y bir ekilde gzden drmeye altn sanyor. Mesela babana yardm etmek iin." Rachel ayaa kalkt. TAR ktsn sallayp, yanndaki iki kiiyi iaret etti. "Nerdeyse ldrlecektik! Bu gsteriye benziyor mu? Ve ben neden..." Pickering ellerini kaldrd. "Sakin ol. Bayan Tench, bana kii olduunuzu sylemeyi unuttu." Rachel, Tench'in kendisine Corky ile Tolland'dan bahsedecek kadar sre tanyp tanmadn hatrlamyordu. Pickering, "Ayrca bana elinizde fziksel kant olduunu da sylemedi. "Seninle konumadan nce iddialarndan pheleniyordum ama artk onun yanldna eminim. ddialarnzdan kuku duymuyorum. Bu noktada sorulacak soru, tm bunlarn ne anlama geldii." Uzun bir sessizlik oldu. William Pickering ok ender olarak akl karm grnrd ama ban iki yana sallarken hi anlam veremedii anlalyordu. "Bir sreliine bu gktan birinin buzun altndan yerletirdiini varsayalm. Neden sorusu gndeme geliyor. NASA'nn elinde fosil ieren bir gkta varsa, neden onlar ya da baka birileri iin bulunduu yer nemli olsun?" Rachel, "yle anlalyor ki, YGS yerini kefettiinde gktann tandk bir arpmann paras gibi grnmesi iin yerletirilmi,"dedi. 279 Corky birden, "Jungersol Meteoru," deyiverdi. Pickering, "Ama gktann tandk bir arpmayla balants olmasnn ne anlam var?" diye sorarken, neredeyse ldracak gibiydi. "Bu fosiller her yerde ve her koulda bal bana artc bir bulu deil mi? Zaten Hangi meteorik olayla ilgisi olursa olsun. yle deil mi?" de ban sallad. Honutsuz grnen Pickering duraksad. "Tabi... eer..." Rachel, direktrn kafasnda dnen arklar grebiliyordu. Gktan Jungersol

Meteoru'yla ilikilendirmenin en basit aklamasn dnyordu ama en basit aklama ayn zamanda en kayg verici olanyd. Pickering, "Bu dikkatli yerletirme ilemi tamamen yanl verilere gvenirlik katmak iin yaplmadysa," diye devam etti. "Dr. Marlinson, gktann taklit olma ihtimali nedir?" "Taklit mi efendim?" "Evet. Sahte. Uydurma." "Sahte bir gkta m?" Corky tuhaf bir kahkaha att. "Kesinlikle imknsz! O gktan saysz uzman inceledi. Ben de dahil. Kimyasal taramalar, spektograf, ruhidyumstronsiyum tarihlendirmesi yapld. Yeryznde rastlanan talarn hibirine benzemiyor. Gkta gerek. Tm astrojeologlar buna katlacaktr." Pickering kravatna hafife vururken, bunu uzun sre dnd. "Ama yine de bu keiften NASA'nn kazanacaklarn dikkate aldmd kantlarn tahrip edilmesi ve size saldrlmas... aklma sadece bu gktann iyi bir taklit olduunu getiriyor." "mknsz!" Corky'nin sesi artk fkeliydi. "Sayg duyuyorum efendim ama gktalar, bir avu astrofizikiyi kandrmak iin laboratuvarca retilebilecek Hollywood zel efekti deildir. Benzersiz kristal yaplarna ve element oranlarna sahip, karmak kimyasal nesnelerdir." "Size kar kmyorum Dr. Marlinson. Sadece mantk zinciri kuruyorum. Buzun altna yerletirildiini ortaya karmamanz iin birilerinin sizi ldrmeye altndan yola karak, burda tm senaryolar deerlendirmek mecburiyetindeyim. Bu tan gerek bir gkta olduuna sizi zellikle ikna eden ne oldu?" zellikle mi?" Corky'nin sesi kulaklklar patlatacakt. "Kusursuz bir fzyon kabuk, gkkumlarnn varl, yeryznde hi rastlanmayan nikel oran. Eer birisinin bu ta laboratuvarda reterek bizi kandrdn ileri srryorsanz, size bu laboratuvarn 190 milyon yllk olduunu syleyebilirim. Corky elini cebine daldrarak, CD'ye benzer bir ta kard. Kameraya tvutu. "Bunun gibi rneklerin saysz yntemlerle kimyasal yan belirledik. Rubidyum-stronsiyum tarihlendirmesi aldatlabilecek bir ey deildir!" Pickering arm grnyordu. "Sizde bir rnek mi var?" Corky omuzlarn silkti. "NASA'da bunlardan dzinelercesi etrafta dolayor." imdi Rachel'a bakan Pickering, "Bana, NASA'nn iinde yaam bulunduunu dnd bir gkta kefedip, insanlarn rneklerle gitmesine izin verdiini mi sylyorsun?" dedi. "Corky, asl konu, elimdeki rnein hakiki olmas," dedi. Ta kameraya yaklatrd. "Bunu dnyadaki istediiniz kaya bilginine jeologa veya astronoma verin, deney yapsnlar, size iki ey syleyeceklerdir: bir, 190 milyon yanda olduunu; ve iki, kimyasal adan yeryzndeki talara benzemediini." Pickering ne eilerek, taa gml fosili inceledi. Sanki bir an iin dondu.Sonunda iini ekti. "Ben bir bilim adam deilim. Tek syleyebileceim, eer bu gkta gerekse, ki yle grnyor, NASA acaba neden bunu dnyaya olduu gibi sunmad? Birisi neden bunu buzun altna, bizi gerekliine ikna etmek istercesine yerletirdi?" O srada BeyazSaray'da bir gvenlik grevlisi telefonla Marjorie Tench'i aryordu. 281 Badanman ilk alta cevap verdi. "Evet?" Grevli, "Bayan Tench," dedi. "Istediiniz bilgileri edindim. Rachel Sexton'n bu akam sizi radyofonla aramasyla ilgili. Izini buldum." "Syle." "Gizli Servis operatrleri sinyallerin Deniz Kuvvetleri denizalts US S. Charlotte'tan geldiini sylyor." "Ne!" "Koordinatlar bilmiyorlar efendim ama geminin kodundan eminler." "Ah, Tanr akna!" Tench baka kelime etmeden ahizeyi arparak kapatt.

72 Charlotte'raki l odasnn sessiz akustii Rachel'n midesini bulandrmaya balamt. William Pickering'in ekrandaki kaygl baklar imdi Michael Tolland'a evrilmiti. "Sessiz kaldnz Bay Tolland." Tolland aniden ismi sylenen bir renci gibi ban kaldrp bakt. "Efendim?" Pickering, "Az nce televizyonda olduka ikna edici bir belgeseliniz yaynland," dedi. "Gkta hakknda imdi ne dnyorsunuz?" Rahatszl belli olan Tolland, "ey efendim," dedi. "Dr. Marlinson'a katlyorum. Fosillerin ve gktann gerekliine inanyorum. Tarihlendirme tekniklerinde tecrbeli saylrm ve bu tan ya saysz testle teyit edildi. Nikel ierii de yle. Bu veriler sahte deil. Tan 190 milyon yl nce olutuuna, ieriindeki nikel oranna ve yine 190 milyon yllk dzinelerce fosil ierdiine hi phe yok. Aklma NASA'nn hakiki bir gkta bulduundan baka aklama gelmiyor." Pickering susmutu. Yznde, Rachel'n daha nce William Pickering'de hi grmedii kararsz bir ifade vard. Rachel, "Ne yapacaz efendim?" diye sordu. "Bakan'a verilerle ilgili sorun Olduunu bildirmemiz gerek." Pickering kalarn att. "Dua edelim de Bakan zaten biliyor olmasn." Rachel boaznn dmlendiini hissetti. Pickering'in neyi ima ettii ortadayd. Bakan Herney ba iin iinde olabilirdi. Rachel bundan phe duyuyordu ama yine de Bakan'la NASA'nn bu iten kazanaca ok ey vard. Pickering, "Ne yazk ki," dedi. "Elinizdeki u yerletirme boluunu gsteren TAR kts dnda, tm bilimsel veriler NASA'nn nemli bir keifte bulunduunu gsteriyor." Durdu. "Ve u saldr meselesi..." Rachel'e bakt. "zel Operasyonlar'dan bahsetmitin." "Evet efendim." Ona yeniden Doalama Mhimmat ve taktiklerden bahsetti. Pickering her geen saniye biraz daha keyifsiz grnyordu. Rachel, patronunun, ufak bir askeri lm gcn ka kiinin ynlendirehileceini hesapladn sezinledi. Elbette Bakan'n byle bir yetkisi vard. Belki badanman olarak Marjorie Tench'in de. Pentagon'la balantlar olan NASA Mdr Lawrence Ekstrom da ihtimal dahilindeydi. Ne yazk ki Rachel saysz ihtimali dndnde, siyasi nfuza ve doru balantlara sahip herkesin saldrnn arkasndaki kontrol gc olabileceini fark etti. Pickering, "Bakan' hemen arayabilirim," dedi. "Ama en azndan iin iinde kimlerin olduunu renene kadar bunu yapmann akllca olduunu sanmyorum. Beyaz Saray' ie karstrdktan sonra sizi fazla koruyamam. Ayrca ona ne syleyeceime de emin deilim. Eer gkta gerekse, ki hepiniz yle olduunu dnyorsunuz, o zaman yerletirme 283 boluuyla saldr iddialarnzn bir anlam kalmyor; Bakan iddialarmzn doruluunu sorgulamaya hak kazanr." Ihtimalleri hesaplyormu gibi duraksad. "Her eye ramen... gerek her ne olursa olsun ve oyuncular her kim olursa olsun, bu bilgi halka duyurulduunda ok gl kiiler zarar grecek. Birilerinin koltuunu sallamadan nce, sizi hemen gvenli bir yere ulatrmak istiyorum." Bizi gvenlie ulatermak m? Bu szler Rachel' artmt. "Nkleer denizaltda yeterince gvende olduumuzu dnyorum efendim." Pickering pheli grnyordu. "Orda bulunduunuz uzun sre gizli kalmayacaktr. Sizi derhal kartyorum. Dorusunu sylemek gerekirse nz burda ofisimde oturmadan iim rahat etmeyecek." 73 Tek bana koltuuna snan Senatr Sexton, kendini mlteci gibi hissediyordu. Yalnzca bir saat nce yeni dostlar ve taraftarlaryla dolu olan Westbrooke Semti'ndeki daire imdi, tabiri caizse kapdan dar koarak kan adamlarn brakt

bo kadehler ve kartvizitlerin sald terk edilmi bir yere benziyordu. Televizyonun karsnda yalnz bana km olan Sexton'n tek istei televizyonu kapatmakt ama kendini sonu gelmeyen medya yorumlarn dinlemekten alamyordu. Buras Washington'd ve yorumcular, sahte-bilimsel ve abartl felsefi grlerini sunup, politikaya balamakta hi aec kalmyorlard. Haber spikerleri, Sexton'n yaralarna tuz basan ikenceciler gibi, grneni st ste yineliyorlard. Yorumculardan biri, "Birka saat nce Sexton'un kampanyas tepelerdeydi," dedi. imdi ise NASA'nn kefyle senatrn kampanyas dibe vurdu." Courvoisier'e uzanan Sexton gzlerini kapayp, ieyi kafasna' dikti. Bu gecenin, hayatnn en uzun ve en yalnz gecesi olacan biliyordu. Kendisine tuzak kurduu iin Marjorie Tench'e lanet okudu. Ilk bata NASA'dan bahsettii iin Gabrielle Ashe'e lanet okudu. Bu kadar ansl olduu iin Bakan'a lanet okudu. Ve ona gld iin dnyaya lanet okudu. Yorumcu, "Bu elbette senatr iin byk bir ykm oldu," dedi. "Bakan ve NASA bu keifle paha biilmez bir zafer kazand. Bu gibi haberler Sexton'n NASA'ya kar tavr ne olursa olsun, Bakan'n kampanyasn canlandracaktr, ama Sexton'n bugn gerek grrse NASA'ya ayrlan fonlar toptan kaldracan itiraf etmesinden sonra... ey, bakanln yapt bu duyuru senatrn altndan kalkamayaca bir darbe oldu." Sexton, oyuna geldim, dedi. Beyaz Saray beni lanet tuzana drd. Yorumcu imdi glmsyordu. "NASA Amerikallarn gznde kaybettii itibarn yeniden kazand. imdi sokaklarda bir milli gurur havas hakim." "Byle de olmas gerekiyordu. Bakan Zach Herney'yi seviyorlar ve inanlarn kaybetmek zereydiler. Bakan'n son zamanlarda ald darbelerle yere serildiini itiraf etmek gerek, ama yeni aan iek gibi ayaa kalkt." Akamst CNN'de yapt tartmay hatrlayan Sexton, midesinin azna geldiini hissetti. Son birka aydr NASA'ya ykledii atalet sulamalar elinde patlamakla kalmam, imdi bir de kendi bana orap rmt. Aptal gibi grnmt. Beyaz Saray onunla yzszce oyun oynamt. ertesi gnn gazetelerinde kacak karikatrleri tahmin edebiliyordu. Ismi lkedeki tm fkralara konu olacakt. USV'den kampanyasna para alamayaca da ortadayd. Her ey deimiti. Dairesine gelenlerin tm hayallerinin sifona ekildiini grmlerdi. Uzayn zelletirilmesi duvara toslamt. 285 Konyan bir kez daha azna gtren senatr ayaa kalkp sendeleyerek masasna yrd. Ahizesi ak duran telefonuna bakt. Bunun bir eit mazoistlik olduunu bildii halde, ahizeyi yavaa yerine yerletirip saniyeleri saymaya balad. Bir... iki... Telefon ald. Telesekreterin cevaplamasn bekledi. "Senatr Sexton, ben CNN'den Judy Oliver. Bu akam NASA'nn yapt kefe tepki gstermeniz iin size bir frsat tanmak istiyordum. Ltfen beni arayn." Telefonu kapatt. Sexton yeniden saymaya balad. Bir... Telefon almaya balad. telesekreterin cevaplamasn bekleyerek, telefona bakmad. Baka bir muhabirdi. Courvoisier iesini elinde tutan Sexton, balkona alan kapya doru yrd. Kapy yana ekerek at ve dardaki serin havaya kt. korkuluklardan sarkarak, ehrin stnden uzaklardaki aydnlatlm BeyazSaray'a bakt. Iklar rzgrda sanki neeyle titreiyordu. Pi kurular, diye dnd. Yzyllardr uzayda yaam kant arayp duruyorduk. Bunu bulmak benim seileceim seneye mi rastlad? Uurlu deil, lanetli bir durumdu. Sexton'n grebildii tm pencerelerde ak bir televizyon vard. Gabrielle Ashe'in nerede olduunu dnd. Hepsi onun suuydu. Sexton' NASA'nn baarszlklaryla iirip durmutu. Bir yudum daha almak iin ieyi kaldrd.

Lanet olas Gabrielle... bu kadar kt batmamn nedeni o. ehrin br ucunda, ABC yapm odasndaki karmaann ortasnda duran Gabrielle Ashe kaskat kesilmiti. Bakan'n duyurusu beklenmedik bir darbe gibi inerek, onu yar katatonik hale getirmiti. Yapm odasnn ortasnda dizlerinin ba zlen Gabrielle, etrafnda hengme koparken gzlerini televizyon ekranlarndan birine dikmiti. Duyurunun ilk saniyeleri, haber odasna lm sessizlii getirmiti. Itiip kakan muhabirlerin kulaklar sar edici karnaval balayana kadar bu sessizlik sadece birka dakika srmt. Bu insanlar profesyoneldi. Kiisel tepkilere ayracak zamanlar yoktu. I bittikten sonra bunun iin vakit bulurlard. u anda dnya daha fazlasn renmek istiyordu, ABC'nin de bunu salamas gerekiyordu. Hikyenin iinde her ey vard Bilim, tarih, siyasi heyecan- etkileyici bir kaynak gibiydi. Bu gece medya dnyasndaki kimse uyumayacakt. "Gabs?" Yolanda'nn sesi samimiydi. "Birisi seni fark edip, Sexton'n kampanyas iin ne anlama geldii konusunda cann skmaya balamadan nce ofisime gidelim." Gabrielle, Yolanda'nn cam duvarl odasna kadar bir sis bulutunun iinde yrdn hissetti. Yolanda, onu oturtup bir bardak su verdi. Glmsemeye alt. "yi tarafndan bak Gabs. Adaynn kampanyas nallar dikti ama en azndan sen paay kurtardn." "Saol. Harika." Yolanda'nn sesi ciddileti. "Gabrielle, kendini berbat hissettiini biliyorumm. Adayna Mack kamyonu arpm gibi oldu ve bana soracak olursan asla ayaa kalkamayacak. En azndan bu durumu tersine evirene kadar. Kukusuz kimse fotoraflarn televizyonda yaynlamyor. Ciddiyim. Bu iyi haber. Artk Herney'nin seks skandalna ihtiyac yok. u anda seks hakknda konumaktan ok daha bakanla yakr meseleler dnyor." Bu Gabrielle' fazla teselli etmemiti. "Tench'in Sexton'n kampanyasna yasad maddi destek ald iddialarn gelince..." Yolanda ban iki yana sallad. "pheliyim. Neyse ki Herney olumsuz kampanyaclk yapmamak konusunda olduka ciddi. Ayrca bir rvet soruturmas lke iin kt olur. Ama Herney ulusun moralini bozmamak uruna, rakibini ezme ansndan vazgeecek kadar vatansever mi? Tahminimce Tench, seni korkutmak amacyla Sexton'n ald maddi yardmlar hakkndaki gerekleri abartt. Senin gemiyi terk edip Bakan'a bedavadan bir seks skandal hazinesi vermen umuduyla kumar oynad ve itiraf etmen gerekir ki Gabs, bu gece Sexton'n ahlak anlayn sorgulamak iin mkemmel bir gece olurdu!" 287 Gabrielle belli belirsiz ban sallad. Seks skandal, Sexton'n altndan asla kalkamayaca bir darbe olurdu... hibir zaman. "Ona kar koydun Gabs. Marjorie Tench oltaya getirmeye alt ama sen yutmadn. Artk serbestsin. Baka seimler de olacak." Neye inanacan artk bilemeyen Gabrielle hafife ban sallad. Yolanda, "Itiraf etmek gerekir ki, Beyaz Saray Sexton' fena oyuna getirdi. NASA konusunu at, senatre dncelerini itiraf ettirdi ve tm yumrrtalarn NASA sepetine doldurmaya zorlad," dedi. Gabrielle, hepsi benim suum, diye dnd. "Ve az nce seyrettiimiz duyuru, Tanrm, dhiceydi! Kefin nemi bir tarafa, yapmclk adna bir ahaserdi. Kuzey Kutbu'ndan canl yayn bir Michael Tolland belgeseli. Yce Tanrm, insan bununla nasl yarr? Herney bu akam turnay gznden vurdu. Adam bouna Bakan olmad." Ve drt yl daha yle olacak... Yolanda, "Ie geri dnmeliyim Gabs," dedi. "Burda istediin kadar oturabilirsin. Ayaklarn yere bassn." Yolanda kapya yneldi. "Tatlm birka dakika sonra geri gelirim."

imdi tek bana kalan Gabrielle suyundan bir yudum ald, ama tad bayatt. Her ey yle geliyordu. Kendine geen ylki NASA basin konferansn -uzay istasyonu baarszlklar, X-33'n ertelenmesi, Mars'a gnderilen insansz uzay roketlerinin baarszl, srekli bte aklarn hatrlatarak rahatlamaya alrken, hepsi benim suum, diye dnd. Daha farkl nasl davranabileceini sorgulad. Kendi kendine, daha farkl yapabilecein hibir ey yoktu, dedi. Hereyi doru yaptn. Sadece silah geri tepmiti. 74 Deniz Kuvvetleri helikopteri SeaHawk, gizli operasyon statsyle Grnland'daki Thule Hava Kuwetleri ss'nden havaland. Okyanusun yetmi mil anda frtnay yararak ilerlerken, radar menzilinin dnda alaktan uuyordu. Ama sonra kendilerine verilen beklenmedik bir emirle frtnayla bouan pilotlar helikopteri okyanusun stnde koordinatlar nceden belirlenmi bir noktaya gtrdler. Yardmc pilot akl karm bir sesle, "Randevu nerde?" diye sordu. Helikopteri kurtarma vinciyle getirmeleri sylendiinden, bir arama kurtarma operasyonu yapacaklarn sanyordu. "Bunun doru koordinatlar olduuna emin misin?" rpntl denizi helikopterin yla tarad ama aada hibir ey yoktu, bir tek ey dnda... "Lanet olsun!" Yerinde srayan pilot, kumanda kolunu geriye ekti. Karlarna, dalgalarn arasndan siyah bir elik da kmt. Iaretsiz dev bir denizalt kpklerin stnde ykseliyordu. Pilotlar huzursuzca gltler. "Sanrm bunlar onlar." Emir verildii zere, nakil radyo sessizliinde gerekletirilecekti. Geminin stndeki ift kap ald ve bir denizci onlara iaret feneriyle sinyal gnderdi. Bunun ardndan denizaltnn stne gelen helikopter, yukar ekilebilen kabloya bal kauuk halkadan oluan, kiilik kurtarma takm sarktt. Altm saniye iinde bilinmeyen "akrobat" pervanenenin aa iten etkisine kar yavaa ykselerek, helikopterin altnda sallanmaya balamt. Yardmc pilot, onlar ieri ektiinde -iki erkek ve bir kadn- pilot denizaltya "tehlike geti" iareti gnderdi. Saniyeler iinde dev gemi denizin altnda kayboldu ve geriye orada bulunduuna dair hi iz brakmad. 289 Yolcular gvenle helikoptere bindikten sonra, pilot helikopterin burnunu aa verdi ve grevini tamamlamak zere gneye doru hzland. Frtna yaklamak zereydi ve bu yabancnn nakil yolculuu iin Thule HK'ye sa salim tanmas gerekiyordu. Nereye gideceklerin dair pilotun hibir fikri yoktu. Tek bildii emirlerin yksek yerden geldii ve ok kymetli bir yk tadyd. 75 Tm kuvvetiyle NASA habikresine esen Milne frrtnas sonunda koptuunda kubbe, buzdan havalanp denize frlamaya hazrmasna salland. Sabitletirici elik kablolar gerilip, dev gitar telleri gibi titreirken hznl bir uultu kardlar. Dardaki jeneratrler tekleyince, klar dev salonu kr karanla gark etmek istercesine titreti. NASA Mdr Lawrence Ekstrom, kubbede uzun admlarla yryordu. Buradan bu gece kp gitmeyi diliyordu ama bunu yapamayacakt. Bir gn daha kalp sabah basin konferans verecek ve gktann Washington'a nakledilmesi iin gerekli hazrlklar denetleyecekti. u anda, biraz uyku kadar istedii baka ey yoktu; gnn beklenmedik sorunlar onu fazlasyla ypratmt. Ekstrom'un akl yine Wailee Ming'e, Rachel Sexton'a, Norah Mangor'a, Michael Tolland'a ve Corky Marlinson'a gitmiti. Baz NASA alanlar bu sivillerin kayp olduklarn fark etmeye balamlard.

Ekstrom kendi kendine, sakin ol, dedi. Her ey kontrol altnda. Derin nefes alarak, kendine u anda gezegendeki herkesin NASA ve uzay heyecan yaadn hatrlatt. Dnya d yaam, 194Tdeki "Roswell olayndan" beri heyecan verici bir konu olmamt. Roswell, New Mexico'ya den szde uzay gemisi, bugn bile milyonlarca UFO komplo teorisyeninin tapnayd. Ekstrom Pentagon'da alt yllarda, Roswell olaynn aslnda Mool Projesi denilen gizli bir askeri operasyon -Rus atom denemelerini dinlemek iin tasarlanan bir casus balonun test uuu- srasnda yaanan kazadan baka bir ey olmadn renmiti. Test srasnda bir prototip rotasndan karak, New Mexico lne dmt. Ne yazk ki enkaz askerlerden nce bir sivil bulmutu. Radikal sentezli neopren ve hafif metalleri daha nce grd hibir eye benzetemeyen masum ifti William Brazel hemen erifi aramt. Tuhaf enkazn hikyesi gazetelerde boy gsterince, halkn ilgisi hzla artmt. Ordu enkazn kendilerine ait olduunu inkr edince, muhabirler soruturmaya balam ve Mool Projesi'nin gizlilii tehlikeye girmiti. Tam casus balon meselesi ortaya kacakken, harika bir ey oldu. Medya beklenmedik bir sonuca vard. Bu ftrist hurdann ancak dnya dndaki bir kaynaktan gelebileceine karar verdiler; bilimsel adan insanlardan daha gelimi yaratklardan. Ordunun bu olay inkr etmesinin tek bir nedeni olabilirdi; uzayllarla temas kurulduunu rtbas etmek iin! Bu yeni hipoteze arp kalan Hava Kuvvetleri, hediyede kusur aramayacakt. Uzayl hikyesini alp gtrdler; uzayllarn New Mexico'yu ziyaret ettiinden phelenilmesi ulusal gvenlie, Ruslarn Mool Projesi'ni renmesinden daha kk bir tehdit oluturuyordu. Szde uzayl hikyesini krklemek isteyen istihbarat dnyas Roswell olayn gizlilik iinde yayarak, "gvenlik szntlar" yaratmaya baladlar. Uzayllarla temas kurulduuna dair sylentiler, saklanan uzay gemileri, hatta hkmetin uzayl cesetlerini buz stnde saklad Dayton's Wright-Patterson Hava Kuwetleri ss'ndeki gizemli bir "18. Hangar". Tm dnya hikyeyi yuttu ve Roswell frtnas dnyay kasp kavurdu. O gnden beri bir sivil ne zaman yanllkla gelimi bir ABD askeri ua fark etse, istihbarat dnyas ayn eski komployu gndeme getiriyordu. O bir uak deil, uzay gemisi! 291 Ekstrom bu basit aldatmacann bugn hl ie yaradn grmekten hayret duyuyordu. Medya her UFO gzlemlendii haberini yaynladnda Ekstrom glmekten kendini alamyordu. Byk ihtimalle ansl bir sivil, UKO'nun Global Hawks diye bilinen insansz keif uaklarndan birini -gkyzndeki baka hibir eye benzemeyen, uzaktan kumandal uzun uaklar- grm oluyordu. Ekstrom turistlerin hl ellerinde video kameralarla akamlar gkyzn taramak iin New Mexico'ya gitmelerini acnas buluyordu. Arada srada ans ilerinden birinin yzne gler ve kant cinsinden UFO grntleri kaydederdi; gkyznde yanp snen, imdiye dek insanolunun rettii tm uaklardan daha fazla hareket kabiliyetine sahip ve daha hzl parlak klar. Elbette insanlarn anlamad ey, hkmetin retebildikleriyle insanlarn bildikleri arasnda on iki yllk bir fark bulunmasyd. Bu UFO gzlemcileri aslnda 51. Blge'de gelitirilen -pek ou NASA mhendislerinin aheseri- gelecek nesil ABD uaklarndan gryorlard. Tabi ki istihbarat yetkilileri bu yanl kany asla dzeltmiyorlard; ABD ordusunun asl uu kapasitesini renmelerindense insanlarn bir baka UFO gzlemi hakknda haber okumalar tercih ediliyordu. Ekstrom, ama artk her ey deiti, diye dnd. Birka saat sonra dnya d yaam, efsane olmaktan kp sonsuza dek dorulanm bir gerek haline gelecekti. Arkasndan koturan bir NASA teknisyeni, "Mdr bey?" dedi. "GTH'den acil aranyorsunuz." Ekstrom iini ekerek dnd. Bu imdi ne olabilir ki? Haberleme konteynerine yneldi. Teknisyen yannda acele ediyordu. "GTH'de radar bandakiler merak ediyorlar efendim..."

"Evet?" Ekstrom'un akl hl baka yerdeydi. "Nkleer denizalt burann aklarnda m efendim? Bize neden bahsetmediinizi merak ediyorduk." Ekstrom ban kaldrp bakt. "Anlamadm?" "Denizalt efendim. En azndan radardaki ocuklara syleyebilirdiniz. Sahil gvenliini anlyoruz ama radar ekibimizi hazrlksz yakalad." Ekstrom olduu yerde durdu. "Ne denizalts?" Mdrn armasn beklemedii anlalan teknisyen de durdu. "Denizalt, operasyonumuzun bir paras deil mi?" "Hayr! Nerde?" Teknisyen glkle yutkundu. "Yaklak mil akta. Radarda ans eseri yakaladk. Yzeye sadece bir iki dakikalna kt. Olduka byk bir grntyd. Nkleer denizalt olmal. Bize sylemeden, Deniz Kuvvetleri'nden operasyonu izlemesini istediinizi dndk." Ekstrom bakakalmt. "Kesinlikle yle bir ey yapmadm!" Artk teknisyenin sesi titriyordu. "ey, efendim, o halde sanrm denizaltnn hemen sahilin aklarnda bir helikopterle bulutuunu size bildirmeliyim. Personel nakli gibi grnyor. Aslnda kim byle bir frtnada bu ie kalkr diye dnyorduk." Ekstrom tm kaslarnn gerildiini hissetti. Ellesmere Adas aklarnda benim bilgim dnda bir denizaltnn ne ii var? "Bulumadan sonra helikopterin ne yne gittiini grdnz m?" "Thule Hava Kuwetleri ss'ne geri dnd. Sanrm karadan baka bir araca nakil yaplacak." Ekstrom GTH'ye gidene kadar baka hibir ey sylemedi. Karanlk yere girdiinde, hattaki bouk sesin tandk bir tns vard. Konuurken ksren Tench, "Bir sorunumuz var," dedi. "Rachel Sexton'la ilgili." 293 76 Senatr Sexton yumruklama sesini duyduunda, ne sredir bolua baktnn farknda deildi. Kulaklarndaki gmbrtnn alkolden deil de dairesinin kapsndan geldiini anladnda koltuundan kalkp, Courvoisier iesini elinden brakt ve antreye yrd. Hi ziyareti kabul edecek havada olmayan Sexton, "Kim o?" diye seslendi. Korumasnn sesi, Sexton'n beklenmedik misafirinin kimliini belirledi. Sexton o anda kendine geldi. Bu ok hzl oldu. Sexton bu konumay sabaha kadar yapmamay umuyordu. Derin bir nefes alp salarn dzelterek kapy at. Karsndaki yz fazlasyla tandkt: yetmi ksur yana ramen gl ve sert. Sexton, onu bir otel garajndaki beyaz Ford Windstar minivanda daha bu sabah grmt. Sexton, sahi bu sabah myd, diye dnd. O zamandan bu yana iler ne kadar da deimiti. Siyah sal adam, "eri girebilir miyim?" diye sordu. Sexton kenara ekilerek, Uzay Snrlar Vakf Bakan'na gemesi iin yol at. Sexton kapy kapatrken adam, "Toplant iyi geti mi'?" diye sordu. Iyi geti mi? Sexton, adam acaba fanusta m yayor, diye dnd. "Bakan televizyona kana kadar her ey mkemmel gidiyordu." Yal adam honutsuz bir ifadeyle ban sallad. "Evet. nanlmaz bir zafer. Davamza byk zarar verecek." Davamza zarar m verecek? Ite iyimser biri. NASA'nn bu akamki zaferinden sonra, Uzay Snrlar Vakf zelletirme hedefine ulaamadann adam oktan lp de gmlrd. Yal adam, "Yllarca bunun yaknda kantlanacan dnp durdum dedi. "Nasl ve ne zaman olacan bilmiyordum ama er ge bunu renecektik." Sexton sersemlemiti. "Yani armadnz m?" sexton'n alma odasna doru yrmeye balayan adam,

"Evrenin matematii baka hayat biimlerinin var olmasn gerektiriyor," dedi. "Bu kefe armadm. Duygusal anlamda etkilendim. Manen dehete dtm. Siyasi adan rahatsz oldum. Bundan daha kt bir zamanlama olamazd." Sexton, adamn neden geldiini merak etti. Onu neelendirmek iin gelmedii ortadayd. Adam, "Bildiin gibi," dedi. "USV ye irketleri uzayn snrlarn zel kilere ama gayesiyle milyonlar harcadlar. Son gnlerde bu parann byk ksm senin kampanyana gitti." Sexton birden savunmaya gemiti. "Bu akamki fiyasko benim kontrolumde deildi. Beyaz Saray NASA'ya saldrmam iin bana yem att." "Evet. Bakan oyununu iyi oynad. Ama yine de belki her ey kaybedilmemitir." Yal adamn gzlerinde tuhaf bir umut lts vard. Sexton, adam bunam, diye karara vard. Her ey kesinlikle kaybedilmiti. u anda televizyondaki tm kanallar Sexton'n kampanyasnn malubiyetinden bahsediyordu. alma odasna giren adam koltua oturdu ve yorgun gzlerini senatre dikti. "NASA'nn ilk balarda YGS uydusundaki hatal yazlmlarla yaad sorunlar hatrlyor musun?" dedi. Sexton lafn sonunun nereye varacan tahmin edemiyordu. Bu imdi neyi deitirir? YGS fosil ieren lanet olas birgkta buldu! Adam, "Eer hatrlyorsan," dedi. "Uydudaki yazlm ilk balarda doru dzgn almyordu. Sen basnda bundan ok bahsetmitin." Adamn karsna oturan Sexton, "yle de yapmam gerekiyordu!" dedi. "NASA'nn baka bir baarszlyd!" 295 Adam ban sallad. "Katlyorum. Ama ksa sre sonra NASA yapt basin konferansyla aresini bulduklarn duyurdu; yazlma bir yama yaplmt." Sexton basin konferansn izlememiti, ama ksa, sade ve pek de kayda deer olmadn duymutu. YGS Proje lideri, anomali saptama yazlmndaki ufak bir hatay NASA'nn nasl giderip, her eyi yoluna koyduunun sama sapan teknik aklamasn yapmt. Adam, "Yaad baarszln ardndan YGS'yi ilgiyle takip edip durdum," dedi. Bir video kaseti karp, Sexton'n televizyonuna yrd ve band videoya yerletirdi. "Bu senin ilgini ekecektir." Kaset oynamaya balad. Washington merkezdeki NASA basin odasn gsteriyordu. Iyi giyimli bir adam podyuma kp, dinleyicileri selamlad. Podyumun altnda yle yazyordu: CHRIS HARPER, Blm Mdr Kutupsal Yrngeli Younluk Tarayc Uydu (YGS) Chris Harper uzun boylu, zarif bir adamd ve hl kklerine bal bir Avrupal Amerikalnn asaletiyle konuuyordu. Bilgili ve kibar bir aksan vard. YGS hakknda baz kt haberler verirken, basna kendinden emin bir tavrla hitap ediyordu. "YGS uydusu yrngede ve iyi alyor olmasna ramen, uydudaki bilgisayarlarda ufak bir aksaklk yayoruz. Sorumluluunu stme aldm, ufak bir programlama hatas. FIR filtresinin hatal bir dizini var, bu da YGS'nin anomali saptama yazlmnn dzgn almad anlamnt geliyor. Dzeltmeye alyoruz." NASA'nn hayal krklklarna alkn olduu anlalan kalabalk iini ekti. Birisi, "Uydunun mevcut etkinlii asndan bu ne anlama geliyor?" diye sordu. Harper bir profesyonel gibi cevaplad. Kendinden emin ve drst. "Ileyen beyni olmayan mkemmel bir ift gz dnn. Aslnda YGS uydusu mkemmel gryor ama ne grd hakknda hibir, fikri yok. YGS'nin frlatlmasnn amac kutup buzullarndaki erimi cepleri aramak ama YGS'nin tarayclardan ald younluk verilerini tahlil edecek bilgisayar olmadan, YGS ilgilenmesi gereken noktalar ayrt edemez. Bir sonraki mekik seferiyle uydudaki bilgisayarda iyiletirmeleri yaptktan sonra durumu dzeltmi olacaz."

Odada hayal krkl homurtular ykseldi. Yal adam, Sexton'a gz att. "Kt haberleri ne kadar ho sunuyor, yle deil mi?" Sexton, "NASA'da alyor," diye mrldand. "Onlarn ii bu." Bir sre bo ekran gsteren video kaseti, bir baka NASA basin konferansna geti. Yal adam, Sexton'a, "Bu ikinci basin konferans birka hafta nce verildi," dedi. "Gece olduka ge saatlerde. ok az kii grd. Bu sefer Dr. Harper iyi haberleri sunuyor." Grnt gelmiti. Bu kez Chris Harper endieli ve darmadan grnyordu. "NASA'nn YGS uydusundaki yazlm sorununu giderdiini duyurmaktan mutluluk duyuyorum," derken sesi memnuniyetten ok uzakt. Sorunun nasl giderildiini anlatrken laf diline doluyordu. YGS'den alnan ham verilerin ynlendirilerek, uydudaki YGS bilgisayar yerine yeryzndeki bilgisayarlara gnderilmesiyle ilgili bir eyler. Herkes etkilenmi gibiydi. Kulaa olas ve heyecan verici geliyordu. Harper konumay bitirdiinde odadakiler cokuyla alkladlar. Dinleyicilerden biri, "Peki yaknda veri almaya balayacak myz?" diye sordu. Harper ter iinde ban sallad. "Birka haftaya kadar." Daha fazla alk ald. Odada baz eller havaya kalkmt. Ktlarn toparlarken hasta gibi grnen Harper, "imdilik size syleyeceklerim bu kadar," dedi. "YGS yrngede ve alyor. Yakndaveri almaya baiayacaz." Adeta sahneden koarak ayrld. 297 Sexton yzn buruturdu. Bunun tuhaf olduunu itiraf etmek zorundayd. Chris Harper kt haberi verirken neden o kadar kendinden emin, iyi haberi verirken de o denli huzursuzdu? Tam tersi olmalyd. Sexton yazlmn dzeltildii haberini okumu olsa da, yaynland sirada bu basin konferansn seyretmemiti. O srada bu iyiletirme haberi nemsiz bir NASA kurtuluu gibi grnmt; halkn kans deimemiti. YGS iyi almayan ve mkemmel saylmayacak bir zmle tuhaf biimde yama yaplan baka bir NASA projesi. Yal adam televizyonu kapatt. "NASA o gece Dr. Harper'n kendini iyi hissetmediini iddia etti." Durdu. "Ben Harper'n yalan sylediini dnyorum." Yalan m? Harper'n yazlm hakknda neden yalan syleyebileceine mantkl bir aklama getiremeyen Sexton bakakald. Sexton yaad sre boyunca, kt bir yalancy tanyacak kadar ok yalan sylemiti. Harper'n gerekten phe ekici grndn itiraf etmek zorundayd. Yal adam, "Belki de fark etmedin," dedi. "Az nce Chris Harper'dan dinlediin bu duyuru, NASA tarihindeki en nemli tek basin konferansyd." Durdu. "Az nce anlatt o yazlm iyiletirmesi sayesinde YGS gktan buldu." Sexton afallamt, "Ve onun yalan sylediini dnyorsun ha?" "Ama eer Harper yalan sylediyse ve YGS yazlm aslnda almyorsa, o zaman NASA gktan hangi cehennemden buldu?" Yal adam glmsedi. "Kesinlikle." 77 ABD ordusunun, uyuturucu ticareti tutuklamalar srasnda ele geirilen "repo" uaklar filosu, aralarnda askeri VIP'leri tamak iin kullanlan yenilenmi G4'de dahil olmak zere, dzinelerce zel uaktan oluuyordu. Yarm saat nce bu G4'lerden biri Thule pistinden havalanp frtnada kendine yol aarak, Kanada semalarndan Washington'a doru gneye dnmt. Sekiz koltuklu kabinde kendilerinden baka kimse bulunmayan Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson, U.S.S. Charlotte mavi tulum ve berelerinin iinde, darmaduman olmu bir tr spor takmna benziyorlard. Grumman motorlarn grltsne ramen Corky Marlinson arka tarafta

uyuyakalmt. On taraftaki koltukta oturan Tolland, pencereden denize bakarken bitap grnyordu. Onun yannda oturan Rachel, sakin grnmesine ramen uyuyamayacan biliyordu. Zihni gizemli gkta ve en nemlisi de, l odasnda Pickering'le yapt grmeyle meguld. Balanty sona erdirmeden nce Pickering, Rachel'a rahatsz edici iki haber daha vermiti. Bunlardan ilki, Marjorie Tench'in elinde, Rachel'n Beyaz Saray alanlarna verdii kiisel ifadenin bir video kayd bulunmasyd. Tench, Rachel gkta verileri hakkndaki grlerini deitirmeye kalkrsa bu kayd delil olarak kullanmakla tehdit ediyordu. Bu haber zellikle kayg vericiydi, nk Rachel , Zach Herney'ye alanlara yapt bilgilendirmenin sadece Beyaz Saray iinde kullanlmas hususunu stne basa basa belirtmiti. Grne baklrsa Zach Herney bu talebe kulak asmyordu. Ikinci rahatszlk verici haber, babasnn akamst CNN'de katld tartmayla ilgiliydi. Anlald kadaryla Marjorie Tench niyetini belli etmeden Rachel'n babasn NASA kart tutumunu aka ortaya dkmesi iin ustalkla oyuna getirmiti. Daha da nemlisi Tench, onu, dnya dnda yaam izlerine asla rastlanmayaca konusundaki phelerini aklayacak ekilde kandrmt. Kellemi keserim mi? Pickering, ona, NASA dnya dnda yaam bulursa babasnn byle yapacan sylediini anlamt. 299 Rachel, Tench'in bu laflar babasnn azndan almay nasl baardn dnd. Anlalan Beyaz Saray sahneyi zenle hazrlyordu. Sexton'n byk devriliine hazrlad domino talarn acmaszca dizmiti. Bakan ve Marjorie Tench bir tr siyasi gre takm gibi lmcl msabakay dzenlemilerdi. Bakan tm asaletiyle ringin dnda kalrken, Tench sahneye karak sinsice kandrd senatr bakanlk nakavtna hazrlamt. Bakan, Rachel'a, verilerin doruluunu teyit edecek zaman kazanmak iin, NASA'dan keif duyurusunu ertelemelerini istediini sylemiti. Rachel imdi bu bekleme sresinin baka avantajlar olduunu anlyordu. Bu sre Beyaz Saray'a, senatrn kendini asaca ipi uzatmasna imkn salamt. Rachel, babasna kar sempati duymuyordu ama artk Bakan Herney'nin scak ve neeli grntsnn altnda vahi bir kpekbal yattn anlayabiliyordu. ldrme igds olmadan kimse dnyann en gl adam olamazd. imdi asl soru, bu kpekbalnn masum bir seyirci mi yoksa aktif bir oyuncu mu olduuydu. Rachel ayaa kalkp bacaklarn esnetti. Uan koridorunda yrrken, bulmacann paralarnn birbiriyle elitiini dnnce hsrana urad. Dz mantyla tannan Pickering, gktann sahte olabilecei sonucuna varmt. Corky ile Tolland ise, bilimsel kantlarla gktann gerek olduu konusunda srar etmilerdi. Rachel ise sadece grd kadarn biliyordu; buzdan kartlan kmrlemi ve fosillemi bir ta. Corky'nin yanndan geerken, buzda ektii ikencelerle hrpalanm astrofizikiye gz att. Yanandaki kabarklk imdi biraz inmiti ve dikiler iyi grnyordu. Horlayarak uyurken, disk eklindeki gkta rneini sanki gvenlik rts gibi tombul elleriyle kavramt. Rachel uzanp, gkta rneini nazike elinden ald. Havaya kaldrip, bir kez daha fosilleri inceledi. Her eyi batan almak iin kendini zorlayarak, tm varsaymlar bir kenara brak diye dnd. Gerekleme zincirlerini yeniden kur. Bu eski bir UKO hilesiydi. Her eyi unutup, bir ispatla may yeniden kurmak, "sfr balangc" diye bilinen bir yntemdi; para lar birbirine uymadnda tm veri analizcileri bu yntemi kullanrd. Ispatlamay yeniden olutur. Tekrar yrmeye balad: Bu ta dnya dnda yaam olduunun kant m? Kantn, stne daha fazla kesin ifadenin eklendii, kabul edilir bilgilerden oluan gerekler piramidine dayandrlm bir sonu olduunu biliyordu. Tm varsaymlar bir kenara brak. Batan bala.

Elimizde ne var? Bir ta. Bir sre bunlar zihninde tartt. Bir ta. Fosillemi yaratklar ieren bir ta. Uan n tarafna geri yryerek, Michael Tolland'n yanndaki koltuuna oturdu. "Mike, haydi bir oyun oynayalm." Ban pencereden eviren Tolland'n kendi dncelerine dald anlalyordu. "Oyun mu?" Gkta rneini ona uzatt. "Bu fosillemi ta ilk defa grdn varsayalm. Sana bunun nerden geldiini ve nasl bulunduunu anlatmadm. Bana bunun ne olduunu sylerdin?" Tolland kederle iini ekti. "Sorman ok tuhaf Ben de az nce dnyordum..." Rachel ile Tolland'n yzlerce mil altnda garip grnl bir uak, bo okyanusun stnde gneye doru alaktan uuyordu. Uaktaki Delta Gc sessizdi. Daha nce de blgelerden alelacele alnmlard ama asla byle deil. Idarecileri ok fkelenmiti. 301 Delta-Bir, idareciye buzuldaki beklenmedik olaylar sebebiyle ekibinin g kullanmaktan baka seeneinin kalmadn bildirmiti. Rachel Sexton ile Michael Tolland da dahil olmak zere drt sivili ldren bir g. Idareci duyduklar karsnda sarslmt. ldrmek, son are olarak yetkilendirilmi bir eylem olsa da, idarecinin planna dahil olmad kesindi. Suikastlerin planland gibi gitmediini rendikten sonra, idarecinin honutsuzluu ak bir fkeye dnmt. Idareci, "Takmn baarsz oldu!" diye kprrken, erdii sesi fkesini maskeleyemiyordu. "Drt hedefinizden hl hayatta!" Delta-Bir, imknsz, diye dnd. "Ama biz grdk..." "Bir denizaltyla balant kurdular ve imdi Washington'a doru yol alyorlar." "Ne!" Idarecinin sesi ldrecek kadar sertti. "Iyi dinle. Sana yeni emirler veriyorum. Ve bu sefer baarsz olmayacaksn." 78 Senatr Sexton, beklenmedik misafirini asansre kadar geirirken iinde kk bir umut belirmiti. Anlalan o ki, USV bakan, Sexton' cezalandrmaya deil, onu gayretlendirmeye ve savan henz bitmediini sylemeye gelmiti. NASA zrhndaki olas bir atlak. Tuhaf NASA basin konferansnn video kayd, Sexton'u adamn hakl olduuna ikna etmeye yetmiti. YGS grev direktr Chris Harper yalan sylyordu. Ama niye? Ve eer YGS yazlmn asla dzeltmediyse, NASA gktan nasl buldu? Asansre doru yrrlerken yal adam, "Bazen tek bir ipi ekmekle koca bir dm zlebilir. Belki NASA zaferini kendi iinden kertmenin bir yolunu bulabiliriz. Gven sarsacak bir karalama yeter. Nereye gidebileceini kim bilir?" dedi. Yal adam yorgun gzlerini Sexton'a dikmiti. "Pes edip lmeye niyetim yok senatr. Ve eminim sizin de yle." Kararl bir sesle konuan Sexton, "Elbette yok;" dedi. "Geri dnemeyecek kadar ilerledik." Adam asansre binerken, "Chris Harper YGS'yi tamir ettikleri konusunda yalan syledi," dedi. "Nedenini renmek zorundayz." Sexton, "Bu bilgiyi mmkn olduunca abuk edineceim," dedi. Doru adam elimde. "Gzel. Gelecein buna bal." Sexton dairesine geri dnerken admlar biraz daha canl, kafas biraz daha sakindi. NASA, YGS hakknda yalan syledi. Tek sorun, Sexton'un bunu nasl kantlayacayd. Gabrielle Ashe'i dnmeye balamt bile. u anda her neredeyse, herhalde kendini bok gibi hissediyordu. Gabrielle hi phesiz basin konferansn grmt, imdi bir

uurumun kenarndan kendini aa brakmay planlyor olmalyd. NASA'y Sexton'n kampanyasnn ana temas haline getirme fikri, Sexton'n kariyerindeki en byk hata olmutu. Sexton, bana borlu, diye dnd. Ve bunu biliyor. Gabrielle NASA srlarn renmekteki ustaln oktan kantlamt. Sexton, bir balants var, diye dnd. Haftalardr ieriden bilgi alyordu. Gabrielle'n ismini aklamad baz balantlar vard. YGS hakknda bilgi edinebilecei balantlar. Ayrca, Gabrielle bu akam yeterinc mahcup olmutu. Borcunu demesi gerekiyordu ve Sexton, yeniden kendisinin beenisini kazanmak iin Gabrielle'n her eyi yapabileceini dnyordu. Sexton evinin kapsna vardnda, korumas bayla selam verdi. "yi geceler senatr. Sanrm Gabrielle'n ieri girmesine izin vermekle doru olan yaptm, yle deil mi? Sizinle mutlaka konumas gerektiini sylemiti." 303 Sexton duraksad. "Anlamadm?" "Bayan Ashe? Akamn erken saatlerinde size verecek nemli bilgiler getirmiti. Bu yzden ieri girmesine izin verdim." Sexton vcudunun gerildiini hissetti. Dairesinin kapsna bakt, adam neden bahsediyor byle? Korumann yznde aknlk ve kayg dolu bir ifade belirdi. "Senatr, iyi misiniz? Hatrlyorsunuz, yle deil mi? Gabrielle toplant esnasnda gelmiti. Sizinlc konutu, yle deil mi? Konumu olmas gerek erde bir sre kald." Uzun sre bakakalan Sexton, nabznn ykseldiini hissetti. Bu moron gizli bir USV toplants srasnda Gabrielle' dairemden ieri mi ald? Ieride dolap, sonra da tek kelime etmeden gitti mi? Sexton, Gabrielle'n neler duyduunu sadece tahmin edebiliyordu. fkesini bastrarak, korumaya zoraki bir tebessm etti. "Ah evet! zgnm. ok yoruldum. Biraz da iki itim. Bayan Ashe ile gerekten konutuk. Doru olan yaptn." Koruma rahatlam gibiydi. "Ayrlrken nereye gittiini syledi mi?" Koruma ban iki yana sallad. "ok acelesi vard." "Tamam, teckkrler." Sexton burnundan soluyarak dairesine girdi. Verdiim talimatlar ne kadar anlalmaz olabilir? Ziyareti yok! Eer Gabrielle herhangi bir sre ieride kalp, tek kelime etmeden gittiyse, duymamas gereken eyleri duymu demekti. Bu gece ne gece oldu ama. Senatr Sexton her eyin tesinde, Gabrielle Ashe'in gvenini kaybetmeyi gze alamayacan biliyordu; kadnlar aldatldklarn hissettiklerinde kin bileyip aptalca davranrlard. Sexton'n onu geri getirmesi gerekiyordu. Bu gece, her zamankinden fazla kendi tarafnda olmas lazmd. 79 ABC televizyon stdyolarnn drdnc katndaki Gabrielle Ashe, Yolanda'nn cam duvarl ofisinde tek bana oturmu, ypranm halya bakyordu. Her zaman igdlerine gvenmek ve kime gveneceini bilmekle vnrd. imdi ise, Gabrielle yllardr ilk defa kendini yalnz hissediyor, ne tarafa dneceini bilemiyordu. Cep telefonunun sesi, baklarn haldan ayrd. Gnlszce telefonu eline ald. "Gabrielle Ashe." "Gabrielle, benim." Senatr Sexton'n, olanlara ramen alacak derecede sakin gelen sesini hemen tanmt. "Burda feci bir gece geirdik," dedi. "Biraz anlataym. Bakan'n konferansn grdne eminim. Belki de yanl ata oynadk. Bunu dnmek beni hasta ediyor. Kendini suluyor olabilirsin. Bunu yapma. Kim tahmin edebilirdi? Senin hatan deil. Her neyse, dinle. Sanrm srtmz yeniden dorultmann bir yolunu biliyorum." Sexton'n neden bahsettiini hayal bile edemeyen Gabrielle ayaa kalkt. Bu, bekledii

bir tepki deildi. Sexton, "Bu akam bir toplantm vard," dedi. "zel uzay irketlerinin temsilcileriyle. Ve..." Bunu itiraf etmesine aran Gabrielle, "Var myd?" diye azndan kard. "Yani... hi haberim yoktu." "Evet, nemli bir ey deil. Senden katlman isteyecektim ama bu adamlar gizlilik konusunda ok hassaslar. lerinden bazlar kampanyama para banda bulunuyor. Bunu reklam etmek istemiyorlar." Gabrielle elinin kolunun kesildiini hissetti. "Ama... bu yasad deil mi?" 305 "Yasad m? Elbette hayr! Tm balar iki bin dolarn altnda. Kk meblalar. Bu adamlar fazla iimize yaramazlar ama yine de ikayetlerini dinliyorum. Gelecee yatrm diyelim. Bu konuda sessiz kal nk samimi olmak gerekirse, dardan pek ho grnmyordu. Beyaz Saray renecek olursa, gereksiz yere uzatrd. Her neyse, bak, asl bu deil. Bu akamki toplantdan sonra USV bakanyla konutuumu sylemek iin aradm..." Bir sre boyunca, Sexton hl konutuu halde, Gabrielle'n tm yapabildii utanla yzne hcum eden kann sesiydi. Onun en ufak imada bulunmasna gerek kalmadan senatr serinkanllkla, akam zel uzay irketleriyle yapt toplanty itiraf etmiti. Tamamen yasal. Gabrielle'n yapmay dnd ey! Tanr'ya kr, Yolanda, onu durdurmutu. Az daha Marjorie Tench'in gemisine atlyordum! Senatr, "...ve ben de bu yzden USV bakanna," diyordu. "Bu bilgiyi bizim iin renebileceini syledim." Gabrielle sohbete geri dnd. "Peki." "Getiimiz aylarda NASA'yla ilgili bilgileri aldn ierdeki balantndan bahsediyorum. Herhalde temasnz devam ediyordur?" Marjorie Tench. Gabrielle, muhbirin onu batan beri avucunun iinde oynattn senatre syleyemeyeceini biliyordu. "Eee... sanrm," diye yalan syledi. "Gzel. Baz bilgileri renmeni istiyorum. Hemen." Gabrielle dinlerken, son zamanlarda Senatr Sedgewick Sexton' ne kadar hafife aldn fark etti. Gabrielle, onunla almaya baladndan bu yana adamn ihtiras trplenmiti. Ama bu akam geri dnmt. Kampanyas lmn nefesini ensesinde hissettii anda, Sexton bir kar saldr hazrlna geiyordu. Ve bu uursuz yola onu Gabrielle soktuu halde, o cezalandrmyor, yaptklarn telaf etmesi iin bir ans tanyordu. Ve Gabrielle telafi edecekti. Her ne pahasna olursa olsun. 80 V'lliam Pickering ofis penceresinden Leesburg Otoyolu'ndaki araba farlarna bakyordu. Burada, dnyann tepesinde tek bana dururken genellikle onu dnrd. Tm bu gce ramen... onu kurtaramadm. Pickering'in kz Diana, kk bir Deniz Kuwetleri kurtarma gemisinde dmencilik eitimi alrken Kzl Deniz'de lmt. Gemisi, gneli bir akamst limana demirlemiti. Patlayclarla ve iki intihar komandosuyla ykl kk tekne usulca limana girip, geminin gvdesine arparak patlamt. O gn Diana Pickering ile birlikte on gen Amerikan askeri ldrlmt. William Pickering harap olmutu. Bu ac onu haftalarca kahretmiti. Terrist saldry, CIA'nn yllardr arayp da bulamad bilindik bir rgtn dzenledii renilince, Pickering'in znts intikam hrsna dnmt. CIA merkezine gidip, sorularna cevap istemiti. Ald cevaplar hazmetmesi zordu. Grne gre CIA aylar nce bu rgte baskn yapmaya hazrlanmt. Terristlerin Afganistan'da sakland dalara bombal bir saldr dwzenleyebilmek iin yksek znrl uydu fotoraflarn bekliyorlard. Bu fotoraflar, Vortex 2 kod adl, 1.2 milyar dolarlk UKO uydusu

