You are on page 1of 64

MUKADDES ANKARA'DAN MEKTUPLAR

Nurer UURLU bakanlnda bir kurul tarafndan hazrlanmtr.

Dizgi - Bask - Yaymlayan: Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Ekim 1999

KADRYE HSEYN

MUKADDES ANKARA'DAN MEKTUPLAR

eviren Cemile Necmeddin Sahir Slan

Trkiye Byk Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paann iltifat ve itimatlar, tevecch ve emirleri ile Franszca aslndan Trkeye evrilmitir. Ankara 1922 NSZ

Mill stikll Mcadelemizin eitli yoksulluklar ve zorluklar iinde geen ilk dneminde Ankara'mza gelen ve 12 Mays 1337 (1921) gn Trkiye Byk Millet Meclisi Reisimiz Mustafa Kemal Paa tarafndan kabul edilen Msrl Muhterem Prenses Kadriye Hseyin, Nisan - Haziran 1921 aylarndaki grleri ile ilgili olarak "Mukaddes Ankara'dan Mektuplar" ad ile Franszca yazd eserini 1921 ylnda Roma'da bastrm ve derin sayglaryla Ebed Bakanmza takdim etmitir. Muhterem Prenses, szn ettiimiz eserinden yz kadarn da, Kurtulu Savamzda, Trkiye Byk Millet Meclisimizin ilk kurulu ylnda ve sonralar "Evrak ve Tahrirat Mdr" sfatyla Ebed Bakanmzn emrinde ve yannda almak mutluluuna eritiimi, Ankara'y birlikte ziyareti srasnda, o zamanki deyile, Roma ataemiliterimiz Miralay Edip Servet (rahmetli Tr) tarafndan takdimimiz srasnda adm ve grevimi rendii ve not ettii iin, Trkiye Byk Millet Meclisi azasna datlmak zere, adma gndermitir. Ben, bu durumu o zamanki deyiimizle "Reis Paa"mza arz ve bu konudaki emirlerini telkki ettiim srada kendileri yle demitir: "ocuk, Necmeddin Sahir Bey, bu kymetli eseri hemen milletvekillerine dat. Fakat eser Franszcadr. Bunu derhl Trkeye evirtmeliyiz. Bu ii de Franszcasnn ok kuvvetli olduunu evvelce Ruen Eref (naydn) Beyden de rendiim ve benim de bildiim bizim asker kzmz, senin hayat arkadan Cemile Hanmefendiye (*) vermeliyiz. Benim bu recam hemen kendisine buyur. Eseri hemen Trkeye evirsin. Sonra Maarif Vekleti tarafndan bastrlsn." Reis Paamzn bu tevecchleriyle iltifat ve itimatlarn, eve dnmde derhl duyurduum hayat arkadam, o gnlerin Ankara'sndaki zor koullar iinde, sz edilen eserin Franszca aslndan Trkemize eviri ilerine koyuldu. Fakat, birbirini izleyen savalar ve olaylar arasnda tamamlanm olan eviri, Trkiye Byk Millet Meclisinin kendi kendini feshetmesi suretiyle Birinci Dnem'in sona ermesi ve yeni seimlerden

sonraki kinci Dnem'de de eitli hkmet ilerinin artmas yannda lkeyi tehlikeye drecek mahiyetteki olaylarn birbirini izlemesi zerine, bastrlamad. Bu kez, rahmetli hayat arkadam Cemile Sahir Slan'n Trkemize evirdii bu kymetli eserin, Ebed Bakanmz Mareal Gazi Mustafa Kemal Paamzn, Byk Atatrkmzn hatrasna ithaf suretiyle, Kltr ve Turizm Bakanlmzn kadirbilir ilgisi ile aradan geen uzun yllardan sonra da olsa, baslmasn, salndaki emirlerinin gerekletirilmesi bakmndan, ayr bir mazhariyet sayyoruz. Necmeddin Sahir SILAN ANADOLU'DAK YUNANLI EHL- SALP (1) SEFERN GZLERYLE GREN (AHT) RESSAM PSAN'NN HARP ALBMNDEN BAZI SULU BOYA RESMLER

Ey kl! Sen her ne kadar hayatn muhafz isen de, onun gibi fan ve vefaszsn; sen her ne kadar insan hayatnn dman isen de, ayn zamanda onun muhafzsn. Sen, muharebe sahasnda bulut ve yldrma benzersin; onun iin aladn zaman bir bulut gibi alar ve ey kl; gldn zaman da bir imek gibi glersin. BEDRETTN

BRKA KELMELK ZAHAT

Anadolu'da istikll iin srdrlmekte olan mcadelenin elem verici kbusunun gittike etinleip vehamet kesp ettii ve btn garp (bat) lemini tesiri altnda brakmak suretiyle zihinlere ar bast bir srada, geen ilkbaharda, Kk Asya'dan alm olduum mektup ve notlar tasnif ettim ve u kk kitapta toplamak istedim. Beni en ok ilgilendirici baz teferruat bunlar arasndan derledim.

Mehul kalan ve nfuz edilmesi mmkn olmayan arktaki (doudaki) bu harimimizin (kutsal yerimizin) hi neredilmemi bulunan bu klielerini umum arz etmekle, btn bir leme elem verici heyecannn titretii mukaddes bir ilticagh (snma yeri) olan bu uzak ve ebed ehrin stndeki esrar perdesini, biraz olsun, kaldrm olduumu zannetmekteyim. Dnya yznde tek ve nfuzlu bir ehir olan Ankara, sarslmaz kahramanl sayesinde, btn Mslman milletlerin gayretlerini, onun mit mihraknn alevinde sttklar asr bir ziyaretgh olmutur. Onun harikulde ve hznl gzelliinin hayalini burada anlatmak, benim iin ayet bir zevk ise, ben bu ii onun iin titreen ve arpan, onu hi grmedikleri hlde onun sihirli kudretine inanan ve onun heyecanl davetine hazr olan kalpler iin saladm. Ben, onlarn uzakta kalan, fakat hamiyetli olan muhabbetlerine inanmaktaym; nk onlarn bugnk hislerinin iddetinden yarnn parlak afann doacandan eminim ve imdiki sknt ve merarete (acsna) ramen, bunu sarslmaz bir itimatla beklemekteyiz. K.H. Cortina, Temmuz 1921

BRNC MEKTUP

Samsun, 16 Nisan 1921

"Audace" torpido muhribi, Trk Heyeti Murahhasas ile birlikte, 10 Nisan leden sonra saat drt buukta Brindisi'den ayrlyordu. Hava ok gzeldi! Gemi, bembeyaz byk bir deniz kuu gibi, hafif mart kanatlarna benzeyen kanatlarnda, birlik ve beraberlik iinde arpan ve en son fedakrla da raz olan bu marur pehlivanlarn kalplerini, uzaklara, iman urunda eza (sknt) eken topraklara doru gtryordu. Torpido muhribinin darack gvertesinde sralanm olan bu kymetli zevat, imdi, ellerini bir defa daha skmaya gelen nadir dostlarn selmlyorlard. Mehul bir akbete yol almak zere olan bu gemi karsnda, uurlamaya gelenler heyecan duymakla beraber, beyaz mendillerini sallayarak glmsyorlard. Bir resmiyet havas tayan bu an, esrarl bir

skt kaplyordu. stikbal (gelecek) hakknda bu kadar emin olarak yola kan bu cesur eliler, murahhaslar (delegeler) nereye gidiyorlard? Yolculuklarnn sonunda, muvaffakyete kavuabilecekler miydi? Rhtmda kalacak beyaz harp gemisinin limandan kn gzleri ile takip eden hakik dostlar iin bu, nfuz edilemez bir meseleydi. Tam yolla giden "Audace" gemisi, ksa bir zaman sonra coacak olan sular yaryordu. Gemi sanki durup dinlenmeden dven, yenilmek bilmez kahramanlara teselli verici szler gtren, bu bir avu yiit ruhu tamak gibi byk mesuliyetini mdrikmiesine, dalgalarla cesurane mcadele ediyordu. Tad adyla mukadderat (yazgs) sanki nceden tayin edilmi olan bu mart, durup dinlenmeksizin uuyor, uuyordu. Ksa bir mddet sonra anakkale Boaz'nn girii ile beeriyetin (insanln) en korkun ve dev-sa (dev gibi) muharebelerinden birinin cereyan etmi olduu bu ince kara eridi boyunca uzanan batm gemilerin ackl grubu grnd... nsan kalbi, mazideki bu mcadelelerin amansz teferruatn dinlerken burkulur ve hafzalarda silinmeden kalacak olan bu sahillerin derinliklerine ebediyen gmlen kahraman kardelerin akl almaz istatistii nnde durur gibi olur. ekilen bunca strabn fan hatras, milletinin mukadderatn tayin edecek bir saatte byk bir stnlk gsterecek mukaddes (kutsal) birlikleri ile savaa katlan ve bylece vaziyete hkim olan insann kudretli simesan (izi) daha vazh (ak) bir ekilde meydana karyordu. Muharebenin, gen kumandannn zaferi ile neticelenen bu dasitan (destans) safhas lyk ile bilinmekte olduundan burada tekrarna lzum grlmedi: Mustafa Kemal artk tarihe mal olduu gibi onun yaratt eser de mill destann en anl sahifelerinden birini tekil etmektedir. Heyet-i Murahhasa (Delegeler) stanbul'da unutulmaz bir ekilde karland. Btn ehir bayram ediyor ve halk, tilf devletleri donanmasnn mevcudiyetine ramen cokunluunu gizleyemeyerek sevincini izhar (gstermek) iin her vastaya bavuruyordu. Comu olan halk, inanlmaz derecede cesur ve zeki olan ve Londra Konferans srasnda Avrupallarca lyk vehile takdir edilen Heyet-i Murahhasa Reisi Bekir Sami Beyi hararetle alklyordu. Ne gariptir ki, bu idam mahkmu, hayatnn en heyecanl ve en parlak saatlerini imdi idam hkmnn verildii ayn ehirde yayordu! nsan hayat cilvelerle dolu deil mi? Her trl sevgi tezahrat (gsterisi) iinde geen parlak bir geceden sonra, ertesi gn "Audace" Boazii'nin harikal iki sahili boyunca kendini takip eden saysz kayk, sandal, motorbot ve kk vapurlarn refakatinde, leden sonra saat drt buukta yoluna devam ediyordu. Boazn Rumeli sahilinde olduu kadar Anadolu sahilinde de halkn cokunluu son haddini bulmutu. Edilen dualarn ve sevin haykrlarnn sesi gklere ykseliyor, mendiller sallanyor, her taraftan alklar nlyordu. Ancak, biraz sonra, bu bayram havas sona erdi ve karanln basmas ile de bu sihirli hava tamamyla nihayet buldu. nk, Karadeniz'in giriinde feci tahrip sahneleri balyordu. Rumlar, birok ky topluluklarn yakm olduklar gibi btn sahil de alevler iinde idi.

Kesif dumanlarn stnden iri alev stunlar ykseliyor ve btn sahil boyunca, on seneden beri mcadele edenlerin zavall kulbecikleri, beer adalet hakkndaki hayalleri ile birlikte yklp gidiyordu. Bu unutulmaz derecede korkun temaa (grnt) btn gece devam etti. Kar, kaln bir hal gibi yerleri kapladndan ve nakil vastas temini de g olduundan irin ve kk nebolu limannda karaya kamadk; "Audace" da daha ilerideki Samsun'da demirledi. Yine burada da her snftan halk, Heyet-i Murahhasa'y istikbal (karlamak) iin bekleiyordu. Bu Anadolu halk daha heyecanl, huu iinde ve dindar grnyordu. Bunlar, haklarnda Avrupa'nn verdii karar renmek iin gelmilerdi. Bu topluluk "Kelime-i Tevhit"i okuyarak murahhaslara yaklayor, muazzam bir insan okyanusunun dalgalanmas gibi, ilerledike etrafta "L ilhe illallh, Muhammeden Reslullah" mukaddes cmlesinden baka bir ses duyulmuyordu. Binlerce azdan kan bu iman kelimeleri, atein bir istirham name gibi etrafa yaylyordu. Murahhaslar, mukaddes topraklara ayak basar basmaz, Uak ve Dumlupnar mntkalarndaki son Trk muvaffakyetlerini ve ayn zamanda, Yunan ordularnn, nn-Eskiehir muharebesinden sonra kaarken ika ettikleri (yaptklar) katliam ve cinayetleri rendiler. Bunun zerine Mustafa Kemal Paann Yunanllarca ilenen vahetlere dikkatlerini ekmek zere, btn Avrupa devletlerine nevmidane (umutsuzca) bir mracaatta bulunduu renildi: "Muharebe sahasnda esir edilen askerlerimiz, gzleri sng ile oyulduktan sonra ehit ediliyor. Gayr- muharip (savaa girmeyen) ahali, cinsiyet ve ya gzetilmeksizin, katlediliyor (ldrlyor); btn eyalar, hezimet halindeki Yunanllar tarafndan yama olunuyor; kadnlar ve gen kzlar tartaklanyor; mteaddit (birok) ehir ve kylerle iftlikler, bilhassa camiler batan aa yaklyor. Bu meyanda Osmanl hanedannn kurucusu olan Erturul Gazinin St'teki mbarek trbesi dinamitle tahrip edilmitir. Yunanllarn, umumiyetle vicdanszca ika ettikleri hareketlerin icrasnda hibir insan dnce veya hibir harp kaidesi kendilerine mni olamamtr vs., vs." Ne yazk ki, Mslman bir milletin itlf (yok edilmesi) mevzuubahis olduundan, Avrupa mutat sarlna sadk kald. Yzyllardan beri tasmim (tasarlanan) ve tatbik olunan ifna (yok etme) hareketi ite bylece devam edegeliyordu. Verdikleri beyanata gre Yunan ordularnn u barbar Trklere medeniyet gtrdklerini iddia ettikleri srada btn slm milletleri kan ve atein zerinden ellerini birbirlerine uzatarak mukaddes ittihatlarn (birliklemelerini) daha da sklatryorlard. nk, garip bir tesadf eseri olarak "Haydut yata" diye tavsif olunan (tanmlanan) bu topraklar imdi slmiyet'in merkezi oluvermiti. te sadece bu sebepledir ki, bundan birka gn nce, Afganistan'n fevkalde murahhas, Anadolu'da "stikbal" gazetesinin bir muharririne, "Afganllarn bu gibi mill hareketleri, slm dnyasnn selmetini ve kurtuluunu temin edecek mahiyette telkki eyledii, Afganistan'n Trkiye'yi byk rehber olarak kabul ettii ve slmiyet urunda kendisini feda edebileceini btn Mslman milletlerin mttehiden (birlik iinde) Ankara Hkmeti iin almalar icap ettii vs., vs." yolunda beyanatta bulunmutu.

te; istikllini muhafaza etmek iin arpan btn bir milletin ac hakikate uyan! nsan, Samsun'dan itibaren, kendisini strap eken, arpan ve buna ramen midini kesmeyen bir lemde buluyor.

KNC MEKTUP

orum, 20 Nisan Anadolu Oteli

Samsun'daki Mntka Palas Oteli'nden mektup yazmak g oluyordu. nk, bu mreffeh ehre geliimizin hemen akabinde resm kabuller, mecbur ziyaretler ve muhtelif megaleler her trl muhaberata (haberlemeye) mni oluyordu. Oradaki hayatmz, on be gn evvel terk edilmi ehirlerdeki mutat hayattan farkszd. Ancak, oradaki hususiyet, Anadolu'nun bu pek zengin ticaret merkezi, cengver bir manzara arz etmekte ve tabir caizse, ok miktardaki asker otomobil dolaysyla, deta asker elbisesi giymi gibi idi. Birok zabit ve askerin gidi gelileri sakin caddelerin ehresini deitirmi olduu gibi ehrin btn mahallelerinde mutat (allm) olmayan bir hareket gze arpyordu. Sakin olan tek yer, civardaki btn binalarnn, evvelce Rus donanmas tarafndan bombardman edilmesi yznden cepheleri yklm olmas dolaysyla derin yaralar tayan mehur limand. Ancak, Samsun bir asker liman deildir. Bekir Sami Bey, btn gn, eraf, yksek rtbeli zabitleri, nfuzlu tccarlar ve Trkiye hakknda duyduklar muhabbet ve sadakati arz etmek ve niha zafer iin temenniyatta (dileklerde) bulunmak zere gelen ve asllar Trk rkndan "Osmanl Rumlar"nn oluturduu bir heyeti kabul etti. Heyet-i Murahhasa Reisi kendilerine, "Rum meselesi"ni bilenler iin manidar bir iltifat gsterdi. nk, yabanc entrikalar sayesinde ortada bir "Rum meselesi" yok muydu? Hatta bir ara, Rumlar ayaklanarak Samsun'a hkim olmulard. te, o zaman, Ankara hkmeti, Samsun'a, nce ayaklanmay bastrmas, sonra da, kendileri Trk rkndan olduklar hlde z kardelerine kar isyan ettiklerini ispat eden, hayret verici bir hakikate dayanan delillerle kendilerini teskin etmeyi baaran elik iradeli bir zat gndermek akllln gstermiti. Bunun zerine sakinleen Rumlar dndler ve menelerini itiraz kabul etmez bir ekilde ortaya koyan delilleri tamamen ve kat' olarak teslim ile Ankara hkmetine tamamen hak verdiler.

nsan, "Mslman Trkler"in konutuu ayn lisan konuan bu Trk asll Rumlarn simalarn grp konumalarn dinleyince derin bir hayrete der. Bunlar hakik kardelerinden ayran dinlerinden baka bir fark yoktur. Bunlar stanbul'daki Ortodoks Kilisesine bal olmakla beraber btn dualarn halis Trke olarak tekrarlamaktadrlar. Trklerle ayn tipte, ayn lisan konutuklarnda Fener Patrikhanesi'nden ayrlarak kendilerine Anadolu'da mstakil bir kilise kurmak iin mracaatta bulunmulard. Bu Rumlar, Trkiye'nin Karadeniz sahilinin hemen tamamn igal etmekte olduundan mhimce bir zmre tekil ederler. Bunlar, ayaklanmalar bastrldktan sonra, yksek mevki ve makamlarda vazife aldlar ve hkmete kar byk bir nsnniyet gsterdiler. Mutasarrflkta verilen byk ziyafette heyecanl nutuklar sylendi. Heyet-i Murahhasa Reisi de, bunlara yorulmak bilmez gayreti ve mutad olan skneti ile cevaplar vererek Avrupa'daki vazifesinin gayesini ve gerek Paris'te, gerek Roma'da kendilerine gsterilen iyi karlamay ksaca izah etti. Bylece herkese mit ve teselli szleri syleyerek kanlmaz bir muvaffakyet intiba yaratt. Ziyafet mddetince bir askeri bando mill havalar ald. Bu, bizleri bekleyen vatann sanki ilk karlay idi. Ertesi sabah saat 9'da btn erafn ve ahaliden bir ksmnn refakat ettii (katld) otuz iki arabadan mteekkil heybetli mevkibimiz (kafilemiz) yola koyuldu. Bu refakat bir saatten fazla srd ve bu mddetin sonunda mola verildi. te o zaman, gerek eraf ve gerek ahali hep beraber, Heyet-i Murahhasa Reisine mteaddit teminat (eitli gvenceler) vererek, btn vastalara mracaatla sonuna kadar mcadeleye yemin ettiler. Sonra, bayraklar ve zerinde nefis hatla yazlm levhalarla zengin bir surette donatlm olan Samsun'u geride brakarak, derin bir heyecan iinde bize refakat edenlerden ayrldk. ehri ssleyen levhalardan birinde u yazlar okunuyordu: "Bartan baka bir emeli olmayan bir milletin katland straplar ve kendisine reva grlen hakszlklar btn Avrupa'ya izah eden Heyet-i Murahhasa'y selmlarz." Mevkibimiz (kafilemiz) imdi asker muhafzlarn refakatinde yol alyordu. ok gzel olan yolun iki tarafn zmrt tepecikler evreliyordu. lkbahar kendini tam manasyla gstermekteydi. Her renkten saysz iek, nazarlar zevkle ekiyordu. Birden, ortala bambaka ve baygn bir koku yayld. Usuz bucaksz yaban meneke tarlalarndan geiyorduk. te, o srada mevkibimizde rikkati mucip (ackl) bir hdise vukua geldi. Mtevaz Anadolu menekesini gren murahhaslar, bu remz iein derinliklerinden yaral vatann cevherini toplayp koklamak zere arabalarndan indiler. Bundan sonra yine arabalar ile tekrar yola koyuldular. le yemei, her zaman olduu gibi, etraf mkemmel surette techiz edilmi (donatlm) yiit askerlerle evrili, asr-dde bir handa yenildi. Gen zabitlerin kumanda ettii bu askerler unutulmaz gzellikteki bu yolu muhafaza etmekteydiler. Akama doru, dereler ve ekili ovalarla evrili irin bir ky olan akall'ya varld. Bu ky imdi mntkann asker merkezi imi.

Mntka kumandannn daveti zerine akam yemei klada yenildi. Yemekler nefisti ve askerlerce grlen hizmet ayan- hayret derecede dzgnd. Yemekten sonra murahhaslar, kla nnde toplanan yzlerce askerin, tekil ettii geni dairenin ortasnda askeri bandonun ald havalara uyarak, alev alev yanan mealelerin nda, oynadklar oynak tempolu oyunlar seyrettiler. Bu arada, kk bir asker seyirciler iinden syrlarak meydana kt ve mill destandan hamas paralar cokunlukla okudu. O esnada iki yannda yer alm olan dier iki asker de, ellerindeki bayraklar, Trkiye'nin tarihine, ftuhatna, oynad role, mdafaasna ve nihayet istiklli iin vermekte olduu mcadeleye ait msralar okuyan askerin ba hizasnda tutuyorlard. Hazret-i Peygamberin mukaddes sancan muhafaza urunda milletinin takriben yedi asrdan beri katland straplar anlatrken, kk askerin sesi, heyecandan titriyordu. Vatan nutkunu, ''erefle yaamay temin edinceye kadar mcadele edeceiz'' diyerek bitirdi. Orada hazr olanlarn hepsinin gzlerinden yalar akyordu. Bu, insan derin bir heyecana dren yle azametli bir sahne idi ki, Heyet-i Murahhasa Reisi, hakik takdirlerini ifade eden mit dolu szlerle, cevap vermek mecburiyetinde kald. Bundan sonra, eserleri daha imdiden Trkiye'de beenilen gen ve kibar bir muharrir olan ve Anadolu matbuatnn ''Heyet-i Temsiliye'' nezdindeki siyas mmessili olarak orada bulunan Ruen Eref Bey sz ald ve kk askere unlar syledi: ''Mill airlerimizin mntehap (sekin) iirlerini oktan beri bilir ve mstesna byklkleri iin severim. Amma bunlar okur veya dinlerken asla bu akamki kadar heyecanlanmadm. Bu heyecan kalbimin derinliklerinde duymaklm iin bu an ve eref iirlerini senin gibi kahramann okumas lzmd. Ben de senin gibiyim; ben de sahip olduum tek silh milletimin hizmetinde kullanyorum. Mukaddes vatan topraklarn muhafaza iin senin klcn var; benim silhm ise kalemim." Daha sonra Anadolu matbuatnn kdemlisi ve slm dnyasnda ok yaygn olan ''Hkimiyet-i Milliye'' (*) gazetesinin sahibi ve bamuharriri Yunus Nadi Bey; birka sz syleyerek nutkunu u gzel szlerle bitirdi: ''Silhlar ve matbuat, baka tabirle cesaret ve zek, yani meru emellerinin muvaffakiyeti iin lzumlu olan bu iki gce kahraman milletimiz sahiptir. Btn halk da, ona, sonuna kadar mit ve servetini verdiinden, sabr ve tahamml dolu bu ulv seneler zarfnda katlanlan bunca fedakrlk ve tarife smaz feragati Cenab- Hak elbet parlak bir zaferle tetvi edecektir (talandracaktr).'' Bunun zerine btn askerler, hep bir azdan, ''Sevgili vatanmz iin lmeye hazrz'' diye bardlar. Bylece, derin heyecanlar iinde geen bir geceden sonra ertesi sabah akall'dan hareket ettik. Fakat mevkibimiz (kafilemiz) henz hareket etmiti ki, yiit bir atlnn topluluumuzu tayan arabalarmza doru ilerledii grld. Bu yiit atl murahhaslar saat onda Kavak'ta ay imeye davet ediyordu. Kavak, irin bir tepe zerinde kurulmu sevimli bir kasabadr. Burada, sralanm kz ve erkek kk mektepliler, ellerinde bayraklar, sulh elilerini bekliyorlard. Bizleri vatan bir ark ile karlayan renciler Heyet-i Murahhasa Reisi'ne hitap ile hepimizi mtehassis eden (duygulandran) nutuklar sylediler. Zaferle neticelenecek olan mcadelenin sonunda kabilecek mklttan (glkten) mitsizlie dlmemesini Bekir Sami Beyden rica ettiler.

Uzun boyluluu herkesin malmu olan Bekir Sami Beyin szlerini daha iyi iitebilmek iin bu yavrucaklarn balarn kaldrmalar rikkati mucip (ackl) oluyordu. Bekir Sami Beyin konumasndan sonra da yle sesleniyorlard: ''Biz her ne kadar grnte nahif ve kk isek de kalplerimiz kuvvetli ve byktr. nk, biz ulv bir mcadelenin ocuklaryz.'' Kavakl kadnlar, bize, kasabalarna mahsus tatllar gnderip istikbal iin mitli olduklarn duyuruyor ve iyi temennilerini (dileklerini) bildiriyorlard. aylar iildikten sonra yola kld ve '' Hanlar''a varld. le yemei orada yenildikten sonra akama doru ''Havza''ya muvasalat olundu (varld). Kasabaya bir saatlik mesafeden gelen kadnlar Heyet-i Murahhasa'y karladlar. Hepsi, araf yerine beyaz ve hava mavi izgili, evde dokunmu bezden yaplm entariler giymilerdi. Yolun sanda ve solunda, murahhaslarn iki yanna dizilen bu kadnlar, sade ve ayn zamanda zarif olan bu kyafetlerle mill teebbsn mkemmel bir rneini veriyorlard. Bu irin kasaba, birinci snf sayfiye yeridir. Burada, u zengin ve esrarl Anadolu'nun saylmaz srlarn bilenlerce ok beenilen maden sular vardr. Bu sular Eruan ve Fiuggi maden sularnn haiz olduklar hassalara (zelliklere) sahiptir ve bbrek hastalklar iin tavsiye edilmektedir. Buras, istikbalde almaktan zihinleri yorulanlarn, hi kukusuz gelip dinlenecekleri ve byle tedavi grebilecekleri bir istirahat (dinlenme) yeri olacaktr. Bu serinlik ve yeillik yuvasnn huzur verici skneti ve ayn zamanda havasnn letafeti (gzellii) sayesinde, asap bozukluundan ikyet edenler, nceki kuvvetlerine, canllklarna bu yerde mutlaka, yeniden kavuacaklardr. Havza'dan sabahn erken saatlerinde ayrlarak ay vaktinde Merzifon'a vsl olduk. Asker ve sivil suvariler, yine delegeleri istikbale (karlamaya) gelmilerdi. Bu gzel yolda ilerledike karlayanlarn says gzle grlr derecede artyordu. Bu byk kasabada bize gsterilen iyi kabul, grdklerimizin en parlaklarndan biri oldu. Bir ''Keaf (Kaif) Birlii'' geni meydandaki belediye binas nnde yer almt. Burada karlkl nutuklar sylendi. Delikanllar ile gen kzlar vatan arklar sylyorlard. Hatta bunlarn ilerinden biri, bir kk renci u szleriyle orada bulunanlar heyecanlandrd: ''Biz, ecnebi bir memlekette kahramanca dven ve vatann an ve erefi iin ailesinden uzaklarda ehit den, mill ve dah Kara Mustafa Paann hemehrileriyiz. Milletlerin, beeriyet tarihinin temevvcleri (dalgalar) ile, muhataral annda katlanlmas icap eden ulv fedakrl biliyor ve takdir ediyoruz. Ancak asil cihangirlerin ahfad (ocuklar) olan bizler asla ba emeyeceiz.'' Bu kasaba, Trkiye'nin en anlaml camilerinden birine sahip olmakla iftihar edebilir. Merzifonlu olan veziri Kara Mustafa Paann zaferini tebcil etmek (yceltmek) zere Halife Sultan tarafndan ina olunan bu cami, saf bir Trk mimarisi tarzndadr. Cami avlusunun ortasnda bulunan adrvann her taraf husus tarzda yaplm bir at ile kapatlmtr ve i tarafnda, Viyana ve Budin seferlerinin balca muharebelerini tasvir eden o zamana ait silhlarn resimleri ile evrili tablolar vardr. Bu tablolardan birinde grlen kanatlarn am koruyucu melek resimleri ile sanki bu kahramanlk gnlerinin hatras muhafaza edilmek istenilmektedir. Camiin inaas srasnda dikilmi olan asr-dde

nar hl ayaktadr. Bunlar, muhteem ve kudretli dallarnda, o aal gnlerin srlarn saklamaktadr. O gn hava frtnal idi. Semay kaplayarak havay arlatran bulutlar ruha sknt veriyordu. Ufuk, korkun bir ekilde kararyordu. Bu, acaba gelecekle birikecek olan gailelerin habercisi miydi? lkbaharn byleyici gneinden sonra, Ankara'ya ok yaklatmz bir srada gelen bu tufan-sa yamur btn kalpleri hznle dolduruyordu. Eski bir topu binbas olan ve pehlivanca kuvvetiyle olduu kadar niancl ile de hret kazanm olmas, Merzifon Kaymakamna ''Topla tavan avlayan'' gibi acayip bir lkap taklmasna sebep olmutur. Havann hznl olmasna ramen Kaymakam Bey bizi fevkalde iyi karlad. ngilizler, Mondros Mtareke-namesinden sonra Merzifon'a kadar ilerlemilerse de, bu igal tilf devletlerince cebren (zorla) kabul ettirilen artlarn hibirinde derpi edilmemi (gz nnde bulundurulmam) olduundan, o zamanlar buralarn kumandan olan cesur Refet Paann srar zerine, kasabay boaltmak mecburiyetinde kalmtr. Bu tarih kasabadan, gidilecek yolun uzunluu nazara alnarak, ertesi sabah erkenden terk etmek icap etti. Altm kilometrelik bir yolculuktan sonra, orum'a varld ve Anadolu Oteli'ne yerleildi. Buraya varmzda henz gelmi olan resm teblii okuduk. Bu teblide, alev alev yanan bir Trk kynde esir edildikten sonra, Trkiye'yi sonuna kadar fakirletirip yozlatrmak, bir daha kalknamayaca mitsiz bir sefalete duar etmek (drmek) zere nne gelen herkesi katletmek, her eyi yama etmek iin husus talimat aldn itiraf eden bir Yunan zabitinden bahsediliyordu. Bu da barbarlar medenletirmenin garip bir yolu deil mi? Asr Ehl-i Salip seferleri, alt buuk asr nce IX. Saint Louis'nin idare ettiklerinden ne kadar da hunhar (kan dkc)! Bizler bu elemli dncelere dalmken, birden sazlar almaya hnerli sanatkrlar, bylesine mrettep bir ekilde ikence edilen arkn tarif edilmez halvet (irin) ve izah edilmez rehavetinin (arlnn) teganni ettii arklar alnp sylenmeye balad. Bu heyecanl havalarn mcadele, strap, meraret (tatszlk) ve hkrklar, ahalinin anlatlmaz perianl ve milleti temsil eden delegelerin derin kederiyle hem-ahenk dyordu.

NC MEKTUP

Yahihan stasyonu 24 Nisan

orum'a kadar takip edilen yol fevkalde gzel ve arabalarn geiine tamamyla msaitti. Fakat bu mevkiden pek ok meakkatle (zorlukla) akamn saat altsnda muvasalat ettiimiz (vardmz) Sungurlu'ya kadar olan ksm, tasavvur edilemeyecek kadar bozuktu. Sungurlu'ya vaktinde varabilmek iin Kzlrmak'n kollarndan on be defa gemek icap etti. Otuz iki arabalk bir mevkibin (kafilenin), muhafzlar ile birlikte, su iinden geerek bu kk rmaklar katetmesi dnyada emsali olmayan, grlecek bir manzara idi. orum'dan ayrldmz srada Heyet-i Murahhasa azas arasnda heyetin muhafazasn teminen ihtiyat tedbirleri alnmasn gerektiren garip bir ayia dolamaya balamt. Bu ayiaya (sylentiye) gre ekseriyeti Alev veya i olan Sungurlu halk, baz yabanc entrikalara inanmak gafletine derek, Ankara'daki hkmete kar hasmane (dmanca) bir tavr taknmt. Bunun sebebi de gya sulh olur olmaz Snn olmayanlarn imha edilecei imi! Bu ise, garbn, arkl ktlelerin kendilerince mefruz (ayrlm) bulunan cahilliine gvenerek, btn Mslman mezhepleri arasnda mevcut rabtalarn (balantlarn) infisah (bozulma) kabul etmez olduunu hibir vehile kaale (dikkate) almayan hayalperestliinin mahsul idi. O gece konaklayacamz mahalle varmzdan iki saat nce, Sungurlu'nun yan ve eraf ile birok zabitten mteekkil olan ve bizleri karlayan heyet, belediye reisinin hemen o akam verecei ziyafete hepimizi davet etmeye gelmiti. Belediyedeki ziyafet bilhassa alka ekici oldu. Yunanllara kar millete duyulan nefreti anlatan eraf, bu dmann sistemli olarak tatbik ettii zulmleri teferruat (ayrntlar) ile anlattlar. Bu arada, mill haysiyeti kurtarmak iin halk ile birlikte dmana kar cesurane mcadele eden Trk hkmetine hudutsuz sadakatlerini (ballklarn) Bekir Sami Beye teyit ettiler (dorulattlar). Ayn zamanda muntazam ordu birliklerine mensup olarak cephede harp eden askerlerin yannda ehemmiyetli miktarda gen gnllnn, mbarek vatan topraklarnn kurtarlmas iin, bunlara yardma gittiklerini ilve eylediler. Heyet-i Murahhasa Reisi o akam fevkalde bir hitabet kabiliyeti gsterdi ve btn bulutlar ve sui tefehhmler (yanl anlamalar) bylece kesin olarak dald. Son derece mutekit (inanm) bir kimse olan ve ne souk kanll, ne de daha iyi bir istikbale olan imann kaybetmeksizin kanl Gazze Muharebesine itirak etmi (katlm) bulunan mevki kumandan, Msr'daki esaretlerinden avdet eden (dnen) harp esirleri ile birlikte hemen faal (etkin) hizmete girmiti. Yunan taarruzundan biraz nce vecit iinde duaya dalan kumandana mes'ut bir ilham vaki olmu. Plnn mevki-i icraya koymak zere mntkasndaki btn binek ve yk arabalarna vaz' yet ederek (el koyarak, ma-fevklerinin (stlerinin) msaadesini almakszn, iin mesuliyetini tek bana zerine almak suretiyle elindeki btn mhimmat ve cephaneyi cepheye sevk etmi. nn-Eskiehir muharebesinin kzt bir srada tam vaktinde yetien bu mhimmat ve cephane, artk tarihe mal olan Trk mukabil (kar) taarruzunun muvaffakyetle neticelenmesini temin etmek

gibi umulmadk bir talihe nail olmu. Bu muvaffakyetli teebbsnden sonra Byk Devlet Reisi tarafndan kendisine takdirname gnderilmi. nsanlar ancak hadiseler yetitirir ve onlarn da kadr kymeti ancak ef'al (ileri) ve harektyla llr. Yukarda nakledilen vak'a, bu hakikat bir defa daha teyit (dorulamakta) ve ispat etmektedir. Fakat u zamanda vazifesini bilfiil ifa etmi (yerine getirmi) olmakla iftihar edebilen ve ksa mrlerinin sonunda bu dnyada kfi derecede ziyadar (parlak) bir isim braktklar iddiasnda bulunabilecek ka kii vardr? Ertesi sabah erkenden Sungurlu'dan ayrldk. Yol yeniden gzellemiti. Arabalarmz, alt saat mddetle, kh hametli Kzlrmak'n i'viccl mecrasn (kvrml yatan), kh harikulde yeil ve batan baa ekili geni ovay takip ediyordu. Ksa bir mddet sonra Karabekir kynn yanndan getik. Sihirli manzara ite o zaman balad. nk, memlehalarn (tuzlalarn) stnden ykselen ate kzl kayalar silsilesi, baka hibir yerde grlemeyen bir gzellik arz ediyordu. Kamaan nazarlar bu beklenmedik parltl tablodan glkle ayrlr. Bu toprak parasnn korkun ihtiam ve mstesna rengi, oradan ayrldktan sonra uzun mddet insann zihninden silinmez. Bundan sonra yar harap bir kprden getik. Bizimki gibi ehemmiyetli bir mevkip (kafile) iin olduka tehlikeli bir geiti. Akama doru bir Trkmen merkezi olan Yal Ky'ne muvasalat ettik (ulatk). Altaylarn iinden gelen Asyal muharip rknn ahfadnn (ocuklarnn) btn evsafn muhafaza eden bu ky, en iptida (ilkel) istirahat imknlarndan bile mahrumdu. Hibir eye ihtiyalar olmayan bu yavuz pehlivanlar hemen hemen iptida bir halde yaamaktadrlar. Fakat tabiat ne kadar ok seviyorlar! nsan, bunlarn basit kulbelerini, bunlar evreleyen serin ve sevimli, iyi baklm, iindeki meyve aalarnn glge ve gzel kokusu bir gecelik snacak bir yer isteyenleri byleyen bu gzel baheleri grr grmez, bu yorulmak bilmeyen gebelerin btn muhabbetlerini (sevgilerini) iekli bir toprak parasna vermi olduklarn anlamakta gecikmez. Hemen btn erkeklerin cepheye gitmi olduu Yal Ky'nde tarlalarda alanlar kadnlar, ocuklar, hatta ihtiyarlar. Merhametsiz bir harbin getirdii mahrumiyetlere ramen bu civardaki ziraatin bu yl yzde 50 daha bol ve verimli olduu tespit edilmitir. Trkmenler, Heyet-i Murahhasa'y kendilerine mahsus bir ekilde arladlar. Kyn eski davulcusu olan en ihtiyar sakini elinde davulu, arkasnda, ilerinde biri de zurnac olan birtakm kyllerle geldi. Bunlar, Heyet-i Murahhasa Reisinin bulunduu kulbenin nnde yarm daire eklinde dizildiler. Yal davulcu, bembeyaz ban biraz eerek hemen davulunu almaya koyuldu. Biraz tedeki vahi sesli zurna, iinde cengver rkn btn iddetinin titretii bir tempo ile ona cevap veriyordu. Kendilerine mahsus hareketli oyun da hemen balayverdi. Verilecek bir eyleri bu zavalllarn, milletin murahhaslarna (delegelerine) hi deilse bu fevr sayg tezahr ile fedakrlklarnn en kymetli bir delilini gstermeleri rikkatli (duygulu) ve tesirli oluyordu.

Kyllerin heyecanl oyunu bittikten sonra btn kyller daldlar. Yalnz, Bekir Sami Beyin kalmakta olduu evin sahibi olan ky muhtar, Heyet-i Murahhasa Reisi ile memleket meseleleri hakknda konumaya balad. Ky muhtar, btn dahil meseleleri biliyor ve ayan- hayret bir tecrbe ve ciddiyet ile konuuyor. Heyet-i Murahhasa Reisi'ne Avrupa seyahati ve elde ettii neticeler hakknda tasavvur edilemeyecek derecede bir vukuf ile sualler soruyordu. Bu kylnn yannda, kerevetin bir kesinde oturan byk devlet adam da kendisine cevap vererek, ancak slm demokrasisinin va'z- Hazret-i Muhammed'in mmetine alayabilecei bir tevazu ile hal-i hazr vaziyette karlalan diplomatik mkilleri izah ediyordu. Bu esnada, Heyet-i Murahhasa azas iyi veya kt kendilerine tahsis olunan (ayrlan) evlere yerlemeye alyorlard. Murahhaslardan bazlar akta yattlar. Heyet-i Murahhasa Reisi de, bir yer yatanda yatt. Ne are, zurnada perev olmaz! Ertesi sabah, erkenden, buradan hareket edildi. Muhteem bir beyaz ata binmi olan ve bylece rknn ruhunu parlak bir ekilde canlandran ky muhtar, cengver bir eda ile Bekir Sami Beyin arabasna tek bana refakat ediyordu. Kh Kzlrmak, kh muazzam ve ekili bir ova boyunca yol alnarak akama doru Yahihan'a varld. Yahihan, Ankara yolu zerinde ilk demiryolu istasyonudur. stasyon binas ile nehrin iki yakasn birletiren harikulde demirkpr, istihkm zabitlerinin eseridir. Bu hat geen harp srasnda ina edilmitir (*). Buradaki klalar da Anadolu'nun her yerindekiler gibi tklm tklm askerlerle dolu idi. Burada, en mtereddit (ekingen) insanlarn bile maneviyatn ykselten bir kudret ve itimat havas teneffs edilmekte. Havada cesaret ve azim hkim. lnceye kadar mcadele etmeye kararl olan bir milleti silh zoru ile yenmenin mmkn olmad kolayca sezilmekte. On yldan beri dven ve yeniden tekiltlandrlan bu gl birlikler karsnda, insan, Yunan Bakumandannn, Sezar-vri yksekten atan bir tavrla ''Her tarafta, dnlp, malup edilen dman takip ediliyor'' diyen resm teblii karsnda tebessm etmekten kendisini alamyor. Takip hangi istikamette? Anadolu genitir. Hudutlarnn dnda, Asya'da bile herkes, harekete gemek iin sabrszlanmakta ve bir iaret beklemektedir. Avrupa, acaba ne iin kuvvetten daha kudretli bir tlsm bulunduunu anlamak istemiyor? Byk Devlet Reisi, Heyet-i Murahhasa'y Ankara stasyonunda karlamak zere Byk Millet Meclisi ile vekilleri toplayacan telefonla bildirdii ve bunun iin de kk husus trenimizin sabah saat dokuz buua doru Ankara garna girmesi icap ettii cihetle, Yahihan'dan sabah saat iki buukta hareket etmeye karar verildi. Ertesi sabah erkence olacak hareket saatini beklerken mektuplar yazlyor, gazeteler okunuyor, nnEskiehir muharebesi hakknda imdiye kadar bilinmeyen teferruat (ayrnt) dinleniyor. Yarn, mukaddes (kutsal) Ankara'ya muvasalat edeceiz (varacaz). Cenab- Hakka krler olsun.

DRDNC MEKTUP

Mukaddes Ankara, 26 Nisan

Nihayet Ankara, ayan- ihtiram (sayg deer) ehir (!) Muvasalatmz dn sabah saat on buua doru oldu. Hava gneli idi. Asya ilkbaharnn tebessmnn sihri her eyin stnde grlyor ve tabiat gz kamatrc bir nura gark ediyordu (k iinde brakyordu). Heyet-i Murahhasa'y istikbal iin bilhassa gelen halk ile hemen temasa geebilmesi iin, tren, en son hatta, istasyonun yz metre kadar dnda durdu. Halk, demiryoluna muvaz (paralel) caddede ylmt. Heyet-i Murahhasa Reisi, vagonun kapsnda, ayakta bekliyor, murahhaslar (delegeler) ise biraz geride duruyorlard. Tren daha durur durmaz Bekir Sami Bey hemen indi. Ayn esnada, Mslmanlk leminin mukadderatn iki buuk yldan beri elinde tutmasn bilen yksek fikirli insann kendisine doru ilerledii grld. Orta boylu, ince yapl sarn bir zat olan Mustafa Kemal Paann baklar, her eyi arayan nafiz nazarl (etkili bakl) bir ift keskin mavi gz, farik vasf (zel nitelii) olarak enlemesine yarlm siyah kalpan tayan zek dolu bir aln vard. Son derecede sade ve zarif, avc biimi koyu kurun bir kostm giymiti, elinde de ayn renkte eldiven ve bir kam baston vard. Metin admlarla yryerek Heyet-i Murahhasa Reisini dosta kucaklad. O da uzun boylu olduu iin eilerek herkesin mit balad bu insan samimiyetle pt. Ondan sonra da vekiller, zabitler, mebuslar, Ankara'nn yan ve eraf, gelecek Sulh Heyeti murahhaslarn selmladlar. u Ankara halknn, hsnkabul ifade eden hareketlerine, pek nazik homedi (ho geldin) szlerine ramen baklar sertti. Geceleri srdrdkleri almalarn izleri, gemi btn mcadelelerden yorgun den yzlerinde yer etmiti. Bunlar, ne kadar etin, ne kadar korkun olursa olsun, vazifelerini ifaya kararl alka ekici bir insan topluluu tekil ediyorlard. Mustafa Kemal Paa imdi, milletin, en gzide evlatlar arasndan seilmi olan murahhaslar ile musafaha ediyordu (el skyordu). Siyaseti, hukuku, maliyeci, zabit, gazeteci, ktip, hasl ecnebi memleketlerde her biri sevgili vatann bir cz'n (parasn) canlandran bu zevat (insanlar) sralarna gre hrmetle paann nne doru ilerliyorlard.