tarafndan ekilecekti. Frlatma rampasnda, NASA frlatma tertibat yznden patlayan uydu. NASA kazas yznden CIA saldrs ertelenmi ve Diana Pickering lmt. Pickering'in mant ona NASA'nn dorudan sorumlu olmadn sylyor ama kalbi unutmakta zorlanyordu. Patlama hakknda yaplan soruturma, yakt enjeksiyonundan sorumlu NASA mhendislerinin bteyi amamak iin ikinci kalite malzeme kullanmak zorunda kaldn ortaya karmt. 307 Lawrence Ekstrom bir basin konferansnda, "nsansz uularda NASA en ok maliyet kr oran ile mcadele ediyor. Bu olayda itiraf etmem gerekir ki, en iyi sonular alnmad. Bu konuyu aratracaz," demiti. En iyi mi? Diana Pickering lmt. Bunun dnda, casus uydu gizli olduundan halk hibir zaman, NASA'nn 1.2 milyar dolarlk bir UKO Projesi'ni yok ettiini ve pek ok Amerikalnn hayatna mal olduunu renememiti. "Efendim?" Sekreterinin dahili telefondan gelen sesi Pickering'i rktmt. "Birinci hat. Marjorie Tench aryor." Sersemlii stndcn atan Pickering telefona bakt. Yine mi? Birinci hattn yanp snen fkeli bir telan habercisi gibiydi. Kalarn atan Pickering arya cevap verdi. "Ben Pickering." Tench'in sesi fkeden kuduruyordu. "Size ne dedi?" "Anlamadm?" "Rachel Sexton, sizinle balant kurdu. Size ne syledi? Tanr akna bir denizaltdayd! Bunu aklayn!" Pickering gerei inkr etmenin ihtimal dahilinde olmadn biliyordu; Tench ev devini yapyordu. Onun Charlotte' renmesine armt ama baz cevaplar alana kadar arln kulland belli oluyordu. "Evet Bayan Sexton, benimle temasa geti." "Onu aldrtmsnz. Ve beni aramadnz?" "Nakil arac ayarladm. Bu doru." Rachel Sexton, Michael Tolland ve Corky Marlinson'n yaknlardaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne inmelerine iki saat kalmt. "Ve buna ramen bana haber vermemeyi tercih ettiniz, yle mi?" "Rachel Sexton ok rahatsz edici baz sulamalarda bulundu." "Gktann gerekliiyle... ve hayatna ynelik saldryla ilgili, yle deil mi?" "ve dier eyler." "Yalan syledii ortada." "Hikyesini destekleyen iki kiiyle birlikte olduunun farkndasnz deil mi?" Tench duraksad. "Evet. En kayg verici olan da bu. Beyaz Saray onlarn iddialarndan endie duyuyor." "Beyaz Saray m? Yoksa bizzat siz mi?" Tench'in sesi jilet gibi keskindi. "Sizin de bildiiniz gibi direktr, bu hi fark etmez." Pickering etkilenmemiti. Istihbarat camias stnde bask kurmak isteyen yaygarac politikaclarla yardmclarna yabanc deildi. Ama ok az Marjorie Tench kadar ileri giderdi. "Bakan, beni aradnz biliyor mu?" "Samimi sylyorum direktr, bu sama sapan szlerle elenebilmeniz beni ok artt. Soruma cevap vermediniz." "Bu insanlarn yalan sylemeleri iin hibir mantkl sebep gremiyorum. Ya gerei sylediklerini ya da masum bir hata yaptklarn dnmek zorundaym." "Hata m? Saldr iddialar m? NASA'nn hi grmedigi gkta verilerinde hata olmas m? Ltfen! Belli ki bu bir siyasi tuzak." "yleyse bile sebeplerini anlayamyorum." Tench ar ar iini ekip, sesini alaltt. "Direktr, burda farknda olmayabileceiniz gler devreye girmi durumda. Bunu daha sonra uzun uzadya grrz ama u anda Bayan Sexton'la digerlerinin nerde olduklarn bilmem gerek. Kalc bir zarar

vermeden nce bu iin asln renmek zorundaym. Nerdeler?" "Bu bilgiyi paylamakta saknca gryorum. Onlar vardktan sonra sizinle temas kuracam." 309 "Yanl. Vardklarnda onlar karlamak zere orda olacam." Pickering, sen ve acaba beraberinde ka Gizli Servis ajan, diye dnd. "Nereye ve hangi saatte varacaklarn size bildirirsem, dost gibi grme frsatmz olacak m, yoksa onlar tutuklamak iin zel bir ordu gnderme niyetindesiniz?" "Bu kiiler Bakan'a dorudan tehdit oluturuyor. Onlar alkoyup sorgulamak iin Beyaz Saray'n her trl hakk var." Pickering, onun hakl olduunu biliyordu. Birleik Devletler Ana Yasas'nn 18. Maddesi, 3056. Fkras gereince, ABD Gizli Servisi'nin, kiinin Bakan'a ynelik ar su veya herhangi bir saldrda bulunduundan ya da niyet ettiinden phelendiinde, ateli silahlar tama, ldrc g kullanma ve "gerekesiz" tutuklamalar yapmaya yetkisi vard. Servise kaytsz artsz yetki verilmiti. Tutuklananlar arasnda Beyaz Saray nndeki aylaklar ve tehdit ierikli e-posta gndererek aka yapan okul ocuklar da vard. Gizli Servis'in Rachel Sexton ile dierlerini Beyaz Saray'n bodrumuna tkp, sonsuza dek orada tutabileceinden hi phesi yoktu. Tehlikeli bir oyun olacakt ama Tench belli ki, tehlikenin daha byk olduunu dnyordu. Asl soru, Pickering kontrol Tench'in eline almasna izin verirse ne olacayd. Cevabn renmeye hi niyeti yoktu. Tench, "Bakan' yalan sulamalardan korumak iin ne gerekirse yapacam," dedi. "Suikast imas Beyaz Saray'la NASA'ya kara bir leke srecektir. Rachel Sexton, Bakan'n ona kar olan gvenini sustimal etti ve Bakan'n bunun bedelini demesini seyretmeye hi niyetim yok." "Peki ya Rachel Sexton'n resmi bir soruturmada davasn sunmasna izin verilmesini talep edersem?" "O zaman ona lanet olas bir siyasi karmaa yaratabilecei platform hazrlam ve bakanlk emrini gz ard etmi olursunuz! Size bir kez daha soruyorum direktr. Onlar nereye uuruyorsunuz?" Pickering derin derin iini ekti. Marjorie Tench'e uan Bollings Hava Kuwetleri ss'ne ineceini sylese de sylemese de, renmenin bir yolunu bulacan biliyordu. Asl soru, bunu yapp yapmayacayd. Kadnn sesindeki kararllktan pes etmeyeceini sezinledi. Marjorie Tench korkuyordu. Pickering son derece anlalr bir sesle, "Marjorie," dedi. "Birisi bana yalan sylyor. Bundan eminim: Ya Rachel Sexton ile iki sivil bilim adam ya da sen. Ben senin yalan sylediini dnyorum." Tench patlad. "Nasl cret..." "Hakaretlerini duymuyorum, bu yzden kendine sakla. NASA ve Beyaz Saray'n bu gece yalan yayn yaptna dair elimde kesin kantlar olduunu bilmek istersin." Tench aniden sustu. Pickering, onu bir sre aknlyla ba baa brakt. "Ben de senin kadar siyasi bir kriz yaanmasn istemiyorum. Ama yalan sylendi. Yalann omr uzun olmaz. Sana yardm etmemi istiyorsan, bana kar drst davranmalsn." "Tench'in sesi fkeli fakat kaygl geliyordu. "Eer yalan sylendiinden bu kadar eminsen, neden ortaya kmadn?" "Siyasi meselelere karmyorum." Tench "bok" dermi gibi bir ey mrldand. "Bana Bakan'n bu akamki duyurusunun tamamiyle doru olduunu mu sylemeye alyorsun Marjorie?" Hatta uzun bir sessizlik oldu. Pickering, onu ikna ettiini anlamt. "Dinle, ikimiz de bunun patlamaya hazr bir saatli bomba olduunu biliyoruz. Ama ok ge deil. Uzlaabiliriz." Tench birka saniye hibir ey sylemedi. Sonunda iini ekti. "Grmemiz lazm."

Pickering iinden, gol, diye geirdi. Tench, "Sana gstermem gereken bir ey var," dedi. We sanrm bu konuyu biraz olsun aydnlatacaktr." "Ofisine geliyorum." Telala, "Hayr," dedi. "Ge oldu. Buraya gelmen endieleri arttrr. Bu meselenin aramzda kalmasn tercih ederim." Pickering satr aralarn okudu. Bakan bu konuyla ilgili hibir ey bilmiyor. "Buraya gelebilirsin," dedi. Tench'in sesi pheliydi. "Daha tenha bir yerde bulualm." Pickering de yle tahmin etmiti. Tench, "Beyaz Saray'dan FDR antna ulamak kolay," dedi. "Gecenin bu saatindc bo olur." Pickerinb bunu dnd. FDR ant ehrin son derece gvenli blmnde, Jefferson ve Lincoln antlarnn arasndayd. Uzun bir dnme paynn ardndan Pickering kabul etti. Tench kapatrken, "Bir saat sonra," dedi. We yalnz gel." Marjorie Tench telefonu kapar kapamaz NASA Mdr Ekstrom'u arad. Kt haberi verirken sesi gergindi. "Pickering sorun karabilir." 81 Gabrielle Ashe, ABC yapm odasnda Yolanda Cole'un masasnn banda durup, bilinmeyen numaralar ararken yeni mitlerle doluydu. Sexton'n bahsettii iddialar eer doruysa, byk bir potansiyeli vard. YGS hakknda NASA yalan m syledi? Gabrielle sz geen basn konferansn grmt. Hatrlaynca gerekten tuhaf bulduunu dnd. Ama tamamen unutmutu; birka hafta nce YGS nemli bir mesele deildi. Ama bu gece YGS meselenin ta kendisiydi. imdi Sexton'n ieriden alnacak bilgilere ihtiyac vard, hem de hemen. Bu bilgi iin Gabrielle'n "muhbirine" gveniyordu. Gabrielle elinden geleni yapaca konusunda senatre gvence vermiti. Ama elbette sorun muhbirinin asla faydas dokunmayacak Marjorie Tench olmasyd. Bu yzden Gabrielle'n bilgiyi baka ekilde renmesi gerekiyordu. Telefondaki ses, "Bilinmeyen numaralar," dedi. Gabrielle, ona ne istediini anlatt. Operatr Washington'da yaayan Chris Harper numarasyla geri dnd. Gabrielle numaralarn her birini denedi. Ilk telefon bir hukuk firmasna aitti. Ikincisi cevap vermedi. ncsyse imdi alyordu. Ilk alta telefona bir kadn cevap verdi. "Harperlarn evi." Gabrielle elinden geldiince nazik bir sesle, "Bayan Harper?" dedi. "Umarm sizi uyandrmammdr." "Elbette hayr! Bu gece kimsenin uyuyacan sanmyorum." Sesi heyecanlyd. Gabrielle arkadan gelen televizyon sesini duyabiliyordu. Gkta hikyesi. "Samrm Chris'i aradnz?" Gabrielle'n nabz hzland. "Evet bayan." "zgnm ama Chris burda deil. Bakan'n duyurusu biter bitmez ofise gitti." Kadn kendi kendine gld. "Tabi, yaplacak bir i olduunu sanmyorum. Herhalde parti yapyorlardr. Bu duyuru onu hayli artt tahmin edersiniz. Herkesi olduu gibi. Telefonumuz gece boyunca ald. Bahse girerim tm NASA ekibi imdi ordadr." Kadnn NASA genel merkezinden bahsettiini dnen Gabrielle, "E Caddesi'ndeki kompleks mi?" diye sordu. "Evet ya. Parti apkan yanna al." "Teekkrler. Kendisini orda bulurum." 313 Gabrielle telefonu kapatt. Yapm odasna koup, gkta hakknda yorum yapmak zere

olan bir grup uzay bilimi uzmann yayna hazrlamay henz bitiren Yolanda'y buldu. Gabrielle'n geldiini grnce Yolanda glmsedi. "Daha iyi grnyorsun," dedi. "Burdaki umut n grmeye mi baladn?" "Az nce senatrle konutum. Bu akamki toplants sandm gibi deilmi." "Tench'in sana oyun oynadn sylemitim. Senatr gkta haberlerini nasl karlad'?" "Sandmdan daha iyi." Yolanda arm grnyordu. "imdiye kadar kendini bir otobsn nne atar sanyordum." "NASA verilerinde bir sorun olabileceini dnyor." Yolanda pheyle homurdand. "Benim izlediim basin konferansnn aynn m izlemi? nsan daha fazla ne kadar onay ve tasdik ihtiyac duyar?" "Bir eyi renmek iin NASA'ya gidiyorum." Yolanda'nn kalemle boyanm kalar, kavis izerek havaya kalkt. "Senatr Sexton'n sag kolu NASA genel merkezine mi gidecek? Hem de bu gece?" Gabrielle, Yolanda'ya Sexton'n, YGS blm mdr Chris Harper'n YGS anomali yazlmn onardklar konusunda yalan sylediinden phelendiini anlatt. Yolanda'nn inanmad anlalyordu. "O basin konferansini biz stlenmitik Gabs ve itiraf ederim ki, Harper o gece kendinde deildi ama NASA it gibi hastalandn syledi." "Senatr Sexton yalan sylediine ikna olmu. Dierleri de yle. Gl kimseler." "YGS anomali saptama yazilm onarlmadysa, YGS gktann yerini nasl tespit etti?" Gabrielle iinden, Sexton da aynen byle dnyor, diye geirdi. "Biliyorum. Ama senatr baz cevaplar almam istiyor." Yolanda ban iki yana sallad. "Sexton gerek olamayacak hayallerle seni eekars kovanna gnderiyor. Gitme. Ona hibir ey borlu deilsin." "Kampanyasnn iine eden benim." "Kampanyasnn iine eden talihsizlikti." "Ama eer senatr haklysa ve YGS blm mdr gerekten yalan syledyse..." "Tatlm, eer YGS blm mdr dnyaya yalan sylediysc, gerei sana syleyeceine seni inandran nedir?" Bunu dnen Gabrielle oktan plan kurmaya balamt. "Orda bir hikaye yakalarsam seni arayacam." Yolanda pheli bir ifadeyle kahkaha att. "Orda bir hikaye yakalarsan, kellemi keserim." 82 Bu ta hakknda bildiin her eyi aklndan rkart. Michael Tolland gkta hakknda kendi huzur bozucu dnceleriyle bouurken, Rachel'n kurcalayc sorular bu meseleyle ilgili kayglarn arttrd. Elindeki ta dilimine bakt. Birisinin sana bunu verip, nerede bulunduu veya ne olduu hakknda hi aklama yapmadn farz et. Ne sonuca varrdn? Tolland, Rachel'n sorusunun hileli olduunu biliyordu ama yine de etkili bir tahlil yntemi saylrd. Habikreye geldikten sonra kendisine sunulan verilerin nyarglarndan kurtulan Tolland, fosillerle ilgili yapt analizlerin tek bir n bilgiyle ekillendiini itiraf etmek zorundayd: iinde fosillerin bulunduu tan bir gkta olduu. 315 Kendi kendine, peki ya bana gktandan bahsetmemi olsalard, diye dnd. Hl baka aklama bulamamasna ramen Tolland, varsaymsal adan "gktan" nerme olmaktan kartnca, karsna kan sonu onu tereddde drd. imdi Tolland ile Rachel, onlara katlan uyku sersemi Corky Marlinson'la beraber bu konuyu tartyorlard. Rachel, "Demek ki Mike," dedi. "Birisi bu fosillemi ta sana ne olduu hakknda hihir

aklamada bulunmadan verse, dnyaya ait olduu sonucuna varrsn." Tolland, "Elbette," diye yant verdi. "Baka hangi sonuca varabilirdim? Daha nce kefedilmemi bir yeryz tr bulunduunu dnmek, dnya dnda yaam bulunduunu dnmekten daha kolay akla geliyor. Bilim adamlar her yl dzinelerce yeni tr kefeder." Kukuyla yaklaan Corky, "Altm santim uzunluunda bir bcek mi?" sordu. "Bu byklkte bir bcein dnyal olduunu mu dnecektin." Tolland, "Belki bu zamana ait deil," diye cevap verdi. "Ama trlerin u an yayor olmalar art deil. Bu bir fosil. 190 milyon yanda. Bizdeki Jura dnemine rastlyor. Fosillemi kalntlarn kefettiimizde ok artc grnen pek ok tarih ncesi ar byk yaratk var; devasa kanatlara sahip srngenler, dinozorlar, kular." Corky, "Burda fzikilik taslamak istemem Mike," dedi. "Ama iddianda ciddi bir hata yapyorsun. Bahsettiin tarih ncesi yaratklarn -dinozorlar, srngenler, kularhepsinin i iskeleti var, bu sayede dnyadaki yerekimine ramen byk boyutlara ulaabiliyorlar. Ama bu fosil..." rnei eline alp, havaya kaldrd. "Bunlarn d iskeleti var. Bunlar eklembacakl. Bcek. Bu byklkte bir bcein ancak dk yerekimli ortamlarda bulunabileceini sen sylemitin. Aksi takdirde, d iskelet kendi arlyla ker." Tolland, "Doru," dedi. "Yeryznde yryecek olsalard bu tr kendi arlklar altnda ezilirlerdi." Corky'nin kalar fkeyle atld. "ey, Mike, bir maara adam yerekimsiz bir bit iftlii iletmediyse, altm santimlik bir bcein dnyal olduu sonucuna nasl varyorsun anlayamadm." Corky'nin bylesi basit bir noktay kardn gren Tolland, iten ie gld. "Aslna bakarsan baka bir ihtimal daha var." Yaklaarak, gzlerini arkadana dikti. "Corky, sen yukar bakmaya alknsn. Aa bak. Burda, dnyada da byk bir yerekimsiz ortam var. Ve tarih ncesi zamanlardan beri varln srdryor." Corky sadece bakyordu. "Sen neden bahsediyorsun?" Rachel da arm grnyordu. Tolland pencereden, aada ay nn aydnlatt prltl denizi iaret etti. "Okyanus." Rachel hafif bir slk ald. "Elbette." Tolland, "Su, yerekiminin az olduu bir rtamdr," diye aklad. Suyun altnda her ey daha hafiftir. Okyanus, karada asla yaayamayacak devasa hassas bnyeleri destekler: denizanas, dev kalamar, mren balklar." Corky kabul eder gibi oldu. "Iyi ama tarih ncesi okyanuslarda asla dev bcekler yaamad." "Elbette yaad. Dorusu hl da yayor. Insanlar her gn onlardan yiyiyor. Pek ok lkede ok lezzetli kabul ediliyorlar." "Mike, kim dev deniz bceklerini yer?" "Istakoz, yenge ve karides yiyen herkes." Corky bakakalmt. Tolland, "Kabuklular, dev deniz bcekleridir," dye aklad. "Eklembacakllar filumunun bir altfamilyasdr. Bitler, yengeler, rmcekler, haereler, ekirgeler, akrepler ve stakozlar, bunlarn hepsi ayn trden. Bunlarn hepsi eklemli uzantlara ve d iskeletlere sahip trler." Corky hastalanma benziyordu. 317 Tolland, "Snflandrma bakmndan, bcee ok benzerler," dedi. "At nal yengeci dev tribolitleri andrr. Ve stakoz peneleri, byk bir akrep kskacna benzetilebilir." Corky yemyeil oldu. "Tamam, iim dm stakoz oldu." Rachel bylenmi gibiydi. "O zaman karadaki eklembacakllar yerekimi kk kalmalarn gerektirdii iin byyemiyor. Ama su vcutlarn tad iin ok byk boyutlara ulaabiliyorlar." Tolland, "Kesinlikle," dedi. "Eer elimizde yeterli fosil delil olmasayd, Alaska kral yengecini dev bir rmcekle kartrp yanl snflandrma yapabilirdik." Rachel'n heyecan yerini kaygya brakyor gibiydi. "Mike, gktann grnrdeki

gerekliini unutarak bana tekrar syler misin. Sence Milne'de grdmz fosiller okyanustan gelmi olabilir mi? Dnya okyanuslarndan?" Tolland, onun baklarndaki ciddiyeti ve sorusunun gerek manasn sezinlemiti. "Varsaym yapacak olursam, evet demek zorundaym. Okyanus tabannda 190 milyon yllk blmler var. Fosillerle ayn yata. Ve teorik adan, okyanuslarda buna benzer yaam biimleri barnm olabilir." Corky, "Ah ltfen!" diye kmsedi. "Duyduklarma inanamyorum. Gktann gerekliini unutmak m? Gkta inkr edilemez. Dnyada okyanus taban bu fosillerle ayn yata olsa bile, fzyon kabuk, anormal miktarda nikel ve gkkumu ieren bir okyanus tabanmz yok. Bir hie mit balyorsunuz.' Corky'nin hakl olduunu biliyordu ama Tolland fosillerin deniz ya ratklar olduunu dnnce onlar gznde bytmekten vazgemiti, Artk daha tandk geliyorlard. Rachel, "Mike;" dedi. "Neden NASA'daki bilim adamlarndan hibiri bu fosillerin okyanus yaratklar olabileceini dnmedi? Baka bir gezegendeki okyanustan bile olabilirler?" "Aslnda iki sebepten tr. Pelajik fosil rnekleri -okyanus tabanndakiler- birbirine karm bir sr trleri barndrr. Okyanus tabannn stndeki binlerce metrekplk dnyada yaayan her canl, sonunda lp dibe kecektir. Bu da okyanus tabannn, tm derinlik, basn ve s ortamndaki trlerin bir mezarl haline geldii anlamna geliyor. Ama Milne'deki rnek temizdi; tek bir tr vard. Daha ok lde bulunabilecek bir ey gibi. Kum frtnasnda gmlen benzer hayvan familyas mesela." Rachel ban sallad. We deniz deil de kara diye tahmin edilmesinin ikinci sebebi?" Tolland omuzlarn silkti. "Igdsel. Bilim adamlar daima, uzayda bir nfus yayorsa, bunun bcek nfusu olabileceine inandlar. Ve gzlemlediimiz kadaryla, uzayda sudan ok toz ve ta var." Rachel susmutu. Tolland, "Yine de..." diye ekledi. imdi Rachel, onu dndrmeye balamt. "Okyanus bilimcilerin okyanus tabannda, l blge dedikleri baz ok derin ksmlar bulunduunu da itiraf etmeliyim. Bu yerleri tam olarak bilmiyoruz ama akntlarn ve besin kaynaklarnn orda hibir canlnn yaamasna izin veremeyecei blgeler. Dipte yaayan birka p hari. Bu noktadan bakldnda, sanrm tek trden oluan bir fosil aslnda tamamen imknsz deil." Corky, "Alo?" diye homurdand. "Fzyon kabuu hatrlyor musun? Orta dzeydeki nikel ieriini? Gkkumlarn? Bunlar neden tartyoruz ki?" Tolland cevap vermedi. Rachel, Corky'ye, "Nikel ierii meselesi," dedi. "Bana bunu bir daha aklasana. Yeryzndeki talarda nikel ya ok yksek ya da ok dk miktarlarda bulunuyor ama gktalarndaki nikel ierii zel bir orta seviyede, yle deil mi?" 319 Corky ban aa yukar sallad. "Tam olarak." "Ve bu rnekteki nikel ierii tam da bu birimleriarasnda." "ok yakn, evet." Rachel armt. "Dur bakalm. Yakn m? Bu ne anlama geliyor? Corky ileden kma benziyordu. "Daha nce de akladm gibi tm meteorit mineralojileri farkldr. Bilim adamlar yeni meteor bulduka, gktalar iin kabul edilebilir nikel ierii hesaplamalarn gncelletirmemiz gerekiyor." Rachel rnei havaya kaldrrken sersemlemi gibiydi. "Yani bu gkta sizi, kabul edilebilir nikel ieriini yeniden deerlendirmeye mi mecbur etti? Daha nceki orta karar nikel aralnn dnda myd?" Corky, "ok az," diye fkeyle homurdand. "Neden kimse bundan bahsetmedi?" "nemli bir mesele deil. Astrofizik, srekli kendini yenileyen dinamik bir bilimdir." "ok nemli bir analiz srasnda m?" Corky can skntsyla, "Bak," dedi. "Bu rnekteki nikel ieriinin elimizdeki dier gktalarna, dnya talarndan ok daha yakn olduuna seni temin ederim."

Rachel, Tolland'a dnd. "Sen bunu biliyar muydun?" Tolland isteksizce ban sallad. O srada nemli bir mesele gibi grnmemiti. "Bana bu gktandaki nikel orannn, dier gktalarndakinden biraz daha fazla olduu sylenmiti ama NASA'l uzmanlar aldrmyarlard." Corky, "ok da iyi bir sebepleri vard!" diye araya girdi. "Burdaki mineralojik kant, nikel orannn gktalarndakine benzemesi deil, dnyadakilere kesinlikle benzememesi." Rachel ban iki yana sallad. "zgnm ama benim iimde bu, insanlarn lmne sebep olan bir mantk hatasdr. Bir tan dnyadakilere benzemediini sylemek onun gkta olduunu kantlamaz. Bu sadece dnyada grdmz hibir eye benzemedii anlamna gelir." "Lanet olas fark nedir?" Rachel, "Hi," dedi. "Dnyadaki btn talar grdysen ayet." "Corky bir sre sessiz kald. Sanunda, "Peki," dedi. "Eer sinirlerini bozuyorsa nikel ieriini dikkate alma. Hl kusursuz bir fzyon kabuk, gkkumlar var." Etkilenmemie benzeyen Rachel, "Tabi," dedi. "te iki fena saylmaz..." 83 NASA genel merkezi, Washington D.C.'deki E Caddesi'nde bulunan camdan dev bir drtgendi. Binada yz kilometreden fazla veri kablosu ve binlerce ton bilgisayar ilemcisi mevcuttu. NASA'nn yllk 15 milyar dolarlk btesini ve lkedeki on iki NASA ssnde gerekletirilen gnlk ilemleri denetleyen 1134 sivil alan vard. Saatin ge olmasna ramen Gabrielle, bina giriinin insanlarla dolu olmasna amad. Heyecanl medya alanlaryla buluan daha heyecanl NASA persaneli. Gabrielle aceleyle ieri girdi. Giri, tepeden sallanan uydular ve nl roket kapsllerinin tam boy kopyalarnn hakim olduu bir mzeyi andryordu. Televizyon alanlar geni mermer zemin zerinde hak iddia ederek, kapdan ieri giren NASA alanlarnn yolunu kesiyordu. Gzleriyle kalabal tarayan Gabrielle, YGS grev direktr Chris Harper'a benzeyen kimseyi grmedi. Lobideki insanlarn yarisinda basin kart dier yarsnn boynunda fotorafl NASA kimlikleri vard. Gabrielle'de ikisi de yoktu. NASA kimlii tayan bir kadn gzne iliti ve hemen onun yanna gitti 321 "Merhaba. Ben Chris Harper' aryordum." Gabrielle'a tuhaf gzlerle bakan kadn, sanki onu bir yerlerden tanyormu da kartamyormu gibiydi. "Dr. Harper' bir sre nce kalabaln arasndan geerken grdm. Sanrm yukar kt. Sizi tanyor muyum?" Arkasn dnen Gabrielle, "Hayr sanmyorum," dedi. "Yukar nasl kabilirim?" "NASA'da m alyorsunuz?" "Hayr, almyorum." "O halde yukar kamazsnz." "Ah. Bir telefon var m acaba..." Birden fkelendii anlalan kadn, "Hey," dedi. "Kim olduunu biliyorum. "Televizyonda seni Senatr Sexton'la grmtm. Buraya gelecek cesareti bulduuna..." Kalabaln arasna karan Gabrielle oktan gitmiti. Kadnn arkasndan dierlerine Gabrielle'n orada bulunduunu sylediini duyabiliyordu. Harika. Kapdan ieri gireli iki saniye oldu ve en ok arananlar listesine girdim bile. Gabrielle lobinin sonuna doru kotururken, ban ne edi. Duvarda bir bina izelgesi aslyd. Listede Chris Harper' arad. Yoktu. izelgede isimlere yer verilmemiti. Blmlere gre ayrlmt. Listede Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs'yla ilgili bir ey ararken, YGS, diye dnd. Hibir ey gremedi. Omzunun stnden bakp da, kendisini talamaya gelen fkeli NASA alanlarn grmekten korkuyordu. Listede grebildii tek alakal ey drdnc kattayd: YER BILIMI PROJESI, II. EVRE Yer Gzlem Sistemi (YGS)

Gabrielle ban kalabala hi evirmeden, asansrlerle bir su musluuna ev sahiplii yapan girintiye yneldi. Asansr arma dmelerini arad ama tek grebildii ince aralklard. Lanet olsun. Asansrlerde gvenlik sistemi vard; sadece anahtar kimliklere sahip alanlar kullanabiliyordu. Cokuyla konuan bir grup gen erkek, aceleyle asansrlere ilerlediler. Boyunlarnda fotorafl NASA kimlikleri vard. Hemen musluun stne doru eilen Gabrielle, arkasndakileri izledi. Sivilce suratl bir adam kimliini aralktan geirerek, asansrn kapsn at. Ban hayretle sallayp glyordu. Asansre binerlerken, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antenleriyle yirmi yldr iki yz milijanskinin altnda akm alan arayp duruyorlar ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda, dnyadaki buzun altnda saklym!" Asansrn kaplar kapannca, adamlar gzden kayboldu. Gabrielle dorulup, azn kurularken ne yapacan dnyordu. Etrafna bakp dahili bir telefon arad. Hibir ey yoktu. Aklndan birinin anahtar kartn almay geirdi ama galiba bu pek akllca olmayacakt. Her ne yapacaksa, abuk yapmas gerektiini biliyordu. Lobide ilk konutuu kadnn imdi, yannda bir NASA gvenlik grevlisiyle kalabal yararak ilerlediini grebiliyordu. k ve plak kafal bir adam aceleyle asansrn yanna geldi. Gabrielle yine musluun stne eildi. Adam, onu fark etmie benzemiyordu. Adam ne doru eilip, kimlik kartn delikten geirirken Gabrielle sessizce onu izledi. Bir dier asansrn kaps ald ve adam ieri admn att. Kararn veren Gabrielle, ne olursa olsun, diye dnd. Ya imdi ya da hibirzaman. Asansr kapanrken, musluktan dnerek koan, Gabrielle, elini araya sktrp kapy yakalad. Kaplar geri alnca heyecandan parlayan yzyle ieri girdi. arm olan kel adama, "Hi bylesini grm mydn?" diye bir eyler uydurdu. "Tanrm. Muhteem!" 323 Adam, ona tuhaf tuhaf bakt. Gabrielle, "SETI'de alanlar herhalde ldrmtr!" dedi. "Antenleriyle yirmi yldr iki yz milijanskinin altnda akm alan arayp duruyorlar ama fiziksel kant tm o zaman boyunca burda, dnyadaki buzun altnda saklym!" Adam akn grnyordu. "ey... evet, biraz yle..." Boynuna bakt ve kimliini gremeyince belli ki telaland. "Affedersiniz, siz..." "Drdnc kat ltfen. yle aceleyle geldim ki, az kalsn i amarm giymeyi unutuyordum!" Adamn kimliine arabuk gz atarken kahkaha att: JAMES THEISEN, Finans Ynetimi. "Burda m alyorsunuz?" Adam huzursuz grnyordu. "Bayan Gabrielle az hayretten ak kalm gibi yapt. "Jim! ncindim! Bir kadn hatrlayamadn sylemek kadar kts yoktur!" Bir an iin adamn benzi att. Mahcup bir edayla elini alnna gtrmt. "zgnm. Biliyorsun, tm bu heyecan. Itiraf etmeliyim ki, ok tandk geliyorsun. Hangi programda alyorsun?" Lanet olsun. Gabrielle kendinden emin bir tebessm etti. "YGS." Adam yanan drdnc kat dmesini iaret etti. "Belli oluyor. zellikle hangi proje demek istedim?" Gabrielle nabznn hzlandn hissetti. Aklna sadece bir tanesi geliyordu. "YGS." Adam arma benziyordu. "Gerekten mi? Dr. Harper'n takmndaki herkesle tantm zannediyordum." Utanla ban sallad. "Chris, beni saklyor. Anomali tespit yazlmndaki dizini berbat eden aptal programc benim." imdi kel adamn az ak kalmt. "O sen miydin?" Gabrielle kalarn att. "Haftalardr uyumuyordum." "Ama Dr. Harper tm sorumluluu stne almt!" "Biliyorum. Chris byle biri ite. En azndan ileri yoluna koydu. Bu akamki ne byk bir

duyuruydu ama, yle deil mi? u gkta. oktaym." Asansr drdnc katta durdu. Gabrielle hemen dar frlad. "Seni grmek harikayd Jim. Btedeki ocuklara en iten dileklerimi ilet!" Kaplar kapanrken adam, "Tabi," diye kekeledi. "Seni tekrar grmek gzeldi." 84 Zach Herney kendisinden nceki birok bakan gibi, geceleri drt ya da be saatlik uykuyla ayakta duruyordu. Ama son birka haftadr, daha da azyla yetinmiti. Akam yaananlarn heyecan azalmaya baladnda Herney bedenine yava yava uyku ktn hissetti. st seviyeden baz alanlaryla birlikte Roosevelt Salonu'nda ampanya iip, basin konferansnn tekrar gsterimlerini, Tolland belgeselinden alntlar ve televizyon ebekesinin zetlerini seyredip kutlama yapyorlard. O srada ekranda, elinde mikrofonuyla Beyaz Saray'n nnde duran cokulu bir muhabir vard. "NASA'nn kefi, insann akln durduracak yansmalarn yan sra, burda Washington'da baz sert siyasi yansmalara neden oldu," dedi. "Bu gkta fosilleri, zor durumdaki Bakan asndan daha iyi bir zamanda ortaya kamazd." Biraz daha skntl bir sesle konutu. "Senatr Sexton iinse daha kt bir zamanda." Grnty alarak, gnn erken saatlerinde CNN'de yaplan tartmay tekrar yaynladlar. Sexton, "Otuz be yln ardndan, sanrm artk dnya d bir yaam bulamayacamiz aikr," diyordu. 325 Marjorie Tench, "Peki ya yanlyorsak?" diye karlk verdi. Sexton gzlerini devirdi. "Ah, Tanr akna, Bayan Tench, eer yanlyorsam kellemi keserim." Roosevelt Salonu'ndaki herkes gld. Geriye baknca Tench'i senatr keye sktrmas zalimlik gibi geliyordu ama izleyiciler fark etmie benzemiyordu; senatrn cevab ylesine kibirliydi ki, sanki Sexton hak ettiini bulmu gibi olmutu. Bakan odada Tench'i arad. Basin konferans ncesinden bu yana onu grmemiti ve hl ortalarda yoktu. Tuhaf, diye dnd. Bu benim kadar onun da zaferi. Televizyondaki haherler bir kez daha Beyaz Saray'n siyasi srayn ve Senatr Sexton'n ayann kayn zetleyerek toparlyordu. Bakan, bir gnde neeler deiiyor, diye dnd. Siyasette insann dnyas bir anda deiebiliyor. afak skerken, bu dncesinin ne kadar doru olduunu anlayacakt. 85 Tench, Pickering sorun ckarabilir, demiti. Mdr Ekstrom habikrenin dndaki frtnann azdn fark etmeyecek kadar, rendii bu yeni bilgiyle meguld. Uuldayan kablolarn ses perdesi ykselmiti ve NASA alanlar uyumak yerine etrafta dolanp konuuyorlard. Ekstrom'un zihni baka bir frtnaya tutulm iddetli bir bora Washington'a doru yol alyordu. Son birka saat be berinde, Ekst-om'un baa kmaya alt saysz sorun getirmiti. ilerinden biri,.die- tm sorunlarn toplamndan daha bykt. Pickering sorun karabilir. 326 Ekstrom'un aklna, dnyada William Pickering'den daha kurnaz bir rakip gelmiyordu. Pickering yllardr zelletirme politikasn kontrol etmeye alarak, farkl grev nceliklerine taraftar kazanarak ve NASA'nn artan baarszlk grafiinden ikyet ederek Ekstrom ile NASA'y ynetiyordu. Ekstrom, Pickering'in NASA nefretinin, frlatma rampasndaki milyar dolarlk UKO SIGINT uydusunun kaybndan veya NASA'daki gvenlik szntlarndan ya da en iyi uzay personelini ie alma yarndan ok daha derinlere dayandn biliyordu. Pickering'in NASA'dan duyduu honutsuzluk, devam eden bir kin ve hayal krklnn eseriydi. NASA'nn uzay mekii yerine geecek olan X-33 uzay uann be yl gecikmesi, dzinelerce UKO uydu bakm ve frlatma programnn iskartaya kmas veya askya alnmas anlamna geliyordu. NASA'nn tahmini 900 milyon dolarlk bir zarar yutarak,

projeyi tamamen iptal ettiini renince X-33'e duyduu nefret zirveye vurmutu. Ofisine varan Ekstrom perdeyi ekip ieri girdi. Masasna oturup ban elleri arasna ald. Baz kararlar vermesi gerekiyordu. Harika balayan bir gn, etrafnda dnen bir kbusa dnmt. William Pickering gibi dnmeye alt. Adam bundan sonra ne yapacakt? Pickering kadar akll biri, NASA'nn bu kefinin nemini mutlaka anlyordu. aresizlikle yaplan baz tercihleri affetmesi gerekirdi. Bu zafer ann lekelemekle telafi edilmez bir zarar vereceini anlamas gerekirdi. Pickering elindeki bilgiyle ne yapacakt? Kafasna takmayacak myd, yoksa NASA'ya ihmallerinin bedelini detecek miydi? Yapaca seimden fazla kuku duymayan Ekstrom yzn buruturdu. Her eyden nce William Pickering'in NASA'yla ahsi meseleleri vard... siyasetten ok daha derin eski bir ac. 327 86 Uak, Kanada kylarndaki St. Lawrence Krfezi stnden gneye uarken, G4'n kabininde gzlerini bolua dikmi oturan Rachel, sessizdi. Yannda oturan Tolland, Corky ile konuuyordu. Gktann gerekliini ortaya koyan delillerin okluuna ramen, Corky'nin nikel oran "nceden belirlenen deerler aralna" dmediini itiraf etmesi, Rachel'in ilk phesini alevlendirmiti. Bir gktan gizlice buzun altna yerletirmek, sadece zekice planlanm bir aldatmacann paras olabilirdi. Buna ramen dier bilimsel veriler, gktann gerekliine iaret ediyordu. Ban pencereden eviren Rachel, elindeki disk eklindeki gkta rneine bakt. Minik gkkumlar prldyordu. Tolland ile Corky bir sredir, bilimsel terimler kullanarak bu metalik gkkumlarn tartyorlard; dengeli olivin seviyesi, yar kararl cam dizeyler ve metamorfik homojenasyon. Yine de sonu akt: Corky ile Tolland, gkkumlarnn hi phesiz meteora ait olduunda hemfikirdi. Bu veride hile yaplmazd. Rachel elinde tuttuu disk eklindeki rnei evirerek, fzyon kabuun grnd kenar ksm zerinde parman gezdirdi. Corky, meteoritin buzda hava geirmeden sakl kaldn ve atmosferik anmadan etkilenmediini aklam olsa da, kmrlemi ksm nispeten yeni grnyordu; yz yllk gibi deildi. Bu mantkl geliyordu. Rachel televizyonda, cesetleri drt bin yl sonra buzdan kartlan insanlarn derilerinin neredeyse mkemmel grnd programlar seyretmiti. Fzyon kabuu incelerken, aklna tuhaf bir fikir geldi; nemli bir veri atlanmt. Rachel, ona anlatlan verilerde ihmal mi yapldn yoksa sadece birisinin bundan bahsetmeyi mi unuttuunu dnd. Aniden Corky'ye dnd. "Fzyon kabuu tarihlendiren oldu mu?" 328 Ona bir gz atan Corky'nin akl karm gibiydi. "Ne?" "Yank ksm tarihlendiren oldu mu? Yani, tan stndeki yann Jungersol Meteoru'yla ayn tarihte olutuuna emin miyiz?" Corky, "zgnm," dedi. "Bunu tarihlendirrnek imknsz. Oksidasyon tm gerekli izotop iaretlerini siliyor. Ayrca radyoizotop bozulma hiz be yz yln altndaki lmler iin ok dk." Bir sre bunu dnen Rachel, yank tarihinin neden verilerin bir paras olmadn anlyordu. "Yani, bildiimiz kadaryla bu ta ortaada da yanm olabilir, geen hafta da, yle mi?" Tolland kkrdad. "Kimse bilimin her eye cevap bulduunu sylemedi." Rachel sesli dnd. "Bir fzyon kabuk aslnda sadece ar bir yank. Teknik konumak gerekirse, bu ta geen yarm yzylda herhangi bir zamanda herhangi bir ekilde yanm olabilir." Corky, "Yanl," dedi. "Herhangi bir ekilde yanm m? Hayr. Tek bir ekilde yanm. Atmosfere derek." "Baka ihtimal yok mu? Frnda yanm olamaz m?" Corky, "Firn m?" dedi. "Bu rnekler elektron mikroskopu altnda incelendi. Dnyadaki

en temiz frn bile tan stnde yakt art brakrd; nkleer, kimyasal ya da fosil yakt. Unut bunu. Atmosfer yolculuu srasnda oluan izgilere ne demeli? Bunlar frnda yapamazsn." Rachel gktann stndeki oryantasyon izgilerini unutmutu. gerekten de havadan dm gibi grnyordu. "Peki ya volkan?" diye sordu. "Piskrmeyle frlayan talar." Corky ban iki yana sallad. "Yank fazla temiz." Rachel, Tolland'a bakt. Okyanus bilimci ban sallad. "zgnm, hem karadaki hem de denizdeki volkanlarla baz tecrbelerim oldu. Corky hakl. Volkanik frlatma talara pek ok toksin nfuz eder; karbondioksit slfr dioksit, hidrojen slfid, hidroklorik asit. Bunlarn hepsi elektronik taramalarda saptanabilirdi. u fzyon kabuk, sevsek de sevmesek de temiz bir atmosferik srtnme yan." 329 Iini eken Rachel, ban yeniden pencereye dndrd. Temiz bir yank. fade tarz aklna taklmt. Tolland'a dnd. "Temiz yank demekle neyi kastediyorsun?" Tolland omuzlarn silkti. "Elektron mikroskobu altnda hibir yakt elementi artna rastlamadk, bu yzden snmann kimyasal ya da nkleer bileenler yerine kinetik enerji ve srtnmeyle olutuunu biliyoruz." "Eer yabanc yakt elementi bulmadysanz, ne buldunuz? Fzyon kabuun bileiminde tam olarak ne vard?" Corky, "Bulmay beklediimiz eyi bulduk," dedi. "Saf atmosferik elementler. Nitrojen, oksijen, hidrojen. Petrol yoktu. Slfr yoktu. Volkanik asitler yoktu. Farkl bir ey yoktu. Sadece atmosfere den meteoritlerde rastladmz trden eyler vard." Koltuunda geriye yaslanan Rachel, dncelerini toparlyordu. Corky, ona bakmak iin ne eildi. "Ltfen bana yeni teorinin, NASA'nn fosillemi bir ta uzay mekiiyle yukar kartp ate topunu, devasa krateri ya da patlamay kimsenin fark etmeyecei umuduyla dnyaya doru savurduu olduunu syleme." Bunu dnmemiti ama ilgin bir savd. Olas deildi ama ayn zamanda ilginti. Aslnda o daha ok dnyaya ait fikirler yrtyordu. Doal atmosferik elementler. Temiz yank. Havadaki srtnmeden tr izgiler olumas. Beyninin arka kelerinde zayf bir ampul yand, "Fzyon kabua sahip dier gktaslarnda grdnz oranlarla tam olarak ayni myd?" Corky soruya tedbirli yaklayordu "Neden soruyorsun?" Onun tereddt ettiin grnce Rachel'n kalbi hzland. "Oranlar ayn deildi, deil m?" "Bilimsel bir aklamas var." Rachel'n kalbi yerinden frlayacak gibiydi. "Acaba elementlerden birinin dierlerinden daha fazla olduunu fark etmi olabilir misin?" Tolland'la Corky aknlkla birbirlerine baktlar. Corky, "Evet," dedi. "Ama..." "Iyonize hidrojen miydi?" Astrofizikinin gzleri falta gibi ald. "Sen bunu nerden biliyorsun." Tolland da hayretler iinde bakyordu. Rachel ikisine birden bakt. "Neden kimse bana bundan bahsetmedi?" Corky, "nk ok mantkl bilimsel bir aklamas var!" diye kt. Rachel, "Kulam atm dinliyorum," dedi. Corky, "Iyonize hidrojen fazlas vard," dedi. "nk meteorit, dnya manyetik alannn ok yksek oranlarda hidrojen iyonlarna neden olduu Kuzey Kutbu yaknlarnda atmosferden geti." Rachel kalarn att. "Ne yazk ki benim baka bir aklamam var." 87 NASA genel merkezinin drdnc kat, lobi kadar etkileyici bir yer deildi. Eit aralkl ofis kaplarnn dizildii uzun bo koridorlar vard. Kordorda kimse yoktu. kl tabelalar yn gsteriyordu. FLANDSAT 7

TERRA4 E-ACRIMSAT FJASON 1 AQUA4 YGS 331 Gabrielle YGS iaretini takip etti. Bir dizi uzun koridor ve kesime noktasn getikten sonra, ar elik kaplarn nne geldi. KUTUPSAL YRNGELI YOUNLUK TARAYCSI (YGS) Blm Mdr, Chris Harper Kilitli kaplar, hem kart anahtar, hem de PIN koduyla korunuyordu. Gabrielle kulan souk metal kapya dayad. Bir an iin konuma duyduunu sand. Tartmalar. Belki de deil. Birileri onu ieri alana kadar kapy yumruklamay dnd. Ne yazk ki, Chris Harper'la olan kaplar yumruklamaktan biraz daha fazla maharet gerektiriyordu. Baka bir giri bulabilmek iin etrafna baknd ama gremedi. Kapnn yannda bir bakm odas vard. Ieri giren Gabrielle, lo kta bir hademe anahtarl veya anahtar kart arad. Hibir ey yoktu. Sadece sprgeler ve bezleri. Kapya geri dnp kulan bir kez daha metale dayad. Bu kez sesleri kesinlikle duyuyordu. Sesler ykseliyordu. Ve ayak sesleri. Srg ieriden ald. Metal kapilar ardna kadar alrken, Gabrielle saklanmaya frsat bulamad. Bir grup insan, bararak aceleyle dar karken, hemen yana kayp kapnn arkasndaki duvara yaparak gizlendi. fkeliydiler. "Harper'n derdi ne? Bulutlarn stnde umas lazmd!" Grup yanndan geerken bir dieri, "Bylesi bir gecede yalnz m kalmak istiyor yani?" dedi. "Kutlama yapmas gerekirdi!" Grup Gabrielle'dan uzaklarken, kaplar hava basnl menteelerinden kapanarak sakland yeri ortaya kartt. Adamlar koridorun sonuna varncaya kadar yerinden kprdamad. Mmkn olduunca uzun sre bekleyip kapanmasna ramak kala ileri atlp, kapy kolundan yakalad. Geriye dnp bakmay akl etmeyecek kadar kendilerini sohbete kaptrm olan adamlar koridorun sonunda keyi dnerken hi kprdamad. Gabrielle yrei aznda kapy at ve ardndaki lo kl alana girdi. Kapy sessizce kapatt. Geni alma mekn ona okuldaki fizik laboratuvarn hatrlatmt. Bilgisayarlar, alma blmleri, elektronik cihazlar. Gzleri karanla alan Gabrielle, etrafa salm plan ve hesaplama ktlarn grebiliyordu. Laboratuvarn arka tarafndaki ofis hari, tm alan karanla gmlmt. Oradaki k kapnn altndan geliyordu. Gabrielle usulca o tarafa yrd. Kap kapalyd ama pencereden bilgisayarn banda oturan bir adam grnyordu. Adam NASA basin konferansndan tanmt. Kapnn stndeki tabelada ismi yazyordu: Chris Harper Blm Mdr, YGS Buraya kadar gelmeyi baaran Gabrielle, iin altndan kalkp kalkamayacan dnerek birden korkuya kapld. Kendine, Senatr Sexton'un Chris Harper'n yalan sylediinden ne kadar emin olduunu hatrlatt. Sexton, kampanyam stne bahse girerim, demiti. Belli ki byle dnen bakalar da vard, bu akamki gelimelerden sonra tutunacak bir dal bulma umuduyla NASA'y keye sktrmak iin Gabrielle'in gerei renmesini bekleyen bakalar. Tench ile Herney ynetiminin bu akamst kendisine oynad oyunun ardndan Gabrielle, yardm etmeye hevesliydi. Kapy vurmak zere elini kaldran Gabrielle, Yolanda'nn sylediklerini hatrlaynca durdu. Eer Chris Harper dnyaya yalan sylediyse, gerei sana syleyeceine seni inandran nedir? Gabrielle kendi kendine, korku, dedi. Bugn kendisi de neredeyse bu duygunun kurban olacakt. Bir plan vard. 333

Senatrn siyasi rakiplerini korkutarak bilgi almak iin kulland bir yntemdi. Gabrielle, Sexton'n vsiliinde pek ok ey renmiti ve bunlarn hepsi de gz alc veya etik eyler deildi. Ama bu akam her trl avantaja ihtiyac olacakti. Chris Harper' yalan sylediini itiraf etmeye ikna edebilirse -herhangi bir sebepten tr- Gabrielle, senatrn kampanyas iin kk bir kap aralam olacakt. Bunun da tesinde senatr, azck bir hareket alan bulsa, her trl karmakln iinden kolayca syrlabilecek biriydi. Gabrielle'n Harper'a uygulamay dnd yntem, Sexton'un "hedefi amak" dedii bir taktikti. Eski Romallarn yalan sylediinden hhelendikleri sulular konuturmak iin icat ettii bir sorgulama tekniiydi. Yntem son derece basitti: Itiraf edilmesini istediin bilgiyi ortaya koy. Sonra daha beter bir iddiada bulun. Ama, rakibi iki kt seenekten daha az kt olan semeye zorlamakt. Bu davada ise, gerei. Ama hileli oyun, Gabrielle'n o anda hi hissetmedii kendine gven duygusunu gerektiriyordu. Gabrielle derin bir nefes alarak syleyeceklerini toparlad ve ofis kapsna serte vurdu. Harper tandk Ingiliz aksanyla, "Size megul olduumu syledim." diye seslendi. Tekrar kapy vurdu. Bu kez daha hzl. "Aa inmekle ilgilenmediimi sylemitim." Bu kez kapya yumruuyla vurdu. Chris Harper gelip kapy hzla at. "Allah kahretsin, anlamyor musun..." Hemen sustu, Gabrielle' grdne ard belliydi. Sesinin ddetini arttrarak, "Dr. Harper," dedi. "Buraya nasl ktn?" Gabrielle'n yz ok ciddiydi. "Kim olduumu biliyor musunuz?" "Elbette. Patronun aylardr projemi yerden yere vuruyor. Ieri nasl girdin?" "Beni Senatr Sexton gnderdi." Harper'n gzleri, Gabrielle'n arkasndaki laboratuvar tarad. "Refakatilerin nerde?" "Bu sizi ilgilendirmez. Senatrn ok nfuzlu balantlar var." "Bu binada m?" Harper pheyle bakyordu. "Drst davranmadnz Dr. Harper. Ve korkarm senatr, yalanlarnz ortaya karmak iin bir adalet kurulu toplanmasn isteyecek." Harper'n yz allak bullak olmutu. "Sen neden bahsediyorsun?" "Sizin gibi akll insanlarn aptal oynama lksleri yoktur Dr. Harper. Banz dertte, senatr size bir anlama teklif etmem iin beni buraya yollad. Senatrn kampanyas bu gece byk darbe ald. Kaybedecek bir eyi kalmad ve gerekirse kendisiyle birlikte sizi de aa ekmeye hazr." "Sen neden bahsediyorsun?" Gabrielle derin bir nefes alp, roln oynamaya balad. "YGS anomali tespit yazlm hakkndaki basin konferansnda yalan sylediniz. Bunu biliyoruz. Bunu birok insan biliyor. Ama mesele bu deil." Harper tartmak iin azn amaya frsat bulamadan, Gabrielle devam etti. "Senatrr yalanlarnz ifa edebilir ama bununla ilgilenmiyor. O daha byk bir hikyeyle ilgileniyor. Sanrm neden bahsettiimi biliyorsunuz." "Hayr, ben..." "Senatrn teklifi u: Eer birlikte zimmetinize para geirdiiniz NASA yneticisinin ismini ona aklarsanz, yazlm yalanlar konusunda azn kapal tutacak." Chris Harper'n gzleri bir an iin alat. "Ne? Ben zimmetime para geirmiyorum." "Ne sylediinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Senatrlk komitesi aylardr belge topluyor. Siz ikiniz gerekten de fark edilmeden geip gideceinizi mi sandnz? YGS'nin evrak ilerinin stnde oynayp paylatrlm NASA fonlarn zel hesaplara aktarmak ne oluyor? Yalan sylemek ve zimmetinize para geirmek sizi hapse attrabilir Dr. Harper."