Son haftalar zarfnda (iinde) karlalan tehlikelerden ve yenilen glklerden sonra Ankara garndaki bu karlama pek heyecanl olmutu. Cereyan eden hain vekayie (acmasz olaylara) ramen, mddeti mehul bir gaybubetten (ayrlktan) sonra tekrar buluacaklarna inanan bu kiilerin bylece izhar- hissiyat (duygularn belirtmeleri) eylemeleri insann kalbini burkuyor! Bu vakur, vazifelerinin azametini mdrik, istikll zihniyetine sadakatleri yznden durmadan cefa eken ve btn Mslmanlk iin arpan bu insanlar, yeni gelenlere sual sorucu nazarlarla bakyorlard. Karlama merasimi birka dakika srd. Bundan sonra, Bekir Sami Beyi sana ve Fevzi Paay soluna alp garn yaknlarnda, cadde stndeki irin kkne gitmek zere hat boyunca yrmeye balad. Vekiller, mebuslar, murahhaslar, hepsi kendisini takm takm takip ediyorlard. Birka evle tamamen asr bir manzara arz eden bir otel geildikten sonra bakml bir avlu ile evrili olup giriinde Karadenizli askerlerin harikulde bir ekilde nbet bekledikleri irin kke gelindi. Mustafa Kemal Paa, cmle kapsndan girmeden nce, avludan geerek Devlet Reisinin kkne giren vekiller, Heyet-i Murahhasa Reisi ve H. Zade hari, kendisini takip edenlerle vedalat. Paa geerken Karadenizli askerler selm durdular. Bu, yzleri yank, pazular kuvvetli ahane delikanllarn mkemmel bir talim ve terbiye grdkleri belli idi. Uzun boylu idiler. Siyah ynl kumatan yaplm ilemeli elbiseleri vcutlarn iyice saryor, bellerinde mat gmten yaplm saakl birer kemer bulunuyordu. Husus ilemelerle dolu bir ucu arkalarna sarkan siyah balklarnn glgesi altnda tavrlar marur ve sert grnyordu. Devlet Reisi, doruca, sol tarafnda kabul salonunun bulunduu birinci kata kt. Burada her ey mill ruhu tecessm ettiriyordu (belirtiyordu). Eyalar, hallar, perdeler, en kk teferruat, kk eya hatta kck biblolar bile yerli havay aksettiriyordu. Bunlar, tehlikeli yllarda yaplarak takdim edilen yurt ii yadigrlard. Baklar, bir lahzada orta masasnn rtsne taklr. nk bu rtye, bu merhametsiz harbin iptidasndan (balangcndan) beri mukaddes bir remiz olarak u mehur ayet ilenmitir: "Zafer Allah'tandr ve gelmesi yakndr." Koyu sar kuma kapl mobilyann yaknna yerletirilmi olan oymal tahta veya Bektalerin remz ta olan yeil mermerden yaplm ufak masalarn stndeki kl tablalar, sigara kutular ile kibritliklerin hepsi Anadolu mamul (yaps) birer sanat eseridir. Bekir Sami Beyle bir vekilin oturduklar sadaki kanapenin stnde mecaz bir tablo bulunuyor. Biri krlm iki klc, beyaz satenden bir zemin erevelemekte. Bu iki silhn tebarz ettirdii (belirttii) siyah ilemede u msra okunmakta: "Adaletin klc zulmn klcn daima paralar." Kl ve atele mahvedilmeye mahkm bir milletin hakk- hayatn hayal fethi... Ve iki manay ahenktar bir surette birletirerek istikll fikrini tecessm ettiren (gsteren) bu tablo karsnda, birka hafta evvel Avrupa'ca verilen gayr- kabil-i rcu (geri dnlmez) lm karar insann hatrna tevart ediveriyor (geliveriyor). nk, onlarca slmiyet ile Yunanistan arasnda bir intihap (seim) yapmak iin tereddde mahal ve imkn yoktu!..

imdi, Mustafa Kemal Paa konuuyor ve -ne kadar ayan- hayrettir ki- herkese en l nevinden Msr sigaralar ikram ediyordu. Kahveler iildikten sonra mkleme (konuma) umumleti: Sonulanan uzun seyahatten, Avrupa'ca gsterilen kabul eklinden, mukaddes vatan topraklarna dnten, asrdde (yzyllk) haklarn talep eden halkn heyecanndan bahsedildi. Devlet Reisi kh dinliyor, kh, "Evet, bunca zahmet ekildikten, mcadele edildikten, hakikat anlatldktan sonra, btn millet, kendisinin boulmak istendiini nihayet anlad ve Yunanllar taarruza geince, tek bir vcut gibi mcadeleye atld" diyordu. Mutat nezaket szlerinden sonra, vekiller ekildiler. Salonda yalnz Bekir Sami Beyle Mustafa Kemal Paa ve paann misafiri olan H. Zade kalmt (1). Devlet Reisi, "Yorgunluunuza ramen sizi yemee alkoyuyorum" dedi. "Merak etmeyiniz, bugn yalnz ben konuacam. Ben sizi dndm ve nn muharebesinden evvel ordunun sevkulcey (stratejik) ekilii karsndaki hayretinizi tahmin ettim" dedi ve sonra glerek ilve etti: "Bunun iin de msterih olmanz teminen size bir telgraf gnderdim." Bekir Sami Bey, "Biz, Eskiehir zaferini bildiren telgraftan baka bir ey almadk. Fakat, heyecanmz cidden bykt, nk, bu esrarengiz harekttan bir ey anlamyorduk. Ordumuza kar olan itimadmz asla eksilmedi. Fakat, kahraman askerlerimizin kymetini dmanlarmzn bile aka takdir ettii Londra Konferans mzakerelerinden sonra gelen ilk ekilme haberleri bizleri endieye sevk etmiti" dedi. Devlet Reisi ac ac glerek, "Avrupa, bize sulh teklifinde bulunduu bir srada, Yunanllarn taarruza gemesine msaade etti. Bu aldatc vaatlere (szlere) kanm olsaydk halimiz ne olurdu? Bizim iin unutulmaz bir tarih dersi olan u mahut (bilinen) Londra Konferans'ndaki baz figranlarn ihanetinden ne gibi neticeler karmal?" dedi. Devlet Reisi, bundan sonra, harekt ile ilgili teferruat en ince noktalarna kadar izaha ve muharebenin safahatini ayan- hayret bir vuzuh ile (aklkla) anlatmaya balad. Paann durumu, grn birden deimiti: O artk misafirperver ve neeli bir ev sahibi deil, askerlerinin savalarn; dmann kendisince hazrlanm plnda derpi olunan ayn noktadan taarruza nasl mecbur edildiini; Yunanllarn hedefsiz yryerek, sayca stnlklerine gvenerek, sahip bulunduklar harp techizatnn korkun miktarndan gurur duyarak, nasl kr krne ilerlediklerini, vs. vs. vakalarla ispat eden bir kumandan gibi konuuyordu. Mustafa Kemal Paa yle ilve etti: "Askerlerden her biri vazifesini tam ve mkemmel olarak ifa etmitir (yerine getirmitir). Verilen emirler, kendiliinden icra olundu. Gen zabitlerin ecaati (kahramanl) gz kamatrc idi; topular harikalar yaratt. Sras gelmiken syleyeyim ki, dmann obs toplarn muvaffakyetle kullandn fark eden bir batarya kumandan ateini bunlarn zerine teksif etmiti (younlatrmt. Muharebeden sonra bu toplarn te ikisinin hemen kmilen (tam olarak) tahrip edilmi olduu grld. Dmann bu husustaki itiraf, kendisine eref verir. Svarilere gelince, aralksz takip ettikleri dman o kadar iddetle hrpalyorlard ki, Yunanllar, ancak takibe nihayet verilmesi emrinden sonra katliama ve yakp ykma ilerine giriebilmilerdir. te evler o andan itibaren gaz dklerek yaklmtr."

Bu orada ad anlmayacak enaatlerin (ktlklerin) silsilesi tekrar tekrar mevzuubahis ediliyordu. Byk Devlet Reisi, "Ama" dedi, "baka, yeni bir taarruz vuku bulacak olursa, Cenab- Hakka imanm ve askerlerime itimadm var. Onlar yine, imdiden hazrlanm olan bir alan mucibince, tekrar yeneceiz." (1) Saat birde, yemek salonunun bulunduu zemin katna inildi. Buras tamamyla Trk zevkine gre tanzim edilmiti. Sofra on iki kiilikti. Yemekler birbirinden gzeldi ve sofra hizmetini gayet iyi yetitirilmi bir nefer ifa ediyordu (yerine getiriyordu). Yemek esnasnda muhavere umumileti. Harp iinde ina olunan demiryollarndan, mill sanayideki terakkiden (ilerlemeden) bahsedildi. Yemekten sonra kahve iilmek zere tekrar koyu sar demeli salona kld. Bir mddet sonra Devlet Reisine veda edildi. O da, "Gidip istirahat ediniz. Sizleri yarn tekrar grmekle zevkiyap (mutlu) olacam" dedi. Kapnn nnde duran otomobili, misafirlerin emrine tahsis olunmutu. Otomobili asker bir ofr idare ediyor, yanndaki asker ise hi kmldamyordu. Otomobil, ana caddeden geerek Heyet-i Murahhasa Reisi iin hazrlanm olan ve ehrin eski ksmnda bulunan ev istikametinde ilerliyordu. Her yerden gelme, her cins halk kalabal orada kendisini bekliyordu. Tarif edilmez yorgunlua ramen, ancak gece yarsndan sonra, herkes, imdi uzaklarda kalan Avrupa'daki eziyetli seyahatten edindii mphem (belirsiz) ve vuzuhsuz intibalarla (kapal izlenimlerle) birlikte ayrldktan sonra, istirahat edebildik.

BENC MEKTUP Ankara, 28 Nisan

Anadolu'daki harp hakknda icap eden ifaatta bulunmann sras henz gelmedi. Bunu sonraya brakyorum. Harbin hailev (korkun) seyri devam etmekte. Bu sebeple, imdiki halde mill hareketin tarihesini yazmak imknsz. Mcadele etin, kanl ve metanetli nev'i cinsine mahsus bir ekilde devam ediyor. Hibir Avrupa milleti kahramanca byklkte, hibir yabanc istemeyen ve buna ramen yaamak iin dven bu rka asla faik (stn) olmamtr.

Abluka dolaysyla, her eyden mahrum, akla gelmeyen mahrumiyetlere maruz kalan bu rk, buna ramen mbarek vatan topraklarn mdafaadan fari (uzak) olmamaktadr. Hadd- zatnda pek munis (uysal) olan bu milletin gsterdii bu muhteem mukavemet (direni) deta bir mucizedir. Mnevver Avrupa'nn vaktiyle methetmekten holand ziyadar (aydnlk), sehhar (byleyici) ve hulyal ark! ''Fakat eski zamanlarn kanlar nerede?'' diye sormann tam sras, nk eski airler artk sustu; o zamanlar bezledilen (bolca edilen) muhabbete, o zamanlardan mtekabil ballna ait hatralarndan bir iz kalmakszn bkknlk ve kesel (geveklik) geldi. Aradaki rabtalar (balantlar) bu kadar m zayft? Tevekkeli ''uurum uurumu arr'' dememiler. Bu uzaklama ve bu bignelik bu uurumu, sonunda geilmez bir hle getirmek iin daha fazla ve daima daha derin kazmyor mu? Beeriyet Umum Harpte kfi derecede kana bulanmad m? Adalet, hukuk, sulh hakikaten bo kelimeler... nk, ortada gayr-i kabil-i inkr bir vaka var; Anadolu harbi. Bir yandan, uzun mddetten beri ellerinden silhlarn brakmam birlikler skn edip gelirken Ankara'da, baka hibir yerde olmayan derecede tefekkr ediliyor, muhakemeye varlyor, dnlyor, sonsuz tefekkre (dnceye) dalnyor. Mondros Mtarekesi'nden beri yaratlan esere adn veren ve stanbul'un mttefik kuvvetlerce igalinden sonra o zamanki hkmete deta srgn edildii u Anadolu'ya ruhunu nefheden (yayan) insann meslek hayatn anlatmak, o, bedbaht devrin nefesi kesilmi Trkiye'sini anlamak zere nazarlar geriye doru evirmek ve o Trkiye ile bugn sulh iinde yaamak iin an ve erefle mcadele eden Trkiye arasnda bir mukayesede bulunmak demektir. Btn mnakalttan mahrum, esrara brnm bir ekilde Anadolu'nun ortasnda ikamet eden ve garpl (batl) byk devletlerin tenkitlerine, taarruzlarna maruz kalan Mustafa Kemal Paa, mill kurtulu derp eden azametli plnn tahakkuk ettirmek (gerekletirmek) iin, nne geilmez bir heyecanla alyor. ''Skt Guillaume'' gibi, onun da zihnini bir noktada teksif etmitir (younlatrmtr). Btn hayatnn mefkresi, u drt kelimede toplanmtr: ''Mcadele ve mit etmek, teebbse gemek ve sebat etmek.'' O da Orange Prensi gibi az konuur, fakat konutuu zaman szleri ksa ve kl gibi keskindir. Emretmeye alm olan sesinde kar durulamaz bir eda vardr. Hi kimseye almaz; elde ettii bir muvaffakyet dolaysyla tefahur ettii (vnd) asla grlmemitir. Son derecede alkan olduundan kendisine arz edilen btn evrak ve vesaiki bizzat ve kemali itina ile tetkik eder. Her eyle alkadar olduundan, arka ait meseleleri bildiinden ve garba (batya) ait meseleler hakknda da umum bir gre sahip bulunduundan, mtalalarnn doruluu ile kendisine takarrp edenleri (yaklaanlar) hayrete drr.

Mustafa Kemal Paa, memleketinin sisli ufuklarn tasarrut ettii (gzetledii) gibi beeriyeti de devaml olarak mahede eder (gzlem altnda tutar). Gne de artk ne zaman doacak? Hepimiz iin pek aziz olan Anadolu'nun muhteem gzelliini nura gark edecek? Byk Devlet Reisi, Ankara'da, Anadolu halknn, gkyzndeki daim sisten bazen szan ziya huzmelerinden (demetlerinden) fazlaca mahrum kalmamas iin almakta. Mustafa Kemal Paa, tamamen asker bir tahsil grm ve yksek tahsilini de stanbul'daki Harbiye Mektebi'nde tamamlamtr. Byk bir zekya sahip olduundan, daha gen yata iken mazinin tecrbelerinden istifade etmeyi bilmi ve kendisine izmi olduu hatt- hareketten asla ayrlmamtr. Geici sukutuhayal ve meraretler (tatszlklar) benliinde iz brakmakla beraber ruhuna selabet (salamlk) vermi ve ahsiyetini inkiaf ettirmitir. Bylece, tabiat-i beeriyenin bir terihisi ve ackl devirde cereyan eden tasavvur harici entrikalarn bigne (ilgisiz) bir seyircisi oldu. Boulan milletin istimdat (yardm isteme) haykrlarn kl kprdamakszn dinlemesini bildi ve iktidarn dizginlerini elinde tutan ve milletin mstebit ve kurun-i vusta (Ortaa) bir idare usulnden kurtarmak istemeyen bir hkmdarn mutlakyet idaresinin ne neticeler vereceini grd. Her ey, zaman gelince, vaki olduundan devrinin en kudretli hkmdar olan Abdlhamid Han'n gayr-i kabil-i itinap (uzaklamas olanaksz) mukadder sukutunu (kanlmaz dn) mahede etti. Bu hayret verici hadise onu dndrd ve o, bundan iki netice kard. Birincisi: Bir hkmdarn nnde herkesin secde ettii hretli bir halife de olsa, memleketini ayaklandran mill heyecana zamanla dayanamayaca ve sonunda kendisine kar gsterilen honutsuzlua dayanamazd. kincisi: yi idare edilen ve akllca hazrlanm olan bir ihtill kan dklmeden tahakkuk ettirilebilirdi (gerekletirilebilirdi). Byk Devlet Reisi dnd. Bunlar derin birer dersti. O halde yalnz iyice tand nadir kimselere itimat etmeliydi. Bylece, her zaman olduundan daha ok iine kapand. Mustafa Kemal Paa, Trablus'ta yiite dvt. l kendisine mukavemet (direni) kudretini izhar etmek (gsterme) frsatn verdi. Paa, orada ar mahrumiyetlere katland ve her nevi zaruret ve fedakrlklara boyun emeyi rendi. Buna ramen askerlik mesleinde ar terfi ediyordu. Daha talihli olan baka arkadalar an ve hrete gark olarak bu ekingen zabiti glgeliyorlard. Umum Harpte birok cephede bulundu ise de kendisinden hi sz edilmedi. Nihayet anakkale'de vazifelendirildi. te o zaman Liman von Sanders, tehlikeye den vaziyeti kurtarmak zere birok kumandan arasndan kendisini seti. Mdafaa, kahramanca, fevka'lbeer ( insanst) oldu ise de

cehennem bombardmanlardan ypranm, yorgun ve bitkin dm asker artk mukavemetini iyice kaybetmiti. Karadan, denizden, her yerden aralksz gelen tehlike cesur mdafileri artmt. Sylendiine gre, muharebe mucizev bir ekilde kazanlm. Mustafa Kemal Paa, her taraftan yaan kurun yamuru altnda birliklerine yle hitap etmi: ''Askerler, gryorum ki artk dmann nefesi kesilmitir. Daha imdiden toparlanp ekilmeye hazrlanyor. O ekilmeden nce stne atlnz ve bu mbarek topraklarda yatan asil arkadalarnzn intikamn alnz.'' Bunun zerine, bir avu kahramann bana geerek dmana yle bir iddetle ahlanm ki dier birlikler de kendisine iltihak ederek (katlarak) muharebenin lehe dnmesini temin etmiler. Bylece eldeki birka ar top gelip de ate ancaya kadar dman bombardmanna ylesine mukavemet etmiler ki, bundan biraz sonra dman Gelibolu Yarmadas'n tahliye etmek (boaltmak) mecburiyetinde kalm. Ancak, gstermi olduu bu ecaate (kahramanla) ve muharebenin kazanlm olmasna ramen bu unutulmaz zaferin meyvelerinden bakalar istifade etmiler, kendisi ise dmek zere olan baka bir cepheye gnderilmi ve hadiselerin yaratt zaruret karsnda, derin bir meraret (ac) iinde oradan ekilmek mecburiyetinde kalm. Hlbuki, o esnada Gazze'de bulunan Refet Paa ile mutabk kalarak, mteaddit defa takviye kuvveti istemi ise de bu taleplerine cevap verilmemitir. nk bahtsz ve gereksiz bir harbe atlm olan Trkiye'nin hemen btn birlikleri kendi topraklarnn dnda bulunuyordu. Galiya, talya, Kafkas gibi teye beriye datlm olan Trk birlikleri memleket mdafaasn teminden (salamaktan) uzak ve yetersizdi. En yiit askerlerin, her trl muavenetten uzak, karlar iinde kaybolup gittikleri ackl felketler, birbiri ardnca tevali etti (srd). Sarkam, bu mill felketlerden biri olarak, insanlarn hafzasnda ebediyyen kalacaktr (1). te bylece, ahs bir harekt pln olan ve o zamann zimamdarlarnn (yneticilerinin) grlerini paylamayan Mustafa Kemal Paay byk bir nevmidye (umutsuzlua) dren ekilde, kuvvetler temerkz ettirilemedi (toplattrlamad). Felketin by u idi ki; mtareke srasnda stanbul'da bulunduundan, boazlarn mdafaas srasnda kurtarm olduu slmiyetin payitahtnn her trl musibete (ktle) maruz kaldn grmt. Hilfetin makarr (merkezi) ilk defa igal edilmiti. stanbul o gne kadar yabanc boyunduruu altna girmemiti. Btn slm lemine ynelen bu affedilmez hakaret karsnda o; ahland; duyduu nefret sonsuzdu. stanbul'un, slm leminin mmessili olmas dolaysyla Trkiye kalbinden vurulmak istenilmiti... Harbi balatan Berlin'de salip (ha) daha az strap ve tazyike maruz kaldna gre maksat, hillin parlaklna halel vermekti (1). Kymetli bir kumandan, anakkale'nin hayranlk yaratan mdafii olan ve harbin btn imtidadnca (sresince) arpan Mustafa Kemal Paa pheli addedilmekle beraber kendisini nefiy (srgn) veya

tevkif etmek (2) cesareti gsterilemedi. nk bu mert asker hibir partiye mensup olmad gibi vazifesini ifadan (yerine getirmekten) baka gayesi yoktu. te bunun iindir ki tehlikeli addedildi ve Ordu Mfettii olarak Anadolu'ya gnderildi. Onun da istedii esasen bu idi. Harekete gemesinin saati artk almt. nk, milletini kurtarmak iin muhta bulunduu kuvveti, hissetmekte olduu derin straptan alyordu... te o, imdi burada, bu kk ehir evindeki basit grnl alma odasnda oturmakta. Deri kapl eyadan hep ayn mahall zevk grlmekte; zira u masa, u koltuk ve sandalyeler hep Ankaral iilerin eseri. Duvarlarda Asya'nn btn mntkalarnn haritalar ile btn Mslman rklarn muhteem silhlar asl; menevii tabancalar, zengin kakmal kllar, insan hayran brakan kemerler, nadir nefasette kabzal Trk hanerleri, Kafkasl, Gneydoulu ve Karadenizlilerden gelen hediyeler, arma eklinde demetlenmi muhtelif eyadan mteekkil harp ganimetleri. Yaz masasnn stnde, duvarn sol kesinde mmtaz bir mevkide ziya saan iki silh. Gayet gzel ilenmi bir haner ve altn kakmal bir revolver (1). Bu iki silh mukaddes dava ve aziz vatana ifa ettii hizmetler dolaysyla minnettar olan ordunun bakumandanna kran ifadesi olarak takdim ettii iki hediye. Gen kahramann pek meru olan mit, hulya ve emellerinin titretii, pek ahs zevkle tanzim edilmi (dzenlenmi) bu odaya, her tarafn ihata eden (kuatan) daireye imadar bir nazar atfettikten sonra imdi bir defa daha ona dikkatle bakyor ve ''Yapacaklarmz btn dnya grecektir; silh kuvvetiyle yaratlan bir millet haklarndan feragat edebilir ve yabanc silhlarla lmeye karar verebilir mi?'' dediini duyar gibi oluyorum. Muhakkak ki, ondan bahsedildiini yine duyacaz. nk, ilkbaharn sihrinin sabah havasnda titretii ve alma odasn parlayan bir k ile doldurduu u srada Byk Devlet Reisinin baklar birden akt ve yldrm gibi olan ziyas, duvarlar delerek meknn derinliklerinde keskin bir kl elii gibi parlad.

ALTINCI MEKTUP

Ankara, 1 Mays

Ankara bir tepenin zerine kurulmutur. Arzan (enine) olarak ina edilmi olan ehir, berrak bir derenin sulad yeil bir vadiye hkimdir. Trk tarz- mimarsinde ina edilmi, mevsimlerin iddetiyle eskimi kk evler, dar sokaklarn giriftlii iinde misafirperver ve ayn zamanda garip bir manzara arz etmekte. urada burada, eski ''Aneyre'' ehrinin bekayas (kalnts) grnmekte; baka bir devrin harabeleri olan yklm kemerleri, devrilmeye yz tutan stunlaryla Ankara, gemi zamanlarn damgasn tamakta.

Btn ehri batan baa katederek ikiye taksim eden ana cadde, Trkiye Byk Millet Meclisi'ne, vekletlere ve devlet idaresine ait dier binalara gtren balca yol. Caddenin iki tarafn, memleket mallar ile dolu her nevi maaza ve dkkn ihata etmekte (evirmekte). Anadolu sanatkrlarnca meydana getirilen trl eyadan, kymetli krklere ve pahal derilerle Kayseri veya Burdur'dan gelen ahenkli renklerle bezenmi hallarna kadar, her cins metan (maln) bulunduu mehur pazar da bu caddededir. Meclis binasnn karsnda, harp dolaysyla bakmsz kalmasna ramen, eski dinlendirici gzelliini muhafaza eden Belediye Park bulunmaktadr. Buras herkes iin bir buluma yeridir. nk, ieklerle bezenmi olan bu msellesin (gen) ortasnda, etraf, zarif kk kklerle evrili, hem lokanta hem de kahve olan bir bina bulunmaktadr. Alkoll ikiler, btn Anadolu'da kesin olarak yasaklanm olduundan burada, yalnz souk merubat ile yaz-k hazr olan nefis aydan baka bir ey iilmez. Alkoll iki yasa ok sert tatbik olunmaktadr. Bunlardan baka kaplar yolculara ak byk hanlar, saylamayacak kadar ok lokantalar ve ehir haricinde, hemirelik vazifesini yksek tabakaya mensup hanmlarn grd, ayan- takdir bir ekilde tekiltlandrlm hastaneler vardr. Evvelce, ehir, herkesi alabilecek kadar geni imi. Fakat Ankara'nn btn bir mahallesinin korkun bir yangn neticesi mahvolmas ve bilhassa bu ehrin hkmet merkezi ittihaz edilmesi, tasavvuru muhal bir mesken buhran husule gelmitir. Skklk grlmemi bir dereceyi bulmutur. Hatta mmtaz (sekin) seyyahlar bile oturulabilir bir oda bulabilmekte byk mklt ekmektedir. ehirde, yksek mevki sahibi ahsiyetlerin, zabitlerin, tacirlerin, kyllerin meydana getirdii mtemadi (srekli) bir hareket var. Bunlardan her biri kendi ii ile megul. Vekiller Heyetine ve Millet Meclisi'ne tevdi edilmi bulunan hkmet ve devlet ileri ile alkal grnmemekte. Yerli halktan baka, fazladan ehre yerlemi bulunan nfus dolaysyla Ankara, Anadolu'nun herhangi ehrinden daha pahal. Esasen, ehirde her ey mevcut. Hatta ehir elektrikle tenvir edilmekte (aydnlatlmakta) olup yar resm iki gazete ''Hkimiyet-i Milliye'' ve ''Yeni Gn'' gazetelerinin basld iki byk matbaa da var. ehrin yanm olan mahallesinde, birbirine mtenazr (bakan) sokaklar ile yeknesak bahelerle evrili mtecanis evleri ile tamamyla yeni bir inaat nizam derpi eden ve daha imdiden izilmi olan plnda mahade etmek mmkn. Halkn hemen kffesi (hepsi) Mslman. Ankara'da pek az aznlk var. ehirde mkemmel bir asayi hkim; inzibat ok sk, btn gece her yerde gezdirilen devriyelerin ayak sesleri duyulmakta. Polis haberdar olmakszn, hatta tebdil-i kyafetle dahi olsa, hibir yabancnn ehre girmesi veya ehirden kmas imknsz. Cemiyetin her snfna mensup halkn mtemadiyen almakta olmasna ramen, ehrin baz kahvelerinde, evvelce olduu gibi, skn iinde ok renkli nargilelerini (1) ierek derin bir haz iinde hulyaya dalan vatandalar grmek kabil. Ankara'da birok ehemmiyetli mektep var. Ancak Harbiye Mektebi, bu son harp baladktan sonra, imzalanan mtarekenameyi mteakip, ordu ve donanma zabit namzetlerinin evlerinden ve

stanbul'dan kaarak ktle halinde kendi imknlarna gre kimisi yaya, kimisi araba ile Ankara'ya gelmeleri ve sevinle karlanmalar zerine kurulmutur. Bunun zerine tekil olunan (oluturulan) mektepte, ok kymetli zabitler bu gzide ve parlak vatan kahramanlarnn talim ve terbiyelerini deruhte ettiler (stlendiler). Bu ateli genliin, mill ruhun titretii bu ocaa doru komas, skt ile geitirilemeyecek kadar byk bir mmeyyiz (sekin) vasftr. Civardaki tepelerin zerine ayan- hayret bir intizamla kurulmu olan adrlar, askerleri barndryor. Her yerde hfz's-shhaya riayet hususunda cidd bir ihtimam grlmekte. Vadinin sanda solunda ky evleriyle sevimli ve sakin vadi bahelerle evrili zarif yazlk kkler var. Serinlik teneffs ve meyve aalarnn glgesi altnda istirahat etmek iin buralara gidilir... Ovada, yeni bir ehrin plan ile kusursuz ve mtenazr geni hyabanlarn (bulvarlarn), asr mahallelerin, asker mhendis zabitlerce izilen izleri grlyor; Ankara-Sivas demiryolu hatt, yine onlarn fenn malmat ile harbin sonuna kadar bu ite altrlan askerlerin eseridir. Bu hat, henz ikml edilmemitir (tamamlanmamtr). Herkeste ve her admda, emsalsiz bir hsnniyet, ayan- hayret bir azim ve niha gayeye varmak iin mcadele etmek ve almak arzusu var. Avrupa'da sylenen ve yazlann hilfna olarak, Anadolu'da ecnebilerden eser yok; cephe, garbn hibir hnerli vastasndan ilham alnarak takviye edilmi deil, henz kapanmam olan ve oktan beri kanayan yaralara merhem olmak zere Anadolu'ya hibir mal muavenet (yardm) gelmi deil. Dman taraf takviye etmek zere gnderilen top, tayyare, otomobil, kamyon ve harp malzemesi, mstesna denizlerin tesinden, cesaret verici, dostane, hi, hibir ey, hatta ne biraz sevgi, ne bir efkat, ne de Trkler iin biraz olsun hakik merhamet hissi de gelmiyor. Bu merhametsiz, amansz, iddetli bir mcadeledir. Kn iddetli souunda, yazn boucu scanda vazifelerini kahramanca ifa edenlere, kn korkun souundan, yazn merhametsiz scandan strap ekenlere uzanan bir el yok. Evvelce Trkleri sevenlerden hibir mfik kimse, eref meydannda mtevaz bir ekilde ehit den bu adsz kahramanlara el uzatmaya cesaret edemedii gibi, lmlerinden sonra ruhlarnn azabn kabrin tesinden teskin etmeye gelmiyor! Ve bunlardan binlercesi, bylece, mrldanmadan, ikyet etmeden geip gidiyor! Bunlarn ackl hikyesini acaba bilen var m? ''Millet tehlikede mi? Biz de buradayz. Yaasn millet!'' te, Anadolu askeri budur! Ah, u sktun crme itiraki yok mu! Millet Meclisi bazen haftada drt defa toplanyor, bu arada, mstacel (acele) meselelerin mzakere edildii husus celseler de akdedilmekte. imdi altm be vilyete taksim edilmi olan Anadolu eskisinden daha mreffeh. nk, eski vilyet taksimatnda bunlarn sahalar ok geni tutulduundan idareyi ok gletirmekteydi. imdi her vali nezdinde mtehasss zevattan mteekkil bir komisyon ciddi bir

ekilde alarak kendisine muavenet (yardm) etmekte ve btn faaliyetinden Ankara'daki merkezi hkmeti haberdar etmekle mkellef bulunmaktadr. mparatorluun, valiler, mfettiler gibi eski memurlar, gelerek arz- hizmette bulunanlarna hkmete, ahs iktidarlarna gre, yeni vazifeler verilmi. Bir gn, Millet Meclisi Umum Heyeti'nin topland bir srada, ehrin zerinde uan bir tayyarenin uultusu duyulmu. Tayyare Meclis binasnn stnde dolaarak millete hitap eden ktlar atm. Bu ktlarda, vatana ikinci tayyaresini hediye eden ve Samsunlu bir tccar olan tayyare sahibinin muvaffakyet temennileri yazl imi. Tayyareyi sevk ve idare eden zabit ile makinist iddetle alklanm. Her gn, hakikaten rikkati (incelik) celp eden bu gibi ahs teebbs hareketleri grlmekte. Fakat, bunlar ne yazk ki btn bir milletin susuzluunu giderecek mahiyette olmayan su damlalarndan ibaret kalmakta... Ah, burada bulunduka insanlarn hodbinlii hakknda ne kadar da dnce ve teemmle (ayrntl dnmeye) dalyor... ehrin muvakkat (geici) olarak uyuklad ksa ve sakin saatlerde insann kendi kendisine ve skt iinde yavaa fsldad bir hakikat vardr: Nfuzlu ve muktedir her Mslman, mtevaz ve mehul kardei kadar iyilik yapsayd, zavall yarallara yardm iin, daha ok deva, saylamayacak kadar ok olan dul kadnlar iin daha ok mesken bulunur, harp yetimleri mtesellim vatan iinde bulunduu tasavvuru imknsz skntdan daha az mustarip olurlard. slm lemi tarihinde ilk defa olarak btn memleketlerdeki kklerin, byk milletlerin byklerine vatan hamiyet ve din gayret dersi verdikleri grlmtr. Fakat: ''Bilenler bildiklerini hatrlamaktan holandklarn cahillerin bilmesi lzmdr'' (1). Fi'l-hakika, feci surette strap eken herkes, meraret (ac) barda artk tat iin geirmi olduu sefaleti unutmayacaktr. Kahraman ehrin sakinleri, gurup vakti, ksa bir mddet iin sratle civardaki tepelere karlar, ar ar szlen akamn halaveti (tatll) iinde mukaddes Ankara'nn hay huyunu unutmaya alrlar! Bunlarn, mehur kaplumbaalarnn yeil kylarnda sakin bulunduklar ovadaki berrak dereyi ihata eden (eviren) gzel kavak aalarnn altnda gezinmeye vakitleri yoktur. Zaman dardr, harekete gemek ve durmadan almak lzmdr. nk, sulh eserinin milleri, btn Mslman arkn (dounun) istikbalini burada yaratmaktadrlar.

YEDNC MEKTUP

Ankara, 4 Mays

Byk Devlet Reisi, smet ve Refet paalar ile buluarak, emr kumandada birlii temin etmek iin, kendileriyle grmek zere, gn nce cepheye gitti. Kendilerini gtren zarif husus tren, Ankara garndan gece yars hareket etmiti. Bu ziyaretten istifade ederek dman ateine maruz hatlar tefti etmek istediklerinden, Erkn- Harp zabitlerinden oluan bir heyet de kendilerine refakat etmekte. Yunan hezimetini takip eden sknet bozulmua benziyordu. Baz yerlerde yeniden arpmalar olduu ayias (sylentisi) kmas zerine vaziyetin cidd bir surette tetkikinden sonra tek bir yksek kumandanlk olmasnda zaruret bulunduuna karar verilmiti. Her iki paann da kymetli birer kumandan olmas hasebiyle nazik ve halli mkil bir mesele olarak tezahr etmekte. Mustafa Kemal Paa'y Eskiehir'e gtren tren, odunla iliyordu. Treni tahrik eden ar Alman lokomotifi bu kymetli mahrukattan (yakacaktan) pek ok istihlk ediyordu (tketiyordu). Memleket dahilinde kefedilen birka kmr madeni iyi bir ekilde iletilmekle beraber, cephane fabrikalarnn (1), imalthanelerin, makinelerin ve btn trenlerin ihtiyacna yetmiyordu. Bunun zerine ormanlarn tahribine, muazzez ve asr-dde aalarn kesilmesine, birka yz senelik gvdelerin dinamitle atlmasna baland. Koru ve demiryolu istasyonlar civarnda, ehirlere tahsis edilen (ayrlan) odunlar kesip hazrlayan askerlerin adrlarna tesadf olunmasnn sebebi budur. Yine bu sebeple, baz mntkalarda, dev-sa narlarn glgesine snp ilkbaharn nefis kokusunu teneffs ederek tefekkre (dnceye) dalan mtefekkirlerle (dnrlerle) edeb musarralar (beyitler) yazan dervi airlere, eski zamann bu terennmkrlarnn gittikleri bu muhteem ormanlar artk hi grlmeyecek... Bunlar artk mazi oldu... imdi, yaamak iin mcadele etmek lzm. Bunun iin de pek ok fedakrla katlanmak icap ediyor! Ah, yaamak; bu ne korkun bir kelime... Fakat, ne olursa olsun, ortadan kalkan ormanlar iin alamaya hakkmz var m? ayet ormanlar iin alayacak olursak onlar sevenlerin akbeti iin dklecek gzyamz kalmaz. Takip ve tazyike (baskya) uraymzdan beri tahakkuk ettirilecek ne kadar ok ey var! Anadolu'nun merkezinde bulunan hazineler, kendi balarna birok a kapatmaya kifayet ederse (yeterse) de bunun iin memleketimizde rahata almaklmz gerekmez mi? Bu zavall memleket, mtarekeden beri pek ok sefalete muarz kald. Bunlar, Yunanllarn Anadolu'ya karma yaptklar, ngiliz kuvvetlerinin Merzifon'a kadar ilerledikleri, Franszlarn da Karadeniz'de birok noktalar igal ettikleri esnada birbirini takip ediyordu. Rumeli evvelce harbin musibetlerini (skntlarn) tatmt. imdi sra Anadolu'ya geldi. Bu istillar, u zavall milleti tecziyeye (cezalandrmaya) yetmiyormu gibi Trkiye'deki muhtelif rklar arasnda

kargaalklar karld. nce Rumlar, taciz edici bir ekalliyet (aznlk) olmalarna ramen, mstakil bir devlet kurmak iin ayakland. Memleketin merkezinde srdrlen entrikalar neticesinde Alevler, hkmete aka kar ktlar. Padiahlarn hemen hepsinin, ananev olarak Mevlev tarikatine mensup olmas ve bu tarikat merkezinin de Konya'da bulunmas dolaysyla sultana sadk olmakla tannan zavall Konyallara bol bol datlan altnlar, messif bir isyan kmasna sebep oldu. Kilikya'daki aznlk askerlerinin elem verici maceras ile bunun neticesinde vukua gelen hadiseler malumdur. Fakat bu ksm isyanlar, nairlerini (karanlar) tamamyla tatmine kifayet etmedi. Btn Anadolu'ya yaylarak halkn en derin hissiyatna dokunacak umum bir honutsuzluk onu hakikaten heyecana getirerek, mdafaa ettii davasnn kutsiyetine olan itimadn (gvenini) nezedecek bir ey bulmak icap ediyordu. Bunun zerine, Mill hkmet aleyhine balatlm olan propaganda bu sefer slmiyet'in yurdunun mstakil olmasna mukabil ecneb igali dolaysyla daha imdiden baka ellere intikal eden hilfetin haklarn resmen mdafaa eden zayf stanbul hkmeti lehine evrildi. Bu, mahirane (ustaca) oynanm bir oyundu! Dman hedefini iyi tayin etmiti. Zehirli ok kalbe isabet ederek o an iin strap veren, fakat sonradan iltiyam bulmayan (iyilemez) bir yara at. Dmann haince szlerine kanan Dzce, Hendek ve Adapazar'ndaki baz erkez kabileleri ile birok yavuz ve vakur svariler isyan etmiler, alcenaplklar ve silhorca ruhlar, General Evdikyunoff kumandasndaki askerlerin "srail milletinin iki bin yl nce Filistin'den kovulmas srasnda, putperest Roma imparatorlar askerlerinin ikrama cesaret edemedikleri mezalimi" ika ettikleri 1864 vekayil (olay) dolaysyla Avrupallarn pek iyi tandklar bu ele avuca smaz rkn ocuklarn arkalarnda srklemilerdi. Son derece dindar vea korkun hicretleri srasnda Sivas vilyetini kendilerine yeni bir vatan olarak veren kurtarclar Sultan Abdlmecid'e kar besledikleri derin minnet dolaysyla onun halefi olan Halife Sultan'a byk bir sadakatle balydlar. Bu itibarla onun itibarn drmek ve iktidarn elinden almak fikri, bunlar isyan ettirdi. ler, kendilerine, mill ordunun, meru hkmdar olan halife memleketi kurtarmak iin deil, ordularn bakumandan olan ve ad btn camilerde hl hrmetle anlan onu devirmek iin mcadele ettii kendilerine, telkin edilmeye kadar ileri gtrld. erkez syan'nn tesirleri pek ac oldu. nk mill hareketin iptidasnda (balangcnda), Ethem Bey'in kumandasnda Yunanllar birok kere hezimete uratan bunlard. Bu yiit cengver, kocasn harpte kaybeden Aye avu adndaki cesur bir kadnn yardmyla mucizeler yaratm, heyecanlandrd kyler halk da coarak istilcya kar silha sarlmt. Ethem bir kahraman olmu ve cesareti herkesi hayran brakmt (1). Aye avu (2) muntazam birlikler tekil olununcaya kadar arpt. imdi ise, Ankara hastahanelerinin birinde hemire olarak almakta. in iinde olmayanlarn henz bilmedikleri byk sebepler vardr.

Hilfet meselesi, ok nazik ve pek derin bir mesele. Bu stanbul'u igal altnda bulunduran ecnebi koruyucular deil, dnya zerinde bulunan yz milyon Mslman alkadar eder. gal ettii makam itibaryla, istikll iin arpan birliklerin bakumandan olan Sultan-Halife, Trkiye'nin ayrlmaz bir cz'dr (parasdr). Padiah ile milleti arasnda bir anlamazlk, halife ile tebaas arasnda bir ayrlk olduu takdirde ihtilf halletmek, ancak arka aittir. Osman Gazi'nin ahfadndan (soyundan) biri, memleketi, tarihinin en skntl annda, ruhu mesabesinde (derecesinde) olduu milletin gzide snf ile ayn perdede ihtizaz edemedi veya onu vaktinde iltizam etmek cesaretini gstermedi ise, Hilfetin, her tehlikeyi ve muhataray (zarar) gze alarak Hazret-i Peygamber'in mbarek sancan yediyz yl an ve erefle mdafaa eden Osmanllarn eceresine bal bir dal olduunu unutmak m lzm gelir? Parmak aa ile kabuu arasna konulmamaldr. erkez isyanndan sonra, yeni kargaalklar karmak zere Hintli bir memur gnderildi ise de iddetli vastalara mracaat suretiyle harekete gememekten korktuu veya bu kadar ac felkete ramen vcuda getirilen eserin aaas (parlakl) karsnda bu adam vicdan azabna m maruz kald? Kim bilir?.. Her ne hl ise, hibir fenalk yapamadan geldii yere dnd. Bunun zerine, slmiyet'in yzkaras ve bir cani olan Mustafa Sagir, Trk milliyetiliine ldrc darbeyi vurmak niha vazifesi ile vazifelendirildi. Msr'da, ran'da, Afganistan'da, Trkiye'de evirdii entrikalar velveleli muhakemesi srasnda aklam olduu korkun itiraflar, bu dava iin ruhunu satm olan kimse tarafndan aklanan ngiliz emperyalizmi pln... Btn bunlar gazetelerde mevzuubahis olduundan burada tekrar abes grld. ''Ruh, bu vekayi'i (olay) hatrladka dehetten titrer.'' eride dman, darda dman olmasna ramen yine de mcadeleden fari (uzak) olmayan bu milletin muharrik (itici) kuvveti nedir? (1) Byk Devlet Reisi cepheden dnd. Sylendiine gre kendileri cephede smet ve Refet paalara emr kumandann tek elde birlemesi zaruretinden bahsettii srada, her iki paa da ayn zamanda, fevr bir hareket ve iten gelen gzel bir hamle ile vazifelerinden ekilmek istemiler ve Vekiller Heyeti'nin kararn makl ve mantk bulmular. Bunun zerine, Byk Devlet Reisi g vaziyette kalarak, ikisinden birinin kumandanl muhafaza etmesini, dierinin de kendisi ile birlikte gelerek memleket ilerinde yardmc olmasn -ki bu vazife bakumandan vekletine muadildi (eitti)- rica etmi. Bu vaziyet karsnda smet Paann cephede kalmasna ve Refet Paann yksek vazifesini halefine devrettikten sonra Ankara'ya dnmesine karar verildi.

Bu karara varldktan sonra Byk Devlet Reisi, her iki arkadan, tasviri mkil bir heyecanla, tebrik ve takbil etmi (pm) ve bylece, halli etin gibi grlen bu mesele de yksek ruhlu bu iki zat tarafndan basit bir ekilde halledilmi.

SEKZNC MEKTUP

Ankara, 7 Mays

Bir hayli gn evvelinden davet edilmi olduumuz jimnastik msameresi dn, leden sonra saat te icra olundu. Bu, bir jimnastik msameresi mi, yoksa siyas bir toplant myd? Galiba her ikisi de. nk, millet, o gn burada toplanm bulunan btn gzide genliin oyunlarna, idman ve elencelerine kar alka gsteriyor, bunlara itirak ediyor, couyordu. Ankara bir bayram havas yayordu. Gnlk kasavetin izleri, orada bulunanlarn yzlerinden geici olarak silinmiti. Millet Meclisi binasna gtren yolun aksi istikametinde olan asker yolda yryen kalabalk nee iinde idi. Arabalar, atllar, yayanlar, ard aras kesilmeksizin birbirini takip ediyordu. Civarda bulunan her rktan halkn giymi olduklar enva biim ve renkte elbise ve niformalarn, parlak gnein altnda, ahenktr bir ekilde birbirleriyle kartklarn seyretmek pek hotu. Ziraat Mektebi'nin bulunduu geni meydana gelmeden nce bir kprden geilir ve hemen sonra, bakml bir koruya varlr. Burada Sakarya Nehri'nin ayaklarndan birinin kenarnda, ehrin civarnda muhafaza ile vazifeli olan frkann umum karargh bulunmaktadr. Nadir derecede kymetli ve her cephede harbe itirak etmi bir zabit olan frka kumandan, oradan geen halk seyrediyor ve dostlarn sakin bir rfk ile (tatllkla) selmlyordu. Kendisi, faaliyet ve ciddiyeti ile tannmtr. Askerlerine kar fevkalde muhabbetli olmakla beraber emri altnda bulunanlarn en ufak bir tembelliini msamaha ile karlamaz. Bu sebeple ordugh, inzibat, nizam ve temizliin hkim olduu bir nmune ordugh olmutur. Ordughn mtenazr (karsnda) olarak dizilmi ve ayan- hayret bir ekilde kurulmu olan adrlarn seyretmekten insan zevk duyar. ''Miralay K. Beyin ordughnda asker doktora yaplacak i kalmyor'' denilmektedir.

Zira askelerinin shhati ile kumandan bizzat megul olmakta ve ald sert hfz's-shha (salk) tedbirleri dolaysyla nadir olmakla beraber, askerleri hastaland zaman tedavilerini yine kendisi salamaktadr. Kumandan, nbet mahallindeki bir nbeti gibi, kararghndan asla uzaklamamaktadr. Bu mill enlik gnnde gneten yanm, yorgunluu yznden okunur bir halde zabitlerinin arasnda, basitletirilmesi mmkn olmayan vazifenin timsali olarak grlmesinin sebebi de budur. zerlerinde beyaz adrlarn bulunduu tepelerle evrelenen yol imtidat etmekte (uzanmakta): Her tarafta asker var... leride, yolun iki yannda, Ziraat Mektebi rencilerinin tecrbe tarlalar ve nihayet daha ileride msamerenin oluturulaca yarm daire eklini arz eden meydanlk. Ankara valisi bu meydanln hemen kmilen (tam olarak) tepeciklerle evrili olmasndan istifade ederek gayet mahirane tanzim edilmi bir eit arena haline kalbetmi (getirmi). Ziraat Mektebi'nin mtemilt ve ambarlarnn bulunduu tepenin sa tarafna, boylu boyunca konulmu olan sralarda mutaber hanm seyirciler ahz- mevki etmeleri daha az itibarl olan rengrenk arafl hanmlarla btn memurlarn valide, zevce ve kerimeleri ile dierleri, tepenin tekil ettii tabi ve gze ho grnen bir sedirde, evvelkilerin arkasnda yer almalar ile buras asar- atikadan (eski eserlerden) bir tiyatro haline gelmiti. Hanmlara tahsis edilmi (ayrlm) olan yerin karsnda, soldaki baka bir tepe zerinde bulunan Ziraat Mektebi btn seyircilerle davetliler ve erkn iin kurulmu olan adrlara hkimdi. Hkmet erknna tahsis olunan adr ise en nihayette, Asker Bando'nun karsnda bulunuyordu. Henz saat iki buukta btn yerler dolmutu. ''Sahne'' ise polis tarafndan muhafaza altna alnmt. Byk Devlet Reisinin terifi bekleniyordu. Fakat, saat ten biraz evvel, kendileri tarafndan gnderilen bir yaver gelerek herkese kendilerinin selm ve mazeretlerini tebli etti. Hafif bir rahatszlk kendilerinin oyun ve idmanlar seyretmelerine mni olmakta imi. Bunun zerine, bandonun asker bir mar almasyla btn kz mekteplerinin resm-i geidi balad. ptidaiye (ilk okul), rd (orta okul), idad (lise) btn mekteplerin talebeleri, drtl sralar tekil etmi olarak, muntazam yryle birbirini takip ediyordu. Beyazlar giyinmi olan en kkler birer krmz hamail (ba) tayorlard. det gereince, balar beyaz bir muslin ile rtl olan daha bykler de ayn renkte beyaz elbiseler giymilerdi. Daha sonra, mektibi liye (yksek okul) talebeleri ile mstakbel muallimler geti. Yrylerindeki kvraklk ve hafiflik, metin ve ayn zamanda ltif yzlerini rten ince pee ile siyah mill elbiselerinin ok gzide zarafeti btn seyircilerin dikkatini ekiyordu. Bunlar da geerek yolun kenarndaki ikiye ayrlm olan dier kz talebelerin ortasnda yer aldlar. Onlarla beraber, gzide hanm seyircilerin karsnda mhim hedef tekil ettiler.