335 "Ben yle bir ey yapmadm." "YGS hakknda yalan sylemediinizi de sylemitiniz." "Hayr, ben paralar zimmetime geirmedim diyorum." "Yani YGS hakknda yalan syledim diyorsunuz." Sylediklerinden tr piman olduu anlalan Harper sadece bakt. Gabrielle konuyu geitirerek "Yalan mevzusunu unutun," dedi. "Senatr Sexton basn konferansnda yalan sylemenizle ilgilenmiyor buna altk. Sizler bir gkta buldunuz. Kimse nasl bulduunuzla ilgilenmiyor. Onun iin asl mesele zimmete para geirilmesi. NASA'da tepedekilerden birinin burnunu srtmesi gerek. Ona kiminle altnz syleyin, o da soruturmay sizden uzak tutsun. Bu ii kolaylatrp, bize dier kiinin ismini verebilirsiniz. Yoksa senatr ii irkinletirip anormali tespit yazlm ve dzmece evraklar hakknda konumaya balayacak." "Blf yapyorsun. Zimmete geirilen para yok." "Korkun bir yalancsnz Dr. Harper. Belgeleri ben grdm. Tm sulayc katlarn stnde sizin isminiz var. Hem de birka yerde." "Yemin ederim, zimmete para geirme konusunda hibir ey bilmiyorum!" Gabrielle hayal krklna uram gabi iini ekti. "Kendinizi benim yerime koyun Dr. Harper. Burdan sadece iki sonuca varabiliyorum. Yabasn konferansnda yaptnz gibi bana yalan sylyorsunuz yada doruyu sylyorsunuz ama bu kurumdan gl biri kendi yolsuzluklarnda sizi maa olarak kullanyor." Bu nerme Harper'i dndrm gibiydi. Gabrielle saatine bakt. "Senatrn teklifi bir saat iin geerli. Vergi mkelleflerinin paralarn birlikte zimmetinize geirdiiniz NASA yetkilisinin ismini ona vererek kendinizi kurtarabilirsiniz. O sizinle ilgilenmiyor. Byk baln peinde. Bahsi geen bu ahsn burda, NASA'da olduka yetki sahibi olduu anlalyor. Evraklarn stnde kendi ismini gizlemeyi baararak sizi kulland." Harper ban iki yana sallad. "Yalan sylyorsun." "Bunu mahkemede yinelemek ister misiniz?" "Elbette. Hereyi yalanlayabilirim." "Yeminliyken mi?" Gabrielle tiksintiyle oflayp puflad. "Sanrm, YGS yazlmn dzelttiiniz konusunda da yalan sylersiniz." Adamn gzlerinin iine bakarken Gabrielle'in kalbi gmbrdyordu. "Burdaki seeneklerinizi iyi dnn Dr. Harper Amerikan hapishaneleri fazlasyla can skc olabilir." Harper ona dik dik bakarken Gabrielle geri ekilmesini diliyordu. Bir an iin adamn gzlerinde teslimiyet bayran grdn sand ama Harper yeniden konumaya baladnda sesi elik gibiydi. Gzleri fkeyle parlarken "BayanAshe" dedi. "ok ince bir izgide yryorsun. Ikimiz de NASA fonlarnda uslszlk yaplmadn biliyoruz. Bu odadaki tek yalanc sensin." Gabrielle kaslarnn gerildiini hissetti. Adam keskin ve kzgn baklar savuruyordu. Gabrielle arkasn dnp kamak istedi. Fze bilimiyyle uraan birine blf yapmaya altn. Ne bekliyordun ki? Ban yeniden dikmek iin kendini zorlad. Sahte bir gven ve aldrmazlk edasyla "Tek bildiim grdm sulayc belgeler" dedi. "Sizin ve bir bakasnn NASA fonlarnda uslszlk yaptnn kesin kant olan belgeler. Senatr bu akam buraya gelip soruturmada tek bana mcadele etmek yerine ortanzn ismini vermenizi teklif etmemi istedi. Senatre ansnz mahkemede denemeyi tercih ettiinizi syleyeceim. Mahkemeye bana anlattklarnz anlatabilirsiniz. Zimmetinize para geirmediinizi ve YGS yazlm hakknda yalan sylemediinizi." irkin bir tebessm etti. "Ama iki hafta nce verdiiniz o yanl basin konferansndan sonra, bundan phe ediyorum." 337 Topuklar stnde dnen Gabrielle, karanlk YGS boratuvarna yneldi. Harper yerine

belki de kendisinin hapsi boylayacan dnyordu. Gabrielle yryerek uzaklarken, ban dik tutuyor, Harper'n arkasndan seslenmesini bekliyordu. Sessizlik. Metal kaplar itip koridora karken, buradaki asansrlerin de lobidekiler gibi anahtar kartla alyor olmamasn diledi. Kaybetmiti. Elinden geleni yapt halde, Harper yemi yutmamt. Belki de YGS basin konferansnda doruyu sylyordu diye dnd. Arkasndaki metal kaplar hzla alrken, sesi koridorda yankland. Harper arkasndan, "Bayan Ashe," diye sesleniyordu. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmediime yemin ederim. Ben drst bir adamm!" Gabrielle kalbinin teklediini hissetti. Yrmeye devam etmek kendini zorlad. Umursamaz bir tavrla omzunu silkip yan gzle arkasna seslendi. "Ve basin konferansnda yalan sylediniz." Sessizlik. Gabrielle koridorda yrmeye devam etti. Harper, "Bekle!" diye seslendi. Solgun yzyle koarak yanna geldi. Sesini alaltarak, "u zimmete geirme meselesi," dedi. "Sanrm bana kimin tuzak kurduunu biliyorum." Olduu yerde kalan Gabrielle, onu doru duyup duymadn merak etti. Elinden geldiince yava ve kaytsz bir tavrla dnd. "Birinin size tuzak kurduuna inanmam m bekliyorsunuz?" Harper iini ekti. "Zimmete geirme konusunda hibir ey bilmiyorum, yemin ederim. Ama eer aleyhimde delil varsa..." "Ynla." Harper iini ekti. "O halde hepsi dzenlenmi. Gerek grldnde itibarm sarsmak iin. Ve bunu yapabilecek bir kii var." "Kim." Harper onun gzlerinin iine bakt. "Lawrence Ekstrom, benden nefret ediyor." Gabrielle afallamt. "NASA mdr m?" Harper keyifsizce ban sallad. "Basin konferansnda yalan sylemeye beni o zorlamt." 88 Aurora uann itki sistemi yar gle alyor olmasna ramen, Delta Gc gece semalarnda sesten kat hzl yol alyordu; satte iki bin milin stnde. Arkalarndaki Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar'nn titreimleri yolculua hipnotik bir ritim kazandryordu. Otuz metre aadaki okyanus ve yukar dnk on be metrelik kuyruklar, Aurora'nn arkasndaki uzun paralel sa yapraklarla souran vakumun hava evrisiyle lgnca alkalanyordu. Delta-Bir, SR-71 Blackbird'n emekliye ayrlma sebebi buydu diye dnd. Aurora, varln kimsenin bilmemesi gereken gizli bir uakt ama herkes biliyordu. Discovery Channel bile Aurora ile Nevada'da Groom Gl'nde yaplan deneyleri konu eden bir belgesel yaynlamt. Bu gvenlik szntlarna ta Los Angelas'tan duyulan "gk sarsntlarnn" m, Kuzey Denizi'ndeki petrol arama platformunda alan sondaj iisinin grg ahitliinin mi, yoksa Pentagon btesinin halka ak nshasndan Aurora'nn tanmn kartmayan ynetim gafnn m sebep olduunu kimse bilmiyordu. Fazla bir ey de fark etmiyordu. Sr aa kmt: ABD ordusunun elinde ses hznn alt katna kabilen bir uakvard ve bu izim tahtasnda deil, balarnn stndeki gklerdeydi. 339 Lockheed'in yapt Aurora, yass bir Amerikan futbol topuna benziyordu. Otuz metre uzunluunda ve on sekiz metre geniliindeki uan evresi, uzay mekiklerindekine benzer effaf termal demelerle ekillenmiti. Hz ise, temiz sv hidrojen yakarak, gkyznde srrn aa karan bir duman izi brakan Yksek Tazyikli Hava Dalga Motorlar Titreimi diye bilinen yeni bir itim sisteminin eseriydi. Bu yzden sadece geceleri uu yapyordu.

Bu gece Delta Gc okyanusun stnden eve giden uzun yolu, muazzam hzda kat etme lksn yayordu. Avlarna yetiip geeceklerdi. Delta Gc bu hzla bir saatten nce dou kylarna varp, avlar gelmeden iki saatlik uyku ekebileceini biliyordu. Sz konusu ua takip edip, drmek konusunu tartmlard, ama idareciyi hakl olarak olay radarn yakalanmasndan veya enkazn bulunmasyla alacak soruturmalardan ekinmiti. Idareci en iyisinin uan planland zere ini yapmasna izin vermek olduuna karar vermiti. Avlarnn nereye inmeye karar verdii anlaldktan sonra, Delta Gc devreye girecekti. Aurora ssz Labrador Denizi stnden uarken, Delta-Bir'in CrypTalk cihaz bir ar geldiini ikaz etti. Cevap verdi. Elektronik ses onlara, "Durum deiti;" diye bilgi verdi. "Rachel sexton ile dierleri ini yapmadan nce baka bir hedefiniz var." Baka bir hedef. Delta-Bir bunu hissedebiliyordu. Olaylar zlmeye balamt. Idarecinin gemisi baka bir yerinden su almaya balamt onlardan mmkn olduunca abuk yama yapmalarn istiyordu. Delta-Bir kendi kendine, eer Milne Buzul Katman'ndaki hedeflerimizi baaryla vurabilseydik gemi su almayacakt, dedi. Delta-Bir kendi pisliini temizlediini gayet iyi biliyordu. Idareci, "Drdnc biri devreye girdi," dedi. "Kim?" Bir sre sessiz kalan idareci, ardndan onlara ismi verdi. 340 adam akn gzlerle birbirlerine baktlar. ok iyi tandklar biriydi. Delta-Bir idarecinin sesinin bu kadar isteksiz gelmesine amamak gerek diye dnd. "Sfr-l diye tasarlanan bir operasyon iin, ceset saysyla hedef profiller fazla hzl artyordu. Idareci bu yeni ismi tam olarak nasl ve nerede yok edeceklerini anlatmaya hazrlanrken, sinirlerinin boaldini hissetti. Idareci, "Tehlikeler ciddi derecede artt," dedi. "Iyi dinleyin. Size bu talimatlar sadece bir kez vereceim." 89 Gney Maine'in stnde uan G4, Washington'a doru hzla yoluna devam ediyordu. Rachel Sexton gktann fzyon kabuunda neden yksek miktarda hidrojen iyonu bulunabileceine dair teorisini aklarken, Michael Tolland ile Corky, ona bakyorlard. "NASA'nn Plum Brook stasyonu denilen gizli bir deneme tesisi var." derken, bunlar sylediine kendisi de inanmyordu. Kurallar dnda gizli bilgileri paylamak hi yapmad bir eydi ama artlar dikkate aldnda, Tolland ile Corky'nin bunu bilmeye hakk vard. "Plum Brook NASA'nn en radikal yeni motor sistemleri iin bir test alan. Iki yl nce NASA'nn orda test ettii yeni bir tasarm hakknda zet rapor yazmtm. Genletirici dng motoru denilen bir ey." Corky pheli gzlerle ona bakt. "Genletiri dng motorlar hl teori aamasnda. Kt stnde. Kimsenin test ettii falan yok. Daha buna yllar var." Rachel ban iki yana sallad. "zgnm Corky. NASA'da prototipleri var. Test ediyorlar." 341 "Ne?" Corky kukuyla bakyordu. "GDM'ler, uzayda donan sv oksijen-hidrojenle alyor, bu yzden motorlar NASA iin deersiz. Yaktn donma sorununu zene kadar GDM yapmaya almayacaklarn sylemilerdi." "stesinden geldiler. Oksijenden kurtuldular, yar donmu hald saf hidrojen ieren bir eit kriyojenik yakt olan sv hidrojen karm kullanyorlar. ok gl ve temiz yanyor. Ayrca NASA Mars'a fze gnderecek olursa itki gcne alternatif gsteriliyor." Corky hayretle bakyordu. "Bu doru olamaz." Rachel, "Doru olsa iyi olur," dedi. "Bakan'a bu konu hakknda bir rapor yazmtm. Patronum ate pskryordu. nk NASA sv hidrojeen byk bir baar olarak halka duyurmak istiyordu. Pickering ise Beyaz Saray'n NASA'y sv hidrojen meselesini gizli tutmaya zorlamasn istemiti."

"Niye,?" Gereinden fazla srr aklamaya niyeti olmayan Rachel, "nemli deil," dedi. Asl gerek Pickering'in, ok az kiinin bildii artan bir milli gvenlik meselesi yznden sv hidrojen baarsn gizli tutmak istemesiydi. in'in Way teknolojisindeki ilerleyii. inliler, muhtemelen ou ABD dmanlarndan oluan zengin mterilere kiralamay dndkleri lmcl bir "kiralk" frlatma rampas gelitiriyorlard. ABD gvenliine olas etkileri korkuntu. Bereket versin ki UKO, in'in frlatma rampalar iin itici yakt modeli aradn biliyordu ve Pickering NASA'nn sv hidrojen yaktndan onlar haberdar etmek iin bir neden gremiyordu. Tedirgin grnen Tolland, "Yani" dedi. "NASA'nn saf hidrojenle alp, temiz yakan bir itki sistemine sahip olduunu sylyorsun." Rachel ban sallad. "Rakamlar bilmiyorum ama bu motorlarn egzoz ss daha nce gelitirilen her eyden yedi kat daha scak. NASA'dan her trden yeni jikle malzemesi gelitirmesini istiyorlar." Durdu. "Bu sv hidrojen motorlardan birinin arkasna yerletirilen byke bir ta, emsali 342 grlmemi bir syla kan hidrojen zengini egzoz ateiyle yanacaktr, fzyon kabuk elde edersiniz." Corky, "Ah yapma imdi!" dedi. "Sahte gktana geri mi dndk?" Tolland birden meraklanma benziyordu. "Aslnda bu fikir fena saylmaz.. Bu durum, kalk srasnda frlatma rampasndaki uzay mekiinin altna kaya paras yerletirmeye benziyor." Corky, "Tanrm beni kurtar," diye mrldand. "Salaklarla ayn uaktaym." Tolland, "Corky," dedi. "Varsaymda bulunursak, egzozlarn altna sktirilen bir ta, atmosferden den tala ayn yank zellikleri tayacak yle deil mi? Ayn ynde izikler ve ayn ters ak ergimi maddeler elde edersin." Corky homurdand. "Sanrm." "Ve Rachel'n temiz yanan hidrojen yakt geride hi kimyasal atk brakmaz. Sadece hidrojen. Fzyon kabukta fazla miktarda hidrojen iyonlar." Corky gzlerini devirdi. "Bak, bu GDM motorlarndan biri varsa ve sv hidrojenle alyorsa, sanrm bahsettiin ey mmkn. Ama son derece zorlama." Tolland, "Neden?" diye sordu. Ilem olduka basit grnyor." Rachel ban sallad. "Tek ihtiyacn olan ey 190 milyon yanda fosillemi bir ta. Sv hidrojen motorunun egzoz ateinde yak ve buzun altna gm. Hemen gkta olsun." Corky, "Bir turisti belki kandrrsn ama bir NASA bilim adamn asla" diye patlad. "Gkkumlarn hl aklayamadnz!" Rachel, Corky'nin gkkumlarnn oluumunu aklamasn hatrlamaya alt. "Gkkumlarnn uzaydaki hzl snma ve souma olaylarnn sonucunda olutuunu sylemitin, yle deil mi?" Corky iini ekti. "Gkkumlar, bir ta uzayda donup aniden ksmi erime aamasnda ar sennca oluurlar -1550 derece civarnda. Sonra 343 tan yeniden soumas gerekir, ok abuk, gkkumlarnn iindeki cepleri bylece katlar." Tolland, arkadan inceledi. We bu ilem yeryznde gerekleemez mi?" Corky, "mkn yok," dedi. "Bu gezegende bylesi hzl deiimlere sebep olacak s farkllklar yok. Burda nkleer s ve uzayn mutlak sfrndan(-273) bahsediyoruz. Bu arlklar yeryznde yok." Rachel bunu dnd. "En azndan doal olarak." Corky, ona dnd. "Bu ne anlama geliyor?" Rachel, "Neden stma ve soutma burda, yeryznde gereklemi olmasn?" ive sordu, "Ta sv hidrojen motorla yaklp, sonra hzla kriyojenik dondurucuda soutulmu olabilir." Corky bakakalmt. "Yapay gkkumlar m?"

"Bir fikir." Elindeki gkta rneini gsteren Corky, "Sama bir fikir," diye karlk verdi. "Unuttun galiba. Bu gkkumlarnn 190 milyon ylla tarihlendirildii inkar edilemez." Artk stnlk taslayan bir sesle konuuyordu. "Bir eyi ok iyi biliyorum Bayan Sexton. 190 milyon yl nce kimse hidrojen motorlarla kriyojenik soutucular kullanmyordu." Tolland, gkkumu veya deil, ispatlar ryor, diye dnd. Rachel'n fzyon kabukla ilgili son iddialaryla hayli tedirgin bir halde, dakikalardr sessizliini koruyordu. Hipotezi sersemletecek kadar cretkr olmasna ramen, yeni kaplar am ve Tolland' farkl ynde dnmeye sevk etmiti. Fzyon kabuk aklanabiliyorsa... bu baka hangi ihtimalleri beraber getirir? Yannda oturan Rachel, "Konumuyorsun," dedi. Tolland gz ucuyla ona bakt. Uan lo nda bir an iin, Rachel'in gzlerindeki yumuaklkta Celia'y grd. Hatralarndan syrlarak bitkinlikle iini ekti. "Ah, ben dnyordum..." Glmsedi. "Gktalarn m?" "Baka?" "Geriye ne kaldn bulmak iin tm verilerin stnden mi geiyorsun." "Onun gibi bir ey." "Fikrin var m?" "Saylmaz. Buzun altndaki o yerletirme boluunu kefetmekle ne kadar verinin pe gittiini dnmek canm skyor." Rachel, "Hiyerarik ispatlar, iskambil kdndan ev gibidir," dedi. "Ilk nermeyi ekip aldnda, her ey sallanr. Gktann bulunduu yer ilk nermeydi." "Bence de. "Milne'e ilk geldiimde, mdr bana gktann el dememi yz yllk bir buzun iinde bulunduunu ve blgede rastlanan tm talardan daha youn olduunu sylemiti. Tm bunlar tan uzaydan geldinn ispat olarak kabul ettim," "Sen ve bizler." "Orta seviyedeki nikel ierii, ikna edici olmasna ramen, grne gre balayc deil." Yanlarnda oturup, onlar dinledii anlalan Corky, "Ama yakn," "Ama tam deil." Corky isteksizce ban sallayarak kabul etti. Tolland, "Ve," dedi. "Bu daha nce hi grlmemi uzay bcekleri, hayret verecek kadar tuhaf olmasna karn, gerekte ok eski derin deniz kabuklular alabilirler." Rachel ban sallad. We imdi de fzyon kabuk..." 345 Corky'ye bir bak frlatan Tolland, "Bunu sylemekten nefret ediyorum ama elimizde olumludan ok olumsuz ispat var gibi hissetmeye balyorum," dedi. Corky, "Bilimin nsezilerle ilgisi yoktur," dedi. "Kantlarla ilgillidir. Bu tataki gkkumlar muhakkak ki meteorik. Karlatmz her eyin son derece rahatszlk verici olduu konusunda size katlyorum ama bu gkkumlarn grmezden gelemeyiz. Lehteki ispatlar kati ama aleyhteki ispatlar tesadfi." Rachel yzn buruturdu. "Peki bu bizi nereye gtrr?" Corky, "Hibir yere," dedi. "Gkkumlar, elimizde bir gkta olduunu kantlyor. Tek soru, birinin onu neden buzun altna yerletirdii." Tolland, arkadann yrtt manta inanmak istedi ama bir eyler yanl geliyordu. Corky, "Sen ikna olmua benzemiyorsun Mike," dedi. Tolland, arkadana akn bir ifadeyle bakarak iini ekti. "Bilmiyorum. te iki fena deildi Corky. Ama imdi te bire indik. Bir eyleri atlyormuuz gibime geliyor." 90 Gznn nne Amerikan hapishane hcresini getirince ii rperen Chris Harper, yakalandm, diye dnd. Senatr Sexton YGS yazlm hakknda yalan sylediimi biliyor.

YGS blm mdr, Gabrielle Ashe'i yeniden ofsine gtrp kapy kapatrken, NASA mdrne duyduu nefretin bir anda arttn hissetti. Harper bu akam, mdrn yalanlarnn nereye kadar uzadn grmt. Harper', YGS yazlmnn dzeltildii yalann sylemeye mecbur ederek, onun korkakla kaplp takmdan kmaya karar verme ihtimaline kar kendini garantiye almt. 346 Harper, zimmete geirme kantlar, diye dnd. antaj. ok sinsi. Hereyin tesinde, Amerikan uzay tarihindeki en byk an glgelemeye alan bir kasa hrszna kim inanrd? Harper, NASA mdrnn Amerikan uzay dairesini korumak iin neler yapabileceine zaten ahit olmutu ve imdi fosil ieren gktann duyurulmasyla menfaatleri zirveye vurmutu. Harper birka saniye boyunca, zerinde YGS uydusunun kk bir modeli -yansma kalkanlarnn arkasnda pek ok anten ve lens bulunan silindirik prizma- duran geni masann etrafnda adm att. Gabrielle durmutu, siyah gzleriyle izliyor, bekliyordu. Harper'n mide bulants ona o mehur basn konferansnda kendini nasl hissettiini hatrlatt. O gece kt bir gsteri sergilemi ve herkes bu konuda onu sorguya ekmiti. Tekrar yalan sylemek, o gece hasta olduunu ve kendinde olmadn sylemek zorunda kalmt. I arkadalaryla basin cansz performansn nemsemeyip bir sre sonra unutmutu. imdi yalan bir kez daha peine dmt. Gabrielle Ashe'in ifadesi yumuamt. "Bay Harper, mdr dman edinmiken gl bir mttefike ihtiyacnz olacak. Bu noktada Senatr Sexton, sizin tek dostunuz olabilir. YGS yazlm yalanyla balayalm. Bana neler olduunu anlatn." Harper iini ekti. Gerei aklama vaktinin geldiini biliyordu. "Gerei ilk bata sylemeliydim! "YGS baaryla frlatlmt," diye balad. "Uydu, planland gibi kutupsal yrngeye mkemmel biimde oturdu." Gabrielle Ashe sklm gibiydi. Tm bunlar bildii belli oluyordu. "Devam edin." "Skntlar bunun ardndan balad. Buzdak younluk anomalilerini aratrmaya balamak istediimizde, uydudaki anomali yazlm almad." "Ha... hah." Harper imdi daha hzl konuuyordu. "Yazlmn, hzla binlerce dnm veri alann incelemesi ve normal younluk aral dnda kalan ksmlarn bulmas gerekiyordu. Yazlm ilk bata buzdaki yumuak noktalar -kresel snma indikatrleri- aryordu ama baka younluk aykrlklarna rastlarsa, bunlar da iaretleyecekti. Plan, YGS'nin birka haftada Kuzey Kutup Dairesi'ni taramas ve kresel snmay lmekte kullanabileceimiz anomalileri belirlemesiydi." Gabrielle, "Ama yazlm almaynca YGS ie yaramad," dedi. "Kusurlu noktalar tespit etmek iin NASA'nn Kuzey Kutbu'ndan alnan grntleri santim santim elde incelemesi gerekti." Programlama hatasn adeta bir kez daha yaayan Harper ban sallad. "On yllar alacakt. Felaket bir durumdu. Benim programmdaki hata yznden YGS deerini yitirmiti. Yaklaan seimler ve SenatrSexton'n NASA'y bunca eletirmesi..." ini ekti. "Hatanz NASA ve Bakan iin bir felaket oldu." "Daha kt bir zamanda olamazd. Mdrn beynine kan srad. Bir sonra frlatlan mekikle sorunu gidereceim konusunda ona sz verdim. YGS yazlm sistemini barndran ipi deitirmekten ibaretti. ok geti. Bana sresiz ev izni verdi, ama aslna bakarsan kovulmutum. Iki ay nceydi." "Ama yine de iki hafta nce televizyonda bir iyiletirme yaptnz duyurdunuz." Harper kendini koyvermiti. "Korkun bir hata. O gn mdr telefon etti. Bir gelime olduunu, kendimi affettirebileceimi syledi. Derhal ofise gelip onunla grtm. Bir basin konferans dzenleyip herkese YGS yazlmn altrmann yolunu bulduumu ve birka haftaya kadar veri almaya balayacamz sylememi istedi. Bunu bana sonra aklayacakt." "Ve siz de kabul ettiniz."

348 "Hayr reddettim! Ama bir saat sonra mdr ofisime geri geldi; yannda Beyaz Saray badanmanyla birlikte!" "Ne!" Gabrielle buna olduka armt. "Marjorie Tench mi?" Ban sallayan Harper, korkun bir yaratk, diye dnd. "O ve mdrle beni karlarna alp yaptm hatann nerdeyse NASA'yla Bakan' tam bir ykmn eiine getirdiini sylediler. Bayan Tench, bana, senatrn NASA'y zelletirme planlarndan bahsetti. Bakan ve uzay dairesinin dt durumu dzeltmemin boynumun borcu olduunu, sonra da bana bunu nasl yapacam anlatt." Gabrielle ne doru eildi. "Devam edin." Marjorie Tench, bana, Beyaz Saray'n elinde, Milne Buzul Katman'na gml dev bir gkta bulunduuna dair jeolojik kantlar olduunu anlatt. imdiye dek rastlananlarn en by. Bu byklkte bir gkta NASA iin byk bir bulu olacakt." Gabrielle afallam gibiydi. "Bir saniye, yani YGS kefetmeden nce birisinin gktan zaten bildiini mi sylyorsunuz?" "Evet,YGS'nin keifle hibir ilgisi yok. Mdr, gktann varln biliyordu. Bana koordinatlar verdi v YGS'yi buz katmanna evirerek,kefi YGS yapm gibi gstermemi istedi." "aka yapyorsunuz." "Aldatmacaya ortak olmam istediklerinde benim verdiim tepki de bu oldu. Gktann orda olduunu masl rendiklerini bana sylemeyi reddettiler. Bayan Tench bunun nemli olmad ve YGS fiyaskomu telafi etmemin en iyi yolunun bu olduu konusunda srar etti. YGS uydusu gktann yerini tespit etmi gibi yaparsam, NASA, YGS'yi ok gerekli bir NASA baars olarak gsterebilecek ve seimlerden nce Bakan'a destek olacakt." Gabrielle'in dili tutulmutu. "Ve elbette, YGS anomali tespit yazlmnn iler durumda olduunu duyurmadan, YGS'nin bir gkta bulduunu iddia edemezdiniz." 349 Harper ban sallad. "Bu yzden basin konferans bir yaland. Bunu yapmaya mecbur brakldm. Tench ve mdr ok acmaszdlar. Herkesi hayal krklna uratacam sylediler. Bakan YGS Projesi'ne fon salamt, NASA bu i iin yllar harcamt ve ben bir programlama hatasyla her eyi berbat etmitim." "Bylece yardm etmeyi kabul ettiniz." "Baka seeneim yoktu. Bunu yapmasaydm kariyerim sona erecekti. Ve iin gerei u ki, yazlm yzme gzme bulatrmasaydm, YGS o gktan bulabilecekti. Bu yzden kk bir yalan gibime geldi. Birka ay sonra uzay mekii frlatldnda yazlm zaten dzeltilecekti, ben sadece bunu biraz daha erken duyurmu oluyorum, diye dndm." Gabrielle hafife slk ald. "Meteorik frsattan yararlanmak iin kk bir yalan." Harper bundan bahsederken midesi bulanyordu. "Bylece... yaptm. Mdrn emirlerine uyarak bir basin konferans dzenleyip anomali tespit yazlmn altrmay baardm duyurdum. Birka gn bekledikten sonra YGS'yi mdrn verdii koordinatlara evirdim. Sonra, komuta zincirine uygun olarak YGS direktrn aradm ve YGS'nin Milne Buzul Katman'nda kat bir younluk anomalisi tespit ettiini syledim. Ona koordinatlar verip anomalinin gkta olabilecek kadar youn grndn syledim. Heyecana kaplan NASA baz nveler kartmak iin Milne'e kk bir ekip gnderdi. Operasyon bundan sonra ok gizli yrtld." "O zaman, bu akama kadar gktanda fosler bulunduunu bilmiyordunuz?" "Burdaki kimse bilmiyordu. Hepimiz ok olduk. imdi herkes dnya d biyolojik yaam kantlar bulduum iin bana kahraman diyor ve ben ne diyeceimi bilemiyorum." Harper' siyah gzleriyle inceleyen Gabrielle bir sre sessiz kald. "Ama buzdaki gktan YGS tespit etmediyse, mdr orda olduunu nerden biliyordu?" 350 "Onu baka biri buldu." "Baka biri mi? Kim?"

Harper iini ekti. "Charles Brophy adl Kanadal bir jeolog; Ellesmere Adas'ndaki bir aratrmac. Buzdaki dev gktan tesadfen kefettii srada, Milne Buzul Katman'nda jeolojik buz sondalamas yapyormu. Telsizle bildirdi ve NASA telsiz konumasn yakalad." Gabrielle bakakalmt. "Peki ama bu Kanadal,,kefin butn kayman NASA'nn yemesine ses kartmyor mu?" Ii rperen Harper, "Hayr," dedi. "Anlalaca zere, ld." 91 Michael Tolland gzlerini kapatp, G4 uak motorunun vnlamasn dinledi. Washington'a varana dek, gktan daha fazla dnmemeye karar vermiti. Corky'ye gre gkkumlar kesin kantt; Milne Buzul Katman'ndaki ta ancak bir gkta olabilirdi. Rachel yere indiklerinde William Pickering'e verecek kesin bir cevabnn olmasn diliyordu ama fikir denemeleri gkkumlar yznden kmaza girmiti. Ispatlar ne kadar phheli grnrse grnsn, gkta gerek gibi grnyordu. yle olsun. Rachel okyanusta yaad travma yznden sarslmti, yine de Tolland, onun kendini abuk toparlayna hayran kalmt. imdi Rachel tm dikkatini elindeki meseleye vermiti. Gktanin maskesini drecek veya doruluunu kantlayacak bir yol bulmak ve onlar kimin ldrmeye altn belirlemek. Rachel yolculuun ounu, Tolland'n yanndaki koltukta geirmiti. Yorucu artlara ramen Rachel'la konumay elenceli buluyordu. Birka dakika nce Rachel tuvalete gidince, Tolland, onun yannda oturmasn zlediine amt. Bir kadnn varln zlemeyeli ne kadar olduunu dnd; Celia'dan baka bir kadn. 351 "Bay Tolland" Tolland ban kaldrp bakt. Pilot ban kabinden ieri uzatmt. "Geminizin telefon kapsama alanna girdiimizde size bildirmemizi istemitiniz. Isterseniz balant kurabilirim." "Teekkrler." Tolland koridora kt. Tolland, pilot kabinnden mrettebatn arad. Bir iki gn daha gelmeyeceinden onlar haberdar etmek istiyordu. Elbette nasl bir derdin iinde olduunu onlara anlatmaya niyeti yoktu. Telefon birka kez ald. Geminin SHINCOM 2100 haberleme sisteminin telefona cevap vermesi Tolland' artmt. Her zamanki profesyonel karlama mesaj deil, Tolland'n ekibinden grltc biri cevap veriyordu, geminin soytars. Ses, "Haya, haya, buras Goya," dedi. "zgnz, u anda kimse burda deil, hepimiz ok byk bitler tarafndan karldk! Dorusu, Mike'in byk gecesini kutlamak iin kyya ktk. Tanrm, ok gururluyuz! isminizi ve numaranz brakabilirsiniz, belki yarn ayldmz zaman arayabiliriz. Ciao! ET'ye gidiyoruz!" Mrettebatn imdiden zleyen Tolland gld. Basin konferansn seyrettikleri anlalyordu. Kyya kmalarna memnun olmutu; Bakan aradnda onlar aniden brakmt ve denizde ok uygunsuz bir yerde duruyorlard. Mesajda herkesin kyya ktn syledii halde Tolland gemiyi yalnz brakmayacaklarn dnyordu, zellikle de u anda demirli bulunduu gl akntlarn getii yerde. Tolland, kendisine braktklar dahili sesli mesajlar dinlemek iin saysal ifreyi girdi. Sadece bir kez bipledi. Bir mesaj. Ayn yaygarac mrettebatn sesiydi. 352 "Selam Mike, ne gsteriydi ama! Bunu dinliyorsan, herhalde u anda haval Beyaz Saray partilerinden birinde mesajlarn dinleyip, bizim hangi cehennemde olduumuzu merak ediyorsundur. Gemiyi terk ettiimiz iin zgnm dostum, ama bu yle basit bir kutlama gecesi deildi. Merak etme ok iyi demirledik ve verandann n ak braktk. Iten ie korsanlar karsn da, NBC sana u yeni tekneyi alsn istiyoruz! aka yapyorum! Meraklanma, Xavia gemide kalp kaleyi korumay kabul etti. Bir avu sarho balkyla parti yapmaktansa, yalnz kalmay tercih ettiini syledi. Buna inanabiliyor musun?"

Birinin gemide kaldn duyunca ii rahatlayan Tolland kendi kendine gld. Xavia mesuliyet sahibi biriydi, partilere gre biri deildi. Sayg duyulan bir deniz jeologu olan Xavia, aklna geleni sylemekle tannyordu. Mesaj, "Her neyse Mike," diye devam etti. "Bu gece inanlmazd. Bilim adam olmakla gurur duyuyorsundur, ha? Herkes bunun NASA iin ne kadar iyi olduundan bahsediyor. NASA'y bo ver. Bu bizim iin ok daha iyi oldu! Amazing Seas izlenme oran bu akam birka milyon puan yukar frlamtr. Sen bir yldzsn adamm. Gerek bir yldz. Tebrikler. Mkemmel i kardn." Hattan ksk konuma sesleri geldi. Sonra ses tekrar duyuldu. "Ah, evet, Xavia'dan bahsetmiken, sana bir eletiride bulunmak istiyor. Veriyorum." Makinede Xavia'nn tiz sesi duyuldu. "Mike, ben Xavia, sen bir ilahsn. Ve seni ok sevdiim iin bu Nuh tufanndan kalma enkazna dadlk yapmay kabul ediyorum. Her neyse, gemiye bebek bakcl yapmann yan sra, mrettebat benden gemi kalta olarak, senin ukala bir herife dnmemen iin tm gcm kullanmam istedi, ki sanrm bu akamdan sonra biraz zor olacana inanyorum, ama belgeselinde bir gaf yaptn ilk syleyen ben olmak istedim. 353 Evet, beni duydun. Ender rastlanan bir Michael Tolland hyarl. Merak etme, dnyada bunu fark edecek k'i vardr, hepsi de espri anlay olmayan, fil hafzal deniz jeologlar. Benim gibi. Ama biz jeologlar iin ne derler bilirsin: her zaman kusur ararlar!" Gld. "Her neyse, nemli deil, gkta petrolojisiyle ilgili ufak bir nokta. Geceni berbat etmek iin sylyorum. Bununla ilgili bir iki telefon gelebilir, o yzden aslnda hepimizin yle olduunu bildii bir moron gibi cevap vermemen iin seni nceden bilgilendireyim." Tekrar gld. "Her neyse, pek parti merakls olmadm iin gemide kalyorum. Zahmet edip de beni arama; makineye balamak zorundaym, nk btn akam boyunca lanet olas gazeteciler arayp durdu. Sp batrmana ramen, bu akam gerek bir yldzdn. Her neyse, geri geldiinde sana bununla ilgili aklama yaparm. Ciao." Hatta ses kesildi. Michael Tolland kalarn att. Belgeselimdeki bir hata m? Rachel Sexton G4'n tuvaletinde durmu, aynada kendine bakyordu. Solgun grndn dnd ve sandndan daha hastalkl. Bu akam yaad korku ondan ok ey alp gtrmt. Titremesinin gemesine veya bir okyanus kysna gitmesine daha ne kadar kaldn dnd. beresini karp salarn at. Daha iyi, diye dnd, imdi biraz daha kendi gibi hissediyordu. Kendi gzlerinin iine bakan Rachel, derin bir bitkinlik hissetti. Ama ardnda zm grebiliyordu. Bunun annesinden kaldn biliyordu. Kimse sana ne yapacan ve yapamayacan sylemez. Rachel, annesinin bu akam olanlar grp grmediini merak etti. Birileri beni ldrmeye alt anne. Birileri hepimizi ldrmeye alt... Rachel'n zihninden, son birka saattir olduu gibi yine isimler geti. 354 Lawrence Ekstrom... Marjorie Tench... Bakan Zach Herney. Hepsinin de birer nedeni vard. Ve daha da korkuncu, hepsinin bunu yapma imkan. Rachel kendi kendine, Bakan iin iinde deil, dedi. Babasndan daha ok sayg duyduu Bakan'n bu esrarl olayda masum bir izleyici olrnas umudunu gdyordu. Hl hibir ey bilmiyoruz. Kim olduunu... eerleri... ve nedenini. William Pickering iin cevaplar bulmak istiyordu ama u ana kadar tek yapabildii daha fazla soru retmekti. Rachel tuvaletten ktnda, Michael Tolland' koltuunda gremeyince ard. Corky yan tarafta ekerleme yapyordu. Rachel etrafna baknrken, Michael, pilot kabininden kt. Gzleri endieyle bymt. Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. Telefon mesajn ona anlatrken Tolland'n sesi skknd. Belgeselde birhata m? Rachel, Tolland'n ar tepki gsterdiini dnd.

"Belki de bir ey deildir. Hatann ne olduunu tam manasyla sylemedi mi?" "Gkta petrolojisiyle ilgili bir eymi." "Kaya yaps m?" "Evet. Hatay sadece birka jeolog fark edebilirmi. Kulaa yle geliyor ki, yaptm hata her neyse, gktann yapsyla ilgili." Hzla derin bir nefes alan Rachel imdi anlyordu. "Gkkumlar m?" "Bilmiyorum, ama ok byk tesadf olur." Rachel, ona katlyordu. Gkkumlar, NASA'nn bunun gerek bir gkta olduu iddiasn destekler, geri kalan tek kantt. Corky gzlerini ovuturarak yanlarna geldi. "Neler oluyor?" Tolland, ona olanlar anlatt. Ban iki yana sallayan Corky, yzn buruturdu. "Gkkumlaryla ilgili bir sorun deildir Mike. Olamaz. Verilerin hepsi NASA'dan geldi. Benden deil. Kusursuzdu." 355 "Baka nasl bir petrolojik hata yapm olabilirim?" "Kim bilir? Ayrca, deniz jeologlar gkkumlar hakknda ne bilir?" "Hibir fikrim yok ama ok zeki biridir." Rachel, "Bu artlarda," dedi. "Sanrm Direktr Pickering'le konumadan nce bu kadnla konumalyz." Tolland omuzlarn silkti. "Drt kere aradm. Hepsinde de telesekreter devreye girdi. Herhalde imdi su laboratuvarndadr ve hibir ey duymuyordur. Yarn sabaha kadar mesajlarm alamaz." Tolland durup saatine bakt. "Ama..." "Ama ne'?" Tolland dikkatle ona bakt. "Sence patronundan nce Xavia'yla konumamz ne kadar nemli?" Rachel, "Eer gkkumlaryla ilgili syleyecek bir eyi varsa, bence ok kritik," dedi. "Mike, u anda elimizde her trl elikili veri var. William Pickering ak cevaplar duymaya alkn biridir. Onunla grtmzde, harekete geebilmesi iin elle tutulur bir ey sunmak istiyorum." "O halde yolda inmemiz gerekecek." Rachel biraz ge kavramt. "Gemiye mi?" "New Jersey aklarnda. Washington'a giderken tam yolumuzun stnde. Xavia'yla konuup ne bildiini renelim. Corky'de hl bir gkta rnei var ve eer Xavia jeolojik testler yapmak isterse gemide ok iyi donanml bir laboratuvar var. Sanrm kesin cevaplar almamz bir saati gemez." Rachel i skntsnn arttn hissetti. Okyanusa bu kadar abuk geri dnmek dncesi sinirlerini bozmutu. Ihtimali aklna getirince kararn verdi ve kesin cevaplar, diye dnd. Pickering kesin cevaplar isteyecek. 356 92 Delta-Bir ayaklarnn yeniden karaya bastna seviniyordu. Aurora ua yar gte gitmesine ve dolambal bir ukyanus rotas izlemesine ramen, yolculuunu iki saatten az bir zamanda tamamlam ve Delta Gc'ne, idarecinin talep ettii fazladan cinayete hazrlanp pozisyon almalar iin olanak salanmt. imdi D.C. yaknlarndaki zel askeri havaalan pistinde Aurora'y geride brakan Delta Gc, yeni nakil aracna biniyordu. Onlar bir OH58D Kiowa Warrior helikopter bekliyordu. Delta-Bir, idareci yine en iyisini ayarlam, diye dnd. Ilk bata hafif keif helikopteri olarak tasarlanan Kiowa Warrior, ordunun yeni nesil saldr helikopterini meydana getirecek ekilde "geniletilmi ve gelitirilmiti". Kiowa, lazer hedef iaretleme/mesafe lme cihaznn, Havadan Havaya Stinger fzeleri ve AGM-1148 Hellfire Fze sistemi gibi lazer gdml isabetli silahlara otonom iaretleme salad kzltesi termal grntleme yeteneine sahipti. Yksek sratli digital bir sinyal ilemcisi, ayn anda alt hedefe kadar farkl hedeflerin izini

srebiliyordu. Kiowa'y yakndan gren ok az dman, hayatta kalp da hikayesini anlatabilmiti. Delta-Bir, Kiowa'nn pilot koltuuna oturup kemerini balarken tandk bir gllk hissine kapld. Bu arata eitim alm ve kez gizl operasyonlara umutu. Elbette daha nce hi tannm Amerikal bir yetkilinin peine dmemiti. Itiraf etmesi gerekirdi ki, Kiowa bu i iin mkemmel bir hava tatyd. Rolls-Royce Allison motorlar ve ikiz yar sert pervane kanatlar "sessiz uu" yapabilmesine olanak tanyordu. Bu da balarnn stne gelene kadar karadaki hedeflerin helikopter sesini duyamayacaklar anlamna geliyordu. 357 Ayrca klarn amadan kr uu yapabilme imknna sahip olduu ve dz siyaha boyanan helikopterin kuyruunda yanstmal saylar yazmad iin, hedefin radar olmad mddete helikopteri geirmesi mmkn deildi. Sessiz siyah helikopterler. Komplo teorisyenleri bu konuda lgnca savlar ortaya atyorlard. Bazlar sessiz siyah helikopter saldrlarnn, Birlemi Milletler'in yetkilendirdii "Yeni Dnya Dzeni Nazileri'nin" kant olduunu iddia ediyordu. Bazlarysa helikopterlerin sessiz uzayl aralar olduklarn. Geceleri Kiowa'lar kol uuunda grenlerse, daha byk bir hava aracnn seyir klarn grdkleri yanlgsna dyorlard; dikey uu yapabilen bir uan daire. Bu da yanlt. Ama yanlsamalar ordunun houna gidiyordu. Delta-Bir yakn zaman nce gizli bir grevde, ok gizli yeni bir ABD askeri teknolojisiyle silahlandrlm Kiowa kullanmt; S&M(smoke and mirrors) isimli holografik silah. Sadomazoizm kelimesini artrmasna ramen, "yalanc eko" kelimelerini ifade ediyordu. Dman topraklar stndeki gkyzne "yanstlan" holografik grntler. Kiowa, S&M teknolojisini dman uaksavar ssnn stnde ABD uak hologramlar yanstmak iin kullanyordu. Panie kaplan uaksavar nianclar tepelerinde dolaan hayaletlere lgnca ate ediyorlard. Cephane tkendiinde, Birleik Devletler asl kozunu gnderiyordu. Delta-Bir ile adamlar pistten havalanrken, kulaklarnda hl idarecinin szleri nlyordu. Baka bir hedefniz var. Yeni hedeflerinin kimlii dikkate alndnda, durumu fazlasyla hafife alan bir ifadeydi. Yine Delta-Bir kendine, sorgulayacak konumda olmadn hatrlatt. Takmna bir emir verilmiti ve aldklar talimatlar uygun biimde yerine getireceklerdi; bu yntem her ne kadarartc olsa da. Umarm idareci bunun doru hareket olduundan emindir. Kiowa pistten havalanrken, Delta-Bir gneybatya yneldi. FDR Ant'n daha nce iki kez grmt ama bu gece ilk defa havadan grecekti. 93 "Bu gktan aslnda Kanada'l bir jeolog mu buldu?" Gabrielle Ashe gen programc Chris Harper'a hayretle bakyordu. "Ve bu Kanada'l imdi ld m?" Harper kederle ban sallad. Gabrielle, "Ne zamandr bunu biliyorsunuz?" diye sordu. "Birka haftadr. Mdrle Marjorie Tench, beni basin konferansinda yalan sylemeye mecbur braktktan sonra szmden dnemeyeceimi biliyorlard. Gktann gerekte nasl bulunduunu bana anlattlar." Gktan bulan KYYT deil! Tm bu bilgilerin nereye varacana dair Gabrielle'n hibir fikri yoktu ama bir rezalet kartaca ortadayd. Tench iin kt haber, senatr iinse iyi haber anlamna geliyordu. imdi can skkn grnen Harper, "Dediim gibi;" dedi. "Gktann asl kefedilme ekli, yakalanan bir telsiz konumas. INSPIRE denilen bir programdan haberin var m? Interaktif NASA Uzay Fizii yonosfer radyo Deneyleri." Gabrielle bunu duyduunu hayal meyal hatrlyordu. Harper, "Esas itibariyle, Kuzey Kutbu yaknlarnda yer seslerini -huzey klarnn

plazma dalga emisyonlar, yldrm frtnalarnn geni bant vurulan, bu gibi eylerdinleyen ok dk frekansl radyo alclar," dedi. 359 "Peki." "INSPIRE telsiz alclarndan biri, birka hafta nce Ellesmere Adas'ndan parazitli bir yayn yakalad. Kanadal bir jeolog ok dk frekanstan yardm istiyordu." Harper durdu. "Dorusu, frekans o kadar dkt ki, NASA'nn VLF alclarndan baka kimse duymamtr, Kanadalnn uzun dalga yaptn dndk." "Anlamadm?" "Telsiz iletisini azami mesafeye ulatrmak iin mmkn olan en dk frekansta yayn yapmak. Unutmamak lazm ki ok icra bir yerdeydi, standart frekanstaki bir ileti, duyulabilecei kadar uzaa gitmeyebilir." "Mesajda ne diyordu?" "Ileti ksayd. Kanadal, Milne Buzul Katman'nda sondalama yaparken, buza gml ar youn bir anomali tespit ettiini, gkta olabileceinden phelendiini ve lmler yaparken frtnaya yakalandn sylyordu. Koordinatlarn vererek, frtnadan kurtarlmasn isteyerek telsizini kapatt. NASA'nn en yakn dinleme istasyonu onu kurtarmak iin Thule'dan bir kurtarma ua gnderdi. Saatlerce aradktan sonra onu, rotasnn kilometrelerce uzandaki bir buzul yarnn dibind kza ve kpekleriyle birlikte l olarak buldular. Anlald kadaryla frtnadan kamaya alm, yolundan sapp buzul yarndan dmt." Duyduklarn dnen Gabrielle'n merak kabarmt. "Ve bylece NASA baka kimsenin bilmedii bir gktan renmi oldu." "Kesinlikle. Ve tuhaftr ki, eer yazlmm doru alsayd, KKYT uydusu ayn gktan tespit edebilirdi; Kanadaldan bir hafta nce." Bu rastlant Gabrielle' tereddde drmt. " yz yldr gml duran bir gkta, ayn hafta iinde iki kere mi kefedildi yani?" "Biliyorum. Biraz tuhaf, ama bilim byledir ite. Ya ktlk ekersin ya da bayram yaparsn. Konu u ki, mdr gktann bizim kefimiz olmas gerektiine inanyordu, yani iimi dzgn yapsaydm yle olacakt. 360 Bana Kanadal ld iin, KYYT'yi SOS mesajnda verdii koordinatlara evirirsem kimsenin farkna varmayacan syledi. Bundan sonra gktan biz kefetmiiz gibi yapacaktm ve utan verici baarszl bir nebze telafi etmi olacaktk." "Ve siz de bunu yaptnz." "Sylediim gibi, baka ansm yoktu. Uydunun baarsz olmasnn sebebi bendim." Durdu. "Ama bu akam Bakan'n basin konferansn ve kefetmi gibi yaptm gktanda fosiller bulunduunu duyduumda..." "ardnz." "Daha dorusu azm ak kald." "sizce mdr KYYT bulmu gibi yapmanz istemeden nce, gktanda fosil bulunduunu biliyor muydu?" "Hi ihtimal vermiyorum. NASA oraya ilk ekibi gnderinceye kadar gkta goml olduu yerde el demeden duruyordu. Tahminimce, nve karmak ve X-nlarn ekmek iin oraya bir ekip gnderene kadar NASA'nn ne bulduu hakknda tam bir fikri yoktu. KYYT hakknda yalan sylememi istediler, nk byk bir gktayla orta karar bir baar kazanacaklarn dndler. Ama oraya vardktan sonra, aslnda ne byk bir bulu olduunun farkna vardlar." Gabrielle heyecandan sk nefes alyordu. "Dr. Harper, NASA ile Beyaz Saray'n sizi KYYT yazlm konusunda yalan sylemeye zorladna dair ifade verir misiniz?" "Bilmiyorum." Harper korkmua benziyordu. "Bunun NASA'ya nasl bir zarar vereceini tahmin edemiyorum... bu kefe." "Dr. Harper, nasl bulunursa bulunsun bu gktann harika bir keif olduunu ikimiz de biliyoruz. Burdaki asl nokta, sizin Amerikan halkna yalan sylemi olmanz. KYYT'nin

aslnda NASA'nn syledii ey olmadn bilmeye haklar var." "Bilmiyorum. Ben mdr nemsemiyorum ama i arkadalarm... Onlar iyi insanlar." 361 "Ve aldatldklarn bilmeye haklar var." "Peki ya u bana ynelik usulszlk sulamas?" Kendi oyununu neredeyse unutmu olan Gabrielle, "Bunu aklnzdan kartabilirsiniz," dedi. "Senatre zimmete geirmeyle ilgili hibir ey bilmediinizi syleyeceim. Bunun bir eit kendini garantiye alma yntemi olduu anlalyor. KYYT konusunda aznz sk tutmanz iitt mdrn hazrlad bir oyun." "Senatr beni koruyabilir mi?" "Kesinlikle. Siz yanl bir ey yapmadnz. Sadece emirlere uyuyordunuz. Ayrca az nce Kanadalyla ilgili verdiiniz bilgilerden sonra sorn usulszlk meselesini gndeme bile getireceini sanmyorum. Herhalde sadece NASA'nn KYYT ve gktayla ilgili verdii yanl bilgiler zerine younlarz. Senatr, Kanadalyla ilgili bilgileri akladktan sonra, mdr yalanlaryla sizi lekelemeye cesaret bile edemez." Harper hl kaygl grnyordu. Seenekleri deerlendirirken skntl bir yz ifadesiyle susmutu. Gabrielle, ona biraz zaman tand. Bu hikyenin rahatszlk verici baka bir yn daha olduunu fark etmiti. Aslnda bundan bahsetmeyecekti ama Dr. Harper'n son bir tevike ihtiyac olduunu grebiliyordu. "Sizin kpeiniz var m Dr. Harper." Ban kaldrp bakt. "Efendim?" "Sadece biraz tuhaf olduunu dndm. Kanadal jeolog koordinatlar verdikten ksa sre sonra kzak kpeklerinin buzul yarna dtklerini sylememi miydiniz?" "Frtna vard. Yollarndan sapmlard." phelendiini belli eden Gabrielle omuzlarn silkti. "yle mi... iyi." Harper, onun teredddn anlamt. "Sence ne oldu?" "Bilmiyorum. Sadece bu keifle ilgili tesadflerin says o kadar ok ki. Kanadal bir jeolog sadece NASA'nn duyabilecei frekansta gktann koordinatlarn veriyor. Sonra da kzak kpekleri uurumdan aa gz kapal atlyor." 362 Durdu. "NASA'nn tm zaferini, bu jeoloun lmne borlu olduunun farkndasnzdr sanrm." Harper'n yznn rengi atmt. "Yani mdr bu gkta iin cinayet mi iledi?" Gabrielle, sava politikas, ok para, diye dnd. "Ben senatrle buluaym, ondan sonra grrz. Burdan kmann bir yolu var m?" Gabrielle Ashe, beti benzi atm Chris Harper' geride brakarak, yangn merdivenlerinden NASA'nn arkasndaki bo bir sokaa kt. NASA'l yeni kutlamaclar henz brakan bir taksiyi evirdi, ofre, "Westbrooke Semti Apartmanlar," dedi. Senatr Sexton' ok mutlu bir adam yapmak zereydi. 94 Ne yapmay kabul ettiini henz anlayamayan Rachel, G4 pilot kabin giriinin hemen yannda durmu, konumalarn pilotun duymamas iin radyo telsiz kablosunu kabinden ieri uzatyordu. Corky ile Tolland, onu seyrediyordu. D.C. yaknlarndaki Bollings Hava Kuvvetleri ss'ne varncaya kadar radyo sessizlii konusunda UKO Direktr William Pickering ile anlam olmasna ramen, Rachel artk onun duymak isteyeceinden emin olduu bir bilgiye sahipti. Daima yannda tad gvenli cep telefonu numarasndan aramt. William Pickering telefona cevap verdiinde, sesi son derece resmiydi. "Ltfen dikkatli konu. Bu balantnn garantisini veremem." Rachel anlamt. Dier UKO sahra telefonlar gibi Pickering'in cebi de gvenli olmayan arlar tespit ettiinde ikaz ediyordu. Rachel bilinen en az gvenli haberleme arac olan radyofondan arad iin, Pickering'in telefonu onu uyarmt.

363 Bu konumann st kapal yaplmas gerekiyordu. Isim ve yer verilmeyecekti. Rachel bu gibi durumlarda kullanlan standart selamlamayla "Sesim benim kimliimdir," dedi. Balant kurduu iin direktrn sinirleneceini dnmt ama Pickering'in tepkisi olumlu gibiydi. "Evet, ben de seninle temasa gemeyi dnyordum. Yn deitirmek gerekiyor. Birilerinin sizi karlamasndan endie ediyorum." Rachel aniden korkuya kaplmt. Biri bizi gzetliyor. Pickering'in sesindeki tehlikeyi sezebiliyordu. Yn deitirmek. Tamamen farkl sebeplerden tr olsa da, Rachel'n tam da bu isteini yerine getirmek iin aradn renmek houna gidecekti. Rachel, "u gereklik meselesini tartyorduk," dedi. "Kesinn olarak dorulamann ya da reddetmenin bir yolunu bulmu olabiliriz." "Mkemmel. Gelimeler oldu, en azndan devam etmek iin elimde geerli deliller olur." "Bu ispatlama hemen inmemizi gerektiriyor. Iimizden biri bir labatuvara..." "Ltfen yer tanm yapma. Kendi gvenliin iin." Rachel'n bu hatta planlarn yaynlamaya niyeti yoktu. "Bizim iin GAS-AC'ye ini izni alabilir misin?" Pickering bir sre sessiz kald. Rachel, onun kelimeyi kartmaya altn sezinledi. GAS-AC, UKO'nun, Sahil Gvenlik Grup Hava Istasyonu Atlantic City iin kulland bir ksaltmayd. Rachel, direktrn bunu biliyor olmasn diledi. Sonunda, "Evet," dedi. "Bunu ayarlayabilirim. Nihai duranz buras m?" "Hayr. Ordan helikopterle aktarma istiyoruz." "Bir ara bekliyor olacak." "Teekkrler." "Daha fazlasn reninceye kadar son derece dikkatli davranmanz tavsiye ederim. Sizin pheleriniz, gl gruplar arasnda derin kayglara neden oldu." Rachel, Tench, diye dnrken, Bakan'la dorudan temasa geebilmeyi diliyordu. "u anda arabamda bahsi geen bu kadnla bulumaya gidiyorum. Tarafsz bir yerde zel bir grme talep etti. Pek ok eyi aydnla kavuturacak." Pickering, Tench'le bulumaya m gidiyor? Telefonda sylemeyi reddettiyse de, Tench'in ona syleyecei ey nemli olmalyd. Pickering, "Nihai koordinatlarnz hakknda kimseyle grmeyin. Ayrca baka telsiz balants yok. Anlald m?" "Evet efendim. Bir saate kadar GAS-AC'de olacaz." "Aktarma arac ayarlanacak. Nihai duranza vardnzda beni gvenli kanallardan arayabilirsin." Durdu. "Gvenliiniz iin gizliliin ne kadar nemli olduunu tarif edemem. Bu akam ok gl dmanlar kazandnz. Dikkatli davrann." Pickering gitmiti. Rachel balanty kapatp Corky ile Tolland'a dnerken gerildiini hissediyordu. Cevaplar bulmak iin hevesli grnen Tolland, "Istikamet deitiriyor muyuz?" diye sordu. Rachel isteksizce ban sallad. "Goya." Elindeki gkta rneine bakan Corky iini ekti. "Hl inanmyorum, NASA byle bir..." Sesi gittike azald, her geen dakika biraz daha endieli grnyordu. Rachel pilot kabinine dnerek, radyo telsizini geri verdi. n camdan, uan altndan kayp giden aynn aydnlatt bulutlara bakarken, Tolland'n gemisinde reneceklerinden holanmayacaklar hissine kaplmt. 365 95 William Pickering, sedann Leesburg Otoyolu'nda kullanrken almadk bir yalnzlk hissetti. Saat 02.00 idi ve yol bombotu. Bu saatte araba kullanmayal yllar olmutu. Marjorie Tench'in kaba sesi hl kulaklarn trmalyordu. FDR Ant'nda bulualm. Marjorie Tench'i en son yz yze grd an hatrlamaya alt; hi ho bir tecrbe olmamt. Iki ay nceydi. Beyaz Saray'da. Milli Gvenlik Konseyi, Kurmaylar, CIA,

Bakan Herney ve NASA mdr'nn bulunduu uzun bir mee masada, Pickering'in tam karsnda oturuyordu. Dorudan Marjorie Tench'in gzlerinin iine bakan CIA direktr "Beyler," demiti. "Bir kez daha bu ynetimi, NASA'nin devam eden gvenlik krizine kar kmaya tevik etnek iin huzurlarnzdaym." Aklama odadaki kimseyi artmamt. NASA'nin gvenlik hatalar istihbarat camiasnda bkknlk veren bir hadise haline gelmiti. Daha ki gn nce, NASA'nin yer gzlem uydularndan birinin ektii yzden fazla yksek znrl uydu fotoraf, NASA'nin veritabanndan bilgisayar korsanlar tarafndan alnmt. Kuzey Afrika'daki ABD askeri eitim karargahn gsteren fotoraflar karaborsaya km ve Ortadou'daki dman istihbarat brolar tarafndan satin alnmt. CIA direktr endieli bir sesle, "Tm iyi niyetlere ramen NASA milli gvenlie tehdit luturmaya devam ediyor," demiti. "Ksacas, uzay dairemiz gelitirdii veri ve teknolojileri koruyacak kapasitede deil." Bakan, "Dikkatsizlik yapldn anlyorum," diye cevap vermiti. "Zarar veren szntlar. Ve bu beni derinden rahatsz ediyor." Masann karsnda oturan NASA Mdr Lawrence Ekstrom'un kat yzn iaret etmiti. 366 "Bir kez daha, NASA'nn gvenliini arttrmann yollarn aryoruz." CIA direktr, "Sayglarm sunarm," demiti. "NASA operasyonlar Birlemi Milletler istihbarat topluluu emsiye altna girmedii mddete hangi gvenlik deiiklii yaplrsa yaplsn, ksa sre sonra yetersiz kalacaktr." Bu ifade toplulukta huzursuz homurdanmalara yol amt. Herkes sonunun nereye varacan biliyordu. CIA direktr sesini biraz daha sertletirmiti. "Bildiiniz gibi, hassas istihbarat bilgileriyle uraan tm ABD devlet tekilatlar, sk gvenlik kurallaryla denetlenirler: askeri, CIA, NSA, UKO. Bunlarn hepsi topladklar verilerle gelitirdikleri teknolojilerin saklanmasyla ilgili sk kanunlara uymak mecburiyetindeler. Sizlere bir kez daha soruyorum, neden NASA -ordunun ve istihbarat topluluunun kulland uzay, grntleme, uu, yazlm, keif ve telekom teknolojilerinin en byk ksmn reten kurum- bu gizlilik emsiyesinin dnda yer alsn?" Bakan derin derin iini ekmiti. Teklif akt. NASA'y ABD askeri istihbaratnn bir paras olacak ekilde yeniden yaplandrn. Gemite dier kurumlarda da benzer yeniden yaplandrmalar yaand halde Herney NASA'y Pentagon, CIA, UKO veya dier askeri direktiflerin himayesi altna sokma fikrini reddediyordu. Milli Gvenlik Konseyi bu mesele zerinde gruplara ayrlmaya balamt ve ou istihbarat topluluunun tarafn tutuyordu. Lawrence Ekstrom bu toplantlarda asla mutlu grnmezdi ve bu da bir istisna deildi. CIA direktrne hain bir bak frlatmt. "Kendimi yinelemi olacam ama, NASA'nin gelitirdii teknolojiler askeri olmayan ilmi amalar iin gelitirilmitir. Eer istihbarat topluluunuz uzay teleskoplarmzdan birini evirip in'e bakmak istiyorsa, bu sizin seiminiz." CIA direktr kplere binmi gibi grnyordu. 367 Bu durum. Pickering'in gzne arpnca araya girmiti. Sakin bir sesle konumaya gayret ederek, "Larry," demiti. "NASA her yl Kongrenin nnde diz kp para dileniyor. ok az bir fonla operasyonlarnz yrtp, baarszlklarnzn bedelini dyorsunuz. Eer NASA'y istihbarat topluluuna dahil edersek, NASA'nn bir daha Kongre'den yardm istemesine gerek kalmayacak. rtl denekten faydalanarak ok yksek seviyelerde fon alrsnz. Iki taraf da kazanm olur. NASA uygun biimde alabilecek paray temin etmi, istihbarat topluluu da NASA teknolojilerinin korunduuna ikna olmu olur." Ekstrom ban iki yana sallad. "Prensip olarak, NASA'nn bu resimde yer almasna gnlm raz olmaz; bizim milli gvenlikle hibir ilgimiz yok." CIA direktr ayaa kalkmt ki, Bakan otururken bu daha hi yaplmamt. Kimse

onu durdurmamt. fkeli baklarn NASA mdrne dikmiti. "Bana bilimin milli gvenlikle hibir ilgisi olmadn dndn m sylyorsun? Larry, Tanr akna bu ikisi ayn anlama gelir! Bizi gvenli klan bu lkenin bilimsel ve teknolojik stnlkleridir ve beensen de beenmesen de, NASA her geen gn bu teknolojilerin gelimesinde daha byk bir rol oynuyor. Ne yazk ki, senin kurumunun sepeti su szdryor ve gvenliinin salanmasnn bir gereklilik olduunu defalarca kantlad!" Odada kimse konumuyordu. imdi NASA mdr ayaa kalkp baklarn saldrganna dikmiti. "Demek, yirmi bin NASA bilim adamn hava geirmez askeri laboratuvarlara kilitleyip sizin iin almalarn neriyorsun? Sence, uzayn derinliklerini grmek bilim adamlarmzn kiisel arzusu olmasayd, NASA'nn en yeni uzay teleskoplar gerekten de icat edilir miydi? NASA tek bir nedenden tr hayret verici ataklar yapyor; alanlarmz evreni daha iyi tanmak istiyorlar. Onlar, yldzl gkyzn seyredip orda 368 gerekten neler olduunu kendilerine sorarak byyen hayalci ocuklardan oluan bir topluluk. NASA'nn icatlarn tetikleyen ey, tutku ve meraktr, askeri stnlk vaadi deil." Masadaki tansiyonu drmeye alan Pickering, boazn temizleyerek daha yumuak bir sesle konutu. "Larry, eminim direktr askeri uydular na etmek iin NASA bilim adamlarn ie almaktan bahsetmiyordur. NASA'nn grev tanmlamas deimeyecek. NASA her zamanki gibi ilerini grrken, daha fazla fon ve daha fazla gvenlik elde etmi olacaksnz." Pickering, Bakan'a dnmt. "Gvenlik pahaldr. Bu odadaki herkes, NASA'daki gvenlik szntlarnn yetersiz fonlardan kaynaklandnn phesiz farknda. NASA kendi bann aresine bakmak gvenlik ltlerine kestirme areler bulmak ve maliyeti paylamak iin dier lkelerle ortak projeler yrtmek zorunda. Benim teklifim u, NASA daha hyk bir bte ve biraz daha ihtiyatla u anda olduu gibi stn ilmi ve sivil varlna devam etsin." Gvenlik konseyinin pek ok yesi onaylayarak balarn sallamlard. pickering'in aklamasyla hi de elenmedii anlalan Bakan Herney dorudan William Pickering'in gzlerinin iine bakarak yavaa ayaa kalkmt. "Bill, sana unu sormak istiyorum: NASA gelecek on yl iinde Mars'a gitmeyi mit ediyor. Istihbarat topluluu, rtl denein byk bir ksmnn Mars'a yolculuk iin harcanmas hakknda nasl hissedecek; ksa vadeli hibir milli gvenlik kar olmayan bir yolculuk." "NASA istedii gibi hareket edebilecektir." Herney ak bir dille, "Yapma ya," demiti. Birden herkesin gzleri dar frlamt. Bakan Herney, ok nadiren azn bozard. Herney, "Bakan olarak rendiim bir ey varsa," demiti."Oda, para kimin elindeyse, kumanday o alr. NASA kesesinin iplerini, kurulma amalarn paylamayan kimselerin eline vermeyi reddediyorum. Hangi NASA misyonlarnn uygun olduuna ordu karar verdiinde ne kadar ilim retilebilir bilemiyorum." 369 Herney'nin gzleri odada gezinmiti. Sonra yavaa ve kararllkla sert baklarn yeniden William Pickering'e evirmiti. "Bill." Herney iini ekmiti. "NASA'nn yabanc uzay daireleriyle ortak projeler yrtmesinden duyduun memnuniyetsizlii dar grllk olarak nitelendiriyorum. En azndan inlilerle ve Ruslarla yapc bir eyler yapan biri var. Bu gezegene bar, askeri g kullanarak gelmeyecek. Hkmetlerinin farkllna ramen bir araya gelenler bunu salayacaklar. Bana soracak olursan, NASA'nn ortak projeleri milli gvenlii arttrmak konusunda her trl milyar dolarlk casus uydusundan ok daha iyi i gryor ve gelecek iin ok daha byk umutlar tayor." Pickering iindeki fkenin arttn hissediyordu. Bir politikac benimle byle konumaya nasl cret eder! Herney'nin idealizmi toplant salonunda gz boyuyor ama gerek dnyada insanlar ldryordu. Marjorie Tench, Pickering'in patlamaya hazrlandn sezinlemi gibi, "Bill," diye araya

girmiti. "Evladn kaybettiini biliyoruz. Bunun, senin iin kiisel bir mesele olduunun farkndayz." Pickering, onun sesindeki alakgnllkten baka hibir ey duymamt. Tench, "Ama ltfen unutma ki, Beyaz Saray uzay zel sektre amamz isteyen yatrmc selini zapt ediyor," demiti. "Bana soracak olursan, tm hatalarna ramen, istihbarat topluluunun en byk dostu NASA. Belki de hepiniz ona dua etmelisiniz." Otoyolun banketindeki dar erit Pickering'i imdiki zamana geri dndrd. Kavaa yaklayordu. D.C. kavana girerken, yolun kenarnda kanl bir geyik ls grd. Garip bir tereddte kapld... ama srmeye devam etti. Yetimesi gereken bir randevu vard. 370 96 Franklin Delano Roosevelt Ant, lkedeki en byklerden biriydi. Bir park, elaleleri, heykelleri, ardaklar ve bir havuzu bulunan ant, FDR'nin iktidarda kald her bir dneme ayrlan drt d galeriye blnmt. Antn bir buuk kilometre uzanda, seyir klarn karartm bir Kiowa Warrior, ehrin stnden uarak yaklayordu. D.C. gibi nemli ahsiyetler ve medya alanlaryla dolu bir ehirde, gkyzndeki helikopterler gneye uan kular kadar alldk bir eydi. Delta-Bir, "kubbe" diye bilinen eye -Beyaz Saray etrafndaki korumal hava sahasyaklamad mddete fazla dikkat ekmeyeceini biliyordu. Burada fazla uzun kalmayacaklard. Kiowa, karanlk FDR Ant'nn tam stne deil ama yaknna gelip yavaladnda yedi yz metre ykseklikteydi. Delta-Bir bir sre burda kalp pozisyonunu kontrol etti. Gece grl teleskobik grntleme sisteminin bana geen, sol tarafndaki DeltaIki'ye bakt. Video yayn, yeilimsi ant giriini gsteriyordu. Bu alan botu. imdi bekleyeceklerdi. Sessiz bir cinayet olmayacakt. Dikkat ekmeden ldrlemeyecek insanlar vard. Nasl bir yntem kullanrlarsa kullansnlar, baz yansmalar olacakt. Soruturmalar. Bu gibi durumlarda en iyi rtbas ekli grlt kartmakt. Patlamalar, alevler ve duman akla ilk olarak yabanc terrizmi getirirdi. zellikle de hedef, yksek mevkili bir yetkili olduunda. Delta-Bir, aada aalarla evrili antn gece gr iletisini tarad. Park alanyla giri yolu botu. Az sonra, diye dnd. Bu gizli bulumann yeri, ehrin iinde olmasna ramen bu saatte sszd. Delta-Bir gzlerini ekrandan, kendi silahlarna evirdi. 371 Bu gece Hellfire sistemi kullanlabilirdi. Lazer gdml Hellerfire vur ve unut imkn salyordu. Frlatc, yer gzclerinden, dier hava tatlarndan veya havalanan aracn kendisinden yanstlan bir lazer noktaya tam nian alabiliyordu. Bu gece fze, bir kuleye takl nianghta bulunan lazer iaretleyicisiyle kendi kendine ynlendirilecekti. Kiowa'nn iaretleyicisi, hedefi lazer nyla "boyadktan" sonra, Hellfire fzesi kendi ynn belirleyecekti. Hellfire, hem karadan, hem havadan ate edebildii iin, bu akam brada kesinlikle bir hava arac bulunduu yargsna varlamayacakt. Ayrca Hellfire, karaborsa silah satclar arasnda ok tutulan bir silaht, bu yzden bir terrist eylemi olduu dnlecekti. Delta-Iki, "Sedan," dedi. Delta-Bir ileti ekranna bakt. Kolay tanmlanamaz, siyah, lks bir sedan, programa uygun olarak giri yoluna yaklayordu. Bu, by hkmet dairelerinin kulland tipik bir makam arabasyd. ofr, ant binasna girerken arabann farlarn kapatt. Birka daire izdikten sonra aalkl bir yerin yakinna park etti. Orta teleskobik gece grn ofr tarafndaki pencereye evirirken, Delta-Bir ekrana bakyordu. Bir sre sonra kiinin yz grntye girdi. Delta-Bir hemen bir nefes ald. Orta, "Hedef doruland," dedi.

Delta-Bir gece gr ekranna bakt ve kendini krala nian alan bir tetiki gibi hissetti. Hedef doruland. Delta-Iki sol taraftaki havaclk elektronii blmne dnd ve laser iaretleyicisini altrd. Yedi yz metre aada, srcnn gremedii sedann tepesinde beliren bir k noktacna nian ald. "Hedef boyand," dedi. Delta-Bir derin bir nefes alp ate etti. Gvdenin altndan gelen tiz bir tslama sesinin ardndan, belirsiz bir k demeti yere doru indi. Bir saniye sonra, park yerindeki araba, gz kamatrc alevler arasnda infilak etti. Her yana eri metal paralar uutu. Yanan tekerlekler aalarn arasna doru yuvarland. 372 Helikopteri blgeden uzaklatrmaya balayan Delta-Bir, "lm gerekleti," dedi. "Idareciyi ara." Yaklak kilometre tedeki Bakan Zach Herney, yatmaya hazrlanyordu. Sarayn kurun geirmez Lexan pencereleri iki buuk santim kalnlndayd. Herney patlamay duymamt. 97 Sahil Gvenlik Grup Hava stasyonu Atlantic City, Atlantic City Uluslararas Havaalan'ndaki William J. Hughes Federal Havaclk Ynetimi Teknik Merkezi'nin gvenli bir blmndeydi. Uan tekerlekleri, iki dev kargo binas arasndaki ssz piste keskin gcrtlar kartarak deerken, Rachel Sexton yerinde srayarak uyand. Uyuya kalm olmasna aran Rachel, sersem bir halde saatine bakt. 02.13. Kendini gnlerdir uyuyormu gibi hissediyordu. Scak bir uak battaniyesi smsk stne rtlmt ve yanndaki Michael Tolland da uyanmaya balamt. Rachel'a yorgun bir tebessm etti. Koridordan sendeleyerek gelen Corky, onlar grnce yzn ast. "Kahretsin, siz hl orda msnz? Bu akamn kt bir rya olmasn dileyerek uyanmtm." Rachel, onun nasl hissettiini gayet iyi anlyordu. Yine denize gidiyorum. Uak durduktan sonra, Rachel ile dierleri dz piste indiler. Gkyz kapal olmasna ramen, ky havas skntl ve lkt. Ellesmere ile karlatrldnda, New Jersey tropikal kuakta saylrd. 373 Bir ses, "Buraya," diye seslendi. Rachel ile dierleri dnp baktnda, Sahil Gvenlik'in klasik, koyu krmz HH-65 Dolphin helikopterlerinden birini grdler. Uu tulumunu giymi olan pilot, helikopterin parlak beyaz eritli kuyruunun nnde onlara el sallyordu. Tolland, Rachel'a etkilenmi bir edayla ban sallad. "Patronun iini nasl yaptracan gayet iyi biliyor." Rachel, daha bir ey bilmiyorsun, diye dnd. Onlar karlayan pilot, helikoptere binmelerine yardmc oldu, isimlerini sormadan, ksa bir hobein ardndan uu gvenlii tedbirlerini anlatt. Pickering'in Sahil Gvenlik'e bu uuun gizli bir grev olduunu tembihledii anlalyordu. Ama Pickering'in ihtiyatl davranmasna ramen, kimlikleri sadece birka saniyeliine gizli kalabilmiti; pilot, televizyon nls Michael Tolland' grnce gzlerinin fal ta gibi almasna engel olamamt. Rachel, Tolland'n yanna kvrlrken, gerginlik hissetmeye balamt bile. Balarnn stndeki Aerospatiale motoru sallanarak almaya balad. Dolphin'in on iki metrelik pervaneleri gmi bir ember iinde dnyordu. Vnlama grlemeye dnt ve helikopter pistten karanlk gkyzne doru havaland. Kabinden arkasn dnen pilot, "Var yerini bana havalandktan sonra syleyeceiniz bildirildi," diye seslendi. Tolland, pilota, mevcut konumlarnn be kilometre gneydousunda, ak denizdc bir

yerin koordinatlarn verdi. Rachel ii rpererek, gemisi kydan on iki mil akta, diye dnd. Pilot, seyrsefer sistemine koordinatlar girdi. Ardndan, arkasna yaslanp motorlara hz verdi. Helikopterin burnu ne doru eildi ve gneydou ynne yatt. New Jersey sahilinin karanlk kumsallar helikopterin altnda kayip giderken, Rachel gzlerini aada uzanan karanlk okyanustan evirdi. 374 Tekrar suyun stnde olmann verdii endieye ramen, okyanusu kain dostu ilan eden bir adamn yannda olduu dncesiyle kendini rahatlatmaya alt. Dar gvdede sk tk yannda oturan Tolland'n omuzlar ve kalalar onunkilere deiyordu. Her ikisi de oturma eklini deitirmeye kalkmad. Pilot adeta heyecandan patlayacakm gibi, "Bunu sylememem gerektiini biliyorum," diye azndan karverdi. "Ama siz kesinlikle Michael Tolland'snz. Ve sylemem lazm, ey, gece boyunca televizyonda sizi seyrettik! Gkta Kesinlikle inanlmazd! Hayrete dm olmalsnz," Tolland sabrla ban sallad. "Nutkum tutulmutu." "Belgesel muhteemdi! Bilirsiniz, kanallar st ste yaynlayp durdular. Bu geceki nbeti pilotlardan hibiri bu greve kmak istemedi, nk hepsi televizyon seyretmeye devam etmek istediler. Ksa p ben ektim. Inanabiliyor musunuz? Ksa p! Ve ite burdaym! Eer ocuklar o televizyondaki adamn gereini benim..." Rachel, "Bizi aldnz iin minnettarz," diye lafn kesti. "Ama burda bulunduumuz gereini kendinize saklayacanzdan emin olmak zorundayz. Burda olduurnuzu kimsenin bilmemesi gerekiyor." "Kesinlikle efendim. Aldm emirler ok ak." Pilot biraz duraksadktan sonra ifadesine nee geldi. "Hey, acaba Goya'ya gidiyor olabilir miyiz?" Tolland isteksizce ban sallad. "Evet yle." Pilot anszn, "Vay canna be!" deyiverdi. "Affedersiniz. zgnm ama onu televizyondaki programlarnzda grmtm. Ikiz tekne yle deilmi? Tuhaf grnl canavar! Daha nce hibir SWATH tasarmna inmemitim. Bunu ilk defa sizinle yapacam hi aklma gelmezdi!" Rachel denize doru gitmenin arttrd huzursuzlukla adam susturdu. Tolland, ona dnd. "Sen iyi misin? Karada kalabilirdin. Bunu sana sylemitim." 375 Karada kalmalydm, diye dnen Rachel, gururunun bunu sylemesine asla izin vermeyeceini biliyordu. "Hayr teekkrler. Ben iyiyim." Tolland glmsedi. "Gzlerimi senden ayrmayacam." "Teekkrler." Rachel, onun sesindeki scakln kendini gvende hissettirmesine armt. "Sen Goya'y televizyonda grmtn, yle deil mi?" Rachel ban sallad. "O... eee... ilgin grnl bir gemi." Tolland gld. "Evet. Zamannda son derece ilerici bir prototipti ama tasarm asla moda olamad." Geminin garip grnmn gzlerinin nne getiren Rachel "Neden anlamyorum," dedi. "imdi NBC daha yeni bir gemi kullanmam iin bana bask yapyor. Daha... bilmiyorum gsterili, seksi bir ey. Bir iki sezon sonra beni ondan ayracaklar." Tolland bunu dnrken melankolik bir seslv konumutu. "Yepyeni bir gemi houna gitmez mi?" "Biliyorum... Goya'da ok hatram var." Rachel anlayl bir tebessm etti. "ey, annemin dedii gibi, erge hatralarndan kurtulmak zorundasn." Tolland uzun sre onun gzlerine bakt. "Evet, biliyorum." 98 Omzunun stnden Gabrielle'a bakan taksi ofr, "Kahretsin," dedi. "Galiba ilerde bir kaza olmu. Hibir yere gidemiyoruz. Bir sreliine."

Pencereden dar gz atan Gabrielle, geceyi yararak ilerleyen ambulans klarn grd. Yolun ilerisinde duran polisler, Mall'un etrafndaki trafii durdurmulard. 376 FDR Ant'nn yaknlarndaki alevleri iaret eden ofr; "Feci bir kaza olmal," dedi. Gabrielle, titreen alevlere yzn somurtarak bakt. Sras myd imdi? KYYT ve Kanadal jeologla ilgili edindii yeni bilgilerle Senator Sexton'a ulamas gerekiyordu. NASA'nn gktan nasl bulduklaryla ilgili yalannn, Sexton'n kampanyasna yeniden hayat getirecek kadar byk bir skandal olup olmadn merak etti. Politikaclarn ou iin olmayabilir, diye dnd ama bu Sedgewick Sexton'd. Kampanyasn dierlerinin baarszlklarn mbalaa etmek zerine kurmu bir adam. Gabrielle, senatrn, rakiplerinin siyasi talihsizliklerine olumsuz ahlaki anlamlar yklemesiyle her zaman gurur duymuyordu ama ie yarad bir gerekti. Sexton'n kinayeli konuma ve aalamadaki hneri bu kk NASA yalann, tm uzay dairesine -ve dolaysyla Bakan'a- bulam bir karakter sorgulamasna dntrecekti. Pencerenin dnda, FDR Ant'ndaki alevler daha da ykseliyordu. Yaknlardaki baz aalar tutumutu ve itfaiye arabalar hortumlarn onlara yneltmiti. Arabann radyosunu aan taksi ofr, kanallarda gezinmeye balad. Iini eken Gabrielle gzlerini kapatt ve yorgunluktan tkendiini hissetti. Washington'a ilk geldiinde sonsuza dek siyasetin iinde, hatta belki bir gn Beyaz Saray'da almay hayal etmiti. Ama u anda, hayatnn sonuna dek yetecek kadar siyasetle uratn hissediyordu. Marjorie Tench'le yapt dello, kendisinn ve senatrn ehvetli fotoraflar, NASA'nn tm o yalanlar... Radyodaki bir haber spikeri, bir arabann bombalanmas ve terrizm olaslndan bahsediyordu. Gabrielle lkenin bakentine geldiinden beri ilk defa, bu ehirden gitmeliyim, diye dnd. 377 99 Idareci ok nadir bkknlk hissederdi ama bugn artk sinirleri zorluyordu. Hibir ey beklendii gibi gelimemiti; buzdaki yerletirme safnn trajik kefi, bilgiyi sir olarak saklamann zorluklar ve imdi de artan kurban listesi. Kimsenin lmesi gerekmiyordu... Kanadal hari. Plann teknik adan en zor ksmnn, en kolay halledilen ksm olmas gerekten tuhaft.,Aylar nce gerekletirilen yerletirme ilemi hi prz kartmamt. Anomali yerine konduktan sonra, Kutupsal Yrngeli Younluk Taraycs uydusunun frlatlmasn beklemekten baka yapacak i kalmamt. KYYT, Kuzey Kutup Dairesi'nde geni blgeleri taramak zere gelitirilmiti ve er ya da ge, uydudaki anomali gktan bulup, NASA'ya byk bir keif sunacakt. Ama lanet yazlm almamt. Idareci, anomali yazlmnn almadn ve seim sonrasna kadar da dzeltlmesine imkn olmadn rendiinde, tm plan tehlikeye girmiti. KYYT olmadan gkta tespit edilemezdi. Idareci, NASA'dan birilerini gktann varlndan gizlice haberdar etmenin bir yolunu bulmutu. Bu zm, yerletirmenin yapld blge yaknlarndaki Kanadal bir jeoloun acil telsiz iletisi gndermesini ieriyordu. Jeoloun, belli baz sebeplerden tr derhal ldrlmesi ve lmnn kaza gibi grnmesi gerekiyordu. Masum bir jeolou helikopterden aa atmak sadece balangt. Artk orap sk gibi gidiyordu. Wailee Ming. Norah Mangor. Her ikisi de lmt. FDR Ant'nda az nce gerekleen gz pek cinayet. Yaknda listeye Rachel Sexton, Michael Tolland ve Dr. Marlinson da eklenecekti. Iinde byyen vicdan azabn bastran idareci, baka yolu yok, diye dnd. ok daha fazlas tehlikede. 378 100

Tolland pilota seslendiinde, Sahil Gvenlik Dolphin hl Goya'nn koordinatlarndan kilometre uzaktayd ve bin metre yksekte uuyordu. "Bu helikopterde NightSight var m?" Pilot ban sallad. "Ben bir kurtarma birimiyim." Tolland da yle olacan tahmin etmiti. NightSight, Raytheon'n karanlkta gemi kazazedelerinin yerini tespit edebilen termal grntleme sistemiydi. Yzcnn bandan yaylan s, siyah okyanus stnde krmz bir benek olarak grnrd. Tolland, "Asana," dedi. Pilotun akl karma benziyordu. "Neden? Birini mi kaybettiniz?" "Hayr. Herkesin bir ey grmesini istiyorum." "Su zerinde yanan byk bir ya birikintisi olmad mddete bu ykseklikten termalde bir ey grmeyiz." Tolland, "Sen a yeter," dedi. Tolland'a tuhaf bir bak frlattktan sonra, bir dizi saylar girerek, helikopterin altndaki termal lense nlerinde uzanan okyanusun millik ksmn aramas emrini verdi. Helikopterdeki LCD ekran ald. Grnt belirmiti. "Lanet olsun!" Pilot ekrana bakarken hayretle kendini geri ekince helikopter nce sendeledi, sonra toparland. ne eilip grntye bakan Rachel ile Corky ayn derecede akndlar. Siyah okyanus yzeyi, yanp snen dev spirallerle aydnlanmt. Rachel dehetle Tolland'a dnd. "Kasrgaya benziyor." Tolland, "yle," dedi. "Scak aknt kasrgas. Yaklak yarm mil apnda. 379 Sahil Gvenlik pilotu hayretle kkrdad. "Byk bir tane. Arada srada bunlardan grrz ama bunu daha nce duymamtm." Tolland, "Geen hafta yzeye kt," dedi. "Herhalde en fazla birka gn daha srer." Okyanusun ortasnda dnp duran su girdabna mana veremedii anlalan Rachel, "Buna ne sebep oluyor?" diye sordu. Pilot, "Magma kubbesi," dedi. Endieli grnen Rachel, Tolland'a dnd. "Bir volkan m?" Tolland, "Hayr," dedi. "Dou Sahilleri'nde aktif volkanlar yok, ama bazen deniz tabannn altndan fkrp scak blgelere neden olan serseri magma ceplerine rastlarz. Scak blgeler, s lsnn tersine dnmesine neden olurlar; dipte scak su, yukarda souk su. Bu da dev spiral akntlara yol aar. Bunlara mega girdap denir. Birka hafta dndkten sonra dalrlar." Pilot, LCD ekranda yanp snen spirale bakt. "Bu hl gl gibi grnyor." Tolland'n gemisinin koordinatlarn kontrol edip, aknlk iinde omuzundan geriye bakt. "Bay Tolland, galiba tam gbeinin yaknlarna park etmisiniz." Tolland ban sallad. "Kasrgann merkezinde akntlar nispeten daha yavatr. Saatte on sekiz mil. Hzla akan bir nehirde demir atmak gibi. Zincirimiz bu hafta iyi idman yapt." Pilot," Tanrm," dedi. "Saatte on sekiz millik aknt m? Gemiden dmeyin!" Kahkaha att. Rachel glmyordu. "Mike, u mega girdaptan, magma kubbesinden, scak aknt durumundan bahsetmemitin." Elini gven telkin edici bir tavrla Rachel'n dizine koydu. "Son derece gvenli, inan bana." Rachel kalarn att. "O halde burda ektiin belgesel magma kubbesi fenomeniyle ilgiliydi, yle mi?" 380 "Mega girdaplar ve sphyrna mokarran." "Bu doru. Daha nce bahsetmitin." Tolland ekingen bir edayla glmsedi. "Sphyrna mokarran scak suyu sever ve u anda, yz mil apndakilerin tm snm okyanus emberinde toplanyor." "Olaanst." Rachel skntl bir tavrla ban sallad. "Ve Tanr akna sylesene, sphyrna mokarran nedir'?"

"Denizdeki en irkin balk." "Dere pisisi mi?" Tolland kahkaha att. "eki bal kpekbal." Rachel !caskat kesilmiti. Teknenin etrafnda eki bal kpekbalklar m var?" Tolland gz krpt. "Sakin ol, tehlikeli deiller." "Tehlikeli olmasalard byle sylemezdin." Tolland kkrdad. "Sanrm haklsn." Neeyle pilota seslendi. "Hey, en son birilerini eki bal saldrsndan kurtaral ne kadar oldu?" Pilot omuzlarn silkti. "Tanrm. Yllardr kimseyi eki bal saldrsndan kurtarmadk." Tolland, Rachel'a dnd. "Grdn m? Yllardr. Endieye gerek yok." Pilot, "Sadece geen ay," diye ekledi. "Aptal bir aletli dalg saldrya uramt..." Rachel, "Bekle biraz!" dedi. "Yllardr kimseyi kurtarmadnz sylemitiniz." Pilot, "Evet," diye karlk verdi. "Kurtarmadk. Genellikle ok ge kalyoruz. Bu namussuzlar bir anda ldryor." 381 Goya'nn titreen klar ufukta belirmiti. Yarm mil uzaktaki Tolland, mrettebat Xavia'nn akllca bir i yapp, ak brakt parlak gverte klarn grebiliyordu. klar grdnde kendini, arabasn garaja eken yorgun bir yolcu gibi hissetti. Tm klarn ak oluuna aran Rachel, gemide sadece bir kii var dediini sanmtm," dedi. "Sen evde yalnzken klar amaz msn?" "Bir k aarm. Tm evin klarn deil." Tolland glmsedi. Rachel'n kaygsz grnmeye almasna ramen, orada bulunmaktan son derece korktuunu anlayabiliyordu. Kolunu omzuna atp, onu teselli etmek isterdi ama syleyebilecei hibir ey yoktu. "klar gvenlik asndan ak. Gemide alanlar varm gibi grnyor." Corky kendi kendine gld. "Korsanlardan m korkuyorsun Mike?" "Yoo. Burdaki en byk tehlike, radar nasl okuyacan bilemeyen aptallar. arpmaya kar kendini korumann en iyi yolu, herkesin seni grmesini salamak." Corky gozlerini ksp parldayan gemiye bakt. "Grmelerini mi? Ylba arifesindeki Kurnaval Gemisi'ni andryor. Elektrik faturan NBC'nin dedii belli." Sahil Gvenlik helikopteri yavalayp aydnlk dev geminin etrafnda yan yatt ve pilot arka gvertedeki helikopter pistine yneldi. Tolland havadayken bile. geminin gvdesindeki destek elemanlarn eken kuvvetli aknty seebiliyordu. Pruvadan demirli olan akntnn ortasndaki Goya zincire vurulmu bir hayvan gibi ar apaya aslyordu. Pilot glerek, "Gerek bir gzellk abidesi," dedi. 382 Tolland alayc bir yorum yaptn biliyordu. Goya irkindi. Bir televizyon eletirmenine gre "poposu irkindi". imdiye dek yaplan sadece on yedi SWATH gemisinden biri olan Goya'nn Small-Waterplane-Area-Twin-Hull(kk-Su Hatt-Alanl Ikiz-Teknesi.) ekici olmaktan ok uzakt. Gemi, pontonlara tutturulmu drt dev destek eleman zerinde, okyanus yzeyinin metre yukarsnda yzen yatay bir platformdan ibaretti. Gemi uzaktan bakldnda alak bir sondaj platformuna benziyordu. yakndan ise, kolonlarn stndeki bir yzen evi andryordu. Mrettebat yatakhanesi, aratrma laboratuvarlar ve kaptan kprs, tepedeki katl yapda yer alyordu. Bu grnt insana, ok katl binalar destekleyen, yzer dev bir sehpa izlenimi veriyordu. Pek de biimli olmayan hatlarna ramen Goya'nn tasarm, deniz uana ayrlan daha az meknla, dengeyi arttryordu. Askdaki platform daha iyi film ekimine, daha kolay laboratuvar almalarna ve bilimadamlarn daha az deniz tutmasna imkn salyordu. NBC, Tolland'a ona daha yeni bir ey almak iin bask uygulasa da, Tolland bunu reddetmiti. Artk daha iyi, hatta daha dengeli gemiler olsa da, Goya on yldr onun eviydi; Celia'nn lmnden sonra onu hayata geri dndren gemiydi. Baz geceler gvertede hl onun rzgrn getirdii sesini duyuyordu. Hayaletler

kayholduunda ve ayet kaybolursa, Tolland o zaman yeni bir gemiyi dnebilirdi. Henz deil. Helikopter sonunda Goya'nn k gvertesine konduunda, Rachel Sexton kendini yar rahatlam hissediyordu. Iyi haber, artk okyanus stnde umuyor olmasyd. Kt haberse, stnde durduuydu. Gverteye kp etrafna bakarken, bacaklarnn titremesine mani olmaya alt. Gverte, zellikle de stnde helikopter varken, ok dar grnyordu. 383 Gzlerini pruvaya doru kaydran Rachel, geminin hantal ve st ste ylm yapsna bakt. Tolland yanna gelip durdu. Akntnn grltsn bastrmak iin yksek sesle, "Biliyorum," dedi. "Televizyonda daha byk grnyor." Rachel ban sallad. "Ve daha dengeli." "Denizdek en gvenli gemilerden biridir. Inan bana." Tolland elini Rachel'n omuzuna atarak, onu gvertenin kar tarafna gtrd. Elinin verdii scaklk Rachel', syleyebilecei her eyden ok rahatlatmt. Yine de, geminin arka tarafna bakarken iddetli akntnn gemi sanki tam yol ilerliyormu gibi arkalarndan akp gittiini grd. Bir mega girdabn stndeyiz, diye dnd. Rachel arka gvertenin n ksmnda, dev bir vinte asl duran tek kiilik, tandk bir Triton denizalts fark etti. Triton -Yunan deniz tanrsnn ismi- kendinden nceki elik kapl Alvin'e hi benzemiyordu. Triton'n nnde yer alan yarkre eklinde akrilik kapa yznden, bir denizaltdan ok dev bir kavanoz akvaryuma benziyordu. Rachel, okyanusla arasnda akrilik bir yapraktan baka bir ey olmadan, okyanusun yzlerce metre derinlerine inmekten daha korkun bir ey dnemiyordu. Ama elbette Tolland'a gre, Triton'la yaplan yolculuun en skntl ksm, balang aamasyd. Goya'nn gvertesindeki iner tip kapdan yavaa sarktlrken, denizden dokuz metre yukarda sarka gibi sallanmak. Gvertede ilerleyen Tolland, "Xavia su laboratuvarnda," dedi. "Burdan." Rachel ile Corky, k gvertede Tolland' takip ettiler. Telsizini kullanmamas sk skya tembihlenen Sahil Gvenlik pilotu, helikopterinde kald. Geminin k parmaklklarnda duran Tolland, "una bakn," dedi. Rachel parmaklklara tereddtle yaklat. ok yukardaydlar. Su en az dokuz metre aadayd ama buna ramen sudan ykselen sy hissedebiliyordu. 384 Aknt sesini bastran Tolland, "Scak banyonun ssna yakn," dedi. Parmaklklarn stndeki bir anahtar kutusuna uzand. "Bunu seyredin." Bir dmeyi kaldrd. Geminin altndaki suya yaylan bir k yelpazesi, denizi yzme havuzu gibi iten aydnlatmt. Rachel ile Corky'nin ayn anda nefesi kesilmiti. Geminin etrafndaki sular, dzinelerce hayaletimsi glgeyle doluydu. Aydnlk yzeyin hemen altnda dolaan besili karanlk ekiller ordusu akntya kar paralel yzerken, adeta tarih ncesi bir ritimle eki biimli kafalarn saa sola sallyorlard. Corky, "Tanrm, Mike," diye kekeledi. "Bunu bizimle paylatna ok memnun oldum." Rachel'n vcudu kaskat kesilmiti. Parmaklklardan uzaklamak istedi ama kprdayamyordu. Akln bandan alan manzara karsnda olduu yere mhlanmt. Tolland, "nanlmazlar, yle deil mi?" dedi. Eli bir kez daha Rachel'in omzundayd ve onu rahatlatyordu. "Haftalar boyunca sudaki scak blgeleri takip edecekler. Bu ocuklar denizdeki en iyi burunlara sahiptirler; gelimi n beyin koku alma loplar. Kann kokusunu bir mil teden alrlar." Corky pheyle bakyordu. "Gelimi n beyin koku alma loplar m?" "Bana inanmyor musun?" Tolland durduklar yerin yanndaki alminyum bir dolabn iini aramaya balad. Bir sre sonra kk, l bir balk kard. "Mkemmel." Soutucudan ald bakla bal eitli yerlerinden kesti. Kan damlamaya balamt. Corky, "Mike, Tanr akna," dedi. "Bu iren." Tolland'n gemiden aa frlatt balk dokuz metre aa dt. Suya arpt anda,

vahi bir kargaa iinde en alt yedi kpekbal, gmi dileriyle kanl bal kaptlar. Balk bir anda yok olmutu. 385 d patlayan Rachel dnp, baka bir bal elinde tutan Tolland'a bakt. Ayn tr. Ayn boy. Tolland, "Bu kez kan yok," dedi. Bal kesmeden suya frlatt. Balk sular sratarak denize dt ama hibir ey olmad. eki ballar fark etmemi gibiydi. Ilgi ekmeyen yem, akntya kaplp uzaklat. Onlar parmaklklardan uzaklatrp, baka tarafa gtren Tollland "Sadece koku hissiyle saldrrlar," dedi. "Dorusu burda tam bir gvenlik iinde yzebilirsiniz; tabi eer ak yaranz yoksa." Corky yanandaki dikileri gsterdi. Tolland kalarn att. "Haklsn. Sana yzmek yok." 102 Gabrielle Ashe'in taksisi hareket etmiyordu. FDR Ant yaknlarndaki tkal yolda duran Gabrielle, uzaktaki ambulanslara bakarken, ehrin stne gerekst bir sis bulutunun ktn hissetti. Radyodaki haberler imdi, patlayan arabada st dzey bir hkmet yetkilisi olabileceini sylyordu. Cep telefonunu karp senatrn numarasn evirdi. Gabrielle'in neden bu kadar geciktiini merak ediyor olmalyd. Hat meguld. Tkrdayan taksimetreye bakan Gabrielle, yzn buruturdu. Burada kalan arabalardan bazlar kaldrm kenarna kp, alternatif yollara dnyorlard. Taksici omzunun stnden arkaya bakt. "Beklemek istiyor musunuz? Para sizin." Gabrielle daha fazla resmi aracn geldiini grd. "Hayr. Dnelim." 386 Cevaba homurdanan taksici, ok manevral garip dn gerekletirmeye balad. Araba kaldrma kp srarken, Gabrielle, Sexton' bir daha arad. Hl meguld. Geni bir daire izmi olan taksi, birka dakika sonra C Caddesi'ne doru yol alyordu. Gabrielle, nnde beliren Philip A. Hart Senato Ofis Binas'n grd. Aslnda niyeti doruca senatrn dairesine gitmekti ama ofis bu kadar yaknken... ofre aniden, "Kenara ek," dedi. "uraya. Teekkrler." Eliyle iaret etti. Araba durdu. Gabrielle taksimetredeki tutarn stne on dolar daha dedi. "On dakka bekleyebilir misin?" Taksici nce paraya, sonra da saatine bakt. "Bir dakika fazla beklemem." Gabrielle aceleyle koturdu. Be dakikada dnerim. Senato ofis binasnn mermer koridorlar bu saatte adeta mezarl andryordu. Gabrielle, nc kat giriine dizilen kasvetli heykellerin arasndan geerken tm kaslar gerilmiti. Heykellerin ta gzleri sanki onu sessiz nbetiler gibi izliyordu. Senatr Sexton'n be odal ofis sitine geldiinde, ieri girmek iin anahtar kartn kulland. Sekreterlik girii lotu. Antreden kp, ofisine giden holde ilerledi. Ieri girince floresan klar at ve doruca dosya dolabnn yanna gitti. KYYT ile ilgili bilgiler de dahil olmak zere, NASA'nn Yer Gzlem Sistemi btesi hakknda koca bir dosyas vard. Sexton'a Harper' anlattnda, mutlaka KYYT ile ilgili bulabildii tm bilgileri isteyecekti. NASA, KYYT hakknda yalan syledi. Gabrielle dosyalar tararken, cep telefonu ald. 387 "Senatr'?" diye cevap verdi. "Hayr Gabs. Benim, Yolanda." Arkadann sesinde allmadk bir tn vard. "Hl NASA'da msn?" "Hayr. Ofis'teyim."

"NASA'da bir ey buldun mu?" Tahmin edemezsin. Sexton'la konuana kadar Yolanda'ya bir ey syleyemeyeceini biliyordu; bilginin nasl ele alnacana dair senatrn ok zel fikirleri olacakt. "Sana bunu Sexton'la konutuktan sonra anlatrm. imdi onun evine gidiyorum." Yolanda duraksad. "Gabs, u Sexton'n kampanya finansman ve USV hakknda sylediklerini hatrlyor musun?" "Sana yanldm syledim ve..." "Uzay sanayi ile ilgili haber yapan iki muhabirimizin benzer bir hikaye stnde altn rendim." Gabrielle armt. "Yani?" "Bilmiyorum. Ama bu ocuklar iinde iyi ve Sexton'n Uzay Snrlar Vakf'ndan rvet aldna ikna olmu gibiler. Seni aramam gerektiini dndm. Daha nce sana bu fikrin sama olduunu sylediimi biliyorum. Kaynan Marjorie Tench olmas phe uyandrcyd ama bizim ocuklar... Bilmiyorum, senatr grmeden nce onlarla konumak isteyebilirsin." "O kadar eminlerse neden haber yapmadlar?" Gabrielle niyetinden daha savunmac bir tonda konumutu. "Ellerinde somut bir kant yok. Senatrn yaptklarn rtbas etmekte usta olduu belli." ou politikac yledir. "Ortada hikye yok Yolanda. Senatrn USV balarn itiraf ettiini sana sylemitim ama hepsi kk miktarlarda." "Sana byle sylediini biliyorum Gabs ve neyin gerek neyin yalan olduunu bildiimi iddia etmiyorum. Sadece aramam gerektiini hissettim. 388 nk sana Marjorie Tench'e gvenmemeni sylemitim. Ama imdi senatrn para aldn dnen Tench'den baka insanlar da olduunu rendim. Hepsi bu." "Kim bu muhabirler?" Gabrielle aniden fkelendiini hissetti. "Isim veremem. Bir grme ayarlayabilirim. Akll insanlardr. Kampanya finansman kanununu bilirler..." Yolanda duraksad. "Bu ocuklar Sexton'n paraya muhta durumda olduunu dnyorlar, hatta iflas etmi durumda." Gabrielle sessiz ofis ortamnda, sulamalarnn yanksn Tench'in kaba sesinden duyabiliyordu. Katherine ldkten sonra kt yatrmlar, lks harcamalar ve zafer kazandracak umuduyla satin aldklar, kendisine kalan mirasn byk ksmn tketti. Alt ay nce adaynzn cebinde metelik yoktu. Yolanda, "Bizim ocuklar bayla bayla seninle konuurlar," dedi. Gabrielle, eminim yle yuparlur, diye dnd. "Seni sonra ararm." "Sesin kzgn geliyor." "Kesinlikle sana deil Yolanda. Kesinlikle sana deil. Teekkrler." Gabrielle telefonu kapatt. Senatr Sexton'n Westbrooke dairesinin nndeki szndalyede uyuklayan koruma, cep telefonunun sesiyle aniden uyand. Sandalyesinde dorulup, gzlerini ovuturdu ve ceketinin cebinden telefonunu kard. "Evet?" "Owen, ben Gabrielle." Sexton'n korumas onun sesini tanmt. "Ah, merhaba." "Senatrle konumam lazm. Benim iin kapsn alar msn? Hatt megul." "Ge oldu." "Ama uyumuyor. Bundan eminim." Gabrielle'n sesi heyecanl geliyordu. "Acil durum." 389 "Yine mi?" "Ayns. Onu telefona ar Owen. Ona gerekten sormam gereken bir ey var." Koruma iini ekerek ayaa kalkt. "Tamam, tamam. Kapy alarim." Gerinip, Sexton'n kapsna doru yrmeye balad. "Ama bunu sadece daha nce ieri girmenize izin verdiime memnun olduu iin yapyorum." Kapy almak iin isteksizce yumruunu kaldrd.

Gabrielle, "Az nce sen ne dedin?" diye sordu. Korumann yumruu havada kalmt. "Dedim ki, senatr daha nce ieri girmenize izin verdiim iin memnun olmutu. Haklydnz. Sorun kmad." "Sen ve senatr bu konudan m bahsettiniz?" Gabrielle akn bir tonla konumutu. "Evet. Ne olmu?" "Hayr, ben sadece dndm de..." "Aslnda biraz tuhaft. Buraya geldiinizi hatrlamak senatrn birka saniyesini ald. Herhalde ierdekiler ikiyi biraz fazla kard." "Siz ikiniz ne zaman konutunuz Owen?" "Siz gittikten hemen sonra. Bir sorun mu var?" Ksa bir sessizlik. "Hayr... hayr. Hibir ey yok. Bak, imdi dndm de, senatr imdi rahatsz etmeyelim. Evden drmeye alacam, ie yaramazsa seni tekrar ararm, sen de kapsn alarsn." Koruma gzlerini devirdi. "Siz nasl isterseniz Bayan Ashe." "Teekkrler Owen. Kusura bakma." "Sorun deil." Koruma telefonu kapatt, sandalyesine geri kt ve uyudu. Ofisinde tek bana duran Gabrielle, telefonu kapatmadan birka saniye kprdamadan kald. Sexton dairesine girdiimi biliyor... ve bana bundan hi bahsetmedi. 390 Bu gecenin acayiplikleri daha da phe ekici olmaya balyordu. Gabrielle, ABC'deyken senatrle yapt telefon grmesini hatrlad. Senatrn durduk yerde, uzay irketleriyle grp para kabul ettiini itiraf etmesi Gabrielle' artmt. Drstl Gabrielle' yeniden kendi tarafna ekmiti. Hatta onu utandrmt. Ama imdi itiraf hi de o kadar soylu bir davran gibi grnmyordu, Sexton, kk meblalar, demiti. Tamamen yasal. Gabrielle'n Senatr Sexton hakkndaki tm kuruntular birden nksetti. Dardaki taksi kornaya basyordu. 103 Goya'nn kaptan kprs, ana gverteden iki kat yukardaki pleksiglas bir kpten ibaretti. Rachel'n durduu yer 360 derecelik bir karanlk okyanus manzarasna sahipti ama sinir bozucu manzaray tamamen grmezlikten gelip dikkatini elindeki ie verene kadar sadece bir kez bakt. Tolland ile Corky'yi Xavia'y bulmaya gnderdikten sonra, Pickering'le balant kurmaya hazrlanmt. Gemiye vardklarnda arayacana dair direktre sz vermiti ve Marjorie Tench'le bulutuunda neler rendiini duymak iin can atyordu. Goya'nn SHINCOM 2100 dijital haberleme sistemi, Rachel'n aina olduu bir platformdu. Grmeyi ksa tutarsa gvenli olacan biliyordu. Pickering'in zel numarasn evirdikten sonra, SHINCOM 2100'n ahizesini kulana yaptrp beklemeye balad. Ilk alta Pickering'in amasn bekliyordu. Ama telefon almaya devam etti. Alt kez. Yedi. Sekiz... 391 Rachel okyanusa giiz gezdirdi. Direktre ulaamamak, denizde olmann verdii huzursuzluu arttrmaktan baka bir ey yapmyordu. Dokuz kez ald. On. Asana! Beklerken adm atmaya balad. Neler oluyordu? Pickering cep telefonunu daima yannda tard ve Rachel'a stne basa basa kendisini aramasn sylemiti. Rachel on be kez aldktan sonra kapatt. Artan bir endieyle; SHINCOM'un ahizesini yeniden eline ald ve tekrar numaray evirdi. Drt kez ald. Be kez. Nerede bu adam? Sonunda telefon ald. Rachel bir an iin rahatladn hissetti ama ksa srd. Hatta kimse yoktu. Sadece sessizlik. "Alo'?" diye atld. "Direktr'?" hzl tkrt duyuldu.

Rachel, "Alo'?" dedi. Elektronik parazit sesi Rachel'n kulan sar edecekti. acyla kulandan uzaklatrd. Parazit birden durmutu. imdi yarm saniyelik aralklarla gelen titreim seslerini duyabiliyordu. Rachel'n aknl bir anda yerini farkndala brakt. Sonra da korkuya. "Lanet olsun!" Kprdeki kumandalarn yanna geri dnp, ahizeyi arparak yer brakt ve balanty kesti. Bir sre dehet iinde vaktinde kapatp kapatamadn dnrken ayakta kalakald. Goya'nn iki gverte aadaki sulaboratuvar, elektronik cihazlarla dolu uzun tezghlar ve adacklara ayrlm geni bir alma alanyd; deniz taban taraycs, aknt analizrleri, musluk talar, davlumbazlar, bir souk hava mahzeni, bilgisayarlar, aratrma verileri iin dosya dzenleyici ve cihazlarn almas iin gerekli olan dier elektronikler. 392 Tolland ile Corky ieri girdiinde, Goya'nn gemide kalan jeologu Xavia, sesi sonuna kadar ak bir televizyonun nnde boylu boyunca uzanyordu. Arkasn bile dnmedi. Omzunun stnden "Bira paranz m bitti ocuklar?" diye seslendi. Anlalan, mrettebattan birilerinin geri geldiini dnyordu. Tolland, "Xavia," dedi "Benim Mike." Sandvicinin bir parasn mideye indiren Xavia hemen arkasn dnd. "Mike'?" diye kekelerken, onu grdne ard belliydi. Ayaa kalkp televizyonun sesini kst ve hl azndakini ineyerek yanna geldi. "ocuklar bar gezmesinden dndler sandm. Burda ne iin var?" Xavia hrn bir havas olan tiz sesli, iman ve koyu esmer tenli bir kadnd. Tolland'n Kuzey Kutbu'nda ektii gkta belgeselini oynatan televizyonu iaret etti. "Buzullarda fazla uzun kalamadn, yle deil mi?" Tolland, bir prz kt, diye dnd. "Xavia, eminim Corky Marlinson'u tanyorsundur." Xavia ban sallad. "eref duydum baym." Corky ise onun elindeki sandvice bakyordu. "Gzel grnyor." Xavia, ona garipseyen bir bak frlatt. Tolland, Xavia'ya, "Mesajn aldm," dedi. "Sunumda bir hata yaptm sylemisin. Seninle bunu Konumak istiyorum." Jeolog, ona bakp tiz bir kahkaha att. "Bu yzden mi geri dndn? Ah Mike, Tanr akna, nemli deildi. Sadece taklyordum. Herhalde NASA sana eski bilgileri verdi. Dorusu, bu yanll dnyada fark edebilecek en fazla drt deniz jeolou vardr." Tolland nefesini tutmutu. "u yanllk. Acaba gkkumlaryla bir ilgisi olabilir mi?" Xavia'nn yz hayretle ifadesiz kald. "Tanrm. Demek bu jeologlardan biri seni arad bile." 393 Tolland yklmt. Gkkumlar. nce Corky'ye sonra da deniz jeolouna bakt. "Xavia, bu gkkumlar hakknda bana anlatabilecein her eye ihtiyacm var. Yaptm hata neydi?" Ona bakan Xavia, artk son derece ciddi olduunu anlyordu. "Mike, gerekten mhim deil. Bir sre nce ticaret gazetesinde kk bir makale okumutum. Ama bu konuda neden bu kadar endielendiini anlamyorum." Tolland iini ekti. "Xavia, kulaa garip geldiini biliyorum ama bu gece ne kadar az bilsen, o kadar iyi. Senden tek istediim bize gkkumlar hakknda bildiklerini anlatman ve sonra senden bir ta rneini bizim iin incelemeni isteyeceim." Xavia hem arm, hem de emberin dnda braklmaktan rahhatsz olmua benziyordu. "Iyi, gidip gazeteyi getireyim. Ofisimde." Sandvicini brakp kapya yneldi. Corky arkasndan seslendi. "Bunu ben bitirebilir miyim?" Xavia hayret iinde durdu. "Benim sandvicimi bitirmek mi istiyorsun?" "ey, ben dndm de..."