Sonra iptida mekteplerinin erkek talebeleri de, yine beyaz giyinmi olarak, ellerinde mekteplerinin iri harflerle ilenmi sancaklarn tayarak getiler. Bunlardan sonra, hk elbiseler giymi, balarnda ayn renkte kalpak bulunan yksek mekteplerin talebeleri geti. Bu resm-i geitten sonra jimnastik elbiseleri giymi olarak Mekteb-i Harbiye talebeleri vatan bir neide (iir) okuyarak getiler: ''Muazzez vatana an ve eref. Yaasn evltlar olduumuz millet. an ve eref iinde yaamaya yemin etmi olan milet. lme kar koyan bizler iin katlandmz fedakrlklarla felketlerin ne ehemmiyeti var? lh.'' Bu neide (iir) pek ok alkland. Balarnda Sultan Ahmet Han olan Afganl murahhaslar (delegeler) bundan pek ok heyecanlandlar. H. Zade'nin yannda yer alm olan murahhaslar, hkmet adrnn altnda, muhtelif slm memleketlerinden gelen pek gzide davetli heyetini tekil ediyordu. Bu gen mdafilerin, vatann an ve erefini terennm ettikleri (dile getirdikleri) srada hissedilmekte olan heyecan dolaysyla bunlarn hepsini birbirine birletiren ba bir daha kendini gsteriyordu! Bu arada, Madam Gaulis geldi. Hariciye Vekili Bekir Sami Bey, ilerleyerek kendisini karlad. Vekiler, mebuslar, Afgan Heyet-i Murahhasas, H. Zade, dudaklarnda tebessm, kalbinde muhabbetle Trk milletine biraz mit ve srur (sevin) getirmek zere gelen bu gzide Fransz kadnn selmlamak zere ayaa kalktlar. Zarif bir surette siyahlar giyinmi olan bu mehur yazar (edibe), kendi huzuru ile birlikte Paris'in cevherini tekil eden tarif edemeyeceim esir (etkili) bir letafet (gzellik) getirmiti. Sultan Ahmet Han ile birka cmle teatisinden (konutuktan) sonra, H. Zade, onunla tant ve kendisini Ankara'da grmekten mtevellit (dolay) sevincini beyan etti. nce zeksn tehir ettii herkes etrafn almt; arkta pek sevilen bu gzel dil ile fikirlerini beyan etmek suretiyle kendisine, Fransa'ya olan dostluklarn Anadolu'nun merkezinde ifade eden bu zevattan tam ve mkemmel bir ahenk douyordu. Kilikya anlamazlklar ile, bu mntkadaki abes (sama) ve messif (gereksiz) muharebe ne kadar uzakta kalmt! Milletin ruhu, bu vatan enlik gnnde sevimli ve anlayl ziyaretiye numayan (grnm) oluyordu. Hakem heyetince mkfatlarn tevzii (datm) akam stnn en mhim hadisesini tekil etti. Fevkalde bir ihtimamla vcuda getirilmi olan el ileri, kz mekteplerinin iftiharna vesile oldu. Bundan sonra, her nevi idman msabakalar balad: sve usul jimnastik, yarlar, vesaire. Program ok ykl olduundan enlik saat altya kadar devam etti. Msabklar (yarlar) fevkalde alklandlar. Herkesin yznde meserret (sevin) grld gibi bu muhteem genlii i banda grmekten mtevellit (doan) mukaddes vatan toprann emniyet altnda olduu hissi, kalplerin derinliklerinde duyuluyordu... Saysz araba, atl ve yayalarn ortasnda Ankara'ya dn pek ho oldu. Hava, haz ve memnuniyetle dolu idi ve bu matemzede (yasl) kalabaln tatt muvakkat meserret (geici sevin), dudaklara bir kran duas ykseltiyordu.

DOKUZUNCU MEKTUP

Ankara, 9 Mays, Akam Saat 6

Dn, dindarane bir inzitar, heyecanl bir bekleyi gn idi. Cengver ehrin simas deimi. Ankara birdenbire vecit iinde (kendinden gemi bir ekilde) skta dolan bir ehir oluvermiti. Sokaklarda yryen halk sakin ve dalgn idi. Kaplarnn nnde duran veya pencerelerinden bakan insanlar deta hi konumuyorlard. Her tarafta tantanal bir skt car idi (sessizlik geerliydi). Herkes kendisini derin bir dindarlkla mebu (doymu) hissediyordu. Anszn, vadide bir top grledi ve Ramazan aynn balangcnn ilnn tevekkl iinde bekleyen halk, uzaklarda akisler uyandran yirmi bir pare top atn heyecanla dinledi. Bunun zerine, an bir tahavvl husule geldi (deiim oldu); umum bir velvele ykseliyor, sokaklarda hareket canlanyor, insanlarn birbirlerini tebrik ettikleri ve acele ile yeniden alan dkknlara girdikleri grlyordu. Ramazan; oru ve rizayet, tarifi yeni ruh ve efkat ay. Bundan sonra, uzun zamandan beri karanlkta yaamakta olan ehrin yava yava aydnland grld; her pencerede mehul bir k parlyor, evler aydnlandka insanlarda hareket artyor ve her azn telffuz ettii Tanr'nn ad, gklere ykselerek mbarek Ankara ehri camilerinin tenvir edilmi (aydnlatlm) minarelerine eriiyordu. nsanlar imdi harp halinde deil ibadet halinde idiler. Gece yars, det olduu zere, ehir sakinlerini sahura davet etmek zere top bir defa daha grledi, bundan ehrin btn mahallelerinde garip bir davul sesi ayn zamanda duyuldu. Bunun zerine, halkn, kk evlerin aydnlanm pencerelerine koutuu ve sokaktakilerin davulcunun sylemekte olduu gayret ve iman szlerini dinlemek zere durduklar grlyordu. ''Mslmanlar, ey Hazret-i Muhammed'in mmeti, slmiyet'in mdafileri, uyannz, yarn Ramazan'dr! Bildiiniz gibi henz harp halindeyiz. Bunun iin sahuru davulla bildiriyoruz. Siz Cenab- Hakk unutmazsanz, o da u son acl gnlerde sizi unutmaz. Dininize sadk kalnz. nk, slmiyet'in aaas mminlerin imannn kuvvetine baldr. Yarnki oruca hazrlannz. Alk duyduunuz zaman mukaddes vatan topraklarn mdafaa etmek ve kurtarmak iin dman atei karsnda yemeden mcadele eden babalarnz, oullarnz, kardelerinizi, kocalarnz dnnz. Onlar sizlerin burada mukaddes ibadetlerinizi ifa etmeniz (yerine getirmeniz) iin mcadele ediyorlar.

Tehlikede bulunan vatann mdafileri iin dua ediniz. Orutan muaf olanlarnz, bakalarnn orucuna riayet etmesi lzumunu unutmaynz. Cenab- Hak, sevgili vatanmzn hals (kurtuluu) ve niha zaferi kazanmalar iin kahramanlarmza gerekli kuvveti ihsan buyursun. Allah byktr. Onun sonsuz merhametine snalm. slmiyet'in kurtuluu iin arptmz u tehlikeli anlarda o bizim imdadmza yetiecektir.'' Kadnlar alyor, sokakta dolaanlar ellerini kaldrarak yksek sesle dua ediyorlard. Anadolu'da yaayan insanlarn zihniyetini anlamak iin bu atein niyaz (yakar) sahnesini yaamak lzm. Sabahn saat ikisinde orucun artk baladn bildiren yine ayn top sesi. Davulcu yine yola dmt: ''stirahat ediniz halis mminler. Kendinizi Cenab- Hakka teslim ediniz. Sizi her fenalktan koruyacak odur.'' Birka dakika sonra klar birer birer snd, minarelerin erefelerini evreleyen ziyadar (kl) emberler kayboldu, sknet tekrar avdet etti ve mukaddes Ankara derin bir skta (sessizlie) dald. Bugn leden sonra H. Zade Ramazan dolaysyla Byk Devlet Reisine arz- tebriktta bulunmak zere Millet Meclisi'ne gitti. Ankara'daki Meclis binas tesis edildiinden (kurulduundan) beri hakknda pek ok yaz yazlan bu yer, ok sade grnl bir bina olmakla beraber tesisinin dasitan (destans) hikyesini bilenler iin heybet ve ihtiaml grldnden oraya girerken hrmet ve tazim (sayg) duymamak imknsz. Milletin sabr ve mtehammil (dayankl) ruhu ite, bu, henz tanzim edilmekte olan mtevaz bahenin ortasnda ve byk cadde ile Belediye Park'na nazr binada muvakkat (1) olarak tespit ve tanzim olunmutu. Garbn (Batnn) btn byk devletlerinin mkellef parlamento binalarnn, haric manzaras silik dahilen de pek az rahatlk arz eden bu bina ile mukayese edilmesine elbet imkn yoktur. Fakat en cidd kararlarn, kk bir aileyi ancak barndrabilecek olan bu binada alnd ve yz milyon Mslmann mitlerini bu sade Trk binasnn muhafazasna emanet ettikleri dnlecek olursa, hviyetinizi tespit ettikten sonra polis memurlarnn sizi kapdan ieri alarak iki geeli odalarn ald yegne koridora sevk ettikleri zaman mebhut (ap) kalmamak mmkn deildir. Soldaki ilk oda Byk Devlet Reisi'ne tahsis edilmi (ayrlm) ve gayet sade bir ekilde denmitir: zeri evrak yl geni bir yaz masas, siyah deri kapl sandalye ve koltuklar, yerde bir ark hals. Tam Mslmanla yakr bir sadelik. H. Zade'nin geldii haber verildii zaman kendileri ayakta bulunuyorlar ve vekillerle konuuyorlard. Hemen baka bir odaya gemelerini kendilerinden rica ederek Ramazan' tebrike gelen H. Zade'yi mutat (allm) nezaketi ile kabul etti. Elinde kehribar bir tespih tutmakta ve yznde o gn cengverlik ifadesi bulunmamaktayd. Daha ziyade din bir evkle mebu (dolu) hissini veriyordu. O, yle sze balad: ''mit edelim ki, gelecek yl; bu ayn tarihte kurtulmu olalm, btn slm lemi de bu strapl saatleri unutmu ve bir sulh ve refah devresi yaamaya balam bulunsun.''

Milletin kalbinin yeniden arpmaya balamasndan beri bunca skntnn birikmi olduu bu odada Byk Devlet Reisi imdi mitten bahsediyor, istikbale (gelecee) yeni bir nazarla (gzle) bakyordu. ki buuk saat sren ba baa bir mlkattan (grmeden) H. Zade, vazifesini ikmal etmi (tamamlam) olduundan Avrupa'ya dnmek zere Byk Devlet Reisine veda etmek iin ayaa kalkt. Mustafa Kemal Paa yle dedi: ''Pekl, azimetinizden (yola knzdan) kendisini haberdar etmek zere hkmetimizin Roma'daki mmessiline bir telgraf ekeceim. Ama, daha ne, ikametghma geleceksiniz. Orada, kk kr kkmde birka saat daha konuuruz. Buradaki resm ziyaret; ankaya'daki ise dostane ziyaret olacak. Otomobilim yarn saat 11'de sizi Ba'a gtrmek zere hazr olacak.'' alma odasnn karsnda, uzun koridorun sandaki bir odada mdr ve ktipler, yaverler beklemekte ve aralarnda konumakta idiler. Bu odann yanndaki bir kap, gen ve gzide (sekin) muharrir Ruen Eref Bey tarafndan aldnda kendimizi, mebuslarn itima ettii (topland) salonda, tek kelime ile Meclis'in karsnda bulduk. te millete hitap eden heyecanl nutuklarn irat olunduu (sergilendii) mehur krs ve tesinde kademeli olarak dizilmi, be sra camias (toplant yeri) ki bunlarn heyet-i mecmuas (toplam), itima salonunu tekil ediyordu. Mebuslar mzakere (grme) halinde idiler. Kendilerini tam bir huu iinde birka dakika dinledik. Aralarnda her rktan, her mezhepten, her yatan olanlar vard. eitli elbiseler, dz ve sade niformalar, din adamlarnn yeil veya beyaz sarklar ile geni cppeleri, kalpaklar, klahlar. Btn bunlar yaamak isteyen Trkiye'yi temsil etmekte. Eraf, maliyeciler, zabitler, mhendisler, gazeteciler, muharrirler burada toplanm bulunuyor. Bir tesant (dayanma) rabtasyla balanm olan bu ehrelerde hakik bir samimiyet grlmekte. Burada tam bir muhabbet (sevgi) havas hkim olmakta. Ne yazk ki, vaktin ge olmas hasebiyle pek ok zihinlerin teksf ettii (younlat) bu yerden ayrlmak icap etmekte. cra ve teri kuvvetine sahip bulunan bu Meclis'te, takriben yz otuz be mebus var. Meclis tarafndan mntehap (seilmi) iki reis vekili var. Bunlardan biri itimalarda daima hazr bulunmakta. Mill hareketin balangcnda Mustafa Kemal Paa stanbul'daki Meclis azalarn iki ay iinde Ankara'da vazifelerine devama davet etmi, bu mddetin hitamnda (bitiminde) gelmedikleri takdirde mstafi (istifa etmi saylacaklarn) bildirmiti. Bunun zerine Ankara'ya bunlardan otuzu gelebilmi. Bunlar geldikten sonra yeniden intihabat (seim) yaplarak Byk Millet Meclisi kurulmutu. Btn Trkiye'deki mebuslardan teekkl eden bu Millet Meclisi hkmetin; teekkl iin Meclis Reisince irae olunan (nerilen) ismi kabul veya reddetmek hususunda tam salahiyet sahibi bulunuyor. Vekiller de bavekil seiyorlar. Mustafa Kemal Paa, mhim itimalara riyaset (toplantlara bakanlk) etmekte. Valilerle yksek seviyedeki memurlar Heyet-i Vekile'ce tayin edilmekte ve Byk Devlet Reisi tarafndan tasdik olunmakta. Ancak, bu alka-bah (ilgilendiren) teferruat hakknda ne kadar izahat verilse bitirmek mmkn deil. Hlbuki bizi hl bekleyen dostlarmza telkki etmek zere eve dnmekliimiz lzm. Koridoru

takiben vekillere, mzakerelere vesaireye tahsis edilen (ayrlan) odalarn nnden geildi ve baheye alan kk kapy atktan sonra da sokaa girildi. Kahvelerde kimseler yok, lokantalar bo. Her gn hemen ayn saatte ince ve muttarit (srekli) bir yamurun yad Ankara'da Ramazan'a ok sk riayet edilmekte. Meclis'e burkulmu olarak giren bir kalp, aradan nee ve mitle dolu olarak kyor. nk, orada, her nevmidiyi (mutsuzluu) sarsan, malup edilmesi imknsz bir nefha (gzel koku) var.

ONUNCU MEKTUP

Ankara, 12 Mays

nceki gn, sabahn saat on birinden biraz nce, Byk Devlet Reisinin otomobili, H. Zade'nin oturduu evin nnde durdu. smi, Esat Nedim Bey olan gen bir zabit otomobilden inerek kendisinden gitmeye hazr olup olmadn sordu, ''On dakikada Ba'a varm olacaz'' dedi. Bunun zerine yola kld. Mustafa Kemal Paa'nn ''evrole''si, vadiyi evreleyen yolda pek gzel gidiyor, imdi de ehrin karsna isabet eden tepeye kyordu. Bu yol, Ankara'ya hkim bir ekilde ykseldike daralyor ve iki taraf aa fidanlar dikili bir bahe yolu haline geliyordu. Bylece, ieklerle bezenmi araziye girildi. Etrafa vekillerin, mebuslarn, ehir erafnn oturduklar sevimli kkler bulunuyordu. Btn yol boyunca, Esat Nedim Bey konutu. Mill hareketin balangcnda kendisini stanbul'a balayan her eyi brakarak, Byk Devlet Reisine mlki olmak (katlmak) zere, o ehirden nasl katn anlatt. Kendisi ok istidatl, sanatkr ve telsiz, telgraf, elektrik, fotoraf vesaire gibi birok ilerde ihtisas sahibi bir genti. Kendisi; H. Zade'nin eski silh arkada olan Ferik Remzi Tahir Paa'nn yeenidir. Belhi'de, amcasna Msr ve Sudan asker tarihinin bu mmtaz simasna ballndan olacak- H. Zade, kendisine kar yakn bir dostluk gsteriyor, erefli ve tam manasyla meddep (terbiyeli) bir kimse olan amcasna benzemesi temennisinde bulunuyordu. Otomobil, yolun geniletilmesi iinde alanlar getikten biraz sonra vakur Karadenizli askerlerin nbet bekledikleri kk bir karakol binasnn nnde durdu. Birka metre ileride, sola dndmzde, kendimizi, Byk Devlet Reisinin kr kknn nnde, basit bir ahap parmakln evreledii taraa eklinde bir bahede ayakta durmakta olan Byk Devlet Reisinin huzurunda bulduk.

Kendisi lcivert bir kostm giymiti ve pek ok kimseyi skntya sokan esrarl tebessm ile glyordu. lerleyerek, ''Nihayet yeni ikametghma geldiniz, buras gzel, deil mi?'' dedi. Halisane (itenlikli) el sk, samim bir memnuniyeti ifade ediyordu. H. Zade, ''Hakikaten ok gzel ve rahatlatc'' dedi. Paa ve H. Zade, kelerine alaturka kanapelerin mahirane bir surette yerletirilmi olan sofadan geerek Mustafa Kemal Paann alma odas olan sadaki odaya girdiler. Buras sekin bir vasf tamakta, deta Trkiye'nin bir parasn canlandrmakta. Buradaki her ey bir hususiyet arz etmekte, her ey nadir. Burada teneffs edilen hava da ceyyit (ho) ve kuvvet verici. st evrak ile dolu koyu renkli akaju bir yaz masas, gayet gzel bir ekilde tanzim olunmu krmz deri kapl mobilya, stlerinde ay-yldzlarn parldad kornilerin altndan sarkan ayn renkte kadife perdeler. Pencerelerden ilkbaharn bayltc kokusu girmekte. ankaya'da, sadece bahedeki cesur aalarn sakinleri olan kularn ihll ettii harikulde bir sknet hkim. Burada sknet o kadar tatl ve Ba'n fsunu o kadar nfuz edici ki, gzel ryalar grmemek imknsz. Kanapenin karsnda bulunan bir koltukta oturan Byk Devlet Reisi konuuyordu: ''Bu kadar abuk ayrlmakta srar ediyor musunuz?'' H. Zade, ''lerim dolaysyla buna mecburum, fakat, tekrar gelmekliim icap ederse, telgrafla arlr arlmaz derhal dnerim'' dedi. Sonra grme konusu btn meseleler ele alnd. arktan garptan bahsedildi. Byk Devlet Reisinin malmatnn genilii, her defasnda, muhatab iin hayret vesilesi oluyordu. O, her eyi ve herkesi biliyor, en ufak bir meseleyi bile asla derinletirmeden gemiyor, herkesi hakik kymeti ile takdir ediyor, alanlar ile alr gibi grnenlerin isimlerini biliyordu. Srasnda byk sevku'lceyi (strateji uzman) harikulde idareci, ayan- hayret vsatte (genilikte) siyaseti olanbu zatn zeks bir harika, slm leminin hizmetini, yardmn (?) derin bir takdirle karlyor. Kendisi, Asya ve Afrika meselelerinde mstesna (sekin) bir mtehasss (uzman). ''Biz tahriki deiliz. Kimseyi nfuzumuz altna almak istemiyoruz, ftuhat peinde de komuyoruz. Avrupa'dan bize davet gelir gelmez cevap olarak murahhaslarmz (delegelerimizi) yola kardk, fakat... Onlar henz buraya dnmeden neler olduunu grdnz. Biz phesiz, sulh istiyoruz, erefli bir sulh... Fakat onlar bizi mahvetmek istiyorlar. Ben bunun sebebini biliyorum...'' Verilen izahattan her biri, meselenin aslna vakf olmayanlarn henz bilmedikleri bir hakikatin mspet (olumlu) ve mahhas (somut) birer delili idi... Paa, ''kp biraz hava alalm, konumaya sonra devam ederiz'' dedi. Yeilliklerle evrili ve nefis bir surette sakin olan taraada, Byk Devlet Reisi, ok sevdii bahesinden, bazen blbllerin akmasn dinleyerek glgesinde gezindii cesim (byk) aalardan bahsetti.

Zihnen evvelden tasarlam olduu istikbale muzaf (gelecee ynelik) mthi pln, rahata, acaba bu mnzev (yalnz) gezintiler srasnda m iziyordu? Kim bilir? Yznde hibir endie eseri yok. Sadece Ba'da geirilen anlarn verdii byk hazzn iten gelen aksi grlyordu. ''Buradan seyredilen gnein tuluu (douu) bilseniz ne kadar muhteemdir'' dedi. Farkna varmakszn air olmu ve tabiatn ahengini methetmeye balamt. Ka defa lmle karlam olan bu zat iin hayat, u anda ne kadar gzeldi! Sonsuz letafeti (gzellii) olan bu an uzatmak lahut (ilhi) bir zevk olurdu, fakat evvelce balam olan grmeye devam etmek lzmd. Mtarekeden sonra bir avu yiitle, halkn bozulan maneviyatna, askerlerin terhisine, pek ok fakirlemi ve pek zalimane paralanm bir memleketteki umum mzayakaya (skntya), her trl entrikalara vesaireye kar nasl mcadele etmek mecburiyetinde kaldn anlatyordu: ''Bununla beraber midimi asla kaybetmedim'' dedi. ''imdi her taraftan koup gelen byk asker akmna baknz. Bunlar, kendi imknlarmz dahilinde burada, bu temerkz (toplanma) ehrinde teslih (silhlanyor) ve techiz ediyor (donanyor), bir mddet talim ve terbiyeye tabi tuttuktan sonra cepheye sevk ediyoruz! Hakka krler olsun, zabitanmz eksik deil. Harb-i Umumi'de iktisap ettikleri (kazandklar) tecrbeden imdi yararlanyoruz. Yarn buraya gelecek olan Rafet Paay greceksiniz. Cepheden geerken de smet Paa ile tanacaksnz.'' Sonra, kkn gezdirmek ve nce Avrupal iken Trk olan eski bir mhendisin uzun mddetten beri tertip ve tanzim ettii arabesk tarzndaki selmln H. Zade'ye gstermek zere ayaa kalkt. Kendi imal ettii (yapt) aletlerle bu yeni kk kk tezyin eden bu adam alrken seyretmek, houna gidiyor gibi idi. Mhendis, ''Yapmak mecburiyetinde olduumuz eylere baknz, ekselans" dedi, "biz burada ibda (yoktan var) ediyoruz." Bu ''ibda'' kelimesi Byk Devlet Reisini gldrmt. Her hlde hayat ve eserini hulsa eden bu kelimeyi dnyordu. Bu kk selmlk bile yoktan var edilmi bir bedia (gzellik) idi: Kendisini yoran uzun grmeden sonra imdi ferahlam ve kknn arabesklerini seyrederek dinlenmekten memnun grnyordu. Saat te, Millet Meclisi'nde bulunmas icap ettiinden otomobilin biraz nceden hazrlanmasn emretti ve kendisine pek yakan gri pelerinine brnerek H. Zade ile otomobile bindi. Yol zerinde, vadiye kadar, svari veya piyade, Karadenizli askerler nbet bekliyorlard. Bunlarn kusursuz tavr-u hareketlerinden dolay, H. Zade, kendisini tebrik etti. ''Bu yiitler pek gsterili deil mi? Dnnz bir kere, bunlar da dmanlarmz gibi tehiz edilmi (donatlm) olsalard, neler yapmazlard! Sulhten baka bir emeli olmayan bu zavall memlekette yaplacak ne ok ey var! Hemen Cenab- Hak bizi muvaffak klsn, vatann hayr ve selmeti iin neler yapmaya muktedir olduumuz grlecektir.''