"Kendi lanet sandvicini ye," diyerek Xavia kt. Tolland kkrrdayarak, laboratuvarn karsndaki soutucuyu gsterdi. "En alt raf Corky. Sambukalarla (Anasonlu talyan ikisi) kalamar torbalarnn arasnda." Darrdaki gvertede, Rachel kprnn dik merdivenlerinden aa inip, helikopter pistine doru yrd. Uyuklayan Sahil Gvenlik pilotu Rachel pilot kabinine hafife vurduunda yerinde doruldu. "Bitti mi?" diye sordu. "ok hzl oldu." Rachel endieyle ban iki yana sallad. "Hem kara, hem de hava radarn altrabilir misin?" "Elbette. On mil yarapnda." 394 A ltfen." akn grnen pilot, birka dmeyi evirdikten sonra radar ekran aydnland. Tarayc ekranda tembel daireler iziyordu. Rachel, "Bir ey var m?" diye sordu. Pilot taraycnn birka kez emberi tamamlamasn bekledi. Baz ayarlamalar yapp, bakt. Bir ey yoktu. "D kenarda birka kk gemi grnyor ama bizden uzaklayorlar. Yol ak. Millerce ak denizle evriliyiz." Rachel Sexton iini ekti ama tam anlamyla rahatlamamt. "Bana bir iyilik yapp, herhangi bir eyin -tekne, hava arac, herhangi bir ey yaklatn grrsen hemen haber verir misin?" "Tabi yaparm. Her ey yolunda m?" "Evet. Sadece takip eden birileri olursa haberim olsun istiyorum," Pilot omuzlarn silkti. "Radara bakacam bayan. Herhangi bir k aksi grrsem, ilk size haber vereceim." Sulaboratuvarna giderken Rachel'n nsezileri iaret veriyordu. Ieri girdiinde, Corky ile Tolland' bir bilgisayar ekran nnde durmu, sandvi yerken buldu. Corky tkabasa dolu azyla ona seslendi. "Neli olsun? Balk aromal tavuklu mu, balk aromal salaml m, yoksa balk aromal yumurta salatal m?" Rachel soruyu duymam gibiydi. "Mike, bu bilgiyi renip gemiden ayrlmamz ne kadar srer?" 104 Rachel ve Corky ile birlikte Xavia'nn donmesini bekleyen Tolland, sulaboratuvarnda dolayordu. Gkkumlar hakkndaki haber, Rachel'in Pickering'le balant kuramamas haberi kadar can skcyd. 395 Direktr cevap vermedi. Ve birisi Goya'nn yerini saptamaya alt. Tolland herkese, "Sakin olun," dedi. "Emniyetteyiz. Sahil Gvenlik pilotu radar takip ediyor. Birisi bu tarafa ynelirse, bizi uyarmak iin fazlasyla vakti olacak." Rachel hl endieli grnmesine ramen, ona katlarak ban sallad. Sanki canlym gibi titreip birbirine karan rengrenk bir grntnn oynad Sparc bilgisayar monitrn iaret eden Corky, "Mike, bu da ne byle?" diye sordu. Tolland, "Akustik doppler aknt ler," dedi. "Geminin altndaki okyanusun aknt ve s deiimlerini gsteren kesit." Rachel sadece bakyordu. "Biz bunun stne mi demir attk?" Tolland'n, korkutucu bir grnt olduunu kabul etmesi gerekirdi. Yzeydeki su mavimsi yeil bir girdab andryordu ama aa doru indike artan syla renkler krmzya ve turuncuya dnyordu. Dibe yakn bir yerde, okyanus tabannn stnde kan krmzs bir siklon dnyordu. Tolland, "Mega girdap bu" dedi. Corky homurdand. "Sualt kasrgasna benziyor." "Ayn prensip. Okyanus genellikle dibe yakn yerlerde daha souk ve youndur ama burda dinamikler tersine dnm. Derin su snm ve daha hafif, bu yzden yukar

ykseliyor. Bu arada yzeydeki su daha ar olduundan, boluu doldurmak iin dev bir spiral izerek aa hareket ediyor. Okyanusta kanal benzeri bu akntlara rastlanr. Dev anaforlar." "Deniz tabanndaki u byk tmsek ne?" Corky okyanus tabanndan ykselen kubbe eklindeki tmsei iaret etti. Girdap tam bunun stnde dnyordu. Tolland, "O tmsek, magma kubbesi," dedi. "Lavlar okyanus tabann yukar doru itiyor." 396 Corky ban sallad. "Dev bir sivilce gibi." "yle de denebilir." "Peki ya patlarsa?" Juan de Fuca Srt'nda 1986'da meydana gelen mega girdap olayn hatrlayan Tolland kalarn att. Bin iki yz santigrat derecedeki binlerce ton magma okyanusa pskrp, mega girdabn iddetini bir anda arttrmt. Girdap hzla yukar doru genilerken, yzey akntlar iddetlenmiti. Bundan sonra olanlar, Tolland'n bu gece Corky ve Rachel'la paylamaya hi niyeti yoktu. Tolland, "Atlantik magmalar patlamazlar," dedi. "Tmsein stnde dnen su, yeryz kabuunu srekli olarak soutur ve katlatrr, bylece magma kaln bir ta tabakasnn altnda kalm olur. Bunun sonucunda aadaki lav sour ve spiral yok olur. Genellikle mega girdaplar tehlikeli deildir." Corky bilgisayarn yannda duran eski psk bir dergiyi iaret etti. "Yani Scientific American uydurma haberler yaynlyor diyorsun, ha?" Kapa gren Tolland geriye doru srad. Grne baklrsa birisi Goya'nn eski bilimsel dergiler arivinden Scientific American ubat 1999 saysn kartmt. Kapaa bir ressamn, muazzam bir okyanus hortumundaa kontrolden karak dnen dev bir tanker betimlemesi baslmt. Balkta yle yazyordu: MEGA GRDAPLAR DERINLERDEN GELEN KORKUN KATILLER MI? Tolland buna gld. "Hi ilgisi yok. Bu makalede deprem kuandaki mega girdaplardan bahsediliyor. Birka yl nce, kaybolan gemileri aklayan popler bir Bermuda eytan geni hipoteziydi. Teknik konumak gerekirse, okyanus tabannda bir tr felaket getirici jeolojik durum varsa, ki bu civarda duyulmad, o zaman kubbe yrtlabilir ve anafor byyp... ey, bilirsiniz..." "Corky, "Hayr, bilmiyoruz," dedi. 397 Tolland omuzlarn silkti. "Yzeye ykselir." "Harika. Bizi gemiye getirdiine bilsen ne kadar memnunuz." Xavia elinde baz ktlarla ieri girdi. "Hayranlkla mega girdab m seyrediyorsunuz?" Corky alayc bir sesle, "Ah evet," dedi. "Mike bize u kk tmsek patlarsa, hepimizin byk bir kanal iinde nasl dneceini anlatyordu." "Kanal m?" Xavia souk bir kahkaha att. "Daha ok dnyann en byk sifonuna ekilmi gibi oluruz." Darda, Goya'nn gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopter pilotu EMS radar ekrann dikkatle izliyordu. Bir kurtarma pilotu olarak, insanlarn gzlerindeki korkuyu iyi tanyordu: Rachel Sexton, ondan Goya'ya gelebilecek davetsiz misafirleri gzlemesini isterken kesinlikle korkuyordu. Nasl misafirler bekliyor acaba, diye dnd. Pilotun tek grebildii, denizde ve havada on mil yarapnda normalin dnda hibir ey olmadyd. Sekiz mil uzakta bir balk teeknesi vard. Radar alannn d kenarna arada srada giren bir hava arac, bilinmeyen bir yne doru tekrar gzden kayboluyordu. Geminin etrafnda hareket eden okyanusa bakan pilot iini ekti. Farkl bir his veriyordu; demir atm gibi deil de, tam yol ilerliyormu gibi. Gzlerini yeniden radar

ekranna evirip seyretti. Dikkatle. 105 Tolland, Xavia'y Rachel ile tantrd. Gemi jeolou, sulaboratuvarndaki sekin dostlar karsnda arm gibi grnyordu. Bunun yan sra, Rachel'n testleri bir an nce yapp, gemiden ayrlmaktaki sabrszl Xavia'nn sinirlerini bozuyordu. 398 Tolland, ona, acele etme Xavia, demiti. Her eyi renmemiz lazm. Xavia imdi sert bir sesle konuuyordu. "Belgeselinde Mike, tataki bu kk metalik ieriin sadece uzayda oluabileceini syledin." Tolland dehete kaplmaya balamt bile. Gkkumlar sadece uzayda oluur. NASA bana byle sylemiti. Katlar yukar kaldran Xavia, "Ama bu notlara gre," dedi. "Bu tamamiyle doru deil." Corky fkeyle parlad. "Elbette doru!" Xavia, Corky'ye sert bir bak frlatp elindeki ktlar sallad. "Geen yl, Drew niversitesi'nden Lee Pollock isimli gen bir jeolog, Mariana ukuru'nda derin su kabuk rneklemesinde yeni nesil bir deniz robotu kullanrken, daha nce hi grmedii jeolojik bir zellik barndran bir ta kartt. Bu zellik grn bakmndan gkkumlarna ok benziyordu. Pollock bunlara, `eik dilim stres ierii" adn verdi. derin okyanus basncna maruz kalrken tekrar homojenlemi ufak metal tanecikleri. Bir okyanus kayacnda metalik tanecikler bulmaktan tr hayrete den Dr. Pollock, varlklarn aklamak iin benzersiz bir teori gelitirdi." Corky homurdand. "Tabi ki yle yapacakt." Xavia, onu duymazdan geldi. "Dr. Pollock tan, ar basncn uyumsuz metalleri yksek sda eriterek daha nce var olan bir ta bakalatrp ultra derin bir okyanus ortamnda olutuunu ne srd." Tolland hunu dnd. Okyanusun on bir kilometre aasnda yer alan Mariana ukuru, gezegendeki kefedilmemi blgelerden biriydi. O derinlie sadece birka robot inebiliyor, ou dibe varamadan paralanyordu. ukurdaki su basnc muazzamd. Okyanus yzeyindeki santimetrekare bana yirmi drt kiloya karlk, iki bin sekiz yz kilo. Okyanus bilimciler derin deniz tabanndaki jeolojik kuwetleri hl tam manasyla bilemiyorlard. "Yani bu Pollock denen adam, Mariana ukuru'nun gkkumu benzeri zelliklere sahip talar oluturabileceini mi dnyor?" 399 Xavia, "Son derece kark bir teori," dedi. "Dorusu hibir zaman resmi olarak yaynlanmad. Geen ay, mega girdap programmz iin svi-ta etkileimleri hakknda aratrma yaparken, Pollock'n internetteki kiisel notlarna rastladm. Yoksa bunu asla duymam olacaktm." Corky, "Teori asla yaynlanmad," dedi. "nk sama. Gkkumlarnn olumas iin s gerekir. Su basncnn tataki kristal yapsn oluturmasna imkn yok." Xavia, "Basn," diye karlk verdi. "Gezegenimizdeki jeolojik deiikliklere en byk katks olan eydir. Metamorfik ta diye bir ey hatrlyor musun? Jeoloji 101 dersinden?" Corky kalarn att. Tolland, Xavia'nn hakl olabileceini fark etmiti. Dnyann metamorfik jeolojisinde snn bir rol olmasna ramen, ou metamorfik talar ar basnla meydana gelirlerdi. Yer kabuunun derinliklerindeki kayalar yle byk bir basn altndaydlar ki, kat tatan ok, koyu melas gibi hareket ederek, esnekleir ve kimyasal deiikliklerden geerdi. Yine de Dr. Pollock'n teorisi biraz abartl grnyordu. Tolland, "Xavia," dedi. "Ben su basncnn tek bana ta kimyasal deiiklie urattn duymamtm. Sen bir jeologsun, senin fikrin nedir?" Notlara yle bir gz gezdirip, "ey," dedi. "Tek faktr su basinc deil gibi." Xavia bir pasaj bulup Pollock'n notlarn aynen okudu. "Mariana ukuru'nda, zaten muazzam bir hidrostatik basn altnda olan okyanus kabuu, blgenin dalma-batma blgesi tektonik kuwetiyle daha da skabilir."

Tolland, elbette, diye dnd. Mariana ukuru, denizin on bir kilometre aasnda skm olmakla beraber, bir dalma-batma blgesiydi. Pasifik ve Hint tabakalarnn birbirine doru hareket edip, arpt bindirme blgesi. ukurdaki birleik basn ok yksek olabilirdi. Blge, almak iin fazlasyla ulalmaz ve tehlikeli olduundan, orada kondrullar yani gkkumlar olusa bile kimsenin haberinin olmamas mmknd. 400 Xavia okumaya devam etti. `Hidrostatik ve tektonik basnlar bir letiinde, kabuu elastiki veya yar sv bir hale gelmeye zorlayabilir ve daha hafif elementleri eriterek, sadece uzayda olutuu dnlen gk kumu benzeri yaplar meydana gelebilir, Corky gzlerini devirdi. "Imknsz." Tolland, Corky'ye gz att. "Dr. Pollock'n bulduu tataki kondrul lar iin farkl bir aklaman var m?" Corky, "Gayet basit," dedi. "Pollock gerek bir meteorit buldu. Okyanusa srekli meteorit dp durur. Yllarca su altnda kaldndan fzyon kabuu anm olabilecei ve normal bir taa benzeyeblecei iin Pollock bunun meteorit olduundan phelenmemi olabilir." Corky Xavia'ya dnd. "Pollock nikel ieriini lmeyi akl etmedi, deil mi?" Yine notlarn kartran Xavia "Dorusu lt," diye cevab yaptrd. "Pollock yle yazm: Bu rnekteki nikel ieriinin Yeryz talarndarastlanmayan orta seviyede bir deer aralna denk geldiini grmek beni artt." t'olland ile Rachel aknlk iinde birbirlerine baktlar. Xavia okumaya devam etti. "Nikel miktar meteorik kkenliler iin kabul edilen arala denk dmese de, alacak kadar yakn." Rachel meraklanma benziyordu. "Ne kadar yakn? Bu okyanus tann bir meteoritle kartrlm olmas mmkn m?" Xavia ban iki yana sallad. "Ben kimyasal kaya bilgini deilim ama anladm kadaryla Pollock'n bulduu tala, gerek meteoritler arasnda pek ok kimyasal farkllk var." Tolland, "Bu farkllklar neler?" diye bastrd. Xavia dikkatini, notlarndaki bir grafie verdi. Buna gre, farkllklardan biri kondrullarn kimyasal yaps, Titanyum/zirkonyum oranlar farkl. Okyanus rneindeki kondrullarn titanyum/zirkonyum oran zirkonyum miktarnn ar az olduunu gsteriyor." 401 Ban kaldrp bakt. "Sadece milyonda iki ksm." Corky, "ki ppm mi?" diye azndan kard. "Meteoritlerde bunun binlerce kat bulunur!" Xavia, "Kesinlikle," diye karlk verdi. "Polluck bu yzden kondrullarn uzaydan gelmediine inanyor." Tolland eilip Corky'ye "NASA, Milne tandaki titanyum/zirkonyum orann lt m?" diye fsldad. Corky tkrkler saarak,:. "Elbette hayr," dedi. "Bunu kimse lmez. Arabann araba olduunu ispatlamak iin lastiklerindeki kauuk orann lmeye benzer." Derin bir nefes alp veren Tolland, yeniden Xavia'ya dnd. "Sana iinde kondrul bulunan bir ta versek, bir test yapp ieriin meteorik mi yoksa... Pollock'n derin okyanus kondrullarndan m olduunu syleyebilir misin?" Xavia omuzlarn silkti. "Sanrm. Elektronik mikroskobunun kesinlii yeterli olacaktr. Tm bunlar niye yapyoruz?" Tolland, Corky'ye dnd. "Ta ona ver." Gkta rneini gnlszce cebinden karan Corky, Xavia'ya uzatt. Ta diski alrken Xaviar'n kalar havaya kalkmt. Fzyon kabua ve tataki fosile bakt. "Tanrm!" derken ba aniden yukar kalkt. "Bu eyin bir paras m?..." Tolland"Evet," dedi. "Ne yazk ki yle." 106

Ofisinde yalnz olan Gabrielle pencerenin yannda durmu, bundan sonra ne yapacan dnyordu. Bir saat kadar nce NASA'dan, Chris Harper'n KYYT yalann senatrle paylamak iin heyecanla ayrlmt. 402 Ama artk o kadar emin deildi. Yolanda'ya baklacak olursa, iki bamsz ABC muhabiri Sexton'un USV'den rvet aldndan pheleniyordu. Bundan baka Gabrielle az nce USV toplants srasnda Sexton'n dairesine gizlice girdiini bildiini renmiti. Amaa bu konuda Gabrielle'a bir ey sylememiti. Gabrielle iini ekti. T'aksisi gideli ok olmutu. Birka dakikaya kadar baka bir tane aracak olmasna ramen, yapmas gereken baka bir ey vard. Bunu gerekten yapacak mym? Baka seenei kalmadn bilen Gabrielle kalarn att. Artk kime gveneceini bilmiyordu. Ofisinden dar kp sekreterlk giriine dnd ve oradan kar taraftaki koridora girdi. Koridorun sonunda Sexton'n ofisinin iki yanna bayraklar -biri Amerikan bayra dieri Delaware bayra- asl mee kapsn grebiliyordu. Binadaki ou gibi onun odasnn kaps da elik takviyeliydi ve konvansiyonel anahtarla kilitlenmiti; elektronik bir tu takm ve alarm sistemi.. Birka dakikalna da olsa,eer ieri girebilirse, cevaplar bulabileciini biliyordu. Yksek gvenlikl kaplara doru ilerlerken onlarn iinden gemek gibi bir hayale kaplmamt. Baka planlar vard. Sexton'un ofisine metre kala saa dnen Gabrielle, bayanlar tuvaletine girdi. Kendiliinden yanan floresanlar beyaz fayans zerinde yansma yapyordu. Gzleri a alnca Gabrielle aynada kendine bakt. Her zamanki gibi yz, dndnden daha yumuakt. hatta zarif. Kendini her zaman iin grndnden daha gl hissetmiti. Bunu yapacandan emin misin? Gabrielle, Sexton'n KYYT hakknda tam bir raporla gelmesini sabrszlkla beklediini biliyordu. Ne yazk ki bu gece, Sexton kendisini ustalkla ynlendirdiini anlamt. 403 Gabrielle Ashe ynetilmekten holanmazd. Senatr bu gece baz eyleri ondan saklamt. Asl soru, ne kadarn sakladyd. Cevaplarn, ofisinde olduunu biliyordu; tuvalet duvarnn dier tarafnda. Gabrielle kararn vererek yksek sesle, "Be dakika," dedi. Tuvaletin malzeme dolabna gidip uzand ve elini kapnn kasasnda gezdirdi. Yere bir anahtar dt. Philip A. Hart'taki hademeler, federal iilerdi ve ne zaman bir grev olsa ortadan kaybolup, tuvaletleri haftalarca tuvalet ktsz ve havlusuz brakrlard. Hazrlksz yakalanmaktan bkip usanan Sexton'n ofisindeki kadnlar, ii ele alm ve "acil durumlar iin bir malzeme odas anahtar saklamlard. Gabrielle, bu gece tanma uygun, diye dnd. Dolab at. Dolabn ii temizleyici maddeler, paspaslar ve kt malzeme raflaryla tklm tkt. Gabrielle bir ay nce kt havlu ararken, allmadk bir keifte bulunmutu. En st raftaki kda eriemeyince, ruloyu drmek iin sprge sapn kullanmt. Bunu yaparken tavan karolarndan birini yere drmt. Karoyu yerine takmak iin yukar trmandnda Senatr Sexton'n sesini duyup armt. ok net geliyordu. Yanklardan anlad kadaryla senatr, bu malzeme dolabndan sadece sklebilir fiber karolarla ayrlan zel tuvaletinde kendi kendine konuuyordu. imdi tuvalet kdndan ok daha nemli bir nedenle yine dolaba giren Gabrielle ayakkablarn kard, raflara trmand, fiber tavan karosundan ban uzatt ve kendini yukar ekti. Milli gvenlik uruna bu kadar da fazla, diye dnrken, ka eyalet yasasyla federal yasay inediini merak ediyordu. 404 Sexton'n zel tuvaletinin tavanna geerken yatay konuma gelip, orapl ayaklaryla souk, porselen lavabosuna bast ve sonra yere atlad. Nefesini tutup, Sexton'n zel ofisine girdi.

ark hallar yumuak ve scak bir his veriyordu. 107 Be kilometre tede, siyah bir Kiowa helikopteri, kuzey Delaware'deki am aalarnn tepesinde uuyordu. Delta-Bir seyrsefer sistemine girilen koordinatlar kontrol etti. Rachel'n gemideki ileti cihaz ile Pickering'in cep telefonu, grumelerinin ieriini korumak amacyla ifrelenmi olsa da, Delta Gc, Rchel'n denizden yapt aramay yakaladnda; asl hedef grmenin ierii deildi. Asl hedef, arayan kiinin konumunu belirlemekti. Global Yer Belirleme Sistemi ile bilgisayarl nirengi, iletinin gnderildii koordinatlarn saptamay, grme ieriinin ifresini zmekten daha kolay hale getiriyordu. Hkmet diledii takdirde, her arama yaptklarnda bir dinleme istasyonunun dnyann herhangi bir yerinde metre yaknna kadar pozisyonunu saptayabileceinden cep telefonu kullanclarnn haberi olmad dncesi Delta-Bir'i her zaman elendirirdi. Bu, cep telefon irketlerinin reklamn yapamadklar kk bir kusurdu. Bu gece Delta Gc, William Pickering'in cep telefonunun al frekansna ulatktan sonra gelen arlarn koordinatlarn kolaylkla saptayabilmiti. imdi hedefe doru dz bir rotada ilerleyen Delta-Bir, yirmi mile yaklamt. Radar ve silah sistemlerinin bandaki Delta-ki'ye dnp, "Hava emsiyesi hazrland m?" diye sordu. "Olumlu. Be mil menzili bekleniyor." 405 Delta-Bir be mil diye dnd. Kiowa'nn silah sistemini kullanabilmek iin gerekli olan menzile girmesi, bu kuu hedefin radar gstericisinin iinde uurmasn gerektiriyordu. Goya'daki birilerinin rkerek gkyzn izlediinden kukusu yoktu ve Delta Gc'nn imdiki grevi hedefi telsizle yardm stemeye frsat vermeden yok etmek olduu iin Delta-Bir avna fark etmeden yaklamalyd. On be mil kala, radar menzilinin yeterince dnda, Delta-Bir Kiowa'y aniden rotann otuz be derece sana dndrd. Bin metre ykseldi -kk uak menzili- ve hzn satte 110 mil olarak ayarlad. Goya'nn gvertesindeki Sahil Gvenlik helikopterinin radar gstericisi on mil evresine yeni bir temas girdiinde sadece bir kez bipledi. Pilot yerinde dorulup, ekran inceledi. Temas ky eridinden batya ynelen kk bir kargo uana benziyordu. Byk ihtimalle NEWARK'a. Bu uan mevcut yrngesi onu Goya'nn drt mil yaknna getirecei halde, uu rotas tesadfi olmalyd. Yine de tedbirli davranan Sahil Gvenlik pilotu, gstericinin sa tarafna doru saatte 110 mil hzla yanp snerek ilerleyen noktay takip etti. En yakn noktada uak, yaklak drt mil batdayd. Tahmin ettii gibi uak hareket etmeye devam ederek uzaklamaya balamt. 4.1 mil. 4.2 mil. Pilot rahat bir nefes verdi. Ama sonra ok garip bir ey oldu. Kiowa'nn sol tarafnda silah kumanda koltuundan baparmakla tamam iareti veren Delta-Iki, "Hava emsiyesi devreye girdi," diye seslendi. "Baraj deiken ses ve kapak titreimi etkiletirildi ve kilitlendi." Kendi sras gelen Delta-Bir helikopteri saa yatrp dndrerek Goya'nn tam stne ynlendirdi. Geminin radarndan bu manevra grlmeyecekti. 406 Delta-Iki "Kalay yaprana sarl saman balyalar," dedi. Delta-Bir, ona hak veriyordu. Radar yaynnn bozulmas, Ikinci Dnya Sava zamannda ngiliz bir havac, bombardman uular srasnda uandan kalay yaprana sarl saman balyas atmaya baladnda icat edilmiti. Alman radarlar o kadar ok temas belirliyordu ki, hangisine ate edeceklerini armlard. Elbette teknoloji o zamandan bu yana gelitirilmiti. Kiowa'nn radar yayn bozma "hava emsiyesi" sistemi, ordunun en lmcl silahlarndan biriydi. Belirlenmi yer

koordinatlar stnde atmosfer arka plan sesinden bir hava emsiyes yaynlayarak, hedefin gzlerini, kulaklarn ve sesini etkisiz hale getiriyordu. Birka saniye nce Goya'daki tm radar ekranlar kararm olmalyd. Mrettebat yardm arsnda bulunmalar gerektiini fark ettiinde, ileti gnderemeyecekti. Bir gemideki tm haberleme sistemleri radyo veya mikrodalga temelliydi; telefon hatt yoktu. Kiowa yeterince yaklaabilirse, Goya'nn tm haberleme sistemleri almaz hale gelecek, tayc sinyalleri Kiowa'nn n tarafndan yaynlanan grnmez termal ses bulutuyla boulacakt. Delta-Bir mkemmel yaltm, diye dnd. Savunmalar kalmad. Hedefler Milne Buzul Katman'ndan kurnazca ve ansn da yardmyla kamlard ama bu yinelemeyecekti. Kydan ayrlmay seerek, Rachel, Michael ve Corky kt bir tercih yapmlard. Hayatlarnn son kt karar olacakt. Beyaz Saray'daki Zach Herney, telefon ahizesini kaldrp yatakta dorulurken uyku sersemiydi. "imdi mi? Ekstrom benimle imdi mi konumak istiyor?" Herney gzlerini ksp baucundaki saate bakt. Haberleme grevlisi "Evet, Sayn Bakan," dedi. "Acil durum olduunu sylyor." 407 108 Corky ile Xavia, kondrullardaki zirkonyum ieriini lmek iin elektron mikroskobunun bana koarken, Rachel laboratuvarn yanndaki odaya giden Tolland' izledi. Burada Tolland baka bir bilgisayar amt. Grne baklrsa okyanus bilimcinin kontrol etnek istedii bir ey daha vard. Bilgisayar alrken Tolland, sanki bir ey sylemek istiyormu gibi azn ap, Rachel'a dnd. Sonra durdu. Tm bu karmaann ortasnda ona kar duyduu fiziksel ekime aran Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. Zaman durdurup, onunla ba baa kalabilmeyi diledi; sadece bir dakikalna. Pimanlk duyuyormu gibi grnen Tolland, "Sana bir zr borcum var," dedi. "Ne iin?" "Gvertede olanlar iin. eki ballar. Heyecanlanmtm. Bazen okyanusun pek ok insan iin ne kadar rktc olabileceini unutuyorum." Onunla yz yze gelen Rachel kendini, yeni erkek arkadayla kap eiinde duran bir ergen gibi hissediyordu. "Teekkrler. Hi nemli deil. Gerekten." Bir ekilde Tolland'n onu pmek istediini hissetti. Kalbi tekleyen Tolland, utanga bir tavrla yzn dndrd. "Biliyorum. Kyya kmak istiyorsun. almamz gerek." "imdilik." Rachel yumuak bir tebessm etti. Bilgisayarn karsna geip oturan Tolland, "imdilik," diye tekrar etti. imdi Tolland'n tam arkasnda durup, kk laboratuvarda yalnz kalmalarnn tadn karan Rachel iini ekti. Bilgisayardaki dosyalar arasnda gezinen Tolland' seyretti. "Ne yapyoruz?" 408 "Veritabannda byk okyanus bitlerini aryorum. NASA'nn gktanda grdmze benzer tarih ncesi deniz fosillerine rastlayabilecek miyiz diye bakyorum." Tepede byk harflerle DIVERSITAS PROJES yazan bir arama sayfas at. Mende aa doru inerken, "Diversitas esasen, srekli gncellenen bir okyanus biodatas endeksidir. Bir deniz biyolou yeni bir okyanus tr veya fosili kefettiinde, verilerle fotoraflar merkez veribankasna ykleyerek buluunu dierleriyle paylaabilir. Haftalk bazda yeni keifler hayli fazla olduundan, aratrmalar gncel tutmann tek yolu bu." Rachel, Tolland'n mende gezinmesini seyretti. "Yani imdi internete mi balanyorsun?" "Hayr. Denizden internet eriimi zordur. Bu bilgileri gemide, dier odadaki optik srclerde saklyoruz. Limana gittiimizde, Diversitas Projesi'ne balanp,

veribankamz yeni bulularla gncelliyoruz. Bu sayede denizdeyken internete balanmadan veritabanna ulaabiliyoruz ve bilgiler en fazla bir iki ay eski oluyorlar." Tolland bilgisayara aranacak anahtar kelimeleri girerken, kendi kendine gld. "Napster adl tartmal mzik dosyas paylam programn herhalde duymusundur?" Rachel ban sallad. "Diversitas, deniz biyologlarnn Napster versiyonu kabul ediliyor. Biz ona LOBSTER diyoruz: Tamamyla Eksantrik Aratrmalar Paylaan Yalnz Okyanus Biyologlar." Rachel kahkaha att. Bu gerilimli ortamda bile Michael Tolland, onun korkularn hafifletecek alayc bir espri yeteneine sahipti. Son zamanlarda yaad hayatta glmeye ok az yer ayrdn fark etmeye balyordu. Tanmlayc anahtar kelimeleri yazmay bitiren Tolland, "Veritabanmz ok geni," dedi. "On terabayttan fazla tanm ve ftoraf. Burda hi kimsenin grmedii bilgiler mevcut ve hi kimse de grmeyecek. Okyanus trlerinin says snrszdr." 409 Ara" dmesine bast. "Pekl, bizim kk uzay bceimize benzeyen bir akyanus fosili gren var m?" Birka saniye sonra ekran yenilendi ve fosillemi drt hayvan kayd verdi. haytlara tek tek tklayan Tolland, fotoraflar inceledi. Hibirinin Milne gktandaki fosillerle uzaktan yakndan alakas yoktu. Tolland yzn ast. "Baka bir ey deneyelim." Anahtar kelimesinden "fosil" kelimesini kard ve "ara" dmesine bast. "Tm yaayan trleri arayacaz. Belki Milne fosilinin fizyolojik zelliklerini tayan, yaayan bir akrabasn buluruz." Ekran yenilendi. Tolland yine suratn ast. Bilgisayar yzlerce giri yapldn gsteri yordu. Bir sre oturup, sakallar uzam enesini kad. "Pekl, bu fazla. Aramay daraltalm." Rachel, Tolland'n "canllarn doal ortam" yazan bir meny yazmasn seyretti. Listedeki seenekler sonsuz gibi grnyordu: Batal gelgit su birikintisi, lagn, okyanus ortas srt, slfr bacalar, resif. Tolland listede aa inerek, YTM BLGELERI/OKYANUS UKURLAR yazan seenei iaretledi. Rachel, akllca, diye dnd. Tolland aramay, bu kondrul benzeri zelliklerin olutuu varsaylan ortamda yaayan trlerle snrlandryor. Sayfa yenilendi. Tolland bu sefer glmsyordu. "Harika. Sadece giri yaplm." Rachel gzlerini ksp listedeki ilk isme bakt. Limuluspoly... gibi bir ey. Tolland girie tklad. Alan fotoraftaki yaratk, dev boyutlarda kuyruksuz bir atnal yengecine benziyordu. Ilk sayfaya geri dnen Tolland, "Hayr," dedi. Rachel listedeki ikinci isme gz att. Karidesus irkinus Cehennemin Kadans. Akl karmt. "Gerekten ad bu mu?" Tolland kkrdad. "Hayr. Henz snflandrlmam yeni bir tr. Bunu bulan adamn espri anlay kuvvetliymi. Canl snflandrmas iin Karidesus irkinus demeyi uygun bulmu." 410 Tolland fotoraf anca, bykl ve pembe floresan antenleri olan karides benzeri irkin bir yaratk grnd. Tolland, "Adna laykm," dedi. "Ama bizim uzay bcei bundan deil." Endekse geri dnd. "Son nerme..." nc isme tklad ve sayfa ald. Metin belirdiinde Tolland yksek sesle, "Bathynomous giganteus..." diye okudu. Fotoraf yklenmiti. Renkli bir yakn ekim. Rachel yerinde srad. "Tanrm!" Karssnda duran yaratk tylerini rpertmiti. Tolland dudaklarn bzerek nefes ald. "Ah una bak. Tandk birine benziyor." Nutku tutulan Rachel ban sallyordu. Bathynomous giganteus. Yaratk bir yzer biti andryordu. NASA'nn tandaki fosil trne ok benziyordu. Sayfann aasndaki anatomik diyagramlara ve izimlere inen Tolland baz ufak

farkllklar var," dedi. "Ama ok yakn. zellikle de 190 milyon yl sresince evrim geirdii dnlrse." Rachel yakn olduu doru, diye dnd. Fazlasyla yakn. Tolland ekrandaki tanm okudu: "Okyanustaki en eski trlerden biri olduu dnlmektedir. Ender rastlanan ve yakn tarihte snflandrlan Bathynomous giganteus byk br top bceini andran, p derin su ebacaklsdr. Uzunluu altm santimi bulan trn sert kabuklu d iskeleti, kafa, toraks ve batn blmlerine ayrlmtr. Karada yaayan bcekler gibi ift uzantlara, antenlere ve bileik gzlere sahiptirler. Dipte yaayan bu trn bilinen yrtcs yoktur ve daha nceleri yaam barndrd dnlen pelajik ortamlarda yaar. Tolland ban kaldrp bakt. "Bu da rnekte baka faillerin bulunmayn aklyor. 411 Ekrandaki yaratra bakan Rachel heyecanlanm olmakla birlikte hl tm bunlarn ne anlama geldiinden emin deildi. Tolland heyecanla, "Bir dn," dedi. "190 milyon yl nce bu Bathynomous yaratklarndan bir sr, derin okyanus heyelan srasnda bala gmldler. Balk zamanla talanca, bcekler tan iinde fosilletiler. Bu srada, okyanus ukurlarna doru bantl tayc gibi srekli kayan okyanus taban, fosilleri, tan kondrul oluturaca yksek basin kuaklarna tar!" Tolland imdi daha hzl konuuyordu. "Ve eer fosillemi kondrul ieren kabuk kopup, ukurun genileme krna derse, ki bu bilinmeyen bir ey deil, o zaman kefedilmek iin mkemmel bir yerde bekliyor demektir!" Rachel, "Ama NASA..." diye geveledi. "Yani, eer tm bu veriler yalansa, bu fosilin bir deniz yaratna benzediini er ge birilerinin fark edeceini biliyor olmal. Yani baksana, az nce biz bulduk!" Tolland, Bathynomous fotoraflarn lazer yazcya yazdrmaya balamt. "Bilmiyorum. Biri kp, fosillerle yaayan; deniz bitleri arasndaki benzerlikleri gsterse de, fizyolojileri birbirinin ayn deil. Bu NASA'nn davasn daha da kuwetlendirecektir." Rachel o an anlamt. "Panspermia." Dnyadaki yaam uzaydan geldi. "Kesinlikle. Uzay organizmalar ile yeryz organizmalar arasndaki benzerlikler bilimsel bir mantk oluturuyor. Bu denz biti NASA'nn iddiasn doruluyor." "Ama gktann gerekliinin sorgulanmas hali hari." Tolland ban sallad. "Gkta sorgulanmaya baladnda, btn teori ker. Deniz bitimiz NASA destekisiyken, NASA kstekisi olur." Bathynomous sayfalar yazcdan karken, Rachel sessizce ayakta duruyordu. Kendini bunun masum bir NASA hatas olduuna inandrmaya alt ama yle olmadn biliyordu. Masum hatalar yapan kiiler insanlar ldrmeye almazd. 412 Birden laboratuvarn kar tarafndan Corky'nin genizden gelen ses duyuldu. "Imknsz!" Tolland ile Rachel ayn anda dndler. "Lanet oran tekrar l! Hi ptantkl deil!" Xavia kouturarak, skca Kavrad bir bilgisayar ktsyla yanlarna geldi. Rengi atmt. "Mike, bunu nasl syleyeceimi bilmiyorum..." Sesi atlyordu. "Bu rnekteki titanyum/zirkonyum oran..." Boazn temizledi. "Belli ki NASA byk bir hata yapm. Ellerindeki gkta bir okyanus kayac." Tolland ile Rachel birbirlerine baktlar ama tek kelime etmediler. Biliyorlard. Bylece tm kukular, ykselen bir dalga gibi krlma noktasna ulam oldu. Tolland ban sallarken, znts gzlerinden okunuyordu. "Evet. teekkrler Xavia." Xavia, "Ama anlamyorum,, dedi. "Fzyon kabuk... buzdaki konumu..." Tolland, "Kyya giderken anlatrz," dedi. "Gidiyoruz." Rachel aceleyle ellerindek tm ktlarla delilleri toparlad. Deliller kasindi: Milne Buzul

Katman'ndaki yerletirme boluunu gsteren TAR kts; NASA'nn fosillerini andran, yaayan deniz bitinin fotoraf Dr. Pollock'n deniz kondrullaryla ilgili makalesi; ve gktandaki ar az miktardaki titanyumu gsteren mikroskop verisi. Varlan sonu inkr edilemezdi. Sahte. Rachel'n elindeki kt ynna bakan Tolland, melankolik bir tavrla iini ekti. "ey, sanrm William Pickering'in yeterince delili oldu." Rachel ban sallarken, Pickering'in neden telefonuna cevap vermediini merak ediyordu. Tolland yaknnda duran bir telefonun ahizesini kaldrp, ona uzatt. "Onu burdan tekrar aramak istermisin?" "Hayr, haydi gidelim. Onunla helikopterden temas kurmaya alrm." Rachel kararn oktan vermiti. Pickering ile balant kuramazsa, Sahil Gvenlik pilotundan onlar doruca, sadece yz kilometre tedeki UKO'ya uurmasn isteyecekti. 413 Tolland telefonu kapatmaya hazrlanrken, durdu. arm gibiydi. Kalarn atarak ahizeyi dinledi. "Tuhaf. evir sesi yok." imdi endieli grnen Rachel, "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. Tolland, "Garip," dedi. "Direkt COMSAT hattt aslnda asla..." "Bay Tolland?" Sahil Gvenlik pilotu, bembeyaz yzyle koarak laboratuvardan ieri girdi. Rachel, "Ne oldu?" diye sordu. "Gelen birileri mi var?" Pilot, "Sorun da burda," dedi. "Bilmiyorum. Tm radar ve haberleme sistemleri kapand." Rachel katlar tirtnden ieri sokuturdu. "Helikoptere binelim gidiyoruz. HEMEN!" 109 Senator Sexton'n karanlk ofisinde yrrken Gabrielle'n kalbi hzla atyordu. Oda k olduu kadar geniti de... ssl lambri kapl duvarlar, yal boya tablolar, Iran hallar, kabaral deri koltuklar ve kocaman maun bir masa. Oda sadece Sexton'n bilgisayar ekrannn neon prltsyla aydnlanyordu. Gabrielle masaya doru yrd. Dosya clolaplarndan uzak duran Senator Sexton, arama yapmas kolay kiisel bilgisayarna tonlarca bilgi -toplant notlar, taranm makaleler, konumalar ve aklna gelen fikirler- ykleyerek, "dijital ofis" kavramn lgnlk boyutlarna tamt. Sexton'n bilgisayar onun kutsal topraklar saylrd ve onu korumak iin odasn daima kilitli tutard. Bilgisayar korsanlarnn kutsal digital mahzenine girmesinden korktuu iin internete bile balanmazd. 414 Bir yl ncesine kadar Gabrielle, insann kendini sulu gsteren belgelerin kopyalarn saklayacana inanmazd ama Washington ona ok ey retmiti. Bilgi gtr. pheli kampanya yardmlar kabul eden tm politikaclarn, bu balarn gerek delillerini -mektuplar, banka kaytlar, faturalar, dekontlar- gvenli bir yerde sakladklarn rendiinde hayrete dmt. Washington'da "Siyam sigortas" diye bilinen kar antaj taktii, cmertliklerinin kendilerine siyasal bask yapma yetkisi verdiini dnen balara kar adaylar koruyordu. Bata bulunan kimse fazla talepkr hale geldiinde aday, yasad ban belgelerini ortaya kartp baya her iki tarafn da yasalar inediini hatrlatyordu. Bu deliller, balarla adaylar sonsuza dek gbekten birbirine balyordu. Siyam ikizleri gibi. Gabrielle senatrn masasnn arkasna geip oturdu. Bilgisayara bakarken derin bir nefes ald. Senatr USV'den rvet alyorsa, delilleri muhakkak buradadr. Sexton'n bilgisayar ekran koruyucusu, olumlu dnen alanlarndan birinin kendisi iin tasarlad Beyaz Saray ve bahesinin kayan resimlerini gsteriyordu. Resimlerin etrafndan geen eridin stnde: Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... yazyordu. Gabrielle fareyi sallaynca bir gvenlik diyalog kutusu belirdi.

IFREYI GIRiN: Bunu tahmin etmiti. Sorun olmayacakt. Geen hafta senatr oturup, bilgisayarnda oturum aarken Gabrielle ofise girmiti. Onun hzla tua bastn grmt. Ieri girerken kap eiinden, "ifre bu mu?" diye sormutu. Sexton ban kaldrmt, "Ne?" Gabrielle yumuak bir tonla, "Ben de gvenlie nem verdiinizi sanyordum," diye taklmt. "ifreniz sadece karakterli mi? Teknikteki ocuklar bize en az alt hane kullanmamz sylemilerdi." 415 "Tekniktekiler daha ergen ocuklar. Krk yan getikten sonra alt haneyi hatrlamakta zorlanacaklardr. Ayrca kapnn alarm var. Kimse ieri giremez." Gabrielle glmseyerek ona doru yrmt. "Peki ya siz tuvaletteyken biri ieri girerse?" "Ne yani tm ifre bileimlerini deneyecek mi?" Kukuyla bir kahkaha atmt. "Tuvaletten biraz ge karm, ama o kadar da deil." "Davide'de akam yemeine, ifrenizi on saniyede tahmin edebileceimi sylyorum." Sexton hem arm, hem de elenmie benziyordu. "Davide'de yemek senin bir maana patlar Gabrielle." "Bahse girmekten korkuyor musunuz?" Sexton karlk verirken, onun iin zlm gibi grnyordu. "On saniye mi?" Oturumu kapatp, Gabrielle'a oturmasn iaret etmi ve denemesi iin ans vermiti. "Ben Davide'de sadece saltimbocca(Biftek aras peynir ve jambondan oluan talyan yemei) yerim. Ve olduka pahaldr." Gabrielle otururken omuzlarn silkmiti. "Para sizin." IFREYI GIRIN: Sexton, "On saniye," diye hatrlatt. Gabrielle'n glecei gelmiti. Iki saniye yeterliydi. Kapnn oradan bile, Sexton'n iaret parman kullanarak, ifreyi hzl aralklarla st ste tua basarak girdiini duymutu. Belli ki hepsi ayn tutu. Hi akllca deil. Ayrca Sexton'n elinin klavyenin sol d kenarna yakn durduunu grebiliyordu; bylece alfabedeki seenekler dokuz harfe inmi oluyordu. Harfi belirlemek kolayd; Sexton isminin l ses yinelemesine her zaman baylrd. Senatr Sedgewick Sexton. Bir politikacnn egosunu asla haffe alma. SSS tularna basnca, ekran koruyucu kalkmt. 416 Sexton'n az bir kar ak kalmt. Bu, geen hafta olmutu. imdi bir kez daha onun bilgisayarnn karsna geen Gabrielle, Sexton'n yeni bir ifre almay renmeye vakit bulamadndan emindi. Bunu neden yapsn ki? Bana tam manasyla gveniyor. sss yazd. IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI: Gabrielle hayret iinde bakakald. Senatrn gvenini gznde byttn anlamt. 110 Saldr anszn gerekleti. Gkyznde gneybat ynne doru alak uu yapan sava helikopteri, Goya'nn stne dev bir eekars gibi saldrd. Bunun ne olduuna veya neden orada olduuna dair Rachel'n hi kukusu yoktu. Karanlkta, helikopterin burnundan kan gl bir ate, Goya'nn fiberglas gvertesine gnderdii mermi seliyle, k tarafta izgi eklinde bir yark at. Saklanmak iin ge kalan Rachel, kolunu syran bir merminin acsn hissetti. Serte yere dp yuvarland ve Triton denizaltsnn effaf kapann arkasna gemek iin srnerek ilerledi. Helikopter geminin stne pike yapp geerken, yukardaki pervanenin gmbrts

duyuldu. Helikopterin okyanusun stnde yukar trmanarak, ikinci gei iin yan yatp geni bir daire izerken kard grltler yerini uursuz bir slk sesine brakmt. Titreyerek gvertede yatan Rachel, kolunu tutup, arkasndaki Tolland ile Corky'ye bakt. Saklanmak iin kendilerini bir deponun arkasna saklandklar anlalan adamlar, dehetle bakan gzleriyle gkyzn tararken, sendeleyerek ayaa kalkyorlard. 417 Rachel dizlerinin stne kalkt. Birden, dnya ar ekimde hareket etmeye balamt. Triton denizaltsnn effaf yuvarla arkasnda melen Rachel, panik iinde tek ka aralarna bakt... Sahil Gvenlik helikopteri. Helikopter kabinine kmaya balayan Xavia, kolunu lgnca sallayarak herkese binmesini iaret ediyordu. Pilot kabinine atlp, dmelerle kumanda kollarn hzla kaldran pilotu grebiliyordu. Pervane kanatlar dnmeye balamt... ama ok yava. ok yava. Acele et! Rachel ayaa kalkp komaya hazrlanrken, saldrganlar geri dnmeden nce gvertenin kar tarafna yetiip yetiemeyeceini merak ediyordu. Corky ile Tolland'n arkadan ona ve bekleyen helikoptere doru kotuklarn duyabiliyordu. Evet! Acele et! Sonra grd. Gkyznde, yz metre tede karanlktan frlayan ince krmz n demeti, Goya'nn gvertesini arayarak saa sola salnd. Ardnda hedefni bulan n, beklemedeki Sahil Gvenlik helikopterinin yan tarafnda durdu. Grdn anlamak Rachel'n bir saniyesini almt. O dehet annda, Goya'nn gvertesinde yaanan her eyi ekiller ve seslerden oluan belirsiz bir kolaj gibi alglad. Tolland ile Corky, ona doru koarken Xavia helikopterden aceleyle kolunu sallarken- kpkrmz lazer n, karanl kesiyordu. ok geti. Rachel, imdi var gleriyle helikoptere doru koan Corky ile Tolland'a dnmt. Onlar durdurmaya alarak, kollarn uzatp kendini nlerine att. gvertede birbirine arpnca, kollar ve bacaklar birbirine kart. arpmann etkisi tren kazas gibiydi. 418 Uzaklarda beyaz bir k parlamas grld. Egzoz ateinden dm dz bir izginin, lazer nnn helikoptere doru kat ettii yolu takip edi ini dehetle izledi. Hellfire fzesi ana gvdeye isabet ettiinde, helikopter patlayarak, bir oyuncak gibi paralara ayrld. arapnel paralar yaarken, s ok dalgas ve grlt gverteye yayld. Helikopterin alevler iindeki iskeleti, paralanm kuyrua doru geri yatt, sonra biraz sallanp geminin arka tarafndan, tslayan bir buhar bulutuyla beraber okyanusa dt. Gzlerini kapatan Rachel, nefes alamyordu. Alevler iindeki enkazn czrdayp, baloncuklar kartarak battn ve gl akntlarla Goya'dan uzaa srklendiini duyabiliyordu. Bu karmaa srasnda Michael Tolland'n seslendiini duydu. Onun gl ellerinin kendisini ayaa kaldrmaya altn hissetti. Ama kprdayamyordu. Sahil Gvenlik pilotuyla Xavia ld. Sra bizde. 111 Milne Buzul Katman'nda hava yatmt ve habikre sakindi. Buna ramen NASA Mdr Lawrence Ekstrom uyumaya almamt bile. Vaktini, saatlerce tek bana habikreyi arnlayarak, gktann kartld delie bakarak ve kmrlemi dev tan entiklerinin stnde gezdirerek geirmiti. Sonunda kararn vermiti. imdi habikrenin GTH konteynerindeki video telefonun nnde oturmu, Birleik

Devletler Bakan'nn gzlerine bakyordu. Zach Herney'nin stnde bir bornoz vard ve hi de eleniyormu gibi grnmyordu. Ekstrom, sylemek zorunda olduklarn Bakan duyduunda, bundan ok daha az eleneceini biliyordu. 419 Ekstrom konumasn bitirdiinde, Herney'nin yznde huzursuz ifade vard. Sanki hl duyduklarn doru anlayamayacak kadar uykulu olduunu dnyormu gibi. Herney, "Dur biraz," dedi. "Yanl anlama oldu galiba. Sen bana nce NASA'nn bu gkta koordinatlarn acil bir telsiz iletisinden duyduunu mu syledin? Ve sonra da gktan KYYT bulmu gibi mi yapt?" Karanlkta konumadan duran Ekstrom, bu kbustan uyanmay diliyordu. Anlalan o ki, sessizlik Bakan'a iyi armlar yapmamt. "Tanr akna Larry, bana bunun doru olmadn syle!" Ekstrom'un az kurudu. "Gkta bulundu Sayn Bakan. Burda asl mesele bu." "Bana bunun doru olmadn syle dedim!" Sessizlik Ekstrom'un kulaklarnda iddetini arttrarak keskin bir nlamaya dnt. Kendi kendine, ona sylemeliydim, dedi. Daha da ktye gidecek. "Sayn Bakan, KYYT baarszl kamuoyu yoklamalarnda sizi bitiriyordu efendim. Buza saplanm byk bir gktandan bahsedilen telsiz iletisini yakaladmzda, yeniden mcadeleye dnmek iin bir frsat diye dndk." Herney'nin sesi arm gibiydi. "KYYT keifte bulunmu gibi yaparak m?" "KYYT ksa sre sonra almaya balayacakt ama seimlere yetimezdi. Kamuoyu yoklamalar ktye gidiyordu ve Sexton, NASA'y yerden yere vuruyordu, bu yzden..." "Delirdin mi! Bana yalan syledin Larry!" "ans yzmze glyordu efendim. Deerlendirmeye karar verdim. Gktan kefeden Kanadalnn telsiz iletisini dinledik. Frtnada ld. Gktann orda olduunu baka kimse bilmiyordu. KYYT o blgenin yrngesindeydi. NASA'nn bir zafere ihtiyac vard. Koordinatlar elimizdeydi." 420 "Bana bunu neden imdi anlatyorsun?" "Bilmeniz gerektiini dndm." "Sexton renirse bu bilgiyle neler yapar, hi dndn m?" Ekstrom dnmemeyi tercih etti. "Tm dnyaya NASA'nn ve Beyaz Saray'n Amerikallara yalan sylediini anlatr! Ve biliyor musun ne, hakl da olur!" "Siz yalan sylemediniz efendim, ben syledim. Ve eer gerekirse istifa ederim..." "Larry, asl noktay karyorsun. Bakanlm gerekler ve drstlk stne kurdum. Lanet olsun! Bu gece gerekti: Onurluydu. imdi tm dnyaya yalan sylediimi reniyorum!" "Kk bir yalan efendim." Burnundan soluyan Herney, "yle bir ey yoktur Larry," dedi. Ekstrom kk odann stne geldiini hissetti. Bakan'a anlatlacak daha ok ey vard ama Ekstrom bunlarn sabaha kadar beklemesi gerektiini anlyordu. "Sizi uyandrdm iin zgnm efendim. Bilmeniz ge'rektiini dndm." ehrin br ucunda, Sedgewick Sexton konyandan bir yudum daha ald ve artan bir huzursuzlukla dairesinde gezindi. Gabrielle hangi cehennemde? 112 Karanlkta, Senatr Sexton'n masasnda oturan Gabrielle Ashe, bilgisayara karamsar bir bak frlatt. IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI Olas birka ifre daha denedi ama hibiri ie yaramamt. Ofiste kilitlenmemi bir ekmece veya ipucu olabilecek herhangi bir ey arayan Gabrielle her yolu denemi ve artk vazgemiti. 421 Sexton'n masa takviminde parldayan, tuhaf bir ey grdnde gitmek zereydi.

Birisi seim tarihini, krmz, beyaz ve mavi parlak kalemle erevelemiti. Senatr olmad muhakkakt. Gabrielle takvimi kendine doru ekti. Tarihin karsnda ssl, parldayan bir kelime yazlmt: POTUS! Grne baklrsa, Sexton'n ii iine smayan sekreteri, seim gn iin biraz daha olumlu dnce alamt. POTUS ksaltmas, ABD Gizli Servisi'nin, ABD Bakan' iin kulland kod add. Seim gn, herey yolunda giderse, Sexton yeni POTUS olacakt. Gitmeye hazrlanan Gabrielle, takvimi masadaki yerine koyup ayaa kalkt. Sonra birden durup, bilgisayar ekranna bakt. IFREYI GIRIN: Takvime bir kez daha bakt. POTUS. Birden mitlendi. POTUS, Sexton iin mkemmel bir ifre gib grnyordu: basit, olumlu, kendinden bahseden. Hemen harfleri tulad. POTUS Nefesini tutarak, "giri" tuuna bast. Bilgisayar bipledi. IFRE GEERSIZ - ERIIM ENGELLENDI Adeta yklan Gabrielle, pes etti. Geldii yoldan dnmek zere, tuvalete yneldi. Odann ortasna geldii srada cep telefonu ald. gergin olduundan ses yreini azna getirdi. Hemen durup telefonunu kard ve Sexton'n duvardaki antika Jourdian saatine bakt. 04.00'e geliyor. Gabrielle bu saatte sadece Sexton'n arayacan biliyordu. Herhhalde hangi cehennemde olduunu merak ediyordu. Asam m, yoksa brakaym alsn m? Cevap verdii takdirde, yalan sylemesi gerekecekti. Ama amazsa Sexton phelenecekti. arya cevap verdi. "Alo?" "Gabrielle?" Sexton'n sesi sabrszd. "Neden geciktin?" 422 Gabrielle, "FDR Ant," dedi. "Taksi trafie yakaland ve imdi bizde..." "Sesin taksideymi gibi gelmiyor." "Hayr," derken kalbi hzla atyordu. "Deilim. Ofise urayp KYYT'le lgili olabilecek baz NASA belgelerini almaya karar verdim. Onlar bulmakta zorlanyorum." "Iyi, acele et. Sabah bir basin konferans vermek istiyorum, ayrntlar konumamz gerek." "Birazdan geliyorum," dedi. Telefonda bir sessizlik oldu. "Ofisinde misin?" arm gibiydi. "Evet. On dakika sonra yola karm." Bir baka sessizlik. "Tamam. Grrz." Telefonu kapatan Gabrielle'n akl, bir metre kadar tede duran Sexton'n Jourdain saatinin benzersiz l tiktaklarn duymayacak kadar meguld. 113 Michael Tolland, Triton'n arkasna saklanmak iin onu kolundan ekinceye kadar Rachel'n yaralandn fark etmemiti. Rachel'n yzndeki katatonik ifadeden acnn farknda olmadn anlad. Onu sabitletirdikten sonra, Corky'yi bulmak zere arkasn dnd. Astrofziki dehet dolu gzlerle, gvertede yanlarna doru srnerek ilerliyordu. Saklanacak yer bulmalyz, diye dnen Tolland, az nce olanlarn dehetini henz tam manasyla kavrayamamt. Gzleri igdsel olarak st gvertelerde gezindi. Kprye kan merdivenlerin hepsi aktayd ve kprnn kendisi de cam bir kutudan oluuyordu; havadan bakldnda effaf bir hedef merkezi. Yukar kmak intihard, ki bu da geriye tek bir seenek brakyordu. 423 Ksa bir sre iin Tolland, herkesi suyun altna indirip, mermilerden uzaklatrma dnces'ine kaplarak, Triton denizaltsna umut dolu gzlerle bakt. Sama. Triton sadece bir kiilikti ve gvertedeki iner tip kapdan vincin dokuz metre aadaki suya indirilmesi on dakika sryordu. Ayrca uygun biimde arj edilmemi bataryalar ve kompresrle inmek, denizde lm demekti.