Byk Millet Meclisi binasna gelindii zaman otomobilden indi ve ilve etti: ''Otomobil sizi ikametghnza gtrecek, mit ederim ki br gn buluuruz, nk, Meclis'te tarih bir celse (oturum) olacak.'' Byk Millet Meclisi'ndeki celse, hakikaten tarihe mutlaka geecek kadar mhim olmutu. Byk Meclis'te cereyan eden ok alka-bah celseden sonra Ruen Eref Bey, H. Zade'yi, Byk Devlet Reisinin alma odasnn yanndaki bir odaya ald. Burada, Mustafa Kemal Paann, kendisine hediye ettii kymetli eya ihtimamla tanzim edilmi olarak toplanmt: Ordunun yadigr olan paha biilmez, esiz altn kakmal tabanca; zerine nefis harflerle bir kitabe hakkedilmi (ilenmi) gl aacndan kk bir sehpa; hepsi mamult- dahiliyeden (yerli retimden) beyz bir ekil tekil edecek surette zerinde isminin hsn- hatla yazl bulunduu sigara kutusu, ayn ekilde tezyin edilmi (sslenmi) kibritlik ve kl tablas. Asrlar boyunca imparatorluk ordularn himaye etmi olan Bektalerce yek (tek) makbul tutulan yeim rengi mermerden mrekkep hokkas; sert tatan mamul (yaplm) iki renkli bir azlk; ince bir dantela gibi ilenmi byk bir kutu; grlmedik resimler, harp albmleri, kitaplar vesaire. Btn bunlar paha biilmez bir hazine idi. Bundan mteheyyi ve mtehassis olan H. Zade, bu nadir eyay bir mddet temaa ettikten sonra kendisine teekkr etmek zere Byk Devlet Reisinin alma odasna gitti. Paa, kendisine, ''Bunlar, Avrupa'da yaamanza ramen, evinizde Ankara'nn hava ve kokusunu tayacak ve size benden bahsedecek bir ke tanzim etmeniz (dzenlemeniz) iindir'' dedi.

ON BRNC MEKTUP

Ankara, 13 Mays, Ramazan'n lk Cumas, hedann (ehitlerin) Ruhlar in Okutulan Mevlit

''Ya Hazret-i Muhammed.'' Trkiye'nin muhakkak en gzel sesi olan bu billr ve przsz ses, imdi Hazret-i Peygamber'e hitap ediyordu. Edeb Arapa ile okunan hutbeden sonra, slm lemini tenvir edenin doumunu anlatan mevlit balamt. ayan- hayret bir ekilde ilenmi krsde mevlidin atein nameleri devam ediyor, gftenin alevsiz kelimeleri berrak ve mhtezz (etkili) bir hlde, kh Trke, kh Arapa syleyen mehur mevlit-han, diz km, heyecan ve skt iinde dinleyen cemaatin nnde okuyordu. Bunlarn zerinden ilh bir nefha (gzellik) gemi, byk kk hepsi bir olmutu. Murabba eklindeki bu mukaddes mahallin (yerin) duvarlar arasnda herkes ayn evk iindeki kalp ile dua ediyordu.

Sade burada deil, btn camilerde, Anadolu'da her yerde, bu ayn gn ve ayn saatte milyonlarca insan eref meydannda ehit denlerin hatrasn huu iinde anmak zere evlerde, hatta ak havada toplanmt. Bugn, btn Anadolu mbarek ehitleri iin dua etmekte. Padiahn sarayndaki yksek mevkiini brakarak vatan mdafileri askerlere iman ve itimat telkin eden mevizelerde (din tlerde) bulunmak zere stanbul'dan buraya gelen Hnkr'n baimam, mukaddes Ankara'nn bu gzel camiinde hedann (ehitlerin) aziz ruhlar iin Mevlidi Nebev'nin din ve nurlu namelerini terennm ediyordu. Hanmlara ait maksurede (ayrlan yerde) glkle zaptedilen hkrklar, camiin her kesinden ykselerek eilmi balar zerine dalan d aacnn misk kokulu dumanna karyordu. Bu mheyyi (heyecan veren) mevlitten sonra irat olunan mevize (din tler) ok ulv idi. Bu mehur hatibin slm lemi hakknda irat etmi olduu din ve siyas hitabenin derin ahengini aynen nakletmek ilh cmleleri aynen tekrarlamak nasl kabil olabilir? Hazret-i Peygamber'imizi ahit tutarak verilen mellim (ac veren) izahat (aklama) bu atein szleri gittike artan bir heyecan iinde reye (titreyie) getiriyor, titretiyordu: ''Btn bu evldna, bu sadk mmetine bak, ya Hazret-i Muhammed!'' Cesaretlerini imanlarnn kuvvetinden alarak, nasl durmadan arptklarn gr! Bunlarn, senin kendilerine emanet eylediin ve onlarn da btn dnyaya kar asilane mdafaa ettikleri bu imandan baka istinatgtlar (dayanaklar) yok. Bunlara kart tecavz, zulm, yama, her ey yaplyor. Evvelce mreffeh olan diyarlar, imdi yabanc kam altnda inliyor. slmiyet ateinin mukaddes kvlcmn daim frtna ve afetlere kar korumak iin istikllini idame ettirmek (srdrmek) zere, gece ve gndz mcadele edilen bu mbarek melceden (snacak yerden) baka namahrem eli demedik yer kalmad! Ya Rab! mdadmza yeti, ya Hazret-i Muhammed; her yandan hcuma uradk! Sen ki evvelce ilh vahiy ile mmetini ulv ve anl, metin ve kudretli klmtn. imdi merhametsiz iktidarlarndan istifade edenlerin hakszlk ve tamahnn sebep olduu u felkete bak. Yanlanlarla sulular affet; strap eken masumlar, mcadele ederek lenler yz suyu hrmetine, ey kadiri mutlak Rabbin nurlu Hazret-i Peygamberi, bize efaatte bulunman candan niyaz ediyoruz. Tahakkuku (gereklemesi) bize den i pek geni ve dehet vericidir. Cenab- Hak bizi korusun ve biz yaamaya yardm eden bu mit n gnllerimizde hissedelim! stilya urayan topraklarn mdafaa eden ve muassr devletlerin gizlenmi bir Ehl-i Salip seferinden baka bir ey olmayan bu dev-sa ittifaka kar yalnz kendi vastalar ile arpan slm ordularna Cenab- Halik niha zaferi myesser klsn. Beeriyet tarihi byle bir tecavz asla kaydetmemitir. Mdafi askerlere an olsun ve niha zaferin arifesinde vatan uruna ehit den evlatlarmzn ruhlar rahat uyusun.'' Mellim (ac) hatralarla meb (dolu) olan dua Rahmet-i lhiye'ye hitap ile nihayet buldu.

Ziya, yksek pencerelerin renkli camlarndan szlerek camii tatl bir ekilde aydnlatyordu. Mteaddit (eit eit) stunlarn dibinde diz kp oturanlar hl dualar mrldanyor, gizlice akan gzyalarn usulca siliyorlard. Byk Devlet Reisimiz, ''sana yalvaryorum'' diye bararak zabitler, erkn, bykler, kkler, hasl herkes, insan tesiri altnda brakan bir sknetle kendisini takip etti. Burada toplanm bulunan zevatn stne sanki muvakkat bir teselli, ferahlatc bir skn inmiti. Ayn kesif ve mteheyyi (cokun) kalabalk, camiin avlusunda da oradaki fertlerden her birini bylesine derin mtehassis eden (duygulandran) bir din merasimin zihinleri tevi (karmakark) eden tesirini bozmuyordu. Batan baa siyahlar giyinmi olan Mustafa Kemal Paa, mill kahramanlarn matemini tutuyordu. Duyduu heyecan yznden belli oluyor ve kendisi ile birlikte yrmesi iin elinden tuttuu H. Zade'ye hitap ederken sesi, duyduu heyecandan titriyordu; ''Allah byktr, bizi kurtaracaktr, rahmetine imanm var'' dedi. kisi de izdihaml (kalabalk) cami soka ile Millet Meclisine giden caddeden geerek yava yava yol alyorlard. Yollarn iki tarafna sralanm olan halk, vazifenin timsali olarak geen Byk Devlet Reisini hrmetle selmlyordu. Zabitler ve vekiller kendisine refakat etmekte, muhafzlar ise uzaktan takip eylemekte idiler. Byk Millet Meclisi binasna pek az kala uzunca boylu, yal bir adam halk yarp, ''Merhamet ve adalet sevgili Byk Devlet Reisimiz, sana yalvaryorum'' diye bararak kendisine doru atld. Ne polis ne de halk bu cesur adamn Mustafa Kemal Paaya yaklamasna mni oldu. Gelecein midi olan Byk Devlet Reisine taarruz edecei (saldraca) veya garezkrlkta (dmanlkta) bulunaca bir lhza bile kimsenin zihninden gememiti. Kendisini muhafaza eden btn millet deil mi? Kyl elbisesi giymi olan adam, Byk Devlet Reisinin nnde durdu. ''Ne istiyorsun evladm?'' diye sordu. Bunun zerine zavall kyl derdini anlatt. Mustafa Kemal Paa, yle dedi: ''Kapm herkese aktr. Yarn bana gel de ikyetinin icabna bakaym'' dedi ve kylnn yzn pt, sonra H. Zade'ye dnerek ilve etti: ''Ne yazk deil mi?'' H. Zade yle cevap verdi: ''Evet, slmiyet, annn, aaasn byk adaletine medyundur (borludur). Siz, imdi grdm mmasil hareketlerle hakik muvaffakyetin zirvesine ulaacaksnz.'' imdi Trkiye Byk Millet Meclisi binasnn nne gelmilerdi. ''Size hayrl yolculuk temenni ederim. Yolculuunuz iin her ey hazrdr.'' Byk Devlet Reisi, kalb ve samim bir hareketle H. Zade'nin elini skt. O da heyecanlanm olarak kendisine veda ederken, Reis Paa da, orada bulunanlar ile skt iinde bekleyen halk selmlad. Sonra, uzun bir nazarla ebed ehir olan mukaddes Ankara'y kucaklayan Mustafa Kemal Paa yksek sesle ''Cenab- Hak, sizi ve hepimizi muhafaza buyursun (korusun)'' diyerek kendisinden ayrld.

NOTLAR VE NTBALAR

H. Zade'nin Yol Defterinden Alnan NOTLAR VE NTBALAR

Ankara, 13 Mays Akam Saat 11

Cepheden muvasalat eden (dnen) Refet Paa, bugn leden sonra saat bete Bekir Sami Beyi ziyaret etmek ve benimle tanmak zere geldi. Kendisini, Hariciye Vekili hazr olmakszn kabul ettim. Orta boylu, vakur tavrl ve zarif ve kusursuz niformas vcuduna skca uymu olan gen paa, bende pek iyi bir intiba (izlenim) yaratt. Ksa ve fatih edal, byklar cengver ve mert ehresine husus bir cazibe veriyor; kestane rengi gzleri siyah kalpann altnda ince bir zek ile parlyordu. Paa, yapmacksz ve cesur bir ahsiyet. Kendisine bakar ve kendisi ile konuurken, plnlarna kimsenin kar koyamayaca, karar vermi olduu bir eyin infazn (yerine getirmesini) da kimsenin durduramayaca hissini veriyor. Kadr kymeti yksek, Cihan Harbi'nin muharebelerine itirak etmi olan paa birinci Gazze muharebesinin muzaffer kumandandr. Refet Paa ayn zamanda mill hareketi iltizam (gerekli sanan) ve mdafaa ve bu hareketin inkiafna bizzat itirak edenlerin balcalarndan biridir. Merzifon'da ngilizlere kar gstermi olduu ecaat (kahramanlk) ile, mtarekeden sonra, sileri, kumandas altnda bulunan yalnz on be svari ile, tenkil etmesi (uzaklatrmas) birer harikadr. Dahas u ki, bu son gazasndan sonra, batan ayaa kadar techiz (donatlm) ve teslih edilmi (silahlandrlm) yz atlnn banda olarak dnd. Muntazam mill kuvvetlerin nvesi ite bylece tekil edilmi oldu. Paa, nn'de kazanlan zaferin ann smet Paa ile paylamak erefine nail olmutur. Her trl takdirin fevkinde (stnde) olan asker kymetinden baka ayan- dikkat bir ktip bir ediptir. Pek ok kitap okuyan paa, arkn en malmatl simalarndan biridir. Haiz olduu byk, samimiyet ve halisane muhabbet, dman kran, tahrip ve helk eden taarruza inhimaki olan (katlan) bu namalup kumandann balca vasflardr. Kendisi bende ricati ve sevkulcey (stratejik) ekilmeyi sevmedii tesirini uyandrmtr. Mtekabil bir muhabbet bizi derhal birbirimize yaklatrp birletirdi!

Paa, saat altya doru, zerinde yksek kumandanlk forsunun rzgrda dalgaland mkellef ''Mersedes''e binerek gitti. Otomobili bir asker ofr kullanmakta ve yaverleri paaya refakat (elik) etmekteydi.

14 Mays, Eskiehir Yolunda, Trende

Bugn hareket. Mukaddes Ankara'dan esefle (zntyle) ayrlyorum. Hakikatte mcbir (zorunlu) bir sebeple, sevmeye baladm ve mill elemleri paylaarak strap ektiim bu ehirden ayrlyorum! Burada grm olduum hsnkabul, hafzamdan olduu kadar kalbimden de silinmeyecek. Buraya ne zaman dneceim? Ve dndmde bu sevimli mstahkem (salam) ehri nasl bulacam? Burada pek ok dost, cesaret ve feragattan an alm, samim ve asil simalar brakyorum. Mdafaa ettiimiz davann hakl olmas dolaysyla ve Cenab- Hakkn inayetiyle, neticenin, lehimize olacana derin imanm bulunmakla beraber, onlar bu mkil akibetlerine terk etmek bana ac geliyor. Heyhat; pek ksa olan, fakat dostluumuzu perinleyen bu ikametin bana kazandrd dostlarm, arkadalarm, hepinize selm olsun! simlerinizi yalnz yaknen tandklarmn isimlerini acele ile kaydediyorum: Kafkas Ordusu Sabk Kumandan ve hlen Byk Millet Meclisi'nde mebus, lim ve tannm tarihi, kymetli asker, atein bir vatanperver ve hamiyetli bir Mslman olan Yusuf zzet Paa. Ayn evde ikamet ettiimiz zamanlarda, bana kar gsterilen iltifat asla unutmayacam Sivas Mebusu Emir Paa. Sabk stanbul Mebusu, yan Meclisi Reisinin olu ve Mill air Namk Kemal Beyin torunu, kymetli Maliyeci Muvaffak Bey. Sabk stanbul Mebusu, ok muktedir bir muharrir, derin ve samim sadakat tayan bir sima: Rauf Ahmet Bey. Cihan Harbi'nde olduu kadar mill harekt kaytlarnda da mmtaz bir mevki sahibi yksek rtbeli bir zabit olan Mebus Husrev Bey. Her trl takdirin fevkinde gsterdii dostluu benim iin son derece kymetli olan Roma ve Ankara'daki dostum Kaymakam Edip Bey. Kafkasya'nn en mehur ailelerinden birinin evld, sabk Rus Svari Zabiti, atein bir Mslman ve kymetli bir insan olan aziz dostum Ali Han.

Mmtaz bir lim olan ve birka lisana mkemmelen vakf bulunan Hariciye Vekleti Mstear Ziya Bey. Kendisini muhakkak parlak bir istikbalin bekledii marur ve vakur Kafkasyal ve Bekir Sami Bey'in olu evket Bey. ayet aklmdan geen btn isimleri yazacak olsam, sonu gelmeyeceinden bu ii burada brakyorum. nk pek ok araba gelmi; ve kalabalk! Veda ziyaretleri balad. Ah! u hareket, ayrl intiba, ne kt bir ey.

Daha Sonra

leden sonra saat ikiye kadar ziyaretileri kabul ettim. Hepimiz heyecanl idik. Saat te, Miralay Edip Bey refakatinde Refet Paaya iade-i ziyarette bulundum. Paa, maiyetindeki zabitanla birlikte bir trende ikamet ediyor (kalyor). Trenin byk salonu da kendisine alma odas vazifesini gryordu. ki saat sren bu ok ilgi ekici grmeden sonra, bu byk kumandann asker kymeti ile licenapln daha iyi takdir etmek imknn buldum. slmiyetin en byk saadeti iin Cenab- Hak kendisini ve kendisine benzerleri muhafaza buyursun. Paa, Miralay Edip Bey ile birlikte beni vagonuma kadar teyi etti (uurlad). Kalbim burkulmu ve hakik bir muhabbetle dolu olarak kendisini ptm. Bylece birbirimizden ayrldk. stasyonda ok kalabalk vard. te, harikulde ve pek dhiyane cazibesinin hatrasn Avrupa'ya gtreceim Byk Devlet Reisinin Mmessili. Derin minnettarlk hislerimi teyit ve samim kranlarmn ifadesini btn vekillere ve erafa iblan (ulatrmasn) Ruen Eref Beyden rica ettim. Bunun zerine, kendisi, Byk Devlet Reisinin nezdine gitti ve kulama bilhassa alka-bah bir ey fsldad; ''Pekl'' dedim. Bunun zerine, Bekir Sami Bey beni pmek zere eildi ve ''Yaknda buluacaz'' dedi... Tren hareket etti. leden sonra saat be... Uzaklayorum... tekrar bulaacaz, Cenab- Hak, seni hals buyursun, mukaddes Ankara.

Trende

ki tarafmdaki kompartman da megul: Birinde, stanbul Meclis-i Mebusan sabk reisi, sabk Adliye Nazr, hlen mebus ve Hariciye Encmeni Reisi Cellettin Arif Beyi gryorum. Kendisi Trkiye'de olduu kadar Msr'da tannm mmtaz bir avukat, mehur bir hukuku. Avrupa'ya kadar bana yol arkadal edecek. Dier kompartmanda Mnir Bey ile ktibi bulunuyor. Kendisi, Trk-Fransz Anlamas ile alkadar husus bir vazife ile General Gourand nezdine gitmekte. Bu yksek dereceli memur, Ankara Hkmeti'nin hukuk maviridir. Hukuk-u dvel sahasnda pek kuvvetli olduundan bu g ve nazik vazifeyi ifa etmek iin hakikaten yerinde seilmi bir kimsedir. Drstl ve terbiyesi mkemmel olan bu zat ok sevimli ve ok dindardr. Kendisi ile birok meseleler hakknda grtm. Kendisini ok alka ekici buldum. Franszcann Anadolu'da ok mnteir (yaygn) ve Fransa'nn Ankara'da pek muteber olmas dikkatimi ekti. Bu gzel lisana hakkyla vkf olmayanlar mmkn olduu kadar malmatlarn tekemml etmeye (bilgilerini gelitirmeye) alyorlar. Zannedersem -her eye ramen- Trkiye'nin cengver hasletlerini ancak Fransa'nn takdir ettii, istikll zihniyetini takdir ve kahramanca gsterdii mdafaann hakkn teslim edenin de bu memleket olduu Anadolu'da anlalmakta. nk, buradakiler, Fransa'nn hrriyet fikri iin ne kadar mcadele ettii ve bu asil hissi baka memleketler iin de nasl mdafaa ve tasvip ettii hatrlanmaktadr. Ben bu iki memleket iin sadece bir anlama deil, daha fazlasn, taaruzi-tedaf bir ittifak temenni etmekteyim. Nokta-i nazarma -aksini temenni edenlerin houna gitmese bile- bu, asr-dde bir dostluun birletirdii her iki devletin de menfaati icabdr. Trkiye tilf devletlerine kar harbe girdi ise, bunu, aka, herkese malm bulunan sebepler dolays ile gerekletirdi. imdi kendisine kar ika edilmekte (yaplmakta) olduu zere hasmna asla haince taarruz etmedi. Artk, slm lemi btn olanlar ve Yunanistan'a gizli bir elin nasl muavenette (yardmda) bulunarak iltizam olunduunu bilmekte... Ancak, ''hkm'' n debdebeli saatinin alaca gn uzak deil. Fransa'nn dostluunu ben temenni ettiim gibi hepimiz de arzu etmekteyiz. Daha fazla vakit kaybetmeksizin muallakta (ortada) bulunan btn meseleleri halletmek ve istikbale yeni bir ziya altnda bakmaya hazrlanmak icap eder. Gerek arkta, gerek garpta pek mphem ve pek karanlk bir hl iktisap eden u yarn iin mtekabilen (karlkl olarak) yardmlamamz lzmdr. yz milyon insan birlemi bulunuyor: Burada Fransa iin oynanlacak ne byk bir rol var! Tren kouyor, ben de kendimi dncelere terk ediyorum... Byk tasavvurlarmzn tahakkuku (gereklemesi) iin Cenab- Hak bize muin (yardmc) olsun.

Eskiehir, 15 Mays

Buraya, sabahn saat altsnda vsl olduk. Anadolu'nun bu byk ehri ne kadar gzel! Tarih kymeti ve kymetli hatralar dolaysyla emsalsiz! Buras ayn zamanda mhim bir ticaret merkezi ve AnkaraBadat demiryolu zerinde bir iltisak mahalli (kavuma yeri). ehri iyice gezmek istiyordum, fakat vaktimiz az, grlecek eyler ise pek oktu. Eskiehir, u sralarda mill mdafaann bir kalesi bulunmakta. Her yerde askerler dolamakta. Pek ok da zabit grlmekte. Bunlarn hallerinden megul olduklar anlalmakta ise de tavrlar sakin. stikbal neler saklyor? Byk fabrika, top ve kamyonlar tamir etmek zere gece gndz alyor. ehrin mehur ars her nevi yerli mallarla dolu. Bilhassa aralarna Kur'an ayetleri kartrlm pek gzel tezyinat havi (sslemeleri ieren) Ktahya inileri dikkati ekiyor. Trbeler, camiler... Fakat vaktimiz yok, istasyona gitmek lzm. Tren, saat on bir buukta hareket etti. leden sonra saat te Alayund'a vasl olduk.

Daha Sonra, Trende Afyonkarahisar Yolunda

Alayund'da, Karargh- Umum Erkn- Harbiye Reisi Miralay Arif Beyle birlikte bizi bekleyen smet Paa ile bulutuk. smet Paa ksaca boylu, sakin tavrldr. Ancak, zinde ve nafiz nazarlar (etkili baklar) simasnn dier ksmlar ile tezat tekil ediyor. Paa, hk renkte sade bir niforma giymi. Miralay Arif Bey ise uzunca boylu bir zat. Pek ince ilenmi erkez kemeri hayranlk nazarm celp ediyor. Bu kemer mzelik bir para. smet Paa ile mlakatmz, trenin hareketine takriben iki saat kadar srd. Avrupa'da bile tannan hakik kymeti ile takdir edilen, by sevklceyi teferruattan (stratejik ayrntdan) bahseder veya vazh (ak) izahatta bulunurken, ftursuzluunu (bezginliini) gsteren bir sknetle konuuyordu. Ancak, bu kadar geni bir muhayyileye sahip bir kimsenin yava yava ve byk bir ihtimamla tasavvur edip hazrlad mthi plannn neticesinden, evvel Cenab- Hakkn inayetine (yardmna) sonra da askerlerinin kahramanlna gvendiini syledii zaman kalplerimiz mitle doldu.