Corky korku dolu bir sesle, "Geliyorlar!" diye barrken gkyzn iaret etti. Tolland ban kaldrp bakmad bile. Alminyum bir rampann alt gvertelere indii blmeyi gsterdi. Corky'nin cesaretlendirilmeye ihtiyac yoktu. Ban aada tutarak, akla doru kat ve aalara inerek kayboldu. Skca Rachel'i belinden kavrayan Tolland, onu takip etti. Helikopter geri dnp, mermi yadrrken, ikisi alt gvertelere doru grnrden kaybolmulard. Tolland, Rachel'n rampadan aadaki asl platforma inmesine yardim etti. Aa vardklarnda Rachel'n vcudunun kaskat kesildiini hissetti. Seken bir mermiyle vurulmu olmasndan endielenerek ona dnd. Yzn grdnde, bunun baka bir ey olduunu fark etti. Onun talam baklarn takip ettiinde, ne olduunu hemen anlad. Hareketsiz duran Rachel'n bacaklar kprdamay reddediyordu. Baklarn, altndaki garip dnyaya dikmiti. SWATH tasarmndan tr Goya'nn tekne ksm yoktu. Bunun yerine dev bir katamaranda olduu gibi destek elemanlar vard. Hiddetli denizden dokuz metre yukardaki akln stnde asl duran, zgara dar bir kprnn stne inmilerdi. Gvertenin altndan yanklanan ses burada sar edici seviyedeydi. Rachel'n dehetini daha da arttran, geminin hl ak duran sualt projektrlerinin, aadaki okyanusun derinliklerine yeilimsi bir aydnlk vermesiydi. 424 Sudaki alt yedi hayaletimsi silete bakyordu. Dev ekibal kpekbalklarnn uzun glgeleri, akntya kar yzyordu... saa sola esneyen lastik gibi bedenler. Tolland'n sesi kulaklarndayd. "Rachel, her ey yolunda. Gzlerini karya dik. Tam arkandaym." Tolland'n arkadan uzatt elleri, korkulua yapm yumruklarn nazike ayrmaya alyordu. Ite o anda Rachel, kolundan szlen koyu krmz bir kan damlasnn, zgaralarn arasndan dtn grd. Denize doru den damlay gzleriyle takip etti. Suya arptn grmese de, gl kuyruklaryla hep birlikte dnerek hcuma geen ekiballarn, kudurgan bir telala di ve yzgelerinin birbirine karmas ona yetmiti. Gelimi n beyin koku alma loplar... Kann kokusunu bir mil teden alrlar. Gl ve gven telkin edici sesiyle Tolland, "Gzlerini karya dik," dedi. "Tam arkandaym." Rachel imdi onu ileri doru ynlendiren ellerini kalalarnda hissediyordu. Altndaki akla bakmadan kprnn stnde yrmeye balad. Yukarlardan gelen helikopterin pervane sesini duyabiliyordu. Sarho gibi kprnn stnde sendeleyerek nlerinde yryen Corky, aradaki mesafeyi amt. Tolland, ona seslendi. "Desteklerin sonuna kadar git Corky! Merdivenlerden aa!" Rachel artk nereye gittiklerini grebiliyordu. Ileride, bir dizi dnemeli rampa aa iniyordu. Su seviyesinde, dar kum bank gibi bir gverte Goya'nn boyunca uzanyordu. Bu gverteden knt yapan, asl kk iskeleler, geminin altna kurulmu kk bir marinay andryordu. Byk bir tabelada yle yazyordu: DAL ALAN Dalglar Yzeye kabilir Teknelerin Dikkatine 425 Rachel, Michael'n onlar yzdrme niyetinde olmadn tahmin ediyordu. Tolland, kprnn yannda duran telli bir dolabn nnde durduunda korkusu byd. Dolabn kapaklarn anca, iinde asl duran dalg kyafetleri, norkeller, paletler, can yelekleri ve zpknlar grnmt. Rachel'n itiraz etmesine frsat kalmadan, uzanp, bir fek tabancas ald. "Gidelim." Tekrar harekete gemilerdi. Ilerideki Corky, dnemeli rampalara varm ve yar yola kadar gelmiti. "Gryorum!" diye bard. alkantl sularn stnden gelen sesi neredeyse neeliydi. Corky dar geitte kotururken Rachel iinden, neyi gryorsun, diye geirdi. Rachel'n tek grebildii, kpekbalklaryla dolu okyanusun tehlikeli derecede yaknnda hprdemesiydi. Tolland ilerlemesi iin ona dokununca, Corky'nin ne iin bu kadar

heyecanlandn grd. Aadaki gvertenin sonunda, kk bir motorbot balyd. Corky, ona doru kotu. Rachel sadece bakyordu. Helikopterden motorbotla m kaacaz? Tolland, "Bir telsizi var," dedi. "Helikopterin yayn bozma sahasndan yeterince uzaklaabilirsek..." Rachel, onun dier sylediklerini duymad. Kannn donmasna neden olan bir ey gzne ilimiti. Titreyen parman uzatarak, "ok ge diye geveledi. Iimiz bitti..." Tolland arkasn dndnde, her eyin bir anda sona ereceini anlamt. Siyah helikopter, maara giriinden ieri bakan bir ejderha gibi, geminin arka ucunda iyice alalm, onlara bakyordu. Tolland bir an iin geminin ortasndan doruca stlerine uacan sand. Ama helikopter nian alp ayla dnmeye balamt. Tolland tfek namlularnn ynn gzleriyle takip etti. Hayr! 426 Motorbotun yannda melmi, palamar zen Corky, helikopterin altndaki makineli tfekler ate pskrdnde, ban kaldrp bakt. Corky vurulmu gibi sendeledi. Telala, borda tirizinden botun iine atla d ve saklanmak iin yere uzand. Silahlar susmutu. Tolland, Corky'nin botun iinde emeklediini grebiliyordu. Sa bacann aa ksm kana bulanmt. Kontrol panelinin altnda melen Corky, anahtar buluncaya kadar parmaklarn panelin zerinde gezdirdi. Botun 250 hp Mercury motoru alt. Bir saniye sonra, helikopterin burnunda, motorbotu hedefleyen krmz bir lazer n belirdi. Igdleriyle hareket eden Tolland, elindeki tek silahla nian ald. Tetii ektiinde fiek tabancas tslad ve gz kamatrc bir k, geminin altndan yatay bir eri izerek doruca helikoptere yneldi. Yine de Tolland, ok ge davrandn sezdi. Fiek, helikopterin n camna doru yol alrken, helikopter kendi nn gndermiti. Fze frlad an da helikopter serte yn deitirdi ve gelen fiekten kaarak gzden kayboldu. Rachel' hzla aa eken Tolland, "Dikkat et!" diye bard. Corky'yi skalayan fze rotasndan kp, Rachel ile Tolland'n dokuz metre aasndaki desteklere bindirdi. Kyamet gibi bir ses kmt. Aadan sular ve alevler pskryor du. Havaya salan metal paracklar, kprye saldlar. Gemi sallanp, haife yana yatk yeni dengesini bulurken, metal metalin stne bindi. Duman daldnda Tolland, Goya'nn drt ana desteinden birinin ciddi hasar aldn grd. Pontonu yalayan kuvvetli aknt, destei kopa rabilirdi. Aa gverteye inen spiral merdiven bir iple tutturulmu gibi grnyordu. Rachel' bu yne doru itekleyen Tolland, "Haydi!" diye bard. Aa inmeliyiz! 427 Ama ok ge kalmlard. Merdivenler bir atrtyla, hasarl destekten koptu ve denize dt. Geminin stnde Kiowa helikopterinin kumandalaryla baa kmaya alan Delta-Bir, kontrol yeniden kazand. stne doru gelen fiein yla geici krlk yaaynca, ani bir refleks hareketiyle kumanda kolunu yukar ekmi ve Hellfire fzesinin hedefi armasna neden olmutu. Kfrederek geminin pruvasnn stne gelip, aa inerek iini bitirmeye hazrland. Tm yolcular yok et. Idarecinin emri akt. "Lanet olsun! Bak!" Yan koltuktan seslenen Delta-Iki, camdan dary iaret ediyordu. "Srat motoru!" Delta-Bir dnp baktnda, Goya'dan uzaklap karanla doru zplayarak ilerleyen, delik deik olmu bir Crestliner srat motoru grd. Bir karar vermesi gerekiyordu. Corky'nin kanl elleri, denizi dven Crestliner Phantom 2100'n dmenini kavrad. Maksimum hza ulamak iin gaz kelebeini sonuna kadar itti. O ana kadar yakc acy fark etmemiti. Ban indirip baktnda, sa bacandan kan fkrdn grd. O an ba dnd. Dmene yaslanp, arkasn dnerek Goya'ya bakarken, helikopterin

kendisini takip etmesini diliyordu. Tolland ile Rachel kprde kapana kslnca, Corky, onlara ulaamamt. Acil bir karar vermesi gerekmiti. Ayrl ve sava kazan. Corky helikopteri Goya'dan yeterince uzaa ekebilirse, Tolland Rachel'n telsizle yardm isteyebileceini dnyordu. 428 Ne yazk ki omzunun stnden klandrlm gemiye baktnda, helikopterin kararszm gibi hl orada durduunu grmt. Haydi sizi adi heriffler! Beni takip edin! Ama helikopter peinden gelmedi. Bunun yerine Goya'nn k tarafnda yan yatt, pozisyonunu ayarlad ve alalp gverteye indi. Hayr! Tolland ile Rachel' lme terk ettiini fark eden Corky, dehet iinde izliyordu. imdi telsizle yardm isteme srasnn kendisine geldiini anlayan Corky, eliyle kontrol panelini yoklayarak telsizi buldu. Ama dmesini kaldrd. Hibir ey olmamt. k yoktu. Parazit yoktu. Sesini sonuna kadar at. Hibirey. Haydi! Dmeni serbest brakp bakmak iin diz kt. Aa eilirken baca acyla kvrand. Gzlerini telsize dikmiti. Grdklerine inanamyordu. Kontrol paneli mermilerle delik deik olmutu ve telsiz paralanmt. On taraftan kablolar sarkyordu. Inanamayan gzlerle bakakald. Lanet olas ans... Dizlerinin ba zlen Corky, ayaa kalkarken, ilerin daha ne kadar ktleebileceini merak etti. Dnp Goya'ya baktnda, cevabn ald. Iki silahl asker, helikopterden gverteye atladlar. Ardndan helikopter yeniden havalanarak, Corky'nin tarafna dnd ve son srat stne doru gelmeye balad. Corky yklmt. Ayrl ve sava kazan. Grne baklrsa, bu muhteem fikir bu gece sadece onun aklna gelmemiti. Delta- gvertede ilerleyip, alt gvertelere inen rampaya yaklarken, bir kadnn aalardan gelen haykrn duydu. Dnp Delta-Iki'ye, kontrol etmek iin alt gverteye ineceini iaret etti. st taraf kollamak iin arkada kalan orta ban sallad. Iki adam, CrypTalk ile balant kurabilirlerdi; Kiowa'nn yayn bozma sistemi, kendi haberlemeleri iin kk bir bant geniliini ak brakmt. 429 Kalkk burunlu makineli tfeini skca kavrayan Delta-, alt gvertelere inen rampaya doru sessizce ilerledi. imdi haykr daha net duyabiliyordu. Inmeye devam etti. Merdivenlerin ortasna geldiinde Goya'nn alt ksmna tutturulmu, kvrml geit labirentini grd. Haykr sesi ykselmiti. Ardndan, kadn grd. Bir utan dierine giden kprnn ortasndaki Rachel Sexton, parmaklklardan aa sarkm, denize doru mitsizce Michael Tolland'a sesleniyordu. Tolland denize mi dt? Patlama srasnda olabilir mi? Eer yleyse, Delta-'n ii sandndan daha kolay olacakt. Ate amas iin sadece bir metre kadar daha inmesi gerekiyordu. Akvaryumda balk avlamak gibi. Tek kaygs, Rachel'n ak bir malzeme dolabnn yannda duruyor olmasyd, ki bu da bir silah olabilecei anlamna geliyordu -zpkn veya kpekbal tfei- ama her ikisi de onun makineli tfeiyle mukayese kabul etmezdi. Duruma hkim olmasnn gveniyle Delta-, silahn dorultup bir adm daha att. Rachel Sexton artk gr alanna mkemmel biimde girmiti. Silahn kaldrd. Bir adm daha. Aniden aadan, merdivenin altndan bir saldr oldu. Delta- aa bakp da, Michael Tolland' ayana doru alminyum bir ubuk iterken grnce, korkmaktan ziyade armt. Delta- oyuna geldii halde, bu baarsz elme takma giriimini komik bulmutu. Sonra, sopann ucunun topuuna dediini hissetti. Sa aya darbenin etkisiyle patlarken, yakc bir ac vcuduna yayld. Dengesini kaybeden Delta- merdivenlerden aa yuvarland. Kendisi kprnn stne ylrken, makineli tfei rampadan aa kayarak gemiden denize utu. Sa ayan

tutmak iin strapla kvrld ama artk orada deildi. 430 Duman tten sopay hl smsk kavrayan Tolland hemen saldrgann bana kmt; bir buuk metrelik bir kpekbal kontrol aleti. Alminyum ubuun ucunda, basn hassasiyeti olan n iki kalibrelik bir tfek fiei vard ve kpekbal saldrlarnda savunma amal kullanlyordu. Yeni bir fiek takan Tolland, uyuturucu sopann sivri ve scak ucunu saldrgann Adem elmasna dayad. Fel olmu gibi srtst yatan adam, fke ve strapla kark bir hayret ifadesiyle Tolland'a bakyordu. Rachel kprden koarak geldi. Plana gre adamn makineli tfeini almas gerekiyordu ama ne yazk ki silah, kprden aadaki okyanusa dmt. Adamn belindeki haberleme cihaz czrdad. Robotumsu bir ses duyuldu. "Delta-? Cevap ver. Silah sesi duydum." Adam cevap vermek iin kprdamad. Cihaz yeniden czrdad. "Delta-. Onayla. Destee ihtiyacn varm?" Neredeyse ayn anda, hatta yeni bir ses parazit yapt. Bu da robot sesi gibi geliyordu ama arka fondaki helikopter sesi onu dierinden ayryordu. Pilot, "Buras Delta-Bir," dedi. "Uzaklaan teknenin peindeyim. Delta-, onayla. Aada msn? Destee ihtiyacn var m?" Tolland sopay adamn grtlana bastrd. "Helikptere o motorbotun peini brakmasn syle. Arkadam ldrrlerse, sen de lrsn." Asker haberleme cihazn dudaklarna gtrrken acyla irkildi. Dmeye basp konuurken, Tolland'n gzlerinin iine bakyordu. "Buras Delta-. yiyim. Uzaklaan tekneyi yok edin." 115 Yukar trmanp ofisten ayrlmaya hazrlanan Gabrielle Ashe, Sexton'un zel tuvaletine geri dnmt. 431 Sexton'n telefon ars onu kayglandrmt. Ona kendi ofisinde olduunu sylediinde Sexton kesinlikle tereddt etmiti; sanki yalan sylediini biliyormu gibi. Her eye ramen Sexton'n bilgisayarna girmeyi baaramamt ve artk ne yapacan bilemiyordu. Sexton bekliyor. Lavaboya kp, kendini yukar ekmeye hazrlanrken, yer karolarnn stne bir eyin dtn duydu. Aa baktnda, Sexton'n lavabonun kenarna brakm olduu kol dmeleri olduunu grp sinirllendi. Her eyi bulduun gibi brak. Yeniden aa inen Gabrielle kol dmelerini yerden kaldrp lavabo tezghnn stne geri koydu. Yeniden yukar trmanmaya balad srada durup, kol dmelerine bakt. Baka bir akam olsa Gabrielle asla fark etmezdi ama bu akam monogram dikkatini ekmiti. Sexton'n monograml eyalarnn ou gibi, i ie gemi iki harf vard. SS. Gabrielle Sexton'n ilk bilgisayar ifresini hatrlad: SSS. Takvimi gznn nne getirdi... POTUS... ve ekran koruyucusunda resimlerin etrafndan geen erit. Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler Bakan Sedgewick Sexton... Birleik Devletler... Gabrielle bir sre durup dnd. Bu kadar kendinden emin olabilir mi? Bunu renmenin sadece bir saniyesini alacan biliyordu. Sexton'un ofisine koup, bilgisayarn bana gitti ve yedi harfli ifreyi girdi. POTUSSS Ekran koruyucu bir anda kalkmt. Inanamayan gzlerle bakakald. Bir politikacnn egosunu asla hafife alma. 432 116 Karanla doru hzla yol alrken, Corky Marlinson artk Crestliner Phantom'n

dmeninde deildi. Dmeni tutsa da tutmasa da dz bir izgide ilerleyeceini biliyordu. Direnci en dk yol... Corky zplayan botun arka tarafnda, bacana ald yaray anlamaya alyordu. Incik kemiini syran bir mermi, baldrndan girmiti. Baldrn arkasnda k yaras yoktu, bu yzden merminin hl bacanda olduunu biliyordu. Kanamay durdurmak iin etrafnda bir ey arasa da, hibir ey bulamad... paletler, bir norkel ve bir ift can yelei. Ilkyardm antas yoktu. mitsizce kk bir ara gere kutusunu aan Corky baz aletler, koli band, aput bezi, ya ve dier bakm elemanlarn buldu. Kanl bacana bakp kpekbalklarnn blgesinden kmak iin ne kadar uzaa gitmesi gerektiini dnd. Bundan ok daha uzaklara. Delta-Bir uzaklaan Crestliner' karanlkta ararken, Kiowa helikopterini okyanusun stnde alaktan uuruyordu. Kaan botun kyya yneleceini ve Goya ile arasndaki mesafeyi olabildiince amaya alacan tahmin ederek, Crestliner'n ilk bata izdii rotay takip ediyordu. imdiye kadar ona yetimem gerekirdi.. Normalde, kaan botu radarla takip etmek kolay olurdu ama Kiowa'nn yayn bozma sistemi millerce teye kadar bir termal ses emsiyesi yaydndan, radar ie yaramayacakt. Goya'daki herkesin ldn duyuncaya kadar yayn bozma sistemini kapatmas ihtimal dahilinde deildi. Bu gece Goya'dan hibir acil ar yaplmayacakt. Bu gkta srr gmlecek. Burada. imdi. Bereket versin ki, Delta-Bir'in baka takip aralar da vard. Bu tuhaf, snm okyanus zeminine ramen, bir srat botunun termal izi kolayca ayrt edilebilirdi. Termal taraycsn at. 433 Etrafndaki okyanus otuz be dereceyi gsteriyordu. Neyse ki, 250 hp dtan takmal motor yzlerce derece daha scakt. Corky Marlinson'n baca ve aya uyumutu. Yapacak baka bir ey aklna gelmediinden, yaral baldrn aputla kurulayp stn kat kat koli bandyla sard. Yapkan bant bittiind ayak bileinden dizine kadar sk bir gmi klfla sarmalanmt. Kanama durmutu ama kyafeti ve elleri hl kan iindeydi. Kaak Crestliner'n zeminine oturan Corky, helikopterin onu neden hl bulamadn merak ediyordu. Uzaklardaki Goya'y ve yaklaan helikopteri grecei dncesiyle arkasndaki ufku gzleriyle tarad. Ne tuhaftr ki, ikisini de grmyordu. Goya'nn klar yok olmutu. O kadar uzaklam olamazd, yle deil mi? Corky birden kaabilecei midine kapld. Belki de karanlkta onu kaybetmilerdi. Belki de kyya varabilirdi! Ama ite o anda botun arkasndaki dmen suyunun dz olmadn fark etti. Dmen suyu botun arkasndan kavis izerek uzaklayor, sanki dz bir izgide deil de, bir emberin iinde ilerliyordu. Akl karmt. Ban evirip, kavisi takip edince okyanusta dev bir eri izdiini anlad, Ve hemen sonra grd. Goya, yarm milden ksa bir mesafede, iskele tarafndayd. Dehete den Corky, hatasn ok ge anlamt. Dmeni bo braknca, Crestliner'n pruvas srekli olarak gl akntnn ynne dnmt, mega girdabn dairesel su akm. Byk bir emberin iinde hareket ediyorum! Kendi kendine geri dnmt. Hl kpekbalklaryla dolu mega girdabn iinde olduunun bilinciyle, Tolland'n rktc szlerini hatrlad. Geli4mi n beyin koku alma loplar... kpekbalklar bir damla kann kokusunu millerce teden alabilirler. Corky kan iindeki bantl bacana ve ellerine bakt. 434 Helikopter yaknda tepesine dikilecekti. Kanl kyafetlerini karan Corky, plak vaziyette botun arka tarafna emekledi. Kpekbalklarnn botun hzna yetiemeyeceini biliyordu. Dmen suyunda elinden geldiince kendini ykad.

Bir damla kan... Dorulan Corky, geriye yapacak tek bir ey kaldn biliyordu. Bir zamanlar, hayvanlarn kendi blgelerini sidikleriyle iaretlediklerini, nk rik asidin vcudun rettii en keskin kokulu sv olduunu renmiti. Kandan daha gl olmasn mit ediyordu. Keke birka bira daha iseydim, diye dnen Corky, yaral bacan kaldrp borda tirizine dayayp, yapkanl bandn stne iemeye alt. Haydi! Bekledi. Peinde bir helikopter varken, kendi stne iemek zorunda olmann yaratt bask gibisi yoktur. Sonunda geldi. Yapkanl bandn stne srlsklam oluncaya kadar iedi. drarndan geriye kalan ksmla slatt aputu, tm vcuduna srd. ok ho. Yukardaki karanlk gkyznde krmz bir lazer n belirdi. Parldayan dev bir giyotin ba gibi eri bir izgiyle stne geliyordu. Helikopter geni adan yaklayordu. Pilotun, Corky'nin Goya'ya geri dnmesine ard anlalyordu. abucak bir can yelei giyen Corky, hzla ilerleyen botun arka kenarna ilerledi. Botun kana bulanm zemininde, Corky'nin durduu yerin sadece bir buuk metre arkasnda, krmz bir nokta parlad. Vakit gelmiti. Goya'daki Michael Tolland, Crestliner Phantom 2100'n alevler iinde patlayp havaya ate ve duman satn grmedi. Ama patlamay duymutu. 435 117 Bu saatte Bat Kanad genellikle sakin olurdu ama Bakan' bornozu ve terlikleriyle yatandan kaldran acil durum, yardmclaryla Beyaz Saray alanlarn "portatif yataklarndan" ve yatakhanelerinden dar frlatmt. Gen bir yardmc Oval Ofis'te peinden koturarak, "Onu bulamyorum Sayn Bakan," dedi. "Bayan Tench ar cihazna veya cep telefonuna cevap vermiyor." Bakan ileden km gibiydi. "Her yere baktnz mi..." Aceleyle ieri giren bir baka yardmc, "Binadan ayrld efendim," dedi. "Bir saat kadar nce dar kt. UKO'ya gitmi olabilecegini dnyoruz. Santral operatrlerinden biri bu akam Pickering ile grtn syledi." "William Pickering mi?" Bakan'n akl karm gibiydi. Tench ile Pickering'in sosyal ilikileri iyi olmaktan ok uzakt. "Onu aradnz m?" "Pickering de cevap vermiyor efendim. UKO santral kendisine ulaamyor. Cep telefonunun almadn sylyorlar. Sanki dnya yznden ayrlm gibi." Bir sre yardmclarna bakan Herney, ardndan bara yryp kendine bir burbon doldurdu. Barda dudaklarna gtrd srada bir gizli Servis alan ieri girdi. "Sayn Bakan? Sizi uyandrmayacaktm ama bu gece FDR Ant'nda bir arabann bombalandn bildirmem gerekiyordu." "Ne!" Herney neredeyse ikisini yere drecekti. "Ne zaman?" "Bir saat nce." Yzn ekitmiti. "Ve FBI kurbann kimliini tespit etti..." 436 118 Delta-'n aya acyla zonklad. Sersemlemi bir zihin haline gemiti. Bu lm m? Hareket etmeye alt ama fel olmu gibi hissediyor, glkle nefes alyordu. Sadece bulank ekiller gryordu. Zihni biraz nceki olaylar yoklad. Crestliner'n denizde patlamasn, stnde duran Michael Tolland'n gzlerindeki fkeyi ve patlayc sopay boazna dayadn hatrlad. Beni kesinlikle Tolland ldrd... Ama Delta-'n sa ayandaki can yakc ac, fazlasyla canlyd. Yava yava her eyi hatrlyordu. Crestliner'n patladn duyan Tolland, kaybettii arkadann arkasndan keder ve fkeyle feryat etmiti. Sonra, perian gzlerini Delta-'e evirerek, sanki ubuu grtlana sokmaya

hazrlanyormu gibi geriye gitmiti. Ama bunu yaparken, ahlak anlay kendine engel oluyormu gibi tereddt ediyordu. Vahi bir asabiyet ve telala sopay aa indirip botunu Delta-'n parampara ayana bastrmt. Delta-'n son hatrlad, can ekierek kfrederken dnyasnn kaarardyd. imdi, ne sredir baygn olduunu tahmin edemeyen bilinci yerine gelmeye balyordu. Kollarnn arkadan, ancak bir denizcinin atabilecei kadar sk bir dmle balandn hissedebiliyordu. Altna kvrlm ve bileklerine dmlenmi bacaklar da balanmt. Bylece geriye doru duran vcudu kskvrak yakalanmt. Barmaya alt ama sesi kmad. Azna bir ey tklmt. Delta- neler olduunu tahmin edemiyordu. Ite o zaman souk rzgr hissetti ve parlak klar grd. Goya'nn ana gvertesinde olduunu anlamt. Yardm bulmak iin kvrldnda korkun bir manzara grd, kendi yansmasn; Goya'nn derin su denizaltsnn pleksiglas yuvarlandaki ekilsiz yansmas. Denizalt tam nnde asl duruyordu. 437 Delta- gvertedeki dev bir iner tip kapda yattn anlad. Ama n endie verici olan bu deildi. Eer ben gvertedeysem... Delta-Iki nerede? Delta-Iki endielenmeye balamt. Orta CrypTalk mesajnda iyi olduunu sylemi olsa da, makineli tfee ait olmayan bir ate sesi duymutu. Tolland veya Rachel Sexton bir silah atelemi olmalyd. Delta-Iki, ortann indii rampaya gz gezdirdiinde kan grd. Silahn kaldrarak, geminin pruvasna kadar kpr boyunca ilerleyen kan izlerini takip etti. Buradaki kan izleri onu baka bir rampadan ana gverteye geri kartyordu. Botu. Delta-Iki artan bir kaygyla, gvertedeki uzun koyu krmz lekeyi geminin arka tarafna doru takip etti. Izler buradan, aa indii ilk rampaya geiyordu. Neler oluyor? Izler dev bir daire iinde dnyormu gibiydi. Silahn nnde tutup, dikkatle hareket eden Delta-ki, geminin laboratuvar blmne giden girie geti. zler k gverteye ilerliyordu. Keyi geni ayla dnd. Gzleri izleri takip etti. Sonra onu grd. Aman Tanrm! Delta- orada yatyordu; balanm ve az tkanmt. Goya kk denizaltsnn tam nne tren yaplmadan atlmt. Delta-Iki uzaktan baktnda bile, ortann ayann byk bir ksmn kaybettiini grebiliyordu. Bir tuzak olmasndan phelenen Delta-ki silahn kaldrp ileri yrd. imdi Delta- konumaya alarak debeleniyordu. Tuhaftr ki, adamn balanma ekli -dizleri arkaya kvrlm- byk ihtimalle hayatn kurtaryordu; ayandaki kanama hafiflemi gibiydi. 438 Delta-Iki denizaltya yaklarken, kendi arkasn grebilme lksne kretti; geminin gvertesi olduu gibi denizaltnn yuvarlak pilot kabini kapana yansyordu. Delta-Iki kvranan ortann yanna vard. Gzlerindeki uyary ok ge grmt. Triton'n maniplatr kskalarndan biri aniden ne atlarak, Delta-Iki'nin sol uyluunu ezici bir gle sktrd. Kendini ekmeye alt, ama kska derine ilemiti. Kemiklerinden birinin krldn hissederek, acyla feryat etti. Gzlerini ksp, gvertenin yansmasna bakarken onu grd. Triton'n iindeki karanla yerlemiti. Denizaltnn iindeki Michael Tolland, kumandann bandayd. Acsn bastrp, silahn omuzlanan Delta-Iki, kt fkir, diye dnd. Denizaltnn pleksiglas kubbesinin dier tarafnda, sadece bir metre uzanda duran Tolland'n gsnn sol tarafna nian ald. Tetii ekince silah kkredi. Tuzaa dm olmann fkesiyle lgna dnen Delta-Iki son kovann da gverteye boaltncaya kadar tetie asld. Nefes nefese silah elinden brakt ve karsnda duran delik deik kubbeye fkeyle bakt.

Bacan kskatan kurtarmaya alrken, "Geberdin!" dedi. Kvranrken derisini delen metal kska, geni bir kesik at, "Allah kahretsin!" Belindeki CrypTalk'a uzand. Ama tam azna gtrd srada, nnde beliren ikinci bir robot kol ileri atld ve sa bacan kavrad. CrypTalk gverteye dmt. Delta-Iki o zaman, karsnda duran camdaki hayaleti grd. Soluk bir sima yana eilerek, salam camn kenarndan dar bakyordu. Sersemleyen Delta-Iki, mermilerin kaln d kaplamaya hi mi hi ilemediini grd. Kubbede iek bozuu gibi ukurlar olumutu. Hemen ardndan denizaltnn st kaps ald ve Michael Tolland dar kt. Sarslm fakat salam grnyordu. 439 Alminyum kprden aa inip gverteye ayak bast ve denizaltnn harap olan camna gz gezdirdi. Tolland, "Santimetre kareye sekiz yz kilo," dedi. "Daha byk bir silaha ihtiyacn varm gibi grnyor." Sulaboratuvarndaki Rachel, vaktinin tkendiini biliyordu. Gvertedeki silah seslerini duymutu ve her eyin Tolland'n planlad gibi yrmesine dua ediyordu. Gkta aldatmacasnn arkasnda artk kim olduu umurunda deildi. NASA mdr, Marjorie Tench veya Bakan'n kendisi... artk bunlar nemli deildi. Yanlarna kr kalmayacak. Her kimse, gerek aa kacak. Rachel'n kolundaki yarann kanamas durmutu ve vcudunun salglad adrenalin acy hafifletmi, dikkatini arttrmt. Bir kalem kat bulup, iki satrlk mesajn yazd. Kelimeler kaba tabirli ve garipti ama u anda ssl szler yazmaya ayracak zaman yoktu. Yazd notu, elindeki kt destesine ekledi: TAR kts, Bathynomous giganteus resimleri, okyanus kondrullaryla ilgili fotoraflar ve makaleler, bir elektron mikroskop tarayc kts. Gkta sahteydi ve bunlar da ispatyd. Rachel tm ktlar, sulaboratuvarnn faks makinesine yerletirdi. Ezbere bildii birka tane faks numaras vard ve fazla seenei yoktu, ama bu sayfalarla yazd notun kimin eline geeceine oktan karar vermiti. Nefesini tutarak, faks numarasn evirdi. Alcy seerken akllca bir seim yapm olmay dileyerek, "gnder tuuna bast. Faks makinesi bipledi. HATA: EVIR SESI YOK Rachel bunu tahmin etmiti. Goya'nn haberleme sistemleri hl engelleniyordu. Makinenin kendi evindeki faks gibi almasn mit ederek, banda durup bekledi. Haydi! 440 Be saniye sonra makine tekrar bipledi. YENIDEN EVIRIYOR... Evet! Rachel makinenin sonsuz bir dngye giriini seyretti. HATA: EVIR SESI YOK YENIDEN EVIRIYOR... HATA: EVIR SESI YOK YENIDEN EVIRIYOR... Bann stnde helikopterin pervanesi gmbrderken, faks makinesini alr halde brakarak, sulaboratuvarndan dar frlad. 119 Goya'dan yz kilometre uzandaki Gabrielle Ashe, Senatr Sexton'n bilgisayar ekranna az hayretten ak bakyordu. pheleri hakl kmt. Ama bu kadarn hi tahmin etmemiti. zel uzay irketlerinden Sexton'a yazlm banka eklerinin dijital kopyalarna ve ek tutarlarnn yatrld Cayman Adalar'ndaki hesaplara bakyordu. Gabrielle'n grd en kk ekin stnde on be bin dolar yazyordu. Pek ou yarm milyon dolarn stndeydi. Sexton, ona, kk meblalar, demiti. Tm balar iki bin dolarn altnda.

Belli ki Sexton batan beri yalan sylyordu. Gabrielle, yasad kampanya finansmannn dev miktarlarda yapldn gryordu. Urad ihanet ve hayal krkl kalbini yakyordu. Yalan syledi. Kendini aptal gibi hissetti. Kirlenmi hissetti. Ama en ok da lgna dndn hissetti. Karanlkta tek bana oturan Gabrielle, bundan sonra ne yapmas gerektiini bilmiyordu. 441 120 Goya'nn tepesindeki Kiowa k gvertenin stnde yan yatarken Delta-Bir gzlerini beklenmedik bir manzaraya sabitlemiti. Michael Tolland kk bir denizaltnn yannda gvertede duruyordu. Denizaltnn robot kollarndan sarkan Delta-ki, devasa bir bceinkini andran iki byk kskatan kendini kurtarmak iin sancl bir mcadele veriyordu. Tanr akna neler oluyor? Gverteye gelip, denizaltnn nnde kanlar iinde yatan adamn yannda pozisyon alan Rachel' grmek de bir o kadar ok ediciydi. O adam sadece Delta- olabilirdi. Rachel, Delta Gc'nn makineli tfeklerinden birini tutmu, saldrmaya hazrlanyormu gibi helikoptere bakyordu. Bir an iin akl karan Delta-Bir, bu pozisyonun nasl olutuunu zemedi. Delta Gc'nn buzullarda yapt hatalar seyrek oluabilecek ama aklanabilir hatalard. Fakat bu, akla hayale smayacak trdendi. Normal artlarda Delta-Bir'in kk dmesi yeteri kadar ac bir ceza saylrd. Ama bu geceki utanc, helikopterdeki baka bir kiinin varlyla byyordu. Burada bulunuu allmn son derece dnda olan biri. Idareci. FDR Ant'ndaki Delta saldrsndan sonra idareci, Delta-Bir'e Beyaz Saray yaknlarndaki bo bir parka inmesini emretmiti. Delta-Bir, ald emirler dorultusunda aalarn arasndaki imenlik bir tepecie inmi ve yaknlara park etmi olan idareci karanlktan kp Kiowa'ya binmiti. Saniyeler iinde tekrar yola koyulmulard. Idarecinin bir greve dorudan itiraki pek duyulmam olsa da, Delta-Bir'in ikyet etmeye hakk yoktu. 442 Milne Buzul Katman'ndaki cinuyetleri Delta Gc'nn ele al biiminden rahatszlk duyan idareci, dardan phe ekip, tahkikatlara yol aabilecei endiesiyle, DeltaBir'e operasyonun son aamasnn kendi kontrolnde gerekleeceini sylemiti. imdi idareci, Delta-Bir'in hi tahamml edemeyecei bir baarszla ahit oluyordu. Bu i bitmeli. imdi. Kiowa'dan Goya'nn gvertesine bakan idareci, bunun nasl meydana gelebileceini dnd. Hibir ey planland gibi gitmemiti: gktayla ilgili pheler, buzullardaki baarsz Delta cinayet giriimleri, FDR'deki hkmet yetkilisinin ldrlme mecburiyeti. Delta-Bir, Goya'nn gvertesindeki vaziyete bakarken duyduu utanla, "Idareci," diye geveledi. "Benim aklm almyor..." Idareci, benim de yle, diye dnd. Bu seferki avlarn hafife aldklar anlalyordu. Idareci baklarn, helikopterin yansma yapan n camna bo gzlerle bakan Rachel Sexton'a indirdi. Rachel, CrypTalk cihazn azna gtryordu. Czrtl sesi Kiowa'da parazit yaptnda idareci, Tolland'n yardm isteyebilmesi iin helikopterin geri ekilip, yayn bozma sistemini devre d brakmasn isteyeceini sanmt. Ama Rachel'n azndan dklen kelimeler ok daha tyler rperticiydi. "ok ge kaldnz," dedi. "Tek bilen biz deiliz." Szleri bir sre helikopterin iinde yankland. Iddias uzak bir ihtimal gibi grnse de, gerek olma olasl idareciyi tereddde drd. Projenin baars, gerei bilen herkesin ortadan kaldrlmasna balyd ve bu her ne kadar kanl bir eylem olsa da, idareci sonutan emin olmalyd.

Baka biri daha biliyor... Rachel Sexton'n, gizli bilgilerle ilgili protokol kurallarna sk skya ballyla tannan biri olduunu gz nne alan idareci, onun bu bilgiyi dardan biriyle paylamaya karar verdiine inanmakta glk ekiyordu. 443 Rachel bir kez daha CrypTalk'la konuuyordu: "Geri ekilin, yoksa adamlarnz harcarz. Biraz daha yaklarsanz lrler. Gerek her ekilde ortaya kacak. Kayp vermeyin. Geri ekilin." Rachel Sexton'n erdii bir ses duyduunu bilen idareci, "Blf yapyorsun," dedi. "Kimseye sylemedin." Rachel, "ansn denemeye hazr msn?" diye karlk verdi. "Willliam Pickering'e ulaamadm, bu yzden baka birine haber vererek kendimi garantiye aldm." Idareci kalarn att. Makul geliyordu. Tolland'a bir gz atan Rachel, "Yutmadlar," dedi. Kskalara skm olan asker acyla kark srtt. "Elindeki silah bo, helikopter seni havaya uuracak. Ikiniz de leceksiniz. Tek ansn bizi brakmak." Bundan sonra ne yapacaklarn dnen Rachel, iinden, ne demezsin, dedi. Denizaltnn nnde yerde yatan, bal ve az kapatlm adama bakt. Kan kaybndan kendinden gemi gibi grnyordu. Rachel onun yannda melip, adamn sert gzlerinin iine bakt. "Azndakini karp CrypTalk'u sana uzatacam; helikopteri geri ekilmeye ikna edeceksin. Anlald m?" Adam ciddi bir ifadeyle ban sallad. Rachel, adamn azndaki tkac kard. Asker, Rachel'n yzne kanl bir topak tkrd. ksrrken, "Srtk," diye kfretti. "lmeni seyredeceim. Seni bir domuz gibi ldrecekler ve ben her saniyesini zevkle seyredeceim." Rachel tkr yznden silerken, Tolland'n elleri onu kaldrp, geri ekti ve makineli tfei elinden ald. Rachel, onun titrek dokunuundan, artk sabrnn tatn hissedebiliyordu. 444 Tolland birka metre tedeki bir kontrol paneline gidip, elini bir kolun stne koydu ve gzlerini gvertede yatan adama dikti. Tolland, "Ikinci hakaret," dedi. "Ve benim gemimde, karl budur." Tolland byk bir fkeyle kolu aa indirdi. Triton'n altndaki dev dner tip kap ald. Korkuyla inleyen, eli kolu bal asker, delikten aa yuvarlanarak gzden kayboldu. Dokuz metre aadaki okyanusa dmt. Etrafa krmz sular srad. Kpekbalklar annda bana mt. Kiowa'dan, teknenin altnda gl akntya kaplan Delta-'ten gerye kalanlara bakan idareci, fkeyle ban iki yana sallad. Aydnlatlm suyun rengi pembeydi. Birka balk, kola benzeyen bir eyi kapyorlard. Tanrm. Idareci yeniden gverteye bakt. Delta-Iki hl Triton'n penelerindeydi ama denizalt artk gvertedeki byk bir boluun stnde asl duruyordu. Delta-Iki boluun kenarnda sendeledi. Tolland'n tek yapmas gereken kskalar amakt. Idarecinin sesi CrypTalk'tan, "Tamam," diye bard. "Bekleyin. Biraz bekleyin!" Aada, gvertede duran Rachel, ban kaldrm Kiowa'ya bakyordu. Idareci, bu ykseklikten bile onun gzlerindeki kararll grebiliyordu. Rachel CrypTalk'u azna gtrd. "Hl blf yaptmz m dnyorsun?" dedi. "UKO merkez santralini ara. Jim Samiljan' sor. P&A'da gece vardiyasnda alyor. Ona gkta hakknda her eyi anlattm. Dorulayacaktr." Bana ismini mi sylyor? Bu pek de hayra alamet deildi. Rachel aptal deildi ve idareci blf yapp yapmadn birka saniye iinde renebilirdi. Idareci, UKO'da Jim Samiljan isimli kimseyi tanmad halde, byk bir organizasyondu. Rachel doruyu sylyor olabilirdi. Son lm emrini vermeden nce, idarecinin blf olup olmadn renmesi gerekiyordu. Delta-Bir omzunun stnden bakt. "Telefon edip kontrol etmek iin yayn bozma

sistemini devre d brakmam ister misiniz?" 445 Idareci, net bir ekilde grebildii Rachel ile Tolland'a bakt. Herhangi biri cep telefonu veya telsizi eline aldnda, Delta-Bir'in sistemi devreye sokup, grmeyi engelleyebileceini biliyordu. Az bir riski vard. Cep telefonunu karan idareci, "Yayn bozucuyu kapat," dedi. "Rachel'n yalann ortaya karacam. Sonra da Delta-Iki'yi kurtarp bu ii bitirmenin bir yolunu buluruz." Fairfax'de, UKO'nun merkez santralindeki operatrn sabr tkeniyordu. "Size sylediim gibi, Planlama ve Analiz Blm'nde Jim Samiljan'n ismine rastlayamyorum." Arayan kii srarcyd. "Farkl yazllar denediniz mi? Dier blmlere baktnz m?" Operatr kontrol etmiti ama bir kez daha bakt. Birka saniye sonra, "Jim Samiljan adnda bir alanmz yok. Her trl yazl denedim." dedi. Arayan kii tuhaf biimde buna memnun olmu gibiydi. "Yani UKO'da Jim Samil..." Hattan sabrsz bir hayflanma sesi geldi. Birisi bard. Arayan kii yksek sesle kfredip hemen telefonu kapatt. Kiowa'daki Delta-Bir, yayn bozma sistemini devreye sokarken fkeyle lk atyordu. ok ge fark etmiti. Pilot kabinindeki kl kumandalar arasnda, minik bir LED ler, Goya'dan SATCOM veri sinyali gnderildiini gsteriyordu. Ama nasl? Kimse gverteden ayrlmad! Delta-Bir sistem bozucuy devreye sokamadan, Goya iletiyi gndermiti. Sulaboratuvarndaki faks makinesi halinden memnun bir sinyal veriyordu. TAYC BULUNDU... FAKS GNDERILDI 446 121 l ya da ldr. Rachel, hi bilmedii bir ynn kefetmiti. Hayatta kalma gds... korkuyla atelenen vahi bir cesaret. CrypTalk'taki ses, "Gnderilen faksta ne vard?" diye sordu. Rachel faksn planlad ekilde gnderildiini duyunca rahatlamt. CrypTalk'la konuup, olduu yerde duran helikoptere bakarken, "Blgeyi terk edin," dedi. "Her ey bitti. Srrnz renildi." Rachel, saldrganlara az nce gnderdii tm bilgileri anlatt. Grnteler ve metinlerden oluan yarm dzine sayfa. Aksi kantlanamaz gerek:, gktann sahte olduuydu. "Bize zarar vermek, sizi sadece daha kt duruma sokar." Uzun bir sessizlik oldu. "Faks kime gnderdin?" Bu soruyu yantlamaya Rachel'n hi niyeti yoktu. Mmkn olduunca ok vakit kazanmalar gerekiyordu. Triton'la ayn izgi zerinde, gvertedeki akln yannda pozisyon almlar, dlenizaltnn kskalarnda sallanan askeri vurmadan helikopterin kendilerine ate etmesini imknsz klmlard. Sesi her nedense mitli gelen idareci, "William Pickering," dedi. "Faks William Pickering'e gonderdin." Rachel, yanl, diye dnd. Aslnda ilk tercihi Pickering olurdu ama saldrganlarn Pickering'i oktan ortadan kaldrm olabilecei endiesiyle baka birini semek zorunda kalmt... dmann kararll karsnda cretkr bir hareketti. Bir sre mitsizce karar vermeye alan Rachel, ezbere bildii dier tek faks numarasn evirmiti. Babasnn ofisi. Annesinin lmnn ardndan babas miras ilerini Rachel'la yz yze grmeden halletmeyi tercih ettii iin, bu numara hafzasna kaznmt. Yardma ihtiyac olduunda babasna koaca hi aklna gelmezdi ama bu gece adam iki kritik zellie sahipti: 447 gktayla ilgili tm verileri hi tereddt etmeden aklamak iin pek ok siyasi nedene

ve Beyaz Saray' arayp bu lm ekibini gnderdikleri iin antaj yapabilecek yeterli nfuza. Babas bu saatte kesinlikle ofiste olmayaca halde, Rachel, onu ofisini bir mahzen gibi kilitli tuttuunu biliyordu. Rachel aslnda faks saatli bir kasaya gndermi saylrd. Saldrganlar nereye gnderdiini rense bile, Philip A. Hart Senato Ofis Binas'nn sk gvenliini ap kimse fark etmeden bir senatrn ofisine girme ihtimalleri ok zayft. Yukardaki kii, "O faks nereye gnderdiysen," dedi. "O kiiyi tehlikeye attn." Rachel hissettii korkuya ramen, glym gibi konumas gerektiini biliyordu. Triton'n kskalarndaki askeri iaret etti. Akln stnden sarkan bacaklarndan, dokuz metre aadaki okyanusa kan damlyordu. CrypTalk'a, "Burda tehlikede olan biri varsa, o da sizin ajamnz," dedi. "Bitti. Geri ekilin. Veriler gnderildi. Kaybettiniz. Blgeyi terk edin, yoksa bu adam lr." CrypTalk'tan gelen ses, "Bayan Sexton, ne kadar nemli olduunu anlamyorsunuz..." diye parlad. Rachel, "Anlamak m?" diye patlad. "Masum insanlar ldrdnz biliyorum! Gkta hakknda yalan sylediinizi biliyorum! Ve bunun yannza kr kalmayacan biliyorum! Hepimizi ldrseniz de, bu i bitti." Uzun bir sessizlik oldu. Ses sonunda, "Aa iniyorum," dedi. Rachel kaslarnn gerildiini hissetti. Aa m geliyor? Ses, "Silahszm," dedi. "Dncesiz bir hareket yapma. Seninle yz yze konumamz gerekiyor." Rachel'n tepki vermesine frsat kalmadan helikopter Goya'nn gvertesine indi. Gvdedeki yolcu kaps ald ve aa biri indi. 448 Siyah paltolu kravat takm sivil kyafetli bir adamd. Rachel bir an hibir ey dnemez oldu. William Pickering'e bakyordu. Goya'nn gvertesinde duran William Pickering, kederle Rachel Sexton'a bakyordu. Ilerin bu safhaya gelecei hi aklna gelmemiti. Ona doru yrrken, elemannn gzlerindeki tehlikeli duygu karmn grebiliyordu. ok, ihanet, aknlk, fke. Hepsi de normal, diye dnd. Anlamad ok ey var. Pickering bir an iin kz Diana'y hatrlayarak, onun lmeden nce neler hissettiini merak etti. Gerek Diana, gerekse Rachel, ayn savan ehitleriydi. Pickering'in sonsuza kadar vermeye yemin ettii bir sava. Bazen sonular acmasz olabiliyordu. Pickering, "Rachel," dedi. "Hl bunun stesinden gelebiliriz. Aklamam gereken ok ey var." Rachel Sexton donup kalm, hatta daha ok midesi bulanm gibi grnyordu. Tolland imdi makineli tfei tutmu, Pickering'in gsne nian almt. O da hayret iinde gibiydi. Tolland, "Yaklama!" diye seslendi. Be metre ileride duran Pickering, Rachel'a bakyordu. "Baban rvet alyor Rachel. zel uzay irketlerinden byk paralar alyor. NASA'y kaldrp, uzay zel sektre amay planlyor. Milli gvenlik asndan durdurulmas gerek." Rachel ifadesiz bakyordu. Pickering iini ekti. "Tm baarszlklarna ramen NASA, bir devlet iletmesi olarak kalmal." Rachel bunun tehlikelerini anlayabilir. zelletirme, NASA'nn en iyi beyinleriyle fikirlerinin zel sektr seline kaplmasna neden olacakt. Danman grubu dalacakt. Ordu eriimi engellenecekti. 449 Sermaye arttrmak isteyen zel uzay irketleri, NASA patentleriyle fikirlerini dnyada

en yksek fiyat verenlere satmaya balayacakt. Rachel'n sesi titriyordu. "Milli gvenlik adna m... gkta bulmu gibi yapp masum insanlar ldrdnz?" Pickering, "Byle olmas gerekmiyordu," dedi. "Asl plan, nemli bir hkmet kurumunu kurtarmakt. ldrmek, plann bir paras deildi." Pickering, tekilatta retilen ou fkir gibi gkta sahteciliinin bir korku rn olduunu biliyordu. yl nce Pickering, UKO hidrofonlarn dman sabotajclarnn eriemeyecei denizin derinliklerin uzatmak amacyla, NASA'nn yeni gelitirdii bir maddeden faydalanan insanlar okyanusun en derin blgelerine -Mariana ukuru da dahil- tayabilen ok salam bir denizalti tasarlayacak bir programa nclk etmiti. Yepyeni bir seramikten retilen bu iki kiilik denizalt, Graham Hawkes isimli Kaliforniya'l bir mhendisin bilgisayarndan arlan taslaklardan tasarlanmt. Hawkes en byk hayali Deep Flight II adn verdii bir ultra derin su denizalti ina etmek olan, dhi bir denizalti mhendisiydi. Ama prototip yapmak iin fon bulmakta sknt yaamt. te yandan Pickering'in snrsz bir btesi vard. Bu gizli seramik denizalty kullanan Pickering, Mariana ukuru'nun duvarlarna yeni hidrofonlar yerletirmek iin gizli bir ekibi sualtna gndermiti. Herhangi bir dmann bakabileceinden ok daha derinlere.. Ama sondalama ilemleri srasnda, imdiye dek hibir bilim adamnn grmedii jeolojik yaplar bulmulard. Bu kefe, kondrullar ve bilinmeyen pek ok fosil tr de dahildi. Elbette UKO'nun bu derinlie inebildii gizli tutulduundan, bu bilgi asla paylalmayacakt. Ama Pickering ile onun UKO'daki bilim danmanlarndan oluan sessiz ekibi, yakn zaman ncesine kadar Mariana'nn benzersiz jeolojisi hakknda edindikleri bilgiyi, yine korku sebebiyle, NASA'y kurtarmak iin kullanmay dnmemilerdi. Mariana tan gktana evirmek olduka basit bir ilem olmutu. 450 UKO, bir GDM sv hidrojenle ta kmrletirerek, ikna edici bir fzyon kabukla kaplamlard. Ardndan, ufak bir yk denizalts kullanarak Milne Buzul Katman'nn altna inmi ve kmrlemi ta buzun altndan yerletirmilerdi. Yerletirme aft donduktan sonra ta, yz yldan fazladr oradaym gibi grnyordu. Ne yazk ki, dnyadaki gizli operasyonlarda ska rastland gibi, en byk planlar minicik aksaklklar yznden bozulabiliyordu. Dn, birka biyolminesan plankton yznden tm aldatmacann maskesi dmt. Beklemedeki Kiowa'nn pilot kabininden bakan Delta-Bir, nnde gelien dram seyrediyordu. Rachel ile Tolland rahatlkla mdahale edebilecei bir mesafedeydi ve Delta-Bir, onlarn kk oyununun temelsizliine glmemek iin kendini zor tutuyordu. Tolland'n elindeki makineli tfein bir kymeti yoktu; Delta-Bir buradan bile, arjrn bo olduunu iaret eden horozun geri ekildiini grebiliyordu. Triton'n kskalarnda debelenen ortana bakarken, acele etmesi gerektiini biliyordu. Gvertedeki dikkatler Pickering'e evrilmiti ve imdi harekete geme sras DeltaBir'deydi. Pervaneyi rlantide brakp, helikopteri siper olarak kullanarak gvdenin arka tarafndan aa indi ve kimseye grnmeden sancak kprsnde yrd. Elindeki makineli tfeiyle pruvaya ynelmiti. Gverteye inmeden nce Pickering, ona kesin emirler vermiti ve Delta-Bir'in bu basit grevde uvallamaya hi niyeti yoktu. Birka dakikaya kadar her eyin sona ereceini biliyordu. 122 Hl bornozuyla dolaan Zach Herney, Oval Ofis'teki masasnda otururken beyni zonkluyordu. Bulmacann en yeni paras az nce meydana kmt. 451 Marjorie Tench ld. Herney'nin yardmclar, Tench'in William Pickering'le gizli bir grme yapmak zere FDR Ant'na gittiine dair bilgi aldklarn sylemilerdi. imdi Pickering de kayp

olduundan, alanlar onun da lm olabileceinden endieleniyorlard. Bakan ve Pickering yakn gemite kozlarn paylamlard. Aylar nce Herney, Pickering'in Bakan'n g durumdaki kampanyasn kurtarmak iin onun lehine yasad bir ie kartn renmiti. UKO'nun imknlarndan faydalanan Pickering, Senatr Sexton'n kampanyasn batrmak iin onun hakknda yeterince kirli bilgi toplamti: Yardmcs Gabrielle'la skandal yaratacak seks fotoraflar, Sexton'n zel uzay irketlerinden rvet aldn ispatlayan mali kaytlar. Pickering ismini gizleyerek tm delilleri Marjorie Tench'e gndermi ve Beyaz Saray'n bunlar uygun biimde kullanacan dnmt. Ama belgeleri gren Herney, Tench'in bunlar kullanmasn yasaklamt. Seks skandallaryla rvet iddialar Washington' kemiren, en kt eydi ve kamu nnde bir bakasn kk drmek, hkmete duyulan gveni sarsmaktan baka bir ie yaramazd. Ahlaka deer verilmemesi bu lkeyi mahvediyor. Herney bu skandalla Sexton' yok edebilirdi fakat ABD Senatosu'nun erefine zarar da verirdi. Bu ise, Herney'nin istemedii bir eydi. Artk olumsuzluk yok. Sonuta, Herney, Senatr Sexton' naslsa yenecekti. Beyaz Saray'n delilleri kullanmay reddetmesine sinirlenen Pickering, Sexton'n Gabrielle Ashe ile yatt sylentilerini yayarak skandal kartmaya almt. Ama Sexton, masumiyetini yle ikna edici bir biimde ifade etmiti ki, Bakan bu sylentiler iin ahsen zr dilemek zorunda kalmt. Elbette bu iteki asl tezat, Pickering'in Bakan Herney'den aslnda holanmamasyd. 452 UKO direktrnn Herney'nin kampanyasna yardm etme giriimleri, NASA'nn kaderi hakknd duyduu endieden kaynaklanyordu. Zach Herney, onun iin, ktnn iyisiydi. Ve imdi birisi Pickering'i mi ldrd? Herney'nin akl ermiyordu. Yardmclarndan biri, "Sayn Bakan?" dedi. "steiniz zerine Lawrence Ekstrom'u aradm ve kendisine Marjorie Tench'den bahsettim." "Teekkrler." "Sizinle konumak istiyormu efendim." Herney, Ekstrom'un KYYT hakknda yalan sylemesine hala kzgnd. "Onunla sabah greceimi syle." "Bay Ekstrom, sizinle hemen grmek istiyor efendim." Yardmcs tedirgin grnyordu. "ok sinirli." Sinirli mi? Herney fkeden patlama noktasna geldiini hissedebiliyordu. Ekstrom'un telefonuna cevap vermek iin yrrken, Bakan bu gece baka hangi haltn ters gittiini merak ediyordu. 123 Goya'nn gvertesinde duran Rachel kendini budala gibi hissediyordu. Ar bir sis gibi etrafna ken aknl imdi dalmaya balamt. v grnen ac gerek, kendini aresiz ve bkkn hissettiriyordu. Karsnda duran yabancya bakarken, sesini glkle duyabiliyordu. Pickering, "NASA'nn imajn dzeltmek zorundaydk," diyordu. "Azalan poplaritesi, fonlar pek ok adan tehlikeli olmaya balamt:" Pickering durup gri gzlerini Rachel'nkilere dikti. "Rachel, NASA'nn bir zafere mutlaka ihtiyac vard. Birinin bunu yapmas gerekiyordu." Pickering, bir eyler yaplmas gerekiyordu, diye dnd. 453 Gkta hayal krklyla bavurulan son giriim olmutu. Pickering ile dierleri, uzay ajansn istihbarat dnyasyla birletirerek fonlarn arttrmak ve daha fazla gvenlik salamak iin lobi kurarak NASA'y kurtarmaya almlard ama Beyaz Saray bilime yaplan bir saldr olarak alglad bu fikri srekli geri evirmiti. Dar grl idealizm. Sexton'n NASA kart sylemlerinin poplaritesi artnca, Pickering ile askeri arlkl

evresi zamann daraldn anlamlard. NASA'nn imajn kurtarmak ve mzayede listesinden karmak iin tek yolun, vergi mkellefleriyle Kongre'nin dikkatini ekmek olduuna karar verdiler. Uzay dairesinin varln srdrebilmesi iin byk bir bombaya ihtiyac vard... vergi mkelleflerine NASA'nn anl Apollo gnlerini hatrlatacak bir ey. Ve Zach Herney, Senatr Sexton' alt edecekse, yardma ihtiyac olacakt. Marjorie Tench'e gnderdii tm zarar verici delilleri hatrlayan Pickering, kendi kendine, ona yardm etmeye altm, dedi. Fakat bunlar kullanmn yasaklayan Herney, Pickering'e gz pek giriimlerde bulunmaktan baka seenek brakmamt. Pickering, "Rachel," dedi. "Gemiden az nce faksladn bilgiler tehlikeli. Bunu anlaman gerek. Eer bilgi dar szarsa, Beyaz Saray ve NASA su orta gibi grnecek. Bakan'a ve NASA'ya gelen tepkiler byk olacak. Bakan ve NASA bu konuda hibir ey bilmiyor. Onlar masum, Gktann gerek olduuna inanyorlar." Pickering, Herney ya da Ekstrom'u bu ie bulatrmay aklindan bile geirmemiti, nk her ikisi de, bakanl veya uzay dairesini kurtarma potansiyeli ne olursa olsun, herhangi bir aldatmacnn iine girmeyecek kadar idealist insanlard. Ekstrom'un tek suu, KYYT mdrn anomali yazlm hakknda yalan sylemeye ikna etmekti. Ve Ekstrom bu gktann ne kadar ince elenip sk dokunacan fark ettii anda bu hareketinden piman olmutu. 454 Herney'nin temiz kampanya konusunda srar eden Marjorie Tench, ufak bir KYYT baarsnn Sexton karsnda Bakan'a yardmc olmas umuduyla, KYYT yalan stnde Ekstrom ile anlamaya varmt. Tench verdiim fotoraflarla rvet belgelerini kullansayd, bunlarn hibiri olmayacakt! Rachel, Tench'i arayp, sahtecilik sulamalarnda bulunduu anda "Tench'in ldrlmesine -her ne kadar ac da olsa- karar verilmiti. Pickering, Rachel'n insafsz iddialarnn temelini Tench'in sonuna kadar aratracan biliyordu ve elbette Pickering byle bir soruturma yaplmasna asla izin veremezdi. Ne tuhaftr ki Tench, Bakan'a en ok lmyle hizmette bulunmutu. Vahi sonu, Beyaz Saray'a sempati oylar kazandrmakla beraber, CNN'de Marjorie Tench tarafndan kk drlen Sexton'a kar phe yaratacakt. Patronuna ate pskren gzlerle bakan Rachel, davasndan vazgemiyordu. Pickering, "Eer bu sahte gkta hakkndaki bilgiler dar szarsa, masum bir Bakan' ve masum bir uzay dairesini bitireceini anlamalsn," dedi. "Ayrca Oval Ofs'e senin yznden ok tehlikeli bir adam geecek. Bilgileri nereye faksladn renmem gerekiyor." O bunlar sylerken, Rachel'n yzne garip bir ifade gelmiti. Byk bir hata yaptn anlayan kiinin acl bir dehet ifadesine benziyordu. Pruvadan dolanp, iskele tarafna inen Delta-Bir, helikopteri indirirken Rachel'n dar kt sulaboratuvarnda duruyordu. Laboratuvardaki bir bilgisayar ekrannda huzur bozucu bir grnt vard... Goya'nn altnda bir yerlerdeki okyanus tabannda dnp duran bir derin su kasrgasnn ok renkli temsili. Hedefine doru ilerlerken, buradan bir an evvel gitmek iin bir baka neden, diye dnd. 455 Faks makinesi duvarn sonundaki bir tezghn stnde duruyordu. Faksn tepsisi, Pickering'in nceden tahmin ettii gibi kt ynyla doluydu. DeltaBir ktlar eline ald. En stte Rachel'n yazd bir not vard. Sadece iki satr. Okudu. Tam isabet, diye dnd. Ktlar kartrrken, Tolland ile Rachel'n gkta aldatmacasn nasl zdne hem hayret etti, hem de hayran kald. Bu ktlar gren kimsenin, ne olduklarna dair phesi kalmazd. Bereket versin ki Delta-Bir'in ktlarn nereye gnderildiini renmek iin "yeniden evir tuuna bile basmasna gerek yoktu. LCD pencere hl son faks gnderilen numaray gsteriyordu.

Bir Washington D.C. kodu. Faks numarasn dikkatle yazd, tm ktlar toplayp laboratuvardan dar kt. Namluyu William Pickering'in gsne dorultan Tolland'n makineli tfei tutarken elleri terlemiti. UKO direktr, hala faks nereye gnderdiini sylemesi iin Rachel'a bask yapyor, Tolland ise onun zaman kazanmaya altn hissederek huzursuzlayordu. Ama ne iin? Pickcring, "Beyaz Saray ve NASA masum," diye yineledi. "Ibirlii yapalm. Benim hatalarmn NASA'nn sahip olduu son itibar da zedelemesine izin verme. Eer bu duyulursa, NASA sulu grnecektir. Sen ve ben bir anlama yapabiliriz. lkenin bu gktana ihtiyac var. ok ge olmadan faks nereye gnderdiini bana syle." Rachel, "Sen baka birini ldr diye mi?" dedi. "Midemi bulandryorsun." Tolland, Rachel'n cesaretine hayran kalmt. Babasndan holanmyordu ama senatr tehlikeye atmak niyetindeymi gibi de grnmyordu. Ne yazk ki Rachel'n babasndan faksla yardm istemek plan geri tepmiti. Senatr ofisine gidip faks grse, gkta 456 aldatmacas haberleriyle ilgili Bakan' arasa ve saldry geri ekmesini sylese bile, Beyaz Saray'daki hi kimse Sexton'n neden bahsettiini anlamayacak, hatta nerede olduklarn bile bilmeyeceklerdi. Rachel'a tehditkr bir bak frlatan Pickering, "Bunu bir kez syleyeceim," dedi. "Durum senin tam manasyla anlayamayacan kadar kark. O bilgileri bu geminin dna gndermekle ok byk bir hata yaptn. lkeni tehlikeye atm oldun." Tolland artk William Pickering'in gerekten de zaman kazandn anlamt. Ve bunun sebebi serinkanllkla geminin sancak tarafndan onlara yaklamakt. Tolland, bir kt tomar ve makineli tfekle yanlarna doru yryen askeri grdnde korkuya kapld. Tolland, kendini bile artan bir kararllkla hareket etti. Makineli tfei skca kavrayarak topuklar stnde dnd ve askeri nian alp tetii ekti. Silahtan zararsz bir tkrt sesi geldi. Pickering'e bir kt uzatan asker, "Faks numarasn buldum," dedi. "Ve Bay Tolland'n cephanesi bitti." 124 Sedgewick Sexton, Philip A. Hart Senato Binas'nn koridorunda hmla yryordu. Bunu nasl yaptn bilmiyordu ama Gabrielle bir ekilde ofisinden ieri girmiti. Telefonda konuurlarken, Jourdain saatinin arkadan gelen l tiktaklarn duymutu. Aklna tek gelen, USV toplantsna kulak misafiri olan Gabrielle'n ona kar olan gvenini kaybettii ve delil toplamaya gittiiydi. Ofisime nasl girdi acaba! Sexton bilgisayar ifresini deitirdiine seviniyordu. 457 zel ofisine vardnda, alarm durdurmak iin ifresini girdi. Ardndan anahtarlarn bulup ar kapy at ve Gabrielle' i stnde yakalama niyetiyle hmla ieri dald. Ama bo ve karanlk ofsi, sadece bilgisayarnn ekran koruyucusu aydnlatyordu. klar ap gzleriyle etraf tarad. Her ey yerli yerinde grnyordu. Saatinin l tiktaklar dnda lm sessizlii vard. Peki o hangi cehennemde? zel tuvaletinde bir hrt duyunca hemen koup at. Tuvalet botu. Kapnn arkasna bakt. Hibir ey yoktu. aknlk iindeki Sexton, aynada kendine bakp akam belki de ikiyi fazla kardn dnd. Bir ey duydum. Akl karm bir halde ofisine geri dnd. "Gabrielle?" diye seslendi. Koridorun sonunda, onun odasna doru yrd. Gabrielle orada deildi. Ofisi karanlkt. Bayanlar tuvaletinden bir sifon sesi gelince Sexton dnp, tuvaletlerin olduu yne yrmeye balad. O kapya Vardnda, Gabrielle de ellerini kurulayp dar kyordu. Sexton' grnce olduu yerde srad. "Tanrm! Beni korkuttunuz!" derken, gerekten de korkmu grnyordu. "Burda ne

yapyorsunuz?" Gabrielle'n bo ellerine bakarak, "Ofisten NASA'yla ilgili belgeleri alacan sylemitin," dedi. "Nerdeler?" "Bulamadm. Her yere baktm. Bu kadar uzun srmesinin sebebi bu." Dorudan Gabrielle'n gzlerinin iine bakt. "Benim ofisimde miydin?" Gabrielle, hayatm bu faks makinesine borluyum, diye dnd. Birka dakika ncesine kadar Sexton'n bilgisayarnn banda oturmu, yasad eklerin yazc ktlarn almaya alyordu. 458 Dosyalar bir ekilde korumal olduundan, ktlarn almann yolunu bulmak biraz vaktini alacakt. Sexton'n faks makinesi alarak onu artm ve gerek dnyaya dndrm olmasayd, herhalde hl bu ii yapyor olacakt. Gabrielle bunu, dar kmas iin bir iaret kabul etmiti. Gelen faksn ne olduuna bakmadan, Sexton'n bilgisayarndaki oturumu kapatp etraf dzeltmi ve geldii yoldan dnmek zere harekete gemiti. Sexton'n ieri girdiini duyduunda tam da tuvalette yukar trmanyordu. imdi Sexton karsnda durmu ona bakarken, yalan syleyip sylemediini gzlerinden anlamaya altn hissediyordu. Sedgewick Sexton'da, Gabrielle'n hayatnda baka kimsede grmedii bir yalann kokusunu alma yetenei vard. Yalan sylyorsa, Sexton anlard. Arkasn dnen Gabrielle, "Iki iiyordunuz," dedi. Ofsine girdiimi nereden biliyor? Sexton ellerini omzuna koyup, onu dndrd. "Ofisimde miydin?" Gabrielle iindeki korkunun arttn hissetti. Sexton gerekten de iki imiti. Dokunuu kabayd. arm gibi glmeye alarak, "Ofisinizde mi?" diye sordu. "Nasl? Neden?" "Seni aradmda arkadan Jourdain'n sesini duydum." Gabrielle korkudan sinmiti. Saati mi? Fark etmemiti bile. "Kulaa ne kadar sama geldiinin farknda msnz?" "Tm gnm o ofiste geiriyorum. Saatimin sesinin neye benzediini biliyorum." Gabrielle buna hemen bir son vermesi gerektiini sezinledi. En gzel savunma iyi bir savunmadr. En azndan Yolanda Cole her zaman byle sylerdi. Ellerini kalalarna koyarak, tm cesaretini toplayp stne gitti. Ona doru bir adm atp fkeyle yzne bakt. "unu akla kavuturalm senatr. Saat sabahn drd, iki iiyordunuz ve telefonda bir tiktak sesi duydunuz ve buraya gelme sebebiniz bu, yle mi?" Parman fkeyle koridorun sonundaki Sexton'n odasna evirdi. 459 "Beni federal alarm sistemini susturup, iki kilidi amak, ofisinize girmek, su stnde cep telefonumu aacak kadar aptal olmak, dar karken yeniden alarm sistemini altrmak ve hibir ey belli etmeden dar kmadan nce bayanlar tuvaletine girecek kadar serinkanl olmakla m suluyorsunuz? Senaryo bu mu?" Sexton falta gibi at gzlerini krptrd. Gabrielle, "nsanlara tek bana iki ime demekte hakllar," dedi. "imdi NASA'dan bahsetmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?" Sexton ofisine doru yrrken kendini budala gibi hissediyordu. Doruca barnn yanna gidip kendine bir Pepsi doldurdu. Kesinlikle sarhomu gibi hissetmiyordu. Bu konuda gerekten yanlm olabilir miydi? Odann kar tarafndaki Jourdain alay eder gibi tiktak sesleri kartyordu. Sexton Pepsi'nin hepsini bitirip kendine bir tane daha doldurdu bir tane de Gabrielle'a. Yeniden odaya dnp, "er misin Gabrielle?" diye sordu. Gabrial peinden ieri girmedi. Hl kap eiinde bekliyor, anlalan bunurnu srtmeye alyordu. "Ah Tanr akna! eri gir. Bana NASA'da ne rendiini anlat." Mesafeli bir sesle, "Sanrm bu gecelik bu kadar benim iin yeterli dedi. "Yarn konuuruz." Sexton oyun oynayacak havada deildi. Bu bilgiye imdi ihtiyac vard ve bunun iin dilenmeye niyeti yoktu. Yorgun bir edayla iini ekti. Gven ban uzat. Her ey

itimat meselesi. "Hata ettim," dedi. "zgnm. Felaket bir gnd. Ne dndm bilmiyorum." Gabrielle hl kapda duruyordu. Sexton masasna yryp, Gabrielle'n Pepsi'sini kendi bardak altlnn stne koydu. Deri koltuunu iaret etti; iktidar koltuu. "Otur ona. Pepsi'nin tadn kart. Ben yzm ykayp geliyorum." Tuvalete yneldi. 460 Gabrielle hala kprdamyordu. Sexton tuvalete girerken omzunun stnden, "Sanrm bir faks geldiini grdm," diye seslendi. Ona gvendiini gster. "Benim iin bir bakar msn?" Sexton kapy kapatp lavaboyu suyla doldurdu. Suyu yzne arpt ama kendini daha temiz hissetmiyordu. Bu daha nce hi olmamt; bu kadar emin ama bu kadar yanlyor olmak. Sexton igdlerine gvenen bir adamd ve igdleri ona, Gabrielle Ashe'n ofisine girdiini sylyordu. Ama nasl? mknszd. Sexton kendi kendine bunu unutmasn ve dikkatini nndeki ie vermesini syledi. NASA. u anda Gabrielle'a ihtiyac vard. Onu kendinden uzaklatrmann vakti deildi. Onun neler bildiini renmesi gerekiyordu. Igdlerini unut. Yanlyorsun. Sexton yzn kurularken ban geri atp derin bir nefes ld. Kendi kendine rahatla, dedi. Fazla zorlayc olma. Gzlerini kapatp yeniden derin bir nefes ald ve kendini daha iyi hissetti. Sexton tuvaletten ktnda Gabrielle'n raz gelip, ofisinden ieri girdiini grnce rahatlad. Iyi, diye dnd. imdi iimize bakabiliriz. Gabrielle faks makinesinin banda durmu, gelen sayfalar eviriyordu. Onun yzn grdnde Sexton'n akl kart. Bu bir aknlk ve korku iaretiydi. Ona doru yryen Sexton, "Ne o?" diye sordu. Gabrielle baylacakm gibi sendeledi. "Ne?" Titreyen elleriyle ktlar ona uzatrken, zayf bir sesle, "Gkta..." dedi. We kznz... tehlikede." Afallayan Sexton yanna gidip, ktlar Gabrielle'n elinden ald. En stte el yazsyla yazlm bir not vard. Sexton el yazsn hemen tanmt. Basit bildiri garip ve artcyd. 461 Gkta sahte. Bunlar kant. NASA/Beyaz Saray, beni ldrmeye alyor. Imdat! RS Senatrn anlamakta glk ekmesi ok nadir yaad bir durumdu ama Rachel'n yazdklarn tekrar okuduunda, ne anlam kartmas gerektiine karar veremedi. Gkta sahte mi? NASA ile Beyaz Saray, onu ldrmeye mi alyor? Sexton younlaan belirsizlik iinde, yarm dzine sayfay gzden geirmeye balad. Ilk sayfa, balnda Toprak Alt Radar (TAR) yazan bir bilgisayar grntsyd. Bir eit buz derinlik lm resmine benziyordu. Sexton, televizyonda bahsettikleri gktann kartld delii grd. Gzleri, aftn iinde yzen bir cesede benzeyen bulank grntye taklmt. Ardndan, daha da artc bir ey grd: gktann kartld yerin altndaki ikinci bir aftn belirgin hatlar. Sanki ta, buzun altndan yerletirilmiti. Neler oluyor? Dier sayfaya geen Sexton, Bathynomous giganteus denilen bir okyanus trnn fotorafyla karlat. Hayretle bakakalmt. Gkta fosillerindeki hayvan bu! imdi sayfalar daha hzl eviriyordu. Gkta kabuundaki iyonize hidrojen ieriin gsteren bir grafik grd. Sayfann stnde el yazsyla bir eyler yazlmt: Sv hidrojen yan? NASA Geniletici Devir Motoru. Sexton gzlerine inanamyordu. Oda etrafnda dnmeye baladnda son sayfaya gelmiti; tpk gktanda olduu gibi metalik noktacklar olan bir tan fotoraf. Tyler rpertici biimde, beraberindeki tanmlamada, tan okyanus volkaniinin bir

rn olduu yazyordu. Sexton, okyanus ta m, diye dnd. Ama NASA kondrullarn sadece uzayda olutuunu sylemiti! Ktlar masasnn stne brakan Sexton, koltuuna kt. Grd her eyi bir araya getirmesi sadece on be saniyesini almt. 462 Sayfalarn neyi ima ettii gn gibi ortadayd. Azck akl olan herkes bu fotoraflarn neyi ispatladn anlayabilirdi. NASA'nn gkta sahte! Sexton'n kariyeri boyunca hibir gn bu kadar iniler ve klarla dolu gememiti. Bugn mit ve mitsizlik getiren bir elence trenine dnmt. Sexton, bu dzenin siyasi adan kendisi iin ne anlam tadn fark edince, aldatmacann nasl ortaya ktna duyduu hayret bir anda yok oldu. Bu bilgiyi halka duyurduumda bakanlk benim olacak! Senatr Sedgewick Sexton zafer sevincini yaarken, kznn tehlikede olduu iddiasn unutuvermiti. Gabrielle, "Rachel tehlikede," dedi. "Yazdi notta NASA ile Beyaz Saray'n onu..." Sexton'n faks makinesi yeniden almaya balamt. Gabrieale dnp makineye bakt. Sexton da baktn fark etti. Rachel'n kendisine baka ne gnderebileceini tahmin edemiyordu. Daha fazla kant m? Daha fazla ne olabilirdi ki? Bu kadar yeter de artar! Faks makinesi arya cevap verdiinde, hibir sayfa kmad. Gnderi sinyali alamayan makine cevaplama zelliini devreye sokmutu. Sexton'n mesaj, "Alo," diye czrdad. "Buras Senatr Sedgewick Sexton'n ofisi. Faks iletmeye alyorsanz, istediiniz zaman gnderebilirsiniz. Faks gndermiyorsanz, sinyal sesinden sonra mesajnz brakabilirsiniz." Sexton'n ahizeyi kaldrmasna frsat kalmadan makine bipledi. "Senatr Sexton?" Adamn sesinde kolay anlalr bir ilik vard. "Ben William Pickering, Ulusal Keif Ofisi direktr. Herhalde bu saatte ofiste deilsinizdir, ama sizinle derhal grmem gerekiyor." Sanki birinin amasn bekliyormu gibi durdu. Gabrielle ahizeyi kaldrmak iin uzand. 463 Onun elini yakalayan Sexton, serte geri ekti. Gabrielle afallamt. "Ama bu direktr..." Pickering, "Senatr," diye devam ederken sesi, adeta kimsenin amamas onu rahatlatm gibi geliyordu. "Korkarm sizi ok kayg verici bir haber vesilesiyle aryorum. Az nce kznz Rachel Sexton'n tehlikede olduu bilgisini aldm. Biz konuurken gnderdiim bir ekip onu kurtarmaya alacak. Telefonda durumun ayrntlarn konuamam ama bana size. NASA'nn gktayla ilgili veriler fakslam olabilecei bildirildi. Verileri grmedim ve ne olduklarn bilmiyorum ama kznz tehdit eden kiilor bana, siz veya bir bakas bu bilgileri halka duyuracak olursa kznzn leceini sylediler. Bu kadar szn saknmadan konutuum iin zgnm efendim; bunu ak olmak adna yapyorum. Kznzn hayat tehlikede. Size gerekten bir ey faksladysa, bunu hi kimseyle paylamayn. imdilik. Kznzn hayat buna bal. Olduunuz yerde kaln. Ksa sre sonra orda olacam." Durdu. "ansmz varsa senatr, siz uyandnz saatlerde tm bunlar zme kavumu olacak. Eer, ans eseri ben ofsinize varmadan nce bu mesaj alrsanz, olduunuz yerde kaln ve kimseyi aramayn. Kznz sa salim geri getirmek iin tm yetkimi kullanacam." Pickering kapatt. Gabrielle titriyordu. "Rachel rehin mi alnd?" Sexton, kendisi yznden hayal krklna uramasna ramen, Gabrielle'n tehlikedeki gen bir kadn iin acyla empati duyduunu sezinlemiti. Ne tuhaftr ki, Sexton ayn duygular paylamakta zorluk ekiyordu. Kendisini, en ok istedii Noel hediyesine kavumu bir ocuk gibi hissediyordu ve kimsenin bunu elinden almasna izin vermeyecekti.

Pickering bu konuda sessiz kalmam me istiyor? Bir sre durup, ne anlama geldiine karar vermeye alt. Sexton'n zihninin serinkanl, hesap dnen -bir siyaset bilgisayar, her trl senaryoyu gzden geiren ve tm sonularn hesaplayan- ksmnda arklar dnmeye balamt. Elinde tuttuu ktlara bakt ve grntlerin getirecei gc hissetmeye balad. NASA'nn gkta, onun bakanlk hayallerini parampara etmiti. Ama hepsi bir yaland. Bir dzmece. imdi, bunu yapanlar bedelini deyecekti. Dmanlarnn onu yok etmek iin uydurduu gkta, onu kimsenin hayal edemeyecei kadar gl klacakt. Kz bunu anlamt. Kabul edilebilir tek bir sonu var, diye dnd. Gerek bir liderin izleyecei tek bir yol. Yeniden ykseldiini grd parlak hayallerin etkisine kaplan Sexton, odann kar tarafna yrrken bir sis bulutunun iindeymi gibi hissediyordu. Fotokopi makinesinin yanna gidip, at ve Rachel'n gnderdii sayfalarn fotokopisini ekmeye hazrland. Gabrielle hayretle, "Ne yapyorsunuz?" diye sordu. Sexton, "Rachel' ldrmeyecekler," dedi. Herhangi bir ey yanl gitse de, Sexton kznn lmnn dman karsnda onu daha da gl klacan biliyordu. Her iki ekilde de o kazanacakt. Kabul edilebilir bir riskti. Gabrielle, "O kopyalar kim iin?" diye sordu. "William Pickering kimseye anlatmamanz syledi!" Fotokopi makinesine arkasn dnen Sexton, Gabrielle'a bakt ve onu artk ekici bulmadna kendi de ard. Senatr Sexton artk bir ada gibi olmutu. Dokunulmaz. Hayallerine kavumak iin ihtiyac olan her ey elindeydi. Artk onu hibir ey durduramazd. Ne rvet iddialar, ne de seks dedikodular. Hibir ey. "Evine git Gabrielle. Artk sana ihtiyacm yok." 465 125 Rachel, her ey bitti, diye dnd. O ve Tolland, gvertede yan yana oturmu, Delta askerinin makineli tfeinin namlusuna bakyorlard. Ne yazk ki Pickering artk Rachel'n faks nereye gnderdiini biliyordu. Senatr Sedgewick Sexton'n ofisine. Rachel, Pickering'in brakt telefon mesajn babasnn alacandan bile pheliydi. Pickering sabah herkesten nce Sexton'n ofisine girebilirdi. Pickering ieri girip faks usulca alabilir ve Sexton varmadan nce telefon mesajn silebilirse senatre zarar vermeye gerek kalmayacakt. William Pickering, tantana yaratmadan ABD senatrlk binasna girebilecek Washington'daki birka kiiden biriydi. "Milli gvenlik adna" neler yaplabilecei Rachel' her zaman hayrete drrd. Rachel, elbette bu plan ie yaramazsa, Pickering oraya uup, pencereden bir Hellfire fzesi gnderip faks makinesini havaya uurabilir, diye dnd. Iinden bir ses buna gerek kalmayacan sylyordu. imdi Tolland'a daha yakn oturan Rachel, onun elinin kendisininkini tuttuunu hissedince ard. Dokunuunda kibar bir kuwet vard ve parmaklar ylesine doal bir biimde i ie gemiti ki, Rachel parmaklarnn bu i iin yaratldklarn dnd. u anda tek yapmak istedii, etraflarnda dnen denizin boucu grltsnden uzakta, onun kollarnda yatmakt. Hibir zaman, diye dnd. Asla olmayacak. Michael Tolland daraacna giderken umutlanan bir adam gibi hissediyordu. Hayat benimle dalga geiyor. Celia'nn lmnden sonra, Tolland yllarca, lmek istedii geceler, sadece her eye son vermekle kurtulabilecei ac ve yalnzlk iinde saatler geirmiti. 466 Ama yine de yaamay semi, kendine bunu tek bana yapamayacan sylemiti. Bugn ilk defa Tolland arkadalarnn ona batan beri ne anlatmaya altklarn anlyordu. Mike, bununla yalnz baa kmak zorunda deildin. Baka bir ak bulacaksn. Rachel'n eli elindeyken, bu ironiyi kabullenmek daha da gleiyordu. Kader kt bir zamanlama yapmt. Kalbini evreleyen zrhn kat kat soyulduunu hissediyordu.

Tolland bir an iin Celia'nn hayaletinin her zaman yapt gibi Goya'nn gvertesinden baktn hissetti. Hiddetli denizin sesiyle ona sesleniyor... hayatnn son anlarnda ona sylediklerini tekrarlyordu. "Yaamaya devam edeceksin," diye fsldad. "Baka bir ak bulacana sz ver." Tolland, "Asla baka ak istemeyeceim," demiti. Celia'nn tebessmnde anlayl bir bilgelik vard. "renmek zorundasn." Tolland imdi Goya'nn gvertesinde, rendiini anlyordu. Ruhuna birden derin bir duygu yerlemiti. Bunun mutluluk olduunu fark etti. Ve beraberinde gl bir yaama istei vard. Pickering iki tutsana doru yrrken, kendini tuhaf biimde kaygsz hissetti. Rachel'n nne gelip durduunda, bunun kendisi iin zor olmadn grmek onu artmt. "Bazen;" dedi. "artlar imknsz kararlar gerektirebilir." Rachel boyun emez gzlerle bakyordu. "O artlar sen yarattn." Sesi imdi biraz daha sert kan Pickering, "Savalarda ehit verilir," dedi. stersen Diana Pickering'e veya bu lkeyi savunmak iin her yl lenlerden birine sor. "Bunu herkesten ok senin anlaman gerekir Rachel." Gzlerini onunkilere dikti. "lactura paucourm serva multos." Rachel'n bu sz hatrladn grebiliyordu; milli gvenlik evrelerinde artk bir klie saylrd. ou kurtarmak iin az feda et. 467 Rachel, ona bariz bir tiksintiyle bakt. "Ve imdi o az grubuna Michael ile beni de ekliyorsun?" Pickering bunu dnd. Baka yolu yoktu. Delta-Bir'e dnd. "Ortan kurtar ve bu ii bitir." Delta-Bir ban sallad. Rachel'a son bir kez uzun uzun baktktan sonra Pickering geminin iskele tarafndaki parmaklklara yrd ve baklarn azgn denize evirdi. Bu, grmek istedii trden bir ey deildi. Delta-Bir silahn tutup, kskalardan sarkan ortana baktnda kendini gl hissetti. Geriye kalan tek i, Delta-ki'nin ayaklar altndaki iner tip kapy kapatmak, onu kskatan kurtarmak ve Rachel Sexton ile Michael Tolland' ortadan kaldrmakt. Fakat Delta-Bir, iner tip kapnn yannda kontrol panelinin ne kadar karmak olduunu grmt; iner tip kapy, vinci ve saysz baka kumandalar kontrol ettii anlalan bir dizi iaretsiz kollar ve kadranlar. Yanl kolu ekip de denizalty kazara denize drerek, ortann hayatn tehlikeye atmak niyetinde deildi. Tm riskleri ortadan kalder. Acele etme. Kurtarma ilemini yapmas iin Tolland' zorlayacakt. Ve tehlikeli bir ey yapmamasn garantiye almak iin Delta-Bir kendi iinde "biyolojik tamamlayc" denilen eyi yaptracakt. Dmanlarn birbirine kar kullan. Delta-Bir silahnn namlusunu Rachel'n yzne dogrultup, alnndan birka santim geride durdu. Rachel gzlerini kapatt. Delta-Bir, Tolland'n koruyucu bir fkeyle yumruklarn sktn grebiliyordu. Delta-Bir, "Bayan Sexton ayaa kalkn," dedi. Rachel dediini yapt. Silah srtna bastrp, onu Triton denizaltsna arka tarafndan kan alminyum merdivene yrtt. "Trman ve denizaltnn tepesinde dur." Rachel korkmu ve arm grnyordu. Delta-Bir, "Dediimi yap," dedi. Rachel, Triton'n arkasndaki merdivenden karken kendini bir kbusun iindeymi gibi hissediyordu. Tepeye gelince durdu. Boluun stnden ap, havada asl duran Triton'a kmaya hi niyeti yoktu. Tolland'a dnp, silah alnna dayayan Delta-Bir, "Denizaltnn tepesine k," dedi. Kskalara taklm asker, Rachel'n nnde acyla kvranyor, belli ki kurtulmak iin

sabrszlanyordu. Rachel, imdi alnna bir silah namlusu dayanm Tolland'a bakt. Denizaltnn tepesine k. Baka ans yoktu. Bir kanyonun kenarndaki uuruma yaklatn hissederek, Triton'n arkasndaki dz bir blm olan motor kapann stne kt. Denizalt, ak iner tip kapnn stnden sarkan dev bir ekle benziyordu. Vincin kablosuna asl olduu halde, dokuz tonluk denizalt Rachel'n arlyla birka milimetre salland. Asker, Tolland'a, "Tamam, gidelim," dedi. "Kontrol paneline yr ve iner tip kapy kapat." Namlunun ucundaki Tolland, arkasndaki askerle kontrol paneline doru yrmeye balad. Tolland, ona yaklarken yava hareket ediyor, sanki baklaryla bir mesaj vermek istiyormu gibi Rachel'n gzlerinin iine bakyordu. Tolland nce ona, sonra da Triton'n tepesindeki ak kaportaya bakt. Rachel baklarn aa indirdi. Ayaklarnn altndaki kaporta akt. Aadaki tek kiilik pilot kabinini grebiliyordu. Iine girmemi mi istiyor? Yanl anladn dnen Rachel, bir kez daha Tolland'a bakt. Kontrol paneline varmak zereydi. Tolland gzlerini ona dikti. Kolay anlald zamanlardan biri deildi. Dudaklarn kprdatt. "Iine atla! imdi!" 469 Gz ucuyla Rachel'n hareketini gren Delta-Bir, igdsel olarak dnd ve ate at. Rachel bu srada, kurun yamurunun tam altndaki hizada kaportadan ieri dt. Mermiler dairesel kapaktan sekerken ak kaporta nlad ve etrafa kvlcmlar salrken kapak stne kapand. Tolland, srtndaki silahn kalktn hissettii anda harekete gemiti. Iner tip kapdan uzaklaarak sola atlad ve asker, ona doru dnp ate ederken, gverteye dp yuvarland. Tolland geminin apa makarasnn arkasnda siper almak iin yerde srnd; apaya bal binlerce metre elik kablonun sarl olduu dev bir motorlu silindir. Tolland'n bir plan vard ve hzl davranmas gerekiyordu. Asker peinden frlad srada Tolland uzanp iki eliyle apa kilidini kavrad ve aa ekti. apa makaras bir anda kabloyu geri sarmaya balaynca, Goya kuwetli akntyla salland. Ani salnm, gvertedeki herkesi ve her eyi silkelemiti. Tekne, akntnn tersi ynnde hzlanrken, apa makaras gittike daha hzl saryordu. Tolland iinden sabrszlkla, hadi bebeim, diye geirdi. Dengesini tekrar bulan asker, Tolland'n peine dt. Son ana kadar bekleyen Tolland skca tutundu, kolu tekrar yukar kaldrd ve makaray kilitledi. Iyice gerilen zincir gemiyi birdenbire durdurdu ve Goya'nn sarslmasna sebep oldu. Gvertedeki her ey yerinden frlamt. Asker sendeleyip, Tolland'n yannda dizlerinin stne kt. Pickering parmaklklardan arkast gverteye dt. Kablosundan sarkan Triton serte salland. Hasar gren destek eleman sonunda koparken, geminin altndan deprem gibi bir metal uultusu geldi. Goya'nn sa k kesi kendi arl altnda ezilmeye balamt. Gemi, drt bacandan birini kaybeden dev bir masa gibi, yalpalad. Aadan gelen ses sar ediciydi; bir bklme iniltisi, paralanan metal sesi ve arpan dalgalar. Triton'n pilot kabininde yumruklarn smsk kapatan Rachel, dokuz tonluk makine artk yana yatm dik gvertedeki iner tip kapnn stnde sallanrken tutunuyordu. Cam kubbenin zemininden, aada kuduran denizi grebiliyordu. Ban kaldrp bakt ve gzleri gvertede Tolland' ararken saniyeler iinde yaanan tuhaf bir dram seyretti. Sadece bir metre tede, Triton'n kskalarna yakalanm Delta askeri, sopann ucundaki kukla gibi hoplarken acyla inliyordu. William Pickering yerde srnerek Rachel'n gr alanna girdi ve gvertedeki engellerden birine tutundu. apa kolunun yanndaki Tolland da tutunuyor, kayp denize dmemeye alyordu. Rachel, mkineli tfei tutan askerin dengesini saladn grnce denizaltnn iinden seslendi. "Mike, dikkat et!" Ama Delta-Bir, Tolland'a aldr etmiyordu bile. Asker az dehetten ak kalm bir

halde rlantideki helikoptere bakyordu. Rachel, onun baklarn takip ederek ban evirdi. Kiowa sava helikopteri, dev pervaneleri hl dnerken yana yatk gvertede yavaa kaymaya balamt. Uzun metal patenleri, tepeden aa inen kayak gibi hareket ediyordu. Rachel bundan sonra, dev makinenin, doruca Triton'n stne doru kaydn fark etti. Eimli gverteden yukar, hava aracna doru srnerek trmanan Delta-Bir, pilot kabinine kt. Tek ka vastalarnn gverteden kayp gitmesine izin verecek hali yoktu. Kiowa'nn kumandasn kavrayan Delta-Bir kolu geri ekti. Havalan! Tepedeki pervaneler sar edici bir grltyle hzlanarak, ar silahl sava helikopterini gverteden kaldrmaya alrken zorland. Yukar, lanet olas! Helikopter doruca Triton'a ve onun kskacnda sallanan Delta-Iki'ye doru kayyordu. Burnu ne doru yatan Kiowa'nn pervane kanatlar da yan yatmt ve helikopter gvertede hareket ettiinde yukar havalanmak yerine, daire testere gibi Triton'a doru savruldu. Yukar! Kumanda kolunu eken Delta-Bir, helikopteri aa eken yarm tonluk Hellfire sava balklarndan kurtulabilmeyi diledi. 471 Pervane kanatlar Triton denizaltsnn ve Delta-Iki'nin bann hemen stnden geti ama helikopter ok hzl hareket ediyordu. Triton'n vin kablosundan kurtaramayacakt. Kiowa'nn 300-rpm elik kanatlar, denizaltnn on be ton kapasiteli vin kablosuna arptnda, metalin metale srtnme sesi, geceyi bir lkla inletti. Sesler destans savalar artrd. Helikopterin zrhl pilot kabinindeki Delta-Bir, pervanenin elik zincir stnde hareket eden dev bir im bime makinesi gibi denizaltnn kablosunu hrpaladn grd. Bann stnde gz alc kvlcmlar salrken, Kiowa'nn pervaneler patlad. Delta-Bir paten demirleri serte gverteye vuran helikopterin, iyice aa indiini hissetti. Arac kontrol etmeye alt ama kalkamyordu. Helikopter eimli gvertede iki kez sradktan sonra kayd ve geminin punteline bindirdi. Delta-Bir bir an iin parmaklklarn tutacan sand. Ardndan atrty duydu. Ar ykl helikopter kenardan devrilip denize dt. Triton'n iindeki Rachel Sexton denizaltnn koltuuna iyice dayanm ve olduu yerde donakalmt. Helikopterin pervanesi kabloya dolandnda mini denizalt sert bir ekilde sallanm ama Rachel tutmay baarmt. Pervane kanatlar bir ekilde denizaltnn ana gvdesini skalamt ama kabloya byk zarar verdiini tahmin edebiliyordu. Bu noktada Rachel'n tek dnebildii denizaltdan mmkn olduunca abuk kmakt. Kskalara taklp kalan askeri arapnel paralar yakmt, kanlar iindeydi ve cinnet geiriyormu gibi ona bakyordu. Rachel, askerin arkasndaki William Pickering'in yana yatk gvertedeki bir engele hl tutunuyor olduunu grd. Michael nerede? Onu gremedi. Ksa bir an sren bu panik yerini yeni bir korkuya brakt. Bann stndeki Triton'n ypranm vin kablosundan gelen uursuz bir aklama sesiyle, elik rgler skld. Ardndan paralanma sesini duyan Rachel kablonun koptuunu anlad. Bir an iin arlksz kalan Rachel, denizalt aa doru inerken, pilot kabinindeki koltuundan havaland. Bann stndeki gverte grnrden kaybolmutu, hzla Goya'nn altndaki dar kprlere yaklayordu. Kskala takl asker korkudan bembeyaz olmu, denizalt aa derken gzlerini Rachel'a dikmiti. D sonsuz gibi geldi. Denizalt, Goya'nn altnda denize arptnda, akntyla dibe kt ve Rachel' koltuunda aa bastrd. Aydnlk okyanus kubbenin tepesini hzla rterken, belkemii basnla skmt. Triton suyun altnda yavalayarak durup, ardndan tekrar mantar gibi yzeye karken Rachel nefes alamadn hissetti. Kpekbalklar annda mlerdi. Rachel en ndeki koltuundan, birka metre tede yaanan temsili, donmu bir halde izledi. Delta-Iki, kpekbalnn drtgen kafasnn akl almaz bir gle arptn hissetti. st koluna yapan jilet gibi keskin bir ene, kemiine sapland. Kpekbal gl

vcudunu dndrp kafasn sallarken Del ta-Iki'nin kolu vcudundan byk bir acyla koptu. Dier kpekbalklar yaklatlar. Bacaklarna baklar saplanyordu. Gsne. Boynuna. Kpekbalklar, bedeninden byk lokmalar kopartrlarken Delta-Iki'nin feryat edecek nefesi kalmamt. Son grd ey, ay eklinde bir az ve sra sra dilerin yznde kapanmas oldu. Sonra dnya karard. Triton'n kubbesine toslayan kkrdakl kafalarn kartt arpma sesleri sonunda hafiflemiti. Rachel gzlerini at. Adam yoktu. Cama arpan sular kpkrmzyd. Altst olan Rachel, dizlerini gsne ekerek koltuunda bzt. Denizaltnn hareket ettiini hissedebiliyordu. Akntya kaplm srkleniyor, Goya'nn aa dal gvertesine srtnyordu. Rachel, Triton'n ayn zamanda baka bir yne de hareket ettiini hissetti. Aa. 473 Darda, safra tanklarna vuran suyun alt sesleri ykselmiti. Okyanus nndeki pencerede giderek ykseliyordu. Batyorum! Bir anda dehete kaplan Rachel, hemen ayaa kalkt. Yukarya uzanp, kaporta mekanizmasn kavrad. Denizaltnn stne trmanabilirse, hl Goya'nn dal gvertesine atlayacak kadar zaman vard. Sadece bir metre kadar uzaktayd. Dar kmalaym! Kaporta mekanizmasnn stnde ne yne doru evirince alacan gsteren anlalr bir iaret vard. Kaldrd. Kaporta kmldamyordu. Tekrar denedi. Hibir ey olmad. Kap skmt. Erilmiti. Damarlarndaki korku, etrafndaki deniz gibi ykselirken, Rachel son bir kez daha kaldrd. Kaporta yerinden oynamyordu. Triton bir metre kadar daha derine gitti. Paralanm gvdenin altndan ak denize doru srklenmeden nce... son bir kez daha Goya'ya arpt. 126 Senatr, fotokopi makinesindeki iini bitirirken Gabrielle, "Bunu yapmayn," dedi. "Kendi kznzn hayatn tehlikeye atyorsunuz!" Masasna on set fotokopiyle dnen Sexton, onun sesini duymazdan geldi. Her bir sette, Rachel'n ona gnderdii ktlarn kopyalaryla beraber, gktann sahte olduunu ve NASA ile Beyaz Saray'n kendisini ldrmek istediini el yazsyla yazd not da vard. Fotokopi setlerini dikkatle ayr ayr beyaz zarflara yerletiren Sexton, imdiye dek bir araya getirilmi en ok edici medya malzemesi, diye dnd. Zarflarn stnde kendi ismi, ofis adresi ve senatrlk mhr vard. Bu inanlmaz bilginin nereden geldiine hi phe kalmayacakt. Sexton, yzyln siyaset skandal, diye dnd. Ve bunu ortaya kcran kii ben olacam! Gabrielle hl Rachel'n gvenlii iin yalvaryordu ama Sexton sessizlikten baka hibir ey duymuyordu. Zarflar dzenlerken, kendi dnyasna kaptrmt. Her siyasi kariyerin belirleyici bir noktas vardr. imdi sra bende. William Pickering brakt telefon mesajnda, eer Sexton halka duyuracak olursa Rachel'n hayatnn tehlikeye gireceini sylemiti. Ama Sexton, NASA'nn sahteciliini halka duyurduunda, bu cesur hareketle Amerikan siyaset tarihinde rastlanmam bir kararllk ve siyaset sanatyla Beyaz Saray'a ykseleceini biliyordu, ki bu Rachel asndan ktyd. Hayat zor kararlarla doludur, diye dnd. Ve kazananlar, bu zor kararlar verenlerdir. Gabrielle Ashe, Sexton'n gzlerindeki bu bak daha nce de grmt. Kr ihtiras. Bundan korktu. Ve artk anlyordu. Sexton, NASA aldatmacasn ilk duyuran kii olmak iin kendi kznn hayatn tehlikeye atmaya hazrlanyordu. Gabrielle, "Zaten kazandnz anlamyor musunuz?" diye sordu. "Zach Herney ile NASA'nn bu skandaldan syrlmasna imkn yok. Halka kimin duyurduu hi nemli deil! Ne zaman duyulaca da nemli deil! Rachel'n gvende olduunu renene kadar bekleyin. Pickering ile konuana kadar bekleyin!" Sexton'n artk onu dinlemedii belli oluyordu. Masasnn ekmecesini aarak, stnde

adnn baharflerini tayan, be sent apnda kendinden yapkanl mhrlerin bulunduu bir folyo yapra kard. Gabrielle, bunlar genellikle resmi davetler iin kullandn biliyordu ama grne gre Sexton, krmz balmumu mhrlerin zarflara daha arpc bir grnm kazandracan dnyordu. 475 Mhrleri folyodan syrarak karan Sexton, zarf kapaklarna bastrarak yaptryor ve mektuplar monogramla mhrlyordu. Artk Gabrielle'n kalbi fkeyle arpyordu. Sexton'n bilgisayarndaki yasad eklerin dijital resimlerini dnd. Bir ey syleyecek olursa Sexton'n delilleri sileceini biliyordu. "Bunu yapma," dedi. "Yoksa ilikimizi ilan ederim." Sexton balmumu mhrleri yaptrrken yksek sesle kahkaha att. "Sahi mi? Peki inanacaklar m sanyorsun; gzn iktidar hrs brm gen bir yardmc, ynetimimde grev verilmeyince, her ne pahasna olursa olsun intikam almaya alyor. Ilikimizi daha nce bir kez inkr ettim ve btn dnya bana inand. Yine inkr ederim." Gabrielle, "Beyaz Saray'n elinde fotoraflar var," dedi. Sexton bakmad bile. "Ellerinde fotoraf falan yok. Olsa bile hibir anlam yok." Son mhr yaptrd. "Benim kalkanm var. Bu zarflar, herhangi birinin bana atabilecei her trl iftiray savuturur." Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sexton sanat eserine hayranlkla bakarken, o kendini aresiz hissetti. Masasnn stnde, her biri ad, adresi ve adnn baharflerini tayan krmz mhrle emniyete alnm on adet k, beyaz zarf duruyordu. Kraliyet mektuplarna benziyorlard. ok daha nemsiz bilgiler sayesinde tag giydirilen krallar olmalyd. Sexton zarflar eline alp kmaya hazrland. Gabrielle nne kp yolunu kesti. "Bir hata yapyorsun. Bu bekleyebilir." Sexton'n baklar gzlerini deliyordu. "Seni yaptm, Gabrielle, imdi de eski haline getiriyorum." "Rachel'n gnderdii faks seni bakanla ykseltecek. Ona borlusun." "Ona ok ey verdim." "Ya bana bir ey gelirse!" "O zaman bana sempati oylar kazandrr." Gabrielle bu dncenin aklndan bile getiine inanmyordu, deil ki dudaklarndan dklsn. Nefretle telefona uzand. "Beyaz Saray' arayaca..." Sexton dnp yzne sert bir tokat indirdi. Geriye sendeleyen Gabrielle dudann yarldn hissediyordu. Masaya tutunup, denge salayarak, hayretle bir zamanlar tapt adama bakt. Sexton, ona uzun ve sert bir bak frlatt. "Eer bana bu konuda engel kartmaya alrsan, seni bu yaptna hayatnn sonuna kadar Piman ederim." Gzn bile krpmadan, koltukaltna sktrd zarflarla ayakta duruyordu. Gzlerinde tehlikeli bir parlt vard. Gabrielle ofs binasndan gece ayazna ktnda duda hl Kanyordu. Bir taksi evirip ieri atlad. Sonra, Gabrielle Ashe Washington'a geldiinden beri ilk defa kendinden geercesine alad. 127 Triton dt... Yan yatm gvertede sendeleyerek ayaa kalkan Michael Tolland, apa makarasnn arkasndan gzlerini ksarak, bir zamanlar Triton'n asl durduu paralanm vin kablosuna bakt. K tarafa dnp, gzleriyle denizi tarad. Goya'nn altndaki Triton imdi yzey akntsnn stnde belirmiti. En azndan denizaltya bir ey olmadn grerek rahatlayan Tolland, kaportaya bakt. Aldn ve iinden Rachel'n sa salim ktn grmekten baka bir ey istemiyordu. Ama kaporta kapalyd. Tolland. Rachel'n sert d yznden baylm olabileceini dnd. Tolland

gverteden bakarken, Triton'n beklenmedik bir ekilde suyun altna indiini fark etti; normal dal su izgisinin ok altndayd. 477 Batyor. Tolland nedenini tahmin edemiyordu ama u anda nemli de deildi. Rachel'e kartmalym. Hemen. Tolland gvertenin kenarna frlamak zereyken, bann stnden gelen makineli tfek yamuru, ar apa makarasnda kvlcmlar kartt. Yeniden dizlerinin stne kt. Kahretsin! Makarann arkasndan baktnda Pickering'in st gvertede, bir tetiki gibi nian aldn grd. Delta askeri helikoptere trmanrken makineli tfeini brakm ve grne gre Pickering yerden almt. imdi direktr daha yukarda duruyordu. Makarann arkasnda kapana kslan Tolland arkasn dnp, batan Triton'a bakt. Hadi Rachel! Dar k! Kaportann almasn bekledi. Hibir ey olmad. Gzlerini yeniden Goya'nn gvertesine eviren Tolland, k parmaklklaryla arasndaki mesafeyi lmeye alt. Yaklak alt metre. Sipersiz kat edilemeyecek kadar uzundu. Tolland derin bir nefes alp kararn verdi. Gmleini karp sa taraftaki ak gverteye doru frlatt. Pickering gmlei delik deik ederken, Tolland yana yatk gvertenin aa tarafna frlayp k tarafa indi. Hzla srayp parmaklklar at ve geminin arkasndan kendini brakt. Havada kavis izen Tolland etrafnda vzldayan mermileri duyabiliyor ve tek bir syrn bile suya arpt anda kpekbal ziyafetine neden olacan biliyordu. Rachel Sexton kendini kafese kapatlm vahi bir hayvan gibi hissetti. Defalarca kapa kaldrmaya alm ama hi ie yaramamt. Aalardaki bir tankn suyla dolduunu duymu ve denizaltnn arlnn arttn hissetmiti. effaf kubbenin stndeki okyanus yukar ktka aydnlanyor, aada ise tam tersine siyah bir perde ykseliyordu. Rachel camn alt yarsndan, okyanus boluunun kendisini mezar gibi beklediini grebiliyordu. Aadaki engin boluk onu yutmakla tehdit ediyordu. Kaporta mekanizmasn kavrayp bir kez daha evirmeye alt ama yerinden oynamayacakt. Cierleri zorlanmaya balamt. Fazla karbondioksitin kf kokusu burun deliklerini yakmaya balamt. Tm bunlar yaarken, tek bir dnce onu esir ald. Suyun altnda tek bama leceim. Yardm olabilecek bir ey bulmak iin Triton'n kumanda paneline ve kollarna bakt ama tm gstergeler siyaht. Elektrik yoktu. Denizin dibine doru batan elik bir mahzene kilitlenmiti. Tanklardaki alt sesleri artmt ve okyanus camn bir metre kadar yukarsna ykselmiti. Sonsuz dzln kar tarafnda, uzaklardan kzl bir erit ufukta ykseliyordu. Sabah olmak zereydi. Rachel, bunun grecei son k olmasndan korkuyordu. Yaklaan sonunu dnmemek iin gzlerini kapatan Rachel'n, dehet verici ocukluk hatralar gznn nnden geti. Buzdan dmek. Suyun altna batmak. Nefessiz kalmak. Kendini yukar ekememek. Batmak. Annesinin ona seslenmesi. "Rachel! Rachel!" Denizaltnn dndan gelen bir vurma sesi Rachel' kapld hezeyandan ayrd. Gzleri aniden almt. "Rachel!" Ses bouktu. Hayalet gibi bir yz ba aa cama dayanmt, siyah salar dalgalanyordu. Karanlkta onu glkle tand. "Michael!" Rachel'n ieride hareket ettiini grnce rahatlayan Tolland, nefes almak iin yzeye kt. Yayor. Tolland, gl kulalarla Triton'n arkasna yzp, suyun altnda kalan motor platformuna trmand. Dairesel kapnn vidasn kavramaya alrken scak ve kuwetli okyanus akntsn hissediyor, Pickering'in silah menzilinin dnda olmay mit ederek, ban aada tutuyordu. 479