Zabitlerinin cesaretini de methediyordu. ''Gayem, yabanc ordular tamamyla imha etmektir. Her eyi gze aldk. Benim lem-i slm'dan istediim tek ey sabrdr. ehirlerin, tarlalarn hi ehemmiyeti yoktur. Kstah dmanmzn mtemadiyen, bil fasla tokmaklanmaldr. Dman evvel bu mkerrer hcumlarn helk (yok) edici kuvvetini anlamaldr. ldrc darbe de nihayette vurulacaktr.'' Yunanllarn btn tasavvurlarn bildii halde birok eylerden bu kadar sadelikle bahseden ve bundan tefahr etmeyen (vnmeyen) bu zat hakikaten muhteemdi. Yunanllarn herhangi bir baskn hareketinde bulunmalar imknszdr. Paa, bize btn harp sanatn anlatyor. Dman, karlaca mkilt hesaba katmakszn, muharebe edecei arazinin mahiyeti hakknda hibir malmat olmakszn, cephe gerisindeki mthi hazrlklar, mdafaa hatlar vesaire hakknda hibir ey bilmeksizin ilerliyor. Bu byk sevkulceyi (stratetist), dman getirmek istedii yere ekmesini pek iyi bilen bir kimse. Grp iittiklerime nazaran niha ve kat' netice. Cenab- Hakkn inayeti ile ancak u olabilir: Zafer. ''Plnmz genitir ve korkarm ki tatbiki uzun srecektir. Sevgili vatanmz olan bu topraklarda herkes kendisine den mesuliyeti deruhte etmitir (sorumluluu zerine almtr).'' smet Paann, Yunanllar ezen, ar ekileri ileten muharrik (ykc) kuvvet olduunu Byk Devlet Reisinin, ateli Refet Paann da yardm ile niha darbeyi hazrladklarn bugn anladm. Bu harekt Ankara'dan evvel mi, ebed ehir iinde mi, yoksa gerilerinde mi olacak? Bu bir srdr ki, ancak Cenab- Hak ile byk kumandanlar bilebilir. Paa ''Afyonkarahisar'da 'Yldrm', yani Miralay Halid'i greceksiniz'' dedi. Birok mevzu zerinde halisane bir samimiyetle konutuk. Hepimiz silh arkada deil miydik? Fakat trenin hareket vakti geldiinden bu asker dehadan ayrlmak icap ediyor. smet Paaya an ve eref olsun, Cenab- Hak bu kymetli insanlar syenet buyursun (korusun).

Ayn Gn, Afyonkarahisar Safa Oteli

Buraya akam saat sekizde vsl olduk. Bekleyen araba bizi olduka byk bir binaya gtrd. Buras Miralay Halid Beyin ikametgh idi. Birok yerinden yaralanm olan bu kymetli asker imdi de nn'de yaralanan sa kolunu iyiletirmekle meguld. Kendisine elektrikle masaj yaplyordu.

Genlik, cesaret ve faaliyet ziyasnn parlad bu gzel simay hi unutmayacam. Akam yemeini beraberce yedik. Maceralarn anlatlmas ile dolu olan bir gece sohbetinden sonra bizi otomobili ile bizler iin husus olarak ihzar ettirdii (hazrlatt) Safa Oteli'ne gtrd. Ne ok hatrat var! nsanlar arkasnda srklemesini, askerlerini istedii gibi sevk ve idare etmesini bilen bu zata nihayetsiz derecede itimad olan buradakiler de presti ediyorlar. ''Safa'' Oteli'ndeki odamda dnyorum. Ne kadar ok byklk ve cesaret eseri duydum ve grdm. Btn gece zihnim hummal bir faaliyet iindeydi. Miralay Halid'i, slm tarihinin ilk senelerindeki mehur kumandan Halid bn-i Velid ile slmiyet'in inkiaf ve aaasna bunca yardm dokunan ve ''Seyfu'llh el-kati'' yani ''Allah'n Keskin Klc'' denilen zat ile mukayese ediyordum. Miralay Halid emirlerini, imdi sol eli ile yazyor. Kendisini yaraland bir muharebeden sonra yarasn iyiletirmeye alan bir dostuna ''yice bak, vcudumda yara almam bir yer olup olmadn syle'' diyen eski zamanlardaki msabihi (arkada) ile mukayese ediyorum. Avn-i lh her cihetle rakipsiz olan bu milletin zerinden eksik olmasn. Baka bir devirden kalma zannn uyandran, tasavvuru imknsz fedakrlklarn ykne tarifi nakabil (olanaksz) bir tahamml gsteren ve krlmaz bir cesaretle mcadele eden bu milletin yksek cevherini anlayabilmek iin, insaniyetkr Avrupa sayesinde iinde yaad muhteem inzivay benim gibi grm olmak lzmdr. Ben artk hibir byk devlete hitap etmiyorum. nk grm olduum eylerden sonra bunda faide yok, tamamyla abes. Avrupa'nn, Trkiye'nin lmesini istedii aikr. Byle olmasa Anadolu'da cereyan eden hadisat karsnda, bilhassa milletlerin ''selmet ve hrriyet''i iin drt yl harp ettikten sonra skt edebilir miydi? Ben bir davay mdafaa etmiyor, yirminci asrn ortasnda cereyan eden hdiseleri mahade ile iktifa eyliyorum (yetiniyorum). Yaayan grr. Adalet-i lhiye seyrine devam edecektir.

Fndkl, 16 Mays

Sabah saat sekizde Afyonkarahisar'dan mfarakat ettik (ayrldk). Be arabalk bir kol tekil ediyorduk. Cellettin Arif Beyle ben, rahat bir faytonda idik. Antalya'nn bize refakat eden yeni mutasarrf Fahrettin Bey ikinci arabay igal ediyordu. Sonra Kaymakam Aziz Bey ile Antalya erafndan biri ve nihayet eyalarmz tayan iki yk arabas. Mfarakatmzdan (ayrlmzdan) bir saat sonra yolda, Afyonkarahisar'a doru ilerleyen seyyar mfrezelere tesadf ettik. Daha sonra byk bir piyade birliine rastladk. Bu birlii tekil eden

askerler, muhtelif patikalardan, muhtelif istikametlerden gelerek ovaya yaylyor, orada tabur haline girerek ayn ehre gidiyorlard. Bunlardan sonra topu geliyor, bunlar da kzlerin ektii birka top takip ediyordu. Bunlar da, sonu gelmeyen svarilerin refakat ettii cephane arabalar takip etmekteydi. Bu yaknda balayacak olan taarruzu nlemek zere, teye beriye dalm olan askerlerin tecemmuu (toplam). Ben, byle bir pln pek ok takdir ederim. Zira zmit'ten balayp, Eskiehir-KtahyaAfyonkarahisar'dan geerek Burdur civarna kadar uzanan be yz kilometreden fazla bir cephede, kuvvetlerin kesif (youn) olmas icap eder. leden sonra saat ikide, le yemeini silh altna arlan her yata binlerce insana rastladmz bir handa yedik. Bunlar, techiz edilmek (donatlmak) ve sonra cepheye sevk olunmak zere Ankara'ya gidiyor. Bunlar, byk cihan Harbi'ne itirak etmi kdemli askerlerdi. Sabr ve metanetle hi mrldanmadan gnlerce yryerek yol alan bu insanlar hrmetle selmlanyor. Biraz daha ileride, olduka byk ve kk yataki delikanllardan teekkl eden bir kafileye tesadf ettik. ''Nereye gidiyorlar?'' yolundaki sualime verilen cevap, ''Cepheye'' oldu. ''Bu yalarda m? Orada ne yapacaklar?'' dedim. Aldm cevap u: ''Hizmet etmeye alacaklar, mdafi askerlerimize ellerinden geldii kadar yardm edecekler, araba kullanacaklar, faydal olacaklar.'' Erkek, kadn hatta ihtiyarlar ve ocuklar, hepsi vazifelerini ifa ediyor. On saatlik yolculuktan sonra buraya vsl olduk (vardk). ndiimiz kk otel oturulacak gibi deil. Fakat bu geceyi uykusuz geirmekliimizin sebebi bu deil, btn gn grm olduklarmz hatrlamaklmz dolaysyla kalplerimizin heyecandan hzla arpmas idi.

Burdur, 17 Mays

Fndkl'dan sabah saat yedide ayrldk. Fevkalde iyi ekilmi tarlalar arasndan getik. Bylece devam eden on drt saat sren yolculuumuzda cephede dman atei karsndaki arkadalarna mlki olmak (katlmak) zere yola kan binlerce askerden baka bir eye tesadf etmedik. Milletin davetine icabet eden ihtiyat askerleri arasndaki bir mfrezenin banda bulunan dev csseli biri, harp arklar syleyerek ilerliyor, arkasndakiler de bunlar bir azdan tekrar ediyordu. Dev csseli, birdenbire nmzde durdu ve tella sordu: ''Cepheden mi geliyorsunuz?'' Ona ''Evet'' deyince seslendi: ''yleyse dmann kat doru mu?''

Hemen yle cevap verildi: ''nallah.'' Bunun zerine, arkadalarna dnerek: ''Haydi, abuk arkadalar, koalm da kardelerimizin kazandklar ereften paymz almak iin vaktinde yetielim'' dedi ve arkasndaki mfrezeyi srkleyerek tarlalarn iinde delice komaya balad. Bu ayan- hayret koumay grnce, insan, cephenin burada, hemen iki adm ileride olduunu zannediyor. Hepimiz hadisata (olaylara) yz evirmeksizin bakmasn bilen, grm geirmi kimseler olmaklmza ramen, gzlerimizin nnde cereyan eden bu ulv manzara karsnda nefesimiz kesildi. Bu gibi azametli sahneler ancak, arkta grlebilir. Burdur'a vsl olmadan nce iki saat mddetle ihtiva ettii zehirli tuzlar dolaysyla hret bulan byk bir gln kenarndan getik. Ancak, gller ehrinin girii pek nefis; yolumuz, tasavvur harici genilikteki gl bahelerinden geiyordu. Burada birok glya imalthanesi var. Bu i ok inkiaf etmi. ok zeki ve fevkalde becerikli olan belediye reisi bizi bekliyordu. Bizi kk eve gtrd. Burada, istirahatmzn temini iin, her ey mevcut olmasna ramen, yine gzlerimize uyku girmedi. Dima yorgunluk mu? Fart (ar) heyecan m? Endie mi? Belki hepsi birden. Fakat, tarih sahifeleri iinde yaanlnca uykusuz geen gecelerin ne ehemmiyeti olabilir. Ertesi sabah glya imalthaneleri ile hal tezghlarn ziyaret ettik. Buralardan hallar aldm. Renkler ne kadar gzel ve naklar ne kadar iyi intihap edilmi (seilmi)! Esasen her evde, kadnlarn, her biri hakik birer tablo olarak dokuduklar mehur seccadelerin ilendii iptida tezghlar bulunuyor. Akam, Hill-i Ahmer (Kzlay) Heyeti'nin iftarna davet edildik. Trkiye'nin her kesinden, derhl cepheye hareket etmek zere gelen btn doktorlar bu gzel evde toplanm. Balkan Harbi srasnda Msr'n salam olduu kymetli hizmetler ile Msrl doktorlarn cesaret ve kabiliyetleri konumalarn balca mevzuunu tekil etti. Bunun zerine, hazr olanlardan biri yle dedi: ''Btn slm leminin yardmnn bizim iin zarur olduu vakit artk gelmitir. nk bu yardm, olmakszn temsil ettii slmiyet iin mcadele eden bu madur memleketin ihtiyalarna nasl cevap verebilir? O kadar yaral, ehit zevcesi (ei), yetim var ki!..'' Ben her eyi grm olduumdan, bu skntnn vs'atini (kkln) biliyordum! Fakat, ayr bir zmre tekil eden yeryznn byklerine anlamak istemedikleri eyleri nasl izah etmeli? uras da aikrdr ki insan tanmad kimselerin sefaleti zerinde durmaz. Anadolu'da bu bykler iin drt tarafndan sktrlm olan bu milletin feryat ve hkrklarnn aksisedasn, bunlarn kibar lemler iinde srdkleri veya spora mteallik (ilikin) zevklerinin cazibesini bozamayan, yabanc ve uzak bir memleket. Neyse!.. Geelim.

Yarn sabah otomobil ile Antalya'ya hareket edeceiz.

Antalya 19 Mays

Gzel tarlalarla muhat (evrilmi) irin bir yol; bir yeillik ve tazelik cenneti. Yirmi kilometre imtidadnca (uzunluunca) evvelce Sultan Abdlhamid'e ait olan bir malikneden geiyoruz. Burasn ve Hafz Paann maliknesini ziyaret ediyoruz: Msr'daki ''Kubbe bahesi'' irin kklerine ve numune iftliklerine hayran kaldmz nefis surette tanzim edilmi (dzenlenmi) geni bahenin deta bir minyatr. Burada toprak, baka yerlerdeki ile mukayese edilemeyecek kadar mnbit (verimli). Saat drtte, korkuluu olmayan ve be yz metreden ziyade uzunluu olan tehlikeli bir kprden geiyoruz. Otomobilimiz mmkn olduu nispette iyi bir ekilde, yani gayet yavaa ilerlemeye alt srada, rman iindeki su nebatlarnn kuytuluu veya sazlarn iinde yuvalanm her cinsten saysz kuun harikulde cvltlar dikkatimizi ekmiti. Bu muhataral (tehlikeli) anda dinlenilen unutulmaz mterek bir ahenk! Mehur dan ok dik ve sarp yamacna trmanmak her hlde bir buuk saatimizi ald. Ovaya inii hafzamdan nasl silebileceim? Ben, pek ok seyahat etmi olmaklma ramen, bu kadar tehlikeli bir inie rastlamadm. Fakat hemen sonra, gzlerimizin nne serilen bizi mkfatlandrd... Ne muhteem bir grn! Aadaki Antalya ehri akamn kzll iinde parldyordu. Firuze mavisi skin bir deniz zerine mrtesem (resmi) den nefis minareler gz alyor, biraz ilerideki zmrt tepecik bu efsanev manzaray ereveliyordu. Antalya'ya vsl olmadan bir az nce, mevki kumandan, yksek dereceli memurlar ve erkn bizi istikbal ettiler (karladr). Mevki Kumandan'nn bizi fevkalde temiz bir otele gtrd, polis komiserini de emrimize verdii zaman saat alt buuktu. Ankara'dan beri uyumadmzdan kendimi son derece yorgun hissediyordum. Fakat, istirahat etmeden evvel, Mustafa Kemal Paaya bir teekkr telgraf ekerek meyve baheleri ehri olan Antalya'ya muvassalatmzdan (varmzdan) kendilerini haberdar ettim.

Antalya, 20 Mays

Btn gn, nazik yol arkadam Cellettin Arif Beyin refakatinde ehri gezdim.

Antalya ehri, eski cengver manzarasndan hemen hibir ey kaybetmemi olan surlar iinde bina edilmitir. ner-kalkar kpr, hendek, urasnda burasnda bir tarih veya Kur'an ayetleri tayan kitabeler bulunan, tasavvur edilemeyecek kadar kaln duvarlar, hepsi yerli yerinde. Bu kitabelerdeki yazalarn sadece hangi cins hat ile yazlm olduunu grmek, cereyan eden muharebenin veya vukua gelen hadisenin hangi devre ait olduunu anlatmaya kfi gelmekte. Girift, dar sokaklar, birbirine girmi kck evler garip bir manzara arz ediyor. Kurun-i vusta (Ortaa'a zg) bir grn olan asl ehir, eski ehirden bir cadde ile ayrlm. Anadolu'da bulunan her cins maln satld pazar da burada. Hkmet Kona ile igal zamannda talyan makamlarnn meskenleri ve telsiz telefon istasyonu, sur haricinde. Btn bunlar iyi grnl. Sahil boyunca ssl kk kkler, zarif bir zevkle dizilmi sralar var. Yine deniz kenarnda herkesin buluma yeri olan ok gzel bir kahve-gazino bulunuyor. Mill hareketin balangcndan beri Ankara'da ehemmiyetli bir rol oynayan kadn muharrir Halide Edip Hanmn babas ile bir tesadf eseri olarak burada bulutum. Antalya, mkemmel bir klk yeri ise de yazn hararet tahamml edilir gibi deil. ehir fevkalde bakml ve temiz. Civardaki dalardan gelen ve ehrin her tarafndan geerek s olan denize mteaddit elleler halinde dklen ve her ynden mtemadiyen su sesi iitilmesini temin eden pek ok dere ve kanal olmak gibi yegne bir hususiyete sahip. Bu akam, iftar iin, Ahmet Beyin evine davet edildik. Ordunun eski zabitlerinden olan bu zat halen Antalya'nn en gzde tccarlardan biri. stanbul'un byk ailelerine mensup. Son derece vatanperver ve son derece kibar olan bu zat, memleketin btn gzellik ve zenginliklerini kk ve gzel evinin hariminde toplam, ince bir zevk ile tanzim etmi. Evinin balkon eklindeki sevimli salonu bir ark aheseri! Burada yeni ve eski mutasarrflar beklerken hayale daldm ve kendimi stanbul'un ortasnda zannettim. Ahmet Bey ile kardeinin bana kar gstermi olduklar tarife smaz nezaketi asla unutamayacak, muhabbet dolu arkadalklarn hafzamda daima muhafaza edeceim. ok zengin ve mstesna ince bir zevkle hazrlanm olan yemein sonlarna doru, Ahmet Beyin biri erkek, dieri kz olan iki sevimli ocuu, svireli mrebbiyelerinin refakatinde gelerek bize arz- hrmet ettiler. Her ikisi de Franszca ve Almanca konuuyordu. Yemekten sonra daha uzun mddet konuuldu. Mutasarrf Bey ok malmatl (bilgili) bir zat, zeki bir diplomat ve atein (ateli) bir vatanperver. Ne ltif (gzel) bir gece! Fevkalde hdiselerden basit ilenmi gibi bahsettiklerini dinlerken insan bu zevata kar iki kat hayranlk duymakta. Cenab- Hak, hakik birer kahraman olan bu insanlarn cmlesini syanet buyursun (korusun).

Antalya, 21 Mays

Arkadamla birlikte, sakin deniz boyunca uzayan iki taraf asr-dde nar aalar ile evrili yoldan geerek ehir haricindeki byk meyve bahelerinde dolamaya ktk. Antalya'y grmeyenler, dnyann cennet-sa bu kesini tasavvur edemez. Uzun ve gzel bir gezinti sonunda Osman Efendiye ait olan mehur bir bahenin byk kaps nnde durduk. Pek gzel meyveler tayan azametli aalar seyrederek yryorduk. Yerde tek bir yaban ot, itina ile trmklanm yollarda tek bir dm yaprak yoktu. le sonrasnn skneti iinde yrdmz srada bir kk ocuk bizi grd. Geni alvar ve iri krmz kua ile tam bir Anadolu kyafetinde olan bu ocuk bize tebessm ediyordu. Hemen nmze derek bir tek kelime sylemeksizin bizi etraf aalarla evrili gzel bir kke gtrd ve yine skt iinde ekilip gitti. Biraz sonra babas Osman Efendi grnd ve bize, ''Ho geldiniz'' dedi. Bizim Ankara'dan gelen yolcular olduumuzu renince ellerini semaya kaldrarak, ''Cenab- Hak slm'a nusret (yardm) ihsan buyursun'' dedikten sonra bize vaziyet hakknda sualler sormaya balad. Btn sylediklerimizi can kula ile dinliyordu. ''Maalesef ok yalym ve kalabalk bir ailenin reisiyim. ocuklarm henz pek kk olduklarndan harbe itirak edemiyorlar. Fakat ne de olsa elimden geldii kadar memleketime hizmet ediyorum'' dedi. Ayrlacamz srada bize bir sepet dolusu iri portakal takdim etti. Borcumuzun ne olduunu sorduumuz zaman dostane bir serzenile, ''Dostlarm henz arkta bulunuyorsunuz ve bunu pekl biliyorsunuz. Asl ben size mteekkirim. Bugn bana, Ankara'mzn ruhundan biraz olsun getirdiimiz iin minnettarm'' dedi.

Antalya, 22 Mays

Civardaki fevkalde gzel ovalarda uzun bir gezintimiz oldu. ehirden pek de uzak olmayan bir yerde, Msr'n en mehur ve en mnbit (verimli) topraklarnn hepsine bal bana bedel olan takriben iki yz dnmlk bir arazi paras var. Antalya'daki ellelerin muharrik kuvvetli takriben on be bin beygir, olarak tahmin olunuyor. Mslman hanmlar, stanbul'da olduu gibi, zarif araflar giyiyorlar. Rum kadnlar ise eski modaya gre ksa bir cepken ve geni bir kuak tayorlar. Balarnda, etrafna yemeni sarlm bir fes var. Salar ise, uzun iki rg halinde arkalarna braklm.

Ahali, igalden beri, grlmemi bir dirayet ve nezaketle, hareket eden talyan makamlarna kar mteekkir. Asker bir kuvvet vesaire bulunmasna ramen vaziyette bir deiiklik grlmyor. talyan zabitlerinin kibarl ile nezaketinin senasn (vgsn) herkesten duydum. Hibir talyan tazyiki (basks) hissedilmiyor. Trkler, bu silhor millete nasl muamele edileceini derhal kavrayan talyanlar ile, ok iyi geiniyorlar. Bir mddet nce, ngiliz bandras tayan bir gemi dolaysyla bir hdise kmt. Kurnaz Trk polisleri, bu gemide, imansz ve erefsiz Konyal asilerin bulunduklarn anlamalar zerine vukua gelen messif hdise (zc olay), arzu edilen ekilde istismar olundu. Yeni mutasarrf gayet cidd olduundan ihtilf tamamyla izale edildi (giderildi.) Esasen, Ankara Hkmeti de, talyan dostluuna ehemmiyet vermekte. Trkiye ile talya'nn anlamalar iin hibir makbul sebep de mevcut deil. Bu iki memleketi, aksine birbirine balayan pek ok mterek menfaat var. imdi, hibir cidd muhasamann ayrmad bu iki memleketin, arktaki sulhn istikrar bulmas iin birbirlerini samim birer dost addetmeleri lzm. Cellettin Arif Bey Avrupa'ya mahza (yalnz) istirahat iin gitmekte olmasna ramen hkmeti ile talya arasnda irtibat (balant) kurmak iin elinden geleni ifa etmekte (yapmakta); vatanperverlik vazifesini asla ihmal etmi deil. Bu akam, iftardan sonra sahile indik. Kahve, gazino, binbir ziya iinde parldyordu. inde alka-bah ahsiyetlerin de bulunduu topluluklar dahil, meydandaki masalarn etrafnda ok kalabalk vard. u cazip Krt Beyinin asil tavrn hi unutmayacam... Ad M... bey olan ve siyahlar giyinmi bulunan zat heyecanla konuuyordu. nce, uzun ve zarif vcudu ile vakur bir rkn zeki genliini temsil ediyordu. Mstehz (alayc) tebessm, gzlerinde yanan kvlcmlar ahsiyetini kfi derecede belirtiyordu. ''- Krt meselesi mi? Bu ne kadar abes bir ey! Byle bir mesele nasl mevcut olabilir? Biz daima Osmanl ve vatana sadk olduk! Biz, aramzda ihtilf yaratan entrikaclar tanyor ve byle hareket etmelerinin sebebini biliyoruz. Bana itimat ediniz ki bu hareketleri onlar iin hayrl olmayacak ve ilemek istedikleri fenala kendileri urayacaklar. Esasen slmiyet bir byk ailedir. Evvelce milliyet meselesi asla mevzuubahis olmamt. 'Btn Mslmanlar kardetir' sz dinimizin asl umdesini (ilkesini) hulsa etmiyor mu?" Ben, btn bunlar dikkatle kaydediyorum. Btn Mslman erafn asalet ve ecaatte (kahramanlkta) size benzemesini temenni ederim. M... Bey, size ve btn size benzeyenlere hrmetkr hayranlklar.

23 Mays, Rodos Yolunda, Denizde

Mutasarrf ziyaret. Bu pek misafirperver ehre veda. Bu akam btn dostlarmz bizi teyi ediyor (uurluyorlar). Limanda, sevimli yzl, iri yar, itina ile giyinmi ve banda kalpak bulunan hamallar khyas, dev-sa cssesi ile btn nazarlar stne ekiyor. Bu adam bir vatanperver, hem de byk bir vatanperverdir. Yunan gemilerinin tahmil veya tahliyesine (ykleme ve boaltmasna) asla msaade etmiyor. Nihayet, gece bastrmadan liman terk ettik. Deniz sakin. Lloyd Triestino'nun kk vapuru rahat yol alyor.