Triton'n gvdesi artk tamamyla suyun altndayd ve Tolland, kaportay ap Rachel' dar kartacaksa, acele etmesi gerektiini biliyordu. ok az bir nefesi kalmt ve hzla tkeniyordu. Kaporta suyun altna indikten sonra aarsa, deniz suyu Triton'n iine dolacak, Rachel ieridc hapis kalacak ve denizalt dibe doru serbest de geecekti. "Ya imdi ya hi," diyerek nefesini tuttu ve kaporta dmenini kavrayp saatin ters ynnde evirdi. Hibir ey olmamt. Var gcyle bir kez daha denedi. Kaporta yine dnmeyi reddetmiti. Kapnn dier tarafnda, Rachel'n ieriden gelen sesini duyabiliyordu. Ses bouk geliyordu ama dehete kapldn sezebiliyordu. "Denedim! diye seslendi. "eviremedim!" Sular imdi kapa sarmaya balamt. Tolland, ona, "Birlikte dndlurelim!" diye bard. "Sen ordan saat ynnde evireceksin!" Kadrann ak biimde iaretlendiini biliyordu. "Tamam, imdi!" Tolland safra tanklarna dayanarak tam gcyle asld. Rachel'n da aada aynn yaptn duyabiliyordu. Kadran bir santim kadar dnp aniden durdu. Tolland imdi anlamt. Kapak akla dzgn oturmamt. Yamuk oturtulup skca kapatlan bir reel kavanozu kapa gibi skmt. Lastik conta dz durduu halde, tutamalar erilmiti. Bu da kapnn ancak bir kaynak hamlacyla alabilecei anlamna geliyordu. Denizaltnn tepesi su yzeyinin altna inerken, Tolland aniden korkuya kapld. Rachel Sexton Triton'dan kamayacakt. Alt yz metre aada, yerekimi ile gl derin su girdabnn tutsa olan bomba ykl Kiowa helikopteri hzla dibe batyordu. Pilot kabinindeki Delta-Bir'in cansz bedeni, derinlik basncyla deforme olduundan artk tannr halde deildi. 480 Hl Hellfire fzeleri stnde duran helikopter aa doru spiral izerek inerken, magma kubbesi okyanus tabannn stnde kzgn bir ini pisti gibi bekliyordu. metre kalnlndaki kabuun altnda bin santigrad derecede lavlar kaynyor, bir volkan patlamaya hazrlanyordu. 128 Batan Trtun'n motor kutusunun stnde dizine kadar suyun iinde duran Tolland, Rachel' kurtarmann bir yolunu bulmaya alyordu. Denizaltnn batmasna izin verme! Geriye dnp Goya'ya bakarken, yzeye yakn seviyede tutmak iin I'riton'a bir vin balanabilir mi, diye dnyordu. Imknszd. Artk arada elli metre vard ve kprnn stnde duran Pickering, kanl bir arena gsterisi seyretmek zere kraliyet koltuuna geen Roma imparatorlarna benziyordu. Tolland kendi kendine, dn, dedi. Denizalt neden batyor? Denizalt batmazl mekanii olduka basitti: su ya da hava pompalayan safra tanklar, suda aa yukar hareket ettirecek ekilde denizaltnn batmazln ayarlyordu. Safra tanklarnn dolduu anlalyordu. Ama yle olmamalyd. Btn denizalt safra tanklarnn hem stte, hem de alt tarafta delikleri olurdu. "Tarma delikleri" denilen aadaki delikler daima ak dururken, "boaltma valf" denilen yukardaki delikler, ieri suyun girmesi iin hava karacak ekilde alp ya da kapanrd. Bir sebepten tr Triton'n boaltma valf ak olabilir miydi? Tolland nedenini tahmin edemiyordu. Motor platformunun stnde ilerleyerek, Triton'n safra tanklarndan birini yoklad. Boaltma valflar kapalyd. Ama valflar incelerken, parmaklar baka bir ey bulmutu. 481 Mermi delikleri. Kahretsin! Rachel iine atladnda Triton, mermilerle delik deik olmutu. Hemen

dalp denizaltnn aasnda yzen Tolland, elini Triton'n daha nemli bir safra tanknda gezdirdi; negatif tank. Ingilizler buna "aa ekspres", Almanlarsa "kurun ayakkab giymek" diyorlard. Her iki ekilde de anlam akt. Negatif tank dolduunda, denizalty aa indiriyordu. Tolland'n elleri tankn knarlarnda dolarken, dzinelerce mermi deliine rastlad. Suyun ieri aktn hissedebiliyordu. Tolland'n houna gitse de gitmese de Triton dalmaya hazrlanyordu. Denizalt artk yzeyin bir metre altndayd. Pruvaya ynelen Tolland yzn cama bastrp, kubbeden ieri bakt. Rachel cama vurup baryordu. Onun sesindeki korku Tolland'n kendini gsz hissetmesine neden oldu. Bir an iin souk hastaneye geri dnmt, sevdii kadnn lmesini izlerken yapacak hibir ey olmadn biliyordu. Dibe batan denizaltnn nnde duran Tolland kendine bunun tekrar yaanmayacan syledi. Celia, ona, sen yaayacaksn, demiti ama T'olland artk geride kalan olmak istemiyordu... tekrar bunu yaayamazd. Tolland'n cierleri havaszlktan yanyordu ama yine de Rachel'n yannda kald. Rachel cama her vurduunda Tolland hava balonlarnn yukar ktn duyuyor ve denizalt biraz daha batyordu. Rachel, camdan ieri su girdiiyle ilgili bir eyler sesleniyordu. Cam su alyordu. Camda bir mermi delii mi var? Pek mmkn grnmyordu. Cierleri patlayacak gibi olunca, Tolland yzeye kmaya hazrland. Byk akrilik cama tutunup yukar karken, eline bir para kopmu macun geldi. Anlald kadaryla evre contas d srasnda yerinden oynamt. Pilot kabininin su alma sebebi buydu. Bir kt haber daha. Yzeye kan Tolland derin nefes alp her eyi batan dnmeye alt. Pilot kabininden ieri su szmas, Triton'n iniini hzlandracakt. Denizalt zaten suyun bir buuk metre altna inmiti ve Tolland'n ayaklar zor deiyordu. Rachel'n mitsizce gvdeyi yumrukladn duyabiliyordu. Tolland'n aklna yaplabilecek tek bir ey geliyordu. Triton'n motor kutusuna dalp, yksek basnl hava silindirini bulabilirse, negatif safra tankn boaltmak iin kullanabilirdi. Hasarl tank boaltmann faydas dokunmayaca halde, yeniden dolana kadar Triton'u birka dakika yzeyde tutabilirdi. Peki sonra? Aklna baka seenek gelmeyen Tolland dalmaya hazrland. ok derin bir nefes alp cierlerini normal snrlarnn tesinde, acyacak kadar geniletti. Daha byk cier kapasitesi. Daha fazl oksijen. Daha uzun dal. Ama cierleri gs kafesini sktrarak genilerken, aklna garip bir fikir geldi. Peki denizaltnn iindeki basnc artrrrsa ne olurdu? n camn contas zarar grmt. Belki de, Tolland pilot kabinindeki basnc arttrabilirse, denizaltnn kubbe cam yerinden kard ve Rachel'i dar kartabilirdi. Ald nefesi verip bir sre yzeyde kald ve hu fikrin olabilirliini gzden geirdi. Son derece mantklyd, yle deil mi? Her eyin tesinde denizalt, tek bir ynde gl olmak zere tasarlanmt. ok yksek d basnca dayanmak zorundayd ama ieridekine deil. Ayrca Triton, Goya'nn tamak zorunda olduu yedek paralarn saysn indirmek iin standart reglatr valfleri kullanyordu. Tolland yksek basin silindirinin besleme hortumunu karp denizaltnn iskele tarafndaki acil havalandrma reglatrne balayabilirdi. Kabin basncn arttrmak Rachel'a fiziksel bir ac verecekti ama dar kmasna da yardmc olabilirdi. Tolland nefes alp dald. 483 Denizalt artk iki buuk metre kadar batmt. Karanlk ve aknt yznden ynn bulmakta zorlanyordu. Basn tankn bulduktan sonra Tolland hemen hortumun yerini deitirip, pilot kabinine hava pompalamaya hazrland. Kapama supabn kavradnda, tankn yan tarafndaki sar yaz ona bu manevrann ne kadar tehlikeli

olduunu hatrlatt: DIKKAT: BASINLI HAVA- 3000 PSI. Tolland, santimetre kareye be yz kilo, diye dnd. Kabin basnc Rachel'n cierlerini ezmeden, Triton'n kubbe camnn denizaltdan ayrlacan mit ediyordu. Tolland bir bakma, su balonuna itfaiye hortumu balayarak, balonun bir an nce patlamasn bekliyor saylrd. Kapama supabn kavrayp kararn verdi. Batan Triton'n arkasndaki kapama supabn evirerek, valf at. Hortum hemen ierek sertlemiti ve Tolland pilot kabininin iine muazzam bir gle dolan havay duyabiliyordu. Triton'n iindeki Rachel, ban delen an' bir ac hissetti. lk atmak iin azn at ama hava cierlerini o kadar ac veren bir basnla zorluyordu ki, gsnn patlayacan sand. Gzleri kafatasnn iine doru itiliyormu gibi geliyordu. Kulak zarlarn delen sar edici bir grlt, onu kendinden gemenin kysna getirmiti. gdsel olarak gzlerini smsk kapatt ve ellerini kulaklarna bastrd. Ac artyordu. Rachel tam nnden gelen bir vurma sesi duydu. Kendini zorlayp gzlerini atnda, Michael Tolland'n karanlk sudaki siluetini grd. Yzn cama dayamt. Rachel'a bir ey yapmasn iaret ediyordu. Ama ne? Karanlkta onu hayal meyal grebiliyordu. Gr bulanklam, gzyuvarlar basntan ekil deitirmiti. Buna ramen denizaltnn, Goya'nn sualt klarnn ulaabildii son snrn altna indiini anlayabiliyordu. Etrafn sonsuz bir karanlk boluk evreliyordu. Tolland vcudunu, Triton'n camna yaym vurmaya devam ediyordu. Havaszlktan gs daralnca, birka saniye iinde tekrar yzeye kmas gerektiini anlad. Iinden, cam it, diye geiriyordu. Camn etrafndan baloncuklar kartarak kaan basnl havay grebiliyordu. Contalar bir yerinden gevemiti. Tolland'n elleri, parmaklarn geirebilecei bir trtkl kenar arad, ama bulamad. Oksijeni tkenirken artk yanlar gremiyordu. Son bir kez daha cam yumruklad. Artk Rachel' bile gremiyordu. Fazlasyla karanlkt. Cierlerinde kalan son havayla suyun altnda bard. "Rachel... cam... it!" Szleri, baloncuklar kartan bouk bir gurultu eklinde duyuldu. 129 Triton'n iindeki Rachel, ba bir eit ortaa ikence aletiyle sktrlyormu gibi hissetti. Pilot kabinindeki koltuun yannda kamburunu kartm dururken, lmn yaklatn hissedebiliyordu. Tam nndeki yarkre eklindeki cam botu. Karanlkt. Cama vurma sesleri durmutu. Tolland gitmiti. Onu brakmt. Bann stnden szan basnl havann tslamas, ona Milne'deki sar edici katabatik rzgrn hatrlatt. imdi denizaltnn zemini bir kar suyla dolmutu. Beni dar karn! Binlerce dnce ve hatra gzlerinin nnden film eridi gibi gemeye balamt. Karanlktaki denizalt yan yatnca Rachel sendeleyip dengesini kaybetti. Koltuun stnden ileri doru derken, yarkre eklindeki cama serte arpt. Omzuna iddetli bir ac sapland. Camn stne paldr kldr devrilirken, garip bir ey hissetti; denizaltnn iindeki basnta ani bir d. 485 Rachel'n kulaklarndaki zonklama belirgin biimde azalmt. Denizaltdan dar kaan havann gurultusunu duyuyordu. Neler olduunu anlamak bir saniyesini almt. Camn stne dtnde, arl bir ekilde, i basnc contann etrafndan szdracak kadar yuvarlak yzeyi dar doru zorlamt. Yuvarlak camn gevek durduu anlalyordu. Rachel birden, ierideki basnc arttrarak Tolland'n ne yapmaya altn fark etti. Cam patlatmaya alyor! Triton'n basn silindiri, bann stnde pompalamaya devam ediyordu. Boucu

basin onu tehlikeli biimde uursuzlua doru srkledii halde, bu kez bunu duymak adeta houna gitmiti. Sendeleyerek ayaa kalkan Rachel, tm kuwetiyle cam ieriden dar doru itti. Bu sefer gurultu sesleri kmamt. Cam biraz yerinden oynad. Arln tekrar cama verdi. Hibir ey olmad. Omzundaki yara acynca ban indirip bakt. Kan kurumutu. Bir kez daha denemek iin hazrland ama vakti olmad. Denizalt geriye doru yatyordu. Air motor kutular destek tanklarnn stne karken, Triton geriye devrilip arka st batmaya balamt. Rachel, pilot kabininin arka duvarna srtst devrildi. alkalanan suyun iine yar batm bir haldeyken, gzlerini bann stnde dev bir tavan penceresi gibi duran, su szdran cama dikti. Darda sadece karanlk vard... ve aa doru basing uygulayan binlerce ton okyanus. Rachel ayaa kalkmaya alt ama vcudu l gibi ard. Zihni bir kez daha zamanda geri giderken, donmu nehirdeki buzlu grntleri hatrlad. Onu sudan kartmak iin aa eilen annesi, "Mcadele et Rachel!" diye baryordu. "Tutun!" 486 Rachel gzlerini kapatt. Batyorum. Patenleri kurun arlklar gibi onu aa ekiyordu. Arln datmak iin buzun stnde kollarn ve bacaklarn aan annesinin ona doru uzandn grebiliyordu. "Bacaklarn rp Rachel! rp!" Rachel var gcyle rpyordu. Vcudu buz deliinin iinde biraz yukar kmt. Bir mit. Annesi, onu yakalad. Annesi, "Evet!" diye bard. "Seni kaldrmama yardm et! Bacaklarn rp!" Annesi yukardan ekerken, Rachel son enerjisini kullanarak patenli ayaklarn rpt. Annesi srlsklam olmu Rachel' karl nehir kenarna ekip, gzyalarna bouldu. imdi denizaltnn artan nem ve ssnn iindeki Rachel, gzlerini etrafn kuatan karanla at. Annesinin mezardan ykselen sesini duydu. Batan Triton'n iinde bile ok net duyuluyordu. Tekmele. Rachel ban kaldrp yukardaki kubbe cama bakt. Kalan tm cesaretini toplayp, imdi dii koltuu gibi yatay pozisyonda duran pilot koltuuna kt. Srtst yatarak dizlerini krd ve ayak tabanlarn yukar evirerek, bacaklarn mmkn olduunca ileri uzatp itti. aresizlik ve zorlanma sebebiyle att ac bir lk eliinde, ayaklarn akrilik kubbenin ortasna indirdi. ncik kemiine saplanan ac, Rachel' sersemletmiti. Birden kulaklar uuldad ve ani bir pskrmeyle ierideki basncn dengelendiini hissetti. Kubbenin sol tarafndaki conta ayrlmt ve ksmen yerinden kan dev lens, ambar kaps gibi sallanyordu. Ieri giren tazyikli su Rachel' koltuuna geri yaptrd. Okyanus, etrafnda uuldayp arkasndan dolanrken, onu koltuundan yukar kaldrarak amar makinesindeki orap gibi ba aa silkmeye balamt. Rachel kr gibi el yordamyla tutunacak bir ey arad ama hzla dnyordu. Pilot kabini suyla dolduunda, denizaltnn dibe doru hzl bir serbest de getiini hissetti. 487 Vcudu kabinin iinde yukar toslamt kendini ivilenmi gibi hissediyordu. Etrafn baloncuklar sarmt. su onu dndrp sola ve yukar doru srklyordu. Kalasna sert br delik yzeyi arpt. Birden serbest kalmt. Scak ve slak sonsuzlukta dnp yuvarlanrken Rachel cierlerinin nefessiz kaldn hissetti. Yzeye k! k arad ama gremiyordu. Dnyas nereye bakarsa baksn ayn grnyordu. Karanlk. Yerekimi yoktu. Aa ya da ykar kavram yoktu. O dehet dolu anda Rachel, ne yne gideceini bilmediini farketmiti.

Binlerce metre aadaki Kiowa helikopteri, artan basncn etkisi altnda eziliyordu. Basnca kar direnerek hl helikopterde duran, tahrip gc yksek on be tanksavar AGM-114 Hellfire fzesinin bakr astar konileriyle yayl-patlama balklar, tehlikeli biimde ieri ekiliyordu. Okyanus tabannn otuz metre yukarsnda, mega girdabn gl dngs helikopterden geriye kalanlar alp, magma kubbesinin akkor halindeki kabuuna doru dndrerek aa ekti. Ard arda parlayan kibrit pleri gibi patlayan Hellfire fzeleri, magma kubbesinin tepesinde koca bir delik atlar. Nefes almak iin yzeye kp mitsizlik iinde tekrar dalan Michael Tolland, Hellfire fzeleri patladnda suyun drt buuk metre altnda, gzleriyle karanl taryordu. Yukar doru yaylan beyaz k, artc bir grnty aydnlatmt; Tolland'n sonsuza kadar hatrlayaca bir sahneyi. Rachel Sexton metre aada, sarktlan bir kukla gibi duruyordu. Onun altnda hzla dibe batan Triton denizaltsnn cam kubbesi geveke sallanyordu. Ak denize kaan kpekbalklarnn, blgede meydana gelecek tehlikeyi sezdikleri anlalyordu. Rachel'n denizaltdan ktn grnce duyduu nee, bundan sonra olacaklar fark edince annda kayboldu. k azalrken Rachel'n bulunduu pozisyonu ezberine alan Tolland, hemen dalp ona doru yzd. Binlerce metre aadaki magma kubbesinin yrtlan kabuu alnca, sualt volkan patlayarak, bin iki yz santigrat derecedeki magmay denize pskrtt. Yakc lavlar dedii anda suyu buharlatrarak, mega girdabn merkez eksenine youn bir buhar kolonu gnderdi. Kasrgalara g veren ayn akkan dinamii kinematik zellikleriyle hareketlenen buharn dikey enerji transferini, enerjiyi ters yne tayan bir antisiklonik girdap sarmalyla dengeleniyordu. Bu ykselen gaz kolonunun etrafn sarmalayan okyanus aknts, aa doru dnerek younlat. Kaan buhar, milyonlarca galon deniz suyunu aadaki magmaya doru eken bir vakum etkisi yaratmt. Yeni sular dibe arptka, onlar da buharlaarak, byyen kolona katlyor ve aa daha ok su ekiyordu. Yerini daha fazla su doldurduka, girdap daha da byyordu. Hidrotermal mega girdap uzuyor ve her geen saniye glenerek byrken, st kenar sabit bir hzla yzeye doru trmanyordu. Bir okyanus kara delii domak zereydi. Rachel kendini ana rahmindeki bir bebek gibi hissetti. Scak ve slak karanlk onu kuatmt. Scak karanln iinde beyni bulanmt. Nefes al. Bu refleksle mcadele etti. Grd aydnlanmlar sadece yzeyden geliyor olabilirdi ama ok uzak grnyordu. Bir hayal. Yzeye k. Rachel gszce, n geldiini grd yne doru yzmeye balad. Artk daha fazla k gryordu... uzaklardaki esrarengiz krmz bir parlama. Gn m? Daha kuwetli yzd. Bir el onu ayak bileinden yakalad. Suyun altnda lk atmak iin azn aan Rachel, cierlerinde kalan son havay da vermiti. 489 El onu geri ekiyor, dndrerek aksi istikameti gsteriyordu. Bunu kavrayan el Rachel'a tandk gelmiti. Michael Tolland oradayd, onu kendisiyle beraber dier yne ekiyordu. Rachel'n zihni Tolland'n onu aa ektiini sylyordu. Kalbiyse, Michael'n ne yaptn bildiini. Annesinin sesi, bacaklarn rp, diye fsldad. Rachel elinden geldiince kuvvet sarfederek bacaklarn rpt. 130 Tolland, Rachel'la birlikte yzeye karken her eyin bittiini biliyordu. Magma kubbesi yrtld. Girdap yzeye ulat anda dev sualt kasrgas her eyi aa ekmeye balayacakt. Fakat tuhaftr ki, yzeydeki dnya az nce brakt kadar sakin deildi. Sesler sar ediciydi. Sanki o suyun altndayken bir frtna patlamasna, yzne

rzgr arpyordu. Tolland oksijensiz kalmaktan sersemlemiti. Suda Rachel'a destek olmaya alt ama bir ey onu kollarndan ekiyordu. Aknt! Tolland, onu tutmaya alt ama grnmeyen g daha da iddetle ekerek, onu kendisinden ayrnaya balyordu. Birden eli kayd ve Rachel'n vcudu kollarnn arasndan kayp gitti, ama yukar doru. Tolland hayret iinde Rachel'n sudan ykseliini seyretti. Bann stndeki Sahil Gvenlik Osprey ekici pervaneli uak alalip Rachel' yukar ekmiti. Yirmi dakika nce Sahil Gvenlik, denizden gelen bir patlama haberi almt. Blgede bulunmas gereken Dolphin helikopterin izini kaybedince, bir kaza olmasndan korkmulard. Seyrsefer sistemlerine helikopterin bilinen son koordinatlarn girip, kt bir eyle karlamamay dilemilerdi. klar yanan Goya'dan yarm mil kadar akta, akntya kaplp yzen, alevler iinde bir enkaz grdler. Bir srat teknesine benziyordu. Onun yaknndaki bir adam suyun iinden heyecanla kollarn sallyordu. Onu yukar ektiler. rlplakt; yapkanl bantla kapatt tek baca hari. Gc tkenen Tolland, ban kaldrp grltl uan karaltsna bakt. Yatay pervaneleri aa doru sar edici bir rzgr estiriyordu. Rachel yukar ktnda, bir sr el onu uak gvdesinden ieri ald. Tolland, onun gvenlie alnmasn seyrederken, kap eiinde melmi yar plak bir adam gzne iliti. Corky? Tolland'n kalbi yerinden frlayacakt. Yayorsun! Bel kua hemen tekrar aa sarktld. metre kadar uzana dmt. Tolland, ona doru yzmek istedi ama mega girdabn ekici gcn hissetmeye balamt. Etrafn kuatan amansz deniz gitmesine izin vermiyordu. Aknt onu aa ekti. Yzeye doru rpnd ama fazlasyla yorulmutu. Birisi, sen yaayacaksn, diyordu. Yzeye ulamaya alarak bacaklarn rpt. Yeniden hrpalayc rzgra ktnda, bel kua hl eriemeyecei bir mesafedeydi. Aknt onu aa ekmek iin urayordu. Ban kaldrp yukardan gelen sese ve rzgra baknca Rachel' grd. Baklarn aa dikmi, gzleriyle Tolland'n kendisine doru yukar gelmesi iin yalvaryordu. Tolland drt gl kulata bel kuana ulat. Kalan son gcyle kolunu ve ban halkann iinden geirip kendini brakt. Okyanus birden altnda uzaklamaya halamt. Geni girdap alrken, Tolland aa bakyordu. Mega girdap sonunda yzeye ulamt. 491 William Pickering Goya'nn kprsnden, etrafnda gelien manzaray afallam bir halde izliyordu. Goya'nn k tarafnn sancak ksmnda, deniz yzeyinde anak benzeri dev bir ukurluk oluuyordu. Yzlerce metre apndaki girdap, gittike byyordu. Girdabn iine akan okyanus, kenarlarda rktc bir kayganlkla dnyordu. Etrafnda, derinliklerden gelen grtlaks bir uultu sesi yanklanyordu. Pickering ukurun kurban almak iin sabrszlanan destans bir tanrnn alan az gibi stne doru gelerek genilemesini seyretti. Pickering, rya gryorum, diye dnd. Aniden Goya'nn camlarn kran bir patlamayla, mega girdab tam ortasndan yukar ykseldi. Gklere kadar fkran gayzerin tepes karanlk gkyznde kayboldu. Bacann duvarlar birden dikleti. Hzla genileyen girdap, okyanusu iine ekerek stne dogru ilerliyordu. Goya'nn k genileyen ukura doru hzla savruldu. Dengesini kaybeden Pickering, dizlerinin stne dmt. Dua eden bir ocuk gibi baklarn aa, byyen bolua indirdi. Hayatnn son saniyelerinde Diana'y dnd. lrken byle bir korkuyu yaamam olmasna dua ediyordu. Kaan buharn ok dalgas Osprey'i yana savurdu. Pilotlar yeniden denge salayp, Goya'nn stnde alalrken Tolland ile Rachel birbirlerine tutundular. Dar

baktklarnda, kaderine mahkm geminin parmaklklarnn yannda siyah paltosu ve kravatyla diz km William Pickering'i grdler. Geminin k dev kasrgann d kenarna kapldnda, apa zinciri sonunda koptu. Pruvas havaya kalkan Goya, arkaya doru devrilerek, sarmal su duvarnn iine batt. Denizin altnda kaybolurken, klar hala parlyordu. Washington'da sabah hava ak ve souktu. Esen bir rzgr Washington Ant'nn zeminindeki yapraklar dndrd. Dnyann en byk dikilita, genellikle her sabah havuza yansyan kendi huzurlu grntsne uyanrd, ama bu sabah etrafta itiip kakan ve antn etrafnda beklenti iinde toplanan gazetecilerin kargaasn beraberinde getirmiti. Senatr Sedgewick Sexton, limuzinden inerken kendini Washington'dan bile daha byk hissetti ve antn giriinde kendisini bekleyen basn alanna bir aslan gibi ilerledi. Buraya lkenin en byk on medya yayn an davet etmi ve onlara son on yln en byk skandaln vaat etmiti. Sexton, hibir ey, akbabalar lmn kokusu kadar kendine ekemez, diye dnd. Sexton, her biri isminin baharfleriyle zarif bir ekilde mhrlenmi elindeki beyaz zarflar skca kavrad. Eer, bilgi g demekse, o zaman Sexton u anda elinde nkleer bir sava bal tayordu. Podyuma yaklarken, bann dndn hissetti, iki "hret erevesi"nden -podyumun iki tarafnda koyu mavi perdeler gibi duran, byk, ayakl blmeleroluan kondurma sahneyi grnce memnun olmutu, bu sanki bir sahne perdesinin nnde duruyormu hissini veren eski bir Ronald Reagan hilesiydi. Sexton kulisten kan bir aktr gibi blmenin arkasndan karak, sahneye sa taraftan girdi. Gazeteciler hemen sahneye bakan alr kapanr sandalye sralarnda yerlerini aldlar. Douda, gne ABD Kongre Binas'nn zerinde henz ykselmeye balamt, pembe ve altn renkli nlar sanki cennetten gelen nlar gibi Sexton'n zerine yansyordu. 493 Dnyann en gl adam olmak iin mkemmel birgn. Sexton nndeki krsnn zerine zarflar yayarken, "Gnaydn, bayanlar ve baylar," dedi. "Mmkn olduu kadar ksa keseceim. Akas, sizinle paylaacam bilgi, olduka rahatsz edici. Bu zarflar, hkmetin st kademelerindeki bir dzenbazlkla ilgili kantlar ieriyor. Bakan'n yarm saat nce beni arayp, bu kant halka aklamamam iin bana yalvardn -evet, yalvardn- bildirmekten utan duyuyorum." Kederle ban iki yana sallad. "Ama, ben geree inanan bir adamm. Ne kadar ac verici olursa olsun." Sexton zarflar havaya kaldrarak, ara verdi, karsnda oturan kalabal ayartmaya alyordu. Gazeteciler, lezzetli bir yiyecek karsnda salyalarn aktan kpekler gibi gzleriyle zarflar takip ediyorlard. Bakan yarm saat nce Sexton' arayp, her eyi aklamt. Herney, gvenli bir ekilde uakla bir yere giden Rachel'la konumutu. Beyaz Saray ve NASA, inanlmayacak ekilde, bu fiyaskoda William Pickering tarafndan planlanan entrikann masum izleyicileri gibi grnyorlard. Sexton, hi fark etmez, diye dnd. Zach Herney yine de yere fena aklacak. Sexton, halka duyuru yapacan rendiinde Bakan'n yz ifadesini grmek iin, u anda Beyaz Saray duvarlarnda bir sinek olmay diliyordu. Sexton, gktan ulusa en iyi nasl anlatacan tartmak iin Herney ile Beyaz Saray'da grmeyi kabul etmiti. Herney u anda televizyonun karsnda sersem sepet bir halde oturup, Beyaz Saray'n artk kaderi engelleyebilecek hibir ey yapamayacan dnyor olmalyd. Kalabalkla gz temas kuran Sexton, "Dostlarm;" dedi. "Bunu uzun uzadya dndm. Bakan'n bu bilgiyi gizli tutma arzusunu yerine getirmeyi dndm ama kalbimin sesini dinlemek zorundaym." Sexton iini ekip hikyenin tuzana dm bir adam gibi ban ne edi. "Gerek gerektir. Bu gerekler hakknda yapacanz

yorumlar hibir ekilde ynlendirmeyeceim. Sizlere eldeki verileri olduu gibi anlatacam." Sexton uzaklardan gelen dev bir helikopter pervanesinin sesini duydu. Bir an iin Bakan'n basin konferansn durdurmak midiyle, panik iinde Beyaz Saray'dan oraya geldiini sand. Sexton neeyle, ekmeime ya srer, diye dnd. Asl o zaman ok daha sulu grnr. Sexton, "Bunu yapmaktan zevk almyorum," diye devam ederken zamanlamasnn mkemmel olduunu fark etti. "Ama Amerikan halkha yalan sylendiini aklamak benim grevim." Grltyle yaklaan helikopter, sa taraftaki dzle indi. Sexton dnp baktnda bunun bakanlk helikopteri olmadn grnce ard. Bir Osprey pervaneli uayd. Gvdenin stnde BIRLEIK DEVLETLER SAHIL GVENLIK, yazyordu. Afallayan Sexton, kabin kaplarnn alp iinden bir kadnn inmesini seyretti. stnde turuncu bir Sahil Gvenlik parkas vard ve sanki savatan km gibi darmadan grnyordu. Basin alanna yrd. Sexton bir an iin onu tanyamamt. Sonra dank etti. Rachel? aknlkla yutkundu. Burada ne ii var? Kalabalktan mrltlar ykseldi. Sexton yznde geni bir tebessmle basna dnd ve zr diliyormu gibi parman havaya kaldrd. "Bir saniye izninizi istiyorum. ok zgnm." Yorgun ve iyi huylu bir adam edasyla iini ekti. "nce aile." Muhabirlerden birka gld. Kz sa taraftan hzla yanna yaklarken Sexton, bir baba-kz kavumas iin zel bir yerin daha uygun olacan dnyordu. Ne yazk ki U anda byle bir gizlilie imkn yoktu. Sexton'n gzleri sa taraftaki blme duvarna takld. 495 Hl serinkanl bir ekilde glmseyen Sexton, kzna el sallayp mikrofondan uzaklat. yle bir ayla dnd ki, Rachel yanna ulamak iin bu blme duvarnn arkasndan gemek zorunda kalacakt: Sexton, onu basnn gzlerinden ve kulaklarndan uzakta, yar yolda karlad. Rachel, ona doru yaklarken glmseyerek kollarn ap, "Tatlm?" dedi. "Bu ne srpriz!" Rachel yanna gelip, suratna bir tokat indirdi. Blme duvarnn arkasnda babasyla ba baa kalan Rachel nefretle ate pskryordu. Ona gayet sert vurmutu ama Sexton kln bile kprdatmamt. Tyler rpertici bir hkimiyetle sahte tebessm gitmi, yerini azarlayc bir fke almt. Sesi eytani bir fsltya dnt. "Burda olmamalydn." Rachel, onun gzlerindeki gazab grd ama hayatnda ilk defa korkmad. "Senden yardm istedim ama sen beni sattn! Az kalsn ldrlyordum!" "Gayet iyi grnyorsun." Adeta bundan tr hayal krklna uram gibi konumutu. Rachel, "NASA masum!" dedi. "Bakan, sana bunu aklad. Burda ne yapyorsun?" Rachel'n Sahil Gvenlik Osprey'i ile yapt uu yolculuu Beyaz Saray, babas ve hatta lgna dnm Gabrielle Ashe arasnda yapt telefon grmeleriyle gemiti. "Zach Herney'ye Beyaz Saray'a gideceine dair sz vermitin!" "Gideceim." Srtt. "Seim gn." Bu adamn babas olduunu dnmek Rachel'n midesini bulandryordu. "Yapmak zere olduun ey delilik." Sexton, "Ah," diyerek gld. Dnp, blme duvarnn sonundan grnen arkasndaki krsy iaret etti. Krsnn stnde bir dizi beyaz zarf duruyordu. "O zarflarda senin, bana gnderdiin bilgiler var Rachel. Senin. Bakan'n kan eline bulat." 496 "O bilgileri yardmna ihtiyacm varken yollamtm. NASA ile Beyaz Saray'n sulu olduunu dndm zaman!" "Kantlar gznne alnacak olursa, NASA kesinlikle sulu grnyor." "Ama deil! Yaptklar hatay itiraf etmek iin bir ans hak ediyorlar. Bu seimi zaten

sen kazandn. Zach Herney'nin ii bitti! Bunu biliyorsun. Adamn onurunu kurtarmasna izin ver." Sexton homurdand. "Ne kadar naif. Bu iin seimi kazanmakla ilgisi yok Rachel, iktidarla ilgisi var. Bu iin kesin zafer, byukln gstermek, muhalefeti ezmek ve iini yaptrabilmek iin Washington'daki gleri elinde tutmakla ilgisi var." "Ne pahasna?" "Bu kadar kendini beenmi olma. Ben sadece kantlar sunuyorum. Kimin sulu olduuna insanlar kendileri karar verirler." "Ama bunun nasl grneceini biliyorsun." Omuzlarn silkti. "Belki de NASA'nn suyu snmtr." Senatr Sexton blmenin arkasndaki basnn sabrszlandn sezmiti ve tm sabah burada durup, kzndan vaaz dinlemeye hi niyeti yoktu. Zafer an onu bekliyordu. "Yeteri kadar konutuk," dedi. "Basin konferans beni bekliyor." Rachel, "Senden bunu kzn olarak istiyorum," diye yalvard. "Bunu yapma. Ne yaptn iyi dn. Daha iyi bir yol var." "Benim iin yok." Arkasndaki mikrofon dzeneinden bir uultuyankilannca Sexton geriye dnp, ge gelen bir kadn muhabirin krssne bkml bir televizyon kanal mikrofonu yerletirdiini grd. Sexton fkeyle, bu salaklar neden vaktinde gelemezler, diye dnd. Muhabir acele ederken Sexton'n zarflarn yere drmt. Tanr'nn cezas! Krsye yryen Sexton, dikkatini datt iin, iinden kzna kfretti. Krsye vardnda, elleriyle dizlerinin stndeki kadn yerden zarflar topluyordu. 497 Sexton, onun yzn gremedi. ama br kanaldan geldii belliydi. Uzun bir kamir palto giymi ve uyumlu bir earpla stnde ABC basin kart ilitirilmi moher bere takmt. Sexton, aptal srtk, diye dnd. Elini zarflara doru uzatarak, "Onlar ben alaym," dedi. Geri kalan zarflar da yerden toplayan kadn, ban kaldrmadan Sexton'a uzatt. Bariz bir mahcubiyetle, "Affedersiniz..." diye mrldand. Utanla kamburunu kararak, kalabaln arasna dald. Sexton hzla zarflar sayd. On. Gzel. Bugn elde edecei zaferi kimse engelleyemezdi. Yeniden toparlanp, kalabala neeyle glmsedi. "Sanrm birilerinin can yanmadan bu zarflar datsam iyi olacak!" Sabrsz grnen kalabalk gld. Sexton, blmenin arkasndaki kznn sahnenin hemen balangcnda durduunu hissediyordu. Rachel, "Bunu yapma;" dedi. "Piman olacaksn." Sexton, onu duymazdan geldi. Sesini biraz daha ykselten Rachel, "Bana gvenmeni istiyorum, dedi. "Bu bir hata." Sexton zarflar kaldrp kenarlarn dzeltti. Rachel sabrsz ve yalvaran bir sesle, "Baba," dedi. "Doru olan yapmak iin bu son ansn." Doru olan yapmak m? Sexton mikrofonu kapatp boaznt temizliyormu gibi ban evirdi. Kzna kendinden emin bir bak frlatt. "Tpk annen gibisin: idealist ve kk. Kadnlar iktidarn gerek doasn anlamyorlar." Sedgewick Sexton itiip kakan medyaya yeniden dndnde, kzn oktan unutmutu. Ban yukarda tutarak, krsnn etrafndan yrd ve zarflar, bekleen basnn ellerine uzatt. Zarflarn kalabaln arasnda bltrlmesini seyretti. Mhrlerin krldn ve zarflarn Noel hediyesi gibi yrtlp aldn duyabiliyordu. 498 Kalabala aniden bir sessizlik kmt.

Sexton bu sessizlikte, kariyerinin dnm noktasnn sesini duyabiliyordu. Gkta sahte. Ve bunu ortaya karan adam benim. Sexton, baktklar eyin gerekte neyi ima ettiini basnn hemen anlayacan biliyordu: buzdaki bir yerletirme aftnn TAR grntleri; NASA fosillerinin neredeyse ayns olan, yaayan okyanus trleri; yeryznde kondrul olutuunun ispat. Bunlarn hepsi tek bir ok edici sonuca gtryordu. Elindeki zarfa bakarken olduka akn bir sesle konuan bir muhabir, "Efendim?" diye geveledi. "Bu gerek mi?" Sexton bu ie can sklyormu gibi iini ekti. "Evet, korkarm ki kesinlikle gerekler." imdi kalabalk aknlk iinde mrldanyordu. Sexton, "Sayfalar herkesin gzden geirmesi iin biraz zaman veriyorum," dedi. "Sonra sorular kabul edip, grdklerinize biraz k tutmaya alacam." Bir baka muhabir, sersemlemi bir halde, "Senatr?" dedi. "Bu grntler gerek mi?... Rtulanmam m?" Artk daha kesin konuan Sexton, "Yzde yz," dedi. "Yoksa bu delilleri size sunmazdm." Kalabaln aknl artar gibi olmutu. Hatta Sexton birka kiinin kahkaha attn duydu; hi de bekledii trden bir tepki deildi. Medyann paralar birletirmekteki yeteneini gznda fazla byttnden korkmaya balyordu. Sesi tuhaf biimde neeli gelen biri, "Ee, senatr?" dedi. "Acaba bu grntlerin gerekliinin arkasnda duracak msnz?" Sexton hayal krklna uramt. "Dostlarm, bunu son kez sylyorum, ellerinizdeki deliller yzde yz dorudur. Ve biri bunun aksini ispatlarsa kellemi keserim!" 499 Sexton kahkahalar bekledi ama duyamad. lm sessizlii. Bo baklar. Az nce konuan muhabir, Sexton'a doru yrd. Ona doru yaklarken elindeki fotokopileri kartryordu. "Haklsnz senatr. Bunlar skandal yaratacak bilgiler." Muhabir durup ban kad. "Bunu bizimle neden bu ekilde paylatnz anlayamadk, zellikle de daha nce hararetle inkr etmiken." Sexton'n adamn neden bahsettiine dair hibir fikri yoktu. Muhabir fotokopileri ona uzatt. Sexton sayfalara bakt ve bir an iin tm dnyas karard. Konuamyordu. Daha nce hi grmedii fotoraflara bakyordu. Siyah beyaz grntler. Iki insan. plak. Birbirine gemi kol ve bacaklar. Sexton ilk bata neye baktn anlayamad. Ama sonra jetonu dt. Midesine glle yemiti. Sexton'n ba dehetle kalkp kalabala bakt. imdi glyorlard. Yars haber masasna telefonda hikyeyi anlatmaya balamt bile. Sexton birinin omzuna hafife vurduunu hissetti. Afallam bir haldeyken arkasn dnd. Rachel karsnda duruyordu. "Seni durdurmaya altk," dedi. "Her trl ans sana tandk." Yannda bir kadn duruyordu. Sexton gzlerini Rachel'n yanndaki kadna evirirken titriyordu. Kamir paltolu ve moher bereli muhabir kadnd... zarflar deviren kadn. Sexton, onu grdnde kan dondu. Paltosunu ap kalunun altna sktrd beyaz zarflar gsterirken, Gabrielle'n siyah gzleri onu delip geiyordu. 132 Bakan Zach Herney'nin masasndaki bakr lambann yumuak yla aydnlanan Oval Ofis karanlkt. Gabrielle Ashe, Bakan'n karsnda dikilirken ban dik tutuyordu. Bakan'n arkasndaki pencerede akam karanl kmeye balamt. Herney hayal krklna uram bir sesle, "Bizi terk ettiini duydum," dedi. Gabrielle ban sallad. Bakan, ona basndan uzakta, Beyaz Saray'n iinde snrsz snma hakk vermi olmasna ramen Gabrielle bu frtna srasnda en gze batan yerde saklanmak istemiyordu. Mmkn olduunca uzakta olmak istiyordu.

En azndan bir sreliine. Masasnn arkasndan ona bakan Herney etkilenmi grnyordu. "Bu sabah' verdiin' karar Gabrielle..." Sanki syleyecek kelime bulamyormu gibi durdu. Baklar doal ve masumdu. Gabrielle' bir zamanlar Sedgewick Sexton'a eken derin, esrarengiz gzlerle mukayese kabul etmezdi. Ama bu gl yerin oluturduu fonun nnde bile, Gabrielle, onun baklarndaki gerek nezaketi grebiliyordu; uzun sre unutmayaca bir onur ve asalet. Sonunda Gabrielle, "Bunu biraz da kendim iin yaptm," dedi. Herney ban sallad. "Sana teekkr borluyum." Ayaa kalkp, Gabrielle'a koridorda kendisini takip etmesini iaret etti. "Sana bte kadrosunda bir i teklif edene kadar buralarda kalrsn diye mit ediyordum." Gabrielle, ona pheyle bakt. "Harcamay brakn, iyiletirmeye balayn?" Herney kendi kendine gld. "Onun gibi bir ey." "Sanrm u anda sizin iin fayda getirmekten ok bir klfet olacam ikimiz de biliyoruz efendim." Herney omuzlarn silkti. "Birka ay gesin. Hepsi unutulur gider. Pek ok kadn ve erkek ayn skntlara katlandktan sonra, ok byk yerlere geldiler." Gz krpt. "Ilerinden bazlar ABD Bakan oldular." Gabrielle, onun hakl olduunu biliyordu. Sadece birka saattir isiz olan Gabrielle iki teklif almt bile. 501 Biri ABC'deki Yolanda Cole'dan, dieri, eer her eyi anlatt bir biyografi yaynlamay kabul ederse ykl bir mebla teklif eden St. Martin's Press'ten. Hayr teekkrler. Bakan'la birlikte koridorda yrrlerken, Gabrielle u anda televizyonlarda yaynlanan kendi resimlerini dnd. Kendi kendine, lkeye verecei zarar ok daha byk olabilirdi, dedi. ok daha kt. Yolanda Cole'un basin kartn almak iin ABC'ye giden Gabrielle, ayn zarflardan armak iin Sexton'n ofisine szmt. Ierideyken Sexton'n bilgisayarndaki ba eklerinin de yazcdan kopyalarn kartmt. Washington Ant'nn nndeki yzlemeden sonra Gabrielle eklerin kopyalarn afallayan Senatr Sexton'a uzatm ve taleplerini bildirmiti. Gkta hakkndaki hatay aklamas iin Bakan'a bir ans ver, yoksa tm bu bilgiler halka duyurulur. Finansal delillere bir kez bakan Sexton kendini limuzinine kilitleyip oradan uzaklamt. O saatten sonra da bir daha ondan haber almamt. imdi Bakan'la birlikte Brifing Salonu'nun arka kapsna yaklarlarken, Gabrielle ieride bekleen kalabaln sesini duyabiliyordu. Yirmi drt saat iinde dnya ikinci defa bir bakanlk yaynn dinlemek iin toplanmt. Gabrielle, "Onlara ne anlatacaksnz?" diye sordu. Herney son derece serinkanl bir ifadeyle iini ekti. "Yllar iinde bir eyi ok iyi rendim..." Elini omzuna koyup glmsedi. "Gerein yerini hibir ey tutamaz." Gabrielle, onun sahneye doru ilerleyiini seyrederken beklenmedik bir gurur duydu. Zach Herney hayatnda yapt en byk hatay itiraf etmek zereydi ve tuhaf ekilde, daha nce hi bu kadar bakanla layk grnmemiti. 502 133 Rachel uyandnda oda karanlkt. Bir saat 22:14' gsteriyordu. Kendi yata deildi. Bir sre boyunca, nerede olduunu dnerek hi kprdamadan yatt. Yava yava hatrlamaya balyordu... mega girdap:.. bu sabah Washington Ant'nn n... Bakan'n Beyaz Saray'da kalmaya davet etmesi. Rachel kendine, Beyaz Saray'daym, dedi. Btn gn burada uyudum. Sahil Gvenlik helikopteri Bakan'n emriyle, yorgunluktan tkenen Michael Tolland, Corky Marlinson ve Rachel Sexton' Washington Ant'ndan Beyaz Saray'a gtrm, onlar da orada mkelief bir kahvalt yapm, doktorlar tarafndan muayene edilmi ve

binann on drt odasndan diledikleri birinde istirahat etmeleri teklif edilmiti. Hepsi de kabul etmiti. Rachel bu kadar uzun sredir uyuduuna inanamyordu. Televizyonu atnda, Bakan Herney'nin basin konferansn bitirmi olduunu grnce ard. Gkta yanlgsn dnyaya aklarken, Rachel ile dierleri Bakan'n yannda durmay teklif etmilerdi. Hatay hep birlikte yaptk. Ama Herney yk tek bana omuzlamak konusunda srar etmiti. Televizyondaki siyaset yorumcularndan biri, "NASA'nn hibir ekilde uzayda yaam izine rastlamam olmas zc," diyordu. "NASA son on yl iinde ikinci defa bir gktan, dnya d yaam izleri tayormu gibi yanl snflandrm oldu. Ama bu kez aldatlanlar arasnda son derece saygn sivil bilim adamlar da vard." Lafa giren ikinci yorumcu, "Normalde Bakan'n bu akam dt byk yanlg kariyeri asndan ykc olurdu..." dedi. "Ama Washington Ant'nda geen sabahki gelimeleri dikkate alnca, Zach Herney'nin bakanl almas her zamankinden daha yakn grnyor." 503 Ilk yorumcu ban sallyordu. "Yani uzayda hayat yok, ama Senatr Sexton'n kampanyasnda da hayat kalmad. Ve imdi senatrn dt mali skntlarla ilgili yeni bilgiler ortaya..." Kapnn vurulmas Rachel'n dikkatini datt. Michael, diye umt ederek, hemen televizyonu kapatt. Onu kahvaltdan beri grmyordu. Beyaz Saray'a vardklarnda Rachel'n, onun kollarnda uyumak kadar istedii bir ey yoktu. Michael'n da ayn hisleri paylatndan emindi ama Corky araya girmi ve Tolland'n yatana demir atp, kendi stne ieyerek, gn nasl kurtardnn hikyesini defalarca anlatp durmutu. Sonunda feci ekilde bitap dm olan Rachel ile Tolland vazgemiler ve uyumak iin kendi yatak odalarna ynelmilerdi. imdi kapya doru yryen Rachel aynada kendine bakt ve ne kadar aptal bir kyafet giymi olduunu grd. Yatmadan nce dolapta bulabildii tek ey, eski bir Penn State futbol formas styd. Gecelik gibi dizlerine kadar uzanyordu. Kapnn vurulmas devam etti. Kapy aan Rachel, ABD Gizli Servis kadn ajann grnce hayal krklna urad. Formda ve sevimli grnen ajan mavi bir ceket giyiyordu. "Bayan Sexton, Lincoln Yatak Odas'nda kalan bey televizyonunuzun sesini duymu. Uyanm olduunuzu dnerek benden rica etti..." Durup kalarn yukar kaldrrken, Beyaz Saray'n st katlarndaki gece oyunlarna yabanc olmad anlalyordu. Heyecanlanan Rachel kzard. "Teekkrler." Ajan, Rachel' kusursuz denmi koridordan, yaknlardaki bir kapnn nne gtrd. Ajan, "Lincoln Yatak Odas," dedi. "Ve bu kapnn dnda her zaman sylediim gibi. Iyi uykular ve hayaletlere dikkat edin." Rachel ban sallad. Lincoln Yatak Odas'ndaki hayaletlere ilikin efsaneler Beyaz Saray kadar eskiydi. Winston Churchill'in burada Lincoln'in hayaletini grd sylenirdi. Eleanor Roosevelt, Amy Carter, aktr Richard Dreyfus ve hizmetilerle uaklar da dahil olmak zere dierlerinin de yle. Bakan Reagan'n kpeinin bu kapnn arkasnda saatlerce havlad rivayet ediliyordu. Tarihi hayaletler dncesi Rachel'n bu odann ne kadar kutsal bir yer olduunu fark etmesini salad. Birden utanmt. Orada uzun futbol formas style, bacaklar plak bir halde dururken, kendini bir olann odasna girerken yakalanm renci gibi hissediyordu. Ajana, "Bu kurallara uygun mu?" diye sordu. "Yani buras Lincoln'n yatak odas yle deil mi?" Ajan gz krpt. "Bu kattaki politikamz, `ne sor, ne syle'dir." Rachel glmsedi. "Teekkrler." Ardnda neler beklediini tahmin ederek, kap koluna uzand. "Rachel!" Grtlaks ses koridorda daire testere gibi duyuldu. Rachel ve ajan dnp baktlar. Artk baca profesyonelce bandajlanm olan Corky

Marlinson, koltuk denekleriyle topallayarak yanlarna geliyordu. "Ben de uyuyamadm!" Romantik randevusunun bozulduunu hisseden Rachel, adeta yklmt. Corky'nin gzleri sevimli Gizli Servis ajann inceledi. Ona bakarken glmsemesi tm azna yayld. "niformal kadnlar severim." Ajan ceketini yana ekip, ldrc grnen tabancasn gsterdi. Corky geriledi. "Anlald." Rachel'a dnd. "Mike da uyand m? Ieri mi giriyorsun?" Corky partiye katlmak iin sabrsz grnyordu. Rachel homurdand. "Aslnda Corky..." Ceketinden bir not kd karan Gizli Servis ajan, "Dr. Marlinson," diyerek araya girdi. "Bay Tolland tarafndan verilen elimdeki bu nota gre, size mutfaa kadar elik etmek, efe her istediinizi piirtmek ve kendinizi lmden nasl kurtardnz bana en kk ayrntlarna kadar..." Ajan duraksad. Notu tekrar okurken yzn buruturmutu. "stnze nasl iediinizi anlatmanz istemek iin kesin emirler aldm." Grne baklrsa, ajan sihirli kelimeyi sylemiti. Corky koltuk deneklerini brakarak, destek almak iin kolunu kadnn omzuna att ve, "Mutfaa gidelim akm," dedi. Keyfi kaan ajan, Corky'yi koridorun aasna tarken, Corky Marlinson'n kendini cennette hissettiine Rachel'n hi phesi yoktu. Onun, "Iin anahtar sidik," dediini duydu. "nk lanet olas n beyin koku alma loplaryla her eyin kokusunu alabiliyorlar!" Rachel ieri girdiinde Lincoln Yatak Odas karanlkt. Yatan bo ve bozulmam olduunu grnce ard. Michael Tolland grnrde yoktu. Yatan yannda antika bir gaz lambas yanyordu ve Rachel lambadan yaylan yumuak kta Brksel halsn... nl oymal gl aac yata... Lincoln'n ei Mary Todd'un portresini... hatta Lincoln'n Klelerin Azat Edilmesi Bildirisi'ni imzalad masay seebiliyordu. Rachel kapy arkasndan kaparken, plak bacaklarnda bir rperti hissetti. Michael nerede? Pencereyi kapatmak zere yrrken, dolaptan gelen bir fslt duydu. "Maaaarrrrrrrry..." Rachel olduu yerde dnd. Ses yeniden, "Maaaarrrry?" diye fsldad. "Sen misin?... Mary Todd Lincoln?" Rachel hemen pencereyi kapatp yeniden dolaba dnd. Aptalca olduunu bildii halde kalbi hzla, atyordu. "Mike, sen olduunu biliyorum." Ses, "Hayr," diye devam etti. "Ben Mike deilim... Ben... Aaaabe." Rachel ellerini kalasna koydu. "Ah gerekten mi? Drist Abe mi?" Bouk bir kahkaha. "Orta karar drst Abe... evet." 506 imdi Rachel da glyordu. Dolaptan gelen ses, "Koooork," diye uuldad. "ok korkmalsn." "Korkmuyorum." Ses, "Ltfen kooork," diye inledi. "nsan trlerinde korku ve cinsel drt ok yakndan baldr." Rachel kahkahaya boulmutu. "Senin tahrik olmaktan anladn bu mu?" Ses, "Beni balaaaa," dedi. "Bir kadnla birlikte olmayal yllar geti." Kapy hzlca ekip aan Rachel, "Anlalyor," dedi. Michael Tolland arpk ve apkn tebessmyle karsnda duruyordu. Giydii koyu mavi saten pijamalarn iinde kar konulmaz grnyordu. Rachel gsndeki bakanlk armasn grnce gzlerini falta gibi at. "Bakanlk pijamalar m?" Omuzlarn silkti. "ekmecede duruyorlard." "Benimse tek bulabildiim bu futbol niformas oldu." "Lincoln Yatak Odas'n semeliydin!" "Sen nermeliydin!"

"Yatan kt olduunu duydum. Antika at kl." Tolland gz krpt. mermer tezghl masann stnde duran hediye paketini gsterdi. "Yaptn iyiliin karl." Rachel etkilenmiti. "Benim iin mi?" "Bakanlk yardmclarndan birini gnderip, bunu senin iin aldrdm. Yeni geldi. Sallama." Rachel paketi dikkatle ap iindeki ar eyi kard. Geni kristal bir ksenin iinde iki irkin turuncu akvaryum bal yzyordu. Rachel hayal krklna uram bir aknlkla bakyordu. "aka yapyorsun yle deil mi?" 507 Tolland gururla, "Helostoma temmincki," dedi. "Bana balk m aldn'?" "Ender bulunan pen in balklar. ok romantik." "Balklar romantik deildir Mike." "Bunu bir de balklara anlat. Saatlerce pyorlar." "Bu da baka bir tahrik mi?" "Romantiklii sahiden unutmuum. Bana gayret gstermekten kanaat notu verir misin?" "Gelecekte aklnda bulunsun Mike, balklar kesinlikle tahrik edici deiller. iekleri dene." Tolland arkasndan bir demet beyaz zambak kard. "Krmz gl vermek istedim," dedi. "Ama Gl Bahesi'nden armaya kalkarken az kalsn vuruluyordum." Tolland, Rachel'n vcudunu kendininkine ekerken, sann yumuak kokusunu iine ekti. indeki yllardr inzivaya ekilmi yannn yavaa kabuundan syrldn hissediyordu. Onu ihtirasla perken, Rachel'n vcudunun yaknlatn hissetti. Beyaz zambaklar ayaklarna dt ve Tolland'n rdnn farknda olmad duvarlar erimeye balad. Hayaletler gitti. Rachel'n kendisini yataa doru ektiini hissetti. Yumuak bir sesle kulana fsldyordu. "Gerekten de balklarn romantik olduunu dnmyorsun, yle deil mi?" "Inanyorum," deyip onu bir daha pt. "Denizanalarnn iftleme ritelini grmelisin. Son derece erotik." Rachel, onu at kl yatan stne srtst yatrp, stne kt. Tolland, "Ve denizatlar..." derken, saten pijamasna dokunularnn keyfini kartyordu. "Denizatlar... inanlmaz ehvetli bir ak dans yaparlar." Pijamalarnn dmelerini aan Rachel, "Balklardan yeterince bahsettik," dedi. "Bana gelimi hayvanlarn iftleme ritelleri hakknda ne anlatabilirsin?" Tolland iini ekti. 'Workk anlayorum," Rachel futbol niformasn karp att. "Pekl doa adam, hzl renmeni tavsiye ederim." 509 SON soz NASA nakil ua Atlantik zerinde uuyordu. Uaktaki Mdr Lawrence Ekstram kargo ksmndaki kmrlemi dev taa son bir kez daha bakt. Denize geri dneceksin, diye dnd. Seni bulduklar yere. Ekstrom'un emri zerine pilot kargo kaplarn ap, ta brakt. Devasa tan uan altndan aa yuvarlanp, gnein aydnlatt okyanusun stnde kavis izerek, yukar srayan gmi su kolonunun oluturduu dalgalarn altnda kayboluunu seyrettiler. Kocaman ta hzla batmt. Suyun doksan metre altna indiinde, yuvarlanarak den siluetini aydnlatacak az bir k kalmt. Yz elli metreye ulatnda, ta kr karanla boulmutu. Hzla aa indi.

Daha derine. Yaklak on iki dakika boyunca dt. Sonra ta, ayn karanlk yzne arpan bir meteorit gibi, okyanus tabanndaki amur dzlne arparak, bir alvyon bulutu kaldrd. dalrken, okyanusun bilinmeyen binlerce trnden biri tuhaf yabancy incelemek zere yanna yzd. Etkilenmemie benzeyen yaratk, yoluna devam etti.

You might also like