Rodos, 24 Mays

Bu gzel ve tarih adaya sabahn saat onu raddelerinde vsl olduk. Hava gneli idi. Bella - Vista Oteli sahibi tarafndan, bizi almaya tahsis olunan (ayrlan) arabann bulunduu rhtma gtrmek zere gnderilen kayk beklemekte idi. Rodos'taki salhiyetli makamlar bize ho grnmek iin her trl shuleti (scakl) gsterdiklerinden, muvasalatmzdan (varmzdan) hemen sonra, bir tepede bulunan Bella-Vista Oteli'ne doru hareket ettik. 29 Mays, Denizde

Bekir Sami Beyin yaknda geleceini haber almaklmza ramen bugn Rodos'tan ayrldk. nk yolda fazlasyla zaman kaybettiimiz iin daha ziyade (ok) gecikmek istemiyorduk. Rodos'ta herkes bize kar pek nazik davrand. talyan makamlarna, Fransz Konsolosu'nun biraderine ve ikametimizi ho geirmekliimiz iin zarifane surette eitli yardmda bulunan herkese samimiyetle teekkr ederim. Doktor Mustafa Beyin hatrasnn hafzamda mstesna bir yeri var. Bu ksa ikamet mddetimiz zarfnda bu kymetli dost bize pek ok hizmette bulundu. Kendisini daima hatrlayacam.

20 Mays, Ak Denizde

Skntl bir gece, azgn bir deniz.

31 Mays, Kuadas

Birka gn kalmak zere bu gzel limana vasl olduk. Deniz, her gn ayn saatte dalgalanarak, gece yarsna doru sakinlemekte. Buras pek tehlikeli bir yer. Yaknmzda, karaya oturan bir talyan torpido muhribi grlmekte. Karmzda, ehir, harbin tesirat (etkisi) ile yar harabezar halinde. Gece, yava yava aydnlandka garip bir manzara arz etmekte. Kaymakam Ferruh Bey, bize, sk sk iltifatta bulunuyor. Ne kadar cesur ve faal (alkan) bir ahsiyet. Kendisini herkese saydryor. Gemi svarisi ile zabitannn nezaketi her trl sitayiin fevkinde (vgnn stnde). 6 Haziran, Denizde

Denizde yol alyoruz. Korent Kanal'nn nne vsl olduumuzda kanaln son frtnadan beri kapand ve buradan geebilmek iin on be gn beklemekliimiz icap ettii bildirildi. Bunun zerine geriye dnp, adalarn etrafndan dolaarak yolumuza devam ettik... Deniz yine couyor, gemi sallanmakta. Kan dklen arktan uzaklatka zihnimi, gittike artan bir ekilde oralarda braktm dostlarn hatras kurcalyor, igal ediyor.

7 Haziran, Ak Denizde

Gvertede dolayorum. Hava ok serin, gece karanlk. Rzgr ok sert esiyor ve gemi yalpalyor. Yarn bayram. Yeryzndeki btn Mslmanlarca her yl te'id edilen (kutlanan) mbarek bir gn. stirahat, af, efkat ve umum ittihat gn. Fakat bu unutulmaz hznl anlarda yarn bir mill matem gn olacak! Tarih bylesini asla kaydetmemitir! Rzgr iddetini gittike arttryor. Gkyznde tek bir yldz bile yok... Geride braktm kahramanlar dnyorum. Onlar iin durmak, durak yok. Bunlar mcadele ediyorlar ve lnceye kadar mcadele edecekler! Bu eref onlarn elinden alnamaz. Hangi milletin byle bir destan var? Mukaddes topraklar bylesine adm adm mdafaa ederek lmek ne gzel! Benim istikbale imanm var! Her eyden feragt eden bu muhteem kahramanlarn daha pek ok mes'ut gnler yaayacandan eminim. Yaanlan zalim gnlere, yaanlm gnlerdeki straplarn hatrasna ramen Cenab- Hakkn inayeti ile niha zaferi greceiz!

Ebed Trkiye'nin anl ordularnn asil kumandanlar, nevmit (umutsuz) olmaynz! Sizler hrriyet ve adaletin mdafileri olduunuzdan kadiri mutlak imha olunmaklnza msaade etmeyecektir. Muvaffakyet temennilerim, dileklerim ve dualarm u mbarek arife gn sizlere vsl olsun! Selm size yakndan, uzaktan tandklarm! Silh arkadalarm, arkadalarm, dostlarm. Byk Devlet Reisi, smet ve Refet paalar, Yusuf zzet Paa ve siz isimleri dudaklarmdan eksik olmayan hepiniz, Kzm Karabekir Paa, Selhattin, kr, Ekrem, Fahrettin, zzettin, Kemal Bey! Yaadnz ve eref yolunu gsterdiiniz mddete slmiyet yaayacak ve garbn btn frtnalarna kar kendisini mdafaa edebilecektir! slm leminin en cra (uzak) kelerinde, sizler tebcil ediliyorsunuz (kutsanyorsunuz), sizin niha zaferiniz iin dualar ediliyor. Sizleri strapl gnlerinizde grdm, neeli gnlerinizde de grmeyi mit ediyorum. Emin olunuz ki dnyaya sulh getirecek olan ark, peygamberler ve medeniyetler beii, dinler ve yeni mitlerin mabedi, ezilen milletlerin hrriyeti iin arpan arktr. Daha imdiden snik olan (ortaya kan) bir ziya, yaknda semada nmayan olacak (grlecek) ve kinat deitirecektir. Bu ziyaya kar iyilikten baka hibir ey mukavemet edemeyecektir. Bu ziya, hayrl huzmetleriyle (demetleriyle) evvel her devletten nce, btn milletlerin istikllini tanyan ve Misak- Mill'yi takdir ve ona riayet eden Trkiye'yi aydnlatacaktr. Mcadele ederken biraz da sabrl olunuz. Bu ziyadar yldzn yaknda semalarda aaal bir ekilde parladn greceksiniz. Bu sevinli gne intizar Cenab- Hak cmlemize nasip buyursun.

8 Haziran, Otranto

Avrupa'ya vsl olduk. Grlecek mtebaki (geri kalan) iler iin kendimi Cenab- Hakkn inayetine emanet ediyorum. ''Zafer Allah'tan gelir ve gelmesi yakndr.'' Ve zafer geldi. Muhasebatn iptidasndan (balangcndan) beri btn Anadolu iin car (geerli) mukaddes bir darb- mesel olarak kabul edilen bu Ayet-i Kerime, emsalsiz bir inatla cephede arpan btn Mslmanlarn kalbinde menkutu. lah szlerin mukaddes manas askerleri coturdu: Mucize, yirmi bir gn sren Sakarya Muharebesi ile tahakkuk etti (gerekleti). Bu emsalsiz bir hdise, harektn ulviyeti karsnda balar eilmelidir.

''Sakarya Zaferi'nin gnei, bundan byle Anafartalar'n gen, muzaffer kumandannn ba zerinde ebediyen parlayacaktr'' (1). *** Bu unutulmaz arpmada cansiparane gs gse dverek slm leminin erefini kurtaran insanlarn silhlar azd, cephaneleri azd; ne tanklar, ne tayyarelerine de zehirli gazlar vard. Hasl, cesaret ve imanlarndan baka bir eyleri yoktu. Kafkasya'dan, Gneydou'dan, Karadeniz'den gelen ktalar topland zaman, Mustafa Kemal Paa klcn kaldrarak bunlarn hepsine yle hitap etmiti: ''Dman bol cephanemiz olmadna seviniyor! Takdirini Cenab- Hakka brakyorum! Bence, iyi techiz edilmi olmalaryla gururlananlar lme mahkmdurlar. Bunlar mutlaka mahvolacaktr. Bir mahkmun cezalandrlaca silh ve cezalandrlma eklini intihap etmesi (semesi) grlm ey midir? Onlarla bizim aramzda ne fark var? Korkmadmz lmn bizim iin ne ehemmiyeti var? Biz erefle yayoruz. Biz her eyi gze aldmz iin ldrc silh bizim iin msavidir! Hlbuki onlar, btn kinata yaydklar hayal zaferlerle kendilerini aldatyorlar... Ey elimde tuttuum kl, tehlike karsnda titreyenlerin strabn teskin edemez misin? unlarn gururlanmalarna, elencelerine son verecek olan bir darbede kesemez misin? Bununla beraber, lm yalnz sende teksf etmi (younlam) deildir. O, ayn zamanda, bizim hudutsuz kinimizden yakc alevler halinde fkrmakta ve bizi mahvetmek iin bu kadar ad vastalara mracaat edenlere kar duyduumuz istihfaftan (kk grmeden) neet etmektedir (ileri gelmektedir). Bize bu kadar hakszca taarruzda bulunanlar artk elimizdedir! lmden baka iktisap edecekleri (alacaklar) bir ey yoktur. nk maluplarn yegne iktisap edecekleri ey budur. Onlar zafer neideleri (arklar) syleyebilirler. Onlarn istediklerini yapmaya imdilik msaade ediyorum. Onlarn mitsiz feryatlarnn ve yardma arlarnn semalar nlataca saat yaknda alacaktr.'' Kendilerini nehre atarak dman takibe koan vatan mdafileri, gzel bir le sonras stanbul'un henz Bizans olduu zaman, kumandanlarnn bir emri zerine, bu tasavvuru imknsz bahadrlk sahnesi karsnda hayrette kalan, ge vakit gezinenlerin gzleri nnde Boaz' yzerek geen svarilerin rkndand. *** Yksek kumandanln ispat etmi olduu kabiliyet artk mnakaa kabul etmez. Her gn devam eden manevralar bunun parlak bir delilidir. Sayca kahr faikyet (ezici stnlk), maddi zenginlik, fenn techizat bakmndan grlmemi derecede mebzuliyet (bolluk), hasl muvaffakyete vsl olmak (baarya ulamak) iin btn kozlar dmann elinde mevcuttu. Buna ramen, nce muharebeyi reddeden, fakat sonra, sevkulcey (strateji) bakmdan takarrr ettii zere Yunan ordusunu istedii yere eken Trk Erkn- Harbiyesi'nin ay evvelinden hazrlam olduu plnn tatbikine hibir ey engel olamad, durduramad. Yunan ordusu, muvaffakyetsizlie uramas icap eden yerde malup oldu.

Byk Devlet Reisi ile anl mesai arkadalarnn tahminleri, her trl tasavvurun fevkinde (stnde) olarak tahakkuk etti (gerekleti). *** Kral Konstantin, 12 Haziran'da zmir'e gitti. ''leri! Bizans'a. leri! Ankara'ya!'' nidalar ile karland. Bir kraldan ziyade bir Ehl-i Salip (Hal) kumandan gibi kabul grd (1). Medeniyet kahramanlarnn tayin ettikleri hedef -mteaddit tekziplere (eitli yalanlamalara) ramen- Ankara idi. Hatta, kahraman ehrin barbar Trklere bir ders olmas iin 5 Eyll'de sukutu derpi olunmutu. Hlbuki, Ankara zaptedilmedi ve Kral Konstantin askerlerine yle bir teblide bulunduktan sonra Atina'ya dnd: ''Dman kalbinden vurdunuz. Esaret altnda bulunan kardelerinizi kurtarmak ve ecdadnzn byklk eserleri yarattklar bir memlekete yeniden medeniyet gtrmek zere kymetli kannz, Elen kann dktnz.. vesaire.'' Medeniyet mi? Byklk m? Manadan r (uzak) olan bu kelimeler de ne? ''Tarihin altn harflerde yazaca demir'' (1) hakknda hakik bir fikre sahip olmak iin irin ve yemyeil Anadolu'yu, harpten nce ok misafirperver ve ok zengin olan bu topraklar, imdi orak bir l haline gelen, her taraf yanm, her taraf kanlar iinde bulunan Anadolu ile mukayese etmek lzmdr. Elen ordularnn askerleri, her getikleri yerde ebed bir yara atlar: Ancak uzak mazideki vahi gruha yakan bir istildan sonra ''buralarda ot bile zor biter.'' Benim bu naklettiim vakalar, byk devletlerce de bilinen vakalardr. *** Btn mahrumiyet ve btn straplar ile bir k muharebesi daha imdiden ufuklarda grnmekte. Harbin, Trklerin zaferi ile neticelenen bu safhas, harpte tabi saylan met ve cezir devrelerinden biri olarak grlmekte. Avrupa'daki diplomatik mzakereler (grmeler) muhakkak kasten uzatlacak, dman da bu tahrip muharebesini, zulmn btn incelikleriyle birlikte idame ettirmek isteyecektir. Hakikatin gizlenmesi yine devam edecektir. Mmeyyiz (sekin) vasf msamaha (hogr) olan bu millete kar gsterilen bu kin neden, ya Rab? Bu zaptedilmez, hudutsuz iddet nedir? ''Patriin ahs masundur'' diyen ve kendisine nceki patriklerin haiz olduklar btn hak ve imtiyazlar baheden stanbul'un kudretli fatihi II. Sultan Mehmed'in halefleri ne kabahat ilemilerdi? Ancak, kendilerini mdafaa iin harp eden bu halim selim insanlarn sakin seciyelerini inkra tasaddi etmek (girimek), Trk tarihini ve bu asil rkn ruhiyatn iyi bilmemektir. Vekar ve sadakatleri dolaysyla evvelce Trkleri metheden ngilizler, kanl anakkale Muharebesi'nde, Gelibolu Yarmadas'n tahliye ettikleri srada, ''Almanlar iin deil de'' silhor dmanlar iin her

trl nefis yemeklerle donatlm sofralar hazrlayarak Trklere kar son bir defa ve biraz olsun dostluk gstermemiler miydi? General Townshend kendisine gsterilen umulmadk misafirperverlii unuttu mu? Trkler, anakkale Boaz'nn zorlanmas srasnda isabet alan ve batmak zere bulunan bir Fransz zrhlsnn karsnda, harp kanunlarnn balattklar ii bitirmelerine msaade etmesine ramen, atei kesmek ve sahildeki Trk askerleri, ''erefle len Fransz denizcilerine an olsun'' diye barrlarken topular da bu kahraman muharipler erefine bir salvo atei endaht etmek (atmak) suretiyle ulv vazifelerini asla ihmal etmemilerdir. Mtarekeden beri Trkiye mstesna, her millet silhlarn terk etmitir. Bu memleket, hakik bir bozgun neticesi deil, daha ziyade Bulgar felketinden sonra, Trakya ve stanbul'un dorudan doruya tehdit altna girmesi dolaysyla 1918 Terin-i Evveli'nde (Ekim) teslim olmutur (1). Reis Wilson'un vaatlerine itimat eden Trkiye, bilhassa silhtan tecrit edilmi (arndrlm) olduu iin, her taraftan ve hi umulmadk bir ekilde, taarruza urayacan zannetmemiti... ''En kuvvetlinin delili en makbuldr.'' Bilhassa Mslmanlar alkadar eden bir meselenin halli mevzuubahis olduu zaman! Bu Mslman memleket harbe balamam olmasna ramen en zalimane bir ekilde paralanan memleket olmutur. ''Maluplarn vay haline!'' Trkiye'yi bugne kadar ikence altna alan bu amansz kaidenin bu memlekete tatbik olunduunu kim inkr edebilir? ayet erefle yaamak mefkresini (lksn) daima muhafaza etmemi olsayd, byle bir memleket, lnceye kadar mcadele etmeyi gze alabilir miydi? Trkiye, sonuna kadar, mtearrz (saldrgan) geri pskrtecek tek bir insan kalncaya kadar arpacaktr. Bu sel basknn durdurmak mmkn olmaynca, her biri dmann daha fazla ilerlemesini nleyecek bir bent olacak olan mdafaa hatlar tekil edecektir. Her trl mnakaleden (ulatrmadan), her vastadan mahrum olan Trklerin, zamanla ve yllarca srecek olan mcadeleden sonra, Asya'nn iine doru ekilmeleri mmkndr. slmiyetin bu kahramanlar, gidecekleri her yerde hsnkabul grecekler, o zaman bunlar, uzun bir uykudan sonra uyanmaya balayan ve baklarn daha imdiden, ecnebi (yabanc) boyunduruuna ba emeyen yegne Mslman topra olan mstakil Trkiye'ye eviren btn slm devletlerinin faal merkezi ve fikr nvesini tekil edeceklerdir. Byle bir millet malup edilemeyecei gibi on asrlk, manev nfuzu da tarihten silinemez. *** Sakarya Muharebesi'nin zaferle neticeleneceinden asla phe etmedim. ngilizlerin Irak Seferi kuvvetinin 900.090 kii olmasna (1) mukabil Trk kuvvetlerinin pek az olduunu dndke, btn cephelerdeki vaziyete harikulde bir ekilde ve ayn cesaretle intibak etmelerine hayran olmamak elimden gelmiyor. ''imdi asl yaplacak i sadece mevcudiyetimizi idame ettirmek deil, dman durdurmak ve yaknda yeniden taarruza, btn kuvvetleri tevhit ederek umum taarruza geecek vaziyette olmaktr.''

Byk Devlet Reisinin geni mstakbel plnnn tahakkuku iin derpi ettii kusursuz nazariyesi ite budur. Muvaffakyet artlar? ''Kuvvetlerin tertip ve tanzimindeki maharet ve icradaki sebat.'' Cenab- Hak byk, Trk milleti ise son derecede dindardr ve kumandanlarna kar sarslmaz bir iman vardr. Anadolu askeri emsalsizdir. in iyi taraf, imdi harimine saldran bir dmana kar mcadele etmesidir. O halde, yegne niha zafer olan silhla zaferi temin etmek iin ne lzm? ''Harekt sevk ve idare edenlerde feyizli bir muhayyale veya geni tasavvurlar.'' Mcadele eden askerin kymeti byktr. ''Her eye ramen mevzilerini skca muhafaza etmeleri ve her eye gs germeleri iin lzumlu manev kuvveti vatanlarndan alyorlar.'' *** Bu satrlara son vermeden nce btn Mslmanlara bir defa daha hitap etmek istiyorum. Hazret-i Peygamber'in mmeti olarak, ef'al ve efkrlarnn (ilerinin ve dncelerinin) mesuliyetini deruhte eylemelerini istirham ediyorum. Mtekabil muavenetin (yardmn) cidd saati artk almtr. slmiyetin bu kadar mttehit (birletirici) ve vecibelerin bu kadar mdrik olduu imdiye kadar hi grlmemitir. Herkes iin ok hayal krc olan Versailles Sulh Muahedesi (1) her yerde yangnlar kmasna sebebiyet vermitir. Afrika'da, Asya'da, her yerde frtna grlyor. Bu kadar haksz balatlan ve nefs-i Trkiye dmanlarndan hals bulmadka (kurtarlmadka) devam edecek olan bu insafsz harbin bir an nce, arzu edilen ekilde nihayet bulabilmesi iin her Mslman elinden geleni salamak mecburiyetindedir. Zaferin kazanlmas iin yardmda bulunmak hepimiz iin bir vazifedir. arkta sulh, ancak Trkiye'nin hakk teslim edildikten sonra, tesis edilebilecek olduu gibi slm leminde sknun vcut bulmas da bu teminata baldr. Oradaki kardelerimizin kendilerine, srarla maruz kaldklar ve muhakkak ki bizim de az veya ok mesuliyetimizin bulunduu bu lmlerin bir an evvel hitam (son) bulmas iin elimizden geleni saladmz takdirde biz de kendimizi vaktiyle mill vazifelerini ifa etmeyenler kadar thmetli (sulu) hissedeceiz. Istrap ekenlerin imdadna komak iin ulv bir gayret gsterelim ve hsnniyetimizin, kahraman kardelerimizi yakn bir muvaffakyetle tetvi etmesi (talandrlmas) ve kendilerini, hi deilse hepimiz iin kazanacaklar zaferle mkfatlandrmasna gayret gsterelim. Sulh elde edildikten sonra baka trl alacaz. Bu zavall memleketi yeniden yaatmak ve hayatn idame ettirmesi iin kendisine lzumlu canll temin edecek geni plnlar, kymetli insanlar tarafndan hazrlanmtr.

Memleketin tabi kuvvetleri pek insafszca tketilmitir. Hl-i hazrda en kuvvetli memleketler, hudutsuz bir iktisad istikbale (gelecee) sahip olanlardr. Anadolu topraklarnn feyzi (bolluu) ve zenginlii ise burada tekrarlamaklma hacet (gerek) kalmayacak kadar malmdur. Her rka mensup Mslmanlar, Hazret-i Peygamberimizin buyurduu zere, tek bir millet olduumuzu hatrlaynz ve slmiyeti temsil eden bu remz millete, her areye bavurarak yardmda bulununuz. Sulh ve skn iinde ihya edici eserinize baladnz zaman, hl-i intizarda (can ekien durumda) ve bugnden ok uzakta bulunan Avrupa, kesif bulutlarla kapal olan ufkunun aldn grerek size hrmet edecek ve hayran kalacaktr. Derin yaralarmz, bir kin olarak deil, bir ders olarak iimizde saklayalm ve Napoleon gibi, ''nsan kendisine hakaret edenleri affetmekle ykselir'' demeye alalm. *** ngiliz Bavekilinin, harbin devam mddetince muhariplere (savaanlara) mdahalede bulunmasnn mmkn olmadn, Trk-Yunan mutalebat (istekleri) ile ve harbin mukadderatn silhlarn tayin edeceini sylediini hatrlamaktayz. Hlbuki, btn grlmedik tertiplere ramen Cenab- Hak imdi bizim muzaffer olmaklmz istedi. Mustafa Kemal Paa da Avrupa'nn kararnn ne olacan sormakta. mit ederiz ki, bu defa, bizim iin elem verici olan hatt- hareketini ve taraflara ayr muamelede bulunmak siyasetini artk terk edecektir. Avrupa, hakkaniyet ve milletlerin selmet ve hrriyeti iin harp etmedi mi? Fransa gibi bizim de ''hakl bir sulh iinde yaamak veya lmek'' demeye hakkmz yok mu? Benim burada M. Clmenceau'nun nutkundan (1) alarak tekrar ettiim cmleler Trk kahramanlarnn btn mefkresini ifade ediyor. ''Mazi, byklkleri, zafiyetleri ile geip gitti.'' Bundan, muhafaza etmek istediimiz sadece bir ders, vazifenin nutuklar sylemekle deil, faaliyet gstermekle, her snftan ecdadmzn mukaddes ananesi ve zaferimizin derin kayna olan Fransz zihniyetinin asil atei, insani bir valyelik ile ifa etmektir. ''Babalarmz mezarlarnda bizim kldmze hkmederlerse, onlarn byk olduklarn sylemek neye yarar? Onlarn sesini dinleyiniz. Bizlere gurur verecek olan ey, onlarn nazarlar altnda, sulhun tuzaklar iinde olduu kadar, harbin ihtillar (arpmalar) iinde de 'Vatan her eyin stndedir' diyen ebed parola olsun.'' ''Trkleri ldrebilirsiniz, fakat asla malup edemezsiniz.'' (1) Ne kadar doru! ***

Szlerimi artk bitiriyorum. Kosova Muharebesi'nin arifesinde Sultan Murat'n tertip ile okuduu u ulv mnacatn baz paralarn tekrarlamaktan baka syleyecek szm kalmad. Bu mnacatn tamam, son gnlerde stanbul'da btn camilerde okundu. ''Sevgili Resul'n akna, Kerbel'da dklen btn kanlarn hatrasna, gaibler iin alayan uzaklardaki gzler iin, mukaddes davas urunda kendilerini feda edenler iin slmiyet'i bu gazadan an ve erefle kar. Dman her ne kadar kuvvetli ise de malup olsun. Gnahlarmz affet ey Halik-i zam! Harp iinde geen yllarmzn mkfatn ihsan et. Orduyu vikaye (korumak) iin kendimi kurban edeyim ve dmanlarn tek hedefi ben olaym. manmz mdafaa iin lsem ne gm? nk ben muzaffer ordunun en byk rehberiyim.'' slmiyet'e muhteem bir revnak veren muharebe kazanld, fakat Sultan Murat ldrld. ''Zafer Allah'tan gelir ve gelmesi yakndr.'' Yarna mit ve imanmz vardr. Dman yenmek iin Cenab- Hak bize yardm edecektir. nallah.

Kadriye Hseyin Roma, 9 Terin-i Evvel (Ekim) 1921

You might also like